Viral Hepatit 2005 Dergisi-1 - Viral Hepatitle Savaşım Derneği
Transkript
Viral Hepatit 2005 Dergisi-1 - Viral Hepatitle Savaşım Derneği
Cilt: 10 Tedaviye Cevaps›z Kronik B Hepatitinde Tedavi Say›: 1 Necati ÖRMEC‹ Hepatit C Virüsü ‹nfeksiyonunda β2-Mikroglobulin Düzeyleri Fulminan Karaci¤er Yetmezli¤inde Etyopatogenez Tamer fiANLIDA⁄, Sinem AKÇALI, ‹smail TOSUN, Beril ÖZBAKKALO⁄LU Fügen ÇOKÇA Kronik Hepatit C’li Hastalarda IFN-α2b ile ‹ndüksiyon ve Ribavirin Kombinasyon Tedavisi Yunus GÜRBÜZ, Nihal P‹fiK‹N, Ediz TÜTÜNCÜ Rüçhan TÜRKYILMAZ Kronik Hepatit B ‹nfeksiyonunda Farkl› Antiviral Tedavilerin Karfl›laflt›r›lmas› Orhan YILDIZ, Bilgehan AYGEN, Tahir PATIRO⁄LU, Selma GÖKAHMETO⁄LU Anti-HCV Pozitif Hemodiyaliz Hastalar› ve Renal Transplant Al›c›lar›nda “Restriction Fragment Length Polymorphism (RFLP)” ile HCV Genotiplendirmesi Yasemin COfiKUN, Murat SAYAN, Safiye HELVACI, Kamil D‹LEK, Reflit MISTIK Hybrid Capture Yöntemi ile HBV-DNA’s› 5 pg/mL’nin Alt›nda, HBsAg’si Pozitif Hastalardaki Total HDV Antikorlar›n›n Aranmas› Tuncer ÖZEK‹NC‹, Nezahat AKPOLAT, Selahattin ATMACA, Saffet ELÇ‹, Mahmut METE Y›l: 2005 Kronik Viral Hepatitli Hastalarda Akut Faz Proteinlerinin Durumu ve Sa¤l›kl› Kontrollerle Karfl›laflt›r›lmas› Kemalettin ÖZDEN, Mehmet PARLAK, Ayten KADANALI Hatay Bölgesindeki Kan Donörlerinde HBV, HCV, HIV ve VDRL Seropozitifli¤i Sabahattin OCAK, Nizami DURAN, Lütfü SAVAfi, Yusuf ÖNLEN, M. Ali D‹BEK Hastane Personellerinin Hepatit B Hakk›nda Bilgi Düzeyleri ve HBV Serolojik Markerlerinin Araflt›r›lmas› Senem AKGÜL, Turan GÜNDÜZ, Hakan BORAND, Bingül ‹SP‹R, Ayfle AVCI ÖTNÜ Lise Ö¤rencilerinin Viral Hepatit Konusundaki Bilgi Düzeyini Belirlemek Amac›yla Yap›lan Anketin Sonuçlar› Mustafa Kemal ÇELEN, Celal AYAZ, Mehmet Faruk GEY‹K, Salih HOfiO⁄LU, Hamit ACEMO⁄LU, Mehmet ULU⁄ Akut Hepatit B’ye Ba¤l› Asit Geliflen ‹ki Olgu Esragül AKINCI, Evrim GÜLDEREN, Mustafa Ayd›n ÇEV‹K, Ayfle ERBAY, Selim S›rr› EREN, Hürrem BODUR V‹RAL HEPAT‹T DERG‹S‹ Cilt: 10 Say›: 1 Y›l: 2005 ‹Ç‹NDEK‹LER Tedaviye Cevaps›z Kronik B Hepatitinde Tedavi Necati ÖRMEC‹....................................................................................................................................................................................5-10 Fulminan Karaci¤er Yetmezli¤inde Etyopatogenez Fügen ÇOKÇA....................................................................................................................................................................................11-14 Kronik Hepatit C’li Hastalarda IFN-α2b ile ‹ndüksiyon ve Ribavirin Kombinasyon Tedavisi Yunus GÜRBÜZ, Nihal P‹fiK‹N, Ediz TÜTÜNCÜ, Rüçhan TÜRKYILMAZ ......................................................................................15-18 Kronik Hepatit B ‹nfeksiyonunda Farkl› Antiviral Tedavilerin Karfl›laflt›r›lmas› Orhan YILDIZ, Bilgehan AYGEN, Tahir PATIRO⁄LU, Selma GÖKAHMETO⁄LU .........................................................................19-27 Anti-HCV Pozitif Hemodiyaliz Hastalar› ve Renal Transplant Al›c›lar›nda “Restriction Fragment Length Polymorphism (RFLP)” ile HCV Genotiplendirmesi Yasemin COfiKUN, Murat SAYAN, Safiye HELVACI, Kamil D‹LEK, Reflit MISTIK .........................................................................28-33 Hybrid Capture Yöntemi ile HBV-DNA’s› 5 pg/mL’nin Alt›nda, HBsAg’si Pozitif Hastalardaki Total HDV Antikorlar›n›n Aranmas› Tuncer ÖZEK‹NC‹, Nezahat AKPOLAT, Selahattin ATMACA, Saffet ELÇ‹, Mahmut METE .........................................................34-36 Hepatit C Virüsü ‹nfeksiyonunda β2-Mikroglobulin Düzeyleri Tamer fiANLIDA⁄, Sinem AKÇALI, ‹smail TOSUN, Beril ÖZBAKKALO⁄LU................................................................................37-40 Kronik Viral Hepatitli Hastalarda Akut Faz Proteinlerinin Durumu ve Sa¤l›kl› Kontrollerle Karfl›laflt›r›lmas› Kemalettin ÖZDEN, Mehmet PARLAK, Ayten KADANALI .............................................................................................................41-48 Hatay Bölgesindeki Kan Donörlerinde HBV, HCV, HIV ve VDRL Seropozitifli¤i Sabahattin OCAK, Nizami DURAN, Lütfü SAVAfi, Yusuf ÖNLEN, M. Ali D‹BEK ..........................................................................49-53 Hastane Personellerinin Hepatit B Hakk›nda Bilgi Düzeyleri ve HBV Serolojik Markerlerinin Araflt›r›lmas› Senem AKGÜL, Turan GÜNDÜZ, Hakan BORAND, Bingül ‹SP‹R, Ayfle AVCI ÖTNÜ...................................................................54-57 Lise Ö¤rencilerinin Viral Hepatit Konusundaki Bilgi Düzeyini Belirlemek Amac›yla Yap›lan Anketin Sonuçlar› Mustafa Kemal ÇELEN, Celal AYAZ, Mehmet Faruk GEY‹K, Salih HOfiO⁄LU, Hamit ACEMO⁄LU, Mehmet ULU⁄....................................................................................................................58-61 Akut Hepatit B’ye Ba¤l› Asit Geliflen ‹ki Olgu Esragül AKINCI, Evrim GÜLDEREN, Mustafa Ayd›n ÇEV‹K, Ayfle ERBAY, Selim S›rr› EREN, Hürrem BODUR ...........................................................................................................................62-64 V‹RAL HEPAT‹T DERG‹S‹ Yaz›flma Adresi Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi ‹bn-i Sina Hastanesi Klinik Bakteriyoloji ve ‹nfeksiyon Hastal›klar› Anabilim Dal› ANKARA Viral Hepatitle Savafl›m Derne¤i Baflkan Hesap Numaras› Türkiye ‹fl Bankas› Samanpazar› fiubesi/ANKARA VHSD - 785627 Emin TEKEL‹ Tasar›m, Dizgi ve Bask› ‹kinci Baflkan Fehmi TABAK Genel Sekreter ‹smail BALIK Muhasip Üye Hürrem BODUR B‹L‹MSEL TIP YAYINEV‹ Bükrefl Sokak No: 3/20 Kavakl›dere - ANKARA Tel: 0 312 426 47 47 • 0 312 466 23 11 Faks: 0 312 426 93 93 e-mail: [email protected] Genel Koordinatör: Ecz. ‹brahim ÇEV‹K Üyeler Neriman BALABAN Nefle SALTO⁄LU Necati ÖRMEC‹ Viral Hepatit Dergisi’nde yay›nlanan yaz›lar, resim, flekil ve tablolar editör ve yay›n kurulunun izni olmadan k›smen veya tamamen ço¤alt›lamaz. Bilimsel amaçlarla kaynak gösterilmek flart› ile özetleme ve al›nt› yap›labilir. Viral Hepatit Dergisi Viral Hepatitle Savafl›m Derne¤i taraf›ndan yay›nlanmakta ve üyelerine ücretsiz olarak da¤›t›lmaktad›r. Bu derginin bas›m› ve da¤›t›m›ndaki katk›lar›ndan dolay› Roche Müstahzarlar› A.fi.’ye teflekkür ederiz. V‹RAL HEPAT‹T DERG‹S‹ Cilt: 10 Say›: 1 Y›l: 2005 Editör: Emin TEKEL‹ Yay›n Kurulu: Neriman BALABAN ‹smail BALIK Hürrem BODUR Necati ÖRMEC‹ Nefle SALTO⁄LU Fehmi TABAK Yay›n Sekreteryas›: Hürrem BODUR Arzu ALTINYOLLAR Yaz› ‹nceleme Kurulu Hakan ABACIO⁄LU Canan A⁄ALAR Ulus AKARCA Ayhan AKBULUT Hasan Salih Zeki AKSU Filiz AKfi‹T Firdevs AKTAfi Mustafa ALTIND‹fi Celal AYAZ Bilgehan AYGEN Selim BADUR Sait BA⁄CI Neriman BALABAN ‹smail BALIK Yücel BATUR ‹brahim BAYDAR Bülent BAYSAL Ahmet BEKTAfi Fatih BEfiIfiIK Ali Reflit BEYLER Alt›nay B‹LG‹Ç Hürrem BODUR Vedat BULUT A. Tevfik CENG‹Z Mehmet C‹NDORUK Y›lmaz ÇAKALO⁄LU Nedim ÇAKIR Mustafa Ayd›n ÇEV‹K Hasan ÇOLAK Halil DE⁄ERTEK‹N Ali DEM‹R fiükrü DUMLU Abdülkadir DÖKMEC‹ ‹lyas DÖKMETAfi ‹smail Hakk› DÜNDAR Haluk ERAKSOY Selda ERENSOY Ekin ERTEM Can Polat EY‹GÜN Mustafa GÜLfiEN Murat GÜNAYDIN Ali GÖREN Levent GÖRENEK Salih HOfiO⁄LU Abdurrahman KADAYIFÇI Ayhan Gazi KALAYCI Ali KAYA Sabahattin KAYMAKO⁄LU Hüseyin KILIÇ S›rr› KILIÇ Fatih KÖKSAL ‹ftihar KÖKSAL Halil KURT Semra KUfiT‹MUR Hakan LEBLEB‹C‹O⁄LU Latife MAMIKO⁄LU Faruk MEM‹K Ali MERT Reflit MISTIK Özcan NAZLICAN Nihat OKÇU M. Derya ONUK Metin OTKUN Atilla ÖKTEN Necati ÖRMEC‹ Hatice ÖZENC‹ Yusuf ÖZBAL Serdar ÖZER Hasan ÖZKAN Recep ÖZTÜRK Halit ÖZSÜT Alaattin PAHSA Murat PALABIYIKO⁄LU Mehmet PARLAK Ömer POYRAZ Nefle SALTO⁄LU Macit U. SANDIKÇI Adnan SEYREK Fatma SIRMATEL Ayfle S‹VREL ARISOY Bülent S‹VR‹ Mehmet SOKMAEN Nedim SULTAN Mustafa SÜNBÜL Halis fi‹MfiEK Fehmi TABAK Yeflim TAfiOVA Mehmet TAfiYARAN Emin TEKEL‹ Okan TÖRE Nurdan TÖZÜN Hüseyin TURGUT Necla TÜLEK Emel TÜRK ARIBAfi Salih TÜRKO⁄LU Rüçhan TÜRKYILMAZ Fatma ULUTAN Sercan ULUSOY Gaye USLUER fiemsettin USTAÇELEB‹ Ahmet UYGUN Özden UZUNAL‹MO⁄LU Selahattin ÜNAL Ata Nevzat YALÇIN M. Hadi YAfiA O. fiadi YENEN Necati YEN‹CE Taner YILDIRMAK Arif YILMAZ Ayfle YÜCE Haluk VAHABO⁄LU Ayfle W‹LLKE TOPÇU V‹RAL HEPAT‹T DERG‹S‹ YAZIM KURALLARI 1. “Viral Hepatit” dergisi, Viral Hepatitle Savafl›m Derne¤i (VHSD)’nin süreli bilimsel yay›n› olarak dört ayda bir yay›nlanmaktad›r. Bu derginin amac›, viral hepatitler konusunda yap›lan klinik ve deneysel araflt›rmalar, ilginç olgu bildirimleri, derlemeler türünden yaz›lar ile okuyucular aras›nda bilgi al›flveriflini sa¤lamak; özellikle VHSD’nin kurulufl amac› olan konularda ülkemizin bilimsel geliflimine katk›da bulunmakt›r. Dergide bas›lan çal›flmalarla ilgili görüfller ve bunlara yay›n sahibinin verdi¤i cevaplara “Editöre Mektup” bölümünde yer verilir. Kaynak bir dergi ise; 2. Derginin yay›n dili Türkçe’dir. Yaz›lar›n Türk Dil Kurumu’nun Türkçe sözlü¤üne ve yeni yaz›m k›lavuzuna uygun olmas› gerekir. Ancak deneysel çal›flmalar, klinik çal›flmalar ve olgu sunumlar› için ‹ngilizce bafll›k, ‹ngilizce özet ve ‹ngilizce anahtar kelimelerin bulunmas› zorunludur. K›saltmalar uluslararas› kabul edilen flekilde olmal›, ilk kullan›ld›klar› yerde aç›k olarak yaz›lmal› ve parantez içinde k›salt›lm›fl flekli gösterilmeli ve metin içinde daha sonra k›saltmalar› kullan›lmal›d›r. Öne¤in; Kuo G, Choo QL, After HJ, et al. An assay for circulating antibodies to a major etiologic virus of human non-A, non-B hepatitis. Science 1989; 244: 362-4. 3. Gönderilen yaz›lar önce yay›n yürütme kurulu ve editör taraf›ndan de¤erlendirilir. Yay›n yürütme kurulu ve editörden onay alan yaz›lar, isimleri gizli tutulan konuyla ilgili üç yay›n inceleme kurulu üyesi taraf›ndan de¤erlendirildikten sonra, en az iki olumlu görüfl almak kayd› ile yay›nlanmaya hak kazan›r. Yaz›lar gelifl tarihi göz önüne al›narak yay›n kurulunun belirledi¤i s›raya göre yay›nlan›r. Yay›n kurulu yay›n koflullar›na uymayan bilimsel yaz›lar› yay›nlamamak, gerekti¤inde düzeltmek üzere yazar›na geri vermek, yazar›n iznini alarak k›saltmak yetkisine sahiptir. 4. Yaz›lar A4 ka¤›d›na yaz›c› ile; solda 3, sa¤da 2 cm boflluk kalacak flekilde çift aral›kl› ve 12 punto ile imla ve yaz›m hatalar› olmayacak flekilde bilgisayarda yaz›lm›fl halde bilgisayar disketi ile birlikte 3 nüsha halinde gönderilmelidir. 5. Antibiyotik ve antivirallerin isimleri dil bütünlü¤ünü sa¤lamak aç›s›ndan okundu¤u gibi yaz›lmal› ve cümle bafl›nda de¤ilse ilk harfi küçük harfle yaz›lmal›d›r. Örne¤in; ribavirin, interferon-alfa 2b, streptomisin gibi. 6. Araflt›rma ve olgu sunumu fleklindeki makaleler mutlaka afla¤›da belirtilen düzene uygun olmal›d›r; 1. Sayfa: Bafll›k (Türkçe), Yazarlar, Kurum, Yaz›flma Adresi, 2. Sayfa: Özet (Türkçe), Anahtar Kelimeler, ‹ngilizce Bafll›k, ‹ngilizce Özet, ‹ngilizce Anahtar Kelimeler, 3. ve sonraki sayfalar s›ras› ile Girifl, Materyal ve Metod, Bulgular, Tart›flma ve Kaynaklar bölümleri olacak flekilde yaz›lmal›d›r 7. Derleme türü makalelerde Türkçe ve ‹ngilizce Özete gerek yoktur. Kaynak say›s› mümkünse 40’›n üzerinde olmamal›d›r 8. Tablo, fiekil ve Resimler (numaralar› ve alt yaz›lar› ile birlikte) gönderilecek olan üç örnekten yaln›zca birinde yaz› içinde yer almas› istenen flekilde haz›rlanmal› (eklenmeli, yap›flt›r›lmal› vs.), di¤er iki örnekte numara, bafll›k veya alt yaz›lar› ile birlikte her biri bir A4 ka¤›d›na haz›rlanarak yaz›ya eklenmelidir. Son iki örnekte yaz› dan›flma kurulu üyelerine isim sakl› olarak gönderilece¤i için, yazar isimleri ve çal›flman›n yap›ld›¤› yer ile ilgili bilgiler bulunmamal›d›r. 9. Kaynak numaralar› metinde parantez içinde ve cümle sonunda belirtilmeli, metin sonunda eserin içindeki geçifl s›ras›na göre numaraland›r›lmal›d›r. Kaynaklar›n yaz›l›m› afla¤›daki örneklere uygun olmal›d›r. Yazar(lar)›n soyad› ad›n›n bafl harf(ler)i, 6 ve daha az say›daki yazarlar için yazarlar›n tamam›, 6’n›n üzerinde yazar› bulunan makaleler için ilk 3 yazar belirtilmeli Türkçe kaynaklar için “ve ark.” Yabanc› kaynaklar için “et al.” ‹baresi kullan›lmal›d›r. Makalenin bafll›¤›, derginin ‹ndex Medicus’a göre uygun k›salt›lm›fl ismi Y›l; Cilt: ilk ve son sayfa numaralar›. Kaynak bir kitap ise; Yazar(lar)›n soyad› ve ad›n›n bafl harf(ler)i. Kitab›n ad›. Kaç›nc› bask› oldu¤u. Bas›mevi, Bas›m y›l›. Örne¤in; Sykes G. Disinfection and Application. 2nd ed. London: FN Spon Co, 1967. Kaynak kitaptan bir bölüm ise; Bölüm yazar(lar)›n›n soyad› ad›n›n bafl harf(ler)i. Bölüm bafll›¤›. In: Editör(ler)in soyad› ad›n›n bafl harf(ler)i (ed) veya (eds). Kitab›n ad›. Kaç›nc› bask› oldu¤u. Bas›m yeri: Yay›nevi, Bask› y›l›: Bölümün ilk ve son sayfa numaras›. Örne¤in; Yenen Ofi. Hepatit C virusu molekül özellikleri ve serolojik tan›. K›l›çturgay K (ed). Viral Hepatit 94. 1. Bask›. ‹stanbul: Viral Hepatitle Savafl›m Derne¤i, 1994: 133-7. 10. Olgu sunumlar›n›n girifl ve tart›flma k›s›mlar› k›sa ve öz olmal›, kaynak say›s› s›n›rl› olmal›d›r. 11. Editöre mektup bölümü, dergide daha önce yay›nlanm›fl yaz›lara elefltiri getirmek, katk› sa¤lamak ya da orjinal bir çal›flma olarak haz›rlanmam›fl ve haz›rlanamayacak bilgilerin iletilmesi amac›yla oluflturuldu¤undan k›sa-öz olmal›, özet içermemeli, kaynaklar› s›n›rl› olmal›d›r. 12. Yaz›lar, yaz›n›n daha önce bir dergide yay›nlanmam›fl veya yay›nlanmak üzere gönderilmemifl oldu¤unu bildiren, makaledeki isim s›ras›na uygun biçimde yazarlar taraf›ndan imzalanm›fl bir üst yaz› ile gönderilmelidir. 13. Daha önce sunulmufl bildiriler yer ve tarih belirtmek koflulu ile yay›nlanabilir. Bu durum ilk sayfa alt›nda belirtilmelidir. 14. Yay›nlanan yaz›lar›n hukuki sorumlulu¤u yazarlara aittir. Yazarlara telif ücreti ödenmez. 15. Gönderilen yaz›lar, disket ve resimler yaz› kabul edilsin veya edilmesin hiçbir flekilde iade edilmez. 16. Yaz›lar afla¤›daki adrese YUKARIDAK‹ KURALLARA UYGUN fiEK‹LDE 3.5” disket ile birlikte ve mutlaka üç nüsha olarak gönderilmelidir. V‹RAL HEPAT‹T DERG‹S‹ Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹bn-i Sina Hastanesi, Klinik Bakteriyoloji ve ‹nfeksiyon Hastal›klar› Anabilim Dal›, ANKARA Tedaviye Cevaps›z Kronik B Hepatitinde Tedavi Necati ÖRMEC‹1 1 Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi, Gastroenteroloji Bilim Dal›, ANKARA Kronik hepatit B, serumda HBsAg mevcudiyeti, hepatit B virüsü (HBV)-DNA pozitifli¤i ve karaci¤erde kronik nekroinflamasyonun varl›¤› ile karakterli bir hastal›kt›r. HBeAg’nin mevcut olup olmay›fl›na göre iki tipte kronik hepatit B meydana gelir. HBeAg pozitif kronik aktif hepatit, tipik, prototiptir. Kronik HBV infeksiyonunun erken döneminde meydana gelir. Avrupa’da ve Kuzey Amerika’da, genotip A ile hakimdir. Israrl› alanin aminotransferaz (ALT) yüksekli¤i ve hepatit B viremi seviyeleri ile karakterizedir. E¤er HBeAg pozitif kronik aktif hepatit tedavisiz b›rak›l›rsa, %10-12 oran›nda (%224 aras›nda de¤iflebilir) HBeAg spontan olarak kaybolur, ALT normale döner ve karaci¤erde inflamasyon yat›fl›r. Buna karfl›l›k hastalar›n %88-90’›nda ciddi karaci¤er nekroinflamasyonu birkaç y›l devam ederek karaci¤er sirozu ve siroz olanlar›n %23’ünde hepatoselüler karsinoma ile sonuçlan›r. Akdeniz bölgesi ve Asya’da hakim tip olan HBeAg negatif kronik aktif hepatitlerde, HBV-DNA seviyeleri k›smen düflük olup, 104-108 kopya/mL aras›nda de¤iflir. Hem HBV-DNA hem de ALT seviyeleri dalgalanmalar gösterir. Buna karfl›l›k spontan remisyon çok nadirdir. Prognozu daha kötü olup, s›kl›kla karaci¤er sirozuna ve hepatoselüler karsinomaya yol açar (1). Bu nedenlerle hem HBeAg pozitif hem de HBeAg negatif kronik aktif B hepatitli hastalarda tedavi gereklidir. Bugün kronik hepatit B infeksiyonunun tedavisi için onay alm›fl üç ilaç tedavisi mevcuttur. Bunlar onay s›ras›na göre; 1. ‹nterferon-alfa (IFN-α), 2. Lamivudin, 3. Adefovir dipivoksildir. Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 5-10 Wong’un yapt›¤› meta-analizde, HBeAg pozitif kronik aktif hepatitli 837 hastada, üç-alt› ayl›k IFN-α tedavisini takiben kal›c› viral cevap oran› plaseboya göre %20 daha fazla; HBsAg kayb› ise %6 daha fazla oranda olmaktad›r (2). Craxi’nin yapt›¤› HBeAg pozitif kronik aktif hepatitli 1299 kiflilik bir meta-analizde IFN tedavisine cevap olarak ALT normalizasyon oran› %25, HBV-DNA negatifli¤i %23, HBsAg negatifli¤i oran› bir y›lda %6 bulunmufltur. Olgular›n %10-15’inde bir y›lda reaktivasyon geliflmektedir. Tedaviye cevap al›nan grupta hepatoselüler kanser geliflme riski %2.9 iken, kontrol grubunda bu oran %8.7 bulunmufltur (3). Meta-analiz sonuçlar›na göre IFN tedavisi hastal›¤›n seyri esnas›nda dekompansasyon geliflmesi ve karaci¤er kanseri geliflimi üzerinde etkili bulunmam›flt›r. Buna benzer sonuçlar birçok çal›flmada ortaya konulmufltur (4-8). HBeAg negatif kronik aktif hepatitli olgularda IFN-α tedavisi ile elde edilen cevap HBeAg pozitif kronik aktif hepatitli olgulardakine benzer ancak tedavi kesildikten sonra nüks oran› yüksektir (9). Kako ve arkadafllar›, HBeAg negatif kronik aktif hepatitli hastalar›n HBeAg pozitif olanlara oranla daha iyi cevap verdi¤ini ileri sürmekte ise de bunu destekleyen çal›flma yoktur (10). Brunetto ve arkadafllar›n›n çal›flmas›nda 115 HBeAg negatif kronik hepatit B infeksiyonlu hastan›n günde 9 MU, haftada üç gün, IFN-α2a ile tedavisine %19 kal›c› cevap al›n›rken, tedavi edilmeyen grupta kal›c› cevap oran› %0 idi. Buna karfl›l›k tedavi edilen grupta nüks oran› %85.7 iken, kontrol grubunda %19.4 bulunmufltur (10). Prekor mutant HBV seviyesi total vireminin %20’sinin üzerine ç›karsa IFN tedavisine cevap oran› azalmaktad›r (11). IFN teda- 5 Örmeci N. visi ile kal›c› biyokimyasal cevap oluflmas›, siroz yoklu¤u ve genç yafl iyi prognozla ilgili ba¤›ms›z faktörlerdir (12,13). HBeAg negatif kronik aktif hepatitli olgularda ileri yafl, viral replikasyonun devam›, hepatik ekzaserbasyonlar›n mevcut oluflu, siroz mevcudiyeti kötü prognostik iflaretlerdir (14). Bat› ülkelerinin aksine kronik aktif hepatitli olgularda IFN tedavisine kal›c› yan›t oran› uzak do¤u ülkelerinde düflüktür (15,16). IFN tedavisine cevap al›namayan olgularda; a. Yeniden ayn› dozda IFN tedavisi, b. Yeniden yüksek dozda IFN tedavisi, c. PEG-IFN ile tedavi, d. Lamivudin ile tedavi, e. Adefovir dipivoksil ile tedavi, f. Kombinasyon tedavileri, • Kortikosteroid + IFN, • IFN + nükleosid analo¤u Nükleosid + nükleotid analo¤u, gündeme gelebilir. Menesis ve arkadafllar›n›n yapt›¤› retrospektif bir araflt›rmada 3 MU, haftada üç gün, alt› ay süreyle IFN-α2b ile yeniden tedavi vermenin, bafllang›ç tedavisinden ba¤›ms›z olarak %18.1 oran›nda ekstra kal›c› cevap meydana getirdi¤i bildirilmifltir (17). Buna karfl›l›k Janssen ve arkadafllar› daha önce alt› ayl›k IFN tedavisine cevap vermeyen 18 hastada günde 1.5 ila 5 MU lenfoblastoid IFN’nin dört ay süreyle verilmesinin düflük oranda kal›c› cevab› artt›rd›¤›n› bildirmifltir (18). Tedavinin bafllang›c›nda ve tedavi s›ras›nda HBeAg titrasyonlar›n›n izlenmesi tedaviye cevab›n önceden belirlenmesi yönünden faydal› olabilir. Tedavinin sekizinci haftas›nda HBeAg titrasyonu, bafllang›ç HBeAg titrasyonunun %40’› veya daha az azalma gösterirse cevaps›zl›k olaca¤› anlam›na gelir. E¤er HBeAg azalmas› %50 veya daha fazla olursa kuvvetli olas›l›kla tedaviye cevab›n al›naca¤›n› ifade eder (19). Hangi olgularda IFN tedavisinin uzat›lmas›n›n yararl› olaca¤› konusunda yap›lan bir çal›flmada, 16 haftal›k IFN tedavisi sonunda serum HBV-DNA seviyelerinin 10 pg/mL’den daha düflük olmas›n›n tedaviye cevab› belirleyen ba¤›ms›z bir faktör oldu¤u belirlenmifltir (20). Carreno ve arkadafllar› IFN-α2a ile tedavi edilen ve tedaviye cevap al›namayan 27 hastada 9 MU IFN-α2a, haftada üç kez alt› ay daha verilerek kal›c› cevab› araflt›rm›fllard›r. HBeAg pozitif kronik aktif hepatitli hastalarda tedavinin uzat›lmas›n›n %33.3 oran›nda HBVDNA’y› ve HBeAg’yi negatiflefltirdi¤ini, %18.5 oran›nda biyokimyasal remisyon gelifltirdi¤ini, buna karfl›l›k kontrol grubunda bu oranlar›n s›ras›yla %10 ve %3.3 oldu¤unu bildirmifllerdir (21). 6 Lampertiko ve arkadafllar›, HBeAg negatif kronik aktif hepatitli 101 hastay› 24 ay süreyle, günde 6 MU IFN-α2a, haftada üç gün verilerek tedavi etmifl ve kal›c› cevap oran›n› %30 bulmufltur. HBsAg negatifli¤i %15’tir. Tedaviye cevab› belirleyen faktörler hastalar›n genç yaflta olmalar› ve tedavi öncesi anti-HBc IgM seviyesidir (22). Ayn› araflt›r›c›, 42 hastada 24 ayl›k tedaviyi randomize etmifl; 6 MU, haftada üç gün tedavi alan grupta (n= 21) kal›c› cevab› %38 bulurken, kontrol grubunda (n= 21) kal›c› cevab› %10 olarak bulmufltur (23). Özen ve arkadafllar›, alt› ayl›k IFN tedavisine cevap vermeyen 24 çocuk hastaya 10 mega ünite/m2 IFN-α2a; haftada üç gün, alt› ay süreyle vererek kal›c› cevap oran›n› %33’ten %45.8’e ç›karm›flt›r (24). Gürakan ve arkadafllar›, 30 çocuk hastada IFN’nin düflük (5 MU/m2) dozlar› ile yüksek dozlar›n› (10 MU/m2) karfl›laflt›ran randomize bir çal›flmada, yüksek dozda yap›lan tedavi ile kal›c› cevab›n daha yüksek oldu¤unu (%60’a karfl›l›k %33) bildirmifltir (25). Asya pasifik bölgesinde HBeAg pozitif kronik aktif hepatitli 196 hastada yap›lan randomize çal›flmada PEG-IFN 180 mg haftada bir gün yap›lan tedavi ile kal›c› cevap %28 iken, konvansiyonel IFN cevab› %12 bulunmufltur (26). PEG-IFN iyi tolere edilmifl olup, cevab› belirleyen faktörler aras›nda HBeAg seviyesi, viral genotip ve HBV-DNA seviyeleri bildirilmifltir. HBV-DNA seviyeleri 200 pg/mL’den yüksek olan, ALT seviyeleri normal olan ve hayat›n erken döneminde hastal›¤› kazanan kiflilerde IFN tedavisine cevap azalmaktad›r. Böyle hastalarda alternatif tedaviler düflünülmelidir. Daha önce IFN tedavisine cevaps›z bulunan 238 hasta randomize edilmifltir. Elliiki hafta süreyle lamivudin 100 mg/gün tedavi alan hasta grubunda plaseboya oranla anlaml› histolojik düzelme (%52’ye karfl›l›k %25) sa¤lanm›flt›r. HBeAg kayb› yönünden lamivudin plaseboya üstün (%33’e karfl›l›k %13) bulunmufltur. HBeAg serokonversiyonu yönünden plasebo ya da kombine tedavi grubunda anlaml› farkl›l›k bulunmam›flt›r (27). IFN tedavisinin en önemli avantaj› kal›c› cevap oranlar›n›n nükleosid veya nükleotid analoglar›na oranla daha yüksek oranda olmas›d›r. Buna karfl›l›k ilac›n ciddi yan etkileri, %35 olguda doz azalt›lmas› mecburiyeti, %5 olguda ilac›n kesilme zorunlulu¤u, sirozlu ve immün deprese hastalarda kullan›lamay›fl›, pahal› oluflu önemli dezavantajlar›d›r. IFN tedavisine cevap al›namayan olgularda lamivudin tedavisi, seçeneklerden birisidir. Yap›lan çok say›da araflt›rma sonucunda yeterli deneyim Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 5-10 Tedaviye Cevaps›z Kronik B Hepatitinde Tedavi elde edilmifltir. Lamivudin ile 52 haftal›k tedavi sonunda HBeAg pozitif hastalar›n HBV-DNA seviyelerinde yaklafl›k 3-4 log azalma ve %17-32 oran›nda HBeAg negatifleflmesi meydana gelir. Tam HBeAg serokonversiyonu ise %16-18 oran›nda meydana gelir. Multivaryasyon analizlerine göre tedavi öncesi ALT seviyelerinin yüksekli¤i ve hepatik aktivite indeksinin yüksek oluflu HBeAg kayb›n›n ba¤›ms›z prediktörleridir. Lamivudin tedavisi ile ALT normalleflmesi %41-72 iken, kontrol grubunda %7-24; karaci¤er histolojisinde düzelme %49-81 iken, kontrol grubunda %23-25 oran›ndad›r. Alt› ayl›k tedavi sonunda HBV-DNA negatifli¤i oran› ise %29 olarak bildirilmifltir (28,29). HBeAg negatif kronik aktif hepatitli olgularda 6-12 ayl›k lamivudin tedavisi ile olgular›n yaklafl›k 2/3’ünde biyokimyasal, virolojik ve histolojik düzelme meydana gelir (30). Ancak bu fayda geçicidir. Lamivudin infeksiyonu veya viremiyi eradike etmez ve tedavi kesilir kesilmez hastal›k nükseder (28). Asyal› hastalarda bir y›ll›k tedavi sonunda tam cevap oran› %15’tir (31). Uzun süreli lamivudin cevab›n› etkileyen parametreler aras›nda HBV’nin genotipi (genotip B), yafl› 36’dan küçük olan kifliler ve sekiz ayl›k ek lamivudin tedavisi görmek say›labilir (32). Lamivudin tedavisinin IFN’ye üstün oldu¤u yönler bafll›ca emniyetli ve kolay tolere edilen bir ilaç olmas›, dekompanse sirozlu ve immünsüprese olgularda da kullan›labilir olmas›, oral al›n›yor olmas› ve ucuz olmas›d›r. Ancak en büyük dezavantaj› y›llar ilerledikçe YMDD mutasyonu sonucu ilaca karfl› direnç geliflmesinin %76’lara ulaflmas›d›r. Çocuklarda bir y›ll›k tedavi sonunda YMDD mutasyonu %65’tir (33). Direnç geliflmesi tedavinin yaklafl›k sekizinci ay›ndan itibaren ortaya ç›kmaya bafllar (29). Lamivudin tedavisinden önce hastan›n IFN ya da baflka bir nükleosid analo¤u kullan›p kullanmamas› lamivudin tedavisinin sonuçlar›n› etkilemez. Bu nedenle IFN’ye cevaps›z olgularda lamivudin kullan›labilir. Lamivudin ile yap›lan 6-12 ayl›k tedavi sonunda elde edilen tam cevap oran› %7196, virolojik cevap %65-90, biyokimyasal cevap ise %60-96 oran›ndad›r (34,35). Lamivudin tedavisini takiben 1., 2., 3. y›llardaki en az iki puanl›k histolojik aktivite indeksindeki düzelme oranlar› s›ras›yla %57, %60 ve %56 olarak bildirilmifltir (36). Tedavi sonu cevap oranlar›na bak›ld›¤› zaman HBeAg negatif kronik hepatitli olgularda elde edilen cevap oranlar› HBeAg pozitif olgulara oranla (%79’a karfl›l›k %28.5) daha yüksektir. Lamivudin kronik hepatitli hastalar›n ortalama %60’›nda histopatolojik aktivite indeksinde en az iki puan düzelme sa¤lar. Lamivudin tedavisi bir y›ldan fazla uzad›kça teda- Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 5-10 vi sonu baflar› oran› düflmeye bafllar ve ilaca karfl› direnç geliflimi nedeniyle üçüncü y›lda ortalama cevap oran› %31’dir. Bu nedenle uzun süreli lamivudin tedavisi, hafif veya orta derecede kronik aktif hepatiti bulunan prognozu iyi olgularda YMDD mutasyonu riski nedeniyle verilmemelidir. ‹lerleyici, prognozu kötü olgularda uzun süreli tedavi endikasyonu düflünülebilir. Lamivudin tedavisinin ne zaman kesilece¤i ile iliflkili olarak yap›lan çal›flmalarda, ALT normalizasyonu HBV-DNA ve HBeAg negatifli¤i sa¤land›ktan en az üç-alt› ay daha tedaviye devam edilmesi tedavinin kesilmesinden sonraki nüks riskini minimale indirmektedir (37). IFN tedavisi lamivudine direnç geliflen hastalar›n yaln›zca %10’unda etkili olmaktad›r. Adefovir dipivoksil adefovirin prodrug’›d›r. Adefovir ise adenozin monofosfat (AMP)’›n fosfonat nükleotid analo¤udur. Reseptöre dayal› mekanizmalarla hücre içerisine transporte edildikten sonra adefovir difosfonat formuna fosforile edilir. Hepadnavirüs, retrovirüs ve herpes virüslerinde DNA polimeraz› önemli oranda kompetitif olarak inhibe ederek DNA’n›n zincirini sonland›r›r ve viral replikasyona engel olur. Yar›lanma ömrü yaklafl›k befl-yedi saattir. Yirmidört saat içerisinde yaklafl›k %90’› böbrekler yoluyla at›l›r (38). HBeAg pozitif kronik aktif hepatitli 515 hastada yap›lan randomize çal›flmada adefovir 10 mg/gün, 30 mg/gün ve plasebo grubu 48 haftal›k tedavi için karfl›laflt›r›ld›. Tedavi sonu histopatolojik düzelme oran› s›ras›yla %53, %59 ve %25 olarak bildirilmifl olup, plasebo grubuna oranla anlaml› fark (p< 0.001) bulunmufltur. HBV-DNA’n›n negatifleflmesi yönünden yap›lan karfl›laflt›rmada ise oranlar s›ras›yla %21, %39 ve %0 olarak bildirilmifl olup, plasebo grubuna göre anlaml› fark (p< 0.001) bulunmufltur. HBeAg serokonversiyonu yönünden oranlar s›ras›yla %12, %14 ve %6 olarak bildirilmifl olup, istatistiksel aç›dan anlaml› fark (p< 0.001) bulunmufltur. ALT normalizasyonu yönünden oranlar ise s›ras›yla %48, %55 ve %16 olup, istatistiksel aç›dan anlaml› fark (p< 0.001) bulunmufltur (39). Adefovire karfl› elde edilen kal›c› cevab› etkileyen parametrelerin bafll›calar› tedavi öncesi ALT seviyeleri, HBV-DNA seviyeleri ve hepatik aktivite indeksidir. Tedavi öncesi ALT seviyesi düflük, hepatik aktivite indeksi düflük, HBV-DNA seviyesi yüksek olan hastalarda tedaviye cevap oranlar› düflük olmaktad›r (40). HBeAg negatif kronik aktif hepatitli hastalarda spontan remisyon nadir olup, s›kl›kla progresif seyreder. Siroz ve hepatoselüler karsinoma HBeAg pozitif kronik hepatitli hastalara göre daha fazla- 7 Örmeci N. d›r. Karaci¤er biyopsisinde hastalar›n yaklafl›k %40’›nda siroz bulunur. IFN’ye kal›c› biyokimyasal cevap hepatoselüler karsinom ve ölüm oranlar›nda azalma ile iliflkilidir. HBeAg negatif kronik aktif hepatitli 185 hastada 48 haftal›k adefovir tedavisi plasebo ile karfl›laflt›r›lm›flt›r. Tedavi sonu histopatolojik düzelme yönünden yap›lan karfl›laflt›rmada adefovir grubunda %64 düzelme görülürken, plasebo grubunda %33 olmufltur. HBV-DNA negatifli¤i yönünden %51’e karfl›l›k %0, ALT normalizasyonu yönünden %72’ye karfl›l›k %29 oran›nda bulunmufltur. Her üç parametrede bulunan de¤erler istatistiksel aç›dan anlaml› bulunmufltur (41). Adefovir sadece naiv kronik B hepatitli hastalarda de¤il ayn› zamanda lamivudine direnç geliflen mutant hastalarda, pre ve posttransplantl› hastalarda, fibrozan kolestatik hepatitli hastalarda da virolojik, biyokimyasal ve klinik parametrelerde düzelme sa¤lamaktad›r (42-46). Adefovir ile tedaviye bafllad›ktan itibaren ilk dört hafta içerisinde serum HBV-DNA düzeylerinde h›zl› bir düflüfl olmakta daha sonra 48. haftaya kadar tedrici bir azalma meydana gelmektedir. Adefovire karfl› direnç geliflimi oldukça düflük olup birinci y›lda %0, ikinci y›lda %2 olarak bulunmufltur (47-49). Adefovir tedavisi s›ras›nda geliflen nefrotoksisite doz k›s›tlay›c› en önemli faktördür. Transplantasyon s›ras› bekleyen kronik hepatitli hastalardan adefovir kullananlar›n %31’inde nefrotoksisite geliflti¤i bildirilmifltir (40). Bu durum tedavide göz önünde bulundurulmal›d›r ve hastalar›n dikkatli takibi gerekmektedir. Tek bafl›na IFN veya tek bafl›na lamivudin tedavileri kronik aktif B hepatiti tedavisinde olgular›n ancak %10-40’›nda olumlu cevap gösterirken %60-90 olguda cevaps›zl›k mevcuttur. Bu nedenle böyle olgularda immün moderatör bir ilaç olan IFN ile antiviral etkili nükleosid veya nükleotid ilaçlar›n kombinasyonunun mant›ken daha etkili olabilece¤i düflünülerek kombine tedaviler denenmifltir (50,51). IFN tedavisine direnç geliflen 29 hastada lamivudin ile kombine tedavi uygulanm›fl, ancak hastalar›n 19’unda tedavi kesilir kesilmez nüks ortaya ç›km›flt›r. HBeAg serokonversiyonu ancak bir hastada gerçekleflmifltir (52). Yap›lan çal›flmalarda, IFN + lamivudin kombinasyon tedavisinin tek bafl›na lamivudin tedavisine üstünlü¤ü yoktur (53-55). IFN tedavisine cevap al›namayan olgularda önce 20 hafta lamivudin verildikten sonra dört hafta süreyle lamivudin + IFN-α2b kombine verilip daha sonra da alt› ay süreyle IFN’nin tek bafl›na verilmesinin kal›c› cevap oran›n› artt›rd›¤› bil- 8 dirilirken, di¤er bir çal›flmada arada anlaml› fark olmad›¤› gösterilmifltir (56,57). Daha önce IFN’ye cevap al›namayan HBeAg negatif viremik hastalarda, IFN + ribavirin kombinasyonu kal›c› cevap oran›n› artt›rmaktad›r (58,59). Barbaro ve arkadafllar›n›n yapt›¤› multisentrik bir çal›flmada, lamivudin + IFN-α kombinasyon tedavisinin tek bafl›na lamivudin tedavisine oranla HBV-DNA negatifli¤i ve ALT normalizasyonu yönünden daha fazla cevap meydana getirdi¤i bildirilmifltir (60). Ancak uzun süreli sonuçlar bildirilmedi¤i için sonucun ihtiyatla karfl›lanmas› gerekir. Daha önce IFN tedavisine cevaps›z befl olguda IFN + famsiklovir kombinasyonu yap›lm›fl HBV-DNA süpresyonunda etkili oldu¤u bildirilmifltir (61). Lamivudin direnci geliflen hastalarda tedaviye adefovir eklenmesi veya tek bafl›na adefovir ile tedavi edilmesi biyokimyasal, virolojik ve histolojik düzelme sa¤lar (62). Bütün bu çal›flmalar göz önüne al›nd›¤›nda, IFN’ye cevaps›z olgularda hangi tedavinin uygulanaca¤›na karar vermeden önce hastalar›n yafl›, B virüs genotipi, tedavi öncesi ALT, HBeAg, HBV-DNA seviyeleri, karaci¤er biyopsisindeki hepatik aktivite indeksi, siroz bulunup bulunmamas› ve kar-zarar iliflkisi göz önüne al›nmal› ve hastaya en uygun olan optimal tedavi uygulanmal›d›r. KAYNAKLAR 1. Hadziyannis SJ. Treatment options for chronic hepatitis B not responding to interferon. J Hepatol 2003; 38: 853-5. 2. Wong DK, Cheung AM, O’Rourke K, et al. Effect of alpha-interferon treatment in patients with hepatitis B e antigen-positive chronic hepatitis B. Ann Intern Med 1993; 119: 312-23. 3. Craxi A, Di Bona D, Camma C. Interferon-alpha for HBeAg-positive chronic hepatitis B. J Hepatol 2003; 39 (Suppl 1): 99-105. 4. Lin SM, Sheen IS, Chien RN, et al. Long-term beneficial effect of interferon therapy in patients with chronic hepatitis B virus infection. Hepatology 1999; 29: 971-5. 5. Niederau C, Heintges T, Lange S, et al. Longterm follow-up of HBeAg-positive patients treated with interferon alpha for chronic hepatitis B. N Engl J Med 1996; 334: 1422-7. 6. Lau DT, Everhart J, Kleiner DE, et al. Long-term follow-up patients with chronic hepatitis B treated with interferon alpha. Gastroenterology 1997; 113: 1660-7. 7. Tine F, Liberati A, Craxi A, et al. Interferon treatment in patients with chronic hepatitis B: A meta-analysis of the published literature. J Hepatol 1993; 18: 154-62. Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 5-10 Tedaviye Cevaps›z Kronik B Hepatitinde Tedavi 8. Di Bisceglie AM, Fong TL, Fried MW, et al. A randomised, controlled trial of recombinant alpha-interferon therapy for chronic hepatitis B. Am J Gastroenterol 1993; 88: 1887-92. 22. Lampertico P, Del Ninno E, Vigano M, et al. Long-term suppression of hepatitis B e antigennegative chronic hepatitis B by 24-month interferon therapy. Hepatology 2003; 37: 756-63. 9. Oliveri F, Santantonio T, Bellati G, et al. Long term response to therapy of chronic anti-HBe-positive hepatitis B is poor independent of type and schedule of interferon. Am J Gastroenterol 1999; 94: 1366-72. 23. Lampertico P, Del Ninno E, Manzin A, et al. A randomized, controlled trial of a 24-month course of interferon alpha 2b in patients with chronic hepatitis B who had hepatitis B virus DNA without hepatitis B e antigen in serum. Hepatology 1997; 26: 1621-5. 10. Kako M, Kanai K, Aikawa T, et al. Response to interferon alpha2a in patients with e antigen-negative chronic hepatitis B. J Clin Gastroenterol 1997; 25: 440-5. 11. Brunetto MR, Giarin M, Saracco G, et al. Hepatitis B virus unable to secrete e antigen and response to interferon in chronic hepatitis B. Gastroenterology 1993; 105: 845-50. 12. Papatheodoridis GV, Manesis E, Hadziyannis SJ. The long-term outcome of interferon-alpha treated and untreated patients with HBeAg-negative chronic hepatitis B. J Hepatol 2001; 34: 306-13. 13. Di Marco V, Lo Iacono O, Camma C, et al. The long-term course of chronic hepatitis B. Hepatology 1993; 30: 257-64. 24. Ozen H, Kocak N, Yuce A, Gurakan F. Retreatment with higher dose interferon alpha in children with chronic hepatitis B infection. Pediatr Infect Dis J 1999; 18: 694-7. 25. Gurakan F, Kocak N, Ozen H, Yuce A. Comparison of standard and high dosage recombinant interferon alpha 2b for treatment of children with chronic hepatitis B infection. Pediatr Infect Dis J 2000; 19: 52-6. 26. Cooksley WG. Treatment with interferons (including pegylated interferons) in patients with hepatitis B. Semin Liver Dis 2004; 24 (Suppl 1): 45-53. 14. Brunetto MR, Oliveri F, Coco B, et al. Outcome of anti-HBe positive chronic hepatitis B in alphainterferon treated and untreated patients: A longterm cohort study. J Hepatol 2002; 36: 263-70. 27. Schiff ER, Dienstag JL, Karayalcin S, et al. Lamivudine and 24 weeks of lamivudine/interferon combination therapy for hepatitis B e antigen-positive chronic hepatitis B in interferon nonresponders. J Hepatol 2003; 38: 818-26. 15. Lok AS, Chung HT, Liu VW, Ma OC. Long-term follow-up of chronic hepatitis B patients treated with interferon alpha. Gastroenterology 1993; 105: 1833-8. 28. Wright LT. Clinical trial results and treatment resistance with lamivudine in hepatitis B. Semin Liver Dis 2004; 24 (Suppl 1): 31-6. 16. Yuen MF, Hui CK, Cheng CC, Wu CH, Lai YP, Lai CL. Long-term follow-up of interferon alpha treatment in Chinese patients with chronic hepatitis B infection: The effect on hepatitis B e antigen seroconversion and the development of cirrhosis-related complications. Hepatology 2001; 34: 139-45. 29. Lau DT, Khokhar MF, Doo E, et al. Long-term therapy of chronic hepatitis B with lamivudine. Hepatol 2000; 32: 828-34. 17. Manesis EK, Hadziyannis JS. Interferon alpha treatment and retreatment of hepatitis B e antigen-negative chronic hepatitis B. Gastroenteroloyg 2001; 121: 101-9. 31. Liaw FY. Results of lamivudine trials in Asia. J Hepatol 2003; 39: 111-5. 18. Janssen HL, Schalm SW, Berk L, de Man RA, Heijtink RA. Repeated courses of alpha-interferon for treatment of chronic hepatitis type B. J Hepatol 1993; 17 (Suppl 3): 47-51. 19. Heijtink RA, Janssen HL, Hop WC, Osterhaus AD, Schalm SW. Interferon-alpha therapy in chronic hepatitis B: Early monitoring of hepatitis B e antigen may help to decive whether to stop or to prolong therapy. J Viral Hepat 2000; 7: 382-6. 20. Janssen HL, Gerken G, Carreno V, et al. Interferon alpha for chronic hepatitis B infection: Increased efficacy of prolonged treatment. Hepatology 1999; 30: 238-43. 21. Carreno V, Marcellin P, Hadziyannis S, et al. Retreatment of chronic hepatitis B e antigen-positive patients with recombinant interferon alpha2a. Hepatology 1999; 29: 277-82. Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 5-10 30. Dienstag JL, Schiff ER, Wright TL, et al. Lamivudine as initial treatment for chronic hepatitis B in the United States. N Engl J Med 1999; 341: 1256-63. 32. Chien RN, Yeh CT, Tsai SL, Chu CM, Liaw YF. Determinants for sustained HBeAg response to lamivudine therapy. Hepatology 2003; 38: 1267-73. 33. Hartman C, Berkowitz D, Shouval D, et al. Lamivudine treatment for chronic hepatitis B infection in children unresponsive to interferon. Pediatr Infect Dis J 2003; 22: 224-9. 34. Rizzetto M, Marzano A, Lagget M. Treatment of hepatitis B e antigen-negative chronic hepatitis B with lamivudine. J Hepatol 2003; 39: 168-71. 35. Hadziyannis SJ, Papatheodoridis GV, Dimou E, Laras A, Papaioannou C. Efficacy of long-term lamivudine monotherapy in patients with hepatitis B e antigen-negative chronic hepatitis B. Hepatology 2000; 32: 847-51. 36. Dienstag JL, Goldin RD, Heathcote EJ, et al. Histological outcome during long-term lamivudine therapy. Gastroenterology 2003; 124: 105-17. 9 Örmeci N. 37. Ito K, Tanaka Y, Orito E, et al. Predicting relapse after cessation of lamivudine monotherapy for chronic hepatitis B virus infection. Clin Infect Dis 2004; 38: 490-5. 38. Hadziyannis SJ, Papatheodoridis VG. Treatment of HBeAg negative chronic hepatitis B with new drugs (adefovir and others). J Hepatol 2003; 39: 172-6. 39. Marcellin P, Chang TT, Lim SG, et al. Adefovir dipivoxil for the treatment of hepatitis B e antigen-positive chronic hepatitis B. N Engl J Med 2003; 348: 808-16. 40. Dusheiko G. Adefovir dipivoxil for the treatment of HBeAg-positive chronic hepatitis B: A review of the major clinical studies. J Hepatol 2003; 39: 116-23. 41. Hadziyannis SJ, Tassopoulos NC, Heathcote EJ, et al. Adefovir dipivoxil for the treatment of hepatitis B e antigen-negative chronic hepatitis B. N Engl J Med 2003; 348: 800-7. 42. Perrillo R, Schiff E, Yoshida E, et al. Adefovir dipivoxil for the treatment of lamivudine-resistant hepatitis B mutants. Hepatology 2000; 32: 129-34. 43. Marugan BR, Gomez CL, Serrano LP. Use of adefovir in the treatment of the chronic hepatitis B virus infection with resistance to lamivudine. Transplantation Proceedings 2003; 35: 1841-3. 52. Mutimer D, Naoumov N, Honkoop P, et al. Combination alpha-interferon and lamivudine therapy for alpha-interferon-resistant chronic hepatitis B infection: Results of a pilot study. J Hepatol 1998; 28: 923-9. 53. Schalm SW, Heathcote J, Cianciara J, et al. Lamivudine and alpha interferon combination treatment of patients with chronic hepatitis B infection: A randomised trial. Gut 2000; 46: 562-8. 54. Tatulli I, Francavilla R, Rizzo GL, et al. Lamivudine and alpha-interferon in combination long term for precore mutant chronic hepatitis B. J Hepatol 2001; 35: 805-10. 55. Farrell G. Hepatitis B e antigen seroconversion: Effects of lamivudine alone or in combination with interferon alpha. J Med Virol 2000; 61: 374-9. 56. Serfaty L, Thabut D, Zoulim F, et al. Sequential treatment with lamivudine and interferon monotherapies in patients with chronic hepatitis B not responding to interferon alone: Results of a pilot study. Hepatology 2001; 34: 573-7. 57. Hasan F, al-Khaldi J, Asker H, et al. Treatment of chronic hepatitis B with the sequential administration of interferon and lamivudine. Hepatogastroenterology 2003; 20: 2040-2. 44. Schiff ER, Lai CL, Hadziyannis S, et al. Adefovir dipivoxil therapy for lamivudine-resistant hepatitis B in pre-and post-liver transplantation patients. Hepatology 2003; 38: 1419-27. 58. Cotonat T, Quiroga JA, Lopez-Alcorocho JM, et al. Pilot study of combination therapy with ribavirin and interferon alpha for the retreatment of chronic hepatitis B e antibody-positive patients. Hepatology 2000; 31: 502-6. 45. Walsh KM, Woodall T, Lamy P, Wight DG, Bloor S, Alexander GJ. Successful treatment with adefovir dipivoxil in a patient with fibrosing cholestatic hepatitis and lamivudine resistant hepatitis B virus. Gut 2001; 49: 436-40. 59. Carreno V, Rico MA, Pardo M, Quiroga JA. Extended follow-up of anti-HBe-positive patients with chronic hepatitis B retreated with ribavirin and interferon-alpha. Antiviral Res 2001; 52: 147-52. 46. Qaqish RB, Mattes KA, Ritchie DJ. Adefovir dipivoxil: A new antiviral agent for the treatment of hepatitis B virus infection. Clin Ther 2003; 25: 3084-99. 47. Yang H, Westland CE, Delaney WE 4th, et al. Resistance surveillance in chronic hepatitis B patients treated with adefovir dipivoxil for up to 60 weeks. Hepatology 2002; 36: 464-73. 48. Dando MT, Plosker LG. Adefovir dipivoxil a review of its use in chronic hepatitis B. Drugs 2003; 63: 2215-34. 49. Westland CE, Yang H, Delaney WE 4th, et al. Week 48 resistance surveillance in two phase 3 clinical studies of adefovir dipivoxil for chronic hepatitis B. Hepatology 2003; 38: 96-103. 50. Schalm SW. Combination therapy for chronic hepatitis B. J Hepatol 2003; 39: 146-50. 51. van Nunen AB, Janssen HL, Wolters LM, Niesters HG, de Man RA, Schalm SW. Is combination therapy with lamivudine and interferon-alpha superior to monotherapy with either drug? Antiviral Res 2001; 52: 139-46. 10 60. Barbaro G, Zechini F, Pellicelli AM, et al. Longterm efficacy of interferon alpha-2b and lamivudine in combination compared to lamivudine monotherapy in patients with chronic hepatitis B. An Italian multicenter, randomized trial. J Hepatol 2001; 35: 406-11. 61. Marques AR, Lau DT, McKenzie R, Straus SE, Hoofnagle JH. Combination therapy with famciclovir and interferon-alpha for the treatment of chronic hepatitis B. J Infect Dis 1998; 178: 1483-7. 62. Peters MG, Hann Hw H, Martin P, et al. Adefovir dipivoxi alone or in combination with lamivudine in patients with lamivudine-resistant chronic hepatitis B. Gastroenterology 2004; 126: 91-101. YAZIfiMA ADRES‹ Dr. Necati ÖRMEC‹ Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dal› ANKARA Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 5-10 Fulminan Karaci¤er Yetmezli¤inde Etyopatogenez Fügen ÇOKÇA1 1 Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi, Klinik Bakteriyoloji ve ‹nfeksiyon Hastal›klar› Anabilim Dal›, ANKARA Fulminan karaci¤er yetmezli¤i (FKY), daha önce bilinen bir karaci¤er hastal›¤› olmayan kiflide, ani olarak ortaya ç›kan a¤›r karaci¤er hasar› ve hepatik ensefalopati olarak tan›mlan›r. Hastal›k çoklu organ yetmezli¤ine neden olur ve mortalitesi yüksektir. Karaci¤er transplantasyonu yap›lmayan FKY’li hastalar›n yar›dan fazlas› kaybedilir. FKY’de prognozun kötü olmas›; karaci¤er hasar›n›n ciddiyeti, karaci¤er hücrelerinin kendini yenileyememesi ve proinflamatuvar sitokin sal›n›m›na ba¤l› olarak geliflen çoklu organ yetmezli¤i ile iliflkilidir (1). “King’s College Hospital”da 1993-1994 y›llar›nda takip edilen 342 akut karaci¤er yetmezli¤i vakas›nda saptanan nedenler Tablo 1’de verilmifltir (2). Kuzey Amerika ve Avrupa’da akut karaci¤er yetmezli¤i vakalar›n›n %50 kadar›n› akut viral hepatitler oluflturur. Ancak vakalar›n önemli bir k›sm›nda, klinik tablo viral hepatitle uyumlu olmas›na karfl›n spesifik bir ajan saptanamam›flt›r. Yeni tarif edilen GB virüsünün fulminan viral hepatit etyolojisindeki yeri bilinmemektedir. Hepatit E daha çok gebelerde fulminan hepatit nedeni olarak görülmektedir. Ülkemizden, Yurtayd›n ve arkadafllar›n›n Türkiye’de alt› merkezden toplanan verilerde; 135 fulminan hepatit vakas›nda; viral hepatit %39.3, ilaca ba¤l› %20.7, kriptojenik %19.3, Wilson hastal›¤› %6.7, amanita phalloides %5.2, gebelik %3, di¤er nedenler %5.2 olarak bildirilmifltir (3). Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 11-14 Tablo 1. Akut karaci¤er yetmezli¤inde etyoloji. • Aşırı doz Asetaminofen Ekstazi • Viral hepatitler Hepatit A virüsü Hepatit B virüsü Non A, B, C, D, E (kriptojenik) • Diğer nedenler Wilson hastalığı Gebelikte yağlı karaciğer Lenfoma/malign infiltrasyon Sepsis Budd-Chiari İskemik hepatit Çeşitli diğer nedenler • İdiyosenkratik ilaç reaksiyonu Lamotrijin Siproteron Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar Klorokin Rifampisin/izoniazid Halotan Flukloksasilin 11 Çokça F. FULM‹NAN KARAC‹⁄ER YETMEZL‹⁄‹NDE V‹RAL ETYOLOJ‹ FKY’nin en s›k nedeni viral hepatitlerdir. Geliflmifl ülkelerde hepatit B virüsü (HBV) infeksiyonu tek bafl›na veya di¤er virüslerle koinfeksiyon fleklinde FKY’ye neden olabilir. Bununla birlikte en yüksek fatal hepatit insidans›, sporadik akut ne A ne B hepatitlerinde bildirilmifltir. Hepatit C virüsü (HCV) ve hepatit E virüsü (HEV) infeksiyonlar›nda FKY geliflimi daha nadirdir. HBV tafl›y›c›lar›nda, viral replikasyonun reaktivasyonu da fulminan hepatite neden olabilir. Bu durum, onkoloji hastalar›nda veya transplant hastalar›nda immünsüpresif tedavinin kesilmesini takiben görülebilir. Hepatit virüsü d›fl›ndaki virüslerden; herpes simpleks virüs, adenovirüs, Epstein-Barr virüs (EBV), sitomegalovirüs (CMV) ve varisella da özellikle immünsüpresif konakta fulminan hepatite yol açabilir (1,4). Hepatit virüslerinin ço¤u sitopatik etki göstermez. Bu virüslerin neden oldu¤u hepatik hasar, infekte hepatosit yüzeyinde MHC arac›l›¤›yla eksprese olan viral antijenlere yönelik immün yan›t›n sonucudur. ‹nfeksiyon s›ras›nda hem karaci¤er hücrelerinden virüsün temizlenmesi hem de karaci¤er hasar›, bir veya daha çok viral proteine karfl› geliflen immün yan›t›n bir sonucudur (1,5). HBV’nin neden oldu¤u FKY’de HBV’nin prekor bölgesinde mutasyon insidans› yüksektir. Prekor bölgesinde kor proteini (HBcAg) için promoter elemanlar yer al›r. Prekor ve core promoter bölgesindeki mutasyonlar›n fulminan hepatit geliflimindeki önemi tam olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte prekor 1896 ve 1862 nükleotid mutasyonlar› ile core promoter 1762, 1764, 1768, 1770 nükleotid mutasyonlar›n›n fulminan hepatitle iliflkisini bildiren çok say›da çal›flma vard›r (610). Replikasyon yetene¤i artm›fl ve/veya HBeAg ekspresyonu defektli viral varyantlar, baz› fulminan hepatit vakalar›n›n patogenezinde rol oynayabilir ancak di¤er viral ve konak faktörlerini de dikkate almak gerekir (11). KONA⁄IN CEVABI Sitotoksik T-Lenfosit Cevab› Akut hepatit ve fulminan hepatitte, infekte hepatositlerin MHC-1 arac›l›kl› CD8+ sitotoksik T-lenfositleri taraf›ndan direkt olarak ortadan kald›r›lmas›, viral klerensin en önemli belirleyicisidir. Kronik infekte hastalarda sitotoksik T-lenfosit cevab› nispeten zay›f ve s›n›rl›d›r. Akut veya fulminan B hepatitinde spesifik sitotoksik T-lenfosit 12 cevab› gözlenmekle birlikte, genellikle tek bafl›na masif karaci¤er nekrozuna yol açacak yeterlilikte de¤ildir. Antijene spesifik sitotoksik T-lenfositler, direkt sitosidal etkinin yan› s›ra, infekte hepatositleri haraplamak üzere di¤er inflamatuvar hücreleri de harekete geçiren bir dizi immün yan›t› da bafllat›r. Dahas›, antijene spesifik T-lenfositlerinin aktif olarak salg›lad›¤› interferon-gama (IFN-γ), makrofajlardan tümör nekroz faktörü-alfa (TNF-α) ve interlökin (IL)-1 gibi proinflamatuvar sitokinlerin sal›n›m›na yol açar. Bu durum da fulminan hepatit patogenezine katk›da bulunabilir (1,5). Makrofaj Aktivasyonu Viral FKY için belirleyici olan masif karaci¤er harabiyetinde, anahtar rolü makrofaj aktivasyonu oynar. Viral FKY’nin klasik bulgusu, aktive Kupffer hücrelerinin say›ca artmas› ve makrofaj infiltrasyonudur. Aktive makrofajlar, sitokin sal›n›m›, reaktif oksijen üretimi, lizozomal protein sal›n›m› gibi çeflitli mekanizmalarla doku hasar›na neden olur. Makrofajlardan sal›nan sitokinler, inflamasyonun sistemik etkilerinden sorumlu di¤er inflamatuvar hücreleri (özellikle nötrofiller) harekete geçirir. Ayr›ca aktive makrofajlar, doku faktörü (FVII için ko-reseptör) ve fg12 gibi immün koagülanlar üretir ve bunlar›n her ikisi de hepatik mikrosirkülasyonu bozarak fibrinoid nekroza neden olur (1). Sitokinlerin Etkisi Viral FKY’de IL-1, TNF-α ve IL-6’n›n sistemik olarak artt›¤› saptan›r. Bu proinflamatuvar sitokinlerin kayna¤›, karaci¤erdeki Kupffer hücreleridir. Veriler, TNF-α ve IFN-γ gibi sitokinlerin lokal olarak üretilmesinin, karaci¤er nekrozu için gerekli oldu¤unu düflündürmektedir. Sitokinlerin lokal olarak sal›n›m›n›n; hücre yenilenmesinin engellenmesi, hepatosit apopitozu, lökositlerin infiltrasyonu ve aktivasyonu, vasküler adezyon moleküllerinin uyar›lmas› gibi baflka etkileri de vard›r (1). Karaci¤er Hücre Apopitozu Fulminan hepatit, histopatolojik olarak karaci¤er dokusunun masif nekroinflamasyonudur. Karaci¤er hasar›na neden olan mekanizma halen tam olarak aç›klanabilmifl de¤ildir. Virüsle infekte hücrelere karfl› oluflan konak immün yan›t›yla ortaya ç›kan hepatosit apopitozunun, karaci¤er nekrozunda önemli rolü oldu¤u düflünülmektedir. Apopitozda, sistein proteaz olarak bilinen kaspazlar kritik önem tafl›r. Bu kaspazlar›n aktivasyonu programl› hücre ölümünün terminal aflama- Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 11-14 Fulminan Karaci¤er Yetmezli¤inde Etyopatogenez s›n› yönlendirir (kromatin yo¤unlaflmas›, DNA fragmantasyonu, nükleer membran›n parçalanmas›, fosfatidilserinin eksternalizasyonu, apopitotik cisimlerin oluflumu gibi). HBV infeksiyonu seyri s›ras›nda, virüs spesifik sitotoksik T-lenfositleri, infekte hepatositler üzerinde MHC taraf›ndan önceden belirlenmifl olan HBV antijenlerini tan›r. Bunu takiben, infekte hepatositte apopitozla sonuçlanan süreç bafllar. FKY’de apopitozun gerçek rolü ve altta yatan mekanizma hala tam olarak bilinmemekle birlikte, Fas ve TNF-α’n›n önemli rolü oldu¤u düflünülmektedir. Fas ve Fas-L FKY geliflirken, birçok hepatosit üzerinde kuvvetle eksprese olur. Hepatosit apopitozunun indüklenmesinde, TNF-α da kritik öneme sahiptir. FKY nedeniyle ölen kiflilerde TNF-α ve reseptörü (TNFR-1) düzeylerinde önemli art›fl oldu¤u bildirilmifltir. TNF-α ve TNFR-1’in ekspresyon düzeyi, apopitotik hepatosit say›s›yla yak›ndan iliflkili bulunmufltur. FKY’de, Fas ve apopitozun önemli rolü oldu¤una dair deliller bulunmakla birlikte, Fas’›n rolünün belirsiz oldu¤una dair örnekler de vard›r (1). Koagülasyon Yolunun Rolü Kona¤›n inflamasyon yan›t›n›n bir parças› da koagülasyon kaskad›n›n aktivasyonudur. ‹nflamasyon kaskad› ile koagülasyon aras›nda çok s›k› etkileflim vard›r. Koagülasyon sisteminin aktivasyonu direkt olarak inflamatuvar etkili faktörlerin (trombin, Faktör Xa, fibrinopeptidler gibi) sal›n›m›na neden olur. Bu faktörler sonunda fibrin depolanmas›na yol açar. Mikrovasküler tromboz, lökosit birikimi ve inflamatuvar yan›t›n tetiklenmesi gerçekleflir. Trombin, karaci¤er hasar›nda, özellikle fulminan viral hepatitte çok önemli bir mediatördür. Trombinin lokal olarak üretilmesi, akut karaci¤er hasar›nda görülen fibrin depolanmas›n› aç›klayabilir. Mononükleer hücreler üzerindeki trombin reseptör ekspresyonu, viral FKY’de dramatik olarak artar. Fulminan hepatitli hastalardan al›nan doku örneklerinde trombin reseptör immün boyanmas› belirgin flekilde artar. Makrofajlar ve endotel hücreleri immün yan›t›n bir parças› olarak, doku faktörü ve protrombinaz (fg12) gibi fulminan hepatit patogenezinde görev alan immünkoagülanlar üretir (1). Fulminan Karaci¤er Yetmezli¤i Modelleri Fulminan hepatit patogenezini anlamada iki önemli güçlük vard›r. Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 11-14 1. ‹nsan hepatit virüslerini in vitro ço¤altacak uygun hücre kültür sistemlerinin bulunmay›fl›, 2. FKY’nin insanlardaki klinik tablosuna benzer büyük hayvan modellerinin bulunmay›fl›. Bu güçlüklere karfl›n, iki küçük, kemirici hayvan modeli, viral FKY’nin moleküler mekanizmas›n›n anlafl›lmas›nda büyük yarar sa¤lam›flt›r. Transgeneik Fare Modeli HBsAg spesifik sitotoksik T-lenfositlerinin, HBsAg transgenetik fareye enjekte edilmesiyle akut nekroinflamatuvar karaci¤er hastal›¤› indüklenmektedir. Hastal›k tek hücre nekrozundan, masif hepatosit hasar›na kadar giden üç aflamada geliflmektedir. Birinci aflamada; sitotoksik T-lenfosit enjeksiyonunu takiben bir saat içerisinde az say›da hepatosit, spesifik sitotoksik T-lenfositlerle direkt etkileflim sonucu apopitoza gider. Histopatolojik olarak, akut viral hepatite benzer bulgular (da¤›n›k, asidofilik Councilman cisimcikleri gibi) saptan›r. ‹kinci aflama, sitotoksik T-lenfosit enjeksiyonunu takiben 12-24 saat içerisinde ortaya ç›kar. Artm›fl hepatoselüler apopitoz ve nekroinflamatuvar odaklar görülür. HBsAg spesifik olmayan inflamatuvar hücreler, özellikle mononükleer hücreler ve nötrofiller bu hasar›n belirleyicisidir. Üçüncü aflama, enjeksiyonu takiben 24-72 saat içinde gerçekleflir. Masif karaci¤er nekrozu, inflamatuvar hücre infiltrasyonu, Kupffer hücre hiperplazisi ile karakterizedir. Histopatolojik bulgular, insanlarda HBV’ye ba¤l› fulminan hepatitte görülen patolojik karaci¤er de¤iflikliklerine benzerdir. HBsAg spesifik olmayan inflamatuvar hücreler, masif hepatoselüler hasarda kritik rol oynar. Önceden IFN-γ antikoru uygulanmas›, hücre ölümünü %97’den fazla azalt›r. Bu durum, fulminan hepatit gelifliminde, muhtemelen makrofajlar› aktive etmek yoluyla bu sitokinin oynad›¤› rolün önemini gösterir. Transgeneik HBsAg modeli, FKY’deki patolojik mekanizmalar› aç›klamada yard›mc› olmas›na karfl›n, gerçek klinik durumdaki replike olan virüs bulunmay›fl›, bu modelin en önemli s›n›rlamas›d›r (1). MHV-3 (Murine Hepatitis Virus-3)’ün ‹ndükledi¤i FKY Modeli Duyarl› BALB/cJ farelerde, MHV-3 infeksiyonu makrofaj aktivasyonu, proinflamatuvar mediatör sal›n›m›, sinüzoidal tromboz ve hepatoselüler nekrozla karakterize FKY’ye neden olur. MHV-3 infeksiyonunu takiben virüs bafll›ca karaci¤erde ço¤al›r. Yirmidört-k›rksekiz saat içinde, makrofaj 13 Çokça F. aktivasyonu ve sinüzoidal tromboz görülür. Hepatik nekroz alanlar›nda mononükleer hücre ve nötrofil infiltrasyonu saptan›r (1). Fulminan viral hepatitlerde patogenez kesin bilinmemekle birlikte virüs ve kona¤a ait faktörlerin rolü oldu¤u düflünülmektedir. 7. Baumert TF, Rogers SA, Kiyoshi H, Liang TJ. Two core promoter mutations identified in a hepatitis B virus strain associated with fulminant hepatitis result in enhanced viral replication. J Clin Invest 1996; 98: 2268-76. 8. Flodgren E, Bengtsson S, Knutsson M, et al. Recent high incidence of fulminant hepatitis in Samara, Russia: Molecular analysis of prevailing hepatitis B and D virus strains. J Clin Microbiol 2000; 38: 3311-16. 9. Petrosillo N, Ippolita G, Solforosi L, Varaldo PE, Clementi M, Manzin A. Molecular epidemiology of an outbreak of fulminant hepatitis B. J Clin Microbiol 2000; 38: 2975-81. KAYNAKLAR 1. Liu M, Chan CWY, McGilvray ID, Ning Q, Levy GA. Fulminant viral hepatitis: Molecular and cellular basis, and clinical implications. Exp Rev Mol Med 2001; 28 March, http://wwwermm.cbcu.cam.ac.uk/01002812h.htm 2. Williams R. Classification, etiology, and considerations of outcome in acute liver failure. Semin Liv Dis 1996; 16: 343-48. 3. Yurtayd›n C, Batur Y, Akarca US ve ark. Türkiye’de fulminant hepatit. The Turkish Journal of Gastroenterology 2003; 14 (Suppl 1): 5. 4. Flowers MA, Heathcote J, Wanless IR, et al. Fulminant hepatitis as a consequence of reactivation of hepatitis B virus infection after discontinuation of low-, dose methotrexate therapy. Ann Intern Med 1990; 112: 381-82. 5. Ganem D, Prince AM. Hepatitis B virus infectionnatural history and clinical consequences. N Engl J Med 2004; 350: 1118-29. 6. Sato S, Suzuki K, Akahane Y, et al. Hepatitis B virus strain with mutations in the core promoter in patients with fulminant hepatitis. Ann Intern Med 1995; 122: 241-8. 14 10. Hou J, Lin Y, Waters J, et al. Detection and significance of a G1862T variant of hepatitis B virus in Chinese patients with fulminant hepatitis. J Gen Virol 2002; 83: 2291-8. 11. Sterneck M, Kalinina T, Gunther S, et al. Functional analysis of HBV genomes from patients with fulminant hepatitis. Hepatology 1998; 28: 1390-7. YAZIfiMA ADRES‹ Dr. Fügen ÇOKÇA Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi, Klinik Bakteriyoloji ve ‹nfeksiyon Hastal›klar› Anabilim Dal› ANKARA Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 11-14 Kronik Hepatit C’li Hastalarda IFN-α2b ile ‹ndüksiyon ve Ribavirin Kombinasyon Tedavisi# Yunus GÜRBÜZ1, Nihal P‹fiK‹N1, Ediz TÜTÜNCÜ1, Rüçhan TÜRKYILMAZ1 1 SSK Ankara E¤itim Hastanesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Klini¤i, ANKARA ÖZET Kombine tedavide interferon (IFN) indüksiyonunun kal›c› yan›t› biraz daha artt›rabilece¤i düflüncesiyle 34 naiv kronik hepatit C’li hastaya 48 hafta süreyle kombinasyon tedavisi ve IFN indüksiyonu uyguland›. Hastalara ilk sekiz hafta hergün 5 MU ve daha sonraki 40 hafta haftada üç gün 3 MU IFN-α2b ve 1000-1200 mg/gün ribavirin tedavisi verildi. ‹ki hasta kendi iste¤iyle tedaviyi b›rakt›. Tedaviyi tamamlayan 32 hastan›n 21 (%65.6)’inde tedavi sonu yan›t ve 19 (%59.3)’unda kal›c› yan›t elde edildi. ‹ki hastada nüks ve bir hastada “breakthrough” saptand›. Anahtar Kelimeler: Kronik hepatit C, interferon, ribavirin, indüksiyon. SUMMARY IFN-α2b Induction Treatment with Ribavirin in Patients with Chronic Hepatitis C We aimed to investigate the efficacy of interferon-alpha (IFN-α) 2b induction treatment in combination with ribavirin. In total, 34 naive chronic hepatitis C patients were enrolled in the study. Patients received 5 MU/day of IFN for eight weeks followed by 3 MU three times a week for an aditional 40 weeks. Ribavirin was administered 1000-1200 mg/day according to the body weight for the entire 48 week period. Two patients excluded from the study on their own demand. Among 32 patients completed the therapy, 21 (%65.6) had end of treatment response and 19 (%59.3) had sustained virologic response. Two patients relapsed and one had breakthrough. Key Words: Chronic hepatitis C, interferon, ribavirin, induction. # Bu çal›flma, VII. Viral Hepatit Kongresi (24-28 Kas›m 2004)’nde poster olarak sunulmufltur. G‹R‹fi Hepatit C virüsü (HCV) infeksiyonu tüm dünyada yayg›n, oldukça ciddi bir sa¤l›k sorunudur. Dünya genelinde 300 milyon insan›n HCV ile infekte oldu¤u bildirilmektedir. Bir baflka ifadeyle dünya nüfusunun yaklafl›k %3’ü kronik HCV tafl›y›c›s›d›r. Hepatit C infeksiyonu gerek akut gerekse kronik aflamalar›nda büyük oranda asemptomatik sey- Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 15-18 retmektedir. Akut hepatit C’de iyileflme oran›n›n ancak %15 kadar olmas›, kalan %85 vakada kronikleflme, siroz ve hepatoselüler karsinoma ilerlemesi nedeniyle önemli bir hastal›kt›r (1). Kronik hepatit C tedavisinde standart ilaç olan interferon-alfa (IFN-α) monoterapisi (6-12 ay, 3-10 MU/haftada üç gün) ile hastalar›n %15-20’sinde kal›c› HCV-RNA kayb› sa¤lan›r. Bu oran ülkemizde 15 Gürbüz Y ve ark. oldu¤u gibi genotip 1b ile infekte kiflilerin ço¤unlukta oldu¤u popülasyonlarda %10 civar›ndad›r. Kal›c› yan›t oranlar›n›n bu kadar düflük olmas› yeni tedavi aray›fllar›na yol açm›flt›r (2,3). pozitifli¤i nüks, tedavi devam ederken ALT normal ve HCV-RNA negatif olan hastalarda ALT yükselmesi ve HCV-RNA pozitifli¤i geliflmesi “breakthrough” olarak de¤erlendirildi. IFN-α ve ribavirin kombine tedavisi kronik hepatit C tedavisinde önemli bir aflama olmufl ve kal›c› yan›t oranlar›nda ciddi yükselmeler sa¤lanm›flt›r. Poynard ve McHutcchinson yapt›klar› çok merkezli çal›flmalarda, 48 haftal›k kombine tedavi ile kal›c› yan›t oranlar›n›n genotip 1 hastalarda %29, genotip non-1 hastalarda da %65’lere yükseldi¤ini göstermifllerdir (4,5). Hastalar ilk hafta klini¤imizde yat›r›larak, daha sonra ayaktan takip edildi. Tedavinin ilk haftas›n›n sonunda ve sonra her ay kontrole ça¤r›ld›. Kontrollerde ALT, aspartat aminotransferaz (AST) düzeyleri ve hemoglobin, lökosit ve trombosit say›lar›na bak›ld›. HCV-RNA tedavi öncesi ve tedavinin 8. ve 48. haftalar›nda ve tedavi sonras› alt›nc› ayda bak›ld›. IFN-α2b indüksiyon ve ribavirin kombinasyonu ile ilgili çal›flmalardan elde edilen sonuçlar›n daha ümit verici olmas› ve o dönemde pegile IFN’lerin ülkemizde henüz kullan›m›n›n olamamas› nedeniyle biz de kombinasyonun etkinli¤ini araflt›rmak amac›yla bu çal›flmay› bafllatt›k. Biyokimyasal testler hastanemiz laboratuvar›nda otoanalizörde (Olympus 5200), hepatit göstergeleri ELISA yöntemiyle (Beckman Coulter Access Immunassay) ve HCV-RNA polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) yöntemiyle (Roche Cobas Amplicor) bak›ld›. MATERYAL ve METOD Karaci¤er biyopsileri tedavi öncesi yap›ld› ve hastanemizdeki tek patolog taraf›ndan Knodell yöntemiyle de¤erlendirildi. Bu çal›flmaya alanin aminotransferaz (ALT) düzeyleri yüksek, son üç ay içinde serum HCV- RNA testleri pozitif ve yap›lan karaci¤er biyopsilerinde kronik hepatit bulgular› olan, yafllar› 18-60 aras›nda de¤iflen 34 hasta al›nd›. Dekompanse sirozu olanlar, düzenli alkol alanlar, hemoglobin düzeyi erkeklerde 13 g/dL, kad›nlarda 12 g/dL’nin alt›nda, lökosit say›s› 3000/mm3, trombosit say›s› 100.000/mm3’ten az olanlar, kronik böbrek hastalar›, daha önce organ transplantasyonu yap›lanlar, depresyon tan›s› alan, epilepsi, kardiyovasküler hastal›k, otoimmün hastal›¤› olanlar tedaviye al›nmad›. Tedavi öncesi bütün hastalardan ayd›nlat›lm›fl onamlar› al›nd›. Bu çal›flmada, 22 Eylül 1999-26 Ekim 2002 tarihleri aras›nda tedavi gören hastalar de¤erlendirildi. Hastalara ilk sekiz hafta her gün 5 MU, sonraki 40 hafta haftada 3 MU IFN-α2b (Intron A, ScheringPlough, Keinwotrh, NJ, USA) subkütan ve ribavirin (Rebetol, Schering-Plough, Keinworth, NJ, USA) 1000-1200 mg/gün (< 75 kg 1000 mg/gün, > 75 kg 1200 mg/gün) peroral 48 hafta boyunca uyguland›. Tedavinin sekizinci haftas›nda HCV-RNA negatifli¤i erken yan›t, tedavi sonunda ALT normal ve HCV-RNA negatif ise tedavi sonu yan›t, ALT yüksek ve HCV-RNA pozitif ise yan›ts›zl›k, hem tedavinin hem de tedavi sonras› alt› ayl›k izlemin sonunda ALT normal ve HCV-RNA negatif ise kal›c› yan›t, yan›tl› hastalarda tedaviden sonraki alt› ay içinde ortaya ç›kan ALT yükselmesi ve HCV-RNA 16 BULGULAR Çal›flma popülasyonu 34 naiv (daha önce tedavi almam›fl) hastadan oluflmaktayd›. ‹ki hasta tedavinin birinci ve beflinci aylar›nda kendi istekleriyle tedaviyi b›rakt›klar›ndan, tedavinin tamam›n› alan 32 hasta de¤erlendirmeye al›nd›. Protokole uygun tedavi alan bu 32 hastadan 21 (%65.6)’i erkek, 11 (%34.3)’i kad›nd›. Tedavi alan hastalar 26-58 yafl aras›nda ve yafl ortalamalar› 42.3 idi. Hastalar›n tümünde özellikle ilk haftalarda atefl, titreme, bafl a¤r›s› gibi grip benzeri yan etkiler görüldü. Tedaviye bafllanan üç hastada birinci aydan sonra afl›r› halsizlik, ifltahs›zl›k gibi semptomlar nedeniyle tedavi IFN-α2b 3 MU/gün, haftada üç gün olarak de¤ifltirildi. ‹ki hastada hemoglobin düflüklü¤ü nedeniyle ribavirin dozu %50 azalt›ld›. Ribavirinin bu etkisi bir hastada ikinci ayda, bir hastada ise alt›nc› ayda saptand›. ‹ki hasta ise herhangi bir yan etki olmadan birer hafta ribavirin almad›. Protokolü tamamlayan bir hastada da tedavi sonu kontrolde hipotiroidi geliflti¤i gözlendi. Sekizinci haftan›n sonunda yap›lan kontrollerde (erken virolojik yan›t) 19 (%59.3) hastada yan›t al›n›rken, 13 (%40.7) hastada yan›t al›namad›. Çal›flmaya al›nan hastalardan 21 (%65.6)’inde tedavi sonu yan›t saptand›. Tedavi sonras› kal›c› yan›t› saptamak için alt›nc› ayda yap›lan tetkiklerde 19 (%59.3) hastada ALT-AST’nin normal de¤er- Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 15-18 Kronik Hepatit C’li Hastalarda IFN-α2b ile ‹ndüksiyon ve Ribavirin Kombinasyon Tedavisi leri ve HCV-RNA negatifli¤i saptand›. Onbir (%34.3) hastada yan›ts›zl›k saptan›rken, 2 (%6.2) hastada tedavi sonras› takiplerde nüks geliflti¤i gözlendi. Erken virolojik yan›t göstermeyen 4 (%12.5) hastada tedavi sonu yan›t geliflti (late responders). Bir (%3.1) hastada “breakthrough” ortaya ç›kt› (Tablo 1). Çal›flmay› tamamlayan kad›n hastalarda 7/11 (%63.6) hem tedavi sonu hem de kal›c› yan›t al›n›rken, 4/11 (%36.3) yan›t al›namad›. Erkek hastalarda tedavi sonu yan›t 14/21 (%66.6), kal›c› yan›t 12/21 (%57.1), nüks 2/21 (%9.5) oran›nda görüldü. 7/21 (%33.3) erkek hasta yan›ts›z olarak de¤erlendirildi. Çal›flmaya al›nan hastalardan sadece 9 (%28.1)’u 50 yafl›n üzerindeydi. Tedavi sonu yan›ts›z ve nüks olarak saptanan 13 hastadan 5 (%38.4)’i 50 yafl üzerindeydi. TARTIfiMA IFN’lerin günlük kullan›mlar›n›n, haftada üç kez kullan›mlar›yla k›yasland›¤›nda hem viral yükü daha h›zl› düflürdükleri hem de klinik yan›t› artt›rd›klar› birçok araflt›r›c› taraf›ndan gösterilmifltir (6-10). Ancak tedavi süresince günlük ilaç kullan›m› yan etkiyi ve maliyeti artt›rmaktad›r. Bu nedenle tedavinin bafllang›çta günlük ve yüksek doz bafllanmas› ve sonras›nda klasik tedavi ile 48 haftaya tamamlanmas› daha mant›kl› görülmektedir. Bu amaçla birçok merkez, yap›lan viral kinetik çal›flmalar›n sonucunu da dikkate alarak 2, 4, 8, 12 hafta sürelerle indüksiyon tedavisi uygulam›fllard›r. Ancak iki hafta gibi k›sa süreli indüksiyon tedavilerinin yan›t› fazla artt›rmad›¤›, daha yüksek yan›t için daha uzun süreli indüksiyon gerekti¤i yap›lan çal›flmalarda ortaya ç›km›flt›r. IFN tedavisi- Tablo 1. IFN-α2b indüksiyon ve ribavirin tedavisi sonuçlar›. Yaş ne ribavirin ilavesi özellikle kal›c› yan›t› artt›rmaktad›r (11-14). ‹ndüksiyon tedavisi ve ribavirin kombinasyonu ile ilgili literatürde birçok olumlu ve olumsuz çal›flma mevcuttur. Örne¤in; fientürk ve arkadafllar› yapt›klar› bir çal›flmada, ribavirinle kombine indüksiyon tedavisinin erken yan›t ve kal›c› yan›tta tek bafl›na indüksiyon tedavisine üstünlü¤ünü (%52’ye karfl›n %36 ve %39’a karfl›n %17) göstermifllerdir (15). Bir baflka çal›flmada, Van Vlierberghe ve arkadafllar› 454 naiv hastada 48 haftal›k kombinasyon tedavisi ve sekiz hafta indüksiyonlu kombinasyon tedavisini k›yaslam›fllar ve erken virolojik yan›t›n kombinasyon tedavisinde iyi olmas›na ra¤men (%66 vs. %47), tedavi sonu ve kal›c› yan›t›n farkl› olmad›¤›n› (%53 vs. %50, %41 vs. %33) bulmufllard›r (16). Bu iki çal›flman›n ortak yan› bizim bulgular›m›za k›yasla kal›c› yan›t oranlar›n›n düflüklü¤üdür. Perez ve arkadafllar› da yapt›klar› bir çal›flmayla, ribavirinle birlikte indüksiyon tedavisinin kullan›m›n›n özellikle genotip 1’de ve yüksek viral yükte daha etkili oldu¤unu göstermifllerdir (17). Akbar ve arkadafllar›n›n Suudi Arabistan’da yapt›klar› bir çal›flmada, bir ayl›k indüksiyon tedavisi + ribavirin tedavisiyle elde ettikleri sonuçlar standart IFN + ribavirin tedavisiyle k›yasland›¤›nda tedavi sonu yan›t %48.7’ye karfl›n %40.7, kal›c› yan›t ise %36.2’ye karfl›n %18.5’tir. Bu çal›flmac›lar›n bulgular› indüksiyon tedavisinin kal›c› yan›t› artt›rd›¤› yönündedir (18). Bizim elde etti¤imiz yüksek tedavi sonucu (%65.6) ve kal›c› yan›t (%59.3) oranlar›, genel olarak literatürde yap›lan benzer çal›flmalardan daha yüksektir. Özellikle kal›c› yan›t oran›nda bu farkl›l›k daha belirgindir. ‹ndüksiyon tedavisinin uzun tutulmas› (iki ay), tedaviye uyumun yüksek olmas›, tedavi grubunda sirozlu hastalar›n olmamas› ve yafl ortalamas›n›n düflük olmas›n›n bu yüksek tedavi baflar›s›nda rolü oldu¤u düflüncesindeyiz. 26-58 (ortalama 42.3) Kadın/erkek 11/21 Erken virolojik yanıt 19 (%59.3) Tedavi sonu yanıt 21 (%65.6) Kalıcı yanıt 19 (%59.3) Yanıtsız 11 (%34.3) Nüks 2 (%6.2) “Breakthrough” 1 (%3.1) Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 15-18 KAYNAKLAR 1. Manns MP, McHutchison JG, Gordon SL, et al. Peginterferon alpha-2b plus ribavirin compared with interferon alpha-2b plus ribavirin for initial treatment of chronic hepatitis C: A randomised trial. Lancet 2001; 358: 958-68. 2. Poynard T, Leroy V, Cohard M, et al. Metaanalysis of interferon randomised trials in treatment of viral hepatitis C: Effects of dose and duration. Hepatology 1996; 24: 778-89. 17 Gürbüz Y ve ark. 3. Nguyen MH, Wright TL. Therapeutic advances in management of hepatitis B and hepatitis C. Curr Opin Infect Dis 2001; 14: 593-601. 4. Poynard T, Marcellin P, Lee SS, et al; for the International Hepatitis Interventional Group (IHIT). Randomised trial of interferon alpha 2b plus ribavirin for 48 weeks or for 24 weeks versus interferon alpha 2b plus placebo for 48 weeks for treatment of chronic infection with hepatitis C virus. Lancet 1998; 352: 1426-32. 12. Carlson T, Weiland O, Reichard O. Viral kinetics and treatment response in patients with hepatitis C during induction and standard interferon therapy in combination with ribavirin. Scand J Gastroenterol 2002; 37: 1228-34. 13. Di Marco V, Ferraro D, Almasio P, et al. Early viral clearance and sustained response in chronic hepatitis C: A controlled trial of interferon and ribavirin after high-dose interferon induction. J Viral Hepat 2002; 9: 354-9. 5. McHutchinson JG, Gordon SC, Schiff ER, et al; for the hepatitis Interventional Therapy Group. Interferon alpha 2b alone or in combination with ribavirin as initial treatment for chronic hepatitis C. N Engl J Med 1998; 339: 1485-92. 14. Vrolojik JM, Bekkering FC, Brauwer JT, Hansen BE, Schalm SW. Hihg sustained virological response in chronic hepatitis C by combining induction and prolonged maintenance therapy. J Viral Hepat 2003; 10: 205-9. 6. Lam NP, Neumann AU, Gretch DR, et al. Dosedependent acute clerance of hepatitis C genotip 1 virus with interferon alpha therapy. Hepatology 1997; 26: 226-31. 7. Fried MW, Shiffman M, Sterling RK, et al. A multicenter, randomized trial of daily high-dose interferon-alpha 2b for the treatment of chronic hepatitis c: Pretreatment stratification by viral burden and genotype. Am J Gastroenterol 2000; 95: 3225-9. 15. Şentürk H, Ersöz G, Özaras R, et al. Interferon alpha 2b induction treatment with or without ribavirin in chronic hepatitis C, a multicenter, randomised, controlled trial. Digestive Diseases and Sciences 2003; 48: 1124-9. 8. 9. Adams G, Casey DL, Trivendi M, et al. High dose induction therapy with interferon alpha-2b for chronic hepatitis C patients unresponsive to conventional therapy. Hepatology 1996; 24: 273 A. Abstract 587. Cotler SJ, Gretch DR, Carithers RL Jr. Efficacy of escaleting to daily interferon dosing in patients who do not respond to intermittant dosing regimens. Hepatology 1996; 24: 400 A. Abstract 1095. 10. Nakamura H, Ito H, Kimura Y, et al. The importance of initial daily administration of interferon alpha for the eradication of hepatitis C virus in patients with chronic hepatitis C: A multicenter randomised trial. Hepatogastroenterology 1998; 45: 1045-55. 11. Kotzev I, Ivanova I, Atanassova M, et al. High initial dose combination regimen with interferonalpha and ribavirin in chronic hepatitis C. Hepatogastroenterology 2003; 50: 463-6. 18 16. Van Vlierberghe H, Leroux-Roels G, Adler M, et al. Daily induction combination treatment with alpha 2b interferon and ribavirin or standard combination treatment in naive chronic hepatitis C patients. A multicenter randomised controlled trial. J Viral Hepat 2003; 10: 460-6. 17. Perez R, Jimanez M, Crespo J, et al. Comparative study of an induction dose of interferon-alpha 2b with ribavirin compared with standard combined treatment in naive patients with chronic hepatitis C. J Viral Hepat 2003; 10: 437-45. 18. Akbar HO. Effect of induction therapy on hepatitis C. Saudi Med J 2003; 24 (Suppl 2): 141-2. YAZIfiMA ADRES‹ Dr. Nihal P‹fiK‹N 1. Cadde 14. Sokak No: 50/4 Bahçelievler, ANKARA e-mail: [email protected] Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 15-18 Kronik Hepatit B ‹nfeksiyonunda Farkl› Antiviral Tedavilerin Karfl›laflt›r›lmas› Orhan YILDIZ1, Bilgehan AYGEN1, Tahir PATIRO⁄LU2, Selma GÖKAHMETO⁄LU3 1 Erciyes Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, Erciyes Üniversitesi T›p Fakültesi, Patoloji Anabilim Dal›, 3 Erciyes Üniversitesi T›p Fakültesi, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, KAYSER‹ 2 ÖZET ‹nterferon-alfa (IFN-α) ve lamivudin kronik hepatit B virüsü (HBV) infeksiyonunun tedavisinde kullan›lan en etkili ilaçlard›r. Bu çal›flman›n amac›; kronik HBV infeksiyonunda IFN-α + lamivudin kombinasyonu ile IFN-α ve lamivudin monoterapilerinin etkinli¤ini de¤erlendirmektir. Çal›flmaya kronik HBV infeksiyonu tan›s› konan 61 hasta al›nd›. Otuzdört hastaya kombinasyon tedavisi, 18 hastaya IFN-α ve dokuz hastaya lamivudin monoterapileri verildi. Tedavi sonu virolojik yan›t oranlar› IFN-α, kombinasyon ve lamivudin gruplar›nda s›ras›yla %77.8, %88.2 ve %66.7 idi (p> 0.05). Ayn› gruplarda s›ras›yla kal›c› yan›t oranlar› %50, %44.1 ve %44.4 olarak bulundu (p> 0.05). Tüm gruplarda tedavi sonu ortalama alanin aminotransferaz (ALT) düzeylerinin tedavi öncesine göre istatistiksel olarak anlaml› oranlarda düfltü¤ü saptand› (IFN-α grubu p= 0.005, kombinasyon grubu p< 0.001 ve lamivudin grubu p= 0.011). Prekor mutant olmayan suflla infekte hastalarda ortalama ALT düzeyleri tüm gruplarda geriledi, ancak sadece kombinasyon grubunda tedavi öncesi ve tedavi sonu ortalama ALT düzeyleri aras›nda istatistiksel olarak anlaml› fark vard› (p= 0.001). Prekor mutant sufllarla infekte olgularda tedavi sonu virolojik yan›t IFN-α grubunda %86.7, kombinasyon grubunda %84.2 ve lamivudin grubunda %100 idi (p> 0.05). Kronik HBV infeksiyonunda kombinasyon ve monoterapi gruplar› aras›nda kal›c› yan›t aç›s›ndan istatistiksel olarak anlaml› fark bulunamad›. Sonuçlar yüksek HBV-DNA düzeylerine sahip olgularda kombine tedavi protokollerinin, prekor mutant sufllarla infekte olgularda ise lamivudinli protokollerin daha etkili oldu¤unu göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Kronik hepatit B, IFN-α, lamivudin, kombinasyon tedavisi. SUMMARY Comparison of Different Antiviral Treatments for Chronic Hepatitis B Infection Interferon-alpha (IFN-α) and lamivudine are the most effective agents used in the treatment of chronic hepatitis B virus (HBV) infection. The aim of this study was to compare the efficacy of combination therapy with lamivudine and IFN-α versus monotherapies (IFN-α and lamivudine) in patients with chronic HBV infection. Sixty-one patients were enrolled in this study. Thirty-four, 18 and 9 of the patients received combination therapy, IFN-α monotherapy and lamivudine monotherapy, respectively. Virologic response rates to IFN-α monotherapy, combination therapy and lamivudine monotherapy at the end of the treatments in these patients were 77.8%, 88.2% and 66.7%, respectively (p> 0.05). The sustained response rates to the same therapy groups were 50%, 44.1% and 44.4%, respectively (p> 0.05). The mean ALT value at the end of the treatments were found to have decreased in a statistically significant degree compared with the baseline levels in each group (IFN-α p= 0.005, combination p< 0.001 and lamivudine p= 0.011). In the patients with nonmutant chronic HBV infection, the mean ALT values decreased in each group, but only in the combination therapy group, the mean ALT values at the baseline and at month 12 were significantly different between groups (p= 0.001). Virologic response rates in the patients Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 19-27 19 Y›ld›z O ve ark. with precore mutant chronic HBV infection were 86.7% in the IFN-α monotherapy group, 84.2% in the combination therapy group and 100% in the lamivudine monotherapy group at the end of the treatments (p> 0.05). We did not find any statistically significant difference between monotherapies and combination therapy groups related to sustained response in chronic HBV infection. It was found more effective the combination therapy in the patients with high pretreatment HBV-DNA levels, and the treatment regimens containing lamivudine in the patients with precore mutant chronic HBV infection. Key Words: Chronic hepatitis B, IFN-α, lamivudine, combination therapy. G‹R‹fi Kronik hepatit B virüsü (HBV) infeksiyonu kronik karaci¤er hastal›¤›n›n en önemli nedenlerinden biridir. HBV tafl›y›c›lar›nda hepatoselüler kanser geliflme riski sa¤l›kl› kiflilere göre 12 ila 300 kat fazlad›r ve Dünya Sa¤l›k Örgütü’ne göre ölüm nedenleri aras›nda dokuzuncu s›rada yer almaktad›r (1-4). Kronik viral hepatitlerin tedavisinde amaç; viral replikasyonun durdurulmas›, karaci¤er histopatolojisinde düzelme ve sonuç olarak siroz, hepatoselüler karsinom gibi komplikasyonlar ile bunlara ba¤l› mortalitenin önlenmesidir (1). Tedavide en s›k kullan›lan ilaçlar interferonalfa (IFN-α) ve lamivudin monoterapileri veya bu iki ilac›n kombinasyonudur (5,6). IFN-α kronik hepatit B (KHB) tedavisinde üzerinde uzlafl›lan tek ilaç olmas›na karfl›n, elde edilen kal›c› yan›t oranlar› en çok %30-40 düzeylerinde olmaktad›r (1,7). Bu nedenle KHB tedavisinde alternatif tedavi yöntemleri araflt›r›lmaktad›r. Bunlar›n bafl›nda HIV’a karfl› gelifltirilmifl bir nükleosid analo¤u olan lamivudin gelmektedir. Viral replikasyonu %100’e yak›n oranlarda bask›lamakla birlikte tek bafl›na kullan›ld›¤›nda gözlenen direnç ve nüks bu ilac›n etkinli¤ini k›s›tlamaktad›r (8). Lamivudin son y›llarda KHB tedavisinde kabul görmüfl ve pek çok ülkede onay alm›flt›r (9). IFN-α ve lamivudin kombinasyon tedavisinin daha baflar›l› oldu¤unu gösteren çal›flmalar oldu¤u gibi, IFN-α monoterapisinin daha üstün oldu¤unu gösteren çal›flmalar da mevcuttur (10-12). Bu çal›flmada, KHB infeksiyonlu olgularda yüksek doz IFN-α ve lamivudin monoterapileri ile IFN-α + lamivudin kombinasyonunun etkinli¤ini ve güvenilirli¤ini retrospektif olarak karfl›laflt›rmak amaçlanm›flt›r. MATERYAL ve METOD Hasta Seçim Kriterleri Çal›flmaya Eylül 1998-Mart 2003 tarihleri aras›nda ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Poliklini¤i’ne baflvuran, 16-60 yafl aras›nda klinik, bi- 20 yokimyasal, serolojik ve histopatolojik olarak KHB infeksiyonu tan›s› alan 74 hasta dahil edildi. KHB infeksiyonu tan›s› için alt› ay veya daha uzun süre HBsAg ve HBV-DNA pozitifli¤i ile beraber alanin aminotransferaz (ALT) düzeylerinin normalin 1.5 kat› ve üstünde olmas›, histopatolojik incelemede kronik aktif hepatit (KAH) tan›s› konmas› kriter olarak al›nd›. Lökosit say›s› < 3000/mm3, hematokrit < %30, trombosit say›s› < 75.000/mm3, protrombin zaman› kontrole göre > 3 saniye olan ve anti-HDV, antiHCV, anti-HIV, antinükleer antikor (ANA), antimitokondriyal antikor (AMA) pozitifli¤i olan hastalar çal›flmaya al›nmad›. Karaci¤er sirozu, Wilson hastal›¤›, hemokromatöz, otoimmün hastal›k, hepatoselüler karsinom veya baflka bir malign hastal›¤› bulunanlar, kontrolsüz diyabet, hipertiroidi, ileri evre kalp ve böbrek yetmezli¤i gibi ciddi sistemik hastal›¤› olanlar, ilaç-alkol ba¤›ml›l›¤›, psikoz-depresyon gibi ciddi psikiyatrik hastal›k öyküsü olanlar ve gebelik veya laktasyon dönemindeki kad›nlar çal›flma d›fl›nda tutuldu (13). Verilerin Toplanmas› Tedavi öncesi dönemde tam kan say›m›, total biyokimya, eritrosit sedimentasyon h›z›, protrombin zaman›, hepatit serolojisi, HBV-DNA, ANA, AMA, tiroid fonksiyon testleri çal›fl›ld›. Hastalar tedavi süresince ilk ay her hafta, daha sonra tedavi sonuna kadar her ay ve izlem döneminde üç ayda bir kez hematolojik ve biyokimyasal parametrelerle izlendi. Ayn› dönemlerde hastalar›n kullan›lan ilaca/ilaçlara ba¤l› yan etkileri kaydedildi. Ayr›ca, tedavi s›ras›nda üç ayda bir ve izlem döneminde 6-12 ayda bir kez HBV-DNA ve hepatit serolojisi araflt›r›ld›. HBV-DNA mikroklon DNA prob RIA (Abbot) yöntemiyle çal›fl›ld› ve sonuçlar “pg/mL” cinsinden verildi. Hepatit serolojisi ise ELISA (Abbot) yöntemiyle çal›fl›ld›. Hastalara tedavi öncesi ve izlemin alt›nc› ay›nda karaci¤er biyopsileri yap›ld› ve ayn› patolog taraf›ndan de¤erlendirildi. Histopatolojik de¤erlendirmede Knodell skorlama sistemi kullan›ld› (14). Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 19-27 Kronik Hepatit B ‹nfeksiyonunda Farkl› Antiviral Tedavilerin Karfl›laflt›r›lmas› Tedavi Gruplar› c. Kombinasyon grubu alt› ay süreyle, haftada üç gün, 9 MU IFN-α2a, subkütan ve 12 ay süreyle, günde 150 mg lamivudin, oral. trombositopeni, iki hastada düzensiz ilaç kullanmalar› nedeniyle çal›flma d›fl› b›rak›ld›. Kombinasyon grubunda yer alan 37 hastadan 34’ü çal›flmay› tamamlad›. Bir hasta IFN-α2a’ya ba¤l› yan etkileri tolere edemedi¤i, iki hastada ilaç tedavilerini sonland›rd›klar› için çal›flmadan ç›kar›ld›. Lamivudin grubunda izlenen 10 hastan›n dokuzu çal›flmay› tamamlad›. Bir hasta kontrollere gelmedi¤i için çal›flma d›fl›nda tutuldu. Hastalar›n temel özellikleri aç›s›ndan tedavi gruplar› aras›nda istatistiksel bir fark yoktu (Tablo 1). Tedaviye Yan›t Kriterleri Tedavi Yan›tlar› Virolojik yan›t tedavi sonunda serum HBVDNA’n›n kayb›, biyokimyasal yan›t tedavi sonunda serum ALT düzeylerinin normal s›n›rlara dönmesi, tedavi sonu tam yan›t tedavi sonunda biyokimyasal ve virolojik yan›t›n olmas› ve/veya HBsAg’nin kayb›, kal›c› yan›t tedavi kesildikten alt› ay sonra biyokimyasal ve virolojik yan›tlar›n devam etmesi, yan›ts›zl›k tedavinin üç-alt› ay›nda yüksek serum ALT düzeyi ve HBV-DNA pozitifli¤inin devam etmesi, nüks tam yan›t veren hastalarda tedavi kesildikten alt› ay sonra serum ALT düzeyinin yükselmesi ve/veya HBV-DNA’n›n pozitifleflmesi olarak tan›mland› (6). Hastalar›n tedaviye yan›t oranlar› Tablo 2’de gösterilmifltir. Tedavi sonu virolojik, biyokimyasal ve tam yan›t oranlar› aç›s›ndan gruplar aras›nda anlaml› fark yoktu. Gruplarda tedavi sonu ortalama ALT düzeyleri IFN-α grubunda 58.9 ± 74.9 IU/L, kombinasyon grubunda 41.3 ± 23.3 IU/L ve lamivudin grubunda 36.3 ± 34.0 IU/L idi (p= 0.344). Gruplar birbirleriyle karfl›laflt›r›ld›¤›nda gerek tedavi öncesi ortalama ALT düzeyleri gerekse tedavi sonu ortalama ALT düzeyleri aras›nda önemli bir fark yoktu (s›ras›yla, p= 0.173, p= 0.344). Gruplar kendi içlerinde de¤erlendirildi¤inde ise her grupta tedavi sonu ortalama ALT düzeylerinin bafllang›ç de¤erlerine göre anlaml› oranda azald›¤› gözlendi (IFN-α grubunda p= 0.005, kombinasyon grubunda p< 0.001 ve lamivudin grubunda p= 0.011). KHB tan›s› konulan hastalar üç gruba ayr›ld›: a. IFN-α grubu alt› ay süreyle, haftada üç gün, 9 MU IFN-α2a (Roferon-A, Roche Basel, ‹sviçre), subkütan, b. Lamivudin grubu 24 ay süreyle, günde 150 mg lamivudin (GlaxoSmithKline, ‹ngiltere), oral, Tedaviyi Sonland›rma Kriterleri IFN-α tedavisi alan gruplarda hastalar›n IFN’yi tolere edememeleri, ortaya ç›kan hematolojik de¤iflikliklerin doz modifikasyonlar›yla düzelmemesi ya da karaci¤er sirozu, dekompanse karaci¤er hastal›¤› veya hepatoselüler karsinom geliflmesi, hastalar›n ilaçlar› kullanmamas› veya düzensiz kullanmas› ya da kontrollere gelmemesi tedaviyi sonland›rma kriterleri olarak kabul edildi. ‹statistiksel Analiz Tüm istatistiksel de¤erlendirmeler SPSS 10.0 (Statistical Packages for Social Sciences; SPSS Inc., Chicago, Illinois, USA) kullan›larak yap›ld›. Veriler ortalama ± standart sapma olarak verildi ve p< 0.05 anlaml› kabul edildi. Grup içi de¤iflkenlerin analizinde paired t-testi, gruplar aras› de¤iflkenlerin analizi Anova testi ile yap›ld›. Orant›sal de¤erlerin karfl›laflt›r›lmas›nda χ2 ve Mann-Whitney U testleri kullan›ld›. BULGULAR Hasta Popülasyonu IFN-α grubunda yer alan 22 hastadan 18’i çal›flmay› tamamlad›. Bir hasta IFN-α2a’ya ba¤l› yan etkileri tolere edemedi¤i için, bir hasta lökopeni ve Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 19-27 Her üç gruptaki hastalar›n kal›c› yan›t oranlar› aras›nda istatistiksel olarak anlaml› fark yoktu (Pearson χ2= 0.173, p= 0.917). IFN-α grubunda üç, kombinasyon grubunda 10 ve lamivudin grubunda iki hastada nüks geliflti. Nüks geliflen hastalar aras›nda IFN-α ve kombinasyon gruplar›nda birer hastada ALT ve HBV-DNA düzeyleri efl zamanl› olarak yükseldi, ancak lamivudin grubundaki hastalar›n hiçbirinde yükselme gözlenmedi. Gruplardaki hastalar›n tedavi öncesi, tedavi sonras› ve izlem dönemlerindeki ALT ve HBV-DNA düzeyleri aras›nda çapraz karfl›laflt›rma yap›ld›. Yaln›zca izlem döneminde lamivudin grubundaki hastalar›n HBV-DNA düzeylerinin IFN-α (p= 0.032) ve kombinasyon (p= 0.033) gruplar›ndan istatistiksel olarak anlaml› düzeylerde yüksek oldu¤u saptand›. ‹zlem dönemi HBV-DNA düzeyleri Anova testiyle de karfl›laflt›r›ld› ve lamivudin grubunda DNA düzeyleri di¤er iki gruba göre anlaml› oranda yüksek bulundu (p= 0.023). Hastalar›n tedavi ve izlem dönemlerindeki ALT ve HBV-DNA düzeyleri fiekil 1 ve fiekil 2’de görülmektedir. 21 Y›ld›z O ve ark. Tablo 1. Çal›flmay› tamamlayan hastalarla ilgili demografik özellikler ve baz› bafllang›ç verileri. İnterferon grubu (n= 18) Kombinasyon grubu (n= 34) Lamivudin grubu (n= 9) 37.5 ± 9.2 31.5 ± 10.2 34.6 ± 13.5 11/7 23/11 4/5 Naiv (%) 10 (55.5) 26 (76.5) 5 (55.6) Yanıtsız (%) 6 (33.3) 4 (11.8) 1 (11.1) Nüks (%) 2 (11.1) 3 (8.8) 3 (33.3) ALT (ortalama ± SD, IU/L) 173.7 ± 146.0 (59-664) 122.7 ± 117.6 (21-643) 86.8 ± 55.2 (17-178) HBeAg pozitifliği (%) 3 (16.7) 15 (44.1) 3 (33.3) Anti-HBe (%) 15 (83.3) 19 (55.9) 6 (66.7) 526.1 ± 549.1 3042.4 ± 5511.2 4375.4 ± 7764.7 0.123 4.89 ± 2.7 4.68 ± 2.1 3.11 ± 1.69 0.146 İnterferon grubu (n= 18) Kombinasyon grubu (n= 34) Lamivudin grubu (n= 9) χ2 p 14 (77.8) 30 (88.2) 6 (66.7) 2.543 0.280 Ortalama yaş (yıl) Cinsiyet (erkek/kadın) χ2 p 0.147 1.646 0.439 7.545 0.109 Tedavi öncesi tanı HBV-DNA (ortalama ± SD, pg/mL) Knodell indeksi (ortalama ± SD) 0.173 3.934 0.139 Tablo 2. Hastalar›n tedaviye yan›t durumlar›. Virolojik yanıt (%) Biyokimyasal yanıt (%) 13 (72.2) 27 (79.4) 8 (88.9) 1.018 0.601 Tedavi sonu tam yanıt (%) 12 (66.7) 25 (73.5) 6 (66.7) 0.341 0.843 9 (50) 15 (44.1) 4 (44.4) 0.173 0.917 Nüks (%) 3 (16.7) 10 (29.4) 2 (22.2) 1.063 0.588 Yanıtsız (%) 6 (33.3) 9 (26.5) 3 (33.3) 0.341 0.843 0 6 (17.6) 0 Prekor mutant olmayanlarda HBV-DNA kaybı (%) 1 (33.3) 9 (60.0) 0 Prekor mutantlarda HBV-DNA kaybı (%) 13 (86.7) 16 (84.2) 6 (100) 1.055 0.590 4.33 ± 3.1 2.50 ± 2.9 - Kalıcı yanıt (%) Anti-HBe serokonversiyonu (%) Tedavi sonu Knodell indeksi (ortalama ± SD) Gruplardaki hastalar›n tedaviye yan›tl› ve yan›ts›z olmalar›na göre tedavi öncesi ALT ve HBV-DNA düzeyleri karfl›laflt›r›ld› ve ALT düzeyleri aç›s›ndan her üç tedavi grubunda da anlaml› fark bulunamad›, ancak IFN-α ve lamivudin gruplar›nda HBV-DNA düzeyleri tedaviye yan›ts›z hastalar- 22 0.629 da anlaml› oranda yüksekti (s›ras›yla, p= 0.028 p= 0.009, Tablo 3). Her üç grupta da prekor mutant sufllarla infekte hastalar›n tedavi sonras› ALT düzeyleri tedavi öncesine göre istatistiksel olarak anlaml› düzeylerde azalm›flt›r (Tablo 4). Prekor mutant olmayan sufl- Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 19-27 Kronik Hepatit B ‹nfeksiyonunda Farkl› Antiviral Tedavilerin Karfl›laflt›r›lmas› İnterferon Lamivudin Kombinasyon 200.0 180.0 160.0 ALT (IU/L) 140.0 120.0 100.0 80.0 60.0 40.0 20.0 0.0 0 1 3 6 Aylar 12 18 24 fiekil 1. Serum ALT düzeylerinde gruplara göre tedavi ve izlem dönemlerindeki de¤iflimler. İnterferon Kombinasyon Lamivudin 4500 4000 HBV-DNA (pg/mL) 3500 3000 2500 2000 1500 1000 500 0 0 3 6 12 18 24 Aylar fiekil 2. Serum HBV-DNA düzeylerinde gruplara göre tedavi ve izlem dönemlerindeki de¤iflimler. larla infekte hastalar karfl›laflt›r›ld›¤›nda ise sadece kombinasyon grubundaki hastalar›n ALT düzeylerinde tedavi öncesine göre anlaml› gerileme oldu¤u görüldü (p= 0.001). Lamivudin monoterapiViral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 19-27 siyle prekor mutant suflla infekte KHB hastalar›n›n tümünde (%100) virolojik yan›t ve tam yan›t al›nd›, ancak mutant olmayan suflla infekte hastalar›n hiçbirinde yan›t al›namad›. IFN-α ve kombinasyon 23 Y›ld›z O ve ark. Tablo 3. Tedaviye yan›tl› ve yan›ts›z hastalar›n bafllang›ç de¤erlerinin karfl›laflt›r›lmas›. İnterferon grubu ALT (U/L) HBV-DNA (pg/mL) Kombinasyon grubu ALT (U/L) Lamivudin grubu HBV-DNA (pg/mL) ALT (U/L) HBV-DNA (pg/mL) 229.8 ± 246.9 (7-53) Yanıtlı 176.3 ± 172.3 331.3 ± 260.2 hastalar (59-664) (18-795) 129.7 ± 132.8 3149.9 ± 5829.6 (42-643) (11-22000) 82.8 ± 56.6 (17-178) Yanıtsız 168.3 ± 84.5 hastalar (69-312) 100.0 ± 38.3 2693.0 ± 4651.3 (21-159) (38-16000) 94.7 ± 63.7 12666.7 ± 9291.6 (41-165) (260-19000) p 0.917 915.7 ± 776.4 (170-2000) 0.028 0.540 0.841 0.784 0.009 Tablo 4. Prekor mutant ve mutant olmayan hastalarda biyokimyasal yan›tlar›n karfl›laflt›r›lmas›. Tedavi öncesi ALT (U/L) Tedavi sonrası ALT (U/L) p İnterferon grubu Prekor mutant (n= 15) Prekor mutant olmayan (n= 3) 174.1 ± 160.4 (59-664)* 171.7 ± 33.1 (140-206)* 52.6 ± 80.5 (23-340)+ 90.3 ± 22.7 (73-116)+ 0.001 0.109 Kombinasyon grubu Prekor mutant (n= 19) Prekor mutant olmayan (n= 15) 128.4 ± 137.5 (21-643)** 115.6 ± 90.6 (41-372)** 41.4 ± 29.8 (12-134)++ 72.7 ± 102.7 (17-429)++ < 0.001 0.001 Lamivudin grubu Prekor mutant (n= 6) Prekor mutant olmayan (n= 3) 82.8 ± 56.6 (17-178)*** 94.7 ± 63.7 (41-165)*** 28.7 ± 11.2 (18-50)+++ 69.3 ± 44.2 (39-120)+++ 0.027 0.109 * p= 0.139, ** p= 0.972, *** p= 1.000. + p= 0.020, ++ p= 0.690, +++ p= 0.020. gruplar›ndaki prekor mutant suflla infekte hastalar›n virolojik yan›tlar› mutant olmayan suflla infekte hastalara oranla yüksekti, ancak aradaki fark istatistiksel olarak anlaml› bulunmad› (Tablo 2). Gruplarda HBV-DNA kayb› olan hastalar izlem döneminde yeniden pozitifleflme aç›s›ndan de¤erlendirildi¤inde; IFN-α grubunda %14.3 (2/14), kombinasyon grubunda %23.3 (7/30) ve lamivudin grubunda %33.3 (2/6) olarak bulundu (Pearson χ2= 0.966, p= 0.617). Tedavi gruplar›nda yer alan toplam 61 hastadan yaln›zca kombinasyon grubundaki 1 (%1.6) hastada anti-HBs serokonversiyonu geliflti. IFN-α ve kombinasyon gruplar›nda yer alan hastalar›n tedavi öncesi ve sonras› Knodell histopatolojik aktivite indeksleri karfl›laflt›r›ld›¤›nda her iki grupta da istatistiksel olarak anlaml› düzelme görüldü (s›ras›yla, p= 0.014, p= 0.042). Gruplar›n Yan Etki Yönünden Karfl›laflt›r›lmas› Her üç grupta da tedaviler genellikle iyi tolere edildi. IFN-α içeren her iki tedavi grubunda özellikle tedavinin bafllang›ç döneminde atefl, titre- 24 me, miyalji, artralji ve bafl a¤r›s› gibi flikayetler gözlendi. Bu flikayetler yüzünden IFN-α ve kombinasyon gruplar›nda birer hastan›n tedavileri sonland›r›ld›. Lamivudin grubunda hiçbir hastada benzer flikayetler gözlenmedi. IFN grubunda üç, kombinasyon grubunda befl hastada IFN doz ayarlamas›n› gerektiren geçici lökopeni ve trombositopeni geliflti. IFN grubunda bir hasta doz ayarlamalar›yla düzelmeyen lökopeni ve trombositopeni nedeniyle çal›flma d›fl› b›rak›ld›. TARTIfiMA Günümüzde KHB infeksiyonunun küratif bir tedavisi yoktur. IFN-α’n›n 1970’li y›llarda HBV replikasyonunu bask›lad›¤›n›n gösterilmesinden sonra bu ilaç KHB infeksiyonunun tedavisinde kullan›lmaya bafllam›flt›r. Bir meta-analizde IFN-α ile tedavi edilen KHB hastalar›n›n virolojik yan›t oranlar› tedavi verilmeyen kontrol hastalar›yla karfl›laflt›r›ld›¤›nda istatistiksel olarak anlaml› oranda yüksek bulunmufltur (15). Bu çal›flmada, IFN-α grubunda yer alan 18 hastan›n 14 (%77.8)’ünde HBV-DNA Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 19-27 Kronik Hepatit B ‹nfeksiyonunda Farkl› Antiviral Tedavilerin Karfl›laflt›r›lmas› kayb› gerçekleflti. Virolojik yan›tla uyumlu oranlarda (%61.1) ALT normalizasyonu ve %55.5 oran›nda tedavi sonu tam yan›t elde edildi. Bu gruptaki hastalarda alt› ayl›k izlem dönemi sonunda elde edilen kal›c› yan›t oran› ise %44.4 idi. Tedavi sonu tam yan›t ve kal›c› yan›t oranlar›m›z IFN-α monoterapisi uygulanan di¤er çal›flmalarla karfl›laflt›r›ld›¤›nda daha baflar›l› gözükmektedir. Ülkemizde yap›lan çal›flmalarda, KHB infeksiyonunda IFN-α monoterapisinin sonuçlar› ile ilgili veriler çok farkl›d›r. Bu çal›flmalarda tedavi sonu virolojik yan›t %36.4 ile %60.4 aras›nda de¤iflmektedir (1618). Çal›flmam›zdaki yüksek yan›t oranlar› yüksek doz (9 MU/haftada üç gün) IFN-α uygulanmas› ve hasta seçiminde titiz davran›lmas› ile aç›klanabilir. IFN-α grubunda yaln›zca 3 (%16.7) hastada nüks geliflti. Bu hastalar›n üçü de prekor mutant sufllarla infekteydi. Yap›lan çal›flmalarda KHB’de IFN-α monoterapisi sonras› nüks oranlar› %8-17.6 aras›nda de¤iflmektedir (19-21). Lamivudin KHB infeksiyonlar›n›n tedavisinde tek bafl›na veya IFN-α ile birlikte kullan›lmaktad›r (6,22). Yap›lan çal›flmalarda, bir y›l süreyle lamivudin alan hastalarda tedavi sonu tam yan›t oranlar› yaklafl›k olarak %65 ve tedavi kesildikten bir y›l sonra virolojik yan›t oranlar› %15’ten az bulunmufltur (6,23,24). Di¤er yandan çok merkezli bir çal›flmada, HBeAg pozitif olgulara bir y›l süreyle lamivudin monoterapisi verilmifl ve 100 mg/gün lamivudin alan grupta kal›c› ALT normalizasyon oran› %72 olarak bulunmufltur (25). Bu çal›flmada ise iki y›l süreyle lamivudin monoterapisi alan dokuz hastan›n 6 (%66.7)’s›nda virolojik yan›t ve 8 (%88.9)’inde biyokimyasal yan›t al›nm›flt›r. Lamivudin monoterapisiyle ilgili en önemli sorun tedavi kesildikten sonra hastalar›n büyük bir k›sm›nda nüks geliflmesidir (23,26,27). Lamivudin tedavisinin uzun dönem etkileri çok iyi bilinmemekle birlikte iki y›l veya daha uzun süreli tedavi rejimleri daha güvenli ve daha yüksek tam yan›t oranlar› sa¤lamaktad›r (28,29). Bu çal›flmada iki y›l süreyle lamivudin tedavisi verilmesi ile yüksek tedavi sonu yan›t (%66.7) ve kal›c› yan›t (%44.4) sa¤lanm›flt›r. Bu gruptaki hastalar›n %22.2’sinde ise izlem döneminde hastal›k nüks etmifltir. Kal›c› yan›t oranlar›m›z›n yüksek olmas› lamivudin monoterapisinin iki y›l uygulanmas›na ba¤lanabilece¤i gibi, hastalar›n tedavi sonu izlem sürelerinin henüz yeterli olmamas›na da ba¤lanabilir. IFN-α ve lamivudin kombinasyonu additif veya sinerjistik antiviral etkileri ve ilaç direncini azaltt›klar› veya geciktirdikleri için günümüzde KHB inViral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 19-27 feksiyonunda önerilen ve genifl kabul gören tedavi fleklidir (30). IFN ve lamivudin monoterapileriyle kombinasyon tedavisi, sonuçlar› birbirine benzeyen ve genifl hasta kat›l›ml› iki çal›flmayla de¤erlendirilmifltir. ‹lk çal›flmada Schalm ve arkadafllar›, kombinasyon tedavisinin IFN ve lamivudin monoterapilerinden daha üstün oldu¤unu bildirmifltir (12). Bunun aksine ikinci çal›flmada lamivudin ve IFN monoterapilerinin birbirlerinden üstün olmad›¤› ve kombinasyon tedavisinin istatistiksel olarak anlaml› bir yarar sa¤lamad›¤› bildirilmifltir (31). Hoofnagne ve arkadafllar› da benzer bir çal›flmada, hemen hemen ayn› sonuçlar› elde etmifllerdir (7). ‹talya’da yap›lan bir araflt›rmada ise bir y›l uygulanan lamivudin ile alt› ay uygulanan kombinasyon tedavileri karfl›laflt›r›lm›fl ve HBV-DNA negatifleflme oran› s›ras›yla %19 ve %35 olarak bulunmufltur (32). Ayn› çal›flmada nüks oran› monoterapi grubunda %21, kombinasyon grubunda %7 olarak saptanm›flt›r. Çal›flmam›zda kombinasyon tedavisi alan 34 hastan›n 25 (%73.5)’inde virolojik yan›t, 24 (%70.6)’ünde biyokimyasal yan›t al›nm›flt›r. Ülkemizde yap›lan iki çal›flmada da benzer sonuçlar elde edilmifltir; Cindoruk ve arkadafllar›n›n çal›flmas›nda, tedavi sonu tam yan›t oranlar› kombinasyon tedavisi (%48) alan grupta IFN monoterapisi (%42) alan gruba göre istatistiksel olarak anlaml› oranda yüksek bulunmufltur (18). Çelebi ve arkadafllar›n›n çal›flmas›nda ise kombinasyon grubunda monoterapi grubuna oranla daha yüksek HBV-DNA klerensi ve ALT normalizasyonu elde edilmifltir (33). Bu araflt›rmada tedavi gruplar› birbirleriyle karfl›laflt›r›ld›¤›nda tedavi sonu yan›t, kal›c› yan›t ve nüks oranlar› aç›s›ndan gruplar aras›nda anlaml› bir fark yoktu. Hastalar›n bafllang›ç ve tedavi sonu ALT ortalamalar› gruplar aras›nda karfl›laflt›r›ld›¤›nda da anlaml› fark bulunamad›, ancak her üç grupta da bafllang›ç ALT ortalamalar› tedavi sonu ALT de¤erlerine göre istatistiksel olarak anlaml› oranlarda yüksekti. Bu sonuç KHB infeksiyonunda üç tedavi rejiminin de biyokimyasal yan›t aç›s›ndan etkili oldu¤unu göstermekle birlikte, kombinasyon grubunda istatistiksel anlaml›l›k daha belirgindi. KHB hastalar›nda IFN-α tedavisine yan›t› olumlu yönde etkileyen iki parametre düflük HBV-DNA (< 200 pg/mL) ve yüksek serum ALT (> 100 IU) düzeyleri olarak gösterilmektedir, ancak bu faktörlerin lamivudin tedavisine yan›tla iliflkisi gösterilememifltir (34). Çal›flmam›zda tedaviye yan›t veren ve vermeyen hastalar›n bafllang›ç ALT düzeyleri aras›nda anlaml› bir fark yoktu, ancak IFN-α 25 Y›ld›z O ve ark. ve lamivudin monoterapi gruplar›nda yan›ts›z hastalar›n HBV-DNA düzeyleri yan›tl› hastalara göre anlaml› oranda yüksek bulundu (s›ras›yla, p= 0.028 ve p= 0.009). Genel kan›n›n aksine lamivudin grubunda bafllang›ç HBV-DNA düzeyleri ile tedavi yan›t› aras›nda iliflki vard› ve HBV-DNA düzeyi artt›kça tedaviye yan›t oran› geriledi. Tedavi öncesi yüksek HBV-DNA düzeyi monoterapilerde yüksek oranda yan›ts›zl›kla iliflkiliyken, kombinasyon grubunda tedavi yan›t›n› etkilemedi¤i görülmüfltür. Bu sonuç IFN-α ve lamivudin kombinasyonunun additif veya sinerjistik antiviral etkilerine ba¤l› olabilece¤i gibi, hastalar›m›z›n pek ço¤unun prekor mutant suflla infekte olmas›yla da aç›klanabilir. Prekor mutant sufllara ba¤l› infeksiyonlarda IFN-α monoterapisine yan›t oranlar›n›n düflük ve tedavi kesildikten sonra nüks oranlar›n›n yüksek oldu¤u bildirilmektedir (24,35). Erhardt ve arkadafllar› ise prekor mutant ve mutant olmayan sufllar›n neden oldu¤u infeksiyonlarda yaklafl›k %30 kal›c› yan›t oran› al›nd›¤›n› ve iki grup aras›nda fark bulunamad›¤›n› bildirmifllerdir (36). Çal›flmam›zda prekor mutant sufllarla infekte olan ve olmayan hastalar›n tedavi öncesi ve sonras› ALT ortalamalar› her grupta karfl›laflt›r›ld›. IFN grubunda prekor mutant sufl infeksiyonlar›nda tedavi ile ALT düzeyleri anlaml› oranda azald› (p= 0.001), ancak di¤er hastalarda gözlenen ALT düzeylerindeki azalma anlaml› de¤ildi (p= 0.109). Ayr›ca, tedavi sonu ALT düzeylerinin prekor mutant sufllarla infekte olan olgularda di¤er olgulara göre anlaml› oranlarda azald›¤› gözlendi (p= 0.020). Lamivudin grubunda da benzer flekilde prekor mutant sufl infeksiyonlar›nda mutant olmayan infeksiyonlara oranla daha baflar›l› sonuçlar al›nd›. Bu grupta prekor mutant suflla infekte KHB hastalar›n›n tamam›nda HBVDNA kayb› geliflirken, mutant olmayan sufl infeksiyonlar›n›n hiçbirinde HBV-DNA kayb› saptanmad›. Bu verilerden prekor mutant sufl infeksiyonlar›nda lamivudin monoterapisinin ya da lamivudin içeren kombinasyon protokollerinin kullan›lmas›n›n daha iyi sonuç verebilece¤i izlenimi edinilmifltir. Buna karfl›n sonuçlar›n ülkesel, bölgesel veya hasta popülasyonu ile ilgili farkl›l›klardan ya da lamivudin grubundaki hasta say›s›n›n yetersizli¤inden kaynaklanabilece¤i de düflünülebilir. Kombinasyon grubunda ise her iki alt grupta da tedavi sonu ALT düzeyleri istatistiksel olarak anlaml› oranda geriledi (Tablo 4). Özellikle prekor mutant olmayan sufllarla infekte KHB hastalar›n›n tedavisinde IFN ve lamivudin kombinasyonunun iyi bir seçenek oldu¤u sonucu orta- 26 ya ç›km›flt›r. Sonuç olarak bu çal›flmada, IFN-α ve lamivudin monoterapileriyle bu iki ilac›n kombinasyonu aras›nda tedavi sonu yan›t, kal›c› yan›t ve nüks oranlar› aç›s›ndan istatistiksel olarak anlaml› farklar gözlenmedi. Öte yandan tedavi öncesi yüksek HBV-DNA de¤erlerinin monoterapi gruplar›nda ço¤unlukla tedaviye yan›ts›zl›¤a neden olurken, kombinasyon grubunda tedavi yan›t›n› etkilemedi¤i görülmüfltür. Prekor mutant sufllarla infekte KHB hastalar›n›n virolojik yan›t oranlar› mutant olmayan sufllarla infekte hastalara göre daha yüksekti. Bulgular bu hastalar›n tedavisinde lamivudin veya lamivudin içeren kombinasyonlar›n daha etkili olaca¤›n› düflündürmektedir. KAYNAKLAR 1. Vivek R. Treatment of hepatitis B. Clinical Cornerstone 2001; 3: 24-36. 2. Perrillo RP. The management of chronic hepatitis B. In: Koff RS (ed). Advances in the Management of Hepatic Disease. Clarifling the Issues. Am J Med 1994; 96 (Suppl 1A): 34-40. 3. Moradpour D, Wands JR. Understanding hepatitis B virus infection. N Engl J Med 1995; 332: 1092-3. 4. Public Health Service. Inter-agency guidelines for screening donors of blood, plasma, organs, tissues, and semen for evidence of hepatitis B and hepatitis C. MMWR 1991; 40: 1-17. 5. EASL international consensus conference on hepatitis B. J Hepatol 2003; 38: 533-40. 6. Lok AS, McMahon BJ. Chronic hepatitis B. Hepatology 2001; 34: 1225-41. 7. Hoofnagle JH, Di Bisceglie AM. The treatment of chronic viral hepatitis. N Engl J Med 1997; 336: 347-56. 8. Jarvis B, Faulds D. Lamivudine. A review of its therapeutic potantial in chronic hepatitis B. Drugs 1999; 58: 101-41. 9. Torresi J, Locarnini S. Antiviral chemotherapy for the treatment of hepatitis B virus infections. Gastroenterology 2000; 118 (2 Suppl 1): 83-103. 10. Heathcote J, Schalm SW, Cianciara J, et al. Lamivudine and intron A combination treatment in patients with chronic hepatitis B infection. J Hepatol 1998; 28: 43-51. 11. Schiff E, Karayalcin S, Grimm I, et al. A placebo controlled study of lamivudine and interferon alpha-2b in patients with chronic hepatitis B who previously failed interferon therapy. Hepatology 1998; 28: 388-96. 12. Schalm SW, Heathcote J, Cianciara J, et al. Lamivudine and alpha interferon combination treatment of patients with chronic hepatitis B infection: A randomised trial. Gut 2000; 46: 562-8. Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 19-27 Kronik Hepatit B ‹nfeksiyonunda Farkl› Antiviral Tedavilerin Karfl›laflt›r›lmas› 13. Shaw-Stiffel TA. Chronic hepatitis. In: Mandell GL, Bennett JE, Dolin R (eds). Principles and Practice of Infectious Diseases. 5th ed. New York: Churcill Livingstone, 2000: 1297-333. 14. Knodell RG, Ishak KG, Black WC, et al. Formulation and application of a numerical scoring system for assessing histological activity in asymptomatic chronic active hepatitis. J Hepatol 1981; 1: 431-5. 15. Wong DK, Cheung AM, O’Rourke K, Naylor CD, Detsky AS, Heathcote J. Effect of alpha-interferon treatment in patients with hepatitis B e antigenpositive chronic hepatitis B. Ann Intern Med 1993; 119: 312-23. 16. Uygun A, Bağc› S, Erdil A ve ark. Kronik B hepatitinde interferon tedavisi ile elde edilen sonuçlar. 17. Ulusal Gastroenteroloji Haftas› (3-8 Ekim 2000) Özet Kitapç›ğ›. Antalya, 2000; 343: 96. 17. Leblebicioğlu H, Sünbül M, Ayd›n K ve ark. Kronik hepatit B ve kronik hepatit C hastalar›nda interferon tedavisine yan›t›n değerlendirilmesi. Flora 2001; 6: 159-63. 18. Cindoruk M, Karakan T. Efficacy of interferon alpha and lamivudine combination therapy versus interferon alpha monotherapy in Turkish patients with chronic hepatitis B: A double-blind, randomised, comparative study. Curr Therap Res 2002; 63: 167-75. 19. Lin CC, Wu JC, Chang TT ve ark. Long-term evaluation of recombinant interferon-α 2b in the treatment of patients with hepatitis B e antigen-negative chronic hepatitis B in Taiwan. J Viral Hepat 2000; 8: 438-46. 20. Taşova Y, Saltoğlu N, Erdurak Ö, Aksu HSZ. Kronik hepatit B infeksiyonlar›nda interferon tedavisi. Viral Hepatit Dergisi 1998; 1: 46-50. 21. Aygen B, Kandemir O, Doğanay M, Pat›roğlu T, Sümerkan B, Özbak›r Ö. Kronik viral hepatitlerde ve kronik HBsAg taş›y›c›l›ğ›nda interferon tedavisi. Turk J Gastroenterohepatol 1994; 5: 127-32. 22. Dienstag J, Perillo RP, Schiff ER, Bartholomew M, Vicary C, Rubin M. A preliminary trial of lamivudine for chronic hepatitis B infection. N Engl J Med 1995; 333: 1657-61. 23. Tassopoulos NC, Volpes R, Pastore G, et al. Post lamivudine treatment follow-up of patients with HBeAg negative chronic hepatitis B. J Hepatol 1999; 30 (Suppl 1): 117. 24. Santantonio T, Mazzola M, Iacovazzi T, Miglietta A, Guastadisegni A, Pastore G. Long-term follow-up of patients with anti-HBe/HBV-DNA-positive chronic hepatitis B treated for 12 months with lamivudine. J Hepatol 2000; 32: 300-6. 25. Lai CL, Chien RN, Leung NW, et al. A one-year trial of lamivudine for chronic hepatitis B. Asia Hepatitis Lamivudine Study Group. N Engl J Med 1998; 339: 61-8. Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 19-27 26. Dienstag JL, Perrillo RP, Schiff ER, Bartholomew M, Vicary C, Rubin M. A preliminary trial of lamivudine for chronic hepatitis B infection. N Engl J Med 1995; 333: 1657-61. 27. Nevens F, Main J, Honkoop P. Lamivudine therapy for chronic hepatitis B: A six-month randomised dose-ranging study. Gastroenterology 1997; 113: 1258-63. 28. Buti M, Cotrina M, Jardi R. Two years of lamivudine therapy in anti-HBe-positive patients with chronic hepatitis B. J Viral Hepat 2001; 8: 270-5. 29. Chang TT, Lai CL, Liaw YF, et al. Incremental increases in HBeAg seroconversion and continued ALT normalization in Asian chronic HBV (CHB) patients treated with lamivudine for four years (abstract). Antiviral Therapy 2000; 5 (Suppl 1): 44. 30. EASL International Consensus Conference on Hepatitis B. J Hepatol 2003; 38: 533-40. 31. Schiff E, Karayalç›n S, Grimm I, et al. A placebo controlled study of lamivudine and interferon alpha-2b in patients with chronic hepatitis B who previously failed interferon therapy. Hepatology 1998; 28: 388-96. 32. Barbaro G, Zechini F, Pellicelli AM, et al. Longterm efficacy of interferon alpha-2b and lamivudine in combination compared to lamivudine monotherapy in patients with chronic hepatitis B. An Italian multicenter randomised trial. J Hepatol 2001; 35: 406-11. 33. Çelebi G, Gürbüz Y, Türky›lmaz R. Kronik B hepatitinde interferon-α standart monoterapisi ile interferon-α + lamivudin kombinasyonunun etkinlik ve güvenilirlik yönünden karş›laşt›r›lmas›. Viral Hepatit Dergisi 2001; 3: 364-70. 34. Perillo RP, Mason AL. Therapy for hepatitis B virus infection. In: Friedman LS, Martin P (Guest ed). Viral Hepatitis. Gastroenterol Clin North Am 1994; 23: 581-602. 35. Hadziyannis SJ. Hepatitis B e antigen negative chronic hepatitis B: From clinical recognition to pathogenesis and treatment. Viral hepatitis 1995; 1: 7-36. 36. Erhardt A, Reineke U, Blondin D, et al. Mutations of the core promoter and response to interferon treatment in chronic replicative hepatitis B. Hepatology 2000; 31: 716-25. YAZIfiMA ADRES‹ Dr. Orhan YILDIZ Erciyes Üniversitesi T›p Fakültesi ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal› 38039, KAYSER‹ e-mail: [email protected] [email protected] 27 Anti-HCV Pozitif Hemodiyaliz Hastalar› ve Renal Transplant Al›c›lar›nda “Restriction Fragment Length Polymorphism (RFLP)” ile HCV Genotiplendirmesi Yasemin COfiKUN1, Murat SAYAN2, Safiye HELVACI1, Kamil D‹LEK3, Reflit MISTIK1 1 Uluda¤ Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, BURSA Dokuz Eylül Üniversitesi T›p Fakültesi, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, ‹ZM‹R 3 Uluda¤ Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹ç Hastal›klar› Anabilim Dal›, Nefroloji Bilim Dal›, BURSA 2 ÖZET Hemodiyaliz (HD) hastalar› ve renal transplant (RT) al›c›lar›, hepatit C virüsü (HCV) infeksiyonu aç›s›ndan yüksek riskli hastalard›r. HCV genotipleri, HD hastalar› ve RT al›c›lar›nda bölgesel farkl›l›klar› yans›tan heterojen bir da¤›l›m gösterir. Bu çal›flmada, bölgemizdeki anti-HCV pozitif HD hastalar›nda ve RT al›c›lar›nda HCV genotiplerini tespit etmeyi, moleküler epidemiyolojik araflt›rmalara ›fl›k tutmay› amaçlad›k. Çal›flmaya 23 HD hastas›, sekiz RT al›c›s› olmak üzere toplam 31 hasta al›nd›. Toplam 14 (%45.1) hastada HCV-RNA pozitif bulundu. HD hastalar›n›n sekizinde, RT al›c›lar›n›n alt›s›nda HCV-RNA pozitifti. HCV genotipleri, nested polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ile elde edilen ikinci PCR ürününün reamplifikasyonu sonras› “Restriction Fragment Length Polymorphism (RFLP)” analizi ile tespit edildi. HCV-RNA pozitif olan HD hastalar›n›n 2 (%25)’sinde, RT al›c›lar›n›n 1 (%16.7)’inde genotip 1a bulundu. HD hastalar›n›n 6 (%75)’s›nda genotip 1b saptan›rken, RT al›c›lar›n›n 5 (%83.3)’inde genotip 1b saptand›. HD hastalar› ve RT al›c›lar›nda HCV genotip da¤›l›m› aç›s›ndan anlaml› bir farkl›l›k gözlenmedi (p> 0.05). Sonuç olarak, bölgemizde son dönem böbrek yetmezli¤i nedeniyle izlenen anti-HCV pozitif HD hastalar› ve RT al›c›lar›nda en s›k HCV genotipi olarak genotip 1b’yi saptad›k. Bu bulgu, yurdumuzda ayn› hasta gruplar›nda yap›lan az say›daki çal›flma ile paraleldir. Çal›flmam›z›n sonucu, bölgemizde RT aday› olan HD hastalar›n›n, transplantasyon öncesi dönemde takip ve tedavilerinde yol gösterici olabilir. Anahtar Kelimeler: HCV, hemodiyaliz, renal transplant, genotip, RFLP. SUMMARY Hepatitis C Virus Genotyping by Using Restriction Fragment Length Polymorphism (RFLP) in Anti-HCV Positive Hemodialysis Patients and Renal Transplant Recipients Hemodialysis (HD) patients and renal transplant (RT) recipients are under high risk for hepatitis C virus (HCV) infection. HCV genotype is distributed heterogeneously reflecting the regional differences among HD and RT recipients. In this study, we aimed to determine the HCV genotype among anti-HCV positive HD and RT recipients and summarize our datas which can be usefull for molecular epidemiological studies. A total of 31 patients -23 HD and eight RT recipients- were enrolled. Fourteen (45.1%) patients were positive for HCV-RNA. Eight of HD patients and six of RT recipients were HCV-RNA positive. The HCV genotypes were detected by Restriction Fragment Length Polymorphism (RFLP) analysis following reamplification of the second polimerase chain reaction (PCR) product extracted by nested PCR. Genotype 1a was found at 2 (25%) of HD and 1 (16.7%) of RT recipients. Genotype 1b was found at 6 (75%) of HD and 5 (83.3%) of RT recipients. The difference for distribution of HCV genotype between 28 Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 28-33 Anti-HCV Pozitif Hemodiyaliz Hastalar› ve Renal Transplant Al›c›lar›nda “Restriction Fragment Length Polymorphism (RFLP)” ile HCV Genotiplendirmesi HD and RT recipients was not significant statistically (p> 0.05). In conclusion, the most common HCV genotype among anti-HCV positive HD patients and RT recipients who are followed-up for end-stage renal disease in our region is genotype 1b. This finding is positively correlated with the results of the few studies which have been performed at similar populations in our country. Our results may guide for the follow-up and treatment of HD patients who are candidates for RT during the pre-transplantation period in our region. Key Words: HCV, hemodialysis, renal transplant, genotype, RFLP. G‹R‹fi Hepatit C virüsü (HCV) infeksiyonu tüm dünyada yayg›n, önemli bir sa¤l›k sorunudur. Dünya Sa¤l›k Örgütü (DSÖ), dünya nüfusunun %3’ünün yani 170 milyon insan›n HCV ile kronik olarak infekte oldu¤unu tahmin etmektedir (1-3). HCV, Flaviviridae ailesinden, küçük bir RNA virüsüdür. Hepacivirus genusunun tek üyesidir (4,5). Yaklafl›k 9.6 kilobaz uzunlu¤unda tek sarmall› RNA genomuna sahiptir (6). HCV’nin alt› genotipi ve 100’den fazla subtipi bulunur. Bugün için esas olan “II. Uluslararas› HCV ve ‹liflkili Virüsler Konferans›”nda üzerinde konsensus oluflan Simmonds’un genotiplendirmesidir (7,8). HCV genotip ad› verilen majör genetik gruplar nükleotid zincirlerinin benzerli¤ine göre s›n›fland›r›l›r. Baz› tipler içinde daha yak›n olarak iliflkili HCV sufllar› subtip olarak adland›r›l›r. Genotipler 1’den 6’ya kadar arap rakamlar›yla, subtipler ise a, b, c gibi küçük harflerle gösterilir. Bunlar›n d›fl›nda HCV ile infekte bireylerde sürekli devam eden mutasyonlar sonucu “quasispecies (türümsü)” küçük genomik farkl›l›klar› olan HCV alt gruplar› da geliflir (9). HCV’ye ba¤l› kronik karaci¤er hastal›¤›, diyaliz veya transplantasyonla tedavi edilen son dönem böbrek yetmezli¤i olan hastalarda önemli morbidite ve mortalite nedenidir (10). Bu hastalar, genel popülasyonla k›yasland›¤›nda HCV infeksiyonu aç›s›ndan yüksek risk grubunu oluflturur (11). Ayr›ca, hastanede hemodiyaliz (HD) program›na al›nan hastalar, sürekli ayaktan periton diyalizi veya evde HD uygulanan hastalardan daha yüksek infeksiyon oranlar›na sahiptir. Hastalar aras›nda nozokomiyal bulafl› destekleyen bulgulara ra¤men, diyaliz ünitesinde HCV bulafl›n›n kesin yolu bilinmemektedir (12). Kan transfüzyonlar›, HD ve infekte donörden al›nan böbrek olas› infeksiyon kayna¤› olarak gösterilmektedir. Son dönem böbrek yetmezli¤i olan hastalarda HCV’nin spontan klerensi nadirdir. Bu hastalarda kronik HCV’nin klinik sonuçlar›, minimal hepatik patolojinin oldu¤u tafl›y›c›l›k durumuyla, kronik aktif hepatit ve siroz aras›nda de¤iflmektedir. KaViral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 28-33 raci¤er hastal›¤›n›n patogenezinde viral faktörlerin yan› s›ra immünsüpresyon gibi konak faktörlerinin de rolü bulunmaktad›r (13). HD hastalar› ve renal transplant (RT) al›c›lar›nda HCV genotip da¤›l›m›n›n saptanmas›, optimal tedavi yaklafl›mlar›n›n belirlenmesinde önemlidir. Bunun yan› s›ra anti-HCV pozitif donörden, antiHCV pozitif al›c›ya yap›lan böbrek transplantasyonu beraberinde farkl› HCV genotipiyle süperinfeksiyon geliflme riskini getirir. Bu durumda da HCV genotiplerinin saptanmas› yararl›d›r (14). Nozokomiyal bulafl olabilece¤inden infeksiyon kayna¤›n›n saptanmas›nda genotip analizi kullan›labilir. Bursa bölgesinde daha önce HCV genotiplendirmesi yap›lmam›flt›r. Bu nedenle biz bu çal›flmada; bölgemizdeki anti-HCV pozitif HD hastalar› ve RT al›c›lar›nda HCV genotiplerini tespit etmeyi, moleküler epidemiyolojik araflt›rmalara ›fl›k tutmay›, tan› ve tedavi yaklafl›mlar›n›n daha do¤ru planlanabilmesine katk›da bulunmay› amaçlad›k. MATERYAL ve METOD Çal›flma grubu, Uluda¤ Üniversitesi T›p Fakültesi, Nefroloji Bilim Dal› Hemodiyaliz Ünitesi’nde kronik intermittant HD program›nda olan 23 hasta ile Nefroloji Poliklini¤i’nde takibe al›nan RT yap›lm›fl sekiz hastadan oluflturuldu. Hastalarla ilgili bilgiler (yafl, cinsiyet, HD ve RT süresi, kan transfüzyonu ve say›s›) hastalara ait hastane dosya kay›tlar›ndan edinildi. HCV-RNA, nested polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ile saptand›. RNA, 100 µL serumdan tek basamakl› guanidyum tiyosiyanat fenol kloroform ekstraksiyon yöntemiyle saflaflt›r›ld›. HCV genomunun 5’ UTR dizisinden seçilen primerler (Outer sense 5’-CTG TGA GGA ACT ACT GTC TT-3’; Outer antisense 5’-ATA CTC GAG GTG CAC GGT CTA CGA GAC CT-3’; inner sense 5’-TTC ACG CAG AAA GCG TCT AG-3’, inner antisense 5’-CAC TCT CGA GCA CCC TAT CAG GCA GT-3’) ile RNA’n›n ters transkripsiyonu ve nested-PCR ile DNA’n›n amplifikasyonu gerçeklefltirildi (birinci basamakta reaksiyon tüpleri 42°C’de 30 dakika inkübe 29 Coflkun Y ve ark. edildi ve daha sonra ikinci basamakta da uygulanan 94°C’de bir dakika, 50°C’de bir dakika, 68°C’de üç dakika ve son döngüde 68°C’de on dakika ile ço¤alt›lan viral cDNA etidyum bromid ile boyanan agaroz jel elektroforez translüminatörde gösterildi). RFLP Analizi ile Genotiplendirme Nested-PCR ile pozitif bulunan tüm örneklerin ikinci PCR’leri, 100 µL toplam hacimde tekrarland›. Elde edilen DNA ürünlerine, HaeIII/RsaI ve HinfI/MvaI (Fermentas MBI) restriksiyon endonükleaz enzimleriyle (37°C’de, 4-14 saat) kesme ifllemi uyguland›. DNA ürünleri, %4’lük metafor agaroz (FMC) jelde 80 voltta bir saat elektroforez ile ayr›flt›r›ld›. Ultraviyole ilüminatörde görüntülendi ve foto¤raflar› çekildi. HCV genotip 1 olarak belirlenen örneklere, subtipleme için BstU1 enzimi (37°C’de 24 saat) ile tekrar kesme ifllemi uyguland›. Elektroforetiplendirme Mc Omish’in genotip ve subtipleme skalas›na göre yap›ld› (15). Araflt›rmam›z›n verileri kodlanarak bilgisayarda de¤erlendirilmifl ve istatistiksel analizleri SPSS for Windows Ver. 10.0 Statistics modülünden elde edilmifltir. Sürekli de¤eri olan de¤iflkenler için ortalama (± SS), gerekti¤inde ortanca, kategorik de¤iflkenler için s›kl›klar (n ve %) kullan›lm›flt›r. Ortalamalar için, gruplar aras› karfl›laflt›rmalarda gerekti¤inde t-testi, Mann-Whitney U testi yap›lm›flt›r. Oranlar için gruplar aras› karfl›laflt›rmalarda Fisher kesin ki-kare testi, Kolmogorov-Simirnov testi uygulanm›flt›r. Tüm istatistiksel analizlerde iki yanl› hipotez testleri ve 0.05 anlaml›l›k düzeyi kullan›lm›flt›r. BULGULAR Çal›flmaya, üçüncü kuflak ELISA ile anti-HCV pozitif ve Uluda¤ Üniversitesi T›p Fakültesi Nefroloji Bilim Dal› Hemodiyaliz Ünitesi’nde kronik intermittant HD program›nda olan 23 (%74.2) hasta ile Nefroloji Poliklini¤i’nde takip edilen 8 (%25.8) RT yap›lm›fl hasta al›nd›. Çal›flma grubunda yer alan 23 HD hastas›n›n yafl ortalamas› (37.0 ± 10.8 y›l), RT al›c›lar›n›n yafl ortalamas›ndan (42.9 ± 5.6 y›l) daha küçüktü. Ancak fark istatistiksel olarak anlaml› de¤ildi (p> 0.05). Cinsiyet yönünden, HD ve RT al›c›lar› aras›nda anlaml› fark yoktu (p> 0.05). HD hastalar›n›n aspartat aminotransferaz (AST) de¤erlerinin (22.0 ± 12.1, ortanca= 19.0), RT al›c›lar›n›n AST de¤erlerine göre (30.3 ± 20.6, ortanca= 22.0) daha küçük oldu¤u gözlendi. Ancak istatistiksel olarak anlaml› fark saptanmad› (p> 0.05). Alanin aminotransfe- 30 raz (ALT) de¤erleri aras›nda da istatistiksel olarak anlaml› fark bulunmad› (p> 0.05) (Tablo 1). RT al›c›lar›n›n tümünde HBsAg negatif iken, 23 HD hastas›n›n 21 (%91.3)’inde HBsAg negatif bulundu. Bir RT al›c›s›n›n kan transfüzyon öyküsü bilinmiyordu. Kan transfüzyonu alan 17 hasta vard› ve bunlar›n hepsi de HD hastas› idi. RT al›c›lar›n›n hiçbirine kan transfüzyonu yap›lmam›flt› (p= 0.01) (Tablo 1). HD süreleri 12 ay, 13-48 ay, 48 ay ve üstü olarak üç gruba ayr›ld›. Bir (%4.3) HD hastas› 13-48 ay, 22 (%95.7) HD hastas› 49 ay ve üstünde diyalize girmekte idi. Bir (%12.5) RT al›c›s› 12 ay, 4 (%50) RT al›c›s› 13-48 ay, 3 (%37.5) RT al›c›s› da 48 ay ve üstünde HD’ye girmiflti. HD süreleri aras›ndaki fark istatistiksel olarak anlaml› idi (p= 0.036) (Tablo 1). Toplam 14 (%45.2) hastada, HCV-RNA pozitif bulundu. HD hastalar›n›n 8 (%34.8)’inde, RT al›c›lar›n›n 6 (%75)’s›nda HCV-RNA pozitifti. HCV-RNA pozitifli¤i yönünden, HD hastalar› ve RT al›c›lar› aras›nda anlaml› bir fark yoktu (Fisher kesin kikare testi p> 0.05). HCV-RNA pozitif olan 14 hastaya genotipleme yap›ld›. HD hastalar›n›n 2 (%25.0)’si genotip 1a iken, RT al›c›lar›n›n 1 (%16.7)’i genotip 1a bulundu. HD hastalar›n›n 6 (%75.0)’s› genotip 1b iken, RT al›c›lar›n›n 5 (%83.3)’i genotip 1b bulundu (Tablo 2). TARTIfiMA HD hastalar› ve RT al›c›lar›, HCV infeksiyonu aç›s›ndan yüksek riskli hastalard›r. Bu hasta gruplar›nda infeksiyon kaynaklar›; kan transfüzyonlar›, HD ve infekte donörden al›nan böbrektir. Ayr›ca, nozokomiyal bulafl da bildirilmektedir (16-18). HD süresi ve HCV seropozitifli¤i aras›nda iliflki gösterilmifltir. Çal›flmam›zda, 22 HD hastas› 49 ay ve üstünde HD’ye girmekteydi. HD süresinin uzunlu¤u, HD hastalar›nda HCV infeksiyonu bulafl› aç›s›ndan risk faktörü olabilir (p= 0.036). Anti-HCV aç›s›ndan kan donörlerinin rutin taranmas›, transfüzyon sonras› hepatit C bulaflma riskini dramatik olarak azaltt› (19). Bunun yan› s›ra, HD hastalar›nda anemiyi düzeltmek için rekombinant eritropoetin kullan›lmas› da, kan transfüzyonu uygulamas›n› önemli oranda önledi (20). Çal›flmam›zda, kan transfüzyonu alan 17 hasta bulunmaktayd› ve bunlar›n tümü HD hastas› idi. RT al›c›lar›n›n sadece birinde kan transfüzyonu öyküsü bilinmiyordu, di¤erlerinde kan transfüzyonu öyküsü yoktu (p= 0.01). Bu durumda, RT al›c›lar›nda HCV bulafl›n›n kan transfüzyonu d›fl›ndaki faktörlere ba¤l› oldu¤u düflünüldü. Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 28-33 Anti-HCV Pozitif Hemodiyaliz Hastalar› ve Renal Transplant Al›c›lar›nda “Restriction Fragment Length Polymorphism (RFLP)” ile HCV Genotiplendirmesi Tablo 1. Çal›flmaya al›nan HD hastalar› ve RT al›c›lar›n›n temel özellikleri. Parametre Hemodiyaliz (n= 23) Renal transplant (n= 8) p Yaş 37.0 ± 10.8 42.9 ± 5.6 p> 0.05a Cinsiyet Kadın Erkek 10 (%43.5) 13 (%56.5) 2 (%25) 6 (%75) p> 0.05b AST 22.0 ± 12.1 19.0 [11.0-66.0] 30.3 ± 20.6 22.0 [13.0-71.0] p> 0.05c ALT 35.6 ± 25.0 32.0 [7.0-97.0] 31.1 ± 20.0 26.5 [5.0-67.0] p> 0.05c HBsAg Pozitif Negatif 2 (%8.7) 21 (%91.3) 0 8 (%100) p> 0.05b Kan transfüzyon öyküsü Var Yok Bilinmiyor 17 (%73.9) 6 (%26.1) - 0 7 (%87.5) 1 (%12.5) p= 0.01b Hemodiyaliz süresi 12 ay 13-48 ay 49 ay ve üstü 0 1 (%4.3) 22 (%95.7) 1 (%12.5) 4 (%50) 3 (%37.5) p= 0.036d a p= t-testi p değeri. p= Fisher kesin ki-kare testi p değeri. c p= Mann-Whitney U testi p değeri. d p= Kolmogorov-Simirnov testi p değeri. b Tablo 2. HD hastalar› ve RT al›c›lar›nda HCV genotiplerinin da¤›l›m›. Genotip (n= 14) Hemodiyaliz (n= 8) Renal transplant (n= 6) p 1a 2 (%25) 1 (%16.7) 1b 6 (%75) 5 (%83.3) p> 0.05a a p= Fisher kesin ki-kare testi p değeri. HCV seroprevalans›; ülkeden ülkeye ve risk gruplar›na göre de¤iflmektedir. Son dönem böbrek yetmezli¤i olan hastalarda anti-HCV pozitifli¤i, kan donörlerine göre oldukça yüksektir. Türkiye’de kan donörlerinde anti-HCV pozitiflik oran› %0.5 iken, Bursa’da bu oran %0.7’dir (21,22). Ülkemizde HD hastalar›nda HCV’ye karfl› antikor prevalans›n› Özgür ve arkadafllar› %14.4, Kara ve arkadafllar› %41, Akpolat ve arkadafllar› %49.4 olarak bildirmifllerdir (23-25). Türk Nefroloji Derne¤i’nin 2002 y›l› verilerine göre de HD hastalar›nda HCV seroprevalans› %24.6’d›r (26). Uluda¤ Üniversitesi T›p Fakültesi Nefroloji Bilim Dal› He- Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 28-33 modiyaliz Ünitesi’nde 2003 y›l› A¤ustos ay›nda kronik intermittant HD program›nda bulunan 56 hastan›n 23 (%41)’ünde anti-HCV pozitif bulunmufl (yay›nlanmam›fl bilgi) olup, Kara ve arkadafllar›n›n bulduklar› orana benzerdir (24). HCV infeksiyonu tan›s›nda, nested-PCR ile serumda HCVRNA’n›n saptanmas› alt›n standart yöntemdir. Bu testle vireminin oldu¤u, ancak antikor yan›t›n›n manifest hale gelmedi¤i ya da günümüzde mevcut testlerle antikor yan›t›n›n gösterilemedi¤i bireylerde HCV’ye maruziyetten bir hafta sonra (pencere dönemi) serumda HCV-RNA saptanabilir. Ancak kontaminasyondan dolay› yanl›fl pozitif sonuçlar 31 Coflkun Y ve ark. ve serumlar›n saklanmas› ve çal›fl›lmas› s›ras›ndaki aksakl›klara ba¤l› HCV-RNA y›k›m›na ba¤l› yanl›fl negatif sonuçlar yöntemin dezavantajlar›d›r (27). Çal›flmam›zda toplam 14 (%45.2) hastada, HCVRNA pozitif bulundu. HD hastalar›n›n 8 (%34.8)’inde, RT al›c›lar›n›n 6 (%75)’s›nda HCVRNA pozitifti. HCV-RNA pozitifli¤i yönünden, HD hastalar› ve RT al›c›lar› aras›nda anlaml› bir fark bulunmad› (p> 0.05). HCV genotipleri, HD ve RT al›c›lar›nda bölgesel farkl›l›klar› yans›tan heterojen bir da¤›l›m gösterir. ‹spanya’da anti-HCV pozitif HD hastalar›nda 1b en s›k rastlanan genotiptir (28). Almanya’da 2796 HD hastas›nda yap›lan çok merkezli bir çal›flmada, genotip 1b %65, genotip 1a %12.6 oran›nda bulunmufltur (20). Suriye’de HD hastalar›nda, genotip 4a, 1b ve 1a s›ras›yla %30, %27 ve %19 oran›nda tespit edilmifltir (29). Ürdün’de HD hastalar›nda 1a en s›k rastlanan genotiptir (30). Çal›flmam›zda, RFLP yöntemiyle HD hastalar›n›n 2 (%25)’sinde genotip 1a, 6 (%75)’s›nda genotip 1b tespit edildi. Arslan ve arkadafllar› HD hastalar›nda %17 genotip 1a, %58 genotip 1b, %20 genotip 4 ve %5 mikst genotip da¤›l›m› bildirmifllerdir (31). Bozday› ve arkadafllar› HCV-RNA pozitif bulunan 36 HD hastas›nda RFLP yöntemiyle HCV genotiplerini tespit etmifl ve 28 hastan›n tip 1b, sekiz hastan›n ise tip 1a ile infekte oldu¤unu belirlemifllerdir (32). HCV ile infekte olan transplant adaylar›nda, transplantasyon öncesi interferon-alfa (IFN-α) tedavisi, transplantasyon sonras› dönemde karaci¤er hastal›¤›n›n seyrinde yararl› görünmektedir (33). Transplantasyon sonras› dönemde IFN-α tedavisi yüksek rejeksiyon oran› nedeniyle önerilmemektedir. Diyaliz hastalar›nda ribavirin, hemolitik anemi nedeniyle tehlikeli olabilmektedir (34). HD hastalar›n›n IFN-α monoterapisinden, renal fonksiyonlar› normal olan hastalara göre daha fazla yarar gördükleri bildirilmektedir. Genotip 1 ile infekte diyaliz hastalar›nda kal›c› virolojik yan›t oran› ortalama %26 iken, di¤er genotiplerle kal›c› virolojik yan›t oran› ortalama %31’dir (35). Bu nedenle transplantasyon öncesi dönemde HCV infeksiyonunun tedavisi ve genotip da¤›l›m›n›n saptanmas› önem kazanmaktad›r. Genel popülasyonla, son dönem böbrek yetmezli¤i olan hastalarda her zaman HCV genotip da¤›l›m› paralel olmayabilir. Baz› ülkelerde, toplumda genotip 1b bask›n iken, HD ve RT hastalar›nda ge- 32 notip 1a bask›nd›r (14). Bunun nedeni, bu hastalardaki olas› infeksiyon kaynaklar›n›n farkl› olmas›n›n yan› s›ra, humoral ve selüler immünitedeki önemli anormallikler olabilir. Türkiye’de RT al›c›lar›nda genotip da¤›l›m›n› belirlemek için Abac›o¤lu ve arkadafllar›n›n yapt›¤› çal›flmada, genotip 1b %73.4, genotip 1a %24.4 ve genotip 4 %2.2 oran›nda saptanm›flt›r (36). Bizim çal›flmam›zda ise RT al›c›lar›n›n 1 (%16.7)’inde genotip 1a bulunurken, 5 (%83.3)’inde genotip 1b bulunmufltur. Sonuç olarak; bölgemizde son dönem böbrek yetmezli¤i nedeniyle izlenen anti-HCV pozitif HD ve RT al›c›lar›nda en s›k HCV genotipi olarak genotip 1b’yi saptad›k. Bu bulgu, yurdumuzda ayn› hasta grubunda yap›lan az say›daki çal›flma ile paraleldir. Çal›flmam›z›n sonucu, bölgemizde renal transplantasyona aday olan HD hastalar›n›n, transplantasyon öncesi dönemde takip ve tedavilerinde yol gösterici olabilir. Bu çal›flma, bölgemizde bu konuda yap›lm›fl ilk çal›flma oldu¤u için de önemli görünmektedir. KAYNAKLAR 1. Berenguer M, Wright TL. Viral hepatitis. In: Feldman M, Friedman LS, Sleisenger MH (eds). Gastrointestinal and Liver Diseases Pathophysiology, Diagnosis, Management. 7th ed. Saunders, 2002: 1278-335. 2. Madhava V, Burgess C, Drucker E. Epidemiology of chronic hepatitis C virus infection in sub-Saharan Africa. Lancet Infect Dis 2002; 2: 293-302. 3. Booth JCL, O’Grady J, Neuberger J. Clinical guidelines on the management of hepatitis C. Gut 2001; 49 (Suppl 1): 1-21. 4. Lauer GM, Walker BD. Hepatitis C virus infection. N Engl J Med 2001; 345: 41-52. 5. Hoofnagle JH. Course and outcome of hepatitis C. Hepatology 2002; 36: 21-8. 6. Major ME, Feinstone SM. The molecular virology of hepatitis C. Hepatology 1997; 25: 1527-38. 7. Simmonds P, Holmes EC, Cha TA, et al. Classification of hepatitis C virus six major genotypes and, a series of subtypes by phylogenetic analysis of the NS5 region. J Gen Virol 1993; 74: 2391-9. 8. Zein NN. Clinical significance of hepatitis C virus genotypes. Clin Microbiol Rev 2000; 13: 223-35. 9. Flamm SL. Chronic hepatitis C virus infection. JAMA 2003; 289: 2413-7. 10. Fabrizi F, Poordad F, Martin P. Hepatitis C infection and the patient with end-stage renal disease. Hepatology 2002; 36: 3-10. Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 28-33 Anti-HCV Pozitif Hemodiyaliz Hastalar› ve Renal Transplant Al›c›lar›nda “Restriction Fragment Length Polymorphism (RFLP)” ile HCV Genotiplendirmesi 11. Iwasaki Y, Esumi M, Hosokawa N, Yanai M. Occasional infection of hepatitis C virus occuring in haemodialysis units identified by serial monitoring of the virus infection. J Hosp Infect 2000; 45: 54-61. 25. Akpolat T, Ar›k N, Günayd›n M. Prevalance of anti-HCV among haemodialysis patients in Turkey: A multicenter study. Nephrol Dial Transplant 1995; 10: 479-80. 12. McLaughlin KJ, Cameron SO, Good T, McCruden E, Ferguson JC. Nosocomial transmission of hepatitis C virus within a British dialysis center. Nephrol Dial Transplant 1997; 12: 304-9. 26. Türkiye’de Nefroloji-Diyaliz ve Transplantasyon. Türk Nefroloji Derneği Yay›nlar›, 2003: 14. 13. Chan TM, Lau JYN, Wu P, Lai CLLok ASF, Cheng IKP. Hepatitis C virus genotypes in patients on renal replacement therapy. Nephrol Dial Transplant 1998; 13: 731-4. 14. Perez R, Ferraz MLG, Figueiredo MS, et al. Unexpected distribution of hepatitis C virus genotypes in patients on hemodialysis and kidney transplant recipients. J Med Virol 2003; 69: 489-94. 15. Mc Omish F, Yap PL, Dow BC. Geographical distribution of hepatitis C virus genotypes in blood donors: An international collaborative study. J Clin Microbiol 1994; 32: 884-92. 16. McLaughlin KJ, Cameron SO, Good T, McCruden E, Ferguson JC. Nosocomial transmission of hepatitis C virus within a British dialysis center. Nephrol Dial Transplant 1997; 12: 304-9. 17. Djordjevic V, Stojanovic K, Stojanovic M, Stefanovic V. Prevention of nosocomial transmission of hepatitis C infection in a hemodialysis unit. A prospective study. Int J Artif Organs 2000; 23: 181-8. 18. Zeytinoğlu A, Erensoy S, Abac›oğlu H, et al. Nosocomial hepatitis C virus infection in a renal transplantation center. Clin Microbiol Infect 2002; 8: 741-4. 19. Pawlotsky JM. Molecular diagnosis of viral hepatitis. Gastroenterology 2002; 122: 1554-68. 20. Hincrichsen H, Leimenstall G, Stegen G, Schrader H, Föllsch UR, Schmidt WE. Prevalance and risk factors of hepatitis C virus infection in haemodialysis patients: A multicenter study in 2796 patients. Gut 2002; 51: 429-33. 21. Altunay H. Türkiye’de kan merkezlerinde 19951996 y›llar› aras›nda HBsAg, anti-HCV, anti-HIV ve VDRL seroprevalans›. 1. Ulusal Kan Merkezleri ve Transfüzyon T›bb› Kongresi Kongre Kitab›, 2000: 276. 22. Heper Y ve ark. Uludağ Üniversitesi T›p Fakültesi Hastanesi Kan Merkezinde enfeksiyöz tarama test sonuçlar›. 1. Ulusal Kan Merkezleri ve Transfüzyon T›bb› Kongresi Kongre Kitab›, 2000: 346. 23. Özgür G, Çolakoğlu S, Seyrek N, Sağl›ker Y, Payaş S, Akkiz H. Hemodiyaliz hastalar›nda antiHCV s›kl›ğ›. Türk Gastroenterol 1996; 7: 17-21. 24. Kara H, Y›lmaz ME, Sar› Y, Düzen S, Usul Y, Iş›koğlu B. Seroprevalence and risk factors of HCV in dialysis patients in a university hemodialysis center of southeast Anatolia Turkey. Dialysis and Transplantation 2001; 30: 748-55. Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 28-33 27. Natov SN, Pereira BJG. Transmission of viral hepatitis by kidney transplantation: Donor evaluation and transplant policies (Part 2: Hepatitis C virus). Transpl Infect Dis 2002; 4: 124-31. 28. Calconi N, Bucci R, Ribero ML, Zhou J, Amica GD, Tagger A. Hepatitis C virus genotype in anti-HCV positive hemodialysed patients. Nephrol Dial Transplant 1996; 11: 2258-64. 29. Abdulkar›m AS, Zein NN, Germer JJ, Kolbert CP, Kabbani L, Krajn›k KL. Hepatitis C virus genotypes and hepatitis G virus in hemodialysis patients from Syria: Identification of two novel hepatitis C virus subtypes. Am J Trop Med 1998; 59: 571-6. 30. Bdour S. Hepatitis C virus infection in Jordan hemodialysis units: Serological diagnosis and genotyping. J Med Microbiol 2002; 51: 700-4. 31. Arslan H, Tunçbilek S, H›zel N, Boyac›oğlu S, Özdemir N, Haberal M. Hemodiyaliz ve hemodiyaliz d›ş› hastalarda hepatit C virus genotipinin dağ›l›m›. Viral Hepatit Dergisi 1998; 2: 127-30. 32. Bozday› G, Rota S, Verdi H ve ark. Hemodiyaliz hastalar›nda hepatit C virus enfeksiyon varl›ğ›n›n araşt›r›lmas› ve HCV genotip dağ›l›m›n›n belirlenmesi. Mikrobiyol Bült 2002; 36: 291-4. 33. Natov SN, Pereira BJG. Management of hepatitis C infection in renal transplant recipients. Am J Transplant 2002; 2: 483-90. 34. Roncero FG, Gentil MA, Valdivia MA, Algarra G, Pereira P, Toro J. Outcome of kidney transplant in chronic hepatitis C virus patients: Effect of pretransplantation interferon-alpha2b monotherapy. Transplantation Proceedings 2003; 35: 1745-7. 35. Russo MW, Goldsweig CD, Jacobson IM, Brown RS. Interferon monotherapy for dialysis patients with chronic hepatitis C: An analysis of the literature on efficacy and safety. AJG 2003; 98: 1610-5. 36. Abac›oğlu H, Davidson F, Tuncer S. The distribution of hepatitis C virus genotypes in Turkish patients. J Viral Hepatitis 1995; 2: 297-301. YAZIfiMA ADRES‹ Dr. Reflit MISTIK Uluda¤ Üniversitesi T›p Fakültesi ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal› 16059, Görükle, BURSA 33 Hybrid Capture Yöntemi ile HBV-DNA’s› 5 pg/mL’nin Alt›nda, HBsAg’si Pozitif Hastalardaki Total HDV Antikorlar›n›n Aranmas›# Tuncer ÖZEK‹NC‹1, Nezahat AKPOLAT1, Selahattin ATMACA1, Saffet ELÇ‹2, Mahmut METE1 1 2 Dicle Üniversitesi T›p Fakültesi, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, Dicle Üniversitesi E¤itim Fakültesi, D‹YARBAKIR ÖZET Çal›flmada, Hybrid Capture yöntemi ile HBV-DNA’s› 5 pg/mL’nin alt›nda hastalardan yüzey antijeni (HBsAg) pozitif olanlar›n 21’inin serumunda total delta antikoru pozitif olarak tespit edildi. Bu 21 delta antikoru pozitif serumdan, birinde HBV-DNA düzeyi 3 pg/mL, ikisinde 1 pg/mL, di¤erlerinde ise HBV-DNA tespit edilemedi. HBV-DNA’s› 5 pg/mL’nin alt›nda, HBsAg pozitifli¤i gözard› edilen serumlar›n HDV bulaflt›r›c›l›¤› yönünden incelenmesinin önemli oldu¤u sonucuna var›ld›. Anahtar Kelimeler: HDV, HBV-DNA, Hybrid Capture. SUMMARY Testing for Total HDV Antibodies in HBsAg Positive Patients with HBV-DNA Less Than 5 pg/mL by Hybrid Capture The sera of 21 patients with HBV-DNA less than 5 pg/mL by Hybrid Capture that were positive for the surface antigen (HBsAg) tested positive for total HDV antibodies. These 21 delta antibodies that obtained from positive serum, in the one of them HBV-DNA level 3 pg/mL, the other two 1 pg/mL and HBV-DNA was not observed from the rest of the serum. It has been observed that if the HBV-DNA amount is under 5 pg/mL in the HBsAg positivity neglected serum, it is important to investigate this serum for the HDV infectious direction. Key Words: HDV, HBV-DNA, Hybrid Capture. # Bu çal›flma, XXX. Türk Mikrobiyoloji Kongresi (30 Eylül- 5 Ekim 2002)’nde sunulmufltur. G‹R‹fi Kan transfüzyonu, organ transplantasyonu vb. durumlarda donörlerden bak›lan önemli laboratuvar testlerinden biri hepatit markerleridir (1). 34 Özellikle son dönemlerde laboratuvar tekniklerindeki moleküler incelemeler, baz› klinisyenlerin rutin olarak yap›lan ucuz ve kolay testler yerine direkt olarak nükleik asit düzeyinde sonuç veren testleri tercih etmelerine ve baz› sonuçlar›n gözViral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 34-36 Hybrid Capture Yöntemi ile HBV-DNA’s› 5 pg/mL’nin Alt›nda, HBsAg’si Pozitif Hastalardaki Total HDV Antikorlar›n›n Aranmas› den kaçmas›na neden olmaktad›r. HBsAg sonucu gözard› edilerek Hybrid Capture yöntemi ile HBVDNA’s› 5 pg/mL’nin alt›nda, hepatit B yönünden negatif olarak de¤erlendirilen bir hastan›n serumu delta virüs yönünden potansiyel bir tehlikedir. Bu amaçla çal›flmada, Hybrid Capture yöntemi ile HBV-DNA’s› 5 pg/mL’nin alt›ndaki hastalardan önce yüzey antijeni (HBsAg) pozitif olanlar tespit edildikten sonra bu serumlarda total delta virüs antikoru araflt›r›ld›. MATERYAL ve METOD De¤iflik kliniklerden laboratuvar›m›za gönderilen kan örneklerinin serumlar› ayr›larak –20°C’de sakland›. Rutin haftal›k çal›flma program›na göre bu serumlarda Hybrid Capture yöntemi (Digene Corporation, Gaithersburg, Md20878 USA) ile HBV-DNA düzeyi “pg/mL” cinsinden tespit edildi (2). Daha sonra tüm serumlar mikro-ELISA (Organon Technika, The Netherlands) yöntemi ile yüzey antijeni (HBsAg) yönünden incelendi. Hybrid Capture yöntemi ile HBV-DNA düzeyleri tespit edilen serumlar, HBV-DNA’s› 5 pg/mL’nin alt›nda ve 5 pg/mL’ye eflit veya üstünde olmak üzere iki gruba ayr›ld›. Daha sonra HBsAg’si pozitif ve HBV-DNA’s› 5 pg/mL’nin alt›ndaki serumlardan mikroELISA yöntemi ile total HDV antikorlar› arand›. HBV-DNA’s› 5 pg/mL’nin alt›nda, HBsAg’si pozitif hastalardan total HDV antikor varl›¤›n› do¤rulamak amac›yla test tekrar edildi. Ayr›ca, total HDV antikorlar› pozitif bulunan hastalar›n anti-HCV düzeyleri (Cobas Core II Immunochemistry system, Roche) araflt›r›ld›. Çal›flma süresince serumlar›n alanin aminotransferaz (ALT) düzeyleri (Aeroset, Abbott) ayn› gün araflt›r›ld›. BULGULAR Çal›flmada, 275 hasta serumu HBV-DNA yönünden incelendi. Bu serumlar›n 189 (%68.7)’unda HBVDNA düzeyi 5 pg/mL’nin alt›nda, 86 (%31.3)’s›nda ise 5 pg/mL’ye eflit veya üstünde olarak belirlendi. Çal›flmada, 219 (%79.6) serumda HBsAg pozitif, 56 (%20.4) serumda HBsAg negatif bulundu. HBsAg pozitif, HBV-DNA’s› 5 pg/mL’nin alt›nda 136 sonuç elde edilirken, 83 serumda HBsAg’si pozitif, HBV-DNA’s› 5 pg/mL’ye eflit veya üstünde sonuçlar elde edildi. Çal›flman›n özel k›sm›n› oluflturan HBV-DNA’s› 5 pg/mL’nin alt›nda, HBsAg’si pozitif 136 hastan›n 21 (%15.4; 14’ü erkek, 7’si kad›n)’inde total delta antikoru pozitif bulundu. Bu 21 serumun birinde HBV-DNA düzeyi 3 pg/mL, ikisinde 1 pg/mL, di¤erlerinde ise 1 pg/mL’den az veya belirlenemeyecek miktarda öl- Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 34-36 çüldü. Yüzonbefl hasta serumunda ise total delta antikoru negatif olarak bulundu. HBV-DNA’s› 5 pg/mL’ye eflit veya üstündeki 86 hastan›n HBV-DNA düzeyine göre da¤›l›m›na bak›ld›¤›nda, 21 hastada 5-99 pg/mL, 14 hastada 1001999 pg/mL aras›nda, 51 hastada ise 2000 pg/mL’ye eflit veya daha yüksek düzeyde oldu¤u belirlendi. HBV-DNA’s› 5 pg/mL’nin alt›nda, HBsAg’si pozitif, total delta antikoru pozitif 21 hastan›n ALT düzeylerine bak›ld›¤›nda, yedisinin 35 U/mL veya alt›nda, sekizinin 35-99 U/mL aras›nda, alt›s›n›n 100 U/mL veya daha yüksek oldu¤u tespit edildi. Total delta antikoru pozitif 21 hastan›n anti-HCV’si negatif olarak bulundu. TARTIfiMA Hepatit yüzey antijeni (HBsAg) tafl›y›c›l›¤›n›n tehlikeli yönlerinden biri delta virüs infeksiyonu riskinin yüksek olmas›d›r (3). HDV; hepatit B virüsü (HBV)’nün varl›¤›na ba¤›ml› defektif bir RNA virüsüdür. HDV’nin genomik yap›s›, HBsAg ile paketlenmifltir. Bulaflmas›nda parenteral yol önemlidir (4). HBV flüpheli hastalarda laboratuvar testleri olarak baflta HBsAg ve di¤er HBV parametreleri ilk düflünülen tetkiklerdir. Özellikle kan transfüzyonunda HBsAg bak›lmas› zorunlu bir testtir (1). Moleküler laboratuvar tetkiklerin geliflmesi HBV aç›s›ndan da çok yeni tekniklerin ve yeni parametrelerin ortaya ç›kmas›na neden olmufltur. Bunlardan en önemlisi serumda HBV-DNA miktar›n›n Hybrid Capture yöntemi ile “pg/mL” cinsinden ölçülmesidir. Genel olarak bizim ülkemizde de kabul gören ve kendi laboratuvar›m›z taraf›ndan da verilen sonuçlarda 5 pg/mL’ye eflit ve üstündeki de¤erler pozitif olarak de¤erlendirilirken, 5 pg/mL’nin alt›ndaki de¤erler negatif olarak tan›mlan›r (2). Fakat bu negatiflik kiflinin serumunda HBsAg’nin hiç olmad›¤› anlam›na gelmese de yanl›fl yorumlara neden olabilir. Kiflinin HBVDNA’s›n›n 5 pg/mL’nin alt›nda olmas› ile baflta HBsAg ve di¤er HBV parametrelerine bak›lmaks›z›n negatif olarak de¤erlendirilmesi ciddi bir hatad›r. Özellikle bir kan transfüzyonunda veya organ transplantasyonunda al›c› için en ciddi tehlikelerden biri HBV-DNA’s› 5 pg/mL’nin alt›nda olmas›na ra¤men, HBsAg’sinin pozitif olmas› ile birlikte bu yüzey antijeninin içindeki genomun HDV’ye ait olmas›d›r. Yani vericinin HDV antijen tafl›y›c›s› olmas›d›r. Çal›flmam›zda Hybrid Capture yöntemi ile HBV-DNA’s› 5 pg/mL’nin alt›nda, HBsAg’si pozitif 136 hastan›n 21 (%15.4; 14’ü erkek, 7’si kad›n)’inde total delta antikorunu pozitif 35 Özekinci T ve ark. tespit ettik. Bu oran›n oldukça yüksek olmas›n› kanlar›n ço¤unun hepatoloji klini¤inden gelmesine ba¤lamakla birlikte, bu durum HDV bulaflt›r›c›l›¤› aç›s›ndan önemlidir. Çal›flmam›z›n iflaret etti¤i önemli noktalardan biri, kan transfüzyonu ve organ transplantasyonu vb. durumlarda HBVDNA miktar› 5 pg/mL’nin alt›nda olsa bile HDV yönünden incelenmesinin gözard› edilmemesidir. Anti-HDV total HBV-HDV koinfeksiyonunun belirlenmesinde HDV’ye ba¤l› önemli bir markerdir. HBsAg’si pozitif, HDV antijen virüsü ile koinfeksiyonlu baz› hastalar›n serumlar›nda Hybrid Capture yöntemi ile HBV-DNA’lar› tespit edilemeyecek düzeyde düflük olarak belirlenmifltir (6). Farkl› bir çal›flmada HDV antijeni pozitif 19 hastan›n 10’unun serumunda HBV-DNA pozitif olarak bildirilmifl, dokuz hasta serumunda ise HBV-DNA miktar› tespit edilememifltir (7). Scott ve arkadafllar› ise HBV-DNA sonuçlar› ile HBeAg pozitifli¤i aras›nda korelasyon eksikli¤ini tespit etmifltir (8). Sakugawa ve arkadafllar›, HBsAg’si ve anti-HDV’si pozitif 34 hasta (hepsinin HBeAg’si negatif) serumunda HBV-DNA miktarlar›n› “real time” polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) yöntemi ile incelemifl, dokuz hasta serumunda HBV-DNA saptamam›fllard›r (9). Bu araflt›rma çal›flmam›za paralel bir anlay›flla serumda sadece HBV-DNA’n›n (ister “real time” PCR isterse Hybrid Capture yöntemi ile) belirlenmesinin HBV yönünden herhangi bir kan transfüzyonu s›ras›nda riski azaltmad›¤›n› göstermektedir. Ayn› çal›flmada, serumdaki HBV-DNA miktar› ile ALT düzeyi aras›nda bir korelasyon tespit edilmemifltir. Bizim çal›flmam›zda ise HBVDNA’s› 5 pg/mL’nin alt›nda, HBsAg’si pozitif, total delta antikoru pozitif 21 hastan›n ALT düzeylerine bak›ld›¤›nda, yedisinin 35 U/mL veya alt›nda, sekizinin 35-99 U/mL aras›nda, alt›s›n›n 100 U/mL veya daha yüksek oldu¤u görülmektedir. KAYNAKLAR 1. Beltram› EM, Williams IT, Shapira CN, Chamberland ME. Risk and managament of blood-borne infections in healt care workers. Clin Microbiol 2000; 13: 385-407. 2. Hubert GM, Krajden M, Cork L, et al. A multicenter study evaluation of the Digene Hybrid Capture II signal amplification technique for detection of hepatitis B virus DNA in serum samples and testing of EUROHEP standards. J Clin Microbiol 2000; 38: 2150-5. 3. Pastore G, Monno L, Santantino T, et al. Hepatitis B virus clearence from and liver after acute hepatitis delta virus superinfection in chronic HBsAg carriers. J Med Virol 1990; 31: 284-90. 4. Sureau C, Guerra B, Lanford RE. Role of the large hepatitis B virus envelope protein in infectivity of the hepatitis delta virion. J Virol 1993 ; 67: 366-72. 5. Salassa B, Daziano E, Bonino F, et al. Serological diagnosis of hepatitis B and delta virus (HBV/HDV) coinfection. J Hepatol 1991; 12: 10-3. 6. Wolters LM, Van Nunen AB, Honkoop P, et al. Lamivudine high dose interferon combination therapy for chronic hepatitis B patients co-infected with the hepatitis D virus. J Viral Hepatol 2000; 7: 428-34. 7. Ramalho F, Carvalho G, Bonino F, et al. Clinical and epidemiological significance of hepatitis delta virus (HDV) infection in chronic HBV carriers in Portugal. Prog Clin Biol Res 1987; 234: 409-17. 8. Scott JS, Pan PE, Pace RA, Sloots TP, Cooksley WG. The absence of hepatitis B virus DNA in hepatitis B e antigen positive sera from chronic hepatitis B surface antigen carriers in China. J Med Virol 1990; 30: 103-6. 9. Sakugawa H, Nakoasone H, Nakoyoshi T, et al. Hepatitis B virus concentration in serum determined by sensitive quantitative assays in patients with established chronic hepatitis delta virus infection. J Med Virol 2001; 65: 478-84. YAZIfiMA ADRES‹ Dr. Tuncer ÖZEK‹NC‹ Dicle Üniversitesi T›p Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal› 21280, D‹YARBAKIR e-mail: [email protected] 36 Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 34-36 Hepatit C Virüsü ‹nfeksiyonunda β2-Mikroglobulin Düzeyleri Tamer fiANLIDA⁄1, Sinem AKÇALI1, ‹smail TOSUN2, Beril ÖZBAKKALO⁄LU1 1 2 Celal Bayar Üniversitesi T›p Fakültesi, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, MAN‹SA Karabük Devlet Hastanesi, Mikrobiyoloji Laboratuvar›, KARABÜK ÖZET Bu çal›flmada, hepatit C virüsü (HCV) infeksiyonu ile β2-mikroglobulin düzeyleri aras›ndaki iliflki araflt›r›ld›. Toplam 111 serum örne¤i çal›flmaya al›nd›. Bunlardan 77’si bölgemizdeki hemodiyaliz ünitelerinde tedavi gören hastalardan, 34’ü ise rutin tetkik için laboratuvar›m›za gönderilen örneklerden elde edildi. Hastalar›n HCV antikoru “Enzyme Immune Assay (EIA)” yöntemi (UBI-HCV 4.0 Organon teknika) ile, serum β2-mikroglobulin düzeyleri ise nefelometrik yöntemle (Dade Behring) de¤erlendirildi. β2-mikroglobulin pozitiflik kriteri olarak hemodiyaliz hastalar› için 24.8-27.8 mg/L, kontrol hastalar› için ise 1.2-2.5 mg/L’nin üzerindeki de¤erler al›nd›. Yetmiflyedi hemodiyaliz hastas›n›n 58’inde HCV antikoru pozitif bulunmufl olup, bu grupta β2-mikroglobulin düzeyleri 39 hastada normal de¤erden yüksek bulundu. HCV antikoru negatif olan 19 hemodiyaliz hastas›nda yap›lan β2-mikroglobulin ölçümlerinde ise, dokuz hastan›n normal düzeyin üzerinde oldu¤u saptand›. HCV antikoru pozitif olan 20 kontrol hastas›n›n üçünde, HCV antikoru negatif olan 14 kontrol hastas›ndan birinde β2-mikroglobulin düzeyi normal de¤erden yüksek olarak saptand›. Sonuç olarak; hemodiyalize girme ile β2-mikroglobulin düzeyi aras›nda kuvvetli bir iliflki oldu¤u saptanmas›na ra¤men, HCV infeksiyonunun β2-mikroglobulin düzeylerine etkisinin daha büyük hasta gruplar›nda çal›fl›lmas› gerekti¤i düflünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Hemodiyaliz, HCV, infeksiyon, β2-mikroglobulin. SUMMARY β2-Microglobulin Levels in Hepatitis C Virus Infection The aim of this study is determine the relation between the β2-microglobulin level and hepatitis C virus (HCV) infection. 77 haemodialysis (75.0% anti-HCV positive, 25% anti-HCV negative) and 34 control patients (58.8% antiHCV positive, 41.2% anti-HCV negative) were evaluated in this study. The HCV antibodies were tested by using the enzyme immune assay (EIA) (UBI-HCV 4.0 Organon teknika) and the serum β2-microglobulin levels were also tested by nephelometric assay (Dade Behring). β2-microglobulin levels were measured higher than the normal value in three of 20 positive anti-HCV antibodies patients, and also higher in one of 14 negative anti-HCV antibodies patients. HCV antibodies was found positive in 58 of 77 haemodialysis patients. In this group, β2-microglobulin levels were higher than the normal value in 39 patients. In nine of 19 haemodialysis patients, which have negative HCV antibodies, β2-microglobulin levels were elevated. In patient group, β2-microglobulin levels were elevated 12.4 fold in haemodialysis and 2.7 fold in HCV positivity. Multipl variants were also analyzed. Haemodialysis alone (independent from HCV seropositivity) was increased the level of β2-microglobulin in 11.7 (3.7-36.8) (p< 0.05) fold, however, HCV positivity alone (independent from haemodialysis) was increased the level in 2.3 fold (0.9-5.9) and this value was statistically insignificant (p> 0.05). As a conclusion, the relation of haemodialysis and β2-microglobulin levels were found statistically significant. In additionaly, the effect of HCV positivity in elevation of β2-microglobulin levels should be investigated in wide series. Key Words: Haemodialysis, HCV, infection, β2-microglobulin. Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 37-40 37 fianl›da¤ T ve ark. G‹R‹fi β2-mikroglobulin molekül a¤›rl›¤› 11.800 dalton olan küçük bir proteindir. Bu protein glomerülerden serbest olarak filtre olmakta ve proksimal tubuluslardan hemen tamamen geri emilmekte olup, burada metabolize edilmektedir. Bu protein çok az konsantrasyonda olmak üzere serum, idrar, beyin omurilik s›v›s› (BOS), tükürük ve kolostrumda saptanmaktad›r. HLA antijeninin bir ögesi olan bu protein T ve B-lenfositleri, makrofajlar gibi hücrelerin yüzeyinde bulunmaktad›r. Ayr›ca, IgG’nin sabit bölgesiyle homolog bir yap›dad›r (1-3). Bu hücrelerin uyar›lmas›yla, bu hücreler taraf›ndan üretilen β2-mikroglobulinin yap›m› da artmaktad›r (4). Serum β2-mikroglobulin konsantrasyonu ayn› zamanda immün sistemin aktivasyon ve lenfoid hücre dönüflümünü yans›tmakta olup, viral infeksiyonlarda artabilmektedir. Yüksek plazma düzeyleri, viral hepatitler ve “human immunodeficiency virus (HIV)” infeksiyonu gibi viral infeksiyonlarda bildirilmektedir (4). Bu çal›flmada, HCV infeksiyonu ile β2-mikroglobulin düzeyleri aras›ndaki iliflkinin saptanmas› amaçlanm›flt›r. MATERYAL ve METOD Toplam 111 serum örne¤i çal›flmaya al›nd›. Bunlardan 77’si bölgemizdeki hemodiyaliz ünitelerinde tedavi gören hastalardan, 34’ü ise rutin tetkik için laboratuvar›m›za gönderilen örneklerden elde edildi. Örneklerin HCV antikorlar› “Enzyme Immune Assay (EIA)” yöntemi (UB‹-HCV 4.0, Organon Teknika) ile, serum β2-mikroglobulin düzeyleri ise nefelometrik yöntemle (Dade Behring) de¤erlendirildi. β2-mikroglobulin pozitiflik kriteri hemodiyaliz hastalar› için 24.8-27.8 mg/L, rutin hastalar için ise 1.2-2.5 mg/L’nin üzeri kabul edildi (5). ‹statistiksel analizlerde her bir de¤iflkene maruziyet için “Odds-Ratio (OR)” ve %95 güven aral›¤› kullan›ld›. Multivaryate riskler ise lojistik regresyon analizi kullan›larak elde edildi. BULGULAR Yetmiflyedi hemodiyaliz hastas›n›n 58’inde HCV antikoru pozitif olup, bu grupta β2-mikroglobulin düzeyleri 39 hastada normal de¤erden yüksek bulundu. HCV antikoru negatif olan 19 hemodiyaliz hastan›n dokuzunda normal düzeyin üzerinde β2mikroglobulin düzeyi saptand›. HCV antikoru pozitif olan 20 kontrol hastas›n›n üçünde, HCV antikoru negatif olan 14 kontrol hastas›ndan birinde β2-mikroglobulin düzeyi normal de¤erden yüksek olarak saptand› (Tablo 1). Hemodiyaliz yap›lan grubun tümü ele al›nd›¤›nda, hemodiyaliz yap›lmas›n›n, β2-mikroglobulin yüksekli¤i aç›s›ndan 12.4 kat (p< 0.05); hastan›n anti-HCV pozitif olmas›n›n ise 2.7 (p< 0.05) kat risk oluflturdu¤u saptand›. Ancak hemodiyalize girme ile β2-mikroglobulin yüksekli¤i aras›nda bilinen kuvvetli iliflkiden dolay›, kiflinin hemodiyalize giriyor olmas›ndan ba¤›ms›z olarak yaln›zca anti-HCV pozitif olmas›n›n β2-mikroglobulin düzeylerine etkisi incelenmek istendi ve verilere lojistik regresyon analizi uyguland›. Bu analizin sonuçlar›na göre β2-mikroglobulin yüksekli¤i aç›s›ndan, HCV seropozitifli¤inden ba¤›ms›z olarak hemodiyalize girme 11.7 (3.7-36.8) (p< 0.05) kat risk olufltururken, hemodiyaliz yap›lmas›ndan ba¤›ms›z olarak HCV seropozitifli¤inin 2.3 kat (0.9-5.9) (p> 0.05) risk oluflturdu¤u tespit edildi (Tablo 2). Tablo 1. Gruplara göre β2-mikroglobulin düzeyleri. Normal β2-mikroglobulin düzeyleri olan örnek sayısı (%) Yüksek β2-mikroglobulin düzeyleri olan örnek sayısı (%) Toplam HCV negatif rutin kontrol hastaları 13 (92.86) 1 (7.14) 14 HCV pozitif rutin kontrol hastaları 17 (82.36) 3 (11.64) 20 HCV negatif hemodiyaliz hastaları 9 (47.36) 10 (52.63) 19 HCV pozitif hemodiyaliz hastaları 19 (32.75) 39 (67.24) 58 58 53 111 Örnek grubu Toplam 38 Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 37-40 Hepatit C Virüsü ‹nfeksiyonunda β2-Mikroglobulin Düzeyleri Tablo 2. Lojistik regresyon analizi sonuçlar›. Univaryate OR Multivaryate OR Hemodiyaliz yapılması 12.4 (3.9-38.8) 11.7 (3.7-36.8) HCV pozitif olması 2.7 (1.1-6.4) 2.3 (0.9-5.9) (p< 0.05). TARTIfiMA HCV infeksiyonunun β2-mikroglobulin düzeyleri üzerine etkisi ile ilgili çok fazla çal›flma tespit edilememekle birlikte, çeflitli araflt›rmac›lar HIV ve hepatit B virüsü (HBV) infeksiyonlar›nda β2-mikroglobulin düzeylerini araflt›rm›fllard›r. Zabay ve arkadafllar›, HIV ile infekte olan hastalarda yapt›klar› çal›flmada, β2-mikroglobulin düzeylerinin AIDS gelifliminde de yükseldi¤ini ortaya koymufllard›r (4). Yine Zaknun ve arkadafllar›, HIV-1 pozitif olan çocuklarda yapt›klar› çal›flmada, β2-mikroglobulin düzeylerini HIV-1 seronegatif olanlardan daha yüksek oranda tespit etmifllerdir (6). Paz ve arkadafllar› yapt›klar› çal›flmada, kronik HBV infeksiyonu olan hastalarda β2-mikroglobulin düzeylerinin yükseldi¤ini göstermifller ve β2mikroglobulinin hepatositer düzeyde de yükselme gösterdi¤ini ortaya koymufllard›r (7). β2-mikroglobulinin dolafl›mdaki kayna¤› lenfositlerdir. Normal flartlarda günde 150-200 mg civar›nda β2-mikroglobulin dolafl›ma geçmekte ve bunun %97’si böbreklerle at›lmaktad›r. β2-mikroglobulin düzeyleri inflamatuvar hastal›¤› olanlar, karaci¤er ve malign hastal›¤›, özellikle multipl miyeloma, B-hücreli lenfoma ve kronik lenfositik lösemisi olanlarda belirgin olarak artmaktad›r. Kronik böbrek yetmezli¤i (KBY) hastalar›nda da glomerüler filtrasyon miktar›ndaki düflme ile β2-mikroglobulinin kanda birikmesi aras›nda belirgin bir iliflki bulunmaktad›r (8). Diyalizin β2-mikroglobulin üzerine etkisi kompleks olup, hemodiyaliz s›ras›nda hücre yüzeyinden β2-mikroglobulin sal›n›m› artarak plazma de¤erinin yükselmesine neden olmaktad›r. Hemodiyaliz hastalar›nda daha fazla art›fl olmas›n›n bir di¤er nedeni ise proteolitik enzimlerin aktivasyonu ve serbest oksijen radikallerinin yap›m›n›n artmas› sonucunda dokularda daha fazla birikim olmas›d›r (9). Üremik bir hastan›n diyalize baflland›¤› s›rada plazma β2-mikroglobulin düzeyi normal renal Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 37-40 fonksiyonu olan bir kifliye göre 10-30 kat daha yüksektir. Diyaliz tedavileri s›ras›nda da kan düzeyi yükselerek bir süre sonra normalin 30-60 kat› kadar yükselerek devam etmektedir. Diyaliz hastalar›ndaki de¤er 25-35 mg/L olup, günlük yap›m miktar› diyaliz ile at›lmazsa dokularda birikir (9). Hemodiyaliz hastalar›nda HCV infeksiyonu normal popülasyona göre daha yüksek düzeyde görülmektedir. Bat›da hemodiyaliz hastalar›ndaki HCV seroprevalans› yaklafl›k %20 iken, ülkemizde bu oran daha yüksek olup %20-80 aras›nda de¤iflmektedir (10). Hemodiyaliz hastalar›nda HCV infeksiyonu aç›s›ndan risk faktörleri incelendi¤inde, en önde gelen neden olarak kan transfüzyonu öne ç›kmaktad›r. HCV’nin nozokomiyal yolla bulaflmas›nda elle geçifl (ayn› odada ya da seansta diyaliz olan HCV pozitif bir hastadan HCV negatif olan hastaya hijyen kurallar›na uymama sonucunda eller yoluyla geçifl), diyaliz jeneratör ya da monitörünün kontaminasyonu ve multidoz i¤neler veya birkaç hastan›n paylaflt›¤› di¤er malzemelerin rol oynad›¤› düflünülmektedir (11). Çal›flmam›zda, HCV pozitif hemodiyaliz hastalar›nda β2-mikroglobulin düzeylerinde belirgin bir yükselme saptanm›flt›r. Hemodiyaliz hastalar›nda total olarak β2-mikroglobulin düzeylerindeki art›fl Argiles ve arkadafllar›n›n son dönem böbrek hastalar›nda, yine Assunga ve arkadafllar›n›n diyaliz hastalar› ile sa¤l›kl› kontrol hastalar›nda yapt›klar› çal›flma sonuçlar›yla uyumlu bulunmufltur (5,12). Bunun da HCV infeksiyonlar›nda lenfosit ve makrofajlar›n proliferasyonu sonucunda β2mikroglobulin düzeylerinin daha fazla art›fl›na ba¤l› oldu¤u düflünülmektedir (4,13). Uzun süreli diyaliz tedavisi olan hastalarda diyaliz amiloidozisi önemli bir sorun olarak ortaya ç›kmaktad›r. Bu vakalar›n 2/3’ünde amiloid biriken bölgelerden ç›kar›lan materyallerde dense fibröz doku ile birlikte β2-mikroglobulin tespit edilmektedir. Bu belirtilerin geliflmesinde en önemli faktörün diyaliz süresi oldu¤u bildirilmektedir (14). Hemodiyaliz tedavisi gören ve HCV infeksiyonu olan olgularda daha önce yap›lm›fl herhangi bir çal›flma bulunamam›fl olmas› nedeniyle bizim elde etti¤imiz sonuçlar›n HCV infeksiyonlu hemodiyaliz hastalar›nda β2-mikroglobulinin HCV infeksiyonunun aktivasyon dönemlerini tespit etme aç›s›ndan bir marker olup olmad›¤›n›n belirlenmesi için daha fazla say›da çal›flmaya ihtiyaç vard›r. 39 fianl›da¤ T ve ark. 1. 2. KAYNAKLAR 8. Evrin PE, Wibell L. The serum levels and urinary excretion of β2-microglobulin in apperently healty subjects. J Clin Lab Invest 1972; 29: 69-74. Clemard E, Charra B, Terrat JC, et al. Hip’s synovial tickness and late dialysis artropathy. Nephrol Dial Transplant 1990; 5: 726. 9. Donaltson MDC, Chambers RE, Woolridge MW, Whicer JT. Stability of α-1 microglobulin, β2microglobulin and retinol binding protein in urine. Clin Chimica Acta 1989; 179: 73-4. Zingraff J, Druecke T. Can nephrologist prevent dialysis related amyloidosis. Am J Kidney Dis 1991; 18: 1-11. 10. K›r›ş S, Akoğlu E. Hemodiyaliz ve HCV infeksiyonu 1999: 126-8. 3. Crisp AJ, Coughton RJ, Mackintosh D, Clark B, Panayi GS. β2-microglobulin plasma levels reflect disease activity in RA. The Journal of Rheumatology 1983; 10: 954-6. 4. Zabay JM, Sempere JM, Benito JM, et al. Serum beta 2-microglobulin and prediction of progression to AIDS in HIV-infected injection drug users. J Acquir Immune Defic Syndr Hum Retrovirol 1995; 8: 266-72. 5. Assounga AG, Bascoul S, Canaud B, et al. A study of β2-microglobulin skin deposits in dialysed patients and healthy controls. Am J Kidney Dis 1990; 15: 556-61. 6. Zaknun D, DiFranco M, Oswald HP, et al. Association between neopterin and beta-2-microglobulin levels and HIV status in Romanian orphanage children. Wien Klin Wochenschr 1993; 105: 284-8. 7. 40 Paz MO, Brenes F, Karayiannis P, Jowett TP, Scheuer PJ, Thomas HC. Chronic hepatitis B virus infection. Viral replication and patterns of inflammatory activity: Serological, clinical and histological correlations. J Hepatol 1986; 3: 371-7. 11. Jadoul M. Transmission routes of hepatitis C virus infection in dialysis. Nephrol Dial Transplant 1996; 11 (Suppl): 36-8. 12. Argiles A, Derancourt J, Jauregui-Adell J, Mion C, Demaille JG. Biochemical characterization of serum and urinary β2-microglobulin in end-stage renal disease patients. Nephrol Dial Transplant 1992; 7: 1106-10. 13. Morell A, Riesen W. Serum β2-microglobulin, serum creatinine and bone marrow plasma cells in benign and malignant monoclonal gammopathy. Acta Haematol 1980; 64: 87-93. 14. Jadoul M, Noel H, van Y persele de Strihou C. β2microglobulin amyloidosis in a patient treated exclusively by CAPD. Am J Kidney Dis 1990; 15: 86-8. YAZIfiMA ADRES‹ Dr. Tamer fiANLIDA⁄ Celal Bayar Üniversitesi T›p Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal› MAN‹SA Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 37-40 Hatay Bölgesindeki Kan Donörlerinde HBV, HCV, HIV ve VDRL Seropozitifli¤i Sabahattin OCAK1, Nizami DURAN2, Lütfü SAVAfi1, Yusuf ÖNLEN1, M. Ali D‹BEK3 1 Mustafa Kemal Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, Mustafa Kemal Üniversitesi T›p Fakültesi, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, 3 Antakya Devlet Hastanesi ve ‹skenderun K›z›lay Kan Merkezi, Mikrobiyoloji Laboratuvar›, HATAY 2 ÖZET Bu çal›flmada, 2003-2004 y›llar›nda Antakya Devlet Hastanesi ve Antakya Do¤um Hastanesi Kan Merkezleri ile ‹skenderun K›z›lay Kan Merkezi donör tarama testi kay›tlar›n› retrospektif olarak inceleyerek, bölgemizdeki kan donörlerinde HBsAg, anti-HCV, anti-HIV ve VDRL seroprevalanslar›n› saptamay› ve ülkemizdeki di¤er bölgelerle karfl›laflt›rmay› amaçlad›k. Üç kan merkezine baflvuran 20-55 yafl aras›, 287 (%2.3)’si kad›n ve 12.026 (%97.6)’s› erkek olan toplam 12.313 sa¤l›kl› kan donöründe ELISA yöntemi ile çal›fl›lan HBsAg, anti-HCV, anti-HIV sonuçlar› ve kalitatif lam flokülasyon yöntemi ile çal›fl›lan VDRL sonuçlar› retrospektif olarak de¤erlendirildi. Tüm donörlerin 249 (%2.02)’unda HBsAg, 65 (%0.52)’inde anti-HCV, 3 (%0.02)’ünde anti-HIV ve 4 (%0.03)’ünde VDRL seropozitifli¤i tespit edildi. Anti-HIV pozitif saptanan toplam üç olgunun Western blot ile do¤rulama testleri negatif bulundu. Sonuç olarak; bölgemizdeki kan donörlerinde HBsAg ve VDRL seropozitifli¤i ülke ortalama oranlar›ndan daha düflük, anti-HCV seropozitifli¤i ise ülke ortalama oran›na yak›n olarak bulunmufltur. Anahtar Kelimeler: HBV, HCV, HIV, VDRL, kan donörleri, seropozitiflik. SUMMARY HBV, HCV, HIV and VDRL Seropositivity in Blood Donors in Hatay In this study, seroprevalence of HBsAg, anti-HCV, anti-HIV and VDRL were screened in the blood donors by donor screening tests in blood centers of Antakya State Hospital, Antakya Maternity Hospital and Iskenderun K›z›lay Blood Bank between 2003 and 2004 retrospectively. A total of 12.026 (97.6%) male and 287 (2.3%) female donors were screened for HBV, HCV, and HIV using commercially available ELISA kits, VDRL test for syphilis. A total of 12.313 donors were screened. The seropositivity rates of HBsAg and anti-HCV were found as 249 (2.02%) and 65 (0.52%) respectively. Only 3 (0.02%) donors for HIV and 4 (0.03%) donors for VDRL were positive. Three patients with HIV seropositivity by ELISA technique were found negative by Western blot and accepted as false seropositivity. In conclusion, in our region, while the seroprevalence of HBsAg and VDRL were less than that reported in previous some studies carried out in Turkey, anti-HCV seropositivity was similar to among as compared to the other sides of Turkey. Key Words: HBV, HCV, HIV, VDRL, blood donors, seropositivity. Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 49-53 49 Ocak S ve ark. G‹R‹fi Günümüzde kan transfüzyonunun güvenilirli¤i; kan donörlerinin taranmas› sonucu infekte kan ürünlerinden kaç›n›lmas›, bu ürünlerin tespit edilmesi ve uzaklaflt›r›lmas›na ba¤l›d›r. Kan ve kan ürünleri yoluyla bulaflan en önemli hastal›k etkenleri aras›nda hepatit B virüsü (HBV), hepatit C virüsü (HCV), “human immunodeficiency virus (HIV)” ve Treponema pallidum yer almaktad›r. HBV, HCV, HIV ve sifilizin en önemli bulaflma yollar›ndan biri parenteral yol oldu¤undan, kan vericilerinde bu infeksiyonlar aç›s›ndan tarama testlerinin do¤ru bir flekilde yap›lmas›n›n büyük önemi vard›r (1). HBV ve HCV’nin akut hepatit, kronik hepatit, siroz ve primer karaci¤er kanserine neden oldu¤u bilinmektedir. Dünyada yaklafl›k 400 milyon, ülkemizde 4-5 milyon kronik hepatit B tafl›y›c›s› ve dünyada yaklafl›k 300 milyon, ülkemizde 600.000700.000 kronik hepatit C olgusunun bulundu¤u tahmin edilmektedir. Dünyada HBV pozitifli¤inin %0.1-20, HCV pozitifli¤inin %0.2-6.9 oranlar›nda oldu¤u tahmin edilirken, geliflmekte olan ülkeler aras›nda yer alan ülkemizde yap›lan çal›flmalar, sa¤l›kl› bireylerde HBV pozitifli¤inin %4.4-12.5, HCV pozitifli¤inin ise %0.3-1.8 aras›nda oldu¤unu göstermektedir (1-3). Dünyada 2002 y›l› verilerine göre yaklafl›k 42 milyon insan›n HIV ile infekte oldu¤u, bunlar›n büyük bir k›sm›n›n geliflmekte olan ülkelerde bulundu¤u, ülkemizde ise T.C. Sa¤l›k Bakanl›¤› Haziran 2002 verilerine göre 1429 AIDS vakas› oldu¤u bildirilmifltir. Türkiye’de infeksiyonun en çok görüldü¤ü yafl grubu 25-34 olup, kan transfüzyonuna ba¤l› bulaflmalar %0.04 seviyesindedir (4). VDRL dünyada yayg›n bir hastal›kt›r. ‹nfeksiyonun en önemli bulafl yollar›ndan biri kan transfüzyonudur. Dünyan›n çeflitli bölgelerinde özellikle de Afrika’da kan donörleri aras›nda sifiliz prevalans›n›n %12.8’e kadar ç›kt›¤› bildirilmifltir (5). Bu çal›flmada, Antakya Devlet Hastanesi ve Antakya Do¤um Hastanesi Kan Merkezleri ile ‹skenderun K›z›lay Kan Merkezi’ne baflvuran kan donörlerinde HBV, HCV, HIV ve VDRL seropozitiflik oranlar› retrospektif olarak de¤erlendirildi. MATERYAL ve METOD Antakya Devlet Hastanesi ve Antakya Do¤um Hastanesi Kan Merkezleri ile ‹skenderun K›z›lay Kan Merkezi’ne 01 May›s 2003-01 May›s 2004 tarihleri aras›nda baflvuran 20-55 yafl aras› toplam 12.313 kan do- 50 nöründe HBsAg, anti-HCV, anti-HIV, VDRL seropozitiflik oranlar› retrospektif olarak de¤erlendirildi. HBV, HCV ve HIV infeksiyonunun serolojik belirleyicisi olarak HBsAg, anti-HCV ve anti-HIV düzeyleri Antakya Devlet Hastanesi Kan Merkezi ve Antakya Do¤um Hastanesi Kan Merkezi’nde Axsym otoanalizörü (Abbott Labb, IL/USA) ile mikropartikül enzim immünassay tekni¤i kullan›larak, ‹skenderun K›z›lay Kan Merkezi’ndeki testler mikro ELISA cihaz› ile Abbott murex kitleri kullan›larak tespit edildi. Sifiliz taramas› Organon VDRL kiti kullan›larak yap›ld›. Çal›flmalar üretici firmalar›n standart ve kontrolleri kullan›larak denetim alt›nda tutuldu. BULGULAR Antakya Devlet Hastanesi Kan Merkezi’ndeki 4383 kan donörünün 4276 (%97.6)’s› erkek, 107 (%2.4)’si kad›n; Antakya Do¤um Hastanesi Kan Merkezi’ndeki 1996 kan donörünün 1945 (%97.4)’i erkek, 51 (%2.6)’i kad›n; ‹skenderun K›z›lay Kan Merkezi’ndeki 5934 kan donörünün 5805 (%97.8)’i erkek, 129 (%2.2)’u kad›n olmak üzere toplam 12.313 donörün 12.026 (%97.6)’s› erkek, 287 (%2.3)’si kad›n idi. Antakya Devlet Hastanesi Kan Merkezi’ndeki 4383 kan donörünün 88 (%2.0)’inde HBsAg, 27 (%0.61)’sinde anti-HCV, 1 (%0.02)’inde anti-HIV, 2 (%0.04)’sinde VDRL pozitifli¤i; Antakya Do¤um Hastanesi Kan Merkezi’ndeki 1996 kan donörünün 42 (%2.1)’sinde HBsAg, 16 (%0.8)’s›nda antiHCV, 1 (%0.05)’inde anti-HIV pozitifli¤i; ‹skenderun K›z›lay Kan Merkezi’ndeki 5934 kan donörünün 119 (%2.0)’unda HBsAg, 22 (%0.37)’sinde anti-HCV, 1 (%0.01)’inde anti-HIV, 2 (%0.03)’sinde VDRL pozitifli¤i tespit edildi (Tablo 1). Üç kan merkezindeki toplam 12.313 kan donörünün 249 (%2.02)’unda HBsAg, 65 (%0.52)’inde anti-HCV, 3 (%0.02)’ünde anti-HIV, 4 (%0.03)’ünde VDRL seropozitifli¤i bulunmufltur (fiekil 1). TARTIfiMA Kan transfüzyonu ile ço¤u viral olmak üzere çeflitli infeksiyon etkenlerinin al›c›ya bulaflmas› en s›k karfl›lafl›lan komplikasyondur. Bu infeksiyöz etkenler, kan dolafl›m›nda uzun süre kalabilmekte, tafl›y›c› veya latent infeksiyonlara, asemptomatik hastal›¤a neden olabilmekte ve depolanm›fl kan ve kan ürünlerinde de dayan›kl›l›klar›n› koruyabilmektedirler (6). Kan yoluyla bulaflan infeksiyöz etkenlerin bafl›nda viral hepatit etkenleri gelmektedir. Ülkemizde y›ll›k 10.000’den fazla sivil Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 49-53 Hatay Bölgesindeki Kan Donörlerinde HBV, HCV, HIV ve VDRL Seropozitifli¤i Tablo 1. Kan merkezlerinde HBsAg, anti-HCV, anti-HIV ve VDRL seropozitiflik oranlar›. Kan merkezleri Olgu sayısı HBsAg n % Anti-HCV n % Antakya Devlet Hastanesi 4383 88 2.0 27 Antakya Doğum Hastanesi 1996 42 2.1 İskenderun Kızılay Kan Merkezi 5934 119 2.0 249 2.02 Toplam 12.313 Seropozitiflik oranı (%) Antakya Devlet Hastanesi Kan Merkezi Antakya Doğum Hastalıkları Kan Merkezi İskenderun Kızılay Kan Merkezi 2.5 2 1.5 1 0.5 0 HBsAg Anti-HCV Anti-HIV VDRL fiekil 1. Hatay’da üç farkl› kan merkezinde saptanan seropozitiflik oran›. donörü olan kan merkezlerinde yap›lan çal›flmalarda, bölgelere göre de¤iflmekle birlikte HBsAg pozitiflik oranlar› %4-10 aras›nda bildirilirken, M›st›k ve Bal›k’›n sivil kan donörlerinde yapm›fl oldu¤u genifl çapl› bir meta-analiz çal›flmas›nda, HBsAg pozitiflik oranlar› %5.1 ve %5.7 olarak bulunmufltur (7). Ülkemizin de¤iflik bölgelerinde kan donörlerinde yap›lan çal›flmalarda HBsAg seropozitifli¤ini; Kayseri’de Pat›ro¤lu 1991 y›l›nda %10.75, Samsun’da Durup›nar 1992 y›l›nda %4.82, ‹stanbul’da Yayl› 1993 y›l›nda %5.50, Diyarbak›r’da Hoflo¤lu 1995 y›l›nda %2.99, Çorum’da Göz 1997 y›l›nda %3.80, Ankara’da Yousefi 1999 y›l›nda %2.80, Mersin’de Öztürk 2000 y›l›nda %4.1, Ayd›n’da Sakarya 2000 y›l›nda %1.85, Van’da Arabac› 2001 y›l›nda %2.92, Adana’da Turunç 2002 y›l›nda %0.88 olarak bildirmifllerdir (8-17). Bu çal›flmada, Hatay bölgesindeki toplam 12.313 kan donöründe bulunan ortalama %2.02’lik HBsAg pozitiflik oran›, ülkemizdeki kan donörle- Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 49-53 Anti-HIV n % 0.61 1 0.02 16 0.8 1 0.05 22 0.37 1 65 0.52 3 VDRL n % 2 0.04 0.01 2 0.03 0.02 4 0.03 0 rinde saptanan genel ortalama oran›ndan daha düflük bulunmufltur. Bölgemizde üç farkl› merkezde tespit edilen %2.0, %2.1 ve %2.0 HBsAg pozitifli¤i oranlar› ülkemizde birçok bölgede bulunan oranlara göre düflüktür. Ayd›n’da 2000 y›l›nda ve Adana’da 2002 y›l›nda kan donörlerinde bulunan %1.85 ve %0.88 HBsAg pozitifli¤i oranlar›, bizim buldu¤umuz oranlardan daha düflüktür (15,17). Geçirilmifl sar›l›k öyküsü olanlar donör olarak kabul edilmedi¤inden, seçilmifl olgular kabul edildi¤inden, kan donörlerinde HBsAg ve anti-HCV seropozitifli¤inin genel popülasyon oranlar›ndan daha düflük oldu¤u ve o bölgedeki oranlar› tam yans›tmad›¤› kabul edilmektedir. Dünyada ve Türkiye’de HBV, HCV infeksiyon yayg›nl›¤›n›n belirlenmesinde, kan donörlerinde saptanan pozitiflik oranlar› genel popülasyonla ilgili kabaca fikir vermektedir (7). Bölgemizde kan donörlerinde buldu¤umuz %2.02’lik HBsAg pozitiflik oran› bölgemizdeki genel popülasyonda HBV pozitifli¤inin de düflük olabilece¤ini düflündürmektedir. Ülkemizdeki kan donörlerinde anti-HCV prevalans› ortalama yaklafl›k %0.6 olup, genel popülasyonda bulunan oranlara yak›nd›r (7). Kan donörlerinde yap›lan çal›flmalarda anti-HCV seropozitifli¤ini; ‹stanbul’da Badur 1990 y›l›nda %0.30, Diyarbak›r’da Yenice 1993 y›l›nda %1.30, Ankara’da Cengiz 1994 y›l›nda %0.57, ‹zmir’de Özdemir 1995 y›l›nda %1.56, Antalya’da Ündar 1996 y›l›nda %0.30, Erzurum’da Erol 1999 y›l›nda %1.12, Ayd›n’da Sakarya 2000 y›l›nda %0.16, Mersin’de Öztürk 2000 y›l›nda %0.13, Van’da Arabac› 2001 y›l›nda %0.22, Adana’da Turunç 2002 y›l›nda %0.16 olarak bildirmifllerdir (14-23). Bizim çal›flmam›zda, üç merkezde buldu¤umuz anti-HCV seropozitiflik oranlar› %0.61, %0.8 ve %0.37 (ortalama, %0.52) olup, ülkemizdeki kan donörlerinde ve toplumda bulunan ortalama oranlara benzerdir (7). Bizim buldu¤umuz oranlar›n, son y›llarda Adana, Mersin, 51 Ocak S ve ark. Van ve Ayd›n’da kan donörlerinde yap›lan baz› çal›flmalarda bulunan HCV pozitifli¤i oranlar›na göre yüksek oldu¤u dikkat çekmektedir (14-17). 3. M›st›k R, Bal›k İ. Türkiye’de viral hepatitlerin epidemiyolojik analizi. Tekeli E, Bal›k İ (editörler). Viral Hepatit 2003. 1. Bask›. Ankara, 2003: 9-55. Hatay’da üç merkezde kan donörlerinde buldu¤umuz %0.61, %0.8 ve %0.37 anti-HCV pozitifli¤i farkl›l›k göstermekle birlikte, bölgemizde antiHCV pozitifli¤inin de yüksek olabilece¤ini akla getirmektedir. 4. Sağl›k Bakanl›ğ› Temel Sağl›k Hizmetleri Genel Müdürlüğü. Türkiye’de AIDS vakalar› ve taş›y›c›lar›n y›llara göre dağ›l›m›. http://www.saglik.gov.tr 5. Rahlenbeck SI, Yohhanes G, Molla K, Reifen R, Assefa A. Syphilis and HBV in Ethiopia: A survey in blood donors. Int J STD/AIDS 1997; 8: 261-4. Ülkemizde kan donörlerinde yap›lan çeflitli çal›flmalarda VDRL pozitifli¤ini; Kayseri’de Pat›ro¤lu 1991 y›l›nda %0.049, Adana’da Y›lmaz 1994 y›l›nda %0.012, Ankara’da Yousefi 1999 y›l›nda %0.10, Van’da Arabac› 2001 y›l›nda %0.36 oranlar›nda bulmufllard›r (8,13,16,24). Çal›flmam›zda, VDRL seropozitivitesi Antakya Devlet Hastanesi Kan Merkezi’nde %0.04, ‹skenderun K›z›lay Kan Merkezi’nde %0.03 oran›nda bulunurken, Antakya Do¤um Hastanesi Kan Merkezi’nde pozitif hiçbir olgu saptanmam›flt›r. Hatay’daki kan donörlerinde VDRL seropozitifli¤inin ortalama %0.03 oran›nda saptanmas›, bölgemizde VDRL seropozitifli¤inin yüksek olmayaca¤›n› düflündürmektedir. 6. Otağ F, Erdoğan E. Cerrahpaşa T›p Fakültesi Kan Merkezi donörlerinin 3 y›ll›k tarama testleri sonuçlar›. Türk Mikrobiyol Cem Derg 1998; 28: 85-90. 7. M›st›k R, Bal›k İ. Türkiye’de viral hepatitlerin epidemiyolojik analizi. K›l›çturgay K, Badur S (editörler). Viral Hepatit 2001. İstanbul: Viral Hepatitle Savaş›m Derneği, 2001: 9-57. 8. Pat›roğlu T, Kumandaş S. Kan vericilerinde antiHIV, sifiliz, HBsAg taramas›. İnfeks Derg 1991; 5: 155-6. 9. Durup›nar B, Özkuyumcu C, Savran F. Kan vericilerde hepatit B prevalans›. İnfeks Derg 1992; 6: 251-2. Kan donörlerinde yap›lan çal›flmalarda, anti-HIV seropozitivitesi, Kayseri’de 1991 y›l›nda hiç saptanmazken, Adana’da 1994 y›l›nda %0.12, Isparta’da 1994 y›l›nda %0.87, Ankara’da 1999 y›l›nda %0.03, Van’da ise 2001 y›l›nda %0.04 oran›nda bulunmufltur. Western blot do¤rulama testi ile sadece Adana ve Isparta’da teyit edilen HIV pozitiflik oran› %0.01 olarak bulunmufltur (8,13,16,24,25). Bu çal›flmada, anti-HIV seropozitiflik oran› Antakya Devlet Hastanesi Kan Merkezi’nde %0.02, Antakya Do¤um Hastanesi Kan Merkezi’nde %0.05 ve ‹skenderun K›z›lay Kan Merkezi’nde %0.01 olarak tespit edilmifl olup, Western blot do¤rulama testi ile HIV pozitif olguya rastlanmam›flt›r. Sonuç olarak; bölgemizde kan donörlerinde HBsAg ve VDRL seropozitivitesi ülkemizde birçok bölgede tespit edilen oranlardan düflük, anti-HCV seropozitiflik oran› ise ülkemiz ortalama oran›na yak›n olarak bulunmufltur. KAYNAKLAR 1. 2. 52 Butsashvili M, Tsertvadze T, McNutt LA, Kamkamidze G, Gvetadze R, Badridze N. Prevalence of hepatitis B, hepatitis C, syphilis and HIV in Georgian blood donors. Eur J Epidemiol 2000; 17: 693-5. Shaw-Stiffel TA. Chronic hepatitis. In: Mandell GL, Bennett JE, Dolin R (eds). Principles and Practice of Infectious Diseases. 5th ed. New York: Churchill Livingstone, 2000: 1297-31. 10. Yayl› G, Dündar V, Akgül A. Donör kanlar›nda anti-HBc antikorlar›n›n araşt›r›lmas›n›n önemi. Türk Mikrobiyol Cem Derg 1993; 23: 91-4. 11. Hoşoğlu S, Geyik MF, Özen A, Ayaz C. Diyarbak›r yöresinde kan donörlerinde hepatit B taş›y›c›l›ğ›: Son Durum. Dicle T›p Derg 1995; 22(1/B): 33-6. 12. Göz M, Kerman T. Kan donörlerinde HBsAg’nin ELISA ile araşt›r›lmas›. T›p Sağl›k Derg 1997; 1: 27-9. 13. Yousefi Rad AY, Erke T, Arslantürk A, Bingöl N, Madencioğlu V. Kan donörlerinde HBV, HCV, HIV ve T. pallidum seroprevalans› (özet). Özgüneş İ, Usluer G, Çolak H (editörler). IX. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastal›klar› Kongresi (3-8 Ekim 1999, Antalya) Program ve Özet Kitab›. İstanbul: Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastal›klar› Derneği & Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti, 1999: 228. 14. Öztürk C, Delialioğlu N. Mersin Üniversitesi T›p Fakültesi Hastanesi Kan Merkezi donörlerinin HBsAg, anti-HCV, anti-HIV ve RPR sonuçlar›. Genel T›p Derg 2001; 11: 29-31. 15. Sakarya S, Tuncer G, Yaşa H, Çiçek C, Kad›köylü G, Yükselen V. Ayd›n bölgesindeki kan donörlerinde HBsAg ve anti-HCV seroprevalans› ve yaş ve cinsiyetle ilişkisi. Klimik Dergisi 2001; 14: 22-4. 16. Arabac› F, Şahin HA, Şahin İ, Kartal Ş. Kan donörlerinde HBV, HCV, HIV, VDRL seropozitifliği. Klimik Dergisi 2003; 16: 18-20. 17. Turunç T, Sezgin N, Uncu H, Demiroğlu YZ, Arslan H. Kan donörlerinde hepatit B ve hepatit C seroprevalans›. Viral Hepatit Dergisi 2003; 8: 171-3. Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 49-53 Hatay Bölgesindeki Kan Donörlerinde HBV, HCV, HIV ve VDRL Seropozitifli¤i 18. Badur S. Hepatit C virusu infeksiyonunun serolojik tan›s›. Klimik Dergisi 1990; 3: 58-62. 19. Yenice N, Çolakoğlu E, Gül K, Canoruç F. Diyarbak›r’da kan donörlerinde hepatit C virus antikoru prevalans›. Gastroenteroloji 1993; 4: 41-2. 20. Cengiz AT, Akdenizli MA, Bingöl N, Kiyan M. Kan donörlerinde anti-HCV antikorlar›n›n ELISA ile araşt›r›lmas›. Mikrobiyol Bült 1994; 28: 313-21. 24. Y›lmaz E, Baltal› H, Erdoğan E. Ocak 1990-Ekim 1994 döneminde CTF Kan Merkezi’nde saptanan HIV ve sifiliz infeksiyonlar›n›n görülme s›kl›ğ›. Bezm-i Alem Vak›f Gureba Hastanesi T›p Derg 1995; 20: 67-70. 25. Sezer MT, Akaya A, Tamer MN, Erdoğan Y, Ad›güzel A. Isparta’daki kan merkezlerinin anti-HIV sonuçlar›. Süleyman Demirel Üniv T›p Fak Derg 1994; 1: 6-8. 21. Özdemir R, Kastellioğlu F, Kurultay N. İzmir Atatürk Devlet Hastanesi Kan Merkezi’ne başvuran 192 vericinin anti-hepatitis C virus antikorlar› yönünden araşt›r›lmas›. İnfeks Derg 1995; 9: 183-4. YAZIfiMA ADRES‹ 22. Ündar L, Karadoğan İ, Özserçe B, Y›lmazy›ld›z T. Kan donörlerinde anti-HCV prevalans› (özet). III. Ulusal Viral Hepatit Simpozyumu (7-9 Kas›m 1996, Ankara) Program ve Kongre Kitab›. Ankara: Viral Hepatitle Savaş›m Derneği, 1996: 63. Mustafa Kemal Üniversitesi T›p Fakültesi ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal› HATAY Dr. Sabahattin OCAK 23. Erol S, Şahin ÜA, Özkurt Z, Yer AR, Bozhalil S. Erzurum yöresindeki kan donörlerinde HBsAg, anti-HCV, anti-HIV ve RPR seroprevalans› (özet) V. Ulusal Viral Hepatit Simpozyumu (9-11 kas›m 2000, Ankara) Program ve Kongre Kitab›. Ankara: Viral Hepatitle Savaş›m Derneği, 2000: 44. Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 49-53 53 Hastane Personellerinin Hepatit B Hakk›nda Bilgi Düzeyleri ve HBV Serolojik Markerlerinin Araflt›r›lmas›# Senem AKGÜL1, Turan GÜNDÜZ2, Hakan BORAND3, Bingül ‹SP‹R4, Ayfle AVCI ÖTNÜ5 1 Celal Bayar Üniversitesi, Sa¤l›k Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, Manisa Devlet Hastanesi, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Klini¤i, 3 Celal Bayar Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› Anabilim Dal›, 4 Manisa Devlet Hastanesi, Kamu Yönetimi Uzman›, 5 Manisa Devlet Hastanesi, E¤itim Hemfliresi, MAN‹SA 2 ÖZET Sa¤l›k çal›flanlar› hepatit B virüsü (HBV) infeksiyonu bak›m›ndan önemli bir mesleki risk grubunu oluflturmaktad›r. Çal›flmam›zda Manisa Devlet Hastanesi’nde çal›flan 377 personel ve 177 flirket çal›flan›na HBV bilgi düzeyleri ve seroprevalanslar›n›n belirlenebilmesi amac›yla anket uyguland›. Tarama sonucu al›nan kan örneklerinde HBsAg, anti-HBs, anti-HBc IgG göstergeleri çal›fl›ld›. Hastane çal›flanlar›nda HBsAg pozitifli¤i %2.2, anti-HBs pozitifli¤i %23.8, HBV ile karfl›lafl›p do¤al ba¤›fl›kl›k kazananlar %20.2, HBV infeksiyonuna duyarl› kifliler %53.8 ve yaln›z anti-HBc IgG pozitifli¤i olanlar %1.9 olarak saptanm›flt›r. Ankete kat›lanlar›n “Hepatiti tan›mlayabilir misiniz?” sorusunu 164 (%29.6) kifli bofl b›rakm›fl veya bilmiyorum fleklinde cevapland›rm›fl; 390 (%70.4) kifli kanda bilirubin yükselmesi, sar›l›k ve karaci¤er hastal›¤› olarak cevapland›rm›flt›r. Hepatit etkeni virüslerin adlar› ile ilgili soruyu, 164 (%29.6) kifli bofl b›rakm›fl veya bilmiyorum fleklinde cevapland›rm›fl, 390 (%70.4) kifli hepatit A, hepatit B ve hepatit C virüslerinin adlar›n› yazabilmifltir. Ankete kat›lanlardan 440 (%79.4) kifli hepatitin bulafl›c› oldu¤unu ve yapt›klar› iflin riskli oldu¤unu belirtmifltir. “Hepatitten korunmak için ne gibi önlem al›yorsunuz?” sorusuna, 212 (%38.3) kifli hiçbir önlem almad›¤›, 98 (%17.7) kifli eldiven ve maske kulland›¤›, 112 (%20.2) kifli do¤al ba¤›fl›k oldu¤u ve 132 (%23.8) kifli afl›l› oldu¤u fleklinde cevap vermifltir. Bu sonuçlar, sa¤l›k çal›flanlar›n›n HBV ile karfl›laflma yönünden risk tafl›d›klar›n›, bilgi eksiklerinin oldu¤unu, serolojik göstergelerinin periyodik olarak izlenilmesi ve duyarl› olanlar›n mutlaka afl›lanmas› gerekti¤ini göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Hepatit B, hastane personeli, korunma, bilgi düzeyleri. SUMMARY Investigation of Serological Markers for Hepatitis B Virus and Knowledge about Hepatitis B Infection in Hospital Staff Health care workers are in the high risk group for hepatitis B virus (HBV) infection. The aim of this study was to determine the knowledge levels about HBV infection and HBV sero-prevalance of the hospital staff in the Government Hospital. Totally 554 workers (377 health care workers, 177 assistant workers for cleaning) filled a questionnaire (including risk factors, methods of prevention, ways of prevention, etc..) and their blood samples were screened for HBsAg, anti-HBs, anti-HBc IgG. The screening results were as follows: HBsAg positive cases 2.2%, anti-HBs positive cases 23.8%, the naturally immunized cases 20.2%, sensitive cases for HBV 53.8% and only anti-HBc posi- 54 Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 54-57 Hastane Personellerinin Hepatit B Hakk›nda Bilgi Düzeyleri ve HBV Serolojik Markerlerinin Araflt›r›lmas› tive cases 1.9%. In the questionnaire, 164 (29.6%) did not fill or answered as “I don’t know” the question “Can you define hepatitis B?”, while 390 (70.4%) answered as “hepatitis is elevation of bilirubin levels in blood, jaundice and a kind of liver disease”. The names of hepatitis viruses were asked, 164 (29.6%) had no idea and 390 (70.4%) answered as hepatitis A, hepatitis B, hepatitis C. Totally 440 (79.4%) knew that hepatitis is a contagious disease and were aware of the risk of their jobs. The question “What do you do for prevention from HBV?” was answered as nothing by 212 (38.3%), while 98 (17.7%) used gloves and mask, 112 (20.2%) were naturally immunized and 132 (23.8%) were vaccinated before. As the result, health care workers have risk of contamination with HBV and their knowledge about the infection is not enough. Routine serological screening and vaccination in the hospital staff should be performed as a significant prevention method. Key Words: Hepatitis B, hospital staff, knowledge, prevention. # Bu çal›flma, VII. Ulusal Viral Hepatit Kongresi (24-28 Kas›m 2004, Ankara)’nde bildiri olarak sunulmufltur. G‹R‹fi Hepatit B virüsü (HBV) infeksiyonu, tüm dünyada yayg›n olarak görülen önemli bir halk sa¤l›¤› sorunu olup, kronikleflmesi halinde siroz, rekürrens, reinfeksiyon ve hepatoselüler karsinom gibi önemli komplikasyonlara neden olabilmektedir (1-3). Hastanelerin viral, bakteriyel, fungal ve protozoon hastal›klar›n bulaflmas› ve yay›lmas› bak›m›ndan sa¤l›k çal›flanlar› için toplumun di¤er kesimlerine göre daha yüksek oranda risk tafl›d›klar› bilinmektedir. Bu bak›mdan hastane çal›flanlar›na viral hepatitlerden korunma yollar› ö¤retilmeli ve afl›lama programlar› uygulanmal›d›r. Koruma ve korunma önlemleri uyguland›¤›nda infeksiyöz hastal›klar›n azalaca¤› muhakkakt›r. Bir çal›flmada, 1990’l› y›llarda, HBV afl›s›n›n yayg›n olarak kullan›ma girmesiyle, HBV ve HBV’ye ba¤l› komplikasyonlarda ciddi azalma oldu¤u bildirilmektedir (4). Baflka bir çal›flmada HBV yay›lmas› ve bulaflmas› önlenebilmesi bak›m›ndan önemli mesleksel risk grubunu oluflturan sa¤l›k çal›flanlar›n›n afl›lanmas› gerekti¤i bildirilmektedir (4,5). Çal›flma, hastanemiz çal›flanlar›na hepatit B’den korunma yollar›n›n hat›rlat›lmas› ve duyarl› kiflilerin afl›lanmas›yla HBV infeksiyonunun yay›lma riskinin en aza indirilmesi amac›yla planlanm›flt›r. MATERYAL ve METOD May›s 2004 tarihinde Manisa Devlet Hastanesi’nde aktif olarak çal›flan 377 personel ve 177 flirket çal›flan›na önceden haz›rlanan anket formu yüz yüze görüflme tekni¤iyle uyguland›. Anket formlar› kiflisel demografik bilgiler, hepatitlerin tan›mlanmas›, tiplendirilmesi ve korunma yollar› gibi aç›k uçlu olmak üzere toplam 20 sorudan olufluyordu. Çal›flmada anket uygulananlar›n 152’si doktor ve difl hekimi, 134’ü hemflire, 49’u sa¤l›k Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 54-57 teknisyeni, 13’ü idari personel, 29’u yard›mc› personel ve 177’si flirket çal›flan›yd›. Tarama sonunda al›nan kan örneklerinde HBsAg ve anti-HBs hastanemiz mikrobiyoloji laboratuvar›nda ELISA (ROCHE Cobas core II Makro) yöntemi ile çal›fl›ld›. Anti-HBs için, 10 mIU/mL üzeri yeterli koruyucu düzey olarak kabul edildi. HBsAg ve anti-HBs düzeyleri negatif olanlar afl› program›na al›nd›. HBsAg antijeni pozitif olanlar ‹nfeksiyon Hastal›klar› Poliklini¤i’nde takibe al›nd›. Anti-HBs pozitif olanlar ba¤›fl›k kabul edildi. Bu çal›flma, hastanemiz çal›flanlar›na hepatit B’den korunma yollar›n›n hat›rlat›lmas› ve bilgilendirilmesi ile HBV’ye duyarl› kiflilerin afl›lanmas›yla HBV infeksiyonunun yay›lmas›n›n en aza indirilmesi amac›yla planlanm›flt›r. Elde edilen veriler EPI INFO 6.04 paket program›nda de¤erlendirilmifltir. BULGULAR Yafllar› 18-60 aras›nda de¤iflen çal›flma grubunun 249 (%45)’u erkek, 305 (%55)’i kad›ndan oluflmaktad›r. Bir doktor, dört hemflire, iki sa¤l›k teknisyeni, iki yard›mc› personel, bir idari personel ve flirket çal›flanlar›ndan iki kiflide (toplam 12 kifli) HBsAg pozitifli¤i saptanm›flt›r. Hastal›¤› geçirerek ba¤›fl›kl›k kazand›¤› saptanan kiflilerin 15’i d›fl›nda hiçbiri sar›l›k geçirdi¤ini hat›rlam›yordu. Tek bafl›na anti-HBc IgG pozitifli¤i saptanan kiflilerin karaci¤er enzimleri normal s›n›rlarda bulunmufltur. Bu kiflilere hepatit afl›s› uyguland›ktan 30 gün sonra test tekrarland›¤›nda anti-HBs yan›t› saptanarak bu kiflilerin önceden infeksiyonu geçirerek ba¤›fl›kl›k kazanm›fl olduklar›, fakat anti-HBs yan›t›n›n saptanamayacak düzeye indi¤i sonucuna var›lm›flt›r. Tek bafl›na anti-HBs pozitifli¤i saptanan olgular›n tümünün afl›l› oldu¤u tespit edilmifltir. Anket uygulanan 554 kifliden 164 (%29.6)’ü hepatit tan›m- 55 Akgül S ve ark. lamas› ile ilgili soruyu bofl b›rakm›fl veya bilmiyorum fleklinde cevaplam›fl, 390 (%70.4)’› ise kanda bilirubin yükselmesi, sar›l›k ve karaci¤er hastal›¤› olarak cevapland›rm›flt›r. Hepatit etkeni virüslerin adlar› ile ilgili soruyu, 164 (%29.6)’ü bofl b›rakm›fl veya bilmiyorum fleklinde cevaplam›fl, 390 (%70.4)’› ise hepatit A, hepatit B ve hepatit C virüslerinin adlar›n› yazabilmifltir. Ankete kat›lanlar›n 440 (%79.4)’› hepatitin bulafl›c› oldu¤unu ve yapt›klar› iflin riskli oldu¤unu belirtmifltir. “Hepatitten korunmak için ne gibi önlem al›yorsunuz?” sorusunu 212 (%38.3)’si hiçbir önlem almad›¤›, 98 (%17.7)’i eldiven ve maske kulland›¤›, 112 (%20.2)’si do¤al ba¤›fl›k oldu¤u ve 132 (%23.8)’si afl›l› oldu¤u fleklinde cevaplam›flt›r. Ankete kat›lanlar›n hepatit B infeksiyonu aç›s›ndan seropozitivite durumlar› ve çal›flt›klar› birimler Tablo 1 ve Tablo 2’de gösterilmifltir. TARTIfiMA Çal›flmalarda sa¤l›k çal›flanlar›nda HBV infeksiyonu riskinin topluma göre 2-10 kat daha fazla oldu¤u bildirilmektedir (6). Dünya Sa¤l›k Örgütü ve Uluslararas› Çal›flma Örgütü 1992 y›l›nda HBV inTablo 1. Taramaya kat›lanlar›n serolojik markerleri. Sayı % HBsAg pozitif 12 2.2 anti-HBs pozitif aşısız 112 20.2 anti-HBs pozitif aşılı 132 23.8 HBsAg negatif, anti-HBs negatif 298 53.8 Toplam 554 100 feksiyonunu sa¤l›k çal›flanlar› için meslek hastal›¤› olarak kabul etmifltir (7). Sa¤l›k personelinde HBV göstergesinin s›kl›¤›n›n hasta ile temastan çok, kanla temas etme oran›yla ilgili oldu¤u bildirilmektedir. Bu nedenle, birebir hasta ile temas› olan hekim ve hemflireler kadar hastanede çal›flan di¤er personelinde ayn› riskleri tafl›d›¤› bildirilmektedir (6,8). Bu riskin azalt›labilmesi sa¤l›k çal›flanlar›n›n HBV’ye karfl› ba¤›fl›kl›k durumlar›n›n araflt›r›lmas› ve infeksiyona duyarl› olanlar›n afl›lanarak ba¤›fl›k hale getirilmesi ile mümkün olabilmektedir. Ayr›ca, bulafl›c›l›¤›n azalt›lmas› hepatitten korunma yöntemlerinin titizlikle uygulanmas› ile mümkündür. Ülkemizde Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n 9/12/1996 tarihli yaz›s› ile sa¤l›k çal›flanlar›nda, HBV ile ilgili markerler araflt›r›ld›ktan sonra riskli olan duyarl› kiflilerin afl›lanmas› uygulamas›na bafllanm›flt›r. HBV afl›lar›n›n kullan›ma girmesiyle beraber HBsAg pozitifli¤i oran›n›n giderek azald›¤› bildirilmektedir (9). Ülkemizde yap›lan çal›flmalarda toplumdaki HBV seroprevalans›n›n bölgeden bölgeye de¤iflmekle beraber HBsAg’nin %3.1-14, anti-HBs’nin %15.8-50 aras›nda de¤iflti¤i bildirilmektedir (10). Ülkemizde sa¤l›k personellerinde HBV seroprevalans›n›n araflt›r›ld›¤› çal›flmalarda, HBsAg’nin %1.3-14.3, anti-HBs’nin %5.7-82.4 aras›nda de¤iflti¤i bildirilmektedir (10,11). Çal›flmam›zda sa¤l›k personelindeki HBsAg pozitifli¤i %2.2, HBV ile karfl›lafl›p do¤al ba¤›fl›kl›k kazananlar %20.2, anti-HBs pozitifli¤i %23.8, HBV infeksiyonuna duyarl› kifliler %53.8, tek bafl›na anti-HBc IgG pozitifli¤i %1.9 olarak bulunmufltur. Bulunan bu de¤erler yap›lm›fl olan çal›flmalarla uygunluk göstermekle beraber HBV bulaflmas› ve yay›lmas›n› önlemede riskli grubu oluflturan sa¤l›k personellerinin hizmet içi e¤itim programlar›yla bilgi- Tablo 2. Serolojik sonuçlar›n› bildiren ve bildirmeyenlerin meslek gruplar›na göre da¤›l›m›. Meslek grupları Çalışan sayısı Sayı % Çalıştıkları birimler (n) Dahiliye Cerrahi Diş ünitesi İdari Laboratuvar 10 4 Doktor ve diş hekimi 152 27.5 56 69 21 Hemşire 134 24.2 48 58 14 Sağlık teknisyeni 49 8.8 11 14 İdari personel 13 2.3 1 1 1 10 Yardımcı personel 29 5.2 8 11 4 3 Şirket çalışanları 177 32 Toplam 554 100 56 Diğer 6 24 3 177 113 150 54 23 37 177 Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 54-57 Hastane Personellerinin Hepatit B Hakk›nda Bilgi Düzeyleri ve HBV Serolojik Markerlerinin Araflt›r›lmas› lendirilmesine ihtiyaç oldu¤unu da göstermektedir. Hastane idaresinin almas› gereken önlemler d›fl›nda çal›flanlar›n da HBV’ye karfl› korunmada ve afl›lama konusunda yeterli özen ve duyarl›l›¤› göstermesi gerekmektedir. Bulafl riskinin azalt›lmas› bak›m›ndan, hastanelerde temizlik ifllerini yürüten özel flirket çal›flanlar›n›n da HBV’ye karfl› korunmalar›n›n sa¤lanmas› sorun olmaktad›r. Bu sorunun afl›lmas› çal›flanlar›n taranmas› ve HBV’ye duyarl› olanlar›n afl›lanmas› ile mümkün olacakt›r. Bizim çal›flmam›zda flirket çal›flanlar›n›n HBV markerleri araflt›r›lm›fl ve duyarl› olanlar›n afl›lanmas› için flirket yetkilileriyle görüflülmüfltür. Hastane personellerinde viral hepatit etkenlerine iliflkin bilgi düzeylerinin araflt›r›ld›¤› bir çal›flmada; ankete kat›lanlar›n %66’s›n›n sorulara eksik veya yanl›fl cevap verdi¤i, %44’ünün cevapland›rabildi¤i bildirilmektedir (12). Bir baflka çal›flmada %74.4’ünün do¤ru olarak cevapland›rabildi¤i, %23.6’s›n›n cevapland›ramad›¤› bildirilmektedir (8). Çal›flmam›zda viral hepatit etkenlerine iliflkin soruyu ankete kat›lanlar›n 390 (%70.4)’› do¤ru olarak cevapland›rabilmiflken, 164 (%29.6)’ünün cevapland›ramad›¤› tespit edilmifltir. Ankette “Viral hepatitten korunmak için ne gibi önlem al›yorsunuz?” sorusunu 212 (%38.3)’si hiçbir önlem almad›¤›, 98 (%17.7)’i eldiven ve maske kulland›¤›, 112 (%20.2)’si do¤al ba¤›fl›k oldu¤u ve 132 (%23.8)’si afl›l› oldu¤u fleklinde cevapland›rm›flt›r. Yap›lan ankette sa¤l›k çal›flanlar›n›n hepatitler hakk›nda yeterli bilgiye sahip olmad›klar› veya önemini kavrayamad›klar› sonucuna var›lm›flt›r. Bu konuda sa¤l›k çal›flanlar›n› daha duyarl› hale getirmek veya hepatitlerden korunmada daha titiz davranmalar›n› sa¤lamak için periyodik olarak bulafl›c› hastal›klar hakk›nda bilgi verilmelidir. Sonuç olarak; HBV infeksiyonu ile mücadelede hastane idaresinin almas› gereken önlemler d›fl›nda, çal›flanlar›n da korunmada ve afl›lama konusunda yeterli özen ve duyarl›l›¤› göstermesi gerekmektedir. Hastanelerde oluflturulacak viral hepatit izlem polikliniklerinde tüm çal›flanlar›n HBV serolojik marker kay›tlar› tutulmal›d›r. Tafl›y›c›lar izlenirken, duyarl› kiflilerin afl›lanmas›yla HBV infeksiyonunun yay›lmas›n›n kontrol edilebilmesi mümkündür. Bu önlemler al›nd›ktan ve yeterli e¤itim verildikten sonra HBV’nin sa¤l›k çal›flanlar› için bir risk faktörü olmas›n›n ortadan kald›r›labilmesi mümkün olacakt›r. Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 54-57 KAYNAKLAR 1. Yu MW, Chang HC, Liaw YF, et al. Familial risk of hepatocellular carcinoma among chronic hepatitis B carriers and their relatives. J Natl Cancer Inst 2000; 92: 1159. 2. Yenen OŞ. Kronik hepatitler. Topçu AW, Söyletir G, Doğanay M (editörler). İnfeksiyon Hastal›klar›. İstanbul: Nobel T›p Kitabevleri, 1996: 664-89. 3. Shaw-Stiffel TA. Chronic hepatitis. In: Mandell GL, Bennett JE, Dolin R (eds). Principles and Practice of Infectious Diseases. 5th ed. Churchill Livingtone 2000: 1297-331. 4. Centers for Disease Control and Prevention. Immunization of health careworkers: Recommendations of the Advisory Committee on Immunization. 5. Mast EE, Alter MJ. Prevention of hepatitis B virüs infection among health careworkers. In: Ellis RW (ed). Hepatitis B Vaccines in Clinical Practice. New York: Martel Dekker, 1993: 295-307. 6. Tekeli E. Korunma. K›l›çturgay K, Badur S (editörler). Viral Hepatit 2001. Viral Hepatitle Savaş›m Derneği, 2001: 174. 7. Practices (ACIP) and the Hospital Infection Control Practices Advisory Committee (HICPAC). MMWR 1997: 46 No. RR-18. 8. Akçam Z, Akçam M, Coşkun M, Sünbül M. Hastane personelinin viral hepatitler ve hepatit B aş›s› ile ilgili bilgi düzeyinin değerlendirilmesi. Viral Hepatit Dergisi 2003; 1: 32-5. 9. T.C. Sağl›k Bakanl›ğ› Temel Sağl›k Hizmetleri Genel Müdürlüğü 04.06.1998 tarih ve 6856 Say›l› Genelge. 10. M›st›k R, Bal›k İ. Ülkemizde viral hepatitlerin epidemiyolojik analizi. K›l›çturgay K, Badur S (editörler). Viral Hepatit 2001. Viral Hepatitle Savaş›m Derneği, 2001: 10-56. 11. Aytaç F, Karabiber N, Saydan GS. Hastane personeli ve hastane d›ş›ndaki kişilerde HBsAg ve anti-HBs s›kl›ğ›n karş›laşt›r›lmas›. Mikrobiol Bült 1990; 24: 299-306. 12. Köşkeroğlu N, Kaya D, F›ç›c› E. Hemşirelerin viral hepatit etkenlerine ilişkin bilgi ve uygulamalar›n›n araşt›r›lmas›. Viral Hepatit Dergisi 2001; 3: 186-90. YAZIfiMA ADRES‹ Dr. Turan GÜNDÜZ Merkez Efendi Mahallesi 8 Eylül Caddesi No: 197/3 MAN‹SA e-mail: [email protected] 57 Lise Ö¤rencilerinin Viral Hepatit Konusundaki Bilgi Düzeyini Belirlemek Amac›yla Yap›lan Anketin Sonuçlar› Mustafa Kemal ÇELEN1, Celal AYAZ1, Mehmet Faruk GEY‹K1, Salih HOfiO⁄LU1, Hamit ACEMO⁄LU2, Mehmet ULU⁄1 1 2 Dicle Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal›, Dicle Üniversitesi T›p Fakültesi, Halk Sa¤l›¤› Anabilim Dal›, D‹YARBAKIR ÖZET Karaci¤eri tutan infeksiyöz bir hastal›k olan viral hepatitin A, B, C, D ve E olmak üzere bilinen befl tipi vard›r. Bölgemizde gerek alt yap› yetersizli¤i gerekse hijyen kurallar›na yeterince uyulmamas› nedeniyle viral hepatitten bir korunma yöntemlerinin özellikle ö¤renciler taraf›ndan bilinmesi gerekmektedir. Bu amaçla Diyarbak›r’da Anadolu Endüstri Meslek Lisesi’nde e¤itim gören ö¤rencilerin hepatit B konusunda bilgi düzeylerinin incelenmesi amac›yla bir anket yap›ld›. 2003-2004 e¤itim ve ö¤retim y›l› dönemindeki lise ö¤rencileri (n= 452) çal›flmaya dahil edildi. “Viral hepatitlerden korunma” konulu seminere bafllamadan 30 dakika önce ö¤rencilere daha önceden haz›rlanm›fl olan anket formu da¤›t›ld›. Ankette ö¤rencilere 16 soru soruldu ve cevaplara göre bilgi düzeyi iyi, orta ve kötü olmak üzere üç grupta incelendi. Ankete kat›lan 352 ö¤renciden 197’si erkek, 155’i k›zd›. Yafl ortalamalar› 15.8 ± 1.2 olan ö¤rencilerin %52’sini lise 1, %29’unu lise 2, %19’unu da lise 3 ö¤rencileri oluflturdu. Viral hepatit konusu Milli E¤itim Bakanl›¤› müfredat›nda ders konusu olarak yer almas›na ra¤men ö¤rencilerin %92’si okullar›nda hepatit ile ilgili bilgi verilmesini istedi. Ö¤rencilerin %63.4’ü anket sorular›na orta düzeyde, %20.5’i iyi düzeyde, %16.2’si de kötü düzeyde yan›t verdi. Yap›lan istatistiksel analiz sonucunda ö¤rencilerin anne ve babalar›n›n e¤itim düzeyi ile ö¤rencilerin bilgi düzeyi aras›nda anlaml› bir iliflki bulundu (p< 0.01). Ö¤rencilerin sosyoekonomik durumu ile ö¤rencilerin hepatit B konusundaki bilgileri aras›ndaki iliflki de anlaml› bulundu (p< 0.01). Lise ö¤rencilerinin viral hepatitlerden korunma yöntemlerini içeren seminerlerin, Milli E¤itim Bakanl›¤› ve Sa¤l›k Bakanl›¤› ifl birli¤i ile düzenlenmesi do¤ru olacakt›r. Anahtar Kelimeler: Viral hepatit, anket, bilgi düzeyi. SUMMARY The Results of the Poll Which is about Rank of Knowledge of Viral Hepatitis at High School Students Viral hepatitis is an infectious diseases which is accepted liver, has five type A, B, C, D and E. Both sewer system’s in sufficiency and hygiene rules does not adjust in our region because of this reason students were needed to know against methods for viral hepatitis especially. For this reason the poll which is about students rank of knowledge of hepatitis B, was taken in Anatolia Industry Vocational High School at Diyarbakir. 2003-2004 education years high school students (n= 452) were included in this study. Poll forms which have got rady before, was dialed before thirty minutes, the seminar whose topic is against for viral hepatitis, began. 16 questions were asked to students in the poll than their rank of knowledge was investigated in three groups: good, medium and bad; according to their answes. 352 students (197 male, 155 female, mean age 15.8 ± 1.2 years) were paticipated in this poll. These students 58 Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 58-61 Lise Ö¤rencilerinin Viral Hepatit Konusundaki Bilgi Düzeyini Belirlemek Amac›yla Yap›lan Anketin Sonuçlar› were in high school class 1 (52%), class 2 (29%), class 3 (19%). Inspite of viral hepatitis topic involves in curriculum of The Ministry of Education, students (92%) were wanted to give them information about viral hepatitis at lessons in their school. Students answered questions of the poll medium level (63.4%), good (20.5%) and bad (16.2%). The relationship between parents of student’s rank of knowledge about hepatitis B was meaningful by the statistical analysis which is done (p< 0.01). Also the relationship between student’s socioeconomic level and student’s ranke of knowledge about for students from the cooperation between The Ministry of Education and Health an order to complete high school students lack of knowledge and to illuminate their neighborhood about hepatitis B, should be suitable. Key Words: Viral hepatitis, poll, ranke of knowledge. G‹R‹fi Hepatit B virüsü (HBV) ve hepatit C virüsü (HCV) infeksiyonlar› tüm dünyada yayg›n olarak görülen, morbidite ve mortalitesi yüksek olan önemli sa¤l›k sorunlar›ndand›r (1). Dünyada yaklafl›k olarak 400 milyon kiflinin HBV tafl›y›c›s› oldu¤u, her y›l 50 milyon insan›n bu hastal›¤a yakaland›¤› ve y›lda 1-2 milyon civar›nda ölüm oldu¤u bildirilmektedir. 1999 y›l›nda Amerika Birleflik Devletleri (ABD)’nde y›ll›k HBV infeksiyonu olgu say›s›n›n 7694 oldu¤u rapor edilmifltir (2). HCV infeksiyonlar›n›n ise, günümüzde dünya genelinde yaklafl›k 170 milyon insana bulaflt›¤› bildirilmektedir. ABD’de nüfusun %1.8’inde anti-HCV’nin pozitif oldu¤u ve y›ll›k 8000-10.000 ölümün kronik HCV infeksiyonu nedeniyle oldu¤u tahmin edilmektedir (3). Orta dereceli riskli bölgeler içinde yer alan ülkemizde de, sa¤l›kl› kiflilerde HBV yüzey antijeni (HBsAg) tafl›y›c›l›¤›n›n %3.9-12.5 aras›nda oldu¤u, HCV seropozitifli¤inin ise %0.3-4.0 aras›nda de¤iflti¤i bildirilmektedir (4). Viral hepatitler yüzy›llard›r bilinmesine ra¤men günümüzde de önemli bir toplum sa¤l›¤› sorunu olarak devam etmektedir. Viral hepatitle savafl›m konusunda baflar›l› olabilmek için toplumun bilinçlendirilmesi önem arz etmektedir (5,6). Akut viral hepatitin bulafl yollar›n›n bilinmesi e¤itim ça¤›ndaki gençler için korunma aç›s›ndan önemlidir. Bu hastal›ktan korunman›n yollar› ders konusu olarak anlat›lmal›d›r. Özellikle alt yap› sorunlar› olan yörelerde hepatit A ve E aç›s›ndan bu konuya dikkat çekilmelidir. HBV kan ve kan ürünlerinin kullan›m›, steril olmayan enjektör kullan›m›, cerrahi müdahale, kuaför ve berberlerdeki sterilize edilmemifl manikür-pedikür setleri, trafl b›çaklar›, makaslar ve difl f›rçalar›, dö¤me, akupunktur, kulak delme ile bulaflmaktad›r. Gençler aras›nda dö¤me, akupunktur, kulak delme ve uyuflturucu kullan›m› oldukça yayg›nd›r. Ayr›ca, ö¤rencilerin bir k›sm› liseyi bitirdikten sonra evViral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 58-61 lenip erken dönemde cinsel deneyime sahip olduklar›ndan bu konuda ö¤rencilerin bilgi seviyelerinin araflt›r›lmas› önem tafl›maktad›r (7). MATERYAL ve METOD Bu çal›flma, Diyarbak›r ‹l merkezi Milli E¤itim Müdürlü¤ü’ne ba¤l› olan Anadolu Endüstri Meslek Lisesi’nde e¤itim gören lise ö¤rencilerinin hepatit B konusunda bilgi düzeylerinin incelenmesi amac›yla planland›. 2003-2004 e¤itim ve ö¤retim y›l› dönemindeki lise ö¤rencileri (n= 452) çal›flmaya dahil edildi. Ö¤rencilere 16 Aral›k 2003 tarihinde “Viral hepatitlerden korunma” konulu bir seminer düzenlendi. Seminere bafllamadan 30 dakika önce ö¤rencilere daha önceden haz›rlanm›fl olan anket formu da¤›t›ld›. Araflt›rman›n sorular›, çeflitli araflt›rma ve literatür bilgilerinden yararlan›larak oluflturuldu. Ö¤rencilerin viral hepatit konusundaki bilgilerini ölçmeyi amaçlayan 16 sorudan oluflan bir anket formu haz›rland›. Sorulan 16 sorunun; 14’üne 6’flar puan, 2’sine ise 8’er puan verildi. Onalt› sorunun toplam›na 100 puan verildi. Ö¤rencilerin bilgi düzeyi iyi, orta ve kötü olmak üzere üç grupta incelendi. Seminer bafllamadan önce formlar toplat›ld›. ‹ki bölümden oluflan anketin; birinci bölümünde araflt›rmaya al›nan ö¤rencilerin ve ailelerinin sosyodemografik özellikleri, ikinci bölümünde ise ö¤rencilerin viral hepatit konusundaki bilgileri; yafl, cinsiyet, aile birey say›s›, okudu¤u s›n›f, sosyoekonomik durum ve aile bireylerinin e¤itim durumu ile olan iliflkisi de¤erlendirildi. Elde edilen verilerin de¤erlendirilmesinde say›sal, yüzdelik ve ki-kare önemlilik testi kullan›ld›. Ba¤›ml› de¤iflken; lise ö¤rencilerinin akut viral hepatit konusundaki bilgileri, ba¤›ms›z de¤iflkenler; ö¤rencilerin yafl›, cinsiyeti, sosyoekonomik durumlar›, anne ve babalar›n›n e¤itim düzeyi ve sosyal güvencelerinin olup olmamas› fleklinde oluflturuldu. 59 Çelen MK ve ark. BULGULAR Ankete kat›lan 352 ö¤renciden 197’si erkek, 155’i k›zd›. Yafl ortalamalar› 15.8 ± 1.2 olan ö¤rencilerin %52’sini lise 1, %29’unu lise 2, %19’unu da lise 3 ö¤rencileri oluflturdu. Hepatitin nas›l bir hastal›k oldu¤u sorusuna farkl› cevaplar al›nd›; ö¤rencilerin %68’i hepatitin bulafl›c› bir hastal›k oldu¤unu ifade ederken, %12’si cinsel bir hastal›k oldu¤unu, %8’i kanser oldu¤unu, %4’ü bir tür sar›l›k oldu¤unu, %8’i de ne tür bir hastal›k oldu¤unu bilmedi¤ini belirtti. Viral hepatitin kaç farkl› tipi oldu¤u sorusuna; ö¤rencilerin %79’u hepatitin üç farkl› tipinin (A, B ve C) oldu¤unu, %62’si de en a¤›r tip olarak hepatit C’yi bildiklerini yazd›lar. Hangi organa yerleflir sorusuna ö¤rencilerin %76’s› kana, %8’i karaci¤ere, %5’i de akci¤ere yerleflir diye cevaplad›. Ö¤rencilerin en fazla cevap verdi¤i soru ise viral hepatitlerin bulafl yolu konusundaki soru oldu. Bulafl yolu konusunda ö¤rencilerin %61’i kan yoluyla, %45’i cinsel iliflkiyle, %34’ü de ayn› evde yaflayarak bulaflabilir diye görüfl bildirdi. Ö¤rencilerin %15’i yanyana oturarak hepatit B’nin bulaflabilece¤ini, %26’s› da hepatit B’nin ilerleyerek hepatit C’ye dönüflebildi¤ini vurgulad›. Hepatit konusundaki bilgiyi nereden ald›n›z sorusuna; ö¤rencilerin %74’ü televizyondan, %43’ü arkadafllar›ndan ve ailelerinden ald›klar›n› belirtti. Viral hepatit konusu Milli E¤itim Bakanl›¤› müfredat›nda ders konusu olarak yer ald›¤› halde ö¤rencilerin %92’si okullar›nda hepatit ile ilgili bilgi verilmesini istedi. Hepatit B hastal›¤›ndan korunmak için hepatit B afl›s›n›n oldu¤unu ankete kat›lan ö¤rencilerin %64’ü bilirken, %23’ü afl›n›n olmad›¤›n› belirtti. Anket sonunda puanlama kötü, orta ve iyi bilgi düzeyi olarak üçe ayr›ld›. Ö¤rencilerin %63.4’ü anket sorular›na orta düzeyde, %20.5’i iyi düzeyde, %16.2’si de kötü düzeyde yan›t verdi. Yap›lan istatistiksel analiz sonucunda ö¤rencilerin annelerinin e¤itim düzeyi ile ö¤rencilerin hepatit B konusundaki bilgileri aras›nda anlaml› bir iliflki bulundu (p< 0.01). Ö¤rencilerin babalar›n›n e¤itim düzeyi ile ö¤rencilerin hepatit B konusundaki bilgileri aras›nda da anlaml› bir iliflki bulundu (p< 0.01). Ö¤rencilerin sosyoekonomik durumu ile ö¤rencilerin hepatit B konusundaki bilgileri aras›ndaki iliflki de anlaml› bulundu (p< 0.01). Buna karfl›n ailedeki birey say›s› ile ö¤rencinin bilgi düzeyi aras›nda (p= 0.093), ö¤renci yafl› ile ö¤renci bilgi düzeyi aras›nda (p= 0.794) anlaml› bir iliflki bulunmad›. Ayn› flekilde ö¤rencile- 60 rin hepatit konusundaki bilgi düzeyi ile; cinsiyet ve okudu¤u s›n›f aras›nda da anlaml› bir iliflki bulunmad›. TARTIfiMA Kiflisel hijyen kurallar›na uyulmamas›n›n akut viral hepatit A ve E salg›nlar›na yol açabilece¤i dikkate al›nmal›d›r. Bu yüzden hastal›klar hakk›nda bilgi verilmeden önce ö¤rencilere kiflisel hijyenin önemi anlat›lmal›d›r. Güleç ve arkadafllar›; Ankara’n›n iki farkl› okulunda yapm›fl olduklar› çal›flmada ö¤rencilerin kiflisel hijyen al›flkanl›klar›n› incelemifltir. ‹nceledikleri okullardan kentsel olan›nda k›rsala göre; tuvalet ka¤›d› kullanma, tuvaletten sonra el y›kama, yemekten önce el y›kama, haftada bir kez t›rnak kesme ve iç çamafl›r› de¤ifltirme s›kl›¤›n›n anlaml› bir flekilde fazla oldu¤u saptanm›flt›r (8). Bizim anketimizde kiflisel hijyen ile ilgili sorulara al›nan cevaplar›n Güleç ve arkadafllar›n›n Ankara’daki sonuçlar›na benzer oldu¤u görüldü. Araflt›rma kapsam›na al›nan ö¤rencilerin, hepatit B’nin tan›m›n› bilme durumlar›na göre da¤›l›mlar› incelendi¤inde, %8.7’sinin bildi¤i, %91.3’ünün bilmedi¤i saptanm›flt›r. Alç›nkayan’›n 1997 y›l›nda, Bornova Mustafa Kemal Lisesi’ndeki son s›n›f ö¤rencilerinin hepatit B konusundaki bilgi düzeylerini belirlenmeye yönelik yapt›¤› araflt›rmas›nda ö¤rencilerin %85.4’ünün bilmedi¤i, %14.6’s›n›n k›smen bildi¤i, tam olarak bilen ö¤rencinin ise olmad›¤› saptanm›flt›r (9). Araflt›rma kapsam›na al›nan ö¤rencilerin, hepatit B’nin belirtilerini bilme durumlar›na göre da¤›l›mlar› incelendi¤inde, %34.8’inin bildi¤i, %65.2’sinin bilmedi¤i saptanm›flt›r. Etken ile temas eden olgular›n %80’inde klinik hiçbir belirti ortaya ç›kmamakta ve kiflinin HBV ile karfl›laflt›¤› ancak bir tarama s›ras›nda serumda antikorlar›n görülmesiyle anlafl›lmaktad›r (10). Araflt›rma kapsam›na al›nan ö¤rencilerin, hepatit B’den korunma yollar›n› bilme durumlar›na göre da¤›l›mlar› incelendi¤inde, %63.5’inin bildi¤i, %36.5’inin bilmedi¤i saptanm›flt›r. Bizim çal›flmam›zda lise ö¤rencilerinin özellikle hepatit B konusundaki bilgi düzeylerinin yap›lm›fl di¤er çal›flmalara göre daha iyi oldu¤u saptand›. Bunda hepatit B’nin bölgemizde Türkiye geneline göre daha fazla görülmesinin etkili oldu¤u düflünülmektedir. Tüm dünyada 250 milyon kifli virüsün rezervuar›d›r. Bu durumda özellikle bulafl yollar›n›n bilinmesi ve korunma tedbirlerinin al›nmas› özellikle lise ö¤rencilerinde önem arz etmektedir (10-12). Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 58-61 Lise Ö¤rencilerinin Viral Hepatit Konusundaki Bilgi Düzeyini Belirlemek Amac›yla Yap›lan Anketin Sonuçlar› Yap›lan baflka bir çal›flmada, araflt›rma kapsam›na al›nan ö¤rencilerin hepatit B afl›s›n› yapt›rma durumlar›na göre da¤›l›mlar› incelendi¤inde, %21.7’sinin yapt›rd›¤›, %78.3’ünün yapt›rmad›¤› saptanm›flt›r. Yap›lan bu çal›flman›n verileri, çeflitli araflt›rma ve literatür bilgilerinden yararlan›larak haz›rlanan, ö¤rencilerin hepatit B konusunda bilgilerini ölçmeyi amaçlayan 22 sorudan oluflan bir anket formu yard›m›yla toplanm›flt›r. Araflt›rma kapsam›na al›nan ö¤rencilerin %53.4’ünün hepatit B konusunda bilgi ald›¤›, bilgi alanlar›n %52.5’inin bilgiyi bas›n-yay›n organlar›ndan %47’sinin sa¤l›k kurulufllar›ndan, %43.5’inin de okuldaki sa¤l›k derslerinden ald›klar› saptanm›flt›r. Elde edilen bulgulara göre ö¤rencilerin hepatit B konusunda yeterli bilgiye sahip olmad›klar› saptanm›flt›r. Ö¤rencilerin annelerinin ve babalar›n›n e¤itim düzeyi ile ö¤rencilerin hepatit B konusundaki bilgileri aras›nda önemlilik düzeyinde anlaml› bir iliflki bulunamam›flt›r (9). Bu sonuca göre ö¤rencilerin annelerinin ve babalar›n›n e¤itim düzeyinin bilme durumunu etkileyen bir de¤iflken olmad›¤› söylenebilir. Ancak bizim yapt›¤›m›z çal›flmada ö¤rencinin viral hepatit konusundaki bilgi düzeyi annenin ve baban›n e¤itim düzeyi ile iliflkili bulundu. Sonuç olarak; lise ö¤rencilerinin bilgi eksiklerini tamamlamak ve viral hepatitten korunma yöntemlerini anlatmak amac›yla Milli E¤itim Bakanl›¤› ve Sa¤l›k Bakanl›¤› ifl birli¤i ile okul sa¤l›¤› hemflireli¤inin uygulamaya konulmas›, sa¤l›k personeli ve kurumlar›n ifl birli¤i ile ö¤rencilere seminerlerin düzenlenmesi do¤ru olacakt›r. 3. Shehab TM, Sonnad SS, Lok ASF. Management of hepatitis C patient by primary care physicians in the USA: Results of a National Survey. J Viral Hepat 2001; 8: 377-83. 4. Alt›ndis M. Detection of hepatitis B virus and hepatitis C virus infcetion in elderly person in Afyon region. The Medical Journal of Kocatepe 2001; 2: 263-7. 5. Erensoy S. Hepatit etyolojisinde sorgulanan yeni viruslar. Tekeli E, Bal›k (editörler). Viral Hepatit 2003. 1. Bask›. Ankara: Viral Hepatitle Savaş›m Derneği, 2002: 270-2. 6. Tekeli E. Korunma. Tekeli E, Bal›k İ (editörler). Viral Hepatit 2003. 1. Bask›. Ankara: Viral Hepatitle Savaş›m Derneği, 2002: 179-80. 7. B tipi sar›l›k. Ege Üniversitesi T›p Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal› Halk Sağl›ğ› Yay›n›. İzmir, 1998. 8. Güleç M, Topbaş M, K›r T, Hasde M. Ankara’da sosyoekonomik düzeyi farkl› iki yerleşim yerindeki iki ilköğretim okulundan seçilen öğrencilerde el y›kama al›şkanl›klar›. Türk Hijyen Deneysel Biyoloji Dergisi 2000; 57: 71-6. 9. Alç›nkayan G. Bornova Mustafa Kemal Lisesi son s›n›f öğrencilerinin hepatit B konusunda bilgi düzeylerinin incelenmesi. Yay›nlanmam›ş Lisans tezi. İzmir, 1997. 10. Babacan B, Badur S, Bal›k İ. Hepatit B virüsü. Viral Hepatit 92. Viral Hepatitle Savaş›m Derneği. Bursa, 1992: 45-100. 11. Abaoğlu C, Aleksanyan V. Sar›l›klar. Semptomdan Teşhise. 8. Bask›. İstanbul: Filiz Kitabevi, 1980: 117-21. 12. Bay›nd›r Ü, Dinç İ, K›l›nçturgay K. Hepatit B. İç Hastal›klar›. 4. Bask›. Ankara: Güneş Kitabevi, 1990: 181-2. KAYNAKLAR 1. 2. CDC-Viral Hepatitis B url:http: www. Cdc.gov/ ncidod/diseases/hepatitis/b/index.htm boyut: 39381 bayt, 7/5/2002 N C H S-FASTATS-Viral Hepatits url: http:// www.cdc.gov/nchs/fastats/hepatits.htm boyut: 17265 bayt, 5/7/2002 Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 58-61 YAZIfiMA ADRES‹ Dr. Mustafa Kemal ÇELEN Dicle Üniversitesi T›p Fakültesi ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal› 21280, D‹YARBAKIR 61 Akut Hepatit B’ye Ba¤l› Asit Geliflen ‹ki Olgu Esragül AKINCI1, Evrim GÜLDEREN1, Mustafa Ayd›n ÇEV‹K1, Ayfle ERBAY1, Selim S›rr› EREN1, Hürrem BODUR1 1 Ankara Numune E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, 2. ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Klini¤i, ANKARA ÖZET Akut hepatit B infeksiyonuna ba¤l› asit geliflimi nadir görülen bir durumdur. Bu olgu sunumunda akut hepatit B tan›s› alan ve takiplerinde asit geliflen iki hasta sunulmaktad›r. Her iki hastada da bafllang›çta asit tespit edilmezken, klinik izlemlerinde kar›nda flifllik geliflti ve tekrarlanan abdominal ultrasonografide kar›nda yayg›n asit oldu¤u görüldü. Hastalar›n ikisinde de serum albumin de¤erleri giderek düfltü. Bir hastaya parasentez yap›ld›. Transüda vasf›nda asit mayii tespit edildi. Aldakton ve human albumin tedavisi sonras› her iki hastada da asit kayboldu ve alt› ayl›k takiplerinde biyokimyasal de¤erleri normale döndü. Anahtar Kelimeler: Hepatit, asit. SUMMARY Development of Ascites Associated with Acute Hepatitis B Ascites associated with acute hepatitis B is very rare. In this case report, two patients with ascites related to acute hepatitis B infection were reported. In both of the cases, ascites was not detected initially. At the follow ups, abdominal swelling was developed and ascites was detected by abdominal USG. Albumin levels were decreased gradually. In one patient, paracentesis was performed and the fluid has the characteristics of transudate. After the treatment of aldacton and human albumin, ascites was disappeared and all of the biochemical tests were retured to normal in both of the patients. Key Words: Hepatitis, ascites. G‹R‹fi Asit nedenleri aras›nda en çok siroz, konjestif kalp yetmezli¤i, nefrotik sendrom, neoplazm ve pankreatit gibi hastal›klar yer almaktad›r (1). Akut hepatit B seyri s›ras›nda asit geliflen olgular literatürde bildirilmekle birlikte say›lar› oldukça azd›r (2,3). Bu makalede akut hepatit B tan›s› ile izlenen ve takiplerinde asit geliflen iki olgu sunulmaktad›r. OLGU 1 Altm›flsekiz yafl›nda kad›n hasta bir ay önce bafllayan ciltte ve gözlerde sararma, idrar renginde koyulaflma ve halsizlik flikayetleri ile fiubat 2004 62 tarihinde klini¤imize yat›r›ld›. Fizik muayenesinde genel durumu iyi, bilinci aç›k, koopere, oryante, vücut ›s›s› 36°C, nabz› 92/dakika, kan bas›nc› 130/90 mmHg, cilt ve skleralar› ikterik idi. Kar›n muayenesinde hepatomegali ve sa¤ hipokondriyumda hassasiyet saptand›. Laboratuvar tetkiklerinde; hemoglobin 12.8 mg/dL, lökosit 4930/mm3, trombosit 113.000/mm3, açl›k kan flekeri 118 mg/dL (75-115), üre 27 mg/dL (10-50), kreatinin 0.79 mg/dL (0.6-1.2), sodyum 136 mmol/L (133145), potasyum 3.8 mmol/L (3.6-5.2), AST 900 IU/L (0-37), ALT 660 IU/L (0-37), ALP 134 IU/L (53-128), GGT 143 IU/L (0-50), total bilirubin 13.5 mg/dL Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 62-64 Akut Hepatit B’ye Ba¤l› Asit Geliflen ‹ki Olgu (0.2-1.2), direkt bilirubin 9 mg/dL (0-0.4), total protein 74 g/L (64-83), albumin 29 g/L (35-55), PTT 20.6 saniye (10-15), INR 1.72 (0.9-1.25), aPTT 33.6 saniye (25-38), anti-HCV negatif, anti-HAV IgM negatif, HBsAg pozitif, anti-HBc IgM pozitif, HBeAg negatif, anti-HBe pozitif, anti-delta negatif olarak tespit edildi. Abdominal ultrasonografi (USG)’de karaci¤er normalden büyük boyutlarda (165 mm), konturu düzgün, ekojenitesi homojen, safra kesesi duvar kal›nl›¤› artm›fl olarak de¤erlendirildi. Dalak ve böbrekler normaldi. Asit tespit edilmedi. Hastan›n takibi s›ras›nda kar›nda flifllik geliflti. Albumin de¤eri 20 g/L’ye kadar düfltü. Yat›fl›n›n 20. gününde tekrarlanan abdominal USG’de hepatomegali, safra kesesi duvar›nda ödem ve bat›nda serbest mayii tespit edildi. Portal ven ve di¤er vasküler yap›lar normaldi. Bat›n muayenesinde hassasiyet ve defans yoktu. Hepatit d›fl›nda asit nedenini aç›klayacak herhangi bir patoloji bulunamad›. Hastaya dört gün süreyle %20’lik 100 cc human albumin verildi ve aldakton 1 x 100 mg baflland›. Hemostaz› bozuk oldu¤undan befl gün intramusküler (IM) K vitamini yap›ld›. Tedavi ile kar›ndaki flifllik kayboldu. Bir hafta sonra çekilen abdominal USG’de minimal hepatomegali ve safra çamuru tespit edildi; asit saptanmad›. Kontrol laboratuvar tetkiklerinde AST 104 IU/L, ALT 73 IU/L, ALP 125 IU/L, GGT 158 IU/L, total bilirubin 5.26 mg/dL, direkt bilirubin 3.45 mg/dL, total protein 75 g/L, albumin 33 g/L idi. Hasta taburcu edildikten sonraki alt› ayl›k kontrollerinde laboratuvar de¤erleri tamamen normale döndü. negatif, HBsAg pozitif, anti-HBc IgM pozitif, HBeAg pozitif, anti-delta negatif olarak bulundu. Abdominal USG’de karaci¤er normalden büyük, ekojenitesi homojen idi. Safra kesesi, dalak ve böbrekler normaldi. Asit tespit edilmedi. Takiplerinde hastan›n karn›nda flifllik geliflti. Bunun üzerine yat›fl›n›n 11. gününde abdominal USG tekrarland›. Kar›nda yayg›n asit tespit edildi. Ba¤›rsak ans duvarlar› asite sekonder ödemli görünümdeydi. Portal ven ve di¤er vasküler yap›lar normaldi. Hastada hepatit d›fl›nda asit nedenini aç›klayacak baflka bir patoloji tespit edilmedi. Parasentez yap›ld›. Asit mayiide lökosit say›s› 63/mm3, nötrofil say›s› 24/mm3, glikoz 139 mg/dL, LDH 74 U/L, total protein 12 g/L, albumin 5 g/L idi. Efl zamanl› serumda glikoz 144 mg/dL, LDH 334 U/L, total protein 49 g/L, albumin 21 g/L bulundu ve asit mayii transüda olarak de¤erlendirildi. Hastaya iki gün %20’lik 100 cc albumin verildi. Aldakton 1 x 100 mg baflland›. Ayr›ca, hastada hipopotasemi geliflmesi üzerine (potasyum 2.7) potasyum replasman› yap›ld›. Hemostaz› bozuk oldu¤undan befl gün K vitamini IM yap›ld›. Tedavi baflland›ktan sonra kar›ndaki flifllik kayboldu. Bir hafta sonra tekrarlanan kontrol USG’de asit tespit edilmedi. Tekrarlanan tetkiklerinde ALT 65 U/L, AST 59 U/L, GGT 125 IU/L, ALP 94 IU/L, total bilirubin 6 mg/dL, direkt bilirubin 4 mg/dL, total protein 56 g/L, albumin 27 g/L, aPTT 31.4 saniye, PTT 14.7 saniye, INR 1.2 olarak bulundu. Taburcu olduktan sonraki alt› ayl›k kontrollerinde tüm biyokimyasal testler normal de¤erlerine döndü. OLGU 2 Akut hepatit B’ye ba¤l› asit, literatürde nadir olarak bildirilmifltir (2,3). Bildirilen olgular›n baz›lar›nda eksüda, baz›lar›nda ise transüda özelli¤inde asit mayii saptanm›flt›r. Bu olgular›n bir k›sm›nda plevral efüzyon da efllik etmifltir. Ellibefl yafl›nda erkek hasta 20 gün önce bafllayan ifltahs›zl›k, halsizlik, bulant›, ciltte ve gözlerde sararma flikayetleriyle Mart 2004 tarihinde yat›r›ld›. Fizik muayenesinde genel durumu iyi, bilinci aç›k, koopere, oryante, vücut ›s›s› 36°C, nabz› 82/dakika, kan bas›nc› 110/80 mmHg, cilt ve skleralar› ikterik idi. Kar›n muayenesinde hepatomegali tespit edildi. Laboratuvar tetkiklerinde; lökosit 5600/mm3, hemoglobin 13 g/dL, trombosit 307.000/mm3, üre 49 mg/dL (10-50), kreatinin 1.3 mg/dL (0.6-1.2), sodyum 135 mmol/L (133-145), potasyum 4.3 mmol/L (3.6-5.2), açl›k kan flekeri 80 mg/dL (75-115), ALT 2180 IU/L (0-37), AST 2560 IU/L (0-37), GGT 121 IU/L (0-50), ALP 133 IU/L (53-28), total bilirubin 20.4 mg/dL (0.2-1.2), direkt bilirubin 9.5 mg/dL (0-0.4), total protein 64 g/L (64-83), albumin 28 g/L (35-55), PTT 22.3 saniye (10-15), aPTT 38.6 saniye (25-38), INR 1.8 (0.9-1.25), anti-HCV negatif, anti-HAV IgM Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 62-64 TARTIfiMA Calvet ve arkadafllar›, eksüdatif asit geliflen olgularda daha benign seyir ve daha hafif karaci¤er hasar›n›n oldu¤unu; transüdatif asit geliflenlerde ise fliddetli karaci¤er yetmezli¤i ve submasif hepatik nekroz bulgular›n›n geliflti¤ini bildirmifllerdir (2). Transüdatif asiti olan olgularda hepatik ven bas›nc›n›n yüksek oldu¤unu, eksüdatif asiti olanlarda ise hepatik ven bas›nc›n›n normal oldu¤unu göstermifller ve akut hepatit B seyri s›ras›nda geliflen eksüdatif asitin portal hipertansiyon ya da fliddetli karaci¤er hasar› ile iliflkili olmad›¤› sonucuna varm›fllard›r. Bizim olgular›m›z›n ise birine parasentez yap›labilmifl ve transüda özelli- 63 Ak›nc› E ve ark. ¤inde asit mayisi oldu¤u gösterilmifltir. Bu olgunun klini¤i a¤›r seyretmifl; ALT 2000’nin, total bilirubin 20’nin üzerine ç›km›fl, hipopotasemi geliflmifl ve hemostaz de¤erleri bozulmufltur. Abdominal USG’de portal ven baflta olmak üzere vasküler yap›lar normal olarak bulunmufl, portal hipertansiyonu destekleyen bir bulgu saptanmam›flt›r. Akut hepatit B’ye ba¤l› asit gelifliminin patogenezi bilinmemektedir. Baz› yazarlar taraf›ndan eksüdatif asitin kendini s›n›rlayan immünkompleks iliflkili bir mekanizmas› oldu¤u, akut hepatitin nonspesifik bir stimulus olarak rol ald›¤› ortaya at›lm›flt›r (2,3). Plevral efüzyon ile birlikte seyreden olgular›n olmas›n›n bunu destekledi¤i bildirilmektedir (2-6). Transüda özelli¤indeki asitin ise portal venöz bas›nç art›fl› ile iliflkili olabilece¤i belirtilmektedir (2). Literatürde bildirilen olgulardan farkl› olarak bizim olgular›m›zda hipoalbuminemi geliflmesi nedeniyle asit gelifliminde hipoalbumineminin rolü olabilece¤ini düflünmekteyiz. Albumin karaci¤erde sentezlenen en önemli proteinlerdendir. Serum albumin düzeyindeki düflme fliddetli karaci¤er hasar›n›n en önemli göstergelerinden biridir. Hipoalbuminemi ve asit, karaci¤er hastal›klar› aras›nda ço¤unlukla sirotik hastalarda görülmekte olup, unkomplike akut hepatitlerde ola¤an d›fl› bir durumdur. ‹leri yaflta olan ve altta yatan ciddi medikal problemleri olan hastalarda fliddetli hepatit geliflebilir ve hastal›k süresi uzayabilir. Asit, hipoalbuminemi, uzam›fl protrombin zaman›, hipoglisemi, yüksek serum bilirubin düzeyi fliddetli hepatoselüler hasar› gösteren bulgulard›r (7). Takip etti¤imiz olgular›n her ikisinde de serum albumin düzeyleri giderek düflmüfl ve 20 g/L’ye kadar inerek albumin replasman›na gerek duyulmufltur. Bu hastalarda hipoalbuminemi yan›nda hipopotasemi de geliflmesi, protrombin zaman›n›n uzamas› ve bilirubin de¤erlerinin çok yüksek olmas› nedeniyle fliddetli hepatoselüler hasar›n oldu¤u düflünülmüfltür. 64 Sonuç olarak; bu olgu sunumunda, ileri yafllarda geçirilen akut hepatit B infeksiyonunda fliddetli karaci¤er hasar›n›n ve buna ba¤l› hipoalbuminemi ve asitin geliflebilece¤i; semptomatik tedavinin yeterli olabilece¤i sonucuna var›lm›flt›r. KAYNAKLAR 1. Glickman RM. Abdominal swelling and ascites. In: Kasper DL, Fauci AS, Longo DL, Braunwald E, Hauser SL, Jameson JL (eds). Harrison’s Principles of Internal Medicine. 16th ed. USA: The McGraw-Hill Companies, 2005: 243-6. 2. Calvet X, Bruix J, Bosch J, Rodes J. Portal pressure in patiens with exudative ascites in the course of acute hepatitis B. Liver 1991; 11: 206-10. 3. Viola C, Vineta L, Bosch J, Rodes J. Exudative ascites in the course of acute type B hepatitis. Hepatology 1983; 6: 1013-5. 4. Tabor E, Patterson RR, Gereti RJ, et al. Hepatitis B surface antigen in pleural effusion: A case report. Gastroenterology 1977; 73: 1157-9. 5. Owen RL, Shapiro H. Pleural effusion, rash and anergy in icteric hepatitis. N Engl J Med 1974; 294: 963. 6. Gross PA, Gerding DN. Pleural effusion associated with viral hepatitis. Gastroenterology 1971; 60: 898-902. 7. Dienstag JL, Isselbacher KJ. Acute viral hepatitis. In: Kasper DL, Fauci AS, Longo DL, Braunwald E, Hauser SL, Jameson JL (eds). Harrison’s Principles of Internal Medicine. 16th ed. USA: The McGraw-Hill Companies, 2005: 1822-38. YAZIfiMA ADRES‹ Dr. Esragül AKINCI Ankara Numune E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi 2. ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Klini¤i 06100, Samanpazar›, ANKARA e-mail: [email protected] Viral Hepatit Dergisi 2005; 10(1): 62-64