BÖLÜM 3
Transkript
BÖLÜM 3
BÖLÜM 3 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi BÖLÜM 3 3. YAPILARDA DÜZENSİZLİKLER Yapıların depreme karşı güvenli tasarlanması için Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkındaki Yönetmelik (DY), 6 Mart 2007 tarihinde 26454 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmelikte yer alan konuları şu şekilde sıralayabiliriz; Rijit diyafram kabulü Planda ve düşeyde düzensizlikler Göreli kat ötelemesi İkinci mertebe etkileri Hesap yöntemleri (eşdeğer, mod birleştirme ve zaman tanım alanında hesap yöntemi) Üç boyutlu analiz Yeni DY-2007, eski yönetmeliğe göre DY-1998 büyük değişikler içermektedir. Bunların içinde analize yönelik olanlardan bazıları, planda ve düşeydeki düzensizlik durumlarının göz önüne alınması, yapıda oluşabilecek göreli kat ötelemeleri ve ikinci mertebe etkilerine bir sınırlama getirilmesi olarak sıralanabilmektedir. Bunların yanında, yeni deprem yönetmeliğinde eşdeğer deprem yükü, mod birleştirme (spektrum analizi) ile zaman tanımlama alanında hesap yöntemlerine yer verilmekte ve bu yöntemlerin hepsinde üç boyutlu analiz zorunluluğu getirilmektedir. Bu kriterler ilerleyen bölümlerde ayrıntılı olarak incelenmektedir. Düzensizlikler; yapının statik ve dinamik yükler altındaki davranışını veya bu etkilere karşı yapının dayanımını olumsuz etkileyen uygulamalardır. Yapının düşeyde ve yatayda simetrik olmaması, yapının bir kenarının uzunluğunun diğer kenarına göre büyük olması, boşluk miktarının büyük olması ve çıkıntıların bulunması yapının yükleri taşımadaki dayanımını azaltır. Bu düzensizliklerin bazıları kesitlerin boyutlandırılması esnasında giderilebilmesine rağmen ekonomik olmamakta ve bazılarının ise giderilmesi mümkün değildir. Yapılardaki düzensizliklerin hesaplarda, yapımda ve yapının kullanımında dikkate alınması ile mümkündür. Ayrıca, ülkemizde yapı üretiminde ve stokunda bulunan yapıların belli bir fiziksel ölçekte yapıla gelmesi bu düzensizliklerin giderilmesini zorlaştırmaktadır. Mesela, giriş katlarının işyeri üst katlarının konut olarak yapılması gibi. Yapı üretiminde çalışan teknik personelin veya yapı tüketicisinin yeterli teknik bilgisinin eksik olması veya proje verilerine ve yapı imalat esaslarına uymaması sonucu yapılarda üretim düzensizliği veya kullanım düzensizliği ortaya çıkmaktadır. İnşaat demircisine düğüm noktası etriye düzenlemesi, yapı tüketicisine ise birimler arasındaki duvar anlamsız gelebilmektedir. Dolaysıyla bir yapının hesabının iyi kabul edilen bir program ve mühendise yaptırmak yapının yüklere dayanımı için yeterli değildir. Bir yapının dayanımı, yapıda etkili olan herkesin bu durumuma duyarlı olmasıyla mümkündür. Deprem ve düşey yük hasarlarının incelenmesi ve laboratuar çalışmaları; A. Yapı planında [X-Z] B. Yapı yüksekliğinde [Y] C. Taşıyıcı elemanlar arasında [sağlam kolon zayıf kiriş vb] 71 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi BÖLÜM 3 bazı düzenlemelerin yapıların hasar görmesine neden olduğunu göstermektedir [Şekil 3.1]. Bu düzenlemeler ve alınması gereken önlemler yönetmeliklerde yer almaktadır [DY 3.1]. Y X Z Şekil 3.1. Yapı geometrisi Yapı geometrisinin yapıların depreme dayanımlarında etkisi oldukça büyüktür. Planda yapı geometrisi kare ve daire dışında olması bazı düzensizliklere sebep olmaktadır. Bu düzensizlikler deprem anında hesaplarda dikkate alınmayan davranışlara sebep olmaktadır. Plandaki düzensizliklerin hesaplarda giderilmesi tam olarak mümkün olamadığı gibi yapının maliyetini de artırmaktadır. Bu durumda yapının dilatasyon derzleri ile ayrılarak dikdörtgen olarak tasarlanmalıdır. Dünyadaki yüksek yapılara bakıldığında genel olarak daire ve dikdörtgen olarak yapıldığı görülmektedir. Yapının yüksekliği boyunca da düzensizliklerden kaçınılmalıdır. Bu B düzensizliği olarak ilerde açıklanmaktadır. Aşağıdaki tabloda yapının plandaki geometrisinin birbirine göre olumlu davranışına göre sıralanışı görülmektedir. Yapı Geometrisi Daire Kare > Dikdörtgen > 2a L tipi > a Şekil 3.2. Yapı tipleri ve yüksek yapı örnekleri 72 T tipi > BÖLÜM 3 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi σ1 0.45 fck A c ρs > − 1 fck A ck ρs = ρs < 0.45 fck A c − 1 fck A ck 0.45 fck A c − 1 fck A ck ε ∆ 3.1. PLANDA OLAN DÜZENSİZLİKLER [A DÜZENSİZLİĞİ X VE Z DÜZLEMLERİNDE] Yapının planında olan düzensizlikler, 1. Düşey taşıyıcı elemanlar olan kolon ve perdelerin planlarının her iki deprem yönünde eşit ve simetrik olmaması [A1 düzensizliği] 2. Döşemenin süreksiz olması (boşluk, düşük döşeme, döşeme kalınlıklarının çok farklı olması) [A2 düzensizliği] 3. Yapı planın kare veya dikdörtgen olmaması [A3 düzensizliği] 4. Yapıda aksların birbirine dik olmaması [A4 düzensizliği] 5. Yapıda çıkmalar gibi düzenlemeler olarak sayılabilir. DY’inde planda tanımlanan düzensizlikler aşağıda tablo halinde verilmiştir [Tablo 6.1]. TABLO 6.1 - DÜZENSİZ BİNALAR A – PLANDA DÜZENSİZLİK DURUMLARI İlgili Maddeler Birbirine dik iki deprem doğrultusunun herhangi biri için, herhangi bir katta en büyük göreli kat ötelemesinin o katta aynı doğrultudaki ortalama göreli ötelemeye oranını ifade eden Burulma Düzensizliği Katsayısı ηbi’nin 1.2’den büyük olması durumu (Sekil 2.1 DY). [η ηbi = (∆ ∆i )max / (∆ ∆i )ort > 1.2] Göreli kat ötelemelerinin hesabı, ± %5 ek dışmerkezlik etkileri de gözönüne alınarak, 2.7’ye göre yapılacaktır. 2.3.2.1 A1 - Burulma Düzensizliği: A2 – Döşeme Süreksizlikleri Herhangi bir kattaki döşemede (Sekil 2.2 DY) ; I – Merdiven ve asansör boşlukları dahil, boşluk alanları toplamının kat brüt alanının 1/3 den fazla olması durumu, II – Deprem yüklerinin düşey taşıyıcı sistem elemanlarına güvenle aktarılabilmesini güçleştiren yerel döşeme boşluklarının bulunması durumu, III – Döşemenin düzlem içi rijitlik ve dayanımında ani azalmaların olması 2.3.2.2 A3 - Planda Çıkıntılar Bulunması: Bina kat planlarında çıkıntı yapan kısımların birbirine dik iki doğrultudaki boyutlarının her ikisinin de, binanın o katının aynı doğrultulardaki toplam plan boyutlarının %20'sinden daha büyük olması durumu (Şekil 2.3 DY). A4 – Taşıyıcı Eleman Eksenlerinin Paralel Olmaması: (1998 Yönetmeliğinde vardı) Taşıyıcı sistemin düşey elemanlarının plandaki asal eksenlerinin, birbirine dik yatay deprem doğrultularına paralel olmaması (Şekil 6.4 DY). 73 2.3.2.2 6.3.2.3 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi BÖLÜM 3 3.1.1 A1 - BURULMA DÜZENSİZLİĞİ Birbirine dik iki deprem doğrultusunun herhangi biri için, herhangi bir katta en büyük göreli kat ötelemesinin o katta aynı doğrultudaki ortalama göreli ötelemeye oranını ifade eden Burulma ηbi = (∆ ∆i)max / (∆ ∆i)ort > 1.2] Düzensizliği Katsayısı ηbi ’nin 1.2’den büyük olması durumu (Şekil 6.1). [η Göreli kat ötelemelerinin hesabı, ± %5 ek dışmerkezlik etkileri de göz önüne alınarak, 6.7 olan eşdeğer deprem yükü yöntemine göre hesap yapılır. (∆ ∆i)min i + 1’ inci kat (∆ ∆i)max DEPREM i inci kat DEPREM YÖNÜ i inci kat YÖNÜ (∆ ∆i)min i + 1’ inci kat (∆ ∆i)max Bingöl Dep. Şekil 3.3. Burulma düzensizliği “13.6 - Yatay burulma momentiBinalar,her iki doğrultuda her hangi bir katın kütle merkezi ile rijitlik merkezi arasında hesapla bulunan eksantrikliğe, yatay yük doğrultusuna dik doğrultudaki en büyük bina boyutunun %5'i eklenerek bulunacak burulma momentlerine göre irdelenecektir” 1975DY 6.3.2.1 A1 - Burulma Düzensizliği : Birbirine dik iki deprem doğrultusunun herhangi biri için, herhangi bir katta en büyük göreli kat ötelemesinin o katta aynı doğrultudaki ortalama göreli ötelemeye oranını ifade eden Burulma Düzensizliği Katsayısı ηbi'nin 1.2'den büyük olması durumu (Şekil 6.1). [ηbi = (∆ ∆ i)max / (∆ ∆ i)ort > 1.2] 1997DY 6.3.2.1 Göreli kat ötelemelerinin hesabı, ± %5 ek dışmerkezlik etkileri de gözönüne alınarak, 6.7'ye göre yapılacaktır. A1 – Burulma Düzensizliği : Birbirine dik iki deprem doğrultusunun herhangi biri için, herhangi bir katta en büyük göreli kat ötelemesinin o katta aynı doğrultudaki ortalama göreli ötelemeye oranını ifade eden Burulma Düzensizliği Katsayısı ηbi ’nin 1.2’den büyük olması durumu (Şekil 2.1). [ηbi = (∆i)max / (∆i)ort > 1.2] Göreli kat ötelemelerinin hesabı, ± %5 ek dışmerkezlik etkileri de gözönüne alınarak, 2.7’ye göre yapılacaktır. 2007 DY 2.3.2.1 3.1.1.1 YAPININN AĞIRLIK VE KÜTLE MERKEZİ Yapıya gelen deprem yüklerinin dağılımının sağlanması için yapının ağırlıklarından oluşan bir kütle merkezi ve düşey taşıyıcı elemanların rijitliklerinden oluşan bir rijitlik merkezinin koordinatlarının hesaplanması gerekir. Bu merkezler, A. Ağırlık merkezi a. Döşemeler b. Kolon ve kirişler c. Bölme veya taşıyıcı duvarlar d. Hareketli yükler e. Diğer yükler sonucu oluşan ağırlıkların geometrik merkezi olarak hesaplanır. Yapıya gelen deprem yüklerinin de ağırlık merkezine etkir. Kat planında yayılı yüklerin eşit kalınlık ve simetrik olmaması durumu düşük döşeme olarak isimlendirilen döşemelerin büyük ve değişik yerlerde olması durumu bu merkezin yenini değiştirecektir. 74 BÖLÜM 3 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi B. Rijitlik merkezi a. Kolonlar b. Perdeler gibi düşey taşıyıcı elemanların deprem kuvvetlerine ters ve eşit miktarda karşı dayanım gösterdikleri kesme kuvvetlerinin bileşkesinin koordinatları olarak hesaplanır. Bu merkezin koordinatları kolon ve perde elemanların rijitliklerine ve yapı içindeki dağılımına bağlıdır. Bu sebepten dolayı düşey taşıyıcı elemanların yapı planın üzerinde her iki yönde eşit ve simetrik olmasının gerekir. Aksi halde yapıda ey Simetrik olmayan yapı DEPREM ex Rijitlik merkezi Kütle merke Kütle merkezi DEPREM Rijitlik merkezi DAYANIM DAYANIM burulma oluşur. Simetrik yapı Şekil 3.4. 1. ηbi < 1.2 ise a. e x = 0.05B x b. e y = 0.05B y η 2 2. Yapıda A1 düzensizliği var ise [1.2 < ηbi ≤ 2.0] her iki yönde eksantrisite D = bi 1.2 η a. e x = 0.05B x bi 1.2 2 η b. e y = 0.05B y bi 1.2 2 3. Burulma düzensizliği katsayısı η bi ≥ 2 ise yapının deprem hesabı dinamik olarak yapılır. Yapıdaki burulma düzensizliği yapının deprem hesap yöntemi seçiminde önemli bir parametre olarak dikkate alınır. y DE P R E M Bx Rijitlik Merkezi XR XG Kütle Merkezi ey ex YR YG By x DEPREM Şekil 3.5.Yapının kütle ve rijitlik matrisi Yapıda döşeme kalınlığının kat seviyesine eşit olması durumunda kat ağırlık merkezinin koordinatları; By Bx YG = 2 2 olarak yapının kenar boylarının yarsına eşit olur. Yapının gerek yatayda gerekse düşeyde simetrik XG = olması yapıya olumlu yönde önemli bir davranış kazandırarak burulmanın oluşumunu engeller. Düşey taşıyıcı elemanların birbirine ve her iki yönde eşit olması yapının deprem yükleri altında belli bir deplasman yapmasını sağlayacak ve yapıda burulma oluşturmayacaktır [a, b]. Düşey taşıyıcı elemanların eşit ve simetrik olmaması durumunda yapı deprem yükleri altında rijitliğin büyük olduğu 75 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi BÖLÜM 3 eksen etrafında burulma gösterecektir [c, d]. Bu durumun tersi olması durumunda Yapının planındaki çıkıntıların A3 düzensizliği kriterlerini sağlaması yapının rijitlik merkezlerinin faklı olmasını önlemez. Yapılarda düşey taşıyıcı elemanların özellikle mevcut yönetmelikten önce yapılmış yapılarda asansör, yangın merdiveni ve diğer bazı düzenlemelerle yapının belli bir yerinde toplanması yapının burulma kriterlerinin büyük olmasını sağlamaktadır [c]. Eksantrisitesi büyük L, H, Π, Ш, ├ ve T planlı, düzensiz ve süreksizlik bulunan yapılarda burulma modlarının etkisi büyüktür. Burulma modlarının etkin kütleye katkı oranları yüksek olur ve periyotları deprem ivmesinin yüksek olduğu bölgeye karşılık gelir. Bu nedenle burulmanın etkisini ortadan kaldırmak için, a. Kütle merkezi ile rijitlik merkezleri arasındaki eksantrisiteyi olabildiğince düşey taşıyıcı elemanların boyutlarıyla minimuma indirmek, b. Söz konusu olacak yapıyı düzenli ve sürekli olarak tasarlamak, c. Dinamik analiz ile burulma modunun etkisini incelemek, deprem deprem d. Eğilmeden dolayı oluşacak modun periyodunun büyük çıkmasını sağlamak (ivmenin küçük çıkması için) ile mümkündür. deprem [a] deprem depre m asansör [c] [b] [d] Şekil 3.6. Burulma etkisi olan durumlar [a, b, c, d] Örnek 3.1: Şekilde planı verilen yapıya depremin X ve Y yönünde gelmesi durumunda oluşan eksantrisitelerin [ex] [ey] tablo halinde hesaplanması. Depremin yönü X-X KOLO AKS NPERDE B A C 200/25 P4-250/25 3 1-1 100/25 C1 m 4 Kütle merkezi 25/500 ey ⊗ ⊗ ex 175/25 2-2 2 30/150 4 m m 5 3-3 P5B C3 25/100 1 m P4A m P2-250/30 B2 P3C 250/25 Rijitlik merkezi 6 P1A 100/25 BK101( VtX P1A P2B I = bh3 / 12 [10-4 m4] 65.10 3906.25 13.02 65.10 250.00 3255.21 3255.21 1666.67 208.33 x 0.125 6.000 10.875 0.125 6.000 9.750 1.250 6.000 10.500 ∑ 12619.79 11 x= [m] Y-Y -4 I .x [10 m ] 8.13 23437.50 141.59 Yukarıda 8.13 1500.00 31738.30 4069.01 10000.02 2187.47 ∑ 73082.02 ∑ I.x = 73082.02 = 5.79 ∑ I 12619.79 e x = 5.5 − 5.79 = −0.29 Eksantrisite oranı 0.29 = 0.026 < 0.05 11 76 4 I = bh3 / 12 [10-4 m4] 26041.67 56.25 208.33 26041.67 22.50 32.55 32.55 26.04 13.02 ∑ 26432.91 y= y I.y [m] 2.50 0.15 0.50 2.50 4.00 4.00 7.875 7.875 7.875 [10-4 m4] 65104.17 8.44 104.17 Alındı 65104.17 90.00 130.20 256.33 205.07 102.53 ∑ 66000.91 ∑ I.y = 66000.91 = 2.50 ∑ I 26432.91 ey = 4 − 2.50 = 1.50 Eksantrisite oranı 1.50 = 0.19 > 0.05 [DY] 8 BÖLÜM 3 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi 77 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi BÖLÜM 3 ÖRNEK: Şekilde planı verilen yapıda A1 düzensizliğini kontrol ediniz. y y 2 1 S7 50/25 5 S8 50/25 C S7 50/25 S8 50/25 C 1985 5 m m Deprem 700 kN S4 25/100 S6 25/50 3 S5 50 3 S5 50 5 2 1 B S4 25/100 5 m B S6 25/50 KM Deprem 500 kN m Xg= yg=4.17 m S1 25/100 5 x A S2 100/25 m S1 25/100 S3 50/25 5 5 m 6 A S2 100/25 x S3 50/25 m 5 m 2 Yapıda C30 betonun E=32,10 kN/m kullanılmıştır. Örnek olarak S1 kolonunun rijitliği hesaplanmıştır, K rijitliği 5. bölümde ayrıntılı olarak anlatılacaktır, K 1 x = [12⋅E ⋅I /h3 ] = [12⋅32.10 6 ⋅( 0.25 3 ⋅1/12 ) /33 ] =18518.52 kN/m 10⋅10⋅5 − 5⋅5⋅(5 + 2.5) = 4.14m olur. Yapının kütle merkezi planın geometrik merkezi olduğu için; xg = yg = 10⋅10 −5⋅5 0 357049 1785243 740740.8 7407408.0 1097789 9192651 351851,8 0 6 71410 5 74074.08 10 497336 YRİ = 0 1-1 18518,52 296296,3 37037,04 18518,52 43631.94 9259,26 37037,04 37037,04 y2 ∑KX 2-2 A-A B-B C-C S1 S2 S3 S4 S5 S6 S7 S8 K y = [12 ⋅E ⋅Iy /h3 ] y ∑KX 3-3 K x = [12 ⋅E ⋅Ix /h3 ] AKS ∑KX y AKS k xi yi 1097789 = = 2.21m ∑ k xi 497336 296296,3 296296,3 9259.26 18518.52 43631.94 9259.26 9259.26 37037.04 ey=YRi-yg=2.21-4.17=-1.96 m x x ∑Ky x2 ∑Ky 601852 0 0 0 71410 5 357949 1785243 46296 10 462963 4629630 820012 6414873 719558 XRİ = y g = 4.17 m AKS ∑KY k yi xi ∑ k yi = 820012 = 1.14 719558 x g = 4.17 m ex=XRi-xg=1.14-4.17=-3.03 m Mty = Fy ⋅ e x = 700 ⋅3.03 = 2121kNm Mtx = Fx ⋅ e y = 500 ⋅1.96 = 980 kNm 2 2 Burulma rijitliği D= y ∑KX+ x ∑Ky=15607524 Mty=Fydeprem ex Deprem 700 kN ex KM ey Deprem 500 kN RM Mtx=Fxdeprem ey Yukarıda bulunan burulma momentleri (±0.05 eks. hariç) sonucu çerçevelere gelen kesme kuvvetleri hesaplanmaktadır. ( −2.21) x 351851.86 351851.86 = 304.91 500 497336 + 980 15607524 K x ⋅K X yönü için örnek Hxi = Vxi xi ± Mtx i xi D ∑ K xi ( −2.21) x 351851.86 351851.86 = 402.56 500 497336 − 980 15607524 y KM - ( −1.14 ) x 601851.86 700 601851.86 + 2121 = 492.25 x i ⋅K yi 719558 15607524 Y yönü için örnek Hyi = Vyi ± Mty D ∑ K yi ( −1.14 ) x 601851.86 601851.86 = 678.73 700 719558 − 2121 15607524 K yi 78 RM - x Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi AKS Kx y yKx D B-B 71409,72 2,79 199233.12 C-C 74074,08 7,79 577037.08 ∑ 15607524 A-A 351851,86 -2,21 -777592.6 M Hx+ 980 497336 Hx- AKS Ky x xKy D 304,90 402,57 1-1 601851,86 -1,14 -686111.12 84,33 59,25 2-2 71409,72 3,86 275641.52 110,76 38,18 3-3 46296,30 8,86 410186.22 500 ∑ 500 M Hy+ Hy- 492,25 678,73 15607524 BÖLÜM 3 2121 106,94 32,00 100,79 -10,71 719558 700 700 Yapıya depremin etkidiği nokta ve bunu karşılayan nokta yapı planında aşağıdaki şekilde gösterilmiştir. Plan RM Plan RM Ky8 Ky7 Kx8 Kx7 Ky1+ Ky2+ Ky3+ Ky4+ Ky5+ Ky6+ Ky7+ Ky8 Ky5 Deprem 700 kN Ky4 Kx5 Kx4 KM Ky1 Deprem 500 kN S7 50/25 Deprem y E3 yüklemesi +Ey Deprem y E4 yüklemesi -Ey Kx1+ Kx2+ Kx3+ Kx4+ Ky3 Ky2 Kx1 Deprem x E2 yüklemesi -Ex Kx6 Kx5+ Kx6+ Kx7+ Kx8 RM Deprem x E1 yüklemesi +Ex Ky6 x Kx2 Kx3 Deprem kuvveti ve karşılayan rijitlikler S7 50/25 S8 50/25 S8 50/25 S7 50/25 S8 50/25 S4 25/100 KM 7.79 KM S4 25/100 500 kN ey 1.14 S4 25/100 S6 25/50 2.79 ex 2.21 S6 25/50 RM -2.21 700 kN S2 100/25 S3 50/25 S1 25/100 S2 100/25 S1 25/100 S3 50/25 700 kN 3.86 -1.14 S6 25/50 RM x S1 25/100 KM 500 kN 4.17 RM S5 50 S5 50 S5 50 S2 100/25 S3 50/25 Depremin X yönünden gelmesi durumunda Depremin Y yönünden gelmesi durumunda 8.86 Aşağıda ilave +0.05 eksantirisite olması durumunda elde edilen burulma momentleri çerçevelere rijitlikleri oranında dağıtılmıştır. +0.05L eksantirisite durumu için ey=YRi-yg=2.21-4.17= -1.96 m ey=-1.96 ±0.05Ly= -1.96+0.05x10=-1.46m ex=XRi-xg=1.14-4.17=-3.03 m±0.05Lx ex=-3.03+0.05Lx=-3.03+0.05x10=-2.53 m Mty = Fy ⋅ e x = 700 ⋅ 2.53 =1771kNm Mtx = Fx ⋅ e y = 500 ⋅1.46 = 730 kNm y yKx A-A 351851,86 -2,21 -777593 B-B 71409,72 2,79 199423 C-C 74074,08 7,79 577037 ∑ 497336 D M Hx+ Hx- AKS Ky 317,34 390,13 1-1 601851,86 -1,14 -685873 730 81,14 62,45 2-2 71409,72 3,86 275670 101,52 47,42 3-3 46296,30 8,86 410204 500verilen 500 ∑ 719558 x xKy D 15607524 Kx 15607524 AKS M Hy+ Hy- 507,65 663,33 1771 100,75 38,18 91,59 -1,52 700 700 Aşağıda ilave -0.05 eksantirisite olması durumunda elde edilen burulma momentleri çerçevelere rijitlikleri oranında dağıtılmıştır. 79 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi BÖLÜM 3 -0.05L eksantirisite durumu için ey=YRi-yg=2.21-4.17=-1.96 m ey=-1.96 ±0.05Ly=-1.96-0.05x10=-2.46m ex=XRi-xg=1.14-4.17=-3.03 m±0.05Lx ex=-3.03+0.05Lx=-3.03-0.05x10=-3.53 m Mty = Fy ⋅ e x = 700 ⋅3.53 = 2471kNm Mtx = Fx ⋅ e y = 500 ⋅ 2.46 =1230 kNm Kx y yKx D B-B 71409,72 2,79 199423 C-C 74074,08 7,79 577234 ∑ 156075 24 A-A 351851,86 -2,21 -776657 M Hx+ Hx- AKS Ky x xKy D 292.46 415.01 1-1 601851,86 -1,14 -685873 87,53 56.06 2-2 71409,72 3,86 275670 120.01 28.93 3-3 46296,30 8,86 410204 1230 500 497336 500 ∑ M 1560752 4 AKS Hy+ Hy- 476.89 694.09 2471 113.12 25.82 109.99 -19.91 719558 700 700 Yukarıda bulunan 3 değişik durumdan çerçevelere gelen kesme kuvvetlerinin maksimum olduğu durum için burulma düzensizliği kontrolü yapılır. Ancak yükleme kombinezonları dikkate alındığı zaman bu 3 değişik durum göz önüne alınarak boyutlandırma kesme değeri bulunur. AKS Kx Vx+ Vx- A-A 351851,86 292.46 415.01 B-B 71409,72 ∆i = ∑ Vx( +−büyük) 10-3 ∑kx (∆i)ort=1/2[(∆i)max+(∆i)min] (10-3) 415.01/351851.86=1.18 87.53/71409.72=1.23 C-C 74074,08 120.01 28.93 120.01/74074.08=1.62 AKS Ky 500 500 Vy+ Vy- ∆i = ∑ Vx( +−büyük) 10-3 ∑kx 0.00162/0.0014=1.16<1.2 A1 (1.62+1.18)/2=1.40 87,53 56.06 ∑ [ηbi = (∆i)max / (∆i)ort] (DY2.3.2.1) YOK (∆i)ort=1/2[(∆i)max+(∆i)min] (10-3) 1-1 601851,86 476.89 694.09 694.09/601851.86=1.15 2-2 71409,72 113.12 25.82 113.12/71409.72=1.58 3-3 46296,30 109.99 -19.91 ∑ 719558 700 700 109.99/46296.3=2.38 [ηbi = (∆i)max / (∆i)ort] (DY2.3.2.1) 0.00238/0.00176=1.35>1.2 (1.15+2.38)/2=1.765 A1 VAR η ey = 0.05By bi 1.2 2 ALINARAK DEPREM HESABI YAPILIR Her kolon kendi kesit tesirlerine göre boyutlandırıldığı için herbir kolonun aldığı kesme kuvveti ve A1 düzensizliğinin kontrolü aşağıdaki tabloda hesaplanmıştır. S1 kolonu örnek olarak hesaplanmıştır. Vkolon = V kolon k i kolon ∑k = 317.34 18158.52 = 16.70 351851.86 x-x yönünde kolon maksimum kesme kuvvetleri alınarak burulma hesabı aşağıdaki şekilde yapılmıştır. kolon K x = [12 ⋅E ⋅Ix /h3 ] A-A S2 S3 B-B S4 S5 S6 CC x-x yönü için S1 S7 S8 18518,52 296296,3 37037,04 18518,52 43631.94 9259,26 37037,04 37037,04 ∑KX Vx+ +Vkolon Vx- 16.70 -Vkolon ∆i = ∑ Vx( +−büyük ) ∑kx 71410 81,14 74074.08 101,52 497336 500 499.99 [ηbi = (∆i)max / (∆i)ort] 20.53 351851,86 317.34 267.23 390,13 328.53 390.13/351851.86=0.00111 33.40 21.04 49.58 10.52 50.76 50.76 (∆i)ort 41.07 16.20 62,45 38.16 8.10 23.71 47,42 23.71 500 81.14/71410=0.00114 101.52/74074.08=0.00137 [0.00111+0.00137]/2=0.00124 AKS 0.00137/0.00124=1.11<1.2 A1 YOK 500 Kolonlara gelen maksimum değerler alındığı zaman burulma düzensizliğinin bulunmaması minimum ve bazı kolonlarda minimum bazı kolonlarda maksimum değerlerin alınması durumunda burulma düzensizliği olmaz anlamına gelmez. Bu durum aşağıdaki tabloda yapılan örnekte görülmektedir. x-x yönünde kolon maksimum kesme kuvvetleri alınarak burulma hesabı aşağıdaki şekilde yapılmıştır. 80 BÖLÜM 3 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi kolon K x = [12 ⋅E ⋅Ix /h3 ] 18518,52 296296,3 37037,04 18518,52 43631.94 9259,26 37037,04 37037,04 A-A S2 S3 B-B S4 S5 S6 S7 CC x-x yönü için S1 S8 S7 50/25 ∑KX Vx+ 351851,86 317.3 4 Vx- +Vkolon 71410 81,14 74074.08 101,5 2 16.70 267.23 33.40 21.04 49.58 10.52 50.76 50.76 497336 500 499.99 500 S4 25/100 ey 1.14 KM 317.43/3518 51.86=0.00 09 0.00114 0.00137 500 0.00137/0.001135=1.21>1 .2 A1 VAR η ey = 0.05By bi 1.2 2 ALINIR DEPREM HESABI YAPILIR 88.00 kN S5 50 S4 25/100 S6 25/50 [ηbi = (∆i)max / (∆i)ort] S8 50/25 S5 50 500 kN δort Vx ∑kx 20.53 390,13 328.53 41.07 16.20 62,45 38.16 8.10 23.71 47,42 23.71 S7 50/25 S8 50/25 ∆i = ∑ -Vkolon [0.00137+0.0009]/2=0.001135 AKS 50.76 kN S6 25/50 500 kN RM 4.17 ex 2.21 S1 25/100 S2 100/25 700 kN S1 25/100 S2 100/25 700 kN S3 50/25 S3 50/25 kolon K y = [12 ⋅E ⋅Iy /h3 ] 1-1 S2 S3 2-2 S4 S5 S6 3-3 y-y yönü için S1 AKS S7 S8 kolon K y = [12 ⋅E ⋅Iy /h3 ] 1-1 S1 S2 S3 2-2 S4 S5 S6 3-3 y-y yönü için 296296,3 296296,3 9259.26 18518.52 43631.94 9259.26 9259.26 37037.04 S7 S8 296296,3 296296,3 9259.26 18518.52 43631.94 9259.26 9259.26 37037.04 ∑ KY Vy+ 601852 476.8 9 71410 113.1 2 46296 109.9 9 719558 700 ∑ KY Vy+ 601852 476. 89 71410 113. 12 46296 109. 99 719558 700 +Vkolon 234.78 234.78 7.34 29.34 69.12 14.67 22.00 88.00 700 +Vkolon 234.78 234.78 7.34 29.34 69.12 14.67 22.00 88.00 700 Vy694.09 25.82 -19.91 700 Vy694.09 25.82 -19.91 700 -Vkolon 341.71 341.71 10.68 6.70 15.78 3.35 -3.98 -15.93 700 -Vkolon 341.71 341.71 10.68 6.70 15.78 3.35 -3.98 -15.93 700 ∆i = ∑ Vy ∑ky 694.09/601851= 0.00115 0.00036 -0.00042 ∆i = ∑ Vy ∑ky 476.89/601851= 0.00079 0.00158 0.00238 δort [ηbi = (∆i)max / (∆i)ort] 0.00115/0.000785=1.46>2 A1 VAR η ey = 0.05By bi 1.2 2 ALINIR DEPREM HESABI YAPILIR δort [ηbi = (∆i)max / (∆i)ort] [0.00238+0.00079]/2=0.0015 85 AKS [0.00115+0.00042]/2=0.0 00785 x-x yönüne benzer şekilde y-y yönü için burulma düzensizliği aşağıdaki tabloda hesaplanmıştır. X-x yönündeki kriterler bu yön içinde aynen geçerlidir. 0.00238/0.001585=1.50<2 A1 VAR η ey = 0.05By bi 1.2 2 ALINIR DEPREM HESABI YAPILIR Vy+ ve Vy- alınması burulma düzensizliğinde çok az etkili olduğu görülmektedir. 3.1.2. A2 DÜZENSİZLİĞİ [BOŞLUK] A2 düzensizliği, yapının herhangi bir katının kat planında, merdiven, asansör, havalandırma, aydınlatma ve diğer bazı amaçlar için bırakılmış boşlukların alanları toplamının, söz konusu katın toplam alanına oranının 1/3 den büyük olması durumunda oluşan düzensizliktir. Yapılarda bulunan bu 81 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi BÖLÜM 3 düzensizlikten dolayı yatay deprem yükleri kolonlar ve perdeler gibi düşey taşıyıcı elamanlara güvenle aktarılması ve boşluklardan dolayı döşemenin bir bütün çalışmasını önemli ölçüde etkileyeceğinden bu düzensizliğin göz önüne alınması gerekir. Ab: bir kattaki toplam boşluk alanları, A toplam kat alanı olmak üzere, A TOPLAM BOŞLUK ALANI AKAT TOPLAM ALANI = Ab 1 > A 3 ise A2 düzensizliği mevcuttur. A A A2 türü düzensizlik durumu-II Boşluk ortada simetrik olduğu zaman yapı deprem yönünde deplasman yaparken boşluk simetrik olmadığı zaman yapı hem deprem yönünde deplasman yapıyor hem de dönüyor yani burulma söz konusu. A-A kesiti A2 türü düzensizlik durumu-II ve III Şekil 3.7. A2 düzensizliği Boşlukta süreksiz olan kirişler deprem kuvvetlerinden dolayı değişik yönde hareket yapacağı için kolonlarda ve kirişlerde hasar kaçınılmaz olacaktır. Mümkün olduğunca yapının x veya y doğrultuları boyunca sürekli çerçeveler yapmak yapı sisteminin simetrik ve sürekli olması bakımından önemlidir. Eğer çok önemli bir gerekçesi yok ise boşluk boyunca sadece kirişi devam ettirmek davranış bakımından devamsız duruma göre daha iyi bir davranış gösterir. Örneğin boşluk kenarındaki kolonun herhangi bir yanlış boyutlandırma durumunda hasar görme olasılığı yüksek olmakla birlikte hasarı yapının büyük bir kısmını etkileyecektir. DEPREM Kolonların hepsi aynı yönde olmamalı E P R E M DEPREM D DEPREM BOŞLUK DEPREM B O Ş ∆A ∆B ∆C Şekil 3.8. Boşluk kenarı eleman davranışı ve saplamalar Uygulamada en çok karşılaşılan kirişlerin kirişe veya kolonun kenarına oturması durumlarıdır. Bu uygulamalar süreksizliği bozduğu için yatay yükler altında bu noktalarda büyük kesit tesirleri oluşmaktadır. Özellikle burulma momentleri ve ikinci mertebe etkileri boyutlandırmada dikkate alınmalıdır. Bu tür uygulamalar yapının davranışını tam olarak hesaplara yansıtmayı güçleştirir. Yapılarda bulunana A2 düzensizliğinin giderilmesi için döşeme yeterli sayıda düşeme parçalarına ayrılarak ve bu her bir döşeme parçasına ± %5 ilave eksantrisite vererek yatay yük analizi yapılmalıdır. (DY Şekil 6.9) 82 BÖLÜM 3 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi 2 Örnek 3.2: 3. Katının boyutları 15 x 10 m olan bir dairenin boşluk alanları toplamı Ab = 25 m olduğuna göre A2 düzensizliğinin olup olmadığını belirleyiniz. Ab A 2 Ab Ab =Ab1 + Ab2 A2 türü düzensizlik durumu-I Yapı kat döşemesinde boşluk bulunması DY de A2 türü düzensizliği olarak incelenmesi gereği açıklanmaktadır. Kat döşemesinin ağırlık merkezine yayılı olarak etkiyen deprem yükleri altında bir bütün olarak yani rijit diyafram gibi çalışması düşey taşıyıcı elemanların eşit miktarda deplasman yapmasını sağlar [Şekil 3.4 a,b]. Döşemenin rijit diyafram olarak çalışmadığı durumda ise deprem ∆B>∆ ∆C olmaktadır. Bu yapı simetrik yönüne paralel çerçevelerin yatay deplasmanları faklı olur. ∆A>∆ değilse deplasmanlar farklı olabileceği gibi çerçeveler ekseninde dönüşlerde oluşur [Şekil 3.1]. Çerçeveler arasındaki deplasman ve dönüşler kat döşemelerinde bulunan boşluklara bağlı olarak değişir. 2 Boşluk alanları toplamı Ab= 25 m , Toplam kat alanı A= 10 x 15 =150 m 2 Ab 25 1 = = 0.17 < ( = 0.33) olduğu için A2 düzensizliği bulunmamaktadır. A 150 3 Deprem esnasında, döşemelerde bulunan boşlukların yapının davranışına olumsuz etki yapmaması için, 1. Döşeme boşluklarının mümkün olduğunca küçük, simetrik ve eşit kalınlıkta 2. Döşeme boşlukları dilatasyon derzleri ile ayrılarak döşemeler boşluksuz hale getirilir. 3. Döşeme kalınlıkları artırılarak 4. Eksantristenin büyük alınması 5. Düşey taşıyıcı elemanların boyutlandırılmasında bu durumun dikkate alınması 6. Hesaplarda ve boyutlandırmada bu durumun dikkate alınması İlkelerini yerine getirmekle mümkündür. Bu durumların hesaplarda dikkate alınması güç olur. Ayrıca döşemenin rijit diyafram gibi çalışmaması yani boşlukların bulunması burulma düzensizliğinde de etkisi büyük olur. 3.1.3. A3 DÜZENSİZLİĞİ [ÇIKINTI] A3 düzensizliği yapıların kenarlarında girinti ve çıkıntıların belirli sınırlarda kalmasını kontrol eden bir düzensizliktir. Yönetmelikte verilen sınırlar aşıldığı zaman bu düzensizlik yapıların dilatasyon ile ayrılarak yapılmasıyla ortadan kaldırılır. A3 türü düzensizlik durumu: ax > 0.2 Lx ve aynı zamanda ay > 0.2 Ly x3 x2 y2 y3 Ly y1 Ly Ly y x Lx y y1 x y x1 x1 Lx Lx y y1 x x Lx x1 x Şekil 3.10. A3 düzensizliği 83 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi BÖLÜM 3 Örnek 3.3: Şekilde planı verilen yapıda düzensizlik (A2 ve A3)olup olmadığını kontrol ediniz. Eğer var ise çözüm önerilerinizi yazınız [boşluk=6x6m] 8 boş m 8 26 m 6 8 boş m Dilatasyon m 26 m m 8 6 m m Çözüm [A3]: ay > 0.2 Ly ise. 8 > 3.2 (16x0.2) A3 vardır. Çözüm [A2]: Yapının çıkıntı kısmı dilatasyon derzi ile ayrılır. 2 Boşluk alanları toplamı Ab=36 m , Toplam kat alanı A= 16 x 26 =416 m Ab 36 1 = = 0.086 < ( = 0.33) A 416 3 2 olduğu için A2 düzensizliği yoktur. 3.1.3.1 DİLATASYON [DERZ] Dilatasyon, yapı ve birimleri arasında taşıyıcı sistemi ayıran boşluk olarak tanımlanabilir. Yapılarda dilatasyon, 1. Depremde yapıların çarpışmasını önlemek; Deprem derzinin minimum genişliği ve özellikleri bu bölümünde geniş olarak açıklanmaktadır. 2. 3. Yapıda ısı ve rötre etkilerini azaltmak; Isının etkili olduğu yapı elemanlarında ısıdan dolayı bir boy değişimi ve bunun sonucuda şekil değiştirmeler olmaktadır. Bu boy değişimi elemanın boyuna bağlı olduğu için elemenların boyları ne kadar kısa olursa boy değişimi odenli az olur. Yapının belli kısımlarının yüksek ısıya maruz kalması durumunuda buradaki elemanların boy değişimi diğer elemanlara etki etmemesi için dilatasyon derzi ile ayrılmalıdır. Bu durumun dez avantajlarıda olabilir. Ayrıca yapıda bulunan perdelerin yapının dış kenarlarında olması halinde ısıdan dolayı genleşemeyeceği için yapı elemanlarında büyük iç gerlmeler oluşabilir. Bu nedenle perdelerin iç kısımlarda olması yapı elemanlarında genleşmeden dolayı iç gerilme oluşturmayabilir. Bu yapının yapım ve kullanım aşamaları için tahkik edilmelidir. Yapı temelindeki farklı oturmaların üst yapıya etkisini azaltmak; Yapı temel sisteminin ve yapı yükünün simetrik ve zeminin davranışının homojen olmadığı durumlarda farklı oturmalar olabileceği için yapıların tamamının bu farklı oturmalardan etkilenmemesi için dilatasyon derzi yapılmalıdır (Şekil b). Yapı temelinin bir tarafının su ile teması, kazı ve diğer bazı etkilerden dolayıda olabilir. 4. Isı, ses ve titreşimi yapının belli bölümlerinde tutmak; Yapının bölümleri arasındaki farklı etkileri kendi hacimleri içinde tutmak esastır. Aksi halde yapının kullanım ve konfor özelliği ortadak kalkmaktadır. Bunun için hacimler arasındaki her türlü tecriti yapmak ısı, ses ve titreşimi ortadan kaldıracaktır. Bu uygulama yapının maliyetini artırır gibi algılanmamalıdır. Örneğin ısı zalasyonu ile yakıt tasarrufu sağlanır. Son zamanlarda insanların depreme karşı duyarlılığı artmasından dolayı özellikle ses ve tireşimden insanlar psikolojik olarak büyük rahatsızlık duymaktadır. Ancak, yukarıda açıklanan derzler yapılırken veya planlanırken; a. b. c. d. e. f. Mimarı görünümü Yapım süresi,maliyeti ve yapıda oluşturacağı davranış durumu Isı, ses ve su izalasyonu Miktarı (aralığın) Bakımı Malzeme (derz) dikkate alınmalıdır. Aksi durumlarda amacına ters bir görev yapmaktadır. Örneğin yeterli dilatasyon aralığı bırakmadan yapılan iki yapı depremde birbiriyla çarpışması sonucu hasar görebilmektedir. Bu durumda yeterli olmayan derz yapıya zarar vermiş olmaktadır. Ayrıca, iki yapı arasında bırakılan derz inşaat artıkları ve sıva ile doldurularak amacından uzaklaşmaktadır. Derzlerin iyi yapılmaması sonucu yapılar arasında mimari görünüm kirliliğine sebep olamaktadır. Isı için yapılan derzlerin yapılış şekli ve yeride önemlidir. Derz, yapının fonksiyonuna göre 20-30 m’de bir yapılması uygun olur (Şekil c). Ancak, rijitliğinin yapının bir kenarında bulunması durumunda bu aralık 15-20 m olabilir (Şekil d). Yapı elemanları arasında kuvvet uyumundan dolayı yardımlaşma olması yani hasar gören elemanın yükünü diğer elemanların alması yapı sisteminin çok elemanlı 84 BÖLÜM 3 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi olmasını uygun kılarken (Şekil a) bu durum da yapının boyunun uzun olması ortaya çıkar. Yapı sisteminin çok elemanlı olması halinde bir elemanın bir deplasmanından dolayı sistemin bütün elemanı etkilenir. Bu nedenle yapı dezlerle ayrılarak bu deplasmanın yapının belli kısımda kalması sağlanır. Bu durumlar hesap ve yapımda dikkate alınarak yapıda derz düzenlemesi yapılır. C [uzun yapı] [Bingöl depremi] 30m Dilatasyon m 30 20m Şekil 3.11. Deprem hasarı [77] 10m Dilatasyon 3.1.4. A4 DÜZENSİZLİĞİ [1998 DY] Bu düzensizlik yapıların akslarının birbirine dik veya paralel olmaması sonucu oluşan bir düzensizliktir. Yapılardaki bu düzensizlik hesapların bilgisayar ile yapılmasıyla çözümü mümkün olmaktadır. Yapılarda A4 düzensizliğin bulunması durumunda elemanların asal eksenleri doğrultularındaki iç kuvvetler; “2.7.5. Eleman Asal Eksen Doğrultularındaki İç Kuvvetler Taşıyıcı sisteme ayrı ayrı etki ettirilen x ve y doğrultularındaki depremlerin ortak etkisi altında, taşıyıcı sistem elemanlarının a ve b asal eksen doğrultularındaki iç kuvvetler, en elverişsiz sonucu verecek şekilde Denk.(2.12) ile elde edilecektir (Şekil 3.14).” Ba = ± Bax ± 0.30 Bay Ba = ± 0.30 Bax ± Bay [Bb = ± Bbx ± 0.30 Bby] [Bb = ± 0.30 Bbx ± Bby] (2.12) bağıntılarıyla hesaplanan değerlerden olumsuz olanına göre kesit tesirleri belirlenir. [Buradaki Ba=Taşıyıcı sistem elemanın [a] asal ekseni doğrultusunda tasarıma esas iç kuvvet büyüklüğü, Bax=Taşıyıcı sistem elemanın [a] asal ekseni doğrultusunda [x] doğrultusundaki depremden oluşan iç kuvvet büyüklüğü, Bay=Taşıyıcı sistem elemanın [b] asal ekseni doğrultusunda [x]’e dik [y] doğrultusundaki depremden oluşan iç kuvvet büyüklüğü,]. Bu düzensizliği dilatasyon derzleri kullanılarak ortadan kaldırmak mümkündür. b a b a Y Deprem Yönü b a a a a b b b X Deprem Yönü Şekil 3.14. A4 düzensizliği bulunan yapılarda uygulama 85 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi BÖLÜM 3 3.1.5. YAPILARDAKİ ÇIKMA DÜZENSİZLİĞİ Yönetmeliklerde belirtilen düzensizliklerin kriterlerine hesap aşamasında uyulsa bile yapım ve kullanım aşamalarında uyulmayacağı düşünülerek bunlara müsaade edilmemesinin uygun olacağı yerler bulunmaktadır. Bu nedenle burada ilave bazı uygulamalar verilmiştir. Yapının temel, bodrum ve zemin kat alanın diğer üst kat alanlarından küçük olması sonucu oluşan bir düzensizliktir. Bu düzensizlik yapının serbest yönünde sadece balkon çıkmaları şeklinde olabildiği gibi kat alanını artırmak şeklinde de olmaktadır. Bu uygulama şehir merkezleri başta olmak üzere ülkemizde oldukça yaygın bir uygulamadır. Hatta bir kaç dönüm bir arazi üzerinde yapılmış iki katlı bir yapıda bile uygulanmaktadır. Uygulanmakta olan İmar Yönetmeliğine göre yerleşim merkezlerinde bu duruma müsaade edilmektedir. Yapıda bulunan bu çıkmalar simetrik olmadığı zaman yapının ağırlık merkezinin belli bir yöne kaymasını sağladığı gibi yapının zemin katı ile birinci katı arasında yumuşak kat oluşumuna sebep olmaktadır. Ülkemizde şehir merkezlerinde genellikle bitişik nizam uygulaması olduğu için bu çıkmaların yapıda simetrik olması çoğunlukla mümkün olmamaktadır. Yapıdaki çıkmalar üzerine gelen duvarlar kolon arasına gelen kirişlere oturmadığı için yapıdaki bu dış duvarların rijitliğe katkısı olmayacağından çıkma olan katın altı ile üstü arasında da bir rijitlik değişimi olacağı dikkate alınmalıdır. Aksi durumda söz konusu katlar arası rijitlik değişimi büyük olabilmektedir. Deprem Yönetmeliği bu çıkmalar üzerine düşey taşıyıcı elemanların gelmesini kesinlikle yasaklamış bulunmaktadır (DY 6.3.2.5). Binalarda ısı kaybını önlemek için dış duvarların belli bir kalınlık ve dayanımda olmaları gerektiğinden dolayı rijitliğe katkısı büyük olmaktadır. Şekil 3.16. Çıkma düzensizliği bulunan yapılarda deprem hasarı [66,77] 86 BÖLÜM 3 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi Çıkmalar yapının ağırlık merkezini değiştirmesinden dolayı eksantriste oranını artırmaktadır. Aynı zamanda alt katlar ile üst katların ağırlık merkezlerinin çakışmasını da engellemesinden dolayı yapının yüksekliği boyunca ayrı bir düzensizlik oluşturmaktadır. Kütle merkezi Düzenli yapı Balkonlu yapı Çıkmalı yapı Kolon değil duvar Kolon değil duvar Türkiye'deki en eski betonarme un fabrikalarından biri olan Çankırı'daki un fabrikası, günler süren uğraşlar sonunda yıkıldı. Simetrik yapı Çıkmaların simetrik olmadığı yapılarda üst katlar ile alt katlar arasındaki kütle merkezleri değişir. Bu değişim ek eksantriste oluşturur. 87 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi BÖLÜM 3 88 BÖLÜM 3 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi 3.2. YAPININ YÜKSEKLİĞİ BOYUNCA OLAN DÜZENSİZLİKLER [B1-B2-B3] Yapının yüksekliği boyunca olan düzensizlikler genel olarak düşey taşıyıcı elemanlar ve duvarların tasarım ve uygulamaları sonucu oluşur. DY ile tanımlanan bu düzensizlikler; 1. Yükseklik boyunca dolgu duvarların faklı olması [B1] 2. Düşey taşıyıcı elemanların katlar arası deplasmanları [B2] 3. Düşey taşıyıcı elemanların bağlantı kat boyunca değişimi [B3] olarak sayılabilir. DY’inde yapı yüksekliğince olan düzensizlikler tabloda verilmiştir. B - DÜŞEY DOĞRULTUDA DÜZENSİZLİK DURUMLARI İlgili Maddeler B1 - Komşu Katlar Arası Dayanım Düzensizliği (Zayıf Kat) : Betonarme binalarda, birbirine dik iki deprem doğrultusunun herhangi birinde, herhangi bir kattaki etkili kesme alanının, bir üst kattaki etkili kesme alanına oranı olarak tanımlanan Dayanım Düzensizliği Katsayısı ηci’nin 0.80’den küçük olması durumu. [η ηci = (Σ Σ Ae )i / (Σ ΣAe )i+1 < 0.80] Σ Ag + 0.15 Σ Ak (Simgeler için bkz. 3.0) Herhangi bir katta etkili kesme alanının tanımı: (Σ Σ Ae = Σ Aw + (Σ B2 - Komşu Katlar Arası Rijitlik Düzensizliği (Yumuşak Kat) : 2.3.2.4 2.3.2.1 Birbirine dik iki deprem doğrultusunun herhangi biri için, herhangi bir i’inci kattaki ortalama göreli kat ötelemesinin bir üst kattaki ortalama göreli kat ötelemesine oranı olarak tanımlanan Rijitlik Düzensizliği Katsayısı ηki’nin 2.0’den fazla olması durumu. [η ηki = (∆ ∆i/hi )ort / (∆ ∆i+1/hi+1 )ort > 2.0] veya [η ηki = (∆ ∆i/hi )ort / (∆ ∆i-1/hi-1 )ort > 2.0] Göreli kat ötelemelerinin hesabı, ± %5 ek dışmerkezlik etkileri de gözönüne alınarak 2.7’ye göre yapılacaktır. B3 - Taşıyıcı Sistemin Düşey Elemanlarının Süreksizliği : Taşıyıcı sistemin düşey elemanlarının (kolon veya perdelerin) bazı katlarda kaldırılarak kirişlerin veya guseli kolonların üstüne veya ucuna oturtulması, yada üst kattaki perdelerin altta kolonlara veya kirişlere oturtulması durumu (Şekil 2.4). 2.3.2.5 3.2.1. B1 DÜZENSİZLİĞİ [ZAYIF KAT] 2.3.2.3 - B1 türü düzensizliğinin bulunduğu binalarda, gözönüne alınan i’inci kattaki dolgu duvarı alanlarının toplamı bir üst kattakine göre fazla ise, (η ηci ’nin hesabında dolgu duvarları gözönüne alınmayacaktır. 0.60 ≤ (η ηci )min < 0.80 aralığında Tablo 2.5’te verilen taşıyıcı sistem davranış katsayısı, 1.25 (η ηci )min değeri ile çarpılarak her iki deprem doğrultusunda da binanın tümüne uygulanacaktır. Ancak hiçbir zaman ηci < 0.60 olmayacaktır. Aksi durumda, zayıf katın dayanımı ve rijitliği arttırılarak deprem hesabı tekrarlanacaktır. K305 K304 [Σ ΣAe]3 K205 [Σ ΣAe]2 K204 Deprem Yönü K105 K104 [Σ ΣAe]1 Yukarıdaki şekilde görüldüğü gibi kolonlar arası dolgu duvar olmayan katlarda deplasmanlar diğer dolgu duvar olan katlara göre daha büyük yer değiştirmeye maruz kalmaktadır. Eskişehir’de 8 caddede 788 bina üzerinde yapılan incelemede binaların yaklaşık %46 sında yumuşak kat, %36 sında asma kat ve sadece %18 inde ise yumuşak kat bulunmadığı görülmüştür (Şekil 10). Ankara’da 5 cadde üzerindeki 912 yapıda yapılan incelemede ise benzer oranlara rastlandığı için grafik olarak 89 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi BÖLÜM 3 verilmemiştir. Bu durum gösteriyor ki Türkiye için cadde üzerindeki yapıların büyük bir kısmında işyeri olmasından dolayı yumuşak kat bulunması gelenek olmuştur. Yukarıdaki grafik Türkiye’de giriş katlarının dükkan olmasından dolayı dolgu duvar bulunmaması veya diğer üst katlara göre daha az bulunması yumuşak kat oluşumunu artırmaktadır. Eğer bu durum Yumuşak katın üst katlarda olması hali Yumuşak katın alt katta olması hali hesaplarda dikkate alınmaz ise bu tür yapılar büyük bir risk altında bulunmaktadır. Şekil 3.17. B1 düzensizliği Verilen bir yapıda B1 düzensizliğin kontrolü, ∑ A e i 1. i’inci katta tanımlanan Dayanım Düzensizliği Katsayısı olan ηci = hesaplanır ∑ A e i +1 2. Eğer Dayanın Düzensizliği Katsayısı ηci ≥ 0.80 ise yapıda dayanım düzensizliği [B1] bulunmamaktadır 3. Eğer herhangi bir katın toplam dolgu duvar alanı bir üst katın toplam duvar alanından büyük ise o katta hesaplanan η ci hesabında dolgu duvar alanları hesaba katılmaz yani sadece düşey taşıyıcı elemanlar (kolon-perde) katılır. 90 BÖLÜM 3 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi Yapı davranış katsayısı R SİSTEM ÇERÇEVE PERDELİ Süneklik düzeyi Yüksek ise R=8 Normal ise R=4 0.75<αS≤0.75 ise R=10-4αS Örneğin ηc2 = KARMA NORMAL YÜKSEK αS<0.75 ise R=7 Normal ise Süneklik düzeyi αS>0.75 ise R=4 Normal ise [∑ A e ] 2 [∑ A e ] 3 αS<0.75 ise Karma sistem αS≥2/3 ise R=RYP 0.40<αS<2/3 ise R=RNÇ+1.5αS (RYP-RNÇ) αS<0.40 ise Yüksek süneklik hesabında dolgu duvarları dikkate alınmaz. 4. Eğer Dayanım Düzensizliği Katsayısı 0.60 ≤ η c2 = [∑ A e ] i < 0.80 [∑ A e ] i+1 ise yapıda Dayanım Düzensizliği yani zayıf kat düzensizliği bulunduğu kabul edilerek, 4.1. Yapı davranış katsayısı Rhesap=Rh değeri Rh =[R] x 1.25 ηci ile çarpılarak hesaba devam edilir [örneğin: [0.60≤η ηci <0.80 arası ise ( örnek ηci =0.70 ise)] 4.2. Rh yapının her iki doğrultusunda uygulanır. 4.3. B1’in bulunduğu kattaki tüm kolonlarda (tam boy) etriye sıklaştırılması yapılır. 5. Eğer Dayanın Düzensizliği Katsayısı η ci < 0.60 ise yapının ilgili katında rijitliği artırıcı düzenlemeler yapılarak hesap TEKRARLANIR ΣAe = ΣAw + ΣAg + 0.15 ΣAk ΣAe = Herhangi bir katta göz önüne alınan deprem doğrultusunda etkili kesme alanı ΣAw= Herhangi bir katta kolon enkesiti etkin gövde aları Aw’ lerin toplamı ΣAg = Herhangi bir katta göz önüne alınan deprem doğrultusuna paralel doğrultuda perde en kesit alanlarının toplamı ΣAk = Herhangi bir katta göz önüne alınan deprem doğrultusuna paralel kargir dolgu duvar alanlarının (kapı ve pencere boşlukları hariç) toplamı Şekil 3.18. Zayıf kat deprem hasarları 91 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi BÖLÜM 3 b c a PERU-2001 E.Fierro Şekil 3.19. Kolondan kolona duvar genişliği (b)- Pencere veya kapı boşluğu (a) Düşey taşıyıcı elamanların deprem yönüne göre etkili Aw kesit alanları aşağıdaki şekilde hesaplarda göz önüne alınır. b h Aw=bxh b Deprem Aw=b x h Deprem h1 h1 Aw= b1 (h1 + h2) Aw=b1 x h1 b1 b Aw= π R2/4 Deprem h2 Deprem Deprem Aw= (b x h) Depre R Aw= π R2/4 b1 Şekil 3.20. Deprem esnasında etkili kolon kesiti B1 düzensizliği bulunan kattaki tüm kolonlarda kolon boyunca etriye sıklaştırması uygulanır. Yatay yükler %20-25 artırılır. The Kashmir Earthquake of oct ober 8, 2005, Durrani J. A.,Elnashai S. A., Masud A.,Hashash Y., Kim J. S., University of Brzev S., Buıldıng Performance In The Boumerdes, Algerıa, Earthquake Of May 21, 2003, British Rossetto T., Earthquake Engineering Civil & Örnek 3.4: Şekilde planı verilen yapıya depremin x ve y yönünde gelmesi durumunda etkili perde [Ag] ve etkili kolon [Aw] alanlarının bulunması. B A C 3 200/25 250/25 100/25 2 25/300 100/25 BK101( 175/25 250/25 30/150 1 150/25 250/30 25/100 92 BÖLÜM 3 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi Şekil 3.21. B1 düzensizliğinde duvar etkisi Her aks ayrı ayrı deprem yönüne göre değerlendirilerek B1 düzensizliğinin hesaplanmasına esas olan etkili kolon ve perde alanları aşağıdaki tabloda hesaplanmıştır. 2 Deprem Yönü AKS Ag[PERDE] AW [KOLON] Toplam [m ] X-X 1-1 0.30 x 2.5 [B1] 2-2 0.25 x 2.5 [C2] 3-3 0.25(2.0+2.5) [A3-B3] 2 Toplam [m ] Y-Y 0.25(1.5+1.0) [A1-C1] 2.500 A-A B-B C-C 2 Toplam [m ] 1.375 0.25x1.0 [B2] 0.875 0.25x1.0 [C3] 1.375 1.575 3.625 0.25 x 3.0 [A2] 0.25x1.5 [A1] - 0.3x1.5 [B2] 1.125 0.450 0.25 x 1.75 [C2] 0.25(1.0+1.0) [C1-C3] 0.938 1.575 2.763 1.188 Deprem yönüne paralel olmayan perdelerinde hesaba katılması durumunda nasıl bir değişimin olduğunu görmek için aşağıdaki tablo hazırlanmıştır. Deprem Yönü Y-Y X-X AKS Ag[PERDE] 1-1 2-2 3-3 2 Toplam [m ] A-A B-B C-C 2 Toplam [m ] 0.30 x 2.5 [B1] 0.25 x (2.5+3.0+1.75) [C2] 0.25(2.0+2.5) [A3-B3] AW [KOLON] 2.500 0.25(1.5+1.0) [A1-C1] 0.25x1.0 [B2] 0.25x1.0 [C3] 1.575 0.25 x (3.0+2.5) [A2] 0.25x2+0.3x2.5 0.25 x 1.75 [C2] 0.25x1.5 [A1] 0.3x1.5 [B2] 0.25(1.0+1.0) [C1-C3] 1.575 1.188 Toplam [m2] 1.375 2.063 1.375 4.813 1.750 1.700 0.938 4.388 Yukarıdaki duvar ara dolgu veya onun yerine geçen uygulamaların hesaplarda yatay yüklere karşı iyi bir davranış gösterdiği hesaplamalar sonucu aşağıdaki grafiklerde görülebilmektedir. Şekil 3.22. Depremde duvar etkisi [69] Dolgu duvarları yatay yükler altında yapıya önemli ölçüde rijitlik kazandırmaktadır. Dolgu duvarın bu yanal rijitliği oranı duvarın cinsine yakından bağlıdır. Örneğin blok tuğlanın oranı gaz betonun 93 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi BÖLÜM 3 oranından yüksektir. Bu durum Orta Doğu Teknik Üniversitesinde yapılan deneysel çalışmalarda açıkça görülmektedir (Şekil 3.3). KARMA SİSTEMLER [PERDE+KOLON] Perde + Kolon + Duvar Rijitliği = Çerçeve + Duvar Rijitliği + Duvar Rijitliği Çerçeve Rijitliği ÇERÇEVE SİSTEMLER [KOLON-KİRİŞ] Şekil 3.24. Doldu duvar yanal rijitliğe etkisi Örnek 3.5: Şekilde 1. kat planı verilen zemin+3 katlı binada her iki (x, y) yönde de B1 düzensizliği kontrolü yapınız. (Binanın zemin katında sadece 3-3 aksında duvar bulunmakta ve duvarın genişliği 0.3 m, diğer üst katlarda duvar kalınlığı 0.2 m pencereler 1.2 m, kapılar ise 1.0 m, Taşıyıcı sistem katsayısı Rx=7 ve Ry=6) B A C 3 S1 50/30 S1 50/30 P2 175/25 4m 2 S1 50/30 S1 30/50 4m sı S1 30/50 P3 200/25 m 5 P1 25/200 1 1-1 aksı 2-2 Aksı 3-3 Aksı m 6 Çözüm: 1. Her kat yaklaşık olarak ortasından kesilir. 2. Kesilen katlarda beton ve duvar alanlarının rijitlikleri farklı olduğu için alanları ayrı ayrı hesaplanır. 3. Her katta hesaplanan duvar alanları 0.15 katsayısı ile çarpılarak kolon ve perde alanları ile toplanarak katın kesme alanı (Ae)i bulunur. [ A ] 4. Her kat için bulunan kesme alanları ηci = ∑ e i bağıntısında yerine yazılarak her katın [ ∑ Ae ]i+1 kesme katsayısı bulunarak 0.8 değeri ile karşılaştırılır. 5.1. ηci > 0.8 devam edilir . 5.2. 0.6 < ηci > 0.8 önlem alınır . 5.3. 0.6 > ηci rijitlikler değiştirilerek hesap tekrarlanır. X-X yönündeki çerçevelerin kolon, perde, duvar ve boşlukları [pencere, kapı] alanları aşağıdaki tabloda hesaplanmıştır. [NOT: Perdelerin sadece deprem yönüne paralel olanları dikkate alınır.] 94 BÖLÜM 3 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi B S1 50/30 A S1 50/30 S1 30/50 C P2 175/25 P3 200/25 3 LAB 50 5 25 25 LBC m 6 Zemin kat 3-3 aksı Σ Aw P1 25/200 1 175 30 100 m LAB 5 LAB=5-0.5-0.25=4.25 m LBC=6-0.25-1.75=4.00 m 100 100 m LBC 120 m 6 LBC 25 LAB=5-0.3-1.0-1.0=2.70 m LBC=6-1.0-1.2-0.25=3.55 m 1. kat 1-1 aksı ΣAk [Duvarlar m2] (Σ ΣAe)i = ΣAw + ΣAg + 0.15 ΣAk Kat [Kolonlar m2] ΣAg [Perdeler m2] Kalınlık[m] Z 1 2 3 5x (0.3x0.5) 5x (0.3x0.5) 5x (0.3x0.5) 5x (0.3x0.5) 0.25(1.75+2) 0.25(1.75+2) 0.25(1.75+2) 0.25(1.75+2) 1 ηci = [ ∑ Ae ]i [ ∑ A e ]1 2.06 = = = 0.96 > 0.8 [ ∑ Ae ]i+1 [ ∑ A e ]2 2.15 Deprem Yönü 1 katta B1 bulunmamaktadır. 2 ηci = [ ∑ Ae ]i [ ∑ Ae ]2 2.15 = = = 1.00 > 0.8 [ ∑ A e ]i+1 [ ∑ Ae ]3 2.15 Deprem Yönü 2 katta B1 bulunmamaktadır. 3 ηci = [ ∑ A e ]i [ ∑ Ae ]3 2.15 = = = 1.16 > 0.8 [ ∑ Ae ]i+1 [ ∑ A e ]4 1.86 Deprem Yönü 3 katta B1 bulunmamaktadır. 4 ηci = [ ∑ Ae ]i [ ∑ Ae ]4 1.86 = = = ∞ > 0.8 [ ∑ A e ]i+1 [ ∑ A e ]5 0 Deprem Yönü SON KATTA B1 KONTROLÜ YAPILMAZ. ηci = [ ∑ A e ]i+1 [ ∑ A e ]i 0.3 0.2 0.2 0.2 AKS 1-1 2-2 3-3 Duvar yok yok [4.25+ 4.00] [2.70+3.55] [3.30] [3.05+2.80] [2.70+3.55] [3.30] [3.05+2.80] Duvar yok yok [3.05+2.80] X-X YÖNÜ [Toplam m2] m2 2.15 m2 2.15 m2 1.86 m2 [5x (0.3x 0.5)+ 0.25(1.75+2)+0.3x8.25x0.15]=2.06 [ A ] 1.86 =∞ Bu şekilde ve son katlarda kontrol olmaz. ηci = ∑ e i = [ ∑ A e ]i+1 0 Bir yapıda B1 düzensziliği kontrol edilirken tüm katların kesme alanının hesabına gerek yoktur. Sadece rijitliği az olan kat ve üst katın rijitliği hesap edilerek bulunur. KONTROL: Taşıyıcı sistem katsayısı Rx=7 alınarak hesaba devam edilir. Ancak diğer Y-Y yönüne bakılması gerkir. Bu katsayı, WYapı toplam ağırlığı A oEtkin yer ivmesi Ι Yapı önem katsayısı S[T1 ]Spektrum W A Ι S[T ] W A [T ] o 1 1 Vt = = R [T ] = R [T ] R x [T1 ]Deprem yükü azaltma katsayısı x 1 x 1 (DY.2.4 ) bağıntısında kullanılmakta ve 6. bölümde açıklanmaktadır. Y-Y yönündeki çerçevelerin duvar ve boşlukları [pencere, kapı] aşağıdaki gibidir. Y-Y yönündeki çerçevelerin kolon, perde, duvar ve boşlukları [pencere, kapı] alanları aşağıdaki tabloda hesaplanmıştır. 95 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi Z 1 2 3 ηci = [Kolonlar m2] 5x (0.3x 0.5) 5x (0.3x0.5) 5x (0.3x0.5) 5x (0.3x0.5) Σ Ag Kalınlık [Perdeler m2] [m] 0.25x 2.00 0.25x 2.00 0.25x 2.00 0.25x 2.00 0.3 0.2 0.2 0.2 ΣAk [Duvarlar m2] AKS ΣAk [Toplam m2] A-A C-C B-B [2.05+3.45] [4.55] [2.60+3.55] [2.05+3.45] [4.55] [2.60+3.55] [2.05+3.45] [4.55] [2.60+3.55] Y-Y YÖNÜ [ ∑ Ae ]i [ ∑ A e ]1 1.25 = = = 0.72 < 0.8 [ ∑ Ae ]i+1 [ ∑ A e ]2 1.74 (Σ Σ Ae)i = Σ Aw + Σ Ag + 0.15 Deprem Yönü Kat Σ Aw BÖLÜM 3 1.25 m2 1.74 m2 1.74 m2 1.74 m2 B1 Bulunmaktadır. Bu durumda; Yatay yüklerin tamamı [1.25ηci]min ile çarpılarak artırılır. [DY. 2.3.2.4] X-X yönünde B1 düzensizliği bulunmazken Y-Y yönünde bulunmasından dolayı taşıyıcı sistem kat sayısı (Ry) 1.25(ηci)min çarpılarak yapının her iki yönünde uygulanır. (ηci)min tüm katlar arasında yapılan kontrol sonucu bulunan en küçük değerdir. Bu genelde yapıların giriş katında bulunmaktadır. Kontrol: 1. Taşıyıcı sistem katsayısı Ry=6 ise bu değer Rhesap = R y ⋅1.25 ⋅( ηci )min = 6 ⋅1.25 ⋅0.72 = 5.4 alınır. 2. Rx=Ry=5.4 alınır. 3. Zemin kat kolonlarında (tam boy) etriye sıklaştırılması yapılır. 4. Mümkün ise B1 düzensizliği zemin kat rijitliği (duvar, kolon) artırılarak giderilmesi daha ekonomik olur. Bunlar kontrol edilmelidir. Bursa’da tuğla düştü 1 kişi öldü Van NOT: Aşağıdaki şekilde görülen yapıların üst katlarındaki ön cephedeki duvarlar hesaplarda dikkate alınmaz. Çünkü bu duvarlar kolonlar arasında olmadığı için yatay yükler altında herhangi bir dayanım göstermezler, yani kolonların bu yöndeki davranışlarını engellemezler. Bu tür çıkmaların bulunduğu yapıların yönlerinde ηb=1 alınabilir. Ancak bu çıkmalardan dolayı A1 ve B2 düzensizlikleri gündeme gelirken deprem esnasında bu duvarlar hemen yere düşerek çeşitli hasarlara sebep olabilir. Kolon ve kirişlerle kontrol altına alınmayan duvarların yatay yüklerde hiçbir rijitliği bulunmamaktadır. . 96 BÖLÜM 3 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi Örnek 3.6: Zemin kat planı verilen zemin+3 katlı binada y yönünde B1 düzensizliği kontrolü yapınız. (Binanın sadece zemin katında duvar, pencere ve kapı bulunmamaktadır. Duvarların tamamının genişliği 0.3 m, pencereler 1 m, kapılar ise 1 m) 1 A B C S2 50/30 S3 200/25 6m K109 S1 50/30 S5 50/30 K103 S425/50 K108 6m 2 S6 30/50 S8 25/200 S7 200/25 3 8m 7m Hesaplamalar tablo halinde aşağıdaki şekilde yapılmıştır. Z 1 2 3 ηci = [Kolonlar m2] Σ Ag [Perdeler m2] Kalınlık (m) 5x (0.3x 0.5) 5x (0.3x 0.5) 5x (0.3x 0.5) 5x (0.3x 0.5) 0.25x2 0.25x2 0.25x2 0.25x2 0.3 0.3 0.3 0.3 ΣAk [Duvarlar m2] A-A [4.25+5.45] [4.25+5.45] [4.25+5.45] Y-Y YÖNÜ AKS C-C [8.75] [8.75] [8.75] [ ∑ Ae ]i [ ∑ A e ]1 1.250 = = = 0.49 < 0.60 [ ∑ Ae ]i+1 [ ∑ A e ]2 2.537 B-B [4.60+5.55] [4.60+5.55] [4.60+5.55] (Σ Σ Ae)i = Σ Aw + Σ Ag + 0.15 Σ Ak [Toplam m2] 2 Deprem Yönü Kat Σ Aw 1.250 m 2 2.537 m 2 2.537 m 2 2.537 m B1 Bulunmaktadır. Bu durumda; Zemin katın rijitliği artırılarak bina tasarımı yeniden yapılır ( ηci<0.6) Soru: Şekilde 1. kat planı verilen zemin+3 katlı binada SADECE 1-1 aksında B1 düzensizliği kontrolü yapınız. (duvar kalınlığı 0.4 m pencereler 1.2 m, kapılar ise 1.0 m) (12p) C B S1 50/30 S1 50/30 P2 175/25 S1 50/30 Ölçü dıştan P1 25/200/200 boş kutu kesit 3 4m pencere S1 30/50 4m sı 2 S1 30/50 1-1 aksı P3 200/25 7m 1 9m 97 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi ΣAw Kat Z 1 2 3 ηci = BÖLÜM 3 ΣAg A [Duvarlar m2] Kalınlık Σ k [Kolonlar m ] [Perdeler m ] [m] AKS 1-1 (0.3x 0.5) (0.3x0.5) 0.3x0.5) (0.3x0.5) 0.25(2+2+2+1.5+1.5) 0.25(2+2+21.5+15) 0.25(2+2+21.5+15) 0.25(2+2+21.5+15) 0.2 0.4 0.4 0.4 [4.70+4.80] [4.80] [4.70+4.80] 2 2 (Σ ΣAe)i = ΣAw + ΣAg + 0.15 ΣAk [Toplam m2] 2 2.400 m 2 6.200 m 2 4.320 m 2 6.200 m [ ∑ Ae ]i [ ∑ A e ]1 2.400 [ ∑ Ae ]i [ ∑ A e ]1 4.320 = = = 0.38 < 0.8 ηci = = = = 0.70 > 0.8 [ ∑ Ae ]i+1 [ ∑ A e ]2 6.200 [ ∑ A e ]i+1 [ ∑ Ae ]2 6.200 2. KATTA B1 Bulunmaktadır. Not: Perdelerde dikdörtgen kesitler hariç diğerlerinde eğer depremin her iki yönünde de kesit uzunluğu kesit kalınlığının 7 katı ise tamamı alınır. Bu düzensizliği önlemek için tasarım ve projeciye büyük görevler düşmektedir. Bunun için alınması gereken önlemler aşağıdaki şekil üzerinde açıklanmaktadır. [a] [b] [c] [d] Şekil 3.25. B1 düzensizliğinin önlenmesi durumları a. Bütün katlar aynı duvar malzemesi kullanılarak yapılır [a]. b. Üst kattaki duvarın sağladığı yanal rijitliği sağlayacak diyagonaller yapılır[b] c. Üst kattaki duvarın sağladığı rijitliği sağlayacak şekilde zemin kat kolonları büyütülür [c]. d. Üst kattaki duvarlar ile kolonlar arası gerekli izolasyonu sağlayacak şekilde boş bırakılır [d]. Yapıların planda simetrik olması kadar katlar arasında da simetrik olması yapının yatay yükler altında davranışını olumlu yönde etkiler. Bu nedenle mümkün olduğunca katlarda kullanılan bölme elemanlarının aynı akslarda ve malzemelerden yapılmış olmasına özen gösterilmelidir. Aksi halde düzensizlikler yapıların maliyetlerinde artışlara sebep olabilir. 3.2.2. B2 DÜZENSİZLİĞİ Bir kattaki düşey taşıyıcı elemanların ve bölme duvarlarının diğer komşu kattaki düşey taşıyıcı ve bölme duvar elemanlarından küçük veya büyük olması sonucu katlar arasındaki rölatif deplasman farkı ηk>1.5 olması sonucu oluşan bir düzensizliktir. Bu düzensizliğin yapıda oluşmaması için katlar arasında düşey taşıyıcı elemanların, kat yüksekliklerinin ve bölme duvarların mümkün olduğunca eşit yapılmasıyla mümkündür. B2 düzensizliği ülkemizde iş yeri ve konut alanlarının aynı mahalde bulunması sonucu konutların zemin katları iş yeri olarak düzenlenerek bölme duvar bulunmazken üst katlarda konut olduğu için bölme duvarlar daha çok bulunması sonucu pek çok yapıda bu düzensizlik mevcuttur. Yapılarda proje aşamasında B2 düzensizliğinin bulunup bulunmadığı kontrol edilerek gerekli önlem alınmalıdır. Bu önlem söz konusu elemanların kesitlerinin artırılması yönünde olabileceği gibi kolon ve perdelerin donatılarının daha iyi bir davranış gösterecek şekilde düzenlenmesiyle de mümkündür. Örneğin kattaki kolonların daha sık aralıklı etriyelerle sarılması gibi. 98 BÖLÜM 3 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi hi+ 3 ∆ i : i’inci katın hi+ 2 ∆ i+1 : i+1’inci katın ortalama kat ötelemesi ortalama kat ötelemesi DEPREM hi+ 1 ∆i+3 ∆i+2 ∆i+1 hi ∆i ∆ i+n : i+n’inci katın ortalama kat ötelemesi ηki = [ ∆i / hi ]ort > 2.0 [∆i +1 / hi +1]ort ηki = [∆i / hi ]ort > 2.0 B2 düzensizliği mevcut [ ∆i −1 / hi −1 ]ort Şekil 3.26. Yumuşak kat hasarları ve sebepleri Daha önceki yönetmeliklerde B2 düzensizliği ile ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. B2 – Komşu Katlar Arası Rijitlik Düzensizliği (Yumuşak Kat) :Birbirine dik iki deprem doğrultusunun herhangi biri için, herhangi bir i'inci kattaki ortalama göreli kat ötelemesinin bir 1997 DY üst kattaki ortalama göreli kat ötelemesine oranı olarak tanımlanan Rijitlik Düzensizliği 6.3.2.4 Katsayısı η ki 'nin 1.5'tan fazla olması durumu [η ki = (∆ ∆ i)ort / (∆ ∆ i+1)ort > 1.5] Göreli kat ötelemelerinin hesabı, ± %5 ek dışmerkezlik etkileri de gözönüne alınarak 6.7'ye göre yapılacaktır. B2 – Komşu Katlar Arası Rijitlik Düzensizliği (Yumuşak Kat) : Birbirine dik iki deprem doğrultusunun herhangi biri için, herhangi bir i’inci kattaki ortalama göreli kat ötelemesi oranının bir üst veya bir alt kattaki ortalama göreli kat ötelemesi oranına bölünmesi ile tanımlanan Rijitlik Düzensizliği Katsayısı ηki ’nin 2.0’den fazla olması durumu. 2007 DY [ηki = (∆i /hi)ort / (∆i+1 /hi+1)ort > 2.0 veya ηki = (∆i /hi)ort / (∆i−1/hi−1)ort > 2.0] 2.3.2.1 Vi Onarılamaz Hasar Bölgesi Hafif Hasar Taban Kesme Göreli kat ötelemelerinin hesabı, ± %5 ek dışmerkezlik etkileri de gözönüne alınarak 2.7’ye göre yapılacaktır. Onarılabilir Hasar Bölgesi 1996 Dinar 0 2.0 4.6 Yapı Göçer 5.6 ∆i/hi Şekil 3.27. Yumuşak kat hasarları ve katlar arası yer değiştirme oranına göre [67,68,77] Ghobarah, Aly, El-Attar (1997) Yapı Tiplerine göre deprem sonra karlar Arası Yatay Yer Değiştirme Katlar Arası Yatay Yer Değiştirmeye Göre Yapı Dayanımı Yatay Kat Öteleme Oranı (%) ∆i/hi (%) Bina türü 1 ∆i/hi <0.007 Diğer Yapılar 2 0.007<∆ ∆i/hi <0.02 Hafif 0.02<∆ ∆i/hi <0.046 Onarılabilir 0.046<∆ ∆i/hi <0.056 Ağır (Onarılamaz) Yapı Tipleri Vi ve Ve İşletme yükleri için ve elastik kesme kuvvetleri DY ∆i/hi ≤0.0035 veya ∆i/hi ≤0.02R [R≤8] 0.056<∆ ∆i/hi 99 Hasar Düzeyi Bölgesi Elastik (Hasarsız) Göçme Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi BÖLÜM 3 Wasti (1999) [1992 Erzincan Depreminde Yapılan Değerlendirme] Betonarme Güçlendirme Maliyeti Oranı Hasar Düzeyi Yok Hafif Orta Ağır Kısmi göçme Toptan Göçme 0.0 0.2 0.4 0.6 0.8 1.0 25 25 20 17 5 8 Tuğla % 78 20 1 1 0 0 Tümü 58 24 7 7 3 1 Scarlat’ta (1996) göre bir depremde sismik indis [Is], Vm, sismik taban kesme kuvveti ve V’de sismik kuvvetlerden oluşan taban kesme kuvveti olma üzere. Is = Vm V Vm = 0.1fck ∑ [bk .hk2 ] [1 + ∑ a] εh Vm = 1.5 Z [1 + ∑ f] W H bağıntısıyla hesaplanır. Bu bağıntıdaki parametreler aşağıda açıklanmaktadır. ε: taşıyıcı sistem katsayısı ε=0.7 (taşıyıcı sistem düzgün) ε=1 (taşıyıcı sistem düzgün değil) fck: Betonun karakteristik basınç dayanımı (15x15 küp için) hk Deprem Yönü bk a: 0.2 ile –0.5 arasında değişen ampirik faktör (Yapının yaşına, işçiliğine, mevcut durumuna ve temel sistemine bağlıdır. Herhangi bir bulgu yoksa küçük değer kullanılır) [Z=amaks./g] a: maks. yer ivmesi Sismik aktivitesi büyük yerlerde Z=0.4, Düşük yerlerde Z=0.05-0.10 alınır. f:Yapının önem derecesi, zemin cinsi ve A ve B düzensizliklerine bağlı ampirik faktör [f=0.30-[-0.2] H: Bina Yüksekliği W:Yapının zemin kat üzerindeki toplam ağırlığı] 0.1fck ∑ [bk .hk2 ] [1 + ∑ a] εh Yukarıdaki parametreler dikkate alınırsa, Is = 1.5 Z [1 + ∑ f] W H Is = 0.0667 fck n0.5 ∑ [bk .hk2 ][1 + ∑ a] ε h0.5 Z [1 + ∑ f] W ile hesaplanır. Bu değer deprem riski yüksek bölgelerdeki mevcut ve tasarım aşamasındaki betonarme çerçeveli yapıların olması muhtemel bir deprem esnasındaki yapısal güvenliğini belirlemede kullanılır. Yapının oluşumundaki belirsizliklere bağlı olmak üzere bu yöntem kesin olmayan yaklaşık bir yöntemdir. Sismik indisin değerine göre yapının güvenirliği, 1. Is >1.30 ⇒ Yapı için kapsamlı bir yapısal kontrole gerek yoktur. 2. 1.1 < Is <1.30 ⇒ Yapı için kapsamlı bir yapısal kontrole acilen gerek vardır. 3. 0.9 < Is <1.10 ⇒ Yapı için kapsamlı bir yapısal kontrole gerek vardır. 4. 0.9 < Is ⇒ Yapı için kapsamlı yöntemlerle kontrol edilmelidir. 100 BÖLÜM 3 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi Örnek 3.7: Planı ve özellikleri verilen yapının sismik indisinin bulunması. A ➀ C B D E F 4m 6m S1 25/50 4m S2 50/25 ➁ S3 25/50 6m 8m ➂ 4m DEPREM 6m ➂ ➃ 4m ➃ ➀-➀ 6m S4 40/25 5m 5m 5m 5m 5m 5m 5m 5m 5m 5m Kat kolonlarının etkileri ve ağırlıkları hesaplanır. ∑ [bk hk2 ]h = 4m = 4kat x 6a det [0.25 x 0.402 + 0.5 x 0.252 + 0.25 x 0.52 + 0.5 x 0.252 ] = 3.96m3 [bk hk2 ]h = 6m = 2kat x 6a det [0.25 x 0.402 + 0.5 x 0.252 + 0.25 x 0.5 2 + 0.5 x 0.252 ] = 1.98m3 ∑ W = 4x 98.10 + 78.48 + 107.91= 578.79 t Bu değere göre sismik indis yukarıdaki bağıntı kullanılarak ampirik bağıntı değerlerine göre aşağıdaki şekilde hesaplanarak grafik üzerinde gösterilir. Z = 0.4 ∑f = 0 ∑a = 0 1.Ortalama 3.96 x 40.5 1.98 x 20.5 0.0667 fck [1] ⇒ Is = + = 0.00147 fck 40.5 60.5 1x 0.4 [1]578.79 ε =1 Z = 0.4 2. Alt ∑ f = 0.3 ∑ a = −0.5 3.96 x 40.5 1.98 x 20.5 0.0667 fck [1 − 0.5] ⇒ Is = + = 0.000565 fck 40.5 60.5 1x 0.4 [1 + 0.30]578.79 ε =1 Z = 0.4 3.Üst ∑ f = −0.2 ∑ a = 0.2 3.96 x 40.5 1.98 x 20.5 0.0667 fck [1 + 0.2] ⇒ Is = + = 0.00315 fck 0.5 0.5 4 6 0.7x 0.4 [1 − 0.2]578.79 ε = 0.70 Is 1.75 Üst sınır 1.50 Ortalama sınır Alt sınır 1.25 Yapısal Kontrol Gerekmez 1.00 0.75 0.50 0.25 2 50 100 150 200 250 300 fck (kg/cm ) Şekil 3.29. Sismik indisin beton basınç dayanımına ve yapı özelliklerine göre değişimi 101 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi BÖLÜM 3 Bu şeklin incelenmesinden, 3 1. Ortalama durum için Is =1 olması durumunda fck= 75 kg/cm beton yeterli. 2. Yapısal düzensizliklerin bulunması ve zeminin kötü olması durumunda sismik indisin Is ≥1 olması yeterli olmayabilir. Bu durumda perde teşkili kolon boyutlarını büyütme veya kolon sayısını artırma gibi ilave önlemler alınır. 3. Sismik indisin Is <1 olması durumunda zeminin iyi yani kayalık olması ve yapıda düzensizliklerin bulunmaması halinde yeterli olduğu durumlar olabilir. 1999 Marmara 1999 Yalova 1971 San Fernando Depremi DY. 6.3.2.5 (a) [YASAK] DY. 6.3.2.5 (b) [Bütün kesit tesirleri %50 artırılır] DY. 6.3.2.5 (c) [YASAK] Şekil 3.31.Yumuşak kat uygulamaları (Eskişehir) 102 PERDE PERDE Şekil 3.30. Yumuşak kat deprem hasarı DY. 6.3.2.5 (d) [YASAK] BÖLÜM 3 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi 2.3.2.5 - B3 türü düzensizliğin bulunduğu binalara ilişkin koşullar aşağıda belirtilmiştir: (a) Bütün deprem bölgelerinde, kolonların binanın herhangi bir katında konsol kirişlerin veya alttaki kolonlarda oluşturulan guselerin üstüne veya ucuna oturtulmasına hiçbir zaman izin verilmez. (b) Kolonun iki ucundan mesnetli bir kirişe oturması durumunda, kirişin bütün kesitlerinde ve ayrıca gözönüne alınan deprem doğrultusunda bu kirişin bağlandığı düğüm noktalarına birleşen diğer kiriş ve kolonların bütün kesitlerinde, düşey yükler ve depremin ortak etkisinden oluşan tüm iç kuvvet değerleri %50 oranında arttırılacaktır. (c) Üst kattaki perdenin her iki ucundan altta kolonlara oturtulması durumunda, bu kolonlarda düşey yükler ve depremin ortak etkisinden oluşan tüm iç kuvvet değerleri %50 arttırılacaktır. Bu tür düzensizliğin bulunduğu betonarme binalarda ayrıca 7.3.4.3’te verilen koşul uygulanacaktır. (d) Perdelerin binanın herhangi bir katında, kendi düzlemleri içinde kirişlerin üstüne açıklık ortasında oturtulmasına hiçbir zaman izin verilmez. B3 düzensizliğinin (a) ve (c) şeklindeki düzensizlik durumu kesinlikle yasaklanırken (b) ve (d) tipi düzensizliklere yüklerin %50 artırılması ve kolonların tüm boyunun sargı donatısı ile sarılması şartlarıyla müsaade edilmektedir. GERİ ÇEKME DÜZENSİZLİĞİ 1998 yılında hazırlanan afet bölgelerinde yapılacak yapılar hakkındaki yönetmelikte (ABYYHY) Madde 6.3.1.’de geri çekme düzensizliğiyle ilgili şöyle bir tanımlama getirilmiştir. Düşey Geometrik Süreksizlik: Göz önüne alınan deprem doğrultusunda taşıyıcı sistemin herhangi bir kattaki uzunluğunun bir üstteki taşıyıcı sistem uzunluğundan en az %50 fazla olması durumunda (tek çekme katın altındaki katın veya bodrum katın %50 daha uzun olması durumu hariç) yapının geri çekme düzensizliği tanımı altında incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. a b/a>1,5 ise Geri çekme düzensizliği mevcut b Yapı sisteminde bu tip düzensizliğin bulunması durumunda eşdeğer deprem yükü yöntemi uygulanamaz. Mutlaka dinamik çözüm, örneğin mod birleştirme veya zaman tanım alanında hesap yöntemlerinden biri uygulanacaktır. 2007 yılında hazırlanan Türkiye Deprem Yönetmeliğinde geri çekme düzensizliğine yer verilmemiştir. National Earthquake Hazards Reduction Program (NEHRP) ve Uniform Building Code (UBC) NEHRP’ ye göre geri çekme düzensizliği iki kısımda verilmiştir. Bunlar; Kısım 1: Düşey doğrultuda düzensizlik: Yatay yük taşıyan sistemde herhangi bir katın yatay doğrultudaki boyutu ona bitişik diğer katların yatay boyutunun %130’dan fazla ise bu sistemde düşey doğrultuda düzensizliğin mevcut olduğu belirtilmektedir. a A/L>0.25 ax1,30<L ve toplam kat sayısı>5 veya toplam yapı yüksekliği >20 m ise düşeyde düzensizlik vardır. A/L>0.15 A/L>0.10 A A A A L L L A L Düşey doğrultuda düzensizliğe sahip ve toplam kat sayısı 5’den fazla veya bina toplam yüksekliği 20 metreden fazla ise deprem hesabı dinamik analiz yapılarak, diğer durumlarda ise statik hesapla yapılabileceği belirtilmektedir. Kısım 2 (A/L):Düşeyde düzensiz yapılar kavramına yukarıda verilen geometrik düzensizliklere sahip yapılar da girmektedir. 103 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi BÖLÜM 3 DÜNYADAKİ YÖNETMELİKLERDE DÜZENSİZLİKLER DÜZENSİZLİK TÜRÜ Düşey Süreksizlik Kütle Yumuşak Kat Zayıf Kat Geri Çekme ÜLKE TARİH Almanya 1990 ABD (UCB) 1994 A A A A A Arnavutluk 1989 F F Avustralya 1993 A Avusturya 1961 E Bulgaristan 1987 B Cezayir 1988 A A A Çin 1989 A A A Dominik C. 1979 A A A El Salvador 1989 A A A Endonezya 1983 A A Eurocode 8 1994 A A A A A Filipinler 1992 A A A A A Fransa 1990 A A Habeşistan 1983 A A Hırvatistan 1981 D D,B E Hindistan 1984 A A A A ISO 3010 1988 A A İran 1988 A A A A İsrail 1990 İtalya 1996 İsviçre 1989 A A Japonya 1991 F F Kanada 1995 F Kolumbiya 1984 F F F Kosta Rika 1986 D Küba 1995 D Makedonya 1995 D E Meksika 1995 D F D D Misir 1988 A A NEHRP 1991 A A A A Nikaragua 1983 Peru 1977 D D F Portekiz 1983 D D F Romanya 1992 E Slovenya 1994 A A A A A TÜRKİYE 1997 A B D,B Venezuela 1982 A A A A A Y. Zelanda 1992 A A Yugoslavya 1981 D D,B E Yunanistan 1984 D D A: Dinamik hesap zorunluluğu D: Düzensizliğe izin verilmemesi B: Eşdeğer statik yüklerin veya tasarım büyüklüklerinin artırılması C: Ek dışmerkezliğe göre hesapların tekrarlanması E: Dilatasyon derzleri kullanılması F: Ayrıntılı tanım ve önlemlerine yer verilmeyen yönetmeliklerde sadece adı geçen düzensizlikler Planda Burulma E A,C E,A B E E,A A E,A C,A C,A C,A C,A A C E C,A C,A A A C A F C D D E D C,A C,A A D D E,A A C,A A A E E Ülkeler deprem durumlarına göre kendi yönetmeliklerini teknolojik gelişmeler ve olmuş deprem sonuçlarına göre hazırlamaktadırlar. Tablo 3’ün incelenmesinden de görülebileceği gibi ülkelerin deprem yönetmeliklerinin gelişmelere açık olduğu için büyük bir çoğunluğu yeni tarihlidir[intag 546]. Bizim deprem yönetmeliğimizde bunların içinde en yenilerden birisidir. 41 yönetmelikten 25 tanesinde “Kütle Düzensizliği” dikkate alınmıştır. Bunlardan 3 tanesinde bu düzensizliğin sadece adı geçmiş, 8 tanesinde izin verilmemiş ve geri kalan 14 tanesinde de “Dinamik Hesap yapılması gerektiği belirtilmektedir. Yine 41 yönetmelikten 27 tanesinde “Yumuşak Kat Düzensizliği” dikkate alınmıştır. Bunlardan 3 tanesinde bu düzensizliğin adı geçerken, 3 tanesinde izin verilmemekte, 1 tanesinde de eşdeğer statik yüklerin artırılması öngörülmekte ve 18 tanesinde de “Dinamik Hesap” yapılması öngörülmektedir. 104 BÖLÜM 3 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi “Zayıf Kat Düzensizliğin” sadece 9 yönetmelikte dikkate alınmaktadır. Bunlardan 7 tanesinde “Dinamik Hesap”, Türkiye Deprem Yönetmeliğinde ise tasarım büyüklüklerinin artırılması ve Meksika yönetmeliğinde bu düzensizliğin uygulanmasına izin verilmeyeceği bildirilmektedir. Enerji yutma kapasitesi çok düşük olduğu ve deprem sonrası incelemelerden de bu düzensizliklerden dolayı yapıların büyük hasar gördüğü kanıtlanmış olmasına rağmen birçok yönetmelikte yer almaması ilginçtir. “Geri Çekme Düzensizliği” bu 41 yönetmelikten 23 tanesinde dikkate alınmaktadır. Bunlardan 2 tanesinde adı geçmekte, 5 tanesinde izin verilmeyeceği ve dilatasyon yapılması gerektiği belirtilmiş ve 16 tanesinde ise “Dinamik Hesap” yapılması öngörülmüştür. “Düşey Düzensizlikler” ise 16 tanesinde dikkate alınmış ve bunlardan 3 tanesinde sadece adı geçmiş, 2 tanesinde izin verilmemiş, 10 tanesinde “Dinamik Hesap yapılması öngörülürken Türkiye Deprem Yönetmeliğinde ise bazı süreksizliklerin yapılmasına izin verilmemekte ve bazılarında ise tasarım büyüklüklerinin artırılması öngörülmektedir. Yönetmeliklerde en çok uygulanan düzensizlik türü “Planda Burulma Düzensizliğidir”. 39 tanesinde bu düzensizlik dikkate alınmış ve bunların 1 tanesinde sadece adı geçmektedir. 1 tanesinde tasarım büyüklüklerinin artırılması, 3 yönetmelikte dışmerkezlik alınması, 11 tanesinde bu düzensizliğin uygulanması, 13 tanesinde “Dinamik Hesap” yapılması ve 10 tanesinde de belirli koşulları sağlaması halinde ek dışmerkezlik uygulanması aksi halde ise “Dinamik Hesap” yapılması uygun görülmüştür. Yapısal düzensizliklerin göz önüne alındığı yönetmeliklerin çoğunda (23 adet) “Dinamik Hesap” yapılması zorunluluğu belirtilmiştir. Bazı yönetmeliklerde tasarım büyüklüklerinin artırılması, bazılarında ise bu düzensizliklerin bir bölümüne müsaade edilmiş veya dilatasyon derzi yapmak suretiyle çözme yoluna gitmişlerdir. “Dinamik Hesap” yapılması öngören yönetmeliklerde deprem bölgesine, yapının hakim periyotuna, yapı yüksekliğine ve yapı boyutlarına göre sınırlamalar getirmiştir. “Dinamik Hesap” yapılmasını öngören yönetmeliklerin çoğunda “mod birleştirme” yöntemi kullanılması öngörülmüştür. g a b 1.2 Ve 0.8 0.4 0.0 0.5 1.0 1.5 2.0 T Şekil 3.32. Kolonlardaki çeşitli deprem hasarları 6.10.3. Deprem Derzleri (Deprem Yönetmeliği) 6.10.3.1 - Aşağıdaki 6.10.3.2’ye göre daha elverişsiz bir sonuç elde edilmedikçe derz boşlukları, her bir kat için komşu blok veya binalarda elde edilen yer değiştirmelerin mutlak değerlerinin toplamı ile, aşağıda tanımlanan a katsayısının çarpımı sonucunda bulunan değerden az olmayacaktır. Gözönüne alınacak kat yer değiştirmeleri, kolon veya perdelerin bağlandığı düğüm noktalarında hesaplanan yer değiştirmelerin kat içindeki ortalamaları olacaktır. Mevcut eski bina için hesap yapılmasının mümkün olmaması durumunda eski binanın yer değiştirmeleri, yeni bina için aynı katlarda hesaplanan değerlerden daha küçük alınmayacaktır. (a) Komşu binaların veya bina bloklarının kat döşemelerinin bütün katlarda aynı seviyede olmaları durumunda α = R / 4 alınacaktır. (b) Komşu binaların veya bina bloklarının kat döşemelerinin, bazı katlarda olsa bile, farklı seviyelerde olmaları durumunda, tüm bina için α = R / 2 alınacaktır. 6.10.3.2 - Bırakılacak minimum derz boşluğu, 6 m yüksekliğe kadar en az 30 mm olacak ve bu değere 6 m’den sonraki her 3 m’lik yükseklik için en az 10 mm eklenecektir. 105 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi BÖLÜM 3 6.10.3.3 - Bina blokları arasındaki derzler, depremde blokların bütün doğrultularda birbirlerinden bağımsız olarak çalışmasına olanak verecek şekilde düzenlenecektir. , Şekil 3.33. İzmit depreminde çarpışma örneği H:bina toplam yüksekliği [H/3]+1 Kat seviyeleri farklı α=R/2 [H/3]+1 [H/3]+1n H:bina toplam yüksekliği [H/3]+1n H Kat seviyeleri eşit α=R/4 Şekil 3.35. Yapılarda çarpışma sonucu oluşan hasar örnekleri Her yapının bir salınım periyodu vardır. Yapı aynı yükseklik, mühendis ve mimar kontrolünde yapılsa da salınım periyotları birbirinden farklı olmaktadır. Bunun için yapılar deprem esnasında aynı yönde salınım göstermedikleri zaman birbiriyle çarpışarak yapının hasar görmesine sebep olmaktadır. Yapıların çarpışmaması için ideal olanı ayrık düzende olmalıdır. Yapılar ayrık düzende yapılamıyor ise yapıların kat yükseklikleri, kat seviyeleri ve diğer geometrik özellikleri dikkate alınarak yapılmalıdır. 106 BÖLÜM 3 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi R R G Çarpma bölgesi G 2. 1. R G 3. (a) (b) (c) Şekil 13. Deprem sırasında bitişik yapıların davranışı (a) depremden önce, b) aynı sismik davranış, c) farklı sismik davranış 1944 Madde 13 - Zelzele derzleri (antisismik) derzler: Yapılacak inşaatın nevine göre tulleri 14 üncü maddede gösterilen miktarı tecavüz eden münferid veya blok şeklindeki binaları temelleriyle birlikte tamamıyla müstakilen çalışabilecek bölümlere ayıran faslı müştereklerdir. Bu derzlerin genişliği inşaatın nevine göre tayin edilmekle beraber 0.05 m. den dun olmaları lazımdır. Bu derzler; karkaslı binalarda çift kolonlarla, ana duvarları tuğla veya kargirden olan binalarda bitişik çift duvarlarda temin edilir. “Madde 14 - Binada bölüm uzunlukları: Bina veya bölümü teşkil eden aksam tullerinin aşağıda gösterilen miktarlarda büyük olmamaları lazımdır. Aksi taktirde münferit veya blok şeklindeki yapıları 13 üncü maddede zikredilen derzlerle müstakilen çalışabilecek müstatil şeklindeki zelzele bölümlerini ayırmak icab eder. a) Betonarme veya demirden yapılan binaların en çok 50.00 m. b) Tuğla veya adi moloz veya ahşap iskeletli kargirden yapılan binaların en çok 4000 m. c) Kerpiçten veya adi moloz veya ahşap iskeletli kargirden yapılan binaların en çok 12.00 uzunlukta olmalıdır.” 1949 Madde: 14) Yapı derzleri: Kısmen veya tamamen bitişik yapılardan, değişik zamanlarda veya aynı zamanda fakat değişik inşaat sistemleriyle yapılanların muvazenetleri ayrı ayrı ve müstakillen mütalaa edilecek ve aralarında en az 5 cm. genişlikte derzler bırakılacaktır. Bu derzler temele kadar devam edecektir. Aynı zamanda yapılan bitişik yapılar aynı yükseklikte ve aynı inşaat sistemlerinde yapıldıkları taktirde, dilatasyon bırakılmadan bir yapı gibi mütalaa edilebilir. 3.3. KAT YÜKSEKLİĞİ DÜZENSİZLİĞİ Depreme dayanıklı yapı yapmanın önemli bir kısmını oluşturan simetrik kesit, plan, yükseklik, malzeme olduğu bilinmektedir. Kaldı ki simetrik yapının yüklerinin ve kesit tesitlerinin ve deprem etkisinde davranışının belirlenmesi bir elemanı simetrik olmayan aynı yapının yaklaşık yarısı işleme eşdeğerdir. Bu kolaylık yapının dayanımına olumlu yönde aynı katkıda bulunması iddiası bazı durumlar dışında pek yanlış olmayacaktır. Yapılarda simetrinin önemli bir kısmını da kat yüksekliği oluşturmaktadır. Yatay yükler altında davranışı ve hesaplanması bakımından ideal olanı yapının her katında kolon boylarının eşit veya mümkün olduğunca yakın olmasıdır. Çeşitli nedenlerle yapının bu şekilde eşit kat yüksekliğinde olması mümkün olmadığı durumlarda bu durum hesaplarda dikkate alınmalıdır. Aşağıdaki şekillerde bunlar gösterilmektedir. Buradaki durumların bazıları deprem yönetmeliğinde belirtilen düzensizlikler içinde bulmak mümkündür. Deprem hasarlarının incelenmesinden bu tür düzensizliklerin bulunduğu yapıların daha çok hasara maruz kaldığı görülmüştür. [a] [d] [b] [e] [c] Katlarda kolon boyları farklı Zeminde kolon boylarının farklı Merdivenden dolayı kısa kolon Asma kat 107 Deprem etkisi Bazı kolonlar toprak basıncına maruz Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi BÖLÜM 3 3.4. YAPILARDA KISA KOLON OLUŞUM DURUMLARI Yapının depreme karşı en çok etkilenen elemanı düşey elemanlar olan kolonlar ve perdelerdir. Bu yüzden kolon-perde özellikleri depremde etkili parametrelerdir. Deprem sonuçlarının incelenmesinden kolonların güçlü olmasından dolayı hasar görmeyen veya kolonların zayıf olmasından dolayı hasar gören yapı diğer sebeplerden dolayı hasar gören yapılardan oldukça fazladır. Yani yapıların depreme dayanımlarında en etkili yapı elemanı kolon ve perde elemanlarıdır. Bu nedenlerden dolayı kolon ve perdeler deprem riski yüksek bölgelerde daha önemli yapı elemanları olmaktadır. Kolonların yapılarda aynı boyda olmaları yapının bir bütün olarak deplasman yapması bakımından önemlidir. Çünkü yapının depremden hasar görmemesi için ortaya çıkan enerjinin yapı elemanlarınca tüketilmesi gerekir. Bu durum aşağıdaki deprem kısa kolon hasarlarının incelenmesinden görülebilir. Kolonlarda yapacağı deplasmanlarla bu enerjiyi tüketirler. Kolonların deplasmanı boyları ile orantılı olduğundan kısa kolonların enerji tüketme kapasiteleri oldukça düşüktür. Bundan dolayı yapılarda kısa kolonlar depremde yapıya büyük zarar veren elemanlar olmaktadır. Yapıda kısa kolon şekilleri şekilde görüldüğü gibidir. Bir yapıda aynı katta iki farklı boyda kolon kullanılması kolonların yapacağı deplasmanların farklı olmasından dolayı oldukça sakıncalıdır. Yani bina kat içinde hem düşey yönde hem yatay yönde simetrik olması yapının depreme karşı dayanımını büyük ölçüde etkilemektedir. Literatürde ve yapılan çalışmalarda depreme dayanıklı yapı düşey ve yatay yönde simetrik yapı olduğu konusunda fikir birliği bulunmaktadır. Bu durumu deprem sonrası yapılan incelemeler desteklemektedir. Yapılarda iki kolon arasıda veya kolon yüzeyindeki dolgu duvarların veya beton perdelerin aydınlık, mimari görünüm ve havalandırma gibi sebeplerden dolayı eksik yapılması sonucunda kısa kolon oluşmaktadır. Yapının herhangi bir kattaki kolon boylarının diğer kattaki kolon boylarından küçük olması veya yapının eğimli bir araziye yapılması sonucu kısa kolon oluşturmaktadır. Yapılarda kısa kolon genellikle zemin ve bodrum katlarda bulunmaktadır. Yapıda bir pencerenin bir kenarının kolona diğer kenarının duvara gelmesi sonucu da kısa kolon oluşur. 108 BÖLÜM 3 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi Deprem esnasında kısa kolonlar diğer kolonlar gibi yatay deplasman yapamadığı ve dolgu duvarının uyguladığı basınç kuvvetinden dolayı kolon ortasından kesmeye zorlanmaktadır. Kolon ne kadar kısa ise üzerine çektiği kesme kuvveti de kolon boyunun üçüncü kuvvetiyle orantılıdır. Normal kat yüksekliğindeki bir kolonun boyu L ve kesme kuvveti V iken kolon boyu 0.5L kadar kısaltılması halinde kesme kuvveti VV=8V olmaktadır. Yani kesme kuvveti 8 katı artmaktadır. Yapıda kısa kolonun bu denli sakıncalı olmasından dolayı geçmiş depremlerde çok sayıda bina bu sebepten hasar görmüş ve birçok kişi ölmüştür. Dünyadaki birçok yönetmeliklerde bu konu yer almasına karşı hale depremlerde bu sebepten dolayı birçok hasar oluşmaktadır. Kolon h No Kesme kuvveti H (etkili kolon yüksekliği) (E: elastise modülü I:atalet momenti) 12 EI Q1 = h3 1 h 2 0.8h Q2 = 3 0.6h Q3 = 0.4h Q4 = 4 5 0.2h 5 0.5h Oran (Q1/Qi) 1.000 23.44 EI 1.953 h3 55.55 EI 4.629 h3 187.50 EI 15.625 h3 1500 EI Q5 = h3 96 EI Q5 = h3 125.000 8.000 Şekil 3.39. İzmit depreminde kısa kolon hasarları Yapılarda özelliklede zemin katlarda çeşitli sebeplerden dolayı oluşan kısa kolonların alt kısımların duvar veya cam olması durumları için yapılan çözümler sonucunda kısa kolon boyunun kesme kuvvetine ve momente etkisi araştırılmış ve elde edilen sonuçlar aşağıdaki grafikte gösterilmiştir. M (kNm) 0 1 hs=1.0 m hs=2.0m hs=0.5 m hs=1.5 m 1 2 3 hs=1.0 m 2 hs=2.0 m 0 -5 hs=1.5 m 3 4 -10 4 1 floor -15 3 floor -10 5 floor -20 Beam -20 1 -25 Beam [a] -30 0 2 3 10 floor ------A→Shear wall A→Brick wall A -30 [b] 4 1 2 1 floor M (kNm) hs=0.5 m 10 3 4 -35 0 3 floor -10 5 floor -20 -20 10 floor -30 -30 109 V (kN) V (kN) -10 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi BÖLÜM 3 Grafiğin incelenmesinden kısa kolonların alt kısımlarının duvar olması halinde daha büyük değerler ulaşmaktadır. Buna göre her iki ucu rijit olarak tutulan kısa kolonlarda daha büyük kesit tesirleri oluştuğu söylenebilir. Yapının kat sayısına göre zemin katta bulunan kısa kolonların kesit tesirleri ise aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi araştırılmıştır. 25 2 katlı yapılar 1 katlı yapılar 3 katlı yapılar 4 katlı yapılar 5 katlı yapılar 15 Moment kNm hs=2,0 m 5 -5 hs=1,0 m -15 A B C D E F A -25 Yukarıdaki grafiğin incelenmesinden kat sayısı artıkça zemin kattaki kısa kolonların kesit tesirleri de artmaktadır. Buna göre mevcut çok katlı yapılarda bulunan kısa kolon etkisi giderilmelidir. 3.5. KISA KOLON OLUŞUMUNUN ÖNLENMESİ Kısa kolonların depremde bu denli sakıncalı olmasına karşın hala kullanılması, mühendislik açısından kötü bir durumdur. Bu olaya mal sahipleri, mimar ve mühendisler gereken önemi vermemektedir. Yapıların olması muhtemel depremlerde kısa kolondan dolayı hasar görmemesi için bunun önlenmesi gerekir. Bunun için, 1. Kısa kolon yapımı yasaklanmalıdır. 2. Duvarların yarım yapılması sonucu oluşan kısa kolon oluşumuna müsaade edilmemeli veya zorunlu ise kolon ile duvar arası yeterli boşluk bırakılmalıdır. Bu boşluk hesaplar sonucu bulunarak yapılmalı ve çok elastik bir malzeme ile doldurularak ısı ve su izolasyonu sağlanmalıdır. 3. Duvar ile kolon arasında bırakılacak boşluklar bu katın diğer katlara göre yumuşak kat olarak çalışmasını sağlayacağından dolayı bu katın kolonlarının daha sünek olarak yapılması sağlanmalıdır. Aksi halde yapı kısa kolondan hasar görmeyebilir ama yumuşak kattan hasar görebilir. Yani bir yapısal düzensizlik diğer bir yapısal düzensizlik ile düzeltilmemelidir. 4. Kısa kolonların alacağı kesme kuvveti büyük olacağından bu kolonların deprem etriyeleri sık bir şekilde kolon boyunca sarılmalı ve ona göre boyutlandırılmalıdır. Çünkü kolonlarda kesme kuvveti etriyeler ile karşılanmaktadır. 5. Kısa kolonların tasarım, proje ve yapımları özenle yapılmalı ve denetlenmelidir. 6. Kısa kolon enine donatı ve uygulamadaki zorluklarından dolayı yapının maliyetini artırmasından da sakıncalıdır. Çünkü etriyeler kolon boyunca sık aralıklarla sarılması gerekmektedir. Normal kolonlarda sadece kolon üst ve alt uçlarında etriye sıklaştırılmıştır. 7. Kısa kolonların karşılamak zorunda kaldığı kesme kuvvetlerinin büyük olmasından dolayı kolon kesitleri hesaplamalar sonucu büyük yapılarak kısa kolonun hasar görme oranı azaltılabilir. Kolon 110 BÖLÜM 3 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi yerine perde yaparak da çözümlemek mümkündür. Ancak perdenin kat boyunca devam etmesi gerekir. Değilse yapıda düşey düzensizlik oluşur. Kısa kolonların olumsuz etkilerinin önlenmesi için donatı düzenlenmesi aşağıdaki şekilde görülmektedir. Mevcut yapılarda kısa kolon bulunması durumunda bu kolonları aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi değişik şekillerde güçlendirerek yapıların kullanımına devam edilebilinir. Kısa kolon diğer tüm yapılar içinde olumsuz bir davranış sergilediği aşağıdaki şekilde görülmektedir. Concrete jackets Fiber reinforced polymer Steel plates Steel jackets Şekil 3.41. Kısa kolon deprem hasarları(İzmit, Dinar, Adana ve Erzincan depremleri) Kısa Kolonlara İlişkin Koşullar Kısa kolonlar, taşıyıcı sistem nedeni ile veya dolgu duvarlarında kolonlar arasında bırakılan boşluklar nedeni ile oluşabilirler (Şekil 7.6). Kısa kolon oluşumunun engellenemediği durumlarda, enine donatı hesabına esas alınacak kesme kuvveti Denk.(3.5) ile hesaplanacaktır. Denk.(3.5)’teki momentler, kısa kolonun alt ve üst uçlarında Ma ≅ 1.4 Mra ve Mü ≅ 1. 4 Mrü olarak hesaplanacak, Ln ise kısa kolonun boyu olarak alınacaktır. Ancak hesaplanan kesme kuvveti Denk.(3.7)’de verilen koşulları sağlayacaktır. Kısa kolon boyunca, 7.3.4.1’de kolonların sarılma bölgeleri için tanımlanan minimum enine donatı ve yerleştirme koşulları uygulanacaktır. Dolgu duvarları arasında kalarak kısa kolon durumuna dönüşen kolonlarda, enine donatılar tüm kat yüksekliğince devam ettirilecektir (Şekil 7.6). Ve = ( Ma + Mü ) / Ln (3.5) ΣMp = Mpi + Mpj (3.6) Ve ≤ Vr (3.7) Ve ≤ 0.22 Aw fcd F Şekil 3.42. DY Kısa kolon oluşumu 111 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi BÖLÜM 3 Infill or shear wall (a) (b) 3.6. YAPI ZEMİN ETKİLEŞİMİ Depremler yer hareketi ile yapıyı salınıma zorlamaktadır. Yapının salınım süresinin her bir devrine yapının salımın periyodu denir. Yapını periyodu yapı yüksekliğine, zemin cinsine ve depremin şiddetine yakından bağlıdır. Tek katlı bir yapının salınımı saniyede 10 defa olması yapı periyodunun 0.1 saniye olması demektir. Örneğin Ankara’da bulunan Kızılay binasının ölçülen salınımı 1.5 saniye olması binanın deprem sırasında bir defa gidip gelmesi 1.5 saniyede anlamındadır. Yani yapılar yükseldikçe periyotları da artmaktadır. Yapıların periyotları yanında üzerinde bulundukları zeminlerinde bir periyodu vardır. Örneğin sert kaya zeminlerin periyodu 8-10 saniye olurken yumuşak zeminlerin periyodu ise 1-3 saniye olmaktadır. Deprem esnasında yapının periyodu ile zeminin periyodunun birbirine yakın olduğu durumlarda yapının rezonansa girmesinden dolayı deprem hasarı beklenenin çok üzerinde olmaktadır. Bu durum deprem esnasında yapıya gelen kuvvetin her seferinde yapının hızını artıracak şekilde etkimesidir. Örneğin periyodu 0.7 saniye olan dolgu bir zemin üzerine periyodu 0.6-0.8 saniye olan 10 katlı bir apartman ile periyodu 0.1 olan bir tek katlı bina yapılmış ise depremde apartman depreme dayanıklıda yapılmış olsa tek katlı binadan daha çok hasar 112 BÖLÜM 3 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi görebilmektedir. Bunun nedeni apartmanın periyodu ile zeminin periyodunun birbirine yakın olmasından dolayı ortaya çıkan rezonans olayından kaynaklanmaktadır. Genel olarak “uzun periyotlu yapıların kısa periyotlu zeminler üzerine, kısa periyotlu yapılarında uzun periyotlu zeminler üzerine yapılması” depreme dayanıklı yapı yapmanın önemli bir aşamasını oluşturur. Yani kaya zeminler üzerine çok katlı yapılar, yumuşak zeminler üzerine az katlı yapılar yapılmalıdır. Zemin yapısının deprem hasarlarına etkisi; 4 spektral ivme yer ivmesi 3 Derin kohezyonsuz zemin Yumuşak ve orta sertlikte kil ve kum 2 Sönüm ξ=%5 1 Kaya 0.0 0.5 Sert zemin 1.0 1.5 2.0 2.5 Şekil 3.43. Zemin yapısına göre ivme değişimi 3.0 T(s) 1- Ani ve büyük değerli zemin oturmaları : Kohenyonsuz zeminler titreşimler etkisinde taneleri birbirine yaklaşarak sıkışmaktadır. Bu durum deprem esnasında zeminlerde oturmalar meydana getirmektedir. 0.8 M 100 0.8 Maksimum hız (cm/s) 10 0.6 6 Maksimum ivme (g) 8 Dolgu zemin 0.4 Kaya 4 Kaya zemin 0.2 2 Alüvyon 200 400 [a] 0 Uzaklık (m) 1 3 10 20 30 Deprem merkezinden uzaklık (km) [b] 50 30 Dolgu zemin 10 Kaya zemin 3 0 1 3 10 30 100 Deprem merkezinden uzaklık (km) 300 [c] Şekil 3.20. Deprem merkezinden uzaklığa göre [a] şiddet [b] hız [c] ivme arasındaki ilişki Depremin hızı ve ivmesi zeminin cinsine göre değişir. Örneğin depremin merkezinden 28 km uzaklıktaki kaya zeminde depremin ivmesi 0.15g iken dolgu zeminde 0.25g olmaktadır. Aynı şekilde deprem merkezinden 100 km uzaklıktaki kaya zemindeki hızı 1.5 cm/s ilen dolgu zeminlerde ise 8 cm/s olmaktadır. Buna göre yapıların depremden etkilenmelerinde zeminin farkı daha da iyi anlaşılabilir. 2- Zemin sıvılaşması: Suya doygun zeminler depreminde etkisiyle sıvılaşarak taşıma özelliklerini büyük ölçüde kaybederek yapılar zemine gömülmektedir. Bu olay kumlu ve suya doygun alüvyon zeminlerde daha çok olmaktadır. 1999 İzmit depreminde Adapazarı’ndaki yapıların büyük bir kısmı zemin sıvılaşmasından dolayı hasar görmüştür. (İzmit-1999, Sultandağ-2002). 1964 Nigata (Japonya) depreminde (M=7.3) zemin sıvılaşmasından dolayı 2130 yapı tamamen yıkılmış ve 40.000 yapıda hasar görmüştür. 113 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi BÖLÜM 3 Toptan göçme v =oturma Farklı oturma Şekil 3.45. Zemin sıvılaşması sonucu oluşan deprem hasarları 3.6.1. Zeminin büyütme (amplifikasyon) etkisi Zeminde hiçbir göçme gözlenmediği halde zeminin yapıya etkiyen deprem ivmesiyle hasarı büyütmesi depremlerde sonra sıkça görülen ve tam olarak çözülmemiş bir olaydır. Depremin yapıya etkisi yerel zemin koşullarına yakından bağlıdır (Şekil 3.23). Depremden sonra yapılardaki hasar miktarı en büyük 114 BÖLÜM 3 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi Hasar yer ivmesinin yanında yer hareketinin frekansına ve süresine bağlıdır. Bazı durumlarda 0.5 g yer ivmesine kadar yükselebilen yer ivmesi yüksek frekanslı ve çok kısa süreli olduğu için yapılarda hiçbir hasar yapmazken, 0.02 g yer ivmesi yer hareketinin frekans özelliklerine ve sürelerine bağlı olmak üzere yapılarda birçok hasara sebep olmaktadır. İki ayrı sahada yapılan deneysel çalışmalar sonucunda aynı yer ivmesine sahip zeminlerde iki hareketin davranış spektrumları birbirinden çok farklı spektral maksimum ivme ve periyot değerleri vermekte bundan dolayı o zeminler üzerinde inşa edilmiş yapılara etkiyen yatay kuvvetler çok değişik olmaktadır. Kaya üzerinde T=0.90 saniye periyotlu fleksibil bir yapı depreme dayanım gösterirken, rijitlik perdesi ile T=0.34 saniye değerine düşürülmüş aynı yapı kaya üzerinde hasar görebilmektedir. Aynı şekilde T=0.60-1.0 saniye periyotlu bir zemin üzerinde fleksibil yapı göçerken, perdeli yapı ayakta kalabilmektedir. Zemin büyütmesi Artan göçme Esnek yapılar Farklı oturmalar Rijit yapılar Enerji dağılımı Sağlam zemin Yumuşak zemin Şekil 3.47. 1970 Gediz ve Girit 2001 depremlerinde zemin büyütmesi etkileri Depremin gerek uzak mesafe etkileri veya deprem dalgalarının yumuşak zeminler tarafından büyütülmesinden dolayı 28 Mart 1970 Gediz Depreminde odak noktasındaki 135 km uzakta bulunan Tofaş otomobil fabrikasının boya atölyesi binası yıkılmıştır. Yine 4 Mart 1977 ‘de meydana gelen Romanya’da olan bir depremde odaktan 270 km uzaklıktaki bazı binaların ve fabrikalar ağır hasar görmüştür (1) (Şekil 3.24). 3.6.2.Yamaç ve şevlerde stabilite bozulması: 3.6.3. Sarsma şiddeti: Depremlerde odak ve üst merkeze aynı uzaklıktaki farklı yerlerde yer ivmelerinin zemin özelliklerinden dolayı bazen %100 farklı olduğu yapılan çalışmalardan görülmüştür. Bir bölgede oluşacak yer ivmeleri çok önemli olmakla birlikte, özellikle titreşim süresi ve frekans özellikleri de önemlidir. Frekansı yüksek ve süresi kısa olan depremlerde yer ivmesi 0.5 g olduğu halde yapılarda bir hasar olmazken maksimum yer ivmesi 0.1 g olduğu halde sürenin uzun olmasından dolayı yapılarda hasar olabilmektedir. Davranış spektrumları bir taban hareketinin yapılarda meydana getireceği yatay yüklerin hesaplanmasında çok önemli olmaktadır. Depremde yapıya etkiyecek maksimum atalet kuvveti doğrudan doğruya ivme davranış spektrumu ve yapının hakim periyodundan hesaplanabilmektedir. Böylece herhangi bir yer hareketinin davranış spektrumu, o hareketin mühendislik yapıları üzerinde doğuracağı yatay yüklerin belirlenmesinde en önemli faktörü oluşturmaktadır. 3.7. DEPREMİN BÜYÜKLÜĞÜNÜ ARTIRAN FAKTÖRLER Deprem, zamanı, büyüklüğü ve yeri tam olarak bilinmeyen bir doğa olayı olması yanında bazı etkileri bilinmektedir. Bu etkiler aşağıda incelenmektedir. 115 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi BÖLÜM 3 1. Yerel neoteknik ve yapısal özellikler; depremlerin oluşuna neden olan faylar yerkabuğunun zayıf zonları veya hareketli kesimlerini oluşturan kırık hatlardır. Yani bir bölgenin depremselliği o bölgenin fay yapısıyla yakından ilgilidir. Neoteknik, her hangi bir bölgenin tektonik yapısındaki değişikliklerin başlangıcından günümüze kadar olan süreyi kapsayan süreçtir. Türkiye için bu dönemin başlangıcı Orta Üst Miyosen ve sonrasıdır. Türkiye’nin fay hatları bu zamanda şekillenmeye başlamış halen devam eden aktif haldedir. Bu aktif halde bulunan fayların bulunduğu bölgeler deprem bakımından tehlikeli bölgelerdir. Bu bölgelere yapılacak büyük mühendislik yapılarında (baraj, köprü gibi) incelenmesi gereken önemli bir olaydır. Taban Kesme Kuvveti [H>0] Taban Kesme Kuvveti [H=0] 2. Yerel zemin özellikleri: Mühendislik yapılarının depreme dayanımlarını alt yapı alarak nitelendirilen, yapının oturduğu zeminin durumu ve üst yapı olarak nitelendirilen yapıların durumları belirlemektedir. Yani ikisi de aynı anda gerçekleşmesi gereken etkilerdir. Yapıların oturduğu zeminlerin özellikleri iyi analiz edilerek yapılar ona göre yapılmalıdır. Bazı zeminlerin deprem şiddeti üzerindeki etkileri; 8 H:Yerel zemin kalınlığı (m) 10 Katlı Bina Ağıtlık: 5.7 107 kg Temel periyot :1.2 s 6 Yerel Zemin 4 H Ana Kaya 2 0 20 40 60 80 100 120 H (m) a. Alüvyon (kum, çakıl): Deprem derecesini 1-2 derece artırır. Ayrıca alüvyonlar ne kadar ıslaksa o derece tehlikeli zeminlerdir. Son 3 Şubat 2002 Sultandağ depreminde en büyük hasar bu tür zemin üzerine yapılan yapılarda görülmüştür. Özellikle Afyon’un Çay ilçesindeki hasarın tek sebebi bu zeminler üzerine yapılan yapıların olduğunu söylemek pek yanlış olmayacaktır. Şekildeki hasar resimlerinde de görülebilmektedir.Bu zeminlerin üzerine yapılan yapılar depremden başka selden de büyük hasar görebilmektedir. Karadeniz, Kasım 2000 Hatay ve Aralık 2001 Mersin’de selden dolayı en az Sultandağ depremi kadar hasar meydana gelmiştir. Hatta özellikle Mersin’de olan selden narenciye bahçelerinin ve seraların büyük hasarlar görmesinden dolayı aylık ülke enflasyonu selden önceki aylara göre yüksek çıkmasına neden olmuştur. Dolaysıyla yapılan ve yapılacak yapıların tüm doğa olaylarına dayanıklı olması gereği dikkate alınarak düzenlenmelidir. Çağımızda şehirleşmenin ve yapılaşmanın bu denli gelişmiş olması yanında tarihimizdeki yerleşim yerlerinin incelenmesiyle de bilgi sahibi olmamız yeterli olabilir. b. Killi topraklar: Depremin şiddetini 1-3 derece artırır. Kuru ve sıkı olanlarda deprem tehlikesi azdır. Plastik oluşu depremin şiddetini artırır c. Doğal ve yapay toprak dolgular: Deprem şiddetini 2-3 derece artırırlar. Bu tür zeminler çok tehlike arzederler. Özellikle su kenarında yapılmış iseler daha da tehlikelidir. İzmit depreminde zamanla yapılan dolgular dalganın da etkisiyle büyük kütleler halinde denize kaymış ve bu sebepten yüzlerce kişi hayatını kaybetmiştir. Dolgu içinde boşlukların bulunması da tehlikeyi daha da artırmaktadır. 116 BÖLÜM 3 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi Şekil 3.48. 1999 İzmit depreminde bazı deprem hasarları (Zemin Kayması) d. Bataklık, turba veya kurumuş göl ve nehir alanları: Depremin şiddetini 2-4 derece artırırlar. Bu tür zeminler her zaman çok tehlikelidir. e. Kumtaşı ve çakıl taşları: Depremin şiddetini 2-4 derece artırırlar. 3. Yapılaşma: Bu dersin içeriğinin önemli bir kısmı buna aittir. Yapıların deprem karşı dayanımını sağlamak hem kontrolümüzde hem de değil. Bu durumda bölgenin depremselliği, yapının önemi, ekonomik durum, yapının ömrü ve diğer etkiler yapının depreme dayanımını belirleyen önemli kriterlerdir. Bu konunun çözümü bu dersin içerisinde ayrıntılı olarak bulunabilir. Yapının deprem kuvvetlerine karşı dayanım göstermesi deprem etkilerinin yapıya geçtiği zeminin davranışını yapıya işlemekle mümkündür. Davranışı belli olmaya zemin üzerine yapılan yapı her depremde potansiyel enkaz olarak görülmelidir. Bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak için zemin davranışı iyi modellenmelidir. Winkler modeli kullanılarak zemin yay olarak modellenebilir. Bu modellemede zeminin yük taşıma kapasitesi, çökmesi ve su ve zaman içindeki değişimleri dikkate alınarak belirlenen yatay katsayıları kullanılır. (Atımtay) Zemin cinsi Düşey Zemin Yatak Katsayısı Yatay Zemin Yatak Katsayısı ks [t/m ] ks [t/m ] 480-1600 960-8000 6400-128000 2400-4800 22600-40000 15700-30000 11000-28000 8000-2000 6000-22000 3000-11000 3900-14000 1000-8000 200-4000 3 Gevşek kum Orta sertlikte kum Sert kum Siltli orta sert kum Killi zemin qu<2.0 kg/cm2 2.0< qu<4.0 kg/cm2 2 qu>8.0 kg/cm Zemin cinsi 3 1200-2400 2400-4800 >4800 Sert çakıllı kum Orta sert iri kum Orta sert kum İnce veya siltli ince kum Sert kil (nemli) Sert kil (suya doygun) Orta sert kil (nemli) Orta sert kil (suya doygun) Yumuşak kil 3.8. DEPREM SENARYOLARI VE MİKROBÖLGELENDİRME Özellikle yerleşim birimlerine özgü olarak, kentsel yerleşim ve sanayi bölgelerinde deprem tehlikesinin belirlenmesi amacıyla hazırlanan ve kullanılan mikro bölgelendirme haritalarının büyük bir önemi vardır. Depremi sonuçlayan yer hareketinin parametrelerinin ulaşacağı azami seviyeler ve deprem etkisiyle oluşacak zemin sıvılaşmaları, heyelanlar, su baskınları gibi ikincil etkilerin sınırlarının belirlenmesini sağlayan bu haritalar, kentsel bölgelerde meydana gelebilecek büyük depremlerin oluşturacağı hasarları ve sosyo-ekonomik kayıpları tahmin etmeye yarayan ve Deprem Senaryoları olarak adlandırılan çalışmalar için önemli bir veri kaynağı durumundadırlar. Büyük şehirlerimizde, hızlı nüfus artışının körüklediği yanlış arazi kullanımı, sağlıksız yapılaşma, yetersiz altyapı ve çevresel düzensizlikler ise, meydana gelebilecek şiddetli bir depremin oluşturacağı zararları birkaç kat artıracak durumdadır. Bu bölgelerde meydana gelebilecek büyük depremlerin oluşturacağı yapı, altyapı ve sistem hasarlarını; heyelanlar, zemin göçmeleri ve sıvılaşmalarını; can kayıpları ve yaralanmaları; deprem sonrasında meydana gelebilecek patlama, yangın ve su baskınları 117 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi BÖLÜM 3 ile diğer sosyo-ekonomik kayıpların nitelik ve nicelik olarak önceden belirlemesi, ancak Deprem Senaryoları’yla mümkün olmaktadır. Bu konuda Boğaziçi Üniversitesi’nde yürütülen çalışmalarda, merkezi İstanbul’un 15 km güneyinde, Marmara Denizi içinde olan ve normal bir derinlikte meydana gelebilecek 7.4 şiddetinde varsayımsal bir depremin, İstanbul ili üzerindeki etkileri mikro bölgelendirme haritalarıyla desteklenmiş bir deprem senaryosu ile tahmin edilmeye çalışılmıştır. Bu çalışma sonucunda ortaya çıkan tablo ise iç açıcı olmaması bir yana, tam bir felaket olarak nitelenebilecek durumdadır. İstanbul ilinin tümünü bile kapsamayan bu senaryo çalışma sonucunda Bakırköy, Küçükçekmece, Zeytinburnu, Fatih gibi birçok semtteki çok katlı ve orta büyüklükteki betonarme ortalama % 50’sinin kullanılmayacak halde zarar göreceği veya tamamen yıkılacağı tahmin edilirken, İstanbul’daki nüfus yoğunluğunun dağılımı gözönüne alındığında kent nüfusunun yaklaşık olarak yarısının açıkta kalacağı sanılmaktadır. Mühendislik yapılarıyla ilgili olarak “Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik” adıyla bilinen ve 1975’te yürürlüğe girmiş olmasına rağmen, hâlâ sağlıklı bir yönetmelik olarak nitelenen deprem yönetmeliğinin uygulanması aşamasında sorunlarla karşılaşılmaktadır. Özellikle 1992 Erzincan ve 1995 Dinar depreminin ardından yapılan incelemeler sonucunda bu konudaki yönetmeliğin, sıradan konut ve işyeri yapılarında neredeyse hiç uygulanmadığı görülmüştür. Bu tür yapıların proje, yapım ve denetiminin mühendislik düzeyi yetersiz kişilerce yapılması ise ortaya çıkan zararın en büyük nedenlerinden biri olarak değerlendirilmekte; eğer yeterince gelişirse Zorunlu Deprem Sigortası’nın yapı sorunlarının çözümüne yardımcı olacağı not edilmektedir. Bu durumda yönetmeliğin uygulanmasını sağlayacak yasal yaptırımların yeterli olmadığı ve gerek kamu kuruluşlarında gerekse yerel yönetimlerde yeterli sayı ve nitelikte eleman bulunmadığı, bu nedenle de yeterli denetimin gerçekleştirilmediği söylenebilir. Ancak hangi toplumsal statüde olursa olsun ülkemiz insanının, deprem konusunda yeterince bilinçli olmadığı ve bu nedenle de sahip olduğu yada olacağı yapının deprem dayanımına önem vermediği de ortadadır. Doğal olarak bu noktada, depremin oluşturacağı zararların en aza indirilmesini sağlayacak unsurlardan belki de en önemlisi, deprem konusunda toplumun bilinçlenmesini sağlayacak eğitim unsuru devreye girmektedir. Bu doğrultuda ise, ilk yada orta öğretimde deprem konusunda ders bulunmaması bir yana, belki de depremin olumsuz etkilerini en çok dikkat alması gereken yapı tasarımcılarını ve mühendislerini (inşaat mühendisleri, mimarlar, jeoloji mühendisleri vb) yetiştiren üniversitelerin konuyla ilgili bölümlerinde, depremi ve bu doğal felaketin öğretim konusu ile ilişkilerini inceleyen derslerin yeterli düzeyde olmayışı, ülkemizin bu konudaki eksikliklerinden bir diğerini oluşturmaktadır. Oysa iletişim çağı olarak da nitelenen ve var olan bilginin olabildiğince kolay ve hızlı elde edildiği çağımızda, neredeyse herkese ulaşabilen kitle iletişim araçlarının nimetlerinden yararlanarak, toplumun bu konuda bilinçlendirilmesini sağlamak olanağı bulunmaktadır. Deprem felaketinin bir bölgede tekrarlanması için geçecek sürenin kestirilememesi ise, bu doğal felaketin ülke gündeminde ilk sıradaki yerini kaybetmesine neden olmakta, bir başka deyişle unutulmasını sağlamaktadır. Bu durum, büyük deprem felaketlerine sahne olan ülkemizde ise deprem konusunda tutarlı bir devlet politikasının olmayışı nedeniyle, çok daha kolay ve hızlı gerçekleşmektedir. Bu afetten kurtulmanın yolu coğrafyamızı terk etmek olamayacağına göre, depremlerle birlikte yaşamayı öğrenmek, depremlere yaklaşımın en sağlıklı biçimini oluşturacaktır. Tabii ki, depremleri kader olarak değerlendirmemek, deprem zararlarının en aza indirilmesi konusunda alınacak önlemler için harcanacak çaba ve maddi kaynağın, deprem sonrasında yaraları sarmak için harcanacak çaba ve maddi kaynaktan çok daha az olacağı da göz önüne almak gerekir. 3.9. DEPREMLERİN ÖNCEDEN BELİRLENMESİ Bu büyük ilerlemelere rağmen depremlerin önceden bilinmesi bugünün koşullarında imkansız gözükmektedir. Son 20 yıldır yapılan çalışmalarda bilimsel anlamda kesin sonuçlar alınamamıştır. Bilimsel anlamda depremleri önceden haber verebilmek için dünyadaki her depremi önceden belirleyebilecek bir sistemin oluşturulması gerekmektedir. Bu tip bir sistem bir çok farklı disiplini içermektedir. Bugün deprem öncesinde gözlenebilen değişimlerden bazıları şunlardır; • • • • • Yerin elektrik ve manyetik alan özellikleri Yer deformasyon özellikleri Radon gazı değişimleri Sismik dalga hızları Yer içindeki su miktarı ve ısısının değişimi 118 BÖLÜM 3 • Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi Deniz ve göl su seviyelerinde değişim “Çinliler bu alanda çok iddialı olmadıklarını vurgulamakla birlikte 1997 yılında Sincan Uygur bölgesinde 4 başarılı tahliye yaparak yüzbinlerce kişinin canını kurtarmışlar. Önce 21 Şubatta 1 dakika arayla 6.4 ve 6.3 büyüklüğünde iki deprem Sincan Özerk bölgesindeki Çasi kentinin insanları hazırlıksız yakalamış. 1 Mart’tan başlayarak ortaya çıkmaya başlayan belirtiler yeni bir deprem dalgasının yaklaşmakta olduğunu ortaya koymuş. 1 ve 4 Nisan günlerinde 4 büyüklüğünde üç depremden sonra ortaya çıkan sessizliği Urimçi kenti sismoloji yetkilileri, gerilimin yeniden birikmekte olduğunu ve bir hafta içinde 5-6 büyüklüğünde bir depremle boşalacağı biçiminde yorumlamışlar. 5 Nisan akşamı kent halkını evlerinden boşaltarak çadırlara yerleştirmişler. Ertesi gün 6.4 ve 6.3 büyüklüğünde iki deprem kentte 2000 evi yerle bir etmiştir”. GPS (Global Positioning System), uydu aracılığıyla dünya üzerindeki bir noktanın pozisyonunu milimetre derecesinde tayin edebilen bir sistem. Uydular radyo vericisi, yeryüzündeki istasyonlar da radyo alicisi gibi çalışır. GPS ABD ordusu tarafından uçak ve gemi koordinatlarını izlemek için kullanılıyor. Pentagon'a ait 24 uydu aracılığıyla bu noktalardaki hareketler izlenebiliyor. Birkaç yıldır bu sistemi yeryüzü hareketlerini izlemek için kullanılıyor. Deprem olacağını tahmin ettiğimiz bir bölgede, örneğin 30 sabit nokta seçiliyor. Bunlar granit yada mermer üzerindeki bir santimetrekarelik alanlar bile olabilir. Ama düne kadar, ABD'nin San Andreas fay hattındaki istasyonlarda bu ölçümleri yılda ya da altı ayda bir yapıyor. Şimdi, yeni geliştirilen bir sistem sayesinde sürekli bir ölçüm var ve noktaların hareketi dakikada bir bilgisayara aktarılıyor. Şekil 3.49. Değişik ülkelerden deprem hasarları 119 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi BÖLÜM 3 İçinde sıvı bulunan piston P Önlem alınmalı P P P P Önlem alınmalı 120 BÖLÜM 3 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi Şekil 3.50. Temel sismik izolasyon ve sönümleme UYGUN UYGUN OLMAYAN D.K. Paul, Ph.D Professor & Head BUIDINGS VUNERABIITY, BUIDING TYPES AND COMMON PROBLEMS, TYPICAL EARTHQUKE DAMAGE PATTERN Department of Earthquake Engineering, IIT Roorkee, Roorkee 121 Düzensizlikler, Kısa Kolon, Zemin Etkisi BÖLÜM 3 UYULMASI GEREKEN GENEL KURALLAR YANLIŞ DOĞRU YANLIŞ DOĞRU yeterli yetersiz +G=R Tipped Residence Due to Differential Settling, Caracas, Venezuela Earthquake of July 29, 1967, Caracas, Venezuela. The magnitude 6.6 earthquake killed 240 and caused $50 million in property damage. 122
Benzer belgeler
mimari tasarımda deprem faktörü - Uluslararası Burdur Deprem ve
durulması gereken konular aşağıda sırasıyla ele alınmaktadır. Bunlar:
1.1. Zemin
Bina yeryüzünde tek başına yer almaz. Üzerinde konumlandığı bir zemin vardır. Zemin ortamı deprem
dalgalarının özell...
İndir... - Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
Kesit Varsayımları: Yazılımda Kesme Alanı Düzeltme Katsayısı (k)’nın sayısal değerleri net
değildir (k katsayısı kesit geometrisine bağlı olarak farklı değerler alır). Z-PRO yazılımı kolon,
kiriş v...