Ödemiş - Küçük Menderes
Transkript
Ödemiş - Küçük Menderes
Özlem ve saygıyla anıyoruz... 10 Kasım 2015 Salı / Sayı: 3888 Kiraz'dan Selçuk'a Küçük Menderes'in sesi / 50 kuruş (KDV dahil) Ödemiş ayakkabı imalatında eski günlerini mumla arıyor Bir zamanlar Türkiye'nin sayılı ayakkabı üretim merkezlerinden olan Ödemiş sektördeki eski günlerini arıyor. Önceki yıllarda 1500'e yakın ailenin evine ayakkabı üretimi sayesinde ekmek girdiğini anlatan Ödemiş Ayakkabı ve Deri İşleri ile Uğraşanlar Odası Başkanı Mustafa Ali Köksoy, ilçede üretim yapan firma sayısının giderek azaldığını belirtti. Ödemiş'te ihracata yönelik üretimin de sürdüğünü de hatırlatan Köksoy sektördeki değişime uyum sağlamanın önemine vurgu yaptı. Ödemiş'in ayakkabı imalatında 10 yıl öncesine kadar ilk 10'da yer aldığını ifade eden Ödemiş Ayakkabı ve Deri İşleri ile Uğraşanlar Odası Başkanı Mustafa Ali Köksoy, gerek Çin üretiminin, gerekse de Ödemiş'teki tek tip üretimden kopamayışın ilçedeki imalathane sayısını 15'e kadar indirdiğini aktardı. “GEDİKPAŞA BİTTİ, ÖDEMİŞ OLUMSUZ ETKİLENDİ” Ayakkabı imalatının Ödemiş'te piyasaya önemli ölçüde hareket kazandırdığını belirten Köksoy, “Ödemiş'te ayakkabı imalatının tarihi 100 yıldan öncesine dayanıyor. İlçemiz ayakkabıcılıkta Türkiye'de ilk 10'un içinde idi. Üretim oldukça yoğundu, 100'ü aşkın imalathanede 1500'e yakın personelle üretim yapılırdı. Günümüzdeki duruma baktığımızda imalathane sayısı 15 civarında. Elbette ihracata yönelik üretim sürüyor. Dev markalara ayakkabı üreten işletmelerimiz mevcut ancak İstanbul Gedikpaşa'daki koşulların değişmesi Ödemiş'teki üretimi oldukça etkiledi. Eskiden bavul ticareti yoğun iken Gedikpaşa'ya üretim yapılırdı. İstenen ayakkabı tek tip idi. Ödemiş'teki imalatçı da tek tip üretim yapardı. O dönem talep öyle yoğundu ki telefonlar susmuyordu. Gedikpaşa piyasasının bitmesiyle birlikte Ödemiş, tek tip üretimde kaldı. Değişim ve markalaşma sağlanamadığı gibi maliyeti son derece ucuz olan Çin malı tabir ettiğimiz ürünlerin de piyasaya hakim olmasıyla Ödemiş'te üretim her geçen yıl azaldı. Eski günlerini arar hale geldi” diye konuştu. “1500 HANEYE EKMEK SAĞLARDI” Sektördeki gelişmelere uyum sağlamanın son derece önemli olduğunu ifade eden Köksoy, “Ödemiş'teki tek tip üretimden piyasa koşullarına uygun üretime geçiş sırasında dev firmalara karşı mücadele etmek de zorlaştı bu da önemli bir faktör. Yıllar önce 1500 haneye ekmek sağlayan bu sektör Ödemiş ekonomisi için de önemli bir yere sahipti. Ödemiş'te Yıldız'dan Eski İstasyon'a dek her yerde üretim söz konusuydu. ESKİ GÜNLERİ MUMLA ARIYORUZ Düne kadar Ödemiş'ten ayakkabı alan Konya, Gaziantep, Manisa gibi yerler bugün piyasada öne çıktı. Sektörümüzün ihtiyaçlarına göre çalışmalarını sürdüren işletmelerimiz üretimlerini en iyi şekilde sürdürerek Ödemiş'i temsil ediyorlar. Ancak ayakkabıcılıkta eski hareketliliğin olduğunu söylemek mümkün değil. Eski günlerimizi mumla arıyoruz” dedi. Başar Uçar 2 10 Kasım 2015 Salı Haber-Yorum 10 KASIM BÜTÜN ECZENESİ 544 07 76 11 KASIM SARIKAYA ECZANESİ 545 44 79 12 KASIM EGESAĞLIK ECZANESİ 543 27 93 CUMHURİYET VE ATATÜRK Dr. Mehmet Alev COŞKUN Siyaset Bilimi öğretim Üyesi, Eski İzmir Milletvekili, Eski Turizm Bakanı A tatürk; büyük bir asker, büyük bir devlet adamı modern Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran, bir toplumu değiştiren büyük bir devrimciydi. Atatürk aynı zamanda büyük bir asker ve bir strateji ustasıydı. Atatürk'ün askerlik alanındaki büyük başarılarından söz etmek ayrı bir konudur. Kapsamlı savaş tarihi kitapları tarafından bütün dünyada bu konu ele alınmıştır. En son olarak yayınlanan “Strateji Ustası Atatürk” adlı kitap buna örnektir. (Bkz. Fikret Bayır-Strateji Ustası Atatürk, Kaynak yayınları, 2014) Bu yazımızda Atatürk'ün askeri dehasından daha çok O'nun Orta Çağlarda yaşayan feodal bir toplumu, “muasır medeniyetler seviyesine “ çıkarmak için devrimler yapan büyük önder Atatürk'ten söz etmek istiyoruz. Askerlik alanında sadece Çanakkale savaşlarına çok kısa olarak değinip, ana konuma gireceğim. Çünkü, Çanakkale savaşları onun askerlik dehasının ilk olarak ortaya konduğu yerdir. Bilindiği gibi, Çanakkale savaşlarına katılmış olan Mustafa Kemal o sırada yarbay rütbesindeydi. İngiltere ve müttefikleri 25 Nisan 1915'te şafak sökerken Arıburnu'na asker çıkarmaya başladılar. İhtiyat yani yedek kuvvetler komutanı Yarbay Mustafa Kemal saat sabah 6.30 da telefonla bir not aldı: “Düşman Arıburnu sırtlarını sarıyor. Elinizdeki kuvvetlerden bir taburu acele Arıburnu'na gönderiniz.” Yarbay Mustafa Kemal, düşündü ve bir askeri durum değerlendirmesi yaptı. Düşmanın bu çıkartma hareketine karşı bir tabur asker yetişmez diye bir karara vardı. Emrindeki ihtiyat tümeninin üç alayı ve bir dağ taburu vardı. O noktada hiçbir üst komutana haber vermeden ve danışmadan bir sorumluluk aldı ve üç alayından birisini savaş meydanına sürdü. Bu askerlikte kolay verilecek bir karar değildir. Büyük sorumlulukları vardır. İşte bu stratejik karar İngilizlerin Arıburnu çıkartmasını ters yüz etti. TÜRKLER NE MUTLU İDİ Kİ… Çok sonraları İngiltere Genelkurmay Başkanlığı Çanakkale savaş tarihini yazmak üzere General Aspirall Oglander'i görevlendirdi. General Oglander; eserinde, Mustafa Kemal'in bu 25 Nisan1915 kararı için şöyle diyordu: “Türkler ne mutlu idi ki, 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal'den başkası değildi. Ve kadere hâkim olan bu adam, derhal etkin bir komutan yeteneği gösterdi. İngiltere'nin bu saldırısının Türk savunmasının kalbine karşı çok ciddi bir tehdit oluşturduğunu derhal değerlendirerek, savaşa bir taburla değil bir alayla müdahale etmeye karar verdi” (General Oglander, Büyük Harbin TarihiÇanakkale Gelibolu Harekâtı, sayfa 229, Arma Yayınları 2005). İşte savaşın kaderini değiştiren nokta orasıydı. 34 yaşındaki genç yarbay İngiliz stratejisini alt-üst etmişti. Bu tarih Atatürk'ün askeri deha olarak ilk kez sahneye çıkış tarihidir.Mustafa Kemal gerek savaş cephelerinde gerekse siyasi arena da artık yerini alacaktır.. İşte bu nedenle yıllar sonra İngiltere Parlamentosunda, Birinci Dünya Savaşı konuşulurken, “Çanakkale planımız doğruydu ama ne yapalım ki milletler her 200 yılda bir dahi yetiştirir, O da Türklere nasip oldu, Onun askeri dehası bizi mağlup etti demişler” ve bu altın satırlar İngiltere Parlamento tarihine ve zabıtlarına geçmiştir. Atatürk bütün hayatı boyunca daima okudu, hatta savaş cephelerinde bile gece kitap okuduğunu artık onun not defterleri yayınlandığı için biliyoruz. Atatürk Büyük Fransız ihtilalini çok iyi incelemişti. 1789 Fransız ihtilalini hazırlayan sosyolojik nedenleri iyi incelemiş ve bu ihtilalin düşünce dünyasını yaratan Jan Jack Rousseau ve Montesquieu gibi düşünürlerin kitaplarını Fransızca aslından okumuştu. Orta çaglarda Avrupa ülkelerinde din kurallarının hayatın her cephesine hâkim olmasından doğan sakıncaları ve zararları iyi etüd etmişti. Ayrıca, Türk toplumunu iyi biliyordu. Toplumun içinden, halkın içinden çıkmıştı. Selanik'te orta halli bir ailenin evladı olarak doğmuş ve yetişmişti. Askeri okullarda okumasaydı ancak tarlada tarımla uğraşan bir köylü olacağını biliyordu. CUMHURİYET DÜŞÜNCESİ Atatürk'te Cumhuriyet düşüncesi, tam bağımsız, ulusal egemenliğe dayalı bir “Türkiye Cumhuriyeti” kurulması düşüncesi daha harp okulunda öğrenci iken kafasında oluşmuştu. Samsuna çıktıktan sonra bu amacını adım adım gerçekleştirdi. Aslında Amasya bildirgesinin esası Cumhuriyet fikridir. Bu bildiri ne diyordu: “Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir. Ulusun bağımsızlığını yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır.” Erzurum ve Sivas Kongreleri de aynı düşüncenin ürünüdür. 23 Nisan 1920'de kurulan Birinci Meclis de aynı düşüncenin sonucudur. Atatürk Nutuk'ta şöyle diyor: “Devlet yönetimini Cumhuriyetten söz etmeksizin milli eğemenlik esasları çerçevesinde her an Cumhuriyete doğru yürüyen biçimde toplamaya çalışıyorduk.” Cumhuriyet'in hukuki temeller açısından gerçekleşmesi zaferden hemen sonra 1 Kasım 1922'de Saltanatın ortadan kaldırılmasıyla olmuştur. Daha sonra 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet ilan edildi. Ancak, laik Türkiye Cumhuriyeti'ni n gerçek bir biçimde ortaya çıkışı 3 Mart 1924'te Halifeliğin kaldırılması ve Eğitim Birliği (Tevhidi tedrisat) Yasasının kabul edilmesiyle gerçekleşmiştir. AYDINLANMA DEVRİMLERİ Bu yasal adımlardan sonra Atatürk'ün aydınlanma devrimleri başlamıştır ki kısaca kadınların tam haklarının verilmesi, alfabe devrimi ve Medeni Kanun, Ceza Kanunu, Ticaret Kanunu gibi evrensel yasaların kabul edilmesidir. Atatürk'ün amacı sadece rejim olarak şekli bir Cumhuriyet kurmak değildi. Çünkü bugün adı Cumhuriyet olan ancak kendisi orta çağda yaşayan devletler vardır. Atatürk bir toplumu topyekün çağdaşlaştırmak istiyordu. Çağdaş, uygar bir toplum yaratmak istiyordu. Din kurallarının devlet yönetimin den uzaklaştırılmasını istiyordu. Laik bir toplum yaratılmasını istiyordu. Atatürk bu nedenle “muasır medeniyetler seviyesine” yani “çağdaş uygarlıklar düzeyine” ulaşacağız diyordu. Atatürk bu nedenle çağdaş bir toplum kurucusu ve bir modern devlet kurucusudur. Bütün dünyadaki toplum bilimciler, tarihçiler ve siyaset bilimciler Atatürk'ü bu nitelikleriyle kabul ediyorlar. Özellikle onun bilime bağlılığına ve onun devlet kuruculuğu rolüne önem veriyorlar. TÜM İSLAM COĞRAFYASINDA BİR İLK Atatürk Devrimleri, orta çağlarda yaşayan Türk toplumunu büyük dönüşümlere yöneltti. Çağdaş ve laik bir Cumhuriyet kuruldu. Orta Doğu coğrafyasında, tüm İslam dünyasında ilk kez din kurallarını referans almayan bir devlet ortaya çıkıyordu. İlk kez, İslam dünyasında bir devlet başkanı “En Gerçek Yol Gösterici Bilimdir” diyordu. ilk kez din ve şeriatı referans almayan bir devlet Orta Doğu'da ortaya çıkıyordu. İlk kez bir devlet başkanı “En Gerçek Yol Gösterici Bilimdir” diyordu. Orta Doğu'da ümmeti değil milleti referans alan, yeni bir ulus devlet kuruluyordu. Bir üniter devlet, tasada, kıvançta, keder ve sevinçte ortak değerlere sarılan bir üniter devlet doğuyordu. Bu nedenle, Atatürk hakkında çalışma yapan yabancı araştırıcılar, bilim insanları eserlerinde, kitaplarında Atatürk'ün bu kurucu niteliğini öne çıkarırlar. İşte birkaç örnek: Lord Kinros Kitabına 'ATATÜRK BİR MİLLETİN DOĞUŞU' adını vermiştir. Andrew Mango, kitabına 'ATATÜRK MODERN TÜRKİYE'NİN KURUCUSU' adını koymuştur. DÜNYADA ATATÜRK YILI 1981 yılı, Atatürk'ün 100. doğum yılıdır. O tarihte Birleşmiş Milletlere bağlı UNESCO bir karar aldı. Bütün milletlerin oybirliği ile bir karar alındı. 1981 yılı bütün dünyada Atatürk yılı olarak ilan edildi ve bütün dünyada Atatürk hakkında toplantılar yapıldı. Bu nedenle UNESCO'nun hazırladığı kitaba MODERN BİR DEVLETİN KURUCUSU ATATÜRK başlığı verilmiştir. Görüldüğü gibi, hepsi Atatürk'ün Modern bir devlet ve çağdaş bir toplum kuruculuğunu öne çıkarıyorlar… Atatürk'e layık olmak için ne yapıyoruz. Bu modern devleti kuran büyük öndere hemen her gün belli çevreler hakaret ediyorlar. Cumhuriyetin nimetleriyle, Cumhuriyetin getirdiği demokratik haklarla seçilip milletvekili olanların kimileri Atatürk için “ayyaş” tabirini kullanabiliyorlar. Ben bu ülkenin yetiştirdiği bir aydın olarak, Cumhuriyetin yarattığı okullarda okumuş bir Cumhuriyet insanı olarak bu deyimi reddediyorum, kabul etmiyorum… CUMHURİYET VE ATATÜRK DEVRİMLERİ YIKILAMAZ GERİ DÖNDÜRÜLEMEZ Tarih bize gösteriyor ki her devrim sosyolojik olarak karşı devrimini yaratır. Her vesile ile Atatürk'ü yıpratıp, Kuvayı Milliye mücadelesi sonucu çizilen vatanımızın sınırlarını yıkmak, milletimizin birlik ve bütünlüğünü tahrip etmek isteyenler vardır. Bugün vardır, yarın da olacaktır. Ama Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetini kimse yıkamayacak, O'nun getirdiği devrimleri geriye döndüremeyecektir. Cumhuriyet 92. Yıldönümünü kutluyorum. Atatürk'ün getirdiği Medeni Kanundan dönülebilir mi? Alfabe devriminden ters yüz edilip Arap alfabesine dönülebilir mi? Devlet yönetiminde Şeriat kurallarına dönülebilir mi? Evet, kabul ediyorum, devrimlerde çentik açtılar. Özellikle eğitim konusunda geriye dönüşte yol aldılar. Ama yukarıda belirttiğim sosyoloji kuralı da işliyor. Tez, anti-tezini yaratıyor, bu yeni tez de karşıtlığını yaratıyor. Belki kimi alanlarda ve mevzilerde yer almış olabilirler. Ancak, temelde Atatürk Devrimlerini ve Cumhuriyet'in kazanımlarını topyekün söküp atamayacaklardır. Çünkü siyasal iktidarın Atatürk devrimleri karşıtı söylem ve politikaları her geçen gün Atatürkçüleri çoğaltıyor ve keskinleştiriyor. Sözlerimi Namık Kemal'in mısraları ile bağlıyorum “Felek her türlü esbab-ı cefasın toplasın gelsin / Dönersem kahpeyim millet yolunda bir azimetten” (Felek her türlü acısını toplasın gelsin / Dönersem kahpeyim millet yolunda çalışmaktan…) Bir de zalimlere ve güçlülere yine Namık Kemal'den seslenelim: “Ne mümkün zulm ile bidad ile imha-yı hürriyet / Çalış idraki kaldır muktedirsen ademiyetten..” Zulümle, haksızlıkla özgürlüğü yok etmek mümkün değildir. Eger muktedirsen, anlayış ve ilerlemeyi kaldır insanlıktan…) Bizim özgürlükler tarihimizin kökleri ikiyüz yıl önceye dayanır. Türk halkı bir gün gelir eski kimliğine döner ve mucizeler yaratır. Atatürkçüler ölmez, Kuvayı Milliyeciler bitmez… Psk. Rezzan Karluk / [email protected] Duygularımızın yönetimine girdiğimizde -1Duygularımızı iyi ve kötü olarak kategorize edebileceğimizi düşünürüz. Çünkü duygularımızın bazıları iyi hissettirdiği gibi bazıları kötü hissettirir. Oysaki iyi ya da kötü duygu yoktur. Durum tamamen, bizim onları nasıl algıladığımız, anlamlandırdığımız ve onlarla nasıl baş edebildiğimizdir. Sağlıklı bir ruhsal yaşantı için, duygularımızın kontrolünü elimizde tutmaya ihtiyacımız var. Aksi takdir de duygular kişiyi kontrol etmeye başlar ve neler olur bir bakalım.. Duygularımızın bizi kontrol altına aldığı birkaç durum… Öfke, sonrasında pişman olacağımız şeyler yapmamıza neden olur. Öfke, fevri eylemler ve sert sözcükler doğurur. Bazen haklılığımızı aramaya yardımcı olsa bile.. Öfkemiz geçip normalleştiğimizde ise pişmanlık yaşarız. Dolayısıyla öfkelenmeye başladığımızı hissettiğimiz an, sakinleşmek için çabalamak daha iyi sonuçlar doğuracaktır. Kaygı, zamanımızın yok yere geçip gitmesine neden olur. Bazı konularda belirgin düzeyde kaygı gerçekten işlevseldir. Çok daha iyi performans ortaya çıkarmamızı sağlar. Çünkü dikkatimizi etkiler. Böylece öğrenme de motivasyon da olumlu yönde artmış olur. Fakat burada sözünü ettiğimiz durum, değiştiremeyeceğimiz olay ve konulara dair. Kaygı ''ya olursa'', ''ya başımıza gelirse'' gibi endişeli fikirler ve felaket senaryolarına iter bizi. Kaygı duyulan anlarda endişeli düşünceyi aktif sorun çözme yetisine dönüştürmeye çalışmak işimize yarayacaktır. Endişelendiğimizde içinde bulunduğumuz durumu iyileştirmeye ve kendimizi felaket senaryoları tasarlamaktan alıkoymaya çalışabiliriz. Engellenme, olumsuz kabullenmelere neden olabilir. Bazı içsesler ya da dış etkiler nedeniyle ''bunu yapamam'' ya da ''bu benim için çok zor'' gibi düşüncelere teslim olabiliriz. Bu düşünceler bizim çaresizlik ve yetersizlik düşüncelerimizi arttırır. Dolayısıyla başarmak için her hangi bir girişimde bulunmadan pes eder olumsuz tabloyu kabulleniriz. Böyle durumlarda, başarabileceğimize yönelik bir iç ses geliştirmek iyi olabilir. Ayrıca gerçekten performansımızı zorlayan bir durumla baş etmeye çalışıyorsak da ara ara molalar verip çabamızı takdir etmeye çalışabiliriz… Haftaya kaldığımız yerden devam etmek dileğiyle… Haber [email protected] 10 Kasım 2015 Salı www.kucukmenderes.com.tr 3 Erol Soyuer son yolculuğuna uğurlandı Bugün Ödemiş bir değerini, Erol ağabeysini kaybetti. Başta ailesinin ve tüm Ödemiş'in başı sağ olsun sabırlar diliyorum” demiş'te önceki gün vefat eden İzmir Büyükşehir Belediye Meclis üyesi ve eczacı Erol Soyuer (64) dün düzenlenen törenlerle son yolculuğuna uğurlandı.Ödemiş'in sevgisini kazanmış olan Erol Soyuer için ilk tören Ödemiş Belediyesi bahçesinde yapıldı. Törene Belediye Başkanı Mahmut Badem, AKP, CHP, MHP belediye meclis üyeleri, belediye bürokratları ve çalışanları katıldı. Ö “BUGÜN ÖDEMİŞ BİR DEĞERİNİ KAYBETTİ” Törende konuşan Başkan Mahmut Badem Ödemiş'in bir değerini kaybettiğini söyledi. Badem şunları ifade etti: “Sevgili Erol ağabeyimiz Ödemiş'te herkesin kalbini kazanmış herkes tarafından sevilen saygı duyulan bir büyüğümüzdü. Uzun yıllar kentimize farklı meclislerde hizmet etmiş önemli çalışmalara destek vermişti. ÖDEMİŞ CHP ÖNÜNDE HAZİN VEDA Başkan Mahmut Badem'in konuşmasının ardından tören, dualar ile son bularak helallikler alındı. Erol Soyuer için ikinci tören ise uzun yıllar siyaset yaptığı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ödemiş İlçe Başkanlığı önünde yapıldı. Belediye önünden CHP İlçe Başkanlığı önüne getirilen Erol Soyuer'in tabutunun üzerine Altı Oklu CHP bayrağı örtüldü. Cenaze etrafında bir araya gelen CHP'liler Erol ağabeylerini son yolculuğuna uğurladı. Buradaki törende konuşan CHP İlçe Başkanı Nazan Dönmez, “Bugün burada elem içerisinde toplanmamız sevgili yol arkadaşımız, dostumuz Erol Soyuer'i kaybetmemiz ve sonsuzluğa uğurlayacak oluşumuzdur. Erol Soyuer 1951 yılında Adagüme'de doğmuş, büyümüş, üniversite okuyarak eczacı olmuş mesleğini icra ederken sevecen tavırlarıyla toplumun sevgisini kazanmıştır. 1973 yılında CHP saflarına katılan Erol Soyuer yıllarca partimizin belediye meclis üyeliğini yapmış bir dönem il genel meclis üyeliği yapmıştır. Erol Soyuer en son Ödemiş Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi meclis üyesidir. Hakk'a yürüyen sevgili Erol'a veda ederken bütün sevenlerine ve ailesine sabırlar diliyorum. Kendisine rahmet diliyorum.” Başkan Nazan Dönmez'in konuşmasının ardından partililer Erol Soyuer'e haklarını helal ederek dualar okudu. CHP İlçe Başkanlığı önünden büyük camiye kadar omuzlar üzerinde giden Erol Soyuer için öğle namazına müteakip cenaze töreni düzenlendi. Cenaze namazına CHP İzmir Milletvekilleri Musa Çam, Kamil Okyay Sındır, Atilla Sertel, bir önceki dönem milletvekili olan Alaeddin Yüksel, Mustafa Moroğlu, CHP İzmir İl Başkanı Bedri Serter, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ödemiş Kaymakamı Celil Ateşoğlu, Ödemiş Belediye Başkanı Mahmut Badem, Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, Tire Belediye Başkanı Tayfur Çiçek, Beydağ Belediye Başkanı Vasfi Şentürk, İl Genel Meclisi eski başkanı Serdar Değirmenci, CHP çevre ilçe başkanları, STK temsilcileri, iş adamları, muhtarlar, eczacılar, avukatlar, esnaflar ve birçok Ödemişli katıldı. Büyük bir konvoy ile İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahrandı Mezarlığı'na getirilen Soyuer'in cenazesi burada bulunan Soyuer aile mezarlığına defnedildi. Cenazeye katılanlar eşi Nihal Soyuer ile çocukları Hasan ve Özgür Soyuer'e taziyelerini iletti. Kerem Karamanlıoğlu 4 10 Kasım 2015 Salı Haber [email protected] www.kucukmenderes.com.tr Ödemiş Belediyesi'nde kilit taş hedefi 135 bin metrekare Ö demiş Belediyesi, 2015 yılında merkezde ve çevre mahallelerde 135 bin metrekare kilit taş kaplaması hedefiyle başlattığı çalışmalarını sürdürüyor. Merkezde Lise Caddesi, Şehit Ali Yücel Öner Caddesi, Dr. Neşvet Caddesi ve İlim Sokak'ta kilit taş kaplama çalışmaları devam ediyor. Bütünşehir Yasası ile belde belediyelerinin ve Özel İdare'nin kapatılmasının ardından 99 mahalleye hizmet vermeye başlayan Ödemiş Belediyesi kilit taş kaplamasında Samsun ve Üzümlü Caddelerinin ardından Dr. Neşvet Caddesi, Lise Caddesi, Şehit Ali Yücel Öner Caddesi ve İlim Sokak'ta düzenlemelere başladı. Merkezdeki cadde ve sokaklarda 2015 yılında 30 bin metrekarelik kilit taş kaplaması yapmayı planlayan Ödemiş Belediyesi köy iken mahalleye dönüşen bölgelerde toplam 105 bin metrekarelik kilit taş kaplaması için çalışmalarını sürdürüyor. “TÜM MAHALLELERDE ÇALIŞMA YAPTIK” Her mahallede kilit taş çalışması gerçekleştirdiklerini ifade eden Belediye Başkanı Mahmut Badem, “2015 yılı için belirlediğimiz program doğrultusunda bugüne dek Ödemiş'in tüm mahallelerinde ihtiyaç durumuna göre kilit taş çalışmaları gerçekleştirdik. Kent içinde şu an farklı noktalarda caddelerimiz ve sokaklarımız yenileniyor, modern ve sağlıklı bir görünüm kazanıyor. Şehir içinde kaldırımları da yeniden düzenliyoruz. 30 bini şehir içi, 105 bini çevre mahalleler olmak üzere 2015 yılında Ödemiş'te 135 bin metrekare kilit taş kaplamasını gerçekleştirmiş olacağız. Ödemiş'e en iyi şekilde hizmet etmek üzere tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz” dedi. Başar Uçar Haber [email protected] www.kucukmenderes.com.tr 10 Kasım 2015 Salı Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve minnetle anıyoruz TURGUT USLUCA Ödemiş Esnaf Kefalet Kooperatifi Başkanı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü aramızdan ayrılışının 77. yılında saygıyla anıyoruz SAMİ GÖRGEN Ödemiş Bilumum Gıda Maddeleriyle Uğraşanlar Odası 5 6 Yerel 10 Kasım 2015 Salı Çözümü yarın gazetemizde 9 Kasım bulmacaların cevapları zü Günün Sö Hergün İnsanları tanımak, denizleri bardak bardak boşaltmaktan daha zordur. Mevlana 10 Kasım 2015 Salı 05:11 06:36 11:59 14:43 17:10 Güncel 18:28 [email protected] Lezzet Durağı BARBUN KIZARTMASI 10 Kasım 2015 Salı www.kucukmenderes.com.tr 7 Merhum başyazarımızın anısına, yazıları haftada bir olmak kaydı ile yeniden Geçmişteki incir bahçelerine göçümler! Mustafa ERDAL MALZEMELER 1 kilo barbun balık Zeytin yağı Tereyağı Un ve tuz Yarım demet roka 1 limon 1 domates HAZIRLANIŞI Ben balıkları temizletmiştim vakit kaybetmedim. Un ve tuz karıştırılır. Balıklar güzelce yıkanır ve süzülür. 2 su bardağı kadar zeytin yağı koydum ben tahta kaşık kadarda tereyağı koyulur. Balıklar una bulanır ve kızgın yağa atılır kızarana kadar pişirilir. Salata eşliğinde servis edebilirsiniz. Ben roka ve limonla süslemek istedim. Herkese afiyet olsun. 54 54 309 Bir vakitler (1950 civarı), hemen hemen her Ödemişlinin (3, 5, 8 veya 10 dekarlık) incir bahçeleri vardı. Bu incir bahçeleri, hem sayfiyelik olarak kullanılır, hem de incirin satışından gelir temin edilirdi. Bu incir bahçelerinin bazılarının bir kısmında, kara üzüm bağı, bazılarında incir ağacı sıralarının ortalarında Razaki, Mor Gemire, Kuru Kayacık, Öküz Göbeği (Günbalı ve pekmez için), üzüm asma sıraları bulunurdu. *** İncir bahçelerine Mayıs ayı ortalarında göçülürdü. Camız kağnısı (Camuz arabası) öküz arabalarıydı. Öküzler, çift sürmenin ve harmanın olmadığı zamanlarda, boş kalmamak için arabaya, kağnılara çit konur, daha çok göç eşyası almak için, bunlara incir bahçeleri göçümleri yapılırdı. Camız kağnıları pek fazla değildi. Bu kağnılar çok eşya alır, çok fazla kira-göç bedeli alırlardı. İncir bahçesi evlerinde, önce bir temizlik yapılırdı. Evler kerpiç, kereste/ bağdadiye tek veya iki katlı idiler. İki katlılar için hanay denirdi. Hanaylar, bağdadiye şeklinde yapılırdı. Duvarlara konan dalların arasına küçük taş, kırık kiremit doldurulurdu, buna bağdadiye inşaat denirdi. Böylece bina hem hafif, aynı zamanda sağlıklı olurdu. İncir bahçesi evlerinin odaları, Hacı Osman Duygulu beyden alınan koyu mavi renkli öküzbaş civit ile hiç duş badana edilirdi. Evin önündeki emme-basma tulumbanın önüne, aileye yetecek kadar biber, patlıcan, bamya, domates dikilirdi. Ayrıca, sebze sıralarının başlarına fesleğen, horozibiği, Arap lalesi, kadındüğmesi, kadife çiçeklerinin dikilmesi ihmal edilmezdi. Sabah kalktığında bunların çıkardığı ayrı ayrı kokuları teneffüs etmek kişiyi güne canlı başlatırdı. *** Yılın Mayıs ayı içinde evin reisi Emin Şakir, eşi Necibe'ye: “Hanım, göç için kimin kağnısı, arabasını getireyim? Camız kağnısı olan Kavoğlu'nun Mehmet Ali'nin kağnısını mı, Solakların Hüseyin Efe'nin camız arabası kağnısı mı, Molla Osmanların İrcep Efe'nin öküz arabasına mı, HancıHamurcu-Hacı Meryem'in Hüseyin'in camuz arabasına mı getireyim?” “Şakir; sen gine Kavoğlu Mehmet Ali Efe'nin kağnı arabasını getir. Mehmet Ali Efe; sessiz, sakin, söz dinler biri.” Gelir Ödemiş evinin önüne camız kağnısı ile Kavoğlu Mehmet Ali Efe: “Necibe, eşyaların kağnıya konması bitti mi kızım? Kağnı yürüsün mü? “Bitti bitti yürüyelim Mehmet Ali Efe!” Göç yükü ağırdır, camızlar meke gelir (dizler yerde) camızlar yürür. Bağırır arakadan Necibe teyze: “Mehmet Ali Efe, tulumbanın kolu gamış, bekle geliyom, kağnıya goyuver!” Necibe ablamız tekrar seslenir: “Mehmet Ali Efe, pekmez tavası gamış, getiriyom dur!” Necibe teyze, elinde zincirle bağlı karabaşı (köpek) çeker, kağnının arkasına takılır. Ev reisi Emin Şakir eşek üstünde nikel tabakadan kırık-kaçak tütün sarar, ateşler, Ödemiş-Kavukçu mevkiindeki incir bahçesine varırlar. *** Emme basma tulumba önündeki biber, patlıcan, bamya kurutulmuş, ipe dizilmiştir. Kış için bunlar tabii konservedir. Biraz GÜLELİM BÜYÜK ADAM Temel'e küçükken sormuşlar: -Temel sizin köyde doğmuş büyük bir adam var mı? Küçük Temel çok rahat bir şekilde cevaplamış: -Yoo.. Pizum çöyde genelde herçez bebek doğayi.. Sonbaharın sarısı ayvalar, üzerinde sarı, pembe, kırmızı, beyaz renkler taşıyan narlar, yine kış için ipe bağlanmıştır. Her çıkışın bir inişi, her gidişin bir gelişi dönüşü var. İncir-üzümler bitmiş, incir ağaçlarındaki, yapraklar sarı sarı yere düşmeye başlamıştır. Asmalar da böyledir. Artık mevsimlerin sarı yapraklı sonbaharıdır. Şehre dönme, göçme günleri gelmiştir. Necibe abla eşine seslenir: “Şakir; Kavoğlu Mehmet Ali Efe'ye söyle; Girey/Pazar günü gelsin, bizi göçürsün!” der. Camız kağnılı Mehmet Ali Efe (Kavoğlu) gelmiştir. Eşyalar yüklenmeye başlamıştır. Çitli kağnı arabasına… Araba yürür, Necibe abla eşi Emin Şakir'e: “Ülen gurk tavuk sepetin içinde kaldı, git getir, kağnının arkasına koy!” Getirip konulur. Kağnı yürümeye başlar. Necibe ablanın sesi duyulur: “Dur, acele etmeyin, ocak başındaki sacayağı kahve değirmeni kaldı. Git getir Şakir!” Kağnı yine durur, Kavoğlu Mehmet Ali Efe böyle şeylere alışıktır. Bu kez Şakir, Necibe teyzeye seslenir: “Necibe! Köpek burda mı gacek? Durun getiren de kağnının arkasına bağlayın!” Yine Necibe Teyze'nin sesi duyulur: “Şakir, tulumbanın kolunu çıkar getir, çalmasınla. Çıkarmadan önce ordaki kırık yarım testi içine su doldur, kağnı yürürken arkasından at, su gibi gitsin!” *** Ve o çok geçmiş yıllarda incir bahçeleri göçümleri böyle olurdu. Saygılarımla değerli okuyucularım. 1. NE DİR BU? Dişim var ağzım yok? 2. NE DİR BU? Toprağa çakılı kınalı çivi? FOTOĞRAFA BENZEMEK Memur: - Bu fotoğraf bıyıksız olduğu için size benzemiyor. Fotoğraf çektirmeniz gerek. Temel: - Bana beş dakika verin hemen fotoğrafa benzeyeyim. Bıyıklarımı kesmek fotoğraf çektirmekten daha ekonomik. Dünkü bilmecelerin cevapları 1.Kabak 2.Kızın yaşı 12, annenin yaşı ise 36'dır. Gazeteniz gelmediyse lütfen arayınız Gazeteniz tüm bayilerde, internette. 8 10 Kasım 2015 Salı Hiçbir şey eskisi gibi… Umur Talu / [email protected] Bakın memleket tarihi nasıl hızlı, nasıl değişim-dönüşüm içinde, nasıl “sürekli devrim” gibi akıyor… Ve yine de her şey eskisi gibi oluyor! *** Tam 19 yıl önce “Susurluk kazası” vesilesiyle millet (aslında o zamana kadar bilmemesi, üzerinde durmaması ayıp) olan bir “hakikat” keşfetti: Devlet kirliydi, nice icraatı kirliydi, “Terörle mücadele” adı altında kurulmuş kimi birimler, onların işbirlikçileri dibine kadar kire, çamura batmıştı. Ve kir sadece ellerin karasından ibaret değildi; eller kan içindeydi! *** “Demokrat bir kesim”in öncülüğü geniş kesimlere uzandı ve “Bir dakika karanlık”eylemiyle tencere tava eşliğinde “Karanlığın aydınlatılması” istendi. Ama orada bi dur! İktidarın büyük kanadı Refah, Başbakanı Erbakan olmasaydı, bu “eylem” o kadar büyümeyecekti. Yani “Genelkurmay'ın ışıkları”na kadar uzanmayacaktı. Esasında 12-13 yaşında çocukların gözaltından asit kuyularına atılmasını, insanların kafasına sıkılmasını, hiç duymadığı, zaten umursamadığı gazetecilerin katledilmesini dert etmeyen “genişçe” bir toplum kesimi de “muhalif eylem”e katıldı. Erbakan'ın, “Susurluk dönemi” siyasi sorumlusu ortağı Çiller ve DYP'yi, onun polis-asker-bürokrat kadrosunu kollamak için “fasa fiso” demesi de “Bir dakika”cephesini büyüttü elbette. O kadar ki, Refah içinde bunun araştırılmasını isteyenler de bir şey yapamadı. Ama bugün yeni dönem için gündeme gelen tabirle, “Göbelsvari” operasyonla,“devletin sorgulanması talebi” olan eylem, “iktidar” ile kısıtlandı. Yani “Susurluk düzeni sorumlusu” olarak didiklenmesi gereken nice kurum da birden “muhalefet” olarak “eylemci” kesildi.Başta “Ucu nereye giderse gitsin” diyebilen Cumhurbaşkanı Demirel, “ucun”ilginç yerlere gidebileceğinden endişeli askeri-sivil devlet birimleriyle birlikte operasyonun parçası oldu. “Karanlığın, cinayetlerin, kirin pasın, kanın” hesabını sorma talebiyle başlayan eylem, “iktidarın sonu ve postalmodern darbe”ye bahane ve fırsat oldu. Yıllardır sık sık, “28 Şubat bir açıdan da o ucun bir yerlere gitmesini engelleme operasyonu”ydu diye yazmam bundan. Deyin ki, bir taşla iki kuş… Deyin ki, kaymaklı ekmek kadayıfı: Hem “irtica” dediğini engelleyip rehin alıyorsun… Hem daha tehlikeli bir şeyi, “devletin kirini, karanlığını sorgulama” ihtimalini öldürüyorsun! *** O eylem başladığında, toplumda yaygınlaşmış slogan “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak”tı. Bir açıdan bakarsan, öyle: Önce 28 Şubat koalisyonları kuruldu, sonra bir baktılar, kestikleri Refah'tan AKP doğdu! Hakikaten çok şey değişti ama “Burası Türkiye, buradan çıkış yok” ya… Hiçbir şey de değişmedi: O günün “mağdur”u bugün çok mağrur. O fazla sorgulamadığı devlet mekanizması da elinde. Hatta iki elinde. Avucunda. İki avucunda. “Millet desteği” de zaten ortada! “Beyaz Toros”un akla gelmesi boşuna değil. Boşuna değil, elde kara listeler oraya buraya ilanlarbeyanlar, tehditler. Boşuna değil, “Beyaz Toros” döneminin azıcık hesabını sormaktan dahi vazgeçmeler. İktidarının 10 yılını bugünkü namlarıyla “Kumpasçılar” ile tahkim eden, birlikte “10 yılda 10 savaş”a girip çıkan başkasıymış gibi, “yeni dönem”i “O kumpasın mağdurları” ile de müttefik kılmak boşuna değil! *** Tam 19 yıl önce, sonradan asla muhalif olamayacak, asla damardan kirin, kanını soramayacak kesimlerin elinde bir silah haline getirilse de, başında bir“demokrasi talebi” olan “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” vardı… Bugün de bir polis, gazeteci hırpalarken yeni dönemi ilan ediyor: “Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi değil artık!” Gördünüz mü, birbirine benzeyen iki slogan arasındaki paranteze tıkılmış şeyi? Bildiniz mi adını? Aldınız mı tadını? Sıradan bir demokrasi, makul miktarda insan hakkı, bir tutam sevinç, kararınca adalet, göz kararıyla da hakkaniyet işte!3 Kasım 96'dan 3 Kasım 15'e ne çok şey değişti: Devlete seslenen hiçbir şey eskisi gibi olmayacak umudundan… Devletin verdiği hiçbir şey eskisi gibi değil artık ültimatomuna! İki “hiçbir şey” birbirini götürünce ne çok şey nasıl da hiç değişmedi. Basın [email protected] www.kucukmenderes.com.tr Zafer değil, sefer Levent Gültekin / [email protected] / @acikcenk “Meselelerimizi konuşarak halledelim de çocuklarımız ölmesin” dedik. “Biz-onlar ayrımı yapılmasın, bütünleştirici bir politika uygulansın” dedik. “Eşitlik, özgürlük, adalet, insana saygı, barışçı bir hayat için vazgeçilmez değerlerdir” dedik. “Şehirlerimiz yaşanabilir olsun. Rantı değil kamu huzurunu esas alalım da ülkemizi cennete çevirelim” dedik. “Bir ülkede bağımsız bir yargı olmazsa orası devlet olmaz. Güçlü ve gelişen bir ülke olmamız için önce hukuk devleti olmamız gerek” dedik. “İnancımız, etnik kökenimiz, ideolojimiz siyasette belirleyici unsur olmasın. İşini iyi yapanı, inancına, etnik kökenine bakmadan el üstünde tutalım, bu ülkeye kattığı değerlere bakarak insanlara kıymet verelim” dedik. “Yolsuzluk bütün dünyada utanılacak ve yüz kızartıcı bir davranıştır. Yolsuzluk yapanla işimiz olmaz” dedik. “İnanç, etnik köken, ideoloji mücadelesi değil, gerçek sorunlarımızı, yani eğitim, ekonomi, yoksulluk, mimari, bilim, sanat, teknoloji alanlarında başarılı olmanın mücadelesini verelim” dedik. “Nasıl mesafe kat edeceğimiz üzerine kafa yoralım. Ülke ne yazık ki geri kaldı. El ele verelim de bizi dünyadan koparan bu sorunlarımızı çözelim” dedik. Bizim için esas olan kimin yönettiği değil, nasıl yönettiği Çünkü her bir vatandaşımız, daha iyi bir ülkede yaşamayı hak ediyor. Kimsenin inancına, giyimine, ZEYTİN ÜRETİCİLERİ TORBALI'DA BULUŞTU Torbalı zeytininin daha kaliteli bir hale getirilmesi amacıyla Torbalı'daki zeytin üreticileri bir araya geldi. Torbalı Zeytin Kolonyası ile adını duyuran Torbalı Ticaret Odası (TTO); silkeleme, toplama, çuvallama ve sıkım konusunda eğitim verip ilçe zeytinin kalitesini artırmayı hedefliyor. TTO, yeni dönemin ilk komite toplantısını gerçekleştirdi. TTO'ya bağlı zeytinyağı işletmecilerinin bir araya geldiği toplantıda, yeni sezona ve üretime dair önemli konular ele alındı. Torbalı zeytininin daha kaliteli bir hale getirilmesi amacıyla gerçekleştirilen toplantıda, yeni sezonun zeytin sıkım oranı yüzde 10-12 olarak öngörüldü. TTO, Torbalı zeytinyağı için markalaşma çalışmasını başlatıp ülkenin önemli fuarlarına ? Selen Turna mezhebine bakmadan liyakati ortak değer kabul edelim ve bu ülkede dostça, huzur içinde yaşayalım istedik. Tüm bunları sadece kendimiz için değil, hangi partiden olursa olsun, tüm yurttaşlarımız için istedik. İktidarda ister AK Parti olsun ister CHP. Ülkeyi ister MHP yönetsin ister HDP. Bizim için esas olan kimin yönettiği değil nasıl yönettiğidir. İlkelerdir. Değerleri savunmaktan geri duracak değiliz İktidarda AK Parti olduğu için ve 14 yıldır tüm bu sorunları çözmediği ve daha da büyüttüğü için eleştirilerimizi ona yönelttik. İktidardaki partiye bakarak, değerleri savunmaktan geri duracak değiliz. Bir yarış içinde değiliz. Bir zafer peşinde hiç değiliz. Ülkemizi dönüştürmek, huzurlu, yaşanabilir kılmak için çaba gösteriyoruz. İyi insan olmak, iyi insan olarak yaşamak ve ölürken de iyi insan olarak ölmektir esas olan. Çünkü ülkemizi dönüştürmek, iyi yapmak için önce kendimizi dönüştürmemiz gerekiyor. Tüm itirazlarımız, eleştirilerimiz, bir anlamda iyi insan olma ve öyle kalma çabasıdır. Nasıl ki hayatımızı sürdürmek için bıkmadan, usanmadan her gün bir işe gider çalışırsak, benzer çabayı bir ömür iyi insan olmak ve yaşadığımız ülkeyi huzurlu kılmak için gösteririz. Bu, bir partinin zaferiyle veyahut bir ideolojinin kazanımıyla bitecek türden bir çaba değildir. İnsan kalmanın gereğidir. Bizi canlı, enerjik kılan motivasyonun kaynağıdır. Biz hırsıza 'hırsız', katile 'katil', tembele 'tembel' deriz Bazen bu yolda yalnız kalabiliriz. Bazen bu çabamızda milyonları karşımızda bulabiliriz. Sayılar, çoğunluğun tercihi, değerlere yaklaşımımızı değiştirmez. Dürüstlük dünyanın her yerinde, tarihin tüm çağlarında değişmez bir değerdir. Adalet, bütün insanlığın değişmez değeridir. Hangi partiden olursa olsun bizim için fark etmez. Biz hırsıza 'hırsız', katile 'katil', tembele 'tembel' deriz. Hangi partiden olursa olsun yolsuzluk yapanla aynı çemberin içine girmekten utanırız. AK Parti de olsa aynıdır, CHP de olsa aynıdır. Bu değerleri önemsemeyenlere, öncelik edinmeyenlere kızmayız. Onları düşman görmeyiz. Aşağılamayız. Fakat uyarır, ikaz eder, doğruyu hatırlatır, yapıcı eleştiriyle, barışçı bir üslupla yönlendirmeye çalışırız. Çünkü biz kendimizden sorumluyuz. Kendi yolculuğumuzdan. Ne istediğimizden, nereye yürüdüğümüzden ve nereye varmak istediğimizden. Ülkede seçimler olur, bu değerlere aykırı tercihlerde bulunanlar çoğunlukta olabilir. Bu bizi bağlamaz. Çünkü biz zaferle değil seferle sorumluyuz. Bazen yenilgi, gayri ahlaki yöntemlerle elde edilen başarılardan daha evladır. Sırf başarıya değil o başarının hangi yöntemlerle elde edildiğine de bakarız. Mesela dört şirketin girdiği bir ihaleyi fesat karıştırarak aldığımızda bu durum bizi şirketlere göre daha başarılı yapmaz, sadece daha ahlaksız yapar. Bizim için yenilgi diye bir şey yoktur Ülkemizde bir seçim oldu. Yıllardır eleştirdiğimiz AK Parti büyük bir çoğunlukla yeniden iktidara geldi. Bu durum AK Parti'ye oy veren insanların bu değerleri savunmadığı, önemsemediği anlamına gelmez. Elimizde bunu ölçebilecek, anlayacak veriler yok. Çünkü iyi bir parti ile kötü bir parti arasındaki bir yarış değildi bu. Toplum, kötüler ya da defolular ya da beceriksizler ya da farklı eksiklikleri bulunan partiler arasında kendi önceliğine göre kötüler, defolular,beceriksizler, yetersizler arasından birini seçti. Diğer taraftan hepimizin öncelikleri farklıdır. Biz “Önce adalet”derken bir başkası “Önce ekmek” diyebilir. Biz “Önce özgürlük, eşitlik” derken bir başkası “Önce güvenlik” diyebilir. Toplumun neye göre hareket ettiğini tam olarak bilmiyoruz. Üstelik ortada kirli, gayri ahlaki, eşit olmayan, şantaja, tehdide, baskıya dayalı bir yarış olduğu için sonuç üzerinden toplum hakkında olumlu ya da olumsuz bir kanaate varamayız. Tekrar ediyorum: Bizim için esas olan partiler, liderler, ideolojiler değil değerlerdir. Kirli, gayri ahlaki yöntemlerle elde edilmiş bir zaferin parçası olmaktansa dürüstlüğü, dostluğu, barışı, kardeşliği, huzuru savunarak alacağımız yenilgiyi tercih ederiz. Esasında bizim için yenilgi diye bir şey yoktur. Çünkü yukarıda da dediğim gibi, “Esas olan zafer değil seferdir.“ katılacak. "Torbalı zeytini Ayvalık ile aynı kalitede diyen TTO Başkanı Abdulvahap Olgun üreticilerin silkeleme, toplama, çuvallama ve sıkım konusunda bazı çalışmalar yapılacağını ve bu yolla zeytinyağının kalitesinin yükseltileceğini açıkladı. (YENİASIR) avantaja çevirdik. Çin'de düzenlenen Xiamen Fuarı, dünyanın en iyi fuarı olarak kabul ediliyor, biz de Fuar İzmir ile ikinciliğe oynuyorduk; fakat bugün gördük ki, Xiamen, Uzakdoğu'nun fuarı, İzmir ise Ortadoğu ve Avrupa'nın fuarı olacak” dedi. (EGE TELGRAF) söyleyen İnce, o zaman muhalefetin değişmesi gerektiğine vurgu yaptı. Ankara'da bombaların patladığını ifade eden İnce, bu durumu hükümetin üstüne alınmadığını, CHP'de de hükümete benzeyen bir anlaşıyın olmaması gerektiğini söyledi. Ortada başarısızlık varsa hesabının verilmesi gerektiğini ifade eden CHP'li İnce, "Toplayın olağanüstü kurultayı gelin hesabınızı verin." şeklinde konuştu. Adaylık süreci ile ilgili de konuşan İnce, aday olunmayacağını aday gösterileceğini belirterek, delege arkadaşlarının kendisine bu şansı verirlerse aday olacağını açıkladı. İşte Muharrem İnce'nin açıklamalarından satırbaşları; "Davalarınız var. Altı davayı verdiniz avukata Altısını da kaybetti. Yedinci davayı verir misiniz o avukata?Türkiye'nin CHP'ye ihtiyacı var. CHP'nin de büyük bir değişime ihtiyacı var. Yenilenmeye ihtiyacı var.Bu muhalefet AKP iktidarını değiştiremiyor. O zaman yapılacak bir iş var. Muhalefeti değiştirmek.. (HABER EKSPRES) EGELİ MADENCİLER ZİRVEYE OYNUYOR Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, “Uzakdoğu'nun fuarı Xiamen, Avrupa ve Ortadoğu'nu fuarı ise İzmir olacak” dedi Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, madenciliğin sahiplenilmesi gereken, milli bir sektör olduğunu belirterek uluslararası çalışmaların aralıksız sürdürüldüğünü, bu kapsamda yeni hükümetten sektörü ayağa kaldıracak işbirliği beklediklerini dile getirdi. İzmir olarak özellikle fuarcılık alanındaki çalışmalarla tüm dikkatleri üzerlerine çektiklerini anlatan Kaya, “Türkiye olarak, Çin'deki kriz ortamını fuarcılıkta İNCE: TOPLAYIN KURULTAYI GELİN HESABINIZI VERİN CHP'li Muharrem İnce Meclis'te açıklamalarda bulundu. İnce "Ankara'da bomba patlıyor, hükümet üstüne alınmıyor. Hükümete benzeyen bir CHP anlayışı olamaz. Ortada başarısızlık varsa çıkıp kendisini seçenlere hesabını verecek. Sizi bu delegeler seçti, toplayın olağanüstü kurultayı gelin hesabınızı verin." diye konuştu CHP'li Muharrem İnce, Meclis'te düzenlediği toplantıda önemli açıklamalar yaptı. Türkiye'nin CHP'ye ihtiyacı olduğunu belirten İnce, CHP'nin de büyük bir değişime ihtiyacı olduğunu vurguladı. Muhalefetin AKP iktidarını değiştirimedeğini Haber [email protected] www.kucukmenderes.com.tr 10 Kasım 2015 Salı 9 Bugün 3 günlük hava durumu T.C. Orman Ve Su İşleri Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre Ödemiş ve çevresinin hava tahmin raporu Güneşli gündüz / gece 22° / 8° Yarın Güneşli gündüz / gece 20 / 7° Yarından sonra Güneşli gündüz / gece 18° / 6° Üzümlü Tarımsal Kalkınma, zeytinyağı sezonunu açtı demiş'in Üzümlü Mahallesi'nde faaliyet gösteren Üzümlü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'ne ait zeytinyağı fabrikası 2015-2016 zeytinyağı sezonunu açtı. 1973 yılından beri faaliyette olan kooperatifin kapatılan İl Özel İdaresi ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın desteğiyle 2003'te açtığı kontinü sistem fabrikada Ö Üzümlü Mahallesi ve çevre mahallelerin yanı sıra Ödemiş'in dört bir yanından getirilen ürünlerin sıkımları yapılıyor. Zeytinde hasat sezonunun ilk günleri geride kalırken, Üzümlü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Fehmi Uğur, ova kesimlerde zeytin veriminin düşük olduğunu belirtirken sezonun yavaş yavaş hareketlenmeye başladığını söyledi. “OVA KESİMLERDE ÜRÜN AZ” Uğur, “Üzümlü'deki tesisimizde sezonu açtık. Şimdiye dek köyümüz dışından getirilen zeytinleri sıktık. Üzümlü'de önümüzdeki günlerde hasat başlayacaktır. Bu yıl ova bölgelerde zeytinin yok yılı olduğunu görüyoruz. Dağlık kesimlerde ovaya nazaran ürün daha iyi. Bu durum zeytinyağı fiyatlarını da dolayısıyla etkileyecektir. Sezonun tüm üreticilerimize hayırlı olmasını diliyorum. Üreticilerimizi zeytin sıkımı için kooperatifimize bekliyorum” dedi. GÜNLÜK 60 TON KAPASİTELİ Sıkım bedelini henüz belirlemediklerini sözlerine ekleyen Uğur, “Üzümlü Mahallemizdeki tesis Ödemiş geneline ve çevre ilçelere de hitap ediyor. Geçtiğimiz yıllarda Turgutlu'nun, Salihli'nin köylerinden, Bayındır'dan ve Tire'den getirilen ürünlerin sıkımını yaptık. Çift filtre sistemli, kendinden yıkamalı, günlük 60 ton kapasiteye sahip tesisimizle üreticimizin hizmetindeyiz. Ayrıca kooperatifimizde süt alımı da yapılmaktadır” diye konuştu. Başar Uçar 03 Kasım tarihi itibarı ile ÖDEMİŞ TİCARET BORSASI'nda en fazla işlem gören ürünlerin en az-en çok fiyatları KAYIP İLANI Marka Modeli Vera Delta RG 11039005 sicil numaralı yazar kasa ruhsatımı kaybettim. Hükümsüzdür. Asım ÇAVUŞ VN: 2320001758 ELEMAN ARANIYOR Not: Müstahsil (Üretici) satışları (MTS) borsa tescilli işlemlerde zirai stopaj (%2-1) ve Tarım Bağ-Kur (%1) kesintilerine (2929 kanun kapsamı dışında olanlar hariç) tabidir. MTS: Müstahsilden (üreticiden) Tacire (tüccara) Satış; TTS: Tacirden (tüccardan) Tacire (tüccara) Satış. Yukarıdaki bilgiler ÖDEMİŞ TİCARET BORSASI verilerine göre derlenmiştir Ödemiş'te büyükbaş hayvan çiftliğine, tercihen deneyimli, yatılı bakıcı alınacaktır. Tel: 0533 729 29 89 İzmir Büyükşehir Belediyesi verilerine göre İzmir Hali'nde 03 Kasım tarihli SEBZE ve MEYVE HAL FİYATLARI Hal Fiyatları veri akışı doğrultusunda güncellenmektedir. Tip Adı Çokİthal.. ANANAS Meyve ARMUT DEVECI Meyve ARMUT MUHT Meyve ARMUT S.MARIA İthal.. AVAKADO Meyve AYVA Sebze BAMYA Sebze BIBER DOLMA Sebze BIBER KIL ACI Sebze BIBER SIVRI Sebze BIBER TATLI Sebze BIBER KIRMIZI Sebze BORULCE Sebze BROKOLI Meyve CENNET ELMASI Meyve CILEK Sebze DENIZ BÖRÜLCESİ Sebze DOMATES SALKıM Sebze DOMATES SERA Sebze DOMATES TARLA Sebze DOMATES CHERRY Meyve ELMA AMASYA Meyve ELMA ARJANTİN Meyve ELMA GOLDEN Meyve ELMA II Meyve ELMA STARKING İthal.. ELMA GSMIT(İTHAL) İthal.. ELMA STARKING(İTHAL) Meyve ERIK ANJELIKA Meyve ERIK MUHTELİF Sebze FASULYE AYSE Sebze FASULYE BARBUN Sebze FASULYE CALI Meyve GREYFURT Sebze HAVUC İthal.. HINDISTAN CEVIZI Meyve INCIR Meyve INCIR SİYAH Sebze ISPANAK Sebze KABAK BAL Sebze KABAK TAZE Sebze KARNABAHAR Sebze KARPUZ Sebze KAVUN TARLA Sebze KEREVIZ İthal.. KIVI İTHAL Meyve KIVI YERLI Sebze LAHANA BEYAZ Sebze LAHANA KIRMIZI Meyve LIMON DOKME Meyve LIMON KASA Meyve MANDALİNA Sebze MANTAR Sebze MARUL Sebze MARUL AYSBERG Sebze MARUL KIVIRCIK Sebze MARUL LOLOROSSO İthal.. MUZ ITHAL Meyve MUZ YERLI Meyve NAR Meyve NEKTARIN KIRMIZI Sebze PANCAR Sebze PATATES Sebze PATATES CALMA Sebze PATLICAN UZUN Sebze PATLICAN TOPAN Sebze PAZI Sebze PIRASA Meyve PORTAKAL MUHT Sebze SALATALIK KORNİŞON Sebze SALATALIK KASA Sebze SALATALIK SİLOR Sebze SALATALIK TORBA İthal.. SARIMSAK İTHAL Sebze SARIMSAK KURU Sebze SEMIZ OTU Sebze SOGAN KIRMIZI Sebze SOGAN KURU Sebze SOGAN TAZE Meyve ŞEFTALI Sebze TURP KIRMIZI Meyve ÜZÜM MUHT Meyve ÜZÜM RED GLOBE Meyve ÜZÜM SİYAH ENFS Meyve ÜZÜM SULTANİYE Birimi ADET KG KG KG ADET KG KG KG KG KG KG KG KG KG KG KG ADET KG KG KG KG KG KG KG KG KG KG KG KG KG KG KG KG KG KG ADET KG KG KG KG KG KG KG KG KG KG KG KG KG KG KG KG KG ADET ADET ADET ADET KG KG KG KG KG KG KG KG KG ADET KG KG KG KG KG KG KG KG ADET KG KG KG KG KG KG KG KG KG Ez Az 3,00 TL 1,50 TL 0,50 TL 1,50 TL 1,00 TL 1,00 TL 3,00 TL 0,50 TL 1,00 TL 0,50 TL 0,50 TL 0,75 TL 1,50 TL 0,75 TL 1,50 TL 3,00 TL 0,20 TL 1,50 TL 0,50 TL 0,40 TL 1,50 TL 1,50 TL 0,75 TL 0,60 TL 0,40 TL 0,75 TL 2,50 TL 2,50 TL 2,50 TL 1,00 TL 1,50 TL 2,00 TL 1,50 TL 0,60 TL 0,30 TL 1,50 TL 2,50 TL 1,50 TL 0,75 TL 0,70 TL 0,50 TL 0,75 TL 0,30 TL 0,30 TL 1,00 TL 4,00 TL 1,50 TL 0,40 TL 0,30 TL 0,50 TL 2,50 TL 0,50 TL 2,50 TL 0,50 TL 0,60 TL 0,50 TL 0,70 TL 2,50 TL 1,50 TL 0,75 TL 1,50 TL 0,50 TL 0,30 TL 0,50 TL 0,40 TL 0,40 TL 0,50 TL 0,60 TL 1,50 TL 1,00 TL 0,50 TL 0,75 TL 0,25 TL 9,00 TL 3,00 TL 0,40 TL 1,00 TL 0,30 TL 1,50 TL 1,50 TL 0,40 TL 0,50 TL 1,00 TL 2,00 TL 0,75 TL En 6,00 TL 3,50 TL 1,00 TL 3,50 TL 2,50 TL 2,50 TL 8,00 TL 2,00 TL 3,00 TL 2,00 TL 2,00 TL 2,50 TL 7,50 TL 2,50 TL 3,00 TL 6,00 TL 0,40 TL 3,50 TL 2,00 TL 1,40 TL 3,50 TL 3,50 TL 2,80 TL 2,00 TL 1,00 TL 2,50 TL 5,00 TL 5,00 TL 5,00 TL 2,50 TL 5,00 TL 7,00 TL 4,00 TL 1,80 TL 1,00 TL 3,00 TL 6,00 TL 4,00 TL 2,00 TL 1,50 TL 1,80 TL 1,80 TL 0,70 TL 1,50 TL 3,00 TL 9,00 TL 5,00 TL 1,00 TL 0,80 TL 2,50 TL 5,00 TL 1,50 TL 6,00 TL 1,30 TL 1,60 TL 1,20 TL 1,60 TL 5,00 TL 3,50 TL 2,00 TL 5,00 TL 1,00 TL 1,20 TL 1,50 TL 1,50 TL 1,60 TL 1,00 TL 1,80 TL 3,50 TL 2,50 TL 1,30 TL 2,30 TL 0,50 TL 14,00 TL 10,00 TL 1,00 TL 2,50 TL 1,20 TL 4,00 TL 4,00 TL 1,00 TL 1,00 TL 2,50 TL 5,50 TL 2,80 TL 10 Haber 10 Kasım 2015 Salı Torbalılı dağcılar Mahmut Dağı'nda Ata'yı andı T Kiraz Belediyesi lise öğrencilerini öğrencilerini Anıtkabir'e götürdü ŞENGÜL:“İKİNCİSİNİ DÜZENLEDİĞİMİZ BU ETKİNLİĞİ HER YIL TEKRARLAYARAK GELENEKSELLEŞTİRECEĞİZ” orbalı Belediyesi Dağcılık ve Doğa Yürüyüşleri Kulübü üyeleri, 10 Kasım Atatürk'ü anma etkinlikleri kapsamında, İzmir'deki bin 400 metre rakımlı Mahmut Dağı zirvesine Atatürk motifli dev bir Türk bayrağı astı. Torbalı Belediyesi Dağcılık ve Doğa Yürüyüşleri Kulübü üyeleri, 10 Kasım Atatürk'ü anma etkinlikleri kapsamında anlamlı bir program düzenledi. Hafta sonu Kemalpaşa Dereköy'den yola çıkan 60 kişi, 12 kilometre boyunca Mahmut Dağını tırmandı. Bin 400 rakımlı zirveye ulaşan ekip, yanlarında getirdikleri 6 metre uzunluğunda 4 metre genişliğindeki Atatürk motifli Türk bayrağını zirvedeki yangın gözetleme kulesine astı. Ekip bu işlemin ardından anı ölümsüzleştirerek hatıra fotoğrafı çektirdi. Torbalı Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez, bin 400 rakımlı zirveye ulaşan dağcılık kulübü üyelerini arayarak kutladı. Başkan Görmez, Torbalı farkıyla Atatürk'ü andıklarını belirterek "10 Kasım'da yas tutmak yerine farklı sosyal, kültürel, sportif etkinliklerle Atatürk'ü eserlerini anmanın daha anlamlı olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle dağcılık kulübümüzü kutluyoruz" dedi. İHA Dünya Koleji öğrencileri Ata'nın huzuruna çıktı demiş Özel Dünya Koleji, 10 Kasım Atatürk'ü Anma etkinlikleri çerçevesinde 7-8 Kasım tarihleri arasında ortaokul öğrencileriyle Ankara'ya gezi düzenledi. Anıtkabir ziyareti ile başlayan gezi, Kurtuluş Savaşı'nın planlarının yapıldığı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş hazırlıklarına mekân olan ilk meclis, Kurtuluş Müzesi, İkinci Meclis gezilerinin ardından, Atatürk Orman Çiftliği'nde bulunan Atatürk'ün evinin benzeri görüldü. , Dünya Koleji öğrencileri, Ankara'da dünyaca ünlü Anadolu Medeniyetler Müzesi'ni gezerek insanlık tarihi hakkında detaylı bilgi edinme fırsatı yakaladı. Ö Ayrıca Türkiye'nin enerji kaynakları ve teknolojisinden oluşan zengin sergi malzemelerinin bulunduğu Tabiat Tarihi Müzesi'ni gezme fırsatı bulan öğrenciler doğal tarih ve geçmişte yaşamış canlılar hakkında bilgi sahibi oldu. AFYONKARAHİSAR'I DA GEZDİLER Geceyi Ankara'da geçiren öğrenciler ikinci gün Afyonkarahisar'da gezi programını sürdürdü. Kara Hisar Kalesi'ni panoramik olarak seyreden öğrenciler, Bizans döneminden kalma Millet Hamamı'nı, 13. Yüzyıldan kalma Ulu Camii'yi, ve Türkiye'nin ikinci en büyük Mevlevi dergâhı olan Afyonkarahisar Mevlevihanesi'ni ziyaret etti. Gezi sonrasında görüşlerini dile getiren Serkan Taşcıoğlu, 10 Kasım haftasında okuldan temsili bir grup tarafından Ata'ya ziyarette bulunulduğunu belirterek bu ziyaretin Dünya Koleji için çok anlamlı olduğunu vurguladı. Tacşcıoğlu, “Ata'mızdan bize miras kalan tüm fikir ve değerleri her şeyden önce Cumhuriyet'i yaşatmak adına çocuklarımızı bilgilendirmek zorundayız” diyerek gerçekleştirilen gezinin öğrenciler açısından çok verimli geçtiğini sözlerine ekledi. Nihat Çakıroğlu Seri İlanlar 10 Kasım 2015 Salı 11 ELEMANLAR ALINACAKTIR SNS ELEKTRONİK SAN. VE TİC.A.Ş. GÜNLÜCE KÖYÜ NO:2 MASTAŞ KARŞISI ÖDEMİŞ TEL: 0 232 549 80 01 ÖZGE Meslek Edindirme Kursları'nda iş başı ücretli (İŞKUR ) eğitim sonrası istihdam edilmek üzere elemanlar alınacaktır. Müracaatların şahsen işyerimize yapılması gerekmektedir. DEVREN SATILIK Çay oçağı satılıktır (Çarşı içinde) Tel: 0 507 185 79 44 PREFABRİK Hazır Evler 8.000 Devren satılık lokanta Tel: 0542 312 39 55 Tel: (Fabrika) 0 232 544 40 62 - Gsm: 0 532 667 5370 Sanayi sitesi güney batısı 19. Sk. no:47 Ödemiş ELEMAN İLANI Firmamızda çalıştırılmak üzere bay eleman alınacaktır. Yeniceköy Yolu üzeri Asfalt sağı – Benzinlik karşısı / Ödemiş Tel: 0531 426 90 62 Tel: 0537 256 26 89 - 0533 411 66 50 ELEMAN ARANIYOR Kalifiye elektrikçi kalfası aranıyor. Müracaat Tel: 0 232 544 39 03 Kalorifer yakılır ve haftalık temizliği yapılır. Tel: 0532 576 03 43 BAYAN ELEMAN ARANIYOR Deneyimli bayan muhasebe personeli alınacaktır. Başvuruların şahsen yapılması rica olunur. Sanayi sitesi üniversite karşısı Ödemiş Er-Yem Tel: 545 22 24 Eşek sütü bulunur Tel: 0 543 717 08 33 BAYAN PERSONEL ARANIYOR Kent Akademi'de ön muhasebede çalışacak 18-23 yaş aralığında bayan personel alınacaktır. İletişim: 0232 509 15 09 GARSON ARANIYOR Sanayi sitesi çay ocağı / Tel: 0537 749 94 04 KAYIP İLANI 12365538586 TC nolu kimliğimi ve B sınıfı ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. Halil ÇETİN BAYAN MUHASEBECİ ARANIYOR NETSİS muhasebe programı bilen bayan muhasebeci aranıyor. Müracaat Tel: 0 532 445 90 61 ACİL SATILIK ARI Kovanıyla birlikte 2 kovan arı acil satılıktır. Müracaat tel: 0 541 697 32 29 Çantacım Mehmet “Etsiz çiğ köftenin mucidi” Mehmet Göl / 0 536 858 30 84 ALO PAKET 509 1001 Atatürk Mah. Denizciler Sok. No: 4/B ÖDEMİŞ (1 No'lu Sağlık Ocağı Karşısı) Atatürk Mah. enizciler Sok. ( 1 No'lu Sağlık Ocağı Karşısı ) ÖDEMİŞ [email protected] – www.lagash.com.tr ÖZENEN OTO Emekliler Derneği Ödemiş Şubesi Deniz Okta KAPORTA&BOYA Kasko Sigorta Kapı ayarı işleri yapılır GSM: 0 554 251 86 39 Ödemiş Sanayi Sitesi No: 14 Ödemiş 10 Kasım 2015 Salı - Yıl: 18 Sayı: 3888 Evi olmayan emeklilerimize müjdeli haber veriyor. TOKİ'den ev sahibi olmak isteyen ve bilgi almak isteyen tüm emeklilerimizi derneğimize bekliyoruz. Başkan Ali SOLAR Dağıtım Tel. 05379754862 - Şube. 02325992939 Stüdyo Görsel İbrahim Baş Tel: 0 232 599 0 599 Cep: 0 544 409 49 95 [email protected] İnönü Mah. Kanuni Cad. No: 1(Cafe Keyf Karşısı) Ferhat Çam Sanayi Sitesi 12. Sokak No: 24 Ödemiş Tel&fax : 0 232 544 27 80 Gsm: 0 532 666 03 73 www.yalcinmetalsanayi.com [email protected] gazeteniz gelmediğinde lütfen arayın 54 54 309 Yayın Hakkı Sahibi Şükran Berber Sor. Yazı İşl. Müdürü Sermin Akçakmak Genel Koordinatör Osman Berber 0 505 648 03 72 Haber koordinatörü Başar Uçar 0 530 781 24 58 Muhabir Nihat Çakıroğlu 0 554 294 26 23 Muhabir Şazenuş Keskin 0 535 456 45 24 Sayfa editörü Kerem Karamanlıoğlu 0 544 975 50 98 YÖNETİM YAZIŞMA ADRESİ Cumhuriyet Cad. 2 / Ödemiş 10 Kasım 2015 Salı Sayı: 3888 Ödemiş Gençlikspor, İzmir'de madalyaları topladı demiş Gençlikspor, 10 Kasım Atatürk'ü anma etkinlikleri kapsamında düzenlenen İzmir Minikler Tekvando Turnuvası'na damga vurdu. 10 sporcuyla müsabakalara katılan Ödemiş Gençlikspor ilçeye madalyalarla döndü. Buca Afetevleri Spor Salonu'nda düzenlenen turnuvada cumartesi günü 40 kiloda mindere çıkan Utku Çetiner ve 30 kiloda mindere çıkan Yusuf Efe Badur, kürsünün ilk sırasında yer almayı başardı. Eren Uysal ve Ekin Yağız Yalım 30 kiloda üçüncü olmayı başardı. 33 kiloda Berat Ö TEKVANDOYA ÖDEMİŞ GENÇLİK DAMGASI Bayram, 36 kiloda Kıvanç Gürman da mücadeleleriyle göz doldurdu. Pazar günü de 45 kiloda Uygar Gök ve Sudenaz Özkan birinci olurken +57 kiloda Yavuz Çağan Kasabalı da ikinci olarak madalyaya uzandı. 10 sporcu ile katıldıkları turnuvadan 8 madalya ile döndüklerini ifade eden Ödemiş Gençlikspor antrenörü Kadriye Berber, “Çalışmalarımızı ciddiyetle sürdürüyoruz. 3 yıldır emek verdiğimiz sporcularımız ile emeğimizin karşılığını alıyoruz. Allah'ın izniyle daha büyük başarılara da imza atacağız. Her zaman destek veren çok değerli velilerimize teşekkürü bir borç biliyorum. Desteklerini esirgemeyen Ödemiş Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Sayın Serdar Ergin'e, İlkkurşun Anadolu Meslek Lisesi Müdürü Sayın Taner Hamzaoğlu'na, Ödemiş Gençlikspor Kulübü Başkanımız Sayın Tuğrul Deveci'ye, zorlu çalışma şartlarında emek veren sporcularıma, büyük sabır ve anlayışla destek veren eşim Mustafa Berber'e de şükranlarımı sunuyorum. Ödemiş'i bu alanda en üst noktaya taşımak için aynı azim ve istekle çalışacağız” dedi. Başar Uçar Menderes'te zorlu bisiklet yarışı 56 KİLOMETRELİK PARKURA, ÖDEMİŞ'İ TÜRKİYE MOTOSİKLET PİST ŞAMPİYONASI'NDA TEMSİL EDEN AYTUĞ EKER DE KATILDI M enderes'te düzenlenen bisiklet yarışında, katılımcılar 56 kilometrelik parkurda rüzgara karşı pedal çevirdi. Türkiye Motosiklet Pist Şampiyonası'nda Ödemiş'i temsil eden Aytuğ Eker, bu kez bisiklet yol yarışına katıldı. Menderes Belediyesi, Menderes Kaymakamlığı ve Cuma Akşamı Topluluğu (CAT)'nun birlikte düzenlediği yarışmada katılımcılar kıyasıya bir mücadele verdi. 3 kategoride gerçekleşen ve çok sayıda kişinin katıldığı yarışma, Menderes Adliye Sarayı'ndan başlayıp, Küner, Ahmetbeyli, Özdere ve Gümüldür güzergahında yapıldı. Yarışmaya Menderes Belediye Başkanı Bülent Soylu da katılarak pedal bastı. Toplam 56 kilometrelik dördüncü oldu. Birincinin bin TL ile ödüllendirildiği yarışmada, ikinci 750 TL, üçüncü 500 TL, dördüncü 250 TL para ödülünün sahibi oldu. yolda 100 yarışmacı, rüzgara karşı pedal çevirdi. Yarış Gümüldür Amfi Tiyatro önünde son bulurken, erkekler 35-44 yaş grubunda Turgay Germen birinci olurken, Haşim Köksal ikinci, Murat Enç üçüncü, Devrim Ardıç dördüncü oldu. Erkekler 45 yaş üstü grubunda ise Adem Kocay birinci, Faik Yağcı ikinci, Ali Rıza Fırıncı üçüncü, Yaşar Kabuloğlu dördüncü olmaya hak kazandı. Kadınlar kategorisinde ise Meral Türkan Hoffman birinciliği elde ederken, Jessica Lee Pigott ikinci, Kübra Bektaş üçüncü, Beste Hepkaradeniz EKER BU KEZ BİSİKLET PARKURUNDA Kardeşi Abdullah Eker ile aynı motosikletle katıldığı Türkiye Motosiklet Pist Şampiyonası 600 cc kategorisinde Türkiye derecesi elde eden Ödemiş yarışçı Aytuğ Eker de Menderes'teki yarışta piste çıktı. Eker, zorlu parkuru 1 saat 45 dakikalık dereceyle tamamladı. Rüzgarın kendisini yavaşlattığını ve ferdi kategoride yarışmanın zorluğunu yaşadığını aktaran Eker, Menderes'teki renkli organizasyonun kendisi için iyi bir antrenman ve tecrübe olduğunu dile getirdi. İHA
Benzer belgeler
İzmir`de ihracat azaldı, ithalat arttı İzmir`de ihracat
görüntüler insanı çok üzüyor.
Bu görüntüler ne Ödemiş'e ne
de Müslümanlığa yakışıyor.
Acilen gerekli tedbirler alınmalı
ve geleceğimizi olan çocuklara
hak e ği sağlıklı ortam
sağlanmalıdır” diye ko...
Tire`de feci kaza
ödediği hak edişlerin nakdi yardım
olarak Büyükşehir'den talep
edilmesi toplantının ana gündem
maddesi oldu.
bisiklet sürücüsü hayatını kaybetti
çabamızı takdir etmeye çalışabiliriz…
Haftaya kaldığımız yerden devam etmek dileğiyle…