RPDH BÜLTENİ ARALIK 2014 İlkokul
Transkript
T.C ALİAĞA KAYMAKAMLIĞI REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Hizmetleri Bölümü ARALIK 2014 BÜLTEN Ayın Konusu ÇOCUKLARDA AKRAN İLİŞKİLERİ ARALIK 2014 BÜLTEN İÇİNDEKİLER 1. 2. 3. 4. ÇOCUKLARDA AKRAN İLİŞKİLERİ YAŞLARA GÖRE AKRAN İLİŞKİLERİ AKRAN İLİŞKİLERİNDE SOSYAL STATÜ ÇOCUĞUN SAĞLIKLI ARKADAŞLIK KURABİLMESİ İÇİN OKUL YILLARINDA BAZI SOSYAL BECERİLERİ KAZANMASI 5. AKRAN İLİŞKİLERİNDE AİLENİN ETKİSİ 6. ÇOCUKTA SAĞLIKLI SOSYAL GELİŞİM İÇİN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER ARALIK 2014 BÜLTEN Her insan, yaşamını sürdürmek ve gelişmek için başka insanlara ihtiyaç duyar. Bu ihtiyaçları karşılamak için arkadaşlık iliksileri, sosyal alandaki en önemli etkileşim alanıdır. Arkadaş edinme ve bu arkadaşlığı sürdürebilme becerileri, çocuğu sadece sosyal bakımdan geliştirmez. Arkadaşlık aynı zamanda; aidiyet duygusu, değer ve kabul görme hissi kazanımına ve öz güveninin gelişimine yardım eder. Çocuğun zihinsel, fiziksel ve duygusal alanda gelişmesi için arkadaşları olması şarttır ve çocuk için arkadaş, hayati bir ihtiyaçtır. Arkadaşa duyulan ihtiyaç, sadece onunla vakit geçirmek için değil; bilgi ve deneyim kazanmak içindir. Çocuğunuzun başka bir çocuğu sevme nedeni ne olursa olsun, okula baslarken arkadaşlıklar oldukça önemlidir. Arkadaş seçimi ise çocuğun gelişiminde önemli bir yer tutar. Çünkü arkadaş ilişkileri ona toplumsal yasam içinde kabul gören davranışları ve is birliğini öğretir. Liderlik, sorumluluk, grup çalışması gibi yetenekler arkadaşlar sayesinde kazanılır. Ayrıca çocuk; öz güven, bir yere ait olma, sevgi, Saygı, çözüm üretme ve yardımlaşma duygularını kazanma fırsatlarını grup içinde bulur. Arkadaşlarıyla oyun oynayarak enerjisini boşaltma sansını yakalar. Arkadaş ilişkileri yoluyla kendini ve diğerlerini tanıma fırsatı bulan çocuk, farklılıklara hoşgörü ile bakmayı öğrenir. Genelde ilkokul döneminde çocukların su özellikleri taşıyan arkadaşlar edinme eğiliminde oldukları konusunda bazı araştırmalar bulunmaktadır: • Aynı cinsiyet • Eş düzeyde duygusal ve sosyal olgunluk • Benzer kişilik özelliklerinin taşınmasıdır. Bazı durumlarda çocuklara yanlış model olabilecek arkadaşlar ile arkadaşlık kurmalarına rağmen genellikle bir süre sonra, doğru arkadaşları kendi baslarına bulma eğilimleri artmaktadır. Örneğin, anaokulu çağındaki çocukların arkadaşlıkları sürekli değişir, hatta birkaç günden daha uzun sürmeyebilir. Çocuğunuz 10-11 yaslarına ulaştığında arkadaşlıkları daha dengeli ve kalıcı olmaya baslar. Yaslara Göre Akran İlişkileri Akran ilişkileri ve arkadaşlık kavramı incelendiğinde her yastaki arkadaşlık ilişkilerinin farklı niteliklere sahip olduğu görülmektedir. Çocukluk dönemindeki akran ilişkilerine genel olarak bakıldığında ise çocuğun içinde yer aldığı sosyal çevrede (akran ilişkileri, sınıf kuralları vb.), kişilerin bireysel özellikleri (sosyal becerileri, saldırgan, sosyal davranışları vb.) ve birbirleriyle etkileşimleri akran iliksilerinin yapısını şekillendirmektedir. Bireysel özelliklerin yanı sıra akran desteği, güç dengesi/dengesizliği akran yapısını şekillendiren diğer unsurlardandır. Örneğin, zorba davranışlar gösteren çocuk ile bu davranışlara maruz kalan çocuk arasında güç dengesizliği bulunmaktadır. Akran grubunun zorba davranışa müdahale etmemesi ve/veya destek olması da şiddetin seyrini etkileyebilmektedir. Bu gibi durumlarda okul-aile ve çocuk arasında iletişim arttırılmalı, olumsuz davranışlar hakkında konuşulmalıdır. Okul çağındaki çocuklar arasında olumsuz akran ilişkileri problem durumlarını arttırabilmekteyken olumlu akran ilişkileri, bazı problemleri (saldırganlık, zorbalık vb.) azaltabilmekte ve süreç içinde çocuk aslında problem çözme becerilerini öğrenmekte, sosyal gelişimi için önemli sayılabilecek ilk adımları bu yıllarda atmaktadır. Bu gibi nedenlerden dolayı akran ilişkileri, olumlu ve olumsuz davranış örneklerini barındıran çok yönlü bir ilişki biçimidir. Bu ilişkiler, toplumdaki diğer sosyal ilişkilerle de etkileşim halinde olduğundan çocuğun sosyal gelişimi için de önemlidir ARALIK 2014 BÜLTEN Akran Gruplarında Sosyal Statü Sınıf arkadaşları gibi bir süredir birlikte olan çocuk grupları incelendiğinde çocuklar arasında net bir sosyal yapının oluştuğu görülür. Gruptaki çocuklardan bazıları neredeyse diğer herkes tarafından sevilmekte, bazıları ise pek çok grup üyesi tarafından sevilmemekte hatta dışlanabilmektedir. Araştırmacılar, akran gruplarındaki sosyal yapıyı anlamak ve her bir çocuğun grup içindeki sosyal statüsünü değerlendirmek için bazı teknikler geliştirmişlerdir. Bunlardan en yaygın olanı çocuklara “En çok hangi arkadaşının yanında oturmak ya da onunla oynamak istersin?” şeklinde sorular sormaktır. Diğer bir soruda da çocuğun en sevmediği arkadaşının kim olduğu sorgulanır. Bu şekilde gruptaki her çocuğun bir diğeri hakkında ne hissettiği ortaya çıkarılmış olur ve daha sonra arkadaşlardan edinilen bulgulara dayanarak her bir çocuğun elde ettiği sosyal konum ile kişisel özellikleri karşılaştırılır. Bu çalışmalar sonucunda akran gruplarında her bir çocuğun sosyal statü olarak 5 farklı kategoriden birine sahip olduğu bulunmuştur. 1. Popüler Çocuklar diğer çocukların çoğu tarafından yanında oturmayı ya da birlikte oynamayı en çok istediği arkadaşı olarak isimlendirilen çocuklardır. 2. Dışlanan Çocuklar diğer çocuklar tarafından olumlu oy çok az alan genelde hakkında olumsuz bildirimde bulunulan çocuklardır. Bu çocuklar diğerleri tarafından aktif şekilde sevilmemektedir. 3. Görmezden Gelinen Çocuklar olumlu ya da olumsuz anlamda hakkında çok az yorum yapılan çocuklardır. Bu çocuklar arkadaşları tarafından sevilmemek değil daha çok ihmal edilme şeklinde bir konuma sahiptir. 4. Tartışmalı Çocuklar bazı akranlarından olumlu bazılarından olumsuz yorumlar duyulan çocuklardır. 5. Kurban Çocuklar bütün grup tarafından olmasa da belirli bir ya da birkaç çocuk tarafından aktif şekilde seçilip fiziksel ya da psikolojik olarak zarar verilen çocuklardır. 6. Zorba Çocuklar herhangi bir tetikleyici olmasa bile saldırgan davranarak diğer çocukları kontrol altına almaya çalışan çocuklardır. Akran ilişkileri, özellikle okul çağından itibaren çocuk gelişimi açısından oldukça önemli bir faktördür. Araştırmalar, akran ilişkilerinde başarılı olan çocukların akranlarla ilişkileri kötü olan çocuklara göre yetişkinlikte psikolojik açısından daha sağlıklı ve uyumlu bir performans sergilediğini göstermiştir. Pek çok çalışma, okul çağında akranlar arasında sahip olunan sosyal statünün; gelecekteki sosyal ve zihinsel beceriler, okul başarısı, ergenlikte sosyal ilişki kurma kapasitesi ve kişisel olarak kendinden memnuniyet gibi özelliklerle yakından ilişkili olduğunu bulmuştur. Örneğin, ilkokulda dışlanan çocukların ortaokula geçtiklerinde öğretmen raporlarına göre daha fazla davranış problemi sergilediği, dikkat problemi yaşadığı, saldırgan ve fiziksel olarak kontrolsüz olduğu ve kişisel olarak reddedilme duygusu hissettiği bulunmuştur. Amerika’daki bir çalışmaya göre, reddedilen çocukların yüzde 25’i liseye geçtiklerinde okulu bırakmaktadır. Okulu bırakma oranı kabul gören çocuklar arasında ise yüzde 8’dir. Ayrıca reddedilen çocuklarda suça bulaşma, uyuşturucu kullanımı ve diğer psikolojik rahatsızlıklar kabul gören çocuklara oranla çok daha fazladır. Benzer sonuçlar uzun vadede zorba çocuklar için de geçerlidir. ARALIK 2014 BÜLTEN Çocuğun sağlıklı arkadaşlık kurabilmesi için okul yıllarında bazı sosyal becerileri kazanmış olması gerekir. Ortaklasa oyun kurabilme, paylaşma, kendi isteklerini kontrol edebilme, sırasını bekleyebilme gibi sosyal becerileri kazanmış bir çocuk; arkadaşlık ilişkilerini idare etmeyi, onlarla iyi geçinmeyi öğrenecek ve her zaman kendi isteklerinin olamayacağını fark edecektir. Tüm bunların gelişebilmesi için de belli bir süreç vardır. Örneğin, iki yas civarı akranları ile yan yana, yani paralel oyun oynayan çocuk, üç yasında karşılıklı oyun oynamaya baslar. Bu dönem, kreşe başlamak için en uygun zaman kabul edilir. Çocuk bu yaslarda ne kadar çok sosyal ortama girer ve ne kadar çok akranlarıyla bir arada bulunursa sağlıklı ilişki kurma konusunda o kadar beceri kazanır. İlkokul dönemindeyse kendi cinsiyetinden olan ya da karsı cinsten olan çocuklarla oyunlar kurmakta, hayal gücünü genişletmekte, problem ve çatımsa çözümü hakkında _kir sahibi olmaktadır. Bu süreçte onlara aileler ve öğretmenleri de yardımcı olabilmekte, onlara yol göstermektedir fakat burada tüm yetişkinlerin aklından çıkarmaması gereken şey, onların tüm davranışlarına müdahale etmek değildir. Bazı zamanlarda kendi baslarına çözüm bulmalarını sağlamak ve çözüm bulamadıkları noktalarda onlara rehberlik etmektir. Çözümleri ailesi ve öğretmenlerinin bulduğu, öğretmenin yönlendirmesine ihtiyaç duyan çocuklar, zaman içinde kendi problemlerini çözemeyen ve dıştan denetimli bireyler haline gelmektedir. Çocuk nasıl arkadaş edinileceğini bilmiyor olabilir. Yeni bir ortama girmek, orada karsılaşacağı kimseler onu ürkütebilir. Bu noktada anne babaya düsen, çok ısrarcı olmayan bir tavırla yeni ortamın özellikleri hakkında bilgi vererek onu ortama alıştırmaktır. Bazı istisnai durumlarda, özellikle gelişim dönemlerinden kaynaklanan gerilimler sebebiyle arkadaş ortamlarından uzak kalabilir. Bu gibi dönemlerde de anne babaların, çocuklarının içinde bulunduğu dönemlerin özelliklerine göre davranmaları yeterli olacaktır. Akran İlişkilerinde Ailenin Etkisi Ebeveynle kurulan ilişki çocuk okula başladığında akranlarla kurulan ilişki için model oluşturur. Bu noktada, ailelere çocuğun okuldaki sosyal uyumu ve akranlar arası statüsünü şekillendirme bakımından önemli roller düşmektedir. Aile içinde ebeveyn-çocuk ilişkisinde yaşananlar çocuğun akranlara karşı davranışlarına yansır. Örneğin, çocuğa karşı güç kullanıma dayalı yetiştirme tarzı uygulayan ebeveynlerin çocukların okulda akranlarına karşı daha saldırgan davranmakta ve bu saldırganlık çocuk için dışlanmayla sonuçlanmaktadır. Ayrıca bazı çalışmalar, bebeklikte ebeveynle sağlıklı bağa sahip çocukların, okul çağında akranlarla ilişkide daha başarılı olduğu ve ileride daha sağlıklı birebir ilişkiler kurduklarını göstermiştir. Çocuğun akranlara karşı davranışlarına model oluşturmanın yanında, ebeveynler akran ilişkilerini pek çok farklı bakımdan da etkilemektedir. En temelde ebeveynler çocuğun vaktini nasıl geçireceğini yönlendirmektedir. Çocuğun yaşadığı çevreyi, gideceği okulu, katılabileceği sosyal aktiviteleri ebeveyn belirler. Ayrıca çocuğun nerede ve kiminle olduğunu, ne yaptığını takip ederek akran ilişkilerine şekil verir. Araştırmalara göre ebeveyn tarafından ne yaptığı ve kiminle birlikte olduğu takip edilmeyen çocuklar daha fazla anti sosyal davranış sergilemekte ve akranları tarafından daha fazla dışlanmaktadır. Okul çağı boyunca ebeveynin çocukla iletişimini yoğun tutarak, çocuğun akranlarla kurduğu ilişkilere rehberlik edebilmesi oldukça önemlidir. ARALIK 2014 BÜLTEN Çocukta Sağlıklı Sosyal Gelişim İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler Her çocuk çok girişken olacak, çocuğun çok sayıda arkadaşı olacak diye bir şey yoktur. Bazı çocuklar diğerine göre yapısal olarak daha girişken veya daha içe dönük olabilir. Çocuktan beklentilerinizin gerçekçi olması gerekmektedir. Çocuğu belli bir karakter özelliğini kazanması için zorlamak, çocuğun kendini geliştirmesi yönünde tüm motivasyonunu düşürecek, olumsuz deneyimler yaşadığında kendine güveni daha da azalacaktır. Yeni bir ortama girdiğinde çocuğu hemen kaynaşması için acele ettirmemek çok önemlidir çünkü bu, onun kaygısını daha da arttıracaktır. Bunun yerine çevresini gözlemlemesine izin vermeli, hâlâ çekiniyorsa harekete geçmesi için yüreklendirilmelidir. Çocukların sosyal beceri kazanmasında anne babalarının önemli katkısı vardır. Çocuklarına doğru ve rahat davranışlarıyla model olan anne babaların çocuklarında bu tip sorunların görülme olasılığı daha azdır. Ailece bol bol sosyal ortamlara girilmesi, saygı ve nezaket kurallarının öğretilmesi, çocuğun arkadaşlarının eve davet edilmesi, yaratıcılıklarını kullanarak oynadıkları oyunlara izin verilmesi, ev dışında arkadaşlarıyla buluşacağı programlar oluşturulması çocuk için çok faydalı olacaktır. Ayrıca spora yönlendirmek; resim, müzik, tiyatro gibi ilgi duyduğu alanlarda kendini geliştirmesini sağlayacak kurslara göndermek de yarar sağlayacaktır. Arkadaş ortamında saldırgan tavırlar sergileyen, oyuncaklarını paylaşmayan, kendinden daha küçük ya da daha büyük çocuklarla oynamayı tercih eden çocukların ebeveynlerinin eğitimle ilgili hatalar yaptıkları sıklıkla tespit edilmektedir. Çocuğa küçük yaşlarda sınırlarını öğretmedikleri, ebeveyn ile çocuk arasındaki ayrımın tam konulmadığı, aşırı serbest ya da aşırı katı eğitim sergiledikleri bilinmektedir. Küçük yaslardan itibaren çocuğa paylaşmanın öğretilmesi, karsı tarafa zarar verici davranışların ortadan kaldırılmasına yönelik çocuğun eğitilmesi çok önemlidir. Okul öncesi eğitimin ve ilkokul döneminin çocuğun sosyal gelişimindeki önemi göz ardı edilmemelidir. Çocuğun erken yaslarda edineceği deneyimler ileriki yaslarda ona çok faydalı olacaktır. Çekingen çocuklar genellikle kendine güvende sorun yasarlar. Arkadaşlarının kendisi hakkında ne düşüneceği, komik duruma düşeceği ya da beceriksiz görüneceğine dair endişe duyarlar. Bu nedenle bu çocukların yetenekli olduğu alanların ortaya çıkarılması, olumlu davranışlarına dikkat çekilmesi kendilerini göstermeleri için daha yürekli davranmalarını sağlayacaktır. Okulda öğretmenleriyle görüşülmeli, çocuğu yaşadığı zorluklar hakkında bilgi edinilmelidir. Ders aralarında ne yapıyor, nerede vakit geçiriyor, arkadaşları arasında kabul görüyor mu mutlaka öğrenilmelidir. Okulların rehberlik bölümleriyle iletişim halinde bulunmak, bazı sorunları erken tespit edilip önlem alınması açısından yararlı olacaktır. Okulda veya okul dışında ciddi derecede uyum güçlüğü yasayan, dürtü kontrolü yetersiz, davranış bozukluğu gösteren çocuklarda, altta yatabilecek psikoloji bozukluklar açısından değerlendirme yapılması faydalı olacaktır. ALİAĞA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ RPD Hizmetleri Bölümü Hakan SUSUZ Rehberlik Melek ZEYBEK Reh. Hz. Böl. Bşk. Muharrem SALMAN Merkez Müdürü
Benzer belgeler
arkadaşlık ilişkileri
Çocuğunuzun başka bir çocuğu sevme nedeni ne olursa olsun, okula baslarken arkadaşlıklar
oldukça önemlidir. Arkadaş seçimi ise çocuğun gelişiminde önemli bir yer tutar. Çünkü arkadaş
ilişkileri ona...
ARKADAŞ İLİŞKİLERİ VE AKRAN BASKISI ARKADAŞ İLİŞKİLERİ
Çocuğun zihinsel, fiziksel ve duygusal alanda gelişmesi için arkadaşları olması şarttır ve çocuk
için arkadaş, hayati bir ihtiyaçtır. Arkadaşa duyulan ihtiyaç, sadece onunla vakit geçirmek için değ...
güven, inanç ve sevgi dostluğun 3 rengi.
Her insan, yaşamını sürdürmek ve gelişmek için başka insanlara ihtiyaç duyar. Bu
ihtiyaçları karşılamak için arkadaşlık iliksileri, sosyal alandaki en önemli etkileşim alanıdır. Arkadaş
edinme ve b...
Arkadaşlık
Her insan, yaşamını sürdürmek ve gelişmek için başka insanlara ihtiyaç duyar. Bu
ihtiyaçları karşılamak için arkadaşlık iliksileri, sosyal alandaki en önemli etkileşim alanıdır. Arkadaş
edinme ve b...