ADO-CRP - WinWorld
Transkript
ADO-CRP - WinWorld
ADO-CRP İÇİNDEK KİLER ROTO VEKA PİMAŞ CAM ODA ERSAŞ ERSAŞ 14 BKS Katlanır Cam Sistemleri Şirket Müdürlerinden Murat Şahin “Markalı Ürünlerin Değerinin Bilinmesi ve Değerinin Verilmesi Gerekiyor” B KS Katlanır Cam Sistemleri şirket Müdürlerinden Murat Şahin, sektörümüzdeki bayilik çalışmaları konu başlıklı araştırma dosyamızla ilgili sorularımızı yanıtladı: Firmanızın bayisi olmak isteyen kişilerde aradığınız şartlardan bahseder misiniz? Bayi, temsilciliğini yapacak olduğu BKS markalı tüm cam balkon ürünlerin toptan ve perakende bazında satışına önem vermek zorundadır. Kendi alt bayiliklerini oluşturmak, piyasada saygın ve tercih edilen firma kimliği ve hürriyetini kazanmakla yükümlüdür. Bayiniz olmak isteyen kişilerin firmanızdan beklentileri neler oluyor? Bayilerimizin firmamızdan en önemli beklentisi kaliteli hizmettir. Konuyu açmak gerekirse; “Kaliteli Hizmet” doğru ürün, doğru marka, tüm yenilik ve gelişmelere ayak uydurma, talebi karşılama (reklam-tanıtım, eğitim, on-line hizmetler, zamanında sevkiyat vs.) konularında firmamızın bulunduğu yeri taşıyabilmesi, bayilerimizin bizden beklentilerinin en önemli başlıklarıdır. Bu beklentileri firma olarak karşıladığımızı düşünüyoruz. Neredeyse bir gelenek haline gelen, ilk bayilik sırasında verilen bıçak, tabela ve bilgisayar programı gibi ilk yatırım araçlarından hangileri tarafınız- dan veriliyor? Bu konuya nasıl bakıyorsunuz? Sektörde hala bizi özel kılan birtek bizim hizmetimiz olan cam balkon profil ve aksesuarları konulu online satış sitemizin olmasıdır. Cam balkon çizim programı tarafımızdan bayilerimize verilmekte olup, cam balkon sektöründe olan tüm firmalara da ücretsiz olarak hizmet vermekteyiz. Bayilik konusunda yaşadığınız sıkıntılardan ve çözüm yollarından bahseder misiniz? Maalesef cam balkon sektörü örneğin PVC ve alüminyum sektörü gibi kurumsal bir yapıda ilerlemiyor ya da daha yavaş ilerliyor. Bu da tabi ki beraberinde bir takım sıkıntıları doğuruyor. Kurumsal kimliğiyle bilinen firmamızın yaşadığı sıkıntıların analizini yaptığımızda karşımıza çıkan sıkıntıların başında sektörün kaliteli ürün ve kaliteli hizmet anlayışına bakışı var. Kaliteli ürün ve hizmet, emeğe saygı duyarak, taklitçilikten uzak durarak, eğitimli -vasıflı firmalar ve personellerle ancak olabilir. Tüketicilerin de bu noktada tercihini bu firmalardan yana yapmaları büyük önem taşıyor. Bu konunun çözüm yolu ise, hizmet sektöründe olmamız sebebiyle nasıl daha iyi hizmet verebiliriz kısmında düşünüp, hareket etmekten geçiyor. Bunun yanında kurumsallık adına çalışmalar yapmak ve eğitime önem vermek gerekmektedir. Türkiye çapında kaç bayiniz var? Bu bayilerin denetim ve eğitimleri konusunda ne tür çalışmalarınız var? Bilgi verir misiniz? Türkiye çapında 53 üretici bayi, 12 satıcı bayi, 21 satıcı müşteri, 150’nin üzerinde müşteri ve sayısını bilmediğimiz kadar on-line müşterimiz mevcuttur. Üretici bayilere eğitimi Ankara’da ya da bayinin bulunduğu şehre en yakın üretici bayimizin olduğu ilde veriyoruz. Bunun yanısıra eğitim föyleri, kitapçıkları ve teknik personellerimizin desteği ile sağlıyoruz. Son olarak okuyucularımıza ve bayi adaylarınıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Zirvesinde olduğumuzu düşündüğümüz cam balkon sektöründe mesajımız; sektörün büyümesi ve idamesi açısından, markalı ürünlerin değerinin bilinmesi ve değerinin verilmesidir. Markasız, tamamıyla taklit ve kopya ürünlü sistemlere ise, hak etmediği değeri vermemelerini önemle rica ederiz. Bu durum bizim en çok yakındığımız ve üzerinde durduğumuz konudur. Bu duyarlılık aynı zamanda sektördeki kaliteyi de beraberinde getirecektir. n “The value of the branded products must be known” Murat Şahin who a manager with BKS Balcony Folding Glass Systems claimed that their brand is very strong and this must be count on. tüyap 16 Alüminyum Dünyası Bu Fuarda Buluşuyor! 4 milyar doları aşan iş hacmi ve planlanan yatırımları ile parlak bir geleceğe sahip olan aluminyum sektörünün uluslararası boyutta bir ihtisas fuarı ihtiyacını karşılamak için tasarlandı. A lüminyum sektörünün Avrasya Bölgesi’ndeki en önemli fuarı olan ALU-EXPO 2011 – 2. Alüminyum Teknolojileri, Makina ve Ürünleri İhtisas Fuarı 13-16 Ekim 2011 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nin 9-10-11 nolu hollerinde gerçekleştirilecek. 2009 yılında yerli ve yabancı sektörün büyük ilgisiyle karşılaşan, 21 ülkeden toplam 201 katılımcı ve 51 ülkeden toplam 9.229 sektör ziyaretçisinin yer aldığı ALUEXPO Fuarının, global alüminyum dünyasının tamamlayıcı bir platformu olma noktasına gelerek, hedeflenilen ziyaretçi profiline ve geniş bir coğrafi alana ulaştığı görüldü. Alüminyum sektörünün en önde gelen derneği TALSAD-Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği tarafından desteklenen ALUEXPO 2011, katılımcılarına yeni pazarlar, yeni müşteriler kazandırmak; işlerini büyütmek ve uluslararası ilişkilerini geliştirmek; ürünlerini ülkemizin yanısıra komşu coğrafyadaki hedef kitleye tanıtmak; mevcut satışlarını ve iş bağlantılarını koruyup güçlendirmek ve Türk pazarına yatırım yapmak isteyen uluslararası firmalara sektörü tanıtmak açısından yine çok önemli bir platform hazırlayacak. Uluslararası alüminyum sektörünün önde gelen firmalarının fuarda buluşması ile başta üreticiler, ithalatçılar ve ihracatçılar ve karar vericiler olmak üzere tüm sektör paydaşları, gerçek bir uluslararası iş platformundan faydalanmak Alüminyum, teknik özellikleri- amacıyla İstanbul’da ALUEXPO nin üstünlügü sayesinde gider- 2011’de bir araya gelecek. ek daha çok kullanım alanında ve artan miktarda tüketilmekte ALUEXPO 2011 Fuarı ile eş olup demir-çelikten sonra en çok zaman ve mekanda TALSADkullanılan metal haline gelmiştir. Türkiye Alüminyum Sanayicileri ALUEXPO, ülkemizde şimdiden Derneği, TMMOB – Metalurji Mühendisleri Odası ve TÜBİTAK – Marmara Araştırma Merkezi işbirliği ile gerçekleştirilecek olan 5.Alüminyum Sempozyumunda yeniden bir araya gelecek olan sektör profesyonelleri ve akademisyenler, alüminyum sektöründeki yenilikleri, teknolojik gelişmeleri her boyutuyla değerlendirecekler ve sektördeki darboğaz ve sorunlara çözüm bulmaya çalışacaklar. ALUEXPO 2011 alüminyum, inşaat, otomotiv ve beyaz eşya, elektronik, havacılık ve savunma, gıda ve ilaç ambalajı gibi çok sayıda ilgili sektörden gelecek olan ziyaretçilerine kapılarını açacak ve akademik ve ticari toplantılarla desteklediği alüminyum sektörüne katkı sağlamaya devam edecek. Bünyesinde sergilenen ürünleri yurtiçi ve yurtdışından gelecek sektör ilgililerinin ve alıcılarının beğenisine sunacak olan ALUEXPO 2011 fuarı, katılımcıları ve ziyaretçileri tarafından sabırsızlıkla bekleniyor. Sektör tarafından son derece başarılı bulunan ALUEXPO 2009 fuarı sonrası, büyük bir ilgi ve taleple beklenen ALUEXPO 2011 fuarına; ülkemizde ve dünyada alüminyum ile ilgilenen bütün sektör profesyonellerini ziyarete davet ediyoruz n özçelik 18 Türk Yapı Sektörü ve Bölgelerinin En Büyük Buluşmaları: YAPI FUARLARI - TURKEYBUILD Ankara ve İzmir Eylül ve Ekim’de Sektör Profesyonellerini Bir Araya Getiriyor… birlikte yapı dünyasına sunacak ve sektöre ivme kazandırmaya devam edecek. Y apı-Endüstri Merkezi (YEM) tarafından düzenlenen Türk yapı sektörü ve bölgelerinin en büyük fuarları olan 22 – 25 Eylül 2011 tarihleri arasında Altınpark Expo Center’da düzenlenecek olan 24. Yapı Fuarı – Turkeybuild Ankara ve 13 – 16 Ekim 2011 tarihinde İzmir Uluslararası Fuar Alanı’nda düzenlenecek olan 17. Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir, karar vericilere sektörün dev markalarındaki, gelişme ve yenilikleri yakından izleme olanağı sağlayacak, bölYapı Fuarları - Turkeybuild An- gelerindeki tüm yapı sektörü ilkara ve İzmir, sektördeki binlerce gililerini bir araya getirecek. ürün çeşidini, yeni teknolojileri Ayrıca bu yıl fuarlarda ilk kez ve hizmetleri, yeni iş fırsatları ile yer alacak olan “Dünyanın En Yenilikçi Malzeme Sergisi; Material Connexion”, sektörün inovasyon ve tasarım alanlarındaki çalışmalarına büyük katkı sağlayacak. Yapı dünyasının bilgi merkezi Yapı-Endüstri Merkezi tarafından düzenlenen, Türk yapı malzemesi sektörünün en köklü ve en büyük buluşmaları olan Yapı Fuarları - Turkeybuild, sektör profesyonelleri için 34 yıldır verimli iş platformları yaratıyor, sektörün gelişmesine katkıda bulunuyor. Yapı sektöründe 2011 yılının ilk KALE 20 24. Uluslararası Yapı Fuarı Turkeybuild Ankara 22 – 25 Eylül 2011, Altınpark Expo Center buluşması olan ve ziyaretçi rekoru kıran, Türk yapı dünyasının uluslararası zirvesi Yapı Fuarı Turkeybuild İstanbul’un ardından, Eylül ve Ekim aylarında sırasıyla bölgelerinin en büyük fuarları olan Yapı Fuarı - Turkeybuild Ankara ve Yapı Fuarı - Turkeybuild İzmir düzenlenecek. Yapı malzemesi alanında en son yenilik ve teknolojilerin sergilendiği, katılımcı ve ziyaretçilerine yeni iş ve işbirliği olanakları yaratan, yüzlerce Yapı Fuarı - Turkeybuild Ankara, 30.000 kişi ziyaretçi potansiyeli ve 11.500 m2’lik sergileme alanıyla Ankara’nın en büyük fuarı olma özelliğini taşıyor. Başkent Ankara’da özellikle kamu yatırımlarında karar vericilere sektörün dev markalarındaki gelişme ve yenilikleri görme imkânı sağlayan fuar, bu yıl da bölgedeki sektör profesyonellerini bir araya getirecek. Yaklaşık katılımcı firma, binlerce ürü- 200 firmanın yer alacağı fuarda, nün sektör profesyonellerine binlerce yeni ürün, hizmet ve sunulduğu Yapı Fuarı - Tur- teknoloji sergilenecek. keybuild sektörün ve yapı sektörüne yatırım yapmak isteyen iş 17. Uluslararası Yapı Fuarı dünyasının yakından takip ettiği Turkeybuild İzmir etkinlikler. Her yıl büyüyen, 13 – 16 Ekim 2011, İzmir katılımcı ve ziyaretçi sayısını Uluslararası Fuar Alanı artırmayı başaran, Türk yapı malzemesi sektörünün en köklü Yapı Fuarı – Turkeybuild İzmir, buluşmaları olan Yapı Fuarları 17 yıldır İzmir’de düzenlenen En – Turkeybuild, Ankara’da bu Büyük Yapı Fuarı olma özelliğini yıl 24. kez, İzmir’de ise 17. kez taşıyor. Yapı Fuarı - Turkeybuild gerçekleştiriyor. İzmir, bu yıl %30 büyüyen ve eklenen yeni salonu ile 15.000 m²’lik sergileme alanında, Ege ve Akdeniz Bölgesi’nin en büyük sektörel buluşması olacak. Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’dan sonra sergileme alanı bazında, 2. büyük sektör buluşması olma özelliğini taşıyan fuarda yaklaşık 350 firma, 33.000’e varan ziyaretçi ile bir araya gelecek. Fuar Takvimi- 2011 24. Uluslararası Yapı Fuarı Turkeybuild Ankara 22 – 25 Eylül 2011 17. Uluslararası Yapı Fuarı Turkeybuild İzmir 13 – 16 Ekim 2011 n esenpen cnr mega build vermak kaban kaban 26 Vorne’den TBM Satış Temsilcilerine Ödül… V dırıldığı bu organizasyon TBM satış temsilcilerinin havaalanından alınması ile başladı. Detaylı bir fabrika gezisinde sattıkları ürünlerin üretimlerinin her aşamasını izleyen temsilciler, daha sonra İleri Kalıpçılık Genel Müdürü Ömer İleri ile tanıştı. Sıcak bir sohbetin ardından TBM satış temsilcileri Ömer İleri tarafından ayrı ayrı plaket ile onurlandırıldı. orne’nin Rusya’daki distribütörlerinden TBM’nin satış temsilcileri İstanbul’da idi. 2010 yılı itibarı ile yapılan satışlarda en yüksek sayıda Vorne ürünü satan TBM satıcılarını TBM Ürün Müdürü Emets onurlandırmak için Vorne bir orAleksandr yaptığı teşekkür koganizasyon düzenledi. nuşmasında Vorne ürünlerini 17 kişinin ödül ile onurlan- pazarlamaktan duyduğu memnuniyeti belirterek, Vorne kali- tesinin uluslararası standartlarda olduğunu ve bugün burada üretimin her aşamasını görüp bir kez daha buna tanık olduğunu belirtti. Daha sonra İstanbul turuna çıkartılan konuklar, Sultanahmet teki tarihi ve popüler yerleri gezip bol bol fotograf çektiler. Boğaz turuyla devam eden gezi akşam yemeği ile noktalandı. TBM satış temsilcilerini heyecanlandıran büyük ödül ise, Antalya Voyage Belek otelde yapacakları 5 günlük tatil idi. AKSU BIÇAK 28 Uçakla otele gönderilen temsilciler 5 gün boyunca denizin ve güneşin tadını çıkardılar. n TBM sales representatives got the sales prize of 2010 from Vorne Vorne established a prize ceremony for their dealers which sold most Vorne products in 2010. 17 Dealers got prizes in the meeting. PLASTHERM 30 Veka Türkiye Temsilcisi Ercan Beken “Türkiye’deki Binaların Isı Geçirgenlik Kat Sayısı Düşmeye Başladı” Y alıtımın Sektörümüzdeki Önemi ve Bilinirliği konusunda bilgiler veren Veka Türkiye Temsilcisi Ercan Beken, konuyla ilgili, Yalıtımla ilgili ürünleriniz hakkında bilgi verir misiniz? şeklindeki ilk sorumuzu şöyle yanıtladı: “PVC pencere zaten yalıtım amacıyla geliştirilmiş bir üründür. Zaman içerisinde bu ürünlerin geçirgenlik katsayı değerleri de değişti. İlk zamanlar 60 mm’lik profiller ve 4-12-4 camlar kullanılırken, ısı geçiş kat sayıları 2k’lara kadar ulaşıyordu. Şu anda Avrupa’da ısı yalıtım de- ğerleri değiştiriliyor. Buna göre 2014 yılı itibariyle Almanya’da bir binanın komple yalıtım değeri 1,1 olmak zorunda olacak. Bununla ilgili tüketicilere gerekli tüm destekler veriliyor. Veka olarak sürekli yükselen bir kalite grafiğiyle ürünlerimizi sunuyoruz. Zaman içerisinde 70’lik 82’lik serimiz çıktı ve pencereler çift camdan 3 cama çıkarıldı. Şuanda pencerelere 32-36 mm arasında camlama yapılabiliyor. Doğramanın yalıtım değerini daha aşağılara çekmek için sürekli yenilikler yapıyoruz. 90’lık bir serimiz daha var. Onun da kasa kanadı köpüklenebiliyor ve 46mm’e kadar cam koyup 0,6k ya kadar bu değeri düşürebiliyoruz. Pencerenin izolasyonunda camın öneminin unutulmaması gerekiyor.” Yalıtımın sektörümüzdeki önemi ve bilinirliği hakkında düşünceleriniz nelerdir? Türkiye’de de ısı yalıtımına “Bizim ülkemizde de yalıtım sektöründeki insanların sektörü bilinçlendirmesiyle bazı konular belirginleşmeye başladı. Bizde de o değerler düşürülmeye çalışılsa da Almanya 1’den bahsederken Türkiye’deki 2,7’lere kimsenin sesi çıkmıyor. Bu fark az gibi görülse de aslınca arada çok ciddi bir fark var.” emre kalıp 32 verilen önem artmaya başladı. Bir binanın ısı geçirgenliğini 4 ana faktör belirliyor. Duvarlar, çatı, zemin ve pencereler. Pencerenin de bitmiş binanın yalıtımındaki katkısı %23. Burada asıl etken sadece profil değil, kullanılacak camın da önemi çok büyük. %23 dediğimiz alanın %78’i cam %22’si de profil. Dolayısıyla kullanılacak camın değerleri çok önemli. Bunun ne kadar önemli olduğunu göstermek için şu örneği verebilirim: Almanya’da bir binanın ısı geçirgenlik katsayısı 1,3 tür. Bu iş Wosvagen Sürme Zemin Detayı ile uğraşanlar bütün Almanya’daki binaları değerlendirerek, bu binaların ısı geçirgenliği 1,3’ten 1’e düşerse, yıllık doğalgaz harcaması yaklaşık 18 milyar Euro azaldığını hesap etmişler. Bizim ülkemizde henüz bu kadar gelişmiş çalışmalar yapılmıyor. Ayrıca bunu sağlamak demek, ülkenin gaz satan ülkelere bağımlılığını azaltması anlamına da geliyor ki bu da çok önemli bir konudur. Yalıtım ürünleri konusunda ülkemizin ve şirketinizin dünyadaki yeri hakkında ne düşünüyorsunuz? Bizim ülkemizde de yalıtım sektöründeki insanların sektörü bilinçlendirmesiyle bazı konular belirginleşmeye başladı. Bizde de o değerler düşürülmeye çalışılsa da Almanya 1’den bahsederken Türkiye’deki 2,7’lere kimsenin sesi çıkmıyor. Bu fark az gibi görülse de aslınca arada çok ciddi bir fark var. Biz bu konuda zaten yıllardan beri farklı ürünler üreten ve takip edilen bir firmayız. Türkiye’de 45lik seriler varken biz 60’lık serilerle çalışıyorduk. Biz hazırlıklarımızı Almanya standartlarında yaptığımız için ve pencere sektöründe lider konumdayız. Contaların yalıtımdaki rolüyle ilgili bilgi verir misiniz? Contanın ısı yalıtımıyla bir alakası yoktur. Conta sadece rüzgâr ve su sızdırmazlığı sağlar. Isı yalıtımı profil, cam ve destek sacıyla alakalıdır. Avrupa’da destek sacı yerine değişik kompozit malzemelerden alternatifler aranıyor. Almanya’da sadece yalıtım değil, ürünün direnci de çok önemli. İçinde sac olmasından dolayı profiller genişleyip köpüklendiriliyor. Sac iletken bir malzeme olduğu için profilin içerisinde soğuyor. Soğuduğu zaman da k değerlerinde artış söz konusu oluyor. Sacın en kötü özelliği çabuk soğuyarak ortamı da soğutmasıdır. Şimdilerde bir takım farklı ürünler denense de sacın mukavemeti de elde edilemiyor. Veka olarak dayanım ve uzun ömürlülük önemli faktör olduğu için köpüklü sistemlere başladık. Bu profillerin kullanım ömürleri nedir? Bir PVC pencerenin işçiliği iyi yapıldıysa, kullanım süresi ömür boyudur. Bizim profillerimizin en büyük özelliklerinden biri de alev almamalarıdır. Profillerimizdeki kimyasal karışım, pencerenin alev almasını engellemektedir. Pencere alevi gördüğünde erir, ancak asla yanmaz. Bu da olası bir felaketi önler. n “Thermal conductivity of the buildings has been reduced in Turkey” Veka’s Turkey Representative Ercan Beken interviewed with our representatives about the importance of the insulation in the window and building industry. emre kalıp 34 Çağdaş Açılım Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Kireç “Tüm Ürünlerde Kaliteyi Ön Planda Tutarak İthalat Yapıyoruz” İ thalatçılarımız ve İthal Edilen Ürünler konu başlıklı araştırma dosyamızla ilgili sorularımızı yanıtlayan Çağdaş Açılım Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Kireç, İthalat yaptığınız ülkeler ve ürün grupları hakkında bilgiler verir misiniz? Şeklindeki ilk sorumuzu şöyle yanıtladı: “Yurtdışından özellikle Uzakdoğu ülkelerinden sineklik tülleri, matkap uçlu vidalar ve kıl fitil ürünlerin ithalatını yapmaktayız. Matkap uçlu ve buldex vidaları Çin’den ithal ediyoruz. Sürme sistemlerde kullanılan kıl fitilleri Tayvan’dan getiriyoruz. Sineklik tüllerimizi yine Çin’den getiriyoruz. Ürünlerimizi Uzakdoğu’dan getir- memize rağmen, kaliteleri oldukça yüksek ve müşterilerimizin yıllardır sorunsuz şekilde kullandığı ürünlerdir. Çağdaş Açılım’ın çizgisini yükselterek satışlarımızı artıyoruz.” Ürünlerinizin satışını yaptığınız bölgeler ve dağıtım kanallarınız hakkında bilgi verir misiniz? Marmara, Trakya, Batı Karadeniz ve Ege Bölgesine satış yapıyoruz. Ege Bölgede kendimize ait şubemizden dağıtım gerçekleştiriyoruz. Bunun haricinde Trakya ve Marmara’ya da çalıştığımız bayilerimiz kanalıyla ürünlerimizi ulaştırıyoruz. Önümüzdeki dönemlerde ithal etmeyi planladığınız ürünler hakkında bilgi verir misiniz? Bu ürünlerle ağırlıklı olarak devam etmeyi düşünüyoruz. Zaman içerisinde farklı ürünler de talep edildiği taktirde, onların da ithalatını yaparız. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesaj veya ön plana çıkarmak istediğiniz bir konu var mı? Pek çok firma yurtdışından ürün getiriyor fakat bu firmaların bazılarının sürekliliği olmuyor. Biz tüm ürünlerde kaliteyi ön planda tutarak ithalat yapıyoruz. Devamlılığı sağlayabilmek için bunu yapmak zorundayız. Bu kalitemizden dolayı da satışlarımızda başarımızı devam ettiriyoruz. n “We count on the quality while importing” Board member of Çağdaş Açılım A.Ş., İsmail Kireç interviewed with our representatives regarding imported materials of the window industry. DWT 36 Mikrosan’dan Yeni Ekstruder... Satış ve Pazarlama Müdürü Rauf Rustamov, profil boru üretimi ve ekstruder makinelerinde üretimlerinin yüzde 74’ünü 50’ye yakın ülkeye ihraç ettiklerini söyledi. “Bu sektörde dünya genelinde ilk 5 içinde yer alıyoruz” diyen Rustamov, ArGe çalışması sonucu geliştirdikleri çift vidalı ekstruderlerini de ürün yelpazelerine eklediklerini kaydederek, “Bu makineyi geliştirmek için yaklaşık 100 bin Euro’luk bir yatırımla birlikte 4 aylık bir Ar-Ge çalışması içinde bulunduk” şeklinde konuştu. T ürkiye’deki profil ekstrüzyon pazarının büyük bir kısmını elinde bulunduran ve yaklaşık 50 ülkeye ihracat gerçekleştiren Mikrosan, 4 aylık Ar-Ge çalışması neticesinde ürettiği yeni ekstruder makinesini piyasaya sundu. Yıllık 300 hatlık olan ekstruder makineleri üretim kapasitesini bu yılın sonuna doğru 330’a çıkarmayı hedeflediklerini belirten Mikrosan Gebze ve Kocaeli’de toplam 26 bin metrekarelik kapalı alana sahip 3 tesiste faaliyetlerini sürdürdüklerini hatırlatan Rauf Rustamov, Amerika’dan Rusya’ya kadar yaklaşık 50 ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini söyledi. Önümüzdeki dönemde Brezilya ve Çin’e de ihracat yapacaklarını vurgulayan Rustamov, “Sektörde daha da ileri gidebilmek için ArGe departmanımıza sürekli yatırım yapıyoruz. Bunun sonucunda boru hatlarında 1000 mm. çap ile üretim kapasitesinde de saatte 1500 kiloya ulaşmayı başardık. Profil hatlarında ise çift vidalı ekstruderlerimizi daha da geliştirerek, kapı pencere profillerindeki üretim hızımızı dakikada 6 metreye çıkardık. Çift, dört, altı ve sekiz çıkışlı profil üretim hatlarını geliştirdik” açıklamasında bulundu. Dünya genelinde kurdukları 4000 üretim hattı ve kuruluşlarından itibaren 5.5 milyon Euro’luk yatırımla meydana getirdikleri yedek parça stoklarıyla uluslararası pazardaki önemli firmalardan biri olduklarını belirten Rustamov, önümüzdeki yıllarda ürün gamlarını geliştirmeye devam edeceklerini sözlerine ekledi. n New extruder from Mikrosan Mikrosan exports their machinery to 50 countries and they have more than 50% of Turkish market. They revealed a new extruder forthe window profile extrusion. A2 38 İstenmeyen Müdahalelere Tam Direnç: Kale Kilit’ten Yeni “Yüksek Güvenlikli Silindir” H uzurlu ve güvenli yaşam alanları için günümüzde güvenlik sistemleri, teknolojinin en ileri boyutunu sunuyor. Evler ve ofisler başta olmak üzere her mekânda güvenlik bir numaralı öncelik haline geldi. Güvenlik denildiğinde akla gelen ilk marka olan Kale Kilit, tüketicilerin her mekanda güvenlik ihtiyacını karşılayacak üst düzey güvenlik ürünlerine bir yenisini daha ekledi. Kale Kilit’in en son piyasaya çıkarttığı yenilikçi ürünü, Kale Yüksek Güvenlikli Silindir tüketicilerin güvenlik konusundaki yüksek beklentisini başarıyla karşılıyor. Silindir üzerindeki her türlü kötü niyetli müdahalelerde kapının açılmasına karşı geliştirilen dirençli sistem artan hırsızlık olaylarına karşı kullanıcısına üst düzey güvenlik sağlıyor. Her türlü kilide uyan, kuvvetli darbelere karşı tam koruma... Kale Kilit’in yenilikçi ürünü Kale Yüksek Güvenlikli Silindir silindirin alt zeminine yerleştirilen ve özel ortamlarda hazırlanan hassas döküm çelik malzemeden oluşturulmuş yüksek dirençli “U” profil sayesinde kuvvetli darbelere karşı üst düzey koruma sağlıyor. Özel plastik kafalı anahtarı sayesinde diğer silindirlerden ayrılan sistem, anahtar modeliyle birlikte üretiliyor ve beş anahtarı bulunan “Kale Yüksek Güvenlikli Silindir” Euro profili kullanılan her türlü kilitte kullanılabiliyor. n Üçlü Fuar Konsepti Beklenen Başarıyı Yakaladı… E ş zamanlı olarak düzenlenen İstanbul Pencere, İstanbul Cam ve İstanbul Kapı 2011 Fuarları büyük bir başarı göstererek katılımcı sayısı, sergi alanı büyüklüğü ve ziyaretçi sayısı konularında rekor kırdı... Sektörden alınan ihtisaslaşma talepleri doğrultusunda oluşturulan üçlü fuar konsepti büyük bir başarı yakaladı. İstanbul Pencere, İstanbul Cam ve İstanbul Kapı Fuarları, 98.000 m2 kapalı sergi alanında 22 farklı ülkeden 548 firma ve firma temsilciliğinin katılımı ile gerçekleşti. Fuarlar pencere, cam ve kapı sanayilerindeki en son yenilikleri profesyonel ziyaretçiler ile buluşturdu. İnşaat sektörünün önemli kollarından olan pencere, kapı, cam sanayilerinin gelişimine büyük katkı sağlayan fuarlar 4 gün boyunca 4.474’ü yurt- dışından olmak üzere toplam 42.559 profesyonel tarafından ziyaret edilerek önemli bir rekora imza attı. Katılımcı firmalar yeni ürünlerinin lansmanını söz konusu fuarlarda gerçekleştirirlerken, fuar ziyaretçileri en güncel pazar bilgilerine ulaşarak sektördeki gelişmeleri yakından takip etme şansını elde ettiler. Pencere, cam, kapı sektörlerinin kalbinin attığı fuarlarda ziyaretçiler yerli ve yabancı katılımcı firmaların sergiledikleri son teknolojilere, yeni ürün ve hizmetlere ait detayları birebir inceleme, deneme ve diğer ürünler ile karşılaştırma imkânını buldular. Alüminyum Bölümü Sektörden Tam Not Aldı… Pencere, Cam, Kapı sektörlerinin beklentilerini karşılayan 2011 fuarlarında, İstanbul Pencere fuarı bünyesinde yer alan “alüminyum pencere, profil, küpeşte, korkuluk üreticileri ürün ve uygulamalarının” bir arada sergilendiği alüminyum özel ihtisas bölümü de gerek katılımcılarından, gerek ziyaretçilerinden tam not aldı. Özel ihtisas bölümünü çok verimli bulan ve yeni iş bağlantılarına imza atan alüminyum sektörünün lider firmalarının 2012 fuarında da aynı yerlerini koruması ve fuarın başarısından yararlanmak isteyen yeni firmaların da özel bölümde yer almaları beklenmektedir. 2011 yılında yakaladıkları başarı ivmesini artırarak sürdürecek eş zamanlı olarak düzenlenen İstanbul Pencere “13. Uluslararası Pencere, Panjur, Cephe Sistemleri ve Aksesuarları, Profil, Üretim Teknolojileri ve Makineleri, Yalıtım Malzemeleri, Hammadde ve Tamamlayıcı Ürünler Fuarı”, İstanbul Cam “2. Cam Ürünleri ve Uygulamaları, Üretim-İşleme Teknolojileri ve Makineleri, Tamamlayıcı Ürün ve Kimyasalları Fuarı” ile İstanbul Kapı “4. Kapı, Kepenk, Kilit, Panel, Pano, Bölme Sistem ve Aksesuarları Fuarı” 1-4 Mart 2012 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi İstanbul’da gerçekleşecektir. n alberk qa prokal prokal 42 Katsan Kimya San. Genel Müdürü Oğuz Kayacan “Katplast 580 Neden Güvenle Kullanılmaktadır?” K “Katsan Kimya tarafından üretilmekte olan 3A sentetik zeolit içeren moleküler elek –nemalıcı Katplast 580 “Isıcam” tescilli markalı yalıtımlı camlarda kullanılır çünkü bu yalıtımlı camlar Avrupa normları gereklerini sağlayan yalıtımlı camlardır. CE sertifikasına sahip yalıtımlı cam üreticisi firmalar üretimlerinde Avrupa normlarına uygunluğu tarafsız laboratuvarlarca belgelendirilmiş ürünleri kullanmak zorundadırlar.” atsan Kimya San. Genel Müdürü Kimya Mühendisi Oğuz Kayacan, kendisiyle gerçekleştirdiğimiz söyleşimizde Katplast 580 Moleküler Elek – Nem Alıcıların neden güvenle kullanıldığını açıkladı: Katplast 580 Moleküler Elek – Nem Alıcı Trakya Cam’ın Bayileri tarafından “Isıcam” tescilli markası ile üretilen yalıtımlı camlarda neden güvenle kullanılmaktadır? Katsan Kimya tarafından üretilmekte olan 3A sentetik zeolit içeren moleküler elek – nemalıcı Katplast 580 “Isıcam” tescilli markalı yalıtımlı camlarda kullanılır çünkü bu yalıtımlı camlar Avrupa normları gereklerini sağlayan yalıtımlı camlardır. CE sertifikasına sahip yalıtımlı cam üreticisi firmalar üretimlerinde Avrupa normlarına uygunluğu tarafsız laboratuvarlarca belgelendirilmiş ürünleri kullanmak zorundadırlar. Yalıtımlı camların uzun servis sürelerinin garanti edilebilmesi için EN 1279 /2 Çizelge D1 de belirtilen sınıflandırma kapsamındaki ürünleri içeren nem alıcıların yalıtımlı camda kullanılması gereklidir. EN 1279/2-3 belgesine sahip her nemalıcı güvenilerek kullanılabilecek bir nemalıcı mıdır? Bu belgeye sahip ürün ve ürünler ülkemizde bulunmaktadır ve satılmaktadır. Piyasada bulunan ürünlerin bu kalite kriterlerini halen sağlamakta olup olmadığının tespiti basit test yöntemleri ile olasıdır. Yalıtımlı cam sektörümüzde nem alıcılar için kalite kontrol kri- teri olarak kullanılagelen tek bir test yöntemi kullanılmaktadır. Delta T testi olarak bilinen test yöntemi! Bu test yöntemi sentetik zeolitten üretilmiş kaliteli bir nemalıcı ürününün test edildiği anda aktif olup olmadığının bir ölçüsüdür ve ürünün kalitesi hakkında net ve doğru bir fikir vermez!. Bu test yöntemi tamamıyla testi yapan kişinin deneyimine, kullanılan test aletlerinin malzemesine ve geometrisine, kullanılan termometrenin cinsi ve hassasiyetine, testte kullanılan su ve nem alıcı ile ortamın sıcaklığına bağlı olarak farklı sıcaklık değerleri elde edilmesine neden olmaktadır. Genellikle yüksek kaliteli nem alıcılar 35 C – 45 c arasında Delta T değeri göstermektedirler. (20 ml su ve 20 ml nemalıcı kullanılarak yapılan testlerde) Yüksek oranda 3A Sentetik zeolit içeren yüksek kaliteli bir nem alıcı Delta T testinde 35-40 C arasında değerler verirken 4A sentetik zeolit içerenler 35 C -45 C arasında daha yüksek değerler verirler. Yüksek kaliteli bir nem alıcının Delta T testinde oluşturduğu bu sıcaklık artışı nemalıcının su ile girdiği kimyasal reaksiyon sonunda ısı açığa çıkarmasından dolayı oluşan sıcaklık artışı değildir. Tamamıyla sistemin kararlılık oluşturma eğilimi sonucu oluşan sıcaklık artışı olarak bilinmelidir. Bu sıcaklık artışı nem alıcı gözeneklerinin testin yapıldığı anda boş ve nem emmeye hazır olduğunun yani aktif halde bulunduğunun bir göstergesidir. uniplast 44 Eğer Delta T testi sırasında sıcaklığın ani olarak yükseldiği ve sıcaklık farkının 45 C nin üzerine çıktığı, ardından sıcaklık artışının durmasına karşın suda hava kabarcıklarının çıkışının devam ettiği suyun beyaz peltemsi yapıda bulandığı gözlemlenirse çok büyük bir problemle karşı karşıya bulunulduğu göz önünde tutulmalıdır. Sıcaklık artışının nem emicilik özelliğinden değil kimyasal reaksiyon sonucu oluştuğunun tespiti görsel olarak kolaylıkla tespit edilebilir. Delta T testi yapıldıktan sonra kısa bir alüminyum profil parçası test ortamına daldırılarak bekletilir. Kalitesiz ve zararlı nem alıcı içerisinde kullanılan kalsiyum oksit (sönmemiş kireç) suyla reaksiyona girdiğinde oluşturduğu sıcaklık artışıyla (kirecin suyla söndürülmesi = sıcaklık artısı; gözlem =sürekli hava kabarcıkları çıkışı, suda peltemsi bulanıklık ) Delta T testi sırasında yüksek Delta T değeri elde edilmesine neden olur. Genel olarak nemalıcılar nötral ya da hafif baziktir. ( pH 7-9) Delta T testi yaparken test ortamında suyun PH sı hızla yükselecek ( kuvvetli bazik ortam PH=11) ve çok korozif bir ortam oluşturacaktır. Bir sıvının pH sını ölçmek çok basit yöntemlerle olasıdır. pH kâğıdı ile görsel olarak ya da pH metre ile sayısal olarak ölçüm yapılabilir. pH kâğıdı laboratuvar sarf malzemesi satanlardan çok ucuza temin edilebilir. ( Bazik ortam için -pH 7 den büyük pH kâğıdı kullanılmalıdır ) Delta T testi yapılırken sıvı ortamına daldırılan alüminyum profil hızla oksidasyona uğrayacaktır yüzeyi kararacak ve korozyona uğrayacaktır. Bu karakterdeki nem alıcıların son dönemlerde pazarda yaygın olarak pazarlanmakta olduğu tespit edilmiştir. Bu tip kalitesiz ve hatta yalıtımlı cam ünitesi için zararlı diyebileceğimiz nem alıcıların yalıtımlı cam ünitesine vereceği zarar çok kısa sürelerde ortaya çıkmayacağından güncel bir problem değilmiş gibi görünse de, orta kısa sürelerde ve üretim hatalarının söz konusu olabileceği yalıtımlı cam ünitelerinde hızla alüminyum profillerde kararma (oksidasyon) yaparak ya da ileri dönemlerde camda lekelenmeler şeklinde kendini gösterecek, yalıtımlı cam ünitesinin servis süresi dolayısıyla garanti süresi kısalacaktır. Problemin kaynağının nemalıcı olup olmadığı alüminyum profili okside olmuş yalıtımlı cam ünitelerinde kullanılan nemalıcıya aynı testlerin tekrarlanmasıyla kolaylıkla tespit edilebilir. Nem alıcılar inorganik ve sentetik hammaddeler kullanılarak üretildiklerinden onlarca yıl sonra bile rejenere edilmek suretiyle ilk kullanıldıkları kalite düzeyine yakın düzeylere taşınabilirler. Böylelikle yalıtımlı cam ünitelerinde garanti ve servis süreleri konusunda karşılaşılan problemlerin çözümü kolaylaşmaktadır. Bilinmelidirki; yukarıda sözü edilen kriter nem alıcı kalitesi açısından göz önünde tutulması gereken kriterlerden sadece bir tanesidir. Bundan sonraki yazılarımın herbirinde farklı bir kriter üzerinde durarak basit test yöntemlerini, yüksek kaliteli ve kalitesiz ürünler arasındaki farklılıkları ve yalıtımlı cam üzerindeki etkilerini fazla teknik detaylara girmeksizin anlatmaya çalışacağım. Bilgi çağında aydınlanma bilgiyi paylaşmak ile olasıdır. Aydınlık gelecekler dileklerimle… n egepen 46 Somfy Türkiye Pazarlama Koordinatörü Alev Yücel “Panjur, Perde, Tente ve Kepenk Ürünlerine Yönelik Motor ve Otomasyon Sistemleri İthal Ediyoruz” S omfy Türkiye Pazarlama Koordinatörü Alev Yücel, İthalatçılarımız ve İthal Edilen Ürünler konu başlıklı araştırma dosyamızla ilgili sorularımızı yanıtladı: İthalat yaptığınız ülkeler ve ürün grupları hakkında bilgiler verir misiniz? Somfy Ev Otomasyon Sistemleri olarak, merkezimiz Fransa’nın Türkiye temsilcisiyiz. Ayrıca Türkiye Ofisi olarak Azerbaycan pazarına da hizmet veriyoruz. Somfy SAS, dünya genelinde 54 ülkede ürünlerinin dağıtımını gerçekleştirmektedir. Son verile- “2004 yılından beri İstanbul merkezli olarak Altunizade’de bulunan ofisimizde satış, lojistik, pazarlama ve satış sonrası hizmetlerde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. 2011 yılı başında ise, Ege Bölgesi potansiyeline daha güçlü cevap verebilmek için Gaziemir’de yeni bir ofis daha açarak, profesyonelliğimize güç kattık. Tüm Türkiye’ye dağıtımımızı yine alanlarında güçlü ve bizi tercih eden iş ortaklarımızla gerçekleştiriyoruz.” rimize göre, yine dünya genelinde 32.000 profesyonel müşterisi ve 270 milyon nihai tüketicisi bulunan Somfy’nin ürün grupları panjur, perde, tente ve kepenk ürünlerine yönelik motor ve otomasyon sistemleridir. Sistemlerimizin en büyük özelliği ise, radyo teknolojisinin (Radio Technology Somfy) tüm avantajlarını kullanıcılarına sunmaktır. İthal ettiğiniz ürünler hakkında bilgi verir misiniz? Bir önceki sorumuzda da bahsettiğimiz gibi panjur, perde, tente ve kepenk ürünlerine yönelik motor ve otomasyon sistemlerinin 2004 yılından beri ithalatını gerçekleştiriyoruz. Panjur sistemlerinde kablolu ve kablosuz çözümlerimizin yanı sıra, güneş enerjisi ile çalışan motor ve otomasyon çözümlerimiz, perde sistemlerinde her tür perde modeline uyarlanabilen ve şu anda Türkiye piyasasında özellikle aksesuar olarak en geniş yelpazeye sahip motor ve otomasyon çözümlerimiz, kepenk sistemlerinde box, santral ve tübüler motor ve otomasyon çözümlerimiz ile tente piyasasında %100 RTS sistemi (Radio Technology Somfy) ile sattığımız motor ve otomasyon sistemlerimizi sayabiliriz. Projelere yönelik çalışmalarda ise, ürünlerimizi pazarlamaya ek olarak ücretsiz keşif ve teknik destek paylaşımlarında da bulunmaktayız. Ürünlerimiz daha detaylı olarak winsa 48 www.somfy.com.tr adresinden incelenebilir veya firmamızla direkt olarak irtibata geçilebilir. Ürünlerinizi tanıtıp, kullanım yerleri ve özellikleri hakkında bilgi verir misiniz? Ürünlerimiz, yukarıda saydığımız ürün grupları içerisinde çok geniş bir çeşitliliğe sahip olduğu için, daha spesifik ve Somfy’e özel birkaç ürüne değinmek istiyorum: TELIS 16 RTS Uzaktan Kumanda Sistemi: 16 gruba kadar aynı odadaki farklı ürünler veya aynı bina cephesindeki farklı uygulamalar tek üniteden çalıştırılır. CENTREO Santral Motorlar: Centreo, çabuk ve kolay montaj imkânı sunmaktadır. Montaj sürecini daha kolay hale getirmek üzere özel olarak tasarlanmış yeni bir bağlantı sistemi, tek açma ve kapamada limitleri ayarlamak için yüzükler mevcuttur. SUNIS SENSÖR RTS Güneş Sensörü: Bu sensörlerin en büyük özelliği, bir evin iklim koşullarındaki değişikliklere tepki vermesini sağlamaktır. Panjurları korumasının yanısıra iç mekân ısısını düzenler, enerji tasarrufu sağlar ve açma-kapama rahatlığıyla konforu da beraberinde getirir. OXIMO RTS Tübüler Motorlar: Bu motor sistemi, bir engel ile karşılaşıldığında panjuru korumak için otomatik olarak durur. Panjurlar kapalıyken hırsızlığa karşı güçlendirilmiş kilit sistemi devreye girer; böylece panjurların dışarıdan açılması imkânsız hale gelir. CHRONIS RTS Uzaktan Kumanda Sistemi: Zaman ayarlı uzaktan kumanda ünitesidir. Programlanan kapama zamanları mevsimlere göre değiştirilebilir. Güvenlik modu, evde olmadığınızda bile evdeymişsiniz hissi uyandırır. Ürünlerinizin satışını yaptığınız bölgeler ve dağıtım kanallarınız hakkında bilgi verir misiniz? 2004 yılından beri İstanbul merkezli olarak Altunizade’de bulunan ofisimizde satış, lojistik, pazarlama ve satış sonrası hizmetlerde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. 2011 yılı başında ise, Ege Bölgesi potansiyeline daha güçlü cevap verebilmek için Gaziemir’de yeni bir ofis daha açarak, profesyonelliğimize güç kattık. Tüm Türkiye’ye dağıtımımızı yine alanlarında güçlü ve bizi tercih eden iş ortaklarımızla gerçekleştiriyoruz. Şirketimizin yatırımları, gerek ülkemizin yarattığı potansiyel güç gerekse ofis olarak gösterdiğimiz başarıya istinaden hızla devam etmektedir. Nitelikli insan gücü ve profesyonel çözüm ortakları hedefimize ulaşmamızda büyük katkı sağlamaktadır. Önümüzdeki dönemlerde ithal etmeyi planladığınız ürünler hakkında bilgi verir misiniz? İthal etmeyi düşündüğümüz, belki de yeniliğinin yanısıra estetik açıdan en sempatik sayılabilecek “Smoove” adı verilen uzaktan kumanda sistemlerimiz var. Bu ürün gamı da yine kablosuz ve duvara monte olup; en büyük farklılığı dokunmatik teknolojisi ve her ev veya ofis ortamına uyabilecek farklı renk seçeneklerinde çerçeve ve gövde alternatiflerinin olmasıdır. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesaj veya ön plana çıkarmak istediğiniz bir konu var mı? 2011 yılını Somfy olarak başarıyla sürdürüyoruz. Bu başarı hiçbir zaman bireysel bir başarıyı temsil etmiyor. Firmamızın çalışanlarına verdiği en önemli motto belki bir klasik ama en gerçekçi yaklaşımlardan olan “takım çalışması”. Bu takım çalışması sadece şirket çalışanlarını değil; müşterinizle olan işbirliğinizi ve diyaloğunuzu da kapsıyor ve sektör aslında bu başarılı ortaklıklar ile büyüyor. Umarım sektörümüz, düzgün iş ortaklıkları sayesinde ve teknolojinin tüm imkânlarını kullanarak “kalite”den ödün vermeden gelişir ve büyür. n nees 50 Kutsal Emanet Hırka-i Şerif Kale Kilit Teknolojisiyle Korunuyor! İ stanbul Fatih semtindeki Hırka-i Şerif Camii’nde ziyarete açılan kutsal emanet Hırka-i Şerif’in muhafaza odasının giriş çıkış kapılarının güvenliği, mekanik ve elektronik kilit teknolojisinin mükemmel uyumunu yansıtan Kale Biometrik Güvenlik Kilitleri ile sağlanıyor. Hz. Muhammed’in (S.A.V), Veysel Karani Hazretlerine hediye ettiği ve Hırka-i Şerif Camii’nde muhafaza edilen mübarek hırkası Ramazan ayının ilk Cuma günü ziyarete açıldı. Hırka-i Şerif Camii’nde gerçekleşen açılışa İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı, Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürü İbrahim Özekinci, Veysel Karani Hırka-i Şerif Camii Hizmet Vakfı Başkanı Muhittin Cesur ve Veysel Karani 59. Kuşak torunu Barış Samir katıldı. Ziyarete açılan bölümde Hırka-i Şerif’in yanı sıra Hz Muhammed’in Sakal-ı Şerif’i ile Veysel Karani Hazretlerine ait serpuş ve kemer yer alıyor. Her yıl Ramazan ayında yoğun ziyaretçi akınına uğrayan Hırka-i Şerif’in muhafaza odasının tüm giriş çıkış kapılarının parmak izli geçiş güvenliğini artık Kale Biometrik Güvenlik Kilitleri sağlıyor. Türkiye’nin en köklü şirketleri arasında yer alan Kale Endüstri Holding bünyesindeki Kale Kilit Dış Tic. A.Ş. tarafından piyasaya sunulan parmak izi okumalı Kale Biometrik Güvenlik Kilitleri, maksimum güvenlik ihtiyacı duyan yapılarda kullanılıyor. Mekanik ve elektronik kilit teknolojisinin mükemmel uyumuna sahip Kale Biometrik Güvenlik Kilitleri cihaz üzerindeki LCD ekran, parmak izi okuyucu modül ve tuş takımı vasıtası ile kullanıcıların ihtiyaç duyduğu güvenlik senaryolarını uygulayıp merkezi yazılım ile yönetimini gerçekleştirebilecekleri, yüksek KALE standartları ile üretilmiş bir üründür. Hırka-i Şerif muhafaza odasının giriş ve çıkış kapılarında orijinal yapıyı bozmadan rahatlıkla kullanılıyor. Giriş ve çıkış ziyaret saatleri dışında Hırka-i Şerif odasına ulaşım için önceden kodlanmış parmak izini, hassas optik tarayıcı ile okuyup tanımlı yetkilendirmeler çerçevesinde geçişe olanak sağlıyor. Kablosuz veri aktarımı özelliğine sahip kilitler Hırka-i Şerif merkez kontrol odasında bulunan bilgisayara tüm verileri on-line olarak iletiyor. Merkezi bilgisayarda kullanılan Kale Elektronik Güvenlik İşletim Programı vasıtası ile tüm yetkilendirmeler kullanıcı bazlı ve zaman tabloları ile oluşturulabildiği gibi istenilen tarihe dönüp detaylı raporlamanın alınabileceği özel veri tabanı da kullanılıyor. Sistemler üzerindeki parmak izi okuyucu ve tuş takımı vasıtası ile: • Parmak İzli • Şifreli giriş • Parmak İzli ve Şifreli giriş kullanıma olanak sağlıyor. Kale Güvenlik Kilitleri ürün yelpazesindeki sistemler ileriye dönük olarak diğer otomasyon sistemleri ile entegre çalışabilecek altyapıya sahip olup, yüksek güvenlik arzu edilen tüm yaşam alanlarına hitap eden çeşitliliğe sahiptir. n KATSAN 52 Çağdaş Açılım Yapı Elemanları Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Kaya “Conta, Kapı ve Pencerelerin En Önemli Unsurlarından Biridir” 2 “Hangi ürüne, ne tip conta kullanılacağını mutlaka iyi analiz etmek gerekiyor. Türkiye’de bir standart olmadığı için standart bir conta da yok. Conta deyip geçilmemesi lazım. Conta kapı - pencerelerin vazgeçilmez ve en önemli unsurlarından biridir.” 009 yılı itibariyle çeşitli sektörlerde kullanılmak üzere conta imalatına başlayan Çağdaş Açılım’ın Yönetim Kurulu Üyesi Yaşar Kaya, konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı: Firmanız ve ürünleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Çağdaş Açılım bünyesinde conta imalatına 2009 yılında başladık. Bu tarihten itibaren kendi bünyemizde Eurotech markasıyla pencere, cephe, duşakabin, cam balkon, çocuk arabaları, bariyerler, gibi farklı sektörlere yumuşak ve sert contaların imalata başladık. Sektörümüzün ihtiyaçlarına cevap verebilmek için elimizden geldiği kadar eksiksiz çalışmalar yapmaya devam ediyoruz. Ürünlerimiz kapı - pencere sektöründe sızdırmazlık contaları olarak geçiyor. Hem alüminyum, hem plastik, hem ahşap olarak alanlarda kullanılan ürünlerdir. Kaliteli, uygun fiyatlı ve doğayla barışık bir ürün ürettiğimiz için de piyasada tercih ediliyoruz. Piyasada karşılaştığınız sorunlarla ilgili bilgiler verir misiniz? Contaya dışarıdan bakarak bir takım insanlar ürünü kalitesiyle ilgili fikirler sunuyorlar. Contanın kalitesi çatlarsa, boya atarsa deforme olursa ancak anlaşılabilir. Teknik olarak doğru şekilde uygulanmadığı zaman, contanın malzeme kalitesi ne olursa olsun sorunlu bir ürün olur. Dolayısıyla uygulaması satın aldığı ürünün uygulamasını çok iyi yapmakla sorumludur. Çalışma sisteminizden ve bayilerinizden bahseder misiniz? Türkiye’nin farklı illerinde bayilerimiz bulunmakta. Rize, Kayseri, Antep, İzmir, Denizli gibi illerin yanısıra, aktif olarak Çağdaş Açılım müşterisi olan firma- vorne 54 lara ürünlerimizi tedarik ediyoruz. Sektördeki tüm plastik, ahşap, alüminyum bayilerinin ihtiyaçlarını karşılayabiliyoruz. Onun haricinde cephe giydirme sistemlerinde ve farklı sektörlerde ürünlerimiz kullanılıyor. Ürün çeşitlerimizi de günden güne artırarak hizmetimizi sürdürüyoruz. Piyasadaki rekabet koşulları hakkında neler söylemek istersiniz? Bu işin tekniğini bilmeden bu işte para var diyerek başlayan atölyelerin var olduğunu biliyoruz. Ne teknikle, ne içerikle ne de uzun vadede yaşlandırma testle- riyle alakalı en ufak bilgi ve becerileri yok. Piyasada gelip geçici oluyorlar ama piyasadaki fiyat avantajlarından dolayı tercih ediliyorlar. Kullanıcıların bu anlamda ürün tedarik ettikleri firmaları iyi analiz etmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Biz kaliteli ürünlerimizi, uzun yıllar tüketicilerle buluşturmak istiyoruz. Ürünlerinize kendi bünyenizde testler uyguluyor musunuz? Önce ürün hammaddesiyle ilgili testlerimizi yapıyoruz. Ürünün uzun vadede yaşlandırma testlerini 21 günlük olarak yapıyoruz. Onun dışına ürünün pencerenin ya da kapının üzerindeki şekliyle beraber bir test metodumuz var. Bu test metodu Türkiye’de sadece bizde var. Ürün sadece hammadde olarak kalmadığı için, çalışma şekliyle test etmek çok önemli. Avrupa’da da bu şekilde yapılığı için bu testler bizde makinelerinizi getirttik ve yapmaya başladık. Sahip olduğunuz belgeler hakkında bilgi verir misiniz? İhracat yapan bir firma olduğumuz için farklı ülkelere ihracat yapabilmek için gerekli belgeleri aldık. CE belgemizle birlikte İSO 9001 belgemizin de çalışmaları tamamlandı. Yurt içinde ve dışında gerekli olan tüm belgelere sahibiz. İhracat yaptığınız ülkeler hangileri? Rusya, Kazakistan, Suriye, Bulgaristan ve Romanya ağırlıklı olarak çalıştığımız ülkelerin başında geliyor. İran’la ilgili de çalışmalarımız da devam ediyor, yakın gelecekte oraya da ürünlerimizi göndermeye başlayacağız. İhtiyaçlar doğrususunda özel conta imalatınız var mı? Müşterilerimizin talep etmesi halinde, farklı ürünleri de kendilerine sunabiliyoruz. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Tüketimlerin bilinçli olarak yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Hangi ürüne, ne tip conta kullanılacağını mutlaka iyi analiz etmek gerekiyor. Türkiye’de bir standart olmadığı için standart bir conta da yok. Conta deyip geçilmemesi lazım. Conta kapı - pencerelerin vazgeçilmez ve en önemli unsurlarından biridir. Diğer malzemeler ne kadar iyi olursa olsun, contanın iyi uygulanmaması o ürünün verimliliğini azaltacaktır. Piyasada herkes hakkını vererek üretim yaparsa, bu işten herkes kazançlı çıkar. Kaliteli iş, kaliteli kazanç getirir. n keçeci metal 56 Mustafa Özdemir Avrupa Ekonomik Sanayi ve Ticaret Odası Afganistan Bölge Müdürüğü Görevine Getirildi… A vrupa Ekonomik Sanayi ve Ticaret Odası tarafından Afganistan bölgesinde ekonomik entegrasyonu ve standardasyonu sağlamak amacıyla kurulan merkezin müdürlük görevine Mustafa Özdemir getirildi. Konuyla ilgili görüşlerini almak için ziyaret ettiğimiz Özdemir, görevi ve çalışmalarıyla ilgili bilgiler verdi: “Avrupa Birliği’nin tüm dünyadaki ekonomik entegrasyonunu standasyonunu sağlamaya yönelik kurduğu bu oluşumun genel merkezi Belçika Brüksel’dir. Dünyada 72 ülkede örgütlenmiş ve Türkiye’de de ofisleri bulunmaktadır. Kurumun asıl amacı, Avrupa Birliği standartlarına göre akredite olmuş faaliyet ve konularda ürün ve hizmet standartlarını yükseltmek ve uygulamaktır. Bu standartların oluşumunda Avrupa Birliği’nin hibe ve destekleri büyük önem taşımaktadır. Savaş sonrası Afganistan’daki yeni düzenin kurulması adına, o ülkenin kredi ve hibeler ile standartlara dönüştürülmesi konusundaki gaye üzerine görevlendirildim. Bu görevi üstlenen dünya üzerindeki 72 ülkede başka bir Türk daha yok. Türkiye merkezinin başkanı da bir Azeri dostumuz. Benim ve ülkem adına çok önemli bir görev olduğunu söyleyebilirim. Daha önce A.B.’nin İngiliz siyasi temsilcisi Afganistan’a atanmıştı. Şu anda ilk defa ekonomik bir temsilci atandı. Merkezimizi başkent Kabil’de kurduk. Bahsettiğim gibi ben başkanlık görevine getirildim. Afgan ve Türk başkan yardımcımızla birlikte çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” Bu görev için ne zaman davet edildiniz ve ne zaman göreve başladınız? 2011 Şubat ayında bu teklif geldi. Mayıs ayında da onanmamız geldi. Bu süre zarfında ülkeler arası diplomatik yazışmalar ve bakanlıklar düzeyinde çalışmalar gerçekleştirildi. Oradaki çalışmalarınızdan ve planlarınızdan bahseder misiniz? Afganistan Bölgesi için faaliyetlerimizi 55-60 konu başlığı altında topladık. Hizmet sektörü ve teknolojik faaliyetlerde standartlar belirlendi. Tüm sektörler için uygulanması gereken standartları belirledik ve oluşturmaya başladık. Tabi bunların oluşabilmesi için nitelikli kaynakların da oluşturulması gerekiyor. Afganistan’ın kendi yerel ve insan gücü kaynaklarının da standart hale gelmesi gerekiyor. Önceliğimiz hem Türk, hem Afgan üniversiteleri ile birtakım protokoller yaparak, ilk eğitimleri vermek ve eğitilmiş insanları yönlendirmektir. Bu noktada 3 temel ele aldık. Ekolojik projeler, sosyal projeler ve teknolojik faaliyetler. Eğitim konusundaki çalışmalarımız temelimizi oluşturacak. Birinci eylem planında okuryazarlık kursları açmamız söz konusu. Bunun için nitelikli öğretmenlere, mekânlara, alet edevata ihtiyacımız var. İşte burada A.B’nin kaynaklarının hibe olarak bölgeye intikal ettirilmesinde, onanmasında ve sonuca gitmesindeki süreci önemli rol oynayacağız. Önce birey hakkını korumak adına, birliğin kaynaklarını ve fonlarını bölgeyi bilen biri olarak ben ve ekibim çalışacağız. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Böyle bir proje içinde olduğum için hem mutluyum, hem heyecanlıyım, hem de insanlık adına bir şeyler yapacak olmanın sorumluluğu içerisindeyim. Görevimi en iyi şekilde yapacağımı hem sektördeki değerli arkadaşlarıma, hem de ülkedeki diğer vatandaşlarımıza iletmek isterim. Bu arada bölgeyle ilgili faaliyet yapmak isteyen sektördeki değerli arkadaşlarımızı bizzat bizimle irtibat kurabilirler. Kendilerine vereceğimiz stratejik bilgiler ve önlemler ile onlara da destekler sağlayabileceğimizi ifade etmek isterim. Değişen Afganistan’da Türk sermayesinin nasıl nüfus edeceği konusunda danışmanlarımız aracılığıyla her türlü hizmeti verebiliriz. n 58 Egepen Deceuninck Mühendislik Birim Sorumlusu Didem Kale “Yalıtımlı Bir Ürünü Müşteriye Sunmak Fark Yaratır” I sı - ses- hava ve su yalıtımı sağlayan malzemelerin önemini vurgulamak ve yalıtımın sektörümüzdeki önemi konusunda bilgiler vermek amacıyla bu sayımızda ele aldığımız araştırma konumuzun sorularını yanıtlayan Egepen Deceuninck Mühendislik Birim Sorumlusu Didem Kale, konuyla ilgili detaylı bilgiler verdi: Yalıtımla ilgili ürünleriniz hakkında bilgi verir misiniz? a) Bu soruda yalıtımla ilgili ürünleriniz hakkında tek tek bilgi veriniz. Bina içerisindeki enerji kayıplarına baktığınızda, yaklaşık %30 gibi bir oranı pencere ve kapılar üzerinden gerçekleşmektedir. Bu nedenle Ege Profil Tic. Ve San. A.Ş. olarak ürün ve sistem tasarımlarımızda yalıtım faktörü bizim için önemlidir. Doğramada yalıtım denildiğinde akla ilk önce “ısı yalıtımı” gelir. PVC pencere, diğer malzemelere kıyasla ısı yalıtımı açısından en ideal çözümü sunmaktadır. Pencere veya kapılarda ısı yalıtımı, ısıl iletkenlik derecesini ifade eden U değeri(W/m2K) ile tanımlanmakta; bu değerin azalması, daha iyi yalıtım sağladığı anlamına gelmektedir. Örneğin bizim ürün grubumuzda yer alan Zendow ve Everest Max Sistemleri’nde, profil kesitine ait (Uf) ısı iletkenlik değeri 1.4 -1.5 W/m2K’dir. Bayimizin kullanacağı özellikli cam ile doğramaya ait ısı iletkenlik değeri (Uw), 1.1 W/m2K ‘ne kadar indirgenebilmektedir. Doğramada yalıtımdan bahsederken, ısı ve ses izolasyonu dışında hava geçirgenliği, su sızdırmazlığı gibi diğer yalıtım özelliklerinin de vurgulanması gerekir. Ürün grubumuz içinde yer alan Hebeschiebe sürme kapı uygulamaları, contalı sürme sistemi olmasından dolayı çok geniş açıklıklarda uygulanabilmekte, hava geçirgenlik değerleri olumlu yönde yüksek çıkmakta ve sızdırmazlık sağlamaktadır. Doğrama ile birlikte kullanılan panjur ve kepenk sistemleri de, ısı yalıtımını olumlu ölçüde artırmaktadır. Panjur ürün grubumuzda, tercihe göre farklı ebatlarda izolasyonlu panjur kutularımız da mevcuttur. b) Kullanım yerleri hakkında bilgi veriniz. PVC profil sistemleri ile, müşteri tercihine veya projeye göre farklı açılım seçeneklerinde pencere veya kapı uygulamaları yapılmaktadır. İstenirse panjur, kepenk ve sineklik sistemleri doğrama üzerine ilave edilebilmektedir. Ayrıca büyük şehirlerde veya trafiğe yakın yerlerde yaşayan insanlar için önemli bir sıkıntı haline gelen gürültü problemi, özellikle doğru sistem ve doğru cam ile yapılan pencere ve kapı uygulamaları ile iyi ses yalıtımı sağlanarak giderilmektedir. c) Kullanıcıya faydaları hakkında bilgi veriniz. Kullanıcı açısından, ısı ve ses yalıtımlı ürünler sağlıklı ve konforlu mekânlara ulaştırmayı hedeflemekte, aynı zamanda binanın kullanımı esnasında ısıtma ve soğutma giderlerinde de büyük kazanım getirmektedir. Ses yalıtımı, özellikle kalabalık şehirlerde, şehirdeki gürültü kirliliği bakımından direkt tercih sebebi olmaktadır. Şubat 2010’da başlayarak yasal zorunluluk olan CE işaretlemesi ile son kullanıcıya satın aldığı doğramanın tüm performans değerleri iletilmektedir. Daha önce beyaz eşyalar ile hayatımıza giren enerji tüketimi, su tüketimi gibi kavramlar, bizim sektörümüzde pencere performans değerleri olarak TS EN 14351–1 standardındaki tanımlar ile sınıflandırılmaktadır. Dolayısıyla herkes, evindeki PVC doğramayı sadece estetik olarak değerlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda ısı ve ses yalıtımı değerlerini hatta hava geçirgenliği, su sızdırmazlığı, rüzgâr yüküne bestkale 60 dayanım gibi bir takım diğer performans özelliklerini de öğrenebileceklerdir. Kullanıcı açısından, unutulmaması gereken bir husus da, PVC doğrama ile mekâna iyi bir yalıtım kazandırılırken, evin içerisinde oluşan fazla nemin, kısa ve etkin havalandırma ile dışarıya atılması ve içeriye temiz hava girişi sağlanmasıdır. d) Uygulamacıya sağladığı kolaylıklar hakkında bilgi veriniz. Yalıtımlı bir ürünü müşteriye sunmak, üründe bir farklılık yaratmakta, tüketici tercihlerinde de öncelikli olmaktadır. Bu da devamında uygulamacıya, rekabet avantajı getirmektedir. Ayrıca müşteri memnuniyetini de unutmamak gerekir. Müşteri satın aldığı üründen memnun kalacaktır. Çünkü o ürünün yalıtım avantajı ile kendisine uzun vadede kazanç olarak döneceğini bilmektedir. e) Isı geçirgenlik katsayısını belirtiniz. Doğramalarda ısı iletkenlik katsayısından bahsetmeden önce, ISO EN 10077-2’ye göre hesaplanarak U değeri ile ifade edilen iki farklı kavramı tanımlamak gerekir; • Uf: Profil kesiti (PVC+destek sacı) için geçerli olan ısı iletkenlik katsayısı ve • Uw: İçerisine cam takılı bitmiş doğrama için geçerli olan ısı iletkenlik katsayısıdır. Biz sistemlerimizde profil kesitleri için geçerli olan ısı iletkenlik(Uf) değerlerini vererek, bayilerimizin kullanacakları cam özelliğine göre, hazırladığımız tablolardan doğrama için geçerli ısı iletkenlik (Uw) değerlerine ulaşmalarını sağlamaktayız. PVC profil sistemlerimizde, genel olarak ısı geçirgenlik değerimiz 1.4–1.5 W/m2K’dir. Bu değer, kullanılan PVC profile veya içinde kullanılan destek sacının şekil ve kalınlığına göre değişmektedir. Örneğin, bizim firma olarak tavsiye etmediğimiz kör kasa uygulamalarında ısı iletkenlik değerleri artmakta, dolayısı ile ısı yalıtımını olumsuz yönde etkilemektedir. Ama burada tekrar vurgulamak isterim ki, bitmiş doğramanın ısı iletkenlik (Uw) değeri, profil kesitine (Uf) ait değerden çok daha önemlidir. Binalarda ısı yalıtım yönetmeliğine göre, pencere ısı geçirgenlik katsayısının (Uw) en fazla 2,1 W/m2K olması gerekmektedir. Bu da, cam kalınlığından çok, camın özelliğini ön plana çıkararak, daha iyi ısı yalıtımı değerine sahip olan düşük yayınımlı ısı kontrollü (Low E kaplamalı) cam kullanımı ile sağlanabilmektedir. Bu uygulamaya örnek vermek gerekirse, aynı doğrama sistemi kullanılarak imal edilmiş aynı ölçülerde iki doğrama düşünelim. Birincisinde, standart 20 mm (4+12+4/hava) cam (Ucam: 2.9), ikincisinde ise, LowE kaplamalı 24 mm (6+12+6/ argon) cam (Ucam:1.3) kullanılsın. Tamamlanmış doğrama üzerinde, Low E kaplamalı cam standart çift cama göre %50–55 daha iyi yalıtım getirecektir (Bu oran, doğrama ölçülerine, cam alanına, Uf’e göre değişim göstermektedir) Sonuç olarak, doğrama üretimi yapacak bayinin veya nihai müşterinin, iyi bir doğrama yalıtımı için, ısı iletkenlik değeri düşük bir cam tercih etmesi gerekmektedir. f) Hava Geçirgenlik katsayısı belirtiniz. Doğramanın hava geçirgenliği, özellikle çok rüzgâr alan mekânlarda büyük önem taşımaktadır. Hava geçirgenlik katsayısı, doğrama üzerine uygulanan farklı basınçlarda, doğramanın gösterdiği hava kayıplarının ölçülmesi ile belirlenir. Pencere performans kriterlerinden biri olan hava geçirgenliği, TS EN 12207‘e göre tanımlanmakta, aynı zamanda CE etiketinde de yer almaktadır. Akredite laboratuarlarda yaptırdığımız sonuçlara göre, contalı sistemlerimiz için geçerli olan hava geçirgenliği sınıfı 4 ‘tür. g) Kullanım ömrü hakkında bilgi veriniz. PVC profillerde yapmış olduğumuz yaşlandırma test sonuçları standartları karşılamaktadır. Kullanım ömrü ile ilgili değerlendirmenin tam olarak yapılabilmesi için, kumaşın kalitesi kadar elbiseyi diken terzinin de becerisi ön plana çıkmaktadır. Dolayısı ile doğramanın üretim standartlarına uygun olarak imal edilmiş olması gerekiyor. Sonrası, müşterinin uzun yıllar içerisindeki beklentisine göre gelişiyor. Şunu söyleyebilirim ki, firmamıza ait 25 yıl önce yapılmış olan doğramalar hala sorunsuz olarak kullanılmaktadır. Yalıtım konusundaki yeniliklerden bahseder misiniz? PVC doğrama, ısı yalıtımı konusunda diğer malzemelere göre oldukça avantajlı konumda yer almaktadır. Isı iletkenliğinin daha da azaltılması için, dünyada birçok firma farklı yenilik çalışmalarını sürdürüyor. Biz de bu teknolojileri Deceuninck Grubu olarak, yakından takip ediyoruz. Bu konuda laboratuar çalışmalarımız da devam etmektedir. Teknolojiye paralel olarak, düşük Uf değerlerine sahip, ısı yalıtımı yüksek profil sistemleri üzerinde çalışmalarımız sürmektedir. sistem dan. 62 Yalıtımın sektörümüzdeki önemi ve bilinirliği hakkında düşünceleriniz nelerdir? Günümüzde yapılarda enerji tasarrufu ve dolayısıyla çevre kirliliğine sebep olan karbondioksit emisyonunun azaltılması artık hepimizin çok önemsediği konuların başında geliyor. CO2 emisyonunun azaltılması, fosil yakıt tüketiminin düşürülmesi ile mümkün olmakta, bu da mevcut enerjinin verimli kullanılması yani enerji tasarrufu ile gerçekleşebilmektedir. Dünyada tüketilen enerjinin önemli bir bölümü yapıların ısıtılmasında kullanılmakta, bu da ülkelerin enerji tasarrufu politikalarında ısı yalıtımına giderek artan bir şekilde önem vermelerine neden olmuştur. Ülkemizde ise, kullanılan enerjinin yaklaşık % 31’i binalarda tüketilmektedir. Bu enerjinin büyük bir bölümünün binaların ısıtılması amacıyla tüketilmesi, binalarda ısı yalıtımı yapılarak sağlanacak enerji tasarrufunun önemini vurgulamaktadır. Bir binadaki ısı kaybının %30’u, iyi yalıtım yapmayan pencerelerden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, tercih edilen doğramanın ısı yalıtım değerleri önemli ölçüde ısı kayıplarını etkilemektedir. İlk yatırımı biraz fazla olmasına rağmen, yüksek ısı yalıtımı özelliği ile kısa sürede kendini geri ödeyen sistemler tercih edilmelidir. Yalıtım ürünleri konusunda ülkemizin ve şirketinizin dünyadaki yeri hakkında ne düşünüyorsunuz? Ülkemizde Kyoto Protokolü’nün de imzalanması ile atmosferdeki sera gazı yoğunluğunun, iklime tehlikeli etki yapmayacak seviyelerde dengede kalması için biraz daha çaba sarf edileceğini bilmek güzel. Çünkü Kyoto Protokolü’ne göre ülkeler 2008 ile 2012 yılları arasında sera gazı salımlarını, 1990 yılına göre %5.2 düşürmekle yükümlüdürler. Ayrıca iklimsel olarak, her mevsimin yaşandığı ülkemizde, hem ısıtma hem de soğutma ihtiyacı sürekli artıyor. Eskiden yalıtım sadece soğuktan korunmak olarak algılandığı halde, günümüzde küresel ısınmanın etkisi ile soğutma daha ön plana çıkmaktadır. Çünkü soğutmak için harcanan enerji, ısıtmak için harcanan enerjiden daha pahalıdır. Dolayısı ile yapılarda mutlaka ısı yalıtımı yapılarak, enerji tüketiminin azaltılması gerekmektedir. Aynı zamanda, eski binalarda, komple binaya yalıtım yapmak hem zor hem de büyük organizasyon gerektirdiği için, daha uzun sürede gerçekleşmektedir. Hâlbuki yalıtımlı doğrama tercihi, çok daha basit ve hızlı çözüm getiren bir uygulamadır. Yalıtımın getirdiği avantajlar, sadece firmalarla değil, kamu yararına yapılan bilgilendirmeler, toplantılar ve eğitimlerde de gündeme getirilmelidir. Deceuninck Grubu olarak, birçok ülkede daha düşük ısı iletkenlik değerine sahip pencere elde edilmesi yönünde çalışmalarımız hızla devam etmektedir. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesaj veya ön plana çıkarmak istediğiniz bir konu var mı? Yapılarda ısı yalıtımının sağlanması artık en önemli kavramlardan biridir. Hatta 1 Ocak 2011’den itibaren 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu’na göre her binanın ‘Enerji Kimlik Belgesi’ sahibi olması gerekmektedir. Bu konuda yayınlanmış olan “ Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği”, dış iklim şartlarını, iç mekân gereksinimlerini ve maliyet etkinliğini de dikkate alarak, bir binanın bütün enerji kullanımlarının değerlendirilmesini sağlayacak şekilde tanımlanmıştır. Böylelikle yeni ve tadilat yapılacak mevcut binalar için minimum enerji performans gereklerinin belirlenmesi ve çevrenin korunması da hedeflenmektedir. Nihai tüketiciler, yeni bir ev satın aldığında veya doğrama değişimi esnasında binadaki ısı ve ses yalıtımına dikkat etmeli, uzun vadede kendilerine ciddi tasarruf sağlayacak, doğrama sistemlerini mutlaka sorgulamalı ve tercihlerini hem ülkemizin geleceği, hem de kendi ekonomileri için her zaman yüksek izolasyona sahip doğrama yönünde kullanmalıdırlar. Bu tür doğramalarda, ilk yatırım maliyetlerinin hiç de düşünüldüğü kadar yüksek olmadığı görülecektir. Son olarak, bu konuda showrooma sahip firmalara da büyük görev düşmektedir. Konu hakkında bilgi sahibi olmayan tüketicilere enerji tüketimi ve yalıtımlı ürünlerin sağlayacağı tasarruflar anlatılmalı, müşteriler bu yönde bilgilendirilmelidir. n crocist 64 Almanya fuarı Stuttgart’a mı kayıyor? T ürkiye’nin yanısıra yurtdışında da düzenlenen fuarlar anlamında ciddi bir rekabet söz konusu. Özellikle bizim sektörümüzle alakalı düzenlenen fuarlara her geçen gün yenileri eklenmekte. Bunun olumlu olduğu kadar olumsuz yanlarının da olduğunu biliyoruz. Bu fuarlara son örnek Almanya Stuttgart’ta düzenlenen R&T Messe Fuarı’nı gösterebiliriz. Nürnberg’de düzenlenen ve büyüklüğü tartışılmaz Fenster Bau Fuarı’na rakip olan R&T Stuttgart Fuarı da ciddi bir ilgiyle karşılandı. Birçok katılımcının R&T Stuttgart Fuarı’nı tercih etmesindeki en büyük etkenlerden birinin katılımcılara sağlanan kolaylıklar ol- duğunu söyleyebiliriz. Yurtiçinde olduğu gibi, yurtdışında da sektörümüzden bu fuarlara katılacak olan firmalar yine kendi beklentilerinin en yüksek düzeyde karşılandığı fuarları tercih etmeye devam edecektir. Biz de bu fuarların hangisinin sürekli hangisinin geçici olduğunu takip edip, sizlere ulaştırmaya devam edeceğiz. n Biraz Daha Dikkat! İ stanbul Büyük Şehir Belediyesi, Kaçak Camii İnşaatını yıkarken, Ataşehir Belediyesi’nden ecri misil ile kiralanmış arsadaki spor tesislerini de yıktı! Flora Sitesine ait spor tesislerini yıkıntı haline getirip bölgeden ayrılan iş makinelerinden sonra, savaş yerine dönen çevreyi site sakinleri temizlemek zorunda kaldı. Elbette ki kaçak yapılara göz yumulmamalıdır ancak bunu yaparken farklı alanlara da zarar verilmesini doğru bulmuyoruz. Bu sadece bizim şahit olduğumuz bir örnek. Bunun gibi birtakım yanlışlıkların yapıldığını zaman zaman duyuyoruz. Umut ederiz yapılan bu uygulamalarla kurunun yanında yaş da yanmaya devam etmez. n çalıkpen 66 STORROL Panjur ve Kapı Otomasyonu Genel Müdürü / Makine Mühendisi Harun Karabey “İthal Ettiğimiz Ürünler Sektörde Fark Yaratacak” lik katsayısı çok yüksek bir ürün. Sessiz çalışan motorlu sisteme sahip. En önemli özelliğini güvenlik konusunda çok üstün bir ürün olmasıdır. Şuanda bizimde birçok meslektaşımızın da kullandığı kepenkleri hırsızların açma oranı oldukça yüksek. Ancak getirdiğimiz ürün bu tür aksaklıkları kapamak için özel olarak dizayn edilmiş. Bu ürünle ilgili çalışmalarımızı hızlandırdık, yakın zamanda bu ürünü tüketiciyle buluşturacağız. Diğer ürünümüz ise, garaj kapısı otomasyon sistemleridir. Yine Türkiye’de çok sayına buna benzer ürünler olmasına rağmen bu ürün hızıyla, torkuyla fark yaratıyor. Sektörde büyük oranda İtalyan thalatçılarımız ve ithal edilen ürünler kullanılıyor ancak bizim ürünler ile ilgili sorularımızı ürünümüz Alman ürünüdür. Bizde ya-nıtlayan STORROL Genel İtalyan ürün kullanırken, bu Alman Müdürü Harun Karabey, sohbetiürünü denedik birkaç uygulamadan miz sırasında Almanya’dan ithal etsonra oldukça güvenli ve kullanışlı tikleri yeni ürünlerle de ilgili bilgiler olduğunu görerek tercih ettik. Her verdi: iki ürünü de eş zamanlı olarak ülİthalat yaptığınız ülkeler ve kemize getireceğiz. ürün grupları hakkında bilgiler Ürünlerinizin satışını yaptığınız verir misiniz? bölgeler ve dağıtım kanallarınız Firmamız Almanya’dan ithalat hakkında bilgi verir misiniz? yapmaktadır. Otomatik kapı sistemFirmamız kurulduğu yıldan beri leri üzerine bir fabrikanın ürünlerini ithalatın yanısıra ihracat da yapithal ediyoruz. Yine başka bir Alman maktadır. Şuanda 10’dan fazla ülfirmasının garaj kapısı motorlarını keye ürünlerimizi gönderiyoruz. da ithal ediyoruz. Fransa, Hollanda, Belçika, Bulgaİthal ettiğiniz ürünler hakkında ristan, Kırgızistan, Kazakistan, Özbilgi verir misiniz? bekistan Azerbaycan, Yemen, KaÜrünümüz otomatik kepenk sistar, Irak, Libya gibi ülkelere satış temleri üzerine çok özel bir ürün. yapıyoruz. Almanya’da üretilmiş patentli ürünü Bayilerimiz ve son kullanıcılarla Türkiye’ye getirip, Türk piyasasıyla çalışıyoruz. Değişik illerde bulunan tanıştırmak için çalışıyoruz. Şu an bayilerimize ebatlanmış şekilde ürünön tanıtım aşamasındayız. lerimizi gönderiyoruz. Türkiye’nin Ürün renk alternatifi çok fazbirçok bölgesinde satış yapıyoruz. la olan ve hırsızlığa karşı güvenTrakya ve Marmara bölgesinde İ “Kaliteli işlerin ortaya çıkması için panjur ve kapı sistemleri üreticilerinin dernekleşmesiyle olabilir. Bu sayede sektöre zarar veren insanların ayıklanması sağlanabilir. Ya da eğitimler verilerek sektöre girecek insanların kalitesi yükseltilebilir. Mimar ya da mühendisleri bilgilendirmek amacıyla yapılan görüşmeler benim ya da bir başkasının emeğiyle değil de dernek altında yapılması, sektörü büyütecektir.” afra 68 çok etkin olarak alışmalarımız var. Bunun yanında ihaleler konusunda çalışmalarımız var. Türkiye için oldukça prestijli işler tamamladık. Bunlardan birine örnek verecek olursak Türkiye genelindeki 81 adet postaneye kepenk sistemi yaptık ve teslim ettik. Büyük oranda ticari işletmelerle ve bu işi meslek haline getirmiş kişilerle çalışıyoruz. Sadece Yemen ve Kazakistan’daki partnerlerimiz proje bazlı alım gerçekleştiriyorlar, diğer ülkelerdeki partnerlerimiz bu işi meslek edinmiş kişiler. Bazılarına boy olarak bazılarına da ebatlanmış olarak ürünlerimizi gönderiyoruz. Daha çok otomatik panjur- kepenk, fotoselli kapı, endüstriyel kapı ve garaj kapısı talep ediyorlar. Önümüzdeki dönemlerde ithal etmeyi planladığınız ürünler hakkında bilgi verir misiniz? Bizim şu anki çalışmalarımızla ilgili ithalat planımız çok fazla yok. Çalıştığımız ürünler zaten kaliteli ürünler. Sadece az önce bahsettiğim Almanya’dan getireceğimiz o iki ürünün yoğunluğunu artırmak bizim için yeterli olacaktır. Bu mesleği icra edenlerin bilgi eksikliği konusunda neler söylemek istersiniz? Bu konuda sizce neler yapılabilir? Bu uygulamaların son bulması ve kaliteli işlerin ortaya çıkması için panjur ve kapı sistemleri üreticilerinin dernekleşmesiyle olabilir. Bu sayede sektöre zarar veren insanların ayıklanması sağlanabilir. Ya da eğitimler verilerek sektöre girecek insanların kalitesi yükseltilebilir. Mimar ya da mühendisleri bilgilendirmek amacıyla yapılan görüşmeler benim ya da bir başkasının emeğiyle değil de dernek altında yapılması, sektörü büyütecektir. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesaj veya ön plana çıkarmak istediğiniz bir konu var mı? Firmamızın kuruluş amaçlarından bir tanesi otomatik panjur sistemleri üzerine faaliyet sürdürmekti. Geçmiş yıllarda kötü şekilde uygulanan ve PVC lamellerle uygulanan sistemlerden dolayı PVC sektörüne tüketicinin güveni oldukça sarsılmış durumda. Yapılan o işler insanların zihninde panjurun kötü bir ürün olduğunu uyandırdı. Önce bu sektördeki meslektaşlarımızla birlikte bu imajı temizlememiz gerekiyor. Diğer bir konuda da panjur sektöründe bizlerin ve fabrikaların mimarlara ve müteahhitlik firmalarına detay vermemiz gerekiyor. Birçok firma projelerde panjur kullanmaktan çekiniyor. Bunun da en büyük nedeni detayı çözememe ve kendisine sıkıntı olacağını düşünmesidir. Bu da sektörümüzün büyümesini engelliyor. Biz firma olarak birçok firmayla, mimarla, mühendisle birebir görüşerek bu detaylar hakkında kendilerini bilgilendiriyoruz. Panjur sektörünün büyümesi için bunu yapmak gerekiyor. Otomatik kepenk sistemindeyse pazarın ciddi şekilde büyümesiyle ciddi bir rekabet ortamı da oluştu. PVC sektöründeki daralma otomatik kepenk sektörüne büyük bir yoğunluk kazandırdı. Tabi bu yoğunluk, bilgisiz ve tecrübesiz insanların fiyat, maliyet ve uygulama anlamında hatalarla karşılaşmalarına sebep oldu. Bunun hizmetini veremeyecek firmalar bu ürünlerin satışını yapıyorlar. Bunun için gerekli altyapıya sahip olarak çalışan firmalar çok çok az diyebilirim. Bu tür uygulamalar insanların bu sektöre de küsmelerine neden olacaktır. Ya bu arkadaşlarımız bunun için gerekli donanımı sağlamalılar, ya da bu sektöre fazla yakınlaşmamalılar diye düşünüyorum. n “The products that we import will make a difference” General Manager of Denge Shutter, Harun Karabey claimed that the product that they import in the industry will make a difference. 69 asc plast 70 Keçeci Metal Genel Müdürü Cemal Keçeci “Geleceği Hedefleyen Firmalar Ayakta Kalacaktır” K eçeci Metal Genel Müdürü Cemal Keçeci, kendisiyle görüşmemizde firmaları, üretimleri ve çalışmalarıyla ilgili bilgiler verdi: Firmanızı kısaca okurlarımıza tanıtır mısınız? Keçeci Metal olarak 2003 yılında kurulup, metal sektöründe demir doğrama, çelik kapı, ferforje çelik çatı üzerinden yola çıktık. Zamanla müşterilerinden gelen talep üzerine 2006 yılında PVC kapı pencere üretici bayisi olarak yolumuza devam ettik. Daha sonra kardeşler olarak bir araya gelip bölgemizin PVC destek sacı üreticilerinden biri olmaya karar verdik. 2010 yılından itibaren de PVC destek sacı üretimi gerçekleştirmekteyiz. Piyasada kullanılan destek sacları ile ilgili neler söylemek istersiniz? Piyasada maalesef ithal olarak getirilen ikinci kalite galvaniz sac satışı oldukça fazla yapılıyor. Müşterilerimizin ithal ikinci kalite galvaniz sac ile yerli birinci kalite sac arasındaki farkı anlamaları gerekiyor. Bu iki ürün arasında fiyat olarak da oldukça fark var. Ancak kullanıcıların bu konuya daha fazla önem verip, pencerenin iskeleti konumundaki sacların kalitesiyle biraz daha fazla ilgilenmeleri gerekiyor. Biz anlayış olarak birinci kalite malzeme üretmeyi ilke edindik. Bu amaç doğrultusunda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bölgenizde ticaret yapıyor olmanın avantaj ve dezavantajları neler? Gaziantep gibi bir şehirde ticaret yapmak bizim için oldukça büyük bir avantaj sağlıyor. İlimiz gelişmiş sanayisi ve PVC sektöründeki ilerlemesiyle göz doldurmaktadır. Gaziantep doğu ve Güneydoğu bölgesinin yanı sıra komşu ülkelerin de ihtiyaçlarının belli bir kısmını karşılamaktadır. Ayrıca ilimiz kaliteli üretimleriyle bölgenin önde gelen illerinden biridir. Bizde firma olarak gerek tedarik konusunda gerek satış konusunda bu imkânlarımızı elimizden geldiğince iyi kullanmaya gayret ediyoruz. İlimize ve bölgemize yakışır bir ticaret anlayışıyla müşterilerimize hizmet vermek bizim için unsur. Satış ve pazarlama konusunda izlediğiniz yoldan bahseder misiniz? Satış ve pazarlama konusunda kendi imkânlarımızla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Firma olarak marka olmaya dolayısıyla reklama büyük önem veriyoruz. Birden bire bir büyüme yerine emin adımlarla, müşterilerimize en iyi hizmeti vererek ilerlemeyi tercih ediyoruz. Kalitemizden ve dürüstlüğümüzden taviz vermedikçe müşteri portföyümüzün günden güne genişlediğini görüyoruz. Zaman içerisinde çok daha geniş bir yelpaze ile çalışacağımıza da inanıyoruz. Bunun yanında yurt dışı ile ilgili de bir takım çalışmalar yürütüyoruz. Özellikle Irak piyasasında inşaat sektöründe büyük bir hareketlilik var. Biz de bu bölgelerden payımızı alabilmek için gerekli görüşmeleri yapıyoruz. Bu konudaki çalışmalarımızın karşılığını da alacağımıza inancımız sonsuz. Az öncede belirttiğim gibi, biz işimizi en iyi şekilde yapıyoruz ve bunun karşılığını mutlaka alacağımızı da biliyoruz. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Ürünlerimizin kalitesini bilen, piyasada daha ucuz ürünler varken bizi tercih eden müşterilerimize bu hassasiyetlerinden dolayı teşekkürü bir borç biliriz. Biz şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da en kaliteli malzemeleri kendilerine ulaştırmaya devam edeceğiz. n zümrüt 72 Çakırpen Genel Müdürü Uğur Çakır “Bayilerimizin Tüm Beklentilerini Karşılıyoruz” Ç akırpen Genel Müdürü Uğur Çakır, bayilik konusuyla ilgili olarak kendisine yönelttiğimiz soruları yanıtladı. Bayilerin kendilerinden olan beklentilerini büyük oranda karşıladıklarını ifade eden çakır, bayi olmak isteyen firmalarda aradıkları özelliklerden de bahsetti: Bayiniz olmak isteyenlerin firmanızdan beklentileri nelerdir? Bu beklentilerin ne kadarını karşılıyorsunuz? Partnerlerimiz olarak gördüğümüz bayilerimiz üç ana gruba bölünmüş durumdalar. Üretici bayiler, satıcı bayiler ve montajını bizim yaptığımız bayilerimiz var. Bayimiz olmak isteyen kişilerin elbette ki birtakım talepleri oluyor. Üretim yapmak isteyenler program, numune, teknik destek katalog desteği gibi taleplerde bulunuyorlar. Tali bayilerimiz genelde katalog, broşür tarzı isteklerde bulunuyorlar. Gene ürünlerini teşhir etmek amaçlı talepleri de oluyor. Montajını bizim yaptığımız müşterilerimizde görsel katalog ve teşhir ürünleriyle ilgili destek bekliyorlar. Bu üç tip müşteri portföyümüzün de beklentilerini karşılıyoruz. Montajını yaptıklarımız bizim garantimiz altındadır. Ya da demonte ya da ürün olarak verdiğimiz bayilerimize de birtakım sıkıntılar yaşamaları halinde kendilerine destek veriyoruz. Mesela üretici bayimiz farlı bir balkonla karşılaştığı zaman ekibimizi oraya yönlendirip, kendilerine yardımcı olup, detayı çözmesini sağlıyoruz. Tabela şimdilik vermesek de önümüzdeki günler için böyle bir düşüncemiz var. Firmanızın bayisi olmak istediğiz kişilerde aradığınız özellikler nelerdir? Sektörde güvenilir olması bi- 73 ascam 74 zim için en önemli unsurdur. Biz genellikle üretici ve tali bayilerle çalışıyoruz. Sektördeki durumuna, tecrübesine dikkat edip, ona göre bir yol izliyoruz. Bayilik verirken verdiğimiz kişinin iyi üretim yapması, güzel montaj yapması da çok önemli. Farklı detaylar noktasında da gerekli desteği vermeye çalışıyoruz ki ürünün adı kötüye çıkmamış olsun. Bayilik konusunda yaşadığınız sıkıntılar ve çözüm yolları hakkında bilgi verir misiniz? Bayilik konusu oldukça hassas bir nokta. Baktığınızda sektörde bir başı bozukluk var. Herkes herkesin bayisi olabiliyor ve herkes her işi yapabiliyor. Birine ödemesini yapmıyor, dönüp başkasıyla çalışmaya başlıyor. Biz fabrikalar gibi bir bayilik sözleşmesi yapmıyoruz. Bunu bir prosedüre bağlamak ve kurumsal bir yapı oluşturmak gerekiyor. En büyük hatayı bence burada yapıyoruz. Bu konuda bir takım çalışmalara başladık. Bayilerimizi bir yazıyla kendimize bağlamayı düşünüyoruz. Yaşanan sıkıntılar bu şekilde daha aza indirilecektir. Sektörde de bayilik konusunda çalışan herkesin sıkıntıları bunlardır. Bunları tecrübe etikçe yerine oturacak şeylerdir. Büyük üretici firmalarla çalışmak daha sorunsuz oluyor. Ama farklı zihniyetteki bayilerde zaman zaman sıkıntılar oluyor. Bayilerin denetimi ve eğitimi konusunda yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? İlk bayilik alacakları zaman kendilerine gerekli tüm eğitimi veriyoruz. Sonrasında teknik konularda bir sıkıntı olması halinde yine kendilerine yardımcı oluyoruz. Zaten rutine girdikten sonra bayi kendi içinde bu sıkıntıları çözebiliyor. Bayilerin denetimini pazarlama elemanlarımızla ve benim bireysel çalışmalarımızla yapıyoruz. İleriki günlerde sadece bu iş ile ilgilenen bir personelimizi de bünyemize katacağız. Hangi ürünleriniz için bayilik veriyorsunuz? Katlanır cam balkon sistemi, askılı vitrin sistemi ve Panodoor için bayilik veriyoruz. Bildiğiniz gibi cam kapılarımızı yeni ürün olarak piyasaya sunduk. Bu seneki fuarda da bu ürünümüzle ilgili oldukça olumlu görüşler aldık. Bu sene bunu kapı pencere fuarında değil de, daha çok nihai müşteriye yöne- lik bir fuarda teşhir edip, tanıtımını yapmak istiyoruz. Bu kapılarınız hakkında biraz bilgi verir misiniz? Kapılarımız özelliği 8 mm temperli camdan ve fizyon teknolojisiyle üretiliyor olmasıdır. Fizyon teknolojisiyle üretilip, temperlenen başka bir cam daha yok. Bunun tekniği sadece bizde var. Kapılarımızda kullandığımız çeşitli görsellerimiz var. Cam kalıba yatırılıp, eritilerek yapılıyor. Ve cam aşağı yukarı 3 sefer fırına girip çıkıyor. Bu anlamda işçiliği de oldukça fazla bir ürün. Sonuç olarak görsel olarak güzel bir ürün ortaya çıkıyor. İnsanlar bu ürünümüzü gördükçe talebin de artacağını düşünüyoruz. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Tüketicilerimiz Panocam’ı tercih ederlerse, kaliteli ürün ve iyi hizmeti tercih etmiş olurlar. Bayilerimiz için de, Panocam’ın, sıcak bir aile ortamı içinde faaliyet gösteren bir firma olduğunu söyleyebiliriz. n “We meet all the expectations of our dealers “ General Manager of Çakırpen, Uğur Çakır told our interviewer that they meet all expectations of their dealers, and they explained what they are looking for new dealer nominees. egebeta 76 Zümrütpen İşletme Müdürü Bünyamin Şimşek “Bayilerimize İstedikleri Miktarda Malzemeyi En Kısa Sürede Tedarik Ediyoruz” yapmamızı beklemektedirler. Zümrütpen olarak işin üretim tarafını da iyi bildiğimiz için zamanında yapılacak sevkiyatın önemini çok iyi bilmekteyiz. Distribütörlük görevini üstlendikten sonra herhangi bir problemle karşılaşmamak için satışpazarlama ve sevkiyat bölümüne yeni personel ve araç takviyesi yaparak güçlü bir yapıya kavuştuk. Bu güne kadar herhangi bir problemle de karşılaşmadık. Neredeyse bir gelenek haline gelen, ilk bayilik sırasında verilen bıçak, tabela ve bilgisayar programı gibi ilk yatırım araçlarından hangileri tarafınızdan veriliyor? Bu konuya nasıl bakıyorsunuz? Sözleşmesini imzalayarak bayiliği gerçekleşmiş olan bayilerimize ayilik çalışmalarıyla ilgi- bıçak, kalıp ve tabela Zümrütpen li sorularımızı yanıtlayan tarafından verilmektedir. Bunun yaZümrütpen İşletme Müdürü nında bilgisayar programı olarak Bünyamin Şimşek, konuyla il- Demo ABT çizim programı vermekgili bilgiler vermesinin yanısıra teyiz. Program konusunda kendisektörde yaşanan gelişmeleri de lerini ihtiyaç duydukları ürünlere değerlendirdi: yönlendiriyoruz. Ayrıca üretici bayi Firmanızın bayisi olmak iste- yetki belgesi de Fırat A.Ş tarafından yen kişilerde aradığınız şartlardan verilmektedir. bahseder misiniz? Bayilik konusunda yaşadığınız Öncelikle Fırat A.Ş ürünü olan sıkıntılardan ve çözüm yollarından Gedizpen markasını en iyi şekilde bahseder misiniz? temsil edecek bayilerle çalışmak Bizimle bayilik sözleşmesi yaistiyoruz. Bunun yanında bayi pan firmalar daha önceden ya başka olabilmek için gerekli olan resmi bir sistem üreticisinin bayisi ya da evrakları tamamlamaları ve gerekli bu sektörde çalışıp, iş kurma fırsatı taahhütleri yerine getirmeleri gere- yakalamış kişilerden oluşuyor. Dokiyor. Bu kriterlere uyan tüm kişi ve layısıyla işin uzmanı oldukları için kurumlar bayimiz olabilir. üretim ve montajda hiçbir problem Bayiniz olmak isteyen kişilerin olmuyor. Ama işin idari ve resmi firmanızdan beklentileri neler kısmında sıkıntılar olabiliyor. Biz oluyor? Bu beklentilerin ne kadarı de karşılıklı şirket menfaatlerini kokarşılanabiliyorsunuz? ruyarak, kazan kazan politikasıyla Bayi olmak isteyen firmalarımız problemlerin üstesinden gelmek için bizden iyi hizmet ve hızlı servis çabalıyoruz. B Türkiye çapında kaç bayiniz var? Bu bayilerin denetim ve eğitimleri konusunda ne tür çalışmalarınız var? Bilgi verir misiniz? Sorumlusu olduğumuz İstanbul’un Avrupa yakası ve Trakya bölgesidir. İstanbul’da 67, Trakya bölgesinde 3 bayimize hizmet vermekteyiz. Bayi dostlarımızın kaliteli bir üretim ve montaj uygulaması yapması için gerekli teknik desteği de sağlamaktayız. Diga Mühendislik Denetim firmasıyla yapmış olduğumuz sözleşme gereği bayilerimize ISO 9001-2008 kalite yönetim sistemi ve CE işaretlemesi konusunda destek sağlamaktayız. Aynı zamanda danışmanlarımız tarafından bayilerimize her türlü mali, idari ve hukuki desteği de sağlamaktayız. Ayrıca Fırat A.Ş tarafından teknik denetleme de bayilerimize yapılmaktadır. Son olarak okuyucularımıza ve bayi adaylarınıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Değerli bayilerimiz şunu bilmeli ki Fırat A.Ş gibi bir firmanın bayisi oluyorlar. Avantajları çok, sorumlulukları büyüktür. Çoğu sistem üreticilerinin bayileri kriz bahanesi üretmektedir, ama bizim bayi dostlarımız pencere üretmektedir. Kriz bahanesinin arkasına sığınmadan kaliteli imalat ve zamanında hizmet vererek pazar paylarının artıracaklarına inanıyorum. Kısaca Zümrütpen’e bayi olmak çok kolaydır ve herhangi bir kota ya da sınır söz konusu değildir. İster 1 paket alışveriş yapsınlar, isterlerse 1 tır sipariş geçsinler taleplerine anında karşılık verilecektir. n no fly 78 Winkap Firma Sahibi Hüdaverdi Çelebi “En Çok Tercih Edilen Renkleri Stoklarımızda Sürekli Bulunduruyoruz” W inkap Firma Sahibi Hüdaverdi Çelebi, kendisiyle gerçekleştirdiğimiz sohbetimizde firmalarını ve piyasaya sundukları ürünler hakkında bilgiler verdi: Firmanızı kısaca tanıtır mısınız? Firmamız daha önce farklı bir firma adı altında faaliyet gösterirken, diğer ortaklarımızdan ayrıldıktan sonra 2 yıl önce kurulmuştur. İşimiz plastik ve alüminyum sektörüne yönelik lamine kapmama uygulamaları üzerinedir. Yaklaşık 250 metrekare kapalı alanda, kalifiye personelimizde piyasaya ürünlerimizi sunmaya devam ediyoruz. Ürün çeşitlerinizden bahseder misiniz? Lamine kaplama haricinde bir de satışını yaptığımız ürünler var. Lambri, pervaz gibi yardımcı profil olarak adlandırılan ürünleri, hazır kaplanmış olarak, değişik renklerde stoklarımızda bulunduruyoruz. Yaptığınız uygulamalar hakkında bilgi verir misiniz? Türkiye standartlarına uygun olarak sürekli stoklarımızda bulunan 15 rengimiz var. Türkiye’de her zaman istekler acil olduğu için ve bir ürünün gelmesi 15-20 günü bulduğu için biz bu ürünleri stoklarımızda bulunduruyoruz. Şehir dışından gelen müşterilerimize ürünlerini hazırlıyoruz, aynı gün ürünleri alıp dönebiliyorlar. Türkiye’nin her yerine ürünlerimizi gönderiyoruz. Bize iletilen malzemeleri de işleyip tekrar kendilerine gönderebiliyoruz. Sizi piyasadaki rakiplerinizden ayıran özellikler nelerdir? Sektörde belki en eski kaplamacı biziz. Müşterilerimizle olan samimiyetimizin yanında uygun fiyat politikamız da bizi rakiplerimizden ayıran özelliklerimizdendir. Yaptığımız her işi kendimize yapar gibi yapıyoruz. Bu ciddiyet de bizi tercih etmelerindeki sebeplerden biri olabilir. Kaplama işi son noktada olduğu için malzemeyi acil teslim etmesi gerektiği zamanlarda da kendilerine yardımcı olmaya çalışıyoruz. Müşterilerimizin işini zamanında halletmek bizim için en önemli unsur. Bunu yaptığımız içinde müşterilerimizin bize bakış açısı farklı oluyor. Kullanılan yapıştırıcılar hakkında bilgi verir misiniz? Yapıştırıcı konusunda Alman Klei- berit markasını tercih ediyoruz. Biz bu işe 97 yılında işçi olarak başladığımda bu iş için yapılmış tek tutkal buydu. Daha sonra farklı kimyasallar çıktı ama ben o günden beri hiç değiştirmeden bu ürünü kullanmaya devam ettim. Bu ürünlerden dolayı da en ufak bir şikâyet dahi almadık. O yüzden kimyasallarımızı değiştirmiyoruz. Folyo markası konusunda tabi ki farklı markalar var. Onların hepsi de aşağı yukarı standart ürünler. Her ürünün en iyisini kullandığımız için ortaya çıkan ürünlerde de hiçbir sıkıntı yaşamıyoruz. Önümüzdeki dönemlere ait planlarınızdan bahseder misiniz? Sektördeki yenilikleri sürekli takip ederek, işimizi sürdürmek istiyoruz. Onun haricinde standart ürünlerimizi de koruyarak yolumuza devam etmek istiyoruz. Sektörde karşılaştığınız problemler ve çözüm yollarına değinir misiniz? Sektörde ödeme konusunda birtakım sıkıntılar var. Bunu zaten herkes biliyor fakat herhangi bir önlem alınmıyor. Sektörde vadeler çok olduğu için, bizim işimizde vade olmamasına rağmen bizden de vadeler talep ediliyor. Piyasa bu konuda bizi çok zorluyor. Birde ödenmeyen evraklar olunca sıkıntılar daha da artıyor. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? İhtiyacı olan kişilerin bizi mutlaka denemelerini ve düzgün bir anlayışla bize katılmalarını bekliyoruz. Çünkü bu işler basite alınacak işler değildir. İşini ciddiye almadan çalışan firmalar sektöre de zarar verdi. Bu işten uzun yıllar yararlanmak istiyorlarsa, buna da önem vermeleri gerekmektedir. Sattıkları ürünle ilgili şikâyet almak istemiyorlarsa mutlaka bizimle çalışmalarını tavsiye ediyorum. n egesembol 80 Çalıkpen Genel Müdürü Şentürk Çalık “Montaj Bayi Olmak İsteyen Kişilerin Firmamıza Uğrayıp Üretim, Sevkiyat ve İdari İşleyişi Görmelerini Tavsiye Ederiz” Ç alıkpen Genel Müdürü Şentürk Çalık, kendisiyle gerçekleştirdiğimiz söyleşimizde bayileriyle çalışma prensipleri hakkında bilgiler verdi. Montaj bayilerine sağladıkları avantajlardan beklentilerin karşılanmasına, yaşanan sıkıntılardan eğitim ve denetim çalışmalarına kadar birçok konuda sorularımızı yanıtladı: Firmanızın bayisi olmak isteyen kişilerde aradığınız şartlardan bahseder misiniz? Bayimiz olmak isteyen kişilerin PVC kapı ve pencere sistemleri üretim ve montajı konusunda bilgi sahibi olması gerektiğine inanıyoruz. Müşterilerini doğru yönlendirebilmesi, ekibinin yaptığı işleri takip edebilmesi ve oluşabilecek aksaklıkları sağlıklı bir şekilde giderebilmesi açısından bu önemlidir. Aynı zamanda montajı sorunsuz şekilde tamamlayabilecek bilgi ve beceriye sahip bir montaj ekibinin olması da gerekmektedir. Bayiniz olmak isteyen kişilerin firmanızdan beklentileri neler oluyor? Bu beklentilerin ne kadarı karşılanabiliyor? İlk olarak fiyatların uygun olması konusunda bir beklenti mevcuttur. Firmamız ödeme koşullarına bağlı olarak, tüm bayilere standart fiyat uygulamaktadır ve bu şekilde oluşabilecek haksız rekabeti engellemektedir. Firmaların çalışma kapasiteleri, düzenli ödeme alışkanlıkları ve bölgeleri itibari ile yaptıkları çalışmalar dönem sonlarında tarafımızdan ayrıca değerlendirilmektedir. Diğer bir beklenti ise, siparişlerin teslimatının en kısa zamanda yapılmasıdır. Sahip olduğumuz makine parkurumuz, kullandığımız teknoloji, robot makinelerimiz ve kalifiye personelimiz ile bayilerimize olabildiğince hızlı ve sistemli teslimat yapabilmekteyiz. Bayilerimiz siparişleri ile ilgili onayı verdikten sonra ürünlerinin teslim zamanını aynı anda öğrenmekte ve montaj ekibini buna göre ayarlayıp, müşterisine rahatlıkla montaj tarihi verebilmektedir. Neredeyse bir gelenek haline gelen, ilk bayilik sırasında verilen bıçak, tabela ve bilgisayar programı gibi ilk yatırım araçlarından hangileri tarafınızdan veriliyor? Bu konuya nasıl bakıyorsunuz? Belirli bir kapasitede çalışan tüm bayilerimize tabela ve bilgisayar programı firmamız tarafından ücretsiz olarak tedarik edilir. İhtiyaç duyanlara program konusunda gerekli bilgi verilir ve gerektiği takdirde firmamız bünyesinde programla ilgili eğitim verilir. kementaş 82 Bayilik konusunda yaşadığınız sıkıntılardan ve çözüm yollarından bahseder misiniz? Bayilerimiz yaptıkları her işte firmamızı ve dolayısıyla Fıratpen’i temsil etmektedirler. Dolayısıyla müşteri memnuniyeti açısından oluşabilecek problemlerin olabildiğince hızlı çözüme kavuşturulması ve bu sorunların en asgari düzeye indirilmesi firmamız açısından çok önemlidir. Bu konu ile ilgili sıkıntı yaşanmaması için ilk bayilik sırasında montaj ekibinin yeterli olup olmadığı konusuna dikkat etmekteyiz. Buna rağmen montajda oluşabilecek problemleri bayimiz gideremez ise, biz gerekli müdahaleyi yaparak kendi bünyemizdeki ekibimizi yönlendirmekteyiz. Türkiye çapında kaç bayiiniz var? Bu bayilerin denetim ve eğitimleri konusunda ne tür çalışmalarınız var? Bilgi verir misiniz? Yaklaşık 150 kadar bayiimiz bulunmaktadır. Genel olarak Adana ve çevre illerde bulunan bayilerimiz, her bölgede mevcut satış sorumlumuz tarafından düzenli ziyaret edilmektedir. Bu şekilde mevcut so- runlar daha çabuk tespit edilmekte ve daha rahat müdahale edilebilmektedir. İlk bayilik sırasında işleyiş ve ihtiyaç duyulduğu takdirde teknik hususlarda firmamız bünyesinde gerekli bilgiler verilmektedir. Program kullanmaya başlayan bayilerimiz yine bu konuda firmamız bünyesinde eğitim alabilmekte ve müşterilerine daha hızlı cevap verebilmektedir. Oluşabilecek sorunlar konusunda müşterinin mağdur olmaması için, direk personelimiz konuyu takip ederek, bayiinin yeterli olmadığı durumda müdahale edip sorunu gidermektedir. Aynı zamanda Fırat Plastik ile beraber hareket edilerek bölgede ihtiyaç var ise ürün ve ürünün montajı konusunda bayi ve ustalara seminer düzenlenip kişilerin hem kullandıkları malzeme hem de en doğru şekli ile montajla ilgili bilgi edinmesi sağlanmaya çalışılmaktadır. Son olarak bayi adaylarınıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Her zaman en iyi mal ve hizmeti üretme konusunda kendisiyle yarışan firmamız, yurt içinde oluşturduğu bayi ağını ve çalıştığı bölgeyi olabildiğince genişletme hedefindedir. Montaj bayi olmak isteyen kişilerin firmamıza uğrayıp üretim, sevkiyat ve idari işleyişi görmelerini tavsiye ediyoruz. n “We invite installer nominees to our facility” Şentürk Çalık, Çalıkpen General Manager, invited all installer nominees to see their facility and benefits of being dealer of Çalıkpen. They provide their dealers with training, tests and other benefits. 1 2 3 TARİH 10-13 ŞUBAT 17-20 ŞUBAT 3-6 MART 4 3-6 MART 5 6 7 8 10-13 MART 10-13 MART 10-13 MART 23-27 MART 9 11 12 13 14 15 16 7-10 NİSAN 27 NİSAN 1 MAYIS 8-11 EYLÜL 22-25 EYLÜL 13-16 EKİM 13-16 EKİM 27-30 EKİM 27-30 EKİM 17 12-15 EKİM 18 13-16 EKİM 10 SEKTÖR DEMOS KAPI FUARI İNŞAAT FUARI YAPIDA YENİ ÜRÜNLER ERBİL ULUSLAR ARASI YAPI FUARI TÜYAP PENCERE 2011 TÜYAP KAPI 2011 TÜYAP CAM 2011 BURSA YAPI YAŞAM FUARI KONYA YAPI MALZEMELERİ FUARI YEM YAPI FUARI DÜZENLEYEN DEMOS TÜYAP KÜRE NEREDE ISTANBUL ADANA ISTANBUL PİRAMİT ERBİL TÜYAP TÜYAP TÜYAP TÜYAP İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL BURSA TÜYAP KONYA YEM İSTANBUL CNR MEGA BUİLD YEM ANKARA YAPI FUARI ORTADOĞU İNŞAAT FUARI YEM İZMİR YAPI FUARI PLAST EURASIA YAPEX ANTALYA YAPI FUARI YAPI YENİLEME VE YAPI MALZEMELERİ FUARI 2.ALÜMİNYUM TEKNOLOJİLERİ, MAKİNA VE ÜRÜNLERİ İHTİSAS FUARI CNR YEM TÜYAP YEM TÜYAP YAPEX İSTANBUL ANKARA D.BAKIR İZMİR İSTANBUL ANTALYA MUĞLA BODRUM İST FUAR MERKEZİ TUNA AJANS ANKİROS FUARCILIK Katıldığımız ve dergi dağıtımı yaptığımız fuarlar sarı işaretli olarak aşağıda yer almaktadır. Diğer fuarlarda ve yurtdışındaki fuarlarda muhabirlerimiz görev yapmaktadır. 84 Kubatoğlu Genel Müdürü Kubat Öztürk “Farklı Üretimlerimizle Tüm Beklentileri Karşılıyoruz” K endisini ziyaretimizde firması ve çalışmalarıyla ilgili bilgiler veren Kubatoğlu Genel Müdürü Kubat Öztürk, sohbetimiz sırasında araştırma konumuz olan sineklik sistemleriyle ilgili sorularımızı da yanıtladı: Firmanızı kısaca tanıtır mısınız? Şirketimiz 1994 senesinde alüminyum konusunda faaliyet vermek üzere kuruldu. 1997 senesinde Fıratpen ile beraber plastik sektörüne girdik. Bu tarihten beri de Fıratpen ve Kubatoğlu kalitesini müşterilerimize ulaştırıyoruz. Üretim ve çalışma alanınızdan bahseder misiniz? Şuanda 6500 m²si kapalı 1000m2si de açık olmak üzere, 7500m²lik bir alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Fabrikamız bünyesinde ısıcam tesisimiz, alüminyum ve PVC bölümümüz var. PVC konusunda Fırat’ın bayisi olarak hem iç hem dış piyasaya ürünlerimizi gönderiyoruz. Perakende ve toplu olarak müşterilerimize ulaşıyoruz. Alüminyumda da aynı şekilde panjur, küpeşte, giydirme cephe, ısı yalıtım sistemleri gibi alanlarda hizmet vermek üzere yatırımlarımızı yaptık. Isıcamda Şişecam bayi olarak aylık 10bin m² üretim yapıyoruz. Bunun yanında duşakabin gibi ürünleri hazır alıp bayilerimize ulaştırıyoruz. Bayilerimizin tüm ihtiyaçlarını tek elden karşılamak amacıyla bu sistemleri bulunduruyoruz. Makine parkurunuz hakkında bilgi verir misiniz? Üretim konusunda gerekli olan tüm CNC ve otomatik makinelere sahibiz. Tam kapasite ile çalıştığımız zaman 150bin metretül ürün işleyebiliyoruz. Şuanda ortalama 110bin metreyle çalışıyoruz bunu da artırmak istiyoruz. Sineklik sistemleri ile ilgili çalışmalarınız var mı? Sineklik bizim için alternatif işlerden biri. Bu ürünü de kendimiz üretip satıyoruz. Alüminyum bölümümüzde bunun gibi farklı alanlarda da üretimlerimiz mevcuttur. Menteşe, akordiyon, stor, sürme gibi sineklik türlerini üretiyoruz. Sineklik sistemlerinde müşteri kitlenizi kimler oluşturuyor? Perakende olarak müşterilerimize sunduğumuz gibi, bayilerimizin üzerinden de satış yapabiliyoruz. Kubatoğlu’nun sektördeki diğer firmalara göre farkı, bayilerimizin isteklerinin tamamını karşılayabilmemizdir. Alüminyumla ilgili her şeyi kendilerine sunabiliyoruz. İster uygulama, ister ürün desteği verebiliyoruz. Hayal ettikleri tüm ürünleri kendilerine sunabiliyoruz. Bir bayinin ihtiyaç duyacağı tüm ürünleri kendilerine sunabiliyoruz. Sineklik sistemlerinin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Sineklik sistemleri bizler için yardımcı ve tamamlayıcı bir üründür. Bu üründen çok fazla kar ettiğimizi de söyleyemem. Ancak olmazsa olmazların içerisindedir. Firmanızı piyasadaki rakiplerinizden ayrılan özellikler nelerdir? Biz teknolojiyi seviyoruz ve yakından takip ediyoruz. Makine parkuru olarak, kullandığımız yazılımlar olarak, şirket vizyonu olarak bunu benimsedik. Hizmet olarak da farklıyız. Hem bayilerimizin, hem de müş- özerpan 86 terilerimizin her zaman arkasında dururuz. Rakiplerimiz tek sektörde var olamaya çalışırken, biz farklı alanlarda da hizmet veriyoruz. Hem bayilerimize, hem perakende müşterimize, hem toplu işlere karşılık verebiliyoruz. Önümüzdeki dönemlere ait plan ve projeleriniz neler? Önümüzdeki 1-2 sene içerisinde farklı bir yere geçmek istiyoruz. Hem alanımızı büyütüp, hem de teknolojik olarak kendimizi daha da geliştirebileceğimiz yere geçmek istiyoruz. Rakiplerimizden bir adım önde olduğumuzu biliyoruz ve bunu biraz daha artırarak farkı daha da açmak istiyoruz. Sektörde karşılaştığınız problemlerden bahseder misiniz? Eskiden sektör bize yön veriyordu, şimdi biz sektöre yön veriyoruz. Akıllı olan firmalar büyüyüp ilerliyor, kendini yenilemeyen firmalar da ufalıp piyasadan kayboluyor. Pazarı okumak ve iyi değerlendirmek gerekiyor. Biz bunu en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Hayattan ve işten şikâyet etmemek lazım. İşini seversen, anın planını değil de ayın, yılın planını yaparsan başarısız olacak hiçbir firma görmüyorum. Sürekli şikâyet ederek, problem yaratarak yaşamaya çalışmak hayatı zorlaştırır. Herkes işini sevsin ve işine sahip çıksın. O zaman birtakım problemler kendiliğinden ortadan kalkacaktır. n trioka yasis yasis 90 Asya Duş & Dekorasyon Satış Sorumlusu Seyfullah Delikanlı “Yerli Üretimlerin Desteklenmesi Gerekiyor” 2 007 yılından beri duşakabin sektöründe hizmet veren Asya Duş & Dekorasyon’un Satış Sorumlusu Seyfullah Delikanlı, araştırma konumuzla ilgili sorularımızı yanıtladı. Ülkemize giren kalitesiz ürünlerden dolayı sektörün olumsuz yönde etkilendiğini ifade eden Delikanlı, yerli üretimin desteklenmesi gerektiği mesajını iletti: Üretimini yaptığınız duşakabin sistemleri hakkında bilgi verir misiniz? Dıuşakabinlerde yerli üretim olarak ekonomik, ekstra ve lüx seri olarak 3 bölümde üretimlerimizi gerçekleştiriyoruz. Bu ürünler de kendi aralarında farklılıklar gösterebiliyor. Tüketicilerin de bilinçlen- mesiyle kaliteli ürünlere olan yönelim arttı. Kalitesiyle var olamayan firmaların büyük sıkıntılar içerisinde olduğunu görüyoruz. Duşakabin sistemlerindeki yeniliklerden bahseder misiniz? Şu anda birkaç firma kendi profillerini üretmeye ve sunmaya başladılar. Bunun neticesinde profillerin mukavemetin de bir takım bozukluklar meydana gelmeye başladı. Bu tarz çalışmayan firmalar imalat ve kalite bakımından daha güzele doğru gidiliyor. Çin malları çıktığından beri piyasadaki ürünlerin kalitesi de düşmeye başladı. Fiyatlardan dolayı bu sistemler tercih edilmeye başlandı. Fakat bu durum genel olarak sektöre zarar vermekte. Duşakabin sistemleri üreti- minde ülkemizin ve şirketinizin dünyadaki yeri hakkında ne düşünüyorsunuz? Türkiye’nin dünya pazarındaki payının arttığını düşünüyorum. Çin gibi ülkelerin kalitesiz üretimleri artık yerini kaliteli Türk mallarına bırakıyor. Büyük ölçekli çalışan firmaların yurtdışına ciddi satışları olduğunu görüyoruz. Biz de firma olarak çok büyük çaplı olmasa da yurtdışına zaman zaman ürünlerimizi gönderiyoruz. Bu anlamda yurtiçi pazarda da yerli üretimlerin desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Duşakabin sistemleri seçiminde kullanıcılara nelere dikkat etmelerini önerirsiniz? İlke olarak kendim kullanmayacağım bir ürünü başkasına kesinlikle tavsiye etmem. O yüzden de müşterilerimizi sürekli olarak kaliteli ürünlere yönlendiriyoruz. Tüketicilerin de ürün hakkında detaylı bilgi aldıktan sonra ürünleri satın almalarını tavsiye ederim. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesaj veya ön plana çıkarmak istediğiniz bir konu var mı? Kullanıcılara bildikleri markalara ve satıcılara yönelmelerini tavsiye ederim. Herkes ürünün kalitesinden ya da kullanılan malzemeden anlamayabilir. Ama güvendikleri kişilerle çalışırlarsa kendileri için daha iyi olacaktır. n storrol makrowin makrowin 94 İzmit Plastik Genel Müdürü Aytaç Uygun “Bizden Daha Ucuzu Var Ama Daha Kalitelisi Yok...” K endisiyle gerçekleştirdiğimiz söyleşimizde firmaları hakkında bilgiler veren ve sineklik sistemlerindeki gelişmelerle ilgili sorularımızı yanıtlayan İzmit Plastik Genel Müdürü Aytaç Uygun, İzmit Plastik’i şu sözleriyle tanıttı: “Firmamız 2008 Nisan ayında üretici firma konumunda olan dört şirket tarafından kuruldu. İlk zamanlarda farklı bir markayla çalışırken 2009 Nisan ayında yedi ortağa ulaşan şirketimiz Egepen ile çalışmaya başladı. Daha sonra Yalova’daki Egepen bayisinin de bize dahil olmasından sonra 8 ortaklı bir firma olarak ça- lışmalarımızı devam ettirdik. Zaman içerisinde ortaklardan birinin ayrılmasıyla tekrar yedi ortak olarak yolumuza devam ettik. Bu birleşmenin ardından, firmalar kendi içlerinde farklı işlere ağırlık verdiler. Panjur, cephe sistemleri, toplu işler, duşakabin çelik kapı gibi alanlara yönelerek iş potansiyellerini artırma imkânı buldular. Firmaların bu şekilde ortaklık yapması çok güzel olmasına rağmen, Türk insanının ortaklığa bakışı pek olumlu değil. Oysa bu birlikteliğin iyi yanlarını ele alıp, kendi alanlarında uzmanlaşma imkânı bulmaları çok daha olumlu bir gelişmedir. PVC artık çok düşük karlarla çalışıldığı için yan ürün haline geldi. Küpeşte, çelik kapı, mutfak dolabı gibi ürünlerden daha iyi para kazanılır oldu. Piyasada iş alabilmek için de bu kalemlerin hepsini bünyenizde bulunduruyor olmanız gerekiyor. İzmit Plastik olarak, 4. senemizde profesyonelce işlerimizi yönetiyoruz. Müdürlerimiz ve ortaklardan oluşan denetim kurulumuz var.” Üretim alanınızdan ve ürün çeşitlerinizden bahseder misiniz? PVC ile ilgili olarak sadece Egepen markalı profilleri işliyoruz. İki atölyemizde üretimlerimizi gerçekleştiriyoruz. Birinde PVC diğerin de ise, alüminyum doğrama işliyoruz. İki fabrikamızın toplam alanı 2000m²dir. İki ay önce Kaban Makina’dan 4 köşe CNC kaynak ve köşe temizleme makinemizi aldık. Diğer makinelerimiz genellikle Murat Makine markalıdır. Ana işimiz doğrama üretimidir. Bunun yanında mermer ve kapı - pencere sineklik sistemleri de yapıyoruz Çalışma sistemimiz %70 oranında ortaklarımız vasıtasıyla işlemektedir. Kalan %30’luk payı tali bayilerimiz aracılığıyla son kullanıcılara ulaştırıyoruz. Ortaklarımızın da sahip olduklarıyla birlikte toplam 40 bayimiz bulunmaktadır. çağdaş açılım 96 Firmanızı piyasadaki rakiplerinizden ayıran özellikler nelerdir? Firmamızın %70 üretimi kendi ortaklarımıza olduğu için kalite bizim için daha ön planda. Destek sacından aksesuarına kadar en iyi ürünleri kullanıyoruz. Çoğu firmada olmayan menteşe sacı kullanırız. Çift açılımda da bunu kullanıyoruz. Birçok üründe de Egepen aksesuarlarını kullanıyoruz. Çift açılımda G-U markalı ürünleri tercih ediyoruz. Rakiplerimizden de pahalı olmamıza rağmen, piyasadan iş alabilmemizin tek sebebi var o da kalitemizle ön planda olmamızdır. Günlük üretim kapasitemiz bu zamana kadar 1200 metreydi. Şimdi CNC hatlarımızla birlikte çift vardiyaya da geçmemizle 1500-2000 metretül aralığındadır. Önümüzdeki dönemlere ait plan ve projeleriniz neler? Bir sonraki makine parkuru hedefimiz profil işleme merkezi olarak düşünüyoruz. Onun içinde yeni bir fabrika yapma planımız var. Bir de burada şöyle bir detay var. Üretim kapasitenizi artırmakla, geliriniz artmıyor. Bizin kendi yaptığımız çalışma sonucunda 2000 metrenin karşılığını alıyoruz. Ama bu alan artıkça riskte doğru orantılı olarak artıyor. Batan firmalara baktığımızda görüyoruz ki, tüm firmalar önce fabrika alanlarını, sonrada üretim hatlarını artırmış, fakat kârlarını artıramamışlar. Bu bağlamda üretim kapasitesini artırmanın çok doğru olduğunu düşünmüyorum. Kendi bölgemiz için kapasitemizin yeterli olduğunu bunun üzerine çıkmanın şu an için riskli olduğunu düşünüyorum. Sineklik sistemlerinin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Sineklik sistemleri özellikle son yıllarda çok gelişti. Profil üreten firmalar kendilerini oldukça geliştirdiler. Fiyat olarak da rekabet olduğu için çok uygun diyebilirim. Bu konuda PVC firmaları nasıl bu pastadan pay alabileceklerini nedense düşünmüyorlar. Sektörde karşılaştığınız problemler ve çözüm yollarından bahseder misiniz? En büyük problem, rekabetin haksız rekabet ortamında yapılmasıdır. 2010 yılında CE işareti ile ilgili bir yaptırım çıktı. Ama devletimiz bu konuda biraz eksik davrandı. Biz CE belgemizle ilgili hiçbir sıkıntı yaşamadık. Zaten yaptığımız işler aynıydı. Ancak buradaki rekabeti birçok firma uygulamayınca, haksız rekabet oranları %20’lere kadar çıktı. Diğer bir sıkıntı ödeme koşullarındaki düzensizliktir. Kime ürünlerimizi vereceğimiz eski firmalar olarak biliyoruz. Biz kapasitemizi artırırsak, bunu da satarız ama bunun ne kadarını tahsil edebiliriz önemli olan bu. Bu durum sektördeki herkese bir şekilde zarar veriyor. Bunun için sektör olarak hepimizin bir şeyler yapması gerekiyor. Son olarak iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? Bazı firmaların çok düşük fiyatlarla piyasaya girmeleri dönem dönem işlerde sıkıntılar yarattı. Fakat zaman içerisinde ucuz ürünleri tercih eden müteahhitler bize dönmeye başladı. Birileri ucuz veriyor diye biz de vermek zorunda değiliz. Biz kaliteli iş yapmayı ilke edindik. Tüketicilerin de bu konularda bilinçlenmesi neticesinde, kalite aranır hale gelmeye başladı. Bu da bizim gibi çalışan firmalar için bir avantaj haline geldi. İnşaat firmaları da bu konuda bilinçli davranıyorlar. Kullanılan ürünlerin tamamına dikkat ediyorlar. İnşaat firmaları sözleşmelerine kullanılacak ürünleri mutlaka yazıyorlar. Eskiden bu ürünlere bu kadar dikkat edilmemesine rağmen şuanda herkes sattığını da aldığını da bilir hale geldi. Dolayısıyla kaliteli işler artmaya başladı. n 97 D Doğru Cam Seçiminin Yalıtım ve Enerji Tasarrufuna Katkısı ünya enerji tüketimi, nüfus artışına ve sanayileşmeye paralel olarak hızla artmaktadır. Gelişmekte olan ülkemizde de “enerji” önemli bir gündem konusudur. Mevcut enerji kaynaklarının verimli kullanılmasıyla, enerji tasarrufu sağlamak ve ülke ekonomisine katkıda bulunmak mümkün olabilmektedir. Enerji tüketiminin dağılımına bakıldığında; %30’unun binaların ısıtılması ve soğutulmasında kullanıldığı, binalardaki ısı kayıplarının da % 30’unun yalıtımsız pencerelerden kaynaklandığı görülmektedir. Pencerelerde ise yalıtımın en önemli unsuru camdır. Cam ile ısı yalıtımında ilk çözüm olan Isıcam ile tek cama göre %50 daha iyi ısı yalıtımı sağlanmaktadır. Isıcam genel kanının aksine yalıtım camı ünitelerinin diğer adı değil, Trakya Cam’ın standart yalıtım camının tescilli markasıdır. “Her çift cam Isıcam değildir!” Isıcam, Trakya Cam tarafından sürekli denetlenen Isıcam Yetkili Üreticileri tarafından üretilmekte ve 10 yıl süreli Garanti Belgesi ile pazara sunulmaktadır. Cam sanayinde gerçekleştirilen teknolojik gelişmeler sonucunda yalıtım camlarının performansı artırılmıştır. Günümüzde camla en iyi şekilde yalıtım Trakya Cam tarafından üretilen Low-E ve Solar Low-E kaplamalı camlarla yapılan; -Isıcam Sinerji ve -Isıcam Konfor ile sağlanmaktadır. Isıcam Sinerji, ısı kontrol özelliği sayesinde ısı kayıplarını standart çift cama göre %50 azaltmaktadır. Böylece ısınmak için harcanan enerji azaltılarak yakıt masraflarından tasarruf sağlanmaktadır. Dört mevsimi bir arada yaşayan Türkiye’de, kışın soğuktan korunmak kadar, yazın sıcaktan da korunmak önemlidir. Isıcam Konfor, ısı kaybını standart çift cama göre %50, güneş ısısını %40 azaltarak kışın yakıt, yazın da klima masraflarından tasarruf sağlamaktadır. Standart çift cam yerine Isıcam Sinerji ve Isıcam Konfor kullanılması durumunda, yapılan ilave harcama, yatırım maliyetinden ve enerji harcamasından sağlanacak tasarruf ile 1-2 yılda geri döner. Isıcam Klasik, Isıcam Sinerji ve Isıcam Konfor alındığından emin olmak için; * Isıcam Yetkili Üreticisinin 10 yıllık garanti belgesi istenmeli, * Ara boşluk çıtasındaki “Isıcam” yazısı ve Isıcam Yetkili Üretici ismi kontrol edilmeli, * Camın üzerindeki Isıcam etiketine bakılmalı, * Isıcam Sinerji ve Isıcam Konfor’da ise, bunlara ek olarak ara boşluk çıtasında hologramlı etiket aranmalıdır. Tüm gelişmiş ülkelerde kanun ve yönetmeliklerle yalıtım camlarının kullanımı zorunlu tutulmakta, hükümetler bu tür camların kullanımının artmasına yönelik yönlendirme yapmakta, yasalar ve yönetmelikleri denetlemektedir. Bu doğrultuda, ülkemizde Enerji Verimliliği Kanunu kapsamında hazırlanan “Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği”, yapı malzemelerinin yalıtım değerleri ve hesap yöntemleri için TS 825 Isı Yalıtım Kuralları Standardını referans olarak almaktadır. TS 825 Isı Yalıtım Kuralları Standardı’nda, pencereler için istenen ısı geçirgenlik katsayısının (Upencere) sağlanabilmesi İçin Low-E kaplamalı çift camların (Isıcam Sinerji ve Isıcam Konfor) kullanılması gereklidir. Bu yönetmelikle birlikte; yeni binalarda 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren, mevcut binalarda ise 2017 yılına kadar Enerji Kimlik Belgesi alınmasını zorunlu kılınmaktadır. Bu belge binanın ısıtma, soğutma ve aydınlatma için gerekli toplam enerji ihtiyacını ve enerji tüketim sınıflandırmasını içermektedir. Enerji Kimlik Belgesi ile yeni binaların yalıtımsız olması engellenirken, mevcut binalarda en kısa sürede yalıtım tedbirleri alınması gerektiği mesajı verilmektedir. 2011 yılında bir başka yenilik ise; 19 ilde uygulanmakta olan yapı denetim mekanizmasının yurt geneline yayılmasıdır. Buna göre yeni binaların yalıtımı tüm illerde denetlenecek ve yalıtımı olmayan binaların inşasına izin verilmeyecektir. Trakya Cam’ın bu amaca yönelik Low-E kaplamalı yalıtım camı üniteleri Isıcam Sinerji ve Isıcam Konfor kullanımını ile hem enerji tasarrufu sağlanmakta hem de yönetmeliklere uygun binalar inşa edilmektedir. Türkiye’deki tüm konutlarda Isıcam Sinerji veya Isıcam Konfor kullanılması durumunda, oluşacak bireysel tasarruflarla, ülke genelinde her yıl 2,5 milyar $’lık enerji tasarrufu sağlama imkanı bulunmakta, bireysel kazançlar, toplumsal kazanca dönüşebilmektedir. n 98 Özlempen Firma Sahibi Rasim Demircan “Portföyümüzde Olan Herhangi Bir İş Kolu, Diğer İş Kolları İçin Fayda Oluşturuyor” S ineklik sistemlerinin pencere sektöründeki önemiyle ilgili sorularımızı yönelttiğimiz Özlempen Firma Sahibi Rasim Demircan, Firmanızı tanıtır mısınız, ne kadar zamandır sineklik sistemleri konusunda çalışmalar yapmaktasınız? Şeklindeki ilk sorumuzu şöyle yanıtladı: “Özlempen 1993 yılından beri faaliyetlerini sürdürmektedir. Adopen markalı profillerin üretici bayiliğinin yanısıra ısıcam, panjur, sineklik, mutfak dolabı ve kapı gibi üretimler de yapmaktayız.“ Sineklik sistemlerinde müşteri kitlenizi kimler oluşturmaktadır ve hangi bölgelere satış yapmaktasınız? Müşteri kitlemizi genellikle perakende müşteriler oluşturuyor. Bunun yanında toplu işlere de girip, ürünlerimizi sunuyoruz. Türkiye’nin hemen her bölgesine de satış yapabiliyoruz. Sineklik sistemlerinde portatif ve menteşeli olmak üzere iki sistemimiz var. Stor sineklik fazla tercih edilen bir sistem olmadığından, bu iki sistem ağırlıklı olarak tercih ediliyor. Sineklik sistemlerinin satışını yapıyor olmanız genel olarak işlerinizi hangi yönde etkilemektedir? Müşterilerin beklentileri karşılandığı sürece müşteri memnun oluyor. Bir de o beklentiler kaliteli şekilde karşılandığında her şey çok daha iyi oluyor. Portföyümüzde olan herhangi bir iş kolu, diğer iş kolları için fayda oluşturuyor. Sineklik sistemlerinin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Sektörün her geçen gün büyüdüğünü görüyoruz. Sistemlerde uygulanan yenilikler ve seçenekler de oldukça fazla. Dolayısıyla bu sistemlerin kullanımı daha da artacaktır. Tüketiciler ne kadar memnun kalırsa, ürünlerin piyasa değerleri de doğru oranda artacaktır. n yem fuar 100 Nazarduş Satın Alma Sorumlusu Kubilay Uzun “Üretimlerimizin Her Aşamasında Kaliteli Malzemeler Kullanıyor ve Müşterilerimize 2 Yıl Garanti Sunuyoruz” D uşakabin sistemlerindeki son gelişmelerle ilgili sorularımızı yanıtlayan Nazarduş Satın Alma Sorumlusu Kubilay Uzun, üretimini gerçekleştirdikleri sistemlerle ilgili şu bilgileri verdi: “Firma olarak birçok farklı tarzda üretim gerçekleştirebiliyoruz. Müşterilerimizin beklentilerine göre üretimlerimizi gerçekleştiriyoruz. Normal, Ekstra ve Lüx dediğimiz çeşitlerimiz var. Bu ürünlerimiz de kendi arasında değişkenlik gösterebiliyor. Pleksi üründen yapılan normal serilerimizin fiyatları diğer ürünlerimize göre daha uygundur. Bella seri dediğimiz ürünümüze hem cam, hem de pleksi uygulanabilmektedir. Lüx seri dediğimiz ürünlerimizde 6 7 mm temperli cam kullanılmaktadır. Bu ürünlerimizin yanında duş teknesi, küvet ve kompakt sistemlerimiz de mevcuttur. Aynı zamanda imalatını yapmadan müşterilerimize sunduğumuz, banyo dolabı sistemlerimiz de bulunmaktadır. Ürünlerimizde genellikle yerli ürünleri tercih ediyoruz. Kalitesini bildiğimiz belli markaları tercih ediyoruz.” Duşakabin sistemlerindeki yeniliklerden bahseder misiniz? Duşakabin sistemlerinden çok kullanılan aksesuarlarda yenilikler oluyor. Daha önceden yaşanan aksaklıklardan dolayı geliştirilen aksesuarlar, bu sorunların ortadan kalkmasını sağladı. Eskiden kullanılan aksesuarlar, şimdikilere gö- re kalitesi daha düşük ürünlerdi. Firma olarak üretimlerimizin her aşamasında kaliteli malzemeler kullanıyor ve müşterilerimize 2 yıl garanti sunuyoruz. Duşakabin sistemleri üretiminde ülkemizin ve şirketinizin dünyadaki yeri hakkında ne düşünüyorsunuz? Türkiye’nin bu konuda günden güne artan bir grafiğe sahip olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple önümüzdeki gülerde daha da iyi yerlere geleceğimizden kuşkumuz yok. Duşakabin sistemleri seçiminde kullanıcılara nelere dikkat etmelerini önerirsiniz? Sistemlerde uygulanan camların darbelere karşı kırılgan olmasından dolayı, özellikle çocuklu ailelere pleksi serileri öneriyoruz. Bir de tüketiciler, satın alacakları ürünlerin kalite belgelerinin tam olmasına mutlaka dikkat etmeliler. Biz üretimde ihtiyacımız olan tüm belgelere sahip bir firma olarak, üretimlerimizi bundan sonra da sürdürmeye devam edeceğiz. n rt stuttgart 102 Bekdemir Grup Yönetim Kurulu Üyesi Veysel Bekdemir D “Koşulsuz Müşteri Memnuniyeti için En İyi Malzemelerden Üretim Yapıyoruz” uşakabin sistemlerindeki son gelişmelerle ilgili sorularımızı yanıtlayan Bekdemir Grup Yönetim Kurulu Üyesi Veysel Bekdemir, firmalarını kısaca şöyle tanıttı: “Bekdemir Grup olarak Akra, Beste, Müjde, Mevsim duşakabin markalarının üreticisiyiz. Sürekli olarak da yeni markalarımızı oluşturmaya devam ediyoruz. İleriye dönük tüm bu markalarımız kendi kendine ayakta kalıp piyasada var olmaya devam edecektir. Bu amaç doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.” Üretimini yaptığınız duşakabin sistemleri hakkında bilgi verir misiniz? Ekonomik olarak adlandırılan serilerin hiçbirini üretimimize almadık. Cam kabinlerin her türlüsünü üretiyoruz. Ekonomik olarak adlandırılan seriler zaman içerisinde sorun çıkardığı için tercih etmiyor ve önermiyoruz. Bu ürünleri tercih eden müşterilerimizi de olabilecek aksaklıklar konusunda bilgilendiriyoruz. Prensip olarak müşterinin memnun kalacağı, şikâyet etmeyeceği ürünleri tercih ediyoruz. Kabin ve tekne kalitesi konunda birinci kaliteden şaşmıyoruz. Kullanılan alüminyumu mutlaka birinci kalite tercih ediyoruz. Genele baktığınızda ürünün maliyetler yükseliyor ama zaman içerisinde bir şikâyet almamak için en iyi malzemeyi kullanıyoruz. Koşulsuz müşteri memnuniyeti için en iyi malzemelerden üretim yapıyoruz. Duşakabin sistemlerindeki yeniliklerden bahseder misiniz? Şu anda uygulanan sistemlerin çok sağlam ve kullanılabilir olduğunu söyleyebilirim. Bu konuda müşterilerin beklentisi de çok önemli. Uzun süre kullanılacak bir ürün mü yoksa görsel olarak daha gösterişli bir ürün mü tercih ediyor- lar iyi analiz etmek ve bu isteğe göre bir çözüm üretmek gerekiyor. Talep edilen ürünün artı ve eksilerini de mutlaka anlatmak gerekiyor. Duşakabin sistemleri üretiminde ülkemizin dünyadaki yeri hakkında ne düşünüyorsunuz? Ülke olarak bu sistemlerde geri olduğumuzu ancak yükselen bir grafiğe sahip olduğumuzu söyleyebiliriz. Zaman zaman yurtdışına da atışları olan bir firmayız. En son Kazakistan’a ürünlerimizi gönderdik. Oralarda da uzak doğudan gelen malzemeler olmasına rağmen, Türk malları tercih ediliyor. Bu tercih edilen pazarlardaki payımızı sürdürmek için kaliteden vazgeçmemek gerekiyor. Duşakabin sistemleri seçiminde kullanıcılara nelere dikkat etmelerini önerirsiniz? Satıcının da kullanıcının da başı ağrımaması için ürünün kalitesine mutlaka dikkat etmeleri gerekiyor. En önemli unsurlardan bir tanesi alüminyum kalitesi. Bunu tüketicinin anlaması çok zor olduğu için alüminyumun temin edildiği yeri sormaları kendileri için avantaj olacaktır. Satıcılar istikrar istiyorlarsa, lekelenmek istemiyorlarsa, mutlaka kaliteye dikkat etmeleri gerekiyor. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesaj veya ön plana çıkarmak istediğiniz bir konu var mı? Sistemlerin geneline garanti verilebilmelidir. Bu açıdan tüketiciler sistemlerin garantisini mutlaka satıcılardan öğrenmeliler. Satılan ürünün arkasında durulması, müşteri memnuniyeti açısından çok önemlidir. n çağplas 104 İssan Banyo İşletme Sorumlusu Abdullah Akıncı “Zaman İçerisinde Kullanıcılar Kaliteli Duşakabin Sistemlerini Tercih Edeceklerdir” lanan ürünlerdir. Polistren malzemeler 1,2 mm kalınlığındadır. Camlarımız ise, Şişecam patentli temperli camlardır. Bu camlarda 4 -5 veya 6 mm camları tercih ediyoruz. Her cama göre uyguladığımız profil sistemlerimiz farklıdır. 6 mm camlarımızda 4 farklı renk kullanım seçeneklerimiz vardır. Kumlama desenleri için müşterilerimizin taleplerine göre 500 farklı modelden tercih yapmalarını sağlamaktayız. Anti bakteriyel silikonlarla birlikte, bilyeli rulmanlar kullanmaktayız. Sistemlerin tamamında yerli ürünleri özellikle tercih ediyoruz. Duşakabinlerde standart küvet ssan Banyo İşletme Sorumlusu Abdullah Akıncı, duşakabin ve kabin sistemlerinin haricinde sistemlerinde son gelişmelerle il- müşterilerin istediği ölçü ve şegili araştırma konumuzun sorularını killerde uygulamalar da yapabiliyoruz. yanıtladı: Duşakabin sistemlerindeki yeÜretimini yaptığınız duşakabin niliklerden bahseder misiniz? sistemleri hakkında bilgi verir Giriş kapak sistemlerinde sabit misiniz? ve hareketli sistemlerin haricinde, Ürünlerimiz piyasada bilindiği üzere polistren ya da cam ile uygu- menteşeli sistemler daha çok rağbet görmeye başladı. Menteşeli sistemler kapı gibi kullanılabildiği için tercih ediliyor. Bunun haricinde kompakt sistemler var. Bu sistemlerin fiyatları daha yüksek olduğu için şuan için çok fazla tercih edilmiyor diyebilirim. Duşakabin sistemleri üretiminde ülkemizin ve şirketinizin dünyadaki yeri hakkında ne düşünüyorsunuz? Türkiye’de 20 senedir faaliyet gösteren yurtiçi ve yurtdışı satışları olan bir firmayız. Duşakabin sistemleri konusunda iyi bir konumda olduğumuzu düşünüyoruz. Ülke olarak üretimde biraz geri olmamıza rağmen, avrupa standartlarında üretim yaptığımızı söyleye- İ bilirim. Duşakabin sistemleri seçiminde kullanıcılara nelere dikkat etmelerini önerirsiniz? Türkiye’de insanlar kaliteyi ucuza almak gibi bir yaklaşımları vardır. Ancak kaliteyi ucuza satın almak imkânsızdır. Ben kendim buna inandığım için çeşitli üründe yapılan reklamlara da inanmıyorum. Kaliteli bir ürüne sahip olmak istiyorsanız, bunun bedelini ödemek zorundasınız. Piyasada her türlü ürünün muadilleri mevcut. 150 liraya da bir kabin alabilirken, 450 liraya da alabiliyorsunuz. Burada en büyük eksiğimiz de özellikle uzak doğudan gelen ürünlerin büyük yapı marketlerde satılıyor olmasıdır. Bu sistemleri satın alıp, daha sonra birçok problemlerle bize dönüş yapıldı. Zaman içerisinde kullanıcılar da buna dikkat edecek ve kaliteli ürünleri tercih edeceklerdir. Verdikleri fiyat farkı kendilerine zaman içerisinde kâr olarak dönecektir. Bizim ürünlerimizin tamamı garantili ürünlerdir. Kullandığımız alüminyumlar ve camlar aynı oranda kendini ispat etmiş kaliteli malzemelerdir. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesaj veya ön plana çıkarmak istediğiniz bir konu var mı? Günümüzde çok fazla alternatif olduğu için insanlar istediği ürünü seçmekte serbestler. Ancak dediğim gibi alımlarda minimum maliyet hesap ettikleri ve gidip en ucuz ürünleri tercih ettikleri için bu sektöre zarar vermiş oluyorlar. Özellikle bu tip anlayış içerisinde olan kişilere yerli ürünleri tercih etmelerini tavsiye ederim. n pyramids 106 Duşatech Duş ve Küvet Kabin Sistemleri Firma Sahibi Ekrem Eroğlu “Uzakdoğu’dan Gelen Ürünler Sebebiyle Yerli Üretim Beklenen İlgiyi Göremiyor” D uşatech Duş ve Küvet Kabin Sistemleri Firma Sahibi Ekrem Eroğlu, kendisiyle gerçekleştirdiğimiz röportajımızda duşakabin sistemlerindeki gelişmeler ile ilgili bilgiler verdi: Üretimini yaptığınız duşakabin sistemleri hakkında bilgi verir misiniz? Üretimlerimizde kalitemizi ön plana alarak, işçiliğimizi en iyi şekilde ürünlerimize yansıtıyoruz. Müşteri portföyümüz de yüksek kalitede temin etmek isteyen kişi ve firmalardan oluşuyor. Kalitemizden asla taviz vermediğimiz için de müşterilerimiz bizden çok memnunlar. Cam serilerimizde 40’a yakın desenimiz mevcuttur. Bunun yanında reflekte cam ve swarovski taş uygulayabildiğimiz ürünlerimize 5 yıl garanti veriyoruz. Bayilik sistemiyle çalışan ve Anadolu yakasında 180 bayisi olan bir firmayız. Avrupa yakasında da bayilerimiz var ancak vakit bizim için daha önemli olduğu için ağırlığı Anadolu yakasına veriyoruz. Duşakabin sistemlerindeki yeniliklerden bahseder misiniz? Şu anda kullanılan sistemler, geçmişe göre oldukça gelişti diyebilirim. Cam konusunda bundan beş yıl önce bu kadar deneyimli değildik ve cam kullanımı bu kadar yaygın değildi. Geldiğimiz noktada dörtdörtlük ve farklı tarzlarda ürünler üretebiliyoruz. Bu da bize ve bizim gibi çalışan firmalara büyük avantajlar sağlıyor. Duşakabin sistemleri üretiminde ülkemizin ve şirketinizin dünyadaki yeri hakkında ne düşünüyorsunuz? Yurtiçinde faaliyet gösteren firmaların Çin malı ürünlere fiyatından dolayı talep göstermeleri, yurtiçindeki üreticileri sıkıntıya sokuyor. Yapı marketlerde satılan ürünlerin tamamına yakını Uzakdoğu’dan geldiği için iç piyasadaki kaliteli üretimler beklenen ilgiyi göremiyor. Bu sebeple de ülke olarak geride kalıyoruz. Duşakabin sistemleri seçiminde kullanıcılara nelere dikkat etmelerini önerirsiniz? Özellikle hurda malzemeden yapılmış ürünlere dikkat edilmesini öneririz. Müşteri bu ürünleri kullandığı taktirde birkaç ay sonra oksitlenmeler başlıyor ve müşteri mağdur oluyor. Kalitesiz malzemelerle üretilen ürünler hem kendilerine, hem de sektörümüze zarar verdiğini unutmamalılar. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesaj veya ön plana çıkarmak istediğiniz bir konu var mı? Biz kaliteyi seçtik ve bu konuda taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz. Ucuz ürün satarak müşteri edinmek isteyen firmalardan değiliz, olmayacağız da. Bizi tanımak isteyen herkes gelip showroommumuzu ve imalatımızı görüp, inceleyebilirler. Bayilerimiz de bizim kalitemize uygun ticaret yapan firmalar olduğu için hiçbir sıkıntı çekmiyoruz. n pyramids 108 Teknik Yapı’nın Deluxia Ayrıcalığı Dragos’ta Hayat Buluyor Ü ç cephesinden deniz manzarasına sahip olan Deluxia Dragos projesi, göletler ile çevrili çağdaş mimarinin en özgün eserlerinden biri olarak Maltepe’de yükselmeye başlıyor. Sorunsuz yaşam arzu edenler için cazip fiyat ve ödeme koşulları sunan Deluxia Dragos, bulunduğu bölge itibariyle geleceğin yatırım aracı olarak iddiasını ortaya koyuyor. Zemin artı 24 katlı monoblok şeklinde inşa edilecek Deluxia Dragos’ta ağırlıkta 1+1 olmak üzere stüdyo’dan 3+1 tipi daireye kadar farklı seçenekler yer alıyor. Yaklaşık 150 milyon liralık satış büyüklüğü olan projedeki daireler homeoffice konseptinde inşa ediliyor. Projedeki daireler, Kasım 2013’de teslim edilmeye başlanacak. Yüzde 1 peşinat, sıfır faiz imkanı gibi uygun ödeme koşulları ve prim potansiyeline sahip lansman fiyatlarıyla satışa çıkan Deluxia Dragos projesindeki rakamlar ise 134.700 liradan başlıyor. 25 günlük ön talepte % 25,9 imza: Teknik Yapı markasıyla gerçekleştirilen her projenin elde ettiği başarının altını çizen Teknik Yapı Holding Başkanı Nazmi Durbakayım, seçim dönemi olmasına rağmen Deluxia Dragos projesine yoğun ilgi gösterildiğini belirtti. Haziran ayının ilk haftasında sadece Teknik Yapı dostları olarak tanımlanan ve Teknik Yapı’dan daha önce daire sahibi olanlar için ön talep toplama çağrısı yapıldığını hatırlatan Başkan Durbakayım “Yaklaşık 25 günlük talep toplama sürecinde Deluxia Dragos projesi hakkında 1.050 kişi bilgi aldı ve ilk etapta satışa sunulan 269 dairenin yüzde 25 için ön anlaşma imzalandı. Gelen ziyaretçi sayısına göre gerçekleşen satışların oranının böylesine yüksek çıkması, hedef kitlesini isabetli seçtiğimizin bir göstergesidir” bilgisini verdi. “Kira geliri daha fazla artacak” Başbakan’ın İstanbul’un iki merkezi olarak işaret ettiği bölgelerden birinin içinde yer alan Deluxia Dragos’un gelecek vaat eden projeler arasında olduğunu vurgulayan Nazmi Durbakayım “Anadolu Yakası’ndaki Maltepe, Kartal ve Tuzla üçgeni içinde yer alan bölge, geleceğin Ataşehir’i olacak. Bu bölge içinde yer alan üretim tesisleri yerini hizmet veren ticari birimlere bıraktıkça home ofis tarzı projelerin değeri daha da artacak. Hastaneler, hukuk büroları, lojistik merkezleri bu bölgedeki yaşam tarzını daha üst seviyeye çıkaracaktır. Buna bağlı olarak, homeoffice tarzı projelendirilmiş dairelerin kira gelirlerindeki artış, gayrimenkul değerindeki artıştan çok daha fazla olacağına inanıyorum” yorumunda bulundu.. Dünyanın en büyük adliye sarayı unvanını alan Kartal Adliye Sarayı’na yakınlığı da Deluxia Dragos’un prim potansiyelini artıran bir diğer etken olarak dikkat çekiyor. Sahil yolu, minibüs yolu (Bağdat Caddesi) ve E5 ulaşım ağının ortasında yer alan eşsiz konumuyla birçok alternatif ulaşım imkanı sunan Deluxia Dragos, aynı zamanda yapımı tamamlanan ve 2011 sonunda faaliyete geçecek olan 109 Kartal-Kadıköy metro hattı Cevizli istasyonuna da oldukça yakın. Yeterli sosyal donatı olacak: Deluxia Dragos projesi, gerek işletim maliyeti açısından gerekse mevcut alanların daha etkin kullanılabilmesi açısından sosyal tesislerinde fazla abartıya kaçmıyor. Fitness Center, Step, aerobic, plates merkezi, Türk hamamı, sauna, steamroom, masaj odaları, çocuk kulübü, TV odası, kütüphane, toplantı odası, dinlenme odaları, site lokalinin bina içinde projelendirilirken, bina dışında ise açık yüzme havuzu, yarım saha basketbol sahası, çocuk parkı, yürüyüş ve koşu parkuru yer alacak. Doktor odası, TV-oyun odası, çocuk oyun ve okuma odası gibi mekanlara ek olarak sitenin ihtiyacına yönelik sportif faaliyetlerin yapılabileceği sosyal tesisler birinci bodrum katında; toplantı odaları, çamaşırlık, temizlik ve mekanik servis odaları ikinci bodrum katında yer alacak. Dairelerin yüzde 68’i 1+1 tipi rezidans: Rezidans kullanım amaçlı olarak planlanan bina, 4 bodrum kat, zemin ve 24 normal kattan oluşuyor. Sosyal birimler ve rezidans hizmetleri sayesinde her hizmeti daire sahiplerine sunarak konforlu ve rahat bir yaşamın kapılarına açan Deluxia Dragos projesi, toplam 500 adet bağımsız bölümden oluşuyor. Projenin zemin katında danışma ve sekreterlik yer alırken, 500 adet rezidans daire Dragos sahillerini kucaklayacak şekilde yer alıyor. Bağımsız bölümlerinin 86 adedi stüdyo, 340 adedi 1+1, 53 adedi 2+1 ve 21 adedi 3+1 tipi rezidanstan oluşuyor. Konfor ve lüks kadar ekonomiye de önem verecek: Deluxia Dragos’ta mutfak cihazlarından armatürle, seramiklerden kapılara kadar her parçada dünyaca ünlü markalar ve malzemeler kul- lanılacak. Daire sahiplerini ekonomik olarak rahat ettirmek için elektrik ve ısınma giderlerini minimum seviyede tutan akıllı sistemlerin kurulacağı projede, hizmetler Teknik Yapı Holding bünyesinde yer alan Aktif Yaşam ve Teknik Güvenlik tarafından sağlanacak. Teknik Yapı Holding’in rezidans yönetim şirketi Aktif Yaşam daire sahiplerinin her türlü bakım-onarım işlerinizle ilgilenecek. Günlük rutin market ihtiyaçlarından çamaşırhane ve resepsiyon servisine kadar hizmet verecek olan Aktif Yaşam, 5 yıldızlı otellerde bulunan her türlü hizmeti sunarak hayatı daha aktif hale getirecek. Deneyimli yönetim kadrosu, profesyonel birimleri ve son teknoloji ekipmanlarıyla Türkiye’nin önde gelen güvenlik şirketlerinden olan Teknik Güvenlik de, Deluxia’da eksiksiz bir güvenlik sistemi oluşturacak. Cazip ödeme planı: Yüzde 1 peşinat seçeneği ile sunulan Deluxia Dragos’ta değişen peşinat tutarına ve farklı vadelere göre yüzde 0.17 ile 0.76 arasında faiz uygulaması olacak. % 1, 25, 35 ve 50 şeklinde alternatif ödeme planları ile satışa çıkan dairelerde; % 1 peşinatı tercih edenler, dairenin toplam fiyatının yüzde 24’ünü 3 ayrı ara ödeme ile 6 ayda bir tamamlayabilecek ve taksitlerini yüzde 0.17 ile yüzde 0.76 faiz arasında değişen oranlardan 120 ay vadeye yayabilme seçeneğine sahip olacak. Yüzde 1 peşinat ödeyip 12 ay vadeyi seçenler ise sıfır faiz oranından yararanabilecek. Diğer taraftan yüzde 25 peşinat ödeyenler 24 aya varan vadelerde, %35 peşinat ödeyenler 36 aya varan vadelerde, yüzde 50 peşinat ödeyenler ise, 48 aya varan vadelerde SIFIR faiz fırsatından yararlanabilecek. n 110 Duşaduş Firma Sahibi Ali kurtoğlu “Duşakabin Sektörü Bir Araya Gelmelidir” D uşakabin sistemlerindeki yeniliklerle ilgili araştırma konumuzun sorularını yanıtlayan Duşaduş Firma Sahibi Ali kurtoğlu, Üretimini yaptığınız Duşakabin Sistemleri hakkında bilgi verir misiniz? Şeklindeki ilk sorumuzu şöyle yanıtladı: “6 seri ve hemen hemen 100’e yakın ürün çeşidi ile tüm duşakabin sistemlerini üretiyoruz. Kendimize ait piyasa dışında 3 özel serimiz var. Kumlama, imalat, paketleme montaj ve servis hizmeti veriyoruz. Duşakabinlerle birlikte kabin ve küvet sistemlerinin de üretimini gerçekleştiriyoruz. İnşaat firmalarıyla ve büyük firmaların ihalelerine giriyoruz. Bunun dışında bayilik sistemiyle çalışan bir firmayız. İstanbul merkezli bir firma olarak 16 ilde tali bayimiz bulunmaktadır.” Duşakabin sistemlerindeki yeniliklerden bahseder misiniz? Bizim sektörümüz yenilikleri pek sevmeyen bir sektör. Birkaç firma dışında Ar-Ge çalışmaları ya- pan firma yok diyebilirim. Biz firma olarak 40’a yakın özel kalıbımız var. Kabin üretimimizi kendi bilgisayar programımızı yazarak, standart hale getirdik. Şuanda bunu gerçekleştiren tek firmayız. Ar-Ge çalışmalarımız neticesinde ortaya çıkardığımız yeni ürünlerimizden biri de küvezdir. Küvez, hem küvet hem tekne olarak kullanılan bir ürün. Bu ürünün patentini de almış bulunmaktayız. Bu ürün şuanda Türkiye’de ve dünyada tek ürün olarak kabul ediliyor. Bunun yanında kompakt sistemler, akülü sistemler, banyo menfezleri, stor sineklikler ve duşakabin ürünleri üretiyoruz. Ürünlerimizde ağırlıklı olarak alüminyum kullanıyoruz. Kullanılan camlar konusunda pleksi glass ve polistren malzemelerden üretim yapabiliyoruz. Onun dışında 4-5-6 mm temperli camlardan üretim yapıyoruz. Ürünlerimizin tamımı Türk malıdır. Özellikle Uzakdoğu dan gelen malzemeleri kesinlikle kullanmıyoruz. Bu ürünlerin sektöre zarar verdiğini düşünüyoruz. Bunun dışında yaşanan bir diğer problem de sektörümüzde kayıt dışının çok fazla olmasıdır. Haksız rekabet konusunda bir takım sıkıntılar yaşanıyor. Sektörün geleceği, ufak firmaların gereken önemi vermemesi ve Çin istilası sebebiyle kötüye gitmektedir. Dolayısıyla piyasadaki büyük firmalar emeğinin karşılığını alamamaktadır. Bunun dışında çok istememize rağmen, bu işi yapan arkadaşlarımızla bir araya gelip dernekleşemedik ve bir emniyet mekanizması oluşturamadık. Önümüzdeki günlerde bu arkadaşlarımızla birleşerek, bazı problemleri ortadan kaldırma konusunda çalışmalar yapacağız. Duşakabin sistemleri üretiminde ülkemizin ve şirketinizin dünyadaki yeri hakkında ne düşünüyorsunuz? Duşaduş 20 senedir bu piyasanın içinde olan bir firma. Duşakabin sisteminde aylık 1500 adet gibi bir üretimimiz var. Onun dışında Türkiye’de zaten ciddi üretim yapan birkaç firmadan biriyiz. Türkiye’de daha da iyi yerlere geleceğimizi düşünüyoruz. Dünyadaki yer açısından da duşakabin sektörü yan ürün haline geldi diyebilirim. Kar marjlarının düşmesiyle sıkıntılar arttı ve bu işi yapan firmaların büyümesi engellenmiş oldu. Duşakabin sistemleri seçiminde kullanıcılara nelere dikkat etmelerini önerirsiniz? Kullanıcılar öncelikle ürünün markalı ve kayıtlı bir marka olmasına dikkat etmeliler. Daha sonra servisinin olup olmadığına dikkat etmeliler. Ayrıca kullanılan malzemelerin garantili olmasına da dikkat ederlerse, o ürünlerden zarar görmezler. Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesaj veya ön plana çıkarmak istediğiniz bir konu var mı? Son kullanıcıların ürünleri nereden aldıklarına ve servis hizmetine dikkat etmelerini tekrar hatırlatmak isterim. n alüexpo 112 Irak’ın En Güçlü Fuar Şirketi Olan Pyramids Grup Fuarcılık A.Ş. Bağdat Valiliği ve İskan-İmar Bakanlığı İle Birlikte, İMSAD Derneğinin de Desteğiyle 12 – 15 Aralık 2011’de 2. Bağdat Uluslararası Yapı-İnşaat-İskan ve İmar Fuarını Yapmaya Hazırlanıyor… I rak pazarının güneyken kuzeye her bölgesinde Yapı İnşaat fuarları düzenleyen Pyramids Fuarcılık yapmış olduğu yeni projeler ile Türk firmalarının önünü açmaya devam ediyor. Irak da kendi fuar alanına sahip tek Türk firması olan Pyramids Fuarcılık, hem güney de, hem de kuzeyde açtığı Pyramids ofisleri ile Irak da ki yapısını daha da güçlendirdi. Pyramids Fuarcılık Yön. Krl. Bşk. Muhammed HASHEM Irak da ki yapılanmasının faydalarını şu şekilde özetledi; ofislerimiz sayesinde daha güçlü ve sorunsuz fuar organizasyonları yapabiliyoruz. Özellikle reklam konusunda çok güçlüyüz, çok daha yoğun bir reklam çalışması yapabiliyoruz. Irak da ki tüm firmalara, alıcıların bil- gilerine vs. rahatlıkla ulaşabiliyor ve bu kişileri fuarla ilgili gerek telefon gerek mail, gerekse ziyaret yoluyla ayrıntılı bilgilendirerek. VİP davetiyeler ulaştırarak alıcıların fuarlara gelmesini sağlayabiliyoruz. Ayrıca yapmış olduğumuz fuarlara diğer şehirlerden de alım heyetlerini grup olarak getirebiliyoruz. Tabii ki bunlar Irak da yerleşik olmamızın ve yapılanmamızın bize sağlamış olduğu artı sonuçlardır. Yine bir diğer artısı ise Belediyeler, Valilikler ve Bakanlıklarla ortak çalışmalar yapabiliyoruz. Bir örnek verecek olur isem ; Bağdat Valisi Dr. Slah Abdel-Razaq başta olmak üzere Irak dan getirdiğimiz heyete, 8 Kasım 2010 da Ankara Hilton otelde ve 26 Temmuz 2011 tarihinde İstanbul The Marmara Otelde Pyramids Fuarcılık’ın davetlisi olarak Türk İş adamlarına konferans vermesini sağladık. Bu konferanslarda sayın vali; Türk İş adamlarını Bağdat’a yatırım yapmaya davet etti ve yatırıcıların sorularını cevapladı. Bağdat Ticaret Müşaviri Metin KİRKİN, Bağdat Valisi Dr. Slah AbdelRazaq, Dış. Tic. Müs. Anlaşmalar Daire Başkanı Emre Orhan ÖZTELLİ, DTM Anlaşmalar Dairesi Ortadoğu Başkanı Orhan ÇAKIROĞLU, Pyramids Group İnternational Yön.Krl.Bşk. Muhammed HASHEM. Ayrıca Bağdat Valisi Dr. Slah AbdelRazaq ; 30 yıldır Bağdat’ta hiçbir konut projesinin yapılmadığını, bu nedenle şu anda 1 milyon konuta ihtiyaçları olduğunu şu ana kadar 220 bin civarında konutun projelendirmesinin yapıldığı ve Bağdat’ta hala 800 bin konutluk projenin yatırımcılarını beklediğini söyledi. Bağdat’a yapılacak konut projelerinin mali değerinin ise 40 milyar dolar civarında olduğunu söyleyen Vali, 12 - 15 Aralık 2011 tarihleri arasında organize edilecek 2. Bağdat Uluslararası Yapı & İnşaat, İskan ve İmar Fuarına özel önem verdiklerini de şu notla dile getirdi;. Irak merkezi hükümeti fuar içinde ihale ön hazırlıkları ve uygulamaları yapmayı planlıyor. İlk kez Aralık 2010 ‘da uygulanan bu model de, Irak merkezi yönetimi hem güncel hem de yakın gelecekteki ihalelerin ön hazırlığını bu fuarda başlatmıştır. Türk firmalarının bu fuara katılımını bekliyoruz diye sözlerini tamamladı. Bağdat; 7 Milyona yaklaşan nüfusu ile Irak’ın en büyük ve Ortadoğu’nun da 3. büyük şehridir. Bağdat, gerek kültürel ve tarihi geçmişi, gerekse başkent olması dolayısı ile stratejik bir önem taşımaktadır. Nüfusu itibarıyla de (Bağdat ve çevresinde ki şehirlerin toplam nüfusu 16 Milyon civarındadır) Devlet bütçesinden en büyük payı Bağdat almaktadır ve Irak’a yapılan ihracatın büyük bölümünün Bağdat ve çevresinde ki şehirlere direkt veya dolaylı olarak girdiği bilinmektedir. Bağdat 18 milyar varillik petrol rezervine sahiptir. n karpen 114 Y “Yapex Yapı Fuarı Buluşturuyor” 27-30 Ekim 2011, Antalya-TÜRKİYE apı Sektörünün Tüm Unsurları Yapex Yapı Fuarı Haftasında Antalya’ da… Bu yıl 19 uncusu gerçekleştirilecek olan YAPEX YAPI FUARI, 27-30 Ekim 2011 tarihlerinde ziyaretçileri ile buluşacak. Antalya Expo Center salonlarında 300’ün üzerindeki katılımcısı ve 30.000 ziyaretçi hedefi ile hazırlanmakta olan fuar, ulusal ve uluslararası düzeyde sektör profesyonelini Antalya’ da bir araya getiriyor. Turizm mimarisi teması ile ülkemiz yapı sektöründe farklı bir yeri olan YAPEX YAPI FUARI ülke sınırlarını aşan niteliği ile de yepyeni pazar olanakları sunuyor. Yapex’ de Sektörel Buluşmalar… Mimarlar, Mühendisler, Müteahhitler, Ticaret Heyetleri… Yapex Yapı Fuarı ile eş zamanlı yapılmakta olan mesleki ve ticari etkinlikler 27-30 Ekim 2011 tarihlerinde Antalya’yı uluslararası bir çekim merkezi yapacak. * IABA’ 2011 Antalya Uluslararası Mimarlık Bienali (26-29 Ekim 2011) Ülkemizde ilk kez düzenlenmekte olan Uluslararası Mimarlık Bienali, Mimarlar Odası Antalya Şubesi’nin önderliğinde Türkiye’nin tüm illeri ve komşu ülkelerden mimarların katılımıyla gerçekleştirilecek. Proje Yarışmaları, Proje Sergileri, Karikatür Yarışması, Workshop’lar, Panel ve Konferanslar, Konserler gibi birçok etkinliğe sahne olacak Bienal 5 istasyonda gerçekleştirilecek. Kaleiçi, Antalya Cumhuriyet Meydanı, Mimarlar Odası Binası, Cam Piramit ve Yapex Yapı Fuarı salonlarının ev sahipliğinde yapılacak etkinlikler ulusal ve uluslararası düzeyde şimdiden tanıtılmaya başlandı. Yerli ve yabancı mimarların ilgiyle izleyeceği Bienal süresince Antalya’da projeler konuşulacak. * WCCE Dünya İnşaat Mühendisleri Konseyi Konferansı (27 Ekim-1 Kasım 2011) Dünya İnşaat Mühendisleri Kon- 115 seyi ve İnşaat Mühendisleri Genel Merkezi’nin ortak organizasyonu ile gerçekleşecek olan konferans için inşaat mühendisleri Antalya’ya g e l i yorlar. * ECCE Avrupa İnşaat Mühendisleri Konseyi Genel Kurulu ( 27-29 Ekim 2011) 40 ülkeden 300’ü aşkın delegenin katılımıyla Antalya’da gerçekleştirilecek olan genel kurula katılımın üst düzeyde olması bekleniyor. WCCE ve ECCE delegasyonlarının Yapı Sektörü ile buluşmalarına Yapex ev sahipliği yapacak. * Uluslararası İnşaat Sektör Heyetleri Buluşması: 27-29 Ekim 2011 Çevre ülkelerden gelen satın alma heyetleri, B2B iş görüşmeleri ile zenginleştirilen Yapex Yapı Fuarı, Antalya’ dan ülke sınırlarımızın dışına taşmayı hedefliyor. YAPEX Yurtdışı Temsilcilik Ağını Yaygınlaştırıyor… YAPEX Fuarlarının yurtdışı acenteler toplantısının ilk ayağı Katar’da gerçekleştirildi. Uluslararası fuarların tanıtım çalışmaları ve ikili iş geliştirme temalarının işlendiği toplantıya Almanya, Mısır, İtalya ve Magrib ülkelerinin Yapex Acenteleri katıldı. YAPEX’in Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Uzakdoğu ülkelerinde bulunan uluslararası temsilci/acenteler ağı da seçkin yurtdışı temsilci kuruluşların katılımları ile genişletiliyor. Bu çalışmalarla Antalya’nın YAPEX organizasyonları ile uluslararası bir “buluşma noktası” kenti konumuna getirilmesi hedefleniyor. Ortadoğu ve Uzakdoğu fuarlarında YAPEX konuşuldu... YAPEX 2011’in yurtdışı tanıtım ve uluslararası ziyaretçi çalışmaları genişletilerek sürüyor. Nisan ayında Interbuild China fuarında YAPEX 2011’in kurumsal tanıtımları uluslararası kurumlar ile ikili görüşmeleri yapıldı. Mayıs ayı ile de bu çalışmalara hız verildi. Katar’daki Project Qatar Fuarı’nda, uluslararası katılımlar ve ziyaretçi programları için yoğun tanıtım çalışmaları gerçekleştirildi, ayrıca Tunus’taki Medibat fuarlarında da YAPEX’ in yoğun tanıtım çalışmalarına devam edilecek. YAPEX’in 27-30 Ekim tarihlerine kadar uluslararası tanıtım ve organizasyon çalışmaları benzer faaliyetlerle sürdürülecek. Yakın coğrafyalarda inşaat sek- törü % 80 büyüyecek… Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde 2020 yılına kadar inşaat projelerine yüzde 80’lik büyüme ile 4,3 milyar dolar harcanmasının beklendiği bildirildi. Pricewaterhouse Coopers sponsorluğunda Küresel İnşaat Perspektifleri ve Oxford Economics tarafından yayınlanan Küresel İnşaat 2020 başlıklı rapora göre, küresel inşaat sektörü yüzde 67 büyüyerek, 7,2 trilyon dolardan 12 trilyon dolara ulaşacak. Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde artan nüfus, ekonomik büyüme, ekonomiyi çeşitlendirme çabaları ve Katar’ın 2022 Dünya Kupası’na ev sahipliği hakkı kazanması gibi nedenlerden dolayı inşaattaki büyüme oranı küresel oranı geçecek. Doğalgaz zengini Katar’ın en hızlı büyüyen inşaat piyasasına sahip olduğunu vurgulayan raporda, son zamanlarda bölgede yaşanan karışıklıklar hatırlatıldı ve bazı bölgelerde inşaat projelerinde gecikme olabileceği ifade edildi. Hedef potansiyel olarak kendisine bu bölgeleri seçen Yapex Yapı Fuarı, söz konusu ülkelerde tanıtım ve reklam çalışmalarına hız verdi. Bölgede huzur ve sükûnete sahip Antalya’yı üs olarak pazarda tanıtan Yapex Yapı Fuarı, Ortadoğu ülkelerinden gelen profesyonellerin hem yerli hem de yabancı Yapex katılımcıları ile ticaretini geliştirmeyi hedefliyor. n 116 GEZE, Yangında Hayat Kurtaran RWA - DUMAN ve Isı Tahliye Sistemleriyle Projelerde Farklılık Yaratır! G ünümüzde yapılmakta olan tüm prestijli projelerin taşıyıcı sistemlerinde kullanılan yapı elemanları sağlam inşaat malzemelerinden yapılmış olduğundan, yanan bir binada, nadiren çok az insan çökme veya direkt yangın nedeniyle zarar görüyor. Ölüm ve yaralanmaların esas nedeni, yangından yayılan son derece zehirli gazlardır. İstatistiki çalışmalarda; yangın nedeniyle ölümlerin %90’ından fazlasına dumanın neden olduğu görülmüştür. İçeriğindeki zehirli maddeler ve uyuşturucu gazlar doğrudan hayatı tehdit eder, bünyesindeki diğer katı ve sıvı tanecikler de solunum yolları, göz gibi organlara doğrudan zarar verir. Dumana maruz kalan bir insan sadece birkaç dakika içerisinde yön duygusunu tamamen kaybeder, 8 dakika içerisinde de ciddi beyin ha- sarı kaçınılmaz olur. İşte tüm bu ölümcül nedenlerden dolayı binalarda EN 12101-2 standartlarına uygun GEZE - RWA - Duman ve Isı Tahliye Sistemleri tercih edilmektedir. Bu sistemler, duman tabakası belirli kritik bir yüksekliğin altına inmeden insanların güvenli bir şekilde tahliye edilmesine yardımcı olur ve can güvenliğini sağlar. Bunların yanında duman kontrol sistemleri, görüş mesafesi düşük olmayan alt bölgeler oluşturarak yangına müdahale edecek olan itfaiye elemanlarının da işlerini kolaylaştırır çünkü yoğun dumanlı bölgede yangının kaynağının tespiti çok zordur. Isının bina içinde daha fazla artmasını engelleyerek yapının taşıyıcı sistemlerinin zarar görmesini de engellemiş oluruz böylece binanın olası bir çökme, yıkılma veya enkaz haline gelmesi önlenmiş olur (yapısal fayda). Aynı şekilde ısının artması ile bina içinde dumanın zehirleyici etkisi kat kat artacak ve çevreye son derece zararlı gazların salınmasına neden olacaktır (çevreye fayda). Tam olarak yanmamış gazlar tavanda gruplaşarak yeterli ısıya ulaştıklarında tekrar alev alırlar ve tavanda adeta yürüyerek yangını komşu mahallere iletirler. Duman tahliye sistemleri yanmamış gazları bina dışına atarak tekrar parlamayı önler ve yangın hasarını önemli ölçüde düşürür. Tüm bu nedenlerden dolayı duman kontrol sistemi insanların tahliyesi için gerek duyulan süreden daha uzun süre fonksiyonunu devam ettirmelidir. Başta Schüco olmak üzere Akotherm ve Wicona gibi uluslar arası ve yerli sistem firmalarının farklı profil serileriyle test edilip sertifikalandırılan GEZE - Duman ve Tahliye Sistemleri sayesinde, ölüm oranlarının en aza indirilmesi planlanır. Bu sistemlerin kullanıldığı tüm binalarda patlama tehlikesi azalmakta, duman ve yangın gazlarından kaynaklı riskler minimuma inmektedir. Duman ve Isı Tahliye sistemlerinde genellikle göz ardı edilen ama işin olmazsa olmazı olan temiz hava girişlerinin planlanması çok önemlidir. İnsanların kaçış yollarında minimum 2,5 m yüksekliğinde dumansız bir alan yaratmak için temiz hava girişlerine mutlaka ihtiyacımız vardır ve bu girişler mutlaka acil durum kontrol ünitesi aracılığı ile aktive edilmelidir. Örneğin bir alışveriş merkezinin girişindeki otomatik yana kayar kapı, alarm verildiğinde aynı çatıdaki pencereler gibi açılıp açık kalmalıdır. Yangın sırasında oksijenin binaya girmesi yangının körüklenmesine neden olur gibi bir düşünce akla gelebilir ama burada bahsedilen temiz hava girişi duman tahliyesinin sadece 1,5 katı kadar bir alandır. Ayrıca burada üzerinde durduğumuz asıl konu insanların yangın başladıktan sonra ilk dakikalarda en az zararla, sağlıklı bir şekilde tahliye edilmesidir. RWA - Duman ve Isı Tahliye Sistemi, temel olarak aşağıdaki sistem tablosundan da görüleceği üzere asgari olarak kullanılması zorunlu ve opsiyonel bir takım bileşenlerden oluşur. 117 • Pencere açma sistemleri (pistonlu veya zincirli 24 V motor) • Acil durum güç kaynağı kontrol merkezi • Acil durumlarda manüel olarak da kullanılabilen RWA butonu • Otomatik devreye giren bileşenler, örneğin duman dedektörü • Havalandırma amaçlı kullanılan ventilasyon butonu GEZE - RWA & Duman ve Isı Tahliye Sistemleri, ortamların günlük olarak havalandırılmasında veya olası bir yangın durumunda ısının, dumanın ve zehirli gazların tahliye edilmesinde kullanılır. E 260 N tipi acil durum güç kaynağı kontrol merkezi de bu sırada duman ve ısı tahliye sistemini oluşturan birçok fonksiyonun kontrolünü üstlenir. Alarm durumunda, dedektörler güç kaynağı kontrol merkezine sinyal gönderir. Kontrol merkezi de ulaşan bu sinyali duman ve ısı tahliye sistemine aktarır, böylece pencereler, ışıklıklar ve ışıklık kubbeleri elektrikli pencere açma motorları sayesinde maksimum geometrik açıklığa ulaşır. Havalandırma butonları ve yağmur / rüzgâr sensörleri alarm durumunda devre dışı kalır. Kapatma işlemi, duman ve ısı tahliye düğmesi aracılığıyla veya kontrol merkezinden alarm geri alınarak gerçekleşir. Proje bazlı çalışmalarda, yangın danışmanı ve mekanik sorumlusunun birlikte çalışarak hesap ettikleri duman tahliye alanı GEZE proje danışmanlarına iletildiğinde, bilgisayar tabanlı WIN CALC programına tüm değişkenler (kar ve rüzgar yükü dahil) girilerek kullanabilecek motor seçenekleri çok kısa bir süre içerisinde belirlenir. Bu bilgilerin ışığında projeye özel motor seçimi ve tüm sistem bileşenleri GEZE tarafından proje yetkililerine çok kısa bir süre zarfında ulaştırılır. Bütün kamuya açık yapılar, iş ve alışveriş merkezleri, bankalar, hastaneler, oteller ve havalimanları gibi büyük ölçekli bir çok projede kullanılan bu çok önemli ürün serisi ile proje yöneticilerinin ve mimarların tasarımlarına ve yangın danışmanlarının hesaplarına yardımcı olan GEZE, siparişe dayalı özel taleplerin gerçekleşmesini de sağlar. Sonuç olarak, can güvenliğinin sağlanması için duman ve ısı tahliye sistemleri bir gerekliliktir. Binalarda bu sistemin kullanılması ile duman ve zehirli yangın gazlarından gelen risk azaltılabilir. Yapısal yangın koruma, bina düzenlemeleri bakımından önemli gelişmeler kaydetmiştir, fakat kullanım zorluğundan ve estetik kaygılardan kaynaklanan sıkıntılar olduğundan istenilen yangın / duman zonları oluşturulamaz. Tüm bunlara karşın GEZE, sizlere RWA Duman ve Isı Tahliye ürün serisi ile teknolojik çözümler, daha fazla yenilik ve alternatifler sunar. Atriumlarda ve geniş açıklıkların üzerindeki ışıklıklarda zaten doğal olarak kullanılması gerekli olan günlük havalandırma sistemlerinin GEZE nin üstün teknolojik donanımları sayesinde duman ve ısı tahliye sistemi olarak da kullanılması en önemli ayrıcalıktır. Teknolojinin gelişmesiyle beraber duman kontrolü ile ilgili öncelikler ve tasarım şekilleri muhakkak ki değişecek fakat duman ve ısı tahliye sistemleri her geçen gün daha fazla önem kazanacaktır. n 118 Fırat Profil Bu Kez Bayilerine İstanbul’u Gezdirdi... P rofesyonel Rehber Eşliğinde Birer Hafta Arayla Üç Ayrı Program Düzenleyerek Başta Sultanahmet, Harem ve Ayasofya, Panorama 1453 ve Miniatürk olmak üzere İstanbul’un Tarihi Ve Turistik Mekânlarını Ziyaret Eden Fırat Profil Bayileri İstanbul’a Bir Kez Daha Hayran Kaldılar. Fırat Profil; 2011 yılı bayi toplantılarının ilk üçünü Temmuz ayı içinde birer hafta ara ile gerçekleştirdi. İlk toplantısını; Doğu - Güneydoğu ve Gedizpen İç Anadolu ve Karadeniz, bayileri ile gerçekleştiren Fıratprofil, ikinci hafta Fıratpen ve Winhouse Karadeniz bayileri, üçüncü hafta ise Fıratpen Winhouse ve Gedizpen’in Ege ve Akdeniz bayileri ile bir araya gelerek öncelik- le İstanbul’un tarihi ve Turistik mekânları gezildi. Fırat Profil, daha önce yaptığı seminer anlayışının dışına çıkılarak eğitim, kültür, eğlence ve kaynaşmanın müthiş uyumunun sergilendiği program; her hafta üçer gün boyunca İstanbul’un Sultanahmet ve Ayasofya olmak üzere Miniatürk ve Panorama 1453’ü de içine alan tarihi ve turistik mekânlar bir rehber eşliğinde bayilere tanıtıldı. Programın ilk gününde, Fırat’ın kendi tesislerindeki 750 kişi kapasiteli ve son derece modern donanıma sahip “Yusuf Ziya Demir Konferans Salonu”nda, bayilere sektörü, sektör içindeki gelişmeleri de içeren seminer yapıldı. Her üç ayrı seminerde de sektörle ilgili önemli detayları bayileriyle paylaşan Fırat Profil Paz. Müdürü M. Erdal Karakaş ilk kez bu kadar geniş kapsamlı bir sektör değerlendirmesi yaptı. Karakaş, Sektörün daha uzun yıllar varlığını sürdüreceğinden hiç kuşku duymadığının hatırlatmasını yaparken, dayanak olarak da ülkenin genç nüfusuna atıfta bulundu. Karakaş, “Halen Türkiye de; orta öğretim de 17.000.000 öğrenci bulunmaktadır. Buna 0-7 yaş grubunu ve üniversitede okuyan ve yeni mezun olmuş gençleri katarsak 25.000.000’luk genç bir potansiyelle karşı karşıya olduğumuz unutulmamalıdır. Bu durumda da gelecek 5–10 yıllık süre içerisinde ‘bir işe, bir eşe ve dolayısıyla da iyi bir eve’ sahip olma zorunluluğu gerçeğini göz önünde bulundurduğumuzda, 119 sektörümüzün ve geleceğinin ne kadar parlak olduğu da ortaya çıkmaktadır.” diyerek kendisinin sektörün geleceğinden umutlu olduğu öngörüsün taşıdığı gibi bayilerinin de yaptığı tespitleri iyi, doğru ve sağlıklı okumaları gerektiğine dikkat çekti. 2011 yılı inşaat sektörünün geleceğini de değerlendiren Karakaş; “2010 yılı rakamlarına göre inşaat sektörü GSYİH nın %6’sını oluşturmaktadır. Ancak yan sektörleri de içine aldığımızda ki, bu 200 ayrı iş kolu demektir bu oran %35’ler seviyesine çıkmaktadır.” diyerek sektörün önemine dikkat çekti. Amacının bayilerini motive ederek onları, işlerine daha bilinçli sarılmaları ve daha sağlıklı öngörülerle işlerinde yürümelerini istediğini söyleyen Karakaş, bayilerinin yapacakları yatırımlar konusunda da “Yatırımlarınızı mutlaka ana işinize yapınız” diyerek bu konuda bayile- rin dikkatini çekti. Fırat Profil Pazarlama Müdürü M. Erdal Karakaş’ın konuşmasının ardından Winkhause Pazarlama Müdürü İnanç Ergene; ilk kez piyasaya sunulacak olan yeni aksesuarlarının kullanış şekline ve bayilere katabileceği kazancına vurgu yaptı. Ergene konuşmasında, “Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bayilere her türlü teknik destek verilecektir,” dedi. Kalite Mühendisi Ahmet Koltuk, “Pencerenin bilinmeyen özellikleri ve çevreye olan etkisi”ne dikkat çekerken, bayilerin konuyla ilgili daha hassas olmaları gerektiğini belirtti. Fırat Profil Teknik Koordinatörü İsmail Kandemir, “Bugüne kadar toplantılarda en fazla sorulan bayi soruları ve uygulamalardaki hassasiyet”e yönelik bir sunum gerçekleştirdi. Seminer programının bitmesiyle birlikte bayiler Boğaz gezisi ve sonrasında da Beyoğlu’nda yenilen muhteşem bir akşam yemeğiyle birlikte ilk güne noktayı koydular. Programın ikinci günü olan cumartesi günü; profesyonel rehber eşliğinde başta Topkapı Sarayı olmak Sultanahmet ve çevresinde bulunan tarihi ve turistik mekânlar ziyaret edildi ve ziyaretle ilgili bayilerce rehbere yöneltilen sorular rehber tarafından yanıtlanırken, bayilerin de merakları giderilmiş oldu. Akşam yemeğini yine boğazda bir balık restoranda boğazın muhteşem güzelliğinin seyrine dalarak canlı müzik eşliğinde balıklarını yiyen ve geceyi muhteşem bir şekilde tamamlayan bayiler, pazar günü sabah tekrar memleketlerine gittiler. Yapılan üç ayrı seminerle ilgili memnuniyetini belirten bayiler, dönüş yolculuğuna hareketlerinden önce şimdiden gelecek yıl yapılacak olan organizasyonu iple çekmeye başladıklarını söylediler. n 120 ‘’Pyramids Group Öncülüğünde Türkiye Irak Ticaret Zirvesi’’ P yramids Group tarafından Irak ve Türkiye arasındaki ticari ilişkileri değerlendirmek amacıyla 26 Temmuz 2011 tarihinde The Marmara Otel’de bir basın toplantısı düzenlenmiştir. Türkiye ve Irak hükümet Yetkilileri bu konferansta güncel ithalat ve ihracat rakamları, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin ar- tırılması, iki ülke arasındaki ticarette razaq, Basra Parlemento Başkanı Jabyaşan sorunlar ve çözüm önerileri, Irak’ın pazar potansiyeli ve yeni bar Amen Jabar, Basra Elektrik Müdürü Hussain yatırımcılar için pazarın avantajları konuları detaylandırıldı. Mohemmed Hasa, Basra Petrol Müdürü Dhyaa JaaModeratör Aslı Mavitan yöneti- far Hyjam, minde düzenlenen toplantıya; Erbil Ticaret Bakanı Vekili Aziz Pyramids Group Yön. Kur. Bşk. İbrahim Azeez, Erbil Fuar Alanı Yön. Kur. Bşk. Mohammed Sherif Hashem, Bağdat Valisi Dr. Salah Abdel- Abdullah Ahmed Abdulrahim, 121 Musul Ticaret Odası Başkanı Mukbil Aldabaagh ve çok sayıda davetli katıldı. Irak hükümet yetkilileri 24 Temmuz 2011 tarihinde gelip, 27 Tem- muz 2011 tarihinde Türkiye’den ayrılmışlardır. The Marmara Otel’de konaklayan yetkililer, basın toplantısının akşamı boğazda bir gemide düzenlenen akşam yemeğine katıldılar. Bütün ulaşım, VIP araçların temini, konaklama, akşam yemeği organizasyonu Pyramids Grup tarafından yapılmıştır. n iftar iftar iftar iftar iftar iftar iftar iftar iftar fuar fuar fuar 134 fuar fuar fuar 139 fuar fuar fuar fuar 141 fuar 142 fuar fuar fuar fuar fuar winworld 148 İhracatı İlk Yarıda Yüzde 30 Artan Plastik Sektörü Yüzde 16 Büyüme Hedefliyor… T ürk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), plastik sektörünün yılın ilk yarısında ihracatını yüzde 30’luk artışla 2,4 milyar dolara taşıdığını açıkladı. Sektörün direkt ihracatının yıl sonunda 4,6 milyar dolara yükselmesi ve sektörde yüzde 16’lık bir büyüme gerçekleşmesi bekleniyor. Plastik sektörü 2011 yılının ilk 6 ayında 2 milyar 353 milyon dolarlık ihracat yaptı. Ekonomik krizin etkisini kaybettiği 2010 yılının aynı dönemine göre plastik sektörü ihracatı yüzde 30 oranında arttı. Aynı dönemde kimya sektörünün ihracatı da yüzde 41 oranında rekor bir artış göstererek, 8 milyar 278 milyon dolara yükseldi. Otomotiv, ambalaj, elektrik-elektronik, inşaat gibi pek çok sektörde kullanım oranlarını artıran plastik sektörü, Türkiye’nin toplam kimya ihracatı içinde yüzde 28’lik payla ikinci sırada yer alıyor. Ülkemizin ihracatına büyük katkı sağlayan plastik sektörünün, Ocak Haziran döneminde en fazla ihracat yaptığı ilk 10 ülke sırasıyla; Irak, Almanya, Rusya Federasyonu, Romanya, Azerbaycan, Fransa, İtalya, Birleşik Krallık, Ukrayna ve Bulgaristan oldu. PAGEV ilk yarı değerlendirme raporunda, plastik sektörünün bu dönemdeki hammadde ve mamul ithalatının 2,5 milyon ton ve 5,5 milyar dolar olarak gerçekleştiği belirtildi. Hızla büyüyen plastik sektörünün, hammaddede ithalata bağımlılığının devam ettiği görüldü. 2011 yılı sonunda, plastik hammadde ithalatının 5,6 milyon ton ve 10,6 milyar dolara; plastik mamul ithalatının ise 490 bin ton ve 2,7 milyar dolara çıkacağı tahmin ediliyor. PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Uysal, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 30 oranındaki ihracat artışını, iyi bir performans olarak değerlendirdi. Uysal, kimya ihracatında ikinci sırada yer alan plastik sektörünün, yılsonunda 4,6 milyar doları direkt, geri kalanı ise ihracatçı sektörler kanalı ile yapılan dolaylı ihracat olmak üzere toplam 10 milyar dolarlık ihracat hedefi olduğunu söyledi. PAGEV Başkanı, 2011 yılında sektörün yüzde 16 büyümesini ve üretimini 7 milyon tonun üzerine çıkarmasını beklediklerini kaydetti. n Plastik Örgütleri Federasyonlaşıyor... A vrupa’nın dördüncü büyüğü olan Türk plastik sektörü, gücünü federasyon çatısı altında birleştirme kararı aldı. Federasyonda; Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER), Kayseri Plastik İşletmeciler Derneği (KAYPİDER), Ege Plastik Sanayicileri Dayanışma Derneği (EGEPLASDER), Bursa Plastik Sanayicileri Derneği ve An- kara Plastik Sanayicileri Derneği yer alacak. Büyüme ve ihracatta iyi bir tablo sergileyen ve mevcut başarısını daha yükseğe taşımak isteyen sektörün bu hedefe ulaşması için hammaddede dışa bağımlılık, enerji maliyetlerinin yüksekliği, kâr oranlarının az oluşu, nitelikli ara eleman bulamama, plastiklerle ilgili olumsuz algı gibi pek çok sorununu çözmesi gerekiyor. Çözüm ise, sektörü temsil eden tüm kurum ve kuruluşların Plastik Federasyonu çatısı altında güç birliği yapmalarından geçiyor. Plastik sektörünün birçok sorununun yapısal ve ülke sorunu olduğunu vurgulayan sektör temsilcileri, Plastik Federasyonu’nun sektörün yaralarını saracağını belirterek, federasyon kurma kararı alınmasının çok olumlu bir gelişme olduğunu, sağlanacak güç birliği ile sorunların çözümü konusunda önemli bir adım atıldığını açıkladılar. 2010 yılında yüzde 18 büyüyerek yaklaşık 9 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren, 2011 yılsonunda yüzde 16 büyüme ve 10 milyar dolarlık ihracat hedefleyen plastik sektörünün, hızlı büyümesini sürdürürken Plastik Federasyonu’ndan alacağı destekle çok daha iyi bir noktaya geleceğini de dile getirdiler. n 149 ParkSil Markası Tremco illbruck Markası ile Birleştirildi ödünvermeden hizmet sunan ParkSil ürün gamını “Kurumsal Marka Birleştirme” politikası gereği en güçlü markası Tremco illbruck ile birleştirerek ürün içeriğinde ve formülizasyonunda herhangi bir değişiklik yapmadan inşaat profes-yonellerinin kullanımına sunuyor.. Tremco illbruck 55 yılı aşkın bir süredir yapılarda temelden çatıya bina elementlerinin tamamı için sızdırmazlık, yapıştırma, su yalıtımı ve pasif yangın koruma sistemleri konularında aktif olarak faaliyet göstermektedir. Merkezi Köln, Almanya’da bulunan firma Avrupa, Afrika ve Orta Doğu genelinde 20 ülkede iskan ederek yaklaşık 1000 çalışanı ile birlikte tüm dünyaya hizmet vermektedir. En yeni Avrupa standartları ile test edilip onaylanmış ve Avrupa Birliği 2002/91/EC No’lu Isı Yalıtım Genelgesi’ne uygun olarak üretilen ürünleri ile Tremco illbruck üst düzey sertifika taleplerini karşılamaktadır. Tremco illbruck; sürdürülebilir yapı teknolojisine ve binalarda enerji performansı verimliliğine verdiği önemi, çevreye duyarlı ürünleri ve sistem odaklı çözümleri ile kanıtlamaktadır. Avrupa’daki üretim tesislerinde üretilen ve Ar-Ge merkezlerinde test edilen üstün kaliteli ürünleri ile inşaat profesyonellerinin bina detaylarına kalıcı çözümler sunan firma, kapsamlı destek ve mühendislik hizmetleri ile her zaman bir adım önde olma avantajı sağlıyor. n konutlardan değerleme ve geliştirmeye kadar birçok konunun “Sürdürülebilir Büyüme” teması ile masaya yatırılacağı “Konut Konferansı 2011”, 20 Ekim 2011 Perşembe günü, YapıEndüstri Merkezi Etkinlik Salonu’nda gerçekleştirilecek. Konut üretimi ve geliştirmede hedeflenen büyümenin ekonomik ve sosyal boyutlarıyla nasıl sürdürülebilir kılınacağının tartışılacağı konferansta, dünyadaki farklı konut geliştirme modelleri de vaka etüdü olarak değerlendirilecek. Konferansa Türkiye ve dünyadan önemli konuşmacılar katılacak Konut Konferansı 2011’de gündem oluşturacak pek çok önemli konu ele alınacak: “Yalnızca bir Sosyal Tüketim değil, Yatırım Aracı da olarak Konut’un Değerlendirilmesi” konu başlığı da bunlardan biri… Şili Gaz (COPEC) ve Şili Üniversitesi işbirliği ile kurulan, kar amaçlı ancak soysal odaklı konut ve altyapı projeleri üreten Elemantal Grubu’nun kurucusu Alejandro Aravena, sermaye ve kamu yararı ilişkisi üzerinden konut kavramına yeni bir yaklaşım getirecek. “Konut Konferansı 2011”, Siemens Ev Aletleri ana sponsorluğu ve Autodesk sponsorluğunda gerçekleştiriliyor. Konut Konferansı’nın resmi yayını: “Konut Gazetesi 2011” Konuta özel bu uzun soluklu projeye eşlik edecek Konut Gazetesi 2011’de, konut yatırımından finansmanına, tasarımdan planlamaya, mortgage’dan değerlemeye kadar çeşitli konular geniş bir yelpazede ele alınırken, Türkiye’nin güncel panoraması ortaya konacak. Konuyla ilgili söyleşilerin, araştırmaların ve verilere dayalı değerlendirmelerin yer alacağı Konut Gazetesi 2011, gayrimenkul ve yapı sektörlerinin üst düzey profesyonellerine, önde gelen tasarımcılar ve mimarlara, yerel yönetim yetkililerine ulaşmak isteyen markalar için önemli bir mecra sunacak. Gazete, hem konferans katılımcılarına hem de sektörün önde gelenlerine ulaştırılacak. n T “Konut Konferansı 2011” 20 Ekim’de YEM’de “ remco illbruck Dış Ticaret A.Ş. firması, 10 yılı aşkın süredir ParkSil markası ile kaliteden Konut Konferansı 2011” dünyaca ünlü konuşmacılar ve birbirinden güncel konu başlıklarıyla 20 Ekim’de Yapı-Endüstri Merkezi’nde. Sektörün bu büyük buluşmasında, Türkiye’de “konut”un bugünü ve geleceği tüm gün boyunca her yönüyle ele alınacak. Konut sektörünün vizyonu, YapıEndüstri Merkezi (YEM) tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen “Konut Konferansı”nda çizilmeye devam ediyor. “Sürdürülebilir Büyüme” teması ile gerçekleşecek olan “Konut Konferansı 2011”, konut sektöründe alternatif çözümler, kentsel dönüşüm, konut geliştirme, karlı ve toplum odaklı konutlara odaklanacak. Dünyadaki çeşitli ülkelerin sosyal konut çözümlerinin de örneklerle tartışmaya açılacağı konferans, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da sektörün tüm bileşenlerini bir araya getirecek. Her zaman ülke gündeminin ilk sıralarında yer alan “konut”, Türkiye’nin bu alana özel ilk ve tek konferansında tüm ayrıntılarıyla incelenecek. Kentsel dönüşümden sosyal konuta, lüks 150 ‘’KOBİ’lerimize Sahip Çıkmamız, Küçük İşletmelerimizin Arkasında Durmamız Lazım’’ TOBB Yön. Kur. Başk. Yard. ve (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş T OBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, ‘’Eğer biz Türkiye olarak gelişmiş ülkelerle rekabet edeceksek, koyduğumuz hedeflerle onları geçeceksek, bizim de kendi KOBİ’lerimize sahip çıkmamız, küçük işletmelerimizin arkasında durmamız lazım’’dedi. “2011-2013 KOBİ Stratejisi ve Eylem Planı’nın (KSEP)’’ basın toplantısında Yalçıntaş, KSEP’in Türk özel sektörü açısından son derece önemli bir belge olduğunu kaydetti. Yalçıntaş, bu belge ile KOBİ’lerin temel stratejilerinin belirlendiğini, öncelikli faaliyetlerin sıralandığını dile getirerek, KOSGEB’in bu eylem planını bütün paydaşlarıyla birlikte hazırladığını söyledi. Dünyanın her tarafında olduğu gibi Türkiye’de de kalkınmanın ve ekonominin temelinde KOBİ’lerin olduğunu ifade eden Yalçıntaş, KOBİ’lerin Türkiye açısından en dikkat çekici noktasının KOBİ’lerin sadece ekonomik kalkınmayı sağlamadığını, bunun yanında da son derece önemli sosyal görevler yerine getirdiklerini belirtti. Yalçıntaş, sermayenin tabana yayılmasında, işletmelerin rekabetçi olmasında, yeniliklere hızlı ayak uydurabilmesinde ve rekabetçiliğin oluşturulmasında KOBİ’lerin etkisinin çok büyük olduğunu ifade etti. Bugünün büyük şirketlerinin dün KOBİ olduğuna işaret eden Yalçıntaş, şunları söyledi: “Bugün övündüğümüz bir çok marka dün ufak birer KOBİ’ydi. Dünyadaki bütün ekonomiler özellikle gelişmiş ekonomiler, kendi KOBİ’lerine önem veriyorlar. Kendi küçük şirketlerinin yaşaması onların gelişmesi, büyük şirketlerle büyük markalar haline dönüşmesi için ellerinden gelen tüm destekleri sağlıyorlar. Eğer biz Türkiye olarak gelişmiş ülkelerle rekabet edeceksek aynı ligde mücadele edeceksek, koyduğumuz hedeflerle onları geçeceksek, bizim de kendi KOBİ’lerimize sahip çıkmamız lazım, küçük işletmelerimizin arkasında durmamız lazım. Bu küçük işletmeleri büyütecek, onları yarının dev markaları haline getirecek planları oluşturmamız ve de hayata geçirmemiz lazım.’’ MÜSİAD Genel Başkanı Vardan: Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan da belgede bahsedilen beş stratejik alan ve bunlara ilişkin belirlenen 16 hedefin ihtiyaca yönelik doğru tespitler olduğunu, yapılacakların 83 adet eylem planıyla beraber somut bir takvime bağlanmış olmasını da yerinde bulduklarını dile getirdi. Girişimcilik konusunun, kendilerine göre de iş yapabilirliğin ilk adımı ve KOBİ’lerin oluşması ile gelişmesi için bir temel olduğunu belirten Vardan, KOBİ dinamizmini yaygınlaştırmak için öncelikle Türkiye’de zaten kökleri mevcut bulunan girişimcilik kültürünü güçlendirmek gerektiğine işaret etti. Vardan, belgede, KOBİ’lerin yetkinliklerinin ve becerilerinin geliştirilmesi konusunun stratejilerde ikinci sırada yer almasının oldukça önemli olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti: “Bu kapsamda özellikle, 2023 hedeflerimize ulaşmak açısından çok önemli bir husus olarak gördüğümüz uluslararası pazarlara açılma konusunda daha aktif stratejiler uygulamak gerekmektedir. Sürekli değişen ve gittikçe ağırlaşan küresel rekabet koşulları altında, Turquality gibi, şirket birleşmeleri gibi, şirketlerin verimliliklerini, rekabet gücü ile pazar paylarını artırmalarını ve güçlü markalar oluşturmalarını hedefleyen destek programları oldukça önemlidir. Gerek ulusal, gerekse uluslararası kuruluşların verdikleri destekleri artırmaları için standart uygulamalar haricinde stratejiler geliştirmek zaruridir. Her ne kadar eylem planında detaylı bir şekilde yer verilmiş olsa da, uygulamada bugüne kadar hep sorun teşkil etmiş olan, ülkemizdeki kredi mantalitesinin topyekûn değişmesine ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.’’ “Biz sabırsızlıkla bunu bekliyorduk” Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken de KOBİ deyince akla ilk esnaf ve zanaatkarın geldiğini, daha önce KOSGEB’in sadece imalatçı sektörüne kredi vermek suretiyle işlevini yerine getirdiğini, ancak iki yıl önce hizmet sektörünü de içine aldığını belirtti. KSEP’in esnaf ve zanaatkarlar için çok önemli olduğuna işaret eden Palandöken, “Biz sabırsızlıkla bunu bekliyorduk, bunun gerçekleşmesiyle birlikte Türkiye’deki istikrar unsurunun devamıyla, yeni girişimcilerin bu sektöre girmesiyle büyük ölçüde işsizliğin giderileceği ve sermaye birikimlerinin ekonomiye direkt akabileceği bir sistemin gerçekleşebileceğinin planı bu...’’ dedi. n GEZE, Ürün Gamına Eklediği 6 Yeni Ürününü Sektörle Buluşturdu... O tomatik kayar ve döner kapı sistemleri konusunda Almanya’da pazar liderleri arasında yer alan GEZE GmbH, ilk olarak Ocak ayında Almanya’nın Münih kentinde düzenlenen BAU 2011 fuarında sektöre tanıttığı 6 yeni ürünü, 27 Nisan - 01 Mayıs 2011 tarihleri arasında düzenlenen Yapı 2011 İstanbul Fuarı’ndaki standında tanıttı. Hava şartlarına uygunluk sağlayan termostatlı ‘GEZE® TS 5000® T’, yaşlı ve engellilerin kullanımına uygun ‘TS 5000® ECLINE®’ kapı kapatıcılar, geliştirilmiş özellikleriyle kanat veya kasa içerisine entegre edilen gizli otomatik kapı kapatıcı ‘GEZE® EC turn Inside®’, motorlu sürme kapı sistemi ‘Perlan 140 Aut-NT’ ve camın doğrama profillerinin üzerine monte edilmesi ile GEZE ürün yelpazesinde benzersiz bir yere sahip olan IGG kanatlarla birleştirilmiş yine benzersiz Slimdrive (7cm) teknolojisi ‘Slimdrive SL-NT IGG’ otomatik kayar cam kapı sistemi, emniyet makaslı, pencere kanadına gizli monte edilebilen zincirli açma sistemi ‘GEZE® E990®’ büyük ilgi çeken bu yeni ürünlerden bazıları... GEZE® TS 5000® T, Termostatlı kapı kapatıcı: GEZE yeni kapı kapatıcı modeli ile iklim değişikliklerinden kaynaklanan sorunların çözümüne katkı sağlıyor. Yeni TS 5000® T, yenilikçi termostat valfi sayesinde hidrolik yağ akışkanlığını kendisi ayarlayarak zaman ve maddi açıdan tasarruf sağlıyor. Bununla birlikte kapının değişik iklim şartlarında mükemmel bir biçimde çalışmasını sağlıyor. TS 5000® ECLINE®: Engelli yapılarda sistem çözümü: TS 5000® ECLINE ® kapanırken harcadığı kuvvetin yüzde 80’ini kullanarak kalan gücü kapının açılmasına yardımcı olmak için harcıyor, böylece kapıyı açmak için kullanılan kuvvet ihtiyacı azalıyor. Böylece daha ağır ve geniş kapılarda yaşlı ve engellilerin kullanımı için çok büyük kolaylık sağlıyor. GEZE® EC turn Inside® kanat içine veya kasaya entegre edilebilen gizli otomatik kapı kapatıcı: GEZE® EC turn Inside® salınırlı kapı mekanizması ile iç mekan kapılarda kapı kanadının veya kasasının içine monte edilerek çok açık bir dizayn avantajı sağlıyor. Bu avantajı yaşlı ve engellilerin kullanımı için birleştiren EC turn Inside®, engelliler için yapılmış kapıların otomatik olarak açılıp kapanmasını görüntü konusunda hiçbir tavize yer bırakmadan mümkün kılıyor. Uygulama fonksiyonlarının çeşitliliği sayesinde EC turn Inside® kullanıcıların özel ihtiyaçları için biçilmiş kaftan... Güvenlik sensörleri hızlı ve basit bir şekilde monte edilebilen söz konusu üründe gerekli arabirimler mekanizmanın standart özelliklerinde halihazırda mevcut. 1100 mm’ye kadar kapı genişliği ve 125 kiloya kadar kanat ağırlığı seçeneği bulunan EC turn Inside® modeli, opsiyonel olarak akü seçeneği ile elektrik kesilmesinde kullanım imkanı, elektrik kesildiğinde manüel olarak kullanım imkanı sunuyor. GEZE® PERLAN AUT-NT düşük enerjili kayar kapı mekanizması: Kayar kapıların akıllı otomasyonu PERLAN AUT-NT ‘elle’ kumanda edilen kayar kapılara bir alternatif sunuyor. Özellikle iç mekanda hafif ağırlıktaki (80 kg tek kanat, 2x40 kg çift kanat) kayar kapıların otomatik hareket gereksinimlerine çözüm üreten ürün, kapı kanadının hafifçe ittirilmesi ile otomatik olarak hareketlenen mekanizması ‘Push & Go’ sayesinde kolay kullanım sağlar. Saniyede 0,3 m maksimum açılma hızıyla güvenlik sensörü montajına ihtiyaç duymadan konforlu kullanım imkanı sunan PERLAN AUT-NT modeli, elektrik kesintisi halinde manüel olarak açılabiliyor ve bu sayede acil durumlarda bile güvenle kullanılabiliyor. PERLAN 140® manüel kayar kapı, standart aksesuarlarıyla tüm montaj ve kapı kanadı seçeneklerine uyumlu özelliklere sahip. Ayrıca ürün, 450 ile 3000 mm arasında değişen tüm kapı genişliklerine uyum gösteriyor; buton, radar, alıcı verici veya sensör ile kontrol imkanı veriyor ve bir engelle karşılaştığında tersine hareket ve güç kesintisi ile arttırılmış güvenlik sağlıyor. GEZE® Slimdrive® SL-NT® IGG otomatik kayar cam kapı sistemi: Slimdrive SL-NT IGG, tasarım ve malzeme olarak en yüksek standartların uygulandığı bina girişleri için geliştirildi. Enerji verimliliği ile estetiğin birleşimine yönelik talepler arttıkça hem kamu binalarında hem de özel binalarda enerjide verimlilik sağlayan teknolojiler kullanılıyor. GEZE, ürünlerinden beklenen yüksek estetik talebi ve bu talebin teknolojiyle birleşimini GEZE® Slimdrive ® SL-NT® 151 IGG kayar kapı sistemiyle başarıyor. Plastik ile sağlamlaştırılan, fiberglastan yapılan gizli bir doğrama üstüne iki adet hem yüz cam panelin monte edilmesiyle IGG elemanları termal bölme vazifesi de görüyor. Sadece 7 cm ile en düşük mekanizma yüksekliğine sahip olan Slimdrive ® SL-NT® cephe doğramasının üstüne görünmeyecek bir şekilde hem de tek kanatta 125 kg taşıma kapasitesini muhafaza ederek monte edilebiliyor. Kapanma kenarından aşağıya doğru indirilebilen zemin fitili, kapalıyken bile enerji tasarrufu sağlar. Optimize edilmiş fitiller sayesinde geliştirilmiş bir yalıtım imkanı sunan ürün, minimal cephe boşlukları (kesintisiz bağlantı) ile bütünüyle cam görüntüsü veriyor. GEZE® E990® makas emniyetli, kanat içine gizli zincirli pencere açma mekanizması: Motor ve tüm bağlantı elemanları doğramanın içinde kalacak şekilde üretilen GEZE® E990®, kapalı olduğunda dışarıdan en ufak bir parçası bile görünmeyecek şekilde tasarlandı. Bu sayede pencere tasarımlarını optimize eden ürün kir birikimini engellediği için kullanım ömrünü arttırıyor. Maksimum 900 mm açılma mesafesi sayesinde havalandırma ve duman tahliyesi amacına çok büyük katkı sağlayan ürün, yangın anında, acil durum konumunda maksimum açıklık mesafesine 60 sn içinde ulaşacak şekilde tasarlanarak bu özelliğe göre test edilip, EN 12101-2 normuna göre sertifikalandırıldı. Hemen hemen tüm profil sistemlerine modifikasyona gerek duymadan entegre edilebilen ürünün, kendisine özel sabitleme elemanları sayesinde, montajı çok hızlı ve kolay yapılabiliyor. Ürünün en önemli özelliklerinden biri yüksek çekme ve itme kuvveti ile bükülebilir zincir teknolojisi sayesinde geniş ve ağır kanatları bile hareket ettirebilmesi. n 152 3. Adım İhraç Ürününün Geliştirilmesi… Ü rününüzü yıllar süren geliştirme çalışmaları ve müşteri ihtiyaçlarına göre adaptasyon süreçlerinden geçirdiniz. Onu üretmenin en etkin yolunu buldunuz. Pazarınızda en iyi olmaya yönelik “adaptasyon ve geliştirme” süreciniz sürekli devam etmekte. Peki, ürününüz hedef pazarınız için de uygun mu? Ürün nedir? Ürün “müşterilerin istek ve ihtiyaçlarını tatmin eden herhangi bir şey”dir. Müşteri ya da tüketici bu tatmin için bedel ödemeye hazırdır. Müşteri, ödediği fiyatın karşılığında belirli bir tatmin elde edecek ve bu tatmin de ödediği bedele değecektir. Pazarlama ile uğraşanların sürekli “müşteri tatmini/ memnuniyeti” kavramları ile ilgili olmasının sebebi de budur. Bu tatmin gerçekleşirse müşteriniz sizin ürününüzü almaya devam eder. Bu da elbette şirketiniz için çok önemlidir. Müşteri ürününüzü iki açıdan değerlendirir. 1. Fonksiyonel boyut: Ürün kendinden bekleneni yerine getirecek mi? 2. Duygusal boyut: Ürün bana iyi hissettirecek mi? Son Kullanıcı: Foksiyonelliği bu ve benzeri sorularla değerlendirir: Bu alışveriş sorunumu çözecek mi? Hayatımı kolaylaştıracak mı? Bu nedenle, ürününüz bunu nasıl sağlayacağını kendi üzerinde, paketinin üzerinde, kullanma talimatlarında ve tanıtımında kullanılan araçlarda açıkça göstermelidir. Duygusal nedenleri tespit etmek ise daha zordur. Güzellik veren (kozmetik, moda, mücevher?) ya da iyilik duygusu uyandıran ürünler (gıda, ısıtma, klima, mobilya, ev dekorasyonu?) doğası gereği duygusal katma değer içerir. Tüketiciler bu duygusal çekiciliğe tepki verir. İşletmeler: İşletmeler ve ticari ilişkilerde ise, duygusal nedenler çok daha az etkilidir. Ürününüzü (yeniden) tasarlarken bu nedenleri aklınızda tutmalısınız. Özellikle gelişmiş ülkelerde rekabetin çok yoğun olmasının yanı sıra bu pazarlar “müşteri hakimiyetindeki pazarlar” dır. Yani neyi satın alacağını müşteriler belirler; satıcılar müşterilere herhangi bir şey empoze edemez. Bu özelliği iyi tanımlamalısınız! * Tadı, aroması, tasarımı, rengi, şekli daha mı iyi? * Performansı daha mı fazla? (daha mı iyi çalışıyor?) * Fiyatı daha mı düşük? * Dayanıklılığı daha mı fazla ya da tamiri daha mı kolay? * Kullanması daha kolay, daha pratik ya da daha mı hızlı? * Ambalajı daha mı güzel? * Teslimatı daha mı hızlı? * Stokları daha mı yeterli? * Satış sonrası hizmetleri daha mı iyi? Kısacası ürününüz bu özellik ya da özellikler sayesinde rakiplerin ürünlerinden daha mı cazip? Şimdi en iyi ürününüze bir daha bakın: Ürününüz hiç bir rakibin taklit edemeyeceği bir “katma değere” sahip mi? Eğer yanıtınız olumsuzsa ihracat kolay olmayacaktır. Ürününüzü katma değerli ya da “Kalitenizin yanında müşterilerinizin gözünde ürününüzü daha cazip kılacak bir özelliğe ihtiyaç vardır. Bu özellik; ürününüzün hedef pazarınızda potansiyel müşterilerinizin fonksiyonel ve/veya duygusal sorularını olumlu olarak karşılayan özelliktir.” 153 özellikli bir ürün haline getirmek için en iyi ürününüzü ele alın ve onu daha iyi hale getirmek için neler yapabileceğinizi düşünün. Dış pazarların istek ve ihtiyaçları yurtiçi müşterilerinizden farklıdır. Dolayısıyla ürününüzü (ya da hizmetinizi) yabancı müşterilerin taleplerine göre yeniden şekillendirmeniz/adapte etmeniz gerekebilecektir. Buna pazarlama dilinde ürünün pazar ile eşleştirilmesi ya da ürün-pazar uyumu denir. Ürün adaptasyonu neden gereklidir? *Ürününüzü en az rakiplerin ürünleri kadar iyi hale getirmek: Buna “taklit” ya da “ben de” stratejisi denebilir. Bu durumda rekabetle baş edebilmek için elinizde tek araç vardır: fiyat. Fiyatla rekabet etmek zor ve uzun vadede size zararlı bir stratejidir. Bu yüzden bu stratejiyi tercih etmemenizi öneriyoruz. *Ürününüzü rakiplerin ürünlerine göre daha iyi ya da daha özel hale getirmek: Böylelikle eşsiz / ideal bir satış teklifi yaratırsınız. Bu, müşterinin sizin ürününüzü rakiplerin ürünleriyle karşılaştırmasını zorlaştırır. Müşteri sizin ürününüzün çok daha iyi olduğunu kabul ederek daha yüksek bir fiyat ödemeye razı olur. Ayrıca ürününüze daha uzun süre sadık kalır. *Yerel yasal düzenlemeler ve kurallara uyumlu hale gelmek: Gerek tüketici sağlık ve güvenliği gerekse boyut ve ağırlıkların standartlaştırılması konularında böyle pek çok düzenleme bulunmaktadır. *Ürününüzün nakliyesini daha kolay ya da daha iyi gerçekleştirmek: Ürününüzün etkili bir biçimde ambalajlanması nakliye ücretlerini azaltabilir ya da ürününüzün nakliye sırasında hasar görmesini engeller Ürün adaptasyonu (ürününüzün pazar ihtiyaçlarına yönelik olarak adapte edilmesi) aynı ürün grubu içinde yeni ürünler yaratılması bakımından da faydalıdır. Ancak zaman içinde mutlaka tamamen yeni bir ürün yaratmanız da gereklidir. Bu tür bir buluş / yenilik kaçınılmazdır. Pek çok ürünün sınırlı bir yaşam süresi vardır. Ürünler eskir ve modası geçer. Bunun altında yatan sebepler tüketici tercihlerinin sürekli değişmesi ve gelişmesi, üretim maliyetlerini azaltan yeni üretim tekniklerinin ortaya çıkması ve ürünlerin kalitesini artıran yeni hammaddelerin geliştirilmesidir. Ürününüzü dış pazarların taleplerine göre şekillendirmek konusunda daha detaylı bilgi için İGEME web sitesindeki İş Yönetim Sistemi yayınından faydalanabilirsiniz. n 154 “İhracatta Olduğu gibi Sanayi Üretiminde de Aylık Bazda Rekorlar Kırılmaktadır” D evlet Bakanı Zafer Çağlayan, ihracatta olduğu gibi sanayi üretiminde de rekorların kırıldığını belirterek, “Sanayi üretiminin 2010 Mart ayına göre yüzde 10.4, 2011 Şubat ayına göre yüzde 12.7 olarak yükselmesi, 2011 yılında ihracatta rekor kıracağımızın işaretidir’’ görüşünü bildirdi. Çağlayan, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Mart 2011 ayı sanayi üretim endeksine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. TÜİK açıkladığı Mart 2011 Sanayi Üretim Endeksi verilerinin, Türkiye ekonomisinin büyümeyi sürdürdüğünü teyit ettiğini ifade eden Çağlayan, Mart 2011 Sanayi Üretim Endeksi’nin 2010 Mart ayına göre yüzde 10.4, 2011 yılının Şubat ayına göre ise yüzde 12.7 oranında artmasının bu tespitlerini doğruladığını belirtti. Mart 2011 Sanayi Üretim Endeksi’nin, endeksin hesaplanmaya başlandığı 2005 yılından bu yana Mart ayında ulaştığı en yüksek değer olduğunu vurgulayan Çağlayan, şunları kaydetti: “Keza Mart 2011 ihracat verileri de Mart ayları itibariyle ulaşılan en yüksek değerdir. Mart 2011’de ihracatımız yüzde 19.7 oranında artış göstermiş ve 11 milyar 836 milyon dolar olarak gerçekleşmişti. Sanayi Üretim Endeksi ay bazında Ekim 2010’dan itibaren rekorlar kırmaktadır. Son 6 ayın 5’inde sanayi üretim endeksi aylık bazda rekor kırmıştır. Bu rekorun en üst noktası 136.2 puanla Aralık 2010 dönemidir. Aralık ayı, hem sanayi üretiminde, hem de dış ticaretimizde yılın en yüksek olduğu dönemdir. Ekim 2010 ile Mart 2011 dönemi arasında ihracat artış oranımız yüzde 17.4’dür. Bu veriler de sanayi üretiminin ihracatla doğrudan bağlantılı olduğunu göstermektedir. Hedefimiz sanayi üretiminin bu performansını ihracatımıza yansıtmaktır. Bu nedenle Merkez Bankasının karşılık oranlarında yaptığı yükselişlerin Nisan 2011 itibariyle tüketimde ve buna bağlı olarak sanayi üretim endeksinde kademeli bir gerilemeye meydan vermemesi için ihracatımızın artırılması, yeni pazarların bulunması konusunda çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. Amacımız iç talepteki kademeli yavaşlamanın, Sanayi Üretim Endeksi üzerindeki gerilemeyi, ihracat artışıyla dengelemektir. Böylece, ılımlı yavaşlamanın, gayrısafi yurtiçi hasıla ve büyüme hızı üzerindeki baskısını hafifletebiliriz. 1 Ocak-30 Nisan tarihleri itibariyle ihracatımızın yüzde 22.2 oranında artarak 43 milyar 264 milyon dolara ulaşması, ihracatımızın sanayi üretiminin lokomotifi olduğunu göstermektedir.’’ Dünya ekonomisi ve özellikle Türkiye’nin ihracatındaki bir numaralı pazar olan AB ekonomisi toparlandıkça, Türkiye’nin ihracatının aylık bazda yeni rekorlarına şahit olunacağını belirten Çağlayan, ayrıca, yıl sonu itibarıyla temponun bu şekilde devam etmesi durumunda ihracatın rekor olan 2008 yılı rakamlarını geçeceğini kaydetti. Çağlayan, “Tahminim, yıl sonu ihracatımızın, OVP hedefi olan 127 milyar dolar ve 2008 ihracat rekoru olan 132 milyar doları aşacağıdır’’ ifadesini kullandı. “Sanayi üretimindeki tablo, yılın ilk üç ayında GSYİH büyümesi açısından ümit vericidir, iki haneli büyüme olasılığı yüksek görünmektedir” İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük ise, sanayi üretimindeki tablonun yılın ilk üç ayında GSYİH büyümesi açısından ümit verici olduğunu belirterek, ‘’İki haneli büyüme olasılığı yüksek görünmektedir’’ dedi. Tanıl Küçük, Mart ayı Sanayi Üretim rakamları ile ilgili yaptığı açıklamada, ocak ayındaki yüzde 19, şubat ayındaki yüzde 13.9’luk artışlardan sonra, sanayi üretiminin Mart ayında da yüzde 10.4 oranında arttığına işaret etti. Mart ayındaki artışın geçen yılın aynı ayındaki yüzde 21.4’lük artışın üzerine gelmesinin de dikkat çekici olduğunu vurgulayan Küçük, “Sanayi üretimindeki tablo, yılın ilk üç ayında GSYİH büyümesi açısından da ümit vericidir, iki haneli büyüme olasılığı yüksek görünmektedir. Yılın ilk üç ayında ihracatımızın yüzde 21 oranında artması, üretimdeki artışı, iç talebin yanında ihracatın da desteklediğinin işaretidir. Sanayimizde üretim artışı, 16 aydır kesintisiz devam ediyor. Genel seçimin ve ekonomiyi soğutmaya yönelik önlemlerin üretim üzerinde nasıl bir etki yapacağını ise, önümüzdeki aylarda göreceğiz” değerlendirmelerinde bulundu. n 155 Dördüncü Gün Işığı Sempozyumu İnsanların Binalardaki Günışığı İhtiyacı Hakkında Güncel Bir Anlayış Ortaya Koydu… D ünyanın çeşitli ülkelerden uzmanlar gün ışığı konusunu insan perspektifinden ele almak için 3-5 Mayıs 2011 tarihlerinde Lozan’da gerçekleştirilen dördüncü VELUX Gün Işığı Sempozyumu’nda bir araya geldiler. İnsan sağlığı ve konforu ile binalar arasında açık bir ilişki olduğu ortaya konuldu. Şimdi önümüzdeki mesele bu bilgiyi binaların tasarımı ile ilişkilendirmek. Gün ışığı hakkında iki gün boyunca yapılan yoğun görüşmelerle 300’den fazla katılımcı ve dünyanın önde gelen gün ışığı uzmanları insan sağlığı ile binalardaki gün ışığı arasındaki ilişkiyi tartıştılar. Fakat asıl konu bu bilgiyi gelecekte yapılacak bina tasarımlarında kullanmaktı. Sempozyum, gün ışığının insanlar üzerindeki etkisi hakkında mimarlardan, mühendislerden ve aydınlatma tasarımcılarından nörologlara, antropologlara ve biyologlara uzanan birçok farklı disipline ait görüşlerin ortaya konduğu bir platform oluşturdu. VELUX Grubu’nun Gün ışığı, Enerji ve İç Mekân İklimi Bölüm Başkanı Per Arnold Andersen şöyle diyor, “Doğal aydınlatma araştırmaları ve uygulamaları dünyasının ne kadar ilginç olduğunu görmek inanılmaz. İki gün boyunca gün ışığı ve gün ışığının insanlar üzerindeki etkisi üzerine yapılan 27 sunum ile daha eksiksiz bir tablo ortaya koyma yolunda emin adımlarla yürüdüğümüze inanıyorum”. Kalite ve gün ışığı ile olan derin ilişki üzerine odaklanmak... Konuşmacıların değindiği ana konular; gün ışığı kalitesi, gün ışığının değişkenliği, gün ışığı tayfı ve gün ışığına maruz kalma gerekliliği gibi hepsi sağlığımız üzerinde önemli rol oynayan faktörler üzerine odaklandı. Bazı uzmanlar gün ışığının insan- lar üzerindeki sağlık etkileri hakkında çarpıcı tablolar ortaya koydular ve bunu yaparken bebeklikten yaşlılığa, sağlıklı insanlardan engellilere ya da mevsimsel rahatsızlığı olan insanlara kadar geniş bir yelpaze sundular. Varılan tüm sonuçlar şuna işaret etmektedir; gün ışığı psikolojik ve fiziksel sağlığı daha iyi hale getirmeye yardımcı olabilir ve çevremiz ile dışarıdaki hava koşulları arasında bir uyum sağlama hissi yaratabilir. Diğer katılımcılar binalarda gün ışığı kullanımı ile ilgili Romalılar’dan günümüze kadar insanlık tarihi üzerine yoğunlaştılar ve gün ışığının binalardaki insanlar için yüzyıllar boyunca nasıl önemli olduğuna dair örnekler ve veriler sundular. Başka katılımcılar da gün ışığı ile sezgisel ve derin manevi insan ilişkisinin binaları nasıl şekillendirdiği ve insanların gün ışığını binalarda nasıl kullandığı konuları üzerine yoğunlaştılar. Varılan başka bir sonuç da şu oldu; insanların sahip olduğu bu içgüdüsel yaklaşımı binaların tasarımına dâhil etmek için bu bilginin gelecekteki araçlara aktarılması gereklidir. Önemli bir gelişme de 2013 yılında basılması planlanan ilk Avrupa gün ışığı standardı oldu. Standardın kamu yorum safhası 2012 yılının sonbaharında gerçekleşecek. Standardın amacı yetersiz gün ışığı alan binaların inşa edilmesini önlemek olacak. Son olarak bazı uzmanlar şu gerçeğe dikkat çekti; mevcut bina kütlesinin yüzde 95’i gelecekte içinde yaşamak ve çalışmak zorunda olduğumuz yerler olacak. İşte bu yüzden gün ışığının mevcut binalardaki insanlar üzerindeki etkilerini de göz önünde bulundurmak önemlidir. Per Arnold Andersen şöyle diyor, “Bizler VELUX Grubu’nda çatı pence- releri üreticisi olarak binaların tasarımı ve inşası ile yakından alakalıyız. Altı yıl önce bu sempozyumları başlattık ve şimdi görüyoruz ki binalarda gün ışığı dünyasında tahmin ettiğimizden daha uzun bir yolculuğa çıkmışız. İlk Sempozyumda farklı disiplinlerden gelen katılımcılar arasında ortak bir dil oluşturma hakkında görüşürken şu anda uluslararası bir gün ışığı topluluğunun serpilen gelişimine tanıklık ediyoruz”. Bu yıl Gün Işığı Sempozyumu’nda dokuz ülkeden gelen 30 doktora öğrencisinin katıldığı bir gün süren bir Akademik Forum gerçekleştirildi. Katılımcılar projeleri hakkında görüş alışverişinde bulundular ve gün ışığı ile ilgili doktora öğrencileri için ilk ağı oluşturdular. Gün ışığı Sempozyumu bilgi, görüş ve vizyon paylaşımına yönelik uluslararası bir platform oluşturma amacı ile iki yılda bir gerçekleştirilmektedir. Gün ışığı Sempozyumu VELUX’un binalardaki gün ışığı kalitesi ile ilgili olarak profesyoneller arasında süregelen görüşmelerde etkin rol alma vizyonunun bir parçasıdır. n 156 Çin, 2016’da Dünyanın En Büyük Ekonomisi Olacak... U luslararası Para Fonunun (IMF) farklı para birimlerinin satınalma gücünü eşitleyerek uluslararası karşılaştırmaya imkan sağlayan satınalma gücü paritesine (SGP) göre Gayri Safi Yuriçi Hasıla (SGP-GSYH) verilerini esas alarak yaptığı projeksiyon, gelişmekte olan ekonomilerin yükselişine dikkati çekiyor. Buna göre dünya ekonomisinde değişen dengeler, 2016 yılında kendini somut bir şekilde ortaya koyacak. Çin’in dünya hasılasındaki payı yüzde 2’den 18’e çıkıyor: IMF’ye göre, SGP-GSYH bazında, dünyada ekonomik liderlik unvanını 1890’da İngiltere’den alan ABD, 5 yıl içinde yerini Çin’e kaptıracak. 1980’de dünya hasılasının dörtte 1’ini elinde bulunduran ABD’nin payı 2000’den bu yana düşüş gösteriyor. 2000 yılında ABD’nin dünya hasılasında sahip olduğu pay yüzde 23.6 düzeyindeydi. Daha sonra sırasıyla bu oran 2001’de yüzde 23.3, 2002’de yüzde 23, 2004’te yüzde 22.5’e geriledi ve bu seyirle 2010’da yüzde 19.7 oldu. IMF, ABD’nin payının bu yıl yüzde 19.4 olmasını, 2016’da da yüzde 17.7’ye kadar düşmesini öngörüyor. Çin’in dünya hasılasından elde ettiği pay ise, 1980’de yüzde 2.2 düzeyindeydi. 1990’da oran yüzde 3.9, 1995’te yüzde 5.7, 2000’de yüzde 7.1, 2005’te yüzde 9.5 oldu. Hızla büyüme gösteren Çin’in payı 2010’da yüzde 13.6’ya ulaştı. Projeksiyonda, ülkenin payının yaklaşık 1’er puan artışlarla 2016’da yüzde 18’i bulması ve ABD’nin önüne geçmesi öngörülüyor. 2016’da Çin’in SGP’ye göre GSYH’si 18 trilyon 975 milyar dolar, ABD’nin ise 18 trilyon 807 milyon dolar olacak. Hindistan, 3. büyük ekonomi: Dönüm noktası sayılabilecek bu yılda, listenin üçüncü sırasında Hindistan bulunacak. 2010’de 4. büyük ekonomi olan Hindistan, 2011 sonunda Japonya’nın yerini alacak. Yazılım ve hizmet sektöründeki gelişimi ile öne çıkan Hindistan’ın, 2016’da 7,1 trilyon dolar SGP’ye göre GSYH’ye sahip olacak. Listenin 4. sırasında Japonya, 5. sırasında Almanya, 6. sırasında da Rusya yerlerini sabitleyecek. Brezilya, İngiltere’yi geçerek, 7. sıraya yerleşecek. İngiltere 8., Fransa 9. olacak. Meksika, 2016’da İtalya’nın önünde, 10. sırayı alacak. Çok uzun yıllardır ilk 10 büyük ekonomi içinde yer alan İtalya, bu unvanını Meksika’ya kaptırmış olacak. Türkiye, 2016’da da 16. sırada olacak: Türkiye, 2010 yılında sahip olduğu 960.5 milyar dolar SGP’ye göre GSYH ile 16. sırada bulunuyor. IMF projeksiyonuna göre Türkiye’nin sıralamadaki yeri 2016’ya kadar değişmeyecek. Ancak bu süreçte ilk 30 listesinde, Endonezya’nın İspanya’yı, Tayvan’ın Avustralya’yı, Tayland’ın da Hollanda’yı geride bırakması dikkati çekiyor. 2009 yılında dünyanın 34. büyük ekonomisi olan Yunanistan’ın 2016’da 43, Avusturya’nın 36. sıradan 41. sıraya, İsviçre’nin 37. sıradan 42. sıraya, Belçika’nın 30. sıradan 32. sıraya, Venezüela’nın 31. sıradan 39. sıraya düşeceği görülüyor. Cari fiyatlarla GSYH’ye göre ABD, ilk sırada: Hesaplamalarda enflasyonun et- kisi gözetilmeden, üretilen mal ve hizmetlerin güncel değerleri üzerine hesaplanan cari fiyatlarla GSYH esas alındığında ise ABD, listedeki birinciliğini açık farkla koruyacak. ABD’nin 2011’de cari fiyatlarla GSYH’sinin 15.2 milyar dolar olması, 2016’da da 18.8 milyar dolara kadar yükselmesi öngörülüyor. Çin’in cari fiyatlarla GSYH’sinin ise 2016’da 11.2 milyar dolar olması bekleniyor. Her ne kadar Çin, aradaki farkı 9.2 trilyon dolardan 7.6 trilyon dolara indirse de yine de Çin’den Almanya, İngiltere ve Güney Afrika ekonomilerinin toplamı kadar daha büyük olacak. Cari GSYH’de Çin 2., Japonya 3., Almanya 4., Brezilya 5., Rusya 6., İngiltere 7., Fransa 8., Hindistan 9., İtalya 10. sırada yer alacak. Cari milli gelirde Türkiye, bu yıl 18. sıraya düşecek: Bu kritere göre 2010’da 741.8 milyar dolar ile 17. büyük ekonomisi olan Türkiye, 2011’de Endonezya’ya geçilerek 18. sıraya inecek. 2012’de ise, Hollanda’yı geçip yeniden 17. sırayı alacak, 2016’ya kadar da yeri değişmeyecek. Türkiye’nin 2016’da 1 trilyon 159.2 milyar dolar cari fiyatlarla GSYH’ye ulaşacağı tahmin ediliyor. n Ü ASUS Eee Pad Transformer: Takarsan Netbook, Takmazsan Tablet Olur rettiği ürünlerin dizaynı ve kullanım kolaylığıyla tüketicilerin büyük beğenisini kazanan ASUS, tabletleri de değişime uğratarak hem tablet, hem de netbook olarak kullanabilen Eee Pad Transformer’i Türkiye’de satışa çıkarıyor. Tabletin satış fiyatı 549$ + KDV, klavye ünitesi ile birlikte 649$ + KDV olarak raflardaki yerini 10 Haziran itibariyle almış olacak. Opsiyonel kullanılan klavyesi, klasik-spor arasında değişim gösteren Eee Pad Transformer farklı tasarımının yanı sıra yüksek donanımı, kullanım kolaylığı ve 16 saate varan pil ömrü* ile büyük ilgi çekiyor. ASUS Türkiye Tabletlerden Sorumlu Ürün Müdürü Can Karaca 10 Haziran’da satışa çıkacak Eee Pad Transformer hakkında “Türkiye’de satışa sunulan Android 3.0 (Honeycomb) işletim sistemine sahip ilk tablet olma özelliğini taşıyor” dedi. Karaca: “Aynı Donanıma Sahip Bir Rakibimiz Yok” Her ürün modelinde olduğu gibi tablet pazarında da farklı kullanıcı profillerini göz önüne alarak 4 farklı tablet ürettiklerini belirten Karaca, “İlk olarak Eee Pad Transformer ile pazara giriyoruz ve pazarda değişimin başladığını ifade etmek istiyoruz. Teknoloji marketlerde Haziran’ın ikinci haftası itibariyle yer alacak Eee Pad Transformer ile gerçek gelişimi ve değişimi hissediyor olacaksınız. Diğer tabletlerimiz de bu yıl içinde Türkiye’de olacak” dedi. Türkiye’deki tablet pazarını da değerlendiren Can Karaca paza- rın yeni gelişmekte olduğunu, tabletlerin kullanıcılarca yeni tanınmaya başladığını ve rekabet düşünüldüğünde aynı donanıma sahip rakiplerinin olmadığını belirtti. Transformer’in Özellikleri Gücünü Yansıtıyor: Android 3.0 işletim sistemi ve NVIDIA Tegra 2 işlemci ile sunulan Eee Pad Transformer 178° geniş görüş açısına sahip dayanıklı ve çizilmeyen camdan yapılmış IPS Panel’i, piyasadaki diğer tabletlerle karşılaştırıldığında %50’ye kadar daha canlı ve daha keskin renk çeşitliğine sahip. Yerleşik SRS Ses teknolojisi ile 3D stereo ses, sahip olduğu 2 kamera (ön 1.2 MP – arka 5.0) ile de kullanıcılarına mükemmel görüntü deneyimini yaşatan Eee Pad Transformer, mini HDMI çıkışı ile HD TV’lerde 1080p video oynatma ve kaydetme olanağı sunuyor. Hem çalışırken hem de eğlenirken kullanabileceğiniz Eee Pad Transformer, Adobe® Flash® 10.2** ve sürekli gelişen Android Market ile eğlenceyi parmağınızın ucuna getiriyor. Ayrıca, kolay dosya paylaşımı ve bellek artırma için de klavye kısmında bulunan yerleşik bir SD Card okuyucu, iki USB portu, touchpad ve 3.5mm audio jack girişi ile de çok amaçlı bir medya merkezi haline geliyor. *9.5 ve 16 saat pil ömrü genel koşullar için tahmini süredir. **Adobe® Flash® 10.2 desteği online varolan yeni versiyon gerektiriyor. n 157 158 Dr. Müh. O. Muzaffer Tamer Atom Santralleri İnsanlığı Çıkmaz Sokaklara Sürüklüyor B ugün herkesin hem fikir olduğu şey, Atom santrallerin çok pahalı ve çok dehşet verici tehlikeli olduğudur. Buradan hangi enerji kaynağının istikbalin enerjisi olduğunun tespiti gerekliği çıkar. Şimdi atom enerjisi fiyatlarını hesaplarken, (Kuruluş ve İşletme) kaza halinde ödenecek çevre temizleme, insanlara ödenecek tazminatlar için, tahmin dahi edilemeyecek büyüklükteki sigorta bedelini de hesaba katmak mecburiyetindeyiz. Böyle tehlikeli bir sistemi sigortasız düşünmek bile mümkün değildir. Ayrıca işletme esnasında meydana gelecek atıkları çevreye zarar vermeden yok edilmesi de göz önüne alınmalıdır. Zira bu hiç de küçümsenecek bir meblağ değildir. Bu sistemden doğacak zararları ayrıca gelecek nesillere şimdiden ödetmiş olacağız. Şu ara bir Almanya’ya bakalım. Alman hükümeti 7 Atom santralini devre dışı bırakmak için karar aldı ve hemen atom enerjisi lobisi devreye girip, elektrik fiyatlarını ayyuka çıkacağını ilan etmeye başladı. Almanlar artık merkezi sistem elektrik üretimini yavaş yavaş terk etmeye başladılar. Elektriği kullanıldığı yerde üretmeyi hedeflediler ve bunda da muvaffak olmaya başladılar. Şu anda toplam enerjilerinin %12 bölümünü yenilenebilir enerjiden elde etmeye başladılar. Buradaki ana fikir binalarda fotovoltaik ve sıcak su pompalarıyla ülkede kullanılan enerjinin büyük bir bölümünün (Almanya’da kullanılan toplam enerjinin %40) elde edilmesiydi. Buna ilaveten, binalarda pencere ağırlıklı enerji tasarrufu kombine edilirse, enerji ihtiyacı azalacağından iş daha da kolaylaşacaktır. Kullanılmayan enerji daima en iyi enerjidir. Yeryüzündeki enerji kaynakları düşünüldüğünde güneş açık ara ile şampiyondur. Zira dünyaya gönderdiği enerji şu anda dünyada kullanılan toplam enerjini 10 bin katıdır. Bize sadece uygun şartlar yaratıp kullanmak kalıyor. Fotovoltaik de başlangıçta % 7 olan verim bu gün % 20’lere ulaşmıştır. 90’lı senelerde 1kw kurulum maliyeti 12000 € iken, halen 3500 € altına düşmüştür. A.B. ülkeleri 2030 kadar toplam enerjilerinin %30 yenilenebilir enerjilerden elde edecekler. Güneş enerjisi kuruluş maliyeti her sene en az % 5 ucuzlamaktadır. Bu da planlamayı çok kolaylaştırmaktadır. Her halükarda güneş enerjisi geleceğin enerjisidir. Amerika bu konuya büyük yatırım yapmaktadır. Florida’daki uzay işlemlerinden sorumlu Kenedy Space Center Şirketinin Yöneticileri İstikbalin enerji kaynağını kullanmaya teşebbüs ettiler. Bu sene NASA Amerika’nın enerji temin işlerinden sorumlu şirketi Florida Power & Light Corporation ile enerji temini için bir muka- vele imzaladı. NASA, FPL’ye iki adet on megavat gücünde Fotovoltaik elektrik santralı yapması için kendi arazisinden 300 000 m²’lik bir arsayı tahsis etti. NASA bu santrallerden elde edilen enerjinin bir megavatlık kısmını kendi kullanacak. Şu anda bu kapasitesi ile Amerika’da kurulu fotovoltaik santrallerin ikinci büyüklük gücüne sahip olacaktır. Kıtanın diğer tarafındaki 11 votovoltaik parklı şirketi uzay sistemleri ile iş birliğine başladı. Pacific Gas & Electric Conpany ( PG & E) Kaliforniya’nın gaz ve elektrik şirketi sadece yeryüzünden değil, uzayda kurulu fotovaltaik peyk santralardan da elektrik elde etmek için Solar şirketiyle 2016 senesinde üretime geçecek bir tesis için anlaşma yaptı. Teknik olarak çok zor görünse de prensipte çok basittir. Yeryüzünden 36.000 km uzaklığa yerleştirilen bu peykler dünya etrafında sabit hızla dönenecekler ve 24 saatte bir defa da kendi eksenlerinde dönecekler. Bu suretle de her an direkt güneş ışınlarını alacaklardır. Bu durumda santraller kesintisiz olarak dünyaya Mikro dalgalarla enerji gönderecektir. En kötü hava şartları dahi sistemi zayıflatamayacaktır, zira bulutlar mikro dalgaların dünyaya gelmesine mani olamazlar. Bu durum insanı ister istemez iyimser yapmaktadır. Ayrıca insan kendine şu suali sorabilir. Neden hiç kimse şimdiye kadar bu konuyla uğraşmadı? Cevap açık ve katidir. Hiçbir ülke şimdiye kadar büyük gerekli parayı ortaya koyamadı. Aslında 1970’li yıllarda bu proje ortaya çıktı. Zamanın Amerika Başkanı Jimmy Carter bu projeyi 1979 yılında onayladı ve 159 senatoya sevk etti. Senato Petrol kartellerinin tesiriyle tasarruf etmesi gerektiğini beyan ederek projeyi ret etti. Bundan sonra Carter de projeyi rafa kaldırdı ve bir daha gündeme getirmedi. Ayrıca o zaman bu sistemin kömür ve atom santralleriyle maliyet yönünden rekabet etmesi mümkün değildi ve hiç kimse CO2 nin dünyaya yapacağı kötü etkileri hesaba katmadı. Ayrıca atom santrallerinin atıklarının nasıl yok edileceği hiç düşünülmedi. Bu düşünce ve davranışlar çok geride kaldı. Şimdi güneş yelkenlerini bir an önce devreye sokulması gereklidir. Ayrıca fotovoltaik paneller her geçen gün biraz daha ucuzlamaktadır. Ayrıca bilgisayar ve robot teknolojisi o kadar çok gelişti ki, bu panellerin uzayda monte edilmesi için astronotlara ihtiyaç duyulmamaktadır. Ekonomik ve ekolojik şartlar ile teknik olanaklar son senelerde o kadar değişti ki, Space Solar Power konusu yeniden ele alındı. Şu anda yapılan modeller derhal uzaya gönderilecek şartları kapsamaktadır. Bunları yapanlardan biri aydan geriye dönüş projesini yapan ve birçok uzayla ilgili innovation a sahip Moon Society isimli özel bir cemiyettir. Bu cemiyetin başkanı Peter Kokh uzaya yerleştirilecek çok büyük iki mercekle dünyadaki kolektörleri besleyebileceklerini ifade etti. Ayrıca Space Solar Power sistem projesini Orlando da Mayıs’ta yapılan İnternational Space Development Conference’da açıkladı. Gösterilen kroki, resim ve animasyonlardan sonra NASA ve National Space Society sistemin çalışacağını kanıtladığını ifade ettiler. Kokh bu fotovoltaik santral ve nakil antenlerinin güneş ışınlarından elde edilen elektrik enerjisini Kısa Dalga vasıtasıyla yeryüzüne gönderileceğini açıkladı. Burada kullanılan fotovoltaik pa- neller konvensiyonel panellerdir ve bir değişikliğe sahip değildirler. Burada elde edilen elektrik modüllerde kısa dalgalı frekansa çevrilir ve antenler vasıtasıyla dünyaya gönderilir. Modüllerin birkaçı bir arada çalıştırılarak büyük bir şehrin elektrik enerjisi temin edilebilir. Bu fikir yukarda uzayda 24 saat kesintisiz güneş ışınlarının bulunmasından kaynaklanmaktadır. Bu suretle dünyadaki herkes istediği kadar bu temiz ve çevreci enerjiye sahip olacaktır. Bu teorinin pratikte netice verdiği, yapılan prototiple kanıtlanmıştır. Orijinal sistemde kısa dalga önce dünya üzerindeki bir toplama istasyonuna gönderilecektir. Dünyadaki istasyonda bir RECTENNA (Rectifying Antenna’nın kısaltılmışı) çevirici antene gelecektir. Gelen kısa dalgalar hedeften şaşarlarsa akım otomatik olarak derhal kesilir, kısacası çok emniyetli bir sistemdir. 36 bin Km den gönderilen bu kısa dalga huzmesi silindirik kalamaz aynen bir el feneri huzmesi gibi konik bir demete dönüşür. Bu yüzden 5.8 Gigahertz’le gönderilen kısa dalgaları alabilmek için kenarı 5 Km olan bir alana ihtiyaç olur. Bu enerji tarlalarında pek tabii fotovoltaik paneller yoktur, gelen kısa dalga akımlarını doğru akıma veya alternatif akıma çeviren çeviriciler vardır. Rectennaların bulunduğu alanlar solar panellerin kullanıldığı enerji paktlarından çok farklıdırlar. Zira rectenna’nın altında kalan alan başka gayeler için mesela ziraat için kullanılabilir, hiçbir tehlikesi yoktur. Pacific Electric Company, Kalifoniya’nın güneyindeki 150000 evin enerjisini temin için 200 megavatlık bir solar santral kurması hususunda Amerikan Hükümetinden bir talimat almıştır. 2012 senesine kadar Kullanılan toplam enerjinin %20’lik bölümünü yenilenebilir enerji olması planlanmıştır. Japon hükümeti de bu sistemle çok ilgilenmektedir. İşin araştırması için senelik 10 milyon$ tahsis etmiştir. Jaxa firması 2015te bir test uydusu planlamıştır. Ayrıca Mitsubishi ve İHİ diğer 14 Japon firması ile bir konsorsiyum yapıp, bu iş için 15 milyar € toplamışlardır. Bu tip solar enerji ile sadece Amerika ve Japonya uğraşmamaktadır diğer ülkelerde güçlerinin yettiği kadar Fotovoltraik uzay santralleriyle meşgul oluyorlar. Bilhassa İsviçre bunların başında geliyor. Schaffhausen’deki Space Energy şirketi uzaya daha alçak bir yörüngeye 40 uyduyu 3 sene içerisinde gönderecek. Başlangıçta bunlar sadece yörüngelerinde dolaşacaklar. İsviçreliler de Boings Delta 4 raketlerini kullanacaklar. 15 ton ağırlığındaki uydular robotlarla birlikte 300 Km mesafedeki yörüngeye gönderilecek ve 2 sene sonra ünitelerden bir tanesi bitmiş olacak ve üretime geçecek. 2029 senesine kadar 15 ünite daha bitmiş olacak. İlk ünite 12 ile 16 milyar dolar arasına mal olacaktır. Daha sonrakiler ise, 7 – 8 milyar dolara mal olacaktır. Zürich’deki ve diğer birçok finans gurupları bu işe iştirak edeceklerini beyan ettiler. Hindistan aynı metotla 15 sene içerisinde 120 Cigavat enerji elde etmek için 200 milyar dolar tahsis etti. Hindistan çok büyük bir ülke olduğu için enerjinin naklinde büyük kayıplara uğramaktadır. Hâlbuki bu sistemde enerji nerede kullanılacaksa alıcı 160 orada olacaktır, dolayısıyla kayıp çok azalacaktır. Dünyamızı kirleten en büyük etken fosil yakıtların enerji üretiminde kullanılmasıdır. O zaman ilk yapacağımız iş enerji tasarrufu, fosil yakıtlardan ve atom santrallerinden vazgeçmektir. Enerji tasarrufu için de ülkede kullanılan toplam enerjinin %40’lık bölümünü sarf ettiğimiz konutlardan başlarsak, yanlış bir şey yapmış olmayız. Alman trafik, inşaat ve şehir geliştirme bakanı Wolgang Tiefensee bu konuda şunları söylemektedir. Eğer biz küresel ısınmaya karşı bir şey yapmak istiyorsak, önce enerjiyi gerektiği yerde gerektiği kadar kullanmamız ve konutlarda enerji tasarrufunu ön safhaya çıkarmamız gerektiğine inanmamız lazımdır. Zira Almanya’da kullanılan toplam enerjinin %40’lık bölümü konutlarda kullanılmaktadır. Ve biz biliyoruz ki konutlarda büyük enerji tasarruf potansiyeli yatmaktadır. İlk iş olarak binalarda kullanılan toplam enerjiyi 2012’ye kadar %30 aşağı çekmeye ve 2020’ye kadarda tekrar %30 tasarruf etmeyi planladık. Bunun için konutlarda enerji tasarrufu için yapılacak tadilatlara verdiğimiz düşük faizli kredileri artırdık ve kapsama alanını çok genişlettik. Enerji ile ilgili bütün aktörlerin bize yardımcı olmalarını bekliyoruz. Enerji tasarrufu için yeni fikirlere yeni buluşlara, yeni malzemelere kısacası yeni innovationlara acilen ihtiyacımız var. Ayrıca yaz, kış ve soğuk sıcak bölge diye ayırım yapmadan enerji tasarruf kaidelerini sıkı bir şekilde uygulamalıyız. Verilere göre Almanya’da 17 milyon konut bulunmaktadır, 2005 senesinde bu konutlardan ısınma ve soğutma için 191 milyon ton CO2 havaya verilmiştir. Burada yapılacak iş, binanın dış kabuğunu ısıyı geçirmesine müsaade etmeyecek şe- kilde yapmak, bina tekniği ile ilgili her şeyin enerji tasarrufu baz alınarak yapılmasını temin etmektir. Eski binalar muhakkak ısı yalıtım teknikleri göz önüne alınarak restore edilmelidir. Pencere bir bina için sadece konfor ve görünüş değildir. Maksada uygun yapıldığında büyük bir enerji tasarruf kaynağıdır. Günümüzde gelişmiş teknolojilerle üretilen kaliteli pencereler, az ısı kaybeder, emniyetlidir, her türlü hava şartlarına uyar, performansını uzun seneler korur. Isı tasarrufu açısından pencere bir binanın en önemli yapı elemanıdır. Zira bir ülkede kullanılan toplam enerjinin %40’ı binalarda kullanılmaktadır (Almaya’da %40) ve bir binada kullanılan toplam enerjinin %75’i ısıtma ve soğutma için kullanılır. Çok katlı bir binada bunun %48’i pencereden kaçar. Bunun manası, bir ülkede kullanılan toplam enerjinin ≈%12’si tedbir alınmazsa pencereden kaçar demektir. Biz Türk milleti olarak pencereye gerekli önemi vermediğimiz için, Avrupalılar bize siz ‘Pencereyi duvardaki bir deliği kapama olarak görüyorsunuz’ diyorlar. Pencereyi mini bir enerji santrali gibi görmek lazımdır. Zira en ucuz enerji üretimi tasarruf edilen enerjidir. Biz petrolün 50 $ olduğu zaman hesapladık, Eğer Türkiye’de doğru pencere, doğru izolasyon yapılsa, senede 5 milyar $ ülke olarak cebimizde kalacaktı. Demek ki biz Atom santrali yerine doğru pencere imal etmek için yatırım yapsak, hem atom santralline ihtiyacımız kalmayacak ve her sene hemen hemen bir atom santralli parası cebimizde kalacak. Bu parayı da güneş enerjisine yatırırsak, artan enerji ihtiyacımızı da karşılamış olacağız. Dünyamızda en erken 10 sene en geç 40 sene sonra zaten güneş enerjisinden başka bir enerji kullanılmayacak ve bu teknolojiye sahip ülkeler dünyanın da her yönden hakimi olacaklardır. Almanya 10 sene içerisinde toplam enerjisinin %40’nı güneş enerjisinden elde edeceğini planladı. Zaten bu yüzden ‘Eski Kömür Ocağı’ diye adlandırdıkları atom santrallerini sırayla devreden çıkarmaya başladılar. Çok yakın bir zamanda hepsi duracak. Elalem Gider Mersin’e biz gideriz tersine! Bu ucuz enerji ile deniz suyundan hidrojen elde edilecek ve patlamalı motorlarda yakıt olarak kullanılacak. Hidrojen motorda yandığında egzoz gazı olarak su açığa çıkacak ve çevre de kirletilmemiş olacak. Almanya büyük sahrada böyle bir projeyi yaptı. Deniz suyundan elde edilecek hidrojen, İtalya üzerinden, Almanya’ya sevk olacak ve patlamalı motorlarda yakıt olarak kullanılacak. Biz maalesef ülke olarak problemlerimize anlık çözümler buluyor, asla uzun vadeli programlar yapmıyoruz. Enerjinin muhakkak uzun vadeli planlanması gerekir, bütün gelişmiş ülkeler böyle yapmaktadır. Ayrıca fosil yakıtların 40-50 senelik ömrü kalmıştır. Atom santrallerinin insanlık ve dünyamız için ne kadar tehlikeli olduğunu Çernobil ve Japonya kanıtlamıştır. Atom santrallerinin iyiliği – kötülüğü üzerinde hala münakaşa yapmak abesle iştigaldır. Enerji için uzun vadeli plan yapmamak, geri kalmışlığın sembolüdür. n tema PVC KAPI ve PENCERE PROFİL FİRMALARI PVC DOOR and WINDOW PROFILE COMPANIES 169 ADOPEN Organize San. Böl. 2. Etap 0740 Antalya T: +90 242 258 1800 F: +90 242 258 1827 www.adopen.com [email protected] PVC Pencere Kapı ve Panjur Sistemleri. DWT Adres: İstanbul Cd. No:29 Gebze/Kocaeli T: +90 262 677 77 77 (pbx) F: +90 262 677 77 00 Web: www.dwt.com.tr Ürün Grubu: DWT PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri AKAPEN Ankara Kayseri Kara Yolu 27 Km. Kayseri T: +90 352 385 11 77 (pbx) F: +90 352 385 11 80 www.akapen.com.tr [email protected] PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri WIN-OPEN Org. San. Böl. 2. Etap Antalya T: +90 242 258 1800 F: +90 242 258 1827 www.win-open.com PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri PİMAŞ İstanbul Cad. No:29 Gebze/Kocaeli T: +90 262 677 77 77 (Pbx) F: +90 262 677 77 00 www.pimapen.com.tr PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri VEKA Zümrütevler Mah. Akşemsettin Cad. Nurhan Sok. Söylemez İş Merkezi no: 10/3 Maltepe - İstanbul T: +9 0216 399 27 F: +9 0216 399 27 www.veka.com.tr PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri ERPEN 2. Organize San. Böl. Muammer Güler Bulvarı No: 17 Başpınar / Gaziantep T: +90 342 337 2050 www.erpen.com.tr PVC Pencere ve kapı sistemleri profil imalatı, Sineklik Sistemleri ESENPEN A.O.S.B. 10006 Sok. No:71 Çiğli - İzmir T: +90 232 376 70 11 (pbx) F: +90 232 376 70 10 www.esenpen.com.tr [email protected] PVC Profil Sistemleri İÇ ANADOLU BÖLGE DİSTRİBÜTÖRÜ ERPLAST YAPI MALZEMELERİ Yeni Marangozlar San. Hacı Yusuf Mescit Mah. Cemiyet Sok. No: 32 Karatay - Konya T: F: +90 332 342 35 18 PVC Kapı ve Pencere Profili, PVC Aksesuarları, Sineklik Grubu MAESTRO Adres:İstanbul Cad. No: 29 Gebze / Kocaeli T: +90 262 677 77 77 (Pbx) F: +90 262 677 77 00 Web: www.pimasmaestro.com Ürün Grubu: Maestro PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri UNIPLAST Velibaba Mah. Ankara Cad. No: 150 Pendik / İstanbul T: +90 216 307 9639 F: +90 216 307 5647 www.uniplast.com.tr [email protected] PVC Profil Sistemleri BESE METAL Org. San Böl. 6. Cad. No: 19 Kayseri T: +90 352 321 22 45 (pbx) F: +90 352 321 24 69 www.mywin.com.tr [email protected] PVC Pencere ve Kapı Sistemleri, Destek Sacı, Hazır Pencere EGEPEN deceuninck Atatürk Org. San. Böl. 10003 Sokak No.5 Çiğli - İzmir T: +90 232 398 98 98 F: +90 232 376 71 63 www.egepen.com / [email protected] PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri Sincan Org. San. Böl. Altınordu Cad. No:2 Sincan / Ankara T: +90 312 267 1225 (pbx) F: +90 312 267 2094 www.prokal.com.tr [email protected] PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri PLASPEN Adres: Org. San. Böl. 2. Etap Antalya T: +90 242 258 1800 F: +90 242 258 1827 Web: www.plaspen.com.tr Ürün Grubu: PVC Pencere ve Panjur Sistemleri ZÜMRÜTPEN Örnek Mah. Uğur Mumcu Cad. 1597 Sk. No: 4 (2. Evren Oto San. Sit. Yanı) Esenyurt -İstanbul T: +90 212 605 07 05 - F: +90 212 605 03 65 www.zumrutpen.com.tr [email protected] Gedizpen Avrupa Yakası ve Trakya Bölgesi Distribütörü AKPLAST Tuzla Kimya Sanayicileri Org. San. Bölg. Melek Aras Bulvarı No: 61 34956 Tuzla / İstanbul T: +90 216 593 05 72 F: +90 216 593 17 55 www.aplas.com.tr - [email protected] PVC Kapı ve Pencere Sistemleri KARPEN 4. Org. San. Böl. 83404 Nolu Cad. No: 8 Şehitkamil Gaziantep / Türkiye T: +90 (342) 357 02 70 F: +90 (342) 257 02 79 www.karpen.com.tr [email protected] PVC Kapı ve Pencere Sistemleri PLASTHERM Hadımköy Yolu Üzeri Ömerli Köyü Girişi / İstanbul T: +90 212 798 2828 F: +90 212 798 2829 [email protected] www.plastherm.com.tr PVC Profil Sistemleri WİNSA Halyolu Cad. No:5 Bay Plaza K:12 34752 Kozyatağı-Kadıköy-İstanbul T+90 216 574 58 65 F: +90 216 469 55 70 www.winsa.com.tr PVC Pencere Profil Sistemleri PENTECH Org. San. Böl. 2. Etap Antalya T: +90 242 258 1800 F: +90 242 258 1827 www.pentech.com.tr PVC Pencere Kapı Sistemleri PLASWIN Org. San. Böl. 2. Etap Antalya T: +90 242 258 1800 F: +90 242 258 1827 www.plaswin.com PVC Pencere ve Kapı Sistemleri 170 PROFİL KAPLAMA FİRMALARI / Coating Profile Companies ALÜMİNYUM FİRMALARI Aluminum Companies ERSAŞ ALÜMİNYUM Ersaş İş Merkezi Topçular Mah. İncirlik Cad. No:18Eyüp / İstanbul T:+90 (212) 674 84 84 (Pbx) F: +90 (212) 501 95 76 [email protected] www.ersasaluminyum.com.tr Alüminyum Doğrama, Cephe Giydirme, Panjur&Kepenk Sistemleri, Cam Balkon, Tente, Perde, Duşakabin, Doğrama ve Küpeşte Aks. Kompozit Panel WİNKAP Üniversite Mah. Uran Cad. Zakkum Sk. No:3 Parseller-Avcılar/İstanbul T: +90 212 695 20 24 F: +90 212 695 30 33 [email protected] PVC ve Alüminyum Profil Üzerine Lamine Kaplama, Lamineli Pervaz ve Lambri Satışı KAPI ve PENCERE AKSESUARLARI / Doors & Windows Accessories ROTO FRANK LTD.ŞTİ. Alemdağ cad.Site Yolu No: 20 Kınataş İş Merk.Ümraniye / İst. T:+90 216 634 09 01 - F: +90 216 634 15 78 www.roto.com.tr Kapı ve Pencere Aks., Kepenk Aks., Kilit Sis., Katlanır Kapı ve Sürme Sistemleri DETAY AÇILIM Nilüfer Tic. Merkezi 637. Sk. No: 7/K Nilüfer / Bursa T: +90 224 441 90 55 (Pbx) F: +90 224 441 70 66 M: +90 532 614 15 05 [email protected] PVC, Alüminyum, Ahşap Kapı ve Pencere Sistemleri KEMENTAŞ Esentepe Mah. Yunus Emre Bulvarı Gamas Sanayi Sitesi B Blok No:9/A (34 265) Sultangazi - İstanbul T: +90 212 475 10 92 F: +90 212 475 08 72 www.kementas.com - [email protected] Alüminyum, Panjur, Plastik ve Ahşap Bakım - Onarım Ürünleri EMRE KALIP Ömerli Mah. Adnan Kahveci Sok. No:36 Koos. Koop. Arkası Hadımköy / İstanbul T: +90 212 798 3400 F: +90 212 798 3405 Web: www.emrekalip.com Ürün Grubu: PVC Kapı ve Pencere Aksesuarları A2 KAPI ve PENCERE AKS. Akdağ Cad. No:24 Şerifali - Yukarı Dudullu Ümraniye / İstanbul T: +90 216 499 3031 F: +90 216 499 3033 www.a2aksesuar.com [email protected] Kapı ve Pencere Aksesuarları ŞAHBAZ METAL Eski Edirne Asfaltı Baltaş Kilimci San. Sit. No: 1/98 Bereç-Bayrampaşa-İstanbul T: +90 212 563 48 93- +90 212 418 17 66 F: +90 212 578 56 95 www.sahbazmetal.com.tr [email protected] Kapı ve Pencere Aksesuarları Sürme Aksesuar Grubu BEST KALE CIVATA KALE KAPI PENCERE SİST. Atatürk Cad. Başak Sok. No: 39 34610 İstanbul T: +90 212 677 4126 (pbx) F: +90 212 643 2666 www.kalepensistem.com Çift Açılım Sistemi, Çift Kanat Sistemi, Tek Açılım ve Sürme Sistemleri, Kilitli kapı İspanyoletleri, Vasistas Makası, Menteşe Grubu, Karşılıklar. Yeni Baraj Yolu Çobançeşme Mevkii No: 12 Alibeyköy-istanbul T: +90 212 625 62 62 (pbx) F: +90 212 625 76 00 www.bestkalecivata.com.tr [email protected] Ağaç Vidaları, Sac ve Matkap Uçlu Vidalar, Makine - Alçıpan Vidaları, Sunta Vidaları, İmbus Cıvatalar, Rondelalar, Somunlar BULGAN İNŞ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Hacı Sabancı Org. San. Böl. Çanakkale Cad. No:5/A Sarıçam / Adana T: +90 322 394 34 14 - F: +90 322 394 34 24 www.bulgangroup.com.tr [email protected] Sürme Kapı ve Pencere Kilit Sistemleri STANDART CİVATA Çiğli Organize A.O.S.E 10037 Sokak No: 8 İzmir T: +90 232 376 77 87 F:+90 232 376 75 60 www.standartcivata.com [email protected] PVC Kapı ve Pencere Sistemleri, Bağlantı Elemanları, ( Matkap Uçlu Vida, İspanyolet Vidası, Buldex) Sineklik Tülü İLERİ KALIPÇILIK Adres :Atatürk San.Bölg.Ömerli Mah. Hakkı İleri Cad.No: 31 34555 Hadımköy / İSTANBUL T: +90 212 771 15 32 F: +90 212 771 15 40 Web: www.vorne.com.tr Ürün Grubu: Aksesuar Sistemleri ÇAĞDAŞ AÇILIM YAPI ELEMANLARI A.Ş. Merkez: İçerenköy Mah. Şafak Cami Sok. No: 9 Ataşehir / İstanbul T: +90 216 573 20 00 F: +90 216 574 49 49 Ege Bölge Müdürlüğü: 5733/3 Sk. No:7 Karabağlar / İzmir T: +90 232 253 34 53 F: +90 232 253 24 34 www.cagdasacilim.com.tr Kapı ve Pencere Aksesuarları, G-U BKS Ege Bölge Dağıtıcısı G-U Osmangazi Mah. Sevil Cad. No: 2 Sancaktepe-İstanbul T: +90 216 311 79 39 F: +90 216 311 79 40 www.g-u.com.tr [email protected] Pencere Donanımları, Kapı Donanımları, Otomatik Giriş Sistemleri PVC PENCERE ÜRETİCİ BAYİLER PVC Window Fabricator Dealer ASC PLASTİK Mersin Tarsus Org. San. Böl. Rüştü Kazım Yücelen Cad. No: 7 Mersin T: +90 324 676 45 40 F: +90 324 676 45 41 www.ascplastik.com.tr [email protected] Kapı-Pencere Sistemleri, Panjur Sistemleri, Kepenk ve Sineklik Sistemleri TAKAVÜTOĞLU Loros Mah. Kutsal Cad. No: 16/F Meram - Konya T: +90 332 375 02 29 F: +90 332 375 02 29 [email protected] PVC Pencere ve Kapı, Ahşap Doğrama, Balkon Kapatma, Ahşap Kapı, Mobilya, Mutfak, Vestiyer, Banyo Dolabı DERYAPEN Merkez: Nuripaşa Mah. 14. Sok. No: 61 Zeytinburnu / İstanbul T: +90 212 679 3720 F: +90 212 416 1656 www.deryapen.com [email protected] PVC Kapı Pencere Doğrama İmalatı ELEMEK PVC G.M.K. Bulvarı D.S.İ. Yanı No: 506 (Sultaşa Otel Karşısı) Mersin T: +90 324 341 16 07 F: +90 324 341 52 03 [email protected] PVC Pencere ve Kapı Sist. Üretimi ÇALIKPEN Özgür Mah. Kadife Cad. No:20/A Yüreğir/Adana T: +90 322 322 83 83 F: +90322 322 49 49 www.calikpen.com.tr [email protected] Kapı ve Pencere Sistemleri 171 ÖZERPAN Sivas Cad. Ardıç Apt. Altı NO:9 Yıldırım Beyazıt Mah. Serhat Mobilya YanıMelikgazi / KAYSERİ T: +90 352 224 86 96 www.ozerpan.com.tr [email protected] PVC Kapı Pencere Doğrama İmalatı ÇAĞPLAS Çalık Halil Mah. Mustafa Kemal Paşa Cad. No: 47 Bursa T: +90 224 482 40 96 / F: +90 224 482 40 76 www.cagplas.com / [email protected] EGEPEN / Deceuninck, INOUTIC, TWINSON, NEES SYSTEM, CAM BALKON DANIŞMANLIK, BELGELENDİRME, BİLGİSAYAR, YAYINCILIK FİRMALARI Consulting, Certification, Computer, Publishing, Companies ABT BİLGİSAYAR Dilek Sabancı cad. Tasarımkent Sit. D Blok D:2 Ataşehir / İstanbul T: 0216 469 10 01 - F:0216 469 10 05 www.abt.com.tr - [email protected] PVC Kapı ve Pencere Üretim ProgramıCam Üretim Prog. Optimizasyon, Otomasyon, Sineklik ve Panjur, Cam balkon Programları ALBERK QA TEKNİK Fevzipaşa Cad. Kandiş Plaza NO:59/4 K.Bakkalköy / İstanbul T:+90 0216 572 49 10 / F: +90 0216 572 49 14 www.gatechnic.com CE Belgelendirme Hizmetleri SİSTEM DANIŞMANLIK 5. Etap 1. Kısım Blok D10 Daire 14 Başakşehir / İstanbul T/F: +90 212 488 36 21 Gsm: +90 533 363 89 08 www.sistemdanisman.com sistem-danismanlı[email protected] Fabrika Kurulum Hizmetleri 172 ALÜMİNYUM AKSESUAR FİRMALARI KESİCİ TAKIM FİRMALARI Cutter Set Firms Aluminum Accesory Companies DOĞAN TİCARET Yeşilova Mah. Londra Asfaltı No: 70/B E-5 Üzeri (Yan Yol) Küçükçekmece - İstanbul T: +90 212 579 03 97 F: +90 212 579 03 96 www.dogan-ticaret.com [email protected] Küpeşte Aks. Cam Balkon, Alüminyum Pergola, Alüminyum Doğrama Aksesuarları, Paslanmaz, Kış Bahçesi, PVC Doğrama. AKSU BIÇAK İkitelli Org. San. Böl. Demirciler San. Sit. G1 Blok No:471-472 İkitelli / İst. T: +90 212 549 0102 / F: +90 212 671 3308 www.aksubicak.com.tr [email protected] PVC Doğrama Makineleri İçin Bıçak İmalatı ÇİFT CAM FİRMALARI Double Glass Companies ERDEMİR CAM Kocasinan merkez Mah. Bağcılar Karayolu No:16 / 1 Bahçelievler-İstanbul T: +90 0212 474 03 17 - 18 / 0212 657 27 12 F: +90 0212 656 41 96 www.erdemircambalkon.com www.erdemircam.com [email protected] Çift Cam, Cam İşleme, Toptan Cam Satışı, Cephe Cam İmalatı, Dekoratif ve Lamine Camlar TOPRAK CAM ASCAM Mersin - Tarsus Org. San. Böl. Rüştü Kazım Yücelen Cad. No: 7 Mersin T: +90 324 676 46 10 - F: +90 324 676 45 41 www.ascamgrup.com.tr [email protected] Isıcam Klasik, Isıcam Konfor, Isıcam Sinerji, Düzcam TOPRAK CAM Mustafa Kemal Paşa Mah. Aydın Sk. No: 40 Avcılar - İstanbul T: +90 (212) 423 04 68 F: +90 (212) 690 84 00 [email protected] Çift Cam, Cam İşleme, Toptan Cam Satışı PANJUR ve KEPENK FİRMALARI / Rolling Shutter Companies DENGE YAPI LTD. ŞTİ. Birlik San. Sit. 2. Cd. No: 11 Beylikdüzü / İstanbul T: +90 212 876 48 00 / F: +90 212 876 48 88 www.storrol.com / [email protected] Otomatik Panjur, Otomatik Kepenk, Garaj Kapıları, Endüstriyel Seksiyonel Kapılar, Fotosselli Kapılar TARANTULA Kayışdağı Mah. Akyazılı Cad. No:100 Ataşehir/ İstanbul T: +90 216 527 33 26 / F: +90 216 527 33 27 www.tarantula.com.tr [email protected] Güvenlik Sistemleri NEES İSTANBUL Tavukçu Yolu Cd. No: 289 Yukarı Dudullu -İstanbul T: +90 216 313 97 13 F: +90 216 313 94 63 www.nees.com.tr / [email protected] Alü. Panjurlar, Stor-Dekoratif Garaj Kapıları Bahçe Kapısı Motorları, Fotoselli Kapılar Centronic Akıllı Panjurlar, Seksiyonel Kapılar, PVC Hızlı Kapılar, Sineklik Sistemleri, Garaj Kapıları, Mağaza Kepenkleri CROCIST Çavuşbaşı Cumhuriyet Cad. No: 170 Kavacık / İstanbul T: 0.216 479 90 81 (82-83) F: 0.216 479 90 84 www.crocist.com Otomatik Kapı, Kepenk Sistemleri, Panjur Sistemleri EGEBETA Fabrika: 10020 Sok. No: 9 İTOB / Menderes / İzmir T: +90 232 799 02 16 - F: +90 232 799 02 59 www.egebeta.com.tr www.sundurmaci.com Oto. Bariyer Sist. Endüstriyel Kapı Sist. İş Yeri Güvenlik Kepenkleri, Açık Otopark ve Sundurma Sist. Garaj Kapısı Sist. Bahçe Kapısı Sist. Panik Barlı Yangın Kapıları PROFİLİST Atatürk Cad. Fatih Mah. Cerrah Sk. No:1 Sultanbeyli / İstanbul T: +90 216 496 32 82 - F: +90 216 496 05 58 www.profilistkepenk.com.tr [email protected] Galvaniz Sarmal Çelik Kepenk, Garaj Kapıları, Endüstriyel Fabrika Kapıları, Yana Kayar Bahçe Kapı Otomasyonları, Kollu Bariyer Sist. Fotoselli Kapı KAPI ve PENCERE İŞLEME MAKİNELERİ Door & Window Procesing Machines 173 “Alışılmışın Dışında” KABAN MAKİNA Atatürk Organize Sanayi Böl. Ömerli Mah. Mimoza Sok. No: 8 Hadımköy / İstanbul T: +90 212 866 25 00 (pbx) F: +90 212 771 16 83 www.kaban.com.tr [email protected] PVC Alüminyum ve Profil İşleme Makineleri ÖZÇELİK MAKİNA Anadolu Mah. Kuzey Yan Yol Cad. No: 8 Orhanlı 34956 Tuzla İstanbul T: +90 216 304 20 10 F: +90 212 216304 19 88 www.ozcelik.com / [email protected] Alüminyum ve PVC Pencere ve Kapı Üretim Makineleri VERMAK MAKİNA Mecidiye Mah. Fatih Bulvarı No: 449 Uzundere, Sultanbeyli/İstanbul T: +90 216 419 40 65 - 419 47 80 F: +90 0216 419 70 95 www.vermak.com.tr Alüminyum PVC Kapı Pencere Makinaları SETİNO MAKİNA Yeni Doğan Mah. Rami Kışla Cad. Erka Sokak Erciyes Emintaş No: 125/128 Bayrampaşa / İstanbul T: +90 212 613 71 10 F: +90 212 613 71 11 www.setino.com.tr [email protected] Profesyonel Kapı&Pencere Üretim ve Aksesuar Montaj Makineleri CAM BALKON FİRMALARI Glass Balcony Companies BKS KATLANIR CAM SİSTEMLERİ İvedik Organize Sanayi Öz Anadolu San. Sit. 682. Sk. No:9 Ostim Yenimahalle - Ankara T: +90 312 395 0 495 F: +90 312 395 0 494 www.bkscam.com - [email protected] Cam Balkon Sistemleri PİMAŞ PLASTİK İNŞ. MALZEMELERİ A.Ş. İstanbul Cad. No:29 Gebze / Kocaeli T: +90 262 677 77 77 (Pbx) F: +90 262 677 77 00 www.pimascamoda.com [email protected] Pimaş Camoda Camlama Sistemleri Profil Sistemleri KAPI FİRMALARI Door Companies PROKAL PANEL Sincan Org. San. Böl. Altınordu Cad. No:2 Sincan / Ankara T: +90 312 267 1222 F: +90 312 267 0886 www.prokal.com.tr [email protected] PVC Kapı Dolgu Panelleri PANOCAM KATLANIR CAM SİSTEMLERİ Cihangir Mah. Ulubaş Sk. No: 9 Avcilar/İstanbul T: +90 212 422 67 67 / F: +90 212 422 87 72 www.panocamlama.com [email protected] Katlanır Camlama Sistemleri MAKROWİN Müminler Cad. Sandalcı SK. No: 7 Sancaktepe / İstanbul T: +90 216 561 41 42 F: +90 216 311 81 33 www.makrowin.com [email protected] Cam Balkon ve Kış Bahçesi Sistemleri DESTEK SACI Reinforcement Steels ADOKAPI Adokapı Org. San.Böl. 2.Etap Antalya T: +90 242.258 13 33 F: +90 242.258 15 64 www.adokapi.com.tr Ahşap Kompozit Kapı Sistemleri AFRA PROFİL Merkez: Mimarsinan Org. San. Böl. 19. Cad. No: 50 Mimarsinan/Kayseri T: +90 352 294 35 35F: +90 352 294 35 36 Akdeniz Böl. Müd: Etiler Mah. Evliya Çelebi Cad. No: 33/1 Antalya T:+90 242 322 00 18 F: +90 242 322 02 47 www.afraprofil.com.tr Destek Sacı KEÇECİ METAL 25 Aralık San. Sit. 5.Ada 2. Tip No: 19 Şehitkamil-Gaziantep T: +90 342 238 04 02 F: +90 342 238 04 02 www.kececimetal.com [email protected] PVC Destek Sacı İmalatı 174 EKSTRÜZYON KALIP ve MAKİNELERİ Extrusion Tools & Machinery SHANGHAI JARI EXTRUSION TECHNOLOGY CO., LTD. #567 Minqiu Rd, Shanghai, China T: +86-21-68729716 or +86-13764315930 F: +86-21-68728716 www.jaritooling.com Extrusion Tools for PVC Window Profiles, Downstream Lines (Calibration table - Puller&Cutter), Turn-key Solutions. MASTİK, SİLİKON, CONTA ve YAPIŞTIRICILAR Sealants, Silicone, Gaskets and Adhiesives EGESEMBOL Atatürk Organize San. Böl. 10002 Sk. No:41 35620 Çiğli / İzmir T: +90 232.328 28 78-79 F: +90 232.328 28 80 www.egesembol.com / [email protected] PVC Kapı-Pencere Contaları, Ahşap KapıPencere Contaları, Beyaz Eşya Contaları CAM MAKİNE ÜRETİCİLERİ Glass Machinery Manufacrurers MARKA MAKİNE Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 5 No: 252 Okmeydanı İstanbul T: 0212 320 55 46 F: 0212 222 54 12 www.markamakine.com.tr [email protected] Tek ve Çift Taraflı Temizleme Sistemleri Temperleme Çıkışı, Baskı Öncesi, Yıkama Öncesi ve Sonrası LİDER MAKİNA Topçular Ferhatpaşa Cad. Ozar Sanayi Sitesi A Blok 12/1 Bayrampaşa / İstanbul T: +90 (212) 544 50 60 (3 Hat) F: +90 (212) 544 50 63 www.lidermakina.com.tr [email protected] PVC Pencere Profilleri, Lambri, PVC Boru, Polietilen Boru, PPRC Boru Üretim Makinaları MUTFAK BANYO FİRMALARI Kitchen Bathroom Companies DERYAPEN Merkez: Nuripaşa Mah. 14. Sok. No: 61 Zeytinburnu / İstanbul T: +90 212 679 3720 F: +90 212 416 1656 www.deryapen.com [email protected] Mutfak ve Banyo Dolapları İmalatı, HAMMADDE FİRMALARI Raw Materials ANSTAB İkitelli Org. San. Böl. İpkas San Sit. 10/B Blok No: 42 Başakşehir / İstanbul T: +90 212 549 86 00 / F: +90 212 549 86 02 www.anstab.com / [email protected] Kalay, Stabilizatör, Kurşun Stabilizan, Impoot, Modifier (Darbe dayanım artırıcı) Procens Aid (Proses Yardımcısı), PA, CPE, BSA (Klorlu P.E.) P83, Nitril Kaucuk, Kaydırıcılar G10, G70, G32, G15, G40, ESO (Epoki Soya Yağı), Siyah Boyar Maddeler, Titan, Steerik Asit (Triple) MİKROSAN Gebze Plastikçiler Sanayi Bölgesi 6.Cadde 62. Sokak No:4 Gebze / Kocaeli T: +90 262 751 06 05 F: +90 262 751 20 02 www.mikrosanmak.com [email protected] Ekstrüzyon Makine ve Kalıpları DUŞAKABİN FİRMALARI Shower Cabin Companies SIRDUŞ DUŞ ve KÜVET KABİNLERİ Türkiye Genelinde ve Yurtdışı Bayilikler Verilecektir... Cebeci Cad. 2463 Sok. No: 5 Sultançiftliği G.O.P - İstanbul T: +90 212 476 99 54 - 212 619 46 51 F: +90 212 476 99 55 www.sirdus.com.tr [email protected] Duş ve Küvet Kabinleri CAM MALZEME FİRMALARI Glass Material Firms KATSAN KİMYA SAN. Şaşmaz Sit. A. Blok.Cemal Bey İş Hanı Kat.5 No.21 Kozyatağı / İST. T: +90 216 380 09 89 F: +90 216 380 10 49 www.katsankimya.com [email protected] Yapıştırıcı ve Yapı Kimyasalları SİNEKLİK FİRMALARI Fly Screen Companies TRIOKA Sedir Mahallesi Gazi Bulvarı Gökşen Apt. No :130/B Antalya T: +9 0242 345 13 13 F: +9 0242 345 13 11 www.trioka.com.tr [email protected] Sineklik Sistemleri NOFLY Eski Acıpayam Yolu Vatan Bulvarı No: 84 Bağbaşı / Denizli T: +90 258 - 266 11 55 F: +90 258 266 10 55 www.nofly.com.tr [email protected] Sineklik Sistemleri 175 İnşaat Metrekare Maliyeti, Bu Yılın İlk Yarısında Geçen Yılın Aynı Dönemine Göre Yüzde 14,8 Oranında Arttı T ürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ‘’Yapı İzinleri İstatistikleri 2011 Yılı 2. Dönem Sonuçları’’nı açıkladı. Buna göre, inşaat metrekare maliyetleri, bu yılın il yarısında (Ocak-Haziran) geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14,8 oranında artarak 630,6 liraya çıktı. Belediyeler tarafından yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların “arsa payı hariç” inşaat metrekare maliyetleri bu yılın ilk yarısında 630,6 lira oldu. Geçen yılın aynı döneminde ise inşaat metrekare maliyeti 549,17 lira olarak belirlenmişti. 2011 yılının ilk 6 ayında belediyeler tarafından Yapı Ruhsatı veri- len yapıların yüzölçümünde yüzde 17,2, bina sayısında yüzde 18,1, değerinde yüzde 7,8, daire sayısında yüzde 15,7 oranında düşüş kaydedildi. Geçen yılın aynı döneminde Yapı Ruhsatına göre konut bina sayısı 49 bin 80 iken, bu yılın aynı döneminde 40 bin 186 olarak belirlendi. Konut yüzölçümleri de söz konusu dönemde 48 milyon 873 bin 358 metrekare oldu. 2011 yılının ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre belediyeler tarafından Yapı Kullanma İzin Belgesi verilen yapıların yüzölçümünde yüzde 19,1, bina sayısında yüzde 16,7, değerinde yüzde 33,7, daire sayısında yüzde 23,3 oranında artış oldu. İlk 6 ayda Yapı Kullanma İzin Belgesine göre yapıların yüzölçümü 44 milyon 997 bin 812 metrekare iken, bunun 27 milyon 299 bin 867 metrekaresi (yüzde 60,7) konut, 11 milyon 734 bin 648 metrekaresi (yüzde 26,1) konut dışı ve 5 milyon 963 bin 297 metre karesi (yüzde 13,2) ise, ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti. n camcad index pencad
Benzer belgeler
ADO-CRP - WinWorld
Cam işlemede biz Şişecam ürünlerini kullanırken, ithal ucuz camların kullanılıyor olması yine önümüzde bir sorun olabiliyor.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesaj veya
ön plana ç...