Küllerin ardındaki yaşam
Transkript
Küllerin ardındaki yaşam
@Ekovitrin_Agustos 2013-9:EKOVITRIN_ 7/30/13 3:34 PM Page 134 GEZ‹YORUM / VARANASİ Küllerin ardındaki yaşam Varanasi Varanasi ya da diğer adıyla Benares, Hindistan'ın Uttar Pradeş eyaletinde bir şehir. Hindularca kutsal sayılan Ganj nehrinin yanında yer alan kent binlerce yıldır ibadet etmek için ülkenin dört bir yanından gelenleri misafir ediyor. Ayşe Kaynarcalı [email protected] 134 EKOV‹TR‹N AĞUSTOS 2013 EKOV‹TR‹N AĞUSTOS 2013 135 @Ekovitrin_Agustos 2013-9:EKOVITRIN_ 7/30/13 3:34 PM Page 136 GEZ‹YORUM / VARANASİ İPEK DOKUMACILIĞI İLE ÜNLÜ HİNDİSTAN GENEL BİLGİLER (2011) •Resmi Adı •Yönetim Biçimi •Resmi Dilleri V HİNDULAR İÇİN KUTSAL BİR KENT Varanasi; Hindistan’ın kuzeyinde Uttar Pradesh eyaletinin bir şehri. Hindistan’da bulunan yedi kutsal şehir arasından en önemlisi. Binlerce yıldır yerleşimin aralıksız devam ettiği şehre her yıl ülkenin dört bir yanından hacılar ibadete geliyor. Varuna ve Asi nehirleri arasında kaldığı için Varanasi adını alan şehre İngilizlerin verdiği isim Benares. 136 EKOV‹TR‹N AĞUSTOS 2013 aranasi ipek dokumacılığı ile ünlü. Özel bir teknik olan hafıza tekniği ile dokunan ve sipariş üzerine üretilen ipek kumaşlar, bir zamanlar Osmanlı saraylarının da perdelerini ve koltuklarını süslemiş. Osmanlı’dan günümüze kalan ’’Bulunmaz Hint Kumaşı’’ deyimi burada dokunan ipek kumaşlardan geliyor. Varanasi, Hindistan’ın yaklaşık 30 bin tanrısı arasında en önemlilerinden biri olan Şiva’nın da şehri. Şiva; Hinduların yaratma, yok etme ve yeniden yaratma tanrısı. Bir gün gökyüzünde dolaşıp, eşi ile kendine yerleşeceği bir şehir ararken kutsal Ganga Ana’nın (Ganj Nehri) aktığı Varanasi’yi görünce yerleşmeye karar vermiş Şiva. O gün bugündür en kutsal şehirlerden biri yeryüzünde… H indu inanışına göre insanlar, insan olmadan önce binlerce defa doğarlar; ot, böcek, taş. En büyük arzularıysa hiçliğe kavuşmak, ruhlarının özgür kalması. Bu yüzden Varanasi, Hindu inancı için kutsal sayılıyor. Varanasi’de ölen, yakılan, külü Ganj’a atılan Hindu’ların artık tekrar tekrar dünyaya dönmeyeceğine, ruhunun özgür kalacağına, moksha’ya ulaşacağına inanıyorlar. Ölümü yaklaşanlar, yaşlılar, hastalar geliyor buraya ölümü beklemek için. Diğer şehir- Şiva Tanrıçası; Hinduların yaratma, yok etme ve yeniden yaratma tanrısı. lerde ölenler de imkânları varsa, buraya getirilip yakılıyor, külleri kutsal Ganj’a savruluyor. Varanasi’de ölüm özgürlük demek, ruhun yeniden dünyaya gelmesine engel olmak demek... VARANASİ ACITIYOR, GÜLÜMSETİYOR, ŞAŞIRTIYOR… Varanasi, bugüne kadar gezdiğim pek çok şehir arasında beni en çok etkileyeni oldu. Ölüm ve yaşam arasındaki incecik çizgiyi tüm şehir tek bir el olup, tokat gibi çarpıyor yüzünüze. Başka bir duygu bu. Hiçbir tarifi yok. Varanasi acıtıyor, gülümsetiyor, şaşırtıyor. Ama en çok huzur veriyor... Hayatı ve ölümü kabullenmeyi kolaylaştırıyor... Delhi’den yola çıkıp, yaklaşık bir buçuk saat süren yolculuğumuzdan sonra Varanasi’ye varıyoruz. Eşyalarımızı otelimize bırakıp kısa bir dinlenmenin ardından, özel aracımızla bisikletli taksiler “rikşa”ların park ettiği bölgeye gidiyor ve yol boyunca karşılaştığımız, Hindular tarafından kutsal kabul edilen ineklere yol vere vere şehir merkezine rikşalarla ulaşıyoruz. İnanılmaz bir deneyim; şehir merkezi tam bir keşmekeş. Hiç durmadan kulaklarımızda yankılanan : Hindistan Cumhuriyeti : Federal Cumhuriyet : Hintçe, Bengalce, Telugça, Marathice, Tamilce, Urduca, Gujaratça, Malayalamca, Kannadaca, Oriyaca, Punjabça, Assamizce, Keşmirce, Sindçe ve Sanskritçe •Başkenti : Yeni Delhi •Devlet Başkanı : Pranab Mukherjee •Hükümet Başkanı : Manmohan Singh •Yüzölçümü : 2,973,190 km² •Nüfusu : 1,210,000 •Dil : Hintçe resmi dil ve nüfusun % 30‟nun ana dili. Ayrıca 14 tane resmi dil var. •Din : % 80 Hindu, % 13,4 Müslüman,% 2,3 Hristiyan, %1,9 Sih, % 0,8 Budist •Para Birimi : Rupi •Para Birimi Paritesi : 1 $ = 59,50 Rupi •GSYİH : 1,63 Trilyon ABD $ Satınalma Gücü Paritesine Göre •Kişi Başı GSYİH : (2010) $ 3,824 •Toplam Ticaret Hacmi : (2010) $ 528 milyar Dünya İhracatındaki •Payı : En çok ihracat yapan 20. ülke Kaynak: DEİK •Toplam İşgücü : 478 milyon kişi korna sesleri, bitmek bilmeyen bir uğultu, inekler, dilenciler, seyyar satıcılar, rengârenk bir kalabalık ve hepsi insanın üzerine üzerine geliyor. Dünyanın en canlı, en parlak renkleri bir araya gelmiş, metrelerce kumaş olmuş, güzel çirkin genç yaşlı Hint kadınlarını sarıp sarmalıyor. Renkler muhteşem, göz alıyor. Renkler yaşam kokuyor. Hem kendilerine hem de tanrılarına varlıklarını ispat için giyiniyorlar. Çünkü biliyorlar ki tanrıları ışıltılı ve renkli giyinenleri tanıyor ve seviyor. KALABALIK ANA CADDELER Dükkânların peşpeşe sıralandığı kalabalık ana caddeden sıyrılıp, Ganj’a inen arka sokaklara dalıyorum. Burada da farklı sürprizler bekliyor beni. Bir yandan karşılaştığım detayları hafızama yerleştirmeye çalışıyorum, diğer yandan fotoğraf makineme sarılıyorum. Bir fotoğrafçı için cennet bu sokaklar! Öyle renkler, öyle sürprizlerle dolu ki… Yerlerdeki inek pisliklerinin üzerine basmamaya dikkat ederek yürüyo- EKOV‹TR‹N AĞUSTOS 2013 137 @Ekovitrin_Agustos 2013-9:EKOVITRIN_ 7/30/13 3:34 PM Page 138 GEZ‹YORUM / VARANASİ Ölü yakma ritüeli K KUTSAL KENT: VARANASİ Bir Hindu için burada yakılmak hayırlı bir son kabul ediliyor. Hindular için doğru yerde ölmek, doğru bir hayat sürdürmüş olmak kadar önemli. rum. Daracık bir sokağın köşesini dönünce çaldığı Hint kavalı “Pungi” ile yılan oynatan, kendini bu dünya yaşamından soyutlamış bir “Sadu”, diğer yanda daracık bir girintinin içinde bağdaş kurmuş, ellerini mercimek yemeğine batırmış bir yaşlı adam, karşı köşede yere uzanmış kızının kömür karası saçlarını okşayan bir anne... Nereye bakacağımı şaşırıyorum. Her şey o kadar etkileyici ki. Peki gördüğüm bütün bu insanların gözlerinin içi gülüyor desem? BÜYÜLEYEN TAPINAKLAR… Küçük bir Şiva tapınağının yanından geçiyorum. Yaşlı bir kadın karşı binanın üst katından beni izliyor. Fotoğrafını çekmek istiyorum, arkasını dönüyor. Toz boya satan bir erkek çocuğu peşimi bırakmıyor. Ne 138 EKOV‹TR‹N AĞUSTOS 2013 Vishwanath Tapınağı’nın içine giremesek de yanından geçiyoruz. Tapınağın alçak duvarlarında yürüyen maymunları izliyorum. Derken sulandırılmış renkli boyaları üzerimize atıp gülerek kaçışan çocuklar. pahasına olursa olsun bir kutu boyayı bana satmaya kararlı. Vishwanath Tapınağı’nın içine giremesek de yanından geçiyoruz. Tapınağın alçak duvarlarında yürüyen maymunları izliyorum. Derken sulandırılmış renkli boyaları üzerimize atıp gülerek kaçışan çocuklar. Maymunlar gülüyor olabilir mi halimize? Tapınakların yanında çiçek satıyorlar, öbek öbek, turuncu Marigold çiçekleri... Ve yavaş yavaş Ganj nehrine inen her biri farklı yükseklikteki basamakların olduğu bölgeye geliyoruz. MANIKARNIKA VE HARISHCHANDRA’DAYIZ… Şehrin nehir kıyısındaki bölümünün iki ucunda ölülerin yakıldığı Ghat’lar var. Birinin adı Manikarnika diğerinin Harishchandra. Günde iki yüz kadar ölünün yakıldığı Manikarnika’nın içindeyiz. Manikarnika Ghat en önemli yakma yeri. Bir Hindu için burada yakılmak hayırlı bir son kabul ediliyor. Hindular için doğru yerde ölmek, doğru bir hayat sürdürmüş olmak kadar önemli. Ölüler burada, toplumda dokunulmazlar kastına mensup kişiler olan “dom”lar tarafından hazırlanıyor. Ghatta büyük odun yığınları hazır. Fiyatı belirlemek için odunlar dev terazilerde tartılıyor. Her odun çeşidinin fiyatı farklı ve sandal ağacı en pahalı olanı. Ölüyü yakmak için yetecek kadar odunu hesaplamak önemli bir iş. Çok kilolu olana çok odun gidiyor Hamile iken ölen kadınlar, beş yaşın altındaki çocuklar, rahipler ve cüzzamlıları yakılmıyor. Onların zaten bu dünyada çektikleri acı ile bedenlerinin daha fazla ateşle arınmaya ihtiyacı olmadığı inanılıyor. Cesetleri beyaz bir beze sarılıp, taş bağlayıp, nehir balıklarına yem olmak üzere Ganj’a bırakılıyor. Bazen bazı cesetlerin şişip su yüzüne çıkarak, nehirde gezen turistleri şaşkına çevirdiğini anlatıyor rehberimiz… Rehberimiz ölü yakma ritüelini anlatırken, bir ölünün yakılışını izliyorum. Büyükçe kalaslar çapraz, aralarında açıklık kalacak şekilde yerleştiriliyor. Üstlerine ve yanlarına odunlar ve kuru dallar konuyor. Sedye ile getirilen ölü beden kalasların üzerine yerleştiriliyor. Üzerine serpilen yağ, yanarken kokunun yayılmasını engelliyor. Ateşi ilk olarak ölünün büyük oğlu yakıyor. Oğlu yoksa ölünün en yakınlarından biri. Ateşi ilk yakanın saçları kazınmış, sadece tepesinde bir tutam saç bırakılmış oluyor ve beyaz bir giysi giymiş oluyor. Cesedin çevresinde üç kez dönüp, ghat’ın içinde sürekli yanan “sonsuz ateş”ten tutuşturduğu meşale ile odunları yakıyor. Ritüele göre ilk ateş esif bir odun kokusu geliyor burnuma. Sonra anlıyorum ki ölümün kokusu bu… Hindistan’da ölü yakma törenleri konusunda akademik çalışmaları olan ve defalarca buraya gelip incelemeler yapan rehberimiz son derece detaylı bilgiler veriyor. Ölü ve ailesine saygıdan ötürü fotoğraf çekmenin kesinlikle yasak olduğunu hatırlatarak anlatıyor ölü yakma ritüelini. Varanasi adeta dev bir ölü yakma alanı. Yakılmadan önce cenâzeler, eski şehrin arka sokaklarında bambu sedyelerde, kumaşa sarmalanmış bir şekilde dolaştırılarak kutsal Ganj’a kadar taşınıyor ve nehir sularına daldırılıp çıkarılıyor. Beden çiçeklerle süsleniyor. Bir tanrıymışcasına onurlandırılıyor. Hindular, bu ödünç beden yakılmazsa ruhun yeryüzünden ayrılmayacağına inanıyorlar. Günün 24 saati bu kentten dumanlar yükseliyor ve küller Ganj’a savruluyor. mukhagni, ölünün ağzına yakılıyor. Ölü yakıcı beden yanmaya başlayınca kenara çekilip izliyor. Kadınların yakında durması yasak. Bir ceset ortalama üç saatte yanıyor ve ortalama 300 kilo odun gidiyor. Üç saatin sonunda küller Ganj’a dökülürken, Ganj’dan bir kova su ateşe dökülerek, kalan kor tamamen söndürülüyor. EKOV‹TR‹N AĞUSTOS 2013 139 @Ekovitrin_Agustos 2013-9:EKOVITRIN_ 7/30/13 3:34 PM Page 140 GEZ‹YORUM VARANASİ GÜNEŞ BATARKEN AARTİ TÖRENİ İÇİN TOPLANILIYOR Her akşam güneş batarken Aarti törenini için toplanılıyor. Basamaklarda oturmuş ilahî töreni izleyen kalabalığın arasında inekler de var. B u şehre gelmeden önce, dayanamayacağım, bakamayacağım bir görüntü olduğunu sanıyordum. Oysa o kadar doğal ki ölüm ve yaşam burada. Aç bedenler gülümsemeyi unutmamış. Pislik yaşamın bir parçası, dilenmek diğer bir parçası, ama büyük bir inatla yaşama tutunuyorlar. Bedenin küle dönüşmesini izlemek de o kadar doğal ve sıradan bu şehirde. Gün batımında Varanasi’nin en canlı ve renkli ghatı Dasaswamedh Ghat’da, Ganj’a karşı çanların çalınarak, ateş gösterileri eşliğinde ilahilerin söylendiği Aarti törenini izliyorum. Her akşam güneş batarken Aarti törenini için toplanılıyor. Basamaklarda oturmuş ilahî töreni izleyen kalabalığın arasında inekler de var. İnsanların yanına öylece çöküp izliyorlar ayini. Bu kareleri fotoğraflamak gerçekten çok keyif veriyor. 140 EKOV‹TR‹N AĞUSTOS 2013 GANJ NEHRİNE KARŞI PUJA Yorucu bir günün ardından başımı yastığa koyar koymaz uyuyorum. Düşlerimde binlerce renkli, şaşırtıcı, sarsıcı imaj dans ediyor gece boyunca. Ertesi gün sabaha karşı otelden ayrılıyor ve yeni günü teknede karşılamak üzere tekrar nehir kıyısına gidiyoruz. Bir gece önce Aarti töreninin yapıldığı ghat’ta bekleyen tekneye binerken kağıt tabaklardaki mumları da yanımıza alıyoruz. Ganj nehrine karşı puja yapanlar ve yıkananlar, rengârenk giysiler içinde güneşin doğuşuna hazırlanıyorlar. Hava aydınlanmaya başlarken çan sesleri yükseliyor kıyıdan. Güneş kızıl bir top olup, yavaş yavaş ortaya çıkarken dilek tutup bırakıyoruz mumlarımızı sulara. Işıl ışıl uzaklaşıyor dileklerimiz Ganj’ın akıntısıyla… Bu sırada birçok kadın, erkek ve çocuk turuncu, kırmızı, sarı rengârenk giysileriyle, yükselen güneşi selamlıyor. GANJ ANA, DİNGİN VE HUZURLU Ganj Ana pembe tonlarında, o kadar dingin ve o kadar huzurlu. Küller tekrar yaşama dönüşüyor bu anda. Umuda dönüşüyor ölüm Ganj’ın kollarında… Başka bir duygu bu. Hiçbir tarifi yok. Varanasi acıtıyor, gülümsetiyor, şaşırtıyor. Ama en çok da huzur veriyor... E EKOV‹TR‹N AĞUSTOS 2013 141
Benzer belgeler
32 gün. 17 Aralık.08 Çarşamba - Agra – Varanasi
Kendimiz yaptık. Zorluklarını, sıkıntılarını birebir yaşadık. Yapmacık bir pencereden
bakmadık insanların hayatlarına, içine girip ellerimiz ile dokunduk. İstediğimiz de buydu
zaten en baştan beri....