Temel İşlemler I Ders Notları
Transkript
Temel İşlemler I Ders Notları
CEV 303 TEMEL İŞLEMLER -1 Bu ders notunun hazırlanmasında yararlanılan kaynaklar: - Eroğlu V. (2008) Su Tasfiyesi, 5. Basım, Başak Matbaa, Ankara. - Reynolds T.D., Richards P.A, Unit Operations and Processes in Environmental Engineering, Second Edition, Cengage Learnin, Stamford, USA ),Çevre Mühendisliğinde Temel İşlemler ve Süreçler, İkinci Baskı, Efil yayınevi, Ankara 1. Çevre Mühendisliğinde Temel İşlemler BÖLÜM 3 HIZLI KARIŞTIRMA VE YUMAKLAŞTIRMA 3.1 AKM Tanımı Askıda Katı Maddeler (AKM): Sudaki katı danelerin çapı 10-7 mm - 0.1mm boyutları arasında değişir. Kolloidler: Çapları 10-6 mm – 10-3 mm ( 0.001-1µm) arasındadır. Kil, kum, Fe(OH)3, virusler (0.03-0.3µm) Çözünmüş maddeler: Çapları 10-6 mm’den küçüktür. Na+, Cl-, O2, N2… 3.2 Kolloidal Sistemlerin Özellikleri Sols: Sıvının içine dağılmış katı partiküller Emulsions: Sıvının içine dağılmış sıvı taneler Su içinde: organik maddeler virusler, mikroplar suda askıda bulunabilir :inorganik maddeler killer suda askıda bulunabilir. AKM maddeler su içinde çökmezler. Kolloidlerin yüzey alanları çok yüksektir (yüzey alanı/hacim). Yüzey alanlarının büyük olması nedeniyle suyu veya sudaki diğer iyonları adsorplamaya meyillidir. Ayrıca kolloidlerin yüzeylerinde elektrostatik kuvvetler mevcuttur. Su içindeki kolloid katılar hidrofobik ve hidrofilik olmak üzere iki gruba ayrılır: Hidrofilik kolloidler suyu severler çünkü yapılarında suda çözünen bileşikler içerirler: Amino (-NH2), karboksil (-COOH), sulfonik ve hidroksil grupları suda çözünebilir ve bu bileşikler kolloid yüzeyinde bir su film tabakası oluşturararak hidratizasyonu teşvik ederler ve diğer hidrofilik kolloidlerinde toplanmasına yardımcı olurlar. Genellikle proteinler ve türevleri hidrofiliktir. Hidrofobik kolloidler ise suyu sevmezler ve yüzeylerinde bu nedenle su filmi oluşmaz, örneğin kil partikülleri gibi. Su içindeki kolloidlerin yüzey yükleri değişim göstermek ile birlikte çoğunlukla negatif yüklendiği gözlenmiştir. Kolloid danecikler, bulundukları sıvı içinde daima elektriksel bir yüzey yüküne sahip olduklarından, daneciğin yüzey yüküne zıt yüklü iyonlar danecik çevresinde birikir ve sabit bir tabaka oluşturur. İkinci tabakada zıt yüklü iyonların derişimi sudaki derişime doğru ulaşır ve bu tabakaya “difüz veya dağılımlı tabaka” denir (Şekil 3.1) . Şekil 3.1 Negatif yüklü bir kolloidin etrafındaki tabakalar (çift iyon tabakası) Kararlı bir dispersiyon partiküllerin çökmediği bir dispersiyondur. Partiküller üzerindeki kuvvetler bu durumda dengededir. Kolloidin çok yakınındaki iyonlar ile van der Waals kuvvetleri ile çekme kuvvetleri bulunurken çevresinde yer alan diğer kolloidler ile itme kuvveti bulunur ve bu iki kuvvetin eşit olduğu durumda sistem dengededir. Şwkil 3.1 deki sabit tabakadan sonra yer aln difüz tabakasındaki kayma gerilimi eksenindeki elektrik potensiyeli ölçülebilmektedir ve bu elektriksel potensiyel zeta potensiyel olarak tanımlanmaktadır. ξ= 4πqd D (3.1) ξ: zeta potensiyel q: birim alandaki elektriksel yük d: kayma geriliminin başladığı kalınlık D: dielektrik sabiti Bu denkleme gore zeta potensiyeli kolloidalın yükünü belirtmekte ve kayma geriliminin efektif olduğu kalınlığa bağlıdır. Bu durumda zeta potensiyel arttıkça partiküller arası itme kuvveti artacaktır ve daha dengeli bir çözelti olacaktır. Ayrıca bir su tabakası kalınlığı olması da partiküllerin birleşmesini önleyecektir. 3.3 Kolloidlerin Birleştirilmesi (Koagulasyon) Kolloidler ancak kararsız olduğu durumda birleşebilir. Eğer iki kolloid danenin birleşmesi düşünülürse: her ikisi de aynı yüzey yüküne sahip olduğundan itecektir. Ancak Van der Waal ve Brownian hareketlerinden dolayı birbirlerini çekeceklerdir (Şekil 3.2) Şekil 3.2 partiküller arası kolloid kuvvetlerin mesafe ile değişimi Hidroksi metal bileşikleri (Al6(OH)15+3, Al7(OH)17+4, Al8(OH)20+4, Al13(OH)34+5 ve Fe2(OH)2+4, Fe2(OH)4+5 ) yüksek tesir sayılarına sahiptir ve güçlü pozitif yüke sahiptirler. Bu bileşikler negatif yüklü kolloidlerin yüzeyine adsorbe olur ve zeta potensiyel düşer. Bu durumda van der Waals kuvvetleri ön plana çıkar ve yavaş bir karışma ile bu işlem teşvik edilir. Alüminyum ve demir tuzları çok yüksek miktarlarda kullanılır. Bu durumda hidroksi-metal bileşikleri yanında suda çözünmeyen metal hidroksitleri de (Al(OH)3 ve Fe(OH)3) oluşur ve bu oluşumlar esnasında kolloidler birleşebilir. Kolloidlerin destabilizasyonu: a) Çözeltiye eklenen zıt yüklü iyonlar, danecik etrafındaki çift tabaka kalınlığının incelmesine neden olur. b) Çözeltiye ilave edilen metal iyonları veya organik polimerlerin kolloidlerin yüzeyine adsorbe olması ile kolloidlerin yüzey potensiyelleri düşürülür. c) Metal hidroksitler çökerken kolloidleri de bir ağ şeklinde sararak onların da çökelmesini sağlar d) Organik polimerler kolloidlerin etrafını sararlar ve uzun zincirlerden oluştuklarından kolloidlerde bir köprü oluşturarak kolloidlerin destabilizasyonu sağlanır. Bu nedenle yumaklaştırma işleminin çeşitleri: a) Elektrokinetik yumaklaştırma: zeta potensiyelin azalmasının sağlanması b) Perikinetik yumaklaştırma: Brownian hareketinden dolayı kolloidlerin birleşmesi c) Orthokinetik yumaklaştırma: sıvının hareketinden dolayı kolloidlerin birleşmesi 3.4 Yumaklaştırıcılar ve Yardımcı Maddeleri 3.4.1 Yumaklaştırıcılar Su arıtımında yumaklaştırmada alüminyum ve demir tuzları kullanılmaktadır. Çoğunlukla alüminyum tuzları tercih edilir çünkü daha ucuzdur. Demir tuzları ise daha pahalıdır ama daha geniş bir pH aralığında verimlidir. Atıksu arıtımında yumaklaştırmada yaygın olarak kireç ve alüminyum tuzları kullanılmaktadır. Yumaklaştırıcı seçilirken a) Ham suyun kalitesi, bulanıklığı b) Kolloidlerin AKM özellikleri ve miktarı c) pH d) Sıcaklık e) Alkalinite f) Çözünmüş iyonların özellikleri ve miktarı Göz önünde bulundurulmalıdır. Özellikle pH çok önemli bir parametredir, çünkü yumaklaşmayı oluşturan reaksiyonları kontrol etmektedir. Yumaklaştırıcı miktarları laboratuarda yapılan jar testleri ile belirlenir. Çizelge 3.1’de kullanılan yumuklaştırıcılar toz veya kristal formlar halinde bulunur. (Not: For metals that can have more than one charge (valency) the name of the metal is succeeded by the valency in capital Roman numerals in brackets or by using the suffix ous for the lowest valency and -ic for the highest valency and sometimes with the Latinised name for the metal. Bakır(copper) Cu+ copper (I) cuprous Cu+2 copper (II) cupric Demir(iron) Fe2+ Fe 3+ iron (II) ferrous iron (III) ferric Çizelge 3.1 Yumaklaştırıcılar Kimyasal Formül Alüminyum sülfat Sodyum alüminat Ferrik klorat (demir(3)klorür) Rengi Suda eriyebilirliği* Al2(SO4)3.14H2O Beyaz 36.3 asidik NaAlO2 Beyaz alkali FeCl3.6H2O Kahverengi 91.9 asidik Ferrik sülfat (demir(3)sülfat) Fe2(SO4)3.9H2O Sarımsı kahverengi asidik Ferrous sülfat (demir(2)sülfat) FeSO4.7H2O Yeşilimsi 26.6 asidik Kireç CaO Beyaz alkali Sönmüş kireç Ca(OH)2 Beyaz 0.128 Alkali * 20°C ve 100gr suda kuru maddenin eriyebilirliği (gr) Alüminyum sülfat: (reaksiyon hızı pH: 4.5-8 aralığında hızlı) Al2 (SO4 )3.14H 2O + 3Ca (HCO3 )2 → 2Al(OH)3 ↓ +3CaSO4 + 14H 2O + 6CO2 Eğer alkalinite yeterli değilse suya kireç eklenir: Al2 (SO4 )3.14H 2O + 3Ca(OH)2 → 2Al(OH)3 ↓ +3CaSO4 + 14H 2O Bazı durumlarda alkaliniteyi ayarlamak için soda külü (Na2CO3) de eklenebilir ancak çoğunlukla kireç yeterli olmaktadır ve çoğunlukla sular alkaline olduğundan uygulamalarda suya sadece alüminyum sülfat eklenmesi yeterli olmaktadır. Demir(II) sülfat veya Ferroussülfat: (reaksiyon hızı pH:9.5 da hızlı) Çalışma pH nedeninden dolayı çoğunlukla suya kireç eklemesi yapılarak kullanılır. Ancak Fe+2 direk olarak yumaklaştırmada kullanılamaz çünkü Fe(OH)2 suda çok iyi çözünmektedir. Yumaklaştırmada ise suda çözünmeyen metalhidroksitler gereklidir. Bu nedenle sudaki çözünmüş oksijeni kullanarak ferrous iyonları ferric iyonlarına yükseltgenir. 1 2Fe(SO4 ).7H 2O + 2Ca (OH )2 + O 2 → 2Fe(OH )3 ↓ +2CaSO4 + 13H 2O 2 Yukarıdaki rxn ancak pH=9.5 olduğunda oluşur. Alum kullanımına göre demir(II)sülfat ve kireç kullanımı daha pahalıdır. Ayrıca ferroussülfat (demir(II)sülfat) klorlanmış bakır ile kullanıldığında çok verimli yumaklaştırıcı olmaktadır. 3 3Fe(SO4 ).7H2O + Cl2 → Fe2 (SO4 )3 + FeCl3 + 21H2O 2 Yukarıdaki reaksiyonun hızlı olması için ortam pH ının 4 olması gerekmektedir ve bu nedenle çoğunlukla ortama asit eklenir. Reaksiyon ürünleri ferriksülfat ve ferrikklorid en önemli iki yumaklaştırıcıdır. Demir(III) sülfat veya Ferriksülfat: (reaksiyon hızı pH:4-12 aralığında hızlı) Fe2 (SO4 )3 + 3Ca (HCO3 )2 → Fe(OH)3 ↓ +3CaSO4 + 6CO2 Doğal alkalinite genellikle yeterlidir ancak bazı durumlarda suya kireç eklemesi yapılır. Demir(III) klorür veya Ferrikklorür: (reaksiyon hızı pH:4-12 aralığında hızlı) 2FeCl3 + 3Ca(OH)2 → 2Fe(OH)3 ↓ +3CaCl Kireç Kireç (CaO) veya sönmüş kireç (Ca(OH)2) yumaklaştırma için kullanılmaktadır. 3.4.2 Yumaklaştırıcı Yardımcıları Bunlar direk olarak yumaklaştırıcı olmasalar da yukarıda bahsi yumaklaştırıcılar ile birlikte kullanıldıklarında topaklaşmaya yardımcı olmaktadırlar: - Kil - Kalsit (toz kalsiyum karbonat) - Polielektrolitler (anyonik, katyonik, iyonik olmayan) - Aktif silika - Alkali ve asitler geçen 3.5 Hızlı Karıştırma ve Yumaklaştırma Tasarımları 3.5.1 Hızlı karıştırma Odaları Gerek hızlı karıştırma ve gerekse yumaklaştırmada karıştırma işlemi üç farklı şekilde yapılmaktadır: a) mekanik karıştırıcılar b) havalı karıştırıcılar c) perdeli karıştırma havuzları Bunların arasında en yaygın olanı mekanik karıştırıcılardır. Mekanik karıştırıcılar için türbin kanatçıkları kullanılabildiği gibi pedal karıştırıcılar kullanılabilmektedir. Bazen hızlı karışım hat üzerinde yapılabilmektedir. Karşımın sadece perdeler ile birbirini takip eden hızlı karışma sistemleri günümüzde yavaş yavaş daha az kullanılmaktadır. Suyun debisinin çok değiştiği ortamlarda kullanılmazlar ve hız gradyantını ayarlamak pek mümkün değildir. Şekil 3.3 Hızlı karıştırma odaları Hızlı karışımın sağlandığı havuzlarda en önemli iki parametre vardır: hız gradyantı (G=dV/dx+dV/dy+dV/dz) ve havuzda kalış süresi (T). Bu iki parametre için pratikten elde edilen öneriler (AWWA) Çizelge 3.2’de sunulmuştur. Çizelge 3.2 G ve T değerleri Bekleme süresi 20 (saniye) Hız gradyantı 1000 -1 (saniye ) 30 40 >50 900 790 700 Hız gradyantı ile güç arasındaki bağlantı ise: G= W P = µ µV (3.2) G:hız gradyantı (s-1) W: havuzdaki suyun birim hacmine verilen güç (N-m/s-m3) P:suya verilen güç (N-m/s) V: hacim, m3 µ: viskozite, kg/(m-s) Perdeli karıştırma havuzları için ise: G= γh L µT (3.3) özgül ağırlığı (suyun 1 m3’ünün ağırlığı=ρ*g), N/m3 hL: sürtünme ve türbülans nedeniyle yük kayıpları T: kalış süresi γ :suyun Mekanik karıştırıcılar: Mekanik bir karıştırıcılı hızlı karıştırma havuzlarında verilen gücü hesaplarken öncelikle akışın laminar ve türbülent olması önemli. Laminar akışta perdelerin suya güç aktarımda etkisi çok önemli değil. Ancak turbulent akışta ise tanktaki perdeler çok önemlidir. Aynı impeller kullanılarak sadece perdesiz olduğu için aynı mekanik karıştırıcı için perdeli durumun 1/6 sı güç suya aktarılmış olabilir. Müthiş enerji kaybı! Her bir farklı impeller için farklı akış tipleri için katsayılar (KT ve KL) kitapta Tablo 8.2 de yer almaktadır. Bu tablodaki değerler perdeli dairesel havuzlar için verilmiştir. Perdeli olduğu durumda bu katsayıların kare tban alanlı havuzlar içinde geçerli olduğu gözlenmiştir. Ancak kare taban alanlı havuzlarda perde olmadığı durumda bu katsayıların ancak %75 i alınması gerekir. Türbülent akışta: P = K T n 3 D 5i ρ (3.4) P: güç (watt) KT: karıştırıcı katsayısı n: dönme hızı (rps) Di: karıştırıcı (impeller) çapı (m) ρ: yoğunluk Laminar akışta: P = K L n 2 D3i µ (3.5) İmpellerin bulunduğu sistemlerde akış tipine karar verilirken NRe tanımı N Re = D i2 n ρ µ (3.6) Havalı karıştırıcılar: Havuzun altından hava gönderilerek kimyasalın hızlı karışımı sağlanabilir. Bu durumda güç: h + 10.4 P = 3904 G a log 10.4 P: güç (watt) Ga: ortam şartlarındaki havanın hızı (m3/dak) h: difüzörlerin su yüzeyinden derinliği (m) (3.7) 3.5.2 Yumaklaştırma havuzları Hızlı karıştırma odalarını takiben yumakların teşekkülü için yavaş karıştırma (floculation) yapılır. Bu aşamada yumakların çaplarının büyümesi amaçlanır. Çoğunlukla mekanik karıştırıcılar kullanılır. Eskiden perdeli karışma ve basınçlı hava ile karışma sağlanmış olsa da günümüzde bu kullanımın sayısı azalmıştır. Yumaklaştırma havuzların tasarımında: hız gradyantı ve bekleme süresi iki önemli parametredir. Genellikle Bekleme müddeti: 15 – 45 dakika aralığında Hız gradyantı: 20 – 75 saniye-1 Ancak uygulamalarda farklı değerler görülebilir. Hız grandyantı için 10 -100 saniye-1 aralığında değerler, bekleme müddeti içinde sertlik gidermede 45-60 dakikaya kadar çıkabilir. Hız grandyantının artırımı yumaklaştırmayı artıracaktır çünkü dane sayısının zamana göre azalması hız gradyantının fonksiyonudur (dn/dt=f(G)). Ancak kayma gerilim de hız gradyantının bir fonksiyonudur (Ǝ=µG). Bu nedenle G çok artırıldığında yumaklar paraçalanabilmektedirler. Bu nedenle G nin kademeli olarak azaltılması uygulamalarda görülmektedir. Bu nedenle genellikle uygulamalarda (hız gradyantı)*(bekleme süresi) çarpımı önerilen değer 104-105 aralığındadır.. Çoğunlukla uygulamalarda bölme sayısı 2 veya 3 olmaktadır ve hız gradyantındaki düşümler daha belirgin olmaktadır. Genellikle bekleme süreleri her bir bölmede aynı tutulmaktadır. Yumaklaştırma havuzlarında en yaygın olarak pedal karıştırıcılar kullanılmaktadır. Akışa ters veya akış yönünde yatay veya dikey pedal karıştırıcılar kullanılmaktadır. Şekil 3.4 Yumaklaştırmada kullanılan pedal karıştırıcılar Pedalların dönmesi için gerekli güç hesabı: ϑ2 FD = C D ρA 2 (3.8) FD: sürüklenme kuvveti (N) CD: sürüklenme katsayısı A: pedalin akışa dik olan alanı (m2) ϑ : pedallerin suya göre izafi hıız (m / s) ( ρ : suyun yoğoğunlu kg / m 3 ) CD katsayısı pedalın genişlik ve uzunluğuna bağlıdır. Eğer pedalın uzunluğu L ve genişliği W ise L/W oranından aşağıdaki tablodan CD katsayısı bulunur. Çizelge 3.3 CD katsayıları Uzunluk-Genişlik Oranı 5 20 Sonsuz CD 1.2 1.5 1.9 . Gerekli güç ise: P= FD * ϑ = C D ρA ϑ3 2 (3.9) Pratik uygulamalardan elde edilen sonuçlara göre: - Toplam pedal alanı havuzun enkesit alanının %20 sinden daha küçük olmalıdır. - Pedallerin ortalama hızlarının 0.09 -0.91 m/s, - Suya göre pedallerin hızı ¾ çevresel pedal hızı olmalıdır. Dip not: Pedalın açısal hızı neye eşit olur: 360 = 57.3 2π 360 = 2π rad = 6.28 rad 1 rad = 180 = π rad = 3.14 rad π rad = 1.57 rad 2 π 60 = rad = 1.05 rad 3 π 45 = rad = 0.79 rad 4 90 = ω : açıçıs hıı = 1 rad veya kıısaca = s −1 s Ancak dönme genellikle revolution per minute (rpm) olarak verildiğinden: 1 rev rad rev 2π rad = 2π ⇒1 = s s min 60 s olacaktır. O zaman pedalın doğrusal hızı (linear velocity, vr): vr = ∆s ∆θ =r = rω ∆t ∆t 3.5.3 Çöktürme Havuzları Oluşan yumakların çökelerek sudan ayrıldığı bölümdür ve bir sonraki bölümde detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Ancak bilinmelidir ki yamaklaştırmadan sonra yatay ve düşey akışlı çöktürme tankları bulunabileceği gibi çöktürme tankı olmadan direk filtrasyon sistemlerine gönderen sistemlerde vardır (özellikle flokların çökelme özellikler iyi değilse). 3.5.4 Birleşik Sistemler Hızlı karıştırma, yumaklaştırma ve çöktürme havuzları bir arada olan sistemlerdir. Faydaları: - Yatırım maliyeti düşer - Yumaklaştırma hızı artar (çamur kısmında dane sayısı çoktur) - Genellikle yukarı akışlı havuzlar kullanıldığından yatay akışlılara nazaran daha fazla yüzey yükü tatbik edilir. - Problemler: İşletme güçlükleri Çamur tabakasının oluşumu Debideki değişimlere karşı sistemin duyarlı olması 3.6 Hızlı Karıştırma ve Yumaklaştırma işlemleri Arıtımda Su arıtımında: Alüminyum sülfat, ferrosülfat ve kireç en yaygın kullanılan koagulantlar. Temelde bulanıklılığı gidermede ve yumuşatmada Ortalama koagulant dozajı: 5 – 90 mg/L Hızlı karıştırmada bekleme süresi T= 30 – 60 saniye Yumaklaştırıcılar genellikle pedal karıştırıcılar kullanılmakta Yumaklaştırmada bekleme süresi T=20 – 60 dakika Irmak sularında yumaklaştırmada minimum 20 dakika G=10 – 50 s-1 Yer altı sularında yumaklaştırmada minimum 30 dakika G=10 – 75 s-1 Atıksu arıtımında: Bahsedilen koagulantlar evsel ve endüstriyel atıksuların arıtımında kullanılabilmektedir. Ayrıca endüstriyel atıksuların arıtımında polielektrolitler çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak koagulant miktarları çok daha yüksek olmaktadır. Evsel atıksularda fosforun gideriminde koagulasyon ve flokulasyon kullanılmaktadır. Dozaj 300 mg/L Hızlı karıştırmada bekleme süresi T= 1 – 2 dakika (süre arttı çünkü AKM fazla). Yumaklaştırmada bekleme süresi T=15 – 30 dakika BÖLÜM 4 ÇÖKTÜRME Sudaki partiküllerin çökme hızları temelde partiküllerin kimyasal yapısına ve derişimlerine bağlıdır. Partikül derişimi arttıkça partiküller arası etkileşimlerin artacağı ve bunun sonucu olarak partiküllerin çökme hızlarında değişimler gözlenebilir. Partiküllerin çökme hareketlerinin şekil, boyut ve özgül ağırlık özelliklerine bağlı olarak büyük farklılıklar göstermesi ve işletmeden kaynaklanan bazı parametrelerin de eklenmesi nedeniyle en temel ayırma işlemi olan çöktürme için standart bir teorinin olmadığı görülür. Ancak ideal şartlar oluşturularak gerçekleştirilen çöktürme deneylerinden elde edilen veriler kullanılarak çöktürme işlemlerinin davranışları tahmin edilmektedir. Çöktürme su arıtımında: a) Yüzey sularının arıtımında hızlı kum filtreden önce b) Yumaklaştırmadan sonra ve hızlı kum filtresinden önce c) Kireç-soda yumuşatma işleminde d) Demir mangan gideriminde Çöktürme atıksu arıtımında: a) Çakıl, kum ve silt gideriminde b) Aktif çamur sistemi girişinden önce AKM giderimi c) Aktif çamur sisteminde son çöktürme tankı d) Humus removal in trickling filter b Sıvılardan yerçekimi kuvvetiyle katı partiküllerin ayrılması dört farklı çökme tipiyle açıklanmaktadır (Eroğlu, 2002). a) b) c) d) Partiküllerin serbest çökmesi Partiküllerin yumaklaşarak çökmesi Engellenmiş Çökme Sıkıştırılmış Çökme 4.1 PARTİKÜLLERİN SERBEST ÇÖKMESİ (MÜNFERİD PARTİKÜLLER) Partiküllerin birbirilerinden bağımsız çöktüğü durumdur ve bu nedenle partiküller arasında etkileşimin olmadığı varsayılır. Ancak bu durum sadece düşük partikül derişimleri için geçerlidir. Çökme esnasında partiküllerin çaplarının, ağırlıklarının ve şekillerinin değişmediği varsayılır. Bu durumda durağan su içerisinde, küresel bir şekle sahip olan katı bir partiküle etki eden kuvvetler: partikül ağırlığı, suyun kaldırma kuvveti ve direnç kuvvetidir. Bu kuvvetlerin toplamı sıfır olduğu durumda partikülün sudaki hızı sabitlenir ve bu hız terminal hız (Vs) olarak ifade edilir. Matematiksel olarak ∑ Fnet = m a = m dVs =0 dt (4.1) Suyun kaldırma kuvveti, yerçekimi kuvveti ve suyun sürüklenme kuvvetleri aşağıdaki denklemler ile ifade edildiğinde Fg = mg = ρ s Vp g Fb = Vp ρg (4.2) Vs2 FD = C D ρ A 2 Burada: FD: drag sürükleme kuvveti g: Yerçekimi ivmesi, m/s2 ρ : Sıvının yoğunluğu, kg/m3 3 ρ s : Partikülün yoğunluğu, kg/m CD: Direnç katsayısı, boyutsuz A: akışa dik yöndeki projeksiyon alanı, m2 Denklem (4.2) Denklem (4.1) de yerine konduğunda: Fnet = Fg − Fb − FD Vs2 = ρ s Vp g − ρVp g − C D ρ A =0 2 (4.3) Bu denklemin ortak terimlerinin toplanmasında: (ρ s − ρ)Vp g = C D ρA Vs2 2 (4.4) Eğer partiküllerin küre şeklinde olduğu varsayılırsa: 4 3 πr 3 A = πr 2 V= (4.5) Bu durumda Denklem (4.4): 2 4 3 2 Vs (ρ s − ρ) πr g = C D ρ πr 3 2 (4.6) Bu denklem sadeleştirildiğinde: Vs = 8 gr 3 CD ρs − ρ ρ gd = 4 3 CD ρs − ρ ρ (4.7) elde edilir. CD Reynolds sayısının bir fonksiyonudur ve Reynolds sayısının 1’den küçük olduğu durumlarda (Stoke denklemi): CD = 24 N Re N Re = d ρVs µ (4.8) kinematik viskoziteyi Bu eşitlikte NRe Reynolds sayısını ifade etmektedir ve υ tanımlamaktadır. Denklem (4.8)’de tanımlanan direnç katsayısı Denklem (4.7)’de yerine konulduğunda Stokes denklemi elde edilir: Vs = ( ) g ρs − ρ d 2 (4.9) 18µ Akışın tipine göre direnç katsayısı için farklılık gösterir (şekil 6.1): N Re < 1 1 < N Re < 10000 N Re > 10000 CD = CD = 24 N Re 24 N Re C D = 0 .4 (4.10) + 3 N Re + 0.34 (4.11) (4.12) Pratik uygulamalarda çökme işlemi genellikle laminer akışın olduğu şartlarda yapılmaktadır. Reynolds sayısı bu şartlar altında küçük olduğundan, partikülün çökme hızını etkileyen en önemli parametreler partikülün boyutu ve sıvının viskozitesidir. Direnç katsayısı akış rejimine bağlı olduğu gibi partikülün şekline de bağlıdır. Küresel olmayan bir partikül CD’nin artmasına neden olabilir ve partikül daha yavaş çökebilir. Şekil 6.1 Direnç katsayısı Şekil 6.2 Küresel partiküllerin çökme hızları (şekildeki Ss:specific gravity) Pratikte çöktürme tanklarında, terminal çökme hızına çabucak ulaşılır. Yumaklaşmanın olmadığı veya başka bir ifade ile partiküllerin birleşmediği durumlarda ve düzenli akışkan akışı için çökme hızı, çökme zamanı boyunca değişmez. Bu durum, ideal çöktürme tanklarında geçerlidir. Pratikte kullanılan üç farklı çöktürme Şekil 6.3’te sunulmuştur. Görüldüğü gibi akış yatay veya çap yönünde olabileceği gibi yukarı yönde de olabilmektedir. Aynı şekilde her bir tank için tasarım denklemleri de sunulmuştur. Şekil 6.3 Çöktürme Tankları 4.2 ÇÖKTÜRME HAVUZU BÖLGELERİ Yatay akışlı dikdörtgen ideal bir çöktürme havuzunda; giriş, çökelme, çamur ve çıkış bölgeleri olmak üzere dört farklı bölgenin yer aldığı düşünülmektedir. Bir çöktürme havuzu için bu bölgelerin yaklaşık yerleri Şekil 4.1’de gösterilmiştir. İdeal koşullarda, çöktürme tankında bulunan suya hızlı bir şekilde koagülant kimyasalı karıştırılır ve yumaklar herhangi bir başka kimyasal eklenmesine gerek kalmadan çökerler. Ancak bu işlem birçok su koşullandırma proseslerinde olanaklı değildir. Ayrıca yumaklaştırıcı kimyasallarının da eklenmesi gereklidir. 4.2.1 Giriş Bölgesi Giriş bölgesi, yumaklaştırma alanından düzgün bir transfer sağlamalı ve meydana gelen akış dağılımı tanka girişten itibaren baştan başa düzgün bir dağılıma sahip olmalıdır. Normal tasarım, tanka giren tüm akışı baştan başa yumuşak bir şekilde sıyıran şaşırtma plakaları içerir ve tankın içindeki küçük çevrimleri engeller. 4.2.2 Çökme Bölgesi Çökelme bölgesi çöktürme tank veya havuzunun en geniş kısmını oluşturur. Bu alan askıdaki partiküllerin çökmeleri için gerekli dinlenme alanlarını oluşturur. 4.2.3 Çamur Bölgesi Çamur bölgesi tankın en alt kısmında yer alan bölümdür. Bu bölge kimyasal maddelerle uzaklaştırılmış çamurların saklanması amacıyla oluşturulan bir bölgedir. Havuz girişi, tabana yakın yerlerde yüksek akış hızını küçültülecek şekilde tasarlanmalıdır. Çamur bölgesinde yüksek akış hızlarının akmasına izin verilirse çamur süpürülerek havuz dışına çıkarak çöktürme veriminde önemli azalmalara neden olur. Çamur bölgesindeki uzaklaştırma işi, havuzun dibinde boydan boya hareket eden sıyırıcılar veya vakum araçlarıyla yapılır. 4.2.4 Çıkış Bölgesi Havuzun çıkış bölgesi veya savağı, çökelme bölgesinden çıkış bölgesine yumuşak bir geçiş sağlamalıdır.Çıkış bölgesi havuzdaki suyun derinliğinin kontrolünü de sağlamakta kullanılır. Savaklar sayesinde çıkıştaki yüksek akış hızı ayarlanarak partiküllerin savağa kadar yükselmesi engellenmektedir. Böylece partiküllerin çökmeden havuzu terk etmesi engellenmektedir. 4.3 DİKDÖRTGEN ÇÖKTÜRME HAVUZLARı Dikdörtgen çöktürme havuzlarında partiküllerin davranışı Şekil 6.4’te sunulmuştur. Görüldüğü gibi tankın uzunluğu L, Genişliği W ve derinliği H dir. Vo ise tankta 100% ayrılması planlanan en küçük partikülün çökelme hızıdır. Çöktürme tankında kalış süresi (t: detention time): t= H Vo (4.13) Şekil 4.3 Dikdörtgen çöktürme tankındaki bölgeler Aynı şekilde kalış süresi yatay su hızına bağlı olarak (V) ve havuzun uzunluğuna bağlı olarak ifade edilebilir: t= L V Yatay su hızı debi (Q) ile bağlantılıdır ve: (4.14) V= Q HW (4.15) Bu eşitlik Denklem (4.14) te yerine konulduğunda: t= LWH Q (4.16) Görüldüğü gibi tankın hacmi bölü debi, tanktaki bekleme veya kalış süresinin vermektedir. Aynı şekilde partiküllerin çökme hızı ile ilgili tanktaki kalış süresi denklemi (4.13) yazıldığında: t= LWH H = Q Vo ⇒ Vo = Q LW (4.17) veya Vo = Q Ap (4.18) Burada Ap: havuzun plan alanı olarak isimlendirilmektedir. Buradaki Vo hızı yüzey yükü veya fazlalık akış hızı olarak tanımlanabilmektedir. 4.4 DAİRESEL ÇÖKTÜRME HAVUZLARI Bu havuzlardaki akış Şekil 4.4 de sunulmuştur. Aynı şekilde yatay su akış hızı V: V= Q 2πrH (4.18) Şekildeki hızın eğiminin ise: dh Vo = dr V (4.19) Yukarıdaki iki denklem birleştirildiğinde: H 2πHVo dh 2πrHVo = ⇒ dh = dr Q Q ∫ o ro ∫ rdr ⇒ H = r1 ( πHVo 2 ro − r12 Q ) (4.20) Şekil 4.4 Dairesel çöktürme havuzları Bu denklemden Vo çekildiğinde Vo = ( Q π ro2 − r12 ) = Q Ap (4.21) İdeal bir dikdörtgen veya dairesel havuzda yükseklik: H = Vo t (4.22) Şekil 4.5 Partiküllerin çökme hız dağılımları ve yükseklikler Yukarıdaki şekildende görüleceği gibi Vo hızından daha büyük çökme hızına sahip (V1) partiküllerin tamamı tankta çökecektir. Vo hızından daha küçük olan partiküllerin (V2) sadece bir kısmı daha aşağıdaki yükseklikte yer aldığından çökecektir. O zaman bu çökelme oranıda (R): V H R2 = 2 = 2 Vo H (4.22) O zaman belirli bir yüzey yükünde toplam çöken partikülün oranı (Şekil 4.6): 1 R toplam = (1 − Fo ) + Vo Fo ∫ VdF o (4.23) Şekil 4.6 Çöken partiküllerin oranı (taralı alan Vo dan küçük olup çöken partiküllerin fraksiyonu). PROJELENDİRME ESASLARI Suyun debisine bağlı olarak hesaplanan çöktürme havuzlarından genellikle paralel iki tane tasarlanır. Havuzlardan birisinin tamir bakım ve temizlik sebeplerden dolayı işletme dışı kalabileceği düşünülerek tesise en azından iki adet paralel çöktürme havuzu tasarlanır. Dikdörtgen Çöktürme Havuzları Dikdörtgen havuzlar W: 1.5 -7.5 m genişlikte inşa edilirler. L: 75 m kadar uzunlukta olabilir. H: 2.5 – 3.7 m kullanılır Çoğunlukla L/W: 3:1 veya 5:1 oranında alınır. Tabandaki çamur toplama kısmındaki eğim:1:100 -1:200 arasındadır. Bazen çamur birden fazla koni hazneleri oluşturularak toplanır. En yaygın olarak kullanılan 30m uzunluğundaki havuzlar En yaygın olarak kullanılan 3m derinlik En yaygın olarak kullanılan 1:100 taban eğimi Dairesel Çöktürme Havuzları Daire havuzlar Su genellikle merkezden verilir. Çap: 75 -90 m genişlikte inşa edilirler. Çamur toplama genellikle merkezde, eğim: 1:12 -1:6 En yaygın olarak kullanılan çapları 30m olan havuzlar En yaygın olarak kullanılan 3m derinlik 4.2 YUMAKLAŞARAK ÇÖKME Sulardaki partiküllerin büyüklükleri, şekilleri ve yoğunlukları çok çeşitlidir. Bu yüzden pariküllerin çökme hızları değişiktir. Partiküller birbirleri ile etkileşim halindedir ve yapışarak büyür ve çökme hızları artar. Atıksuda önçöktürme havuzlarında ve yumaklaştırma işleminden sonra oluşan çökme işlemlerinde engellenmiş çökme olur. Bu durumda aşağıdaki deney düzeneği kurularak partiküllerin çökme hız dağılımlarının bilinmesi gerekir. . Kolonun çapı 1.3 – 2m arasında olmalıdır yüzeydeki etkileri (wall effect) azaltmak için. Ayrıca sıcaklık değişimine izin verilmemelidir ve deney durgun şartlar altında yapılmalıdır. Farklı yükleklikte yer alan numune noktalarından farklı zaman aralıklarında numuneler alınarak AKM giderimi her numune noktasında belirlenir (Şekil 4.7). Şekil 4.7 Kesikli çökme deney düzeneği (engellenmiş çökme) Her bir numune noktasındaki AKM giderimi belirlenirken ilk baştaki AKM derişimine göre hesaplanır (yüzde olarak). Bu durumda farklı numune noktalarında zamana karşılık AKM giderimi çizilir (Şekil 4.8). Şekil 4.8 Çökme grafiği (Engellenmiş çökme) Vo: yüzey yükleri (overflow rate taşma hızları) bulunurken her bir %AKM giderimi için x eksenini kestiği nokta kullanılır. Örneğin RC eğrisi için yüzey yükü değeri: Vo = H tC (4.24) Burada H kolonun toplam yüksekliği ve tc de Rc için x-eksenin kesildiği zamandır. Bu durumda zaman=tc için toplam giderilen AKM miktarı hesaplanırken: RT = RC + H2 (R D − R C ) + H1 (R E − R D ) H H (4.25) Örnek: a) Bir endüstriyel atıksuyun debisi 7570 m3/gün ve AKM 329 mg/L dir. Bir önçökeltim tankı tasarlanacaktır bu nedenle kesikli çöktürme deneyleri 20.5cm ve boyu 3.05m olan bir kolonda gerçekleştirilmiştir. Farklı numune noktalarında elde edilen AKM giderim yüzdeleri aşağıdaki tabloda verilmiştir. Bu verilere göre yumaklaşarak çökme verimlerini içeren grafiği (Şekil 4.8) oluşturunuz. Zaman (dakika) 0 10 20 30 45 60 90 H=0.61m 0 28 48 68 70 85 88 H=1.22m 0 18 39 50 56 66 82 H=1.83m 0 18 25 34 53 59 73 H=2.44m 0 12 27 31 41 53 62 H=3.05m 0 * * * * * * * katı yüzdesi artış göstermiştir. Öncelikle verilen datalara göre aşağıdaki grafik oluşturulur: Daha sonra bu grafik yardımı ile her bir giderim yüzdesi için okumalar yapılarak aşağıdaki grafik çizilebilir. b) Bu verilere göre gelen AKM %65’i giderilmesi amaçlandığında tankta kalış süresi ve yüzey yükünü tasarlayınız. Öncelikle çizilen grafikten farklı R değerlerinde x-ekseni kesişimleri (toplam süreler belirlenir. Örneğin R=20% için çökme süresi t=16 dakika olarak yukarıdaki grafikten okunabilir. Bu durumda bu partiküllerin çökme hızları: Vo = 3.05m 60dak 24sa m m 3 = 274.5 16dak 1sa 1gun gun m 2 − gun Bu süre içinde çöken partiküllerin fraksiyonu bulunurken ise yukarıdaki grafikte 16. Dak yukarıya doğru dikey bir doğru çizilir. Çizilen R eğrilerin orta noktaları işaretlenir ve işaretlenen bu noktalara karşılık gelen yükseklik (h) değerleri bulunur. Yukarıdaki grafikten R: 20-30% ortası (25%) R: 30-40% ortası (35%) R: 40-50% ortası (45%) R: 50-60% ortası (55%) R: 60-70% ortası (65%) R T = 20 + h=2.04 m h=0.88 m h=0.61 m h=0.40 m h=0.24 m 2.04 (30 − 20) + 0.88 (40 − 30) + 0.61 + (50 − 40) + 0.40 (60 − 50) + 0.24 (70 − 60) 3.05 3.05 3.05 3.05 3.05 = %33.7 Benzer şekilde hesaplanan yüzey yükleri ve çökme fraksiyonları aşağıdaki tabloda sunulmuştur. Çökme süreleri Dakika, (saat) 16 (0.27) 33 (0.55) 46 (0.77) 68 (1.13) 96 (1.60) Vo Yüzey yükü m3/(m2-gün) 275 133 95.3 64.8 45.6 R% Çöken AKM fraksiyonu 33.7 48.7 56.7 63.8 68.6 b) Tankın boyutları ne olmalıdır (Çap ve derinlik). RT = RC + H2 (R D − R C ) + H1 (R E − R D ) H H 4.3 ENGELLENMİŞ (BÖLGESEL) ÇÖKELME Bu durumda partiküller sanki bir faz oluşturuyormuş gibi aynı çökme hızları ile çökerler. Özellikle aktif çamur sistemlerinde son çökeltim tankında bu tür çökme davranışları gözlenir. Partikül derişiminin artması partiküller arasındaki etkileşimi artıracaktır. Bu nedenle partiküller birbirleri ile etkileşirken aynı zamanda benzer çökme hızlarına sahip partiküller bir bölge oluşturur gibi çökeceklerdir. Bu durumda farklı bölgelerdeki ara yüzeylerin hızları ve derişimleri ölçülerek çökme hızlarına karşılık zaman grafiği elde etmek mümkündür. Şekil 4.9 Engellenmiş çökme Özellikle aktif çamur sisteminde yer alan son çökeltim tanklarında engellenmiş çökme sistemi uygulanır. Ön çöktürme tanklarında ise yumaklaşmalı çökme daha kullanışlıdır. Aktif Çamur sisteminde kullanılan bir son çökeltim tankında oluşan fazlar Şekil 4.10 da gösterilmiştir. Görüldüğü gibi su ortadan verilmekte ve yanlardan temiz su toplanmaktadır. Bu durumda partiküllerin taşınma akısı (kg/(sa-m2)oluşan Şekil 4.10 Son çöktürme (aktif çamur sistemi sonrası) Bu durumda partiküllerin bölgesel hızla taşınma akısı (kg/sa-m2): G s = C t Vt (4.26) Bu denklemde Gs yerçekimi ile partikül akısı, Ct katı konsantrasyonu, Vt bölgesel hız (engellenmiş hız) olarak tanımlanmıştır. Şekil 4.11 Katı akısının derişim ile bağlantısı Partiküller aşağı yöndeki suyun hızı ile de taşınacaktır: Vb = Qu Ap (4.27) Burada: Vb: aşağı yöndeki suyun ortalama hızı Qu: aşağı yöndeki debi Ap: plan alanı (yüzey alanı) Sonuç olarak toplamda akı: G t = Gs + G b = Ct Vt + Ct Vb (4.28) Çöken partiküllerin birim zamandaki miktarı ise: M t = Q 0 C0 = Q u C u (4.29) Burada Mt: çöken partiküllerin kütlesel hızı, Co: girişteki katı madde derişimi Qo: girişteki debi Qu: çıkıştaki debi Bu durumda gerekli olan minimum yüzey alanı: A= M t Q 0C0 = GL GL (4.30) GL bu denklemde minimum akıyı belirtmektedir. Yukarıdaki denklemde aşağıdan çıkış debisi yazıldığında (Mt/Cu=Qu) Vb = Qu Mt G = = L A p C u A Cu (4.31) Bu denklemin sonuçlarının grafiksel gösterimi Şekil 4.12’de verilmiştir. Çıkışta istenilen bir katı derişimi belirlendiğinde eğriye teğet çizildiğinde y ekseninin kesişimi minimum akıyı verir. Eğim ise engellenmiş çökme hızını verir. Eğim noktasındaki değerler belirlenerek Gs (yerçekimi akısı ve bu akıdaki derişim) bulunabilir. Şekil 4.12 Minimum katı akısının bulunması BÖLÜM 5 FİLTRASYON Filtrasyon katı-sıvı ayrımıdır; bir filtre ortamı kullanarak çok küçük boyuttaki askıdaki katı partiküllerin sudan ayrılma işlemidir. Su ve atıksu arıtımında kullanılır. Su arıtımında kimyasal olarak birleşmiş askıdaki partiküllerin ayrılması ise suyun kalitesinin artırılması amaçlanır. Atıksu arıtımında ise filtreler a) işlem görmemiş ikincil arıtım çıkış atıksularında b) kimyasal işlem görmüş ikincil arıtım çıkış atıksularında c) Kimyasal işlem görmüş ham atıksularda Filtreler kullanılan ortam çeşitlerine göre sınıflandırılacak olursa: a) Tek-ortamlı filtreler: tek filtre ortamı var, çoğunlukla kum veya antracit b) İkili (dual) ortamlı filtreler: iki filtre ortamı var, çoğunlukla kum ve antracit c) Çoklu ortamlı filtreler: üç filtre ortamı, çoğunlukla antracit, kum ve garnet (bir çeşit silika bazlı mineral, lal taşı??) 5.2 TEK ORTAMLI FİLTRELER Su arıtımında kullanılan hızlı kum filtreleri genellikle yerçekim akışlı ve açık beton yapılardır. Su arıtımında çoğunlukla yerçekimli hızlı kum filtreleri kullanılmakla beraber ayrıca basınçlı kum filtrelerinin de kullanıldığı gözlenmektedir. Bir hızlı kum filtesi çalışma esnasında öncelikle katı partiküller yüzeyde birikmelere neden olacaktır. Ancak zaman geçtikçe filtrenin alt kısımlarına doğru katı partiküller hareket edeceklerdir. Hızlı kum filtrelerinde filtre ortamının sadece yüzeyi değil ayrınca derinliği de aktiftir ve ayırımda aktif rol alırlar. Yumaklar (AKM) filtre ortamında birikmeye başladıkça filtrede hidrolik yük kaybı oluşmaya başlayacaktır. Aşağıda bir hızlı 5.3 HIZLI VE YAVAŞ KUM FİLTRELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Filtre hızı, filtrenin birim yüzey alanından birim zamanda süzülen su miktarı olarak tanımlanmaktadır. V= Q A m3 m 2 − sa (7.1) Tablo 7.1 Hızlı ve yavaş kum filtrelerinin karşılaştırılması Tablodan görüldüğü gibi hızlı kum filtrelerindeki hız yavaş kum filtrelerinkinden 10 kat daha fazla hızlara ulaşılmaktadır. Temizleme işlemleri ve aralıklarında da her iki filtre tipi çok büyük farklılıklar göstermektedir. Yavaş kum filtrelerinde tıkanma olduğunda üst tabaka sıyrılırken hızlı kum filtrelerinde geri yıkama yapılır. Bunlara ek olarak yavaş kum filtrelerinde elaman ihtiyacı az, işletme masrafları düşük ve işletmesi kolaydır. Ayrıca, yavaş kum filtrelerinde çıkan suyun biyolojik özelliği hızlı kum filtresindekine göre daha iyidir. Bu nedenle arazinin müsaade ettiği yerlerde yavaş kum filtrelerinin yapılması uygundur. 5.4 FİLTRASYON HİDROLİĞİ Gözenekli ortamdaki akış hızı yük kaybına bağlıdır. Darcy kanununa göre: V = k.I = k H L ⇒ H= V L k (7.2) Burada V: filtre hızı (Q/A) H: yük kaybı k: geçirimlilik katsayısı L:yatak kalınlığı Şekil 7.3 Gözenekli ortamdaki akış Filtrasyon işlemlerinde yük kaybı hesapları Kozeny-Carman veya Baki Ergun denklemleri yardımı ile hesaplanır. Kozeny-Carman denklemine gore Ho = 180 υ (1 − p o )2 V L g Po d 2h (7.3) Burada Ho: filter yatağının başlangıçtaki yük kaybı v:kinematik viskozite, m2/s Po: temiz filter yatağı porozitesi V: filtrasyon hızı, m/s dh: filtre malzemesinin hidrolik çapı L: filtre yatağı kalınlığı, m Filtre ortamındaki partiküllerin boyut dağılımları farklılık gösterir ve hidrolik bir çap tanımı gereklidir. Filtre ortamındaki partikül boyut dağılımı elek analizleri yapılarak elde edilir. Hidrolik dane çapı (dh) tanım olarak: d h = φd s (7.4) ifade edilmiştir. Burada “ φ ” şekil katsayısı ve “ds” spesifik dane çapıdır. Şekil katsayısı tanımlanırken partiküllerin küresellikten ne kadar uzaklaştığını bildiren bir parametre tasarlanmıştır ve bu parametrenin değeri her zaman 1’den küçüktür. Bu tanıma göre partiküller küreye yaklaştıkta şekil faktörü 1’e doğru yakınlaşmaktadır. Şekil katsayısı: es deg erkurenır yüzeyalanı eş deg erküreninhacmi φ= ≤1 partikülünyüzeyalanı partikülünhacmi (7.5) Örneğin partikülün yüzey alanı ve hacmi Ap ve Vp olsun. Bu durumda eşdeğer kürenin yüzey alanı ve hacmi: A küre = πd 2 Vküre = πd 3 6 (7.6) Bu denklemler yukarıda tanımlanan şekil faktörü denklemine yerleştirildiğinde: Ap Vp = 6 φd (7.7) elde edilir. Bir partikül için Ap/Vp (partikülün yüzey alanının hacmine oranı) spesifik alan (Sv) olarak tanımlanır. Bu nedenle küresel bir partikül için Sv = Ap Vp = 6 d (7.8) Küresel olmayan bir partikül için ise: d= 6 Sv (7.9) şeklinde tanımlanır. Bir filtre yatağında partiküllerin hacimsel oranı (1-Po) ile ifade edildiğinden Sv = 6 (1 − Po ) d (7.10) Bir filtre yatağının spesifik dane çapı ise aşağıdaki elek analiz sonuçlarına göre elde edilebilir. W3 W1 W2 Wn W = + + + ... + φd s φ1 s1 .s 2 φ1 s 2 .s 3 φ1 s 3 .s 4 φ n s n .s n +1 (7.11) Burada s1,2.. ve W değişkenleri elek çaplarını ve eleğin üzerinde kalan kumun ağırlık yüzdesini göstermektedir. Kozeny-Carman denklemi NRe<10 için geçerlidir. Ancak geri yıkamalarda özellikle filtre ortamındaki boşluklardaki suyun hızı çok yüksek değerlere ulaşabilmektedir. Baki Ergun denklemi ise laminar ve turbulent akışlar için geçerlilidir. Bu nedenle yük kaybı için Baki Ergun denklemi kullanımı daha doğru sonuçlar verir. (1 − p o ) S v V 2 H µ (1 − p o )2 S v = 150 V + 1.75 ρg Po 3 6 L 6 g Po 3 2 (7.12) Burada Sv: spesifik alan olarak tanımlanır. Ergun denkleminde ikinci terim kinetik enerjiden olan kayıpları ifade eder ve hız arttıkça önem kazanır. Dikkat edilirse ilk terim Cozeny-Carman denklemi ile aynıdır. 7.5 FİTRELERDE BASINÇ DİYAGRAMLARI Bir filtrede yatak kalınlığı “L” ve filtre yatağının üzerindeki su yüksekliği “h” ise aşağıdaki basınç diyagramı çizilebilir: Hızlı kum filtrelerinde partiküller filtre yüzeyine adsorbe olurlar ve bu nedenle filtre ortamındaki her bir partikül önemli bir toplayıcıdır. Partiküller filtre işleminden önce belirli işlemlerden geçerek tutuculuk özellikleri artırılır. Filtrasyon işlemi esnasında iki önemli süre vardır. Tq: fitrasyon çıkışındaki suyun kalitesinin sağlandığı toplam süre Tr: filtre yatağında izin verilen maksimum yük kaybına ulaşıldığı süre 15-20 dak Zaman Zaman Tq Tr Şekil 7.4 Filtrasyonda önemli süreler ve tanımı Filtre ortamının hangi periyotta yıkanacığına karar verilirken bu süreler göz önünde bulundurulur. Hızlı kum filtrelerinde basınç değişimleri aşağıdaki şekilde gösterilmiştir. En önemli sorun filtre ortamında negatif basınca düşmesini önlemek gerekir. Bu nedenle filtrelerde maksimum yük kaybı tanımlanır. Şekil 7.5 Filtrelerde basınç dağılımı h t3>t2>t1 Su Negatif basınç H 1 t3 L Filtre ortamı t1 t2 l1 Şekil 7.6 Filtrelerde negatif basınç oluşumu Şekil 7.6 da gösterilen filtre yatağında yer alan ve tabandan yüksekliği l1 olan 1 noktasında Bernoulli denklemi yazılırsa: Patm + ρgH = P1 + ρg l1 + ρgh L, o −1 (7.13) Burada hL,o-1 su yüzeyi ile 1 noktası arasındaki basınç kaybını ifade etmektedir. Bu durumda yukarıdaki eşitlikten P1 çekilirse: P1 = Patm + ρgH − ρg l1 − ρgh L, o −1 (7.14) Bu durumda 1 noktasında basınç atmosferik basınçtan düşük olabilme ihtimali vardır. Bu durumda hava kabarcıkları filtre ortamına yapışır ve verimin düşmesine neden olur. Ayrıca bakterilerin CO2 çıkarmaları da filtre ortamında hava kabarcıklarının oluşmasına neden olabilir. 7.6 HIZLI KUM FİLTRELERİNİN GERİ YIKAMA Geri yıkamada filtre yatağına yapışan maddelerin sökülüp atılması amaçlanır. Ama filtre malzemesinin kaybolmaması gerekir. Filtre yatağı suyun belirli hızı için yatışkan yatak halini alır. Bu hızdan daha da yüksek hız değerlerinde filtre ortamının suyla birlikte atılabileceği aşikardır. Yatışkan yatak olma durumunda yukarı doğru olan kuvvet (basınç düşmesi) aşağı yöndeki kuvvet (yatağın su içindeki ağırlığı) ile dengededir: ρg Z A = (1 − p ) L (ρS − ρ)g A (7.15) Burada Z:geri yıkamadaki filtre yatağının yük kaybı L:yatak kalınlığı A:filtre yüzey alanı Yukarıdaki eşitlikten geri yıkamada filtre yatağının yük kaybı çekilirse: Z = (1 − p ) L (ρS − ρ) ρ (7.16) elde edilir. Geri yıkamada diğer bir parametre yatak kalınlığının genişleme yüzdesidir. Yatışkan durumundaki yatak kalınlığı daha yüksek olacak ve porozite de değişecektir. Yatağın genişleme yüzdesi: L −L P −P E= e x100 = e L 1 − Pe (7.17) Le ve Pe filtre yatağının genişledikten sonraki kalınlığını ve porozitesini göstermektedir. Geri yıkamada fazla su kullanılmamalı ve toplam filtre edilmiş suyun %1-2 oranında olmalıdır. Geri yıkama süresi ortalama olarak 5 dakika sürer. Geri yıkamadaki toplam yük kaybı: H = H taban + H yatak + H boru (7.18) Filtre yatağının tabanındaki yük kayıpları da borulardaki yük kaybına benzer şekilde hesaplanabilir. Tabandaki deliklerden su akarken hızı alan küçüldüğü için hızlanacaktır. Şekil 7.7 Filtre ortamı taşıyıcılar Vo = V V = A f (buzulmekatsayisi) A (7.19) Bu eşitlikte Vo suyun deliklerden geçerkenki hakiki su hızını göstermektedir. “A” filtre yatağının alanını belirtirken “Af” ise suyun akış alanını yani delik alanlarını göstermektedir. Tabnda bulunan deliklerin çapına ve sayısına bağlı olarak akış alan değişecektir. Alanının büzülme katsayısı 0.7 olarak alındığında, “nd” kadar delik olduğu ve her bir deliğinin çapının da “dd” olduğu düşünüldüğünde yük kaybı (Vo/2g): Vo 8 V2 V2 H Taban = = = 2g π 2 g (0.7 )2 n 2 d 2 6 n 2 d 2 d d d d (7.20) 7.7 HIZLI KUM FİLTRELERİNİN TASARIMI Hızlı kum filtrelerinde hız ortalama olarak 5 -15 m3/(m2-sa) olarak alınabilir. Seçilen hızda debiye bağlı olarak filtre alanı hesaplanabilir. Genellikle debinin değişim gösterdiği göz önünde bulundurulduğunda debinin 1.5 katını karşılayacak filtrasyon sistemi tasarımı daha uygun olacaktır: A= 1.5 Q V (7.21) Hesaplanan filtre alanına göre kaç tane filtre yerleştirileceğine karar verilirken uygulamalardan elde edilen gözlemlere göre debiye bağlı olarak filtre sayısı: n = 12 Q (7.22) Bir filtrenin yüzey alanı “a” ile gösterilirse: A = a (n − 1) veya A = a (n − 2) (7.23) Burada n yerine n-1 veya n-2 kullanılmasının nedeni 1 veya 2 filtrenin yıkamada olabileceği varsayımındandır. Genellikle filtre sayısının 4 ten az seçilmemesi ve bir filtre yüzey alanının 10-20 m2 den küçük ve 100-200m2 den büyük olmaması önerilir.
Benzer belgeler
İçme Sularının Arıtılması Ders Notları
sebebiyle içme suları kirlenmektedir. Suda amonyum (NH4+) „un bulunması, suyun
kullanılmış sularla kirlendiğini ve kirlenmenin süre bakımından uzak olmadığını gösterir.
Klorür (Cl-), suda umumiyetl...