sempozyum bildirileri kitapçığı
Transkript
sempozyum bildirileri kitapçığı
III. ULUSLARARASI GELENEKSEL TÜRK GÜREŞLERİ SEMPOZYUMU VE OYUNLARI BİLDİRİ KİTAPÇIĞI marastws2016.omu.edu.tr DAVET Değerli Meslektaşlarım; 30 Eylül 2011 ve 14-15 Eylül 2012 tarihlerinde Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi sponsorluğunda TUBİTAK onaylı iki “Uluslararası Geleneksel ve Olimpik Güreşler Sempozyumu” düzenlemiştir. Bununla birlikte “Uluslararası Geleneksel Güreşler” organize edilmişti. Geleneksel güreş organizasyonları Kahramanmaraş Güreş İhtisas Kulübü (KGİK) ve Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu (TGSDF) girişimleri ile devam ederken; sempozyum son üç yıldır yapılamamaktaydı. Bu yıl yine KGİK ve TGSDF yönetimi akademik ekibiyle birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığı (KTB)’na “III. Uluslararası Geleneksel Türk Güreşleri Sempozyumu ve Oyunları” projesi sundu. Kültür ve Turizm Bakanlığı “16 Şubat 2016 tarih ve 662 sayılı proje” yi onayladı. Kahramanmaraş Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü ile yürütülmesini uygun gördü. T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı sponsorluğunda “III. Uluslararası Geleneksel Türk Güreşleri Sempozyumu ve Oyunları” 6- 8 Mayıs 2016 tarihlerinde Kahramanmaraş’ta yapılacaktır. Kahramanmaraş’ta siz değerli katılımcıları görmekten mutlu olacağız. Sempozyuma bildiri ile katılmanızı bekliyor, saygılar sunuyoruz. Doç. Dr. Mehmet TÜRKMEN Sempozyum Başkanı 1 DÜZENLEME KURULU SEMPOZYUM ONUR KURULU Mahir ÜNAL, T. C. Kültür ve Turizm Bakanı Akif Çağatay KILIÇ, T. C. Gençlik ve Spor Bakanı Abdürrahim BOYNUKALIN, Gençlik ve Spor Bakan Yrd. Bilal ERDOĞAN, Dünya Etnospor Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet İlker ÇİTİL, Kahramanmaraş Milletvekili Mustafa Hakan GÜVENÇER, Kahramanmaraş Valisi Fatih Mehmet ERKOÇ, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Nenad LALOVİÇ, United World Wrestling (UWW) President Rodika Maria YAKŞİ, United World Wrestling (UWW) Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Faruk Öz, Malatya Milletvekili (Eski) & Ata Sporları Vakfı Başkanı Erlen OSPANOV, Kazakistan Ulusal Sporlar Birliği Asbaşkanı Musa AYDIN, Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Sergei DANILENKO, Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkan Vekili/ Vice-President 2 SEMPOZYUM DANIŞMA KURULU Prof. Dr. Alpaslan CEYLAN, Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Akai KİNEYEV – Rusya Federasyonu Gorno – Altaisk Üniversitesi; Prof. Dr. Ali ABİŞEV - Turar Ryskulov Kazakh Economic Üniversity; Prof. Dr. Bayrzhan ZAKİRYANOV – Kazakistan Alma-atı DFKSA Rektörü; Prof. Dr. Bissenov K. ALDABERGENULİ - Kazakistan Kızılorda Üniversitesi Rektörü; Prof. Dr. Durmuş DEVECİ - Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü; Prof. Dr. Fırat PURTTAŞ - TURKSOY Genel Sekreter Yardımcısı; Prof. Dr. Gülçin ANSEROVNA - Kızılorda Korkut Ata Devlet Üniversitesi; Prof. Dr. Hasan KAYA - Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü; Prof. Dr. Hikmet KOCAK - Atatürk Üniversitesi Rektörü; Prof. Dr. Hüseyin AKAN – Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü; Prof. Dr. İbrahim TELLİOĞLU - Ondokuz Mayıs Üniversitesi Prof. Dr. Kanat U. MEMBETALİEV - Kırgızistan Devlet Üniversitesi FKSA Dekanı; Prof. Dr. Kaya Tuncer ÇAĞLAYAN - Ondokuz Mayıs Üniversitesi Prof. Dr. Kemal TAMER - Gazi Ünv. Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu Başkanı; Prof. Dr. Marat K. SARALAEV - Kırgızistan Devlet Üniversitesi FKSA Dekanı; Prof. Dr. M. Akif ZİYAGİL – Mersin Üniversitesi BESYO Müdürü; Prof. Dr. Mehmet ÖZKARCI - Sütçü İmam Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı; Prof. Dr. Mustafa AYYILDIZ - OMÜ Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı; Prof. Dr. Olga R. KARANASTAS – Moldovya Üniversitesi Tarih Bilimi Enstitüsü; Prof. Dr. Ramazan KORKMAZ - Ardahan Üniversitesi Rektörü; Prof. Dr. Sebahattin BALCI - Manas Üniversitesi Rektörü; Prof. Dr. Toktobek T. İMANALİYEV – Kırgızistan Devlet Üniversitesi FKSA Rektörü; 3 DÜZENLEME KURULU ONURSAL BAŞKANI Mahir ÜNAL, T. C. Kültür ve Turizm Bakanı DÜZENLEME KURULU BAŞKANI Doç. Dr. Mehmet Türkmen, Ondokuz Mayıs Üniversitesi DÜZENLEME KURULU Dr. Mehmet İlker ÇİTİL, Kahramanmaraş Milletvekili Yaşar HOPUR, Kahramanmaraş Güreş İhtisas Kulübü Başkanı Prof. Dr. Alpaslan CEYLAN, Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Başkanı Şahin HOPUR, Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu As Başkanı Prof. Dr. Funda ELMACIOĞLU, Prof. Dr. Mustafa AYYILDIZ, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı, Sempozyum Eş Başkanı Dr. Murat ELİÖZ, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi Dr. Ünal TÜRKÇAPAR, Sempozyum Genel Koordinatörü Dr. Bilal Demirhan, Sempozyum Genel Sekreteri (Yurtdışı) Dr. Mehmet GÜL, Sempozyum Genel Sekreteri (Yurtiçi) Seydi KÜÇÜKDAĞLI, Kahramanmaraş Kültür ve Turizm İl Müdürü Cengiz ÇAKIROĞLU, Kahramanmaraş Güreş İhtisas Kulübü H. İbrahim ÖZDEMİR, Kahramanmaraş Güreş İhtisas Kulübü 4 SEMPOZYUM KOORDİNATÖRLÜĞÜ Yrd. Doç. Dr. Ünal TÜRKÇAPAR - Sempozyum Genel Koordinatörü Sempozyum Koordinatörleri Drt. (Öğr. Gör.) Hamza KÜÇÜK Drt. (Arş. Gör.) Esra EMİR Drt. (Arş. Gör.) Mücahit FİŞNE Drt. (Arş. Gör.) Emre DELİBAŞ Öğr. Gör. Kürşat HAZAR Okt. Altan ALICI Okt. Ziya POYRAZ SEMPOZYUM SEKRETERYASI Dr. Mehmet GÜL, Sempozyum Genel Sekreteri (Yurtiçi) Dr. Bilal DEMİRHAN, Sempozyum Genel Sekreteri (Yurtdışı) Dr. Bade YAMAK, Sempozyum Genel Sekreteri (Yurtiçi) Öğr. Gör. Hamza KÜÇÜK Arş. Gör. Esra EMİR Arş. Gör. Şaban ÜNVER Arş. Gör. Onur ÖZTÜRK Arş. Gör. Mücahit FİŞNE Arş. Gör. Emre DELİBAŞ Arş. Gör. Ali Kerim YILMAZ İLETİŞİM Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi; Kahramanmaraş Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü; Kahramanmaraş Güreş İhtisas Kulübü; Geleneksel Türk Sporları Federasyonu. Tel: (+90) 362 312 1919 / 5672 Faks: (+90) 362 457 6924 5 BİLİMSEL DANIŞMA KURULU Dr. Alparslan CEYLAN (TUR) Dr. Atilla PULUR (TUR) Dr. Marat K. SARALAEV (KGZ) Dr. İlhan TOKSÖZ (TUR) Nenad LALOVİÇ (SRB-UWW) Rodika Maria YAKŞİ (TUR-UWW) Musa AYDIN (TUR-TGF) Dr. Mustafa AYYILDIZ (TUR) Dr. Mehmet TÜRKMEN (TUR) Dr. Yalçın KAYA (TUR) 6 BİLİM KURULU Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Mehmet TÜRKMEN (Başkan) Mustafa AYYILDIZ (Eş Başkan) A. Azmi YETİM Ahmet ŞAHİN A. Emre EROL A. Raşid REŞAD Ali ABİŞEV Akai KİNEYEV Akoyly ORAZKLYCHEV Andrey V. ANOHİN Aydoğan SOYGÜDEN Atilla PULUR Bade YAMAK Barbaros Serdar ERDOĞAN Bilal DEMİRHAN Bilal ÇOBAN David Curby Egemen ERMİŞ Enver DÖŞYILMAZ Erdal ZORBA Erkan DEMİRKAN Erol DOĞAN Faruk YAMANER Fatih BEKTAŞ Fatih ÖZGÜL Fethi ASLAN Funda ELMACIOLU Gülçin ANSEROVNA Haci Murat ŞAHİN Haydar İŞLER Hüseyin EROĞLU İbrahim CİCİOĞLU İdris YILMAZ İlhan TOKSÖZ İrina V. OKTYABRSKAYA Kadir GÖKDEMİR Kanat CANUZAKOV Kanat U. MEMBETALİEV Kevin JACKSON Kürşat KARACABEY Liliana KANEVA Lyudmila N. MAKAROVA Marat K. SARALAEV Marina A. TOKMAŞEVA Maya PAHİMOVA Mehmet Akif ZİYAGİL Mehmet ACET Mehmet BAYANSALDUZ Mehmet ÇEBİ Mehmet GÜL TUR TUR TUR TUR TUR AFG KAZ RUS/ TKM RUS/ TUR TUR TUR TUR KGZ TUR USA TUR TUR TUR TUR TUR TUR TUR TUR TUR TUR KAZ TUR TUR TUR TUR TUR TUR RUS/ TUR KGZ KGZ USA TUR BUL RUS/ KGZ RUS/ AZE TUR TUR TUR TUR TUR 7 Altay Tuva Hakas Telengit Teleüt Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Mehmet GÜNAY Mehmet KUTLU Menderes KABADAYI Mıhtıbek TAGAEV Mikail TEL Muhsin HAZAR Musa ÇON Murat ELİÖZ Mustafa AYYILDIZ Mustafa ÖZDAL Nedim ÇETİN Najat SAYEM Nejla GÜNAY Olga R. KARANASTAS Oljobai KARATAEV Osman İMAMOĞLU Özgür BOSTANCI Özge D. Y. KESKİN Özkan IŞIK Peter KIROV Saitdin AZİZBAEV Sabahattin DEVECİOĞLU Sebiha GÖLÜNÜK Sedef KURT Sefer AŞUROV Selçuk GENCAY Seng-Young KIM Serdar GERİ Serkan HAZAR Seydi A. AĞAOĞLU Sylvia BAKALOVA Suat KARAKÜÇÜK Tamer KARADEMİR Ünal TÜRKÇAPAR Tadaaki HATTA Toktobek T. İMANALİYEV Tülin ATAN Valeri P. KRASİLNİKOV Vedat ERİM Vitali VASILIEV Yalçın KARAGÖZ Yalçın KAYA Yalçın TAŞMEKTEPLİGİL Yeliz ŞİRİN Yıldırım KAYACAN Yusuf CAN Yücel OCAK TUR TUR TUR KGZ TUR TUR TUR TUR TUR TUR TUR YMN TUR MDL KGZ TUR TUR TUR TUR BUL KGZ TUR TUR TUR AZE TUR KOR KGZ TUR TUR BUL TUR TUR TUR JPN KGZ TUR RUS/ Saka TUR RUS/ Çuvaş TUR TUR TUR TUR TUR TUR TUR 8 GÜREŞ OYUNLARI KURULU GELENEKSEL GÜREŞ OYUNLARININ ORGANİZASYON KURULU Yaşar HOPUR- Kahramanmaraş Güreş İhtisas Kulübü (Organize Kurulu Başkanı) Şahin MEZDEĞİ - Kahramanmaraş Güreş İhtisas Kulübü (Danışma Kurulu Başkanı) Şahin HOPUR - TGSDF As Başkanı (Genel Koordinatör & İletişim Başkanı) H. İbrahim ÖZDEMİR - KMGİK (Genel Sekreter & İletişim Eş Başkanı) Cengiz ÇAKIROĞLU - Kahramanmaraş Güreş İhtisas Klb. (Organize Kurulu Eş Başkan) İletişim: Şahin HOPUR Email: [email protected] Tel: +90 533 4028181 İbrahim ÖZDEMİR Email: [email protected] Tel: +90 530 4026444 9 KONGRE PROGRAMI 7 Mayıs 2016 Cumartesi Sabah Oturumu I. SALON – I. OTURUM SAAT TIME 09:00 09:10 09:20 09:30 09:40 09:50 10:00 10:10 May 7, 2016 Saturday Morning Session Ith SALOON – Ith SESSION SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION KONULAR / TITLES KONUŞMACILAR / SPEAKERS Kırgızistan Geleneksel At Oyunları Hakkında Öğrencilerin Bilgi Düzeylerinin İncelenmesi Development of Student’s Speech Activity Studying Kyrgyz National Games at The English Lesson Nurmira ABDIBEKOVA ABDIBEKOVNA Kırgızların Ünlü Kahramanı Olan Baba Oğlu Kocomkul Hakkında Tarihsel Anılar Д-р. Токтобек ИМАНАЛИЕВ; Ректор Кыргызской государственной академии физической культуры и спорта, Бишкек/Кыргызская Республика Kirgizlar’in Milli Güreşi Olan “Leylek Güreşi” Tarihi, Özelliği Ve Günümüzdeki Durumu ИСТОРИЯ, ОСОБЕННОСТИ И СОВРЕМЕННОЕ СОСТОЯНИЕ НАЦИОНАЛЬНОЙ БОРЬБЫ КЫРГЫЗОВ «ЛЕЙЛЕК КУРЕШ» ‘Kırgız Küröş’ Güreşinin Eski Boyutunun Canlandırılması, Kırgızların Unutulan Ve Yasak Edilen Oyunları Hakkında Bilgilerin Bilimsel Dönümüne Dahil Edilmesi Восстановление древнего формата борьбы «куреш», включение в научный оборот сведений о забытых и запрещенных играх кыргызов ‘Küreş’ Kırgız Milli Güreşi Hakkında Analitik Аналитический обзор литературы о кыргызской национальной борьбе Etnospor Hareketinin Uluslararası Boyutu: Küreselleşmenin Evrensel Bir Meydan Okuması МЕЖДУНАРОДНЫЙ ФОРМАТ ЭТНОСПОРТИВНОГО ДВИЖЕНИЯ: ГЛОБАЛЬНЫЙ ВЫЗОВ ГЛОБАЛИЗАЦИИ Etnospor Hareketinin Gelişme Boyutu Olarak Dünya Göçebe Oyunları’nın Geleneksel Güreş Türleri Festivali Фестиваль традиционных видов борьбы Всемирных игр кочевников, как формат развития этноспортивного движения Türk Milletlerinin En Eski Ve Dialektik Bir Sporu: Güreş Ve Onun Geleceği ТҮРК ЭЛДЕРИНИН ЭҢ БАЙЫРКЫ ЖАНА ДИАЛЕКТИКАЛЫК СПОРТУ. КҮРӨШ ЖАНА АНЫН КЕЛЕЧЕГИ 10:20 Hazırlık Düzeyleri Farklı Olan Güreşçilerin Müsabakalarda Kullandıkları Taktik Yöntemler ОСОБЕННОСТИ ТАКТИЧЕСКИХ ПРИЕМОВ ПРИМЕНЯЕМЫХ БОРЦАМИКУРЕШИСТАМИ РАЗЛИЧНОГО УРОВНЯ ПОДГОТОВЛЕННОСТИ 10:30 Development of Student’s Speech Activity Studying Kyrgyz National Games at The English Lesson GENEL DEĞERLENDİRME 10:40 GENERAL EVAULATION 10 Toktobek İMANALİEV Saitdin AZİZBAEV Saitdin AZİZBAEV Marat SARALAEV Mıktıbek TAGAEV K. U. MAMBETALİYEV, A. A. AKİBAYEV A. A. AKİBAYEV, K. U. MAMBETALİYEV Kanat CANUZAKOV Bekcan Abdırahmanov, Cıparkul Abdırahmanova, Serdar Geri, Refika Geri Abdybekova Nurmira Abdybekovna K. U. MAMBETALİYEV Marat SARALAEV (Oturum Başkanı) 7 Mayıs 2016 Cumartesi Sabah Oturumu II. SALON – I. OTURUM May 7, 2016 Saturday Morning Session II SALOON – Ind SESSION th SAAT TIME SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION KONULAR / TITLES KONUŞMACILAR / SPEAKERS 09:00 Prepubertal güreşçilerin fiziksel özellikleri ve koordinasyon performansına yaş değişkeninin etkisi The effects of age on physical characteristics and coordination performance in prepubertal wrestlers Mehmet Akif ZİYAGİL, Mehmet TÜRKMEN 09:15 Prepubertal erkek çocukların güreş sporuna katılım sebepleri Reasons to the participation of wrestling sport for prepubertal boys Mehmet Akif ZİYAGİL, Mehmet TÜRKMEN Adölesan güreşçilerin çeviklik ve izokinetik kuvvetleri arasındaki ilişki Relations between agility and isokinetic strength in adolescents male wrestlers Mehmet Akif ZİYAGİL, Ayhan Taner ERDOĞAN, Fethi ARSLAN, Nevzat DEMİRCİ, Gökhan UMUTLU 09:45 Erkek ve kadın genç milli takım güreşçilerinin vücut kompozisyonu ve el kavrama kuvvetinin karşılaştırılması Comparison of body composition and handgrip strength in junior male and female national wrestlers Mehmet Akif ZİYAGİL 10:00 Korumalı futbol ve güreşçilerin egzersiz öz yeterliliği ile öfke düzeylerinin karşılaştırılması Comparison between American footballers and wrestlers’ exercise self efficacy and anger control Mehmet Akif ZİYAGİL, Nevzat DEMİRCİ, Fethi ARSLAN, Erkan GÜLGÖSTEREN 10:15 Dairesel Antrenman Metodunun Güreşçilerde Bazı Kalp, Dolaşım Ve Solunum Parametrelerine Etkileri Recep KÜRKÇÜ 10:30 Türk Güreşinde Dönüm Noktası: 1948 Londra Olimpiyatları A Milestone in Turkish Wrestling: 1948 London Olympics Selami ÖZSOY GENEL DEĞERLENDİRME Mehmet Akif ZİYAGİL Tülin ATAN 09:30 10:45 GENERAL EVAULATION 11 (Oturum Başkanı) 7 Mayıs 2016 Cumartesi Sabah Oturumu III. SALON – I. OTURUM May 7, 2016 Saturday Morning Session IIIth SALOON – Ind SESSION SAAT TIME SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION KONULAR / TITLES KONUŞMACILAR / SPEAKERS 09:00 "Kadın güreşçilerde müsabaka öncesi ağırlık kaybında vücut bileşenleri ve depresyon Body composition changes and depression before the competitions among the elit female wrestlers Özkan IŞIK, İlkay DOĞAN 09:15 Farklı ülkelerin uluslararası kadın güreşçilerinin müsabaka hazırlık dönemlerinin karşılaştırılması Comparison of international female wrestlers' of different countries match preparation periods Sebiha GÖLÜNÜK BAŞPINAR, Yücel OCAK, Özkan IŞIK, İlkay DOĞAN Güreşçilerde Ruhsal Zeka ve Sladırganlık Arasındaki İlişki (Samsun örneği) 09:30 The Relationship Between Spiritual Intelligence And Aggression Among Young Wrestlers Mehmet TÜRKMEN Saeed SHOKOUFEH Onur ÖZTÜRK 09:45 Güreşçilerde Deri Mantar Enfeksiyonları Fungal Skin Infections In Wrestlers Osman İMAMOĞLU, Mehmet TÜRKMEN, M. Hakan MAYDA 10:00 Osmanli Arşiv Belgesinde: Xiv. Yüzyil Bursa Ahmed-İ Dâ'i Mahallesinde İkinci Bir Güreş Tekkesi In Ottoman Archıves Document; A Second Wrestlıng Lodge In Bursa Ahmed-İ Da'i Dıstrıct In 14TH Century Mehmet Türkmen 10:15 Yıldız Güreşçilerde Yoğunlaştırılmış Antrenmanın Bazı Kan Parametreleri Üzerine Etkinin İncelenmesi Faruk YAMANER, Osman İMAMOĞLU, Emre YAMANER 10:30 Güreşçilerin Psikolojik İhtiyaçlarının İncelenmesi Analysis of Psychogical Needs of Wrestlers Tülin ATAN, Şaban ÜNVER 10:45 Gizemli Bir Türk Sporu: GÜREŞ Recep Cengiz GENEL DEĞERLENDİRME Ünal TÜRKÇAPAR Fatih BEKTAŞ 11.00 GENERAL EVAULATION 12 (Oturum Başkanı) 7 Mayıs 2016 Cumartesi Sabah Oturumu II. SALON – II. OTURUM May 7, 2016 Saturday Morning Session Ith SALOON – IInd SESSION SAAT TIME SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION KONULAR / TITLES 11:00 Ata Sporlarını Kategorize Eden Sosyo-Kültürel Faktörlerin İncelenmesi Mehmet TÜRKMEN 11:15 Üniversite Sporları Ve Güreş Atilla PULUR 11:30 Elit Güreşçilerin Problem Çözme Becerilerinin İncelenmesi Research of The Elite Wrestler's Problem Solving Skills Hamza KÜÇÜK Emin Can KISA, Erol DOĞAN, 11:45 İskelet Kasının Kasılma Mekanizması Mustafa AYYILDIZ 12:00 Kadın güreşçilerin fiziksel, kuvvet ve güç özelliklerinde yaş ve sıklet değişkenlerine bağlı değişim Changes in physical, strength and power characteristics related to age and weight categories in female wrestlers 12:15 Türk Bayrağını Avrupa Dünya ve Olimpiyat Gönderinde Dalgalandıran Geleneksel Güreşlerden Gelen Pehlivanlarımız Turkish National Wrestlers Who succeeded to raise Turkish Flag up to the flagpole at Europe, World and Olympics Yalçın KAYA, Kadir EKİN 12:30 Güney-Doğu Avrupa Gagauzların etnık tarihi ve kültürlerinde güreş (M.Ö. VII asir - M.S.XXI yüzyıllar) Olga RADOVAKARANASTAS 12:45 Nasıl Bir Kırkpınar Olmalı? How Kırkpınar Should Be ? İlhan TOKSÖZ GENEL DEĞERLENDİRME Kanat CANUZAKOV, Mehmet TÜRKMEN (Oturum Başkanı) 13:00 GENERAL EVAULATION 13 KONUŞMACILAR / SPEAKERS Mehmet Akif ZİYAGİL 7 Mayıs 2016 Cumartesi Öğleden Sonra Oturumu III. SALON – II. OTURUM SAAT TIME May 7, 2016 Saturday Afternoon Session IIIth SALOON – IInd SESSION SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION KONULAR / TITLES KONUŞMACILAR / SPEAKERS 16:00 “Güreşin Dansı”: Dans Sanatına Farklı Bir Bakış “Dance Of Wrestle” A Dıfferent Perspectıve To Dance Art Özlem DEMİRTAŞ, Osman İMAMOĞLU, Faruk YAMANER 16:15 Elit Güreşçiler ile Takım Sporu Yapan Sporcuların Kendinle Konuşma Durumlarının İncelenmesi An Evaluation of Self Speaking Status of Elite Wrestlers and Sportsmen Doing Team Sports Deniz Özge YÜCELOĞLU KESKİN, Deniz GÜNAY DEREBAŞI, Tülin ATAN 16:30 İşitme Engelli Erkek Güreşçi ve Judocuların Bazı Fiziksel, Fizyolojik ve Antropometrik Parametrelerinin İncelenmesi The Investigation of Some Physical, Physiological and Anthropometric Parameters of Hearing Impairment Wrestlers and Male Judokas Önder KARAKOÇ, Cengiz TAŞKIN, Fikret ALINCAK 16:45 Kurash (Kuraş) ve Judo Sporlarının Benzer ve Farklı Yönlerinin İncelenmesi Analysis The Similarities nnd Dıfferences of Kurash and Judo Martial Arts Fikret ALINCAK, Önder KARAKOÇ, Cengiz TAŞKIN 17:00 17:15 Sporda Dini Ritüeller ve Değerler Religion Rituels in Sports and Values Güreşçilerin Baskın Olan ve Olmayan Bacaklarının Denge Açısından Karşılaştırılması The Comparison of the Domınant and Nondomınant Leg's of the Wrestlers in Terms of Balance GENEL DEĞERLENDİRME 17:30 GENERAL EVAULATION 14 Barbaros Serdar ERDOĞAN, Mehmet Haşim AKGÜL, Ahmet ŞAHİN, Sezgin KORKMAZ Mutlu CUĞ, Mücahit FİŞNE Mustafa AYYILDIZ Bilal DEMİRHAN (Oturum Başkanı) 7 Mayıs 2016 Cumartesi Öğleden Sonra Oturumu II. SALON – III. OTURUM SAAT TIME 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 May 7, 2016 Saturday Afternoon Session IIth SALOON – IIInd SESSION SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION KONULAR / TITLES Ata Sporumuz Güreşe Yönelik Günümüzdeki Toplumsal Bakışın Değerlendirilmesi Evaluation of the Current Social Perspective Towards Our Ancestors’ Sport Wrestling Türk Ulusal ve Uluslar Arası Güreş Hakemlerinin İş Doyumlarının Analizi The Analysis of Work Satisfaction Levels of Turkish National and International Wrestling Referees Iıı. Ahmet Dönemi (1703 - 1730) Huzûr-I Hümâyûnda Güreşen Pehlivanlara Ve Duacılara Verilen İhsan-I Şahâneler Valuable Grants Gıven To Presence Wrestlers And Prayers Inwrestlıng In III. Ahmet Perıod (1703 - 1730) Elit Tekvando Ve Güreşçilerin Antrenörlerinin Kendilerine Karşı Davranışlarını Algılama Düzeyi Perception Of The Behaviors Of The Coaches Of Elıte Taekwondo And Wreslers Agaınst To Them Erkek Güreşçi Çocukların Seçilmiş Fiziksel ve Fizyolojik Özelliklerinin 3 Yıllık Süreçte İncelenmesi 3 Years Period Investigatıon of Selected Physical and Physiologıcal Characteristics of Adolescent Wrestlers Güreşcilerde Pliometrik, Güç Ve Birleşik Egzersizlerin Çeviklik Üzerine Etkisi (Tebriz Öğrneği) Genel Perspektiften: Osmanlı Huzur Güreşlerinde Pehlivanlara Ve Duacılara Verilen İhsanlar Grants Gıven To Wrestlers And Beadsmen In Ottoman Presence Wrestlıng: A General Perspectıve GENEL DEĞERLENDİRME GENERAL EVAULATION 15 KONUŞMACILAR / SPEAKERS Mücahit FİŞNE, Sait BARDAKÇI, Yalçın KARAGÖZ, Mehmet GÜL, Rafet ÜNVER, Abdulkadir TEKİN Mehmet TÜRKMEN, Fatih BEKTAŞ, Onur ÖZTÜRK Osman İMAMOĞLU, Mehmet TÜRKMEN, Yüksel TERZİ Cem Sinan ASLAN, Mahmut KARAKOLLUKÇU, Mücahit FİŞNE Salar HARIRI, Elnaz DİZAjİ, Vahid AKBARİ, Saeed SHOUFEH, Babak ELMİ Esra EMİR, Onur ÖZTÜRK Osman İMAMOĞLU Yalçın KAYA (Oturum Başkanı) 7 Mayıs 2016 Cumartesi Öğleden Sonra Oturumu III. SALON – III. OTURUM May 7, 2016 Saturday Afternoon Session IIIth SALOON – IIIth SESSION SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION KONULAR / TITLES 16:00 Güreşçilerin Doping Kullanımı ve Dopinge Yönlendirmeye Sebep Olan Etkenler Konusundaki Görüşleri 16:10 Osmanlı Güreş Tekkeleri ve Grek Gymnasionlarının İncelenmesi 16:20 16:30 16:40 16:50 17:00 17:10 17:20 17:30 17:40 17:50 18:00 18:10 18:20 18:30 Kadın Güreşçilerin Güreş Alanındaki Sorunları: Toplumsal Cinsiyet Analizi Adölesan Güreşçilerin Beslenme Alışkanlıkları: Besin Tercihi Ve Tüketim Sıklığı The Nutritional Habits of Adolescent Wrestlers: Nutrient Preferences and Consumption Frequency Elit Güreşçilerde Beslenme Yaklaşımlarının Belirlenmesi Determınatıon Of Nutrıtıonal Approach Of Elite Wrestlers Elit Güreşçiler İle Takım Sporu Yapan Sporcuların Yaşam Doyumlarının Değerlendirilmesi An Evaluation of Life Satisfaction Levels of Elite Wrestlers and Sportsmen Doing Other Sports 13 Yaş Güreşçilerin Bki İle Bazı Motorik Özelliklerin İlişkisinin İncelenmesi Investıgatıon Of The Relatıonshıp Between Bmı And Some Motorıc Features Of The Wrestlers Who Are 13 Years Old I. Mahmud Dönemi (1730- 1754) Huzûr-I Hümâyûnda Güreşen Pehlivanlara Ve Duacılara Verilen İhsan-I Şahaneler Valuable Grants Gıven To Presence Wrestlers And Prayers Inwrestlıng In Mahmud I. Perıod (1730 - 1754) Güreşçilerin Empati Düzeylerinin İncelenmesi Analysıs Of The Empathy Levels Of Wrestlers Güreşçilerin Karar Verme Stillerinin İncelenmesi Analysis of Wreslers’ Decision Making Styles Gençliğinde Spor Yapma Alışkanlığına Sahip Yaşlıların Stresle Başa Çıkma Tarzları Stress Management Styles of Old People Who Had Habits of Doing Sports in Their Youth Milli ve Manevi Değerlerin Korunması ve Geliştirilmesinde Ata Sporumuz Güreşin Önemi The Importance of Our Ancestors Sport Wrestling With the Protection and Development of National and Spiritual Values Malatya’da Düğün Güreşleri Ve Ritüelleri Wedding Wrestlings And Related Rituals In Malatya Elit serbest güreşçilerde denge ölçümlerinin sıkletlere göre karşılaştırılması The comparıson by according to weıght categorıes balance of measurements at elıte freestyle wrestlers Hassa Pehlivanı Olmak Ve Huzûr-I Hümâyûnda Güreş Tutmak Being A “Hassa Wrestler” And Wrestling In Sultan’s Presence Serbest Ve Grekoromen Stil Güreşçilerin Antropometrik Yapılarına İlişkin Bazı Değerlerin Karşılaştırılması 16 KONUŞMACILAR / SPEAKERS Fatih ÖZGÜL, Tülin ATAN, Gürkan DİKER Ali Kerim YILMAZ, Ceyhun BİRİNCİ, Kürşat ACAR, Fatih Karakaş Esra EMİR, Canan KOCA Yusuf KURT, Metin Can KALAYCI, Hüseyin EROĞLU Mehmet TÜRKMEN, Osman İMAMOĞLU, Ceyhun BİRİNCİ Deniz Özge YÜCELOĞLU KESKİN, Menderes KABADAYI, Özgür BOSTANCI, Levent BAYRAM Gürkan DİKER, Fatih ÖZGÜL, Raif ZİLELİ Mehmet TÜRKMEN, Bilal DEMİRHAN, Serdar GERİ, Onur ÖZTÜRK Deniz Günay DEREBAŞI, Tülin ATAN, Deniz Özge YÜCELOĞLU KESKİN İzzet İSLAMOĞLU, Tülin ATAN, Şaban ÜNVER Deniz Özge YÜCELOĞLU KESKİN, Murat ELİÖZ, Tülin ATAN, Yücel MAKARACI Aydoğan SOYGÜDEN,Mehmet GÜL Abdullah DOĞAN, Mehmet Gül, Hulusi BÖKE Yılmaz KURT, C. Berkan ALPAY Mehmet TÜRKMEN, Osman İMAMOĞLU, Onur ÖZTÜRK Hakan ORUÇ, Serkan HAZAR I. MAHMUD DÖNEMİ (1730- 1754) HUZÛR-I HÜMÂYÛNDA GÜREŞEN PEHLİVANLARA VE DUACILARA VERİLEN İHSAN-I ŞAHANELER Mehmet TÜRKMEN1 1 Bilal DEMİRHAN1 Serdar GERİ2 Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, Samsun / TÜRKİYE 2 Sakarya Üniversitesi BESYO, Sakarya / TÜRKİYE ÖZET Çalışmada Osmanlı Hakanı I. Mahmut dönemi huzurda güreş yapan pehlivanlara ve duacılara ceyb-i hümâyûndan verilen ihsan-ı şahaneleri araştıracaktır. Türk devlet geleneğinde güreş yapmak, yaptırmak ve alp/pehlivan ruhuyla yapana ihsanlarda bulunmak âdeti kadimdendi. Güreş meydanı; er ve ibadet meydanı, güreş yapmak; ibadet yapma olarak görülmekteydi. Dönemin devlet anlayışı da bu görüşle örtüşmekteydi. Arşivleri inceleyip tahlil etmek, bunların maddi manevi boyutunu ortaya koymak akademik ilgi alanının dışında kalmış olmalı ki, konuyla ilgili monografik çalışmaya henüz rastlanılamamıştır. Bunun için çalışma, söz konusu dönemde Ceyb-i Hümayun ve Harc-ı Hassa defterine kaydedilmiş pehlivanlara ve duacılara verilen nakdi ihsanları ortaya çıkarmayı amaçlamıştır. Tarama yöntemiyle yapılan bu çalışma, başta 1067 ve 4018 nolu olmak üzere Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi Defterleri (TS.MA.d)’nden faydalanılarak yapılmıştır. Bunlar çok yönlü ihsan kayıtları içerdiğinden analizde seçici olmaya dikkat edilmiş, ilgili bölümler tarihleriyle birlikte teşhir edilmiş, fakat döneme ait zarar gören birçok evrakın teşhiri mümkün olamamıştır. Patrona Halil ve İran olayları etkileriyle yedi yıl (1730 – 1736) huzur güreşleri kayıtlarının tutulamadığı, 1737 - 1754 dönemi kayıtlarda ise 276 adet güreşin tertip edilebildiği anlaşılmıştır. Fakat bunlardan sadece 42 adedi teşhir edilebilmiştir. Bir önceki dönemine göre bu dönem güreşlerin yapıldığı mekânlar 10 ile sınırlı kalmış, en çok Yalı Köşkü’nde tertip edilmiştir. Bu dönem (1730- 1754) pehlivanlara verilen zolata, kuruş, para ve akçanın dışında tuğralı altın, çil akçe gibi maddi değeri çok yüksek olan nakitlerin verildiği görülmüştür. Güreşlerin çoğunluğunun 12 yıllık bir sürede gerçekleştiği sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler: I. Mahmut, biniş, huzur güreşi, duacı, ihsan. 17 VALUABLE GRANTS GIVEN TO PRESENCE WRESTLERS AND PRAYERS INWRESTLING IN MAHMUD I. PERIOD (1730 - 1754) ABSTRACT This study investigates financial grants that have been given from his personal budget to wrestlers in Presence Wrestling in the Ottoman ruler Mahmut the I. period. In Turkish tradition, giving grants to one who is wrestling, to make wrestle and to who is doing with heroic spirit is considered as ancient tradition. Wrestling square was seen as a place for bold and to worship and wrestling is considered as worshiping. Mentality of the state of the period also coincides with this view. Reviewing and analyzing the archives, revealing those spiritual and material dimension must have been left out of academic interest because a monographic work about study have not seen yet. Therefore, the study aims to reveal grants given to wrestlers and prayers those who registered to Sultan's personal budget and crafsman's currents in the said period. The study that have been done by screening method is made by utilizing the records of Topkapı Palace Museum Archives exclusively 1067 and 4018 numbered documents. Becuase of those contain very versatile grants records, tried to be careful and selective, revelant sections were exhibited together with their dates but exposuring many documents could not been possibble because those were heavily damaged in the era. Because of the influence of Patrona and Iranian events it's understood that the presence wrestling records could not been possible maintained in seven years (1730 - 1736), in 1737 1754 records, 276 wrestle exhibitions were arranged but only 42 of them could be exposed. According to a previous period, this period the places were limited to 10, mostly done in Yali Villa. This period, we've seen apart from zolata (look alike Polish silver coin), penny, money and akça (small silver coin) also like gold with Sultan's signature, chilled coin cash that have high monetary value were given. It was concluded that the majority of wrestling occured over a 12 year period. Keywords: Mahmut the First, riding, presence wrestling, prayer, grants. GİRİŞ Bu çalışmada Sultan I. Mahmut dönemi (1730-1754) huzûr-ı hümâyûnda güreşen pehlivanlara ve duacılara verilen ihsan-ı şahâneler araştırılacaktır. Osmanlı Devleti’nin 24. Padişahı olan I. Mahmud selefi III. Ahmed kadar güreş tertip edebilme imkânı olamamıştır. III. Ahmet döneminde gerçekleştirilen huzur güreşlerinin bu dönemde kesintiye uğraması; huzur güreşlerinin gerçekleştirildiği köşk ve konakların isyancılar tarafından yakılıp yıkılmasıyla da ilgisi bulunmaktadır. Patrona Halil ve İran olayları etkileriyle yedi yıl (1730 – 1736) huzur güreşleri kayıtlarının tutulamadığı, 1737 - 1754 dönemi kayıtlarda ise 276 adet 18 güreşin tertip edilebildiği anlaşılmıştır. Fakat bunlardan sadece 42 adedi teşhir edilebilmiştir. Araştırma, Osmanlıda güreşçilere verilen nakdi (zolata, kuruş, para, akçe, çil akçe, altın vb.) ödüller ile güreşin Osmanlı idari yapısındaki yerini görebilmeyi amaçlamıştır. Çalışmada birinci el kaynaklardan direk faydalanma yoluna gidilmiştir. Bu dönemle sınırlandırılan araştırmada, Başbakanlık Osmanlı Arşivleri (BOA), Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi Defterleri (TS.MD.d) taranıp, Harc-ı Hassa (HH) ve özellikle Ceyb-i Hümâyûn (CH) defterlerindeki ilgili varaklar çevrilerek rapor haline getirildi. Güreşlerin yapıldığı mekânlar da verilmeye çalışılmıştır. Arşiv kayıtlarındaki çokluğu nedeniyle konunun daha iyi anlaşılıp yorumlanması için çoğu belgeler tablolandırılmıştır. TS.MA.d: 01067_0001_00_048; Sene 1156 Ceyb-i/bir Şevvâl (18 Kasım1743) Edâ-yı salât-ı îd içün Sultân Ahmed Câmi‘ine teşrîf-i hümâyûn buyurduklarında silahdâr ağa kulları ma‘rifetiyle baş çukadâr kulları yediyle ihsân-ı mülûkâne buyurulan. Yevm-i mezbûrda Yalıköşkü’ne biniş ile teşrîf-i hümâyûn buyurduklarında huzûr-ı hümâyûnda güreş eden on dört çift pehlivânın gâlibine ikişer mağlûbuna birer zolata du‘âcı kullarına dört zolatadan mecmû‘u silahdar ağa kulları ma‘rifetiyle teslîm olundu. 46 Zolata - 34,5 guruş (1 Şevval 1156) Gülhâne’ye biniş ile teşrîf-i hümâyûn buyurduklarında huzûr-ı hümâyûnda güreş eden beş çift pehlivanın gâlibine ikişer mağlûbuna birer berabere kalan iki çift pehlivana ikişer zolatadan du‘âcı kullarına dört zolatadan mecmû‘u silahdâr ağa ma‘rifetiyle teslim olundu: 27 zolata - 20 guruş - 30 para (2 Şevval 1156) Saray-ı Atîk’e biniş ile teşrîf-i hümâyûn buyurdukda ihsân-ı mülûkâne buyurulan Sadrazam (…) cirid oynadıkda berây-ı ceyb-i hümâyûn silahdar ağa ma‘rifetiyle teslîm olunan Zer-i mahbûb-ı tâm 39 aded, fî 330 akçe 107 guruş, 30 para Huzûr-ı hümâyûnda güreş eden on iki çift pehlivanın Gelirken karakollukçulara gâlibine ikişer mağlûbuna ihsân-ı mülûkâne buyurulan birer berabere kalan iki çift Zer-i mahbûb nısfiyesi pehlivana ikişer du‘acı 18 aded, fî 165 akçe kullarına dört zolatadan ihsân 24,5 guruş, 30 para buyurulan: 48 zolata - 36 grş. (3 Şevval 1156) Yalıköşkü’ne biniş ile teşrîf-i hümâyûn buyuruldukda huzûr-ı hümâyûnda güreş eden yedi çift pehlivanın gâlibine ikişer, mağlûbuna birer, berabere kalan bir çift pehlivana ikişer du‘acı kullarına dört zolatadan mecmû‘u silahdâr ağa kulları ma‘rifetiyle tevzî‘ ve teslîm olundu: 29 zolata - 21,5 guruş - 30 para (11 Zilhicce 1156) TS.MA.d: 01067_0001_00_050; [Görüntünün Sol Sayfası] 19 Sene 1156 şehr-i/on Zi’l-hicce’de (25 Ocak1744) vâki‘ ceyb-i hümâyûn ve ba‘zı kullarına ihsân buyurulan Yevm-i mezbûrda Yalıköşkü’ne biniş ile teşrîf-i hümâyûn buyuruldukda huzûr-ı hümâyûnda güreş eden on çift pehlivanın gâlibine ikişer mağlûbuna birer berabere kalan iki çift pehlivana ikişer du‘âcı kullarına dört zolatadan mecmû‘u silahdar ağa kulları ma‘rifetiyle tevzî‘ ve teslîm olundu. 42 zolata - 31,5 guruş (10 Zilhicce 1156) Gülhâne’ye biniş ile teşrîf-i hümâyûn buyuruldukda huzûr-ı hümâyûnda güreş eden altı çift pehlivanın gâlibine ikişer mağlûbuna birer berabere kalan iki çift pehlivana ikişer du‘âcı kullarına dört zolatadan mecmû‘u silahdar ağa kulları ma‘rifetiyle 30 zolata - 22,5 guruş (11 Zilhicce 1156) Gülhâne’ye biniş ile teşrîf-i hümâyûn buyuruldukda silahdâr kulları ma‘rifetiyle ihsân-ı mülûkâne buyurulan Huzûr-ı hümâyûnda sadrazam (…) cirid oynadıkda ceyb-i hümâyûndan ihsân-ı hümâyûn buyurulan altuna zam olunup silahdar ağa kulları ma‘rifetiyle teslîm olunan Zer-i mahbûb nısfiyesi: 270 aded, fî 165 akçe 371 guruş, 30 para Huzûr-ı hümâyûnda güreş eden beş çift pehlivânın gâlibine ikişer mağlûbuna birer berabere kalan iki çift pehlivana ikişer du‘acı kullarına dört zolatadan mecmû‘u silahdar ağa kulları ma‘rifetiyle tevzî‘ ve teslîm olundu: 27 zolata, 20 guruş, 30 para (2 Şevval 1156) Gülhâne’ye biniş ile teşrîf-i hümâyûn buyuruldukda huzûr-ı hümâyûnda güreş edüp berabere kalan bir çift pehlivana ikişer du‘âcı kullarına dört zolatadan mecmû‘u silahdar kulları ma‘rifetiyle tevzî‘ olundu: 8 Zolata, 6 guruş (13 Zilhicce 1156) Sultan Mahmut döneminde Patrona isyanının etkileri sekiz yıl sürmüş ve ilk güreş kayıtları 1738 yılında tutulmuştur. Bu dönemde İran ile olan münasebetler dolayısıyla uzun müddet güreş kaydı belgelere yansımamıştır. Sultan Mahmut döneminde gerçekleşen güreşler için ödenen ceyb-i hümayun kayıtlarından tespit edilenler tablo olarak çıkarılmıştır. Tablo I: I. Mahmut döneminde gerçekleştirilen güreş müsabakaları Yapıla Güreşçi Galibe Mağluba Duacıya Toplam İhsanlar Mekân Sayısı Verilen Verilen Verilen Yalı Köşkü1 36 2 zolota 1 zolota 4 zolota 66 zolota 49,5 para 2 Yalı Köşkü 20 2 zolota 1 zolota 4 zolota 34 zolota 25 krş Bahariye3 6 2 zolota 1 zolota 4 zolota 13 zolota 9,5 krş 30 para 1 2 1 Şevval 1150/22 Ocak 1738 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.4108.1, vr. 13a. 10 Zilhicce 1150/31 Mart 1738 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.4108.1, vr. 16b. 20 Gülhane4 Yalı Köşkü5 Topkapı6 Yalı Köşkü7 Huzur-u Hümayun8 Cemşirlik9 Yalı Köşkü10 Gülhane11 Huzur-u Hümayun12 Yalı Köşkü13 Gülhane14 Huzur-u Hümayun15 Mahbune16 Yalı Köşkü17 Gülhane18 Mahcubiye19 Yalı Köşkü20 Gülhane21 Yalı Köşkü22 Gülhane23 Mahcubiye24 Ağa Bahçesi25 Sadabat26 14 9 26 46 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 26 zolota 19,5 krş 47 zolota 59 krş 44,30 para 43 krş 32,30 para 69 zolota 51,5 krş 30 para 6 2 zolota 1 zolota 4 zolota 14 zolota 10,5 krş 16 8 16 2 zolota 2 zolota 2 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 33 zolota 24,5 krş 30 para 19 zolota 14 kuruş 30 para 31 zolota 23 krş 30 para 22 2 zolota 1 zolota 4 zolota 7 zolota 41 krş 40 16 2 zolota 2 zolota 1 zolota 1 zolota 4 zolota 4 zolota 64 zolota 48 krş 33 zolota 24,5 krş 30 para 10 2 zolota 4 zolota 21 zolota 15,5 krş 30 para 22 34 6 22 34 10 18 18 18 4 8 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 41 zolota 30,5 krş 30 para 55 zolota 41 krş 30 para 14 zolota 10,5 kuruş 39 zolota 29 krş 30 para 59 zolota 44 krş 30 para 20 zolota 15 kuruş 33 zolota 24,5 krş 30 para 38 zolota 28,5 para 31 zolota 23 krş 30 para 11 zolota 8 krş 30 para 16 zolota 12 kuruş 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 3 11 Zilhicce 1150/1 Nisan 1738 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.4108.1, vr. 16b. 12 Zilhicce 1150/2 Nisan 1738 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.4108.1, vr. 16b. 5 10 Zilhicce 1152/9 Mart 1740 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 4b. 6 13 Zilhicce 1152/12 Mart 1740 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.4, vr. 4b. 7 1 Şevval 1153/20 Aralık 1740 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 41a. 8 3 Şevval 1153/22 Aralık 1740 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.14, vr. 14a. 9 4 Şevval 1153/23 Aralık 1740 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.14, vr. 14a. 10 10 Zilhicce 1153/26 Şubat 1741tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 16b. 11 11 Zilhicce 1153/27 Şubat 1741 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.16, vr. 16b. 12 12 Zilhicce 1153/28 Şubat 1741 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.16, vr. 16b. 13 1 Şevval 1154/10 Aralık 1741 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 26a. 14 2 Şevval 1154/11 Aralık 1741 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.26, vr. 26a. 15 3 Şevval 1154/12 Aralık 1741 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.26, vr. 26a. 16 4 Şevval 1154/13 Aralık 1741 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.26, vr. 26a. 17 10 Zilhicce 1154/16 Şubat 1742 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 28a. 18 11 Zilhicce 1154/17 Şubat 1742 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.28, vr. 28a. 19 12 Zilhicce 1154/18 Şubat 1742 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.28, vr. 28a. 20 1 Şevval 1155/29 Kasım 1742 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 38a. 21 2 Şevval 1155/30 Kasım 1742 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.38, vr. 38a. 22 10 Zilhicce 1155/5 Şubat 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 40b. 23 11 Zilhicce 1155/6 Şubat 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.40, vr. 40b. 24 12 Zilhicce 1155/7 Şubat 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.40, vr. 40b. 25 14 Zilhicce 1155/9 Şubat 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.40, vr. 40b. 26 21 Cemaziyelahir 1155/23 Ağustos 1742 tarihli belge için bkz. Tpk. Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 34b. 4 21 Yalı Köşkü27 Gülhane28 Yalı Köşkü29 Yalı Köşkü30 Gülhane31 Gülhane32 Yalı Köşkü33 Gülhane34 Gülhane35 Saray-ı Atik36 28 14 4 24 16 2 24 18 28 10 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 46 zolota 34,5 kuruş 27 zolota 20 krş 30 para 29 zolota 21,5 krş 30 para 42 zolota 31,5 kuruş 30 zolota 22,5 kuruş 8 zolota 6 kuruş 43 zolota 32 krş 30 para 34 zolota 25,5 kuruş 49 zolota 36,5 krş 30 para 20 zolota 15 kuruş Sultan Mahmut döneminde 36 adet güreş tertip edildiği ceyb-i hümayun kayıtlarından tespit edilmiştir. Bu güreşlerin gerçekleştirildiği mekânların başında Yalı Köşkü ve Gülhane gelmektedir. Sultan Mahmut döneminde gerçekleştirilen huzur güreşlerinin 2/3 bu iki mekânda yapılmıştır. Sultan Mahmut’un saltanatının ilk yıllarında ve son yıllarında güreş müsabakaları tertip edilmemiştir. Güreşlerin tamamı yedi yıllık bir sürede gerçekleşmiştir. Yıllara göre gerçekleştirilmiş olan güreşlerden ceyb-i hümayunlara yansıyanlar tablo olarak çıkarılmıştır. Sultan I. Mahmut döneminde gerçekleştirilmiş güreşlerin Şubat, Kasım ve Aralık aylarında yapıldığı ortaya çıkmıştır. Yapılan harcamalara bakıldığında güreşçilerin galiplerine genellikle 2 zolota ödenmektedir. Mağlup olan güreşçiler 1 zolota alarak galibin yarı ücretine sahip olmaktadırlar. Duacılar güreşlerde 4 zolota toplamda ise 163 zolota ceyb-i hümayundan ihsan almışlardır. Güreşçiler için yapılan harcamalara bakıldığında ceyb-i hümayundan 3457,5 zolota, 884,5 kuruş, 639,5 para harcama yapılmıştır. Tablo II: I. Mahmut döneminde güreş yapılan mekânlar, yıllara göre güreş sayısı ve aylara göre yapılan güreşler Yapılan Mekânın Adı Yalı Köşkü Gülhane Huzur-u hümayun Mahcubiye Eski Saray Ağa bahçesi Bahariye Mahbube Sadabat Topkapı Sayısı Yıllar 13 11 4 2 1 1 1 1 1 1 1738 1740 1741 1742 1743 1744 Organizasyon Sayısı 4 5 7 6 7 7 27 Aylar Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Organizasyon Sayısı 4 10 3 2 0 0 0 2 0 0 9 7 1 Şevval 1156/18 Kasım 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 48a. 2 Şevval 1156/19 Kasım 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.48, vr. 48a. 29 4 Şevval 1156/20 Kasım 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.48, vr. 48a. 30 10 Zilhicce 1156/25 Ocak 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 50b. 31 11 Zilhicce 1156/26 Ocak 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.50, vr. 50b. 32 13 Zilhicce 1156/28 Ocak 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.50, vr. 50b. 33 1 Şevval 1157/7 Kasım 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 59b. 34 2 Şevval 1157/8 Kasım 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.59, vr. 59b. 35 3 Şevval 1157/9 Kasım 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.59, vr. 59b. 36 4 Şevval 1157/10 Kasım 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.59, vr. 59b. 28 22 TARTIŞMA VE SONUÇ I. Mahmud döneminde gerçekleştirilen güreşlerin yıllara göre dağılımı yukarıda tablo olarak verilmiştir. Sultan I. Mahmud döneminde gerçekleştirilmiş huzur güreşlerinin Şubat, Kasım ve Aralık aylarında yapıldığı tespit edilmiştir. Padişah I. Mahmud’un saltanat süresince huzur güreşlerinin; hükümdarlığının ilk yıllarında ve son yıllarında yapılamadığı anlaşılmaktadır. Selefi III. Ahmed’in devrinde yapılan huzur güreşlerinin sayısı halefi I. Mahmud devrinde yapılan huzur güreşlerinin sayısından daha fazla olmasına rağmen; I. Mahmud’un güreşlere III. Ahmed’den daha fazla ihsan-ı ikramda bulunduğu anlaşılmaktadır. I. Mahmud döneminde Güreşçiler için yapılan harcamalara bakıldığında ceyb-i hümayundan 3457,5 zolota, 884,5 kuruş, 639,5 para harcama yapılmıştır. Patrona Halil İsyanının beraberinde getirdiği kargaşa sebebiyle İmparatorluğun konak, köşk ve yalılarının yakılması huzur güreşlerinin hareket alanını daraltmış ve huzur güreşlerinin III. Ahmed dönemindeki gibi sürekliliğini sekteye uğratmıştır. Tüm bu olumsuzluklara rağmen I. Mahmud huzur güreşlerine olan ilgisini sürdürmüş ve az sayıda yapılmış olan huzur güreşlerinde ikram-i şahanelerini fazlasıyla güreşçiler ve duacılarla paylaşmıştır. Bu mütevazı çalışmada Osmanlı Devleti’nin 24. Padişahı I. Mahmud’un güreşe verdiği önem belgelerle sunulmaya çalışılmıştır. Ayrıntılı yapılacak çalışmalar ile bu bilgi ve belgelerin değişme ve çoğalma ihtimali öngörülmektedir. KAYNAKLAR A. Arşiv Kaynakları/ Başbakanlık Osmanlı Arşivleri (BOA) 1. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi Defterleri (TS.MD.d): 1057; 1067; 1090; 4107; 4108; 2. Cevdet Tasnifi (C): Cevdet Askeriye (C. AS.) nr. 782 / 33101; nr. 937 / 40644; nr. 222 / 9433; nr. 38 / 1738. Cevdet Saray (C. SM) nr. 168 / 8426. Cevdet Dâhiliye (C. DH) nr. 117 / 5835; nr. 165 /8239; nr. 165 / 8240; nr. 324 / 16153. Cevdet Maarif (C. MR) nr. 5 / 2482; nr. 155/ 7730; nr. 59 /2937; nr. 108 / 5386. Cevdet Evkaf (C. EV) nr. 213 / 10605. 3. Hatt-ı Hümâyûn Tasnifi (HH) nr. 6 / 184. 4. Mühimme Defterleri (A. DVNS. MHM. d.) nr. 126 B. Nakil Kaynaklar: BİRİNCİ, Ali (2002). “Lâle Devri ve Türk Rönesansı”, Genel Türk Tarihi, V, (Ed. Güler Eren), Ankara, s. 630-82. CEBECİOĞLU, Ethem (2009). Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözcüğü, 5. Baskı, İstanbul: Ağaç Kitabevi Yayınları. ÇOLAK Songül (2002). “Patrona Halil Ayaklanması” nı Hazırlayan Şartlar ve İsyanın Pây-i Tahttaki Etkileri”, Türkler, XII, (Ed. Güler Eren), Ankara, s. 525-530. 23 DEVELLİOĞLU, Ferid (1996). Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, 13. Baskı, Yayına Hazırlayan S. Güneyçal, Ankara: Sözlük Dizisi 1, Aydın Kitabevi Yayınları. DWİGHT, H. G. (1945). Constantinople: Old and New (Classic Reprint), Forgotten Books cazgır manisi Bektaşi tarzı. ERLER, Mehmet Yavuz & ÖZYURT, Selahattin (2012). “Türk Kültüründe Kadimden Günümüze Ulaşan Sosyal Örgütlere Dair Bir Misal: Salâvatçılıktan Cazgırlığa”, Studies of the Ottoman Doman, C. 2, S. 2, pp: 39-55. FİŞEK, Kurthan (1985). 100 Soruda Türkiye Spor Tarihi, İstanbul: Gerçek Yayınevi. KADI ÖMER EFENDİ, “Mahmud I. Hakkında 1157/ 1744-1160/1747 Arası Ruznâme”, (Haz. Özcan Özcan), Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 1965, s. 42, 85, 93. KURTARAN, Uğur (2012). Sultan Birinci Mahmud ve Dönemi, Konya: Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamı Doktora Tezi. SAHİLLİOĞLU, Halil (1993). “Ceyb-i Hümayun”, Diyanet İslam Ansiklopedisi, cilt: 7, sayfa: 465467. YİĞİT, Ahmet (2015). “Osmanlı Padişahlarının İhsanına Mazhar Huzur Güreşleri”, Türk Halklarının Geleneksel Spor Oyunları - Uluslararası Sempozyum Bildirileri, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Yayınları: 189, Kongreler Dizisi: 30, ss: 181-194. VAKANÜVİS MEHMET SUPHİ EFENDİ (2007). Suphî Tarihi, (Haz. Mesut Aydıner), İstanbul. 24 ‘KÜREŞ’ KIRGIZ MİLLİ GÜREŞİ HAKKINDA ANALİTİK ÖZET Mıktıbek TAGAEV1 Kırgızistan Devlet Spor Akademisi 1 ÖZET Kırgız milli güreşi olan ‘Küröş’in’ yüzlerce yıllık tarihi kazanmıştır. ‘Küröş’ spor çeşidinin tarihi, kuralları, galipleri hakkında bilgi günümüzde kitap ve yazılı eserlerde ifade adilmeye başladığı Kırgız halkının sözlü eserlerinde yansıtılmıştır. Abu Ali ibn Sin yazarının ‘Tedavi Bilimi Kanunu’ (1012) kitabında Merkezi Asya halklarının bayram, anma töreni ve başka faaliyetleri zamanında tecrübe edilen üç spor çeşidi hakkında bilgiler mevcuttur. Onların iki türü günümüze kadar muhafaza edilmiştir. Ünlü Kırgız güreşçiler arasında Koşoy, Kocomkul, Böltürük, Ayçeke, Akköz, Karagel, İbragim UZAKOV, Abdrahman pehlivan ve edebiyatta adı geçen başka güreşçileri ifade edebiliriz. Sovyet zamanında ‘Küröş’ spor çeşidi, onun tarihi, müsabaka kuralları, güreş yöntemi ve teknikleri, taktik hileler, çalışma yöntemleri, müsabaka organizasyon işleri hakkında birçok eserler adanmıştır. Onların birisi Akmatbek KELDİBEKOV’un ‘Küröş’ (1962) kitabı, ‘Küröş’ Kırgız Milli Güreşi gençlerin beden eğitimi aracıdır’ konulu Filip Efimoviç BAYAMAN’ın Doktora Tezi (1972). ‘Küröş’ güreşinin özellikleri, işlevleri ve anlamları, ünülü güreşçiler hakkında bilgiler başka eserlerde de anlatılmıştır. Herşeyden evvel bu H.F. ANARKULOV’un ünlü güreşöilerin biyografik bilgileri içeren ‘Ala-Tooluk Pehlivanlar’ konulu kitabı (1986) hakkında söz edebiliriz. Yazarlar grubu tarafından yazılmış olan ‘Küröş’ hakkında çok bilgi içeren ‘Kırgız Milli Beden Eğitimi: teorik ve yöntemsel yönler’ kitabını özel olarak söz edelim (2008). Kitapta ‘Küröş’ spor çeşidinin tarihi, müsabaka kuralları, öğretim yöntemleri, müsabaka organizasyonları, güreş taktiği, sıkletler, teknik yöntemler, spor klasifikasyonlar v.b. yazılmıştır. ‘Küröş’ güreşi hakkında edebiyatta zengin bir bilgilerin olmasına rağmen daha çok çözülmesi gerek olan birçok sorun vardır. Bu sorunlar ülkenin uzmanları ve bilim adamları incelemekte olan spor müsabakaları, çalışma yöntemleri, spor klasifikasyonu, terminoloji ve başka konularına değinilmektedir. 25 Аналитический обзор литературы о кыргызской национальной борьбе «куреш» Тагаев Мыктыбек Бишкек Кыргызская национальная борьба «куреш» имеет многовековую историю. Информация о истории, правилах, победителях по борьбе «куреш» отражается в устном народном творчестве, которое сейчас излагается в книгах, в письменном виде. В книге Абу Али ибн Сина «Канон врачебной науки» (1012) есть информация о трех видах борьбы, которые в те времена практиковались во время праздников и поминок у всех народов Центральной Азии. Два вида борьбы сохранились до наших дней. Среди известных борцов-кыргызов по борьбе «куреш» можно назвать Кошоя, Кожомкула, Б\лт=р=ка, Айчеке, Карагела, Акк\за, Ибрагима Узакова, Абдрахман палвана и других, о которых есть множество информации в литературе. В советское время о борьбе «куреш», её истории, правилах состязаний, технике приемов, тактических уловках, методах тренировки, организации соревнований были написаны ряд трудов. Среди них книга Акматбека Келдибекова «К=р\ш» (1962); кандидатскую диссертацию на тему: «Кыргызская национальная борьба «куреш» как средство физического воспитания молодежи» (1972) защитил Филипп Ефимович Байман. Информация об особенностях, функциях и значении борьбы «куреш», о знаменитых борцах отражается и в ряде других трудов. Прежде всего это книга Анаркулова Х. Ф. «Ала-Тоолук балбандар» (1986), в которой даны биографические данные о знаменитых борцах. 26 Особо следует отметить книгу, написанную коллективом авторов, в которой есть богатая информация о борьбе «куреш» - это учебник «Кыргызская национальная физическая культура: теоретические и методические аспекты» (2008). В нем отражаются: вопросы истории, правила соревнований, методика обучения, тактика ведения борьбы, технические приемы, организация соревнований, весовые категории, спортивная классификация. Несмотря на богатую информацию, которая отражена в литературе о борьбе «куреш» все же еще есть много проблем, которые требуют своего решения. Они касаются правил спортивных соревнований, методики тренировки, спортивной классификации, терминологии и других моментов, над которыми трудятся специалисты и ученые республики. 27 13 YAŞ GÜREŞÇİLERİN BKİ İLE BAZI MOTORİK ÖZELLİKLERİN İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ Gürkan DİKER1 1 2 Fatih ÖZGÜL1 Raif ZİLELİ2 Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Sivas Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Bilecik ÖZET Bu çalışmanın amacı 13 yaş kategorisindeki güreşçilerin beden kitle indeksi (BKİ) ile bazı motorik özelliklerin ilişkisini incelemektir. Çalışmaya Bilecik ilinde faaliyetlerini sürdüren bir güreş kulübünün vücut ağırlıkları ve boy uzunlukları ortalamaları sırasıyla 47,9±4,6 kg ve 151,7±5,6 cm olan 16 sporcusu gönüllü olarak katılmıştır. Araştırmada sporculara 10 m sprint, dikey sıçrama, denge ve esneklik testleri uygulanmıştır. Araştırmada elde edilen tüm veriler SPSS programında kaydedilmiştir. Elde edilen verilerin aritmetik ortalama ve standart sapma değerleri hesaplandıktan sonra, parametreler arasındaki ilişkileri incelemek için Spearman Korelasyon Testi uygulanmıştır. Çalışmamızda BKİ ile denge performansı arasında orta düzeyde anlamlı pozitif bir ilişki saptanmıştır (r=.45). BKİ ile diğer performanslar arası zayıf ilişkilerin olduğu görülmektedir. BKİ nin performans ile ilişkisinin daha açık bir şekilde ortaya konabilmesi için daha fazla parametrenin incelenmesi gerektiği düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: BKİ, Güreşçiler, Motorik. INVESTIGATION OF THE RELATIONSHIP BETWEEN BMI AND SOME MOTORIC FEATURES OF THE WRESTLERS WHO ARE 13 YEARS OLD ABSTRACT The purpose of this study is to determine the relationship between body mass ındex (BMI) and some motorıc features of the wrestlers who are 13 years old. The study group was composed of 16 sporters of a wrestling club that continued its activities in Bilecik. Their average height was 151,7±5,6 cm and average weight was 47,9±4,6 kg and they were voluntarily participated in this study. In the research to the athletes 10m sprint, vertical jump, balance and flexibility tests were applied. The obtained data in this study was recorded in SPSS program. In order to examine the relationship between parameters, Spearman 28 correlation test was applied. There was a significant positive moderate level correlation between BMI and balance performance (r=.45). The relationship between BMI and the other parameters were found poor relation. In order to clarify the relationship between BMI and performance that demonstarate it must be examined more parameters. Keywords: BMI, Motoric, Wrestlers. 29 ADÖLESAN GÜREŞÇİLERİN BESLENME ALIŞKANLIKLARI: BESİN TERCİHİ VE TÜKETİM SIKLIĞI Yusuf KURT1 Metin Can KALAYCI1 Hüseyin EROĞLU2 1 Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, KAHRAMANMARAŞ Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, KAHRAMANMARAŞ 2 ÖZET Araştırmanın amacı adölesan güreşçilerin beslenme alışkanlıkları ile ilgili olarak besin tercihleri ve tüketim sıklıklarını incelemekti. Bu amaç doğrultusunda çalışmanın araştırma gurubunu 15.7±1.2 yaş, 166.3±11.8 boy uzunluğu, 61.8±16.2 vücut ağırlığı ve 22.0±3.6 vücut kitle indeksi ortalamalarına sahip 110 serbest stilden ve 50 greko-romen stilden olmak üzere toplam 160 adölesan güreşçi oluşturdu. Araştırmada araştırmacıların kendileri tarafından araştırmanın amacına yönelik olarak hazırlanan anket formu veri toplama aracı olarak kullanıldı. Elde edilen verilerin çözümlemesi ‘’SPSS 15.0 for Windows‘’ ‘’ istatistik paket programında ortalama, standart sapma, yüzde, frekans ve ki kare (x2) testi değerleri hesaplanarak yapıldı. Araştırmadan elde edilen istatistik analizlerine göre; adölesan güreşçilerin; %83.8’inin her öğün ve %16.2’sinin her gün su, %25.0’ının her gün süt, %50.0’ının her gün ve %28.8’inin her öğün çay, %25.0’ının haftada bir bitki çayı, %30.0’ının haftada bir kahve, %25.6’sının haftada bir kola-gazoz-meşrubat, %45.0’ının her gün yoğurt, %65.0’ının her gün peynir, %46.3’ünün her gün kırmızı et, %35.0’ının her gün beyaz et, %45.0’ının haftada bir balık, %40.6’sının her gün yumurta, %24.4’ünün haftada bir kurubaklagil çeşitlerini, %45.6’sının her öğün ve %30.0’ının her gün ekmek, %46.3’ünün her gün pirinç, %25.0’ının haftada bir makarna, %26.9’unun haftada bir tatlı-yaş pasta ve türevlerini, %32.5’inin haftada bir ve %22.5’inin her gün kek-kurupasta, %33.9’unun her gün ve %26.9’unun gün aşırı çikolata-gofret ve türevlerini, %46.3’ünün salata ve çeşitlerini, %50.0’ının her gün sebze ve sebze yemeklerini, %60.6’sının her gün meyve, %45.6’sının her gün reçel, %52.5’inin her gün bal, %40.6’sının her gün pekmez, %41.3’ünün her gün tereyağı, %25.0’ının her gün salam, %21.3’ünün her gün sosis, %26.3’ünün her gün ve %20.6’sının haftada bir sucuk, %69.4’ünün her gün zeytin tükettikleri ve ki kare (x 2) testinde besin tercih ve tüketim sıklıklarının serbest stil ve greko-romen stil arasında (p<0.05) anlamlı bir farklılık göstermediği belirlendi. Sonuç olarak; güreşçilerin yeterli ve dengeli bir biçimde besin tercih ettikleri söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Adölesan, Beslenme, Güreş. 30 THE NUTRITIONAL HABITS OF ADOLESCENT WRESTLERS: NUTRIENT PREFERENCES AND CONSUMPTION FREQUENCY ABSTRACT The aim of this study is to analyse the nutrient preferences and consumption frequency related to nutritional habits of adolescent wrestlers. Through this aim, the searchgroup of study consists of 110 freestylers and 50 greco-romans who have 15.7±1.2 ages, 166.3±11.8 statures, 61.8±16.2 body weights and 22.0±3.6 body mass index averages, so that it consists of 160 adolescent wrestlers. In this research, a survey form ,which is individually prepared for aim of this study by researchers, is used as a tool to gather information. Found information is analysed thanks to ‘SPSS 15.0for Windows’ statistics package programme by calculating standart variation, percent, frequency and chi-square tests (x2). According to gathered statistics analyses, it was determined that stated percent of the adolescent wrestlers consumpted; water everymeal %83.8, water everyday %16.2, milk everyday %25, tea everyday %50, tea every meal %28.8, herbal tea once a week %25, coffee once a week %30, cola-soda water-beverages once a week %25.6, yoghurt everyday %45, cheesee everyday %65, red meat everyday %46.3, white meat everyday %35, fish once a week %45, egg everyday %40.6, leguminosae varieties once a week %24.4, bread every meal %45.6, bread everyday %30, rice everyday %46.3, pasta once a week %25, cake and varieties once a week %26.9, muffin and biscuits once a week %32.5, muffin and biscuits everyday %22.5, chocolate and wafer varieties everyday %33.9 and every other day %26.9, salad and varieties everyday %46.3, vegetable and vegetabledishes everyday %50, fruit everyday %60.6, marmelade everyday %45.6, honey everyday %52.5, grapemolasses everyday %40.6, butter everyday %41.3, salami everyday %25, sausage everyday %21.3, sujuk once a week %20.6 and everyday %26.3, olives everyday %69.4. Also in chi-square test(x2) it was determined that nutrient preferences and consumption frequencies of freestylers and greco-romans haven’t got a remarkable difference (p<0.05). As a result, it can be said that wrestlers prefer nutrient sufficiently and balancedly. KeyWords: Adolescent, Nutrition, Wrestling. 31 ADÖLESAN GÜREŞÇİLERİN ÇEVİKLİK VE İZOKİNETİK KUVVETLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİ Mehmet Akif ZİYAGİL1 Ayhan Taner ERDOĞAN2 Nevzat DEMİRCİ1 1 Fethi ARSLAN1 Gökhan UMUTLU1 Mersin Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu-MERSİN 2 Uluslararası Final Üniversitesi-KKTC ÖZET Çabuk ve doğru bir şekilde durma ve harekete geçme yön veya pozisyon değiştirebilme yeteneği olarak tanımlanan çeviklik, bir hareket serisi boyunca çok hızlı yön değiştirmeler sırasında vücudun uzuv ve eklemlerinin uzayda doğru pozisyonda olmasını sağlayan kontrol ve koordinasyon becerisi olarak da tanımlanır. Güreşçilerin yüksek çaba ile sergiledikleri hareketler, kuvvet ve çeviklik özelliği ile yüksek düzeyde ilişkilidir. Böylece, bu çalışmada, düzenli antrenman yapan erkek adölesan güreşçilerin diz kuvveti ve çeviklik özellikleri arasındaki ilişkinin araştırılmasıdır. Bu çalışmaya 2016 yılında Mersin ili Spor Eğitim Merkezlerinde (SEM) güreş antrenmanı yapan 12-18 yaşları arasında 13.33 ± 2.02 yaş ortalamasına sahip toplam 15 erkek adölesan güreşçinin boy uzunluğu, ayaklar çıplak iken duvara sabitlenen mezura ile vücut ağırlıkları şortlu iken elektronik baskül ile ölçülmüştür. Beden Kütle İndeksi (BKİ), kilogram cinsinden vücut ağırlığı, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmıştır. Sağ ve sol dizin izokinetik fleksiyon ve ekstansiyon kuvvetleri 600/sn’de ölçülmüştür. Çeviklik özelliğinin belirlenmesi için proagilite testi kullanılmıştır. Güreşçi başlangıç çizgisinde yerini almış, hazır olduğunda önce sağdaki işaretçiye, sonra da soldaki işaretçiye dokunarak, başlangıç çizgisinden geçerek testi sonlandırmıştır. Çeviklik test alanı, başlangıç çizgisinin 4,57 metre soluna ve sağına konilerin yerleştirilmesi şeklinde belirlenmiştir. Başlangıç çizgisine fotosel kapısı yerleştirililir ve en iyi olan süresi kayıt altına alınır.. Verilerin normal dağılım göstermesi sebebiyle tanımlayıcı istatistiklerden sonra Sperman korelasyon testi kullanılmıştır. Bu çalışmanın sonuçları sol diz ekstansiyon ve sağ diz fleksiyon izokinetik kuvveti arttıkça pro-agilite testini tamamlama zamanı azalması ile çeviklik performansı arttığını göstermektedir. Yine, vücut ağırlığı ve beden kütle indeksi arttıkça, çeviklik performansı azalmaktadır. Hem sağ hem de sol dizde uyluğun arkasında ve önündeki kasların kuvvet oranı 32 ye 10/6 oranının altında olmaması gerekirken 10/5’tir ve yaralanma açısından önemli bir risktir. Sağ ve sol dizin fleksiyon ve ekstansiyon kuvvetleri arasında anlamlı farklılık yoktur. Sonuç olarak, müsabakaya hazırlık döneminde çeviklik antrenmanına başlamadan önce güreşçilerin vücutlarının sağ ve sol taraflarının kuvvetinin değerlendirilmesi simetrik vücut kuvveti gelişimi açısından önemlidir. Anahtar kelimeler: İzokinetik kuvvet, çeviklik, simetri. RELATIONS BETWEEN AGILITY AND ISOKINETIC STRENGTH IN ADOLESCENT MALE WRESTLERS ABSTRACT Agility is defined as the ability fast and precise to stop, start and change direction of movement, while right controlling of whole body position with coordination body segments in space. Wrestling movements with maximal effort of wrestlers are highly correlated with the level strength and agility parameters. Thus, the aim of this study is to investigate the relationship between isokinetic knee strength and agility performance in male adolescent wrestlers. The data were collected from 15 adolescent male wrestlers with the mean age 13.33 ± 2.02 and a range of 12-18 years attending wrestling training for Sport Education Centers of Turkey in Mersin in 2016. Body height was measured while participant was standing without shoes. Body weight was measured by digital weight scale. Body Mass Index (BMI) was calculated by dividing the body weight (in kilograms) by the body height (in meters) squared (BMI = weight/height2). The extension and flexion strength were measured at 600/sec by using Cybex isokinetic dynamometer. Agility was also tested through pro-agility test. Due to abnormal distribution of data Spearman correlation analyzes was used to test relation among variables. The results of this study showed that agility performance was enhanced with the increasing the right and left knees’ flexion and extension strength as a result of decreasing pro-agility test scores. Also agility performance decreased with increasing body weight and BMI values. There was injury risk. Because the strength ratio between quadriceps and hamstrings muscles (10/4.9) was lower than the critical Q/H ratio of 10/6. No significant difference was observed in right and left knee strength. In conclusion, it is important to evaluate the right and left side strength before beginning of agility workouts for competition preparation period in the view of symmetric strength development. Key words: Isokinetic strength, agility, asymmetry. 33 GİRİŞ Temel motorik özelliklerin geliştirilmesinde ve eğitiminde sporun ABC’ si olarak kavramsallaştırılan “A” agilite (çeviklik), “B” balans (denge) ve “C” koordinasyon (coordination) sportif performansın en önemli göstergelerindendir (Balyi ve Stafford, 2005). Hızlı ve doğru bir şekilde ani yön veya pozisyon değiştirebilme yeteneği olarak tanımlanan “çeviklik” (Chelladurai, 1976), bir hareket dizisi boyunca çok hızlı yön değiştirmeler sırasında vücudun ekstremite, kas ve eklemlerinin uzayda doğru açıda olmasını sağlayan motor kontrol ve koordinatif yetiler olarak da tanımlanır (Sheppard ve Young, 2006; Twist ve Benicky, 1995). Güreşte, sporcuların en yüksek çaba ile sergiledikleri temel sportif hareketler kuvvet, sürat ve çeviklik özelliği ile yüksek seviyede ilişkilidir. Seri ve açık beceri, yüksek şiddetle uygulanan teknik ve taktik bileşenlerin gelişimine ihtiyaç duyan güreş sporunda (Bloomfield ve ark, 1994; Baic ve ark, 2007) Olimpiyat oyunları ile dünya şampiyonalarında başarılı olan güreşçilerin kuvvet ve güç performanslarının en yüksek düzeyde olduğunu ve başarının birçok bileşeni olduğunu bildirmiştir (Zi-Hong ve ark, 2013). Adölesan güreşçilerin gelişimleri ve sporif eğitimleri süresince özellikle, kontitüsyonel, kondüsyonel, koordinatif yetiler, çeviklik ve izokinetik kuvvet performansının değerlendirilmesi antrenman programlarının etkinliğinin denetlenmesi açısından önemlidir. Böylece bu çalışmanın amacı, düzenli antrenman yapan erkek adölesan güreşçilerin diz kuvveti ve çeviklik özellikleri arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. MATERYAL VE YÖNTEM Çalışmaya gönüllü katılan adölesan güreşçilerin yaş aralığı 12-18 dir. 2016 yılında Mersin ili Spor Eğitim Merkezlerinde (SEM) güreş antrenmanı yapan toplam 15 erkek adölesan güreşçi rastgele yöntemle çalışmaya kabul edilmiştir. Yaş ortalaması 13.33 ± 2.02 olan müsabık sporcuların, onam formları, demografik özelliklere ait kişisel bilgileri ve test ölçümleri 2016 yılı Mart ayı içerisinde İçel ili Mersin Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Performans ölçüm Laboratuvarı ve spor salonunda yapılmıştır. Ölçüm araçları Katılımcıların vücut ağırlığı non marka tartı, boy uzunluğu(cm) ve vücut kütlesi (kg) ölçülmüştür. Vücut kütlesi (kg) / boy(m)2 formülü ile BKİ değeri hesaplanmıştır. Beden kitle İndeksine göre zayıf (<18.5), normal kilolu (18.5-24.9), hafif şişman (25-29.9) ve şişman (30.0) olarak kabul edilmiştir. 34 İzokinetik kuvvet ölçümleri Cybex dinamometre ile ölçülmüştür. Sağ ve sol dizin izokinetik fleksiyon ve ekstansiyon kuvvetleri 600/sn’de ölçüm alınmıştır. Çeviklik özelliğinin belirlenmesi için pro-agilite testi kullanılmıştır. Güreşçi başlangıç çizgisinde yerini almış, hazır olduğunda önce sağdaki işaretçiye, sonra da soldaki işaretçiye dokunarak, başlangıç çizgisinden geçerek testi sonlandırmıştır. Çeviklik test alanı, başlangıç çizgisinin 4,57 metre soluna ve sağına konilerin yerleştirilmesi şeklinde belirlenmiştir. Başlangıç çizgisine fotosel kapısı yerleştirilmiştir. Katılımcının en iyi olan süresi kaydedilir. Veri analizi Verilerin değerlendirilmesi SPSS 20.00 programında yapılmıştır. Verilerin normal dağılım göstermesi sebebiyle tanımlayıcı istatistiklerden sonra Sperman korelasyon testi kullanılmıştır. BULGULAR Erkek adölesan güreşçilerin fiziksel özellikleri ile kuvvet ve çeviklik özelliklerinin tanımlayıcı istatistikleri Tablo 1’de, fiziksel özellikleri ile kuvvet ve çeviklik özelliklerinin tanımlayıcı istatistikleri Tablo 2’de sunulmuştur. Güreşçilerin sağ ve sol dizlerinin ekstansiyon/fleksiyon kuvvet oranları ile güreşçilerin sağ ve sol diz ekstansiyon ve fleksiyon kuvvetlerinin karşılaştırılması Tablo 3 ve 4’te sunulmuştur. Tablo 1. Erkek adölesan güreşçilerin fiziksel özellikleri ile kuvvet ve çeviklik özelliklerinin tanımlayıcı istatistikleri. Değişkenler N A.Ort. S.Sapma Minimum Maksimum Yaş (yıl) 15 13,33 2,02 12,00 18,00 Boy Uzunluğu (cm) 15 151,07 11,23 136,00 176,00 Vücut Ağırlığı (kg) 15 44,86 14,65 29,20 77,20 Beden Kütle İndeksi (BMI) 15 14,65 3,78 10,35 24,28 Pro-Agilite test (sn) 15 5,76 0,25 5,39 6,25 Sağ Ekstansiyon Kuvveti (600/sn) 15 147,60 57,59 84,00 317,00 Sol Ekstansiyon Kuvveti (600/sn) 15 137,20 44,72 94,00 281,00 Sağ Fleksiyon Kuvveti (600/sn) 15 73,00 24,18 56,00 146,00 Sol Fleksiyon Kuvveti (600/sn) 15 68,0667 24,79190 41,00 125,00 35 Tablo 2. Erkek adölesan güreşçilerin fiziksel özellikleri ile kuvvet ve çeviklik özelliklerinin tanımlayıcı istatistikleri. Degişkenler Pro-Agilite test Sağ Ekstansiyon Kuvveti Sol ekstansiyon Kuvveti Sağ Fleksiyon Kuvveti 1,000 -,504 -,521* -,700** -,382 ** ,676** ,924** Pro-Agilite test Sol Fleksiyon Kuvveti Sağ Ekstansiyon Kuvveti -,504 1,000 ,939 Sol Ekstansiyon Kuvveti -,521* ,939** 1,000 ,633* ,903** Sağ Fleksiyon Kuvveti -,700** ,676** ,633* 1,000 ,638* ** ** ,638 * 1,000 Sol Fleksiyon Kuvveti -,382 ,924 Yaş -,347 ,551* ,526* ,370 ,546* Boy Uzunluğu -,431 ,929** ,910** ,671** ,931** Vücut Ağırlığı -,561 * ,982 ** ,946 ** ,662 ** ,887** -,554 * ,986 ** ,943 ** ,651 ** ,901** Beden Kütle İndeksi ,903 Tablo 3. Erkek adölesan güreşçilerin sağ ve sol dizlerinin ekstansiyon/fleksiyon kuvvet oranlarının karşılaştırılması. N Ekstansiyon Fleksiyon fark % fark t-değeri sd Anlamlılık Sağ diz Ekstansiyon/Fleksiyon Oranı 15 147,60±57,59 73.00±24.18 74,60 50,54 7,941 14 ,000** Sol diz Ekstansiyon/Fleksiyon Oranı 15 137,20±44.72 68,07±24,79 69,13 50,39 9,462 14 ,000** **p< 0.01 Ekstansiyon/fleksiyon kuvvet oranında, % 60 farkın altı yaralanma için risk faktördür. Tablo 4. Erkek adölesan güreşçilerin sağ ve sol dizlerinin ekstansiyon ve fleksiyon kuvvetlerinin karşılaştırılması. Ekstansiyon Kuvveti (600/sn) 0 Fleksiyon Kuvveti (60 /sn) N Sağ Diz Sol Diz Fark % Fark t-değeri sd Anlamlılık 15 147,60±57,5 137,20±44.72 10,4 7,05 2,055 14 ,059 15 73.00±24.18 68,07±24,79 4,93 6,75 1,483 14 ,160 TARTIŞMA Bu çalışmanın bulguları sol diz ekstansiyon ve sağ diz fleksiyon izokinetik kuvveti arttıkça pro-agilite testini tamamlama zamanı azalması ile çeviklik performansı arttığını göstermektedir. Yine, vücut ağırlığı ve beden kütle indeksi arttıkça, çeviklik performansı azalmaktadır. Hem sağ, hem de sol dizde uyluğun arkasında ve önündeki kasların kuvvet oranı 10/6 oranının altında olmaması gerekirken 10/5’tir ve yaralanma açısından önemli bir risktir. Sağ ve sol dizin fleksiyon ve ekstansiyon kuvvetleri arasında anlamlı farklılık yoktur. Blooomfield ve ark, (1994) alt ve üst ekstremitenin kuvveti ve çeviklik özelliklerinin esneklik, aerobik ve anaerobik kapasite ile birlikte güreşte başarının önemli ögeleri olduğunu ifade etmiştir. İranlı başarılı güreşçilerin sürat ve çeviklik testleri sonuçlarının başarısız 36 güreşçilerden daha iyi olduğu ve bu özelliklerin tekniğin daha iyi yapılmasına yol açtığı bildirilmiştir (Mirzaei ve ark, 2007; Mirzaei ve ark, 2007; Rahmani-Nia ve ark, 2007), Sonuç olarak, müsabakaya hazırlık döneminde çeviklik antrenmanına başlamadan önce güreşçilerin vücutlarının sağ ve sol taraflarının kuvvetinin değerlendirilmesi simetrik vücut kuvveti gelişimi açısından önemlidir. Adölesan güreşçilerin çeviklik özelliklerinin gelişimi, onların nispi yaş etkisi, zirve boy uzama dönemi, büyüme, olgunlaşma ve gelişim dönemleri dikkate alınarak uzun vadeli spor gelişimi çerçevesinde yapılmalıdır. KAYNAKLAR Balyi, I., & Stafford, I. (2005) Coaching for Long-Term Athlete Development. Leeds: Coachwise UK. Bloomfield, J., Ackland, TR., Elliott, B.C., (1994), Applied anatomy and biomechanics in sport. First Edition. Blackwell Scientific Publications, RC1235A66. Baic, M., Sertie, H., Starosta, W., (2007), Differences in physical fitness levels between the classical and the freestyle wrestlers. Ki nesiology, 39(2): 142-149. Chelladurai P. (1976) Manifestations of agility. Journal of the Canadian Association of Health, Physical Education and Recreation, 42 (3): 36-41, Mirzaei, B., Ghafouri,A., (2007), physiological profile of Iranian senior Greco-Roman style wrestlers. Journal of Sports Sciences, 3(5): 8-9. Mirzaei, B., Mansur-Sadeghi, M., (2007), Physical fitness profile of Iranian seniorfreestyle wrestlers participated in national training camp. Olympic, 15(2): 15-16. Rahmani-Nia, F., Mirzaie, B., Nuri, R., (2007), Physiological profile of elite Iranian junior GrecoRoman style wrestlers. I.J. Fitness, 3(2): 49-54. Shepard, J.M., Young, W.B., (2006) Agility literature review: Classifications, training and testing. Journal Of Sport Sciences, 24:0-919-932. Twist PW, Benicky D. (1995) Conditioning lateral movements for multisport athletes. Practical strength and quickness drills. Strength & Conditioning, 17, 43–51. Zi-Hong, H., Lian-Shi, F., Hao-Jie, Z., Kui-Yuan, X., Feng-Tang, C., Da-Lang, T., Ming-Yi, L., Lucia, A.,and Fleck, S.J. (2013) Physiological profile of elite chinese female wrestlers. The journal of strength and conditioning research 27(9)/2374–2395. 37 ATA SPORUMUZ GÜREŞE YÖNELİK GÜNÜMÜZDEKİ TOPLUMSAL BAKIŞIN DEĞERLENDİRİLMESİ Mücahit FİŞNE1 Sait BARDAKÇI2 Yalçın KARAGÖZ2 1 Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu 2 Cumhuriyet Üniversitesi, İİBF, İşletme Bölümü ÖZET Amaç: Güreş, Türk kültüründe ve Türk spor tarihinde sosyal ve kültürel olarak önemli işlevler üstlenmiş ve toplumumuzda çok önemli bir yere sahip olmuştur. Bu çalışmanın amacı ata sporumuz olarak görülen güreşe yönelik günümüzdeki toplumsal bakışın ortaya konulmasıdır. Yöntem: Çalışma grubunu kolayda örnekleme yöntemiyle ulaşılan 876 kişi oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak Güven ve Öncü (2011) tarafından geliştirilen “Yağlı Güreşlere Yönelik Tutum Ölçeği” genel olarak Güreş sporuna uyarlanarak kullanılmıştır. Söz konusu ölçeği ve demografik bilgi formunu içeren anket araştırmaya katılmayı kabul edenlerin bir kısmına yüz yüze bir kısmına ise on-line anket yöntemiyle uygulanmıştır. Veri analizinde öncelikle Kolmogorov-Smirnov Normallik Testi ile verilerin normallik sınaması yapılmış, veriler normal dağılım göstermediği için Mann-Whitney U ve Kruskal Wallis nonparametrik testleri kullanılmıştır. Bulgular: Güreşe olan ilginin gençlerde daha düşük olduğu, eğitim düzeyi yükseldikçe güreşe olan ilginin azaldığı, katılımcıların yaklaşık % 32’sinin bir güreşçi ismi bile yazamadığı, yarısından fazlasının (%54) hiç güreş müsabakası izlemediği ve yaklaşık yarısının (%45) erkek çocukları varsa veya olursa güreş yapmasını istemediği belirlenmiştir. Sonuç ve Tartışma: Elde edilen bulgular ata sporumuz olarak görülmesine rağmen güreş sporuna yönelik toplumsal ilginin düşük olduğunu göstermektedir. Uluslararası literatürdeki benzer çalışmalar da başka toplumlarda da geleneksel sporlara yönelik ilginin azaldığını göstermektedir. Öneriler: Elde edilen bu bulgular tarih boyunca kültürümüzde çok önemli yeri bulunan güreşin tekrar yaygınlaştırılabilmesi, yeni nesiller için de hak ettiği yerde olması, varlığını ve işlevlerini devam ettirebilmesi için gerekli çalışmaların yapılmasında temel olarak kullanılabilir. Anahtar Sözcükler: Ata Sporu, Güreş, Toplumsal Bakış. 38 EVALUATION OF THE CURRENT SOCIAL PERSPECTIVE TOWARDS OUR ANCESTORS’ SPORT WRESTLING ABSTRACT Aim: Wrestling has served as important social and cultural functions in Turkish culture and in Turkish sports history and it has been in a very important place for our society. Aim of this study was to investigate the current social perspective against wrestling as seen our ancestors’ sport. Methods: A total of 876 participants who were selected with random sampling method completed this survey. The modified version of “Attitude Scale towards Oil Wrestling” developed by Güven and Öncü (2011) was used as an instrument. The survey form was conducted as face to face and online survey to the sample. As the data has not a normal distribution Mann-Whitney U and Kruskal-Wallis nonparametric tests were used. Findings: The main findings reveal that interest towards wrestling is lower in young people, even %32 of participants doesn’t know one of the wrestlers, more than half of the participants (%54) has never watched wrestling and approximately half of the participants now or in the future if they have children (%45) doesn’t want their children not to do wrestling sport. Results and discussion: The findings demonstrate that social interest towards wrestling is low although it is seen as our ancestors’ sport. In international literature, the similar studies demonstrate that social interest towards traditional sports is decreasing. Suggestions: The results can be used as a base in studies for popularization of wrestling which has an important place in our culture throughout the history again, for its being in its deserved place and for its continuing its existence and functions. Keywords: Ancestors’ Sport, Wrestling, Social Perspective. 39 HAZIRLIK DÜZEYLERI FARKLI OLAN GÜREŞÇILERIN MÜSABAKALARDA KULLANDIKLARI TAKTIK YÖNTEMLER Bekcan ABDIRAHMANOV1 Ciparkul ABDIRAHMANOVA2 Serdar GERİ2 Refika GERİ2 1 Kırgızistan Devlet Beden Eğitimi ve Spor Akademisi 2 Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi, BESYO ÖZET Araştırma 18-22 yaş aralığındaki hazırlık düzeyleri farklı güreşçilerin müsabaka içinde taktiksel açıdan hangi teknikleri kullandıklarını tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Araştırmada, 2012 ve 2013 yıllarında üniversiteler arası Kırgızistan güreş şampiyonasında ilk üç dereceye giren; Kırgız Devlet Beden Eğitimi ve Spor Akademisi (KDBEvSA), Cusup Balasagın Kırgız Milli Üniversitesi (KMÜ), İshak Razzakov Kırgız Teknik Üniversitesinde (KGTU) güreşen 42 sporcu incelenmiştir. Araştırma verileri müsabaka öncesi sporculara anket uygulanarak ve müsabaka sırasında gözlem metoduyla bir forma işlenerek elde edilmiştir. Yapılan istatistiksel değerlendirmeler sonucunda, 2012 yılında şampiyon olan KMÜ takımın “atak” , “tekrar atak” ve “savunma” tekniklerini, 2013 yılında şampiyon olan KDBEvSA takımının “atak” , “tekrar atak” tekniklerini müsabakada taktik olarak kullandıkları görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Güreş, Teknik, Taktik ОСОБЕННОСТИ ТАКТИЧЕСКИХ ПРИЕМОВ ПРИМЕНЯЕМЫХ БОРЦАМИ КУРЕШИСТАМИ РАЗЛИЧНОГО УРОВНЯ ПОДГОТОВЛЕННОСТИ Б.А. Абдырахманов 1, Д.О. Абдырахманова2, Сердар Гери2, Рефика Гери2 1 Кыргызская государственная академия физической культуры и спорта. Кыргызско-Турецкий университет “Манас”, Высшая школа физической культуры и спорта. 2 РЕЗЮМЕ В исследовании участвовали борцы 18-22 лет различного уровня подготовленности, где были определены сравнительные показатели выполнения технических приемов на основе тактических действий. Соревнования проходили в 2012 и 2013 годах. В исследовании принимали участие 42 спортсмена күрешиста занявших призовые места в Универсиаде: Кыргызская государственная академия физической культуры и спорта (КГАФКиС), Национальный университет им. Жусупа Баласагына (КНУ), Кыргызский государственный технический университет им. Искака Разакова (КГТУ). В научном 40 исследовании были применены педагогические методы: наблюдение и анкетирование. В результате исследования при использовании математико-статистических методов, было выявлено что, в 2012 году командой победителем КНУ больше всего были применены такие технические приемы, как «атака», «повторная атака», «защита», а в 2013 году командой победителем КГАФКиС «атака», «повторная атака». Ключевые слова: Куреш, Teхника, Taктика. Введение Современное развитие борьбы характеризуется возрастанием конкуренции, повышением требований тактической подготовленности, особенно в связи с изменением условий соревновательной деятельности, обусловленных постоянным совершенствованием правил соревнований. Повсеместное распространение отечественной школы борьбы, а также возросшие возможности науки и техники, позволяющие основным конкурентам детально изучать особенности тактического мастерства ведущих борцов, обусловили необходимость постоянного поиска и тщательного изучения, анализа и обобщения всего того огромного опыта, который накоплен как у нас в стране, так и за рубежом по проблемам разработки и научного обоснования содержания, методики формирования и совершенствования технико-тактического мастерства борцов на различных этапах многолетней тренировки. Основные положения многолетней тренировки борцов, ее этапы и содержание частично отражены в работах Д. Омурзакова (1973), Ф.Е. Баймана, Х.Ф.(1972), С.М. Саипбаева (1976), Анаркулова (1977), М.К. Саралаева (1993), и др. При значительном числе исследований и методических работ по тактике борьбы необходимо отметить, что одной из проблем теории и практики борьбы куреш остается отсутствие разработанной методики обучения тактической подготовке и вопросы совершенствования содержания и последовательности изучения базовой тактики борьбы (А.Н. Ленц, 1983; Ю.А. Шулика , 1990; Кыргызская национальная физическая культура: теоретические и методические аспекты, 2008). Актуальность темы настоящего исследования. Тактика борьбы куреш - это умелое использование технических, физических и волевых возможностей с учетом особенностей противника и конкретно сложившихся ситуаций в схватке и соревновании. Тактика в значительной мере определяется правилами соревнований и индивидуальными особенностями борцов. В борьбе куреш при решении проблемы оптимизации освоения и совершенствования сложных технико-тактических приемов важное значение имеет знание схем построение этих действий и факторы их 41 определяющие. Это происходит в результате постоянного изучения техники борьбы. Исследование основных показателей технико-тактических приемов с учетом уровня физической подготовленности, опыта выступлений на соревнованиях составляет основное содержание исследуемой нами проблемы. Цель исследования: обосновать методику применения комплекса тактических приемов борцов-курешистов различного уровня подготовленности. Задачи исследования: 1. Показать комплекс тактических приемов используемых борцами курешистами различного уровня подготовленности. 2. Сравнительный анализ временных показателей набранных общих баллов во время схватки между тремя командами. Организация и методы исследования. В работе определялось содержание техникотактической подготовленности борцов различной квалификации с применением анализа материалов соревновательной деятельности квалифицированных спортсменов, а также анкетных данных. Для проведения исследования нами была выбрана ежегодно проводимая в Кыргызской Республике Универсиада вузов. Для анализа были взяты наиболее результативные три команды 2012 и 2013гг. занимавшие призовые места, это: Кыргызская государственная академия физической культуры и спорта, Кыргызский национальный университет им Ж. Баласагына и Кыргызский государственный технический университет им И. Разакова. В исследовании принимали участие курешисты из трех команд в 2012 г. 21 спортсмен, в 2013 также 21 спортсмен в соответствии с весовыми категориями (табл.1, 2). Таблица 1 Квалификация борцов 3-х ведущих команд 2012г Название команды Общее количество борцов Спортивные разряды МСМК Вес МС Вес КМС - КГАФКиС КУУ 7 7 - _ 1 97 42 Вес 55 1 3 97 60 66 85 6 3 60 60 66 66 74 55 74 74 74 КМТУ _ 7 3 55 4 85 97+ 60 66 97 Таблица 2 Квалификация борцов 3-х ведущих команд 2013г Название команд Общее количество борцов Спортивные разряды МСМК Вес МС Вес КМС -97 КГАФКиС 7 1 КНУ 7 2 КГТУ 7 _ 6 66 97 4 2 60 66 74 85 85 97+ 3 5 Вес 55 55 60 60 66 74 55 74 74 55 60 60 74 97 На первом этапе исследования было проведено анкетирование спортсменов на предмет наиболее часто используемых тактических приемов. На втором этапе проводилось наблюдение во время соревнований, на основе предварительно построенной таблицы тактических приемов. При наблюдении учитывалось выполнение каждого тактического приема, время и последовательность выполнения приемов. Также были использованы протоколы соревнований заполняемые судьями. На третьем этапе провели сравнительный анализ каждого круга соревнований. А также выявлены наиболее часто применяемые тактические приемы. Методы исследования: Педагогические методы исследования: наблюдение, опрос, анкетирование. Результаты исследования. Наибольший интерес в борьбе куреш вызывают такие вопросы как: каким тактическим приемам защиты и контратакам необходимо обучать в течение года, в какой последовательности, скольким приемам, сколько раз следует повторять изучаемый прием в одном занятии, сколько раз выполнять его до усвоения оптимальной структуры и применения не только в учебно-тренировочных схватках, но и в условиях соревнований. 43 Исследование и выявление базовой тактики как фундамента для целенаправленного формирования у борцов курешистов широкого ареала тактических приемов, необходимо для успешного выступления на соревнованиях. Овладение базовой тактикой позволит эффективно и правильно построить процесс тактической подготовки и сформировать у них индивидуальный комплекс коронных тактических приемов. По результатам нашего исследования мы наблюдаем,что показатели побед 3-х лучших команд во время каждого каждого круга соревнования в сравнительном аспекте (табл. 3). Таблица 3 Показатели победы в каждом круге соревнования (2012 г.) Круг соревнования Название команд I II III IV V VI 85 % 85 % 42 % 57 % 28 % 28 % КНУ 85 % 71 % 57 % 71 % 28 % 14 % КГТУ 85 % 100 % 71 % 71 % 28 % 14 % КГАФКиС % показателя победы Занятое место 46,4 % III 46,5 % I 46,5 % II На основании результатов схваток у всех команд наиболее результативными были первый, второй, четвертый и третий круги соревнования. Вместе с этим в 5-6 кругах результативность составляет 1428% т.е. уменьшается на 19-20 % это говорит о том, что происходит отсев спортсменов на 5-6 кругах схваток. Сравнительный анализ показывает, что у команды КГАФКиС более стабильные результаты, но тем не менее команда заняла третье место у команды занявшей первое и второе места наиболее результативными были первые четыре круга. В итоге % общего показателя победы борцов команд КНУ и КГТУ равны 46,5 %, а показатель победы борцов команды КГАФКиС 46,4 %, с незначительной разницей. Анализ применения разновидности тактических приемов в 2012 г. показывает что в команде КГАФКиС наибольшее количество баллов набрали при выполнении тактического приема “атака”, “комбинация приемов”, “повторная атака” наименее применяемые приемы “ложные действия”, “двойной обман”, “маскировка”, “контратака” и практически не применялись “защита”, “вызов”. В команде КНУ больше всего применялись тактические действия “атака”, “контратака”, “комбинация 44 приемов”, наименее применяемые действия “защита”, “двойной обман”, “маскировка” и практически не применялись “ложные действия”, “вызов”, “открытый вызов”. В команде КГТУ превалируют тактические приемы “Атака”, “Комбинация приемов”, нечасто применялся тактический прием “вызов”, “контратака”, “маскировка”, “ложные действия” не применялись “защита”, “двойной обман”, “открытый вызов” (рис 1). Рисунок 1. Общее количество тактических приемов часто применяемых в борьбе (2012 г.) КГАФКиС КНУ КГТУ Контратака Комбинация приемов Атака Маскировка Защита Ложные действия Двойной обман Вызов Открытый вызов Повторная атака На основании результатов схваток 2013 г. у всех команд наиболее результативными также были первый, второй, четвертый и третий круги соревнования (табл.4). Таблица 4 Показатели победы в каждом круге соревнования (2013г.) Круги соревнования Название команд КГАФКиС КНУ КГТУ I II III IV V VI VII 85 % 71 % 85 % 57 % 85 % 85 % 71% 71 % 57 % 71 % 71 % 71 % 42 % 28 % 57 % 28 % 42% 28 % 14 % 28 % - % Занятое показатель место победы 56,5 % 52,5 % 54,7 % I III II Вместе с этим в 5-6 кругах результативность составляет 28-57% т.е. уменьшается на 14%, что говорит об отсеве спортсменов на 5-6 кругах 45 схваток. Сравнительный анализ показывает, что у команды КНУ до конца седьмого круга более ровные результаты, команда заняла третье место. Вместе с этим результативность команд КГАФКиС, КГТУ в первых четырех кругах имеет высокие показатели, что и сказалось на результатах соревнований. В итоге % общего показателя победы борцов команды КГАФКиС составил 56,5%, КГТУ 54,7 % и КНУ равны 52,5 %. Анализ применения разновидности тактических приемов в 2013 г. показывает что в команде КГАФКиС наибольшее количество баллов набрали при выполнении тактического приема “атака”, “повторная атака”, “комбинация приемов”, “защита”, “ложные действия” наименее применяемые приемы “двойной обман”, “вызов”, “контратака” и практически не применялись “маскировка”, “открытый вызов”. В команде КНУ больше всего применялись тактические приемы “атака”, “повторная атака”, “защита”, наименее применяемые действия “ложные действия”, “двойной обман”, “контратака”, “комбинация приемов”, “маскировка” и практически не применялись “вызов”, “открытый вызов”. В команде КГТУ превалируют также тактические действия “атака”, “повторная атака”, “комбинация приемов”, “контратака”, “защита” нечасто применялись тактические приемы “ложные действия”, “двойной обман”, не применялись “маскировка”, “вызов”, “открытый вызов” (рис. 2). Общее количество тактических приемов применяемых в борьбе КГАФКиС КНУ КГТУ Контратака Комбинация Атака приемов Маскировка Защита Ложные действия Двойной обман Вызов Открытый вызов Обсуждение полученных результатов 46 Повторная атака Независимо от вида спорта достижение высокого результата невозможно без отлично выработанной тактики. Тактика является теоретической наукой, важно применить это знание на практике. Исследования последних лет показывают, что во всех видах спортивной борьбы борцы во время индивидуальных соревнований нацелены в применение на практике различных контратакующих приемов и в ведении хода борьбы могли реализовать запланированные виды приемов. В борьбе тактика состоит из трех частей: тактические приемы, тактические приемы в борьбе, тактические приемы в соревнованиях. Наиболее известной тактикой являются тактические приемы в соревнованиях. На основании результатов исследования определены наиболее часто применяемые тактические приемы в 2012 и 2013 годах к победе привела тактическое приемы «атака». Данный прием был применен в 2012 году 28 борцами, а в 2013 году 26 борцами. Вторым действием является «комбинация приемов», в 2012 году прием был применен 17 борцами, в 2013 году 7, это объясняется тем, что с годами мастерство борцов улучшается и упор делается на результативность приемов. В 2013 году прием «повторная атака» была использована 15 борцами, а в 2012 году 7 борцами. Еще одним наиболее часто используемым приемом борцов является «защита», этот прием в 2013 году был использован 10 борцами, а в 2012 году 3 борцами. Применение тактического приема «защита» немного настораживает т.к. борцы, заработав несколько баллов в начале поединка, стараются удержать свое превосходство, применяя действие защиты, что снижает зрелищность соревнований. С другой стороны причиной такого явления является то, что судьи в соответствии с правилами соревнований во время борьбы не давали предупреждения, что также отрицательно влияет на поведение борцов и на динамику схватки. Не все борцы, принимавшие участие в соревнованиях, являются борцами кыргыз куреша, среди них есть борцы вольной, греко-римской борьбы, самбо, классической и лейлейкской борьбы они по своей специфике могли применять еще большее разнообразие тактических приемов, но они ограничились тактическими приемами «маскировка», «вызов», «открытый вызов», объяснением может быть специфика кыргыз куреша. Борьба кыргыз куреш в отличии от других видов борьбы по правилам соревнований поединок длится 5 минут борьбы без перерыва. Это тоже одна из особенностей использования тактических приемов в борьбе куреш. Как показал опрос спортсменов, многие борцы стремятся одержать чистую победу в первых же минутах. Тем не менее, это удавалось не всем, например 25-кратный чемпион страны Узаков Ибрагим 47 по прозвищу «Тапанча» единственный кто одерживал чистую победу в первых же минутах. Выводы 1. Определен комплекс тактических приемов борцов курешистов различного уровня подготовленности, наиболее часто используемые в соревнованиях это “атака”, “повторная атака”, “защита”, “комбинация приемов”, “обратный вызов”, “контратака”. 2. Сравнительный анализ временных показателей в результате набранных общих баллов во время схватки между тремя командами в 2012 году КГАФКиС 46,4 %, КНУ 46,5 %, КГТУ 46,5 %, показатели соревнований 2013 года составила КГАФКиС 56,5 %, КГТУ 54,7 %, КНУ 52,5 %. СПИСОК ЛИТЕРАТУРЫ 1. Анаркулов Х.Ф. Кыргызские народные подвижные игры, физические упражнения Автореф.дис. канд.пед.наук/Киргизский ГИФК.-Фрунзе,1969. Автореф.дис. д-ра пед.наук/ГЦОЛИФК.-М.,1977.-65с. 2. Кыргызская национальная физическая культура: теоретические и методические аспекты. – Бишкек: КГАФКиС. -2008. -662с. 3. Ленц А.Н. Тактическая подготовка борца. - М.: Физкультура и спорт, 1983. - 200 с. 4. Шулика Ю.А. Многолетняя технико-тактическая подготовка борцов: Автореф. дисс. докт. пед. наук / ГЦОЛИФК. - М., 1990. - 37 с. 48 DEVELOPMENT OF STUDENT’S SPEECH ACTIVITY STUDYING KYRGYZ NATIONAL GAMES AT THE ENGLISH LESSON Abdybekova Nurmira Abdybekovna Chief specialist of post-graduate, doctorate and magistracy department ÖZET Bu makalede, "Fiziksel kültür" alanında öğrencilerin gelişen konuşma faaliyetleri hakkında sorulması üzerine odaklanmaktadır. Modern yüksek öğretimde zorunlu eğitim bileşeni disiplinler arasında özel bir yeri, lisans ve yargı sistemini profesyonel yabancı dil İngilizce dil olduğunu kaydetti. konunun ana görevi onları aktif katılımcılar yapmak için öğrenme sürecinde öğrencilerin meşgul değil, sadece etkili değil, aynı zamanda eğlenceli öğrenme yapmaktır. egzersizleri verimliliği, motivasyon patlaması öncelikle nedeniyle konuya olan ilgiyi artırır ve öğrenme sürecinin önemli bir parçasıdır. Öğrencilerin-sporcuların konuşma aktivitesi becerilerinin oluşumu linguo-didaktik üsleri sorunu bugün, ilgili ve rağbet görüyor. Temmuz 2013, dil politikasının geliştirilmesi için №155 belirlenen öncelikler ve önceliklerinden "tedbirler devlet dili geliştirmek ve Kırgız Cumhuriyeti'nde dil politikası geliştirmek için üzerinde" Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi. Şu anda, yabancı dil geliştirme disiplini ve aktif talep: «Fiziksel kültür» aktif eğitim uygulanmakta olan öğrenmeye yeni yaklaşımlar geliştirmek, Kırgız milli oyunların çalışmasında ilgilenen alanında öğrenci sayısını artırmak süreç. Şu anda, sosyal düzen mezunlarının hazırlık zorunlu asgari düzeyde 'İhtiyaç yansıtılır Kırgızistan, genç uzmanlar tarafından yabancı dil derin bir bilgi "ve disiplin eğitim programının içeriği" Yabancı dil "üzerine kuruldu yüksek öğrenim yabancı dil mevcut durumu, eğitim standartlarına göre yüksek mesleki eğitim devlet eğitim standartları "Beden Eğitimi" alanında iki seviye :. temel ve çekirdek İyileştirme dil eğitimi gelecek uzmanlar da öğretilebilir İngilizce'yi araçları yapar. mesleki faaliyetlerini optimize. Bu da, temel özellikleri ve uzmanların gelecek eğitmenlerin konuşma faaliyetinin içeriğinin belirlenmesini gerektirmektedir, beden eğitimi ve uzmanların ön zorunlu askerlik eğitimi için öğretmenler. Bilimsel ve teknolojik devrim etkisi altında çağdaş sosyal kalkınma Dillerarası iletişimde sosyal ihtiyaçlarını artırır; iletişim aracı olarak yabancı dil [1, s.3] ustalık ihtiyacını uyarır. Anahtar Kelimeler: Konuşma yetkinlik, yabancı dil, durum, motivasyon, konuşma aktivitesi, egzersiz sistemi, Kırgız milli oyunları. 49 ABSTRACT This article focuses on question about the developing speech activities of students in the field of “Physical culture”. It is noted that in modern higher education a special place among the disciplines, which is a mandatory educational component, is English language for bachelor and professional foreign language for magistracy. The main task of subject is to make learning not only effective, but also fun, to engage students in the learning process to make them active participants. The efficiency of the exercises is primarily due to the explosion of motivation, increases interest in the subject and it is an important part of the learning process. The problem of linguo-didactic bases of formation of skills of speech activity of students-athletes is relevant and in demand today. Presidential Decree "On measures to develop the state language and to improve language policy in the Kyrgyz Republic" from July 1, 2013, №155 identified priorities and priorities for the development of language policy. At present, foreign language is the discipline of developing and actively demand: increase the numbers of students in the field of «Physical culture» are interested in the study of Kyrgyz national games, developing new approaches to learning that are being actively implemented in the educational process. Currently, the social order was formed on a deep knowledge of foreign languages by young specialists of Kyrgyzstan, which is reflected in the 'Requirements for mandatory minimum level of preparedness of graduates "and the content of the educational program of discipline" Foreign language "of the state educational standards of higher professional education. According to the current state educational standards of higher education foreign language can be taught at two levels: basic and core. Improving language training future experts in the field of "Physical Education" makes English the means to optimize their professional activities. This, in turn, requires determining the essential characteristics and the content of the speech activity of the future trainers of specialists, teachers for physical education and pre-conscription training of specialists. Modern social development under the influence of scientific and technological revolution enhances social needs in interlingual communication; stimulate the need for mastery of foreign languages as a means of communication [1, p.3]. Keywords: speech competence, foreign language, situation, motivation, speech activity, system of exercises, Kyrgyz national games 50 Introduction According to the researchers, while studying in high school students have to process a lot of texts of different styles and genres, an important place in the educational activity takes the production (creation) of texts. Educational speaker (volunteer) should be able to change the role of communication, used in accordance with their varied means of expression [2, p.15]. Learning a foreign language is intended to form a personality, able and willing to participate in cross-cultural communication. Our focus is the means of formation of skills of speech activity at lessons of English. Currently, however, we can say decrease in students' motivation to learn a foreign language. That is why the formation of positive motivation should be considered as a teacher of a special task. As a rule, the reasons are related to cognitive interests of students, the need to master new knowledge, skills, and abilities. But the first need of students in the study of a foreign language - communication. To arrange a favorable climate, orienting students to the communication, it is necessary to choose such forms of activities that will stimulate their activity. In various papers on the theory, methods of training and education methodologists, researchers give different interpretations didactic bases of formation of skills of speech activity in the English language classroom. In this matter, there are many problems and shortcomings. We agree with the opinion of the Russian researcher L.L.Nelyubin that "language is interpreted in a broad sense as a means of communication between people, weapons formation and expression of thoughts and feelings means assimilation and transmission of information. In order to effectively act on the senses and the mind, the carrier of the language must be proficient in them, i.e., has a voice culture. Speech activity is a system of the creative nature of skills geared to the communicative tasks. " "There is a system of speech acts included in any activity - entirely theoretical, intellectual or partly practical." According to this view, speech activity is a process of active, purposeful language learning and determine the situation of communication and interaction between people. Consequently, the training of speech activity in a foreign language should be carried out from a position of self-formation, is determined by the fullness of its characteristics, activities. Speech activity is implemented in such kinds of it, such as: 1. Listening. 2. Letter. 3. Reading. 4. Speaking. These kinds of speech activity are considered as basic forms of human interaction in the process of verbal communication [3, p.40]. 51 Speech activity - it is one of the activities of man, understood Methodists as "active, focused, mediated by the language system and due to the situation of communication the process of transferring and receiving messages" [4, p.17]. So, first try to define the word "speaking". There are many definitions and they are believed to be correct and appropriate. Speaking - is a kind of speech activity, which is realized when in the minds of the speaker there is a need for action on the speech of the interlocutor. In the process of speaking is influenced by various factors, including: the purpose for which is made verbal action; the topic of communication; time and place of communication; the relationship between the interlocutors (neutral, formal, friendly, advice, consent); social and communicative role of partners (student and teacher, boss and subordinate, fellow students) [4, p. 279]. Job training speech is constructed taking into account the fact that the actual communication can take the form of dialogue and monologue. Dialog (from the Greek "a conversation, the conversation of two") - is a chain or series vysskazyvanie when participants communicate alternately act as a speaker and a listener. Monologue (from the Greek for "one word, speech"). According to Russian researchers L.S.Kryuchkov., NV Moshchinskiy, speaking training includes three components: 1) an introduction to the memory of students of linguistic material; 2) development of skills to operate this material; 3) development of skills in the use of speech for real communicative purposes [4, p. 280-282]. By productive kinds of speech activities include speaking and writing, to receptive listening and reading. Speaking and writing play in the process of communicating an active role, they are aimed at the generation of speech, so they are considered to be productive kinds of speech activity. Listening and reading - this kind of speech activity, which is aimed at the perception, reception of information and its subsequent processing, so they are referred to as receptive types of speech activity. Reading - receptive type of speech activity, since it is based on the perception of the graphic language signs. Reading not only perception, but also the process of extracting information. read value of human life is extremely high, it is through the reading we get a large amount of information necessary for us. Recently, for the literate person is considered an important skill to read a foreign language. Reading develops memory, improves it. In addition, students are introduced to reading through the countries of the target language. 52 German Methodist G. Pytho rightly observed that is hardly a person who denies situational great importance to learning foreign speech. The situation - it's an incentive to the speech and a set of events, relations. The most common, the understanding of the situation is to understand it as the totality of the circumstances of reality, of the background on which unfold any event, action, with these circumstances should serve as an incentive to the speech act. On this basis, the Methodists are recommended for the creation of situations commonly used visualization. In addition, as the practice of teaching, as a result of system of exercises, students master the communicative ability to manage dialogic communication that contributes to the development of initiative of students, as well as the development and improvement of skills of oral speech [5, p.126]. According to KS Krichevsky, the inclusion of the target installation training a Foreign Language extension of their general outlook will also lead to increased interest in studying foreign languages and motivation of the bar. In the educational process, students learn a variety of knowledge, skills and abilities. This causes the teacher to use the corresponding variety of methods. To assess the knowledge of the most often used methods of written and oral interviews. Conversations, testing, questioning, interpreting survey organized in such a way as to encourage all those involved in or to the answer - wheel approach, or some of them - an individual approach. Use of modern technologies has stimulated the creation of our "Training Manual in the English language: the development of oral communication skills of students enrolled in the direction" Physical culture ". The manual for the development of English speech focuses on the formation of cultural competence in the classroom for discipline "English". Methods of teaching English language are presented thematic tasks, including texts and pre-text, post-text exercises and activities focused on the study of language and culture. Next, we give an example of practical English language training, which was used with students of the second year of study. As material we have developed a system of exercises. One of the main objectives of foreign language teaching speech - the development of speaking skills. But mastering this kind of speech activity is difficult. To create a motivation to communicate in English, you need to use the situation, i.e., the circumstances in which the speaker is placed that makes him need to talk. Technique of application of this method is as follows: 53 Pre– text exercises 1. 2. 3. 4. 5. Exercise №1. Discuss the following questions. What sports are popular in Kyrgyzstan? Why are these sports popular in Kyrgyzstan? Which Kyrgyz sportsmen take part in the Olympic? Are there many sport fans in Kyrgyzstan? Who are champion sportsmen and women in Kyrgyzstan? Exercise №2. Read the definitions of these words and learn by heart. KOK BORU – Kyrgyz national game. Two teams try to catch carcass of a goat or a calf. RIDERS – kok-boru game’s players "ER-SАIYSH" - Two riders try to pull each other off the horseback with pikes. 54 “KURESH” – Kyrgyz wrestling “TOGUZ KARGO'OL” - national game played with nine balls. “AT CHABISH” - Popular horse racing. “DJORGO SALYSH” - A competition of special breed of horses known as Djorgo. “KUNAN CHABISH” - Racing foals, two to three years old. 55 "KYZ KUUMAI" - national game when the boy and girl race and catch up. "TYIN ENMEI" - picking up the coins from surface while racing on horseback: Each player is allowed to make three attempts. Exercise №3. Read and translate the text. KOK BORU - NATIONAL GAME OF KYRGYZ PEOPLE As "Aba Kurosh" - a Turkish national wrestling, also "Sumo" - Japan national wrestling, Kok boru is a very widespread game between the Kyrgyz, Kazakh, Tajik, and Uzbek nations. The name "kok-boru" means, "gray wolf”. In fact this original game is very ancient. It is appeared in those remote times when herds of cattle grazed in the steppes and mountains all year round without a shelter or top dressing exposed to the attacks of wolves. Having no firearms the shepherds could not deal with wolves on the spot. Brave djigits (young men) chased after the wolves until the beasts of pray ran off their feet, then began beating them with slicks and lashes, trying to snatch it away from each other. Later "kok-boru" was replaced by "Ulak tartysh''. Composition of the team – 17 people: 1 – supervisor, 1 – coach, 3 - horsemen, 12 – players. The athletes of 18 years and older are allowed taking part in the competitions. 2 points are awarded for the winners, for the draw – 1 point, for the loss – 0 point. The team that throws more goals (goats) into a Tai Kazan of an opponent will be considered as a winner. 56 The game kok boru is held on the field with the following dimensions: length 200 meters, width 70 meters with two Tai Kazans by their sides. The diameter of Tai Kazan is 4.60 sm, height 120 sm; depth 50 sm. Weight of the goat is 30-33kg. The games are held according to the rules of the Federation on Kok Boru in the Kyrgyz Republic. One game lasts 60 minutes. The team places are determined by the amount of points. With equal number of points of the two teams, the advantage is given to the team which successfully won the internal game. With equal points of two or more teams, the advantage is given by the following indicators: for the victory in a personal game; on the best difference of the thrown and conceded goals (goats) into the tai kazan, between the teams; on the best difference of the thrown and conceded goals (goats) into the tai kazan, in all games. It is strictly forbidden to change players and horses during the game. The teams that changed the players or horses will be considered as they lost the game. The horseshoes should be smooth, not sharp. The player who violates the rules of the game is sent off the field for 2 minutes. In case of violation of the rules of the game in which a player is injured, the player who violated the rules is removed for 5 minutes or until the end of the game. Kok boru is played during special holidays and national events such as Independence Day on the 31st of August and Nooruz holiday and Nooruz holiday. However teams are trained throughout the year. Post– text exercises Exercise №4. Answer the following questions. 1. What kinds of Kyrgyz national games do you know? 2. How do you play Ulak tartysh? 3. When do people usually play national games? CRITICAL THINKING Exercise №5. Make cluster with new words. 57 Ulak tartysh Exercise №6. Explain the meanings the following word combinations in written form. Model: Kok boru – Kyrgyz national game. Two teams try to catch carcass of a goat or a calf Kok boru …, carcass of a goat or a calf …, riders …. Exercise №7. Make dialogue, using new words and general questions on theme: The Kyrgyz national games. Consequently, in the range of targeted training activities, developing the skills of speech activity, should include both preparatory and educational exercises. Such exercises require students to certain intellectual efforts to form language skills of the students-athletes. Such situations and exercises confirmed the real possibility of mastering the English language, even for a short period of training. We will do everything possible to students' interest in foreign languages developed. We use this approach as the formation of skills of speech practice student-athletes for their future professional activity will not only increase motivation but also intensifies the process of their preparation and help students feel more confident in their daily lives. Bibliography: 1. LL Nelyubin. Linguistic stylistics of modern English language: A Training Manual - 4th Edition, trans. and ext. - M .: Flint: Science, 2007. -128s. 2. Winter IA Psychological aspects of teaching speaking in a foreign language. M., 1985. 145s. 58 3. LS Kryuchkov, Moshchinskii NV Practical methods of teaching Russian as a foreign language. Russian as a foreign language: Textbook. Benefit / - 3rd ed. - M. Flint: Science, 2012.-480s. 4. The functioning of the Russian language in Kyrgyzstan and issues of bilingualism. Materials Student scientific-practical conference. Bishkek, 28.11.2014.- 126. 59 ELİT GÜREŞÇİLER İLE TAKIM SPORCULARININ YAŞAM DOYUMLARININ İNCELENMESİ Deniz Özge YÜCELOĞLU KESKİN1 1 Menderes KABADAYI1 Levent BAYRAM1 Özgür BOSTANCI1 Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği ÖZET Bu araştırmanın amacı, güreşçiler (serbest stil ve grekoromen) ile takım sporu (hentbol, futbol ve voleybol) yapan sporcuların yaşam doyumunu incelemektir. Çalışma, 2015-2016 yılında, Türkiye Büyük Erkekler (TBE) Greko-Romen Stil Güreş Milli Takım Hazırlık Kampına (MTHK) katılan 19 güreşçi, TBE Serbest Stil Güreş MTHK katılan 23 güreşçi ve takım sporu (futbol, hentbol, voleybol) yapan 49 sporcu olmak üzere toplam 91 kişi üzerinde uygulanmıştır. Veriler, Sporcu Tanıtıcı Bilgi Formu ve Yaşam Doyumu Ölçeği (YDÖ) ile toplanmıştır. Araştırmada, yaşam doyumlarını ölçmek amacıyla, Diener ve arkadaşları tarafından 1985 yılında geliştirilen YDÖ - The Satisfaction with Life Scale (SWLS) kullanılmıştır. Yaşam Doyumu Ölçeği, bireylerin yaşamlarından aldıkları doyumu belirlemek amacıyla geliştirilmiştir. Bu araştırmanın verileri; Verilerin normal dağılım gösterip göstermediği Kolmogorov-Smirnov testi ile incelenmiştir. Veriler normal dağılım gösterdiği için t testi ve One Way ANAVO testi kullanılmıştır. Analizler SPSS 16.0 for Windows paket programında yapılmış ve araştırmada anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak alınmıştır. Güreşçi olan ve olmayanların sporcuların yaşam doyumu düzeyi puan ortalaması incelendiğinde gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiştir (p>0.05). Grekoromen ve serbest stil güreşçilerin yaşam doyumu düzeyi puan ortalaması incelendiğinde gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmiştir (p<0.05). Grekoromen stil güreşçilerin yaşam doyumu düzeyi serbest stil güreşçilerden daha düşük olduğu tespit edilmiştir. İlgilendiği spordan gelir elde etmenin ve etmemenin yaşam doyumu düzeyini etkilemediği görülmüştür (p>0.05). Tüm sporcuların yaşam doyumu düzeyleri yüksektir. Çalışmamızda güreşçiler ile takım sporları yapan sporcular arasında yaşam doyumu düzeyi bakımından anlamlı bir fark bulunmazken, serbest güreş yapan güreşçilerde grekoromen güreşçilere göre yaşam doyumu düzeyinin anlamlı olacak şekilde daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. İlgilendiği spor dalından gelir elde etmenin ya da etmemenin yaşam doyum düzeyi üzerinde bir etkisinin olmadığı görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Güreş, Takım Sporu, Yaşam Doyumu 60 THE COMPARISON OF LIFE SATISFACTION LEVELS OF ELITE WRESTLERS AND TEAM SPORTSMEN IN TERMS OF THEIR INCOME ABSTRACT The aim of this study is to comparison the life satisfaction levels of elite wrestlers (free style and greco-roman) and sportsmen (doing handball, football and volleyball) in terms of their income. This study was conducted on a total of 91 sportsmen from 2015 to 2016 including 19 wrestlers who attended the preliminary camp of Turkish National Greco-Roman Wrestling Team; 23 wrestlers who attended the preliminary camp of Turkish National Free Style Wrestling Team and 49 sportsmen doing team sports (football, handball, volleyball). Data was collected using Sportsmen Introductory Form and Life Satisfaction Scale. The Satisfaction with Life Scale (SWLS) developed by Diener et al. in 1985 was used to evaluate the life satisfaction levels. The Life Satisfaction Scale was developed in order to evaluate the life satisfaction of the individuals. In order to reveal whether the data had a normal distribution or not, Kolmogorov Smirnov test was used. Due to the fact that the data did not have a normal distribution, t test and Oneway ANAVO test were also used. SPSS 16.0 for Windows package program were used to analyse the data. The level of significance was set at p<0.05. There was no statistically significant difference between the life satisfaction levels of the wrestlers and team sportsmen (p>0.05). However, there was a statistically significant difference between greco-roman style wrestlers and free style wrestlers with respect to life satisfaction levels (p<0.05). It was found that greco-roman style wrestlers had lower levels of life satisfaction compared with those of the free style wrestlers. It was observed that income earned from the sports conducted did not have any effect on life satisfaction levels (p>0.05). All sportsmen have high levels of life satisfaction. In our study, it was found that there was not a significant difference between wrestlers and team sportsmen in terms of life satisfaction level while freestyle wrestlers were found to have a significantly higher life satisfaction level compared to greco-roman wrestlers. Receiving income from the sports branch being interested in was found to have no effect on life satisfaction level. Keywords: life satisfaction, free style wrestling, greco-roman wrestling, team sports. 61 GİRİŞ İnsanı en iyi tanımlayan özelliklerin başında, onun hareket etme temel güdüsüne sahip bir varlık olması bulunur. Bu özelliği gereği insan durağan kalmaktan hoşlanmaz. İlgisini çeken aktivitelerde bulunmak, kendini hareket yoluyla ifade etmek insan doğasının vazgeçemeyeceği ihtiyaçlarındandır. Hareket, yaşam süresince gerek zorunlu ihtiyaçların temini, gerekse de oyun, eğlence, gezi, yarışma ve spor şekillerinde insan hayatındaki yerini ve önemini her zaman korumaya devam etmiştir. Hayatın akışında hareket yoluyla çevresine uyum sağlayabilen, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilen, rekabet gücünü devam ettirebilen bireyler, bu durumun dönütü olarak iç dünyalarında da kendilerini kişisel olarak güçlü ve değerli hissederler. Bu nedenle spor ortamında ortaya çıkan etkileşim, duyguların boşalması ve control edilmesi için uygun olanaklar sağlar. Sportif faaliyetlere katılan birey, hareketler yoluyla kendini ifade etme olanağı bulur. Saldırganlık, öfke, utangaçlık, kıskançlık gibi olumsuz olarak nitelendirilen davranışlar davranışlardan ötegelen duyguların boşalmasını ve bu duyguları kontrol edebilmeyi öğrenir. Böylece uyum sağlama süreci de olumlu şekilde etkilenmiş olur. Aynı zamanda spor, nörovegetatif sinir sistemi üzerine olumlu etki yaparak bu sistemin dengeli bir şekilde çalışmasını sağlar. Bu şekilde aşırı heyecan, saldırganlık gibi duygularının, sinirlilik dudrumlarının yok edilmesine yardımcı olur. Sporda kazanılan başarılar, kendine güveni artırır (Akt. Kuru, 2003). Düzenli fiziksel aktiviteye katılımın psikolojik iyilik hali ile ilgili olarak, dikkat çekici faydalar sağladığı gösterilmiştir. Anksiyetenin ve depresyonunun azalmasında, stresle başa çıkmada egzersizin etkili olduğuna dair kanıtlar bulunmaktadır (Scully ve ark., 1998). Sporun, insanın kendini algılama biçimi üzerindeki tesiriyle olumlu yönde etkilediği bir diğer duygu durumu değişkeni de yaşam doyumudur. Yaşam doyumu, bireylerin sahip olmayı istedikleri hangi önem sırasındaki şartlara, ne kadar ulaşabildiklerini belirledikleri bilişsel bir sorgulamadır (Akt. Özkara ve ark., 2015). Bir insanın ulaşmak istedikleri ve hayattan beklediklerine nazaran, elde edebildiklerinin karşılaştırılmasıyla varılan durum ya da sonuçtur (Özer ve Özsoy, 2003). Myers ve Diener (1995) bir kişilik özelliği olarak özgüven ve benlik saygısını, yaşam doyumunda değişmeleri ortaya çıkaran önemli değişkenler arasında olduğunu, özgüveni yüksek kişilerin daha doyumlu ve mutlu kişiler olduğunu belirtmektedir. Sporun iyi oluş ve yaşam doyumu üzerindeki etki mekanizmasını daha iyi anlamak, spor yoluyla gelişim sürecini yönetmede spor eğitimcilerine katkı sağlayacaktır. Bu 62 çalışmanın amacı, sporun hangi form (bireysel-takım) ve branşlarının yaşam doyumu üzerinde daha belirleyici olduğu ve gelir durumuna bağlı sosyo-ekonomik özelliğin bireyin yaşam doyumu düzeyine etki edip etmediği ile ilgili bilgi edinebilmektir. MATERYAL METOT Çalışma, 2015-2016 yılında, Türkiye Büyük Erkekler (TBE) Greko-Romen Stil Güreş Milli Takım Hazırlık Kampına katılan 19 güreşçi, TBE Serbest Stil Güreş MTHK katılan 23 güreşçi ve takım sporu (futbol, hentbol, voleybol) yapan 49 sporcu olmak üzere toplam 91 kişi üzerinde uygulanmıştır. Veriler, Sporcu Tanıtıcı Bilgi Formu ve Yaşam Doyumu Ölçeği ile toplanmıştır. Araştırmada, yaşam doyumlarını ölçmek amacıyla, Diener ve arkadaşları tarafından 1985 yılında geliştirilen YDÖ - The Satisfaction with Life Scale (SWLS) kullanılmıştır. Yaşam Doyumu Ölçeği, bireylerin yaşamlarından aldıkları doyumu belirlemek amacıyla geliştirilmiştir . Ölçek 5 maddeden oluşan ve bireyin öznel iyilik durumunu ölçen bir ölçme aracıdır. Ölçegin iç tutarlık katsayısı .80 ile .89 arasında değişmektedir ölçek Türkçe’ye Köker (1991) tarafından uyarlanmıstır. Yaşam Doyumu Ölçeğinden alınabilecek en yüksek puan 35, en düşük puan ise 7’dir. Verilerin normal dağılım gösterip göstermediği Kolmogorov-Smirnov testi ile incelenmiştir. Veriler normal dağılım gösterdiği için t testi ve One Way ANAVO testi kullanılmıştır. SPSS 16.0 for Windows ve Excel programları ile analiz edilmiştir. Analizler SPSS paket programında yapılmış ve araştırmada anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak alınmıştır. BULGULAR Tablo 1. Güreşçiler ile Takım Sporcularının Yaşam Doyumu Ölçeği Puan Ortalamalarının Karşılaştırılması Güreş Takım Sporları n Ortalama ± SS p 42 49 24,73 ± 6,20 22,67 ± 5,75 0,103 (P<0.05) Güreşçiler ile takım sporu yapan sporcuların yaşam doyum düzeyleri karşılaştırıldığında; iki grup arasında istatiksel olarak anlamlı bir farklılık tespit edilmemiştir (p>0.05). 63 Tablo 2. Grekoromen Stil ile Serbest Stil Güreşçilerin Yaşam Doyumu Ölçeği Puan Ortalamalarının Karşılaştırılması Gelir Elde Etme Evet Hayır n Ortalama ± SS p 69 22 24,1 ± 5,98 22,14 ± 6,01 0,157 (P<0.05) Grekoromen stil güreşçilerin yaşam doyumu düzeylerinin serbest stil güreşçilerden daha düşük olduğu tespit edilmiştir (p<0.05). Tablo.3. İlgilendiği Spordan Gelir Elde Etme Durumu Bakımından Yaşam Doyumu Ölçeği Puan Ortalamalarının Stil n Ortalama ± SS Grekoromen 19 22,21 ± 5,82 Serbest 23 26,83 ± 5,82 p ,015* (P<0.05) İlgilendiği spordan gelir elde etmenin ve etmemenin yaşam doyumu düzeyini etkilemediği görülmüştür (p>0.05). TARTIŞMA Çalışmamızda milli düzeyde serbest ve grekoromen stil güreşçilerin ve güreş sporu haricindeki başka bir sporla uğraşan sporcuların yaşam doyumu düzeyleri incelenmiştir. Güreşçi olan ile takım sporu yapan sporcular arasında yaşam doyumu düzeyi arasında bir farklılık olmadığı tespit edilmiştir. Güreşçi olan ve takım sporu yapan sporcuların yaşam doyumu ölçeği puan ortalamaları sırasıyla 24.73 ve 22.67 bulunmuştur. Yaşam doyumu ölçeğinden, alınabilecek en yüksek puan 35 olduğuna göre, çalışmamızdaki sporcuların yaşam doyum puanlarının ortalamanın üzerinde olduğunu söyleyebiliriz. Çalışmamızda grekoromen ve serbest stil güreş yapan sporcuların yaşam doyum düzeyleri karşılaştırıldığında, iki farklı stil güreşçiler arasında da anlamlı farklılık olduğu görülmüştür (p<0.05). Serbest stil güreşçiler ile takım sporu yapan sporcuların yaşam doyum düzeyleri puanları sırasıyla 26,83 ve 22.21 olarak bulunmuştur. Serbest stil güreşçilerin yaşam doyumu düzeylerinin grekoromen stil güreşçilere göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Çalışmamızda ilgilendiği spordan gelir elde eden ile gelir elde etmeyen sporcuların yaşam doyumu puanlarının ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık olmadığı tespit edilmiştir. İlgilendiği spor dalından gelir elde etmenin ya da etmemenin yaşam doyum düzeyi üzerinde etkisinin olmadığı görülmüştür. Yaşam doyumu ölçeğinden alınabilecek en yüksek 64 puan 35 olduğuna göre, çalışmamızdaki sporcuların yaşam doyum puanlarının ortalamanın üzerinde olduğunu söyleyebiliriz. Yaşam doyumu ile ilgili yapılan bazı çalışmalar cinsiyetin, ırkın ve gelir durumunun yaşam doyumunu ve mutluluğu yordamada hemen hemen hiç bir etkiye sahip olmadığını, psikolojik değişkenlerin örneğin kişisel eğilimlerin, yakın ilişkilerin ve kültürün yaşam doyumunu açıklamada daha fazla etkiye sahip olduğunu göstermektedir (Myers ve Diener, 1995). Gelir durumunun yaşam doyumu üzerinde etki göstermediğni belirtmesi bakımından bu çalışmayla tutarlıdır. Diğer yönden Dost (2007), üniversite öğrencileri üzerinde yaptığı çalışmasında algılanan ekonomik durumun üniversite öğrencilerinin yaşam doyumu ile ilişkili bir faktör olduğu sonucuna varmıştır (Tuzgöl Dost, 2007). Bu sonuç, Chow (2005), Moller (1996), Paolini, Yanez ve Kelly (2006), Tuzgöl Dost’un (2006) sonuçlarıyla benzerlik göstermektedir. Sporcularda yaşam doyumu düzeyiyle ilgili bazı çalışmalar bulunmaktadır. Toy (2015) çalışmasında serbest güreşçilerin gelir düzeyleri ile yaşam doyumları arasında ilişki olduğunu saptamış ancak hem serbest hem de greko-romen güreşçilerde maaşlı sporcu olmayla yaşam doyumu arasında bir ilişkiye rastlamamıştır. Tabuk da çalışmasında elit sporculaın gelir seviyesi ve yaşam doyumu arasında bir farklılık bulamamıştır (Tabuk, 2009). SONUÇ Tüm sporcuların yaşam doyumu düzeyleri yüksektir. Çalışmamızda güreşçiler ile takım sporları yapan sporcular arasında yaşam doyumu düzeyi bakımından anlamlı bir fark bulunmazken, serbest güreş yapan güreşçilerde greko-romen güreşçilere göre yaşam doyumu düzeyinin anlamlı olacak şekilde daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. İlgilendiği spor dalından gelir elde etmenin ya da etmemenin yaşam doyum düzeyi üzerinde etkisinin olmadığı görülmüştür. KAYNAKLAR Chow HPH. Life satisfaction among university students in a Canadian prairie city: a multivariate analysis. Soc Indic Res, 2005; 70: 139-150. Diener, E, Emmons, R. A., Larsen, R. J. ve Griffin, S. (1985). The satisfaction with Life Scale. Journal of Personality Assessment, 49 (1), 71-75). Kuru E. Farklı statüdeki beden eğitimi bölümü öğrencilerinin kişilik özellikleri. G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2003; 23(1):175- 191. 65 Moller V. Life satisfaction and expectations for the future in sample of university students: A research note. South African Journal of Sociology, 1996; 27 (1), 109-125. Myers DG ve Diener E. Who is happy? Psychological Science, 1995; 6, 10-19. Özer M, Özsoy Karabulut Ö. Yaşlılarda yaşam doyumu. Geriatri 2003;6: 72-74. Özkara AB, Kalkavan A, Çavdar S, Spor bilimleri alanında eğitim alan üniversite öğrencilerinin yaşam doyum düzeylerinin araştırılması. International Journal of Science Culture and Sport (IntJSCS), 2015; Special Issue 3:336-346. Paolini L., Yanez AP. ve Kelly WE. An examination of worry and life satisfaction among college students. Individual Differences Research, 2006; 4 (5), 331-339. Scully D, Kremer J, Meade MM, Graham R, Dudgeon K, Physical exercise and psychological well being: A critical review. British Journal of Sports Medicine, 1998; 32; 111–120. Toy AB. Serbest ve grekoromen stil güreşçilerin hedef yönelimi ve yaşam doyumu ilişkisi. Çorum: Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2015. Tabuk EM, Elit Sporcularda İş-Aile Çatışması Ve Yaşam Tatmini İlişkilerinin İncelenmesi, Kayseri: Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek LisansTezi, 2009. Tuzgöl Dost M. Subjective well-being among university students. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2006; 31, 188-197. Tuzgöl Dost M. Üniversite Öğrencilerinin Yaşam Doyumunun Bazı Değişkenlere Göre İncelenmesi. P.Ü. Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2007; (2), 22, 132-143. 66 ELİT GÜREŞÇİLER İLE TAKIM SPORU YAPAN SPORCULARIN KENDİNLE KONUŞMA DURUMLARININ İNCELENMESİ Deniz Özge YÜCELOĞLU KESKİN1 1 Deniz GÜNAY DEREBAŞI1 Tülin ATAN1 Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi ÖZET Çalışmanın amacı; Güreşçiler (serbest stil ve grekoromen) ile takım sporu (hentbol, futbol ve voleybol) yapan sporcularda kendinle konuşma düzeyinin incelenmesidir. Araştırmanın örneklemini; 2015-2016 yılında, Türkiye Büyük Erkekler (TBE) Greko-Romen Stil Güreş Milli Takım Hazırlık Kampına katılan 19 güreşçi, TBE Serbest Stil Güreş MTHK katılan 23 güreşçi ve takım sporu (futbol, hentbol, voleybol) yapan 49 sporcu olmak üzere toplam 91 kişi üzerinde uygulanmıştır. Araştırmanın amacına ulaşmak için; Zervas, Stavrou ve Psychountaki (2007) tarafından kendinle konuşma da motivasyonel ve bilişsel süreçlere ilişkin belirlenen boyutlarda bireysel farklılıkları ortaya çıkarmak amacıyla geliştirilmiş, Türk kültürüne uyarlaması Engür (2011) tarafından gerçekleştirilmiş olan Kendinle Konuşma Anketi-KKA kullanılmıştır. Araştırmanın verilerinin normal dağılım gösterip göstermediği Kolmogorov Smirnov testi ile incelenmiştir. Veriler normal dağılım göstermediğinden Mann Whitney U testi ve Kruskal Wallis testi kullanılmıştır. Analizler SPSS paket programında yapılmış ve araştırmada anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak alınmıştır.Yapılan analiz sonucunda güreş sporu yapan ve yapmayan sporcuların kendinle konuşma düzeyleri incelendiğinde bilişsel ve motivasyonel kendinle konuşma alt boyutu puan ortalamaları arasında istatiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiştir (p>0.05). Grekoromen ve serbest stil güreşçilerin bilişsel ve motivasyonel kendinle konuşma düzeyleri arasında istatiksel olarak anlamlılık görülmemiştir (p>0.05). İlgilendiği spordan gelir elde etmenin ve etmemenin motivasyonel ve bilişsel kendinle konuşma alt boyutu değerlerini etkilemediği görülmüştür (p>0.05). Gelir düzeylerine göre sporcular incelendiğinde; geliri olmayan, geliri 2000 TL’nin altında olan ve geliri 2000 TL’nin üzerinde olanlar arasında motivasyonel ve bilişsel kendinle konuşma alt boyutu puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark tespit edilmemiştir (p>0.05). Bilişsel alt ölçekte alınabilecek en yüksek puan 20, motivasyonel alt ölçekten alınabilecek en yüksek puan 35’dir. Tüm sporcuların bilişsel ve motivasyonel alt boyutlarından aldıkları puan ortalamanın üzerinde bulunmuştur. Bu durum sporcuların kendinle konuşma düzeylerinin yüksek olduğunu göstermektedir. Tüm sporcuların kendinle konuşma düzeyleri yüksektir. Güreş sporu yapan ve yapmayan sporcuların kendinle konuşma düzeyleri farklılık göstermemektedir. Anahtar Kelimeler: Güreş, Kendinle Konuşma,Takım Sporu 67 AN EVALUATION OF SELF SPEAKING STATUS OF ELITE WRESTLERS AND SPORTSMEN DOING TEAM SPORTS The aim of this study is to evaluate the self-talk levels of wrestlers (free style and grecoroman) and athletes doing team sports (handball, football and volleyball). This study was conducted on a total of 91 sportsmen from 2015 to 2016 including 19 wrestlers who attended the preliminary camp of Turkish National Greco-Roman Wrestling Team; 23 wrestlers who attended the preliminary camp of Turkish National Free Style Wrestling Team and 49 athletes doing team sports (football, handball, volleyball). To achieve the aim of the study, the SelfTalk Survey, which was originally developed by Zervas, Stavrou and Psychountaki (2007) in order to reveal individual differences in motivation and cognitive processes involved in selfspeaking and which was later adapted to Turkish culture by Engür (2011), was used. Kolmogorov Smirnov test was used to examine whether the data had a normal distribution or not. The data did not have a normal distribution, which required Mann Whitney U test and Kruskal Wallis test. The analyses were conducted using SPSS software and the level of significance was set at p<0.05. The analysis conducted on the self-talk levels of the subjects showed that there were no statistically significant differences between the cognitive and motivational mean scores of wrestlers and athletes doing team sports (p>0.05). There was not a statistically significant difference between greco-roman and free style wrestlers in this respect, either. (p>0.05). It was also revealed that income earned from the sports conducted did not have any effect on motivational or cognitive self-talk habits (p>0.05). An evaluation of the incomes of the athletes showed that there were no statistically significant differences among the motivational or cognitive self-talk habits of athletes with no income, athletes with an income below 2000 Turkish Liras and sportsmen with an income above 2000 Turkish Liras (p>0.05).All athletes have high levels of self-talk habits. There are no differences between the self-talk levels of wrestlers and athletes doing other sports. Key Words: Wrestling, Self Talk, Team Sports GİRİŞ Günümüzde sporda performans, sporcunun aktivite sırasında göstermiş olduğu fizyolojik, biyomekanik ve psikolojik verim olarak tanımlanmaktadır. Optimal ve üstün bir performansa ulaşmak ise sporcunun hem psikolojik hem de fizyolojik yetilerinin geliştirilmesine ve amaca uygun bir biçimde belirli düzeye yükseltilmesine bağlı olmaktadır [1].Sporcunun stres ve kaygı ile baş edebilme gücü, psikolojik olarak kendini iyi hissetme durumu sporda başarıyı getiren önemli faktörlerden biridir. Yapılan araştırmalar kendinle konuşmayı, öğrenmeye ve motivasyonel süreçlerde etki eden bilişsel bir strateji olarak tanımlanmaktadır [2]. Sporcular kendinle konuşmayı bilişsel durumlarını tekrar yapılandırmak ve çevreye uyum sağlayamayan, irrasyonel düşünceleri başkalaştırmak için kullanmalıdır. Spor ve 68 egzersizde kendinle konuşmanın pek çok kullanımı bulunur. Örneğin bireyler kendinle konuşmayı alışkanlıkları düzeltmek, dikkati odaklamak, uyarılmışlığı düzenlemek, özgüveni oluşturmak ve korumak ile egzersiz katılımını cesaretlendirmek ve korumak için kullanabilirler [3]. Kendinle konuşma ölçeğinin alt boyutlarından, motivasyonel boyut psikolojik olarak hazırlanma, özgüven ve kaygıyı düzenlemek gibi işlevleri kapsarken, bilişsel boyutun ise becerilerin ve gelişimsel stratejilerin uygulanmasını işaret ettiğini ifade etmişlerdir [4]. Araştırmalar planlı kendinle konuşmanın beceri edinme ve sporda performans anlamında gelişim sağladığını göstermektedir [5]. Bu çalışma güreşçi olan ve olmayan sporcuların kendinle konuşma düzeyini incelemek amacıyla yapılmıştır. MATERYAL-METOT Çalışma, 2015-2016 yılında, Türkiye Büyük Erkekler (TBE) Greko-Romen Stil Güreş Milli Takım Hazırlık Kampına katılan 19 güreşçi, TBE Serbest Stil Güreş MTHK katılan 23 güreşçi ve takım sporu (futbol, hentbol, voleybol) yapan 49 sporcu olmak üzere toplam 91 kişi üzerinde uygulanmıştır. Araştırmanın amacına ulaşmak için; Zervas, Stavrou ve Psychountaki (2007) tarafından kendinle konuşmada motivasyonel ve bilişsel süreçlere ilişkin belirlenen boyutlarda bireysel farklılıkları ortaya çıkarmak amacıyla geliştirilmiş [4], Türk kültürüne uyarlaması Engür (2011) tarafından gerçekleştirilmiş olan Kendinle Konuşma Anketi-KKA kullanılmıştır [6]. Ölçek yargıların 5 değerlendirme basamağına göre yapıldığı (1 Hiçbir zaman, 2 Nadiren, 3 Bazen, 4 Çoğunlukla, 5 Her zaman) 11 maddeden oluşmakta ve 2 alt boyutu içermektedir. Bu alt boyutlar, Motivasyonel işlev (Motivational Function) ve Bilişsel işlev (Cognitive Function)’dir. Bilişsel alt boyuttan alınabilecek en düşük puan 4, en yüksek puan 20’dir. Motivasyonel alt boyuttan alınabilecek en düşük puan 7, en yüksek puan 35’dir. Puanların yükselmesi o alandaki işlevin arttığı anlamına gelmektedir. Verilerin normal dağılım gösterip göstermediği Kolmogorov Smirnov testi ile incelenmiştir. Veriler normal dağılım göstermediğinden Mann Whitney U testi ve Kruskal Wallis testi kullanılmıştır. Analizler SPSS paket programında yapılmış ve araştırmada anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak alınmıştır. 69 BULGULAR Tablo.1.Güreşçi Olan ve Olmayanların Kendinle Konuşma Alt Boyutlarının İncelenmesi Bilişsel İşlev Motivasyonel İşlev Branş n Ort. Güreşçi 42 14,54 Güreşçi olmayan 49 Güreşçi Güreşçi olmayan S.S. Medyan min max 3,45 15 6 20 4,29 6,59 14 4 20 42 13,85 26,23 28 11 35 49 25,73 7,43 28 7 35 p 0.361 0.924 Bilişsel işlev alt boyutuna ilişkin maddelerin sonuçları değerlendirildiğinde; güreşçi olan ve olmayanların puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiştir (p>0.05). Motivasyonel işlev alt boyutuna ilişkin maddelerin sonuçları incelendiğinde, güreşçi olan ve olmayanların puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiştir (p>0.05). Tablo.2.Grekoromen ve Serbest Güreşçilerin Kendinle Konuşma Alt Boyutlarının İncelenmesi Bilişsel İşlev Motivasyonel İşlev Stil n Ortalama S.S. Medyan min max Grekoromen Serbest Grekoromen Serbest 19 14,0526 4,04796 23 19 14,9565 25,3158 2,89950 7,52811 23 27,0000 5,77613 15 15 26 28 6 7 11 11 20 20 35 35 p 0.573 0.577 Bilişsel işlev alt boyutuna ilişkin sonuçlar incelendiğinde; Grekoromen ve Serbest Güreşçilerin puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiştir (p>0.05). Motivasyonel işlev alt boyutuma ilişkin maddelerin sonuçları değerlendirildiğinde; Grekoromen ve Serbest Güreşçilerin puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiştir (p>0.05) Tablo 3: İlgilendiği Spordan Gelir Elde Eden ile Etmeyen Sporcuların Kendinle Konuşma Alt Boyutlarının İncelenmesi Bilişsel İşlev Motivasyonel İşlev Gelir n evet 69 14,4638 Standart Sapma 3,80626 hayır 22 13,2727 evet hayır 69 22 Ortalama Medyan min max 15 4 20 4,22218 14 4 20 26,3768 6,63569 24,6818 8,17305 28 24.5 7 7 35 35 70 p 0.172 0.402 Bilişsel işlev alt boyutuna ilişkin test sonuçları incelendiğinde; İlgilendiği spordan gelir elde eden ile etmeyen sporcuların puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiştir (p>0.05). Motivasyonel işlev alt boyutuna ilişkin maddelerin sonuçları değerlendirildiğinde; İlgilendiği sporda gelir elde eden ile etmeyen sporcuların puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiştir (p>0.05). Tablo 4: Kendinle Konuşma Anketi Alt Boyutlarının Gelir Düzeyine Göre İncelenmesi Bilişsel İşlev Motivasyonel İşlev Gelir Düzeyi Gelir yok 1-1999 TL 2000 ve üzeri Gelir yok 1-1999 TL 2000 ve üzeri n Ortalama 42 24 25 14,1667 15,1250 13,2800 Standart Sapma 3,74763 4,11056 3,96358 42 24 25 25,4048 27,7500 25,2000 7,17740 5,78792 7,79423 Medyan min max 15 16 14 6,00 4,00 4,00 20,00 20,00 20,00 28 28 28 11,00 7,00 7,00 35,00 35,00 35,00 p 0.159 0.452 Bilişsel işlev alt boyutuna ilişkin test sonuçları değerlendirildiğinde; gelir düzeyi değişkenlerinin kendinle konuşma düzeyini farklılaştırmadığı tespit edilmiştir (p>0.05). Motivasyonel işlev alt boyutuna ilişkin maddelerin sonuçları değerlendirildiğinde; gelir düzeyi değişkenlerinin kendinle konuşma düzeyini farklılaştırmadığı tespit edilmiştir (p>0.05). TARTIŞMA Çalışmamızda milli düzeyde serbest ve grekoromen güreşçilerin ve güreş sporu haricindeki başka bir sporla uğraşan sporcuların kendinle konuşma düzeyleri incelenmiştir. kendinle konuşma ölçeğinin bilişsel işlev alt boyutunda güreşçi olan ile olmayanların farklılaşmadığı tespit edilmiştir. Yine kendinle konuşma ölçeğinin motivasyonel işlev alt boyutuna ilişkin maddelerin sonuçları incelendiğinde, güreşçi olan ve olmayanların puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiştir. Güreşçi olan ve olmayan sporcuların bilişsel işlev puanları sırasıyla 14,54 ve 13,85 bulunmuştur. Bilişsel alt boyutundan alınabilecek en yüksek puan 20 olduğuna göre çalışmamızdaki sporcuların bilişsel işlevlerinin ortalamanın üstünde olduğunu söyleyebiliriz. Motivasyonel işlev puanı, güreşçilerin 26.23, güreşçi olmayanların ise 25.73 olduğu görülmüş ve aralarında farklılık olmadığı tespit edilmiştir. Grekoromen ve serbest stil güreş yapan sporcuların kendinle konuşma alt boyutları karşılaştırıldığında, her iki stildeki güreşçiler arasında da anlamlı 71 farklılık olmadığı görülmüştür. Motivasyonel işlev alt boyutundan alınabilecek en yüksek puan 35’dir. Buna göre çalışmamızdaki deneklerin motivasyonel işlevlerinin yüksek olduğunu söylemek mümkündür. Tüm sporcuların bilişsel ve motivasyonel alt boyutlarından aldıkları puan ortalamanın üzerinde bulunmuştur. Bu durum sporcuların kendinle konuşma düzeylerinin yüksek olduğunu göstermektedir. Nergiz ve arkadaşlarının (2015) yaptığı bir çalışmada kadın dansçıların motivasyonel kendinle konuşma düzeylerinin ortalaması 26.405, erkek dansçıların ise 23.869 olduğu saptanmıştır[7]. Bilişsel alt boyutlarının ortalaması incelendiğinde; kadınlarda 15.43, erkeklerde ise 14.198 olarak bulunmuştur. Çalışmamızda ilgilendiği spordan gelir elde eden ile gelir elde etmeyen sporcuların bilişsel işlev ve motivasyonel işlev ortalamaları arasında anlamlı bir farklılığın olmadığı tespit edilmiştir. Çalışmamızda gelir düzeyinin de kendinle konuşma düzeyi üzerinde bir etkisinin olmadığı görülmüştür. Sporcularda kendinle konuşma düzeyiyle ilgili bazı çalışmalara rastlanmıştır. Bayköse (2014) sporcularda kendinle konuşma ve imgeleme düzeyinin optimal performans duygu durumunu belirlemedeki rolünü incelemiştir [8]. Çalışmaya farklı branşlardan (futbol, basketbol, voleybol, tenis, atletizm, bisiklet… vb) 154 kadın 227 erkek toplam 381 sporcu katılmıştır. sporcuların kendinle konuşma ve imgeleme düzeylerinin optimal performans duygu durumunun önemli belirleyicileri olmasının yanı sıra, cinsiyet değişkeni açısından sporcuların kendileriyle konuşma düzeyleri arasında istatistiksel anlamda anlamlı bir farklılık gözlenmiştir. Başka bir çalışmada Peluso, Ross, Gfeller ve Lavoie (2005), sportif beceri performansını arttırıcı zihinsel yöntemler arasında bir karşılaştırma yapmışlardır. Toplamda 150 sporcunun katıldığı araştırmada imgeleme yöntemi ile kendi kendine konuşma (self-talk) yöntemleri baz alınmıştır [9]. Elde edilen bulgular; haftada 10 saat ve daha az sürede aktiviteye katılan sporcuların daha çok kendi kendine konuşma yöntemini kullandıklarını ortaya koyarken, haftada 10 saat ve daha fazla aktiviteye katılanların daha çok imgeleme yöntemini tercih ettiklerini göstermiştir. Aynı şekilde Gammage ve ark. (2001) motor öğrenme araştırmalarında ilk olarak sözel-bilişsel aşamadan geçildiği bilgisinden yola çıkarak deneyimsiz sporcuların daha çok kendinle konuşma kullanacaklarını öne sürmüş. Deneyimsiz sporcuların bilişsel kendinle konuşmayı daha fazla kullanacakları, deneyimli sporcuların ise bu kadar detayı ve yönergeye ihtiyacı olmadığı öngörüsüne bulunmuş ancak bunu empirik olarak desteklememişlerdir[10]. 72 Landin ve Hebert’a (1999) göre deneyimsiz sporcuların doğru hareket kalıplarını geliştirmek için kendinle konuşmayı kullandıkları literatür tarafından belirlenmiştir. Ancak deneyimli sporcularında aynı şekilde kendinle konuşma kullandıklarını söylemenin çok geniş anlamda spekülatif olacağı belirtilmiştir[11]. Sonuç olarak, tüm sporcuların kendinle konuşma düzeyleri yüksektir. Güreş sporu yapan ve yapmayan sporcuların kendinle konuşma düzeyleri farklılık göstermemektedir. Güreş yapılan stil, yaptığı spor branşından gelir elde edip etmeme ve gelir düzeyi değişkenlerinin kendinle konuşma düzeyini farklılaştırmadığı sonucuna varılmıştır. KAYNAKLAR 1.Konter E. Spor Psikolojisi Uygulamalarında Yanılgılar ve Gerçekler, Dokuz Eylül Yayınları, s. 7, 31, 32, 37, Ankara, 2003. 2.Theodorakis Y, Hatzigeorgiadis A, & Chroni S. Self-talk: It works, but how? Development and preliminary validation of the functions of self-talk questionnaire. Measurement in Physical education and exercise Science,12(1), 2008, 10-30. 3.Williams J M, & Leffingwell T R. Cognitive Strategies in Sport and Exercise Psychology. In J. Van Raalte and B. Brewer (Eds.). Exploring Sport and Exercise Psychology, . APA Press, Washington D.C, 1996, 51-73. 4.Zervas Y, Stavrou N. ve Psychountaki M. Development and Validation of the Self-Talk Questionnaire (S-TQ) for Sports Journal of Applied Sport Psychology, 2007, 19, 142-159. 5.Neck C P, Manz C C. Thought Self-Leadership: The Influence of Self-Talk and Mental Imagery on Performance, Journal of Organizational Behavior, 1992. 13, 7, 681-699. 6.Engür M. Performans Başarısızlığı Değerlendirme Envanteri ve Kendinle Konuşma Anketinin Türk Sporcu Popülasyonu’na Uyarlanması ve Uygulanması. Ege Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü. Sporda Psikososyal Alanlar Anabilim Dalı. Doktora Tezi, İzmir. 2011. 7.Nergiz S, Bayköse N, Yıldız M Kendinle Konuşma: Modern Ve Halk Dansları Yapan Bireylerin Kendileriyle Konuşma Durumları. Niğde University Journal of Physical Education And Sport Sciences Vol 9, Special Issue , 2015 8. Bayköse N. Sporcularda Kendinle Konuşma ve İmgeleme Düzeyinin Optimal Performans Duygu Durumunu Belirleyici Rolü. Selçuk Üniversitesi. Sağlık bilimleri Enstitüsü. Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı. Yüksek Lisans Tezi. Konya.2014. 9.Peluso EA, Ross MJ, Gfeller, JD, LaVoie DJ. “A comprasion of mental strategies during athletic skills performance”, Journal of Sport Science and Medicine, 4, pp. 543-549, 2005. 10.Gammage KL, Hardy J, & Hall, CR. A Description of Self-Talk in Exercise.2001. 11.Landin D, Hebert EP. The Influence of Self-Talk on the Performance of Skilled Female Tennis Players. Journal o Applied Sport Psychology, 11(2), 263, 282.1999. 73 ELİT GÜREŞÇİLERDE BESLENME YAKLAŞIMLARININ BELİRLENMESİ Mehmet TÜRKMEN1 1 Osman İMAMOĞLU1 Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi ÖZET Bu çalışmanın amacı elit güreşçilerde beslenme yaklaşımlarının tespit edilmesidir. Bu amaçla 21-33 yaş arası toplam 144 Milli ve milli olma seviyesinde elit erkek güreşçiye beslenme yaklaşımı test etme anketi uygulanmıştır. İstatistiksel değerlendirmede student t testi, tek yönlü varyans analizi ve LSD testleri kullanılmıştır. Yaş kategorisine göre 24 yaş ve altı olan güreşçilerin 25 yaş ve üstü güreşçilere göre boy uzunluklarında anlamlı bir fark yok iken Vücut ağırlığı ve Beden Kitle indeksi değerlerinde anlamlı bir farklılık vardır(p<0,05). 1,70 metre ve aşağısındaki boya sahip olan ve 70 kg ağırlığından daha düşük ağırlığa sahip olan güreşçiler beslenme yaklaşımı anketinden daha düşük puan almışlardır. 24 yaş ve altı olan güreşçilerin 25 yaş ve üstü güreşçilere göre yaşlarında anlamlı bir fark yok iken boy uzunluğu ve vücut ağırlığına göre beslenme yaklaşımlarında anlamlı bir fark vardır (p<0,05). Beden Kitle İndeksine göre beslenme yaklaşımı test etme toplam puan dağılımında Beden Kitle indeksi 25-28 arası olan grup diğerlerinden anlamlı şekilde düşük puan almıştır(p<0,05). Sonuç olarak elit güreşçilerin beslenme yaklaşımları orta üzeri ve iyi değerlendirilebilecek sınırda bulunmuştur. Elit güreşçilerin beslenme bilgi ve davranışlarının yeterli olmakla birlikte küçük takviyelerle desteklenmesi önerilir. Anahtar kelimeler: Güreşçi, beslenme 74 GİRİŞ VE AMAÇ Beslenme kavramı spor olgusu içerisinde, kimine göre sihirli bir değnek, kimine göre ise zorunlu bir eğitim ve uygulama sürecini ifade eder. Artık her sporcu doğru beslenme konusunda bilgi edinmeye çalışmaktadır (15). Sporcuların performansını etkileyen temel faktörlerin başında genetik yapı, uygun antrenman ve beslenme gelmektedir (8). Beslenme, sporcunun antrenman, antrenman zamanı toparlanma ve yarış performansını direkt olarak etkilemektedir (3). Sportif başarıya ulaşmak için yeterli ve dengeli beslenme bütün spor dalları için gereklidir(13). Yapılan sporun türü, kullanılan enerji sistemi, egzersizin süresi gibi farklılıklar her branşın farklı beslenme tutumları göstermesine neden olur (1). Spora olan ilginin artması ile birlikte sporcuların beslenmesi de giderek daha fazla konuşulan ve araştırılan bir konu olarak gündeme gelmektedir. Yapılan birçok çalışma, genç öğrencilerin ve özellikle sporcuların yeterli ve dengeli beslenmediklerini, beslenme eğitimlerinin ve beslenme bilgi düzeylerinin yetersiz olduğunu göstermektedir (1,16,17). Sporcuların uygun antrenmanlarla beraber, yaş, cinsiyet, yaptıkları spor çeşidine göre yeterli ve dengeli beslenmeleri sonucunda performanslarını arttırmaları mümkün olmaktadır (12). Düzenli ve dengeli beslenme sporcu için birçok yönden önemlidir. Performansın arttırılması, kilo kaybı ve aşırı kilo almanın önüne geçilmesi, vücuttaki elektrolit kayıplarının verdiği rahatsızlıkların önlenmesi, sindirim sisteminin düzenli çalışması, toparlanma döneminde enerji kaynaklarının yenilenmesi gibi sporcuyu, direkt veya dolaylı yoldan etkileyen birçok durum dengeli beslenme ile sağlanabilmektedir (11). İster elit ister rekreasyonel sporcular olsun doğru ve dengeli beslenme hedeflere ulaşmayı sağlayacaktır (5). Bilindiği gibi sporcu, beslenme işini kampların dışında tek başına yapar. Bu nedenle beslenme konusunda oluşturacağı alışkanlıkların, sağlıklı temellere dayanması gerekir. Genel beslenme alışkanlığının dışında, yarışmada antrenman öncesi yenilen son öğünün içeriği ve de yarışma sırasında alınan içecekler de sporcunun performansını etkiler (7). Genetik yapı ve antrenmanların, teknik ve taktiğin yanında güreşçilerin beslenmesinin de başarıda önemli bir faktör olduğu daha fazla konuşulan ve araştırılan bir konu olarak gündeme gelmektedir. Bu çalışmada elit güreşçilerde beslenme yaklaşımlarının tespit edilmesi ve bir takım önerilerde bulunulması amaçlanmıştır. 75 MATERYAL VE METOT 21-33 yaş arası toplam 144 milli takım seviyesinde elit erkek güreşçiye beslenme yaklaşımı test etme anketi uygulanmıştır. Beslenme alışkanlıkları anketi toplam 12 sorudan oluşmaktadır. Anket sorularının hazırlanmasında daha önce konuyla ilgili yapılmış olan araştırmaların geçerliliği ispatlanmış sorulardan faydalanılmıştır. Beslenme yaklaşımı test etme anketi puan dağılımı 0-8 puan arasında ise beslenme alışkanlığının kesinlikle geliştirilmesi gerekir. 8-15 puan arasında ise beslenme alışkanlığında ufak tefek değişiklikler yapmak gerekliliğini ifade eder.15-25 puan arasında ise beslenme alışkanlığı genellikle iyidir. 24 puan ise mükemmel olarak değerlendirilebilir(7). BULGULAR Tablo 1: Güreşçilerin yaş, boy uzunluğu, vücut ağırlığı ve Beden Kitle indeksi ortalama değerleri n Ortalama Minumum Maksimum S.S. Yaş (yıl) 144 24,36 21,00 33,00 2,60 Boy uzunluğu (cm) 144 174,12 156,00 195,00 7,69 Vücut ağırlığı (kg) 144 80,20 57,00 135,00 17,63 Beden Kitle İndeksi (kg) 144 26,22 20,76 44,59 4,15 Tablo 2: Yaş kategorisine göre boy uzunluğu, vücut ağırlığı ve Beden Kitle indeksi değerleri Boy uzunluğu (cm) Vücut ağırlığı (kg) Beden Kitle İndeksi (kg) Yaş kategorisi n Ort. St sapma 24 yaş ve altı 81 173,28 7,56 25 yaş ve üstü 63 175,21 7,79 24 yaş ve altı 81 77,32 16,53 25 yaş ve üstü 63 83,90 18,44 24 yaş ve altı 81 25,51 3,42 25 yaş ve üstü 63 27,14 4,81 t -1,49 -2,25* -2,38* *p<0.05 Tablo 3: Güreşçilerin yaş, boy uzunluğu ve vücut ağırlığı Beslenme Yaklaşımını Test Etme Anketi toplam puanı dağılımı Yaş (yıl) Boy uzunluğu (cm) Vücut ağırlığı (kg) Kategori n Ortalama Std. Sap. 24 yaş ve altı 81 15,26 2,12 25 yaş ve üstü 63 15,29 2,18 1,70 metre ve altı 58 14,75 2,20 1,71 metre ve üstü 86 15,61 2,04 70 kg ve altı 48 14,62 2,31 71 kg ve üstü 62 15,61 1,91 t -,073 -2,39* -2,45* *p<0.05 76 Tablo 4: Beden Kitle İndeksine göre Beslenme yaklaşımı test etme Anket toplam puan dağılımı Maksimu BKİ n Ortalama St. sapma Minimum 25 altı (1) 67 15,53 2,16 10,00 20,00 25-28 (2) 40 14,52 2,09 10,00 19,00 28 ve üzeri (3) 37 15,59 2,02 12,00 19,00 m F/LSD 3.47* 2<1,3 *p<0.05 Tablo 5: Beslenme Yaklaşımını Test Etme Anketine Verilen Cevapların % Dağılımı n % 1-Kendinizi nasıl tarif edersiniz? Şişman 13 9,0 Zayıf 3 2,1 Yaptığı spor için doğru ağırlık da 128 88,9 2-Kendinizi aşağıdakilerden hangisi olarak tarif edersiniz Neden hoşlanıyorsa yiyen ve bunun performans ve sağlığa çok az etkisi olduğunu 59 41,0 düşünen Sağlıklı yiyecek dükkânlarından alınıp yalnız tabii yiyeceklerden yiyen ve bazen çeşitli 9 6,3 yeme alışkanlığına bağlı olan Yediklerinin faydalarını dürüstçe değerlendiren ve ne yediğine dikkat eden 76 52,8 3-Normal diyetinizde ne kadar sıklıkla bir ya da daha fazla aşağıdaki yiyeceklerden yersiniz? Sığır ve kuzu eti, kaymak, börek ( meyveli-etli), hamur işi, süt, peynir, yağ. Çoğu günler 81 56,3 Hiç kullanmam veya az kullanırım 6 4,2 Ara sıra – bazen 57 39,6 4-Yemekte tatlılara düşkünmüsünüz, şeker kullanırmısınız ve bunları yiyeceklerinize katarmısınız Evet- her zaman 24 16,7 Hayır- asla 12 8,3 Evet –fakat ara sıra 108 75,0 5-Diyetle yüksek lifli şeyler yediğinizi düşünüyor musunuz? Hayır- Elenmemiş undan ekmek gibi yüksek lifli yiyeceklerden hoşlanmayız 13 9,0 Evet- Çünkü kahvaltımızda unlu ürünler bulunur. 56 38,9 Evet- Çünkü birçok yüksek lifli yiyecekler yeriz. 75 52,1 6-Fasulye, bakliyat ve bezelye türünden yiyecekleri diyetinizin bir parçası olarak kullanır mısınız? Sahiden ( gerçekten) değil- sadece ve nadiren hafif yiyecekler 13 9,0 Evet temel olarak, ağır yiyecekleri değil hafif yiyecekleri. 92 63,9 Evet- sık sık ana yiyecekleri ve içeceklerin (çayın) her ikisini de. 39 27,1 7-İhtiyacınızı karşılamak için düzenli olarak vitamin, kuvvet hapları ve ilaçları kullanıyormusunuz? Evet- Gerçekten onlara inanıyorsunuz ve farklı birkaç çeşidini kullanıyorsunuz. 12 8,3 Evet- Sadece kompleks vitamin donanımı kullanıyorsunuz. 50 34,7 Hayır- Bütün beslenmelerinizi normal diyetle almanız gerektiğine inanıyor musunuz? 82 56,9 8-Ne kadar sıklıkla normal diyetinizin parçası olarak uygun yiyecekler kullanıyorsunuz? Çoğu zaman- donmuş ve tasnif edilmiş ( bir işlemden geçmiş) yiyecekler kullanmazsınız. 22 15,3 Hiç zerre kadar- Onların zararlı olduğunu düşünürsünüz. 36 25,0 Bazen- Temel olarak donmuş sebze, et balık 86 59,7 9-Günlük aldığınız karbonhidrat miktarının ve çeşidinin farkında mısınız? Evet- yediğiniz her karbonhidrat yiyeceğinin çeşidine ve miktarına hassasiyetle dikkat 52 36,1 edersiniz ve gerekli dengenin sağlanmasının bilincindesiniz Daha fazla karbonhidrat kompleksinin olduğu yiyecekler yemeye çalışırsınız. 42 29,2 Hayır- Önündeki neyse içeriğine bakmadan yersiniz. 50 34,7 10-Değişik (çeşitli) ve dengeli diyet yapıyor musunuz.? Evet- Her hafta daima çeşitli. 55 38,2 Yalnız öğle yemeğinde, kahvaltı ve akşam yemeği daima aynı. 34 23,6 77 Sadece bazen dolapta ne olduğuna bağlı. 55 38,2 11-Yediğiniz yiyecekler ile ilgili söyleyecekleriniz? Hiç biri- Basitçe önünüze ne konursa yersiniz. 25 17,4 Evet- Sizin ve ailenizin bütçesi içinde yetinirsiniz. 51 35,4 Evet- Yediğiniz yemeğin büyük bir kısmını siz seçersiniz. 68 47,2 12-Ne kadar sıklıkla reçete düzenlersiniz? (yoğurdun kaymağını yememe, yağlı yiyecekler yememek gibi) Asla- Daima içeriğine bakmaksızın onları yerim 21 14,6 Çok az- Yeterli yağ içerikli aşırı olmayan fakat şişmanlatmayan. 86 59,7 Daima yağ içerikli yiyecekleri azaltan ve kompleks karbonhidrat içerikleri artıran reçete 37 25,7 düzenleriz. TARTIŞMA VE SONUÇ Optimal performansa ulaşmak için sporcular çocukluktan itibaren ve spor yaşamlarının her döneminde özellik taşıyan bir beslenme programı izlemesidir ( 6). Elit güreşçilerin yaş ortalaması 24,36 yıl, boy uzunluğu 174,12 cm, vücut ağırlıkları 80,20 kg ve Beden Kitle indeks değerleri 26,22 kg olarak belirlenmiştir (Tablo 1). Yaş kategorisine göre 24 yaş ve altı olan güreşçilerin 25 yaş ve üstü güreşçilere göre boy uzunluklarında anlamlı bir fark yok iken vücut ağırlığı ve Beden Kitle indeksi değerlerinde p<0,05 seviyesinde anlamlı bir farklılık vardır (Tablo 2). Yaş arttıkça vücut ağırlığı ve beden kitle indeksinin artması beklenen bir sonuçtur. Yaş arttıkça muhtemelen güreş yapma yılı artacaktır. Güreş yapma yılı arttıkça da kas kütlesi artmış olabilir. Antrenman eksikliği ve yağ yüzdesi artmasına bağlı olarak ağırlık artışı olabilir. Araştırmamızda 1,70 metre ve aşağısındaki boya ve 70 kg ağırlığından daha düşük ağırlığa sahip olan güreşçiler beslenme yaklaşımı anketinden daha düşük puan almışlardır (Tablo 3). 24 yaş ve altı olan güreşçilerin 25 yaş ve üstü güreşçilere göre yaşlarında anlamlı bir fark yok iken boy uzunluğu ve vücut ağırlığına göre beslenme yaklaşımlarında anlamlı bir fark vardır (p<0,05). Vücut ağırlığı düşük olanların beslenme yaklaşımının daha düşük çıkması kilo almak gibi bir korkuları olmamasından kaynaklanabilir. Beslenme yaklaşımı anketi ortalama puanı 24 yaş ve altı güreşçilerde 15,26 iken 25 yaş ve üstü güreşçilerde 15,29 bulunmuştur (Tablo 3). Anket değerlendirme puanına baktığımızda 15-24 puan değeri “beslenme alışkanlığı genellikle iyidir, Fakat mükemmel değildir” şeklindedir. Egemen ve ark (2015) yapılan bir çalışmada sağlık ile ilgili bölümlerde öğrenim gören öğrencilerin sağlık ve beslenme ile ilgili alışkanlıklarda diğer bölümlerde öğrenim gören öğrencilere göre daha bilinçli oldukları belirlenmiştir (4). İmamoğlu ve arkadaşları(2010) tarafından yapılan bir çalışmada beden eğitimi bölümünde okuyan aktif 78 olarak spor yapan değişik branşlardaki öğrencilerden bayan jimnastikçilerin, judocuların, voleybolcuların ve erkek atletlerin beslenme puanları iyi düzeyde bulunurken, bayan basketbolcuların, hentbolcuların, tekvandocuların, okçuların ve erkek basketbolca, jimnastikçi, futbolcu, güreşçi, hentbolcu, tekvandocu, judocu, voleybolcuların beslenme puanları çok düşük bulunmuştur. Bu durum sporcuların besin tüketim düzeylerinin gereken miktarın altında olduğunu ve hatalı beslenme alışkanlıklarına sahip olduklarını göstermektedir (8). Yine Koç ve Türkçapar tarafından yapılan bir çalışmada güreşçilerin beslenmelerine dikkat ettikleri, sporda başarılı olmak için beslenmenin önemini bildikleri sonucuna varılmıştır (9). Üst düzey güreşçilerimizin beslenme ilkelerine dikkat etmedikleri ve dolayısı ile yetersiz ve düzensiz beslenmenin başarısızlığa neden olan faktörlerden bir tanesi olarak da ifade edilebilir (14). İmamoğlu ve ark (2012); yapılan bir çalışmada Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu öğrencilerinin beslenme eğitimleri ve beslenme puanlarının kötü değerlendirilebilecek ölçüde olduğu bulunmuştur. Bu çalışmada çıkan sonuçlar bahsedilen çalışmalar ile genelde benzer ama biraz daha iyidir. Güreşçilerin milli takımlarda ve kulüplerde belirli ölçüde beslenme konusunda bilgi ve donanıma sahip olduklarını düşünmekteyiz. Yapılan bir araştırmada güreşçilerde Millilik sayısı ve başarı arttıkça sporcuların bilinçli beslenme oranları da anlamlı şekilde yükselmektedir. Bununla birlikte güreşçilerin genelinin protein, karbonhidrat, yağ, sıvı tüketimi ve mineral alımları konusunda eksik beslenme diyeti uyguladıkları tespit edildi(15). Beden Kitle indeksi 25-28 arası olan grup diğerlerinden anlamlı şekilde düşük puan almıştır (Tablo 4). Beden Kitle İndeksine göre beslenme yaklaşımı test etme toplam puan dağılımında anlamlı bir farklılık bulunmuştur(p<0,05). Beden kitle indeksine göre beslenme puanlarında farklılık beslenme yaklaşımının bazı güreşçilerde istenilen düzeyde olmadığından da kaynaklanabilir. Güreşçilerin performanslarını geliştirebilmeleri ve başarılı sonuç almaları için beslenme konusunda bilinçlendirilmelidirler. Başarmayı hedefleyen güreşçiler ve antrenörler, iyi bir beslenme programı konusunda uzman bir ekip ile işbirliği yapmalıdırlar. Sporcuların ve antrenörlerin önceden sahip oldukları ve bu programlarla geliştirebilecekleri beslenme bilgilerinin kalıcı olabilmesi açısından bilimsel çalışmalarla sürekli desteklenerek pekiştirilmesinin fayda sağlayacağı düşünülmektedir (11). Güreşçilerin %88,9’u yaptığı spor için doğru ağırlık da olduğunu, %52,8’i ne yediğine dikkat eden, %41,0 ise neden hoşlanıyorsa yiyen ve bunun performans ve sağlığa çok az etkisi olduğunu düşünen olarak bulunmuştur. Yine %56,3’ü sığır ve kuzu eti, kaymak, börek ( 79 meyveli-etli), hamur işi, süt, peynir, yağ yediğini, %75’i ara sıra tatlı ve şeker kullandıklarını belirtmişlerdir. Güreşçilerin %68,9’u temel olarak, ağır yiyecekleri değil hafif yiyecekleri tercih ettiğini, %56,9’u vitamin ve mineral alması gerektiğine inanmayıp bütün beslenmelerini normal diyetle almaya inanmaktadır. Beslenme reçetesi düzenlemeyenlerin oranı %14,6’dır. Yine önüne konan her şeyi yiyenlerin %17,4 olduğu belirlenmiştir. 34,7 oranında ise karbonhidrat içeriğine bakmadan önündeki neyse onu yemektedir (Tablo 5). Profesyonel güreşçilerin beslenme bilgi düzeylerini saptamak amacıyla erkek sporcularda bir araştırma yapılmıştır. Sporcuların yeterli bilgi sahibi olmadıkları temel beslenme ve besin grupları ile ilgili konularda diyetisyenler gibi beslenme konusunda uzman kişiler tarafından bilgilendirilerek eğitilmeleri ve bilinçlendirilmeleri gerektiği belirlenmiştir(2). Güreşçilerin hoşlandığı her şeyi yeme, önüne konan her şeyi içeriğine bakmadan yeme alışkanlığını terk etme, yüksek lifli yiyecekleri artırma, dengeli diyet yapmaya yönlendirme ve beslenme reçetelerine dikkat etmeleri önerilir. Sonuç olarak elit güreşçilerin beslenme yaklaşımları orta üzeri ve iyi durumda değerlendirilebilecek sınırda bulunmuştur. Elit güreşçilerin beslenme bilgi ve davranışlarının yeterli olmakla birlikte küçük takviyelerle desteklenmesi önerilir. Kaynaklar 1- Acar G. Boksörlerin Beslenme Bilgi ve Alışkanlıklarının Belirlenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Konya, 2008. 2- Bilgiç P., Hamamcılar O., Bilgiç S. C.; Sporcuların Beslenme Bilgi Ve Uygulamaları, Beslenme Ve Diyet Dergisi / J Nutr and Diet 39(1-2):37-45/2011 3-Birer, S., Ersoy, G., Metropolitan Bir Kentte Spor Yapan Üniversiteli Kız Öğrencilerin Spor ve Beslenme Konusundaki Bilgi Tutum ve Davranışları, Spor Hekimliği Dergisi. 1998 23 (2) s. 39-45. 4-Ermiş E., Doğan E., Erilli N. A., Satıcı A., Üniversite Öğrencilerinin Beslenme Alışkanlıklarının İncelenmesi: Ondokuz Mayıs Üniversitesi Örneği, Spor Ve Performans Araştırmaları Dergisi Journal Of Sports And Performance Researches 2015;6(1)30-40 5. Ersoy G. (2004) Egzersiz Ve Spor Yapanlar İçin Beslenme, Nobel Yayın Dağıtım.3.Baskı, s.34,Ankara. 6- Ersoy G. (2001) Okul Çağı ve Spor Yapan Çocukların Beslenmesi, Ata Ofset, Ankara. 7- Güneş Z. (1998) Spor ve Beslenme Antrenör ve Sporcu El Kitabı, Bağırgan Yayımevi, Ankara. 8- İmamoğlu O. Ağaoğlu Y.S., Eker H.; Değişik İllerde Beden Eğitimi Ve Spor Bölümünde Okuyan Öğrencilerin Beslenme Alışkanlıklarının İncelenmesi, Beden Eğitimi Ve Spor Bilimleri Dergisi, Cilt / Volume: 12 Sayı / Number: 4 Yıl / Year:2010, Sh:1-12 9- Koç K., Türkçapar Ü., Elit Güreşçilerin Beslenme Alışkanlıkları Ve Beslenme Destek Ürünü Kullanma Durumlarının İncelenmesi, Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 3, Sayı: 21, Aralık 2015, s. 503-514 10-Prentice W. Fitness for College and Life. Third Edition. USA, Mosby Year Book, 1991: 201-205. 80 11- Sarıoğlu O., İmamoğlu O., Atan T. Türkmen M., Akyol P.,;Beden Eğitimi Bölümünde Okuyan Farklı Branşlardaki Öğrencilerin Beslenme Alışkanlıklarının İncelenmesi, Selçuk University Journal of Physical Education and Sport Science, 2012; 14(1): 88–94 12- Sürücüoğlu MS, Özçelik AÖ, Çakıroğlu P. Yüzücülerin beslenme alışkanlıkları ve bilgi düzeyleri. Performans-Ege Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Dergisi,1996; 2(1): 11-14. 13-Turnagöl, H., Voleybolda Enerji Sistemleri, Voleybol, Bilim ve Teknolojisi Dergisi, 1994, 2, 3437. 14- Ulus A. C. (2008) Yıldız Güreçşilerde Antrenman ve Beslenme Durumunun İrdelenmesi. Ondokuz Mayıs Üni. Sağ. Bil. Ens. Yüksek Lisans Tezi, s. 85, Samsun. 15-Yağmur R., Güreş Milli Takım Sporcularında Kan Gruplarının Ve Beslenme Alışkanlıklarının Başarılarındaki Rolünün Araştırılması, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Anatomi Anabilim Dalı Doktora Tezi,2011, Afyonkarahisar. 16-Yıldırım İ., Yıldırım Y., Tortop Y., Poyraz A. (2011). Afyon Kocatepe Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencilerinin beslenme alışkanlıkları ve bunları etkileyen faktörler. Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi [Bağlantıda]. 8:1. Erişim: http://www.InsanBilimleri.com 17- Yurttagül M, Sağlam F. Yüksek Öğrenime Devam Eden Kız Öğrencilerin Fiziksel Aktivitelerinin Beslenme ve Sağlık Durumlarının Saptanması. Diabet Yıllığı, 5, İstanbul, 1988. 81 ELİT GÜREŞÇİLERİN PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİNİN İNCELENMESİ Hamza KÜÇÜK1 1 Emin Can KISA1 Erol DOĞAN1 Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi ÖZET Bu araştırmanın amacı; Üniversiteler Türkiye Güreş Şampiyonası katılan sporcuların problem çözme konusunda tutumlarını ortaya koymaktır. Araştırmanın örneklemini 5-10 Nisan 2016 tarihinde Çorum ilinde yapılan Üniversiteler Türkiye Güreş Şampiyonasına katılan toplam 46 sporcu oluşturmaktadır. Çalışmada veri toplama aracı olarak Heppner ve Petersen (1982) tarafından geliştirilen ve Türkçeye uyarlamas Şahin ve arkadaşalrı (1993) tarafından yapılan “Problem Çözme Envanteri – PÇE” (Problem Solving Inventory – PSI) kullanılmıştır. Ölçekten elde edilecek puanlar 32 ile 192 arasında olup, ölçekten alınacak düşük puanlar bireylerin problem çözmeye yönelik yeteneklerinin yüksek olduğunu göstermektedir. Araştırmaya katılan güreşçilerin problem çözme puanları 98,11 olarak tespit edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre güreşçilerin problem çözme puanlarının yüksek olduğu söylenebilir. Geleneksel ve ata sporu olan güreşin eğitim müfredatına eklenmesi ile öğrencilerin problem çözme becerilerinin artacağı düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Elit güreşçiler, problem çözme RESEARCH OF THE ELITE WRESTLER'S PROBLEM SOLVING SKILLS ABSTRACT The aim of this research is to put forward the athlete's attitudes about problem solving process, who participates in universities Turkish wrestling championship. The 46 athletes who participates in the universities turkish wrestling championship that held in corum in 5-10 April 2016 form the sample in this work. PÇE (problem solving inventory-PSİ) which was developed by heppner and Petersen (1982) and translated by şahin and his friends was used as a collecting tool. The points that you can get from this scale is between 32 and 192 and low points that you get from this scale shows that the person has good problem solving skills. It was determined that the wrestlers who participates in this research have 98.11 problem solving point. According to the findings of this research it can be said that wrestlers have high problem solving points. It is thought that if we add our ancestors sport to the national curriculum, our student's problem solving skills will develop. Keywords: Elite wrestlers, problem solving 82 GİRİŞ Problem, en basit tanımıyla organizmanın hazırdaki tepkilerle çözemediği durumlara denir (Açıkgöz, 1996). Problem organizmanın amaca ulaşmasını önleyen fizyolojik, sosyolojik, psikolojik, ekonomik, gerçek ya da hayali olabilen amaca ulaşmayı kısıtlayan, zorlayan, engelleyen güçlüklerdir. Problem insan zihnini karıştıran belirsizliğe neden olabilen, çözülmesi gerek ve bireyi rahatsız eden güçlük ve ya zorluktur (Duman, 2009). Sportif etkinliklere katılanların yaptıkları egzersizden nasıl etkilendikleri ve bu duruma nasıl uyum sağladıkları önemlidir. Özellikle de bir spor dalını en üst seviyede yapan sporcuların içinde bulundukları durum bu açıdan önemlidir. Yapılan bu çalışma ile elit düzey güreşçilerin problem çözme becerileri ortaya çıkartılacaktır. MATERYAL VE METOT Araştırmanın örneklemini 5-10 Nisan 2016 tarihinde Çorum ilinde yapılan Üniversiteler Türkiye Güreş Şampiyonasına katılan toplam 46 sporcu oluşturmaktadır. Çalışmada veri toplama aracı olarak Heppner ve Petersen (1982) tarafından geliştirilen ve Türkçeye uyarlaması Şahin ve arkadaşları (1993) tarafından yapılan “Problem Çözme Envanteri – PÇE” (Problem Solving Inventory – PSI) kullanılmıştır. Ölçekten elde edilecek puanlar 32 ile 192 arasında olup, ölçekten alınacak düşük puanlar bireylerin problem çözmeye yönelik yeteneklerinin yüksek olduğunu göstermektedir. Envanter 35 maddeden oluşmakta ve altılı likert tip olma özelliği taşımaktadır. Katılımcılar kendilerine yöneltilen maddelere „”her zaman böyle davranırım” (1) ile “hiçbir zaman böyle davranmam” (6) aralığında cevap vermektedirler. BULGULAR Tablo 1. Güreşçilerin problem çözme alt boyut puanları ve toplam puanları n Min. Maks. Ort. S.S. Yaş 45 18 27 21,37 1,76 Toplam Puan Aceleci Yaklaşım Düşünen Yaklaşım 45 45 45 74 1,22 2,2 133 4,22 5,5 98,11 2,11 3,57 14,59 0,58 0,59 Kaçıngan Yaklaşım 45 1,25 6 2,75 1,13 Değerlendirici Yaklaşım 45 1,33 6 3,21 1,13 Kendine Güvenli Yaklaşım 45 1,67 5,5 3,12 0,64 Planlı Yaklaşım 45 1 5,75 3,47 0,79 83 TARTIŞMA Sporun bireylerde yaratıcılığı ve problem çözme becerilerini olumlu yönde etkilediği bilinmektedir (Adair, 2000). Çalışmada elit güreşçilerin problem çözme toplam puanları 98,11 olarak tespit edilmiştir. Bu sonuç ölçek puanlaması değerlendirildiğinde ortalamadan yüksek bir problem çözme becerisine işaret etmektedir. Kuru ve Karabulut (2009) yaptıkları çalışmada ritm eğitimi dersi alan öğrencilerin problem çözme becerilerinin daha iyi olduğunu tespit etmişlerdir. Bu durumun ortaya çıkmasında, dans gibi spor etkinliklerinin çocuk ve gençlerin zihinsel bedensel ve duygusal yönden gelişimine katkı sağladıklarını belirtmişlerdir. Karabulut ve Ulucan (2011) yaptıkları çalışmada yetiştirme yurdunda kalan çocukların spor yapma durumlarına bağlı olarak problem çözme becerilerinin geliştiğini ifade etmişlerdir. Çalışma sonucumuz ile benzerlik gösteren sonuçlara göre spor yapma durumunun porblem çözmeye olumlu etkisi olmaktadır. Spor ve hareket eğitimi bireylere, gruplayabilme, analiz yapabilme, sentezleyebilme, hipotez kurabilme, problem çözme gibi zihinsel becerilerin kazandırılması için son derece uygun bir ortam hazırlamaktadır. Zengin bir kullanım dağarcığı olan hareket eğitiminde bireyin problem çözme yöntemini kullanabilmesi iyi bir yönlendirme ile zevkli bir etkinliğe dönüşebilmektedir (Pehlivan ve Öksüzoğlu, 2006). Sonuç olarak sportif ekinliklerin her yaş grubu için önemli olduğu, okullarda da öğrencilerin yönlendirilmesi önerilmektedir. Ayrıca güreş gibi geleneksel olan bir spor branşı ile de kültürel değerlerimiz değerini koruyacaktır. Kaynaklar Adair J. Karar Verme ve Problem Çözme. (Çev: Dr. Nurdan Kalaycı), Gazi Kitabevi. 2000. Heppner PP, Petersen CH. The Development Andimplications of a Personal Problem Solving Inventory, Journal of Counseling Psychology, 1982;29(1): 66-75. Karabulut EO, Ulucan H. Yetiştirme Yurdunda Kalan Öğrencilerin Problem Çözme Becerilerinin Çeşitli Değişkenler Bakımından İncelenmesi. Ahi Evran Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi 12.1 (2011): 227-238. 84 Kuru E, Karabulut EO. "Ritim eğitimi ve dans dersi alan ve almayan beden eğitimi ve spor yüksekokulu öğrencilerinin problem çözme becerilerinin çeşitli değişkenler bakımından incelenmesi." Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Dergisii 2009;29.2. Pehlivan, Z., Öksüzoğlu, P.,(2006, Kasım). Futbol ve Dansla Uğraşan Üniversite Öğrencilerinin Problem Çözme Becerileri. 9. Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi. Muğla Üniversitesi. Şahin, N., Şahin, N.H., Heppner, P.P. (1993). Psychometric Properties Of The Problem Solving Inventory in a Group of Turkish University Students, Cognitive Therapy and Research, 17(4): 379396. 85 ELİT SERBEST GÜREŞÇİLERDE DENGE ÖLÇÜMLERİNİN SIKLETLERE GÖRE KARŞILAŞTIRILMASI Yılmaz KURT1, C. Berkan ALPAY2 1 2 Niğde Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Niğde Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu ÖZET Bu çalışmada, serbest güreşte sıkletler arasında denge ve kuvvetlerde fark olup olmadığının incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya Büyükler Serbest Güreş Milli Takımında yer alan 30 erkek güreşçi katılmıştır. Güreşçilerin denge ve kuvvet parametreleri, aritmetik ortalama, standart sapma, minimum ve maksimun değerleri alınmıştır. Araştırmanın hipotezlerini test etmek amacıyla, verilerin analizinde t-testi (Mann-Whitney U) ve KruskalWallis Testi yapıldı. Elde edilen veriler SPSS 21,0 paket programı kullanılarak karşılaştırıldı. Sonuç olarak; serbest güreşte sıkletlerin bacak kuvvetleri arasında istatistiksel anlamlı farklılık tespit edilirken, denge sonuçlarında ise istatistiksel anlamlı farklılık tespit edilmemiştir. Anahtar Sözcükler: Denge, güreş, kuvvet. THE COMPARISON BY ACCORDING TO WEIGHT CATEGORIES BALANCE OF MEASUREMENTS AT ELITE FREESTYLE WRESTLERS ABSTRACT In this study was aimed to investigate in weight categories in free style wrestlers whether the difference in balance and strengths. The Research participated in Seniors Freestyle Wrestling National Team 30 male wrestlers. Wrestlers is obtained from balance and strength parameters, arithmetic mean, standard deviation, minimum and maximum values. In order to test the hypothesis of the study was performed the data analysist-test (Mann-Whitney U) and Kruskal-Wallis test. The obtained data were compared using SPSS 21.0 soft ware pack age. 86 In conclusion; free style wrestlers were detected statistically significant difference between the weight categories and leg strengths, while there were no statistically significant difference in the balance results. Keywords: Balance, strength, wrestling. 87 ELİT TEKVANDO VE GÜREŞÇİLERİN ANTRENÖRLERİNİN KENDİLERİNE KARŞI DAVRANIŞLARINI ALGILAMA DÜZEYİ Osman İMAMOĞLU1 1 Mehmet TÜRKMEN1 Yüksel TERZİ2 OMU Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi Spor Yöneticiliği Bölümü 2 OMU Fen Edebiyat Fakültesi İstatistik Bölümü ÖZET Amaç: Bu çalışmanın amacı elit Tekvando ve Güreşçilerin antrenörlerinin kendilerine karşı davranışlarını algılama düzeyinin araştırılmasıdır. Materyal ve metot: Çalışmaya algılama anketini tam dolduran 80 elit tekvandocu ve 80 elit güreşçi dâhil edilmiştir. Antrenör Davranışlarını Değerlendirme Ölçeği Türkçe uyarlaması kullanılmıştır. İstatistiksel işlemlerde Independet -Samples T ve Mann Whitney U testleri kullanılmıştır. Bulgular ve Tartışma: Elit tekvandocular 23,28 ve güreşçiler 23,80 yaş ortalamasındadır. Boy uzunluğu Tekvandocuların 177,88 cm ve güreşçilerin 171,00 cm iken vücut ağırlıkları tekvandocularda 74,82 kg ve güreşçilerde 80,98 kg bulunmuştur. Boy uzunlukları ve vücut ağırlıkları arasında p<0,05 düzeyinde anlamlı fark varken yaşlar arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır(p>0,05). Tekvando ve güreşçilerin antrenör davranışlarını değerlendirme ölçeğinin alt boyutlarından zihinsel hazırlık, hedef belirleme, yarışma stratejileri ve olumlu antrenör davranışları yönünden anlamlı bir fark bulunmamıştır(p>0,05). Fiziksel Antrenman ve Planlama, Teknik beceri yönünden ve ölçeğin toplamından p<0,05 ve olumsuz antrenör davranışları yönünden p<0,001 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Sonuç: Elit tekvando ve güreşçilerin antrenörlerinin kendilerine karşı davranışlarını algılama düzeylerinde farklılıklar olduğu bulunmuştur. Sporcuların antrenörlerin davranışlarını algılama düzeyindeki farklılıkların nedenleri belirlenerek ortadan kaldırılmalıdır. Anahtar Kelimeler: Tekvando, Güreş, Algılama ve Davranış 88 PERCEPTION OF THE BEHAVIORS OF THE COACHES OF ELITE TAEKWONDO AND WRESLERS AGAINST TO THEM ABSTRACT Aim: The aim of this study is to investigate the of detection of the elite Taekwondo and Wrestlers and their coaches’ behavior towards them. Materials and methods: 80 elite taekwondo fighter and 80 elite wrestlers that filled recognition survey fully are included to the study. Turkish version of Coach Behavior Rating Scale is used. Independent T Samples and Mann Whitney U tests were used for statically processing. Results and Discussion: The average age of elite wrestlers is 23, 28 and of Taekwondo fighters is 23, 80. The average height of taekwondo fighters is 177.88cm and of elite wrestlers is 171.00 while the average weight of taekwondo fighters is 74,82kg and wrestlers is 80.98kg. While there is a significant difference in between height and weight at p<0.05 level, there is none in age. There is no significant difference found in evaluation of coach behavior of taekwondo fighters and wrestlers in terms of mental preparation from subscales, goal setting, competition strategies (p>0.05). A significant difference revealed in the sum of scale in Physical Training and Planning in terms of technical skills at p<0.05 level and negative behavior of coach at p<0.001 level. Conclusion: Differences found in detection levels of elite taekwondo fighters and wrestlers coaches’ behaviors against them. The reasons of differences in detection levels of coaches’ behaviors should be determined and eliminated. Keywords: Taekwondo, wrestling, detection, behavio 89 GİRİŞ VE AMAÇ Spor ortamı temel olarak antrenör, sporcu ve antrenman ortamındaki ilişkiler örüntüsünden meydana gelmiştir (7). Antrenörlerin kalitesinin sadece başarı veya başarısızlık üzerinden belirlenmesinin etkili bir değerlendirme yöntemi olmadığını ve bu anlayışının yerini daha bütüncül yaklaşan bakış açılarına bırakmaya başlamıştır (6). Antrenörlerin davranışları sporcunun başarısını etkiler. “Antrenör Davranışlarını Değerlendirme Sistemi” gözlem aracı veya bu aracın türevleri ile antrenör davranışlarının sporcunun psikolojik gelişimlerine olan etkisini araştıran çalışmalar yapılmıştır (2). “Antrenör Davranışlarını Değerlendirme Sistemi” antrenör davranışlarının önemli bir bölümü olan planlama, yardımcı antrenör ile yapılan çalışmalar ve fiziksel ve zihinsel beceriler gibi boyutları belirleme konularında yetersiz kaldığı belirtilmektedir( 9). Toros ve Tiryaki (2006) tarafından yapılan “Sporda Liderlik Ölçeği” çok boyutlu liderlik modelini temel alarak, spordaki liderlik etkililiğinin üç bileşeni arasındaki ilişkiyi belirleme amaçlanmıştır. Bu ölçekte spor ortamı ile tam uyuşmadığı belirtilmiştir(8). Daha sonra antrenörlük modeli geliştirilmiştir. “Antrenörlük Modeli”, antrenörlerin bütüncül bir yapı içerisinde tanımlanan görevlerini içeren tüm boyutlara cevap verebilecek bir yapı taşımaktadır. Bu modelden yararlanarak “Sporcular İçin Antrenör Davranışlarını Değerlendirme Ölçeği” geliştirilmiştir. Ölçeğin içerisindeki maddeler, bir antrenörün; antrenman, yarışma ve organizasyon yapıları içerisinde sergiledikleri davranışlardan çıkarımlar yaparak oluşturulmuştur. Ölçek, süreç içerisinde antrenörün sorumlu olduğu; antrenman planlaması ve kondisyon gelişimi, teknik beceri öğretimi, zihinsel hazırlık, hedef belirleme, yarışma stratejisi oluşturma ve sporcu ile olan olumlu/olumsuz etkileşimi sırasındaki davranışlarının sporcular tarafından nasıl algılandığını belirlemeyi amaçlayan ifadeler içermektedir. Ülkelerdeki sporcuların antrenörlerinin davranışlarını nasıl algıladıklarının belirlenmesi, antrenörlere hazırlanan mesleki gelişim programlarında dikkat edilmesi gereken unsurların tespitine katkıda bulunacaktır (9). Antrenörlerin davranışları değerlendirme anketi birinci olarak antrenörlere ferdi ve takım sporlarında kendi uygulamaları hakkında geri bildirim sağlarlar. İkinci olaraktan bu anketten elde edilen verilere bakarak antrenör kendi davranışlarını düzeltebilir ve geliştirebilir. Antrenörler diğer paydaşları arasında performans ve diğer konularda diyalog sağlarlar. Sporcular ile antrenörler arasındaki diyaloğun ve iletişim gelişmesine katkı sağlar. Sporcuların antrenörleri konusundaki algıları belirlenerek eksiklik varsa nedenleri sporculardan mı veya antrenörlerden mi araştırılmalıdır. 90 Bu çalışmada Tekvando ve Güreşçilerin antrenörlerinin davranışlarını algılamadaki benzerlik ve farklılıklar araştırılacaktır. MATERYAL VE METOT Sporcular için Antrenör Davranışlarını Değerlendirme Ölçeği (SADDÖ) Türkçe uyarlaması kullanılmıştır. Ölçeğin özgün hali toplamda 47 madde ve 7 alt boyuttan oluşmaktadır. Ölçeğin altı alt boyutunu olumlu kişisel anlayış boyutları oluştururken bir alt boyutunu ise olumsuz kişisel anlayış boyutu oluşturmaktadır. Olumlu kişisel anlayış 1) antrenman ve kondisyon, 2) teknik beceri öğretimi, 3) zihinsel hazırlık, 4) hedef belirleme, 5) yarışma stratejileri ve 6) olumlu antrenör davranışları boyutlarını içerirken; 7) olumsuz antrenör davranışları boyutu antrenörün sporcular üzerinde yarattığı olumsuz davranışları içermektedir. Ölçek, 1 (hiçbir zaman) ile 7 (her zaman) arasında değişen 7’li Likert ölçek üzerinden değerlendirilmektedir (9). Verilerin Toplanması: Ölçeğin uygulanması sürecinde öncelikle kulüp antrenörleri ve yöneticileri ile iletişime geçerek uygun gün ve saatleri belirlenmiştir. Ölçek sporculara antrenman veya yarışma dışında serbest bir zamanda uygulanmıştır. Gönüllü olan katılımcılara uygulanmıştır. Anketlere tam cevap veren 80 elit tekvando ve 80 elit güreşçiye uygulanmıştır. Verilerin Analizi: İstatistiksel analizlerde ilişkilerin araştırılmasında SBSS 22 programı kullanıldı. Anketin güvenilirlik analizi yapıldı: Cronbach’s alpha=0,955 bulundu. Ölçek %95,5 oranında güvenilir bulundu. Geçerlilik analiz için Faktör Analiz yapıldı ve KMO=0,93 , Bartlett testi p=0,00<0,05 elde edildi. Örneklem sayısının yeterli olduğu ve maddeler arasında anlamlı korelasyon bulundu. Ölçek 7 faktörde toplandı ve bu faktörler toplam varyansın %64,7’sini açıklamıştır. Independet -Samples T ve man Whitney U testleri kullanıldı. BULGULAR Tablo 1: Tekvando Ve Güreşçilerin Yaş Boy ve Vücut Ağırlıkları Parametreler Yaş (Yıl) Boy uzunluğu (cm) Vücut ağırlığı (kg) Branş n Ortalama St. sapma Tekvando 80 23,28 2,23 Güreş 80 23,80 1,87 Tekvando 80 173,88 7,88 Güreş 80 171,00 6,41 Tekvando 80 74,82 17,36 Güreş 80 80,98 10,40 t 1,26 2,03* 2,15* *p<0.05 91 Tablo 2: Elit Tekvando ve Güreşçilerde Antrenörlerini Değerlendirme Ölçeği Dağılımı Branş Median Min. Mak. Range Tekvando 27,5 7 49 42 Güreş 35 7 49 42 Tekvando 36,5 11 56 45 Güreş 46 30 56 26 Tekvando 23,5 5 35 30 Güreş 27 19 35 16 Tekvando 30 6 42 36 Güreş 33 20 42 22 Tekvando 37 7 49 42 Güreş 41 27 49 22 Olumlu Antrenör Davranışları Tekvando 33 6 42 36 Güreş 33 11 42 31 Olumsuz Antrenör Davranışları Tekvando 14 8 56 48 Güreş 22 8 56 48 Tekvando 205 83 327 244 Güreş 233,5 164 329 165 Fiziksel Antrenman ve Planlama Teknik Beceri Zihinsel Hazırlık Hedef Belirleme Yarışma Stratejisi Ölçek toplamı *p<0,05 p 0,032* 0,025* 0,248 0,317 0,235 0,744 0,000** 0,025* **p<0,01 Tablo 3: Antrenör Davranışlarını Değerlendirme Ölçeği ile Pozitif ve Negatif Toplam Puanların Karşılaştırılması Ölçek puan Tekvando puan Güreş puan Ölçekten alınacak pozitif toplam puan (6 alt ölçek puanı) 273 203,78 236,5 Ölçekten alınacak negatif en düşük toplam puan (1 alt ölçek puanı) 7 19,62 24,7 92 Tablo 4: Antrenör Davranışlarını Değerlendirme Ölçeği Branşlara Göre Puan Dağılımı Branş Alt Boyut Puan Her Bir Soruya Düşen Ortalama Tekvando 28,9 4,13 Güreş 33,42 4,77 Tekvando 37,34 4,67 Güreş 46,04 5,76 Tekvando 23,02 4,60 Güreş 26,92 5,38 Tekvando 28,7 4,78 Güreş 32,64 5,44 Tekvando 35,42 5,06 Güreş 40,52 5,79 Tekvando 30,78 5,13 Güreş 32,26 5,38 Tekvando 19,62 2,45 Güreş 24,7 3,08 Tekvando 203,78 4,34 Güreş 236,5 5,03 Fiziksel Antrenman ve Planlama Teknik Beceri Zihinsel Hazırlık Hedef Belirleme Yarışma –Müsabaka Stratejisi Olumlu Antrenör Davranışları Olumsuz Antrenör Davranışları Ölçek toplamı TARTIŞMA VE SONUÇ Elit tekvandocular 23,28 ve güreşçiler 23,80 yaş ortalamasındadır. Boy uzunluğu Tekvandocuların 177,88 cm ve güreşçilerin 171,00 cm iken vücut ağırlıkları tekvandocularda 74,82 kg ve güreşçilerde 80,98 kg bulunmuştur (Tablo 1).Boy uzunlukları ve vücut ağırlıkları arasında p<0,05 düzeyinde anlamlı fark varken yaşlar arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır(p>0,05). Fiziksel Antrenman ve Planlama alt ölçeğinde antrenörün güvenilir, fiziksel olarak zorlayıcı, ayrıntılı, fiziksel hazırlık için yeterli içerikli ve yıllık antrenman programları 93 sunması gibi sorularından alınan toplam puan güreşçilerde tekvandoculara göre daha yüksektir. Teknik Beceri kapsamı içinde çalışırken sporcusuna tavsiyede bulunma, teknik hataları düzeltmek için geri bildirimde bulunma, tekniği düzeltme için destek sağlama, tekniği geliştirme için ipuçları verme, görsel ve sözel örnekler sunma gibi ifadeler vardır. Bu alt parametrelerde güreşçilerin toplam puanı Tekvandoculardan yüksek bulunmuştur(Tablo 2). Olumsuz antrenör davranışları alt ölçeği; kızgın olduğu zaman sporcuya bağırma, sporcunun fikirlerini göz ardı etme, sporcuya karşı ayrımcılık yapma, korkuta, ayrımcılık ve iltimas etme v.s ifadeleri kapsamaktadır. Bu alt boyutta Tekvandocuların ortalama puanı güreşçilerden oldukça düşüktür. Bu durum tekvando antrenörlerinin güreş antrenörlerine göre daha olumlu özelliklere sahip olabileceğini düşündürürse de güreşte madalya alınanda alınacak ödüllerin antrenörleri norm dışı sapmalara itebileceği varsayımını da akla getirmektedir. Bu farklılıklar iki branşta kulüplerde ve milli takımlarda antrenman süreleri, antrenörlerin dereceleri, tecrübeleri, kişilikleri ve kapasitelerinde farklılığa bağlı olabilir. Tekvando ve güreşçilerin antrenör davranışlarını değerlendirme ölçeğinin alt boyutlarından zihinsel hazırlık, hedef belirleme, yarışma stratejileri ve olumlu antrenör davranışları yönünden anlamlı bir fark bulunmamıştır(p>0,05). Fiziksel Antrenman ve Planlama, Teknik beceri yönünden ve ölçeğin toplamından p<0,05 ve olumsuz antrenör davranışları yönünden p<0,001 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur (Tablo 2). Ölçekten alınacak pozitif toplam puan 273 iken tekvandocular 203,78 puan (Ölçek pozitif puanının %73,68’i) ve güreşçiler 236,5 puan (Ölçek pozitif puanının % 86,63’ü) almışlardır. Yine ölçeğin bir olumsuz alt boyutundan en az alınacak puan 7 iken tekvandocular 19,62 ve güreşçiler 24,7 puan almışlardır (Tablo 3). Ölçekten alınacak olumsuzluk puanı ne kadar düşük olursa antrenörler için o kadar iyi kabul edilmelidir. Ayrıca anketin doldurulması ile elde edilen puanların dolduranların durumlarından da etkilenebileceği göz ardı edilmemelidir. Ölçekten alınması gerekli minumum va maksimum puanlar; Fiziksel Antrenman ve Planlama için 7-49, Teknik Beceri için 8-56, zihinsel hazırlık için 5-35, hedef belirleme için 6-42, yarışma stratejileri için 7-49, olumlu antrenör davranışı 6-42 ve olumsuz antrenör davranışı 8-56 puan arasında değişmektedir (1). Çalışmamızda Fiziksel Antrenman ve Planlama da hem tekvando hemde güreşçilerde alt ve üst limit puanı vardır. Teknik beceride her iki branşta da üst limit puanı varken güreşçiler alt limit puanından epeyce yüksek puan belirtmişlerdir. Zihinsel hazırlık, hedef belirleme ve yarışma stratejilerinde tekvandocularda 94 alt limitte puan görülürken güreşte alt limit yukarı çekilmiştir. Üst limit puanı iki branştada vardır. Olumlu antrenör davranışında her iki branştada alt limide yakın puanlar varken üst limitte puan alanlarda mevcuttur. Olumsuz antrenör davranışında ise alt ve üst limit puanı alanlar her iki branşta ta görülmektedir (Tablo 4). Alt boyutlardan pozitif olarak alınan toplam puanların üst limitlere yakın bulunması her iki branşta da antrenörlerin iyi antrenör olarak kategorisinde oldukları izlenimini doğurmaktadır. Bir çalışmada Singapurlu basketbolcularda ölçeğin alt boyutları ortalama puanları 5,53 ile 6,59 arasında bulunmuştur (5). Voleybolcular üzerinde yapılan bir çalışmada ölçeğin alt boyutları ortalama puanları 3,37 ile 4,14 arasında bulunmuştur (4). Diğer bir çalışmada ölçeğin alt boyutları ortalama puanları 3,37 ile 6,0 arasında iken toplam ölçek soru başına düşen puan 5,26 bulunmuştur (1). Serbest ve grekoromen güreşçiler üzerinde yapılan bir çalışmada antrenman ve müsabakanın pozitif faktörleri olarak yaş grubuna göre her soru için 4,95 ile 5,81 ortalama puan düşmüştür. Antrenmanı negatif değerlendirme puanı ise 3,20 ile 3,57 arasında değişmektedir. Uluslararası turnuvalarda madalya kazananlarda kazanamayanlardan ortalama puanlar olumluda daha düşük ve olumsuzda daha yüksek olması anlamlı bulunmuştur (3). Bizim çalışmamızda ölçek alt boyutlarında olumsuz antrenör davranışında en düşük tekvandocularda 2,45 ve güreşçilerde 3,08 bulunurken en yüksek ise teknik beceride güreşçilerde 5,76 ve tekvandocularda olumlu antrenör davranışında 5,13 puan olarak bulunmuştur (Tablo 4). Çalışma sonuçları diğer çalışmalarla benzer bulunmuştur. Tekvando ve güreşçilerde pozitif puanların artırılıp negatif puanların düşürülmesi olumlu antrenör davranışlarını artırıp olumsuz antrenör davranışlarını düşürmeyi ifade edebilir. Güreş ve tekvando spor dallarının her ikisinde de Türkiye’de milli takım kampları çok yapılmaktadır. Aynı zamanda ferdi spor dalı olarak görülürler. Elit seviyedeki sporcuların antrenörlerinin derecesi de yüksektir. Türkiye’de her iki spor dalında da hem sporcular hemde antrenörler arasında kültürel yakınlık mevcuttur. Bu ve benzeri nedenlerden dolayı ölçeğin alt boyutlarından zihinsel hazırlık, hedef belirleme, yarışma veya müsabaka stratejisi ve olumlu antrenör davranışlarında benzerlikler görülmesi doğaldır. Sonuç: Elit tekvando ve güreşçilerin antrenörlerinin kendilerine karşı davranışlarını algılama düzeylerinde farklılıklar olduğu bulunmuştur. Sporcuların antrenörlerin davranışlarını algılama düzeyindeki farklılıkların nedenleri belirlenerek ortadan kaldırılmalıdır. 95 Kaynaklar: 1- Carlsson, A. , Lundqvist, C., The Coaching Behavior Scale for Sport (CBS-S): A psychometric evaluation of the Swedish version, Scand J Med Sci Sports 2016: 26: 116–123 2- Côté, J., Yardley, J., Hay, J., Sedgwick, W., Baker, J. (1999). An exploratory examination of the Coaching Behaviour Scale for Sport. Avante, 5, 82-92. 3- Gül,M., Türkmen M.,& Ağaoğlu,S.,A,(2016), The Analysis of Wrestling Coaches' Behavior Towards Their Athletes in Turkey, International Journal of Wrestling Science, ISSN: 2161-5667 (Print) 2161-3524 (Online) Journal homepage: http://www.tandfonline.com/loi/uijw20 4- Jurko, D., Tomljanović, M., Čular, D., Initial Validation Of Coaching Behavior Scales in Volleyball, Sport SPA Vol. 10, Issue 1: 47-50,2013 5- Koh, K.T. ,Mallett and C.K. John Wang (2009); Examining the ecological validity of the Coaching Behavior Scale (Sports) for basketball, International Journal of Sports Science & Coaching, 4(2), 261-27227. 6-Mallett,C., Jean Côté, Beyond Winning and Losing (2006): Guidelines for Evaluating High Performance Coaches, The Sport Psychologist, 20, 213-221 7- Mallett CJ. (2007). Modelling the Complexity of the coaching process: A Commentary. International Journal of Sport Science and Coaching. 2 (4): 407–409 8- Toros T, Tiryaki Ş. (2006). Sporda Liderlik Ölçeğinin Futbolcuların Antrenör Davranışlarını Algılaması Versiyonunun Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması: 9. Uluslararası Spor Bilimleri Kongre Kitabı, Muğla, 1320-1322. 9-Yapar A., İnce M.L.(2014); Sporcular için Antrenör Davranışlarını Değerlendirme Ölçeğinin Türkçe Uyarlaması (SADDÖ): Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması, Spor Bilimleri Dergisi Hacettepe Journal of Sport Sciences, 25 (4), 203–212 96 ERKEK GÜREŞÇİ ÇOCUKLARIN SEÇİLMİŞ FİZİKSEL VE FİZYOLOJİK ÖZELLİKLERİNİN 3 YILLIK SÜREÇTE İNCELENMESİ Cem Sinan ASLAN1 Mahmut KARAKOLLUKÇU2 Mücahit FİŞNE2 1 Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu 2 Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu ÖZET Bu çalışmada amaç; güreşçi erkek çocukların 3 yıllık bir süreç içinde yaşadıkları fiziksel ve fizyolojik değişimlerin belirlenmesidir. Çalışmaya 13-14 yaş aralığında spora yeni başlamış 50 erkek çocuk gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcıların boy, vücut ağırlığı, vücut kitle indeksi, vücut yağ oranı ve kitlesi, yağsız vücut kitlesi, dikey sıçrama, durarak uzun atlama, el pençe kuvveti, 30 sn mekik çekme, 2 kg’lık sağlık topu fırlatma, 30 m sprint, esneklik ve 20 m mekik koşu özellikleri ölçülmüştür. Çalışma; 3 yıllık süre sonunda, 26 çocuktan elde edilen verilerle bitirilmiştir. Elde edilen verilerin istatistiksel değerlendirmesi SPSS (Ver. 13) programı ile ANOVA ve Tukey testi kullanılarak yapılmış, yanılma düzeyi 0,05 olarak kabul edilmiştir. Sonuç olarak; 3 yıllık süreç sonunda, katılımcıların boy uzunluğu, vücut ağırlığı, vücut kitle indeksi, vücut yağ oranı ve kitlesi, yağsız vücut kitlesi, durarak uzun atlama, 30 m sprint ve esneklik özelliklerinde istatistiksel olarak anlamlı değişimlere rastlanmazken, dikey sıçrama, el pençe kuvveti, mekik çekme, sağlık topu fırlatma ve 20 m mekik koşusu özelliklerinde anlamlı değişimler belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Çocuk, Fiziksel Özellikler, Fizyolojik Özellikler, Güreş 97 3 YEARS PERIOD INVESTIGATION OF SELECTED PHYSICAL AND PHYSIOLOGICAL CHARACTERISTICS OF ADOLESCENT WRESTLERS ABSTRACT Purpose of this study was to determine physical and physiological changes of adolescent wrestlers during 3-year period. 50 children, in the sport for beginners, between the ages of 1314 participated voluntarily in this study. Participants' height, body weight, body mass index, body fat mass and ratio, fat free mass, vertical jump, standing long jump, hand grip strength, sit-ups in 30 sec., medicine ball throwing, 30 m sprint, flexibility and 20 m shuttle run properties were measured. This study completed at the end of 3-years period with obtained the data from 26 children. Statistical evaluation of the obtained data carried out using ANOVA and Tukey's test in SPSS (Ver. 13) software program. The alpha was accepted as 0,05. As a result at the end of the 3-years period; when statistically significant changes were determined for participants’ vertical jump, hand grip strength, sit-ups, medicine ball (2 kg) throwing, and 20 m shuttle run properties, there were no significant differences in height, weight, body mass index, body fat mass and ratio, fat free mass, standing long jump, 30 m sprint and flexibility characteristics. Key Words: Children, Physical Characteristic, Physiological Characteristic, Wrestling 98 ERKEK VE KADIN GENÇ MİLLİ TAKIM GÜREŞÇİLERİNİN VÜCUT KOMPOZİSYONU VE EL KAVRAMA KUVVETİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Mehmet Akif ZİYAGİL1 1 Mersin Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu-MERSİN ÖZET Hamileliğin ilk üç ayında başlayan ve adölesan dönemde ortaya çıkan cinsiyete bağlı fiziksel ve fonksiyonel özelliklerde farklılıklar birçok sporcu ve sedanter grup için bildirilmiştir. Erkekler kadınlardan % 7 daha uzun boyludur. Güreş sporunda kadın ve erkek güreşçilerin vücut kompozisyonu ve kuvvet performansını karşılaştıran bir çalışma mevcut değildir. Böylece, bu çalışmanın amacı erkek ve kadın genç milli takım güreşçilerinin vücut kompozisyonu ve el kavrama kuvvetinin karşılaştırılması olmuştur. Bu çalışmaya 2012 yılında Amasya’da yapılan milli takım kampına katılan 16-18 yaşları arasında 17.14 ± 0.56 yaş ortalamasına sahip 22 kadın ile 16-18 yaşları arasında 17.23 ± 0.44 yaş ortalamasına sahip 13 erkek güreşçinin boy uzunluğu, ayaklar çıplak iken duvara sabitlenen mezura ile vücut ağırlıkları şort ve tişortlu iken elektronik baskül ile ölçülmüştür. Beden Kütle İndeksi (BKİ), kilogram cinsinden vücut ağırlığı, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmıştır. Biseps, triseps, suprailyak, karın, uyluk ve baldır skinfold ölçümleri alınmış ve altı skinfold toplamı derialtı yağ kalınlığının genel değeri olarak toplanmıştır. Dikey sıçrama ölçülerek anaerobik güçleri hesaplanan katılımcıların Takei marka el dinamometresi ile sağ ve sol kavrama kuvvetleri ölçülmüştür. Verilerin normal dağılım göstermemesi sebebiyle gruplar arası karşılaştırmalarda Kruskal Wallis, ikili grupların karşılaştırmalarda Mann Whitney U testleri kullanılmıştır. Çalışmamızın bulguları, erkek ve kadın genç milli güreşçiler arasında biseps, karın ve uyluk skinfold ölçümleri bakımından anlamlı farklılık yoktur. Diğer değişkenler erkek ve kadın güreşçiler arasında anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır. Kadınlarda sağ ve sol el kavrama kuvveti bakımından asimetri varken erkek güreşçiler daha simetriktir. Sonuç olarak, erkek ve kadın güreşçiler arasında yapısal ve fonksiyonel farklılıklar olsa da, sağ ve sol el kavrama kuvvetleri arasındaki fark antrenman programlarında zayıf olan tarafın çalıştırılmasına daha çok önem verme ile çözülebileceği düşünülmektedir. Anahtar kelimeler: Cinsel dimorfizm, güreş, el kavrama kuvveti. 99 COMPARISON OF BODY COMPOSITION AND HAND GRIP STRENGTH BETWEEN MALE AND FEMALE NATIONAL JUNIOR WRESTLERS ABSTRACT Gender related results were reported for many sports and sedentary groups. These variations in body size occur in the first three months of pregnancy and emerge in adolescence between males and females. Gender dimorphism leads male to having 7 % greater body height than female. Thus, the aim of this study is to compare the body composition and hand grip strength between male and female national junior wrestlers. The data were collected from 27 national junior female wrestlers with the mean age 16.89 ± 0.7 and a range of 16-18 years and 13 national junior male wrestlers with the mean age 17,08 ± 0,64 and a range of 16-18 years attending national training camps in Amasya in 2012. Body height was measured while participant was standing without shoes. Body weight was measured by digital weight scale with wearing shirt and t-shirt. Body Mass Index (BMI) was calculated by dividing the body weight (in kilograms) by the body height (in meters) squared (BMI = weight/height2). The skinfold measurements were taken from six sites including biceps, triceps, supra-illiac, abdomen, femur and calf. Grip strength of right and left hands was measured by using a standard adjustable digital hand grip dynamometer (Takei Scientific Instruments Co. Ltd., Japan). Due to normal distribution of data independent t test was used for two groups comparisons. Results of this study showed that no significant difference was observed in the variables of biceps, abdomen and femur between male and female wrestlers. In other variables were significantly differentiated depending genders. Female wrestlers had a asymmetry in handgrip strengths between right and left hand while male wrestlers had symmetrical strength between his hands. In conclusion, although there were significant differences between male and female wrestlers, strength differences can be decreased with efficient training of weak side in wrestlers. Key words: Sexual dimorphism, wrestlers, handgrip strength. 100 GİRİŞ Uluslararası turnuvalarda ikişer dakikalık iki devreli ve 30 saniye dinlenme arası olan bir günde 5-7 arasında maç yapan güreşçiler önemli derece zorlayıcı efor sergilemekte ve yüksek seviyede fiziksel uygunluğa ihtiyaç duymaktadır (Horswill ve ark, 1989). Güreş sporunda başarı için yüksek yoğunlukta eforlar ile kompleks becerilere ve mükemmel taktik uygulamalara ihtiyaç vardır Güreş sporu, seri ve açık beceri, yüksek şiddetle uygulanan teknik ve taktik bileşenlerin gelişimine ihtiyaç duymaktadır (Bloomfield ve ark, 1994; Baic ve ark, 2007). Erkek ve kadın güreşçiler arasında boy uzunluğu ve vücut ağırlığı bakımından bazı sıkletlerdeki benzerliklere rağmen, erkek ve kadın güreşçiler arasında anlamlı farklılıkların olmasını en iyi seksüel dimorfizmle açıklamak mümkündür. Erkek ve kadın güreşçiler arasında vücut boyutu ve şekli bakımından farklılıklar görülmesini ifade eden seksüel dimorfizm, erkeğin kadından daha büyük vücut yapısına sahip olmasına yol açmaktadır. Yetişkin erkek kadından % 7 daha uzun boyludur (Kirchengast, 2010). Yapısal farklılıklar temelde adölesan dönemde ortaya çıkmaktadır. Çünkü ergenlik döneminin başlangıcına kadar seksüel dimorfizm sebep olduğu farklılıklar düşük seviyededir (Wells 2007; LoombaAlbrecht and Styne 2009). Kadın güreşçilerin fiziksel ve fizyolojik özelliklerinin değerlendirilmesinde erkek güreşçilerin özellikleri dikkate alınarak yapılacak değerlendirmeler, kadın güreşçilerin seçimi ve geliştirilmesinde daha anlamlı olacaktır. Böylece bu çalışmanın amacı, kadın ve erkek genç milli güreşçilerin vücut kompozisyonu ve el kavrama kuvvetinin karşılaştırılması olmuştur. MATERYAL VE YÖNTEM Bu çalışmaya 2012 yılında Amasya’da yapılan milli takım kampına katılan 16-18 yaşları arasında 17.14 ± 0.56 yaş ortalamasına sahip 22 kadın ile 16-18 yaşları arasında 17.23 ± 0.44 yaş ortalamasına sahip 13 erkek güreşçinin boy uzunluğu, ayaklar çıplak iken duvara sabitlenen mezura ile vücut ağırlıkları şort ve tişortlu iken elektronik baskül ile ölçülmüştür. Beden Kütle İndeksi (BKİ), kilogram cinsinden vücut ağırlığı, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmıştır. Biseps, triseps, suprailyak, karın, uyluk ve baldır skinfold ölçümleri alınmış ve altı skinfold toplamı derialtı yağ kalınlığının genel değeri olarak toplanmıştır. Dikey sıçrama ölçülerek anaerobik güçleri hesaplanan katılımcıların Takei marka el dinamometresi ile sağ ve sol kavrama kuvvetleri ölçülmüştür. Verilerin normal dağılım göstermemesi sebebiyle gruplar arası karşılaştırmalarda Kruskal Wallis, ikili grupların karşılaştırmalarda Mann Whitney U testleri kullanılmıştır. 101 BULGULAR Bu çalışmada erkek ve kadınların fiziksel özellikleri ile el kavrama kuvvetlerinin karşılaştırılmasının sunulduğu istatistikler Tablo 1’de sunulmuştur. Tablo 1. Erkek ve kadın genç milli güreşçilerin fiziksel ve el kavrama kuvvetlerinin karşılaştırılması Değişkenler Yaş (yıl) Boy Uzunluğu (cm) Vücut Ağırlığı (kg) Beden Kütle İndeksi (BKİ) Sağ el Kavrama kuvveti (kg) Sol el Kavrama kuvveti (kg) Toplam el Kavrama kuvveti (kg) Biseps (mm) Triseps (mm) Abdominal (mm) Uyluk (mm) Baldır (mm) Altı Skinfold Toplamı X ± SS Min-Maks. 27 16,89 ± 0,7 16-18 13 17,08 ± 0,64 16-18 Toplam 40 16,95 ± 0,68 16-18 Kadın 27 162,04 ± 6,58 150-172 Erkek 13 173,23 ± 6,61 162-190 Toplam 40 165,68 ± 8,4 150-190 Kadın 27 55,81 ± 8,81 41-73 Grup N Kadın Erkek Erkek 13 79,12 ± 18,85 55-120 Toplam 40 63,39 ± 16,83 41-120 Kadın 27 21,22 ± 2,84 15,24-27,34 Erkek 13 26,1 ± 4,5 19,72-34,54 Toplam 40 22,81 ± 4,12 15,24-34,54 Kadın 27 32,64 ± 5,25 23,6-44,1 Erkek 13 49,07 ± 9,76 38,8-71,1 Toplam 40 37,98 ± 10,41 23,6-71,1 Kadın 27 30,59 ± 4,63 23,2-42,3 Erkek 13 49,09 ± 11,87 34-74,3 Toplam 40 36,6 ± 11,61 23,2-74,3 Kadın 27 63,22 ± 9,44 48,4-86,4 Erkek 13 98,16 ± 21,14 74,2-145,4 Toplam 40 74,58 ± 21,72 48,4-145,4 Kadın 27 4,3 ± 0,98 2,4-7,3 Erkek 13 5,1 ± 2,58 3,3-13,4 Toplam 40 4,56 ± 1,68 2,4-13,4 Kadın 27 4,3 ± 0,98 2,4-7,3 Erkek 13 7,42 ± 2,99 4,3-15,1 Toplam 40 5,32 ± 2,36 2,4-15,1 Kadın 27 13,32 ± 4,75 8-25,2 Erkek 13 12,69 ± 6,75 6-29,4 Toplam 40 13,12 ± 5,4 6-29,4 Kadın 27 14,29 ± 4,02 10-25 Erkek 13 13,79 ± 10,47 6,2-38,5 Toplam 40 14,13 ± 6,67 6,2-38,5 Kadın 27 20,06 ± 6,38 11,1-36,2 Erkek 13 9,35 ± 4,36 4,3-20,2 Toplam 40 16,58 ± 7,67 4,3-36,2 Kadın 27 77,80 ± 19,98 51-128 Erkek 13 56,42 ± 26,92 30,7 -122,9 Toplam 40 70,85 ± 24,32 30,70 -128,8 *p<0.05, **p<0.01 102 X2 Asymp. Sig. -,834 ,404 -4,171 ,000** -3,974 ,000** -3,365 ,001** -4,693 ,000** -4,635 ,000** -4,750 ,000** -1,216 ,224 -4,225 ,000** -,997 ,319 -2,096 ,036* -4,420 ,000** -3,422 ,001** TARTIŞMA Çalışmamızın bulguları, erkek ve kadın genç milli güreşçiler arasında biseps, karın ve uyluk skinfold ölçümleri bakımından anlamlı farklılık yoktur. Diğer değişkenler erkek ve kadın güreşçiler arasında anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır. Kadınlarda sağ ve sol el kavrama kuvveti bakımından asimetri varken erkek güreşçiler daha simetriktir. Roemmich ve ark. (1993) çalışmasında başarılı güreş performansı ile sağ ve sol el kavrama kuvveti, bel ve arka uyluk kaslarının esnekliği, şınav ve mekik sayısı, aerobik ve anaerobik güç arasında anlamlı ilişki olduğunu bildirmiştir. Erkek ve kadın güreşçiler arasındaki farklılıkların sebebi olarak kısmen cinsel dimorfizm (Kirchengast, 2010; Wells 2007; Loomba-Albrecht and Styne 2009).gösterilse de, sporcuların toplam antrenman saatinin süresi ve kalitesi ile yetenek düzeyleri etkili olabilir Sonuç olarak, erkek ve kadın güreşçiler arasında yapısal ve fonksiyonel farklılıklar olsa da, sağ ve sol el kavrama kuvvetleri arasındaki fark antrenman programlarında zayıf olan tarafın çalıştırılmasına daha çok önem verme ile çözülebileceği düşünülmektedir. Kadın güreşçileri çalıştıran antrenörler onların fiziksel ve fizyolojik özelliklerini kendi cinsiyeti içerisinde değil aynı vücut ağırlığına sahip erkek güreşçileri dikkate alarak değerlendirmelidir. Kaynaklar Bloomfield, J., Ackland, TR., Elliott, B.C., (1994), Applied anatomy and biomechanics in sport. First Edition. Blackwell Scientific Publications, RC1235A66. Baic, M., Sertie, H., Starosta, W., (2007) Differences in physical fitness levels between the classical and the freestyle wrestlers. Ki nesiology, 39(2): 142-149. Cisar, C.J., G.O. Johnson, A.C. Fry, T.J. Housh, R.A. Hughes, A.J. Ryan, and W.G. Thorland. (1987) Preseason body composition, build, and strength as predictors of high school wrestling success. J. Appl. Sport Sci. Res. 1:66-70. Horswill, CA, Scott, JR, and Galea, P. (1989).Comparison of maximum aerobic power, maximum anaerobic power, and skinfold thickness of elite and nonelite junior wrestlers. Int J Sports Med 10: 165–168. Kirchengast S (2010) Gender Differences in Body Composition from Childhood to Old Age: An Evolutionary Point of View. J Life Sci, 2(1): 1-10. Loomba-Albrecht L and Styne DM 2009. Effect of puberty on body composition. Curr Opin Endocrinol Diabet Obes, 16: 10-15. Roemmich, J.N.,and Frappier, J.P. (1993) Physiological Determinants of Wrestling Success in High School Athletes. Pediatric Exercise Science, 5, 134-1 44. Wells JCK (2007). Sexual dimorphism in body composition.Best Pract Res Clin Endocrinol Metab, 21: 415430. 103 ETNOSPOR HAREKETİNİN GELİŞME BOYUTU OLARAK DÜNYA GÖÇEBE OYUNLARI’NIN GELENEKSEL GÜREŞ TÜRLERİ FESTİVALİ A. A. AKİBAYEV1 K. U. MAMBETALİYEV2 1 2 Dünya Etnospor Konfederasyonu başkan yardımcısı, Bişkek / KIRGIZİSTAN Prof. Dr. Dünya Etnospor Konfederasyonu – Devlet Üniversitesi, Bişkek / KIRGIZİSTAN ÖZET Tarihsel ve kültürel mirasın korunması, halklar birliğinin faktörü olarak, sürekli Türk dili konuşan ülkeler Cumhurbaşkanlarının görüş alanındadır. Bunu “Etnik diyalog: mutabakat ve tolerans” konusundaki Isık- Göl konferansının tarihi kararı kanıtlar. Bu, Kırgızistan’da Uluslararası Türk oyunları- göçebe oyunlarını düzenleme kararı, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kırgızistan Başbakanı Almazbek Atambaev tarafından alınmıştır. 2012’de bu fikir diğer Türk dili konuşan ülkelerin Cumhurbaşkanları tarafından desteklenir ve 2014’te I. Dünya Göçebe Oyunları düzenlenmiştir. Bu oyunlar sosyo-kültürel sorunların çözülmesini, etnospor ve geleneksel güreş türlerinin korunmasını sağlar. Bu yüzden Kırgızistan II. Dünya Göçebe Oyunları’nı düzenlemeye hazırlanmakta. Amaç: Türk halklarının ve etnospor hareketinin geleneksel güreş türlerinin uluslararası boyutta gelişmesini ve korunmasını sağlayan bir proje olarak Dünya Göçebe Oyunları’nın tarihi önemini araştırmak. Araştırma sonuçları: Oyunların düzenlenmesi için kültürel, tarihsel ve politik önkoşulların olması, Kendi etno kültürünün özgünlüğünü koruyarak türlü halkların etno kültürleriyle bütünleşme yeteneğinin olması. Bu, geleneksel güreş türleri festivalinde gösterildi. Bu oyunun benzersizliği, etnospor, etnokültür ve bilimsel programın birleşiminden oluşmasıdır. Anahtar Kelimeler: Türk halkları, etnospor, göçebe, Issık-köl. 104 Фестиваль традиционных видов борьбы Всемирных игр кочевников, как формат развития этноспортивного движения Акибаев А.А. Мамбеталиев К.У. РЕЗЮМЕ Введение: Сохранение культурно-исторического наследия, как фактора единения народов, постоянно находится в поле зрения глав государств тюркоязычных стран. Об этом свидетельствует историческое решение Иссык-Кульской конференции «Межнациональный диалог: согласие и толерантность» (2 октября 2010 г.), принятое Премьер-министром Турецкой Республики Режеп Эрдоганом и Премьер-министром Кыргызской Республики Алмазбеком Атамбаевым о проведение в Кыргызстане Международных тюркских игр – игр кочевников. В 2012 г. инициатива получила поддержку других глав тюркоязычных государств, и уже в 2014 году проведены I Всемирные игры кочевников. Возможности Игр в решении социокультурных задач, в сохранении видов этноспорта, включая виды борьбы тюркоязычных народов, причина того, что Кыргызстан готовится к проведению II Всемирных игр кочевников. Цель: Исследование исторического значения Всемирных игр кочевников, как проекта обеспечивающего сохранение, и развитие в международном формате традиционных видов борьбы тюркоязычных народов и этноспортивного движения. Исследования, позволяют заключить: наличие системных исторических и политических предпосылок формирования Игр; культурно- интегративные возможности Игр, в единении этнокультуры различных народов, при сохранении ими самобытности этнокультуры. Это ярко продемонстрировано фестивалем традиционных видов борьбы; уникальность Игр, которая состоит в единстве этноспортивной, этнокультурной и научной программ. Ключевые слова: Турецкий народы, этноспорт, кочевники, Иссык-рабы. 105 ETNOSPOR HAREKETİNİN ULUSLARARASI BOYUTU: KÜRESELLEŞMENİN EVRENSEL BİR MEYDAN OKUMASI (TÜRK HALKLARININ GELENEKSEL GÜREŞ TÜRLERİNE ODAKLI) K. U. MAMBETALİYEV1 1 A. A. AKİBAYEV2 Prof. Dr. Dünya Etnospor Konfederasyonu Bişkek/ KIRGIZİSTAN 2 Dünya Etnospor Konfederasyonu Bişkek/ KIRGIZİSTAN ÖZET Paradoksal olmasına rağmen küreselleşme dönemi insan uygarlığının etnokültür mirasını koruma sorununu güncelleştirmekte. Kuşkusuz ki, küreselleşme çağdaş insanlığın tüm faaliyetler alanlarının entegrasyon süreci olarak ilerici bir fenomendir. Ancak, potansiyel olarak insan uygarlığının, halkların özgünlüğünün, hatta halkların kendilerini tanımasının korunmasına ilişkin riski taşır. En azından insanlığın sosyo-kültürel ve dünya görüşünü onun küresel niteliğindeki bir sosyo-kültürel felaketi olarak sayabiliriz. Küreselleşmenin potansiyel tehditlerine karşı koyma faktörü olarak uluslararası boyuttaki Etnospor hareketi kurumunun tarihsel amaca uygunluk temeli. Hareket etkinliğinin geleneksel formlarının oluşmasının kültürel ve tarihsel önkoşullarını belirlemektir. Etnospor hareketinin oluşmasının ulusal ve uluslararası düzeydeki önkoşullarını belirlemek, Etnospor hareketinin uluslararası boyutta işleyişinin varyantlarını hazırlamaktır. Bu çalışmada sistemli, tarihsel ve mantıken bilimsel yaklaşımlar, teorik ve kuramsal-metodolojik araştırma seviyelerinin yöntemleri kullanılmıştır. Güreş türleri, kültürel ve tarihsel ve etnospor hareketinin oluşmasının çağdaş önkoşulları dâhil olmak üzere milletin sosyal ve pratik faaliyeti ve geleneksel hareket etkinliği arasında bir ilişki kuruldu. Dünya etnospor konfederasyonu boyutundaki, tekliği olarak etnospor, etnokültür ve bilimsel programların birliği sayılan, etnospor hareketi küreselleşmenin maliyetlerine dayanabilen 21. yüzyılın küresel fenomeninde dönüşüm potansiyeline sahiptir. Anahtar Kelimeler: Etnospor, geleneksel güreş, küreselleşme. 106 МЕЖДУНАРОДНЫЙ ФОРМАТ ЭТНОСПОРТИВНОГО ДВИЖЕНИЯ: ГЛОБАЛЬНЫЙ ВЫЗОВ ГЛОБАЛИЗАЦИИ (фокус традиционные виды борьбы тюркских народов) К.У. МАМБЕТАЛИЕВ А.А. АКИБАЕВ РЕЗЮМЕ Введение: Парадоксально, но эпоха глобализации актуализирует проблемы сохранения этнокультурного наследия человеческой цивилизации. Безусловно, глобализация, как процесс интеграции всех сфер деятельности современного человечества явление прогрессивное. Однако потенциально несет в себе риски относительно сохранения наследия человеческой цивилизации, самобытности народов, и даже самоидентификации народов. По крайней мере, социокультурной и мировоззренческой, что можно считать глобальной социокультурной катастрофой человечества. Цель исследований: Обоснование исторической целесообразности организации этноспортивного движения в международном формате, как фактора противодействия потенциальным угрозам глобализации. Решаемые традиционных международного задачи: форм Определение двигательной уровней культурно-исторических активности. формирования Определение этноспортивного предпосылок предпосылок движения. формирования национального Разработка и вариантов функционирования этноспортивного движения в международном формате. В работе использовались системно-деятельностный и историко-логический научные подходы, методы теоретического и теоретико-методического научных уровней. Результаты исследований: Установлены взаимосвязь между общественно-практической деятельностью этноса и традиционной двигательной активностью, включая виды борьбы, культурноисторические и современные предпосылки формирования этноспортивного движения. Выдвинуто положение о том, что этноспортивное движение в формате Международной конфедерации этноспорта, уникальность которой, заключается в единстве этноспортивной, этнокультурной и научной программ, имеет потенциал трансформации в глобальное явление ХХI в. способное противостоять издержкам глобализации. Ключевые слова: Этноcпорт, традиционная борьба, глобализация. Мамбеталиев К.У. профессор, кандидат педагогических наук, Всемирная конфедерация этноспорта. Акибаев А.А. Вице-президент Всемирной конфедерации этноспорта, г. Бишкек, Кыргызская Республика. 107 АКТУАЛЬНОСТЬ (GİRİŞ) Парадоксально, но эпоха глобализации актуализирует проблемы сохранения этнокультурного наследия человеческой цивилизации. На наш взгляд актуализация этнокультурного наследия человеческой цивилизации в современных условиях объясняется, главным образом тремя взаимосвязанными обстоятельствами. Во-первых, это определяется процессами глобализации, которые по своей сути, безусловно, прогрессивны, и объективно необходимы. Однако с такой же безусловностью, можно утверждать, что процессы глобализации отрицательно влияют на сохранение этнокультурного наследия человеческой цивилизации, его самоидентификацию. По крайней мере, социокультурной и мировоззренческой, ментальной самоидентификации, и если это произойдет, это можно считать глобальной культурной катастрофой человечества. Во-вторых, современное общество, по крайней мере, её прогрессивная часть, осознает важность сохранения этнокультуры, как наследия человеческой цивилизации, и необходимость поиска форм их активного применения в целях решения культурносоциальных, экономических и в какой-то степени политических задач. В-третьих, историческое наследие традиционных форм двигательной активности народов, развитие различных аспектов традиционной физической культуры (ТрФК) на современном этапе развития человеческого общества, их объективные возможности решать многообразие культурно-социальных задач. При этом традиционные виды борьбы, являются одним из самых действенных элементов ТрФК. О чем свидетельствует их многообразие, например известный исследователь традиционной ФК Turkmen Mehmet [1], выделяет, только у тюркоязычных народов 27 видов борьбы, которые имеют, как схожие черты, так и особенности. Важно и то, что они несут в себе культурные и социальные ценности народов, через многообразие самобытных традиций, обрядов, правил и других элементов борьбы. В целях единообразного понимания предмета исследования, которое составляет формирование и международном функционирование формате, а также традиционной принимая во физической культуры внимание, начальный в этап формирования понятийного аппарата ТрФК, рекомендуется её определение в редакции К. Мамбеталиева. 108 Традиционная физическая культура, это часть физической культуры, средства, методы и другие составляющие, которой, имеют выраженную самобытность, определенную общественно-историческими условиями жизнедеятельности этноса [2]. При этом основным фактором развития ТрФК, представляется этноспортивное движение универсальная деятельность организаций и лиц, направленных на - сохранение, формирование и развитие ценностей этноспорта и традиционной физической культуры. Общекультурное значение этноспортивного движения (ЭД), заключается в её миссии, содействие сохранению этнокультурного наследия человечества. Понимание актуальности и возможностей ТрФК в деле сохранения и развития ценностей двигательной культуры человечества в различных аспектах, и на различных этапах современной истории изучались В. Рождественским, В. Симаков [Росссия, СССР], Takаch F. [Венгрия], А. Орджак [Росссия], Х. Анаркулов (Кыргызстан), М. Таникеев [Казахстан], Turkmen Mehmet [Tурция], P. Платонова [Россия], М. Саралаев [Кыргызстан] и др. Уникальность ситуации определяется тем, что в последние десятилетия интерес к ТрФК, соответствует мировым тенденциям развития культурологии [3]. Тенденция имеет место и в ТрФК, один из аспектов, которого стал цель исследований обоснование исторической целесообразности организации этноспортивного движения в международном формате, как фактора противодействия потенциальным угрозам глобализации. Достижение цели предполагало решение следующих задач: 1. Установить исторические предпосылки формирования традиционных форм двигательной активности. 2. Определить предпосылки национального и международного уровней формирования этноспортивного движения. 3. Определить варианты функционирования этноспортивного движения в международном формате. В исследовании использовались системно-деятельностный и историко- логический научные подходы, и методы теоретического и теоретико-методического научных уровней: анализ литературных источников и документы государственной политики, сравнительный, функционально-структурный 109 анализ, структурно- генетический анализ, историко-логистический анализ, абстрагирование и методы общественной политики. Результаты исследований и их обсуждение. В более ранних работах одним из авторов статьи [4], определена объективная взаимосвязь системы “общественнопрактическая деятельность этноса - самобытность ТрФК”, имеет характер всеобщей закономерности и рассматривается как наднациональный фактор формирования различных национальных систем ФКиС. Суть закономерности созвучна мнению известного венгерского специалиста Тakach F. [5] о том, что двигательная деятельность человека имеет естественные, объективные предпосылки. Данные предпосылки имеет наднациональный характер, использования физических упражнений, как фактора оптимизации физического состояния человека. Принимая во внимание направленность работы, представляется целесообразной тезисная характеристика видов общественно-практической деятельности (ОПД) и их результирующей части (рис. 1). Общественно практическая Формирующиеся черты ТрФК деятельность этносов Трудовая прикладность Трудовая деятельность политическое устройство и военно- Военная прикладность, политическая деятельность регламентирующие основы Бытовая деятельность народность, массовость Межэтнические взаимоотношения интеграция, обогащение культур Рис. 1. Общественно-практическая деятельность как исторический фактор формирования национальной ФК Исследования показали, что исторические предпосылки формирования этноспортивного движения, подкрепляются современными предпосылками странового (национального) и международного уровней. 110 Страновые (национальные) предпосылки этноспортивного движения: 1. Историческое наследие традиционных форм двигательной активности этносов в форме игр, состязаний, единоборств, зрелищ и физических упражнений. 2. Опыт функционирования ТрФК в рамках современных систем физического воспитания. 3. Отражение и перенос достижений теории и практики ФКиС в ТрФКиС. 4. Формирование правовых и нормативных основ ТрФКиС, например законов о Национальных видах спорта (НВС). 5. Формирование организационно-управленческих основ ТрФК. Прежде всего федераций по НВС, государственных и общественных структур управления НВС. 6. Формирование программно-нормативных основ ТрФК. В частности по видам спорта - единая спортивная классификация по видам этноспорта, типовые программы по видам спорта, включение элементов ТрФК в государственные программы физического воспитания школьников и др. 7. Формирование системы подготовки спортсменов и соревнований местного, регионального и национального уровней. Например, Спартакиада по НВС, республиканские соревнования «Игры Манаса». 8. Интеграция ТрФК в современные формы и виды ФКиС. 9. Эффективность ТрФК по сравнению с другими видами этнокультуры в освоение этнокультурных ценностей населением. Международные предпосылки формирования этноспортивного движения, с учетом их непосредственного отношения к физической культуре и спорту, подразделяются на общие и специфические, отраслевые. Общие международные предпосылки формирования этноспортивного движения: 1. Надэтнические (наднациональные) основы двигательной деятельности человека, как всеобщая закономерность формирования ФКиС: 2. Процессы глобализации, которые являясь в целом прогрессивными, могут отрицательно сказываться (сказываются) на этническую самобытность сохранение этнокультурных ценностей человеческой цивилизации. 3. Процессы роста национального самосознания и суверенизации, характерные для мирового сообщества последних двух-трех десятилетий. 111 и 4. Международные интеграционные процессы в сфере культуры, включая физическую культуру. Специфические, отраслевые международные предпосылки формирования этноспортивного движения: 1. Стремление к интеграции отдельных национальных организаций в международные спортивные институты. 2. Политический, культурный и социальный потенциал ТрФК. 3. Ограниченность и отдельные кризисные явления международного олимпийского движения. Основное ядро (обязательные виды спорта), которого составляет 25 видов спорта и 10 дополнительную программу. При этом подавляющее большинство федераций по НВС в качестве стратегической цели, имеют направленность на включение вида спорта в программу Олимпийских игр, что в сложившихся условиях не реально. Свидетельством чего является история борьбы самбо, международной федерацией, выполнены все требования по включению вида спорта в программу ОИ, однако решение вопроса откладывается на перспективу. Необходимо принять во внимание и совокупность проблем современного олимпийского движения, которые противоречат между основными положениями олимпийской Хартии, заложенных более века назад Пьером Кубертеном. К ним относятся: излишняя политизация и идеологизация. Комерциализация, употребление запрещенных средств и допинга. гендерная проблема и др. В системе предпосылок мы склонны выделить ещё один фактор, в основе, которого лежит оптимистичный взгляд на данные ограничения в развитии ТрФК. Именно они формирует парадоксальный ход развития современной истории этноспортивного движения. Процессы глобализации, отсутствие полноценной возможности демонстрации спортивных достижений по НВС на международном уровне, а также противоречия и критические явления олимпийского движения, являются потенциальными предпосылками развития этноспортивного движения в рамках международного формата. В совокупности предпосылки, нашли практическое проявление в различных формах международного формата НВС и этноспортивного движения. К этим формам относятся: 112 1. Интеграция национальных федераций в международное физкультурно-спортивное движение: в формате международных федераций по видам спорта; в формате структурных подразделений международных федераций, например, интеграция национальных видов борьбы в международную федерацию спортивной борьбы FILA. В обоих форматах структуры стремятся к интеграции в МОК, проводят континентальные и мировые чемпионаты. 2. Интеграция в формате международных комплексных соревнований - Игр, по этническим видам спорта. Направленность таких игр, сохранение этнокультурного наследия в форме игр и состязаний. Ярким, примером могут служить игры народов южной Америки. 3. Интеграция в международное этноспортивное движение в формате Всемирной конфедерации этноспорта (ВЭК) (образована в сентябре 2015 г. город Чолпон-Ата, Кыргызская Республика). Миссией ВЭК, является, сохранение и развитие в новых формах этноспорта, ТрФКиС, этнокультурного наследия народов мира. Уникальность игр заключается в единстве этноспортивной, этнокультурной и научной программ. Одним из проектов ВЭК, являются Всемирные игры кочевников, которые планируются провести в сентябре 2016 г., в свою очередь первые ВИК (сентябрь 2014), послужили основой формирования ВЭК. Анализ состояния вопроса, позволяет определить из всех форм, функционирование ТрФК ВЭК, как наиболее перспективной в плане развития ЭД и этнокультуры народов мира в целом. Определяется наличием объективных положений: 1. Политически целесообразно, как фактор интеграции народов, сохранения культурного наследия, социализации населения. 2. Реалистично и обеспечено ресурсами: культурными, людскими, материально-техническими, программно-нормативными, научно-методическими и потенциально финансовыми. 3. Соответствует интересам и традициям гражданского сообщества в сфере ФКиС, поскольку этноспортивное движение имеет высокую популярность и востребованность во многих странах мира. 4. Сформированы страновые органы управления структурами по НВС. На основании излож енного авторы выражают уверенность, что ВЭК 113 имеет все объективные шансы для того, что бы трансформироваться в глобальное международное этноспортивное движение, и оказать содействие сохранению этнокультуры и противодействию отрицательному влиянию процессов глобализации на наследие человеческой цивилизации. Таким образом, название статьи, это символичный смысл перспективной миссии нашей организации, который заключается в глобальном вызове Всемирной конфедерации этноспорта всемирному процессу глобализации. Использованная литература: 1. Mehmet Turkmen – Bilal Demirhan – Mehmet Cebi – Leyla Turkmen/ “Göçebe Turk toplumlarinda kultur ve spor”. Ondokuz Mayis Universitetey/ Samsun/Turkey/ Цивилизация кочевников: эпические произведения и национальные виды спорта// Матер. Междун. науч. практической конференции. Булан-Соготу, 6-9 сентября 2014 г. Кыргызская Республика. стр. 40-48. 2. Мамбеталиев К.У. О формировании международного формата функционирования национальных видов спорта/ Вестник Кыргызского государственного университета им. И. Арабаева № 4 2012 стр.54-57. 3. Каган М.С. Философия культуры. – Санкт-Петербург: ТОО ТК «Метрополи-с», 1996, стр. 38-40. 4. Мамбеталиев К.У. Национальная физическая культура: формирование и современное состояние. В кн.: Очерки по теории физической культуры: - Б.: «Бишкектранзит», 2010. стр. 33-48. 5. Такач Ф. Некоторые проблемы развития физической культуры в национальных условиях. В кн. «Очерки по теории физической культуры» Под общей редакцией Матвеева Л.П. – М.: ФиС. – 1994. С. 186-200. 114 FARKLI ÜLKELERİN ULUSLARARASI KADIN GÜREŞÇİLERİNİN MÜSABAKA HAZIRLIK DÖNEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Sebiha GÖLÜNÜK BAŞPINAR1 1 2 Yücel OCAK1 Özkan IŞIK1 İlkay DOĞAN2 Afyon Kocatepe Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Afyon Kocatepe Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Biyoistatistik Anabilimdalı ÖZET Bu çalışmanın amacı uluslararası müsabakalara katılan kadın uluslararası güreşçilerin müsabaka hazırlık sürecinin araştırılmasıdır. Bu amaçla çalışmada uluslararası güreş turnuvaları ve Dünya güreş şampiyonasına hazırlanma kriterlerini ülkelerarası farklılıklara göre değerlendirmek için alanında uzman kişiler tarafından hazırlanan anket uygulanmıştır. Anket iki farklı dilde (Rusça, İngilizce) her bir dil için alanda uzman iki dil bilimci tarafından çapraz-kör şekilde çeviri yapılarak uygulanmıştır. Çalışmaya Uluslararası Yaşar Doğu Güreş Müsabakalarına katılan 7 Türk kadın Milli güreşçi, 14 diğer ülke (Azerbaycan, Finlandiya, Tunus, Bulgaristan, Ukrayna v.b) kadın milli güreşçi olmak üzere toplam 21 kadın güreşçi dahil edilmiştir. Katılımcıların demografik özelliklerine göre karşılaştırılmasında iki grup içeren değişkenler için bağımsız örneklemler için t testi ve kikare testi uygulanmıştır. Araştırmada elde edilen veriler SPSS 18.0 programı ile analiz edilmiştir. Yarışmaya katılan kadın Milli güreşçilerin yaş ortalaması 21,57 ± 3,00 (yıl), spora başlama yaşları, Türk kadın güreşçiler 11,57± 1,51 (yıl), diğer ülke kadın güreşçileri 11,14±,5,85 (yıl) olarak belirlendi. Güreşe başlama yaşları Türk kadın güreşçilerde 12,14±1,07 diğer ülke güreşçilerinde 13,92±4,46 (yıl) olarak bulunmuştur. Türk kadın güreşçilerin diğer kadın güreşçilere göre güreş branşına nasıl başladıkları, güreşe başlama nedenleri, ısınma süreleri, sportif oyun oynama sıklıkları, yıl içinde ağırlık antrenman sıklıkları arasında istatistiksel olarak farklılık belirlenmiştir (p<0,05). Diğer taraftan; müsabakalara hazırlanma süreleri, yıllık düzenli sağlık kontrolleri, antrenmanda teknik çalışma süreleri, yıl içinde uluslararası müsabakaya katılma sayıları, milli takım kampı yapma sıklıkları arasında istatistiksel olarak farklılık belirlenmemiştir (p>0,05). Sonuç olarak; Türk kadın milli güreşçilerle diğer ülkelerin kadın milli güreşçilerinin hazırlık aşamalarında farklılar olduğu tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Kadın Güreşçiler, Hazırlık Dönemi, Antrenman Şekilleri 115 COMPARISON OF INTERNATIONAL FEMALE WRESTLERS' OF DIFFERENT COUNTRIES MATCH PREPARATION PERIODS ABSTRACT The aim of this study was to investigate the female international wrestling competitions preparation periods who participate in international competitions. For this purpose, the questionnaire prepared by experts in the field was applied to assess the differences between countries preparation criteria of the international wrestling tournament and world wrestling championships. A questionnaire has been given in 2 different languages (Russian, English) with each version cross-blind checked by 2 linguists. The study has been applied on 21 female wrestlers, 7 coming from Turkish national team and 14 from other countries (Azerbaijan, Finland, Tunisia, Bulgaria, Ukraine etc.) who competed at International Yaşar Doğu Wrestling Tournament. Independent samples t test for involving two groups and chi-square test was performed according to the demographic characteristics of participants in comparison. The data obtained in the study were analyzed with SPSS 18.0. Age average of international female wrestlers has been defined as 21,57 ± 3,00 (years) and the age of starting of sport for Turkish female wrestlers as 11,57± 1,51 (years), for other countries' female wrestlers as 11,14±,5,85 (years). The age of starting of Wrestling for Turkish female wrestlers has been found as 12,14±1,07 and for other countries as 13,92±4,46 (years). Statistical differences has been found among the how began wrestling, the reasons for start wrestling, warm-up periods, the frequency of playing different sports, weight-lifting training frequency in year for Turkish female wrestlers' than other countries’ female wrestlers (p<0,05). On the other hand; statistical differences hasn’t been found among the preparation periods, yearly health checkups, technical exercise durations during training, yearly international competition attendance numbers and national team camping frequencies (p>0,05). As a result, differences in preparation periods have been observed between Turkish national female wrestlers and other countries’ national female wrestlers. Key Words: Female Wrestlers, Preparation Period, Design of Training 116 GİZEMLİ BİR TÜRK SPORU: GÜREŞ Recep Cengiz Ondokuzmayıs Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü ÖZET Geleneksel bir Türk sporu olan güreş, er meydanı denilen alanlarda yağlı, serbest ve Greko-Romen olmak üzere üç türde ifa edilmektedir. Bunlardan Türk millî gelenekleri arasında yer alan yağlı güreş, Türklerin Anadolu’dan Rumeli’ye geçtikleri tarihten beri bir “seçilmiş zafer” tutkusu ile gerçekleştirilmektedir. Her yıl, Haziran ayında Edirne’nin Sarayiçi mevkiinde yapılan tarihî Kırkpınar güreşleri, Rumeli fetihlerine katılan “seçilmiş zafere” katkı sunan kırk Türk yiğidinin hâtırasına yapılmaktadır. Ayrıca Osmanlı İmparatorluğu döneminde saray dışında yapılan güreş müsabakalarının; panayırlarda, düğünlerde, bir hayır kurumu yararına, bu işi meslek edinmiş kişilerin özel alanlarında ve Ramazan aylarında düzenlendikleri bilinmektedir. Güreşçi veya pehlivan adı verilen kişiler Türk kültüründe önemli bir yere sahiptir. Örneğin Manas destanında yer alan Koşay Han gelmiş geçmiş pehlivanların en iyisi olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmada Ondokuzmayıs Üniversitesi öğrencilerinin güreş sporuna bakış açısı araştırmanın ana temasını oluşturmaktadır. Araştırmada güreş sporu sosyolojik olarak gelenekselden modernizme evrilen süreçte hem teorik hem de uygulamalı sosyoloji açısından açıklanmaya çalışılmıştır. Araştırmanın alanı Ondokuzmayıs Üniversitesi örneklemi ise fakültelerin her bir bölümünden seçilen son sınıf öğrencilerinden oluşmaktadır. Anahtar Kelimeler: geleneksel toplum, modern toplum, spor, güreş, er meydanı, AN ENIGMATIC TURKISH SPORT: WRESTLING There are three kinds of wrestling in Turkish tradition as oil wrestling, greco roman and all wrestling in which it is is played an area called as “er meydanı” (valiant place). Oil wrestling belonging to Turkish tradional values has been represented with chosen glory since Turks came across the Rumeli (Europe). This was done for the commemoration for 40 Turkish Valiant Soldiers, participated and contributed to chosen glory in Rumeli conquests in Sarayiçi area in Edirne. Additionally the wrestling competitions done outside of Otoman Palaces were represented in wedding ceromonies, fairs, a private places of individuals 117 specialized in wrestling, for charities and showed especially in Ramadan. Wrestlers in other words named as pehlivan in Turkish have special places in Turkish culture. For example, Koşay Khan in Manas epic was accepted as the best wrestler ever. The main aim of this study is to investigate the views of students in Ondokuz Mayıs University regarding wrestling. Wrestling is investigated sociologically both theoretical and practical sense in transiton from traditional ones to modern days. The population consists of students from different departments in last grades. Key Words: Traditional Society, Modern Society, Sport, Wrestling, Valiant Place 118 GÜNEY-DOĞU AVRUPA GAGAUZLARIN ETNIK TARİHİ VE KÜLTÜRLERİNDE GÜREŞ (M.Ö. VII ASİR - M.S.XXI YÜZYILLAR) Olga RADOVA-KARANASTAS Moldova Cumhuriyeti N.Milesku Spataru adına Bilim Adamnarı Assotsiatsiyanın bilim sekretari Gagauziya Bilim-araştırma merkezin, Tarin ve etnoloji bölümün önderci bilim üzmanı ÖZET Orta asırlarda Gagauzların dedeleri yaşardılar tarihsel topraklarda - Altay’da, Orta Asya’da, Orta Volga’da, Bucak’ta, Dobruca’da, Makedoniya’da, Trakiya’da, olabilir Anadolu’da da olsunlar. Daha evvelki zamanlardan beğeri, 2500-3000 seneler önce, Gagauz Türklerin dedeleri yaşardılar Güney-Doğu Avrupa’da, kendi etnik topraklarında, angıları belli bir tarihsel zamanllarda İskit, Bizans, Osmanlı İmparatorluğu, Rusya İmparatorluğu, Sovyetler Birliği ve diyer devletlerin sınırları içerisinde bulundular, ama dayma, dedelerinden kalma, kendi etnik topraklarında yaşadılar. Gagauzlar bugün da, nasıl da dedeleri, koyun büğüderler, hepsi gagauzlar beyaz (ak) koyun tuterlar, komşu moldovanlar ise karakoyun büğüderler, bu traditsiyanın da bir tarihsel mağanası var, onu tarihsel olaylar ve gagauzların folklorunda korunulma ementler gösteriyorlar. Gagauz Türklerinin folklorunda iskitler zamanından kalma (korunulma) elementlerini, onların tarihsel olaylarının parallelerini Gerodotun yazılarında da gördüm, hangileri yardımcı oldular dünnyaya yeni bilim açıklamalarını üze çıkarmağa. O yeni bilim açıklamalarını bugünkü akademisiyen, tarih bilgileri doktorun Olga Radova-Karanastas’ın bilim makalesinde “Элементы культуры эпохи эллинизма и скифского периода в гагаузском фольклоре, их исторические и географические реалии” ilk önce açıklandı, daha sonra diyer bilim makalelerinde dе yazdı. Bu açıklamalar gösteriyorlar ki, Gagauzlar Güney-Doyu Avrupa’da yerli, avtohton insanlar ve onların evvelki dedeleri M.Ö.VII-VI yüzyıllarda bu bölgedeki topraklarda yaşarlarmışlar, hep bu dönemlerde bir kısmı da olabilir Anadolu’da yerleşmiş olsunlar. Gagauzlar bir millet gibi Güney-Doğu Avruda’da oluştular ve Gagauzların Türkçesi, onlarla, çok evvelki zamanlardan itibaren çanlı korunuldu. Gagauz Türkçesi - o Balkan Türk Dili – Gagauzların Kültür Mirasları, onu da canlı olarak, devamlı korumalıyız. 119 Şimdi artık XXI yüzyıllarda bulunuyoruz, Gagauzlarda o traditsiyalar, hangileri kalmışlar onların dedelerinden, kültürlerinde bügün da hep yaşıyorlar. Traditsiyalarının da birisi “güreş”, çağadaş zamanda Gagauzlar ona “serbest güreş” (rusça “вольная борьба”) diyorlar. Yortularda, deyceyz nasıl “Hederlez”, “Kasım” yeki da pazar günü panayırda, herkere spor güreşleri (“güreş”) oluyor(du). Erkekler güreşerler, bakıyorlar hangi adam hen kağavi. Güreşte enseyen adama “Pelivan” diyorlar ve mutlaka ona bir köç veriyorlar. Pelivan da o koçu omuzlarına alıp, ayaklarını sıkı tutuyor ve hepsi siğiredicilerin önünde, alayda (“alay” deniler çevreye, hangısını insanlar yapıyorlar güreşi siğiretmeğe deyni) doz-dolyaya dönüyor. Bu adetler gösteriyorlar, ani Gagauzların dedeleri, yörüyerek, koyunları güderek, M.Ö. VII asırlarda, daha önce da olabilir, Balkanlar’ra ve bütün Güney-Doğu Avrupaya’ya etişmişler ve oralarda yerleşmişler, bir kısmı da Anadolu’da yerleşmişlerdir. Gagauzların dedeleri Apostol zamanlarından, I-IV asırlardan itibaren, hiristian dinini kabul etmeye başlıyorlar, soy köklerinde de %70-80 oğuz boylarıdır. Araştırmalar gösteriyorlar ki, oğuzlar ve iskitler ayni millet, onlar M.Ö. VII asırda, daha önce de GüneyDoğu Avrupa’da yerleşik yaşarmışlar. XI yüzyılda ise, oğuz boyların ikinci büyük bir grubu hep bu taraflara Orta Asya’dan geliyorlar ve yerli oğuzların ve diyer etnik grupların içinde oturuşuyorlar ve zaman geçtikçe hepsi o kaynaşan insanlardan çağadaş zamandaki Gagauzlar bir millet gibi oluşuyor. Çağadaş zamanda Gagauzların çoğunluğu, bir etnos olarak, bağımsız Moldova ve Ukrayna Cumhuriyetlerin sınırları içerisinde, Besarabya veya Bucak tarihsel topraklarında toplu yaşıyorlar. 1994-cü yılın dekabri ayında, eni çıkan kanunlar artık dünyaya bildirttilär ki, belli edildi Gagauzların kendi “Gagauz Yeri” Özerk Bölgesi Moldova Cumhuriyetin sınırları içinde. Gagauziya “Gagauz Yeri” Özerk Bölgesi gerçekleşti, çünkü 1989 yılda Gagauzlar bütün dünyaya bildirttiler, ani onnar Gagauz Respublikasını temellediler ve, de fakto, Gagauz Respublikası beş sene çaşıştı, ayakta durdu. 120 Этническая история гагаузов Юго-Восточной Европы и в их культуре «вольная борьба» (VII век до н.э. - XXI вв. нашей эры) ©Ольга Радова-Каранастас В средневековый период предки гагаузов проживали на таких исторических территориях, как: Алтай, Средняя Азия, Средняя Волга, Буджак, Добруджа, Македония, Фракия, возможно и Анатолия. С древних времен, более 2500-3000 лет назад, предки гагаузов проживали на своих этнических территориях в Юго-Восточной Европе, которые в определенный исторический период входили в состав Скифии, Византийской, Османской, Российской империй, Союза ССР и других государств. Гагаузы в современный период, как и их предки, занимаются овцеводством, традиционно все гагаузы разводят белую породу овец, а молдаване - чёрную породу, причиной этой традиции являются исторические события, элементы которых отражены в гагаузском фольклоре. Гагаузы – это народ тюркского происхождения, в их фольклоре сохранены элементы культуры, параллели которых находим в трудах Геродота, благодаря чему была возможность сделать новые научные открытия. Эти научные открытия впервые были сделаны ныне действительным член-корреспондентом Болгарской Академии наук и искусств, доктором исторических наук Ольгой Радовой-Каранастас, в её научной статье “Элементы культуры эпохи эллинизма и скифского периода в гагаузском фольклоре, их исторические и географические реалии”, более детально эти вопросы раскрывались и в последующих её научных трудах. Эти научные открытия показывают, что гагаузы Юго-Восточной Европы являются местным, автохтонным населением, а их древние предки в VII-VI вв. до нашей эры и ранее уже проживали в этом регионе, в этот же период часть предков гагаузов, возможно, что проживала и в Анатолии. Гагаузы, как этнос, сформировались на территории Юго-Восточной Европы, они свой древне-тюркский – гагаузский язык, с древнейших времён сохранили и по сей день общаются на нём. Гагаузский язык – это дрене-тюркский язык Балкан, он является культурным наследием гагаузов, который необходимо и далее развивать. В XXI веке у гагаузов сохранились традиции, которые были заложены их предками, одной из этих традиций является «борьба»,«вольная борьба» (гагауз. «güreş», «serbest güreş»). 121 На «Хедерлез» и «Касым» (гагауз. “Hederlez”, “Kasım” – национальные праздники гагаузов), а также в воскресные дни, на ярмарках, гагаузами всегда устраиваются (-вались) спортивные состязания по вольной борьбе (гагауз. “güreş”). Представители сильного пола на состязаниях по вольной борьбе выявляют самого сильного, победителя называют «Пеливан» (гагауз. «Pelivan»), ему обязательно дарят барана. «Пеливан» закидывает его на плечи и крепко держа за копытца, перед всеми зрителями обходит вокруг «алая» (гагауз. «alay») или круга, которую сделали зрители, когда устраивали зрелище. Эти традиции, уже ставшие обычаями, показывают, что предки гагаузов, пасли овец, передвигаясь пешком, в VII веке до нашей эры и в более ранний период они дошли до Балкан и расселились на все территории Юго-Восточной Европы, часть их предков, возможно, что в этот же период расселились и в Анатолии. Предки гагаузов, с апостольских времён, начиная с I-IV веков, стали принимать христианство. Основной компонент этногенеза гагаузов составляют огузы (70-80%). Исследования показывают, что огузы и скифы – это один и тот же народ, который в VII веке до н.э. и в более ранние периоды были расселены на территории Юго-Восточной Европы, являлись автохтонным населением. В XI веке вторая, большая волна огузов переселилась из Средней Азии в Юго-Восточную Европу и расселилась среди местных огузов и других этносов, со временем, в процессе смешения различных этнических компонентов образовались современные гагаузы. В современный период абсолютное большинство гагаузского этноса проживает в пределах суверенных государств - Республики Молдова и Украины. В декабре 1994 года, согласно новым Законам, образовалось Автономно-территориальное образование с особым правовым статусом управления Гагаузия (Гагауз Ери) в составе Республики Молдова. Гагаузская автономия - Гагаузия (Гагауз Ери) стало возможным благодаря провозглашению самими гагаузами, в 1989 году, Гагаузской республики, де факто, просуществовавшей в течении пяти лет. 122 GÜREŞCİLERDE PLİOMETRİK, GÜÇ VE BİRLEŞİK EGZERSİZLERİN ÇEVİKLİK ÜZERİNE ETKİSİ (TEBRİZ ÖĞRNEĞİ) Salar HARIRI1 Elnaz DİZAjİ1 Vahid AKBARİ2 Saeed SHOUFEH3 Babak ELMİ4 1 Karaj İslami Azad Üniversitesi - Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Fakültesi., Karaj/ İRAN 3 4 Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi-Spor ABD., Samsun/ TÜRKİYE Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Antrenörlük Eğitimi- Spor ABD., Samsun/ TÜRKİYE ÖZET Bu çalışmanın amacı, Sekiz hafta pliometrik, güç ve birleşik egzersizlerin Tebriz genç sebest güreşcilerin çeviklik üzerindeki etkisini araştırmaktır. Yarı-deneysel olan bu araştırmanın evreni 350 serbest güreşci ve orneklemi ise rastgele yönteniyle 40 sporcudan oluşmaktadır. Bu sporculara Ön testi (Illinois çeviklik testi) uyguladıktan sonra, rastgele sporcuları 10 kişilik dörder gruba ayrılmıştır (güc, pliometrik, birleşik ve control grubu). Sekiz hafta egzersiz protokolleri uyguladıktan sonara tekrar Illinois testi uygulandı. Katılımcılardan elde edilen verilere IBM SPSS Statistics v20.0 programı aracılığıyla, Bağımlı t testi, ANOVA, Post hoc testi, anlamlı düzeyde LSD olmak üzere çeişitli testler uygulanmıştır. Bu bulgular doğrultusunda sekiz hafta Güc, Pliometrik ve birleşik egzersizler güreşçilerin Çeviklik test süresinde önemli ve anlamlı bir etki yarattığı saptanmıştır (P<0.05). Ön testin varyans analiz gruplar arasında sonuçlara bakıldığında, Çeviklik farklı gruplar arasında herhangi bir anlam bulunamamıştır (p=0/655, F=856). Ama sekiz hafta egzersiz sonrası, anlamlı bir fark gözlenmiştir (F=4.56, p=0.03). LSD testi sonuçlarına bakıldığında Çevikliği artırmasında en büyük etki ilk birleşik, plyometric ve nihayet güc egzersizilerinde olmuştur. Ama birleşik ve plyometrik egzersizler arasında ve güç ile control gruplar arasında anlamlı farklıklar bulunamamıştır. Sonuç olarak güreşçilerin çevikliğini geliştirmek için Plyometric egzersizleri, özellikle birleşik egzersizleri (Plyometric ve güc) kuvvet egzersizlerden daha çok etkili olabileceği düşünülmektedir. Nitekim örnek özelliklerini dikkate alarak bileşik egzersizlerın (Plyometric ve güc) yapılması tavsiye edilir. Anahtar Kelimeler: Plyometric egzersizler, vücut geliştirme, çeviklik, serbest güreş 123 THE EFFECT OF PLYOMETRIC, STRENGTH, COMBINED TO AGILITY WRESTLERS YOUNG FREESTYLE CITY OF TABRIZ ABSTRACT The aim of this study was to investigate the effect of eight weeks of plyometric, strength and combined to agility freestyle wrestler’s young Tabriz city. This study was a quasi-experimental study population of 350 young wrestlers freestyle city of Tabriz is stylis. For this purpose, 40 of them randomly and after the Illinois agility test in the pre-test, were randomly divided into four groups of 10 hate strength training, plyometrics, composition and control were divided and After an eight-week training protocol was performed again in Illinois after testing for analyze the data, t-test, ANOVA and LSD test in meaningful level (p≤ 0.05) 19 spss were analyzed with the software. The research findings showed that eight weeks of strength training, plyometric and combined the agility test time reduction wrestlers had significant effect (P <0.05). The differences between groups, ANOVA test results showed no significant difference between agility test subjects in each of the research groups there ( F=856, p=0.655). But after eight weeks of training significant difference was observed among (F=4.56, p=0.03). LSD test results showed greater improvement in agility and plyometric exercises first, then finally combined of exercise is strength training. Course between groups and between complex and plyometric exercise power and control groups was not significant. According to this study, it was concluded that to improve the agility of wrestlers, plyometric training, especially training (plyometric-power) is much more useful than only strength training. As a result of training with an emphasis on observing the example features and inclusion and exclusion criteria of the research subjects in this study is recommended. Keywords: Plyometric exercises, strength training, agility, freestyle wrestlers 124 YILDIZ GÜREŞÇİLERDE YOĞUNLAŞTIRILMIŞ ANTRENMANIN BAZI KAN PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİNİN İNCELENMESİ Faruk YAMANER1 Osman İMAMOĞLU2 Emre YAMANER1 1 2 Hitit Üniversitesi BESYO/ÇORUM OMU YAŞAR DOĞU SBF/ SAMSUN ÖZET Yıldız güreşçilerde yoğun antrenmanların bazı kan parametreleri üzerine etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Haftada 2 gün kendi ağırlıkları ile kuvvet çalışması ve haftada 5 gün teknik çalışma yapan Amasya, Tokat, Sivas, Çorum ve Samsun güreş eğitim merkezlerindeki 65 güreşçinin bir yıl arayla ön ve son ölçüm kan değerleri alınmıştır. İstatistiksel olarak Paired sample t-testi kullanılmıştır. Güreşçilerin boy ve ağırlıklarında bir yıl içinde anlamlı şekilde artış olmuştur (p<.001). Kolesterol ve LDL –K değerlerinde düşme anlamlı değildir (p>.05). HDL- K değerinde düşme ve Trigliserit değerinde artma ise anlamlı bulunmuştur( p<.05). Güreşçilerin Kreatinin ve ürik asit değerleri yükselmesi istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (p<0.001). Güreşçilerin Hematokrit, glukoz ve İnsulin değerlerinin, Kortizol seviyesinin ön ölçüme göre düşmesi istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.001,p<0.05). Testesteron, Luteinizan Hormon (LH) ve Folikül Uyarıcı Hormon (FSH) yükselmesi de istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur(p<0.001 ve p<0.05). Antrenmanlara bağlı olarak HDL-K değerinde artma ve Trigliserit değerinde düşme olacağı yönündeki literatür bilgilerinin güreşçilerde tersi ortaya çıkmıştır. Ayrıca hormonal durumlarda da beklenti dışı durum görülmüştür. Bunun nedenleri arasında beslenme, performans artırma amaçlı ilaç kullanma, kilo düşme ve güreşte yapılan yoğun anaerobik kuvvet antrenmanlarının etkisi olduğu düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Güreş, antrenman, kan parametreleri 125 STUDYING THE EFFECTS OF INTENSIVE TRAINING OF STAR WRESTLERS ON SOME OF THE BLOOD PARAMETERS ABSTRACT The aim of this study is to examine the effects of intensive training of Star Wrestlers on some of the blood parameters. Blood values of a prior measurement and as a final measurement one year later were taken from 65 wrestlers from Amasya, Tokat, Sivas, Çorum and Samsun, who do strength training by their on weight twice a week and do technical training 5 times a week. Paired Sample t-test were used in statistics measurement. There has been a significant increase on the wrestlers heights and weights in a year (p<.001). The decrease of cholesterol and LDL- K values are not significant (p>.05). The decrease of HDL-K values and the increase on Triglyceride values was found to be significant (p<.05). The increase of the wrestler’s Creatinin and uric acid levels was found statistically essential (p<0.001). The decrease of the wrestler's Hemotocrit, glucose and insulin values , and the cortisol levels compared to the priorly done test, was found statistically significant (p<0.001,p<0.05). The increase of Testosterone, Luteinizing Hormone (LH) and follicle stimulating hormone (FSH) was also found statistically significant (p<0.001 & p<0.05). The generally accepted information of the literature such as the increase of HDL-K values and the decrease of Triglyceride values as a result of a training, were found out to be the exact opposite on wrestlers. Unexpected situations were also seen in hormonal conditions. It is considered that among the reasons behind this case: there are nutrition factors, usage of performance enhancing drugs, losing weight and intensive anaerobic strength trainings in wrestling. Key Words: wrestling, Traning, Blood parameters GİRİŞ VE AMAÇ Türk güreşinde güreş eğitim merkezleri başarıya ulaşmakta önemli bir yer teşkil etmektedirler ( 5). Güreş büyük oranda toplam vücut kuvvetine bağlı olarak gelişim gösteren bir spordur. Vücut ağırlığı kriter alınarak yapılan değerlendirmelerde güreşçiler en kuvvetli sporcular arasında gösterilmektedir. Biyomotor özellik olarak kuvvet hem savunmada hem de hücumda tekniğin yapılmasında ya da yapılan tekniğe karşı koyabilmede ve kontr-atakta önemlidir ( 4). Karmaşık becerilerin hakim olduğu güreş sporunda esneklik başarı için önemli bir faktördür. Esneklik özelliği güreşçiye geniş oranda hareket edebilme yeteneği mümkün kılarak tekniklerin uygulanmasında pozitif etki yaratır ( 9). Güreşte fiziksel yapı potansiyeli 126 ile yaptığı mekanik iş verimliliği ve başarı açısından mutlak bir bağıntı vardır(3). Fiziksel yapı, performansı ve başarıyı etkileyen faktörlerden sadece bir tanesidir. Fiziksel yapı spor branşı için gerekli olan motorik özelliklerden kuvvet, güç, esneklik, sürat, dayanıklılık ve çabukluk gibi diğer performans göstergeleriyle birleşerek sporcunun başarısını olumlu yönde etkiler. Güreş sporunda uluslar arası rekabetin artması ise, Türk sporcuların dayanıklılık, kuvvet ve kondisyon bakımından hem kendi hem de rakip sporcuların vücut kompozisyonlarını tanımasını başarı için zorunluluk haline getirmiştir(6). Güreş; üst düzey dayanıklılık (aerobik, anaerobik, solunum fonksiyonları), kuvvet, esneklik, sürat, çabukluk, denge, reaksiyon ve strateji gibi sportif performans ve kontrol gerektiren bir spordur. Güreşçilerin kategorileri ve sikletleri belirlenirken fiziksel görüntüleri de (boy uzunluğu, vücut ağırlığı) göz önünde bulundurulmaktadır (8). Çağdaş güreş antrenörü güreşçileri uygulanan antrenman programının etkinliğini değerlendirmelidir. Önceki veri sonuçlarıyla sonraki veri sonuçlarını kıyaslayarak güreşçilerin yapısal ve fonksiyonel özelliklerinde meydana gelen olumlu ve olumsuz değişiklikleri izleyerek çalışma programlarını yeniden düzenleyebilir. Bu çalışmada güreş eğitim merkezleri güreşçilerinde egzersizin bazı kan parametreleri üzerine etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. MATERYAL VE METOT Ön ölçümler güreş eğitim merkezine girildiği ilk gün ve son testler bir yıl sonra alınmıştır. Güreşçiler haftada 2 gün kendi ağırlıkları ile kuvvet çalışması ve haftada 5 gün teknik çalışma yapmışlardır. Ölçümler Amasya, Tokat, Sivas, Çorum ve Samsun güreş eğitim merkezlerindeki güreşçilerden alınmıştır. Güreş eğitim merkezindeki güreşçilerin antrenman içerikleri: Mayıs-Haziran ayları arasında; Güreş branşına yönelik oyunlar ve temel teknikler yapılmıştır. Temmuz-Ağustos ayları arasında; Temel teknik, beceriler ve kondisyon hareketleri vardır. Ekim- Kasım ayları arasında; Temel teknik, taktik, kuvvet, dayanıklık hareketleri yapılmıştır. Aralık ve Ocak aylarında; Teknik, taktik, dayanıklık ve kuvvet hareketlerine devam edilmiştir. Şubat, Mart ve Nisan aylarında; Teknik, taktik, müsabakaya yönelik maçlar yapılmıştır. Haftalık Antrenman Programı: Haftada 4 gün antrenman ( Pazartesi, Salı, Perşembe, Cuma) yapılmıştır (Haftalık 12 saat antrenman). Yüklenme Şiddeti %50-60 arasında tutulmuştur. Antrenmanlarda her çalışmada 30 dk Jimnastik ağırlıklı Isınma, 40 dk temel 127 teknik çalışması ve 15 dakika germe hareketleri yaptırılmıştır. İstatistiksel olarak Paired sample t-testi kullanılmıştır. BULGULAR Tablo 1. Güreşçilerin Ön ve Son Ölçüm Antropometrik Özellikleri Değişimleri Değişkenler n Ön ölçüm 65 Ortalama 12,40 Son ölçüm 65 13,40 0,70 11,00 14,00 Boy uzunluğu Ön ölçüm 65 1,50 0,01 1,34 1,72 (m) Son ölçüm 65 1,57 0,01 1,37 1,76 Vücut ağırlığı Ön ölçüm 65 44,44 1,48 26,00 66,00 (kg) Son ölçüm 65 50,56 1,57 30,00 75,00 Yaş (yıl) *p<0,05 St. hata 0,70 Min. 10,00 Maks. 13,00 Paired T test -11,33** -16,02** **p<0,001 Tablo 2. Güreşçilerin Ön ve Son Ölçüm Kan Lipidleri Değişimlerinin Karşılaştırılması Değişkenler Kolesterol (mg/dl) Trigliserit (mg/dl) HDL –K (mg/dl) LDL –K (mg/dl) Ortalama St. hata Min. Maks. Ön ölçüm 142,92 2,80 109,00 207,00 Son ölçüm 140,28 2,73 99,00 199,00 Ön ölçüm 63,95 2,95 28,00 128,00 Son ölçüm 80,98 6,08 21,00 218,00 Ön ölçüm 53,48 1,16 34,00 71,00 Son ölçüm 51,02 1,15 27,00 69,00 Ön ölçüm 79,11 2,56 44,00 146,00 Son ölçüm 77,94 2,36 32,00 128,00 Paired T test 1,36 -2,65* 2,84* ,67 *p<0,05 Tablo 3. Güreşçilerin Kreatinin, Ürik Asit, Glukoz Ve İnsulin Ön Ve Son Ölçüm Değerlerinin Karşılaştırılması Ort. St.sapma Min Maks Kreatinin Ön Ölçüm 0,53 0,08 ,41 ,81 mg/dl Son Ölçüm 0,60 0,10 ,42 ,84 Ürikasit Ön Ölçüm 4,49 1,20 2,50 7,60 mg/dl Son Ölçüm 5,03 1,19 2,50 7,50 Glukoz Ön Ölçüm 83,50 8,70 55,00 99,00 mg/dl Son Ölçüm 66,35 10,23 49,00 89,00 İnsulin Ön Ölçüm 6,26 3,21 1,30 14,90 mg/dl Son Ölçüm 5,07 2,80 ,20 12,60 *p<0,05 **p<0,001 128 Paired T test -5,38** -4,35** 7,26** 2,51* Tablo 4. Güreşçilerin Bazı Mineral Değerleri Ön Son Ölçüm Karşılaştırılması Alkalan fosfotaz IU/L Kalsiyum mg/dL Fosfor mg/dL *p<0,05 St.sapma 99,10 Min Maks Ön ölçüm Ortalama 296,63 114,00 657,00 Son ölçüm 264,37 93,42 109,00 573,00 Ön ölçüm 9,70 0,27 9,00 10,20 Son ölçüm 9,52 0,34 9,00 10,70 Ön ölçüm 5,09 0,47 4,11 6,25 Son ölçüm 5,05 0,56 3,98 6,30 Paired T test 4,28** 3,52** 0,48 **p<0,001 Tablo 5. Güreşçilerin Kandaki Bazı Değerlerin Ön Son Ölçüm Karşılaştırılması Hemoglobin g/dL Hematokrit % Eritrosit M/mm3 Lokosit K/mm3 Trombosit K/mm3 *p<0,05 St.sapma 0,94 Min Maks Ön ölçüm Ortalama 14,19 11,80 16,10 Son ölçüm 13,99 1,24 9,70 16,40 Ön ölçüm 43,68 2,55 38,70 48,60 Son ölçüm 41,05 3,13 29,80 46,50 Ön ölçüm 5,10 0,32 4,62 6,16 Son ölçüm 5,08 0,30 4,45 5,73 Ön ölçüm 5,35 1,86 1,97 10,27 Son ölçüm 5,67 1,43 2,83 9,66 Ön ölçüm 269,81 62,07 167,00 436,00 Son ölçüm 242,83 62,61 77,00 451,00 Paired T test 1,97 6,40** 0,50 -1,30 3,20* **p<0,001 Tablo 6. Güreşçilerin Ön Ve Son Ölçüm Hormon Düzeyleri Değişimlerinin Karşılaştırılması Leptin Ön ölçüm Ort. 0,99 St.hata 0,27 Min. 0,10 Maks. 15,00 ng/mL Son ölçüm 0,83 0,21 0,10 11,30 Prolaktin Ön ölçüm 195,93 13,07 72,05 290,40 uIU/mL Son ölçüm 173,58 8,56 97,52 339,20 Kortizol nmol/L Ön ölçüm 428,64 20,06 71,10 692,41 Son ölçüm 606,98 Ön ölçüm 16,54 0,97 212,44 Testesteron 369,05 7,21 ,10 24,01 nmol/L Son ölçüm 11,36 1,23 Nörepinefrin Ön ölçüm 254,47 19,70 ,10 81,00 31,25 782,00 pg/mL Son ölçüm 324,07 24,30 98,70 827,00 129 Paired T test 1,19 1,45 2,70* -3,54** -2,16* Epinefrin Ön ölçüm 38,97 2,00 5,50 68,40 pg/mL Son ölçüm 38,73 2,00 4,50 84,10 FT pmol/L Ön ölçüm 16,19 2,33 12,40 22,40 Son ölçüm 16,39 2,02 11,78 20,00 Ön ölçüm 2,51 1,24 ,56 6,07 Son ölçüm 2,87 1,70 ,40 7,35 Ön ölçüm 1,45 1,00 ,10 4,00 Son ölçüm 2,32 1,55 ,10 6,20 Ön ölçüm 2,46 1,59 ,20 6,60 Son ölçüm 2,92 2,01 ,20 12,20 Ön ölçüm 329,79 167,28 64,20 737,00 Son ölçüm 357,54 154,85 82,40 690,00 TSH uIU/mL LH mIU/mL FSH mIU/mL IGF ng/mL *p<0,05 ,087 -0,60 -1,81 -4,55** -3,35* -1,47 **p<0,001 TARTIŞMA VE SONUÇ Bu araştırmada güreşçilerin yaş ortalaması ön ölçümde 12,40 yıl, boy uzunluğu 1,50 m ve vücut ağırlığı 44,44 kg olarak bulunmuştur. Bir yıl sonra bay uzunluğu ortalaması 1,57 m ve vücut ağırlığı ortalaması 50,56 kg bulunmuştur(Tablo-1). Güreşçilerin boy ve ağırlıklarında bir yıl içinde anlamlı şekilde artış olmuştur (p<.001). Çorum ilinde bulunan güreş eğitim merkezine yeni katılan 16 çocuk üzerinde yapılan bir çalışmada boy ve vücut ağırlığı değişkenleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık vardır (7). Boy uzaması ve ağırlık artışının arada geçen zaman nedeniyle her iki çalışmada da arttığı söylenebilir. Araştırmada güreşçilerin kolesterol değerleri 142,92 mg/dl’ten 140,28 mg/dl’ye düşerken ve trigliserit değerleri ise 63,95 mg/dl’ten 80,98 mg/dl’ye çıkmıştır. Güreşçilerin HDL-K değerleri 53,48 mg/dl’ten 51,02 mg/dl’ye düşerken ve LDL-K değerleri ise 79,11 mg/dl’ten 77,84 mg/dl’ye düşmüştür. Kolesterol ve LDL –K değerlerinde düşme anlamlı değildir(p>.05). HDL- K değerinde düşme ve Trigliserit değerinde artma anlamlı bulunmuştur( p<.05),(Tablo 2). Çorum ilinde bulunan güreş eğitim merkezine yeni katılan 16 çocuk üzerinde yapılan bir çalışmada; kolesterol, HDL-K, Trigliserid ve LDL-K değerlerinde ön test ve son test sonrası yapılan ölçümlerde istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmamıştır (7). Çalışmamızdaki Kolesterol ve LDL-K değerindeki düşme bu çalışma ile benzerdir. Yine HDL- K değerinde düşme ve Trigliserit değerinde artma bizim çalışmamızda bu çalışmadan farklı olarak anlamlı olsada iki çalışmada da aynı yönde değişim vardır. Genel 130 kanı HDL-K değerinde artma ve Trigliserit değerinde düşme olacağı yönünde iken minik güreşçilerde ters durum olmuştur. Bunun nedenleri arasında beslenme, kilo düşme ve güreşte yapılan yoğun anaerobik kuvvet antrenmanlarının etkisi de olabilir. Bu çalışmada güreşçilerin Kreatinin değeri ön ölçümlerde 0,53 mg/dl iken son ölçümde 0,60 mg/dl’ye çıkarken ürik asit değerleri 4,49 mg/dl’ten 5,03 mg/dl’ye çıkması istatistiksel olarak önemli bulunmuştur(p<0.001). Güreşçilerin glukoz değeri ön ölçümlerde 83,50 mg/dl iken son ölçümde 66,35 mg/dl’ye düşerken (p<0.001), İnsulin değerleri 6,26 mg/dl’den 5,07 mg/dl’ye düşmesi istatistiksel olarak önemli bulunmuştur(p<0.05),(Tablo 3). Çocuklara yapılan antrenman sistemi çok ağır olması ve dinlenmeye zamanları olmaması nedeniyle de bazı kan değerlerinin bu olaylardan dolayı da düşebileceği şeklinde yorumlanabilir. Yapılan çalışmalar egzersiz sonrası serum da glukoz düzeyinin düştüğünü bildirmektedir (2). Glukoz düzeyinin düşük bulunması antrenmana bağlı olabilir. Bir çalışmada minik güreşçilerin ön test sonuçları ile son test ölçüm sonuçları arasında Glukoz değerinde anlamlı farklılık bulunurken, Kreatinin, Ürik asit, İnsülin değerlerinde anlamlı farklılık gözlenmemiştir (7). Bizim çalışmamızda kreatinin, ürik asit, glukoz ve insülin değerlerinde ise farklılık vardır. Bu farklılık denek sayısından ve çocukların fijyolojik ve antropometrik özellikleri yanında antrenman ve beslenmelerindeki farklılıklardan kaynaklanabilir. Bu araştırmada güreşçilerin alkalen fosfotaz değeri 296,63 IU/L’den 264,37 IU/L’ye ve Kalsiyum değeri 9,70 mg/dL’den 9,52 mg/dL’ye istatistiksel olarak p<0.001 seviyesinde anlamlı şekilde düşmüştür(Tablo 4). Çorum ilinde bulunan güreş eğitim merkezine yeni katılan 16 çocuk üzerinde yapılan bir çalışmada; Kalsiyum değişkeninde ön ve son ölçümler arasında göre anlamlı farklılık varken, Alkalen fosfataz ve Fosfor değişkeninde anlamlı farklılık gözlenmemiştir (7). İki çalışma sonuçları benzer bulunmuştur. Yapılan egzersizlerin minik güreşçilerin bazı mineral parametrelerinde değişiklik gösterdiği söylenebilir. Araştırmamızda güreşçilerin Hemoglobin değeri 14,19 g/dl’den 13,99 gr/dl’ye ve eritrosit 5,10 M/mm3’ iken 5,08 M/mm3’ e düşmüştür ve bu düşmeler önemsiz bulunmuştur(p>0.05). Lokosit değerinde artışta anlamsız bulunmuştur(p>0.05). Trombosit değerinde ise 269,81 K/mm3 ‘den 242,83 K/mm3’e düşme anlamlıdır(p<0.05).Güreşçilerin Hematokrit değeri 43,68%’den 41,05%’e düşmesi p<0.001 seviyesinde anlamlıdır ( Tablo 5). 131 Yamaner minik güreşçiler üzerinde yaptığı bir çalışmada Trombosit ve Plazma değişkeni ön ve son ölçümler arasında anlamlı farklılık bulurken Hemoglobin, Hematokrit, Eritrosit ve Lökosit değerlerinde anlamlı farklılık bulunmamıştır (7). İki çalışma sonuçları genel anlamda benzerdir. Trombosit değerleri arasında anlamlı bir fark bulunması güreşçilerin yaptıkları antrenman türü, beslenme ve kilo düşmelerine bağlı olabilir. Araştırmamızda güreşçilerin ön ölçümlerde leptin düzeyi 0,99 ng/ml iken son ölçümlerde 0,83 ng/ml’ye düşmüştür. Prolaktin hormon seviyesi ise 195,93 uIU/mL’den 173,58 uIU/mL’ye düşmüştür. Bu düşüşler istatistiksel olarak önemsizdir(p>0.05). Kortizol seviyesinin ise 428,64 nmol/L’ten 369,05 nmol/L’ye düşmesi ise anlamlı bulunmuştur(p<0.05). Testesteron seviyesinin ise 7,21 nmol/L’ten 11,36 nmol/L’ye artışı anlamlı bulunmuştur(p<0.001). Epinenefrin seviyesinde pek değişim olmazken Nörepinefrin seviyesinde de artış anlamlıdır(p<0.05). Yine LH hormonu 1,45 mIU/mL’den 2,32 mIU/mL’ye çıkması ve FSH 2,46 mIU/mL’den 2,92 mIU/mL’ye çıkması anlamlı bulunmuştur(p<0.001 ve p<0.05), (Tablo 6). Yine Yamaner’in çalışmasında ön test ve son test sonuçlarında Lütein hormonu değişkeni arasında anlamlı farklılık bulurken diğer hormonlar arasında anlamlı farklılık gözlenmemiştir (7). Güreşçiler üzerinde yapılan bir çalışmada kilo düşmenin bazı mineral ve hormonlar üzerinde anlamlı bir etkisi olmadığı bulunmuştur(1). Bizim çalışmamızda da Lütein hormonu yükselmesi anlamlı bulunmuştur. Yoğunlaştırılmış antrenman periyotlarının ve beslenme alışkanlığının güreşçilerin hormon değerleri üzerinde etkisi olduğunu düşündürmektedir. SONUÇ Antrenmanlara bağlı olarak HDL-K değerinde artma ve Trigliserit değerinde düşme olacağı yönündeki durumun güreşçilerde tersi ortaya çıkmıştır. Ayrıca hormonal durumlarda da beklenti dışı durum görülmüştür. Bunun nedenleri arasında beslenme, performans artırma amaçlı ilaç kullanma, kilo düşme ve güreşte yapılan yoğun anaerobik kuvvet antrenmanlarının etkisi de olabilir. Güreş eğitim merkezleri etkin kontrol altına alınmalı ve bilimsel destekler artırılmalıdır. Kaynaklar 1- Alpay C. B.,, Ersöz Y., Karagöz Ş.,Oskoueı M., M. (2015); Elit Güreşçilerde Müsabaka Öncesi Ağırlık Kaybı, Vücut Kompozisyonu Ve Bazı Mineral Seviyelerinin Karşılaştırılması, International Journal of Science Culture and Sport (IntJSCS), Special Issue 4, sh.333-348 2-Armstrong, L. E., Costill, D. L., & Fink, W. J. (1987). Changes in body water and electrolytes during heat acclimation: effects of dietary sodium. Aviation, Space, And Environmental Medicine, 58(2), 143-148. 132 3- Aydos L.,Taş M.,Akyüz M.,Uzun A., (2009);Genç Elit Güreşçilerde Kuvvetle Bazı Antropometrik Parametrelerin İncelenmesi, Atabesbd; 11 (4) : 1-10 4-Baykuş, S., (1989); “The Analysis of Physiological Characteristics of 17-20 years old the Turkish National Free Style and Greco-romen Espoir Teams Wrestlers”, Unpublished Master Thesis, Middle East Technical University, 5-Güreş eğitim merkezleri İstanbul güreş ihtisas kulübü koruma vakfı yayını(1993); ss, 25 İstanbul 6-Öcal D.(2007), Elit Güreşçilerin Somatotip Özellikleri İle Antropometrik Oransal İlişkilerinin Stiller ve Sıkletler Arası Karşılaştırılması,Yüksek Lisans Yezi, Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ankara 7- Yamaner E.(2012), Güreş Eğitim Merkezlerindeki Adolesan Sporculara Ait Büyüme-Gelişme Metabolik Ve Hormonal Parametrelerin Değişikliklerinin Araştırılması, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, SAMSUN 8-Yoon, J. (2002), Physiological Profiles of Elite Senior Wrestlers.Sports Medicine. 32(4):225-233 9-Ziyagil, M.A., (1991); “Güreşçilerin Antropometrik Özellikleri, Biyomotor Yetenekleri ve Başarıları Arasındaki İlişkinin Araştırılması”, Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı Doktora Tezi, İstanbul. 133 GÜREŞÇİLERDE DERİ MANTAR ENFEKSİYONLARI Osman İMAMOĞLU1 1 Mehmet TÜRKMEN1 M. Hakan MAYDA1 OMU Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi/SAMSUN ÖZET Bu çalışmanın amacı, güreşçilerde deri mantar enfeksiyonları ve bazı etkili faktörleri belirlemektir. Mantar deri enfeksiyonları ve ilgili faktörlerin yaygınlığı literatürde araştırılmıştır. Mantar deri enfeksiyonları güreşte en sık görülen cilt enfeksiyonlarından biridir. Güreşçilerde mantar deri enfeksiyonu görülme sıklığı nispeten yüksektir. Güreş ve judoda önemli mantar enfeksiyonları şunlardır: Trichophyton tonsurans, bulaşıcı impetigo, herpes simpleks virüsü, molluskum kontagiosum ve folikülit. Güreşçilerde deri mantar enfeksiyonlarının görülmemesi için spor salonu ve minderlerin hijyeni, vücut hijyeni, giyim ve kullandıkları diğer malzemelerin hijyenik olması önemli görülmüştür. Güreşçilerde mantar enfeksiyonlarının görülme sıklığını azaltmak için gereken uygun koruyucu önlemler hazırlanmalı ve uygulanmalıdır. Anahtar kelimeler: Güreşçi, deri, mantar, enfeksiyon FUNGAL SKIN INFECTIONS IN WRESTLERS ABSTRACT The aim of this study was to determine prevalence of fungal skin infections and some effective factors in wrestlers. The prevalence of fungal skin infections and its related factors was collected in literature. Fungal skin infections are one of the most common skin infections in wrestling. The prevalence of fungal skin infection in wrestlers is relatively high. Important fungal infections in wrestling and judo are: Trichophyton tonsures,Impetigo contagious, herpes simplex virus, molluscum contagious and folliculitis. To prevent fungal skin infections in wrestlers, it has been suggested that gym, wrestling ring, personal body hygen, the stuff and clothes which used by wrestlers must be hygenic. Appropriate preventive measures need to be prepared and implemented to reduce incidence of fungal infections in wrestlers. Keywords: Wrestler, skin, fungus, infection 134 GİRİŞ VE AMAÇ Deri enfeksiyonları sporcularda yaygındır. Bunlar viral, bakteriyel ya da mantarlara bağlı olabilirler. Temas sporları bunlar için risk faktörü taşımaktadır (11). Deri enfeksiyonları güreş, futbol, ragbi ve judo branşlarındaki sporcular arasında yaygındır (4,14). Sporcularda önemli viral enfeksiyonlar; Herpes Simpleks, Molloskum Kontagiozum ve Siğiller sayılır. Aşınma, terleme, hava deliklerini tıkayan giyim bu enfeksiyonlar için risk faktörleridir (15). Güreşçilerde Herpes Simpleks Virüsü oldukça sık görülmektedir. Bu virüs temas yoluyla bulaşır. Güreş, rugby, basketbol ve futbolda yaygındır (11,17). Mantar deri enfeksiyonları dermatofitozis olarak da adlandırılmaktadırlar. Temas sporlarında en yaygın enfeksiyonlardan biridirler (15). Güreşçilerde mantar hastalıkları %20-77 arasında rapor edilmiştir (1,9). Bir çalışmada güreşçilerde %8,2 oranında deri lezyonlu mantar enfeksiyonu bulundu. Yine bu çalışmada araştırılan güreş minderlerinin % 44’ünde kirliliğe bağlı mantar organizmaları bulunmuştur (16). Güreşçiler arasında antrenmanlarda ve müsabakalarda mantar enfeksiyonları ciddi bir sağlık sorunu olarak görülür. Herpes Virüsü ve mantarlar güreşçiler için en yaygın deri enfeksiyonlarıdır (2,16). Yabancı literatürde güreşçilerde deri ve mantar enfeksiyonlarının sık görüldüğü belirtilmesine rağmen Türkçe literatürde bu konuda yeterli bilgiye ulaşılamamıştır. Bu çalışmanın amacı güreşçilerde görülen bu tür enfeksiyonlar hakkında bilgi vermek ve önlem için neler yapılması gerektiğini açıklamaktır. TARTIŞMA VE SONUÇ Güreşçilerde mantarlar ve diğer enfeksiyon hastalıkları çok görülmektedir. Temas sporlarında deri hastalıklarının (özelliklede mantar) insandan insana geçmesi yüksek bir ihtimaldir. Güreş ve judo gibi spor türlerinde insandan insana taşınanlar: Deri enfeksiyonları, bakteriyel hastalıklar, Herpes virüsleri, virüs hastalıkları ve saç kökü yakınmaları olarak sayılabilir. Mantarlar hayvan ve bitkilerin yanında çok bulunurlar. Tahminen 300.000 türü vardır. Bunlardan 120.000 tanımlanmıştır. Bunlardan yaklaşık 100 tanesi patojen olarak (parazit=asalak) insanlarda vardır. Ölü organik maddeleri ayrıştırmada önemli rolleri vardır. Gıda üretiminde (bira, şarap ve ekmek vs) ve ilaç üretiminde (pensilin, egotamin) bazı mantar türlerinden faydalanılmaktadır. Fakat zehirli mantarlar, mantar toksinleri, alerjik durumları tetikleyenler ve parazit mantar enfeksiyonları zararlıdır. İnsan saçı, tırnaklar ve 135 deride ipliksi mantar olarak bulunurlar. Bazı durumlarda iç organlara bile bulaşabilirler. Hastalıklara karşı bağışıklık sistemi zayıflar. Mantarın bulaşabileceği eşyalar; tarak, giysi, havlu, yatak, saç fırçası veya nevresim olabilir. Güreşçilerde mantarların neden olduğu deri hastalıkları ortaya çıkmaktadır. Bu durumda en önemli patojenler Trichophyton Mentagrophytes ve Trichophyton Tonsurans’dır. Bunların özelliği çoğu zaman, oldukça hızlı dairesel küçük kırmızı noktalar şeklinde artış göstermeleridir. Bu durumlarda doktor (dermatolog) tarafından zamanında teşhis çok önemlidir. Çünkü eksik bakımda mantarların çok büyümesi ve etrafa yayılması gerçekleşebilir, saç köklerine inebilirler. Trikofiti (mantar enfeksiyonu) olarak ortaya çıkabilir. Bu durum çocuklarda ve gençlerde zor tedavi edilebilir. Mantar deri hastalıklarında ayaktaki mantarlar da çok tehlikelidir. Ayak mantarı (Tinea Pedis) atlet ayağı olarak da adlandırılır (Athlete´s Foot). Tinea Pedis en sık görülen dermatofit enfeksiyonudur. Bu daha sonra diğer vücut bölgelerine (bacaklar, kalça ve kasıklar vs) sıçrar. Tırnak batmaları ortaya çıkabilir. Dermatologlar tarafından kontrol edilmesi gerekmektedir (6). Mantarlar sporcularda neden sık görülebilir? Mantarların insan organizmasında gelişmesi ve yayılması için değişik faktörlere ihtiyacı vardır: -Giriş noktaları: Sportif yüklenmelerde ortaya çıkan mikro yaralar yoluyla (Sıyrıklar, deri vb çatlaklar), Ayrıca diğer patojenlerin=mantarların) ve bir insanın derisinin diğerine değmesi ile bulaşabilir. -Burada ayak bakımı çok önemlidir. Çok sayıda sporcuda görülebilir (Atlet ayağı). -Patojenik faktörler: Deride üretilen aktif prolektif enzimler (protein parçalayanlar), deri ya da saçlara etki edebilirler. Minderde mantar hastalıkları için neler rol oynar? İran’da 7 değişik kulüpte 9-20 yaş arasındaki 324 güreşçi üzerinde yapılan çalışmada 135 güreşçide deride değişimlere rastlanmıştır. Bunlardan 65 tanesi (%20,1) T. Tonsurans idi. Bütün araştırılan minderlerde bu mantar mevcuttu. Güreş minderlerinin paspas ile temizlenmesinden bulaştığı düşünülmektedir (10). Başka bir çalışmada da 21 numuneden 13’ünde (%61,9) T. Rubrum ve T. Mentagrophytes bulunmuştur (12). Yine bir çalışmada mantarların kaynağı olarak güreş minderi paspası etken gösterilmiştir. Yine Tahranda 612 güreşçi üzerinde yapılan bir çalışmada mantar enfeksiyonları %90 üzerinde T. Tonsurans idi. İnsandan insana yani güreşçiden güreşçiye bulaştığı tespit edildi. Çünkü güreşte kollar, üst vücut, baş, boyun ve burun karşılıklı temas etmektedir (13). 136 1-Deri Enfeksiyonları (Tinea Gladiatorum): Tinea Gladiatorum terimi bazen sporculardaki ringworm enfeksiyonları tarif etmek için kullanılır. Tinea Gladiatorum sıklıkla yüzücülerde, güreşçilerde ve diğer temas sporlarını yapan sporcularda görülür. Deri ve tırnaktaki mantar enfeksiyonları çocuklarda çok yaygındır ancak yine de her yaştan insanı etkiler. Sistemik fungal enfeksiyonları sporlara temas edildiğinde ya da bunlar solunduğunda veya vücutta bakteriler aşırı çoğaldığında gerçekleşir. Böyle enfeksiyonlar bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde genellikle ciddi bir problemdir (20). Trichophyton Tonsurans: Saç derisinde bölgesel saç dökülmesi görülen bu saç dökülmesi tipinde hastalığa sebep olan mikrobun adı Trichophyton Tonsurans’dır (24). Güreş minderlerindeki ajanlar mantarlara sebep olur. Çoğunlukla Trichophyton Tonsurans (Özellikle saçlı deride enfeksiyona sebep olan bir Trichophyton türü), az olarak da Trichophyton Entagrophytes (Kılsız deri bölgelerinde, özellikle kat yapan deri kısımlarında enfeksiyona sebep olan bir Trichophyton türü ) ve diğerleri (Trichophyton Rubrum ellerde, ayaklarda ve tırnaklarda enfeksiyona sebep olan bir Trichophyton türü). T. Rubrum klasik ayak mantarıdır (6). Trichophyton insan ve hayvanlarda saç, deri ve tırnaklarda hastalığa yol açan mantar türüdür. Mantar insana topraktan, çevreden, hayvanlardan (özellikle sığırlardan, kedi ve köpeklerden) ya da daha önce enfekte olan kişilerden bulaşır. Saçlı derideki enfeksiyon yuvarlak, ufak, çok sayıda, kırmızımsı soyulmalar gösteren lekelerle ortaya çıkar; bu bölgedeki saçlar grimsi, mat bir görünüm kazanır ve en küçük bir darbede kıl kökünün hemen üzerinden kopar. Kimi zaman lezyon irinleşir ve kıl köküyle deride derin bir iltihaba yol açar. Mantar, sakala yerleştiği zaman da irinleşme görülür. Saçsız deride enfeksiyon kırmızı ve soyulan, kenarları kabarık, merkezi iyileşme eğiliminde olan ve çevreye doğru yayılan düzensiz lekelerle ortaya çıkar. Hastalık en sık ayak parmaklarının arasını etkiler; deride başlangıçta çatlaklar, daha sonra da içi sıvı dolu kesecikler ortaya çıkar. Hastalık el tırnaklarını, ayak tırnaklarından daha sık etkiler. Hasta tırnak grimsi renk alır ve kalınlaşır. En küçük darbede tırnak kat kat ayrılır (23). Molluscum Trichophyton Tonsurans Impetigo Contagiosa 137 Contagiosum Follikulit 2-Impetigo Contagiosa (Bakteriyel Hastalıklar): Impetigo epidermiste yüzeysel bakteriyel enfeksiyonu ifade eden klinik bir tanıdır. Impetigo Contagiosa 1-2 mm çapında küçük papiller olarak başlar ve küçük, ince tavanlı veziküllere dönüşür. Veziküller patlar ve sarı ya da bal renkli yüzey kuruluğu oluşur. Dermisteki inflamasyondan kaynaklanan bir eritem vardır. Derinin streptokoklara, stafilokoklara veya her ikisine de bağlı olan bulaşıcı yüzeysel enfeksiyonudur (6,28). 3-Molluscum Contagiosum (Virus hastalıkları): En sık görülen deri hastalığıdır. Hastalar iyileşene kadar yüzme havuzu, hamam, sauna gibi ortak kullanım alanlarından uzak durmalıdır. Yine güreş gibi sporlar, havlu gibi ortak kullanılan eşyalar da hastalığın bulaşmasına neden olabilir (19). Virüsler ile bulaşan ve insanlarda görülen bir hastalıktır. Molluscumn Contagiosum ciltte veya çok nadiren ağız içi veya vajina gibi mukoz membranlarda görülen, özellikle de cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır. Molluscum Contagiosum en sık olarak ortak kullanılan havlu ve giysilerden geçmektedir. Ayrıca cildin cilde teması ile de Molluscum Contagiosum bulaşabilmektedir (29). 4-Herpes Simplex (Herpes Virüsler): Herpes Simpleks ya da uçuk hastalığı, Herpes Simpleks denilen virüsün neden olduğu cilt ve mukozalarda gözlenen içi su dolu keselerden ibaret bulaşıcı bir hastalıktır. Herpes temasla bulaşır. Öpüşme, cinsel ilişki, aynı havluyu kullanma gibi virüsü taşıyan birey ile temas doğrultusunda virüsler alınır. Virüsler deri veya mukozalardaki çatlaklardan vücuda girerler. Sinir hücrelerini tutarak bu sinirlerin lifleri boyunca ilerlerler. Liflerin ganglion denilen ana merkezlerine yerleşirler. Ardından o bölgeye ait cilt ya da mukoza bölgesinde lezyonlarını oluşturmaya başlarlar. Virüsler yerleştikleri yerde ölmezler. Yapılan tedaviler ise virüslerin yok edilmesini değil hastalık oluşturmalarını önlemek ya da en azından azaltmak amacıyla yapılabilmektedir. Herpes Virüsünün tam bir tedavisi mümkün olmamaktadır. Bu nedenle öncelikle virüsü kapmamaya özen göstermek gerekmektedir. Yabancılar ile temastan kaçınmak, cinsel ilişkide prezervatif kullanmak, ortak havlu vs. kullanımından uzak durmak gerekmektedir. Virüsü aldığımızı düşündüğümüz bireyi mutlaka bu durum hakkında bilgilendirmeli, kendisinin hastalık ihtimali hakkında dikkatini çekmeliyiz. Hastalığı kapma halinde veya önlem için de bağışıklık sistemini güçlendirmeli, aşırı alkol, aşırı yorgunluk, beslenme bozukluğu, stres gibi durumlardan uzak durmaya özen göstermeliyiz (21). 5-Follikulitiden (Kıl kökü iltihabı): Kıl köklerinin yüzeysel enfeksiyonudur. Bu enfeksiyonlar çok görülür ve genellikle bunlara stafilokok veya mantar cinsi organizmalar yol 138 açar. Folikülit, kıl folikülünün bakteriyel enfeksiyonudur. Deride bulunan bakteriler değişik nedenlerden dolayı kıl kökünü etkiler. Folikülit yaygın olarak staphylococcus aureus tarafından oluşturulmakla birlikte, gram-negatif basiller, mantarlar ve virüsler de hastalığa neden olabilir (22). Benzer Cilt Hastalıkları: 1-Egzama: Egzama (dermatit) en yaygın cilt hastalıklarından biridir. Pek çok farklı nedenlerle ortaya çıkan ve deride kızarıklık, şişme, kaşıntı gibi belirtilerle görülen ve daha çok psikolojik nedenlerden ortaya çıkan önemli bir deri hastalığıdır ( 25). 2-Sedef Hastalığı: Sedef deri hastalıklarının en önemlilerinden olup kronik, tekrarlayıcı ve sık rastlanılan bir rahatsızlıktır. Saçlı deride, tırnakta, elde, ayakta, gövdede, dizde, dirsekte kısaca tepeden tırnağa bütün vücudu etkileyebilir. Bulaşıcı değildir (26). 3-Pityriasis Rosea: Gül hastalığı: yüzde kızarıklık- Pityriasis Rosea veya halk arasında gülleme olarak da bilinen, özellikle orta yaş kadınları daha sık etkileyen, yüz bölgesine yerleşen kronik inflamatuar, bahar aylarında daha çok görülen bir deri hastalığıdır. Gül hastalığı bulaşıcı değildir (27). Egzama Sedef hastalığı Gül hastalığı Mantar hastalıklarında tedavi: Mantar hastalıklarında tedavide her şeyden önce azol grubundan oluşan kremler (Clotrimazol, Sertaconazol) veya Ciclopirox tutan preperatlar kullanılır. Ciddi durumlarda ise Terbinafin gibi ilaç içeri alınır (6). 1-Yerel tedavi: Örneğin; Klotrimazol, Sertakonazol, Terbinafin ve Cipropir Oxolamin gibi mantar öldürücü ilaçlar. Lezyona ve çevresine günde 1 - 2 defa uygulanırlar. 139 2-Sistemik tedavi: Terbinafin: Her gün 250 mg 4-6 hafta Literatürde çocuklarda kullanımı: 20-40 kg ağırlığında olanlarda 125 mg ve 40 kg üzerinde olanlarda ise 250 mg’dır. Terbinafin’in yan etkileri de vardır. Karaciğer fonksiyon bozuklukları, mide yakınmaları, kansızlık, tat almada bozulma, baş ve kas ağrıları vs. Itraconazol: 2-6 hafta süreli her gün 200 mg alınır. Çocuk ve gençlerde önerilmez. Yan etkileri karaciğer rahatsızlıklarında artış, ishal, baş ağrısı vs. vardır. Bakteriyel hastalıklarda genellikle krem şeklinde etkili antibiyotikler alınır (6). Güreşçilerin tırnakları da kontrol edilir. Vücutlarında bulaşıcı deri hastalığı, patlamak üzere sivilce veya açık yara olan güreşçiler müsabakalara alınmazlar. Güreşçiler ve Hijyen: Hijyenden spora uygun hayat tarzı anlaşılır. Bu hususta üç nokta önemlidir: Spor yerleri hijyeni, vücut hijyeni ve giyeceklerin hijyeni çok önemlidir. Bunlar için öneriler aşağıda verilmiştir (3). 1- Sportif giyim ve elbiselerin özellikleri için öneriler * Spor elbiseleri daima bilinen şekillerde ve izole edici özellikler taşımalıdır. * Gözenekler çok iri yapılarak hava geçirgenliği taşımamalıdır. Bu açıdan kalın ve yünlü tekstil ürünleri vücut sıcaklığını düzenleme açısından önemlidirler. * Antrenman elbisesi geniş ve gevşek olmalıdır. Sıcaklığın bir kısmının dışarı verilmesi ile vücut sıcaklığını belli bir derecede sabit tutmak mümkün olmaktadır. * Elbiselerin bir diğer özelliği de ter emici oluşlarıdır. Bundan dolayı sentetik ve naylon kumaşlardan yapılan spor giysileri kullanmak problem meydana getirmektedir. * Soğuk havalarda yapılan sportif faaliyetler sırasında içe giyilen elbiseler ise ter tutucu olmamalıdır. Çünkü elbisenin soğuk havalardaki ıslaklığı sağlık açısından önemli bir riski de beraberinde taşır. * Uygun antrenman elbisesi ısınmış kasları soğuktan korur. Sıcaklığın ayarlanmaması durumunda aşırı sıcak kalp ve damar sistemi üzerinde olumsuz etkide bulunur. * Spor kıyafetlerin en sağlıklısı pamuklu kumaştan yapılmış eşofmanlardır. Eşofman içine, pamuklu şort ve fanila giyilmesi de vücudun terini almaya yardımcı olur. 140 * Hafif sentetik katkılı pamuk dokuma kumaşlardan yapılan eşofmanlar dayanıklılığı artırdığı gibi, yüksek pamuk yüzdesi nedeniyle vücudun aşırı havalanmasını da engellemektedir. 2- Ayakkabılar ve ayak bakımı için öneriler: * Ayakkabıları ayak topuğunu iyi kavrayacak şekilde kavisli olmalıdır. Ayakkabının içinde, topuk ile ayak tarak kemikleri arasındaki iç kavisi dolduran, yumuşak, ortopedik bir destek aranmalı ve ayakkabı giyildiği zaman bu destek hissedilmelidir. Ayakkabılar kalın bir pamuklu spor çorabı ile giyildiğinde, ayakları rahatça kavramalı fakat sıkmamalıdır. * Ayaklar sabunlu suyla yıkanarak toz ve terden arındırılmalıdır. * Ayaklar yıkandıktan sonra yağlı kremlerle ovulmalıdır. Özellikle başparmakta görülen kalınlaşmış ve hasta tırnaklar ağrılara sebep olmaktadır. * Tırnak altında kan toplanmasında önü alınamazsa kanın biriktiği yerler alkolle temizlenir ve tırnak pençesiyle delinir. Bu işlemden sonra mikrop ve enfeksiyona karşı ayaklar bantlanır. * Tırnakların kesim şekline dikkat edilmeli, özellikle başparmak kenarları ete batmadığı sürece kesilmemelidir. * Nasırlardan kurtulmanın en etkili yolu ise hassas olan bölgelerden baskıyı uzak tutmaktır. Ağrıların önlenmesi için nasırlardan nasır ilaçları kullanarak kurtulmak mümkündür. Tekrar nüksetmemesi için nasırlı kısımların sürtünme ve baskılardan uzak tutulması gerekir. * Spor ayakkabıları da nasıra sebep olabilir. Parmaklar arasında oluşan nasırlara tıbbi müdahale de bulunulmalıdır. * Ayakta su toplanması da önemli bir sıkıntıdır. Yeni alınan ayakkabılar ve iyi giyilmeyen çoraplar ya da sert zeminler üzerindeki koşular sonucu meydana gelirler. Bunu önlemek için ayakkabının sıkan ve sürten kısımlarına sabun sürmek gerekir. * Su kabarcıkları küçükse patlatılmamalı, kendiliğinden kuruması sağlanmalıdır. Kabarcık büyükse patlatmak, suyunu akıtıp mikroplardan temizlemek yerinde olur. Bu işlemler sırasında tıbbi temizleyicilerin kullanılması gerekir. * Ayakların terlemesi de sporcular için önemli bir problemdir. Bu durumda biraz bakımsızlıktan veya yanlış kullanılan çoraplardan kaynaklanmaktadır. Böyle kimseler ayaklarını sürekli soğuk su ve sabunla yıkamalıdırlar. Ayrıca hava geçiren ayakkabılar giymelidir 141 3- Soyunma odaları hijyeni için öneriler: * Çok sıcak suda ve çamaşır deterjanı ile yıkanmış bir havlu ile duştan sonra kurulanınız. Başkasının havlusunu paylaşmayınız. Hijyenik olmayan havlular gözlerin kızarması, deri bozuklukları, virüs enfeksiyonları veya mantar enfeksiyonları gibi hastalıklara neden olabilirler. * Mutlaka oturmanız gerekiyorsa, oturacağınız yeri silin ve kurulayın. * Oturmadan önce giysilerinizi giyiniz. Soyunma odalarında mümkün olduğunca ayakkabı ve terlik giyiniz. Duşta terlik kullanarak ayak mantarının yayılmasını önleyebiliriz. Terliklerinizi başkalarına kullandırmayınız. * Duştan sonra ayaklarınızı en son kurulayınız. Parmak aralarını mutlaka kurutunuz ve pudralayarak mantar oluşmasını engelleyiniz. * Özellikle grip ve soğuk algınlıklarının salgın olduğu dönemlerde takım arkadaşlarınıza ve diğerlerine dokunmaktan kaçınınız. Dokunmaktan kaçınan zamanlarda, parmaklarınızı ağzınıza dokundurmadan veya parmaklarınızla bir yiyeceği ellemeden önce, ellerinizi sabun ve ılık su ile yıkayınız. * Soğuk algınlığı ve diğer virüsler, hapşırma veya öksürme ile kirlenmiş havalardan daha çok, el-ağız temaslarında bulaşırlar. * Hafta da en az bir defa soyunma dolabınızı antiseptik bir sprey ile temizleyiniz. *Yönetimden duş odalarının ve soyunma odası zemininin periyodik olarak antiseptik bir temizleyici ile korunmasını ısrarla talep etmeniz gerekir. Güreş ve judo gibi temas olan spor türlerinde deri enfeksiyonları ve mantarların azaltılması için öneriler (5,7): - Maddelerin doğru kullanımı ile de ilgili olan bir enfeksiyon kontrol planı oluşturulmalıdır. - Yeni, çabuk ve hızlı deri değişiklikleri ortaya çıkanda belli ölçülerde hemen doktor kontrolü yapılmalıdır. - Güreş minderinin üst yüzeyi dezenfekte edilmelidir. Hatta tüm güreşçilerin gezdiği salon içi alanlar dezenfekte edilmelidir. Güreşçiler, yaralardaki bakterileri sürtünmeler esnasında mindere bulaştırabilirler. 142 - Duş ve tuvaletlerde yeterli miktarda antibakteriyel temizleyiciler olarak sıvı sabun bulunmalıdır. - Soyunma odalarının, oturma bankları ve minderlerin temizlenmesi ve enfeksiyona karşı (mantar, bakteri ve virüslere karşı) ilaçlanması olmalıdır. Özellikle duşlar ve soyunma odaları buralarda doğan mantar hastalıklarının sıklıkla ortaya çıkmaması için ilaçlanmalıdır. - Önemli: Etki zamanı veya konsantrasyon önerilen miktarda olmalıdır. - El temizliği için 15 saniye sürede üzerinde yeterli miktarda antibakteriyal sabun kullanmak gerekir. Eller havlu ile kurulanır. Sonra alkollü mendil ile dezenfekte edilmeleri önerilir. - Antrenmandan sonra sporcular komple duş almalıdır. Bu esnada antibakteriyal sabun kullanılır. Müsabakadan sonra (öncede) antibakteriyal duş alınmalı (antibakteriyal sabun ve şampuan vs). - Kozmetik vücut bakımı önerilmez. Çok sayıda mikro organizmalar vücuda deliklerden girebilir. - Antrenmanda giyilen elbise günlük yıkanmalıdır. Elbiseler antibakteriyal deterjanlarla yıkanmalıdır. - Dizlik ve kulaklık gibi koruyucular günlük dezenfekte edilmelidirler. Güreş minderleri dezenfekte edilmelidir. Mantar öldürücü ilaçlar kullanılmalıdır. arasında -Sporcular gerekli olan saç fırçaları, tırnak makası, jilet gibi şeyler ve havlu vb paylaşılmaz. Tarak ve fırça gibi malzemeler ortak kullanılmamalı. - Güreşçiler arasında kıyafet değişimi (mayo, güreş ayakkabısı vs) yapılmamalı. - Sporcuda yara varsa onlar pansuman edilip kapatılmalıdır. Tırnaklar kısa kesilmelidir. - Kortizon kremleri gerekli olduğunda kısıtlı ölçüde kullanılmalıdır (bölgesel savunma sistemini azaltırlar). - Giriş yerleri temizlenmelidir. Minderler günde 2 defa (antrenmandan önce ve sonra) enfekte edilmeli. -Tüm güreşçiler bu hastalıkların oldukça bulaşıcı doğası hakkında bilgili olmalıdır. Bu tür durumlar ortaya çıkınca onları gizlememelidir. Band ve flasterleri başkalarına vermemelidirler. Tedavi yoluna gitmelidirler. - Özellikle göz bölgesinde olan küçük sakatlıklardan da kaçınılması için tırnaklar küçük kesilmelidir. -Uygun bir deri bakımı kremleri kullanılmalıdır. Deri elastikiyetini artıran, mikropları öldüren vs. 143 - Mantar hastalıkları sıklıkla ayakta olduğu için ayaklar duştan sonra iyice kurulanmalıdır, parmak araları özellikle. Duştan sonra özellikle ayaklar iyi kurulanmalıdır. Fön makinesi kullanılabilir. Yanınızda size ait ve sadece sizin kullanacağınız terlik taşımak önemlidir. - Güreş ayakkabıları temiz olmalıdır. Tuvaletlere gidilen ayakkabılarla mindere basılmamalıdır. Sonuç olarak güreşçilerde mantar enfeksiyonlarının görülme sıklığını azaltmak için gereken uygun koruyucu önlemler hazırlanmalı ve uygulanmalıdır. KAYNAKLAR: 1-Adams B B. Transmission of cutaneous infections in athletes. Br J Sports Med 2000; 34:413-4. 2-Agel J, Ransone J, Dick R, et al. Descriptive epidemiology of collegiatemen's wrestling injuries: National Collegiate Athletic Association Injury Surveillance System, 1988-1989 through 2003-2004. J Athl Train 2007;42:303-10. 3-Deuser E.,1984),Scnell WiederFit, Bintz Verlag-6050 Offenbach/MAIN 4-Dworkin MS, Shoemaker PC, Spitters C, et al. Endemic spread of herpes simplex virus type 1 among adolescent wrestlers and their coaches. Pediatr InfectDis J 1999;18:1108-9. 5-Eisfelder M.,Ringer pilzundan dere infektiöse Sportlererkrankungen,www.ringen- bezirk1.de/.../e42d1885bf4422a0... 6-Eisfelder M. (2013);Hautarzt – Allergologie – Naturheilverfahren – 78628 Rottweil – Saline 5 7-Eisfelder M. ( 9.2015), Adaptiertnach: NationalAthleticTrainers' AssociationPosition Statement: Skin Diseases, veröffentlicht in J Athl Train. 2010 Jul-Aug; 45(4): 411–428. 8- Kohl TD et al, J Athl Train. 2000,Oct;35(4):427-30.,Kohl TD et al, Sports Med. 2000 Jun;29(6):439-47. 9-Landry GL, Chang CJ. Herpes and tinea in wrestling: managing out breaks, knowing when to disqualify. PhysSportsmed2004;32:34-41. 10- Mohammad T Hedayati et al, Br J Sports Med. 2007 May; 41(5): 332–334. 11-Sakamoto Y, Ueki S, Shimanuki H. et al. Effects of low-intensity physical exercise on acute changes in resting saliva secretory Ig Alevels in the elderly. Geriatr Gerontol Int 2005;5:202-6. 12-Shahla Shadzi et al, AdvBiomedRes. 2014; 3:241. 13-Shahindokht Bassiri-Jahromi and Ali Asghar Khaksar, Indian J Dermatol. 2008; 53(3): 132-136. 144 14-Simmons A. Clinical manifestations and treatment considerations of Herpes Simplex Virus infection. J InfectDis2002;186(Suppl 1):S71-7. 15-Zahra Ahmadinejad, NedaAlijani, Sedigeh Mansori, VahidZiaee.,; Common Sports- Related Infections: A Review on Clinical Pictures, Management and Time to Return to Sports, Asian J Sports Med; Vol 5 (No 1), Mar 2014. 16-Zahra Ahmadinejad, ; AlirezaRazaghi; AdelNoori; Sayed-Jamal Hashemi; Rajab Asghari; Vahid Ziaee.;Prevalence of Fungal Skin Infections in Iranian Wrestlers, Asian Journal of Sports Medicine, Volume 4 (Number 1), March 2013, Pages: 29-33 17- Virginia school health guidelines. Infectious disease control. Available at: http://www.vdh.state.va.us/epi/newhome.htm, Access date: June 25, 2013. İnternet kaynaklar: 18- http://www.hakanbuzoglu.com/tinea-pedis-ayak-mantari/ 19-http://www.hthayat.com/saglik/haber/1023357-en-sik-gorulen-deri-hastaligi-molluskumkontagiozum 20-http://www.alternatifterapi.com/icerik/mantar-fungal-enfeksiyonlari-nedir 21-http://www.memorial.com.tr/saglik-rehberleri/ucuk-hastaligi-herpes-simpleks/ 22-http://www.saglikocagim.net/kl-koku-iltihab-folikulit-nedenleri-ve/ 23-http://www.saglikkitabi.org/tag/trichophyton-rubrum 24-http://sacdokulmemesi.com/Sac-Dokulmesi-Nedir 25-https://www.medikalakademi.com.tr/egzama-atopik-dermatit-nedir-nedenleri-belirtileritedavisi/ 26-http://www.sedefhastaligi.com/sedef-hastaligi-bulasicimidir.html 27-http://www.saglikocagim.net/gul-hastalg-nedir-gul-hastalg/ 28-http://www.hastarehberi.com/yedek/cilt/cilt2/impetigo.htm 29-http://www.jinekolognet.com/molluscum-contagiosum.asp 145 GÜREŞÇİLERDE RUHSAL ZEK VE SALDIRGANLIK ARASINDAKİ İLİŞKİ (Samsun Örneği) Mehmet TÜRKMEN1 Saeed SHOKOUFEH2 Onur ÖZTÜRK1 1 2 Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, Samsun/ TÜRKİYE Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi-Spor ABD., Samsun/ TÜRKİYE ÖZET Türkiyenin en eski sporlarından biri olan güreş, dünya tarihinde Türklerin en çok madalya aldığı bir spor dalıdır.Türk güreşi ülkemize 27 Olimpiyat,37 Dünya ve 50 Avrupa şampiyonluğu kazandırmıştır. Bu çalışmanın amacı genç erkek güreşçilerde Ruhsal zekâ ve Saldırganlık arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Çalışmanın evrenini; Samsun’da aktif olarak spor yapan bireylerden oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi ise 17 ile 20 yaş arası genç güreşciler oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplamak için Buss-Perry tarafından gerçekleştirilen Saldırganlık Ölçeği (BPAQ 1992) ve King tarafından gerçekleştirilen Ruhsal Zekâ (SISRI 2008) ölçeği” kullanılmıştır. Veri analizi için, Pearson korelasyon katsayısı ve çoklu regresyon kullanılmıştır.Yapılan çalışmada Ruhsal zekâ nın alt buyutları ile saldırganlık alt buyutlar arasında negatif ve anlamlı ilişkiler oldoğu saptanmıştır (p>0.05). Bu bulgular doğrultusunda yüksek düzeyde Ruhsal zekâya sahip olan sporcular spor alanlarında daha az saldırgan davranışlar sergileyecekleri düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Güreşçi; Saldırganlık; Ruhsal zekâ 146 THE RELATIONSHIP BETWEEN SPIRITUAL INTELLIGENCE AND AGGRESSION AMONG YOUNG WRESTLERS (SAMSUN PROVINCE) ABSTRACT Wrestling in the Turkey world history is one of the most decorated sports. Wrestling has brought to our country 27 Olympic, 37 world and 50 European championship. Wrestling is one of the oldest sports of Turkish people.The aim of this study is to determine the relationship between spiritual intelligence and aggression. The sample of the research were male wrestlers aged 17 to 20 years (mean age= 18.56) selected with convenience sampling among individual who are wrestling in Samsun. Measurement tools used in this study were King Spiritual Intelligence Scale (2008) and Buss and Perry Aggression Questionnaire (1992). For data analysis, Pearson correlation and multiple regression techniques were used. The results showed that Spiritual Intelligence and its subscales had significant relation with Aggression and its subscales. These findings refer this matter that athletes who have a high level of spiritual intelligence, show less aggression in Sports fields. Key Words: Spiritual Intelligence, Aggression, wrestlers GİRİŞ Saldırganlık, ruhbilim terimleri sözlüğün’de ‘bireyin kendi düşünce ya da davranışlarını, dıştaki direnmelere karşın zorla karşısındakine benimsetme çabası’ olarak tanımlanmaktadır. Başka kaynaklarda ise saldırganlık, ‘başkalarını inciten, psikolojik ve fizyolojik zarar veren her türlü davranış’, ‘başkalarını incitme niyeti taşıyan her türlü davranış’ ya da ‘öfke içeren davranış’ gibi farklı şekillerde ifade edilmektedir.1 Saldırganlık başkalarını incitmeyi amaçlayan her türlü davranış ya da eylemdir şeklinde tanımlanabilir. Bazı psikologlara göre belli ölçüler içinde saldırganlık, yaşamı sürdürmek için gerekli olan davranışların kaynağı ve itici gücü olarak değerlendirildiği gibi, bu gün artık saldırganlık, olumsuz manalarıyla değil de, kendini ortaya koymak, kendi haklarını savunmak (atılgan saldırganlık) anlamlarıyla da tanımlanmaktadır.2 MACKAL’a (1979) göre saldırganlık bir kişinin diğerlerine veya kendine, fiziksel veya psikolojik zarar verme, incitme, yaralama amacı güden davranıştır.3 147 Ruhsal zekâ, yaşamın hem fiziksel tarafı ile hem de manevi yönüyle ilgilenen, bilginin eksiksiz ve doğru anlaşılmasını sağlamayan bir zekâ türüdür.Yüzyılın sonlarına doğru rasyonel zekâ ve duygusal zekâ hakkında yapılan bir çok çalışma her iki zekâ türünü kapsayan üst bir zekâ olgusunun varlığını göstermektedir. Anlam ve değerlerle ilgili sorunların çözümlenmesinde işimize yarayan, davranışlarımıza ve hayatlarımıza daha büyük ve daha zengin anlamlar kazandıran bu zekâ türü ruhsal zekâ (SQ) dır4 Descartes'e göre ruh ve bedenin birleştiği nokta salgı bezleridir. Çağımızda beynin işlevleri açısından salgı bezlerinin pek mühim bir işlevinin olmadığı kanıtlanmış, ruh ve bedenin ayrıştırılıp tekrar birleştirilmesi de çok anlamlı bulunmamıştır5.Gardner'ın çoklu zekâ kuramında yer almayan, kendisinin bahsettiği "Biz kimiz?", "Nereden geliyoruz?", "Amacımız nedir?" türünden en temel konular üzerinde eğilim gösteren varoluşçu zekâdan söz edilebilir. Gardner bu zekâya ait bilimsel kanıt bulunmadığı ve zekâ ölçütüne uymadığı için varoluşçu zekâyı yeni bir zekâ türü olarak tanımadığını, hatta yarım bir zekâ türü olduğunu belirtir6. Bozdağ üç temel zekâ türünün farlılıklarını şu şekilde ifade etmektedir: "Kıyamet kopuyorsa, IQ tepkisiz bırakır; EQ korkutur; SQ elinizdeki fidanı diktirmek için son saniyelerinizi yarıştırır"7. Uluslararası arenada gün geçtikçe yaygınlaşmasıyla göze çarpan ve büyük ilgi gören güreş sporu, dünyada milyonlarca izleyicisi bulunan bir spor dalıdır. Birçok ülkede güreş, okulların ve kulüplerin vazgeçilmez temel eğitim branşlarından biri olmuştur. Güreş, mücadele gerektiren zevkli bir spor dalıdır.Bunun yanında psikolojik, fiziki ve pedagojik değerleriyle gençlerin sevdiği ve ilgi gösterdiği bir branştır. Güreşin temel teknik becerilerinin öğrenilmesi, karmaşık bir iş değildir. Tek kol, tek dalma, künde vs. gibi teknikler, aslında kişilerin çocukluk döneminden beri farkında olmadan yapmış olduğu tekniklerdendir8. Literatür taraması yapıldığında; Türkiye’de Ruhsal zekâ ve Saldırganlık konu alan çalışma sayısının az olması bu çalışmanın yapılmasındaki en önemli sebeplerin başında gelmektedir..Bu çalışmada güreşçilerde ruhsal zekâ ve saldırganlık arasındaki ilişki karşılaştırmak amacıyla yapılmıştır. 148 GEREÇ VE YÖNTEMLER Araştırma Grubu Çalışmanın evrenini; Samsun’da aktif olarak spor yapan bireyler oluşturmaktadır. Araştırma örneklemi rastgele örnekleme yöntemi kullanılarak oluşturulmuştur. Araştırmanın örneklemi 118 güreşci olmak üzere tamamı erkek sporculardan oluşmaktadır. Veri Toplama Araçları Çalışmada kullanılan veri toplama aracı iki bölümden oluşan bir anket formudur. Araştırmacı, anketlerin uygulanacağı takımların ilgili hocalarıyla görüşüp gerekli izinleri aldıktan sonra 1-30 Nisan 2016 tarihleri arasında Samsun'da çeşitli konumlara ve spor salonlarına giderek, bireylere anketin açıklamasını yaptıktan sonra soruları sağlıklı bir şekilde cevaplamasına yardımcı olmuştur. Birinci bölümde Buss ve Perry tarafından geliştirilen “sldırganlık ölçeği” kullanılmıştır. Anket 5’li likert tipi ölçek şeklinde uygulanmıştır. Fiziksel saldırganlık, sözel saldırganlık, düşmanlık ve öfke olmak üzere saldırganlığın dört farklı boyutunu ölçmeyi amaçlamaktadır. Fiziksel saldırganlık alt ölçeği, başkalarına fiziksel olarak zarar verme ile ilişkili 9 soru; sözel saldırganlık alt ölçeği, başkalarını sözel yolla incitmeyi içeren 5 soru; öfke alt ölçeği, saldırganlığın duygusal boyutunu ölçmeyi hedefleyen 7 soru; düşmanlık alt ölçeği ise saldırganlığın bilişsel boyutunu ölçmeyi hedefleyen 8 soru içermektedir. Bu çalışmada saldırganlık anketinin iç tutarlığı .90 elde edilmiştir.( Cronbach alfa) İkinci bölümde ise King tarafından geliştirilen “Ruhsal Zekâ ölçeği” kullanılmıştır. Ana formu olan anket 72 soru içerir bu çalışmada ise 31 maddeden oluşan kısa Formu kullanılmıştır. Anket 5’li likert tipi ölçek şeklinde uygulanmıştır. Eleştirel düşünme varoluşu, kişisel anlam üretimi, transandantal farkındalık ve bilinçli durum genişliği olmak üzere Ruhsal zekânın dört farklı boyutunu ölçmeyi amaçlamaktadır. Eleştirel düşünme varoluş alt ölçeği, hayat, ölüm, Ölümden sonra yaşam, gerçeklik , adalet ve varoluş 7 soru; kişisel anlam üretim alt ölçeği, Zihinsel ve fiziksel deneyimlerin Kişisel hedefleri içeren 5 soru; transandantal farkındalık alt ölçeği, Kendi ve başkalarınada transandantal boyutlarını belirleme yeteneği ölçmeyi hedefleyen 7 soru; bilinçli durum genişleme alt ölçeği ise ruhsal durumuna Bilinç ya da ötesi şeklinde girmek 5 soru içermektedir. Bu çalışmada Ruhsal Zekâ anketinin iç tutarlığı .88 elde edilmiştir. ( Cronbach alfa) 149 Verilerin Analizi Katılımcılardan elde edilen verilere IBM SPSS Statistics v20.0 porogramı aracılığıyla çeşitli istatistiki analizler uygulanmıştır. Bulguların açıklaması için Tanımlayıcı istatistikler kullanılmıştır (Ortalama, standart sapma ve grafik). Veri analizi için Eşzamanlı çoklu regresyon yöntemi ile saldırganliğın Ruhsal zekâ bileşenleri üzerinden tahmın etmek için, Saldırganliğın, Regresyon ruhsal zekâ bileşenleri toplam puan üzerinden tahmin etmek için Linear ve ruhsal zekâ ve saldırganlık arasındaki ilişkiyi belirlemek için Pearson korelasyon testi kullanılmıştır. Analizlerde istatistiki anlamlılık düzeyi (p<0.05) olarak alınmıştır. BULGULAR Tablo 1 ve 2'de dağılım endeksleri, ortalama ,Standart sapma ve minimum ve maksimum puanı Araştırmanın değişkenleri için kullanılmıştır. Tablo 1. Değişkenlerin standart sapması ve ortalaması Minimum Maksimum Endeks Değişiklikler Ort. ± S.S. Değişikenler 60 30 14.01 5.4 ± 40.20 Ruhsal zekâ 150 80 8.23 9.49 ± 115.35 Saldırganlık Tablo 1 de Elde edilen sonuçlara göre, Saldırganlık Testine katılanlar En düşük Varyasyon katsayısı ile en çok yönelmeye sahiptirler. Tablo 2 . Alt buyutlarinin standart sapması ve ortalaması Minimum Maksimum Endeks Değişiklikler Ort. ± S.S. Alt buyutlar 5 19 20.85 12.40 ± 2.50 Eleştirel düşünme varoluşu 3 13 23.50 8.49 ± 2.0 Kişisel anlam üretimi 2 15 23.45 8.20 ± 2.0 Transandantal farkındalık 3 14 27.82 8.13 ± 2.21 Bilinçli durum genişliği 25 45 9.42 33.50 ± 3.32 Fiziksel saldırganlık 13 24 12 19.63 ± 2.50 Sözel saldırganlık 19 36 10.45 28.02 ± 3.0 Düşmanlık 22 39 10.03 30.85 ± 3.20 Öfke 150 Değişkenler Ruhsal Zekâ Saldırganlık Tablo 2 incelendiğinde, Ruhsal zekâ bileşenleri arasında Eleştirel düşünme varoluşu en az ve bilinçli durum genişliği en çok ve Saldırganlık bileşenleri arasında Fiziksel saldırganlık en az ve sözel saldırganlık en çok varyasyon katsayısına sahip oldukları saptanmıştır. Tablo 3 .Değişkenlerin korelasyon matrisi 10 1 1 Değişkenler 1 RUHSAL ZEK 1 -0.60 Saldırganlık 1 -0.40 0.59 DüşünmeVaroluşu 1 0.03 -0.30 0.53 Kişisel Anlam 1 0.13 0.09 -0.23 0.48 Farkındalık 1 0.13 0.11 0.24 -0.40 0.60 Bilinçli Durum 1 -0.40 -0.19 -0.23 -0.35 -0.85 -0.48 FizikselSaldırganlık 1 0.44 -0.27 -0.23 -0.20 -0.19 0.70 -0.41 Sözel Saldırganlık 1 0.42 0.64 -0.31 -0.25 -0.21 -0.43 0.82 -0.52 Düşmanlık 0.55 0.48 0.51 -0.35 -0.08 -0.22 -0.30 0.79 -0.42 Öfke 9 8 7 6 5 4 3 2 Tablo 3incelendiğinde, Ruhsal zekâ deiğişkenler ile Saldırhanlık alt buyutlar arasında negatif ve anlamlı ilişkiler olduğu saptanmıştır.Fakat farkındalık ve öfke arasında hiç bir anlamlı ilişki bulunamadı. (a=-0.08 p>0.05) TARTIŞMA Bu çalışmada, sporun rehsal zekâ ve saldırganlık üzerinde önemli bir yeri olduğu vurgulanmaktadır. Ayrıca yapılan birçok çalışmanın sonucunda, sporun sadece kişilik gelişiminde değil, saldırganlık ve onun gibi olumsuz etkenler üzerinde olumlu etkilerinin olduğu belirlenmiştir. Spor bireylerin sosyalleşmesinde bir araç olduğu gibi, içerisinde barındırdığı hareketler ve oyunlar sayesinde, bireye duygularını ifade etme ve kendini gerçekleştirebilme imkânı vermektedir. Birey spor sayesin de, başta saldırganlık dürtüsü olmak üzere birçok olumsuz güdülerini boşaltır ve onları kontrol altında tutmasını öğrenir.9 151 Bulgulara dayanarak, Eğer İnsanların ahlaki şeklinde başkaları ile iletişime geçerseler ve her koşulda başkalarına yardım ederselr mükemmel bir bireyin oluşmasını göre biliriz. Bu sebeple ruhsal zekânın güçlendirilmesi ile başkalarının haklarına saygı gösterme ve onun ardendan saldırganlığın azalmasınıa yardım ede biliriz. Araştırmanin bulgularına göre, manevi zekâ ve saldırganlık arasında ters bir ilişki oldouğu gözlemlenmiştir. King ve ark tarafından yapılan viable model and self-report measure of spiritual isimli çalışmada(2009) Bizim çalışmamıza paralel olarak anlamlı ilişki tesbit edilmiştir. Az sayıda çalışma maneviyat ve saldırganlık arasındaki ilişkiyi incelemeye almıştır. Mevcut literatürler maneviyat ve düşmanlık arasındaki ters ilişkiyi göstermektedir. (Koenig 2001 sayfa100,Lonczak, Clifasefi, Marlatt, Blume & Donovan 1994 sayfa 92). Drescher, Post Traumatic Stress Disorder (PTSD) isimli çalışmada affetme ile saldırganlık arasında negatif ilişki göstermiştir. Bu ilişki, yüksek affetme düzeyde olan bireylerin daha az agresif olma ihtimalini göstermektedir (Drescher, Didion, Foy, Mayo & Weber2007 syfa 56). Az sayıda çalışma afetmet ve saldırganlık arasındaki ilişkiyi incelemeye almıştır ancak hepsi afetmek duygunun saldırganlığın azaltığı gerçeyi vurgulamaktadırlar. Noormohammadi ve ark10 Ergenlerde ruhsal zekâ ve bağlanma biçimleri ile saldırganlık arasındaki ilişkisi isimli çalışmanın sonucunda; Manevi zekâ ve güvenli bağlanma stili ile saldırganlık arasında negatif bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Psikologlar, yüksek manevi zekâ olan insanlaraın en bariz sıfatlarından biri kendini kontrol ede bilme özelliği olduğunu vurgulamaktadırlar.( Emmons 200b,sayfa3). Denson, DeWall & Finkel Kendini kontrol etme ve saldırganlık isimli çalışmanın sonucunda; Kendini kontrol etme özelliği saldırganlığın azaltılma üzerinde bir etki oldu bildirilmiştir.Anderson,11 tarafından yapılan araştırmada, saldırganlık tavır ile sorumluluk ve uyumluluk alt boyut arasında ters orantılı anlamlı ilişki olduğu ve kişilik özellikleri ile agresif davranışlar arasında doğrudan ve dolaylı ilişkililer rastlanmıştır. Araştırmaya bakılırsa,kendine hakim olan bireyler daha az şıdet eğilimi göstermektedirler Castillo, Fallon, Baca, Conforti & Qualls 2002 p119 Orcutt. King L. & King D.2003 p382). Emmonsa göre(2000)12 Ruhsal zekâ manevi amaca ulaşım bir süreç ve bilgilerin günlük hayatta sorunların çözmesi için adaptif kullanımıdır. Ümit(2010)‟in ergenlerin saldırganlık düzeyleri ve duygusal zekâları arasındaki ilişkiyi incelediği çalışmada, ergenlerin saldırganlık ölçeği puanları ile duygusal zekânın alt boyutlarından aldıkları puanlar arasında, düşük düzeyde, negatif yönde ve istatistiksel bakımdan anlamlı bir ilişki olduğu gözlenmektedir13. Duygusal zekânın genel ruh durumu boyutu; insan ilişkilerinde birleştirici bir element olmasının yanı sıra, problem çözümleme ve stres toleransında etkili, motive 152 edicilik özelliğini tanımlar (Acar, 2001) 14. Genel ruh durumunu olumlu yönde geliştirebilen insanların saldırganlık eğilimlerini kontrol altına alabileceği düşünülebilir. Sonuç olarak; şiddet ve saldırganlık spor hayatında artan bir ivmeyle,günlük hayatımızda ve sporda sıkça rastlanan bir davranış biçimi olmuştur. Duygusal zekânın geliştirilebilir olması, spor eğitim sisteminde gerekmektedirtir. Duygusal zekâ, bireyin kendini tanımasına, duygularını kontrol edebilmesine, kendi dışındaki insanlarla sağlıklı ilişkiler yürütmesine,saldırgan tavırlarının azalması ve toplum içinde yararlı eylemler üretmesine yardımcı ola bileceiği düşünülmektedir. Daha sonraki çalışmalar için mevcut literatür ve bu araştırma sonuçları incelendiğinde, konuyla ilgili farklı metodoloji ve örneklemlerle yeni araştırmaların yapılması önerilebilir.Bu araştırmada güreşcilerin saldırganlık düzeyleri ile duygusal zekâ düzeyleri arasında bir ilişkinin olup olmadığı incelenmek istenmiştir. KAYNAKLAR 1. 2. Enç M. Ruh Bilim Terimleri Sözlüğü.ANKARA. TDK, 1980. Budak, Selçuk, Psikoloji Sözlüğü,ANKARA, Bilim ve Sanat Yayınları, 654 3. MACKAL, P. Karl Psychological Theories of Aggression,Holland Publishing Company, Amsterdam,New York, 1979 4. Danah Zohar Ve Ian Marshall, Ruhsal Zekâmızla Baglantı Kurmak (SQ), Çeviren: Burak Erdemli, Kemal Budak, İstanbul: Meta Yayınları, 2004, s. 16. Karl Jaspers, Descartes Ve Felsefe, Çev: Akın Kanat. İzmir: İlya Yayınevi, 2005, s. 74. Robert Solomon, "A Psychological View Of Spirituality And Leadership: Finding Meaning Through Howard Gardner’s Notion Of Existential İntelligence",School Administrator, 59(8), 2002, s. 38-39. Muhammed Bozdağ, Ruhsal Zekâ (SQ), 215. Baskı, İstanbul: Yakamoz Yayınları, 2010, s. 18. Gökdemir K. Güreş Antrenmanının Bilimsel Temelleri. Ankara: Poyraz Ofset; 2000. Öztürk Ü, Orta Dereceli Okullarda Beden Eğitimi, 2. Baskı. İstanbul, Kayı yayıncılık, 2005: 71-101. Noormohammadi, Maryam. Rahim nahal, Zainab. Byabanyan, Ergenlerde ruhsal zekâ ve bağlanma biçimleri ile saldırganlık arasındaki ilişkisi. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Altıncı Uluslararası Konferansı Tutanakları. Çocuk ve Ergen Psikiyatri Birliği İran, Tebriz, Eylül 1392 Sağlık Bilimleri Tebriz Üniversitesi. Anderson C, Carnagey NL, Flanagan M, Benjamin, AJ. Violent video games: Specific effects of violent contenton aggressive thoughts and behavior. Advances in experimental social psychology. Journal of Research in Personality, 2004, 36:199–249. Emmons, R. A. (2000b). Is spirituality an intelligence? Motivation, cognition, and the psychology of ultimate concern. The International Journal for the Psychology of Religion, 10(1), 3-26 Ümit, N. (2010). Ergenlerin Duygusal Zekâları ve Saldırganlık Düzeyleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü. Ankara. Acar, F.T.(2001) Duygusal Zekâ Yeteneklerinin Göreve Yönelik ve İnsana Yönelik Liderlik Davranışları İle İlişkisi. İstanbul Üniversitesi (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Sosyal Bilimler Enstitüsü. İstanbul. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 153 GÜREŞÇİLERİN BASKIN OLAN VE OLMAYAN BACAKLARININ DENGE AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI Mutlu CUĞ1, Mücahit FİŞNE1 1 Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu ÖZET Amaç: Bu çalışmanın amacı herhangi bir alt ekstremite sakatlığı bulunmayan 18 yaş altı güreşçilerin baskın olan (dominant) ve olmayan (nondominant) bacaklarının denge performanslarının karşılaştırılmasıdır. Metod ve Yöntem: Çalışmaya toplam 21 erkek güreşçi (yaş ortalaması:14.9±1.41 yıl, boy uzunluğu ortalaması:167.5±8.7 cm ve kilosu:65.42±15.02 kg) katılmıştır. Güreşçilerin dominant olan ve olmayan bacaklarının dengelerinin ölçülmesinde yıldız gezinme denge testi (Star Excursion Balance Test) kullanılmıştır. Sporcular istedikleri bacakla teste başlamışlardır. Anterior, Posteromedial ve Posterolateral yönlerde 6 tane deneme testi yapıldıktan sonra sporcular ölçümlere başlamış ve her yönde 3 ölçüm yapılarak ortalamaları alınmıştır. Bulgular: Güreşçilerin dominant bacakları ile dominant olmayan bacakları arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark bulunmuştur. Güreşçilerin dominant olmayan bacakları hem anterior (Dom:69%, NonDom:71%) hem de Posterolateral yönlerde (Dom:94%, NonDom:96%) anlamlı oranda daha dengeli olarak bulunmuştur. Tartışma: En az 2-3 yıl güreş eğitimi alan 18 yaş altı sporcularda bile bacaklar arasındaki denge farkı gözlemlenmesi bacakların denge açısından simetrik gelişmediğinin bir göstergesi olabilir. Bu farklılığın elit düzeye doğru giderek artması beklenebilir. Öneriler: Rehabilitasyonun amacı sporcuyu sakatlık öncesi seviyeye ulaştırmak olduğundan ve çalışmamızdan elde edilen sonuçlara göre bacaklar denge açısından birbirlerini yansıtmadıklarından, yıldız gezinme denge testi gibi detaylı ekipman gerektirmeyen testlerle güreşçilerin denge parametreleri açısından sezon-öncesi, sezon-içi ve sezon-sonu gibi periyodik ölçümlerinin yapılması önerilebilir. Anahtar Sözcükler: Denge, Güreş, Yıldız Gezinme Denge Testi. 154 THE COMPARISON OF THE DOMINANT AND NONDOMINANT LEG'S OF THE WRESTLERS IN TERMS OF BALANCE ABSTRACT Aim: The purpose of this study was to compare the dominant and nondominant leg's of the wrestlers who are under 18 years old, without any lower extremity problems. If postural control performance symmetry exists between the dominant and nondominant legs during dynamic balance tasks, it can be suggested that uninjured limb can be used as a reference to evaluate the recovery process. Methods: Twenty-one male wrestlers (mean age: 14.9±1.41,years, height :167.5±8.7 cm and weight:65.42±15.02 kg) were participated in the study. Star Excursion Balance Test was used to evaluate the wrestler's dominant and non-dominant leg balance performance. Athletes were allowed to begin to study with their preffered leg. After completing 6 familiarization trials in each directions (Anterior, Posteriomedial, Posterolateral), 3 succesful test performances were recorded. Findings: Significant differences were found between dominant and non-dominant leg’s balance performances. Non-dominant leg’s anterior (Dom: 69%, NonDom: 71%) and Posteromedial (Dom: 94%, NonDom: 96%) balance performances were found superior than dominant leg’s balance performance. Differences between dominant and non-dominant leg’s balance performance of the wrestlers, who are under 18 years old with 2-3 training years, may indicate asymmetrical progression. This differences could be much bigger in the long term performing wrestling training. Suggestions: The main goal of any successful rehabilitation is to reach the preinjury levels. Findings from the present study showed that dominant and nondominant leg’s balance performance are different and can not be used to determine the preinjury level. SEBT is a test which does not require comprehensive equipment. So, SEBT can be used for monitoring of the wrestler’s pre-in-and off season balance performances. Keywords: Balance, Wrestling, Star Excursion Balance Test. 155 GÜREŞÇİLERİN DOPİNG KULLANIMI VE DOPİNGE YÖNLENDİRMEYE SEBEP OLAN ETKENLER KONUSUNDAKİ GÖRÜŞLERİ Fatih ÖZGÜL1 Tülin ATAN2 Gürkan Diker3 1 2 Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi Öğretmenliği Bölümü, Sivas Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, Samsun 3 Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi Öğretmenliği Bölümü, Sivas ÖZET Bu çalışmanın amacı, güreşçilerin sporda doping kullanımı konusundaki görüşleri ve sporcuyu dopinge yönlendirmeye sebep olan etkenlerin lisanslı olarak güreşilen yıl sayısı da dikkate alınarak belirlenmesidir. Çalışmaya 15-17 yaş arasında 100 güreşçi katılmıştır. Bu güreşçilerin 30’u 1-3 yıl arasında, 70’i 3.1-6 yıl arasında lisanlı olarak güreş sporunu yapmışlardır. Güreşçilere, Eröz (2007) tarafından geliştirilen ölçeğin doping kullanımı konusundaki görüşleri ve sporcuyu dopinge yönlendirmeye sebep olan etkenlerin derecesi alt bölümleri uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS ver.22.00 paket programı ile değerlendirilmiş, kategorik verilerin istatistiki karşılaştırmalarında Pearson ki-kare testi kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre; “Sporda başarılı olmak için her yolu denerim” sorusuna verilen cevabın lisanslı olarak güreşilen yıl sayısına göre farklılaştığı tespit edilmiştir (p<0.05). Lisanslı olarak daha uzun süre güreşenlerin (3.1-6yıl) yarısından çoğu (%63.3) “kesinlikle katılmıyorum” cevabı verirken, daha kısa süre güreşenlerin (1-3yıl) yarısından azı (%42.9) kesinlikle katılmadıklarını belirtmişlerdir. “Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok yazılı ve görsel basın sebep olmaktadır” ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde ise sporcuların % 50’sinin bu ifadeye katıldıkları görülmüştür. Bu durum doping kullanımında basının çok büyük bir etkisinin olduğunu göstermektedir. Sporcuların lisanslı olarak güreştiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüştür (p>0.05). Sonuç olarak; sporda doping kullanımının önemli bir sorun olduğu tespit edilmiş ve güreşçileri dopinge yöneltmede bazı antrenörlerin, bazı kulüp yöneticilerinin etken olduğu, bazılarının da kesinlikle neden olmadığı görülürken, beden eğitimi öğretmenlerinin etken olmadığı anlaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Doping, Etkenler, Güreşçiler. 156 USAGE OF DOPING OF THE WRESTLERS AND THE VIEWS OF THE WRESTLERS ABOUT FACTORS CAUSE TO REDIRECTING TO DOPING ABSTRACT The purpose of this study that determined by considering the numbers of the wrestling years with a licence is the views of the wrestlers about the usage of doping in sport and the factors causing the athletes to the doping. A hundred wrestlers were conducted to the study aged between 15-17 years. The 30 wrestlers of these done wrestling with licence between 1-3 year and 70 of them have done the wrestling with license between 3.1-6 years. The subdivisions that “the views of the wrestlers about using of doping” and “factors causing the athletes to the doping” of the scale developed by the Eröz (2007) were performed. The obtained data were analyzed with SPSS software package ver.22.00, Pearson's chi-square test is used for categorical comparison of statistical data. According to research findings; The answer to the question “I try in every way to succeed in sports” has been found to vary according to the number of years licensed wrestling (p<0.05). More than half (63.3%) of the wrestlers who are wrestling for long term with licence (3.1-6 years), "strongly disagree" answered. Less than half (42.9%) of them who are wrestling for short term with licence (1-3 years) stated that they aren’t definitely involved. When the answer determined to the question “Visual and written media more causes athletes in directing doping” 50 % of the athletes have been shown to participate in this expression. This shows that a very large impact of the media causing to the doping. The number of years licensed wrestling of the athletes has been shown no affect the answers given to this statement (p>0.05). As a result; the usage of the doping in sport is an important problem and it was observed that some coaches, some club managers are directing the wrestlers to the doping and some aren’t directing the wretlers to the doping and the physical education teachers also aren’t directing the wrestlers to the doping. Keywords: Doping, Factors, Wrestlers. GİRİŞ Günümüzde insanların iyi vakit geçirmek ve sağlıklı bir yaşam sürdürmek amacıyla yaptıkları spor, aynı zamanda bazı insanların tam zamanlarını alarak ve bundan maddi kazanç elde ettikleri bir faaliyet olmuştur. Sporun bu kadar geniş kitlelere yayılarak maddi kazanç 157 sağlaması başarılı olmayı kaçınılmaz hale getirmiştir. Bu yüzden, sporcular galip gelmenin büyük bir amaç olduğu sportif yarışmalarda, antrenmanla kazandıkları performansın ötesinde yarışmanın sonucunu etkileyecek bir takım madde, malzeme ve uygulamaların kullanımına yönelmişlerdir [1]. Buna paralel olarak insanlar tarihin çok eski dönemlerinden itibaren fiziksel güç ve performansı arttırdığına inanılan çeşitli maddeler kullanmışlardır. M.Ö. 3.yy.’da yapılan spor karşılaşmalarında, atletlerin daha hızlı koşabilmek amacıyla mantar yediklerini ve M.Ö. Romalıların savaş arabaları yarışlarında atlara su ve bal karışımı hidromel adı verilen sıvıları içirdiklerini ve gladyatörlerin iyi dövüşebilmek için uyarıcı maddeler kullandıklarını tarihi kanıtlardan edinebilmekteyiz [2]. Doping sözcüğü “dop” kelimesinden türemiş ve 18. yüzyılda Güney Afrika’da kabilelerin seremonilerde uyarıcı olarak kullandıkları bir içecekten gelmektedir. Doping literatüre ise ilk olarak 1889 yılında, yarış atlarında performans arttırma amaçlı kullanılan narkotik ilaç olarak girmiştir [3]. Doping; spor ve fiziksel mücadele kadar eski, spor etiği ve insan sağlığını tehdit eden bir olgudur. Modern sporların amatörlükten profesyonelliğe geçtiği ve sporun çok ciddi maddi kazançları beraberinde getirdiği 20. yüzyılda doping gittikçe büyüyen bir sorun halini almıştır. Dopingle mücadele çalışmaları, sorunun öneminin kavrandığı 1920'lerden itibaren başlamış, ancak somut gelişmelerin elde edilmesi 80'li yılların sonlarını bulmuştur. Dopingle mücadele edenler yıllardır doping yapanların bir adım gerisinde kalmışlar, fakat artan bir gayretle sorunun pesini hiç bırakmamışlardır. Bugün bazı istisnalar hariç tutulmak üzere, sporu yöneten ulusal ve uluslararası kuruluşların hemen hemen tümü dopingle mücadelenin önemini kavramış biçimde davranmaktadırlar. Bu kurumlar arasında ilk baslardan beri süregelen çeşitli uyum sorunları son yıllarda artan bir hızla azaltılmaya çalışılmaktadır. Başlıca bu uyum sorununu ve diğerlerini çözmek amacıyla 1999 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin insiyatifi ile kurulan WADA, dopingle mücadeleye yeni bir soluk getirmiş, dünyada bu savaşımın liderlik ve koordinasyonunu üstlenmiştir [4]. Türkiye Cumhuriyeti tarafından 16.11.1989 tarihinde imzalanan “Sporda Dopingle Mücadele Avrupa Sözleşmesi“; 11 Mart 1993 tarih ve 3885 Kanunla kabul edilmiş, 21 Mart 1993 tarihli ve 21531 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir [5]. Doping hem haksız rekabete zemin hazırlaması, "Fair play" anlayışına uymaması nedeniyle spor etiğine aykırıdır, hem de sporcu sağlığını akut ve kronik olarak bozar ve hatta olası ölüm risklerinin oluşmasına neden olur. Bu nedenlerle doping Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), FIFA, UEFA, FIBA gibi uluslararası spor organizasyonları tarafından 158 yasaklanmaktadır. Doping yaptığı saptanan sporcuya, ilgili kişi ve kuruluşlara kullanılan madde ve yöntemin cinsine göre farklı ağırlıkta ceza uygulanır [6]. Sporculardan beklenen yüksek performans, başarı ve madalya ile sporcunun maddi kazanç elde etme hırsı gibi sebepler sporcular üzerindeki baskıyı gittikçe artırmaktadır. Bu baskılar sporcuyu olumlu yönde motive edebildiği gibi olumsuz davranışlara sokarak doping kullanımına da yöneltmektedir. Bu nedenlerle sporda haksız rekabet ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmanın amacı; güreşçilerin sporda doping kullanımı konusundaki görüşlerinin ve sporcuyu dopinge yönlendirmeye sebep olan etkenlerin derecesinin belirlenmesidir. MATERYAL ve METOT Araştırma Grubu Araştırmaya takvim ve branş yaş ortalamaları sırasıyla; 15.47;1-3 yıl ve 15.83;3.1-6 yıl olarak değişen 100 erkek güreşçi katılmıştır. Verilerin Toplanması Araştırmaya katılan güreşçilere Eröz (2007) tarafından geliştirilen ve 5 bölümden oluşan ölçeğin “sporcuların sporda doping kullanım konusundaki görüşleri” ve “sporcuyu dopinge yönlendirmeye sebep olan etkenlerin derecesi” bölümleri yüz yüze görüşme yoluyla uygulanmıştır. Ölçeğin geçerlik ve güvenirlik düzeyi 0.79 olarak bulunmuştur. Verilerin Değerlendirilmesi Kategorik verilerin incelenmesinde ve istatistiki karşılaştırmalarında, lisanslı olarak güreşilen yıl sayısı da dikkate alınarak Pearson ki-kare testi kullanılmıştır. BULGULAR Araştırmaya katılan güreşçilerin yaşlarına ve lisanslı olarak güreş sporu yapma sürelerine ilişkin bulgular Tablo 1’de verilmiştir. Buna göre, yaş ortalamaları 15.47±0.60 olan 70 sporcu 1-3 yıl arası güreşmekte, yaş ortalamaları 15.83±0.87 olan 30 sporcu da 3.1-6 yıl arası güreşmektedir. Tablo 1. Sporcuların yaş ve lisanslı güreştikleri yıla göre dağılımları Yaş ve Lisanslı Güreşilen Yıl n X Std.Sapma 1 – 3 yıl 70 15.47 .60 3.1 – 6 yıl 30 15.83 .87 Toplam 100 15.58 .71 159 Güreşçilerin sporda doping kullanımı ile ilgili görüşleri Tablo 2’de verilmiştir. Tablo 2. Sporcuların sporda doping kullanımı konusundaki görüşleri İFADELER Sporda doping kullanımı haksız rekabete yol açmaktadır Sporda başarılı olmak için her yolu denerim Sporda doping kullanımı fairplay ruhuna zarar verir Sporda doping kullanımı serbest bırakılmalıdır Yakalanmadığım sürece doping kullanırım Doping sporcular, antrenörler ve idareciler tarafından yeterince iyi biliniyor Devlet sporda dopingi önleme, bilinçlendirme, dopingin zararları, haksız rekabet ve dopingin spor ahlakına ters düştüğü hususunda üzerine düşen görevi yapıyor Uluslararası bir organizasyonda ülkemin başarısı için doping yaparım Sporda doping kullanımı önemli bir sorundur Lisansyıl sayısı 1-3 yıl Kesinlikle Katılmıyorum Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle Katılıyorum Toplam n % n % n % n % n % n 7 10 1 1.4 1 1.4 8 11.4 53 75.7 70 16.7 24 80 30 3,1-6 yıl 1 3.3 0 0 0 0 5 Toplam 8 8 1 1 1 1 13 13 77 77 100 1-3 yıl 30 42.9 5 7.1 9 12.9 17 24.3 9 12.9 70 10 3 10 30 3,1-6 yıl 19 63.3 5 16.7 0 0 3 Toplam 49 49 10 10 9 9 20 20 12 12 100 1-3 yıl 14 20 6 8,6 12 17.1 8 11.4 30 42.9 70 10 21 70 30 3,1-6 yıl 2 6.7 1 3.3 3 10 3 Toplam 16 16 7 7 15 15 11 11 51 51 100 1-3 yıl 42 60 5 7.1 8 11.4 0 0 15 21.4 70 0 1 3.3 30 3,1-6 yıl 24 80 4 13.3 1 3.3 0 Toplam 66 66 9 9 9 9 0 0 16 16 100 1-3 yıl 48 68.6 9 12.9 0 0 8 11.4 5 7.1 70 3.3 9 4 13.3 30 9 9 70 11.4 28 40 70 36.7 30 100 3,1-6 yıl 19 63.3 6 20 0 0 Toplam 67 67 15 15 0 0 1 9 1-3 yıl 13 18.6 10 14.3 11 15.7 8 3,1-6 yıl 4 13.3 5 16.7 8 26.7 2 6.7 11 Toplam 17 17 15 15 19 19 10 10 39 39 1-3 yıl 35 50 15 21.4 9 12.9 5 7.1 6 8.6 3,1-6 yıl 9 30 8 26.7 6 20 3 10 4 13.3 30 Toplam 44 44 23 23 15 15 8 8 10 10 100 1-3 yıl 41 58.6 11 15.7 2 2.9 9 12.9 22 73.3 5 16.7 1 3.3 1 3.3 10 3.3 70 3,1-6 yıl 7 1 Toplam 63 63 16 16 3 3 10 10 8 8 100 1-3 yıl 5 7.1 15 21.4 5 7.1 10 14.3 1 3.3 3 10 2 6.7 Toplam 6 6 18 18 7 7 7 17 23.3 17 50 56.7 70 3,1-6 yıl 35 17 52 52 100 160 70 30 30 p 0.642 0.043* 0.139 0.046* 0.358 0.684 0.468 0.430 0.520 Dünya şampiyonu yapacak ciddi bir yan etkisi olan bir ilaca sahip olduğumda tereddüt etmeden kullanırım Dopingle ilgili yayınlar okurum 1-3 yıl 38 54.3 7 10 8 11.4 12 17.1 5 7.1 70 3,1-6 yıl 21 70 4 13.3 0 0 2 6.7 3 10 30 Toplam 59 59 11 11 8 8 14 14 8 8 100 1-3 yıl 27 38.6 11 15.7 9 12.9 11 15.7 12 17.1 70 3,1-6 yıl 9 30 7 23.3 3 10 9 30 2 6.7 30 Toplam 36 36 18 18 12 12 20 20 14 14 100 *p<0.05 Tablo 2 incelendiğinde, “Sporda doping kullanımı haksız rekabete yol açmaktadır” ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %77’sinin bu ifadeye tamamen katıldıkları görülmüştür. Sporcuların lisanslı olarak güreştiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüştür (p>0.05). “Sporda başarılı olmak için her yolu denerim” sorusuna verilen cevabın lisanslı olarak güreşilen yıl sayısına göre farklılaştığı tespit edilmiştir (p<0.05). Lisanslı olarak daha uzun süre güreşenlerin (3.1-6yıl) yarısından çoğu (%63.3) “kesinlikle katılmıyorum” cevabı verirken, daha kısa süre güreşenlerin (1-3yıl) yarısından azı (%42.9) kesinlikle katılmadıklarını belirtmişlerdir. “Sporda doping kullanımı fair-play ruhuna zarar verir” ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %51’nin bu ifadeye tamamen katıldıkları görülmüştür. Sporcuların lisanslı olarak güreştiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüştür (p>0.05). “Sporda doping kullanımı serbest bırakılmalıdır” sorusuna verilen cevabın lisanslı olarak güreşilen yıl sayısına göre farklılaştığı tespit edilmiştir (p<0.05). Lisanslı olarak 1-3 yıl arasında güreş sporunu yapanların %60’ı tamamen katıldıklarını belirtirken, 3.1-6 yıl arasında güreş sporu yapanların daha büyük bir çoğunluğu (%80) tamamen katıldıklarını belirtmişlerdir. “Yakalanmadığım sürece doping kullanırım” ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %67’sinin bu ifadeye kesinlikle katılmadıkları görülmüştür. Sporcuların lisanslı olarak güreştiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüştür (p>0.05). “Doping sporcular, antrenörler ve idareciler tarafından yeterince iyi biliniyor” ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %39’nun bu ifadeye kesinlikle katıldıkları görülmüştür. Sporcuların lisanslı olarak güreştiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüştür (p>0.05). 161 0.172 0.283 “Devlet sporda dopingi önleme, bilinçlendirme, dopingin zararları, haksız rekabet ve dopingin spor ahlakına ters düştüğü hususunda üzerine düşen görevi yapıyor” ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %44’nün bu ifadeye kesinlikle katılmadıkları, %23’ünün katılmadıkları görülmüştür. Sporcuların lisanslı olarak güreştiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüştür (p>0.05). “Dünya şampiyonu yapacak ciddi bir yan etkisi olan bir ilaca sahip olduğumda tereddüt etmeden kullanırım” ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %59’unun bu ifadeye kesinlikle katılmadıkları görülmüştür. Sporcuların lisanslı olarak güreştiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüştür (p>0.05). “Dopingle ilgili yayınlar okurum” ifadesine güreşçilerin %36’sı kesinlikle katılmıyorum, %18’i ise katılmıyorum şeklinde cevaplarken, %14’ü kesinlikle katılıyorum ve %20’si katılıyorum şeklinde cevap vermişlerdir. Bu yüzdelerden de anlaşılacağı üzere güreşçilerin yarısından fazlasının dopingle ilgili yayınlar okumadığı görülmektedir. Sporcuların lisanslı olarak güreştiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüştür (p>0.05). “Uluslararası bir organizasyonda ülkemin başarısı için doping yaparım” ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %63’nün bu ifadeye kesinlikle katılmadıkları görülmüştür. Sporcuların lisanslı olarak güreştiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüştür (p>0.05). “Sporda doping kullanımı önemli bir sorundur” ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %52’sinin bu ifadeye kesinlikle katıldıkları görülmüştür. Sporcuların lisanslı olarak güreştiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüştür (p>0.05). Sporcuları dopinge yönlendirmeye sebep olan etkenlerin derecesi Tablo 3’de verilmiştir. Tablo 3. Sporcuyu dopinge yönlendirmeye sebep olan etkenlerin derecesi İFADELER Yazılı ve görsel basın (radyo, tv, dergi, kitap, vb.) sebep olmaktadır Daha çok aile sebep olmaktadır Lisanslı yıl sayısı Kesinlikle Katılmıyorum Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle Katılıyorum Toplam p n % n % n % n % n % n 1-3 yıl 6 8.6 4 5.7 15 21.4 2 6.7 4 13.3 9 30 55.7 36.7 6 4 8.6 13.3 70 3,1-6 yıl 39 11 Toplam 8 8 8 8 24 24 50 50 10 10 100 1-3 yıl 29 41.4 5 7.1 10 14.3 11 36.7 4 13.3 5 16.7 21.4 26.7 11 2 15.7 6.7 70 3,1-6 yıl 15 8 Toplam 40 40 9 9 15 15 23 23 13 13 100 162 30 30 0.372 0.615 Arkadaşlar sebep olmaktadır Sosyal çevre sebep olmaktadır Kulüp yöneticileri sebep olmaktadır Antrenörler sebep olmaktadır Beden eğitimi öğretmenleri sebep olmaktadır 32.9 36.7 7 2 10 6.7 70 33.3 23 11 38 38 34 34 9 9 100 15.7 12 17.1 6.7 9 30 27.1 43.3 23 5 32.9 16.7 70 2 19 13 6 13 13 21 21 32 32 28 28 100 21 30 14 20 8 11.4 20 28.6 11 36.7 4 13.3 9 30 Toplam 32 32 18 18 17 17 4 24 13.3 24 10 6.7 70 3,1-6 yıl 7 2 9 9 100 1-3 yıl 26 37.1 8 11.4 11 15.7 13 18.6 11 36.7 3 10 4 13.3 Toplam 37 37 11 11 15 15 7 20 23.3 20 17.1 16.7 70 3,1-6 yıl 12 5 17 17 100 1-3 yıl 27 38.6 8 11.4 22 31.4 6 8.6 3,1-6 yıl 12 40 6 20 8 26.7 39 39 14 14 30 30 10 9 10 3.3 Toplam 3 9 7 1 8 8 1-3 yıl 6 8.6 6 8.6 28 40 3,1-6 yıl 3 10 4 13.3 10 Toplam 9 9 10 10 1-3 yıl 5 7.1 11 3,1-6 yıl 1 3.3 Toplam 6 1-3 yıl 30 30 30 30 70 30 100 Tablo 3 incelendiğinde, “Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok yazılı ve görsel basın (radyo, tv, dergi, kitap, vb.) sebep olmaktadır” ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %50’sinin bu ifadeye katıldıkları görülmüştür. Bu durum doping kullanımında basının çok büyük bir etkisinin olduğunu göstermektedir. Sporcuların lisanslı olarak güreştiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüştür (p>0.05). “Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok aile sebep olmaktadır” ifadesine güreşçilerin %40’ı kesinlikle katılmıyorum, şeklinde cevap vermişlerdir. Sporcuların lisanslı olarak güreştiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüştür (p>0.05). “Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok arkadaşlar sebep olmaktadır” ifadesine güreşçilerin %38’i kararsızım şeklinde cevaplarken, %34’ü ise katılıyorum şeklinde cevap vermişlerdir. Sporcuların lisanslı olarak güreştiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüştür (p>0.05). “Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok sosyal çevre sebep olmaktadır” ifadesine güreşçilerin %32’si katılıyorum, %28’i ise kesinlikle katılıyorum şeklinde cevap vermişlerdir. Bu yüzdelerden de anlaşılacağı üzere güreşçilerin yarısından fazlası, dopinge yönelmede sosyal çevrenin çok etkisi olduğunu düşünmektedir. Sporcuların lisanslı olarak güreştiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüştür (p>0.05). “Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok kulüp yöneticileri sebep olmaktadır” ifadesine güreşçilerin %32’si kesinlikle katılmıyorum şeklinde cevap verirken, %24’ü ise katılıyorum şeklinde cevap vermişlerdir. Bu durumun kulüpten kulübe değişebileceği 163 0.891 0.127 0.118 0.986 0.647 görülmektedir. Bazı kulüp yöneticilerinin doping kullanımına etken olduğu görülürken, bazılarının da kesinlikle neden olmadığı anlaşılmaktadır. “Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok antrenörler sebep olmaktadır” ifadesine güreşçilerin %37’si kesinlikle katılmıyorum şeklinde cevap verirken, %20’si ise katılıyorum şeklinde cevap vermişlerdir. Bu durumun antrenörden antrenöre değişebileceği görülmektedir. Bazı antrenörlerin doping kullanımına etken olduğu görülürken, bazılarının da kesinlikle neden olmadığı anlaşılmaktadır. “Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok beden eğitimi öğretmenleri sebep olmaktadır” ifadesine güreşçilerin %39’u kesinlikle katılmıyorum, %14’ü ise katılıyorum şeklinde cevap vermişlerdir. Bu yüzdelerden de anlaşılacağı üzere güreşçilerin yarısından fazlası, dopinge yönelmede beden eğitimi öğretmeninin çok etkisinin olmadığını düşünmektedir. Sporcuların lisanslı olarak güreştiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüştür (p>0.05). TARTIŞMA Doping her ne kadar yarışmalarda performans artırıcı olarak kullanılsa da spor komiteleri uzun yıllar bununla mücadele etmiştir. Çünkü doping sporun bütünlüğünü bozan bir unsur olarak görülmektedir [7]. Araştırmada yer alan güreşçilerin sporda doping kullanımının haksız rekabete yol açıp açmadığı sorusuna toplamda % 77 oranında kesinlikle katılıyorum ve % 8 oranında da kesinlikle katılmıyorum cevabını verdiği görülmektedir. Eröz’ün (2007) milli sporcular üzerine yaptığı çalışmada da sporcuların doping kullanımı haksız rekabete yol açmaktadır konusuna katılımcıların 80,8’inin kesinlikle katılıyorum, % 13,3’ünün kesinlikle katılmıyorum dediği belirtilmiştir [8]. Güreşçilerin sporda başarılı olmak için her yolu denerim ifadesine toplam olarak % 12 oranında kesinlikle katıldığı, % 49’unun da kesinlikle katılmadığı görülmektedir. Sinan ve ark. (2006) çalışmalarında, katılımcıların %11’inin “sonucunda öleceğinizi bilseniz dahi şampiyon olacağınızı garanti eden ilaç kullanır mıydınız?” sorusuna “evet” yanıtını verdiklerini bildirmişlerdir [9]. Sporda doping kullanımı fair play ruhuna zarar verir sorusuna güreşçiler, toplamda % 51 oranında kesinlikle katıldıklarını ve % 16 oranında da kesinlikle katılmadıklarını ifade etmişlerdir. Yine Eröz (2007) çalışmasında araştırmamızı destekler nitelikte, toplamda % 164 81,7’lik oranın sporda doping kullanımının fair play ruhuna zarar verdiğine kesinlikle katıldığını, % 5,0’lik oranın ise kesinlikle katılmadığını ortaya koymuştur [8]. Güreşçilerin sporda doping kullanımı serbest bırakılmalıdır ifadesine, toplamda % 16 ile kesinlikle katıldıkları ve % 66 ile kesinlikle katılmadıkları gözlenmiştir. Buna paralel olarak Yüce’nin (1992) çalışmasında “sizce doping yasak olmaktan çıkarılmalı mıdır?” sorusuna sporcuların % 86’sının hayır dedikleri tespit edilmiştir [10]. Yakalanmadığım sürece doping kullanırım ifadesine, toplamda % 9 oranında kesinlikle katılan güreşçiler, % 67 ile kesinlikle katılmamışlardır. Bu durum araştırmamızda yer alan sporcuların dopinge ne denli karşı olduklarının göstergesidir. Amerika’da 563 sporcu üzerinde yapılan bir araştırmada, sporcuların niçin doping kullandıkları konusunda ilginç cevaplar alınmıştır. Alınan cevaplardan doping kullanan sporcuların % 94’ü gelişme, kuvvet ve başarıya giden tek yolun bu olduğuna inandıklarını belirtmişlerdir [11]. Dopingin sporcular, antrenörler ve idareciler tarafından yeterince iyi bilindiği sorusuna sporcular, toplamda % 39 ile kesinlikle katıldıklarını ve % 17 ile kesinlikle katılmadıklarını bildirmişlerdir. Bu sonuç, Eröz (2007) ve Yüce (1992)’nin çalışmalarıyla karşıtlık göstermektedir. Aynı şekilde, Bozkurt ve ark. (2006) çalışmalarındaki katılımcıların aynı soruya ait görüşleri % 56’lık bir oranla “hayır” şeklinde ortaya çıkmıştır [12]. Gençtürk ve ark. (2009) elit sporcuların doping bilgi düzeyinin ölçülmesine yönelik olarak yaptıkları çalışmalarında, antrenörlerin ve kulüp yöneticilerinin doping konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığı ortaya çıkmıştır [13]. Devlet, sporda dopingi önleme, bilinçlendirme, dopingin zararları, haksız rekabet ve dopingin spor ahlakına ters düştüğü hususunda üzerine düsen görevi yapıyor konusuna güreşçiler, toplamda % 10 ile kesinlikle katıldıklarını belirtirken, % 44 ile kesinlikle katılmadıklarını belirtmişlerdir. Yine Eröz (2007) ve Yüce (1992)’nin çalışmaları benzer sonuçlarla araştırmamızı destekler niteliktedir. Güreşçilerin uluslar arası bir organizasyonda ülkemin başarısı için doping yaparım ifadesine, toplamda % 8’lik bir oranla kesinlikle katıldıkları ve % 63’lük bir oranla da kesinlikle katılmadıkları gözlenmiştir. Bu durum ülke başarısı için bile olsa araştırmada yer alan güreşçilerin doping kullanımına karşı olduklarını göstermektedir. Güreşçilerin sporda doping kullanımı önemli bir sorundur ifadesine, toplamda % 52 oranında kesinlikle katılıyorum ve % 6 oranında kesinlikle katılmıyorum dedikleri belirlenmiştir. Benzer olarak, 18 yaşın üzerindeki 1001 Amerikalı ile yapılan çalışmanın 165 sonucuna göre, katılımcıların % 73’ü ilaç(doping) kullanımını ABD’nin gelecekteki en ciddi sorunu olarak tanımlamışlardır [14]. Şirin (2001)’in çalışmasında; sporcuların doping kullanımının sporda önemli bir sorun olduğuna verdikleri cevapların % 79,9’u evet, % 24,1’ide hayır olarak belirlenmiştir [15]. Bu sonuç çalışmamız ile paralellik göstermektedir. Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok yazılı ve görsel basının ( radyo, tv. ,dergi, kitap, vb.) sebep olup olmadığı sorusuna güreşçiler, toplamda % 50 ile katıldıklarını ve % 8 ile kesinlikle katılmadıklarını belirtmişlerdir. Bu durum Eröz (2007)’ün çalışması ile karşıtlık göstermektedir. Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok arkadaşlar sebep olmaktadır ifadesine güreşçiler, toplamda % 34 ile katıldıklarını ve % 10 ile katılmadıklarını belirtmişlerdir. Araştırmamıza paralel olarak, Yaman ve Toy (2002)’un Fransız antrenörlere uyguladıkları ankette doping maddelerinin en fazla takım arkadaşlarından elde edilebileceği sonucu ortaya çıkmıştır [16]. Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok antrenörler sebep olmaktadır ifadesine güreşçiler, toplamda % 17 ile kesinlikle katıldıklarını ve % 37 ile kesinlikle katılmadıklarını belirtmişlerdir. Bu sonuca karşıt olarak; Orhan ve ark. (2006) çalışmalarında, ilaç kullanan sporcu öğrencilerin, % 56,8’inin antrenörlerinden etkilendiklerini ifade etmişlerdir [17]. Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok beden eğitimi öğretmenleri sebep olmaktadır ifadesine güreşçiler, toplamda % 8 ile kesinlikle katıldıklarını ve % 39 ile kesinlikle katılmadıklarını belirtmişlerdir. Bu sonuç güreşçilerin dopinge yönelmede beden eğitimi öğretmenlerinden etkilenmediklerini göstermektedir. Araştırmamızı destekler nitelikte, Eröz (2007) çalışmasında sporcuyu dopinge en fazla yönlendirenlerin arkadaşları ve antrenörleri olduğunu tespit etmiştir. Ülkemizde son yıllarda yaşanan doping skandallarının artması, sporcularımızın, antrenörlerimizin ve yöneticilerimizin bu konuda yetersiz bilgiye sahip olduklarını göstermektedir. Dünya çapında pek çok sporcunun diyetlerine bakıldığında bol miktarda beslenme desteği aldıkları ve her spora özel beslenme şekillerinin mevcut olduğu bilinmektedir. Ancak ülkemizde beslenme destekleri yerine bilinçsiz bir şekilde sporcular dopinge yönelmektedir [18]. Çetin ve ark. (2008) çalışmalarında katılan öğrencilere “ilaç kullanımı hakkındaki bilgi düzeyiniz” sorusunu yöneltmişler ve %95,4’nün ilaçlar konusunda bilgi sahibi, %4,5’inin ise bilgi sahibi olmadığı şeklinde yanıt almışlardır. Kullanılan maddeler konusunda 166 kimden yardım alındığı sorusuna ise öğrencilerin, %56,8’lik oranla “antrenörler” yanıtı oldukça büyük bir pay oluşturmaktadır ve düşündürücüdür [19]. Tommy ve ark. (2006) Amerika’da yaptıkları araştırmalarında, performans artırıcı ilaç kullanımının lise düzeyindeki öğrenci sporculara kadar yaygınlaştığını tespit etmişlerdir [20]. Yalnız ve Gündüz (2004)’ün çalışmalarında, sporcuların büyük bir kısmının doping maddelerinin zararlı etkilerini bilerek ve bu zararlı etkilere maruz kaldıkları halde kullandıklarını belirtmişlerdir [21]. Farklı spor dallarındaki elit düzey sporcuların besinsel ergojenik yardımcı kullanım durumlarının değerlendirildiği bir başka çalışmada ergojenik yardımcıları özellikle kondüsyonerler (% 75.5) ve antrenörlerin (% 51) önerdikleri belirtilmiştir [22]. Sonuç olarak; bireysel sporcuların ve antrenörlerinin hatta medyanın doping kullanımı konusunda daha da bilinçlendirilmesi için akademik eğitimlerin arttırılması ve böylece ortada olan ahlaki çöküntünün engellenmesi ve dürüst oyun temelli spor anlayışının hakim olması sağlanabilir. KAYNAKLAR 1. Şenel Ö, Güler D, Kaya İ, Ersoy A, Kürkçü R. Farklı Ferdi Branşlardaki Üst Düzey Türk Sporcuların Ergojenik Yardımcılara Yönelik Bilgi ve Yararlanma Düzeyleri, Spormetre, Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 2004; 2 (2):41. 2. Akgün N. Egzersiz Fizyolojisi. 4.Baskı, 2.Cilt. Ege Üniversitesi Basımevi: İzmir; 1993. 3. Lippi G, Franchini M, Guidi CG. Doping In Competition or Doping In Sport. British Medical Bulletin, 2008; 86:95-107. 4. Atasü T, Yücesir İ. Dopingin Tarihçesi, Doping ve Futbolda Performans Arttırma Yöntemleri, Form Reklâm Hizmetleri: İstanbul; 2004.s.36. 5. Dopingle Mücadele Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun, Kanun No: 3885 Kabul Tarihi: 11.3.1993. Erişim Tarihi: 25.04.2016. http://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/21531.pdf. 6. Güner R. Doping. Tff Dopingle Mücadele Kurulu. 1.Baskı. Afsaroglu Matbaası: Ankara; 2000. s.2. 7. Akama T, Abe A. Development and activities of the fight against doping, J Phys Fitness Sports Med, 2013; 2(3):267-274. 8. Eröz FM. Mili Düzeyde, Atletizm, Güreş, Judo Ve Halter Yapan Sporcuların Doping Ve Ergojenik Yardım Hakkındaki Görüşlerinin ve Bilgi Düzeylerinin Belirlenmesi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Kütahya; 2007. 9. Sinan MF, Koşar SN, Demirel AH. Vücut Geliştirme Sporcularının Doping ve Ergojenik Madde Kullanım Eğilimleri. 9.Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi Bildiri Kitabı, Nobel Yayın Dağıtım: Muğla; 2006. 10. Yüce AO. Türk Spor Kamuoyunda Doping ve Doping Kavramının Sosyolojik Açıdan İncelenmesi. Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı, Yayınlanmış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul; 1992. 11. Baysaling Ö. Sporda Her Yönüyle Doping. Umut Matbaacılık, Pres Basım ve Yayın: İstanbul; 2000. 167 12. Bozkurt İ, Pepe K, Eröz MF. Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu ve Bölümlerinde Okuyan Öğrencilerin İlaç (Doping) Hakkındaki Bilgi Düzeyleri ve Düşüncelerinin Araştırılması. 9. Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi Bildiri Kitabı, Nobel Yayın Dağıtım: Muğla; 2006. 13. Gençtürk G, Çolakoğu T, Demirel M. Elit Sporcularda Doping Bilgi Düzeyinin Ölçülmesine Yönelik Bir Araştırma (Güreş Örneği), Niğde Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 2009; 3(3):213-221. 14. Kurdak SS. Sporda Doping ve İlaç Kullanımı. 1.Baskı. Sporsal Kuram Dizisi7: Ankara; 1996. 15. Şirin EF. Bireysel ve Takım Sporlarında Yer Alan Sporcuların Doping Hakkındaki Bilgi Düzeylerinin Belirlenmesi ve Karşılaştırılması. Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı, Yayınlanmış Yüksek Lisans Tezi. Konya; 2001. 16. Yaman H, Toy E. Beden Eğitimi Öğrencilerinin Doping Konusundaki Bilgi, Tutum ve Eğitim Gereksinimleri: Burdur'da Yapılan Kesitsel Bir Ön Çalışma. 7. Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi Seminer Kitabı, Poster Bildiri: Antalya; 2002. 17. Orhan Ö, Hazar M. Sportif Performansın Sonu mu Yoksa Mucize mi? Gen Dopingi, 9.Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi Bildiri Kitabı, Nobel Yayın Dağıtım: İstanbul; 2006. 18. Wolinsky I, Driskel JA. Nutritional Ergogenic Aids. Crc Press: USA; 2004. 19. Çetin E, Dölek BE, Orhan Ö. Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Ve Spor Yüksekokulu Öğrencilerinin Ergojenik Yardımcılar, Doping Ve Sağlık Hakkındaki Bilgi ve Alışkanlıklarının Belirlenmesi, Spormetre, Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 2008; 6 (3):129-132. 20. Anonymous. The World Anti-Doping Code, The 2006 Prohibited List International Standard; List Of Prohibited Substances: 2006. 21. Yalnız İ, Gündüz N. Ankara İlinde Vücut Geliştirme Branşında Faaliyet Gösteren Sporcuların Ergojenik Yardımcılar Konusunda Bilgi ve Uygulama Düzeyleri, Gazi Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 2004; 9 (2):21-23. 22. Hasbay A, Ersoy G. Farklı Spor Dallarındaki Elit Düzey Sporcuların Besinsel Ergojenik Yardımcı Kullanım Durumlarının Değerlendirilmesi. 7. Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi Seminer Kitabı: Antalya; 2001. 168 GÜREŞÇİLERİN EMPATİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ Deniz GÜNAY DEREBAŞI1 1 Tülin ATAN1 Deniz Özge YÜCELOĞLU KESKİN1 Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi ÖZET Bu çalışma güreşçilerin empati düzeylerinin bazı değişkenlere göre incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Çalışmaya Samsun ve çevre ilçelerinde güreş sporu yapan 9-18 yaş aralığındaki 134 sporcu dahil edilmiştir. Empati düzeyleri, yatılılık durumuna, güreşe başlama yaşına, ailenin yaşadığı yere, ailede spor geçmişi olma durumuna, aile gelir durumuna, güreşe yönlendiren kişiye ve yaş gruplarına göre incelenmiştir. Sporcuların empati düzeylerini ölçmek için Dökmen [1988] tarafından geliştirilen Empatik Eğilim Ölçeği [EEÖ] kullanılmıştır. Verilerin normal dağılım gösterip göstermediğine Kolmogorov Smirnov testi ile bakılmıştır. Normal dağılım gösteren verilerde Bağımsız gruplarda t testi. Tek yönlü varyans analizi ve Bonferroni testi kullanılmıştır. Normal dağılım göstermeyenlerde ise Kruskal Wallis testi kullanılmıştır.Tüm güreşçilerin empati puanı 67.14 olarak bulunmuştur. Gündüzlü ve yatılı güreşçilerin empati düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır [p>0.05]. Güreşe başlama yaşına göre empati düzeyleri incelendiğinde 9 yaş ve altında güreşe başlayan sporcuların, 12-15 yaşında başlayanlara göre empati düzeylerinin daha yüksek olduğu görülmüştür [p<0.05]. Köy, ilçe ve il merkezinde ailesi yaşayanların empati düzeylerinin benzer olduğu tespit edilmiştir [p>0.05]. Ailede spor geçmişi olan ve olmayan güreşçilerin empati düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır [p>0.05]. Ailenin gelir durumuna ve güreşe yönlendiren kişiye göre sporcuların empati düzeylerinin farklılaşmadığı tespit edilmiştir [p>0.05]. Yaş gruplarına göre empati düzeyleri karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamasına rağmen [p>0.05], veriler sayısal olarak incelendiğinde 10-12 yaş grubundaki güreşçilerin 1315 ve 16 yaş ve üstündeki güreşçilerden daha empatik oldukları görülmüştür.Sonuç olarak güreşçilerin empati düzeyleri ortalamanın üzerindedir. Empati düzeyleri yatılılık durumuna, ailenin yaşadığı yere, ailede spor geçmişi olma durumuna, aile gelir durumuna, güreşe yönlendiren kişiye ve yaş gruplarına göre farklılaşmamaktadır. Güreşe başlama yaşı ise empati düzeyi üzerinde etkilidir. Anahtar Kelimeler: Empati, güreş 169 ANALYSIS OF THE EMPATHY LEVELS OF WRESTLERS ABSTRACT The purpose of this study was to analyze the empathy levels of wrestlers in terms of some variables. 134 athletes between the ages 9 and18 who did wrestling in the city center and towns of Samsun participated in the study. The athletes’ empathy levels were examined in terms of being a boarding student, the age of starting wrestling, the place where the family lived, history of sport in the family, the family’s level of income, the person who directed to wrestling and age groups. Empathic Tendency Scale [ETS] developed by Dökmen [1988] was used to measure the athletes’’ empathy levels. Kolmogorov Smirnov test was used to analyze whether the data were normally distributed. T test, one way variance analysis and Bonferroni test were used in independent groups for the data that were normally distributed. Kruskal Wallis test was used for the data that were not normally distributed.Empathy score of all wrestlers was found as 67.14. No statistically significant difference was found between the empathy levels of students who were boarders and those who were not [p>0.05]. When the empathy levels were analyzed in terms of the age of starting wrestling, it was found that the empathy levels of those who started at the age of or younger than 9 were found to be higher than those who started between 12 and 15 [p<0.05]. The athletes who lived in villages, towns and cities were found to have similar empathy levels [p>0.05]. No statistically significant difference was found between the empathy levels of students who had a history of sport in the family and those who did not [p>0.05]. Empathy levels of athletes were not found to differ in terms of family income and the person who directed to wrestling [p>0.05]. When the empathy levels were analyzed in terms of age groups, although no statistically significant differences were found between empathy levels [p>0.05], wrestlers in the age group of 10-12 were found to be more emphatic than the wrestlers in the age group of 13-15 and those at the age of 16 and older. As a conclusion, wrestlers were found to have empathy levels above average. Their empathy levels were not found to differ in terms of being a boarder student, the place where the family lived, history of sport in the family, family’s level of income, the person who directed to wrestling and age groups. However, the age of starting wrestling was found to influence empathy levels. Keywords: Empathy, wrestling 170 GİRİŞ Çağdaş insanın iletişim sorunlarına, yalnızlığa ve yabancılaşmaya karşı bulduğu en etkili yol insanların birbirlerini anlamaya çalışmalarıdır. Bunu anlamayı sağlayan en etkili yol ise kişinin kendisini karşısındakinin yerine koyarak, onun duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışarak, yani empati kurarak anlamasıdır [1]. Carl Rogers’ın tanımladığı Empati, bir kişinin kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak olaylara onun bakış açısıyla bakması, o kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi sürecidir[2]. Empatiyi duygusal ve bilişsel olarak açıklamak mümkündür. Duygusal empati, diğer kişinin hislerine sempati ile yaklaşarak, onun hisleri ile derin bir ilişki kurmadır. Bilişsel empati ise, bir kişinin diğer kişinin hislerini deneyime gerek olmadan, tanıyabilme yeteneğidir [3]. Bilişsel olarak anlama, duygusal olarak anlamanın ön şartıdır. Rol alma ve hayal gücü empatik ilginin oluşabilmesi için gereklidir [4]. Günümüzde empati insanlar arası iletişimin kalitesini yükselten temel unsurlardan biri olarak görülmektedir. Spor ortamı içinde iletişim becerileri önemli bir yer tutmaktadır. Empati, sporcuların iletişim beceri düzeyi, antrenörünün hoşnutluğunu, seyircinin memnuniyetini ve profesyonel spor yaşamlarını etkilemektedir. Bu çalışma güreşçilerin empati düzeylerinin yatılılık durumuna, güreşe başlama yaşına, ailenin yaşadığı yere, ailede spor geçmişi olma durumuna, aile gelir durumuna, güreşe yönlendiren kişiye ve yaş gruplarına göre incelenmesi amacıyla yapılmıştır. MATERYAL VE METOT Çalışmaya Samsun ve çevre ilçelerinde güreş sporu yapan 9-18 yaş aralığındaki 134 sporcu dahil edilmiştir. Empati düzeyleri, yatılılık durumuna, güreşe başlama yaşına, ailenin yaşadığı yere, ailede spor geçmişi olma durumuna, aile gelir durumuna, güreşe yönlendiren kişiye ve yaş gruplarına göre incelenmiştir. Sporcuların empati düzeylerini ölçmek için Dökmen (1988) tarafından geliştirilen Empatik Eğilim Ölçeği (EEÖ) kullanılmıştır. Empatik Eğilim Ölçegi (EEÖ): Bireylerin günlük yasamdaki empati kurma potansiyellerini ölçmek amacıyla Dökmen (1988) tarafından geliştirilmiştir. Likert tipte bir ölçek olup, 20 sorudan oluşmakta ve her soruya 1‟den 5‟e kadar puan verilmektedir. Puanları toplarken 3, 6, 7, 8, 11, 12, 13, 15. sorular tersinden toplanmaktadır. Ölçekten alınacak 171 minimum puan 20, maksimum puan ise 100’dür. Toplam puan deneklerin empatik eğilim puanlarını ifade eder. Puanın yüksek olması, empatik eğilimin yüksek olduğunu; düşük olması empatik eğilimin düşük olduğunu gösterir. EEÖ, Dökmen (1988) tarafından 70 kişilik bir öğrenci grubuna ölçeğin tekrarı yöntemiyle, üç hafta arayla iki defa uygulanmıştır. Bu uygulamadan elde edilen ölçeğin güvenirliği .82’dir. Deneklerin ölçeğin tek ve çift maddelerinden aldıkları puanlar arasındaki ölçeği yarılama güvenirliği .86 olarak bulunmuştur. Ölçeğin geçerliği .68 olarak bulunmuştur. Ölçeğin araştırma grubu için Cronbach Alpha ile hesaplanan güvenirlik katsayısı .72 olarak bulunmuştur. Verilerin normal dağılım gösterip göstermediğine KolmogorovSmirnov testi ile bakılmıştır. Veriler normal dağılım gösterdiğinden, Bağımsız gruplarda t testi ve tek yönlü varyans analizi ve Bonferroni testi kullanılmıştır. BULGULAR Tablo 1: Tüm güreşçileri empati puanları Empati puanı n Minimum Maximum Ortalama S.S. 134 45.00 85.00 67.14 7.85 Herhangi bir değişken göz önüne alınmadan çalışmamıza katılan tüm güreşçilerin ortalama empati puanı 67.14 bulunmuştur. Tablo 2: Bazı değişkenlere göre empati puanlarının karşılaştırılması Değişkenler Grup Empati puan n Ortalama Standart Sapma Gündüzlü 94 66.61 7.49 Yatılı 40 68.37 8.61 Köy 25 66.12 6.37 İlçe 83 67.57 8.29 İl Merkezi 26 66.73 7.84 Ailede spor geçmişi Evet 44 68.70 7.66 olan Hayır 88 66.38 7.95 1000-1999 TL 83 66.45 8.11 2000-4500TL 51 68.25 7.34 Yatılılık durumu Ailenin yaşadığı yer Aile gelir durumu p 0.237 0.690 0.113 0.199 Gündüzlü ve yatılı güreşçilerin empati düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (p>0.05). Köy, ilçe ve il merkezinde ailesi yaşayanların empati düzeylerinin benzer olduğu tespit edilmiştir [p>0.05]. 172 Ailede spor geçmişi olan ve olmayan güreşçilerin empati düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (p>0.05). Ailenin gelir durumuna göre sporcuların empati düzeylerinin farklılaşmadığı tespit edilmiştir(p>0.05). Tablo 3: Bazı değişkenlere göre empati puanlarının karşılaştırılması Değişkenler Güreşe yönlendiren kişi Yaş Grupları Güreşe başlama yaşı Grup n Aile Antrenör- Öğretmen Arkadaşlar 10-12 yıl 13-15 yıl 16 ve üstü 9 yaş ve altı [a] 10-11 yaş [b] 12-15 yaş [c] 70 31 33 31 55 48 25 59 50 Empati puan Standart Ortalama Sapma 68,12 7,12 65,58 9,08 66,51 8,03 70.12 6.89 66.14 8.42 66.35 7.40 70.44 6.27 67.69 7.21 64.84 8.66 p 0.283 0.052 0.010* a>c* *p<0.05 Güreşe yönlendiren kişiye göre sporcuların empati düzeylerinin farklılaşmadığı tespit edilmiştir(p>0.05). Yaş gruplarına göre empati düzeyleri karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamasına rağmen (p>0.05), veriler sayısal olarak incelendiğinde 10-12 yaş grubundaki güreşçilerin 13-15 ve 16 yaş ve üstündeki güreşçilerden daha empatik oldukları görülmüştür. Güreşe başlama yaşına göre empati düzeyleri incelendiğinde 9 yaş ve altında güreşe başlayan sporcuların, 12-15 yaşında başlayanlara göre empati düzeylerinin daha yüksek olduğu görülmüştür (p<0.05). TARTIŞMA Bu çalışmada güreş sporu ile uğraşan kişilerin empati düzeyleri farklı değişkenlere göre incelenmiştir. Çalışmamızda tüm güreşçilerin empati puanlarının ortalama 67.14 olduğu görülmüştür. Empati ölçeğinden alınabilecek en yüksek değer 100, en düşük değer 20 puandır. Buna göre çalışmamıza katılan güreşçilerin empati düzeylerinin ortalamanın üzerinde olduğu söylenebilir. Bizim çalışmamızda bulduğumuz empati puanları ile benzerlik gösteren çalışmalara rastlanılmıştır (Erkmen 2007, Gülle 2015, Korur 2014). Erkmen’in yaptığı çalışmada 16-25 yaş arasındaki erkek öğrencilerin empati puanları araştırılmıştır. Tüm erkek deneklerin empatik eğilim puan ortalamaları 70.81 bulunmuştur [5]. Gülle’nin 173 çalışmasında (2015) beden eğitimi ve spor yüksekokulu öğrencilerinin empatik eğilim puan ortalamaları 67.48 olarak bulunmuştur [6]. Korur (2014) 10 farklı üniversiteden beden eğitimi ve spor öğretmenliği bölüm öğrencisine yönelik yapmış olduğu çalışmada öğrencilerin empatik eğilim düzeylerinin orta düzeyde olduğunu ifade etmiştir [7]. Kumbaroğlu’nun çalışmasında (2013) spor yapan öğrencilerle yapmayan öğrencilerin empatik eğilim düzeyleri karşılaştırılmış ve spor yapanların daha empatik oldukları görülmüştür [8]. Çalışmamızdaki deneklerin empati düzeylerinden daha yüksek olan çalışmaya da rastlanılmıştır. Şakar 2012 yılında yaptığı çalışmada, bölgesel ligde oynayan 159 erkek voleybolcunun empati puanını 73.33 bulmuştur [9]. Görüldüğü üzere, sporcuların empatik eğilim düzeylerinin yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca takım ve dövüş sporcularının empati puanlarının karşılaştırılması sonucunda, farklı sporla uğraşanlar arasında da herhangi bir farka rastlanmamıştır [10]. Çalışmamızda güreşçilerin yatılı kalıp kalmamasına, ailenin yaşadığı yer, ailede spor geçmişi olma ve ailenin gelir düzeyine göre empati düzeyleri araştırılmış ve bu değişkenlerin empati düzeylerini farklılaştırmadığı görülmüştür. Çalışmamızın gelir durumu ile ilgili bulguyu destekler nitelikte çalışmalara rastlanılmıştır. Kumbaroğlu’nun (2013) çalışmasına katılan öğrencilerin empatik eğilim düzeylerinin aile gelir düzeyine göre farklılaşmadığı tespit edilmiştir [8]. Rehber’in (2007) çalışmasında alt, orta ve üst sosyo-ekonomik düzeye sahip öğrencilerin empatik eğilim düzeyleri arasında anlamlı bir fark saptanmamıştır [11]. Çalışmamızın aksine Gülle (2015) yaptığı çalışmada, gelir düzeyi değişkenine göre öğrencilerin empatik eğilim ölçeği puan ortalamalarının anlamlı düzeyde farklılaştığını göstermiştir. Çalışmalarının sonucuna göre gelir düzeyi orta olan öğrencilerin gelir düzeyi düşük ve yüksek olan öğrencilere göre empatik eğilimlerinin daha yüksek düzeyde olduğu tespit edilmiştir [6]. Çalışmamızda gelir düzeyi yüksek olan güreşçilerin empatik eğilim puanları, gelir düzeyi düşük olanlara göre rakamsal olarak daha yüksek bulunmuştur ancak istatistiksel olarak anlamlı bir farlılık olmadığı tespit edilmiştir. Çetin’in (2008) yaptığı araştırmada, gelir düzeyi açısından kendini alt gelir sınıfında hisseden çocukların empatik eğilim puanları düşük bulunur iken, gelir düzeyi açsından kendini üst sınıf hisseden öğrencilerin empatik eğilim düzeylerinin yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır [12]. Brown ve arkadaşları (2010) yaptıkları çalışmada, ekonomik durumu orta ve iyi düzeyde olan öğrencilerin empatik eğilim düzeylerinin daha yüksek olduğunu ifade etmişlerdir [13]. 174 Çalışmamızda empati düzeyleri; güreşe yönlendiren kişiye göre incelenmiş ve anlamlı farklılık olmadığı tespit edilmiştir. Ailenin, antrenörün-öğretmenin ya da arkadaşların kişiyi güreşe yönlendirmesi empati düzeyini etkilememektedir. Yaş gruplarına göre empati düzeyleri incelendiğinde 10-12 yıl, 13-15 yaş ve 16 yaşın üstündeki kişilerin empati düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmamıştır. Ancak rakamsal olarak 10-12 yaş aralığındaki kişilerin empati puanlarının daha yüksek olduğu görülmüştür. Erkmen (2007), çalışmasında öğrencilerin empatik eğilim puanlarının yaş değişkeni açısından anlamlı düzeyde farklılaşmadığını belirtmiştir[5]. Korkmaz ve diğerleri (2003) beden eğitimi ve spor bölümü öğrencilerine yönelik yapmış oldukları çalışma sonucunda yaşın empatik eğilim düzeyi açısından anlamlılık göstermediğini ifade etmişlerdir [14]. Çalışmamızın aksine, Mc Devit, Lenon ve Kapriva (1991) yaptıkları araştırmalarda ergenlerin çocuklara oranla daha yüksek derecede empatik duygu ve anlayışa sahip olduklarını belirtmişlerdir [15]. Gülle’nin çalışmasında (2015), beden eğitimi ve spor yüksekokulu öğrencilerinin empatik eğilim düzeylerinin yaş değişkeni açısından karşılaştırılması dikkate alındığında öğrencilerin empatik eğilim ölçeği puan ortalamalarının anlamlı düzeyde farklılaştığı görülmektedir [6]. Şakar’ın çalışmasında (2012) 16-18 yaş arasında olan voleybolcuların 22-24 yaş arasında olan voleybolculara göre empatik beceri düzeyleri yüksek çıkmıştır [9]. Çalışmamızda güreşe başlama yaşına göre empati puanları karşılaştırılmış, 9 yaşın altında başlayanların 12-15 yaş aralığında başlayanlara göre daha empatik oldukları görülmüştür. Hoffman (1978) yaşla birlikte artan sınıf düzeyi değişkenine ilişkin olarak empatinin gelişimi üzerine yaptığı çalışmalarında, empati gelişim aşamalarını sıkıntı reaksiyonu (0-1 yaş), bireyin sürekliliği (1-2 yaş), rol alma (2-10 yaş) ve empati (10 yaşyetişkin) olmak üzere dört grupta incelemiştir. Buna göre on yaşın üzerindeki bireylerin empati gelişiminin son aşamasında bulunduklarını ve bu yaştan sonra yaşla birlikte empatinin gelişim göstermediğini ifade etmiştir [16]. Sonuç olarak güreşçilerin empati düzeyleri ortalamanın üzerindedir. Empati düzeyleri yatılılık durumuna, ailenin yaşadığı yere, ailede spor geçmişi olma durumuna, aile gelir durumuna, güreşe yönlendiren kişiye ve yaş gruplarına göre farklılaşmamaktadır. Güreşe başlama yaşı ise empati düzeyi üzerinde etkilidir. 175 KAYNAKLAR 1. Dökmen, Ü. Empati Kurma Becerisi ile Sosyometrik Statü Arasındaki İlişki, A.Ü. E.B.F. Dergisi, 20, 1-2, 188, 1987. 2. Rogers, C.,Empatik Olmak Değeri Anlaşılmamış Bir Varoluş Şeklidir. [çev.F.Akkoyun] A.Ü.Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi .16-1,103-124.,1983. 3. Guttman,H.A. Empathy In Families of Women With Borderline Personality Disorder, Anorexia Nervosa, And A Control Group Familiy Process, Fall, 2000 Family Process, Inc.In Association, 2001. 4. Atkins,M.W.&Steitz Jean A.,TheAssessment Of Empathy, www.uu.edu/union/academ/tep/research/atkins.htm, 18.05.2002. 5. Erkmen, G., Selçuk ÜniversitesiBeden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda Öğrenim Gören Öğrencilerin Empatik Eğilimlerinin Sporda Tercih Ettikleri Lider Davranışları ile Karşılaştırılması, Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi ,Konya, 2007. 6. Gülle, M., Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Öğrencilerinin Bölümlerine Göre Eleştirel Düşünme ve Empati Kurma Düzeylerinin İncelenmesi, Sakarya Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, Sakarya, 2015. 7. Korur, E.N, Beden Eğitimi Öğretmeni Adaylarının Eleştirel Düşünme ve Empatik Eğilimleri, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2014. 8. Kumbaroğlu, Z B., Spor Yapan Ve Yapmayan Ortaöğretim Öğrencilerinin Empatik Eğilim Düzeyleri İle Benlik Saygısı Düzeylerinin Çeşitli Sosyo-Demografik Özelliklerine Göre Karşılaştırılması, Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, Ankara, 2013. 9. Şakar, M., Voleybolcuların Empati Beceri Düzeylerinin İncelenmesi, Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Karaman, 2012. 10. Akçakoyun, F., Çalışkan, E., Karlı, H., Dövüş Ve Takım Sporcularının Empati Düzeylerinin Karşılaştırılması, Turkish Kick Boxing Federation Journal of Sport Science , 43, 2010. 11. Rehber, E., İlköğretim İkinci Kademe Öğrencilerinin Empatik Eğilim Düzeylerine Göre Çatışma Çözme Davranışlarının İncelenmesi, Çukurova Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, Adana, 2007. 12. Çetin, C. N., İlköğretim 4. Sınıf Öğrencilerinin Empatik Beceri Düzeylerinin Ana Baba Tutumları ve Özsaygı ile İlişkisi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yüksek lisans tezi, Gazi Üniversitesi,2008. 13. Brown, T. A., Sautter, J. A., Littvay, L., Sautter, A. C., & Bearnes, B., Ethics and Personality: Empathy and Narcissism as Moderators of Ethical Decision Making In Business Students, Journal Of Education For Business, 85, 203-208, 2010. 14. Korkmaz H., Niyazi, E. Sahin, M. ve Kahraman, F. ,Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümü Öğrencilerinin Empatik Becerilerinin Yaşa Göre Karşılaştırılması, Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 17[1], 95–103, 2003. 15. Mc Devit, Lenon , Kapriva, www.nwrel.org./scpd/sirs/7/cu13.html, 1991. 16. Köksal Akyol A, Koçer Çiftçibaşı H., Okul Öncesi Öğretmen Adaylarının Empatik Beceri Düzeylerinin Belirlenmesi, Eurasian Journal of Education Research, 2: 13-23, 2005. 176 GENÇLİĞİNDE SPOR YAPMA ALIŞKANLIĞINA SAHİP YAŞLILARIN STRESLE BAŞA ÇIKMA TARZLARI Deniz Özge YÜCELOĞLU KESKİN1 Murat ELİÖZ1 Tülin ATAN1 Yücel MAKARACI1 1 Ondkouz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi ÖZET AMAÇ : Bu çalışma, yaşlı insanların genç yaşlarında spor yapıp yapmamalarına ve diğer bazı değişkenlere göre stresle başa çıkma tarzlarını araştırmak için yapılmıştır. YÖNTEM: Araştırmanın örneklemini Samsun Büyükşehir Belediyesi Huzurevinde 60 yaş üzerinde bulunan ve Giresun Özel Bakım Merkezinde yaşayan 50 yaş üzerinde bulunan iletişim kurabilen, gönüllü olan kadın ve erkek yaşlılar oluşturmaktadır. Çalışma 42 yaşlı bireyle görüşülerek yapılmıştır. Veri toplama formu uygulanmadan önce kurumdan yazılı izin alınmıştır. Çalışmada, Şahin ve Durak (1995) tarafından yapılan ‘’stresle başa çıkma tarzları ölçeği’’ kullanılmıştır.30 maddelik ölçek, kendine güvenli yaklaşım, çaresiz yaklaşım, boyun eğici yaklaşım , iyimser yaklaşım ve sosyal destek arama olmak üzere toplam alt 5 ölçekten oluşmaktadır. Alt ölçeklerden alınan puanların yüksek oluşu, stresle başa çıkmada o alt ölçekteki yaklaşımın daha çok kullanıldığını göstermektedir. Çalışmanın istatistiksel analizinde Mann Whitney-U ve Student t testi kullanılmıştır. BULGULAR: Genç yaşlarında spor yapmış olanların stresle başa çıkmada “iyimser yaklaşım” ve “kendine güvenli yaklaşımı” daha fazla kullandıkları tespit edilmiştir.(p<0,05). Eşi hayatta olanların, olmayanlara göre stresle başa çıkmada, “boyun eğici yaklaşımı” daha fazla kullandıkları görülmüştür. (p<0,05). Gelir düzeyi 1001 TL’den yüksek olanların, daha düşük gelire sahip olanlara göre “sosyal desteğe başvurma yaklaşımını” daha fazla kullandıkları tespit edilmiştir (p<0,05). Torun sahibi olanların, olmayanlara göre “boyun eğici yaklaşım’’ları arasında istatiksel olarak anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir(p<0.05).Okuryazar olanlar ile olmayanların stresle başa çıkma tarzlarının farklılaşmadığı görülmüştür(p>0.05).Sahip olunan çocuk sayısının ve sigara kullanımının stresle başa çıkma tarzını etkilemediği görülmüştür(p>0.05). SONUÇ: Genç yaşlarda; spor yapmanın, torun sahibi olmanın, eşin hayatta olmasının ve gelir düzeyinin stresle başa çıkma tarzlarını etkilediği sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Spor, Stresle Başa Çıkma 177 STRESS MANAGEMENT STYLES OF OLD PEOPLE WHO HAD HABITS OF DOING SPORTS IN THEIR YOUTH ABSTRACT INTRODUCTION: Stress management may show variations, depending on several factors. The study was conducted in order to reveal the stress management styles of old people living in Seniors Centers and in Special Care Centers by evaluating the sports habits of these people in their youth and other factors. METHOD: The sampling of the study consisted of male and female volunteers from Samsun Municipality, Seniors Center, who were 60 years old or older and from Giresun Special Care Center, who were 50 years old or older. The study was conducted on a total of 42 individuals who were able to communicate effectively. Written consent was provided before we handed out the data form. “Scale for stress management styles” developed by Şahin and Durak (1995) was used in this study. This 30-item-scale includes 5 subdivisions, namely, self-confident approach, hopeless approach, submissive approach, optimistic approach and social support seeking approach. High score obtained for subdivisions indicate that the approach in question is more frequently used in managing stress. Mann Whitney-U and Student t tests were used for statistical analysis. FINDINGS: It was found out that subjects who had done sports in their youth used the “optimistic approach” and “self-confident approach” more frequently (p<0.05). It was revealed that subjects whose spouses were alive used the “submissive approach” more frequently in managing stress (p<0.05). Those with an income over 1001 Turkish Liras used the “social support seeking approach” more compared with subjects with an income of less than 1001 Turkish Liras. There was a statistically significant difference with regard to submissive approach between subjects who had grandchildren and those who had none (p<0.05). However, there was no difference in stress management styles of subjects who were literate abd who were not (p>0.05). We also found out that the number of children subjects had and smoking habit did not have any effect on stress management styles (p>0.05). DISCUSSION: It was concluded that stress management styles were affected by whether the individuals had done sports in their youth; whether they had grandchildren or not; whether their spouse was alive or not and by the level of income. Key Words: Sport, Stress Management 178 GÜREŞÇİLERİN KARAR VERME STİLLERİNİN İNCELENMESİ İzzet İSLAMOĞLU1 1 Tülin ATAN1 Şaban ÜNVER1 OMÜ Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi ÖZET Bu çalışmanın amacı, güreşçilerin karar verme stillerini belirleyerek demografik özelliklere göre farklılık olup olmadığının araştırılmasıdır. Çalışma grubunu, Türkiye’nin bazı illerinin güreş kulüplerinde lisanslı olarak spor yapan 271 erkek güreşçi oluşturmaktadır. Çalışmada Mann ve ark. (1997) tarafından geliştirilen; Türkçe geçerlik ve güvenirliği Deniz (2004) tarafından yapılan “Melbourne Karar Verme Ölçeği” uygulanmıştır. Mann Whitney-U ve Kruskal-Vallis testleri ile istatistiksel analiz yapılmıştır. Araştırma kapsamına alınan güreşçilerin yüksek seviyede karar vermede özsaygı düzeylerine sahip oldukları görülmüştür. Karar verme stilleri incelendiğinde yüksek seviyede dikkatli karar verme stiline, orta seviyede kaçıngan, erteleyici ve panik karar verme stiline sahip oldukları tespit edilmiştir. Milli sporcuların kaçıngan ve erteleyici karar verme stilinin milli olmayanlara göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir (p<0.01 ve p<0.05). Milli olma durumunun özsaygı, dikkat ve panik karar verme stillerini etkilemediği tespit edilmiştir (p>0.05). Yaşa göre karar vermede özsaygı ve dikkatli karar verme stilinin farklılaşmadığı, kaçıngan, erteleyici ve panik karar verme stillerinin farklılaştığı görülmüştür (p<0.0167). Karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin tamamında evde karar veren kişi değişkenine göre anlamlı bir fark bulunamamıştır (p>0.0167). Spora başlama yaşına göre güreşçilerin özsaygı düzeyleri incelendiğinde, 12 yaş üstünde spora başlayanların özsaygı düzeylerinin, 9 yaş altında spora başlayanlara göre daha düşük çıktığı tespit edilmiştir (p<0.0167). Karar verme stillerinin dikkat, kaçıngan, erteleyici ve panik alt boyutlarının spora başlama yaşına göre farklılık göstermediği tespit edilmiştir (p>0.05). Sonuç olarak karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin milli olma durumu, yaş ve spor yaşına göre farklılık gösterdiği görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Güreş, Karar verme, Özsaygı, Spor 179 ANALYSIS OF DECISION MAKING STYLES OF WRESTLERS ABSTRACT The purpose of this study is to find out the decision making styles of wrestlers and to analyze whether there are differences according to demographic characteristics. The study group consisted of 271 licensed male wrestlers from the wrestling clubs of some countries in Turkey. “Melbourne Decision Making Questionnaire” developed by Mann et al. (1997) and tested for Turkish validity and reliability by Deniz (2004) was used in the study. Statistical analyses were conducted with Mann Whitney-U and Kruskal-Vallis test. The wrestlers in the study were found to have high levels of self-esteem in decision making. When the decision making styles were examined, it was found that they had high levels of vigilance, moderate levels of buck passing, procrastination and hypervigilance decision making styles. Athletes in the national team were found to have higher levels of procrastination and buck passing decision making styles than the athletes who were not in the national team (p<0.01 and p<0.05). The state of being in the national team was not found to have an influence on selfesteem, vigilance and hypervigilance decision making styles (p>0.05). It was found in decision making based on age that self-esteem and vigilance decision making styles did not differ, while procrastination, buck passing and hypervigilance decision making styles differed (p<0.0167). In decision making, no significant difference was found according to the variable of decision-maker at home in self-esteem and all of the decision making styles (p>0.0167). When the self-esteem levels of wrestlers were examined in terms of the age of starting the sport, it was found that the athletes who started sport over the age of 12 were found to have lower self-esteem levels when compared with those who started younger than 9 (p<0.0167). It was found that the vigilance, buck passing, procrastination and hypervigilance subscales of decision making did not differ according to the age of starting the sport (p>0.05). As a conclusion, it was found that self-esteem and decision making styles differed in terms of being a national team player and sports age. Keywords: Decision making, Self-esteem, Sport, Wrestling, 180 GİRİŞ Karar verme; politika, yönetim, çevre, okul gibi hayatın birçok yerinde olduğu gibi sporda da önemli bir yer tutmaktadır. Günümüzde birçok spor branşında oynanan oyun hem daha hızlı hem de daha teknik ve taktiğe dayalı bir hal almıştır. Yarışma esnasında oyun dinamiklerinin değişmesi, özellikle toplu sporlarda ve oyun sisteminde ya da oyunun belli kısımlarında beklenmedik değişimler olması sebebiyle sporcuların oyun içerisinde sürekli yeni kararlar vermesi gerekmektedir (Kelecek ve ark., 2013). Spor ortamında uygun ve yerinde verilen kararlar, oyunu olumlu etkileyeceği gibi; verilen yanlış kararlar ya da yanlış zamanda verilen kararlar oyun içinde sporcuyu olumsuz etkilemenin yanı sıra oyunun sonucunu da etkileyebilir. Elit sporcuların, genellikle, farklı bilgi kaynaklarını göz önünde bulundurarak hızlı karar vermeleri gerekmektedir (Leveaux, 2010). Karar verme, çeşitli olay ve gelişmeler hakkında göz önünde tutulan alternatiflerin seçiminde sadece bu alternatiflerin tanımlanması değil, aynı zamanda en uygun olanı hedefleme, istek, yaşam tarzı ve değerler ile birlikte gerçekleştirme ve seçim yapma işlemidir (Harris, 1998). Deniz (2004)’e göre, bireyler karar verme sürecinde; dikkatli, kaçıngan, erteleyici ve panik karar verme stillerini kullanır. Dikkatli karar verme stilini uygulayan bireyler, karar vermeden önce özenle ilgili bilgiyi arar ve alternatifleri dikkatlice değerlendirdikten sonra seçim yapar. Kaçıngan karar verme stilini uygulayan bireyler; karar vermekten kaçınarak, kararları başkalarına bırakma eğilimindedir. Böylece sorumluluğu bir başkasına devrederek karar vermekten kurtulmaya çalışır. Erteleyici karar verme stilini uygulayan bireyler; kararı geçerli bir neden olmaksızın sürekli erteleme, geciktirme ve sürüncemede bırakmaya çalışır. Panik karar verme stilini uygulayan bireyler ise, bir karar durumu ile karşı karşıya kaldıklarında, kendilerini zaman baskısı altında hissederek aceleci davranışlar sergileyip çabuk çözümlere ulaşma çabasındadırlar (Deniz, 2004). Her birey dünya ile ilişkisinde, onu algılamada, ideallerine ulaşmada ve sorunları çözmede belirli yöntemler ve yaklaşımlar geliştirir. Bu süreçte birey, gerçeğin farklı yönlerine dikkat çeker, farklı türde verileri toplar, farklı şekilde verileri düzenler ve farklı yargısal sonuçlar çıkarır, farklı kararlara ulaşır ve bu kararları da farklı biçimlerde uygular (Parlette ve Rae 1993; Buluş 2000). Bu çalışmanın amacı, güreşçilerin karar verme stillerini belirleyerek demografik özelliklere göre farklılık olup olmadığının araştırılmasıdır. 181 MATERYAL VE METOT Çalışma grubunu, Türkiye’nin bazı illerinin güreş kulüplerinde lisanslı olarak spor yapan 271 erkek güreşçi oluşturmaktadır. Araştırmaya katılan güreşçilerin demografik özelliklerini belirlemek amacıyla araştırmacı tarafından geliştirilen “Kişisel Bilgiler Formu” kullanılmıştır. Çalışmada Mann ve ark. (1997) tarafından geliştirilen; Türkçe geçerlik ve güvenirliği Deniz (2004) tarafından yapılan “Melbourne Karar Verme Ölçeği I-II” (Melbourne Decision Making Questionary) uygulanmıştır. Melbourne Karar Verme Ölçeği iki kısımdan oluşmaktadır. I. kısım: Karar vermede özsaygıyı (kendine güven) belirlemeyi amaçlamaktadır. Altı maddeden oluşmakta ve üç maddesi düz, üç maddesi ters yönde puanlanmaktadır. Puanlama maddelere verilen “Doğru” yanıtı 2 puan, “Bazen Doğru” yanıtı 1 puan, “Doğru Değil” yanıtı 0 puan şeklinde yapılmaktadır. II. Kısım ise karar verme stillerini belirlemeyi amaçlayan, 22 maddeden ve dört alt faktörden oluşan bir ölçektir. Bunlar; 1. Dikkatli Karar Verme Stili: Bireyin karar vermeden önce özenle gerekli bilgiyi araması ve alternatifleri dikkatlice değerlendirdikten sonra seçim yapma durumudur. Bu faktör altı madde (2, 4, 6, 8, 12, 16) ile ifade edilmiştir. 2. Kaçıngan Karar Verme Stili: Bireyin karar vermekten kaçınması, kararları başkalarına bırakma eğiliminde olması ve böylece sorumluluğu bir başkasına devrederek karar vermekten kurtulmaya çalışma durumudur. Bu faktör altı madde (3,9, 11, 14, 17, 19) ile ifade edilmiştir. 3. Erteleyici Karar Verme Stili: Bireyin kararı geçerli bir neden olmaksızın sürekli erteleme, geciktirme ve sürüncemede bırakma durumudur. Bu faktör, beş madde (5, 7, 10, 18, 21) ile ifade edilmiştir. 4. Panik Karar Verme Stili: Bireyin bir karar durumu ile karsı karsıya kaldığında, kendini zaman baskısı altında hissederek aceleci davranışlar sergileyip çabuk çözümlere ulaşma çabası durumudur (Deniz 2004). Bu faktör, beş madde (1, 13, 15, 20, 22) ile ifade edilmiştir. İstatistiksel Analiz Verilerin normal dağılım gösterip göstermediği Kolmogorov Smirnov testi ile değerlendirilmiştir. Normal dağılım göstermediğinden non-parametrik testler kullanılmıştır. Verilerin normal dağılım göstermediği görülmüş ikili karşılaştırmalarda Mann Whitney-U testi, ikiden fazla grup karşılaştırılmalarında Kruskal Wallis testi kullanılmıştır. Anlamlılık düzeyi 0.01 ve 0.05 alınmış, grup sayısı üç olduğunda Bonferroni düzeltmesi için anlamlılık düzeyi 0.05/3=0.0167 olarak alınmıştır. 182 BULGULAR Tablo 1: Güreşçilerin genel olarak karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin incelenmesi Özsaygı Dikkat Kaçıngan Erteleyici Panik n 271 271 271 271 271 Min 2,00 3,00 0,00 0,00 0,00 Max 12,00 12,00 12,00 10,00 10,00 Ortalama 8,70 8,43 5,32 4,32 4,41 SS 2,08 2,40 2,46 2,26 2,18 Tablo 1’e göre araştırma kapsamına alınan güreşçilerin karar verme ölçeğinden almış oldukları, karar vermede özsaygı 8.70 puan ortalaması ile yüksek seviyede özsaygı düzeylerine sahip oldukları görülmüştür. Karar verme stilleri incelendiğinde ise 8.43 puan ortalaması ile yüksek seviyede dikkatli karar verme stiline, 5.32 puan ortalaması ile orta seviyede kaçıngan karar verme stiline, 4,32 puan ortalaması ile orta seviyede erteleyici karar verme stiline ve panik karar vermede ise 4.41 puan ortalamasıyla ile orta seviyede panik karar verme stiline sahip oldukları söylenebilir. Tablo 2: Güreşçilerin milli olma durumuna göre karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin incelenmesi Özsaygı Dikkat Kaçıngan Erteleyici Panik *p<0.05 Milli Olma Evet Hayır Evet Hayır Evet Hayır Evet Hayır Evet Hayır n 119 152 119 152 119 152 118 152 119 152 Ort. 8.56 8.82 8.22 8.59 5.70 5.02 4.78 3.96 4.65 4.23 SS 2.21 1.97 2.40 2.40 2.41 2.46 1.95 2.43 2.00 2.31 Median 9.00 9.00 8.00 9.00 6.00 5.00 5.00 4.00 5.00 4.00 Min 2.00 3.00 3.00 3.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 Max 12.00 12.00 12.00 12.00 11.00 12.00 9.00 10.00 10.00 10.00 p 0.442 0.158 0.018* 0.003* * 0.055 **p<0.01 Tablo 2’e göre güreşçilerin milli olup olmamasına göre karar verme stilleri incelendiğinde, milli olanların kaçıngan ve erteleyici karar verme stilinin milli olmayanlara göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir (p<0.01 ve p<0.05). Milli olma durumunun özsaygı, dikkat ve panik karar verme stillerini etkilemediği tespit edilmiştir (p>0.05). 183 Tablo 3: Güreşçilerin yaşa göre karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin incelenmesi Özsaygı Dikkat Kaçıngan Erteleyici Panik Yaş n Ort. SS 15-17 (a) 18-20 (b) 21-27 (c) 15-17 (a) 18-20 (b) 21-27 (c) 15-17 (a) 18-20 (b) 21-27 (c) 15-17 (a) 18-20 (b) 21-27 (c) 15-17 (a) 18-20 (b) 21-27 (c) 101 92 78 101 92 78 101 92 78 101 91 78 101 92 78 9.06 8.28 8.74 8.59 8.01 8.71 4.61 6.00 5.44 3.52 4.71 4.89 3.77 4.80 4.79 1.96 1.81 2.44 2.32 2.20 2.66 2.26 2.20 2.77 2.25 2.26 2.00 2.05 2.09 2.29 Media n 9.00 8.00 9.00 9.00 8.00 9.00 4.00 6.00 5.00 3.00 5.00 5.00 4.00 5.00 5.00 Min Max 4.00 4.00 2.00 3.00 3.00 3.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 1.00 0.00 0.00 0.00 12.00 12.00 12.00 12.00 12.00 12.00 11.00 11.00 12.00 10.00 10.00 9.00 9.00 10.00 10.00 p 0.031 0.111 0.000* a<b 0.000* a<b,c 0.001* a<b,c *p<0.0167 Tablo 3 incelendiğinde yaşa göre karar vermede özsaygı ve dikkatli karar verme stillerinin farklılaşmadığı tespit edilmiştir (p>0.05). Yaşa göre karar verme stilleri incelendiğinde, 18-20 yaş aralığındaki güreşçilerin 15-17 yaşındakilere göre kaçıngan karar verme puanlarının daha yüksek olduğu tespit edilmiştir (p<0.0167). 15-17 yaş aralığındaki güreşçilerin erteleyici ve panik karar verme stillerinin 18-20 ve 21-27 yaş aralığındaki sporculara göre daha düşük olduğu tespit edilmiştir (p<0.0167). Tablo 4: Güreşçilerin etkili karar veren kişiye göre karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin incelenmesi Özsaygı Dikkat Kaçıngan Erteleyici Panik Etkili karar veren kişi Kendim (a) Ailem (b) Kendim ve ailem (c) Kendim Ailem Kendim ve ailem Kendim Ailem Kendim ve ailem Kendim Ailem Kendim ve ailem Kendim Ailem Kendim ve ailem n Ort. SS Median Min Max 64 42 165 64 42 165 64 42 165 63 42 165 64 42 165 9.10 8.09 8.70 8.56 7.66 8.57 5.26 5.78 5.23 4.50 4.14 4.29 4.57 4.40 4.35 2.13 1.97 2.06 2.44 2.51 2.32 2.67 2.24 2.43 2.26 2.11 2.31 2.25 2.06 2.20 9.00 8.00 9.00 9.00 7.5 9.00 5.00 6.00 5.00 5.00 4.00 4.00 4.00 5.00 4.00 3.00 3.00 2.00 3.00 3.00 3.00 .00 1.00 .00 .00 .00 .00 .00 .00 .00 12.00 12.00 12.00 12.00 12.00 12.00 11.00 12.00 11.00 10.00 8.00 10.00 10.00 9.00 10.00 184 p 0.031 0.079 0.362 0.663 0.801 Tablo 4’e göre güreşçilerin karar vermede özsaygı ve karar verme stilleri alt boyutlarına ilişkin puanlarının evde karar veren kişiye göre farklılaşıp farklılaşamadığı incelenmiştir. İnceleme sonucunda karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin tamamında evde karar veren kişi değişkenine göre anlamlı bir fark bulunamamıştır (p>0.0167). Tablo 5: Güreşçilerin spora başlama yaşına göre karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin incelenmesi Özsaygı Dikkat Kaçınga n Erteleyic i Panik Spora başlama yaşı 9 yaş altı (a) 10-11 yaş (b) 12 yaş üstü(c) 9 yaş altı (a) 10-11 yaş (b) 12 yaş üstü(c) 9 yaş altı (a) 10-11 yaş (b) 12 yaş üstü(c) 9 yaş altı (a) 10-11 yaş (b) 12 yaş üstü(c) 9 yaş altı (a) 10-11 yaş (b) 12 yaş üstü(c) n 59 110 102 59 110 102 59 110 102 59 110 101 59 110 102 Ortala ma 9.37 8.73 8.29 8.57 8.53 8.23 4.62 5.56 5.47 4.10 4.29 4.48 3.72 4.49 4.73 SS 1.91 2.10 2.08 2.22 2.34 2.56 2.42 2.41 2.49 2.21 2.33 2.23 2.09 2.12 2.24 Media n 10.00 9.00 8.00 9.00 9.00 8.00 4.00 6.00 5.00 4.00 4.00 5.00 4.00 5.00 5.00 Min Max p 5.00 2.00 4.00 3.00 3.00 3.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 12.00 12.00 12.00 12.00 12.00 12.00 9.00 11.00 12.00 8.00 10.00 8.00 9.00 10.00 10.00 0.007* c<a 0.686 0.024 0.484 0.023 *p<0.0167 Tablo 5’e göre spora başlama yaşına göre güreşçilerin özsaygı düzeyleri incelendiğinde, 12 yaş üstünde spora başlayanların özsaygı düzeylerinin, 9 yaş altında spora başlayanlara göre daha düşük çıktığı tespit edilmiştir (p<0.0167). Karar verme stillerinin dikkat, kaçıngan, erteleyici ve panik alt boyutlarının spora başlama yaşına göre farklılık göstermediği tespit edilmiştir (p>0.05). TARTIŞMA Bu çalışma, güreşçilerin karar verme stillerini belirleyerek demografik özelliklere göre farklılık olup olmadığını araştırmak amacıyla yapılmıştır. Araştırma sonucunda güreşçilerin karar vermede özsaygı puanı 8.70, karar verme stilleri alt boyutlarında dikkatli 8.43, kaçıngan 5.32, erteleyici 4.32, panik karar verme puanı ise 4.41 olarak görülmektedir (Tablo1). Buna göre güreşçilerin karar vermede özsaygıları yüksek seviyede olduğu görülmüştür. Karar verme stilleri incelendiğinde dikkatli karar verme 185 stilinin yüksek; kaçıngan, erteleyici ve panik karar verme stillerinin ise orta seviyede olduğu söylenebilir. Toplumumuzda güreş birçok sosyal değerin oluşmasına ve devamlı hale gelmesine yardımcı olurken bireyin kendisini tanıma, değerlendirme ve kabullenme sürecinde de özsaygısının gelişimine katkı sağladığı düşünülmektedir. Güreşçilerin çoğu zaman karar verirken bilgiyi ve alternatifleri dikkatlice değerlendirip buradan vardıkları sonuca göre karar verdiklerini, bir sebep olmadan karar verme eylemini sürekli ertelemediklerini ve zamanında karar verdiklerini, gereksiz yere uzatmadıklarını söyleyebiliriz. Genel olarak baktığımızda güreşçilerin; panik yapmadan, aceleci davranmayıp, farklı bilgilere ulaşıp, seçeneklerini zamanında değerlendirerek karar verdikleri görülmektedir. Radford ve ark. (1993), karar vermede özsaygı düzeyi yüksek olan üniversite öğrencilerinin daha az karar stresi yaşamakta olduğunu, seçim ve sorumluluk stillerini kullanmaya daha yatkın davranışlar gösterdiklerini saptamışlardır. Brown ve Mann (1991) yapmış oldukları araştırmada, özsaygısı yüksek olan bireylerin karar verme davranışında daha yeterli ve yetenekli olduklarını ayrıca karar verirken daha sistematik ve ayrıntılı düşündüklerini belirtmişlerdir. Güreşçilerin milli olup olmamasına göre karar verme stilleri incelendiğinde, milli olanların kaçıngan ve erteleyici karar verme stilinin milli olmayanlara göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Milli olma durumunun özsaygı, dikkat ve panik karar verme stillerini etkilemediği tespit edilmiştir (Tablo 2). Milli sporcuların toplum içindeki davranışları ve sorumlulukları önemli olduğu için karar verme aşamasında özelliklede müsabaka ortamında verilen kararların çoğu zaman telafisi olmaması sebebiyle sporcuların sorumluluktan kaçması ve sürekli erteleme eğiliminde oldukları düşünülmektedir. Güçray (2001), düşük özsaygıya sahip bireylerin sistemli ve mantıklı bir şekilde değerlendirme yapıp karar vermesini engellediğini buna rağmen benlik saygısı yüksek bireylerin ise, karar verirken daha az zorlandıklarını ve daha az stres yasadıklarını tespit etmiştir. Gacar (2011) tarafından akademisyenlere yönelik yapmış olduğu çalışmada akademik unvanı küçük olan akademisyenlerin erteleyici yaklaşım düzeylerinin daha fazla olduğunu bulgulamıştır. Çalışmamızda yaşa göre karar vermede özsaygı ve dikkatli karar verme stillerinin farklılaşmadığı tespit edilmiştir. Yaşa göre karar verme stilleri incelendiğinde, 18-20 yaş aralığındaki güreşçilerin 15-17 yaşındakilere göre kaçıngan karar verme puanlarının daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. 15-17 yaş aralığındaki güreşçilerin erteleyici ve panik karar verme stillerinin 18-20 ve 21-27 yaş aralığındaki sporculara göre daha düşük olduğu tespit 186 edilmiştir (Tablo 3). Güreşçilerin karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin tamamında evde karar veren kişi değişkenine göre anlamlı bir fark bulunamamıştır (Tablo 4). Spora başlama yaşına göre güreşçilerin özsaygı düzeyleri incelendiğinde, 12 yaş üstünde spora başlayanların özsaygı düzeylerinin, 9 yaş altında spora başlayanlara göre daha düşük çıktığı tespit edilmiştir. Karar verme stillerinin dikkat, kaçıngan, erteleyici ve panik alt boyutlarının spora başlama yaşına göre farklılık göstermediği tespit edilmiştir (Tablo 5). Bu durumda özsaygı çalışmalarının erken yaşlardan itibaren başlamasının anne-baba eğitimi açısından ve okullarda psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri açısından önemli olduğu söylenebilir. Certel ve ark’ı (2013) takım sporları açısından karar vermede öz saygı ve karar verme stillerine yönelik çalışmasında spor deneyimi az olanların karar vermede özsaygılarının da düşük olduğunu, kaçıngan ve panik karar verme stillerini daha çok kullandıklarını belirlemişlerdir. Kelecek ve ark’ı (2013), sporcuların karar verme stillerinin spor yılına göre karşılaştırılmasına yönelik yapmış olduğu çalışmada karar verme stillerinin spor yılına göre farklılaşmadığını saptamışlardır. Gülşen (2008) ve Çetin (2009)’in yapmış olduğu çalışmada bu sonuçla benzerlik göstermektedir. SONUÇ Araştırma sonucunda güreşçilerin yüksek seviyede karar vermede özsaygı düzeylerine sahip oldukları görülmüştür. Karar verme stilleri incelendiğinde yüksek seviyede dikkatli karar verme stiline, orta seviyede kaçıngan, erteleyici ve panik karar verme stiline sahip oldukları tespit edilmiştir. Güreşçilerin karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin milli olma durumu, yaş ve spor yaşına göre farklılık gösterdiği görülmüştür. KAYNAKLAR Brown JE., Mann L. (1991). Decision-making competence and self esteem: a comparision of parents and adolescent. Journal of Adolescence, 14, 363-371. Buluş, M. (2000). Öğretmen Adaylarında Yükleme Karmaşıklığı düşünme Stilleri ve Bilişsel Tutarlılık Tercihinin Bazı Psiko-Sosyal Özellikler Çerçevesinde incelenmesi. Dokuz Eylül Üniversitesi Yayımlanmamış Doktora Tezi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İzmir. Certel Z., Bahadır Z., Sönmez GT. (2013). Takım sporları açısından karar vermede öz saygı ve karar verme stillerine yönelik bir araştırma, Niğde Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 7(1). Niğde. Çetin MÇ. (2009). Beden eğitimi ve spor yüksekokulu öğrencilerinin karar verme stilleri, sosyal beceri düzeyleri ve stresle başa çıkma biçimlerinin bazı değişkenler açısından karşılaştırmalı olarak incelenmesi. Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü. 187 Deniz ME. (2004). Investigation of the relation between decision self-esteem, decision making style and problem solving skill of the university students. Eurasian Journal of Educational Research, 4(15): 23-35. Gacar A. (2011). Türkiye’deki Beden Eğitimi Ve Spor Öğretim Elemanlarının Karar Verme Ve Atılganlık Düzeylerinin Bazı Değişkenler Açısından İncelenmesi. Doktora tezi. Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı, Elazığ. Gülşen D. (2008). Farklı lig düzeyinde oynayan futbolcuların oynadıkları mevkilere, öğrenim durumu ve spor yaşlarına göre problem çözme becerilerinin incelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü. Harris R. (1998). Introduction to Decision Making. Colifornia: Vanguard University of Souhern. Erişim: (http://www.virtualsalt.com/crebook5.htm) (20.11.2014). Kelecek S., Altıntaş A., Aşçı FH. (2013). Sporcuların Karar Verme Stillerinin Belirlenmesi. CBÜ Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi 8(1). Leveaux R. (2010). Facilitating referee’s decision making in sport via the application of technology. IBIMA Publishing, 1-8. Man L., Burnett P., Radford M., Ford S. (1997). The Melbourne Decision Making Questionnaire: An Instrument for Measuring Patterns for Coping .with Decisional Conflict. Journal of Behavioral Decision Making, 10: 1-19. Parlette N., Rae R. (1993). Thinking About Thinking: Thinking Styles of People. Assosiation Management, 45(3), 361-367. Radford MHB., Mann L., Ohta Y., Nakane N. (1993). Differences between Australian and Japanese students in decisional self-esteem, decisional stress, and coping styles”. Journal of CrossCulturel Psychology, 24, 284-297. Güçray SS. (2001). Ergenlerde karar verme davranışlarının öz-saygı ve problem çözme becerileri algısı ile ilişkisi. Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. 8(8), 106-121. 188 GÜREŞÇİLERİN PSİKOLOJİK İHTİYAÇLARININ İNCELENMESİ Tülin ATAN1 1 Şaban ÜNVER1 OMÜ Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, Samsun ÖZET Bu araştırma güreşçilerin psikolojik ihtiyaçlarının bazı değişkenlere göre incelemek amacıyla yapılmıştır. Çalışmaya Samsun ili ve ilçelerinde bulunan lisanslı 147 erkek güreşçi gönüllü olarak katılmıştır. Çalışmada araştırmacılar tarafından oluşturulan “Demografik Bilgi Formu” (Yatılı kalma durumu, yaş, sınıf, ailede spor geçmişi olma durumu) ve güreşçilerin psikolojik ihtiyaçlarını belirlemek için Heckert ve ark. (2000) tarafından geliştirilen ve Kesici (2008) tarafından Türkçe’ye uyarlanan “Yeni Psikolojik İhtiyaç Değerlendirme Ölçeği” kullanılmıştır. Ölçek, “başarı, ilişki, özerklik ve başatlık” olmak üzere 4 alt boyuttan oluşmaktadır. Veriler araştırmacılar tarafından güreşçilerin kulüplerinde ve güreş eğitim merkezinde yüz yüze görüşülerek elde edilmiştir. Elde edilen verilerin istatistiksel analizinde Mann Whitney U testi ve Kruskal Wallis testi kullanılmıştır. Tüm güreşçilerin alt boyutlardan aldıkları puanlar incelendiğinde, “başarı” ihtiyaçlarının çok yüksek, “ilişki”, “özerklik” ve “başatlık” ihtiyaçlarının ise ortalamanın üzerinde olduğu görülmüştür. “Başarı” ihtiyacı alt boyutunda yatılı kalan güreşçilerin başarı ihtiyaçlarının yatılı kalmayanlara göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu tespit edilmiştir (p<0.01). “İlişki” ve “özerklik” ihtiyacı alt boyutlarında yatılı kalan güreşçilerin bu ihtiyaçlarının yatılı kalmayanlara oranla daha düşük olduğu görülmüştür (p<0.05). Güreşçilerin psikolojik ihtiyaçları yaş gruplarına göre incelendiğinde “ilişki”, “özerklik” ve “başatlık” alt boyutlarının yaş gruplarına göre farklılaşmadığı görülürken, 13-15 yaş grubu güreşçilerin “başarı” alt boyutunun 16 ve üstü yaş grubuna göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir (p<0.0167). Güreşçilerin “başarı”, “özerklik” ve “başatlık” ihtiyaçları alt boyutları, ailesinde spor geçmişi olan ve olmayan değişkenine göre yapılan karşılaştırmada gruplar arasında farklılık göstermezken (p>0.05), ailesinde spor geçmişi olmayanların “ilişki” ihtiyaçlarının daha yüksek olduğu tespit edilmiştir (p<0.05). Güreşçilerin en fazla, “başarı” ihtiyacı, en az da “ilişki” ihtiyacı olduğu görülmektedir. Güreşçilerin psikolojik ihtiyaçları yatılı olma durumuna, yaşa, okunulan sınıfa ve ailede spor geçmişi olup olmamasına göre değişmektedir. Anahtar Kelimeler: Güreş; Psikolojik ihtiyaç; Spor. 189 ANALYSIS OF PSYCHOLOGICAL NEEDS OF WRESTLERS ABSTRACT This study was conducted to analyze the psychological needs of wrestlers in terms of some variables. 147 licensed male wrestlers in the city and towns of Samsun participated in the study voluntarily. “Demographic Information Form” (the state of being a boarder, age, grade, sport history in the family) developed by the researchers and “New Needs Assessment Questionnaire” developed by Heckert et al. (2000) and adapted to Turkish by Kesici (2008) were used to determine the psychological needs of wrestlers. The questionnaire consists of 4 sub-dimensions as “achievement, affiliation, autonomy and dominance”. The data were collected by the researchers through face to face interview in the clubs of wrestlers and in wrestling training center. Mann Whitney U test and Kruskal Wallis test were used in the statistical analysis of the data. When the scores of sub-dimensions were analyzed for all wrestlers, it was seen that “achievement” needs were so high, “affiliation”, “autonomy” and “dominance” needs were higher than average. In the need for “achievement” sub-dimension, boarder students’ needs for achievement were found to be higher than those of the students who were not boarders (p<0.01). In the sub-dimensions of need for “affiliation” and “autonomy”, these needs of boarder students were found to be lower when compared with students who were not boarders (p<0.05). When the psychological needs of wrestlers were analyzed in terms of age groups, it was found that the sub-dimensions of “affiliation”, “autonomy” and “dominance” did not differ in terms of age groups, while the “achievement” sub-dimension of wrestlers between 13 and 15 were found to be higher when compared with the 16 and older age group (p<0.0167). While the “achievement”, “autonomy” and “dominance” need sub-dimensions of wrestlers were analyzed, no difference was found between the wrestlers who had sport history in his family and those who did not (p>0.05), those who did not have sport history in family were found to have higher “affiliation” needs (p<0.05). Wrestlers’ psychological needs were mostly for “achievement”, and at least for “affiliation”. Psychological needs of wrestlers differ in terms of the state of being a boarder, age, grade and sport history in family. Key Words: Wrestling; Psychological needs; Sport. 190 GİRİŞ İnsanoğlunun temel ihtiyaçları çok uzun zamandan beri araştırmacıların konusu olarak süregelmiştir. İnsanlar ihtiyaçları doğrultusunda hareket ederler. Davranışlarımızın temelinde belli başlı ihtiyaçları karşılama güdüsü bulunmaktadır (Çelikkaleli 2005). İnsanoğlunun ihtiyaçları sonsuz ve sınırsızdır. Dolayısıyla insanlar sonsuz ve sınırsız ihtiyaçlara göre yeni istek ve taleplerde bulunma ihtiyacı gösterirler. İnsanların ihtiyaçları karşılandıkça beklentilerinde ve taleplerinde artışlar görülür (Bayraktar ve Kuru 2007). İhtiyaçlar farklı durum ve olaylarda farklılaşır (Dizen ve ark. 2005). Birey, yaşam çizgisi boyunca çocukluk, gençlik, yetişkinlik, yaşlılık gibi gelişim dönemlerinden geçmektedir. Bu gelişim dönemleri birbiriyle farklı olan fizyolojik ve psikolojik özellikler gösterir (Haburcu 2011). İhtiyaçlar genelde fizyolojik ve psikolojik içeriklidir. Psikolojik ihtiyaçların karşılanması ve doyurulması fizyolojik ihtiyaçlara bağlıdır (Cüceloğlu, 1992). Psikolojik ihtiyaçlar (psychological needs) yaşamımızda önemli bir yere sahiptir ve çeşitli alanlara olan yönelimlerimizi etkilemektedir. Doyumlarımız veya doyumsuzluklarımız yönelimlerimizin şiddetini etkilemektedir (Çelikkaleli 2005). İhtiyaç insanlara özgü; güdü, motivasyon, istek, gereksinim, arzu, ümit ve başarma isteği gibi yüksek dürtülerdir. İhtiyaç, içten ya da dıştan meydana gelen bir hareketle beyin bölgesinde oluşan bir baskı ve itici bir güç ya da gereksinim hissi olarak da açıklanır. Bütün psiko-sosyal ihtiyaçlar ve özellikle bütün insan ihtiyaçları genellikle temel ihtiyaçlar olarak adlandırılırlar (Eysenck ve ark. 1972; akt. Kesici ve ark. 2003). Her insanın kendine özgü ihtiyaçları vardır ve bu ihtiyaçlar bireyin belli davranışları göstermesi için güdülenmesine neden olur (Baymur, 1985). Toplumsal bir varlık olan insanın psikolojik ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli bir araçta spordur. Birey spor yolu ile keşfedilmemiş özelliklerini tanır ve yaratıcı yönünü harekete geçirir (Kuru 2004). Yapılan araştırmalarda, sporun bireylerde birbirlerine karşı saygılı olma, kurallara uyma, işbirliği yapma, bağımsız davranma, kendini disipline etme, azimli ve kararlı olma ve toplumsallaşma sürecini hızlandırdığı belirtilmektedir (Kuru ve Baştuğ 2006). Bu bağlamda yapılan bu çalışmada güreşçilerin psikolojik ihtiyaçları incelenmiş ve bu ihtiyaçlarla ilişkili olan faktörlerin ortaya konulmasıyla güreşçilerin psikolojik ihtiyaçlarının anlaşılması amaçlanmıştır. Bu amaç çerçevesinde başarı, ilişki, özerklik ve başatlık ihtiyaçları çalışmanın kapsamını oluşturmuştur. Başarı ihtiyacı, güç olan şeylerin en kısa sürede en iyi şekilde yapılmasına yönelik çabayı ifade ederken; ilişki ihtiyacı öncelikle arkadaşlık ve diğer 191 ilişkilerin oluşturulmasına yönelik olan ihtiyaçtır. Özerklik ihtiyacı ise elbette ki bağımsızlığa yönelik bir ihtiyaçtır, baskı ve zorlamaya karşı direnme arzusudur. Burada birey kendi davranışlarını tamamen kabul etmekte, onaylamakta ve savunmaktadır. Bir diğer ihtiyaç başatlıktır ve diğerlerini etkilemek, kontrol etmek, yönetmek ve bir grubun yönelimini etkilemek anlamına gelmektedir (Murray, 1938; akt. Champoux, 2011). Davranışları yöneten ve onlara şekil veren ihtiyaçlardır ve bu ihtiyaçların hepsi her bireyde aynı düzeyde değildir. Farklı kişilerde farklı ihtiyaçlar ön plana çıkmakta ve ihtiyaçlara verilen önem değişmektedir. Bu ihtiyaçların anlaşılması bireyin davranışlarının çözümlenmesinde oldukça etkilidir. Bu çalışmada güreşçilerin psikolojik ihtiyaçları bazı değişkenler açısından incelenmiştir. MATERYAL METOD Çalışmaya Samsun ili ve ilçelerinde bulunan güreş eğitim merkezinde yatılı kalan (40) ve yatılı kalmayan (107) toplam 147 erkek lisanslı güreşçi gönüllü olarak katılmıştır. Çalışmada araştırmacılar tarafından oluşturulan “Demografik Bilgi Formu” (Yatılı kalma durumu, yaş, sınıf, ailede spor geçmişi olma durumu) ve güreşçilerin psikolojik ihtiyaçlarının değerlendirilmesi amacıyla Heckert ve ark. (2000) tarafından geliştirilmiş New Needs Assessment Questionnaire ve Kesici (2004) tarafından Türkçe’ye uyarlanan Yeni Psikolojik İhtiyaçları Değerlendirme Ölçeği (YPİDÖ) kullanılmıştır. Ölçek öğrencilerin başarı, ilişki, özerklik ve başatlık alanlarındaki psikolojik ihtiyaçlarını değerlendirmede kullanılır. Başarı 1, 5, 9, 13, 17; ilişki 2, 6, 10, 14, 18; özerklik 3, 7, 11, 15, 19 ve başatlık 4, 8, 12, 16, 20 numaralı maddelerden oluşmaktadır. Beşli likert tipi olan ölçekte “Hiç Katılmıyorum”, “Katılmıyorum”, “Kararsızım”, “Katılıyorum”, “Tamamen Katılıyorum” ifadeleri bulunmaktadır. Ölçekte üçü ters puanlanan (8, 14, 18) toplam 20 madde yer almaktadır. Ölçeklerin her bir alt boyutundan alınabilecek en yüksek puan 25, en düşük alınabilecek puan ise 5’dir. Puanlar yükseldikçe o alandaki psikolojik ihtiyacın daha çok olduğu görülür. İstatistik Verilerin normal dağılım göstermediği görülmüş ikili karşılaştırmalarda Mann Whitney-U testi, ikiden fazla grup karşılaştırılmalarında Kruskal Wallis testi kullanılmıştır. Anlamlılık düzeyi 0.05 alınmış, grup sayısı iki’ den fazla olduğunda Bonferroni düzeltmesi için anlamlılık düzeyi 0.05/3=0.0167 olarak alınmıştır. 192 BULGULAR Tablo 1: Güreşçilerin psikolojik ihtiyaçları alt boyut puanları Alt Boyutlar N Minimum Maximum 147 10,00 25,00 Başarı 147 6,00 23,00 İlişki 147 7,00 25,00 Özerklik 147 7,00 25,00 Başatlık Mean 21,12 15,16 18,23 18,46 SS 3,05 2,71 3,36 3,40 Tablo 1 incelendiğinde tüm güreşçilerin “başarı” alt boyutundan aldıkları puanın ortalaması 21.12±3.05 bulunmuştur. Bu puan güreşçilerin başarı ihtiyacının yüksek olduğunu göstermektedir. Güreşçilerin “ilişki” alt boyut puanının “15.16±2.71 olduğu görülmüş, bu değer ilişki ihtiyacının ortalamanın biraz üstünde olduğunu göstermektedir. Güreşçilerin “özerklik” ve “başatlık” alt boyut puanlarının 18 civarında olduğu görülmüş, bu değer bu ihtiyaçlarının ortalamanın üstünde olduğunu göstermektedir. Sonuçta, alt boyutlardan alınan puanlar incelendiğinde güreşçilerin en fazla, “başarı” ihtiyacı, en az da “ilişki” ihtiyacı olduğu görülmektedir. Tablo 2: Yatılı kalma durumuna göre psikolojik ihtiyaçların incelenmesi Yatılı kalma Alt boyutlar n Ortalama SS Median durumu Yatılı olmayan 107 20,69 3,24 21 Başarı Yatılı kalan 40 22,30 2,09 23 Yatılı olmayan 107 15,56 2,39 16 İlişki Yatılı kalan 40 14,10 3,21 14 Yatılı olmayan 107 18,59 3,28 18 Özerklik Yatılı kalan 40 17,25 3,41 17,50 Yatılı olmayan 107 18,59 3,36 19 Başatlık Yatılı kalan 40 18,12 3,52 18 **p<0.01 *p<0.05 Min Max 10 17 8 6 7 7 7 8 25 25 23 20 25 22 25 25 p 0.006** 0.011* 0.043* 0.374 Yatılı kalma durumuna göre psikolojik değerlendirme alt boyutları karşılaştırılmıştır. Başarı alt boyutunda yatılı kalan güreşçilerin başarı ihtiyaçlarının yatılı kalmayanlara göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu tespit edilmiştir (p<0.01). İlişki alt boyutunda yatılı kalan güreşçilerin ilişki ihtiyaçlarının yatılı kalmayanlara oranla daha düşük olduğu görülmüştür (p<0.05). Özerklik alt boyutunda yatılı olan güreşçiler yatılı olmayanlara göre daha az özerklik ihtiyacı duymaktadır (p<0.05). 193 Tablo 3: Psikolojik ihtiyaçların yaşa göre değerlendirilmesi Alt boyutlar Başarı İlişki Özerklik Başatlık Yaş 10-12 (a) 13-15 (b) 16 ve üstü (c) 10-12 (a) 13-15 (b) 16 ve üstü (c) 10-12 (a) 13-15 (b) 16 ve üstü (c) 10-12 (a) 13-15 (b) 16 ve üstü (c) n 31 57 59 31 57 59 31 57 59 31 57 59 Ortalama 21,67 21,77 20,22 15,77 14,93 15,07 19,00 17,35 18,67 19,35 18,00 18,45 SS 3,32 2,02 3,51 2,52 3,07 2,42 2,96 3,85 2,87 2,36 3,32 3,87 Median 22 22 20 16 15 15 19 17 18 20 18 18.0 Min 12 17 10 9 6 8 10 7 10 15 8 7 Max 25 25 25 21 23 20 24 25 24 25 25 25 p 0.012* b>c 0.246 0.058 0.111 *p<0.0167 Tablo 3’te Psikolojik ihtiyaçlar incelendiğinde ilişki, özerklik ve başatlık alt boyutlarının yaşa göre farklılaşmadığı görülürken, 13-15 yaş grubu güreşçilerin başarı alt boyutunun 16 ve üstü yaş grubuna göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir (p<0.0167). Tablo 4:Yaşa göre ödül alma yüzdelerinin incelenmesi YAŞ 10-12 13-15 16 ve üstü Evet n 1 17 28 Herhangi bir ödül veya başarınız var mı? Hayır % n 3.2 30 29.8 40 47.5 31 % 96.8 70.2 52.5 Tablo 4 te yaş gruplarına göre yöneltilen “herhangi bir ödül veya başarınız var mı?” sorusuna verilen cevaplara göre yapılan frekans analizinde 10-12 yaş grubu güreşçilerin; %3,2 (1) evet, %96,8 (30) hayır, 13-15 yaş grubu güreşçilerin; %29,8 (17) evet, %70,2 (40) hayır, 16 ve üstü yaş grubu güreşçilerin; %47,5 (28) evet, %52,5 (31) hayır cevabı verdiği tespit edilmiştir. Tablo 5: Okunulan sınıfa göre psikolojik ihtiyaçların incelenmesi Alt boyutlar Başarı İlişki Özerklik Başatlık Sınıf 3-6.sınıf (a) 7-8.sınıf (b) 9.sınıf ve üstü (c) 3-6.sınıf (a) 7-8.sınıf (b) 9.sınıf ve üstü (c) 3-6.sınıf (a) 7-8.sınıf (b) 9.sınıf ve üstü (c) 3-6.sınıf (a) 7-8.sınıf (b) 9.sınıf ve üstü (c) n 29 50 68 29 50 68 29 50 68 29 50 68 Ortalama 21,48 22,08 20,27 15,58 14,94 15,14 19,06 17,66 18,29 19,44 18,00 18,39 *p<0.0167 194 SS 3,34 2,09 3,30 2,50 2,93 2,65 3,04 3,66 3,22 2,27 3,434 3,726 Median 22 22 20 16 15 15 19 17.5 18 20 18 18 Min 12 17 10 9 6 8 10 7 7 15 8 7 Max 25 25 25 21 20 23 24 25 24 25 25 25 p 0.006* b>c 0.543 0.154 0.099 Güreşçilerin okunulan sınıfa göre psikolojik ihtiyaçları değerlendirildiğinde; ilişki, özerklik ve başatlık alt boyutlarının farklılaşmadığı (p>0.05) görülürken, 7. ve 8. sınıfların başarı alt boyut puanları 9. sınıf ve üzerinde okuyanlardan daha yüksek bulunmuştur (p<0.0167). Tablo 6: Ailesinde spor geçmişi olan ve olmayanların psikolojik ihtiyaçların incelenmesi Ailenizde Spor Alt boyutlar Geçmişi n Ortalama SS Median Min Olan Var mı? Evet 51 21,11 3,63 22 10 Başarı Hayır 96 21,13 2,71 21 14 Evet 51 14,52 2,68 15 8 İlişki Hayır 96 15,50 2,68 16 6 Evet 51 17,58 3,18 17 7 Özerklik Hayır 96 18,57 3,42 18 7 Evet 51 18,00 4,05 18 7 Başatlık Hayır 96 18,71 2,99 19 11 *p<0.05 Max 25 25 20 23 23 25 25 25 p 0.365 0.032* 0.069 0.305 Güreşçilerin başarı, özerklik ve başatlık ihtiyaçları ailesinde spor geçmişi olan ve olmayan arasında farklılık göstermezken (p>0.05), ailesinde spor geçmişi olmayanların ilişki ihtiyaçlarının daha yüksek olduğu tespit edilmiştir (p<0.05). TARTIŞMA Davranışları yöneten ve onlara şekil veren ihtiyaçlarımızdır ve bu ihtiyaçların hepsi her bireyde aynı düzeyde değildir. Farklı kişilerde farklı ihtiyaçlar ön plana çıkmakta ve ihtiyaçlara verilen önem değişmektedir. Bu ihtiyaçların anlaşılması bireyin davranışlarının çözümlenmesinde oldukça etkilidir. Dolayısıyla bu çalışma güreşçilerin psikolojik ihtiyaçlarını Yatılı kalma durumu, yaş, sınıf ve ailede spor geçmişi olma durumu değişkenleri açısından incelenmiştir. Tüm güreşçilerin alt boyutlardan aldıkları puanlar incelenmiştir. Ölçeklerin her bir alt boyutundan alınabilecek en yüksek puan 25, en düşük alınabilecek puan ise 5’dir. Puanlar yükseldikçe o alandaki psikolojik ihtiyacın daha çok olduğu görülür. Güreşçilerin “başarı” alt boyutundan aldıkları puanın ortalaması 21.12±3.05 bulunmuştur. Bu puan güreşçilerin başarı ihtiyacının yüksek olduğunu göstermektedir. Güreşçilerin “ilişki” alt boyut puanının 15.16±2.71 olduğu, “özerklik” ve “başatlık” alt boyut puanlarının 18 civarında olduğu görülmüş, bu değer ilişki ihtiyacının ortalamanın biraz üstünde, özerklik ve başatlık ihtiyacının ortalamanın üstünde olduğunu göstermektedir. Sonuçta, alt boyutlardan alınan 195 puanlar incelendiğinde güreşçilerin en fazla, “başarı” ihtiyacı, en az da “ilişki” ihtiyacı olduğu görülmektedir. Literatürde çalışmamızın bu sonucunu destekleyen çalışmalara rastlanılmıştır (Haburcu 2011; Özaydın ve ark. 2014; Gençtanırım ve Tay 2015). Gençtanırım ve Tay (2015) çalışmalarında sınıf öğretmeni adaylarının psikolojik ihtiyaçları, başarı, başatlık, özerklik ve ilişki arasında anlamlı farklılık olduğunu; başarı ihtiyacının diğer üç ihtiyaçtan daha fazla gereksinim duyulan bir ihtiyaç olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Ayrıca çalışma sonucunda sınıf öğretmeni adaylarında en alt düzeyde olan ihtiyacın ilişki boyutu olduğunu tespit etmişlerdir. Yatılı kalan ve kalmayan sporcuların psikolojik ihtiyaçları incelenmiştir. Sadece başatlık alt boyutunda iki grup arasında fark bulunmazken başarı, ilişki ve özerklik alt boyutlarının bu iki grup arasında farklılaştığı görülmüştür. Başarı alt boyutunda yatılı kalan güreşçilerin başarı ihtiyaçlarının yatılı kalmayanlara göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu tespit edilmiştir. Güreş eğitim merkezlerinde yatılı olarak kalan sporcular, yatılı kalmayanlara göre daha çok fedakârlıkta bulunmaktadır. Ailesinden, evinden uzak kalma başarı ihtiyacını daha da arttırabilmektedir. İlişki alt boyutunda yatılı kalan güreşçilerin ilişki ihtiyaçlarının yatılı kalmayanlara oranla daha düşük olduğu görülmüştür. Bu durumun nedeni yatılı kalanların sürekli çevrelerinde arkadaşlarının olması ve arkadaşlarıyla daha çok paylaşımda bulunabilmesi olabilir. Nigar’ın çalışması (2014) bizim bu bulgumuzu destekler niteliktedir. Çalışmasında yatılı öğrencilerin ilişki ihtiyaçları, yatılı olmayanlara kıyasla daha az olduğunu belirtmiştir. Hernekadar çalışılan denek grupları farklı olsa da yatılı olanların ilişki ihtiyaçlarının daha az olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Özerklik alt boyutu incelendiğinde, yatılı olan güreşçiler yatılı olmayanlara göre daha az özerklik ihtiyacı duymaktadır. Ailelerinden ayrı yatılı bir şekilde hayatını devam ettiren güreşçilerin aile kontrolü yatılı olmayanlara nazaran daha azdır. Bu durum yatılı olanların kendilerini daha özgür hissetmelerine ve daha az özerklik ihtiyacına neden olabilir. Çalışmamızın aksine Nigar’ın çalışmasında (2014) öğrencilerin özerklik ihtiyaçlarının, yatılı olma ve yatılı olmama durumuna göre değişmediği belirtilmiştir. Nigar’ın çalışmasında bizim çalışmamızdan farklı sonuçlar çıkmasının nedeni denek grubunun farklılığı olabilir. Nitekim bizim çalışmamızdaki denekler sporcu grubu iken Nigar’ın çalışmasında sporcu olmayan öğrenciler denek grubunu oluşturmuştur. Ayrıca yatılı kalınan yer arasında da büyük 196 farklılık vardır. Çalışmamızdaki denekler güreş eğitim merkezlerinde yatılı kalırken, Nigar’ın çalışmasında yatılı bölge ortaokullarında kalınmaktadır. Psikolojik İhtiyaçlar incelendiğinde ilişki, özerklik ve başatlık alt boyutlarının yaşa göre farklılaşmadığı görülürken, 13-15 yaş grubu güreşçilerin başarı alt boyutunun 16 ve üstü yaş grubuna göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. 13-15 yaş aralığındaki sporcuların 16 yaş üstüne göre daha fazla “başarı” ihtiyacı hissetmektedir. Bu durumun nedeni güreşte belli bir seviyeye gelmeleri ve artık bir ödül kazanma ihtiyacı hissetmeleri, aynı zamanda güreşe devam etmeleri için böyle bir motivasyona gereksinim duydukları düşünülebilir. Nitekim güreşçilere yöneltilen “branşınızda herhangi bir ödül veya başarınız var mı?” sorusuna 13-15 yaş aralığındaki güreşçilerin %29.8’i evet, %70,2’i hayır cevabını verirken 16 yaş ve üzerindeki güreşçilerin %47.5’i evet, %52.5’i hayır cevabını vermiştir. Çalışmamızda deneklerin başarı ihtiyacının yüksek olduğu görülmüştür. Haburcu’nun (2011) çalışması bizim çalışmamızı destekler niteliktedir. Haburcu’nun (2011) ergenler üzerinde yaptığı çalışmada, başarı ihtiyacı boyutu puan ortalamalarını 20 puan civarında bulmuştur. Bizim çalışmamızda da başarı ihtiyaç puanının 20 civarında olduğu görülmüştür. Yine Haburcu’nun ergenler üzerinde yaptığı çalışmada (2011) ilişki (15 puan), özerklik (18 puan) ve başatlık (18 puan) alt boyut ihtiyaç durumlarının bizim çalışmamızdaki denekler ile benzer olduğu görülmüştür. Güreşçilerin okunulan sınıfa göre psikolojik ihtiyaçları değerlendirildiğinde; ilişki, özerklik ve başatlık alt boyutlarının farklılaşmadığı (p>0.05) görülürken. 7. ve 8. sınıflarda, başarıya ulaşma ihtiyacı 9. sınıf ve üzerinde okuyanlardan daha fazla bulunmuştur. 9.sınıf ve üstü sporcuların yarısı herhangi bir ödül veya madalya kazanırken, 7. ve 8. sınıfta okuyanların ise %29.8 i başarıya ulaşmıştır. Yaş değişkeninde de değinildiği gibi, bu durum güreşte belli bir mesafe kateden sporcuların artık bir ödül kazanma isteği üst seviyelere çıktığı düşünülmektedir. Eren (1994) tarafından yapılan araştırmada lise ergenlerinin psikolojik ihtiyaçları ile sınıf düzeyleri arasında anlamlı farklılık bulunmamıştır. Eren’in çalışmasında psikolojik ihtiyaçları karşılaştırılan deneklerin yaş aralığı bizim çalışmamızda kullanılan deneklerin yaş aralığından çok daha azdır. Nitekim Eren bu bulgusunu farklı sınıf seviyelerinde olan ergenlerin yaş aralıklarının birbirine yakın olması ve okula erken-geç başlama gibi nedenlerle 197 bir sınıf seviyesinde 2-3 farklı yaş grubundan ergenlerin olması ile açıklanabileceğini belirtmiştir. Ailede spor geçmişi olan ve olmayan güreşçilerin psikolojik ihtiyaçları değerlendirilmiştir. Güreşçilerin başarı, özerklik ve başatlık ihtiyaçları ailesinde spor geçmişi olan ve olmayan arasında farklılık göstermezken, ailesinde spor geçmişi olmayanların ilişki ihtiyaçlarının daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Ailesinde spor yapmayan başka birinin bulunmaması, sporcunun içinde bulunduğu durumun ailesi tarafından tam olarak anlaşılmadığını düşünmesi ve sosyal etkileşimde bulunma ve kabul edilme arzusunun yani ilişki ihtiyacının yüksek çıkmasının bir nedeni olabilir. SONUÇ ve ÖNERİLER Güreşçilerin en fazla, “başarı” ihtiyacı, en az da “ilişki” ihtiyacı olduğu görülmektedir. Güreşçilerin psikolojik ihtiyaçları yatılı olma durumuna, yaşa, okunulan sınıfa ve ailede spor geçmişi olup olmamasına göre değişmektedir. Yatılı kalmayan güreşçilerin ilişki ihtiyacı isteklerini azaltabilmek adına antrenör veya ailesinin desteğiyle farklı arkadaş çevrelerinin ve sosyal ortamların oluşmasına imkan sağlayarak bu ihtiyacın giderilmesi gerekmektedir. Güreşte belli bir seviyeye gelmiş olmasına rağmen yaşı küçük olan güreşçilerin yaşı biraz daha büyük güreşçilere göre daha fazla başarı ihtiyacı hissettikleri görülmüştür. Bu durum göz önünde tutularak antrenörler küçük yaştaki güreşçileri biran önce ödüle ve başarıya özendirecek her türlü söylemden ve eğitimden kaçınmalıdır. Sporcularını farklı motivasyon unsurları ile kademeli bir şekilde başarıya/ödüle yönlendirerek sporcularının devamlılığını sağlamalıdır. KAYNAKLAR Baymur, F. (1985) Genel Psikoloji (7. Baskı). İstanbul: İnkılap Kitabevi. Bayraktar G. Kuru E. (2007). Güreş hakemlerinin temel psikolojik ihtiyaçlarının incelenmesi. Niğde Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 1(1); 27-39 Champoux JE. (2011). Organizational Brehavior, Integrating Individuals, Groups, and Organizations (4th Edition).New York: Taylor &Francis. Cüceloğlu, D. (1992). İnsan ve Davranışı, Remzi Kitabevi, İstanbul Çelikkaleli Ö. Gündoğdu M. (2005) “Eğitim fakültesi öğrencilerinin psikolojik ihtiyaçları”, Eğitim Fakültesi Dergisi, 6(9), s. 43-53 Dizen M. Berenbaum H. Kerns JG. (2005) Emotional awareness and psychological needs, Cognition and Emotion, 19 (8), 1140-1157 198 Eren, A. (1994). lise öğrencilerinin yalnızlık düzeyleri ve psikolojik ihtiyaçlarının incelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi, Ankara. Eysenck, H. J.,W. Arnold, R. Meili. (1972) Encyclopedia of Psychology. Fontana/Collıns. Gençtanırım D. Tay B. (2015). The psychological needs of prospective classroom teachers. Elementary Education Online, 14(2), 647-656 Hamurcu H. 2011. Ergenlerin yetkinlik inançları ve psikolojik iyi oluşlarını yordamada psikolojik ihtiyaçlar. Selçuk Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bilim Dalı. Doktora Tezi, Konya Heckert, T.M., Cuneio, G., Hannah, A:P., Adams, P.J., Droste, H.E., Mueller, M.A. ve diğerleri. (2000). Creation of a New Needs Assessment Questıonnaıre. Journal of Social Behavior Personality,15(1), 121-136. Kesici Ş. Üre Ö. Bozgeyikli H. Sünbül, A.M. (2003) Temel psikolojik ihtiyaçlar ölçeğinin geçerlik ve güvenirliği VII. Ulusal PDR Kongresi Bildiri Özetleri Kitabı, Malatya Kesici, Ş. (2008). Yeni psikolojik ihtiyaç değerlendirme ölçeğinin Türkçe formunun geçerlik ve güvenirlik çalışması: Doğrulayıcı faktör analizi sonuçları. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. 20 s 493-501 Kuru, E. (2004). Türkiye ve Kazakistan’lı spora katılımcı erkek üniversite öğrencilerinin psikolojik ihtiyaçlarının karşılaştırılması. Bilig. 30: 203-233. Kuru, E. ve Baştuğ, G. (2006). Bayan ve erkek futbolcuların psikolojik ihtiyaçlarının cinsiyet değişkenine göre incelenmesi. Spormetre Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 3: 117-126. Nigar F. (2014). Ortaokul öğrencileri ile yatılı bölge ortaokul öğrencilerinin öznel iyi oluş ve temel psikolojik ihtiyaçlar düzeyinin karşılaştırması. Gaziosmanpaşa Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Rehberlik ve Psikolojik Danışma Yüksek Lisans Programı, Yüksek Lisans Tezi, Tokat Özaydın N. Sevinç S. Deniz ME. (2014). Mesleki müzik eğitimi alan öğrencilerin psikolojik ihtiyaçlarının ve yaşam doyumlarının incelenmesi. Sanat Eğitimi Dergisi, 2(1); 102-111. 199 “GÜREŞİN DANSI”: DANS SANATINA FARKLI BİR BAKIŞ Özlem DEMİRTAŞ1 Osman İMAMOĞLU2 Faruk YAMANER1 Hitit Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, ÇORUM Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, SAMSUN 1 2 ÖZET Amaç: Bu çalışmada karakucak ve yağlı güreşler öncesinde-sonrasında yapılan bazı hareketlere, anlamlarına ve varoluş şekillerine sadık kalınarak, görselliğinin artırılması için, estetik ve dans ritmi kazandırılması amaçlanmıştır. Bulgular: Türk ulusunun halk dansları, onun kültürel kimliğidir. Bu kimlik; toplumun dinini, törelerini, geleneklerini, duygularını, düşüncelerini, yaşamla olan mücadelesini hatta gündelik yaşantısında etkisinde kaldığı olayları hareketlerle anlatması, bu hareketlerin de dansa yansımasıdır. Ata sporumuz Güreşte de yapılan her hareketin bir anlamı vardır. Bu hareketler; güreşçilerin birbirlerini selamlaması, tokalaşma, yere eğilme, yeri öpme (üç defa) ve peşrev çekme olarak sayılabilir. Peşrevin anlamı güreşe başlarken hem ısınmayı sağlamak, hem de ısınmanın dışında eşleşme yapılan kişiye başarılar dilemektir. Yere eğilme ve yerden elin dize ve alına götürülmesi (temenna) “Topraktan geldik, toprağa gideceğiz” anlamı taşımaktadır. Bu hareket aynı zamanda semah eden canların sağ elin yukarı, sol elin ise aşağı doğru kollar açık bir hale gelme hareketi ile benzerlik taşımaktadır. Sonuç: Bu çalışmada geleneksel güreşlerimizin, gelecek nesillere aktarılıp koruma tedbirlerinin alınması, güreş sporunun, dansın ve müziğin estetik yönüyle birleştirilip ata sporunu farklı platformlara taşınması (yurtiçi ve yurtdışında tanıtmak), insanları bu sporu yapmaya ve izlemeye teşvik etmesi açısından Güreş hareketlerinin anlamlarına ve varoluş şekillerine sadık kalınarak bir koreografi oluşturulmuştur. Ata sporumuzun doğal ortamından sahneye geçişi zengin bir koreografi ile bütünleşirse güreşin seyir popülaritesinin artırılabileceğine inanılmaktadır. Anahtar kelimeler: Güreş, Dans ve Türk Halk Dansları 200 “GÜREŞİN DANSI” (DANCE OF WRESTLE) A DIFFERENT PERSPECTIVE TO DANCE ART ABSTRACT Purpose: In this study, it has been aimed to bring aesthetic and dance rhythms choreographically in order to increase visual quality by abiding meanings and existence forms of some moves that are performed before and after karakucak and oil wrestling. Findings: Folk dances of Turkish nation form its cultural identity. This identity is that the society, , expresses its religion, töre (traditions, verbal laws and manners), customs, emotions, ideas, struggles against life and even events, of which it is influenced in daily life through moves; and it is also the reflection of these moves to dance. In our ancestors’ sport Wrestle, every move has a meaning. These moves can be sorted as wrestlers greeting each other, handshaking, bending down, kissing the ground (three times) and prelude. Prelude serves as a warm up while starting wrestling and apart from warming up, it also stands for wishing the paired person success while warming up. Bending down to the ground and moving the hand from the ground to the knee and then to forehead (temenna) carries the meaning of “We came from dust and we will return to dust.” This move also carries similarities with the move of whirling semah’ opening up their arms by right hand rising up and left hand falling down. Conclusion: In this study, a choreography has been formed by abiding the meanings of Wrestle moves and existence forms with respect to handing our traditional wrestles down to the next generations and taking preservation measures, carrying the ancestor’s sport to different platforms by combining wrestle sport, dance and music with the aspect of aesthetics and encouraging people to perform and to watch this sport. If our shifting of ancestor’s sport from natural environment to the stage becomes integrated with a rich choreography, it is believed that popularity of wrestle watching may grow. Key Words: Wrestle, Dance, Turkish Folk Dances GİRİŞ “Olduğu yerde donup kalmış koşulları, kendi şarkıları eşliğinde dans etmeye zorlamalıyız” der Marx, “Hegel’in Hukuk Felsefesinin Eleştirisi” adlı eserin giriş bölümünde. Marx bu sözü, başka bir düşünceyle ilgili söylemiş olsa da pekâlâ bir sanatçının sanatını icra ediş biçimine de uyarlanabilir. Şöyle ki; Sanatçının kendi şarkısı, içinde yaşadığı toplumun 201 şarkısı olmalı, o şarkıda dans etmeli, donup kalmış koşulları da o şarkıda dans ettirmelidir (Dinlemez, 2012). Paulson, dansı, “hissetmek, anlamak ve iletişim kurmak için hareketin araç olduğu bir sanat dalı” olarak tanımlamaktadır (Paulson, 1993; Lin, 2005:1; Özevin, 2006:1’deki alıntı). Stinson‟a göre dans “bilme yoludur; dünyayı anlama ve iletişim kurma yoludur” (Stinson, 1991; Lee, 1998: 38; Özevin, 2006:1’deki alıntı). Dans, en eski iletişim ve anlatım biçimlerinden biridir. Duygu ve düşünceleri; sevinci, hüznü, isyanı, acıyı, sevgiyi ve nefreti, kızgınlığı, yakarışı, beklentiyi... vb. anlatmanın bir yolu olarak görülmüştür. Yüzyıllardır gelişen ve değişime uğrayan canlı bir sanat dalı olan dans, tarih boyunca ekinin en önemli öğelerinden birisi olmuş, içinde geliştiği ekinin özelliklerini yansıtmıştır (Çedikçi, 2008). Anadolu’da da dans geleneğinin çok eskilere dayandığını, eski uygarlıkların resimlerinden, heykel ve duvar kabartmalarından anlıyoruz. Su (1994), Halk Danslarının Ortaya Çıkış Koşulları ve Anadolu’da Gelişimi isimli yazısında; Metin And’ın, Konya-Çatalhöyük kazılarında çıkartılan bir duvar resmindeki toplu dans sahnesini, Anadolu’da dans geleneğinin eskiliğine örnek gösterir. (MÖ. 5500-6500) Yine aynı konuda, o yörede kimi geleneklerin bugün de yaşadığını ekler. Ölüm ve dirilmeyi anlatan geyik tapınışının Hititlerde olduğunu belirtir (Gözaydın, 2006). Ritim ve Raks’ın insanı “trans”a geçirici özelliğinden ziyade folklorik yönü üzerinde durulmuş, toplumun estetik değerlerinin halk oyunları aracılığıyla örf ve adetlere – kültüre dönüştüğü görülmüştür (Öke, 2011). Oysaki tanınmış Fransız felsefecisi Paul Valery’ye bakılırsa, “Dans bir egzersiz, bir eğlence, bir süsleme sanatı, kimi zaman bir sosyete oyunu olmakla sınırlı değildir, ciddi bir iştir, kimi yönleriyle de çok saygıdeğer bir uğraştır. İnsan bedenini anlamış ya da en azından o düzenin gizini, kaynaklarını, sınırlarını, içinde barındırdığı enerji ve duyarlılık uyuşumunu duyumsamış her dönemde, dansla uğraşılmış, dans yüceltilmiştir.” (Öke, 2011) Yeryüzünün gördüğü en büyük dansçılardan olan Isadora Duncan, aynen yukarıda ritim için kullanılan ifadeleri raks için tekrarlar ve dans, özgürlüğe ulaşmanın biricik yoludur, der. Ona göre de özgürlük, kendini evrenin ritmik akışına teslim etmekten geçmektedir. Bu itibarla, böylesi bir “dans bir duadır (imleme MKÖ); her bir hareket uzun dalgalanmalarla cennete ulaşır ve göklerin sonsuz ritminin bir parçası olur.” (Öke, 2011). Müzik de -Afrikalı için kendine özgü ritim ve raksları ile- bir vücut dili değil midir? Afrika deyince akla, hemen “sihirli davullar-büyüleyici danslar” denklemi gelir. Afrikalı raksı sanat değil, yaşamın ta kendisi olarak görmektedir. Dans, onlara göre, yaşamaktır. Dansın 202 içinde hayatı oluşturan ve idame ettiren enerji/ruh vardır. Dansın ruhsal (=spiritual) estetiği öylesine büyüleyicidir ki, bu dünya ile atalar ruhunun/Büyük Yaratıcının bulunduğu alem(ler) ile rabıta(lar) yani kurulacak köprüler ancak onun vücuda verdiği titreşimler ile sağlanabilir. (Ritim ve) Raks, insanı kavradığı/sarıp sarmaladığı andan itibaren vücut kanatlanır, semalara yükselir ve asıl özgürlüğünün tadına varır (Öke, 2011). Latin Amerika kültüründe de bu durum çok farklı değildir. Dışlanmışların kader(leriy)le dansı, kamusal alanın adap ve mülkiyetine meydan okumaydı. Başlarda farklı gerekçelerle dışlanan tango Arjantin’in ulusal simgesi olma yolunda ilerlemektedir. Tango sayesinde Arjantin’in de dünyada bir yeri olduğunun farkına varılmıştır (Öke, 2010). Birdoğan’a göe; en ilkel kişilerden en uygar kişilere değin müzikle vücut hareketlerini birleştirme istekleri kişiler var olduğu sürece sona ermeyecektir. Bu halk danslarımızın ortaya çıkışı ile ana neden olarak bağlıdır. Türk ulusunun halk danslarının üstün ve yüce niteliklerinin asıl nedeni danslarımıza kutsallık yönü verdiğimizdendir. Bir yerde bu danslar bizim yaşamımızın aynasıdır. Ulusların kültürel çalışmalarının en önemli bölümünün, öze dönüş demek olan folklora ayrıldığı bir gerçektir. Halk bilgisi diyeceğimiz bu sözcüğün anlattığı kavramların başında da halk dansları gelmektedir (Gözaydın, 2006). Halaylarımızda halkımızın coşkusunu, sevincini, mutluluğunu, özlem ve isteğini ortaya koyan ve bu oyunlarda rol alan kişiler, Zeybekte, zeybekliğin, zeybek gibi bir yaşayışın Türk yiğitliğinin, koruyuculuğun, yardımseverliğin, dayanışmanın, kendine güvenin ve dostlarıyla, arkadaşlarıyla birlikte olmanın gururunu ve mutluluğunu, Semahlarımızda, mistik ve estetik hareketler ile Tanrı’ya ulaşma yolunu ve Mevlevi sema törenlerimizde de, Allah’a ulaşma yolunun derecelerini sembolize eden, içinde dini öğe ve temalar barındıran ve bu haliyle ayrıntılı kural ve niteliklere sahip tasavvufisini görmekteyiz. Doğu dünyasında, “hareket ve dansın gücü” dövüş sanatlarına bile işlemiştir. Kata, dövüş sanatlarında bir dizi harekettir. Bunu bir dövüş disiplini olarak da ifade ederler. Ancak aynı zamanda bir dövüş sanatı dansı olarak da işlevi vardır. Yeni Zellanda’da sporcuların bile maç öncesinde karşı takımın oyuncularına gözdağı verebilmek için ürkütücü hareketlerden oluşan “Haka Dansı”na kalkıştıklarını görülmektedir (Öke, 2010). Milattan önce 3400’lü yıllara kadar uzanan güreş tarihinde ise; insanoğlu, hayvanlarla ve kendi cinsinden olanlarla yakından mücadele etmek zorunda kalınca kendi vücut ağırlığı ile kas gücünden faydalanma şeklini, yani güreş sanatını yaratmıştır. Güreşin, Türk kavramı ile bütünleşmesi uzun bir tarihi geçmişe ve Türklerin anavatanı olarak Orta Asya’ya kadar gitmektedir. Spor tarihi araştırmacısı M. Atıf Kahraman panayırlarda gösteriler ve spor yarışmalarının yapılması eski 203 bir gelenektir. Türk güreşinin panayırlarda yapılmaya başlanması 10. yy’dan itibaren Tuna boylarında görülen Peçenek Türklerinin Rumeli’ye yerleşmesinden sonradır. Türk milletinin her ferdi güreş sporunu yarışma, eğlence, gösteri ve sosyal statü göstergesi olarak benimsemiş ve uygulaya gelmiştir (Toksöz, 2011). Güreşte yapılan her hareketin bir anlamı vardır. Yağlı güreş peşrevle başlar. Peşrevin anlamı güreşe başlarken hem ısınmayı sağlar, hem de ısınmanın dışında ısınırken eşleşme yapılan kişiye başarılar dilenmektedir. Yerden alınan temenna ile yeri üç defa öpülür. Yere eğilip yerden alınır. Yer, diz, ağız, alın götürülür. Topraktan geldik, toprağa gideceğiz anlamı taşıyan bu hareket, sema eden canların sağ elin yukarı, sol elin ise aşağı doğru kollar açık bir hale gelme hareketi ile benzerlik taşımaktadır. Sema da sağ elle Tanrı’dan feyiz alıp O’ndan başkasına yüz çevirmek ve sol elle bu feyzin dağıtılması anlamına gelmektedir. Yine Semah kültürümüzde örneğin; bir elin avuç içinin göğe çevrili iken diğer elin diğer elin avuç içinin yere baktığı harekette ifade edilmeye çalışılan; “Sen Hak’sın ben halkım, ben senden gelen ve senin özünü taşıyanım, senden ayrı değilim” düşüncesidir. Taşçı (2010) pehlivan olmayı şu sözlerle anlatmaktadır: “Kol sallama hareketleri var başarı dileme anlamı taşıyan. Paçasını yokluyorsun rakibin, paçası iyi bağlanmışsa diyorsun ki paçan iyi bağlanmamış, burada açık verirsin. Rakibine yani uyarı gibi, açığını da söylüyorsun yani, her şeyin tam olsun, iyi olsun. Yiğitçe bir güreş olsun. Paça yoklamalarının manası budur. Sarılmada da başarılar diliyorsun. Sırtını sıvazlıyorsun. Allah yardımcın olsun, Allah sırtını yere getirmesin diyorsun. O da sana aynısını söylüyor. Çok büyük bir centilmenlik örneği var yağlı güreşlerde. Çok büyük bir tevazu çok büyük bir kardeşlik var ama neticede kapışıyorsun bir taraftan da rakibini yenmeye çalışıyorsun” (Toksöz, 2011). Antropologlara göre sanat, halkların duygu ve düşüncelerine tercüman olabildiği ölçüde birer “kimlik yansımalarıdır” (Öke, 2011). Medeniyetler beşiği Anadolu’muzun kültürünün birbirinden farklı motifleri, türleri ve bizi biz yapan değerleri yaşam biçimlerimizin en önemli kanıtlarıdır. Fischer’a göre; “Yalnızca sanat insanı parçalanmış bir durumdan birleşmiş bir bütüne dönüştürebilir. İnsanın gerçekleri anlamasını sağlar, onları dayanılır bir biçime sokmasında insana yardımcı olmakla kalmaz, gerçekleri daha insanca, insanlığa daha layık kılma kararlılığını artırır... Sanatçı denen o üstün büyücü gereklidir, topluma.”. “Oyun (Dans), halk hayatında toplayıcı, yaklaştırıcı bir rol oynar. Her şenlikte onun yeri vardır” (Öke, 2011). Tüm bu kültürel zenginliklere rağmen Türk geceleri yapan bazı otellerimizin çoğu zaman para kazanmak uğruna Türkleri fes ve peçeli olarak tanıtmaları, deve üzerinde dansöz 204 getirtip bu dansı bizim kültürümüzmüş gibi yabancı misafirlerimize sunmaları, gerçeğiyle hiç alakası olmayan halk oyunları, dahası sema gösterisi ile göbek dansının arda arda yapıldığı üzücü bir durumdur. Oysaki aslına bire bir uyan bir halk oyunu gösterisi, bir kına gecesi canlandırması, bayram günü eş-dost-büyük evi ziyareti, Türkiye'mizi tüm kültürel mirasları ile tanıtan bir barkovizyon gösterisi daha yerinde olacaktır. Bu çalışmamızda yüzyıllardır devam eden yağlı güreşlerimizin, gelecek nesillere aktarılıp koruma tedbirlerinin alınması, güreş sporunun, dansın ve müziğin estetik yönüyle birleştirilip ata sporunu farklı platformlara taşımak (yurtiçi ve yurtdışında tanıtmak) ve insanları bu sporu yapmaya ve izlemeye teşvik etmek açısından, güreş hareketlerinin anlamlarına ve varoluş şekillerine sadık kalınarak bir koreografi oluşturulmuştur. Toplumun her bireyinin bu geleneğe ait farkındalığının oluşturulması gerekmektedir. Bu görev Bakanlıkların, Belediyelerin ve Sivil Toplum Kuruluşları temsilcilerinin yanı sıra, biz üniversitelerin ve akademisyenlerin de en önemli görevlerinden biridir. Kaynakçalar Çedikçi, T. (2008). Eğlence Sektörünün Ülke Ekonomisindeki Yeri: Bir Uygulama Örneği, Müzikaller, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Kültür Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Dinlemez, P. (2012). Dansın Tarihçesi, Dans Nedir, Ne Değildir? 20 Nisan 2016 tarihinde http://www.yerelgundem.com/yazarlar/serbest_kursu/4721/dansin_tarihcesi_dans_nedir_ne_degildir.h tml adresinden erişildi. Gözaydın, N. (2006). Türk Halk Oyunları Antolojisi 2, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara. Öke, M.K. (2010). Kaderle Dans: Özgürlük-Güvenlik Kıskacındaki Latin Amerika’da Kimlik Sorunsalı. Birinci Baskı: Ekim 2010 İstanbul: Hiperlink. Öke, M.K. (2011). İlahlarla Dans: Ritim, Raks ve Afrika Ruhu. Ed.: 1 bs. İstanbul: Hiperlink. Başlık Yayın Grubu. Özevin, B. (2006). Oyun, Dans ve Müzik Dersine İlişkin Motivasyon Ölçeği. Ulusal Müzik Eğitimi Sempozyumu Bildirisi, 26-28 Nisan 2006, Pamukkale Ünv. Eğt. Fak. Denizli. Toksöz, İ. (2011). Pehlivan Kırkpınar Yağlı Güreşleri/Kırkpınar Oil Wrestling. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Ankara. 205 HASSA PEHLİVANI OLMAK VE HUZÛR-I HÜMÂYÛNDA GÜREŞ TUTMAK Mehmet TÜRKMEN1 Osman İMAMOĞLU1 Onur ÖZTÜRK1 1 Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimler Fakültesi, Atakum/SAMSUN ÖZET Hassa pehlivanı olmak; Osmanlı padişahına veya saraya ait pehlivan olmak, huzûr-ı hümâyûnda güreş tutmak; padişah huzurunda güreş yapmak demektir. Başbakanlık Osmanlı Arşivleri (BOA) ve diğer birinci el kaynaklarda, konuyla ilgili böyle kelimelerden oluşan cümleler kurulduğundan çalışma başlığı bu şekilde tercih edilmiştir. Osmanlı Devletinde bazı paşalar, sadrazamlar, beylerbeyi, sancaklarda vb bürokrasisi kendi himayelerinde hassa pehlivanları bulundururlardı. Padişahlarında kendisine ait sarayın değişik kademelerinde istihdam ettiği pehlivanları vardı. Bunların istihdamında, barınma ve beslenmesinde bir hiyerarşi vardı. Aynı şekilde huzûr-ı hümâyûnda güreş tutmanın, duacıların (cazgır) salavatlamasının da bir âdâb-ı muaşereti vardı. Bu çalışmada Osmanlı sarayına alınan ve istihdam edilen güreşçiler (Hassa Pehlivanları) arasındaki hiyerarşi, statüleri ve huzûr güreşlerine yansıması, bunların tarihi süreçte geçirdiği oluşum ve değişimler incelenmeye çalışılmıştır. Tarama metoduyla yapılan çalışmada, bağlayıcı araştırmalardan ve belgelerden faydalanılmıştır. Osmanlı Devleti kuruluşundan itibaren güreşte kurumsallaşmış, güreşe ve güreşçilere de hamilik etmiştir. Osmanlı güreş organizasyonlarında bir takım prensipler koymuş, bazı yönleriyle katı olan bu sistemlerin, 1827 yılından sonra tamamen değiştiği ve hassa pehlivanlığının sona erdiği görülmüştür. 1827-61 yılları Osmanlı güreşi fetret dönemi geçirmiş, güreşçilerde bazı adli olaylara karışmışlardır. Abdülaziz dönemi (1861-76) tekrar canlanan saray pehlivanlığı ve güreş organizasyonları aynı padişahın tahtan indirilmesiyle son bulmuştur. 1890’dan sonra özellikle Deliorman’dan Batı Anadolu’ya zorunlu göç eden Türkler, büyük güreş potansiyellerini de beraberinde getirmişlerdi. Pehlivanlık ruh ve erdemliliğine sahip bu büyük güreşçiler, saray himayesi görememişler, huzûr-ı hümâyûnda güreş tutamamışlar ve padişahın maddi değil, ama manevi ihsanı şahanelerine mazhar olmuşlardı. Bunlar Türk güreşini yurt içinde ve özellikle yurt dışında zirveye taşıdılar. Anahtar kelimler: Hassa pehlivanı, huzûr-ı hümâyûn, güreş tutmak. 206 BEING A “HASSA WRESTLER” AND WRESTLING IN SULTAN’S PRESENCE ABSTRACT Being a “Hassa Wrestler”; being a wrestler that is belonging to the Sultan or the Palace, wrestling in Sultan’s presence. Because of consisting the sentences with such words in the Prime Ministry Ottoman Archives and other first-in-hand sources working title was chosen it this way. Some princes, grand viziers, governor etc. they contain wrestlers on their patronage with own bureaucracy. Sultans have wrestlers that employed at various levels of the palace. There is a hierarchy of their employment, housing and feeding. Likewise, there is an etiquette of wrestling in Sultan’s presence, shouting of prayers. From the establishment, Ottoman Empire is institutionalized in wrestling and it has patronage of wrestling and wrestlers. The empire put a set of principles in wrestling organizations, the system is strict in some aspects, it’s completely changed after 1827 and wrestling in Sultan’s presence is ended. Ottoman wrestling was in interregnum period between 1827-1861, wrestlers are involved in some criminal cases. Palace wrestling revived in Abdülaziz period (1861-1876) and wrestling organization were ended with the dethroned of same Sultan. After 1890, especially in Deliorman, forced migrating Turks to western Anatolia brought great wrestling potential with them. Wrestlers that have the spirit and virtues could not get the Palace belonging, wrestle in Sultan’s presence and they were honored valuable grants not financial but spiritual by the Sultan. They were carried out the Turkish wrestling to the summit in the country and especially abroad. Keywords: Wrestlers belonging to the Sultan, wrestling in Sultan’s presence, wrestling. GİRİŞ VE AMAÇ Güreş, Osmanlı Devleti’nin birçok bölgesinde halk tarafından çok sevilen bir eğlenceydi. Bu yüzden çeşitli vesilelerle sık sık güreşçilerin halkı eğlendirmesine fırsat verilirdi. Yabancı bir elçinin gelişi, bayram, sünnet, doğum, evlilik gibi durumlar bu eğlencelerin tertip edilmesinin başlıca sebepleriydi. Düğünlerde gösteri yapan güreşçiler birkaç defa meydana gelerek gösterilerini yaparlardı. Bu gösterilerde gerçek güreşler yapılır, her güreşçi maharetini gösterir, bildiği oyunları rakibine uygulayarak onu yenmeye çalışırdı. Bu oyunlardan İntizamî Surnamesi’nde geçenler; sarma, ayak almak, boyunca havaya dikmektir. 207 Osmanlı Devletinin Kuruluşundan itibaren güreşte kurumsallaştığı, güreşe ve güreşçilere de hamilik yaptığı bilinmektedir. Bu hizmeti ağırlıklı olarak Tekke-Vakıf sistemi ile yapmıştır. Osmanlı güreş tekkeleri ile mektepler gibi kendi kurumlarının alt yapısından yetişenlerin tamamına, ikinci olarak da taşrada yetişen pehlivanların (Kırkpınar ve Elmalı gibi önemli organizasyonlarda yaptıkları derecelere göre) bir kısmına saraylarda kadro vermekteydi. Osmanlı belgelerine göre, Osmanlı hanedanının saraylarda istihdam ettiği güreşçilerin çok büyük çoğunluğu Rumeli diyarındandı. Anadolu’dan istihdam edilen pehlivanların toplamı ise tek elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdı. IX. yy.’ın ilk çeyreğinde ün salmış Bozoklu (Yozgatlı) İbrahim Pehlivan bunlardan biriydi. İbrahim Pehlivan (Baba Paşa/Pehlivan Paşa Baba) “kapıcı başı” olarak Osmanlı sarayına girecek, güreşi bittikten sonra da gösterdiği askeri başarılardan dolayı “baş vezir/vezir-i azam” lığa kadar yükselmişti. Bu çalışmada Osmanlı sarayına alınan ve istihdam edilen güreşçiler (Hassa Pehlivanları) arasındaki hiyerarşi, statüleri ve huzûr güreşlerine yansıması, bunların tarihi süreçte geçirdiği oluşum ve değişimler incelenmeye çalışılmıştır. Tarama metoduyla yapılan çalışmada, bağlayıcı araştırmalardan ve belgelerden faydalanılmıştır. TARTIŞMA VE SONUÇ IV. Murat zamanında (1623-1640) güreşçilerin Birun denen Dış Saray’dan Enderun denen İç Saray’a alındığı ve bu padişah döneminde kurulan Seferli Koğuşu’nda güreşçilerin de bulunduğu anlaşılmaktadır. Osmanlı saraylarında iç oğlanların eğitimlerinden hadım ağaları sorumluydu. Bu ağalara bağlı olarak çalışan daha alt sıralarda yer alan diğer ağalar, sorumluluklarına verilmiş gençlerin hareketlerini denetlemekle, onlara hem İslam dininin gereklerini vermekle hem bedensel eğitimleri ve özellikle de padişaha nasıl hizmet etmeleri gerektiğini öğretmekle sorumluydu. İç oğlanların sarayda eğitime başladıkları ilk oda “Küçük oda” idi. İç oğlanları okuma-yazmayı ve İslam dininin ilk temel kurallarını burada öğrenirler; burada altı yıl kaldıktan sonra ikinci odaya, “Kiler Odası”na geçerler, fiziksel olarak daha da geliştikleri için burada beden eğitimi almaya başlarlar. Beden eğitimiyle ilgili başlıca dersler ok atmak, mızrak kullanmak, at binmek, cirit atmaktı. Dahası onlara Türkçeyi kusursuz şekilde konuşmanın yanı sıra görev alabilecekleri devlet kademelerinde ihtiyaç duyacakları Arapça ve Farsça da öğretilirdi. Dört yıl sonra üçüncü odaya “Hazine Odası”na geçerler ve padişaha ilk hizmetlerini burada vermeye başlarlardı. Bu odada ata binmek önemli aktivitelerdendi. İç oğlanlarında en seçkin olanlar “Has Oda”ya geçerler ki burada padişahın 208 özel hizmetinde bulunurlardı. İç oğlanlarının yaptıkları spor aktivitelerine bazen şehzadeler de katılırlardı. Osmanlı Devletinde bazı paşalar, sadrazamlar, beylerbeyi, sancaklarda vb bürokrasisi kendi himayelerinde hassa pehlivanları bulundururlardı. Padişahlarında kendisine ait sarayın değişik kademelerinde istihdam ettiği pehlivanları vardı. Bunların istihdamında, barınma ve beslenmesinde bir hiyerarşi vardı. Aynı şekilde huzûr-ı hümâyûnda güreş tutmanın, duacıların (cazgır) salavatlamasının da bir âdâb-ı muaşereti vardı. Ama Pomak kökenli eski saray pehlivanları ve onların çıraklarının kötü hegemonyasına son verdiler. Bununla Türk güreşini yurt içinde ve özellikle yurt dışında zirveye taşıdılar. Bu ahlaki ve fiziki başarıları ile vatan savunmasına olan katkılarından dolayı II. Abdülhamid’in güreşçilere olan negatif bakışını pozitif imaja çevirdiler. onun ve de ondan sora Sultan Mehmed Reşad’ın manevi ihsanına mazhar oldular (1). Onların güreşteki başarıları Türk kavramını güçle, kuvvetle bütünleştirdi ve bunu dünyada asırlarca sürebilecek olan bir özeyiş haline getirdiler. Kanuni Sultan Süleyman, güreş seyretmekten çok hoşlanırdı ve kendi güreşçileri vardı Bunlar özgür insanlardı ve güreşmeleri için günde on ya da on iki akçe ücret alırlardı. Sultan Süleyman, İbrahim Paşa ile kız kardeşi için yapılan düğün törenlerinde Atmeydanı’nda paşa için yaptırılan saraya geçerek burada güreş, raks, koşu, ok yarışı ve diğer eğlenceleri seyretmişti. 1539 yılında şehzadeler için yapılan sünnet düğününde de güreşçilere, cambazlara, hokkabazlara, hayalcilere, maskaralara, soytarılara halkı eğlendirmelerini emretmişti. IV. Murat’ın pehlivanların yaptığı yağlı güreşlere meraklı olduğu ve devrinde Enderun’da bazı güreş müsabakalarının yapıldığı bilinmektedir. Hatta ok atmak, ata binmek ve mızrak atmak konusunda çok maharetli olan padişahın Melek Ahmet Paşa, Deli Hüseyin Paşa ve Hattat Hüseyin Paşa ile güreş tuttuğuna dair kayıtlar vardır. Ancak Hassa güreşçilerinden Tokatlı Halil ile bostancılardan Hamza Pehlivan’ın Sultan IV. Murat’ın izni dışında güreşmeleri her ikisinin de idamına sebep olmuş ve sarayda güreş tutulması bir müddet yasaklanmıştır. Yine bu padişah döneminde miftah ağası olan pehlivan Mehmet Ağa kapıcıbaşılıkla dış hizmete çıkmıştır. IV. Mehmet ve III. Ahmet’in şehzadeleri için yaptırdıkları sünnet düğünlerinde güreş müsabakaları da yapılmıştır. Osmanlı sarayında yapılan düğünlerden birinde güreşçiler düğünün sekizinci gününde gösteri yaptılar. Meydana dört güreşçi çıktı ki bunlar Zünnuoğlu, Keskinoğlu, Üsküdarlı Kara Osman ve Çuhadar Abdi adlı pehlivanlardı. Zünnuoğlu Keskinoğlu ile Üsküdarlı Kara Osman da Çuhadar Abdi ile eşleşti. Pehlivanlar birbirlerine üstünlük sağlayamayınca güreşi kesip baş başa vuruşmaya 209 giriştiler. Sonunda Keskinoğlu ve Kara Osman dayanamayıp düştü. Düğünün dokuzuncu gününde de güreşçiler meydana çıktı. Bu kez birbirlerine çok sert davrandıkları görüldü. IV. Mehmet döneminde Edirne’de yapılan 1675 Şenliğinde güreş müsabakalarının yapılması aynı zamanda uzun bir geleneğin ürünüydü. 1670-1677 yılları arasında İngiliz Elçisi Sir Daniel Harvey’in yanında elçilik rahibi olarak İstanbul’da görev yapan ve bir süre Türkiye’nin Batı bölgelerini gezip gözlemlerde bulunan Dr. John Covel’in 413 sayfa tutan anılarında Edirne Şenliği’ne dair gözlemleri de vardır. Buna göre zaten “Edirne Kırkpınar’da yağlı güreşler geleneksel olarak her yıl yapılmaktaydı. Kırkpınar’daki güreşlere katılanlar eski törelere uygun olarak yarı çıplak ve belden aşağı kısmını örten kısa bir pantolonla (kispet) alana çıkıyorlardı. Bu işte hile ve oyun diye bir şey yoktu, tamamen güce dayanıyordu. Güreşçilerden birinin sırtı yere yapışmadan kazanma diye bir şey söz konusu değildi; bunun içinde en az bir buçuk saat alt alta üst üste güreşiyorlardı. Bu şenlikte her gün yirmi ya da otuz kadar güreşçi vücutlarının her tarafını yağlayıp meydana çıkıyorlardı. Güreşçiler meydana çıktıktan sonra önce ellerini toprağa değdirip yüzlerine sürüyorlar, sonra da rakipleriyle tokalaşıp kendi ellerini öpüyorlardı. Bu hareketleriyle dostça ve centilmence güreşeceklerini ifade etmek istiyorlarmış.” At meydanında hemen hemen her gün çeşitli eğlenceler ve oyunlar düzenlenirdi. Şenliklerde at, eşek gibi hayvanlarla düzenlenen gösterilerin yanı sıra güreşçiler, okçular ve kılıççılar yer alırdı. Güreşçilerin üzerinde iyi yağlanmış deri kıspetleri vardı. Seyredenlerden biri kazanana birkaç akçe vereceğine dair söz verirse güreşçiler güreş tutarlardı. Bu adamlar iri yapılı, adaleli ve güçlü yapılıydılar. Her oyundan sonra güreşçiler terli bedenlerini mavi çizgili pamuklu bir kumaşla sararlardı. Ama güreş alanının dışında uzun, ipek kuşaklı, kukuletalı giysiler giyerlerdi. Bu giysiler siyah kadife ve astragandandı. Kukuletalar Polonya veya Gürcü beylerininkine benzerdi. Osmanlı saraylarında ve çevresinde güreş hem eğlencenin önemli bir unsuru hem de askeri talimin gerekli araçlarındandı. Padişahın huzurunda yapılan güreşlere “Huzur Güreşleri” adı verilirdi. Bu güreşler daha ziyade düğün, bayram gibi şenliklerde, son zamanlarda ise binişlerde davul zurna eşliğinde yapılırdı. Güreş bitince padişah pehlivanlara ihsanlarda bulunurdu. Yenenin mükâfatı yenilen pehlivandan daha fazla olurdu. Bu yüzden sarayda pehlivanlar diye adlandırılan bir kesim vardı. İçlerinden biri “Pehlivan Kahyası” olarak görevlendirilerek pehlivanların kendi iç düzenini sağlamakla, diğer saray halkıyla ilişkilerini ve yapacakları işleri düzenlemekle görevli olurdu. Sarayda birçok pehlivan olmasına rağmen bunlardan bazıları çok ünlü olurdu. Ülkede nam salmış güreşçiler olursa o 210 güreşçi saraya davet edilir ve padişahın huzurunda bu pehlivanların güreşi izlenirdi. Bu güreşlerin çoğunlukla yağlı güreş olduğu anlaşılıyor. Huzurda sadece ünlü pehlivanlar güreşebilirlerdi. Pehlivanlar bu güreş sırasında padişahın yüzüne bakamazlar ve sırtlarını padişaha dönemezlerdi. Huzurda en büyük kabahat padişaha arka dönmekti. Huzur güreşinde pehlivanların naralanması da yasaktı. Güreşe olan merakıyla tanınan Sultan III. Selim döneminde dönemin en ünlü pehlivanı olan Ahıskalı Mahmut, padişahın iltifatına mazhar olarak sarayda himaye edilmiş, padişahın vefatından sonra II. Mahmut döneminde de sarayda kalarak huzur güreşleri yapmıştır. Huzurda bazen vezirlerin maiyetinde bulunan hatta dış ülkelerden getirtilen pehlivanlar da güreştirilirdi. Nitekim kendisi de iyi bir sporcu olan ve kapı halkı ile leventlerinin hemen tamamını sporculardan oluşturan Kaptan-ı Derya Küçük Hüseyin Paşa’nın maiyetindeki altı pehlivan saray pehlivanlarıyla güreşmiş fakat hepsi de yenilmişti. II. Mahmut zamanında güreşçiler Enderun kadrolarında önemli yer tutmaktaydı. Pehlivanlar biniş törenlerinde güreş tutar ve maharetlerini gösterirlerdi. Bu dönemde Çinili Köşk’te, Gülhane’de, Eski Saray’da, Veli Efendi Çayırı’nda, Okmeydanı’nda ve Kâğıthane’de güreş müsabakalarının yapıldığı ve İkiz Osman ile Ahıskalı Mahmut pehlivanların çok meşhur oldukları bilinmektedir. Padişahın huzurunda yapılan sportif faaliyetler eğlencenin yanı sıra Enderun halkının bir tür askerî tatbikat yapması anlamına da geliyordu. II. Mahmut, 25 Ağustos 1812 günü saraydaki maiyetini alıp Arnavutköy’deki İzzet Paşa Kasrı’na gitti. Kasırda öğle namazının ardından pehlivanların güreşmeleri buyruldu. İkiz Pehlivan, Dobrucalı, Suhteoğlu ve daha başkaları güreştiler ama akşama kadar birbirlerinin sırtlarını yere değdiremeyecekleri anlaşılınca padişah “Berabere kalsınlar.” dedi, pehlivanlara bolca bahşiş ihsan buyruldu. Binişlerin amaçlarından biri de tatbikatları sürekli kılmaktı. Padişah Alibeyköyü’ne gittiğinde de her zamanki gibi pehlivan güreşleri ve atış talimleri yapıldı. İncili Köşk’e yapılan bir başka binişte önce tomak oynandı, daha sonra pehlivanlar güreştiler. Onlar iptida el ense, sonra beş kabza ve daha sonra göğüs çaprazı ve kurt kapanı, boyunduruk gibi oyunlarla rakibi kündeden atmaya gayret gösterdiler. Ancak birbirlerine üstünlük gösteremeyince padişah berabere kalmalarını emretti. 19 Ağustos 1813’te Çinili Köşk’ün padişah tarafından şereflendirilmesiyle önce ağalar tomak oynadılar, bir süre sonra bahşişlerini alıp meydanı pehlivanlara bıraktılar. Padişah meydana çıkan pehlivanlara sırayla namlı İkiz Pehlivan ile güreşmelerini emretti. Kim kazanırsa bağışlara gömülecekti. İçlerinden “Suhte Pehlivan” diye bilinen İkiz’in karşısına çıktı. Elinden geldiğince türlü oyunlar denedi ama başarılı olamadı. Bütün pehlivanlar 211 yeryüzünde İkiz’i yenebilecek başka bir pehlivan olmadığını itiraf ettiler. Padişah, bunun üzerine Zeytinyağcılar Kethüdalığını hayatı boyunca İkiz’e verdi, üç oğlunu da saraydaki Hazine, Kiler ve Seferli odalarına aldı. 27 Mayıs 1814’te Dolmabahçe Köşkü’ne gidildi. Burada yapılan güreşlerde galip gelenler rakiplerini ayaklarının altına aldı. 14 Temmuz 1814’te padişah Çubuklu mesiresine dolaşmak için gittiğinde burada da pehlivan güreşleri ve atış talimleri yapıldı. 1 Şubat 1816 günü Şimşirlik meydanında padişahın huzurunda önce tomak oynandı ardından pehlivanlar güreşti. Pehlivanlardan bazıları rakiplerini kündeden atıp yendiler. 9 Nisan 1816’da askerin maaşı dağıtılmak üzere padişah Sofa Köşkü’ne gitti. Enderun ağalarının da katıldığı törende önce tomak oynandı ve oyunculara ihsanlar yapıldı. Daha sonra pehlivan güreşleri yapıldı ama onların usul ve ahenge uymadıkları gözlendi. Daha sonra İkiz ve Dobrucalı birbirlerine meydan okudular. İkiz yaşlandığı için Dobrucalı’yı yenemedi ama padişah ikisine de eşit ihsanda bulundu. 8 Ekim 1816’da Yıldız Kasrı’na düzenlenen saltanat binişinde önce pehlivan güreşleri sonra tüfek atışı yapıldı. Ancak hava rüzgârlı olduğu için kimse testiyi kıramadı. 9 Ekim 1819’da Padişah Kâğıthane Kasrı’na binişe gitti. Binişlere özgü oyunlar oynandı, pehlivanlar güreşti. 8 Mayıs 1821’de Dolmabahçe Köşkü’ne yapılan rikap töreninde de pehlivan güreşleri ve tüfek atış talimleri yapıldı. 1822 yılı yeni yıl münasebetiyle Muharrem’in ikinci günü Bahariye Kasrı’nda biniş töreni yapıldı. Burada önce pehlivanlar güreşti, sonra atış talimleri yapıldı. 1826 yılında padişah savaş ilminin her türlüsünü öğrenme ve diğer bütün işlerden el etek çekerek talim etme yönünde eğilim gösterdi. Bundan sonra sarayda askerlikle ilgili yapıla gelen işler bir tarafa bırakıldı ve orduda yeni düzenlemelere gidildi. Cirit atma, tomak oynama, güreş tutma gibi eski talim şekilleri bırakılınca saraydaki bu işlerle ilgili kadrolar da emekliye ayrıldı. II. Mahmut’un 1826’da saraydaki Enderun kadrolarını kaldırmasıyla güreşçi tekkeleri de kapandı. Enderun’dan yetişen pehlivanlar arasında Zal Mahmut Paşa, Hattat Hasan Paşa, Deli Hüseyin Paşa, Melek Ahmet Paşa ve Hafız Mehmet Paşa gibi ünlü devlet adamları bulunmaktadır. Osmanlı Devleti kuruluşundan itibaren güreşte kurumsallaşmış, güreşe ve güreşçilere de hamilik etmiştir. Osmanlı güreş organizasyonlarında bir takım prensipler koymuş, bazı yönleriyle katı olan bu sistemlerin, 1827 yılından sonra tamamen değiştiği ve hassa pehlivanlığının sona erdiği görülmüştür. 1827-61 yılları Osmanlı güreşi fetret dönemi geçirmiş, güreşçilerde bazı adli olaylara karışmışlardır. Abdülaziz dönemi (1861-76) tekrar canlanan saray pehlivanlığı ve güreş organizasyonları aynı padişahın tahtan indirilmesiyle son 212 bulmuştur. Güreşçiler 19. Yüzyılda Abdülaziz döneminde saray entrikalarına karışmanın dışında birçok olumlu görevler üstlenmişlerdir. Sonuç: 1890’dan sonra özellikle Deliorman’dan Batı Anadolu’ya zorunlu göç eden Türkler, büyük güreş potansiyellerini de beraberinde getirmişlerdi. Pehlivanlık ruh ve erdemliliğine sahip bu büyük güreşçiler, saray himayesi görememişler, huzûr-ı hümâyûnda güreş tutamamışlar ve padişahın maddi değil, ama manevi ihsanı şahanelerine mazhar olmuşlardı. Bunlar Türk güreşini yurt içinde ve özellikle yurt dışında zirveye taşıdılar, devleti ve milleti için olumlu hizmetler sağladılar. Sosyal ve siyasi hayata renklilik, dinamizm ve güven sağlamış, yurt dışında ülkenin ve Türk insanının tanıtımını yapmış, askeri sahada güç katmışlardır. DİPNOTLAR (1). DH. MKT-1159/26 (27.S.1325): Huzûr-ı ‘Âlî-i Hazret-i Sadâret-penâhî’ye; Ahâlîden İ’âne cem’iyle Câmi’-i Şerîf inşâsı husûsunda gayreti görülen Bâlya Kazâsı’na tâbi’ Kurt Dere Karyesi mu’teberlerinden Mehmed Pehl-vân’ın Dördünci Rütbe’den Mecîdî Nişânı’yla taltîfine dâ’ir. Hudâ-vend-gâr Vilâyet-i ‘Aliyyesi’nden gelen 4 Mârt Sene 323 Ta’rîhli ve İki Numerolu Tahrîrât leffen takdîm kılındı. İcrâ-yı îcâbı menût-ı Re’y-i Sâmî-i Fahîmâneleridir. Ol bâbda.. Emr u Fermân Hazret-i Veliyyü’l-emrindir. Ma’rûz-ı çâker-i kemîneleridir ki. İ.TAL- 266/1319 (22.Ş.1319): Kurd Dereli Mehmed ve Adalı Halîl ve Mollâ İbrâhîm ve Madaralı Ahmed Pehl-vânlar’a Birer Kıt’a Sanâyi’ Madalyası ihsân buyurıldığından mu’âmele-i lâzimmenin îfâsı şeref-sudûr buyurılan İrâde-i Seniyye-i Cenâb-ı Hilâfet-penâhî îcâb-ı ‘âlîsinden bulunmuş olmağla ol bâbda Emr u Fermân Hazret-i Veliyyü’l-emrindir. İ.MBH- 4/1328 Z-04 (08.Z.1328): San‘atında ibrâz etmekde olduğu mahâretden dolayı şâyân-ı taltîf olan Kurtdereli Mehmed Pehlivan'a bir kıt‘a sanâyi‘ madalyası i‘tâsı şeref-sudûr buyurulan irâde-i seniyye-i hazret-i pâdişâhî iktizâ-yı âlîsinden olmağla emr ü fermân hazret-i veliyyü'l-emrindir. Fî 8 Zilhicce sene 328 ve fî 27 Teşrîn-i Sânî sene 326.. İ.TAL- 227/1318 (01.C.1318); Pehlivan Kara Ahmed ve Küçük Yusuf ve Abdurrahman ve Mestan ağalara sanâyi‘ madalyası ihsân buyurulmuş olmasına mebnî mu‘âmele-i lâzimenin îfâsı şeref-sudûr buyurulan irâdât-ı seniyye-i cenâb-ı padişâhî iktizâ-yı âlîsinden olmağla ol âbda emr ü fermân hazret-i veliyyü'l-emrindir. fî 1 Cemâziyelâhir sene 318 ve fî 13 Eylül sene 316. Y.MTV- 197/79 (10.Ş.1317): Kara Ahmed’e 1899 Paris’te dünya şampiyonu olmasından dolayı taltifi. KAYNAKLAR 1. Abdülkadir ÖZCAN, “Güreş”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, cilt 14, s.318. 2. J.B.TAVERNİER, 17. Yüzyılda Topkapı Sarayı, Kitap yayınevi, İstanbul 2007, s.72-73. 3. John FREELY, Osmanlı Sarayı Bir Hanedanlığın Öyküsü, 2. Bas. Remzi Kitabevi, İstanbul 1999, s. 178. 4. Osmanlı Saray Düğünleri ve Şenlikleri 2, İntizamî Sûrnâmesi (Surnâme-i Hümâyûn), haz. Mehmet ARSLAN, Sarayburnu Kitaplığı, İstanbul 2009, s.91. 5. Metin AND, 16. Yüzyılda İstanbul Kent-Saray-Günlük Yaşam, YKY, İstanbul 2011, s.241. 6. Joseph Von HAMMER, Büyük Osmanlı Tarihi, cilt 3, Üçdal Neşriyat, İstanbul 1989, s.31. 213 7. Peçevi İbrahim Efendi, Peçevi Tarihi I, haz. Bekir Sıtkı BAYKAL, Kültür Bak. yay., Ankara 1992, s. 116,159.; Ayrıca HAMMER, Büyük Osmanlı Tarihi, cilt 3, s.181. 8. Resimli-Haritalı Mufassal Osmanlı Tarihi, cilt IV, Baha Matbaası, İstanbul 1960, s.1940-1941. 9. ZILLIOĞLU, Evliya Çelebi Seyahatnamesi, haz. Mümin Çevik, cilt I-II, Üçdal Neşriyat, İstanbul 1986, s. 403; Cilt. III-IV, s.348-349. 10. ÖZCAN, Güreş, s.318. 11. Osmanlı Saray Düğünleri s109. 22. Özdemir NUTKU, IV. Mehmet’in Edirne Şenliği (1675), TTK Yay., Ankara 1987, s.109. 23. NUTKU, IV. Mehmet’in Edirne Şenliği, s.108. 24. AND, 16. Yüzyılda İstanbul, s.241. 25. Mehmet Zeki PAKALIN, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, cilt I, MEB Basımevi, İstanbul 1983, s.235. 26. Özcan, Güreş, s.319. 27. TAVERNİER, 17.Yüzyılda Topkapı, s.152. 28. Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi, cilt 6, s.1480. 29. ÖZCAN, Güreş, s.319. 30. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun &Tarih-i Enderun 1812-1830, haz. Cahit Kayra, Güneş Yay. İstanbul 1987, s.66. 31. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s. 73. 32. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.80. 33. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.86. 34. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.94. 35. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.96. 36. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.113. 37. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.114. 38. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.119. 39. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.152. 40. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.176. 41. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.195. 42. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.288-289. 43. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.306-307. 44. Özcan, Güreş, s.319. 45- İmamoğlu O, “Osmanlı Saray Güreşlerinde Balkanlı Sporcuların Rolü” 3. Uluslararası Bilim Kültür ve Spor Kongresi, 24-26 Mayıs 2014, Bosna-Hersek 214 III. AHMET DÖNEMİ (1703 - 1730) HUZÛR-I HÜMÂYÛNDA GÜREŞEN PEHLİVANLARA VE DUACILARA VERİLEN İHSAN-I ŞAHÂNELER Mehmet TÜRKMEN1 Fatih BEKTAŞ2 Onur ÖZTÜRK1 1 2 Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, Samsun Karadeniz Teknik Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Trabzon ÖZET Çalışmada Osmanlı Padişahı III. Ahmet dönemi huzurda güreşen pehlivanlara nakit olarak verilen maddi ihsanlar inceleyecektir. Padişahın Topkapı Sarayı dışına atıyla çıktığı kısa süreli biniş esnasında huzur güreşleri tertip edilirdi. Huzurda güreşen pehlivanların galip ve mağlubu ile dönemin duacılarına padişahların cazip paralar vermesi kadim gelenekti. Bu kadim geleneğin uygulanışını gösterir kayıtlar en çok III. Ahmed dönemine tekabül etmektedir. Ancak konuyla ilgili yapılan çalışmalar, monografik olmaktan çok genel perspektif doğrultusundadır. 1703 – 1730 yıllarıyla sınırlandırılmış bu mütevazı çalışma; huzur güreşlerinin yapıldığı tarih ve yoğunluğunu, maddi ve manevi itibarını, yapıldığı mekânları arşivlere dayalı olarak açıklamayı amaçlamıştır. Tarama yöntemiyle yapılan çalışma, Ceyb-i Hümayun (CH) ve Harc-ı Hassa (HH) defterleri kayıtlarından faydalanılarak yapılmıştır. Defterleri çok kapsamlı olduğu için güreşçilerle ilgili analizi yapmak yoğunlaşmayı gerektirmektedir. Ancak CH defterlerine güreşle ilgili ilk kayıtların III. Ahmet döneminde yapılmış olması, nispeten araştırmanın analizini kolaylaştırdı ve seçiciliğini de netleştirebildi. 11 defter ve 118 sayfa tarandı. 76 varak çevrildi ve bu dönem 123 huzur güreşlerin yapıldığı günler, mekânlar tarihiyle birlikte tesbit edilebildi. Huzur güreşlerinde pehlivanlara sultanların nakdi ihsanlarda bulunmasının en azından Selçukludan Osmanlıya kadim bir gelenek olduğu anlaşıldı. Sanat, edebiyat, şiir ve gezme gibi genelde spora özelde güreşe düşkün olan III. Ahmed, kendi döneminde en çok Yalı Köşkü olmak üzere 34 ayrı mekânda, Pazartesi, Perşembe ve Cuma günlerinde ful ihsan verdiği tesbit edildi. Bu dönem biniş günleri ve bu esnada yapılan huzur güreşlerinin arşivlere en fazla kaydedildiği görüldü. Anahtar Kelimeler: III. Ahmed, Huzur Güreşi, Pehlivan, İhsan. 215 VALUABLE GRANTS GIVEN TO PRESENCE WRESTLERS AND PRAYERS INWRESTLING IN III. AHMET PERIOD (1703 - 1730) ABSTRACT In this study, financial grants examined that have been given to wrestlers who Presence Wrestling in the Ottoman Sultan III. Ahmet era. During Sultan’s brief rides on his horse outside of the Topkapi Palace Presence Wrestling competitions were arranged. Sultans giving attractive coins to the winner, defeated wrestlers and prayers of the period is an ancient tradition. Implementation of this ancient tradition records mostly correspond III. Ahmet period. However, studies on the subject is being away from monographic than very general perspective. This modest study is limited between 1703 – 1730 years; aimed to explain the dates and intensity of the Presence Wrestling, material and moral reputation and places with the basis of the archives. The study that have been done by screening method is made by utilizing the records of Ceyb-I Hümanyun’s (CH) and Harc-I Hassa’s (HH) books. Doing analysis of the wrestlers requires concentration because the books are very comprehensive. However, the very initial records about wrestling in CH books are done in III. Ahmet era is ease the analysis of the research relatively and clarify the selectivity. 11 books and 76 folios were scanned. 118 pages were translated and this period could identified with 123 Presence Wrestling’s days, venues with the dates. It turned out that, Sultans granting coins to the wrestlers in Presence Wrestling is at least an ancient tradition left from Seljuks to the Ottoman. III. Ahmet who fond of art, literature, poetry, wander, generally sports especially wrestling, is bestowed completely Presence Wrestling during most of his time in Yali Villa and including 34 different places in Mondays, Thursdays and Fridays were determined. During this period, ride days and Presence Wrestling was recorded maximum is showed. Keywords: III. Ahmed, presence wrestling, wrestler, grant. 216 GİRİŞ Osmanlı’nın 23. Sultanı III. Ahmed, 22 Ağustos 1703 tarihinde 30 yaşında tahta çıkmış, birçok yeniliklerin yanısıra ciddi problemler ile birlikte 12 yıl Lale Devri (1718-1730) dönemini de yaşamıştır. 27 yıl tahtta kalmış, çıkan Patrona Halil İsyanı sonucu 1 Ekim 1730 tarihinde padişahlıktan çekilmek zorunda kalmıştır. Makale başlığının tanımlanması: Huzûr; “hazır olmak, mevcûd bulunmak”, hümâyûn ise; “mübarek, kutlu, padişaha ait” demek olup, bu iki kelimenin Osmanlıca sözlük karşılığıdır 37. Huzûr-ı hümâyûn; “padişahın kendi huzuru” demektir. Pehlivan; “yiğit, mert, cömert, cengâver/ iyi savaşan, bilgili, korkusuz ve güreşçi” anlamlarını taşımaktadır. Aslı pehlevân olan bu terim 12. Yüzyılın başlarında Farsçadan Türkçeye geçmiş, özelliklede Türk sözlü edebiyatında “alp” sıfatının yerine monte edilmiştir. Ulvi sıfatlar yüklenmiş pehlivan terminolojisi, 1839 Tanzimat Fermanı’na kadar sadece güreşçiler için değil, iyi savaşçı ve iyi sıfatlara hâiz olan ciritçi, okçu, binici, tomakçı, vb. yaptığı sporlarda iyi olan herkese pehlivan denilmiştir.38 Yine arşivlerde “güreş eden pehlivanlara, güreş tutan pehlivanlara, güreş yapan pehlivanlara, güreşen pehlivanlara, pehlivanlara verilen ihsanlar/ ihsan-ı şahaneler diye geçmektedir. Ayırıcı olabilmek için başlıkta güreşen pehlivan yazılması tercih dilmiştir. İhsan; “iyilik, lütuf, bağışlamak, sahilik etmek, cömertlik yapmak” vb. anlamlara gelmektedir. Şahane; “şah gibi, şaha/ sultana yakışır bir surette” anlamlarına gelmektedir. İhsan-ı şahaneler; “padişaha yakışan ve ait olan bağışlar, cömertçe verdiği kıymetli nakitler” anlamındalar.39 Duacı (Dâ’î/ Duâ-gu/ Duaguluk/ Meydan Şeyhi/ Salavatcı); “duâ eden, duâcı” anlamlarına gelmektedir.40 Güreş organizasyonları esnasında günümüzün cazgırlık görevini yapan eğitimli, hitabeti güçlü, şair ruhlu ve yeteneğinde ihtirâmat-ı fâika (yüksek itibarlı) kişilerdi. Duacıların sultan adına güreş meydanlarında dizdikleri methiyeler, ya da devletin önde gelen vüzera-yı kiramına yaptıkları göndermeler mütevazı sayılmayacak atiye-i ihsaniyeye (Sultanın bahşişi) mazhar olmuşladır. İdari yapı tarafından hep himaye ve ihya edilmişler, 1827 yılına değin bu mesleği ifa edenler güreş tekkeleri şeyhleriydiler.41 Türk tarihinin kaymak tabakası olarak bilinen Osmanlı Devleti, başlangıcında tamamen Bozkır Türk Devlet geleneğine göre kurulmuştur. Ancak Osmanlı tüm sosyal ve ekonomik kurumsal yapısında bir tekâmüle ulaşmış, bu gelişme güreş ve güreşçileri de kapsamıştır. Osmanlı eski Türk devletlerinde pek görülmeyen ve büyük bir noksanlık sayılan yazılı belgelere önem vermiştir. Bu çalışmada Sultan III. Ahmed dönemi (1703-1730) huzûr-ı hümâyûnda güreşen pehlivanlara ve duacılara verilen ihsan-ı şahâneler araştırılacaktır. Şimdiye kadar konuyla ilgili dolaylı ve sınırlı çalışmalara rastlanılsa da monografik bir 37 Feri Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, 13. Baskı, 1996, s. 138, 390. FİŞEK, Kurthan (1985). 100 Soruda Türkiye Spor Tarihi, İstanbul: Gerçek Yayınevi, s. 36. 39 BOA, TS.MA.d: 2366; 2367; 2368; Devellioğlu, a.g.e., s. 328, 390. 40 BOA, TS.MA.d: 1532; Devellioğlu, a.g.e., s. 162. 41 BOA, TS.MA.d: 2353 - 070, 1; CEBECİOĞLU, Ethem (2009). Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözcüğü, 5. Baskı, İstanbul: Ağaç Kitabevi Yayınları, s. 24. 38 217 çalışmaya henüz rastlanılmamıştır. Araştırma, Osmanlıda güreşçilere verilen nakdi (zolata, kuruş, para, akçe, çil akçe, altın vb.) ödüller ile güreşin Osmanlı idari yapısındaki yerini görebilmeyi amaçlamıştır. Çalışmada birinci el kaynaklardan direk faydalanma yoluna gidildi. Bu dönemle sınırlandırılan araştırmada, Başbakanlık Osmanlı Arşivleri (BOA), Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi Defterleri (TS.MD.d) taranıp, Harc-ı Hassa (HH) ve özellikle Ceyb-i Hümâyûn (CH) defterlerindeki ilgili varaklar çevrilerek rapor haline getirildi. Osmanlılar’da doğrudan padişahın şahsî kullanımına ayrılan para ve buradan yapılan harcamaları ifade eder Ceyb-i Hümâyûn. Sultanların cep harçlığı olarakta tabir edilen bu defterlerden padişah huzurunda yapılan müsabakalarda güreşen pehlivanlara ve duacılara yapılan nakdi ödemeler araştırmanın ana konusunu teşkil etmektedir.42 Ödemeler daha çok padişahların Topkapı Sarayı dışına düzenlemiş oldukları kısa süreli atlı gezintiler (çok sınırlıda olsa bu gezintiler bazen tekne ile de yapılmış) esnasında gerçekleşmiştir. Biniş denen bu geziler genellikle İstanbul’da saray, yalı, köşk ve meydanlara yapılan gezilerdir. Bu güreşlerin tertip usulü ve en önemlisi, çalışmanın kaynağı olan Ceyb-i Hümayundan padişahın huzurunda yapılan güreşler (huzur güreşi) için pehlivanlara yapılan nakdi ödemeler ele alınacaktır. Çalışmada ödeme nakdileri olarak zolota, guruş, para, akça ve altın gibi iktisadi terimler geçmektedir. Güreşlerde isimleri geçenler; ödemeleri yapan Silahdar Ağa 43 ve Çukadar Ağalar44, organizatör meydan şeyhi de denen duacılardır. Güreşlerin yapıldığı mekânlar da verilmeye çalışılmıştır. Arşiv kayıtlarındaki çokluğu nedeniyle konunun daha iyi anlaşılıp yorumlanması için çoğu belgeler tablolandırıldı. BULGULAR Tablo 1: III. Ahmed dönemi Ceyb-i Hümayun ve Harc-ı Hassa kayıtlarında tespit edilen güreşler ile Verilen ihsan-ı şahâneler (yapılan ödemeler) Organizasyon Güreşçi Galip Mağlup Duacılar/ Verilen ihsan-ı Mekânları sayısı Gelene Olana salavatcı Şahâneler 45 Cirit Köşkü 17 2 zolota 1 zolota 1 zolota 53 zolota46 Yalı Köşkü47 15 2 zolota 1 zolota 2 zolota 35 zolota 48 Alibeyköy 10 2 zolota 1 zolota 2 zolota 15 zolota 49 Yalı Köşkü 2 zolota 1 zolota 2 zolota 53 zolota Hanzade Yalısı50 2 zolota 1 zolota 2 zolota 24 zolota 51 Yalı Köşkü 14 2 zolota 1 zolota 2 zolota 41 zolota 42 Feri Devellioğlu, a.g.e., s. 138; Halil Sahillioğlu, “Ceyb-i Hümayun”, Diyanet İslam Ansiklopedisi, 1993, Cilt 7, s. 465- 467. 43 CEBECİOĞLU, Ethem (2009). Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözcüğü, 5. Baskı, İstanbul: Ağaç Kitabevi Yayınları, s. 24. 44 Cebecioğlu, a.g.e., s. 26. 45 29 Muharrem 1119/2 Mayıs 1707, TS.MA. d: 2352/317, s. 2. 46 Aslı lehçe bir kelime olup yine bu memlekete ait doksan akçelik gümüş sikkeye verilen isimdir. Osmanlı Devleti’nde I. Abdulhamid devrine kadar piyasada kullanılmıştır. Bkz. Devellioğlu, a.g.e., s. 671. 47 1 Şevval 1119/26 Aralık 1707, TS.MA. d: 2352.325, s. 1. 48 3 Zilkade 1119/26 Ocak 1708, TS.MA. d: 2352.326, s. 1. 49 10 Zilhicce 1119/3 Mart 1708, TS.MA. d: 2352.327, s. 1. 50 8 Rebiülahir 1120/27 Haziran 1708, TS.MA. d: 2352.330, s.1. 51 1 Şevval 1120/14 Aralık 1708, TS.MA. d: 2352. 337, vr. 2a. 218 Cimşirlik52 Cirit Köşkü53 Çadır Köşkü54 Kaimakam Ali Paşa S55 Yalı Köşkü56 Kaimakam Ali Paşa S57 Maktul Yalısı58 Alibeyköy59 Hasoda Köşkü60 Harem-i Şerif61 Cirit Köşkü62 Cirit Köşkü63 Taşlıburnu Mevkii64 Eski Saray65 Ağa Köşkü66 Beddere67 Defterdar İskelesi68 Yalı Köşkü69 Bostancı Yalısı70 Kaimakam Paşa S71 Alay Köşkü72 Avkapusu73 Alay Köşkü74 Alay Köşkü75 Alay Köşkü76 7 15 2 8 2 zolota 2 zolota 1 zolota 1 zolota 2 zolota 1 zolota 8 20 2 zolota 2 zolota 12 20 37 28 42 24 27 20 18 35 28 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 12 27 11 14 6 13 2 zolota 2 zolota 17 zolota 29 zolota 4 zolota 12 zolota 1 zolota 1 zolota 2 zolota 2 zolota 14 42 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 2 zolota 3 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 1 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 26 45 86 59 122 56 44 35 38 95 51 245 zlt. 20 krş. 52 3 Şevval 1120/16 Aralık 1708, TS.MA. d: 2352.337, vr. 2a. 3 Safer 1122/3 Nisan 1710, TS.MA. d: 2354.013, s. 1. 54 22 Safer 1122/22 Nisan 1710, TS.MA. d: 2354.013, s. 1. 55 2 Rebiülevvel 1122/1 Mayıs 1710, TS.MA. d: 2354.014, s. 1. 56 21 Rebiülevvel 1122/20 Mayıs 1710, TS.MA. d: 2354.014, s. 1. 57 26 Rebiülevvel 1122/25 Mayıs 1710, TS.MA. d: 2354.014, s. 1. 58 25 Rebiülevvel 1122/23, TS.MA. d: 2354.015, s. 1. 59 11 Cemaziyelahir 1122, TS.MA. d: 2354.017, s. 1. 60 28 Cemaziyelahir 1122, TS.MA. d: 2354.017, s. 2. 61 10 Şaban 1122, TS.MA. d: 2354.019, s. 2. 62 1 Şevval 1122, TS.MA. d: 2354.021, s. 1. 63 2 Şevval 1122/24 Kasım 1710, TS.MA. d: 2354.021, s. 1. 64 3 Şevval 1122/25 Kasım 1710, TS.MA. d: 2354.021, s. 1. 65 9 Recep 1124/12 Ağustos 1712, TS.MA. d: 2353.059, s. 1. 66 25 Recep 1124/28 Ağustos 1712, TS.MA. d: 2353.059, s. 2. 67 15 Şaban 1124/17 Eylül 1712, TS.MA. d: 2353.061, s. 1. 68 27 Şaban 1124/29 Eylül 1712, TS.MA. d: 2353.061, s. 2. 69 1 Şevval 1124/1 Kasım 1712, TS.MA. d: 2353.063, s. 1. 70 8 Şevval 1124/8 Kasım 1712, TS.MA. d: 2353.063, s. 2. 71 1 Zilhicce 1124/30 Aralık 1712, TS.MA. d: 2353.66, vr. 1a. 72 10 Zilhicce 1124/9 Ocak 1712, TS.MA. d: 2353.66.1, s. 1a. 73 11 Zilhicce 1124/10 Ocak 1713, TS.MA. d: 2353.66.0.1, s. 1b. 74 9 Rebiülahir 1125/5 Mayıs 1713, TS.MA. d: 2353.070, s. 1. 75 10 Rebiülahir 1125/6 Mayıs 1713, TS.MA. d: 2353.070, s. 1. 53 219 Alay Köşkü77 Alay Köşkü78 Alay Köşkü79 Paşa Sarayı80 Alay Köşkü81 Vezir Bahçesi82 Vezir Bahçesi83 Alay Köşkü84 Alay Köşkü85 Kum Köşkü86 İmadır Köşkü87 İmadır Köşkü88 İmadır Köşkü89 Alay Köşkü90 Alay Köşkü91 Kozbekçiler92 Sofa93 Sofa94 Alibeyköy95 İncilü Köşk96 Çadır Köşkü97 Yalı Köşkü98 Fatma Sultan Sry.99 Otağı Hümayun100 Geçit Töreni101 Despot102 4 15 2 26 2 6 6 6 2 8 2 6 2 2 23 10 29 8 8 14 148 54 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 2 altın 2 altın 2 altın 2 altın 2 altın 2 altın 2 altın 1 altın 1 altın 1 altın 1 altın 1 altın 1 altın 1 altın 3 zolota 3 zolota 2 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 2 zolota 76 13 Rebiülahir 1125/9 Mayıs 1713, TS.MA. d: 2353.070, s. 1. 13 Rebiülahir 1125/9 Mayıs 1713, TS.MA. d: 2353.070, s. 1. 78 18 Rebiulâhir 1125/14 Mayıs 1713, TS.MA. d: 2353.070, s. 2. 79 23 Rebiulâhir 1125/19 Mayıs 1713, TS.MA. d: 2353.070, s. 2. 80 3 Cemaziyelahir 1125/27 Haziran 1713, TS.MA. d: 2353.72, vr. 1a. 81 3 Cemaziyelahir 1125/27 Haziran 1713, TS.MA. d: 2353.72.0.1 vr. s. 1a. 82 12 Cemaziyelahir 1125/5 Temmuz 1713, TS.MA. d: 2353.72.0, s. 1a. 83 12 Cemaziyelahir 1125/6 Temmuz 1713, TS.MA. d: 2353.72.0, s. 1a. 84 25 Cemaziyelahir 1125/19 Temmuz 1713, TS.MA, d: 2353.72.0.1, s. 1b. 85 5 Receb 1125/28 Temmuz 1713, TS.MA. d: 2353.73.0.1, s. 1a. 86 8 Receb 1125/31 Temmuz 1713, TS.MA. d: 2353.73.0.1, s. 1a. 87 11 Receb 1125/3 Ağustos 1713, TS.MA. d: 2353.73.0.1, s. 1a. 88 14 Receb 1125/6 Ağustos 1713, TS.MA. d: 2353.73.0.1, s. 1b. 89 18 Receb 1125/10 Ağustos 1713, TS.MA. d: 2353.73.0.1, s. 1b. 90 27 Receb 1125/19 Ağustos 1713, TS.MA. d: 2353.73.0.1, s. 1b. 91 28 Receb 1125/20 Ağustos 1713, TS.MA. d: 2353. 73.0.1, s. 1b. 92 2 Rebîulevvel 1126/18 Mart 1714, TS.MA. d: 2353.080, s. 1. 93 12 Rebîulevvel 1126/28 Mart 1714, TS.MA. d: 2353.080, s. 1. 94 15 Rebîulevvel 1126/31 Mart 1714, TS.MA. d: 2353.080, s. 1. 95 17 Rebîulevvel 1126/2 Nisan 1714, TS.MA. d: 2353.080, s. 1. 96 20 Rebîulevvel 1126/5 Nisan 1714, TS.MA. d: 2353.080, s. 2. 97 25 Rebîulevvel 1126/10 Nisan 1714, TS.MA. d: 2353.080, s. 2. 98 14 Muharrem 1127/20 Ocak 1715, TS.MA. d: 2358.001, s. 2. 99 27 Muharrem 1127/2 Şubat 1715, TS.MA. d: 2358.001, s. 2. 100 22 Rebîulevvel 1127/28 Mart 1715, TS.MA. d: 2358.003, s. 2. 101 12 Receb 1127/14 Temmuz 1715, TS.MA. d: 2358.007, s. 2. 77 220 8 altın 18 zolota 9 zolota 22 zolota 6 zolota 90 zolota 95 zolota 6 zolota 12 zolota 15 zolota 12 zolota 6 zolota 15 zolota 6 zolota 12 zolota 3 zolota 4 altın 3 altın 5 altın 57 zlt. 18 zolota 69 zolota 15 zolota 15 zolota 23 zolota 148 zolota 54 zolota Ordugâh103 Alay Köşkü104 Alay Köşkü105 Alay Köşkü106 Yalı Köşkü107 Yevm-i ıyd108 Beşiktaş Köşkü109 Okmeydanı110 Paşa Yalısı111 Yalı Köşkü112 Eski Saray113 Eski Saray114 Saray-ı Atik115 Sepetçiler Köşkü116 Yalı Köşkü117 Eski Saray118 Yalı Köşkü119 Saray-ı Atik120 Çadır Köşkü121 Çadır Köşkü122 Topkapı123 Yalı Köşkü124 Eski Saray125 18 2 2 6 34 15 15 17 26 20 24 36 12 8 7 24 18 1 zolota 1 zolota 1/3 zolota 1/3 zolota 2 zolota 160 akçe 2 zolota 1 zolota 80 akçe 1 zolota 3 zolota 240 akçe 3 zolota 2 zolota 2 zolota 1 zolota 1 zolota 3 zolota 3 zolota 160 akçe 160 akçe 53 para 53 para 53 para 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 1 zolota 2 zolota 53 para 80 akçe 80 akçe 25 para 27 para 27 para 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 173 zolt 1 zolota 25 para 240 akçe 240 akçe 80 para 80 para 80 para 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 81 para 126 127 Yalı Köşkü128 30 102 15 Receb 1127/17 Temmuz 1715, TS.MA. d: 2358.007, s. 2. 29 Receb 1127/13 Temmuz 1715, TS.MA. d: 2358.007, s. 3. 104 3 Zilkade 1127/31 Ekim 1715, TS.MA. d: 2358.011, s. 2. 105 23 Zilkade 1127/20 Kasım 1715, TS.MA. d: 2358.011, s. 2. 106 25 Zilkade 1127/22 Kasım 1715, TS.MA. d: 2358.011, s. 4. 107 Yevm-Îdî 10 Zilhicce 1131 olmalı, TS.MA. d: 2184.1.13, s. 12a. 108 Yer ismi belirtilmemiştir. 10 Zilhicce 1131 olmalı, TS.MA. d: 2184.1.13, s. 12a. 109 1 Şevval 1131/17 Ağustos 1719, TS.MA. d: 2184.1, vr. 8b. 110 4 Zilhicce 1131/18 Ekim 1719, TS.MA. d: 2184.1, vr. 10b. 111 8 Zilkade 1131/22 Ekim 1719, TS.MA. d: 2184.1, vr. 9b. 112 10 Zilhicce 1131/24 Ekim 1719, TS.MA. d: 2184.1.13, s. 12a. 113 17 Muharrem 1131/30 Kasım 1719, TS.MA. d: 2184.1, vr. 27a. 114 20 Rebiulâhir 1131/1 Mart 1720, TS.MA. d: 2184.1, vr. 19a. 115 20 Rebiulâhir 1131/1 Mart 1720, TS.MA. d: 2363.04, s. 2. 116 3 Şevval 1132/8 Ağustos 1720, TS.MA. d: 2184.1.34, s. 33a. 117 21 Şevval 1132/26 Ağustos 1720, TS.MA. d: 2363.010, s. 2. 118 10 Zilkade 1132/13 Eylül 1720, TS.MA. d: 2363. 011, s. 2. 119 1 Şevval 1134/15 Temmuz 1722; TS.MA. d: 2365.010, s. 2. 120 3 Şevval 1134/17 Temmuz 1722, TS.MA. d: 2365.010, s. 2. 121 4 Şevval 1134/18 Temmuz 1722, TS.MA. d: 2365.010, s. 2. 122 4 Şevval 1134/18 Temmuz 1722, TS.MA. d: 2184.1.74, s. 74a. 123 25 Muharrem 1136/25 Ekim 1723, TS.MA. d: 2367.01, s. 1. 124 1 Şevval 1136/23 Haziran 1724, TS.MA. d: 2367.010, s. 1. 125 21 Zilkade 1132/20 Eylül 1720, TS.MA. d: 2184.1, vr. 35a. 126 Yer belirtilmemiştir. 18 Şaban 1133/14 Haziran 1721, TS.MA. d: 2184.1, vr. 53a. 127 Yer belirtilmemiştir. 18 Şaban 1133/14 Haziran 1721, TS.MA. d: 2184.1, vr. 53a. 103 221 12 zolota 11 kuruş 1 kuruş 3 kuruş 51 zolota 34 zlt. 10 para 78 zolota 15 zolota 51 zolota 4 zolota 3160 akç. 18 krş 18 kuruş 28 kuruş 22 kuruş 26 kuruş 60 zolota 45 krş. 21 zlt. 15,5 krş. 21 zlt. 15,5 krş. 21 zolota 28 zolota 5 para 45 zolota 26 kuruş 30 kuruş 30 kuruş 48 zolota Yalı Köşkü129 Eski Saray130 Yalı Köşkü131 Yalı Köşkü132 Yalı Köşkü133 Yalı Köşkü134 Topkapı135 Paşa Sarayı136 Yalı Köşkü137 Yalı Köşkü138 Maktul Yalısı139 Yalı Köşkü140 Beşiktaş’ta Yalıda141 Maktul Yalısı142 Maktul Yalısı143 Yalı Köşkü144 Yalı Köşkü145 Yalı Köşkü146 Kozbekçiler Köşkü147 48 8 32 26 34 26 34 46 11 42 15 23 27 18 20 32 6 4 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 1 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 1 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 /2 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 75 zolota 18 zolota 54 zolota 42 zolota 54 zolota 42 zolota 21 zlt. 21 krş. 78 zlt. 58,5 krş. 18 zlt. 13,5 krş. 40 zolota 30 zlt. 25 krş. 45 zlt. 30 para 18 zlt. 13,5 krş. 30 zlt. 22,5 krş. 30 zlt 22,5 krş. 54 zlt. 40,5 krş. 18,5 zolota 48 zolota 3 zolota III. Ahmet döneminde 106 adet güreş müsabakası yapıldığına dair belge vardır. III. Ahmed döneminde güreşler çoğunlukla İstanbul’da Topkapı Sarayı çevresinde bulunan yalı ve köşklerde gerçekleştirilmiştir. Bu güreş müsabakalarının gerçekleştirildiği mekânlarda kaçar defa müsabaka yapıldığına dair bilgiler tablo olarak verilmiştir. 128 1 Ramazan 1133/26 Haziran 1721, TS.MA. d: 2184.1, vr. 56b. 10 Zilkade 1133/2 Eylül 1721, TS.MA. d: 2184.1, vr. 60b. 130 4 Cemaziyelahir 1134/22 Mart 1722, TS.MA. d: 2184.1, vr. 67a. 131 10 Zilhicce 1134/21 Eylül 1722, TS.MA. d: 2184.1, vr. 77b. 132 1 Şevval 1135/5 Temmuz 1723, TS.MA. d: 2184.1.91, s. 91b. 133 1 Zilkade 1135/3 Ağustos 1723, TS.MA. d: 2184.1, vr. 94b. 134 1 Zilhicce 1135/2 Eylül 1723, TS.MA. d: 2184.1, vr. 91a. 135 25 Safer 1136/24 Kasım 1723, TS.MA. d: 2184.1, vr. 96a. 136 5 Muharrem 1137/24 Eylül 1724, TS.MA. d: 2184.1, vr. 110b. 137 5 Safer 1137/24 Ekim 1724, TS.MA. d: 2184.1, vr. 11a-112a. 138 1 Şevval 1138/13 Haziran 1725, TS.MA. d: 2184.1, vr. 122b. 139 16 Muharrem 1138/24 Eylül 1725, TS.MA. d: 2369.01, s. 1. 140 1 Şevval 1138/2 Haziran 1726, TS.MA. d: 2369.010, s. 1. 141 1 Zilkade 1138/1 Temmuz 1726, TS.MA. d: 2369.011, s. 1. 142 7 Zilhicce 1138/6 Ağustos 1726, TS.MA. d: 2369.012, s. 2. 143 13 Zilhicce 1138/12 Ağustos 1726, TS.MA. d: 2184.1, vr. 142b. 144 1 Şevval 1139/22 Mayıs 1727, TS.MA. d: 2184.1, vr. 152b. 145 14 Zilhicce 1139/2 Ağustos 1727, TS.MA. d: 2184.1, vr. 155a. 146 1 Şevval 1140/11 Mayıs 1728, TS.MA. d: 2184.1, vr. 169b. 147 21 Ramazan 1141/20 Nisan 1729, TS.MA. d: 2184,1, vr. 185b. 129 222 Tablo 2: III. Ahmed döneminde güreş yapılan mekânlar, aylara göre yapılan güreşler Mekânların Adı Sayısı Yıllar Güreş Sayısı Yalı Köşkü 22 1707 2 Alay Köşkü 17 1708 5 Eski Saray 8 1710 13 Kaimakam Ali Paşa Sry. 5 1712 7 Maktul Yalısı 4 1713 20 Çadır Köşkü 4 1714 6 Cirit Köşkü 4 1715 9 Ordugâh 3 1719 7 Bilinmeyen mekânlar 3 1720 6 İmadır Köşkü 3 1721 4 Alibeyköy 3 1722 6 Vezir Bahçesi 2 1723 5 Topkapı 2 1724 3 Sofa 2 1725 2 Sepetçiler Köşkü 2 1726 4 Kum Köşkü 2 1727 2 Kozbekçiler 2 1728 1 Fatma Sultan Sarayı 2 1729 1 Beşiktaş Yalısı 2 Taşlıburun Mevkii 1 Paşa Yalısı 1 Ok Meydanı 1 İncilü Köşk 1 İbrahim Hanzede Yalısı 1 Hasoda Köşkü 1 Harem-i Şerif 1 Despot 1 Defterdar İskelesi 1 Cimşirlik 1 Bostancı Yalısı 1 Beddere 1 Avkapusu 1 Ağa Köşkü 1 yıllara göre güreş sayısı ve Aylar Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Güreş Sayısı 4 1 8 6 12 10 14 18 9 7 9 4 MAD_d_6889_2, vr. 7a: İstanbul'da Okmeydanı'nda Sur-ı Hümayun ve Matbah-ı Amire Emini el-Hac Halil Efendi marifetiyle şehzadelerin hitan merasimi icra edildiği sırada İsmail Geçidi, Niğbolu, Sofya ve Edirne havalisinden celb edilen çengi. Canbaz, pehlivan, zurnazat ve sairenin isimleri ile tayinatı ve icarat miktar ve tutarını ve Sercerrahan-ı Hassa maiyyetindeki diğer cerrahlarla, berber, kuklacı, tulumbacı ve sairenin isimlerini, tayinat ve icarat miktar ve yekûnlarını havi icarat ve inamat Defteri. Berâ-yı ücret-i neferât-ı masa-i hitân ve ücret-i mezkûrîn defter-i müfredât İbrahim Ağa anmasa-i hitân 223 Vâcib fî 9 Za sene 1132 ilâ 10 Za sene 1132 Neferen: 25 Eyyâm: 25 (12 Eylül 1720) Vâcib fî 10 Za sene 1132 ilâ 11 Za sene 1132 Neferen: 25 Zam: 10; Eyyâm: 35 (13-14 Eylül 1720) Vâcib fî 11 Za sene 1132 ilâ 12 Za sene 1132 Neferen: 35 Zam: 15; Eyyâm: 50 (14-15 Eylül 1720) Vâcib fî 12 Za sene 1132 ilâ 14 Za sene 1132 (15-16 Eylül 1720) Neferen: 50; Eyyâm: 150 Vâcib fî 15 Za sene 1132 ilâ 19 Za sene 1132 (16-17 Eylül 1720) Neferen: 53; Eyyâm: 265 Yekûn Neferen: 525 Fî 60; 31500 Yalnız vâcib, Fî 24 Za sene 1132 Be-cihet-i ücret-i küşti-gir ki berâ-yı hizmet-i sûr-ı hümâyûn der-Meydan-ı Ok vâcib fî 4 Za sene 1132 ilâ 25 Za sene 1132 (7 ile 28 Eylül 1720) Neferen: 7; Fî 50; Eyyâm: 119; 5950; Sergi vâcib Fî 26 Za sene 1132 (29 Eylül 1720) Be-dest-i Be-cihet-i ücret-i lağımciyân tüvânâ hizmeti matbah-ı sûr-i zemîn Vâcib fî 12 Za sene 1132 ilâ 24 Za sene 1132 (14-24 Eylül 1720) Neferen: 4; Fî 40; Eyyâm: 40;1600; Bedel-i çamaşur Fî 26 Za sene 1132 (29 Eylül 1720) Be-dest-i Arslan zimmî Be-cihet-i ücret-i taş berâ-yı lâzıme-i hizmet-i matbah-ı sûr-i hümâyûn vâcib fi 12 Za sene 1132 ilâ 24 Za sene 1132 Neferen: 3 Fî 40 Eyyâm: 26 1040 Fi 26 Za sene 1132 Be-dest-i Şahin zimmî Be-cihet-i ücret-i neccâr ki berâ-yı lâzıme-i bazı gerân-ı sâhîn-i mezkûre der-sûr-i hümâyûn vâcib fî 18 Za sene 1132 ilâ 26 Za sene 1132 Neferen: 5; Fî 40; Eyyâm: 30; 1200 Tezkire dâde Fî 26 Za sene 1132 Be-dest-i Avanis zimmî TARTIŞMA VE SONUÇ Başbakanlık Osmanlı Arşivleri (BOA), Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi Defterleri (TS.MD.d) tarandı. İlgili kayıtların hemen hepsinin Harc-ı Hassa ve özellikle Ceyb-i Hümâyûn defterlerinde tesbit edildi ve ilgili vraklar çevrilerek rapor haline getirildi. III. Ahmed devrinde gerçekleştirilen güreşlerin yıllara göre dağılımı yukarıda tablo olarak verilmiştir. Prut seferinin olduğu (1710 -1711) yıllar güreş müsabakası yoktur. Fakat 1710 ve 1713 yılları yani sefer öncesi ve sonrasındaki yıllarda en çok güreş gerçekleştirilen yıllar olarak görülmektedir. Ağustos ve Temmuz en çok güreş gerçekleştirilen aylardır. Şubat en az güreş yapılan aydır. Yapılan harcamalara bakıldığında güreşlerde galip gelen pehlivanlara 224 genellikle 2 zolota ödenmektedir. Mağlup olan güreşçiler 1 zolota almaktadır. Güreş müsabakasını düzenleyen ve güreşlerin kurallarına göre yürütülmesini sağlayan kişi olan duacılar 2 ila 3 zolota arası bir ücret almaktadırlar. Duacılar III. Ahmed döneminde toplam 187 zolota, 920 akçe 321 para ceyb-i hümayundan ödeme yapılmıştır. Güreşçiler için yapılan harcamalara bakıldığında ceyb-i hümayundan 20 altın, 3457,5 zolota 583 kuruş, 40 para ve 3160 akçe harcama yapılmıştır. Osmanlı arşivlerinde Ceyb-i Hümâyûn ve Harc-ı Hassa kayıtlarında III. Ahmed dönemi gerçekleştirilen güreşlerin bunlarla sınırlı olmadığı muhakkaktır. Ceyb-i Hümâyûn içinde güreşle ilgili ilk kayıtlar III. Ahmet devrinden itibaren başlamaktadır. Ayrıntılı yapılacak çalışma ile bu bilgi ve belgelerin değişme ve çoğalma ihtimali büyük olasıdır. KAYNAKLAR A. Başbakanlık Osmanlı Arşivleri (BOA) Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi Defterleri (TS.MD.d)/ Gömlek Numaraları: 1532; 2184; 2352; 2353; 2354: 2355;2358; 2365; 2366; 2367; 2368; 2369; MAD.d: 6889_2, vr. 7a. B. Nakil Kaynaklar: CEBECİOĞLU, Ethem (2009). Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözcüğü, 5. Baskı, İstanbul: Ağaç Kitabevi Yayınları. DEVELLİOĞLU, Ferid (1996). Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, 13. Baskı, Yayına Hazırlayan S. Güneyçal, Ankara: Sözlük Dizisi 1, Aydın Kitabevi Yayınları. ERLER, Mehmet Yavuz & ÖZYURT, Selahattin (2012). “Türk Kültüründe Kadimden Günümüze Ulaşan Sosyal Örgütlere Dair Bir Misal: Salâvatçılıktan Cazgırlığa”, Studies of the Ottoman Doman, C. 2, S. 2, pp: 39-55. FİŞEK, Kurthan (1985). 100 Soruda Türkiye Spor Tarihi, İstanbul: Gerçek Yayınevi. SAHİLLİOĞLU, Halil (1993). “Ceyb-i Hümayun”, Diyanet İslam Ansiklopedisi, cilt: 7, sayfa: 465-467. YİĞİT, Ahmet (2015). “Osmanlı Padişahlarının İhsanına Mazhar Huzur Güreşleri”, Türk Halklarının Geleneksel Spor Oyunları - Uluslararası Sempozyum Bildirileri, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Yayınları: 189, Kongreler Dizisi: 30, ss: 181-194. 225 İSKELET KASININ KASILMA MEKANİZMASI Mustafa AYYILDIZ OMÜ Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, OMÜ Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı SAMSUN İnsan vücut ağırlığının yarısını kaslar oluşturur. Bunun yüzde 40’ını iskelet kasları geri kalanını da düz kaslar ve kalp kası meydana getirir. İskelet kasındaki kas hücrelerinin boyu kasın uzunluğu kadardır ve her hücre çok çekirdekli ve silindirik bir yapıya sahiptir. Kas kasılması istemli olarak kontrol edilmektedir. İskelet kasları kasılma hızına (hızlı ve yavaş) ve enerji kaynağına göre (glikolitik ve oksidatif) sınıflandırılmaktadır. İskelet kasları merkezi sinir sisteminden gelen uyarılara göre kasılır veya gevşer. Kasılmanın mekanizması şu şekildedir. Motor nöronun aksiyon potansiyeli akson ucuna ulaştıktan sonra akson ucundaki asetilkolin (ACh) içeren veziküller presinaptik membran ile kaynaşır. Veziküller ACh’i ekzositoz ile sinaptik aralığa salgılar. ACh, nikotinik asetilkolin reseptörüne bağlanır ve motor son plak membranında sodyum ve potasyum geçirgenliğinde artışa yol açarak kas aksiyon potansyelini oluşturur. Aksiyon potansiyeli membran ve membranın devamı olan T tübülleri yoluyla yayılarak dihidropiridin reseptörleri ve ryanodin reseptörleri sayesinde sarkoplazmik retikum terminal sisternalarından kalsiyum serbestlenmesine neden olur. Kalsiyum troponin ile birleşir ve miyozinin aktin ile bağlanacağı aktif noktalar üzerinden tropomiyozin uzaklaşır. Miyozin başları aktine bağlanarak çapraz köprüler oluşur ve ATP’ den açığa çıkan enerji ile güç vurumu gerçekleşerek aktin filamenti miyozin filamenti üzerinde kayar ve kasılma gerçekleşir. Kalsiyum iyonlarının troponinden ayrılarak sarkoplazmik retitukuluma aktif taşınmayla geri dönmesi sonucu iskelet kası gevşer. 226 İŞİTME ENGELLİ ERKEK GÜREŞÇİ VE JUDOCULARIN BAZI FİZİKSEL, FİZYOLOJİK VE ANTROPOMETRİK PARAMETRELERİNİN İNCELENMESİ Önder KARAKOÇ1 1 Cengiz TAŞKIN2 Fikret ALINCAK3 Gaziantep Üniversitesi BedenEğitimi ve Spor Yüksekokulu Batman Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu 3 Gaziantep Üniversitesi, Nizip Meslek Yüksekokulu 2 ÖZET Bu çalışmada; işitme engelli erkek güreşçiler ve judocuların bazı fiziksel, fizyolojik ve antropometrik parametrelerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya gönüllü 18 işitme engelli engelli güreşçi (yaş:19.72 ± 1.96, engel durumu:55 Db. ve üzeri) ve 18 işitme engelli erkek judocu (yaş:19.61 ± 1.64) olmak üzere 36 sporcu katılmıştır. İstatistiksel veriler SPSS paket programında independent samples "t" testi ile değerlendirilmiştir. İşitme engelli güreşçiler ve judocularda fiziksel ve fizyolojik testlerden; pençe kuvveti, dikey sıçrama, anaerobik güç, vücut yağ oranı, 30 sn. mekik testi parametreleri yönünden anlamlı fark bulunmamıştır. İşitme engelli güreşçiler ve işitme engelli judocular arasında yapılan antropometrik ölçümlerden 30 sn. şınav test değerleri ortalamalarında, anlamlı fark tespit edilmiştir. *P<0.05 Sonuç olarak; araştırmada incelenen işitme engelli güreşçiler ve judocularda, engellilik değişkeninin fizyolojik ve antropometrik parametreler değerlerinde anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. P>0.05. Ancak fiziksel kuvvet testlerinden 30 sn. şınav test değerlerinin güreşçilerin antrenman düzeylerinin farklı olmasından dolayı fiziksel performans düzeyleri üzerinde etkisinin olduğu ancak engellilik değişkeni açısından bir farklılık olmadığı düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Güreş, Judo, İşitme Engelli, Fiziksel, Fizyolojik, Antropometrik THE INVESTIGATION OF SOME PHYSICAL, PHYSIOLOGICAL AND ANTHROPOMETRIC PARAMETERS OF HEARING İMPAIRMENT WRESTLER AND MALE JUDOKA ABSTRACT In this study, it was aimed to investigate some physical, physiological and anthropometric parameters of hearing impairment wrestler and male judoka. A total of 18 volunteer male judoka, of which 18 were hearing impairment wrestler (age: 19.72 ± 1.96, disability status: 55 227 Db.) and 18 were hearing impaired (age: 19.61 ± 1.64), participated in this study. Statistical data was evaluated by using Independent Samples T-test in SPSS package program. There were no significant difference between hearing impairment wrestler and hearing impaired judoka in terms of grip strength, vertical jump, 30-s shuttle, anaerobic power test parameters among the physical and physiological tests. No significant difference between hearing impairment wrestler and hearing impaired judoka was detected with respect to body fat ratio, one of the anthropometric measurements performed. All in all, it was observed in national judoka investigated in this study that impairment variable didn’t significantly affected physical, physiological and anthropometric parameter values (p>0.05). It is considered that vision factor has no negative effect on the physical performance levels due to the close similarity of the training levels of elite judoka. Keywords: Wrestler, Judo, Hearing Impaired, Physical, Anthropometric GİRİŞ Uluslararası Sağır Sporları Federasyonu (ICDF), Uluslarararası olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından 1955 yılında tanınmıştır. IOC, 2001 yılından itibaren Deaflymics kullanımını organizasyonlarında kabul etmiştir. ICDF Dünyada ki tüm sağır sporlarını organize etmektedir. Güreş ve judo sporları Deaflymics’de yer alan işitme engelliler için önemli spor branşlarındandır[1]. Güreş; teknik, beceri, kuvvet ve zekâlarını kullanarak iki insanın belirli bir alan içerisinde araç kullanmaksızın FILA kurallarına uygun yapılır. Birbirlerine üstünlük kurmak için yapılan mücadele olarak tanımlanmaktadır. Fonksiyonel(fizyolojik özellikler) ve yapısal (antropometrik) özellikler güreşte performansın önemli belirleyicileri olarak ifade edilmektedir. Bu mücadelede üstün performans için vücut fonksiyonlarının çok iyi hareket etmesi ve harcanan enerji için hızlı bir şekilde toparlanma ihtiyacı bulunmaktadır[2]. Güreş , biyomekaniği, fizyolojisi, antrenman yöntemleri, ölçme değerlendirmesi güreşçilerin müsabakalara hazırlanmalarında önemli faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır. (FILA) Uluslararası Güreş Federasyonu’nun güreş kurallarda sık sık yapmakta olduğu değişiklikler, antrenman yöntemlerinde de değişiklikleri meydana getirmektedir[2]. Fiziksel yapı spor branşı için gerekli olan motorik özelliklerden kuvvet, güç, esneklik, sürat, dayanıklılık ve çabukluk gibi diğer performans göstergeleriyle birleşerek sporcunun başarısını olumlu yönde etkiler. Fiziksel yapı, performansı ve başarıyı etkileyen faktörlerden sadece bir tanesidir. Spor branşlarında bu değişkenlerin ağırlığı farklı olmakla beraber, 228 bireysel mücadele sporlarında olan güreşte daha da ön plandadır[3,4]. Güreşte kuvvet önemli bir motorik özelliktir. Güreşte alt ve üst vücudun tamamı çalışmalı ve kuvvetlendirilmelidir. Güreş branşında itme, çekme, kaldırma ve kavrama gibi hareketlerin yoğun olması ve fazla kuvvet gerektirmesinden dolayı antrenman dönemlerinde bu bölgelere yönelik çalışmaların yoğun yapılması bu sonuçta etkili bir faktördür. Sezon boyu üst seviye bir performans için kuvvet çalışmaları yapılmasıyla , üst seviyede saklanması ve en yüksek performansı yakalamaları amaçlanır [4]. Judoda ise bir disiplin, eğlence yada sosyal aktivite, fitness programı, kendini savunma ve mücadele için bir araçtır [5].Olimpik spor olan judo teknik, taktik ve fiziksel uygunluk açısından yüksek performans gerektirir [6].Yüksek şiddetli yoğunlukta, birçok karmaşık beceri olan teknik ve taktiğe bağlı özellikler judoda başarı için çok önemlidir[7].Uluslararası müsabakalarda başarılı olmak için, kondisyon, fiziksel dayanıklılık, üst düzey kas gücü de önemli rol oynamaktadır [8]. Dayanıklılık antrenmanlarıyla, hücre düzeyindeki O2 transferinin kardiyovasküler sistem gelişir ve buna bağlı artış olur.Bu durum artışıile müsabakalarda çok önemlidir[9].Maximal aerobik güç organizmanın atmosferden alarak dokulara taşıyıp orada kullanabildiği maximal oksijen miktarı olarak tanımlanabilir. Kas ATP'sinin oksidatif mekanizmalar dışında yenilenmesi anaerobik metabolizma sayesinde olmaktadır. Judoda enerjinin kullanım oranı % 90 ATP-CP ve % 10 aerobik sistemden oluşabilmektedir. Aerobik ve anaerobik güç, antrenman seviyesi, yaş, cinsiyet ve vücut kompozisyonu gibi birçok faktör başarıya etki etmektedir[10,11].Yapılan anaerobik ve aerobik çalışmalarda, tüm spor branşları için vücuttaki yağ dokularının oranı fazla olduğunda vücudu olumsuz etkilemektedir. Yağ yüzdesi olarak fazla olan sporcu yağ yüzdesi düşük olan sporcuya göre daha az patlayıcı güç, kuvvet ve dayanıklılık gibi özelliklerde karşımıza çıkmaktadır. Yağ oranlarının yüksek olması ile birlikte istenmeyen fazla ağırlığın oluşması judocunun kuvvet, çeviklik, esnekliğinin azalmasına ve aşırı derecede enerji kaybetmesine yol açmaktadır. El kavrama kuvveti de tüm vücudun bir göstergesi olarak nitelendirilebilinir [12]. İdeal performanslarını yıl boyunca devam ettirebilmeleri judocular için çok önemlidir. Bunun için birçok faktör bir arada olmalıdır. Bu nedenle teknik ve taktik antrenmanların yanında kuvvet, aerobik güç, anaerobik güç, sürat, esneklik, denge ve koordinasyon gibi özelliklerin judoya özgü antrenmanlarla geliştirilmesi gerekmektedir [13]. Bu çalışmada işitme engelli erkek güreşçiler ve judocuların bazı fiziksel fizyolojik ve antropometrik olarak incelenmesi ile bilime katkıda bulunulmaya çalışılacaktır. 229 MATERYAL VE METOT Bu çalışmada; işitme engelli erkek güreşçiler ve judocuların bazı fiziksel, fizyolojik ve antropometrik parametrelerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya gönüllü 18 işitme engelli engelli güreşçi (yaş:19.72 ± 1.96, engel durumu:55 Db. ve üzeri) ve 18 işitme engelli erkek judocu (yaş:19.61 ± 1.64) olmak üzere 36 sporcu katılmıştır. Araştırmada yer alanlar son 6 ay içinde ciddi bir sakatlığı olup olmamasıyla ilgili bilgi formu ile işitme engelliler için işaret dili tercümanınca sorularak belirlenmiştir. Araştırmada yer alanlar, araştırmaya gönüllü olduklarını belirten ve uygulanacak testler hakkında bilgilendirme için bir belge verilmiş ve imza alınmıştır. Araştırma, Gaziantep Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu spor salonunda yapılmıştır. Araştırmada, sporcuların genel hazırlık dönemi antrenman programları yaptıkları dönemde test uygulanmıştır. Ölçüm Protokolleri Boy Uzunluğu: Boy uzunluk ölçümleri, 0.01 m hassaslık derecesine sahip olan stadiometre (SECA, Almanya) ile ölçme tekniğine uygun olarak yapılmıştır[14]. Vücut Ağırlığı: Deneklerin ayakları ayakkabısız ve üzerlerinde sadece şort ve tişört ile 0.1 kg hassaslık derecesine sahip elektronik baskülle (SECA, Almanya) ölçülmüştür[14]. El kavrama Kuvveti Ölçümleri El kavrama (Takei marka dijital) kuvvet ölçümleri dinamometre ile yapılmıştır. Her sporcunun ölçümü sırasında dinamometrenin kalibrasyonu yapılarak, dinamometre sporcunun el ve parmak özelliklerine göre ayarlanmıştır. Ölçümler, ölçüm yapılmayan kol herhangi bir yerden destek almayacak şekilde gerçekleştirilmiştir. Kuvvet ölçümleri iki kez tekrarlanmıştır. İki denemenin daha iyi olan kuvvet değeri, kilogram cinsinden kaydedilmiştir [15]. Mekik Testi Sporcuların 30 sn mekik testi için 1/1000 hassasiyetli el kronometresi kullanılmıştır. Sporculara sırtüstü yatmaları ve dizlerin bükülü, ellerin ensede ve ayak tabanlarının yere temasta iken başla komutuyla 30 saniye süreyle tekrar edebildikleri kadar mekik 230 yaptırılmıştır. Mekik çekme esnasında ayakların yerden temasının kesilmemesi için ayaklar tutulmuştur. Sporcuların yere yattıklarında omuzlarının yere, doğrulduklarında ise dirseklerinin dizlerine değmesine dikkat edilmiştir. 30 saniye içerisinde tekrar edebildiği mekik sayısı bilgi formuna kaydedilmiştir. [16]. Şınav Testi Sporculara yüzüstü pozisyonda , ayakların dizlerden gergin ve diz yere temas etmeden gergin vaziyette vücut ağırlığı ayak uçları ile kollar üzerinde iken vücutlarını kaldırıp indirerek yapılmıştır. 30 saniye içerisinde tekrar edebildiği şınav sayısı bilgi formuna kaydedildi [17].Sporcuların 30 sn şınav testi için 1/1000 hassasiyetli el kronometresi kullanıldı. Sporculara, başla komutuyla 30 sn süreyle şınav yaptırılmıştır. Dikey Sıçrama Testi ve Anaerobik Gücün Hesaplanması Dikey sıçrama panosuyla ölçüm yapılmıştır.Ayaklar bitişik ve vücut dik durumda iken çift kol yukarı uzatılarak parmak uçlarının temas ettiği en son nokta işaretlendi. Daha sonra denek çift ayağı ile yukarı doğru tüm gücüyle sıçrayıp panoya temas etmesi sağlandı. Denek yukarı sıçrama esnasında adım almayacak ve dizlerini 90 derece bükeceği belirtilmiştir. Bu işlem 3 kez tekrar edilmiş ve en iyi sonuç kaydedilmiştir. Fox vd., (1998) tarafından da anaerobik gücün sıçrama mesafesi ve vücut ağırlığından yararlanarak hesap edilebilmesi için aşağıdaki önerilen formülle hesaplanacaktır[15,18]. Anaerobik güç (kg.m./sn)= 4.9 × (vücut ağırlığı) × D D= Dikey olarak sıçranılan mesafe Vücut yağ yüzdesi: Skinfold ölçümünde, her açıda 10 g/sq mm basınç uygulayan holtain skinfold kaliper kullanılmıştır. Önceden belirlenen; karın (abdomen), suprailiac, triceps ve subscapula bölgelerinde skinfold ölçümlerinden elde edilen değerlerle, deneklerin vücut yağ yüzdesi hesaplanmıştır. Bu belirleme için Yuhasz formülünden yararlanılmıştır. Ölçümler her deneğin sağ tarafından yapılmıştır[19]. 231 Verilerin Analizi: İstatistiksel analizler SPSS 16.0 paket programıyla yapılmıştır. İstatistiksel sonuçlar %95 güven aralığıyla ve p<0.05 anlamlılık düzeylerinde değerlendirilmiştir. Grupların ölçümleri normallik ve homojen dağılım göstermesi sebebiyle aralarındaki anlamlılık için işitme engelli erkek güreşçiler ve judocuların farklılığının analizi için independent samples "t" testi uygulanmıştır. BULGULAR Tablo 1. İşitme Engelli Güreşçiler ve Judocularda Fiziksel ve Fizyolojik Performans Tablosu GRUP N Ortalama Std. Sapma İşitme Engelli Güreşçiler 18 19,72 1,96 İşitme Engelli Judocular 18 19,61 1,64 İşitme Engelli Güreşçiler 18 171,38 5,71 İşitme Engelli Judocular 18 171,94 6,30 İşitme Engelli Güreşçiler 18 77,27 8,22 İşitme Engelli Judocular 18 Sağ el kavrama İşitme Engelli Güreşçiler 18 kuv. (kg) İşitme Engelli Judocular 18 43,57 7,67 Sol el kavrama kuv. İşitme Engelli Güreşçiler 18 44,16 7,53 (kg) İşitme Engelli Judocular 18 43,98 7,37 İşitme Engelli Güreşçiler 18 27,83 2,25 İşitme Engelli Judocular 18 27,94 3,24 İşitme Engelli Güreşçiler 18 38,55 2,70 İşitme Engelli Judocular 18 30,16 4,17 Anaerobik güç İşitme Engelli Güreşçiler 18 99,98 16,20 (kg.m/sn) İşitme Engelli Judocular 18 100,82 20,30 Vücut yağ yüzdesi İşitme Engelli Güreşçiler (%) İşitme Engelli Judocular 18 16,59 3,30 18 14,70 2,79 Yaş (yıl) Boy (cm) p 0,855 0,783 Ağırlık (kg) 0,993 77,33 41,38 23,86 6,73 0,370 0,943 Mekik testi (adet) 0,906 Şınav testi (adet) 0,000 0,891 232 0,73 TARTIŞMA VE SONUÇ Bu çalışmada; işitme engelli erkek güreşçiler ve judocuların bazı fiziksel, fizyolojik ve antropometrik parametrelerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma grupları için boy ortalamalarında işitme engelli erkek güreşçiler de171,38± 5,71 cm işitme engeli erkek judocularda ise 171,94± 6,30cm. olarak tespit edilmiştir. Ağırlıkları ortalamalarında işitme engelli erkek güreşçiler de; 77,27± 8,22 erkek judocularda ise kg işitme engeli 77,33 ± 23,86 kg olarak olarak tespit edilmiştir. Araştırma değerlendirme sonucunda işitme engelli erkek güreşçiler de sağ el kavrama kuvveti sonucunda 41,38± 6,73 kg. işitme engeli erkek judocularda ise 43,57 ± 7,67 olarak bulunmuştur. Sol el kavrama kuvveti ortalamalarında işitme engelli erkek güreşçiler de; 44,16 ± 7,53 kg işitme engeli erkek judocularda ise 43,98 ± 7,37 kg olarak tespit edilmiştir. İki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. P>0.05. Diğer parametrelerin değerlendirme sonucunda işitme engelli erkek güreşçiler de 30 sn. Mekik 27,83 ± 2,25 dk/adet işitme engeli erkek judocularda ise 27,94± 3,24 dk/adet olduğu belirlenmiştir. 30 sn. Şınav test değerlendirme ortalamaları sonucunda işitme engelli erkek güreşçiler de 30 sn. şınav 38,55 ± 2,70 dk/adet işitme engeli erkek judocularda ise 30,16± 4,17dk/adet olduğu belirlenmiştir. 30 sn. mekik şınav test değerlendirme ortalamaları sonucu değerlerinde anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. P>0.05.Ancak şınav test değerlendirme ortalamaları sonucu değerlerinde anlamlı bir ilişki saptanmıştır. P<0.05. Yapılan değerlendirme sonucunda işitme engelli erkek güreşçiler de Anaerobik güç değerlendirme ortalamaları sonucunda 99,98 ± 16,20 kg.m/sn işitme engeli erkek judocularda ise 100,82 ± 20,30 kg.m/sn olduğu belirlenmiştir. Vücut yağ yüzdesi değerlendirme ortalamaları sonucunda işitme engelli erkek güreşçiler de 16,59 ± 3,30 işitme engeli erkek judocularda ise 14,70 ± 2,79 olarak belirlenmiştir. İki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. P>0.05. Literatürdeki çalışmalar antrenmanlarla gelişim sağlandığını ortaya koymaktadır. Fiziksel performans korunmasında kas kuvveti oldukça önemlidir. Güreş ve judo antrenmanlarıyla tüm motorik özellikleri korunması sağlanabilmektedir. Yapılan bir araştırmaya ortalama yaş 20.60±2.08 yıl, boy 1.73±0.82 m, vücut ağırlığı 79.7±16.56 kg olan 23 erkek milli judocu katılmıştır. Aerobik güç 51,28±0.72 ml/kg/dk, Anaerobik güç 130.09 ± 23.30 kgm/sn, yağ yüzdeleri 9.47±4.33, el kavrama kuvvetleri; sağ el 47.30±7.26 kg, sol el 47.00 ± 8.30 kg olarak bulunmuştur[20]. Gökdemir ve arkadaşları, 16-17 yaş grubu güreşçilerde yapmış oldukları 8haftalık 233 çabuk kuvvet antrenmanı sonucunda, araştırma grubunun antrenman öncesisağ el kavrama kuvveti değerlerini; antrenman öncesi 47,80 kg, antrenman sonrası51,74 kg, sol el kavrama kuvveti değerlerini, antrenman öncesi 46,76 kg, antrenmansonrası 44,79 kg. olarak belirlemişlerdir [21]. Franchini vd. (2005) elit ve elit olmayan judocularda yaptıkları çalışmada elit judocularda sağ el pençe kuvveti ortalamalarını 51.01±10.0 kg. olarak, sol el pençe kuvveti ortalamalarını 49.01±10.0 kg. olarak bulmuş, elit olmayan judocularda sağ el pençe kuvveti ortalamalarını 42.01±11.0 kg. ve sol el pençe kuvveti ortalamalarını 40.01±10.0 kg. olarak bulmuştur[22].. Kanada judo milli takımının fizyolojik profilleri adlı yapılan çalışmada judocuların sol el pençe kuvveti ortalamalarını ise 55.71±6.6 kg., sağ el pençe kuvveti ortalamalarını 56.41±6.6 kg, olarak bulmuşlardır [23]. Lıttle yapmış olduğu çalışmada, genç erkekler için sağ el kavrama kuvveti ortalamalarını 52.01±8.3 kg, sol el kavrama kuvveti ortalamalarını ise 50.61±8.5 kg. olarak bulmuşlar, büyük erkekler için ise sağ el kavrama kuvveti ortalamalarını 57.71±9.0 kg. ve sol el kavrama kuvveti ortalamalarını 54.01±10.4 kg. olarak bulmuşlardır [6]. Judo sporunda pençe kuvvetinin çok etkili olduğu yapılan birçok çalışmada belirtilmiştir. Judo antrenmanlarında elbiseden tutma ile ilgili yoğun egzersizler ve mücadele olmasından dolayı pençe kuvveti oldukça önemli yer tutmaktadır. Özellikle hazırlık dönemindeki çalışmaların şiddeti, süresi, yoğunluğu ve antrenmanın modeli sporcuların performans düzeylerini etkilemektedir [13]. Ağaoğlu ve ark. tarafından yapılan araştırmada ortalama yaş 20.60±2.08 yıl, boy 1.73±0.82 m, vücut ağırlığı 79.7±16.56 kg olan 23 erkek milli judocu katılmıştır. Aerobik güç 51,28±0.72 ml/kg/dk, Anaerobik güç 130.09 ± 23.30 kgm/sn, yağ yüzdeleri 9.47±4.33, el kavrama kuvvetleri; sağ el 47.30±7.26 kg, sol el 47.00 ± 8.30 kg dır. [20]. İşitme engelli judocular üzerine yapılan çalışmada mekik test değerleri ortalamaları deney grubunda ön test ortalamaları 24.67 ± 5.21 adet,son test ortalamaları ise 26.33 ± 5.45 adet olarak bulunmuştur [13]. Taylor ve arkadaşlarının Kanada judo takımı üzerinde yaptıkları çalışmada şınav erkek takım ortalamalarını 72±16 adet olarak bulmuşlardır[24].Krstulović ve arkadaşları tarafından yapılan elit genç judocularda biomotor sistem adlı çalışmada şınav erkek takım ortalamalarını 56±8 adet olarak bulmuşlardır [25]. İşitme engelli sporcular üzerine yapılan araştırmada 30 sn şınav, kontrol grubunun ön test 234 ortalamaları 21.33±9.35 adet son test ortalamaları ise 22.67±9.43 adet olarak bulunmuş, deney grubunda ön test ortalamaları 24.73±9.50 adet,son test ortalamaları ise 27.47 ± 10.26 adet olarak bulunmuştur (p>0.05) [13]. Çalışmamızda çıkan sonuçlarla diğer çalışmaların sonuçlarını karşılaştırdığımızda ortaya çıkan bu farklılığın sebebinin çalışmamızda yer alan sporcuların aktif olarak ve elit düzeyde sporcu olmalarından, engellilik durumları farklılığından, farklı antrenman programlarına tabii tutulmalarından kaynaklandığını söyleyebiliriz. Savunma sporcuları fizyolojik profilleri üzerine yapılan bir araştırmada MMA erkek sporcularında dikey sıçrama test ortalama değerlerini 57.61±7.30 güreşçilerde ise 60.00±10 olarak bulmuşlardır[26]. Mücadele sporlarından güreş ekek sporcuları üzerinde yapılan araştırmada dikey sıçrama ortalama değerlerini deney gurubu için 49.00± 5.00 cm. kontrol grubunda ise 48.00± 4.00 cm. olarak belirtmişlerdir[27]. Yapılan bir araştırmada erkek judocular için anaerobik güç 124.00 ± 16.46 kg-m/sn iken, araştırmamızda anaerobik güç için görme engellilerde 98,72± 16,70 kg-mlsn, işitme engelliler için anaerobik güç ortalama değerlerini ise 114,09± 21,34 kg-mlsn, bulunmuştur. Araştırmadaki anaerobik güç değerinin erkek judocuların sonuçlarından daha iyi olduğu görülmektedir. Anaerobik güç ile vücut ağırlıgı, vücut yağ yüzdesi, sag ve sol el kavrama kuvveti arasında P < 0.01 düzeyinde pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Anaerobik güç için bazı parametrelerle ilişkili olduğu belirtilmiştir [12].Ziyagil ve arkadaşları, tarafından yapılan çalışmada anaerobik güç ortalaması; basketbolcularda 115,803±19,059 kg.m/sn, futbolcularda 98,622±11,309 kg.m/sn, güreşçilerde 97,432±26,181 kg.m/sn, sedanterlerde 95,862±18,169 kg.m/sn olarak tespit edilmiştir[28].Ziyagil ve arkadaşları, bir yıllık gelişimi izledikleri 16-17 yaş milli güreşçilerde anaerobik güç değerini 89.93±22.55 ile 106.42±23.34 kgm/sn aralığında[28].Cicioğlu ve arkadaşları, 15-17 yaş grubu güreşçilerin sezonsal değişimlerini 102.26±13.57 ile 117.94±13.84 kgm/sn aralığını elde etmişlerdir [29]. Judo sporcularının judo spesifik fitness testindeki seviyelerine göre vücut antropometrik profilleri adlı çalışmalarında beş yıldan az judo yapan A grubu ve beş yıldan fazla judo yapan judocuları B grubu olarak belirlemişlerdir. A grubu vücut yağ yüzde ortalamalarını %11.9 B grubuortalamalarını ise %13.8 olarak bulmuşlardır [30]. Yapılan bir çalışmada genç erkek bireylere uygulanan 8 haftalık submaksimal aerobik egzersiz sonrasında deney grubunun vücut ağırlıkları, Yağsız vücut ağırlığı (YVA) Vücut yağı (VY) ve vücut yağ yüzdesi (VYY), değerlerinde yüksek düşüşler elde edilmiştir[31]. 235 Literatürdeki birçok çalışmada, engellilerde yapılan sportif aktivitelerin motorik özelliklerin gelişmesinde rol oynaması çalışmamızla paralellik göstermesi açısından önemlidir. Sonuç olarak arasındaki fiziksel ve fizyolojik parametre sonuçları açısından değerlendirildiğinde birçok araştırmayla paralellik göstermektedir. İşitme engeli bakımından, fiziksel performans düzeyleri üzerine negatif bir etkisinin olmadığı düşünülmektedir. KAYNAKLAR 1. http://www.deaflympics.com/games.asp 1924-S07.09.2013 time14:18 2. Calvert, T. W., Banister, E. W., Savage, M. V., & Bach, T.. A systems model of the effects of training on physical performance. Systems, Man and Cybernetics, IEEE Transactions on, 1976, (2), 94-102. 3. Filiz, K. Gazi Üniversitesi Güreş Takımı İle Kara Harp Okulunda Güreşen Azeri Öğrencilerin Bazı Test Ölçüm Sonuçlarının Karşılaştırılması. Kastamonu Eğitim Dergisi, 503. 4. Song, T. M. K., & Cipriano, N. Effects of seasonal training on physical and physiological function on elite varsity wrestlers. Journal of sports medicine and physical fitness, 1984. 24(2), 123-130. 5. Karakoç, Ö. (2014a). Judo Ögreniyorum. Spor Yayınevi.8-128. 6. Little, N. G. Physicalperformanceattributes of juniorandseniorwomen, juvenile, junior, andsenior men judokas. TheJournal of sportsmedicineandphysicalfitness, 1991, 31(4), 510-520. 7. Callister, R., Callister, R. J., Staron, R. S., Fleck, S. J., Tesch, P., &Dudley, G. A. Physiologicalcharacteristics of elite judo athletes. International Journal of Sports Medicine, 1991, 12(2), 196-203. http://dx.doi.org/10.1055/s2007-1024667 8. Franchini, E., Del Vecchio, F. B., Matsushigue, K. A., &Artioli, G. G. Physiologicalprofiles of elite judo athletes. Sports Medicine, 2011, 41(2), 147-166. http://dx.doi.org/10.2165/11538580-000000000-00000 9. Van Zant R.S., And Kuzma, S.H. Effect of Community Based Exercise and Educaiton on Individual Fitness in a CorporateSetting. Research Quarterly for Exerciseand Sport 64 (Suppl), 1993, 46-47. 10. Fox EL., Bowers, R.W., and Foss M.F. The physiological Basis of physical Education and atlıletes, Sounderes College phlishing 4 edot USA. (1988). 11. MacDougall, J. D., Wenger, H. A., & Green, H. J. (Eds.). Physiological testing of the high-performance athlete. Champaign, Ill.: Human Kinetics Books. 1991, http://dx.doi.org/10.1249/00005768-199302000-00027 12. İmamoğlu, O., Ağaoğlu, S. A., Kishalı, N. F., & Çebi, M. Erkek Milli Judocularda Aerobik, Anaerobik Güç, Vücut Yağ Oranı, El Kavrama Kuvveti Ve Vital Kapasite Aralarındaki İlişki/Rellatıonshıps Among Aerobıc Power, Anaerobıc Power, Body Fat Percent, Hand Grıp And Vıtal Capacıty In Natıonal Male Judos. Journal Of Physical Education And Sport Sciences,1(3). 2001. 13. Karakoç, Ö. İşitme Engelli Judocularda Sekiz Haftalık Denge Ve Koordinasyon Antrenmanlarının Performans Üzerine Etkileri. Yayınlanmış Doktora Tezi. Fırat Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Anabilim dalı. 2014. 14. Gordon, S. Decision styles and coaching effectiveness in university soccer. Canadian Journal of Sport Sciences. 1988. 15. Tamer, K., Sporda fiziksel-fizyolojik performansın ölçülmesi ve değerlendirilmesi. Bağırgan Yayım evi, Ankara, 2000, 36: 48-49,115-116. 16. Özer, K., Fiziksel Uygunluk. Ankara: Nobel Yayınları. 2001. 17. Sevim, Y. Antrenman Bilgisi, Tutibay Ltd. Şti. Ankara, s. 172-217. 1997. 18. Fox EL., Bowers, R.W., and Foss M.F. The physiological Basis of physical Education and atlıletes, Sounderes College phlishing 4 edot USA. 1988. 19. Johnson, B.L,, Nelson, J.K. Practical Measurements for Evaluation in Physical Education, Second Edition, Burgess 236 Publishing Company, USA, 1974; s. 22–59 20. Ağaoğlu, S. A., İmamoğlu, O., Kishalı, N. F., & Çebi, M. Türk Erkek Milli Judo Takım Sporcularının Belirli Fizyolojik Ve Antropometrik Özelliklerinin İncelenmesi/Investıgatıon Of Some Physılogıc And Antropometrıc Characterıstlcs. Journal Of Physical Education And Sport Sciences, 1(3). (2001). 21. Gökdemir, K., Çeker, B., & Cicioğlu, İ. Çabuk Kuvvet Antrenmanlarının 16-17 Yaş Grubu Güreşçilerin Bazı Fiziksel ve Fizyolojik Parametreleri Üzerine Etkisi. Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 1(1). (1999). 22. Franchini, E., Takito, M. Y., Kiss, M. A. P. D. M., & Strerkowicz, S. Physical fitness and anthropometrical differences between elite and non-elite judo players. Biology of Sport, 2005, 22(4), 315. 23. Thomas, S. G., Cox, M. H., LeGal, Y. M., Verde, T. J., & Smith, H. K. Physiological profiles of the Canadian National Judo Team. Canadian journal of sport sciences= Journal canadien des sciences du sport, 1989, 14(3), 142-147. 24. Taylor, A. W., & Brassard, L. A physiological profile of the Canadian judo team. The Journal of sports medicine and physical fitness, 1981, 21(2), 160. 25. Krstulović, S., Žuvela, F., & Katić, R. Biomotor systems in elite junior judoists. Collegium antropologicum, 2006, 30(4), 845-851. 26. Gochioco, M., Schick, E., Dabbs, N., Khamoui, A., Tran, T., Brown, L., ... & Beam, W. Physiological profile of amateur mixed martial artists. J Medicine & Science in Sports & Exercise, 2010, 42(5), 837-838. http://dx.doi.org/10.1249/01.mss.0000386626.85052.ea 27. Akbal, M. Güreşçilerde hazırlık dönemi antrenman programları içerisinde fiziksel çalışmaların kassal kuvvet üzerine etkileri (Doctoral dissertation, Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü). 1998. 28. Ziyagil, M. A., Zorba, E., Kutlu, M., Tamer, K., & Torun, K. Bir yıllık antrenmanın yıldızlar kategorisindeki serbest stil Türk Milli Takım güreşçilerinin vücut kompozisyonu ve fizyolojik özellikleri üzerine etkisi. GÜ Beden Eğit Spor Bilim Derg, 1996, 1, 12-19. 29. Cicioğlu, İ., Kürkçü, R., Eroğlu, H., & Yüksek, S. 15-17 Yaş Grubu Güreşçilerin Fiziksel Ve Fizyolojik Özelliklerinin Sezonsal Değişimi. Spormetre Beden Eğitimi Ve Spor Bilimleri Dergisi, 2007, 4, 151-156. 30. Katralli, J., & s Goudar, S. Anthropometric profile and special judo fitness levels of Indian judo players. Asian journal of sports medicine, 2012, 3(2), 113. http://dx.doi.org/10.5812/asjsm.34710 31. Dağlioğlu, Ö. The effect of 8-week submaxımal aerobıc exercıse on cardıovascular parameters and body composıtıon ın young men. International Journal Of Academic Research, 2013. 5(4). http://dx.doi.org/10.7813/2075-4124.2013/5-4/a.29 237 KADIN GÜREŞÇİLERDE MÜSABAKA ÖNCESİ AĞIRLIK KAYBINDA VÜCUT BİLEŞENLERİ VE DEPRESYON Özkan IŞIK1 1 2 İlkay DOĞAN2 Afyon Kocatepe Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Afyon Kocatepe Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Biyoistatistik Anabilimdalı Özet Güreş gibi yarışma öncesi müsabaka tartısı yapılan sıklet sporlarında, sporcular genellikle ağırlık kayıpları gerçekleştirmektedirler. Ağırlık kayıplarını sauna, sıvı ve besin kısıtlaması yaparak gerçekleştiren sporcular da dehidrasyona maruz kalmaktadırlar. Bu çalışma dehidrasyonun kadın elit güreşçiler üzerinde oluşturduğu vücut bileşenleri değişimi ve depresif durumları incelemek amacı ile planlanmıştır. Çalışmaya üniversitelerarası Türkiye şampiyonasında mücadele eden 29 kadın elit güreşçi katılmıştır. Güreşçilerin depresyon düzeylerini belirleyebilmek için Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ) ve vücut bileşenleri ile birlikte yaş, boy, vücut ağırlığı ve müsabaka vücut ağırlığı kaybı miktarı belirten kişisel bilgi formları müsabaka tartısından 1 saat önce uygulanmıştır. Elde edilen verilerin normallik sınaması Shapiro-Wilk test ile incelenmiştir. Normal dağılım gösteren veriler bağımsız örneklem t testi ile analiz edilmiştir. Araştırmada ağırlık kaybı gerçekleştiren ve gerçekleştirmeyen gruplar karşılaştırıldığında; vücut yağ yüzdesi, vücut yağ kütlesi, toplam vücut suyu yüzdesi ve depresyon düzeyleri arasında istatistiksel olarak fark olduğu tespit edilmiştir (p<0,01). Sonuç olarak; ağırlık kaybı gerçekleştiren kadın elit güreşçilerin yağ kütlelerinin daha düşük olduğu, toplam vücut su yüzdelerinin daha yüksek düzeyde olduğu ve hafif düzey depresyonda oldukları tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Güreşçiler, Vücut Bileşenleri, Ağırlık Kaybı, Beck Depresyon Envanteri 238 BODY COMPOSITION CHANGES AND DEPRESSION BEFORE THE COMPETITIONS AMONG THE ELIT FEMALE WRESTLERS ABSTRACT Among weight-sports like wrestling where athletes are required to weigh-in before the competitions and their weights are measured; athletes generally lose weight. Athletes who carry out weight loss through sweat room, liquid and nutrition restrictions undergo dehydration. The current study was undertaken to examine body composition changes and depressive status caused by dehydration among the female elite wrestlers. 29 female elite wrestlers who participated in Turkish Inter-University Wrestling Championship were included in the study. Beck’s Depression Inventory (BDI) used to determine depression levels of female elite wrestlers; personal information forms that addressed age, height, weight, amount of weight lost before the competition and body components (Tanita BC-418 brand via BIA) were administered one hour before weigh-in competition. Data was tested for normality with the Shapiro-Wilk test. The independent Samples T Test was used to compare pairwise group variables that followed a normal distribution. In the current study it has been found statistically significant difference between percentage of body fat, body fat mass, percentage of total body water and depression levels according to weight loss group and non-weight loss group. As a result; it has been found that fat mass is lower, percentage of total body water is higher and depression levels' is mild degree for female elite wrestlers performing weight loss. Key Words: Wrestlers, Body Composition, Weight Loss, Beck Depression Inventory 239 KADIN GÜREŞÇİLERİN FİZİKSEL, KUVVET VE GÜÇ ÖZELLİKLERİNDE YAŞ VE SIKLET DEĞİŞKENLERİNE BAĞLI DEĞİŞİM Mehmet Akif ZİYAGİL Mersin Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu-MERSİN ÖZET Uygun antropometrik özellikler ve etkili teknik ve taktik beceriler ile güç, dayanıklılık ve çeviklik gibi kompleks özelliklere ihtiyaç duyan güreş sporunda bu özelliklerin sezon öncesi ve sırasında test edilmesi sporcuların kuvvetli ve zayıf yönlerini ortaya koyarak antrenman planlanması için veri tabanı oluşturmaktadır. Bu çalışmanın amacı farklı kategori ve sıkletlerdeki kadın milli güreşçilerin kuvvet ve güç özelliklerinde yaş ve sıklet değişkenlerine bağlı farklılaşmayı araştırmaktır. Bu çalışmaya 2012 yılında Amasya’da yapılan milli takım kampına katılan 13-25 yaşları arasında 18.28 ± 2.76 yaş ortalamasına sahip 50 kadın güreşçinin boy uzunluğu, ayaklar çıplak iken duvara sabitlenen mezura ile vücut ağırlıkları şort ve tişörtlü iken elektronik baskül ile ölçülmüştür. Beden Kütle İndeksi (BKİ), kilogram cinsinden vücut ağırlığı, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmıştır. Dikey sıçrama ölçülerek anaerobik güçleri hesaplanan katılımcıların Takei marka el dinamometresi ile sağ ve sol kavrama kuvvetleri ölçülmüştür. Verilerin normal dağılım göstermemesi sebebiyle gruplar arası karşılaştırmalarda Kruskal Wallis, ikili grupların karşılaştırmalarda Mann Whitney U testleri kullanılmıştır. Çalışmanın sonuçları, kadın milli güreşçilerin sadece beden kütle indeksinin yıldız, genç ve büyükler kategorisi arasında anlamlı düzeyde farklılaştığını göstermektedir. Yıldızlar kategorisinin ortalama değeri büyüklerden anlamlı düzeyde farklıdır. Hem anaerobik kuvvet, hem de el kavrama kuvveti kategoriler arasında farklılaşma gözlenmemiştir. Tüm değişkenlerde genç güreşçiler, yıldız ve büyükler kategorisindeki güreşçilerden daha düşük değerlere sahiptir. Sadece sıkletler ile el kavrama kuvveti ve anaerobik güç arasında anlamlı ilişki (p<0.01) vardır. Sonuç olarak, düşük anaerobik güç ve el kavram kuvveti düzeyinin gençler kategorisindeki güreşçilerin kısmen daha kısa boylu ve düşük ortalama vücut ağırlığı değerine sahip olmasından veya tüm grupların benzer antrenman programları ile çalışmasından kaynaklandığı söylenebilir. Anahtar kelimeler: Kadın, güreş, anarobik güç, el kavrama kuvvet. 240 CHANGES DEPENDING ON AGE AND CATEGORY OF FEMALE WRESTLERS IN THEIR PHYSICAL CHARACTERISTICS, HAND GRIP STRENGTH AND ANAEROBIC PERFORMANCE ABSTRACT Wrestling as a sport demands suitable anthropometric characteristics and efficient technical and tactical skills with physical fitness parameters including power, stamina and agility. The testing of these parameters before and during pre-season provides data base for training plan with presenting their strengths and weakness. Therefore, the aim of this study is to investigate the changes depending on age and category of female wrestlers in their physical characteristics, hand grip strength and anaerobic performance. The data were collected from 50 female wrestlers with the mean age 18.28 ± 2.76 and a range of 13-25 years attending national training camps in Amasya in 2012. Body height was measured while participant was standing without shoes. Body weight was measured by digital weight scale with wearing shirt and t-shirt. Body Mass Index (BMI) was calculated by dividing the body weight (in kilograms) by the body height (in meters) squared (BMI = weight/height2). The extension and flexion strength were measured at 600/sec by using Cybex isokinetic dynamometer. Anaerobic power was also calculated by using vertical jump score. Grip strength of right and left hands was measured by using a standard adjustable digital hand grip dynamometer (Takei Scientific Instruments Co. Ltd., Japan).Due to abnormal distribution of data Kruskal Wallis and Mann Whitney U tests were used for two and more than two groups comparisons. Spearman correlation analyzes was used to test relation among variables. Results of this study showed that there was only significant difference in body mass index among cadet, junior and senior women national wrestlers. Cadets’ BMI was significantly higher than seniors. Neither anaerobic power nor hand grip strength was differentiated among groups. Junior wrestlers had mathematically the lowest scores. Weight category was significantly correlated with hand grip strength and and anaerobic power (p<0.01). In conclusion, lower anaerobic power and hand grip strength level may be partly due to their lower body height and weight scores and/or similar training programs among three groups. Key words: Female, wrestling, anaerobic power, handgrip strength. 241 GİRİŞ Olimpiyat Oyunlarına kabul edildiği 2004 yılından itibaren Türk kadın güreşçiler uluslararası alanda yeterince başarılı olamamıştır. Güreş sporunda başarı için yüksek yoğunlukta eforlar ile kompleks becerilere ve mükemmel taktik uygulamalara ihtiyaç vardır Güreşte, sporcuların en yüksek çaba ile sergiledikleri hareketler kuvvet, sürat ve çeviklik özelliği ile yüksek seviyede ilişkilidir. Seri ve açık beceri, yüksek şiddetle uygulanan teknik ve taktik bileşenlerin gelişimine ihtiyaç duyan güreş sporunda (Bloomfield ve ark, 1994; Baic ve ark, 2007), olimpiyat oyunları ile dünya şampiyonalarında başarılı olan güreşçilerin kuvvet ve güç performanslarının en yüksek düzeyde olduğunu ve başarının birçok bileşene bağlı olduğu bildirilmiştir (Zi-Hong ve ark, 2013). Uluslararası turnuvalarda ikişer dakikalık iki devreli ve 30 saniye dinlenme arası olan bir günde 5-7 arasında maç yapan kadın güreşçi önemli derece zorlayıcı efor sergilemekte ve yüksek seviyede fiziksel uygunluğa ihtiyaç duymaktadır (Horswill ve ark, 1989). Güreş sporunda anaerobik güç ve kuvvetin alan veya laboratuvar testleri ile ölçülmesi başarılı performansın sergilemesine yönelik hazırlanan antrenman programlarının temel verilerini oluşturmaktadır. Kadın sporcuların anaerobik güç ve kuvvet özelliklerinin yaş gruplarına göre değişiminin gözlenmesi her yaş dönemindeki antrenman programlarının etkinliğinin araştırılması ve değerlendirilmesi bakımından yararlı olacaktır. Böylece bu çalışmanın amacı, kadın güreşçilerin fiziksel, kuvvet ve güç özelliklerinde yaş ve sıklet değişkenlerine bağlı değişimi araştırmaktır. MATERYAL VE YÖNTEM Bu çalışmaya 2012 yılında Amasya’da yapılan güreş milli takım kampına katılan 1325 yaşları arasında 18.28 ± 2.76 yaş ortalamasına sahip 50 kadın güreşçinin boy uzunluğu, ayaklar çıplak iken duvara sabitlenen mezura ile vücut ağırlıkları şort ve tişortlu iken elektronik baskül ile ölçülmüştür. Beden Kütle İndeksi (BKİ), kilogram cinsinden vücut ağırlığı, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmıştır. Dikey sıçrama ölçülerek anaerobik güçleri hesaplanan katılımcıların Takei marka el dinamometresi ile sağ ve sol kavrama kuvvetleri ölçülmüştür. Verilerin normal dağılım göstermemesi sebebiyle gruplar arası karşılaştırmalarda Kruskal Wallis, ikili grupların karşılaştırmalarda Mann Whitney U testleri kullanılmıştır. 242 BULGULAR Farklı kategorilerdeki kadın milli takım güreşçilerinin fiziksel özellikleri ile Anaerobik güç ve el kavrama kuvvetleri Tablo 1’de sunulurken farklı kategorilerdeki kadın milli takım güreşçilerinin fiziksel özellikleri ile Anaerobik güç ve el kavrama kuvvetlerinin karşılaştırılması Tablo 2’de gösterilmiştir. Tablo 1. Farklı kategorilerdeki kadın milli takım güreşçilerinin fiziksel özellikleri ile anaerobik güç ve el kavrama kuvvetleri Değişkenler Yaş (yıl) Boy Uzunluğu (cm) Vücut Ağırlığı (kg) Beden Kütle İndeksi Dikey Sıçrama (cm) Anaerobik Güç (kg.m.sn) Sağ El Kavrama Kuvveti (kg) Sol El Kavrama Kuvveti (kg) Toplam El Kavrama Kuvveti (kg) Kategori N X ± SS Min-Maks. Büyükler 10 22,8 ± 1,03 21-25 Gençler 4 19,5 ± 1,73 18-21 Yıldızlar 36 16,89 ± 1,47 13-20 Toplam 50 18,28 ± 2,76 13-25 Büyükler 10 162,7 ± 5,33 155-172 Gençler 4 158,75 ± 5,97 150-163 Yıldızlar 36 162,92 ± 7,24 150-181 Toplam 50 162,54 ± 6,79 150-181 Büyükler 10 61,9 ± 6,76 52-72 Gençler 4 53,75 ± 6,9 45-61 Yıldızlar 36 55,97 ± 9,12 41-73 Toplam 50 56,98 ± 8,79 41-73 Büyükler 10 23,32 ± 1,42 20,83-25,82 Gençler 4 21,27 ± 1,77 19,57-23,24 Yıldızlar 36 21,04 ± 2,83 15,24-27,34 Toplam 50 21,52 ± 2,67 15,24-27,34 Büyükler 10 40,8 ± 7,11 29-51 Gençler 4 36,75 ± 4,35 31-41 Yıldızlar 36 43,67 ± 6,36 35-57 Toplam 50 42,54 ± 6,6 29-57 Büyükler 10 110,54 ± 9,77 91,56-126,06 Gençler 4 98,25 ± 10,42 82,68-104,37 Yıldızlar 36 108,74 ± 11,07 87,09-139,3 Toplam 50 108,26 ± 11 82,68-139,3 Büyükler 10 32,88 ± 4,27 26,2-38,1 Gençler 4 30,33 ± 2,65 27,8-33,7 Yıldızlar 36 33,23 ± 5,38 23,6-44,1 Toplam 50 32,92 ± 5,01 23,6-44,1 Büyükler 10 32,09 ± 4,63 24,7-39,9 Gençler 4 27,93 ± 3,38 23,2-30,7 Yıldızlar 36 31,03 ± 4,69 24,8-42,3 Toplam 50 30,99 ± 4,62 23,2-42,3 Büyükler 10 64,97 ± 8,77 50,9-77,3 Gençler 4 58,25 ± 5,58 51,9-64,4 Yıldızlar 36 64,25 ± 9,65 48,4-86,4 Toplam 50 63,92 ± 9,25 48,4-86,4 243 X2 sd Sig. 28,885 2 ,000** 1,321 2 ,517 4,294 2 ,117 7,314 2 ,026* 4,204 2 ,122 3,945 2 ,139 1,394 2 ,498 2,285 2 ,319 1,452 2 ,484 Tablo 2. Farklı kategorilerdeki kadın milli takım güreşçilerinin fiziksel özellikleri ile Anaerobik güç ve el kavrama kuvvetleri Değişkenler Yaş (yıl) Boy Uzunluğu (cm) Vücut Ağırlığı (kg) Beden Kütle İndeksi Dikey Sıçrama (cm) Anaerobik Güç (kg.m.sn) Sağ El Kavrama Kuvveti (kg) Sol El Kavrama Kuvveti (kg) Toplam El Kavrama Kuvveti (kg) Kategori N X ± SS Min-Maks. Büyükler 10 22,8 ± 1,03 21-25 Gençler 4 19,5 ± 1,73 18-21 Yıldızlar 36 16,89 ± 1,47 13-20 Toplam 50 18,28 ± 2,76 13-25 Büyükler 10 162,7 ± 5,33 155-172 Gençler 4 158,75 ± 5,97 150-163 Yıldızlar 36 162,92 ± 7,24 150-181 Toplam 50 162,54 ± 6,79 150-181 Büyükler 10 61,9 ± 6,76 52-72 Gençler 4 53,75 ± 6,9 45-61 Yıldızlar 36 55,97 ± 9,12 41-73 Toplam 50 56,98 ± 8,79 41-73 Büyükler 10 23,32 ± 1,42 20,83-25,82 Gençler 4 21,27 ± 1,77 19,57-23,24 Yıldızlar 36 21,04 ± 2,83 15,24-27,34 Toplam 50 21,52 ± 2,67 15,24-27,34 Büyükler 10 40,8 ± 7,11 29-51 Gençler 4 36,75 ± 4,35 31-41 Yıldızlar 36 43,67 ± 6,36 35-57 Toplam 50 42,54 ± 6,6 29-57 Büyükler 10 110,54 ± 9,77 91,56-126,06 Gençler 4 98,25 ± 10,42 82,68-104,37 Yıldızlar 36 108,74 ± 11,07 87,09-139,3 Toplam 50 108,26 ± 11 82,68-139,3 Büyükler 10 32,88 ± 4,27 26,2-38,1 Gençler 4 30,33 ± 2,65 27,8-33,7 Yıldızlar 36 33,23 ± 5,38 23,6-44,1 Toplam 50 32,92 ± 5,01 23,6-44,1 Büyükler 10 32,09 ± 4,63 24,7-39,9 Gençler 4 27,93 ± 3,38 23,2-30,7 Yıldızlar 36 31,03 ± 4,69 24,8-42,3 Toplam 50 30,99 ± 4,62 23,2-42,3 Büyükler 10 64,97 ± 8,77 50,9-77,3 Gençler 4 58,25 ± 5,58 51,9-64,4 Yıldızlar 36 64,25 ± 9,65 48,4-86,4 Toplam 50 63,92 ± 9,25 48,4-86,4 244 X2 sd Sig. 28,885 2 ,000** 1,321 2 ,517 4,294 2 ,117 7,314 2 ,026* 4,204 2 ,122 3,945 2 ,139 1,394 2 ,498 2,285 2 ,319 1,452 2 ,484 Tablo 2’nin devamı…….. Değişkenler Anaerobik Güç (kg.m.sn) Sağ El Kavrama Kuvveti (kg) Sol El Kavrama Kuvveti (kg) Toplam El Kavrama Kuvveti (kg) Kategori N X ± SS Min-Maks. G 1. (41-45 kg) 6 93,8 ± 10,36 82,68-111,12 G 2. (47-50 kg) 7 103,68 ± 5,7 96,49-111,78 G 3. (51-55 kg) 11 107,49 ± 7,89 97,45-121,75 G 4.(56-60 kg) 9 108,69 ± 9,5 91,56-125,06 G 5. (61-65 kg) 6 113,99 ± 9,98 103,73-132,35 G 6.(67-73 kg) 11 116,38 ± 10,14 104,09-139,3 Toplam 50 108,26 ± 11 82,68-139,3 G 1. (41-45 kg) 6 28,37 ± 3,25 24,9-32,2 G 2. (47-50 kg) 7 30,09 ± 2,63 24,6-31,8 G 3. (51-55 kg) 11 31,92 ± 4,61 23,6-38,1 G 4.(56-60 kg) 9 34,81 ± 5,59 27,8-44,1 G 5. (61-65 kg) 6 35,48 ± 3,89 30,5-40,3 G 6.(67-73 kg) 11 35,28 ± 5,22 27,4-43,8 Toplam 50 32,92 ± 5,01 23,6-44,1 G 1. (41-45 kg) 6 25,93 ± 1,64 23,2-27,7 G 2. (47-50 kg) 7 29,07 ± 2,36 26-32,4 G 3. (51-55 kg) 11 29,99 ± 4,05 24,7-37,1 G 4.(56-60 kg) 9 31,94 ± 5,34 26,2-42,3 G 5. (61-65 kg) 6 33,42 ± 3,56 30-39,6 G 6.(67-73 kg) 11 33,87 ± 4,68 26,7-42,3 Toplam 50 30,99 ± 4,62 23,2-42,3 G 1. (41-45 kg) 6 54,3 ± 3,75 50,6-59,8 G 2. (47-50 kg) 7 59,16 ± 4,15 51,6-63,6 G 3. (51-55 kg) 11 61,91 ± 8,52 48,4-75 G 4.(56-60 kg) 9 66,76 ± 10,62 55,6-86,4 G 5. (61-65 kg) 6 68,9 ± 7,14 61,1-79,9 G 6.(67-73 kg) 11 69,15 ± 9,23 54,1-86,1 Toplam 50 63,92 ± 9,25 48,4-86,4 X2 sd Sig. 17,378 5 ,004** 11,946 5 ,036* 18,716 5 16,591 5 ,002** ,005** *p<0.05, **p<0.01 TARTIŞMA Çalışmanın sonuçları, kadın milli güreşçilerin sadece beden kütle indeksinin yıldız, genç ve büyükler kategorisi arasında anlamlı düzeyde farklılaştığını göstermektedir. Yıldızlar kategorisinin ortalama değeri büyüklerden anlamlı düzeyde farklıdır. Ne anaerobik kuvvet, ne de el kavrama kuvveti kategoriler arasında farklılaşmaktadır. Tüm değişkenlerde gençler, 245 yıldız ve büyükler kategorisindeki güreşçilerden daha düşük matematiksel değerlere sahiptir. Sadece sıkletler ile el kavrama kuvveti ve anaerobik güç arasında anlamlı ilişki (p<0.01) vardır. Olimpiyat oyunları ile dünya şampiyonalarında başarılı olan güreşçilerin kuvvet ve güç performanslarının en yüksek düzeyde olmasına karşın bu eğilim aerobik güçte görülmemektedir (Zi-Hong ve ark, 2013). Kadın güreşçilerde kuvvet ve güçte tüm kategoriler arasında anlamlı farklılığın olmamasının sebebi antrenman programlarının yetersizliği veya yetenekli sporcuların eksikliğinden kaynaklanabilir. Sıkletlere göre, BKİ, anaerobik güç ve el kavrama kuvveti anlamlı şekilde farklılaşmaktadır. Yıldızlardan büyükler kategorisine doğru gelişmesi gereken fiziksel uygunluk özelliklerinin denetlenmesi ve zayıf yönlerin geliştirilmesi antrenman programlarının etkinliği açısından önemlidir. Bu konuda daha detaylı araştırmalara ihtiyaç vardır. Sonuç olarak, yaş kategorilerine göre sadece beden kütle indeksi değerleri anlamlı şekilde değişirken sıkletlere göre BKİ, anaerobik güç ve el kavrama kuvveti anlamlı şekilde farklılaşmaktadır. Uluslararası alanda başarılı olmak için kadın güreşçilerde yeteneğin seçimi ve geliştirilmesi konusunda daha çok çabaya ihtiyaç vardır. Referanslar Bloomfield, J., Ackland, TR., Elliott, B.C., (1994), Applied anatomy and biomechanics in sport. First Edition. Blackwell Scientific Publications, RC1235A66. Baic, M., Sertie, H., Starosta, W., (2007) Differences in physical fitness levels between the classical and the freestyle wrestlers. Ki nesiology, 39(2): 142-149. Zi-Hong, H., Lian-Shi, F., Hao-Jie, Z., Kui-Yuan, X., Feng-Tang, C., Da-Lang, T., Ming-Yi, L., Lucia, A.,and Fleck, S.J. (2013) Physiological profile of elite chinese female wrestlers. The journal of strength and conditioning research 27(9)/2374–2395. Horswill, CA, Scott, JR, and Galea, P. (1989).Comparison of maximum aerobic power, maximum anaerobic power, and skinfold thickness of elite and nonelite junior wrestlers. Int J Sports Med 10: 165–168. 246 KADIN GÜREŞÇİLERİN GÜREŞ ALANINDAKİ SORUNLARI: TOPLUMSAL CİNSİYET ANALİZİ Esra EMİR1 1 Canan KOCA2 Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi 2 Hacettepe Üniversitesi, Spor Bilimleri Fakültesi Bu araştırmanın amacı Türk halklarının dini, siyasi, sosyal ve ekonomik yapı ve yaşayışlarının her safhasında yer alan ve güreş yapmanın ibadet sayıldığı, güreş meydanının ise ibadet ve er meydanı olarak görüldüğü (Nadiem, 1968) güreş alanında kadın güreşçilerin deneyimlerini ve sorunlarını toplumsal cinsiyet yaklaşımıyla analiz etmektir. Araştırmanın amacı bağlamında nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın örneklem grubu ulusal ve uluslar arası alanda başarı kazanmış aktif olarak güreşe devam eden 15 kadın güreşçiden oluşmaktadır. Kadın güreşçilerle yapılan bireysel görüşmeler yoluyla elde edilen veriler içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Güreş alanındaki kadın güreşçilerin deneyimlerini ve sorunlarını incelerken toplumsal cinsiyeti “bir toplumsal yapı” ve “bir cinsiyet kategorisi için uygun görülen eylem” olarak tanımlayan sosyal inşacı toplumsal cinsiyet yaklaşımı dayanak alınmıştır (Connell, 1987; West ve Zimmerman, 1987). Araştırma bulgularına göre sporcu olmanın ötesinde erdemlilik ve kahramanlığı içinde barındıran onursal değerler biçilen pehlivanlığın ve Türklerin ata sporu olarak görülen güreşin baskın şekilde erkek hakimiyetinde olan toplumsal cinsiyetlendirilmiş bir alan olduğu görülmektedir. Kadın güreşçiler güreş alanında olduğu gibi güreş alanının dışında da bir takım söylemler ve pratiklerle ötekileştirilmekte ve alanın dışına itilmektedirler. Öte yandan kadın güreşçiler toplum tarafından kadına ve erkeğe atfedilen değerlerden kaynaklı bir takım sorunlarla karşılaşmaktadırlar. Kadın güreşçilerin karşılaştığı toplumsal cinsiyet temelli en önemli sorun güreş sporunun cinsiyetlendirilmesi ve kadına uygun görülmemesidir. Bunun yanı sıra kadınlar güreş alanında bedensel güçlerinin aşağılanması, aile ve sosyal çevreleri tarafından güreş yapmaları konusunda desteklenmemeleri, medyada sıklıkla erkeklerin yer almaları kadınların güreş müsabakalarının medyada yer bulamaması gibi sorunlarla karşılaşmaktadırlar. Kadınların spor ortamındaki bu gibi deneyimlerinin ve karşılaştıkları sorunların görünür kılınması yoluyla spor ortamının kadınlar için baskı aracı olmaktan çıkarılmasının sağlanabileceği düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Toplumsal Cinsiyet, Güreş 247 PROBLEMS OF WOMEN WRESTLERS IN THE FIELD OF WRESTLING: GENDER ANALYSIS Esra EMİR1 1 Canan KOCA2 Ondokuz Mayıs University, Yaşar Doğu Faculty of Sport Sciences 2 Hacettepe University, Faculty of Sport Sciences The purpose of this study is to analyze the experiences and problems of women wrestlers in the field of wrestling, which has a place in every phase of Turkish people’s religious, political, social and economical structure and way of living and which considers wrestling as religious service and the wrestling arena as an arena of religious service and contest (Nadiem, 1968), through gender approach. Qualitative research approach was used within the context of the purpose of the study. The sample of the study consists of 15 women active wrestlers who have earned national and international success. The data obtained through individual interviews with the women wrestlers were analyzed through content analysis. For the analysis of the experiences and problems of women wrestlers in the field of wrestling, social constructive gender approach which defines gender as “a social structure” and “a suitable action for a gender category” was used as base (Connell, 1987; West and Zimmerman, 1987). According to the results of the study, it can be seen that being a wrestler, which includes honorary values such as virtuousness and heroism beyond being an athlete, and wrestling, which is the ancestor sport of Turks, is preponderantly a genderized field under the domination of men. Women wrestlers are factionalized and pushed outside the field with certain statements and practices. On the other hand, women wrestlers face some problems resulting from the values attributed to men and women by the society. The most important gender based problem faced by women wrestlers is genderization of wrestling and sport and the fact that it is not considered as suitable for women. Besides, women wrestlers face problems such as their physical strength being despised in the wrestling field, not being supported by their families and social environment, and not getting a place in the media although men wrestlers are frequently seen in the media. It is thought that by making women’s such experiences and problems visible, sports environment can cease to be a means of pressure for women. Key Words: Gender, wrestling 248 ‘KIRGIZ KÜRÖŞ’ GÜREŞİNİN ESKİ BOYUTUNUN CANLANDIRILMASI, KIRGIZLARIN UNUTULAN VE YASAK EDİLEN OYUNLARI HAKKINDA BİLGİLERİN BİLİMSEL DÖNÜMÜNE DAHİL EDİLMESİ Prof. Dr. Marat SARALAEV1 1 Kırgızistan Devlet Beden Eğitimi ve Spor Akademisi ‘Küröş’ Kırgız milli güreşi eski çağda ortaya çıkmıştır ve gençleri askeri etkinliğe hazırlık gösterme işi ile bağlı olmuştur. Daha sonra ‘Küröş’ spor müsabaka halini almıştır. Sovyet döneminde ‘Küröş’ modern spor türüne dönüştürülmüştür. Kuralları yetkinleştirme sorumululuğunu V.V. OZAROVSKİY, A. KELDİBEKOV, F.E. BAYMAN ve başkalar almıştır. Ne yazık ki, ‘Küröş’ kurallarına gerçek milli güreşe özgü olmayan unsurlar içine alınmıştır. Bu eksiklikler donatım, sıkletler, müsabaka yöntem ve kurallarını da etkilemiştir. Fikrimizce ‘Küröş’ güreşi etnik spor taleplerine uygun gelmesi için güreşin ilk, eski çağ unsurları yeniden kazandırılması gerekmektedir. ‘Küröş’ spor türünden başka Göçebe Kırgızların tarihinde birçok oyun ve müsabakaları yasak edilmiştir ve unutulmuştur. Örneğin olarak ‘Börü Atış’, ‘Kişte’, ‘Çatırantaş’ gibi entelektüel oyunlar, ‘Monus - Monus’ genç oyunları, ‘Er Sayış’, ‘Çabışuu’ at oyunları, genç kızlar ve hanımlar katılan ‘Kızoyun’ oyunu, ‘Car körüü’, ‘Tokmoksaluu’, ‘Töşök talaşuu’, insan onur kırıcı oyunları: ‘Töö çeçmey’, ‘Atala Baş’, ‘Taz Süzüşüü’, ‘Öpkö Çabış’ oyunları. Yukarıda söze getirdiğimiz oyun, müsabaka ve eğlenceleri ortaya çıkarmak ve eski haline dönüştürmek amacıyla Yusuf Has Hacib’in ‘Kutadgu Bilig’, Abu Ali ibn Sin yazarının ‘Tedavi Bilimi Kanunu’, ‘Manas’ Destanı, ‘Kococaş’, ‘Er Tabıldı’, ‘Kurmanbek’, ‘Canıl Mırza’ epik eserler gibi tarihi kaynakları inceledik. Sancıra (Secere) ve etnografik materyalleri de araştırdık. Unutulmuş ve yasak edilmiş olan oyun ve müsabakaların ele alınması onların bazılarının modern beden eğitimi ve spor tecrübesinde kullanılmasını olanaklı kılacaktır. Onların araştırılması esasında Kırgız milli beden eğitimi araçlarının yedeğini dolduracaktır. 249 Восстановление древнего формата борьбы «куреш», включение в научный оборот сведений о забытых и запрещенных играх кыргызов Саралаев Марат кандидат педагогических наук, доцент, Кыргызская Республикаг. Бишкек Кыргызская национальная борьба «куреш» возникла в давние времена и была связана с подготовкой молодежи к военной деятельности. В дальнейшем «куреш» стал использоваться и как спортивное состязание. В советское время «куреш» был модернизирован под тип современного спорта. Совершенствованием правил занимались – Озаровский В.В., Келдибеков А., Байман Ф. Е. и другие. К сожалению, в правила национальной борьбы «куреш» были включены ряд не свойственных для истинного «куреша» элементы. Они коснулись экипировки, весовых категорий, приемов и правил состязаний. По нашему мнению – чтобы борьба «куреш» отвечала требованиям этноспорта, должны быть восстановлены древние, первозданные элементы вида. Кроме борьбы «курош», в истории кыргызов-кочевников были запрещены и забыты ряд игр и состязаний. Это «б\р= таш», «киште», «чатыран таш» интеллектуальные игры; подростковая игра «монус-монус», конные виды единоборья – «эр сайыш», «чабышуу»; игры, где участвовали девушки и женщины – «кыз оюн», «жар к\р==», «токмок салуу», «т\ш\к талашуу»; игры унижающие достоинство человека – «т\\ чечмей», «атала баш», «таз с=з=ш==», «\пк\ чабыш». С целью выявления и восстановления вышеназванных игр и состязаний, развлечений и забав мы изучили целый ряд источников: «Дивани лугат ат-тюрк» Махмуда Кашгари, «Канон врачебной науки» Абу Али ибн Сина; эпические произведения – «Манас», «Кожожаш», «Эр Табылды», «Курманбек», «Жаъыл Мырза». Мы также исследовали санжыра (родословие) и этнографические материалы. Изучение забытых и запрещенных игр и состязаний даст возможность использовать некоторые из них в современной физкультурно-спортивной практике. Их изучение существенно восполнит арсенал средств кыргызской национальной физической культуры. 250 KIRGIZİSTAN GELENEKSEL AT OYUNLARI HAKKINDA ÖĞRENCİLERİN BİLGİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ Nurmira ABDIBEKOVA ABDIBEKOVNA1 1 Kırgız Devlet Beden Eğitimi ve Spor Akademisi ÖZET Bu makalede öğrencilerinin Beden Eğitim yönünde konuşma yetkisinin gelişimi konusu inceleniyor Modern eğitiminde olmazsa olmaz bilimlerin arasında bakalavr için inglizce ve yüksek lisans için mesleki inglizce dilinin yeri önemli olduğu belirlenir. Bilimin başlıca amacı-eğitimin sadece sonuç alıcı yapmak değil, eğitimi ilginç olmasını,öğrencilerin de eğitim sürecine sürüklemesini ve öğrencilerinin eğitimde başlıca ve önemli katılımcı olmasını sağlamaktır. Egzersizlerin etkinliği ilk sırada motivasyonun yükselişiyle,derse olan ilgiyle şartlandırılmıştır ve bunlar eğitim sürecinin önemli görevleridir. Günümüzde sporcu öğrencilerin konuşma faaliyetindeki yeteneklerinin oluşması dilbilim ve didaktik temellerinin aktüel ve gerekli sorunudur. Kırgızistan Cumhurbaşkanının 1Temmuz 2013,(155)"Resmi dilinin gelişmesi için çare olarak ve Kirgızistanda dil politikasının iyileşmesi"hakkında kararnamesinde dil siyasetin öncelik amaçları ve kalkınma rüçhanları tayin edilmiştir. Modern toplumda bütün hayati etkinlik alanlarında yabancı dilinin rolünün eğiliminin güçlenmesi gözleniyor, yabancı dili öğrenmede yeni yaklaşım talep ediyor ve bunun esası sadece ayrı dil bakımlarının öğretim yöntemlerinden ibaret etmiyor,bunun yanında yeni dünya görüşünün oluşumunu kapsamasını gerektiriyor. Günümüzde yansıması"Yüksek okul mezunlarının zorunlu minimum hazırlık seviye" sinde,Resmi eğitim standartları yüksek meseki eğitiminde "yabancı dil" eğitim biliminin içerğinde bulunan,Kirgızistan genç uzmanların dilin derin bilimeleri bir sosyal sipariş oldu. Modern resmi yüksek okul standartlar gereğince yabancı dil esasi ve mesleki olarak iki seviyede öğretilebilir. "Beden eğitim" yönündeki gelecek uzmanlarının dil hazırlığın gelişmesi ingliz dilini onlararın mesleki faaliyetini optimizasyon aracı kılıyor. Bunların hepsi kendi sırasında gelecek uzman antrenörlerin,beden eĝitim öğretmenlern,askeri aday hazırlık uzmanlarının asıl niteliklerin ve konuşma faalietlerin içeriklerini tarif etmek gerekiyor. Modern toplumsal gelişim, bilimsel ve teknik devrimi etkisi altında dillerarası iletişime toplumsal gereksinimleri güçlendiriyor ve yabancı dilleri iletişim aracı olarak zaptetme gereksinimi teşvik ediyor. 251 DEVELOPMENT OF STUDENT’S SPEECH ACTIVITY STUDYING KYRGYZ NATIONAL GAMES AT THE ENGLISH LESSON ABSTRACT This article focuses on question about the developing speech activities of students in the field of “Physical culture”. It is noted that in modern higher education a special place among the disciplines, which is a mandatory educational component, is English language for bachelor and professional foreign language for magistracy. The main task of subject is to make learning not only effective, but also fun, to engage students in the learning process to make them active participants. The efficiency of the exercises is primarily due to the explosion of motivation, increases interest in the subject and it is an important part of the learning process. The problem of linguo-didactic bases of formation of skills of speech activity of studentsathletes is relevant and in demand today. Presidential Decree "On measures to develop the state language and to improve language policy in the Kyrgyz Republic" from July 1, 2013, №155 identified priorities and priorities for the development of language policy. At present, foreign language is the discipline of developing and actively demand: increase the numbers of students in the field of «Physical culture» are interested in the study of Kyrgyz national games, developing new approaches to learning that are being actively implemented in the educational process. Currently, the social order was formed on a deep knowledge of foreign languages by young specialists of Kyrgyzstan, which is reflected in the 'Requirements for mandatory minimum level of preparedness of graduates "and the content of the educational program of discipline" Foreign language "of the state educational standards of higher professional education. According to the current state educational standards of higher education foreign language can be taught at two levels: basic and core. Improving language training future experts in the field of "Physical Education" makes English the means to optimize their professional activities. This, in turn, requires determining the essential characteristics and the content of the speech activity of the future trainers of specialists, teachers for physical education and preconscription training of specialists. 252 Modern social development under the influence of scientific and technological revolution enhances social needs in interlingual communication; stimulate the need for mastery of foreign languages as a means of communication [1, p.3]. Introduction According to the researchers, while studying in high school students have to create many kinds of texts in different styles and genres, an important place in the educational process takes the production (creation) of texts. Educational speaker (volunteer) should be able to change the role of communication, use in accordance with their varied means of expression [2, p.15]. Learning a foreign language is intended to form a personality, able and willing to participate in cross-cultural communication. Our focus is the means of formation of speech activity skills at English lessons. Currently, however, we can say decrease in students' motivation to learn a foreign language. That is why the formation of positive motivation should be considered by a teacher as a special task. As a rule, the motives are related to cognitive interests of students, the need to have new knowledge and skills. But the first need of students in the study of a foreign language - communication. Making a friendly climate, orienting students to the communication, it is necessary to choose such forms of activities that will stimulate their activity. In various papers on the theory, methods of teaching and education methodologistsresearchers give different interpretations didactic bases of formation of speech activity skills at the English lesson. In this matter, there are many problems and deficiency. We agree with the opinion of the Russian researcher L.L.Nelyubin that "language is interpreted in a broad sense as a means of communication between people, weapons of formation and expression of thoughts and feelings, means assimilation and transmission of information. In order to effectively act on the senses and the mind, the teacher must speak English fluently and know culture of English speaking countries. Speech activity is a system of the creative skills solve the communicative tasks". "There is a system of speech acts included in any activity - entirely theoretical, intellectual or practical." According to this view, speech activity presents a process of active, purposeful learning language; determine the situation of communication and interaction between people. Consequently, the teaching of speech activity in a foreign language should be carried out from a position of self-formation, determined by the fullness of its characteristics, activities. Speech activity is implemented in such kinds of it, such as: 1. listening. 2. Writing. 253 3. Reading. 4. Speaking. These kinds of speech activity are considered as basic forms of human interaction in the process of verbal communication [3, p.40]. Speech activity is one of the activities of people, understood Methodists as "active, purposeful, mediated by the language system and due to the situation of communication the process of transferring and receiving messages" [4, p.17]. So, at first we try to define the word "speaking". There are many definitions and they are believed to be correct and appropriate. Speaking is a kind of speech activity, which is realized when in the minds of the speaker there is a need for action on the speech of the communicators. Various factors is influenced in the process of speaking, including: the purpose for which is made verbal action; the theme of communication; time and place of communication; the relationship between the communicators (neutral, formal, friendly, advice, consent); social and communicative role of partners (student and teacher, director and employee, group mates) [4, p. 279]. Teaching speech is constructed taking into account the fact that the actual communication can take the form of dialogue and monologue. Dialog (from the Greek "a conversation, the conversation of two people") - is a chain or series expresses when participants communicate alternately act as a speaker and a listener. Monologue (from the Greek for "one word, speech"). According to Russian researchers L.S. Kryuchkov., N.V., Moshchinskiy, teaching speaking includes three components: 1) an introduction to the memory of students of linguistic material; 2) development of skills to operate this material; 3) development of skills in the use of speech for real communicative purposes [4, p. 280-282]. Productive kinds of speech activity include speaking and writing, to receptive listening and reading. Speaking and writing play in the process of communicating an active role; the aim is the generation of speech, so they are considered to be productive kinds of speech activity. Listening and reading - this kind of speech activity, the aim is the perception, reception of information and subsequent processing, so they are referred to as receptive types of speech activity. Reading - receptive type of speech activity, because it is based on the perception of the graphic language signs. Reading is not only perception, but also the process of extracting information. Reading value of human life is extremely high, because we get a lot of information necessary for us through the reading. Recently, it is an important to read a book 254 on foreign language for the intellectual person. Reading develops memory, improves it. In addition, students are introduced English speaking countries through the reading. German Methodist G. Pypho observed rightly that is hardly a person who denies situational great importance to learning foreign speech. The situation is an incentive to the speech and a set of events, relations. On this basis, the Methodists are recommended for the creation of situations commonly used visualization. In addition, as the practice of teaching, as a result of system of exercises, students master the communicative ability to manage dialogic communication that contributes to the development of initiative of students, as well as the development and improvement of skills of oral speech [5, p.126]. According to K.S. Krichevsky, teaching a Foreign Language extension of their general outlook will also lead to increased interest in studying foreign help to languages and students motivation. In the educational process, students learn a variety of knowledge, skills and abilities. This causes the teacher to use the corresponding variety of methods. To assess the knowledge of the most often used methods are written and oral interviews. Conversations, testing, questioning, interpreting survey organized in such a way as to encourage all those involved in or to the answer - frontal approach, or some of them - an individual approach. Using the modern technologies we had created "English Manual: the development of oral communication skills of students in the field of «Physical culture ". This manual focuses on the formation of cultural competence in the English lesson. Methods of teaching English language are presented thematic tasks, including texts and pre-text, post-text exercises and activities focused on the study of language and culture. Next, we give an example of practical English, which was used with second course year students of the Kyrgyz state physical culture and sports. We have developed a system of exercises. One of the main objectives of foreign language is the development of speaking skills. To create a motivation to communicate in English, you need to use the situation, i.e., the exercises in which the speaker need to talk. Technique of application of this method is follows: 255 THEME OF THE LESSON: KOK BORU - NATIONAL GAME OF KYRGYZ PEOPLE Pre– text exercises Exercise №1. Discuss the following questions. 6. What sports are popular in Kyrgyzstan? 7. Why are these sports popular in Kyrgyzstan? 8. Which Kyrgyz sportsmen take part in the Olympic? 9. Are there many sport fans in Kyrgyzstan? 10. Who are champion sportsmen and women in Kyrgyzstan? Exercise №2. Read the definitions of these words and learn by heart. KOK BORU – Kyrgyz national game. Two teams try to catch carcass of a goat or a calf. RIDERS – Kok-boru game’s players ER-SАIYSH - Two riders try to pull each other off the horseback with pikes. KURESH” – Kyrgyz wrestling TOGUZ KARGO'OL - national game played with nine balls. AT CHABISH - Popular horse racing. DJORGO SALYSH - A competition of special breed of horses known as Djorgo. KUNAN CHABISH - Racing foals, two to three years old. KYZ KUUMAI - national game when the boy and girl race and catch up. TYIN ENMEI - picking up the coins from surface while racing on horseback: Each player is allowed to make three attempts. Exercise №3. Read and translate the text. KOK BORU - NATIONAL GAME OF KYRGYZ PEOPLE As "Aba Kurosh" - a Turkish national wrestling, also "Sumo" - Japan national wrestling, Kok boru is a very widespread game between the Kyrgyz, Kazakh, Tajik, and Uzbek nations. The name "kok-boru" means, "gray wolf”. In fact this original game is very ancient. It is appeared in those remote times when herds of cattle grazed in the steppes and mountains all year round without a shelter or top dressing exposed to the attacks of wolves. Having no firearms the shepherds could not deal with wolves on the spot. Brave djigits (young men) chased after the wolves until the beasts of pray ran off their feet, then began beating them with slicks and lashes, trying to snatch it away from each other. Later "kokboru" was replaced by "Ulak tartysh''. Composition of the team – 17 people: 1 – supervisor, 1 – coach, 3 - horsemen, 12 – players. The athletes of 18 years and older are allowed taking part in the competitions. 2 points are awarded for the winners, for the draw – 1 point, for the loss – 0 point. The team 256 that throws more goals (goats) into a Tai Kazan of an opponent will be considered as a winner. The game kok boru is held on the field with the following dimensions: length 200 meters, width 70 meters with two Tai Kazans by their sides. The diameter of Tai Kazan is 4.60 sm, height 120 sm; depth 50 sm. Weight of the goat is 30-33kg. The games are held according to the rules of the Federation on Kok Boru in the Kyrgyz Republic. One game lasts 60 minutes. The team places are determined by the amount of points. With equal number of points of the two teams, the advantage is given to the team which successfully won the internal game. With equal points of two or more teams, the advantage is given by the following indicators: for the victory in a personal game; on the best difference of the thrown and conceded goals (goats) into the tai kazan, between the teams; on the best difference of the thrown and conceded goals (goats) into the tai kazan, in all games. It is strictly forbidden to change players and horses during the game. The teams that changed the players or horses will be considered as they lost the game. The horseshoes should be smooth, not sharp. The player who violates the rules of the game is sent off the field for 2 minutes. In case of violation of the rules of the game in which a player is injured, the player who violated the rules is removed for 5 minutes or until the end of the game. Kok boru is played during special holidays and national events such as Independence Day on the 31st of August and Nooruz holiday and Nooruz holiday. However teams are trained throughout the year. Post– text exercises Exercise №4. Answer the following questions. 4. What kinds of Kyrgyz national games do you know? 5. How do you play Ulak tartysh? 6. When do people usually play national games? CRITICAL THINKING 257 Exercise №5. Make cluster with new words. Ulak tartysh Exercise №6. Explain the meanings the following word combinations in written form. Model: Kok boru – Kyrgyz national game. Two teams try to catch carcass of a goat or a calf. Kok boru …, carcass of a goat or a calf …, riders …. Exercise №7. Make dialogue, using new words and general questions on theme: The Kyrgyz national games. Consequently, in the range of targeted training activities, developing the skills of speech activity should include both preparatory and educational exercises. Such exercises require students to certain intellectual efforts to form language skills of the sportsmen-students. Such exercises confirmed the real possibility to speak English fluently, even for a short period of time. We will do everything possible that learning foreign languages will be interesting for students. We use this method as the formation speech activity skills for their future professional job. Bibliography: 1. L.L. Nelyubin. Linguistic stylistics of modern English language: A Training Manual - 4th Edition, trans. and ext. - M.: Flint: Science, 2007. – p.128. 2. Winter IA Psychological aspects of teaching speaking in a foreign language. M. 1985. – p.145. 3. L.S. Kryuchkov, N.V. Moshchinskiy. Practical methods Russian as a foreign language: Textbook. Benefit / - 3rd ed. - M. Flint: Science, 2012.- p.480. 258 4. The functioning of the Russian language in Kyrgyzstan and issues of bilingualism. Student’s scientific-practical conference materials. Bishkek. 28.11.2014. – p.126. В данной статье рассматривается вопрос о развитии речевой деятельности студентов по направлению «Физическая культура». Отмечено, что в современном вузовском образовании особое место среди дисциплин, являющихся обязательным образовательным компонентом, занимает английский язык для бакалавриата и иностранный язык для магистратуры. профессиональный И главная задача дисциплины - сделать обучение не только результативным, но и интересным, чтобы вовлечь студентов в процесс обучения, сделать их главными и активными участниками. Эффективность упражнений обусловлено в первую очередь повышением мотивации, интереса к предмету, а это является важной задачей процесса обучения. Проблема лингводидактических основ формирования навыков речевой деятельности студентов-спортсменов актуальна и востребована на сегодняшний день. Указом Президента Кыргызской Республики «О мерах по развитию государственного языка и совершенствованию языковой политики в Кыргызской Республике» от 1 июля 2013 года, №155 определены первоочередные задачи и приоритеты развития языковой политики. В современном обществе наблюдается тенденция усиления роли иностранного языка во всех сферах жизнедеятельности человека, что требует нового подхода к обучению иностранным языкам, суть которого заключается не только в методике преподавания отдельных языковых аспектов, но и формировании нового мировоззрения. 259 В настоящее время сформировался социальный заказ на глубокое знание иностранных языков молодыми специалистами Кыргызстана, который нашел свое отражение в «Требованиях к обязательному минимальному уровню подготовленности выпускников вуза» и содержании образовательной программы государственных по дисциплине образовательных профессионального образования. В «Иностранный стандартов соответствии с язык» высшего современным государственным образовательным стандартом высшего образования иностранный язык может преподаваться на двух уровнях: базовом и профильном. Совершенствование языковой подготовки будущих специалистов по направлению “Физическая культура” делает английский язык средством оптимизации их профессиональной деятельности. Это, в свою очередь, требует определить сущностную характеристику и содержание речевой деятельности будущих специалистов-тренеров, учителей по физической культуре и специалистов допризывной подготовки. Современное технической общественное революции развитие усиливает под влиянием общественные научно- потребности в межязыковой коммуникации, стимулирует необходимость в овладении иностранными языками как средством общения [1, с.3]. 260 KIRGIZLAR’IN MİLLİ GÜREŞİ OLAN “LEYLEK GÜREŞİ” TARİHİ, ÖZELLİĞİ VE GÜNÜMÜZDEKİ DURUMU Saitdin AZİZBAEV 1 1 Beden Eğitim ve Spor Kırgız Devlet Akademisi, Asker Adayı Eğitimi ve Beden Eğitimi Fakültesi Dekanı, Bişkek/Kırgız Cumhuriyeti. Göçebelerin tüm yaşamının temeli mücadeledir. Geçmişte insan kendi hayatı, sonra kendi kabilesi için, daha sonra topladığı mülkiyeti için mücadele göstermiştir ve daha sonra kendi toprağı için mücadele etmek zorunda kalmıştır. Bu mücadele sonsuzdur bu mücadele eskide ortaya çıkarak bu evrende yaşayan birçok halkın gönlünü, ilgilerini yansıtmadan aynı zamanda eğlenme, boş zamanını geçirme, dinlenmesinin aracı olmuştur. Bu konuyu araştırmada Türk halklarının geleneksel oyunları ve yarışmalar gelişişiminin özel bir benzerliğinin farkına vardık. Bu olay da onların uzun yıllardır sürdürülen akrabalık bağlarını, dostluk ilişkilerini kanıtlamaktadır ve günümüzde de Uluslararası Güreş Sempozyum ve Yarışmalar, kahraman şehir sayılan Kahramanmaraş şehrinde, Olimpiyat Şampiyonları, Uluslararası Güreş Birliği (UnitedWorldWrestling), Dünya Şampiyonları yetiştirilen, Karakucak ve Şalvar gibi güreşin geleneksel türü yerine getirilen merkezlerde Uluslararası Spor Yarışmaları yerine getirilerek kendi yerini almaktadır. Güreş eskiden beri Kırgızların en sevildiği spor çeşidi olduğu tartışma götürmezdir. Kırgızların milli güreşlerinin biri olan ‘Leylek’ Güreşi eskide Leylek ilçesinde tarihi miras olarak meydana çıkarak kuşaktan kuşağa aktarılarak gelmektedir. Halihazırda Kırgızistan’da o spor dünyasında kendi özel yerini tutabilmiştir. Halk arasında kendi popüllerliğini kazanabilmiştir ve kendi yetkinlik seviyesine ulaşabilmiştir. ‘Leylek’ Güreşi’nin geleceği aydındır ve Uluslararası meydana çıkabilir niyetindeyiz. 261 ИСТОРИЯ, ОСОБЕННОСТИ И СОВРЕМЕННОЕ СОСТОЯНИЕ НАЦИОНАЛЬНОЙ БОРЬБЫ КЫРГЫЗОВ «ЛЕЙЛЕК КУРЕШ». Д-р. Саитдин АЗИЗБАЕВ Кыргызская государственная академия физической культуры и спорта, декан факультета допризывной подготовки и физической культуры, Бишкек/ Кыргызская Республика Основой всей жизни кочевников является борьба. С прошлых времён человечество вела борьбу за свою жизнь, затем за свой род, потом за своё собранное имущество и была вынуждена бороться за свою землю. Борьба бесконечна, возникнув в древности, она отражала не только желания, интересы, но и являлась средством для развлечения, отдыха, свободного досуга большинства народов проживающих на земном шаре. При исследовании данной темы мы увидели особенную схожесть развития традиционных игр и состязаний тюркских народов, которые являются доказательством их родственных связей, дружественных отношений, поддерживаемые на протяжении многих лет и они сегодня выполняют свою основную функцию укрепляя международные спортивные связи через международные симпозиумы и фестивали борьбы, традиционно проводимые много раз в уникальном и героическом городе Кахраманмараше, на Родине традиционных видов борьбы-каракуджак и шальвар и прославленных богатырей, борцов признанных Объединённым Миром Борьбы (United World Wrestling) – победителей Олимпийских игр, Чемпионатов Мира и традиционных видов борьбы-каракуджак и шальвар. Борьба издавна является самым любимым видом спорта кыргызского народа. Один из видов, культивируемых национальной борьбы кыргызов 262 «Лейлек куреш», возникнув издавна в Лейлекскском районе, как историческое наследие, созданное нашими предками передавалась из поколения в поколение, сегодня в современном Кыргызстане она заняла своё особенное место в спортивном обществе, по уровню популярности среди населения она пользуется большим интересом и достигла своего совершенства. Лейлекская борьба имеет перспективу и может выйти на международный уровень. 263 KIRGIZLARIN ÜNLÜ KAHRAMANI OLAN BABA OĞLU KOCOMKUL HAKKINDA TARİHSEL ANILAR Toktobek İMANALİEV1 Saitdin AZİZBAEV2 Beden Eğitimi ve Spor Kırgız Devlet Akademisi Rektörü, Bişkek/Kırgız Cumhuriyeti Beden Eğitim ve Spor Kırgız Devlet Akademisi, Asker Adayı Eğitimi ve Beden Eğitimi Fakültesi Dekanı, Bişkek/Kırgız Cumhuriyeti 1 2 ÖZET Eskiden beri Kırgız halkı bilge ve güçlü insanlara çok saygı ile davranmaktadır. Kırgız halkı özellikle ünlü kahramanlarını, at yarışı ustalarını ve Halk Yarışmaları galiplerini överek gelmektedir. Kırgız kahramanlarının en saygılı ve ünlü kahramanı Baba oğlu Kocomkul olmuştur (1888-1955yy.). Bu ünlü kahraman Baba oğlu Kocomkul Suusamır bölgesinde doğmuştur. Onun babası da çok ünlü kahraman olmuştur. Onun zenginliğini halk yarışmalarında elde edilen hediyeleri oluşturmuştur. Kocomkul ilk olarak 15 yaşında yarışmayı kazanmıştır ve ‘Güreş Oodarış’ gibi büyük yarışmalara Kurman Bey’i anma töreni olduğunda 20 yaşında katılmıştır. Kocomkul pehlivan, güçlü adam değil aynı zamanda zengin insanların fakirlere gösteren baskısına karşı, adalet için mücadele eden insan olmuştur. Kırgızlar yerleşik yaşam tarzına geçmeye başladıklarında ev ve ağıllar inşaatinde çok yardım göstermiştir. Kocomkul birçok zaman demirhanede çalışmıştır ve boş zamanlarında kendi yeteneğini, gücünü (nal, zincirleri kırararak, parçalayarak) göstermiştir. Ona birçok şiir, kitap, destanlar adanmıştır (F.E. Bayman ve M.K. Saralaev Broşürleri, A. Belekov uzun şiiri), onun onuruna Bişkek şehrindeki Spor Saray onun adı ile adlandırılmıştır. Kırgız kahramanı Baba oğlu Kocomkul’un spor başarıları ve sosyal etkinliği hiç unutulmazdır. Her zaman şairler tarafından dile getirilir, onun onuruna filmler çekilir, spor uzmanları tarafından tarif edilir. Ayrıca, tüm Türk Halkının tarihsel mirası, serveti, kültürel zenginliği olan Kırgızları’n geleneksel spor türlerinin geleceğini etkileyecektir. 264 Д-р. Токтобек ИМАНАЛИЕВ; Ректор Кыргызской государственной академии физической культуры и спорта, Бишкек/Кыргызская Республика Д-р. Саитдин АЗИЗБАЕВ; Кыргызская государственная академия физической культуры и спорта, декан факультета допризывной подготовки и физической культуры, Бишкек/ Кыргызская Республика Кыргызский народ всегда относился с уважением к мудрым и сильным людям. Особенно народ славил знаменитых богатырей, мастеров скачек и победителей народных состязаний. Одним из знаменитых кыргызских богатырей, был Каба уулу Кожомкул (1888-1955гг.). Известный богатырь Каба уулу Кожомкул родился в Суусамырской долине. Его отец был знаменитым богатырём, его основное состояние составляли призы от народных состязаний и тризн. Кожомкул впервые в 15 лет стал победителем, но в больших соревнованиях как куреш, оодарыш участвовал с 20 лет на поминках Курман бая. Кожомкул был не только силачом, но и активно боролся за справедливость и против гнёта бедняков со стороны бай-манапов. Когда кыргызы стали переходить на оседлый образ жизни он помогал в строительстве домов и кошаров. Некоторое время Кожомкул работал в кузне и в свободное время показывал свою силу ломая подковы, разрывая цепи, гнув ломы. Ему посвящены многие поэмы, книги, песни (брошюры Ф. Е. Баймана, М.К.Саралаева, поэма А. Белекова), его именем назван Дворец спорта в городе Бишкек. Спортивные достижения и общественная деятельность кыргызского богатыря Каба уулу Кожомкула будут воспеваться акынами, сниматься кинофильмы, описываться спортивными специалистами, а также повлияет на дальнейшее развитие национальных видов спорта и кыргызских национальных состязаний, которые являются достоянием, культурным богатством, историческим наследием всех тюркских народов. 265 KORUMALI FUTBOL VE GÜREŞÇİLERİN EGZERSİZ ÖZ YETERLİK İLE ÖFKE DÜZEYLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Mehmet Akif ZİYAGİL1 Nevzat DEMİRCİ1 1 Fethi ARSLAN1 Erkan GÜLGÖSTEREN1 Mersin Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu-MERSİN ÖZET Bu çalışmanın amacı, korumalı futbol ve serbest stil güreşçilerinin egzersiz özyeterliği seviyesinin sürekli öfke ve öfke ifade tarzlarına etkisinin araştırılmasıdır. Bu çalışmaya 2016 yılında Mersinde ortalama yaşı 21.01 ± 2.36 yıl olan 100 erkek serbest stil güreşçi ve ortalama yaşı 21.54 ± 1.95 yıl olan 100 erkek korumalı futbol oyuncusu gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcıların boy uzunluğu, ayaklar çıplak iken duvara sabitlenen mezura ile vücut ağırlıkları şortlu iken elektronik baskül ile ölçülmüştür. Beden Kütle İndeksi (BKİ), kilogram cinsinden vücut ağırlığı, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmıştır. Bandura tarafından geliştirilen 18 maddeden oluşan 0-100 puan skor ile ifade edilen egzersiz öz-yeterliği ölçeği (EÖYÖ) skorlarına göre 0-50 ile 51-100 arasında belirlenen ikili grup oluşturuldu. Sürekli Öfke-Öfke İfade Tarzı Ölçeği (SÖÖTÖ), sporcuların öfke ifade tarzlarını belirlemek amacıyla 34 madde ile öfke içe vurumu, öfke dışa vurumu ve öfke kontrolü 3 alt ölçeğinden oluşmuştur. Verilerin normal dağılım göstermemesi sebebiyle ikili karşılaştırmalarda Mann Whitney U testi ile değişkenler arasındaki ilişkileri belirlemek içinde Spearman korelasyon testi kullanılmıştır. Bu çalışmanın sonuçları (Bulgulara göre), yaş ile öfkenin kontrol edilebildiğini gösteren öfke kontrolü ve öfkenin bastırılmış olduğunu gösteren öfke içte skorları hariç diğer değişkenler açısından serbest güreşçiler, sürekli öfke ve öfke dışa alt skorlarında korumalı futbol oyuncularından daha büyük değerlere sahiptir. Egzersiz öz-yeterliğinde ise, korumalı futbol oyuncuları daha yüksek değerlere sahiptir. EÖYÖ gruplandırmasına göre öfke tarzları biçimleri farklılaşmamaktadır. Sonuç olarak, EÖY sürekli öfke ve öfke ifade tarzları üzerinde etkili değildir. Serbest güreşçiler, yüksek öfke skorlarına karşın korumalı futbol oyuncuları daha yüksek EÖY sergilemiştir. Anahtar kelimeler: Güreş, korumalı futbol, öfke, egzersiz öz-yeterlik. 266 COMPARISON BETWEEN AMERICAN FOOTBALLERS AND WRESTLERS’ EXERCISE SELF-EFFICACY AND ANGER LEVEL ABSTRACT It was hypothesized that exercise self-efficacy stating to a person’s belief about the consistent ability of performing exercise or training behavior had an effect on suppressing of anger and expressing of anger in aggressive behaviors of combat sports including free style wrestling (FSW) and American football (AF). Thus, the aim of the study was to investigate the effects of exercise self-efficacy on trait anger level and anger expression styles in male American footballers and free style wrestlers. The data were collected from volunteer 100 FSW with the mean age 21.01 ± 2.36 years and 100 AF with the mean age 21.54 ± 1.95 years. Participants’ body height was measured with wall fixed tape measure. Body weight was measured by digital weight scale with wearing shirt with bare foot. Body Mass Index (BMI) was calculated by dividing the body weight (in kilograms) by the body height (in meters) squared (BMI = weight/height2). According to exercise self-efficacy scale (ESES) developed by Bandura consists of 18 items with a score between 0 (zero) and 100 points, two groups were formed with the interval of 050 and 51-100. Trait Anger- Anger style scale (TAASS), In order to determine the athletes' anger expression scale formed with 34 items including 3 sub-scale as anger in, anger out and anger control. Because of abnormal distribution of data, Mann-Whitney U test was used for two group comparisons and to determine the relationships among variables, Spearman's correlation test was used. The results of this study showed that FSW had higher scores in the subscales of trait anger and anger out than AF players. No significant difference was found in anger control representing the ability of control the emotions and anger in showing the ability to suppress of anger. AF players had significantly higher scores of exercise self-efficacy than FSW. Anger subscales were not differentiated between two group forming with respect to scores of ESES. In conclusion, ESES had no effect on the suppression of anger and anger control. AF players had a higher ESE scores while FSW had a higher anger scores. Key words: Wrestling, American football, anger, exercises self-efficacy. 267 GİRİŞ Bilgi işleme, karar verme, uygulama ve performansın kontrolü aşamalarında dikkati dağıtarak veya artırarak performansı etkileyen öfke ve saldırganlık arasındaki ilişkiyi araştıran çalışmalarda, müsabaka ortamında rakiplere karşı sergilenen öfke duygusunun sporcuların saldırgan davranışlarını artırdığı gösterilmiştir (Jones, 2003; Wittmann, Arce, & Santiseban 2008; Conroy, Silva, Newcomer, Walker, & Johnson, 2001). Sporcuların farklı durumlarda egzersiz veya antrenman yapma davranışını kontrol edebilme konusunda sporcunun kendi gücünü güven algısını ölçen egzersiz öz-yeterliğinin (EÖY) öfkenin bastırılması ve öfkenin kontrolü üzerinde etkili olduğu varsayılmaktadır (Bandura, 1997). Bu hipotezde Bandura (1997, 2001) sosyo-bilişsel yaklaşımla öz-yeterlik seviyesine göre insanlar karşılaştırıldığında, öz-yeterlik seviyesi yüksek olanların aşırı duygusal uyaranlara karşı koyma, bastırma ve kontrol etme yeteneklerinin yüksek olduğunu iddia etmiştir (Bandura, 1997, 2001). Beklentilerin karşılanmaması ve hayal kırıklığı neticesinde oluşan duygusal bir tepki olan öfke; bireylerde öfke içe vurumu, öfke dışa vurumu ve öfke kontrolü gibi değişik alt boyutlarda incelenmektedir (Starner ve Peters 2004; Sung, Puskar ve Sereika 2006). Bunlar; öfke duygusunun sözel olarak veya davranışa dökülerek dışarıya yansıtılmasını gösteren öfke dışa vurumu; kişinin öfkesini içinde tuttuğu öfke içe vurumu ile öfkesini ne ölçüde kontrol ettiği veya ne ölçüde sakinleşme eğiliminde olduğunu belirten öfke kontrolü boyutlarıdır. (Starner ve Peters 2004). Mücadele sporları olan serbest güreş ve korumalı futbolda sporcuların farklı durumlarda antrenman yapma davranışını kontrol edebilme konusunda sporcunun kendi gücünü güven algısını ölçen egzersiz öz yeterliğinin (EÖY) öfkenin bastırılması ve öfkenin kontrolü üzerinde etkili olduğu varsayılmaktadır. Böylece bu çalışmada, korumalı futbol ve serbest stil güreşçilerinin egzersiz özyeterliği seviyesinin sürekli öfke ve öfke ifade tarzlarına etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. MATERYAL VE YÖNTEM Bu araştırma 2016 yılında Mersinde ortalama yaşı 21.01 ± 2.36 yıl olan 100 erkek serbest güreşçi ile ortalama yaşı 21.54 ± 1.95 yıl olan 100 erkek korumalı futbol (Amerikan Futbolu) oyuncusu gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcıların boy uzunluğu, ayaklar çıplak iken duvara sabitlenen mezura ile vücut ağırlıkları şortlu iken elektronik baskül ile ölçülmüştür. Beden Kütle İndeksi (BKİ), kilogram cinsinden vücut ağırlığı, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmıştır. 268 Bandura tarafından geliştirilen 18 maddeden oluşan 0-100 puan skor ile ifade edilen egzersiz öz-yeterliği ölçeği (EÖYÖ) skorlarına göre 0-50 ile 51-100 arasında belirlenen ikili grup oluşturulmuştur. Bandura’nın (1997) geliştirdiği toplam 18 maddeden oluşan katılımcıların fiziksel aktivite ve egzersiz yapmaya yönelik kendi güvenini gösteren egzersiz öz-yeterlik ölçeği 0.968’lik test-tekrar test değeri ile geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılarak Bozkurt (2009) tarafından Türkçeye uyarlanmıştır. Spielberger ve arkadaşları (1983) geliştirdiği öğrencilerin öfke ifade tarzlarını ölçmek için ergen ve yetişkinlerde zaman sınırlaması olmadan kullanılan Sürekli Öfke-Öfke İfade Tarzı Ölçeği’nin (SÖÖTÖ) Türkçe’ye uyarlanması Özer (1994) tarafından yapılmıştır. Sürekli Öfke-Öfke İfade Tarzı Ölçeği (SÖÖTÖ), sporcuların öfke ifade tarzlarını belirlemek amacıyla 34 maddeyi kapsayan sürekli öfke ile öfke içe vurumu, öfke dışa vurumu ve öfke kontrolü 3 alt ölçeğinden oluşmuştur. Özer’in (1994) çalışmasında, cronbach alfa değerleri “öfke kontrolü” boyutu için. 84; “öfke dışa vurumu” boyutu için .78 ve “öfke içe vurumu” boyutu için .62’dir. Verilerin normal dağılım göstermemesi sebebiyle ikili karşılaştırmalarda Mann Whitney U testi ile değişkenler arasındaki ilişkileri belirlemek için Spearman korelasyon testi kullanılmıştır. 269 BULGULAR Çalışmamızda, korumalı futbol KF) ve serbest güreşçilerin (SG) fiziksel özellikleri ile egzersiz öz-yeterlik ve öfke düzeyleri Tablo 1’de, egzersiz öz-yeterlik puanı 1-50 olanlar ile 51-100 puan olanların fiziksel özellikleri ve öfke düzeylerinin karşılaştırılması Tablo 2’de ve fiziksel uygunluk, egzersiz öz-yeterlik, sürekli öfke ve öfke ifade tarzı değişkenleri arasındaki ilişki Tablo 3’te sunulmuştur. Tablo 1. Korumalı futbol (KF) ve serbest güreşçilerin (SG) fiziksel özellikleri ile egzersiz öz-yeterlik, sürekli öfke ve öfke düzeyleri Değişkenler Yaş (yıl) Boy Uzunluğu (kg) Vücut Ağırlığı (kg) Beden Kütle İndeksi (BMI) Sürekli Öfke (puan) Öfke İçe (puan) Öfke Dışa (puan) Öfke Kontrol (puan) Egzersiz Öz Yeterlik (puan) N X ± SS Min-Maks. KF 94 21,54 ± 1,95 18-26 SG 108 20,97 ± 2,5 10-29 Toplam 202 21,24 ± 2,27 10-29 KF 94 178,16 ± 8,04 160-195 SG 108 175,55 ± 7,26 159-200 Toplam 202 176,76 ± 7,73 159-200 KF 94 83,48 ± 13,85 63-125 SG 108 77,86 ± 15,93 46-135 Toplam 202 80,48 ± 15,22 46-135 KF 94 26,19 ± 3,17 21,47-34,63 SG 108 25,1 ± 3,81 18,2-37,04 Toplam 202 25,61 ± 3,56 18,2-37,04 KF 94 22,24 ± 6,22 11-40 SG 108 24,65 ± 6,04 10-40 Toplam 202 23,53 ± 6,23 10-40 KF 94 17,64 ± 3,94 10-28 SG 108 18,16 ± 3,94 9-29 Toplam 202 17,92 ± 3,94 9-29 KF 94 19,66 ± 4,25 12-34 SG 108 21,47 ± 4,78 10-33 Toplam 202 20,63 ± 4,62 10-34 KF 94 24,54 ± 5,51 13-36 SG 108 23,73 ± 4,71 9-36 Toplam 202 24,11 ± 5,1 9-36 KF 94 63,77 ± 14,28 33,89-95 SG 108 58,59 ± 12,4 31,11-88,89 Toplam 202 61 ± 13,52 31,11-95 Grup *p<0.05,**p<0.01. 270 Z değeri Asymp. Sig. -2,296 ,022** -2,681 ,007** -3,152 ,002** -2,826 ,005** -2,820 ,005** -,787 ,431 -2,896 ,004** -1,028 ,304 -2,813 ,005** Tablo 2. Egzersiz öz-yeterlik puanı 1-50 olanlar ile 5-100 puan olanların fiziksel özellikleri ve öfke düzeylerinin karşılaştırılması Değişkenler Egzersiz N X ± SS Min-Maks. 1-50 puan 94 21,54 ± 1,95 18-26 51-100 puan 108 20,97 ± 2,5 10-29 Toplam 202 21,24 ± 2,27 10-29 Boy 1-50 puan 94 178,16 ± 8,04 160-195 Uzunluğu 51-100 puan 108 175,55 ± 7,26 159-200 (kg) Toplam 202 176,76 ± 7,73 159-200 Vücut 1-50 puan 94 83,48 ± 13,85 63-125 Ağırlığı 51-100 puan 108 77,86 ± 15,93 46-135 (kg) Toplam 202 80,48 ± 15,22 46-135 Beden 1-50 puan 94 26,19 ± 3,17 21,47-34,63 Kütle 51-100 puan 108 25,1 ± 3,81 18,2-37,04 İndeksi (BMI) Toplam 202 25,61 ± 3,56 18,2-37,04 1-50 puan 94 22,24 ± 6,22 11-40 51-100 puan 108 24,65 ± 6,04 10-40 Toplam 202 23,53 ± 6,23 10-40 1-50 puan 94 17,64 ± 3,94 10-28 51-100 puan 108 18,16 ± 3,94 9-29 Toplam 202 17,92 ± 3,94 9-29 1-50 puan 94 19,66 ± 4,25 12-34 51-100 puan 108 21,47 ± 4,78 10-33 Toplam 202 20,63 ± 4,62 10-34 1-50 puan 94 24,54 ± 5,51 13-36 51-100 puan 108 23,73 ± 4,71 9-36 Toplam 202 24,11 ± 5,1 9-36 Yaş (yıl) Sürekli Öfke Öfke İçe Öfke Dışa Öfke Kontrol Öz Yeterlik *p<0.05,**P<0.01 271 Z Asymp. değeri Sig. -,933 ,351 -1,589 ,112 -1,134 ,257 -,443 ,657 -,700 ,484 -,215 ,830 -1,384 ,166 -1,755 ,079 Tablo 3. Fiziksel uygunluk, egzersiz öz-yeterlik, sürekli öfke ve öfke ifade tarzı değişkenleri arasındaki ilişki Egzersiz Öz-yeterlik Sürekli öfke Öfke İçe Öfke Dışa Öfke Kontrol Egzersiz Öz-yeterlik 1,000 -,123 ,050 -,092 ,119 Sürekli öfke -,123 1,000 ,330** ,617** -,395** Öfke İçe ,050 ,330** 1,000 ,473** ,092 Öfke Dışa -,092 ,617** ,473** 1,000 -,308** Öfke Kontrol ,119 -,395** ,092 -,308** 1,000 Branş -,198** ,199** ,056 ,204** -,073 Yaş -,074 -,088 -,026 -,072 -,003 Boy uzunluğu -,109 ,047 -,027 -,031 -,059 Vücut Ağırlığı -,039 ,000 ,038 -,003 -,069 ,027 -,019 ,064 ,004 -,074 BKİ *P<0.05,**p<0.01. TARTIŞMA Fiziksel aktivite ve antrenman yapma davranışını kontrol edebilme konusunda sporcunun kendi gücünü güven algısını ölçen egzersiz öz yeterliğinin sürekli öfke ve öfke ifade tarzlarına etkisinin araştırıldığı bu çalışmada, yaş, boy uzunluğu, vücut ağırlığı ve beden kütle indeksi değerlerini kapsayan fiziksel özellikler korumalı futbol oyuncuları ve serbest stil güreşçiler arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklıdır (farklılık göstermektedir). Fiziksel özellikleri farklı iki grup arasında, kişinin genelde kendini nasıl hissettiğini, ne derece öfke yaşadığını ifade eden sürekli öfke, kişinin başkalarıyla ilişkilerinde öfkesini ne ölçüde kontrol ettiği veya ne ölçüde sakinleşme eğiliminde olduğunu belirten öfke kontrolü ve öfkenin bastırılmış olduğunu gösteren öfke içte skorları hariç diğer değişkenler açısından serbest güreşçiler, sürekli öfke ve öfke dışa alt skorlarında korumalı futbol oyuncularından daha büyük değerlere sahiptir. Diğer taraftan, egzersiz öz-yeterliğinde ise, korumalı futbol oyuncuları daha yüksek değerlere sahiptir. EÖYÖ gruplandırmasına göre sürekli öfke ve öfke ifade tarzlarının farklılaşmadığı görülmektedir. Bu sonuçlar, Ausbrooks ve ark. (1995) ile Bandura’nın (1997, 2001) öz-yeterlik seviyesi yüksek olanların aşırı duygusal uyaranlara karşı koyma, bastırma ve kontrol etme yeteneklerinin yüksek olduğu, Mowlaie ve arkadaşlarının (2011) özgüven ile birlikte spor öz yeterlik düzeyinin spor performansı, öfke ve öfke kontrolü boyutları arasında ilişki olduğu yönündeki bulgularından farklı değildir. 272 Bunun başlıca sebebi korumalı futbol ve serbest güreşçilerin elit düzeyde sporcu olmaları ve çalışmamızda sedentar veya daha düşük seviyede aktif olan grubun olmaması gösterilebilir. Sonuç olarak, elit sporcu grupları arasında egzersiz öz-yeterliliğinin sürekli öfke ve öfke ifade tarzları üzerinde etkili gözükmemektedir. Serbest güreşçiler, yüksek öfke ortalamalarına karşın korumalı futbol oyuncuları daha yüksek egzersiz öz-yeterlik düzeyine sahiptir. Referanslar Bandura A. (1997) Self efficacy, The Exercise of Control. New York: W.H. Freeman. Bandura, A. (2001). Social cognitive theory: An agentic perspective. Annual Review of Psychology, 52, 1-26. Bozkurt N. (2009) Investigation of the Breast Cancer Patients Exercise Self-Efficacy Scale Turkish reliability and validity. Izmir: Ege University Institute of Health Sciences. Conroy, D. E., Silva, J. M., Newcomer, R. R., Walker, B. W., & Johnson, M. S. (2001). Personal and participatory socialisers of the perceived legitimacy of aggressive behavior in sport. Aggressive Behavior, 27, 405-418. Jones, M. V. (2003). Controlling emotions in sport. The Sport Psychologist, 17, 471-486. Mowlaie, M., Besharat, M.A., Pourbohlool, S., & Azizi, L. (2011) The mediation effects of self-confidence and sport self-efficacy on the relationship between dimensions of anger and anger control with sport performance Social and Behavioral Sciences 30, 38 – 142. Starner TM, Peters RM (2004). Anger expression and blood pressure in adolescents. The Journal of School Nursing, 20 (6): 335-342. Sung KM, Puskar KR, Sereika S (2006) Psychosocial factors and coping strategies of adolescents in a rural Pennsylvania high school. Public Health Nurs., 23 (6): 523529. Wittmann, M., Arce, E., & Santisban, C. (2008). How impulsiveness, trait anger and extra circular activities might affect higher aggression in school children. Personality and Individual Differences, 45, 618-623. 273 KURASH (KURAŞ) VE JUDO SPORLARININ BENZER VE FARKLI YÖNLERİNİN İNCELENMESİ Fikret ALINCAK1 Önder KARAKOÇ2 Cengiz TAŞKIN3 Gaziantep Üniversitesi, Nizip Meslek Yüksekokulu Gaziantep Üniversitesi BedenEğitimi ve Spor Yüksekokulu 3 Batman Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu 1 2 ÖZET Bu çalışmada; Kurash (kuraş) ve judo sporlarının benzer ve farklı yönlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden tarama modeli uygulanmıştır. Orta Asya kavimleri ve Türklerin mücadele ve savunma sanatlarında ne kadar ileri gittikleri savunma ve güreşte ustalıkları dünyaca bilinmektedir. “Kuraş” sözcüğü Özbekçe’den tercüme edildiğinde “Güreş” anlamına gelmektedir. Kuraş ile mücadele ve toplumsal spor olarak çoğu eski doğu literatür kaynaklarında karşılaşmak mümkündür. Geleneksel güreşler arasında 3500 yıl öncesine dayanan dönemi kapsamaktadır. Fakat hiçbir ülke, mücadele sanatlarını Japonlar gibi sistematize edip, prensiplerini ve kurallarını dünyaya tanıtamamışlardır. Olimpik mücadele sporlarından Judo her geçen gün Dünya’da gelişerek yol almaktadır. Araştırma sonucunda, Kurash ve Judo sporları arasında giysi, müsabaka alanı, sikletler, kurallar ve tekniklerde benzerlikler görülmektedir. Fakat yerde uygulanan tekniklerden kırış ve boğuş teknikleride Judo sporunda uygulanmakta ancak kurash sporunda uygulanmayan farklılıklardandır. Anahtar Kelimeler: Güreş, Kurash (Kuraş), Judo, Spor 274 ANALYSIS THE SIMILARITIES AND DIFFERENCES OF KURASH AND JUDO MARTİAL ARTS ABSTRACT In this study we are aimed to investigate and analyze the differences and similarities of Judo and Kurash martial arts sports. Screening model of qualitative research methods were applied in the research. Central Asian nomads and the Turks are well-known around the world because of making progress in martial arts and combat, defense and wrestling mastery. 'Kurash’ means ‘wrestling’ and comes from the Uzbek language. It is possible to encounter Kurash in the ancient eastern literature sources as a combat and social sports. It covers the period between traditional wrestling dating back 3,500 years. But no country systematized Judo and introduced its principles and rules to the world as Japanese. Judo is one of the Olympic combat sports and is developing around the world day by day. As a result of this study; clothing, competition area, weights, rules and technical similarities are seen but arm lock technique and choking/struggling technique differences are seen because these techniques are used in Judo but aren't used in Kurash. Keywords: Wrestling, Judo, Kurash, Sport 275 MALATYA’DA DÜĞÜN GÜREŞLERİ VE RİTÜELLERİ Abdullah DOĞAN1 Mehmet Gül2 Hulusi BÖKE1 Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü MALATYA Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu 1 2 ÖZET Bu çalışmayla Malatya bölgesinde geleneksel sporlar içerisinde önemli bir yere sahip olan düğün güreşlerinin tarihi süreç içerisindeki geçirdiği aşamalar ve günümüzdeki durumu tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmada veri toplama tekniği olarak görüşme ve tarama tekniği kullanılmıştır. Düğün güreşlerinin yapılış biçimi ve kuralları, konuyla alakalı 20 kişiyle görüşülerek belirlenmiştir. Malatya bölgesinde geleneksel kültürün önemli bir parçası olan düğün güreşleri, okuntu/davetiye, ödüller, güreş alanı, sucu/su dağıtıcısı, giysi, müzik, boylar/katagoriler, güreşin yapıldığı günler, meydancı, peşrev, hakem, usta çırak ilişkisi, aracı, yemek, şalvar alma, oyun kuralları gibi ritüellere ilaveten düğün güreşi yapmış pehlivanlar olmak üzere 17 alt başlık altında ele alınmıştır. Düğün güreşleri yirminci yüzyılın son çeyreğine kadar Malatya’nın Darende ilçesinde ayak, orta, başaltı ve baş olmak üzere dört sıklette ve diğer ilçelerde de tek sıklet olarak hemen hemen her düğünde yapılmıştır. Bu tarihlerden sonra kültürel değişim sürecinin etkisiyle düğün güreşlerine rastlanılmamıştır. Anahtar Kelimeler: Düğün, Düğün Güreşleri, Şalvar, Malatya, Ritüel ABSTRACT By means of this study, it has been tried to determine current situation, and the historical course and stages of wedding wrestling that has crucial role in traditional sports in the region of Malatya. Data collection, interview and screening methods are used in the research. 20 people were interviewed in order to the rules and kinds of wedding wrestling. The wedding wrestling that is an important part of traditional culture of Malatya Region is categorized under 17 headings such as call-out/invitation, prizes, wrestling pitch, water deliverer, costume, music, weights/categories, wrestling dates, fieldsman, peşrev (overture), referee, relations between master and apprentice, intermediary, foods, taking 276 shalwar (şalvar alma), rules for wrestling and other rituals in addition to wrestlers that took part in wedding wrestling. Wedding wrestling was held until last quarter of twentieth century in almost any wedding in the district Darende in Malatya under four weight categories such as food (ayak), middle (orta), below head (başaltı) and head whereas it was held in one weight category in almost any wedding in other districts. After last quarter of twentieth century, such wrestling has not been seen due to results of cultural changes Key words: Wedding, Wedding Wrestling, shalwar (şalvar), Malatya, Ritual 277 MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERİN KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİNDE ATA SPORUMUZ GÜREŞİN ÖNEMİ Aydoğan Soygüden1, Mehmet Gül2 Erciyes Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu ÖZET Güreş sporu geçmişten günümüze kadar milli ve manevi değerlerimizi besleyen çok önemli kaynaklardan bir tanesidir. Türk halk kültürünün şekillenmesinde önemli yapı taşlarındandır. Kültürel tarihimize baktığımızda birçok yerde güreş ile ilgili konuların olduğunu görmekteyiz. Böyle bir kaynağın daha aktif kullanılarak kültürel değerlerimizi korumak ve geliştirmek için bir araç olarak kullanılması gerektiği düşünülmektedir. Bu çalışma, milli ve manevi değerlerimizin korunması ve geliştirilmesi için ata sporumuz güreşin yaygın bir şekilde kullanılmasına dikkat çekmek amacıyla yapılmıştır. Çalışma literatür taraması şeklinde hazırlanmıştır. Günümüzde kültürel yozlaşma ile beraber toplumumuzda değerler kaybı meydana gelmektedir. Milli ve manevi değerlerden oluşan bu tür kayıpları korumak için güreş gibi ata sporlarımızı bir araç olarak kullanılabiliriz. Özellikle ata sporumuz güreşin içerisinde geçen milli ve manevi kültürümüzü besleyen kavramlar yeni nesil gençlerimizde ilham kaynağı olabilir. Spor sadece fiziksel gelişimi değil aynı zamanda fizyolojik, psikolojik, kişilik ve karakter gelişimine katkıları bulunmaktadır. Ata sporumuz güreş binlerce yıllık tarihimizde her zaman en önemli milli sporlarımızdan bir tanesidir. Sonuç olarak günümüzde meydana gelen değerler kaybına neden olan etkenleri ortadan kaldırmak için ata sporumuz güreş bir araç olarak kullanılabilir. Anahtar Kelimeler: Milli ve Manevi Değerler, Türk Halk Kültürü, Ata Sporumuz Güreş 278 THE IMPORTANCE OF OUR ANCESTORS SPORT WRESTLING WITH THE PROTECTION AND DEVELOPMENT OF NATIONAL AND SPIRITUAL VALUES Wrestling sport is nourishment of our national and spiritual values of the past to the present is one of the most important sources. One of the most important building stone in the formation of the Turkish folk culture. We see that the subject related to wrestling in many places we look at our cultural history. Such a resource is used more actively to protect our cultural values and is thought to be used as a tool to develop. This study was made for our ancestor sport of wrestling use of widespread a way to draw attention to the protection and development of our national and spiritual values. The study was prepared by a literature. Today, cultural degeneration occurs with the loss of value in our society. Our ancestor sports such as wrestling can be used as a tool as to protect such losses arising from national and spiritual values. In particular, the concepts of ancestor sport wrestling to feed our national and spiritual culture and can inspire a new generation of our young people. Sports are not only for physical development but also make contributions to the development of physiological, psychological, personality and characters. Our history of thousands of years our ancestors sport of wrestling is always one of our most important national sports. As a result, today our ancestors sport wrestling to eliminate the factors that cause the loss of occurred value used as a tool. Keywords: National and Spiritual Values, Turkish folk culture, Our Ancestors Sports Wrestling 279 NASIL BİR KIRKPINAR OLMALI? İlhan TOKSÖZ Trakya Üniversitesi Kırkpınar BESYO Spor Yöneticiliği Bölümü KIRKPINAR BESYO ÖZET Bu araştırmada her yıl Edirne ilinde gerçekleşen Geleneksel Kırkpınar Yağlı Güreşleri organizasyonunun mevcut durumu incelenerek organizasyonun ve içinde bulunan etkinliklerin nasıl planlaması ve ne şekilde yürütülmesi gerektiği ile ilgili açıklamalara yer verilmektedir. 2010 yılında UNESCO tarafından Somut Olmayan Kültürel Miraslar listesine alınan ve 2016 yılında 655.’incisi gerçekleşecek bu köklü yapının yönetim, planlama ve etkinlik süreçlerini verimli hale getirecek araştırmaların yapılması, ülkemizde böyle değerli bir mirasın korunması ve geliştirilmesi açısından önem arz etmektedir. Bu doğrultuda yapılan bu araştırmanın Kırkpınar Yağı Güreşleri Festivali’nin planlanması ve verimli kılınması konularında yol gösterici olacağı düşünülmektedir. Anahtar kelimeler: Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri, Edirne, Kültürel Miras, Spor, Organizasyon HOW KIRKPINAR SHOULD BE ? ABSTRACT In this research, the current situation of Traditional Kırkpınar Oil Wrestling organization which is held every year in Edirne was studied and some statements were made deal with how this organization and the events within the scope of it should be planned and conducted. It is all important to make researches for making the management, planning and activity processes of this long-standing structure which was added to Intangible Cultural Heritage List by UNESCO in 2010 and is going to be held 655th time in 2016 more productive in terms of preserving and developing such a precious heritage in our country. It is considered that this research made in this direction will be a guide in the areas of planning and making Traditional Kırkpınar Oil Wrestling Festival more productive. Key words: Traditional Kırkpınar Oil Wrestling, Organization 280 Edirne, Cultural Heritage, Sport, OSMANLI ARŞİV BELGESİNDE: XIV. YÜZYIL BURSA AHMED-İ DÂ'İ MAHALLESİNDE İKİNCİ BİR GÜREŞ TEKKESİ Mehmet TÜRKMEN1 1 Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi ÖZET Dünyada ve Türklerde ilk spor formatına giren ve ilk kurumsallaşan sporun güreş olduğu bilinmektedir. Osmanlı’da “güreş tekkeleri” öncelikli yaptırılan kurumsal binalar içerisinde yer almaktaydı. Miri veya evlâdilik olsunlar gelir getirecek vakfiyeler bağlanıyor, bugün bunlar Osmanlı arşivi dediğimiz belgelerle kayıt altına alınıyordu. Çalışmada Osmanlı’nın 1326 da fetih edip 1336 dada ilk başkent yaptığı ve ilk güreş tekkesini kurduğu Bursa’da, yine aynı yüzyılın sonlarında yapılmış ikinci bir güreş tekkesin olduğundan bahsedilecektir. Tarama yöntemiyle yapılan bu çalışma, Osmanlı arşiv vesikasından faydalanılarak yapıldı. 25 Temmuz 1726 tarih, fon kodu İbnül Emin Evkaf olan belge çalışmanın merkezi olarak alındı. Ayrıca kaynağı kendi yerinde ve kendi tarihi karakteriyle araştırmak için Bursa’ya gidilerek söz konusu güreş tekkesinin orijin yeri tespit edildi. Bilinen ilk güreş tekkesinin yeri ile arasındaki mesafe ölçülerek yerel haritası çıkarıldı ve seçici özelliği olan bazı fotoğraflar ile de çalışma desteklendi. Bu güreş tekkesinin 1389 – 1398 tarihlerinde yapılıp, I. Beyazıt tarafından vakfiyeler bağladığı; miri olduğu, ilk yapıldığı yerinin Bursa’nın Ahmed-i Dâ'i Mahallesi’nde ve bugünde aynı adı taşıyan caminin hemen sol bitişiğinde olduğu belirlendi. Güreş tekkeleri geleneğine uygun olarak imar edildiği; bugün işgal edilmesine rağmen ünlü bir pehlivanın mezarının hala yerinde durmasından belirlendi. Güreş tekkesinin XVII. Yüzyılın başına kadar aktif olduğu, bu tarihten sonra ilgisizlikten dolayı çevresinde bulunan sakinler tarafından özel mülkiyetlerine geçirilmek istediği, ancak Bursa haremeyn vakıfları müfettişi Süleyman tarafından mahkemeye verilerek, tekrar eski misyonuna kavuştuğu sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Bursa, Osmanlı, güreş tekkesi. 281 IN OTTOMAN ARCHIVES DOCUMENT; A SECOND WRESTLING LODGE IN BURSA AHMED-I DA'I DISTRICT IN 14th CENTURY ABSTRACT Wrestling is known to be the first shaped into sport format and institutionalized sport in the World and Turks. Ottoman “Wrestling Lodges” was located in corporate buildings that build primarily. Whether principality or heritage based or not foundations that will bring income were connecting and recording to the today we call Ottoman archives. In this study, where Ottoman conquest in 1326 and made capital in 1336 and established the first wrestling lodge in the Bursa, will be mentioned that a second wrestling lodge was built in the later same century. This study conducted with the screening method is done by benefiting from the Ottoman archive documents. The document that 25 July 1726 dated and İbnul Emin Evkaf fund coded is considered as a core of this study. Also in terms of investigating with its own place and own historical character we went to Bursa and identify the location of origin of the said wrestling lodge. The local map created by the measuring distance between the first wrestling lodge and its and the work is supported by some of distinctive photos. It’s learned that this wrestling lodge established between 1389 – 1398, connected by Beyazıt the First to the foundations, related to principalities, the first place is in Bursa Ahmed-I Dai neighborhood and today right next to the same named mosque. Wrestling lodges is allowed accordance with the tradition, although it is today occupied but determined by the tomb of a very famous wrestler still remains. To conclude, the wrestling lodge is an active state in the early 17st century, after that they want to put in their private property by residents because of the lack of interest but sued by the Bursa haremeyn foundations inspector Suleyman and regained its old mission. Keywords: Bursa, Ottoman, wrestling lodge. 282 GİRİŞ Tekkelerin kuruluş yönünden en kapsamlısına “hânkâh”, onun küçüğüne “tekke”, daha küçüğüne “zaviye”, dergâh merkezî pozisyonda olanlara da “âsitâne” denilmektedir (Cebecioğlu, 2009: 646). Osmanlı vesikalarında da güreş tekkeleri; “küştig’ran/ küşti-gîran ”, “küşti-ca”, “pehlüvânân tekyesi”, “güleşciler tekkesi”, “pehlivan mektebi” şeklinde geçmektedir (BOA, C.MF:1712 / 14017; MF. MKT: 996 / 46). Binicilik ve atıcılık başta olmak üzere Türkistan kökenli birçok sporun üst veya ana birimi olan güreş tekkelerine, çağdaş araştırmacılar “güreş tekkesi” veya “pehlivan tekkesi” tabirini kullanırlar (Yıldız 2002: 140; Fişek 1985: 30). Batılı araştırmacılar da “güreş eğitim merkezleri”, “sporcu eğitim merkezleri” ve “spor akademileri” kavramını kullanırlar (Stojanow 2007: 160; Petrov 1984: 41-42; Nadiem 1968: 12). Yöneticilerine ise “şeyh, duacı, mürşit, yol atası, postnişin, baba, dede” deniliyordu. Öğrencilerine kıdeme göre “talib, acemi, şakirt, miyander”, kıdeme bakılmaksızın geneline ise “derviş” denilirdi (BOA, DH. MKT: 2247-27; C. MF:1288 / 0841; C. MF: 7756/0839). Az nüfuslu, yüksek idealli Osmanlı Devleti’nin kurucuları ile bunlara hizmette bulunan tarikat Babaları, çoğa karşı durabilmesi, nitelikli insan sahibi olmasıyla mümkündü. Nitelikli insansa, kurumsallaşma ile yetişebilirdi (Arabacı 1999: 141; Köprülü 1991: 46; Barkan 1942: 282). Osmanlı kuruluşundan itibaren alınan her kasaba ve şehre ilk önce kadı ve subaşı atıyor, hemen ardından dini, siyasi ve sosyal hizmet binaları yaptırıyordu (Atsız 1970: 21-22; Hüsameddin 1926: 284-292). Bunların yanı sıra güreş tekkeleri kuruyorlardı. Devletin birçok sosyo-kültürel ve ekonomik fonksiyonlarını da yerine getiren bu kurumlar, aynı zamanda faaliyet gösterdiği coğrafya halkları tarafından da büyük kabuller görüyordu (Kahraman 1995: 189-190; Kara 1990: 77; Laqueur 1979: 21). Osmanlı güreş tekkeleri, adına münhasır olmanın da ötesinde yapısı ve etkileri bakımından Türk kültürünün temelini oluşturan en önemli olgulardan biriydi. Dolayısıyla “tekke pehlivanlığı” gibi milli kültür unsurlarıyla beslenmiş tarihi miraslar, sadece Osmanlı ve onun devamı olan Türkiye’nin tarihi değerleri değildir. Kaynağını aldığı Türkistan ve tüm Türk dünyasının ortak değerleridir (Krasilnikov, 2004: 17). Güreş tekkeleri ile ilgili monografik bir çalışmaya henüz rastlanılamamaktadır. Sınırlıda olsa yerli ve yabancı bağlayıcı çalışmalar bulunmaktadır. Bunların çoğu kaynaklardan kopup nakillerle ve özelliklede Evliya Çelebi’nin aktarımlarına dayalı olarak yapmışlardır. Güreşle ilgili yapılmış çalışmalarda, menakıbeci bir tarih anlayışı veya tefrikacı bir anlatımın ötesine gidilememiştir. Daha doğrusu çoğu birinci el kaynakların yokluğunda dönüp dolaşıp aynı kaynakları kullanmışlardır. Böyle çalışmalar ise 283 güreşin kurumsal tarihi ve analitik derinleşmesinin önünde duran bir engeldir. Sporun bugün fenomen olduğu, küreselleşme ile birlikte milli kültür unsurlarının törpülendiği dünyamızda, Osmanlı güreş tekkelerinin amaç değerlerinin yeniden el üstünde tutulmasına ihtiyaç vardır düşüncesindeyiz. Çalışma, pehlivan tekkelerinin geçmişini, kuruluş felsefesini, yerine getirdiği fonksiyonları bu doğrultuda yaygınlaşmasını anlamaya yönelik bir araştırma olma iddiasında değildir. Fakat geleceğinin inşası bakımından önem arz emektedir. Zira çalışmanın merkezine alınan, yeni ve yeri tespit edilecek olan Bursa’daki bu ikinci güreş tekkesi birinci el kaynaktır. Tekkeler miri (devlete ait) veya evlâdilik (soy esasına dayalı olarak) olsun devlet tarafından çağında gelir getirecek vakfiyeler bağlanıyor, bunlar bugün arşiv dediğimiz belgelerle kayıt altına alınıyordu. Ancak Türkiye’de spor tarihçiliğinde belgelerden faydalanma alışkanlığı pek yoktur. Çalışma Bursa’da yine aynı yüzyılın sonlarında yapılmış ikinci bir güreş tekkesinden bahsedilecektir. Çalışmanın amacı; Bursa Ahmed-i Dâ’i mahallesinde yapılmış bu güreş tekkesini belgeye dayalı olarak meşruiyetini gösterip spor literatürüne kazandırmaktır. Bu bağlamda çalışmanın özgün olmasına dikkat edilmiştir. MATERYAL VE METOD Osmanlı güreş tekke veya zaviyeleri için sınırlıda olsa yerli ve yabancı bağlayıcı çalışmalar bulunmaktadır (Stojanow 2007: 160; Yıldız 2002: 140; Kahraman 1995: 189-190; Petrov 1984: 36-42; Nadiem 1968: 10-24). Bunların bazı özgün olanı dışında, çoğu bir birinin tekrarı durumundadır. Fakat burada ilk defa ele alınacak olan Bursa’daki ikinci bir güreş tekkesiyle ilgili hiçbir disiplinde çalışmaya rastlanılmamaktadır. Tarama yöntemiyle yapılan bu araştırma, birinci el kaynak sayılan Osmanlı arşiv vesikasından faydalanılarak yapılmıştır. “Hicri 25 Zilkade 1138 tarih, Dosya No: 39, Gömlek No: 4515, Fon Kodu: İbnül Emin Evkaf” olan belge çalışmanın merkezi olarak alınmıştır. Belge tahlil edilip, metindeki diplomatik unsurlarla birlikte aslına sadık kalınarak okundu ve transkripsiyonu yapıldı. Ardından aynı şekilde sadeleştirildi. 1336 tarihinde Nilüfer Hatun tarafından Osmanlı’nın ilk güreş tekkesi olarak kale içine yaptırılan ile aynı olabileceği varsayımından hareket edilmek zorunluluğu doğdu. Zira Evliya Çelebi’den (II.-2005: 17-19) çağdaş araştırmacılara tüm kaynaklar dizisi Bursa’da tek bir güreş tekkesi olduğunda ısrarlı gözüküyorlardı (Kara 1990: 77; Hüsameddin, 1926: 284-292). Ancak 284 bu orijinal Osmanlıca belge (BOA, İE.EV: 39/4515) sadeleştirilince gösterilen adresin kale içinden farklı bir yerde olduğu kuşkusunu oluşturdu. Bunun için ilkin Ahmed-i Dâ’i Mahallesi ile Kale içi adreslerinin aynı olup olmadığı sorusuna cevap arandı. Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için kaynağı kendi yerinde ve kendi tarihi karakteriyle araştırıldı. Akıcı bir sentez uygulayabilmek için söz konusu bulunan güreş tekkesi ile bilinen ilk eski tekkenin bulunduğu bölgeye gidildi. İkisi arasındaki mesafe ölçülerek yerel haritası çıkarıldı ve güreş tekkelerinin maddi ve manevi karakterine uygun olup olmadığı da araştırıldı. Bu bağlamda seçici ve de ayırıcı özelliği olan bazı fotoğraf ve haritalar ile çalışma desteklendi ve de aşağıdaki bulgulara ulaşıldı. BULGULAR Orhan Gazi Bursa’yı aldığı (1326) tarihten 10 yıl sonra (1336) Osmanlı'ya ilk başkent yapmıştı. Aynı yılda eşi Nilüfer Hatun (Holofira) tarafından ilk "Güreşçiler Tekkesi", kale içinde bulunan Bey Sarayı yanına yaptırıldı. Hisar’ın Kaplıca Kapısı yanında ve sur dibindeki bu kapalı binaya çok sayıda vakıf bağlamıştı (Kara, 1990: 77; Atsız, 1970: 21-22; Hüsameddin, 1926: 284-292). Evliya Çelebi’nin Bursa’ya gittiğini söylediği 1640 yılında “Tekke-i hayy-ı Bursa: Tekke-i rüfai birdir ama fukarası cümle garibandır. Güreşçiler tekkesi birdir” (II.-2005: 18). “Tekke-i hayy-ı” tabirinden bu bilinen tekkenin aktif olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte I. Beyazıt ‘in kentin güneyindeki Pınarbaşı'na güreş talimi ve halkın eğlence yeri olarak bir geniş alan yaptırdığı bildirilmekteydi (Yıldız, 2002: 153; Kahraman-II, 1989: 9). G. D. Kyle; Grekler ’de MÖ 540-516 yıllarından itibaren “Pale-estra” adında devletin büyük desteğiyle güreş eğitim kurumların olduğunu; burada “Kato-pale” ve “Orthia-pale” adında iki tür güreş eğitiminin verildiğini bildirmektedir. Devamında da; “Bunlardan ikincisi 1336 yılında I. Orhan Gazi’nin eşi Holofira tarafından kopya edilip Bursa’ya yapıldı. Sonra bu kurumlar Osmanlı’da o kadar tuttu ve yayıldı ki, asıllarını bile geçecek düzeye geldi” (2010: 41-43). Osmanlı’nın ilk başkenti olan Bursa’da Türk kültüründe engin bir yeri olan güreşin yapılan ve yaptırılan mekânları şimdiye kadar sadece bu bilgilerle sınırlıydı. Konuda derinleşmek için Arşivi Katalogları taranır iken şu konu başlığına rastlanıldı (BOA, İE. EV: 39/4515): “Bursa'da Ahmed Dai mahallesinde keştgir pehlivanlara sükna olmak üzere Sultan Yıldırım Bayezıd tarafından vakf edildiği halde Kalaylı oğulları tarafından zabt olunan tekyenin pehlivan-ı şehriyariden Hamza'nın ilmatısı mucibince vaz-ı sabıkına ircaı hakkında Bursa Haremeyn Müfettişi Süleyman'ın yazdığı arz”. 285 Hicri 25 Zilkade 1138 /25 Temmuz 1726 tarihli bu belgenin ikinci satırında “keştgir”, sekizinci satırında “güştegîr” geçmekteydi. Her iki kelimenin kökü de “güreş” kelimesinin Farsça karşılığı olan “küşti” sözcüğünü karşılamıyor veya müteradifleri değildi. Birincisi “seyir ve temâşâ etmek gezmek” anlamına gelmekte, ikincisi ise bir baklagil cinsine tekabül ediyordu. Her iki terimin eki olan “gîr” ise; Farsça (giriften) “tutmak, yakalamak” mastarının emir köküdür. Türkçedeki “yapan, tutan”, gibi mânalara gelir ve kelimenin sonuna eklenir ki, giriş başlığında da yazıldığı gibi “küşti-gîr” (küşti = güreş, gîr = tutanlar- yapanlar) ekini doğru yansıtıyordu. Kelimenin kökünde bir yazım hatası olabilir veya yazıldığı dönemde bu şekliyle doğru algılanabilirdi. Arkasından “pehlivanlara sükna / güreşçilere ait” cümlesi ve takibeden tüm ifadeler buranın bir güreş tekkesi olduğunu müşahhas bir şekilde ortaya koydu. Şekil (Belge) 1: Başbakanlık Osmanlı Arşivleri (BOA) Tarih: 25 Zilkade 1138, Dosya No: 39, Gömlek No: 4515, Fon Kodu: İbnül Emin Evkaf 286 İE. EV: 39 / 4515_01 (TRANSKRİPSİYON) 287 Salı Günü Divan-ı Hümayun'da atik defterden Derkenar, Buyuruldu. Tatbik: mutabıktır Mühür. Taht-ı nezâret-i aliyyede olan evkâfdan merhûm Sultan Yıldırım Bâyezid Hân Vakfı'ndan Ahmed Dâ‘î mahallesinde vâki‘ geştgîr pehlivânları iskân olunmak için binâ ve vakıf olan pehlivan tekpyesi dimekle ma‘rûf tekye murûr-ı eyyâm ile harab olmağın civârında sâkin Kalaylıoğulları Emin, Abdullah nâm kimesneler mülkiyet üzre zabt ve harîmini kendüye mülk bahçe ve tekyenin ba‘zı duvarını hedm idüp vakfa gadr itmekle civârında sâkin bî-garaz müslimînden li-ecli'l-ihbâr meclis-i şer‘a hâzırûn olan el-hâc Mehmed bin Osman ve Mustafa bin Abdülkadir ve Memiş bin el-Hâc İbrahim ve Bayram bin Veys ve Hasan bin Şükür ve Mustafa bin Abdullah ve el-Hâc Mehmed bin el-Hâc Hüseyin ve Osman bin Osman ve sâyirleri bu vechile takrîr-i kelâm ederler ki kadîmü'l-eyyâmdan ile'l-ân mevzi‘-i mezbûr güştegîr pehlivanları tekyesi olup pehlivanlardan âyende vü revende misâfireten sâkin oldukları ma‘lûmumuzdur deyü âlâ tarîki'ş-şehâde her biri haber vermeleriyle mûcebince tekye-i mezbûr mezbûrların yedinden alıpın yine ke'l-evvel ibkâ buyurulmak ricâsına pehlivânân-ı şehriyârîden Hamza Pehlivan iltimâsıyla ol ki vâki‘u'l-hâldir pâye-i serîr-i a‘laya arz u i‘lâm olundu. bâkî fermân men lehü'lemrindir. 15 Zilkade 1138. Hurrire fi'l-yevmi'l-Hamis ve'l-ışrîn zilkade lisene semaniy ve selâsîn ve miete ve elf Eddâî El-abdü'dâî li-deleti'l-aliyye Süleyman el-Müfettiş Hilafet-i bi-evkafi'l-haremeyn Burusa İE-EV: 39 / 4515-01 (SADELEŞTİRME) Yüce nezaretinizde olan vakıflardan merhum Sultan Yıldırım Bayezid Han vakfından [Bursa'da] Ahmed Dâ’î mahallesinde güreş pehlivanları iskân olunmak için bina edilip vakf edilen ve Pehlivan Tekkesi adıyla bilinen tekkenin zamanla harap ve kullanılamaz hale gelme sebebiyle yakınlarında sakin. Kalaylıoğulları Emin ve Abdullah adlı şahısların burayı kendi mülklerine geçirdikleri, avlusunu da bahçe olarak kullanmaya başladıkları ve ayrıca tekkenin bazı duvarlarını da yıkarak vakfa zarar verdikleri çevre sakinleri tarafından ihbar olunmuştur. Bunun üzerine Hacı Mehmed bin Osman, Mustafa bin Abdülkadir, Memiş bin Hacı İbrahim, Bayram bin Veys, Hasan bin şükür, Mustafa bin Abdullan ve Hacı Mehmed bin Hacı Hüseyin ve Osman bin Osman ile diğer bazı şahıslar mahkemeye davet edilerek konu hakkında bilgi talep edildiğinde. Bu durumu doğrulamışlar; "çok eski zamanlardan beri bahsi geçen mıntıkanın, güreş pehlivanları tekkesi olup pehlivanlardan gelip-gidenlerin burada misafireten kaldığını biliriz" diye şahitlik etmişlerdir. Gereğince adı geçen tekke söz konusu şahısların elinden alınıp yine eskiden olduğu gibi amacına hizmet etmesi saray (padişah) pehlivanlarından Hamza pehlivan tarafından da iltimas etmektedir. [07.15.1726]. Yüce Devletiniz için her daim duacınız Bursa Haremeyn Vakfıları Müfettişi Süleyman Arz edildiği üzere zabt edilmesi için hüküm buyuruldu [Metindeki diplomatik unsurlar] Salı Günü Divan-ı Hümayun'da atik defterden Derkenar, Buyuruldu. Tatbik: mutabıktır Mühür. 18. yüz yılın ortalarından itibaren güreş tekkelerinin vakıf mallarına, hatta faaliyet binasına çevre sakinleri veya Osmanlı paşaları tarafından müdahalelerin (zabtıyla füruhtu) olduğu 288 görülmektedir (BOA, A.MKT. NZD: 308/ 42; İE. EV: 39/ 4515; Gökçen 1946: 37). Bu tevliyet ve vakıfların zapt olunmasından da anlaşılacağı gibi tekkeler atıl durumdadır. Ahmed Dâ‘î’ deki güreşçiler tekkesi de pasif durumdadır ve faaliyet binasına çevre sakinleri tarafından el konulduğu görülmektedir. Güreş tekkelerine müdahalelerin tamamına yakını “Mahkeme-i Şer’iyye Sicilleri” defterlerinde yer alırken (Gökçen 1946: 37, 90, 92), bu tekkeye müdahaleye menin İbnül Emin Evkaf’ta yer aldığı gözükmektedir. Osmanlı güreş tekkelerinin devletin birçok sosyal fonksiyonlarını da ifa etmekteydi. Sekizinci satıda geçen gelen geçen (âyende vü revende) yolculara sınıf ve statü ayırmaksızın eskiden olduğu gibi tekrar yedirip içirip konaklatılmalı denilmektedir. Şekil 2.1: Bursa Kalesi ile Ahmed Dâ’î Mahallesi Mesafesini Gösterir Kroki Ahmed Da’i Şekil 2.2: Bursa Kalesi ile Ahmed Dâ’î Mahallesi Mesafesini (3.8 km) Gösterir Kroki 289 Şekil 3 (1-2): Teke önünde bulunması gereken ünlü bir pehlivanın mezarının görüntüleri Şekil 4 (1-2): Tekkenin sağ bitişiğindeki Ahmed Dâî Camisi görüntüleri 290 Şekil 5 (1-2): Yer Kapı (Bâb-ı Zemin); Bursa Hisarı’nın güneydoğu bölümündeki kapısıdır. Tahtakale kapısından iki sur arası koridora girildikten 90-100 metre ileride bulunan ve iki sur arası koridordan ilk şehir içi sur kapısıdır. Nilüfer Hatun’un tahmini 1336 yılında yaptırdığı ilk güreş tekkesi bu kapının girişinin hemen solundaydı (Kale içinde Bey Sarayı’nın yakınında). Kapı, 2007 yılında aslına uygun olarak onarılmıştır. 291 TARTIŞMA Güreş tekkeleri yapılırlarken nüfus yoğunluğu ve kaynak israfı dikkate alınıyordu. Buna göre irili ufaklı güreş tekkeleri, İmparatorluğun her tarafına yayılmış ve derinlemesine teşkilatlanmıştı. Büyük yerleşim yerlerinde bir veya birkaç tekke, küçük yerleşim yerlerine ise zaviyeler yapılıyordu (Fişek, 1985: 30). Tekkelerinin giderleri yaptıranların bağladığı vakıf gelirlerinden karşılanırdı (BOA, HAT: 1594/70). Hatta bazıları “Müstesna Vakıf” kabul edilmiş ve I. Mahmud dönemine (1730) değin korunmuştur. Müstesna vakıflar, her türlü vergiden muaf oldukları gibi yaptıkları sosyal işlevlere bağlı olarak devletten yardım da alıyorlardı. Osmanlının ikici Başkenti Edirne’de 160 pehlivanın yatılı kaldığı Veliyyüddin Mahallesinde Şeyh Cemalettin Güreşçiler Tekkesi vardı (BOA, C. EV: 127/ 6345). Henüz yeri ve kapasitesi tespit edilememekle birlikte 14 Rebiulâhir 1211 tarihli bir belgede, yine Edirne'nin Hadim Timurtaş Mahallesi'nde de bir güreş tekkesi vardı (BOA, C. EV: 470/ 23764). İstanbul’da ise bilindiği gibi Pehlivan Şuca ve Demir Baba olmak üzere tekkeden de büyük olan 300 pehlivanın barındıkları (Evliya I, 2003: 587) iki hânkâh vardı (BOA, C.MF: 95/ 4712_ 1-2-3). Ancak Bursa’da da olması gereken ikinci bir tekkenin bu çalışmayla birlikte ortaya çıkmış olması, Osmanlı’nın güreşte kurumsallaşma geleneğine uygun düşmektedir. Güreş tekkeleri yaptırılan tarafından vakfedilen mal ve mülklerin gelirleriyle hayatlarını idame ettiriyorlardı. Belgede net olarak görüldüğü gibi tekkeye I. Bayezid (1360-1402) tarafından vakfiyeler bağlanmıştır. Eğer vakıf gelirleri gider fazlası veriyorsa, zamanla Şumnu Musa Baba ve diğer güreş tekkeleri örneğinde olduğu gibi (BOA, C. EV: 214 / 10691), gelir fazlasıyla sosyal veya dini hizmet binaları tekkelerin yanı başına yaptırılırdı. Şekil 4’deki Ahmed Dâî Camisi de büyük olasılıkla böyle yaptırılmıştır. Dâî; “duâ eden, duâcı”, Ahmed Dâ’î ise; “Duacı Ahmet” demektir (Devellioğlu, 1996: 162). Osmanlıda duacılık (salavatçıyan) bir sosyal örgüttür (BOA, TS.MA.d: 1532). Güreş organizasyonları esnasında günümüzün cazgırlık görevini yapan eğitimli, hitabeti güçlü, şair ruhlu ve yeteneğinde ihtirâmat-ı fâika (yüksek itibarlı) kişilerdi. İdari yapı tarafından hep himaye ve ihya edilmişler, 1827 yılına değin bu mesleği ifa edenler güreş tekkeleri şeyhleriydiler (BOA, TS.MA.d: 2353 - 070, 1) Tekke şeyhleri bu vasıfların yanısıra güreş geçmişleri parlak ve güreşte ustalık düzeyine ulaşmış kişiler olmak zorundaydılar. Bunlar huzur güreşlerinde en azından başpehlivanlar kadar ve çoğu zaman daha fazla padişahların ihsanına mazhar olurlardı (BOA, TS.MA.d: 2352 – 325, 1). 14. yüzyılın ikinci yarısıyla, 15. yüzyılın başında yaşamış olan Ahmed Dâ’î (ölümü 1421) , I. Bayezid tarafından 1389 yılında manzum eseri “Çeng-nâme” den dolayı Germiyan 292 Oğulları’ndan Bursa’ya getirtilmiştir. Bu ilk eserinde pehlivan ruhunu iyi işleyen Ahmed Dâ’î, 1389 yılına kadar Bursa’da şakirt/ çırak (muhtemelen güreş tekkesinde pehlivan eğitimi vermiştir) yetiştirmiştir. Tüm yönleriyle güreş tekkesi şeyhi olma vasıflarına haiz biri olduğu gözükmektedir (Ertaylan, 1952: 3, 12- 13; Uzunçarşılı, 1932: 213-214). Her güreş tekkesinin içinde eskiden ün salmış bir pehlivanın türbesinin bulunması (Edirne Şeyh Cemaleddin Güreşçiler Teknesi’ndeki Er Sultan türbesi örneğinde olduğu gibi), zorunlu bir âdeti kadimdi (Fişek, 1985: 32). Güreş tekkelerini Bektaşi senkretizmli şeyhler yönetir, bu geleneğe göre de eğitin – öğretim verilir, Ahilik ritüellerine göre de dervişlere (öğrenciler) kademe verilirdi (Tan, 1976: 56). Bu çevre diyagramından gelen şeyhler, Orta Asya’daki “ata” sıfatını Horasan’dan Anadolu’ya Baba, Dede, Pir, Abdal, Kalender ve Gazi gibi adlara dönüştürmüşlerdi. Bu gelenekten gelen tarikat ehlinde gaza kaçınılmazdı ve pehlivan olmak dini vecibe ve milli bir vazife olarak algılanırdı (Köprülü, 1991: 46). Farsça kökenli “pehlevan” dan gelen “Pehlivanlık” ise; 12. Yüzyılda “Yiğit, mert, cengâver, bilgili, arlı, güreşçi” anlamına gelen Orta Asya’nın “Alp” sıfatından dönüşmüştü (Tokmaşeva, 2008: 427431). Başta Şekil 3’ de “Pehlivan Dede” görüntüsü, eylemleri, şeyhlik sıfatlarıyla, fikri ve şekliyle, kısacası her yönüyle Osmanlı güreş tekkeleri ve misyonuyla bire bir örtüşmektedir. SONUÇ Ahmed-i Dâ'i Mahallesi’ndeki bu güreş tekkesinin XVIII. Yüzyılın başına kadar aktifken, bundan sonra ilgisizlikten dolayı çevresindeki sakinlerden Kalaylıoğulları kardeşler tarafından özel mülkiyetlerine geçirilmek istenmiştir. Eski saray (padişah) pehlivanlarından Hamza, Bursa Haremeyn Vakıfları Müfettişi Süleyman’a durumu şikâyetle bildirmiş, müfettiş tarafından mahkemeye verilerek, tekrar eski misyonuna kavuştuğu anlaşılmıştır. Bursa’nın Ahmed Dâ’î Mahallesindeki bu güreş tekkesi, I. Beyazid tarafından 1389 – 1393 yılları arasında yaptırdığı ve vakfedildiği ve de miri olduğu; Osmanlı’nın ilk güreş tekkesi olarak bilinen ve Nilüfer Hatun tarafından kale içine yaptırılan tekkeden farklı olarak onun güney batısında ve 3,8 km mesafede yer aldığı; Osmanlı’nın ilk başkenti Bursa’da 14. Yüzyılın sonlarında yapılmış ikinci bir güreş tekkesi bulunduğu; Evliya Çelebi’nin Bursa’ya gittiğini söylediği 1646 - 1647 yıllarından yaklaşık 250 yıl önce bu tekkenin faaliyette olduğu; 293 Pehlivan Dede türbesinin hala yerinde durabilmesi, özellikle “Dede” tabirinin kullanılması, Ahmed Dâ’î Cami’sinin bitişiğinde yer alması, en önemlisi bütün bunların Osmanlı güreş tekkesi kodlarıyla bire bir örtüşmesi tekkenin yerinin burası olduğu; Tekkenin hizmet binası ve önünde bulunması gereken açık alan idman sahsı günümüzde tamamen işkâl edilmiş durumdadır. Ama bugünkü Bursa’nın Ahmed-i Dâ'i Mahallesi’nde ve aynı adı taşıyan caminin hemen sol bitişiğinde olduğu; Arşiv belgelerine ve olayın geçtiği bölgede yapılan gözlemlere dayalı olarak tesbit edilerek bu sonuçlarına varılmıştır. Ayrıca tekkenin bulunduğu mahallenin adını taşıyan, şair, edebiyatçı ve adına müsemma duacı (salavatcı) Ahmed Dâ’î, I. Beyazid tarafından tekkenin kuruluşunun hemen peşinden Bursa’ya getirtilip şakirt (çırak/talebe) yetiştirildiği ve 1398 yılına kadar bu görevini sürdürdüğü belirlenmiştir. Güreş tekkesi şeyhliği vasıflarına haiz olduğu belirlenen bu zât, büyük ihtimalle burada şeyhlik yapmıştır KAYNAKLAR A – Başbakanlık Osmanlı Arşivleri (BOA) Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi Defterleri (TS. MD. d): D. 2352 – 325, 1; D. 2353 - 070, 1; D. 1532. Belge Tasnifleri: A.MKT. NZD: 308/42; C. EV: 214 / 10691; C. EV: 127/ 6345; C. EV: 470 / 23764; C. MF:1288 / 841; C.MF: 7756 / 0839; C. MF: 95 / 4712_ 1-2-3; C. MF:1712/14017; HAT: 1594/70; DH. MKT: 2247-27; İE. EV: 39 / 4515-01; MF. MKT: 996 / 46; B - Nakil Kaynaklar ARABACI, Caner (1999). "Osmanlı Spor Kuruluşları - Vakıf İlişkisi", Osmanlıda Spor Sempozyumu (Kitabı), Alâeddin Keykubat Kampusu, 26-27 Mayıs, Konya. ATSIZ, H. Nihal (1970). Aşıkpaşaoğlu Tarihi, Birinci Basılış, 1000 Temel Eser: 23, İstanbul: Milli Eğitim Basımevi BARKAN, Ö. Lütfi (1942). “İstila Devirlerinin Kolonizatör Türk Dervişleri ve Zaviyeler", Ankara: Vakıflar Dergisi, Sayı: II, ss.279-304. CEBECİOĞLU, Ethem (2009). Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözcüğü, 5. Baskı, İstanbul: Ağaç Kitabevi Yayınları. DEVELLİOĞLU, Ferit (1996). Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, 13. Baskı, Yayına Hazırlayan S. Güneyçal, Ankara: Sözlük Dizisi 1, Aydın Kitabevi Yayınları. ERTAYLAN, İsmail Hikmet (1952) Ahmed-i Dâ’i’ nin Hayatı ve Eserleri, İstanbul. EVLİY ÇELEBİ Seyahatnamesi (C.1-3. 2006). (Haz: A. Kahraman – Y. Dağlı ), C.1-3, İstanbul: YKB Yay. -2353, Edebiyat-717. 294 FİŞEK, Kurthan (1985). 100 Soruda Türkiye Spor Tarihi, İstanbul: Gerçek Yayınevi. GADLO, A.V. (1987). Etnografiya narodov Sibiri i Dalnego Vostoka, Leningrad, s. 85. GÖKÇE, İbrahim (1946). Sicillere Göre XVI. Ve XVII. Asırlarda Saruhan Zaviye ve Yatırları, İstanbul: Marifet Basımevi. HAFIZ HIZIR İLYASAĞA (1987). Letâif-i Enderun &Tarih-i Enderun 1812-1830, (Haz. Cahit Kayra), . İstanbul: Güneş Yay HÜSAMEDDİN, Hüseyin (1926). “Orhan Bey’in Vakfiyesi”, Tarih-i Osmani Encümeni Mecmuası, 1 Eylül, Sayı: 17. KAHRAMAN, Atıf ( 1989). Cumhuriyete Kadar Türk Güreşi, ( 1989a/C. 1 & 1989b/C. 2 ), Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları: 1028 & 1029. KARA, Mustafa (1990). Bursa’da Tarikatlar Ve Tekkeler 1, Bursa: Uludağ Yayınları. KYLE, G. Danold (2010) Sport in the Cultures of the Ancient World, Londra: OU. Press. KRASİLNİKOV, V. P. (2004) “Kontseptsiya stanovleniya i formirovaniya traditsionnykh igr i sostyazaniy korennykh narodov Sibiri”, Teoriya i praktika fiz. Kultury, No: 4, s. 17. KÖPRÜLÜ, Fuat (1991). Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar, (7. Baskı), Ankara: D. İ. B. Yay: 118, İlmi Eserler: 11. LAQUEUR, Hans Peter (1979). Zur kulturgeschichtlichen Stellung des Turkischen einst und jetzt, Frankfurt/ Bern/ Cirencester: Europäisch Hochschulschriften, Reine XXXV, Bd. 2. NADİEM, İhsan (1968). Trace of Turkey in İndian Wrestling, London: Oxford University Press. NOBLE, Graham (2001). “The life and deth of the Terrible Turk”, Journal of Manly Arts, (3 February 2001), pp: 18-30. OCAK, Ahmet Yaşar (2000). “Osmanlı Devleti’nin Kuruluşunda Dervişlerin Rolü”, Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu, Efsaneler ve Gerçekler: Tartışma Panel Bildirileri (Ankara, 19.03.1999), Ankara, 2000, s. 74-75. PETROV, Raiko (1984). Wrestling in Bulgarian, Sofia: SELA Press. STOJANOW, Valeri (2007). “Genesis and Development ofthe (Turkish Question) in Bulgarian”, pp: 160-194, BulgarianHungarian Scholary From II, Sofia: May 16-17, Nation and Minorities in Central and South-East Europe. TAN, Nail (1976).“Tarihi Türk Güreşi Hakkında Notlar”, Geleneksel Türk Sporları Semineri, Ankara: K.TD. Yay. TOKMAŞEVA, M.A. (2008). “Kuzbas yerli halkları (Şor - Teleutlar) beden eğitimlerinin organize edilmesi”, Sibirya halklarının tarihi- kültürel etkileşimleri: Uluslararası ilmi- pratik konferans malzemeleri. Novokuznetsk: KuzGPA. ss: 427-431 UZUNÇARŞILI, İsmail Hakkı (1932). Kütahya Şehri, İstanbul Devlet Matbaası, s, 213, 214, YILDIZ, Doğan (2002). Çağlarboyu Türkler’de Spor, İstanbul: Telebasım Yayıncılık 295 OSMANLI GÜREŞ TEKKELERİ VE GREK GYMNASIONLARININ İNCELENMESİ Ali Kerim YILMAZ1 Ceyhun BİRİNCİ1 Kürşat ACAR1 Fatih Karakaş1 1 Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi ÖZET Türk toplumlarının sosyo-ekonomik yapı ve yaşayışlarının neredeyse her bölümünde yer alan güreş, edebiyat, sanat ve geleneklerinin teşekküllerinin de hemen hemen tamamında önemli bir yer tutmuştur. Güreş sporu aynı zamanda genel ve özel merasimlerinde de Türk toplumlarının ayrılmaz bir parçası haline geldiği bilinmektedir. Osmanlı devletinde sporsal yapı incelendiğinde kurumsallaşan ilk sporun güreş olduğu görülmüştür. Bu teşkilatlanma merkezi bölgelerde Güreş (Pehlivan) tekkeleri ile taşralarda Güreş zaviyeleri olarak belirlenmiştir. Grek toplumuna bakıldığında ise kent agoraları(kırsal spor alanları)’nın elverişsizliği sonucunda erkek çocukların ve delikanlıların eğitmenler gözetiminde koşu, at biniciliği, disk atma, boks ve güreş yapmaları için ‘’gynmnasion’’ olarak nitelendirilen kamusal spor alanları ve merkezleri yapılmıştır. Gymnasionlarla içiçe bulunan ve bazen ayrıca yapılan Palaistra(güreş yeri) genellikle gymnasionların ayrılmaz bir parçası ve en karakteristik bölümü olmuş ve zamanla polislerin(kentlerin) tamamlayıcı öğelerinden biri haline gelmiştir. Araştırmamızda tarih-tarama yönteminden yararlanıldı. Konuyla ilgili sınırlı sayıda bulunan çalışmalardan, gymnasionlar, güreş tekke ve zaviyerleriyle ilgili yapılan bazı bağlayıcı ve monografik çalışmalara değinildi. Belgelere dayalı kaynakların yanı sıra Osmanlı arşiv belgelerinden de nakil çalışmamızda kullanıldı.Osmanlı Güreş tekkeleri ve Grek gymnasionları incelendiğinde her ikisinde de kendilerine özgü inanç ve geleneklerine dayalı sosyal-dini ve sosyo-ekonomik anlamda kurumsal örgütlenmeler görülmüştür. İki yapının ortak özelliklerine bakıldığında eğitimlerin sadece spor üzerine değil aynı zamanda beşeri bilimler, kültürel eğitimler, dini ve askeri eğitimleri de içinde barındırdığı açıkça görülmekte olup bununla beraber burada yetişenlerin bulundukları toplumlarca saygın kişilikler olarak görüldüğü ve devlet işleyişlerinde yer aldıkları tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Güreş Tekkesi, Gymnasion, Palaistra, Osmanlıda Güreş 296 ANALYSIS OF OTTOMAN WRESTLING LODGES AND GREEK GYMNASIONS ABSTRACT Wrestling, which takes part in almost every part of the socio-economic structure and way of life of Turkish societies, has also kept an important place in organizations of literature, art and customs. It is also known that wrestling is an inseparable part of Turkish societies in general and private ceremonies. When the sportive structure of the Ottoman Empire is analyzed, it can be seen that wrestling was the first sport to institutionalize. This organization was specified as Wrestling (Pehlivan) lodges in central areas and as Wrestling Zawiyas in rural areas. When the Greek society is examined, it can be seen that, as a result of the inconvenience of agoras (rural sport areas), public sport areas and centers known as “gymnasion” were made for boys and teenagers to run, ride a horse, throw disc, box and wrestle while accompanied by trainers. Palaistra(wrestling area), which was nested within gymnasions or sometimes built separately, was an indispensable part and the most characteristics part of gymnasions and became one of the supplementary components of polis (cities). Our study made use of history-screening method. Of the limited number of studies on the subject, monographic studies on gymnasions, wrestling lodges and zawiyas were referred to. As well as resources based on documents, transfers from Ottoman archive documents were also used. When Ottoman lodges and Greek gymnasions are examined, it can be seen that both have social-religious and socio-economic organizations based on their beliefs and traditions. When the common characteristics of both structures are examined, it can clearly be seen that trainings were not only on sports, but they also included humanities, cultural education, religious and military training. In addition, it was found that the people trained in these places were considered as respectable people by the society they lived in and they had places in state affairs. Key Words: Wrestling in the Ottoman Empire, Wrestling lodges, Palaistra, Gymnasion 297 GİRİŞ VE GENEL BİLGİLER Çalışmanın Önemi ve Amacı Osmanlı Pehlivan tekkeleri, kendine özgü özelliklerinden ve adına münhasır olmasının da ötesinde yapısı ve etkileri bakımından incelendiğinde de Türk kültürünü oluşturan en önemli olgulardan biri olduğu bilinmektedir[1, 2 ,3]. Bu bakımdan düşünüldüğün de tekke pehlivanlığı gibi şanlı ve milli kültür unsurlarıyla beslenmiş büyük bir mirasın sadece Osmanlı devleti ve devamında gelen Türkiye tarihinde değil, doğuşunun başladığı Tüm Türk dünyasının ortak değerlerindendir[4]. Aynı şekilde Grek gymnasionları da stoa ve agoralardan sonra Antikçağ döneminde Grek halkının ayrılmaz bir parçası olduğu ve polislerin (şehir) içerisinde palaistra’nın yanı sıra büyük şehirlerde en az iki ya da daha çok gymnasion olduğu bilinmekte olup, kendi palaistraları olmayanların bir palaistra kiralamak ya da genel gymnosia’ları kullanmak zorunda olmaları gymnosiaların Grek kültüründe hem kentsel hem de kültür açısından tamamlayıcı öğelerden biri olduğunu açık bir şekilde göstermektedir[5]. Çalışmamız da dünya tarihinde önemli yer tutmuş iki milletin yaşamlarının içinde direkt olarak yer tutmuş ve birbirinin benzeri olan güreş tekkeleri ile gymnasionlar hakkında özgün bir değerlendirme yapılmıştır. Bu çalışma güreş tekkelerinin ve gymnasionların geçmişini anlamaya bu iki farklı kültürün geçmişten günümüze gelen benzerlikleri hakkında bilgi vermek adına önem arz etmektedir. Güreş Tekkeleri ve Gymnasionların Etiminolojisi-Terminolojisi Güreş tekkelerinin kuruluş yönünden en büyük ve kapsamlı olanına ‘’hankah’’ onun biraz daha küçüğüne ‘’tekke’’, en küçüğününe ise ‘’zaviye’’ ismi verilirdi. Dergah merkezi pozisyonda olanlara da ‘’asitane’’ denilirdi [6]. Osmanlı arşivlerinde güreş tekkeleri ‘’ Küştica, Küştig’ran, Keşt-gir, Pehlüvanan Tekyesi, Güleşciler Tekkesi, Pehlivan Mektebi’’ isimleriyle de geçmektedir[4,7,8]. Binicilik ve atıcılık başta gelmek üzere Türkistan kökenli çok fazla sporun üstünde veya ana faktörü olan güreş tekkeleri, günümüz Türk bilim adamları tarafından Güreş Tekkesi ve Pehlivan Tekkesi ismiyle anılmış, batılı araştırmacılar ise, Güreş Eğitim Merkezleri, Sporcu Eğitim Merkezleri ve Spor Akademileri kavramlarını kullanmışlardır[9,10,11]. Güreş Tekkeleri yöneticilerine ise ‘’Şeyh, Duacı, Murşit, Yol atası, Postnişin, Baba, Dede’’ deniliyordu. Öğrencilerine ise derece sıralamasına göre ‘’Acemi, Şakirt, Miyander’’, kıdeme bakılmaksızın geneline verilen isim ise ‘’Derviş’’ denilirdi[4]. Gymnasiolar kuruluş bakımından incelendiğinde genellikle kent yönetimlerince inşa ettirildiği ve büyük kentlerde palaistraların yanı sıra, iki ya da daha çok sayıda yapıldığı 298 görülmüştür. İnşa edildikleri dönem koşulları incelendiğinde öncelikle asker yetiştirilmesi amaç olsa da fiziki eğitim ile ruhsal ve zihinsel eğitiminde ön planda olmasına özen gösterilmiştir. Gymnasio’ların başında tüm faaliyetlerden sorumlu ‘’Gymnasiarkhos’’ unvanına sahip yöneticiler vardır. Burada yetişen atletlerin antrenör ve eğitmenlerine ise ‘’gymnastes’’ adı verilirdi. Gymnasiolarda güreş başta olmak üzere birçok branş olduğu için buradaki sporcuların yada öğrencilerin genel adı ‘’atlet’’ olarak adlandırılırdı. Burada atletler yaşlarına göre sınıflandırılırlardı. BULGULAR Güreş Tekkeleri ve Gymnasioların Kuruluşu ve Yaygınlaşması Nüfusu az, yüksek hedefli Osmanlı Devleti’nin kurucuları ile devlete hizmette bulunan tarikatların, çoğunluğa karşı durabilmesi ve gelişmiş ve nitelikli olmakla mümkündü. Nitelikli ve gelişmiş insan ise şüphesiz ki kurumsallaşma ve eğitimle olabilirdi [13,2,3]. Osmanlı Devleti kuruluşundan itibaren (1299) alınan her toprağa yani şehir ve kasabalara ilk önce kadı ve subaşı atıyor, bunlardan hemen sonra dini, siyasi ve sosyal sosyal hizmet binaları açtırıyordu[4,14,15]. Kurulan bu teşkilatlanmanın yanı sıra güreş tekkeleri de kuruyorlardı[16,17,18]. Güreş tekkeleri yapılmadan önce dikkat edilen hususlar nüfus yoğunluğu ve kaynak israfından kaçınmaktı. Öncelikle batı sınırları başta gelmek üzere, irili ufaklı güreş tekkeleri, imparatorluğun dört bir yanına yayılmış ve teşkilatlanmıştır. Büyük yerleşim yerlerinde genellikle bir veya birkaç tekke, az nüfuslu ve küçük yerleşim merkezlerine ise tekkelerin küçükleri olan zaviyeler yapılıyordu[9]. Güreş tekkelerinin giderleri tekkeleri yaptıranların bağladığı vakıf gelirlerinden karşılanırdı. Merkezden uzak Anadolu’nun birçok beldesinde ise zaviye giderleri meslek örgütü olan Ahi teşkilatları üstleniyordu. Hem Ahi teşkilatları olsun hem de merkezi vakıflar olsun, tümünün gelirleri ticari kuruluşlar, tarım işletmeleri ve meskenlerden oluşmaktaydı[4]. Grek gymnasionlarına bakıldığında ise kuruluş aşamasında güreş tekkelerinde olduğu gibi büyük kent ve yerleşim merkezlerine genellikle iki yada daha fazla gymnasion yapıldığı görülmüş, Gymnasionlar Osmanlı Güreş Tekkelerinde olduğu gibi devletin dört bir yanına yayılmıştır. Bu alanların inşa aşamaları genellikle kent yönetimlerince yapılmış, gereken harcamalar ise çoğunlukla kendi kaynakları olmakla beraber bazen şehir hazinesinden veya diğer özel şahıslardan sağlanan yardımlardan (leitourgia) sağlanır ve bu hizmetlere karşılık kendilerine kent yönetimleri tarafında altın taç ile onurlandırılırlardı[5]. 299 Güreş Tekkeleri ve Gymnasionların Fiziki Yapısı Osmanlı Güreş Tekkelerinin büyüklüğü yada nüfusu ne olursa olsun en azından küçüklü büyüklü 24 öğrenci ve 12 misafir yatak odası ve bir şeyh odası olmak zorundaydı. Oda yerine hücre ve loca isimlerinin kullanıldığıda görülmüştür. Bunların haricinde mütevelli toplantı mabeyni adı altında öğrencilerinde teorik ders aldıkları yerler, antrenman mabeyni(alanı), hamamı, fırını, ve mutfağı vardı. Yazları açık alanda güreş yapılabilmesi için tekkelerin yanında büyük çimli bir saha bulunurdu. Tekkelerin yapılışı için belirli bir konumlanma olmaz iken genelde ünlü bir pehlivanın türbesinin yanına yada o tekkeyi kuran Şeyh veya Pehlivanın türbesi tekkenin hemen yanına yapılırdı. Güreş Tekkelerinin genellikle hemen bitişiğinde büyük bir ambarı bulunur, bu ambara vakıflardan ve vakıf gelirlerinden toplanan yiyecekler, diğer malzemeler ve yakıtlar konulurdu[4,18]. Grek Gymnasiolarında fiziki yapı incelendiğinde ise kurulacağı yerin spor çalışmaları ve askeri eğitim gereksinimlerine uygun bir yer olmasına özen gösterilmiştir. Eğitimin sağlıklı ve düzenli bir alanda yapılabilmesi için, gölge yapan ağaçların altında, suyu bol, korunaklı bir yerin seçilmesine özen gösterildiği görülmüştür. Gymnasionlar genellikle su kenarları ırmak, çay, nehir kenarlarına kurulması tercih edildiği görülse de (Tarsus gençler gymnasion’u Kydnos çayı’nın kenarında, Olympia gymnasion’u Kladeos ırmağının kenarında kurulmuştur.) bazen su kanalları açılarak bu kanallardan beslenmiş bazen de Asos (Behramkale)’ ta olduğu gibi bir sarnıca depolanmıştır. Dinsel anlamda bakıldığında ise gymnasionlar bulunduğu kentte saygı gören tanrıların yada yerel kahramanların kutsal alanına bağlı olarak kurulmuştur. Bu alanlarda çoğunlukla Herakles ve Hermes’ e tapınılsa da beden ve ruh sağlığının önemli olduğu gymnasionlar da Asklepios’ta büyük saygı görmüş ve çoğu zaman gymnasion mekanlarının yanında bir Asklepios kutsal alanı ya da tapınağı yer almıştır[4,19]. Genel olarak bakıldığında ise gymnasionların değişik koşullar nedeni ile her kentte farklı yerde konumlandığı, büyük yapı adalarını kapladığı, Hippodamos’un geliştiridiği planlı kentleşmenin, başka yapıların yanı sıra gymnasionlar da etkisinin görülüp dikdörtgen biçiminde ortaya çıkmaya sağladığı düşünülmektedir. Kent merkezlerinin tam ortasına kurulan gymnasionlar görülse de (Nikaia-İznik Gymnasionu) bu alanlar genellikle kentin tam merkezinde konumlanmamıştır[4,19,20]. Gymnasionların Klasik Çağ’ın sonlarına doğru ve Helenistik Çağ’da beden eğitimi ve genel eğitim için yapılan çeşitli odaların bulunduğu, sütunlu kare bir avluyu kapsayan daha değişik bir yapı olarak karşımıza çıktığı 300 görülmektedir[4,19]. Roma Çağı’nda büyük değişiklikler yaşayan gymnasionlara hamam geleneği eklenmiş ve Roma kültürüne has yeni bir yapı tipi ortaya çıkmıştır[19,20]. Güreş Tekkeleri ve Gymnasionlarda Verilen Eğitimler Güreş tekkelerinin başına pehlivanlık adına yakışır, nam salmış, gelenek ve göreneklerini bilen, otoriter, okuma-yazma bilen işinin uzmanı şeyhler başa getirilirdi. Şeyh’ler de olması gereken özelliklerin başında olumsuz eleştiri almamış ve halk arasında saygın ve bilinen kişilerin olması gerekiyordu. Devlete ait olan tekkelere şeyhi devlet atıyordu; evladilik olanlara ise eski şeyhin birinci derece yakınlarından atanırdı. Yani buradan çıkacak özetle tekkelerde soy esası olduğu gözükmektedir[5]. Şeyhlik süresinde herhangi bir sınırlama olmamakla beraber, işlerini yürütmesinde ve mağdur ve mahsur olmadığı sürece görevine devam edebilirdi. Şeyh atamalarının onayı bulunduğu şehrin mahkemelerince onaylanır idi. Sosyal hiyerarşinin en üst noktasında bulunan şeyhler mütevellinin bilgisi dahilinde zaviyeleri de kontrolü altında tutardı. Şeyhler güreşcileri pehlivan geleneğine göre yetiştirir, hakan huzurunda yapılan güreşler sırasında güreşçilerle beraber dualar ederdi[4,8,16].Tekkelere alınan öğrencilerin etnik kökenine bakılmazdı. Osmanlı Devletinde tekkelere giriş hakkı kazanıp burada eğitim almak, prestij kazanma açısından en önemli vasıtalardan biri idi, bu yüzden tekkelere alınacak öğrencilerin bazı kriterleri sağlaması gerekiyordu. Öğrenciler, tekkenin bulunduğu bölgede ki yapılan güreş müsabakalarında psikolojik, ahlaki ve fiziksel olarak performansı yeterli bulunan 15-16 yaş aralığında ki gençlerden seçilirdi [10,11]. Evliya Çelebinin tanımına göre tekkelere gürbüz, tuvan, server, hünerver ve zoraver gençler alınırdı[4]. Tekkelerde düzenli bir şekilde Şeyh eşliğinde önce Gülbang-i Muhammedi çekilir, daha sonra ise pehlivanların pir olarak bildikleri Pir-yar-ı Mahmud Veli adına Pazartesi, Perşembe ve Cuma günleri hariç küdüm ve davul eşliğinde periyodik antrenmanlar yapılırdı [8]. Pazartesi ve Perşembe günleri ise hakanın biniş günleri olduğu için huzur güreşleri yapılırdı[4]. Cuma günleri ise namazdan sonra halkında izleyip güreşebileceği meydanlarda genelde iane güreşleri yapılırdı. Cuma güreşleri, tarikat tekkelerinde olduğu gibi kendine özgü törenlerle başlar ve devam ederdi. 17-20 yaş aralığında ki güreşçiler çıraklıktan ustalığa geçişi simgeleyen, Ahilik ve Bektaşilik geleneklerini simgeleyen kıspet giyme törenleri yapılırdı [9,21,22]. Güreşcilere antrenman ve müsabakalar haricinde günde iki öğün bol yemek verilir ve aynı zamanda bu pehlivanlar gerektiğinde askeri hizmete hazır bulunurlardı. Öğrenciler, pehlivanlık başta olmak üzere, çok yönlü 301 sporculuğun yanı sıra teorik olarak ta bir çok alanda eğitim alıyorlardı. Güreş tutamıycak yaşa geldiklerinde ise devletin farklı bünyelerinde görevlere atanıyorlardı [23]. Gymnasionların eğitim yapısında ise tüm etkinliklerin ve eğitim programlamasının Gymnasiarkhos unvanıyla adlandırılan yöneticilerin gözetimi altında yapılırdı. Bu yöneticiler halka açık gösteriler ve spor etkinliklerinden sorumlu olan, okulları yöneten ve yarışmacıları denetim altında tutan kamu görevlileridir. Gymnasiarkhos’un görevleri genelde, eğitim düzenini sağlamak ve proglamlamak, öğretmenler ve çalıştırıcıların atanması, binaların ve araç-gereçlerin bakımı ve tesisin tüm sorumluluklarının yanı sıra yarışmalarda kazanılan ödüllerin dağıtımlarını da sağlamaktı. Yönetici eğitimi ve diğer harcamaları genellikle kendi kaynaklarından yapar yeri geldiğinde de şehir hazinesinden veya özel şahısların sağladığı yardımlardan (leitourgia) sağlardı. Atletlerin (öğrencilerin) eğitmenlerine ve antrenörlerine verilen unvan ise Gymnates idi. Antik Çağ’da okul eğitimi, bedeni ruhu ve zihni etkileyen tüm biçim verici etkenleri kapsayan paideia’nın ancak bir bölümü idi. Beden eğitimi, ağır spor eğitimi, öğrenim ve genel oyunlar için her yaştan ve sınıftan insanlar gymnasionlara gelirdi [5,24]. Genellikle kent (polis) yönetimlerince inşa ettirilen gymnasionlar geniş bir spor tesisi niteliği taşımaktaydı. Yapıldıkları döneme bakıldığında öncelik olarak askeri eğitim öncelik olsa da fiziksel, ruhsal, zihinsel eğitimde de yeterli düzeyde uyumun sağlanmasına özen gösterilmiştir. Özellikle Helenistik Çağ’da çok yönlü kullanılan bir tesis olan gymnasionlar gençlerin (gymnos) olarak beden eğitimi yaptığı mekanlar olmuştur. Gymnasion’larda genellikle öğleye kadar güreş, boks, pankras, disk atma, uzun atlama, koşu gibi bedensel etkinlikler yapılırdı, öğle sonraları ise daha çok temel bilimler, dil ve gramer, güzel konuşma (retorik), çoğrafya, matematik ve müzik dersleri görülmüştür. Güreşin ağırlıkta olduğu spor müsabakalarının yanı sıra sporda sonra yapılan vücut bakımı, felsefe, matematik, edebiyat müzik vs. öğretildiği gibi gymnasion’ların kendi bünyesinde bulunan halka açık kütüphaneler ve kent arşivleri de bulunmaktadır[5]. TARTIŞMA VE SONUÇ Osmanlı güreş tekkeleri ve Grek gymnasionları incelendiğinde her ikisininde bulundukları toplumun ayrılmaz birer parçası oldukları görülmüştür. Kuruluş ve yaygınlaşması aşamasında ise güreş tekkelerinin kuruluş amacının toplumun hem nitelikli ve eğitimli bir toplum olması hem de karşı güçlere karşı diri bir toplum yaratma düşüncesi olduğu görülmüş olup tüm bunlar yapılırken dini ritüellere de bağlı kalmak amaçlanmıştır. Gymnasionlar da ise amaç toplumun refahı, eğitimi ve güzel zaman geçirmesi olarak 302 belirlenmiş olup her iki kültürde bulunan bu yapılarda yetişen kişiler devletlerinin birimlerinde zaman zaman önemli roller üstlenmişlerdir. Her iki yapıda bulundukları yerlerde nüfus yoğunluğu gözetililerek yapılmış olup şehir merkezlerinde şehrin büyüklüğü ve ihtiyaca göre sayıları belirlenmiştir. Tekkelerin ve gymnasionların gelirleri bağlı oldukları vakıflar, devlet destekleri ve gönüllülük esaslarıyla karşılanmıştır. Fiziki yapılarına bakıldığında tekkelerin olmassa olmazı büyüklüğü yada nüfusu ne olursa olsun en azından küçüklü büyüklü 24 öğrenci ve 12 misafir yatak odası ve bir şeyh odası olmak zorundadır. Gymnasionlar da şekil olarak böyle kural veya sayı yoktur sadece bu yapıların dikdörtgen olarak yapıldığı görülmüştür. Tekkeler belli bir yere konumlanmaz iken genelde ünlü bir pehlivanın türbesinin yanına yada o tekkeyi kuran Şeyh veya Pehlivanın türbesi tekkenin hemen yanına yapılırdı. Gymnaisonlarda ise kurulacağı yerin spor çalışmaları ve askeri eğitim gereksinimlerine uygun bir yer olmasına özen gösterilmiş, eğitimin sağlıklı ve düzenli bir alanda yapılabilmesi için, gölge yapan ağaçların altında, suyu bol, korunaklı bir yerin seçilmesine dikkat edilmiştir. Çoğu zaman gymnasion mekanlarının yanında bir Asklepios kutsal alanı ya da tapınağın yer aldığı görülmüştür. Her iki kurumunda eğitim yapısı incelendiğinde sadece beden eğitimi ve spor üzerine değil aynı zamanda temel bilimler, sanat, dil ve gramer, güzel konuşma, matematik, fizik gibi derslere de yer verilmiştir. Osmanlı güreş tekkeleri isminden de belli olduğu gibi sadece güreş sporunu içerirken gymnasionlarda ise güreşin yanı sıra boks, pankras, disk atma, uzun atlama ve koşu gibi branşlara yer verilirdi. Sonuç olarak her iki kurumunda devletin ve toplumun içerisinde çok önemli bir yer tuttukları toplumun her bölümünde kültürüne ve yaşam tarzına etki ettikleri açıkça görülmektedir. KAYNAKLAR 1. OCAK, Ahmet Yaşar, (2000) “Osmanlı Devleti’nin Kuruluşunda Dervişlerin Rolü”, Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu, Efsaneler ve Gerçekler: Tartışma Panel Bildirileri (Ankara, 19.03.1999), Ankara, 2000, s. 74-75. 2. KÖPRÜLÜ, Fuat (1991). Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar, (7. Baskı), Ankara: D. İ. B. Yay: 118, İlmi Eserler: 11. 3. BARKAN, Ö. Lütfi (1942). “İstila Devirlerinin Kolonizatör Türk Dervişleri ve Zaviyeler", Ankara: Vakıflar Dergisi, Sayı: II, ss.279-304. 4. Türkmen M, Demirhan B. Osmanlı güreş tekkeleri ve fonksiyonelliği. Türk Halklarının Geleneksel Spor Oyunları Kongre Dizisi. 20-22 Kasım 2015, Bişkek-KIRGIZİSTAN, s. 62-73 5. Başgelen N. Antik çağ kent yaşamında kamusal spor mekanları ve Anadolu gymnasionları. 2. Baskı, İstanbul, Arkeoloji ve sanat yayınları, 2009. 6. CEBECİOĞLU, Ethem (2009). Tasavvuf Terimleri Ve Deyimleri Sözcüğü, 5. Baskı, İstanbul: Ağaç Kitabevi Yayınları. 7. DEVELİOĞLU, Ferit (1996). Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, 13. Baskı, Yayına Hazırlayan S. Güneyçal, Ankara: Sözlük Dizisi 1, Aydın Kitabevi Yayınları. 8. EVLİY ÇELEBİ Seyahatnamesi (C.1. 2006, C.3. 2001). (Haz: A. Kahraman – Y. Dağlı ), C.1,3, İstanbul: YKB Yay. - 2353, Edebiyat-717. 303 9. FİŞEK, Kurthan (1985). 100 Soruda Türkiye Spor Tarihi, İstanbul: Gerçek Yayınevi. 10. STOJANOW, Valeri (2007). “Genesis and Development ofthe (Turkish Question) in Bulgarian”, pp: 160-194, BulgarianHungarian Scholary From II, Sofia: May 16-17, Nation and Minorities in Central and South-East Europe 11. PETROV, Raiko (1984). Wrestling in Bulgarian, Sofia: SELA Press. 12. NADİEM, İhsan (1968).Trace of Turkey in İndian Wrestling, London: Oxford University Press. 13. ARABACI, Caner (1999). "Osmanlı Spor Kuruluşları - Vakıf İlişkisi", Osmanlıda Spor Sempozyumu (Kitabı), Alâeddin Keykubat Kampusu, 26-27 Mayıs, Konya. 14. ATSIZ, H. Nihal(1970). Aşıkpaşaoğlu Tarihi, Birinci Basılış, 1000 Temel Eser: 23, İstanbul: Milli Eğitim Basımevi. 15. HÜSAMEDDİN, Hüseyin (1926). “Orhan Bey’in Vakfiyesi”, Tarih-i Osmani Encümeni Mecmuası, 1 Eylül, Sayı: 17. 16. KAHRAMAN, Atıf ( 1989). Cumhuriyete Kadar Türk Güreşi, ( 1989a/C. 1 & 1989b/C. 2 ), Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları: 1028 & 1029. 17. KARA, Mustafa (1990). Bursa’da Tarikatlar Ve Tekkeler 1, Bursa: Uludağ Yayınları. 18. LAQUEUR, Hans Peter (1979). Zur kulturgeschichtlichen Stellung des Turkischen einst und jetzt, Frankfurt/ Bern/ Cirencester: Europäisch Hochschulschriften, Reine XXXV, Bd. 2. 19. Wycherley, R.E, Peripatos: The Athenian Philosophical Scene. II Greece & Rome, Second Series, 1962, c. 9, No:1, 2-21 20. Wycherley, R.E. , Antik Çağda Kentler Nasıl Kuruldu?( Çev. N. Başgelen, N. Nirven), 1991, İstanbul 21. DELİCE, Halil (2010). Koca Yusuf, 5. Baskı, İstanbul: Babıali Kültür Yayıncılık. 22. TAN, Nail (1976).“Tarihi Türk Güreşi Hakkında Notlar”, Geleneksel Türk Sporları Semineri, Ankara: K.TD. Yay. 23. HAFIZ HIZIR İLYASAĞA (1987). Letâif-i Enderun &Tarih-i Enderun 1812-1830, (Haz. Cahit Kayra), Güneş Yay. İstanbul. 24. Dürüşken, Ç. ,’’Antik Çağ’da Sporun Anlamı, Önemi ve Eğitimi’’, Türk-Alman Kültür Diyaloğunda Spor Ahlakı ve Spor Felsefesine Yeni Yaklaşımlar Sempozyumu, İstanbul, s.127130, 1991 304 OSMANLI SARAYLARINDA GÜREŞÇİLERİN İSTİHDÂMI VE ROLLERİ Mehmet TÜRKMEN1 Osman İMAMOĞLU1 Onur ÖZTÜRK1 1 Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimler Fakültesi ÖZET Bu çalışmada Osmanlı Devletinde Saraylarda istihdam edilen güreşçiler ve rolleri incelenmeye çalışılmıştır. Literatür ve belge taraması yapılmıştır. Osmanlı Devletinin Kuruluşundan itibaren güreşte kurumsallaştığı, güreşe ve güreşçilere de hamilik yaptığı bilinmektedir. Osmanlı güreş tekkeleri ile mektepler gibi kendi kurumlarının alt yapısından yetişenlerin tamamına, ikinci olarak da taşrada yetişen pehlivanların bir kısmına saraylarda kadro verdiği tespit edilmiştir. Bu güreşçilerin bir kısmı sosyal statüsünü artırmıştır. Örneğin “baş vezir/vezir-i azam” olan olmuştur. Padişahın Sarayındaki güreşçilerin içlerinden biri “pehlivan kâhyası” olarak görevlendirilerek pehlivanların kendi iç düzenini sağlamakla, diğer saray halkıyla ilişkilerini ve yapacakları işleri düzenlemekle görevli olurdu. Padişahın huzurunda “huzur güreşleri” yapılırdı. Osmanlı saraylarında istihdam edilen güreşçiler bazen saray entrikalarına karıştırılmak istenmiş ise de devleti ve milleti için olumlu hizmetleri ile anılmaları gerektiği düşünülmektedir. Her şeye rağmen milli ve dini kültürün taşıyıcılığını yapmışlardır. Anahtar kelimler: Osmanlı sarayı, güreş, istihdâm 305 EMPLOYMENT AND ROLES OF WRESTLERS IN THE OTTOMAN PALACE ABSTRACT This study attempted to examine the Ottoman Empire in the palace employed wrestlers and roles. Literature and document scanning is performed. Since the establishment of the Ottoman Empire as an institution in wrestling, wrestling and wrestlers it is well known to his patronage. All those grown from their own institutions, such as schools with infrastructure Ottoman wrestling lodges the second, the team has been established that some of the provinces in the palace grown wrestlers. Some of this wrestler increased social status. For example, they’re been "grand vizier / queen-i-azam". One of them wrestlers in the Sultan's palace "wrestler steward" to provide its own internal layout of the wrestlers as we nominate the other court would be obliged to regulate the work they do and their relations with the public. Sultan's presence "peace wrestling" was held. Wrestlers who are employed in the Ottoman palace is sometimes thought that the court was asked to mix the machinations of the state and should be referred to the positive service to the nation. Despite everything, they became the bearer of national and religious culture. Keywords: Ottoman palace, wrestling, employment. 306 PREPUBERTAL ERKEK ÇOCUKLARIN GÜREŞ SPORUNA KATILIM SEBEPLERİ Mehmet Akif ZİYAGİL1 2 Mehmet TÜRKMEN 2 1 Mersin Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu-MERSİN Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi-SAMSUN ÖZET Ergenlik öncesindeki erkek çocukların güreşe eğitimine başlarken katılım için en başta gelen sebepler arasında eğlenmek, oyun oynamak, sağlık, beceri gelişimi, sportmenlik ve iyi vatandaşlığın geliştirilmesi gösterilirken kazanmak veya şampiyon olmak en son sırada öneme sahiptir. Bu çalışmanın amacı, Güreş Eğitim Merkezleri özel yetenek sınavına katılan çocukların güreşi tercih nedenlerinin belirlenmesidir. Konya’da 2003 yılında yapılan Güreş Eğitim merkezleri (GEM) sınavlarına katılan ortalama yaş değeri 11.36 ± 0.480 yıl olan 11-12 yaşları arasındaki toplam 456 erkek prepubertal güreşçi katılmıştır. Katılımcılara açık uçlu “niçin güreş sporu yapmak istiyorsunuz?” sorusu yöneltilmiştir. Katılımcıların cevapları yüzdelik değerler olarak sunulmuştur. Bu çalışmanın bulguları, katılımcıların % 51,7’sinin “sevdiği için”, % 20.5’inin “şampiyon olmak için”, % 11.6’sının “ata sporu olduğu için”, % 3.9’unun “yatılı okumak için”, % 3.7’si “aile tavsiyesi ile”, % 2.8’i “iş sahibi olmak için”, % 1.1’i “ailesine faydalı olmak için” güreş sporuna başladığını göstermektedir. Katılımcıların güreşe katılım için gösterdiği diğer sebeplerin her birinin % 1’in altında olduğu görülmektedir. Sonuç olarak, ergenlik öncesi çocukların yarısının sevdikleri için güreşe doğru şekilde yöneldikleri açıktır. Uzun yıllar sürecek yoğun güreş antrenmanlarına düzenli ve etkin şekilde katılımın sağlanmasında, ergenlik öncesi dönemde, oyun ve eğlence beklentisi ile çocukların ilgisinin sportif başarıdan daha çok onların fiziksel, zihinsel, sosyal ve psikolojik gelişimlerine çekilerek çocuğun doğru nedenler ile kendi kendine motive olması önemli sağlanmalıdır. Anahtar kelimeler: Güreş, oyun, katılım, ergenlik öncesi. 307 REASONS TO THE PARTICIPATION OF WRESTLING SPORT FOR PREPUBERTAL BOYS ABSTRACT At the beginning of wrestling education for prepubertal boys, the participation reasons in wrestling including fun, playing games, health, skill development, sportsmanship and the development of good citizenship are accepted as positive attitudes than expecting to win and to be champion. The purpose of this study was to determine the participation reasons to wrestling activities for children who attended the talent identification for Wrestling Training Centers. The data were collected from 456 prepubertal boys aged between 11.36 ± 0.480 years with an age range of 11-12 years attending the talent identification scouting for Wrestling Education Centers of Turkey in Konya in 2003. An open-ended question of “why would you like to do the sport of wrestling?” was directed to participants. Answers of the participants are presented as percentages. The results of this study showed that 51,7% of the participants’ “for love”, 20,5% of them “to be champion”, 11,6% of them “forefather sport of wrestling”, 3,9% of them “to be boarding student”, 3,7% of them “family advice”, 2,8% “to have a job”, 1,1% “to be useful for their family”, started to sport of wrestling. Each of the other reasons to participate wrestling showed below 1% is observed. In conclusion, half of the prepubertal boys preferred to the sport of wrestling because of their love. In prepubertal period the expectations of gaming and entertainment, physical, mental, social and psychological development are right attitudes than sporting success toward long lasting intense wrestling practice in ensuring regular and effective participation. The right reasons to participate wrestling education with the child self-motivated to be important should be provided. Key words: Wrestling, game, participation, prepuberty. 308 GİRİŞ Passer (1981) çocukların sportif etkinliklere katılım sebepleri olarak beceri gelişimi, bir gruba mensubiyet, heyecan, mücadele, başarı, statü, fiziksel uygunluk ve enerji boşalımı gösterilmişti. İyi nedenlerle spora başlama, uzun vadede çocukların etkinliklere katılımdan daha çok yarar sağlamasını mümkün kılacaktır. Yanlış nedenlerle sportif etkinliklere katılım, çocuğun erken yaşta sportif çalışmaları terk etmesi ile sonuçlanabilir. Antrenörler sadece sportif başarılarla ilgili değil çocukların bütünsel olarak değerlendirilmesi ve çok yönlü gelişimi hedeflemelidir. Öncelikle onların topluma yararlı ve ahlaklı iyi insanlar olarak yetişmelerini, ömür boyu sağlığını koruyabilen ve geliştiren bireyler olmalarını, yetenekli çocukların Olimpiyat Oyunlarına kadar uzanan organize kulüp çalışmalarına yönlendirilmesini temel hedefler olarak seçmelidir. Ergenlik öncesindeki erkek çocukların güreşe eğitimine başlarken katılım için en başta gelen sebepler arasında eğlenmek, oyun oynamak, sağlık, beceri gelişimi, sportmenlik ve iyi vatandaşlığın geliştirilmesi gösterilirken kazanmak veya şampiyon olmak en son sırada öneme sahiptir. Çocukların sportif etkinliklere katılımında önem sırasına göre; sportif etkinliklere başlangıcında çocukların sürekli katılımının sağlanması, eğlence ve oyun ihtiyacının karşılanması, aktivitelerdeki çeşitlilik, spor ortamının sosyal açıdan güvenliği, yaralanmalara karşı güvenlik tedbirlerinin alınması, ahlak ve karakter geliştirme, akademik başarı ile fiziksel, sosyal ruhsal ve zihinsel gelişim hususlarına dikkat edilmelidir. Sportif başarı en son sırada önemsenmelidir. Kendi dürüst oyun ve meslek ahlakı ilkelerine bağlı olan ve çocukların uygun beceri ve kapasiteleri nasıl geliştireceğini bilen bir antrenör, rehberlik ettiği çocukların ihtiyaçlarını anlayarak onların başarılarından daha çok gayret ve çabalarını ödüllendirmelidir. Güreş sporun yapmayı seven ve güreş antrenmanlarında eğlenen sporcuların antrenörleri onların erken yaşlarda başarılarından daha çok gelişimlerini önemsediğinde geleceğin şampiyon güreşçilerinin temelini oluşturmuş olacaktır. Bu çalışmanın amacı, Güreş Eğitim Merkezleri özel yetenek sınavına katılan çocukların güreşi tercih nedenlerinin belirlenmesidir. 309 MATERYAL VE YÖNTEM Konya’da 2003 yılında yapılan Güreş Eğitim merkezleri (GEM) sınavlarına katılan ortalama yaş değeri 11.36 ± 0.480 yıl olan 11-12 yaşları arasındaki toplam 456 erkek prepubertal güreşçi katılmıştır. Katılımcılara açık uçlu “niçin güreş sporu yapmak istiyorsunuz?” sorusu yöneltilmiştir. Katılımcıların cevapları yüzdelik değerler olarak sunulmuştur. BULGULAR Prepubertal güreşçilerin “niçin güreş sporu yapmak istiyorsunuz?” sorusuna yönelik verdikleri cevapların dağılımı Tablo 1’de sunulmuştur. Tablo 1. Çocukların güreş sporunu tercih sebepleri. Güreşe Katılım sebepleri Sıklık (f) Yüzde (%) Sevdiğim İçin 235 51,5 Şampiyon Olmak İçin 86 18,9 Ata Sporu Olduğu İçin 53 11,6 Yatılı Okumak 18 3,9 Aile Tavsiyesi 17 3,7 İş Sahibi Olmak İçin 12 2,6 Aileme Faydalı Olmak 5 1,1 Başarılı Olmak 4 0,9 Güreşçi Olmak 3 0,7 İlgisi Olduğu 3 0,7 Kendim İçin 3 0,7 Öğretmen Olmak 3 0,7 Merak 2 0,4 Spor Yapmak İçin 2 0,4 En İyi Spor Dalı 1 0,2 Güreşçi Olmak İçin 1 0,2 Hareketi Sevdiğim İçin 1 0,2 Hocasının Desteği İle 1 0,2 İyi Bir Spor Olduğu İçin 1 0,2 Sağlık İçin 1 0,2 Sebepsiz 1 0,2 Seçmelerde Seçildiği İçin 1 0,2 Seçmeleri Kazandığı İçin 1 0,2 Vücudum Güreşe Yatkın 1 0,2 456 100 Toplam 310 TARTIŞMA Ergenlik öncesindeki erkek çocukların güreşe eğitimine başlarken katılım için en başta gelen sebepler arasında eğlenmek, oyun oynamak, sağlık, beceri gelişimi, sportmenlik ve iyi vatandaşlığın geliştirilmesi gösterilirken kazanmak veya şampiyon olmak en son sırada öneme sahiptir (Ziyagil, 2007). Güreş Eğitim merkezleri (GEM) sınavlarına katılan 456 erkek prepubertal güreşçinin % 51,5’i sevdiği için güreş sporunu seçtiğini belirtmiştir. Güreş sporuna sevdikleri için başlayan sporcular, uzun yıllar istikrarlı şekilde antrenmanlara katılma yeteneği sergileyecektir. Şampiyon güreşçi olmak için güreşe başlayanlar ise, aşırı stres altında daha erken sürede güreşten kopmaları söz konusudur. Bu çalışmanın bulguları, katılımcıların % 51,7’sinin “sevdiği için”, % 11.6’sının “ata sporu olduğu için”, % 3.9’unun “yatılı okumak için”, % 3.7’si “aile tavsiyesi ile”, % 2.8’i “iş sahibi olmak için”, % 1.1’i “ailesine faydalı olmak için” güreş sporuna başladığını göstermektedir. Prepubertal çocukların güreşe katılım için gösterdiği diğer sebeplerin her birinin % 1’in altında olduğu görülmektedir. Prepubertal çocukların eğlence ve oyun ihtiyacının karşılanması, ahlak ve karakterinin geliştirilmesi, akademik başarı ile fiziksel, sosyal ruhsal ve zihinsel gelişim önemsenerek topluma yararlı ve iyi insanlar olarak yetişmelerini, ömür boyu sağlığını koruyabilen ve geliştiren bireyler olmalarını, yetenekli çocukların Olimpiyat Oyunlarına kadar uzanan organize kulüp çalışmalarına yönlendirilmesini temel hedefler olarak seçmelidir (Weis ve ark, 1989; Brustad, 1992; Weis ve ark, 1992). Sonuç olarak, ergenlik öncesi çocukların yarısının sevdikleri için güreşe doğru şekilde yöneldikleri açıktır. Uzun yıllar sürecek yoğun güreş antrenmanlarına düzenli ve etkin şekilde katılımın sağlanmasında, ergenlik öncesi dönemde, oyun ve eğlence beklentisi ile çocukların ilgisinin sportif başarıdan daha çok onların fiziksel, zihinsel, sosyal ve psikolojik gelişimlerine çekilerek çocuğun doğru nedenler ile kendi kendine motive olması önemli sağlanmalıdır. Referanslar Passer, M.W. Children in sport: Participation motives and psychological stress. Quest 33:231244, 1981. Brustad, R.J. Integrating socialization influences into the study of children's motivation in sport. J. Sport Exer. Psych. 1459-77, 1992. Weiss, M.R., and N. Chaurneton. Motivational orientations in sport. In: Advances inSport Psychology, T.S. Horn (Ed.). Champaign, IL: Human Kinetics, 1992, pp. 61-99. Weiss, M.R., and L.M. Petlichkoff. Children's motivation for participation in and withdrawal from sport: Identifying the missing links. Ped. Exer. Sci. 1:195-211, 1989. Ziyagil, M.A. (2007) Beden Eğitimi ve Spor Ders Notları. Amasya Üniversitesi. S.1. 311 PREPUBERTAL GÜREŞÇİLERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ VE KOORDİNASYON PERFORMANSINA YAŞIN ETKİSİ Mehmet Akif ZİYAGİL1 Mehmet TÜRKMEN2 1 2 Mersin Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu-MERSİN Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi-SAMSUN ÖZET Geleceğin başarılı güreşçilerinin yeteneğinin erken yaşta keşfedilmesi ve uzun vadeli çalışmalar ile geliştirilmesi gerekmektedir. Aynı yılın içerisinde doğan çocuklar arasında bile yüksek vücut ağırlığı ve boy uzunluğundan kaynaklanan performans farklılıkları gözlenirken Türkiye’de hala 2 yaş grubu birlikte yetenek seçimi yapılmaktadır. Bu çalışmanın amacı 2003 yılında Kahramanmaraş bölgesi GEM sınavına katılan prepubertal güreşçilerin fiziksel ve koordinasyon özelliği üzerine yaşın etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Kahramanmaraş ili güreş yetenek seçimi sınavına yaş ortalaması 11.58±1.34 yıl olan 9-13 yaşları arasındaki 173 güreşçi katılmıştır. Boy uzunluğu, vücut ağırlığı, kol uzunluğu, bacak uzunluğu, gövde rotasyon esnekliği, kalça abduksiyon ile gövde hiperekstansiyon oranları ölçülen güreşçilere farklı hareket becerilerin oluşan koordinasyon testi uygulanmıştır. Normal dağılım göstermeyen verilere Kruskal Wallis testi ile Spearman korelasyon analizleri uygulanmıştır. Çalışmamızın bulguları, prepubertal erkeklerde yaş, boy uzunluğu, vücut ağırlığı, BKİ, kol, gövde ve bacak uzunlukları ile gövde/bacak uzunluğu oranı ve koordinasyon performansında yaş faktörüne bağlı istatistiksel anlamlı artış eğilimi gözlenmektedir. Otureriş testinde ise, anlamlı farklılık yoktur. Koordinasyon performansı otur-eriş testi hariç tüm yapısal değişkenler ile negatif yönde anlamlı ilişki göstermektedir. Bir yıl bile olsa farklı yaştaki çocukları birlikte değerlendirmek doğru gözükmemektedir. Yaşın fiziksel ve kondisyonel özellikler üzerine etkisini azaltmak için aynı yaştaki çocukların yılın birinci, ikinci ve üçüncü dört aylık dönemlerine göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Anahtar kelimeler: Prepubertal, yaş, fiziksel ve koordinasyon. 312 THE EFFECTS OF AGE ON PHYSICAL CHARACTERISTICS AND COORDINATION PERFORMANCE IN PREPUBERTAL WRESTLERS ABSTRACT The discovery of the ability of future successful wrestlers at early ages and to develop these abilities with long-term studies, have been executed in many sports. Performance differences are observed even among children born in the same year due to their high body weight and height. The aim of this study was to investigate the relationship between the age and physical characteristics of adolescent wrestlers of 12, 13 and 14 years of age who were tested during the talent identification scouting for Wrestling Education Centers of Turkey. Body height and weight were measured for the calculation of Body Mass Index (BMI), before coordination test of adolescent males. In addition, vertical speed bounce, thirty meter sprint and shuttle test were applied. One-way variance analysis (ANOVA) and multiple comparison tests were carried on for comparison among age groups. According to the findings of our study, in prepubertal males; age, height, body weight, BMI, arm, trunk and leg length, trunk/leg length rate and coordination performance statistically significant upward trend observed depending on the age factor. But, there was no significant difference in the sit-and- reach test. Coordination performance is correlated statistically negatively with all structural variables except sit-and- reach test. Consequently, it does not seem logical to evaluate the children for talent selection in different ages. To reduce the effects of age on the physical and conditional properties, the children of the same age, should be evaluated according to in the first, second and third fourmonth period of the year. Keywords: Prepubertal, age, physical characteristics, coordination. 313 GİRİŞ Uzun vadeli çalışmalar ile yeteneğin erken yaşta keşfedilen ve geliştirilen başarılı güreşçileri antrenör ve spor bilimcilerin ortak çalışması sonucu ortaya çıkmaktadır. Yetenek seçiminin başlangıcında, çoğu zaman iki yaş aralığında bir yıllık yaş farkı olması yetenek seçiminde daha yaşlının lehine sonuçlanıyordu. Son yıllarda, aynı yılın başında, ortasında ve sonunda doğan çocuklar arasında bile yüksek vücut ağırlığı ve boy uzunluğundan kaynaklanan performans değişikliklerine neden olduğu bilinmektedir (Musch ve Grondin, 2001; McCarthy ve Collins, 2014; Bedard ve Dhuey, 2006). Nisbi yaş etkisi adölesan dönemde, ilerleyen yaşla azalırken takım sporlarında performansı çok az etkilediği bildirilmiştir (Baker ve ark., 2012; Till ve ark., 2010; Coutts, Kempton ve Vaeyens, 2014; Ford ve Williams, 2011). Böylesine kompleks, dinamik ve karmaşık süreçte, yetenekli güreşçilerin seçilmesi ve geliştirilmesi aylar ile ifade edilen gelişimsel farklılıkları bile daha önce doğanları yetenekli gibi göstererek uzun vadeli sporcu geliştirme yatırımlarının hedefe ulaşmamasına yol açmaktadır. Türkiye’de hala 2 yaş grubunun birlikte değerlendirildiği Güreş Eğitim Merkezleri yetenek seçimi yapılmaktadır. Bu çalışmanın amacı 2003 yılında Kahramanmaraş bölgesi GEM sınavına katılan prepubertal güreşçilerin fiziksel ve koordinasyon özelliği üzerine yaşın etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem Kahramanmaraş ili güreş yetenek seçimi sınavına yaş ortalaması 11.58±1.34 yıl olan 9-13 yaşları arasındaki 173 güreşçi katılmıştır. Boy uzunluğu, vücut ağırlığı, kol uzunluğu, bacak uzunluğu, gövde rotasyon esnekliği, kalça abduksiyon ile gövde hiperekstansiyon oranları ölçülen güreşçilere farklı hareket becerilerin oluşan koordinasyon testi uygulanmıştır. Normal dağılım göstermeyen verilere Kruskal Wallis ve Mann Whitney U testleri ile Spearman korelasyon analizleri uygulanmıştır. 314 BULGULAR Tablo 1. Farklı yaş gruplarındaki çocukların fiziksel özellikleri ve koordinasyon performanslarının karşılaştırılması. Değişkenler Boy Uzunluğu (cm) Vücut Ağırlığı (kg) BKI Kol Uzunluğu (cm) Gövde Uzunluğu (cm) Bacak Uzunluğu (cm) Gruplar N X ± SS Min-Maks. 9 yaş 16 132,75 ± 8,52 120-153 10 yaş 16 136,38 ± 7,25 121-146 11 yaş 38 139,71 ± 7,86 125-159 12 yaş 53 142 ± 7,71 126-160 13 yaş 50 145,46 ± 8,97 130-169 Toplam 173 141,12 ± 8,94 120-169 9 yaş 16 28,83 ± 5,18 22-39,5 10 yaş 16 31,06 ± 5,78 21-43,7 11 yaş 38 32,96 ± 4,77 21-43,5 12 yaş 53 34,62 ± 5,25 27,3-54 13 yaş 50 38,09 ± 7,63 24-68,5 Toplam 173 34,4 ± 6,59 21-68,5 9 yaş 16 16,25 ± 1,53 13,61-18,94 10 yaş 16 16,57 ± 1,82 13,44-20,78 11 yaş 38 16,81 ± 1,38 13,23-20,77 12 yaş 53 17,11 ± 1,41 14,54-21,09 13 yaş 50 17,86 ± 1,87 11,57-23,98 Toplam 173 17,13 ± 1,67 11,57-23,98 9 yaş 16 56,16 ± 4,12 51-64 10 yaş 16 57,72 ± 4,82 48-66 11 yaş 38 58,53 ± 4,22 52-68 12 yaş 53 58,92 ± 8,72 5-70 13 yaş 50 60,94 ± 3,98 53,3-71 Toplam 173 59,05 ± 6,07 5-71 9 yaş 16 71,06 ± 4,46 65-78 10 yaş 16 72,5 ± 3,6 68-79 11 yaş 38 72,36 ± 4,73 63-84 12 yaş 53 72,47 ± 4,47 62-82 13 yaş 50 74,21 ± 10,39 63-134 Toplam 173 72,82 ± 6,74 62-134 9 yaş 16 61,69 ± 5,39 53-75 10 yaş 16 63,88 ± 7,87 50-77 11 yaş 38 67,36 ± 6,21 53-83 12 yaş 53 69,53 ± 4,98 60-82 13 yaş 50 71,25 ± 10,92 6-85 Toplam 173 68,3 ± 8,17 6-85 p< 0.05, **p< 0.01. 315 X2 sd Sig 30,292 4 ,000** 33,878 4 ,000** 18,105 4 ,001** 16,574 4 ,002** 1,678 4 ,795 41,268 4 ,000** Tablo 1’in Devamı……… Değişkenler Gövde/Bacak Oranı Gövde Rotasyonu (cm) Kalça Adduksiyon (derece) Govde Hiper Ekstansiyonu (cm) Otur Eriş Esneklik Testi (cm) Koordinasyon Testi (sn) Gruplar N X ± SS Min-Maks. 9 yaş 16 86,91 ± 6,71 75,68-98,53 10 yaş 16 88,5 ± 13,3 66,67-113,24 11 yaş 38 93,48 ± 10,54 72,6-120,31 12 yaş 53 96,16 ± 7,27 73,17-112,9 13 yaş 50 98,01 ± 16,5 4,48-122,22 Toplam 173 94,54 ± 12,25 4,48-122,22 9 yaş 16 149,25 ± 24 114-195 10 yaş 16 159,19 ± 32,12 100-213 11 yaş 38 150,92 ± 20,66 105-194 12 yaş 53 152,53 ± 28,27 94-218 13 yaş 50 152,92 ± 31,1 65-210 Toplam 173 152,6 ± 27,47 65-218 9 yaş 16 176,5 ± 22,42 140-220 10 yaş 16 184,69 ± 22,76 145-210 11 yaş 38 174,21 ± 18,98 140-210 12 yaş 53 167,32 ± 27,39 110-220 13 yaş 50 163,4 ± 18,14 130-200 Toplam 173 170,16 ± 23,02 110-220 9 yaş 16 17,56 ± 6,81 8-31 10 yaş 16 16,69 ± 9,26 1-32 11 yaş 38 18,58 ± 6,98 0-31 12 yaş 53 20,36 ± 9,5 -4-55 13 yaş 50 20,62 ± 6,07 4-36 Toplam 173 19,45 ± 7,85 -4-55 9 yaş 16 21,19 ± 4,89 11-34 10 yaş 16 22,13 ± 5,06 13-37 11 yaş 38 20,55 ± 5,81 10-34 12 yaş 53 20,98 ± 5,6 10-35 13 yaş 50 19,6 ± 5,89 12-38 Toplam 173 20,61 ± 5,62 10-38 9 yaş 16 13 ± 2,4 9,5-19 10 yaş 16 11,89 ± 1,4 10-14,28 11 yaş 38 11,73 ± 1,28 9,53-14,46 12 yaş 53 29,36 ± 133,24 8,3-981 13 yaş 50 13,25 ± 11,53 8,2-90,76 Toplam 173 17,7 ± 73,94 8,2-981 p< 0.05, **p< 0.01. 316 X2 sd Sig 28,201 4 ,000** 1,687 4 ,793 13,877 4 ,008** 4,802 4 ,308 5,903 , 4 13,008 4 207 ,011* Tablo 2. Prepubertal çocukların fiziksel özellikleri ve koordinasyon performanslarının yaş değişkeni ile ilişkisi Değişkenler Yaş Değişkenler Yaş Değişkenler Yaş Vücut ağırlığı ,432 ** Gövde uzunluğu ,071 Gövde hiperekstansiyonu ,161* Boy uzunluğu ,405** Bacak uzunluğu ,478** Esneklik (Otur Eriş testi) -,144 Koordinasyon -,223** Kalça adduksiyonu -,263** ** BKI ,318 Kol uzunluğu ,302** Gövde/bacak oranı ,390 GovORT ** ,013 p< 0.05, **p< 0.01. TARTIŞMA Büyüme, olgunlaşma ve değişimli olarak kullanılsa da, yine kafa karışıklığı yaratmayacak şekilde ayrı ayrı kullanılmalıdır. Güreşte takvim yaşına göre organize edilen müsabakalardaki çocukların performansı geleceğin başarısının tahmininde kullanılmaktadır. Aynı yılda daha erken dönemde veya ilk aylarda doğanların bile müsabakalarda avantajlı olduğu bilinmektedir. Nisbi yaş etkisi ilk olarak eğitim alanında daha sonra gençlerin sportif gelişimlerinde gösterilmiştir. Yetenekli olarak tanımlananların % 67 ilk aylarda, % 2’si yılın son aylarında doğanlardan oluşmuştur (Brewer ve ark, 1995). Yaşlı çocukların daha büyük, daha güçlü ve süratli olmaları sebebiyle yetenek seçimlerinde daha başarılı olduğunu göstermektedir. Bu sebeple güreşte müsabakalara yetenekli sporcuların belirlenmesinde büyüme ve olgunlaşmanın sonuçlarının dikkatle değerlendirilmesine ihtiyaç vardır. Çalışmamızın bulguları, prepubertal erkeklerde yaş, boy uzunluğu, vücut ağırlığı, BKİ, kol, gövde ve bacak uzunlukları ile gövde/bacak uzunluğu oranı ve koordinasyon performansında yaş faktörüne bağlı istatistiksel anlamlı artış eğilimi gözlenmektedir. Otureriş testinde ise, anlamlı farklılık yoktur. Koordinasyon performansı otur-eriş testi hariç tüm yapısal değişkenler ile negatif yönde anlamlı ilişki göstermektedir. Bu farklılıkların kaynağının yüksek vücut ağırlığı ve boy uzunluğuna bağlı performans değişiklikleri olma ihtimali çok yüksektir (Musch ve Grondin, 2001; McCarthy ve Collins, 2014; Bedard ve Dhuey, 2006). Nisbi yaş etkisi adölesan dönemde, ilerleyen yaşla azalırken güreş gibi bireysel mücadele sporlarında nisbi yaş etkisi daha büyüktür (Baker ve ark., 2012; Till ve ark., 2010; Coutts, Kempton ve Vaeyens, 2014; Ford ve Williams, 2011). 317 Bir yıl bile olsa farklı yaştaki çocukları birlikte değerlendirmek doğru gözükmemektedir. Yaşın fiziksel ve kondisyonel özellikler üzerine etkisini azaltmak için aynı yaştaki çocukların yılın birinci, ikinci ve üçüncü dört aylık dönemlerine göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Referanslar Baker, J., Janning, C., Wong, H., Cobley, S. & Schorer, J. (2012) Variations in relative age effects in individual sports: Skiing, figure skating and gymnastics. European Journal of Sport Science, pp.1–8. Advance online publication. doi:10.1080/17461391. 2012.671369. Brewer, J., Balsom, P., & Davis, J. (1995). Seasonal birth distribution amongst European soccer players. Sports Exercise and Injury, 1, 154 – 157. Coutts, A. J., Kempton, T. & Vaeyens, R. (2014) Relative age effects in Australian football league national draftees. Journal of Sports Sciences. doi:10.1080/02640414.2013.847277. Ford, P. R. & Williams, M. A. (2011) No relative age effect in the birth dates of awardwinning athletes in male Professional team sports. Research Quarterly for Exercise and Sport, 82(3):.570–573. Musch, J. & Grondin, S. (2001) Unequal competition as an impediment to personal development: A review of the relative age effect in sport. Developmental Review, 21: 147–167. McCarthy N. & Collins, D. (2014) Initial identification & selection bias versus the eventual confirmation of talent: evidence for the benefits of a rocky road? Journal of Sports Sciences. 32;(17): 1604-1610.Bedard ve Dhuey, 2006). Till, K., Cobley, S.,Wattie, N., O’Hara, J., Cooke, C. & Chapman, C. (2010) The prevalence, influential factors and mechanisms of relative age effects in UK rugby league. Scandinavian Journal of Medicine and Science in Sports, 20: 320–329. 318 SERBEST VE GREKOROMEN STİL GÜREŞÇİLERİN ANTROPOMETRİK YAPILARINA İLİŞKİN BAZI DEĞERLERİN KARŞILAŞTIRILMASI Hakan ORUÇ Serkan HAZAR Niğde Üniversitesi ÖZET Bu çalışmanın amacı Niğde Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda okuyan serbest ve grekoromen stil güreşçilerin antropometrik yapılarına ilişkiin bazı değişkenlerin karşılaştırılmasıdır. Bu çalışma, Niğde Üniversitesi Beden Eğitimi Ve Spor Yüksek Okulu’nda okuyan sağlık sorunu bulunmayan, 10 grekoromen stil ve 12 serbest stil dalında elit düzeyde aktif sporculuk yapan 22 güreşçi gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcıların vücut yapılarına ilişkin ölçümler TANİTA marka biyoelektrikse empedansla ölçülmüştür. Bacak ve sırt kuvvetleri ise dinamometre ile ölçülmüştür. Esneklik ölçümleri ise otur-eriş yöntemiyle ölçülmüştür. Elde edilen verilere nanparametrik istatistiksel analizlerden bağımsız gruplarda Mann-Whitney U Testi uygulanmıştır. Çalışmanın verileri SPSS - 16,0 programı aracılığı ile değerlendirilmiştir. Değerlendirmelerde anlamlılık düzeyi p < 0.05 olarak kurgulanmıştır. Sonuç olarak; araştırmaya katılan Serbest stil ve grekoromen stil güreşçilerin bazı değerlerinde matematiksel farklılıklar olmasına karşın bu farklar istatistiksel açıdan anlamlı değildir. ABSTRACT The purpose of this study is to comparison of some variables that related to anthropometric composition of freestyle and Greco-Roman style wrestler. 12 freestyle and 10 Greco-Roman style elite wrestler totally 22 active wrestlers, without health problems voluntarily participated In this study who student of Niğde University School of Physical Education and Sports High School. Related to the body structure of the participants measurements was measured by TANİTA bioelectrical impedance. Leg and back strength were measured by the dynamometer. Flexibility measurements were used with the sit and reach method. SPSS 16.0 program was 319 used for data analysis and Mann-Whitney U test was used for comparison. Significant level was set at 0,05 level As a result; though have some mathematical differences in the participating in the study Freestyle and Greco-Roman style wrestler’s value, but this difference were not statistically significant. 320 SPORDA DİNİ RİTÜELLER VE DEĞERLER Barbaros Serdar ERDOĞAN, Mehmet Haşim AKGÜL, Ahmet ŞAHİN, Sezgin KORKMAZ ÖZET Spor ve din, kökleri insanlık tarihi kadar eski olan iki olgudur. Kökeninde dinsel bir yan bulunduğu ve doğasında manevi olduğu ve en azından kayıtlı tarih kadar eski olduğu düşünülen sporun, tarih boyunca din ile değişen bir ilişkisi olmuştur. Tarihsel perspektiften bakıldığında geleneksel yapıdaki toplumlarda dinsel törenlerle çevresi örülmemiş fiziki aktivite ya da sportif oyun görülmemektedir. Din, hayatı yönlendiren temel bir unsur olması sebebiyle her türlü aktivite dinsel bir anlam taşımakta, spora benzeyen faaliyetlerde meşruiyetlerini dinsel referanslardan sağlamaktadırlar. Geleneksel dönemlerde sportif faaliyetlerde görülen ritüeller günümüzde de farklı değildir. Modern toplumun beraberinde getirdiği modern spor dünyasında da sık sık ritüellere rastlamaktayız. Bu çalışmanın temel amacını da spor, din ve ritüel kavramlarının birbirleriyle olan ilişkisi izah etmek oluşturmaktadır. Anahtar Kelimeler: Değer, Din, Ritüel, Spor, RELIGION RITUELS IN SPORTS AND VALUES ABSTRACT Sports and religion are two subjects which are as old as human history. It is believed that sports have a religious origin and they are spiritual in nature. Sports are considered to be at least as old as recorded history. Throughout history, they had a changing relationship with religion. From a historical perspective, in traditional societies, there is no physical activity or the sports game that is not enveloped in religious ceremonies. Religion is an essential element of life. So, every activity has a religious meaning. Activities similar to sports use religious 321 references to ensure their legitimacy. Traditional rituals seen in sporting activities are no different today. Often we find rituals in the modern sports brought about by the modern society. The main purpose of this study is to explain the relationship between sports, religion and ritual forms. Keywords: Religion, Rituals Sports, Values 322 TÜRK BAYRAĞINI AVRUPA DÜNYA VE OLİMPİYAT GÖNDERİNDE DALGALANDIRAN GELENEKSEL GÜREŞLERDEN GELEN PEHLİVANLARIMIZ Yalçın Kaya1 Kadir Ekin1 1 Selçuk Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Konya ÖZET Bir ülkenin bayrağı dalgalanırken başka milletlerin saygı duruşunda durduğu tek yer Avrupa, Dünya ve Olimpiyatlardır. Avrupa, Dünya ve Olimpiyat gönderine ülkesinin bayrağını çektirebilecek tek güç de sporculardır. Avrupa, Dünya ve Olimpiyatlarda tüm dünya milletlerinin, kendi ülkesinin insanlarının genetik üstünlüğünü, bilimsel anlamdaki üstünlüğünü, stratejik anlamdaki üstünlüğünü hatta ekonomik anlamdaki ayakta kalabilir ligini kanıtlama mücadelesi haline geldiği görülmektedir. Kurtuluş savaşından çıkmış, dünyanın hasta adam, hatta ölü adam diye tanımladıkları Osmanlı imparatorluğuna güvenini yitiren ve batmış bir ülke olarak gördükleri ülke ile hiçbir konuda ilişki kurmamayı düşünen dünya milletleri, olimpiyatlarda peş peşe olimpiyat kürsüsüne çıkan şampiyonlarımızı görünce hala dimdik ayakta kaldığımızı düşünmek zorunda kalmışlardır. İşte bu tarihi damgasını dünya milletlerinin bağrına vuran şampiyonlarımızın hemen hepsinin, geleneksel güreşten geldiği görülmektedir. Bu araştırmada kendi ifadeleri ile kendi ağızlarından birebir yapılan röportajlardan elde edilen geleneksel güreşlerden modern güreşe nasıl madalyalar kazandırdıkları ile ilgili bilgiler sunulacaktır. Çalışmada aynı zamanda geleneksel güreşlerden gelen düşünce modelleri, o Anadolu insanımızın saf ve tertemiz, ama son derece ası, son derece yüce, son derece mükemmel duygularına da yer verilecektir. Anahtar Kelimeler: Bayrak, geleneksel güreş, güreş, şampiyon 323 TURKISH NATIONAL WRESTLERS WHO SUCCEEDED TO RAISE TURKISH FLAG UP TO THE FLAGPOLE AT EUROPE, WORLD AND OLYMPICS Europe, World and Olympics competitions are the just places where all the countries locate in the silence in front of the flags of the other countries. The only power who can succeed to raise the flags are athletes. In the Olympics, it can be seen that there is a battle of demonstrating the superiority of nations genetics, hegemony of economic power, strategic advantage and scientific predominance between countries during the competitions. The countries that have seen Ottoman Empire as a sick man even a death man after the World War Two, obligated to see our existence and power with the success of Turkish athletes at competitions. Most of the athletes that hit the headline on history are among of traditional wrestlers. In this research, the interviews that we made one by one with the wrestlers from traditional wrestling to modern wrestling about their stories of how they became successful and achieved those medals will be submitted. Additionally, thought patterns from traditional wrestling which are exceedingly pure, unruly, supreme and their great feelings will take place in this study. Key word: Competitions, national wrestlers, Turkish flag, wrestlers 324 GİRİŞ Bayraklar, milletlerin varlığının sembolüdür. Bayraklar, milletlerin özgürlüğünün sembolüdür. Bayraklar milletlerin millet olduğunun sembolüdür. 28 Kasım 1919 Cuma günü, cuma namazı kılmak için ulu camiye toplanan halk kalede düşman bayrağı var. Düşman bayrağının altında cuma namazı kılınmaz diye homurdanmaya başlar. Birden minberden Hafız Ali Efendi’nin taa iliklerinden titreyerek, tıpkı yanardağ gibi püsküren bir sesle haykırdığını duyulur. Hafız Ali Efendi, “Ey muhterem cemaat, ey Maraşlılar, görüyorsunuz ki, Maraş kalesinde şu an Fransız bayrağı dalgalanmakta. Fransız bayrağının dalgalandığı yerde hürriyet yoktur” Der. Hafız Ali Efendinin Hürriyetin olmadığı yerde de Cuma namazı kılınmaz diyerek, halkın DNA’larındaki ER’lik duygusunu, yiğitlik duygusunu, iman duygusunu ateşleyen nidasını duyan halk, birden minberdeki sancağı alarak, Allah Allah sesleriyle kaleye hücum eder(2001 Türkkorur 2002 Türkkorur, 2004 Türkkorur). Herhalde halk Cuma namazı kılmaya pusatlarını kuşanaraktan da gelmemişlerdi. Hatta zafer kazandıkları, kazma ve küreklerini de yanına alarak gitmemişlerdi namaza. Silahsız bir şekilde, silahlı ve eğitimli olan askeri birliklerin üzerine gidiyorlardı. Fakat öyle inanmışlardı ki, öyle bir imana sahiptiler ki, Allah onları nusratıyla, düşman askerlerinin karşısında mükemmel bir ordu gibi göstermiştir. Onların imanından dolayı öyle bir güç vermiş ki, canlarını hiçe sayarak Kaleye Bayrağımızı dikmişler ve sonra Cuma namazı kılmışlardır. Çanakkale harbinde Mustafa Kemal “Ben size ölmeyi emrediyorum” dediğinde (Güzel 1996), bu çok zor olmamıştır. Çünkü bu millet zaten DNA’larındaki iman ile kendilerine ölmeyi emretmiş bir milletti. Ulubatlı Hasan, İstanbul surlarına sancağımızı dikerken, göğsüne saplanacak olan okları göğüsleyebilecek imana sahip olduğu için, gözünü kırpmadan bayrağı kapmış ve burçlara dikmişti. Bayrak, o muhteşem imanın gücüyle şehadet şerbeti içmesine rağmen, elinden düşmemiştir. 1900 yılların başlarında Osmanlı tacirleri bozulan ekonomileriyle birlikte, yabancı tacirlere borçlanmışlar. Borçlarının günü geldiğinde ise, yabancı tacirler, borcunu ödeyemeyen tacirlerimize; “Kolay, hallederiz, fakat siz militarist amaçlı spor yapıyorsunuz. At meydanlarını, ok meydanlarını, pehlivan tekkelerinizi kapatın. Yani bir başka deyimle, içinizdeki ER’liğin (Fişek, 1985Kahraman, 1995, Kahraman 1998, Çelebi 2006, Küçük 2007, Eminoğlu 2010) kaynağı olan, yiğitliğin kaynağı olan her şeyi yok edin. Genlerinizdeki imanın kaynaklarını kurutun. Oyun oyalanma, işten uzaklaşma gibi, dahası, misyonerliği yaymak amacıyla kurulan ve geliştirilen basketbol, voleybol gibi branşları yapın. Biz de sizin borçlarınızı erteleyelim” demişler (Kaya 2002). Daha sonraları tekke ve zaviyelerle birlikte 325 pehlivan tekkeleri de kapatılmıştır (Ergin 1986, Esin 1991, Akkurt 2008, Aras 2015) Fakat güreş, öyle sadece pehlivan tekkelerinde yapılan bir şey değil ki. Her Türk baba hanımını alırken, pehlivan doğurabilir mi, diye düşünerek evlenir. Çocuğu daha doğar doğmaz onunla boğuşmaya başlar. Sonra çocuklar kendi aralarında güreş tutar. Daha sonra, düğünlerde, önemli günlerde hep güreşler tutulur. İki Türk çocuğu bir araya geldiğinde sen beni yıkabilir misin(yenebilir misin), diye konuşulur. Başka insanlar, iki çocuğu bir arada gördüklerinde sen bunu yıkabilir misin, diye hemen kızıştırırlar ve güreştirilirler. Hatta olimpiyat şampiyonumuzun anlattığı enteresan bir anekdotu var. Bizzat birebir yaptığımız görüşmemizde Tevfik Kış hocamız; aynı zamanda bir yanlışlığa parmak basıyor ve bizim Avrupa’dan aldığımız kadınlarda güreşin, asırlardır ülkemizde yapıldığına dair yaşanan bilgilerini bizlerle paylaşıyor. Bizim köyde kadınlar da güreşirdi diyor. Daha da eskiye gidildiğinde yine Türk kadınlarının güreş yaptıklarına dair belgelere rastlanmaktadır. Bunlardan, Koryak’ların tahtadan yaptıkları süs eşyalarının üzerinde güreşçi figürlerinin bulunmaktadır (Aykut 2008, Aras 2015). Bazı Türk boylarındaki sosyal yaşantıda güreş yapıldığına dair bilgiler bulunmaktadır. Kadınların da güreş yaptıklarına dair bilgilere rastlanmaktadır. Orta Asya’da nişanlanmak için müstakbel gelini güreş de yenmek gerekiyordu. Yedinci veya sekizinci yüzyıla ait bir gümüş tepsideki figürde Bamsı Beyrek ile Banu Çiçek‟in nişan güreşinin temsil edildiği düşünülmektedir (Esin 1991). Kadınlar da kocalarını kahramanlık, yiğitlik derecelerini ölçerek seçerlerdi. Banu Çiçek, Bamsı Beyrek‟le ok atma, at sürme yarışına girdikleri, hatta onunla güreştikleri ve bu konular da erkeğin kendisinden daha başarılı olduğunu gördüğü zaman evlenmeye karar verdiklerine dair bilgiler mevcuttur (Ergin 1986). Ülkelerarası soğuk savaşların bölümlerinden biri olarak ta kabul edilebilecek olan spor, dünyadaki birçok alanı etkisi altına almaktadır. Dünya Şampiyonaları, Olimpiyat Şampiyonaları başta olmak üzere uluslararası yarışmalarda ülkeler, kendi güçlerini, kendi üstünlüklerini göstermekte ve kanıtlamakta, kitle iletişim araçlarının her geçen gün daha da gelişerek daha fonksiyonel olmasıyla da tüm dünyaya kendi üstünlüklerini sürekli olarak duyurmaktadırlar. Bu şekilde üstün ülkeler; üstün olmayan ülkeler, üstün ırklar; üstün olmayan ırklar veya milletler şeklinde birtakım kavramlar oluşarak insanların psiko-sosyal açıdan etkilenmeleri gerçekleşmektedir. Güçlü ülkenin, güçlü ırkın, güçlü toplumların bireyleri; daha az güçlü olan ülkelerin, ırkların, toplumların insanlarına psikolojik üstünlükler kurmakta ve bu üstünlüğü sürekli olarak hissettirmektedirler. Bu, ülkelerdeki eğitimden ekonomiye, iletişimden askeri alanlara, sportif başarıdan akademik çalışmalara kadar her 326 alana yansımaktadır. Bunun daha çok farkında olan ülkeler, spora hem ekonomik hem bilimsel anlamda daha fazla yatırımlar yapmakta, daha güçlü stratejiler geliştirmekte, daha mükemmel politikalar üretmekte ve sonucunda başarıyı yakalayarak istediklerini elde etmektedirler. Her alandaki başarı mutlaka motivasyonla gelmektedir. Motivasyon, performansı artırmak için yapılan teşviklerle birlikte, biyolojik olarak performans parametrelerini inhibe ederek (engelleyerek) performansı olumsuz yönde etkileyen ekstra stimulanlardan arındırma işlemidir (Kaya 1999). Davranış değişimleri, düşünce değişimleriyle başlar. Düşünce değişimleri ise, değerlerden etkilenir ve değerlerle şekillenir. Motivasyonu etkileyen değerlerin gücü, etkinlik düzeyi ve istenen davranış ya da reaksiyonla uyumluluk düzeyiyle ilgilidir. Değerler, arındırılması gereken uyaranlar, performansı olumsuz yönde etkileyen stimulanlar veya tepkiler yönünde olursa, başarısızlık kaçınılmaz olacaktır. Değerler çok güçlü, performansı sadece amaca yönelik olarak olumlu yönde etkileyen parametreleri gereken düzeyde etkileyebilecek oranda ve ekstra uyaranları da devre dışı bırakabilecek kadar etkin ise, istenilen başarı elde edilebilecektir (Kaya 2011). Eğitim, insanların yapılmaması gerekenlere sarf ettikleri zaman, enerji ve istek gibi parametrelerin, sarf edilmemesi gerekenlere yöneltebilme sanatıdır (Kaya 1999). Bu manipülasyon yöntemlerinin ekili olabilmesi için de bireyin değerlerinin güçlü olması gerekir ki, kendisini değerlerine dolayısıyla başarılı olabilmesi için gerekenleri yapmaya istenilen düzeyde yönlendirebilsin ve adayabilsin. Sporda rekorlar ve madalyalar saliselik zaman bilimleriyle, milimetrik mesafelerle, çok küçük ağırlık farklarıyla el değiştirmektedir. 100 metre dünya şampiyonasında birinci ile dördüncü arasındaki zaman farkı sadece saniyenin % 4’ü kadardır. Birinci ile ikinci arasındaki fark ise, sadece saniyenin % 1’i kadardır (Kaya 1999). Spordaki başarı herhangi bir alandaki başarıyla mukayese edilemeyecek kadar büyük ve önemlidir. Çünkü o ülkenin bayrağı dünya gönderinin en yüksek noktasına dikilecek, tüm dünya o ülkesin bayrağı ve ulusal marşı karşısında saygı duyacak, dolayısıyla o ülkenin maddi ve manevi değerleri de o bayrakla birlikte tüm dünya tarafından saygı görecektir. Bu da o ülkenin, tüm dünya milletleri tarafından saygınlığının ve üstünlüğünün Kabul edilmesi anlamına gelmektedir. Cumhuriyetin kurulduğunda tüm dünya Osmanlının artık tamamen göçtüğünü hasta insanın öldüğünü düşünmekte idi. Kurtuluş savaşından yeni çıkmış, açlık ve sefalet içerisinde bulunan Türkiye’de spora önem verildiğinde bazı insanlar ‘bu sefalet içerisinde spora neden önem veriliyor’ diye düşünmekte idiler. Ancak, 1936 Berlin Olimpiyatlarda 79 kiloda Yaşar 327 Erkan ilk altın madalyayı alırken, Ahmet Kirişçi bronz madalya aldı. 1948 Londra Olimpiyatlarında 12 Türk sporcu şeref kürsüsüne çıktı. Türkiye, tamamı güreş sporundan olmak üzer toplam 6 altın madalya kazandı ve 7 sırayı aldı. O zaman Dünyanın “hasta adam, ölü adam” diye tanımlanan Osmanlının devamı olan Türkiye’nin ve Türklerin ölmediği, dimdik ayakta olduğu, tüm Dünyaya hissettirilmiş ve kabul ettirmiş oldu (Kaya 2002). Dolayısıyla, spor platformlarında değerler, sporcuları doruk performansa taşıyan, bedensel ve zihinsel performansı ateşleyerek daha yüksek verimliliğe ulaşılmasına neden olabilecek son derece önemli bir etkendir. İşte bunun gerçekleşmesini sağlayan o asil ruh, o imkânsızlıklar içerisinde mücadele veren, o birçok engele rağmen yılmadan, bıkmadan ölümü; ölümüne göze alarak mücadele eden geleneksel güreşten gelen, bu ruhu geleneksel güreşin özünden alan güreşçilerimizin bu olağan üstü tarzlarının bir bir incelenerek altın harflerle yazılması gerekmektedir. Ve bu ruhun her dönem genç nesillere aktarılmasının gereğinin ekmek kadar, su kadar önemli olduğu son derece ciddi bir fenomendir. Çünkü bu ruh olmadığında milletlerin ekmeği de elinden alınmakta, suyu da ellerinden alınmakta özgürlükleri de elinden alınmaktadır. MATERYAL VE METOT Bu çalışma geleneksel güreşlerden gelen ve ülkemizin bayrağını olimpiyat gönderinde dalgalandıran ve istiklal marşımızı tüm dünyaya dinleten 10 sporcumuzla yapılan birebir görüşmelerde elde edilen motivasyon tarzları ile ilgili örneklerin araştırılması ve sunulmasından oluşmaktadır. BULGULAR VE TARTIŞMA Dört kez dünya, iki kez olimpiyat (Roma ve Melbourne) şampiyonu olan ve dünyada yenilgisi olmayan tek sporcu olan güreşçimiz Mustafa DAĞISTANLI: “Sene 1952. Askerlik için İstanbul’a geldiğimde, beni güreşçi olarak yazdılar. Ben o güne kadar hayatımda hiç mindere ayak basmamıştım. Sadece çayırlarda çıkıp güreşirdim. Beni askerden alıp Kasımpaşa’da yapılan İstanbul şampiyonasına güreştirmeye götürdüler. Mindere çıkıp ilk kez Greko-Romen yaptım ve herkesi tuşla yendim. Daha sonra Türkiye şampiyonalarına gittik. Rakiplerimi bir bir yenip finale çıktım. Finalde bir önceki 1948 Londra Olimpiyat Şampiyonu olan Nasuh Akar’ı da yendim ve ilk kez katıldığım Türkiye şampiyonasında şampiyon oldum.” Diyen şampiyonumuz da, geleneksel Türk güreşlerinden 328 gelerek dünya tarihine adını yazdırmış, hem de yenilgisi olmayan tek güreşçi olarak yazdırmış bir şampiyonumuzdur. 1954 yılında Tokyo’da Dünya Şampiyonu olup yurda döndüğümde, askeri bando takımı beni havaalanında karşıladı” diyen şampiyonumuz, dünya savaşının izlerini üzerinden atamamış ve yoksulluk içerisinde olan devletimizin ve milletimizin bu şampiyonluğun önemini ve anlamını ne kadar algıladığını ortaya koymakta, aynı zamanda o dönemlerdeki spora verilen değere de vurgu yapmaktadır. -Birçok Avrupa ve Dünya şampiyonlukları bulunan ve bir kez olimpiyat ikinciliği, bir kez de olimpiyat şampiyonluğu bulunan sporcumuz Ahmet AYIK: “Her köylü çocuğu gibi 9-10 yaşlarında güreşe başladım. Düğünlerde, harmanlarda, bayramlarda güreşiyoruz. Köy olarak, yöre olarak güreş aileden de gelen bir kültürdür bizim için. Yöre olarak güreşe çok düşkün olan bir yerde başladık güreşe.” Diyor ve yaşadığı zorlukları, şu cümlelerle anlatıyor: “Kar yağmış zaten, gece düğün oluyor, halay çekiliyor, orası buz oluyor. Karın üzerinde 3,5 saat güreştiğimizi hatırlıyorum. Ben buzun üstünde yapılan antrenmanlarla geliştirdim kendimi. Güreş yapıyorduk, 1 haftada ellerimizin derilerinin değiştiğini yaşadık. Ellerimiz çok üşürdü. Buz gibi olan Harmanda güreş yapardık. Ellerimizi suyun buharında ısıtıyoruz, vücudumuz donuyordu.” Diyor, şampiyonumuz. Sporcumuz, “Derecelere girdik. Zaten karakucağımız vardı. Ankara’da Şampiyona yapıldı. Orada derecelere girdik. Orada beğenildik. Rahmetli Yaşar Doğu ve Halil Palamur vardı Ankara güreş kulübünde. Orada çalıştık. Şartlar çok kötüydü, ama hep Allah’a şükrederdik. Hep o zaman onlar olmasaydı, şimdi bu günler olmazdı diye düşünerek şükrederiz.” Şimdi her şey çok mükemmel.” Diyor ve yöresel sporların temelinden gelen sporcuların bu millete neler kazandırdığını ortaya koyuyor. Şampiyonumuz yaşadığı bir başka zorlukları da şu sözlerle ifade ediyor: “O zaman sobayla ısınırdık. Sobayı biz yakardık, önce eski sporcular ısınırlardı. Şikâyet olsun diye değil, ama 180 kişi çalışırdık orada. Milli sporcular çalışır, duş yapar, ısınır, biz sonra duş yapar ısınırdık. Aramızda para toplar, bir çeki odun alır, ısınırdık. Kendi cebimizden ısınırız, hem de aynı zamanda askeriz. Yani, şimdi her şey çok iyi durumda. ” Diyen şampiyon sporcumuz, hangi şartlarda şampiyon olduğunu belirtmekte ve bu imkânsızlıklar karşısında tek güçlerinin inanmak olduğunu ortaya koymaktadır. 329 “Biz bir turnuvaya veya şampiyonaya katıldığımızda, o şampiyonada 1. olabilmektir tek düşüncemiz.” “Çoluk, çocuk, eş, dost, her şey biterdi bizim için. Sadece güreşi düşünürdük. Şimdi şöyle, eğlenme, eğlence yapma, gezme, tozma aklımızdan bile geçmezdi. Sadece bizim bir rakibimiz bir başkasıyla güreşirse, onu izlerdik. Oyunlarını, stilini öğrenmeye çalışırdık. Sonra istirahat ederdik, ona konsantre olurduk, onu düşünürdük.” Şeklindeki yaşam anlayışını da ortaya koymaktadır. “Kazanırsak, kazanmak güzel şeydir, sevinirdik. Bizim felsefemizde kaybetmek yoktur. Benim bir mağlubiyetim var sonra onu 3 defa yendim. Ben hatta takımı da 2. ettik. Yoksa namağlup unvanımızı devam ettiriyorduk. Benim felsefemde var o. Kaybetmek yok asla. O gün, bunu hep söyleriz. Milli takımdaki düşüncede kaybetmek diye bir şey yoktu.” Diyerek, tarihe geçecek ifadesini kullanmaktadır. “Mahmut Atalay’la, rahmetliyle benim ilk katıldığım şampiyonaydı. İkimiz de rakiplerimizi yendik. Ben, Japon rakibime yenildim. Tahlillerden biliyorlarmış, fakat o zaman idareciler bize söylemediler. Ben sarılığa yakalanmışım. Üç kişiyi tuşla yendim. Yaa şampiyon olacak, şimdi söylersek morali bozulur diye, bana söylememişler. Japon Sasa ile güreşiyorum. 6 gün önce çok rahat yendiğim Japon güreşçi Sasa, dünya 2. si. Ama çok rahat, açık farkla 2 kere yendim. Birinde 18-20 puan farkla, birinde tuşla yendim.” “Yine yenerdim. Ama söyleselerdi ben kendimi ayarlardım.” Diyen şampiyon güreşçimiz son derece muhteşem bir inanmışlıkla sarılık olmasına karşın yenilgisine bahane bulmuyor ve bana bildirselerdi kendimi ayarlardım diyerek hastalığın bile yenilgiye bahane olamayacağına vurgu yapıyor. “Sarılık, karaciğerle ilgili olduğu için güçten düşmüşüm. Güç yetmedi. 2. devrede yenildik. Sabaha kadar Mahmut Atalay ile ağladık.” Diyerek, yenilginin ne anlama geldiğini ne kadar mükemmel bir şekilde anladığını ortaya koyuyor. Şampiyonumuz hasta olmasına rağmen yenilgiyi hazmedemiyor, al bayrağımızın gönderin en tepesine çıkamadığını hazmedemiyor ve sabaha kadar ağlıyor. Bu ne idrak, bun me bilinçlilik değil mi? “Gidince çocuklarının yüzüne ne diye bakacağız. Sporda yenilmek doğal bir şeydir, ama bizde o dönemde yenilmek çok kötü bir olaydı. Benim hiç bronz madalyam yok. Benim bir ikinciliğim var, o da yenilmeden aldım. Bir tanesi de yenildim sadece, o da sarılık olduğumda. Almanya’da ikinci oldum.” Diyerek, o muhteşem felsefesini tezyin ediyor. ‘’1 yıl önce Yeni Delhi’deki dünya şampiyonasında yendiğim ABD’li bir sporcuyla güreşiyordum. Minderde istediklerimi yapamadım, kondisyonum kalmadı. Bir türlü harekete 330 geçemiyorum. Son dakikalara geldik, minderin dışından içeri girdik. Bu sırada Mahmut Atalay ile göz göze geldik. Dizlerinin üzerine çökmüş, ‘Ne yapıyorsun? Ahmet Ayık yenildi diyeceklerine, öldü desinler. Nasıl güreşiyorsun?’ diye bağırdı. O anda kendime geldim. Koltuk altından adamı bastırdım ve güreş bitti. Sonrasında finale kadar gittim ve altın madalya kazandım.’’ Görüldüğü gibi şampiyonumuz sadece hastalığı değil, yaşadığı olaylarla yenilginin ölümden bile daha kötü bir durum olduğunu iliklerine kadar adeta kazıdığının mesajını veriyor. “Biz de, 'Allah'ım bizi bir Rus'a, Bulgar'a, Amerikalıya yendireceğine, cenazemi Türkiye'ye gönder' derdik'' diyen şampiyonumuz, yenilginin ölümden bile daha ağır bir şey olarak algıladıklarını ortaya koyuyor. Bir insanda hayatta kalma motivi her şeyi üzerindedir (Başer 1986, Kaya 1999). Der psikoloji kitapları. Fakat şampiyonumuz bu ezberi bozarak şampiyon olmak için gerekli motivasyon düzeyinin öyle yüksek seviyelerde olduğunu ifade ediyor ki, bu düzey hayatta kalmanın bile önüne geçiyor ve sporcumuz performansını ölümüne ortaya koyuyor. Yine Avrupa, Dünya şampiyonlukları bulunan olimpiyat şampiyonu güreşçimiz, Tevfik KIŞ: “Güreşe çocukluk döneminde başladım. Bizim çocukluk döneminde herkes güreş yapardı. Ondan sonra, hayat böyle devam eder diyor.” Bunu derken de çekirdekten yetme bir güreşçi olduğunun mesajını vermektedir. “Hatta kadınlar bile güreş yapar bizim oralarda” Öyle, düğün sahibi bir tosun keser. Orada bir kelle, paça ve tosunun derisi vardır. Ortaya konur ve kazanan onları alır. Kadınların ayrı bir bölümü vardır, orada kadınlar güreş tutar. Orada genç kızlar kadınlarla güreşmezler. Çünkü kadınlar genç kızları sıkıştırırlar. Orasını burasını sıkarlar, onlar da büyük kadınlarla güreşmezler.” Diyor ve kadınlardaki güreş ile ilgili olarak tarihe ışık tutuyor. Şampiyonumuz aynı zamanda bizlerle önemli bir anısını da anlatıyor. Şöyle ki: “Bizim oraların başpehlivanı vardı, Glik Mustafa derlerdi. Bir de gıdık kız var, kocası zayıf güçsüz. Her işi kadın yapardı. Pehlivan Mustafa dayı, iki keçi almış. Gıdık kız, soruyor. Bunu nereden aldın? Sataşacak ya... Bunlara güreş tutalım mı? Diyor. Mustafa, olurdu, olmazdı derken. Mustafa pehlivan, “Gıdık kız… Ben yorgunum, bana takılma” dedi. Herkes, “hayır güreşeceksiniz” diyor. Ayağında goca don var gıdık kızın. Donun ayağını bağladı. Beline palaska taktı. Adam çok kızdı. Kadına birden öfkeyle saldırdı. Kadın, bir çift daldı, kaldırdı, adamı sırt üstü yere vurdu.” Diyerek şampiyonumuz, hem Türk kadınının yıllar 331 öncesinden güreş yaptığının tarihi bir kanıtını ortaya koymakta; hem de, Türk kadının ne kadar güçlü olduğunun örneğini sunmaktadır. Şampiyonumuz bir başka anısını da şöyle anlatmaktadır: “Bizim güreş yazarı akşam gazetesinde yazar Nazmi Otogan vardı. Rus milli takımı ile bizim milli takımı eşleştirir güreş yaptırır, yorumlar yapardı. Benim sıklete geliyor. Necati ağabeyle yapmış. İsmet ile yapmış, rakibim onları tuş yapmış. Rus’un beni ne kadar zamanda tuş yapacağını yazıyor.” Demek ki, Nazmı Otogan da şampiyonumuza o anda güvenmiyor. “Gittim hepsiyle görüştüm. Necati ağabeyle yapmış ona gittim. İsmet abiye gittim. Ağabey, neler yapar. Şunu yapıyor. Necati Morgül’e gittim, haa şunu yapıyor, bunu yapıyor dedi.” Her şeyi öğrendim ve ona göre çalıştım. Diyor, şampiyon güreşçimiz. Şampiyonumuz, üniversite bitirmemiştir. Eğitim açısından bakıldığında ciddi bir eğitim de almamıştır. Fakat takip ettiği yol incelendiğinde hiçbir şeyi şansa bırakmadığı görülmektedir ve son derece bilinçli, son derece zekice şampiyon olmanın yollarını bulduğu görülmekte ve son derece yürekli bir şekilde şampiyon olma yolunda çabalara sarf ettiği görülmektedir. Sonuçta da o dünya devi kabul edilen şampiyonu yeniyor ve şampiyon oluyor. -Birçok şampiyonluğa imzasını atan olimpiyat şampiyonumuz Müzahir SİLLE ise, kendi hikâyesini şöyle anlatıyor: “Müsabaka öncesinde tek düşüncem rakiplerimi biran önce tuş etmekti. Maçlarımı uzatmayı sevmezdim. En meşhur hareketim olan, saltoyla rakiplerimi yenerdim. 1960 Roma Olimpiyatları öncesinde 1955’te Almanya’da ve 1958 Budapeşte’de dünya ikincisi oldum. Olimpiyatlar öncesinde babam bana şampiyon ol ve aile şerefimizi kurtar dedi.” “Olimpiyata hazırlanırken idmanda ağrılarım arttı ve hastalandım. Doktorlar ameliyat olmam gerektiğini söylediler. Ben ise, kafam karışık bir şekilde hastaneye bir kâğıt bıraktım. Kâğıtta, kendi isteğimle çıktığıma dair bir not vardı. Daha sonra olimpiyat köyüne gittim 4-5 kilo fazlam vardı ve saunaya gidip saatlerce kilo vermeye çalıştım. Sonunda kilomu verip müsabakalara başladım.” Diyen şampiyonumuz da dikkat edildiğinde ameliyat olmak zorunda. Yani hayati tehlikesi var. Ancak sorumluluk bilinci öylesine üst düzeylerde ki, şampiyonumuz şehitlerimizin kanını temsil eden o al bayrağımızın gönderde dalgalanması için çanını bile hiçe sayıyor, üstüne üstlük ameliyat olmak zorunda olduğu durumu ile şampiyonluk kürsüsüne çıkıyor ve bayrağımızı olimpiyat gönderinde dalgalandırıyor. Ne muhteşem bir motivasyon ki, bunu bir de ameliyatlık haliyle 4-5 kg vererek gerçekleştiriyor. “Mükemmel geçen müsabakalardan sonra finale çıktım. Finalde Macar Imre Polyak’ı yenerek şampiyon oldum. Bu, aynı zamanda Macar güreşçinin ilk ve son yenilgisi oldu.” 332 Diyor. “Olimpiyatlardan dönerken madalyayı babama verip al baba, aile şerefimizi kurtardım dedim. Babam, 1900 doğumlu, gülleci Eşref olarak tanınırdı. Babam da o kadar kuvvetliydi ki, çocukken onun koluna asılıp barfiks çekerdim.” Diyen şampiyonumuz, aynı zamanda genetik faktörlerle ilgili ipuçları vermektedir. “İdmanlarımı haftada 5-6 gün şeklinde değil, tıpkı ekmek yer gibi, su içer gibi 3 öğün idman yapardım. Saatlerce koşar 3 öğün yemek yer gibi, 3 öğün idman yapardım.” Diyen şampiyon güreşçimiz, son derece düzgün cümleleriyle altın harflerle yazılması gereken, şampiyonluğun önemli bir gerçeğini ortaya koymaktadır. Ağır Alzheimer hastası olan şampiyonumuz, güreşten başka her şeyi unutmuş, kızını, hanımını bile hatırlayamayacak duruma gelmiştir, fakat güreşle ilgili hiçbir şey belleğinden yok olmamıştır. “Müsabakalara giderken, tam takım olarak tek hedefimiz bütün dünyayı yenmek ve şampiyonluğu başka ülkelere bırakmamaktı.” Diyen şampiyonumuz, kendi şampiyonluğundan çok; şampiyonluğu başka ülkelere bırakmamak üzere hedefine kilitlenmiştir. Beyin dokularında veya fonksiyonlarında bir problem olduğuna göre, onu da unutmalıydı. Fakat unutmamıştı. İşte şampiyonumuza en iyi tanıdığı kişiler sorulduğunda, alakasız cevaplar vermesine rağmen, ağır Alzheimer hastası olan şampiyonumuz yukarıdaki bilgileri verdiğinde buna inanmak zordu. Araştırdığında hepsinin doğru olduğunu görüldü ve bunun bilim adına tarihe geçecek bir vakıa takdimi olabilecek kadar önemli olduğunun kabul edilmesi gerektiği kanaatine varıldı. Çünkü her şeyi unutan bir Alzheimer hastası, güreşle öyle bir özdeşleşmiştir ki, her şeyi unutmasına rağmen; güreşle ilgili 1960 ta yaşadığı olayla ilgili yabancı isimleri, ülkeleriyle beraber hatırlamaktadır. Kaldı ki, insanların en çok önemli olduğunu bilmelerine rağmen, insanlara isimleriyle hitap etmenin önemini bilmelerine rağmen unuttuğu günümüzde 54 yıl öncesindeki bir yabancının ismini, ülkesini hatta tarihleri bile doğru hatırlamaktadır. -Bir başka olimpiyat şampiyonu sporcumuz Bayram ŞİT’de yine geleneksel güreşlerden yetişmiş ve bayrağımızı olimpiyat gönderinin en tepesine diktirerek tüm dünyaya istiklal marşımızı dinletmiştir. Şampiyonumuz: Köyden çıkıp oralara kadar bayrağımızı diktirmek ve istiklal marşımızı dinletmek için gitmek, öyle her güreşçiye kısmet olmaz. Diyerek, bunun Allah tarafından bir nimet olduğunun farkında olduğunu da bildirmektedir. Bizler güreşlere gittikçe, Denizli Acıpayam havalisi beni tanır oldu. Öyle düğün güreşlerinde herkes beni tanır oldu. Diyen 333 şampiyonumuz da geleneksel güreşlerden gelerek al bayrağımızı dalgalandıran bir başka sporcumuzdur. -Saymakla bitmeyecek şampiyonluklara imza atan ve iki kez olimpiyat gönderine bayrağımızı çektirerek tüm dünyaya istiklal marşımız karşısında saygı duruşunda dinlettiren, aynı zamanda asrın güreşçisi olarak kabul edilen Hamza YERLİKAYA’da şunları anlatmaktadır.: Sürekli arkamda Türk halkının gücünü ve desteğini hissettim”. Bayrak ve inanmak… İşin temelinde bunlar vardır daima Omuzlarımdaki yükü taşımak değil; en tepeye çıkarmak, bayrağımızı göndere çektirmek, istiklal marşımızı söyletmek, ülkeme altın madalya kazandırmak olduğu bilincini daima kendi kendime düşünmüşümdür ve iyice kafama yer edindirmişimdir Minderde her rakibe Türk’ün gücünü ve üstünlüğünü göstermek istemişimdir Türk milletinin duası hep yanımda olduğumu hissederdim. Kazandığım maçlarda başarılarda anlatmaya yetebilecek bir tarif yok, ifadesiyle sözün bittiği asla hiçbir kelimenin yetmediği bir noktaya vurgu yapmaktadır. Ama istiklal marşının tüylerimi diken diken etmesi, bu duyguyu tarif edebilecektir. Son derece muhteşem bir duygu yükü ile Türk halkının gücünü ve desteğini arkamda hissettim diyen şampiyonumuz, şampiyonluğun temelinin bayrak ve inanmak olduğuna vurgu yapmaktadır. Şampiyonumuz, omuzundaki yükün farkında olduğunu, tek hedefinin bayrağımızı gönderin en tepesine çıkartmak olduğunu, istiklal marşımızı söyletmek olduğunu, altın madalya kazanmak olduğunu vurgulamakta ve beyin dokularını sadece bunlarla formatlamaktadır. Şampiyonumuz ayrıcı o duygunun ifade edilmesinin mümkün olmayacağını, o duygunun sadece tüylerin diken diken olması ile tarif edilebileceğini ifade ediyor. Geleneksel güreşlerden gelen bir başka olimpiyat şampiyonumuz Mahmut DEMİR’ de birçok şampiyonluktan, al bayrağımızı Avrupa ve Dünya gönderinde dalgalandırdıktan sonra Atlanta Olimpiyatlarında al bayrağımızı göndere çektirmiş ve tüm dünya milletleri bayrağımız karşısında saygı duruşunda durarak dinletmiştir. “Türk sporcular güreşte, mesela; Ruslar, Almanlar, Romenler o zaman popülerdiler. Rus hegemonyası vardı. O kadar olmasa da şimdi de var. Bizim sporcularımız Rus’la maça çıktıkları zaman, yüzde yüz yenileceklerini düşünürler. Ben anladım ki, Rus’u yenmeyince şampiyon olunmaz. O zaman Rus’tan korkmaya da gerek yok. Onun da iki eli iki ayağı var, 334 beyni var. Diyen, şampiyonluk gerçeğini ne kadar üst düzeyde yakaladığı görülmektedir. Elbette ki, Rus Amerikalı fark etmez. Önemli olan o dönemdeki favori sporculardır. Şampiyon sporcumuz şampiyonluğun en önemli noktasına değinmekte ve şampiyon olmanın ilk kuralının şampiyonu yenmek olduğuna vurgu yapmaktadır. “O spor yaptığımız dönemde, ülkemizin de bazı kriz dönemleri vardı. Sanki o dönemde kazanacağımız bir başarının ülkemize, ülkenin yaşadığı duruma bir katkısı olacak diye düşünüyordum.” Diyen sporcumuzun şampiyonluğa kendi ihtiyacından çok kritik dönemler yaşayan ülkesinin daha çok ihtiyacının olduğunu düşündüğü görülmektedir. Şampiyonumuz bunu öyle bir boyuta getirmiştir ki, “Belki son kampa girdiğimizde aileme de söylerim, rahmetli anneme, babama; köyde kentte ölen de olsa, kalanda olsa, bana söylemeyin” diyerek bir insan için en önemli anlardan olan bir yakının ölümünün bile kendi performansına zarar verebileceği ihtimali ile söylenmemesini tembih ediyor. Şampiyonumuz bir başka önemli motivasyon stratejisini de şöyle ifade ediyor: “Şampiyona öncesi son ikinci kamptayız. Kampta benim dışımda kimse yok. Milli takım teknik direktörü Yakup Topuz’la beraberiz. Rampa koşusu yapıyoruz. Rampa çıkıyoruz. Kapasitemizi açmak için, zamana karşı yarışıyorsunuz. Tepeye çıktığınızda nabız 230240’lara çıkıyor. Şöyle 200- 300 metre yürüyorsunuz, nabız tekrar 140’lara düşüyor. Tekrar çıkıyorsunuz… Biz bu idmanı haftada 2 kere yaparız ve her defasında üç kere tekrarlarız. Haftada toplam 6 defa. Ben, bir koştum, 2, 3, 4, 5,6… Hocam, “Ya, Allah için bir daha koş” dedi. Koştum. Hz. Muhammet için dedi, bir daha koştum. Hz Ali için, Hz. Ebubekir için… Atatürk için… Cumhuriyet dönemine kadar geldik. Görüldüğü gibi, burada değerlerin performansın son noktalarının zorlanması için nasıl kullanıldığı son derece çarpıcı bir örnekle sunulmuştur. Sporcularımız gerçekte motive edilmek isteniyorsa önce değerlerin oluşması sağlanmalıdır. Geleneksel güreşlerde bu değerlerin kültürel temellerle mükemmel bir şekilde oluşturulduğu ve bu değerlerin genellikle şampiyonluktan daha fazla ön plana çıktığı bilinmektedir. Dolayısıyla hazır değerlerle sporcuların performans sınırlarının zorlanması hem antrenmanlarda hem de müsabakalarda mümkün olabileceği için geleneksel sporlardan gelen güreşçilerimizin motivasyon düzeylerinin daha yüksek olduğu söylenebilir. Tıpkı geleneksel güreş temeli olan Mahmut Demir’de olduğu gibi. Türk güreş tarihinde 6 kez Avrupa şampiyonluğu ile Tüm zamanlar içinde ikinci en büyük rekortmen olan, birçok şampiyonluklara imza atan ve olimpiyat ikincisi güreşçimiz Şeref EROĞLU’da şunları anlatmaktadır: 335 “Üzerimdeki yükü, bayrağı düşünürüm. Türk milletini her zaman dünya spor arenalarında en üst seviyeye getirmek istemişimdir. Uluslararası bir müsabaka, Avrupa, Dünya ve de her sporcunun rüyası olan Olimpiyat ruhu, rüyası… Her zaman bunlarla büyüdüm ve hedefim daima yüksekti. Milli mayoyu giydiğim zaman kendimi çok daha güçlü hissederdim. Diyor, geleneksel güreşlerden gelen bir başka şampiyonumuz Şeref Eroğlu. Beynini hep yüksek hedeflere formatlayan sporcumuz, “Kan çıkardı antrenmanlarda. Antrenman, maçın aynası gibidir. “Antrenmanda ağla ki, maçta ağlat” derlerdi. Diyerek, canından üstün tuttuğu ülkesinin bayrağını göndere çektirmek için kendi kanını bile bayrağından önde tutmaktadır, tıpkı savaştaki askerler gibi. “ Ağlatmaktan kasıt, şiddet değil tabi ki. Ezici bir üstünlük… Yani galip gelmektir. Diyerek bir de açıklık getiriyor ifade ettiği duygularına. Müsabakalara her zaman galip gelmek için çıkarım. O anki baskı, o anki atmosfer, üzerimdeki ağırlık, bunların verdiği sorumluluk, ekstra bir yük verebiliyordu bazen.” Diyen sporcumuz, önemli kendini kamçılayan önemli motivlerden olan bu sorumluluk bilincine de vurgu yapmaktadır. “Avrupa, Dünya Şampiyonluklarında final maçının bitim düdüğünden sonra, bu noktaya kadar gelmem için çektiğim antrenman acıları, zorluklar, fiziki engeller, sakatlıklar, hepsi gözümün önünden film şeridi gibi geçer ve Türk bayrağını en üstte görmek, istiklal marşın tüm ülkelere dinletmek, beni her zaman daha da ileri gitmeye motive etmiştir.” Diyen şampiyonumuz en büyük hedef olan bayrağımızın en üstte görmek ve istiklal marşımızı tüm ülkelere dinletmek motivinin kendisini en yüksek düzeyde motive ettiğini bildirmektedir. -Birçok kez al bayrağımızı dalgalandıran bir başka sporcumuz Harun DOĞAN da 3 kez dünya şampiyonu olarak al bayrağımızı dünya gönderine diktirmiş ve tüm dünya milletlerine saygı duruşunda istiklal marşımızı dinletmiştir. Şampiyon sporcumuz Harun Doğan da şunları bizlerle paylaşmaktadır: “Her sporcu çok çalışabilir. Her sporcu yetenekli olabilir. Ama şu bir gerçektir ki, sporcunun ruhu kendini şampiyon edebilir” diyen geleneksel güreşlerden gelen sporcumuz, sporcunun ruhunun kendini şampiyon yapabildiğine vurgu yapıyor ve şampiyonluk ruhunun çok çalışmaktan ve yetenekli olmaktan da önemli olduğunu tecrübeleriyle ifade ediyor. Şampiyon sporcumuz yaşadığı ve kendini şampiyonluğa götüren müsabakanın son saniyelerindeki bir özel olayı da bizlerle paylaşıyor: “Allah’la ben varım sadece dünyamda. İnancım var. Yarabbi dedim, Allah’ım, burada ancak bana sen yardımcı olabilirsin diyorum. Yarabbi dedim, sen bana yardım et. Senden başka kimse bana yardım edemez... Orada istiklal marşımız var, bayrağımız var. O kadar çalışmışsın, ömrünü vermişsin. Orada bayrağınızı 336 dalgalandırıp marşınızı söylettiğinizde… Ülkene gururla dönmek… Dünyalar sizin oluyor. Memleketimizin insanlarıyla bunu paylaşmak bambaşka… Sanki dünyaları fethetmiş gibi hissediyorsunuz kendinizi.” Diyen şampiyon sporcumuzun, birkaç saniye içindeki zihninden ışık hızıyla geçen motivasyon zincirleri birçok şeyi ortaya koymaktadır. Şampiyonumuz, zihinsel ve duygusal süreçlerinin bir başka gerçeğini de ortaya koymaktadır. Şampiyonumuz, “Tarihinden gelen bir savaşı yaşıyorsunuz. Dostluk, arkadaşlık var, ama bir Yunanlıyla, bir Ermeni’yle, bir Fransız’la, Amerikalıyla bir savaş veriyorsun.” Diyerek, girişte açıklanan tüm dünya milletlerinin başka ülkelere dikemediği bayraklarını Avrupa, Dünya ve Olimpiyat gönderine dikerek var olduklarını, güçlü olduklarını, üstün olduklarını ispatladıklarının farkındalığına vurgu yapıyor. Metin KAPLAN’da al bayrağımızı Avrupa ve Dünya gönderinde dalgalandıran bir başka güreşçimizdir. Şampiyon sporcumuz da şunları bizlerle paylaşmaktadır. “Abdestsiz mindere çıkmazdım ve beni sevenlerin izlemesinden ve dua etmesinden çok etkilenirdim” diyen geleneksel güreşlerden gelen şampiyon sporcumuz, geleneksel güreşlerde daha çok ön plana çıkan manevi fenomenlerle elde ettiği üst düzey motivasyonu bizlerle paylaşmaktadır. Aynı zamanda, “Dünyanın en mutlu insanı olursunuz, bu duyguyu anlatmak ve tarif etmek çok zor. Bu duygu ancak yaşanmakla anlaşılır.” (Kaya 2016) diyen Kaplan, motivasyonda gerçek ödül olan manevi ödülün ne kadar önemli olduğunu bilmekle yetinmiyor; aynı zamanda onu en yüksek düzeyde yaşıyor. Kaplan, orada yaşadığı duyguları öyle süblime ediyor ki, insanların hayal bile edemediği boyutlarda yaşadığı hissediliyor. Görüldüğü gibi şampiyonlar, şampiyon olmanın son derece üstün bir psikoloji ile mümkün olabileceği ortaya konmaktadır. Aynı zamanda geleneksel güreşlerden gelen sporcularımızın kültür düzeyleri, belki şu anki sporcularımızın kültür düzeylerinin altındadır, fakat son derece salt bir şekilde, değerlerin doruk düzeyde yaşanmasıyla oluşturdukları şampiyonluk psikolojisini üst düzeylerde yakaladıkları görülmektedir. Üniversite mezunu olan şampiyonlarımızda ise, daha çok bilimsel yaklaşımlar içeren yorumlar bulunmaktadır. Sonuç olarak, al bayrağımızın gönderlerde daha çok dalgalanması isteniyorsa, modern güreşlerin salt, tertemiz duygularla donatılmış, son derece içten, inanmış, özümüzden gelen duygularla yoğurulmuş kaynakları olan geleneksel güreşlere daha çok önem verilmelidir. Bu şekilde aynı zamanda şampiyon adayı sporcularımız, güreş sporunun direkt olarak yoruculuğuyla karşılaşmak yerine kültürel ve folklorik temaları ile söz konusu yoruculuğu 337 hem eğlenceli bir şölene dönüştürmektedirler, hem de Türk toplumunun özündeki üstün niteliklerle yoğrulmuş sporcuların ortaya çıkmasına katkılar sağlanmış olunacaktır. KAYNAKLAR Güzel A., (1996) Türk Edebiyatında Çanakkale Zaferi. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Yay. Yay no:3 Çanakkale. Aras K. (2015) Osmanlı İmparatorluğunun Kuruluşunda Tekkelerin Güreş Sporuna. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi sayı:15,s. 203-209 Akkurt, M,2008: Kahramanmaraş’ta yapılan Geleneksel Güreşlerin Tarihsel Gelişimi ve Toplum Tarafından Algılanış Biçimleri, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kahramanmaraş. Eminoğlu Ö., Tüzün A.,(2010) Türk Dünyasında Ortak Sporlar. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Yay. Ankara Esin, E. 1991: “Katun ( Türk Kadınına Dair)” Erdem, cilt 7, sayı 20, s. 471. Ergin, M. 1986: Dede Korkut Kitabı, Metin- Sözlük, Ebru Yayınları: 8 İstanbul. Çelebi E. 2006: Seyahatname ( Hazırlayan Zuhuri Danişment) C: 1-VII, İstanbul. Küçük, M. 2007: “Osmanlılar Döneminde Güreş ve Güreşçiler Tekkesi” Din ve Hayat, Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul Müftülüğü Dergisi, spor, Sayı 17, s.15 Fişek, K. 1985: 100 Soruda Türkiye Spor Tarihi, Gerçek Yayınevi, İstanbul. Kahraman, A. 1989: “ Cumhuriyete Kadar Türk Güreşi” cilt2, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, 1029, Kültür Eserleri Dizisi: Ankara, s. 38-39 Kahraman, A. 1995: Osmanlı Devletinde Spor, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara. Başer E. (1986) Uygulamalı Spor Psikolojisi. M.E.G.S.B. Yayınları. Yayın no: 31. Ankara Kaya, Y. (1999) “Performansta Üçüncü Boyut HİPNOZ VE SPOR” Selçuk Üniversitesi. Matbaası, KONYA. Kaya, Y. (2002) Atatürk’ Gençlik ve Spor’ Panelist Beyşehir13/05/ Kaya Y. (2011) Motivasyon Stratejileri. Selçuk Üniversitesi Matbaası. Konya Kaya Y. (2016) Nasıl Şampiyon Oldular. Selçuk Üniversitesi Matbaası. Konya. Türkkorur Y. (2001) Tarihte Kahramanmaraş. Madalyalı Tek Şehir Kahramanmaraş Dergisi. Sayı 13. Yorum Gazetesi Tesisleri. Kahramanmaraş. Türkkorur Y. (2002) Tarihte Kahramanmaraş. Madalyalı Tek Şehir Kahramanmaraş Dergisi. Sayı 14. Yorum Gazetesi Tesisleri. Kahramanmaraş. Türkkorur Y. (2004) Tarihte Kahramanmaraş. Madalyalı Tek Şehir Kahramanmaraş Dergisi. Sayı 16. Yorum Gazetesi Tesisleri. Kahramanmara 338 TÜRK GÜREŞİNDE DÖNÜM NOKTASI: 1948 LONDRA OLİMPİYATLARI Selami ÖZSOY Abant İzzet Baysal Üniversitesi ÖZET Türklerin ata sporu olan ve yüzyıllar boyunca Anadolu ve Balkanlarda bir gelenek olarak çayırda yapılan güreş, Türkiye’nin olimpiyat oyunları tarihinde de en fazla madalya kazandığı spor branşıdır. İkinci Dünya Savaşı nedeniyle 1940 ve 1944 yıllarında yapılamayan olimpiyatların Londra’daki 14. Yaz Olimpiyat Oyunları, Türk güreşçilerinin kazandığı başarılarla Türk spor tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Türk milli takımının 12 madalya kazanarak 59 ülke arasında altıncılığı elde ettiği Londra olimpiyatları Türk basınında geniş yer bulmuştur. Olimpiyatlarda, Türk güreşçilerinin başarıları savaşa girmemiş ama siyasi ve ekonomik olarak fazlasıyla etkilenmiş, yıllarca yüzü gülmemiş bir ulusu sevince boğmuştur. Serbest stilde 56 kiloda Nasuh Akar, 62 kiloda Gazanfer Bilge, 67 kiloda Celal Atik ve 73 kiloda Yaşar Doğu, grekoromen 62 kiloda Mehmet Oktav ile ağır sıklette Mersinli Ahmet Kireççi’nin olimpiyatlarda altın madalya alması, gazetelerin birinci sayfalarından “dünya şampiyonu olduk” başlıklarıyla duyurulmuştur. Gazeteler olimpiyatları takip etmek üzere Londra’ya muhabirler göndermişler, günü gününe gelişmeleri okurlarına fotoğraflarla aktarmışlardır. Türk güreşçilerinin galibiyetle biten müsabakaları tek tek ayrıntılarıyla anlatılmıştır. Londra’ya foto muhabiri gönderen Hürriyet gazetesi, olimpiyatlarla ilgili yaptığı yayınlar sayesinde tirajını üçe katlamıştır. Bu çalışmada, belge tarama yöntemiyle, Akşam, Cumhuriyet ve Hürriyet gazetelerinde 1948 Londra olimpiyat oyunlarıyla ilgili haber ve yorum ve fotoğraflar incelenmiştir. 339 A MILESTONE IN TURKISH WRESTLING: 1948 LONDON OLYMPICS ABSTRACT Wrestling, which is the ancestor sport of Turks and has been done on the meadows in Anatolia and Balkans as a tradition for centuries, is the sports branch in which Turkey won the largest number of medals throughout the history of the Olympic games. The 14th Summer Olympic Games in London that could not be held in 1940 and 1944 due to the World War II became a milestone in the Turkish sports history with the success of the Turkish wrestlers. The London Olympics in which the Turkish national team got the sixth place among 59 countries by winning 12 medals had a widespread media coverage in the Turkish press. The success of the Turkish wrestlers in the Olympics made a nation, which did not enter the war but was exceedingly affected both politically and economically and the face of which did not smile for years burst into joy. That Nasuh Akar won gold medal in freestyle at 56 kilograms, Gazanfer Bilge at 62 kilograms, Celal Atik at 67 kilograms, and Yaşar Doğu at 73 kilograms, Greco-roman Mehmet Oktav at 62 kilograms and Ahmet Kireççi from Mersin won gold medal in heavyweight in the Olympics was announced under the headlines of “we became world champion” on the front pages of the newspapers. The newspapers sent reporters to London to follow the Olympics and conveyed the developments day by day with photographs. The fixtures of the Turkish wrestlers that ended with a victory were narrated with minute details. Hürriyet newspaper, which sent a photojournalist to London, tripled its circulation with its publications on the Olympics. In this study, the news, commentaries, and photos related to the 1948 London Olympics in Akşam, Cumhuriyet, and Hürriyet newspapers are examined. 340 TÜRK MİLLETLERİNİN EN ESKİ VE DİALEKTİK BİR SPORU: GÜREŞ VE ONUN GELECEĞİ Kanat CANUZAKOV Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu. Biskek ÖZET Her milletin kendine has kültürü, dili, tarihi, örf-adetleri, oyunları, eğitsel ve spor oyunları vardır. Türk halklarının de tarihte eskimeyen, kaybolmayan kültürü, dili, beden eğitimi ve sporu, dünya uygarlığında derin ve önemli bir yere sahiptir. Türk halklarının genel kültüründe özellikle beden eğitimi ve spora önem gösterilmiştir. Esas olarak Türk halklarının tarihsel gelişim sürecinin başlangıcından itibaren beden eğitimine, yarışmalara ve onun dallarına büyük önem verilmiştir. Türk sporları içerisinde güreş Türk insanının karakteristik yapısını yansıtması sebebiyle Türk halklarının ortak simgesi haline gelmiştir. Bu çalışmadaki amacımız genel olarak Türk halklarının milli sporu olan güreşin özellikleri, farklılıkları, değişim ve gelişim sürecini araştırmaktır. Halk arasında ‘Türk ulusu ne kadar yaşarsa milli güreşte o kadar yaşar’ diye bir söz ve inanış vardır. Bunun yanı sıra Türk halklarının milli güreşin farklı türleri, çeşitli adları, kavramları ve kuralları olduğunu hayat ispatlamaktadır. Güreş, yüzbinlerce yıldan beri her zaman dialektik olarak gelişerek, değişerek ve toplum değişince kendisini yenileyerek günümüze kadar gelmiştir. Araştırmalar sonucunda Türk halklarının milli yarışma sporları içerisinde güreşin adının değişmesine rağmen anlamı ve içeriği değişmeyen Türk dünyasının en gözde spor dalı olduğunu görmekteyiz. Günümüzde dünyanın beş kıtasında yaşayan milyonlarca insan aktif bir şekilde güreş sporu ile ilgilenmekte ve bu sporda kendini geliştirmekte. Dünya çapında organizasyonlar düzenlemekte. Türk halklarının güreşi, günümüzde dünya çapında çok sevilen popüler bir spor dalı olduğunu kanıtlamış durumdadır. Anahtar Kelimeler: Güreş, Türk Halkı, Dialektik Spor. 341 Түрк элдеринин эң байыркы жана диалектикалык спорту. Күрөш жана анын келечеги Проф.док. Канат Джанузаков, Кыргыз-түрк «Манас» университети, Дене тарбия жана спорт жогорку мектеби. Бишкек. Корутунду Ар бир улуттун өзүнүн маданияты, тили, тарыхы, үрп-адаттары, оюн- шооктору, кыймылдуу жана спорттук оюндары бар. Түрк элдеринин дагы тарыхта көөнөрбөс (эскирбес, жоголбос) маданияты, тили, дене маданияты жана спорту дүйнөлүк цивилизацияда терең жана туруктуу орун алган. Түрк элдеринин жалпы маданиятында өзгөчө бир орунду дене маданияты жана спорту ээлеп турат. Негизинен түрк элдери өзүнүн тарыхый өсүп-өнүгүшүнүн алгачкы жылдарынан эле дене маданиятына, таймаштарына жана анын түрлөрүнө көп көңүл бурган. Түрк элдеринин дене маданияты жана спортунда күрөш өзгөчө орунду ээлейт жана улуттук символу болуп эсептелет. Бул илимий изилдөө ишинде биз түрк элдеринин улуттук күрөш спортунун өзгөчөлүктөрүн, айырмачылыктарын жана өзгөрүп өнүгүүлөрүн изилдөөнү максат кылып алдык. Анткени эл арасында «Түрк элдери канча кылым жашаса, улуттук «күрөш» спорту ошончо жашайт» деген түшүнүк жана ишенич бар. Ошондой эле түрк элдеринин улуттук күрөш спортунун ич-ара көптөгөн түрлөрү, алардын түрдүү аталыштары, түшүнүктөрү жана эрежелери бар экендигин турмуш далилдөөдө. Күрөш он, жүз миңдеген жылдардан бери дайыма диалектикалык өсүп-өнүгүү, өзгөрүү жана коомдун түзүлүшүнө өзгөрүүгө жараша жаңылануу абалында болуп келген. Изилдөө иштеринин натыйжасында түрк элдеринин улуттук таймаш спортторунун ичинен «Күрөш» эң байыркы жана аты, аталышы өзгөрүлсө да, мазмуну жана мааниси өзгөрбөгөн Түрк дүйнөсүнүн спорту экени айкын болду. Азыркы мезгилде «Күрөш» спортунун түрлөрү менен жер шаарынын 5 материгинде миллиондогон адамдар активдүүалектенишип, көнүгүшүп жана машыгышып, өзүлөрүнүн чеберчилигин жогорулатып келүүдө. Ошондой эле дүйнөлүк деңгээлдеги мелдештер уюштурулуп өткөрүлүүдө. Түрк элдеринин «Күрөшү» бүгүн дүйнө элдеринин эң сүйүктүү жана популярдуу болуп бараткан спорту экендиги аныкталды. 342 1.GİRİŞ VE GENEL BİLGİ Türk halkları geçmişten günümüze kadar beden eğitimine, beden eğitimi araştırmalarına, çeşitli halk oyunlarına, yarışmalara ve türlerine çok önem vermiştir. Onların gelişmesi için halk arasında yaygınlaşması amacıyla her türlü tedbirleri aldıkları bilimsel araştırmalar sonucundaki makalelerde, destanlarda belirlenmiştir. Türk halkları, beden eğitimi araştırmalarının, çeşitli milli oyunların, güreşlerin her insanın özel hayatında ve toplum içerisinde çok önemli bir yeri olduğuna inanmıştır. Özellikle beden eğitimi araştırmalarını sadece sporsal faliyetlerle sınırlandırmayıp aynı zamanda sağlıklı çevik vatansever nesillerinde yetişmesinde kullanılan önemli bir terbiye aletidir. Buda beden eğitimi araştırmalarını her toplum için olmazsa olmazlar arasına sokmuştur. Beden eğitimi alıştırmalarının ve halk yarışmalarının arasında değerli ve en yaygın spor dalının güreş olduğunu görmekteyiz. Güreş tüm Türk halkları içerisinde en popüler ve sevimli spor dalı olarak sayılır. Çünkü güreş sadeliği, yararlılığı ve ilginç olması bakımından hem gençler hemde yetişkinler arasında aynı değere sahiptir. Bu sebeple 3-4 yaşındaki çocuklardan başlayarak 70-80 yaşındaki yaşlılara kadar hem bayanlar hem de erkekler tarafından aynı seviyede sevilen bir spor dalıdır. Eskiden günümüze kadar güreşin birçok türü olmuştur. Ne kadar millet varsa o kadar güreşin türü vardır ve o türlerin versiyonları olmuştur. Güreşin genel kuralları adı ve anlamı aynı olmasına rağmen, her milletin yaşam tarzına, geleneklerine, ruhi özelliklerine göre yapılacağı yerler, güreş için giyilecek giysileri vardır. Günümüzde Türk halklarının en meşhur milli ve halk sporu olan güreş, çok gelişmiş tanınmış, popüler çok yönlü ve her zaman gelişen ve değişen bir dialektik spor olarak sayılır. Felsefik anlamda güreşte dialektiktir, gelişme ve değişme özelliği gösterir. Güreşte canlı bir organizma gibi gelişerek, değişerek, yenilenerek ve milli özelliklere uydurularak yaşamaktadır. 1.1. GÜREŞ - ESKİ MİLLİ SPOR TÜRÜDÜR Türk halklarının beden eğitimi ve sporunda güreş milli spor dalı olarak binlerce yıldan beri kabul edilmekte ve bilinmektedir. Günümüzde güreşi uluslararası çapta yaygınlaştırma çabaları yapılmaktadır. Son 20-25 sene içersinde güreş ayrı bir bilimsel araştırma konusu olarak araştırılmaktadır. Ünlü bilim adamları K.Yusupov (Özbekistan), Mehmet Türkmen (Türkiye), M.Tanikeev (Kazakistan), H.Anarkulov (Kırgızistan), E.Ragimov (Azarbaycan), M.Bolganbaev 343 (Kazakistan), Ç.İvankov (Tataristan) bu konuda birçok bilimsel araştırmalar yaparak kendi araştırmalarında güreşin Türk halklarının en eski spor dallarından biri olduğunu ve genciyle yaşlısıyla bütün insanlar tarafından sevildiğini ve tercih edildiğini de eserlerinde de belirtmişlerdir. Bu bilim insanlarının eserlerine dayanarak Türk halklarının en popüler spor türü güreş her zaman gelişen değişen yenilenen, yani felsefe diliyle diyalektik bir spor türü olduğunu anlam bakımından aynı ama şekli ve adı bakımından farklı olan Türk halklarının bir sporu olduğunu dile getirmişlerdir. Türk halklarının tarihinde güreş 2500 yıl önce milli spor olarak halk arasında değerini koruyarak günümüze değin gelmiştir. Güreş, özellikle iki amaçla kullanılmıştır. Birincisi, bütün tören bayram cümbüş ve düğünlerde eğlenme, pehlivanları belirleme ve onları seyircilere tanıtma insanlara neşe sunmak amacıyla. İkincisi de, gençleri savaşa hazırlama onların güç kuvetlerini pekiştirme vatanını halkını korumaya hazırlama aracı olarak kullanılmıştır. Tarih kaynaklarında, Yunan düşünürü Heredot 2500 yıl önce tarih adlı kitabında Türk sporu ve güreş hakkında bilgi vermiştir. Heredota benzer bilgileri doğunun en büyük bilim adamlarından İbn-i Sina dahi çalışmalarında güreşin faydası ve geçmişi hakkında bizleri bilgilendirmiştir. Kırgız halkının “Manas” ve “Er Tabıldı” destanlarında da güreşle ilgili bilgiler verilmiştir. Bunlar da güreşin ne kadar eski köklü ve milli bir spor dalı olduğunun göstergesidir. 1.2. GÜREŞİN BUGÜNÜ VE YARINI Türk milletlerinin en eski ve kutsal sayılan milli spor türü güreş son derece hızlı gelişmektedir ve çağdaş toplumsal değerlere göre kendisini yenilemektedir. Günümüzde altı tane bağımsız Türk Devletinde Azerbaycan’da (güleş), Kazakistan’da (kures), Kırgızistan’da (güröş), Türkmenistan’da (goreş), Türkiye’de (güreş), Özbekistan’da (kuraş). 9 tane Federal Cumhuriyette Başkurdıstan’da (kureş), Altay (kureş), Tuva Cumhuriyeti (hureş), Çuvaşistan (kereş), Tataristan (koreş), Nogay (kuryeş) adları altında milli ve uluslararası yarışmalar düzenlenmektedir. Dünyanın 26 tane Türk topluluğunda 70 den fazla ülkede güreş ve güreşin türleri üzerine güreş ve şampiyonalar düzenlenmektedir. Güreşin esas özelliği kuşak olduğundan dolayı çoğu ülkelerde (güreş belboo) güreşi kuşak bağlanarak yapılan güreş olarak adlandırılmaktadır, fakat bu bizim bildiğimiz Türk güreşinin aynısıdır. 344 Kırgızistan’da güreşin beş, Kazakistan’da iki, Özbekistanda dört, Altay’da üç, Türkiye’de ise dört türü yaygındır. Güreşin üç tane uluslararası Federasyonu açılarak dünya şampiyonaları düzenlenmektedir. Bunlar, Alış Uluslararası Kemer Güreş Federasyonu, Kırgızistan Kuraş Uluslararası Federasyonu, Özbekistan ve Koreş Ulusararası Derneği Tataristan, Koreş belboo güreşi kuşak bağlanarak yapılan güreş 27. Dünya yaz üniversite oyunları 2013 Kazan şehri programına eklenmiştir. Yüz civarında pehlivanlar dünya çapında güreşerek kendilerinin ustalığını ve Türk güreşinin değerini dünyaya göstermiştir. TARTIŞMA Türk dünyasında ve dünyanın birçok ülkesinde Türk dilini konuşan halkaların yaşadığı bölgelerde milli dövüşler eskiden beri güreş adı altında kullanılarak gelmiştir. Ancak her millet güreşi farklı şekilde adlandırmıştır. Buna ilave olarak göreş kurallarında farklılıklar vardır. Güreşin temel teknikleri ve kuralları güreşçilerin gömlek pantolon ve kuşaklarının olması, güreşçilerin birbirlerini kuşaklarından tutarak ellerini bırakmadan güreşmesi ve rakibi tuşa getirerek kazanmasıdır. Birçok bilimsel çalışmada ispat edilmiştir ki (Kule Petrov, 1994. Bolganbaev, 1980. Türkmen 2011. İvankov, 2007. Saralaev, 1995. Yusupov, 1990. Baymen, 1978), güreş, Türk Dünyasının beden eğitimi ve spor kültüründe önemli bir yer tutarak ve binlerce yıldan beri ulusal bir kimlik kazanıp, diğer spor branşlarına nazaran en eski ve diyalektik, sürekli gelişme içerisinde olan içeriğini değiştirmeden çeşitli tür ile yaygınlaşan bir spor çeşididir. Türk devletlerinde milli ve uluslararası yarışmalar güreşin milli ad ve kurallarına göre düzenlenmektedir. Dolayısıyla günümüzde Türk halklarının milli sporu olan güreşin gelecekte uluslararası olimpiyat oyunlarına girmesi şüphelidir. Çünkü ‘güreş’, ‘koreş’, ‘alış’ ve ‘bel boo güreşi’ ayrı bir spor türü olmakla olimpik olma şartları sağlamamaktadır. Bu yüzden gelecekte Türk ülkeleri birleşerek bütün Türk halkları için tek olan belboo güreşi veya Türk güreşi olarak adlandırılan tek güreş kurallarını belirleyerek bunu halk arasında yaygınlaştırması ve dünya çapında yükseltmesi gerekmektedir. Olimpiyat oyunlarının programına Türk halklarının güreşini ‘Türk Güreşi’ adıyla girmesi amaçlanmalı ve bu amaca ulaşmak için tüm Türk halkları hep beraber çalışmaları gerekir. Bunun için aşağıdaki gibi faaliyetleri beraber organize etmek ve düzenlemek gerekir. 1. ‘Türk Güreşi’ diye adlandırılan güreş türünün kurallarını belirlemek, 2. ‘Türk Güreşinin’ ulusal ve uluslararası Federasyonlarını oluşturmak. 345 3. ‘Türk Güreşinin’ en az 4 kıtada ve 75 ülkede Federasyonlarını oluşturarak halk arasında yaygınlaşmasını sağlamak. 4. ‘Türk Güreşi’ ulusal ve uluslararası müsabakaları düzenlemek. 5. ‘Türk Güreşini’ Olimpiyat oyunlarının programına güreşin sadece bir dalı olarak girmesi için plan hazırlamak ve bu iş planının gerçekleştirilmesi için elimizden geleni (maddi, kuvvet) yapmak. ‘Türk Güreşi’, Türk devletlerinin ve halklarının ortak kültürel, siyasi, ekonomik işbirlikleri ve organize faaliyetleri sonucunda Olimpiyat oyunlarının programına girebilir ve bu etkinlikler doğrultusunda güreşin dünya çapında en belirgin bir spor çeşidi olması sağlanabilir. KAYNAKLAR Bayman F.E., Kırgız Spor Güreşi, Gençleri Terbiye Yöntemleri. Bişkek 1972. Bolgambayev M.H., Kazakça güreş –Güreş – Almata.1980. İvankov Ç.T.,Ulusal Eğlence Güreş.- İnsan. Kazan, 2007. Mehmet Türkmen, Türk Dünyası Medeniyetinde ‘Güreş ve Güreşçi’ anlamları –Ululararası Karakucak ve Kısa Şalvar Güreş Sempozyumu, Kahramanmaraş. 5. Saralaev M.K., Bukuev M.O., Mambetkaliev C.M. Manastan Kalan Oyunlar. Bişkek, 1995. 6. Tanikeev M., Kazakistan Spor Medeniyeti Tarihi, Almata, 2001. 7. Kun L. Beden Eğitimi ve Sporun genel tarihi. M. Raduga. 1982. 1. 2. 3. 4. 346 TÜRK ULUSAL VE ULUSLARARASI GÜREŞ HAKEMLERİNİN İŞ DOYUMLARININ ANALİZİ Mehmet GÜL1 Rafet ÜNVER1 Abdulkadir TEKİN2 1 2 Cumhuriyet Üniversitesi Kırıkkale Üniversitesi/ Kırıkkale University ÖZET Bu çalışmanın amacı Türkiye’de faal olarak görev yapan ulusal ve uluslararası düzeydeki güreş hakemlerinin iş doyumlarını çeşitli değişkenler açısından analiz etmektir. Araştırma grubunu Türkiye’nin farklı bölgelerinde ve illerinde görev yapan 111 ulusal ve 41 uluslararası güreş hakemi olmak üzere toplam 152 kişi oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak 15 sorudan oluşan Kişisel Bilgi Formu ve Minnesota İş Doyum Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistiklerden yüzde (%), frekans, ortalama ve standart sapma değerlerden yararlanılmıştır. Bununla birlikte çeşitli değişkenler arasındaki farkları ortaya koymak amacıyla bağımsız gruplar t testi ve tek yönlü varyans analizinden (Anova) yararlanılmıştır. Elde edilen bulgularda güreş hakemlerinin yaş ortalamalarının 37 yaş olduğu, tamamına yakının erkek hakemlerden oluştuğu (% 95,4) büyük bir kısmının aktif olarak güreş yaptığı (%91,5) belirlenmiştir. İş doyumları açısından güreş hakemlerinin orta düzeyde bir değer aldıkları tespit edilmiştir. Hakemlerin iş doyum düzeylerini artırmak için terfi, görevlendirme gibi uygulamaların adil düzenlenmesi önemlidir. Bununla birlikte görev aldıkları organizasyonlarda karşılaştıkları sorunların (konaklama, ulaşım, ücret, vb.) giderilmesi gereklidir. Anahtar Kelimeler: Güreş; İş Doyumu; Ulusal ve Uluslararası Hakem 347 THE ANALYSIS OF WORK SATISFACTION LEVELS OF TURKISH NATIONAL AND INTERNATIONAL WRESTLİNG REFEREES ABSTRACT The purpose of this study is to analysis the work satisfaction levels of Turkish national and international wrestling referees in terms of some variables. The subjects group is composed totally 152 individuals who are 111 national, 41 international levels referees in different regions and city of Turkey. The Personal Information Scale and Minesota Work Satisfaction Scale were used as data collection tools. Percentages (%), frequency, mean and standard deviation that are definition statistics were used in data analyses. In addition to this independent t test and Anova analyses were used due to exhibit differences between some variables. In the results obtained that wrestling referees’ ages 37 years, almost all were male (%95,4), most of the referees have wrestled actively (%91,5). In terms of work satisfaction wrestling referees have taken a intermediate levels satisfaction. It is important to just order the practices as promoting and assignment. However, the problems encountered of referees have to be troubleshoot in their assignment organization. Key Words: Wrestling; Work Satisfaction; National and International Referees 348 SUPATAEVA, Elvira Аkinovna Pedagojik adayı Bilimler Kıdemli araştırmacı Kırgız Eğitim Akademisi Dil durum Kırgızistan'da Birkaç yüzyıl önce Kırgız topraklarına gelen rus dili, uzun süre konuşma ve iş dili olarak yerini aldı. XIX asrın 50-70'li y.y Kırgızistan için önemli tarihsel olay meydana geldi – bu da Çarlık Rusya’ya katılmak olmuştu. Bu dönemden sonra kırgızlar kendi ulusal bilinçlerini, kültürlerini, edebiyatlarını, geniş bir ölçüde rus dili ve kültürü ile bağdaştırdılar. Rus nüfusun gelmesi ile modern okullar ve diğer eğitim kurumları ortaya çıktı. Dil, Kırgızların ayrı temsilcileri tarafından kullanarak, iş, kültür, günlük iletişim araçı haline gelir. Rus dili, dünyanın kültürel zenginliğini, insanlığın sanatsal değerlerini kavramada bir rehber haline gelir. Kırgız ilköğretim okullarında Rusya’yı öğretme yöntemi tarihi 1918 başlar (yani, Orta Asya’nın ulusal okullarında rus dilinin gönüllü olarak öğrenilmesine dair Тürkistan Cumhuriyeti Hükümetin kararı kabulünden itibaren). L.A. Şerba, V.M. Çistakov ve diğer önde gelen bilim adamları, rus olmayan okullarda, rus dilin öğretim tekniği üzerinde durmuşlardır. Tarihe göre, geçen yüzyılın 40-50 yılları arasında eğitim biliminin bir dalı olarak P.İ. Harakoz, V.P. Petrov, G.İ. Horols, L.A. Şeyman, İ.A. Batmanov v.b. ilim adamları tarafından hazırlanmıştır. Kırgız okullarında rus dili öğretim yöntemlerin gelişmesine, Orusbaev A.O., Tagaev M.C., Dobaev K.D., Darbanov M.E., Derbişeva Z.K., v.b. büyük katkı sağlamıştırlar. Ancak, 90'lı yılların başlarında Sovyetler Birliği’nin çöküşü ve Kırgız Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını elde etmesiyle birlikte, rus dilin yeri ve rolü sadece toplumda değil, aynı zamanda eğitim sisteminde de radikal biçimde değiş oldu. Bağımsızlığın son 20 yıl içinde rus dili alanının daralmasının başlıca nedenleri, şunlardır: Birincisi, birleşik sovyet eğitim sisteminin dağılması, kültür ve dil alanların hızla rusçadan kopması, sonuç olarak – anadili rusça olanların göçetmeleri, uzmanların başka yerlere gitmeleri, başka yabancı dillerin öğretilmesine yönelerek, rusça’ya ayrılan ders saatlerinin azalması. Ancak, rusça’nın kullanma alanın daralmasına rağmen, rus diline gerek etnikarası, gerek uluslararası iletişim dili olarak ihtiyaç henüz oldukça yüksektir. Kırgızistan vatandaşlarının, ikinci yabancı dili bilenlerin (bunların içinde-rusça, kırgızca, özbekçe, türkçe, inglizce, fransızca, almanca v.s.) oranı (47,3%), bunların içinden (83,1%) iletişim dili olarak rusça’yı kullanmaktadırlar. Kırgızistan’ın piyasa ekonomisine geçiş şartlarında, nüfusun büyük kısmı giderek daha aktif halde ekonomik faaliyetlere karışmaktadırlar. Modern iş hayatının uygulamalarından görüldüğü gibi, düzgün konuşma yeteneği- ticari başarının en önemli koşullardandır. Bu yüzden, rus dilinın resmi-iş tarzı hakkındaki dersler öğrenciler için oldukça önemlidir. 349 The role of official business style of the Russian language in Kyrgyzstan. Supataeva Elvira AKINOVNA The candidate of pedagogical Sciences Senior researcher Kyrgyz Academy of Education Having appeared on the territories of Kyrgyz land centuries ago, the Russian is firmly and permanently occupied the niche of the main conversational and business language. The important historical event happened for modern Kyrgyzstan during 50-70-s of XIX century accession to imperial Russia. Since that time the Kyrgyz people composed their national identity, culture, and literature in a broad relationship with the Russian language and Russian culture. With arrival of the Russian population secular schools and other educational institutions were established. The language, manifesting itself in the speech of some representatives of the Kyrgyz ethnic group, becomes a tool of business, cultural, consumer communication. Russian became a conductor in comprehension of world`s cultural wealth and art values of mankind. History of the development of methods of teaching the Russian language in the elementary school started from 1918 (since the adoption of the resolution of the Government of the Republic of Turkestan about voluntary study of the Russian language in the national schools of Central Asia). At the origins of the teaching of the Russian language in nonRussian schools were Scherba, L, A; Chistyakov,V,M, V,M and other distinguished scientists. According to the history the methodology of teaching Russian language in the schools had been started to develop as one of the branches of education during 40-50-ies of the last century by scientists-methodists Harakoz,P,I; Petrov,V,P; Horolc, G,I; Sheiman, L,A; Batmanov, I,A, and etc. A great contribution to the development of teaching methods of the Russian language in the schools had been made by Orusbaev, S,A; Tagaev, M,J; Dobaev K,D; Darbanov M,E; Derbisheva Z,K. and etc. However, with the collapse in the early 90’s of the Soviet Union and the independence of the Kyrgyz Republic, the role and place of Russian language radically changed, not only in society but also within the education system. The main reasons confining the Russian language for the last 20 years of independence are: First of all, the destroy of unified Soviet education system, the rapid derussification of cultural and linguistic space as a consequence - the migration of native speakers, the outflow of qualified personnel, the reduction of the hours devoted to the teaching of the Russian language in favour of other foreign languages, etc. However, despite the reduction of application of the Russian language, the demand of language as an inter-ethnic and international communication still remains quite high. Less than half of the Kyrgyz people (47.3%), with the second language (including Russian, Kyrgyz, Uzbek, Turkish, English, French, German, etc.), a significant proportion (83.1%) communicates in Russian. In conditions of transition of modern Kyrgyzstan to a market economy the major part of the population is more and more actively involved in economic activities. As practice of modern business shows the ability to conduct a business conversation – is one of the most important conditions of commercial success. And so the lessons for officially-business style of Russian language have great value for students. 350 Языковая ситуация в Кыргызстане СУПАТАЕВА Эльвира Акиновна кандидат педагогических наук Кыргызская академия образования Появившись на территориях кыргызских земель несколько веков назад, русский прочно и надолго занял нишу основного разговорного и делового языка. Важное историческое событие произошло для современного Кыргызстана в 50-70х гг. ХIХ в. - присоединение к царской России. С этого периода кыргызы свое национальное самосознание, культуру, литературу слагали в широкой взаимосвязи с русским языком и русской культурой. С приходом русского населения, появились светские школы и другие учебные учреждения. Язык, проявляясь в речи отдельных представителей кыргызского этноса, становится средством деловой, культурной, бытовой коммуникации. Русский язык стал проводником в постижении мирового культурного богатства, художественных ценностей человечества. История развития методики обучения русскому языку в кыргызской начальной школе начинается с 1918 года (с момента принятия постановления правительства Туркестанской республики о добровольном изучении русского языка в национальных школах Средней Азии). У истоков методики преподавания русского языка в нерусской школе стояли Л.А. Щерба, В.М. Чистяков и другие видные ученые. Согласно истории методика преподавания русского языка в кыргызской школе как одна из отраслей педагогики начала активно разрабатываться в 40-50-х годах прошлого столетия ученымиметодистами П.И. Харакозом, В.П. Петровым, Г.И. Хорольцом, Л.А. Шейманом, И.А.Батмановым и др. Большой вклад в развитие методики обучения русскому языку в кыргызской школе внесли: Орусбаев А.О., Тагаев М.Дж., Добаев К.Д., Дарбанов М.Э., Дербишева З.К. и др. Однако с распадом в начале 90-х годов Советского Союза и обретением независимости Кыргызской Республикой принципиально изменились роль и место русского языка не только в обществе, но и в системе образования. Главные причины сужения сферы русского языка за последние 20 лет независимости таковы. Во-первых, разрушившаяся единая советская система образования, стремительная дерусификация культурного и языкового пространства, как следствие - миграция носителей языка, отток квалифицированных кадров, сокращение часов, отведенных на преподавание русского языка в пользу других иностранных языков и др. Однако, несмотря на сокращение сферы применения русского языка, потребность как языка межнационального и международного общения пока еще остается достаточно высокой. Из менее чем половины кыргызстанцев (47,3%), владеющих вторым языком (среди которых - русский, кыргызский, узбекский, турецкий, английский, французский, немецкий и прочие), значительная часть (83,1%) общается по-русски. В условиях перехода современного Кыргызстана к рыночной экономике значительная часть населения все более активно вовлекается в экономическую деятельность. Как показывает практика современного бизнеса умение вести деловой разговор – является одним из наиболее важных условий коммерческого успеха. И 351 поэтому занятия по официально-деловому стилю русского языка имеют важное значение для студентов. Супатаева Эльвира Акиновна кандидат педагогических наук Кыргызстан ЯЗЫКОВАЯ СИТУАЦИЯ В КЫРГЫЗСТАНЕ Многоязычие остается одной из главных характеристик и важнейшей культурной ценностью Кыргызстана. Согласно статистики - 59,4 процента населения Кыргызстана в возрасте 15 лет и старше владеют двумя и более языками: кыргызским, русским и другими языками. В целом в Кыргызстане возрастает роль кыргызского языка как государственного языка, постепенно изменяется функция русского языка, имеющего статус официального языка, по-новому в обществе воспринимаются и используются мировые языки (в первую очередь, английский и китайский языки) и языки других государств (турецкий и языки соседних государств). Русский язык остается в республике языком межнационального общения. Появившись на территориях кыргызских земель несколько веков назад, русский прочно и надолго занял нишу основного разговорного и делового языка. С приходом русского населения, появились светские школы и другие учебные учреждения. Язык, проявляясь в речи отдельных представителей кыргызского этноса, становится средством деловой, культурной, бытовой коммуникации. Русский язык стал проводником в постижении мирового культурного богатства, художественных ценностей человечества. История развития методики обучения русскому языку в кыргызской школе начинается с 1918 года (с момента принятия постановления правительства Туркестанской республики о добровольном изучении русского языка в национальных школах Средней Азии). У истоков методики преподавания русского языка в нерусской школе стояли Л.А. Щерба, В.М. Чистяков и другие видные ученые. Согласно истории методика преподавания русского языка в кыргызской школе как одна из отраслей педагогики начала активно разрабатываться в 40-50-х годах прошлого столетия ученымиметодистами П.И. Харакозом, В.П. Петровым, Г.И. Хорольцом, Л.А. Шейманом, И.А.Батмановым и др. Большой вклад в развитие методики обучения русскому языку в кыргызской школе внесли: Орусбаев А.О., Тагаев М.Дж., Добаев К.Д., Дарбанов М.Э., Дербишева З.К. и др. Однако с распадом в начале 90-х годов Советского Союза и обретением независимости Кыргызской Республикой принципиально изменились роль и место русского языка не только в обществе, но и в системе образования. Главные причины сужения сферы русского языка за последние 20 лет независимости таковы. Во-первых, разрушившаяся единая советская система образования, стремительная дерусификация культурного и языкового пространства, как следствие - миграция носителей языка, отток квалифицированных кадров, сокращение часов, отведенных на преподавание русского языка в пользу других иностранных языков и др. Однако, несмотря на сокращение сферы применения русского языка, потребность как языка межнационального и международного общения пока еще 352 остается достаточно высокой. Из менее чем половины кыргызстанцев (47,3%), владеющих вторым языком (среди которых - русский, кыргызский, узбекский, турецкий, английский, французский, немецкий и прочие), значительная часть (83,1%) общается по-русски. Кыргызстанский лингвист М.Дж. Тагаев отмечает, что для полноценного развития государства, приобщения этноса к мировому образовательному, научному и культурному пространству, к новым технологиям недостаточно одного, пусть даже достаточно развитого языка. Сейчас здравомыслящая элита общества и большинство населения страны понимает, что национальная ограниченность – это путь в никуда. В этой связи проблемы межкультурной коммуникации и выбора языка-посредника между странами СНГ и мировым сообществом стоят особенно остро в настоящее время. На эту роль в Кыргызстане претендуют многие языки: русский, английский, турецкий, китайский и др. [1]. Особенно заметна в последнее время экспансия турецкого языка. В настоящее время активно развивается сотрудничество Кыргызстана в области образования с Турецкой Республикой. Турция первой из государств мира признала государственную независимость Кыргызской Республики и установила с ней дипломатические отношения 24 декабря 1991 года. Открытие турецкого посольства в КР в апреле 1992 года стало новой вехой в развитии двусторонних дружественных отношений. Турция является одной из приоритетных стран, с которыми Кыргызстан особенно тесно сотрудничает. Она имеет очень выгодное геополитическое положение, находясь на стыке Европы и Азии, имеет железнодорожные, морские, воздушные пути сообщения. Немалую роль играет и ее стремление расширить свое присутствие и влияние в Центрально-Азиатском регионе. Турецкое управление по сотрудничеству и развитию при Аппарате Премьер-министра Республики Турция (ТИКА) было основано в 1992 году, после распада Советского Союза и Восточноевропейского Социалистического Блока, с целью предоставления технической помощи развивающимся странам и развития с ними отношений в сфере экономики, торговли, техники, культуры, образования и социального развития с помощью проектов и программ ТИКА. Управление ТИКА начало свою деятельность и в Кыргызской Республике в 1992 году и до сегодняшнего дня осуществляет проекты и программы сотрудничества в сфере экономики, торговли, техники, образования и в социальной сфере. В 2013 году двадцатилетие своей деятельности в нашей стране отметило Международное образовательное учреждение (МОУ) «Себат». Кыргызско-турецкие лицеи «Себат» функционируют практически во всех областях Кыргызской Республики - 9 мужских и 5 женских международных лицеев. Обучение в них платное, мальчики и девочки учатся раздельно. Живут дети в общежитиях и домой приезжают лишь на выходные. Также в рамках турецкой образовательной ассоциации «Себат»«Себат» функционируют международная школа «Silk Road» и международный университет «Ататюрк-Ала-Тоо». По последним данным, в МОУ «Себат» в Кыргызстане обучается более 9 тысяч человек. Среди них 80% учащихся – это кыргызы, около 7% - русские, 4% - узбеки, около 3% - турки. В Кыргызской Республике ныне действует женские учебные заведения как кыргызско-турецкий лицей Анадолу и профессиональный лицей. В 1995 году в Измире было подписано межправительственное соглашение об открытии в столице Кыргызстана Кыргызско-Турецкого университета «Манас», 353 который со временем стал одним из ведущих вузов страны. Цель учебных программ – подготовка кадров международного стандарта. Основные языки преподавания – кыргызский и турецкий, овладение английским языком является обязательным. Выпускники получают дипломы, признаваемые в Кыргызстане и Турции. Кыргызстанцы с большим интересом изучают культуру и историю Турции и его народа, наследие его великого сына, основателя Турецкой Республики Мустафы Кемаля Ататюрка. В Кыргызстане создан Международный фонд его имени. Один из парков Бишкека носит имя Ататюрка, а памятник Ататюрку по достоинству занял место среди исторических и культурных памятников столицы Кыргызстана. Достоянием широкой публики в нашей стране стал главный труд Ататюрка «Нутук» (Путь новой Турции). В апреле 2002 г. в Национальном театре оперы и балета имени А.Малдыбаева прошла презентация этой книги, изданной в Турции на кыргызском языке. Литература 1. Тагаев М.Дж. Межкультурная коммуникация на постсоветском пространстве (на примере Республики Кыргызстан) // Электронный ресурс: file:///F:/%D1%81%D1%82%D0%B0%D1%82%D1%8C%D0%B8%202016/mezhk ulturnaya-kommunikatsiya-na-postsovetskom-prostranstve-na-primere-respublikikyrgyzstan.pdf 2. Окшаубаева Б., Узакбаева А. Социально-экономические отношения Кыргызской Республики с Турцией // Вестник Иссык-Кульского университета. - 2014. - № 37. Электронный ресурс: http://nbisu.moy.su/_ld/27/2759_IGU_OKSHAUBAEVA.pdf 354 ÜNİVERSİTE SPORLARI VE GÜREŞ Doç. Dr. Atilla PULUR Ülkemizde Güreş Sporu hem ulusal hem de uluslararası seviyede itibar görürken Üniversite Sporları Federasyonu tarafından da sürekli olarak desteklenmiş, bu sporun üniversite gençliğine sevdirilmesi ve popülaritesini kaybetmemesi adına gerekli çalışmalar yapılmıştır. Ulusal alanda bu çalışmaların en somut örneği üniversitelerin güreş sporuna olan katılımının her geçen yıl artması, uluslararası alanda ise ülkemizde düzenlenen ve düzenlenecek olan uluslararası güreş organizasyonlarıdır. Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu, Türkiye Güreş Federasyonu ile birliktelik sağlayarak bu anlamda üzerine düşen görevleri eksiksiz yerine getirmektedir. Aşağıdaki bölümlerde Üniversite Sporları ve Güreş ilişkisi ulusal ve uluslararası boyutlarda sunulmaya çalışılmıştır. 1. ULUSAL BOYUT: ÜLKEMİZDE ÜNİVERSİTE SPORLARI VE GÜREŞ Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu’nun kuruluş tarihi olan 1996 yılından bugüne kadar Üniversite seviyesinde Güreş branşına olan ilgi sürekli olarak bir gelişim göstermiştir. Aşağıda 2000-2016 yılları arasında Güreş branşına katılım istatistikleri verilmiştir; 355 2. ULUSLARARASI BOYUT: 2.1. ÜLKEMİZDE DÜZENLEDİĞİMİZ ULUSLARARASI ORGANİZASYONLAR Güreş, hem Uluslararası Organizasyon düzenleme hem de Uluslararası Organizasyona katılım bakımından ülkemizin çok başarılı olduğu branşlardan biri olma özelliğini yıllardır sürdürmektedir. Ülkemiz, 1968 yılında İstanbul'da gerçekleştirilen 1. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonası ile İlk Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonasını düzenleyen ülke olma özelliğine sahip olurken, 1998 yılında tam 30 yıl sonra, Ankara, 3. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonasına evsahipliği yapmıştır (Kaynak: http://fisu.net/en/FISU-Wrestling3585.html). 2005 yılında İzmir’de gerçekleştirilen 23. Dünya Üniversiteler Yaz Spor Oyunlarında (23. Summer Universiade) Güreş, Seçmeli Branş olarak ülkemiz tarafından seçilerek organizasyonu çok başarılı ve rekor katılım (40 ülke, 340 sporcu) ile gerçekleştirilmiştir. Ve ülkemizdeki 4. Uluslararası Güreş Organizasyonu 356 12. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonası, 25-30 Ekim 2016, Çorum 12. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonası, Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın katkılarıyla 25-30 Ekim 2016 tarihleri arasında Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu ve Hitit Üniversitesi işbirliğinde Çorum'da düzenlenecektir. Dünyada, hem Yaz Spor Oyunlarını (23. Summer Universiade, İzmir) hem de Kış Spor Oyunlarını (25. Winter Universiade, Erzurum) düzenleyen sayılı ülkelerden biri olan ülkemiz, bu konuda Uluslararası Üniversite Sporları Federasyonu (FISU) ve tüm dünyanın takdirini toplamış olup 12. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonasıyla ülkemizde düzenlenen uluslararası organizasyon listesine yine büyük bir organizasyonu eklemiştir. 40 ülkeden yaklaşık 450 sporcunun katılımının beklendiği 12. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonasında da geçmiş yıllardaki başarımızın süreceğine inanıyoruz. 2.2. KATILDIĞIMIZ ULUSLARARASI ORGANİZASYONLAR & DERECELER Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu olarak 1996 yılından bugüne kadar düzenlenen tüm Uluslararası Güreş Organizasyonlarına (Dünya Şampiyonası ve Seçmeli branş olarak Dünya Üniversiteler Yaz Spor Oyunlarında) katılmaktayız. Aşağıda bugüne kadar katıldığımız organizasyonlar verilmiştir; YIL ORGANİZASYON-ŞEHİR (ÜLKE)__________________________________ 2014 11. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonası - Pecs (Macaristan) Serbest: 2 altın-1 gümüş-3 bronz Greko-romen: 2 altın-3 gümüş-2 bronz 2013 26. Dünya Üniversiteler Yaz Spor Oyunları-Seçmeli Branş – Kazan (RUS) Serbest: 1 altın- Greko-romen: 1altın-1 bronz 2012 10. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonası - Kuortane (Finlandiya) Serbest: 2 altın-1 gümüş-2 bronz Greko-romen: 2 gümüş-2 bronz / Bayanlar: 1 bronz 2010 9. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonası - Torino (İtalya) Serbest: 1 gümüş-1 bronz Greko-romen: 1 altın-1 gümüş-4 bronz / Bayanlar: 1 bronz 2008 8. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonası - Thessaloniki (Yunanistan) Serbest: 3 gümüş-2 bronz Greko-romen: 2 altın-2 bronz 2006 7. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonası - Ulaanbaatar (Moğolistan) 357 Serbest: 1 gümüş Greko-romen: 3 altın-1 bronz 2005 23. Dünya Üniversiteler Yaz Spor Oyunları-Seçmeli Branş – İzmir Serbest: 1 altın-2 gümüş-2 bronz Greko-romen: 2 altın-2 gümüş / Bayanlar: 1 gümüş 2004 6. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonası - Lodz (Polonya) Serbest: 1 gümüş Greko-romen: 1 altın-1 gümüş-3 bronz 2002 5. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonası - Edmonton (Kanada) Serbest: 2 altın-1 gümüş Greko-romen: 2 altın-2 bronz 2000 4. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonası - Tokyo (Japonya) Serbest: 2 altın-1 gümüş-1 bronz Greko-romen: 2 altın-1 gümüş-3 bronz 1998 3. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonası - Ankara (Türkiye) Serbest: 3 altın-1 gümüş-1 bronz Greko-romen: 1 altın-4 gümüş 1996 2. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonası - Tahran (İran) Serbest: 1 altın-1 gümüş-1 bronz Greko-romen: 2 altın-4 gümüş 1996-2016 YILLARI ARASINDA TOPLAMDA 33 Altın-33 Gümüş-35 Bronz madalya ÜLKEMİZE KAZANDIRILMIŞTIR Türkiye Üniversite Sporları olarak Türk güreşine olan ilgimiz ve katkımız artarak devam edecektir. Doç.Dr. Atilla PULUR T.Ü.S.F. Başkan Vekili 358