Dokümanı açınız
Transkript
Dokümanı açınız
İNSANSIZ HAVA ARAÇLARI VE HAVA GÜCÜ TEORİSİ HAVA GÜCÜNÜN KULLANILMASI YAKLAŞIMINI YENİDEN DEĞERLENDİRMEYE İHTİYACIMIZ VAR MI? MART 2014 / İSTANBUL HAVA HARP OKULU KOMUTANLIĞI TURAN ÇİÇEK ÖZET Savaşların ve savaş imkanlarının gün geçtikçe farklılaşması, gelişen teknolojinin silah sistemlerini ve değişen siyasetlerin savaş yöntemlerini etkilemesi yirmi birinci yüzyıl savaşlarının geçmişteki örneklerle mukayesesini zorlaştırmış ve hatta yeni taktik ve stratejik yorumları zorunlu kılmıştır. Bu bağlamda geçtiğimiz bir asırlık süreçte savaşlar hantal cephe muharebelerinden çok daha aktif ve sabit özelliklere sahip olmayan dinamik savaşlar haline gelmiştir. Bu değişim sürecinde silah sistemleri ve bilumum teknik imkanlar hem etkileyen hem de etkilenen taraf rolünü oynamıştır. Savaşların cephelerden taşınması sürecinde etkili rol oynayan hava kuvveti gerek bu sürece hızlı uyum sağlaması gerekse bünyesinde gerçekleşen gelişmelerin doğrudan geneli etkilemesi neticesinde süreçte en çok mesafe kat eden ve kendisini en çok geliştiren kuvvet olmuştur. Hava kuvvetinin bu gelişimi kuvvet içerisindeki teknik gelişmeleri de hızlandırmış ve insansız hava araçları gibi sistemlerle teknik bilimin savaş dışı unsurları da etkilemesini sağlayacak gelişmelere imkan sağlamıştır. 1. JEOPOLİTİK TEORİLER - HAVA GÜCÜ Jeopolitik alanda bir çok olayla açıklama amacına yönelik kurallar ve yasalar, sistemli bir şekilde düzenlenerek teoriler şeklinde ortaya konmuşlardır. Jeopolitiğin ilgi alanının, uygulamadaki etkinliğinin, bugüne kadarki gelişmelerin anlaşılması ve bu alandaki düşünürlerin tanınması için teori niteliğindeki görüşlerin bilinmesi gerekir. 1.A. KARA HAKİMİYET TEORİSİ İlk jeopolitik teori olarak sunulan bu teori İngiliz Halford J. Mackinder tarafından ortaya konmuştur. Jeopolitik bilimi ile ilgili esas görüşlerini İngiliz Kraliyeti Coğrafya Cemiyetine sunduğu Tarihin Coğrafya Mihveri (The Geographical Pivot of History-1904) adlı tebliğinde açıklamıştır. Bu sunuş bazı araştırmacılar tarafından jeopolitikanın temel çalışması olarak nitelendirilir. Bu tebliğde Mackinder daha önceki siyasi coğrafya çalışmalarından esaslar çıkararak jeopolitiğin gelecekteki bilimsel gelişimi için bir çerçeve ortaya koymuştur. Mackinder, gücün ve dolayısıyla bu güce sahip devletlerin, kara ve deniz gücü (devletleri) olarak sınıflandırılabileceğini ve tarihi süreç içerisinde kara ve deniz gücü dengelerinin değişebildiğini, fakat yeni uluslararası global sistem içerisinde dünya egemenliğini kara güçlerinin sağlayacağını savunmuştur1 1 Mackinder, Democratic Ideals and Reality, s. 262. 1.B. DENİZ HAKİMİYET TEORİSİ Dünya hakimiyeti için deniz hakimiyeti esasını savunan bu teori, Amerikalı Amiral Alfred Thayer Mahan (1840-1914) tarafından geliştirilmiştir. Mahan, Amerika Deniz Kuvvetlerinde görevli bir Amiral ve tarihçidir. 1886-89 ve 1892-93 tarihleri arasında, donanma tarihi ve stratejileri konusunda ders verdiği Amerika Deniz Harp Kolejinde başkanlık görevinde bulunmuştur. Jeopolitikçi jeopolitik kavramını kullanmayan Mahan, eserlerinde deniz kuvvetlerinin rolünü inceleyerek dünya gücü olabilmek için denizlere hakim olmanın gereğini vurgulamıştır2. 1.C. HAVA HAKİMİYET TEORİSİ İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ortaya atılan bu teoriye göre hava gücü deniz ve kara güçlerinin üstünde ve onları kuşatan bir yapıya sahip olmalıdır. Bu teoriye göre: "Havaya hükmeden bir millet tüm dünyaya hakim olur. Bu sebeple havacılıkta daima üstün olmak gerekir." Teorisi esas itibariyle Mackinder'in Heartland teorisine karşıt değildir fakat teorinin uygulamadaki esaslarını belirler niteliktedir. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ortaya çıkan ve hava gücüne dayanan bu yeni egemenlik kavramı hızla gelişmeye başlamıştır. Buna göre hava araçları daha önceleri mevcut bulunan deniz, dağ, çöl gibi engellerin etkisini değiştirmiştir. Mackinder'in Heartland bölgesine dayanan kara gücünün, deniz gücünün direkt etkisinden korunmuş olabilme olasılığını bu bölgenin tavanını aşmak suretiyle yok etmiştir. Yine hava gücü, deniz gücünün dayandığı hareket kolaylığından daha fazla bir serbestliğe ve onun ulaşamayacağı noktalara erişme gibi üstünlüklere sahiptir3. Araç teknolojisinin hızla gelişmesiyle beraber ortaya çıkan yeni savaş sistemleri jeostratejiyi tamamen değiştirmiştir. Bu gelişim hava hakimiyet teorisi ile birlikte uzay hakimiyeti olarak söylenebilecek yeni kavramların ve düşüncelerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Günümüzde yaklaşık olarak denk kuvvetlere sahip bölgesel güçler arasındaki mevcut durum, silahlanma projelerinin karşılıklı olarak reaktif hamleler şeklinde yürütülmesini ve taraflar arasındaki kuvvet dengesinin daima gözetilmesini gerekli kılmaktadır. Olası harekatlar coğrafyadan bağımsız olarak düşünülemediği için karar vericiler kuvvetlerin bölgesel güç üstünlüklerine ihtiyaç duymaktadırlar. Bu süreçte geliştirilen teorilere yeni bir açı kazandıran hava gücü teorisi gücün, dost ve düşman kuvvetlerin güçlerinin mukayeseleri neticesinde tespiti sürecini ortaya çıkarmıştır4. 2 MAHAN Alfred Thayer, The Influence of Sea Power upon History, Boston, Little-Brown, 1890, s. 32-65. İŞCAN İsmail Hakkı, Uluslararası İlişkilerde Klasik Jeopolitik Teoriler ve Çağdaş Yansımaları, Uluslararası İlişkiler, 2004, s. 66 - 67. 4 ARSLAN, YÜCEL, KANDAKOĞLU, ALVER, ÖZDEMİR, Hava Gücünün Bölgesel Mukayesesi, Havacılık ve Uzay Teknolojileri Dergisi, 2011, s. 34. 3 2. İNSANSIZ HAVA ARAÇLARI İnsansız hava araçları kendi güç sistemi olan, ölümcül olan ve olmayan faydalı yük taşıyan, otomatik olarak veya uzaktan komuta sistemi ile uçurulan pilotsuz hava araçlarıdır. Balistik ve yarı balistik füzeler, seyrüsefer füzeleri ve toplarla fırlatılan mühimmatlar İnsansız hava aracı olarak kabul edilmemektedir5. Diğer bir ifade ile içinde insan olmayan, uzaktan kumanda ile yönlendirilebilen veya otonom olarak kendisini yönlendiren veyahut ikisi bir arada işleyebilen, faydalı yükleri ana gövdesine yüklenip çıkarılabilen, görev sonu geri dönerek iniş yapabilen araçlardır6. Askeri amaçlarla kullanılan modern İnsansız hava araçlarının 1970’lere giden 40 yıllık tarihinden bahsetmek mümkündür. İHA’ların askeri amaçlarla kullanımında 2000 yılı sonrası, silahlı İHA’ların yaygın kullanımı gibi pek çok önemli gelişmenin olduğu görülmektedir. İHA’ların silahlı modelleri bulunmakla birlikte tüm ordularda çoğunlukla gözetleme ve hedef tespiti gibi istihbarî amaçlarla kullanılmaktadır. Farklı platformlardan uzaktan yönlendirilen bu araçlar, artık binlerce mil uzaktan uydu haberleşmesi kanalıyla kontrol edilebilmektedir. İHA’larda halen mevcut olan veya yakın zamanda kazandırılması öngörülen askeri amaçlara dönük yetenekler şu şekilde sıralanabilir: 5 Keşif, taktik keşif ve gözetleme Bomba veya füzeli hava atakları Endirekt (görmeyerek) atışlar için ileri gözetleyicilik Özel operasyonlar ve psikolojik harekat Sınırların kontrolü ve korunması Mayın arama ve imha Sağlık ve askeri malzeme bütünleme ikmali Kaçakçılık ile mücadele Kimyasal, biyolojik ve radyolojik tarama Denizcilikte gemi tanıma ve tecrit Muharebe arama ve kurtarma Hava radyolink ve role görevi Noktadan noktaya kargo teslimi Hava durumu veri toplama7 AKYÜREK Salih - YILMAZ Mehmet Ali - TAŞKIRAN Mustafa, İnsansız Hava Araçları - Muharebe Alanında ve Terörle Mücadelede Devrimsel Dönüşüm, BİLGESAM Yayınları, 2012, s. 1. 6 İlkut Taha TASLI, Terörle Mücadele’de İnsansız Hava Araçları, 2011, s. 2. 7 AKYÜREK Salih - YILMAZ Mehmet Ali - TAŞKIRAN Mustafa, İnsansız Hava Araçları - Muharebe Alanında ve Terörle Mücadelede Devrimsel Dönüşüm, BİLGESAM Yayınları, 2012, s. 1. 2.A. GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE İNSANSIZ HAVA ARAÇLARI İlk olarak 20. yüzyılın başlarında mühimmat taşıyan hava taşıtları - gezici mühimmat şeklinde ortaya çıkan insansız hava araçları başlangıçta programlanmalarındaki güçlükler ve kontrol edilmelerinin zorluğu sebebiyle rağbet görmediler. İlerleyen süreçte İkinci Dünya Savaşı ile birlikte Alman yapımı V-1'lerin savaşlarda yerini alması insansız hava araçlarına tekrar yoğunlaşılmasını sağladı. V-1'ler daha çok bombardıman görevlerinde kullanıldı ve ilk insansız bombardıman uçağı oldular8. Aynı dönemde V-1'lerin rampalarını imha etmeleri amacıyla Amerika Birleşik Devletleri tarafından geliştirilen BQ-7'ler ise bu görevlerini yerine getirmekle birlikte ilk karşı tedbir insansız hava araçları oldular. 1960'larda jet motoru sistemlerinin hızlı gelişmeleri ile birlikte insansız hava araçları muharebe sahalarında daha sık kullanılmaya başlamıştır. Aktif olarak 1973 ve 1982 yıllarında İsrail tarafından kullanılan insansız hava araçları keşif-gözetleme, sahte hedef, hedef saptırma gibi görevleri yerine getirmişlerdir. Takip eden dönemde 1991 Körfez Savaşı'nda ve Kosova'da kullanılan insansız hava araçları, lazer işaretleyicilerin ve hafif füze sistemlerinin de entegreleri çalışmalarını hızlandırmıştır. 2000’li yıllarla birlikte Amerika Birleşik Devletleri’nin sahip olduğu Predator B ve Reapor modeli İHA’lara silah ve füze sistemlerinin monte edildiği görülmektedir. Yine aynı dönemde, mayın arama, sağlık malzemesi bütünleme ikmali, kuvvet koruma görevleri de insansız hava araçlarının rolü olarak tanımlanmıştır. İlerleyen yıllarda ise İngiltere, İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri tarafından muharip insansız hava araçları çeşitli yer ve zamanlarda birçok harekâtta kullanılmıştır. 3. GELİŞEN TEKNOLOJİ VE İNSANSIZ HAVA ARAÇLARI Askerî teknolojik gelişmelerdeki evrimsel sıçramalar, yüksek etkinlikteki silah sistemlerinin üretilmesine yönelik yeni açılımlara neden olmuştur. Gelişmeler bazen de çok yönlü tehditlerin etkisiyle yeni taktik ihtiyaçların karşılanmasına yönelik amaca ya da uygulamaya özel araştırma-geliştirme çalışmaları ile gerçekleştirilmektedir. Böylece karşılıklı etkileşim içerisinde gelişen silah teknolojisi ve muharebe sahası taktik ihtiyaçları, uzun dönemde sivil uygulamalarda da dönüşüm yapabilecek öncü teknolojilerin keşfedilmesine neden olmuştur. Teknolojinin birçok alanında askeri gelişmelerin temel oluşturduğunu görebiliriz9. 20. yüzyılda kullanılmaya başlanan ve günümüzde en güçlü savaş makinesi olarak nitelendirilen uçak gemileri; dünyanın herhangi bir yerine mesafe tanımaz hareket yeteneğine, savunma sistemleriyle kendi korumasını büyük oranda gerçekleştirebilecek ve üstün hava gücüyle zafer kazanabilecek imkân ve kabiliyete sahiptirler. 8 AKYÜREK Salih - YILMAZ Mehmet Ali - TAŞKIRAN Mustafa, İnsansız Hava Araçları - Muharebe Alanında ve Terörle Mücadelede Devrimsel Dönüşüm, BİLGESAM Yayınları, 2012, s. 4. 9 KINCAL Ali, Japon Kalkınması, Dokuz Eylül İ.İ.B.F. İktisat Bölümü, s. 3 Amerika Birleşik Devletleri’ne ait bir uçak gemisinin hava gücünün dünyadaki ülkelerin %70’inden fazlasının sahip olduğu hava gücünden üstün olduğu bilinmektedir10. Uçak gemilerinin dikey kalkış ve iniş yapabilen savaş uçağı teknolojisiyle de gelecekte boyutlarının küçüleceği ancak hareket kabiliyetlerinin artacağı değerlendirilmektedir. İnsansız hava araçlarından uydu sistemlerine kadar; keşif ve gözetlemenin hava araçlarıyla yapılması, geniş bir alanda hızlı bir kontrol imkânı yaratmıştır. 21. yüzyılda savaş makinelerin baş döndürücü hızla geliştiğini görmekteyiz. Savaş teknolojisi alanında İnsansız hava araçları, Süpersonik hava araçları, Manyetik sistemler, Lazer sistemler hızla gelişimini sürdürmektedir. USAF’un YAL-1 Airborne Laser uçağı gelecekte hava hâkimiyet şartlarını değiştirecek türden bir uçağa benziyor. Uçak havada kendisine yöneltilen füze vb. mühimmatları havada lazer sistemi ile imha ediyor11. (Resim 1) İnsansız hava araçlarından uydu sistemlerine kadar; keşif ve gözetlemenin hava araçlarıyla yapılması, geniş bir alanda hızlı bir kontrol imkânı yaratmıştır. Günümüzde insanız hava araçlarındaki gelişim birçok örnek ile karşımıza çıkmaktadır. Northrop Grumman önderliğinde geliştirilen mini, taktik, operatif ve stratejik seviyede birçok insansız hava aracı geliştirilmiştir. Stratejik seviyede Northrop Grumman’ın Global Hawk İnsansız hava aracı yüksek irtifa uçuşu, uzun sürede havada kalış ile hava hakimiyetinde büyük bir avantaj sağlamaktadır12(Resim 2). Son olarak yine Northrop Grumman şirketinin ürettiği ve USA NAVY ve USAF’da kullanılan Aircombat X-4713(Resim 3) serisi İHA’sı, teknolojik gelişmelerin, insansız hava araçları üzerinde dolayısı ile hava hâkimiyeti üzerinde büyük etkisi olduğunu gösteriyor. 3.A. İNSANSIZ HAVA ARAÇLARINDAKİ TEKNOLOJİK GELİŞMELER İHA’lar sahip oldukları elektro-optik kameralar, sensörler, radarlar ve silah sistemleri ile hem muharebenin gidişatını değiştirme yeteneğine sahiptir hem de gerçek zamanlı hedef tespiti ve muharebe değerlendirme kabiliyetiyle komutanlara bilgiye erişim noktasında büyük imkânlar ve esneklikler sunmaktadır. Bu yetenekler, bu teknolojilere sahip olmayan veya muharebede bu yeteneği saf dışı bırakılan kuvvetler için ise yukarıdaki avantajların hepsini risk hanesine taşımaktadır. Geleceğin İHA sistemlerini yaratma ve bu sistemleri geliştirme noktasında ana ar-ge konularının ne olduğu, en temel ilgi alanlarından birisi durumundadır. ABD Kongresi için hazırlanan 2012 yılına ait bir rapor14 ile ABD Savunma Bakanlığına ait farklı bir rapor15 İHA araştırmaları ve yatırımları için aşağıdaki beş temel konuya işaret etmektedir; birlikte çalışabilirlik, güvenilirlik, otonomi, motor sistemleri/teknolojileri, faydalı yükler ve silah sistemleri. 10 UŞAKLI Ali Bülent, Savaşın Dönüşümünde Teknolojik Gelişmelerin Etkisi, s. 62. ÁGOSTON Tıbor, High energy laser weapons, Miklós Zrínyi National Defence University,s. 332. 12 KİNZİG Bill, Global Hawk Systems Engıneerıng Case Study. 13 FERGUSON Michael, X-47A/B. 14 GERTLER Jeremiah, U.S. Unmanned Aerial System, 2012, s.16. 15 WEATHERİNGTON Dyke, Future of Unmanned Aircraft Systems in a Fiscally Constrained Environment. 11 Birlikte çalışabilirlik Büyük bir muharebe alanında gerçekleştirilen müşterek bir harekatta farklı kuvvetler tarafından kullanılan sayısız İHA yer sistemleri arasında kesintisiz bir iletişim ve senkronizasyon olması ve bu sistemlerin bir diğeriyle yapı ve teknolojik olarak uyumlu olması yanında farklı kuvvetlerin ihtiyaçları temelinde ortak kullanılabilmesi gerekmektedir 16. İHA sistemlerinin senkronize olarak etkin şekilde yönetilmesi ve bilgi paylaşımı konusunda iletişim hatlarının uydu haberleşme linkleri üzerinden yapılması çok büyük avantajlar yaratmakta ve sistemlerin etkinliğini artırmaktadır. Veri yoğunluğundan bağımsız ve limitsiz daha geniş bir bant genişliği imkânı sunan uydu haberleşme sistemleri diğer taraftan daha fazla veri hareketliliği ve yoğunluğu da getirmektedir. İHA sistemleri arasında farklı araç ve sistemler arası ara yüzler ile bilginin paylaşımı ve koordinesi de gerekmektedir17. Güvenilirlik Geleceğe dönük İHA çalışmalarında öne alınan ikinci konu olan “güvenilirlik”, araçların kaybı ile sonuçlanan kazaların azaltılmasına dönük tedbirlerin üretilmesidir. Pilotlu uçaklara göre daha ucuz olsa da taktik düzey ve üzerindeki İHA’lar kaybedilmesi göze alınamayacak kadar (10-20 milyon dolar) pahalı araçlardır. İHA’ların kaza kırım oranları genel olarak pek çok pilotlu uçak modeline göre daha yüksektir. 2005 yılı pilotlu uçak ve İHA’ların 100.000 uçuş saati için kaza oranları Tablo-1 de verilmiştir. Bu kayıplar düşünüldüğünde, araçlarla ilgili öne alınan “güvenilirlik” prensibinin önemi daha fazla öne çıkmaktadır. Bu önemi nedeniyle; personel hatası, mekanik veya elektronik sistem hataları ve düşman unsurlarının etkili olabildiği kaza kırım sayısının azaltılması, yeni nesil araç temini, üretilmesi ve kullanımında dikkate alınabilecek tedbirleri öne çıkarmaktadır18. Özerk Çalışma (Otonomi) Geleceğin İHA hedefleri ve yatırımları için öngörülen üçüncü öncelikli konu başlığı “otonomi” olarak ifade edilmiştir. Bu özellik, müdahalesiz olarak otonom iniş-kalkış ve uçuş yeteneğidir. Pek çok teknolojik gelişmenin bir sonucu olarak, insan müdahalesi olmadan uçabilecek otomatik pilot sistemine sahip İHA sistemleri üzerinde çalışılmakta ve bu konu farklı platformlarda tartışılmaktadır. 16 AKYÜREK Salih - YILMAZ Mehmet Ali - TAŞKIRAN Mustafa, İnsansız Hava Araçları - Muharebe Alanında ve Terörle Mücadelede Devrimsel Dönüşüm, BİLGESAM Yayınları, 2012, s. 25. 17 GERTLER Jeremiah, U.S. Unmanned Aerial System, 2012, s.16. 18 AKYÜREK Salih - YILMAZ Mehmet Ali - TAŞKIRAN Mustafa, İnsansız Hava Araçları - Muharebe Alanında ve Terörle Mücadelede Devrimsel Dönüşüm, BİLGESAM Yayınları, 2012, s. 25. Tehlikeli veya yüksek riskli olan, insan odaklanmasının zayıflayacağı derecede uzun süreli, aşırı dikkat sarf etmeyi gerektiren durumlarda veya monoton görevlerde İHA Sistemlerinin kullanımı, uzun zamandır üzerinde yoğun olarak çalışılan ve uygulama alanı bulan bir konudur. Terminoloji konusunda süregelen bir tartışma olsa da; gerçekte, insansız sistemlerde “insan” kavramı, döngü içinde her zaman mevcuttur. Ancak, operatör; insansız aracın görevi ile ilgili komuta, kontrol, izleme ve değerlendirme işlevlerini; çoğunlukla yerde, bazen başka bir araçta görev yaparak yerine getirir, İnsansız araç, sahip olduğu özerklik (otonomluk) seviyesine göre görevini müdahale olmaksızın yerine getirir. Teknolojinin ilerlemesi ve güvenilir alt sistemlerin üretilmesi ile bu seviye çok üst düzeylere ulaşmış ve insansız araçlar, hareketlerini ve hatta görevlerini kendi kendilerine kararlar üreterek (hatta en uç noktada “öğrenerek”) sürdürebilir hale gelmektedir. Böylece insansız araçlar, uzaktan yönetilen makineler olmaktan, robotik sistem olmaya doğru yönlenmişlerdir.”19 Motor sistemleri / teknolojileri İHA’larda geliştirilmek istenilen dördüncü unsur ise motor sistemi ve teknolojisidir. İHA’ların uzun sürede havada kalması, daha az sorun çıkarması ve daha az insan müdahalesi hava hâkimiyetinin sağlanması adına büyük bir avantaj sağlamaktadır. Daha uzun süreler havada kalış sağlayan yakıt hücreleri, bunu destekleyen biyolojik model temelli aerodinamik yüzeylendirmeler ve yüksek özellikli hafif bileşenlere dönük laboratuar çalışmaları, uçuş sürelerini uzatan, İHA teknolojileri ile ilgili bütünleşik alanlar olarak öne çıkmaktadır. Algılama ve kaçınma sistemleri ile mikro avionik ve seyrüsefer sistemleri, itki ve yakıt sistemleri ile birlikte, İHA sistemleri pazarında takip edilmesi gereken teknoloji alanları olarak öne çıkmaktadır20. İçten yanmalı motorlara sahip İHA’lar için uçuş süresini belirleyen temel faktör, yakıt taşıma kapasitesidir. Bu araçlara havada yakıt ikmali yapacak ve uçuş sürelerini uzatacak sistemler geliştirilmeye devam edilmektedir. Daha uzun süre havada kalma Faydalı yükler ve silah sistemleri İHA’lar çoğunlukla silahsız kullanılmakla beraber, silahlı İHA’ların önemi gün geçtikçe artmaktadır. İHA’ların yük taşıma sınırı düşünüldüğünde yerleştirilen mühimmatın önemi ortaya çıkmaktadır. İHA’lar için üretilen yeni mühimmatlar bu sorunun üstesinden gelmektedir. Daha küçük füze ve mühimmat sistemlerinin geliştirilmesinin bu yeteneği daha küçük İHA’lar için de mümkün kılacağı düşüncesinden hareketle firmalar yeni füze ve mühimmat modelleri üzerinde çalışmaktadır. Bunlardan birisi de Raytheon firması tarafından üretilen Griffin isimli küçük taktik mühimmattır (Small Tactical Munition- STM). 65 cm boyu ve altı kilo ağırlığı ile öne çıkan bu yeni mühimmat ve benzeri yeni ürünler, daha küçük boyuttaki pek çok İHA modelinin silahlı hale getirilmesini ve bu sayede silahlı İHA sayısının artırılmasını da sağlayacaktır. 19 20 Savunma Sanayi Müsteşarlığı, “Türkiye İnsansız Hava Aracı Sistemleri Yol Haritası (2011-2030)”, s.25.) Savunma Sanayi Müsteşarlığı, “Türkiye İnsansız Hava Aracı Sistemleri Yol Haritası (2011-2030)”, s.7.) SİHA’lara özel durumlarda ve gerekli olduğunda savunma sistemlerinin yerleştirilmesi mümkündür ve bu konuda örnekler de bulunmaktadır. 2003 yılı Mart ayında İkinci Körfez Harekatı’nda bir Predatörün Irak savaş uçağı ile karşılaştığı ve sahip olduğu havadan havaya Stinger füzesini vurulmadan önce ateşlediği rapor edilmiştir.137 Bu örnek de göstermektedir ki; bugüne kadar ki kullanım amaçları hava muharebesi olmayan SİHA’lar, bu konuda pek çok dezavantajı bulunmakla birlikte, istendiği takdirde özel durumlarda ve sınırlı amaçlarla hava muharebelerinde de kullanılabilir veya en azından modifiye sonrası bu tarz karşılaşmalarda kendini savunabilir. Yukarıdaki örneğin, bu yeteneğin bir ön adımı olarak değerlendirilmesi de yanlış olmayacaktır. SİHA’ların savunma sistemlerine sahip olması durumunu, görev ve sınırlı faydalı yükler için bir öncelik meselesi olarak görmek daha doğru olacaktır21. 4. İNSANSIZ HAVA ARAÇLARINDAN HAVA GÜCÜ BAĞLAMINDA BEKLENTİLER İnsansız hava araçlarının geleceğini tahmin edebilmek için İHA’ların şu an ki durumları ve potansiyel kullanımlarını inceleyen anketler ve tahminler yapılmaktadır. Bu anket ve tahminlerde İHA’ların teknik, siyasi ve sosyal konulardaki kısıtlamaları göz önüne alınmaktadır. Güvenlik ve istikrar harekâtları esnasında hava ve uzay gücü, çatışmaların sona erdirilmesinde önemli katkılar sağlamaya devam edecektir. Hava gücü, doğal görev tipleri ve ayırt edici özellikleri ile önemli bir rol oynamaktadır. Bilgi üstünlüğü ve hızlı küresel intikal, çatışma öncesi safhanın başlangıcında önemlerini ortaya koymaktadır. Hava gücünün hassas taarruz kabiliyeti ve yıkıcı gücünü kullanmaksızın hiçbir silahlı çatışma sona erdirilemez. Ancak hava gücünün tek rolü yalnızca güç kullanımı ile sınırlı değildir. Ayrıca, hava ve uzay gücü yetenekleri sayesinde harp sonrası dönemde de önemli bir rol oynamaktadır22. Elektronik ve Havacılık teknolojilerindeki son gelişmeler, İHA harekâtında yeni uygulamaları da beraberinde getirmiştir. Günümüzde İHA’lar komuta kontrol, istihbarat, görüntüleme ve keşif anlamında çok önemli harekât kabiliyetleri sağlamaktadır. Bunların ötesinde İHA’lar, harpteki önemini kanıtlamış IHA’ların silahlı versiyonu olan Taarruz İnsansız Uçak Araçları(TİHA)’na dönüşmüştür. İHA’larla birlikte hava ve uzay gücünün yeni bir boyutlara ulaştığı yadsınamaz bir gerçektir. Harp alanında İHA ve TİHA’ların kullanımı, pilotların kaybını yüksek G yüklerini ve zorlayıcı uçuş koşullarını ortadan kaldırmaktadır. Faydalı olduğunu ispatı olarak İHA, hava savaşı kabiliyetlerine yönelik katkıları için yeni yollar bulmak adına geniş araştırmalara ve yatırımlara yatkın gözükmektedir. 21 AKYÜREK Salih - YILMAZ Mehmet Ali - TAŞKIRAN Mustafa, İnsansız Hava Araçları - Muharebe Alanında ve Terörle Mücadelede Devrimsel Dönüşüm, BİLGESAM Yayınları, 2012, s. 31. 22 KÖK Tamer, İnsansız Hava Araçlarının Güvenli Kullanımı İçin Spektrum İhtiyaçlarının Belirlenmesi İle İlgili Öneriler, İstanbul, 2012, s.94. Taktik silahlar ve elektronik harp ekipmanları ile gelişen yeni boyutlar, gelecekteki gelişmelere sadece bir basamak oluşturmaktadır. İnsansız hava araçları başta olmak üzere havacılık ve uzay teknolojisinde yaşanan ve yaşanması muhtemel bu gelişmeler hava gücünün önümüzdeki süreçte de hakim güç olacağı gerçeğini ortaya koymaktadır. SONUÇ Tarihsel süreç içerisinde gelişen savaş teknolojileri ve silah sistemleri savaşların konseptlerini değiştirmiş ve muhtemel savaş stratejilerinin teknik bilgi ve imkanlar dahilinde yeniden tasarlanmasına sebep olmuştur. Yirminci yüzyıl boyunca gelişen süreçte savaşların boyutları daha dinamik ortamlara aktarılmış bu durumda coğrafya gibi statik etmenlerden en az etkilenen kuvvet olan hava kuvvetinin daha etkin rol oynamasını sağlamıştır. Bu kapsamda geliştirilen hava gücü teorisinde hava gücünün önemi vurgulanmakla beraber müşterek harekat yapılarının da etkili hava gücü desteğiyle başarılı olacağı belirtilmiştir. Bu noktada hava gücünün unsurları büyük önem kazanmakla birlikte özellikle geleceğe yönelik tasarımlar öne çıkmıştır. İnsansız hava araçları bu bağlamda hava kuvvetinin hem geleceğe yönelik bir hamlesi hem de hava gücünün muhtemel teknik gelişiminin bir yol haritası olmuştur. RESİM - TABLO RESİM 1: YAL-1 Airborne Laser23 RESİM 2: Global Hawk 24 23 24 ÁGOSTON Tıbor, High energy laser weapons, Miklós Zrínyi National Defence University. KİNZİG Bill, Global Hawk Systems Engıneerıng Case Study. RESİM 3: X-47B 25 Seçilmiş Araçların Kaza Oranları (2005) (100.000 Uçuş Saati İçin) Araç Tipi Araç Adı Kaza Oranı İHA Predator 20 Hunte r 47 Global Hawk 88 Planeer 281 Shadow 191 U-2 6,8 F-16 4,1 Pilotlu Uçak TABLO 1: 2005 yılı pilotlu uçak ve İHA’ların 100.000 uçuş saati için kaza oranları 26 25 26 FERGUSON Michael, X-47A/B DOD’s 75 UAS Roadmap 2005-2030, s. 75. KAYNAKÇA Mackinder, Democratic Ideals and Reality. MAHAN Alfred Thayer, The Influence of Sea Power upon History, Boston, LittleBrown, 1890. İŞCAN İsmail Hakkı, Uluslararası İlişkilerde Klasik Jeopolitik Teoriler ve Çağdaş Yansımaları, Uluslararası İlişkiler, 2004. ARSLAN, YÜCEL, KANDAKOĞLU, ALVER, ÖZDEMİR, Hava Gücünün Bölgesel Mukayesesi, Havacılık ve Uzay Teknolojileri Dergisi, 2011. İlkut Taha TASLI, Terörle Mücadele’de İnsansız Hava Araçları, 2011. KINCAL Ali, Japon Kalkınması, Dokuz Eylül İ.İ.B.F. İktisat Bölümü. UŞAKLI Ali Bülent, Savaşın Dönüşümünde Teknolojik Gelişmelerin Etkisi. ÁGOSTON Tıbor, High energy laser weapons, Miklós Zrínyi National Defence University. KİNZİG Bill, Global Hawk Systems Engıneerıng Case Study. FERGUSON Michael, X-47A/B. GERTLER Jeremiah, U.S. Unmanned Aerial System, 2012. WEATHERİNGTON Dyke, Future of Unmanned Aircraft Systems in a Fiscally Constrained Environment. AKYÜREK Salih - YILMAZ Mehmet Ali - TAŞKIRAN Mustafa, İnsansız Hava Araçları - Muharebe Alanında ve Terörle Mücadelede Devrimsel Dönüşüm, BİLGESAM Yayınları, 2012. Savunma Sanayi Müsteşarlığı, Türkiye İnsansız Hava Aracı Sistemleri Yol Haritası (2011-2030). KÖK Tamer, İnsansız Hava Araçlarının Güvenli Kullanımı İçin Spektrum İhtiyaçlarının Belirlenmesi İle İlgili Öneriler, İstanbul, 2012.
Benzer belgeler
İNSANSIZ HAVA ARAÇLARI VE DEĞİŞEN GÜVENLİK ANLAYIŞI
İsrail tarafından kullanılan insansız hava araçları keşif-gözetleme, sahte hedef, hedef saptırma
gibi görevleri yerine getirmişlerdir. Takip eden dönemde 1991 Körfez Savaşı'nda ve
Kosova'da kullanı...
Ağ Merkezli Savaşta, Aviyonik Sistemleri
AKYÜREK Salih - YILMAZ Mehmet Ali - TAŞKIRAN Mustafa, İnsansız Hava Araçları - Muharebe Alanında ve
Terörle Mücadelede Devrimsel Dönüşüm, BİLGESAM Yayınları, 2012, s. 25.