osmanl? türkçesi - sauport
Transkript
osmanl? türkçesi - sauport
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ OSMANLI TÜRKÇESİ Hafta 9 Yrd.Doç.Dr. Saim YILMAZ Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Sakarya Üniversitesi’ne aittir. "Uzaktan Öğretim" tekniğine uygun olarak hazırlanan bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan izin almadan ders içeriğinin tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayıt veya başka şekillerde çoğaltılamaz, basılamaz ve dağıtılamaz. Her hakkı saklıdır © 2012 Sakarya Üniversitesi 9 ÜNİTE Nesir Örnekleri Okuma Çalışmaları İÇİNDEKİLER 9.1. Vâlidesine Bir Mektûbu 9.1.1. Metnin Günümüz Türk Alfabesiyle Yazımı 9.1.2. Metinde Geçen Kelime ve Tamlamaların Anlamları 9.2. Edebiyâtımızın Devirlere Taksîmi 9.2.1. Metnin Günümüz Türk Alfabesiyle Yazımı 9.2.2. Metinde Geçen Kelime ve Tamlamaların Anlamları 9.3. Çamlıca 9.3.1. Metnin Günümüz Türk Alfabesiyle Yazımı 9.3.2. Metinde Geçen Kelime ve Tamlamaların Anlamları 9.4. Süleymâniye 9.4.1. Metnin Günümüz Türk Alfabesiyle Yazımı 9.4.2. Metinde Geçen Kelime ve Tamlamaların Anlamları 9.5. Mâi ve Siyah’tan 9.5.1. Metnin Günümüz Türk Alfabesiyle Yazımı 9.5.2. Metinde Geçen Kelime ve Tamlamaların Anlamları 9.6. İffet’ten 9.6.1. Metnin Günümüz Türk Alfabesiyle Yazımı 9.6.2. Metinde Geçen Kelime ve Tamlamaların Anlamları 9.7. Değerlendirme Soruları 9.8. Kaynaklar 2 HEDEFLER Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Osmanlıca edebî metinlerde yer alan Arapça ve Farsça terkipleri tanıyabilecek, Kelimelerdeki ekleri ve tamlamalardaki unsurları gösterebilecek, Günümüz Türk alfabesine doğru bir şekilde aktarımını yapabilecek, Metinde geçen kelimelerin anlamlarını açıklayabilecek, Türkçe, Arapça ve Farsça kelimeleri seçebilecek, Osmanlıca matbu başarabileceksiniz. bir edebî metni doğru bir şekilde okumayı ÖNERİLER Bu üniteyi daha iyi kavrayabilmek için okumaya başlamadan önce; • Verilen metnin günümüz Türk alfabesine aktarımına bakmadan önce kendiniz okumaya ve anlamaya çalışınız. • Okuyamadığınız veya anlamını bilmediğiniz kelimelerin altlarını çiziniz. • Daha sonra “günümüz Türk alfabesiyle yazımı” kısmıyla karşılaştırınız. • Anlamını bilmediğiniz kelime ve terkipleri “kelime ve tamlamaların anlamları” kısmından bularak tekrar ediniz. 3 Nesir Örnekleri Okuma Çalışmaları 9.1. Vâlidesine Bir Mektubu 9.1.1. Metnin Günümüz Türk Alfabesiyle Yazımı Vâlidesine Bir Mektubu Efendim! Benim canımdan ‘azîz olan vâlideciğim Geçen ki aldığım mektubunuzda bir yıldan beri hasta olduğunuzu bildirmiş idiniz, lâkin bundan anladığıma göre canınızla uğraşır mertebeye gelmişsiniz! Öyle ise Efendim niçin bu zamana kadar bildirmediniz? Eğer bildirmiş olaydınız çâr-çâbûk tahsîlin arkasını alıp, şimdiye dek âsitâneye gelirdim; çünkü bundan mukaddem daha kolaylıklar var idi; her ne ise şu günlerde işimi bitirmek üzereyimdir. 4 Eğer hastalığınız pek ağırlaşıyor ise tez bize yazın! Tâ ki ‘avdet etmenin çaresine bakayım; ama yine siz ihmâl buyurmayıp şu hastalıktan kurtulmaya çalışın! Vücûd sağ olmadıktan sonra mal ve mülkü ne yapmalıdır? Sakınıp bu husûsta parayı esirgemeyesiniz! Birkaç tabîbe baktırın! Eğer borç bile edilirse edâsına Allah kerîmdir, hemân siz var olun! Efendim! Şimdi îcâb ediyor ki şu âna kadar gönlümde sakladığım sırları size söyleyeyim, tâ ki ne sana, ne bana, dâğ-ı derûn olsun. Çünkü Benî Âdem bi’t-tab‘i hırslı olduğu âşikârdır, ama bu hırs birkaç türlüdür, benim hırsım şimdiki ‘akıl ve idrâkime bakılırsa biraz geçinecek ile çok hünerden ‘ibârettir. Elhamdülillâhi Te‘âlâ şu genç yaşımda bunlardan bir miktar hissedâr oldum. Lâkin hakîkatte hep senin sâyendedir, zîrâ beni okutturup yazdırttın! 9.1.2. Metinde Geçen Kelime ve Tamlamaların Anlamları Çâr-çâbûk Çok acele, pek acele Arkasını almak Sonuçlandırmak Âsitâne Saltanat merkezi. İstanbul Mukaddem Önce gelen, önceki ‘Avdet etmek Dönmek Hemân (hemen) Daima, her daim Var olmak Mevcut olmak Hemân siz var olun Daima siz mevcut olun, her daim var olun. Îcâb etmek Gerekmek, lazım olmak Dâğ-ı derûn İç yarası, gönül acısı Benî Âdem İnsan oğlu, Adem oğlu bi’t-tab‘i Doğal olarak, tabiatı ile, tabiî, elbette Âşikâr Açık, meydanda, belli Geçinecek Gelir, geçimlik Hüner Beceriklilik, maharet, ustalık, marifet Hissedâr olmak Hisse sahibi 5 9.2. Edebiyâtımızın Devirlere Taksîmi 9.2.1. Metnin Günümüz Türk Alfabesiyle Yazımı Edebiyâtımızın Devirlere Taksîmi Edebiyât târîhinin büyük devirlere taksîminde târîhî icâbâta ri‘âyet zarûrîdir. Türk târîhi yalnız edebiyâtın değil bütün ictimâ‘î müesseselerin tedkîkî husûsunda başlıca üç büyük devre ayrılır ki, biz de edebiyâtımızı buna göre taksîm ettik. 1- İslâmiyet’ten evvel Türk Edebiyâtı 2- İslâm medeniyeti te’sîri altında Türk Edebiyâtı 3- Avrupa medeniyeti te’sîri altında Türk Edebiyâtı Birbirinden tamamen ayrı ve çok bâriz seciyelere mâlik olan bu üç büyük devrede, muhtelif lehçeler edebiyâtlarını, ayrı ayrı ve “takvîmi” bir sıra ta‘kîb ederek tekâmül târîhlerine göre –‘umûmî medeniyet târîhi çerçevesi içinde-îzâha çalıştık. Büyük edebî şahsiyetlere yâhût ba‘zı büyük târîhî cereyânlara göre yaptığımız tâlî taksîmâtta da –a‘zamî derecede- ‘indî taksîmâttan uzak kalmaya ve târîhî îcâbâta ittibâ‘a gayret ettik. Kezâlik muhtelif lehçeler edebiyâtları dâhilinde husûsî bir hatt-ı tekâmül ta‘kîp eden ba‘zı zümre edebiyâtlarını da yine takvîmî sıraya göre nazar-ı i‘tibâra aldık; ve edebiyâtın ‘umûmi tekâmülü arasında onun husûsî hatt-ı tekâmülünü de müstakillen göstermek istedik. Bu 6 ‘umûmi esaslar dâhilinde, Türk edebiyâtının tekâmül mecrâsı, hiç olmazsa ana hatları i‘tibârıyla tavazzuh ve tenevvür etmiştir kana‘atindeyiz. 9.2.2. Metinde Geçen Kelime ve Tamlamaların Anlamları Târîhî icâbât Tarihi gerekliliklere Ri‘âyet İtibar etme, uyma, gözetme Zarûrî Mecburi, zorunlu, gerekli İctimâ‘î müesseseler Sosyal müesseseler, kurumlar Tedkîk Araştırma, inceleme Seciye Karakter Mâlik olmak Sahip olmak Takvîmî sıra Kronolojik sıra Tekâmül Gelişme, gelişim ‘Umûmî medeniyet târîhi Genel medeniyet tarihi Târîhî cereyân Tarihi akım Tâlî taksîmât İkinci derecede sınıflama ‘İndî taksîmât Subjektif sınıflama İttibâ‘ Tâbi olma, uyma Kezâlik Bunun gibi, keza Hatt-ı tekâmül Gelişme çizgisi Zümre Topluluk, grup, camia Nazar-ı i‘tibâra almak Dikkate almak ‘Umûmi tekâmül Genel gelişim, gelişme Müstakillen Müstakil olarak, hiçbir yere bağlı olmadan. Bilhassa. Tavazzuh Açıklanma, aydınlanma Tenevvür Aydınlanmış 7 9.3. Çamlıca 9.3.1. Metnin Günümüz Türk Alfabesiyle Yazımı Çamlıca Çamlıca şu ‘âlem-i süflînin semâya en karîb bir mahalli veya semânın arza en yakın bir burcudur denilecek kadar ‘ulvîdir. Çamlıca bir büyük şairin zihni gibi ‘âlem-i bâlâyı kudretten nüzûl eden füyûzâtın her yerden ziyâde mehbiti, müştâk-ı ‘ulviyet olan hayâlâtın her yerden ziyâde mahall-i tarassudu, hâlikini düşünmek ni‘met-i bekâ cûyânesine mütehassir olan bir ruhun arayıp da bulamadığı şu cihânın bir kûşe-i inzivâ-yı müstesnâsıdır. Çamlıca denilen mevki‘-i mümtâz, kudretin ‘atâyâ-yı bedî‘asını câmi‘ bir mücessem levha-i tabî‘atdır. Semâ’nın hiçbir ‘ulvî temâşâsı, hiçbir renk letâfeti, hiçbir rûh-perver manzarası yoktur ki Çamlıca’nın tulû‘unda, gurûbunda, leyl-i mükevkebinde meşhûd olmasın. Tabî‘atın hiçbir revnak-ı safâ-bahşı, hiçbir nokta-i dil-âşûbânesi yoktur ki Çamlıca’nın en güzel kırlarında, o cihân-nümâ mevki‘lerinde nazargâh-ı iştiyâktan kendisini saklayabilsin. 8 9.3.2. Metinde Geçen Kelime ve Tamlamaların Anlamları ‘Âlem-i süflî Süflîlerin âlemi. Dünya âlemi Karîb Yakın Mahal Yer ‘Ulvî Yüksek, yüce ‘Âlem-i bâlâ Üst âlem Nüzûl eden İnen Füyûzât Feyizler Mehbit Bir şeyin indiği yer. İnilecek yer. Müştâk Şevkli, arzulu, özleyen. Hayâlât Hayaller Tarassud Dikkatle bakma, gözle takip etme, gözleme, gözetleme. Mahall-i tarassud Gözleme, gözetleme yeri Hâlik Yaratıcı Ni‘met-i bekâ Sonsuzluk nimeti Cûyân Arayan, isteyen, tâlip olan. Mütehassir Hasret çeken, özleyen Kûşe-i inzivâ-yı müstesnâ Seçkin, müstesna bir inziva köşesi Mevki‘-i mümtâz Seçkin yer. ‘Atâyâ Bahşişler, hediyeler, ihsanlar. Bedî‘a Yüksek estetik değerde olan şey, sanat eseri. ‘Atâyâ-yı bedî‘a Sanat değeri yüksek bağışlar, ihsanlar Mücessem Cisim halinde bulunan. Cisme bürünmüş. Somut Levha-i tabî‘at Tabiat levhası Temâşâ Bakma, seyretme. Manzara. Rûh-perver Ruha ferahlık ve kuvvet veren. Tulû‘ Doğma, doğuş Gurûb Batma, batış Leyl Gece Mükevkeb Yıldızlı Revnâk Güzellik, letâfet. Göz alıcılık, parlaklık. Safâ-bahş Eğlendiren, kederi def eden. Dil-âşûb Kalbi sıkan, yüreğe sıkıntı veren. Cihân-nümâ Dünya haritası Nazar-gâh Bakılan yer, nazar edilen yer. 9 9.4. Süleymâniye 9.4.1. Metnin Günümüz Türk Alfabesiyle Yazımı Süleymâniye Akşam vakti güneş, batmaya yaklaşıp da altın parmaklarını bulutların saçlarına soktu mu, Süleymâniye âbidesi de, bütün gün, içinde kavrulduğu âteşten elbisesini çıkarıp akşamın mor ve yumuşak kaftanını giyer. Bu saatlerde onun muhteşem vücûdu o kadar heybetlidir ki, aşkı ile alakası olmayan her şeye yabancılık duyan bir sevdâlı edâsıyla dünyâdan el etek çekip ma‘nâlı bir sükûna gömülür. İstanbul’un bağrından fışkırmış, bu toprağın, bu suyun, bu havanın ve ölçüsüz bir dehâ ve zevkin infilâkı olan bu dilsiz şark sultânı, yere gömülüşünün üstünden asırlar geçtikten sonra bile boy atmakta devam eden, biraz daha köpüren ve yeni yeni gelişmeler gösteren bir tohummuş gibi kocamayan da‘vâsını dilsiz dili ile gözlerimizin önüne serer. Akşam ezanını Tiryâki çarşısının kahvelerinde bekleyerek birbirleriyle yârenlik eden küme küme, sınıf sınıf halk, onun kurşundan dürrîye bürünmüş kubbesi altına koşmak için lafzı ile ma‘nâmıza, mûsikîsi ile maddemize seslenen da‘vetçinin çağırışını bekler. Minâreler, fikir aydınlıklarını sükûnla seyredici şaşmazlar misillü, daima aynı terâne ile dile gelip bekleşen halk, üstlerine abanan kubbelerin altına toplandığı zamanda, câmi‘ 10 kalabalık cemâ‘atiyle için için kaynaşmasına rağmen yürek dağını gönlünde gizlemeyi bilen bir ‘âşık kadar sâkin, heybetli istiğrâkına dalardı. 9.4.2. Metinde Geçen Kelime ve Tamlamaların Anlamları Âbide Anıt İnfilâk Patlama Şark sultânı Doğu sultanı Sükûn Durgunluk, hareketsizlik, sessizlik Yârenlik etmek Arkadaşlık, dostluk etmek. Konuşmak, sohbet etmek Dürrîye bürünmüş Parlaklığa bürünmüş Misillü (Misilli) Gibi, benzer, eş kabilinden Terâne Nağme, âhenk, makam, ezgi İstiğrâk Dalma, içine gömülme 9.5. Mâi ve Siyah’tan 11 9.5.1. Metnin Günümüz Türk Alfabesiyle Yazımı Mâi ve Siyah’tan Bu siyah bir gece idi.. Öyle bir gece ki gûyâ semâvât bütün kandîllerini söndürerek denizlere hafâyâ-yı bezm-i gaybı dökmek için hazırlanmış idi. Yalnız ileride direklerle bacanın birer serseri-i leyâl şeklinde yürüyen gölgelerine zulmetler içinde rehberlik eden vapurun kırmızı fenârı bu siyahlıklar arasında açılmış uzak bir kırmızı göz gibi parlıyordu. Bu siyahlıklar… Ahmet Cemîl işte şu saçlarının arasında üşüterek geçen rüzgarın, kanatlarını çırpa çırpa bu siyahlıkları semâlardan denizlere döktüğünü hissediyor, görüyor, onların feşâfeş-i sükûtunu işitiyordu: Gûyâ bir bârândır siyah… Birden bu siyah gecenin karşısında aklına bir başka gecenin hatırası geldi. Tâ mebde-i hayât hülyâsında, tâ zaman-ı incilâ-yı ümidinde Tepebaşı bahçesinde Halîce bakarak seyrettiği mâi gece ile o bârân-ı elmâsı tahattur etti. 9.5.2. Metinde Geçen Kelime ve Tamlamaların Anlamları Mâi Mavi, su renginde Hafâyâ Sırlar, gizli şeyler Bezm Sohbet ve muhabbet meclisi Gaybî Bilinmeyen, gizli olan, belirsiz, Hafâyâ-yı bezm-i gayb Gayb meclisinin sırları Serseri-i leyâl Başıboş geceler Zulmet Karanlık Fenâr Fener Feşâfeş Hışırtı, ses Sükût Düşme, inme Feşâfeş-i sükût Düşme hışırtısı Bârân Yağmur Mebde-i hayât Hayatın başlanğıcı Zaman-ı incilâ-yı ümidinde Ümidin parladığı zamanda Bârân-ı elmâs Elmas yağmuru Tahattur etmek Hatırlamak 12 9.6. İffetten 13 9.6.1. Metnin Günümüz Türk Alfabesiyle Yazımı İffetten 1300 senesi Eylül evâsıtına doğru bir penç-şenbe günü idi ki sâ‘at yedi buçuk râddelerinde bardaklardan boşanır gibi şiddetli sağanaklar ile başlayan bir yağmur-u tûfândan nişân veren selleri ve lûle-i kıyâmeti andıran hevl-engîz şimşek gümbürtüleriyle damları, sokakları su içinde bırakıp her tarafı sarstıktan iki sâ‘at sonra meyyâl-i sükûnet olmuştu. Yağmurun dinmesini müte‘âkiben semâdaki bulutlar merkezlerine doğru koyu sincâbî ve muhîtlerine doğru kar gibi beyaz cesîm kütlelere bi’l-inkisâm kesâfetlerini yavaş yavaş kaybedip bin türlü ‘azametli şekiller alarak etrâf-ı cevve doğru uçuştuklarından lâceverde-i semâ oradan buradan kâinâta ‘arz-ı ibtisâma başladı. İnsân eczâsından bulunduğu tabî‘atın gösterdiği tebessümler ile mütebessim, yine o mâder-i bî-karârın şedâid-i infiâlâtıyla mahzûn, me’yûs olur serî‘u’t-teessür ‘âciz bir mahlûktur. İnsânın her gün içine doğduğu tecellî-zârın, meyânesine dâhil olduğu ‘âlem-i keşmekeşin teneffüs eylediği havanın ibdâ‘-ı in‘âmına veyâhût serd-i nuhûsetine ma‘rûz bulunduğu için midir nedir bilmem? Gönlüm televvün-i rûzgâra tebe‘an pek çâbuk mütehavvil ve müteessir olur. Tabî‘atın az bir müddet evvelki cûş u hurûşu kıyâmet-nümâ tarrâkalarıyla ra‘şenâk ve hirâsân olan vücûdumdaki o ta‘b-ı gam-gîn-âneyi gidermek için Topkapı ve Yedikule ve Marmara denizine doğru nezâret-i şâmilesi bulunan yazı odamın penceresine ittikâ’ ile etrâfı temâşâya daldım. Nüzûl eden bârân damları temizlemiş, boşanan seller sokakları süpürmüş olduğundan kiremitler, taşlar beşûşâne bir nezâfetle sanki bakanın yüzüne gülüyor idi. Bir iki sâ‘attir sudan kırbaçlar altında hırpalanarak kendilerine bir me’men arar gibi sağa sola çırpınan ağaçların yaprakları birkaç aydan beridir satıhlarını istîlâ eden gubârdan kurtularak üzerlerinden henüz tebahhur etmemiş bulunan katarât-ı mâ’ ile güneşe karşı zümrütleri, pırlantaları donuk bırakacak iltimâ‘lar göstermekte idi. 9.6.2. Metinde Geçen Kelime ve Tamlamaların Anlamları Evâsıt Ortalar. Ayın orta günleri Eylül evâsıtına doğru Eylül ayının ortalarına doğru Penç-şenbe Beşinci gün. Perşembe Râddelerinde Sıralarında, sularında Yağmur-u tûfân Yağmur tufanı Nişân veren Andıran Lûle Boru, halka Lûle-i kıyâmet Kıyamet borusu Hevl-engîz Korku doğuran, korku saçan Meyyâl-i sükûnet Dinmeye, kesilmeye meyilli Koyu Fazla akışkan olmayan, kesif, yoğun 14 Sincâbî Kahverengi ile kurşunî arasındaki renk Muhîtlerine doğru Çevrelerine doğru Cesîm kütlelere Büyük kütlelere bi’l-inkisâm Bölünme, parçalanma ile Kesâfetlerini Yoğunluklarını ‘Azametli Gösterişli, debdebeli Etrâf-ı cevve Etraftaki boşluğa Lâceverd Lâcivert Lâceverde-i semâ Gökyüzü ‘Arz-ı ibtisâma Gülücük sunmaya Eczâ Cüzler, kısımlar, parçalar Mâder-i bî-karâr Kararsız ana Şedâid-i infiâlât Şiddetli tepki, kızma Me’yûs Ümitsiz, kederli Serî‘u’t-teessür Çabuk etkilenen Tecellî-zâr Tecellî bahçesi Meyâne Ara, orta ‘Âlem-i keşmekeş Karışık dünya İbdâ‘-ı in‘âm Nimet verenin yaratması Serd Kabalık, hoyratlık Nuhûset Uğursuzluk Serd-i nuhûset Uğursuzluğun kabalığı, hoyratlığı Tebe‘an Uyarak Televvün Renkten renge girme, Döneklik, kararsızlık Mütehavvil Bir halden başka bir hale değişen, dönüşen Cûş u hurûş Aşırı coşkunluk Kıyâmet-nümâ Kıyameti andıran Tarrâka Gümbürtü Ra‘şe-nâk Titreyen Hirâs-ân Korkak Ta‘b-ı gam-gîn-âne Keder ve üzüntünün verdiği yorgunluk Nezâret-i şâmile Tam bir bakış açısı İttikâ’ Dayanmak, yaslanmak. Oturmak. Temâşâ Bakma, seyretme 15 renk değiştirme. Nüzûl eden Yukarıdan aşağıya inen Bârân Yağmur Beşûş-âne Güler yüzlüce, hoş olarak Nezâfet Temizlik, paklık Me’men Emin, güvenilir yer, sığınak, melce’ Satıh Bir şeyin yüzü, dış tarafı Gubâr Toz Tebahhur Buharlaşma, buharlaşıp uçma Katarât-ı mâ’ Su damlaları İltimâ‘ Parlama, ışıldama ÖZET Bu ünitede Şinâsî’nin Vâlidesine Bir Mektûbu, Köprülüzâde Mehmed Fuat’ın Edebiyâtımızın Devirlere Taksîmi, Sâmi Paşazâde Sezai’nin Çamlıca, Samiha Ayverdi’nin Süleymâniye, Halid Ziya’nın Mâi ve Siyah ve Hüseyin Rahmi’nin İffet isimli eserlerinden alınmış toplam altı edebî metne yer verilmiştir. Günümüz Türkçesine daha yakın olan ilk iki metin Türkçe kelimelerin ve eklerin Osmanlı alfabesiyle yazımını öğrenmeyi kolaylaştıracak niteliktedir. Son dört metin ise Arapça ve Farsça kelimelerin biraz daha fazla yer aldığı parçalardan seçilmiştir. Burada Arapça ve Farsça kelime ve tamlamaların Osmanlıcaya aktarımının uygulamalı olarak görülmesi amaçlanmıştır. Ayrıca Osmanlıca edebî metinleri okuyup anlamamızı kolaylaştıracak kelime dağarcığı da oluşturulmaya çalışılmıştır. 9.7. DEĞERLENDİRME SORULARI 1. ifadesinin günümüz imlasına aktarımı aşağıdakilerden hangisinde doğru şekilde verilmiştir. a) Husûs-î hatta tekâmülünü b) Hususi hattı tekamülünü c) Husûs-î hatt-ı tekâmülünü d) Husûsî hatt-ı tekâmülünü e) Husûs-î hattu tekâmülünü 2. ifadesinin anlamı aşağıdakilerden hangisinde doğru şekilde verilmiştir. a) Gelişme çizgisinin özelliği b) Özel çizgi gelişimi c) Özel gelişme çizgisi d) Çizgi özelliği gelişimi e) Özellikli gelişme çizgisi 3. kelimesinin günümüz imlasına aktarımı aşağıdakilerden hangisinde doğru şekilde verilmiştir. 16 a) Mevki-‘i mümtâz b) Mevki-i mümtâz c) Mevki-yi mümtâz d) Mevki‘-yi mümtâz e) Mevki‘-i mümtâz 4. kelimesinin günümüz imlasına aktarımı aşağıdakilerden hangisinde doğru şekilde verilmiştir. a) Revnak-ı safâ-bahş-ı b) Revnak-ı safâ-bahşı c) Revnak-ı safâ-yı bahşı d) Revnak safâ-bahşı e) Revnak safâ bahşı 5. ifadesinin anlamı aşağıdakilerden hangisinde doğru şekilde verilmiştir. a) Eğlendiren güzelliği b) Safa bahşeden renkleri c) Safa bahşeden revakları d) Renk ve safa bahş etmesi e) Renklendiren güzelliği Cevaplar: 1-d, 2-c, 3-e, 4-b, 5-a 9.8. KAYNAKLAR Devellioğlu, Ferit, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Ankara 1970. Doğan, Mehmet, Büyük Türkçe Sözlük, İstanbul 1996. Ermiş, Hamza, Arapça’dan Türkçeleşmiş Kelimeler Sözlüğü, İstanbul 2008. Halid Ziya, “Mâi ve Siyah” den naklen Hayati Develi, Osmanlı Türkçesi Kılavuzu II, İstanbul 2001, 30. Hüseyin Rahmi, “İffet” den naklen Bilim ve Sanat Vakfı Türkiye Araştırmaları Merkezi, Osmanlıca Seminerleri Yazma Metinler Okuma Kitabı, İstanbul 2010. Köprülüzade Mehmed Fuad, “Edebiyâtımızın Devirlere Taksîmi” den naklen Hayati Develi, Osmanlı Türkçesi Kılavuzu II, İstanbul 2001, 25-26. Samiha Ayverdi, “Süleymâniye” den naklen Bilim ve Sanat Vakfı Türkiye Araştırmaları Merkezi, Osmanlıca Seminerleri Matbu Metinler Okuma Kitabı, İstanbul 2010. Sami Paşazâde Sezai, “Çamlıca” den naklen Hayati Develi, Osmanlı Türkçesi Kılavuzu II, İstanbul 2001, 59. Şinâsî, “Vâlidesine Bir Mektûbu” den naklen Bilim ve Sanat Vakfı Türkiye Araştırmaları Merkezi, Osmanlıca Seminerleri Matbu Metinler Okuma Kitabı, İstanbul 2010. Şemseddin Sâmi, Kâmûs-ı Türkî, İstanbul 1999. Yeğin, Abdullah ve diğerleri, Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Büyük Lûgat, İstanbul 1990. 17
Benzer belgeler
street racing-dizayn-son1 - Center for Problem
A. Gaffar Okkan Polis Meslek Yüksek Okulu Çeviri Kulübü
üyelerinden, Orhun Veli Erer, Ahmet Madenci, Aziz Ergin
Arıkan, Hasan Güven Paçacı, Reşit Ergüven