Derleme / Review - Solunum Hastalıkları
Transkript
Derleme / Review - Solunum Hastalıkları
Solunum Hastalıkları Cilt 22, Sayı 1, 2011,36–42 ISSN 1300-2961 Tüm hakları saklıdır, tamamen ve kısmen tıpkıbasımı yasaktır Derleme / Review Yoğun Bakımda Yüksek Frekanslı Ventilasyon High Frequency Ventilation in Intensive Care Unit Mehtap Tunç, Hilal Sazak, Fatma Ulus, Şaziye Şahin Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon, Ankara Geliş Tarihi: 26 Nisan 2011 Kabul Tarihi: 3 Haziran 2011 Özet Abstract Mekanik ventilasyon (MV), özellikle akut akciğer hasarına bağlı respiratuar yetmezlikli hastalarda önemli bir tedavi parametresidir. Ancak diğer taraftan MV de akciğer hasarına (Ventilatörle indüklenen akciğer hasarı=VILI) yol açabilir. Uygun MV stratejileri ile bu hasar önlenebilir. Son klinik çalışmalardaki konvansiyonel akciğer koruyucu ventilasyon stratejilerindeki ilerlemelere rağmen, akciğer hasarı, ilişkili diğer klinik problemler, sekel kalması ve özellikle de respiratuar asidoz engellenememektedir. Yüksek Frekanslı Ventilasyon (YFV), yüksek frekanslarda çok küçük tidal volümler kullanan bir mekanik ventilasyon (MV) metodudur. En sık kullanılan tipleri yüksek frekanslı jet ventilasyon ve yüksek frekanslı titreşimli ventilasyondur (YFOV). Respiratuar distres sendromlu (RDS) pediatrik hastalarda YFOV güvenli ve efektiftir. Erişkinlerde konvansiyonel MV’nin başarısız olduğu hipoksik respiratuar yetmezlikli hastalarda, YFOV’nin güvenli ve efektif olduğu gösterilmiştir. RDS’li erişkinlerde YFV’nin son klinik çalışmalarda geçerliliğine rağmen, önemli çalışmalar YFV modellerinde, özellikle optimal ayarlar, başlangıç zamanı, yüksek frekanslı ventilasyondan konvansiyonel ventilasyona geçiş zamanı gibi en iyi uygulamanın saptanması için önemli çalışmalar yapılmalıdır. Mechanical ventilation (MV) is an important treatment parameter especially in patients with respiratory failure due to acute lung injury. However, MV may also cause ventilator-induced lung injury (VILI). This injury might be prevented by appropriate MV strategies. Despite the recent clinical success of conventional lung-protective ventilation strategies, they don’t completely prevent lung injury and may be associated with other clinical problems and sequelae, particularly respiratory acidosis. High Frequency Ventilation (HFV) is a method of mechanical ventilation (MV) that uses very small tidal volumes at high frequencies. The most commonly used modes include high-frequency jet ventilation and high-frequency oscillatory ventilation (HFOV). In pediatric patients with respiratory distress syndrome, HFOV has been shown to be safe and effective. In adults, HFOV has been shown to be safe and effective for patient with hypoxic respiratory failure deemed to be failing conventional MV. Despite recent clinical validation of HFV in adults with respiratory distress, significant research remains to be done to determine the best application of HFV modes, particularly optimal settings, timing of initation, and weaning from high frequency ventilators to conventional ventilators. Anahtar sözcükler: yüksek frekanslı ventilasyon, yüksek frekanslı pozitif basınçlı ventilasyon, yüksek frekanslı vurmalı ventilasyon, yüksek frekanslı jet ventilasyon, yüksek frekanslı titreşimli ventilasyon, yoğun bakım ünitesi Keywords: High-frequency ventilation, high-frequency positive-pressure ventilation, high-frequency percussive ventilation, high-frequency jet ventilation, high-frequency oscillatory ventilation, intensive care unit Yoğun Bakımda Yüksek Frekanslı Ventilasyon (YFV) İletişim adresi: Mehtap Tunç Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon, Ankara Tel.:+90 312 355 21 10; Faks:+90 312 355 21 35; [email protected] 36 YFV küçük tidal volümlerin yüksek supra fizyolojik frekanslarda kullanıldığı bir mekanik ventilasyon (MV) modudur. Son 3 dekatta değişik tipleri geliştirilmiştir. Bunlar yüksek frekanslı pozitif basınçlı ventilasyon, yüksek frekanslı jet ventilasyon, yüksek frekanslı vurmalı ventilasyon, yüksek frekanslı titreşimli ventilasyondur. Başlangıçta YFV esas akademik olarak ilgi çekmesine rağmen hayat kurtarmada ve neonatal tedavide sınırlı bir role sahipti. Son zamanlarda akut akciğer hasarlı ve akut solunum sıkıntısı sendromlu (ARDS) hastalarda erişkin ve pediyatrik hastalarda akciğer koruyuculu ventilasyon stratejisinin bir parçası olarak kullanılmaya başlandı. Son 20 yılda MV’nin potansiyel zararları anlaşıldı ve akciğer hasarı olduğunda, normal fonksiyonun bozulduğu tespit edildi. Akciğer hasarı, mekanik ventilasyon sırasında ortaya çıkan hasar verici mekanik güçlerle oluşabilir. Bu akciğer hasarı da sistemik inflamasyon artışına, multiple organ disfonksiyonuna (MOD), morbidite ve Yoğun bakımda yüksek frekanslı ventilasyon M Tunç ve ark. Solunum Hastalıkları Cilt 22, Sayı 1, 2011,36–42 mortalite artışına neden olabilir. Akciğer koruyucu mekanik ventilasyon stratejileri, yeterli ventilasyon ve oksijenizasyonu sağlamak için uygulanan hasar verici güçleri ve takibinde oluşan akciğer hasarını azaltmayı amaçlar. YFV yapılış tekniği akciğeri korumaya uygundur. Kullanımdaki klinik tecrübe arttıkça konvansiyonel MV’ye ya da konvansiyonel MV’nin başarısız olduğu hastalarda kurtarma tedavisine alternatif olabileceği belirtilmektedir.[1] Tanımlama ve Sınıflama YFV tipleri yüksek respiratuar oran ve düşük tidal volümle karakterizedir ve bunlar daha sonra konvansiyonel mekanik ventilasyonla da kullanılmıştır. Sıklıkla tidal volüm anatomik ölü boşluktan daha azdır. Gaz değişimi, solunum sayısının suprafizyolojik frekansa çıkmasıyla sağlanır. Yüksek Frekanslı Pozitif Basınçlı Ventilasyon (YFPBV) Bu tip ventilasyonda; konvansiyonel ventilatör kullanılarak gazın küçük volümleri (3-4 ml/kg) yüksek frekanslarla (60100 soluk/dk ) verilir. Ventilatör devresinin inspiratuar kolundaki vana inspiratuar akım hızının, ekspiratuar kolundaki vana ekspiryum sonu pozitif basıncın (PEEP) kontrol edilmesine izin verir. Ekspirasyon pasiftir ve hastanın solunum sisteminin elastik geri çekilmesine bağlıdır. Klinisyen solunum sayısı, inspiratuar akım hızı, diving basınç ve PEEP’i kontrol eder. Yüksek solunum sayılarından dolayı pasif ekspirasyon için çok az bir süre kalır. Bu nedenle hiperinflasyon ve overdistansiyon hasarı ile sonuçlanabilecek gaz hapsi riski vardır. Yüksek Frekanslı Perküsyonlu (Vurmalı) Ventilasyon (YFPV) Yüksek frekanslı vurmalı ventilasyon; yüksek frekans ve konvansiyonel ventilasyonun kombine edildiği melez bir tiptir. Bir konvansiyonel ventilasyon devresi, endotrakeal tüp sonunda gaz sürücü piston ile birleştirilmiştir. Aşağı yukarı inip çıkan piston ile kısa ekspiryum zamanlı (3-15 hz arasında) basınç dalgaları üretir. Bunlar konvansiyonel inspiryum-ekspiryum dalgalarına eklenir. Zaman sikluslu, basınç sınırlı 500/dk aşan hızlarda subfizyolojik tidal volümler çıkaran bir moddur. Yüksek frekansla oto-PEEP oluşur, yüksek basınçlarda alveoler basıncın bazal değere düşmesi için soluklar durdurulur. Oluşan oto-PEEP’in, konvansiyonel MV ile oluşan yüksek tepe inspiryum basınçlarına maruz bırakmadan alveolar açılmayı düzelttiği varsayılmaktadır. Bu da konvansiyonel MV ile karşılaştırılmasını sağlar. Yüksek frekanslı perküsyon sıklıkla internal mukokinesiz sağlar, pulmoner atığı artırır ve endotrakeal aspirasyon gereksinimini azaltır.[1] Yüksek Frekanslı Jet Ventilasyon (YFJV) YFJV, ucunda küçük açıklığı olan hortum kullanarak, akciğere yüksek basınçla gaz akımı uygular. Borunun ucundan gazın akımı, solenoid, frekans ve inspiratuar zaman kontrolüne izin veren vana ile kontrol edilir. İnspirasyon sırasında, devreden alınan hava yüksek basınçlı jet akımlarla proksimal hava yollarına verilir. Tidal volümler genel olarak jetin hızına bağımlıdır. Ekspirasyon pasiftir ve respiratuar sistemdeki geri çekilmeyle sağlanır. PEEP; devredeki taze gaz akımındaki değişikliklerle ve ekspiratuar koldaki akıma dirençle belirlenmiştir. YFJV 240-660/dk frekans ve inspiryum zamanı yaklaşık olarak 0.02 sn’dir. PEEP ve opsiyonel ‘sigh’ solunumları sağlayan konvansiyonel ventilatör ile arka arkaya kullanılmıştır. Yüksek hızlı pulsasyonlar özel bir konnektör kullanılarak ya proksimal hava yollarına ya da özel çok lümenli bir endotrakeal tüp kullanılarak distal trakeaya enjekte edilmiştir. Ventilatör uygulamaları konvansiyonel MV’ye benzer şekildedir. Amplütüd, uygulanan tepe basınçları ve PEEP ile belirlenmiştir.[2] Enjektör ucunun küçük olması, endotrakeal tüpün veya proksimal trakeanın içine yerleştirilmesine müsaade eder. Sadece ölü boşluğu azaltmaz, aynı zamanda üst hava yollarını tutan cerrahi prosedürler sırasında daha iyi görüşe ve geçişe müsaade eder. Klinisyen yüksek frekansı, inspiratuar zamanı, jetin işletme (drive) basıncı, ventilatör dolaşımı sırasında uygulanan ortalama basıncı kontrol etmektedir. Geniş tidal volümler, jetin işletme basıncının ve inspiratuar zamanın artmasıyla sağlanabilir. Daha geniş kateterler jet akımını artırarak, daha geniş endotrakeal tüpler taşınan gazın artmasıyla sıklıkla tidal volümü artırır. Ekspirasyon pasif olduğu için, yüksek frekanslarda ekspiryum zamanının kısalmasıyla ve yüksek işletme basıncı ile oluşan gaz hapsi ile intrinsik PEEP oluşabilir. Yüksek frekanslı jet ventilasyon komplikasyonları spesifiktir ve travmatik üst hava yolu hasarını kapsar. YFJV’de gazın ısıtılması ve nemlendirilmesi problemdir. Devrenin proksimaline giren hava ısıtılıp nemlendirilmesine rağmen, jet uçtan gaz geçtiğinde genişler ve soğur. Sıklıkla kurulan bir hipotez; yüksek gaz akımı hızları ve akciğer volümünde hızlı artışların akciğer hasarını ve atelektatik akciğer alanlarını artırabileceğidir.[1] Yüksek hızdaki inspiratuar jet, proksimal hava yollarına direkt travmaya sebep olabilir, nekrotizan trakeobronşit özellikle infantlarda ve erişkinlerde görülebilir.[3] Yüksek Frekanslı Osilatuar (Titreşimli) Ventilasyon (YFOV) Bu tipte ventilatör devresinde titreşen bir diyafram basınç dalgaları oluşturur. Çünkü diyafram hem inspiryum hem de ekspiryumda aktif olarak kullanılır. YFOV aşırı derecede küçük tidal volümler kullanımına izin verir, anatomik ölü boşluktan daha az ve 180/dakikadan daha fazla yüksek frekanslar kullanılır. Volutravma, barotravma ve hava yolu gerilmesinden kaynaklanan hasarlardan kaçınılır. Ventilatör inspiryum ve ekspiryum basınç dalgalarını oluşturur. Bu tiplerin diğer tiplerden farklı olmasının nedeni; diğerlerinde ekspiryumun pasif olması solunum sisteminde elastik gevşemeye muhtaç olmasıdır. Aktif ekspirasyon, hiperinflasyonu önlemede ve akciğer volümünü kontrol etmede avantajlı olabilir. Hem inspiryum hem ekspiryum aktif olduğu için karbondioksit aktif olarak çıkarılır. YFV’nin tüm modları farklı derecelerde bir miktar oto-PEEP oluşturur. Bu da alveolar açılmayı artırmak açısından faydalı olabilir. Ancak yüksek oto-PEEP düzeyleri hipeHigh frequency ventilation in intensive care unit M Tunç et al. 37 Solunum Hastalıkları Cilt 22, Sayı 1, 2011,36–42 rinflasyon ve akciğer hasarına neden olabilir. YFOV’nin diğer formlara göre daha az gaz hapsine neden olduğu gösterilmiştir. Devreye geçen taze gaz akımının rezistansının ayarlanmasıyla ortalama hava yolu basıncı belirlenir. Klinisyenler taze gaz akım hızı, ortalama hava yolu basıncını, frekansı, inspiryum-ekspiryum oranını ayarlayabilirler. Basınç titreşimlerinin ortaya çıkması kısmen frekans tarafından ve hareketli diyaframa enerji uygulanmasıyla kontrol edilmektedir. Diyafram hareketiyle ortaya çıkan tidal volümler frekansla ters orantılıdır.[1] Ventilatörün İndüklediği Akciğer Hasarı ve Akciğer Koruması Son 20 yılda MV’nin sebep olduğu potansiyel akciğer hasarı kanıtlanmıştır. Yüksek inspire edilen oksijen konsantrasyonu, yüksek basınç ve büyük volümler zararlı olarak kabul edilmiştir. Ventilatör nedeniyle oluşan akciğer hasarının (Ventilatör Induced Lung Injury=VILI) patogenezi komplekstir. Volutravma, atelektotravma, barotravma ve biyotravma ile ilgili ciddi mekanizmalar savunulmasına rağmen tam olarak aydınlatılamamıştır. Yüksek FiO2; VILI’ya neden olmasının yanı sıra; oksijen toksisitesi, absorbsiyon atelektazisi, hipoventilasyon, sistemik vazokonstrüksiyon ve kardiyak outputta da azalmaya yol açar.[4] Büyük tidal volümler ile MV, alveolü aşırı şişirebilir ve akciğer hasarına neden olabilir.[5] Hayvan çalışmaları; büyük akciğer volümü ve overdistansiyona bağlı oluşan yüksek transpulmoner basınçların, yüksek şişirme basıncı ile kıyaslandığında, akciğer hasarı sebebi olarak daha etkili olduğunu göstermiştir.[1] Desteklenen veriler, geniş volümlerle ventile edilen hayvanlarda ARDS’ye benzer patolojik anormallikler göstermişlerdir.[6,7] Hangi büyük akciğer volümlerinin akciğer hasarına sebep olduğunun gerçek mekanizması bilinmemekle beraber; alveolar duvar gerginliği, akciğer ultrastrüktürel yapısının stres yetmezliği ve inflamatuar mediatörlerin serbestleşmesine yol açan sellüler mekanotransdüksiyona bağlı olabileceği düşünülmektedir.[1] Yüksek volümlü ventilasyon zararlı olabilmesine rağmen, düşük ekspiryum sonu volümler de hasara neden olabilir. Atelektotravma, ekspiryum sonu volüm solunum siklusu süresince akciğer ünitesini şişirmeyi sürdürmekte yetersiz olursa meydana gelir. Bu durumda sadece inspirasyon boyunca akciğerleri açmak için güç kullanmak, ekspiryum sonunda akciğer ünitelerinin kollapsına neden olur. Bu siklik kollaps boyunca oluşan kesik güçler ve reinflasyon, alveolar duvarını hasara uğratır ve VILI’ya katkıda bulunurlar.[8] Biyotravma, VILI’nın sistemik inflamasyona katkısını ifade eder.[9] MV hasarı dolaşımdaki inflamatuar mediyatörlerdeki artışla beraberdir. Zarar verici güçler azaltıldığında bu artış da azaltılabilir.[9,10] Sistemik inflamatuar mediyatörlerin üretimi MOD ve mortaliteye katkıda bulunabilir.[11] ARDS’li hastalar içinde majör ölüm nedeninin oksijen yetmezliği değil de multiple organ yetmezliği olduğu gösterildiğinde, biyotravmayı azaltmak daha önemli hale gelmiştir.[11] 38 Yoğun bakımda yüksek frekanslı ventilasyon M Tunç ve ark. VILI’yı azaltmak için planlanan MV stratejileri “akciğer koruyucu” olarak adlandırılmıştır. Günümüzde akciğer koruyucu amaçlar şu şekilde sıralanabilir : 1. Tidal volümleri azaltarak ve yüksek transpulmoner basınçlardan kaçınarak akciğer hasarı ile ilgisi bulunan overdistansiyonu önlemek, 2. Siklik kollapsı önlemek ve atelektotravmayı önleyerek akciğer volümünün açıklığını ve devamını sağlamak, 3. İnspire edilen oksijen fraksiyonunu azaltarak oksijen toksisitesini azaltmak.[1,12-14] Hasar verici mekanik güçler azaltıldığında sistemik inflamasyon, son organ disfonksiyonu ve mortalitede de azalma olması beklenmektedir. Akciğer Koruyucu Konvansiyonel Mekanik Ventilasyonun Başarıları ve Sınırları Akciğer koruyucu ventilasyon; konvansiyonel mekanik ventilasyon kullanılarak klinik olarak başarılı bir şekilde uygulanmıştır. VILI’yı minimize etme yaklaşımları; volutravmayı engellemek için tidal volümü sınırlamayı, PEEP ve rekruitment manevralarının kullanımı ile akciğerin ekspiryum sonu volümünü devam ettirerek siklik kollapsı önlemeyi içerir.[15] Bir çalışmada ARDS’li erişkin hastalarda akciğer koruyucu stratejiyle yaşam süresi 28 gün artmıştır. Kontrol grubundaki yüksek mortalite oranına rağmen, bu çalışma ventilatör tedavisindeki değişikliklerin mortaliteye katkıda bulunabileceğini göstermiştir.[16] Başka bir randomize klinik çalışmada düşük tidal volüm ve azalmış hava yolu basıncı ile uygulanan akciğer koruyucu strateji ile mortalitede %9 azalma saptanmıştır.[17] Akciğer koruyucu konvansiyonel mekanik ventilasyon sıklıkla düşük düzeyde inflamatuar mediatörlerle birliktedir.[18] Bu da hasar verici gücün azalması ile biyotravma ve MOD’da azalmaya neden olabileceği hipotezini desteklemektedir.[19,20] Akciğer koruyucu ventilasyon protokollerindeki klinik yaklaşımlar, sıklıkla ventilasyonda bozulmaya neden olurlar. Düşük tidal volüm kullanmak alveolar ventilasyonda azalmaya neden olur ve solunum sayısında artışlarla dengelenemez. Buna bağlı oluşan izin verilebilir hiperkapni olarak adlandırılan hipoventilasyon ve respiratuar asidoz klinisyenleri zorlamaktadır. En iyi akciğer koruyucu strateji bile bazı akciğer ünitelerinde hasara neden olabilir. Bilgisayarlı tomografi çalışmaları ARDS’li hastalarda akciğer hasarının heterojen olduğunu göstermiştir. Göreceli olarak sağlıklı akciğer üniteleri yüksek kompliyansa sahip olup, volutravma tipi hasara daha yatkındırlar. Ters olarak hasarlı kompliyansı düşük akciğer üniteleri de, ekspiryum sonu kollapsa izin verilirse atelektotravma tipi hasara daha yatkındırlar. Konvansiyonel MV, akciğer koruyuculu düşük tidal volümle (4-6 ml/kg) yapıldığında bile atelektotravma ve volutravma oluşabilir. Ekspiryum sonu kollapsı önlemek için ideal PEEP ayarlamak zor olabilir.[1] Akciğer koruyucu konvansiyonel ventilasyonun mortaliteyi azalttığı klinik çalışmalarda gösterilmesine rağmen belki daha optimum akciğer koruyucu çalışmalara ihtiyaç duyulabilir. Günümüzde YFV de içeren diğer ilave ve alternatif ventilatör modları araştırılmaktadır. Konvansiyonel mekanik Solunum Hastalıkları Cilt 22, Sayı 1, 2011,36–42 ventilasyonun en iyi kullanımına rağmen bazı hastalarda yetersiz oksijenizasyon ve ventilasyonda başarısızlığa neden olmaktadır. Bu nedenle alternatif kurtarma tedavilerine ihtiyaç duyulmaktadır. Teorik Olarak Yüksek Frekanslı Ventilasyonun Avantajları YFV, akciğeri korumanın tüm hedeflerini başarmak açısından uygun olabilir. Düşük tidal volüm uygulanması ile aşırı distansiyona bağlı hasar riski azaltılabilir. Sonuçta bu düşük tidal volümlerin çıkışı sırasında kullanılan yüksek hızlarda relatif olarak küçük basınç hareketleri, ortalama hava yolu basıncını artırarak konvansiyonel MV’den daha yüksek değerlerde ortalama hava yolu basıncı elde edilir. Bu yüksek ortalama hava yolu basıncı ekspiryum sonu akciğer volümünü optimize eder, oksijenizasyonu düzeltir, siklik kollapsı ve bunun sonucu gelişecek atelektotravmayı engeller. YFV’nin ideal uygulama şekli devamlı inflasyon manevralarını kullanarak akciğeri açmayı, PEEP ve ortalama hava yolu basıncını en optimal seviyede ayarlamayı içerir. Basınç-volüm eğrisi ekspiratuar fazda iken akciğere hava verilir, oksijenizasyon ve akciğer kompliyansı optimize edilir. Açılan akciğer, küçük tidal volümler ve basınç dalgaları kullanılarak ventile edilir, böylece alveoler overdistansiyon minimalize edilir. Hayvan modellerinde YFOV ile akciğer koruyucu konvansiyonel MV karşılaştırıldığında, konvansiyonel MV sırasında gözlenen pulmoner inflamasyonun azaldığı ve sistemik inflamatuar mediatörlerdeki artmanın azaldığı gösterilmiştir.[1,21] Yüksek Frekanslı Ventilasyonla İlgili Klinik Tecrübe YFV, MV’nin alternatif modu olarak kabul edilmektedir. Genel olarak sadece spesifik durumlarda veya konvansiyonel MV’nin yetersiz kaldığı durumlarda kurtarma tedavisinde kullanılmaktadır. Her ne kadar pediatrik ve neonatal popülasyonda YFV ile ilgili klinik tecrübe oldukça büyük olsa da, erişkinlerde bu konudaki çalışmalar oldukça azdır. En büyük deneyim YFOV ve jet ventilasyonu içermektedir. Yüksek Frekanslı Pozitif Basınçlı Ventilasyon (YFPBV) İlk kez 1969’da deneysel bir teknik olarak tanımlanmıştır.[22] Özel üst hava yolu cerrahi prosedürlerinde ve bronkoskopide sınırlı bir kullanımı söz konusu olmuştur.[23] Bununla ilgili toplum çalışmaları neonatal popülasyonla sınırlıdır. Bir metaanalizde konvansiyonel MV ile kıyaslanınca bunda barotravmanın azaldığı ve hastanede kalış süresinin kısaldığı saptanmıştır. Mortalite ve kronik oksijen bağımlılığı üzerindeki etkisi net değildir.[24] Yetişkin hastalarda sadece özel endikasyonlarda kullanılmaktadır.[1] Yüksek Frekanslı Perküsyonlu (Vurmalı) Ventilasyon (YFPV) Bu model neonatal ve pediyatrik popülasyonda ciddi akciğer hastalıklarında, pediyatrik ve erişkin hastalarda inhalasyon hasarının tedavisinde, Adult Respiratuar Distres Sendromlu (ARDS) erişkin hastalarda kurtarma tedavisinde kullanılmıştır.[25] Bu serilerin çoğunda konvansiyonel MV’den bu tip ventilasyona alındıktan sonra oksijenizasyonda düzelme gözlenmiştir. Pik veya ortalama hava yolu basıncında anlamlı artış olmamıştır. Mortaliteyi gösteren henüz yeterli sayıda prospektif çalışma yapılmamıştır.[1,26,27] Yüksek Frekanslı Jet Ventilasyon (YFJV) Genellikle spesifik klinik durumlarda kullanılır. Daha düşük pik hava yolu basınçları ile yeterli gaz değişimini sağlayabilmesi avantajıdır. Ayrıca hava yollarını ve üst trakeayı içeren cerrahi prosedürler sırasında intraoperatif olarak kullanılmaktadır. Küçük tidal volümler proksimal hava yolu hareketini en aza indirger, küçük bir kateterin olması ve endotrakeal tüp olmaması sayesinde operasyon sahasının gözlemini kolaylaştırır. Gaz değişiminde düzelme açısından solunum yetmezliğinde faydaları önerilebilir. Hava yolu açılması ve daha düşük maksimum alveol şişirme basınçları yönünden faydalı olabilir. Klinik veriler; YFJV ile yeterli gaz değişimi ve ventilasyonun, Tip I akut solunum yetmezlikli hastalarda başarılı olduğunu göstermiştir.[21,28] Akut solunum yetmezliği olan erişkinlerde ve infantlarda kullanılabilir. Pik hava yolu basınçları azalırken gaz değişimi genellikle artar. Akut solunum yetmezliğinde yüksek frekanslı jet ventilasyonun kullanımı ile ilgili toplum çalışmalarının çok azı, konvansiyonel MV ile karşılaştırmayı içermektedir. En büyük klinik deneyim yenidoğanlar ve pediyatrik popülasyonu kapsamaktadır.[28] RDS ve pulmoner intestisyel amfizemli prematüre infantlarda YFJV ve konvansiyonel MV’yi karşılaştıran birkaç çalışmada, YFJV’nin daha güvenli olduğu ve daha düşük pik hava yolu basınçları ile daha iyi ventilasyon sağladığı bulunmuştur.[29] Her ne kadar bir çalışmada; komplike olmamış RDS’de konvansiyonel MV ile karşılaştırıldığında kronik akciğer hastalığı (bronkopulmoner displazi) insidansında ve evde oksijen kullanım süresinde azalma gibi iyi sonuçlar elde edilmişse de,[30] aksini bildiren çalışmalar da mevcuttur. Yüksek frekanslı jet ventilasyonun erken kullanımını değerlendiren 73 prematüre infantta yapılan bir çalışmada, YFJV alan infantların konvansiyonel MV alan infantlara göre daha çok yan etkiye (kistik periventriküler lökomalazi, intraventriküler kanama, ölüm gibi) maruz kaldığı saptanmıştır.[31] Çalışmaların çoğunda uzun dönem sonuçlar veya mortalite açısından belirgin avantaj saptanmamıştır. Bu yöntemle ilgili erişkinlerde yapılan çalışmalar sınırlı sayıdadır. Konvansiyonel ventilasyon ile birlikte YFJV uygulanılan atelektazik akciğer alanlarında; hızlı alveolar açılma sağladığı, gaz değişimini düzelttiği ve daha iyi oksijenizasyon sağladığı gösterilmiştir.[32] High frequency ventilation in intensive care unit M Tunç et al. 39 Solunum Hastalıkları Cilt 22, Sayı 1, 2011,36–42 Ancak erişkinler için kesin avantajlarını gösteren yeterli veri yoktur. Spesifik kullanım alanları dışında erişkinlerde yaygın olarak kullanılmadan önce daha fazla veri elde edilmelidir.[28] Diğer yandan YFJV kullanımına bağlı bazı potansiyel sorunlar vardır. YFJV sırasında yüksek inspiratuar hava akım hızları ve jet gazının dekompresyonu, inspire edilen havanın ısıtılması ve nemlenmesini engeller. Böylece sekresyonların kuruması ve epitelyal dökülme ile hava yolu obstrüksiyon riski artmaktadır. Ekspirasyon pasiftir ve akım türbülandır. Geniş hava çıkış volümleri ve kısa ekspiryum zamanlarından dolayı, YFJV hava hapsine ve karbondioksit retansiyonuna neden olabilir.[21] Bu durum çoğu klinisyen için kronik solunum yetmezliği tedavisinde YFJV uygulanımını tartışmalı hale getirir.[21,28] Yüksek Frekanslı Osilatuar (Titreşimli) Ventilasyon (YFOV) Bu yöntemin akut solunum yetmezliğinde kullanımı, son zamanlarda yeni ilgi alanı olmuştur. YFOV, akciğeri koruyucu ventilasyonun tüm hedeflerini gerçekleştirme potansiyeline sahiptir.[19,33] Küçük yüksek frekanslı basınç osilasyonları, yüksek ortalama hava yolu basınç uygulanmasına izin verir. Bu da akciğerin şişirilmesi sırasında akciğere hasar veren pik hava yolu basıncına maruz bırakmadan, optimum akciğer açılmasını sağlar ve ekspiryum sonu kollapsa engel olur. Sonuç olarak bu yöntem optimal gaz koşullarını sağlar, hava yolu travmasını azaltır.[33] Çalışmalar prematüre primatlarda konvansiyonel ventilasyon ile karşılaştırıldığında YFOV’nin gaz değişimini düzelttiğini ve akciğer hasarını azalttığını göstermektedir.[34,35] YFOV ile yapılan diğer çalışmalarda, akciğer lavaj örnekleri ve akciğer dokularında azalmış inflamatuar mediatörler ve granülositler olduğu gösterilmiştir.[36-38] YFOV’nin akut akciğer hasarı üzerine yüksek frekans, düşük volüm, sabit ve daha az değişen hava yolu basıncı gibi majör terapötik etkileri bilinmektedir. Akut akciğer hasarında barotravma ve volutravma riskinin azalması, alveolar açılıp kapanma ve hava yolu gerilmesinden kaçınılması, atelektazi engellenmesi, alveolar açılma sağlanması nedeni ile en optimum moddur. İnflamasyonun yayılımını baskılayabilir ve karbondioksiti aktif olarak atabilir. YFOV’nin kritik özelliği, osilasyonlar uygulandığında oluşan pozitif hava yolu basınçlarına eşlik eden akciğer açılmasının başarılma gerekliliğidir. Optimum hava yolu basınçları; akciğer dokusunda aşırı gerilme olmaksızın fonksiyonel rezidüel kapasite üzerindeki düzeylerde gaz değişimi sağlayabilen maksimum alveolar volümü hedefler. Aşırı şişmeden kaçınılmazsa kardiyovasküler fonksiyon olumsuz etkilenebilir ve pnömotoraks veya hava kaçakları ile sonuçlanabilir. Bununla birlikte optimum hava yolu basınç ayarları, altta yatan akciğer mekaniklerine bağlıdır. Bu da hastalığın ciddiyeti, tedavinin etkisi (intratrakeal sürfaktan verilmesi), hastalık sürecinin progrese ya da regrese olması ile değişir.[39] Van Gen40 Yoğun bakımda yüksek frekanslı ventilasyon M Tunç ve ark. deringen ve ark.[40] optimum akciğer volümlerini veya YFOV için ideal hava yolu basınçlarını bulmak için, minimal oksijenizasyon indeksinin YFOV sırasında, optimum gerilme basınçlarının göstergesi olabileceğini düşünmüşlerdir. Farklı bir çalışmada YFOV sırasında solunumsal indükleyici pletismografi kullanarak optimum akciğer volümü ve en düşük ortalama hava yolu basınçları tanımlanmıştır. Optimum ortalama hava yolu basıncının, en iyi akciğer açılması ve oksijenizasyonun sağlandığı basınç olduğunu düşünmüşlerdir.[41] Luecke ve ark. ise optimum hava yolu basıncını, güvenli ve efektif akciğer açılması sağlayan statik basınç-volüm eğrisine göre belirlemiştir.[42] YFOV ile ilgili en kapsamlı klinik değerlendirme neonatlarda ve pediyatrik popülasyonda yapılmıştır. Yenidoğanlarda YFOV’nin güvenli ve efektif uygulanması için akciğeri açma manevraları ve eksojen sürfaktan gerekmektedir. Çoğu çalışmada bu yöntemin gayet güvenli olduğu, oksijenizasyonu düzelttiği, hava kaçağı ve barotravma riskini azalttığı saptanmıştır.[33,43,44] YFOV, konvansiyonel ventilasyon ile karşılaştırıldığında kronik akciğer hastalığında azalma ile birlikte olmasına rağmen, çocuklarda YFOV ile varolan çalışmaların değerlendirildiği metaanalizde mortalite açısından konvansiyonel MV ile fark bulunamamıştır.[45] Preterm yenidoğanlar ve erişkinlerde solunum yetmezliğinin patofizyolojisi ve nedenleri farklı olduğu için, yenidoğanlarda yapılan çalışmaların sonuçları erişkin popülasyon için yetersizdir. Erişkinlerde YFOV’nin klinik uygulaması başlangıçta teknik yetersizlik ve yeterince güçlü ventilatörlerin olmaması nedeniyle engellenmiştir. Daha güçlü ventilatörlerin geliştirilmesiyle erişkin hastaları da osilite edebilecek yeterli güç elde edilebilmiştir. Böylece YFOV, ARDS’li hastalarda akciğer koruyucu stratejinin bir parçası olarak yeniden ilgi çekici hale gelmiştir. İki vaka serisinde konvansiyonel MV’nin yetersizliği sonrası YFOV’ye geçilen ARDS’li hastalarda oksijenizasyonun düzeldiği ve inspire edilen fraksiyonel oksijen ihtiyacının azaldığı görülmüştür. Kontrol edilmemiş bu serilerde, mortalite oranı yüksek (%32-53) bulunmuştur. Bunun nedeni de, zaten yüksek mortalite oranına sahip hastalarda bir kurtarma tedavisi olarak uygulanması olarak belirtilmiştir. Diğer bazı daha küçük serilerde ise bu yöntem yanıklı ve travma hastalarında uygulanmış ve benzer şekilde oksijenizasyonda düzelme olduğu tespit edilmiştir.[46] YFOV’nin ARDS’li hastalarda kullanımı ile ilgili çalışmalar mevcuttur. Mehta ve David ve ark. konvansiyonel MV yetersizliği sonrası YFOV’ye geçilen hastalardaki deneyimlerini yayınlamışlar ve başlangıçla kıyaslayınca oksijenizasyonda anlamlı bir düzelme saptamışlardır. Bu yöntemi belirgin hemodinamik problemlere yol açmayan güvenli ve iyi tolere edilebilen bir yöntem olarak belirtmişlerdir. Serilerinde mortalite oranlarının çok yüksek olması, hasta popülasyonlarının çok yüksek riskli hastalardan (hematolojik malignite ve yanık hastaları) oluşmasına bağlanmıştır.[47,48] Derdak ve ark. erken dönemde ARDS’li hastalarda YFOV ile konvansiyonel MV’yi karşılaştıran ilk prospektif randomize Solunum Hastalıkları Cilt 22, Sayı 1, 2011,36–42 çalışmayı yapmışlar, YFOV’nin güvenli ve etkin olduğunu göstermişlerdir. İstatistiksel olarak anlamlı olmasa da YFOV uygulanan hastalarda mortalitede azalma eğilimi olduğu bulunmuştur.[33] İlginç olarak bu prospektif çalışmaların çoğunda YFOV uygulanmadan önce uzun süre konvansiyonel MV uygulanmıştır. Bu da sonuçların yol göstericiliğini azaltmaktadır. Özet olarak YFOV hipoksik solunum yetmezliği olan pediyatrik hastalarda ve konvansiyonel MV’nin başarısız olduğu erişkin hastalarda güvenli ve efektif bir yöntemdir. Dikkatle seçilmiş çocuklarda YFOV, konvansiyonel MV’den daha üstün olabilir. Erişkinlerde tam bir deneyim olmamasına rağmen YFOV’nin erken kullanımının ek yarar sağlayabileceği düşünülmektedir. Sonuç Tüm YFV modelleri yüksek frekanslarda küçük tidal volümlerle karakterizedir. Tidal volümler anatomik ölü boşluktan daha az olduğunda yeterli gaz değişimi sağlanabilmektedir. YFV’nin tiplerinin normal insanlarda, hayvanlarda ya da akciğer hastalarında uygun alveolar ventilasyon ve oksijenasyon sağladığı tespit edilmiştir. Anestezi altında cerrahi uygulanan, akciğeri normal insan ve hayvanlardan alınan arteriyel kan gazları; YFV ile uygun alveolar ventilasyonun sağlandığını göstermiştir.[49] Yüksek frekanslı ventilasyonun mekanik özellikleri, hasarlanmış akciğerde kullanmak için oldukça uygundur. Çünkü daha yüksek ortalama hava yolu basıncı sağlayarak ekspiryum sonu akciğer volümünü sürdürerek, siklik kollapsı azaltır ve volutravma tipi hasarı azaltmaktadır. Özellikle YFOV ile ilgili olmak üzere YFV ile ilgili klinik deneyime göre bu yöntemin neonatallerde ve konvansiyonel MV’nin başarısız olduğu erişkin popülasyonda oksijenizasyonu düzeltmede güvenli ve efektif olduğu bulunmuştur. Ayrıca VILI’dan kaçınmak için ARDS’nin erken dönemde YFOV uygulamanın, agresif konvansiyonel MV’den daha avantajlı olduğu görülmektedir. Bu gelecek vaat eden sonuçlara rağmen optimal ayarları ve YFV’ye başlama zamanını belirlemek için daha fazla araştırma gereklidir. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. Kaynaklar 1. 2. 3. 4. 5. 6. Singh JM, Stewart TE. High frequency ventilation. In: Fink MP, Abraham E, Vincent JL, Kokhanek PM, eds. Textbook of Critical Care. 5th ed. Philedelphia: Elsevier Saunders, 2005;69:527-33. Keszler M, Durand DJ. Neonatal high-frequency ventilation: past, present, and future. Clin Perinatol 2001;28:579–607. Circeo LE, Heard SO, Griffiths E, Nash G. Overwhelming necrotizing tracheobronchitis due to inadequate humidification during high-frequency jet ventilation. Chest 1991;100:268-9. Bryan CL, Jenkinson SG. Oxygen toxicity. Clin Chest Med 1988;9:141-52. Roupie E, Dambrosio M, Servillo G, et al. Titration of tidal volume and induced hypercapnia in acute respiratory distress syndrome. Am J Respir Crit Care Med 1995;152:121-8. Webb HH, Tierney DF. Experimental pulmonary edema due to intermittent pos- 26. 27. 28. 29. 30. 31. itive pressure ventilation with high inflation pressures. Protection by positive end-expiratory pressure. Am Rev Respir Dis 1974;110:556-65. Dreyfuss D, Basset G, Soler P, Saumon G. Intermittent positive pressure hyperventilation with inflation pressures produces pulmonary microvascular injury in rats. Am Rev Respir Dis 1985;132:880-4. Slutsky AS. Lung İnjury caused by mechanical ventilation. Chest 1999;116:S 9-15. Tremblay LN, Slutsky AS. Ventilation induced lung injury:from barotrauma to biotrauma. Proc Ass Am Physicians 1998;110:482-8. Tremblay LN, Valenza F, Ribeiro SP, et al. Injurious ventilatory strategies increase cytokines and c-fos mRNA expression in an isolated rat lung model. J Clin Invest 1997;99:944-52. Ferguson ND, Stewart TE, Slutsky AS. In: JL Vincent, ed. High Frequency Oscillatory Ventilation: Atol to decrease ventilator-induced Lung injury. Yearbook of Intensive Care and Emergency Medicine. X ed, Berlin; Springer, 2000;290304. Slutsky AS. Mechanical ventilation. American Collage of Chest Physicians’ Consensus Conference. Chest 1993;104:1833-59. Stewart TE, Slutsky AS. Mechanical Ventilation: A shifting philosophy. Curr Sci 1995;1:49-56. Stewart TE. Lung Protection during mechanical ventilation. Ontario Thoracic Rev 1997;9:1-4. Froese AB. High – frequency oscillatory ventilation for adult respiratory distress syndrome: let’s get it right this time.Crit Care Med 1997;25:906-908. Amato MB, Barbas CS, Medeiros DM, Magaldi RB, Schettino GP, et al. Effect of a protective – ventilation strategy on mortality in the acute respiratory distress syndrome. N Engl J Med 1998;338:347-54. The Acute Respiratory Distress Syndrome Network. Ventilation with lower tidal volumes as compared with traditional tidal volumes for acute lung injury and the acute respiratory distress syndrome. N Engl J Med 2000;342:1301-08. Ranieri VM, Suter PM, Tortorella C, et al. Effect of mechanical ventilation on inflammatory mediators in patients with acute respiratory distress syndrome: a randomized controlled trial. JAMA 1999;282:54-61. Hudson LD. Protective ventilation for patients with acute respiratory distress syndrome. N Eng J Med 1998;338:385-7. Marini J. Recruitment maneuvers to achieve an “open lung” whether and how? Crit Care Med 2001;29:1647-8. Krishnan JA, Brower RG. High Frequency Ventilation for Acut Lung Injury and Adult Respiratuar Distres Syndrome. Chest 2000;118:795-807. Oberg PA, Sjöstrand U. Studies of blood pressure regulation: I. Common carotid artery clamping in studies of the carotid –sinüs baroreceptör control of the systemic blood pressure. Acta Physiol Scand 1969;75:276-86. Borg U, Eriksson I, Sjostrand U. High Frequency positive pressure ventilation (HFPPV): a review based upon its use during bronchoscopy and for laryngoscopy and microlaryngeal surgery under general anesthesia. Anesth Analg 1980;59: 594-603. Greenough A, Milner AD, Dimitriou G. Synchronised mechanical ventilation for respiratory support in newborn infants,review. Cochrane Database Syst Rev 2004;184:CD000456. Salim A, Martin M. High frequency percussive ventilation. Crit Care Med 2005;33:241-5. Eastman A, Holland D, Higgins J, et al. High-frequency percussive ventilation improves oxygenation in trauma patients with acute respiratory distress syndrome: a retrospective review. Am J Surg 2006;192:191-5. Velmahas GC, Chan LS, Tatevassian R, et al. HFPV improves oxygenation in patient with ARDS. Chest 1999;116:440-6. Mac Intyre NR. High frequency jet ventilation. Respir Care Clin N Am 2001;7:599-610. Keszler M, Donn SM, Bucciarelli RL, et al. Multicenter controlled trial comparing high-frequency jet ventilation and conventional mechanical ventilation in newborn infants with pulmonary interstitial emphysema. J Pediatr 1991;119:8593. Keszler M, Modanlou HD, Brudno DS, et al. Multicenter controlled trial comparing high-frequency jet ventilation in preterm infants with uncomplicated respiratory distress syndrome. Pediatrics 1997;100:593-9. Wiswell TE, Graziani LJ, Kornhauser MS, et al. High frequency jet ventilation in High frequency ventilation in intensive care unit M Tunç et al. 41 Solunum Hastalıkları Cilt 22, Sayı 1, 2011,36–42 32. 33. 34. 35. 36. 37. 38. 39. 40. 42 the early management of respiratory distress syndrome is associated with a greater risk for adverse outcomes. Pediatrics 1996;98:1035-43. Kraincuk P, Kormoczi G, Prokop M, et al. Alveolar recruitment of atelectasis under combined high-frequency jet ventilation: a computed tomography study. Intensive Care Med 2003;29:1265-72. Derdak S, Mehta S, Stewart TE, et al: High frequency oscillatory ventilation for acute respiratory distress syndrome in adults: A randomized, controlled trial. Am J Respir Crit Care Med 2002;166:801-8. Delemos RA, Coalson JJ, Gerstmann DR, et al. Ventilatory management of infant baboons with hyaline membrane disease: the use of high frequency ventilation. Pediatr Res 1987;21:594-602. Truog WE, Standaert TA. Effect of high frequency ventilation on gas exchange and pulmonary vascular resistance in lambs. J Appl Physiol 1985;59:1104-9. Shimaoka M, Fujino Y, Taenaka T, et al. High frequency oscillatory ventilation attenuates the activation of alveolar macrophages and neutrophils in lung injury. Crit Care 1998;2:35-9. Imai Y, Kawano T, Miyasaka K, et al. Inflammatory chemical mediators during conventional ventilation and during high frequency oscillatory ventilation. Am J Respir Crit Care Med 1994;150:1550-4. Vonder Hardt K, Kandler MA, Fink L, et al. High frequency oscillatory ventilation suppress inflammatory response in lung tissue and microdissected alveolar macrophages in surfactant depleted piglets. Pediatr Res 2004;55:339-46. Wang SG, Guo GH, Fu ZH , Zhou SF. Comparison of conventional mandatory ventilation and high frequency oscillatory ventilation for treatment of acute lung injury induced by steam inhalation injury. Burns 2006;32:951-6. Van Genderingen HR, Van Vught JA, Jansen JR, et al. Oxygenation index, an indicator of optimal distending pressure during high-frequency oscillatory ventilation? Intensive Care Med 2002;28:1151-6. Yoğun bakımda yüksek frekanslı ventilasyon M Tunç ve ark. 41. Brazelton TB 3rd, Watson KF, Murphy M, Al-Khadra E, Thompson JE, et al. Identification of optimal lung volume during high-frequency oscillatory ventilation using respiratory inductive plethysmography. Crit Care Med 2001;29: 2350-60. 42. Luecke T, Meinhardt JP, Herrmann P, et al. Setting mean airway pressure during high-frequency oscillatory ventilation according to the static pressure–volume curve in surfactant-deficient lung injury: a computed tomography study. Anaesthesiology 2003;99:1313-22. 43. Arnold JH, Hanson JH, Toro-Figuero LO, et al. Prospective, randomized comparison of high –frequency oscillatory ventilation and conventional mechanical ventilation in pediatric respiratory failure. Crit Care Med 1994;22:1530-39. 44. Gerstmann DR, Minton SD, Stoddard RA, et al. The Provo multicenter early high-frequency oscillatory ventilation trial: Improved pulmonary and clinical outcome in respiratory distress syndrome. Pediatrics 1996;98:1044-57. 45. Cools F, Henderson-Smart DJ, Offringa M, Askie LM. Elective high frequency oscillatory ventilation versus conventional ventilation for acute pulmonary dysfunction in preterm infants. Cochrane Database Syst Rev 2009;8:CD000104. 46. Chan KP, Stewart TE. Clinical use of high-frequency oscillatory ventilation in adult patients with acute respiratory distress syndrome, review. Crit Care Med 2005:33;170-4. 47. Mehta S, Lapinsky SE, Hallett DC, et al: Prospective trial of high-frequency oscillationin adults with acute respiratory distress syndrome. Crit Care Med 2001;29:1360-9. 48. David M, Weiler N, Heinrichs W, Neumann M, Joost T, et al: High frequency oscillatory ventilation in adult acute respiratory distress syndrome. Intensive Care Med 2003;29:1656-65. 49. Sazak H, Ulus F, Tunç M, Şavkılıoğlu E. Anestezide Yüksek Frekanslı Ventilasyon (Derleme). Solunum Hastalıkları 2007;18:134-40.
Benzer belgeler
AKUT SOLUNUM YETERSİZLİĞİ
alanlarındaki ilerlemeler ile sağ kalım oranlarının azalması beklenmektedir. Herhangi bir
mekanik ventilsyon modunun diğerine üstünlüğü gösterilememiştir. Akut solunum
yetersizliğinde mekanik venti...
Akut Respiratuvar Distress Sendromu Acute Respiratory Distress
Yüksek FiO2; VILI’ya neden olmasının yanı sıra; oksijen toksisitesi, absorbsiyon atelektazisi, hipoventilasyon, sistemik vazokonstrüksiyon ve kardiyak outputta da azalmaya yol açar.[4]
Büyük tidal ...