EMEKLİLERE YÖNELİK İNDİRİMLİ EMLAK VERGİSİ
Transkript
EMEKLİLERE YÖNELİK İNDİRİMLİ EMLAK VERGİSİ
EMEKLİLERE YÖNELİK İNDİRİMLİ EMLAK VERGİSİ UYGULAMASINDA ÖZELLİKLİ DURUMLAR 1. KONU 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 8'inci maddesinin ikinci fıkrasında indirimli vergi oranı uygulamasına ilişkin düzenlemede, gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanların Türkiye sınırları içinde brüt 200 m2'yi geçmeyen tek meskeni olması halinde, bu meskenlerine ait vergi oranlarını sıfıra kadar indirme konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmiştir. Bu raporumuzda, emeklilerin sahip oldukları meskende bizzat ikamet etmeyip, kiraya vermeleri durumunda söz konusu mesken için indirimli emlak vergisi uygulamasının ne şekilde gerçekleşeceği konusu incelenecektir. 2. İNDİRİMLİ EMLAK VERGİSİ UYGULAMASI Emeklilere yönelik indirimli emlak vergisi uygulamasına ilişkin yasal düzenlemeler ve konunun değişik yönlerine ilişkin idarenin tebliğ, genelge ve özelgelerle1 ortaya çıkan görüşleri aşağıda bölümler halinde incelenmiştir. 2.1. Emlak Vergisi Kanunu Hükmü Emeklilerin sahip oldukları mesken için indirimli emlak vergisi uygulaması konusundaki ilk yasal düzenleme 3239 sayılı kanunla Emlak Vergisi Kanunu’na eklenen mükerrer 8’inci maddeyle yapılmıştır. “Yetki Mükerrer Madde 8.- Türkiye sınırları içinde tek meskeni olup, bu meskenlerinde bizzat oturanlardan gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıklardan ibaret bulunanların bu meskenlerine ait vergi oranlarını yarısına kadar indirmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu hüküm, yukarıda belirtilenlerin bizzat oturmaları şartıyla tek maskene hisse ile sahip olmaları halinde, hisselerine ait kısım hakkında da uygulanır. Muayyen zamanlarda dinlenme amacı ile kullanılan meskenler hakkında bu hüküm uygulanmaz.” Bu düzenlemede indirimli oran uygulaması için bizzat oturma koşulunun aranması dikkat çekicidir. Kanun’un mükerrer 8’inci maddesi 4369 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılarak konu 1999 yılından geçerli olmak üzere Kanun’un 8’inci maddesine eklenen 2’nci fıkra ile aşağıdaki gibi düzenlenmiştir. “Bakanlar Kurulu, Türkiye sınırları içinde tek meskeni olup gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıklardan ibaret bulunanların 1 Konuyla ilgili olarak Mali İdare tarafından verilen bazı özelgeler, “Mevzuattaki Gelişmeler” bölümünde yer almaktadır. veya bunlardan kendileri üzerine kayıtlı meskeni olmayanların, anılan kurumlardan aylık almayan ve herhangi bir geliri de bulunmayan eşlerinin aynı nitelikteki meskenlerine ait vergi oranlarını sıfıra kadar indirmeye yetkilidir. Bu hüküm, yukarıda belirtilenlerin, tek meskene hisseyle sahip olmaları halinde hisselerine ait kısım ile şehitlerin dul ve yetimlerine ve gazilere ait tek meskenleri hakkında da uygulanır. Muayyen zamanlarda dinlenme amacıyla kullanılan meskenler hakkında bu hüküm uygulanmaz.” Düzenlemede eşlere ait sadece tek bir mesken için indirimli oran uygulamasından yararlanılması için eşlerin sadece birisinin emekli maaşı olması, diğer eşin emekli maaşı dahil hiçbir gelirinin olmaması gibi kısıtlayıcı bir koşul arandığı dikkat çekmektedir. Konumuz olan emeklilerin sahip oldukları mesken için indirimli emlak vergisi uygulamasına imkan tanıyan Emlak Vergisi Kanununun 8'inci maddesinin 4962 sayılı Kanunun 15'inci maddesi ile değiştirilmiş olan ikinci fıkrasının 2003 yılından bu yana yürürlükte olan şekli aşağıdaki gibidir. “Bakanlar Kurulu, kendisine bakmakla mükellef kimsesi olup onsekiz yaşını doldurmamış olanlar hariç olmak üzere hiçbir geliri olmadığını belgeleyenlerin, gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanların, gazilerin, engellilerin, şehitlerin dul ve yetimlerinin Türkiye sınırları içinde brüt 200 m²'yi geçmeyen tek meskeni olması (intifa hakkına sahip olunması hali dahil) halinde, bu meskenlerine ait vergi oranlarını sıfıra kadar indirmeye yetkilidir. Bu hüküm, yukarıda belirtilenlerin tek meskene hisse ile sahip olmaları halinde hisselerine ait kısım hakkında da uygulanır. Muayyen zamanda dinlenme amacıyla kullanılan meskenler hakkında bu hüküm uygulanmaz. Geliri olmadığını belgelemenin usul ve esaslarını belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.” Maddede yer alan bu yetki çerçevesinde; 2006/11450 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının2 1 inci maddesi ile “1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğince kendisine bakmakla mükellef kimsesi olup onsekiz yaşını doldurmamış olanlar hariç olmak üzere hiçbir geliri olmadığını belgeleyenlerin, gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanların, gazilerin, özürlülerin, şehitlerin dul ve yetimlerinin Türkiye sınırları içinde brüt 200 m2'yi geçmeyen tek meskene sahip olmaları halinde (intifa hakkına sahip olunması hali dahil), söz konusu meskene ait bina vergisi oranı, 2007 ve müteakip yıllar için sıfıra indirilmiştir.” Denilmek suretiyle, indirimli bina vergisi oranı 2007 ve müteakip yıllar için sıfır olarak belirlenmiştir. Bu çerçevede; konu ile ilgili olarak düzenleyici yeni bir Bakanlar Kurulu Kararı yayımlandığı sürece, maddede yer alan koşullara uygun emekliler için emlak vergisi uygulaması sıfır oranlı olarak devam edecektir. Kanunda yer alan ve yukarıda belirtilen hükümlerin yanı sıra, indirimli emlak vergisi uygulaması, konuyla ilgili tebliğ ve özelgelerle şekil almaktadır. İndirimli emlak vergisi 2 29/12/2006 tarih ve 26391 sayılı 3. mükerrer resmi gazetede yayınlanmıştır. uygulamasında uyulması gereken koşullar ve ilgili diğer hususlar kanun, tebliğ ve özelgelere göre aşağıda açıklanmaya çalışılmıştır. Emekli Maaşına Sahip Olmak Koşulu 2.2. Emlak Vergisi Kanununun 8'inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan hükme göre indirimli bina vergisi uygulamasından yararlanılabilmesi için “gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanlar” şeklinde ifade edildiği üzere mükellefin hiçbir gelire sahip olmaması gereklidir. Mükellefin kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumundan birden fazla maaş almakta olması, indirimden yararlanılmasına engel değildir.3 Ayrıca idare, kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumundan aldığı maaş dışında vakıftan emekli maaşı almakta olan kişinin de indirimden yararlanacağını belirtmektedir.4 Ancak idare, yurtdışında emekli olan kişilerin indirimli emlak vergisi uygulamasından yararlanamayacağı görüşündedir.5 Bu iki görüşün de kanunda belirtilen hükme tam olarak uygun olduğu söylenemez. Kanunla kurulmuş olan bir kurumdan emekli maaşı almakta iken aynı zamanda başka bir vakıftan da emekli maaşı alınmasını kanunun lafzına uygun görmek mümkün değildir. Söz konusu vakıflar kanunla kurulmuş sosyal güvenlik kurulu değildir. Ancak kanunun amacı yönünden bakıldığında bu vakıflardan alınan maaşın bir çeşit emekli maaşı olarak değerlendirilmesi mümkün olabilir. Bu durumda, kanunun lafzına değil de amacına bakıldığında yurtdışında çalışarak emekli olan ve yurtdışındaki kurumlardan emekli maaşı alan emeklilerin de indirimden yararlandırılmasının gerekeceğini söylemek gerekir. Öte yandan kanunun amacı dikkate alınarak ülkemizde gittikçe yaygınlaşmakta olan özel emeklilik şirketlerinden emekli maaşı alanların da aynı şekilde indirimli emlak vergisi uygulamasından yararlandırılması gerekir. 2.3. Emekli Maaşı Dışında Hiçbir Geliri Olmamak Koşulu Hiçbir geliri olmadığı konusunda 38 seri numaralı Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde6 gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları emekli, dul, yetim, ölüm ve malûliyet aylığından ibaret bulunanların indirimli vergi oranından yararlanabilecekleri açıklanmıştır. 45 seri numaralı Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde7 ise gelirin sürekli olması özelliği de dikkate alınarak hiçbir geliri olmadığını belgeleyenler ile geliri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanların yıllık tutarı toplamı bina vergisi indiriminden yararlanılan yıldan bir önceki yılda geçerli olan Gelir Vergisi Kanununun 103'üncü maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı geçmeyen her türlü menkul sermaye iradı geliri elde etmelerinin indirimli (sıfır) bina vergisi oranından yararlanmaya engel olmadığı açıklanmıştır. Buna göre 2014 yılı emlak vergisinde indirimli orandan yararlanmak için 2013 yılında elde edilmiş olan 3 GİB İzmir VD.Başkanlığı’nın 17/07/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.35.17.02-175.01[8-2012/1]-686 sayılı özelgesi Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Md.nün 07.04.1999 tarih ve B.07.0.GEL.0.66/6654-256/13209 sayılı özelgesi 5 Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 22.3.2013 tarih ve B.18008620-175.01[ÖZG-2013-1]-31 sayılı özelgesi 6 31/12/2003 tarih ve 25333 sayılı 3. mükerrer resmi gazetede yayınlanmıştır. 7 09/08/2005 tarih ve 25901 sayılı resmi gazetede yayınlanmıştır. 4 26.000.-TL menkul sermaye geliri, hiçbir geliri olmamak koşulunu zedelemeyecektir. Tebliğde ortaya çıkan bu görüşün kanunda bir dayanağı bulunmamaktadır. 2.4. Taşınmazın 200 m2’yi Aşmayan Tek Mesken Olması Koşulu İndirimli emlak vergisi uygulamasından emekli tarafından sahip olunan ve 200 m2'yi geçmeyen tek meskenle ilgili olarak yararlanılacaktır. Meskenin yüzölçümü, brüt olarak hesaplanacaktır. 8 Meskenin 200m2’yi aşması9 ya da sahip olunan gayrimenkulün mesken değil işyeri olması durumlarında indirimli emlak vergisi uygulamasından yararlanılamayacaktır. İndirimin uygulanması için emeklinin hisseli de olsa tek meskene sahip olması10 gereklidir. Birden fazla meskeni olanların veya birden fazla meskende hisseye sahip olanların meskenlerine indirimli vergi oranı uygulanmayacaktır. 2.5. İkinci Konut Olmama Koşulu Muayyen zamanlarda dinlenme amacıyla kullanılan meskenler için söz konusu indirimli vergi oranının uygulanması mümkün değildir. Bu hüküm konu hakkında yapılan ilk düzenlemelerin yapıldığı 3239 sayılı kanunla Emlak Vergisi Kanunu’na eklenen mükerrer 8’inci maddeden beri değişmeden yer almaktadır. Burada sözü edilen mesken, yazlık ev olarak da bilinen ikinci konutları ifade etmektedir. Emeklinin, başka bir evde ikamet ederken sahibi olduğu yazlık mesken için indirimli emlak vergisinden yararlanamayacağı anlaşılmaktadır. Ancak emekli kişi, sahibi olduğu yazlık evi ikametgah olarak kullanmaktaysa indirimden yararlanabilir. 2.6. Başka Bir Gayrimenkule Sahip Olunmaması Koşulu Mükelleflerin gelir getirmeyen işyeri, arsa ve araziye11 sahip olmaları, indirimli vergi oranından yararlanmalarına engel teşkil etmemektedir. Ancak, birden fazla meskene sahip olunması ya da meskenin yanı sıra işyerine sahip olunması 12 durumunda indirim uygulanmayacaktır. 2.7. Emeklinin Eşinin Meskene Sahip Olması Durumu Emlak Vergisi Kanunu’nun indirimli vergiyle ilgili düzenlemesinde olmamakla birlikte, emekli maaşı almakta olan kişinin eşinin de tek meskene sahip olması durumunda her ikisinin de mükellefiyetinin bu durumdan etkileneceğine ilişkin idare tarafından verilmiş birçok özelge bulunmaktadır. Buna göre, kendisinin meskeni bulunmayıp, emekli maaşı da almayan eşinin tek meskeni olması durumunda söz konusu mesken için indirimden yararlanılması mümkündür.13 Her ikisi de emekli olan ve birer meskene sahip olan eşler söz konusu olduğunda ise oturulan ev için indirimden yararlanılacak, diğer evden kira geliri elde 8 GİB İzmir VD.Başkanlığı’nın 12/04/2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.35.17.02-032-86 sayılı özelgesi GİB Konya VD.Başkanlığı’nın 04/04/2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.42.16.02-EML-2/775-24 sayılı özelgesi 10 Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Md.nün 12/06/2007 Tarih ve B.07.1.GİB.0.66/6654-256-52977 sayılı özelgesi 11 GİB İzmir VD.Başkanlığı’nın 23/03/2011 Tarih ve B.07.1.GİB.4.35.17.02-032-52 sayılı özelgesi 12 GİB İstanbul VD.Başkanlığı’nın 08/09/2011 Tarih ve B.07.1.GİB.4.34.18.01-006.01-1538 sayılı özelgesi 13 Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Md.nün 02/03/1999 Tarih ve B.07.0.GEL.0.66/6654-256/7797 sayılı özelgesi 9 ediliyorsa bu ev için indirimden yararlanılmayacaktır.14 Bu görüşe göre eşine ait evde eşiyle oturmakta olan ve kendisine ait evi kiraya vermiş olan emekli eş evi için indirimli emlak vergisi uygulamasından yararlanamayacaktır. İdarenin görüşüne göre bu kişi, eşinden ayrı yaşayarak kira ödediği bir evde oturmakta olsaydı emlak vergisi indiriminden faydalanacaktı. Emeklinin ve emekli olmayan eşin birer meskeni olması durumunda ise, idarenin her iki mesken için de emlak vergisi indiriminden yararlanılabileceği yönündeki görüşü15 yanında ev hanımı eşe ait kiraya verilen mesken için emlak vergisi indiriminden yararlanılamayacağı yönünde idare görüşü16 de bulunmaktadır. Her ikisi de emekli olan ve birer meskene sahip olan eşler söz konusu olduğunda ise oturulan ev için indirimden yararlanılacak, yazlık mesken olan diğer evden kira geliri elde edilmese bile bu ev için indirimden yararlanılmayacaktır. 17 Birisi kışlık diğeri de yazlık mesken sahibi olup her iki konutu da birlikte kullanan emekli eşlerden yazlık konut için emlak vergisi alınacağını belirten bu görüşe göre yazlık konut sahibi olan eş yazlık konutunu ikametgah olarak kullanırsa emlak vergisi ödemeyecek, bunu yapmadığı için vergi ödeyecektir. 2.8. Bizzat Oturulmayan Meskenin Kiraya Vermesi Durumu İndirimli vergi oranından yararlanılması için meskende bizzat oturulması koşulu, 3239 sayılı Kanunla getirilen konu hakkındaki ilk düzenlemede yapılmış olup 1999 yılından geçerli olarak 4369 sayılı Kanunla yapılan değişiklikte yer almamakta ve halen geçerli maddede de yer almamaktadır. Emekli tarafından sahip olunan tek meskende mesken sahibi tarafından oturulmasının gerekmediği hususu 38 seri numaralı Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde, “sahip olduğu tek meskeni kiraya verip, kirada oturanlar da diğer şartları taşımaları kaydıyla indirimli vergi oranından faydalanabileceklerdir” şeklinde ifade edilmiştir. İdare tarafından verilen özelgelerde sahip olunan meskenin kiraya verilmesi durumunda indirimli emlak vergisi uygulamasından yararlanılacağı ifade edilmektedir.18 Bu şekilde oluşturulan idare görüşü, hem kanuna hem de konuyla ilgili tebliğdeki açıklamalara uygundur. Bizzat oturma koşulunun kaldırılmasının doğal sonucu, oturulmayan meskenin kiraya verilerek değerlendirilmesine imkân tanınması olmalıdır. Buna rağmen emekli olan sahibi tarafından oturulmayan meskenin kiraya verilmesi durumuna ilişkin indirimli emlak vergisi uygulamasını daraltıcı yönde çeşitli idare görüşleri dikkat çekmektedir. Emeklinin meskenini kiraya vererek eşinin sahip olduğu konutta oturması durumunda kiraya verilen meskenle ilgili olarak indirimli emlak vergisi uygulamasından yararlanamayacağı yönünde hem İVDB19 hem de GİB20 tarafından verilen çeşitli görüşler bulunmaktadır. Bu görüşleriyle idare, kanunda ve ilgili tebliğde bulunmayan bir yorum yapmakta, sahip olduğu meskeni kiraya veren ve kendisi ayrıca kira ödeyen emekliyi 14 GİB İstanbul VD.Başkanlığı’nın 06/04/2011 Tarih ve B.07.1.GİB.4.34.18.01-006.01-246 sayılı özelgesi GİB Kocaeli VD.Başkanlığı’nın 12/04/2011 Tarih ve B.07.1.GİB.4.41.15.01-EVK-2010-5-30 sayılı özelgesi 16 Maliye Bakanlığı GİB’nın 23.3.2011 Tarih ve B.07.1.GİB.4.67.15.01-2010-EMLV-8-8 sayılı özelgesi 17 Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Md.nün 04.03.1999 Tarih ve B.07.0.GEL.0.66/6654-256/8256 sayılı özelgesi 18 GİB Ankara VD.Başkanlığı’nın 14/03/2012 Tarih ve B.07.1.GİB.4.06.17.02-175-1-358 sayılı özelgesi 19 GİB İstanbul VD.Başkanlığı’nın 11/04/2011 Tarih ve B.07.1.GİB.4.34.18.01-006.01-265 sayılı özelgesi 20 Maliye Bakanlığı GİB’nın 11.4.2011 Tarih ve B.07.1.GİB.4.34.18.01-006.01-265 sayılı özelgesi 15 indirimden yararlandırırken aile birliğinin doğal sonucu olarak eşiyle oturan ve bu nedenle kendisi kira ödemeyen emekliyi indirimden yararlandırmayarak adeta cezalandırmaktadır. Eşiyle oturan emekli için yukarıdaki şekilde görüş oluşturan idare, sahibi olduğu meskeni kiraya vererek diğer aile bireyleriyle oturan emeklinin de indirimli emlak vergisi uygulamasından yararlanamayacağını belirtilmektedir.21 Bu görüşte de idarenin konutunu kiraya veren emeklinin kendisinin kira ödememesini dayanak olarak aldığı görülmektedir. 3. KONUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ Emeklilerin sahip olduğu ve 200 m2’yi geçmeyen tek mesken için yararlanılan indirimli emlak vergisinin uygulamasında yaşanan sorunlar incelendiğinde, sorunlu alanların kanunla kurulmuş sosyal yardım kurumlarından alınan emekli maaşının tespiti, emekli maaşı dışında başka bir gelirin olmaması koşulunun uygulanması ve sahip olunan meskenin kiraya verilmesi durumunda gerçekleşen indirim uygulaması konularında ortaya çıktığı görülmektedir. 3.1. Kanunla Kurulmuş Sosyal Yardım Kurumlarının Kapsamı Emlak Vergisi Kanununun 8'inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan hükme göre indirimli bina vergisi uygulamasından yararlanılabilmesi için “gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanlar” şeklinde ifade edildiği üzere mükellefin emekli maaşı dışında hiçbir gelire sahip olmaması gereklidir. İndirimli emlak vergisi uygulamasında kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumundan ne anlaşıldığı konusunda üç görüş dikkat çekmektedir. a) İdarenin konuyu değerlendirmesine göre, kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından birden fazla maaş alınması indirimden yararlanmaya engel görülmemektedir. Kanunda emekli maaşını ifade eden tanımlama, idarenin bu şekilde görüş oluşturmasını engelleyici bir ifade içermemektedir. Birden fazla maaş konusunda da bir belirleme olmaması nedeniyle idarenin uygulamayı daraltıcı değil, genişletici şekilde yorumlamasının yerinde bir görüş olduğu düşünülmektedir. b) İdare tarafından emekli maaşı konusunda ortaya koyulan ikinci görüş, kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumundan aldığı maaş dışında bir vakıftan da emekli maaşı alınması durumunda indirimli emlak vergisinden yararlanılabileceği yönündeki görüştür. Bu görüşün kanunda belirtilen hükme tam olarak uygun olduğu söylenemez. Kanunla kurulmuş olan bir kurumdan emekli maaşı almakta iken aynı zamanda başka bir vakıftan da emekli maaşı alınmasını kanunun lafzına uygun görmek mümkün değildir. Söz konusu vakıflar kanunla kurulmuş sosyal güvenlik kurulu değildir. Ancak kanunun amacı yönünden bakıldığında bu vakıflardan alınan maaşın bir çeşit emekli maaşı olarak değerlendirilmesi mümkün olabilir. c) İdare tarafından emekli maaşı konusunda ortaya koyulan üçüncü görüş ise, yurtdışında emekli olan kişilerin indirimli emlak vergisi uygulamasından yararlanamayacağı şeklindedir. İdare, kanunda geçen "kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından" 21 GİB İstanbul VD.Başkanlığı’nın 06/04/2011 Tarih ve B.07.1.GİB.4.34.18.01-006.01-245 sayılı özelgesi ifadesinden Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre kurulan sosyal güvenlik kurumlarının anlaşılması gerektiğini belirterek bu görüşü oluşturmuştur. Oysa kanunda geçen “kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumları” ifadesinden Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre kurulan sosyal güvenlik kurumlarının anlaşılmasını gerektiren bir açıklık görülmemektedir. Bu durumda, kanunun lafzına değil de amacına bakılarak yurtdışında çalışarak emekli olan ve yurtdışındaki kurumlardan emekli maaşı alan emeklilerin de indirimden yararlandırılmasının gerekeceğini söylemek gerekir. Öte yandan kanunun amacı dikkate alınarak ülkemizde gittikçe yaygınlaşmakta olan özel emeklilik şirketlerinden emekli maaşı alanların da aynı şekilde indirimli emlak vergisi uygulamasından yararlandırılması gerekir. Emekli Maaşı Dışında Başka Geliri Olmama Koşulu 3.2. 3239 sayılı kanunla gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıklardan ibaret bulunanların indirimli emlak vergisi uygulamasından yararlanmasını sağlayan düzenleme yapılmış, bu hüküm değişmeden bugüne kadar gelmiştir. Hükmü açıklayan 38 seri numaralı Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları emekli, dul, yetim, ölüm ve malûliyet aylığından ibaret bulunanların indirimli vergi oranından yararlanabilecekleri açıklanmıştır. 45 seri numaralı Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde ise gelirin sürekli olması özelliği de dikkate alınarak hiçbir geliri olmadığını belgeleyenler ile geliri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanların yıllık tutarı toplamı bina vergisi indiriminden yararlanılan yıldan bir önceki yılda geçerli olan Gelir Vergisi Kanununun 103'üncü maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı geçmeyen her türlü menkul sermaye iradı geliri elde etmelerinin indirimli (sıfır) bina vergisi oranından yararlanmaya engel olmadığı açıklanmıştır. 45 seri numaralı Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde ortaya çıkan bu görüşün kanunda bir dayanağı bulunmamaktadır. Bakanlık tebliğde, gelirin sürekli olma özelliğinin dikkate alındığını belirtmekle yetinmiştir. Menkul sermaye iradının sürekli olmayan bir gelir olarak değerlendirilmesi ve getirilen parasal sınırın düşük bir tutar olması nedeniyle kanunda belirtilen hiçbir geliri olmama koşulunun zedelenmediği düşünülmekle birlikte, bu konuda bir yasal düzenleme yapılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir. Ayrıca, gelirin sürekli olma özelliği dikkate alındığında menkul sermaye iradı elde eden emekliler için getirilen bu imkânın GVK’nun 70’inci maddesine göre aynı tutarda gayrimenkul sermaye iradı elde edenler ile 80’inci maddesine göre elde edilen diğer kazanç ve iratlar için getirilmesinin gerekeceği açıktır. 3.3. Kiraya Verilen Mesken İçin İndirimin Uygulanması İndirimli vergi oranından yararlanılması için meskende bizzat oturulması koşulu, 3239 sayılı Kanunla getirilen konu hakkındaki ilk düzenlemede yapılmış olup 1999 yılından geçerli olarak 4369 sayılı Kanunla yapılan değişiklikte yer almamakta ve halen geçerli maddede de yer almamaktadır. Emekli tarafından sahip olunan tek meskende mesken sahibi tarafından oturulmasının gerekmediği hususu 38 seri numaralı Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde, “sahip olduğu tek meskeni kiraya verip, kirada oturanlar da diğer şartları taşımaları kaydıyla indirimli vergi oranından faydalanabileceklerdir” şeklinde ifade edilmiştir. Emekli tarafından sahip olunan tek meskenin kiraya verilmesi durumunda indirimli emlak vergisi uygulamasının nasıl gerçekleşeceği konusunda idarenin iki yöndeki görüşü dikkat çekmektedir. a) İdare, sahip olunan tek meskenin kiraya verilmesi durumunda indirimli emlak vergisi uygulamasından yararlanılacağı görüşündedir. Bu görüş, hem kanuna hem de konuyla ilgili tebliğdeki açıklamalara uygundur. Bizzat oturma koşulunun kaldırılmasının doğal sonucu, oturulmayan meskenin kiraya verilerek değerlendirilmesine imkân tanınması olmalıdır. Sahip olunan meskenin kiraya verilmesi durumunda bu kiralamadan ne kadar gayrimenkul sermaye geliri elde edilirse edilsin bu gelir indirimli emlak vergisi uygulanmasına engel bir gelir olarak değerlendirilmeyecek, bu mesken için emlak vergisi indirimli olarak uygulanacaktır. b) Buna rağmen emekli olan sahibi tarafından oturulmayan meskenin kiraya verilerek eşinin sahip olduğu konutta veya diğer aile bireyleriyle birlikte oturulması durumunda kiraya verilen meskenle ilgili olarak indirimli emlak vergisi uygulamasından yararlanamayacağı yönünde idare tarafından verilmiş çeşitli görüşler bulunmaktadır. Bu görüşleriyle idare, kanunda ve ilgili tebliğde bulunmayan bir yorum yapmakta, sahip olduğu meskeni kiraya veren ve kendisi ayrıca kira ödeyen emekliyi indirimden yararlandırırken aile birliğinin doğal sonucu olarak eşiyle veya diğer aile bireyleriyle bir arada oturan ve bu nedenle kendisi kira ödemeyen emekliyi indirimden yararlandırmayarak adeta cezalandırmaktadır. İdare, bu şekilde eşiyle ya da diğer aile bireyleriyle oturmakta olan emeklinin indirimli emlak vergisinden yararlanamayacağı görüşünü, tebliğde geçen “sahip olduğu tek meskeni kiraya verip, kirada oturanlar da diğer şartları taşımaları kaydıyla indirimli vergi oranından faydalanabileceklerdir” şeklindeki ifadeye dayandırmaktadır. Tebliğdeki bu görüş, sahip olunan mesken kiraya verilse bile indirimden yararlanılabileceği anlamı yönünden doğru bir görüştür. Ancak bu ifade, indirimden yararlanmak için kira ödemek gerektiği şeklinde anlaşılmamalıdır. İndirimli emlak vergisinden yararlanmak için aranan şartlar Kanunda sıralanmıştır. Bu şartlar arasında ikamet amacıyla kira ödemek gibi bir şart yoktur. İdare, kanunda bulunmayan bir şartı kendiliğinden ileri süremez. Sahip olunan meskende bizzat oturma şartının kaldırılmış olmasının doğal sonucu bu meskenin boş tutulmayıp başkasının kullanımına bedelsiz olarak bırakılması ya da kiraya verilmesidir. İdare, emekli tarafından sahip olunan tek mesken kiraya verilse de bu mesken için indirimden yararlanılacağını belirterek kanuna uygun bir görüş oluşturmuştur. Ancak, bu mesken kiraya verildiği takdirde emekli tarafından kira ödenmesinin tebliğ düzenlemesiyle şart koşulması yasal dayanaktan yoksundur. Emekli, sahibi olduğu meskeni hangi bedel karşılığı olursa olsun kiraya verdiği takdirde, kendisi ikamet amacıyla kira ödese ya da eşiyle veya aile bireyleriyle yahut başka şekilde bir bedel ödemese bile indirimli emlak vergisi uygulamasından yararlandırılmalıdır. 4. SONUÇ Emeklilerin sahip olduğu ve 200 m2’yi geçmeyen tek mesken için sağlanan emlak vergisi indiriminin uygulamasında kanunla kurulmuş sosyal yardım kurumlarının kapsamı, emekli maaşı dışında başka bir gelirin olmaması ve sahip olunan meskenin kiraya verilmesi durumlarıyla ilgili sorunlar bulunduğu görülmektedir. Bu sorunların giderilmesi amacıyla, 1- Kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumundan aldığı maaş dışında bir vakıftan da emekli maaşı alınması, yurtdışında çalışarak emekli olan ve yurtdışındaki kurumlardan emekli maaşı alınması ve özel emeklilik şirketlerinden ve ülkemizde gittikçe yaygınlaşmakta olan özel emeklilik şirketlerinden emekli maaşı alınması durumlarında da aynı şekilde indirimli emlak vergisi uygulamasından yararlandırılması gerektiği, bu konunun bir tebliğ ile açıklanmasının yararlı ve yeterli olacağı düşünülmektedir. 2- Gelir Vergisi Kanununun 103'üncü maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı geçmeyen her türlü menkul sermaye iradı geliri elde etmelerinin indirimli (sıfır) bina vergisi oranından yararlanmaya engel olmadığı yönündeki idare görüşünün, gelirin sürekli olma özelliği dikkate alındığında GVK’nun 70’inci maddesine göre gayrimenkul sermaye iradı elde edenler ile 80’inci maddesine göre elde edilen diğer kazanç ve iratları da kapsayacak şekilde açıklığa kavuşturulması gerektiği, bu konuda bir yasal düzenleme yapılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir. 3- İdarenin, eşiyle ya da diğer aile bireyleriyle oturmakta olan emeklinin indirimli emlak vergisinden yararlanamayacağı şeklinde 38 seri numaralı Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliğindeki, “sahip olduğu tek meskeni kiraya verip, kirada oturanlar da diğer şartları taşımaları kaydıyla indirimli vergi oranından faydalanabileceklerdir” ifadesine dayandırılan görüşünün yasal dayanaktan yoksun olduğu, emeklinin sahibi olduğu meskeni (hangi bedel karşılığı olursa olsun) kiraya verdiği takdirde, kendisi ikamet amacıyla kira ödese ya da eşiyle veya aile bireyleriyle yahut başka şekilde bir bedel ödemeden ikamet etse bile indirimli emlak vergisi uygulamasından yararlandırılması gerektiği, bu konunun bir tebliğ ile açıklanmasının yararlı ve yeterli olacağı düşünülmektedir.
Benzer belgeler
Dosya No: 2014/3360 - Emlak Vergisinden Muaf Olma Kararı
11) Anayasamızın Vergi Ödevi başlıklı 73 üncü maddesinde "Vergi, resim, harç ve benzeri malî
yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi, resim, harç ve benzeri malî
yükümlül...