temmuz 2014 - Soroptimist
Transkript
temmuz 2014 - Soroptimist
TEMMUZ 2014 1 Başkan’ın Mesajı içindekiler Sevgili Soroptimistler, 2012-2014 döneminin sonuna geldik. Bu dönemde de her zamanki gibi çok işlerin yapıldığını, etkin projelere imza atıldığını, Soroptimistlik amacını dur durak bilmezcesine daha da ileriye taşımak için yol alındığını gururla izledik, başarıları kıvançla alkışladık. 03 04 12 18 20 23 24 52 55 56 60 Başkan’ın Mesajı Mezopotamya Bizi Çağırıyordu İzmir Van Arası Kültür Köprüsü Balat Kültür Evi Etkinlikleri Guvernörler Toplantısı TSKF’nin Suriyeli Sığınmacılara Yönelik Çalışmaları Projeler, Etkinlikler ve Ödüller TSKF Kulüp Değerlendirme Toplantıları WALD Yerel Yönetimler ve Çocuk Hakları Toplantısı SIE Program Direktörler Eğitim Semineri Yabancı Yayınlar Sevgili Soroptimist Arkadaşlarım, Soroptimist Dünyası’nın bu sayısında da ilgiyle okuyacağınız proje ve etkinliklere yer veriyoruz. Bu çalışmalarla üyelerimiz, desteğe muhtaç kadın ve kız çocuklarına her konuda faydalı olmaya çalışıyorlar, yol gösteriyorlar ve de hedeflerine ulaşıyorlar. Soroptimist olmanın ayrıcalığını yaşıyorlar. Uluslararası Soroptimist dünyasında da seslerini duyuruyorlar. 2012 yılında bizleri onurlandırarak verdiğiniz önemli görevimizi tamamlayarak büyük gururla taşıdığımız bayrağımızı yeni seçilecek arkadaşlarımıza devretme hazırlığı içindeyiz. Dönem süresince dergimiz için her daim desteklerini esirgemeyen başta TSKF Başkanı sevgili Mine Kavala ve Yönetim Kurulu olmak üzere dönem görevlilerine, başkanlara ve yazılarıyla yayınlarımıza renk katan Soroptimistlere sonsuz teşekkürlerimi iletmek isterim. “Yenilenme ve Yenileme” sloganı ile başladığımız çalışma dönemimizde başlıca amacımız kulüplerimizi güçlendirmek, üyelerimiz arasındaki dostluk ve dayanışmayı arttırmak ve Soroptimist olmanın onur verici ayrıcalığını yaşatmaktı. Ülkemizin farklı bölgelerinde düzenlediğimiz dostluk ve dayanışma toplantıları ile gerek bilgilerimizi güncelledik, gerekse kulüplerimizin başarılı projelerini paylaşarak yaratılan enerji bizim için itici bir güç oluşturdu. 10 Soroptimist saygı ve sevgilerimle, Yönetim Kurulumuz, Kulüplerimizi desteklemek amacı ile hazırladıkları projeler ve yaptıkları etkinliklerine katıldı, değişik bölgelerde düzenlediğimiz önemli kutlama günlerine kulüplerimizin de katılımını sağlayarak birlikteliğimiz güçlendirildi. Nükhet İzmiroğlu Editör Verdiğimiz sözler doğrultusunda yaptığımız çalışmaları her ne kadar delege toplantılarımızda, dergimizde ve sirkülerlerimizde sizlerle paylaşmış olsak da geriye dönüp geçen iki yılda neler yaptığımızı bir kere daha gözden geçirmek isterim. Federasyonumuzun 60. kuruluş yılını kutlamanın onurunu ve mutluluğunu yaşadık. SI, SIE Başkan ve Geçmiş Dönem Başkanları, diğer ülkelerden gelen Soroptimist kız kardeşlerimiz bu anlamlı kutlamada yanımızda olarak mutluluğumuzu bizlerle paylaştı. 14 Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu Yönetim Kurulu adına İmtiyaz Sahibi: Mine KAVALA El Mimarlık ve Dekorasyon A.Ş. Şehit Nevres Bulvarı No:17/1-B 35220 Alsancak - İZMİR 2 İstanbul, İzmir, Gaziantep, Kocaeli ve Mersin illerinde “Değişim senin de elinde” sloganı ile drama ve eğitim çalışmalarımıza başlayacağız. Genel Yayın Müdürü ve Yazı İşlerinden Sorumlu Müdür: Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu Nükhet İZMİROĞLU 1571 Sokak No: 16 35110 Çınarlı - İZMİR Adres: Abdi İpekçi Caddesi No:10 80640 Gültepe - İSTANBUL Tel: 0 (212) 283 66 36 Tel & Faks: 0 (212) 268 08 08 www.soroptimistturkiye.org Sayı: Temmuz 2014 Baskı Tarihi: 25 Ağustos 2014 Yayın Türü: Dergi Yaygın Süreli Hazırlık ve Baskı: Tükelmat A.Ş. 1571 Sokak No: 16 35110 Çınarlı - İZMİR Tel: 0 (232) 461 96 42 Fax: 0 (232) 461 96 46 www.tukelmat.com.tr Kadın ve kız çocuklarına karşı şiddetin ortadan kaldırılması amacı ile yapılan ve AB hibe fonundan yararlandığımız “Değişim Atölyesi” projesinin gerçekleşmesi için gerekli çalışmaları yaptık, görünürlük materyalleri ve alt yapısını hazırladık. Eylül ayından itibaren Türkiye genelinde yapılacak görünürlük çalışmalarının yanı sıra Adana, Ankara, SI’ın uzun vadeli teması olan “Liderlik için eğitim” çerçevesinde üniversitelerde eğitim gören bursiyer genç kızlarımıza liderlik vasıflarının kazandırılmasının yanı sıra, geleceğe daha güvenle bakmalarını sağlamak, iş yaşamlarında ve sosyal çevrelerinde etkin ve katılımcı bireyler olmalarını desteklemek amacıyla çok önemli iki proje gerçekleştirdik. Bildiğiniz gibi 2013 yılında SIE Twinning Programı çerçevesinde Makedonya Struga Soroptimist Kulübü ile ortak çalışmalara başladık. Soroptimist dünyasında yankılar uyandıran ortak projemiz “Soroptimist Liderlik Akademisi”ni Makedonya’da gerçekleştirdik. Ardından 26 bursiyerimizin katılımı ile düzenlediğimiz “Soroptimist Gençlik Kampı”nı İzmir- Seferihisar’da yapıyoruz. Bu projelerle Federasyonumuz, kulüplerimiz ve üyelerimiz birlikte çalışarak dayanışmanın en güzel ve başarılı örneğini verdi. Birlikte inandık, birlikte başardık. Hisar Anadolu Destek Derneği ile birlikte yürüttüğümüz Van Kilimcilik Projesi’ne katkı ve desteklerimiz devam etmekte olup, genç kızlarımıza eğitimlerinin yanı sıra ekonomik özgürlüklerini kazanmaları için gerekli olanaklar sağlanmaktadır. Çalışma dönemimiz boyunca bizlere destek olan ve bilgilerini bizle paylaşan geçmiş dönem TSKF Başkanlarımız ve deneyimli Soroptimist büyüklerimize, Federasyonumuzun çeşitli kademelerinde görev alan çalışma arkadaşlarımıza, Kulüp başkan ve yönetim kurullarına, tüm Soroptimist arkadaşlarıma, ayrıca Federasyonumuzun tüm yayın ile ilgili işlerini büyük özveri ve titizlikle yürüten editörümüz sevgili Nükhet İzmiroğlu’na şahsım ve yönetim kurulumuz adına çok teşekkür ederim. Birlikte yola çıktığım ve zaman içinde gerçek kardeşlerim olan Yönetim Kuruluma huzurlu, sevgi dolu bir dönem geçirmemize katkıları ve özverili çalışmaları için gönülden teşekkür ediyorum. Genel Kurul’da seçilecek Başkan, Yönetim Kurulu ve çalışma arkadaşlarına bayrağımızı daha ileriye taşıyacakları inancı ile başarılı bir dönem geçirmelerini diliyorum. Dünyada ve ülkemizde hoşgörü ve uzlaşma kültürüne her zamandan daha çok gereksinim duyulduğu günümüzde bize düşen en büyük görev, yarınlara sahip çıkacak, özgüveni yüksek, çağdaşlığın, ilericiliğin savunucusu genç kızları yetiştirmek ve onlara fırsat eşitliği sağlamaktır. Geleceğe umutla bakacağımız, sevdiklerimizle paylaşacağımız aydınlık ve güzel günler dileğiyle hepinizi sevgi ve saygı ile kucaklarım. Mine Kavala TSKF Başkanı 3 Mezopotamya Bizi Çağırıyordu Yolculuk öncesi bizi bekleyen pek çok karar vardı. Mezopotamya’nın çağrısına uyup butik bir GAP turu sonrasında 11-13 Nisan 2014 tarihleri arasındaki Delege Toplantısı’nı gerçekleştireceğimiz Hilton Garden Inn Hotel’e ulaşmak; Mardin- Diyarbakır gezisi ile başlamak ya da doğrudan Mardin’e gidip Delege Toplantısı’na katılmak ve bu alternatiflerin çeşitli türevlerinden birini seçmek. Biz Mezopotamya’nın çağrısına evet dedik. İyi ki de öyle yapmışız. Kültürel ve görsel bir şölen bizi bekliyordu. U 4 çağımız bizi doğrudan Şanlıurfa’ya götürdü ve hemen kendimizi Balıklı Göl’de bulduk. İbrahim Peygamber’in çok tanrılı dinlere inanmaması nedeniyle dönemin kralı Nemrut tarafından ateşe attırıldığı yer olduğuna inanılan Balıklı Göl’de tıpkı masallardaki gibi ateşin suya, odunların balıklara dönüştüğü ve İbrahim Peygamber’in korunduğu yaygın düşüncesi hakim. Nemrut’un kızı Zeliha’nın da İbrahim Peygamber’e inandığından ardından atladığı, onun düştüğü yerin de Aynzeliha Gölü olduğu söyleniyor. Kutsal olduklarına inanıldığından gölün balıklarına kimse dokunmuyor. Mistik müzikler ve zengin tarihi mimari eşliğinde bizler de zamana yolculuk yapıp adeta o dönemi yaşadık. Ta ki birbirinden güzel rengarenk poşuları görene dek. Hemen alıp yöresel şekle uygun olarak başlarımıza bağlattık. Artık yöreye tamamen uyum sağlamıştık. Çarşı turumuzda da poşular, şallar ve harika biberler, baharatlar almayı ihmal etmedik. 5 Cendere Köprüsü’nde le T biçimindeki sütunlarla çevrili tapınağı görmek zaten gezimizin başlıca hedeflerinden biriydi. Doğrusu tapınaktaki turna kuşu, boğa vb. hayvan figürlerini bu kadar net görmeyi beklemiyorduk. Ancak kalıntılara dokunabileceğimizi, onların hemen yanında durarak tarihe yolculuk yapabileceğimizi düşünmüştük. Ne yazık ki bu hayalimizi gerçekleştiremedik. Kalıntılar korunmaya alındığı için ziyaretçiler onları biraz daha uzaktan görebiliyorlardı. Kendi adımıza üzülürken onların daha çok nesillere aktarılmasına olanak sağlanmasına sevindik. Yapıldıktan yaklaşık 1000 yıl sonra tamamen gömüldüğü sanılan, ancak gömülme nedenine halen ulaşılamayan bu mistik belde bizi tahminimizden de çok etkiledi. M.Ö. 9600 yılında insanlığın tapınak inşa etme ihtiyacını hissedecek ve binlerce ton ağırlığındaki taşları taşıyabilecek ve böylesi sanatsal bir düzeyde şekillendirebilecek medeniyette olması inanılmazdı. Buna bu kadar yakından tanıklık etmek ise gerçek bir fırsattı. Urfa’da İlk gün son durağımız ilk çağdan beri varlığı bilinen, pek çok ünlü bilim adamının yetişmesini sağlamış Harran Üniversitesi kalıntılarıydı. Üniversitenin tarihi kadar gün batımındaki olağanüstü manzarası da etkileyiciydi. Külah biçimindeki yörenin tipik konik kubbeli evlerini gördüğümüzde kendimizi bir başka ülkede gibi hissettik. Bindirme tekniğinde yapılmış, konik evlerin içlerinde birbirinden güzel yerel ürünler satılıyordu. Urfa’daki sıra gecesinde Urfa yemekleri ve müzikleri eşliğinde çiğ köfte şovu da izlemeyi ihmal etmedik. İkinci gün heyecanla uyandık. Öyle ya bundan yaklaşık 12.000 yıl öncesine yolculuk yapacaktık. Neolitik çağlarda tapınak kültürünün varlığını kanıtlayan dünyanın en ilginç kazı alanlarından birini görmek olağanüstü bir deneyim olacaktı. Kazı Başkanı Klaus Schimidt’in Göbeklitepe En Eski Tapınağı Yapanlar kitabından edindiğimiz bilgiler- 6 heykelleri yerinde görme imkanını yakaladık. Bu da gezimizin eşsiz anlarından biriydi. Zirvedeki hoşgeldin bebek kutlaması ise tam bir mutluluk bombardımanıydı. Oradan Doğu Terası’na geçip aşağı inmeye başladık. Geçişte ve inişte yer yer karşımıza çıkan buzlu alanlar bazılarımıza zor anlar yaşattı. Üçüncü günümüzde erkenden Diyarbakır’a hareket ettik, Fırat nehri üzerinde bir feribot yolculuğu sonrasında yeni gelen arkadaşlarımızla buluştuk. Öğle yemeğinde bir lahmacun cennetindeydik. Ardından Diyarbakır Surları bizi büyüledi. Yaklaşık 2.000 yıllık tarihi ile etkileyici bir şekilde ayakta kalmış olan Diyarbakır Surları 82 burç ve 4 ana kapısı ile şehri süslüyordu. Karacadağ’ın volkanik patlaması sonrası saçılan bazalt taşlarından Bizans döneminde yapıldığı bilinen surların büyüklüğü ve yüksekliği itibariyle dünyada birinci, uzun- luğu bakımından ise Çin Seddi’nden sonra dünyada ikinci geldiğini öğrenmek bizi şaşırttı. Burçlar içindeki çarşıdan yeni gelenler poşularını aldılar. On gözlü köprüye uzaktan bakıp Hasankeyf’e doğru yola koyulduk. Üzerine yapılacak Ilısu Barajı ile sular altında kalacak Dicle nehrinin ikiye ayırdığı tarihi belde Hasankeyf’i belki de son kez görmenin buruk mutluluğunu güzel bir kare ile belgeledik. Buradan dinlerin ve dillerin buluştuğu yer olarak bilinen Midyat’a doğru yola çıktık. Midyat’ın kendine özgü mimarisi, Midyat evlerinin Nahid adı verilen Taş Adıyaman’a doğru yola çıktık. Yolda bizi bir başka sürpriz bekliyordu. Atatürk Barajı’nı sadece görmekle kalmayacak, kısa bir sunum ile de bilgilendirilecektik. Bu sunum ile Adıyaman ve Şanlıurfa illeri arasında, Fırat nehri üzerinde kurulu olan Atatürk Barajı’nın Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük barajı olduğunu, 1983 yılında başlayan inşaatın 1992 yılında tamamlandığını, üretim kapasitesinin Türkiye’de hidroelektrik santrallerde üretilen enerjinin % 20’sini tek başına karşılayacak seviyede olduğunu öğrendik. Terasta nefis manzaraları fotoğraflarla da belgeledikten sonra yolumuza devam ettik. Adıyaman bizim için Nemrut dağına yapacağımız zorlu yolculuğun durağıydı. Zirve hepimizin hedefiydi ama çıkabilecek miyiz endişesini de taşıyorduk. M.Ö. ilk yüzyılda bağımsız bir krallık olan, I. Antiochos döneminde önem kazanan ve M.S. 72 yılında Roma’ya yenilerek bağımsızlığını kaybeden Kommagene Krallığı’nın diyarına doğru yola çıktık. Nemrut Dağı Milli Parkı’nda Karakuş Tepesini, Kommagene Kralı Antiochos’un (M.Ö. 6232) heykelini ve Cendere Köprüsü’nü ziyaret ettikten sonra Antiochos’un Timülüsü’nün bulunduğu zirveye doğru tırmanışımıza Batı Terası yolundan başladık. Hem güneşin batışını izleyecek hem de birbirinden güzel heykelleri görecektik. Güneşin batışını yakalayamasak da zirveye ulaşarak devasa Mor Gabriel Manastırı’nda 7 İşleme Sanatı bizleri derinden etkiledi. Bu mimarinin güzel örneklerinden birinde Kasr-ı Nehroz Oteli’nde konaklamak ise gerçek bir şölen oldu. Midyat’ın telkarilerine ve dizilere plato görevi üstlenmiş çeşitli konaklarına doyamadan ayrılmak zorunda kaldık. Yolda bizi Mor Gabriel Manastırı bekliyordu. Dünyanın ayakta kalan en eski Süryani Ortodoks Manastırı olarak bilinen Mor Gabriel Manastırı’nı gezerken buranın Süryaniler için bir nevi Hac ve şifa yeri olduğunu öğrendik. Şifa verdiğine inanılan topraktan yüzlerine, ellerine sürenler oldu. Mor, Süryanice Aziz anlamına geliyordu ve manastırda Azizlerin oturarak İsa’nın yeniden doğuşunu beklemek üzere doğuya bakarak gömüldüğü bölümü de gezme imkanımız oldu. Mor Gabriel Manastırı’ndan Etiler ve Mardin Kulüplerimizin ortak projesi olan Okuma Evi’ne geçtik. Halaylar, davul ve zurna eşliğindeki karşılama gözlerimizi yaşarttı. Dezavantajlı bir mahalle olan Evren Mahallesi’nde yaşayan ilköğretim öğrencilerinin okul sonrası zamanlarını değerlendirmek ve derslerine katkıda bulunmak amacıyla İngilizce, folklör, müzik, satranç vb. kursların olduğu, annelere de Anne Çocuk Sağlığı Gelişimi vb. meslek edindirmeye yönelik sertifika eğitimleri verilen bu şirin merkezde ailelerin de ev sahipliğini üstlenmiş olması bizlere duygulu anlar yaşattı. Oradan, geçtiğimiz yıl hem Ekonomik Gelişim Dalı’nda SI/E En İyi Uygulama Ödülü’nü hem de SI/E Eylem Fonu’ndan destek alan Hayata Atılan İlmekler Projesi’nin hayata geçtiği Halı Atölyesi’ni ziyaret ettik. Rahmi Koç’tan Ayşegül Dinçkök’e pek çok ünlünün ziyaret ettiği Halı Atölyesi’nde Neslihan öğretmenin rehberliğinde harika halılar üreten kızlarımızla sohbet etik. Onların dokudukları halılar kadar başarı ile sardıkları dolmalar ve harikulade yemekleri eşliğinde atölyeyi gezdik. Deyrulzeferan Manastırı, gezimizin son durağıydı. Mardin Halı Atölyesi’nde Toplantı Açılışı Toplantı Salonu Mardin Okuma Evi’nde Gala Gecesi Delege Toplantısı Delege Toplantısı’nı Mardin’de Hilton Garden Inn Hotel’de 100 kişilik bir katılımla gerçekleştirdik. Sevgili Başkanımız Mine Kavala, Yönetim Kurulumuzun çeşitli illerdeki toplantıları ve Genişletilmiş Yönetim Kurulu toplantıları ile ilgili bilgi verdi. Bu dönemde Dostluk ve Dayanışma Toplantıları’na verilen önemi vurgulayarak 2. Dostluk ve Dayanışma Toplantısı’nın 9 Kasım 2013 tarihinde İçel’de, 3. Dostluk ve Dayanışma Toplantısı’nın 22 Şubat 2014 tarihinde İstanbul’da, 4. Dostluk ve Dayanışma Toplantısı’nın 22 Mart 2014 tarihinde İzmir’de düzenlendiğini, katılımların çok yoğun olduğunu ve büyük memnuniyet duyduklarını belirtti. Soroptimist Günleri ve Ulusal Bayramlarla ilgili çeşitli illerimizde gerçekleştirilen kutlamaları ve programları anlattı. Bu dönemde kulüplerimizin güçlendirilmesine çok önem verildiğini ve yoğun 8 bir şekilde yapılan kulüp ziyaretlerinin bu amaca yönlendirildiğini vurguladı. Uluslararası faaliyetlerimiz kapsamında 25-30 Ekim 2014 tarihlerinde Twinning Programı çerçevesinde Makedonya’daki Struga Kulübü’ne yaptığımız ziyareti, bu ziyaret sırasında Priştine Kulübü ile yapılan toplantıyı, 15-25 Temmuz 2014 tarihlerinde Ohrid’de düzenlenecek Liderlik Akademisi eğitimini, 23 Kasım 2013’te İstanbul’a SI Konvansiyonu adına gelen SI Başkanı, SIE Başkanı ve diğer heyet üyelerine İstanbul’da Kulüp Başkanlarımızın da katılımı ile bir yemek düzenlendiğini, Suriyeli Mültecilere Yardım amacıyla SIE’den ve Alman Ünyonu’ndan gönderilen yardımlarla ilk aşamada Gaziantep Nizip Kampı’nda Yönetim Kurulumuzun Gıda Yardımı dağıtımını ele aldı. 2. Başkanımız Sevil Koca Liderlik Akademisi Eğitimi ile ilgili bilgi verdi ve kulüplerimizden beklentileri dile getirdi. TSKF’nin Avrupa Birliği Projesi olan Değişim Atölyesi’nin çalışmalarını Proje Koordinatörü Şebnem Üzülmez ayrıntılı olarak anlattı. Program Ekibi adına sunum yapan Program Direktör Yardımcısı Nur Velidedeoğlu Kavuncu PFR’lerin önemini bir kez daha vurguladı. Bu yıl artık PFR’lerin Türkçe de yazılabildiği, PFR sayılarımızın artmasının beklendiği belirtildi. Burs Komisyonu çalışmaları ile ilgili bilgi verildi. Kulüplerimizin bursları, SIE burslarına yapılan başvurular, raporlar üzerinde duruldu. Editörümüz Nük- het İzmiroğlu’nun sunumu, çalışmaları ile ilgili bilgilendirmenin yanı sıra dergiye yazı gönderimlerinde ve özellikle fotoğraf seçimlerinde dikkate alınması gereken noktalara yönelikti. SI 2015 Konvansiyonu Yerel Komite Başkanı ve Geçmiş Dönem Başkanlarımızdan Emine Erdem’den son gelişmeleri ve kulüplerden beklentilerini öğrendik. Başkan Yardımcısı İlke Erol Tüzük Komisyonu çalışmaları ile ilgili bilgi verdi. SI/E En İyi Uygulama Ödülü’ne aday gösterilen çeşitli projelerimizin birbirinden ilginç sunumları toplantımıza renk kattı. Pendik Kulübü’nden Çocuklar Kelebektir Solmasın; Uludağ Kulübü’nden Çocuk Gelinler, Spastik Engellilerle El Ele ve Kelebeğin Dünyası; Göztepe Kulübü’nden Evimiz; Emek Kulübü’nden Eskinin Oyunları Geçmişin Tatları İle Obezite; Kordon Kulübü’nden Topraksız Tarım Uygulamaları; Tarsus Şelale Kulübü’nden Kadınlarla Yüz Yüze El Ele; Seyhan Kulübü’nden Mesleğim Umudum; Karşıyaka Kulübü’nden Şiddet Geleceğimizi Karartmasın projeleri sunumları yapıldı. Eskişehir Kulübü Başkanı Soroptimist Tanıtım Projesi’ni anlattı. Çeşitli görüş alışverişleri sonrasında toplantımızı başarı ile bitirdik. Gala Yemeği Mardin’in yöresel özellikli mekanlarından Cerciş Murat Konağı’nda gerçekleşti. 200 kişiye yakın katılımcı ile en kalabalık Gala Yemeklerimizden birine imza atmanın mutluluğunu yaşarken doğrusu bu kadar yöresel ve eğlenceli bir yemek olacağını düşünmemiştik. Yerel yemekler, müzikler ve gösterilerin yanında temsili kına gecesi düzenlenmesi geceye damgasını vurdu. Bizleri kırmayarak 33 yıl sonra gelin damat rolünü son derece başarıyla oynayan Etiler Soroptimist Kulübü üyesi Sevgili Nilüfer İnaltong’a ve değerli eşine çok teşekkür ediyoruz. Bu harika gecenin ardından dönme vakti gelmişti. Ertesi sabah önce Savur gezisi ve yemek sonrasında Sevgili Geçmiş Dönem Başkanımız Emine Erdem’lerin aile konaklarını ve evlerini gezdik, misafirleri olduk. Erdem ailesine misafirperverlikleri için çok teşekkür ederiz. Gezimize iki hanım eli değmişti. İlk anından son anına kadar bizlere ev sahibeliği yapan, aralıksız çalışan iki arkadaşımız vardı. Bunlardan biri Soroptimist arkadaşımız Etiler Kulübü Başkanı Sevgili Aysel Tumba, diğeri ise Kaliru Turizm yetkilisi Sevgili Rahime Yaşar. Onlar olmasa tüm bu güzellikleri bu kadar derin ve coşkulu yaşayamazdık. Her ikisine de sonsuz teşekkürler. Hüray Böke TSKF Saymanı 9 TSKF Dostluk ve Dayanışma Toplantıları S Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu 3. Dostluk ve Dayanışma Toplantısı 22 Şubat 2014 günü İstanbul’da gerçekleşmiştir oroptimist bilgilerinin güncellenmesi, Federasyon Yönetim Kurulu’nun uygulamalarla ilgili önemli konularda bilgilendirme yapması, 2015 SI Konvansiyonu ile ilgili bilgi ve beklentilerin anlatılması, kulüp projelerin genel hatlarının yanı sıra, 7 farklı ilde gerçekleşecek olan “Değişim Atölyesi” projesi gibi ana konuların gündem maddelerini oluşturduğu bu toplantıya ilgi ve katılım oldukça fazla olmuştur. Toplantı TSKF Başkanı Mine Kavala tarafından iyi dilekler ile açıldıktan sonra gündem madddelerinin uygulanmasına geçilmiştir. Soroptimist teşkilatının yerel ve genel ölçeklerde tanıtımı, 2. Başkan Sevil Koca tarafından yapılmıştır. Hazırlanan sunuda dünyadaki en önemli sivil toplum örgütlerinden biri olan Soroptimist kulüpleri ile bağlı bulundukları Federasyonların yapıları ve işleyişleri ile ilgili bilgiler verilmiştir. Kulüplerin işleyişi ile bilgiler ise farklı başlıklar altında yönetim kurulu üyelerince anlatılmıştır. “Değişim Atölyesi” projesi ve Soroptimistlikle ilgili genel bilgiler toplantıların ana gündem maddelerini oluşturdu Kulüplerin işleyişinde dikkat edilmesi gereken konular ile yine işleyiş sırasında sıklıkla karşılaşılan sorunlara yönelik çözüm önerilerini içeren bilgiler TSKF sekreteri Özlem Düzyatan tarafından verilmiştir. 2015 SI Konvansiyonu Lokal Komite Başkanı Emine Erdem Konvansiyon ile ilgili olarak bu güne değin yapılan çalışmalar hakkında bilgiler vermiştir. Konvansiyonun başarılı olabilmesi için kulüplerin desteklerine gereksinim duyulduğunu ve Lokal Komite olarak, kulüplerden beklentilerin neler olduğununun bilgisinin yanı sıra bu konuda izlenecek yol haritasını anlatmıştır. Toplantının ikinci bölümünde Eskişehir Soroptimist Kulübü ve Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri ile yaptıkları ortak çalışma ile Soroptimistlerin kamuoyunda tanınırlığı projesinin sonuçları kulüp üyesi Sevil Baycu tarafından paylaşılmıştır. Sonuçların mutlaka değerlendirilip tanınırlık konusunda daha fazla çalışma yapma olgusu katılımcılar tarafından benimsenmiştir. Gündemin en önemli maddelerinden biri olan proje nasıl yapılır konusu, konusunda uzman olan Petek Üzülmez tarafından ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır. Oldukça yararlı olan bu değerli bilgiler ilgi ile izlenmiştir. Toplantının son gündem maddesi “Değişim Atölyesi” olmuştur. Şiddete uğramış kadınlara çağdaş drama yöntemi ile çatışma çözümleri ve şiddetin olumsuz sonuçları ile başa çıkma yollarının öğretilmesi hedeflenen projenin, kısa bir süre önce Avrupa Birliği tarafından fonladığı bilgisi verilmiştir. TSKF Başkanı Mine Kavala projenin fonlanana kadar geçirdiği aşamaları anlatmış ve emeği geçenlere teşekkürlerini iletmiştir. Toplantı genel bir değerlendirme ile katılımcılara teşekkür edilerek kapatılmıştır. İstanbul’da İstanbul’da gerçekleşen 3. TSKF Dostluk ve Dayanışma Toplantısı Soroptimistlik adına verimli, sıcak ve paylaşımların oldukça fazla olduğu bir gün olarak hafızalarda yer alacaktır. Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu 4. Dostluk ve Dayanışma Toplantısı ise 22 Mart 2014 günü İzmir’de gerçekleşmiştir İzmir Kulüpleri üyelerinin katılımlarıyla gerçekleşen toplantı EGETEM’de yapılmıştır. Açılışını TSKF Başkanı Mine Kavala’nın yaptığı bu toplantıda, diğer dostluk ve dayanışma toplantılarında olduğu gibi Soroptimistlik ile ilgili genel bilgiler, kulüp işleyişlerinde sıkça rastlanan sorunlara çözüm önerileri ve mali konularla ile ilgili dikkat edilmesi gereken konular üzerinde durulmuştur. TSKF Başkanı Mine Kavala, Yönetim Kurulu üyeleri İlke Erol, Hüray Böke, Sevil Koca ve Özlem Düzyatan’nın sunumlarının yer aldığı bu toplantı, İzmir Soroptimist Kulüpleri üyeleri tarafından ilgi ile izlenmiştir. Toplantı sonunda İzmir Soroptimist Kulüpleri üyeleri teşekkürlerini TSKF Yönetim Kurulu başkanına ve tüm üyelerine sundukları güzel çiçekler ile ifade etmişlerdir. Sevil Koca TSKF 2. Başkanı Kamu yararı dernek statüsünde olan kulüplerimiz ve bu statüsü olmayan kulüplerimizde uygulanan mali yöntemler ve finansal sorumluluklar ile ilgili bilgiler TSKF saymanı Hüray Böke tarafından anlatılmıştır. Yine kulüplerin olmazsa olmazları olan projelerin raporlanması, ilgili yerlere aktarımının nasıl yapıldığı ve değerlendirildiği konulardaki bilgiler, istatistiki veriler ile desteklenerek TSKF program direktörü Jale Alan tarafından ayrıntılı olarak katılımcılara aktarılmıştır. 10 Proje koordinatörü Şebnem Üzülmez projenin gerçekleşeceği illerdeki proje sorumlularının tanıtımını yapmış ve daha sonra projenin uygulanmasına yönelik çalışmaların nasıl gerçekleşeceği konusunda bilgiler vermiştir. İstanbul’da İzmir’de İzmir’de 11 İzmir Van arası Kültür Köprüsü TSKF’nin ‘İlmek İlmek Eğitim’ projesi kapsamında bir etkinlik planladık. Ad-Hoc İzmir Komisyonu olarak 20132014 etkinlikleri için, TSKF’nin ‘İlmek İlmek Eğitim’ projesi kapsamında bir etkinlik planladık. Alsancak, Göztepe, İzmir, Karşıyaka, Kordon Soroptimist Kulüpleri olarak Hisar Anadolu Destek Derneği işbirliğiyle, Van Kilim Atölyesinde kilim, halı dokuma eğitimi alan 12 öğrenci ve 2 eğitmen kızımızı beş gün boyunca kentimizde ağırladık, Vanlı kızlarla özel bir hafta geçirdik. Projenin en önemli hedeflerinden biri, kırsal kesimden kente göç etmiş genç kızlarımızın eğitim düzeylerini yükseltmek, onlara el ve iş becerisi kazandırarak ekonomik ve sosyal durumlarını iyileştirmek, Van’da Hisar Anadolu Destek Derneği tarafından desteklenen atölyelerde üretilen kilimleri İzmir’de bir kez daha sergilemek ve satışına katkı koymaktı. Bu bağlamda Ege Bölgesi Sanayi Odası Sergi Salonu’nda 27 Ocak - 30 Ocak 2014 tarihleri arasında, afiş ve davetiyelerinin Hisar Anadolu Destek Derneği tarafından hazırlanıp bize gönderildiği üç günlük ‘Van-Hakkari Kilimleri Sergisi’ni planladık. Haftanın programını hazırlarken farklı etnik kökenden gelen Van’lı öğrencilerimizle karşılıklı kültür alışverişi sağlamak istedik ve doğal hayata, sosyal hayata, sanata dair bilgilendirme amaçlı mekan gezileri, müze gezileri gibi sanatsal faaliyetler organize ettik. Konuk kızlarımız 26 Ocak Pazar günü havaalanından gönüllü kızkardeşlerimizce karşılandılar ve onları evlerinde ağırlayacak üyelerimize teslim edildiler. Konuklar İzmir’deki ilk günlerini evsahibi aileleriyle birlikte geçirdiler. Pazartesi sabahı, günümüzde müze olarak faaliyet gösteren ve Atatürk’ün İzmir’e geldiği zaman konakladığı Uşakizade Köşkü’nü ziyaret ettik. Mihmandarımız Sayın Ahmet Gürel, köşkün tarihiyle ilgili bilgiler aktararak Atatürk’ün kadınların seçme ve seçilme haklarına verdiği öneme değindi. Konak Belediye’sinin ikramı olan öğle yemeğinde konuklarımızı yakından tanıma fırsatı bulduk. Daha sonra Konak Belediye’sinin kültürel faaliyetlerinin yürütüldüğü ‘Basmane Semt Evi’ni ziyaret ederek, buradaki faaliyetler hakkında idareci Alev Hanım’dan geniş bilgi aldık. Ardından yine Basmane’de yeni açılan Kadın Müzesi gezilerek Türk kadınına dair pek çok konuda geniş bilgi edindik. Öğleden sonra İzmir’in tarihi turistik çarşılarından ‘Kızlarağası Hanı’na giderek kısa bir kahve molası verdik. Akşamüstü günün en önemli etkinliği, Ege Bölgesi Sanayi Odası’ndaki ‘Kilim Sergisi’nin bir kokteyl ile açılışıydı. Kızlarımızın el emeğiyle dokudukları kilimlerin teşhir edildiği sergiye çok sayıda Soroptimist ve konuklar katıldı, etkinlik basında yer aldı. Dolu dolu geçen ilk günün son etkinliği için İzmir Devlet Opera ve Balesi Elhamra Sahnesi’nde sergilenen “Kanlı Nigar” müzikalini izlemek üzere Konak Meydanı’nda Konak Meydanı’ndan geçerken Konak Saat Kulesi önünde hatıra fotoğrafları çektirdik. Gecenin sonunda mutlu ama yorgun evlerimize döndük. Foça gezisi sırasında Foça Kitap Kulübü’nde kısa bir mola verdik. Kütüphanede idareciler tarafından öğrencilerimize kitap hediye edildi. Meryem ve Zeynep’ten yöresel türküler dinleyerek güzel dakikalar yaşadık. Bu arada kilim dokurken hep türküler söylediklerini öğrendik. Salı günü, beş kulübün gönüllüleriyle birlikte Vanlı kızlarımızla ‘İzmir Doğal Yaşam Parkı’nı gezdik. Akşam Bostanlı iskelesindeki denize sıfır konumda Deniz Park Kafe’de yemeğimizi yedik, sohbet ettik. 31 Ocak Cuma günü, Lozan Meydanı’nda kızlarımızla buluşup vedalaştıktan sonra, gönüllü Soroptimist arkadaşlarımız konuklarımızı havaalanına ulaştırdılar. Çarşamba günü sabahı Ege Üniversitesi Kampüsü içerisinde bulunan ‘Tabiat Tarihi Müzesi’ni gezerek sempatik hocamız Volkan Algın’dan değerli bilgiler aldık, sorular sorduk, hep birlikte inanılmaz canlılar keşfettik. Ardından Tekstil Fakültesi’nin değerli hocaları tarafından üretim atölyeleri gezdirildi, makinalar ve tezgahlar hakkında bilgiler alındı. Tekstil Fakültesi yemekhanesinde yediğimiz öğle yemeğinden sonra Ege Üniversitesi desteğiyle kurulan ‘Kağıt ve Kitap Sanatları Müzesi’ Müze Müdürü ebru sanatçısı Nedim Sönmez tarafından detaylı olarak gezdirildi. Bu günün son etkinliği olarak Bornova Ege Park AVM’de bulunan sinemalarda hep birlikte film izlendi. İlk kez sinemaya giden kızlarımız olduğunu öğrenince duygulandık. Kadın Müzesi’nde 12 Kilim Sergisi Perşembe günümüzü esnek bir programla gezmeye, eğlenmeye ayırdık. İzmir’in hafif raylı sistemi İzban ile deniz kenarındaki turistik ilçe Foça’ya giderek balığımızı yedik. Yemek sonrası sahilden yürüyerek Foça Kalesi’ni tanıttık. Konuk öğrencilerimizin program ve gezilen yerlerle ilgili samimi yorumlarını bize yazmalarını istemiştik, aldığımız geri dönüşler çok olumlu oldu. Van’lı kızlarımızın aileleriyle Soroptimist veliler arasında kurulan diyalog ve Hisar Anadolu Destek Derneği’nden Enver Bey’e yaptıkları olumlu yorumlar da projenin amacına ulaştığını gösterdi. Program süresince elli kadar Soroptimist, her ortamda güzel duygular, anlar ve anılar paylaşarak unutamayacağımız günler geçirdik. Projenin hayata geçirilmesine yardımcı olan tüm kurum ve kişilere, komisyon üyelerimize ve destek olan tüm Soroptimistlere tekrar teşekkür ediyoruz. Sema Topuzoğlu Özay Yeşim Çimen Hurigil İzmir Ad-Hoc Komisyonu adına Eş Başkanlar Vanlı Öğrenciler 13 Soroptimist Liderlik Akademisi S 15-25 Temmuz 2014 – Ohrid /Makedonya Oldukça yoğun akademik bilginin yanısıra interaktif yöntemlerin sıkça yer aldığı programda kişisel gelişim ve liderlik bilgi ve becerilerinin kazandırılmasına yönelik dersler akıl, kalp, beden ve ruh olmak üzere dört temel tema üzerine yapılandırılarak verildi. 14 oroptimistler, genç kız ve kadınların kendilerine güven duyarak neler neler başarabileceklerine inanan, onların bu potansiyelini görüp ortaya çıkaran ve onlara değer veren iş ve meslek kadınları kulübü olarak her gün farklılaşarak gelişen dünyada, tarihten gelen kadın algısının tekerrürüne son verme çabasını her alana taşımakta ve bu konuda özverili çalışmalar yapmaktadırlar. Gelişen Türkiye’de kadınların iş yaşamı, ülke yönetimi ve yakın çevrelerinde daha etkin katılımcı bireyler olmalarını desteklemek ve topluma önemli pozitif katkılar sağlamak ise Türk Soroptimistlerin başlıca amaçları arasındadır. Bu bağlamda kadın ve kızlarımıza eğitim fırsatları ve liderlik becerileri vererek toplumsal hayatta aktif, sorumluluk sahibi ve üretici bireyler olmaları yolunda, sonuç odaklı projeler yapma düşüncesi ile Makedonya’nın Struga Kulübü ile Avrupa Federasyonu Twinning Programı çerçevesinde üniversitede okuyan kız öğrencilerine yönelik ‘Soroptimist Liderlik Akademisi’ diye tanımladığımız ortak projeyi gerçekleştirmek için Ekim ayında çalışmalara başladık. Struga Kulübü kurucu başkanı ve projenin mimarı olan Katerina Vasileska ile birlikte önce akademinin amacını, içeriğini ve katılımcılar ile ilgili bilgileri de içeren posterler hazırlandı ve tüm Soroptimist teşkilatına mail ve web sayfaları aracılığı ile iletildi. Yapılan değerlendirmeler sonucunda; Türkiye’den Esra Çağlar, Berna Bridge ve Dilşen Oktay, Yeni Zelanda’dan SI 2015-2017 Dünya Başkanı Yvonne Simpson, Portekiz’den Claudia Vaz, Danimarka’dan Pia Dahl, Holllanda’dan Marie Antoinette Westra ile Renalda Ufkes, Almanya’dan Gudrun Weckmann-Lautsch, Milena Grieger ve Sabine Blum, Amerika Birleşik Devletleri’nden Rhonda L. Bowen programda eğitmen olarak görev aldılar. Konularında uzman ve nı Mine Kavala ve kardeşi Fatoş Kavala ile TSKF 2. Başkanı Sevil Koca, öğrencilerimiz ile birlikte 15 Temmuz Salı günü İstanbul’dan Üsküp’e hareket ettiler. Üsküp’e varışı takiben cami, hamam, anıt, köprü gibi şehrin tarihi ve turistik yerlerini rehber eşliğinde gezdikten sonra Manastır’da büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitim gördüğü askeri liseyi ziyaret ederek duygu ve düşüncelerimizi anı defterinde paylaştık. Manastır’da yer alan cami, çeşme gibi diğer tarihi yerleri görüp Ohrid’e doğru yola çıktık. Akademi, şehir ile aynı adla adlandırılan gölün yanında kurulmuş ve UNESCO dünya mirası listesinde yer alan, cami ve kiliseler ile donatılmış, Osmanlı İmparatorluğu’nun izlerini taşıyan şirin kent Ohrid’deki Riviera Oteli’nde gerçekleşti. deneyimli eğitmenlerin bilgilerini paylaştığı programı, yine konusunda uzman olan Makedonya’dan Angelina Taneve-Vesoska koordine etti. Türkiye’den onbeş, Danimarka, Almanya ve Litvanya’dan birer, Makedonya’dan dokuz öğrencinin katıldığı ‘Soroptimist Liderlik Akademisi’ni izlemek üzere Federasyon’u temsilen TSKF Başka- Oldukça yoğun akademik bilginin yanısıra interaktif yöntemlerin sıkça yer aldığı programda kişisel gelişim ve liderlik bilgi ve becerilerinin kazandırılmasına yönelik dersler akıl, kalp, beden ve ruh olmak üzere dört temel tema üzerine yapılandırılarak verildi. Her gün sabah sekizde yoga veya pilates dersleri ile başlayan program, akşam saat yedi bazen sekize kadar devam etti. Aktarılan tüm bilgiler daha sonra her ders için özenle hazırlanmış değerlendirme formu ile geri dönüşümler sağlandı. Ayrıca program için özel olarak hazırlanmış defterlere her günün sonunda öğrencilerin deneyimlerini ve almış oldukları bilgileri yazmaları için olanak sağlandı. Bu özel defterde öğrencilerin, eğitmenlerin ve Akademi koordinatörlerinin iletişim bilgileri, özgeçmişleri ve bazı eğitmenlerin gençliklerine yönelik o yaşlardaki kendilerine yazdıkları ve çok özel mesajlar içeren mektuplar bulunmaktaydı. Programın ilk günü, kısa bir şehir turu ardından öğrencilerin birbirleri ile tanışması ile devam ederek SI 2015-2017 Başkanı Yvonne Simpson’ın verdiği “The Courage to Step up” başlıklı ders ile başladı. Yvonne Simpson daha sonraki günlerde “Goal Setting”, “Listening Skills”, “Leadership Journey” konu başlıklı derslerini oldukça etkileyici sunumu ile öğrencileriyle paylaştı. Kendisinden son olarak bütün eğiticilerin de anlattığı, kişisel yaşam öyküsünü dinledik. Lizbon Seven Hill Soroptimist Kulübü’nden Claudia Vaz’ın verdiği derslerin konu başlıkları ise “Language Myself and Others”, “Me and Others”, “Music Workshop” idi. Claudia’nın sunularında kendi yaşadığı deneyimlerini interaktif yöntemler ve kendi dinamizmi ile bütünleyen tarzı, öğrencilerde farklı bir bakış açısı yarattı. Claudia’nın anlattığı yaşam öyküsü de ilginçti. Yoga eğitmeni Dilşen Oktay ise, önce yoga ile ilgili güzel bir sunum yaptı. Daha sonraki günlerde ise sabahın erken saatlerinde Ohri Gölü’nün kıyısında öğrencilerimiz ile uygulamalı olarak yoga dersleri verdi. Kendisini son olarak diğer eğitmenlerimiz gibi yaşam öyküsünü anlatırken izledik. Dilşen Oktay çoğu öğrencilerin ilk defa deneyimledikleri yoga konusunda güzel paylaşımlarda bulundu. 15 Game” idi. Müziğin farklı etkileri konusunda uygulamaları ilgi çekiciydi. Almanya’nın Esslingen Kulübü üyelerinden Fizyoterapist Sabine Blum pilates derslerini, anatomik bilgiler ile harmanlayarak verdi. Pilates uygulamaları ve “Good Posture” derslerinde ise sağlıklı bir beden için günlük olarak yapabilecekleri uygulamaları öğrencilerimiz ile paylaştı. Estetik Cerrah Karina Klum ise “Our Bodies/Ourselves” konu başlıklı derste uygulamalı olarak kadın bedeni ve toplumda kadın algısı ile ilgili bilgileri paylaştı. Avukat Gudrun Weckmann Lautsch ise “Women’s Rights” konu başlıklı derste yine interaktif yöntemlerle insan ve kadın hakları konularında bilgiler paylaştı. Sevil Koca, SI 2015- 2017 Başkanı Yvonne Simpson, Mine Kavala Psikolog ve İnsan Kaynakları uzmanı Milena Grieger ise “Identifying and Developing Personel Strengths” ile “Change Managment Understanding the People’s Side of Change” konu başlıklı derslerini iş yaşamından örneklemeler ile interaktif yöntemler kullanarak verdi. İş yaşamı ile ilgili güncel bilgiler öğrencilerin dikkatini çekti. Marmara Soroptimist Kulübü üyesi Esra Çağlar, yoğun iş temposuna rağmen yorucu bir yolculuktan sonra akademide “Project Managment” ve bu konunun bir uygulaması şeklinde olan “Prisoners Dilemma” başlıklı dersleri verdi. Güncel bilgilerle donatılmış ve kıyasıya mücadeleye sahne olan interaktif yöntemlerle verdiği ve çok yakın bir sürede öğrencilerimizin bizzat deneyimleyecekleri bilgileri paylaştı. Esra, akademik bilgilerin yanısıra bütün öğrencilerin ve bazı eğiticilerin tüm hünerlerini göstermeye çalıştıkları Latin dansları dersinin verilmesinde oldukça başarılıydı. Bu çok keyifli geçen ders ise yine Ohri Gölü’nün kıyısında yer alan güzel bir otelin bahçesinde gerçekleşti. Danimarka Vordingborg Soroptimist Kulübü’nden gelen Pia Dahl verdiği bilgiler, uyguladığı yöntemler ve yaşına rağmen hayata karşı duruşu genç kızlarımıza rol model oldu. Paylaşımlarının konu başlıkları “Musicality does it Concern You”, “Structure, Intuition to Hear, to Listen to Talk and to Speak”, “The Voice, the Sound, the Breathing- Benefits for Leaders” ve “Island 16 Almanya’nın Mönchengladbah Soroptimist Kulübü’nden Rhonda Bowes ise yine değişik konularda ve interaktif yöntemler ile ilgi çekici dersler verdi. Kendisi ayrıca sertifika töreninin sunuculuğunu da üstlendi. Derslerinin konu başlıkları “Negotiation Skills”, “20 Questions for a Fulfilling Professional Life”, “An Introduction to the Team Managment System”, “Khalil Gibran-Forty Maxims for Reflection on Life” idi. Ayrıca Rhonda’nın üyesi bulunduğu Soroptimist kulübünün katkıları ile çekilen Vulva 3.0 isimli film izlenerek konusu ile ilgili tartışma yapıldı. Rhonda’nın derslerdeki performansı ve öğrencilerin dikkatini çekmedeki başarısı ilgi çekiciydi. Akademiyi, Makedonya’da yer alan Alman Elçiliği’nden Şansölye Cornellia Aust ziyaret etti. Öğrenciler ile kişisel deneyimleri ve iş yaşamı ile ilgili bilgilerini paylaştı. Uluslararası ilişkilerde çalışma yöntemleri ve prensipleri ile ilgili konularda öğrencileri bilgilendiren Şansölye, akademiye maddi destekte de bulundu. Göztepe Soroptimist Kulübü’nden Berna Elal Bridge “General Leadership”, “Absence of Womans Voice” ve “Collegiality and Culture” konu başlıklı sunumlar verdi. İnteraktif yöntemler ile ülkemizden de örnekler vererek bilgi ve deneyimlerini öğrencilerimiz ile paylaştı. Anlatılan konuların güncel bilgiler içermesi öğrencilerin dikkatini çekti. Hollanda ‘nın Rotterdam Soroptimist Kulübü’nün üyeleri olan Marie Antoinette Westra ve Renalda Ufkes Özet olarak, hedeflediğimiz amaçlar doğrultusunda gerçekleştirilen ‘Soroptimist Liderlik Akademisi’ne, Adana, Beykoz, Eskişehir, İçel, İstanbul, İzmit, Kordon, Marmara, Moda, Tarsus Şelale Soroptimist Kulüpleri birer öğrenci, İzmir Soroptimist Kulübü iki öğrenci, Etiler Soroptimist Kulübü üç öğrenci göndererek, Alsancak, Göztepe ve Marmara Soroptimist Kulüpleri ise eğitmen sağlayarak, Anıttepe, Ataköy, Denizli, Emek, Gaziosmanpaşa, Şişli, Uludağ Soroptimist Kulüpleri ile Alsancak Soroptimist Kulübü’nden Ayla Selçuk ve Gaziosmanpaşa Soroptimist Kulübü’nden Filiz İpek maddi yardımda bulunarak destek verdiler ve akademinin gerçekleşmesinde katkıda bulundular. Ayrıca, İstanbul Kulübü’nden Nurçin Özsoy öğrencilerin indirimli uçak bileti sağlamalarında yardımcı oldu. Eğitmenlerimiz Esra Çağlar, Berna Bridge ve Dilşen Oktay bilgi ve deneyimlerini özveri ile akademiye katılan öğrenciler ile paylaştılar ve onların kişisel gelişimlerine katkıda bulundular. Mine Kavala öğrencilere etkili sunum yapma teknikleri konusunda uygulamalı olarak bilgiler verdiler. Sunumların nasıl olması gerektiği ve nelere dikkat edilmesi konularındaki öğretiler öğrencilerin her zaman kullanabileceği bilgiler içeriyordu. Programın en sonunda öğrenciler, hayallerini sundular. Her öğrenci sunum teknikleri kullanarak ve tüm akademi boyunca edindikleri bilgileri kullanarak sunumlarını yaptılar. Sunum sırasında ise, heyecanlı ve başarılıydılar. Bizler de öğrencilerimizin hayallerini duymaktan mutlu olduk. Dileriz bu hayalleri gerçek olur. Son gün sertifika töreni yapıldı.Törende önce TSKF Başkanı Mine Kavala ve TSKF 2. Başkanı Sevil Koca’nın da yer aldığı mum töreninin ardından, Soroptimistliğin Avrupa’da yayılmasına neden olan Suzan Noel anıldı. Soroptimist senfonisi ekrana yansıltılarak tüm katılımcılar ile birlikte söylenmesi sağlandı. Öğrencilere katılım sertifikaları verildi ve toplu fotoğraf çekimi ile tören son buldu. Akşam için veda partisi organize edildi. Tüm katılımcılar biraraya gelerek eğlendi. Ancak veda vakti geldiğinde gözlerdeki yaşlar tutulamadı. Gerek öğrenci göndererek, gerek maddi yardımda bulunarak, gerekse kişisel çabaları ve özverileri ile eğitmen olarak öğrencilerin gelişmelerinde katkıda bulunan tüm paydaşlarımıza Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu adına çok teşekkür ederiz. Katkılarınız şükranla anılacaktır. Öğrencilerimize hayat boyu unutamayacakları deneyimler yaşamalarına olanak sağlayan ve ‘Soroptimist Liderlik Akademisi’ rüyasının gerçekleşmesinde çok büyük payları olan, başta Struga Kulübü Kurucu Başkanı ve bu projenin mimarı olan Katerina Vasileska olmak üzere saymanı Jasminka Popovska’ya, 2014 Başkanı Mersiha Ismajloska’ya, Struga Soroptimist Kulübü’nün çok sevgili üyeleri Nataşa Nestoroska’ya, Valentina Todoraska’ya, Snezhana Zoroska Cholakosk’a, Ani Gago’ya ve burada isimlerini sayamadığımız tüm üyelerine, bu çok profesyonel ve başarılı organizasyon için, içtenlikleri çalışkanlıkları ve mükemmel ev sahiplikleri için çok teşekkür ederiz. Struga Kulübü ile birlikte proje yapmak bizim için de güzel bir deneyim oldu. Bu çok yeni kulübe destek verdiğimiz için kendileri de bizlere şükranlarını ilettiler. Uluslararası platformda böylesi güzel amaçlara yönelik hizmetler vererek, kız kardeş dayanışmasını kalbimizde hissederek hep birlikte güzel şeyler üretmekten dolayı hepimiz çok mutluyuz ve gururluyuz. Sevil Koca TSKF 2. Başkanı 17 BALAT KÜLTÜR EVİ etkinlikleri Önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da Balat Kültür Evi çok hareketliydi. Etkinlikleri dolu dolu yaşadık. Etkinliklerimizin başında Mutfak Atölyesi projemiz geliyor. Bu yıl bu projeye 12 öğrenci katıldı. Anne Çocuk Eğitimi Vakfı (AÇEV) ve İstanbul Culinary Enstitüsü ile ortak olarak düzenlediğimiz kurs iki ay sürdü. AÇEV’den Melek Köni, İstanbul Culinary Enstitüsü’nden Levent Çekem ve TSKF’den Mine Kavala, İnci Erdem ve Hüray Böke, kurs bitiminde öğrencilere sertifikalarını takdim ettiler. Starlife ekibiyle Kanada’lı yönetici grubuna Türk yemekleri tanıtımı yapıldı. İstanbul Kulüpleriyle birlikte her hafta İngilizce ile Elişi dersleri alan kursiyer öğrencilerimize çorba ikramı yapıldı. Bu bağlamda hem sağlıklı ve doğru beslenmek, hem de sağlıklı yemek yapmak konularında eğitimler verildi. Kış ve yaz olmak üzere her yıl gelenekselleşen kermeslerimiz bu yıl da düzenlendi. Bunun yanısıra günlük olarak yaptığımız Mutfak Atölyeleri de devam etti. Çocuklara Kurabiye Atölyesi sevgili Güliz Çınar tarafından hazırlandı. 18 8 Mart Dünya Kadınlar Günü çerçevesinde açılan ve bu yıl beşincisini hazırladığımız Karma Sergisi çok rağbet gördü. Mekan darlığı nedeniyle ancak 32 sanatçının eserine yer verebildiğimiz sergi, üyelerimiz tarafından da beğeni ile izlendi. Yine geleneksel hale gelen “Yaza Merhaba” sergimiz de 4. Kuruluş yıldönümümüzü kutladığımız Haziran ayında açıldı. İnci Erdem Balat Kültür Evi Komisyon Başkanı 19 2014 Guvernörler Toplantısı Kopenhag / 12-13 Temmuz 2014 Kopenhag tam bir liman şehri, ayrıca dünyanın en düz şehri olarak anılıyor, bu yüzden bisiklet kullanımı çok yaygın... Merhaba Değerli Soroptimistler, Dilerim hepiniz sağlıklı, mutlu, keyifli bir yaz geçirdiniz. Önümüzdeki dönem bizler için oldukça koşuşturmalı, heyecanlı, ama bir o kadar da “en büyük ortak projeye”, SI 2015 İstanbul Konvansiyonu’na emek vereceğimiz farklı bir süreç olacak. Her şeyin beklediğimizden de iyi olması dileği ile… Bu yıl 10 - 11 Temmuz tarihleri arasında Kopenhag’da yapılan genişletilmiş SIE Yönetim Kurulu Toplantısı ardından Guvernörler Toplantısı 12-13 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşti. Toplantılara Etiler Kulübü üyesi SIE Asistan Program Direktörü Emine Erdem, Kordon Kulübü üyesi TSKF Başkanı Mine Kavala, silent observer olarak İzmir Kulübü üyesi TSKF Başkan Yardımcısı İlke Erol ile Etiler Kulübü üyesi TSKF Saymanı Hüray Böke, Guvernör olarak İstanbul Kulübü üyesi ben Nilgün Pakkan ve Karşıyaka Kulübü üyesi Betül Elmasoğlu Federasyonumuzu temsi- 20 len katıldık. Bu yazımda sizlerle toplantılar dışında kalan zamanımızda ‘grubumuzla’ paylaştığımız keyifli gezilerimizi, anılarımızı, tespitlerimizi paylaşacağım. Toplantılar ile ilgili sonuçlar ise ayrıca sütunlarımızda yer alacak. Kopenhag tam bir liman şehri, ayrıca dünyanın en düz şehri olarak anılıyor, bu yüzden bisiklet kullanımı çok yaygın, belki de o yüzden genel olarak fazla kilolulara rastlamadık. Oysa fırınlarda o kadar güzel şeyler var ki... Yeme içme konusuna bilahare geleceğim. Nüfus çok az, turist bol. Şehri yürüyerek gezmek çok kolay ve zahmetsiz. Bu arada çok şanslıydık; seyahatimizin kuzey ülkelerinde ender rastlanan güneşli günlere ve uzun günlere denk gelmesi kısa zamanda farklı programlar yapmamızı, çok yerler görmemizi sağladı. Şehrin ortasında, herkesin kolayca ulaşabileceği yerde kurulmuş çok büyük bir eğlence ve dinlenme parkı olan Tivoli Bahçeleri var, farklı günlerde Kopenhag’a geldiğimizden, birlikte ilk akşam yemeğimizi buradaki birbirinden farklı restoranlardan birinde yedik ve akşam vakti gerçekleştirilen ses ve ışık gösterisini seyrettik. Parkı gezmenin sonunda, dondurma yemek hevesi ile ününü duyduğumuz dondurmacıyı bulduğumuzda saat 11:00 olmuştu. Ancak parkın kapanış saati geldiğinden göz göre göre, ayrı ayrı rica etmemize rağmen dondurma almayı başaramamıştık ve 24 saat yaşayan İstanbul’u hatırladık! “Hop on-Hop off” otobüs seferleri şahane; 16 durak nerdeyse bütün şehir hakkında bilgi sahibi olmaya yetiyor. Meşhur “Deniz Kızı” heykelini, usta mimarların elinden çıkmış önemli yapıları, limandaki renkli renkli binaları, kanalları, sarayları, ne yazık ki içlerini gezmeye vakit bulamadığımız müzeleri görme imkanımız oldu. “Museum of Danish Resistance” (Danimarka Direniş Müzesi); Nazi dönemindeki direnişi hatırlatan belge ve eşyaların, araç gereçlerin sergilendiği bir müze. Geçen yıl Berlin’de gerçekleşen Guvernörler Toplantısı’nda yakın tarihin izlerinin ve anılarının sergilendiği kapalı/açık müzelerin olduğunu hatırladım. Kendimce bir tespit yaptım; acaba bizim yaşadığımız yerlerde de bizlere yakın tarihimizi hatırlatacak müzeler olmalı mıydı? Hatırlamak ve hatırlatmak önemli… Bulunduğumuz günlerde Caz Festivali vardı, ancak pano ve ilanlardan anladık ki, bu şehirde her an, her mevsim farklı etkinlikler var; yolculuğumuzun son günü hep birlikte ‘caz etkinliği’ de içeren keyifli bir kanal turu yaptık. Kanallardan seyahat ederek farklı güzellikleri gördük. Çok güzel binalar var; Danimarka’da mimarlık ve tasarıma çok değer verilmiş. Sokaklar bile açık hava müzesi gibi, klasik ve yeni tasarımlar bir arada, şehirde bir çok mimarlık ve tasarım büroları var. “Danish Design” önemli bir tanıtım ürünü olmuş. Ulaşım kolay, otobüs seferlerini hemen öğrendik, metro, tren, her şey düzen içinde; eksik olmasın Başkanımız Mine Kavala bütün rotaları, otobüs numaraları ile birlikte bizi bilgilendirdi. Taksilerden çok memnun kaldık; her bindiğimiz taksi şöfürü Konyalı vatandaşlarımızdı. Yemek içmek kısmına gelince; bira sudan ucuz, herkes bira içiyor, balık ve deniz ürünleri gayet lezzetli. Liman anlamına gelen “Havn” kelimesi ile birlikte anılan Nyhavn Bölgesi kanal kenarında rengarenk boyanmış evlerin, birbirinden sevimli özellikle kafe ve restoranların bulunduğu bir yer. Burada herkes istediği yemeği buluyor, dondurmamızı da sonunda burada yedik! Fırınlardan bahsetmiştim; fırınlarda ve kafelerde çok leziz geleneksel Danimarka pastane ürünleri var, çeşit çeşit, hepsi çok lezzetli, bunun yanı sıra çeşitli ekmekler, “bagel sandviçler” muhteşem. Her şey güzeldi, sağlıkla gezdik, hepimiz çok mutlu olduk. Mutluluğumuzun diğer nedenlerine gelince; en önemlisi olan ‘temsil görevimiz’ hepimizi onurlandırdı. Emine Erdem’i toplantılarda SIE Yönetim Kurulu’nda görevli bir üyemiz olarak birebir görmek bizi çok mutlu etti. Farklı ülkelerden gelmiş olan üyelerin ülkemiz ve özellikle İstanbul hakkında övgüleri ve SI 2015 İstanbul Konvansiyonu’na katılma istekleri ve heyecanları da. İzmir Kulübü bursiyerine verilen burs, İzmir Kulübü üyesi İlknur Baltacı’nın almış olduğu fotoğraf ödülü, Karşıyaka Kulübü’nün Action Fund’dan pay alması da. Birbirimizi yıllardan beri tanıyor olsak da, bu tür yolculuklarda birlikte olmak, paylaşmak çok farklı, galiba Soroptimisliğin en güzel yanı da dostlukların daha da gelişmesi ve ileriki yaşlarımızda birbirimizle veya bizden sonra gelecek genç üyelerle bu anıları paylaşmak, tıpkı değerli, deneyimli üyelerimizin bizlerle paylaşmış olmaları gibi. İnsanların sakin, keyifli, medeni, bağırmadan yaşadığı, aynı zaman dilimini paylaşıp, kısmen de olsa aynı dünyaları paylaşmadığımız birkaç gün yaşadık. Ayrıca ilave etmek isterim ki, bu tür yurtdışı geziler, diğer ülke üyeleri, Kulüpleri ve Union’ları ile tanışma, kaynaşma, kendimizi karşılaştırma ve tanınma açısından çok önemli. Geçmişi 1948 yıllarına dayanan Federasyonumuzun farklı yurt dışı görevlerde çok daha fazla temsilciye ihtiyacı var, bence en önemli görevlerimizden biri de; geçmişi, hizmetleri, kulüp sayısı ve üye sayısı ile bir çok Union’a kıyasla avantajlı olan kuruluşumuzun üyelerinin yurt dışında daha fazla görev ve sorumluluk alması. 2015 SI İstanbul Konvansiyonu’nun da bu konuda destekleyici olacağını düşünüyorum. Hepinizi saygı ve sevgi ile kucaklarım, Nilgün Pakkan, İstanbul Kulübü 2013-2015 Guvernörü 21 Kopenhag’da Bizleri Sevindiren Sonuçlar, Ödüller TSKF’nin Suriyeli Sığınmacılara Yönelik Çalışmaları Avrupa Federasyonu ve Avrupa’daki bazı kulüpler, Suriyeli sığınmacılar için kullanılmak üzere Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu’na maddi yardımlar göndermişlerdir. Guvernörler Toplantısı Türkiye Ekibi Kırtasiye malzemeleri dağıtımı Federasyonumuz konu ile ilgili çalışmalar yapmış ve bu çalışmalar Avrupa Federasyonu’nun web sayfasında yer almıştır. Avrupa Federasyonu Başkanı Ulla Madsen Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu’na yapılan bu çalışmalardan dolayı teşekkürlerini iletmiştir. Türkiye Ekibi Yabancı Katılımcılarla BURSLAR Seçilen bilim dalı göz önüne alınmaksızın profesyonel hayata atılmış kadınların lisans, yüksek lisans gibi derecelerle eğitim seviyelerini yükseltmek, kariyer değişikliği hedefleyen kadınlara ve gelişmekte olan ülkelerdeki kadınlara profesyonel veya mesleki eğitim sağlamak kriterleri göz önüne alınarak verilen burslar için 2014-2015 döneminde SIE Burs Komisyonu’na 34 başvuru yapılmıştır. İzmir Soroptimist Kulübü tarafından başvurusu yapılan 25 yaşındaki Ezgi Karaesmen, söz konusu şartlara uygun olarak burs kazanmıştır. Burs için verilen miktar 2500.- Euro olarak değerlendirilmiştir. Ezgi Karaesmen, 2013 yılında Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden mezun olmuştur. Luxemburg Üniversitesi’nde ‘Biolojide Entegre Sistemler’ konusunda iki yıllık master programına devam etmektedir. Verilen burs 10/2014 - 09/2015 dönemini kapsamaktadır. 22 Ödül Töreni FOTOĞRAF YARIŞMASI ÖDÜLLERİ Bu yıl bir fotoğraf yarışması düzenlenmiştir. “With your eyes only – Yalnızca senin gözlerinle” diye nitelendirilerek, fotoğrafı çekenin gözü ile algıladığını işleyen fotoğraf yarışması kadın ve genç kızların sağlıklı çevreye karşı duyarlılığın, farkındalığın artmasını ve özellikle yiyecek konusunda savurganlığın önüne geçilmesini sağlamayı amaçlamıştır. Söz konusu yarışma, teşkilatın daha bilinir ve tanınır olması açısından ve üyeleri heveslendirmesi açısından da çok faydalı olmuştur. Çeşitli kulüplerden bir çok güzel fotoğrafın yarıştığı bu etkinlikte, İzmir Soroptimist Kulübü üyesi İlknur Baltacı’nın çektiği fotoğrafın ödül alması bizleri çok mutlu etmiştir. Ayrıca Marmara Soroptimist Kulübü üyesi Meral Aybay’ın, İzmir Soroptimist Kulübü üyesi İsmet Arıkantürk’ün, Ankara Soroptimist Kulübü üyesi Jale Diker’in da göndermiş olduğu birbirinden güzel fotoğrafları ekranda görmek bizleri mutlu etmiştir. ACTION FUND Bizleri en çok heyecanlandıran sonuçlardan birisi de “ACTION FUND” sonuçları olmuştur. Karşıyaka Soroptimist Kulübü’nün “Kadına Şiddet” konulu projesi ile ilgili kadına şiddet konusunu işleyecek olan film çok ilginç ve anlamlı bulunmuştur. Kaynakların sınırlı olması nedeni ile filmin biraz daha kısa olabileceği ifade edilerek, talep için 4500.- Euro’luk fon verilmiştir. 2015 yılında da tüm Kulüplerimizin farklı konularda ve kategorilerde ödüller alması dileğimizdir. Sevil Koca öğretmenlere çantalarını veriyor Çukurova Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi, Göç Masası koordinatörlerinden Yardımcı Doç. Dr. Fulya Memişoğlu’ndan alınan bilgi çerçevesinde Adana ili Yüreğir İlçesi’nde Suriyeli sığınmacı çocuklara yönelik, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün desteği ile iki okulun oluşturulduğu bilgisine ulaşılmıştır. Yeni oluşturulan bu okulların ve öğrencilerin, eğitim materyalleri ve diğer gereksinimlerini tespit etmek amacıyla bu okullar ziyaret edilmiştir. Ziyaret sırasında, okul sorumluları ve öğretmenler ile görüşülerek okulun ve öğrencilerin nelere gereksinim duydukları belirlenmiştir. Bu gereksinimler öncelik sırasına göre listelenmiştir. Öğrencilerin öncelikli olarak kırtasiye malzemeleri ve okul çantasına gereksinim duydukları, öğrencilerin belirli bir üniformalarının olmamasının sıkıntı yarattığı öğretmenler tarafından dile getirilmiştir. Ayrıca öğretmenlerin sürekli bir maaşlarının olmadığı ve bu işi gönüllülük esasına göre yaptıkları tespit edilmiştir. Öğrencilere okulda giyebilecekleri t-shirt ile kullanabilecekleri eğitim malzemeleri ve çanta için piyasa araştırması yapılarak bunların temini gerçekleştirilmiştir. Kırtasiye malzemesi olarak küçük ve büyük boy defter, boyalı kalem, silgi ve kalem açacak verilmiştir. Okul t-shirtleri kız çocuklarına pembe renk, erkek çocuklarına mavi renk olmak üzere her öğrenciye iki adet verilmiştir. Öğrencilere bu malzemeler dağıtılırken, meyve suyu, kek ve çikolatadan oluşan beslenme paketleri de dağıtılmıştır. Öğretmenlere destek olmak amacıyla 11 çeşit gıda malzemesinden oluşan paket ile deterjan ve sabundan oluşan temizlik malzemeleri verilmiştir. Ayrıca öğretmenlere okulda kullanmaları için çanta dağıtılmıştır. Dağıtımlar öncelikle bu iki okul öğrencilerine ve öğretmenlerine yapılmıştır. Dağıtım sonrası kalan kırtasiye malzemeleri ve t-shirtler Gaziantep Nizip’teki Suriyeli sığınmacıların bulunduğu konteyner kentindeki okula gönderilmiştir. Öğrenciler yardım paketleriyle Yapılan yardımlar ile 850 öğrenci ve 50 öğretmene ulaşılmıştır. Okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler yapılan yardım için teşekkürlerini iletmişler ve öğrencilerin yaptığı bir resmi hediye etmişlerdir. Gelen maddi yardımın arta kalan kısmı, geçen yıl Etiler Soroptimist Kulübü’nün projesi olan ve Avrupa Federasyonu tarafından en iyi uygulama projesi seçilen Mardin’deki halı atölyesinin gereksinimlerinin karşılanmasında kullanılmıştır. Sevil Koca TSKF 2.Başkanı 23 Adana Kulübü’nün Kitap Yardımı Batman İli’nden gelen istek üzerine, Kozluk İlçesi Kahveci Köyü İbn-i Sina İlkokulu/Ortaokulu için 2014 yılı Nisan ayında kitap toplama kampanyası başlattık. Klasik Türk ve Dünya edebiyatından eserlerin yanısıra günümüz yazarlarının kitapları büyük bir hızla temin edildi. Topladığımız beş koli kitabı kargoyla Batman’a gönderdik. Sonrası çok keyifliydi… Kolileri açıp kitapları okul kütüphanesine yerleştiren çocukların, ellerinde ilgilerini çeken kitaplar ve yüzlerindeki muhteşem gülümsemeleri ile bize gönderdikleri fotoğrafları ile ne kadar doğru bir yere yardım yapıldığı belli oluyordu. Okul öğretmeni de telefon edip çocuklar adına teşekkürlerini bildirdi. Portakal Çiçeği Karnavalı Adana’da artık bir karnavalımız var… Bu yıl ikincisi yapılan Portakal Çiçeği Karnavalı, Çukurova’nın mis gibi koktuğu, en güzel ayında, Nisan’da yapılıyor. Daha çok yeni bir karnaval olmasına rağmen, bu yıl yurtiçi ve yurtdışından sadece bu organizasyona katılmak için gelen birçok misafirimiz oldu Adana’da. Bojana Kulübü’nün Ziyareti Adana Kulübü’nde uzun zamandır bu kadar kalabalık bir Soroptimist grubunu ağırlamamıştık Kurucu Başkanımız Nilgün Özler’in daveti üzerine Bulgaristan’ın Bojana Kulübü’nden misafirlerimiz Nisan ayı başında Adana’ya geldi. İlk kez birlikte olduğumuz Soroptimist dostlarımızla, havalimanından itibaren çok keyifli birkaç gün geçirdik. Çok ayrıntılı hazırladığımız program kapsamında hem Soroptimistliğin gereklerini yerine getirdik, hem de geleneksel Türk konukseverliğini konuklarımıza yaşattık. 2-7 Nisan 2014 tarihleri arasında ülkemizde bulunan konuklarımızı otellerine yerleştirdikten sonra eski başkanlarımızdan Kamer Kıraç’ın ev sahipliğinde kulüp üyelerimizle tanıştırdık. 3 Nisan tarihinde, dönemin kulüp projelerinden ‘Çukurova Belediyesi 100.Yıl Toplum Merkezi’ne ziyaret gerçekleştirdik. Konuklarımız, burada kursiyerler tarafından üretilen seramik, keçe ve dikiş ürünlerinden satın alarak projemize destek oldular. Resmi top- lantı olarak düzenlenen öğle yemeğinde kulübümüzün dostluk toplantısını birlikte yaptık. Öğleden sonra yapılan Adana turunda kentimizi ve kültürümüzü daha iyi tanıma fırsatı buldular. 4 Nisan’da, Nilgün Özler ev sahipliğinde portakal bahçeleri ve Adana’nın doğal güzelliklerini görme şansını yakaladılar. Akşam ise Çukurova Senfoni Orkestrası’nın konserini hep birlikte izledik. 5 Nisan’da Kapadokya’ya uğurladığımız konuklarımız, 7 Nisan’da tekrar Adana’daydılar. Adana’dan ülkelerine yolcu ettiğimiz Soroptimist dostlarımızın, ülkemizden ve Adana’dan mutlu anılarla ayrıldıklarını geri bildirimlerinden de anlıyoruz. Kulüp olarak, katkıda bulunan tüm üyelerimize buradan da teşekkür etmek istiyoruz. Soroptimistliğin güzelliği burada: Amaç birliği; uzaklık-yakınlık, dildin ayrımı gözetmiyor… Soroptimist olmaktan, bu özel topluluğun bir üyesi olmaktan, böyle durumlarda daha çok gurur duyuyoruz. Umarım bir gün, bu zevki tüm Soroptimist dostlarımız tadar… İdil Boyar, Adana Kulübü Başkanı Sergiler, konserler, söyleşiler, sokak gösterileri ve tabii ki karnavalların olmazsa olmazı kortej yürüyüşü… Gerçekten görülmesi gereken görsel bir şölen izlendi. Biz de bu yıl Adana Kulübü olarak karnaval için özel şapkalar hazırlattık. Portakal çiçeği temalı şapkalarımız kortej öncesinde ve yürüyüş sırasında büyük ilgi gördü. Kamer Kıraç evinde Bojana Kulübü üyeleriyle Karnaval Kortejinde Ayrıca bu yıl seramik tornası ve dikiş makineleri bağışı yaptığımız ‘100.Yıl Toplum Merkezi’ kursiyerleri tarafından karnaval için özel üretilen ürünler de satışa çıkarıldı. Seramik, keçe ve kumaş ürünler yanında portakallı kurabiye, sabun ve lokumlar da standımızda yerini almıştı. Masamızda, geçen yıl karnaval için hazırladığımız ve gelirini kadına yönelik şiddetle mücadele projelerimizde kullanacağımız “Portakallı Tatlar” kitabımız da bulunuyordu. Kitabımızla ilgili TRT tarafından bir program hazırlandı ve yayınlandı. Karnaval, Adana’nın tanıtımı yanında Soroptimistliğin tanıtımı ve projelerimizin anlatılması bakımından da etkili bir organizasyon oldu. Her yıl Nisan ayının ilk haftalarında yapılan bu karnavala, sevdiklerinizle birlikte tüm Soroptimist kızkardeşlerimizi davet ediyoruz. “nisandaadanada” buluşmak üzere… İdil Boyar Adana Kulübü Başkanı Yönetim Kurulu üyelerinin karnaval şapkalarını tanıtımı 24 Bojana Kulübü üyelerinin Kamer Kıraç evinde kulüp üyeleri ile tanışma toplantısından 25 ATEM Ankara’da Yeni Yerinde… Yıl Sonu Sergisi Atatürk Toplum Eğitim Merkezi olarak onsekiz yıl önce Ankara’da Eskişehir yolu Mustafa Kemal Mahallesi’nde faaliyetlere başlamış, Ankara Valiliği’nin bizlere tahsisi ettiği 2670 m2 alanda, inşaasını yaptırdığımız altı derslikli binada onüç yıl çalışmalarımıza devam etmiştik. Daha sonra o mahallenin hedef kitlemiz dışında bir yapılanmaya gitmesi sonucu, son dört yıldır Gölbaşı Belediyesi ile işbirliği yaparak Gölbaşı’nda Zübeyde Hanım Aile Yaşam Merkezi içinde çalışmalarımızı sürdürdük. Kapanış töreninde kursiyerlerimiz el emeklerini göz nurlarını, hazırladıkları muhteşem bir sergiyle ziyaretçilerin beğenisine sundular. Her zaman hayranlıkla gezilen yıl sonu sergisi, katılan ziyaretçilerden bu yıl da övgüler aldı. Bazı kursiyerlerin satışa da sundukları el emekleri katılanlar tarafından satın alındı. Böylece kursiyer kadınlarımızın bütçelerine destek oldular. Onsekiz yıl içerisinde hiçbir ücret talep etmeden 3036 kursiyere “Halk Eğitim” sertifikalı eğitim verilmiştir. Verilen kurslar daima kursiyer taleplerine göre düzenlenmiş olup, kadınlarımızın ihtiyaçlarına öncelik tanınmıştır. Okuma yazma kursu ile başlayıp sonrasında lise mezunu olan kursiyerlerimizin eğitim sonrası işe başlamalarını görmek bizleri hep yüreklendirmiştir. 2014 Haziran ayında, Ankara Çankaya Belediyesi ile yeni bir protokol imzalayarak, bundan sonra çalışmalarımızı aynı şevkle Turan Güneş Bulvarı üzerinde bulunan Çankaya Belediyesi Prof. Dr. Nusret Fişek Merkezi’nin 1. katında sürdüreceğiz. Çankaya Belediyesi’nin ilk kez bir sivil toplum örgütü ile yaptığı bu işbirliği anlaşmasından dolayı gururluyuz. Sergide ATEM’in yeni binası ATEM Kapanış Töreni Her dönem sonunda olduğu gibi, bu yıl sonunda da, 27 Mayıs 2014 tarihinde merkezimizde kursiyer, öğretmen, Gölbaşı Belediyesi Başkan Yardımcısı, diğer sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, TSKF Başkan Yardımcısı Saadet Sabuncuoğlu ve Soroptimist kardeşlerimizle birlikte bir kapanış töreni düzenledik. Atatürk TEM Başkanımız Mizyel Zorluoğlu’nun konuşması ile başlayan kapanış töreni, TSKF Başkan Yardımcısı Saadet Sabuncuoğlu’nun konuşması ile devam etti. Halk Eğitim Sertifikası almaya hak kazanmış, 7 farklı dalda açılan kurstan mezun olan 203 kursiyerlerimize, sertifikaları verildi, ana sınıfı öğrencileri de bizler için hazırladıkları gösterilerini yaptılar. Ancak, 18 yıldır her dönem sonunda yaptığımız bu törenin bu kez farklı bir anlamı vardı. Seçim sonrası Belediye’deki değişiklik, bizi gönül bağı kurduğumuz, bir aile olduğumuz Gölbaşı halkından, sevgili kursiyerlerimizden ayırıyordu. Yapılan konuşmalar duygu yüklüydü. Kursiyerler adına konuşan Ankaralı üyeler Saadet Sabuncuoğlu ile 26 Sergi ürünlerinden kadınlarımız, ağlayarak, bizlerden ayrılmak istemediklerini söylüyor, kendilerindeki ve çocuklarındaki olumlu değişikliği anlatıyor, her kursiyer ağlayarak öncelikle Başkanımız Mizyel Zorluoğlu’na ve yönetimde bulunan üyelerimize sarılıyordu. Bir kursiyerimizin söylediği cümle ise bizlere yeni yer arayışımızda etken oldu. Sadece mesleki kurs eğitimiyle kalmayıp bilinçlenme düzeyi de artan kadınlarımız bizlere güç vermiş, “Burada yaptıklarınızı unutmayacağız. Ancak bizlerden uzakta yeni bir yerde çalışmaya devam edeceğinize inanarak, sizlere ihtiyacı olan yeni kadınlara ulaşacağınızı, ışığınızı onlara da taşıyacağınızı biliyoruz” diyerek bizleri üzüntülü anımızda teselli ettiler. Bizler de, yönetim olarak kendimize o gün tekrar bir söz verdik ve dedik ki; biz var olduğumuz sürece ‘Atatürk’ adı silinmeyecek, ‘Atatürk Toplum Eğitim Merkezi’ kapanmayacak. Bu inançla çalıştık ve çalışmaya devam edeceğiz. Mizyel Zorluoğlu ve bir kursiyer Ana Okulu Çocuklarına Sembolik Diploma Töreni Kursiyerlerimizin, açtığımız kurslarda gönül ferahlığı içinde çalışmalarını sağlamak amacıyla çocuklarına da sahip çıkarak onlar için değerli öğretmenimiz ile birlikte yıllardır sürdürdüğümüz ana okulu sınıfı bulunmaktadır. Ana sınıfı çocukları için her yıl sonunda, sembolikte olsa bir diploma töreni yapmaktayız. Çocuklarımızı ve kursiyer anneleri motive eden bu çalışmamızı, yıl sonunda çocuklara verdiğimiz sembolik karne ve ufakta da olsa küçük hediyeler ile süsleyerek, onları mutlu etmeyi hedefliyoruz. Jale Diker Ankara Kulübü Hediye dağıtımı Diploma Töreni 27 Sosyo – Ekonomik Yönden Az Gelişmiş Toplumda Yetersiz ve Yanlış Beslenme, Özellikle Obezite Taraması Göztepe Soroptimist Kulübü ve Ege Üniversitesi Endokrinoloji Bilim Dalı’nın Pilot Çalışması S on yıllarda Obezite ve beslenme sorunları, Türkiye’de devlet problemi olarak ele alınmakta ve Sağlık Bakanlığı’nın üzerinde hassasiyetle durduğu konuların başında gelmektedir. Sağlık Bakanlığı’nın son yaptığı araştırmaya göre erkeklerin % 15’i, kadınların ise % 29’u obez sınırları içindedir. Yine Sağlık Bakanlığı’nın 216 İlköğretim Okulu’nda 5740 öğrenci üzerinde yaptığı araştırmada çocukların yaklaşık beşte birinin obez olduğu ortaya konmuştur. Ayrıca bu çalışmalarda araştırılan kişilerin % 16’sında prediyabet (şeker hastalığı adayı – gizli şeker) olduğu saptanmıştır. Yukarıda belirtilen çalışmalarda toplumun tüm bireyleri hiçbir ayırım yapılmaksızın çalışmaya alınmışlardır. Bu saptamaların ışığında Göztepe Soroptimist Kulübü ile Ege Üniversitesi Endokrinoloji Bilim Dalı müşterek olarak bir pilot çalışma planlamışlar ve Mart ile Mayıs 2014 tarihleri arasında bu çalışmayı gerçekleştirmişlerdir. Ancak bu çalışma eğitim düzeyi düşük, sosyo- ekonomik yönden az gelişmiş bir toplumu kapsamaktadır. Çalışmayı Göztepe Soroptimist Kulübü Sağlık Koordinatörü Dr. Emine Nalbantgil ile Ege Üniversitesi Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Füsun Saygılı ve diyet uzmanı Selda Seçkiner sorumlu olarak yürütmüşlerdir. Çalışma, sosyo-ekonomik yönden az gelişmiş kişilerin bulunduğu Bornova Mevlana Mahallesi’ndeki Gündoğdu Çağdaş Toplum Gönüllüleri Derneği çatısı altında gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya katılanlarda öncelikle antropometrik ölçümler (ağır- Çalışmaya katılan bireylere, dağıtılan Göztepe Soroptimist kulübü tarafından hazırlatıp bastırılan yemek kitabının kapağı *temelde hayvansal ürünleri aşırı miktarda tüketmemek, bitkisel beslenme tarzının seçimi, *tam tahıllar, sebze, baklagiller açısından zengin beslenme tarzı, *tarım ilaçlarına olduğunca az maruz kalınması, *az tuz tüketimi, *katkı maddesi ve renklendirici madde eklenmiş gıdalardan uzak kalınması. Çocukların beslenmesi konusunda yapılan eğitim konu başlıkları da şöyledir: *yaşamın ilk altı ayında yalnız anne sütü verilmesi, *çocukluk çağında yüksek kalorili gıdalardan kaçınma, *rafine edilmiş şekerin sıfırlanması, şekerli ve gazlı içecekler yerine süt, ayran, su verilmesi, *salata yeme alışkanlığının kazandırılması, hazır yemeklerden uzak durulması, *sağlıklı ve ucuz besin değişimi programları. Bu çalışmalara katılanlara sporu teşvik edici önerilerde bulunulmuş, yeterli ve dengeli beslenme konusunda Göztepe Soroptimist Kulübü tarafından hazırlanıp bastırılmış bir Yemek Kitabı verilmiştir. Haftalık toplantılara 30 ile 50 kişi arasında bir katılım olmuştur. İki aylık bu pilot çalışmanın sonunda katılan bireylerin antropometrik ölçümleri tekrarlanmış, ilk ölçümlerle mukayese edilmiş ve her bir bireye ayrı ayrı bundan sonraki yaşamı için önerilerde bulunulmuştur. Dr. Emine Nalbantgil Göztepe Kulübü Ankara’daki Köroğlu, Mogan ve Yüzüncüyıl Lions Kulüpleri 21 Nisan 2014 tarihinde Küçük Tiyatro’da görme engelliler yararına konser düzenlediler. Şef Selçuk Aygan yönetimindeki konsere Anıttepe Kulübü Program Koordinatörü ve Delegesi Yıldız Güven ve Emek Kulübü üyesi, geçmiş dönem Guvernörümüz Ayşe Topuzlu solist olarak katılarak destek vermişlerdir. Türk Sanat Müziği’nin nağmeleri ile başlayan konser, kültür varlıklarının zenginliğinin bir arada sergilendiği, ortak dilimiz olan türkülerimizden oluşan “Sıra Gecesi” ile coşkuyla devam etmiştir. Yıldız Güven, ünlü bestecimiz Neveser Kökdeş’e ait Segah makamındaki “Gönlümün Baharı Bir Gün Açacak mı” eserini, Ayşe Topuzlu ise, bestesi Metin Bükey’e ait ünlü şarkıcı Berkant’ın dillerden düşmeyen “Samanyolu” şarkısını başarıyla seslendirmişlerdir. Gelirinin görme engellilere bağışlandığı konsere, Federasyon 2.Başkanımız Saadet Sabuncuoğlu kardeşi ile, Anıttepe Kulübü’nden Ayla Acara, Emek Kulübü’nden Onur Bezirci, Zeynep Bezirci, Saliha Erpolat, Ankara Kulübü’nden Zeren Ünal, Çankaya Kulübü’nden Solist Ayşe Topuzlu Sengün Gün eşi ile ve Gaziosmanpaşa Kulübü’nden Şule Çınar katılarak keyifli vakit geçirmişlerdir. Sevgili arkadaşlarımız Yıldız Güven ve Ayşe Topuzlu’yu tebrik ediyor, başarılı çalışmalarının devamını diliyoruz. Ayla Acara Anıttepe Kulübü Başkanı Onur Bezirci Emek Kulübü Başkanı Başkent Toplum Eğitim Merkezi Etkinlikleri Başkent Toplum Eğitim Merkezi’nde bu dönemde de hem Soroptimistlere hem de Ankara Kalesi’nde yaşayan kadın ve çocuklara yönelik etkinlikler düzenlendi Ocak ve Şubat aylarında AÇEV iş birliği ile 5-8 yaş grubu çocuklar için okumayı ilerletme ve eleştirel düşünme kursu açıldı. TSKF ormanında adına dikilen ağacın sertifikası takdim edildi. Mart ayında ODTÜ Vişnelik tesislerinde tüm Ankara Kulüpleri üyeleri ve eşlerine yönelik tanışma ve kaynaşma amaçlı bir brunch düzenlendi. Brunch’a 40 kişi katıldı. Gazi Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu’nun Kale’de yaşayan ailelere yönelik ve Hacettepe Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü’nün 3. sınıf öğrencilerinin 4-5 yaş çocukları için yaptıkları dönem staj çalışmaları Mayıs sonunda tamamlandı. Anıttepe Kulübü üyesi Nurcan Herischi ‘Beden Dilinin Altındaki Bakla’ adlı, iletişim konusunda çok keyifli ve yararlı bir sunum yaptı. Gaziosmanpaşa Kulübü, Türk Kadın Konseyi işbirliği ile Demet Kayıran’ın “Yarınım Aydınlık Olsun” konulu belgesel dizisinden bir filmin gösterilmesini sağladı. Haziran ayında TMO’nun yürüttüğü “Ekmeğini İsraf Etme” konulu kampanyaya destek vermek amacı ile Emek Kulübü organizasyonu ile kampanya ekibinin sunuşu ve Kale kadınlarına bayat ekmeklerden yapılabilecek yemeklerin tariflerini içeren yemek kitabı dağıtıldı. Nisan ayında, Ankara Kulübü üyesi Prof. Dr. Binnur Önal, “Kanser: çeşitleri, istatistiki bilgiler, erken teşhis” konularında bilgilendirici bir sunum yaptı. Haziran ayında ayrıca tüm yıl devam eden el becerileri kursunun yıl sonu sergisi Halk Eğitim Merkezi Müdürü’nün de katılımı ile açıldı. Açılışa katılan Halk Eğitim Merkezi Müdürü Kurslara katılan kadınların ikramları ile ağırlandı. Gelecek yıl açılacak kurslara ilişkin görüşmeler de aynı gün tamamlandı. Gaziosmanpaşa Kulübü’nün düzenlemiş olduğu “Çevre ve Ben” konulu resim yarışmasının ödül töreni ve derece alan resimlerin sergisi bir kokteyl ile açıldı. Ödül törenine TSKF Yönetim Kurulu üyeleri de katıldı. Başkan Mine Kavala öğrencilerden ikisinin ödülünü verdi. Gaziosmanpaşa Kulübü Başkent TEM’de Güncel Sanat Eğitimi konulu bir kurs açtı. Kursa 10 kişi katıldı. Dr. Cem Bölükbaş’ın her hafta İstanbul’dan gelerek ders verdiği program kapsamında Ankara ve İstanbul’da müzeler gezildi, hem teorik hem uygulamalı eğitim yapıldı. Programa katılan sanatseverlerden dördü Soroptimist idi. Haftalık toplantılara katılanların bir kısmı 28 lık, yağ ölçülmesi, bel çevresi) yapılmış, haftada bir yapılan toplantılarda beslenme eğitimi verilmiştir. Bu eğitimler konularına göre şöyle olmuştur: Soroptimistlerle Lionsların Anlamlı İşbirliği Mayıs ayında, Başkent TEM kurucularından Türkan Ögetürk’ün anısına düzenlenen yemekte Prof. Dr. Binnur Önal’a, her yıl kanser haftası nedeniyle Başkent TEM’de yaptığı kanser konulu bilgilendirmeler nedeniyle İzmir’de kurulan Emek Kulübünün organizasyonundaYeşim Erguvan, Obezite ve Sağlıklı Su konularında iki kez bilgilendirmede bulundu. Organik ürünler, doğru ürüne ulaşma konusunda açıklayıcı bilgiler sundu. Gaziosmanpaşa Kulübü tarafından, Koç Üniversitesi’nden 12 laptop bağışı sağlandı.Hem Soroptimistlere hem de Kale kadın ve çocuklarına bilgisayar eğitimi verilmek üzere AÇEV ile işbirliği yapılıyor. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan ayı boyunca Ankara Kulübümüz tarafından iftar yemeği düzenlendi. Soroptimistler tarafından tüm günler paylaşıldı. BaşkentTEM’de Ramazan ayı boyunca 25 kişilik iftar yemeği verildi. Kale halkı ile manevi yönden de güzel bir kaynaşma yaşanmış oldu. 29 Çankaya Soroptimist Kulübü 40. Kuruluş Yılını Kutladı 1974 yılında kurulan Kulübümüz 40. Kuruluş Yılı’nı 13 Mayıs 2014 tarihinde Shereton Otel’in Balo Salonu’nda bir yemek tertip ederek kutladı. Yemeğimizi, Soroptimist büyüklerimiz ile arkadaşlarımızın ve Kulübümüze her zaman destek veren dostlarımızın oluşturduğu 100’ün üzerindeki konuklarımızla sakin ve sıcak bir ortamda gerçekleştirdik. Soroptimistliğin tanıtımı, 2015 Konvansionu ile ilgili açıklamamız ve geleneksel mum yakma töreni ilgi ile izlendi. Konuklarımız Soroptimistliği tanımaktan memnun olduklarını dile getirirken, bazıları Kulübümüze üye olma isteklerini belirterek bizleri memnun etti. Pasta Kesme Töreni Konuklarımıza 40. yıl anısı olarak el yapımı seramik güller armağan ederek onları memnun etmenin ötesinde, çiçekleri yapan bayan sanatçıya, fırınını yenileme imkanı için finansal destek vermenin mutluluğunu yaşadık. Kulübümüzün bursiyer öğrencileri, konuklarımıza armağanları takdim ederek kendileri için Burs Fonu’nun güçlenmesini sağladılar. Böylece hem 40. Kuruluş Yılı’mızı görkemli bir şekilde kutladık hem de yürütmekte olduğumuz projelerimizin devamlılığını sağladık. Bütün bu çalışmaları sevgi, coşku ve dostlarımızın destekleri ile yaptık. Emeği geçenlere teşekkür ederiz. Çankaya Soroptimist Kulübü 40 yıl süre ile Soroptimistliğe hizmet etmenin onurunu yaşamıştır. Bu onuru “Soroptimist Dünyası” kanalı ile tüm Soroptimist arkadaşlarımızla paylaşmanın mutluluğunu yaşamak istedik. İyi ki varız, iyi ki varsınız, iyi ki birlik, beraberlik, sevgi ve coşku içinde Soroptimistliği başarı ile gelecek nesillere taşıyoruz. Hep birlikte sağ kalalım sağlıcakla yaşayalım diyoruz. Çankaya Kulübü Yönetim Kurulu Artık Bizim de bir Evimiz var Denizli Soroptimist Kulübü olarak yıllardır hayalimiz, bir Soroptimist Evi’mizin olmasıydı. Daha önce başka bir dernekle beraber kullandığımız ofisi 15 Nisan 2014 tarihine kadar boşaltmamız istendi. Tahliye için bildirilen tarih 10 Nisan idi ve kulüp üyelerimizin çoğu Mardin gezisindeydi. Gezi dönüşü hep beraber hem yönetim ve dostluk toplantılarımızı yapabileceğimiz hem de eğitim, konferans, kermes etkinliklerimizde kullanabileceğimiz bir yer arayışına girdik. Ancak 15 Nisan sabahı toplandığımızda hala yer bulamamıştık. Saat 15:00’e kadar ofisi boşaltacağımıza söz vermiştik hatta nakliyeyi bile ayarladık fakat ortada taşınılacak yer yoktu. Umutsuzluğa kapıldığımız bir anda 2.Başkanımız Aysel Kuvvetoğlu anneannesinden kalan, yıllardır kiraya verdikleri için bakımsız görünen eski bir Denizli evinin varlığından söz etti. Diş hekimi olan arkadaşımızın işini bitirmesini beklemeden anahtarı alarak söylediği eve gittik. Umutsuzluk birden tarifi olmayan bir mutluluğa dönüştü. Biz bu evi çok güzel bir hale getirebilirdik. Evin fotoğraflarını çekerek diğer üyelerimizin de fikrini aldık. Zira evi toparlamamız için maddi manevi biraz yorulacaktık. Bütün üyeler destek vererek onayladı. Kısa zamanda çalışmalara başladık. Evin tarihi dokusunu bozmadan iç ve dış tadilat işlerini yaptırdık. Herkes uygun zamanlarında eve gelerek çalışmalara yardım etti. Yeni üyelerimiz ve üye adaylarımız beklentilerimizin üzerinde çalışarak gönüllerimizi kazandı. Yorucu ama kat kat keyifli olan süreçte evimizle beraber bahçesini de güzelleştirdik. Peyzaj mimarı arkadaşımız Ebru Konyalıoğlu bahçe düzenlemesini yaptı. Bu süreçte bütün üyeler evin ihtiyaçlarını gidermek için büyük bir dayanışma örneği sergiledi. 13 Haziran 2014’de Federasyon Başkanımız Sevgili Mine Kavala’yı ve Başkan Yardımcısı Sevgili İlke Erol’u ağırladık. Aynı gün geniş katılımla dostluk toplantımızı da yaptık. Bizim için çok keyifli bir gündü. Sevgili Soroptimist kız kardeşlerimizi Denizli Soroptimist Evimiz’de ağırlamaktan her zaman onur duyacağız. Denizli’den kucak dolu sevgilerimizle… Özlem Köseoğlu Denizli Kulübü Başkanı Denizli Kulübü Evi Mum Töreni 30 31 Kastamonu’da Dünya Şapka Müzesi; Zarafete Çağrı Emek Kulübü’nün Gazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi El Sanatları Eğitim Bölümü ve Kastamonu Valiliği işbirliğiyle oluşturduğu Şapka Müzesi, Kastamonu Vedat Tek Kültür Merkezi’nde 2008 yılında hayata geçirilmiştir. Geçmiş dönemde Başbakanın ve diğer siyasilerin, Dışişleri Bakanlığı mensuplarının, Soroptimistlerin, ünlü sanatçıların bağışları ve Anadolu’nun çeşitli yörelerinden temin edilen otantik kadın-erkek-çocuk şapkalarının sergilenmesiyle başlayan süreçte dünyaca ünlü modacılarımız Yıldırım Mayruk, Cemil İpekçi, Erol Albayrak, Prof.Dr. Gönül Paksoy özel tasarımlarını bağışlayarak müzeyi zenginleştirmişlerdir. Halen Kulübümüz Ekonomik ve Sosyal Gelişme Komisyonu Başkanı Nüket Özeken’in “Kendi Şapkanı Kendin Yap”, “Çiçek Açan Şapkalar”, “Karanfil Kokulu Kadınlar” temalı şapka çalışmalarını ev atölyesinde, Kulübümüz Onur Üyesi Yrd.Doç.Dr. Lale Özder’in fakültede öğrencileriyle yaptığı atölye çalışmalarında, İnebolu’da Şerife Gözen atölyesinde Çatalzeytin dantel şapka üretimleri sürmektedir. Boğaziçi Üniversitesi Turizm Fakültesi ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Kastamonu Şubesi’yle birlikte turistik ve ekoköylerde üretilecek şapkalar, başlıklar ve çatkılarla üretim çeşitlendirilecektir. Farklı şapka temalarıyla her yıl Kastamonu Şapka İnkılabı yıldönümü törenlerinde, Vedat Tek Kültür Merkezi’nde, gelenekselleşen afiş, şapka, giysi örneklerini içeren sergi basında yer almakta ve ilgiyle izlenmektedir. Kastamonu Valisi Erdoğan Bektaş’ın Şapka Müzesi’nin Dünya Şapka Müzesi’ne dönüştürüleceğini açıklamasıyla, müzenin bu düzeye getirilip geliştirilmesi için “Müzeciliğin ABC’si, Ege Yayınları, 2012” isimli kitabın yazarı Prof.Dr. Tomur Atagök ve diğer akademisyenler ile temasa geçilmiş ve çalışmalar başlatılmıştır. Kulübümüz aracılığıyla müze için Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti ve Ahmet Yesevi Vakfı Başkanı Namık Kemal Zeybek’ten Kırgız şapkalarının yanısıra İtalya, İzlanda ve Litvanya Soroptimist Kulüpleri’nden şapka bağışları temin edilmiştir. Kastamonu Dünya Şapka Müzesi’nin daha zenginleşmesi için Soroptimist Kulüpleri’nden şapka bağışı yapılması için kardeş kulüplere çağrıda bulunmalarını gönülden istemekteyiz. Onur Bezirci Emek Kulübü Proje Direktörü 32 33 “Çevre ve Ben” Resim Yarışması T üm dünyada sosyal sorumluluk projelerinin odak noktalarından biri olan doğa ve çevre bilinci, ülkemizde de büyük duyarlılık gerektiren konuların başında gelmektedir. Bu düşünceden hareketle, Gaziosmanpaşa Soroptimist Kulübü ve Bahçeşehir Ankara Koleji’nin ortak girişimiyle ilköğretim öğrencileri arasında “Çevre ve Ben” temalı bir resim yarışması düzenlendi. Bu projenin amacı, öğrencilerin yaratıcı güçlerini ortaya çıkarmaları, çevreye olan duyarlılık ve düşüncelerini dışa vurmaları, yaşadıkları dünyayı algılama biçimlerini göstermeleri, gelecekteki dünyayı görsel biçimlendirme yoluyla ifade etmeleri ve sorumluluk almalarını sağlamak idi. Gaziosmanpaşa Soroptimist Kulübü ve Bahçeşehir Yönetimi ortaklaşa bir şartname hazırladı. Jüri belirlendi, takvim hazırlandı. 05- 06 yaş 1. 2. 3. 4. sınıflar ve 5. 6. 7. 8. sınıflar olmak üzere üç ayrı kategoride yarışma grubu belirlendi. Bahçeşehir Koleji tüm Türkiye çapındaki 36 ilköğretim okuluna yarışmayı duyurdu. Garafik-Tasarımcı Berfu Çınar’ın hazırladığı bir afiş ile yaygın olarak tanıtım gerçekleştirildi. Geleceğimiz, Umudumuz Çocuklarımızın Yüreğinden Gelen Mesajlar Pozitif Psikoterapi ile Şiddete Karşı Mücadele Bahçeşehir Ankara Koleji Müdürü Meral Hacıpaşaoğlu’nun organizasyonu ile tüm okullara yapılan duyurular sonucu resimler Ankara’da toplandı. Konularında yetkin kişilerden oluşan seçici kurul ve jüri 15 Nisan’da toplanarak yarışmaya gönderilen tüm resimleri kendi kategorileri içinde değerlendirdi ve derecelendirdi. Atılım Üniversitesi öğretim görevlisi, tanınmış sanatçı Bünyamin Balamir, tanınmış sanatçı Soroptimist Figen Rutkay, okul yönetiminden eğitimci ve ressam Selçuk Başaran, sanat eleştirmeni yazar Ümit Yaşar Gözüm, sanat galerisi yöneticisi Soroptimist Semra Sancak’tan oluşan jüri titizlikle değerlendirdiği resimlerden, her kategoriden birinci, ikinci ve üçüncülük ile Mine Kavala ödül verirken mansiyona uygun görülenleri belirledi. Böylece üç kategoriden toplam on iki resim ödüle layık görüldü. Ödül alan resimler TSKF Başkent Toplum Eğitim Merkezi’nde düzenlenen bir sergide TSKF Başkanımızın da katıldığı bir törenle izleyenlerin beğenisine sunuldu. Sergi açılış kokteyli öncesinde yapılan tören ile derece ve mansiyon alan resimlerin minik ressamlarına ve emeği geçenlere ödülleri Sevgili Federasyon Başkanımız Mine Kavala tarafından sunuldu. Etkinliğimizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Haftası’nda olması ve TSKF Başkanı Mine Kavala ve TSKF yöneticilerinin katılımları bizleri ayrıca mutlu etti ve onurlandırdı. Yarışmaya katılması uygun görülen tüm resimler ise, Bahçeşehir Koleji’nde yapılacak büyük bir sergiyle tüm öğrenci, veli, eğitimci, ilgili kurum ve kuruluşlar ile sanatseverlerin ilgi ve paylaşımına sunulacak. Geleceğimiz, umudumuz, Cumhuriyetimizin bekçisi çocuklarımızın bu sayede yaratıcılıkları ile çevreye olan duyarlılık ve düşüncelerini dışa vurmalarına ve bunu gösterebilmelerine, gelecekteki dünyayı görsel biçimlendirme yoluyla ifade etmelerine ve sorumluluk almalarına aracılık ettiğimiz için mutluluk duyduk. Semra Sancak Gaziosmanpaşa Kulübü Proje çalışmasından bir grup Gaziosmanpaşa Soroptimist Kulübü, Ankara Üniversitesi işbirliğiyle şiddete karşı mücadelede, Pozitif olmaya odaklanarak, kendini gerçekleştirmek ve mutlu olmanın yollarını öğreterek genç üniversiteli kızlarımız arasında şiddetin önlenmesini hedefleyen bir proje yürütüyor. Ankara Üniversitesi’nin çeşitli fakültelerinden kız öğrencilerin katılımıyla, 10’ar kişilik gruplar halinde yürütülen ve her grup için 2 ay süren proje sonucunda, genç kızlarımızın öğrenilmiş çaresizliklerini aşarak sahip oldukları değerleri fark etmeleri, bireysel ve sosyal farkındalıkla mutlu olmayı öğrenmelerinin kendini gerçekleştirmiş bireyler olma yolunda önemli bir adım olduğunun öğretilmesi amaçlanıyor. 2000’li yılların başlarında Martin E.P. Seligman ve arkadaşları tarafından ilk kez Amerika’da ortaya atılıp, uygulanmaya başlayan “Pozitif Psikoloji Akımı” ve onun tedavi ve müdahale yöntemi olan Pozitif Psikoterapi Teknik ve Müdahale Yöntemleri Avrupa, Pasifik ve Asya da dahil olmak üzere dünya çapında en son uygulanan psikoterapötik yaklaşımdır. Pozitif Psikoterapi Teknikleri’nin temel amacı: Psikolojik teori, araştırma ve müdahale yöntemlerini kullanarak, insan davranışlarının pozitif, yaratıcı, adaptif ve duygusal düzeyde kendini gerçekleştirme yollarını anlamak ve anlatmaktır. Farkı: Bozuk, eksik, işlemeyen, yolunda gitmeyen ve yanlış olanlarla uğraşmak ve bunların üzerinde modifikasyonlar yapmakla ilgilenmez. Pozitif Psikoloji Yaklaşımı: Sadece bireye değil, ailesine ve içinde yaşadığı toplumsal düzene etki etmek üzere işlevselleştirilmiş yöntemleri ortaya atarak yanlızca bireysel canlanmayı değil aynı zamanda toplumsal canlanma ve gelişmeyi de teşvik etmektedir. Bu akımda bilimsel bakış açısının temellendiği kanıta dayalı öğrenme ilkelerini ve gözlemlenebilir davranışı temel alan bir yaklaşım uygulanır. Bu projede kullanılan grup terapi yönteminde seanslarda çalışılan boyutlardan örnekleyebiliriz: Bilgelik; yaratıcılık, merak, açık fikirlilik, öğrenmeyi sevme, bir bakış açısına sahip olma, faziletli olma (namus, doğruluk, dürüstlük), yenilikler yapma isteği içinde olma, keşfetme, yüreklilik; cesur olma, sebatkar olma (sabır-direnme), İnsan sevgisi; sevgi, nezaket, sosyal zeka, Adaletli olma; vatandaşlık (bir ülkeye ait olma), liderlik, Ilımlı / Ölçülü Olma; affetmek, merhametli olma, alçak gönüllülük, sağduyulu, basiretli, ihtiyatlı olma, Olağan Sınırların Ötesine Geçebilme; güzelliklerin farkında olma, umutlu olma, şükran duyma, çevresine neşe katma ve maneviyata saygı duyma gibi yaşamsal değerler katılımcılara grup terapi teknikleri ile doğrudan ve dolaylı yollarla hatırlatılır, öğretilir. Seanslar: Bu projede kullanılan koruyucu ruh sağlığı versiyonun grup terapi oturumları 8 seans olarak tasarlanmış, her bir seans 90 dakikadan oluşmaktadır. Seansta yukarıda ifade edilen boyutlarla ilgili konular psiko-eğitim süreci içinde, grup dinamikleri kullanılarak gerçekleştirilir. Şiddetin temel nedenlerinden birinin ‘kendini gerçekleştirememe’ olduğu hatırlanırsa, bu proje genç üniversiteli kızlarımızın kişisel gelişimlerine anlamlı bir dönemeç konumundadır. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Abdürrezzak Altun’un desteği ve Psikolog Sevgi Güney’in uygulaması ile yaşama geçirilen bu projeden Emek ve Gaziosmanpaşa Kulübü bursiyerleri de yararlanıyor. Proje 2014 – 2015 akademik yılında da derslerin başlamasıyla devam edecek. İlgilenen kulüplerimiz Ankara Üniversitesi öğrencisi olan bursiyerleri için Gaziosmanpaşa Kulübü Program Direktörü Filiz İpek ile temasa geçebilir. Filiz İpek Gaziosmanpaşa Kulübü Program Direktörü Mine Kavala, Meral Hacıpaşaoğlu, Aylin Tekin 34 35 3 Proje… Ankara Sincan Kapalı Kadın Ceza ve Tutukevi’ne Destek Tutukevi’ne Ziyaret Güzel Türkçemizde bir deyiş vardır, “herkesin delisi evinde saklı” diye. Bu hem “deliliği “ herkes evinde yapar, “deli niteliklerini” saklar, hem de gerçek ve ciddi ruhsal sorunu olanı herkes evinde, arka odasında tutar, saklar anlamında bir söz... Göztepe Soroptimist Kulübü olarak bu yıl farklı üç proje gerçekleştirdik. Her üç proje de toplumda ruh sağlığının önemine değiniyor. Ayrıca projeler tümü ile Soroptimistlikle ilgilenenlerin katılımını sağlayacak bir ortam yaratma işlevine de hizmet ediyor. Toplumda görünmez olan, ötekileştirilen ve en çok şiddet mağduru olan ruhsal hastalığı olan kadınları görünür kılmak ve toplumun sağlıklı kesiminin ruh sağlığı bozuk kişilere empati yapabilmesini sağlamak için yola çıktık. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı’na bağlı Toplum Ruh Sağlığı Merkezi ile işbirliği içinde çalışılarak “Sahne Tozu” ve “Objektifimin İçinden” projelerini gerçekleştirdik. “Sahne Tozu” projesi, Muzaffer İzgü’nün “Lütfen Kızımla Evlenir misiniz” adlı oyunundan yararlanılarak oluşturulmuş 8 kadın 4 erkek oyuncunun rol aldığı iki perdelik bir tiyatro eseri. Ayrıca 12 kişi de oyunun sahnelenmesinde çeşitli görevler aldılar. Oyun, bir Sosyal Hizmet Uzmanı ve bir Psikolog tarafından sahneye konuldu. “Objektifimin İçinden” projesinde ise, yaşadıkları çevrede ruhsal hastalığı olanların neyi göstermek istedikleri ve onların gözü ile gören bizlerin de empatik yaklaşımını arttırmayı hedefledik. Yarı profesyonel 15 fotoğraf makinasının neler başardığını bir görmeliydiniz! Yataktan çıkmayan hastaları mahalle mahalle gezdirmekten tutun da ciddi ciddi fotoğrafımı nasıl sergilenmeye uygun kalitede çekebilirim diye uğraşmalara ve ilk fotoğrafçılık eğitimini veren fotoğraf sanatçısını terletmelere kadar... 16 kadın ve 12 erkek hastadan elde edilen 300 fotoğraftan 60 tanesi jüri tarafından sergilenmeye uygun bulundu ve tiyatro oyununu sahnelediğimiz yerin fuayesinde farklı zamanlarda elişi uğraşı olarak yaptıkları işlerle birlikte sergilendi. Kokteylde bizim çektiğimiz fotoğraflar bu serginin ve oyunun ne kadar ilgi çektiğini bilmem anlatabiliyor mu? Üçüncü projemiz “Düğümleri Çözmek” adını taşıyor ve psikoterapi hizmetlerine ulaşmada dezavantajlı gruplara hizmet götürmeyi hedefliyor. Kadını toplumda davranışları, düşüncesi, bedensel tepkileri ve ruh durumu hakkında bilinçlendirerek güçlendirmek hedeflenmiştir. Hedef kitleye ulaşabilmek için 14 Ocak 2014 tarihinde Prof. Dr. Benal İnceer tarafından “Aile İçi İletişim ve Öfke Kontrolu” konusunda EgeTEM’de bir konferans verildi. Önümüzdeki yıl EgeTEM’de çalışma planlandı. İlk uygulama olarak Mevlana 1 EV anneleri seçildi. Anneler ile önden bir tanıtım ve gereksinim toplama görüşmesi daha yapıldı. Kapalı grup ile 6 kez çalışılma kararı alındı. Klinik psikolog, psikodramatist Psk. Dr.Ayşe Eryavuz ve aile hekimi, psikodramatist Uzm. Dr.Berna Gökengin çalışmaları uygulayan uzmanlardı. Prof. Dr. Benal İnceer başkanlığında Lale Ersin, Pınar Uçkun, Ayşe Baykan ve Aysu Benlioğlu’ndan oluşan proje komisyonumuzu sevgili Başkanımız Gül Gürses hiç yalnız bırakmadı. 2013 Eylül’ünden itibaren 15 günde bir iki saat olarak gerçekleşen toplantılarımız Şubat ayına kadar düzenli olarak sürdü. Aralık ayından itibaren de hastalar ile ben 23 Mayıs’a kadar çalıştık. Projenin ilk uygulaması, 7 Nisan Pazartesi saat 16.00 da annelerden geri bildirimler alınarak ve bir çay ile sonlandırıldı. Geri bildirimlerin çok olumlu olması bizi bu projeleri önümüzdeki yıllarda da sürdürmeye yönlendirecek gibi görünüyor. Benal İnceer Göztepe Kulübü Ankara Sincan Kapalı Kadın Ceza ve Tutukevi’ne günün belli saatlerinde kadınların birlikte olup çeşitli filmleri beraber seyredip sosyalleşmeleri için Ankara Soroptimist Kulübü tarafından bir DVD hediye edilmiştir. Kulüp, bu yıl farklı zamanlarda, Anadolu Lions Diabet Vakfı’nın desteği ile 120 kadına diabet araştırması yapmıştır. Gerekli görülen diabetli kadın mahpusların, Hapishane Müdürlüğü’nün yardımı ile Devlet Hastahanelerine nakilleri sağlanmıştır. Kadınların sorunlarını gidermek üzere bilgilendirme yapmak için konuk konuşmacılar davet edilmiştir. Öncelikle, Gazi Üniversitesi Pediatri Bölümü öğetim üyelerinden Sayın Prof.Dr. Arzu Bakırtaş, üst solunum yolları sorunları ile ilgili bir sunum yapmış, özellikle annelerinin yanında kapalı bir ortamda yaşayan 0-6 yaş gurubu çocukların, hiç geçmeyen “öksürük” problemleri ile ilgili sorunları çözmeye çalışmıştır. Ankara Zührevi Hastalıklar Hastahanesi Başhekimi, cinsel hastalıklar ve özellikle hijyen konusunda kadınları iki kez bilgilendirmiştir. Hale Akyüz Ankara Kulübü Başkanı Bilgisayar Kursu Ankara Soroptimist Kulübü’nün 15 yıldır devam eden bilgisayar kursu, 14 yeni bilgisayar sağlanarak bu yıl yeniden Gölbaşı Atatürk Toplum Eğitim Merkez’inde açılmıştır. Kulüp üyesi Rezzan Güniz’in desteği sayesinde yapılan bu kurslarda kırk kursiyer kadına bilgisayar dersi verilmektedir. Rezzan Güniz 36 37 25. Kuruluş Yıldönümü Kutlamaları Karşıyaka Soroptimist Kulübü’nün 4-7 Nisan 2014 tarihleri arasındaki 25. yıl kutlama etkinlikleri nedeniyle yapmış olduğumuz kutlama programı davetine Fransa, Almanya, Belçika ve İtalya kardeş kulüplerimizden 20 kişilik bir grup Soroptimist katılımlarını bildirdi. Avrupalı kızkardeşlerimiz ve eşleri İzmir’e gelerek bizim için çok özel olan bu etap süresince aramızda bulundular 3 Gümüş yılımızı kutladığımız bu önemli etapta bizler böylesine güzel bir etkinlik ile 26. yılımıza başlamanın mutluluğu içerisindeyiz Nisan sabahından itibaren, Fransa Paris Ouest Boulogne, Belçika Brugge,Tubize, Anvers, Val Brabant Waterloo, Almanya 2000 Hannover, İtalya Merate ve Maria Franca kulüp üyeleri etkinliklerimize katılmak üzere gelmeye başladılar. Akşam tüm konuklarımızın gelişi tamamlandı ve kulüp, misafirlerimize bir hoşgeldiniz akşam yemeği verdi. Bu geceye tüm yabancı misafirlerimiz ile birlikte geçmiş dönem SIE ve TSKF Başkanı Ayla Selçuk, TSKF’nin yayını ‘Soroptimist Dünyası’ Editör’ü Nükhet İzmiroğlu katılımları ile bizleri onurlandırdılar. 4 Nisan 2014 Nisan sabahı Sayın büyüğümüz İzmir Kulübü üyesi Evin Egeli Mc Cain rehberliğinde misafirlerimizi otellerinden alarak Eski İzmir şehir turuna başladık. Kemeraltı, Hisar önü, Kızlarağası Çarşısı, Kadifekale turu ve Kadın Müzesi ziyaretinden sonra öğle yemeğimizi Kulüp üyelerimizden Sevgi Müftüoğlu’nun konuğu olarak, tarihi Türk restoranında aldık. Yemek sonrası bir iki saatlik bir dinlenme için konuklarımızı otele bıraktık.Yine aynı gün öğleden sonra kaldıkları otelin konferans salonunda gerçekleştirdiğimiz “Akademik seans” hazırlıklarına başladık. Misafirlerimiz ve kulüp üyelerimiz tarafından herkes için son derece yararlı olduğunu düşündüğümüz bu üç saatlik akademik toplantı bize ülke bazında Soroptimist kulüplerin ne gibi projeler yaptığı ne gibi sonuçlar aldığı konusunda çok detaylı fikir verdi. Ayrıca birbirimizi ve aktivitelerimizi daha yakından tanıma fırsatı bulduk. Merate kardeş kulübümüz daha önce de bilgi verdiği üzere kulübümüzün “Şiddet Geleceğimizi Karartmasın” projemizin “kamu spotu” ayağına proje ortağı olmak istediğini bu toplantıda açıkladı. Şu anda İtalyan televizyonlarında kamu spotumuz İtalyanca çevirisi ile seslendirmesi yapıldı ve yayına girmek üzere. Avrupalı kardeş kulübümüz ile güzel bir projeyi genişleterek devam ettirme onurunu ve mutluluğunu yaşamaktayız. 5 Nisan günü, kültürel turlarımıza ayrılmıştı. Bir grup misafir Efes / Meryemana / Şirince Kulüp üyeleri konuklarla Köyü’nü kapsayan tura, diğer bir gurup ise Bergama /Asklepion turunu yapmak üzere kulüp üyelerimiz eşliğinde yola çıktılar. Misafirlerimizin tarihsel zenginliklerimizi görmekten çok mutlu oldukları bu tam günlük kültürel turlar ülkemizin, bölgemizin tanıtımında çok önemli idi. Aynı günün akşamı 25. yıl kutlama Gala gecemizi gerçekleştirdik. Bir kokteyl ile başlayan gecemiz, tüm ritüellerimizin yerine getirildiği mum töreni, kulübümüzde 10. ve 20.yıl dönümlerini tamamlayan Soroptimist kızkardeşlerimize teşekkür rozetlerinin takılışı, Ege Halk Dansları gösterisi ile yurtdışından gelen tüm konuklarımızın, Soroptimist büyüklerimizin, TSKF Başkanımızın, İzmir kulüpleri üyeleri kızkardeşlerimizin, eşlerimizin ve çocuklarımızın katılımı ile son derece coşkulu ve eğlenceli geçti. Kulüp üyeleri Mine Kavala ve Ayla Selçuk ile 6 Nisan Pazar günü büyük bir otobüs ile yola çıkılarak tüm günlük bir Çeşme /Alaçatı turu gerçekleştirildi. Beldenin güzelliğine hayran kalan misafirlerimiz en kısa sürede yaz tatillerini geçirmek üzere bu güzel kasabalarımıza gelmeye karar verdiler. Bu güzel gezinin akşamüstünde, geçmiş dönem SIE ve TSKF Başkanımız Ayla Selçuk bizleri Çeşme’deki evinde bir beş çayında ağırladı. Aynı gecenin akşam yemeğinde Zeytinalanı’nda Kulüp 2. Başkanımız Alev Toprak’ın evinde tüm kulüp üyelerimiz, eşlerimiz ve çocuklarımız bir arada toplandık. Türk örf ve adetleri ile aile yaşamını tanıyan konuklarımız, üstün bir kollektif çalışma ile gerçekleştirdiğimiz Türk mutfağının tüm lezzetlerini tatma olanağı buldular. Geç saatlere kadar devam eden gecede karşılıklı hediyeler alındı ve verildi. Çeşme Gezisi 38 Tema olarak her katılımcı kulübün ülkelerinde kulüp olarak son 2 yılda gerçekleştirmiş olduğu en önemli etkinlik ve projelerin tanıtımını seçmiştik. Misafirlerimiz hazırlamış oldukları power point sunumları ile geldiler ve simultane İngilizce çevirmenimiz eşliğinde bu sunumları gerçekleştirdiler. Tüm gece boyunca konuklarımız, organizasyonumuza, Kulüp üyelerimizin birlik ve beraberliğine ve dünyanın birçok ülkesince bilinen geleneksel Türk misafirperverliğine olan hayranlıklarını dile getirdiler. Alev Toprak’ın evinde Gümüş yılımızı kutladığımız bu önemli etapta bizler böylesine güzel bir etkinlik ile 26. yılımıza başlamanın mutluluğu içerisindeyiz. Diliyoruz ki daha nice yıllar, kardeş kulüplerimiz ile bu sıcak ilişkilerimiz ve kulüp içi beraberliğimiz aynı heyecan ile devam etsin. Şafak Bahşişoğlu Karşıyaka Kulübü U.İ.A.Koordinatörü 39 5 İçel Kulübü Etkinlikleri Balat Annelerini Bilgilendirme Programı İstanbul Soroptimist Kulübü Balat Kültür Evi etkinliğidir Haziran Dünya Çevre Günü’nde İçel Soroptimist Kulübü’nün 2007 yılında Tema Vakfı desteği ile Mersin Üniversitesi Kampüsü’ndeki 10 dekara ekilen fıstık, harnup, servi ağaçlarından oluşan Hatıra Ormanı’nı görmeye gittik. Fidanlarımızın ormana dönüşmeye başladığını görerek bu ormanımızı büyütmemiz gerektiğine karar verdik. İki yıldır Balat Kültür Evi’nde İstanbul Kulübü olarak mahalle çocuklarına hafta sonları Cumartesi günü İngilizce dersi veriyoruz. İlk öğrenim çağındaki öğrenciler dersten sonra İstanbul Kulüpleri ve Balat Kültür Evi tarafından ortak yürütülen “Çorba Projesi” kapsamında hazırlanan öğle yemeğine katılıyorlar. Geçtiğimiz yıl sadece İngilizce dersi olarak gerçekleştirdiğimiz bu etkinliğimizi 2013-2014 döneminde farklılaştırmak istedik. İngilizce dersi alan çocuklarını henüz okul çağına gelmemiş ufak çocukları ile bekleyen anneleri ve kardeşleri de proje kapsamına alarak geçirdikleri vaktin daha kaliteli ve eğitici olmasını hedefledik. Kadınlara yönelik konu başlıkları belirledik ve üyelerimizin, üye yakınlarının eğitmen olarak katıldığı, sohbet havasında yürütülen haftalık programlar hazırladık. Kardeşler ile ilgili olarak da etüd programı hazırladık. Kadınlara yönelik konu başlıklarımız ise annelerin isteklerine göre şekillendi. Başlıklar: *Aile ve mutfak yönetimi *anne çocuk iletişimi *iletişim ve hedef belirleme *yaşam koçluğu *aile değerleri *kadın hakları *zaman yönetimi *iletişim ve beden dili *aile bütçesi *diş sağlığı * meslek seçimi ve yönlendirme *çocuk sağlığı *ilk yardım *jinekolojik hastalıklar *evde hijyen. Bu projenin gerçekleşmesinde, geçmiş dönem başkanımız Sevgi İsbir’in kızı Sera İsbir İngilizce dersleri, geçmiş dönem saymanımız Aylin Kianni’nin kızı Nesrin Kianni etüd Onur üyemiz Şükran Emrealp’in doğum günü nedeniyle üyemiz Zuhal Karamehmet bir parti düzenledi. Çorba Projesi Öğle Yemeği dersleri vererek bizlere en büyük katkıyı sağladılar. Eğitim yılı sona erdiğinde kursları bitirip mezun olan öğrencilerimiz ile kutlama töreni gerçekleştirdik ve bir sonraki yıl devam etmek üzere tatile girdik. Bu arada anneleri de unutmadık, onlara da her hafta düzenli katılımlarından ötürü “teşekkür belgesi” vererek şevklendirmek istedik. Bu proje bizleri ve yöre kadınlarını daha yakınlaştırdı ve bir nebze de olsa onların hayatında yeni pencereler açmak bizleri mutlu etti. İçel Soroptimist Kulübü olarak Dünya Çevre Günü’nde Mezitli Belediyesi’nin düzenlediği etkinlikte de yer alarak Atatürk ile ilgili kitap, poster ve Türk Bayrağı dağıttık. Etkinlikler arasında yapılan resim yarışmasında ikinci ve üçüncü olan öğrencilerin hediyelerini başkanımız Müjde Atakan ve 2. Başkanımız Sevinç Şanlı verdi. Nilgün Pakkan İstanbul Kulübü Etüd Dersi İçel Soroptimist Kulübü’nün Adalet Bakanlığı ile imzaladığı işbirliği protokolü gereğince Şubat 2013-Şubat 2014 tarihleri arasında Tarsus C Tipi Ceza ve Tutukevi’nde gerçekleştirilen eğitim çalışmalarına katkıda bulunan üyemiz Av. Nursen Yücesoy Temizkan, Endüstri Mühendisi İlkiz Hancıoğlu, Öğretim Görevlisi Hülya Can Nutku, Doç. Dr. Mualla Yılmaz, Av. Ergün Aygün ve Yrd. Doç. Dr. Ahmet Asker’e, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Teşekkür Belgesi sunuldu. Müjde Atakan İçel Kulübü Başkanı 40 Annelerle Mezuniyet Töreni 41 Hayata Dokunmak Lazım İzmit Kulübü İstanbul Kulüplerini Ağırladı Bir Kadın Bir Umut sloganıyla kadının eğitilmesi ve güçlendirilmesi amacını taşıyan Konya Soroptimist Kulübü’nün sosyal sorumluluk projesi P rojenin uygulanabilirliğini sağlayabilmek için öncelikle üyemiz Ayşegül’ün çalıştığı Bürotime personelinden 85 kadını hedef kitle olarak belirledik. Üyemiz Ayşegül aracılığıyla fabrikada çalışan kadınlarla bir anket çalışması yaparak eğitim almak istedikleri konuları tespit ettik. Bu çalışma sonucunda kadınların çoğunluğunun aile hukukuna ilişkin hakları ile kişisel gelişim ve özgüven konularında bilgilendirilmek istedikleri anlaşılınca bu çalışmayı projelendirerek 2013-2014 Soroptimistlik yılı içerisinde mevcut üyelerimizin meslekleriyle ilgili olarak uygulama kararı aldık ve ‘Hayata Dokunmak Lazım’ projesiyle, ‘Bir Kadın Bir Umut’ sloganıyla yola çıktık. Haftanın her Cuma günü öğle tatilinde 40 dakika Bürotime’da çalışan 85 kadınla birlikte olduk. Önce baba ve ağabey baskısı altında büyüyen, evlendikten sonra da koca baskısı altına giren kadınlarımızın erkekler gibi aynı haklara sahip olduklarını üstelik çocuk doğurabilmeleri nedeniyle onlardan daha üstün olduklarını bilmelerini, erkek olmadan hayatta bir hiç oldukları algısını kafalarından söküp atmalarını, çalıştıkları için çok özel olduklarını ve kendi ayakları üzerinde durabileceklerini, çocuklarını çok iyi yetiştirmeleri gerektiğini sürekli olarak anlatarak güçlü olduklarını anlamalarını sağlayan bilinçlendirme süresince onların talepleri doğrultusunda konularımızı düzenledik. Hukuki haklarıyla başladık, kişisel gelişim ve özgüven konularıyla devam ederek sağlıklı yaşam için sporun gerekli olduğunu belirttik. Doğum koçu bir arkadaşımızın sunumuyla hamilelik ve doğum sürecini anlattık. Tüketici haklarına ilişkin bilgilendirme yaptık ve son olarak da üyemiz Zuhal Arda’nın kendi yaşantısına ilişkin yapmış olduğu konuşmasıyla kadınlarımızla birlikte son derece duygusal anlar yaşadık. Bütün bu bilgilendirmeleri doğum koçu arkadaşımız dışında sadece üyelerimizin desteği ile gerçekleştirdik. Ayrıca bizlerin okuyup da beğendiği kitapları onlara dağıttık. Kitapları birçoğu okudu ve bizlere anlattı. 42 Leyla Bakanoğlu tarafından 1968 yılında kurulan İzmit Kulübü, 2000 yılından itibaren TSKF projesiyle hayata geçirilen Bekirpaşa TEM binasında topluma hizmet etmeyi sürdürmüş ve 21 farklı dalda çevre halkına eğitim vermiştir. Temmuz 2012’de İzmit Belediyesi ile yapılan sözleşmenin bitimiyle Bekirpaşa TEM boşaltılmış ve Bağçeşme’deki şirin bir bina İzmit Kulübü’nün yeni merkezi olmuştur. Yeni kulüp binası 155 metre kare büyüklüğünde, geniş bir işlik, bir mutfak ve iki adet tuvaletten oluşmaktadır. Kulübün 45. Kuruluş Yıldönümü 3 Ekim Soroptimistlik ve Dostluk Günü’nde TSKF Başkanımız Mine Kavala, Federasyon Yönetim Kurulu Üyeleri ve farklı kulüplerden gelen Soroptimistlerin katılımı ile yeni merkezde kutlanmıştır. İzmit Ziyareti Onlarla bu çalışmayı yapmak bizleri çok mutlu etti, onların da mutlu olduğunu gördük. Kadınların eğitimini ve kendilerini güçlendirmeyi amaçladığımız bu projeyle çok güzel sonuçlar aldık. Projemizin devamı sırasında kişisel gelişim ve özgüven çalışmasının sonunda grubumuzun yarısına sertifikalar hazırlayıp verdik. Bu anı basınla paylaşarak ‘Hayata Dokunmak Lazım’ projemizin Ulusal basında duyulmasını sağladık. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle projeye katılan kadınlarla birlikte projemizi Konya’ya tanıtmak adına bir gece düzenledik. Sevgili Ayşegül’ün çabalarıyla şirkette çalışan tüm kadınların geceye katılım paraları Bürotime Yönetim Kurulu tarafından karşılandı. Muhteşem bir gece oldu. Projemizdeki kadınlarla sağlamış olduğumuz bütünlük misafirlerimiz tarafından takdirle karşılandı. Düzenlemiş olduğumuz bu geceyi de ayrıca basında duyurduk ve ilgi topladık. Projeye katılan kadınlardan aldığımız değerlendirmelerde onlar için çok güzel şeyler yapmış olduğumuzu, onlara çok faydalı olduğumuzu gördük ve mutlu olduk. Kulüp olarak amaçlarımızdan bir tanesi olan kadının eğitimi ve güçlendirilmesi için yapmış olduğumuz bu çalışma son derece verimli oldu. Önümüzdeki dönemde de Konyalı kadınların eğitimi ve güçlendirilmesi amaçlı ‘Hayata Dokunmak Lazım’ projemizi geliştirerek devam ettirmek ve daha çok kadına ulaşabilmek için çalışmalar yapmayı amaçlamaktayız. İşte bu nedenlerle projemizi her yıl farklı bir fabrikada kadın çalışanlarla devam ettirmeyi hedefledik. Elife Kazancı Konya Kulübü Başkanı Güliz Çınar Diploma verirken Yeni Üye Kabul Töreni 19 Mart 2014 Çarşamba günü İstanbul Kulüpleri Soroptimistleri olarak İzmit Kulübü üyelerine destek olmak amacıyla Gültepe TEM Komisyon Başkanı Güliz Çınar’ın organize ettiği bir gezi yapılmıştır. Geziye TSKF 2. Başkanı Ümran Altıntaş ve TSKF Saymanı Hüray Böke’nin yanı sıra İstanbul’dan 25’e yakın Soroptimist katılmıştır. dının gözlerindeki pırıltı bir yandan herkesi mutlu etmiş, diğer yandan ülkemizdeki bir kadının bu yaşa kadar eğitimsiz kalmasından dolayı da hüzünlendirmiştir. Program, İzmit Kulübü’ne yeni tahsis edilen ve içinde okuma yazma kursları, konferans, seminer ve söyleşiler gibi faaliyetlerin yapıldığı merkezin ziyaret edilmesiyle başlamıştır. Dostluk, dayanışma, paylaşma amacıyla gerçekleştirilen bu gezi Soroptimist kardeşliğine güzel bir örnek olarak anılarımızda yaşayacaktır. İzmit Kulübü Başkanı ve üyelerine, Gültepe TEM Başkanı Güliz Çınar’a sonsuz teşekkürlerimizle… Ziyaretimiz sırasında okuma-yazma kursunu başarıyla bitirenlere belgeleri verilmiştir. Seksen yaşında okur-yazar belgesi alan bir ka- Meral Aybay Marmara Kulübü Okur-yazar Belge Töreni ardından Sapanca-Maşukiye’de yeşillikler içinde, şelaleler ve kuş cıvıltıları arasındaki Vadi Restoran’da öğle yemeği yenmiştir. İzmit Kulübü beş genç enerjik yeni üyenin kabul törenini de bu güzel mekanda gerçekleştirmiştir. 43 Bilimin Renkleri Yaşama Yolculuk Film Gösterisi Yaşamak için bilmek zorundayız ama ne yapacağımızı bilmek için de hissetmeliyiz. Sanat ve bilim yaşamın kılavuz kitaplarıdır. (C. Caudwell) B alat Kültür Evi’nde 19 Nisan 2014 Cumartesi günü Bilimin Renkleri isimli sergiyi Marmara Kulübü 2014-2016 Başkanı Prof. Dr. Narçin Ünsal düzenledi. TSKF Başkanı Mine Kavala ve Yönetim Kurulu üyeleri, SI/E Program Direktör yardımcısı ve 2015 SI Konvansiyon Lokal Komite Başkanı Emine Erdem, Soroptimist dostlarımız, Kültür Üniversitesi’nin değerli öğretim üyeleri ve öğrencilerinin de katıldığı açılış çok canlı ve renkli geçti, sergi büyük beğeni topladı. Bu güzel etkinlik için üyemiz Sevgili Narçin Ünsal’a en içten teşekkürlerimizi bildiririz. düzenleyen Doç. Dr. Cem Kağan Uzunöz’e çok teşekkür ediyorum. Son yıllarda çok disiplinli çalışmalar ön plana geçti ve gelecekte de bu durum değişmeyecek. Zamanımızın bir gereği bu. Serginin bu gerçeğe çok güzel bir örnek teşkil ettiği görüşündeyim. Bu sergide birçok moleküler biyologun, bir ressamın, fotoğraf ve sinema bilimi ile uğraşan bilim insanlarının birlikteliğini ve çalışmalarının sonucunu görmekteyiz. Bilim ve sanat, her ikisinde de amaç yaşama hizmet ve yeniyi keşfetmektir, sadece dilleri ayrı ama amaçları aynıdır. Sanat duygunun bilimidir, bilimse bilginin sanatıdır. Yaşamak için bilmek zorundayız ama ne yapacağımızı bilmek için de hissetmeliyiz. Sanat ve bilim yaşamın kılavuz kitaplarıdır (C. Caudwell). Sanatı olan kültürler yaşamaya devam eder. Aynı zamanda sanat toplumun gelişme koşullarından biridir. Sanat duygu, düşünce ve yeteneği eğitirken zekâ da gelişir. Bilimsel eğitimin yanında sanatsal eğitimin gerçekleşmesi bireyin zihinsel yetilerinin, düşüncenin ve zekânın gelişmesine neden olmuştur. Bilim ve sanat bir denge unsurudur. Yaşam insan tarafından değiştirilir, bu da bilim ve sanatla olur. Prof. Dr. Narçin Ünsal, açılış konuşmasında şunları söyledi: “Bu sergide İstanbul Kültür Üniversitesi, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü, Kanser Moleküler Biyolojisi Gurubu’nun yapmış olduğu bilimsel araştırmalara ait mikroskop fotoğraflarına sanatsal açıdan bir bakış getirilmek amaçlanmaktadır. Yapabilmek için bilmek zorundayız ama ne yapılacağını bilmek için de hissetmeliyiz. Bilim dış gerçeklik dünyasıyla ilgilenir, sanatsa iç gerçeklik dünyasıyla… Amaçlarının çoğu kez buluştuğu Bilim ve Sanat alanı, zıt görünse de aslında birbirinin tamamlayıcısıdır. Yöntemlerinin farklı olmasına karşın ikisinde de birikim, algı, deneyim, araştırma ve sezgi önemlidir. Bu bağlamda Bilim Eğitimi’nin yanında Sanat Eğitimi’ne de yer verilmesi yaşam için doğru ve güzel bir karardır. Farklı disiplinlerin bir arada olması yaratıcı, sorgulayıcı insanların yetişmesine neden olacaktır. Birsen Özgüder Marmara Kulübü Başkanı Gürkan Doç. Dr. Ajda Çoker Gürkan, Prof. Dr. Narçin Ünsal, Birsen Özgüder Üyemiz Prof. Dr. Narçin Ünsal’ın katkısıyla gerçekleşen “Yaşama Yolculuk” başlığını taşıyan film gösterisi etkinliğimiz Balat Kültür Evi’nde 12 Mart 2014 Çarşamba günü 13:30’da yapıldı. Yaşamın ilk belirtilerinden doğuma kadar olan süreci çok ilginç bir yaklaşımla ele alan film hepimizi çok etkiledi. Kulübümüz üyeleri ile birlikte otuzdan fazla izleyicinin katıldığı etkinlik iki bölümden oluşuyordu. İlk bölümde Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ajda Çoker Gürkan’ın sunumu ile dünyaya gelirken hangi maceraları yaşadığımızı, hayata nasıl “merhaba” dediğimizi çok özenle hazırlanmış power point sunum eşliğinde doğru bilgilerle öğrenmiş olduk. Bu bölümde verilen teknik bilgiler ikinci bölümde seyrettiğimiz filmi çok daha iyi anlamamızı sağladı. Herkesin çok keyif aldığı ve duygu dolu anlar yaşadığı bu güzel etkinliği bize öneren ve gerçekleşmesi için destek veren Prof. Dr. Narçin Ünsal’a, Doç. Dr. Ajda Çoker Gürkan’a, etkinliğe katılan değerli konuklarımıza ve üyelerimize tekrar teşekkür ederiz. Birsen Özgüder Marmara Kulübü Başkanı Doç.Dr. Ajda Çoker Gürkan’ın Sunumu Embriyodan fetusa ve daha sonra bebeğe giden yolculuk ilk üç aylık dönemdeki hızlı büyüme ile başlar, bunun ikinci üç aydaki yoğun büyüme ve üçüncü üç aydaki doğum hazırlığı izler. Gebelik oluştuktan sonra bölünerek büyüyen bir hücreler topuna dönüşen embriyo, yaklaşık altıncı günde rahim duvarına yerleşir. Hücreler fetusun ana vücut sistemlerini doğuracak üç katmana ayrılır. Hamileliğin beşinci haftasında omurilik oluşmaya başlar, kol-bacak tomurcukları filizlenir ve organlar gelişmeye başlar. Onuncu hafta üzüm tanesi boyutuna gelen embriyo artık fetüs olarak adlandırılır. Farklı kanser hücrelerinde yaptığımız araştırmalarda moleküler verileri morfolojik bulgularla desteklerken pek çok görsel elde etmekteyiz. Biz bu görsellere sanatsal bir açıdan bakmak istedik ve burada görsellerden oluşan bir seçkiyi sizlere sunmaktayız. Serginin hazırlanışı sırasında büyük desteklerini gördüğüm Yrd. Doç. Dr. Teoman Südor hocaya ve sergi fotoğraflarını Ümit Batum, Meral Aybay, Birsel Özgüder, Mine Kavala, Narçin Ünsal, Ümran Altıntaş, Hüray Böke 44 Gürkan Doç. Dr. Ajda Çoker Gürkan, Birsen Özgüder Fetus bedeni ikinci üç aylık dönemde başın vücut ile orantılı halde gelişimini tamamlar. Beyin ikinci üçüncü dönemin son birkaç haftasında süratli şekilde büyür. Fetus üçüncü üç aylık dönemde otuzuncu haftada fiziksel gelişimini tamamlar. Doğuma yaklaşırken antikorlar anneden fetusa geçer, fetusun gözleri açılır ve ciğerleri soluk alma alıştırmaları yapar. Doğum ile son üç aylık dönemin de anne karnındaki gelişim yolculuğu tamamlanır ve bebek dünyaya gelir. YAŞAMA YOLCULUK Doç. Dr. Ajda Çoker Gürkan T.C. İstanbul Kültür Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetk Bölümü Düzenleyen: Marmara Soroptmist Kulübü Tarih: 12 Mart 2014 Saat: 13:30 Yer: Balat Kültür Evi 45 Yaşanabilir Bir Çevre İçin Elele İstanbul Kulüplerinin Çevre Konusundaki Paneli İ stanbul’da bulunan Ataköy, Beykoz, Boğaziçi, Etiler, İstanbul, Levent, Marmara, Moda, Pendik, Şişli Soroptimist Kulüplerinin Dünya Çevre Günü kapsamında düzenlediği “Çevre Paneli” 22 Mayıs 2014 Perşembe günü Caddebostan Kültür Merkezi’nde gerçekleşmiştir. Etkinliğin moderatörlüğünü Prof. Dr. Tuna Ekim üstlenmiştir. Bu panelde Çevre ile ilgili son yıllarda sıklıkla karşımıza çıkan önemli problemler üzerinde durularak katılımcıların bilinçlendirilmesi amaçlanmıştır. Prof. Dr. Narçin Palavan Ünsal “Işık Kirliliği”, Fatih Orbay, ülkemizde giderek önem kazanmakta olan “Biyolojik Çeşitlilik” ve Ediz Hun “Doğa Sevgisi” alanlarında katılımcıları bilgilendirmiş ve bilinçlendirmişlerdir. Panel sonrası değerli bilim insanı Prof. Dr. Tuna Ekim’den gelen mektup Değerli Dostlar, Etkinliğe katılan Soroptimistler Mine Kavala ile Birsen Özgüder, Fatih Orbay, Prof. Dr. Narçin Ünsal şiyi kansere karşı dirençsiz hale getirdiğinin belirlendiğini de vurgulayan Ünsal, şu bilgileri vermiştir: “Beyindeki epifiz bezinden, özellikle geceleri karanlık ortamda salgılanan bir hormon olan Melatonin, Triptofan isimli bir maddeden elde edilmekte olup, hormonun temel görevi, vücudun biyolojik saatini ve ritmini ayarlamaktır. Melatonin üretimi, gecenin uzunluğu ile ilgilidir, gece ne kadar uzarsa, üretim de o kadar uzar. Geceleri, melatonin düzeyinin ışıkla sürekli bir şekilde baskılanması önemli sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Geceleri sürekli ışığa maruz kalan kadınlarda meme ve kolon kanseri görülme sıklığı artmaktadır. Gerçekte tek bir melatonin molekülünün 10 serbest radikal molekül türünü tükettiği saptanmıştır.” Prof. Dr. Narçin Ünsal, ışık kirliliği konusunda farkındalık yaratmak amacıyla yaptığı sunumunu aşağıdaki konu başlıkları ile sonlandırmıştır: • Mine Kavala Panelistlerle • Ayrıca Fuaye alanında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı olan Kemerburgaz / Ağaçlı Koruma Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde barınan genç kızların ürettikleri birbirinden güzel ürünler sergilenmiş ve katılımcıların büyük beğenisini kazanmıştır. Ürünler kurum yararına satılmıştır. Panel Kadıköy Belediyesi’nin katkıları ile gerçekleşmiştir. yaşamasına neden olmakta, bu sebeple de hayvanlar zarar görmekte ve acı çekmekteler. Işık kirliliği en çok göçmen kuşları etkilemekte, parlak ışıklar yön duygusunu etkileyerek onları yanlış yerlere yönlendirmektedir. Aynı zamanda yarasalar ve fareler avlanmak ya da yırtıcı hayvanlardan korunmak için karanlığa bağımlı olarak yaşamlarını sürdürmektedirler. Sürekli dolunay durumu bu hayvanları yırtıcı hayvanlara karşı savunmasız hale getirmektedir.” Işık kirliliği konusunda Prof. Ünsal’ın önerdiği bilgiler Işık kirliliği ile yapılan araştırmaların günümüzde giderek arttığına işaret eden Ünsal, araştırmalarda ışık kirliliğini başlatan önemli etkilerin ortaya çıkartıldığını, insanların ışığı kullanma şekillerini ve yaşam tarzlarını değiştirmelerinin gerekliliğinin masaya yatırıldığını aktarmıştır. Prof. Ünsal, ışık kirliliğinin “yanlış yönlendirilmiş, ya da engelleyici aşırı yapay ışık” olarak tanımlandığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürmüştür: “Günümüzde giderek artan gece ışıklandırmaları dünyamızın sürekli dolunayda 46 Ayrıca, insanların sadece öğle saatlerinde var olan mavi ışığa, LED ve floresanlar nedeniyle geceleri de maruz kaldığını, bunun da ışığa duyarlı, vücut ritmini belirleyen Melatonin hormonunun salgılanmasını engelleyerek, ki- • • • • Ne kadar çok ışık, o kadar iyi aydınlatma düşüncesi doğru değildir. Aydınlatılması gereken bölgenin ihtiyacını karşılayacak kadar aydınlatma yapılmalıdır. Işık kaynaklarının özenle seçilmesi önemlidir. Enerji tasarrufu sağlamak amacıyla, görülmeyen dalga boyundaki radyasyonun, yani kızılötesi ve morötesi ışınımın filtrelendiği ışık kaynakları kullanılmalıdır. Işık kaynaklarının yaydığı ışığın, doğru yönlendirme ve yerleştirme ile kontrol edilmesi gereklidir. Amaca uygun aydınlatma yapılmalıdır. Aydınlatmanın aydınlatılacak bölge sınırlarının dışına taşmamasına özen gösterilmelidir. Işık kontrolü sağlayan zaman ve varlık algılayıcıları ile loşlaştırma ünitelerinden faydalanılmalıdır. Günlük akışı olumsuz etkilemeden, gecenin belirli bir saatinden sonra aydınlatma seviyesi düşürülmelidir. Gök parlamasını arttırabilen hava kirliliği, zeminin yansıtma özelliği ve benzeri etkileri göz önünde bulundurmak gereklidir. Mümkün olduğunca monokromatik (tek renkli) ışık kaynakları kullanılmalıdır. Özellikle yol, park alanları ve güvenlik aydınlatmasında oldukça etkin olarak kullanılan sodyum buharlı lambalar, günümüzde kullanılan monokromatik ışık kaynaklarına örnek olarak verilebilirler. Birsen Özgüder Marmara Kulübü Başkanı Çok değerli katılımlarınızla Perşembe günü büyük bir başarı içinde gerçekleştirdiğimiz Çevre Paneli ile ilgili olarak sizlere teşekkürlerimi tekrar sunmak isterim. Panel’in başarılı geçtiği fikri yalnız benim değil, toplantı sonrası değişik kanallardan bana ulaşan bilgilerin de harmanlanmasından oluşan bir sonuçtur. Doğal olarak bu Panel’in bu kadar başarılı olmasında, işlediğiniz konuların ilginçliği ve bunların tarafınızdan çok güzel bir şekilde ifade edilmesi yanında, bir ekip olarak aramızdaki birlik ve uyum ile sunum sırasında bu ahengin korunup ifade edilmesi önemli olmakla birlikte, dinleyicilerin de yaklaşık üç saatlik sürede bizleri dikkat ve eksilmeyen ilgi ile dinlemelerinin, yeri gelince olaya, konuşma ve esprilere katılmalarının payını da gözardı edemeyiz. Böyle eğitim düzeyi yüksek bir topluluğa hitap etme zevki tattığım için ben kendimi şanslı hissettim. Bu tip toplantılarda konuşmacıları en çok motive eden husus olarak dinleyicilerin rolünün de önemli olduğunu şimdiye kadarki deneyimlerimden biliyorum. Bana göre bu başarıda gene önemli bir diğer katkının, toplantının hazırlıkları ile uzun süredir ilgilenen, en ufak detayları kaçırmayan ve kulüpler arasındaki eşgüdümü de eksiksiz bir şekilde sağladığı anlaşılan Birsen Özgüder hanımefendinin katkısının olduğunu da unutmamak gerekir. Örnek bir Panel ekibi olarak sizlere tekrar teşekkürlerimi sunar hepinize mutluluk ve esenlikler dolu günler dilerim... Tuna Ekim 47 Mezra İlkokulu’na Yardım Şiddetsiz Toplum Hakkımızdır Ağrı’nın Patnos ilçesi’ne bağlı Bozoğlak Köyü-Çavuşbaşı Mezrası İlkokulu için Pendik Soroptimist Kulübü olarak geçen yıl bir proje ürettik. Bu projede İLKYAR ve şahsi yardım yapan kişilerle birlikte hareket edip okuldaki 64 öğrencinin en çok neye sahip olmak istedikleri yılbaşında öğretmenleri tarafından soruldu. Kimisi bisiklet, kimisi gözlük, çoğu bilgisayar gibi dileklerde bulundular. Biz de bu dilekleri gerçekleştirmek adına bir kampanya başlattık. Geçen dönem Başkanı Lale Kaplan, Türk Hava Yolları’nda çalışan arkadaşlarına da duyuru yaparak dilekleri tek tek karşıladık. 2 bilgisayar, 10 bisiklet ve diğer öğrenci istekleri alınıp okula gönderildi. 1 Mayıs 2014 tarihinde yine sponsor bularak okulda yaptırdığımız oyun bahçesini görmek ve bisikletleri dağıtmak üzere bölgeye gittik. Çocukların sevinçlerine ortak olduğumuz, bizim için duygu yüklü bir gezi oldu. Kadına yönelik şiddetle mücadelede Yerel ve Ulusal STK’ların kapasitelerinin güçlendirilmesi hibe programı kapsamında Samsun Soroptimist Kulübü tarafından hazırlanan “Şiddetsiz Toplum Hakkımızdır” projesi, Türkiye genelinde kabul edilen 20 projeden biridir. Sivil toplum örgütlerinin ve yerel yönetimlerin kapasitelerinin geliştirilerek, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda farkındalık ve bilinç oluşturmak Projemizin amaçlarından bir tanesidir. Demet Özdamar Pendik Kulübü Başkanı Panel: Konu Kanser Pendik Soroptimist Kulübü olarak, dünyada her yıl binlerce insanın ölümüne neden olan çağımızın vebası kanser hastalığı hakkında 2012 yılında Acıbadem Hastaneleri ile bir paneli gerçekleştirmiştik. Bu yıl da talep üzerine aynı konuyla ilgili paneli 19 Şubat 2014’de Gültepe TEM’de tekrarladık. Her iki kuruluştan geniş ölçüde katılımcıyla gerçekleşen panel konuşmacısı Maslak Acıbadem Hastanesi Onkoloji Dalı Başkanı Prof. Dr. Özlem Er idi. Erken Tanı ve Sistematik Tedaviler, Kanser Nasıl Gelişir, Korunma Yolları, Beslenme ve Sporun Faydası, Sigara ve Tütün Kullanımından Kaçınmak gibi konularda bilgiler veren hocamız, soru cevap kısmında herkesin sorusunu tek tek cevaplayarak öğrenilmek istenenler hakkında yardımcı oldu. Demet Özdamar Pendik Kulübü Başkanı SANDALYEm 1 Şubat 2014 tarihinde başlayan proje 14 ay sürecektir. Projenin açılış toplantısı 16 Nisan 2014 tarihinde Büyük Samsun Oteli’nde Samsun Valisi Sayın Hüseyin Aksoy ve Samsun Barosu Başkanı Sayın Avukat Necat Anıl’ın katılımıyla gerçekleşti. Proje koordinatörümüz Av. İncilay Toraman proje ile ilgili bilgileri verdi. Sayın Aksoy yaptığı konuşmada projenin Samsun için önemine dikkat çekerken bu faydalı proje için destekleyici olduklarını da belirtti. Samsun merkez ilçelerinden olan Atakum Belediyesi ile ortak yürütülen proje kapsamında STK üyesi 20 kadın, Belediye meclis üyesi 20 kişi, Atakum Belediyesi’nde çalışan 90 görevli, 9 mahalle muhtarı ve azaları ile üç mahalleden 150 kadına eğitim verilmesi hedefleniyor. Proje dahilinde STK mensubu 30 kişiye Kadının Cinsel ve Doğurganlık Hakları konusunda Psikolog Neslihan Gürler tarafından, Kadının Medeni ve Anayasal Hakları, Şiddete Karşı Stratejiler konusunda Prof. Dr. Gülriz Uygur tarafından, İletişim, İletişim Becerileri ve İletişim Kitle Araçları konusunda Yrd. Doç. Dr. Hale Torun tarafından Eğitici Eğitimleri verilmiştir. Proje dahilinde Atakum İlçesi’nde açılacak olan Kadın Danışma Merkezi Temmuz ayında faaliyete geçmiştir. Bu merkezde bir avukat, bir aile terapisti psikolog ve bir sekreter yardıma ihtiyacı olan şiddet mağdurlarına hizmet verecektir. Perizat Yeşildal Samsun Kulübü Başkanı Pendik Soroptimist Kulübü olarak, 2 senedir “Çocuklar Kelebektir Solmasın” proje ismiyle “Çocuk İhmal ve İstismarı” konusunu işlemekte, panel, söyleşi ve çeşitli etkinliklerle annelerin bu konuda bilgilenmesine çalışmaktayız. Uluslararası düzeyde Dünya Çocuk Hakları’nın kurumlaştırılmasının belgesi olan 1924 Cenevre Bildirgesi’nin bir maddesinde der ki; Çocuk hayatını kazanabilecek bir hale getirilmelidir ve her türlü istismara karşı siyanet edilmelidir (korunmalıdır). Yani bizler, yetişkinler, ebeveynler olarak, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde belirtilen tüm haklara sahip oldukları, ihmal ve istismarın olmadığı bir ülkeyi, onlara sunmakla sorumluyuz. Göz ardı edemeyeceğimiz, boş veremeyeceğimiz ve toplumun her kesimini ilgilendiren bu sosyal hastalığın eradikasyonu disiplinler arası bir çalışma ile gerçekleştirilebileceği dikkate alınarak bizler, Pendik Soroptimist Kulübü olarak, çocuk ihmal ve istismarı ile ilgili panel ve etkinlikler düzenleyerek kamuoyu oluşturmaya ve çocukların karakterlerini ve ruhlarını oluşturdukları kocaman dünyaları olan toplumun en küçük birimi kabul edilen ailenin ebeveynlerini bilgilendirmeye çalışıyoruz. Bu kez de, SANDALYEm isimli etkinliğimizde seslenecek kimsesi olmayan çocuklarımızın sesini dinlemeye devam ediyoruz! İç dünyalarını, beklentilerini, isteklerini resmettikleri “SANDALYEm” lerle toplumda benim de yerim var diyen çocuklarımızla, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı haftasında, bir araya geliyor, Leonardo Da Vinci’nin dediği gibi ruhun penceresi olan göze seslenen “SANAT” ile bir ışık yakıyoruz. Hatice İmer Pendik Kulübü 48 49 Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme Uludağ Soroptimist Kulübü Etkinlikleri… Eskişehir Soroptimist Kulübü BM ve Sabancı Vakfı destekli TCDB Projesi’ni başarıyla tamamladı E skişehir Soroptimist Kulübü 2012-2014 Dönemi içerisinde, “Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme Eğitimi” projesi ile Birleşmiş Milletler Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programı (BMOP) kapsamında yürütülen Sabancı Vakfı Hibe Programı’ndan hibe desteği aldı. Bu projede hedef, Eskişehir kentinde yerel yönetimlerin bütçelerini toplumsal cinsiyet eşitliği duyarlılığıyla takip edecek; harcamaların yerel düzlemde kadın-erkek eşitliği eksenli yapılıp yapılmadığını değerlendirecek, eşitliği önceleyen bir bütçe planlanması için harcamalar konusunda denetleme ve lobi faaliyetleri yürütecek bir Platform oluşturuldu. BM kuruluşları UNDP ve UN Women ile Sabancı Üniversitesi’nin desteğiyle Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programı çerçevesinde Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme (TCDB) Uygulamalı Eğitimi Projesi kapsamında çalışmaları yürütecek olan bağımsız bir platform olan “Eskişehir Eşitlik Platformu (ESEP)” kurulmuştur. ESEP üyeleri TCDB ile ilgili olarak çeşitli eğitim programlarına katıldılar. Ardından yerel seçim döneminde Belediye Başkan adaylarına bir protokol imzalattılar. Seçimi kazanan adaylara tebrik ziyaretiyle birlikte imzalatılan protokol ile ilgili fikir alışverişinde bulunuldu. Tüm bu süreçler içerisinde TCDB ile ilgili bir kitap da hazırlandı. En sonunda BM ve Sabancı destekli TCDB Projesinin önemli 8 Mart Kadın İdoller Sergisi Kulüp Başkanı Vijdan Uğurlu ve 2. Başkanı Sevil Uzoğlu Bayçu Eğitime Destek Kermesi Başkan Vijdan Uğurlu basın açıklaması yapıyor bir çıktısı olan ESEP’in çalışmalarını, hedeflerini, Belediye Başkanı Adayları ile ilgili görüşme sonuçlarını içeren bir basın toplantısı düzenlenerek proje başarıyla sonuçlandırıldı. Şimdi bu projenin devamı olarak Artık ESEP’i güçlendirmek gerekiyordu. Bunun için Eskişehir Kulübü yine BM ve Sabancı Vakfı’nın açtığı hibeye tekrar başvurdu. ESEP’in güçlenmesi için yeni bir proje daha başladı. Kısacası Eskişehir Kulübü, Uluslararası Soroptimist’in ana amacı olan kadın ve genç kızlara daha iyi bir dünya kurmak için çaba göstermeye devam ediyor. Çok Özel Dostlarla Bahar Partisi Kulüp üyeleri ve üniversite öğrencileri zihinsel engelli kadınlarla barbekü partisinde 50 8 Mart 2014 Cumartesi Dünya Kadınlar Günü programımız çerçevesinde, Pucca Sanat Galerisi’nde Uludağ Kulübü 2. Başkanı Sevgili Aysun Diniz’in Kadın İdoller Sergisi’nin açılış töreni gerçekleştirilmiştir. İdoller, ilk Tunç çağından itibaren çeşitli amaçlarla yapılagelmiş kadın heykelciklerdir. Katılımın oldukça yüksek olduğu açılışa basının da ilgisi büyük olmuştur. Sevgili Aysun’a kulübümüze katkısından ve emeklerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Uluslararası Soroptimist Kulübü kadın ve genç kızlar için daha iyi bir dünya kurmaya çaba gösteriyor. Eskişehir Soroptimist Kulübü, bu genel amaca uygun olarak Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi öğrencileri Topluma Hizmet Uygulamaları dersi kapsamında Zihinsel Engelli Kadınlara yönelik bir barbekü partisi düzenledi. Halkla İlişkiler ve Reklamcılık ile Sinema ve Televizyon Bölümü öğrencileriyle birlikte gerçekleştirilen bu etkinlik çok keyifli bir bahar partisine dönüştü. Bahar partisinde öğrenciler sponsor desteği ile aldıkları yiyecekleri, içecekleri zihinsel engelli kadınlara kendi elleri ile ikram ettiler. Öğrencilerin yaptığı canlı müzik eşliğinde hep birlikte eğlenildi. Öğrenciler, kulübümüzün de desteği ile kadınlara çeşitli hediyeler sundular. Zihinsel engelli kadınların çok eğlendiği, mutlu olduğu bu barbekü partisi, öğrencilere de hayatları boyunca unutamayacakları çok anlamlı bir gün yaşattı. 19 Nisan 2014 Cumartesi günü Bademli Agora İş Merkezi’nde projemiz kapsamında ‘Eğitime Destek Kermesi’ni gerçekleştirdik. Satış yapan katılımcıların ve ziyaretçilerin sayısının oldukça yoğun olduğu gözlemlenen kermesin geliri ile Dobruca İlkokulu’na güvenlik sistemi kurulması sağlandı. Geriye kalan miktar bursiyer öğrencilerimizin burs fonuna aktarıldı. Emeği geçen tüm Soroptimist kızkardeşlerimizi gönülden kutluyor ve teşekkür ediyoruz. Üniversite Öğrencilerine İngilizce Eğitim Kulüp üyeleri Psikolog Sezgin Şentürk ve Uludağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi Rüyam Küçüksüleymanoğlu’nun birlikte yürüttüğü projede 6 ay boyunca her hafta, 15 Uludağ Üniversitesi öğrencisine gönüllü eğitmen Sayın Gülgün Denizli tarafından pratik ingilizce konuşma dersleri verilmiştir. Öğrenciler özellikle Erasmus gibi programlarla yurtdışına gitmeyi planlayan kişiler arasından seçilmiştir. Başarı ile tamamlanan projede emeği geçen üyelerimize ve Okutman Gülgün Denizli’ye teşekkür ederiz. Harran’a Yardım Kulüp üyesi, Uludağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi Rüyam Küçüksüleymanoğlu’nun organize etttiği yardım kampanyasında, üyelerimizden temin edilen kıyafet, kuru gıda gibi yardımlar, Uludağ Üniversitesi öğrencilerinin değerli katkılarıyla kolilenmiş ve Harran Kaymakamlığı’na ulaştırılmıştır. Harran köylerindeki yardıma muhtaç ailelere ve okullara Kaymakamlık vasıtasıyla dağıtılması sağlanmıştır. seçilme hakkı, aile ve sağlık olmak üzere bir çok konuda, Yeşim Tekstil çalışanı kadın ve genç kızlarımızı bilinçlendirmeyi hedefliyoruz. Uludağ Kulübü Başkanımız Uzman Diyetisyen Merih Eskicioğlu, bu proje kapsamında “Sağlıklı yiyecek hazırlama ve hijyen kuralları” konulu bir eğitim vermiş ve akabinde bir zayıflama programı başlatılmıştır. Obezite ile mücadele amacımız doğrultusunda ve bu program çerçevesinde zayıflamak için başvuranların ailevi bilgiler, kişisel bilgiler, öğün düzeni, beslenme alışkanlıkları gibi anamnezleri alınmış ve kas, yağ, su ölçümleri yapılmıştır. Ocak ayı itibariyle başlayan, iki haftalık periyotlarla yaklaşık beş aydır devam eden zayıflama programı ile 20 kadın katılımcı, toplam 121 kilo vermiş ve bu miktarın 107,4 kilosu yağdır. “Kadın ve Hukuk” başlığı altında, kulüp üyesi Avukat Özce Öztürk Boğa, yine aynı proje kapsamında, hedef kadın ve genç kızlarımızı, insan hakları, kadın hakları ile seçme ve seçilme hakları konularında bilgilendirmiştir. Ayrıca farklı bir tarihte, hukuki olarak danışmak istedikleri konularla ilgili Sevgili Özce Öztürk Boğa, bir grup kadına hukuki sorunlarıyla ilgili birebir danışmanlık yapmıştır. “Kadın ve Sağlık” başlığı altında, kulüp üyesi Cildiye Uzmanı Dr. Mukaddes Özcan ise hedef kadın ve genç kızlarımızın gelişimlerini desteklemeye yönelik “Cilt Sağlığı ve Güzelliğini Koruma Yolları” konulu söyleşisini gerçekleştirmiş, cilt sorunları, cildimize nasıl bakmalıyız, yaşlılığı nasıl geciktirebiliriz gibi konularda da ilgili soruları cevaplamış ve kişilere yararlı bilgiler vermiştir. Ardından, özel randevusu olan 30 kadına cilt sağlığı konusunda özel danışmanlık yapmıştır. Kelebeğin Dünyası Etkinlikleri “Kadın ve Sağlık” başlığı altında bir başka bilgilendirme yapan kulüp üyesi, geçmiş dönem başkanlarımızdan Dr.Muammer Durak, hedef kadınlarımızla “Gebelikte Sık Karşılaşılan Durumlar” konulu söyleşi gerçekleştirmiş ve interaktif geçen söyleşide ilgili soruları cevaplamıştır. “Kadın değişirse toplum değişir” sloganı ile başladığımız bu gönüllülük projesinde ki “Kelebeğin Dünyası” ismi ile adlandırılmıştır, başta kadın hakları, seçme ve Filiz Yayla Uludağ Kulübü 51 TSKF Kulüp Değerlendirme Toplantıları TSKF Kulüp Değerlendirme Toplantıları Yönetim Kurulumuzun Kulüplerimizle yaptığı değerlendirme toplantıları sırasında birbirinden güzel ve başarılı çalışmaları görmekten umutlandık ve gurur duyduk. Kulüp ziyaretlerimiz, değişik bölgelerde yaptığımız kutlama ve etkinlikler üyelerimiz arasındaki bağları güçlendirdi. Birlikte başarılarılı çalışmaların heyecanını paylaştık ve Soroptimist olmanın gururunu yaşadık. Bu güzel sinerjinin artarak devam etmesi yolunda herkesin çaba göstermesini diliyor ve ziyaretlerimiz sırasında bize gösterilen ilgi, destek ve dostluklar için çok teşekkür ediyoruz. 8 Şubat 2014 Şişli, Moda ve Etiler Kulüpleri ile yapılan değerlendirme toplantısına TSKF Başkanı Mine Kavala, 2.Başkanı Ümran Altıntaş ve Saymanı Hüray Böke katıldı. Atatürk TEM Ziyareti TSKF Yönetim Kurulu 29 Mart 2014 tarihinde TSKF Başkanı Mine Kavala, Başkan Yardımcısı İlke Erol, 2. Başkanı Ümran Altıntaş ve Saymanı Hüray Böke, Yalova, Uludağ ve Bursa Kulüplerini ziyaret ederek değerlendirme toplantısı yaptılar. Uludağ Kulübü’nün dostluk toplantısına da katılarak üyelerle birlikte oldular, “Kelebeğin Dünyası” projesi ve diğer projeler ile ilgili bilgilendirilme yapıldı. Değerli sanatçımız Aysun Diniz’in Yönetim Kurulumuza özel olarak tasarladığı kadın idollerinin takdimi günün sürprizi oldu. Emek Kulübü Ziyareti Başkent TEM Ziyareti 21-22 Mart 2014 tarihleri arasında TSKF Yönetim Kurulu İzmir Kulüplerini ziyaret ederek değerlendirme toplantıları yaptı. Ege TEM ziyareti ve mekanda yapılan Dostluk ve Dayanışma Toplantısı’ndan sonra dostluk ortamında akşam yemeğimizi yerken, sevgi ve dayanışmadan kaynaklanan birlikteliğin başarıyı ve motivasyonu nasıl arttırdığına bir kez daha tanık olduk. 23 Mart 2014 tarihinde TSKF Yönetim Kurulu ve İzmir Kulüplerinin üyeleri ile birlikte Çeşme - Ildırı’da Federasyonumuzun 60.yıl korusunun ağaç dikme ve plaket törenine katıldık. Kulüplerimizin de bu anlamlı girişime sahip çıkmalarını, kendi korularını oluşturmalarını ve bu koruların Soroptimist Ormanı’na dönüşmesini dileriz. Gaziosmanpaşa Kulübü Ziyareti 26 - 27 Nisan 2014 tarihleri arasında Yönetim Kurulumuz Ankara Kulüpleri, Atatürk TEM ve Başkent TEM yürütme kurullarını ziyaret ederek, değerlendirme toplantıları yaptı. Gaziosmanpaşa Kulübü’nün Türkiye genelindeki Bahçeşehir Koleji’ne ait 34 okulundaki öğrencilerin katılımı ile düzenledikleri “Çevre ve Ben” konulu resim yarışmasının ödül törenine katılarak öğrenci ve velilerle birlikte olduk. Ankara Kulüpleri’nin düzenlediği akşam yemeğinde Soroptimist kız kardeşlerimizle birlikte olmanın mutluluğunu yaşadık. Çankaya Kulübü Ziyareti 18 Nisan 2014 tarihinde İstanbul Kulübü ile değerlendirme toplantısı Gültepe TEM’de TSKF Başkanı Mine Kavala, 2. Başkanı Ümran Altıntaş ve Saymanı Hüray Böke katılımı ile yapıldı. 19 Nisan 2014 tarihinde Ataköy Kulübü ile Balat Kültür Evi’nde yapılan değerlendirme toplantısına TSKF Başkanı Mine Kavala, 2. Başkanı Ümran Altıntaş ve Saymanı Hüray Böke katıldı. Daha sonra üyelerle birlikte yemekli toplantı yapıldı. Oran Kulübü Ziyareti 52 Ankara Kulübü Ziyareti Ankara Kulübü ile yemek 53 30 Mayıs 2014 tarihinde Konya Kulübü ile değerlendirme toplantısı yapıldı. Konya Kulübü’nün Bürotime’da başarı ile sürdürdüğü projelerinin sertifika törenine TSKF Başkanı Mine Kavala, 2.Başkanı Saadet Sabuncuoğlu katıldı. 84 kadının sertifika aldığı törende duygulu anlar yaşandı. DÜNYA YEREL YÖNETİM VE DEMOKRASİ AKADEMİSİ VAKFI WORLD ACADEMY FOR LOCAL GOVERNMENT AND DEMOCRACY 31 Mayıs 2014 tarihinde TSKF Başkanı Mine Kavala ve 2.Başkanı Saadet Sabuncuoğlu Samsun Kulübü’nü ziyaret ederek değerlendirme toplantısı yaptı. Proje Koordinatörü İncilay Toraman, AB hibe fonundan yararlanarak gerçekleştirdikleri “Şiddetsiz Toplum Hakkımızdır” projesi ile ilgili bilgilendirme yaptı. 6 Haziran 2014 tarihinde TSKF Başkanı Mine Kavala ve Saymanı Hüray Böke İzmit Kulübü ile değerlendirme toplantısı yaptı. Daha sonra Değişim Atölyesi Proje Koordinatörü Şebnem Dal Üzülmez, İl Koordinatörü Demet Özdamar, Nur Özdil ve Çiğdem Demircan’la birlikte Kocaeli Baro Başkanı ziyaret edilerek proje ile ilgili görüşme yapıldı. 13 Haziran 2014 tarihinde TSKF Başkanı Mine Kavala ve Başkan Yardımcısı İlke Erol Denizli Kulübü’nü Kulüp evlerinde ziyaret etti. Yönetim Kurulu ile yapılan değerlendirme toplantısından sonra üyelerle birlikte dostluk toplantısı gerçekleştirildi. Yerel Yönetimler ve Çocuk Hakları Toplantısı WALD, Dünya Yerel Yönetim ve Demokrasi Akademisi Vakfı, 1992 yılından beri yerel yönetim ve demokrasi kavramlarını ortak bir platformda buluşturarak insan haklarının yaşama geçirilmesinde yerel yönetimlerin rolünü ve görevlerini vurgulayan bir sivil toplum kuruluşudur. Vakıf’ın 23 Mayıs 2014 günü İstanbul’da düzenlediği toplantıda, Türk Hukuk sisteminde yer alan, çocukların yaşama, gelişme, korunma ve katılım haklarının yaşama geçirilmesinde görevli resmi makamlar ve yerel yönetimleri bir araya getirerek uygulamayı tanıtmak, kolaylaştırmak ve özellikle de yerel yönetimlerin neler yapabileceklerini vurgulamak amacı güdülmüştür. 7 Haziran 2014 tarihinde Balat Kültür Evi’nin 4.Kuruluş Yıl Dönümü kutlaması nedeniyle Yönetim Kurulumuz Geçmiş Dönem Federasyon Başkanları ve Genişletilmiş Yönetim Kurulu Toplantısı’nı Balat’ta yaptı. Federasyonumuz için anlamlı olan bugüne toplantımıza katılarak bizi onurlandıran ve bilgilerini bizlerle paylaşan Geçmiş Dönem TSKF Başkanlarımız Güzin Tamaç Poffet, Nimet Sanlıman, Sanay Sokullu, Meliha Tokar, Remide Arkun ve Emine Erdem’e değerli katılımları için ve mazeretleri nedeniyle aramızda olamayan Başkanlarımıza güzel dilekleri için teşekkür ederiz. Bu yetkili merciler Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü Çocuk Büroları, Barolar, Milli Eğitim Bakanlığı ve Belediyelerdir. Toplantıda bu kurumların yetkilileri, çocukları korumak amaçlı kanunların, özellikle de Çocuk Koruma Kanunu’nun uygulanması için kurulan birimleri ve bunlara nasıl başvurulacağını anlattılar. Çocuk Polisi okullarda ve toplumda organize ettikleri koruma çalışmalarını, Aile Bakanlığı mağdur ve korunmaya muhtaç çocuklara verilen hizmetleri, İstanbul Barosu temsilcisi Baro’ların mağdur ve suça itilmiş çocuklara verdikleri ücretsiz hizmetleri, Milli Eğitim Bakanlığı kendi sisteminde yaptığı yenilikleri ve Bağcılar Belediyesi temsilcisi de kendilerinin çocuklar için gerçekleştirdiklerini anlattılar. Belediye’nin hizmetlerinin burada vurgulanmasında yarar görüyorum, çünkü yerel yönetim hizmetleri çocuklara en yakın ve doğrudan ulaşan hizmetler. Bağcılar Belediyesi, Çocuk Meclisi kurduğunu, okulların yapımına ve yenilenmesine katkılarını, açtıkları kültürel ve sportif kurumları, yaz okullarını, aileler için oluşturdukları danışma merkezlerini, gençler için evlilik okullarını, üstün yetenekli çocuklar için özel merkezlerini, aile içi şiddetin takibi, kız-erkek çocukların ailede eşit muamele görmeleri için yapılan çalışmaları anlattı. Bu toplantının verilerini Soroptimist Kulüpleri ve Soroptimistlerin bu konuda neler yapabilecekleri açısından incelersek bizlerin öncelikle: • • • • • 11 Haziran 2014 tarihinde TSKF Başkanı Mine Kavala ve Başkan Yardımcısı İlke Erol Kuşadası Kulübü’nü ziyaret ederek değerlendirme toplantısı yaptı. 54 Çocuk hakları konusunu ve bu konuda kendi ilimizde neler yapıldığını araştırabileceğimizi, Belediyelerin çalışmaları ile ilgilenebileceğimizi, katılabileceğimizi, önerici olabileceğimizi, İlk ve ortaöğretim okulları ve diğer MEB çalışmaları ile ilgilenebileceğimizi, Çocuk Polisi’nin kendi ilimizdeki çalışmalarını araştırabileceğimizi, Ve de en önemlisi, bu kuruluşlardan gerekli çalışmaları talep etmekte, birbirleri ile işbirliği yapmalarını sağlamakta öncülük edebileceğimizi düşünüyorum. Betül Onursal Marmara Kulübü 2.Başkan 55 SIE Program Direktörler Eğitim Semineri Uluslararası Soroptimist Avrupa Federasyonu (SIE) Program ve Savunma Ekibi öncülüğünde Tek Kulüp ve Ünyon Program Direktörleri için 23-24 Mayıs 2014 tarihlerinde İsviçre’nin Cenevre kentinde ”PD Eğitim Semineri” düzenledi. Çeşitli ülkelerden 25 PD, 10 APD ve 7 SIE temsilcisinin katılımı ile gerçekleştirilen Seminere, SIE APD Emine Perviz Erdem, TSKF PD Jale Alan ve TSKF APD Nur Velidedeoğlu Kavuncu Türk Ünyonu’nun temsilcisi olarak katıldık. SIE Dinamik Organizasyon Modeli Strateji - Yapılanma – İletişim Dört üçgen tarafından temsil edilen, beş Stratejik Hedefli bu modelde; SIE Yönetim Kurulu Üyeleri amaçların her biri için sorumlu olup, halen 6 -7 Ünyonda uygulanan bu modeli Ünyonlar uygulayıp uygulamamakta serbest bırakılmıştır. Program & Savunma Amaç-1 ve 2 üçgeni, organizasyonumuzun varoluş nedenini temsil etmektedir. İşbirliği ve dostluk içinde, kadınların ve kızların yaşamlarını ve durumunu iyileştirmek için üyelerimizin kararlılığını yansıtır. Bu misyonumuz yeni üyeleri bize çeken en önemli nedendir. Geçmişte, tüm faaliyetler Program kapsamında gruplandırılırdı. Her amacın derinlemesine incelenmesi ardından, toplumsal değişim ve ortaya çıkan yeni ihtiyaçlara daha fazla önem veren Yapılanma ve Strateji Görev Ekibi, faaliyetleri Program ve Savunma olarak ayırma ihtiyacı olduğunu tespit etti. Bu çift odak Kadın Hakları alanında önemli bir uluslaraAMAÇ -1 rası oyuncu olan kuruluşumuzun PROGRAM ilerlemesi için de hayati önem AMAÇ -2 taşımaktadır. AMAÇ -5 STRATEJİ LİDERLİK SIE BAŞKANI AMAÇ -3 İLETİŞİM 2. BAŞKAN SAVUNMA 2. BAŞKAN - AFRİKA 2. BAŞKAN - D. AVRUPA SEÇİLMİŞ BAŞKAN Katılımcılar Seminer, gerek bilgi paylaşımı, gerekse diğer ülke temsilcileri ile tanışıp kaynaşmak adına çok verimli ve başarılı geçmiştir. Jale Alan, Emine Erdem, Nur Velidedeoğlu Kavuncu Bu Seminerde genel hatlarıyla değinilen en önemli konular şunlardı; • SIE’nin yeni dinamik, organizasyon yapılanmasında Program ve Savunma’nın önemi, • Program Ekibine ilave edilen “Savunma” hakkında Uluslararası düzeyde lobicilik Uluslararası kuruluşlar ile ilişikilerimiz, • Program Direktörlerinin deneyimleri, PD olmanın olumlu ve olumsuz yanları, • Yeni SIE PFR veritabanı, • İletişim için farklı dillerde hazırlanmış Soroptimist amaçlarını içeren “İletişim Kartları”, • BM ve SIE Merkez Ofisi ziyaretleri. Program ve Savunma Üçgeni Görev Dağılımı Seçilmiş Başkan Program ve Savunma Maria Elizabetta de FRANCISCIS Seminerin 1. günü, hoşgeldiniz konuşması ardından SIE Program ve Savunma Ekibi ile seminere katılanlar tanıtıldı. Misyonumuz ve Uygulama Stratejimiz ile ilgili sunumlar yapıldı. Organizasyonumuz ve Amaçlarımız - Amaç 1 & 2 Program ve Savunma Sorumlusu 2013-2015 SIE Seçilmiş Başkanı Maria Elisabetta de Franciscis idi. SIE Program Direktör Yardımcısı Emine Erdem, Amaç 1: Niçin Program? konulu, SIE Yönetici Müdür Anne Simon, Amaç 3: İletişim – Niçin önemli? konulu, Elisabetta de Franciscis ve Emine Erdem, Projesiz Kulüp – Çatısız Ev midir? konusunda sunumlar gerçekleştirdiler. SIE’nin mevcut durumunu değerlendiren, sürdürülebilir ve kararlılıkla büyümeye odaklı stratejik yapısal önlemler geliştiren Başkan Finans Kontrolör Hafdis Karlsdottir, Seçilmiş Başkan Ulla Madsen, Başkan Yardımcısı Gerda Huisman ve İcra Direktörü Anne Simon’dan oluşan SIE Yapılanma ve Strateji Ekibi 2011- SI Montreal Konvansiyonu sonrası Ocak 2012 yılında kurulmuştur. 56 AMAÇ -4 KURUMSAL GELİŞME YAYMA KOMİTESİ 2. Başkan CoE-EWL-OSCE Temsilci Elena SAVU Program Direktör Christine PEER Program Direktör Yrd. Emine Perviz ERDEM AMAÇ -1 PROGRAM BURS KOMİTESİ AMAÇ -2 SAVUNMA 57 Amaç-1 Program: SIE kadın ve kızların yaşamlarını ve konumlarını eğitim, güçlendirme ve yetkinleştirme fırsatları ile geliştirecek. Program Hedefleri: • • • • • Örgün ve yaygın öğrenim fırsatlarına erişimi artırmak. Kadınların istihdamı için, ekonomik açıdan güçlendirme ve sürdürülebilir olanaklara erişimi geliştirmek. Kadın ve kızlara yönelik şiddeti ortadan kaldırmak ve çatışma çözümü süreçlerine kadınların katılımını sağlamak. Kadın ve kız çocuklarının gıda güvenliğini ve mümkün olan en yüksek sağlık standardına erişimlerini sağlamak. Doğal afetlerin ve iklim değişikliğinin etkilerini azaltarak ve çevresel sürdürülebilirliği geliştirerek kadın ve kız çocuklarının özel ihtiyaçlarını karşılamak. Amaç-2 Savunma/Lobicilik SIE kadın ve kızların eğitim ve liderlik pozisyonlarına erişimlerini artırmak için tüm düzeylerde savunucusu ve küresel sesi olacak. Savunma Hedefleri: • • • Aktif bir savunucusu olarak BM Milenyum Kalkınma Hedeflerine ve Avrupa Konseyi gibi diğer kuruluşlara katkıda bulunmak. Kendi toplumlarında kadınların sesi olarak üyelerin anlamlı temsilini sağlamak, onları yerel, ulusal veya uluslararası düzeyde yetkililer ve politikacılar ile birlikte etki ajanları olarak hareket etmeye teşvik etmek. Birleşmiş Milletler, BM Ekonomik ve Sosyal Konseyi (ECOSOC), Avrupa Konseyi (CoE), BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve diğer Avrupa Birliği Organizasyonlarına katılım ve katkıyı artırmak. Son yüzyılda, Uluslararası Soroptimist de dahil olmak üzere çeşitli organizasyonlar kadınların koşullarında büyük ilerlemeler sağlamasına rağmen, kadına karşı şiddet yine de artmıştır. Şiddetle mücadele önceliklerimizden biri olmaya devam etmektedir. SIE, Avrupa düzeyinde BM Kadının Statüsü Komisyonu (CSW) bünyesinde aktif bir örgüt olarak, Avrupa ülkeleri, Afrika ve Ortadoğu’da 58 kültürlerin çeşitliliğini de dikkate alarak beyannameler sunar. Kadın sorunları için kampanyalar yapan SIE’nin “Kadınlar İçin Küresel Ses” olma rolünü geliştirmek için BM Ekonomik ve Sosyal Konseyi’nde Şubat 2011’de verilen danışman statüsü ve Avrupa Konseyi ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nda (OSCE) katılımcı statüsü önemli pozisyonlardır. Bununla birlikte, Lobicilik, yerel, ulusal ve uluslar arası mümkün olan her düzeyde önemlidir. SIE Başkan Yardımcılarından biri Savunuculuk çalışmalarımızı koordine etmek için atanır ve “Savunma ve Lobicilik” çalışmalarında SIE Temsilcilerimizi destekler. Program Direktör olmanın keyifli yanları ve zorlukları Seminerde “Program Direktör olmanın keyifli yanları ve zorlukları” temalı interaktif grup çalışması yapılarak, ortak sonuçlara ulaşılmıştır: Aynı amaçlar doğrultusunda çalışan takımın parçası olarak yapılan Takım Çalışması, üyelerin özverilerini görmek, Kulüplerle iletişim, Kulüplere yardımcı olmak, Uluslararası seviyede savunuculuğu teşvik etmek, sorumlulukların farkına varmak, büyük resmi görmek, projeler ve kulüpler hakkında genel bir görüşe sahip olma, bilgi aktarma, proje takibi, fikir ve tecrübe paylaşımı, Uluslararası kurumlarla iyi ilişkiler kurma, arkadaşlık – dostluk keyifli yanları olarak tespit edilmiştir. Zor yanları ise, Kulüplerden vaktinde ve/veya yeterince rapor alamamak, çok komplike PFR’ler, küçük projeler için PFR yapılmaması, Kulüp ve Ünyonlar için görev tanımlarının yeterince açık olmaması, duyarsız Kulüpler, çok uzun veya çok yorucu olan PFR formatında yaşanan sıkıntılar, iletişim eksikliği, proje ve bağış toplama hakkında yeterli bilgi olmaması, Ünyon seviyesinde bir kişi için çok fazla çalışma yükü olmasıdır. Seminerde ayrıca “Projesi olmayan bir kulüp için gelecek var mıdır?” başlığı altında, kulüplerin proje yapmalarının önemi vurgulandı. Katılımcılar “başarılı Proje - başarılı Kulüp” deneyimlerini paylaştılar. Projesiz başarılı Kulüp olamayacağı gerçeği vurgulandı, proje başarı kriterleri ve riskleri olarak aşağıdaki sonuçlara ulaşıldı: Bir proje için temel başarı faktörleri nelerdir? • • • Ortak hedefi olması Kulüplerin yararına projenin merkezden organize edilmesi Finansman için başkalarıyla işbirliği • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • Uzun vadeli planlama Projelerin mali anlamda sürdürülebilirliğinin sağlanması Sorumluluk bilinci - Sorumlulukların paylaşılması Projenin sosyal değeri Tüm üyelerin katılımı Üyelere sorumluluk verilmesi Kulüp dışında etkin iletişim Bağış değil, uzun vadeli proje olması Kulüpler arasında iletişim kurmak İyi tanımlanmış hedefler koymak Kulüp özerk yapısı ve amaçları arasında uyum sağlamak Ortak slogan Projenin kalitesi Proje hakkında duyurular yapmak Güçlü planlama Koordinasyon + zamanlama + bütçe Güvenirlik / Sponsorluk / Farkındalık / Tanıtım için güçlü iletişimler kurmak Proje boyunca güçlü takip Kulüp üyelerini yetenekleri doğrultusunda projeye katmak Diğer kulüpleri bilgilendirmek/davet etmek Üyelere memnuniyeti ifade etmek Bir proje için temel risk faktörleri nelerdir? • • • • • • • Devamlılığı olan finansman bulma zorluğu Gerçek dışı planlamalar Ünyonda ortak projeler olmaması Üyelerin hepsinin eşit şekilde özverili olmaması Yaşlanan üyeler Ünyon projeleri için Proje Koordinatörü’nün olmaması Ünyondan soyutlanmış şekilde çalışan Kulüpler Seminerin 2. Günü, BM ve SIE Merkez Ofisi ziyaretini de kapsamak üzere çok yoğun bir gün yaşadık. Aynı gün, Savunmadan Sorumlu SIE 2. Başkanı Elena Savu’nun “Savunma Nedir – Lobicilik” konulu, Elena Savu ve Ana Barfield’in ise “Uluslararası Kuruluşlar; UN, CoE, CEDAW - ve bu kuruluşların önemi” konusunda çok verimli hazırlanmış sunumlarını izledik. Seminerde Soroptimistlerin destek verdiği, yoksulluk içinde yaşayan ergen kızların gezegenimizde değişim için en güçlü kuvvet olduğuna inanan “girls effect” hareketinden bahsedilerek, kız çocuklarının karşı karşıya kaldığı tehlikelerden korunması amacıyla hazırlatılan video izletildi. (The girl effect: The clock is ticking - YouTube İzlemenizi tavsiye ediyoruz!) SIE Yeni PFR Sistemi SIE Yönetici Müdürü Anne Simon ile SIE Program Direktör Asistanı Emine Perviz Erdem tarafından yeni “SIE PFR Sistemi” tanıtıldı ve örnek uygulama yapıldı. Türk Ünyonu olarak 01 Ekim 2012 - 30 Eylül 2013 dönemi için İtalya ve Fransa’nın ardından 158 PFR ile üçüncü olduğumuzu öğrendik. Geçtiğimiz yıl SI PFR veritabanında yaşanan sıkıntılar sebebiyle, Avrupa Federasyonu olarak yeni PFR veritabanı oluşturma gereksinimi doğmuş ve PFR yazmayı teşvik etmek amacıyla, Fransızca-İngilizce-İspanyolca-İtalyancaTürkçe-Protekizce-Rusça-Sırp/Hırvatça olarak 8 dilde PFR girişi yapılabilen yeni “SIE-PFR Sistemi” kurulmuştur. SIE web sayfası üzerinden (http://www.soroptimisteurope.org/) SI veritabanında olduğu gibi “Login: sie Password: geneva” ile Türkçe PFR girişi yapılabilecek. Ancak sistemin yapılanması ve SI veritabanındaki PFR’leri SIE veritabanına alma çalışmaları devam ediyor. Aşırı yüklenmeye sebep olmamak için PFR girişlerini SI veritabanı üzerinden İngilizce olarak devam etmenizi, “Yeni SIE PFR Sistemi”ni de inceleyerek görüş ve önerilerinizi bildirmenizi rica ediyoruz. Uygulama yapıldıkça karşılaşılabilecek sorular için bizim öneri ve yorumlarımızı bekliyorlar. Yazışmalarda kullanılmak üzere farklı dillerde hazırlanmış, üzerinde beş Stratejik Amaç Hedeflerini içeren “İletişim Kartları” bu seminerin ilginç değerlerinden oldu. Kartlarla ilgili dosya kulüp başkanlarına ayrıca gönderilecektir. Seminer, SI 2015 İstanbul Konvansiyonu tanıtım filmi izlenerek ve tanıtım broşürleri dağıtılarak son buldu. Ardından SIE Merkez Ofisi ziyaret edildi, kokteyl ortamında Merkez Ofis çalışanları ve Soroptimistler arasında kaynaşma sağlandı. Şehrin tarihi kısmında yenilen akşam yemeği sonrası vedalaşılarak, organizasyon tamamlandı. SIE nezdinde temsilcimizin de bulunduğu bu toplantıya katılmak bizim için gurur kaynağı olurken Seminer, gerek bilgi paylaşımı, gerekse diğer ülke temsilcileri ile tanışıp kaynaşmak adına çok verimli ve başarılı geçmiştir. Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu olarak başarılarımızın artarak devam etmesini diliyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Jale Alan 2012-2014 TSKF Program Direktör 59 The Link # 232 The Link # 233 Yabancı Yayınlar Önceki sayılarda yayınlanan Avrupa Federasyonu’nun organizasyon modeli “Stratejik Plan” serisinden 3. Hedef İletişim, son konu olarak inceleniyor İletişim ve halkla ilişkilerin, özellikle medya ve sosyal medyanın herkesin hayatını istila etmiş olduğu bu zamanda gelişme, yer edinme ve sürdürülebilirlik sağlaması açısından her organizasyon için gerekli olduğu göz önünde tutulduğunda, kısıtlı kaynaklı Soroptimist teşkilatının da “en iyi kadın” organizasyonu adına eşdeğerleriyle yarışması söz konusu olduğunda sağlam adımlar atması gerekmektedir. 3.Hedef İletişim, SIE’nin, kadın ve kız çocuklarının sosyal ve ekonomik güce ulaşmalarını sağlayan gayretleriyle tanınmasını öngörmektedir. Bu bağlamda kim olduğumuz, ne yaptığımız, nasıl etkili olduğumuz ve neden Soroptimist olduğumuz kısa mesajlarla anlatılmalıdır. Bu konuda en etkili birim kulüp üyeleri olup bu görev doğal olarak onlardan beklenmektedir. Her yıl Mart ayında NewYork Birleşmiş Milletler’de organize edilen Kadının Statüsü Komisyonu (CSW), bu yıl 58. kez toplanarak BM bünyesindeki birçok kuruluşun yanı sıra Soroptimistlerin de dâhil olduğu aktredite edilmiş STK’ları bir araya getirdi. Birleşmiş Milletler Milenyum Kalkınma Hedefleri’nin ana tema olarak belirlendiği iki haftalık etkinlikte SIE delegasyonu arasında yer alan APD Emine Erdem’in Milenyum Kalkınma Hedefleri konusundaki yazısıyla fotoğrafları bu sayıda yer alıyor. SIE Başkanı Ulla Madsen’in 2013-2015 dönemi görüşünü bildiren yazısında Program ve Savunma alanında Marmara Kulübü’nün kadına karşı şiddet konusundaki etkinliğinden bir fotoğraf yer almaktadır. 60 9-12 Temmuz 2015 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşecek 20.Uluslararası Konvansiyon Soroptimistanbul duyurusu, bu sayının konularından bir tanesi. SIE ve SI Almanya’nın Suriyeli sığınmacılar için kullanılmak üzere TSKF’ye gönderdikleri maddi yardımlar, TSKF yönetimi tarafından bizzat yöreye gidilerek dağıtılmıştır. TSKF Başkanı Mine Kavala’nın yardım paketlerini mültecilere verirken çekilen fotoğrafı derginin sayfalarında yer alıyor. 61 SIE YEDİ YILLIK AMAÇ VE HEDEFLERİ (Aralık 2012) Hedef 1 – Çalışma Programı SIE, eğitim, güçlendirme veya fırsatlar sağlama yollarıyla kadınların ve kızların hayatlarını ve durumlarını iyileştirecektir. Amaçlar; • Örgün ve yaygın öğrenim fırsatlarına erişimi arttırmak, • Kadınların istihdamı için; ekonomik açıdan güçlendirme ve sürdürülebilir olanaklara erişimi geliştirmek, • Kadın ve kızlara yönelik şiddeti ortadan kaldırmak ve çatışma çözümü süreçlerine kadınların katılımını sağlamak, • Kadın ve kızların gıda güvenliğini ve mümkün olan en yüksek sağlık standardına erişimlerini sağlamak, • Doğal afetlerin ve iklim değişikliğinin etkilerini azaltarak ve çevresel sürdürülebilirliği geliştirerek kadın ve kızların özel ihtiyaçlarını karşılamak. Hedef 2 – Savunma SIE, kadınların ve kızların eğitim imkanlarına kavuşmaları ve liderlik pozisyonlarına ulaşmaları amacı doğrultusunda dünya çapında ses getiren savunucu olacaktır. Amaçlar; • Etkin bir savunucu olarak Birleşmiş Milletler’in ve CoE gibi diğer uluslararası kuruluşların 21. yy. Kalkınma Hedefleri’ne katkı sağlayacak, • SIE üyelerinin dünya kadınlarının sesi olarak kendi toplumlarında SIE ‘yi en iyi şekilde temsil etmeleri sağlanacak; üyeler gerek yerel, gerek ulusal ve uluslar arası olsun yetki sahibi otoriteler ve politika üretenlere etki yapma becerisi için teşvik edilecek, • Birleşmiş Milletler, CoE, ECOSOC, FAO ve diğer Avrupa Kuruluşlarının çalışmalarına katılım ve katkı arttırılacak. Hedef 3 - İletişim SIE, kadınların ve kızların sosyal ve ekonomik kalkınması için çabaları ve katkıları ile tanınacaktır. Amaçlar; • Uluslar arası Soroptimist Teşkilatının uluslar arası profili ve görünürlüğünü arttırıcı etkinlikler ve işbirlikleri geliştirmek, • Soroptimistlerin rolleri ve çalışmalarını etkin kılacak yeni iletişim yöntemleri geliştirmek, • Ulusal Birlikler ve kulüplerde markalaşmış Soroptimist itibarının devamlılığını ve bütünlüğünü sağlamak, • Ortak çalışma alanlarını genişletmek için diğer toplumlar ve kuruluşlarla yakınlaşmak, • Kitleler önünde konuşma becerisini geliştirerek medyanın dikkatini çekmek ve basında yer almak için üyeleri bu yönde teşvik etmek. Hedef 4 - Kurumsal Gelişim ve Yayma SIE, vizyon ve misyonunu benimsemiş üyeleriyle, Birlikleri ve Tek Kulüpleriyle büyüyen bir kuruluş olacaktır. Amaçlar; • Üye sayısını arttırarak totalde Birlik ve Kulüp sayısını yukarı çekmek, • Üyelerin Soroptimist Teşkilatına bağlılıklarını arttırmak için onlara ayrıcalıklar ve faydalar sunmak, • Üyelere Soroptimist olmanın ayrıcalıklı konumunu hissettirmek, • Soroptimistlikle ilgilenen kadınların SIE’ye katılımlarını sağlamak için ortam yaratmak. SOROPTIMIST INTERNATIONAL 2011-2015 HEDEFLERİ Hedef 1 Eğitim, güçlendirme veya fırsatlar sağlama yollarıyla kadınların ve kız çocuklarının hayatlarını ve durumlarını iyileştirerek; • Örgün ve yaygın öğrenim fırsatlarına erişimi arttırmak, • Kadınların istihdamı için; ekonomik açıdan güçlendirme ve sürdürülebilir olanaklara erişimi geliştirmek, • Kadın ve kızlara yönelik şiddeti ortadan kaldırmak ve çatışma çözümü süreçlerine kadınların katılımını sağlamak, • Kadın ve kız çocuklarının gıda güvenliğini ve mümkün olan en yüksek sağlık standardına erişimlerini sağlamak, • Doğal afetlerin ve iklim değişikliğinin etkilerini azaltarak ve çevresel sürdürülebilirliği geliştirerek kadın ve kız çocuklarının özel ihtiyaçlarını karşılamak. Hedef 2 Kadınların ve kız çocuklarının eğitim ve liderlik olanaklarına erişimlerinin artması için küresel bir ses olarak; • Uluslararası Soroptimist’in tüm düzeylerde bir savunucu olarak konumunu güçlendirmek ve iyileştirmek, • Uluslararası Soroptimist’in uluslararası profilini ve görünürlüğünü arttıracak ortaklıklar ve faaliyetleri yoğunlaştırmak, • Uluslararası Soroptimist’in küresel savunma yapısının yerel ve küresel projelerle şekillenmesini sağlamak. Hedef 5 - Stratejik Liderlik SIE, Teşkilatın her kademesinde vizyonuna ulaşmada netice alacak dinamik ve proaktif liderlik vasıflarını geliştirecektir. Amaçlar; • İş yapma ve karar verme becerisini arttırma, • Teşkilatın her kademesinde liderlik kapasitesini arttırma, • Yönetim kadrosu ve Merkez Büro ile etkili bir iletişim ve işbirliği sağlamak ve Federasyonlar, Birlikler, Kulüpler ve Uluslar arası Soroptimist arasında iyi bir diyalog geliştirmek, • Çalışma Programını, Üyelik ve Savunma Stratejilerini etkileyebilecek küresel gelişmeleri ve eğilimleri yakından takip etmek, • Stratejik bir finansal planlama geliştirerek bunun devamlılığını sağlamak. 62 63 TÜRKİYE SOROPTİMİST KULÜPLERİ FEDERASYONU İstanbul Ankara Boğaziçi (İstanbul) Bursa İzmir Eskişehir Marmara (İstanbul) İzmit İçel Levent (İstanbul) Çankaya (Ankara) Şişli (İstanbul) Emek (Ankara) Alsancak (İzmir) Göztepe (İzmir) Moda (İstanbul Pendik (İstanbul) Adana Antalya Denizli 64 1948 1951 1955 1957 1961 1965 1967 1969 1970 1974 1974 1975 1976 1976 1976 1976 1978 1982 1983 1985 Samsun 1985 Kordon (İzmir) 1986 Karadeniz Ereğli 1987 Etiler (İstanbul) 1988 Anıttepe (Ankara) 1988 Gaziosmanpaşa (Ankara) 1988 Karşıyaka (İzmir) 1989 Uludağ (Bursa) 1990 Gaziantep 1992 Ataköy (İstanbul) 1995 Beykoz (İstanbul) 1998 Yalova 1998 Oran (Ankara) 1998 Mardin 2005 Kuşadası (Aydın) 2007 Trabzon2010 Antakya2010 Seyhan2011 Tarsus Şelale 2012 Konya 2013
Benzer belgeler
OCAK 2011 - Soroptimist
Biz, TSKF 2010 – 2012 Yönetim Kurulu olarak yeniden
yapılanma ve kurumsallaşma adına alan daraltacağımızı
ve “İnsan Hakları/Kadının Statüsünün Yükseltilmesi”
ana alanında çalışmaları destekleyeceği...