Oku
Transkript
Oku
I~ 1 Sayi: 24 İÇİNDEKİLER Atallirk'ü Özleyiş. (Ruşen Eşref Ü naydın) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Gençliğe Güven İnkılfıbı. (Muvaffak Benderli) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Premieres impressions de Turquie." (Paul Jal) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Kore'deki Şehit. (Osman Şapçı) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Resim San'atı ve Siz. (Zahir Giivemli) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . Mavilik ve Derinlik. (Sadık Doğan) ................................... ,............... Kültürel Çalışn1alar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ..................... Güme Giden Gün. (İlhan Türker) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . İ darecilerin1iz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . · Galatasaray Habı:frkri ....... .................................................................. Pehlivan. (Dinçer Güner) ........ ........................................................... Spor ................................................................................................ l'vL Larnırnets'ye Dair . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ................ Kemalettin Kamu ve Gurbet Acısı. (Ünal Ural) . . .. . . . . . . . . .. . . . .. . .. . ..... ... . . . . . Izcilik ............................................................................................. Süleymaniye ve Sinan. (Ercan Gün eri) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ŞİİRLER : Rifat Necdet Evrimer - - 1 3 4 5 6 7 8 10 12 14 15 16 17 l8 19 21 * Ahmet Kutsi Tecer - Zeki Ömer Defne Değer Eraybar Basri Karagöz - Ferit Sevinç - Vural Giinal - Doğan Abalıoğiı.i - Aykut Akıncılar - Yalçın İkizalp - Timuçin Akkut * KARİKATÜRLER Özdemir Erginsav FOTOGRAFLAR : Muammer Veldet - Y <ızı Sahibi : Ercüment Ekrem Talu YükseJ. Edizkan Akagiin Tahıl işlerini fiilen idare eden Muvaffak Benderli Teknik İşler : Dinçer Güner Sekreter : Basri Karagöz - - - NEŞRİYAT KOLU - - Vural Giinel - Yalçın İkizalp Bülent Ağralı - Doğan Abalıoğlu Basıldığı Yer : Yenilik Basımevi Tel :2 l 153 - Yavuz Zeytinoğlu Sayı : 24 Yıi Aralık : 9 1954 ATATÜRK'Ü ÖZLEYİŞ (Hatıralardan Bir Yaprak) Ruşen Eş:ef Uı\JA YDIN Yaptıklarını yapabilmek için, tasarıya mucizeler buldun çıkardın: Birbirleriyle yıldızı barışmaz nice devletlileri aynı ışın başında buluşturdun! Herbiri, senin bir kanadında ordu kurup zafer alacak; herbirinin zaferi başlıbaşına bir şanlı kitap olacak; her biri Türk'ü Türk olduğuna sevindirecek ve herbiri bir yurdu öğündürür yücelikte arslan kahra nrnnlar içinde en baş kahraman oldun! .. Ne birbirine uymaz yaratılışa insanların, huyların, devletlerin, yani zorlukların ve zorlukların içinde kendini hiç şaşırmadan ve hiç baştan ayrılmadan davfına, Türk dfıvasına çı kar yol buldun!. .. sığmaz Senin o kırk ay içinde sığdırdığın yaratı her yanından bir tek fani kalem, bakıp görerek, yazıp tasvir ederek anlatabilsin, mümkün müdür? O filemde birbirine benzemez asker, sivil, kalpaklı, sarıklı, fesli, çete, ordu, hüklımet, halk, şehirli, köylli, okumuş yazmış, okumaz yazmaz, softa, ayyaş, yiğit, ödlek, yürük, yatalak! ... O fılemde yol ve yolculuk sı kıntıları ... Üstü açık yük arabalarında valençclerine sarılarak, ycırganlarına bürünerek büzülüp titreşen, ya ua karlı tepelerde yüksek topuklu iskarpinlerini mübarek. bir türbeye gibi ellerine alarak ve buz tutmuş topraklarda incecik ipek çoraplarla yaya yürüyerek, babaları, kocaları, kardeşleri ardınca Anadolu yollarına düşmüş zarif yapılı ve ipek çarşaflı İstanbul hanımları! İstanbuldan kaçıp İt:ıebolu'dan o kış vakşı, ti Ilgaz yarlarını aşarak; insan ve hayvan kirleri kokan köhne hanlarda atlarla, katırlarla, davarlar, sığırlar ve develerle bir arada yatarak; ellerindeki değneklerle karların üzerine düşmana hınçlarının ve milletlerine inanları nın konularını yaza yaza; dolakları tüte ti.ite Ankara'ya yaya gelen Harbiyeliler!. .. Devletin güllesini keneli sırtında öz çoctı ğu gibi taşıyan kösele tenli Anadolu kadınları: ileriki cephelerde vuruşan, yaralanan, şehit düşen clelik:ınlıların anaları, bacıları, karıları!. Şirin bakışlı, bembeyaz dişli koyu esmer beniz- lerini birkaç mevsimde solduran; Anadolu yollarının cefasını, etleriyle, canlariyle, ezber et miş o dev giiçlii Anadolu kadınları! ... Böğür leri böğürlerine çökmüş öküzlerin gidişlerine ayak uydurarak kağnıların kulağa bezginlik. içe usanç veren bitmez tükenmez bağırış çağı rışlarından başka yavuklu sesi, gönlil bestesi duymaksızın yırtık çarıkları katı toprağa do mık, boğuk sarsa sarsa; çaput gibi şalvarlarla, yama bohçaları gibi ekli püklü hırkalarla, yüzlerine yaralı sargısı gibi dolanmış sımsıkı baş örtüleriyle kaı1lar üzerinde doruktan doruğa aşan hey tanrısal yürekli Türk kadınları!. .. Gazi Ayıntab'ın misilsiz dinelişi ve dayanışı; Maraş'ın, Urfa'nın, Adana 'nın unutul maz savunmaları!. .. (*) Büyük edip Ruşen E~ref Ünaydın yakında n2~rdileceğini sevinçle haber aldığımız •Özleyiş» adlı eserinden bir parçanın dergimizde neşrine müsaade ettiler. Kendilerine dergimiz adına teşekkiirü bir borç biliriz. GALATASARAY Ayak üstü dikilmiş toprak sanılacak eski yüzlü kerpiç kasabalarda türlü eşraf çekişmele-. ri; taassup fesatçılıkları; çeşitsiz pazar mey danlarında türlü esnaf pazarlıkları; pundum vurmağa koşuşan şu bu tüccar akınları! ... İhtikarlar, ihanetler, yol kesicilikler; isyanlar, baskınlar, suçlular, kaçaklar, istiklal mah~emeleri ... Ne bileyim işte ne b:Jeyim yüzlerle konu hep birden başarıyla diriltilmeli, aydınlatılmalı ki o kırk ayın -manz:1rası biraz belirtileb:lmiş olsun! ... Bunlara Bab-ı Ali Hükumet:n:n ayrılıkları, sertlikleri, yumuşaklık ları, boyuna şöyle veya böyle engelleri; Ankara ile dış devletler münasebetleri; o devletlere gönderilen mümessiller; o devletlerden gelen murahhaslar; o zamanki dünya evet hatta bütün dünya eklenmeli ki o fılem biraz qınlandı rılabilmiş olsun! ... Çlinkü Senin Eserin dünyayı tutacak büyi.iklüktedir. Riişen Eşref ÜN AYDIN ================== ~· 1 t1 ATA'YA 1 • Bu ne mabetfir yarab; hükmeder şu karaya, koca dünyayı, süriikler Ankaraya. Gö:>:lerdc mıı, başlarda yiikseleı' al... tuğdur o! ... Cihana eşi gelmez yüce bir başbuğdur o!. .. Çekcı Za:er ordularının O ölmez kahramanı, O, cökmliş bir milletin yaratıcı insam. o, yıkılımtl abide, o bozulmaz inkılfrn, Yirmi milyon insana hayat veren tek bir kalp. 1 1 Meltem gibi nefesi, öperdi çevresini, Unutmak kabil mi hiç o alev çelıserini. O aşılmaz mania, durulmaz şelale, O milletçe yaşayıp si)nmiyecek meşale. O ki efsane adam, O ki tarihlere şan, Şeref Yeren, nam salan, dehşet saçan bir insan. mze yiicc bir başbuğ, kendi füiimsüz millet, Tek başına bir ordu, sanki koca bir devlet. Yiicc millete iman, dama,rlarmdaki al kan, Safi şişmek ~·ıldırım, ba~tanhaşa bir vatan. Koca Mustafa deniz gi.izlii Atam hey, Ey o irade, eşsiz Alatiirkiim hc:r. Gençliğe yemin oldu, dua oldu şu sözler, titr:yor, kör oluyor, kem gözler: «Korkma siinmcz bu şafaklarda yüzen al sancak, «Sönmeden yurdumun üstünde fü'en en son ocak.» İşittikçe Değsr 2 1 1 ERA YBAR GALATASARAY---------- Gençliğe güven inkılabı Muvaffak Eenderli l O/Kasım/ 1954 akşamı TÜR KOCA ÔINDA ölümsüz Atatürk'ün manevi huzurunda toplanmıştık. Bu törende, Atatürk'ün inkilfıplarını an btmak vazife ve şerefi bana verilmişti. Mus tafa Kemal Paşanın eşsiz kumandanlığı, Gazi Mustafa Kemal'in devlet kuruculuğu, Atat türk'ün, yaratıcılığı ve inkılfıpları, Türk tari hinin gurur ve iftihar vesileleridir. Kurtuluş devremizden sonra bizi, «muasır medeniyet seviyesinin'> üstüne çıkaracak olan en büyük imkanları, Onun inkılaplarında aramak ve bulmak mümkündür. Bu yüzden bana verilen mevzuun ehemmiyeti karşısında oldukça dü şiinceli ve dikkatli idim. Emekli Orgeneral Sayın Ali Fuat Erdem, O akşam Atatürk'ün emsalsiz bir askeri tahlilini yaptı ve zaferlerindeki tılsımın sihrini, asker görüşü ile bize ta - daha vardı. Ben, ondan bahsedebilirdim: Atatürk'ün gençliğe güven inkılfıbı. .. Uzak ve yakın tarihimizde hemen hiç bir devlet adamı gençliğe Atatürk kadar inanıp güvenmemişti. Gençliğe güven inkılfıbı Ata türkle başlar, demek, h!çte yalnış değildir. Tevfik Fikret, bizim neslin çok iyi tanı dığı «FERDA» ve «HALUKııun Veda! man zumelerinde, gençliğe büyük bir gUven besle diğini gösterir. Fakat hangi hükümdar, hangi nzir, hangi nazır ve hangi «Makam sahibi» gençliğe güvenmiştir. Her mevki sahibi, gençleri toy, tecrübe siz, lakayt ve memleket işlerine hazırlanmamış, kabul eder. Hatta onların eline geçecek vata nın maazallah felakete sürükleneceğine ina nır. ... Halbuki biiyük hü kümdar Fatih Sultan Mehmet İstanbulu aldı nıttı. ğı zaman yirmi üç yaşın da idi. Köprülü Fazıl Değerli edip Mithat Sen gül çocıı"fJiW?, giil ki /,agat giilmePaşa, ancak babasının Cemal Kuntay, kendisigf İsler, vasiyetile genç yaşında ne has belagat ve heye Bir la.::z:ı bile olma sakın ne/eden «Makam» sahibi olunca canı ile, Ata'ya ait ya azcd, devlete büyük hizmetler kın tarihin, uzak tarihyapmıştı. Büyük islahatİlminle inan varlığa, azminle iraden le olan münasebet ve il çı Mustafa Reşit Paşa Arzunca scn_.n etmelidir ô"mrı'inii abadi !erini son derece güzel kırk yaşından az önce Rifat Necdet EVRIMER şiirlerile çerçeveliyerek içtimai düzenimize yeni anlattı. · - - - - - - - - - - - - - - ,_,_,._. bir veçhe tayin etti. Şeh Ocakların genel baş Galip Hüsn ü Aşk yirmi altı yaşında bitirdi. kanı H'.ımdullah Suphi Tanrıöver, her kesçe Misaller daha pek çok arttırılabilir. Lü bilinen hitabet kudretile söze başladığı zaman zum var mı?. O'nun inkıh\plarından çeşitli safhaları gözleriAtatiirk, bu misallerin tesisine imkfın verm:zin önüne sermeye başladığını gördük. Bir di «Gençliğe İnanıp inkılabını her vesile ile saat kadar devam eden bu konuşma sırasında ileri sürmekten çekinmedi ve ondan sonradir Atatiirk'ün çeşitli inkılaplarındaki vecid ve heki devlet büyüklerimiz, gençliği ön plfına al yecan hepimizi sarmıştı. Evet sarmıştı, ama mak lüzum ve ihtiyacını duydular ve bunu benım mevzuum büyük bir belagatla konuşul Cumhuriyet devri bir mefkure haline getirdi. muştu. Atatiirk: büyük nutkunun sonunda : « .. Bu gün vasıl olduğumuz netice milletHocanız, sayın Nurettin Ergin «Atıtürk çe dökülen kanların neticesidir. Bu neticeyi ve İlim» mevzuulu konuşmasını bitirdiği za Türk gençliğine emanet ediyorum .. )} diyordu. man söz sırası bana gelmişti. Birden kafam Evet, GENÇLİÔE GÜVEN İNKILABI. da bir ışık parladı, bir fikir belirdi. Atatürk'ün, Bu mesele üzerinde duralım, düşünelim hiç bahsedilmeyen çok mühim bir inkılfıbı ve konuşalım ... GÜLMEK GALATASARAY--~-------- lmpressions De TURQUIE Pt.UL JAL A p;:ıuye au bastingage du bateau qui m 'amenait de France, je contemplais pour la premiere fois la silhouette d'Isıanbul; mon cocur battit en a'.':ercevant !es minarets clcs mosquecs. Uı, sous mcs ycux. elegamment ctag€e sur plusicurs collincs et echıiree par l:s rayons obliques clu soleil couchant. s'etend:ıit lstanbul la pres.igieuse! Le navirc s'engagca dans la Corne d'Or clont rcvcnt dcs generations ele Français clepuis Pierrc Loti; pu!s ce fut le debarqucınent, le prem:er contact avec la langue turque, la course en voiturc . d:rns un dedalc de pctites rucs tre~ t:ccir.detCes ... J'eus tout de su ite le scntinıcnr tres vif de me trouver en Orient, dans un monde plus colore. nıystencux et a.tirant: ]es petites ruelles etroites. la fnulc cl::nse se passant dans !es bazars. les mar chands ambulants offrnnt au reg'ırd ropulence des be:nıx fruits mCırs. des pasteques aux couleurs vives ... M:ıis ceci represcnte !es vı suelles d'tın prenıicr contact avec la Turquie. Je suis maintenant ici clepuis un mois; chaque jour j'admire. ele la terrasse ele 111011 app1\r teınent ek c:hangir. la vue superbe dü Bosphore et de la mer ele Marmara avec. au bin, les lles des Princes. J'ai appris iı nıieux connaltre la ville. sen centrc mcdernc. !es larges avenues entourant la place Taksim, ranimation affairee de la rue d'İstiklaL et aussi les quart:ers pittoresques clu vieux Istanbul; j'ai visite cles mosquces, aclmire la splendeur architecturale de Siileymaniye. J'ai meme coınmence ~ı explorer !es environs, les paysages arides mais pleins ele charme de la rive 4 cl'Asie. les bords de la Mer Noire, ceux de la Marmara, !es routes poudreuses de la Thrace .. Que ele choses iı voir! J'es;::ere me familiariser clavantage avec !es tresc1rs artistiques que renferme Istanbul, et surt::rnt j'espere apprendre iı connaltre le peuple turc, car qu'est-il ele plus interessant c.ue de (frotter et limer sa cervelle avec celle ci'nutnıi) - comme l'ecrivait Montaigne - et de plus enrichissant que des contacts culturels avec une autre nation? <cJc vcux bicn qu'on sc taisc fa - bas» GALATA S A R A Y - - - - - - - - - - - KOREDE'Kİ SE·HiT , N. Osman ŞJfak ayazı bir yavaş 'KUTSAL ŞAPÇI yavaş bdirıniye baş!an1ış. bir derce;; olsun kırılmı'jtı. Etrafı TAŞLAR g.:c~:ıin ağır ağır mayıs sab:ıhının kızıllığı kaplıyordu ... Eskipazar'm cliişlinnıeğc Sabahları tunca bakar. Eskipazar taşlarını, Biraz derince yonsanız Ya Mehmet, ya güneş çıkar. başladı. Eski~azar'm taşları ilk ışıkları ile kıpkızıl olmuştu. Bu kızılhğa gözleri dalan çavuş sanki onun içimle memleketini, evini, sevgili yavrusunu goruyorımı} gibi idi'. Nöbetçi subayını:ı çadırı üzerinde daigala nan ay-yıUızlı bayrağa takılan gözkri ylizii hafifçe giildii ve şu mısraı dudakları ı:rasıııda mırıUan:.lı: «Korkma, sönmez bu ş:ıfaklarJa yiiz;;n al sancak.» Etraf taşları, Akşamları yağız yağız, Uyuyan karargılhın çadırları arasında bir iki nöb:tçi ser: bakışlarla uzakları siizliyor yeni doğacak gliniin hayırlı olmasını temenni e:liyorbr:lı. Bu smıda çadırlardan birinin kapısı aralandı. ko:un:laki banddan çıfvu~ olduğu ;wlaşıbn levent y<ipılı ;•.s:,cr çıktı, çadırların etrafında biraz doia~t:ktan sonra o da diğerleri gibi gözlerini uz,,k!~ra :Jih.;.::r~k güneşin Yangından çıkmış bir çeğil külçe külçe, damar damar ... Eskipazar'ın taşları, Eskipazar'lardan değil, Bizim bağrımızdan çıkar. *** Eskipazar'ın taşları Fakat bir~lcnbire sabahın sessizliğini korkunç bir ıarraka koptu; bir anda çavuşun oııunli toz. ıopn.k kapla:lı, hiçbir şey göremez oldu ... SaJcc;: J[ıh seslerini, hayk ırmahm: her şeyi gögii titreten bir -"Allah!» diye kiikrcdigi duyui:.lu ... gUcn eli kıpkırmızı 'kanla bulandı. gözleri karadı, dizl~ri üzerine çöktü. Fakat <bu n1c{un1 :i::rb~ylc magluh olmayı kabul etmemiş kalkmak isı..:Ji. rnpamaJı. Bu sırada fırlayan arkadaşları g::iip onu kucukhırın:ı yatırdılar. O htılfı gözleri şa f:ıj;rn k ızıllıgıııJa, s<inki tekrar meıııid;.::ıini g~irccc:kmişccsine, bu kızıllığı gözkriyk delmeğ-: çal;~ıyor:!u. Kuvvcıinin kesildiğini hissc:diyor. kalkmak b1iyor fakat muvaffak olamıyor:lu. Gözleri bir :n gögsiinden akan kıpkızıl kana, oradan kıpkızıl şafağ:ı ve birbiriyle yarışırmışcasıııa kızaran bayrağ:ı t<ıkıldı; bir defa sarsıldı ve öylece kaldı. .. O artık ne arkada:ılarınııı yalvanın sc:>ini. ne de silüh giirliltiilcrini i~iliyordu ... S:ıdccc gökten inerek ona kimsenin işitemediği bir sesle şu mısraı fısılda yan ıııckkleri dinliyordu: •Korkma sönmez bu şa faklarda ylizc:ı al s::,ncab ve bu sesle müsterih olan gözlerinin içi giiliiyordu. Nöbetçi subay yavaşca şehit arkadaşının başını dizleri üzerinden yere koydu ve üzerine kaputunu örterek ça:.l ırına doğru dalgın adımlarla ilerledi, içeri girdi. masanın iizerindeki defterlerden birini alıp Oylum oylum, damar damar, Bu Eskiılazar'm taşları, Kanaiları kursağında, Bekleşen «20m:ıyıs kartal kuşları. *** Eskipazar'm taşları Bir çiçek-bozuğu yiğit; Gi)ziinden Bozkurtlar bakar. Eskipazar'm taşları, Ya Gazidir yahut şehit; Ucu destanlara çıkar. *** Eskipazar'm taşları Akşamları yağız yağız, Sabahları tnnca bakar. Eskipazar taşlarım, Biraz derince yonsamz Ya Mehmet yahut güneş şu satırları yazdı: 1951 "1929 Eğridir doğumlu Osman oglu çavuş Yaşar Türk kalbine s:ıpla:ıan bir havan şarapneli ile şe hit oldu.• damarı doldurmıJ'a Çatal yiirek ister beğim! Eskipazar taşlarının Amt-l(abir'e koştuğu, İşte bu yiizdendir beğim! Değme er yüreği yetmez im taşları giildürmiye. f çıkar. Zeki Ömer DEFNE 5 GALATASARAY---------- Resiın Sanatı Son yıllarda açılan resim sergi !erini gezerken, yaşlılardan çok gençlere tesadüf edişim, beni bu konu üzerinde durmağa sevkediyor. Artık, bir zamanların Galatasaray sergileri'nden farklı; sayıca da, gösterilen resiml::rin yap1lışlarıyle de başka ve çok sergi açılıyor. Bura !ara gclealer. hem çoğaldı, hem hem gençleşti. Neden? Önce. yaşlı nesillerin ilgisi, zevkleri, kendi gençliklerinin n:sim an layışına bağlı kalıyor da ondandır ihtimal, diye dlişc;düm. Ama sonra bu düşiincemi çürütecek başka sebepler çıktı ortaya: Bir ker:!. onhır, gençken de pek öyle sergi gezmcğc gitınezlc)'dİ... Kısacası. yeni yetişen nesiller. plfıstik sanat hare kellerine eskilerinden çok daha ilgi gösteriyor. Sanıyorum okulların resim vermeleri başlıca yıldanberi. ki öğretimine bundan önem sebep. Son yirmi orta dereceli okullarda tamamiylc ıneslcktc:ı yetişme öğret menler. çocuklarla resim sanatı arasın:!a köprli kuruyorlar. yapıla;ı gençliğin Bu alanda yayınlar, radyo ve sinema, gi:izünii dlinya işlerine daha çok açtı. Çocuk, otuz sene ön cesim: göre kendinin cemiyet için:!;; ve Siz ••• yaşar bir yaratık olduğunu çok da ha kesin bir şuurla biliyor. Hattfı, sebebini düşünmeden bile. etrafı öyle şeylerle sarılı olduğu için, çeşitli faaliyet şekilleri onları cemiy~t olaylariyle ilgilenmeğe sevkettiği için. alışıklık halinde bu yetkiyi kazanıyor. Çay toplantılarına. dansetmeğ:, spor seyretmcğc gide gide, bu ç:şit faaliyetlere katılma, hiç değil se herkes için açılan kapıdan gir meğe alışıveriyor. ZAHİ R Bu yeter mi? Bir tablonun karşı s:.na geçip bakmak, onun çarpık, fotoğraf düzenine uymayan çizgilerini; etraftaki renklerden çok defa d:ı h:ı keskin tonlarla birbirinden ayrılan renklerini seyretmek kfıfi mi? Elbette değil. Nihayet, bunlara ba karak, ressamın da bir nevi yarat ma giiciyle çaİıştığı, eserinin, s<::ı.at eserinin onu yaratana mahsus bir göriiş mahsulii bulunduğunu sezs~. ona al;şsa bile, gençlerimizin o ha vaya karışması. sanatı kendi günliik hayatlarının bir ihtiyaç ın;ddesi haline getirmek gerek. Bana sorarsanız, bt:nun ilk yolu. herkesin bir kere eline fırçayı alıp çizmeyi denemesidir. İnsan çizgi çizerken, onun zate~ düzgün olmadı ğını, tabiatta düz çizgi ve haıtfı çizgi bulunmadığını öğrenir. Ömründe Sinema ve tiyatronun. maçların tek çizgi çizmemiş insanın rcs:m sev«görmc alışkanlığı, seyretme iti - diğinc inanmayın. Birşeyi dcn~mey;tdı" doğurduğu muhakkak o!Ju ııin h':zzı olmazsa. o çc:ı:ı eseri sevğuna göre. çoğu yol uğrağı yerler mck da kaabil değildir. Şiir s~veıılcdc bulunan galerilere. sergi salon rin çokluğu, herkesin bir yaşta bu !arına :la giriyorlar. Okuduğu, duysöz sanatını dcncmcğc kalkışmasıdır. duğu şeylerle. ilgileri belli sahalara çiviknmiş yaşlılara nisbetlc çok da- sanının. Böylelikle istidadın payı h:ı çc~itli konularda temasa g~çcn bir ya:ıa, resim sanatı, hcrkcsi:ı orgençler. böylece. resim sergilerinin tak dili haline gelir ve o dilden anen :levamlı ziyaretçileri olmuşlar - l:ımak, onunla duygul::rıııı paylaş - GUVEMLİ ıııak kolayla~:r. dır. SAYILI GÜNLER Sokaklar sokak olduğunu bence Ua:vramlarda bilir ancak. Ben yalnız o giinlcrde severim sokakları; Bir Ay- Y ıldız'h selin, ummanlar misali, Ebediyetlere taştığı giinlerdc ... G J\ R p Serin hasmr,:tı etrafa; riizgfır esiyordu. Ta derinden inliyordu ufuk; Yiiriiyordıı donuk ayaklar, donuk eller, yiiz • lcr donuk; *** Issız O giinlerde hatırlarım Tek oldu~unu cihanda. Yalnız o sayılı giinlerde benim, -Ufuklar dolusu gurur içindeBayrak bayrak olur diişiincclerim ... sokaklarda aç kediler geziyordu. Garip bir boşluk nefesleri kesiyordu; Hem yağmur, hem kar, hem sel. .. delik cep içinde iki donuk Sonsuz sokaklarda, başıboş kimseler gezi yordu. 'fecit 5evifA-~ 6 GALATASARAY----------Söylediği yalana inanmağa uğraştı. geldi. Anıma da parlak gözleri vardı. Ya saçları, sapsarı saçları?: Uçuşa çıkmadan evvel öpüşmüşlerdi de .. «Evlenelim artık» demişti kız. Daha kolejdeydi ama, nasılsa hava yollarının birine Sevdiği aklına kapılanacaktı. ~Javilik Bir döneyim, kolları evlenelim diyeceğim» dedi. Annesi bir düştiiğiinü duysa, bir de kar şısında nişanlısiyle görse kızmazdı herhalde. Derinlik - İkinci günün de ortasındaydı. Güneş tam tepede. Uçak dar bir açıyla suya saplandı. Deniz, dakikalarca fokurdadı durdu. Nihayet daire.ler genişledi genişledi.. Merkez; meydana getiren hava kabarcıkları da yok ol. du ... Neden sonra aynı yere bir gölge düştü. O da yaklaştı; yaklaştı, suya kapandı ... Pilot tek başınaydı. Arkadaşı kend:sini atmağa vakit bile bulamamıştı herhalde. Kim bilir, belki de kayışı çözememişti. Issız maviJi.klerin sonu kızardı. tunçlaştı, morardı, lacivertleşti. Şimdi «Evleneceğim. mın arasına alıp, Sonra simsi - yahtı ortalık ... Bir uçak sesi duydu. Tam üstünde, yeşil, bir yolcu uçağı. Aynı rotada uçuyordu. Bağırmak istedi. Çırpınmak, suyun üstünde sıçramak geldi aklına, ama faydasızlığını biliyordu. Simsiyahtı ortalık ... - «Clipper, dedi sadece)) kırmızı, ışıklariyle Gün yavaş yavaş ışıldadı. Sonra pırıltılı bir sarılıkla deniz, masmavi de bir gök mey dana çıktı. Boynundaki lfıstikle ancak kafasını suyun üstünde tutabilmişti. Her tarafı su idi. Buz biydi su da. Paraşüt de çok ıslanmış, yavaş yavaş yok olmuştu. Yukardan görülmesine imkan yoktu. Ufacık bir nokta. - «Belki, dedi kendi kendine, belkj helikopterle aramağa çıkarlar. O zaman bulurlar. Yakın uçarlar çünkü ... » ı· ORİJİNAL CEVAP Tarih hocası Faruk Kurluluk ufak sınıfhırdan: birinde şu suali sormuş: - • Kaç türlü takvim vardır?> l! Aldığı en orjinal cevap ta: Üç türlü efendim: duvar tak"·imi, masa ,takvimi ve cep takvimi...» olmuş._~ 7 GALATASARAY----------- Her sene olduğu gibi Okul öğrenci kurulseçimleri nin yapılması bu ders yılı başlangıcında Mü dür Yardımcısı Selami Akal'ın idaresi altında larının teşkilfıtlandırılması, Başkan tamamlanmıştır. Okul içinde halen teşltilfıtını tamamlaya rak faaliyet~ geçmiş olan başlıca öğrenci kol lan, bu kolların başkan ve azaları aşağıdaki şekilde tertiplenmiştir; NEŞRİYAT KOLU : Rehber öğretmen ile münasebetler tesis edecek konfe rans salonunda Tiyıfüo mevzuunda tartış malar yapılacaktır. KÜLTÜR - EDEBİYAT KOLU : Reh ber öğretmen: Z. Ömer Defne Başkan : Akagiin Tahıl. Atatürk'ün ölümünün 16 ncı yıldönümü münasebetiyle bir Şiir Yarışması tertip edil miş, birinciliği Aykut Akıncılar ve Doğan Ab:ılıoğlu kazanmışlardır. lO R. Necdet Evrimer. Başkan : Basri Karagöz. Tahrir Heyeti: Vural Giinal, Kolları Kasım akşamı Biilent salonunda Behçet Kemal Çağlar, Zeki Ömer Defne ko ve Büyük Ata'ya ait hatıralardan Ağralı, Yalçın İkizalp. nuşmuşlar Sekreterler : Dinçer Güner, Yavuz Zey tinoğlu. Muhasip : Doğan Abahoğlu İlk haftadan itibaren faliyete geçen Neş riyat Kolu, elden geldiği kadar titiz bir çalış ma neticesinde Galatasaray Mecmuasının elinizdeki sayısını hazırlamıştır. TEMSİL KOLU : Rehber öğretmen A. Kutsi Tecer Başkan :Mesut Cımayakın Edebi Heyet : A. Kutsi Tecer, Yılımız GiirsoJ, Erol Giinaydın,. Altan PoJraz. İ. Tiirker. Dekoratör : Duygu Sağıroğlu Temsil Kolu yaptığı toplantılarda daki kararları almıştır: Ders yılı içindekiler hariç. her hafta rencilere temsiller verilecek, bunlar ayda iki defa lise. iki defa da orta kısım öğrencileri tarafından verilecektir. Temsil Kolu okul içinde bir Tiyatro Kuliibü kuracak. bu ku liib üyelerine diksiyon ve Umumi Tiyatro bilgisi dersleri verilecektir. Tiyatro Kolu ayrıca İstanbuldaki diğer okulların Tiyatro bahsetmiş, şiirler 8 Konferans Ruşen Eşref Ünaydın, Orhan Şaik Gökyay, okumuşlardır. Toplantıya Yarışmada kazananların okudukları son şiirlerle verilmiştir. MÜZİK KOLU . Rehber öğretmen Server Biirge, Selfimi Akal. Başkan : Giinay Çilingiroğlu Her yıl olduğu gibi bu sene ele Müzik Kolu faaliyetlerini tespit etmiştir. Arkadaşlar muhtelif konserler vermek, öğrencilere memleketin tanınmış solistlerini dinletebilmek üzere çalışmalarına başlamışlardır. FOTO KOLU : Rehber öğretmen : Şiik rii Üzaltaıı Başkan : Muammer Veldct. kolu arzu eden öğrencilere A matör Fotoğrafçılık bilgisi verebilmek üzere kurslar açmıştır. Birinci clönenı tatilinde ' bir fotoğraf sergisi açmak üzere şinıdiclen hazırlık lara başlanmıştır. KOOPERATİF KOLU : Rehber öğret men : M. Mossc Başkan Mehmet Akalın ve arkadaşlarının Fotoğraf GALATASARAY sım' dan 1 Resimler Fotoğraflar Muammer VELDET bliylik ediplerini ve ço~kuıı ak-;:ımı konferans salcı- Kurtultı) O'mı hiiilin ccplı,;lc Kemal Çağlar. ve Zc:ki Ömer Defne de ~iir- tarafı:rn Orhan Bclıçcı tekrar yaş:ıttılu. O akşam O'na bir kere <lalıa inandık. bir kcr.: iman ettik. Galatasaray gençliği çizdiği nurlu yolda ilerlemekte ve eserinin en kuvvetli bir mlidafii olarak durmaktadır. 9 GALATASARAY------~---- . Ç{-antezi Güı11e Muavin Bey, Giden Gün hızlı hızlı yatakhanenin, koridora vuruyordu. Kılkuyruk yatağında bir sağa bir sola döndii. •Aşağıya inmcğe on dakika kalmıştır: kalkayım artık» dedi kendi kendine. Do • lapta iki gömlek vardı. Biri kirli. biri de cumartesi için. Fazla düşünmedi. Kılkuyruk. Hayatta insan pratik olmalı, fikri başlıca anladiğı ve tatbik ettigi şeydi. Pijamanın iistiine soluk renkli bir kazak giydi: ikinci zil çalarken o, merdivenleri iniyordu ... bakaıı penceresine S:ıbah güneşi. sınıfın sağ kö~.;:sini ısıtıyordu. Kılkuyruk gerindi. esnedi, giivercinlerin aşağıda boş bahçede oynaştıkhırını hayranlıkla seyıctti. Sonra. S o f r a d a ekmek bayattı. Kılkuyruk çıkıştı. •Ya .. bir giin olsun taze. yumuş:ık ekmek getirin hiç olmazsa, ne biçim adanıÇavuşa hırsınız be .. • dedi. •Önlindeki biber dolmasına bol tuz ekti, bardak bardak su içti. Kendisinde seyrek farkedilen babay2ni bir tavır takınarak yanındaki M:ıraş'lı esmer oğlana: Hey Arap. diye seslendi. Bir su daha içelim. İki su bir ekmeğin yerini tutar ... ~ •Ü ince, uzun oğlanla kavga etmek yanında habirc birşeyler ezbcrliyen Mouıon Meh ı~iye diişiindii Kılkuyruk. Ama oğlan elinde yeni alınct'e döndii: rnış olduğu boyasından belli Champion marka topl:ı Bana bak Moutoıı, dedi. O kıza bir daha gelmiş. onların bulunduğu yerde: Bu tcncfriis bu raslarmıyım dersin'? Ama bu sefer öyle kaba dav rada biz oynıyacağız• diye tutturmuştu. Berek~t araranmam. Yanına yaklaşır. ·-------------~---------ı !arına lv1oustiquc girm:~tı. Kalimcra E!cni. derim. koluna girerim bir muhallebiciye gideriz. El~ni bana hicret ettikleri a:Jadan. orada bıraktıg'ı kadc- Soııra şinden, oranın genç kızla bahseder. Ha, Mmı ton. olur mu der5İıı ha'!. Kuzu bakışlı Mehmet Kıl kuyrtık'tı eskiden tanır.lı. Başını kitaptan kal:lırma • dan: rından Yoksa çocuğu adamakıllı ısha .. Çlinkü babasına küfretmişti. Haibuki Kılkuyruk babasıııı nımazJı. O çok kiiçi'ıkkcn genç bir hava teğmeni olfrn babası bir uçak kazasınJ:ı ]atacaktı Uzakta bir el Kurt kurmuş bir su B aı;m d a pusu Gidiyor - kıızıı. Uzakta bir el, yanara!-. .\hın el !\ u tsi Teı·ı:r oğla:ı ölmliş ... Öğlı;den sonraki dersler de yemek lisıl'ıııe çckilnıi yordu doğrusu. Kılkuyruk Nilıay:t ııçurstına bu yordu iistelik. «Am:: buraJa di. içinden. buz oldu lıattfı. açlıktan; 10 biraz daha sabretti. yordu. i\födiir muavini. en gramlık GALATASARAY---------p~ynir parçasını agzına atıp, bir lülızada yuttuktan sonra, adamlardan birine döniip: - « Beyefendi bu peynir biraz yagsız,, dcJi. Sonra •sizde bakın bir kere> diye söyh:ncrek cgildi; bir yiiz graınl ık parça daha aldı. Bunu yutması biraz uz.ıın siirnıiiş olacakki neden sonra ~llidiir Muavini: «N~ysc bir şeyler düşlinürliz» dedi. Kılkuvnık bir iki yuıkun:!u. Aç acına arka bahçeye, çiçckİcri:ı arasına yliriidli. Akşamın koyu al rengi, sınıfın karşısına diişe:ı apartnmnlarda donuk bir şekilde aksdcrdi. Sarı boyalı apartmanın iist katında Kılkuyı:uk'un btiylik bir kuvvetle Ermeni oldugunu zanncnigi, siyah clbis::H bir kadın. b:ılkona çıkar, bir mfülJcı orada etrafı seyre:krJi. Kıl:-.:uyruk sırasını arkada kaloriferin demirleri:ıc dayayıp, kadını beklcmcğe başladı. Orta lık yav.ış yavaş karardı. Karşı apartmanhırın al rengi sliratlc solmaga başladı. Perdeler çekildi. Bir iki kuş kesik kesik Öltii. Sarı boyalı apartmanın iist balkonuna kimse çıkmadı. Fakat Kılkuynık\ııı gözleri dalmıştı. Bir yeri deliyor, uzak bir tımıfa gidiyor gibi bakışları keskinleşti. Kılkuyruk, parlak bir yeşille pi!rça parça böllinmliş kırmızı elbiseli bir katlın gö rliyordu. Kulaklarında sinir bozucu bir bar mii:dği çınlıyodu. Kırmızı elbiseli kadın iki erkeğin ara sında, giiliiyor. öııiindcki kadehten sarımtırak bir içki içiyordu. Kılkuynık'un dudakları inceldi, gözleri yaş içindeydi. Bu böyle devam etmez• diye mırıldandı; «buna bir son vermeli.• Son kelimeler acı ve soğuk- tu. Kılkuyruk ürpererek titrek. ağlamaklı bir sesle "bir son vermeli• diye iltıvc elli. Akşam yemeğinden biraz evvel, sınıfa son ıüin Jcrdc KılkuyrulCun da nazarı dikkatini çek::cı:k ıı~·z da pı:k şık giyi:ııhcğc b:ışlıyan bir ıııiidiir nıuavını girdi. Dlin akşam ı:tiid hocasının sandalyasına rap tiye koyanların ve bu işe ön ayak olanların ifadeleri alınacaktı. En son Kılkuynık'tın numarası okundu. Demek kcndin:lcn de şliphclc:ıilnıişti. Öniindeki cntctı:'li kiigıda bir şeyler yazarken: Gör.ilin mli ~louton. hiç hiçine- al başıııa bir b:la daha> diye söylendi. öteki: Ben sana dah:ı evvel söylemiştim birader; dedi; hiç adamın alı:n:ı koca Yugoslav raptiyesi konur mu?• Yatma zili Kılkuynık'a biraz geç çalmış gibi g~ldi. Yarın oynanacak futbol maçınııı miinakaşası nı kavga c:Icrcesinc yapanların arasından sıyrılarak koyuldu. Kapının yaııında ters çevrilmiş ve yanına biraz su döklilnıliş çöp kutusuna gözleri takıldı. İçinde akşam akşam şeytanlar ayaklanmıştı. Lline geçirdiği bir tebeşirle gitti; çöp kutusunun üs tiinc «Hayvanları Koruyun,, yazdı ve varnna bir de resim yaptı. Merdivenleri çıkarken ö~lindcn hızlı hızlı geçmcgc çalışan Bliciir Ahmct'e çelme takmaga yeltendi. Yatağına gelip kendini çuval gibi pikenin iistünc attı. Bir an öyle durdu, neden soma kendine gelmiş olacak ki: ylirlimeğc Vay canına, dedi; koca bir glin giime gitti, yahu.> ÖZLEYİŞ En tatlı hatıraları Genç yıllarımın; Kimi hatıralar kırmızı-sarı Bahçede; Bembeyaz durur kimileri Kara tahtada; Kimileri kifa!> - defter dolusu; Kimi var titretir heyecandan; Kimi koridor kokar ... Galatasaray'da kaldı bütün, - Yadı bir ömre değer En güzel hatıralar ... BASRİ KARAGÖZ Fonctionnaire D'Etat ı 1 c fi DlişündUk ta7ındık ve sizlere hO) üç defa tıkırdattıktan sonra tekrar birkaç dakika geçirtecek bir röpor- g~Ui. Biz de o ana kadar hesabımıtaj hazırlamayı kararlaştırdık.. Fa- zı y;ıpıııı~tık Damdan dü~cr gi:li: kaı. kiminle. nasıl bir röportaj yapa37,5 saat uiyc cevap vc:r cagııııızı bil.: bilmiyorduk. Orijinal :rn.... bi şeyler bulmak gerekiyordu. O. hiç oralı olmadı. Belli ki 9-A Yınc uzun uzun J[işiindlik. ve şu ögrcııcilcrinc k ıwıışt ı: Bakın çocukla. dedi. kızınca karara vardık; hepinizin pek iyi ta ıııd ıgııı ız idarecilerimize, onları en topl:nı kızarım. parckcn:lcci dcği · kuvvetli (!J ıaraflanııJa:ı yakalıyaı; liın ben. Sonra. tahammiidiin faz. birkaç sual soracaktık: işle sualler: l:"ı hiç dc iyi d.:gil hani! diye ilfı· etti. Sustu. /\lı ... dedi, bir de ~u 1ı Her insanııı muhakkak ki iiç kusuru olurınu~. Sizinkiler nelerdir'! ;;;mr:bn kendimi uzak bırak ı~ıııı. 2) Uyuy;ıııı;ıdığınız zaınaıı ıı·: yaparsıııız'! >ı Hatırlıyabildiğiniz ve sizce bir rııalısunı olınıyıın t<ı· lcb~lik ve öğrc:tıııeıılik ı:ıkaplarıııız var mıJır? 4) Nasıl bir iigr~ııciydiııiz'! 5) Bo1 vakitlı:riııizi ııcrd~r:lı: ve sııı:la :ıvlam:,ya İlk ccv:ıplarırnızı çal ı~ırını. zahmet - s;J geçirirsi,niz? Ve iştı: cevapları: Rıdvan :)eıısoy. l ı : /\nıan c:vHııl:ırıııı S:ılilı ddi. hir bal.ayını.» Gitti. tele fona cevap vcrJi. Sonra ha~ladı latnıağa : Gi!ııde l 50 defa telefonla ıck dihiiıı;;yinı ııu~uyonıııı; da ııc •prkcıı ııı:ıyı '.ıııd;ın , dakikad:ııı h:ıfta c ..h::'!. ddi. Hcs:ıplaııııy:ı ç:ıiı- ]:ıJık. ı lıatıfı :\leklup yazar. okula ç:ılı)ırım ... Çapra~ık i\grı:ııci bir sual. iken k~ndisiyh: Reis» dc:r • bu k;ınu~ Hm:alıkta eiddiycl ve ığınıız birinci devre o:la- ddilcr. çıktı 9·/\ camını lwı:aıııız o da olayı Bir Kiifıc d:ı giiıı :\lı ıııcı sayılrııazdını. üstelik. lıiç bos vaktim yok. Yok ama ara B:ıj!;ıBu 12 glirıknk: {! U. E {! OM O 2) Yataktan kalkmam. Tavana ses diyorlar. Bir de hani çok kor - 3J Şlnı:liy~ kadur banJ yalnız vad?, Galau,saray':Ja J[ıkap taktılar Beybakarak bine kadar sayarım! Uyuya- kunç bir Amerikan artisti mazsam yan değiştirir tekrar s:ıy • kimdi o'? .. Sustuk. (Aklımız:ı Bo - baba diyorlar. mağa başlarım. ris Karloff'lar. Lon Ch:ıııcy'lcr gel4J Uslu s:ıkia ve sınıfı daima i . kiııci'iklc bitiren bir ögreneiy~linı. 31 Talebelikle Baba derler - di. Hemen Jiger su:ıh: geçtik.) 4ı Temb.:l ~kğilJirn. Lıb: yara 5) Açık havada uyunım: kahveye mazdım. Epeyce de ccz~.m vı;r:l:. gitmem. çaya giderim~ <Bu s~fcr ~!t..: «bizden mi)" di;, tili~iiıı:!il:.:. Salih Beyin kuhd..Jarı 5) n EvinıJc Lıınilh::» Tc~:kkiir Jcyi·:iyl::ı ve (ken.li topla:ıtılarJa. c:lcr~k g.:liycLhı. ayrıUık. l)iğ;rl~rini öbilr Fakat ııc öhlir akbu ... B:ıy A:lil Zeren'! an bıraktık. ~ammı~ ak~;rnı sonr;ı k~I oJ::sııı.iayıııı~. Ji. değişiyor. lıc:;u:ııa her gliıı lükabını Bunlar içinde ıııcscl~ı en gidenleri ve ı\fotGr oL!u. la oLiuğmu ıal~bcyi (Bu arada sergiye iizcrc g~tirilcn lıbını kcııdiııiııkiylc ruııaılar için sı - bulrmıyonıııı. en hiiyiik kusurum bilir neler Kc:li derlerdi. ndcnsc Ram - Buııuıı kaniirn. ralanı:ıyı doğru riıcmdir. diın. rum. 3) kusurlarımın Ata':ıııı çok konma~, elinin ka - ölçtll.. ve kim- dii-)füıJii. .. ) h:nliğimi kaplar, ınuztarip olurum. (Sonu 23 ııcii sayfada) 13 G A L A T A S A R A Y ---'---------- 1 s r y b rl • rı Bu ders yıiı ba~langıcıııda okula döncn arkadaş lar g..:.;:::n sene tekrar bulu~mak lizcrc ayrıldıkları kıymetli hoc:ıların:laıı bazılarını kar~ılarııı:fa bulama· dılar. Fakat onların y.:rkriııi yenileri alınış bulu:rn • yor. Gidenler kalplcrinıiz:kki yerlerini daima nıuha • ed::ckler;!ir; öyle zannediyoruz ki Galatasaray camiası da onl"rın gönlillerinde unutulmaz tatlı Jıa tırnlar bıraknıışıır. Muhı~lif sebeplerle okuldan ayrı lan Tlirk ve yabancı hocalarımız şunlardır: Tr.rih öğretml!ni Halit Sarıkaya, Ticaret Bilgisi ve Yurt Bilgisi öğrctııı~ni Faik Ş..:vkct Rumclli. Edebiyat öğ · r..:tmc:ıi Esat l\lalımut Karakurt. Bioloji öğretmeni Karabet Klirçiy_aıı Giircan, Fransızca öğrctnmni M. Wcyer, l\lateıııatik öğretmeni M. Rob~n Philippc. Fransızca öğretmeni M. Rene Gucrinon. Almanca ve Ticaret öğretııı:::ni İzzet Zeki Baras'111 emeklilik emri gclıııiş·ir. Muhterem hocamız da pek yakında okulumuzdaki vazisinı.lcn ayrılacaktır. f:ın Gelen öğretmenler ise şunlardır: Tarih öğretme ni Fanık Kurtulu~, Fizik, Matematik öğrctmc.ni Bayan Hilfıl Pamir. Mr. Elliot'uıı yerine İngilizce hocalığına Bay Cevat Geray, Fransızca hocası M. Paul Jal. Matematik hocası M. Jacques Ballerct, Bioloji hocası M. Sinoir, Fizik hocası M. Daux. Yeni gelen Tiirk ve yabancı hocalarımıza ıııec • geldiniz derken bundan böyle Galata saray'da devanı edecekleri vazifelerinde kcndilcrin,2 başarılar diler. muanıız hoş ctfüliiıı ortasında, UÜLBÜLLJ;'.R Aşağıda koridorda, çiçek bahçesine bakan sınıf birindeydik. Yemekten sonr:ıki ctüdlerdc pek· o kadar çalışan ras!mıııııızdı; fakat Liilfııll:ılı arkadaşımız, derse kalkacağını riiyıısındıı mı gi)rmiiştii ne· dir, kendini tmıı:ııııcıı ii:ıündeki fizik kitalmıa ver • ıııiş!i. Sınıf pek sessiz sayıhııazdı, sıralarda grup halinde hasbıhal edenler vardı :ını:ı, o bunlardan hiç ıııiitecssir olmuş giirünıııiiyordu. Bu arııda, açık pcıı· celcrden gelen çiçek bahçesinde füen kurbağ:ılıırm monoton sesleri de bu güriiltiiyc kı:rışıp gidiyordu .. İnsan bir şeyi zorla lımıarınıya kalktığı anda, ondan kurtulmak için de binbir sebep icad eder. Nitekim sııııftaki giiriiltiiyii bir yana bırakan Liitfullııh, l:ırdan < 14 b o incecik sesiyle, gayet ciddi şiiy b:ığırııııştı: - "Bahçedeki şu biilbiillcr de hiç sıısınıyacak • l:ır lımıi! ... » MUSİCİEN Sınıfta, her zaman yapılan miiıı:ıkaşalardıııı bi • rinde, istikbal ve ona ait parlak diişiiııcclcr konuşu luyordu... Konıışaıılıırd:ın kimi doktor, kimi mii • lıcııtlis, mimar, lıaricyeci, v.s. oluyor ve hepsi de gelecekte biiyiik adam olacaklarııı:ı inanmış bir ta • nr takmıyordu. O zaıııaıııı kadar sessiz sessiz bir kiişedc duraiı Ertuğrul birden atılarak : - •Ben de, dedi. jc scrai un nıusicicıı mı dia • metre dıı ınondc! ... ~ GALATASARAY Diı>lomasız Galatasaraylılar : 3 EH LiVAN 22 Senedir Gala· sarayda ya~ayan Hasan Çavuş bu gUn 55 yaşındadır Dinçer Güner Onu hepimiz Pehlivan Çavuş diye tanı rız, asıl isminin ne olduğunu hemen kimse bilnıez, ben de bunu bilmeyenler arasında idim, bu röportaj vesilesiyle Pehlivan'ın adının Ha san, soy adının da Demirci olduğunu öğrendik. Hasan çavuş, 1315 yılında yani tam 55 sene evvel Boyabat'ın Erkeç köyünde dünyaya gelmiş. Galatasaray'a gelişi de 1932 - 33 se nelerine rastlıyor. İstanbula ilk geldiğinde o zamanlar Behçet Bey'in odacılığını yapan H<~ lit Ağa vasıtasıyla Mekteb-i Sultaniye mey dancı olmuş. 22 yıldır bu mektepte binlerce çocuğa emek verm!ş, onların dertlerini dinle m'.ş, işlerini görmeye devam etmiş. Ben, mektebe geldiğim gUnden beri onu Granc!-Cour'un. meydancısı olarak tanının, meğer onun bu işi çok daha eski imiş, ta uel eliği gUnden beri oraya bakarmış. - - Pehlivana, mektepte çalıştığı miidelet zarfında kaç miidlir gördUğlinii sorduğum zaman: Vallahi beyefendi, rahmetli Beh:;et Fethi İst'endiyaroğlu'nun ilk ve Uç sene evvelki miicliirliiklerini, Besim bcy'i, bir de şimdiki Miidiir Macit bey'i tanırım ... Dedi. Hasan herkes Pehlivan der ama ki hakikaten beri alması rica bulunurlar, ona eskiden ele böyle şeyler olur muydu? Diye sordum ... Tabii bey, evvelden beri böyle şeyler adettir ... Diye cevap verdi. Hatta Müdür bey'in de böyle arzuları olurmuş ... Galatasaraylılık onun için büyük bir haz kaynağı olmuş; köye gittiğim zamanlarda o~ad:ıki ahbaplarıma, ben Galaıasaray'dan mezunum dermiş. Pehlivan, rahmetli Atati.irk\in Galatasa nıy'ı ziyaretini de hatırlıyor: - Atatiirk'ii evvelden luş Savaşında, tanırdım, Kurtu İnönifnün ele ve Mudanya'da savaştım, Rahmetliyi bir giin Mudanya'da müştiim, o giinii de bir tiirlii unutamam ... Hasan çavuş\ın mektepte en iyi, en sa mimi arkadaşı rahmetli Kalleş Abdülkadir i ıniş; (Sonu 24 iiııcii sayfoda) bu ela da Taksim stadında Muslih Hoca bana bu ara sıra Pehlivan öte 15 GALATA SAR A Y - - - - - - - - - - - Okulda spor faaliyetleri ilk günlerden itibaren hissedilir şekilde kendisini göstermeğe başlamıştır. Sınıflar ve okullar arası müsaba kalar yapılmaktadır. Mecmua makineye veri leceği ana kadar yapılmış olan müsabakaların neticeleri ve kaptanların isimleri aşağıda belirtilmiştir. Başkaptan :Öğretmen Nizaınettin Ergun Başkaptan Yardımcısı : Yönetmen Ab • diilkadir Giinyaz Okullar arası müsabakalar meyanında iki voleybol iki basketbol maçı yapılmış. Erdoğan Teziç (Kap), Argun Özpay, Oral Yılımız, Al tan Kemahlı, Güngör Demirtaş, Budak Çal. Erten Pamir' elen miiteşekkil Galatasaray voleybol takımı 15 ekim günü Dariişşafaka'yı 15 - 14, 15 - 1O skoru ile iki sette 8 Kasıımla ela Robert College'i 15 - 10, 12 - 15, 15 12 olıııak iizcre liç sette nıaglup etmiştir. Basket hol maçını ise Oral, TugnıL Uslu, Özclemir, Yehap, Tarcan, Ber- ker şeklindeki t:ıkımımız karşı oynamış bu nılisabaka 47 - 25 lehimize neti ile yapı lan ise 41-31 celcnııı'.ştir. Sainı kazanr:ııya ımıvaffak: olmuştur. Sekreter : Yalçın Erlum Muhasip : Deniz Ulutan Yurt Bakıcısı : Doğan Abalıoğlu Atletizm Kap. : Ünal Somuncııoğhı Basketbol Kap. : Oral Sinkil Cinmastik Kap. : Taylan Altan Kadıoğhı Futbol Kap. : Necmi Silahtar Güreş Kap. : Aydın Bingöl Voleybol Kap. : Erdoğan Teziç Tenis kap : Özdemir E~insav. 16 Devamı 22 de - GALATASARAY----------- Vers Les Anges ! 1 :Jadis, j'avais un village ,Et une belle fille a fovres roses; 'Et j'avais au coeur quelque chose *** 1. !Inexprirnable a cet age ... '.J'ai gagne un jour la mer, Les vagucs bleues et ameres. 1 1Ebloui, par cette bcautc, J'avais une inımense gaitc. 1 *** ,l\ılais aujourd'hui, ctrange,. Pour me parler des larmes pures, 1 Pourquoi venu cet ange? Qui me parle avec murmure ... Je vous jure!!! 1 *** 1 M. Larroumets'ye Comme les ctoiles luisantes, j Tu renais dans ma nuit. 1 dair O, belle de notre terre ardeııte. Que tcrai-je'? Le temps fuit. l\1. L:ırrounıcıs bir zamanlar rcsime çok mcrak1ıytl ı. her hafta bir kaç kutu renkli kalem bitirirdi. .. *** Ah! cıue je deviennc Ulysse; Sur la mer calme et lisse, Que je reste seul, <ıue je nagc Vcrs Ies anges de mon villagc ... Okulun kıymetli felsefe s~l;·ım. Onu rüyasına D~gustatioa'da dalmış. masa başında tabakaların bir vaziyette bir çok görenleriniz tiry:ıkisiJir Anlamamış!.. zamanda. gı.:çı.:n kendisine mahsus p:ırdunırJu. Baktık bu sene o has· isıdi rııi ccbimkn çık:ırJığı körletiyor. Plıilip Morris'lcr. Sir Exprcss·ıer hepsi kaybolmuş. Hani koridorlarJan Ralciglı'lcr. ı:mı kiıııbilir lı::ngi •acccııt»la okuduğu ıı'ai ricıı coıııpris, İstikltıl rip Moi atıverdi. mıssi jc aJ ~ D.:yip. dedi. le ıı'ai caddesinin bir ucun.hıki n:yo:rnııdaki için M. Öbiirii de hemen: - aynı gider. k ırtasiyc .fol Jc de g~ç.:rkcıı Gı:uloi. M. .fol Altııı'a (naııı-ı diğer Alcko) iz:ıh edilecek zor bir cümleyi okııımısıııı siiylcdi. Fakat AlLn biri olan olmuştur ... n~l::r Aleko da hocalarından l\1. Larrouıııeıs hakikaten filozof bir adamdır ves- colorcc« . kolı uğun un alı ı na sık ıştırd ıgı paketler- dışarı çıkarJı ... l\lulıtcrcm hocamız. o zaman İngiliz, Amcrikun Colorc» diye isim takmıştı rien compris, diye kesti da ... 17 GALATA S A R A Y - - - - - - - - - - Kemalettin Kamu ve Hayatın esere kuvvetle tesir edebileceği ni genç yaşta kaybettiğimiz Kemalettin Kamu'da görmek mümkündür sanıyorum. O, daha on üç yaşında I. Dünya Savaşı'nda işgal e::!ilen Erzu~um'dan, memleketinden, yuvasından olmuş, düşman önünde kaçarken şöyle inli,:or::!u : Alla.J.ım, ne bunaltıcı, ne boğucu bir gece, Gfülerimiz bulutlandı arabaya binince. Karanlıkta kaçıyoruz, çoğalıyor korkumuz, Umulmadık bir felaket geçiriyor ordumuz. Sonra İzmir'in çok sevdiği İzmir'in iş gali üzerine annesine dert yanıyordu : O bağlar nerede, bahçeler nerde? Her akşam güneşin ba'tığı yerde Gözlerim İzmir'i arıyor anne. Yurdun h·erhangibir parçasmın düşman çizmeleri altında inlemesi ondaki GURBET acısını deşiyor ve yalnız ana vatanı değil, Türk bayrağını yakıştırdığı eski ata toprakları için de inliyor, üzülüyordu : derken, yabancı gibi yakınından Rodos'un. hep;nıizin, içimizi yakan, gözlerimizi bir üzüntüyü, bir acıyı can evinde hissediyordu. Yalnız Rodos için rni? hayır.. Bakın Tuna 'nın dalgalarından neler duyuyor : bulandıran Dağlar ağaç dolu, ovalar yeşil, Bu yolda konuşmak istemiyor dil, Yeiesi kabarmış atlarla değil, Kfüii bir trenle geçtim Tuna'dan. Kenciini gurbet acısına kaptırmış olan şairin çocukluk ve ilk gençlik yılları, sanatının istikametini tayinde mühim rol oynamıştır. Kemalettin Kamu'nun içli, duyuran bir vatan şairi olduğu şüphesiz. Fakat kendisini yetiş tiren başlıca amil de içine düştüğü GURBET 18 ıstırapları değil midir? Dirseğimi dayayacak bir pencerem yok Elveda, ey harab baba evi, elveda. diyerek artık, ayrıldığı Erzurum'dan bir gurbet yolculuğuna çıkışı, gurbet gecelerinin bu genç ruh üzerindeki tesirleri şu dörtlükte nasıl özlü olarak ifade edilmiş : Ne aşkım, ne emelim, Soluk bir karanfilim. Ben gurbette değilim, Gurbet benim içimde. Evet, GURBET O'na, O GURBET'e o kadar alışmışlardı ki ... Bir çetin bilmece sorsam Paşadan, Söylemem memleket bağışlamadan, Mutfaka İzmir'i isterim anne. (Sonu 22'dc) F AL Hatırl:ırıııısm canını'? İçimize çevirip nemli gözlerimizi Geçtik Gıırbet Acısı Küçüktük ... Uir çingene Gözleri :ıtcs saçan bir El falıma bakmıştı. Ve Durgun, ağır, Ruha işleyen bir sesle: «Yazık» demişti, k:ıtlm •y:ızık, Sncmiycccksin yavrum Y:ın:ırım sana.> Halırlarnıısııı canım? Gençtik ... Bilinmez bir aleve Hiç bilmeden :ıknııştık. Ve İkimiz ber:ıbcrce Çingeninin falım Ateşleyip yakmıştık. Vur:ıl GÜNAL GALATASARAY Kültür ve Edeb:yat kolunun 10 İZCİLİK lemiş oBuğu yarışmada Kasım kazanan için terlipşiirler Atam'a Üç yaşındayım bin dokuz yüz otuz sekizde, Denizden uzak Dünyadan ırak. •Babamız öl~ü· dediler birden Ellerinde mendil, ağlarken. O:ı y<\şındaydım do:;uz b:n dokuz yüz elli üçte. Evden unk Okulumuz izcileri, her yıl olduğu gibi, bu yıl da izcilik alanında önderliği muhafaza etmektedir. izcilerimizin yaz tatilindeki çalışmaları zaman zaman ferdi olmakla beraber dikkate değer bir manzara arzetmektedir. ilk olarak 4 temmuzda K~ırat:ış'ta açılan Oymak Başı kursuna okulumuz izci liderlerinden Özcan Yuvalı, Dinç Ayhan ve izcilerimizden Nuray Erçire, Erkut Onart iştirak etmişlerin ve muvaffakiyetle bitirmişlerdir. Yine Pendik'te İlk İzci kurulunun açtığı kalabaiık dört devrelik kampa izcilerimiz katılmışbrciır. Bundan Oku!Jan :rak. dedik h 2p bir:!en S:ııi v~t rn toprağına gömerken. Doğan ABALIOGLU Ato'ya hatıralarımı Çocukluk kaplayan. arasın:lan. Sisler Bir gec2 Anncnık babamın ağlıyarak başka yurd gezilerine Bülent Ağralı, ve İç Anadolu'da bisikletle günlük seyahatte 2980 Km. kadaşlarımızdan çıkan ar Akdeniz elli Erkut O Eclregitmiş, Bukursunu ile Balıkesir. itibaren de derhal sa- Ben ek hiçbir duyguya kapılıııa:!an, Aglaıııı~tını. .)inı:li dü~üniiyonım da bu Uzli:1tii niye. seninle. Kaib::nİL inkılfıplarınli:, c:c:vriınleriıılc. Doluyk~n. Doğnı mu s:ırıa ölıııii5 D:i~liııiiyonıııı S;n ölnıdin s~n ölmc::lin. demek da. diyorum: lon başlanmıştır. Bu arada bir ay müddetle devam eden Oba Başı kursundan yirmi üç izcimiz ile !oma Daha sonra Çamlıca, birer tatbikat gezisi da sekiz kişilik bir hafta sonu muştur. eve geldiklerini, Hatırhdım. ve Kil Beykoz'da kampı kurul - Aykut AKINCILAR İzcilerimiz gerek İstanbul'un kurtuluş giinü ve gerek Cumhuriyet bayramında kıyafetleri yürüyüşleriyle ve muntazam Galatasaray'lıların tertemiz bütün sevgisini kazanmışlardır. 19 GALATASARAY---------- MENDİLLERiNİZi ÇORAPL~RINIZI YIKADIGINIZ BEYAZ SABUN ÇAMAŞIR SABUNUDUR • Kremi i PURO cildinizin sabunudur. GfNçtEŞTİR/R Geçen yal mezun o~an ark<Jllill GÜZELLEŞTiRiR daşların Geçen sene di?lom okuluııııızdaıı mezun Dip:onıa tevziiııdeıı rans Salonııııd:ı yapılan parlak bir önce de. geçen derece ahm arka d.ı;larmııza ıırnlıtc!if hediyeler dıığı Uıııış; daha sonra kıyıııelli misafir - förcııle yerilmiştir. Toplantıyı ıııii brinıiz hazırlanan olan ark:;d:ışlarııııızııı 16/X/1954 cumartesi diplomaları güııii diiriimüz Bay M:ıcit Saner buml:ııı sonra Vali Gökay, eski Konfe- açmış; Prof. ıııenzıınlarım ızdan ve değerli edip Ruşen Eşref Üıı:ıydııı ile yine eski mezııııl:ırımızılan ve biiyiik hatip Hamdullah Sııphi T :ııı rıiiver birer konuşma yapmışlardır. 20 sene smıfü: rıııda biifcde ağırlaıı mışlar:Iır. Yukarıdaki da bulıııı:rnları l:ırııııızdaıı fotoğraflar toplantı • arkadaş - ve mezun bazılarım miidiiriimiiz Bay 'Macit Sancr'le beraber giister • mcktedir. fuvalet Sabunları 100 de 100 saftıı. GALATASARAY---------- Süleymaniye ve Sinan Ü i\t1 i T Ercan Güneri Mimar Sinan'ın Siileymaniye camii de nildiği vakit, aklımıza hemen İstanbuldaki muhteşem cami gelı.1esin. Çünkü Üstad Mi mar, Süleymaniye adı altında, biri Rodosta diğeri de Şarn'da olmak üzere iki cami daha inşa etmiştir. Mimar Sinan Süleymaniye camıını inşa ederken bu eserin sağlam olması için, elinden geleni yapmış; temelleı:i attıktan sonra bunların yağmurla, ·karla sulanıp; güneşte pişip zamanın tahribine iyice dayanması için, inşaatı 2 yıl tatil etmişti. Hatta bir çok yerbrinde yine aynı sebepten harcın içine su yerine yumurta akı katmıştır. Şimdi o sahillerden çok uzakta, Elemlerinıle başbaşayım. Seni tahayyül ediyorum. Seni, Yambaşımda Söyle sen misin bütiin ömrüm? Neş'em, Emelim, Hiizniim. Beni zaman zaman külliyesinden bahseden bazı ecnebi yazarlar «Onum> için «bir kubbe ormanı» tfıb'rini kullanırlar. Hakikaten caminin etrafını çevreliyen kulliyenin kubbe sayısı 400 ü geçer. Bu biiyük ınabed, 27 bin kişinin rahatça ibadetine müsait bir durumdadır. Fakat. bayram namazları ve kadir geceleri ibadet için yer bulamıyarak dış avluya yayılan cemaat, bu rakkamı bazen 50 bine kadar çıkarır. Mimar Sinan'ın türbesinin önündeki ufak sebil'den her sene O'nun ö!Lim günü halka sLit dağıtılırdı. Bu uzun zaman devam etmişti. Şimdi de olsa acaba sabahtan akşama kadar beklesek, bize sıra gelir miydi? Pek bilmem ama, o zannın halk böyle şeylere tılışkındı. Nitekim, Ramazan akşamları iftar zamanı Yenicanıi'de bulunan cemaata nefis bal şerbetleri ikram edilirdi. yoklıyan Öliim isteği sen misin'? Siiylc, Sen misin bu gece Süleymfıniye kadın. duran En korkunç çektiğim ıstırap? Sonra birdenbire beliren Sevinç, saadet, hayat, Ümit dolu hayat sen misin'? Sen misin, Melek ~'iizlii, anne si)zlii şefkat? Yalçın İKİZALP Ki M E NE? Geldi, baktı, gitti densin diye Gelmiyoruz bu diinyaya. G<>remediğin, anlıyamadığm Bir diinyaya Gelmişsin Siileymaniyeni~ vakfının yıllık geliri bir zamanlar herhalde milyonlarla hesaplanırd'I; zira Rodos, Sakız, Sisam, ve daha nice ad:ıla rın yıllık geliri Süleymaniye için harcanırdı. Gitmişsin Kime Ne? ... Timuçin AKKUTAY 21 GALATASARAY----------(Baştarafı (Baştarafı 18 de) dediği devirler gerçi geç mişti. Fakat şimdi yine uzaklarda, Paris'teydi. Memleketin'.n suyu, havası, kuşları, renkleri, her şeyi, her şeyi onu çekiyor. Vitrinlerin mavi ışıklarında Marmara'yı, genç bir hanımın yeşil eşarbında da B:.ırsa 'yı sararan, dökülen yapraklarda Uzun Yayla'yı görüyor, bir gelinin saf, bembeyaz elbises'nde Erzurunı'un karlarını hatır lıyordu. Bjtün sevdiği şeylerden ayrı kalmak onun alnının yazısıdır. Gerçi Tagore «Kalp (aşk)ı bulduktan sonra rahatlar.» derse de 2şk ona hiç rahat vermedi. Esmer, ceylan gözlü bir kıza aşık oldu. Fakat bu aşka bir «Kitab:» ile veda etti. Ama asla unutmadı, unutamadı.. Hasre:le hemşire, gamla yoldaştı, Kalbimde çarpıntı, gözümde yaştı. Yıllarca gönlüme sığmadı taştı, Yıllarca ne durdu, ne dindi aşkım. Bütün hu yaşıyor, gibi: şiirlerinde Kemalettin'in hissediliyor. Bir şiirinde Ne Kahire yıldızları, Ne Suriye kızları, Hepsi bana yabancı, Bana derler ana vatan canlı rusöylediği 7 de) gurulduyordu artık. « Neredeyse helikopterle aramağa çı karlar» dedi. Bu kendisini biraz toparlattı. Midesini ümit doyurmuştu. «Su amma da soğuk be!» Karnı Güneş yavaş yavaş kaydı. diye - «Keşke uçağın kuyruğuna takılsaydı paraşütüm de, batsaydım» dedi. Sonra vazgeçti. Sevdiği sarı.. anası güler yi.izlü.. deniz mavi .. ortalık bembeyazdı. - «Suyun dibi karanlıktır şimdi, dedi. Hem belki uçak daha dibe varmamıştır. Okyanus bu be, göl değil ki!..?» Okyanus be! Okyanus genişti de. Ucu bucağı yoktu ki ... Kendisi de tanı ortasındaydı. - « Helikopter nereçleyse çıkan> Giineş tfı uzağa gitti. Önündeki duman da onun sigara içtiği hissini verebilirdi .. . -« Gemi ... İşte İlerde. Bir gemi ... » di ye bağırdı. Bütlin kuvvetini topladı, yüzmeğe başla dı... Çapraz, onun hızını ayarlamış, önüne doğru kulaç atıp duruyordu ... » şairi. Ortalık Ana vatan şairi Kemalettin 1948 baharında hayata gözlerini yumdu. Ye belki de bir çok ıstıraplardan kurtuldu. Fakat ne çare ki bu defa da bizi garip ve gurbette bıraktı. (Baştarafı «Giiç» birşeyi kalmamıştı artık. 8 de) sebatlı çalışmaları ne.icesinde okulun ilk açı gününden itibaren öğrencilerin yiyecek ih tiyaçları tamamen karşılanmıştır. Ayrıca bir de tuhafiye reyonu açmak üzere yapılan hazır lıklar da tamamlanmıştır. simsiyah oldu gene ... Gün gene beyazlandı. Okyanus amma ela derindi be!. .. geniş, (Baştarafı 16 da) SINIFLAR ARASI MAÇLAR lış SİNEMA KOLU : Kendi başına sessiz muntazam olarak çalışan bu kol Tun can Okan, Alp Tekin, Alper Yücetürk ve Cengiz Tacer'in programlı faaliyetleri neticesinde ders yılı başından beri her hafta iki film oy natmak suretiyle vazifesini yapmaktadır. sedasız 22 Voleybolda: 9/A, 9;Ticaret'i: 1010, 11/B, 11/C'yi; 11/D, 11/A'yı; 12/B'yi hükmen yenmişlerdir. Futbolda: 9/Ticaret, 9/A'yı; 9/B, 9/C' yi; 10/B, 10/C'yi; 11/A, 11/D'yi; 12/B, 12/ A'yı; 11 /B, 11 /C'yi kazanmışlardır. Basketbolda : 6/ A, 6/C'yi; 6/D, 6/B'yi; 7 / A, 7 /C'yi; 7 /B, 7I A'yı; 8/C, 8/ A'yı; 8/C, 8/B'yi mağlub etmişlerdir. 10/A'yı; GALA 1 ASARA Y - - - - - - - - - - İdarecilerimiz 5) Daha ziyade okur, kendimi dinlenJiririm.. Dostlarla hasbıh· 1 en hoşuma gi:len şeylerden biridir. 5) Galatasaray'a müdiir muavini Alfıattin Şumnu odasın::!aymış. oldum olalı pek hoş vaktim olma (Neyse!.) 3) Gayet ciddi olarak söylüyorum dı. .. Bum;:ıla beraber boş v::.kiıl~ ki ne hocalık ne de talebelik haya- rimden m:ıça gider. çocu k·Jarımı a 1) O kadar çok ki. .. Çabuk ka timda hiçbir Jfıkabım olma:Jı. (0 l;r gezerim. rar veririm; Hfıdiseler karşıs::da böyle söyliyedursun. biz ona •Kabheyecanlanırım. İ}imiz hep yakalamak; İıitekim z:m:ıl• dendiğ'.ai zaten biliyorduk. l::sc~lik. ismi bizde mahf:ız bulu - H.lmi Oran'ı da ön bahçde yaka 2) Geçmiş ve gelecek giinlere ait (Baş!arafı n: n bir dikiadcn 13 iincii. :Jiğcr sayfad:ı) idarecimizin de tas sonra, gördük ki ladık: çıktıktan l l Üç kusurla kaldığımı bilsem b]:Jiğimizde yaııılmıyormuşuz.) Hoş kcnJimi mes'ut addederim. O kadar bu Hik<:b kcn:Jisiyle İzmir'den tay - çok. o kadar çok ki. .. Ama hele çayarcyle bir buçuk SJalte gelmemiş b~ı:; s!nirlenişim ve fazla yufka yiio!s.ı bile, burada yaratılmış olma ~ :k!i oluşum. s:nJa bir nuhzur var mı?) 2) Kitap okurum yalarken; uykum 4) Sakin tı:>ltı ve çalışkandım. Sı kaç:rsa yin~ aynı kitabı alır, ok:ır nıfımın en küçiiğü w en çalışkanı ve yalarım. dduğum iç·n. bazan biiyiiklerdcn söz aramızda - dayak y~:liğim o3) Hayd::rpaş:ı'da BabayJık: Gah!lurdu. t:;s:ı~ay'd:ı da Baba ka!Jık... 5) Hali kastediyorsanız, kitap okumak ve İstaııbul'u gezmek en biiyük zevkim. Gençlikte. arkadaşla nm çoktu. O zaman da gezmeyi se ver Jim ama Mccaun - misal d::ğil... diişiineelere saplanır; geçmiştekilc rin muhasebesi:ıi, gelecektekilerin plfırilarını yaparım. Yine de uvu yamazsam kitab~ başvururum. 3) Yavaşca Alfıattin diyorlH. (Tamamlanması sizden!) 4) Sakin bir talebeydim. Orta kısımda ortanın üstünde; lisede sınıf iiçiineüsüydlim. 5) Yazın daha çok plfıjda, Boğ~zda, bazan Taşlı Tarla'dayımdır ... değildik Jmıi... Fiziği Değerli idarecimiz Yaşar beyle hattft onu en iyi bilen - nerede konuştuğumuzu bilmem söylerJendi:n. Ama talih bizi tarihçi lemiyc lüzum var mı? 4l Fena s~vcriim; 1) Üzerinde dlişiiniilecek bir su • Pek çal:şkan olmayışımın sebebi al... Kusuru daha ziyade bcşkala _ Uiks giyinir, gitmediğim balo ;:ıl b:;ı.!iıııi daha çok kemana, futbola, rını görmesi liızım. İfrata varan bir ııınJı. l·bıtfı bensiz baolnun bir hiı; i.i onun yiizliıdcn bir ameliyat g~dcrccede titiz ve temizim ... (Bu sı olacağını düşüniir, gidemediğime üçirJim - vdoybola, h:ıttft fotoğraf zlilürdiim. (Ama artık eski ateşlilirada telefon çaldı. Bundan da deçılığa vcri~:ıııJir. Sınıf arkadaşım ği g:çmiş ... Smokinini hanımına tay- ş .kir Bey çalışkandı ama gözli vam biirosuııda o!Juğumuz anlaşılıyör yapmış olmasından belli! ... ) dersten ba~ka bir şey görııı~z:!i ki.. yor.) Üst liste çalan telefonlara da s~ :imli hocamız nı s:rayla Bizi. daha liğin kalktı Necati sınıfların koridorda bütün «titretirken~ yarın yakaladık. o!st:::. öbiir glin olsun. öbiir giin olsun diye. idareciverdiği c.ıııa listli sualleri alı~kanlıkla bırnknrn:Jık Okul için:ic oda oda dolaşır, cevap yetiştirmek o kadar zortııı1·,ı gider ki! birkaç lüf söyler. birkaç lftf din lcr: arada arka bahçeye B~yin aksin;.:: Mecnun 1ır Junını;1ı. .. açığa Uyuyamadığımı l) Kinci ilk başlıca Ben lfıkabımı hiç duymadım. ku- beri Galatasaray'dayını: olsaydı duyardım. (Siz biliyor musunuz?) 3J Tah:beliklcğ sınıfın en küçii - eisiyle atbaşı o!:luğunıdan Fındık diye çağ - çırıvcrdi. .. ) Bıı Baba diyorlar galiba. (Tinton'u duyuyormuş! Olabilir. .. ı biz.!c:ı 4) S<:kindinı. (Hiç inanacağımız gelmedi ya ... ) Sınıhı kalmaJım: yalnız bir kere ikmale kaldım o ka- dar. 3) 1942'dcıı 21 Bir z:ımanl:ır kitap zaman gazete yoktu. değilim. 4) Uslu ve çalışk:.ndıııı .. okur lum· (Ol ' · · dukça, diyor ama ıevazu göstcrdc uyku hapı alıyorum. eliği belli; zira bir sınıf birin vurmanı:!ır. lfıkabım olamayışım 2) Uykumdan dola- s.ı:-umJur! ... s~vinç kitap okurum. ·) Talcb.:!ikt.: nıisfı! .ı S.::lünıi Akal':lay:lı: sıraladık: tcssiiri!ıııli çalıt:k çıkar, Şakir aıl;ıtmağa peşini: 1 l En büyiik kusurum 2) camları- Burada Skaramuş oldum. dile: kolay diye. sa:lccc Skara Jiyorlar ... ağzın:lan r:lirdım. Şimdi, 5) Pek vaktim olmaz. Fa - kat gezmeyi çok severim. havalarda, Li..- boş haftanın 4> Sporu fazla severdim. Ders çadalıa çok imtihan arifeleri- gidermek için, derim. raslarJ:. Boğaz Glizel yorgunluğunu ve Adalar'a gi- 23 GALATASARAY (Haş'.ar:ıfı ıs de) 100.000 LİR. A - Abdiilkadir'i çok severdim, daima aonu. Arasını içmek için su isterdim ondan, rahmetli; «hadi yalağa)> deyip beni kovalardı, diyen Pehlivan eski bir arkadaşını kaybetmiş olmanın verdiği teessürü bir türlü narım ile neler yapabilirsiniz ? saklayamıyordu. Pehlivan askerliğe de pek meraklı. .. As kerde bana Deli Hasan derlerdi, diyor. .. - Pehlivan, hayatta sana okumak kıs met olsaydı hangi mesleği seçerdin? Diye sordum.:., Grand - Cour'un emektarının kısık sesi birden şiddetlendi ve: - Ah ... beyefendi, okumak ·kısmet ol saydı « Yüzbaşıı> olmayı çok arzu ederdim, o şanlı, şerefli bir iştir diyerek, eski dertlerini, askerlik hatıralarını anlatmaya başladı. .. Koca Pehlivan'ın ayranı kabarmıştı yine, kimbilir aklından neler geçiyordu ... Pehlivan'ın en karakteristik vasıflarından biri de kıyafetidir. Başındaki bere'yi, mektebe geldiğim günden beri, seneler senesi, bilirim. 100.000 lira ile dört ka~Jı bir apartman satın alabi lirsiniz. o. o o o lira ile bir ticaretha ne açabilirsiniz. 100.000 lira ile fabrika kurabilirsiniz. 100.000 lira ile bir çiftlik sahibi olabilirsiniz. 100.000 lira ile emellerinizi tahakkuk ettirebifüsiniz. 100.000 lira ile kendinizi ve çoluk çocuğunuzu refah ve saadete kavuştura bilirsiniz. 1.0 Sordum: - Bu bere'yi nereden aldın? Meğer, o da Fernıhzat Bey'in yadigarı imiş. Ferruhzat hoca bir zamanlar başında bir bere taşırdı, hatırlarım, sonradan Pehlivana devretmiş olmalı. Dokuz sene evveldi, bu röportajın yazarı olan ben Ortaköy'ü bitirip buraya yeni gelmiş Pehlivan 'ı tanımıştım, ama onu benden evvel daha çok kimseler tanımıştı, düşüniiyo rum, daha da binlerce tanıyacaklar var. .. Allah Galatasaray'ın 22 senelik emekta - . ;ına uzun ömür versin, bu meemua'da onun daha çok röportajları çıkar. .. lira kazanabilmek için Garanti Bankasına giderek derhal hesap aç-· 100.000 tırınız. Garanti Bankası 30 Aralık 1954 Yılbaşı Çekilişinde Bir kişiye 100.000 Lira ve üçyiiz kişiye Okulumuzdaki Atatürk sergisi Ata'nın öliimiini.in on Altın altıncı yılı miina sebetiyle, mezunlarımızdan Ergun Bina!, okul antresinde, «Fotoğrafla Atatürk; isimli oriji nal bir sergi vücuda getirmiştir. Bi.iyiik alfıka çeken bu sergi Atatiirk'ün bütün hayatını içene almaktadır. ve Para ikramiyeleri dağıtıyor. Her 100 liraya bir kur'a Yanlışlar : Sayfa 2 : Ruşen Eşref Ünaydın yerine, Rüşen Eşref Ünaydın, sayfa 16 da Güreş kap. Orhan Ça· kır yerine Aydın Aydın Bingöl biç Bingöl olmuş, dizilmemiş Ping Pong kap: Sayfa 17 de Gouloise yerine Gouloi, Des crayons colores yerine crayons Selçuk Kaskan(346) Tüccar Terzi Yalnız Galatasaray'lı kardeşlerine mahsus olmak üzere 20 tenzilatla Bir takım elbiseyi l 00 TL. na. dikecektir. İstik.131 Cad. Mısır Apt. 27 Beyoğlu Kininli G R i Pi N Grip ve Nezle başlangıcında bir çok fenalıkların önüne geçer. Baş, diş, adale, sinir, lumbago, romatizma, siyatik ağrı ve sızılarını EN ŞIK VE EN SAGLAM AYAKKABILARI HİÇ DÜŞÜNMEDEN GALATASARA Y'LI s / / M H UT y A 'dan TEDARİK EDEBİLİRSİNİZ. Mideyi bozmaz, kalbi ve böbrekferi yormaz. İstiklal Caddesi No : 47 ·/ Çıkış Tarihi 26111/954 ... i / ' Bütün Sigortalarınız için . ./ . \ ) - DOGAN Sigorta Anonim Şirketi 50 Kuruş