Sayı 45- Lise - Özel Sezin Okulu
Transkript
Sayı 45- Lise - Özel Sezin Okulu
Merve Sakaoğlu 11SB L İ S E MERHABA Sahibi Özel Sezin Okulu Ltd. Şti. adına Gülin Sezin Toroslu Sorumlu Müdür Can Vuran Her çalışmayı öğrencilerimiz adına kıymetli, onların kazanımlarının çok daha değerli olduğu inancıyla yürüttük. Bu döneme kadar yürüttüğümüz başarılı çalışmalarımıza yenilerini ekleyerek günleri kovaladık. Öğretmen ve öğrencilerimizin fedakârlıklarıyla zamanın önüne geçercesine sürelerimizin dışına taşıdık çalışmalarımızı… En güzeli de süreçlerin sonunda öğrencilerimiz adına edindiğimiz kazanımlar, deneyimler ve başarılar oldu. Akademik çalışmalarda gösterilen titizlik ve gayret öğrencilerimiz adına başarı dolu sonuçlarla çıktı karşımıza. Tüm öğrencilerimizin üniversiteye giriş sınavında başarı göstermeleri öğretmen ve öğrencilerimizin haklı bir gururu oldu. Gelecek sene mezun olacak öğrencilerimizle başlatılan çalışmalarımız da önümüzdeki dönem açısından hedeflerimizi daha yukarıya çıkarmak adına önemli adımlardan biriydi. Genel Yayın Yönetmeni Pelin Sezin 12.sınıf öğrencilerimizle mezuniyet törenimizin heyecanını yaşadık. Yılların emeklerinin belgeleriydi diplomaları. Okul, veli, öğrenci birlikteliğinin, güveninin en güzel çıktılarıydı aslında. Yeni başlangıçlara ilk adımın en haklı, en heyecanlı ve en değerli buluşmasıydı. Mezunlarımıza yeni başlangıçlarında başarılar diliyoruz. Sanat Yönetmeni Semra Bolat Fransızca ve Almanca uluslar arası sertifikasyon çalışmalarımız,”Fit”,”Delf” sınavlarına katılan tüm öğrencilerimizin kendi seviyelerinde başarı göstermeleri bizleri mutlu etti. Bunların bir uzantısı olan “Kültür Günleri” ve “Fransa, Almanya Yurtdışı Kardeş Okul Projeleri”inin hayata geçirilmesi uzun soluklu çalışmaların haklı çıktılarıydı. Görsel Yönetmen Ali Erdoğdu Editör Nigar Tokat Yüksel Altıntaş Disiplinler arası pek çok projede okuldaki edinimleri çevremizin ve ülkemizin farklı bölgelerindeki yaşamlarla birleştirme fırsatı yakaladık. Zeytin ve zeytinyağı üretiminden, porselen yapımına; kurtuluş mücadelemizden tarihsel zenginliklerimize, coğrafi yapımızdan turistik varlıklarımıza kadar. “Bilecik’ten, Bursa’ya”;” Ayvalık’tan Bergama’ya”, “Ayasofya’dan Adalar”’a pek çok yere uzandık hep beraber. Derslerde okuduk, projelerini sunduk ve gittiğimiz yerlerde renk verdik çalışmalarımıza. “Fütürizm Senaryo Yarışma”mızla üç yıl önce çıktığımız yolda insan olgusu üzerine kurduğumuz geniş katılımlı organizasyonumuz iki günün değil, yılların çabalarının öğretmen ve öğrencilerimizin inatçı, başarılı ve ileriyi görebilen gayretinin güzel bir sonucu oldu. Kişisel gelişime verilen önemin de en güzel örneklerini gördük bu çalışmada. Özel Sezin Okulu Ulubatlı Hasan Caddesi No:18 Çekmeköy/İstanbul Telefon: 0216 642 00 10 Faks: 0216 642 00 20 E-Posta: [email protected] www.sezin.k12.tr Ofset Hazırlık Özel Sezin Okulu Baskı Promat Basım Yayın San. Tic. A.Ş. E-5 Karayolu üzeri, Haramidere mevkii, İstanbul Telefon: 0212 690 63 63 [email protected] YEREL SÜRELİ YAYIN Yılda iki kez yayınlanır. Şubat 2011 - Haziran 2011 Sayı: 45 YAZ 2011 “Halk Edebiyatının Günümüz Müziğine Yansıması”nı konu alan “”Benden Önce Bir Başkası” adlı proje ile köklerimize ve kültürümüze yaklaştık bir kez daha. Proje kapsamında ünlü sanatçılarla yapılan röportajlar, Halk edebiyatı kaynaklarının araştırılması ve çalışmaların bir belgesele dönüştürülerek derslerde kullanılabilecek bir kaynak haline getirilmesi ve sunulması öğrencilerimizin en büyük kazanımı olduğu inancındayız. Kulüp ve bilimsel çalışmalarımızın güzel örneklerinden “Sihirli Mutfak Kimyası” sunumları, derslerin yaşama yansımalarının güzel örnekleriydi. Hazırlık sınıflarımızın “İngilizce Tiyatro” gösterimi, her projede öne çıkan sanatsal proje ve çalışmalar kişisel ve sosyal gelişimler adına uzun soluklu çalışmaların güzel karşılıkları oldu bizlere. Öğrencilerimizin, tatile gireceği bu dönemde 11.sınıflarımızla başlattığımız “yaz dönemi meslek stajlarımız” ile bir ilki daha başlattık. Mesleki seçimleri, profesyonel ve kişisel gelişimleri adına çok önem verdiğimiz bu çalışmalara ailelerimizin ve öğrencilerimizin ilgisi bizleri çok mutlu etti. Aylık olarak gönderdiğimiz bültenlerimizde ve bu sayıdaki dergimizde akademik başlıklarımızdan, sanata; spordan, sosyal sorumluluk çalışmalarımıza kadar hepsi birbirinden değerli tüm çalışmalarımızı bulacaksınız. Yaşamdaki en değerli iş “ bireyin eğitimidir” inancıyla bu çalışmalarımıza emekleri geçen ve destek veren Sezin ailesinin tüm bireylerine teşekkür ediyor, iyi bir tatil geçirmenizi diliyoruz. Sevgilerimizle… Bahadır Özkan Özel Sezin Lisesi Müdürü 1 L İ S E Mezunlarımız okudukları bölümleri neden seçtiler, bu süreçte Sezin onları nasıl yönlendirdi, yeteneklerini ve ilgilerini nasıl ortaya çıkardı? Mezunlarımızdan... Cansu Kabaoğlu Sezin Lisesi 2008 Mezunu Işık Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Merhaba, ben Cansu Kabaoğlu. Sezin Lisesi 2008 mezunlarındanım. Işık üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü (%50 Burslu) 2. Sınıf öğrencisiyim. Sezin Lisesi’nin üniversite adayı öğrencilerine çok değer verdiğini ve üniversiteye yerleşme sürecinde hepimize çok yardımcı olduğunu söylemeliyim. Onlar sayesinde bu zorlu süreci rahat ve emin ellerde atlatabildik. Rehber hocalarım beni Işık Üniversitesi’ni seçmem konusunda yönlendirdi. Çünkü benim isteklerimi ve beklentilerimi karşılayacak olan sayılı okullardan bir tanesiydi. Bu tercihimden de hiç pişman olmadım. Bu bölümü seçmeden önce rehberlik bölümü sayesinde, bire bir görüşmelerle, çeşitli testler ve anketler yaparak, ilgi ve becerilerim arasında yöneticilik ve işletme alanının olduğunu; teknoloji, bilgisayar ve bilişime de ilgili olduğumu fark ettim. Sezin Lisesi, çoğu üniversiteyi yakından görme fırsatını bize sunduğu ve çeşitli üniversitelerden akademisyenleri ve bölüm öğrencilerini konuk ettikleri, onlarla birebir konuşma fırsatını bize sundukları için lisedeyken de üniversite ortamına yabancı değildik. Lisemiz, gerek akademik gerekse psikolojik açıdan bizi hep destekledi, cesaretlendirdi, endişelerimizi giderdi. Bizlerle birebir ilgilenip doğru üniversitenin doğru Eylül Dizdaroğlu Sezin Lisesi 2007 Mezunu Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü “Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nde, son sınıftayım. Hayatımın bir dönemi sonlanmak üzere. Bir şeylerin sonuna yaklaşılan günlerde geriye dönüp düşünmeye başlıyor insan. Bu bölümde öğrenim görmeye nasıl karar verdiğimi düşünüyorum bazen. Küçük yaşlardan beri kendime çizdiğim yol belliydi: doğayla ilgili bir şeyler yapacaktım. Ama işler ciddiye binip de tercih yapma zamanı yaklaştığında her şey zorlaştı. Bu süreçte Sezin’deki hocalarımın yardımı çok önemli oldu. “Biyoloji okumak istiyorum.” dediğimde beni dinlediler; pek çok hocam benimle karşılıklı oturup, bu kararımın artılarını eksilerini değerlendirdi. Kafam karıştığında, bunaldığımda yanımda oldular; kimi zaman bir arkadaş gibi sohbet ettiler, kimi zaman tek başıma göremediğim şeyleri anlamama yardımcı oldular. Benim için çok önemli olan ve asla unutmayacağım insanlarla tanıştım Sezin’de. Böyle bir yazı yazma fırsatı geçmişken elime, hepsine bir kez daha teşekkür ediyorum, yaptıkları her şey için.” Sevgiler... 2 bölümünde olmamız için ellerinden geleni yaptı. Teşekkürler… Serkut Şekerci Sezin Lisesi 2008 Mezunu Bahçeşehir Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Sezin Lisesi’nde fen bölümü öğrencisiydim. Üniversitede de endüstri mühendisliği bölümünü seçtim. Öğretmenlerim öncelikle üniversite hayatına nasıl bakmam gerektiğini öğrettiler ve bu bilinçle üniversite hayatına başladım. Sayısal alandaki yeteneklerimi keşfedip bunların üzerine gitmemde her zaman okulumdan büyük destek gördüm. Okulumun ve öğretmenlerimin bana kattığı değerler saymakla bitmez; ama özellikle benim daima ufkumu genişleten, istediğim bölümü bana daha da sevdiren, sayısal alandaki yeteneklerimi geliştirmemde büyük bir emek harcayan ve yeniliklere her zaman açık bir birey olmamı sağlayan tüm Sezin öğretmenlerine teşekkür ediyorum. YAZ 2011 L İ S E Ecem Temelkaya Sezin Lisesi 2007 Mezunu Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fak. Kimya Üniversiteyi bitirmeme haftalar hatta günler kalmış olmasına rağmen, bazen ben de kendime “neden bu bölümü seçtim ki” diye sormuyor değilim. Ama dürüst olmak gerekirse, içime kimya tohumlarını eken ilk kişi sevgili kimya hocam Güler Göfer’ di. Hayatta bazen çok önemli kararlar almamız gerekir. Bunlardan en önemlisinin meslek seçimi olduğuna inanıyorum; çünkü geri kalan ömrümüzü nasıl geçireceğimizi, nasıl bir ortamda çalışıp nasıl insanlarla bir arada olacağımızı ve hatta nerede yaşayacağımızı bile belirleyen bir karardır bu. Ama burada esas olan Zeynep Kadılar Sezin Lisesi 2006 Mezunu Bahçeşehir Üniversitesi Matematik-Bilgisayar Sezin, samimi bir aile oldu bizler için. Lise yıllarımı burada tamamladım. Bugünkü “ben” de Sezin’in büyük katkısı bulunduğunu düşünüyorum. Gerek kariyerimde yön bulmamda, gerek düşüncelerimde ve hayallerimde, gerekse kişiliğimde etkisi inkâr edilemez. Öğretmenlerimiz hep bizleri gözlemleyen arkadaşlarımız gibiydiler, böylelikle ilgi alanlarımıza kolaylıkla bizleri yönlendirebiliyorlardı. Bir fen öğrencisi olarak matematik, fizik, kimya ve biyoloji alanlarının her birinde deneyimler edindim. Özellikle Matematik olimpiyadına katıldığım dönemi keyifle hatırlıyorum. İsim isim saymak isterdim, kimi hala Sezinli kimi farklı okullarda bulunan dönemimin öğretmenlerinin hepsine teşekkür ediyorum. Uzun zamandır üzerinde yoğunlaşarak düşünmemiştim o dönemlerin. Benim için çok keyifliydi, tüm öğrenciler için öyle olması dileğiyle... YAZ 2011 bir karar almaktan çok, bu zorlu ve bilinmez süreçte sizi kimlerin anladığı ve nasıl destek olduğudur. Ben bu anlamda Sezinli olmanın değerini, daha çok mezun olduktan sonra anladım. Hocalarımızın kendi mesleklerini sevmesi, bizi bu alanlara doğal olarak yönelten bir çekimdi. Kararlarımıza saygı duymaları, ama eğrisini doğrusunu açıkça söylemeleri, bugün bizim mutlu ve memnun olduğumuz mesleklere sahip olmamızı sağladı. Her zaman olduğu gibi üniversiteden mezun olmaya yakın olduğum şu günlerde de yolum Sezin’ den geçmiş olduğu için ve bugün de her hatırladığımda saygıyla andığım hocalarımı tanıdığım için kendimi son derece şanslı hissediyorum. Burcu Sabak Sezin Lisesi 2008 Mezunu ITÜ - MSU Biyomühendislik Fen bölümünde okumak, özellikle de biyoloji ile ilgili bir alanda çalışmak ve eğitimimin bir kısmını yurt dışında tamamlamak liseye başladığım günden beri hayalimdi. Lisede aldığım eğitim sonucu gerçekten de fen alanına olan ilgimin diğer alanlardan daha fazla olduğunu fark ettim. Bölüm seçimlerinden sonra, tercih edilebilecek birçok alan vardı. İTÜ’ye yaptığımız gezinin bir sonucu olarak, hedef üniversitemi belirledim ve bu bana fark ettirdi ki seçmem gereken bölüm mühendislik olmalı; ama aynı zamanda biyolojiyi içermeli. Bütün bunlar sonucu İTÜ-MSU Biyomühendislik bölümünü seçmeye karar verdim. Böylece her üç hedefimi de gerçekleştirdim. 3 L İ S E Üniversiteleri Tanıyoruz 3 Mart 2011 tarihinde İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü’ndeydik. Gezimize 11. ve 12. sınıf TM ve Sosyal Bilimler alanlarında okuyan öğrencilerimiz katıldı. Tarih ve bilim kokan bu seçkin üniversitemizi ziyaret etmiş olmak, öğrencilerimiz için de mutluluk vericiydi. 29 Nisan’da 10. sınıf öğrencilerimizle Koç Üniversitesi’ni, 13 Mayıs’ta 11-12 Y.Dil öğrencilerimizle Bahçeşehir Üniversitesi’ni ve 3 Haziran’da 9.sınıf öğrencilerimizle Sabancı Üniversitesi’ni ziyaret ettik. Bu seçkin vakıf üniversitelerinin dersliklerini, lâboratuvarlarını, sosyal yaşam alanlarını, kütüphanelerini gezmek, Bahçeşehir Üniversitesi’nde bir üniversiteli gibi derse girmek öğrencilerimiz için ayrı bir motivasyon kaynağı oldu. Bir Günlüğüne Üniversiteli Olduk 12.sınıf öğrencilerimiz tüm sene boyunca ÖSYS’nin heyecanıyla çok çalıştılar. Hayallerini bir üniversite öğrencisi olmak süslüyordu. Işık Üniversitesi’nin de katkılarıyla öğrencilerimizin hayallerini bir günlüğüne de olsa gerçekleştirdik. Etkinlik öncesinde öğrencilerimiz girecekleri ve sorumlu oldukları dersleri seçtiler. Etkinliğimiz sabah 08.30’da okuldan hareketimizle başladı. Güzel bir kahvaltının ardından yerleşke turu yapıldı. “Küresel Ekonomi” konulu dersler, hem eğlenceli hem de son derece verimliydi. Tabii ki, mezun olabilmek için sınava da girmek gerekiyordu. 4 YAZ 2011 L İ S E Mesleklerimizi Seçmek İçin... Mütercim-Tercümanlık tanıtımımızda Konferans Çevirmeni Nedime Mercangöz, mesleğin çok çalışmayı ve sürekli değişik konularda bilgi edinmeyi gerektirdiğini vurguladı. Tıp okumak, doktor olmak pek çok öğrencimizin hayali... Bu zor ama bir o kadar da keyifli meslekle ilgilenen öğrencilerimize mesleği tanıtmak için Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Başkurt ve Anadolu Sağlık Merkezi’nden Uzm. Dr. Sadiye Kuş okulumuzdaydılar. Bahçeşehir Ün. Sinema-Tv. Bölüm Bşk. Yrd. Doç.Dr. Kaya Özkaracalar ile Sinema-TV. Bölümü mezunu ve şu anda çeşitli kanallarda sunuculuk yapan Tanem Sivar’ı okulumuzda misafir ettik. Konuklarımız, renkli, hareketli, başarıyı ödüllendiren ve heyecan verici bir sektörde yer alan Sinema-TV. Bölümünü tanıttılar. Konuşmacılarımızın örnekleriyle hareketlenen ve öğrencilerimizin sorularıyla zenginleşen toplantımız keyifli, samimi ve bilgilendirici olma özelliğiyle bizi çok mutlu etti. Bilgi Ün. Yrd. Doç.Dr. Barış Erkman ve yine Bilgi Ünv. BASF Kimya Fabrikası’ndaydık BASF Kimya Fabrikası gezimizde fabrikayı ve kimya sektörünü tanımanın yanında, kimyagerler, kimya mühendisleri ve satın alma uzmanları YAZ 2011 ile de tanışma imkanı bulduk. Bize bu imkânı sağlayan Fabrika Genel Müdürü ve aynı zamanda velimiz olan Sayın Begüm Dilmen’e teşekkür ederiz. Öğrencilerinden Dilan Işık, Hukuk Bölümü’nü tanıtmak üzere bizlerleydi. Toplantının sonunda öğrencilerimiz, hukuk eğitiminin kendilerine katacağı artı değeri fark ederek, lise sıralarından itibaren kendilerini geliştirmeye başlamalarının önemini farkettiler. Meslek Stajlarımız Başladı Okulumuz Rehberlik Servisi olarak; lise öğrencilerimizin mesleklere ilişkin bilincini artırmak, kişilik özelliklerine uygun meslek seçimi yapabilmelerini sağlamak ve yetişkin hayata hazırlanmalarını kolaylaştırmak amacıyla “Meslek Stajı Programı” nı başlattık. Öğrencilerimizin kariyer planlamalarına önemli katkısı bulunacak olan bu projede velilerimizden destek aldık. Öğrencilerimizin staj yaptıkları iş yerleri, velilerimizin çalıştığı ya da sahibi olduğu işyerleriydi. Belirlenen iş yerleri içinden, öğrencilerimiz, tercih ettiklerine 20-23 Haziran tarihleri arasında giderek stajlarını tamamladılar. Çalışmanın sonunda hem öğrencilerimizden hem de iş yerlerinden raporlar aldık. Çok verimli geçtiğini düşündüğümüz bu çalışmamızı gelecek yıllarda kapsamını genişleterek sürdürmeyi planlıyoruz. 5 L İ S E Why Study Abroad? Nazlı İlksavaş, 11TM W hy would anyone like to study abroad? Why would anyone like to leave his/her hometown and go to a place maybe he/she has never been before, meet new people and create a new home for themselves ? There are so many reasons that I can count so many answers to these questions above. But of course, the reasons I believed may not be totally right for you. First of all, since I do not like the Turkish system at all, I’ve chosen to study abroad. I’ve been through an exam in the primary school also and since then I had my parent’s promises that I’ll not go through any kind of these exams. So I started to prepare for studying abroad. If you have opportunities like going abroad, I believe you must not lose your chance. It’s easier and when you come back with a degree from a higher university, a known university; you’ll always be the one, your chances of finding a job will be higher. My second reason for studying abroad is confidence. One day, we will move away from our parents and we’ll want to survive on our own. But this age of living on your own two feet is so much lower in Turkey. If you think about it clearly, how many of us have one other woman working doing housework in our house rather than our mother? How many of us are preparing our own meal or bed? How many of us have to care about the money we have in our pocket? When we leave Turkey, at the age of 18, we’ll all have these topics in our minds to consider. If you stay in the halls of residence for example, maybe you won’t have the luxury of having your own room, or having your room as big as your room in your own house. So I believe, If someone would like to survive on his/her own two feet and fight for his/her own life, studying abroad is for you. For my last reason, I’ll mention the opportunity of meeting with new cultures. To give some simple examples; the breakfast you have in Turkey wouldn’t be same for 4 years and you’ll just have to go with it. By ‘culture’ of course I didn’t just meant Fullbright Presentation John Warwick Zourbakis International College Counseling The Fulbright Program is the U.S. Government’s premier scholarship program. It enables U.S. students and artists to benefit from unique resources in every corner of the world and students, teachers, and academics from all over the world to study in the U.S. In Turkey, the Fulbright Commission provides funds for Turkish citizens to study and do research in the United States. These programs focus on cultural and educational exchange and participants are required to return to Turkey upon the completion of their program in the US. We were honored to host the 6 Turkish Fulbright Commission at our school on 21st April, in order to provide our students with extra guidance and information regarding their opportunities with regards to studying in the US. The seminar was a large success with over 50 students ranging from year 9 to year 11 participating in the hope of gaining valuable information regarding their future studies. It is pleasing to see such an active interest on the behalf of the students in studying abroad and highly encouraging as it points out that we are providing an active and international education with students who are interested in world culture and affairs and are able to think ‘outside the box’ when food. I also meant the friendship you are going to make with the ones from different cultures. Imagine that you’ll have friends from all over the world. That’ll come back to you as a plus. Maybe one day you’ll want to visit them, or they will want to visit you. It’s just a simple opportunity that you’ll have for the rest of your life. With these three facts I’ve counted, I believe studying abroad is more important than studying in Turkey. In your hometown, you’ll only have hard times for 1 year which will be the year of exam, but abroad; you’ll have an adaptation process, which will help to turn you into a better, more We would like to congratulate the following students for their hard work and efforts in pursuing their dreams in College abroad. Nazlı İlksavaş Anıl Kaan Güvenç Ahmet Barış Çakmak Ayşegül Özüdoğru Selin Aydın Ali Nuri Öztürk Andre Kaan Hollosy Beliz Demir Emrah Özüdoğru Başak Burcu Durmuş Funda Çınar US/UK US US EU/Ger US US CAN/US US EU/US EU/Ger US it comes to their education. It is the philosophy of the International College Counseling department that the person most responsible for their education is themselves, and as such, such a high turnout during the presentation points to the fact that the students are eager to take on the challenge of choosing their own path in the world and their education. It is our hope that the students, who leave this school and go on to study abroad, will carve a bright path for themselves and represent themselves in the best way possible. After all, the only future we have is the future we make for ourselves, and an individual who carves out his own path, has a bright future ahead of them. YAZ 2011 L İ S E Yetenek Gösterisi 2011 Öğrencilerimizin yıl boyunca boş zamanlarında büyük bir özenle hazırladıkları “Yetenek Gösterisi”, 6 Haziran Pazartesi günü okulumuzda sahnelendi. 6., 7., 8. sınıf ve lise öğrencilerimizin yeteneklerini sahnelediği gösterinin sunuculuğunu Ece Naz Kızıltan gerçekleştirdi. Performanslarını başarı ile sergileyen tüm öğrencilerimizi kutluyoruz. YAZ 2011 Yetenek Gösterisine Katılan Öğrencilerimiz Dans Can Bora Tanzer Müzik Ayşegül Özüdoğru, Berkay Tekdemir Müzik Cankut Türktekin Müzik Fulya Çilesiz, Berrak Baykal Bisiklet Show Kaan Hollosy D.J. Show Ünal Konuralp Müzik Kutay Kerimoğlu, Dinç Bartu, Alper Alpay, Duhan Yendi, Mehmet Ali Özmert Müzik Turgut Sert, Kerem Küçükay, Denizhan Yıldız, Berkay Tekdemir Dans Ece Kepecigil, Mirel Ergeneli, Büke Ahıska, Beliz Demir, Funda Çınar, Serra Tomurcuk, Gizem Gözelekli 7 L İ S E 2011 Mezunlarımız “Sevgili Genç, Hayata bir adım daha atıyorsun. Uzaktan göz kırpan hayat artık elini uzatıyor sana… İçinde umutlarını, sevgilerini yeşerttiğin kapıyı aralık bırakarak gidiyorsun. Başka kapıların ardında ne var bilmeden ayrılıyorsun buradan. Unutma, sen, aklımın ve kalbimin en güzel yerinde saklı olacaksın. Hoşça kal, yüreğin sevgiyle dolsun, güneşin hiç sönmesin.” Öğrencilerimizi sınavların dışından, soruların ve satırların ardından, çoğu kez de açıkça göstermeye çalıştığımız bir dünyaya; öğrenmenin ve bilginin, yollarını çizerken, hedefledikleri yerlere ulaşırken en büyük güçleri olması dileğiyle uğurladık. Kendilerini evlerinde saydıkları okullarında, aileleri ve öğretmenleriyle birlikte eşsiz bir gün yaşayarak keplerini en uzak ufuklara attılar. Sezin Lisesi olarak, çocuklarımızın vermek istediğimiz her şeyi aldıklarından eminiz. Ellerinde uzakları aydınlatan fenerleri ile pusulalarını kullanmayı öğrenmiş bireyler olarak yaşamın içinde var olacaklarına inanıyor, tüm öğrencilerimizi bir kez daha kutluyoruz. 8 YAZ 2011 L İ S E Okul birincisi Gizem Topönder ödülünü kurucumuz Gülin Sezin Toroslu’dan alırken... YAZ 2011 Okul ikincisi Dilara Duyuran ödülünü kurucu temsilcimiz Can Vuran’dan alırken... Okul üçüncüsü Büşra Aydın ödülünü okul müdürümüz Bahadır Özkan’dan alırken... 9 L İ S E 3. Fütürist Senaryo Yarışması tamamlandı. Geleceği Biz Biçimlendireceğiz Özel Sezin Lisesi Fütürizm Kulübü ve Fütüristler Derneği’nin Ortaklaşa Hazırladığı “Gelecekte İnsan” konulu “3. Fütürist Senaryo Yarışması” Sona Erdi: 19-20 Nisan 2011 tarihlerinde gerçekleşen 3. Fütürist Senaryo Yarışması, jüri üyelerinin değerlendirmeleriyle sonuçlandı. Katılımcı okullarımızın senaryo sunumları, jüri üyeleri tarafından “yaratıcılık, teknoloji kullanımı, canlandırma, senaryo içeriği ve proje uygulaması arasındaki uyum, tamamlayıcılık, araştırma ve ön çalışma, takım çalışması, proje hazırlama sürecinde verilen takvime ve sunum için verilen zamana uyum” başlıkları altında değerlendirildi. Bu değerlendirmelere göre, 3. Fütürist Senaryo Yarışması’nda; “Genetik kodumuz kimliğimizdir.” sloganından yola çıkarak oluşturmayı düşündükleri genetik sensörler sayesinde güvenli ve tam denetimli rahat bir hayat öngören sunumuyla Darüşşafaka Eğitim Kurumları birinciliğe layık görüldü. “Işınlanma, fobi aşıları, Mars’a yolculuk, okyanus altında tatil, kendi kendine terapi, biyonik organlar, doğada çözünen poşetler, balon evler” ile tasarladıkları gelecek senaryosuyla Özel Eyüboğlu Koleji ikinci oldu. 3. Fütürist Senaryo Yarışması’ndan İzler, İzlenimler Bireylerin ve ulusların mutlu ve güçlü olmalarını sağlayan unsurların en önemlisi, eğitimdir. Gelişen ve değişen dünyamızda, eğitimin çağın gereklerine uygun olarak yapılandırılması zorunluluk olmuştur. Eğitimin sınırlandırıcılıktan uzak, heyecan verici ve fırsatlar dünyasının kapılarını açan bir deneyim olduğuna inanan Özel Sezin Okulu, yarınlara hazırlanmak konusunda yöntemlerin geliştirilmesini sağlamak için yaratıcı fikirler, öneriler, alternatifler ve çeşitli senaryoları paylaşmak üzere Fütüristler Derneği ile ortaklaşa bir etkinlik düzenledi; konumuz “Gelecekte İnsan” Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Fütürist Senaryo Yarışması, başladığı günden bu yana gelişerek, etkisini sürdürerek gelenekselleşti. Geleceği 10 “Sağlıklı nesiller için gen taraması, nano banyolarla su tasarrufu, güneş enerjisine dayalı tüketim, insan ömrünün uzaması, iletişim aktarıcısıyla sevdiklerimizle görüşebilme, alternatif beslenme olanakları ve bütün gelişmelere rağmen birliktelik ve paylaşıma duyulan ihtiyacın önemi”ne değinen tasarılarıyla Özel Sezin Lisesi üçüncü seçildi. Özel Sezin Lisesi Fütürizm Takımı üçüncülük ödülünü alırken... Özel Sezin Lisesi Fütürizm Kulübü YAZ 2011 L İ S E Öğrenciler sunumlarından sonra Doç. Dr. Ferhat Kentel ile forumda tartıştılar. Jüri üyeleri: Coşkun Aral İZ TV Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci Prof.Dr.Deniz Ülke Arıboğan Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Nuran Çakmakcı Hürriyet Gazetesi Eğitim Editörü Sadık Gültekin NTV - CNBC-e Doğru Tercih programı yapımcısı Vatan Gazetesi Eğitim Editörü Doç.Dr.Ferhat Kentel Sosyolog Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Zehra Öney Mobilera Genel Müdürü Ufuk Tarhan Türkiye Fütüristler Derneği Başkanı Ali Üstündağ İltek Media ve İltek Show Kurucusu Özlem Yalım İKSV İstanbul Tasarım Bienali Direktörü YAZ 2011 Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan tasarlamakta hevesli olan gençleri konusunda uzman kişilerle bir araya getiren Özel Sezin Okulu, “Gelecek, bizim hayallerimizle biçim bulacak.” sözüyle ortak bir amaç oluşturdu, bu yarışma aracılığıyla taze beyinlerin geleceği yaratmadaki fikirlerini, takım çalışması ruhunu, üretkenliğini ortaya koymaya çalıştı. 19 Nisan 2011 günü gerçekleşen “3. Fütürist Senaryo Yarışması”nda her senaryo, aynı konunun farklı bakış açılarıyla kurgulanmıştı. Teknolojinin ilerlemesi ile her şeyin daha basit ve kolay hale geldiği dünyada değişmeyen tek özelliğin, insanın sevgi ve iletişim ihtiyacı olduğunu anlatan Kadıköy Anadolu Lisesi; beyinde kurulan iletişim ve nöronlarla gerçek algıyı sağlayan “Gerçeklik Simülatörü”nün ekonomik değerler yaratmasına, sosyalleşmeyi ve iletişim kurmayı mümkün hale getirmesine, hayat tecrübesi oluşturmasına, kısacası insana sonsuz olasılık ve özgürlük kazandırmasına yönelik bakış açısını vurguladığı TEV İnanç Türkeş Özel Lisesi; “Genetik kodumuz kimliğimizdir.” sloganıyla oluşturmayı düşündükleri genetik sensörler sayesinde güvenli ve tam denetimli rahat bir hayat öngören Darüşşafaka Lisesi; hayatı kolaylaştıran sistemler aracılığıyla sağlık tabletlerinden, akıllı evlerden, 11 L İ S E “Gelecek ve İnsan” konulu 3. Fütürist Senaryo Yarışması’nda yer alan okullar: Darüşşafaka Eğitim Kurumları Kadıköy Anadolu Lisesi Özel Alev Lisesi Özel Enka Lisesi Özel Eyüboğlu Koleji Özel Irmak Lisesi Özel Sezin Lisesi Saint Joseph Fransız Lisesi Öğrencilerimiz yarışmayı müzikle renklendirdiler. iletişimi sanal gerçeklikle sağlayan hologramlardan söz eden Özel Alev Lisesi; ışınlanma, fobi aşıları, Mars’a yolculuk, okyanus altında tatil, kendi kendine terapi, biyonik organlar, doğada çözünen poşetler, balon evler ile tasarladıkları geleceği anlatan Özel Eyüboğlu Koleji; uykunun değişen ve gelişen dünyada zaman kaybı olabileceğini düşünen, bunu yenmek için “Uyku Merkezleri” oluşturan ve böylelikle uyku ihtiyacını ve enerjiyi dışarıdan desteklemeyi amaçlayan yaklaşımıyla Özel Irmak Lisesi; sağlıklı nesiller için gen taraması, nano banyolarla su tasarrufu, güneş enerjisine dayalı tüketim, insan ömrünün uzaması, iletişim aktarıcısıyla sevdiklerimizle görüşebilme, alternatif beslenme olanakları ve bütün gelişmelere rağmen birliktelik ve paylaşıma duyulan ihtiyacın önemine değinen Özel Sezin Lisesi; “Tanrı olmak” fikriyle mükemmele ulaşmayı hedefleyen insanın, kök hücre tedavisi sayesinde sanat ve estetik yönüyle kusursuzluğa erişebileceğini gösteren Saint Joseph Fransız Lisesi; her buluşun ardında bir sebep ve ihtiyaç olduğunu düşünen ve senaryolarını teknolojinin denetlenebilirliğine dayandıran Özel Enka Lisesi, gelecekteki insan yaşamını tasarladı ve sundu. Geleceği sanatla birleştiren Özel Sezin Okulu, “Müzik ile Geleceğe” adlı dinletisini farklı yaş gruplarıyla birlikte seslendirdi ve bizlere keyifli anlar yaşattı. Alper Alsan Doç. Dr. Ferhat Kentel 12 TEV İnanç Türkeş Özel Lisesi Konularında uzman ve tanınmış kimselerle yapılan röportajlar ve konuklarımızın dillendirdiği fütürist düşünceler, hepimizin zihninde farklı pencereler açtı. “3. Fütürist Senaryo Yarışması” nın ikinci gününde programımız, yarışmacı okulların saat 09.30’da okulumuz tiyatro salonunda yerlerini alması ve hemen ardından öğrencilerimizin sundukları müzik dinletisiyle başladı. Birinci günün özet anlatımı ve video görüntüleri, bütün okulların sunumlarıyla ilgili bilgileri hafızamızda tazelememizi sağladı. Konuklarımız arasında, yarışmacı okulların öğrencileri ve danışman öğretmenlerinin yanı sıra, bilgiyi yaşamla buluşturan ve insana hizmeti amaçlayan çabalarıyla uzmanlaşmış akademisyenler de vardı. Yard. Doç. Dr. Ümit Akırmak, psikolojinin deneysel ve bilişsel ihtiyaçlardan yola çıkması, hafızanın işlerliği ve zihin süreçleri konusunda sunumda bulundu. Fütüristler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Alper Alsan, geleceğin uzaklaştıkça belirsizliğin arttığına dikkat çekti, yapısal bileşenlerin “planlama, senaryo ve umut”; gelecekte insan için olmazsa olmazın “dürüstlük, zamanı kullanma ve kalite” olduğunu vurguladı. Şehir Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ferhat Kentel, yaptığı konuşmada “ öngörünün, şu andaki hakim yapıdan bağımsız olmadığını, gelecekteki insandan önce geçmişteki yapıyı düşünmek ve kaybettiklerimizi fark ederek hayatı akıl ve sağduyuyla beraber YAZ 2011 L İ S E Bülent Eczacıbaşı ile Fütürizm üzerine bir röportaj gerçekleştirdik. değerlendirmemiz gerektiği”ni ifade etti. Ferhat Kentel’in yönettiği “Gelecekte İnsan” konulu forumda öğrenciler, geleceğin umut verici olması gerektiğinden söz ederek, insanın doğanın hakimi değil parçası olduğu; gelecek tasarılarında insani değerlerden uzaklaşılmaması gerektiği fikrinde birleştiler. Ödül töreni öncesindeki heyecan ve yorgunluk, Özel Sezin Okulu öğrencilerinin “Orf Dinletisi” ile rahat bir soluğa dönüştü. Özel Sezin Lisesi ve Fütüristler Derneği’nin ortaklaşa hazırladığı “3. Fütürist Senaryo Yarışması”nda Darüşşafaka Eğitim Kurumları “Genetik kodumuz kimliğimizdir.” sloganından yola çıkarak oluşturmayı düşündükleri genetik sensörler sayesinde güvenli ve tam denetimli rahat bir hayat öngören sunumuyla birinciliği alırken; “ışınlanma, fobi aşıları, Mars’a yolculuk, okyanus altında tatil, kendi kendine terapi, biyonik organlar, doğada çözünen poşetler, balon evler” ile tasarladıkları geleceği anlatan Özel Eyüboğlu Koleji ikinciliğe; “sağlıklı nesiller için gen taraması, nano banyolarla su tasarrufu, güneş enerjisine dayalı tüketim, insan ömrünün uzaması, iletişim aktarıcısıyla sevdiklerimizle görüşebilme, alternatif beslenme olanakları ve bütün gelişmelere rağmen birliktelik ve paylaşıma duyulan ihtiyacın önemi”ne değinen Özel Sezin Lisesi, üçüncülüğe layık görüldü. “3. Fütürist Senaryo Yarışması” önümüzdeki yıl yarışmanın dördüncüsüyle tekrar bir arada olma arzusu ve iyi dileklerle sona erdi. Tüm röportajlar Sezin Lisesi TV Kulübü ve Fütürizm Kulübü öğrencileri tarafından gerçekleştirilmiştir. YAZ 2011 Cem Yılmaz bu sene de bizi yalnız bırakmadı. Bennu Yıldırımlar görüşleriyle etkinliğimize renk kattı. Yetkin Dikinciler’le söyleşimiz oldukça verimliydi. 13 L İ S E İnsana Dair “Gelecekte İnsan” temasını kullanan 3. Fütürist Senaryo Yarışması’na biz de Görsel Sanatlar Bölümü olarak insanın değişmeyen, geçmişten geleceğe hep var olan özelliğini vurgulayarak destek olduk: Düşünmek. Rönesans dönemi ressamlarından Rafaello’nun ‘’Atina Mektebi’’ (1508-1511) freski insanın düşünme yetisini öne çıkaran en çarpıcı eser hiç kuşkusuz. Bu ölümsüz eserdeki düşünürlerden esinlenen öğrencilerimiz de çalışmalarında insanın düşünmekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğini, düşünen insanın her zaman var olacağını anlattılar. Yine “fütürizm günleri”nde gerçekleştirdiğimiz bir diğer etkinlik ise atık malzemelerden hazırladığımız iki - üç boyutlu çalışmalar ve robotlardı. İlgiyle karşılanan sergimizde robotlar, odak noktası oldu. Yalnız işsiz olanlar değil, daha iyi işler yapabilecekken yapmayanlar da başıboştur. Sokrates “Atina Mektebi” Rönesans sanatının en mükemmel örneklerinden… Ana konusu felsefe ve astrolojiyi ilahiyat ile bağdaştırmak... Raphael, mükemmel yerleştirdiği figürlerle, resmin bütününe inanılmaz bir hareketlilik vermiş, eski Yunan’ın en ünlü düşünürlerini tasvir etmişti. Tabloda bulunan kişilerden bazıları: Platon: Resmin ortasında eli ile yukarıyı gösteriyor. Bu şekilde felsefesinin temelindeki var olan ve mutlak gerçekliği temsil eden idealar dünyasını işaret ediyor. Diğer elinde resmin perspektif merkezi olan kitabı Timeaus’u taşıyor. Leonardo da Vinci nin portresi. Aritoteles: Plato’nun yanın da elini avuç içi aşağıyı gösterir şekilde ileri doğru uzatmış. Bu hareket onun materyalist görüşünü simgeliyor. Diğer elinde ünlü kitabi Ethica yı taşıyor. Socrates: Plato’nun solundaki kalabalığın arasında anlattıklarını parmaklarına sayarak ispatlamaya çalışan figür. Sokratesci (insanları soru sorup cevap alarak sıkıştıran, eğiten, öğreten felsefeci) diyalog 14 yöntemi vurgulanmış. Diogenes: Merdivenlerde yanındaki meşhur bakır tası ile okumalara dalmış dünyevi işlere aldırmadan rahat bir şekilde uzanmış. Pythagoras: Ön soldaki diz çökmüş, elinde tuttuğu deftere önündeki çocuğun tuttuğu levhadaki notları geçiriyor. Zoroaster: Beyaz elbiseli siyah şapkalı, elindeki küre ile seyirciye dönük olan. Raffaello: Raffaello’nun 26 yaşındaki hali, Zoroaster’in arkasında seyirciye dönük. Euclid: Sağ önde öne doğru eğilmiş elindeki aletle yerde duran levha üzerinde teoremini anlatıyor. YAZ 2011 L İ S E Sanatta Klasik Dönem Bizden yüzlerce yıl önce yaşamış insanları dinledikleri müzikleri, giydikleri kıyafetleri, sosyal yaşantılarını, uğraşlarını sanat yoluyla anlama ve öğrenme fırsatı bulabiliyoruz. Zeynep Arancı HzB Görsel sanatlar ve müzik derslerinde disiplinler arası bir çalışma olarak gerçekleştirdiğimiz klasisizm konulu projede yaptığımız atölye çalışmalarıyla, hem dönem olarak klasisizmi inceledik, öğrendik. Hem de dönem sanatçılarının çalışmalarına kendi duygu ve düşüncelerimizi katarak çağdaş yorumlar gerçekleştirdik. Güzel sanatların doğuşundan bu yana her devrin düşünce ve kültür olanaklarına göre başkalaşım aşaması geçiren felsefi görüşler çeşitlilik göstermektedir. Klasisizm, Rönesans döneminde gerçekleşmiş bir sanat akımıdır. Başlıca temsilcileri Leanardo da Vinci, Michelangelo, Rafaello’dur. Yaptığımız bu çalışmalarda klasisizm döneminde kullanılan kıyafetleri kendi yorumumuzu katarak yeniden renklendirdik. Bu dönemin en büyük sanatçısı Leonardo da Vinci’nin ünlü eseri “Mona Lisa” üzerinde yaptığımız değişikliklerle kendi Mona Lisa’mızı yarattık. Bizler yaptığımız çalışmalara pek çok atık malzeme ekleyerek, kendi düşünce ve duygularımızı da katarak yeni resimler yaratmaya çalıştık. Şu bir gerçek ki bizden yüzlerce yıl önce yaşamış insanları dinledikleri müzikleri, giydikleri kıyafetleri, sosyal yaşantılarını, uğraşlarını sanat yoluyla anlama ve öğrenme fırsatı bulabiliyoruz. Pera Müzesi’nde XIX. yüzyıl Rus klasikleri Lise hazırlık sınıfı öğrencilerimizle Müzik ve Görsel Sanatlar derslerinde disiplinler arası bir çalışma olarak gerçekleştirdiğimiz klasik dönem projesi kapsamında öğrencilerimizle 21.01.2011 tarihinde Pera Müzesi’ne bir gezi düzenledik. Bu gezi öğrencilerimiz St. Petersburg’da bulunan Rus Devlet Müzesi koleksiyonunda yer alan dünyanın en büyük Rus sanat koleksiyonuna sahip pek çok ünlü Rus ressamın önemli eserlerini görmek ve Rus kültürünü tanımak açısından son derece yararlı oldu. Repin’den Makovski’ye, Yaroşenko’dan Şişkin’e ve dönemin daha pek çok ünlü sanatçısına yer veren sergi, dönemin Rusya’sını hemen her yönüyle anlatırken, ele aldığı konular ve tiplemeleriyle, öğrencilerimizin bu dönemi özümsemelerini sağladı. YAZ 2011 15 L İ S E Zeytinin Tirilye Macerası 11 TM -11 Sosyal ve 11 Yabancı Dil sınıflarımızla yaklaşık 3 aydır yürüttüğümüz Tirilye Projesi çerçevesinde çeşitli araştırmalar yaptık. Bu proje kapsamında yürütülen süreçte öğrencilerimiz gruplara ayrılarak, Tirilye’nin tarihini, coğrafyasını, din ve kültür özelliklerini, toplumsal yaşantısını farklı başlıklarda inceledi ve çeşitli çalışmalar yaptılar. Her grup araştırmalarını diğer gruplarla paylaştı. Sonunda tüm bu araştırmalarımızı yerinde görmek, saha çalışması ve yöre halkıyla röportajlar yapmak için Tirilye’ye gezi gerçekleştirdik. Tirilye sokaklarında gezerken neler öğrendik? Bütün dünyada haklı bir ün yapan Tirilye zeytinini öğrendik; birçok Akdeniz ülkesi Tirilye zeytinini kendi ülkelerinde yetiştirmeye çalışmış ancak başarısız olmuşlar. Tirilye zeytini hep rakipsiz kalmış. Tirilye zeytinyağı gerçekten ününe yakışır lezzetteymiş. Tirilye’de balıkçılık eskiden olduğu kadar büyük çaplı olmasa da, günümüzde önemli bir geçim kaynağıymış. Tirilye’de şarap üretimini dinledik… Balıkçılık da yapılan Tirilye’de, balıkları daha yakından görmek isteyen arkadaşlarımız da oldu. 16 Tirilye’de bağcılık ve şarapçılığı Bakus Şarapçılık’ın sahibinden dinlemenin tadına doyamadık… Kapısının önünde oturmuş komşuları ile sohbet eden yaşlı teyzeden, eskiden buralarda çok fazla böcekle uğraşan olduğunu öğrendik. Böcek dediğinin ‘’İpekböcekçiliği’’ olduğunu ve bu uğraşının da geçmişte kaldığını artık pek fazla kimsenin ipekböcekçiliği ile uğraşmadığını hepimiz biliyoruz. Belediye Başkanı’nın birinci derece sit alanı olan bu yöre için ne kadar çok uğraştığını öğrendik. Belediye Başkanı’ndan, sahilde herkesin gözünü yoracak derecede büyük ve çirkin beton binanın yıktırılması, eski kiliselerin, tarihi binaların korunması için uğraşlarını, Taş Mektep’in nasıl otel yapılmak istendiğini, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi’nin Taş Mektep’i atölye yapma isteklerini, halkın zeytinden artık para kazanamadığını ve bunun nedenlerini… daha bir çok sorunu ve güzel çabaları öğrendik. Tirilye’nin güzel insanlarını tanıdık. Kahvedeki amcanın yaptığımız röportaj sonrası ‘’Hangi kanalda yayınlanacak? ‘’sorusu ile gülümsedik. Yorulduk, eğlendik, öğrendik, geçmişten izler gördük, sokakta mutlu koşan çocuklar gördük, sık sık acıktık ve güzel bir günün anısı ile Bursa’ya otelimize gittik. Hazır Bursa’ya gelmişken , ertesi günü Bursa’da Ulucami’yi ,Orhan Gazi ve Osman Gazi Türbelerini, Koza Han’ı gezdik öğlen Bursa’nın meşhur iskender kebabını tadıp okulumuza doğru yola çıktık. Tabii ki Gemlik’ten zeytin, Bursa’dan kestane şekeri almayı da ihmal etmedik. YAZ 2011 L İ S E Ayvalık’ta Zeytinin Öyküsü Mübadele sonucunda Ayvalık bölgesine Girit, Rumeli ve Midilli Adası’ndan Türkler gelmişti. Bu yıl da biz, Sezin Lisesi 9.sınıf öğrencileri olarak fen ve sosyal derslerin ortak projesini gerçekleştirmek üzere Ayvalık’ a giderek; Ayvalık’ın meşhur zeytinini, Akdeniz iklimini, tarihi evlerini, Ayvalık tostunu, güzel halkının geçim kaynaklarını ve yaşadıkları sorunları inceledik. Geziye gitmeden önce yaptığımız araştırmalarla orada gördüklerimiz pekişti. Gezimizin 2. gününde Bergama’ya gittik. Bergama’nın tarihini ve tarihi eserleri gezerek geçmişten izler edindik. Bu projeden ve geziden bilgi dağarcığımıza neler kattık? • Ayvalık evleri’nin genellikle iki buçuk ya da üç katlı inşa edildiklerini, konutların alt katlarının yığma taş üst katlarının ise karkas yapım tekniği ile yapıldığını, • Bu evlerin ilk sahiplerinin Rumlar olduğunu, • Zemin katların sokağa bakan ön cephesinin satış, arka kısmının ise depolama amaçlı olarak kullanıldığını. • Bu depolarda zeytin, zeytinyağı gibi ürünler depolandığını, Rumlar döneminde ticari ve üretim amaçlı kullanılan zemin katların günümüzde bu işlevini yitirdiğini daha çok evin mahzeni niteliğini aldığını, • Ayvalık’da 2.000.000 tane YAZ 2011 zeytin ağacı olduğunu bunun da 1.800.000 tanesinin Rumlardan kalma olduğunu ve çoğunun 200500 yaşında olduğunu, • Zeytin üretiminin geçmişte ve bugün nasıl yapıldığını, • Zeytin ağaçlarını korumanın önemini, • Pelitköy’de bize zeytinyağı üretimini anlatan üreticiden artık çocuklarının zeytin işi ile uğraşmak istemediklerini çünkü fazla para getirmediğini,zeytinle uğraşanların giderek azaldığını, • Zeytin’in sopa ile dallara vurularak toplanmasının etkilerini ve inceliklerini, • Bu yöredeki Kaz Dağları’nın kuzey rüzgârlarını keserek yörede ılıman bir iklim oluşturması sonucu bu yörenin zeytincilikte öne çıktığını, • Günümüzde balıkçılıkla ilgili yaşanan sorunları, • Her geçen yıl artan turizm potansiyelini, • Bergama’daki müthiş tarihi eserleri, ve daha onlarca bilgi, güzel anı ve fotoğraflarla geri döndük. 17 L İ S E Balçığın Sanata Dönüştüğü Yer Hakan Güzeliş 11Fen Porland gezisi öncesinde yaptığım araştırma bende porselenin yapımı hakkında merak uyandırdı ve saha çalışması adımlarını keyifle takip etmemi sağladı. Okul hayatımızda birçok araştırma ve çalışmayı sadece internetten yapıyoruz, yaptığımız araştırmaları gözlemlemek gidip yerinde görmek çalışmalarımıza farklı bir boyut kazandırıyor. Böylece öğrenme eylemi ve alışkanlığı daha sağlıklı oluyor. Günlük yaşamda kullandığımız araçların, eşyaların nasıl yapıldığını görme şansını elde ediyoruz. Gezi boyunca diğer arkadaşlarımızla daha güçlü bağlar kuruyoruz. Porselenin yapım aşamalarını, yüksek derecelerde saatlerce fırınlanmasını ve işçilerin çalışma koşullarını gördüğümüzde bunun ne kadar özveri isteyen bir iş olduğunu fark ediyor ve elinize aldığınız her tabağı bir kez daha gözden geçiriyorsunuz. Çünkü porselen tabaklar yemek için en sağlıklı malzeme. Fabrikanın tam kapasite ile çalışıp yine de yeteri kadar üretim yapamaması porselene duyulan ilginin en büyük kanıtı. 18 Yurt dışından toprak alınması ve onun işlenerek tekrar yurt dışına satılması porselen sanayinde ülkemizin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Porland’ ın çevreye zarar vermeyen, çok az da olsa ortaya çıkan organik atıklarını da atık fabrikalarına gönderen, bacalarını emülsiyon ölçüleri ile kontrol eden ve doğayı kirletmeyen bir fabrika olduğunu görmek de çok sevindiriciydi. Selin Önal 10A 29 – 30 Mart tarihlerinde Bilecik Porland Fabrikası’na geziye gittik. Fen Bölümü öğrencilerinin çalışma hayatlarının bir kısmını fabrika ortamında geçirme ihtimali fazla olacağından, bu ortamı görmemiz ve yabancılık çekmememiz açısından çok faydalı oldu. Günlük hayatımızın her alanında kullandığımız porselenin yapımının bu kadar zahmetli olması, örneğin farklı aşamalardan geçirilerek üç kere pişirilmesi beni çok şaşırttı. Gezimizin geri kalan kısmında ise Osmanlı Devleti’nin kurulduğu, doğal ortamını olabildiğince korumaya çalışan Bilecik’te tarihi ve kültürel yerleri de görme şansını bulduk. Gülnaz Karakurum 10A Üç saatlik bir otobüs yolculuğuyla gezimiz başladı. İlk olarak Porland Porselen Fabrikası’nı gezdik. Fabrikadaki gezi benim çok ilgimi çekti. Porselenin bir sürü işlemden geçerek ne kadar zor yapıldığını gördüm. Özellikle fırından çıktıktan sonra porselenin sırlanması ve pişirme aşaması gerçekten çok ilginçti. Aslı Acar 10A Gezimize eğlenceli bir yolculukla başladık. Daha sonra Bilecik’e vardığımızda ilk olarak Porland Porselen Fabrikası’nı ziyaret ettik Porselen fabrikası gezisi benim için müthiş bir deneyim oldu. Çünkü artık porselene verilen emeğin büyüklüğünü ve porselenin ham maddesinin değerini çok iyi biliyorum. İkinci gün “Milletin makûs talihinin” yenildiği yere ziyarete gittik. Bence burası her Türk vatandaşının görmesi ve kokusunu duyması gereken bir yer, bir şehitlik... YAZ 2011 L İ S E Benden Önce Bir Başkası Bizim sesimizdir şiirlerimiz, efsanelerimiz, destanlarımız… Kulaktan kulağa yaşayan anlatılardır kimi zaman… Annelerimizden dinlediğimiz ninniler, şarkılarda gezinen dizeler, anlatılarda canlanan efsaneler gün olur, bugünle buluşur, ruhumuzun derinliklerinden yeniden dilimize taşınır, belleğimizde hayat bulur. Karacaoğlan’ın aşkını, Âşık Veysel’in dünyasını, Köroğlu’nun kahramanlıklarını günümüze taşıyan da budur. Yaşar Kemal, “Üç Anadolu Efsanesi”nde, köklerimizde var olanları yeniden canlandırır, ilhamını bugüne taşır. Alageyiği, Ağrı Dağı Efsanesi’ni Moğollar’ın ezgilerinde, Mevlana’yı Sezen Aksu’da, Âşık Veysel’i Tarkan’da buluruz. Bir bütündür zaman, ne dün bugünden ayrı ne de bugün gelecekten bağımsızdır. Köklerimiz bizim benliğimizdir. Kavganın şairi, sevginin piri, toprağın yoldaşı, yiğidin cesareti… Gelir dalga dalga, yayılır dileklere, türkülere, bağlamanın tellerine, ozanın sözlerine… Halkın yazdığı kalemi olmayan tarihe… dilden dile, meclisten meclise süzülüp gelen, olgunlaşan, ölümsüzleşen isimlere… Anadolu kültürünün renklerini, coşkusunu, yaratıcı gücünü 8. yy’dan günümüze taşıyan; geleneklerimizi, kültürümüzü bize yansıtan Halk edebiyatını ve bu edebiyattan yararlanarak müzik yapan kuşakları araştırdığımız projemizde geçmişle geleceği buluşturanları tanıma ve tanıtma fırsatı bulduk. Öğrencilerimiz Halk edebiyatının öz kaynakları ”türkü, mani, koşma, semai, atasözü, deyim…” gibi söz varlıklarını araştırarak işe başladılar. Daha sonra halk müziği dışındaki müzik türlerinde bir kuyumcu titizliğiyle bunların izlerini aradılar. YAZ 2011 Cem Karaca, Barış Manço, Moğollar, Fikret Kızılok, Sezen Aksu, Candan Erçetin, Haluk Levent, Kıraç… gibi müziğimizin önemli isimlerinde, onların kullandıkları ezgilerde ve yazdıkları şarkı sözlerinde Yunus Emre’den Karacaoğlan’a, Pir Sultan Abdal’dan Âşık Veysel’e ozanlarımızın sesini, rengini, kokusunu fark ettik. Yüzyılların imbiğinden süzülerek gelen kültür varlığımız değişiyor, dönüşüyor, yeni biçimlerle tekrar tekrar sunuluyor; ama asla kaybolmuyor. 19 L İ S E Öyküde Kendi Geleneğimizi Yarattık “Bir Öykümüz Var” diyerek başladığımız Özel Sezin Lisesi Öykü Yarışması’nın bu yıl beşincisini gerçekleştirdik. “Bir Öykümüz Var” diyerek başladığımız Özel Sezin Lisesi Öykü Yarışması’nda öyküleri, “Türkçeyi kullanma gücü, kurgu becerisi, yaratıcılık, özgünlük, ilginçlik, anlatımda akıcılık, noktalama ve yazım kurallarına uygunluk” yönlerinden değerlendirerek öğrencilerimizde bir yazma becerisi ve alışkanlığı oluşturmayı hedefliyoruz. Seçkin yazarlardan seçilmiş bir eser listesiyle yazmayı desteklemeyi ve kolaylaştırmayı amaçladığımız yarışmanın bu yıl beşincisini gerçekleştirdik. Her yarışmamız için ayrı bir tema belirleyerek öyküdeki renkleri göstermek istiyoruz. Hiçbir iletişim teknolojisi mektubun sıcaklığıyla, içtenliğiyle ve değerliliğiyle yarışamaz diyerek “iletişim” daha özelinde de “mektup”u Dağlarca’nın “Yazı en güzel işidir elin mektuba durunca” dizesinden yola çıkarak tema olarak aldık ikinci buluşmaya. Ada, balıkçılar, kâğıt, kalem… “Yazmasam deli olacaktım.” diyen büyük usta Sait Faik’ti esin kaynağımız üçüncü yarışmamızda Öykü yarışmamızın dördüncüsünün konusu, “İstanbul ve Aşk” elbette 2010 yılı Kültür Başkenti olan şehrimizi görmezden gelemezdi. “Her çocuk bir hikâye, her hikâye bir dünya…” çocuk algısını bir kez daha kurgulayan ve artık gelenekselleşen yarışmamızın beşincisinde yazıya geçti. Satırlara dökülen her sözcük hem bizi yansıtır hem de kalıcı olur. Öykü yarışmalarında dereceye giren ve kitaba alınmaya değer bulunan öykülerin, her yıl çıkarılan bir öykü kitabıyla kütüphanemizdeki 20 yerini alması da yaratıcılığın, emeğin meyvesine ulaşmanın mutluluğunu yaşatıyor. Öykü yarışmasında dereceye giren isimler ve eserler yeni yetenekleri göstermesi bakımından da oldukça sevindirici… Birincilik ödülü Zeynep Dağıstanlı 12SB “Sanrı” İkincilik ödülü Selin Aydın 11TM “Kızıl Kara ve Güzel Şeyler” Üçüncülük ödülü Erinç Yılmaz 9C “Küpe” Başarı Ödülleri: Senanur Kalaman 9B “Daha Çok Küçüğüm” İlke Alkan 11YD “Kum Saatinin Kumları Bitmiş” Funda Çınar 11TM “Pembe Gözlük” Nazlı İlksavaş 11TM “Olgunluğun Arkasındaki Çocuk” İrem Bayer 9A “Terle Koruğum Terle” Nur Ekşioğlu HzA “Perilerin Hediyesi” Zeynep Arancı HzB “Yaşamak İçin” YAZ 2011 L İ S E 18 Mart’ın Kahramanlık Öyküsü Türkiye’nin bağımsız bir devlet olmasına esin kaynağı olan ve 18 Mart 1918 tarihiyle simgeleşen Çanakkale zaferini kutlamak ve şehitlerini anmak için bir kez daha toplandık. Bu, nice yanık türküler, övgü dolu sözler ve şiirlerle anlatılmış, anlatıldıkça yücelmiş, yüreklerimizde barışı yeşertmiş bir destan. Bir gerçeğin kahramanca yoğrulduğu, bir ulusun yüzünü ağartan ve insanlığa mal olmuş bir kahramanlık öyküsü. Amacımız bu savaşın sadece nedenlerini ve sonuçlarını anlatmak değil yaşanmış olaylar üzerinde düşündürmekti. O günlerin ruhunu canlandırmak ve mirasçısı olduğumuz bu geçmişin değerini vurgulamaktı. Çanakkale geçilmez… Tüm dünyaya belletilen bir gerçek ve on binlerce insanın ölümü, yüz binlerce insanın gözyaşı ve gönül yaraları ile alınmış bir sonuçtur elbet Çanakkale. Ancak bizim asıl gurur kaynağımız, bu gün çağdaş dünyada erdemli bir duruş sergilememizi sağlayan yaklaşımımız. Barışa verdiğimiz değer ve duyduğumuz özlem. Savaşların değil barışın önemini anlamak, bağımsızlığın değerini fark etmek önemliydi. Öğrencilerimizin sunumları, okudukları şiirler, söyledikleri türküler ve şarkılarla değerlerimize sahip çıkmaya ve Çanakkale ruhunu canlandırmaya çalıştık. 19 Mayıs Paneli 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları çerçevesinde, öğrencilerimizle sporcuları bir gençlik panelinde buluşturduk. “Akademik kariyer ile spor kariyerini beraber planlama” konusunun ele alındığı panele İbrahim Kutluay, Sarp Erimer, Barbaros Çevik konuşmacı olarak katıldılar. “Müspet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kuvvetli bir nesil yetiştirmek ana siyasetimizin açık delilidir.” diyen Atatürk, gençlere armağan ettiği bu bayramla gençliğin ve sporun önemini vurguluyordu. Biz de kendi alanlarında önemli bir yer sahibi olan başarılı isimleri, 19 Mayıs Atatürk’ün Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları çerçevesinde, bir gençlik panelinde buluşturduk. “Akademik kariyer ile spor kariyerini beraber planlama” konusunun ele alındığı panele İbrahim Kutluay, Sarp Erimer, Barbaros Çevik konuşmacı olarak katıldılar. İbrahim Kutluay bu konudaki deneyimlerini, birebir yaşadığı zorlukları ve spor yaşamını öğrencilerimizle paylaştı. YAZ 2011 Bir sporcu için yetenek kadar akademik başarının da önemli olduğunu vurguladı. Ünlü basketbolcu okulla sporun beraber yürütülmesi gerektiğini belirterek aksi takdirde yaşanacak bir sakatlık sonucunda çok zor durumda kalınabildiğini söyledi. Sporda; yetenek, dikkat, çalışma iyi antrenörler, iyi kulüpler ve şans gibi etkenler birleştiğinde bir yerlere gelinebildiğini belirtti. Sarp Erimer ise, gençlik kamplarının önemine dikkat çekerek, arkadaşlık, paylaşmak, fair-play duygularının ve sporun önemini vurguladı. Barbaros Çevik, sporda disiplinin önemini ele aldığı konuşmasında okul ve iş hayatındaki disiplinin başarıyı getirdiğine dikkat çekti. Hepimize çok şey kattığını düşündüğümüz panel, öğrencilerimizden gelen soruların da yanıtlanmasıyla son buldu. 21 L İ S E Takım Ruhu, İşbirliği, Yetenek... Okulumuzda kulüp çalışmaları; genel kültür, sanat, spor ve sosyal sorumluluk gibi oldukça geniş bir yelpazede yürütülmektedir. Lisemizde öğrencilerimizin akademik yönden gelişimleri kadar kendi ilgi ve yeteneklerini keşfetmelerini de hedefliyoruz. Kişisel tercihleri doğrultusunda seçip, istek ve merakla yaptıkları kulüp çalışmaları onlar için; eşsiz bir öğrenme, dinlenme ve yaratma ortamı sağlamaktadır. Farklı konulardaki kulüp çalışmalarıyla öğrencilerimizin zihinsel yorgunluklarından arınmalarını, keyifli zaman geçirmelerini bunların yanı sıra ileride yapacakları meslek seçimlerine ışık tutacak birikim ve öngörüleri kazanmalarını da amaçlamaktayız. Ayrıca kulüp saatlerinde yürütülen çalışmalarla; takım ruhu, işbirliği yapabilme, bir hedefe yönelik birlikte hareket edebilme, liderlik gibi pek çok becerinin gelişimi de hedeflenmektedir. Bu yıl lisemizde kültür, spor ve sanat içerikli 25 kulüp ve takım çalışması faaliyet gösterdi. Öğretim yılının her iki döneminde ilk haftada yapılan tanıtım çalışmalarının ardından öğrencilerimiz yıllık veya dönemlik kulüplerini seçerek çalışmalarına başlayıp yıl boyu bu çalışmaları büyük bir keyifle sürdürdüler. TV Kulübü öğrencileri Sezin Okulu hemşiresi Rukiye İncedere ile röportaj yaparken Bisikletin Sanatla Buluşması Çoğu zaman yaşadığımız hayata yeni bir şeyler katabilmek için sporu bir fırsat olarak görürüz. Son dönemlerde özellikle büyük şehirlerde gelişme gösteren bisikletli yaşam; bisikleti sadece bir spor aracı olmaktan çıkarmış, onun bir ulaşım aracı olarak da hayatımızda yer almasını sağlamıştır. Birçok çağdaş ülke insanı da küresel ısınma problemine, hava kirliliğine son verebilmek, daha huzurlu ve güzel bir kent yaşamı için bisikleti bir alternatif olarak yaşamında kullanmaktadır. Beden Eğitimi ve Görsel Sanatlar derslerinde; bir proje olarak sürdürdüğümüz çalışmalarımızda öğrencilerimize bu bilinci kazandırmak için pek çok çalışma gerçekleştirdik. Öğrencilerimiz bu çalışmaları gerçekleştirirken kazıma, kolaj, lavi gibi birçok farklı tekniği deneme fırsatı buldu. Ayrıca tamamı atık 9. ve 10. resim sınıfı öğrencilerinin grup çalışmaları 22 malzemelerden oluşan üç boyutlu bisikletler tasarladılar. Böylece sanatı, “bisikletli yaşam bilincini” hayata geçirmenin bir yöntemi olarak kullandılar. 9. ve 10. resim sınıfı öğrencilerinin grup çalışmaları YAZ 2011 L İ S E Sorumluluğumuzu Biliyoruz Sosyal Sorumluluk Kulübü bu yıl kurulmuş genç bir kulüp. Ancak alt yapısı ve kuruluş amaçları geçtiğimiz yıllar içinde şekillenmiş olduğundan bir yıl içinde birçok etkinlik gerçekleştirdi. Sosyal sorumluluğumuzun bilinciyle yıl boyu ilçemizde bulunan bir huzur evine düzenli ziyaretler yaparak okulun tüm öğrencileriyle huzurevi sakinlerini buluşturduk. Böylece öğrenciler yaşamın farklı bir dinamiğini tanımış oldu. Bir örgütlenme modelini yerinde incelemek için Çekmeköy Kızılay Şubesi’ni yerinde ziyaret etmek kendi çalışmalarımızda yol gösterici oldu. Koçulu Anaokulu öğrencileri, kulüp öğrencilerinin hazırladığı yeni yıl armağanlarının sevinciyle coşkulu bir kutlama yaşadı. Altı Nokta Körler Derneği’ni ziyaret etmek, minik görme engelliler için sesli hikâye kitabı oluşturma projesine dönüştü, çalışmalar hâlâ devam ediyor. Güzel olan bu çalışmaların önümüzdeki yıllarda da devam etmesi yönünde büyük bir istek olduğunu görmekti. Oyuncak Müzesi’ni ziyaret ettik. Oyuncağın önemini ve anlamını Sunay Akın’dan dinledik. Bu ziyaretimiz oyuncak toplama kampanyası düzenleme fikrini doğurdu. Bu kampanyayla oyuncağın çocuk gelişimindeki önemine dikkat çekerken paylaşmanın çoğalmak olduğunu, dayanışmanın büyümek olduğunu anlatmaya çalıştık. Toplanan oyuncakları olanakları sınırlı kardeşlerimiz armağan edeceğiz. Trekking Kulübü ile yaptığımız Elmalı Barajı Havzası çevre temizliği etkinliği hem çevre bilincinin gelişmesi hem de doğayı tanımak adına oldukça etkileyici bir deneyim oldu. Huzurevi ziyaretlerimizi hiç aksatmadık. “Oyuncak Toplama Kampanyası“ başlattık. Öğrencilerimiz Elmalı Barajı havzası çevresini temizlediler. YAZ 2011 23 L İ S E MUN Kulübü Dünya Sorunlarını Cenova’da Tartıştı 22 Şubat 2011 - 28 Şubat 2011 tarihleri arasında İtalya’nın liman şehri Cenova’da gerçekleşen “Cenova Uluslararası Model Birleşmiş Milletler Konferansı”nda Sezin Lisesi öğrencileri olarak dünya sorunlarını tartıştık. Doruk Gürkan MUN Director Sezin Model Birleşmiş Milletler Kulübü’nden 12 öğrencimiz MUN Rehber öğretmenleri Doruk Gürkan ile birlikte her yıl İtalya’nın Cenova kentinde düzenlenen Cenova Uluslararası Model Birleşmiş Milletler Konferansı’na katıldılar. Uluslar arası Deledda Okulları’nın davetlisi olarak katıldığımız bu organizasyona dünyanın 12 ülkesinden 60 okul, 550’nin üzerinde öğrenci ile katıldı. Öğrencilerimiz Suriye ve Hırvatistan’ı temsil ettiler. Konferans sonrasında yapılan geziyle (1 günlük) 3 ülke ve 4 şehir ziyaret etmiş oldular. İtalya, Monaco, Fransa – şehirler: Milano, Cenova, Monte Carlo ve Nice. Denizhan Yıldız 9B Finally that day came. I woke up and I put my suit on. It was my first day in my first conference. I didn’t know what to do but it was better than debating at school. We lobbied and lobbied I signed every resolution by mistake. Yes I was the co-submitter for all resolutions. Next day we started to debate. I wrote speeches for every single resolution because of my fault. I wanted to make my speech but there was no way. ‘Please god force the chair to say Syria’. Because one side of my heart didn’t want to talk. This side was also controlling my arms so I couldn’t raise my placard, but the other side wanted to talk madly and this part was useless at that time. Finally, I couldn’t talk during the second day too. The third day the same thing happened but with a little note the chair called me to the floor and I finally talked. It was over! I was the last speaker of the environment committee! 24 Hakan Güzeliş 11FB Sezin Model United Nations represents two countries: Syria and Croatia. I represented Syria. We debated some of the latest world issues. It was a successful conference. Going abroad to an MUN conference broadens your perspective, improves your understanding of world problems, increases your English, improves your social skills, and increases your courage. The conference also helps you learn how to make a speech to a large audience and makes you self confident. It is always a unique experience. We went to three countries and four beautiful cities, Italy (Milano, Genoa), France (Nice), and Monaco (Monte Carlo). Gülhis Canpolat 9A The most tiring part is getting ready and the conference was much easier than my first one. The only problem was being in the Human Rights committee while representing a country like Syria. But in spite of everything, I can say that this conference was a very nice opportunity to have more experience. We got tired in the committees but we also traveled and had fun. We attended a conference, and saw three countries in just seven days. Esra Aydın 9A That was my second MUN conference and I was so excited and nervous during the ceremony. We made lots of new friends from all over the world. At the end of the debate we joined a dance party and pizza and karaoke night, we also visited the world’s biggest aquarium. We debated for three days then we travelled to Nice, Monte Carlo, and Monaco everything was gorgeous. YAZ 2011 L İ S E Kitchen Chemistry Magic Chemistry Club öğrencilerimiz Aslı Acar (10A), Destan Düzgünoğlu (9B), Senanur Kalaman (9B), İpek Sabahat Bayraktar (9B) ve Ecem Acar (10 A) ikinci dönem “kitchen chemistry” çalışmalarını yürüttüler. Öğrencilerimiz günlük hayatımızda kimyanın yeri ve önemini araştırırken, evimizdeki mutfağın da laboratuvardan çok farklı olmadığını keşfettiler. Mutfakta pişirilen yemeklerin özünde bilimin yer aldığını gördüler ve günlük hayatta rutin hale gelen pişirme kurallarının nedensonuç ilişkilerini değerlendirdiler. Öğrencilerimiz mutfakla ilgili birçok soruya cevaplar aradılar ve buldukları cevapları lâboratuvar ortamında deneyerek üretmenin keyfini yaşadılar. “Kek pişirirken kabartma tozu ya da karbonatı tercih etmemizi gerektiren nedir, çok sert ve küçük olan bir mısır tanesi ısının etkisiyle nasıl yumuşak ve lezzetli bir hale gelir; şarap üretimi nasıl yapılır, şaraptaki alkol nasıl oluşur; yoğurt nasıl yapılır; maya, hamuru nasıl ve neden kabartır, ev reçelleri ve ev turşularının yapılma amacı ve hazırlanma koşuları nelerdir...” gibi pekçok sorunun cevabına hem bilimsel deneylerle hem de geleneksel yöntemlerle ulaştık. Kulüp öğrencilerimiz, 12 Mayıs YAZ 2011 2011 Perşembe günü aşağıdaki konu başlıklarındaki çalışmalarını öğretmenlerine ve arkadaşlarına sergilediler. Bu sayede hem öğrendikleri bilgileri hem de hazırlamış oldukları yiyecekleri paylaştılar. Çalışma başlıkları: Making Wine, Why popcorn pops, Making Jam, The difference between baking soda and carbonate, Yeasts in bread making, How to make pudding, Making pickle, How to make yogurt. 25 L İ S E 18-21 Mayıs 2011 Tarihlerinde Münih’te Proje Çalışmalarımızı Gerçekleştirdik 2010-2011 eğitim öğretim yılında 18-21 Mayıs tarihleri arasında 22 öğrenci ve üç öğretmen ile gerçekleştirdiğimiz “Münih Kültür Gezisi” projemizi başarıyla tamamlamış bulunmaktayız. Gezimiz uyguladığımız etkinliklerle (okul- müze- saray gezileri gibi) öğrencilerimizin öğrenmekte oldukları dili yerinde yaşayarak kullanmalarını amaçlıyordu. Alman kültürünü daha yakından tanıma fırsatı buldukları bu gezinin onlara farklı bakış açıları kazandırdığını umuyoruz. Emir Erseven 9A Münih’te U-Bahn ve S-Bahn’ı çok beğendim, çünkü bizim gezdiğimiz yerlerin arası uzaktı ve kısa sürede bizi yormadan, gideceğimiz yere ulaştırdı. Buradaki mimarı yapılar çok modern ve değişikti, özellikle BMW Showroom binası. Dachau kampından çok etkilendim. O zamanki insanların yaşadıklarını anlamak ve görmek çok zordu, çoğumuzu üzdü. Özellikle buradaki insanların davranışları beni çok etkiledi, bize göre çok değişik geldi. Gezide emeği geçen herkese teşekkürler. Öğrencilerimiz gezi ile ilgili duygu ve düşüncelerini samimi bir dille yazıya döktü. Yeni projelerde tekrar birlikte olmak üzere… İrem Mavuk HzA Almanya gezisi sayesinde Münih şehri hakkında birçok şey öğrendik. Münih’in tarihi yapısı, eski binaları, eğitim sistemi ve yönetim şekli çok dikkatimizi çekti. Münih’te yaşayan insanların ülke kurallarına çok özen gösterdiklerini fark ettik. Şehir içinde gezerken genellikle metroları kullandık. Burada Almancamı geliştirdiğimi düşünüyorum. Bu gezinin organizasyonunu yapan bütün hocalarıma teşekkür ederim. Can Demir HzA Münih gezisinde metroyu çok sevdim, çünkü her yere ulaşımımızı kolaylaştırdı ve çok hızlı oldu. Münih’te en çok Allianz Arena’yı 26 Cem Pilevneli 9B Bu Almanya gezimizde pek çok yer görme fırsatı bulduk. İlk olarak panoramik şehir turu yaptık ve bu sayede Almanya’nın şehir planlama ve mimarinse dair bilgimiz oldu. Çok sayıda yer gezdik ama en çok ilgimi çeken iki yer oldu: Pinakothek Sanat Müzesi ve Dachau Toplama Kampı. Modern Sanat Müzesinde tasarımları inceleme fırsatı buldum ve bu çok hoşuma gitti. Toplama Kampında ise içim ürperdi. İnsanların çektikleri acıları yerinde görmek kitaplardan çok daha etkili. Bu gezide çok gezdik, çok eğlendik, hocalarıma ve bu gezide emeği geçenlere çok teşekkür ederim. sevdim. Münih kentini güzelleştiren bir şey de Dachau Toplama Kampıydı. Almanya’nın utanç kaynağı olmasına rağmen bize 2. Dünya Savaşı ile ilgili önemli bilgiler verdi. Hofbräuhaus’un yemeklerinden çok hoşlandım. Müthiş bir geziydi. Selin Önal 10A Almanya gezimizde dakikliğiyle ve düzenliliğiyle bilinen Alman kültürüne yakından şahit olduk. Sanata ve mimariye verilen değer bizi çok teşvik etti. Mühendisliğin gelişmiş olduğu bu ülkede yılda 1,5 milyon araba satan BMW’nin müzesini gezdik ve orada otomobil teknolojisinin kısa sürede ne kadar geliştiğine tanık olduk. Dachau’a gidip oradaki esir kamplarını gezerken bir Alman vatandaşım utancından gözlerinin dolduğuna şahit olduk. Bu da bize gurur veren bir tarihe sahip olduğumuz için ne kadar şanslı olduğumuzu hatırlattı. YAZ 2011 L İ S E Paris Ziyaretimizden Kısa Notlar Verimli bir Paris gezisini tamamlayarak geri döndük. Öğrencilerimiz bu seneki gezimizde Fransızcalarını çok iyi kullandılar. Bunda DELF sınavlarına katılmalarının da etkisi vardı. Gezimizin ana çerçevesini oluşturan kısmı ise, süreklilik kazanmasını istediğimiz, kardeş okul projesi kapsamında Özel Sainte-Marie Fénelon lisesinde gerçekleşti. Okul müdürü Xavier Marcel’le Ünal Konuralp ve Ece Kepecigil bir röportaj yaptı. Kardeş okulda tarih öğretmenleri François Lepoutre öğrencilerimizi de içine alan bir ders işledi. Onlardan bir öğrenci Türkiye ve Istanbul hakkında, Kubilay Bahar ise Fransa hakkında bildiklerini anlattı. Sıcak ve samimi bir ortamda gerçekleşen dersin sonunda karşılıklı soru ve cevaplardan oluşan bir söyleşi gerçekleşti. Ece Kepecigil 11 FB Visite du Lycée Fénelon SainteMarie et de la Merveilleuse ville: Paris Bonjour mes amis Comme vous le savez, nous étions à Paris pendant 4 jours. Nous sommes allés partout en metro.Le premier jour nous avons visité le Sacre-Coeur. Il y avait beaucoup de spectacles pour les touristes. Le deuxième jour a été très fatigant. Nous avons visité la fontaine de Saint Michel et la Notre Dame. Puis, nous sommes allés au Musee du Louvre et les Champs Elysees où nous avons fait du shopping. Le troisième jour, nous avons visité le lycée de Saint -Fénelon. Nous avons parle avec le directeur de l’ecole,il nous a promenés dans toute l’école et nous avons eu l’ocasion de voir les élèves du lycée étudier dans des différentes salles. Puis, nous sommes entrés dans une classe où nous avons fait un cours avec leur professeur d’anglais-histoir. Après, nous sommes allés à la Tour Eiffel ,En haut,nous avons eu un paysage panoromique de la ville de Paris et nous avons fait un circuit avec le Bateau- Mouche sur la Seine. Finalement, nous avons visité l’Opera et nous avons fait des courses dans les magasins de Lafayette Malheureusement,nous nous sommes très fatigués mais c’était l’un des voyage le plus amusant et très instructif que j’ai fait avec mes professeurs et mes amis.J’aime bien remercier mes professurs qui étaient toujours avec nous tout au long du voyage. YAZ 2011 Kubilay Bahar 11 TM Farklı bir Kültür: Paris Okul arkadaşlarım ve Fransızca öğretmenlerimle yapmış olduğum Paris gezisi çok iyi geçti. Planlanan her şeyi çok güzel bir şekilde gerçekleştirdiğimiz bu gezide Fransızcayı yerinde kullanma şansı yakaladım. Daha önceki Paris gezilerimde Fransızca konuşmayı hiç düşünmezken bu kez deneyip insanlarla anlaşabildiğimi görmek beni çok mutlu etti. Tarihi dokusu zengin olan bu şehirde kültürel birleşimleri de gördük, insanların iç içe ne kadar kibar ve saygılı biçimde yaşayabileceğine tanık olduk. Eiffel’den Arc de Triomphe’a kadar birçok yerde fotoğraflar çekerek kendimize bu geziden güzel hatıralar bırakmaya çalıştık. 27 L İ S E İspanyol Günü Okulumuz öğrencileri, İspanyol ve Latin Amerika kültürlerini daha yakından tanımaya ve tanıtmaya yönelik etkinlikler hazırladılar ve bu etkinlikleri 1 Haziran 2011 Çarşamba günü düzenledikleri İspanyol Günü’nde sundular. Okulumuz öğrencileri, İspanyol ve Latin Amerika kültürlerini daha yakından tanımaya ve tanıtmaya yönelik etkinlikler hazırladılar ve bu etkinlikleri 1 Haziran 2011 Çarşamba günü düzenledikleri İspanyol Günü’nde sundular. Programımız okul içinde gerçekleştirilen İspanyolca röportajlarların sunumu ile başlayıp, dönem boyunca hazırladıkları sanat, spor, kültür, tarih içerikli sunumlar ve canlı müzik performansları ile devam etti. Öğrencilerimiz, II. yabancı dil olarak öğrendikleri İspanyolcayı etkin şekilde kullanmalarının ötesinde, İspanyol ve Latin Amerika kültürleri ile ilgili sunumlar hazırlarken farklı kültürleri de tanıdılar. Öğrencilerimiz, resimde Salvador Dalí, Francisco de Goya, Diego Velázquez, Pablo Picasso’yu, edebiyatta Miguel de Cervantes’i, sinemada İspanyol ve Latin Amerikalı yönetmenlerin ödül almış ve ünlü filmlerini; İspanyol kültürü kapsamında İspanya’nın başkenti Madrid ve diğer önemli şehri Barselona’yı, İspanyol mutfağını, İspanya İç Savaşı’nı, spor alanında ünlü İspanyol sporcularını ve “El Clásico” derbisini; Latin Amerika kültürü kapsamında Arjantin sokaklarında doğan tangoyu ve Meksikalı ünlü ressam Frida’yı anlatan sunumlar hazırladılar. Bizleri, emek verdikleri tüm çalışmalarla, etkinlik süresi boyunca, İspanya’ daymış gibi hissettirip, Latin kültürüne doğru keyifli bir yolculuğa çıkardılar. 28 YAZ 2011 L İ S E Sezin Kart Ailesi Büyüyor Sezin ailesi üyelerine, üye işyeri ve kuruluşlarda avantajlar sağlayan Sezin Kart büyümeye devam ediyor. Bu sayımızda, ailemizin bazı üyelerini sizlere tanıtmaktan mutluluk duyuyoruz. Aramıza bu yıl katılan yeni üyelerimiz ile ilgili bilgileri web sitemizdeki “Sezin Kart“ bölümünde bulabilirsiniz. Siz de ailemize katılmak istiyorsanız, [email protected] adresinden bize ulaşabilirsiniz. Sevgili Sezinliler, sizlere Sezinli olmanın ayrıcalığını bir kere daha yaşatmaktan duyduğumuz mutlulukla, sağlıklı ve başarılı günlerde hep birlikte olmak dileğiyle... Neslihan Aksu Anadolu Sağlık Merkezi Kurumsal İletişim Müdürü “Yaşam kalitesini artırmak için dünya standartlarında sağlık hizmeti sunmak” misyonuyla hareket eden Anadolu Sağlık Merkezi, Johns Hopkins Medicine ile eğitim ve kalitenin geliştirilmesine yönelik işbirliği içerisinde çalışıyor. Anadolu Sağlık Merkezi, Gebze’de yer alan 50 bin metrekarelik kapalı alana sahip hastanenin yanı sıra Ataşehir ve Suadiye’deki tıp merkezlerinde de hizmet veriyor. Hastanenin uzantısı olarak tanımlanan uydu kliniklerinde toplumun daha geniş kesimlerine hizmet sunuluyor. Farklı illerden ve yurtdışından Anadolu Sağlık Merkezi’ne gelen hasta ve hasta yakınlarının ziyaret, ulaşım ve konaklamaları özel ekipler tarafından planlanıyor. Ayrıca, hastane kampüsündeki otel ile hasta ve yakınlarının konaklaması için konforlu bir çözüm sunuluyor. Anadolu Sağlık Merkezi Kurumsal İletişim Müdürü Neslihan Aksu, Sezin Okulu ile yaptıkları işbirliğinden dolayı mutluluk duyduklarını da sözlerine ekledi. www.anadolusaglik.org Melanie Handke Institut Natalie Kurucusu İnstitut Natalie, Melanie ve Natalie Handke tarafından kurulmuştur. Müşterilerine, profesyonel ve uzman kadrosuyla, daima güzel ve bakımlı olmaları konusunda yardımcı olan enstitü, 15 yıldır hizmet vermektedir. Enstitü kurucularından Melanie Handke, lise öğrencilerimizden Cem Ünlüçerçi’nin annesidir. www.institutnatalie.com Sonodent Diş Kliniği Sonodent Diş Kliniği, 1-A sınıfı öğrencimiz Ege Uygur’un babası Diş Doktoru Cem Uygur ve annesi Ortodontist Dr. Günseli Uygur tarafından 2005 yılında Sonomed Görüntüleme Merkezi bünyesinde kurulmuştur ve halen Sonomed Plaza’nın 5. katında hizmet vermektedir. Kuruluş amacı diş hekimliğinde ileri teknoloji kullanımını butik bir hizmet anlayışı ile birleştirmektir. Sonodent’te diş tedavi hizmetleri, 5’i konsültan toplam 8 YAZ 2011 hekim, 5 dental asistan, 2 sekreterya, 1 muhasebe ve 1 destek birimler elemanından oluşan profesyonel bir ekip tarafından yürütülmektedir. Cerec (Cad cam sistemi), Dental Mikroskop, WAND (Bilgisayar destekli anestezi sistemi) gibi teknolojik cihazlar ve ileri bir sterilizasyon ünitesine sahip olan klinikte; implant, estetik diş hekimliği, ortodonti, çocuk diş hekimliği, dişeti hastalıkları ve cerrahi alanlarında farklı tedavi seçenekleri ve bireye özgü çözümler sunulmaktadır. www.sonodent.com.tr Canan Çalış Pazarlama Koordinatörlüğü Bireysel Pazarlama Şefi Memorial Sağlık Grubu, daha sağlıklı nesiller için koruyucu hekimlik programlarına ağırlık vermekle birlikte bu konuda bilinçlenmeyi arttırarak, sağlıklı genç nesiller için farkındalık yaratacak projelere devam etmektedir. Sağlık konularındaki eğitimler, seminerler ve taramalar gibi konularda Sezin Okulu ile iş birliği halinde olan Memorial, 2010 yılı içerisinde Özel Sezin Okulu’nun öğrencileri için hazırlamış olduğu ‘Sezin Kart’ ile tüm öğrenci ve öğretmenlere sağlık hizmetlerinde özel ayrıcalıklar da sunmaya başlamıştır. Memorial Ataşehir Hastanesi ile Sezin Okulu’na çok yakın bir lokasyonda tüm öğretmen ve öğrencilere güvenli bir ortamda kaliteli sağlık hizmeti ile tedavi olmanın ayrıcalığını yaşatmaktadır. Memorial Sağlık Grubu olarak Sezin Okulu’nun değerli öğrenci ve öğretmenlerine başarılar diliyoruz. www.memorial.com.tr 29
Benzer belgeler
Piri Reis`in Yıldızı Piri Reis`in Yıldızı
mezun olacak öğrencilerimizle başlatılan çalışmalarımız da önümüzdeki dönem
açısından hedeflerimizi daha yukarıya çıkarmak adına önemli adımlardan biriydi.