Türkiye Yakın Doğu`yu izliyor
Transkript
Türkiye Yakın Doğu`yu izliyor
YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ YIL: 1 - www. neu.edu.tr SAYI: 30 [email protected] 11 Mayıs 2012 Cuma Kalp Merkezi hayat kurtarıyor Üniversitemiz Tıp Fakültesi Hastanesi bünyesinde kurulan Kalp Merkezi hayat kurtarmaya başladı. Geçtiğimiz günlerde faaliyete giren merkeze ilgi büyük 4 Türkiye başladı Yakın Doğu’yu izliyor Kayıtlar 4 Hadis sempozyumu üniversitemizdeydi TRT Haber, Kanal A, TVNet, SamanyoluTV, BugünTV, Kanal Türk, İhlas Haber Ajansı, TGRT HaberTV, Haber TürkTV, Milliyet Gazetesi ve Türkiye Gazetesi... Üniversitemiz Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. İrfan Günsel Türkiye’nin büyük medya kurumlarına konuk olmayı sürdürüyor 3 Üniversitemizden amatör denizcilere kurs 2 Akademik Bakış: Plasma Flashlight Zaps Bacteria 5 Suyun kıymeti hayatla eşit yazı dizisi 2 6 5 Yabancı öğrencilerin merkezi International Office 8 Sayfa 2 11 Mayıs 2012 Cuma Amatör denizcilere kurs Gülin SAYILAR Ü niversitemiz Denizcilik Fakültesi 7’nci Amatör Denizcilik Kursu’nu başlattı. 8 ile 22 Mayıs 2012 tarihleri arasında yapılacak kurs, Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Deniz ve İş Suları Genel Müdürlüğü’nün desteği ile yapılıyor. DÜNYA STANDARTLARINDA EĞİTİM Dünya Denizcilik Örgütü IMO’nun öngördüğü standartlarda eğitim veren Denizcilik Fakültesi, 7 yıldır düzenlenen Amatör Denizcilik Kursu’nda, Gemicilik, Motor Bilgisi, Seyir, Haberleşme, Deniz Meteorolojisi,Tekne Kullanımı, Deniz Hukuku ve Uluslararası Denklik Sözleşmesi, Deniz Güvenlik ve Denizde Çatışmayı Önleme Kuralları gibi çeşitli program seçenekleri katılımcılara sunuluyor. ULUSLARARASI SERTİFİKA İMKANI Katılımcılar kursun sonunda yapılacak olan sınavda başarılı olmaları halinde sertifika da alabilecekler. Uluslararası geçerliliğe sahip Amatör Denizcilik Belgesi ve Kısa MesafeTelsiz Operatör Yeterlilik Belgesi alan sertifika sahipleri, dünyanın her yerinde 25 metreye kadar tekne veya yat kullanma hakkı elde etmiş oluyor. PROFESYONEL DESTEK Denizcilik Fakültesi öğretim üyelerinin eğitimci olarak katılacağı kursta, Uzun Yol Kaptanı Timur Boşnak, Uzun Yol Kaptanı Uğur Temen, Baş Mühendis Kemal Özgüç ve Mahmut Cemmedo, Uzun Yol Kaptanı Hilmi Şahlı, Doç. Dr. Mustafa Şahin, Dr. İrfan Günsel ve Hüseyin Meray ders verecek. KATILIM ARTTI Amatör Denizcilik Kursu’na kayıt Sağlık için farklı seçenekler SCHWINN CYCLING Bu programa katılanlar, müzik eşliğinde ve sabit bisiklet üzerinde 45 dakikada 700 kalori harcayabiliyor. Ayrıca güç, denge, koordinasyon ve dayanıklılığı da artıyor. Toplamda 1 saat olan dersin son 15 dakikası tüm vücudu çalıştıran hareketlerden oluşuyor. olmak isteyen adaylar, kimlik kartı, öğrenci belgesi fotokopisi, sağlık raporu, 4 tane fotoğraf ve 350 Euro karşılığında kayıt olabilecek. Yetkililer kursa, geçen yıllarda ortalama 30 kişinin başvuru yaptığını, bu yıl ise başvurunun oldukça fazla olduğunu belirtiyor. Başvuruların ardından başlayacak olan kursta dersler 17:00-19:00 ve 17:00-20:00 saatleri arasında yapılacak. Tüm dersler, Denizcilik Fakültesi’nde verilecek. Ü niversitemiz Sağlık ve Kondisyon Merkezi’nde, her türlü aktivite isteğini karşılayacak programlar katılımcılara sunulmaya devam ediyor. Aerobik, Pilates, Schwinn Cycling, Tai-chi-chuan, gluteal/abdominal’in aralarında bulunduğu pek çok seçenek spor severlere sunuluyor. Sağlık desteğinin sürekli olarak bulunduğu merkeze isteyen herkes başvuru yapabiliyor. Sağlık taramasından geçirilen adaylar istedikleri dallarda egzersizlere başlıyor. PİLATES Joseph Pilates’in “ kontroloji ” adını verdiği metodu, zihin ve beden bütünlüğü öngören denge nefes ve hareket sistemlerinin bir sentezi. Eklem ve kemikleri hayat boyu korumak için kas güçlendiren, esneten ve özellikle içsel karın kas kuvvetlendirilmesine dayanıyor. STEP AEROBİK Aerobik ve Step kareografilerinden oluşan bir ders. Yağ yakıcı özelliğinin oldukça yüksek olduğu biliniyor. Uzman eğitmenlerle yürütülen dersler 1 saat sürüyor. Dersin son 15 dakikası tüm vücudu çalıştıran yer hareketlerinden oluşuyor. 11 Mayıs 2012 Cuma Sayfa 3 Türkiye Yakın Doğu’yu izliyor Ü niversitemiz Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. İrfan Günsel Türkiye’nin büyük medya kurumlarına konuk olmayı sürdürüyor. Üniversitemiz hakkında geniş bilgilerin verilebileceği programlar için davet alan Dr. İrfan Günsel, kuruluşundan günümüze gelişimi, hastanesi, akademisyenleri, öğrencileri, Süper Bilgisayar’ına kadar pek çok yönüyle Yakın Doğu Üniversitesi’ni anlatıyor. DİKKAT ÇEKEN ÜNİVERSİTE Üniversitemiz geniş teknolojik imkanı, her türlü akademik ilgiye cevap verecek çeşitlilikteki fakülteleri, Büyük Kütüphanesi, sağlık alanındaki etkili yatırımlarıyla Türkiye’de de dikkatle izleniyor. Yakın Doğu Üniversitesi’ni yakından tanımak isteyen, dikkat çeken bir üniversite olarak haber konusu yapmak isteyen gazeteciler, üniversitemiz Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. İrfan Günsel’i konuk ediyor. TRT Haber, Kanal A, TVNet, SamanyoluTV, BugünTV, Kanal Türk, İhlas Haber Ajansı, TGRT HaberTV, Haber TürkTV, Milliyet Gazetesi ve Türkiye Gazetesi Dr. Günsel’in konuk olduğu medya kurumları arasında yer alıyor. BURS İMKANI Program sunucusu gazetecilerin en fazla üzerinde durduğu konu üniversitemiz tarafından geçtiğimiz günlerde açıklanan tam burs imkanı oldu. ÖSS’de ilk 2000’e giren öğrencilerin üniversitemizi tercih etmeleri durumunda karşılıksız, ortamala koşulu olmayan ve barınmayı da içine alan 10 senelik kesintisiz burs imkanı tüm programların ilk sorusu oldu. BÜYÜK DÜŞÜNEN MEZUNLAR Dünyanın en büyük 11’inci bilgisayarının üniversitemizde olduğunu hatırlatan gazetecilere, “Yakın Doğu Üniversitesi hep ilkleri yapar, rekortmen bir üniversitedir” diyen Dr. İrfan Günsel, KKTC’nin yalnızca deniz ve sahiliyle bir turizm merkezi olarak anılmasını istemediklerini, dünyaya bilim de dağıttığını ifade ederek, Süper Bilgisayar’ın anlamını açıkladı. Bu kadar büyük bir teknolojinin öğrenciler için de ne anlama geldiğini anlatan Günsel, “Öğrencilerimizin eğitim ve mezuniyet süreçlerinde bir diz üstü bilgisayar kadar değil, Süper Bilgisayar kadar düşünerek çalışarak gelişmiş şekilde eğitim almalarını hedeflemekteyiz” dedi. SAĞLIK ATAĞI Programlarda en sık sorulan sorulardan biri de Üniversitemiz Tıp Fakültesi Hastanesi oldu. Temel olarak Tıp Fakültesi olmayan bir ülkedeki, sağlık hizmetlerinin hep belli bir seviyenin altında kaldığına inandıklarını anlatan Dr. İrfan Günsel, hastaneyle birlikte sosyal hayatın da etkilendiğini, insanların kendilerini güvende hissettiklerini belirtti. Dr. İrfan Günsel’le birlikte bazı program davetlerine katılan üniversitemiz Turizm İşletmeleri Genel Müdürü Ahmet Savaşan da sağlık standartlarının turizmi de etkilediğini ifade etti. Savaşan, ülkeye gelmeyi planlayan insanların sağlık güvenceleri sebebiyle tercih etmedikleri bir yer olmaktan üniversitemiz Tıp Fakültesi Hastanesi ile çıktığını belirtti. Yaptıkları çalışmalarla, oluşturulan sigorta uygulamalarıyla KKTC’ye gelen turist sayısında da büyük artış beklediklerini anlattı. Program sürprizi Üniversitemiz Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. İrfan Günsel’in TVNet’te konuk olduğu programda hoş bir de süpriz yaşandı. Günsel TVNet’te üniversitemiz İletişim Fakültesi mezunlarından Gazeteci Haluk Huyut’un konuğu oldu. Huyut programın açılışını, “Bir üniversitenin her yönüyle nasıl bir başarı hikayesi taşıdığını, atılımlarını, vizyonunu ve sunduğu imkanlarıyla göreceğiz. Tıptan, hukuka, iletişimden, ilahiyata dünya çapında pek çok üniversiteyle yarışacak düzeyde olan Yakın Doğu Üniversitesi” diyerek yaptı. Sayfa 4 11 Mayıs 2012 Cuma Akademik Bakış Academic Overview Jerry KATAIKO Department of Mechanical Engineering Technology Plasma Flashlight Zaps Bacteria Light therapy . A portable plasma flashlight can kill bacteria in minutes. (Credit: X. Pei et al., Journal of Physics D: Applied Physics) Credit: X. Pei et al., Journal of Physics D: Applied Physics (2012) Killing harmful bacteria in hospitals is difficult; out in the field, it can be an even bigger problem. Now, researchers may have a means for remote disinfection in a portable “flashlight” that shines a ray of cold plasma to kill bacteria in minutes. Medical scientists have high hopes for plasmas. Produced in electrical discharges, these gases of free electrons and ions have already been shown to destroy pathogens, help heal wounds, and selectively kill cancer cells. No one is exactly sure how all of this works, but it seems that plasmas generate so-called reactive oxygen species in the air. These highly reactive molecules, which are present in our own immune system, oxidize cell membranes and damage DNA. Plasma devices are already undergoing clinical testing to see whether they are safe to use. But these prototypes are limited: Either they need an external power source to generate the many kilovolts required for the electrical discharge, or they need an external gas supply and regulation to sustain the plasma. Such drawbacks make it difficult to use the devices in the field for emergency calls, natural disaster responses, or military operations. A group led by engineer Xinpei Lu at the Huazhong University of Science and Technology in China believes it has a device with none of these drawbacks. Powered by a normal 12-volt battery and operating in open air without a gas supply, the prototype, which they call a plasma flashlight, should be portable enough to take anywhere. “It generates the plasma even being disconnected from wall power, even using very low power,” says group member Kostya Ostrikov of CSIRO Materials Science and Engineering in Lindfield, Australia. The flashlight’s battery is far too small to create a plasma on its own, so the researchers use a common electronic device known as a DC booster to step up the voltage to 10 kilovolts. One output of the booster is wired to the device’s shell—or “grounded,” in technical speak—while the other goes to an array of 12 fine, stainless steel needles that create a rapidly pulsing electrical discharge. The circuit has several “ballast” resistors that limit the discharge’s current so that the flashlight is safe to touch. To test the device, Lu’s group grew thick films of Enterococcus faecalis, bacteria that are wellknown to infect root canals in the mouth and are highly resistant to both heat and antibiotics. The researchers used some of the socalled biofilms as control samples and subjected the others to the plasma flashlight for 5 minutes at a distance of 5 millimeters. Afterward, they marked all the samples with two fluorescent solutions: a green one that flagged living cells, and a red one that flagged dead cells. The team found that the control samples stayed green, while the treated samples had turned almost completely red—even at the bottom of the biofilms, which were about 17 cells deep. The results, which are published online today in the Journal of Physics D: Applied Physics, were even better than a nonportable plasma device that Lu’s group had tested previously. Making the device truly portable is a big advance, says Michael Keidar, a plasma physicist at George Washington University in Washington, D.C. “Operating cold plasma in air is challenging, [and] it seems like they were able to make it work,” he says. “This is a purely technical issue that was solved.” Engineer Miran Mozetič of the Jožef Stefan Institute in Ljubljana, Slovenia, points out another advantage of the plasma flashlight: It uses only a meager 60 milliwatts per discharge. “This is an important fact because it indicates that the battery [will] not have to be exchanged or refilled frequently,” he says. Like any other medical device, the plasma flashlight will have to go through rigorous clinical testing. But Ostrikov says that, besides making it smaller and optimizing its efficiency, the plasma flashlight is “pretty much” a commercial device already. Hadis sempozyumu üniversitemizdeydi Ü niversitemiz İlahiyat Fakültesi öncülüğünde, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi işbirliğiyle düzenlenen I. Hadis İhtisas Sempozyumu yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. İlki düzenlenen sempozyum “Hadislerin Güncel Değeri” ana konusuyla 2 gün sürdü. Üniversitemiz Büyük Kütüphane salonlarında yapılan oturumlara, Üniversitemiz Kurucu Rektörü Dr. Suat İ. Günsel, üniversitemiz Rektörü ve İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Hassan, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Raşit Küçük, Üniversitemiz İlahiyat Fakültesi Dekan Vekili Yrd. Doç. Dr. Yusuf Suiçmez, akademisyenler, öğrenciler ve konuyla ilgilenen pek çok misafir katıldı. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’den Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Altındağ, Prof. Dr. Ahmet Yücel, Prof. Dr. Emin Aşık Kutlu, Yrd. Doç. Dr. Ayşe Şahyar, Yrd. Doç. Dr. Hasan Cirit, Rahile Yılma ve Macit Karagözoğlu katıldı. BÜYÜK EMEK VAR Açılış oturumunun Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Ali Erbaş’ın Kuran dinletisiyle başladığı Prof. Dr. Ümit Hassan sempozyumun açılış konuşmasını Prof. Dr. Ümit Hassan yaptı. Marmara Üniversitesi’yle işbirliği içinde eğitime başlayan İlahiyat Fakültesi’nin kurulma aşamasında pek çok kişinin emeği olduğunu hatırlatarak konuşmasına başlayan Hassan, ilgili herkese teşekkür etti. Üniversitemiz bünyesinde bir de cami yapılacağını anlatan Hassan, işlerliği ve cesametiyle dikkat çekici olacağını söyledi. TÜM MÜSLÜMANLAR İÇİN Üniversitemiz Rektörü ve İlahiyat Fakültesi dekanı Prof. Dr. Ümit Hassan’ın açılış konuşmasının ardından sırasıyla, Üniversitemiz İlahiyat Fakültesi Dekan Vekili Yrd. Doç. Dr. Yusuf Suiçmez ve Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça da organizasyon sebebiyle katılımcılara teşekkür etti. Sempozyumdan çıkacak sonuçların tüm Müslümanlar için önemli çıkarımlar olacağına duyulanan inanç, açılış konuşmalarında dikkat çekilen nokta oldu. 9 OTURUM 21 BİLDİRİ İlki üniversitemizde düzenlenen sempozyum programı 2 gün sürdü. 9 otumunun yapıldığı programda 21 bildiri sunuldu. Çeşitli ilahiyat fakültelerinden gelen konusunda uzman akademisyenlerin hazırladıkları bildirileri sunmalarının ardından soru cevap kısımlarıyla oturumlar tamamlandı. Yrd. Doç. Dr. Yusuf Suiçmez 11 Mayıs 2012 Cuma Sayfa 5 Kalp Merkezi hayat kurtarıyor Ü niversitemiz Tıp Fakültesi Hastanesi bünyesinde kurulan kalp Merkezi hayat kurtarmaya başladı. Geçtiğimiz günlerde faaliyete giren merkeze ilgi büyük. HIZLI MÜDAHALE Kalp rahatsızlıklarında müdahale hızının önemine vurgu yapan hasta yakınları, ilgiden ve günün hangi saati olursa olsun her türlü müdahalenin yapılıyor olmasından oldukça memnun. Günün her saatinde her an hasta gelebilecek gibi hazır bekleyen merkezde, uzman doktorların müdahalesi ve ileri bir teknoloji hastaların hizmetinde. İLGİ BÜYÜK Merkezin kuruluşu geçtiğimiz günlerde bir basın toplantısıyla duyrulmuştu. Kalp rahatsızlığı olanların ve hasta yakınlarının büyük ihtiyaç duyduğu donanıma sahip merkez, halkın büyük ilgisiyle karşılandı. PRENSİP 7/24 Kalp rahatsızlıklarında erken ve eksiksiz müdahalenin farkındalığıyla kurulan merkez, “7/24” prensibiyle hizmet veriyor. 9 uzman doktorun görev yaptığı merkezde daha önce uygulanmayan pek çok yöntemle müdahale ediliyor. Kayıtlar başladı Y akın Doğu Koleji, Manchester, Kingston, Ankara, İstanbul gibi saygın üniversitelere yerleştirdiği mezunları, kazandığı şampiyonlukları, alınan GCE ve ÖSS başarıları ve programında yer alan onlarca aktivite ile dikkat çekiyor. Yakın Doğu Koleji, mezun öğrencilerin başarı çizgisinden oldukça memnun. ÖSS ve GCE sınıflarına devam eden öğrenciler, ÖSS, GCE, KET, PET, FLYERS ve DELF sınavlarına da girerek üniversite seçim şanslarını arttırıyor, Futbol, Voleybol, Orkestra, İzcilik gibi farklı kollarda aktivite yapma imkanı buluyor. BAŞARININ ADI:A* Yakın Doğu Koleji’nin 100 öğrencisi, IGCSE sınavında en yüksek not olan A* aldı. Sınavlara giren öğrencilerden 37 öğrenci Matematik’ten, 20 öğrenci Fikik’ten, 19 öğrenci Biyoloji’den, 18 öğrenci Kimya’dan ve 6 öğrenci İngilizce’den A* alma başarısı gösterdi. büyük başarıların sahibi oldu. 2011 yaz dönemi AS-LEVEL ve IGCSE sınavlarında da başarı tablosu değişmedi. AS-LEVEL sınavlarında Kimya’dan en yüksek not olan A alan öğrenci sayısı 8, B alan öğrenci sayısı 11 ve C alan öğrenci sayısı 7 oldu. Matematik’ten 21 öğrenci A alırken, 5 öğrenci B, 3 öğrenci de C aldı. Biyoloji’den sınava giren 4 öğrenci A, 6 öğrenci B ve 4 öğrenci de C aldı. Fizik’ten ise 6 öğrenci A alma başarısını gösterirken, 5 öğrenci B, 3 öğrenci de C aldı. YÜKSEK NOTLAR Yakın Doğu Koleji öğrencileri, DELF-Fransızca, Almanca A1 ve A2 sınavlarında yüz de 100, KET, PET, ILTS ve Flyers sınavlarında da DÜNYA ŞAMPİYONLARI KOLEJLDEN Yakın Doğu Koleji öğrencilerinden İmge Akyener ve J.G.Schneega Öymen, Almanca ve Türkçe Edexcel IGCSE sınavlarında dünya birinliğini aldı. İmge Akyer Edexcel IGCSE Türkçe sınavında dünya birincisi olurken, Edexcel IGCSE Almanca sınavında J.G.Schneega Öymen dünya birinciliğini aldı. Bunun yanında Doruk Can Uzunoğlu, KKTC’deki tüm öğrenciler içinde Fulbright-CASP bursu alan tek öğrenci oldu. SAYGIN ÜNİVERSİTELER Manchester Elektrik Elektronik Mühendisliği, Kingston İnşaat Mühendisliği, Nottingham, Elektrik Mühendisliği, Kill Eczacılık, Reading İşletme, Newcastle İşletme, Yakın Doğu Koleji mezunu olan öğrencilerinin yerleştiği üniversite ve bölümlerden bazıları. Kayıt dönemini açan Yakın Doğu Koleji yeni öğrencilerini bekliyor. Tam gün eğitim veren kurum, Türkçe’ye tam hakim olmak yanında öğrencilerine ikinci ve üçüncü dili de kazandırmayı planlıyor. YAKIN DOĞU KOLEJİ Yakın Doğu Koleji 1993 yılında kuruldu. Bugün 200 öğretmeni ve 1300 öğrencisi bulunuyor. Fen, Türkçe, İngilizce, Bilgisayar, Almanca, Spor, Fransızca, Resim, Müzik ve Sosyal Bilgilerden oluşan 10 ayrı bölüme sahip. Futbol, Voleybol, Basketbol, Jimnastik, Masa Tenisi, Step-Aerobik, Güreş, Badminton, Hentbol, Eskrim, Bisiklet, Folklor ve İzcilik gruplarına katılabilen kolej öğrenciler, 13 kulüpten ilgilendikleri alanı seçerek, etkinliklere katılabiliyor. Sayfa 6 Selem KAPLAN - Sezgi GEBEŞ Ü niversitemiz Rektör Yardımcısı ve Tarım Doğal Kaynaklar Bakanlığı Su Genel Koordinatörü Prof. Dr. Hüseyin Gökçekuş, KKTC ve dünyadaki su problemleri hakkında yaptığı büyük araştırmaları siz okurlarımızla paylaştı. Su kaynaklarının sınırlılığı sorunu yanında paylaşımı konusunda büyük bir dengesizlik büyük bir dengesizlik olduğunu anlatan Prof. Dr. Gökçekuş’la uzun bir söyleşi gerçekleştirdik. Uzun bir çalışma sonunda toplanan değerli verilerin paylaşıldığı söyleşinin ikinci bölümünü bu hafta siz okurlarımızla paylaşıyoruz. Suyun yaşamsal öneminden bahsedecek olursak, neler söylemek istersiniz? Çok eğitimli bir toplum olmamıza rağmen, farkındalık noktasında çok da farkında olmadığımız ortaya çıkıyor ortaya. Bu kadar kıt, bu kadar değerli ve yaşamı devam ettirebilmesi açısından son derece önemli enerji kaynağı. Enerji kaynaklarına baktığımız zaman yüzde 20’sinin hidroelektrik santrallerinden oluştuğunu görüyoruz. Üstelik temiz enerji. Küresel iklim değişikliğinin ana sebebi ne diye bakacak olursak bugün kullanılan petrol ve doğalgazın havaya yaydığı karbondioksit tabii ki sera gazları dediğimiz diğer gazlar da etkiliyor. Biz bol bol doğalgazı ve Petrolü kullandığımız için ve de yenilenebilir enerji rüzgâr, güneş, su gibi hidroelektriği yeterince kullanamadığımız için dünya büyük oranda ısınıyor. Bu küresel iklim değişikliği dünyanın belli bölgelerine anormal yağış getirirken, bir kısmına da daha fazla kuraklaşmasına, çölleşmesine yol açıyor. Dolayısıyla enerji kaynağı olarak hidroelektrik demek ki bir taraftan bize hem enerji sağlıyor hem de diğer enerji kaynaklarının yaptığı kötülüğü de yapmıyor. Suyun maddi boyutunun da önemi konusunda etkisi var mı? Tabi var. Yüzde 5 ile yüzde 8 arasında alınıp satılan bir meta, bir madde durumunda su. Dünya Bankası’nın tahminlerine göre 1 trilyon dolar. Su sektörü dünyanın en büyük sektörü olma noktasında. Yakın zamanda suyun borsası oluşacağı inancındayım. Aynen petrol, doğalgaz, altın 11 Mayıs 2012 Cuma ve değerli maddeler gibi Wall Streette su varil fiyatı oluşacaktır. Suyu olan ülkelerin olmayan ülkelere de bu suyu transfer etme mecburiyeti olacak. Dolayısıyla durum gerçekten vahim. Bunun yanında gelişmekte olan hatta gelişmemiş ülkelerin bu anormal nüfus artışları karşısında içecek su bulamamaları, temizlik açısından su bulamamaları tehlikesi beliriyor. Gelişmemiş ülkelerde hastanelere yatan hastaların yarısı sudan kaynaklanan, kalitesiz su içtiği için rahatsızlandıkları görülüyor. Su yoksunluğundan sağlık problemlerinin yaygınlığından bahsediyoruz yani? Evet. Gelişmemiş ülkelerde 10 yaşından itibaren kız çocukları ve kadınlar ortalama 6 kilometre mesafeyi her gün gidip bir kova su almak için taşıyorlar. Boyun, kafatası ve bel bölgelerinde ciddi kalıcı hasarlar ortaya çıkıyor. Hamilelik ve doğum esnasında ekstra problemler görülüyor. Yeterli temiz suyun bulunamaması ergenlik çocuklarının okula gönderilmemesine yol açıyor. Yapılan bir çalışmada 130 milyon kız çocuğunun okula gitmediğini, bunun da yüzde 68’nin okula kayıt yaptıranlar arasında kız çocuğu olduğunu görüyoruz. Bir kalıp sabun ve elini yıkayacağı kadar su bulamaması acı bir tablo oluşturuyor. Son on yılda ishalden ölen çocuk sayısı 2. Dünya Savaşın da ölen insan sayısından daha fazla. Sadece kalitesiz, pis sulardan içmek zorunda oldukları için. Bugün bu kadar önemli olan bu değeri korumamız için farkındalığımızın olması gerekiyor. Kimi ülkelerde su bulunamazken, suyu olan ülkelerde ise suyun korunamaması tehlikesini yaşıyoruz. Her damla suyun önemli olduğu bilincini edinmek gerekiyor. Okullarda müfredat programına suyun önemi dersleri koymak, ev hanımların ayrı eğitim verilmesi bilinçlenmek için ciddi önem arzediyor. Dünya ortalamasına baktığımızda su en fazla nerelerde kullanılıyor? Suyun yüzde 70’i tarımda, yaklaşık yüzde 22’si içme suyu olarak, yüzde 8’i ise sanayide kullanılır. Gelişmişlik düzeyiniz arttıkça tarımda kullandığınız yüzde 70’ler yüzde 36’lara düşer. Avrupa ülkelerine baktığımızda bu gözlemi yapabiliriz. Şimdi böylesi bir stratejisi varken dünyanın en fazla su tarımda kullanıldığına göre en çok tarım yapma bilincinin aşılanması gerekiyor. Suyu tarımda kullanan kesimi. Biz bunlara ciddi anlamda eğitimler, yaptırmak zorundayız. Bir tek dünya su gününde suyu hatırlatmak yerine bunu 365 güne yayarak eğitimin içine katmak, kurslar düzenlemek, broşürler basıp dağıtmak, basını seferber etmek gerekiyor. Çünkü su gerçekten çok değerli, yarın için çok daha değerli. Buraya kadar anlattıklarınızdan suyun stratejik bir değer olarak da karşımızda olduğunu anlıyoruz? Evet öyle. Su aynı zamanda stratejik bir değere sahip. Örneğin Nil Nehrini 10 ülke kullanıyor. Bu ülkelerin bunu sağlıklı kullanamadığını düşünün. Suyun saatli bir bombadan farklı kalmaz. Komşu ülkeler arasında bir savaş nedeni bile sayılabilir. 2005 yılında Afrika Kıtası’nda BM’nin yaptığı bir toplantıda şöyle bir cümle geçiyor: “2040 yılında Türkiye su sorunu nedeniyle komşularıyla savaşa girecek”. Yıl 2005. Öngörü 35 yıl sonra. 2040 yılında demek ki ülkeleri yöneten büyük güçlerin kafasında şimdiden Türkiye’yi 2040 yılında komşularıyla su nedeniyle savaşa sokmak var. Bunu bilip, buna göre bizi yönetenler, politikacılar dikkatli olsun. Çünkü su gerçekten stratejik bir malzeme. Dünyada nehirleri en az 2 ülke paylaşıyor. Nil Nehri örneği çok çarpıcı. 10 ülke arasında bir paylaşım söz konusu. Sınır aşan sular dediğimiz sorunda çok ciddi. Su stratejik bir değer ama aynı zamanda belli insanların veya ülklerin değil tüm insanların ve ülklerin hakkı. Bu gerçek karşında ne tür tespitler yapılıyor? 4. Dünya Su Formu ana konusu “Suyun önemli bir madde olduğu ve bir değerinin olduğu ve yeterli paraya sahipseniz bu maddeye ulaşabileceğiniz” anlatıldı. Yani “Su haktır” düşüncesi yerine, bu düşünce empoze edildi insanlara. Nasıl bu gün doğal gazı, Petrolu olan ülkeleri belli güçler kendi menfaatleri doğrultusunda ele geçirmek istiyorsa bu gün su petrol ve doğal gazdan daha önemlidir. 21. yüzyıl su yüzyılı olacaktır. 21. yüzyılın suyu olan ve suyu doğru yönetebilen ülkelerin yüzyılı olacaktır. Bunun için 5. Dünya Su Forumu’na bakmak gerekir. Buradaki ana fikir sınır aşan suların, ülke sınırlarından geçen suların uluslararası bir kurum veya kuruluş tarafından yönetilmesi gerektiği. Çünkü su uluslar arası bir değerdir. Bunu bir kaç ülkenin insiyatifine bırakmak yanlıştır. Çok kısa bir süre önce gerçekleşen, benim katılamadığım 6. Su Formu’nda da çözümler sunuldu. Dünya Bankası su konusunda ciddi paralar veriyor. Özelleştirme yapmak noktasında. Projeler yapacaksın fakat bir bedel karşılığında. Yani artık su hak olmaktan çıkıyor. Değeri olan bir mal gibi parası olan için kullanıma açılıyor. Yani parası olan kullanabilir, olmayan kullanamaz. Suyun doğru kullanılamaması nelere yol açar? Kaosa yol açar. Suyun hakça paylaşılamaması durumunda sadece ortaya çıkacak göçler bile çok önemlidir. Ayrıca suyu olmayan ülkeler, olan ülkelere bir şekilde saldıracaktır. Yani savaş nedeni. En basit anlamıyla dünyada suyun yönetilememesi en ciddi savaş nedeni sayılabilir. Neden bölgelerin barışının imzasında su en önemli madde olmasın, savaş yerine. Bu noktanın ana vatanın suyunun bir miktarını KKTC’ye vermesi projesi gündeme geldi. >>>Haftaya: Dünya su problemleri konusunda neden bu noktaya geldi? 11 Mayıs 2012 Cuma KISA... KISA... KISA... Hazırlık okulu Sayfa 7 NOSTALJİ Gazi Yüksel’in Arşivinden “Amazing Minds”teydi Y akın Doğu Üniversitesi Hazırlık Okulu Başkanı Enis Sayman ve Tıp Sınıfları Koordinatörü Debbie Holmes, Longman Pearson Education yayınevi tarafından Antalya’da düzenlenen “Amazing Minds” Konferansına katıldı. Konferans, George Pickering tarafından “Change Management” üzerine verildi. Avrupa Birliği’nin ekonomi kararları tartışıldı Ü niversitemiz İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümü konferans düzenledi. Avrupa Birliği’nin aldığı ekonomi temelli kararların tartışılması ve çok yönlü olarak ele alınması için düzenlenen “Avrupa Birliğinde Son Dönem Alınan Kararlar” konulu konferasa konuşmacı olarak ekonomist Ume Wixgorth katıldı. Avrupa Birliği’nde son dönem alınan ekonomik kararların genel etkileri analiz edilen Konferansa çok sayıda öğrenci katıldı. 25 Mayıs 1997, Yakın Doğu Koleji “Amaçları nitelikli insan yetiştirmekti” O.Alptuğ YAŞATIR Hastanemiz doktorları Z eynep Kaçar 2011 yılında üniversitemiz Okul Öncesi Öğretmenliği’ni bitirdi. Şu an İstanbul’da özel bir rehabilitasyon merkezinde mesleğini sürdürüyor. Oldukça aktif bir üniversite öğrenciliği geçiren Kaçar, eğitimine katkı yapacağına inandığı tüm konferanslara katıldığını anlatıyor. Üniversitemizde Tai Chi Chuan Kulübü’nü kuran Zeynep Kaçar, oluşturdukları dans grubuyla pek çok turne düzenlediklerini, gösteriler yaptığını anlatıyor. Bunun yanında Çağdaş Bilgi ve Çevre kulüplerinde de aktif görevler üstlenen Kaçar, ilgili konularda radyo programlarıyla da tanınıyor. “Okulum, bir üniversitenin öğrencisine sağlayabileceği eğitim ve öğretim ortamını akademik alanda düzenlediği konferanslar, büyük kütüphanesindeki kitapları, resim sergileri, tiyatro gösterileri, dönem sonu eğlenceleri ve bahar şenlikleriyle fazlasıyla gerçekleştirdi” diyen Kaçar, “Sadece meslek kazandırma amacında değil. Nitelikli vasıfları olan, yaratıcı düşünebilen ve yaşadığı çağa ayak uydurabilen bireyler olmamız için uğraşıyorlardı” ifadelerini kullanıyor. İstanbul’da çalışmalara katıldı Y akın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilimdalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. K. Koray Baş, İstanbul Bakırköy Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği’nde, çalışmalara katıldı. Koray Baş, cerrahi endoskopi ünitesi ve ameliyathane çalışmalarına katıldı. Klinik hasta ziyaretlerine katılan Baş, vaka tartışmaları ve bilimsel toplantılarda da yer aldı. Güvenli internetin yolları Y akın Doğu Üniversitesi Bilgisayar Enformatik Bölümü öğretim üyeleri “İnternet Haftası” sebebiyle 20 Temmuz Fen Lisesi’nde “Güvenli İnternet Kullanımı” konulu panel düzenledi. Panelde İnternet kullanımında güvenliği korumak için yapılması gerekenler anlatıldı. Panele, Bilgisayar Enformatik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nadire Çavuş, Uzm. Ömer Gümüş, Uzm. Atalay Talaykurt ve Uzm. Ahmet Hızlı katıldı. Panelde konuşan Doç. Dr. Çavuş, öğrencilere bilgisayar güvenliği, tehditler, güvenlik önlemleri ve İnternet kullanırken dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında bilgiler verdi ve öğrencilerin sorularını yanıtladı. Haftanın Fotoğrafı Atletizm’de Yakın Doğu farkı M illi Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından organize edilen Büyükler Atletizm 1’inci Ayak yarışları tamamlandı. Üniversitemiz Atletizm Bayan Takımı sporcusu Emine Yarkın ilk gün yarışlarında 3000 metre Engel yarışında 13:31.16 ve Sırıkla Yüksek Atlamada ise 2.63′lük derecesiyle KKTC rekoru kırdı. Fotoğraf: Emin KAHRAMAN Sayfa 8 11 Mayıs 2012 Cuma Üniversitemizi aday öğrencilere yaklaştıran merkez: International Office Dr. ArashSharghi ve Ekibi BASIN FOTOĞRAFI Fotoğraf: Emine Elif EVCİOĞLU Ü niversitemiz İletişim Fakültesi’nin 3’üncü katında hizmet veren International Office, yabancı ve aday öğrencilerin merkezi. Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelerek üniversitemizde eğitim gören öğrencilerle, eğitimlerini üniversitemizde almak isteyen yabancı öğrencilerin her türlü sorusuna cevap veren, sorunlarını çözen merkezde 9 kişi çalışıyor. KİLİT MERKEZ Dr. Arash Sharghi yönetiminde 9 çalışan üniversitemizde eğitimlerini sürdürmekte olan öğrencilerin kayıt yaptırıken yardımcı oluyor. Uluslararası alanlarda üniversitemizin tanıtımını yapan ve aday öğrencileri bilgilendiren merkez aynı zamanda yabancı öğrencilerin ulusal günlerini de organize ediyor. Ekipte, Hazal Yolga, Pınar Sharghi, Kellyoniginla, Mohammad Khavandgar, Merivan Almoustafa, Nicolai Vovnicov, İvina Dotu bulunuyor. 65 ÜLKE “Dünyanın farklı ülkelerinden gelen öğrenciler için bilgilendirme toplantıları yapıyoruz. Etkinliklere, seminerlere katılıyoruz en son Azerbaycan da bir fuara katıldık, eğitim fuarlarında okulumuzla ilgili aday öğrencilere bilgiler veriyoruz” diyen International Office Müdürü Sharghi, üniversitemizde 65 ülkeden öğrenci bulunduğunu söyledi. Sharghi, “65 farklı ülkeden öğrencimiz mevcut, bu öğrencilerimizin sorunlarına yardımcı olmaya çalışıyor ve aynı zamanda da ulusal günlerini organize ediyoruz, birlikte kutluyoruz” dedi. İLGİ ARTTI Son dönemde özellikle Afrika ve Orta Doğu ülklerinden öğreci başvurularının olduğunu belirterek, “Üniversitemize olan ilgiyi karşılıksız bırakmıyoruz. Her türlü sorularını hemen cevaplıyoruz. İstedikleri bilgileri veriyoruz. İlgili ülklerde çalışma grupları oluşturuyoruz” dedi. Peyzaj Mimarlığı Sempozyumda Ü niversitemiz Peyzaj Mimarlığı Bölümü uluslararası sepmozyumda KKTC’yi temsil etti. YDÜ Mimarlık Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Fethiye’de Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin organize ettiği “2. Nadir ve Endemik Bitki Türleri Biyolojisi Uluslararası Sempozyumu”na bildiriyle katıldı. 11 farklı ülkeden pek çok bilim insanının katıldığı sempozyumda 40’ın üzerinde sözlü bildiri sunuldu. Üniversitemiz Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özge Özden’in Doç Dr. Salih Gücel ile birlikte hazırladığı “Current Conservation Status and Future Conservation Strategies of Tulipa cypria in North Cyprus” başlıklı bildirisi KKTC’yi temsilen sunuldu. 15 Nisan 2007, Yakın Doğu Üniversitesi, Leonardo da Vinci sergisi Sahibi, Yakın Doğu Üniversitesi Adına Dr. Suat İ. GÜNSEL Genel Yayın Yönetmeni Fatma TÜRKKOL Mizanpaj Yiğit Er YİĞİT Haber Merkezi Selem KAPLAN, Sezgi GEBEŞ, Emin KAHRAMAN, Gülin SAYILAR, Aptullah SAYAR, O. Alptuğ YAŞATIR
Benzer belgeler
Üniversitemiz için - Üniversite Gazetesi
Denizcilik Fakültesi, Dekan Doç. Dr.
Mustafa Altunç, Dekan Yardımcısı
Kaptan Hilmi Şahlı ve Güverte Bölüm
Başkanı Kaptan Uğur Temen’den
oluşan bir ekiple Zirve Üniversitesi
evsahipliğinde gerçekleş...