Salmo trutta labrax,Pallas, 1811
Transkript
Salmo trutta labrax,Pallas, 1811
www.sumae.gov.tr/yunus ISSN 1303-4456 Yunus Araþtýrma Bülteni 2012 (2): 7-16 Karadeniz Alabalýðý (Salmo trutta labrax,Pallas, 1811)'nýn Embriyonal Geliþiminin Ýncelenmesi *,1 1 Þirin FÝRÝDÝN , Eyüp ÇAKMAK , Nilgün AKSUNGUR 1 1 Su Ürünleri Merkez Araþtýrma Enstitüsü, P.K.129, Þana, Trabzon * Sorumlu yazar: Tel.:0 462 341 10 53; Fax: 0462 341 11 52; E-mail: sfiridin@[email protected] GeliþTarihi:02.07.2012 Kabul Tarihi:29.08.2012 Özet Bu çalýþmada Karadeniz Alabalýðý (Salmo trutta labrax Pallas, 1811)'nýn kuru döllenme yöntemi ile döllenmiþ yumurtalarýnda embriyonik geliþim takip edilerek larvalarýn morfolojik geliþimleri incelenmeye çalýþýlmýþtýr. Çalýþmada beþ adet diþi, beþ adet erkek kuluçkahane kökenli Karadeniz alabalýðý damýzlýklarý kullanýlmýþtýr. Anaç seçiminde boy, aðýrlýk ve yumurta çaplarý bakýmýndan birbirine yakýn balýklar tercih edilmiþtir. Çalýþmada 2 adet 400 g'lýk deneme grubu ile 1 adet 274 g'lýk kontrol grubu kullanýlmýþtýr. Yumurta çaplarý ortalama 0.51±0.01cm ölçülmüþ, örnekleme iþlemi toplam 94 gün sürmüþtür. Örnekleme iþlemi döllenmeden önce, döllenmeden sonra ve sonraki 24 saat için her saat yapýlmýþtýr. Ýkinci 24 saat için dört saat arayla örnekleme yapýlmýþ olup takip eden günlerde her gün ayný saatte olmak üzere örneklendirilmiþtir. Örnekler fiksatif solüsyonu içinde bekletilmiþtir. Böylece embriyonik dokularda istenmeyen bozukluklarýn oluþmasý engellenmiþ ve dokularýn yapýsý en etkin þekilde muhafaza edilmiþtir. Daha sonra görüntülü bilgisayar baðlantýlý mikroskop altýnda larval geliþim takip edilmiþtir. Yumurta örneklerinde döllenmeden, çýkýþa kadar embriyo geliþimi ve larval aþamadan ilk beslemeye kadar olan safhalarda tespit edilen deðiþimler resimlenerek kayýt altýna alýnmýþtýr. Bu çalýþmada döllenme oraný %9.53 gözlenme oraný %96, açýlma oraný %94 ve besin kesesini tamamen tüketene kadar yaþama oraný %79 olarak tespit edilmiþtir. Döllenmeden serbest yüzme aþamasýna kadar tüm safhalar altý faz altýnda toplanmýþtýr. Anahtar Kelimeler: Karadeniz alabalýðý, Geliþim, Gastrula, Somitogenezis Abstract The Black Sea Trout (Salmo trutta labrax Pallas, 1811)'s Embryonic Development Stages In this study, the Black Sea trout (Salmo trutta labrax Pallas, 1811)'s dry method, fertilization and embryonic development following fertilization in the eggs of the larvae was to examine the morphological evolution. In this study five females and five males were used for breeding hatchery Black Sea trout origin. In the broodstock selection for fish are preferred close to each other in terms of size, weight and egg diameters. In the study, an experiment group which are weighted 400 g and a control group which is weighted 274 g are used. Egg diameters were measured 0.51±0.01cm in average, the sampling process has a total of 94 days. Sampling procedure before fertilization, after fertilization and after being fertilized for 24 hours each day. The second for 24 hours with four hours of sampling were made at the same time each day in the subsequent days are to be examples. Example of at least 5 eggs fixative solution was waiting for. Thus, in embryonic tissue and preventing unwanted formation of disorders of tissue structure has been retained in the most efficient manner. Then the image under the microscope with a computer linked to larval development was followed. The examples of eggs before being fertilized, the out of the embryonic development and larval stages until the first feed at the phase changes detected by the image has been recorded. In this study, the fertilization rate of 96.53%, eyein grate of 96% and hatching rate of 94% was identified as survival rate of 79% until nutrients accompletely exhausted. From free-swimming stage to fertilization the all stages were collected at the six phases. Keywords: Salmo trutta labrax, Development, gastrula, somitogenesis Giriþ Ülkemizdeki ekonomik balýk stoklarýnýn son yýllardaki azalýþýna baðlý olarak yetiþtiricilik © Su Ürünleri Merkez Arastýrma Enstitüsü Müdürlügü, Trabzon faaliyetleri önemli sayýlabilecek bir geliþme kaydetmiþtir. Salmonidler, üzerinde en fazla 8 Firidin vd. / Yunus Arþ. Bül. 2012 (2): 7-16 çalýþýlmýþ olan türlerdir. Bunun nedenleri ise; ilginç hayat hikayeleri, gerek türler arasý gerekse ayný türün farklý ortamlarda yaþayan stoklarý arasýndaki genetik farklýlýklar, dýþ görünüþünün ilgi çekici olmasý, et özellikleri (Kurtoðlu vd., 1998) ve yetiþtiricilik çalýþmalarýnda baþarý oranýnýn diðer türlere nazaran yüksek olmasýdýr (Çelikkale, 1994). Diðer Avrupa ülkelerinde olduðu gibi, ülkemizde de önemli bir yerli balýk türü olan Salmo trutta doðal zenginliði ve yüksek ekonomik deðeri nedeniyle yetiþtiricilik ve balýklandýrmada tercih edilmektedir (Elliott, 1994). Kahverengi alabalýðýn ticari olarak yetiþtiriciliði Avrupa ülkelerinde yaygýn olarak yapýlýrken, üretim miktarlarý yönünden diðer salmonidlere göre düþük kapasitededir. Daha çok balýklandýrmada iyi sonuç alýnmasý nedeniyle özellikle son kýrk yýlda balýk stoklama faaliyetlerinde kullanýlmak üzere yaygýn yetiþtiriciliði yapýlmaktadýr. Farklý alabalýk türlerinin embriyonik geliþim safhalarý ve erken geliþim dönemleri birçok çalýþmada araþtýrýlmýþtýr (Grande ve Andersen, 1990; Killeen vd., 1999; Halacka, 1995; Baþçýnar ve Okumuþ, 2004). Salmo trutta labrax ve Salmo trutta abanticus türlerinin erken geliþim dönemleri ve kültüre alýnabilme durumlarý incelenmiþtir (Çakmak vd., 2004; Uysal ve Alpbaz, 2002; Alp vd., 2011). Salmonidae familyasýna ait Salmo cinsinin taksonomisi sürekli tartýþýlmakta olup Avrupa'da 20 türü bildirilmiþtir (Kottelat,1997). Daha önceki çalýþmalarda Türkiye'de Salmo trutta macrostigma, Salmo trutta labrax, Salmo trutta abanticus alt türleri ve Salmo platycephalus rapor edilmiþtir (Behnke, 1968; Balýk, 1984; Geldiay ve Balýk, 1988; Çetinkaya, 1996; Tabak vd., 2001; Alp ve Kara, 2004, Kuru 2004). Ancak yapýlan moleküler çalýþmalar Türkiye alabalýklarýnýn Tuna, Adriatik ve Dicle olmak üzere üç filogenetik soydan geldiðini ve tek bir türün (Salmo trutta) mevcut olduðunu belirtmektedir (Bernatchez 2001; Bardakçý vd., 2006). Salmo trutta labrax Pallas, 1811 ýrkýnýn üç ekotipinde de renk yönünden büyük varyasyonlar görülür. Örneðin, deniz ekotipi deniz ve tatlýsu arasýnda göç edici bir ekotip olduðundan, genç yavrularla ergin bireyler arasýnda morfolojik bakýmdan ve özellikle renk ve desen yönünden büyük farklar görülmektedir. Bu ekotipin genç yavrularý tatlýsularda iken vücutlarýnýn yan taraflarýnda daðýnýk siyah benekler ve kýrmýzý lekeler taþýdýklarý halde, denize döndüklerinde bu renk ve desenlerini yavaþ yavaþ kaybederek gümüþ beyazý bir renge dönüþür ve denizdeki ebeveynlerinin rengini alýrlar (Slastenenko, 1956; Svetovidov, 1984). Karadeniz alabalýðý daha önce bazý araþtýrýcýlar tarafýndan farklý þekilde isimlendirilmiþtir. Bu isimlerden Salmo trutta labrax ve Salmo labrax geçerliliðini sürdürmektedir (Tablo 3). Ülkemizde Karadeniz alabalýðý “deniz alabalýðý” ve “deniz alasý” olarak da isimlendirilmiþtir. Çalýþmamýz söz konusu türün taksonomisi ile ilgili olmadýðýndan araþtýrma materyali önceki çalýþmalarýn ýþýðýnda Salmo trutta labrax olarak kabul edilmiþtir (Tabak vd., 2001; Çiftçi vd., 2007). Bu çalýþma, ülkemizde yetiþtiriciliði yaygýnlaþmaya baþlayan Karadeniz alabalýðýnýn (Salmo trutta labrax PALLAS, 1811) embriyonik geliþim aþamalarýný tespit etmek ve türün yumurta ve larva bakýmýndaki kritik evreleri ortaya koymak amacýyla yapýlmýþtýr. Materyal ve Metot Denemeler 09.01.2007-12.04.2007 tarihleri arasýnda Su Ürünleri Merkez Araþtýrma Enstitüsü Müdürlüðü'nde yapýlmýþtýr. Çalýþmada beþ adet diþi ve beþ adet erkek kuluçkahane kökenli Karadeniz alabalýðý anacý kullanýlmýþtýr. Anaç seçiminde boy, aðýrlýk ve yumurta çaplarý bakýmýndan birbirine yakýn balýklar tercih edilmiþtir. Çünkü yumurta büyüklüðü anaç balýk büyüklüðü ile doðru orantýlýdýr. Firidin vd. / Yunus Arþ. Bül. 2012 (2): 7-16 Bu konuda yapýlan araþtýrmalar gösteriyor ki; damýzlýk balýk büyüklüðü artýkça yumurta çapý da artmaktadýr (Springate vd., 1985, Bromage vd., 1990, Beacham ve Murray, 1993;Çelikkale, 1994). Saðým için kullanýlacak balýklar bir hafta önceden kontrol edilerek damýzlýk stokundan ayrýlarak baþka havuza alýnmýþ olup, erkek ve diþi bireyler ayný havuzda muhafaza edilmiþtir. Saðýmdan 3 gün önce yemleme durdurulmuþ bu þekilde saðým esnasýnda dýþký karýþýmý engellenmiþtir. Saðýlacak damýzlýk balýklara saðýmdan önce saðýmý kolaylaþtýrmak ve yaralanmalarý engellemek amacýyla banyo tarzý anestezi uygulanmýþtýr. Anestetik olarak 15 ppm tricainemethanesulphonate (MS 222) kullanýl-mýþtýr (Pennell ve Barton, 1996). Balýklar kuru bezle kurulandýktan sonra 1g'a hassas dijital terazide tartýlmýþ ve total boylarý 1 mm hassasiyetle ölçülmüþtür, daha sonra yumurtalarý kuru yönteme göre (Emre ve Kürüm, 1998) her biri ayrý plastik kaplara saðýlmýþtýr. Saðýmdan sonra tekrar anaç balýklar tartýlmýþtýr. Böylece anaç balýklarýn saðým öncesi ve saðým sonrasý aðýrlýklarý ölçülmüþtür. Yumurta çaplarý ±1 mm ölçekli Von Bayer. Teknesi ile yapýlmýþtýr. Yumurta yaþ aðýrlýklarý ±0.001g hassasiyetli elektronik terazi yardýmýyla belirlenmiþtir. Yumurta ve spermlerin her biri ortak bir havuz da toplanmýþtýr. Döllenen yumurtalar tartýlmýþtýr. Daha sonra %1'lik iodin ile muamele edilmiþtir. Her bir iodin çözeltisinden sonra yumurtalar süzgeçlerden geçirilmiþ tatlý su ile yýkanmýþlardýr. Bu iþlemden sonra toplam yumurta üç gruba ayrýlmýþtýr. Çalýþmada 2 adet 400g'lýk deneme grubu ile 1 adet 274g'lýk kontrol grubu kullanýlmýþtýr. Kontrol grubunda döllenme, gözlenme ve çýkýþ oranýnýn belirlenmesi hedeflenmiþtir. Örnekleme iþlemi döllenmeden önce, döllenmeden sonra ve sonraki 24 saat için her saat yapýlmýþtýr. Ýkinci 24 saat için dört saat arayla örnekleme yapýlmýþ olup takip eden günlerde her 9 gün ayný saatte olmak üzere örneklendirilmiþtir. Bu örnekleme sürecine serbest yüzmeye geçinceye kadar devam edilmiþtir. Örnekleme metodu olarak embriyonun fiske edilerek incelenmesi tercih edilmiþtir. Bu amaçla örnekler fiksatif solüsyonu olarak; 50ml Formalin,40 ml Asetik Asit, 60 ml Gliserol, 9 gr NaCl ve 850 ml Distile Su içinde bekletilmiþtir (Galbreath ve Thorgaard,1995). Böylece embriyonik dokularda istenmeyen bozukluklarýn oluþmasý engellenmiþ ve dokularýn yapýsý en etkin þekilde muhafaza edilmiþtir. Yumurtalar incelenmeden önce fiksatif solüsyonundan çýkartýlýp bölünme aþamalarýnýn görünürlüðünü netleþtirmek için asetik asit: methanol: distile su 1:1:1,v/v) (Springate vd.,1985) içinde 30-60 dk bekletilmiþtir. Örnekleme iþleminden sonra yumurtalar su sýcaklýðýnýn sabit olduðu 10ºC'ye ayarlý kapalý devre kuluçkahane sisteminde döllenmiþ, yumurtalar ayrý ayrý 40 cm çapýnda, 6 cm yüksekliðinde ve 2 mm çapýnda delikleri olan alüminyum kuluçka tepsilerine yerleþtirilmiþtir. Kuluçkaya alýnan yumurtalarýn çapý, gözlenme suresi, gözlenme oraný, larva çýkýþ suresi, larva çýkýþ oraný, ve yasama oranlarý hesaplanmýþtýr (Ekingen, 1983; Sharma vd., 1989; Bromage vd., 1990; Zhu vd., 2001; Güner ve Tekinay, 2002; Arýman ve Aras, 2003; Uysal ve Alpbaz, 2003). Döllenme iþleminden bir gün sonra ölen (beyazlaþan ve opaklaþan) yumurtalar pens yardýmýyla ayýklanarak sayýlmýþ olup döllenmeyen yumurta olarak kaydedilmiþtir. Yumurtalara gözleninceye tek herhangi bir müdahale yapýlmamýþ olup gözlenme tamamlanýnca ölü yumurtalar tekrar ayýklanarak gözlenme oraný hesaplanmýþtýr. Ölü yumurtalarýn ayýklanmasý ve sayýlmasý açýlma zamanýna kadar devam etmiþ olup bu deðerlerin toplamý açýlma oraný hesabýnda kullanýlmýþtýr. Döllenmeyi müteakip yumurta ve larva ölümleri kaydedilerek yaþama oraný hesaplanmýþtýr. 10 Firidin vd. / Yunus Arþ. Bül. 2012 (2): 7-16 Embriyonik geliþim süresince farklýlaþmada rol oynayan hücre bölünmesi, besin kesesinin damarlanmasý, kaudal yüzgeç oluþumu gibi kantitatif karakterler anahtar karakterler olarak seçilmiþ ve altý aþama belirlenmiþtir. Bulgular Çalýþmada beþ adet diþi, beþ adet erkek kuluçkahane kökenli Karadeniz alabalýðý damýzlýklarý kullanýlmýþtýr (Tablo 1). Anaç seçiminde boy, aðýrlýk ve yumurta çaplarý bakýmýndan birbirine yakýn balýklar tercih edilmiþtir. Çalýþmada 2 adet 400 g'lýk deneme grubu ile 1 adet 274 g'lýk kontrol grubu kullanýlmýþtýr. Yumurta çaplarý ortalama 0.51±0.01cm ölçülmüþ, örnekleme iþlemi toplam 94 gün sürmüþtür. Tablo 1. Damýzlýklarýn üreme bulgularý. Damýzlýk Balýk No Anaç Balýk Boyu (cm) Anaç Balýk Aðýrlýðý (g)* Anaç Balýk Aðýrlýðý (g)** Nisbi Yumurta Verimi(yum./kg) Yumurta Çapý (cm) Yumurta aðýrlýðý (g/1 adet) Toplam Yumurta aðýrlýðý (g) Yumurta sayýsý Erkek Balýk Boyu (cm) Erkek Balýk Aðýrlýðý (g) 1 55.3 1866 1670.0 1375 0.51 0.085 217.8 2566 57.3 1810.0 2 56.8 2244 1755.0 1006 0.53 0.099 223.31 2256 50.6 1348.0 3 63 2544 2317.0 1627 0.495 0.078 321.32 4138 51.1 1306.0 4 50.4 1161 950.0 1627 0.51 0.082 154.13 1889 49.0 1184.0 5 51.2 1427 1365.0 1534 0.48 0.072 157.73 2190 43.1 1058.0 Ortalama±shata 55.3±2.26 1848±254.0 1611.4±225.84 1434±117 0.51±0.01 0.08±0.01 214.86±30.30 2608±397 50.2±2.27 1341.2±127.67 *Saðým öncesi aðýrlýk **Saðým sonrasý aðýrlýk Larval geliþim altý evrede gruplandýrýlmýþ her aþamada kendi arasýnda oluþumlarýna göre isimlendirilmiþtir. Bunlar; Yumurtanýn bölünme safhasý Gastrula safhasý Somitogenesis Besin kesesinin damarlanmasý Kaudal yüzgeç Dorsal, anal ve kavdal yüzgeçlerin geliþim aþamasý Yumurtanýn bölünme safhasý: Yumurtanýn döllenmesiyle birlikte baþlayýp embriyonun 8. gününe gelinceye kadar devam etmiþtir. Burada 0-10. saatler arasýnda blastodisk oluþumu gözlenmiþ (Þekil1-a), 11-14. saatler arasýnda blastodisk ortasýndan dikey bir þekilde ilk bölünmeye uðrar ve biraz globüler yapýda iki eþit blastomer oluþmuþtur (Þekil 1-b). Ýkinci bölünme 15-17. saatler arasýnda birinci bölünme düzlemine dik bir þekilde gerçekleþmiþ ve dört hücreli yumurta oluþmuþtur (Þekil 1-c). Döllenmeden 18 saat sonra üçüncü bölünme gerçekleþmiþtir. Meydana gelen 8 blastomer genellikle dört hücrenin iki sýra oluþturacak þekilde dizilmesiyle düzenlenir(Þekil 1-e).22 ile 37 saatler arasýnda blastomerler 16'lý hücre düzeyinden düzenli bir þekilde çoðalmaya baþlamýþ, bu ayný zamanda hassas döneme girdiði zaman olarak belirlenmiþtir (Þekil 1-f). Bu aþamada yan bakýþta blastodisk yüksek görünümlüdür. Blastodisk etrafýnda çukurlaþmalar oluþmaya baþlamýþtýr(Þekil 1-g). Bu evre blastula evresi olarak adlandýrýlmýþ ve bu evrede blastomerler tek tek mikroskop altýnda ayrýlmaya bilir ve embriyo düzleþmeye baþlamýþ ve bu evre 6. günün sonunda tamamlanmýþtýr (Þekil 1-h). Firidin vd. / Yunus Arþ. Bül. 2012 (2): 7-16 Blastula evresinin sonuna doðru, gastrulasyonun baþlamasýndan önce, blastodiskin tüm çevresinde, hýzlý hücre artýþý ile kalýnlaþma oluþmaktadýr. Bu kalýnlaþmýþ blastodisk 11 çevresinin bir bölümü, geri kalan çevre bölümünden daha fazla kalýnlaþmýþtýr. Bundan sonra gastrulasyon gerçekleþmektedir (Þekil 1). Döllenmemiþ (a) 0-10.saat(b) 11-14.saat(c) 15-17.saat(d) 18-21.saat(e) 22-37.saat (f) 38.saat-2.gün (g) 4.-6.gün (h) Þekil 1. S. trutta labrax yumurtalarýnda bölünme safhalarý Gastrula safhasý: Bu safha 7. günden itibaren baþlamýþtýr. Bu safhanýn belirteci germ halkasýnýn oluþumudur(Þekil 2-a). Yumurtada, nukleusu kapsayan sitoplazma, animal kutupta bir disk biçiminde kalmýþ olduðundan germinal disk adýyla da bilinir. 9 ve 11.günlerde embriyonik 7-8.gün (a) kalkan adýyla bilinen kalýnlaþmýþ blastodisk bölümünde, sinirsel plak, notokorda gibi primer organ taslaklarýnýn oluþacaklarý yerler görülmeye baþlamýþtýr (Þekil 2-b). Bu aþamada blastodisk mikroskop altýnda görülecek þekilde kalýnlaþmýþtýr. 9-11.gün(b) Þekil 2. S. trutta labrax yumurtalarýnda gastrula safhalarý Somitogenesis safhasý: Notokordanýn iki yanýnda kalan mezoderm hücreleri de mezoderm taslaklarýdýrlar ve geliþimde embriyonun uzunluðunca segmental paketlere bölünürler. Bu paketlerin her birine somit adý verilir (Killen ve Johnston, 1999). 11-14.günler arasýndaki beyin oluþumu ile baþlayýp iþitsel sinirlerin, lens, yüzgeç oluþumu baþlamasý ile devam edip yüzgeç Firidin vd. / Yunus Arþ. Bül. 2012 (2): 7-16 12 çýkýntýlarýnýn belirmesiyle son bulan 16 günlük bir 11-14.gün 16-17.gün safhadan oluþmaktadýr (Þekil 3) 20-23.gün 17-19.gün 24-27.gün Þekil 3. S. trutta labrax yumurtalarýnda Somitogenesis safhalarý Besin kesesinin damarlanmasý: 28. günden 41.güne kadar geçecek olan bu dönemde optik çukurun kenarlarýnda kahverengi pigmentlerin görülmesiyle göz belirginleþmeye baþlamýþ ve bu aþama gözlenme aþamasý olarak belirtilmiþtir. 33. günden itibaren melanin 28-32.gün pigmenti granülleri olan melanoforlar görülmeye baþlamýþtýr. 34-37. günlerde gözün arka kýsmýndan itibaren damarlanma baþlamaktadýr. Bu takip eden 38-41. günler arasýnda anal yüzgeç görülmeye baþlar ayrýca aðzý örten membranda emilme gözlenmiþtir (Þekil 4). 33.gün 34-37.gün 38-41.gün Þekil 4. S. trutta labrax yumurtalarýnda besin kesesinin damarlanmasý aþamalarý Kaudal yüzgeç: 42. günden 85.güne kadar ilerleyen bu dönemde kaudal yüzgeç ýþýnlarýnýn oluþumuyla baþlayýp sýrasýyla pelvik, dorsal yüzgeç ýþýnlarý, pelvik yüzgeç ýþýnlarý, dorsal yüzgeç ýþýnlarýnýn kývrýmlý yapý, parr ve anal yüzgeç segmenlerinin oluþumuyla biten bir safhalar tesbit edilmiþtir. Bu evrede vitellüs kesesi küçülmüþ. embriyo büyümeye devam etmiþtir ve bu sýrada koriyon çatlamýþ, embriyo, larva olarak serbest kalmýþtýr. Bu larva erginine benzeyene kadar geliþimini sürdürmektedir. 42-45.gün 42-45.günler arasýnda gelecekte adipos yüzgecin olacaðý bölüme doðru dorsal yüzgeç geliþme göstermiþtir. Melanoforlar ön beyin üzerinde görülmeye baþlamýþ ve dorsal yüzgecin arkasýna doðru geniþleme göstermiþtir. 62.-67. günlerde dorsal yüzgeç kenarlarý girintili olmaya baþlamýþ, benzer ilerleme anal ve kaudal yüzgeçlerdede görülmüþtür. 68-77. günlerde yavru gümüþümsü bir görünümde olup diðer salmon türü yavrularýnýn taþýdýðý benek ve parr iþaretlerini taþýmaya baþlamýþtýr (Þekil 5). 46-49.gün 50-55.gün Firidin vd. / Yunus Arþ. Bül. 2012 (2): 7-16 13 56-61.gün 62-67.gün 68-77.gün 78-85.gün 86-94.gün Þekil 5. S. trutta labrax yumurtalarýnda kaudal yüzgeç aþamalarý 100,00 1 28 Açýlma 70,00 Gözleme 80,00 Döllenme Oraný 90,00 Yaþama (%) Yapýlan embriyonik geliþim çalýþmasýnda; 10°C'de Karadeniz alabalýðýnýn yumurtalarýnýn 38. saatten sonra hassas döneme girdiði, bu hassas dönemin göz lekesi oluþuncaya kadar yani 28-32. günlere kadar devam ettiði, 38-41 gün sonra vitellus keseli larvalarýn çýktýðý ve 86. günden itibaren ergin bireye benzeyen yavrular besin kesesini tamamen tüketerek serbest yüzmeye geçmiþtir. 60,00 50,00 Döllenme ve Çýkýþ Oraný Yapýlan hesaplamada döllenme oraný %96,53 olarak bulunmuþtur. Gözlenme aþamasýnýn görüldüðü28. günü müteakip ölen yumurtalar ayýklanarak gözlenme oraný %96,00 olarak tespit edilmiþtir. Yumurtalar açýlana kadar, ölen yumurtalarýn sayýlarak uzaklaþtýrýlmasýna devam edilmiþ olup açýlmanýn gerçekleþtiði 38. günde açýlma oraný %94,00 olarak tespit edilmiþtir. Çalýþmanýn 86. gününde larvalar dönem tamamlanarak ergin birey görünümünde yavru balýk dönemi baþlamýþtýr. Bu aþamaya kadar yaþama oraný %79.00 olarak hesaplanmýþtýr (Þekil 6). 0 34 38 42 46 48 Gün 50 54 60 67 69 86 Þekil 6. Yaþama oranlarý. Tartýþma ve Sonuç Bir yumurtada döllendikten sonraki hücre çoðalmasý, embriyonik geliþme, larva ve genç yavru geliþim süreleri, baþta balýk türü olmak üzere, su sýcaklýðý ve diðer pek çok çevre faktörüne baðlýdýr (Çelikkale, 1985). Alabalýklarda yumurta verimliliði genetik ve çevresel faktörler tarafýndan etkilenmektedir. Bunlar; balýk büyüklüðü ve yaþý, beslenme durumu, bulunduðu sucul ortamýn fiziksel ve kimyasal 14 Firidin vd. / Yunus Arþ. Bül. 2012 (2): 7-16 özellikleridir (Rasmussem ve Ostenfeld, 2000). Suyun fizikokimyasal parametreleri yumurta verimliliðini, yumurtalarýn döllenme oranýný ve büyüme özelliklerini önemli oranda etkilemektedir. Her iki su kaynaðýndaki su sýcaklýðý, çözünmüþ oksijen miktarý ve pH deðerlerinin literatürlerde bildirilen deðerler arasýnda olduðu belirlenmiþtir (Anonim, 2007). Alýklarýnda 1.5-2 ay kadardýr. Dere alabalýðý yumurtalarý 7.2ºC'de 64 günde (444.4 gün derece), 10ºC'de ise 41 günde (392.2 gün derece) açýlmýþlardýr (Greenberg ve Wiesner, 1979; Piper vd., 1983; Stevenson, 1987). Bu deðerlere uygun olarak Abant alabalýðý yumurtalarý 7-10ºC arasýnda deðiþen su sýcaklýðýnda 36 günde (279 gün derece), gökkuþaðý alabalýðý (O. mykiss) yumurtalarý 20 günde (174 gün derece), Kurtoðlu vd. (1998), yumurtalarýn yaþama kapasitesini belirleyen ve yumurta kalitesi olarak tanýmlanan özelliklerin sadece alabalýklarda oldukça yüksek olup, bunlarda bile ilk birkaç aylýk devrede yumurta ve larvalarýn 2/3'ünün kaybedilebildiðini bildirmiþtir. Salmo trutta için gözlenme süresi 6 °C de 30-33 gün (Killen, 1999), 220 gün derece (Gjedrem, 1978) ve 195 gün derece (Grande ve Andersen, 1990), Alp vd. 2011'de yaptýðý çalýþmada iki sýcaklýk derecesi için (7.23-8.21°C) 244-261 gün derece olarak bildirmiþtir. Salmo trutta için larva çýkýþlarý 490 gün derece (Gjedrem, 1978) ve 250 gün derece(176 gün) (Grande ve Andersen, 1990). Benzer þekilde Alp vd. (2011)'de yaptýðý çalýþmada Salmo trutta'da 7.23 °C de 387 gün derece, 8.21°C de 413 gün derece olarak bildirilmiþtir. Salvelinus fontinalis yumurtalarýnýn açýlmasý ise 415 gün derecede gerçekleþmiþtir (Baþçýnar ve Okumuþ, 2004). Yumurtalarýn çýkýþ suresini Aydýn ve Çelebi (2000) 11.5-12°C'de 26 gün, Atay (1980) 6°C'de 61 gün, 12°C'de 26 gün, Çelikkale (1998) 7°C'de 48 gün ve 13°C'de 24 gün olarak belirtmiþtir. Bizim çalýþmamýzda kullandýðýmýz Salmo trutta labrax yumurtalarýnýn açýlmasý 10°C de ise 380- 410 gün derece arasýnda gerçekleþmiþtir. Bu sonuçlar önceki çalýþmalardan farklýlýk göstermekte olup söz konusu farklýlýk su sýcaklýðý ve çalýþýlan balýk türlerinden kaynaklanmýþtýr. Yumurtalarda ilk gözlenme kahverengi alabalýklarda 7.23°C de 35. günde (244 gün-derece) ve 8.21°C'de ise 31. günde (260 gün-derece) tespit edilmiþtir. Karadeniz alabalýðý yumurtalarýnda gözlenme ise 8.21°C'de 25. günde (215 günderece) olmuþtur. Larva çýkýþlarý kahverengi alabalýklarda 7.23°C'de 56. günde (387 günderece), 8.21°C'de ise 50. günde (413 gün-derece) görülmüþtür. Karadeniz alabalýklarýnda larva çýkýþlarý ise 53. günde (440 gün-derece) olmuþtur (Alp vd., 2010). Çalýþmamýzda blastula safhasý Killen vd. (1999) 6°C’de yaptýðý çalýþmasýyla kýyasladýðýmýzda 2 gün, somito genesis safhasý 1 gün, kaudal yüzgeç oluþumu 1 hafta daha erken olarak görülmüþtür. Ayrýca bizim çalýþmamýzda besin kesesi tüketimi 94. günün sonunda tamamlanýrken Killen vd.(1999) yaptýðý çalýþmada bu süreci 117127 gün olarak bildirmiþtir. Bu durum çalýþmalarda kullanýlan su sýcaklýk deðerinin farklý olmasýna baðlanmýþtýr. Bu çalýþma ile Salmo trutta labrax'larýn kültüre alýnan diðer türlere göre farklý embriyonik geliþim sergiledikleri tespit edilmiþ olup, elde edilen bulgular bu türün üretimini yapan kuluçkahanelere yardýmcý olacak niteliktedir. Sonuç olarak, Karadeniz alabalýðý yumurtalarýnýn 10°C deki embriyonik geliþimi, kültürü yapýlan diðer türlere göre farklýlýk göstermektedir. Yapýlan çalýþma ile bu türün üretimini yapacak özel sektör çalýþanlarýna; döllenmeyi müteakip 22 saat içinde yumurtaya yönelik tüm uygulamalarýn (döllenmemiþ yumurtalarýn ayýklanmasý, nakil, dezenfeksiyon v.b.) yapýlabileceði, ancak 22. saat ile 32. gün arasýnda yumurtalarýn hiçbir þekilde hareket ettirilmemesi gerektiði, gözlenmeyi müteakip (41. gün) yumurtalara yönelik her türlü uygulamanýn yapýlabileceði tavsiye edilmektedir. Firidin vd. / Yunus Arþ. Bül. 2012 (2): 7-16 15 Kaynaklar Alp, A. ve Kara, C. 2004. Ceyhan, Seyhan ve Fýrat havzalarýndaki doðal alabalýklarda (Salmo trutta macrostigma Dumeril, 1858 ve Salmo platycephalus Behnke, 1968) boy, aðýrlýk ve kondisyon faktörleri. E.U. Journal of Fisheries and Aquatic Sciences, 21(1-2): 9-15. Alp, A., Erer, M. ve Kamalak, A. 2010. Eggs Incubation, Early Development and growth in Frys of Brown Trout (Salmo trutta macrostigma) and Black Sea Trout (Salmo trutta labrax). Turkish Journal of Fisheries and Aquatic Sciences, 10: 387-394. Alp, A., Erer, M. ve Kýrmýzý, S. 2011. Ceyhan nehri'ndeki doðal alabalýk (Salmo trutta) yumurtalarýnýn iki faklý su sýcaklýðýnda inkübasyonu ve embriyonik geliþimi. BÝBAD, 4(1): 53-60. Anonim, 2007. Gökkuþaðý alabalýðý yetiþtiriciliðinde su özellikleri. Balýk Üreticisi El Kitabý K. Güllü (Ed.). T.C. Baþbakanlýk Devlet Planlama Teþkilatý, Avrupa Birliði Doðu Anadolu Kalkýnma Programý, Yüzüncü Yýl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Proje Koordinasyon Merkezi Yayýný, s: 6-8. Arýman, H. ve Aras, N.M. 2003. Çeþitli yem gruplarýnýn alabalýk yavrularýnýn büyüme performansýna ve et verim özelliklerine etkileri. Ege Üniversitesi Su Ürunleri Dergisi, 2003 (20), 3-4: 405-411. Atay, D. 1980. Aquaculture Technics of Rainbow trout (in turkish). Primeministry Press, Ankara. Aydýn, H. ve Çelebi, R. 2000. Gökkuþaðý alabalýðýnda damýzlýk yasýnýn yumurta verimi ve geliþimine etkisi. Su Ürünleri Sempozyumu, 219-224 s, 20-22 Eylul 2000, Sinop. Balýk, S. 1984. Recherces sur les populations de Truites de La Region Thracienne. Ege University Faculty of Sciences Journal Series B., VII1: 129-138. Bardakçý, F., Deðerli, N., Özdemir, O. ve Baþýbüyük, H. 2006. Phylogeography of the Turkish Brown trout Salmo trutta L.: mitochondrial DNA PCR-RFLP variation. Journal of Fish Biology, 68 (Suppl. A): 3655 Baþçýnar, N. ve Okumuþ, Ý. 2004. The early development of brook trout Salvelinus fontinalis (Mitchill): Survival and growth rates of alevins. Turk. J. Vet. Anim. Sci., 28: 297-301. Beacham, T.D. ve Murray, C.B. 1993. FecundityandEgg Size Variationin North American Pasific Salmons. Journal of Biology, 42: 485-508. Behnke, R.J. 1968. A new subgenus and species of trout, Salmo (Platysalmo) platycephalus, from southcentral Turkey, with comments on the classification of the subfamily Salmoninae. Süsswasserfische der Türkei, Teil 6. Mitt. Hamburg. Zool. Mus. Inst., 66: 1-15. Bernatchez, L. 2001. The evolutionary history of Brown trout (Salmo trutta L.) inferred from phylogeographic, nested clade, and mismatch analysis of mitochondrial DNA variation. Evolution, Bromage, N., Hardiman, J.,Jones, J., Springate, J. ve Bye, V. 1990. Fecundity, egg size and total egg volüme differences in 12 stocks of rainbow trout Oncorhynchus mykiss Richardson. Aquaculture, Fisheries Management, 21: 269-284. Çakmak, E., Kurtoðlu, Ý. Z., Çavdar, Y., Firidin, Þ., Aksungur, N., Baþçýnar, N., Esenbuða, H. ve Zengin, B. 2004. Karadeniz alabalýðý (Salmo trutta labrax Palas, 1811)'nýn yetiþtiriciliði ve balýklandýrma amacýyla kullanýmý. Proje sonuç Raporu, TAGEM/HAYSÜD/2001/07/01/20, Su ürünleri Merkez Araþtýrma Enstitüsü Müdürlüðü, Trabzon, 140 s. Çelikkale, M.S.1985. Fish Biology, Karadeniz Teknik Üniv. Sürmene Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Yüksek Okulu, Trabzon, 387 s. Çelikkale, M.S.1994. Aquaculture of Inland Water Fish (in turkish). Cilt 1, II Basým, K.T.Ü., Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Yay., Trabzon. Çelikkale, M.S. 1998. Su Balýklarý ve Yetiþtiriciliði. Cilt I, Karadeniz Teknik Üniversitesi Basýmevi, Trabzon. 419 s. Çetinkaya, O. 1996. Çatak Çayý (Dicle Nehri) dað alabalýklarýnýn (Salmo trutta macrostigma Dumeril, 1858) bazý biyolojik özelliklerinin incelenmesi. Ýstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Dergisi, 9, 13: 111122. Çiftçi, Y., Eroðlu, O., Firidin, Þ. ve Ertekin, A. 2007. Türkiye Kahverengi Alabalýk (Salmo trutta L.) Popülasyonlarýnýn Genetik Yapýsýnýn Belirlenmesi, PROJE NO:TAGEM HAYSÜD/2001/09/03/08, Trabzon. Ekingen, G. 1983. Gökkuþaðý alabalýðýnda yumurta verimliliði. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi, 30 (3), 349-360 s. Elliot, J.M. 1994. Quantitative ecology and the brown trout. Oxford Series in Ecology and Evolution, Oxford University Press, Oxford, Great Britain, 286 pp. Emre, Y. ve Kürüm, V. 1998. Havuz ve kafeslerde alabalýk yetiþtiriciliði teknikleri. Minpa Matbaacýlýk Tic. Ltd. Galbreath, P.F. ve Thorgaard, G.H. 1995. Sexual maturation and fertility of diploid and triploid Atlantic salmon X Brown trou thybrids. Aquaculture. Fifth International Symposium on Genetics in Aquaculture, Halifax, Nova Scotia, Canada, June 1994. 137 (1-4): 299-311. 16 Firidin vd. / Yunus Arþ. Bül. 2012 (2): 7-16 Geldiay, R. ve Balýk, S. 1988. Türkiye tatlý su balýklarý. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Kitaplar Serisi No:97, Ege Üniversitesi Basýmevi, Ýzmir, 519 s. Gjedrem, T. 1978. Selection experiments with salmon: IV. Growth of Atlantic salmon during two years in the sea. Aquaculture, 15: 19 33. Grande, M. ve Andersen, S. 1990. Effect of temperature regimes from a deep and a surface water release on early development of Salmonids. Regul. River. Re. Manag., 5:355-360. Greenberg, D.B. ve Wiesner, E.R. 1979. Forellenzucht, Hamburg und Berlin, 136p. Verlag Paul Parey. Güner, Y. ve Tekinay, A. 2002. Ege Bölgesi'nde ticari bir isletmedeki gökkuþaðý alabalýðý (Oncorhynchus mykiss, Walbaum, 1792) anaçlarýnýn yumurta verimi ve yavrularýnýn büyüme özelliklerinin araþtýrýlmasý. E.U. Su Ürünleri Dergisi, (19), 3-4: 359-369. Halacka, K. 1995. Embryonic development of brown trout (Salmo trutta m. fario), Folia Zoologica, 44: 175184. Killen, J., McLay, H.A. ve Johnston, I.A. 1999. Development in Salmo trutta at different temperatures, with a quantitatives coring method forin traspecific comparisons. Journal of Fish Biology, 55: 382404. Kottelat, M. 1997. European freshwater fishes. An heuristic checklist of the freshwater fishes of Europe (exclusive of former USSR), with an introduction for non-systematists and comments on nomenclature and conservation. Biologia, Section Zoology, 52 (Suppl. 5):1-271. Kurtoðlu, Ý.Z., Okumuþ, Ý. ve Çelikkale, M.S. 1998. Analysis of ReproductivePerformance of Rainbow Trout (Oncorhynchus mykiss) Broodstock in a Commercial Farm in Eastern Black SeaRegion, (in Turkish). Tr. J. of Veterinary and Animal Sicences, 22: 489-496. Kuru, M. 2004. Türkiye iç su balýklarýnýn son sistematik durumu. G.Ü. Gazi Eðitim Fakültesi Dergisi, 24 (3): 1-21. Pennell, W. ve Barton, B.A. 1996. Principles of Salmonid Culture. Developments in Aquaculture and Fisheries Science, Vol:26, The Netherlands. Piper, G.R., McElwain, I.B., Orme, L.E., McCraren, J.P., Fowler, L.G. ve Leonard, J.R. 1983. Fish Hatchery Management, Washington, D. C., 190 p. Rasmussem, R.S. ve Ostenfeld, T.H. 2000. Effect of Growth Rate on Quality Traits and Feed Utilization of Rainbow trout (Oncorhynchus mykiss) and Brook trout (Salvelinus fontinalis), Aquaculture, 184 (3-4), 327-337. Sharma, S.C., Dhanze, J.R.ve Katoch, B.S. 1989. Fecundity of Rainbow Trout (Salmo gairdnerii Richarson) Under the Temperature Conditions of Himachal Prudish, India, Journal of Animal Sciences, 59 (12): 1577-1579. Slastenenko, E. 1956. Karadeniz Havzasý Balýklarý, Et Balýk Kurumu Umum Müdürlüðü Yayýnlarý, Ýstanbul. Springate, J.R.C., Bromage, N.R.. Elliott, J.A.K ve Hudson, D.L. 1985. Thetiming of ovulation and stripping and their effects on therates of fertilization and survival to eying, hatch and swim-up in therain bow trout (Salmo gairdneri R.) Volume 43, Issues 1-3, Pages 313-322.Salmonid Reproduction - An International Symposium,15 December 1984. Stevenson, J.P. 1987. Trout Farming Manual. Fishing News Books Limited. Enland, 257p. Svetovidov, A.N. 1984. Gadidae. In Fishes of the NorthEastern Atlantic and the Mediterranean, Vol. II (P. J. P. Whitehead, M.L. Bauchot J.C., Hureau J. Nielsen and E. Tortonese (eds), 680692. pp. Paris: UNESCO. Tabak, Ý., Aksungur, M., Zengin, M., Yýlmaz, C., Aksungur, N., Alkan, A., Zengin, B. ve Mýsýr, D.S. 2001. Karadeniz alabalýðýnýn (Salmo trutta labrax) biyoekolojik özellikleri ve kültüre alýnabilirliðinin araþtýrýlmasý. Proje sonuç raporu, TAGEM /HAYSUD/98/12/01/007. Trabzon Su Ürünleri Merkez Araþtýrma Enstitüsü Müdürlüðü- Trabzon, 194 s. Uysal, Ý. ve Alpbaz, A. 2002. Comparision of the growth performance and mortality in Abant trout (Salmo trutta abanticus Tortonese, 1954) and rainbow trout (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) under farming conditions. Turk. J. Zool., 26: 399-403. Uysal, Ý. ve Alpbaz, A. 2003. Abant alabalýðý ile gökkuþaðý alabalýðý yumurtalarýnýn döllenme, gözlenme, larva çýkýþ ve yasama oranlarýnýn karsýlaþtýrýlmasý. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Dergisi, (20), 1-2: 95-101. Zhu, S., Chen, S., Hardy, R.W. ve Barrows, F.T., 2001. Digestibility, growth and excretion response of rainbow trout (Oncorhynchus mykiss, Walbaum, 1792) to feeds of different ingredient particle sizes. Aquaculture Research, 32: 885-893.
Benzer belgeler
Kırlangıç Balığının (Chelidonichthys lucerna L., 1758
Þirin FÝRÝDÝN , Eyüp ÇAKMAK , Nilgün AKSUNGUR