EXPOMAG Shoes Sayı - 1
Transkript
EXPOMAG Shoes Sayı - 1
02 Önsöz İmtiyaz sahibi AKORT Tanıtım Organizasyon ve Fuarcılık Ltd. Şti. adına G. Hülya AKKAYA Yönetim Kurulu Yönetim Kurulu Başkanı G. Hülya AKKAYA Yönetim Kurulu Üyesi Orhan AKKAYA Yönetim Kurulu Üyesi Şevket AKKAYA Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Şevket AKKAYA Editör Gülşah ERKAYA SERT Fotoğraf Seyfi BORA Reklam Abone Kübra YILMAZ Tel: 0342 220 08 77 Grafik Tasarım Mark&Mark İletişim Danışmanlığı Tel: 0 342 232 80 81 Faks: 0 342 232 80 82 Yönetim Yeri İncilipınar Mah. Muammer Aksoy Bulvarı No:11 FH İş Merkezi K:1 D:3 Gaziantep/TÜRKİYE Telefon: +90 342 220 08 77 - 220 32 12 Faks: +90 342 220 15 11 E-Posta: [email protected] Basım yeri Gap Olay Medya Grubu AŞ Mücahitler Mah. 6 nolu Cad.35 nolu Sok.No:1 Olay Medya Plaza Şehitkamil/Gaziantep Tel: 0 342 322 86 86 Faks : 0 342 322 86 87 04 ŞEVKET AKKAYA Fuarlar ekonominin nabzını tutuyor Hepimizin bildiği gibi Gaziantep gerek sanayi ve ticarette gerek istihdamda gerekse üretim potansiyeli açısından Türkiye’nin en önemli illerinden biridir. Buradan yola çıkarak Gaziantep ekonomisine katkı sunabilmek adına 1996 yılında Akort Fuarcılığı kurduk ve bugüne kadar da 100’ün üzerinde fuar ve çok sayıda organizasyon gerçekleştirdik. Fuarların bölge ve ülke ekonomisine katkısı yadsınamaz bir gerçektir. Ülkemiz ve dünyada önemi gün geçtikçe artan fuarlar ekonominin nabzını tutabilmek için en önemli ve etkili mecralardır. Fuarlar sayesinde binlerce alıcı ve satıcı bir araya gelerek iş bağlantıları kurabiliyor böylece ekonominin akışkanlığına ciddi katkı sağlıyor. Ülke ve bölge ekonomisinin vitrini olan ve gerek yurtiçi gerekse yurtdışından gelen firmaların ürün ve hizmet tanıtımlarının yapıldığı fuarlar üreticiden tüketiciye olan yolun daha da kısalmasına yardım ediyor. Rekabet ön plana çıktığı için fuarlar kalitenin artmasında da önemli rol oynuyor. Yıllardır pek çok fuar ve organizasyona imza atan Akort Fuarcılık olarak fuarlara ve sektörlere yönelik bir dergi ile şu an karşınızdayız. Uzun zamandır düşündüğümüz bu projeyi hayata geçiriyoruz. AK Parti Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adil Konukoğlu, GTO Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık, GAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, Gaziantep Ayakkabıcılar Odası ve Türkiye Umum Ayakkabıcılar Federasyonu Başkanı İbrahim Buğur ile gerçekleştirdiğimiz söyleşilerin yer aldığı, Türkiye’den ve dünyadan sektörel haberlere, güncel ve teknolojik gelişmelere yer verecek olan EXPOMAG Dergisi’nin ilk sayısının zengin içeriğiyle ilginizi çekeceğine ve etkili bir yayın organı olacağına inanıyoruz. Bir sonraki sayımızda görüşmek dileğiyle… [email protected] Yazı ve fotoğrafların tüm hakları EXPOMAG Dergisi’ne aittir. Yazılı izin olmaksızın hiçbir şekilde yazı ve fotoğraflardan alıntı yapılamaz. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. EXPOMAG Türkiye Basın Meslek İlkeleri’ne uymayı taahhüt eder. i ç i n d e k i l e r RÖPORTAJLAR 06 16 Mehmet Büyükekşi GAZİANTEP DÜNYANIN GÖZBEBEĞİ Adil Sani Konukoğlu GAZİANTEP SEKTÖRÜN NABZINI TUTUYOR Nejat Koçer FUARLAR ŞEHRİN GURURUDUR 14 30 61 2014-2015 20 SEKTÖR MARKALAŞMALI GTO Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık 58 ‘Pabuç, Sadberk Hanım Müzesi Koleksiyonundan’ Sergisi İbrahim Buğur DÜNYAYA AÇILMALIYIZ sonbahar kış kadın ayakkabı modası 05 RÖPORTAJ TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi: GAZiANTEP DÜNYANIN GÖZBEBEĞİ Gaziantep’i Türkiye’nin ve bölgenin ‘Parlayan yıldızı’ olarak nitelendiren Türkiye İhracatçılar Meclisi(TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Gaziantep’in potansiyelinin daha büyük olduğunun farkındayız ve ünlü seyyah Evliya Çelebi tarafından da dünyanın gözbebeği olarak tanımlanan ilimize ulusal ekonomiye ve ihracatımıza katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz” dedi. f 06 uarların ekonomiye katkısının çok önemli olduğunu vurgulayan TİM Başkanı Büyükekşi, “Verimli geçen, iyi planlanmış, stratejik bir plan dahilinde organize edilen ve katılım sağlanan sektörel fuarların bilhassa firmalarımızın pazarlarda kalıcı olması, ihracatın süreklilik arzederek artması ve pazar çeşitlendirmesinin başarısı açısından da kritik öneme sahip olduğuna inanıyoruz” diye konuştu. TİM Başkanı Büyükekşi, Türkiye ve Gaziantep ekonomisiyle ilgili EXPOMAG’a önemli değerlendirmelerde bulundu. Türkiye ve Gaziantep ekonomisi hakkında kısa bir değerlendirme yapar mısınız? Bu yıl ikinci çeyrekte Türkiye ekonomisi yüzde 2,1, yılın ilk yarısının tamamında ise yüzde 3,3 büyüdü. İhracat Türkiye’nin büyümesinin ana kaynağı olmaya devam etti. İhracatın büyümeye katkısı 1,5 puan, net ihracatın katkısı ise 2,9 puan oldu. Nitekim, Ortadoğu ve yakın coğrafyamızda yaşanan sıcak gelişmelere rağmen Türkiye’nin ihracatçıları büyük atılımlarına ve ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam ediyor. Ekim ayında Türkiye’nin ihracatı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6,7 artışla 12 milyar 598 milyon dolara yükseldi. Böylelikle Cumhuriyet tarihinin en yüksek Ekim ihracatına da ulaşmış olduk. İlk 10 ayda Türkiye’nin ihracatı ise yüzde 5,6 artışla 131 milyar 140 milyon dolar oldu. İhracattaki bu gelişmelere karşın, dünya ekonomilerinden yavaşlama sinyalleri gelmeye devam ediyor. Örneğin, IMF, 2014 küresel büyüme hedefini yüzde 3,6’dan, yüzde 3,3’e indirdi. Yine, Ekonomik işbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) gelişmiş ülkeler için büyüme beklentilerini düşürdü. Avrupa Komisyonu’nun, Euro bölgesinin büyüme tahminini 2014 için %1,2’den %0,8’e; 2015 için ise %1,7’den %1,1’e düşürdüğünü gördük. Böyle bir ortamda, Türkiye’nin büyüme performansının gayet iyi olduğunu görüyoruz. 07 GAZİANTEP BÜYÜK BAŞARILARA İMZA ATTI Güneydoğu’nun ve Türkiye’nin parlayan yıldızı olan Gaziantep’in de, bölgesinin istihdam merkezi ve Türkiye’nin Ortadoğu’ya açılan ihracat kapısı haline geldiğini görmek bizi mutlu ediyor. Her geçen gün daha da büyüyen Gaziantep, son 10 yılda ihracatta da büyük başarılara imza attı. 2014 yılının ilk on ayı ihracat verilerine baktığımızda Gaziantep’te en çok ihracatın sırasıyla halı, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri, tekstil ve hammaddeleri, kimyevi maddeler ve mamulleri, çelik ile meyve, sebze mamulleri sektörlerinde yapıldığını görüyoruz. Yine, Gaziantep’in en çok ihracat yaptığı ülkeler Irak, Suudi Arabistan, Suriye, ABD ve İngiltere’dir. Gaziantep’in potansiyelinin daha büyük olduğunun farkındayız ve ünlü seyyah Evliya Çelebi tarafından da dünyanın gözbebeği olarak tanımlanan ilimize ulusal ekonomiye ve ihracatımıza katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz. Türkiye’nin 2023 ihracat hedefi ve sanayisiyle örnek bir durumda olan Gaziantep’in bu hedefe katkısı hakkında neler söylemek istersiniz? Ülkemizin Ortadoğu’ya açılan kapısı konumunda olan Gaziantep, son yıllardaki İhracat artışı ile dikkat çekiyor. 2003 yılında 866 milyon dolar olan Gaziantep ihracatı tam 6 kat artışla 2013 yılında 6 milyar doları aştı. Bu rakamlarla birlikte toplam ihracatımızdan aldığı pay yüzde 4’e ulaştı. Gaziantep 2014’ün ilk 10 aylık rakamlarına göre en fazla ihracat yapan illerimiz arasında 6. sırada yer alıyor. Tüm bunların yanı sıra, Meclisimiz tarafından belirlenen Türkiye geneli ilk 1000 ihracatçı firma arasında Gaziantepli firma sayısı ise her geçen yıl artıyor. 2008’de listede 48 firma varken bu sayı 2013’te 67’ye çıktı. Gaziantep’in kilogram başına ihracat değerinin ise 1,55 dolar ile Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu görüyoruz. Tüm bu gelişmeleri göz önünde bulunduruyoruz ve inovasyon ve markalaşma atılımı ile bu güzel ilimi- 8 zin ihracatında yarattığı katma değeri daha da artırmasını ve ortalamayı yukarı çekmesini bekliyoruz 2023 HEDEFİNE ULAŞACAĞIMIZA İNANIYORUZ Sanayide Ar-Ge, tasarım ve inovasyonun önemi nedir? Ar-Ge, inovasyon, markalaşma ve tasarım katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi ile dış pazarlarda daha rekabetçi bir konumda yer almak ve bu şekilde hedeflenen ülkelerde önemli bir pazar haline gelme noktasında oldukça önemli bir yere sahip. Günümüzde, inovatif girişimlerin yaşama kalite ve artı değer kattığı herkes tarafından kabul edilen bir gerçek. Bizim de ülke olarak sürdürülebilir büyüme ve kalkınma için inovasyon adına her geçen gün çıtayı daha da yukarı taşımamız gerekiyor. Bu noktadan yola çıkarak 60 bini aşkın ihracatçının temsilcisi Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak, 2023 yılında ulaşmayı hedeflediğimiz 500 milyar dolarlık ihracata, 7’den 77’ye ülkemizin tüm bölgelerine inovasyon kültürünü yayarak ulaşacağımıza inanıyoruz. Bu kapsamda inovasyon alanında gençlere katkı yaparak, üniversite sanayi işbirlikleri sağlayarak ülkemizi daha ileriye taşıyabileceğimizi düşünüyoruz. GAZİANTEP’TE 8 BİN KİŞİYİ KONUK ETTİK Bu kapsamda, biz de TİM olarak, son üç yıldır düzenlediğimiz “Türkiye İnovasyon Haftası” etkinliklerini Anadolu illerimize yaymaya karar verdik. İzmir ve Ankara’dan sonra 5-6-7 Kasım tarihleri arasında “Gaziantep İnovasyon Haftası” etkinliklerimizde yaklaşık 8 bin kişiyi konuk ettik. Bu etkinlikte birbirinden önemli yerli ve yabancı konuşmacıyı dinleme fırsatını yakaladık. 4-6 Aralık tarihleri arasında ise Türkiye İnovasyon Haftası’nı İstanbul’da düzenleyeceğiz. Çok sayıda ünlü inovasyon gurusunun ve bilim insanlarının konuşmacı olacağı bu etkinliğe üniversiteler, Ar-Ge Merkezleri katılacak. Bu yarışmada 460 firmanın başvurduğu, Türkiye’nin ilk İnovasyon Geliştirme programı olan İnovaLİG’in 5 inovasyon kategorisindeki 25 finalisti arasından her kategorinin ilk 3 firmasını, yani 5 kategoride Türkiye’nin inovasyon şampiyonlarını da ödüllendireceğiz. Cumhuriyetimizin 100. Yılında 500 milyon dolar ihracat hedefini yakalamak ve dünyanın ilk on ekonomisi arasında yer almak için katma değerli ihracatın ve dolayısıyla Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşma kavramlarının önemini her fırsatta dile getirmeye devam edeceğiz. PAZAR ARAYIŞLARINI SÜRDÜRMELİYİZ Bölgede yaşanan kaos dikkate alındığında hedef pazarlar ve bu pazarların genişletilmesi hususunda neler söylemek istersiniz? Yaklaşık 4 yıldır Suriye’de devam eden iç savaşın yanı sıra Irak ve Suriye’de baş gösteren IŞİD terörü, Libya’da süregelen istikrarsızlık yalnızca bu ülkeleri değil içinde bulundukları bölgeleri de etkilemeye devam ediyor. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’yı saran bu olaylar ihracatımızı da olumsuz etkiliyor. Örneğin, en çok ihracat gerçekleştirdiğimiz pazarların başında gelen Irak’a olan ihracatımızın 2014’ün ilk on ayında yaklaşık yüzde 8,5 oranında düşerken; Libya’ya ihracatımızın ise yüzde 24 oranında azaldığını görüyoruz. Diğer taraftan, aynı dönem içerisinde İran’a yönelik ihracatımızın yüzde 44 oranında arttığını; yine Suriye’ye yönelik ihracatımızın ise yüzde 77 arttığına tanık oluyoruz. Dış ticareti uluslararası ve bölgesel gelişmelerden bağımsız düşünmek çok doğru değil ancak yine de iyimser bakışımızı koruyarak mevcut durumu iyi analiz edip alternatif Pazar arayışlarını sürdürmemiz gerektiğine inanıyoruz. Sanayici ve ihracatçıların karşısına çıkan en önemli sorun nedir? TİM olarak yılda dört defa gerçekleştirdiğimiz ihracatçı eğilim anketi araştırmalarının 2014 yılı üçüncü çeyrek sonuçlarına göre enerji maliyetleri (yüzde 50.2), döviz kurlarındaki hareketlilik (yüzde 41.6), hammadde ve aramal fiyatları (yüzde 39.0), teşviklerin vergi uygulamalarının yetersizliği (yüzde 32.8), lojistik maliyetleri (yüzde 32.4) ve istihdam maliyetleri (yüzde 30.6) ihracatçılarımızın kronikleşen sorunlarının başında yer alıyor. Biz, ihracatçılarımızın önündeki engelleri kaldırmak ve onlara daha iyi bir ticaret ortamı sunmak için sorunlarımızı ilgili kurum ve kuruluşlara her fırsatta dile getiriyor, gelişmeleri takip ediyoruz. Enerji maliyetlerinin öncelikli problemler arasında gösterdiği yükselişin emtia fiyatlarında son dönemdeki belirgin gerilemeye rağmen ön plana çıkmasını önemli bir sinyal olarak nitelendiriyoruz. Bilhassa sanayi girdi maliyetlerinde önemli pay tutan doğalgaz ve elektrik birim maliyetlerinde iyileştirmeler gerçek- leştirilmesini oldukça önemli ve ivedi meseleler olarak değerlendiriyoruz. Burada enerji verimliliğine yatırım yapan sanayi şirketlerinin teşvik edilmesi de büyük önem arz ediyor. FUARLARIN EKONOMİYE KATKISI ÖNEMLİ Fuarların ekonomiye katkısı hakkında neler söylemek istersiniz? Mal ve hizmet üreticilerinin ve tüketicilerinin belirlen bir program dahilinde karşılaşma fırsatı bulduğu fuarların ekonomiye katkısı çok büyük önem taşır. Katılımcılara kısa sürede ve en etkili bir biçimde alıcı bulma olanağı sağlarken, yine aynı sektörde aynı ürün ya da hizmet alanında farklı üreticileri bir araya getirerek rekabet ortamı da sunmuş oluyor. Yine, fuarlar ülkelerin ticari, ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan birbirlerini tanımaları, bu sayede yakınlaşmaları açısından da paha biçilmez büyük yararlar sağlıyor. Verimli geçen, iyi planlanmış, stratejik bir plan dahilinde organize edilen ve katılım sağlanan sektörel fuarların bilhassa firmalarımızın pazarlarda kalıcı olması, ihracatın süreklilik arzederek artması ve pazar çeşitlendirmesinin başarısı açısından da kritik öneme sahip olduğuna inanıyoruz. 9 Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci SEKTÖRDEN FUAR DESTEKLERİNİN ETKİNLİĞİNİ ARTTIRIYORUZ Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, ‘Yurt Dışında Gerçekleştirilen Fuar Katılımlarının Desteklenmesine İlişkin Tebliğle ilgili değerlendirmelerde bulundu. E konomi Bakanı Nihat Zeybekçi, ‘Yurt Dışında Gerçekleştirilen Fuar Katılımlarının Desteklenmesine İlişkin Tebliğ’de değişiklik yapıldığını ve yapılan değişikliklerin fuar desteklerinin etkinliğini artıracağı söyledi. Zeybekçi yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Yurt Dışında Gerçekleştirilen Fuar Katılımlarının Desteklenmesine İlişkin Tebliğ” de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ bugünkü Resmi gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yapılan değişikliklerle, fuar katılımcılarının değişen ihtiyaçları doğrultusunda fuar desteklerinin etkinliğinin artırılmasını amaçlıyoruz. Bu çerçevede ürün tanıtımının daha etkili bir şekilde yapılabilmesini ve standa gelen ziyaretçilere daha iyi bilgi verilebilmesini teminen, 50 m2’den daha büyük alanla gerçekleştirilen fuar katılımlarında ulaşım gideri desteklenen temsilci sayısı ikiden üçe çıkarıldı. Yurt dışı fuar organizasyonlarında, organizatörün alabile- 10 ceği tanıtım desteğinin, katılımcılara kiralanan m2 cinsinden toplam fuar alanının katılım bedeli ile çarpımı sonucunda bulunacak tutarın yüzde 25’ini geçememesi sınırlaması, 60’ın üzerinde katılımcısı olan yurt dışı fuar organizasyonları için kaldırıldı. Böylece, yoğun katılımlı yurt dışı fuar organizasyonlarında daha etkili bir şekilde tanıtım yapılmasına ve organizatörlerin 200.000 dolara kadar olan tanıtım desteğinden daha etkin bir şekilde yararlanmalarına imkan tanındı. Sektörün ilgi odağı olan, sektörde gelecek dönemlerle ilgili trendlerin belirlendiği, sektöre ait yeniliklerin ve yeni ürünlerin ilk defa sergilendiği, sektörün önde gelen firmalarının genel olarak katılım sağladığı, yoğun talep sebebiyle katılımcı olarak yer bulmanın zor olduğu veya sıra beklemenin gerektiği, sadece fuarın yapıldığı ülkeden değil, bütün dünya ülkelerinden sektördeki üretici, alıcı veya satıcıların ziyaret etmek için çaba gösterdiği ve önem verdiği fuarlar arasından Bakanlıkça prestijli fuarlar listesi oluşturulmaktadır. Fuarlarda, katılım hakkı bir takvim yılında bir defadan iki defaya çıkarılmış, böylelikle katılımcılarımızın dünyada önemli bir yere sahip olan bu fuarlarda m2 sınırlaması olmaksızın ve daha gösterişli ve güzel stantlarla etkili bir katılım gerçekleştirmelerini teşvik etmek amaçlandı. Yine bahse konu prestijli fuarlarda var olan fuar başına iki kişilik ulaşım desteği beş kişiye çıkarıldı. Fuar katılımlarının daha etkili bir şekilde gerçekleştirilebilmesini teminen 50 m2’lik azami ve 9 m2’lik asgari sınırlamalar kaldırıldı. Böylece katılımcılarımız, destek kapsamında olan yurt dışı fuarlarda herhangi bir metrekare sınırlaması olmaksızın, genel nitelikli fuarlarda 10.000 dolar, sektörel nitelikli fuarlarda 15.000 dolar üst limit dahilinde etkili ve daha büyük stantlarla katılım imkanına kavuşturuldu. Fuar desteklerinden yapılan düzenlemelerin ihracat artışına, yeni pazarlara açılmaya büyük destek olacağına inanıyor, hayırlı olmasını diliyorum.” Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık SEKTÖRDEN İNOVATİF BÜYÜMEYE KATKI Fuarlara katılan işletmeler fuarlara katılmayan işletmelere kıyasla çok daha kısa sürede ve daha az maliyetlere katlanarak, markalaşma yönünde de mesafe kat ediyorlar. B ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler başta olmak üzere teknolojik üretim yapmak isteyen tüm işletmelerimize Ar-Ge çalışmalarında önemli destekler sağlıyoruz. Amacımız, ülkemizin inovasyon kapasitesinin artması ve rekabetçi gücünün artırılması. Bütün topluma yaygınlaştırılan bir teknoloji geliştirme kültürü oluşturma gayreti içerisindeyiz. Teknoloji Transfer Ofisleri, Bilişim Vadisi ve Teknik Üniversiteler özel sektörün önünü açmaya yönelik belli başlı çalışmalarımız arasında yer alıyor. Böylece şirketlerimizin, küresel değer zincirlerinde daha üst basa- maklarda yer almasını hedefliyoruz. Bu çerçevede KOBİ’lerin fuarlara katılımını teşvik etmek için de belirli desteklerimiz mevcut. Nitekim Bakanlığımıza bağlı kuruluşlardan Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), TOBB’un yurtiçi fuar takvimindeki fuarlar içerisinden belirlenen fuarlara katılan işletmelerimize yurtiçi fuar desteği kapsamında metrekare başına 80 TL destek sağlarken, yurt içindeki uluslararası ihtisas fuarlarında ise bu destek metrekare başına 120 TL’ye kadar çıkmakta. KOBİ’LERE STANT DESTEĞİ rimiz üç yıllık bir süre içinde 30 bin TL’ye kadar, fuar yer kirası, stant kurulumu ve fuar düzenleyicisi kuruluşun verdiği diğer hizmetlerin maliyetlerini karşılamak amacıyla yararlanabiliyorlar. Ayrıca işletme başına 50 metrekare olan destekleme alanı; mobilya, makine gibi büyük sergileme alanı ihtiyacı duyulan fuarlarda 100 metrekareye kadar çıkabiliyor. Böylece, 2013’de toplam 310 adet fuar KOSGEB tarafından destek kapsamına alınırken bu fuarlara katılan toplam 8.014 KOBİ’ye, 594 bin 341 metrekarelik stant alanı için yaklaşık 44 milyon TL destek sağladık. Yurtiçi Fuar Desteğinden, KOBİ’le- 11 Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz SEKTÖRDEN “Rekabetin modern gücü, imalat ve hizmet sektörüdür” Rekabette artık imalatın yanında hizmetin de gerekli olduğuna değinen Yılmaz, fuarların buna katkı sağlayacağını belirtti. G elişen ekonomilerde sanayi ve hizmet sektörlerinde etkileşim giderek artmakta, hizmetler üretim ve iş süreçlerinin her aşamasında ortaya çıkmaktadır. Artık üretici firmanın rekabet gücünün belirleyicisi, imalat gücünün yanı sıra tasarım, dağıtım, lojistik gibi hizmet alanındaki performansına bağlı olmaktadır. Bu nedenle üretim sektöründeki firmalar faaliyet alanlarını ilişkili hizmet alanlarına da kaydırmakta ve böylece, üretim ve hizmet alanları giderek bütünleşmektedir. Son yıllarda ülkemizde imalat sanayinin üretim yapısında orta teknolojili sektörlere doğru dönüşüm eğilimi gözlemlenmektedir. İMALAT, TARIM VE HİZMETTE İŞBİRLİĞİ ŞART 12 Sanayi mallarının rekabetinde, imalat dışı faaliyetlerin etkisinin arttığı dikkate alındığında, imalat, tarım ve hizmetler sektörleri arasında işbirliği bakımından etkinliğin artırılması gereği ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, sektörlerin üretim kapasitelerinden azami oranda yararlanabilmek ve yaratılan toplam değer içerisinde yerli üretimin payını artırmak için, imalat sanayi sektörleri arasında da işbirliklerinin güçlendirilmesi gerekmektedir. İthal ara mallarında ülkemizin üretim kabiliyetinin artırılması dış ticaret dengesi açısından önemli fırsatlar yaratacaktır. Bu amaçla, 2013 yılı başından itibaren uygulanmakta olan Girdi Tedarik Stratejisi ve Eylem Planında sektörel ve sektörler arası işbirliğinin geliştirilmesinde mesafe alınmış, küresel tedarik zincirlerinin yüksek katma değerli alanlarında daha etkin konumlanabilmek için ça- lışmalar sürdürülmüştür. İTHALAT BAĞIMLILIĞI GİDEREK AZALIYOR Sanayinin rekabet gücünü geliştirebilmek için özel sektör firmalarına da önemli görevler düşmektedir. Firmalar üretkenliğin, yeniliğin, Ar-Ge faaliyetlerinin, iyi yönetişimin ve yatırımların artırılmasına önem vermelidir. Firmalarımız, göreli yüksek katma değerli mamulleri pazara sürerek kârlılıklarını artırmalı, piyasada daha istikrarlı ve daha kalıcı olmalıdır. Bu amaçla firmalarımız orta-uzun vadeli düşünmeli, rekabet stratejilerini düşük fiyatın yanında ürün farklılaştırma ve yenilik yaratma üzerine kurmalıdır. Bunun için yeni ürün geliştirme yeteneğinin artırılması, işgücünün eğitilmesi ve bu yönde motivasyonun sağlanması önemlidir. TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu SEKTÖRDEN Gözbebeğimiz sanayidir TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin büyüme hızında son 6 yıldır yerinde saydığını ve reform yapmayı unuttuğunu belirterek, reforma ihtiyaç duyulduğunu söyledi. İşverenlerin üstündeki yüklerin azaltılmasını isteyen Hisarcıklıoğlu, istihdam üzerindeki vergi yüklerinin işadamlarının belini büktüğünden yakındı. H isarcıklıoğlu, “2002’ye kadar düşük gelir tuzağındaydık. Kişi başına gelir 4 bin doların altındaydı. Daha sonra ekonomide yapılan hamlelerle Türk ekonomisinin kişi başına geliri 6 yılda 10 bin dolara sıçradı. Türkiye’nin insanların refah düzeyi arttı. Ama maalesef son altı yıldır yerinde sayıyoruz. Bunun sebebi reform yapmasını unuttuk. Birbirimizle uğraşmaya başladık. Türkiye olarak birlikte hareket etme kültürümüzü kaybettik. Herkes ayrı baş olunca reformları bırakınca orta gelir tuzağında debeleniyoruz. 9 yıl sonra kişi başına düşen geliri 25 bin doların üzerine çıkarmak istiyoruz. Bunun olması için Türkiye’nin daha hızlı büyümesi gerekiyor. Türkiye’nin büyüme hızı cumhuriyet tarihi boyunca yüzde 5 civarında. Ama son dört yılda yüzde 3’ler civarındayız. Avrupa’ya göre daha iyiyiz. Ama arkamızdan gelişen ülkeler geliyor ve bizden daha hızlı büyüyorlar. Yarın bunlar bizi geçti diye tereddüte düşebiliriz. Türkiye kişi başına düşen geliri 25 bin dolara çıkarması için yüzde 7’lik büyüme oranını yakalamalıdır. Büyüme trendini tekrar yakalamamız lazım. O zaman hayalimiz gerçek olur” diye konuştu. SANAYİLEŞME HAMLESİ BAŞLAMALI Hizmetler sektörünün sanayi sektöründen daha çok etkin olduğuna vurgu yapan Hisarcıklıoğlu şunları söyledi: “Hizmetler sektörünün payı yüzde 67, sanayi sektörünün payı ise yüzde 28. Sanayinin payını arttırmadan zenginleşemeyiz. Türkiye’nin acilen sanayileşme hamlesini başlatması lazım. Bugün Avrupa krizden çıkmışken tek bir ülke çıkamıyor o da Yunanistan. Çünkü tüm ekonomisi hizmetler sektörüne bağlı. Sanayi yok, üretim yok. Üretiminin olmadığı yerde zenginlik olmaz. Bizim gözbebeğimiz sanayidir. Hizmetler sektörü olsun, ama payı sanayiden daha aşağı olmalı.” Birlik ve beraberlik vurgusu yapan Hisarcıklıoğlu, farklılıkların zenginlik olduğunu belirterek, “Birbirimizi dışlayamayız. İlk dışlayan kendi ayağına kurşun sıkar haberi olsun. Birbirimizi farklılıklarımızla seveceğiz. Farklılıklarımız zenginliğimiz diyeceğiz, eksiği aramak yerine sırt sırta vereceğiz. Allah’ın izniyle birlik ve beraberliğimize helal getirmezsek 2023’te dünyanın ilk büyük 10 ekonomisi arasına gireriz” dedi. 13 Ak Parti Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer RÖPORTAJ “Fuarlar şehrin gururudur” Gaziantep’te uzun yıllar Sanayi Odası Başkanı olarak hizmet veren Gaziantep AK Parti milletvekili Nejat Koçer, Gaziantep’te fuarların gelişiminde önemli bir role sahip. Gaziantep sanayisinin rekabet gücünü artırmak için hayata geçirdiği İnovasyon Vadisi Projesi ile Gaziantep’in adını pek çok platformda duyuran Koçer ile sanayinin dününü ve bugününü konuştuk. G 14 aziantep’e uzun yıllar Sanayi Odası Başkanı olarak hizmet vermiş bir isim olarak Gaziantep sanayisinin dününü bugününü değerlendirir misiniz? Türkiye’de öncü ve örnek çalışmalara imza atmıştır. Kuruluşundan bu yana Gaziantep sanayisine yön veren ve sanayinin büyümesine katkıda bulunan sanayi odamız, uyguladığı projeler ve ortaya koyduğu vizyonu ile hep bir adım önde olmuştur ve bir çok alanda Gaziantep; girişimci yapısı, krizlerden fırsat yaratma özelliği, dinamik üretim modeli ve yüksek motivasyonu ile sürekli büyüme göstermiş ve kendisiyle yarışır bir duruma gelmiştir. Burada en önemli unsur girişimcilik Gaziantep sanayisi her türlü krize, bölgedeki kaosa rağmen sendelese de derin yaralar almadan yükselişini sürdürüyor. Gaziantep bunu neye borçlu? ruhudur. Gaziantep, milli mücadeleden gelen bu ruhu şimdi ekonomik anlamda da devam ettirmektedir. Türkiye’nin 2023 ihracat hedefine Gaziantep’in katkısı ne olur? Başkanlığım döneminde koyduğumuz bir hedefimiz vardı. 2023 de 30 milyar dolar ihracat hedefi. İnşallah bu hedefi tutturacaktır bu şehir. İnovatif markalı ve katma değerli ürünlerle geleceğe yürümek istiyoruz. Sanayinin gelişimi için arge, teknoloji, inovasyon büyük önem taşıyor. Bu konuları ilk dillendiren ve hayata geçiren de yine siz oldunuz. Bu konuda neler söyleyeceksiniz? Evet, Türkiye’nin henüz ağzına bile almadığı kullanmadığı bir dönemde 2006 yılında biz İnovasyon Vadisi projesini başlattık. Anadolu’nun bir köşesinden kornaya bastık. Biz geliyoruz dedik. Bugün çok şükür Türkiye’nin her yerinde inovasyon konuşuluyor. Gaziantep bu yola çıkan ilk şehir olmuştur. Gaziantep’in fuar merkezine kavuşmasında büyük emeğiniz var. Fuarların kent ekonomisine katkısı hakkında neler söylemek istersiniz? 2000 yılında imkansızlıklar içerisinde başladığımız fuarcılıkta bugün Türkiye’nin en önemli fuar merkezi olma noktasına geldik. Bu önemli bir başarıdır. Gaziantep fuarlar şehri olmuştur. Gaziantep sanayisinin ürettiği malları pazarlaması ve tanıtımı açısından fevkalade önemli bir başarıdır fuarcılıkta elde edilenler. 1000 m2 de başladığımız ayakkabı terlik ve saraciye fuarı bugün yaklaşık 30.000 m2 ye ulaşmış durumda. Dünya standartlarında bir fuar merkezini Gaziantep’e kazandırdık. Rekabete açık hale getirdik ve açılan her fuar heyecanımız oldu. Çocuğumuz gibi büyüttük ve bu günlere geldi. Şimdi ben başka bir alandayım. Siyaset yapıyorum. Ama her fuar organizasyonunu yakından takip ediyor ve katılmaya çalışıyorum. Fuarlar bu şehrin gururudur. Gaziantep’te pek çok alanda üretim yapılıyor ancak tekstil, ayakkabı, halı gibi sektörlerde söz sahibi. Gaziantep’in farklı sektörlere yönelmesi ve üretim ağını genişletmesi söz konusu olabilir mi? ve argeye yönelik ürünler üretmek zorundayız. Bölgesel pazarlara hitap eden ürünler de önem kazanmaktadır. Gaziantep’in ihracat yaptığı pazarlar yeterli mi? Hedef Pazar sayısı artırılmalı mı? Gaziantep ihracatta ölçek ve öncü şehir. Türkiye’de 6. sırada. Bu önemli bir başarı. Ülke sayısı yeterli ancak sürekli ürün çeşitliliği yapmak, sanayilerimizin de yenilikçi olmasını sağlamak zorundayız. lına dair beklentiler ne yönde olmalı? 2014 Türkiye ortalamasının üzerinde rakamlar elde ettik. 2015 daha iyi olacak. Daha iyi bir büyüme rakamı bekliyorum. Bölgesel pazarlar rahatlayacak. Gaziantep ekonomisinin, sanayisinin önündeki en büyük sıkıntı size göre nedir? Uluslararası rekabet, tanıtım eksikliği, sektörel yığılma, Ar-Ge ye ayrılan payın azlığı, fuarlara katılmamak. 2014 ekonomik anlamda Gaziantep için nasıl geçti? 2015 yı- Katma değeri yüksek Ar-ge ve İnovasyona dayalı yüksek teknolojili ürünlere geçmemiz gerekiyor. Ardından da markalaşma ve fuarlara katılma yani işin PR kısmı geliyor. Çok yüksek kapasitelerde üretim yapmak bir model değil. Artık karlılığı yüksek, farklı 15 15 GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu: RÖPORTAJ GAZiANTEP SEKTÖRÜN NABZINI TUTUYOR Gaziantep’in ayakkabı, terlik ve saraciye üretiminde çok önemli bir role sahip olduğunu ifade eden Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, “Türkiye’de ayakkabı sektörünün nabzını tutan ve en önemli ayakkabı üreticilerinin faaliyet gösterdiği Gaziantep’in, sektör ihracatında aldığı pay her geçen yıl artıyor” dedi. 16 Gaziantep sanayisi hakkında EXPOMAG’a önemli değerlendirmelerde bulunan GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, gelişen sanayi, fuarların şehrimize katkısı, ayakkabıcılık sektörü ve yaşanan sıkıntılara dair sorularımızı yanıtladı. G aziantep sanayisi hakkında genel bir değerlendirme yapar mısınız? ‘’Türkiye’de özellikle son yıllarda sağlanan siyasi ve ekonomik istikrar, büyümenin önünü açmıştır. Lokomotif şehirlerin başında gelen Gaziantep de yatırım, üretim, istihdam ve ihracat atağını sürdürüyor. Türkiye’nin lider birçok markasının yer aldığı Gaziantep Organize Sanayi Bölgemiz (OSB), hızla gelişiyor. Bugün tümüyle dolu olan 4 bölgede 850 firma faaliyet gösteriyor, 120 binden fazla kişi istihdam ediliyor. Sanayicilerimize yeni yatırım alanları açmak için 5. OSB’nin arsa dağıtımı tamamlandık. Yeni bölgede şu anda 30’un üzerinde firma üretim yapıyor, 85 firmanın ise inşaatı devam ediyor. 5. OSB’nin tamamlanmasıyla, Türkiye’nin en büyük organize sanayi bölgesinden birisi olmanın gururunu yaşayacağız. Ayrıca, sanayicinin arsa talebini karşılamak üzere, Gaziantep ile Kilis sınırında ortak kurulacak ‘’Şahinbey-Polateli OSB’’ projemizin çalışmaları da sürüyor. Şirketlerimiz de sanayinin gelişimi- ne paralel olarak her geçen yıl büyüyor ve daha fazla sayıda firmamız en büyükler arasına adını yazdırıyor. İstanbul Sanayi Odası tarafından gerçekleştirilen ‘’Türkiye’nin 1000 Büyük Sanayi Kuruluşu - 2013’’ araştırmasında Gaziantep’ten 57 firmamız, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin açıkladığı ‘’Türkiye’nin İlk 1000 İhracatçı Firması - 2013’’ araştırmasında 67 firmamız yer alıyor. Geçen yıl 177 ülkeye 6 milyar 473 milyon dolarlık ihracat yapan Gaziantep, bu yılın ilk on birayında ihracat artışına devam ediyor. ‘’ Gaziantep sanayisi gelişimini sizce neye borçlu? Tarihi İpekyolu’nun geçiş noktasında yer alan Gaziantep, ilkçağdan bu yana ticaretin izlerini taşıyor. Ticaretle, sanayiyle, ihracatla olan bağı genlerinde var. Bereketli tarım topraklarından yoksun ve devlet yatırımlarının yok denecek kadar az olmasına rağmen ’’sanayi ve üretim üssü’ ‘ haline gelmeyi başaran Gaziantep, bunu girişimci ru- huna, ticari becerisine, üretim potansiyeline ve yatırım gücüne borçludur. İmalat sanayisi, kapasitesi, istihdam gücü, ihracat potansiyeli, geçmişten gelen tecrübe birikimi ile bulunduğu bölgenin en dinamik sanayi gücüne sahiptir. Geldiğimiz nokta önemli, ancak yeterli değil. Çünkü hedefimiz; Cumhuriyetin 100. yılında 30 milyar dolarlık ihracata ulaşmak, 350 bin kişiye istihdam sağlamak, katma değeri yüksek teknolojik ürünlerin üretim üssü olmak, en az 20 ulusal ve uluslararası marka çıkarmak. Birlik beraberlik içinde hareket ederek, Türkiye’yi 2023 vizyonuna taşıyacak lokomotif şehirler arasında yer almayı sürdüreceğimize inanıyoruz. Fuarların özellikle sanayi şehirleri için büyük önem taşıdığı yadsınamaz bir gerçek. Bu konuda neler söyleyeceksiniz? Günümüz küreselleşme sürecinde tüm sektörlerde hızlı bir gelişme ve pazarlarda yoğun bir rekabet yaşanıyor. Böyle bir ortamda sadece kaliteli mal üretmek yetmiyor. Ürettiğiniz ürünü pazarlamak, bunun için doğru 17 tanıtım faaliyetleri yapmak ve doğru tanıtım mecralarını kullanmak başarıyı beraberinde getiriyor. Firmaların fuarlara katılımı da hem tanıtım hem de pazarlama çalışmalarını bir arada yürütmeleri açısından önemli imkan sağlıyor. Potansiyel müşterilere ulaşmak, yeni iş bağlantıları kurmak, yeni pazarlara açılmanın yanında sektörel gelişimi takip etmek ve tüketicinin nabzını tutmak için fırsat sunuyor. Modern bir fuar merkezine sahip olan ve birçok sektörde ulusal ve uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapan Gaziantep de fuarlar şehri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Hiç kuşkusuz başarılı fuar organizasyonları, iş hacminin artmasının yanı sıra şehrin ekonomisine de katkı sağlıyor. Bölgede yaşanan kaos Gaziantep sanayisini nasıl etkiliyor? Güneydoğu Anadolu şehirlerinin ve Gaziantep’in önemli ticaret hacmini oluşturan ve birinci ihracat pazarı konumunda bulunan Ortadoğu Bölgesinde yaşanan olaylar, gerek ihracatımızı gerekse ticaretimizi ister istemez olumsuz etkilemiştir. Gaziantep 177 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. İşadamlarımız Ortadoğu pazarındaki sorunlardan dolayı ihracat kayıplarını, diğer farklı pazarlara girerek telafi etmeye devam ediyor. İş dünyası olarak, umudumuzu koruyoruz. Ortadoğu Bölgesindeki durum iyileşince, buraya yönelik ihracatımızın katlanarak tekrar artış sürecine gireceğine hiç şüphemiz yok. Gaziantep ayakkabıcılık sektöründe söz sahibi illerin başında geliyor. Sektörle ilgili bir değerlendirme yapar mısınız? Türkiye’nin en önemli üretim merkezleri arasında yer alan sanayi şehrimizin, en büyük özelliklerinden birisi sektörel zenginliğidir. Gaziantep, güçlü bir potansiyele sahip olduğu ayakkabı, terlik ve saraciye üretiminde çok önemli bir role sahiptir. Şehrimizdeki ‘’Ayakkabıcılar Sanayi Sitesi’’nde son teknolojiye sahip makinalarla üretim yapılmaktadır. Türkiye’de ayakkabı sektörünün nabzını tutan ve en önemli ayakka- 18 bı üreticilerinin faaliyet gösterdiği Gaziantep’in, sektör ihracatında aldığı pay her geçen yıl artıyor. Türkiye’nin ayakkabı ihracatında Gaziantep 2009 yılında yüzde 6,6 pay alırken, bu oran 2013 yılında yüzde 16,4’e yükseldi. Türkiye’den geçen yıl gerçekleştirilen toplam 723 milyon dolarlık ayakkabı ihracatının 119 milyon dolarlık bölümünü şehrimiz yaptı. Gaziantep’ten yapılan ayakkabı ihracatında en büyük pazarları Ortadoğu ülkeleri, Türk Cumhuriyetleri ve AB ülkeleri oluşturdu. Sektörün gelişimi için neler yapılmalı Ayakkabı ihracat pazarlarımız daha çok komşu ve çevre ülkelerle sınırlı. Oysa sektör daha fazla ihracata odaklanmalı, pazar ve ürün çeşitlemesine gitmeli, alım gücü yüksek olan ABD, Japonya gibi pazarlara satışını artırmalıdır. Bu noktada hedefimiz artık, fason üretimden çıkarak markalaşmaya ağırlık vermek olmalıdır. Ayakkabı ve terlikte markalaşma çalışmalarına hız vermemiz ve özgün tasarımlar yapmamız, toplam kalite ve yenilikçi anlayışımızı üretime yansıtmamız, katma değeri yüksek ürünler üretmemiz sektörün gücüne güç katacaktır. Ar-Ge ve teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek müşteri beklentilerine göre vizyonunu çizen ve yeni pazarlama stratejileri belirleyen Gaziantep ayakkabı sektörünün, ulusal ve uluslararası pazarlarda her zaman büyümesini sürdüreceğine inanıyorum. 19 GTO Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık RÖPORTAJ SEKTÖR MARKALAŞMALI Türkiye ayakkabı üretiminin büyük bölümünün Gaziantep’ten gerçekleştirildiğini belirten Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık, Gaziantep’in üretim gücüne rağmen markalaşma konusunda güçsüz kaldığını vurguladı. 20 G aziantep sanayisi hakkında genel bir değerlendirme yapar mısınız? Dünya Bankası Rekabetçi Şehirler Bilgi Tabanı (CCKB) Projesi kapsamında dünyanın en rekabetçi 7 kentinden biri seçilen Gaziantep, ekonomik açıdan başarılı ve ilginç bir kent olarak değerlendiriliyor. Sektörün rekabet gücünü yükseltebilmesi, küresel pazara yüksek kalitede modern ürünler sunabilmesi için pazarlama ve işbirliği kabiliyetini de geliştirmesi gerektiğine dikkat çeken Bartık, triko konfeksiyon sektörünün dış pazara açılmasını desteklemek amacıyla kurulan Sektörel Dış Ticaret (SDŞ) modelini ilerleyen dönemde ayakkabı sektörüne uygulamayı planladıklarını kaydetti. Bölgeden kaynaklanan önemli avantajlarımız var. Her şeyden önce bölgenin en büyük ticaret ve sanayi merkeziyiz. Ortadoğu, Kafkaslar, Kuzey Afrika ve Asya arasında stratejik bir konuma sahibiz. Bu bölgelerle güçlü bağlarımız ve kolay ulaşım imkânımız var. Komşu ülkelerle güçlü ticaret ve kültürel ilişkilere sahibiz. Gaziantep adeta bir lojistik üssü. İskenderun ve Mersin limanlarına yakınlık, sınır kenti oluşu, 5 saatlik uçuş mesafesinde 1,9 milyar insana ulaşabilme imkânı olan bir konumda. Gaziantep sanayisinin üretim gücü ve çeşitliliği, ihracat hacmi ve pazar çeşitliliği, girişimciliğin verdiği özgüven, sadece Türkiye’de değil dünyada liderliğe oynadığı sektörleri, ayakkabı gibi, triko konfeksiyon gibi, mobilya gibi gizli sektörel güçleri… Tüm bunları alt alta koyduğunuzda Gaziantep ekonomisinin Türkiye ekonomisini şekillendiren güçlü bir aktör olduğunu görüyorsunuz. Bu gücü yaratan elbette Gaziantep’in girişimci ruha sahip, yatırım iştahı yüksek işadamları. Dolayısıyla bu ruh ve bu iştahın Gaziantep’i uzun vadede katma değerli ürün ve hizmet üreten bir inovasyon merkezine çevirmesi işten bile değil. Fuarların özellikle sanayi şehirleri için büyük önem taşıdığı yadsınamaz bir gerçek. Bu konuda neler söyleyeceksiniz? Fuarlar bir sektörün gelişimine katkı yapan, fırsat kapıları açan, markalaşma sürecini hızlandıran çok önemli bir etken olmanın yanında düzenlendiği kente de değer katar. Gaziantep bu gerçeğin farkında ve bu farkındalıkla hareket ederek bir fuarlar kenti haline geldi. Dünyanın önemli fuar şirketleri gelip burada fuar düzenlemek istiyor. Artık sadece lider sektörlerimiz için liderliğe oynayabilecek potansiyele sahip uzun yıllardır kent ekonomisinin gizli güçleri olarak var olan, triko, ayakkabı, mobilya gibi sektörlere yönelik ihtisas fuarları da düzenliyoruz. Bu sektörlerimizin varlığını ulusal ve küresel pazara fuarlarla anlatmaya çalışıyoruz. Gaziantep pek çok sektörde olduğu gibi ayakkabıcılık sektöründe de söz sahibi illerin başında geliyor. Sektörle ilgili bir değerlendirme yapar mısınız? Türkiye ayakkabı üretiminin önemli bir bölümü Gaziantep’te gerçekleşiyor. Ancak ne var ki var olan üretim gücünün aksine markalaşma noktasında güçsüz kalıyor. Oysa birçok ünlü markaya üretim yapabilen bu anlamda bilgi birikimi yüksek bir sektör. Ayakkabı sektörü katma değer yaratmak adına önemli fırsatlar barındıran bir sektördür, Gaziantep bu fırsatı iyi değerlendirmeli. Sektörün pazarlama, markalaşma ve tasarım kabiliyetini geliştirmesi gerekir. Sektörün gelişimi için neler yapılmalı? İstihdam yaratma potansiyeli yüksek olan sektör özellikle özgün tasarımlar, koleksiyonlar oluşturma noktasında kalifiye eleman sıkıntısı yaşıyor. Mesleki eğitim bu sektörümüz için de önem arz ediyor. Gaziantep Ticaret Odası (GTO) altyapı çalışmalarını sürdürdüğümüz moda tasarım merkezinde triko, konfeksiyon ve ayakkabı sektörüne ünlü tasarımcılar eğitmenliğinde tasarımcılar yetiştirmeyi hedefliyoruz. Sektörün rekabet gücünü yükseltebilmesi, küresel pazara yüksek kalitede modern ürünler sunabilmesi için pazarlama ve işbirliği kabiliyetini de geliştirmesi gerekir. GTO olarak triko konfeksiyon sektörünün dış pazara açılmasını desteklemek amacıyla kurduğumuz Sektörel Dış Ticaret (SDŞ) modelini ilerleyen dönemde ayakkabı sektörüne uygulamayı planlıyoruz. 21 Gonca Tokuz Halk Bilimci-Yazar KÜLTÜR SARI ÇİZMELİ MEHMET AĞA Yaz dostum! Yoksul görsen besle kaymak bal ile Yaz dostum Garipleri giydir ipek şal ile Yaz dostum! Öksüz görsen sar kanadın, kolunu Yaz dostum! Kimse göçmez bu dünyadan mal ile Yaz tahtaya bir daha/Tut defteri kitabı Sarı Çizmeli Mehmet Ağa/Bir Gün öder hesabı D eğerli sanatçımız Barış Manço’nun meşhur şarkısına konu olan Sarı Çizmeli Mehmet Ağa’yı hemen anımsadınız sanırım. Sarı Çizmeli Mehmet Ağa bildiğiniz gibi halk arasında kim olduğu belli olmayan birisinden söz edilirken kulla- 22 nılan yaygın bir deyim, kalıplaşmış söz. Kalıplaşmış sözler uzun deneyimler sonucu ortaya çıkmış genel kural, bilgece düşünce ya da öğütler olarak özetlenebilir. Genelde düz bir konuşmadan bağımsız düşünülemez, bir masal veya türkü gibi tek başına söylenmezler. Kalıplaşmış bir sözün- atasözünün, deyimin veya ölçülü sözün- söylenmesi için mutlaka bir vesilenin ortaya çıkması gerekir. Anlatımı güzelleştirmek, savunulan düşünceyi etkili kılmak amacıyla söylenen kalıplaşmış sözler- atasözleri, dua ve dilekler, sövgü ve beddualar, bilmeceler ve tekerlemeler, deyimler alt gruplara ayrılırlar. İki veya daha fazla kelimeden meydana gelen kalıplaşmış söz grupları öz anlamları dışında da anlamlar taşırlar. Sizlere eskiden tabir denilen deyimlerden birinden, Barış Manço’nun şarkısındaki hesabı ödemeyen ‘Sarı Çizmeli Mehmet Ağa’ dan söz etmek istiyorum. Bildiğiniz gibi kim olduğu belli olmayan birisinden söz edilirken bazen “Sarı Çizmeli Mehmet Ağa” deyimini kullanırız. Bu ve benzeri deyimlerimizin öykülerini her zaman merak eder dururum. Sarı Çizmeli Mehmet Ağa’nın öyküsü hiç ummadığım bir anda karşıma çıkmaz mı? Havaalanında tesadüfen aldığım bir kitapta, Sayın İskender Pala’nın “ İki Dirhem Bir Çekirdek” kitabında karşılaştım bu güzel öyküyle. Hemen okuyuverdim tabii. Hem onu, hem de kitaptaki di- “Sarı çizmenin moda olduğu bir dönemde, İzmir eşrafından birisi uşağını çağırıp tembih etmiş; -Bak a efendi! Aydın’dan Mehmet Ağa isminde birisi gelecek. Harman zamanında sarı çizme alması için on dört akçe vermiştim. Borcunun vadesi geldi, bugün defterden borcunu sildim. Şimdi faytona bin, doğru istasyona! Uzun boylu, orta yaşlı, efe bıyıklı biridir, hemen tanırsın. ğer öyküleri. Öykümüzdeki Ağa Sarı Çizmeli Mehmet Ağa ile hesabını nasıl kapattı bilemiyoruz ama nesilden nesile “Oooo Sarı Çizmeli Mehmet Ağa” demeye hala devam ediyoruz. Sarı Çizmeli Mehmet Ağa’yı ve öyküsünü siz de merak ettiniz mi? O halde hep birlikte okuyalım dilerseniz.(*) giyene. Nihayet çaresizlik içinde en benzettiği kişiye seslenmiş. -Mehmet Ağa! Bizim Bey seni konakta bekliyor. Tesadüf bu ya sarı çizmeli adamın adı Mehmet olup Aydın’da kendisini ağa diye çağırırlarmış. Beraberce konağa varmışlar. Bey bakmış ki gelen sarı çizmeli ile onun borçlusu Mehmet Ağa arasında benzerlik yok. Elindeki defterin alacak hanesine bir yandan Mehmet Ağa’nın Uşak istasyona varmış. Tren boşal- adını yazarken, diğer yandan uşağı paylamaya başlamış. Nihayet uşak maya başlamış Bir müddet tarife “Bey demiş burası koca bir şehir, uygun adam aramışsa da nafile. Bari çizmesinden tanıyayım diye bu sarı çizmeli de çoktu, Mehmet Ağa sefer ayakları tarassuda** başlamış da. Seninkini yaz deftere bir daha. Ne var ki sarı çizmelerden giyen * İskender Pala, İki Dirhem Bir Çekirdek, Kapı Yayınevi, İstanbul, 2013, s. 181,182. * Tarassud: Arapça rasad sözcüğünden. Gözetme, bekleme, dikkatle bakma, gözleme. (Ferit Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lugat, Akaydın kitabevi, 25. Baskı, İstanbul, 2008, s.10339) 23 RÖPORTAJ Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun SANAYİ İLE KOL KOLAYIZ Gaziantep Üniversitesi’nin üniversite-sanayi işbirliği konusunda kente önemli katkıları olduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Yavuz Coşkun, “Böyle üreten ve ürettiklerini tüm dünyaya satan bir kentte Gaziantep Üniversitesi olarak sanayi ile kol kolayız” dedi. 24 f uarcılığın kentlerin hem tanıtımı hem de ekonomik alanda gelişimi için önemli katkılar sunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Coşkun, Gaziantep’te ayakkabıcılık sektörünün gelişimi, Üniversite-sanayi işbirliği ve fuarlar hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Üniversite-sanayi işbirliği konusunda neler söylemek istersiniz? Göreve başladığımız tarihten bu yana üniversitenin toplumla ve şehirle her alanda bütünleşmesi konusunda bir kararlılık ortaya koyduk. Sosyal konular, estetik, sanat ve diğer tüm konularda toplumla bütünleşme ve iletişim içerisindeyiz. Hayati bir konu olan sanayi ve endüstri ile de üniversitenin çok yakın alakası olduğunu da her zaman söylerim. Çünkü artık üretilen bilimsel ve akademik bilginin, ürünün içerisine enjekte edilmesi gerekiyor. Dünyada bir yarışın içerisinde yer almak istiyorsak bilgi Gaziantep’in ayakkabıcılık sektöründe Türkiye’nin söz sahibi illerinden biri olduğuna vurgu yapan Rektör Prof. Dr. Coşkun, açılan ayakkabıcılık bölümleriyle bu gelişimin hız kesmeden süreceğinin altını çizdi. Rektör Coşkun’un sektörün gelişimi ve tanıtımı için de bir önerisi var; “Gaziantep’e ayakkabı müzesi yapılsın”. 25 BY EKREM 1987 teknolojilerini içeren ürünler elde etmek zorundayız. Burada bilginin üretimi ağırlıklı olarak üniversitelerdedir. Üniversitelerdeki bu bilgiyi Gaziantep gibi bir sanayi kentinde sanayi ile buluşturmamız gerektiğinin farkındayız. İNTÖRN UYGULAMASI ÇOK BAŞARILI OLDU Üniversite-sanayi işbirliği olarak sıkça dillendirilen bu söylemin içini biz fazlasıyla doldurduk. Gerek odalarımızla gerekse de işadamlarımızla sektörel toplantılar, geniş katılımlı fikir jimnastikleri sonucunda bir strateji belgesi ortaya çıkarttığımız gibi bu konuda yeni enstrümanlar da geliştirdik. Bunlardan bir tanesi intörn uygulaması. Mühendislik öğrencileri ile başladığımız bu uygulamada öğrencilerin artık bir staj gibi değil ‘intörn kavramı’ adı altında sahada 4 buçuk ay çalışmaları onların hem sahayı tanımalarına katkıda bulunduğu gibi öte taraftan bizim akademisyenlerimiz ve iş dünyasının buluşması için de bir aracı olmuştur. Diğer taraftan bizim teknoloji transfer ofisimiz var. Bu ofis TÜBİTAK’ın desteklediği nadir ofislerden bir tanesi. Burada amaç patent, fikri mülkiyet hakları ve bizdeki 26 bilginin müteşebbis ile buluşturulmasına aracılık eden son derece hayati bir nokta. Biz zaten bünyemizdeki akademisyenler aracılığıyla çok güzel işbirlikleri sergiliyorduk. Şimdi bunu kurumsal hale getirdik. Hele de böyle üreten ve ürettiklerini tüm dünyaya satan bir kentte artık Gaziantep Üniversitesi olarak biz sanayi ile kol kolayız. Gaziantep’in önemli sorunlarından birisi nitelikli eleman eksiği. Sizin de üniversite olarak bu anlamda önemli katkılarınız var… Biz Gaziantep Üniversitesi olarak bir taşra üniversitesi değiliz onun için de Türkiye’de pek çok ilki gerçekleştirdik. Bu anlamda da ülkenin önde gelen üniversitelerinden biri haline geldik. Eğitimde bazı yenilikler yaptık. Birçok alanda bunları sayabiliriz ama özellikle nitelikli elemanların yetiştirilmesi konusunda meslek yüksekokulları ayrı bir öneme haiz. Bu okullar çoğu zaman sınavsız girilen, çocukların vakit geçirmek için gittiği sıradan okullar olamaz. Bu hüviyete karşı çıkarak meslek yüksekokullarında önemli bazı programlar ortaya koyduk. Amaç kalifiye eleman yetiştirmekse sahadan istifade etmemiz gerekirdi. SANAYİYE KATKI SUNAN BÖLÜMLER AÇTIK Bu anlamda Naci Topçuoğlu Meslek Yüksek Okulu örneği bizim için önemli. Türkiye’de ilk defa üç sömestr program uygulayan bir meslek yüksekokulu oldu. Bunların ikisi okulda biri sahada gerçekleştirilir. Bu okulun organize sanayi bölgesi içinde olması da ayrıca önem taşıyor. Bu okulda yeni programlar açtık. Bu programlar Gaziantep sanayisine baktığımızda kaliteli, kalifiye elemanların yetiştirilmesine yönelik unculuk, ayakkabıcılık, camcılık, plastik gibi programlardı. Bu okuldaki bölümler değişik olmalı ve buradan yetişenler kolayca iş bulabilmeliydi. Bunu amaçladık. Çok da önemli mesafeler aldık. Bu programlardan mezun olan çocuklarımız bir mühendisten bile kolay iş bulabiliyorlar. Gaziantep ayakkabıcılık sektöründe söz sahibi şehirlerden birisi. Bu sektöre yönelik de bir bölüm açtınız. İlgi nasıl? Gaziantep’te sayacılık, kunduracılık çok eski bir meslek. Burada çok kadim eskiye dayanan bir üretim sektörü var. Zaman içerisinde de ciddi anlamda büyüme göstermiş. Türkiye’de de bu sektörde söz sahibi illerden biri haline gelmişiz. Burada bu kadar devasa bir sektör varken bu alanda nitelikli eleman yetiştirmek bizim vazifemizse biz de bunun gereğini yerine getirdik. SEKTÖRDE DEVASA BİR İŞGÜCÜ AÇIĞI VAR Ayakkabıcılık bölümünün açılmasında Ayakkabıcılar Odası Başkanı İbrahim Buğur’a ve emeği geçenlere de çok teşekkür etmeliyim. Ciddi maddi ve manevi katkı sağladılar. Biz de bütün irademizi ortaya koyduk ve bu programı açtık. Bu programdan mezun olan çocuklar hemen iş bulabilecekler. Çünkü sektörde devasa bir işgücü açığı var. Gaziantep kendini yenileyen kendini aşan bir kent. Aynı zamanda coğrafi olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde olmasına ve bunun getirdiği negatif algıya rağmen Türkiye’yi taşıyan kentlerden biri oldu. Bir değil çok fazla sektörde öne çıkan bir yer edindi kendisine. Fuarların kente katkıları konusunda neler söyleyeceksiniz? Gaziantep’te ayakkabıcılık sektörünün daha fazla ön plana çıkmasında ve gelişmesinde Akort Fuarcılık’ın düzenlediği fuar faaliyetleri ayrıca bir ivme kazandırdı. Gaziantep gelinen noktada sadece tekstil ve halıda değil ayakkabıcılıkta da bir merkez olmuştur. Şimdi artık bunu daha da besleyecek büyütecek hem müteşebbis bir ruh var hem akademik bilgi birikimi var. Nitelikli eleman gücünü de biz temin etmeye çalışıyoruz. Gerekli olan bütün sac ayaklarını tamamladığımızda geleceğe bu alanda daha pozitif bakabileceğiz. AYAKKABI MÜZESİ KURULMALI Fuarlar Gaziantep’te de ayakkabının çok iyi üretildiğinin teşhiri anlamını taşıyor. Bu anlamda hem kendi ülkenize hem uluslararası arenada Gaziantep’in bu yöndeki algısını ön plana çıkarma faaliyetidir ki bugüne kadar çok olumlu olmuştur. Elbette fuarlar son derece önemli duyurma ve tanıtım faaliyetleridir ancak başka araçlar da bulmalıyız. Bunlar Türkiye’de olmayan girişimler olabilir. Mesela ayakkabı müzesi. Bu konuda herkesin ilgisini çekebilecek iyi bir ayakkabı müzesinin çok enteresan olabileceğini düşünüyorum. 27 ÜRETİCİLERDEN İHRACAT ATAĞI Ek vergi kararı sonrası Türk üreticiler ihracat atağına kalktı. İtalya’da düzenlenen Micam Ayakkabı Fuarı’na Türk ayakkabıcılar damga vurdu. Dünyanın her tarafından gelen ziyaretçilerin ilgisini çeken Türk ayakkabılarının bulunduğu reyonlarda büyük kalabalıklar oluştu. Y ıllık 500 bin çift ayakkabı üretim kapasitesi ile Avrupa’da 1. dünyada 8. olan Türkiye, İtalya’da atağa kalktı. Geçen yıl Türkiye’den 18 ayakkabı firmasının katıldığı İtalya’da düzenlenen Micam Ayakkabı Fuarı’na bu yıl 32 firma katıldı. Yaklaşık 40 bin ziyaretçi ağırlanan fuarın sadece yüzde 20’sinin İtalyan ziyaretçilerden oluştuğunu ifade eden Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Hüseyin Çetin, Türk ayakkabılarının fuarda dünyanın her yerinden gelen ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi ile karşılandığını söyledi. Geçen yıla göre fuarda yaratılan iş hacminin yüzde 30 artacağına vurgu yapan Çetin, “Türk ayakkabısı kaliteli, sağlıklı ve daha uygun fiyatlı olması açısından en çok tercih edilen ürünler arasında. Çok ciddi bir alıcı kitlesi var. Fuara yoğun bir katılım var. Türk katılımcılar çok memnun. Bazı Türk üreticilerinin stantlarında sipariş yazacak yer bulunamıyor” dedi. Kapasite arttırıyorlar Ağustos başında ithal ayakkabıya getirilen ek vergilerle ilgili de değerlen- 28 dirmelerde bulunan Çetin, ithal ayakkabının yerli ayakkabıyı geçmesiyle birlikte üretim tesislerini kapatma planları yapan ayakkabı üreticilerinin, artık kapatmayı değil kapasitelerini arttırmayı planladığını belirti. Çin’e engel oldu Soruları yanıtlayan Çetin, “Ayakkabıda ithalat 992 milyon dolar, ihracat 730 milyon dolar. Ekonomi Bakanlığı’na bu konu hakkında üreticiler olarak sıkıntılarımızı anlattık. Onlar da çözüm buldu. 10 Ağustos’ta uygulanmaya başlanan ithal ayakkabıya ek vergi sistemi bizleri mutlu etti. Buna göre ithalatta suni ayakkabılara yüzde 30 (minimum 3 dolar), deri ayakkabıda ise yüzde 50 ek vergi (minimum 5 dolar) şartı getirildi. Ayakkabı ithalatının büyük kısmının yapıldığı Çin, Endonezya ve Vietnam gibi ülkelerden gelen kalitesiz ve sağlıksız ayakkabılar engellenmiş olacak” dedi. Kararın etkilerinin gelecek yaz görüleceğinin altını çizen Çetin, “Kışlık ayakkabılar için pek fazla etkisi olmayacak. Ancak gelecek sezon ayakkabılarda yüzde 10’luk indirim yaşanacak. Çünkü üreticilerimiz tam kapasite ile çalışmaya başlayacak” diye konuştu. Makineler yenileniyor Sektörde 2012’de yüzde 7.7, 2013’te yüzde 4.4 daralma olduğunun altını çizen Hüseyin Çetin, “Ek vergi kararı ile birlikte firmalar makinelerini yenilemeye başladı. Kapasitelerini arttırmak için çalışmalar yapılıyor” ifadelerini kullandı. Ayakkabıda ihracat hedefi 2.5 milyar dolar Türkiye’de ayakkabı üretim kapasitesinin yüzde 65’inin kullanıldığına vurgu yapan Çetin, “2015 sonunda sektörde yüzde 30 büyüme olacak. 2015 sonunda ise cari açığı düşürme konusunda 500 milyon dolar katkı sağlayacağız. 2023 için de 2.5 milyar dolar ihracat hedefimiz var. Altıncı bölgeye yeni yatırımlar gelebilir” ifadelerini kullandı. Lacoste, New Balance ve Zara gibi dünyaca ünlü markaların Türkiye’de üretim yapmak için harekete geçtiğini anlatan Çetin, “Hangi firma desteğe ihtiyaç duyarsa derneğimize başvursun. Üretimi Türkiye’de yapmak için başvuran yabancı markalar oldu. Dernek olarak 7-8 firmaya destek olduk” dedi. YEMENİCİLİK Yemeni; üstü kırmızı ya da siyah deriden, tabanı köseleden dikilen topuksuz ve çok sıhhatli olan ayakkabıdır. Gaziantep’te yemeniciliğe ‘Köşgercilik’, yemenicilere ‘Köşger’ yemeni ustalarına da ‘Köşger ustası’ denilmektedir. Köşger kelimesi Farsça ‘Keşfger’ kelimesinden gelmiş olup, ayakkabı yapan anlamına gelmektedir. Yemeni esas olarak gön ve yüz olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Gön, manda veya sığır derisinden yapılmış olup, yere gelen kısmı ile bunun üzerinde dana derisinden yapılmış taban kayışı ve bezlerden ibarettir. Yüz ise, sırt ile birbirine birleştirilmiş ve çirişle yaptırılmış sahtiyan ve meşinden oluşur. Yemeni yapımında 5 hayvan derisi kullanılır. 29 RÖPORTAJ Ayakkabıcılar Odası Başkanı İbrahim Buğur DÜNYAYA AÇILMALIYIZ Ayakkabıcılık sektörüne 10 yaşında adım atmış bir isim İbrahim Buğur. 58 yıldır sektöre hizmet eden, 30 yıldır da Gaziantep Ayakkabıcılar Odası Başkanlığı görevini sürdüren Buğur, aynı zamanda Türkiye Umum Ayakkabıcılar Federasyonu Başkanı. Gaziantep’teki ayakkabı üreticilerinin tam kapasiteyle çalışamadıklarını belirten Buğur, “Ayakta kalmak istiyorsak önümüze bakmalı, yenilikleri takip etmeliyiz” diye konuştu. 30 Ayakkabıcılık sektörünün gelişimi yönünde önemli hizmetleri bulunan Buğur, Karatarla ve Mütercim Asım Caddelerinde başlayan ve şu anki sanayi sitesinde devam eden süreci EXPOMAG’a değerlendirdi. G aziantep Türkiye’deki ayakkabıcılık sektörünün neresinde? Gaziantep, ayakkabıcılık sektörünün başında gelen illerden bir tanesi. Elimizdeki verilere dayanarak İstanbul ve İzmir’den sonra önemli bir yere sahip olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. 2013 yılı istatistiklerine göre Türkiye’den yurtdışına ihraç edilen ayakkabıların yüzde 16,4’ü Gaziantep’te yapılmıştır. Bu da ihracat yönünden İstanbul’dan sonra ikinci sırada yer aldığımızı ortaya koymaktadır. Ancak geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bundan sonraki yıllarda da böyle devam eder mi diye sorarsanız çok büyük şüphelerim var. Nedenine gelince Irak’ta yaşanan karışıklıklar bizim ihracatımızı olumsuz etkiliyor. O nedenle geleceğe yönelik bir öngörüde bulunamıyoruz. Gaziantep’i sektörde bu kadar önemli yapan etken nedir? Her zaman sektörümüzü Gaziantep’te geliştirebilme gayreti içerisinde olduk. Bu sektör 1980’li yıllarda Karatarla ve Mütercim Asım caddelerinde sıkışıp kalmıştı. Şehrin içerisinde sattığımız ayakkabıları nak liyeyle gönderme imkânımız kalmamıştı. O günler içerisinde bizim sanayi sitemizin yanında bir atölyede çıkan yangında itfaiye araçları sokağa giremediği için iki çırağımız kurtarılamayarak vefat etmişti. O günden sonra arkadaşları topladım, sektörün gelişmesi için şehir dışına taşımanın gerekliliğini anlattım. Arkadaşlarla fikir birliği ettik. Kabul etmeyen arkadaşları ikna etmeye çalıştık. Zor bir süreçti. 1988 yılında Kooperatifi kurduk. 2000 yılında inşaatımızı bitirdik ve sektörü şu an bulunduğumuz sanayi sitesine taşıdık. Çok memnunum çünkü zaman bizi haklı çıkardı. Hiç kimseye mahcup olmadık. Eğer cesaret göstermeyip sektörümüzü kentin içinden çıkarmasaydık şu an Gaziantep’te sektörümüz biterdi. Adana da zamanında sektörde çok çok ilerideydi. Onlar şehrin merkezinden çıkamadıkları için sektör bitti. Bu da şu an bizi haklı gösteriyor. Mustafa Taşar ve Mehmet Batallı o dönemde bakanlardı. Sanayi sitemizde çok büyük emekleri geçti. Onları da minnetle anmak isterim. Belki şu an sektörden ekmek kazananların birçoğu tanımaz onları ama sayelerinde Gaziantep şimdi sektörde örnek bir durumda. Kaç yıldır yürütüyorsunuz bu görevi? 30 yıldır Gaziantep Ayakkabıcılar Odası Başkanlığı görevini yürütüyorum. Bir dönem buranın taşınması ve yapılması döneminde bazı sıkıntılar yaşandı. ‘Bizi Antep’in dışına çıkarttın işimizi kaybettirdin’ diye serzenişte bulunanlar oldu. Halbuki bodrum katlarında, vasıfsız yerlerde çalışıyorlardı. Buna rağmen ben de gururuma yedireme dim ve ayrıldım. 6 ay geçmedi laf söyleyenler ‘Biz böyle demek istemedik’ diyerek beni ikna etmeye geldiler. Bir dönem sonra da görevime geri döndüm. Ayakkabıcılık baba mesleğiniz miydi? Benim esas mesleğim bu. Teyzemin oğlu ayakkabıcıydı. Babam beni onun yanına çırak olarak getirdi. Sektöre 1956 yılında 10 yaşındayken çırak olarak girdim. O zamanın şartları çok kötüydü. Ayakkabımız bile yoktu, takunya ile gider gelirdik. Bir ara Gaziantepspor’da 5 yıl profesyonel futbol oynadım. Ondan sonra yine bildiğim mesleğe geri döndüm. Hala da buradayım. 31 Sektörde kaç firma faaliyet gösteriyor? Gaziantep’te 500’ün üzerinde ayakkabı imalatçısı var. Yan sanayisi ile birlikte bu sayı 1000’i bulur. Tüm ayakkabı üreticileri, satıcıları ve yan sanayisi ile birlikte bu sayı 2 bini geçer. Odamızın üye sayısı 364. Ancak sanayi odasına kayıtlı olanlar, ticaret odasına kayıtlı olanlar var. Bunun dışında bizim tespitimize göre maliye kaydı olduğu halde oda kaydı olmayanlar var. Bunların kayıt yaptıramamasının sebebi ustalık belgesi olmayanların başvurularının kabul edilmemesi. Sanayi ve ticaret odaları bu belgesi olmayanları kayıt edebiliyor. O nedenle de bu şartın düzenlenmesi için hükümet ile görüşmelerimiz var. Eğer ustalık belgesi istenecekse bütün kurumlar istemeli, istenmeyecekse de bütün kurumlar istememeli. Bu belgenin sadece bizim odamız için şart konulması doğru değil. Yasalar eşit olmalı. Bu doğrultuda çalışmalarımız var. En yakın zamanda kayıt yaptıramayan arkadaşlarımızı çağırarak kayıt olmalarını sağlayacağız. Ustalık belgesi için bakanlıkla görüşmelerimize devam ediyoruz. Belki Torba yasasında o da çıkar. Bekliyoruz. Çek yasası ile ilgili de çalışmalarımız var. Küçük ve büyük ölçekli tüm firmalarımız bu yasadan dolayı mağdur durumda. Ek vergi çalışması hakkında neler söyleyeceksiniz? Türkiye Ayakkabıcılar Federasyonu olarak bir diğer çalışmamız da yurtdışından gelen kalitesiz ayakkabılara ek vergi uygulanması ve ayakkabıların girişlerinin zorlaştırılmasına yönelikti. 2006 yılında ayakkabıcılıkta ithalata kota getirilmişti. Bu kota 10 Ağustos’ta son bulacaktı. Kotanın kalkacak olmasından dolayı sıkıntı yaşıyorduk. “Raporlarımızda ‘yeni önlemler alınmazsa ve ithalatın önündeki sıkıntılar kaldırılırsa sektörün sancılı bir sürece gireceğini’ dile getiriyorduk. Nihayetinde yasa Resmi Gazetede yayınlandı ve yürürlüğe girdi. Yurtdışından gelen ayakkabılara çift başı 5 dolar vergi ve kestirmiş oldukları faturanın yüzde 50’si kadar da gümrük vergisi getirildi. Yarı mamul taban olarak yurtdışından ülkemize giren ürünlere de çiftbaşı 3 dolar vergi uygulanacak. Çabalarımız sonuç verdi. Şimdi ek vergi yasasına teşekkürümüzü ifade etmek için Bakanlığa iletmek üzere tüm illerdeki üyelerimizden teşekkür mektubu topladık. Sektörün şu anki kapasite kullanım oranı nedir? Şu an tam bir rakam vermek mümkün değil. Gaziantep eğer ki tam kapasiteyle çalışırsa çok yüksek bir üretime sahip. Günde 30-40 bin çift üretim kapasitesi var ancak Türkiye’yi çembere alan bölgedeki kaos Gaziantep’i olumsuz etkiliyor. Suriye’de, Irak’ta, Azerbaycan’da iç karışıklık var. Diğer taraftan Avrupa Birliği’ne girip satış yapma şansımız yok. Biz Antepli olarak kafamıza koyduğumuzu yaparız. Dünyanın öbür ucunda üretilmişse biz onu görür yaparız. Ama nereye satacaksın? Satacak yer bulamazsan yaptığın hiçbir ürün bir işe yaramaz. 32 33 Gaziantep’in Pazar sıkıntısı var diyebilir miyiz? Tabi. İşte Irak bizim ayakkabı ihracatında en önemli pazarımız. 2013 yılı sonu itibariyle 993 milyon dolarlık yurtdışından ayakkabı satın almışız. 725 milyon dolarlık da ayakkabı satmışız. Aradaki 270 milyon dolar cari açık. Bu yasaların düzenlenmesi için bakanlıklara ısrar etmemizin amacı da bu cari açığın yükselmesini önlemek. Irak pazarı bizim için çok önemli. Irak’ta savaş var. Kapılar tamamen kapanır da Irak’a ihracatımız durursa mecburen yurtiçine satmak zorunda kalacağız. Belli bir pazar hedefiniz var mı? Bir yandan sektörü rahatlatacak, geliştirecek yasaların çıkması için çalışıyoruz ama diğer taraftan her şeyi devletten beklemek de doğru değil. Üretici bir yandan makine parkurunu geliştirip teknolojiye önem verirken kendi pazarını da kendisi araştırıp bulmalı. Yurtdışı fuarları bunun için önemli bir fırsat. Bu sanayi sitesini yapmaya başladığımızda Gaziantep’te iki tane fabrika vardı. Şimdi 30’un üzerinde fabrika var. Buraya geldiğimizde herkes çalışmaya başlarken kimisi de ‘Bu dükkânları kim dolduracak’ demişti. Şimdi bu ‘dükkânlara sığmıyoruz’ diyorlar. Yan tarafımızda halıcılar sitesi var. Yaklaşık 15-16 fabrikamız da orada faaliyet gösteriyor. Böyle zor bir süreçten buralara geldik. Şimdi de ürettiğimiz malı satacak pazarı kendimiz bulmalıyız. Pazar bulmadan üretim yapmanın bir anlamı yok. Eskiden üretici ‘Ben 100 çift ayakkabı yapayım dükkânımda dursun’ der kendi kafasına göre renk ve modelde ayakkabıyı yapardı. Oysa şimdi usül değişti. Şimdi üretici gidiyor fuarlara, yaz ve kış sezonuna göre müşterinin yönlendirmesiyle sipariş alıyor. 6 ay kışlığa çalışıyor 6 ay da yazlığa çalışıyor. Sektör olarak bize önemli bir görev düşüyor. Artık dünyaya açılmak gerekiyor. Ayakta kalmak istiyorsak önümüze bakmalı, yenilikleri takip etmeliyiz. Sektördeki nitelikli eleman sıkıntısı hakkında neler söyleyeceksiniz? Federasyon olarak nitelikli eleman konusunda da çok önemli çalışmalarımız oldu. Gaziantep de dâhil 5 ilin meslek yüksekokulunda ayakkabıcılık bölümleri açıldı. Bir ilde meslek lisesi olmadan meslek yüksekokulu olması doğru değil. Bir aile çocuğunu niye meslek lisesinde okutuyor. Kısa yoldan meslek sahibi olup hayata atılsın diye. Çok doğru bir karar. Örneğin çocuğu meslek lisesini Gaziantep’te okudu. Meslek yüksekokulunda okuması için İstanbul’a mı gidecek. Bu ailenin zaten imkânı yok, nasıl göndersin. Biz istiyoruz ki meslek lisesi de yüksekokulu da aynı şehirde olsun. Aileler de çocuk da zorlanmasın. Bu düşünceyle hareket ederek İstanbul Üniversitesi, İstanbul Aydın Üniversitesi, Bolu İzzet Baysal Üniversitesi, Konya Selçuk Üniversitesi ve Gaziantep Üniversitesi’nde sektörümüzde ilgili bölümleri açtık. Özellikle GAÜN Rektörü Yavuz Coşkun’a sektörüm adına teşekkür etmek istiyorum, üniversitede bu bölümü açtığı için. Zor bir süreçti Meslek Lisesi’nde bölüm açmak için 10 yıl uğraştım. Say- 34 falarca yazı yazdım, ilgili kurum ve kişilere gönderdim. Yazılarımın karşılığında aldığım cevap daima, ‘Fiziki şartlar oluşmadığından bu bölümü açamıyoruz’ oldu. Ziyaretleri esnasında durumu ilettiğim Hüseyin Çelik derhal onaylanması talimatı vererek sorunu kısa bir sürede çözdü. 1 hafta geçmeden Mehmet Akif Endüstri Meslek Lisesi’nde bölümü açmamız için yazı geldi. Diğer taraftan ailelerin çocuklarını bölüme göndermesi için çok çaba sarfettik. Bir gün lisenin müdüründen telefon geldi ‘Başkanım kimse çocuğunu bu bölüme göndermek istemiyor’ dedi. Bir basın toplantısı düzenledik, kamuoyu oluşturduk. Velilere “Ben çocuğunuza kefilim. Bu okul iş garantili” dedim ki hala da arkasında duruyorum bu bölüm iş garantili. Kısa bir süre sonra müdür yine telefon etti, ‘Başkanım 29 kişi bölüme kaydoldu’ dedi. Şu an 50 öğrenci meslek lisesinde, 15 öğrenci de meslek yüksekokulunda ayakkabıcılık üzerine eğitim alıyor. Eğitim merkezimizde de yaklaşık 200 bin Euro’ya yakın ayakkabıcılık üretiminde kullanılan gelişmiş makinelerimiz vardı. Yarısını meslek lisesine yarısını da meslek yüksekokuluna verdik. Şimdi bir de sanayi sitemizin içine 16 derslikli ayakkabıcılık, sayacılık meslek lisesi yapılacak. Okulun yapımını da sektörümüze önemli katkıları olan Akınal ailesi üstlendi. Bu sektörün nitelikli eleman sıkıntısını gidermek için var gücümüzle çalışıyoruz. Federasyon Başkanı olduğum için imalat yoğunluğu olan bütün illerimizde meslek yüksekokulu ve meslek lisesi açılması için uğraş veriyoruz. Hedeflerimiz arasında bu da var. Ben bu sektöre çıraklıktan gelmiş bir insanım. Ben memuriyetten emekli olup, köydeki malını mülkünü satıp bu mesleğe adım atmadım. Bu sektörün içinden çıkmış biri olarak ne sıkıntısı varsa biliyorum. O sıkıntıların giderilmesi için elimden gelen ne varsa sarfederim. Benim işim bu. Ayakkabı ithalatında, hakiki deri ayakkabıya yüzde 50, suni deri ayakkabıya da yüzde 30 ek vergi getirildi. T ürkiye’de üretilmesine karşın ithalat baskısı nedeniyle zor günler geçiren yüksek teknolojili ayakkabı üreticileri, daha rahat nefes alabilecek. Sektör ithalatında, hakiki deri ayakkabıya yüzde 50, suni deri ayakkabıya da yüzde 30, ileri teknolojili ayakkabılarda ise yüzde 10 ile yüzde 30 arasında değişen ek vergi getirildi. Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı Hüseyin Çetin ise yeni düzenlemeyle sektörün yüzde 30 büyüyeceğini belirterek, “Firmalarımız tam kapasite ile çalışamıyordu, artık tam kapasite çalışacağız ve 2023’te 2,5 milyar dolarlık ihracat rakamını yakalayacağız. Nihai tüketici ek vergiden etkilenmeyecek, sadece ithalatçı firmaların kar marjı düşmüş olacak. Uygulamayla “Made in Türkiye’ etiketiyle özellikle Ortadoğu’nun ayakkabı üssü olmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. Ek vergiyle çözüm getirildi Terletmeyen, ayakta bakteri üremesine müsaade etmeyen ve daha çok İTHALAT ARTIK AYAKKABI SEKTÖRÜNÜ DARALTMAYACAK spor amaçlı kullanılan yüksek teknolojili ayakkabılar yıllardır Türkiye’de üretiliyor. Ancak bu başarıya karşın sektör ithalat baskısı nedeniyle atağa kalkamıyordu. Çünkü yüksek teknolojili ayakkabılar Türkiye’de üretilmediği gerekçesiyle hiçbir ek vergi ödemeksizin iç pazara girebiliyordu. Bu nedenle Türkiye piyasasındaki yüksek teknolojili ayakkabıların yüzde 90’ı yurt dışından getiriliyordu. İç piyasada üretim gerçekleştiren firmaları açmaza sürükleyen bu uygulamaya, yurt dışından ithal edilen tüm ayakkabılara ek vergi konmasıyla çözüm getirildi. Şimdi sektör, yüksek teknolojili ayakkabı pazarında yüzde 50’lik, genel ayakkabı pazarında da yüzde 30’luk bir büyümeyle özellikle Ortadoğu’nun ayakkabı üretim merkezi olmaya hazırlanıyor. Yeni istihdam yaratacak 21 milyar çiftlik dünya ayakkabı pazarında 500 milyon çiftlik üretim kapasitesiyle önemli bir sırada yer alan Türkiye, kapasitesinin ancak yüzde 60’ını kullanabiliyor. Sektör 280 bin kişiye istihdam oluştururken, dolaylı olarak da 2,5 milyon kişinin geçimini sağlıyor. Yeni uygulamayla birlikte hakiki deri ayakkabıya yüzde 50, suni deri ayakkabıya da yüzde 30 ek vergi getirildi. İleri teknolojili ayakkabılarda ise yüzde 10 ile yüzde 30 arasında değişen ek vergi uygulamasına geçildi. Uygulama, sektörde faaliyet gösteren firmaların yüzde 100 kapasiteyle çalışmasına ve firmaların 6. bölgede yatırım yapmasına olanak verecek. Sektörün 90 bin kişilik yeni bir istihdam alanı ve cari açığa 1 milyar dolarlık bir katkı sağlayacağı öngörülüyor. Avrupa’da birinci Avrupa’da üretim kapasitesi olarak birinci sırada yer alan Türkiye’de son yıllarda moda ve trend ayakkabı üretiminde de bir artış var. Özellikle Rusya’nın ayakkabı aldığı ülkeler arasında ilk sıralarda bulunan Türkiye, ek vergiyle birlikte moda ayakkabılarda da İtalya ile yarışmaya hazırlanıyor. Ek verginin, yüksek teknolojili ayakkabı üreten yurt dışı firmaları da Türkiye’de bir üretim üssü kurmaya zorlayacağı öngörülüyor. 35 GAPSHOES FUARI SEKTÖRE YÖN VERİYOR İlki 2003 yılında gerçekleştirilen GAPSHOES Ayakkabı, Terlik, Saraciye ve Yan Sanayi Fuarı, o tarihten bugüne istikrarlı bir şekilde büyümüş, sektöre yön veren bir fuar haline geldi. 36 Terlik ve erkek ayakkabı üretiminde çok önemli güce ve role sahip olan Gaziantep’te son yıllarda spor ayakkabı ve bayan ayakkabısı üretiminde de girişimler ve yatırımlar artarak gelişiyor. Gaziantepli firmaların yanı sıra Adana, Kayseri, İstanbul, Kahramanmaraş, Şanlıurfa gibi birçok ilden katılımcılar da GAPSHOES Ayakkabı, Terlik, Saraciye ve Yan Sanayi Fuarı’nda yerini alıyor. GAPSHOES şu an itibariyle Türkiye’nin ve Ortadoğu’ nun en büyük ve en önemli fuarları arasında yer alıyor. Yılda iki defa yaz ve kış sezonları için gerçekleştirilen fuar yeni pazarlara açılmak ve ulaşmak isteyen firmalar için ideal bir organizasyon. GAPSHOES, başta Gaziantep Sanayi Odası olmak üzere Gaziantep Kunduracılar Odası ve birçok sektörel dernekoda ile uyum ve işbirliği içerisinde çalışarak büyümeye devam ediyor. Ticari bağlantılar kuruluyor Sektörün ilerlemesi ve gelişmesi yolunda büyük katkılar sağlayan, profesyonellerin önemli ulusal ve uluslar arası iş bağlantıları kurmaları anlamında etkin bir zemin oluşturan ve Türkiye’nin en önde gelen sektör temsilcilerinin iştirak ettiği GAPSHOES, en son yeniliklerin sergilendiği ve yeni ticari bağlantıların kurulduğu ideal bir platform. Sektörün en önemli fuarları arasında yer alan ve sektörün geleneksel buluşma noktası olan GAPSHOES Fuarı’nda hedef; katılımcı ve ziyaretçi sayısını iki misli artırmak. 37 RÖPORTAJ Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Onur Yıldız Ayakkabı üretimine ve tanıtımına destek Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Onur Yıldız “Ayakkabıcılık sektörüne yönelik hibe yardımları, danışmanlık destekleri ve fuar katılımlarıyla sektörün rekabet gücünü ve kapasitesini artırıyoruz” dedi. 38 T ürkiye’de 2006 yılından itibaren 26 bölgede Kalkınma Ajansları kuruldu. 2009 yılında kurulan Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinden oluşan TR63 Bölgesinde faaliyetlerini sürdürmektedir. DOĞAKA’nın ayakkabıcılık sektörüne katkılarını Genel Sekreter Onur Yıldız ile görüştük. Ayakkabıcılık sektörü bölgesel önceliğimiz DOĞAKA Genel Sekreteri Onur Yıldız, Bölgelerinin ulusal ve uluslararası konumunun, mevcut kaynak ve potansiyellerinin analizini yaparak stratejik sektörlerin belirlendiği Bölge Planı hazırladıklarını ve söz konusu planda ayakkabıcılığın öncelikli sektörler arasında yer aldığını belirtti. Bölge ekonomisinde önemli bir yere sahip olan sektörün Hatay ve Kahramanmaraş’ta yoğunlaştığını ifade eden Yıldız, “Bölgemizde, özellikle Hatay’da geleneksel sanatlar arasında yer alan sektör, önemli bir potansiyele sahip olmakla birlikte, büyük ölçüde az kişinin çalıştığı, yarı makineleşmiş, emek-yoğun işletmelere dayanmaktadır. Erkek ayakkabı üretimiyle öne çıkan Hatay’da 190 işletmede yılda yaklaşık 7,5 milyon çift erkek ayakkabısı üretilmektedir. Hatay Türkiye erkek ayakkabı üretiminin yaklaşık % 10’unu karşılamaktadır. Kadın ayakkabı üretimiyle öne çıkan Kahramanmaraş’ta ise 195 işletmede yıllık yaklaşık 3 milyon çift ayakkabı ile Türkiye kadın ayakkabı üretiminin yaklaşık % 2,5’ini gerçekleştirmektedir. Hatay ve Kahramanmaraş’ta Türkiye toplam ayakkabı üretiminin % 5,5’i yapılmaktadır.” dedi. Teşvik Sistemi Bölgemizde ayakkabıcılık sektörüne ajans desteklerinin yanı sıra Teşvik Sistemi ile de destek sağlanmaktadır. Teşvik Sistemi ile ayakkabıcılık sektöründe 500 Bin TL ve üzeri yatırımlara; KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyet, vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi, faiz indirimi ve yatırım yeri tahsisi destekleri sağlanmaktadır. Ajansımız bünyesinde Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye’de faaliyet gösteren Yatırım Destek Ofislerimiz bu konuda yatırımcılara ücretsiz bilgilendirme ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır. 39 40 9 firmaya 2 milyon TL destek Bölgesinin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkı sağlamak amacıyla yatırım danışmanlığı, eğitim, tanıtım, araştırma ve strateji geliştirme faaliyetleri gerçekleştirdiklerini ve hibe programları ile KOBİ’lere finansman desteği sağladıklarını ifade eden Yıldız, “Hibe programları kapsamında 2010 yılından itibaren projelere 72,5 milyon TL kaynak aktardık. Ayakkabıcılık sektöründe yer alan 9 firmaya da toplam 2 milyon TL destek sağlandı” diye konuştu. GAPSHOES Fuarına 42 firma ile katıldık Sektörünün gelişimine büyük önem verdiklerini ifade eden Yıldız “Hibe desteklerinin yanı sıra bölgemizdeki ayakkabıcılık sektörünün tanıtımını yapmak, firmalarımızın yeni pazarlara erişimini sağlamak ve üretim miktarlarını artırmak amacıyla GAPSHOES fuarına son 2 yılda toplam 42 firma ile katılım sağladık. Firmalarımız GAPSHOES fuarı ile birlikte yeni alıcılarla irtibat kurduklarını ve ticari kapasitelerini artırdıklarını belirtti” şeklinde konuştu. Ayakkabıcılık ortak kullanım atölyesi kurulacak Önümüzdeki dönemde önemli bir projeyi hayata geçireceklerini belirten Yıldız “Avrupa Birliği Mali Destek Programına 5,5 milyon Euro bütçeli Antakya Eğitim, Danışmanlık, Tasarım Merkezi ve Ortak Kullanım Atölyesi Projesi ile başvurduk ve projemiz başarılı bulunarak desteklenmeye hak kazandı. Antakya Ayakkabıcılık Küçük Sanayi Sitesi tamamlandıktan sonra site içerisinde 4.500 m² kapalı alana kurulacak olan merkezde hayata geçirilecek olan proje ile birlikte firmalarımız, kendilerinde olmayan ileri teknoloji makineleri ortak kullanım atölyesinde kullanabilecek. Model ve pazarlama sorunlarına tasarım ve danışmanlık merkezi aracılığıyla çözüm üretecek ve ihtiyaç duydukları konuda kalifiye personeli eğitim merkezinden karşılayacaktır. Böylelikle daha az sermaye ile daha kaliteli, katma değeri yüksek ve planlı üretim yapmış olacaklardır” dedi. İhracat payımızı artırmayı hedefliyoruz Hibe ve destekler ile bölgelerinde ayakkabıcılık sektörünün rekabet gücünü artırdıklarını ve fuar katılımları ile pazarlama sorunlarına çözümler ürettiklerini ifade eden Yıldız, önümüzdeki dönemlerde ar-ge, markalaşma, kümelenme ve insan kaynakları konularına yönelik destek sağlayarak sektörün katma değeri yüksek ürünler üretmesini ve ihracat payını artırmasını hedeflediklerini belirtti. Ayakkabı kullanmanın da püf noktaları olduğunu unutmayalım. Ayakkabı seçimine özen gösterilmesi gerekir. Çünkü sağlık ayaklardan başlar. Ayak sağlığında ayakkabının önemi A yakkabı seçerken ayağınızın şekli, ayaklarınızda herhangi bir rahatsızlık olup olmaması gibi faktörler dikkate alınmalı. Ayakkabı seçiminde yapılan bir çok hatayla birlikte ayak sağlığımızı riske atabiliyoruz. Öncelikle rastgele ayakkabı satın alınmamalı. Keza genişler düşüncesiyle tercih edilen ayakkabılar bile ayak sağlığınızı olumsuz etkiler. Ayak problemlerinin büyük bir bölümünü yanlış ayakkabı seçimleri ortaya çıkarır. Ayaklarınızın belli kısımlarında yaralar oluştuysa, parmaklarınızda şekil bozuklukları görülmeye başladıysa, ayaklarınızda ısı ve renk değişimi farkediyorsanız, ayak ağrılarınız varsa kullandığınız ayakkabı ayaklarınıza uygun değildir. • Kişinin ayağına ve zemine uygun olmalı. • Dolaşımı bozmayacak, dar, sivri burunlu, yüksek topuklu olmayan ayakkabı tercih edilmeli • Doğal malzemelerden yapılan ayakkabılar seçilmeli • Ayağın hava alması sağlayan malzemelerden üretilmeli • Rahatlık ön planda olmalı • Terlemeyi engelleyen malzeme ve çoraplar kullanılmalı • Fonksiyona uygun ayakkabı seçilmeli • Örneğin, spor yaparken günlük ayakkabı kullanılmaz spor yaparken spor ayakkabı kullanılmalı • Doğru ayakkabı seçimiyle ayakta şekil ve basma bozuklukları, nasır oluşumu, mantar ve diğer enfeksiyonlar, tırnak batması çok büyük oranda engellenebilir. 41 Akort Fuarcılık önemli fuarlara imza atıyor 1996 yılında G.Hülya Akkaya tarafından organizasyon şirketi olarak kurulan AKORT, bugün sektöre yön veren, başarılı fuarları hayata geçiren önemli bir fuarcılık şirketi. Gaziantep’in Türkiye’de ve dünyada söz sahibi olduğu sektörlerde gerçekleştirdiği fuarlarla üretici ve alıcıları bir araya getiren, Gaziantep’i uluslararası arenada da başarıyla temsil eden AKORT Fuarcılık, bugün GAPSHOES, PENTEX, GAPTARIM, GAPFOOD gibi önemli ve uluslararası fuarlara imza atıyor. RÖPORTAJ Hülya ve Orhan Akkaya ile AKORT Fuarcılık’ın kuruluşu, gerçekleştirdiği fuarları, yaşadıkları sıkıntıları, Gaziantep’te fuarcılığın bulunduğu noktayı ve hedeflerini konuştuk… 42 A kort Fuarcılık’ın kuruluş öyküsünü anlatır mısınız? G.Hülya Akkaya-1996 yılında organizasyon şirketi olarak faaliyete başladık. O sene yaptığımız iki etkinlik dolaylı da olsa fuarlarla ilgili organizasyonlardı. İstanbul’daki HABİTAT 2 programında Büyükşehir Belediyesinin projelerini stant açarak temsil ettik. 20 yılda bir yapılan çok büyük bir organizasyonun içinde yer almak bizim için önemli bir deneyimdi. Diğeri de Uluslararası Milli Pediatri Kongresi’ydi. Yurtdışı katılımı yoğun olan, 650 kişilik bir organizasyondu. Gaziantep’te o kadar yoğun katılımlı gerçekleşen ilk organizasyondu. Orada da kongreyi desteklemek için genişçe bir sergi açıldı. Dolayısıyla bu iki büyük organizasyon bizim fuarcılıkla tanışmamıza vesile oldu. Hemen arkasından ilk olarak Otomobil ve Ticari Araçlar Fuarı’nı gerçekleştirdik. Tabi bu fuarı büyük olanaksızlıklarla ve çadırda gerçekleştirdik. Birkaç yıl devam etti. Yine arkasından Elektrik Mühendisleri Odası ile birlikte Elektrik, Elektronik ve Bilgisayar Kongresi ve Fuarı açıldı. Dolayısıyla organizasyon ve fuarcılık birbiriyle entegre bir şekilde birkaç yıl sürdü. İlk organizasyonlarımızın ardından hemen şirketimizin unvanını değiştirdik. Fuarları direkt yapabilmemiz için Bakanlığa bağlanmamız gerekiyordu. Hem ismimizi değiştirdik hem kadromuzu genişlettik hem de fuar şirketi olarak kurulmuş olduk. 43 Neden bir fuar şirketi kurma ihtiyacı hissettiniz? Hülya Akkaya-Gaziantep’te ilk fuarlar 1963 yılında başlamış. Hatta fuar alanı tren yoluna yakın seçilmiş ki ürünler geldiğinde sıkıntı yaşanmasın. Gaziantep, fuarcılığı aslında o yıllarda keşfetmiş. Sanayi kenti olduğu için fuarları keşfeden birkaç ilden biri olmuş. Ama daha sonra bu şekilde devam eden genel sanayi ticaret fuarları bir süre sonra güncelliğini yitirmiş. Dolayısıyla belli bir yıldan sonra bu alanda ciddi bir açık oluşmuş. Biz şirketi açtığımızda Gaziantep’te organizasyon ve fuar şirketi yoktu. İmkânlar o kadar sınırlıydı ki fuar alanı bile yoktu. Biz hiçbir şey yokken bir şeyler yapmaya çalıştık. Doğru zamanda doğru bir işle başladığımıza inanıyorum. Gaziantep’te bu potansiyel vardı ve biz de bu potansiyel doğrultusunda hareket ettik. Fuarcılık bu süre içerisinde nasıl bir gelişme kaydetti? Orhan Akkaya-Gaziantep’te fuarcılık bilinci eskiden pek yoktu. Fuar alanları daha çok eğlence alanı gibi değerlendiriliyordu. Özellikle de ihtisas fuarı hiç yoktu. Gaziantep’te fuarı bilen çok sınırlı bir kesim İstanbul’daki ya da yurtdışındaki fuarları bilip ziyaret eden bir kesimdi. Bu işimizin zor tarafıydı. İnsanlara fuarı anlatmak, fuar kültürü aşılamak ve stant açarak fuara katılmaya ikna etmek çok zordu. Ayrıca biz fuarcılığa başladıktan sonra ürün ve hizmetlerdeki çeşitlilik, bunlarla ilgili tanıtımların daha da etkin bir şekilde yapılabilmesi için yeni arayışları beraberinde getirdi. Firmalar, yöneticiler ürün ve hizmetlerini halka doğrudan anlata- 44 bilmenin fuarla mümkün olduğunu kavramaya başladılar. Bu da zaman içerisinde bir avantaj oluşturdu. Bizim yaptığımız ihtisas fuarları da ilk zamanlar belli sayıda firmayla gerçekleştirdiğimiz fuarlardı. Bizim müşteri odaklı yaklaşımımız, Gaziantep’teki ilgili sektör temsilcilerinin, odaların, derneklerin bu işe gönülden verdikleri destek sayesinde sürekli büyüyen bir trend içerisinde olduk. Bu süreç içerisinde ne gibi sorunlarla karşılaştınız? Orhan Akkaya-En büyük sorunumuz fuar alanıydı. İlk dönemlerde eski fuar alanında müsait olmayan şartlarda fuarımızı gerçekleştirmeye çalıştık. Daha sonra kapalı ve daha büyük bir fuar alanı ihtiyacı doğdu- ğunda etkinlikler için büyük çadırlar kurmaya başladık. Ardından alışveriş merkezlerinin içerisindeki boş alanları değerlendirmeye çalıştık. Çok zor bir süreçti. Öyle bir ortamda müşterileri ikna etmek daha zordu. Çünkü uluslararası standartlarda bir fuar alanımız yoktu. Yıllar sonra Ortadoğu Fuar Merkezi hizmet vermeye başladıktan sonra bizim büyüme hızımız da katlandı. Modern bir alanda fuarcılık hizmeti vermek işimizi kolaylaştırdı. Hem katılımcı hem ziyaretçi memnuniyetini arttırdı. İhtisas fuarları daha da büyüdü. Hatta ihtiyaçlar doğrultusunda OFM’de ek bina bile yapıldı. Fuar merkezinin şu anki kapasitesi ve donanımı yeterli mi? Orhan Akkaya-Şu an yeterli ancak uzun vadede kapasitenin tekrar gözden geçirilmesi gerekebilir. Bu fuar merkezi bizim için çok büyük avantaj oldu. Daha büyük organizasyonları gerçekleştirebilmek için bize alan olarak ümit veriyor. Hülya Akkaya-Fuar alanında temel ihtiyaçların karşılanabileceği küçük de olsa bir alışveriş merkezi olabilir. Yine küçük de olsa bir konaklama tesisi, ibadet tesisi yapılmalı. Ulaşım rahatlatılmalı. Havaalanından en azından uçak saatlerinde direkt seferler olmalı. Şu an itibariyle belediye ulaşım desteği veriyor ancak uzun vadede daha kalıcı ulaşım hizmetleri olmalı. Belki hafif raylı sistem bile oraya gidebilir. Çünkü modern birçok fuar kentinde raylı sistemler fuar merkezlerinin yanından geçer. Bu sistem bizim fuarları daha iyi noktalara getirebilmemiz için çok da takip etmeye çalışıyoruz. Oradaki gelişmeleri buraya uyarlamaya çalışıyoruz. Gaziantep’te ve bölgede fuarcılığın gelişmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Zaten bölgede faaliyet gösteren tek fuarcılık firmasıyız. Anadolu’da fuarcılık yapmak çok zor. Gaziantep’te zaman içerisinde özellikle otelcilik, ulaşım gibi alanlarda altyapı çok değişti, gelişti. Ama başka noktalarda tıkandığımız anlar oluyor. Hostes temini, temizlik ve güvenlik hizmetleri gibi konularda sıkıntı yaşayabiliyoruz. Fakat her sıkıntıyı aşmak için gayret gösteriyoruz. Daha iyi hizmet verebilmek, müşteri odaklı olarak fuarlarımızı daha iyi noktalara getirebilmek için sürekli araştırma içerisindeyiz. Fuarların kent ekonomisi ve sosyal yaşamına katkısı hakkında neler söyleyeceksiniz? Orhan Akkaya-Akort Fuarcılık olarak aslında Gaziantep’in gönüllü turizm elçisi olduğumuzu söyleyebiliriz. Çünkü yaptığımız fuarları tanıtmak için Türkiye’de ve dünyanın çeşitli ülkelerinde çok fazla reklam veriyoruz. Böyle bir algı yaratıyoruz. Gaziantep’i sanayisi ve ticaretiyle ön plana çıkarmış oluyoruz ama sonuçta duyurmuş oluyoruz. Fuarlarımıza gelen insanlar elbette ki ilk etapta iş için geliyorlar ama bununla beraber Gaziantep’teki kültürel ve turistik değerlerimizi, yöresel lezzetlerimizi tanıma şansı yakalıyorlar. Bu da kent ekonomisine ayrı bir ivme kazandırıyor. Fuarcılık pek çok sektöre olumlu katkı sunan bir sektör. Bu anlamda şehrin dinamiklerini harekete geçirdiğine inanıyoruz. Fuarlara verilen destek artarsa, bu Gaziantep’in tanıtımına da katkı sunacaktır. Bugüne kadar kaç fuar gerçekleştirdiniz? Hülya Akkaya- Hizmet vermeye başladığımız tarihten günümüze kadar 100’ün üzerinde fuar gerçekleştirdik. Şu an sürekliliği olan 5 fuarımız var. Bunlardan GAPSHOES Uluslararası Ayakkabı, Terlik, Saraciye ve Yan Sanayi Fuarı hem yaz hem de kış sezonunda gerçekleşiyor. Aynı zamanda PENTEX Penye Tekstil ve Teknolojileri Fuarı ve GAPTARIM-GAPFOOD fuarlarımız istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ediyor. Bunun yanı sıra dönem dönem Kitap Fuarı, İnsan Kaynakları Fuarı gibi küçük organizasyonlarımız da oluyor. Hülya Akkaya, Gucci’nin sahibi Laura Gucci ile birlikte büyük kolaylık olacaktır. Diğer taraftan taksicisinden restoranına kadar tüm şehrin fuar alanını tanıması ve fuarlara sahip çıkması büyük önem taşıyor. Şehir içindeki ve çevresindeki yönlendirme levhaları da yine çok önemli. Gaziantep’te ve bölgede fuarcılık istenilen düzeyde mi? Orhan Akkaya- Dünyada fuarcılık çok ileri bir seviyede. Biz Gaziantep’te fuar gerçekleştirirken dünyadaki gelişmeleri, fuar yaptığımız sektörlerin başka ülkelerde yapılan fuarlarını Hülya Akkaya, fuar tanıtımları için Çin / Kanton fuarında 45 Orhan Akkaya, fuar tanıtımları için Fas’ta Gaziantep’te fuarcılığın mevcut durumu hakkında bilgi verir misiniz? Orhan Akkaya-İstanbul tabi ki bir dünya kenti. İzmir fuarcılıkta önemli bir kent. Bunun yanı sıra başka büyük şehirlerimizde de fuar alanları var. Biz hep açık yüreklilikle söylüyoruz ki Gaziantep kendi yaptığı özellikle ihtisas fuarlarında dünyada söz sahibi. Ayakkabı fuarımız Gaziantep’te yapılan ve uluslararası unvanını hak eden ilk ihtisas fuarı. İstanbul’dan sonra Bursa ve Gaziantep hakikaten fuarcılıkta iyi noktadalar. Tabi yapılan fuarlar değişkenlik gösteriyor. Biz genellikle Gaziantep’te üretim gücünün dünya kapasitesinde olduğu ayakkabı, terlik, tekstil gibi sektörlerde fuarlar yapıyoruz. Örneğin dünyanın hiçbir yerinde penye üzerine bir fuar yok. Bu şehrimiz adına önemli bir gelişme. Başka bir sektöre yönelik fuar planlamanız var mı? Orhan Akkaya- Farklı fuar arayışlarımız ve araştırmalarımız sürüyor. Mutlaka Gaziantep’e yakışacak, ekonomisine değer katacak fuarların peşinde olacağız. Diğer taraftan da elimizdeki fuarları çok daha üst seviyelere taşımanın çalışmalarını sür- 46 dürmek zorundayız. Gaziantep’te ve bölgemizde fırsatlar ve tehditler bir arada. Hakikaten çok fazla fırsatın olduğu bir bölge burası. Özellikle Suriye ve Irak’la ilişkilerimiz üst seviyedeyken çok güzel fırsatlar söz konusuydu. O fırsatlar şu an tehdide dönüşmüş durumda. Gaziantep’te bütün sektörler etkilendi. İnsanlar tedirgin. Yatırım ve ticaret yapmaktan çekinir hale geldiler. Batının bakış açısı değişik. Sancılı bir süreç içerisindeyiz. Biz de doğal olarak Gaziantep ve bölgedeki birçok firma gibi Suriye ve Irak pazarına alternatif pazarlar bulmak gayreti içerisindeyiz. Umarım bölgedeki kriz sona erer ve buradaki üretim gücümüzü tekrar oraya yansıtma şansı buluruz. Bu noktada da fuarlarla elimizden gelen desteği verebilme düşüncesindeyiz. Akort Fuarcılık olarak hedefiniz nedir? Orhan Akkaya-Akort Fuarcılık olarak hedefimiz jeopolitik ve stratejik konumumuzla da ilgili. Eğer bu bölgede istikrar tekrar yakalanırsa, sıkıntılar çözülürse biz de daha sağlıklı bir projeksiyon ile bakabiliriz. Çünkü önümüzü görmekte zorlanıyoruz. Eğer durum netleşirse Ortadoğu’nun fuar merkezi olarak algılanmayı, yaptığımız fuar ve etkinliklerle tüm Ortadoğu’ya hitap etmeyi hedefliyoruz. Akort Fuarcılık’tan örnek proje Akort Fuarcılık tarafından O’nun için farkettirmek istedik” sloganıyla oluşturulan ‘Deniz Yıldızı Kumbarası’ projesi ile 10 engelli vatandaşa tekerlekli sandalye hediye edildi. A kort Fuarcılık, engelli olan kişilerin toplumsal yaşama, özgür, üretken bireyler olarak dahil olup, katkıda bulunmalarına destek olmak amacıyla, engelli bilincini ve gönüllülük ruhunu arttırmayı hedefleyerek ve Türkiye’de toplumun yüzde 12’sinin engelli olduğunu düşünerek, önemli bir projeye imza attı. İhtiyaç sahiplerine teslim edildi “Fuarlarımızda ‘DENİZ YILDIZI KUMBARASI’nda biriken yardımlarla engellilerin tekerlekli sandalye ihtiyaçlarını karşılayarak sosyal sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalıştık ve çalışacağız. 10 engelli vatandaşımızın sandalye ihtiyacını kumbaradan karşılayabildik. Bizim için çok önemli olan bu sosyal projeye katkıda bulunan herkese teşekkür ediyoruz. Engelli vatandaşlarımıza destek vermeye devam edeceğiz.” denildi. Tekerlekli sandalyeler GAPSHOES Fuarı’nda Gaziantep Vali Yardımcısı Cemalettin Özdemir’in de katılımlarıyla, Akort Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Akkaya, Türkiye Sakatlar Derneği Gaziantep Şubesi Başkanı Hulusi Kalender’e teslim etti. Teslim törenini esnasında bir fuar katılımcısı da iki adet tekerlekli sandalye bağışında bulundu. 47 İşçi sıkıntısı had safhada Terlik ve ayakkabıda iç pazara ve ihracata yönelik üretim yapan Gaziantep, son yıllarda kaliteyi ön plana çıkararak kendi markalarını dünya pazarına sunmaya başladı. Akınal Bella Yönetim Kurulu Başkanı Cevdet Akınal, birçok sektörde Türkiye’de lider olan Gaziantep’in, ayakkabı sektöründe de dünya devleri ile rekabet edecek düzeyde olduğunu ifade etti. FİRMA RÖPORTAJI 48 T eknolojiyi ve ürün yelpazesindeki yenilikleri yakından takip ettiklerini ve günlük 50 bin çift terlik ürettiklerini belirten Akınal Bella Yönetim Kurulu Başkanı Cevdet Akınal, “Üretim politikamızı pazardaki gelişmelere göre belirliyoruz. Amacımız, ürünlerimizin kalite standardını artırmak ve piyasada kalıcı bir marka yaratmak” dedi. Yeni pazarların oluşmasında fuarların, tüm sektörlerde olduğu gibi ayakkabı terlik sektörü için de bir avantaj olduğunu dile getiren Cevdet Akınal, “Fuarlar, yeni pazarların oluşmasında çok önemli bir etken” diye konuştu. Üretim kapasitesi Gaziantep’te ayakkabı ve terlik üretiminin arz talep dengesiyle doğru orantılı olduğunu ifade eden Akınal, “Kendi firmam için söylemem gerekirse yılın 12 ayı işçi alıyoruz. Devamlı olarak büyüme halindeyiz. Günlük 50 bin çift terlik üretimi yapıyoruz. Bu üretim yaz kış aralıksız olarak devam ediyor. Kapasitemiz daha fazla ancak işçi sıkıntısı yaşadığımız için kapasitemizin tamamını kullanamıyoruz” dedi. Avrupa’ya satıyoruz 2014 yılının verimli geçtiğini, 2015 yılından beklentilerinin de bu yönde olduğunu dile getiren Akınal, “Bugüne kadar her sene kapasitemizi ve satışımızı arttırarak büyümemizi sürdürüyoruz. Üretimimizin yüzde 25’ini yurtdışına ihraç ediyoruz, yüzde 75’ini de iç piyasaya satıyoruz. Ürünlerimizi Avrupa ülkelerine gönderiyoruz. Böyle olunca da bölgedeki kaos bizi etkilemedi. Aslında Suriye’de yaşanan sıkıntı bizim sektöre çok şey kazandırdı. Biz önceden aynı şeyleri Suriye’ye gidip orada yaptırıyorduk, sonra da ithal ediyorduk. Şimdi onlar burada yapıyorlar. Aksesuar üretimleri çok fazla. Biz de gidip beğenip alıyoruz” diye konuştu. İşçi bulamıyoruz İşçi bulmakta yaşanan sıkıntının ciddi boyutlarda olduğunu söyleyen Akınal, şunları söyledi: “Eleman bulunmaması bizim sektörün en önemli sıkıntısı diyebilirim. Sektörümüzde çalışan işçileri elinizde tutamıyorsunuz. Kalifiye olması gibi bir beklentimiz de yok. Düz işçi bile bulamıyoruz. Şu an 50-60 kişi getirseniz hemen alırım. Bizim işimiz ayakta yapılan bir iş olduğu için genellikle genç çalışanları tercih ediyoruz. Bizim kadar bayan personel çalıştıran yoktur. Bizde hem gece hem de gündüz üretim var. Gündüze gelen ekip bir hafta sonra gece geliyor. Bayanlar gece çalışmayı pek tercih etmiyor ama bizde çalışan çok bayan personel var. Diğer taraftan gelen eleman işi beğenmiyor. Masa başında oturarak çalışmak istiyor. Kişinin ilk önce kendini yetiştirmesi gerekiyor”. Suriyelilere çalışma izni verilmesi ile ilgili kararı beklediklerini belirten Akınal, “Sigorta yapamadığımız için şu an Suriyeli işçi çalıştıramıyoruz. O hak tanınırsa şu an ihtiyacım olan işçi açığını onlarla kapatmayı düşünüyorum” dedi. 49 Mevsimsel durgunluk olabilir Sektörde mevsimsel durgunluklar yaşandığına dikkat çeken Akınal, “ Şu anda kış bitti yaza geçiş sürecindeyiz. Fuardan sonra üreticiler hazırlanıp yazlık üretime başlayacak. Birkaç ay geçiş dönemi var. Ondan sonra da kışlık üretimi başlayacak. Bir firma eğer ki tek döneme yönelik üretim yapıyorsa bir dönemi durgun geçirir ama iki döneme göre üretim yapıyorsa durgunluk söz konusu olmaz” dedi. Çeşitliliğimiz çok fazla “Biz sürekli olarak sektörümüzdeki gelişen teknolojiyi ve ürün yelpazesindeki yenilikleri yakından takip ediyoruz” diyen Akınal, “ Üretim politikamızı pazardaki gelişmelere göre belirliyoruz. Ürünlerimizin kalite standardını artırmak amacıyla sürekli çalışma halindeyiz. Tüm bunların yanı sıra markalaşma ve tanıtım çalışmalarımız da devam ediyor. Hammaddeyle ve satışla ilgili bir sıkıntımız yok. Çeşitliliğimiz çok fazla. AR-GE bizim sektörde büyük önem taşıyor. Müşteri sürekli yeni ürün olup olmadığını soruyor. Sürekli yeni modeller görmek istiyorlar. Çeşitliliğinizi arttırınca satışlarınız da doğrudan artıyor” şeklinde konuştu. Firma olarak sürekli yenilikleri takip ediyoruz Akınal Bella olarak markalaşmaya çok önem verdiklerini kaydeden Akınal, “Bunun için de sürekli gelişmemiz ve yenilikleri, müşterilerin taleplerini dikkate almamız gerekiyor. Bu doğrultuda ARGE çalışmalarımız devam ediyor. Bir markayı sağlam temeller üzerine oturtup konumlandırmazsanız markanın kalıcılığı pek de fazla olmaz. Bunun için de üretimin kusursuz işleyen bir sistem haline gelmesi gerekiyor. Çünkü artık rekabet arttı” dedi. Fuarları önemsiyorum GAPSHOES için Gaziantep Sanayi Odası olarak çok emek verdiklerini söyleyen Akınal, şunları söyledi: “Fuarları ilk zamanlar çadırlarda yaptık. Ardından Gaziantep’e bir fuar merkezi kazandırdık. Fuarlar sektörlerin gelişimi için büyük önem taşır ve devamlılık ister. Fuara bir kere katıldığınız zaman ‘bu sene faydası dokundu seneye katılmayacağım’ dememek gerekiyor. Müşteri sizi tanıyacak. Her fuarda aynı yerinizi alacaksınız ki müşteri sizi aradığı yerde bulabilsin. Firma olarak Gaziantep’te gerçekleştirilen fuarların yanı sıra İstanbul’daki ve yurtdışındaki fuarlara da katılıyoruz. Almanya’da, İtalya’da fuarlara katılıyoruz. Bu sene Amerika’da fuara katılacağız. Bu fuarların da oldukça faydasını görüyoruz. Bu fuarlara katılarak bir-iki sene sonraki kreasyonlar, renk, taban modeli, ne tarz terlik giyildiği gibi konularda fikir sahibi olabiliyoruz. Bu anlamda yurt dışı fuarları ve İstanbul’da düzenlenen fuarlar çok önemli bizim için”. 50 Gaziantep’in Kasım ihracatı açıklandı Gaziantep’in 2014 yılı Kasım ayı ihracatı, 608 milyon 902 bin dolar olarak gerçekleşti A ylık ihracata göre Gaziantep, Kasım ayında en fazla ihracat yapan iller arasında 6. sıradaki yerini korudu. Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Konukoğlu, “Bu yıl OcakKasım dönemi dikkate alındığında, Gaziantep ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,2 oranında artarak 6 milyar 25 milyon 305 bin dolara ulaştı. 2013 yılı Ocak-Kasım döneminde ise Gaziantep’ten 5 milyar 893 milyon 315 bin dolar değerinde ihracat yapılmıştı” dedi. Konukoğlu, “Kasım ayında, olumsuz bölgesel şartların varlığını koruduğu için ihracat rakamlarında istenilen performans yakalanamadı. Türkiye’nin çevresindeki belirsizlikler, ekonomi üzerinde bir baskı unsuru olmaya devam ediyor. Bu nedenle zaman zaman aylık bazda ihracatımızda düşüşler yaşanıyor, buna karşın on bir aylık dönemde rakamlarda artış görülmektedir” diye konuştu. GTO Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık da “2013 Kasım ayına göre ihracatı yüzde 1,7 azalan Gaziantep’in hala bölge lideri ve ülkenin en güçlü 6.ihracat kentidir. 11 aylık dönemde 6 milyar 25 milyon 305 bin dolar ihracata ulaşan Gaziantep hiç şüphesiz özverili ihracatçıları sayesinde 2013 sonunda yakaladığı rakamın üstüne çıkacaktır” dedi. Ekonominin umutsuzluğu sevmediğinin altını çizen Bartık, “Umutsuzluğa kapılmadan hedeflerimiz için hep birlikte çalışmaya devam etmeliyiz, yeni ve güçlü pazarlar keşfetmeliyiz” dedi. Bartık, 2014’ün ikinci yarısında Gaziantep ihracatında yaşanan dalgalanmaların en önemli nedeninin bölgede yaşanan gerginliğin ekonomik yansımaları olduğunu belirtti. 51 Günlük kapasitemiz 30 bin çift terlik FİRMA RÖPORTAJI 1960 yılından bu yana sektörde aktif olarak faaliyet gösterdiklerini ifade eden Sağlamer Plastik Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Sağlamer, “Üretime ilk olarak PVC terlikler ile başladık, poliüretan ile devam ettik. Poliüretan makinesini Gaziantep’e ilk getiren firmalardan biriyiz.2000’li yıllardan sonra da Eva terlik üretimi yapmaya başladık” dedi. F irmalarının üretim kapasitesinin günlük 50 bin çift olduğunu söyleyen Sağlamer, “Üretimimizin yüzde 80’ini yurtiçine satıyoruz. Türkiye’nin her yerine ürün gönderiyoruz. Yurtdışında ise Kuzey Afrika, Ortadoğu gibi bölgelere ihracat yapıyoruz. Yurtdışına çalışmayı pek tercih etmiyoruz” diye konuştu. Sektörün kalbi burası “Gaziantep ayakkabı terlik sektöründe Türkiye’nin kalbi konumunda” diyen Sağlamer, “ İstanbul’da üretim yapan birkaç firma varken Gaziantep’te üretici sayısı çok fazla. Geçtiğimiz yıl Gaziantep’in ayakkabı ihracatı 78 52 milyon dolardı. Bu çok ciddi bir rakam” ifadelerini kullandı. Hammaddemizi kendimiz üretiyoruz Terlik üretimde kullandıkları hammaddeyi kendilerinin ürettiklerini belirten Sağlamer, “Hammaddemizi biz kendimiz yapıyoruz. Gaziantep’te bu anlamda biz tekiz. Hem poliüretanın hem evanın hammaddesini, suni derimizi biz kendimiz üretiyoruz. Tam mamul haline getirip satıyoruz. Komplike olarak çalışıyoruz” diye konuştu. Pazarımızı geliştirerek üretimi arttırmayı hedefliyoruz 2015 yılı hedeflerini de dile getiren Sağlamer, “2015 yılında sektörümü- zün durumuna göre doğru pozisyon alıp doğru üretimler yaparak üretimimizi artırmayı hedefliyoruz. Bizim sektör şu an modele çok bağlandı. 3 ay önce ürettiğiniz model eskiyor. Fuarlar bu anlamda büyük önem taşıyor. Müşterilerimizin talebi doğrultusunda, hangi modellerin beğenileceğini öngörerek üretim yapmayı hedefliyoruz. 2015 yılında da bu doğrultuda pazarımızı geliştirerek üretimi arttırmayı planlıyoruz” dedi. Sektörün sıkıntılarına da değinen Sağlamer, “Şu an sektörün nabzı Nizip Caddesi’nde atıyor. ‘Dünyanın Çin’i, sektörün pazarı burası. Ancak burası da artık tıkandı. Ayakkabı terlik üretim yapılacak alanların oluşturulması gerekiyor” diye konuştu. Kötü bir sezon geçirdik 38 yıldır plastik sektöründe faaliyet gösterdiklerini belirten Aşan Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Şan, poliüretan, sandalet ve terlik üretimi yaptıklarını söyledi. FİRMA RÖPORTAJI Ü retim sezonlarının Ocak ayında başladığını ve Temmuz ayı sonuna doğru yavaşladığını kaydeden Ahmet Şan, “Bizim üretimimiz sezonluktur. Üretimimizin yoğun olduğu tarihler dışında üretimimiz yok denilecek kadar azalır. Sezonunda talebe göre yüzde 70 -100 kapasiteyle çalışıyoruz. Talep artarsa yedek makine parkurunu devreye koyarak üretimimizi arttırırız, eğer talep yoksa da kapasite düşürürüz” diye konuştu. Pazar daralıyor 2014 yılının durgun geçtiğine dikkat çeken Şan, “2014 sezonu bunca yıllık meslek hayatımda yaşadığım en durgun sezondu. Kapasitemiz aşağı yukarı yüzde 25’lere düştü. İç piyasa satışlarında vadenin çok uzun olması bizi ayrıca olumsuz etkiliyor. O vadelerle de hammadde almakta çok zorlanıyoruz” dedi. Hem iç piyasaya hem de dış piyasaya ürün sattıklarını ifade eden Şan, “ İçeride 50’ye yakın şehre ürün satıyoruz. Dışarıda ise Türki Cumhuriyetler, Arap Devletleri en büyük müşterilerimiz. Bizim en büyük pazarımız Irak’tı ancak Irak’taki kaos yüzünden oraya satışımız da yüzde 50’ye düştü. Diğer taraftan üretici sayısı her geçen gün artıyor. Üretici arttıkça da pazar daralıyor. Sektöre girenleri engelleme gibi bir şansınız yok. Böyle olunca da sektörde haksız rekabet gitgide artıyor. Prensip gereği çalışanların sigorta giderleri ya da üretimden bugüne kadar taviz vermedik. Bundan sonra da vermeyeceğimiz için bu rekabete dayanma şansımız da azalıyor. Umudumuzu yitiriyoruz” şeklinde konuştu. Fuarlar umut oldu Fuarların şehre ekonomik anlamda önemli katkı yaptığını belirten Şan, “Akort Fuarcılık fuar organizasyonlarına başladığı dönemlerde firma ola- rak biz de çok büyük destek verdik. Şehir dışından katılımcılar getirdik. Şu anda Gaziantep’teki fuarlar içerisinde en çok talep gören fuar ayakkabı fuarıdır. Bu fuar sektör için bir umut oldu. Üretici yeni müşteri yeni Pazar arayışıyla bu fuarlara katılmaya başladı” dedi. Ahmet Şan sektörün diğer sıkıntılarıyla ilgili şunları anlattı: “İç piyasada ürün sattığımız aracıların da işleri iyiye gitmiyor. Bu durumda biz para kazanamayan adamdan para kazanmaya çalışıyoruz. Adam alıyor terliği 4 liraya, satıyor 4 liraya. Nakliyeyi de cebinden ödüyor. Sonu nereye varacak bu işin bilmiyorum. Müşterilerimizden korkar olduk. Vade uzun olduğu için risk büyük. Çek ödenmediğinde en ufak bir yaptırımı yok. O nedenle de ayağımızı yere sağlam basmaya çalışıyoruz. Gerekirse az satıyoruz ama sağlam iş yapıyoruz”. 53 FİRMA RÖPORTAJI Önceliğimiz Kaliteli ve sağlıklı üretim 35 yıldır sektörde faaliyet gösteren DA-YE Plastik günlük 30 bin çift üretim kapasitesiyle Gaziantep’in önemli firmalarından biri. T emel ilkelerini ‘Sağlıklı ve kaliteli üretim yapmak’ olarak tanımlayan DA-YE Poliüretan PVC Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Argıllı, “Hedefimiz uluslar arası standartlara uygun, günümüzün gelişen teknolojisi ve geçmişin el sanatını birleştirip modaya uygun, sağlıklı ve kaliteli terlik üreterek dünya pazarlarına 54 sunmaktır” dedi. 35 yıldır sektördeyiz Günlük 30 bin çift üretim kapasitesine sahip olduklarını belirten Argıllı, “Bayilik sistemiyle üretimimizin yüzde 60’ını iç piyasaya veriyoruz. Yüzde 40’ını da başta Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetler olmak üzere dış pazarlara satıyoruz” diye konuştu. Hammaddeyi yurtiçinden temin ettiklerini ifade eden Argıllı, şunları söyledi: “35 yıldır bu sektördeyiz. 2001 yılında da poliüretan terlik üretimine geçtik. Gelişen ve sürekli değişim halinde olan poliüretan terlik sektöründe bir adım önde olabilmek ve sıradan ürün üretmekten çıkıp dünya standartlarına uygun, ayak sağlığını düşünen, ‘sağlıklı ve kaliteli’ terlik üretmek en büyük amacımız”. Üretim kapasitemizi arttırmayı hedefliyoruz 1986 yılında Kamber Plastik olarak faaliyet göstermeye başladıklarını belirten Polikamp Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Savrun, ardından üretim alanlarını genişlettiklerini ifade etti. FİRMA RÖPORTAJI A yakkabıcılığın aile mesleği olduğunu söyleyen Mustafa Savrun, “2000 yılında poliüretan terlik üretimine başladık. Daha önce PVC tabanlı terlik üretiyorduk. Ardından eva bölümünü açtık. Bu yıl da spor ayakkabı tabanı üretimine başladık” dedi. Pazar arayışındayız Hem iç hem de dış piyasaya ürün sattıklarını belirten Savrun, “Dışarıda Arap ülkelerine, Suudi Arabistan, Yemen, Mısır, Türki Cumhuriyetleri, Balkan ülkelerine, Yunanistan’a ihracat yapıyoruz. Yeni pazar arayışlarımız devam ediyor. Afrika ülkelerindeki pazarları arttırmayı hedefliyoruz. İç piyasada Türkiye’nin Hakkari ve Edirne haricindeki tüm illerine ürün satıyoruz” diye konuştu. Günlük üretim kapasitesi 50 bin çift “Talep olduğunda ve mali sıkıntı yaşamadığımızda günde 50 bin çifte kadar üretim yapıyoruz” diyen Savrun, şartlar olumlu seyrettiği takdirde 2015 yılında üretim kapasitelerini günlük 60 bine çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti. Gaziantep’in terlik üretiminde Türkiye’de ilk sıralarda yer aldığına dikkat çeken Savrun, “Önemli bir rakibimiz olan İstanbul’da üretim yapan bir iki firma varken burada 106 firma var. Bu firmaların en küçüğü bile günde 10 bin çift üretim kapasitesiyle çalışıyor” dedi. Sektörün şu an sıkıntılı bir süreç geçirdiğini söyleyen Savrun, “Şu an sektör diplerde. Bizim üretimimiz terlik üzerine olduğu için Suudi Arabistan gibi sıcak ülkeler haricinde satışımız yok denecek kadar azaldı. Ayrıca Ukrayna’da, Irak’ta, Suriye’de yaşanan sıkıntılar bizi çok etkiledi. Balkanlarda sürekli yağış oldu. Bütün olumsuzlukları yaşadığımız bir seneydi” şeklinde konuştu. 55 56 ze z eu ik gm Ga si. a bi M a nı lan n m üze Moz zia 9 E n ıy et si a m dü m nte ylü b l ; üz ny e p’ l 2 m ir n a dü reka 30 es an tre te 0 o um n re i o ın ka aç 11 za a ya 3 lm e re ıla ta ik ra ug yıl a n b lik n rih m lı m ön öz ü m ve in üet yab a M ce el yü oz 1 d liğ k a 70 e tiğ an oz zi in m ik 0 al i m cı ai ya i t oz ile k r ı aş ai ne yor. eka turi Mü ete ıy k s a n Ç n z t du ya m in la le e çı or s l ai va k . t ç r la üz gen rın rin i, y an na eş re şık ed e ba ilk erl Zerın me sm 15 e, M kız şın te i ve da ler i, R 0 a ıyl da rcih “D ki v om m rs a ü ye ün vi e F a etr he nl r y lla ır d ek yk eBa M an la at ön ar eli m rdo üz ın E rı N em el , e ü ik da eh m ze M si” n B ü e ve tr , 2 z u ü m gö ri k ine ri ek 5 es nv yü ü rm e Tü yor. are bin i’nd anı k M mk ek ü e n l i M zi ya rkiy Açıl ik a kap n d ı T oza n. oz ya nı e’n dı la a ev un ik l ğ ai re n k tç dö in y ı g nda ı, 30 rala us M i a rt a ün h üz ğ b nı d iz bin n H es ırla ir sı en me ER i, ş y tar ra b t Ş eh an af dü eri şe E r Z ın n Y Eu kliy Mü ha in s eu da O ph le ze Rİ lin im gm n ra ku ge J e ge a İ M ge si N çe o tes ru zis ld A i la şm za vi lm , b L i. i r l u el kl la ş ulu L H 2 e or dil 00 er, er, lar Po n İN A iji en 0 sü du ıy se du D na v yı tu v la id k E l y er lı k nl ar ba on lar er iler az ar res şl v ı le d ıl ve im ıyo e la şim oğr arın du ler r. rıy le ul da v i, la ri v tu e arka e sun lde rş bo d ım yu a ızd ta. ZEUGMA MOZAİK MÜZESİ 57 V Ze illal u ve g ar ye ba ma olu h rle zı ’da ştu M arek ştir kul bu rul K üz et ilm lan lun ur lığ ralı enin len iş ım an ken p ın An g dir ve m he od ya lanı ı pe tio iriş ilm böy alze yke ala ti pt nı kiş kh ine iş. lec m lle ra e ele r İk mli ırdı olu tirm os’u Ko or ri ra i ka an ğı, H ştu ek n h mm ta m Ç m kle ba laş er rm ve ük a g Ay İNG bu ası s il rtm ma akl ak yö üm en Kı rıc E üz lun nı g e A an ste es am ne ra e zı” a N er a ös nt ın ll ve ac tim nl e d E e in n i M nm mo ün K de ya tere okh orta ri k Hel ıyla ü e z i , T zıt n os sı on os bö ze kt ai yac IZI ür v ste ’u nd ul b l s e ğ a K kç ar. li n t a, m eızı üm i’ni dir i bu ün z n u e n . ü H a l ve Yaz ar oka e- ş. Bu iği olar nde iki Zeu rada ü “Ç k l ı n g İn t b as aş a i , ı ç m s in ş o i k b c gi ir ın Kı ıkla da l n y ka elle i ka a M ergi gen liz c da ce am e gu zı’n nd ab apı zın kle tın oz . ya ın ırm iren lan an re ın b aik vi pı hü a t ş öz Ma Çin ir M yo zü bi e e in g in ed llas M ÜZ l l k c e r h ili ı i . nlü ha lin bi ad ne i M A E r s he eyk yor. çind ba sa de. od Mo 20 üze RS NİN ve yk eli Ge e g kı Çin İç a v vi 00 ni HE şla g er a m el ol rç iz d i r e e li. llas yı n k YK KIY d rın n e . . 1 ey i, Ze duğ ekt len h e k Sa He ınd lı k ıym E M a i bi eyk ,45 dan ugm u b e bi diği vu sa yk a azı et Lİ ET ni eli bu la lil rka r sü el, me he a’ ilin r m ta Lİ 6 h y n e i sa n, lu rın eri k S el de tun ,60 tre kel ın k n M eyd mi ld M na da nd İ g , y ü a i ırı .S. n ör m ze ve m ük o or ar n n sı 2 M Pos en b ül üz ri 3 yü se lar uy s 5 sır 6 ar ei ir eb e ne 0 a u TE as yı s h do i, ili içi y cm kse kliğ k t cu ye Rİ K k e y n ın lın ey n i ’ n in rle or de rle lik liğ d eşh su N da d k M B t . O e i i ş ki ti bi nd k ryo er ştir Po aki eep üze UR LO he ril r b e i r a i A se e , bi y te AD Jİ nt . Sin ktif lmi r n mi az id g r f m ş ö i si b a kn A N ok ş. H alt on sis ste k Ke eviz oz ışık ta ey m nin ölü yda olo ! İN da b te ril n yo ai o N bo ası laz mü lan jin n İM pa alık mle iyor ti’ni n o k pa yun yu ya er ça m in ru rç lar g . Y ko da no lar ET tlu nı yö lın ış. nim oy lm alar gör ölün ere nu sınd bu ı ve LE fil nda nte an Dio et un ası ın ül i ya al a lu m m m dü ny ler la nı ın b üy çin ns an Ze nu gö üz iyl ğü so in r… ön o or de ıtı b ug st ed e y n s’u de er e a sa n n gö şlu . Bi ka lan ir fi ma isi p ns h re kl r d çı b lm e , t k ıt ne n ar e şa ir ab ç ıl- do a d m n an ok ku ol oz la üç nm du aik ra at ik n ı r a l n Kadı a n ı s a y n ü d u l u k t u t : ş ı k a b i h i r a t SERGİ ‘Pabuç, Sadberk Hanım Müzesi Koleksiyonundan’ Sergisi Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi, kadınların vazgeçilmez tutkusu olan ayakkabıların geçmişe uzanan eşsiz bir sergiye ev sahipliği yapıyor. 19. yüzyıldan 20. yüzyılın başına kadar geçen zamana ait ayakkabıların yer aldığı ‘Pabuç, Sadberk Hanım müzesi Koleksiyonundan’ adlı sergi 31 Mayıs 2015 tarihine kadar gezilebilecek. V ehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi, 19. yüzyıldan 20. yüzyılın başlarına kadar geçen döneme ait pabuçların yer aldığı tarihi koleksiyonu ziyaretçileriyle buluşturdu. 27 Kasım’da ziyarete açılan ‘Pabuç, Sadberk 1 58 Hanım Müzesi koleksiyonundan’ adlı sergi, 31 Mayıs 2015 tarihine kadar gezilebilecek. Potin Deri, kadife Osmanlı, 19. yüzyılın sonu - 20. yüzyılın başı Terlik Deri, kadife Osmanlı, 19. yüzyılın sonu 20. yüzyılın başı Slippers Leather, velvet Ottoman, late 19th century early 20th century 3 Çocuk potini Deri, ipekli dokuma Osmanlı, 19. yüzyılın sonu Child’s ankle shoes Leather, silk fabric Ottoman, late 19th century 2 4 ‘Pabuç, Sadberk Hanım Müzesi Koleksiyonundan’ sergisinde; çoğunluğu Osmanlının son döneminde üretilen ayakkabı ve terliklerden oluştururken, Orta Asya, İran, Kuzey Afrika, Hindistan ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden de örnekler yer alıyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında üretilen ayakkabıları da kapsayan 127 parçalık koleksiyon, geleneksel anlayışın yanı sıra batı modasını yansıtan çizme, bot, ayakkabı, terlik ve nalın gibi çeşitli modelleri de biraraya getiriyor. Deri ve kumaştan yapılmış, çoğu sırma, gümüş, tel, kılabdan ve boncuk ile süslenmiş ürünler arasında Mısır Hidiv ailesinden Prenses Atiye’ye ait olan gelin ayakkabısından, Bursa Valisi Ahmet Münir Paşa ile Pervin Hanım’ın kızı Memduha Hanım’ın 3-4 yaşlarındayken giydiği çocuk potinine kadar ilginç hikayelere sahip birçok eser bulunuyor. Ahşaptan oyularak yapılmış, sedef, fildişi ve gümüş malzemelerle süslenmiş nalınlar da sergide dikkat çekiyor. Koleksiyondaki etiketli ayakkabı örnekleri ise Osmanlı’nın son dönem ayakkabı üreticileri ve satıcıları hakkında bilgi veriyor. Nalın Ahşap, fildişi Osmanlı, 18. yüzyıl Clogs Wood, ivory Ottoman, 18th century 6 5 Çizme Deri, kadife Orta Asya, 19. yüzyıl Boots Leather, velvet Central Asia, 19th century ‘Pabuç, Sadberk Hanım müzesi koleksiyonundan’ sergisi, Çarşamba günleri hariç hergün 10.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. Pabuç Deri, kadife Osmanlı, 18. yüzyılın sonu - 19. yüzyılın başı Shoes Leather, velvet Ottoman, late 18th century - early 19th century 59 7 Bot Deri Osmanlı, 19. yüzyılın sonu Boots Leather Ottoman, late 19th century 8 9 11 60 Ayakkabı Deri Osmanlı, 20. yüzyılın ilk çeyreği Shoes Leather Ottoman, first quarter of 20th century Ayakkabı Deri, brokar kumaş Türkiye, 20. yüzyılın ilk yarısıShoes Leather, brocaded fabric Turkey, first half of 20th century Terlik Deri, çuha Osmanlı, 19. yüzyılSlippers Leather, broadcloth Ottoman, 19th century 10 Ayakkabı Deri Osmanlı, 20. yüzyılın başı Shoes Leather Ottoman, early 20th century 2014-2015 sonbahar kış kadın ayakkabı modası J. Mendel Michael Kors Marc Jacobs 2015 sonbahar kış kadın ayakkabı modelleri, feminen ve maskülen modellerle karşımıza çıktı. Şık davetlerin vazgeçilmez modeli topuklu ayakkabılar, günlük hayatta ise rahatlıkla kullanabileceğimiz düz ayakkabılar ve her zevke göre modeli 2015 kış bayan ayakkabılarında görebiliriz. J. Mendel 61 Marissa Webb Gucci Oscar-de-la-Renta Bilekten bağlı ayakkabılar, cut-out botlar, diz üstü çizmeler, dolgu topuk ayakkabı ve çizmeler, düz ayakkabılar, flatform ayakkabılar, ince topuklu ayakkabı ve çizmeler, kalın topuklu ayakkabılar ve çizmeler, kısa topuklu, uzun çizmeler, kısa topuklu ayakkabılar, kürklü ayakkabılar, maskülen ayakkabı modelleri, yılan derisi ayakkabılar, mavi ayakkabılar, boncuk ve taş işlemeli ayakkabılar sezonun en gözde ayakkabı modellerini oluşturuyor. Monique lhuillier Ralph Lauren 62 JMendel-verao MichaelKors-verao MarcJacobs Marissa Webb 63 GAPTARIM 6. TARIM, TARIM TEKNOLOJİLERİ VE HAYVANCILIK FUARI GAPFOOD 11.GIDA, GIDA TEKNOLOJİLERİ VE AMBALAJ FUARI Akort Tanıtım Organizasyon ve Fuarcılık Ltd. Şti. 5 Şubat 2015 - 8 Şubat 2015 Gıda, Gıda Teknolojileri ve Ambalaj İhtisas Fuarı OFM Ortadoğu Fuar Merkezi- Gaziantep PENTEX 4.PENYE, TEKSTİL VE TEKNOLOJİLERİ FUARI Akort Tanıtım Organizasyon ve Fuarcılık Ltd. Şti. 19 Şubat 2015 - 22 Şubat 2015 Penye, Tekstil ve Teknolojileri Fuarı İhtisas Fuarı OFM Ortadoğu Fuar Merkezi- Gaziantep 64 65
Benzer belgeler
Yaşamak İçin Alan Yaratır
şekilde tanıtım yapılmasına ve organizatörlerin 200.000 dolara kadar
olan tanıtım desteğinden daha etkin
bir şekilde yararlanmalarına imkan
tanındı.
Sektörün ilgi odağı olan, sektörde
gelecek dönem...