1 türk gelir idaresinde e-devlet uygulamalarının mükellefler
Transkript
1 türk gelir idaresinde e-devlet uygulamalarının mükellefler
TÜRK GELİR İDARESİNDE E-DEVLET UYGULAMALARININ MÜKELLEFLER TARAFINDAN BENİMSENMESİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN İNCELENMESİ Doç.Dr. Adnan GERÇEK Doç.Dr. Tolga DEMİRBAŞ Prof.Dr. Filiz GİRAY Prof.Dr. Mehmet YÜCE Prof.Dr. Ayşe OĞUZLAR 1 TÜRK GELİR İDARESİNDE E-DEVLET UYGULAMALARININ MÜKELLEFLER TARAFINDAN BENİMSENMESİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN İNCELENMESİ Mecidiyeköy Yolu Caddesi (Trump Towers Yanı) Celil Ağa İş Merkezi No:10 Kat: 9 Daire:36-38 Mecidiyeköy-Şişli/İSTANBUL Tel :+90 212 217 65 91 Faks :+90 212 217 65 93 www.bilgesam.org [email protected] Atatürk Bulvarı Havuzlu Sokak No:4/6 A.Ayrancı-Çankaya/ANKARA Tel :+90 312 425 32 90 Faks :+90 312 425 32 90 Copyrigth © AĞUSTOS 2013 Bu yayının tüm hakları saklıdır. Bilgi Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin izni olmadan elektronik veya mekanik yollarla çoğaltılamaz. ISBN: 978-605-86097-5-4 Koordinatör: Orhan DEDE Kapak Tasarımı ve Dizgi: Sertaç DURMAZ BİLGESAM YAYINLARI 2 SUNUŞ 21. yüzyılda bilim ve teknolojinin hızla gelişmesi, gündelik hayatın birçok alanını olduğu gibi devlet ve devlet kurumlarını da derinden etkilemiştir. Bireyin, hem inşa edici hem de kullanıcı bir kuvvet olarak yer aldığı sanal ortama devlet de kayıtsız kalmamış ve “e-devlet” uygulamalarıyla vatandaşlarına yönelik yeni bir iletişim kanalı ihdas etmiştir. Bu kitap işlem kolaylığı ve hızının önem kazandığı post modern dünyada internetin, devletin vergilendirme sisteminde nasıl kullanılabileceğine ilişkin bir bakış açısı geliştirmektedir. olan yansımasına bir bakıştır. Kitap, e-vergilendirme sisteminin zorunlu hale geldiği Türkiye’de mükelleflerin sisteme olan yaklaşımını ve bu yeni sistemi benimsemesinde etkili olan faktörleri incelemektedir. Çalışmada, proje kapsamında elde edilen bulgulardan yola çıkılarak e-vergilendirme sisteminin niteliksel yapısının ileri götürülmesi için öneriler sunulmaktadır. Bursa’da 505 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen bir anket ve saha çalışması ile desteklenen bu çalışmanın Türk Gelir İdaresi; ilgili alanlarda çalışma yapan kurum, kuruluş ve kişilere faydalı olmasını temenni eder, projeyi gerçekleştiren Uludağ Üniversitesi öğretim üyelerine BİLGESAM Yayınları adına teşekkür ederim. Doç. Dr. Atilla SANDIKLI BİLGESAM Başkanı 3 ÖNSÖZ Bu projenin yapılması fikri, 2009 yılındaki bir bölüm akademik kurulu toplantısında ortaya çıktı. Bölümdeki öğretim üyelerinin bir araya gelip birlikte çalışma kültürüne katkı sağlayacağı düşüncesinden hareketle uygun bir proje konusu belirlenmesine karar verildi. Bu karar doğrultusunda, ülkemizde internet vergi dairesi kullanılmasının incelenmesi gibi güncel bir konunun proje haline getirilmesi tercih edildi. Yapılan literatür taraması sonucunda, bu konu ile ilgili yapısal eşitlik modellemesi yaklaşımının yaygın bir şekilde kullanıldığı görülerek benzer bir modelin Türkiye açısından incelenmesi fikri benimsendi. Üstelik bu konuda Türkiye’nin durumu oldukça ilginçti. İnternet vergi dairesi sisteminin kullanılması ülkemizde zorunluydu. Bu durum da yapılacak projenin ilgi çekici sonuçlar ortaya koyabileceği ve literatüre özgünlük katabileceğini göstermekteydi. Diğer taraftan projede istatistiksel bir model kullanılması gerekeceğinden Ekonometri Bölümünden bir öğretim üyesinin de proje ekibine katılmasının yararlı olacağına karar verildi. Bu düşünce, somut bir proje önerisine dönüştürülerek 2010 yılının başında Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyon Başkanlığına başvuruldu ve Proje No:2010/31 olarak onaylanması üzerine Nisan 2010 tarihinde projeye fiilen başlanılmış oldu. Yaklaşık bir buçuk yıllık bir çalışmanın sonucunda proje Ekim 2011’de tamamlandı. Her ortak çalışmada olduğu gibi proje ekibinin ortak çalışma zamanı bulmasında ara sıra güçlükler yaşandı. Ancak, bir araya gelindiğinde yaşanan beyin fırtınaları ve çeşitli fikirlerin paylaşılması araştırma ekibinin yaşadığı güçlükleri unutturdu. Bu projenin hayata geçirilmesi ve ortaklaşa çalışmanın zevkinin tadılmasına vesile olan Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyon Başkanlığına teşekkür ederiz. Proje kapsamında hazırlanan anketlerin Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasına üye olan meslek mensuplarına başarılı bir şekilde uygulanması ve Bursa ölçeğinde 505 gibi ciddi bir örneklem sayısına ulaşılması açısından meslek mensuplarının e-mail adreslerinin temininde yardımcı olan ve anketlerin cevaplanması konusunda katkılarını esirgemeyen Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Sayın Mesut TOPÇU ve yönetim kurulu üyelerine teşekkürü borç biliriz. Proje raporunun kitap olarak basılması ve yapılan çalışmanın kamuya mal olmasının sağlanması konusunda destek veren Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Sayın Doç.Dr. Atilla SANDIKLI’nın şahsında BİLGESAM’a teşekkürlerimizi sunuyoruz. Çalışmanın araştırmacı, uygulamacı, bilim adamı ve bu alana ilgi duyan tüm okuyuculara yararlı olması dileğiyle… Saygılarımızla. Bursa, Ağustos 2013 Proje Ekibi 4 İÇİNDEKİLER GİRİŞ................................................................................................................... 14 BİRİNCİ BÖLÜM E-DEVLET İLE İLGİLİ GENEL AÇIKLAMALAR VE TÜRKİYE’DE E-DEVLET UYGULAMALARI 1. E-Devlet: Kavramsal Çerçeve...........................................................................17 1.1. E-Devletin Tanımı.....................................................................................18 1.2. E-Devletin Geleneksel Devlet Yapısı ile Karşılaştırılması........................21 1.3. E-Devletin Nedenleri ve Amaçları............................................................24 1.3.1. E-Devlete Geçişi Zorunlu Kılan Nedenler.......................................24 1.3.2. E-Devletin Temel Amaçları.............................................................25 1.4. E-Devletin Boyutları, Temel Etkileşim Alanları ve Faydaları................26 1.4.1. E-Devletin Temel Boyutları............................................................26 1.4.2. E-Devletin Temel Etkileşim Alanları..............................................28 1.4.3. E-Devletin Faydaları.......................................................................30 2. E-Devletin Aşamaları.......................................................................................33 2.1. Bilgi Aşaması...........................................................................................33 2.2. Etkileşim Aşaması....................................................................................34 2.3. İşlem Aşaması..........................................................................................34 2.4. Dönüşüm Aşaması...................................................................................35 3. E-Devletin Başarı Koşulları ve Engelleri.........................................................35 3.1. Başarı Koşulları.......................................................................................36 3.1.1. Liderlik............................................................................................36 3.1.2. İşbirliği ve Bütünleşmiş Hizmet Yapısı...........................................36 3.1.3. Esneklik ve Finansman....................................................................36 3.1.4. E-Kültürün Yaygınlaştırılması.........................................................37 3.2. E-Devletin Önündeki Engeller.................................................................37 3.2.1. Yasal Engeller..................................................................................37 3.2.2. Bütçesel Engeller.............................................................................37 5 3.2.3. Teknolojik Engeller.........................................................................38 3.2.4. Sayısal Uçurum...............................................................................38 4. Türkiye’de E-Devletin Gelişimi ve E-Devlet Uygulamaları...........................38 4.1. E-Devletin Gelişimi.................................................................................38 4.1.1. Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı Ana Plânı (TUENA).........39 4.1.2. E-Ticaret Koordinasyon Kurulu (1998-2002).................................39 4.1.3. Kamu-Net Üst Kurulu (1998-2002)................................................40 4.1.4. E-Türkiye Girişimi (2001-2002).....................................................40 4.1.5. E-Dönüşüm Türkiye Projesi ve Kısa Dönemli Eylem Plânları (2003-2005)...............................................................................................42 4.1.6. Bilgi Toplumu Stratejisi (2006-2010).............................................44 4.1.7. E-Devlet Kapısının Oluşturulması..................................................46 4.2. Temel E-Devlet Proje ve Uygulamaları...................................................47 4.2.1. Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi (MERNİS).....................................47 4.2.2. Gümrük İdaresinin Modernizasyonu Projesi (GİMOP)..................48 4.2.3. Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS).....................................49 4.2.4. Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP)...................................................49 4.2.5. Milli Eğitim Bakanlığı Bütünleşik Yönetim Bilişim Sistemi ........... (MEBSİS)..................................................................................................50 4.2.6. POLNET..........................................................................................50 4.2.7. SAY2000i........................................................................................50 4.2.8. Mevzuat Bilgi Sistemi (MBS) ve Resmi Gazete Bilgi Sistemi (REGA).....................................................................................................51 4.2.9. E-Sağlık...........................................................................................51 4.2.10. E-İhale...........................................................................................51 4.2.11. Vergi Dairesi Otomasyon Projesi (VEDOP).................................52 4.3. Türkiye’de E-Devletin Başarı Değerlendirmesi......................................53 4.3.1. Dünya Ekonomi Forumu Ağ Hazırlık Endeksi...............................53 4.3.2. Birleşmiş Milletler E-Devlet Araştırması..................................54 4.3.3. Avrupa Birliği E-Devlet Hizmetleri Kıyaslama Araştırması...........54 6 İKİNCİ BÖLÜM TÜRK GELİR İDARESİNDE E-DEVLET UYGULAMALARI VEDOP PROJESİNİN İNCELENMESİ 1. VEDOP Projesinin Gelişimi............................................................................57 2. VEDOP-1 Aşaması ve Bileşenleri....................................................................61 2.1. Genel Olarak VEDOP-1...........................................................................61 2.2. VEDOP-1 Bileşenleri...............................................................................63 2.2.1. Vergi Dairesi Otomasyonu (VDO)..................................................63 2.2.2. Elektronik Banka Tahsilâtları İşleme Sistemi (EBTİS)..................64 2.2.3. İnternet Vergi Dairesi.......................................................................65 2.2.3.1. Gelir ve Kurumlar Vergisi Dairesi..........................................67 2.2.3.2. Motorlu Taşıtlar Vergi Dairesi................................................68 2.2.3.3. Vergi Kimlik Numarası, E-Vergi Levhası ve Dilekçe ................ Sorgulama............................................................................................69 2.2.3.4. Gecikme Zammı/Faizi ve Gelir Vergisi Hesaplama...............70 2.2.3.5. Diğer İnternet Vergi Dairesi Hizmetleri..................................70 3. VEDOP-2 Aşaması ve Bileşenleri...................................................................70 3.1. Genel Olarak VEDOP-2..........................................................................70 3.2. VEDOP-2 Bileşenleri..............................................................................71 3.2.1. E-Beyanname..................................................................................71 3.2.2. Vergi Denetimi Otomasyon Sistemi (VEDOS - VDKBİS).............74 3.2.3. Veri Ambarı (VERİA).....................................................................76 3.2.4. Elektronik Muhasebe Kayıt ve Arşiv Sistemi (EMKAS)...............79 3.2.5. E-Tahsilat (Sorgulu Tahsilat) ve Kredi Kartı ile Tahsilat................80 4. VEDOP-3 Aşaması ve Bileşenleri...................................................................82 4.1. Genel Olarak VEDOP-3..........................................................................82 4.2. VEDOP-3 Bileşenleri..............................................................................83 4.2.1. Çağrı Merkezi..................................................................................83 4.2.2. Elektronik Vergi Dairesi Otomasyonu (e-VDO).............................84 4.2.3. Merkezi Risk Analizi ve Katmanlaştırma Modeli (MERAK)........85 4.2.4. Özelge Otomasyon Sistemi.............................................................86 4.2.5. E-Haciz Projesi................................................................................88 4.2.6. E-Fatura Uygulaması......................................................................89 7 4.2.7. Elektronik Ortamda Mükellef Bilgileri Bildirimi (E-MBB)............... Uygulaması...............................................................................................93 4.2.8. Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi (ÖHKBS)............93 4.2.9. E-Defter Uygulaması.......................................................................94 4.2.10. Cari Hesap Projesi.........................................................................95 4.2.11. Vergi Dairesi Başkanlığı/Defterdarlık Otomasyonu.....................96 4.2.12. Takdir Komisyonu Otomasyonu Projesi (TAKKOM)..................97 4.2.13. Elektronik Arşiv Projesi................................................................97 5. VEDOP Projesinin Getirileri...........................................................................97 5.1. VEDOP Projesinin Sağladığı Tasarruflar.................................................97 5.2. Taraflar Açısından VEDOP Projesinin Yararları......................................99 5.2.1. Mükellefler Yönünden.....................................................................99 5.2.2. Gelir İdaresi Yönünden...................................................................99 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM TÜRKİYE’DE E-VERGİLEME UYGULAMASININ BİRLEŞTİRİLMİŞ TEKNOLOJİ KULLANIM VE KABULLENME MODELİ İLE ANALİZİ 1. Teknoloji Kabulünü İnceleyen Modeller........................................................102 1.1. Düşünülmüş Eylem Teorisi....................................................................102 1.2. Plânlı Davranış Teorisi...........................................................................104 1.3. Teknoloji Kabul Modeli.........................................................................107 1.4. Motivasyon Modeli................................................................................110 1.5. Yenilik Yayılma Teorisi..........................................................................111 1.6. PC Kullanım Modeli..............................................................................114 3.7. Sosyal Bilişsel Teori..............................................................................115 1.8. Birleştirilmiş Modeller..........................................................................117 1.8.1. Teknoloji Kabul Modeli (TKM) ve Plânlı Davranış Teorisi (PDT) Birleşimi..................................................................................................117 1.8.2. Teknoloji Kabul Modeli (TKM) ve Yenilik Yayılma Teorisi (YYT) Birleşimi..................................................................................................118 1.8.3. Birçok Modelin Birleşiminden Oluşan Modeller..........................120 2. Birleştirilmiş Teknoloji Kullanım ve Kabullenme Modeli............................123 8 2.1. BTKKT’yı Oluşturan Modeller ve Bunların Yapı Taşları.....................123 2.2. BTKKT Modeli ve Temel Değişkenleri................................................125 2.3. BTKKT Modelinde Yer Alan Değişkenlerin İncelenmesi.....................126 3. Türkiye’de BTKKT Modeli ile E-Vergilemede Teknoloji Kullanımını .............. Belirleyen Faktörlerin Analizi............................................................................128 3.1. Araştırma Metodolojisi..........................................................................128 3.1.1. Araştırmanın Amacı.......................................................................128 3.1.2. Araştırmanın Evreni ve Örneklemi...............................................128 3.1.3. Anketin Geliştirilmesi....................................................................128 3.1.4. Araştırma Modelinin Geliştirilmesi ve Hipotezler........................129 3.2. Anketin Uygulanması ve Verilerin Analizi............................................131 3.2.1. Anketin Uygulanması....................................................................131 3.2.2. Betimsel İstatistikler ve Değerlendirilmesi...................................131 3.2.2.1. Demografik İstatistikler..............................................................131 3.2.2.2. E-vergileme Sisteminin Benimsenmesine İlişkin ...................... İstatistikler..........................................................................................133 3.2.3. Verilerin Analizi............................................................................140 3.2.3.1. Güvenilirlik ve Yapısal Geçerlilik Analizi............................141 3.2.3.2. Yapısal Eşitlik Modelinin Test Edilmesi ve Analizi.............148 3.3. Araştırmanın Bulguları ve Değerlendirilmesi........................................152 SONUÇ.............................................................................................................. 156 KAYNAKÇA..................................................................................................... 158 TABLOLAR LİSTESİ Tablo 1: Geleneksel Devlet ve E-Devlet Kurumları Arasındaki Temel ................ Farklılıklar...........................................................................................23 Tablo 2: E-Dönüşüm Türkiye Kısa Dönem Eylem Plânı (2003-2004) ................. Gerçekleşme Bilgileri..........................................................................44 Tablo 3: Bilgi Toplumu Stratejisi Eylem Plânı: Eylem Sayısı ve Maliyetleri.....45 Tablo 4: DEF Ağ Hazırlık Endeksine Göre Türkiye’nin Durumu.......................54 Tablo 5: BM E-Devlet Araştırmasına Göre Türkiye’nin Durumu.......................55 Tablo 6: AB Temel Kamu Hizmetleri Araştırması Türkiye-AB Verileri.............56 Tablo 7: MERAK Kapsamında Tamamlanan İnceleme Sonuçları (TL)..............86 Tablo 8: Rakamlarla VEDOP Projesi Aşamaları..................................................98 Tablo 9: BTKKT’yi Oluşturan Modeller ve Bunların Yapı Taşları...................124 9 Tablo 10: BTKKT’de Kullanılan Değişkenleri Oluşturan Yapılar ve Bunların Yer Aldığı Modeller..................................................................................126 Tablo 11: Yaş Dağılım Tablosu..........................................................................131 Tablo 12: Cinsiyet Dağılım Tablosu..................................................................132 Tablo 13: Eğitim Durumu Dağılım Tablosu.......................................................132 Tablo 14: Mesleki Deneyim Dağılım Tablosu...................................................133 Tablo 15: E-Vergileme Sistemini Kullanma Süresi Dağılım Tablosu................133 Tablo 16: E-Vergileme Sisteminin Benimsenmesine İlişkin Cevapların Dağılım Tablosu...............................................................................................134 Tablo 17: Performans Beklentisi Soruları İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları............................................................................................142 Tablo 18: Çaba Beklentisi Soruları İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları...........142 Tablo 19: Kolaylaştırıcı Durumlar Soruları İçin Güvenilirlik Analizi .................... Sonuçları............................................................................................143 Tablo 20: Güven Algısı Soruları İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları...............143 Tablo 21: Risk Algısı Soruları İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları...................144 Tablo 22: Davranışsal Tutum Soruları İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları......144 Tablo 23: Kullanım Niyeti Soruları İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları..........145 Tablo 24: Tüm Örneklem İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları..........................145 Tablo 25: Performans Beklentisi Soruları İçin Yapısal Matris..........................146 Tablo 26: Çaba Beklentisi Soruları İçin Yapısal Matris.....................................146 Tablo 27: Kolaylaştırıcı Durumlar Soruları İçin Yapısal Matris........................146 Tablo 28: Güven Algısı Soruları İçin Yapısal Matris.........................................147 Tablo 29: Risk Algısı Soruları İçin Yapısal Matris............................................147 Tablo 30: Davranışsal Tutum Soruları İçin Yapısal Matris................................147 Tablo 31: Kullanım Niyeti Soruları İçin Yapısal Matris....................................148 Tablo 32: Hipotezler ve Anlamlılık Değerleri....................................................150 10 ŞEKİLLER LİSTESİ Şekil 1: Geleneksel Devlet ve E-Devlet Yapılarında İletişim..........................21 Şekil 2: E-Devletin Amaçları..........................................................................25 Şekil 3: E-Devletin Temel Boyutları..............................................................27 Şekil 4: E-Devletin Etkileşim Alanları ve Aktörler Arası İlişkiler.................29 Şekil 5: E-Devletin Gelişim Aşamaları...........................................................34 Şekil 6: VEDOP Projesinin Geçirdiği Aşamalar.............................................61 Şekil 7: Düşünülmüş Eylem Teorisi Modeli.................................................104 Şekil 8: Planlı Davranış Teorisi Modeli........................................................107 Şekil 9: Teknoloji Kabul Modeli...................................................................110 Şekil 10: Yeniliğin Adaptasyon Hızını Etkileyen Faktörler.........................112 Şekil 11: PC Kullanımında Davranışı Etkileyen Faktörler...........................114 Şekil 12: Sosyal Bilişsel Teori Modeli.........................................................116 Şekil 13: Birleştirilmiş Teknoloji Kullanım ve Kabullenme Teorisi............125 Şekil 14: Önerilen Entegre Araştırma Modeli..............................................130 Şekil 15: E-Vergileme Sisteminden Performans Beklentisi.........................135 Şekil 16: E-Vergileme Sistemi ile İlgili Çaba Beklentisi.............................136 Şekil 17: E-Vergileme Sistemi ile İlgili Kolaylaştırıcı Durumlar.................136 Şekil 18: E-Vergileme Sistemi ile İlgili Güven Algısı..................................137 Şekil 19: E-Vergileme Sistemi ile İlgili Risk Algısı.....................................138 Şekil 20: E-Vergileme Sistemi ile İlgili Davranışsal Tutum........................139 Şekil 21: E-Vergileme Sistemi ile İlgili Kullanım Niyeti.............................140 Şekil 22: Önerilen Entegre Araştırma Modelinin AMOS 17.0 Paket ................ Programındaki Yapısı....................................................................149 Şekil 23: Yön Katsayılarının Araştırma Modeli Üzerinde Gösterilmesi......150 11 KISALTMALAR a.g.e.: Adı geçen eser a.g.m.: Adı geçen makale AATUHK : Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun AB: Avrupa Birliği Bkz.: Bakınız BM : Birleşmiş Milletler BSMV: Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi BTKKT: Birleştirilmiş Teknoloji Kullanım ve Kabullenme Teorisi ÇB : Çaba Beklentisi DEF : Dünya Ekonomi Forumu DET : Düşünülmüş Eylem Teorisi DPT: Devlet Planlama Teşkilatı DT : Davranışsal Tutum EBTİS : Elektronik Banka Tahsilatları İşleme Sistemi EFKS : Elektronik Fatura Kayıt Sistemi EKAP : Elektronik Kamu Alımları Platformu EMKAS : Elektronik Muhasebe Kayıt ve Arşiv Sistemi e-VDO : Elektronik Vergi Dairesi Otomasyonu GA : Güven Algısı GİB: Gelir İdaresi Başkanlığı GİMOP: Gümrük İdaresinin Modernizasyonu Projesi GÜMBS : Gümrükler Bağlantı Sistemi KD : Kolaylaştırıcı Durumlar KDV: Katma Değer Vergisi KİK : Kamu İhale Kurumu KKDF: Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu KN : Kullanım Niyeti MBS: Mevzuat Bilgi Sistemi md.: Madde MEBSİS: Milli Eğitim Bakanlığı Bütünleşik Yönetim Bilişim Sistemi MERAK : Merkezi Risk Analizi ve Katmanlaştırma Modeli MERNİS: Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi MM : Motivasyon Modeli MOTOP : Motorlu Taşıtlar Otomasyon Projesi ÖTV: Özel Tüketim Vergisi PB : Performans Beklentisi 12 PCKM : PC Kullanım Modeli PDT : Planlı Davranış Teorisi RA : Risk Algısı s.: Sayfa S.: Sayı SBT : Sosyal Bilişsel Teori SMMM : Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler TAKBİS: Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi TAKKOM : Takdir Komisyonu Otomasyonu Projesi TKM : Teknoloji Kabul Modeli TUENA: Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı Ana Planı TÜRMOB :Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği UYAP : Ulusal Yargı Ağı Projesi VDO : Vergi Dairesi Otomasyonu VEDOP: Vergi Dairesi Otomasyon Projesi VERİA : Veri Ambarı VİMER : Vergi İletişim Merkezi VUK : Vergi Usul Kanunu YEM : Yapısal Eşitlik Modeli YYT : Yenilik Yayılma Teorisi 13 GİRİŞ 21. yüzyılda “bilgi toplumu”na geçilmesinde ön plana çıkan anahtar kavramlardan birisi de e-devlet kavramıdır. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin devlet tarafından kullanılması gerek devlete gerekse vatandaşlar ile işletmelere; maliyetlerin düşürülmesi, verimliliğin ve etkinliğin artırılması, hızlı erişim, etkin denetim, saydamlık ve hesap verilebilirliğin sağlanması, yolsuzluğun önlenmesi ve devlete olan güvenin artırılması gibi çok önemli faydalar sağlamaktadır. Günümüzde e-devlet uygulamalarından en fazla yararlanan kamu idarelerinden birisinin de gelir idaresi olduğunu söylemek mümkündür. Birçok ülke uygulamasında olduğu gibi, Türkiye’de de vergileme işlemlerinde bilgisayar teknolojisinden yararlanılması ve gelir idaresinin e-devlet ile entegrasyonunun sağlanmasına yönelik olarak önemli çalışmalar yapılmış ve Vergi Dairesi Otomasyon Projesi (VEDOP) Türkiye’de yürütülen en büyük e-devlet projelerinden biri haline gelmiştir. 1998 yılında başlatılan bu projenin gerek mükellefler gerekse gelir idaresi yönünden birçok faydalar sağlaması öngörülmüştür. Bu bağlamda beklenen faydaların elde edilebilmesi e-vergileme sisteminin başarılı bir şekilde uygulanması ile doğrudan ilişkilidir. E-vergilemenin başarısı ise önemli ölçüde mükelleflerin bu sistemi benimseyip benimsememelerine bağlıdır. Çünkü e-vergileme sisteminin tüm faydalarını elde etmek sadece online hizmetlerin sunulmasına bağlı olmayıp, aynı zamanda mükelleflerin bu sistemi benimsemelerine de bağlıdır. Bu nedenle e-vergileme sisteminin mükellefler tarafından benimsenmesini etkileyen faktörlerin belirlenmesine yönelik birçok çalışma yapılmıştır (Davis (1989), Venkatesh ve diğerleri (2003), Wang (2002), Chang, Lin Hung & Hwang (2005), Schaup, Carter, McBride (2010), Wang, Shih (2009), Fu, Chaoe & Farn (2004), Hung, Chang, Yu (2006)). Ancak bu araştırmalar, e-vergileme sisteminin gönüllü veya yarı gönüllü kullanıldığı ülkeleri esas alarak yapılmıştır. E-vergileme sisteminin zorunlu olarak uygulandığı bir ülkeyi inceleyen çalışma ise bulunmamaktadır. Bu nedenle e-vergileme sisteminin zorunlu olarak uygulandığı ülkelerde e-vergilemeye ilişkin mükelleflerin davranışlarını etkileyen faktörleri belirlemeye gereksinim bulunmaktadır. Bu araştırma söz konusu boşluğu doldurmak üzere, e-vergileme sisteminin kullanımının zorunlu olduğu Türkiye’de mükelleflerin bu sistemi benimsemelerini etkileyen faktörlerin incelenmesini ele almaktır. Araştırmanın amacı, mükelleflerin e-vergileme uygulamalarını benimseme düzeylerini etkileyen faktörleri belirlemek ve elde edilen bulgulara dayanarak e-vergileme sisteminin geliştirilmesine yönelik öneriler getirmektir. 14 Bu amacı gerçekleştirmek üzere, literatürde (Venkatesh ve diğerleri, 2003; Fu ve diğerleri, 2006; Yi ve diğerleri, 2006; Guo ve Barnes, 2007; Wang ve Shih, 2009; Schaupp, Carter ve McBride, 2010) en fazla kullanılan model olan Birleştirilmiş Teknoloji Kullanım ve Kabullenme Teorisi (BTKKT) esas alınmıştır. Türkiye’de e-vergileme sisteminin kullanılmasının zorunlu olduğu dikkate alınarak bir entegre model geliştirilmiştir. Bu model AMOS 17.0 paket programında yapısal eşitlik modellemesi (YEM) ile çözümlenmiştir. Modeli test etmek üzere Bursa’da anket yöntemine dayalı bir alan çalışması yapılmıştır. Anket, mükelleflerin vergileme işlemlerini yürüten ve onların temsilcisi konumunda olan TÜRMOB’a kayıtlı serbest muhasebeci mali müşavirlere (SMMM) uygulanmıştır. Ana kütle büyüklüğü 79.392 kişi olup, %5 hata payı ve %95 güven aralığında örneklem büyüklüğü 382 olarak hesaplanmıştır. Bursa SMMM Odasına kayıtlı SMMM sayısının 3850 olduğu dikkate alınarak, yukarıdaki örneklem sayısının tamamının Bursa’dan karşılanması tercih edilmiştir. Anket; Davis (1989), Taylor ve Todd (1995), Venkatesh ve diğerleri (2003), Chang, Lin, Hunh & Hwang (2005), Hung, Chang ve Yu (2006), Schaupp, Carter ve McBride (2010), tarafından daha önce geliştirilmiş ve uygulanmış anketlerden e-vergileme alanına uyarlanarak oluşturulmuştur. Anket toplam 31 sorudan oluşmaktadır. Bunların 26’sı SMMM’lerin e-vergileme sistemini benimsemelerine ilişkin olup, bu sorularda 5’li Likert ölçeğinin kullanılması tercih edilmiştir. Geriye kalan 5 soru ise katılımcıların yaş, cinsiyet, eğitim durumu, mesleki deneyimi ve e-vergileme sistemini ortalama günlük kullanma süresini belirlemeye yöneliktir. Bu anketler araştırma şirketi aracılığıyla e-posta yoluyla katılımcılara gönderilmiş ve doldurmaları istenmiştir. Yapısal eşitlik modelleme yaklaşımı açısından veri kalitesinin son derece önem arz ettiği dikkate alınarak, örneklem sayısının daha önce hesaplanan örneklem büyüklüğünden (382) mümkün olduğunca fazla olması hedeflenmiştir. Ekim-Aralık 2010 aylarında uygulanan anket sonucunda katılımcı sayısı 505’e ulaşmıştır. Bu kapsamda çalışma üç bölüm olarak organize edilmiştir. Birinci bölümde konunun genel çerçevesini oluşturmak üzere e-devlet kavramı, aşamaları, başarı koşulları ele alındıktan sonra Türkiye’de e-devletin gelişimi ve başlıca e-devlet projeleri açıklanarak e-devletin başarı değerlendirmesi yapılmıştır. İkinci bölümde VEDOP Projesi incelenmiştir. Bu kapsamda VEDOP Projesinin gelişimine yer verildikten sonra, VEDOP-1 aşaması ve bileşenleri, VEDOP-2 aşaması ve bileşenleri ile VEDOP-3 aşaması ve bileşenleri ayrıntılı bir 15 şekilde anlatılmıştır. Daha sonra ise VEDOP Projesinin sağladığı tasarruflar ve getirdiği yararlar ortaya konmuştur. Üçüncü bölümde ise Türkiye’de e-vergileme uygulamasının BTKKT ile analizi yapılmıştır. Bunun için öncelikle teknoloji kabulünü inceleyen modeller ele alınmıştır. Bu modeller kısaca açıklandıktan sonra BTKKT’nin yapı taşları ve temel değişkenleri incelenmiştir. Son olarak ise e-vergileme sisteminin kullanılmasını belirleyen faktörlerin analizi başlığı altında; araştırmanın metodolojisi, anketin uygulanması ve verilerin analizi ve araştırma bulgularının değerlendirilmesi yapılmıştır. 16 BİRİNCİ BÖLÜM E-DEVLET İLE İLGİLİ GENEL AÇIKLAMALAR VE TÜRKİYE’DE E-DEVLET UYGULAMALARI 1. E-Devlet: Kavramsal Çerçeve Büyük teknolojik icatların en önemli özelliklerinden birisi, icadın gelecekte ne gibi sonuçlara yol açacağını önceden kestirmenin oldukça güç olmasıdır. 1960’lı yıllarda bilgisayarların iletişim için kullanılabileceği fikrinin sıra dışı olarak kabul edilmesi bunun güzel bir örneğidir. Benzer şekilde 1960’lı yılların sonlarında geliştirilen ve bir grup bilim insanına uzaktaki bilgisayarlarda yer alan programları çalıştırma imkânı veren internetin, beşikten mezara hayatın hemen her alanında esaslı bir dönüşüme yol açacağını tahmin etmek kolay değildi. 1990’ların başlarında ilk web gezinme programı olan Mozaik geliştirilmiş ve internet hızlı bir şekilde milyonlarca bilgisayarı birbirine bağlayan küresel bir sistem haline gelmiştir.1 Böylece dünyanın bir ucundan diğer bir ucuna saniyeler içinde bir kütüphane büyüklüğündeki bilgiyi transfer edebilmek, sesli ve görüntülü konuşma yapabilmek vb. mümkün hale gelmiştir. 1865 yılında ABD Başkanı Lincoln’ün ölüm haberinin Londra’ya 12 günde ulaşabilmesi2 şu an basit bir iş olarak gördüğümüz e-posta göndermenin aslında ne kadar önemli olduğunu bize göstermektedir. Günümüzde internet ve diğer bilgi-iletişim teknolojileri, bir bilgisayar kullanıcısı için fiziki, coğrafi, siyasi sınır ve engelleri büyük ölçüde ortadan kaldırmıştır. Böylece 1880’li yıllarda Sivas Valisi Halil Rıfat Paşa tarafından ifade edilen ve Karayolları Genel Müdürlüğünce de uzun bir süre kullanılan “gidemediğin yer senin değildir” sloganındaki problem büyük ölçüde ortadan kalkmış görünmektedir.3 İnternet ve bilgi iletişim teknolojilerindeki hızlı değişim, geleneksel devlet yapısını da kaçınılmaz bir şekilde etkilemiş ve devletin elektronik ortama taşınmasını zorunlu kılmıştır. Devletin elektronik ortama taşınmasında, tek etken olmamakla birlikte özel sektörün bilgi ve iletişim teknolojilerinden “elektronik işletme” ve “elektronik ticaret” adı altında yararlanarak başarı sağlamasının 1 Jane E. Fountain, Building the Virtual State: Information Technology and Institutional Change, Brookings Institution Press, Washington, D.C., 2001, s. 21-22. 2 DPT, Bilişim Teknolojileri ve Politikaları Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Plânı, Ankara, 2001, s. 3. 3 Yücel Oğurlu, İdare Hukukunda “E-Devlet” Dönüşümü ve Dijitalleşen Kamu Hizmeti, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul, 2010, s. 141. 17 önemli bir itici güç oluşturduğu ifade edilebilir.4 Hangi sebeple olursa olsun günümüz bilgi çağında büyük küçük tüm devletler, başta internet olmak üzere bilgi ve iletişim teknolojilerinden en üst seviyede yararlanmak için büyük bir gayret sarf etmektedirler. E-devlet, dijital devlet, sanal devlet, kablosuz devlet, online (çevrimiçi) devlet gibi terimlerle ifade edilen elektronik devlet, artık küresel bir olgu olup kamu kesiminde reform gündeminin en önemli öğelerinden birini oluşturmaktadır.5 Elektronik devlet teriminin ilk kez kullanıldığı 1993 yılından6 günümüze kadar yaklaşık yirmi yıl geçmesine rağmen e-devlet literatüründe henüz bir kavram birliğinin olmadığı göze çarpmaktadır. Aslında pek de şaşırtıcı olmayan bu durum, literatür ışığında e-devlete ilişkin genel bir kavramsal çerçevenin çizilmesini zorunlu kılmaktadır: 1.1. E-Devletin Tanımı Devlet kavramı, ilkçağ düşünürlerinden günümüze kadar tartışılan ve tanımlanmaya çalışılan bir kavramdır. Binlerce yıl varlığını sürdüren devlet üzerinde uzlaşılan ortak bir tanımın olmadığı düşünüldüğünde7 yaklaşık 20 yıllık bir geçmişe sahip elektronik devleti tanımlamanın ne kadar zor olduğu anlaşılabilir. Nitekim e-devlet literatürüne bakıldığında yazarların birbirinden oldukça farklı tanımlar yaptıkları açık bir şekilde görülmektedir. E-devletin belki de en klâsik tanımı, devletin özellikle son 20 yılda gelişen bilgi iletişim teknolojilerini kullanarak hizmet sunmasını ön plâna çıkaran tanımdır. Bu tanıma göre e-devlet, “devlet hizmetlerinin bilgi teknolojileri kullanılarak sunulması”8, “devletlerin günde 24 saat, haftada 7 gün elektronik bilgi ve hizmet üretmeleri”9, “devletin internet ya da diğer dijital araçlar yoluyla online bilgi ve 4 Vincent Homburg, Understanding E-Government: Information Systems in Public Administration, Routledge Publications, London, 2008, s. 90. 5 Fountain, a.g.e., s. 4. Homburg, a.g.e., s. 87, 99. Ari-Veikko Annttiroiko, “A Brief Introduction to the Field of E-Government”, Electronic Government: Concepts, Methodologies, Tools, and Applications, Editor Ari-Veikko Anttiroiko, Information Science Reference, New York, 2008, s. xli, xlvii. 6 Elektronik devlet (electronic government) terimi ilk kez Amerika Birleşik Devletlerinde 1993 yılında, terimin kısaltması olan e-devlet ise 1997 yılında kullanılmaya başlanmıştır. Richard Heeks ve Savita Bailur, Analysing eGovernment Research: Perspectives, Philosophies, Theories, Methods and Practice, Development Informatics Group Institute for Development Policy and Management University of Manchester, United Kingdom, 2006, s. 2. 7 Oğurlu, a.g.m., s.14-15. 8 M. Jae Moon, “The Evolution of E-Government among Municipalities: Rhetoric or Reality?”, Public Administration Review, Vol. 62, No. 4, July/August 2002, s. 425. 9 Donald F. Norris ve M. Jae Moon, “Advancing E-Government at the Grassroots: Tortoise or Hare?”, 18 hizmet sunması”10 ya da “bilgi teknolojilerinin, devlet faaliyetlerini daha etkili gerçekleştirmek, hizmet kalitesini artırmak ve halkın devlet bilgi ve hizmetlerine kolay bir şekilde ulaşmasını sağlamak için kullanılması”11 olarak tanımlamaktadır. Türkçe literatürde oldukça atıf alan Türkiye Bilişim Derneği’nin yaptığı e-devlet tanımı da klâsik olarak nitelenebilir. Derneğe göre e-devlet; …devletin vatandaşlara karşı yerine getirmekle yükümlü olduğu görev ve hizmetler ile vatandaşların buna karşılık devlete karşı olan görev ve hizmetlerinin karşılıklı olarak elektronik iletişim ve işlem ortamlarında kesintisiz ve güvenli olarak yürütülmesi… kurumlar arasındaki işlemlerin ve kamu kurum ve kuruluşlarının vatandaşlara verdiği hizmetlerin elektronik ortamlarda gerçekleştirildiği devlet işleyiş yapısı… olarak tanımlanmaktadır.12 Klasik tanım kapsamında ele alınabilecek bir diğer tanım ise e-devleti “kamu idaresindeki birçok idari kavram ve uygulamada olduğu gibi özel sektörün e-ticaret ve e-işletmeyi benimsemesini izleyen bir fikir”13 olarak açıklamaktadır. Buraya kadar verdiğimiz tüm tanımlar günümüzde dar kapsamlı olarak nitelendirilmektedir.14 Çünkü e-devlet, devlet hizmetlerinin elektronik ortama taşınmasının ötesinde geniş bir kavramdır. Diğer bir deyişle e-devlet, “e”den çok daha fazlasını ifade etmektedir.15 Devlet hizmetlerinin sanal ortama taşınması, klâsik kamu hizmetlerinde olduğu gibi devletin vatandaşla yüz yüze ve biraz ağır işleyen ilişkilerinin yeniden tanımlanmasına ihtiyaç gösterir.16 Örneğin bir mükellefin vergi dairesine gitmeden internet üzerinden vergisini ödeyebilmesi, vergi mevzuatında gerekli değişikliklerin yapılmasından Gelir İdaresinde yeni bir idari yapılanmaya; mükelleflerin interneti kullanmalarının teşvik edilmesinden eğitici bilgi notlarının hazırlanıp dağıtılmasına kadar çok boyutlu bir süreci içermektedir. Bu basit örnek bile e-devletin, geleneksel devlet yapısında ve devlet-vatandaş ilişkilerinde esaslı bir değişim anlamına geldiğini göstermeye Public Administration Review, Vol. 65, No. 1, January/February 2005, s. 64. 10 Darrell M. West, “E-Government and the Transformation of Service Delivery and Citizen Attitudes”, Public Administration Review, Vol. 64, No. 1, January/February, 2004, s. 16. 11 Kenneth Kraemer and John Leslie King, “Information Technology and Administrative Reform: Will E-Government be Different?”, E-Government Research: Policy and Management, Editor Donald Norris, IGI Publishing, USA, 2008, s. 2. 12 Türkiye Bilişim Derneği, E-Devlet Kavramları El Kitabı, Sürüm 2.0, Ankara, 2006, s. 8. 13 Moon, a.g.m., s. 425. 14 Moon, a.g.m., s. 425. 15 OECD, The e-Government Imperative, OECD e-Government Studies, Paris, 2003, s. 11, 24. Hüseyin Odabaş, E-Devlet Sürecinde Elektronik Belge Yönetimi, Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şubesi Yayınları, Yayın No 35, İstanbul, 2009, s. 9. 16 Oğurlu, a.g.e., s. 15. 19 yetmektedir. Bu nedenle aslında e-devlet, “yeni bir yaşam biçimi” olup “geleneksel devletin teknolojik imkânlar kullanılarak ve çağın gereklerine uygun olarak yeniden yapılandırılmış şeklidir”17. Literatürde e-devletin yukarıda belirtildiği gibi basit bir teknolojik değişimin ötesinde geniş bir kavram olduğunu ifade eden birçok tanım bulunmaktadır. Örneğin Jin&Seang e-devleti, “yüksek kalitede bilgi ve iletişim teknolojisi ile desteklenmiş, tam zamanlı hizmet sunarak vatandaşların ve işletmelerin talepleriyle uyumlu olan bir devlet şekli” olarak tanımlayarak e-devletin kullanıcı odaklı bir dönüşümü desteklediğine vurgu yapmaktadırlar.18 Benzer bir tanım Dünya Bankası tarafından da kullanılmaktadır. Bankaya göre e-devlet, “internet, taşınabilir bilgi işlem, geniş alan ağları (wide area networks) gibi devletin vatandaşlarla, işletmelerle ve diğer paydaşlarıyla olan ilişkilerini dönüştürme yeteneğine sahip olan bilgi teknolojilerinin devlet kurumları tarafından kullanılması” anlamına gelmektedir.19 E-devleti, “bilgi teknolojilerinin kamu idarelerinin etkinliğini, verimliliğini, saydamlığını ve sorumluluk düzeyini geliştirmek için kullanılması” olarak algılayan tanımın e-devletin kamu idarelerinin performansına olan katkısını ön plâna çıkardığı görülmektedir.20 OECD, ülkelerin önceliklerine göre farklı e-devlet tanımları benimseyebildiğini ve bu alanın dinamik bir alan olduğunu belirttikten sonra nispeten yüzeysel ancak genel geçerli bir tanım yapmıştır. OECD’ye göre e-devlet, “bilgi ve iletişim teknolojilerinin ve özellikle internetin daha başarılı bir devlete ulaşmak için bir araç olarak kullanılması” olarak tanımlanmaktadır.21 Avrupa Komisyonu ise e-devleti, kamu idarelerinde bilgi ve iletişim teknolojilerinin örgütsel değişim ve yeni becerilerle birlikte kullanılması” şeklinde tanımlamış ve hedefinin kamu hizmetlerini, demokratik süreçleri ve kamu politikalarını güçlendirmek22 olarak beyan etmiştir. Türkiye Bilgi Toplumu Strateji Belgesinde e-devletin “sadece hizmetlerin elektronik kanallara taşınması anlamına gelmediği; bunun yanısıra 17 Odabaş, a.g.e., s. 7. 18 Shin Young-Jin ve Kim Seang-tae, “E-Government Concepts, Measures, and Best Practices” Global E-Government: Theory, Applications and Benchmarking, Editor Latif Al-Hakim, Idea Group Publishing, USA, 2007, s. 341. 19 World Bank, “Definition of E-Government”, http://go.worldbank.org/M1JHE0Z280 (Erişim 15/08/2011). 20 Ryad Titah ve Henri Barki, “E-Government Adoption and Acceptance: A Literature Review and Research Framework”, E-Government Research: Policy and Management, Editor Donald Norris, IGI Publishing, USA, 2008, s. 43. 21 OECD, a.g.e., s. 23. 22 European Commission, “eGovernment”, http://europa.eu/legislation_summaries/information_ society/ strategies/l24226b_en.htm# KEY (Erişim 25/08/2011) 20 verimli iş süreçlerine, kurumlararası işbirliği yeteneğine ve ortak vizyona sahip, bilgiye dayalı kamu yönetimi anlayışını” ifade ettiği belirtilerek23 e-devletin aslında günümüz bilgi toplumunun önemli bir parçası olduğu vurgulanmaktadır. Görüldüğü gibi geniş anlamda e-devlet tanımları, e-devlet dönüşümünün farklı yönlerine vurgu yapmakta, bu ise tanımları zenginleştirmektedir. Şüphesiz bu zenginliğin, e-devlet kavramının durağan olmaması ve devletin bütün yönleriyle ilişkili olmasından kaynaklandığı ifade edilebilir.24 1.2. E-Devletin Geleneksel Devlet Yapısı ile Karşılaştırılması Devletin elektronik ortamda 7 gün 24 saat hizmet sunması, geleneksel ya da bürokratik devlet yapısında esaslı değişimleri, yeni kavram ve yöntemleri de beraberinde getirmektedir.25 Kaynak: Odabaş, a.g.e., 16. Şekil 1: Geleneksel Devlet ve E-Devlet Yapılarında İletişim Bilindiği gibi geleneksel kamu yaşamında vatandaşların devletle olan ilişkisi genelde iki tarafın yüz yüze gelmesi ile gerçekleştirilmektedir. Bu iletişim şekli, her iki taraf ve özellikle de vatandaş için zaman alıcı, maliyetli ve bazen de sıkıcı olabilmektedir. Örneğin vatandaşların basit bir formu doldurmak için bile devlet dairesine gitmeleri, zaman zaman da uzun kuyruklarda beklemek zorunda kalma23 DPT, Bilgi Toplumu Stratejisi (2006-2010), Ankara, Temmuz 2006, s. 12. 24 Annttiroiko, a.g.e., s. xlii. 25 David Brown, “Electronic Government and Public Administration”, International Review of Administrative Sciences, Vol 71, Issue 2, 2005, s. 247. 21 ları günlük hayatta şahit olunan bir durumdur.26 Devlet hizmetlerinin internet ortamında verilmesi çoğunlukla dilekçe ya da form gibi kâğıtlar aracılığıyla kurulan iletişimin, elektronik ortamda çok daha hızlı, güvenli, kesintisiz ve düşük maliyetli bir şekilde kurulabilmesini sağlamaktadır. Devletle kağıt tabanlı iletişimden elektronik iletişime geçilmesi, kamu hizmeti için yapılan işlem sayısını azaltmakta ve vatandaşın çoğu işlemi herhangi bir kişinin yardımı olmadan doğrudan bilgi sistemini kullanarak kendi kendine yapabilmesine imkân tanımaktadır (Bkz. Şekil 1). Vatandaşın kamu hizmetini bir anlamda kendi kendine alması, kamu hizmetlerinin öncelikle vatandaşların ihtiyaçlarından ya da devlete karşı yerine getirmeleri zorunlu olan yükümlülüklerinden başlanarak tasarlanmasını gerektirmektedir.27 Böylece bürokratik devlette olduğu gibi daha çok söyleneni yapan konumunda bulunan pasif vatandaş, talep ve ihtiyaçları dikkate alınması gereken aktif bir konuma geçmektedir. E-devletin geleneksel devlete göre bir diğer farkı, bilgi akışı konusundadır. Geleneksel bürokratik devlet modelinde hiyerarşi egemen olduğu için bilgi akışı çoğunlukla dikey olup kamu kurumları arasındaki bilgi akışı yetersizdir. E-devlet ise gerek kamu kurumları içinde gerekse kamu kurumları arasında bilgi akışını çok daha etkin sağlama özelliğine sahiptir.28 26 İstanbul Ticaret Odası, E-Devlet Uygulamaları ve Ekonomiye Etkileri, Hazırlayan İbrahim Kırçova, İstanbul Ticaret Odası Yayın No 2003-38, İstanbul, 2003, s. 2. 27 Brown, a.g.m., s. 247. 28 Wayne Huang, Yinging Chen ve K.L. Wang, “E-Government Development and Implementation”, Electronic Government: Concepts, Methodologies, Tools, and Applications, Editor Ari-Veikko Anttiroiko, Information Science Reference, New York, 2008, s. 497. 22 Tablo 1: Geleneksel Devlet ve E-Devlet Kurumları Arasındaki Temel Farklılıklar GELENEKSEL DEVLET ELEKTRONİK DEVLET Üretimin maliyet-etkin olmasına odaklanmıştır. Hizmetten yararlananların odaklanmıştır. memnuniyetine Kamu kurumlarında fonksiyonel akılcılık, görev bölüşümü ve dikey hiyerarşik kontrol egemendir. Kamu kurumlarının bilgi paylaşımı esaslı bir ağ oluşturmaları üzerinde durulmaktadır. Kural ve emirlere göre yönetim tarzına dayalıdır. Merkezden koordine edilen birimler arası takım çalışması ve esnek yönetim tarzına dayalıdır. Yönetici emir verip kontrol ederek liderlik yapar. Yönetici koordine eder, kolaylık sağlar, yenilikçi ve girişimcidir. Kurum içi iletişim yukarıdan aşağıya doğru hiyerarşiktir. Merkezden koordine edilen çok yönlü bir bilgi ağı ve doğrudan iletişim söz konusudur. Dış iletişim, merkezi, resmi ve sınırlı kanallardan yapılmaktadır. Dış iletişim resmi ve gayri resmi, doğrudan ve hızlı geri bildirimle çok kanallı gerçekleştirilmektedir. Hizmet sunumu kâğıda ve kişiler arası (yüz yüze) etkileşime dayalıdır. Hizmet sunumu elektronik veri alış verişine dayalı olup kişiler yüz yüze gelmeden etkileşim halindedir. Hizmet sunumunda standart, tarafsız ve eşit olma ilkeleri egemendir. Hizmet sunumunda kullanıcıya özel olma ve şahsileştirme ilkeleri egemendir. Vatandaş pasiftir. Vatandaş aktiftir. İşlem maliyetleri yüksektir. Devlet içe dönük ve kapalıdır. İşlem maliyetleri düşüktür. Devlet dışa dönük ve saydamdır. Kaynak: Alfred Tat-Kei Ho, “Reinventing Local Governments and the E-Government Initiative”, Public Administration Review, Vol. 62, No. 4, July/ August 2002, s. 437. Özgür Uçkan, E-Devlet, E-Demokrasi ve Türkiye, Literatür Yayınları, Yayın No: 95, İstanbul, 2003, s. 47. Geleneksel devlet yapısında yöneticiler daha çok kamu idaresinin verimliliğine, fonksiyonel akılcılığa, görev esaslı birimler oluşturmaya, hiyerarşik kontrole ve kurallara göre yönetim tarzının yerleşmesine odaklanırlar. Elektronik devlet modelinde ise yöneticilerin ilgi odağı hizmetlerden yararlananların memnuniyetine, hizmet sunumunda esnekliğe ve gerek iç gerekse dış paydaşlarla birlikte bir ağ yönetimi oluşturulmasına kaymaktadır. Yeni devlet paradigması olan e-devlette yenilik, örgütsel öğrenme ve girişimcilik vurgulanmaktadır çünkü bu kavramlar devletin kendisini geliştirebilmesi için önemlidir. Ayrıca e-devlette geleneksel devlette olduğu gibi kamu hizmetlerinin tek tip standart şekilde sunulması da değişime uğramaktadır. Çünkü bilgi ve iletişim teknolojileri e-devletin, kişilerin tercihlerine ve ihtiyaçlarına göre hizmetleri farklılaştırmasına imkân tanımaktadır.29 (Bkz. Tablo 1). 29 Ho, a.g.m., s. 435-437. 23 1.3. E-Devletin Nedenleri ve Amaçları 1.3.1. E-Devlete Geçişi Zorunlu Kılan Nedenler Günümüzde dünyadaki konumu ne olursa olsun tüm devletler e-devleti anahtar bir kavram olarak benimsemiştir. Devletlerin beşikten mezara dek e-devlet uygulamalarından yararlanmak istemeleri tahmin edileceği gibi kendiliğinden gerçekleşen bir olgu değildir. Bu yönelim, tarihsel süreçte e-devlete geçişi hazırlayan ve zorunlu kılan bazı sebeplerin bir sonucudur. Bu sebeplerin başında ise sanayi toplumundan, bilginin en önemli güç olarak kabul edildiği “bilgi toplumu”na geçilmesi yer almaktadır. Günümüz dünyası, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki ilerlemeler sayesinde aynen yazı devrimi, tarım devrimi ve sanayi devrimi gibi bir devrime –bilgi devrimine– tanıklık etmektedir. Bu devrim sayesinde bilgi, oldukça önemli bir üretim faktörü ve ekonomik kalkınmanın ya da büyümenin temel dinamiği haline gelmiştir. Örneğin ABD’nin ekonomik büyümesinin üçte birinin bilgi teknolojilerinden yararlanmanın bir sonucu olduğu ifade edilmektedir. Günümüz bilgi çağında ülkelerin gelişmişlik farkı bile “sermaye açığı” ile değil “bilgi açığı” ile ifade edilir olmuştur. Bu nedenle bilgiyi verimli kullanıp kontrol eden devletlerin diğer devletlere göre bir adım öne geçmesi artık yadırganmamaktadır. Bu gerçeğin farkında olan devletler, bilgi ve iletişim teknolojilerinden azami yararlanma gayreti içine girmişlerdir. E-devlete geçiş, bilgi toplumuna ulaşmak için devletlerin zorunlu olarak üzerinde çalışmaları gereken bir konu haline gelmiştir.30 E-devlete geçişte rol oynayan bir diğer faktör, özel sektörün başta internet olmak üzere bilgi ve iletişim teknolojilerini başarılı bir şekilde kullanarak kamu kesimine örnek teşkil etmesidir. Nitekim OECD’nin 1999 yılında yayınladığı bir araştırma raporuna göre e-ticaretin, iletişimi artırmanın yanı sıra tüketicilere daha kolay ve ucuz ulaşma imkânı sağladığı; tüm işletmelere zamandan tasarruf kazandırdığı; gereksinim duyulan tüm belgelerin elektronik ortamda yer alarak e-ticaret sırasında kullanıma sunulabildiği; eğitim, kültür, sağlık ve sosyal güvenlik gibi alanlarda da internet kullanımını yaygınlaştırdığı ifade edilmiştir.31 Devletlerin elektronik dönüşüme yönelmelerinin bir diğer sebebi ise Dünya Bankası, IMF, OECD, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Avrupa Birli30 Ali Şahin, Türk Kamu Yönetiminde Yapısal Dönüşüm ve E-Devlet, Çizgi Kitabevi Yayınları, Yayın No 193, Konya, 2008, s. 36-38. DPT, Bilişim Teknolojileri ve Politikaları…, a.g.e., s. 3, 5. 31 Şahin, a.g.e., s. 39-40. 24 ği gibi uluslararası kuruluşların üyelerini yönlendirmeleri ve desteklemeleridir. Nitekim bu tür kuruluşlar genelde “etkin devlet” adı altında üye ülkelere reform önerisinde bulunmakta ve bu reformların bir parçası olarak e-devlet uygulamalarını kredi vererek teşvik etmektedirler.32 Şüphesiz hangi sebeple olursa olsun e-devlete geçiş, dünyada rekabetçi bir ulus olarak yerini almak isteyen ülkeler için bir tercih değil bir zorunluluk olarak görünmektedir.33 1.3.2. E-Devletin Temel Amaçları E-devletin amaçları ülkeden ülkeye farklılık gösterebilmektedir. Çünkü amaçlar, devletlerin izleyecekleri politikalar ile yakından ilişkilidir. Tahmin edileceği gibi e-devleti dar anlamda sadece teknik bir uygulama olarak gören devletler ile esaslı bir reformun parçası olarak gören devletlerin ulaşmaya çalıştıkları amaçlar doğal olarak farklılık arz eder. Bununla birlikte e-devletin arka planındaki asıl anlamın yakalanabilmesi için e-devleti, teknoloji dışı amaç ve hedeflere dayandırmak ve bu doğrultuda bir politika izlemek gerekmektedir.34 Kaynak: Jeremy Millard, eGovernance and eParticipation: Lessons from Europe in Promoting Inclusion and Empowerment, s.14, http://unpan1.un.org/intradoc/ groups/public/documents/un/unpan 023684.pdf, (Erişim 05/09/2011). Şekil 2: E-Devletin Amaçları 32 Şahin, a.g.e., s. 41. 33 Annttiroiko, a.g.e., s. xli. 34 Annttiroiko, a.g.e., s. xlix. 25 Jeremy Millard, e-devlet amaçlarını üçlü bir hiyerarşi ile göstermektedir. Bu yaklaşıma göre hiyerarşi içindeki her bir amaç, bir üstte yer alan amaçlara katkıda bulunmaktadır. Avrupa Komisyonu tarafından da sıkça kullanıldığı ifade edilen bu yaklaşımın e-devletin performansını ölçme-değerlendirme ve karşılaştırma yapma imkânı verdiği de belirtilmektedir.35 Şekil 2, söz konusu amaçlar hiyerarşini göstermektedir. Görüldüğü gibi e-devletin amaçları genelden özele doğru sıralanmaktadır. Buna göre birinci düzeyde e-devlet hizmetlerinin tasarlanması ve hizmete erişimin mümkün hale getirilmesi, ikinci düzeyde e-devlet hizmetlerinin vatandaşlar ve işletmeler tarafından kullanılmasının sağlanması; üçüncü düzeyde ise e-demokrasi, e-katılım, e-içerme gibi nihai kazanımların elde edilmesi gibi genel amaçlar yer almaktadır.36 Millard, birinci ve ikinci düzey hedeflerin, üçüncü düzey nihai amaçların birer aracı olduğunu da ifade etmektedir.37 E-devlet ile ulaşılmak istenen asıl amaçlar ise üçüncü düzeyde yer almaktadır. Devletin vatandaşlara daha iyi ve kaliteli hizmet sunması, işletmeler ve sanayi kesimi ile etkileşimin gelişmesi, bilgiye erişim yoluyla vatandaşların daha yetkili kılınması, daha etkin bir devlet yönetimi, ekonomi politikalarına katkıda bulunma, demokrasi ve katılım düzeyinde artış, vatandaş ile devlet arasındaki ilişkilerde güven artışı, üçüncü düzeyde yer alan nihai amaçlara örnek gösterilebilir.38 1.4. E-Devletin Boyutları, Temel Etkileşim Alanları ve Faydaları 1.4.1. E-Devletin Temel Boyutları E-devlet, basit bir kavram olmayıp içinde insan, teknoloji, sosyal-örgütsel yapı ve süreçlerin bulunduğu sosyo-teknik bir sistemdir. Bu sistemin bilgi ve iletişim teknolojileri ile devletin geleneksel görevlerinin birleştirilmesi sonucu ortaya çıktığı aşikârdır. Bir ülkede devletin temel görevleri, yasaların uygulanmasını sağlamak, vatandaşlarına kamu hizmetlerini ulaştırmak ve temel haklar ile demokrasiyi korumaktır. Bunlara bir de gerek iç gerekse dış çevrede iletişim kurduğu paydaşlarla ilişkileri özenli bir şekilde sürdürmek eklenebilir. Bu görevlerin bilgi ve iletişim teknolojileri ile desteklenmesi e-devletin dört farklı boyutunu ortaya çıkarmıştır. Bunlar e-idare, e-hizmetler, e-yönetişim ve e-demokrasidir.39 (Bkz. Şekil 3). 35 Millard, a.g.e., s. 13. 36 Millard, a.g.e, s. 14. 37 Millard, a.g.e., s. 14. 38 OECD, a.g.e., s. 28-29. World Bank, a.g.e. 39 Annttiroiko, a.g.e., s. xliii. 26 E-idare ya da e-kurum, işlemlerini elektronik ortamda yürüten, sunan ve yöneten idaredir.40 Diğer bir deyişle plânlama, örgütleme, yönlendirme ve kontrol gibi temel yönetim fonksiyonlarında ve olağan ofis işlerinde bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanıldığı idareye e-idare denmektedir. E-hizmetler ya da elektronik kamu hizmetleri, bilgi ve iletişim teknolojileri kullanılarak vatandaşlara ve diğer gruplara kamu hizmeti sunma anlamına gelmektedir. E-devletin hizmet boyutu olan ve e-devlet hizmetleri olarak da isimlendirilen bu alan, bilgi ve iletişim teknolojilerinin genel yönetim, mali yönetim, sosyal hizmetler, sağlık, eğitim, kültürel hizmetler, çevre koruma, israf yönetimi, ulaştırma, yargı, polis, ulusal güvenlik gibi hizmet sektörlerinde kullanılmasını ve benimsenmesini içerir. Tahmin edileceği gibi e-kamu hizmeti boyutu birbirinden oldukça farklı e-devlet uygulamalarını içermektedir.41 Kaynak: Annttiroiko, a.g.e., xliv. Şekil 3: E-Devletin Temel Boyutları E-demokrasi, internet ve diğer elektronik bilgi-iletişim teknolojilerinin demokratik süreçlerin geliştirilmesi amacıyla kullanılmasıdır. E-demokrasinin, demokratik süreçleri daha erişilebilir kılmak, politika oluşturmada ve karar almada vatandaş katılımının daha geniş olmasını sağlamak, şeffaflık ve güvenilirlik oluşturmak ve yöneten kesim ile yönetilenleri daha fazla yakınlaştırarak politik 40 Türkiye Bilişim Derneği, E-Devlet Kavramları…, a.g.e., s. 19. 41 Annttiroiko, a.g.e., s. xliii, xliv, lviii, lix. 27 meşruluk sağlamak gibi hedefleri bulunmaktadır.42 E-yönetişim, bilgi ve iletişim teknolojilerinin kamu hizmetlerini, demokratik süreçleri ve vatandaşlar, sivil toplum, özel sektör ve devlet arasındaki ilişkileri desteklemek için kullanılmasıdır.43 Buradaki vurgu, devletin ya da kamu kurumlarının elektronik araçlar yoluyla paydaşlarıyla hiyerarşik olmayan ilişkiler kurması ve gerek iç gerekse dış kaynakları etkili bir şekilde kullanarak kamu politikası amaçlarına ulaşmaya çalışmasıdır.44 E-devletin yukarıda belirtilen dört temel boyutu, aslında e-devletin temel unsurlarına da işaret etmektedir (Bkz. Şekil 3). Buna göre e-devletin -geleneksel kamu yönetiminde olduğu gibi- üç temel aktör grubu arasındaki ilişkilere dayandığı görülmektedir. Bu aktörler, tahmin edileceği gibi başta devlet olmak üzere vatandaşlar ve işletmelerden oluşmaktadır. Şüphesiz bilgi çağının bir gereği olarak bu unsurlar arasındaki ilişkilerin eskisine göre daha farklı bir şekilde ele alındığını da belirtmek gerekmektedir.45 1.4.2. E-Devletin Temel Etkileşim Alanları E-devletin temel etkileşim alanları, üç temel aktör (devlet, vatandaşlar ve işletmeler) arasındaki karşılıklı iletişime dayanmaktadır. Bu etkileşim alanları literatürde sıklıkla belirtildiği gibi devlet ile vatandaşlar, devlet ile işletmeler ve devlet kurumları arası olmak üzere üç tanedir. Bu etkileşim alanları başlıca beş iletişim türünü ortaya çıkarmaktadır. Literatürde bu iletişim türlerinin aynen özel sektördeki e-ticaret kavramlarında olduğu gibi çeşitli kısaltmalarla gösterildiği görülmektedir (Bkz. Şekil 4):46 •Devlet-vatandaş etkileşimi: Bu etkileşim alanı gerek devletten vatandaşlara (DV) gerekse vatandaşlardan devlete (VD) iletişimi kapsar. Bu çerçevede devletin vatandaşları için elektronik ortamda sağladığı tüm kamu hizmetleri, bilgiler ve işlem olanakları devletten vatandaşlara doğru sunulan bir iletişim kanalıdır. Buna karşın vatandaşların devlet tarafından sunulan e-devlet uygulamalarını kullanarak kamu kurumlarından bilgi istemeleri, vergi beyannamesi doldurmala42 Türkiye Bilişim Derneği, E-Devlet Kavramları…, a.g.e., s. 23. 43 Sharon S. Dawes, “The Evolution and Continuing Challenges of E-Governance”, Public Administration Review, Special Issue, December 2008, s. 86. 44 Annttiroiko, a.g.e., s. xliv. 45 Annttiroiko, a.g.e., s. xliv. Odabaş, a.g.e., s. 24. İstanbul Ticaret Odası, a.g.e., s. 17. 46 Michiel Backus, E-governance in Developing Countries, IICD Research Brief No.1, March 2001, s.2. http://www.iicd.org (Erişim 25/08/2011) 28 rı, vergilerini ödemeleri, adres bilgilerini değiştirmeleri vb. faaliyetler vatandaşlardan devlete (VD) doğru bir iletişim sağlamaktadır. DD Devlet VD Devlet İD Dİ DV Vatandaş Vatandaş İşletme İşletme Kaynak: Young-Jin and Seang-tae, a.g.e., 348’den uyarlanmıştır. Şekil 4: E-Devletin Etkileşim Alanları ve Aktörler Arası İlişkiler •Devlet-işletme etkileşimi: Devlet tarafından başta elektronik satın alma gibi e-devlet uygulamaları yoluyla işletmelere mal ve hizmet satma imkânı tanınması, işletmelerin faaliyetlerinde kullanabilecekleri bilgi ve raporların elektronik ortamda yayınlanması, işletmelere açılıştan kapanışa kadar devlete karşı yükümlülüklerini internet üzerinde gerçekleştirebilme fırsatı sunulması devletten işletmelere (Dİ) doğru bir iletişim kanalıdır. İşletmelerin devletle olan ilişkilerinde e-devlet uygulamalarını kullanmaları örneğin vergilerini ödemeleri, kamu kurumlarından çeşitli izin ve onay almaları ise işletmelerden devlete (İD) doğru bir iş akışını ifade etmektedir. •Devlet-devlet etkileşimi (DD): Farklı devlet kurumları arasında meydana gelen çevrimiçi faaliyetlerle ilgilidir. Örneğin düzenlediği ihaleye talip olan firmaların devlete vergi borcunun olup olmadığı konusunda ilgili kamu kurumunun, Gelir İdaresi arşivlerine çevrimiçi erişiminin olması ya da kendisine iş başvurusunda bulunulan kamu kurumunun sabıka kaydı için diğer kamu kurumunun bilgilerine çevrimiçi bakabilmesi bu tür faaliyetlere örnektir. Bu faaliyetlerin büyük çoğunluğu devlet faaliyetlerinde etkinlik ve verimlilik artışını hedeflemektedir.47 47 Shailendra C. Jain Palvia ve Sushil S. Sharma, “E-Government and E-Governance: Definitions/Domain Framework and Status around the World”, Fifth International Conference on E-Governance, Hyderabad, India, 2007, s. 4-6. http://www.csi-sigegov.org/1/1_369.pdf (Erişim 03/09/2011). Şahin, a.g.e., s. 55-56. Murat Erdal, Elektronik Devlet: E-Türkiye ve Kurumsal Dönüşüm, Filiz Kitabevi, İstanbul, 2004, s. 3-7. 29 Yukarıda sözü edilen üç temel etkileşim alanına ek olarak kamu kurumlarının kendi çalışanları ile etkileşimini dördüncü alan olarak kabul edenler de vardır. Devletten çalışanlara (DÇ) ya da çalışanlardan devlete (ÇD) doğru ilişkileri içeren bu alan da özellikle devletin daha etkin çalışması açısından önem taşır. Bu etkileşim alanlarına, devlet-sivil toplum (DS), devlet-piyasa (DP) gibi etkileşimleri dâhil edenler de bulunmakla birlikte e-devlet etkileşiminin devlet, vatandaşlar ve işletmeler olmak üzere üç temel aktör arasında olduğu vurgulanmalıdır.48 1.4.3. E-Devletin Faydaları Bilgi ve iletişim teknolojilerinin devlet tarafından kullanılması gerek devletin kendisine gerekse e-devletin diğer unsurları olan vatandaşlar ile işletmelere önemli faydalar sağlamaktadır: •İdari maliyetlerde azalış: E-devlet, kâğıda dayalı işlem ve süreçlerin kâğıtsız ortama aktarılmasını sağladığından kamu kurumlarının idari maliyetlerini düşürmektedir. Sayfalar dolusu belge hazırlama, bunları ilgili kişilere ulaştırma ya da gelen evrakları dosyalama ve arşiv masrafları e-devlet teknolojileri sayesinde önemli ölçüde azalmaktadır. Ayrıca işlem ve süreçlerde yaşanan zaman tasarrufu, belgelerin kaybedilmesi gibi problemlerin önüne geçilmesi de maliyetlerin düşmesine katkıda bulunmaktadır.49 Örneğin Danimarka, kamu idarelerinin gerçekleştirdikleri tüm ihalelerde 2005 yılından itibaren elektronik fatura kabul edilmesini zorunlu hale getirmiştir. Yılda 15 milyon faturayı etkileyen bu girişim sayesinde her yıl 100 milyon avroluk bir tasarruf sağlandığı tahmin edilmektedir.50 •Verimlilik artışı: E-devlet, kamu kurumlarının daha az maliyetle daha çok iş yapmasını sağladığından verimliliğin artmasını sağlamaktadır.51 Örneğin geleneksel anlayışta mükelleflerin vergi beyannamelerinin idare tarafından kontrol edilerek teslim alınması, öğrencilerin ders kayıtlarının yapılması ya da hastalara muayene randevularının verilmesi zaman alıcı ve maliyetli işlemlerdir. 48 Annttiroiko, a.g.e., s. xlv. 49 Clay Wescott, Marilyn Pizarro ve Salvatore Schiavo-Campo, “The Role of Information and Communication Technology in Improving Public Administration”, To Serve and to Preserve: Improving Public Administration in A Competitive World, Editors S. Schiavo-Campo and P. Sundaram, Asian Development Bank, Manila, 2000, s. 676. http://www.adb.org/documents/manuals/serve_and_preserve/ Chapter19.pdf (Erişim 04/09/2011). Oğurlu, a.g.e., s. 106. 50 European Commission, Green Paper on expanding the use of e-Procurement in the EU, Brussels, 18/10/2010, s. 5. http://ec.europa.eu/internal_market/consultations/ docs/2010/e-procurement/green-paper_en.pdf (Erişim 30/07/2011) 51 OECD, a.g.e., s. 29-34. 30 E-devlet araçları sayesinde idarenin vergi beyannamelerini çok daha kısa sürede ve daha doğru bir şekilde teslim alması, öğrenci ders kayıtlarının okul personeline yük olunmadan gerçekleştirilmesi, hastalara randevuların daha hızlı şekilde verilmesi mümkün olabilmektedir. •Etkinlik artışı: E-devlet teknolojileri, kamu idarelerinin amaçlarına ulaşma derecesi olarak tanımlanan52 etkinliğin de artmasını sağlayabilmektedir. Örneğin geleneksel devlet anlayışında yargı süreçleri uzun ve yorucudur. Ayrıca mahkemelere olan talebi tahmin etmede yaşanan güçlükler hizmetin belli bir standartta sunulmasını güçleştirmektedir. E-yargı süreçlerinin kullanılması devletin adaleti daha hızlı ve etkin tesis etmesini sağlar. Mahkemeye gitmeden dava açma hatta yargı sürecine çevrimiçi katılma gibi imkânlar sayesinde adalet hizmetinde kalite artışı sağlanabilmektedir.53 •Erişim ve saydamlık artışı: E-devlet sayesinde herhangi bir yerden devletin bütün birimlerine bilgi iletişim teknolojileri yoluyla erişim sağlanabilmektedir.54 7 gün 24 saat erişim, vatandaşların devlet hizmetlerinden daha fazla yararlanmaları anlamına da gelmektedir. Çünkü geleneksel anlayışta hizmetten yararlanmak için ilgili idareye gitme zorunluluğu vatandaşa önemli bir maliyet yüklemektedir. E-devlet bu engeli ortadan kaldırarak vatandaşları kamu hizmetlerine daha fazla yaklaştırmaktadır. Ayrıca e-devlet teknolojileri devletin saydamlığını da artırmaktadır.55 Nitekim 16 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen bir ankete göre kamu idarelerinin interneti kullanmalarının arkasında yatan sebeplerden birincisi kamu hizmetlerini geliştirmek iken ikincisi bilginin yayılmasını sağlamak, üçüncüsü ise idarenin saydamlığını geliştirmek olarak ifade edilmiştir.56 •Güven artışı: E-devlet, vatandaşların kamu hizmetlerinden daha etkili bir şekilde yararlanmalarını sağladığından vatandaşın devlete karşı bakış açısını da değiştirebilmektedir. Bilindiği gibi geleneksel anlayışta herkesin hizmetlere 52 Nihat Falay, “Denetim, Verimlilik-Etkinlik-Tutumluluk (VET) ve Sayıştay”, Sayıştay Dergisi, Sayı 29, Nisan-Haziran 1997, s. 51. 53 İstanbul Ticaret Odası, a.g.e., s. 26. 54 Wescott, Pizarro ve Schiavo-Campo, a.g.e., s. 676. 55 Homburg, a.g.e., s. 28-29; Valentina (Dardha) Ndou, E-Government for Developing Countries: Opportunities and Challenges, The Electronic Journal of Information Systems in Developing Countries, Vol 18, Issue 1, 2004, s. 9. http://www.ejisdc.org/ ojs2/index.php/ejisdc/article/viewFile/110/110 (Erişim 04/09/2011) 56 Georg Aichholzer, Rupert Schmutzer ve Josef Hochgerner, “Bringing Public Administration Closer to the Citizens”, Backround Paper to the Conference of the Information Society Forum of the European Commission, Vienna, 12-13 November 1998, s. 6. http://www.epractice.eu/files/media/media_850.pdf (Erişim 04/09/2011) 31 erişememesi, eriştiğinde devlet memurlarının zaman zaman itici davranışları ve sıkıcı-uzun süreçler vatandaşın devlete karşı bir güvensizlik beslemesine sebep olmaktadır. Nitekim devletin günlük işleri altında zaman baskısı ile karşı karşıya kalan devlet memurları, vatandaşla iletişime geçmeyi ve halkla işbirliği yapmayı gereksiz ve istenmeyen bir yük olarak görebilmektedir. Hatta bazı kamu memurlarının devlet bilgilerine olan yoğun talebi engellemek için bilgi paylaşımına yanaşmayabildikleri ifade edilmektedir. Bu durum bilgiye ulaşmak için önemli zaman ve maliyetlere katlanan vatandaşların büyük bir hayal kırıklığına uğramaları anlamına gelmektedir.57 Bu açıdan e-devlet, bilgi akışında, hizmet kalitesindeki artış ve yönetime aktif katılma konusunda sunduğu olanaklarla vatandaş ile devlet arasındaki ilişkilere güvenin hâkim olmasını sağlayabilmektedir.58 •Reformu gündeme alma: E-devlet, bilgilerin sayısal hale getirilerek internet ortamında erişime açılmasının ötesinde bir kavram olup “daha iyi devlete ulaşmak için kullanılan bir araç” olarak tanımlanmaktadır. Bu nedenle e-devlet, mevcut faaliyetlerin, yapıların ve en önemlisi devlet kültürünün değişmesi anlamına gelmektedir. E-devletin vadettiği faydalar kaçınılmaz bir şekilde kamu hizmetlerini geliştirme amaçlı reformların gündeme getirilmesini sağlamaktadır.59 •Yolsuzluğu azaltma: Bilindiği gibi yolsuzluğun genişliği bir memurun uygulayabileceği tekel gücü ve karar verme yetkisinin büyüklüğü ile doğru orantılıdır. Ayrıca saydamlığın olmadığı bir ortamda memurların bu güçlerini daha fazla kullanabileceği ve yolsuzluğun artacağı açıktır.60 E-devlet, memurların ihtiyari yetki kullanmalarına engel olarak yolsuzluğu azaltabilmektedir. Bilgi iletişim teknolojileri her işlemin kayıt altına alınmasını sağlamakta ve memurların kasıtlı hata yapma imkânlarını azaltmaktadır. Ayrıca e-devlet sayesinde vatandaşların daha fazla bilgi ve belgeye ulaşabilmesi saydamlık artışına yol açarak yolsuzluk için olumsuz bir ortam oluşturmaktadır. •Hesap verebilirliği ve denetimi artırma: Modern demokrasinin temeli olan hesap verme yükümlülüğü, başta hükümet olmak üzere kamu kurumlarının ve memurlarının kendilerine verilen görev ve yetkileri nasıl kullandıkla57 Ho, a.g.m., s. 435. Richard Heeks, Government Data: Understanding the Barriers to Citizen Access and Use, Institute for Development Policy and Management, iGovernment Working Paper Series, Paper No 10, Manchester, October 2000, s.5-6. http://www.sed.manchester.ac.uk/idpm/research/publications/ wp/ igovernment/documents/ igov_wp10.pdf (Erişim 04/09/2011) 58 OECD, a.g.e., s. 45. 59 OECD, a.g.e., s. 41-42. 60 Robert Klitgaard, “International Cooperation Against Corruption”, Finance & Development, Vol 35, Issue 1, 1998, s. 3–6. 32 rı konusunda ilgili mercilere (örneğin halka ve parlamentoya) açıklama yapma yükümlülüğü olarak tanımlanmaktadır.61 E-devlet araçları ve özellikle internet, kamu idarelerinin hesap vermek adına bilgi ve belgelerini 7 gün 24 saat halka ulaştırabilmelerine imkân sağlamaktadır. Ayrıca hemen her ülkede bilgi edinme özgürlüğünün tanınması ve vatandaşların kamu kurumlarının faaliyetlerini daha fazla sorgulamaya başlamaları hesap verme aracı olarak internetin daha fazla kullanılmasını teşvik etmektedir. Kamu kurumlarının daha fazla hesap vermesi tahmin edileceği gibi demokrasinin, sivil toplumun ve kamuoyu denetiminin de güçlenmesi anlamına gelmektedir.62 2. E-Devletin Aşamaları Kamu kesiminde e-devlet kendiliğinden ortaya çıkan bir kavram olmayıp belirli bir gelişim sürecini izlemektedir. E-devletin gelişim aşamaları/modelleri ya da e-devletin olgunlaşma aşamaları gibi farklı şekillerde ifade edilen bu süreç, literatürde farklı sayı ve isimde aşama ile belirtilmektedir. Bununla birlikte e-devletin izlediği gelişim sürecinin ilk aşaması kamu kurumlarının öncelikle bir web sitesine sahip olmasıdır. E-devletin son aşaması ise vatandaşların e-devlet kapısı olarak adlandırılan tek portaldan web ortamına taşınan tüm kamu hizmetlerinden yasal haklar çerçevesinde eşit bir şekilde yararlanabilmeleridir.63 Bir web sitesinin oluşturulmasından e-devlet kapısına doğru uzanan e-devlet aşamalarını yaygın olduğu şekliyle dört temel aşama ile anlatmak mümkündür (Bkz. Şekil 5). 2.1. Bilgi Aşaması Bu aşama devletlerin çoğunlukla medyadan, vatandaşlardan ve işverenlerden gelen talepler sonucu bir web sitesi oluşturduğu aşamadır. Devletin internet konusunda uzmanlığının pek olmadığı bu aşamada web sitesi üzerinden vatandaşlar ve işletmeler için yararlı olabilecek bilgiler verilmektedir. Bu sebeple bilgiyi yayma aşaması olarak da adlandırılan bu aşamada web siteleri, kamu kurumları ve hizmetleri hakkında tanıtıcı ve durağan bilgileri barındırmaktadır. Tek yönlü bilgi verme amacının ön plânda olduğu bu aşamada web siteleri daha çok bir broşürü ya da kataloğu andırmaktadır.64 61 Richard Mulgan, “Accountability: An Ever-Expanding Concept?”, Public Administration, Vol 78, No 3, 2000, s. 555-558. 62 Helmut Drüke, “Can E-Government Make Public Governance More Accountable?”, Performance Accountability and Combating Corruption, Edited by Anwar Shah, World Bank, Washington DC, 2007, s. 59-87. 63 Şahin, a.g.e., s. 48. Annttiroiko, a.g.e., s. liii-liv. Uçkan, a.g.e., s. 49-50. 64 Jungwoo Lee, “Search for Stage Theory in e-Government Development”, Developments in 33 Kaynak: Backus, a.g.e., 2. Şekil 5: E-Devletin Gelişim Aşamaları 2.2. Etkileşim Aşaması İkinci aşama devlet ile vatandaşlar ve işletmeler arasında iki yönlü iletişimin internet aracılığıyla kurulabildiği aşamadır. Bu aşamada kamu web siteleri, bu etkileşimi sağlayacak bazı uygulamaları içermektedir. Buna göre etkileşim aşamasında vatandaşlar web sitelerinde arama araçlarını kullanabilmekte bu sayede vergi borcu, nüfus kayıtları vb. kişisel ya da genel bilgileri sorgulayabilmekte, e-posta aracılığıyla kamu kurumlarına sorular yöneltip cevaplar alabilmekte, web sitesindeki form ve belgeleri bilgisayarlarına indirebilmektedirler. Ayrıca bu aşamada kamu kurumları, aralarındaki bilgisayar ağları (intranet) sayesinde birbirleriyle iletişim kurabilmekte ve veri alışverişi yapabilmektedirler.65 2.3. İşlem Aşaması Bu aşamada vatandaşlar ve işletmeler, kamu kurumları web siteleri aracılığıyla kendi kendilerine hizmet alabilmekte ve mali işlem gerçekleştirebilmektedirler. Buna göre vatandaşlar kamu kurumlarına gitmeksizin örneğin vergi beyannamelerini doldurabilmekte, ruhsatlarını yenileyebilmekte, para cezalarını ve vergi borçlarını ödeyebilmekte ya da kredi/yardım almak için başvuruda buluE-Government: A Critical Analysis, Editors David Griffin, Philippa Trevorrow ve Edward Halpin, IOS Press, Netherlands, 2007, s. 36-37. Backus, a.g.e., s. 2. 65 Moon, a.g.m., s. 426. Backus, a.g.e., s. 2. Uçkan, s. 49. 34 nabilmektedirler. Tahmin edileceği gibi bu gibi işlemlerin çevrimiçi gerçekleştirilmesi güvenlik, kişiselleştirme ve elektronik imza gibi daha karmaşık bazı konularla yüz yüze gelmeyi gerektirmektedir. Bununla birlikte bu aşamada e-devletin vatandaşlar için değeri oldukça yükselmektedir. Bu aşamada devlet kurumları da mal ve hizmet satın almak için elektronik ihale uygulamalarını kullanmaya başlamakta böylece vatandaşlar gibi e-devletin nimetlerinden daha fazla yarar sağlamaktadırlar.66 2.4. Dönüşüm Aşaması Dönüşüm aşaması, bütün bilgi sistemlerinin bütünleştiği ve vatandaşların e-devlet hizmetlerine tek bir noktadan ya da kapıdan yani portal adı verilen kapsamlı bir internet sitesi üzerinden ulaşabildikleri aşamadır. Bu aşamada devlet hizmetlerinin dikey yani idareler arası (örneğin merkezi idare ile yerel idareler arasında) ve yatay yani idare içi (örneğin tüm belediyeler düzeyinde) bütünleşmesi söz konusudur. Bu sebeple dönüşüm aşamasında farklı devlet birimleri birlikte ve dolaysız bir şekilde çalışmak durumundadırlar. Tahmin edileceği gibi bu aşamada maliyet tasarrufları, verimlilik ve kullanıcı memnuniyeti en üst seviyeye ulaşmaktadır. Ayrıca dönüşüm aşaması, vatandaşların devlet hizmetlerini izleme ve gözetim imkânlarını artırmakta ve kamu yönetimine katılımcı bir yaklaşımın egemen olmasını sağlamaktadır.67 Bir ülkedeki tüm kamu kurumlarının bu dört aşamayı aynı anda gerçekleştirmesi söz konusu değildir. Bazı kurumlar birinci aşamadayken bazıları üçüncü aşamada olabilir. Bu durum kamu kurumlarının bütçelerine, yönetim anlayışlarına ya da işlevselliğe göre değişebilir. Bir kamu kurumunun web sitesi doğrudan üçüncü aşamaya geçecek şekilde tasarlanabileceği gibi uzun süre ikinci aşamada kalacak ve daha sonra e-devlet kapısına bağlanacak şekilde tasarlanabilir.68 3. E-Devletin Başarı Koşulları ve Engelleri E-devletin bilgi aşamasından dönüşüm aşamasına doğru geliştirilmesi ve kendisinden beklenen faydaları sağlaması bir dizi faktörle yakından ilişkilidir. Ayrıca e-devletin başarılı bir şekilde uygulanmasının önüne geçen potansiyel engellerin varlığı, e-devlet gelişiminde dikkat edilmesi gereken sorun alanları olarak karşımıza çıkmaktadır. 66 Moon, a.g.m., s. 426. Backus, a.g.e., s. 2. 67 Backus, a.g.e., s. 3. Moon, a.g.m., s. 426. Uçkan, a.g.e., s. 49. 68 Uçkan, a.g.e., s. 49-50. 35 3.1. Başarı Koşulları 3.1.1. Liderlik E-devlet uygulamaları genellikle güç, riskli ve pahalıdır. Ayrıca devletlerin yüz yüze oldukları zaman kısıtları, politik baskılar ve kaynak yetersizliği gibi durumlar işi daha da zorlaştırabilmektedir. Her koşulda e-devletin geliştirilmesi, tüm aşamalarda sürekli bir liderliğe ihtiyaç göstermektedir. Liderlik, e-devlet projelerinin yönetilebilmesi ve kurumlar arasında ve içinde koordinasyonun sağlanması için esaslı bir etkendir. Kamu kesiminin özel sektöre göre daha geniş bir mal ve hizmet karmasına sahip olduğu düşünüldüğünde liderliğin önemi daha iyi anlaşılabilir. Burada sözü edilen liderlik gerek e-devlet projelerinin yönlendirilmesini sağlayacak olan idari açıdan lider bir kurumun önderliği gerekse siyasi açıdan geniş bir vizyona sahip politik liderliktir.69 3.1.2. İşbirliği ve Bütünleşmiş Hizmet Yapısı E-devletin gelişim düzeyi arttıkça farklı devlet birimleri arasındaki işbirliğine daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Örneğin mükellefin elektronik ortamda vergi beyanını vermesi işlemi, kimlik numarası, ikametgâh bilgileri, vergi borcu olup olmadığı gibi birden fazla kurumu ilgilendiren bilginin bütünleştirilmesini gerektirmektedir. Bu durumda internet kullanıcıları açısından devlet, tek örgüt olarak görünmek zorundadır. Diğer bir deyişle kullanıcı odaklı bir hizmet yapısının geliştirilmesi kurumlar arasında işbirliğini zorunlu kılmaktadır. Bu ise devlet kurumlarının çalışma şekillerinin, yapılarının ve kültürünün değişmesi anlamına gelmektedir.70 3.1.3. Esneklik ve Finansman E-devlet yerleşik kalıplardan farklı düzenleme ve işleyişleri içeren bir devlet yapısıdır. Yeni bir devlet modeli olarak görülen e-devletin geçmişi çok uzun olmadığı için güvenilirliği tam olarak test edilememiştir. Bu nedenle mümkün olduğunca esnek olarak tasarlanması oldukça akılcıdır. Çünkü esnek bir yapı, zaman içinde doğan ihtiyaçların karşılanmasını kolaylaştırır ve ortaya çıkan sorunların daha az zararla atlatılabilmesine imkân sağlar. Şüphesiz e-devlet uygulamaları için gereken finansmanın sağlanmış olması da en az esneklik kadar önem taşımaktadır.71 69 OECD, a.g.e., s. 93-98. 70 OECD, a.g.e., s. 106-107. 71 Odabaş, a.g.e., s. 29-30. 36 3.1.4. E-Kültürün Yaygınlaştırılması E-devlet önemli bir teknolojik yatırımı gerektirmekle birlikte teknolojiden çok daha fazlasını ifade etmektedir. Bu nedenle e-devlet gelişiminde teknolojinin, insan ve iş süreçleri ile bir arada düşünülmesi ve gerek kamu idarelerinde gerekse toplumda bir e-kültürün oluşturulması önemli bir başarı faktörüdür. Bu nedenle kamuda çalışanların yeni teknolojilerle uyumlu çalışabilmeleri için bilgi ve becerilerinin artırılması ayrıca toplumun e-devleti benimsemesini sağlayacak eğitim ve tanıtım programlarının düzenlenmesi gereklidir. Nitekim çoğu kamu hizmeti elektronik ortamda mükemmel şekilde sunulsa bile e-devletin başarısı daha çok bu hizmetlerden vatandaşların nasıl ve ne kadar yararlandığı ile ilgili olmaktadır. E-kültürün toplumun tüm kesimlerinde yaygınlaşması ise ülkenin ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel gelişmişlik düzeyine bağlıdır.72 3.2. E-Devletin Önündeki Engeller 3.2.1. Yasal Engeller E-devletin başarılı bir şekilde geliştirilmesi devletin düzgün bir yasal altyapı oluşturmasına oldukça bağlıdır. Çünkü e-devlet, elektronik imza, elektronik arşiv sistemi, bilgi edinme özgürlüğü, verilerin güvenliği ve korunması, bilişim suçları, telif haklarının korunması vb. konulara ilişkin yeni yasa yapılması ya da mevcut yasalarda değişikliğe gidilmesini gerektirmektedir. Örneğin e-devlet araçlarıyla imzalanan bir sözleşmenin bir yasa ile tanınması ve korunması şarttır. Çoğu gelişmekte olan ülkede e-devlet yasaları yoktur. Birçok ülke bu yasaların tasarlanması için çabalamak durumundadır. Yasal düzenlemelerin oldukça karmaşık olması sebebiyle gecikmeli, hatalı ya da yap-boz şeklinde tasarlanma olasılığı e-devlet uygulamaları önünde önemli bir engeldir.73 3.2.2. Bütçesel Engeller E-devlet projelerinden istenen faydaların sağlanması genelde önemli bir maliyete katlanmayı gerektirmektedir. Kamu idarelerinin genellikle e-devlet projelerini hayata geçirecek ölçüde kaynağa sahip olmadığı, sahip olsa bile bu kaynağın kullanımında yeterli esneklikle donatılamadığı görülmektedir. Kamu kurumlarına verilen kaynakların kurum esasına göre tahsis edilmesi de kurumlar 72 Erdal, a.g.e., s. 26-31. Odabaş, a.g.e., s. 27. Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. İstanbul Ticaret Odası, a.g.e., s. 35-39. 73 OECD, a.g.e., s. 48-49. Ndou, a.g.e., s. 13. 37 arası uygulamaları destekleyecek kaynaklarda belirgin bir eksiklik meydana getirmektedir.74 3.2.3. Teknolojik Engeller E-devlet, teknoloji kaynaklı bazı sorunları da beraberinde getirebilmektedir. Örneğin özellikle özel hedefler için tasarlanmış olan ve devletin oldukça yüklü yatırım yaptığı projeler zaman içinde gereken esneklikten yoksun hale gelmektedir. “Miras sistemler” olarak adlandırılan bu tür projeler, veri paylaşımı ya da diğer sistemlerle bütünleşme gibi konularda uyumsuzluklara sebep olmaktadır. Bir diğer teknolojik sorun bakanlıklar ve kamu kurumları arasında uyumlu ve ortak standartlardan yoksun bir altyapının kurulmuş olmasıdır. Tahmin edileceği gibi bu tür bir yapı kurumlar arası işbirliğini engelleyicidir.75 3.2.4. Sayısal Uçurum Sayısal uçurum ya da bölünme, internet erişimi olmadığı için e-devlet hizmetlerinden yararlanamayan kişiler için kullanılan bir terimdir. OECD ülkelerinde internet erişimi olan kişi sayısı giderek artmaktadır ancak hala insanların önemli bir kısmı bu erişime sahip değildir. Ayrıca toplumda düşük düzeyde erişimi olan gruplar da mevcuttur. Örneğin düşük gelir grubuna giren kişilerin yüksek gelirli kişilere göre internete erişimleri daha azdır.76 4. Türkiye’de E-Devletin Gelişimi ve E-Devlet Uygulamaları 4.1. E-Devletin Gelişimi E-devlete geçiş her ülkede çeşitli faktörlerin etkisiyle gerçekleşmektedir. Türkiye açısından bakıldığında e-devletin gelişiminde, kamu yönetiminde yaşanan sorunlar ve reform ihtiyacının yanısıra e-devletin sağlayacağı faydalardan yararlanma isteğinin önemli rol oynadığı belirtilebilir. Ayrıca Dünya Bankası, OECD, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi uluslararası aktörlerin e-devlet konusundaki yönlendiriciliği ve e-devlet projelerine verdikleri desteklerin de etkili olduğunu ifade etmek gerekmektedir.77 74 Hasan Gül, “Kamu Kuruluşlarında Elektronik Hizmetlerin Yaygınlaştırılması (E-Devlet)”, Maliye Dergisi, Sayı 140, Mayıs-Ağustos 2002, s. 14. 75 OECD, a.g.e., s. 61-62. 76 OECD, a.g.e., s. 64. 77 Türkiye Bilişim Derneği, E-Devlet Üst Yapısı: Nihai Rapor, Mayıs 2010, s.27, http://www.tbd.org.tr (Erişim 27/08/2011), Şahin, a.g.e., s. 74-81. 38 İnternetle 1993 yılında tanışan Türkiye’de e-devlet, ilk önceleri kamu kurumlarının birbirlerinden bağımsız bir şekilde web sayfaları oluşturmaları ve kurum içi ihtiyaçları karşılamaya yönelik bazı uygulamalar geliştirmeleri ile başlamıştır. Bu çabaların daha bilinçli bir şekilde yönlendirilmesi ve temel e-devlet projelerinin geliştirilmesine ise ancak 1990’lı yılların sonlarında başlanabilmiştir. Nitekim proje bazlı çalışmalardan ilkinin 1997 yılında başlatılan ve Ulaştırma Bakanlığının koordinatörlüğünde yürütülen “Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı Ana Plânı” olduğu belirtilmektedir.78 Kısa adı TUENA olan bu proje ile başlayan ve e-dönüşüme doğru giden çalışmaları şu başlıklar altında ele almak mümkündür: 4.1.1. Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı Ana Plânı (TUENA) TUENA, Türkiye’nin enformasyon teknolojisi alanındaki mevcut durumunu tespit etmek, bu alanda dünyadaki eğilim ve gelişimi anlamak, Türkiye’nin gelecekteki ihtiyaçlarını belirlemek ve enformasyon teknolojisi altyapısı için hedefler belirleyerek bir kurumsal yapılanma önerisi getirmek için yürütülen çalışmalar bütünüdür. Proje kapsamında e-devlet hizmetlerine olan talebin hangi alanlarda yoğunlaştığını algılamak için Ekim-Kasım 1997’de bir saha araştırması yürütülmüştür. Saha araştırmasında nüfusun %65’ini oluşturan 20 binin üzerinde nüfusa sahip yerleşim yerlerinde yaşayan bireylerden örneklem yoluyla seçilen kişilere 11 maddelik bir hizmet listesi sunularak talep algılanmaya çalışılmıştır. Buna göre saha araştırmasında katılımcıların en çok talepte bulunduğu hizmet %82,6 ile “telefon, vergi, su vb. borcu öğrenmek ve ödemek” olmuştur. Enformasyon altyapısına ilişkin vizyonun, hedef ve önerilerin geliştirildiği TUENA Sonuç Raporu Ekim 1999’da yayınlanmıştır.79 Maalesef TUENA Projesi hayata geçirilememiş ve tarih sayfalarındaki yerini almıştır.80 4.1.2. E-Ticaret Koordinasyon Kurulu (1998-2002) Ülkemizde elektronik ticaretin yaygınlaştırılması amacıyla Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu81(*) kararıyla 1998 yılında oluşturulan Kurul, Dış Ticaret Müsteşarlığının koordinasyonu altında çalışmalarını yürütmüştür. Kurul bünye78 Ahmet Nohutçu ve Demokaan Demirel, “Türkiye’deki E-Devlet Uygulamaları”, Türk İdare Dergisi, Sayı 447, 2005, s. 35. Odabaş, a.g.e., s. 383. 79 Ulaştırma Bakanlığı, Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı Ana Plânı Sonuç Raporu, Ankara, Ekim 1999, s. 4, 11. 80 Uçkan, a.g.e., s. 193. 81(*) Bu Kurul 1983 yılında Başbakana bağlı olarak kurulmuş olup temel hedefi bilim teknoloji alanındaki araştırma ve geliştirme politikalarının ekonomik kalkınma, sosyal gelişme ve milli güvenlik hedefleri doğrultusunda belirlenmesi, yönlendirilmesi ve eşgüdümün sağlanmasıdır. İlk toplantısını kuruluşundan altı yıl sonra yapan Kurulun yeterince etkili olamadığı ve ilgili değerlendirmeler konusunda bkz. Uçkan, a.g.e., s. 177-185. 39 sinde hukuk, teknik ve finans çalışma grupları oluşturulmuş ve elektronik ticaretin geliştirilmesine yönelik raporlar hazırlanarak öneriler getirilmiştir. Kurul 2002 yılında e-Türkiye Girişimine dâhil edilmiştir.82 4.1.3. Kamu-Net Üst Kurulu (1998-2002) Kamu-Net Üst Kurulu, kamu bilgisayar ağları konusunda yapılan faaliyetlerin değerlendirilmesi, koordinasyonu, izlenmesi ve finansmanı konusunda karşılaşılan darboğazların aşılması amacıyla Başbakanlığın 1998/13 sayılı Genelgesi ile kurulmuştur. Başbakanlık Kamu-Net Üst Kurulu, Başbakanlık Müsteşarının Başkanlığında Devlet Plânlama Teşkilatı, Hazine, Dış Ticaret Müsteşarları ile İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarlarının katılımı ile oluşturulmuştur.83 İlgili Başbakanlık genelgesinde Üst Kurulun hedefleri; kamu kuruluşlarının bağımsız olarak oluşturduğu bilişim sistemlerinin aynı gövde üzerinde birleştirildiği ulusal bir ağ oluşturmak; kamu kuruluşlarında oluşturulan bilişim sistemleri arasında eşgüdüm sağlamak ve denetlemek; vatandaşların ve kamu çalışanlarının bilişim teknolojilerinin kullanımı konusunda bilgi ve deneyimlerini artıracak politikalar geliştirmek olarak belirlenmiştir. Kurul tarafından 2000 yılında yayımlanan “Ulusal Bilgi Sistemi” adlı raporun günümüzde yürürlükte olan birçok e-devlet uygulamasının altyapısını oluşturduğu ifade edilmektedir. Kurul 2002 yılında E-Ticaret Koordinasyon Kurulunda olduğu gibi e-Türkiye Girişimine dâhil olmuştur.84 4.1.4. E-Türkiye Girişimi (2001-2002) Türkiye’de e-devlete ilişkin çalışmaların hız kazanması, Avrupa Birliğinin Aralık 1999’da eAvrupa adlı girişimi başlatmasından sonradır. eAvrupa Girişimi, Avrupa’yı dünyadaki en dinamik ve rekabet gücü en yüksek pazar haline getirmek için üye ülkelerde internet alanında gereken altyapıyı kurmak üzere başlatılan bir girişimdir. “Herkes için bilgi toplumunu” amaçlayan girişim; vatandaşı, okulu, evi, işi internetle buluşturmak; sayısal okuryazarlığı geliştirmek gibi konulara öncelik vermiştir. Türkiye’yi daha yakından ilgilendiren gelişme ise 2324/03/2001 tarihlerinde Stocholm’de yapılan liderler zirvesinde eAvrupa benzeri bir girişimin Avrupa Birliği’ne aday ülkeler için eAvrupa+Girişimi adıyla başlatılmasıdır. Türkiye, 15-16/06/2001’de Goteburg’da yapılan liderler zirvesinde 82 Türkiye Bilişim Derneği, E-Devlet Üstyapısı…, a.g.r., s. 27-28. 83 Türkiye Bilişim Derneği, E-Devlet Üstyapısı…, a.g.r., s. 28. Türkiye Bilişim Derneği, E-Devlet Kavramları.., a.g.r., s. 10. 84 Odabaş, a.g.e., s. 381. Türkiye Bilişim Derneği, E-Devlet Üstyapısı…, a.g.r., s. 28. 40 eAvrupa+Girişimine resmen dahil olmuştur. Bu şekilde Türkiye, Avrupa Birliğine aday diğer ülkelerle birlikte 2003 yılı sonuna kadar AB tarafından belirlenen hedefleri (örneğin internete bağlanmayan okul kalmayacağı gibi) gerçekleştirmeyi taahhüt etmiştir. Bunu takiben Türkiye’deki e-devlet ve bilgi toplumu politikaları çalışmaları yeni bir itici güç kazanmıştır.85 Nitekim eAvrupa+Girişimine dâhil olunduktan çok kısa bir süre sonra Başbakanlığın 2001/352 sayılı Genelgesi ile e-Türkiye Girişimi başlatılmıştır. Girişim kapsamında, Başbakanlığın yönlendirmesi ve koordinasyonu altında kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve diğer kesimlerden temsilcilerin bulunduğu 13 çalışma grubu oluşturulmuştur. Çalışma grupları ve koordinatör birimler şu şekilde tespit edilmiştir:86 1. Eğitim ve İnsan Kaynakları Çalışma Grubu – Milli Eğitim Bakanlığı 2. Altyapı Çalışma Grubu – Ulaştırma Bakanlığı 3. Hukuki Altyapı Çalışma grubu – Adalet Bakanlığı 4. Standartlar Çalışma Grubu – Türk Standartları Enstitüsü Başkanlığı 5. Güvenlik Çalışma Grubu – Genelkurmay Başkanlığı 6. E-Ticaret Çalışma Grubu – Dış Ticaret Müsteşarlığı 7. Yatırımlar ve Plânlama Çalışma Grubu – DPT Müsteşarlığı 8. Arşiv ve Dijital Depolama Çalışma Grubu – Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü 9. Uluslararası İzleme ve eAvrupa+Çalışma Grubu – AB Genel Sekreterliği 10. Özel Projeler Çalışma Grubu – Türkiye Bilişim Vakfı 11. Mevcut Durumun Tespiti Çalışma Grubu – KAMUNET Teknik Kurulu 12. Ulusal Bazda Takip, Koordinasyon ve İzleme Çalışma Grubu – Türkiye Bilişim Derneği 13. Çevre ve Sağlık Çalışma Grubu – Başbakanlık 85 Başbakanlık, Herkes İçin Bilgi Toplumu: eTürkiye Girişimi I. Ara Rapor, Ankara, Mayıs 2002, s. 3, 57-59. 86 Başbakanlık, Herkes İçin Bilgi…, a.g.r., s. s. 9. 41 Fiilen Ekim 2001’de çalışmalarına başlayan gruplar tarafından Nisan 2002 sonuna kadar eAvrupa+Girişimi çerçevesinde bir eylem plânı, dört adet kanun tasarısı taslağı hazırlanmış ve bir ara rapor AB Komisyonuna sunularak kamuoyuna açıklanmıştır. Bununla birlikte 2002 yılında yapılan genel seçim sonrasında e-Türkiye Girişimi, e-Dönüşüm Türkiye Projesinin ilânı ile yürürlükten kaldırılmıştır.87 4.1.5. E-Dönüşüm Türkiye Projesi ve Kısa Dönemli Eylem Plânları (2003-2005) Kasım 2002’de yapılan genel seçimlerin ardından iktidara gelen 58. Hükümet bir acil eylem plânı hazırlamıştır. Bu plânda kamu yönetimi, ekonomik dönüşüm, demokratikleşme ve hukuk ile sosyal politikalar olmak üzere dört ana başlıkta toplam 205 faaliyetin gerçekleştirileceği açıklanmıştır. Kamu yönetimi ile ilgili reform paketinin 22. maddesi e-dönüşüm Türkiye adlı projenin gerçekleştirilmesini öngörerek bu görevin sorumluluğunu DPT’ye vermiştir.88 DPT bünyesinde ise bu görevi ifa etmek için Bilgi Toplumu Dairesi Başkanlığı kurulmuştur. Başbakanlığın Şubat 2002’de yayımladığı bir genelge ile e-Dönüşüm Türkiye Projesinin amaçları, kurumsal yapısı ve uygulama esasları belirlenmiştir. Buna göre projenin hedefleri şu şekilde belirtilmiştir:89 “Proje ile bilgi ve iletişim teknolojileri politikaları ve mevzuatının, öncelikle Avrupa Birliği müktesebatı çerçevesinde gözden geçirilerek yeniden düzenlenmesi, bu konuda eAvrupa+ kapsamında aday ülkeler için öngörülen eylem plânının ülkemize uyarlanması; vatandaşın, bilgi ve iletişim teknolojileri yardımıyla, kamusal alandaki karar alma süreçlerine katılımını sağlayacak mekanizmaların geliştirilmesi; kamu idaresinin, şeffaf ve hesap verebilir hale getirilmesine katkıda bulunulması; kamu hizmetlerinin sunumunda, bilgi ve iletişim teknolojilerinden azami ölçüde yararlanılarak iyi yönetişim ilkelerinin hayata geçirilmesine katkıda bulunulması; bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımının yaygınlaştırılması; bilgi ve iletişim teknolojisi alanında kaynak israfını azaltmak amacıyla, kamunun mükerrerlik arz eden veya örtüşen ilgili yatırım projelerinin bütünleştirilmesi, izlenmesi, değerlendirilmesi ve yatırımcı kamu kuruluşları arasında gerekli koordinasyonun sağlanması; sektördeki özel sektör faaliyetlerine yukarıdaki ilkeler ışığında yol gösterilmesi amaçlanmaktadır.” 87 Başbakanlık, Herkes İçin Bilgi…, a.g.r., s. 60. Türkiye Bilişim Derneği, E-Devlet Üstyapısı…, a.g.r., s. 28. 88 T.C. 58. Hükümet, Acil Eylem Plânı (AEP), 03/01/2003, s. i-v, 2. 89 Başbakanlık, e-Dönüşüm Türkiye Projesi, 2003/12 sayılı Genelge, 27/02/2003. 42 Projenin hayata geçmesini sağlamak üzere üst düzeyde bir İcra Kurulu; ayrıca koordinasyon ve izleme görevlerini yapmak üzere kamu kuruluşları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan 41 üyeli bir Danışma Kurulu oluşturulmuştur. E-Dönüşüm Türkiye Projesi’nin yürütülmesinde, e-Türkiye Girişimi çalışmalarından ve bilgi birikiminden yararlanılmış ve bu kapsamda oluşturulan çalışma grupları yeniden düzenlenmiştir. Buna göre belirlenen sekiz çalışma grubu ve sorumlu kuruluşlar şu şekilde sıralanmıştır:90 1. Eğitim ve İnsan Kaynakları Çalışma Grubu – Milli Eğitim Bakanlığı 2. Teknik Altyapı ve Bilgi Güvenliği Çalışma Grubu – Ulaştırma Bakanlığı 3. Hukuki Altyapı Çalışma Grubu – Adalet Bakanlığı 4. e-Devlet Çalışma Grubu – Devlet Plânlama Teşkilatı 5. e-Ticaret Çalışma Grubu – Dış Ticaret Müsteşarlığı 6. Standartlar Çalışma Grubu – Türk Standardları Enstitüsü Başkanlığı 7. e-Sağlık Çalışma Grubu – Sağlık Bakanlığı 8. İzleme Çalışma Grubu – Türkiye Bilişim Derneği E-Dönüşüm Türkiye Projesi çalışma grupları tarafından yapılan çalışmalar ve Danışma Kurulunun önerileriyle 2003-2004 dönemini kapsayan bir kısa dönem eylem plânı hazırlanmıştır. Toplam 73 eylemi içeren plân ile ilgili özet bilgiler aşağıdaki Tablo 2’de gösterilmektedir: 90 DPT, e-Dönüşüm Türkiye Projesi Kısa Dönem Eylem Plânı (2003-2004), Ankara, Eylül 2004, s. 9-10. 43 Tablo 2: E-Dönüşüm Türkiye Kısa Dönem Eylem Planı (2003-2004) Gerçekleşme Bilgileri ANA BAŞLIK Eylem Sayısı Sonuçlanan Eylem Sonuçlanma Yüzdesi 1. Bilgi Toplumu Stratejisi 2 - - 2. Teknik Altyapı ve Bilgi Güvenliği 3. Eğitim ve İnsan Kaynakları 5 8 4 1 80 12 4. Hukuki Altyapı 13 8 61 5. Standartlar 1 1 100 6. e-Devlet 23 10 43 7. e-Sağlık 15 10 61 8. e-Ticaret 6 - - Toplam 73 34 47 Kaynak: DPT, e-Dönüşüm Türkiye Projesi Kısa Dönem Eylem Plânı: Sonuç Raporu, Ankara, Mayıs 2005, s. 3-5’den derlenmiştir. Tabloda görüldüğü gibi plânda yer alan eylemlerin ortalama %47’si bitirilebilmiştir. Bilgi Toplumu Stratejisinin hazırlanması tamamlanamamış buna karşın standartlar ile teknik altyapı ve bilgi güvenliği konusunda yüksek bir başarı düzeyi yakalanmıştır. Gerçekleştirilemeyen eylemler için 2005 yılını kapsayan bir eylem plânı daha hazırlanmıştır.91 Yedi ana başlıkta toplam 50 eylemden oluşan plân ise %38’lik bir tamamlanma oranı ile hayata geçirilmiştir. Bu plânda e-sağlık başlığında yer alan beş eyleme ilişkin çalışmalar bitirilememiş ve en zayıf halka olarak kalmıştır. Teknik altyapı ve bilgi güvenliği çalışmalarında ise %83’lük bir başarı elde edilerek daha önceki eylem plânında olduğu gibi büyük oranda hedefe yaklaşılmıştır. Kuşkusuz 2005 yılı eylem plânının belki de en önemli çıktısı 2006 yılı başında çalışmaları tamamlanan Bilgi Toplumu Stratejisinin (2006-2010) hazırlanmış olmasıdır.92 4.1.6. Bilgi Toplumu Stratejisi (2006-2010) 2005 yılında gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda Türkiye’nin çağın bilgi ve iletişim teknolojilerinden daha etkin olarak yararlanması ve bilgi toplumuna geçişin gerçekleştirilmesi için orta ve uzun vadeli strateji ve hedefleri gösteren bilgi toplumu stratejisi ve eki eylem plânı hazırlanmıştır. Bilgi Toplumu Stratejisinde; toplumun temel aktörleri olan vatandaşlar, kamu sektörü ve işletmeler ile 91 DPT, e-Dönüşüm Türkiye Projesi 2003-2004 KDEP Uygulama Sonuçları ve 2005 Eylem Plânı, Ankara, Eylül 2005, s. 41-55. 92 DPT, e-Dönüşüm Türkiye Projesi 2005 Eylem Plânı Sonuç Raporu, Ankara, Mayıs 2006, s. 3-5. 44 bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün mevcut durumları ve Türkiye’nin 2010 yılında bilgi toplumuna geçiş potansiyeli değerlendirilmiş, belirlenen stratejik öncelikler çerçevesinde 2010 yılı için hedefler ve bu hedeflere ulaşmak için atılması gereken adımlar tespit edilmiştir. Ayrıca, TÜBİTAK tarafından yürütülen Vizyon 2023 çalışmaları ve Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu kararları esas alınarak ArGe ve yenilikçilik stratejileri de bilgi toplumu stratejisine eklenmiştir.93 Bilgi Toplumu Stratejisi Eylem Plânı incelendiğinde yedi ana başlıkta 111 eylemden oluşan bir plân olduğu görülmektedir. Plândaki 41 eylemin “vatandaş odaklı hizmet dönüşümü”ne ayrılması, sağlıktan adalete birçok hizmetin elektronik ortama taşınmasına verilen önceliği göstermesi açısından önemlidir. Bu alan ayrıca eylem plânında tahsis edilmesi plânlanan kaynaklar açısından da %27’lik payla birinci sırada yer almaktadır (Bkz. Tablo 3). Tablo 3: Bilgi Toplumu Stratejisi Eylem Planı: Eylem Sayısı ve Maliyetleri Eylem Sayısı Maliyet (milyon lira) Yüzde Pay 1. Sosyal Dönüşüm 14 575 20 2. Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin (BİT) İş Dünyasına Nüfuzu 12 268 9 3. Vatandaş Odaklı Hizmet Dönüşümü 41 788 27 4. Kamu Yönetiminde Modernizasyon 21 385 13 5. Küresel Rekabetçi Bilgi Teknolojileri Sektörü 13 298 10 6. Rekabetçi, Yaygın ve Ucuz İletişim Altyapı ve Hizmetleri 7 402 14 7. Ar-Ge ve Yenilikçiliğin Geliştirilmesi 3 168 6 111 2 884 100 ANA BAŞLIK Toplam Kaynak: DPT, Bilgi Toplumu Stratejisi Eylem Plânı (2006-2010), Ankara, Temmuz 2006, s. 41. Bilgi Toplumu Stratejisinin etkin şekilde hayata geçirilmesi için kurumsal 93 DPT, Bilgi Toplumu Stratejisi (2006-2010), a.g.e., s. 1-2. 45 yapıda bazı değişikliklere de gidilmiştir. Buna göre Başbakanlık tarafından yayımlanan 2007/7 sayılı Genelge ile Dönüşüm Liderleri Kurulu oluşturulmuştur. Ayrıca E-Dönüşüm Türkiye İcra Kurulunun üyesi Bakan ve üst düzey bürokrat sayısı ile katılımcı kamu ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri artırılarak, İcra Kurulunun yapısı güçlendirilmiştir. Böylece e-dönüşüm sürecinde temel aktörlerin e-dönüşüm İcra Kurulu, Liderler Kurulu ve Danışma Kurulu olması öngörülmüştür.94 4.1.7. E-Devlet Kapısının Oluşturulması Kamu hizmetlerine tek noktadan sağlıklı bir şekilde ulaşılabilmesi, e-devletin gelişmişlik düzeyini gösteren ileri bir aşamadır. Bir sonraki başlıkta görüleceği gibi Türkiye’de birçok e-devlet projesi genellikle merkezi idare bünyesinde yer alan farklı kurumların birbirlerinden bağımsız bir şekilde çalışmaları sonucunda hayata geçirilmiştir. Kuşkusuz bu durum, e-dönüşüm aşamasına geçilmesi açısından önemli bir sorundur.95 E-Dönüşüm Türkiye İcra Kurulu, 9/09/2004 tarihinde bu sorunu çözmek ve “kamu hizmetlerinin tek kapıdan (portal) sunumu” konusunda adımlar atmak üzere Türk Telekomünikasyon AŞ’nin görevlendirilmesi yönünde bir ilke kararı almıştır.96 Bu karara dayanarak Bakanlar Kurulu da 29 Ocak 2005’te Resmi Gazete’de yayımlanan Kararı ile e-devlet kapısı teknik altyapısının kurulması konusunda Türk Telekomünikasyon AŞ’yi görevlendirmiştir.97 Daha sonra ilgili kurumun özelleştirilmesi sonucu e-Devlet Kapısı ile ilgili görev yine bir Bakanlar Kurulu Kararı ile Ulaştırma Bakanlığına verilmiş ve bu Kararda Ulaştırma Bakanlığının bu konudaki görev ve sorumluluklarını Türksat Uydu Haberleşme ve Kablo TV AŞ aracılığıyla yürütmesi öngörülmüştür.98 E-Türkiye Girişiminden bu yana birçok eylem plânı ve resmi belgede ismi geçen e-devlet kapısı; yapılan çalışmalar sonucunda 18/12/2008 tarihinde uygulamaya girmiştir.99 22 hizmetle uygulamaya giren e-Devlet Kapısından sunulan 94 Türkiye Bilişim Derneği, E-Devlet Üstyapısı…, a.g.r., s. 32-33. 95 Uçkan, a.g.e., s. 289. Odabaş, a.g.e., s. 95. 96 E-Dönüşüm Türkiye İcra Kurulunun e-Devlet Kapısı Konulu Kararı, Karar No 8, Tarih 09/09/2004. http://www.bilgitoplumu.gov.tr/Documents/1/BT_Strateji/ 20040909_IcraKurulu _VIII_KararNo_08.pdf (Erişim 01/09/2011). 97 Kamu Hizmetlerinin Ortak Platformda, Tek Kapıdan (portal) Sunumu ve Vatandaşın Devlet Hizmetlerine Elektronik Ortamdan Güvenli ve Hızlı Bir Şekilde Erişimini Sağlamak Amacıyla e-Devlet Kapısı Teknik Altyapısının Kurulmasına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı, 29/01/2005 tarih ve 25711 sayılı Resmi Gazete. 98 E-Devlet Kapısının Kurulması, İşletilmesi ve Yönetilmesine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı, 20/04/2006 tarih ve 26145 sayılı Resmi Gazete. 99 Türkiye Bilişim Derneği, E-Devlet Üstyapısı…, a.g.r., s. 51. 46 hizmet sayısı 2010 yılı sonunda 246’ya ulaşmıştır. Bununla birlikte bu hizmetlerin önemli bir kısmının az sayıda kurum tarafından sağlandığı görülmektedir. Buna göre Denizcilik Müsteşarlığı 98, Sosyal Güvenlik Kurumu 31, Ulaştırma Bakanlığı 29, Milli Savunma Bakanlığı 25 hizmet ile ilk dörtte yer almaktadırlar. Diğer 24 kurumun sunduğu hizmet sayısı ise toplam 65’tir. Diğer yandan kayıtlı kullanıcı sayısında önemli bir artış gözlenmektedir. Buna göre 2011 Mayıs itibarıyla kullanıcı sayısı 7,14 milyona ulaşmıştır. Bu artışta Sosyal Güvenlik Kurumunun elektronik hizmetlerini sadece e-Devlet Kapısı üzerinden vermeye başlaması önemli bir etkendir.100 4.2. Temel E-Devlet Proje ve Uygulamaları Türkiye’de devletin bilgi iletişim teknolojilerinden daha fazla yararlanması için somut olarak gerçekleştirilen proje ve uygulamalara bakıldığında başlangıçta kurum düzeyinde hayata geçirilen birçok proje olduğu görülmektedir. Genelde kamu kurumlarının birbirinden bağımsız bir şekilde elektronik veri tabanı oluşturarak internet üzerinden vatandaşların hizmetine sundukları söz konusu e-kurum uygulamaları kuşkusuz önemli girişimlerdir. Bununla birlikte bir ülkede e-devletin tam anlamıyla yerleşebilmesi için farklı kamu kurumlarının bilgi sistemleri arasında birlikte işlerlik ve veri paylaşımı ortamının sağlanması gereklidir. Bu nedenle Türkiye’de son yıllarda kamu kurumlarının ortak ilke ve standartlar dâhilinde birlikte çalışarak proje üretmeleri üzerinde daha fazla durulmaya başlanmıştır. Örneğin bu kapsamda Birlikte Çalışabilirlik Esasları Rehberi hazırlanmış ve kamu kurumlarının mükerrer uygulama ve yatırım yapmalarının önüne geçilmek istenmiştir.101 Türkiye’de e-devlet projelerinin geliştirilmesi dünya genelinde olduğu gibi teknoloji yatırımlarının önemli oranda arttığı 1990’lı yılların sonlarında hız kazanmıştır.102 Çoğu merkezi yönetime dâhil birimler tarafından gerçekleştirilen bu projelerin sayısı bir hayli fazladır. Bu nedenle burada en temel e-devlet proje ve uygulamalarına değinilmesi tercih edilmiştir: 4.2.1. Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi (MERNİS) Türkiye’de e-devlet projeleri denilince tarihsel açıdan ilk akla gelen proje İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü bünyesinde ge100 DPT, Bilgi Toplumu İstatistikleri 2011, Ankara, Haziran 2011, s. 76-77. 101 DPT, e-Devlet Proje ve Uygulamaları, Ankara, Eylül 2005, s. 1-4. 102 Odabaş, a.g.e., s. 83. 47 liştirilen MERNİS projesidir. Proje, vatandaşların nüfus kayıtlarını merkezi bir elektronik arşivde kayıt altına almak ve vatandaşlara birer kimlik numarası vermek hedefi103 ile 1972 yılında doğmuştur. MERNİS 1976 yılında DPT tarafından projelendirilmiş, 1980 yılında ODTÜ’ye ihale edilmiş, 1982 yılında başlatılan proje çalışmaları ağır aksak uzun süre sürdürülmüştür. 1997 yılında Dünya Bankasından alınan kaynakla çalışmalar büyük bir ivme kazanmış bu sayede 19971999 yılları arasında 923 ilçe nüfus müdürlüğünde bilgisayar altyapısı tamamlanarak yaklaşık 123 milyon kişinin (sağ ve ölü) nüfus kayıtları bilgisayar ortamına aktarılmıştır. Bütün nüfus kayıtlarına TC Kimlik Numarasının verilmesi işlemi 28/10/2000’de tamamlanmış, ilçe nüfus müdürlükleri ile merkezin bütünleşik çalışma altyapısı tamamlanarak Kasım 2002 tarihinde MERNİS veri tabanı tam anlamıyla kurulmuştur.104 30 yıl gibi oldukça uzun bir sürede hayata geçirilebilen MERNİS’in diğer e-devlet uygulamaları için önemli bir altyapı niteliğinde olduğunu belirtmek gereklidir. Nitekim Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Kimlik Paylaşımı Sistemi (KPS) ile MERNİS veri tabanında tutulan bilgileri mevzuatta belirlenen esas ve usullere göre sınırlandırılmış bir şekilde 7 gün 24 saat diğer kamu kurumları ve tüzel kişilerin paylaşımına 23/02/2005 tarihinde açmıştır. 2008 yılında kamu kurumları için kullanımı zorunlu hale getirilen KPS sayesinde kamu kurumları, vatandaşların nüfus kayıt örneği ve ikametgâh bilgilerine ulaşabilmektedirler.105 4.2.2. Gümrük İdaresinin Modernizasyonu Projesi (GİMOP) 1996 yılında başlatılan “Gümrük İdaresinin Modernizasyonu Projesi (GİMOP)” Dünya Bankası kaynaklarından finanse edilmiş ve 2000-2002 yılları arasında ilk aşaması tamamlanmıştır. Buna göre projenin otomasyon kısmında yapılan çalışmalar sonucu Türkiye’deki 62 Gümrük İdaresinde işlemlerin %97’si elektronik ortamda yapılabilir hale getirilmiştir. Bu amaçla gümrük idarelerinde 1998 yılından beri eşyanın gümrük alanına girişinden çıkışına kadar bütün gümrük işlemlerinin bilgisayar ortamında yürütülmesini sağlayan BİLGE (Bilgisayarlı Gümrük Etkinlikleri) adlı bir yazılım yürürlüğe konmuştur. Ayrıca 1999 yılı sonunda uygulamaya konan Elektronik Veri Değişimi (EDI) uygulaması ile yü103 H. Tuğba Eroğlu, “E-Devlet Uygulamaları Çerçevesinde MERNİS Projesi ve Beklentiler”, Sayıştay Dergisi, Sayı 62, Temmuz-Eylül 2006, s. 85. 104 İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, “Projelerimiz: MERNİS”. www.nvi. gov.tr/Hakkimizda/Projeler,spot_Mernis.html (Erişim 23/08/2011) 105 İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, “KPS Nedir?” https://kpsbasvuru. nvi.gov.tr (Erişim 23/08/2011) DPT, e-Devlet Proje ve Uygulamaları, a.g.e., s. 13. 48 kümlülerin beyannamelerini kendi bürolarından elektronik ortamda tescil edebilmeleri sağlanmıştır.106 4.2.3. Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından 2000 yılında başlatılan TAKBİS projesi, ülke genelinde mülkiyet bilgilerinin elektronik ortama aktarılarak her türlü sorgulamanın yapılabilmesini amaçlayan temel e-devlet projelerinden biridir. Pilot amaçlı uygulamaların ardından 2005 yılında Havelsan AŞ ile üç yıllık bir sözleşme imzalanarak TAKBİS’in yaygınlaştırılmasına geçilmiştir. Bu süreçte 957 tapu sicil müdürlüğünden 224 müdürlük ile 325 kadastro müdürlüğünde 29 müdürlük ve bağlı 3 şeflik, TAKBİS kapsamında çalışmaya başlamıştır. TÜRKSAT ile 30/06/2010 tarihinde imzalanan sözleşme ile geriye kalan tapu sicil müdürlüklerinin sistem kapsamına alınması ve yaygınlaştırma sürecinin tamamlanması, yeni bir sistem merkezinin kurulması hedefler arasındadır.107 4.2.4. Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) 2000 yılında iki aşamalı olarak başlatılan Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) e-dönüşüm sürecinde e-adalet ayağını oluşturan oldukça önemli bir projedir. Projenin amacı, yargı birimlerinin ve Adalet Bakanlığının merkez birimlerinin iş süreçlerini hızlandırmak, güvenilirliğini artırmak ve kurumu kâğıtsız ortama taşımaktır. 2001 yılında Adalet Bakanlığı Merkez Birimlerinin otomasyonunu sağlayan UYAP I projesi tamamlanmış, 2005 yılında ise adli ve idari yargı birimleri, adli tıplar, ceza tevkif evlerinin otomasyonunu kapsayan UYAP II faaliyete geçirilmiştir. Bugün itibarıyla UYAP ülkemizde yargı birimlerinin tamamında işletimde olup, her türlü yargısal ve idari faaliyetler bu sistemle elektronik ortamda yürütülmektedir. UYAP, 2004, 2005, 2008 yıllarında E-Tr ödülü, 2008 yılında ise Avrupa Komisyonu ve Konseyi tarafından verilen Adaletin Kristal Terazisi 2.’lik ödülünü kazanmıştır. UYAP kısa mesaj servisi (SMS) Bilgi Sistemi ise Avrupa e-Devlet Ödülleri kapsamında halk ödülü kategorisinde birinciliğe layık görülmüştür.108 106 Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, “GİMOP1”. http://www.gumruk.gov.tr/tr-TR/euygulamalar/ Sayfalar/ gimop.aspx Erişim (05/09/2011) 107 Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, “TAKBİS Nedir?”, http://web.tkgm.gov.tr (Erişim 23/08/2011). 108 Adalet Bakanlığı, “UYAP Tanıtım”, http://www.uyap.gov.tr (Erişim 23/08/2011). 49 4.2.5. Milli Eğitim Bakanlığı Bütünleşik Yönetim Bilişim Sistemi (MEBSİS) MEBSİS Projesi, Bakanlık hizmetlerinin bilgi teknolojilerinden yararlanılarak daha etkin, daha ucuz, daha hızlı, doğru ve zamanında verilmesini amaçlamaktadır. Bu proje kapsamında İl Milli Eğitim Müdürlüklerinin otomasyonunun gerçekleştirilmesini hedefleyen ve personel, arşiv-evrak, istatistik, norm işlemleri, öğrenci devam-devamsızlık, kitap seçimi, performans değerlendirme gibi modüllerden oluşan İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri Yönetim Bilgi Sistemi (İLSİS); Bakanlık adına yurtdışında burslu okuyan öğrencilerle ilgili işlemlerin takip edildiği Yüksek Öğretim Yönetim Bilgi Sistemi (YÖSİS); Bütçe Yönetim Bilgi Sistemi (BÜTSİS), Yurtdışı Eğitim Yönetim Bilgi Sistemi (YDSİS) projeleri bulunmaktadır.109 4.2.6. POLNET Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen proje ile POLNET, 2002 yılı başından itibaren Emniyet Teşkilatının kullanımına açılmış olup polisin, görevin gerekli kıldığı her türden bilgiye en hızlı, kolay ve güvenilir şekilde ulaşmasını sağlamayı amaçlamaktadır. POLNET kapsamında 39 ana uygulama, 51 sorgu programı, 20 yerel uygulama ve çok sayıda istatistik programı hizmet vermektedir.110 4.2.7. SAY2000i Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü bünyesinde yürütülen internet tabanlı saymanlık otomasyon projesi (SAY2000i), Türkiye çapında 1457’si saymanlık olmak üzere 1536 birimde günlük çalışmaların bilgisayar yardımıyla yapılması ve tüm verilerin merkezdeki veri tabanında tutularak devlet hesaplarının günlük olarak izlenebilmesi amacıyla 1999 yılında başlatılmış ve 2001 yılında tamamlanmıştır. Muhasebe, personel-maaş, sağlık harcamaları, mevzuat ve destek modüllerinden oluşan SAY2000i sayesinde devletin tahsilat ve harcamaları anında izlenebilmekte, standartlara uygun mali tablolar üretilebilmekte, yaklaşık 2 milyon kamu çalışanının maaşları merkezden hesaplanabilmektedir. Ayrıca saydamlık ilkesi gereği üretilen bilgiler internet sayfaları üzerinden Kamu Hesapları Bülteni aracılığıyla vatandaşlarla paylaşılmaktadır.111 109 DPT, e-Devlet Proje ve Uygulamaları, a.g.e., s. 84. 110 DPT, e-Devlet Proje ve Uygulamaları, a.g.e., s. 13. 111 DPT, e-Devlet Proje ve Uygulamaları, a.g.e., s. 75-76. 50 4.2.8. Mevzuat Bilgi Sistemi (MBS) ve Resmi Gazete Bilgi Sistemi (REGA) Başbakanlık tarafından uygulamaya konan Mevzuat Bilgi Sistemi (MBS) kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük ve yönetmelikler ile 2004 yılı ve sonrası tebliğleri içermektedir.112 Resmi Gazete Bilgi Sistemi ise ilk yayımlandığı 7/02/1921’den günümüze bütün resmi gazetelerin görülebileceği ve sorgulanabileceği bir platformdur.113 4.2.9. E-Sağlık Sağlıkta Dönüşüm Programı gereğince Sağlık Bakanlığı, sağlık hizmetlerini daha etkin ve verimli sunulabilmek amacıyla internet ve bilişim teknolojilerinden daha fazla yararlanmaya çalışmaktadır. Bu kapsamda 2004 yılında Dünya Bankası desteği ile birçok proje hayata geçirilmiştir. Bu projelerden Sağlık Bilgi Sistemi (Sağlık-NET) sağlık kurumlarında üretilen her türlü veriyi, doğrudan üretildikleri yerden, standartlara uygun şekilde toplamayı, toplanan verilerden tüm paydaşlar için uygun bilgiler üreterek sağlık hizmetlerinde verim ve kaliteyi artırmayı hedefleyen, bütünleşik, güvenli, hızlı ve genişleyebilen bir bilgi sistemidir. Sağlık-NET dışında Aile Hekimliği Bilgi Sistemi (AHBS), Merkezi Hastane Randevu Sistemi (MHRS), E-Reçete gibi projeler de Bakanlık tarafından uygulamaya konulmuştur. Elektronik Kimlik Kartı, Teletıp, Elektronik Sevk Sistemi gibi projeler üzerinde ise çalışmalar sürdürülmektedir.114 4.2.10. E-İhale Kamu kurumlarının yaptıkları ihalelerde verimlilik, etkinlik, rekabet, saydamlık ve hesap verme yükümlülüğü artışı gibi önemli faydaları olan elektronik ihale sistemini geliştirme çalışmaları 2003 yılından bu yana Kamu İhale Kurumu (KİK) tarafından sürdürülmektedir. Kurum, 2004 yılında web tabanlı bir ilân hazırlama modülünü uygulamaya koyarak kamu idarelerinin en az hata ile ihale ilanları hazırlayarak KİK’e göndermelerine imkân tanımıştır. Ayrıca aynı yıl KİK tarafından incelendikten sonra uygun görülen ihale ilanlarının Kurum web sitesinde yer alan Kamu İhale Bülteninde yayımlanması uygulamasına başlanmıştır. 2005 yılı sonlarında ihale kayıt, ilan hazırlama, gönderme, izleme, ilan arama, yasaklı listesinde sorgu, ihale sonuç bilgileri inceleme gibi daha gelişmiş işlevleri 112 DPT, e-Devlet Proje ve Uygulamaları, a.g.e., s. 9. 113 T.C. Resmi Gazete, http://www.resmigazete.gov.tr (Erişim 23/08/2011) 114 Sağlık Bakanlığı, “e-Sağlık Projeleri”. http://www.e-saglik.gov.tr (Erişim 23/08/2011) 51 olan web tabanlı Kamu Satın Alma Platformu hizmete açılmıştır.115 Elektronik ihalenin altyapısını oluşturan yasal düzenlemenin 2008 yılında yapılmasının ardından ise kâğıt kullanmadan ihale sürecinin bütün aşamalarının elektronik ortamda gerçekleştirilebileceği Elektronik Kamu Alımları Platformu (EKAP) adı verilen yeni bir platform oluşturulmuştur.116 Test çalışmalarının ardından açık ihale usulünde ilk elektronik ihale, pilot kurum olarak seçilen Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde 4/03/2011 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Yılda yaklaşık 25 000 kamu idaresinin 70 milyar TL’lik ihale yaptığı ve bu ihalelere yaklaşık 100 bin isteklinin katıldığı Türkiye’de, elektronik ihalenin tam anlamıyla uygulamaya girmesiyle yılda 5 milyar TL’lik bir tasarruf sağlanacağı tahmin edilmektedir.117 4.2.11. Vergi Dairesi Otomasyon Projesi (VEDOP) Vergileme işlemlerinde bilgisayar teknolojisinden yararlanılması ve gelir idaresinin e-devlet ile entegrasyonunun sağlanmasına yönelik olarak geliştirilen Vergi Dairesi Otomasyon Projesi (VEDOP), 1998 yılında Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü tarafından başlatılmıştır. VEDOP, iş yükünün azaltılması, vergi dairesi çalışmalarında etkinlik ve verimliliğin artırılması ve bilgisayar ortamında toplanan bilgilerden sağlıklı bir karar, destek ve yönetim bilgi sisteminin oluşturulmasını amaçlamaktadır.118 Türkiye’de yürütülen en büyük e-devlet projelerinden birisi olan VEDOP; VEDOP-1, VEDOP-2 ve VEDOP-3 olarak aşama aşama geliştirilmiştir. Bu proje sayesinde gelir idaresi e-kurum olma niteliğine kavuşmuş ve gelir idaresinin e-devlet ile entegrasyonu sağlanmıştır. VEDOP, 2002 yılında TÜSİAD tarafından dağıtılan “e-Türkiye için e-Devlet Ödülleri” kapsamında “Devletten Bireye” kategorisindeki büyük ödül ile onurlandırılmıştır.119 Ayrıca VEDOP kapsamında yürürlüğe konan internet vergi dairesi uygulaması, ABD Bilgisayar Dünyası Onurları Örgütü’nün 2003 yılında düzenlediği “Bilgisayar Dünyası 21. Yüzyıl Başarı Ödülleri” yarışmasında devlet ve kâr amacı olmayan örgütler kategorisinde birincilik ödülünü kazanmıştır.120 115 Kamu İhale Kurumu, 2007 Yılı Faaliyet Raporu, Ankara, Mayıs 2008, s. 186-199. 116 Kamu İhale Kurumu, “EKAP Nedir?”, http://www.dmo.gov.tr/Duyurular/egitim/ KİKEĞİTİMi2011SUNUMLARI/EkapNedir.pptx (Erişim 14/07/2011) 117 M. Akyer, “E-İhale ve EKAP Uygulamaları”, http://www.diskapieah.gov.tr/ dokumanlar/ ekap.ppt (Erişim 02/09/2011) Hasan Gül, Kamu İhale Kurumu Başkanı Hasan Gül’ün Telekom Dünyasına verdiği bilgi, 04/04/2011, http://www.telekomdunyasi.com/ ?action=haber_detay&id=78 (Erişim 02/09/2011) 118 Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü, 2003 Yılı Faaliyet Raporu, Ankara, 2004, s. 93-94. 119 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2010, Yayın No 132, Ankara, Nisan 2011, s. 8-9, http:// www.gib.gov.tr/fileadmin/user_upload/yayinlar/2010_Faaliyet_ Raporu.pdf (Erişim 23/08/2011). 120 A. Atilla Uğur ve İbrahim Çütcü, “E-Devlet ve Tasarruf Etkisi Kapsamında VEDOP Projesi”, Sosyal ve Beşeri Bilimler Dergisi, Cilt 1, Sayı 2, 2009, s. 14. 52 Konumuz gereği, VEDOP çerçevesinde gelir idaresindeki e-devlet uygulamaları ikinci bölümde ayrıntılı olarak ele alınacaktır. 4.3. Türkiye’de E-Devletin Başarı Değerlendirmesi E-devleti geliştirmek için konulan hedeflerin ve hayata geçirilen projelerin ne kadar amacına ulaştığını ölçmek ya da ülkelerin e-devlet alanındaki performanslarını birbirleri ile karşılaştırmak e-devlet çalışmalarının önemli bir parçasıdır. Bu alanda belirli gösterge ve ölçütlerden hareketle performans ölçümü yapan ve sonuçları yayımlayan birçok kuruluş bulunmaktadır. Bu kısımda Türkiye’deki e-devlet çalışmalarının genel başarısını anlamak için Dünya Ekonomi Forumu, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Komisyonunun performans ölçüm çalışmalarına yer verilmesi tercih edilmiştir. 4.3.1. Dünya Ekonomi Forumu Ağ Hazırlık Endeksi Dünya Ekonomi Forumu (DEF) tarafından 2001 yılından bu yana “Küresel Bilgi Teknolojisi” raporları hazırlanmaktadır. Bu raporlarda, ülkelerin bilgi toplumuna geçişteki hazırlıkları değerlendirilmekte ve çeşitli göstergeler dikkate alınarak bir sıralama yapılmaktadır. Bu sıralamada, teknik altyapı göstergelerinin yanında ülkelerin, hizmetlerin sunumu ve geliştirilmesindeki durumu, teknoloji üretme yetenekleri, insan sermayesi, hukuki düzenlemeleri gibi pek çok ölçüt göz önünde bulundurulmaktadır.121 Ağ Hazırlık Endeksi (Networked Readiness Index) olarak adlandırılan ülkelerin başarı durumlarını gösteren endeks “ortam, hazırlık ve kullanım” alt endekslerinden oluşmaktadır. Her alt endeks de kendi içinde 3 bileşene ayrılmakta ve her bir bileşen de 10 civarında değişkene dayalı olarak hesaplanmaktadır. Ülke puanları alt endekslerin basit aritmetik ortalamaları alınarak hesaplanmaktadır.122 Aşağıdaki Tablo 2001’den günümüze kadar söz konusu endekse ilişkin bazı verileri ve Türkiye’nin durumunu göstermektedir. Tablo 4’ten Türkiye’nin endeks değeri olarak dünya ortalamasını 2005, 2006 ve 2007 yıllarında yakaladığı görülmektedir. Ülke sıralamasında en başarılı olunan yıl 41.lik ile 2001’dir. Bununla birlikte endekse katılan toplam ülke sayısı her yıl değiştiğinden ülke sırasının toplam ülke sayısına oranlanması ile bulunan yüzdelik sıra daha sağlıklı bir başarı göstergesidir. Yüzdelik sıralamada Türkiye’nin en başarılı olduğu yılın %42 ile 2005 yılı olduğu gözlenmektedir. Türkiye’nin özellikle son yıllarda endekste orta düzeylerde seyretmesi, bazı de121 DPT, “E-Dönüşüm Türkiye Projesi”, www.bilgitoplumu.gov.tr (Erişim 25/08/2011). 122 DPT, Bilgi Toplumu İstatistikleri 2011, a.g.e., s. 157-158. 53 ğişkenler için verilere ulaşılamamış olması ya da güncel verilerin kullanılmamasından kaynaklandığı ifade edilmektedir.123 Tablo 4: DEF Ağ Hazırlık Endeksine Göre Türkiye’nin Durumu Dünya Ortalaması Endeks Değeri YIL 2001 2002 3,69 3,92 Türkiye’nin Endeks Değeri Türkiye’nin Ülke Sırası (1) Toplam Ülke Sayısı (2) 3,67 3,57 41 50 75 82 Yüzde (1/2) 55 61 2003 3,72 3,32 56 102 55 2004 4,00 3,68 52 104 50 2005 2006 4,00 3,84 4,00 3,86 48 52 115 122 42 43 2007 3,93 3,96 55 127 43 2008 3,95 3,91 61 134 45 2009 3,86 3,68 69 133 52 2010 3,90 3,79 71 138 52 Kaynak: DPT (2011), Bilgi Toplumu İstatistikleri, a.g.e.,157. 4.3.2. Birleşmiş Milletler E-Devlet Araştırması 2003, 2004, 2005, 2008 ve 2010 yıllarında gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler (BM) e-Devlet Araştırması (e-Government Survey), BM’ye üye ülkeleri değerlendirerek 0 ve 1 arasında değişen e-devlet hazırlık endeksi üretmektedir. e-Devlet endeksi “çevrimiçi hizmetler, altyapı ve insan kaynağı” olmak üzere üç alt endeksten oluşmaktadır. Endeks, ülkelerin e-devlet performanslarını birbirleriyle karşılaştırmakta ve uluslararası bir sıralama ortaya koymaktadır.124 Türkiye’nin endeks değerlerine bakıldığında (bkz. Tablo 5) bütün yıllarda dünya ortalamasının üstünde değerlere sahip olduğu görülmektedir. En başarılı olunan yıl ise 49.luk ile 2003’tür. Bu yıl yüzdelik sıralamaya göre de %26 ile en başarılı olunan yıldır. 123 DPT, Bilgi Toplumu İstatistikleri 2011, a.g.e., s. 158-159. 124 DPT, Bilgi Toplumu İstatistikleri 2011, a.g.e., s. 159. 54 Tablo 5: BM E-Devlet Araştırmasına Göre Türkiye’nin Durumu YIL Dünya Ortalaması Endeks Değeri Türkiye’nin Endeks Değeri Türkiye’nin Ülke Sırası (1) 2003 2004 2005 2008 2010 0,4020 0,4127 0,4267 0,4514 0,4406 0,5060 0,4892 0,4960 0,4834 0,4780 49 57 60 76 69 Toplam Ülke Sayısı (2) 191 191 191 192 192 Yüzde (1/2) 26 30 31 40 36 Kaynak: DPT, Bilgi Toplumu İstatistikleri 2011, a.g.e., 157. 4.3.3. Avrupa Birliği E-Devlet Hizmetleri Kıyaslama Araştırması 2000’li yılların başlarında Avrupa Birliği, e-devletin hedefinin “temel kamu hizmetlerine elektronik erişimi yaygınlaştırmak” olduğunu açıklamıştır. Avrupa Komisyonu bu hedefin gerçekleşme durumu için vatandaşlara yönelik 12, işletmelere yönelik 8 hizmet olmak üzere toplam 20 temel kamu hizmeti seçmiş ve bu hizmetlerin çevrimiçi gelişmişlik ya da olgunluk (sophistication) derecesini ölçebilmek için bir araştırma çerçevesi tasarlanmıştır. Bu çerçevenin geliştirilmesinde daha önce e-devletin aşamaları başlığında belirttiğimiz bilgi, etkileşim, işlem ve dönüşüm aşamalarına çok yakın bir ölçek kullanılmıştır. Ölçümler 2001 yılında Capgemini firması tarafından yapılmaya başlanmış olup her yıl tekrarlanmaktadır. Böylece araştırmaya katılan AB ülkelerinin ya da AB’ye aday ülkelerin e-devlet alanındaki ilerleme düzeyini analiz etmek ve ülkelerin performanslarını birbirleri ile karşılaştırmak mümkün hale gelmektedir.125 Türkiye, 2007 ve 2010 yılı ölçüm çalışmalarına katılmıştır. Türkiye’nin bu yıllarda elde ettiği değerler ile AB ortalamaları aşağıdaki tabloda gösterilmektedir. 2007 araştırmasına 31, 2010 araştırmasına ise toplam 32 ülke katılmıştır. Tablo incelendiğinde Türkiye’nin 20 temel kamu hizmetinin internet üzerinden sunumunda önemli bir ilerleme kaydettiği görülmektedir. 2007 yılında 69 puanla AB ortalamasının 16 puan gerisinde yer alan Türkiye, 2010 yılında AB ortalamasını 1 puan geçerek 91 puan seviyesine yükselmiştir. Özellikle işletmelere yönelik kamu hizmetlerinde ortalama 100 puanı yakalayan Türkiye, bu kategoride 100 puan alan 12 ülkeden (Danimarka, Almanya, İrlanda, İspanya, Letonya, Malta, Avusturya, 125 Capgemini, Online Availability of Public Services: How is Europe Progressing?, Belgium, June 2006, s. 1-3. 55 Portekiz, İsveç, Britanya, Norveç ve Türkiye) biri haline gelmiştir. 2010 yılı araştırmasında vatandaşlara yönelik hizmetlerde AB ortalamasının 2 puan gerisinde olan Türkiye’nin bu alanda inşaat ruhsatı başvurusu, halk kütüphaneleri, doğum ve evlilik ile ilgili belgelere ilişkin hizmetlerde AB ortalamasının gerisinde olduğu görülmektedir.126 Tablo 6: AB Temel Kamu Hizmetleri Araştırması Türkiye-AB Verileri VATANDAŞA YÖNELİK HİZMETLER 1. Gelir vergileri 2007 Türkiye 2007 AB Ort. 2010 Türkiye 2010 AB Ort. 2. İş arama hizmetleri 3. Sosyal güvenlik katkıları 100 90 100 96 100 97 100 99 4. Kişisel belgeler (pasaportlar ve sürücü belgesi) 5. Araç ruhsatı 6. İnşaat ruhsatı başvurusu 68 72 90 85 60 25 47 70 80 100 78 88 7. Polise ihbarda bulunma 8. Halk kütüphaneleri (kataloglar, arama araçları) 9. Doğum ve evlilik ile ilgili belgeler 10. Yüksek öğrenime kayıt 11. Adres değişikliğini bildirme 12. Sağlık ile ilgili hizmetler İŞLETMELERE YÖNELİK HİZMETLER 1. Çalışanların sosyal sigorta katkıları 2. Kurumlar vergisi 3. Katma değer vergisi 4. Yeni bir şirketin kuruluş kaydı 5. İstatistik birimlerine veri gönderme 6. Gümrük bildirimleri 7. Çevre ile ilgili ruhsatlar 8. Kamu alımları ORTALAMA 13 51 25 80 100 77 100 85 80 75 80 93 27 63 50 82 77 75 100 96 25 62 100 84 11 45 100 77 100 100 100 50 100 100 40 100 69 94 94 96 79 85 95 50 81 75 100 100 100 100 100 100 100 100 91 100 98 97 90 96 99 77 91 90 Kaynak: European Commission, eGovernment Benchmark Report - Historical data. http://ec.europa.eu/information_society/newsroom/cf/item-detail-dae. cfm?item_id=6537 (Erişim 05/09/2011) 2010 yılı araştırmasında Türkiye’deki en iyi uygulamalara örnek olarak vergi hizmetleri, sosyal güvenlik katkıları, UYAP sms bilgi hizmetleri ile başbakanlık iletişim merkezinin (BİMER) gösterildiğini de belirtmek gerekmektedir.127 126 Capgemini, Digitizing Public Services in Europe: Putting ambition into action, 9th Benchmark Measurement, December 2010, s. 241-242. 127 Capgemini, Digitizing Public Services…, a.g.e., s. 237. 56 İKİNCİ BÖLÜM TÜRK GELİR İDARESİNDE E-DEVLET UYGULAMALARI: VEDOP PROJESİNİN İNCELENMESİ 1. VEDOP Projesinin Gelişimi Türk Gelir İdaresinde e-devlet uygulamalarının hayata geçirilmesi için yürütülen Vergi Dairesi Otomasyon Projesi (VEDOP) ülkemizdeki e-vergileme sistemini ifade etmektedir. E-vergileme, internete bağlı bilgisayarlar, çevrimiçi haberleşme araçları veya vergi dairesine gitmeyi gerektirmeyen diğer iletişim aygıtları yardımıyla; vergi ödevlerini, verginin tahakkuku ve tahsilini sağlayan bir e-devlet uygulaması olarak tanımlanmaktadır128. Türkiye’de uygulama, başta, “vergi borcunun miktarını belirten vergi beyannamesinin, vergi idaresine elektronik olarak teslim edilmesi (e-beyanname)” ve “tahakkuk eden vergi borcunun vergi idaresine gitmeden elektronik araçlarla yatırılması (e-vergi ödeme)” olmak üzere129, “alış-satışların vergi idaresine elektronik olarak bildirilmesi (e-bildirge)”, “borçlunun malvarlığına elektronik olarak haciz uygulanması (e-haciz)”, “mükelleflerin defterlerini elektronik ortamda tutmaları (e-defter)” gibi vergileme işlemlerinin birçok yönünü kapsamaktadır. Maliye Bakanlığına bağlı Gelirler Genel Müdürlüğü130, bilişim politikasını ve bilgi teknolojileri yatırımlarını aşağıdaki vizyonu hayata geçirmek üzere plânlayıp uygulamıştır:131 - Mükellefi müşteri olarak gören hizmet anlayışı, - Saydam, etkin ve verimli Gelir İdaresi, - Doğru bilgiyi zamanında üretme ve yönetime sunma, 128 Aykut Hamit Turan ve Ferhat Başkan Özgen, “Türkiye’de E-Beyanname Sisteminin Benimsenmesi: Geliştirilmiş Teknoloji Kabul Modeli İle Ampirik Bir Değerlendirme”, Doğuş Üniversitesi Dergisi, 10 (1), 2009, s. 135. 129 Ferhat Başkan Özgen, “İnternet - Bilgisayar Teknolojilerinin Önemi ve Türkiye’de E-Vergilendirme Sistemi”, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, S. 21, Ağustos 2008, s. 201. 130 16/05/2005 tarih ve 25817 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5345 sayılı Kanun ile Gelirler Genel Müdürlüğü kaldırılarak, yerine Maliye Bakanlığına bağlı kuruluş olarak Gelir İdaresi Başkanlığı kurulmuştur. 131 Mahmut Özbek, “E-Devlet ve Türkiye Uygulamaları Kapsamında VEDOP Projesi”, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, 2007, ss. 50-52. 57 - Etkin denetim, - Teknolojiyi yakından izleyen idare, -Kurumlar arası bilgi/uygulama değişimini sağlayacak ve mükellefleri Vergi Dairesine getirmeden hızlı ve güvenli hizmet vermeyi gerçekleştirecek bilgisayar altyapısı. Bu hedeflere erişmek üzere Gelirler Genel Müdürlüğü tarafından vergi dairelerindeki tüm işlemlerin bilgisayar yardımı ile yapılmasını sağlayacak entegre bir bilgi sistemi projesini hayata geçmek için 1995 yılında VEDOP’un pilot proje aşaması başlatılmıştır. Pilot projenin başarılı olmasından sonra, vergi dairesi işlemlerinin tümünün bilişim teknolojileri ile otomasyona geçirilerek iş yükünün azaltılması, vergi dairesi çalışmalarında etkinlik ve verimliliğin artırılması ve bilgisayar ortamında toplanan bilgilerden sağlıklı bir karar, destek ve yönetim bilgi sisteminin oluşturulması hedeflenerek, VEDOP 1998 yılından itibaren aşama aşama hayata geçirilmiştir.132 VEDOP projesi sayesinde, gelir idaresi e-devlet uygulamalarının gerçekleştirilebilmesi için gereken kurum içi otomasyonunu adım adım tamamlayarak e-kurum olma sürecinde büyük bir projeye imza atmıştır. Böylece gelir idaresinin e-devlete entegrasyonunun önemli bir parçası gerçekleşmiştir. VEDOP ile birlikte, gelir idaresinin altyapısı modern teknolojilerle yenilenmiş, kullanıcıya, yöneticiye ve mükellefe hizmet kolaylığı sağlayan uygulamalar devreye alınmıştır. VEDOP Projesinin temel amaçları şu şekilde belirlenmiştir:133 •Vergi dairelerinde tam otomasyon, •Etkin ve hızlı bir gelir idaresi, •Mükellef odaklı hizmet sunumu, •Bilgi ve iletişim teknolojileri ile destekli iş süreçleri, •Mükelleflere ait gönüllü uyum derecelerinin yükseltilmesi, 132 Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü, Faaliyet Raporu 2004, s.75, http://www.gib.gov.tr/ fileadmin/faaliyetraporlari/2004/uygulama_bim.pdf, (Erişim 21/08/2011) 133 Mehmet Atuğ, “E-Devlet Kapsamında VEDOP Uygulamaları ve Karşılaşılan Sorunlar”, s.4, http:// www.edevletkonferansi.org/sunum/mehmet_atug.ppt (Erişim 22/08/2011) 58 •Kayıtdışı ekonomi ile mücadele, •Diğer kurum ve kuruluşlar ile etkin bir veri paylaşımı. Günümüze kadar VEDOP, VEDOP-1 (1998), VEDOP-2 (2004) ve VEDOP-3 (2007) olmak üzere üç aşamada geliştirilmiştir. VEDOP-1 ile Gelirler Genel Müdürlüğü� e-devlet’in gerçekleştirilebilmesi için öncelikle gereken kurum içi otomasyonunu büyük ölçüde tamamlayarak e-kurum olma sürecinde önemli bir aşama kaydetmiştir. VEDOP-1 1998’de başlamış ve iki yıl içerisinde 22 ildeki 155 vergi dairesinin otomasyonu gerçekleştirilerek proje tamamlanmıştır. VEDOP-1 ile birlikte Gelirler Genel Müdürlüğünün bilgi ve iletişim altyapısı modern teknolojilerle yenilenmiş, kullanıcıya, yöneticiye ve mükellefe hizmet kolaylığı sağlayan uygulamalar devreye alınmıştır. 8000 personelin eğitimi sayesinde bilinçli ve etkin bilgisayar kullanımı yaygınlaştırılmış, Intranet ile birlikte, her seviyede kullanıcının gerekli bilgi ve raporlara erişmesi ve bilgilenmesi sağlanmıştır. Nitekim VEDOP-1 ve www.gelirler.gov.tr adresindeki “İnternet Vergi Dairesi” kapsamında sunulan hizmetleri “Cebit-Eurasia 2002 – Bilişim” etkinlikleri çerçevesinde “e‑Türkiye için e-Devlet Ödülleri” kapsamında “Devletten Bireye” kategorisindeki büyük ödülü almıştır.134 Daha etkin ve mükelleflerine daha iyi hizmet veren bir gelir idaresi oluşturma çalışmalarının devamı olarak 2004 yılında VEDOP-2 projesi başlatılmıştır. Bu proje ile; •Otomasyonunun tüm vergi dairelerine yaygınlaştırılması, •Beyannamelerin internet üzerinden alınması (e-BEYANNAME), •Vergi denetim otomasyonu (VEDOS), •Çağrı Merkezi uygulaması, •Bankalar aracılığıyla e-tahsilatın yaygınlaştırılması, •Kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması için Veri Ambarı (VERİA) oluşturulması 134 İbrahim Onur Yaranlı, “E-Devlet’e Doğru Ödüllü Bir Proje: VEDOP Internet Vergi Dairesi”, VIII. Türkiye’de Internet Konferansı, Askeri Müze/Harbiye Kültür Sitesi, 19-21 Aralık 2002, İstanbul, s. 3, http://inettr.org.tr/ inetconf8/program/138.html (Erişim 05.08.2009). 59 hayata geçirilmiştir.135 VEDOP-1 ile getirilen çalışma koşulları ve teknolojik altyapıya ilaveten VEDOP-2 ile yapılan yeniliklerle birlikte mükellefini daha iyi tanıyan, teknolojik olanakları mükellefe daha iyi hizmet etmek için kullanan, aynı zamanda ödevlerini yerine getirmeyen mükellefi daha etkin izleyen ve yaptırım uygulayan gelir idaresi hedeflenmiştir.136 2007 yılı Temmuz ayından itibaren VEDOP Projesinin üçüncü aşamasına geçilmiştir. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yürütülen ve Türkiye’nin kamu sektöründeki en büyük bilgi teknolojileri projesi olarak tanımlanan VEDOP-3’ün hedefleri şunlardır: •e-VDO uygulamasının bütün Türkiye’ye yaygınlaştırılması, •Merkezi sistemlerde iş sürekliliği ve felaketten kurtarma yapısının kurulması, •VEDOP-1 donanımlarının yenilenmesi, •VEDOP-2 işletim sistemlerinin yükseltilmesi, •585 Mal Müdürlüğünün VEDOP otomasyonuna dahil edilmesi, •61 Takdir Komisyonunun otomasyona dahil edilmesi, •Sistem güvenliğinin arttırılması. 2009 yılı sonu itibarıyla Türkiye genelindeki tüm (448) vergi dairesi ve tüm (585) mal müdürlüklerinin gelir servisi yeniden yapılandırılarak vergi dairesi otomasyon uygulamaları tamamen web tabanlı yapıya dönüştürülmüştür. İş sürekliliği merkezi ile felaket durum merkezi oluşturulmuş, E-Haciz Projesi ile Takdir Komisyonu Otomasyonu Projesi (TAKKOM) hayata geçirilmiştir.137 2010 yılı başından itibaren Merkezi Risk Analizi ve Katmanlaştırma Modeli (MERAK) ve Özelge Otomasyon Sistemi uygulamaya konulmuş, pilot aşaması başarılı bir şekilde tamamlanan E-Fatura uygulaması ise 2011’den itibaren yaygınlaşmaya başlamıştır. 138 2012 yılının başından itibaren ise elektronik ortamda Mükellef 135 Ercan Alptürk, Elektronik Denetim Rehberi, Gelirler Kontrolörleri Derneği, Ankara, 2008, s. 118-119. 136 Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü, Faaliyet Raporu 2004, a.g.r., s. 79. 137 Atuğ, a.g.m., ss. 9-15. 138 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2011, Yayın No 151, Ankara, Nisan 2012, s. 40, http:// www.gib.gov.tr/fileadmin/faaliyetraporlari/2011/2011_YILI_ FAALIYET_RAPORU.pdf (Erişim 60 Bilgileri Bildirimi (E-MBB) ile Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi (ÖHKBS) uygulamaya konulmuştur. Cari Hesap Projesi ile E-Defter Projesinin hayata geçirilmesi ile ilgili çalışmalar ise devam etmektedir. VEDOP Projesinin başlangıcından günümüze kadar; VEDOP-1 (1998), VEDOP-2 (2004) ve VEDOP-3 (2007) aşamalarında geçirdiği gelişim şu şekilde gösterilebilir: Merkezde açık sistemler 1998 1999 İlk Vergi Dairesi otomasyonda 2000 2001 VEDOS 2002 Sistemler Güncellendi (Update) 155 Vergi Dairesi tamamlandı VEDOP-3 Başladı VEDOP-2 başladı Banka Tahsilatları (EBTİS) VEDOP-1 başladı Bütün Vergi Dairelerinde e-vdo e-tahsilat 2003 2004 2005 2006 Veri Ambarı Bütün Malmüdürlükleri e-vdo 2007 Çağrı Merkezi Bütün Vergi Daireleri otomasyonda İş Sürekliliği Merkezi 2009 E-Defter E-MBB TAKKOM 2008 e-beyanname Özelge Otomasyonu 2010 MERAK E-Haciz E-Fatura 2011 2012 ÖHKBS Cari Hesap Kaynak: Atuğ, a.g.e. ve Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2011, a.g.r.’deki gelişmeler dikkate alınarak tarafımızdan oluşturulmuştur. Şekil 6: VEDOP Projesinin Geçirdiği Aşamalar 2. VEDOP-1 Aşaması ve Bileşenleri 2.1. Genel Olarak VEDOP-1 VEDOP-1, vergi sisteminin yeni mevzuatın gerekliliklerine uygun olarak düzenlenmesi amacıyla 25/11/1998 tarihinde başlatılan, 75 milyon dolarlık bir bedele sahip olan ve 2 yıl süren bir projedir. Proje çerçevesinde Türkiye genelinde, vergi gelirlerinin yaklaşık %80’nin toplandığı 22 il ve 10 ilçe merkezinde bulunan 153 Vergi Dairesi, 5 defterdarlık, 4 bölge ve 1 ana merkezin süreçlerinde en üst seviyede otomasyon sağlamak amacı ile altyapı kurulumu, bu kuruluşların kendi içlerinde ve kendi aralarında etkin bir 28.05.2012). 61 biçimde haberleşmeleri ve işbirliği gerçekleştirmeleri amacıyla yerel ağ ve geniş alan ağı kurulumu, tüm bu sistemlerin her türlü donanım ve yazılım unsuru ile birlikte otomasyona geçirilmiştir. VEDOP-1 kapsamında otomasyon uygulamasına geçen vergi daireleri; Ankara’da 23, İstanbul’da 58, Kocaeli’nde 3, Bursa’da 5, Eskişehir’de 3, Kayseri’de 3, Konya’da 3, Aydın’da 5, Antalya’da 5, Samsun’da 2, Manisa’da 4, Denizli’de 3, İzmir’de 10, Gaziantep’te 4, Adana’da 4, İçel’de 5, Hatay’da 4, Tekirdağ’da 2, Trabzon’da 2, Çorum’da 1, Diyarbakır’da 2 ve Şanlıurfa’da 2 olmak üzere 22 il merkezi ve 10 ilçede 153 vergi dairesinin tam otomasyona geçiş işlemleri Nisan 2001 itibarıyla tamamlanmıştır. Ayrıca 269 vergi dairesi ve 14 malmüdürlüğü ile internet yoluyla bağlantı kurularak online vergi numarası vermek ve günlük bilgileri toplamak mümkün hale gelmiştir. Yine bu proje kapsamında merkezde, yönetim bilgi ve karar destek sistemleri kurulmuştur.139 VEDOP-1 projesi ile Maliye Bakanlığı, vergi mükellefini hizmetlerin odağına alarak mükellef tatmini esasını benimsemiştir. Projenin hayata geçmesi ile tam otomasyonlu vergi dairelerinde işlemler hızlanmış, raporlama ve sorgulama işlemleri kolaylaşmıştır. Türkiye tahakkuk ve tahsilat bilgilerinin %85’ini anında takip edebilir hale gelmiş, vergi dairelerinin bir merkezden izlenmesini sağlamak üzere gerekli altyapı oluşturulmuştur. Vergi tahsilatının bankalar aracılığıyla yapılmasının yaygınlaştırılmasıyla birlikte bankalara ödenen vergilerle ilgili banka makbuz bilgilerinin vergi dairesinde elle bilgi girişinin yapılması yerine, manyetik ortamda işlenmesi uygulaması gerçekleştirilmiş, ayrıca Gümrükler Genel Müdürlüğü ile işbirliğine gidilerek Katma Değer Vergisi iadelerinde Gümrük Çıkış Beyannamesi teyitlerinin vergi dairesince manyetik ortamda yapılması imkânı sağlanmıştır.140 VEDOP-1 ile bankaların tahsil etmiş olduğu vergilerin otomatik olarak vergi mükellefinin hesabına aktarılması sistemi (EBTİS) tamamlanmış ve çok sayıda bankanın kullanımına açılmıştır. VEDOP-1 projesinin hayata geçirilmesi ile Gelir İdaresi e-kurum olma sürecini tamamlamıştır. 139 Sümer Oral, “2002 Yılı Bütçe Sunuş Konuşması”, Maliye Dergisi, Sayı 138, Eylül-Aralık 2001, s. 20. 140 Ali Arifoğlu, Abdullah Körnes, Ali Yazıcı, Kemal Akgül, Ahmet Ayvalı, E-Devlet Yolunda Türkiye, Türkiye Bilişim Derneği Yayınları, Ankara, 2002, s. 82. 62 2.2. VEDOP-1 Bileşenleri 2.2.1. Vergi Dairesi Otomasyonu (VDO) VDO, vergi idaresinde başlatılan VEDOP-1 içinde, masa sisteminde çalışan bir vergi dairesinin evrak işlemlerinden, muhasebe işlemlerine kadar tüm fonksiyonlarının bilgisayar yardımı ile gerçekleştirilmesini kapsamaktadır. VEDOP-1 projesi ile vergi dairelerinde evrak girişinden başlayarak sicil, tahakkuk, tahsilat, düzeltme, tarhiyat, takip, iade, araç tescil, muhasebe, özlük işlemleri gibi vergi dairesinin bütün işlemleri birbiri ile entegre şekilde bilgisayar ortamında yapılır hale gelmiştir ve uygulamada kullanılan defter, belge ve çeşitli raporlar VDO yazılımları ile hazırlanmaya başlanmıştır. Değişik kademelerdeki güvenlik önlemleri ile yapılan tüm işlemlerin izinin sürülebilmesine imkân sağlanmış ve böylece vergi dairesi yöneticilerine karar destek hizmeti sunulmaya başlanmıştır.141 VDO ile birlikte, vergi daireleri işlem yönergesi de uygulama yazılımlarının kullanımına paralel olarak tekrar hazırlanmış, vergi dairelerinin çalışma düzenleri de e-kurum dönüşümüne uygun olarak yeniden düzenlenmiştir. Bu çerçevede, şu vergi dairesi işlemleri VDO kapsamına alınmıştır: sicil inceleme, raporları izleme, beyanname kabul, ihbarname kesme, tahakkuk fişi kesme, ihtilaflı işler, tahsilat işlemleri, inceleme ve takdire sevk, mahsup talepleri, mal bildirimi, beyana çağrı, haciz işlemleri, takibe alma ve takipten kaldırma, muhasebe kayıt, teminatlar, düzeltme işlemleri, aciz hali, ofis otomasyonu, ihtiyati haciz – tahakkuk, icra işlemleri, online tahsilat, karar destek sistemi, eski tahakkuk ve tahsilat kayıtları için tahsilat ve düzeltme işlemleri, gün sonu işlemleri, beyanname ve bildirim bilgilerinin sorgulanması, mükerrer vergi kimlik numarası birleştirme işlemleri, yoklama talep işlemleri, yurtdışı çıkış yasağı işlemleri, motorlu taşıtlar işlemleri, raporlar, iade ve mahsup işlemleri, personel özlük işlemleri:142 VDO kapsamında kurum ortakları ve yöneticileri ile ilgili bilgi girişi yapılmasına ve bu bilgilerde oluşacak değişikliklerin girilip sorgulanabilmesine başlanmıştır. 2001 yılından itibaren yapılan yeminli mali müşavir sözleşme bilgilerinin vergi dairelerinden bilgi girişi yapılmış ve bilgilerin izlenmesi sağlanmıştır. KDV iade ve mahsup talebinde bulunan mükellefler için yapılan işlemlerin pro141 Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü, Faaliyet Raporu 2000, Ankara, 2001, s. 59, http://www. gib.gov.tr/fileadmin/ faaliyetraporlari/2000/uygblgfaal.pdf (Erişim 05.08.2009). 142 Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü, Temel Bilgisayar ve Vergi Dairesi Otomasyon Projesi (VEDOP) Uygulamaları Tanıtım Kılavuzu, Ankara, 2004, s.11. 63 sedürünü izlemeye ve işlemlerin birbiri arasındaki bağlantıyı sağlamaya imkân veren programlar da kullanıma açılmıştır.143 Vergi dairelerinde yürütülen banko ve arka büro işlemleri şunlardır:144 •İş süreçlerinin yeniden yapılandırılması, •Bu süreçlerin entegre olarak çalışan uygulama yazılımları sayesinde bilgisayar yardımı ile yapılabilir hale gelmesi, •Barkod, elektronik bilgi transferi gibi teknolojilerin kullanılması, •Vergi dairelerinin performans izleme ve denetimlerinin, yöneticileri tarafından anında yapılabilmesi. VDO ile otomasyon uygulamasına alınan vergi dairelerinin günlük bilgilerinin merkeze transferi yapılmıştır. Vergi dairesinden transfer edilen bu bilgilerden yönetim bilgi, karar destek ve denetime destek sistemleri oluşturularak, Genel Müdürlük, Defterdarlık ve Vergi Dairesi bazında kullanıma açılmıştır. Yönetim bilgi sisteminde, mükellefe ilişkin kurum ortakları ile mükellefin ortak olduğu şirketler, mükellefe ait motorlu taşıtlar sorgulaması, sahte ve yanıltıcı belge durumu, mükellefe ait kaybolan belge sorgulaması, kayıtları silinen mükelleflere ilişkin sorgulama, KDV iadesi sorgulama, yurtdışına çıkış yasağı sorgulaması gibi bölümler yer almıştır.145 2.2.2. Elektronik Banka Tahsilâtları İşleme Sistemi (EBTİS) VEDOP öncesinde, vergi tahsilât yetkisi verilen bankalara yapılan ödemelerin mükellef hesaplarına işlenmesi, banka şubelerinden kağıt ortamında gelen alındıların elle girişi yapılarak sağlanmaktaydı. VEDOP-1 kapsamında 2000 yılında Elektronik Banka Tahsilatları İşleme Sistemi (EBTİS) geliştirilerek, bankalar tarafından yapılan vergi tahsilatlarının, bankaların bilgi işlem merkezlerinden gelir idaresine web tabanlı uygulamalar aracılığı ile elektronik olarak gönderilmesi ve vergi dairelerinde mükellef hesaplarına otomatik olarak aktarılması hedeflenmiştir. EBTİS Projesi’nin hazırlıkları tamamlandıktan sonra VEDOP-1 uygu143 M. Akif Hamzaçebi, “Gelirler Genel Müdürlüğü Bilgi İşlem Projeleri”, Mali Çözüm, S. 58, (OcakŞubat-Mart 2002), s. 1, http://archive.ismmmo.org.tr/ docs/malicozum/58MaliCozum/05-058M.AKİFHAMZAÇEBİ.doc (Erişim 25.08.2011). 144 Yaranlı, a.g.m., ss. 6-7. 145 Hamzaçebi, a.g.m., s. 2. 64 laması yapılan 153 vergi dairesinde uygulamaya konulmuştur.146 Bu sistemde bankalar ve başka saymanlıklardan transfer edilen tahsilât kütükleri, EBTİS programları aracılığı ile vergi dairelerine aktarılmakta, bilgiler otomatik olarak mükellef hesap kütüklerine işlenmektedir. Bu sayede her yıl yaklaşık 24 milyon banka makbuzunun tekrar elle girişinin yapılması önlenerek hata payı azaltılmış ve çabukluk sağlanmıştır. Ayrıca EBTİS ile makbuz bilgilerinin elle girişinin önlenmesi neticesinde vergi dairelerinde her yıl yaklaşık 2000 adamay’lık bir iş gücü tasarrufu elde edilmiştir.147 Böylece hem işlemler daha doğru ve çabuk yapılmaya başlanmış hem de idareye önemli ölçüde ekonomik kazanım sağlanmıştır. VEDOP-2 aşamasına geçildikten sonra EBTİS uygulaması geliştirilmiş ve Ağustos 2005 tarihinden itibaren vergi tahakkuk bilgileri yetkili bankalara açılarak doğrudan e-tahsilat uygulaması başlatılmıştır. Günümüzde vergi tahsilatına yetkili 25 banka ve PTT şubeleri için e-Tahsilat uygulaması devam etmektedir148. Bu sistem bankalar ve başka saymanlıklar tarafından yapılan vergi tahsilâtlarının elektronik ortamda vergi dairelerine ulaştırılmasını ve burada mükellef hesap kütüklerine otomatik olarak işlenmesini sağlamaktadır. Bu sistemde bankalar ve başka saymanlıklardan transfer edilen tahsilât kütükleri, EBTİS programları aracılığı ile vergi dairelerine aktarılmakta, bilgiler otomatik olarak mükellef hesap kütüklerine işlenmektedir. 2.2.3. İnternet Vergi Dairesi Mükelleflerle daha iyi iletişim kurmak, gelir idaresince yapılan çalışmaların mükelleflere, araştırmacılara ve diğer ilgililere daha iyi anlatılması ve çalışma sonuçlarının daha seri bir şekilde duyurulması amacıyla 1999 yılı Mart ayında Gelirler Genel Müdürlüğü internet sayfası hizmete açılarak daha saydam bir vergi idaresinin ilk adımları atılmıştır. www.gelirler.gov.tr adresinde hizmet veren sayfada kamuya açık bilgilendirmeye yönelik hizmet sunulmaya başlanmıştır.149 2005 yılında Gelir İdaresi Başkanlığının kurulmasıyla birlikte internet vergi dairesi hizmetlerinin www.gib.gov.tr internet sayfasından sunulmasına devam edilmiştir. Mükellef odaklı bir anlayışı benimseyen gelir idaresi, geliştirilen internet 146 Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü, Faaliyet Raporu 2001, s.91, http://www.gib.gov.tr/ fileadmin/faaliyetraporlari/2001/uygulama_bim.pdf (Erişim 25/08/2011). 147 Hamzaçebi, a.g.m., s. 3. 148 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2008, Ankara, 2009, s.23. 149 Yaranlı, a.g.m., ss. 8-9. 65 sitesinde Türkçe, İngilizce, Almanca ve İspanyolca olmak üzere 4 dilde hizmet vermektedir. İnternet Vergi Dairesi uygulamaları, 1999 yılında ilk Motorlu Taşıtlar Vergisi uygulaması ile başlatılmıştır ve Türkiye’de ilk uygulamalardan biri olmuştur. 17 ilde yürütülen Motorlu Taşıtlar Otomasyon Projesi (MOTOP) kapsamında oluşturulan Türkiye Merkezi Taşıt Kütüğünden hareketle, otomasyona geçen vergi dairelerine kayıtlı araçlar için mükellefler; - Araç ve mükellef bilgileri, - Motorlu taşıtlar vergisi borç bilgileri, - Trafik para cezası borç bilgileri, - Tüm tahsilat bilgileri ve - Mükellefe ait tüm araç bilgilerini sorgulayabilmektedirler. Mükellef, listeden ilgili aracı seçip sorgulama yaptığı zaman araç sahibinin mükellefiyet bilgilerini, motorlu taşıt vergisi veya trafik para cezası borcunun olup olmadığını ve sorgulanan taşıta ait ödemeleri görebilmekte, trafik para cezası var ise cezayı hesaplayabilmektedir. Ayrıca kredi kartıyla internet üzerinden ödeme yapabilmektedir.150 VEDOP kapsamında İnternet Vergi Dairesi, Eylül 2000’de kurumlar vergisi mükellefleri, Eylül 2001’den itibaren de gelir vergisi mükellefleri için hizmet vermeye başlamıştır. Böylece mükellefler; mevcut kimlik bilgilerini öğrenebilme, tahakkuk, tahsilat ve borç sorgulaması yapabilme, vergi kimlik numarası sorgulama, gecikme zammı hesaplama, erken ödeme indirimi hesaplama, yurt dışı çıkış yasağı sorgulama ve sorulan sorulara yanıt alma gibi birçok hizmetten yararlanma imkânı elde etmişlerdir.151 İnternet Vergi Dairesinde aşağıda sayılan servislere ulaşmak mümkün hale gelmiştir:152 150 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2008, a.g.e., s. 30. 151 Bkz. Hamzaçebi, a.g.m., ss. 7-8. 152 Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü internet sitesi, http://www.gelirler.gov.tr (Erişim 66 - Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi Dairesi, - Motorlu Taşıtlar Vergi Dairesi, - Vergi Kimlik Numarası, E-Vergi Levhası ve Dilekçe Sorgulama, - Gecikme Zammı/Faizi Hesaplama, - Faaliyet Kodu ve Faaliyet Adı Listesi, - Motorlu Kara Taşıtları Kasko Değeri Listesi, - Güncel KDV Oranları Listesi, - Vergi Konseyi Forum Sitesi. Mükellefler bu servisleri kullanarak yukarıda başlıklar halinde belirtilen konular hakkında detaylı bilgiye ulaşabilmektedir. Bu servislerin çoğu sadece bilgilendirme amaçlıdır. Yani mükellefin vergi ve borç ödeme yükümlülüklerini bu servisler kanalıyla yerine getirmesi mümkün değildir. İleride muhtemelen bu mümkün hale gelecek ve tam entegrasyon o zaman sağlanmış olacaktır. 2004 yılında faaliyete geçen e-beyanname servisiyle mükelleflere bilgi vermenin ötesine geçilerek, beyannamelerini elektronik ortamda verme imkânı sağlanmıştır.153 İnternet Vergi Dairesi aracılığıyla sunulan hizmetlere aşağıda kısaca yer verilmiştir.154 2.2.3.1. Gelir ve Kurumlar Vergisi Dairesi İnternet vergi dairesi kapsamındaki Gelir ve Kurumlar Vergisi Dairesi, VEDOP kapsamında otomasyona geçmiş vergi dairesi mükelleflerine hizmet vermektedir. Bu servis yardımıyla mükellefler; - Vergi Dairesinde mevcut mükellef kimlik bilgilerini, - Beyan edilen vergilerle ilgili tahakkuk, tahsilat ve borç bilgilerini, 15/04/2005). 153 Cüneyt Sami Evcimen, “Kamu Yönetiminde E-Devlet Anlayışı ve Maliye Bakanlığı E-Devlet Uygulamaları”, İstanbul Üniversitesi SBE Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2005, s. 113. 154 Bkz internet vergi dairesi web sayfası, https://intvd.gib.gov.tr/internetvd/index.jsp. 67 - Verilen ek beyanlar ve vergi inceleme sonuçlarına göre ikmalen ve re’sen tarh edilen vergilerle ilgili tahakkuk, tahsilat, vadesi gelen ve gelmeyen borç bilgilerini, - Yurt dışı çıkış yasağıyla ilgili bilgileri, - Gümrük Çıkış Beyannameleri tescil numarasını, gümrük idaresi kapanma tarihi bilgilerini, - İşlenemeyen ödemelerini; vergi ödemelerinde bilgi eksikliği yanlışlıklar ya da fazla ödeme olması gibi nedenlerle hesaplara işlenemeyen kayıtlarını, - 4811 Vergi Barışı Kanunu’nun yararlanılan maddelerine ilişkin, mükellefin yeniden yapılandırılmış ödeme plânlarını ve yapmış oldukları taksit ödemelerini, - 6111 sayılı Kanundan yararlanan mükellefin yeniden yapılandırılmış ödeme plânlarını ve yapmış oldukları taksit ödemelerini sorgulayabilmektedirler. İnternet üzerinden vergi sorgulaması ile mükellefler vergi durumlarını günü gününe izleyebilmektedirler. Serbest muhasebeci mali müşavirler aracılığıyla işlem yapan mükellefler, beyanname verme ve ödeme işlemlerinin gününde yapılıp yapılmadığını denetleyebilmekte, sorunlu bir durum, üzerinden fazla vakit geçmeden görülebilmekte ve vergi dairesi ile görüşülerek daha kısa sürede çözülebilmektedir. 2.2.3.2. Motorlu Taşıtlar Vergi Dairesi E-vergi sisteminin motorlu taşıtlar vergi dairesi hizmetlerinden faydalanabilmek için mükelleflerin plâka, vergi kimlik numarası ve taşıtın ruhsatında yazılı tescil tarihi bilgilerini bilmesi yeterli olmaktadır. Türkiye’deki motorlu taşıtların tamamı ile ilgili bilgilerin yer aldığı motorlu taşıtlar internet vergi dairesinde mükellefler; - Araç ve mükellef bilgilerini, - Motorlu Taşıtlar Vergisi borç bilgilerini, - Trafik para cezası borç bilgilerini, 68 - Ödedikleri vergileri ve borçlarını görebilmekte, - Motorlu taşıt sorgulaması ve kredi kartı ile ödeme, - Kredi kartı ile ödeme bilgisi sorgulama, - Motorlu Taşıtlar Vergisi tutarını hesaplama yapabilmektedirler. Taşıt sahipleri araçları hakkında bu bilgileri sorgulama imkânına kavuşurken, ikinci el taşıt alacak olanlar da aynı bilgileri sorgulayarak satın alacakları aracın borç durumu hakkında bilgi sahibi olabilmektedir. Bu da ikinci el araç alacak olanların daha sağlıklı karar vermesine imkân sağlayacak bir unsurdur. 2.2.3.3. Vergi Kimlik Numarası, E-Vergi Levhası ve Dilekçe Sorgulama E-vergi sisteminin bu bölümünde, gerçek kişiler nüfus cüzdanlarına göre adı, soyadı, baba adı, doğum yeri ve doğum yılı bilgilerini girerek “Vergi Kimlik Numarası Sorgulama” ekranından vergi kimlik numaralarını öğrenebilmektedirler. Özellikle tüm vatandaşlara vergi numarası verilmesi uygulaması sırasında bu sistem başarıyla çalışmıştır. Bu bölüm özellikle 1/09/2001 tarihinden itibaren vergi kimlik numarasının bankacılık işlemlerinde kullanılmaya başlamasıyla birlikte önem kazanmıştır. Bu hizmet sayesinde bankalar müşterilerinin vergi kimlik numaralarını sorgulayabilirken, kişiler de aynı şekilde kendi vergi kimlik numaralarını öğrenmek için sistemden faydalanabilmektedir. E-Vergi Levhası Sorgulama hizmeti kullanarak bir kişi ya da kuruma ait vergi levhasını görüntülenebilmekte, son üç yıla ait tahakkuk eden vergi miktarı ve vergi matrahını öğrenilebilmektedir. Ayrıca mükellefler, muhataplarınca kendilerine sunulan vergi levhasının onay kodu ile vergi levhasının doğruluğunu ve güncelliğini sorgulayabilmektedirler. Güncel değilse, “bu mükellefin yeni vergi levhası bulunduğu” kendilerine mesajla bildirilmektedir. Sorgulaması yapılan mükellef işi terk etmiş ise mükellefin işi terk ettiği terk tarihi de belirtilerek gösterilmektedir. E-vergi sisteminin bir diğer hizmeti olan “Dilekçe Sorgulama” ile Gelir İdaresi Başkanlığına verilen tüm dilekçeler; Dilekçe Numarası, Vergi/T.C. Kimlik Numarası ve sistemin otomatik ürettiği Güvenlik Kodu ilgili alanlara girilerek sorgulanabilmekte ve dilekçenin durumu hakkında bilgi alınabilmektedir. 69 2.2.3.4. Gecikme Zammı/Faizi ve Gelir Vergisi Hesaplama İnternet vergi dairesi kapsamında vergi borçları için hesaplanan gecikme zammı ve gecikme faizi hesaplama programı, Gelir İdaresi Başkanlığı internet sayfası aracılığı ile tutar ve vade bilgilerinin girilmesiyle kullanılabilmektedir. Bu sistem sayesinde mükelleflerin gecikmiş vergi borçlarının gecikme zammı ve faizi otomatik olarak hesaplanabilmektedir. Benzer şekilde internet vergi dairesi üzerinden; elde edilen gelirin türü, dönemi ve diğer bilgilerin girilmesiyle, mükelleflerin ödeyecekleri yıllık gelir vergisinin veya sadece gayrimenkul sermaye iradı elde edenlerin ödeyecekleri gelir vergisinin hesaplanması da mümkündür. 2.2.3.5. Diğer İnternet Vergi Dairesi Hizmetleri Yukarıda incelenen hizmetlerin dışında İnternet Vergi Dairesinde; E-Beyanname, E-Fatura, Elektronik bilgi transferi (Btrans), Kasko Değerleri ve ÖTV Bildirimleri hizmetleri verilmektedir. Ayrıca dijital beyannameler, formlar, broşürler, dilekçe örnekleri ile vergi türleri ve vergisel istatistiklere kolaylıkla ulaşılabilmekte, tebliğ, sirküler ve benzerleri yarım gün içinde yayınlanmakta, kanun değişiklikleri en geç 24 saat içinde güncellenmektedir. İnternet Vergi Dairesinden Gelir İdaresinin taşra iletişim bilgilerine ve yabancı gelir idarelerinin internet sayfalarına da ulaşmak mümkündür. Diğer taraftan Gelir İdaresi Başkanlığı İnternet Vergi Dairesi 2008 yılında yenilenmiştir. Günümüzde mükellefler; sicil bilgileri, borç bilgileri, tahakkuk bilgileri, tahsilat ve e-tahsilat bilgileri, e-beyanname gönderme ve izleme, e-vergi levhası alma ve sorgulama, gümrük çıkış beyannameleri, işlenemeyen ödemeler, ekstre bilgileri ve POS bilgileri hakkında sorgulamalar yapabilmektedir. Ayrıca, mükellefler “Borcu Yoktur Yazısı” ve “Mükellefiyet Yazısı” için talepte bulunabilmekte ve işlemlerin aşamalarını internetten izleyebilmektedir. 3. VEDOP-2 Aşaması ve Bileşenleri 3.1. Genel Olarak VEDOP-2 Daha etkin ve mükelleflerine daha iyi hizmet veren bir gelir idaresi oluşturma çalışmalarının devamı olarak 2004 yılında VEDOP-2 projesi başlatılmıştır. VEDOP-2 internet ağırlıklı uygulamalarla mükellefin kendi hesaplarını sorgulamalarına ve beyannamelerini internet ortamından vermelerine imkân sağlayacak 70 bir şekilde tasarlanmıştır. Böylece internet devletin en önemli faaliyetlerinden birisi olan vergi toplama ve takibi işinde başarıyla kullanıma girmiştir. VEDOP-2 ile VEDOP-1 aşaması çerçevesinde otomasyona geçirilen 22 ildeki 153 vergi dairesi ve 5 Defterdarlığa ilaveten; otomasyona geçmemiş 81 ildeki 125 vergi dairesi, küçük illerde Defterdarlık binaları içinde, büyük illerde ise ayrı binalarda bulunan Takdir Komisyonu Başkanlıkları, Defterdarlığa bağlı Vergi Denetmenleri Büro Başkanlıkları ve Gelir Müdürlükleriyle, Ankara Vergi İstihbarat Merkezi, 6 ildeki Bölge Müdürlükleri ve Bölge Müdürlüklerine bağlı illerdeki Vergi Denetmenleri Birim Başkanlıkları dahil olmak üzere 579 gelir idaresi birimi otomasyon kapsamına alınmıştır.155 Bu proje ile özellikle kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması için en önemli adımlardan biri atılmış, merkezde kurulan sistemler ile bilgisayarlı denetim gerçekleştirilmeye başlanmıştır. VEDOP, MOTOP ve Vergi İstihbarat Merkezi ile bankalardan ve diğer üçüncü kişilerden gelen bilgilerle mükellef beyanlarının VERİA’da karşılaştırılabilmesi sağlanmıştır. VEDOP-2 projesinin hayata geçirilmesi ile Gelir İdaresi e-devlete entegrasyon sürecini büyük ölçüde tamamlamıştır. 3.2. VEDOP-2 Bileşenleri 3.2.1. E-Beyanname Bilgi işlem teknolojilerinin ve telekomünikasyonun son yıllarda hızla gelişmesi ve pek çok işlemin internet ortamında yapılabilmesi, Türkiye’de de Maliye Bakanlığını harekete geçirmiş ve mükelleflerin vergilendirmeye ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmede bilgi işlem teknolojilerinden yararlanmak üzere bazı düzenlemeler yapılmasına neden olmuştur. Bu çerçevede, Maliye Bakanlığı, tüm dünyada hızla gelişen ve tüm ülkelerde önemli bir yere sahip olan bilgi işlem teknolojilerinden yararlanmak ve vergi beyannameleri ile bildirim ve eklerinin hızlı, kolay bir şekilde beyanını sağlamak ve vergi beyannamelerinin doldurulmasındaki hataları en aza indirmek ve mükelleflere daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla e-beyanname konusunda düzenlemeler yapma yoluna gitmiştir.156 5228 sayılı Kanunla VUK’un mükerrer 257 nci maddesinde değişiklik yapılmak suretiyle, Maliye Bakanlığı elektronik ortamda beyanname gönderme 155 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2006, Ankara, 2007, s.57, http://www.gib.gov.tr/fileadmin/ user_upload/yayinlar/2006_Faaliyet_Raporu.pdf (Erişim 31/08/2011). 156 PriceWaterhouseCoupers, E-Beyanname Kılavuzu, 2004, s. 5, http://www.pwc.com/tr/tur/ ins-sol/ publ/tax/e-beyanname.pdf (Erişim 01.09.2011). 71 konusunda düzenleme yapmaya, izin vermeye ve zorunluluk getirmeye yetkili kılınmıştır. Bu çerçevede de, Vergi Usul Kanununun (31/7/2004 tarih, 25539 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5228 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik) mükerrer 257. maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendi; “...vergi beyannameleri ve bildirimlerin, şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları korumak suretiyle internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında verilmesi, beyanname ve bildirimlerin yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususlarında izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, beyanname, bildirim ve bilgilerin aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu zorunluluğu beyanname, bildirim veya bilgi çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya … yetkilidir’’ şeklinde değişiklik yapılmak suretiyle, Maliye Bakanlığı elektronik ortamda beyanname gönderme konusunda düzenleme yapmaya, izin vermeye ve zorunluluk getirmeye yetkili kılınmıştır. Maliye Bakanlığı kendisine verilen bu yetki kapsamında, 340 ve 346 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde önemli bazı değişiklikler yaparak e-beyanname uygulamasına ilişkin esaslar oluşturmuştur. Bu değişikler arasında öne çıkanı ise; “Elektronik beyanname gönderme aracılık yetkisi verilmiş Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirler, mükelleflerle aralarında düzenlemiş oldukları hizmet sözleşmeleri gereğince, mükelleflerin beyannamelerinde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkacak vergi ziyası ve buna bağlı olarak salınacak vergi, kesilecek ceza ve hesaplanacak faizlerin ödenmesinden mükelleflerle birlikte müştereken ve müteselsil olarak sorumlu olacaklardır” hükmüdür. Aktif büyüklükleri veya net satış hâsılatları nedeniyle beyannamelerini meslek mensubuna imzalatma zorunluluğu bulunan mükellefler tam otomasyona geçmiş vergi dairelerine verilecek beyannamelerini, yetki almış meslek mensupları vasıtasıyla gönderebilmektedirler. Beyannamelerini meslek mensubuna imzalatma zorunluluğunda olmayan mükellefler ise beyannamelerini elektronik olarak kendileri gönderebildikleri gibi yine meslek mensupları aracılığıyla da gönde- 72 rebilmektedirler. Bu şekilde mükellefin yıllar itibarıyla cirosu, aktifleri, kaynakları ve diğer verileri, Maliye Bakanlığının veri ambarına aktarılacaktır.157 Diğer taraftan e-beyanname uygulaması sayesinde, serbest muhasebeci mali müşavirler mükelleflerin vergi beyannamelerini mesai saati başlangıç ve bitimine bağlı kalmadan internet vergi dairesi üzerinden 24 saat kesintisiz verilebilme imkânını elde etmişlerdir. Beyannamenin kanuni süresinde verilen beyanname olarak kabulü için onaylama işleminin en geç, beyannamenin verilmesi gereken son gün saat 24.00’den önce tamamlanmış olması gerekmektedir. Türkiye’de e-Beyanname uygulaması kısa süre içinde benimsenmiş ve günümüzde; Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi, Yıllık Kurumlar Vergisi Beyannamesi, Geçici Vergi Beyannamesi, Muhtasar Beyanname, KDV Beyannameleri, ÖTV Beyannamesi, Damga Vergisi Beyannamesi, BSMV Beyannamesi, Özel İletişim Vergisi Beyannamesi, Şans Oyunları Vergisi Beyannamesi, Noter Harçları, Ba-Bs Formları, Kesin Mizan, KKDF Kesinti Bildirimi ve Araç Muayene Hazine Payına İlişkin Bildirim, Yurt dışında Sahip Olunan Varlıklara İlişkin Vergi Beyannamesi ve 6111 sayılı Kanun kapsamında uygulamaya konulan 15 adet beyanname ile birlikte toplam 39 beyanname ve bildirim artık internet üzerinden verilmektedir158. Günümüzde elektronik ortamda verilen beyannameler, toplam beyannamelerin %99’unu kapsar hale gelmiştir159. Elektronik ortamda alınan beyannamelerdeki vergi kimlik numarası ulusal anlamda nüfus cüzdanı bilgileri ile kontrol edildiğinden mükerrer vergi kimlik veya T.C. kimlik numarası verileri de düzeltilmiştir160. E-Beyannamedeki büyük başarı, bu uygulamayı ülkemizde e-Devlet alanında temel referanslardan biri haline getirmiştir. Uygulama sayesinde; - Beyanname verilerinin herhangi bir işleme gerek duymaksızın işlenebilmesi mümkün olmakta, - Tahakkuk işlemlerinde sürat ve doğruluk sağlanmakta, - Beyannameler elektronik ortamda saklanabilmekte, - Veri ambarına yönelik diğer bilgilerin toplanmasına (bilanço, gelir tablo157 Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü, Faaliyet Raporu 2004, a.g.r., s. 86. 158 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2011, a.g.r., s. 40, 159 Engin Hepaksaz, “Türkiye’de Vergi Sisteminin Yeniden Yapılandırılmasında Muhtemel Fayda ve Maliyetleriyle VEDOP Projesi ve E-Maliye Uygulamaları”, 27. Türkiye Maliye Sempozyumu, Antalya, 20-24 Mayıs 2012, s. 39. 160 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2010, a.g.r., s. 9. 73 su, diğer tüm formlar) imkân sağlanmaktadır.161 E-Beyanname uygulaması birçok alanda önemli fayda ve tasarruflar sağlamaktadır:162 •Her yıl 6.000 ton kâğıt tasarrufu, 117.000 ağaç (4 milyon TL/Yıl), bu kâğıtların beyanname haline getirilmesinde kullanılan mürekkep ve iş gücünden tasarruf, •Vergi dairesi banko işlemleri iş yükünün hafifletilmesi ile diğer işlemler için yıllık 14.000 kişi/ay işgücü tasarrufu, •Kâğıt ortamında alınan beyannamelerin depolama maliyetlerinden tasarruf, •Kâğıt ortamında alınan beyannamelerin manyetik ortama geçirilmesi işlemlerinden sağlanan 6.590 kişi/ay işgücü tasarrufu, •Vergi dairesine gitmekten kurtulan mükellefler için toplamda yıllık 1.485.000 işgünü tasarrufu. 3.2.2. Vergi Denetimi Otomasyon Sistemi (VEDOS - VDKBİS) Vergi kayıp ve kaçağının önlenmesi kapsamında denetim kapasitesinin artırılmasına imkân veren VEDOS projesi, pilot uygulama sonrası 27/06/2005 tarihinden itibaren Eskişehir ve Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlıklarından başlanarak tüm illerdeki Vergi Denetmenleri Büro Başkanlıklarına yaygınlaştırılmıştır. VEDOS ile vergi denetmenleri tarafından yapılacak çalışmalarda uygulama birliğinin sağlanması, etkin denetim planlarının yapılabilmesi ve çalışmaların daha verimli yürütülebilmesi amacıyla aşağıdaki işlemler otomasyon kapsamına alınmıştır: 161 Atuğ, a.g.m., ss. 16-17. 162 Gelir İdaresi Başkanlığı, “E-Beyannamelerin Her Alandaki Faydaları”, E-Beyanname Tanıtım Broşürü, https://e-beyanname.mb-ggm.gov.tr/ebyn/tanitim/ ebeyanname.html (Erişim 02/09/2011). 74 - Evrak işlemleri, - Görevlendirme işlemleri, - Denetim işlemleri, - İdare işlemleri, - İstatistik işlemleri, - Özlük işlemleri, - Rapor okuma komisyonu (ROK) işlemleri, - Tarhiyat öncesi uzlaşma (TOU) işlemleri, - Turne işlemleri, - Yazışma işlemleri, - Gelir Vergisi Hesaplama, - Kurumlar Vergisi Hesaplama, - Gecikme Zammı / Faizi Hesaplama, - Vergi Ziyaı Hesaplama, - Amortisman Hesabı, - Adatlandırma Hesabı, - Reeskont Hesaplaması, - Maliyet Artış Fonu Hesabı, - KDV Tablosu Düzeltme, - Enflasyon Düzeltmesi, - Yardımcı hesaplama işlemleri, Vergi Denetmenlerinin çalışma sonuçlarına ilişkin; - İncelenen beyanname sayısı - Yazılan rapor sayısı - Bulunan matrah farkı - Bitirilen toplam iş sayısı - İncelemede geçen gün - Karşıt incelenmede geçen gün - Teftiş-soruşturmada geçen gün - Diğer çalışmalarda geçen gün dikkate alınarak çalıştıkları birim içinde performans derecelerinin hesaplanmasına imkân verecek şekilde uygulama yazılımları tamamlanmıştır. VEDOS sayesinde vergi denetmenleri tarafından yapılan işlerde, çalışma zamanı plânlaması ve performans değerlemesi uygulamasına imkân sağlanmıştır.163 Ayrıca vergi denetmenleri tarafından başlanan her iş için işin tahmini bitiş 163 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2007, Ankara, 2008, s. 38-39, http://www.gib.gov.tr/fileadmin/ user_upload/yayinlar/2007_Faaliyet_Raporu.pdf (Erişim 07/08/2009) 75 süresinin sisteme girilmesi, iş için sarf edilen süre ve hedeften sapmanın sistem tarafından hesaplanabilmesi ile denetim birimlerindeki bilgilerin Gelir İdaresi Başkanlığına sistemden intikal etmesi sayesinde denetim plânlamalarında bu verilerden yararlanma imkânı elde edilmiştir. Bu sistem ile mükellefin yasal kayıtlarının ve Merkezi Risk Analizi Sistemi çerçevesinde elde edilen verilerin elektronik ortamda vergi denetim elemanlarına aktarımı sağlanarak vergi incelemelerine hız ve etkinlik kazandırılmaya başlanmıştır. Bu bağlamda, ilgili birimlerce yapılan risk analizleri sonucu, incelenmesinde veya gönüllü uyum projesi kapsamında gönüllü uyuma teşvik edilmesinde yarar görülen mükellefler VEDOS üzerinden Vergi Dairesi Başkanlıklarına gönderilmiş, yapılan incelemelere veya matrah artırımlarına ilişkin çalışmaların istatistikî sonuçlarının alınması sağlanmıştır.164 Maliye Bakanlığı bünyesinde vergi denetiminin tek çatı altında yürütülmesi amacıyla Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’nın165 kurulmasından sonra VEDOS sistemi VDKBİS’e dönüştürülmüş ve Mayıs 2012 tarihinden itibaren vergi denetimi ile ilgili işlemler, risk analizleri ve diğer araştırmalar VDKBİS aracılığıyla yürütülmeye başlanmıştır. 3.2.3. Veri Ambarı (VERİA) VEDOP-2 projesi çerçevesinde yürütülen VERİA uygulamaları, vergi denetimlerinin risk analizlerine dayalı olarak plânlı ve koordineli bir biçimde yürütülmesini sağlamak amacına yönelik destek uygulamalarıdır.166 Beyan dışı kalmış vergisel olayların tespiti, mükellef beyanlarının doğruluğunun kontrolü ve denetim birimlerine bilgi desteği sağlamak amacıyla 2005 yılından itibaren yürütülen VERİA projesi kapsamında; bilgi kaynaklarının araştırılması, bilgilerin toplanması ve analizi, vergi incelemelerinde yararlanılmak üzere, iç ve dış kaynaklardan alınan bilgilerin veri ambarına aktarılarak değerlendirilmesi, alınan çıktıların incelenmek üzere denetim birimlerine gönderilmesi ve veri ambarındaki bilgilerin tüm denetim birimlerinin kullanımına sunulması amaçlanmıştır.167 Veri ambarı sistemi, kayıt dışı ekonomi ile mücadele için kamu kurumla164 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2008, a.g.r., s. 28. 165 646 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 10.07.2011 tarih ve 27990 sayılı Resmi Gazete. 166 Gelir İdaresi Başkanlığı, 2007 Yılı Birinci Altı Aylık Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu, s. 22, http://www.gib.gov.tr/fileadmin/user_upload/ Haberler/ GIB_MALI_DURUM_RAPORU.pdf (Erişim 15/11/2010) 167 Alptürk, a.g.e., ss.120-121. 76 rı, işletimsel birimler ve dış kaynaklardan gelen toplanmış verilerin işlenmesini sağlayan bir sistemdir. Teknolojik altyapı ve denetim sistemi vasıtasıyla etkili ve güçlü bir yönetim yapısı meydana getirmek, kayıt dışı mükelleflerin kimliğini belirlemek ve gerekli zabıt işlemlerinin uygulanmasını sağlamak, beyannamelerin sınıflaması ve kontrolü, vergi mükelleflerinin ihbarnamelerinin çapraz kontrolünün yapılması, vergi mükelleflerinin özgeçmişlerini ve eğilimlerini belirlemek, sektörel ortalamaların hesaplanması, yönetim ve denetim için raporların ve istatistiksel bilgilerin üretimi veri ambarının amaçlarıdır.168 Gayrimenkul sermaye iradı elde edenlerin tespiti amacıyla, Adana, Ankara, Antalya, Bursa, İstanbul ve İzmir illeri Büyükşehir belediyeleri sınırları içindeki 53 ilçe belediyesinden meskenler ve mesken sahipleri hakkında bilgiler veri ambarı sisteminde değerlendirilerek iki veya daha fazla sayıda meskene sahip kişilere ilişkin denetim sonuçları izlenmektedir.169 Adalet Bakanlığı (UYAP), Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü (TAKBİS), diğer kamu kurumları, bankalar, sigorta şirketleri, aracı kuruluşlar, portföy yönetim şirketleri, diğer borsa aracı kuruluşları, Posta ve Telgraf Teşkilatı, finansal kiralama (factoring) şirketleri, tüketici finansman şirketleri, finansal kiralama şirketleri, döviz büroları, ikrazatçılar, kıymetli maden aracı kuruluşları ve Takasbanktan 2003, 2004, 2005, 2006, 2007 ve 2008 yıllarına ilişkin bazı bilgiler alınarak veri ambarına aktarılmıştır. Bu kurum ve kuruluşlardan VERİA sistemine aktarılan bilgiler ile VEDOP’daki mükellef bilgileri için risk analiz yöntemleri tespit edilmiş, analiz sonucuna göre alınacak raporlar belirlenmiş ve bu raporların alınması için gerekli program yazılımları tamamlanmıştır. VERİA sisteminde yer alan mevcut bilgilere ilave olarak hangi bilgilerin alınması gerektiğine yönelik araştırmalar sürdürülmektedir. İzleyen dönemde, bankalar, emniyet (POLNET), tapu, telekom (POSTANET) ve nüfus idareleri otomasyon sistemleri ile online haberleşme hedeflenmektedir.170 Bu sistemin etkin bir şekilde kullanılmasıyla mükellef beyanları ile işlemlerinin karşılaştırılması sonucunda beyan dışı kalmış olan unsurlar net bir şekilde ortaya konulabilecektir. Veri Ambarı sisteminde bulunan bilgiler şunlardır: 168 Computerisation, http://www.abgs.gov.tr/tarama/tarama_files/16/SC16DET_9-%20 Computerisation(2).pdf, s. 4-5, (Erişim 12.08.2010). 169 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2006, Ankara, 2007, s. 54-55, http://www.gib.gov.tr/fileadmin/user_upload/yayinlar/2006_Faaliyet_Raporu.pdf (Erişim 07/08/2009) 170 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2008, a.g.r., ss. 26-27. 77 - Mükellef sicil bilgileri, - Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler için yıllık faaliyet bildirimi (Form A), - Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin mal ve hizmet alımlarına, mal ve hizmet satışlarına ilişkin bildirim (Form B, Form Ba ve Form Bs), - Vergi inceleme raporu ile sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullandığı veya düzenlediği tespit edilen mükellefler (Form 11), - Yıllık gelir vergisi beyanname bilgileri, - Kurumlar vergisi beyanname bilgileri, - KDV beyanname bilgileri, - Muhtasar beyanname bilgileri, - Gümrük ihracat beyanname bilgileri, - Gayrimenkul sermaye iradı beyanname bilgileri, - Kurum ortaklarına ilişkin bilgiler, - Gayrimenkul alım, satımı yapan kişiler hakkında bilgiler, - Gayrimenkul ipotek işlemeleri, - Kayıtları silinen mükelleflere ilişkin vergisi dairelerince re’sen terk ettirilen mükellefler, - Vergi ile ilgili belgeleri her hangi bir şekilde kaybolan veya yok olan mükellefler, - Kredi kartı ile satış yapan üye iş yerlerinin satış tutarlarına ilişkin bankalardan alınan bilgiler, - T.C. Merkez Bankasından Alınan 50.000 ABD doları veya Eşitini Aşan Dövizlerin Yurt Dışına transfer İşlemlerine İlişkin Bilgiler, - Devlet Malzeme Ofisine mal ve hizmet satanlar, - Banka bilgileri, - Katılım Bankaları bilgileri, - Sigorta şirketleri bilgileri, - Aracı kuruluşlar, portföy yönetim şirketleri, diğer borsa aracı kuruluşları bilgileri, - Posta ve telgraf teşkilatı bilgileri, - Factoring şirketleri bilgileri, - Tüketici finansman şirketleri bilgileri, 78 - Finansal kiralama şirketleri bilgileri, - Yetkili müesseseler (döviz büroları) bilgileri, - İkrazatçılardan alınan bilgiler, - Kıymetli maden aracı kuruluşları bilgileri, - Takasbank bilgileri. Veri Anbarı Projesi kapsamında; - Kağıt ortamında ve manyetik ortamda iç ve dış kaynaklardan alınan bilgilerin bilgisayara aktarılması, değerlendirilmesi ve sonuçlarının denetim birimlerinin kullanımına sunulması çalışmaları, mevcut bilgilere ilave olarak alınması gereken bilgilerin araştırılması, sürdürülmektedir. - Mevcut yapıda bilgiler, CD, disket, ICR standardında okunabilen formlarla ve kağıt ortamında alınmakta, izleyen dönemde, bankalar, emniyet (POLNET), tapu, telekom (POSTANET) ve nüfus idareleri otomasyon sistemleri ile online haberleşme hedeflenmektedir. 3.2.4. Elektronik Muhasebe Kayıt ve Arşiv Sistemi (EMKAS) Bakanlıkça belirlenen işlem hacmi büyük kurumsal mükelleflere ait tüm mali defter ve belgelerin elektronik ortamda alınarak kâğıt yerine manyetik ortamlarda arşivlenmesini ve analizlerinin gerçekleştirilmesini sağlayan sistemdir.171 Vergi Usul Kanununun mükerrer 242 nci maddesinin 2 numaralı fıkrası hükmü ile Maliye Bakanlığı; elektronik defter, kayıt ve belgelerin oluşturulması, kaydedilmesi, iletilmesi, muhafazası, ibrazı, defter ve belgelerin elektronik ortamda tutulması ve düzenlenmesi uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili kılınmıştır. Elektronik ortamda tutulmasına ve düzenlenmesine izin verilen defter ve belgelerde yer alması gereken bilgileri internet de dâhil olmak üzere her türlü elektronik ortamda Maliye Bakanlığına veya belirleyeceği gerçek veya tüzel kişilere aktarma zorunluluğunu yerine getirmeye, bilgi aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye ve bu kanun kapsamına giren işlemlerde elektronik imza kullanım usul ve esaslarını düzenleme ve denetlemeye de yetkili kılınmıştır. 171 Yaranlı, a.g.e., s. 12. 79 Maliye Bakanlığı, kendisine tanınan bu yetki çerçevesinde elektronik defter, kayıt ve belgelerin oluşturulması, kaydedilmesi, iletilmesi, muhafazası ve ibrazı ile defter ve belgelerin elektronik ortamda tutulması ve düzenlenmesi uygulamasını başlatmıştır. Bu kapsamda;172 - Bakanlıkça belirlenen mükelleflerin defter ve belgelerine ait bilgilerin elektronik ortamda alınmasına ilişkin format yapısı belirlenmiştir. Ayrıca alınan bilgilere ilişkin analiz ve arşivleme sistemi EMKAS oluşturulmuştur. - Sisteme girilecek bilgilerin hazırlanmasında mükelleflerin faydalanacağı veri kitapçığı ile bilgilerin gönderilmesinde kullanılacak XML formatı ile format içerik testi program yazılımları tamamlanmıştır. - EMKAS sistemi çerçevesinde üretilecek raporların tespiti yapılmış, raporların üretilmesine ilişkin yazılımlar büyük ölçüde tamamlanmıştır. - EMKAS sistemi çerçevesinde alınabilecek istatistik sonuçlarının üretilmesine ilişkin yazılımların büyük bir kısmı tamamlanmıştır. - VEDOP-2 kapsamında EMKAS programcılarının eğitimleri tamamlanmıştır. 3.2.5. E-Tahsilat (Sorgulu Tahsilat) ve Kredi Kartı ile Tahsilat Maliye Bakanlığı ile bankalar ve özel finans kurumları arasında imzalanan ek protokol ile Bakanlığın görüntülenmesine imkân verdiği mükellef hesap bilgileri kullanılmak suretiyle vergi tahsilâtı (e-Tahsilat) yapılmaya başlanılmıştır. Bu çerçevede başta vergi aslı olmak üzere, ceza ve gecikme zamları, elektronik ortamda tahsil edilmektedir. Gelir İdaresi Başkanlığı, e-Tahsilata ilişkin yazılım işlemlerini tamamlamış ve bankalardan da birer yazıyla sisteme uyum için gerekli altyapıyı hazırlamaları istenmiştir. Bankaların buna ilişkin hazırlıklarını yapmaları ve yazılım işlemlerini tamamlamalarının ardından e-Tahsilata geçilmiştir. Bankalar, mükelleflerin güncel borçlarının yanısıra geçmişe dönük tahakkuk bilgilerini de görebilmektedir. Bu çerçevede geçmiş dönemlere ait vergi borcu, gecikme zammı ve faizi de bir tuşla ekrana gelmektedir. Bu sistemde, banka vergiyi tahsil ettiği anda vergi dairesindeki “mükellef cari hesabına” işlenmekte ve yurdun her yanında her mükellefin borç ve alacakları on-line izlenebilmektedir. Bu şekilde 172 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2005, Ankara, 2006, s. 111, http://www.gib.gov.tr/fileadmin/user_upload/yayinlar/2005_Faaliyet_Raporu.pdf (Erişim 23/08/2011) 80 mükellefin vergiyle ilgili durumu da ekrandan anında görülebilmektedir. Bu uygulama “borcu yoktur” yazısının alımı ve benzeri durumların yarattığı sıkıntıları da ortadan kaldırmaktadır.173 Bilindiği üzere; 6183 sayılı Kanunun 41. maddesi özel ödeme şekilleri kullanılarak amme alacaklarının ödenmesine izin vermeye Maliye Bakanlığını yetkili kılmıştır. Maliye Bakanlığının bu yetkisine dayanılarak, vergi tahsilat anlaşması bulunan bazı bankalarla imzalanan protokoller çerçevesinde 6/10/2008 tarihinden itibaren kredi kartı ile vergi tahsilatı uygulamasına başlanmıştır. Bu çerçevede kredi kartı kullanılmak suretiyle ödenmesine izin verilen amme alacakları şunlardır: - Motorlu Taşıtlar Vergisi, - Karayolları Trafik Kanunu’na göre verilen idari para cezaları, - Karayolu Taşıma Kanunu’na göre verilen idari para cezaları, - 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 21. maddesine istinaden erişme kontrollü karayollarından kaçak geçiş yapanlardan alınan geçiş ücreti ve idari para cezaları ve - 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılmış borçları. VEDOP-2 kapsamında geliştirilen elektronik vergi dairesi otomasyonu (e-VDO) uygulamasının MOTOP kapsamındaki 17 vergi dairesi ile motorlu taşıtlar vergisini tahsile yetkili diğer 121 vergi dairesine yaygınlaştırılması tamamlanmıştır. Böylece e-VDO ve VDO’lu 273 vergi dairesinde kayıtlı araçların, Merkezi Taşıt Kütüğünde yer alması sağlanmıştır. Ayrıca getirilen yeni düzenlemeyle motorlu taşıtlar vergisi vadesinden sonra da gecikme zammı ile birlikte ödenebilmesine imkan sağlanmıştır. Günümüzde, motorlu taşıtlara ait vergi ve cezaların kredi kartı ile ödenmesi ile ilgili çalışmalar tamamlanmış olup, 12 bankanın174 kredi kartı ile tahsilat yapılabilmektedir. Bu kapsamda 2011 yılı içinde Motorlu Taşıtlar Vergisi, Trafik İdari Para Cezası, Geçiş Ücreti İdari Para Cezası ve Karayolları Taşıma Kanunu İdari Para Cezası ile 6111 Sayılı Kanun kapsamındaki tahsilatlar için internet ver173 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2009, a.g.r., s. 11. 174 Akbank, Garanti Bankası, Halk Bankası, Türkiye İş Bankası, Yapı Kredi Bankası, HSBC, Finansbank, Bank Asya, Türkiye Ekonomi Bankası, Vakıfbank, Ziraat Bankası ve Denizbank. 81 gi dairesi sayfası üzerinden Sanal POS ile 5.304.599 adet tahsilat işlemi gerçekleşmiştir.175 Yetkili bankalar, kredi kartı ile tahsilat uygulaması sırasında mükellef ile ilgili edindiği bilgileri mahremiyet hükümleri çerçevesinde gizli tutmakla yükümlüdür. Kredi kartı ile yapılan tahsilatlar, tahsilat tarihi itibarıyla mükellef hesaplarına işlendiğinden mükelleflerin ilişik kesme belgesi talepleri yerine getirilebilmektedir. Diğer taraftan emlak vergisinin kredi kartı ile tahsilatını sağlamak üzere Başbakanlık bünyesinde çalışma yürütülmektedir. Bunun için e-devlet kapsamında yeni bir sistem oluşturulması düşünülmektir. Bu çalışma çerçevesinde bu yapıya dahil olacak belediyelerin bilgileri sisteme yüklenecektir. Bu sistem aracılığıyla mükelleflerin emlak vergisi borcunu da kredi kartı ile ödeyebilmesine imkân sağlanacaktır. Bu uygulamayla birlikte mükellefler artık vergi dairelerine gitmelerine gerek kalmadan ödeme yükümlülüklerini çok daha kolay bir şekilde yerine getirebilecek ve daha az maliyetle verimli ve etkin bir tahsilat yönetimine imkânı verecektir.176 4. VEDOP-3 Aşaması ve Bileşenleri 4.1. Genel Olarak VEDOP-3 Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yürütülen ve Türkiye’nin kamu sektöründeki en büyük bilgi teknolojileri projesi olarak tanımlanan VEDOP-3’ün ihalesini Siemens almıştır. Proje Temmuz 2007’de başlamış ve 2 yılda tamamlanması hedeflenmiştir. Bu proje kapsamında, Türkiye genelindeki 448 vergi dairesi ile 585 mal müdürlüğü gelir servisinin yeniden yapılandırılması ve vergi dairesi otomasyon uygulamalarının tamamen web tabanlı yapıya dönüştürülmesi hedeflenmiştir. VEDOP-3 projesi çerçevesinde, Gelir İdaresi Başkanlığı, Ankara’daki ana bilgi işlem merkezinin yanısıra ikinci bir yedek bilgi işlem merkezini daha devreye sokmayı plânlamış ve hayata geçirmiştir. Proje ile Konya’da kurulan Felaket Yönetim Merkezi ile savaş, sel, deprem gibi olağanüstü durumlara karşı tüm mükellef bilgilerinin ikili bir yedekleme sistemi ile sanal ortamda yedeklenerek korunması sağlanmıştır. Proje ile kesintisiz ve sürekli hizmet sağlanarak, vergi dairelerinden 365 gün 24 saat hizmet alınabilmektedir. 175 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2011, a.g.r., s. 40. 176 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2010, a.g.r., ss. 8-11. 82 Tam otomasyonun hedeflendiği VEDOP-3, “web” tabanlı olarak ve on-line sistem üzerinden çalışmaktadır. VEDOP-3’ün tamamlanması ile; - Vergi dairelerinde yapılan işlemler anında merkezden görülmektedir. - VEDOP-3 ile birlikte vergi dairelerinin işlemleri anlık izlenebilmektedir. - Motorlu taşıtlar vergisinin tahsil edilip edilmediği görülmektedir. - Tüm beyannamelerin durumu anlık olarak tespit edilebilmektedir. - VEDOP-3 yapılan işlemleri günlük takibe alınabilmektedir. - 550 il ve ya ilçedeki mal müdürlüğü de sisteme bağlanabilmektedir. 4.2. VEDOP-3 Bileşenleri 4.2.1. Çağrı Merkezi Türkiye’deki ilk profesyonel kamu çağrı merkezi olarak nitelenen Vergi İletişim Merkezi (VİMER), mükelleflerin ihtiyaç duydukları bilgiye kısa zamanda ve doğru bir şekilde telefon yardımıyla (444 0 189) ulaşabilmeleri amacıyla 25/12/2007 tarihinde Ankara’da faaliyete geçirilmiştir. 1/03/2008 tarihinden itibaren ise tüm illerden gelen çağrılara yönelik olarak hizmet vermeye başlamıştır.177 İllerde faaliyet gösteren Alo Maliye 189 ihbar hattı aracılığıyla alınan ihbar ve şikâyetlerin, tek merkezden VİMER aracılığıyla alınması, alınan ihbar ve şikâyetlerin ilgili yerlere gönderilmesi ve kontrolünün sağlanmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Diğer taraftan mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunu sağlamak amacıyla verilen hizmet kalitesini sürekli iyileştirmek ve vergisel konularda yüz yüze danışmanlık hizmeti vermek üzere Ankara’da kurulan “Mükellef Hizmetleri Merkezi” 03/03/2008 tarihi itibarıyla hizmet vermeye başlamıştır. Mükellef Hizmetleri Merkezinde; gelir ve kurumlar vergisine ilişkin danışma hizmetlerinin yanısıra Katma Değer Vergisi, Özel Tüketim Vergisi, Damga Vergisi, Veraset ve İntikal Vergisi, Harçlar, Motorlu Taşıtlar Vergisi ve bunun gibi daha birçok vergi ile ilgili konularda danışma hizmeti verilmektedir. Mükellefler ayrıca vergi borçlarının olup olmadığını ve vergi beyanname177 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2008, a.g.r., s. 110. 83 lerinin verilip verilmediğini de bu merkezden öğrenebilmektedir. Kira geliri elde eden mükellefler beyannamelerini mükellef hizmetleri merkezinden elektronik ortamda verebilmektedir. İstenilmesi durumunda hafta içi 09:00-18:30, Cumartesi 09:00-14:00 saatleri arasında 473 80 80 no’lu telefondan randevu alınarak söz konusu hizmetlerden öncelikli olarak yararlanılmakta, randevusuz gelinmesi halinde ise sıra numarası alınarak tüm hizmetler ücretsiz olarak sunulmaktadır. Gelir idaresi tarafından bilgilerin kamuoyuna daha hızlı ulaştırılması, veri dağıtım çeşitliliğinin arttırılması, insan gücü ve kaynak kullanımında tasarruf sağlanması amacı ile Kısa Mesaj Bilgilendirme Servisi (1189) de hizmete açılmıştır. Söz konusu hizmet, gelir idaresi tarafından açıklanan bilgilerin kullanıcılara otomatik olarak kısa mesaj bildirimi iletilmesi ve/veya sistem kullanıcılarının sorgulama yaparak cevap alması şeklinde verilmektedir. Kısa mesaj Bilgilendirme Servisi aracılığı Haber Bildirim Aboneliği, Motorlu Taşıt Vergisi Miktarı Hesaplama, Motorlu Taşıt Vergisi Borç Sorgulama, Trafik Para Cezası Borcu Sorgulama hizmetleri sunulmaktadır.178 4.2.2. Elektronik Vergi Dairesi Otomasyonu (e-VDO) İnternet tabanlı olarak yeniden geliştirilerek Gelir İdaresi Başkanlığı interneti üzerinden tüm Türkiye’ye hizmet veren e-VDO uygulaması ile vergi dairesi duvarları kalkarak Türkiye Vergi Dairesi hedefi gerçekleştirilmiştir. Türkiye Vergi Dairesi ile online (çevrimiçi); sicil, tahakkuk, tahsilat, ilişik kesme, borç sorgulama, toplu dökümler, motorlu taşıt vergisi işlemleri yapılabilmektedir. Tahakkuk işlemleri ile beyanname girişlerinin vergi dairelerinden yapılmasının sağlanması, beyannamenin kabulü sırasında tahakkuk fişine esas bilgilerin alınarak tahakkuk fişinin düzenlenmesi, tahakkuk fişine bağlı olarak beyanname bilgi girişinin yapılması, beyanname girişini zorlayıcı önlemlerin alınması (tecil, iade gibi işlemlerin beyanname bilgilerine bağlanması) işlemleri gerçekleştirilmektedir. Tahsilat işlemleri ile cari dönem ve vadesi geçmiş borçlarının bankalara online açılması, bankalarca yapılan tahsilatların mükellef hesaplarına online işlenmesi, bankalara açılan borç sorgulama sistem güvenliği (Borç sorgulama sonucu tahsilat yapılıp yapılmadığı bilgisinin izlenmesi), mükellef borçlarının bir 178 Bkz. Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2008, a.g.r., ss. 110-112. 84 ödeme plânına bağlanmasına imkân verilmesi, fazla tahsilatın otomatik olarak diğer borçlara aktarılması işlemleri gerçekleştirilmektedir. Takip işlemleri ile ödeme emri düzenlenmesi gereken borçlar için merkez tarafından takibe alma işlemleri yapılmaktadır. Motorlu Taşıt Vergisi işlemleri ile, referans bilgilerin (araç katalog bilgileri gibi) standartlığının sağlanması, ilişik kesme, tescil gibi işlemlerin her vergi dairesinden yapılabilmesi ve plaka ve araç nakillerinin izlenmesi sağlanmıştır. Toplu dökümler ile beyanname vermeyen veya süresinde borcunu ödemeyenler gibi işlem yapmayı gerektiren listelerin merkez tarafından otomatik olarak üretilmesi, bu tip listelerin dışında kalan birden fazla mükellef/mükellef grubunu kapsayan liste isteklerinin gün içinde merkeze bildirilmesi, merkez tarafından hazırlanan listelerin excel formatında (üzerinde çalışılabilir nitelikte) vergi dairesi kullanımına verilmesi işlemleri gerçekleştirilmektedir.179 4.2.3. Merkezi Risk Analizi ve Katmanlaştırma Modeli (MERAK) MERAK projesinden önce mükelleflerin bazı konulardaki risklerini analiz etmek üzere KDV İadesi Risk Analizi Projesi ve Sahte Belge Risk Analizi Projesi gibi projeler uygulanmıştır. Bu projeler sayesinde KDV iadesi talep eden mükellefler ile sahte belge düzenleyen mükellefler otomatik olarak hızlı bir şekilde tespit edilmeye başlanmıştır. Gelir İdaresi Başkanlığının etkinliğinin ve mükelleflerin vergiye uyumunun artırılması ile incelenecek mükelleflerin nesnel risk analizlerine dayalı olarak seçilmesi ve mükelleflerin bölgeler ve/veya sektörler itibariyle kapsamlara ayrılması ve bu sayede mükellefleri belirlenen veriler çerçevesinde büyüklüklerine göre katmanlaştırıp bu katmanlara göre risk analizine tabi tutulması amacıyla MERAK geliştirilmiştir. 2009 yılı verileri için modele bilanço esasına göre defter tutan ve tüm mükellefler tarafından gerçekleştirilen mal teslimi ve hizmet ifalarının %90’ını oluşturan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden toplam 859.993 adet mükellef dâhil edilmiştir. MERAK kapsamında oluşturulan yazılım aracılığıyla mükelleflerinin gelir idaresindeki verileri ile diğer kurumlardan elde edilen veriler karşılaştırılarak, tamamen istatistikî yöntemlere dayalı olarak riskli olanlar tespit edilmektedir. İncelenecek mükelleflerin seçiminde öncelikli olarak riski yüksek olan mükelleflerin 179 Bkz. Nurhan Akdemir, E-Devlet Uygulamaları Kapsamında VEDOP Projesi Eğirdir Vergi Dairesinde E-Vdo Uygulamasının İncelenmesi (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), T. C. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kütahya, 2008, ss. 105–110. 85 belirlenmesini amaçlayan bu modelde, mükelleflere ait veri ambarındaki veriler istatistiksel ve matematiksel yöntemlerle değerlendirilmektedir. Model öncelikli olarak mükellefleri, sektörel ve/veya bölgesel bazda gruplara ayırmaktadır. Sektör ve/veya bölgeler itibariyle gruplara ayrılan mükelleflerin bilanço, gelir tablosu, beyanname ve e-VDO verileri ile üçüncü taraf bilgileri baz alınarak büyüklükleri belirlenmekte ve buna göre katmanlara ayrılması yapılmaktadır. Böylece, ilgili sektör ve/veya bölgesel kombinasyonda mükellefler en büyük/büyük/ orta/küçük katmanlara göre, her biri kendi sınıfında analize tabi tutulmakta ve bütünüyle matematiksel ve istatistiki yöntemler ve hesaplamalarla her mükellefe bir risk puanı atanmaktadır. 2010 yılında modelin riskli olarak belirlediği mükelleflerin test edilmesi amacı ile 60 adet mükellef gelirler kontrolörlerine, 347 adet mükellef ise vergi denetmenlerine gönderilmiştir. Söz konusu mükelleflerden denetim plânlarına göre en riskli 40 adet en büyük mükellef gelirler kontrolörleri tarafından, orta 145 adet mükellef ise vergi denetmenleri tarafından incelenmek üzere seçilmiştir. 31.12.2010 tarihi itibariyle tamamlanan inceleme sonuçları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.180 Tablo 7: MERAK Modeli Kapsamında Tamamlanan İnceleme Sonuçları (TL) MERAK Modeli Kapsamında Tamamlanan İnceleme Sonuçları (TL) Beyan Edilen Matrah Bulunan Matrah Farkı Toplam Vergi Farkı Kesilen Ceza Tutarı Gelirler Kontrolörleri 1.843.140.825 809.955.775 101.143.556 102.924.263 Vergi Denetmenleri 107.373.251 12.630.436 4.993.462 5.684.315 4.2.4. Özelge Otomasyon Sistemi Özelge, mükelleflerin ve vergi sorumlularının vergi durumları ve vergi uygulamaları bakımından, kendilerince açık olmayan ve tereddüt ettikleri konular hakkında yetkili makamlardan yazılı olarak açıklama talebinde bulunmaları üzerine yetkili makamlarca kendilerine verilen yazılı görüştür (VUK, Gen. Teb. No:395). 180 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2010, a.g.r., s. 10. 86 Özelge sistemi mükelleflerin yazılı olarak istedikleri açıklama taleplerine yetkili makamların yazılı olarak cevap vermesi şeklinde uygulanmaktaydı. Genellikle, konusunda ilk olmayan özelge talepleri taşra birimleri tarafından Vergi Dairesi Başkanı/Defterdar veya bunların yetkisini devrettiği yardımcıları tarafından imzalanarak mükellefe verilmekteydi. Konusunda ilk olan veya açık olmayan hususlarda ise taşra birimleri tarafından merkeze yazı ile sorulmakta ve merkezden alınan cevaba göre mükellefe özelge verilmekteydi. Bazen de mükellefler doğrudan Gelir İdaresi Başkanlığına başvurup özelgeyi merkezden almaktaydı. Bu uygulama zaman zaman aynı konuda farklı görüşler verilmesine neden olmaktaydı. Gelir İdaresi Başkanlığı teknolojik gelişmelerden de yararlanarak mükelleflerin izahat taleplerini özelge otomasyon sistemi ile vermek için bazı düzenlemeler yapmıştır.181 Bu kapsamda 16/01/2010 tarihi itibarıyla 395 sıra nolu VUK Genel Tebliği yürürlüğe giren yeni Özelge Sistemine ilişkin çalışmalar Temmuz 2008 tarihinde Gelir İdaresi Başkanlığı Merkez Teşkilatı ve Ankara, İstanbul ve İzmir Vergi Dairesi Başkanlıklarınca ortaklaşa başlatılan proje kapsamında hayata geçirilmiştir. E-özelge sistemine ilişkin proje uygulamaya konulurken hedeflenen amaçları şöyle sıralamak mümkündür: - Mükellefe kısa zamanda doğru ve net bir cevap vermek, - Başvuruların ve mükelleflere verilen cevapların bir standarda kavuşturulması, - Mükellef nezdinde muhatabın teke indirilmesi, - Verilen özelgelerin internetten yayınlanması suretiyle şeffaflığın sağlanması, - Mevzuatın açık ve anlaşılabilir olmasının sağlanması, - Mükelleflerin uyum maliyetinin azaltılması, - İdarenin iş yükünün hafifletilmesi, - Gelen özelge taleplerinden hareketle genel düzenleyici işlem yaparak özelge başvuru sayısının azaltılması, - Dijital ortamda kurumsal hafızanın oluşturulması.182 2011 yılı içerisinde Özelge Otomasyon Sistemi kapsamında verilen özelge181 Fahrettin Özdemirci, “Özelge Otomasyon Sistemi ve E-Özelge Uygulaması”, Vergi Dünyası, Sayı 344 (Nisan 2010), s. 47. 182 Nazmi Karyağdı, “Yeni Özelge Sistemi”, Vergi Dünyası, Yıl 29, Sayı 343, (Mart 2010), s. 23. 87 lerin 3.163’ünün internet sayfasında yayınlanması sağlanmıştır. İnternet sayfası üzerinden kullanıma sunulan “Özelge Sistemi” ile mükellefe kısa zamanda doğru ve net cevap vermek, başvuruları ve cevapları bir standarda kavuşturmak, internetten yayın yoluyla şeffaflık sağlamak, mükellefin uyum maliyetini azaltmak, idarenin iş yükünü hafifletmek, bürokrasi ve kırtasiyeciliği azaltarak kaynakların verimli kullanılmasını sağlamak amaçlanmıştır.183 4.2.5. E-Haciz Projesi Bilindiği üzere, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un (AATUHK) 79. maddesinde, tahsil dairesi tarafından hamiline yazılı olmayan veya cirosu kabil senede dayanmayan alacaklar ile maaş, ücret, kira vs. gibi her türlü hakların ve fiilen tutanak düzenlemek suretiyle haczi kabil olmayan üçüncü şahıslardaki menkul malların haczi, borçlu veya zilyet olan veyahut alacak ve hakları ödemesi gereken gerçek ve tüzel kişilere/kurumlara haciz keyfiyetinin tebliği suretiyle yapılacağı, hükme bağlanmıştır. Bu çerçevede, ödeme müddeti içerisinde ödenmeyen amme alacaklarının cebren tahsilini temin etmek ya da alacağın tahsil güvenliğini sağlamak amacıyla tahsil dairelerince alınan haciz ve ihtiyati haciz kararları üzerine, borçlunun bankalar nezdindeki hak ve alacaklarının da haczi yoluna gidilmektedir. Borçlunun banka hesapları üzerinde yapılan e-hacizlerde; ilgili hesaplarda mevcut kamu borcu kadar para kısmı üzerinde blokaj yapılmaktadır. Kamu borçlusunun üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczine yönelik 6183 sayılı Kanunun 79. maddesinde 5479 sayılı Kanunun 5. maddesiyle yapılan değişiklikle yeni müesseseler getirilmek suretiyle yeniden düzenlenmiştir. Buna göre; Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri, alacaklı tahsil dairelerince ya da alacaklı amme idaresi vasıtasıyla, posta yerine elektronik ortamda tebliğ edilmesine ve bu tebligatlara elektronik ortamda cevap verilebilmesine imkân verilmiş, elektronik ortamda yapılacak tebliğe ve cevapların elektronik ortamda verilebilmesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır. Bu yasal düzenlemeye dayanılarak, kamu alacaklarının süratle tahsili, takip masraflarının (posta, kırtasiye vb.) ve idare ile ilgili kurumların iş yükünün azaltılması, zaman tasarrufu sağlanması ve haciz uygulamalarının elektronik 183 88 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2011, a.g.e., s. 10. ortamda yapılması amacıyla elektronik haciz (e-haciz) projesi geliştirilmiştir.184 Proje ile vergi dairelerince düzenlenen haciz bildirilerinin banka genel merkezlerine, banka bildirimlerinin vergi dairelerine ve vergi dairesi değerlendirmelerinin banka genel merkezlerine elektronik ortamda aktarımı e-imza ile sağlanmaktadır. Projenin pilot uygulaması, anlaşma sağlanan 38 banka ve Merkezi Kayıt Kuruluşu AŞ ile yürütülmektedir.185 Devletin vadesi geçen vergi alacaklarının tahsili için elektronik ortamda haciz işlemi gerçekleştirilebilmektedir. Bunun için bankaların yanısıra önümüzdeki süreçte Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ve Trafik Tescil Müdürlüğü ile elektronik bağlantılar kurulmaktadır. Otomasyon sistemi ve veri paylaşımı yoluyla, vergi borcunu ödemeyen mükellefin banka hesabının durumuyla, gayrimenkul, araba ve diğer mal varlıkları anında görülebilmektedir. E-Haciz sisteminde herhangi bir yazışmaya gerek olmadan elektronik ortamda bütün icra işlemleri yapılabilmektedir.186 E-Tahsilat ve e-Haciz sistemi ile daha önceki uygulamalarda mükellef aleyhine yaşanan sorunların ortadan kaldırılması hedeflenmektedir. Gelir idaresinin e-tahsilat ve e-haciz uygulamasından en büyük beklentisi vergi alacaklarını daha hızlı bir şekilde tahsil etmektir.187 “E-Haciz” uygulamasında tahsil daireleri ile bankalar arasında borçlularla ilgili birimler ve yazışmalar elektronik ortamda gerçekleştirilmektedir. “E-Haciz” uygulamasının en büyük iki hedefinden birisi klasik yöntemlerle yapılan haciz işlemlerinden kaynaklanan gereksiz zaman kayıplarını önlemek, ikincisi de zamanında ödenmeyen vergilerin en kısa zamanda, daha hızlı bir şekilde Hazine’ye aktarılmasını sağlamaktır.188 4.2.6. E-Fatura Uygulaması Elektronik ortamda gerçekleştirilen ticari işlemlerin gün geçtikçe artması, kurumların verimlilik ve rekabet avantajı kazanabilmek adına bilgi ve iletişim 184 Mustafa Çolak, “E-Devlet Uygulamalarında Önemli Bir Adım: Vergi Tahsilatında E-Haciz”, Yaklaşım, Yıl 17, Sayı 198, (Haziran 2009), s. 37. 185 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2010, a.g.r., s. 8. 186 Anadolu Ajansı, “VEDOP-3 Ne Sağlayacak”, 12/05/2009, s. 1, http://www.memurlar.net/haber/139259 (Erişim 08.08.2009). 187 Çolak, a.g.m., s. 38. 188 Adnan Gerçek, Kamu Alacaklarının Takip ve Tahsil Hukuku, Ekin Yayınevi, Bursa, 2010, s. 229. 89 teknolojilerini süratle iş süreçlerine uygulamaları kâğıt temelli olarak yürütülen birçok işlemin gelişen teknolojiye uygun yeni usul ve esasların belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Bu zorunluluk bilgi toplumu paradigmalarını içselleştirmek isteyen ülkelerde bir devlet politikası olarak benimsenerek uygulamaya konulmaktadır. Ülkemizde de bahsi geçen çerçevede çok önemli adımlar atılmaktadır. Bu adımlardan biri de E-Dönüşüm Türkiye Projesi 2005 Eylem Plânının 49 Numaralı başlığı altında tanımlanan “Elektronik Faturanın Kullanım Usul ve Esaslarının Belirlenmesine Yönelik Hazırlık Çalışmalarının Yapılması”dır.189 Türkiye çapında elektronik fatura altyapısını oluşturmak için yapılan çalışmalar sonucunda ülkemiz koşullarına uygun e-fatura modeli oluşturularak hizmete hazır hale getirilmiştir. Bu kapsamda; e-fatura göndermek ve almak isteyen kurumlara elektronik mali mühür sertifikası verilmesi amacıyla TÜBİTAK ile sürdürülen çalışmalarda protokol imzalanmış ve faturanın iş süreçlerinde dolaşımının sağlanacağı merkezi mesajlaşma ağının kurulum çalışmaları tamamlanmıştır.190 Elektronik Fatura Kayıt Sistemi (EFKS); kurum ve kuruluşların düzenledikleri faturalarda bulunan belli bilgilerin belirlenen standartlarda ve elektronik ortamda GİB’ye aktarılması suretiyle, faturalara ait ikinci nüshaların kâğıt ortamında saklanması zorunluluğunu ortadan kaldıran ve belli şartlar dâhilinde güvenli elektronik imzalı e-Fatura kullanılmasına imkân sağlayan sistemdir.191 E-fatura ile ilgili olarak Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 242. maddesinin 2 numaralı fıkrasında düzenleme yapılmıştır. Söz konusu düzenlemeye göre; E-fatura sisteminin başlangıç aşaması olan EFKS kapsamında Gelir İdaresi Başkanlığı ile protokol imzalayarak EFKS’ye dahil olan mükellefler; vergi mevzuatı gereğince düzenlemiş oldukları faturaların birer nüshalarını kağıt ortamında saklamak zorunda olmadıkları gibi, alıcılarına kağıt ortamında veya manyetik ortamda fatura verebileceklerdir. Protokol imzalamak sureti ile EFKS’ye dahil olan mükellefler http://www. efatura.gov.tr adresinde kamuoyunun bilgisine sunulmaktadır. Elektronik ortamda gönderilen faturaların geçerli olabilmesi için EFKS kapsamında elektronik olarak fatura gönderme izni alan mükelleflerin alıcılarına 189 İsmail Hakkı Yücelen, “Türkiye’deki Vergi Denetim Teknikleri ve Bilgisayar Destekli Vergi Denetimi”, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Uludağ Üniversitesi, Bursa, 2010, s. 150. 190 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2009, Ankara, 2010, s. 12. 191 Güneş Çetin, “Bilişim Teknolojilerındeki Gelişmelerin Vergilemede Kayıt Düzeni ve Denetim Uygulamalarına Etkisi”, Ekonomi Bilimleri Dergisi ,Cilt 2, Sayı 1, 2010 (Online), s. 84 90 iletmek üzere hazırladıkları dosyaların; PDF formatında hazırlanmış olması ve 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre nitelikli elektronik imza ile imzalanmış olması zorunluluğu bulunmaktadır. PDF formatında hazırlanmayan veya güvenli elektronik imza ile imzalanmayan herhangi bir dokümanın vergi mevzuatımız karşısında bir geçerliliği bulunmamaktadır.192 Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Plânı (2008-2010) belgesinde e-fatura ile ilgili olarak; “Elektronik fatura projesi ile ülke çapında uygulanacak bankacılık sistemiyle entegre bir elektronik fatura modelinin oluşturulması sağlanacaktır.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir.193 397 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğin yayımı ile birlikte Elektronik Fatura Uygulaması (e-Fatura Uygulaması) hizmete alınmış bulunmaktadır. E-Fatura Uygulaması, tanımlanan standartlara uygun e-faturaların, tarafları arasında güvenli ve sağlıklı bir biçimde dolaşımını sağlamak amacı ile oluşturulan uygulamaların genel adıdır. E-Fatura Uygulamasından yararlanan kullanıcılar; - Sistemde kayıtlı kullanıcılara e-fatura gönderebilir, - Sistemde kayıtlı kullanıcılardan e-fatura alabilir, - Gönderilen veya alınan e-faturalarını bilgisayarlarına indirerek elektronik ortamda muhafaza ve istendiğinde ibraz edebilirler. 397 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca, Anonim Şirket ile Limited Şirket statüsünde bulunan mükellefler e-fatura uygulamasından yararlanabilmektedir. E-fatura düzenlemek ve göndermek isteyen mükelleflerin öncelikle e-fatura uygulaması üzerinde, kendilerine ait bir Kullanıcı Hesabı oluşturmaları gerekmektedir. Kullanıcı Hesabı tanımlanan mükellefler e-fatura uygulamasını entegrasyon yoluyla veya e-Fatura Portalı aracılığı ile kullanabilecektir. E-Fatura kullanımı ile hem ciddi tasarruf hem de çevreye katkı sağlanmıştır. Uygulamanın zaman içerisinde yaygınlaştırılması sayesinde bu katkıların oranının çok ciddi rakamlara ulaşacağı net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Diğer 192 Fazıl Aydın, “Elektronik Fatura Kayıt Sistemi Çerçevesinde E-Fatura Uygulaması”, Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi, Haziran/2009, Sayı 66, s. 3. 193 Gelir İdaresi Başkanlığı, Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı 2008-2010, http:// www.gib.gov.tr/fileadmin/beyannamerehberi/Kayit_disi_2009tr.pdf (Erişim 15.06.2010). 91 taraftan e-faturaların denetimi ve bu kayıtların ilgili olduğu hesapların incelenmesi klasik ortamdaki kayıtlara göre çok daha hızlı, kolay ve kesin olacaktır. Bu da vergi kayıp ve kaçağına neden olan sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanımının önlenmesi açısından da caydırıcı bir mekanizma olacaktır. Ayrıca, e-fatura ile bir sözleşmenin ifası ve ispatı da amaçlandığından hukuki olarak doğabilecek sorunlar, e-imzanın yaygınlaşması ile en aza inecektir. Özellikle şirketler açısından web adreslerinin yaygınlaşması, gerçek kişiler için e-mail adreslerinin yaygınlaşması ile hukuki uyuşmazlıklar azalacaktır.194 E-fatura kapsamında 2010 yılında gerçekleştirilen çalışmalar şunlardır:195 - E-Fatura Uygulamasının kademeli bir biçimde genişletilmesi öngörüldüğünden başlangıç aşamasında anonim ve limited şirketlerin uygulamadan yararlanmasına izin verilmiştir. - Bilgi işlem sistemi yeterli olmayan mükelleflerin uygulamadan yararlanabilmelerini sağlamak amacıyla, e-fatura uygulamasına ait temel fonksiyonları bünyesinde barındıran e-fatura web portalı www.efatura.gov.tr adresinden hizmet vermeye başlamıştır. - Bilgi işlem sistemleri yeterli ve faturalaşma ihtiyacı kapsamlı olan mükelleflere, Başkanlık sistemi ile gerekli entegrasyonu sağlamaları koşulu ile e-fatura uygulamasını doğrudan kendilerine ait bilgi işlem sistemleri aracılığı ile kullanarak fatura gönderme imkânı sağlanmıştır. Bu kapsamda 17 mükellef entegrasyon çalışması başlatmıştır. - Maliye Bakanlığı SGB.net uygulaması ile entegrasyon çalışmaları tamamlanarak harcama birimlerinin e-fatura uygulaması üzerinde tanımlamaları yapmıştır. - Uygulama üzerinden kamuya kesilen e-faturaların paylaşımı hususunda yapılacak çalışmalar Muhasebat Genel Müdürlüğü ile birlikte plânlanmıştır. 2011 yılı sonu itibariyle e-Fatura Uygulamasını kullanmak amacıyla gönüllü bicimde başvuru yapan mükellef sayısı 377 adettir. Elektronik Mali Mühür Ser194 Mehmet Fahrettin Önder, “E-Faturanın Hukuki Açıdan Bir Değerlendirmesi”, E-Yaklaşım, Sayı 34, Mayıs 2006, http://www.yaklasim.com/mevzuat/dergi/ read_frame.asp?file_name =2006058072.htm, (Erişim 29.06.2010). 195 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2010, a.g.r., s. 11. 92 tifikası ürettirerek hesabını aktive eden mükellef sayısı 262 adettir. 26 firma ve 1 kamu kurumu entegrasyon gereksinimlerini karşılayarak uygulamayı entegrasyon yöntemiyle kullanmaya başlamıştır. Böylece e-fatura uygulamasından yararlanan mükellef sayısı 3.024’e ulaşmıştır. Ayrıca 2008 yılında pilot proje olarak hizmete alınan EFKS kapsamında altı mükellefle protokol imzalanarak faturalarını elektronik ortamda düzenleme, faturalara ait belirli bilgilerin Başkanlık sistemine aktarılması koşulu ile ikinci nüsha faturaların elektronik ortamda saklanması izni verilmiştir. 2011 yılında EFKS izni verilen mükellefler tarafından düzenlenen 1.796.946.785 adet faturanın ikinci nüshaları dijital ortamda arşivlenmiştir.196 4.2.7. Elektronik Ortamda Mükellef Bilgileri Bildirimi (E-MBB) Uygulaması Gelir İdaresi Başkanlığı bilgi sisteminde mükellefler ile ilgili verilerin güncelliğinin sağlanması, veri eksikliklerinin giderilmesi, mükelleflerin bilgilerinde meydana gelen değişikliklerin işlenmesi amacıyla 413 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği197 ile mükelleflere elektronik ortamda Mükellef Bilgileri Bildirimi (E-MBB) göndermeleri zorunluluğu getirilmiştir. Buna göre 1 Nisan – 31 Mayıs 2012 tarihleri arasında faal olan (tasfiye işlemi devam edenler dahil) tüm; Kurumlar vergisi mükellefleri ile Ticari kazanç (kazancı basit usulde tespit edilenler hariç), zirai kazanç ve serbest meslek kazancı elde eden gelir vergisi mükelleflerinin E-MBB vermesi zorunludur. 4.2.8. Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi (ÖHKBS) Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılan 414 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği198 ile 1 Mart 2012 tarihinden itibaren uygulamaya konulan Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sisteminin amacı “Gelişen bilgi işlem teknolojilerinden yararlanarak, vergi beyannamelerinin kolay, hızlı, ekonomik ve güvenilir bir şekilde İdareye intikalini sağlamak, vergi beyannamelerinin doldurulması sırasındaki hataları asgariye indirerek mükellef mağduriyetini önlemek ve vergiye gönüllü uyumu artırmak, ayrıca vergi dairesinin, mükellefiyet kaydı, beyanname kabul, tarh, tahakkuk ve tahsilat işlemlerini azaltmak suretiyle iş ve işlemlerini kolaylaştırmak ve verimliliği artırmak” olarak ifade edilmiştir. Bu Sistem ile Kira Geliri (Gayri Menkul Sermaye İradı) elde eden mükel196 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2011, a.g.r., s. 24 ve 40. 197 20.01.2012 tarih ve 28179 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 198 18.02.2012 tarih ve 28208 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 93 leflere ilişkin banka, katılım bankaları, PTT, sigorta şirketleri, tapu ve benzeri kurum ve kuruşlardan alınan kira, gayrimenkul, sigorta, gider ve indirim bilgileri kullanılarak beyannameleri önceden hazırlanmakta, hazırlanan bu beyannameler internet ortamında mükelleflerin onayına sunulmakta ve mükelleflerin vergi dairesine gitmesine gerek kalmadan beyannameleri yine internet ortamında kabul edilmektedir. Böylece mükelleflerin sicil, gayrimenkul, irat tür ve tutarı, gider türü, indirim, vergi kesintisi gibi GMSİ beyannamesinde bulunan tüm bilgilerin görüntülenmesi, doldurulması ve değiştirilmesi işlemlerinin kolay, hızlı ve kontrol edilebilir bir şekilde yapılmasına imkânı sağlanmaktadır. 4.2.9. E-Defter Uygulaması Ülkemizde e-defter uygulamasının hayata geçirilmesine yönelik olarak “1 sıra No.lu Elektronik Defter Genel Tebliği” yayınlanmıştır.199 Buna göre E-Defter, Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereğince tutulması zorunlu olan defterlerin http://www.edefter.gov.tr adlı sitede duyurulan format ve standartlara uygun biçimde elektronik dosya biçiminde hazırlanması, bastırılmaksızın kaydedilmesi, değişmezliğinin, bütünlüğünün ve kaynağının doğruluğunun garanti altına alınması ve ilgililer nezdinde ispat aracı olarak kullanılabilmesine imkân tanımayı hedefleyen hukuki ve teknik düzenlemeler bütünü olarak tanımlanabilir. Defterlerini elektronik ortamda oluşturmak, kaydetmek, muhafaza ve ibraz etmek isteyen gerçek ve tüzel kişi mükelleflerin bazı şartları taşımaları gerekmektedir. Söz konusu şarlar şunlardır; - Gerçek kişi mükelleflerin 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri çerçevesinde üretilen nitelikli elektronik sertifikaya sahip olmaları, - Tüzel kişi mükelleflerin 397 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yer alan belirlemeler çerçevesinde elektronik fatura uygulamasından yararlanma iznine sahip olmaları ve bu çerçevede Mali Mühür temin etmiş olmaları, - Elektronik defter tutulması, kaydedilmesi, onaylanması, saklanması ve ibrazında kullanılacak yazılımın uyumluluk onayı almış bir yazılım olması, gerekmektedir. 199 Bkz. “1 sıra No.lu Elektronik Defter Genel Tebliği”, 13/12/2011 tarih ve 28141 sayılı Resmi Gazete. 94 Elektronik defter tutanlar, elektronik defterlerin oluşturulması sırasında kullandıkları bilgi işlem sisteminin sağlıklı biçimde çalışabilmesi ile ilgili yeterli güvenlik önlemlerini almakla yükümlüdür. Elektronik defterler, istenildiğinde ibraz edilmek üzere ilgili olduğu beratları ile birlikte bilgi işlem ortamında muhafaza edilmek zorunludur. Elektronik defterler kağıt ortamında saklanmasına gerek yoktur. İstenilmesi halinde, elektronik defter kayıtlarına kaynak teşkil eden kayıt ve verilerin de Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu kapsamında ibraz edilmesi zorunludur. 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren yürürlüğe giren e-defter uygulaması ile Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu kapsamında kağıt üzerinde tutulması zorunlu olan yevmiye defteri ve defteri kebirin elektronik ortamda tutulması, muhafaza ve ibraz edilebilmesi ile açılış ve kapanışlarına ilişkin tasdik işlemlerinin elektronik ortamda yapılması imkanının sağlanması, bu defterlerin değişmezliğinin, bütünlüğünün ve kaynağının garanti altına alınması hedeflenmektedir.200 E-defter uygulamasında e-defterin oluşturulması tarihinden itibaren hazırlanan değişmezlik beratı veri ambarında saklanmaktadır. Ancak gelecekte e-defterin tamamının veri ambarına alınmasıyla birlikte işlemlerin günübirlik takibi kolaylaşacak, deftere her zaman erişme imkânı elde edilecek ve böylelikle klasik vergi denetimi anlayışı tarihe karışacaktır. 4.2.10. Cari Hesap Projesi Cari Hesap Projesi mükelleflere daha etkin ve kaliteli hizmet sunulması, iade işlemlerinde standartların belirlenerek bürokratik işlem ve süreçlerin azaltılması, bu sayede vergi dairelerinin iş yükünün hafifletilmesi, vadesi geçmiş borçların bankalar tarafından doğru olarak tahsil edilmesine imkân sağlanması amacıyla yürütülmektedir. Bu proje kapsamında; iade ve mahsup dilekçelerindeki bilgiler esas alınarak ilgili beyanname bilgilerine göre iade edilecek tutara ilişkin mahsupların otomatik olarak yapılmasını sağlayacak uygulama yazılımları hazırlanmış olup, test çalışmalarına devam edilmektedir.201 Kamu alacağının daha hızlı tahsilatını sağlamak üzere uygulamaya geçirilen “E-Haciz” sistemiyle birlikte; ayrıca cari hesap sistemi kurulacak mükellef200 Gelir İdaresi Başkanlığı, 2012 Performans Programı, Yayın No: 140, Ankara, Ocak 2012, s. 44, http://www.gib.gov.tr/fileadmin/beyannamerehberi/Gib_2012_ Performans_Programi. pdf, (Erişim 30.05.2012). 201 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2010, a.g.r., s. 10. 95 lere, kamu borçlarını zamanında ödeyebilmeleri için kamu borçları ile ilgili tüm işlemleri içeren aylık hesap özeti gönderilecektir. Mükelleflerin borç ve alacaklarına ilişkin kayıtlarını güncel olarak tutmak için bir mükellef cari hesabı oluşturulacak ve bu hesap mükelleflerin ve ödeme yapacakları kurumların bilgisine açılacaktır. Böylece mükelleflerin alacak ve borçlarını net olarak görebilmeleri sağlanacak ve borçlar gecikmeksizin takip edilebilecektir. Bu sistemde vergi mükelleflerinin bütün vergi borç ve alacakları banka hesaplarında olduğu gibi tek bir kalemde gösterilecektir. Borç ve alacak bir potada eritilecek ve mükelleflerin hesabında borç ve alacak rakamı yer alacaktır. Bu sayede mükelleflere ait bütün hesapların tek bir cari hesaba aktarılmasıyla birlikte artık mükelleflerin farklı vergi dairelerindeki işlemleri ve\veya vergilendirmeyle alakalı devletin farklı birimlerinde gerçekleştirdikleri işlemleri tek bir cari hesapta oluşacak borç\alacak dengesiyle saptanacaktır. “Borç Takip Sistemi”nin temelini oluşturan bu ilk adım sayesinde, hem vergi borcu bulunan hem de bankada mevduat tutan mükellefler tespit edilecek, ardından bankalara elektronik ortamda yazı gönderilecek ve borçlunun banka hesaplarına e-haciz uygulanacaktır. Önümüzdeki dönemde mükelleflerin banka mevduatı, gayrimenkul ve motorlu taşıt bilgileri öncelikli olmak üzere bütün mal varlığı elektronik ortamda gözetilecektir. 4.2.11. Vergi Dairesi Başkanlığı/Defterdarlık Otomasyonu 30 Vergi Dairesi Başkanlığı ile 52 Defterdarlık Gelir Müdürlüğünün evrak, tarhiyat öncesi ve tarhiyat sonrası uzlaşma işlemleri, yaygın yoğun denetim işlemleri, anlaşmalı matbaa işlemleri, personel işlemleri gibi uygulamaları otomasyon kapsamına alınmış olup, vergi mevzuatı ve uygulamada yapılan değişiklikler doğrultusunda projenin geliştirilmesine devam edilmektedir. Öte yandan, otomasyon uygulamaları kapsamında yapılan çalışmalar sonucu Vergi Dairesi Başkanlığı ve Defterdarlıklarda kullanılmakta olan İnsan Kaynakları Programı (İNKA) ile atama, nakil, sicil, terfi, emeklilik ve benzeri özlük iş ve işlemleri otomasyon kapsamına alınarak bilgi ve iletişim teknolojilerinden yararlanılarak etkinliğin artırılması, zamandan tasarruf edilerek daha kaliteli ve daha hızlı hizmet sunulması amaçlanmış olup, projenin geliştirilmesine devam edilmektedir.202 202 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2010, a.g.r., s. 9. 96 4.2.12. Takdir Komisyonu Otomasyonu Projesi (TAKKOM) TAKKOM vergi dairesi takdire sevk işlemleri uygulama yazılımları ile entegre çalışacak bir şekilde hazırlanmış olup, mevcut vergi dairesi takdire sevk işlemleri uygulama yazılımlarında da yeni düzenlemeler yapılmıştır. Vergi dairesince düzenlenen takdire sevk fişleri elektronik ortamda komisyona, bunlara bağlı olarak verilen kararlar da elektronik ortamda vergi dairesine gönderilmektedir. 2010 yılı içinde 61 Daimi Takdir Komisyonu, 779 Vergi dairesi/malmüdürlüğü bünyesinde oluşturulan Geçici Takdir Komisyonunun otomasyon kapsamına alınma çalışmaları tamamlanmıştır.203 4.2.13. Elektronik Arşiv Projesi Vergi Usul Kanununun Maliye Bakanlığına tanıdığı yetkilere istinaden gerekli şartları taşıyan mükelleflerin ikinci nüsha belgelerini elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edebilmelerine imkân tanımak amacıyla “Elektronik Arşiv Projesi” çalışmaları sürdürülmektedir. Belgelere ait veri standart ve formatları ile konuya ilişkin teknik kriterler büyük ölçüde belirlenmiştir.204 5. VEDOP Projesinin Getirileri Devlet vergileme hizmetlerinde e-devlet uygulamalarının hayata geçirilmesine yönelik olarak geliştirdiği VEDOP Projesini yürütürken belirli bir maliyete katlanmış olmasına rağmen, bunun kat ve kat fazlası tutarında tasarruf ve toplumsal yarar elde edildiği söylenebilir. 5.1. VEDOP Projesinin Sağladığı Tasarruflar VEDOP Projesi sürecinde yürütülen proje aşamaları, proje maliyeti, proje süresi, projenin kullanım alanları ve projenin tasarruf boyutu ile ilgili bazı bilgilere özet halinde aşağıdaki Tabloda yer verilmiştir. 203 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2010, a.g.r., s. 9. 204 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2010, a.g.r., s. 12. 97 Tablo 8: Rakamlarla VEDOP Projesi Aşamaları Projenin Kullanım Alanı 22 il, 10 ilçedeki 153 vergi dairesi, 5 defterdarlık Proje İsmi Proje Maliyeti Proje Süresi VEDOP I 75 milyon $ 2 yıl VEDOP II 64 milyon $ 15 ay 81 ildeki tüm vergi daireleri ve defterdarlıklar -14 bin kişi/ay iş yükü tasarrufu (4,2 milyon $) -6 bin ton kağıt tasarrufu, bu 117 bin ağaç, 3 milyon $ anlamına gelmektedir. -Yıllık 75 milyon beyannamenin online alınması sağlanmaktadır. - Çağrı Merkezi uygulaması -Her yıl 40 milyon senedin hesaplara otomatik işlenmesi sonucu 4 bin adam/ay iş gücü kazancı -15 bin kullanıcının eğitimi sağlanmıştır. -12 Terabyte büyüklüğünde veri ambarı VEDOP III 99 milyon $ 2 yıl Türkiye genelindeki 448 vergi dairesi ve 585 mal müdürlüğü -13.465 PC bilgisayarın, 6 bin 204yazıcının dağıtım ve montajı, -EMKAS sistemi ile yıllık 19 bin ton kağıt, 355 bin ağaç ve ekonomik değeri 8,7 milyon $ tasarruf -Diğer kurumlarla yazışmalarda azalma olmuş, örn. Gümrük idareleri ile yıllık ortalama 1 milyon yazışma ortadan kalkmıştır -Makbuz bilgilerinin elle girilmemesinden dolayı yıllık 2 bin adam/ay işgücü tasarrufu Kaynak: Uğur ve Çütcü, a.g.m., s. 10. 98 Projenin Tasarruf Boyutu ve Bazı Rakamlar -Türkiye’nin tahakkuk ve tahsilat gelirinin %85’i takip edilmekte. -Yılda 500 bin sayfa doküman tasarruf edilmektedir. -8000 personele 100 bin saat eğitim verilmekte -200 sunucu, 9.000 işlemci, 10.000 kullanıcı yönetimi, 1,3 Terabyte ilişkisel veritabanı yönetimi sağlanmaktadır 5.2. Taraflar Açısından VEDOP Projesinin Yararları VEDOP Projesi, gelir idaresinin e-kuruma dönüşmesi ve e-devlet ile entegrasyonunun sağlanması açısından büyük bir adım olmuştur. Dolayısıyla projenin gerek mükellefler gerekse gelir idaresi yönünden pek çok faydası görülmüştür. 5.2.1. Mükellefler Yönünden VEDOP projesi, vergi mükellefleri ve onların vergileme ile ilgili işlemlerini yürüten serbest muhasebeci mali müşavirlere vergi ödevlerini daha hızlı bir şekilde yerine getirmelerini sağlamakta, işgücü ve zamandan ciddi tasarruflar yaratmaktadır. Ayrıca, kırtasiye masraflarını düşürmekte, iş performanslarını artırmakta ve hata yapma ihtimallerini önlemektedir. İnternet Vergi Dairesi mükelleflere, 7 gün 24 saat kesintisiz ve yüksek performansla pek çok hizmet sunmaktadır. VEDOP Projesi sayesinde, TC Kimlik Numarası ve Vergi Kimlik Numarası ile tek sicilde veriler birleştirilerek mükelleflere daha çabuk ve kaliteli bir hizmet sunulma imkânı elde edilmiş ve mükelleflerin vergi sistemine olan güveninin artması sağlanmıştır. Mükelleflerin vergi dairesine gitmeden, vergi dairesinde harcadıkları zamanı en aza indirerek kendilerine ilişkin bilgileri kolaylıkla izleyebilmeleri sağlanmış, daha önce vergi dairesinde dahi güçlükle erişebilecekleri bilgiler mükelleflere sunulmuştur.205 Aynı zamanda mükellefler de vergi dairesinde adlarına yapılan işlemleri kolaylıkla izleyebilme ve denetleyebilme imkânına kavuşmuşlardır.206 Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından uygulamaya konan e-beyanname hizmeti ile 38 farklı beyanname/bildirimin elektronik ortamda alınmasıyla 2010 yılında yaklaşık 1,27 milyar basılı kâğıttan tasarruf sağlanarak yaklaşık 20 bin ağaç kesiminin önüne geçilmiştir. 2008-2010 döneminde uygulanan Elektronik Fatura Kayıt Sistemi ve 2010 yılı Kasım ayında uygulamaya konan e-fatura uygulaması ile 2008 yılından 2011 yılı Mayıs ayına kadar 1,28 milyar adet fatura elektronik ortamda kaydedilmiş, 218,5 milyon TL tasarruf sağlanmıştır.207 5.2.2. Gelir İdaresi Yönünden VEDOP Projesi sayesinde Gelir İdaresi, herhangi bir mükellefin vergi nu205 Akdemir, a.g.e., ss. 124-125. 206 Uğur ve Çütcü, a.g.m., s. 16. 207 DPT, Bilgi Toplumu İstatistikleri 2011, a.g.e., s. 89. 99 marasını sisteme girip döküm tuşuna bastığında, o mükellefin vergiye yönelik bütün parasal hareketlerini anında ekranda görebilmektedir. Böylece idare, mükellefleri bir tuşla izleyebilmektedir. Tek sicil uygulaması ile bir taraftan vergi kaçağı en aza indirilmiş diğer taraftan ise zamandan, personelden ve araç gereçten büyük bir tasarruf sağlanmıştır. Veri Ambarı projesinin en önemli faydaları; vergi tabanının genişletilmesi, kayıt dışılığın ve vergi kaçakçılığının azaltılması, vergi sisteminin basitleştirilmesi, sürekli ve etkin vergi denetimi yapılmasıdır. 2002 yılında kayıt dışılık oranı %33,7 iken 2005 yılında bu oranın %25,5’e düştüğü belirlenmiştir. Daha sonra krizin de etkisiyle 2009 yılında kayıt dışılık oranı artarak %28’lere çıkmıştır.208 362 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile mükelleflerden internetten Ba ve Bs Formu alınmaya başlanmıştır. “Veri Ambarı” projesi çerçevesinde, banka hesap hareketleri, Ba-Bs formları ve kredi kartıyla yapılan satışlara ilişkin incelemelerle sahte fatura kullananlara ilişkin faaliyetler zaman geçirilmeksizin elektronik ortamda tespit edilebilmektedir. Tutarsızlıklar ve sahte beyanda bulunan ilgili mükelleflere elektronik ortamda mektup ulaştırılıp gerekli düzeltmeleri yapmaları istenmektedir. Aksi takdirde gerekli incelemeler başlatılmaktadır. Diğer taraftan EMKAS’ın devreye girmesi ile yıllık yaklaşık 19.000 ton kâğıt (355.000 ağaç) tasarruf yapılmaktadır. Bu tasarrufun ekonomik değeri yaklaşık yıllık 8,7 milyon dolardır. EMKAS ile özellikle faturaların ikinci kopyalarının basılması yerine elektronik ortamda kopyalarının Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilmesi ve saklanması sağlanmıştır. Ayrıca, tüm mükellef ve istihbarat bilgilerine online erişim ile hızlı ve etkin denetim sağlanarak, verimsiz işlerle zaman kayıpları önlenmiştir.209 VEDOP, diğer kurum/kuruluşlardaki sistemlerle birlikte çalışabilme imkânı da sağlamıştır. Bu kapsamda Gümrükler Bağlantı Sistemi (GÜMBS) sayesinde vergi daireleri ile gümrük idareleri arasında yıllık ortalama 1 milyon yazışma gerekliliği ortadan kaldırılmıştır. Böylece mükelleflerin vergi dairelerindeki hizmet süreleri çok önemli ölçüde azaltılmış, işlemlere hız ve güvenlik kazandırılmıştır. EBTİS ile otomasyona geçen vergi dairelerinde her yıl yaklaşık 34 milyon banka makbuzunun tekrar el ile girilmesi ve bu aşamada oluşacak hata payları ile zaman kayıpları ortadan kaldırılmıştır. Ayrıca EBTİS ile makbuz bilgilerinin elle girişinin önlenmesi neticesinde vergi dairelerinde her yıl yaklaşık 2.000 kişi/ay’lık bir 208 Gelir İdaresi Başkanlığı, Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı (2008-2010), a.g.e., s. 7, http://www.gib.gov.tr/fileadmin/beyannamerehberi/ Kayit_disi_2009tr.pdf, (Erişim 15.06.2011). 209 Akdemir, a.g.e., s. 122. 100 iş gücü tasarrufu sağlanmıştır. Böylece işlemler daha doğru ve çabuk yapılmaya başlanmış ve gelir idaresi önemli ölçüde ekonomik kazanım sağlamıştır.210 VEDOP Projesi ile birlikte e-beyannamelere ilişkin tahakkuklar otomatik olarak üretilerek mükelleflerin hesaplarına işlenmekte, tahsilatları banka aracılığı ile gerçekleştirilen mükellefler için vergi dairesine gelme zorunluluğu tamamen ortadan kalkmakta, daha önceleri sayfalar ile ifade edilen beyanname bilgilerinin manyetik ortamda taşınması rahatlıkla mümkün olmaktadır.211 Vergi dairelerinde beyanname kabul ve tahakkuk işlemlerinin otomatik yapılması sonucunda yılda 20.590 kişi/ay boyutunda bir personel gücü tasarruf edilmekte ve böylece operasyonel işlem yükü üzerinden kalkan vergi daireleri idari etkinlik için ihtisas gerektiren “back office” işlemler üzerinde yoğunlaşabilmektedir. Bu işgücü tasarrufunun parasal boyutu yılda 4,2 milyon $ olarak hesaplanmaktadır.212 İnternet tabanlı merkezi vergi daireleri (e-VDO) uygulaması ile vergi dairesi duvarları kaldırılarak, Türkiye Vergi Dairesinin gerçekleştirilmesi gibi somut faydalar elde edilmiştir. Tam otomasyonlu vergi daireleri ile ülke genelinde hizmet sunulması, iş süreçlerinin yeniden yapılandırılması ve süreç yönetimlerinde etkinliğin artırılmasına imkân veren teknolojik altyapının oluşturulması ve yönetim süreçlerine kapsamlı, sürekli ve sağlıklı bilgi akışı sağlanmıştır. Gelişmiş güvenlik altyapısı, standart veri paylaşım arabirimleri ile VEDOP, e-devlet dönüşümü projelerine zemin hazırlanmasında öncü ve diğer projeler ile de bütünün bir parçası haline gelmiştir.213 210 Hakkı Mümin Ay, “Türkiye’de Kayıt dışı Ekonomiyi Önlemede Bilgi Ekonomisinin Etkinliği ve Gelir İdaresinin Rolü”, 5. Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi Bildiriler Kitabı, Cilt I, Kocaeli Üniversitesi, Kocaeli, 3-5/11/2006, s. 738. 211 Arif Yıldırım, “E-Beyanname ya da VEDOP Etkin Bir Gelir İdaresi İçin Yeterli mi?”, Vergi Dünyası, Sayı: 281, Ocak 2005, s. 75. 212 Yaranlı, a.g.e., s. 7. 213 DPT, e-Devlet Proje ve Uygulamaları, a.g.e., ss. 79-80. 101 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM TÜRKİYE’DE E-VERGİLEME UYGULAMASININ BİRLEŞTİRİLMİŞ TEKNOLOJİ KULLANIM VE KABULLENME MODELİ İLE ANALİZİ 1. Teknoloji Kabulünü İnceleyen Modeller Bilgi teknolojilerinin kullanımı günümüzün vazgeçilmez bir unsuru olmuş ve hayatımızın her alanında yer almaya başlamıştır. Bilgi teknolojilerinin kullanıcılar tarafından benimsenmesini açıklamaya yönelik birçok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalarda şu sorulara cevap aranmıştır: Kullanıcılar bilgi teknolojilerini niçin kabul etmekte veya reddetmektedir? Sergiledikleri davranışların nedenleri nelerdir? Bu soruları cevaplamak için teknoloji kabulünün nasıl gerçekleştiğini ortaya koyan modellerden yararlanılmaktadır. Bilgi sistemleri, psikoloji ve sosyoloji alanlarını kapsayan bu teorik modeller sayesinde bireylerin e-devlet uygulamalarını benimsemelerini değerlendirmektedir214. Bireylerin e-devlet uygulamaları ve bu kapsamda e-vergileme uygulamalarına karşı tepkilerini değerlendirirken, onların genel tutum ve davranışları arasındaki ilişkinin belirlenmesi büyük önem taşımaktadır. Literatürde bireylerin teknoloji kabulünü incelemeye yönelik olarak geliştirilen sekiz model bulunmaktadır. Bunlar; “Düşünülmüş Eylem Teorisi (DET) (The Theory of Reasoned Action)”, “Teknoloji Kabul Modeli (TKM) (The Technology Acceptence Model)”, “Motivasyon Modeli (MM) (The Motivational Model)”, “Plânlı Davranış Teorisi (PDT) (The Theory of Planned Behavior)”, “Birleştirilmiş Modeller (Combined Models)”, “PC Kullanım Modeli (PCKM) (The Model of PC Utilization”, “Yenilik Yayılma Teorisi (YYT) (The Innovation Diffusion Theory” ve “Sosyal Bilişsel Teori (SBT) (Social Cognitive Theory)” ve bu sekiz teoriden yararlanılarak geliştirilmiş “Birleştirilmiş Teknoloji Kullanım ve Kabullenme Teorisidir (BTKKT) (The Unified Theory of Ecceptance and Use of Technology”. 1.1. Düşünülmüş Eylem Teorisi Fishbein ve Ajzen tarafından bireylerin tutum ve davranışları arasındaki 214 Viswanath Venkatesh, Michael G. Morris, Gordon B. Davis ve Fred D. Davis, “User Acceptance of Information Technology: Toward A Unified View”, MIS Quarterly, Vol. 27, No. 3, September 2003, s. 426. 102 ilişkiyi ölçmek üzere 1975 yılında “Düşünülmüş Eylem Teorisi” geliştirilmiştir. Düşünülmüş Eylem Teorisi, bireylerin belirli davranışları yapmadan önce bu davranışların sonuçlarını düşündüklerini varsayar. Bu teoriye göre, bir bireyin davranışını ve davranış değişikliğini onun niyeti belirler. Diğer bir ifadeyle Düşünülmüş Eylem Teorisine göre belirli bir davranış içindeki bireyin eylemi, kişisel normlar ve kişisel tutumları da içeren bireyin davranış niyeti tarafından belirlenmektedir. Çünkü davranışın en iyi göstergesi niyettir. Niyet bireyin davranışına yönelik tutumu ve onun sübjektif normlarının bir fonksiyonudur.215 Tutumlar ise belirli bir davranışa karşı bireyin pozitif veya negatif hisleri olarak tanımlanmakta ve bunlar bireysel inançlar tarafından etkilenmektedir. “Düşünülmüş Eylem Teorisi”nin kökleri sosyal psikoloji alanına dayanır. Sosyal psikologlar, davranışı etkileyen tutumları açıklayabilmek için insanların bir davranışı değiştirme yollarına “nasıl ve niçin” inandıklarını araştırmışlardır. Sosyal psikologlara göre tutum; davranış ve bilgiyi içermekte olup, ikisi arasında pozitif bir ilişki vardır. Basit bir anlatımla Düşünülmüş Eylem Teorisine göre, bir kişinin davranışı, davranışın sonucuna karşı geliştirdiği tutum ve sosyal çevresindeki insanların fikirlerinden etkilenir.216 Fishbein ve Ajzen’e göre Düşünülmüş Eylem Teorisi, davranış ve tutum arasında gözlenen ilişkiye aracılık eden bir psikolojik süreç modelidir. Teori, davranışın gerçekleşmesini sağlayan niyetin; kişilik yapısı, kişisel tutum ve kişisel normlar tarafından oluşturulduğunu söylemektedir.217 Ayrıca bu teoriye göre davranış, kültürden de etkilenir. Dolayısıyla yeni bir teknoloji kullanılacaksa ve bunu kullanma konusunda başarı elde edilmek isteniyorsa kültür faktörü açıdan da değerlendirilmelidir.218 Şekil 7’de Düşünülmüş Eylem Teorisine göre bireylerin davranış ve tutumları arasındaki ilişki şematik olarak gösterilmektedir.219 215 University of Twente, “Theory Of Planned Behavior/Reasoned Action”, http://www.utwente.nl/cw/ theorieenoverzicht/Theory%20clusters/Health%20Communication/theory_planned_behavior.doc (Erişim 17.10.2011). 216 Sonnur Aktaş, Teknoloji Kabul Modeli İle Muhasebecilerin Bilgi Teknolojisi Kullanımına Yönelik Bir Uygulama, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gebze, 2007, s. 21. 217 Martin Fishbein ve Icek Ajzen, Belief, Attitude, Intention, and Behavior: An Introduction to Theory and Research, Addison-Wesley, USA, 1975, s. 14-18, http://people.umass.edu/ aizen/f&a1975.html (Erişim 17.10.2011). 218 Blair H. Sheppard, Jon Hartwick ve Paul R. Warshaw, “The Theory of Reasoned Action: A MetaAnalysis of Past Research with Recommendations for Modifications and Future Research”, Journal of Consumer Research, Vol. 15, No. 3, December 1988, ss. 325-343. 219 Fishbein ve Ajzen, a.g.e., s. 16. 103 İnançlar ve Değerlendirmeler Davranışa Yönelik Tutum Davranışsal Niyet Normatif İnançlar Gerçekleşen Davranış Özel Norm Şekil 7: Düşünülmüş Eylem Teorisi Modeli 1.2. Plânlı Davranış Teorisi Plânlı Davranış Teorisi olarak adlandırılan bu teori 1985 yılında Icek Ajzen tarafından geliştirilmiştir. Düşünülmüş Eylem Teorisinin geliştirilmiş halidir. Plânlı Davranış Teorisine göre, bireylerin faaliyetlerini onların “niyetleri” ve “kontrol algılamaları” belirler. Plânlı Davranış Teorisi de davranışların gerçekleştirilmesinde niyetin rolüne önem vermektedir. Fakat Plânlı Davranış Teorisi, Düşünülmüş Eylem Teorisinden farklı olarak bireylerin kontrolü altında olan ve olmayan davranışları üzerinde etkili olan tüm faktörleri de içeren niyeti kapsamaktadır. Bireylerin niyetleri ise üç faktör tarafından tahmin edilir. Bunlar: Davranışsal düşünceler, toplumsal düşünceler ve kontrollü inanışlardır.220 Düşünülmüş Eylem Teorisi, gönüllü davranışlarla ilgilidir. Dolayısıyla bu teoriye göre bireyin tamamen kontrolü altındaki davranışlar açıklanabilir.221 Ancak bireylerin davranışlarının %100’nün gönüllü ve kontrol altında olmadığı görülmüştür. Plânlı Davranış Teorisinde analize “algılanan davranışsal kontrol” de ilâve edilmiştir. Bu nedenle Plânlı Davranış Teorisi, basit olarak sadece gönüllü davranışları kontrol etmeyi değil tüm davranışları içermektedir.222 Ayrıca Plânlı 220 Shin-Yuan Hung, Chia-Ming Chang ve Ting-Jing Yu, “Determinants of user acceptance of the e-Government services: The case of online tax filing and payment system”, Government Information Quarterly, 23, 2006, ss. 100-101. 221 Sinan Erten, “Planlanmış Davranış Teorisi ile Uygulamalı Öğretim Metodu”, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: 19, Sayı: 2, 2002, s. 219. 222 Stephen E. Johnson ve Andrea Hall, “The Prediction of Safe Lifting Behavior: An Application of the 104 Davranış Teorisi, maksatlı davranışları da öngören bir teoridir. Çünkü davranış maksatlı ve plânlı olabilir.223 Ajzen bu teoriyi 1991 yılında yeniden düzenlemiştir. Bu düzenleme ile teori yeni ampirik kanıtlar ile daha iyi desteklenmiştir.224 Plânlı Davranış Teorisi sayesinde davranışa yönelik niyet ölçülebilmekte ve dolaylı olarak da söz konusu davranışın ortaya çıkma olasılığı belirlenebilmektedir. Bu teoriye göre, bireylerin toplumsal davranışları belirli faktörlerin kontrolü altında olup belirli nedenlerden kaynaklanır ve plânlanmış bir şekilde ortaya çıkabilir. Bireylerde davranışın ortaya çıkabilmesi için öncelikle “Davranışa Yönelik Niyetin” oluşması gerekir. “Davranışa Yönelik Niyeti” etkileyen faktörler ise “Davranışa Yönelik Tutum”, “Kişiye Ait Değerler” ve “Algılanan Davranışsal Kontroldür”.225 Birçok ampirik çalışma, Plânlı Davranış Teorisinin yeni bilgi teknolojilerine uyumu sağlamada bireysel niyet ve davranışları etkili olarak açıkladığını göstermektedir. Bu teori, kişinin iyi/kötü, güvenli/güvenli değil gibi bir davranışa yönelik tutumunu psikolojik olarak değerlendirme olanağı sağlamaktadır. Plânlı Davranış Teorisi pek çok araştırmacı tarafından uygulanmış ve zaman içinde geliştirilmiştir. Birçok araştırma, davranışı tahmin etmede teorinin son derece faydalı olduğunu ortaya koyarken, zaman içinde bazı eklemelerin yapıldığı görülmüştür. Plânlı Davranış Teorisi, mükelleflerin e-vergilemeyi kabullenmelerini değerlendirmede de kullanılan modellerden biridir. Plânlı Davranış Teorisi, esas itibarıyla davranışı tahmin etmek üzerine tasarlanmıştır. Plânlı Davranış Teorisinde tutumun, e-vergilemeyi kabullenme gibi bir davranışı gerçekleştirmede bireylerin niyetleri üzerinde doğrudan bir etkisi olabileceği ileri sürülmektedir.226 Örneğin Tayvan için e-vergileme üzerine ampirik bir çalışma yapan Hung, Chang ve Yu (2006) bu modeli kullanmıştır. Theory of Planned Behavior”, Journal of Safety Research, Vol. 36, Issue 1, 2005, s. 64. 223 Christopher J. Armitage ve Mark Conner, “Efficacy of the Theory of Planned Behaviour: A metaanalytic review”, British Journal of Social Psychology, Vol 40, Issue: Pt 4, 2001, ss. 471-475. 224 Icek Ajzen, “The Theory of Planned Behavior”, Organizational Behavior and Human Decision Processes, Vol. 50, Issue 2, December 1991, s. 179. 225 Erten, a.g.m., ss. 217-220. 226 Johnson ve Hall, a.g.m., s. 64. 105 Araştırmacıların teorik temelde Plânlı Davranış Teorisini seçmesinin başlıca nedenleri şunlardır: (1) E-devlet hizmetlerini kabul etmek tamamıyla vatandaşların kontrolü altında değildir. (2) E-devlet hizmetlerini kabullenmede, vatandaşlar çevrelerindeki kişilerin davranışlarından etkilenmektedirler. Sosyal etki, önemli bir davranış belirleyicisidir. (3) Bireylerin kendilerini kontrol etmeleri, bireysel bilgi ve donanım kaynakları, e-devletin kabullenmesinde olası engellerdir.227 Plânlı Davranış Teorisine dayalı olarak oluşturulan e-devlet hizmetlerini kabullenme modelinde çeşitli çalışmalarla desteklenen 13 hipotez bulunmaktadır. Bunlar;228 - Algılanan kullanışlılık Tutum - Algılanan Kullanım kolaylığı Tutum - Algılanan risk Tutum - Güven Tutum - Kişisel yenilikçilik Tutum - Bağdaştırılabilirlik Tutum - Dış etkiler Sübjektif normlar - Personel (interpersonel) etkisi Sübjektif normlar - Kişisel yarar (self-efficacy) Algılanan davranış kontrolü - Donanım koşulları Algılanan davranış kontrolü - Tutumlar Niyet 227 Hung, Chang ve Yu, a.g.m., s. 101. 228 Hung, Chang ve Yu, a.g.m., ss. 101-102. 106 - Sübjektif normlar Niyet - Algılanan davranış kontrolü Niyet Yukarıdaki hipotezlere dayalı olarak Plânlı Davranış Teorisinin genel modeli Şekil 8’de gösterilmiştir.229 Şekil 8: Planlı Davranış Teorisi Modeli 1.3. Teknoloji Kabul Modeli İlk defa 1989’da Davis tarafından geliştirilen Teknoloji Kabul Modeli, bilgisayar kullanımına yönelik bireylerin tutumları, davranışları ve bilgi teknolojisi kullanımını açıklamak ve tahmin etmek için geliştirilen bir modeldir. Diğer bir ifadeyle Teknoloji Kabul Modeli, insanların niçin bilgisayar kullanımına dirençli olduğunu, teknoloji kabulü tercihini anlamak, kullanıcıların değişikliklere nasıl cevap vereceklerini tahmin etmek ve sistemin doğasının değişmesiyle kullanımdaki gelişmeyi incelemektedir. Bu model daha çok bilgi teknolojileri kullanımındaki niyeti açıklamada kullanılmaktadır. Pratik bir bakış açısından bakıldığında ise yeni olarak kabul edilen bir bilgi teknolojisinin kullanıcılar tarafından benimsenmesinin tespitinde kullanılan faydalı bir modeldir.230 Teknoloji Kabul Modeline göre bilgi sistemlerinde kurum olarak bir başarı 229 Kieran Mathieson, “Predicting User Intentions: Comparing the Technology Acceptance Model with the Theory of Planned Behavior”, Information Systems Research, Vol. 2, No. 3, 1991, s. 175. 230 Detmar Straub, Mark Keil ve Walter Brenner, “Testing The Technology Acceptance Model Across Cultures: A Three Country Study”, Information & Management, Vol. 33, Issue 1, November 1997, ss. 1-11. 107 sağlamak isteniyorsa, öncelikle bu sistemin bireyler tarafından benimsenmesi ve kullanılması gerekir. Teknoloji Kabul Modeli, iş sektöründe bilgi teknolojisinin oluşturulmasını kolaylaştıran ve teknoloji kullanımına sevk eden faktörleri tanımlamak için kullanılan en yaygın modeldir. Çünkü bu model, bireylerin belirli bir sistemi kullanırken onların iş performansını artırma ile kullanımının kolaylığı sağlama derecesi ve sübjektif norma dayanır.231 Başka bir deyişle, Teknoloji Kabul Modeli, kullanıcıların niçin bilgisayar teknolojisini kabul etmekte veya reddetmekte olduğunu açıklamaya çalışmaktadır. Bilgi teknolojisi kullanımı ve kabulü araştırmaları, bilgi sistemini odak noktası olarak almaktadır. Özellikle çoğu çalışma, bilgi teknoloji kabulünü etkileyen faktörleri tahmin edebilen teorilerin kurulmasını içermektedir. Bu modele göre kullanıcıların herhangi bir teknolojik yenilik ile karşılaştığında, bunları nasıl ve ne zaman kullanacaklarına ilişkin kararlarında etkili olan pek çok faktör vardır. Bu faktörler “Algılanan Fayda (Perceived Usefulness)” ve “Kullanım Kolaylığı (Perceived Ease-of-use)” olarak iki başlık altında toplanmıştır. Algılanan Fayda: Kişinin bir sistemi kullanması ile işindeki performans ve veriminin zenginleştiğini düşünme derecesi olarak ifade edilebilir. Kurumlar bazında düşünüldüğünde insanlar terfi ve ödüllerle daha iyi bir performans için teşvik edilirler. Eğer sistemdeki algılanan fayda yüksek ise kişi, kullanım ve performans arasındaki ilişkiyi pozitif bulur.232 Algılanan Kullanım Kolaylığı: Kişinin belirli bir sistemi çok fazla çaba sarf etmeden kullanabilme inancının derecesidir. Bir sistemin kullanımının kolay olduğu algılandığında, onun benimsenme olasılığı artar. Davis (1989), Teknoloji Kabul Modeli aracılığıyla internet kullanımı konusunda yaptığı araştırmasında; davranış açısından, algılanan faydanın kullanım kolaylığından daha önemli olduğunu bulmuştur.233 Shih (2004) ise yaptığı araştırmasında algılanan faydanın kullanıcı niyetini açıklamada daha büyük etkiye sahip olduğunu ileri sürmüştür.234 231 Fred D. Davis, “Perceived Usefulness, Perceived Ease of Use and User Acceptance of Information Technology”, MIS Quarterly, Vol. 13, No. 3, September 1989, s. 320. 232 Davis, a.g.m., s. 323. 233 Davis, a.g.m., ss. 328-338. 234 Hung-Pin Shih, “An Empirical Study on Predicting User Acceptance of E-Shopping on The Web”, Information & Management, Vol. 41, Issue 3, 2004, ss. 351-368. 108 Teknoloji Kabul Modelinde, belirlenen sistemin kullanımında algılanan fayda (AF) ana faktör ve algılanan kullanım kolaylığı (AKK) ikinci bir faktördür. Davis, AF ve AKK içerisinde sistemin kullanımı üzerine dolaylı ve pozitif bir etkiye sahip olduğunu belirtmiştir. Davis, Bagozzi ve Warshaw (1989), AKK’nın kullanıcının bilgi teknolojisini kabullenmesinde pozitif ve doğrudan bir etkiye sahip olduğunu belirtmiştir. Fakat bilgi sistemi/bilgi teknolojisi kullanımı üzerine AKK’nın etkileri hakkında uyumlu sonuçlara ulaşılamamıştır.235 Teknoloji Kabul Modeli’ne göre AKK ve AF faktörleri, kullanıcıların sistem kullanımına yönelik tutumlarını; tutumlar da sistem kullanımına yönelik davranışsal niyeti etkilemektedir (Bkz. Şekil 9). Birçok araştırmacı, bu modelin kişilerin teknoloji kullanma niyetini açıklama açısından çok faydalı olduğu konusunda aynı fikirde olmalarına rağmen, modelin sosyal etkileri tamamen ölçme konusunda bazen sınırlı kaldığını ve ek değişkenler eklenmesi gerektiğini ifade etmiştir.236 Teknoloji Kabul Modeli’nin özellikleri şu şekilde belirtilebilir:237 1- “Algılanan fayda” ve “algılanan kullanım kolaylığı”, davranış niyetleri ile tutumları belirlemektedir. 2- Davranış niyetleri, esas itibarıyla “algılanan fayda” ve “tutum” tarafından etkilenmektedir. 3- “Algılanan fayda” ve “algılanan kullanım kolaylığı” çerçevesinde pek çok dış faktör (sistem dizaynı ve kullanılan karakteristikler, kolaylaştırılan destek eğitim) davranış niyetlerini etkilemektedir. 4- “Algılanan fayda” ve “algılanan kullanım kolaylığı” bilgi sisteminin tasarlanması ve yürütülmesini anlaşılır kılmaktadır. 5- Teknoloji Kabul Modeli davranış niyetlerini etkileyen “algılanan davranış kontrolü” ve “sosyal normları” dikkate almamaktadır. 235 Shih, a.g.m., s. 366. 236 Paul Legrisa, John Inghamb ve Pierre Collerette, “Why Do People Use İnformation Technology? A Critical Review of The Technology Acceptance Model”, Information & Management, Vol. 40, No. 3, 2003, ss. 191–204; Mathieson, a.g.m.; Chun-Der Chen, Yi-Wen Fan ve Cheng-Kiang Farn, “Predicting Electronic Toll Collection Service Adoption: An Integration of the Technology Acceptance Model and the Theory of Planned Behavior”, Transportation Research, Part C 15, 2007, ss. 300–311. 237 Shin-Yuan Hung ve Chia-Ming Chang, “User Acceptance of Wap Services: Test of Competing Theories”, Computer Standards & Interfaces, Vol. 27, Issue 4, April 2005, ss. 359-370. 109 Algılanan Fayda Kullanıma Yönelik Tutum Dış Değişkenler Davranış Niyetleri Gerçekleşen Davranış Algılanan Kullanım Kolaylığı Şekil 9: Teknoloji Kabul Modeli238 Teknoloji Kabul Modeli, bir sistem hakkında önceden bilgisi olmayan kullanıcının davranışlarını tahmin etmeye çalışmaktadır. Genel olarak araştırmalar şu an kullanımda olan sistemler ve iş çevrelerinde teknoloji kabulü üzerine odaklanmıştır. Fakat potansiyel kullanıcılar gerçek kullanıcılardan farklıdır. İlk kez kullananlar ile sürekli kullanıcıların kullanım ve niyetleri farklı belirtiler göstermektedir. Yine ev ortamındaki kullanıcılarla ticari potansiyel kullanıcıları da farklı belirtilere sahiptirler.239 1.4. Motivasyon Modeli Motivasyon Modeli, insanların teknolojiyi kabullenmesinde psikolojik faktörlerin de etkisinin olup olmadığını belirlemek için geliştirilmiştir. Davis, Bagozzi ve Warshaw (1992) teknoloji kullanımı modeline “algılanan zevki” bir içsel motivasyon olarak ve “algılanan faydayı” bir dışsal motivasyon olarak dahil etmişlerdir.240 İçsel motivasyon, dışarıdan hiçbir belirgin takviye olmaksızın bir faaliyetin performansını göstermektedir. “Algılanan kullanım kolaylığı” ve “algılanan zevk” birer içsel motivasyon şekilleridir. “Algılanan kullanım kolaylığı”, bir kişinin bir sistemi hiçbir çaba sarf etmeden kullanabilme derecesi olarak tanımlan238 Fred D. Davis, Richard P. Bagozzi ve Paul R. Warshaw, “User Acceptance of Computer Technology: A Comparison of Two Theoretical Models”, Management Science, Vol. 35, No. 8, August 1989, s. 985. 239 Aktaş, a.g.e., s. 27. 240 Fred D. Davis, Richard P. Bagozzi ve Paul R. Warshaw, “Extrinsic and Intrinsic Motivation to Use Computers in the Workplace”, Journal of Applied Social Psychology, Vol. 22, Issue 14, July 1992, ss. 1111–1132. 110 maktadır. Birçok araştırma, algılanan faydanın kullanım kolaylığı üzerinde doğrudan ve pozitif bir etkisi olduğunu göstermiştir.241 “Algılanan zevk”, teknoloji kullanım faaliyetlerinde beklenen performans sonuçları dışında, kendi içinde hissedilen zevk ölçüsü olarak tanımlanır. Bir kişi, zevkli olan bir faaliyeti zevkli olmayana göre daha fazla tekrar etmeye motive olmaktadır. Dolayısıyla “neşe, sevinç, mutluluk ya da depresyon”, “bıkkınlık, öfke veya nefret” duygularının belirli bir hareket ile bir kişinin davranışı üzerinde etkisinin olduğu söylenebilir.242 Dışsal motivasyon, kişinin kendi faaliyetleri dışında kalan ve önemli sonuçlar elde etmesini sağlayan bir faaliyetin performansı olarak tanımlanır. “Algılanan fayda”, bir dışsal motivasyon biçimi olarak ortaya çıkmaktadır.243 “Algılanan fayda”, bir kişinin belirli bir sistemi kullanarak kendi iş performansını artırdığına inanma derecesi olarak tanımlanmaktadır. Birçok araştırmada, algılanan faydanın yüksek olduğu ülkelerde, kullanıcının algılanan faydaya inancı ile kullanım performansı arasında pozitif bir ilişki olduğu ortaya konulmuştur.244 1.5. Yenilik Yayılma Teorisi Yenilik Yayılma Teorisi (YYT) esasında teknolojinin gelişimine bağlı olarak 1960’lardan itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Yenilik “birey tarafından yeni olarak algılanan düşünce, yöntem veya nesne”; yayılma ise “sosyal sistemdeki üyeler arasında yeniliğin belirli kanallar aracılığıyla iletilme süreci” olarak tanımlanmıştır. Yenilik karar sürecinde ilk olarak yeniliğin bireyler tarafından değerlendirmesi yapılır bu değerlendirmelere dayanarak yeniliğe karşı bir tavır oluşturulur. Moore ve Benbasat (1991), bilgi teknolojilerinde yeniliğin adaptasyonuyla ilgili algıyı ölçmek için bir model geliştirmişlerdir. Modeldeki bütün değişkenler, 241 Dennis A. Adams, R. Ryan Nelson ve Peter A. Todd, “Perceived Usefulness, Ease of Use, and Usage of Information Technology: A Replication”, MIS Quarterly, Vol. 16, No. 2, June 1992, pp. 227-247; Davis, a.g.m.; T. Ramayah, Muhamad Jantan ve Noraini Ismail, “Impact of Intrinsic and Extrinsic Motivation on Internet Usage in Malaysia”, http://www.ramayah.com/journalarticlespdf/impactofintrinsic.pdf (Erişim 12.04.2011). 242 Thompson S. H. Teo, Vivien K. G. Lim ve Raye Y. C. Lai, “Intrinsic and Extrinsic Motivation in Internet Usage”, OMEGA: The International Journal of Management Science, Vol. 27, Issue 1, February 1999, ss. 25-37; Thomas W. Malone, “Toward a Theory of Intrinsically Motivating Instruction”, Cognitive Science, Vol 5, Issue 4, ss. 333-369, http://www.coulthard.com/library/Files/malone_1981_towardtheoryintrinsi callymotivatinginstruction. pdf (Erişim 10.10.2011). 243 Edward L. Deci ve Richard M. Ryan, Intrinsic Motivation and Self-Determination in Human Behavior, Plenum Press, New York, 1985; Ji-Won Moon ve Young-Gul Kim, “Extending the TAM for a WorldWide-Web Context”, Information & Management, Vol 38, Issue 4, February 2001, s. 217-230. 244 Davis, a.g.m.; Nelson Oly Ndubisi, Muhamad Jantan ve Stanley Richardson, “Is the Technology Acceptance Model Valid for Entrepreneurs? Model Testing and Examining Usage Determinants”, Asian Academy of Management Journal, Vol. 6, No. 2, 2001, ss. 31-54, http://web.usm.my/aamj/6.2.2001/6-2-2. pdf (Erişim 18.10.2011). 111 potansiyel kullanıcıların yeniliği kullandıkları varsayımına dayalı olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle model, Yeniliğin Algılanan Özellikleri olarak da adlandırılmıştır. Bu modelde, anket soruları sekiz değişkenden (göreceli avantaj, uyumluluk, denenebilirlik, gözlenebilirlik, sonuç gösterilebilirlik, imaj, gönüllülük, kullanım kolaylığı) oluşmaktadır. Bu çalışmada, değişkenler arasında özellikle göreceli avantaja ağırlık verilmiştir. Göreceli avantaj ise “yeniliği kullanmanın daha önce kullanılanlara göre daha iyi olarak algılanma derecesi” olarak tanımlanmıştır. Ayrıca bu model, yeniliğin organizasyon içindeki adaptasyonunda ve yayılımında hangi faktörlerin etkili olduğunu anlamakta kullanılabilir.245 Rogers (2003), yeniliğin adaptasyon hızını açıklamak için öncelikli faktör olarak yeniliğin algılanan özelliklerini tanımlamıştır. Adaptasyon hızı genellikle belirli bir zaman diliminde yeniliğe adapte olan birey sayısı olarak ölçülür. YYT’de tanımlanan beş özellik (göreceli avantaj, uyumluluk, karmaşıklık, denenebilirlik ve gözlenebilirlik) yeniliğin adaptasyon hızının büyük bir kısmını açıklamaktadır. Yeniliğin algılanan özelliklerine ek olarak modele farklı değişkenler de eklenmiştir. Bunlar; yenilik karar türü, iletişim kanalları, sosyal sistemin yapısı ve değişimi gerçekleştirenlerin promosyon gayretlerinden oluşmaktadır.246 Yeniliğin adaptasyon hızını açıklayan model aşağıdaki şekilde gösterilmiştir.247 Şekil 10: Yeniliğin Adaptasyon Hızını Etkileyen Faktörler 245 Gary C. Moore ve Izak Benbasat, “Development of an Instrument to Measure the Perceptions of Adopting an Information Technology Innovation”, Information Systems Research, Vol. 2, No. 3, September 1991, ss. 192-222. 246 Everett M. Rogers, Diffusion of Innovations, 5th Edition, The Free Press, New York, 2003, ss. 10-30. 247 Rogers, a.g.e., s. 222. 112 Göreceli avantaj, “yeniliğin daha önceki fikre göre daha iyi olarak algılanma derecesi” şeklinde tanımlanabilir. Göreceli avantajın derecesi ise ekonomik kârlılık, sosyal statü kazanma arzusu veya değişik şekillerde ifade edilebilir. Uyumluluk, “yeniliğin potansiyel kullanıcıların mevcut değerlerine, geçmiş deneyimlerine ve gereksinimlerine uyumuyla ilgili algı derecesi” olarak ifade edilebilir. Diğer bir ifadeyle uyumluluk, adapte edilen yeniliğin insanların yaptığı iş veya faaliyetlerle uyumlu olma derecesidir.248 Karmaşıklık, “yeniliği anlamanın ve kullanımının nispeten daha zor olduğuyla ilgili algı derecesini” ifade etmektedir. Karmaşıklık, birçok yenilik için göreceli avantaj veya uyumluluk kadar önemli olarak algılanmamasına rağmen bazı yeni düşüncelerin adaptasyonunda karmaşıklık çok önemli bir engel olabilmektedir. Denenebilirlik, “yeniliğe adaptasyon kararı verilmeden önce, potansiyel yeniliği adapte edecek kişilerin yeniliğin yeterince denenebiliyor olacağına inanmalarının derecesi” olarak tanımlanabilir. Gözlenebilirlik ise “yeniliğin sonuçlarının başkaları tarafından görülebilir olma derecesi” olarak tanımlanabilir. Yeniliğin gözlenebilir olması adaptasyon hızını pozitif yönde etkiler.249 Rogers (2003), yeniliğin algılanan özelliklerini daha iyi açıklamak için cep telefonu örneğini vermiştir. Cep telefonlarının göreceli avantajı olarak; düşen maliyet avantajı ve gitgide daha küçük boyutlarda telefonlar sunulması şeklinde belirtilebilir. Uyumluluk kriteri açısından değerlendirildiğinde, cep telefonuyla kişi hem cep telefonunu, hem de sabit hatlı telefonu arayabilir. Karmaşıklık açısından ise cep telefonu ile sabit hatlı bir telefon arasında fazla bir fark olmadığı görülmektedir. Denenebilirlik kriteri açısından bir başkasının cep telefonu alınarak deneme yapılabilir. Gözlenebilirlik açısından ise toplumda cep telefonu kullanan kişileri hem gözle hem de işitsel olarak gözlemek mümkündür. Dolayısıyla bu faktörlere dayalı olarak cep telefonunun, yeniliğin algılanan özelliklerine göre değerlendirilmesinde ideal niteliklere sahip olduğu söylenebilir. Bu nedenle cep telefonu, adaptasyon hızı yüksek bir teknolojidir.250 248 Stuart J. Barnes ve Sid L. Huff, “Rising Sun: iMode and The Wireless Internet”, Communications of the ACM, Vol. 46, Issue 11, November 2003, ss. 79-84. 249 Rogers, a.g.e., s. 243. 250 Rogers, a.g.e., ss. 244-245. 113 1.6. PC Kullanım Modeli PC Kullanım Modelinin teorik altyapısı Triandis (1980)’e dayanmakta olup bu modelde kişilerin davranışlarının sosyal normlar, tutum ve alışkanlıklar tarafından belirlendiği ileri sürülmüştür. Daha sonra bu modeli Thompson, Higgins ve Howell (1991) PC kullanımı üzerine uyarlamışlar ve geliştirmişlerdir. PC Kullanım Modelinde, özellikle sosyal faktörler, algılanan sonuçlar, tutum ve kolaylaştırıcı koşulların davranışlar üzerindeki doğrudan etkileri incelenmiştir. Davranışsal niyet, modeldeki PC kullanımını ifade eden gerçek davranış olduğundan, modelden çıkarılmıştır. PC kullanımda gereksiz tekrarlardan kaçınmak için alışkanlıklar da modelden çıkarılmıştır.251 PC Kullanım Modelinde davranışı etkileyen temel faktörler aşağıdaki şekilde gösterilmiştir.252 Şekil 11: PC Kullanımında Davranışı Etkileyen Faktörler Sosyal faktörler, referans gruplarının sahip oldukları kültürün bireyler tarafından içselleştirilmesi ve özel durumlarda bireylerin kendi aralarında yapmış oldukları anlaşmaları ifade etmektedir. Model çerçevesinde yapılan araştırmada sosyal faktörler ile kişisel bilgisayar kullanımı arasında pozitif bir ilişki tespit edilmiştir.253 Tutum, kişilerin belirli eylemlere yatkınlığını etkileyen fikir olarak tanım251 Ronald L. Thompson, Christopher A. Higgins ve Jane M. Howell, “Personal Computing: Toward a Conceptual Model of Utilization”, MIS Quarterly, Vol. 15, No. 1, March 1991, ss. 125-143. 252 Thompson, Higgins ve Howell, a.g.m., s. 120-122. 253 Thompson, Higgins ve Howell, a.g.m., s. 121. 114 lanmaktadır. Tutumun daha çok hassas ölçümlerin gerekli olmadığı tartışmalarda daha yararlı olduğu kabul edilmektedir. Model çerçevesinde yapılan araştırmada tutum ile kişisel bilgisayar kullanımı arasında pozitif bir ilişki tespit edilmiştir.254 Kişisel bilgisayar kullanımını etkileyen bir diğer faktör de algılanan sonuçlardır. Bu modelde algılanan sonuçlar faktörünün üç unsuru vardır: karmaşıklık, iş uyumu ve kullanım sonuçları. “Karmaşıklık”, yeniliğin göreli olarak zor anlaşılması ve kullanılmasının zorluk derecesi olarak tanımlanmıştır. Modelde karmaşıklık ile kişisel bilgisayar kullanımı arasında negatif bir ilişki bulunmuştur. “İş uyumu”, bireyin bilgisayar kullanma yetenekleri ile iş performansı arasındaki ilişkiyi ifade etmektedir. Model çerçevesinde yapılan araştırmada iş uyumu ile kişisel bilgisayar kullanımı arasında pozitif bir ilişki tespit edilmiştir. “Kullanım sonuçları”, gelecekte ortaya çıkabilecek iş değiştirme esnekliği veya daha fazla iş olanaklarının artması olarak tanımlanmıştır. Modelde kullanım sonuçları ile kişisel bilgisayar kullanımı arasında pozitif bir ilişki ortaya çıkmıştır.255 Kolaylaştırıcı koşullar ise destek sistemlerine ulaşılabilirlik ile ilgilidir. Bu koşullar çevresel faktörlerin dışında kalan ve gözlemcilerin kolayca bilgisayar kullanımını kabul etmesini sağlayan “objektif faktörler” olarak ifade edilmektedir. Model çerçevesinde yapılan araştırmada kolaylaştırıcı koşullar ile kişisel bilgisayar kullanımı arasında pozitif bir ilişki tespit edilmiştir.256 Alışkanlıklar, bu modelde test edilmemiş olmakla birlikte, kişisel bilgisayar kullanımı ile ilgili davranışın önemli bir belirleyicisi olarak kabul edilmektedir. 3.7. Sosyal Bilişsel Teori İnsan davranışlarını inceleyen en güçlü teorilerden birisi, Bandura (1986) tarafından geliştirilen Sosyal Bilişsel Teoridir.257 Bandura’ya göre öğrenmede temel kavramlar “taklit, gözlem ve model alma”dır. Bandura tarafından eğitim alanı için geliştirilmiş olan sosyal bilişsel teoriyi Compeau ve diğerleri (1999)258 bilgi- 255 Thompson, Higgins ve Howell, a.g.m., s. 128-129. 256 Al-Khaldi ve Wallace, a.g.m., s. 189. 257 Albert Bandura, Social Foundations of Thought and Action, Prentice-Hall, Englewood Cliffs, NJ, 1986. 258 Deborah Compeau, Christopher A. Higgins ve Sid Huff, “Social Cognitive Theory and Individual Reactions to Computing Technology: A Longitudinal Study, MIS Quarterly, Vol. 23, No. 2, June 1999, ss. 145-158. 115 sayar kullanımı alanında bir modele dönüştürmüşlerdir. Sosyal Bilişsel Teori modelinde, bilişsel faktörler (bilgisayar öz-yeterlilik, performans ile ilgili sonuç beklentisi ve kişisel sonuç beklentisi), ile diğer faktörlerin (tutum ve kaygı) bilgisayar kullanımı üzerine etkisi test edilmiştir. Bu modelde bilgisayar kullanımını etkileyen bu temel faktörler aşağıdaki şekilde gösterilmiştir.259 Şekil 12: Sosyal Bilişsel Teori Modeli Öz-yeterlilik, kişilerin bilgisayar kullanımındaki yetenekleri ile ilgili bireysel inançlarını yansıtmaktadır. Sonuç beklentileri, bilgisayar kullanımında algılanan olası sonuçlar olarak tanımlanmakta olup iki boyutu vardır. Bunlardan birincisi performansla ilgili sonuçlardır. Bunlar da bilgisayar kullanımında iş performansının (verimlilik ve etkinlik) geliştirilmesi ile ilgilidir. İkincisi ise kişisel sonuç beklentileri olup; ilgi, övgü veya teşvik gibi yükselme beklentileri ile statü veya imaj değişikliği beklentilerini ifade etmektedir. Tutum ve Kaygı bilgisayar kullanımına karşı bireylerin duygusal tepkileri temsil etmektedir. Tutum, bir kişinin bilgisayar kullanımı sırasında aldığı zevki veya bunun olumlu yanını temsil ederken, Kaygı ise bir kişinin bilgisayar kullanımını sırasında duyduğu endişeyi veya bunun olumsuz yanını göstermektedir. Kullanım ise kişinin iş yerinde ve evde bilgisayar kullanım derecesini ifade etmektedir.260 259 Compeau, Higgins ve Huff, a.g.m., s. 147. 260 Compeau, Higgins ve Huff, a.g.m., ss. 147-148. 116 Modelde; 1) Bilgisayar öz-yeterlilik ile sonuç beklentileri arasında, 2) Özyeterlilik ile tutum, kaygı ve kullanım arasında önemli bir ilişkinin olduğu ortaya konulmuştur. Performans ile ilgili sonuç beklentisinin, tutum ve kullanım üzerinde etkili olduğu tespit edilmiştir. Tutumun ise kullanım ile önemli bir ilişkisi olduğu görülmüştür. Sonuç olarak, öz-yeterlilik ve sonuç beklentilerinin, bilgisayar kullanımı ile bireysel tutum ve davranışlarını önemli ölçüde etkilediği tespit edilmiştir.261 1.8. Birleştirilmiş Modeller Sistem kullanımını açıklamakta en etkili teorilerden biri Teknoloji Kabul Modeli olduğundan, birçok alanda (bankacılık, vergi ödeme, otoyol geçişi, e-ticaret, uzaktan eğitim gibi) yapılan çalışmalarda temel model olarak seçilmiştir. Teknoloji Kabul Modeli, kullanıcı davranışını anlamakta ve açıklamakta birçok beklentiyi geniş ölçüde karşılayan bir model olmasına rağmen birçok araştırmada başka modellerle birleştirilerek insani ve sosyal faktörler gibi çeşitli faktörleri de içeren genişletilmiş modeller oluşturulmaya çalışılmıştır. 1.8.1. Teknoloji Kabul Modeli (TKM) ve Plânlı Davranış Teorisi (PDT) Birleşimi Taylor ve Todd (1995) araştırma modelinde Teknoloji Kabul Modeli (TKM) ve Plânlı Davranış Teorisini (PDT) birleştirmişlerdir. İlgili çalışmanın amacı, deneyimli ve deneyimsiz kişilerin bilgi teknolojileri kullanımını ölçmektir. Araştırma sonucuna göre bu entegre model, deneyimli ve deneyimsiz kullanıcılar için bilgi teknolojilerinde “kullanım niyetini” ve “kullanımını” açıklayabilmektedir. Dolayısıyla bu model, sistem kullanımını etkileyen faktörleri belirlemek ve anlamak için kullanılabilir.262 Brown ve diğerleri (2002) bankalarda kullanımı zorunlu olan bilgisayarlı bankacılık sisteminin “kullanım niyetini” etkileyebilecek faktörleri araştırmak üzere TKM ve PDT’yi birleştirerek entegre bir model oluşturmuşlardır. Elde ettikleri bulgulara göre “algılanan davranışsal kontrol” ve “sübjektif normlar” kullanım niyetinin %50’sini açıklayabilmektedir. Brown ve diğerleri, yeni bir sistemin adaptasyonunda “algılanan fayda” ve “algılanan kullanım kolaylığını” temel değişkenler olarak tespit etmelerine karşın, kullanımı zorunlu olan sistemlerdeki 261 Compeau, Higgins ve Huff, a.g.m., s. 148. 262 Shirley Taylor ve Peter Todd, “Assessing IT usage: The Role of Prior Experience”, MIS Quarterly, Vol. 19, No.4, December 1995, ss. 561-570. 117 faktörler ile kullanımı isteğe bağlı sistemlerdeki teknoloji kullanımını etkileyebilecek faktörlerin farklı bir seyir gösterdiği sonucuna ulaşmışlardır.263 Wu ve Chen (2005) çevrimiçi vergi ödeme sisteminin kullanım niyetini etkileyebilecek faktörleri araştırmışlardır. Araştırma modelinde TKM ve PDT’yi birleştirmiş ve bu modele “güven” değişkenini de ekleyerek entegre bir model oluşturmuşlardır. Araştırma sonucuna göre çevrimiçi vergi ödeme sisteminde kullanım niyetini, kullanımla ilgili “tutum” ve “algılanan davranışsal kontrol” değişkenleri belirlemektedir. “Güven”, “algılanan fayda” ve “algılanan kullanım kolaylığı” değişkenleri, kullanımla ilgili tutumun %59’unun tahmin edilebilmesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca “güven” ve “algılanan kullanım kolaylığı”, “algılanan faydanın” önemli belirleyicileridir.264 Chen ve diğerleri (2007), otoyollarda kişilerin Elektronik Geçiş Ücreti Ödeme Sistemine ilişkin kullanım niyetini etkileyebilecek faktörleri araştırmak için TKM ve PDT’yi birleştirerek entegre bir model oluşturmuşlardır. Modele göre kullanımla ilgili “tutum”, “sübjektif normlar” ve “algılanan davranışsal kontrol”den oluşan üç değişken sistemin kullanım niyetini %61 oranında açıklamaktadır. Ayrıca “algılanan fayda” ve “algılanan kullanım kolaylığı” değişkenleri, kullanımla ilgili “tutum” değişkenini pozitif yönde etkilemektedir.265 Khalifa ve Shen (2008) e-ticaretin kullanımını etkileyebilecek faktörleri bulmak için TKM ve PDT’yi birleştirerek yeni bir model oluşturmuşlardır. Potansiyel e-ticaret kullanıcılarından toplanan verinin analiz edilmesi sonucunda “algılanan fayda” ve “kendine güven”, “kullanım niyetinin” %61,7’sini açıklamaktadır. Ayrıca, “algılanan faydanın” %69,2’si “algılanan kullanım kolaylığı” ve “sübjektif normlar” tarafından açıklanmaktadır. Böylece Khalifa ve Shen, TKM ve PDT’nin birleştirilmesiyle oluşan entegre modelin kullanım niyetini çok iyi bir şekilde açıkladığı sonucuna ulaşmışlardır.266 1.8.2. Teknoloji Kabul Modeli (TKM) ve Yenilik Yayılma Teorisi (YYT) Birleşimi Chen, Gillenson ve Sherrell (2002), tüketicilerin sanal mağazacılık kullanı263 S.A. Brown, A.P. Massey, M.M. Montoya-Weiss ve J.Y. Burkman, “Do I Really Have To? User Acceptance of Mandated Technology”, European Journal of Information Systems, Vol. 11, No. 4, December 2002, ss. 283-295. 264 Ing-Long Wu ve Jian-Liang Chen, “An Extension of Trust and TAM Model with TPB in The Initial Adoption of On-Line Tax: An Empirical Study”, International Journal of Human-Computer Studies, Vol. 62, No. 6, June 2005, ss. 784-808. 265 Chen, Fan ve Farn, a.g.m., ss. 300-311. 266 Mohamed Khalifa ve Kathy Ning Shen, “Explaining the Adoption of Transactional B2C Mobile Commerce”, Journal of Enterprise Information Management, Vol. 21, Issue 2, 2008, ss. 110-124. 118 mını etkileyebilecek faktörleri araştırmak için Teknoloji Kabul Modelini (TKM) Yenilik Yayılma Teorisi (YYT) ile birleştirmişlerdir. Araştırma sonuçlarına göre kullanımla ilgili “tutum” ile “kullanım niyeti” arasında anlamlı bir ilişki varken, “algılanan faydanın” “kullanım niyeti” üzerinde bir etkisi bulunamamıştır. Kullanımla ilgili “tutum” ise “algılanan fayda” ve “algılanan kullanım kolaylığı” değişkenleri tarafından tahmin edilebilmektedir. Ayrıca “algılanan kullanım kolaylığının” “uyumluluk” değişkeni ile birlikte “algılanan fayda” üzerinde anlamlı bir etkisi bulunmuştur.267 Carter ve Balenger (2005), e-devlet kullanımını etkileyebilecek faktörleri araştırmak için TKM ve YYT’yi birleştirmiş ve bu modele “güvenilirlik” (İnternete güven, devlete güven) değişkenini eklemişlerdir. Çalışmalarında “algılanan kullanım kolaylığı”, “uyumluluk” ve “güvenilirlik” değişkenlerinin vatandaşların e-devlet sistemini kullanım niyetini önemli ölçüde etkileyen faktörler olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Kullanım niyetinin %86’sı bu model tarafından açıklanabilmektedir. Fakat “algılanan imaj” ve “algılanan göreli avantaj” değişkenlerinin kullanım niyeti üzerinde anlamlı bir etkisi bulunamamıştır.268 Wu ve Wang (2005), e-ticaretin kullanımını ve kullanım niyetini etkileyebilecek faktörleri araştırmak için TKM ile YYT’den aldıkları “uyumluluk” değişkenini birleştirmiş ve bu modele “algılanan risk” ve “maliyet” değişkenlerini de ekleyerek entegre bir model oluşturmuşlardır. Elde ettikleri sonuçlara göre “kullanıcı adaptasyonu ve kullanım”; “kullanım niyeti” tarafından, “kullanım niyeti” ise “algılanan risk”, “maliyet” ve “uyumluluk” değişkenleri tarafından anlamlı bir şekilde açıklanmaktadır. Bunlardan da “uyumluluk” değişkeninin “kullanım niyetini” en fazla etkileyen değişken olduğu görülmüştür.269 Tung (2007), 45 ülkedeki satış elemanları arasında e-Müşteri İlişkileri Yönetimi’nin kullanımını etkileyebilecek kritik faktörleri araştırmak için TKM’yi YYT’deki “uyumluluk” değişkeni ile birleştirmiş ve bu modele “güven” ve “algılanan bilgi kalitesi” değişkenlerini de ekleyerek entegre bir model oluşturmuştur. Çalışmaya göre “uyumluluk” değişkeni, “algılanan fayda” ve “kullanım niyeti” 267 Lei-da Chen, Mark L. Gillenson ve Daniel L. Sherrell, “Enticing Online Consumers: An Extended Technology Acceptance Perspective”, Information & Management, Vol. 39, Issue 8, September 2002, ss. 705-719. 268 Lemuria Carter ve France Bélanger, “The Utilization of e-Government Services: Citizen Trust, Innovation and Acceptance Factors”, Information Systems Journal, Vol. 15, Issue 1, January 2005, ss. 5-25. 269 Jen-Her Wu ve Shu-Ching Wang, “What Drives Mobile Commerce? An Empirical Evaluation of the Revised Technology Acceptance Model”, Information & Management, Vol. 42, Issue 5, July 2005, ss. 719-729. 119 değişkenlerini pozitif yönde etkilemektedir. Kullanım niyeti, “uyumluluk” değişkenine ek olarak “algılanan kullanım kolaylığı”, “algılanan fayda”, “algılanan bilgi kalitesi” ve “güven” değişkenleri tarafından da anlamlı bir şekilde tahmin edilebilmektedir.270 Wu ve diğerleri (2007), TKM’yi YYT’den “uyumluluk” değişkeniyle birleştirmiş ve bu modele ayrıca “kendine güven”, “teknik destek” ve “eğitim” değişkenlerini de ekleyerek entegre bir model oluşturmuşlardır. Çalışmalarının amacı, sağlık çalışanları arasında Bilgisayarlı Sağlık Sistemlerinin kullanımını etkileyen faktörleri araştırmaktır. Elde edilen sonuçlara göre “uyumluluk”, “algılanan fayda” ve “algılanan kullanım kolaylığının”, sağlık personeli arasında Bilgisayarlı Sağlık Sistemlerinin kullanım niyetinin %70’ini açıkladığı bulunmuştur. Ayrıca Bilgisayarlı Sağlık Sistemleri konusunda “kendine güvenin”, “algılanan fayda” ve “algılanan kullanım kolaylığı” aracılığıyla “kullanım niyetine” önemli bir etkisi bulunmuştur.271 Tung ve Chang (2008), öğrenciler arasında uzaktan eğitim web sitesine ilişkin kullanım niyetini açıklayan faktörleri belirlemek amacıyla YYT’den “uyumluluk” değişkenini TKM ile birleştirmişler ve bu modele “kaygı”, “kendine güven”, “algılanan finansal maliyet”, “algılanan bilgi kalitesi” değişkenlerini de ekleyerek entegre bir model oluşturmuşlardır. Bulgulara göre “kaygı”, “kendine güven”, “uyumluluk”, “algılanan fayda”, “algılanan kullanım kolaylığı”, “algılanan finansal maliyet” ve “algılanan bilgi kalitesi”, “kullanım niyetinin” %65’ini açıklamaktadır. Bu değişkenler arasında “kaygı” ve “algılanan finansal maliyet” değişkenlerinin “kullanım niyeti” üzerinde negatif bir etkisi olduğu tespit edilmiştir.272 1.8.3. Birçok Modelin Birleşiminden Oluşan Modeller Venkatesh ve diğerleri (2003), çalışmalarında teknoloji kabulüyle ilgili sekiz modeli (DET, TKM, Motivasyon modeli, PDT, PC kullanım modeli, birleştirilmiş TKM ve PDT, YYT, Sosyal bilişsel teorisi) birbirleriyle karşılaştırmış270 Feng-Cheng Tung, “Using the e-CRM Information System in the Hi-Tech Industry: Predicting Salesperson Intentions”, Journal of American Academy of Business, Vol. 11, No. 2, September 2007, ss. 131-136. 271 Jen-Her Wu, Shu-Ching Wang ve Li-Min Lin, “Mobile Computing Acceptance Factors in the Healthcare Industry: A Structural Equation Model”, International Journal of Medical Informatics, Vol. 76, Issue 1, January 2007, ss. 66-77. 272 Feng-Cheng Tung ve Su-Chao Chang, “Nursing Students’ Behavioral Intention to Use Online Courses: A Questionnaire Survey, International Journal of Nursing Studies, Vol. 45, Issue 9, September 2008, ss. 1299-1309. 120 lardır. Daha sonra modellerdeki en önemli değişkenleri belirlemişler ve birbirine benzer olan değişkenleri birleştirerek bu değişkenleri dört farklı değişken (performans beklentisi, çaba beklentisi, sosyal etki, kolaylaştırıcı durumlar) altında toplamışlardır. İlgili çalışmanın amacı; “performans beklentisi”, “çaba beklentisi” ve “sosyal etkinin” “davranış niyetine” etkilerini, “kolaylaştırıcı durumlar” ve “davranış niyetinin” ise “kullanıma” etkilerini araştırmaktır. Çalışmanın sonucunda Birleştirilmiş Kabul ve Kullanım Teorisi’nin yöneticiler için yeni teknolojilerin benimsenmesi ve kullanımında yararlanılabilecek önemli bir model olduğunu belirtmişlerdir.273 Fu, Farn ve Chao (2006), TKM ve PDT’yi birleştirmişler, bu modele YYT’den “uyumluluk” değişkenini ve ayrıca “algılanan risk” değişkenlerini de ekleyerek entegre bir model oluşturmuşlardır. Çalışmalarında e-vergi ödeme sistemlerinin kullanım niyetini etkileyebilecek faktörleri Tayvan’da yapılan geniş ölçekli bir anket çalışması sonucunda ortaya çıkarmışlardır. Sonuçlara göre, “algılanan fayda” “kullanım niyetini” en fazla etkileyen değişkendir. Fakat “algılanan kullanım kolaylığı”, “sübjektif normlar”, “kendine güven”, “kaynaklar için kolaylaştırıcı durumlar”, “teknoloji için kolaylaştırıcı durumlar” ve “algılanan risk” değişkenlerinin “kullanım niyetine” etkileri, bazı e-vergi ödeme sistemlerinde anlamsız, bazılarında ise yok denecek kadar az bulunmuştur. “Uyumluluk” değişkeni ise e-vergi ödeme sisteminin kabulünde hem “algılanan fayda” hem de “algılanan kullanım kolaylığı” için önemli bulunmuştur.274 Yi ve diğerleri (2006), TKM, PDT ve YYT modellerine bilgi teknolojileri alanındaki “kişisel yenilikçilik” değişkenini de ekleyerek yeni bir model oluşturmuşlardır. Bu modelde TKM ve PDT’de belirtilen ilişkilere yeni ilişkiler de eklenmiştir. Elde edilen bulgulara göre doktorların Kişisel Dijital Yardımcı Teknolojisini kullanım niyetinin %57’si “algılanan fayda”, “sübjektif normlar” ve “algılanan davranışsal kontrol” değişkenleri tarafından açıklanmakta olup, bu değişkenlerden “algılanan fayda”, “kullanım niyeti” üzerinde etkisi en fazla olan değişken olarak bulunmuştur. “Algılanan kullanım kolaylığının” “kullanım niyetine” anlamlı bir etkisi bulunmaz iken “algılanan faydayı” en fazla etkileyen faktör “algılanan kullanım kolaylığıdır”. Verilere göre “algılanan davranışsal kontrolün” “kullanım niyeti” üzerindeki doğrudan etkisinin yanında “algılanan fayda” ve “algılanan kullanım kolaylığı”nın da önemli bir etkisinin olduğu görülmüştür. “Sübjektif normların” “algılanan faydaya” doğrudan etkisinin yanında 273 Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., ss. 425-478. 274 Jen-Ruei Fu, Cheng-Kiang Farn ve Wen-Pin Chao, “Acceptance of Electronic Tax Filing: A Study of Taxpayer İntentions”, Information & Management, Vol. 43, No. 1, 2006, ss. 109-126. 121 “imaj” değişkeni aracılığıyla dolaylı etkisi de gözlemlenmiştir. Bilgi teknolojileri alanındaki “kişisel yenilikçilik” değişkeninin “algılanan davranışsal kontrol”, “sübjektif normlar”, “sonuçların görülebilirliği” değişkenleri üzerinde anlamlı bir etkisi bulunurken, “imaj” üzerinde anlamlı bir etkisi bulunamamıştır.275 Guo ve Barnes (2007) PDT, TKM, Web Güven Modeli, Birleştirilmiş Teknoloji Kabul ve Kullanım Teorisi modellerini birleştirerek yeni bir model oluşturmuşlardır. Çalışmalarında sadece model önerisinde bulunmuşlar fakat modelin geçerliliğini test etmemişlerdir. Söz konusu çalışmada sanal oyunların “kullanım niyetini” etkileyebileceği düşünülen değişkenler; “performans beklentisi”, “çaba beklentisi”, “sosyal etki”, “algılanan kritik yoğunluk”, “güven”, “algılanan eğlence”, “kullanım niyeti”, “algılanan oyun kalitesi”, “algılanan bilgi asimetrisi”, “karakteristik yeterlilik”, “meydan okuma isteği” olarak belirlenmiştir.276 Wang ve Shih (2009) Birleştirilmiş Teknoloji Kabul ve Kullanım Teorisi modelinde elektronik araçlar (bilgi kioskları) açısından “kullanım niyetini” etkileyebilecek faktörleri Tayvan’da yapılan bir anket çalışması sonucunda ortaya çıkarmışlardır. Beklendiği gibi; “performans beklentisi”, “çaba beklentisi” ve “sosyal etki” faktörlerinin bilgi kioskları kullanma niyeti üzerinde olumlu etkisi olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, moderatör olarak alınan “cinsiyet” ve “yaş”ın “davranışsal tutum” ve “kullanım niyeti” üzerine pozitif etkisinin olduğunu görülmüştür. Bu etkinin kadınlarda erkeklere göre daha güçlü ve yaşlılarda da gençlere göre daha belirgin olduğu ortaya çıkmıştır.277 Schaupp, Carter ve McBride (2010) Birleştirilmiş Teknoloji Kabul ve Kullanım Teorisi modeline “risk”, “güven algısı” ve “iyimserlik” değişkenlerini ekleyerek entegre bir model oluşturmuşlardır. Çalışmalarında e-beyanname sisteminde “kullanım niyetini” etkileyebilecek faktörleri Amerikan Gelir İdaresine (IRS) beyanname veren mükelleflere bir anket çalışması uygulayarak ölçmüşlerdir. Ulaşılan sonuçlara göre “güven algısı”, e-beyanname sisteminin kullanılmasını en fazla etkileyen ve açıklayan değişkendir. “Güven” değişkeni mükelleflerin vergi ile ilgili bilgilerini rahat bir şekilde e-beyanname sistemine girmeleri açısından 275 Mun Y. Yi, Joyce D. Jackson, Jae S. Park ve Janice C. Probst, “Understanding Information Technology Acceptance by Individual Professionals: Toward an Integrative View”, Information & Management, Vol. 43, Issue 3, April 2006, ss. 350-363. 276 Yue Guo ve Stuart Barnes, “Why People Buy Virtual Items in Virtual Worlds With Real Money”, The Database for Advances in Information Systems, Vol. 38, Issue 4, November 2007, ss. 69-76. 277 Yi-Shun Wang ve Ying-Wei Shih, “Why do people use information kiosks? A validation of the Unified Theory of Acceptance and Use of Technology”, Government Information Quarterly, Vol. 26, No. 1, 2009, ss. 158-165. 122 hayati öneme sahiptir. Ayrıca bu çalışma göstermiştir ki, Birleştirilmiş Teknoloji Kabul ve Kullanım Teorisinde “algılanan risk” ve “iyimserlik” “kullanım niyetini” önemli ölçüde açıklamaktadır.278 2. Birleştirilmiş Teknoloji Kullanım ve Kabullenme Modeli Birleştirilmiş Teknoloji Kullanım ve Kabullenme Teorisi (BTKKT), Venkatesh ve diğerleri (2003) tarafından yukarıda açıklanan sekiz kuram/ model incelenerek ve bunlar içinden uygun yapılar seçilerek oluşturul-muştur. Diğer bir ifadeyle BTKKT, sekiz teorik modeli de içermektedir. Dolayısıyla BTKKT, teknoloji kullanımı ile ilgili literatürde en tanınmış ve kapsamlı teorilerden biridir. Bu nedenle ülkemizde mükelleflerin vergileme işlemlerini yerine getirirken teknoloji kullanımını belirleyen faktörlerin incelenmesinde bu modelin esas alınması tercih edilmiştir. 2.1. BTKKT’yı Oluşturan Modeller ve Bunların Yapı Taşları BTKKT’yı oluşturan modeller ve bunların yapı taşları aşağıdaki Tabloda verilmiştir.279 278 Ludwig Christian Schaupp, Lemuria Carter ve Megan E. McBride, “E-file adoption: A study of U.S. taxpayers’ intentions”, Computers in Human Behavior, Vol. 26, Issue 4, July 2010, ss. 636-644. 279 Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., s. 428-435. 123 Tablo 9: BTKKT’yi Oluşturan Modeller ve Bunların Yapı Taşları Kuram ve Modelin Adı Düşünülmüş Eylem Teorisi (DET) (The Theory of Reasoned Action) Kuram ve Modeli Oluşturan Yapı Taşları Teknoloji kullanmaya yönelik tutum (Attitude toward using technology) Kişinin kendine ait değerler (Subjective form) Algılanan fayda (Perceived usefulness) Teknoloji Kabul Modeli (TKM) (The Technology Acceptance Model) Algılanan kullanım kolaylığı (Perceived ease of use) Kişinin kendine ait değerler (Subjective form) Motivasyon Modeli (MM) (The Motivational Model) Plânlı Davranış Teorisi (PDT) (The Theory of Planned Behavior) Dışsal motivasyon (Extrinsic motivation) İçsel motivasyon (Intrinsic motivation) Teknoloji kullanmaya yönelik tutum (Attitude toward using technology) Kişinin kendine ait değerler (Subjective form) Algılanan davranışsal kontrol (Perceived behavioral control) Algılanan fayda (Perceived usefulness) Birleştirilmiş Model (TKM ve PDT) (Combined Technology Acceptance Model & Theory of Planned Behavior) Teknoloji kullanmaya yönelik tutum (Attitude toward using technology) Kişinin kendine ait değerler (Subjective form) Algılanan davranışsal kontrol (Perceived behavioral control) İşe uygunluk (Job fit) Karmaşıklık (Complexity) PC Kullanım Modeli (PCKM) (The Model of PC Utilization) Uzun dönemli sonuçlar (Long term consequences) Kullanmaya yönelik etki (Affect toward use) Sosyal faktörler (Social factors) Kolaylaştırıcı durumlar (Facilitating conditions) Göreli avantaj (Relative advantage) Kullanım kolaylığı (Ease of use) Yenilik Yayılma Teorisi (YYT) (The Innovation Diffusion Theory) Sosyal Bilişsel Teori (SBT) (The social cognitive theory) Sonuçların görülebilirliği (Result demonstrability) Gözlemlenebilirlik (Visibility) Görüntü (Image) Uygunluk (Compatibility) Gönüllülük (Voluntariness) Sonuç beklentisi– Performans (Outcome expectation) Sonuç beklentisi– Kişisel (Outcome expectation) Öz yeterlik (Self-efficacy) İlgi (Affect) Kaygı (Anxiety) Kaynak: Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., ss. 428-432. 124 2.2. BTKKT Modeli ve Temel Değişkenleri BTKKT’de davranışsal tutum ve kullanımı belirleyen temel faktörler aşağıdaki Şekil 13’de gösterilmiştir.280 Venkatesh ve diğerleri (2003) BTKKT modelini bilgi teknolojisi kullanımının gönüllü (eğlence ve telekom) ve zorunlu (banka ve kamu idaresi) olduğu dört farklı alanda ampirik olarak test etmişlerdir.281 Schaupp, Carter ve McBride (2010) ise BTKKT modelinin, e-devlet uygulamalarının bir örneğini oluşturan e-vergilemeye ilişkin çalışmalar için de uygun bir model olduğunu vurgulamışlardır.282 Performans Beklentisi Çaba Beklentisi Davranışsal Tutum Sosyal Etki Kullanım Kolaylaştırıcı Durumlar Cinsiyet Yaş Deneyim Gönüllülük Şekil 13: Birleştirilmiş Teknoloji Kullanım ve Kabullenme Teorisi BTKKT’nın amacı, bağımlı değişken olarak niyet/kullanımı anlamaktır. BTKKT modelinde kullanıcıların kabullenmesi ve davranışlarını doğrudan belirleyen dört değişken bulunmaktadır. Bunlar; performans beklentisi, çaba beklentisi, sosyal etki ve kolaylaştırıcı durumlardır. Teknoloji kullanımına yönelik “tutum”, “kişisel yarar” ve “endişe” teorileştirilen değişkenlerdir, ancak bunlar “niyetin” doğrudan belirleyici faktörleri değildir.283 BTKKT’de kullanılan değişkenleri oluşturan yapılar ve bu yapıların yer aldığı modeller aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. 280 Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., s. 447. 281 Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., s. 437-438. 282 Schaupp, Carter ve McBride, a.g.m., s. 2. 283 Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., s. 447. 125 Tablo 10: BTKKT’de Kullanılan Değişkenleri Oluşturan Yapılar ve Bunların Yer Aldığı Modeller Performans Beklentisi (Performance Expectancy) Algılanan fayda Dışsal motivasyon İşe uygunluk Göreli avantaj Sonuç beklentisi (TKM, PDT) (MM) (PCKM) (YYT) (SBT) Çaba Beklentisi (Effort Expectancy) Kullanım kolaylığı Karmaşıklık Kullanım Kolaylığı TKM) (PCKM) (YYT) Sosyal Etki (Social Influence) Bireysel Normlar Sosyal Etkenler İmaj (TKM, PDT, TKM&PDT) (PCKM) (YYT) Kolaylaştırıcı Durumlar (Facilitating Conditions) Davranışsal kontrol algısı (PDT, TKM&PDT) Kolaylaştırıcı durumlar (PCKM) Uygunluk (YYT) Kaynak: Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., s. 441. BTKKT’de kullanımı doğrudan etkileyen dört değişken ve değişkenlerin etkisini belirleyen dört moderatör tanımlanmıştır. Model hem bu dört moderatör ile hem de moderatorler olmadan test edilmiştir. Modeldeki bu moderatorler, yaş, cinsiyet, deneyim ve gönüllülük olarak ifade edilmiştir. Venkatesh ve diğerleri (2003) bu modeli temel alarak yapmış oldukları çalışmada BTKKT’nin bilgi teknolojilerinde kullanıcı benimsemesini yaklaşık %70 oranında açıkladığı ve daha önce hep göz ardı edilen yaş, cinsiyet, deneyim ve gönüllülük gibi moderatörlerin de önemli olduğunu ortaya koymuşlardır. Modelde kullanılan dört moderatör ana değişkenlere (performans beklentisi, çaba beklentisi, sosyal etki, kolaylaştırıcı durumlar) süreç içerisinde bir etki yapmaktadırlar. Ancak doğrudan bir etkileri bulunmamaktadır.284 2.3. BTKKT Modelinde Yer Alan Değişkenlerin İncelenmesi BTKKT modelinde yer alan değişkenler kısaca şu şekilde incelenebilir: Performans beklentisi, bireyin sistemi kullanması halinde işinde bir kazanç 284 Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., ss. 449-450. 126 elde edeceğine inanma derecesi olarak tanımlanabilir. Performans beklentisi, niyetin en güçlü öngörüsü olup hem gönüllü hem de zorunlu ölçümlerde önemlidir.285 Çaba beklentisi, sistemi kullanmayla ilgili kolaylık derecesi olarak tanımlanmaktadır. BTKKT, sekiz modelde yer alan üç unsuru (algılanan kullanım kolaylığı, karmaşıklık ve kullanım kolaylığı) tanımlayarak “çaba beklentisi” kavramını oluşturmuştur. “Çaba beklentisi”, hem gönüllü hem de zorunlu kullanımlarda önemlidir. Ancak her birinin etkisi, sistemin kullanımlarının ilk zamanlarında daha önemlidir.286 Sosyal etki, kullanıcıların toplumdaki diğer bireylerin sistemi kullanmasına verdiği önemin derecesini ifade eder. Davranışsal niyetin doğrudan belirleyicisi olarak “sosyal etki”, DET, TKM ve PDT gibi teorilerde yer alan sübjektif normu ve sosyal faktörleri temsil etmektedir. Sosyal etkinin hiç biri, zorunlu uygulamalarda önemli değildir. Bununla birlikte sistemin kullanımı gönüllü olduğu zaman sosyal etki önemli olmaktadır. Gönüllü uygulamalarda da, sosyal etki sadece bireylerin teknoloji kullanımlarının ilk aşamalarında önemli olabildiği görülmektedir. Zamanla rolü azalmakta, devam eden kullanımla birlikte önemsiz olmaktadır.287 Kolaylaştırıcı durumlar, bireyin sistemi kullanmayı destekleyecek organizasyon ve altyapının mevcut olmasına inanma derecesidir. Bu tanımlama, diğer modellerde yer alan üç farklı unsuru içermektedir. Bunlar; algılanan davranış kontrolü, kolaylaştırıcı durumlar ve uygunluk unsurlarıdır. Bu unsurlar, kullanımdaki engelleri kaldırmak için tasarlanmış teknoloji ve/veya organizasyon çevrelerini içerecek şekilde işletilebilir.288 Davranışsal tutum, Sosyal bilimler çalışmalarında mevcut tutumların, bireylerin belli davranışlarda bulunması için bir ön şart olduğu tespit edilmiştir. Tutum, olumlu ya da olumsuz biçimde tepkide bulunma eğilimidir ve bilgisayar kullanma ile bilgisayar kullanma niyetini belirleyen önemli bir değişkendir.289 285 Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., s. 447. 286 Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., s. 450. 287 Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., s. 452. 288 Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., s. 453. 289 Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., s. 455. 127 3. Türkiye’de BTKKT Modeli ile E-Vergilemede Teknoloji Kullanımını Belirleyen Faktörlerin Analizi 3.1. Araştırma Metodolojisi 3.1.1. Araştırmanın Amacı Vergileme alanında e-devlet uygulamalarının başarısı büyük ölçüde mükelleflerin e-vergileme teknolojilerini benimsemelerine bağlıdır. Bu proje devlet hizmetlerinden yararlanmanın bir gereği olarak devlete vergi ödeyen mükelleflerin e-vergileme uygulamalarını benimseme düzeylerini etkileyen faktörleri bir alan araştırması yaparak belirlemeyi ve elde edilen bulgulara dayanarak e-vergileme sisteminin geliştirilmesine yönelik bazı öneriler getirmeyi amaçlamaktadır. 3.1.2. Araştırmanın Evreni ve Örneklemi Türkiye’de mükelleflerin vergileme işlemleri onların temsilcisi konumunda olan serbest muhasebeci mali müşavirler (SMMM) aracılığıyla yürütülmektedir. Gelir İdaresi Başkanlığı internet vergi dairesi sistemi aracılığıyla VEDOP’a giriş yetkisi çok büyük oranda bu meslek mensuplarına aittir. Ayrıca ülkemizde; beyanname verme, bildirimde bulunma, çeşitli sorgulamalar (e-vergi levhası, borç sorgulama vb.) yapma gibi birçok vergilendirme ödevi zorunlu olarak SMMM’ler tarafından yerine getirilmektedir. Ayrıca SMMM’ler de birer vergi mükellefidir. Bu nedenle araştırmanın evreni TÜRMOB’a kayıtlı SMMM’ler olarak belirlenmiştir. Ana kütle büyüklüğü 79.392 kişidir.290 Buna göre örneklem hacmi, %5 hata payı ve %95 güven aralığında 382 olarak hesaplanmıştır. Bursa SMMM Odasına kayıtlı SMMM sayısının 3850 olduğu dikkate alınarak, yukarıdaki örneklem hacminin tamamının Bursa’dan karşılanması tercih edilmiştir. 3.1.3. Anketin Geliştirilmesi Veri toplama aracı olarak anket yöntemi kullanılmıştır. Anket; Davis (1989), Taylor ve Todd (1995), Venkatesh ve diğerleri (2003), Chang, Lin, Hunh & Hwang (2005), Hung, Chang ve Yu (2006), Schaupp, Carter ve McBride (2010), tarafından daha önce geliştirilmiş ve uygulanmış anketlerden e-vergileme alanına uyarlanarak oluşturulmuştur. Anket toplam 31 sorudan oluşmaktadır. Bunların 26’sı SMMM’lerin e-vergileme sistemini benimsemelerine ilişkin olup, bu soru290 TÜRMOB, “Meslek Mensubu Dağılım Tablosu: SM ve SMMM”, 01/02/2011, http://www.turmob. org.tr/, (04/03/2011) 128 larda 5’li Likert ölçeğinin kullanılması tercih edilmiştir (Bkz. Tablo 16). Geriye kalan 5 soru ise katılımcıların yaş, cinsiyet, eğitim durumu, mesleki deneyim ve e-vergileme sistemini günlük ortalama kullanma süresini belirlemeye yöneliktir. 3.1.4. Araştırma Modelinin Geliştirilmesi ve Hipotezler Vergi mükelleflerinin (SMMM) e-vergileme sistemini benimsemelerini ve kullanmalarını belirleyen temel faktörleri tespit etmek için Venkatesh ve diğerleri (2003) tarafından geliştirilen BTKKT modeli esas alınarak Türkiye koşullarına uyarlamak amacıyla geliştirilmiştir. BTKKT’nın amacı, bağımlı değişken olarak bireylerin teknolojiye yönelik davranışsal tutumu ve kullanım niyetini anlamaktır. BTKKT modelinde kullanıcıların teknolojiyi kabullenme davranışlarını doğrudan belirleyen dört değişken bulunmaktadır. Bunlar; performans beklentisi, çaba beklentisi, sosyal etki ve kolaylaştırma koşullarıdır. Ancak, Türkiye’de e-vergileme sisteminin uygulama koşullarındaki özel durum (zorunluluk) nedeniyle modelin söz konusu duruma uyarlanması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Türkiye’de e-vergileme sisteminin mükellefler (SMMM) tarafından kullanılması zorunludur. Bu zorunluluğun bir gereği olarak sosyal etki değişkeni modelden çıkartılmıştır. Venkatesh ve diğerleri (2003) de zorunlu uygulamalarda sosyal etki değişkeninin önemsiz olduğunu belirtmişlerdir. Buna paralel olarak gönüllülük moderatörü de model dışında bırakılmıştır. Nitekim, Whang and Shih (2009) de yapmış oldukları çalışmada sosyal etki değişkenini modelden çıkartmışlardır. Modeli geliştirmek ve farklı faktörlerin e-vergileme sisteminin kullanımı üzerindeki etkilerini belirlemek için Hung, Chang ve Yu (2006) ile Schaupp, Carter ve McBride (2010) tarafından kullanılan risk algısı ve güven algısı değişkenleri de modele eklenerek entegre bir model oluşturulmuştur. Risk algısı, e-vergileme sisteminde mükelleflerin gerçek inancını yansıtan yeni bir faktör olarak bu alandaki çalışmalarda analizlere dahil edilmeye başlanmıştır.291 Ülkemizde e-vergileme sisteminin kullanılmasında zorunluluk olduğu dikkate alınarak, risk algısı ve güven algısı değişkenlerinin modele dahil edilmesinin önemli olacağı düşünülmüştür. Bu araştırmada, mükelleflerin (SMMM) e-vergileme sistemini kullanma291 Hung, Chang and Yu, a.g.m.; Schaupp, Carter and McBride, a.g.m. 129 ları konusundaki davranışsal tutum ve kullanım niyetlerini test ederken kullanılacak entegre model aşağıda gösterilmiştir. Şekil 14: Önerilen Entegre Araştırma Modeli Modelde yer alan ve test edilecek olan araştırma hipotezleri aşağıdaki şekilde oluşturulmuştur. H1: Mükelleflerin e-vergileme sistemine ilişkin performans beklentisi (PB) davranışsal tutum (DT) üzerinde pozitif bir etkiye sahiptir. H2: Mükelleflerin e-vergileme sistemine ilişkin güven algıları (GA) davranışsal tutum (DT) üzerinde pozitif bir etkiye sahiptir. H3: Mükelleflerin e-vergileme sistemine ilişkin risk algıları (RA) davranışsal tutum (DT) üzerinde negatif bir etkiye sahiptir. H4: Mükelleflerin e-vergileme sisteminden çaba beklentisi (ÇB) kullanım niyeti (KN) üzerinde pozitif bir etkiye sahiptir. H5: Mükelleflerin e-vergileme sistemine ilişkin kolaylaştırıcı durumlar (KD) kullanım niyeti (KN) üzerinde pozitif bir etkiye sahiptir. H6: Mükelleflerin e-vergileme sistemi ile ilgili davranışsal tutumlarının (DT) kullanım niyeti (KN) üzerinde pozitif bir etkiye sahiptir. 130 3.2. Anketin Uygulanması ve Verilerin Analizi 3.2.1. Anketin Uygulanması Araştırma verilerinin toplanması için geliştirilen anket, araştırma şirketi aracılığıyla Bursa ilinde faaliyet gösteren serbest muhasebeci mali müşavirlere (SMMM) uygulanmıştır. Verilerin toplanması için standart bir anket formu kullanılmış olup bu anketler e-posta yoluyla katılımcılara gönderilmiş ve doldurmaları istenmiştir. Yapısal eşitlik modelleme yaklaşımı açısından veri kalitesi önem arz ettiğinden, örneklem hacminin daha önce hesaplanan örneklem hacminden (382) mümkün olduğunca fazla olması hedeflenmiştir. Ekim – Aralık 2010 aylarında uygulanan anket sonucunda katılımcı sayısı 505’e ulaşmıştır. 3.2.2. Betimsel İstatistikler ve Değerlendirilmesi 3.2.2.1. Demografik İstatistikler Katılımcıların yaş, cinsiyet, eğitim durumu, mesleki deneyimi ve e-vergileme sistemini ortalama günlük kullanma süresine ilişkin betimsel istatistikler aşağıdaki gibidir. Ankete katılan SMMM’lerin yaşlarına ilişkin dağılım tablosu aşağıda gösterilmiştir: Tablo 11: Yaş Dağılım Tablosu Yaş 21 - 30 Frekans 100 Yüzde 19,8 Kümülatif Yüzde 19,8 31 - 40 219 43,4 63,2 41 - 50 51 - 60 138 40 27,3 7,9 90,5 98,4 61 ve + Toplam 8 505 1,6 100,0 100,0 Tablo 11 incelendiğinde ankete katılan 100 kişinin 21-30 yaş aralığında (%19,8), 219 kişinin 31-40 yaş aralığında (%43,4), 138 kişinin 41-50 yaş aralığında (%27,3), 40 kişinin 51-60 yaş aralığında (%7,9) ve 8 kişinin 61 ve üzeri yaşlarında (%1,6) oldukları görülmektedir. Bu sonuçlar genel olarak değerlendirildiğinde anketi yanıtlayan mükelleflerin yarısına yakınının (%43,4) 31-40 yaş 131 grubunda olduğu anlaşılmaktadır. Ankete katılan SMMM’lerin cinsiyet dağılımına ilişkin Tablo aşağıda gösterilmiştir: Tablo 12: Cinsiyet Dağılım Tablosu Cinsiyet Kadın Erkek Toplam Frekans 137 368 505 Yüzde 27,1 72,9 100,0 Kümülatif Yüzde 27,1 100,0 Cinsiyet değişkeninin dağılımını gösteren Tablo 12 incelendiğinde örneklemi oluşturan mükelleflerin %72,9’unun (368 kişi) erkek, %27,1’inin (137 kişi) ise kadın olduğu anlaşılmaktadır. Ankete katılan SMMM’lerin eğitim durumuna ilişkin Tablo aşağıda gösterilmiştir: Tablo 13: Eğitim Durumu Dağılım Tablosu Eğitim Durumu İlkokul Ortaokul Lise Üniversite Lisansüstü Toplam Frekans 1 4 59 425 16 505 Yüzde 0,2 0,8 11,7 84,2 3,2 100,0 Kümülatif Yüzde 0,2 1,0 12,7 96,8 100 Tablo 13’e bakıldığında örneklemi oluşturan mükelleflerden 1 kişinin (%0,2) ilkokul mezunu, 4 kişinin (%0,8) ortaokul mezunu, 59 kişinin (%11,7) lise mezunu, 425 mükellefin (%84,2) üniversite mezunu olduğu ve 16 kişinin ise (%3,2) lisansüstü eğitimini tamamladığı görülmektedir. Ülkemizde SMMM olabilmek için üniversite mezunu olma şartı arandığından, ankete katılanların %87,4’ünün üniversite ve üstü mezunu olması doğaldır. Ankete katılan SMMM’lerin mesleki deneyimlerine ilişkin Tablo aşağıda gösterilmiştir: 132 Tablo 14: Mesleki Deneyim Dağılım Tablosu Mesleki Deneyim (Yıl) 0-5 6 - 10 11 - 15 16 - 20 21 ve + Toplam Frekans 83 128 103 78 113 505 Yüzde 16,4 25,3 20,4 15,4 22,4 100,0 Kümülatif Yüzde 16,4 41,8 62,2 77,6 100,0 Tablo 14 ile gösterilen mesleki deneyim dağılım tablosu incelendiğinde, 0-5 yıl arası mesleki deneyime sahip olan mükellef sayısının 83 kişi (%16,4), 6-10 yıl arası mesleki deneyime sahip olanların 128 kişi (%25,3), 11-15 yıl arası mesleki deneyime sahip sayısının 103 kişi (%20,4), 16-20 yıl arası mesleki deneyime sahip olan mükellef sayısının 78 kişi (%15,4) ve son olarak 21 yıl ve üzeri deneyime sahip olan mükellef sayısının ise 113 kişi (%22,4) olduğu anlaşılmaktadır. Ankete katılan SMMM’lerin e-vergileme sistemini günlük ortalama kullanma süresine ilişkin Tablo aşağıda gösterilmiştir: Tablo 15: E-Vergileme Sistemini Kullanma Süresi Dağılım Tablosu Günlük Ortalama Kullanma Süresi 1 saatten az 1 – 2 saat 3 – 4 saat 5 – 6 saat 7 saat ve + Toplam Frekans Yüzde Kümülatif Yüzde 210 224 57 9 5 505 41,6 44,4 11,3 1,8 1,0 100,0 41,6 85,9 97,2 99,0 100,0 Tablo 15, e-vergileme sistemini günlük ortalama kullanma süresine ilişkin dağılım tablosunu göstermektedir. Bu tablo incelendiğinde, ortalama günlük 1 saatten az e-vergileme sistemini kullanan mükellef sayısının 210 kişi (%41,6), 1-2 saat arasında kullanan mükellef sayısının 224 (%44,4), 3-4 saat arasında kullanan mükelleflerin 57 kişi (%11,3), 5-6 saat arasında kullanan mükelleflerin 9 kişi (%1,8) ve son olarak 7 saat ve üzeri e-vergileme sistemini kullanan mükelleflerin sayısının ise 5 kişi (%1) olduğu anlaşılmaktadır. 3.2.2.2. E-vergileme Sisteminin Benimsenmesine İlişkin İstatistikler SMMM’lerin e-vergileme sistemini benimsemelerini ölçmeye yönelik olarak, 5’li Likert ölçeğine göre hazırlanan anketteki değerlendirme sorularına verilen yanıtların sayısal ve yüzde dağılımları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. 133 Tablo 16: E-vergileme Sisteminin Benimsenmesine İlişkin Cevapların Dağılım Tablosu Değerlendirme Soruları PB1 PB2 E-vergileme sistemini kullanmak vergi ödevlerimi daha hızlı bir şekilde yapmamı sağlıyor. E-vergileme sistemini kullanmak işlem maliyetlerimi azaltıyor. PB3 E-vergileme sisteminin avantajları dezavantajlarından daha çoktur. PB4 E-vergileme sistemini kullanmak iş performansımı artırıyor. PB5 E-vergileme sistemini kullanmak daha az hata yapmamı sağlıyor. ÇB6 E-vergileme sistemini öğrenmek kolaydır. ÇB7 E-vergileme sistemi basit ve anlaşılırdır. ÇB8 E-vergileme sisteminin kullanımı kolaydır. E-vergileme sistemini kullanmak çalışma şeklime uyuyor. E-vergileme sistemi, kullandığım program ve diğer KD10 sistemlerle (muhasebe, SGK vb.) uyumludur. E-vergileme sisteminde yaşanan sorunlar için Gelir KD11 İdaresinden yeterli teknik destek alabiliyorum. KD9 KD12 E-vergileme sistemi mevzuat ile uyumludur. GA13 E-vergileme sistemindeki kişisel bilgilerimin güvende olduğunu düşünüyorum. GA14 E-vergileme sisteminde oluşabilecek problemler karşısında haklarımın korunduğuna inanıyorum. GA15 RA16 RA17 RA18 RA19 E-vergileme sisteminin kullanılması yolsuzluk ve suiistimalleri önlüyor. E-vergileme sisteminde sık sık teknik sorunlar (kilitlenme, sistem atması vb.) yaşanmasından kaygılanıyorum. E-vergileme sistemini kullanırken düzeltilemeyecek bir hata yapmaktan korkuyorum. E-vergileme sistemini kullanırken bilgilerimin kaybolacağından endişeleniyorum. E-vergileme sistemini kullanırken, ceza ödemekten çekiniyorum. DT20 E-vergileme sistemini kullanırken kendimi huzursuz hissediyorum. DT21 Zorunlu olmayan hallerde bile e-vergileme sistemini kullanmayı tercih ediyorum. DT22 E-vergileme sistemini kullanırken sıkılıyorum. KN23 E-vergileme sistemine geçilmesi iyi olmuştur. Gelecekte e-vergileme sisteminin kapsamının genişletilmesi gerektiğine inanıyorum. Zorunlu olsun olmasın, tüm işlemlerde e-vergileme KN25 sistemini kullanmayı düşünüyorum. Müşterilerime gelecekte e-fatura sistemini kullanmalarını KN26 tavsiye etmeyi plânlıyorum. KN24 134 (1)* 412 %81,6 340 %67,3 363 %71,9 370 %73,3 251 %49,7 300 %59,4 263 %52,1 286 %56,6 348 %68,9 278 %55 149 %29,5 273 %54,1 197 %39 129 %25,5 185 %36,6 138 (2)* 85 %16,8 103 %20,4 95 %18,8 109 %21,6 187 %37 178 %35,2 182 %36 175 %34,7 114 %22,6 146 %28,9 176 %34,9 167 %33,1 177 %35 159 %31,5 165 %32,7 193 (3)* 3 %0,6 14 %2,8 21 %4,2 9 %1,8 34 %6,7 11 %2,2 32 %6,3 23 %4,6 14 %2,8 35 %6,9 83 %16,4 37 %7,3 84 %16,6 144 %28,5 94 %18,6 44 (4)* 3 %0,6 22 %4,4 12 %2,4 5 %1 22 %4,4 10 %2 21 %4,2 16 %3,2 19 %3,8 24 %4,8 50 %9,9 20 %4 28 %5,5 34 %6,7 31 %6,1 71 (5)* 2 %0,4 26 %5,1 14 %2,8 12 %2,4 11 %2,2 6 %1,2 7 %1,4 5 %1 10 %2 22 %4,4 47 %9,3 8 %1,6 19 %3,8 39 %7,7 30 %5,9 59 %27,3 %38,2 %8,7 %14,1 %11,7 164 %32,5 59 %11,7 155 %30,7 56 %11 208 %41,2 35 %6,9 383 %75,8 428 %84,5 336 %66,5 176 %34,9 117 %23,2 138 %27,3 123 %24,4 145 %28,7 60 %11,9 88 %17,4 50 %9,9 105 %20,8 43 %8,5 59 %11,7 44 %8,7 61 %12,1 54 %10,7 39 %7,7 16 %3,2 16 %3,2 40 %7,9 61 %12,1 86 %17 76 %15 69 %13,7 35 %6,9 120 %23,8 8 %1,6 4 %0,8 6 %1,2 61 %12,1 184 %36,4 92 %18,2 196 %38,8 63 %12,5 251 %49,7 10 %2 7 %1,4 18 %3,6 252 %49,9 90 %17,8 107 %21,2 18 %3,6 38 %7,5 * (1) - Tamamen Katılıyorum; (2) - Kısmen Katılıyorum; (3) – Kararsızım; (4) - Kısmen Katılmıyorum; (5) - Kesinlikle Katılmıyorum E-vergileme sisteminden SMMM’lerin performans beklentisini ölçmeye yönelik olarak sorulan PB1, PB2, PB3, PB4 ve PB5 sorularına verilen cevapların dağılımı aşağıdaki Şekilde gösterilmiştir. Şekil 15: E-Vergileme Sisteminden Performans Beklentisi Performans beklentisi açısından ankete katılan 505 SMMM’nin sorulara verdikleri cevaplar incelendiğinde, bunların 412’si (%81,6) “e-vergileme sistemini kullanmak vergi ödevlerini daha hızlı bir şekilde yapmalarını sağladığını”, 340’ı (%67,3) “işlem maliyetlerini azalttığını”, 363’ü (%71,9) “sistemin avantajlarının dezavantajlarından daha fazla olduğunu”, 370’i (%73,3) “iş performanslarını artırdığını” ve 251’i (%49,7) “daha az hata yapmalarını sağladığını” ifade etmişlerdir. Bu sonuçlar, mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsemelerine yol açan faktörlerin başında “ödevlerini hızlı bir şekilde yerine getirmelerini sağlaması” ve “iş performanslarını artırması” geldiğini göstermektedir. Özellikle bu iki faktörün mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsemeleri ve kullanmaları üzerinde önemli etkisinin olduğu söylenebilir. SMMM’lerin e-vergileme sistemi ile ilgili çaba beklentisini ölçmeye yönelik olarak sorulan ÇB6, ÇB7 ve ÇB8 sorularına verilen cevaplar aşağıdaki şekilde gösterilmiştir. 135 Şekil 16: E-Vergileme Sistemi ile İlgili Çaba Beklentisi Çaba beklentisi ile ilgili ankete katılan 505 SMMM’nin cevapları incelendiğinde, bunların 300’ü (%59,4) “e-vergileme sistemini öğrenmek kolaydır”, 263’ü (%52,1) “e-vergileme sistemi basit ve anlaşılır” ve 286’sı (%56,6) “sistemin kullanımı kolaydır” şeklinde görüş bildirmişlerdir. Bu sonuçlar, mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsemeleri açısından çaba beklentisinin nispeten önemli bir etkisi olduğunu göstermektedir. Ancak mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsemeleri açısından çaba beklentisinin belirleyiciliği performans beklentisi kadar yüksek değildir. SMMM’lerin e-vergileme sistemi ile ilgili kolaylaştırıcı durumları ölçmeye yönelik olarak sorulan KD9, KD10, KD11 ve KD12 sorularına verilen cevaplar aşağıdaki şekilde gösterilmiştir. Şekil 17: E-Vergileme Sistemi ile İlgili Kolaylaştırıcı Durumlar 136 Kolaylaştırıcı durumları ölçmeye yönelik olarak 505 SMMM’nin sorulara verdikleri cevaplar incelendiğinde, bunların 348’i (%68,9) “e-vergileme sistemini kullanmak çalışma şekillerine uyduğunu”, 278’i (%55) “sistemin kullandığı programlara uyduğunu”, 149’u (%29,5) “sistemde yaşanan sorunlar için Gelir İdaresinden yeterli teknik destek alabildiğini” ve 273’ü (%54,1) “sistemin mevzuat ile uyumlu olduğunu” ifade etmişlerdir. Bu sonuçlar, mükelleflerin e-vergileme sistemini kendi çalışma şekillerine ve programlarına büyük ölçüde uyumlu olduğunu düşündüklerini göstermektedir. Ancak bu sistemde yaşanan sorunlar için Gelir İdaresinden yeterli teknik destek alabildiğini belirten mükelleflerin oranı oldukça düşüktür. SMMM’ler açısından özellikle bu algının ön plâna çıkması, mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsemeleri açısından olumsuz olarak nitelendirilebilir. SMMM’lerin e-vergileme sistemi ile ilgili güven algısını ölçmeye yönelik olarak sorulan GA13, GA14 ve GA15 sorularına verilen cevaplar aşağıdaki şekilde gösterilmiştir. Şekil 18: E-Vergileme Sistemi ile İlgili Güven Algısı Güven algısı ile ilgili ankete katılan 505 SMMM’nin cevapları incelendiğinde, bunların 197’si (%39) “e-vergileme sistemindeki bilgilerin güvende olduğunu”, 129’u (%25,5) “haklarının korunduğunu” ve 185’i (%36,6) “sistemin yolsuzluk ve suiistimalleri önlediğini” düşünmektedir. Bu sonuçlar, mükelleflerin e-vergileme sistemine olan güven algılarının aslında pek de yüksek olmadığını göstermektedir. Özellikle sisteminde oluşabilecek problemler karşısında hakları- 137 nın korunduğuna inananların oranı güven algısı ile ilgili sorular içinde en düşüktür. Bu durum, ülkemizde mükelleflerin e-vergileme sırasında ortaya çıkabilecek hak ihlallerine karşı bunların korunmasına yönelik mekanizmaların yetersiz olduğunu düşündüklerini göstermektedir. SMMM’lerin e-vergileme sistemi ile ilgili risk algısını ölçmeye yönelik olarak sorulan RA16, RA17, RA18 ve RA19 sorularına verilen cevaplar aşağıdaki şekilde gösterilmiştir. Şekil 19: E-Vergileme Sistemi ile İlgili Risk Algısı Risk algısını ölçmeye yönelik olarak 505 SMMM’nin sorulara verdikleri cevaplar incelendiğinde, bunların 138’i (%27,3) “e-vergileme sisteminde teknik sorunlar yaşanmasından kaygılandığını”, 164’ü (%32,5) “sistemi kullanırken hata yapmaktan korktuğunu”, 59’u (%11,7) “sistemdeki bilgilerinin kaybolacağından endişelendiğini” ve 155’i (%30,7) “sistemi kullanırken ceza ödemekten çekindiğini” ifade etmişlerdir. Bu sonuçlar, mükelleflerin e-vergileme sistemini kullanırlarken özellikle hata yapmaktan ve ceza ödemekten korktuklarını göstermektedir. Böyle düşünenlerin oranının ankete katılanların neredeyse 1/3’ü olduğu dikkate alındığında, aslında e-vergileme sistemi ile ilgili risk algısının oldukça yüksek olduğu söylenebilir. SMMM’lerin e-vergileme sistemi ile ilgili davranışsal tutumlarını ölçmeye yönelik olarak sorulan DT20, DT21 ve DT22 sorularına verilen cevaplar aşağıda- 138 ki şekilde gösterilmiştir. Şekil 20: E-Vergileme Sistemi ile İlgili Davranışsal Tutum Davranışsal tutum ile ilgili ankete katılan 505 SMMM’nin cevapları incelendiğinde, bunların sadece 56’sı (%11) “e-vergileme sistemini kullanırken kendisini huzursuz hissettiğini”, sadece 35’i (%6,9) “sistemi kullanırken sıkıldığını” ve 208’i (%41,2) “zorunlu olmayan hallerde bile e-vergileme sistemini kullanmayı tercih ettiğini” düşünmektedir. Bu sonuçlar, mükelleflerin e-vergileme sistemini kullanmalarına ilişkin davranışlarının esasında son derece pozitif olduğunu göstermektedir. E-vergi sistemini kullanırken SMMM’lerin huzursuzluk hissetmemeleri ve sıkılmamaları, hatta zorunlu olmayan hallerde bile bu sistemi kullanmayı tercih etmeleri, mükelleflerin teknolojiye ne kadar yatkın olduğunun bir göstergesidir. SMMM’lerin e-vergileme sistemi ile ilgili kullanım niyetini ölçmeye yönelik olarak sorulan KN23, KN24, KN25 ve KN26 sorularına verilen cevaplar aşağıdaki şekilde gösterilmiştir. 139 Şekil 21: E-Vergileme Sistemi ile İlgili Kullanım Niyeti Kullanım niyetini ölçmeye yönelik olarak 505 SMMM’nin sorulara verdikleri cevaplar incelendiğinde, bunların 383’ü (%75,8) “e-vergileme sistemine geçilmesinin iyi olduğunu”, 428’i (%84,5) “gelecekte bu sistemin genişletilmesi gerektiğini”, 336’sı (%66,5) “tüm işlemlerinde e-vergileme sistemini kullanmayı düşündüğünü” ve 252’si (%49,9) “müşterilerine e-fatura sistemini kullanmalarını tavsiye edeceğini” ifade etmişlerdir. Bu sonuçlar, mükelleflerin e-vergileme sistemini kullanma niyetlerinin oldukça yüksek olduğunu göstermektedir. Gelecekte e-vergileme sisteminin genişletilmesi gerektiğine inanan SMMM’lerin %85 gibi yüksek bir orana ulaşmış olması ve tüm işlemlerinde e-vergileme sistemini kullanmayı düşünenlerin oranının %67’lere ulaşması ülkemizde mükelleflerin bu sistemi kullanma niyetinin belirgin bir şekilde var olduğuna işaret etmektedir. 3.2.3. Verilerin Analizi Araştırma modeli, AMOS 17.0 programının kullanılması aracılığıyla Yapısal Eşitlik Modeli (YEM) ile test edilmiştir. Yapısal Eşitlik Modeli (YEM); kovaryans yapı analizi, gizil değişken analizi, doğrulayıcı faktör analizi ve hatta çoğu zaman LİSREL analizi gibi çok değişik isimlerle anılır. YEM çalışmalarının en belirgin özelliği tümüyle kurama dayanmalarıdır. YEM ile ilgili her çaba, araştırmacının oluşturduğu ya da daha önceden var olan kuramsal bir yapının sorgulanmasıdır. YEM çok değişkenli bir yapı göstermesine karşılık, diğer çok değişkenli analizlerden farklı olarak açıkla- 140 yıcı bir yaklaşımdan çok doğrulayıcı bir yaklaşımı izlemektedir.292 Araştırmanın ilk aşamasında araştırmacı bu kuramsal çerçeveyi ortaya koyar, değişkenler arasındaki ilişki örüntüsünü belirler ve tümdengelimci bir yaklaşım ile bu kuramsal yapının veriler tarafından doğrulanıp doğrulanmadığını test eder.293 3.2.3.1. Güvenilirlik ve Yapısal Geçerlilik Analizi Çalışmada önerilen entegre modelde yer alan soru grupları tanımlamaları aşağıdaki şekilde yapılmıştır: Performans Beklentisi: PB1, PB2, PB3, PB4 ve PB5, Çaba Beklentisi: ÇB6, ÇB7 ve ÇB8, Kolaylaştırıcı Durumlar: KD9, KD10, KD11 ve KD12, Güven Algısı: GA13, GA14 ve GA15, Risk Algısı: RA16, RA17, RA18 ve RA19, Davranışsal Tutum: DT20, DT21 ve DT22 Kullanım Niyeti: KN23, KN24, KN25 ve KN26. Çalışmada güvenilirliği ölçmek için en çok kullanılan güvenilirlik katsayısı olan Cronbach α katsayısı kullanılmıştır. Cronbach α katsayısı 0 ile 1 arasında değişim gösterir. Bu katsayının değerlendirilmesinde kullanılan değerlendirme kriteri şöyledir:294 0,00≤α<0,40 ise ölçek güvenilir değildir. 0,40≤α<0,60 ise ölçek düşük güvenilirliktedir. 0,60≤α<0,80 ise ölçek oldukça güvenilirdir. 0,80≤α<1,00 ise ölçek yüksek derecede güvenilir bir ölçektir. 292 Barbara M. Byrne, Structural Equation Modeling with AMOS Basic Concepts, Applictions and Programming, Second Edition, Psychology Press, USA, 2010, s. 3. 293 Fatma Acar, Ayşe Oğuzlar ve Selim Tüzüntürk, “Bayesgil Yapısal Eşitlik Modelleri ve Bir Uygulama Örneği”, 10. Ekonometri ve İstatistik Sempozyumu, Erzurum Palandöken, 2009, s. 1. 294 Kazım Özdamar, Paket Programlar ile İstatistiksel Veri Analizi, Kaan Kitabevi, 1999, s. 522. 141 Mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsemelerine ilişkin araştırmada kullanılan 26 adet değerlendirme sorusunun güvenirliklerinin ve yapısal geçerliliklerinin belirlenmesi amacıyla bir ön test gerçekleştirilmiştir. Ön test için 41 mükelleften oluşan bir rassal örneklem seçilmiştir. Bu mükelleflere ilişkin güvenilirlik ve yapısal geçerlilik sonuçları aşağıda gösterilmiştir. Sonuçlara topluca bakıldığında, davranışsal tutumu gösteren sorular dışında tüm soru grupları için Cronbach α değerinin bu örneklem hacmi için makul düzeyde olduğu (>0,60) söylenebilir. Ayrıca Cronbach α katsayısının verildiği tablolarda “Soru Silindiğinde Cronbach α” sütunu bulunmaktadır. Bu sütundaki değerler ilgili soru silindiği durumda Cronbach α değerinin ne şekilde değişeceğini ifade etmektedir. Bu sütunda yer alan değerlerin Cronbach α değerinden küçük olması ilgili sorunun Cronbach α değerini yükselttiğini, dolayısıyla o sorunun ilgili soru grubu içerisinde yer alması gerektiğini göstermektedir. Tablo 17: Performans Beklentisi Soruları İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları Cronbach α 0,736 Sorular PB1 PB2 PB3 PB4 PB5 Soru Silindiğinde Cronbach α 0,729 0,654 0,670 0,640 0,731 Performans Beklentisi soru grubuna bakıldığında Cronbach α değerinin 0,736 olduğu görülebilir. Bu soru grubu için ölçek oldukça güvenilirdir. Ayrıca ilgili beş sorunun herhangi biri silindiğinde Cronbach α sütununda yer alan tüm değerlerin 0,736 değerinden küçük olması, ilgili beş sorunun Cronbach α değerini yükselttiğine işaret etmektedir. Tablo 18: Çaba Beklentisi Soruları İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları Cronbach α 0,888 Sorular ÇB6 ÇB7 ÇB8 Soru Silindiğinde Cronbach α 0,935 0,744 0,783 Çaba Beklentisi soru grubunda yer alan üç soru için Cronbach α değeri 142 0,888 olarak bulunmuştur. Bu değer ölçeğin yüksek derecede güvenilir olduğunu göstermektedir. Soru silindikten sonra Cronbach α değerlerine bakıldığında yalnızca ÇB6 nolu soru için bulunan değerin (0,935) 0,888 değerinden büyük olduğu gözlemlenmektedir. Ancak ÇB6 nolu soru için bulunan değerinin, grup değerine yakın olmasından dolayı ilgili sorunun ölçekte kalmasına karar verilmiştir. Tablo 19: Kolaylaştırıcı Durumlar Soruları İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları Cronbach α 0,606 Sorular KD9 KD10 KD11 KD12 Soru Silindiğinde Cronbach α 0,564 0,541 0,484 0,538 Kolaylaştırıcı Durumlar soru grubu için Cronbach α katsayısı 0,606 olarak bulunmuştur. Bu değer ölçeğin oldukça güvenilir olduğuna işaret etmektedir. Ayrıca bu grup içerisinde yer alan dört sorudan herhangi biri silindiğinde Cronbach α değerlerinin tamamının 0,606’dan küçük çıkması, ilgili soruların Cronbach α katsayısını arttırdığını göstermektedir. Tablo 20: Güven Algısı Soruları İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları Cronbach α 0,853 Sorular GA13 GA14 GA15 Soru Silindiğinde Cronbach α 0,759 0,750 0,865 Güven Algısı grubuna bakıldığında Cronbach α değerinin 0,853 olması, bu ölçeğin yüksek derecede güvenilir olduğuna işaret etmektedir. Ayrıca soru silindikten sonra Cronbach α değerlerine bakıldığında yalnızca GA15 nolu sorunun değerinin (0,865), 0,853 değerinden yüksek olduğu gözlemlenmektedir. İlgili değerin 0,853’e çok yakın olmasından dolayı GA15 nolu sorunun bu soru grubu içerisinde kalmasına karar verilmiştir. 143 Tablo 21: Risk Algısı Soruları İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları Cronbach α 0,632 Sorular RA16 RA17 RA18 RA19 Soru Silindiğinde Cronbach α 0,601 0,524 0,629 0,482 Risk Algısı soru grubu için Cronbach α katsayısı 0,624 olarak elde edilmiştir. Bulunan değer, bu soru grubu için ölçeğin oldukça güvenilir olduğunu göstermektedir. Ayrıca bu soru grubunda yer alan tüm sorular için de, soru silindiğinde Cronbach α değerinin 0,632 değerinden küçük olduğu gözlemlenmektedir. Bu durum bu soru grubunda yer alan tüm soruların Cronbach α değerini yükselttiğini göstermektedir. Tablo 22: Davranışsal Tutum Soruları İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları Cronbach α 0,624 Sorular DT20 DT22 Soru Silindiğinde Cronbach α Davranışsal Tutum soru grubu içerisinde yer alan DT21 nolu soru analiz dışında bırakılmıştır. Bunun nedeni Cronbach α değerini negatif kılmasıdır. Cronbach α değerinin negatif çıkması ölçeğin toplanabilirlik özelliğini bozmakta, bu durum da güvenilirliği zedelemektedir. DT21 dışlandığında elde edilen Cronbach α değeri 0,624 olarak bulunmaktadır. Dolayısıyla ilgili ölçeğin oldukça güvenilir olduğu söylenebilir. Fakat bu soru grubu içerisinde yer alan iki soru negatif kovaryansa sahip olduğundan soru silindiğinde Cronbach α değeri belirlenememiştir. Bu durum da güvenilirliği zedelemekle birlikte, ilgili soru grubunun model açısından önemli olmasından ve Cronbach α değerinin negatif çıkmamasından dolayı, DT20 ve DT22 nolu soruların Davranışsal Tutum soru grubunu oluşturabileceğine karar verilmiştir. 144 Tablo 23: Kullanım Niyeti Soruları İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları Cronbach α 0,709 Sorular KN23 KN24 KN25 KN26 Soru Silindiğinde Cronbach α 0,654 0,638 0,591 0,710 Kullanım Niyeti soru grubu için Cronbach α değerinin 0,709 olması, ilgili ölçeğin oldukça güvenilir olduğunu göstermektedir. Yine aynı grupta yer alan dört soru değerinden yalnızca KN26 nolu soru silindiğinde Cronbach α değeri (0,710) 0,709’ dan büyük çıkmıştır. Fakat bu değer neredeyse Cronbach α katsayısına eşit olduğundan KN26 nolu sorunun ölçekte kalmasına karar verilmiştir. Anket formunda yer alan soru gruplarının ayrı ayrı güvenilirliklerinin gözden geçirilmesinin ardından, e-vergileme sisteminin benimsenmesine ilişkin 25 sorunun genel güvenilirlik değerlendirmesi yapılmıştır. Tablo 24: Tüm Örneklem İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları Cronbach α 0,684 Soru Sayısı 25 Ölçeğin genel güvenilirlik katsayısı 0,684 olarak elde edilmiştir. Bulunan bu değer ölçeğin bütününün oldukça güvenilir olduğunu göstermektedir. Ayrıca analizde kullanılan e-vergileme sisteminin benimsenmesine ilişkin 25 soru için, soru silindiğinde Cronbach α değerinin tümü 0,684 değerinin altında kaldığından tüm soruların analizde kalmasına karar verilmiştir. Güvenilirliğin sağlanmasının ardından analize başlamadan önce, anket formunda yer alan soru gruplarının yapısal geçerliliği test edilmiştir. Bu amaçla anket formunda yer alan her bir soru grubu için faktör analizi uygulanarak, soru gruplarının aynı kavramı ölçüp ölçmedikleri analiz edilmiştir. 145 Tablo 25: Performans Beklentisi Soruları İçin Yapısal Matris Performans Beklentisi PB1 PB2 PB3 PB4 PB5 Faktör 1 0,592 0,783 0,784 0,781 0,565 Tablo 25 incelendiğinde Performans Beklentisi soru grubunun tek bir faktörde birleştiği ve bu faktör üzerindeki ağırlıkların da 0,55 değerinden büyük çıktığı gözlemlenmiştir. Bu durum performans beklentisi soru grubu için yapısal geçerliliğin sağlandığını göstermektedir. Tablo 26: Çaba Beklentisi Soruları İçin Yapısal Matris Çaba Beklentisi ÇB6 ÇB7 ÇB8 Faktör 1 0,854 0,947 0,934 Çaba Beklentisi soru grubu için oluşturulan yapısal matrisinin tek bir faktörden oluştuğu Tablo 26’dan anlaşılmaktadır. Ayrıca bu soru grubunda yer alan üç sorunun da faktör ağırlıklarının oldukça yüksek değerlerden oluşması (>0,85), ilgili soru grubu için yapısal geçerliliğin sağlandığını göstermektedir (Tablo 27). Tablo 27: Kolaylaştırıcı Durumlar Soruları İçin Yapısal Matris Kolaylaştırıcı Durumlar KD9 KD10 KD11 KD12 Faktör 1 0,634 0,658 0,742 0,676 Kolaylaştırıcı Durumlar soru grubunun da tek bir faktörle açıklanabilmesi ve bu faktör üzerinde yer alan sorular için (KD9, KD10, KD11 ve KD12) faktör ağırlıklarının oldukça yüksek değerlerden oluşması, bu soru grubu için yapısal geçerliliğin sağlandığına işaret etmektedir. 146 Tablo 28: Güven Algısı Soruları İçin Yapısal Matris Güven Algısı GA13 GA14 GA15 Faktör 1 0,901 0,905 0,830 Tablo 28’e bakıldığında Güven Algısı soru grubunun da tek faktör üzerinde yer almasından ve soruların faktör üzerindeki ağırlıklarının >0,80 olmasından dolayı, bu soru grubu için de yapısal geçerliliğin sağlandığını söylemek mümkündür. Tablo 29: Risk Algısı Soruları İçin Yapısal Matris Risk Algısı RA16 RA17 RA18 RA19 Faktör 1 0,624 0,758 0,574 0,791 Risk Algısı soru grubu için oluşturulan yapısal matrisinin tek bir faktörden oluştuğu Tablo 29’dan anlaşılmaktadır. Ayrıca bu soru grubunda yer alan dört sorunun da faktör ağırlıklarının yüksek değerlerden oluşması, ilgili soru grubu için yapısal geçerliliğin sağlandığını göstermektedir. Tablo 30: Davranışsal Tutum Soruları İçin Yapısal Matris Davranışsal Tutum DT20 DT22 Faktör 1 0,854 0,854 Tablo 30 incelendiğinde Davranışsal Tutum soru grubunun tek bir faktörde birleştiği ve bu faktör üzerindeki ağırlıkların da 0,854 gibi oldukça yüksek değerde çıktığı gözlemlenmiştir. Bu durum davranışsal tutum soru grubu için yapısal geçerliliğin sağlandığını göstermektedir. 147 Tablo 31: Kullanım Niyeti Soruları İçin Yapısal Matris Kullanım Niyeti KN23 KN24 KN25 KN26 Faktör 1 0,739 0,780 0,796 0,678 Tablo 31’e bakıldığında Kullanım Niyeti soru grubunun da tek faktör üzerinde yer almasından ve soruların faktör üzerindeki ağırlıklarının en az 0,678 olmasından dolayı, bu soru grubu için de yapısal geçerliliğin sağlandığı söylenebilir. 3.2.3.2. Yapısal Eşitlik Modelinin Test Edilmesi ve Analizi Yapısal eşitlik modeli uygulamalarında öncelikle modelin bütününün anlamlılığının test edilmesi gerekmektedir. AMOS paket programında modelin tümünün anlamlılığının test edilmesi için en temel ölçüt ki-kare (χ2) değeridir. Ankete katılan 505 mükellef için ki-kare değeri 672,429 (serbestlik derecesi 263) olarak bulunmuştur. Bulunan bu değer örneklem hacminden etkilendiğinden, bu değerin serbestlik derecesine bölünmesiyle elde edilen ve daha sağlıklı bir ölçü olan CMIN/DF değerine bakılmıştır. Bu değer 2,557 olarak bulunmuştur (672,429/263=2,557). Bu değerin en fazla 3 olması gerektiği bilindiğinden ve elde edilen değer 3’ün altında olduğundan, modelin genel anlamlılığının sağlandığı söylenebilir. Modelin genel anlamlılığının test edilmesinde kullanılan bir diğer ölçüt olarak RMSEA (Yaklaşık Hataların Ortalama Kare Kökü) ele alınmıştır. Oluşturulan model için RMSEA değeri 0,056 olarak elde edilmiştir. Kabul edilebilir bir uyumdan söz edebilmek için bu ölçütün 0,05<RMSEA≤0,08 arasında olması gerekir. Bulunan değer (0,056) bu aralık içinde yer aldığından modelin kabul edilebilir olduğu anlaşılmıştır. Bu iki ölçüt dışında modelin anlamlılığını ölçen farklı ölçütler de bulunmaktadır. Bu ölçütlerden hangilerinin diğerlerinden daha sağlıklı sonuçlar verebildiğine ilişkin genel kabul görmüş bir kriter yoktur. Dolayısıyla modelin genel anlamlığının test edilmesinde iki farklı ölçütün sağlanmasının yeterli olduğuna karar verilmiştir. Test edilen modelin AMOS 17.0 paket programındaki görüntüsü aşağıda verilmiştir: 148 0; 1 eps1 PB1 0; 1 0; 1 PB2 0; PB 0; 1 PB3 eps8 eps2 eps3 1 0; eps7 1 0; eps6 1 0; 0; ÇB8 ÇB7 PB4 ÇB eps13 1 0; 0; 0; GA13 eps11 eps12 eps10 1 1 1 eps9 1 KD9 KD10 KD11 1 eps4 0; 1 PB5 0; 1 ÇB6 0; 1 eps50; 0; ep15 eps14 1 1 GA15 GA14 1 0; GA KD12 0; eps16 KD eps17 eps18 eps19 0;RA16 RA17 RA18 1 1 1 1 1 RA 0; eps22 1 0; eps20 1 1 0 DT22 RA19 0 e34 1 0; 0; 0; 0; 0; e35 DT 1 0; DT20 1 0; 0 e33 1 1 eps23 KN23 0; 1 KN KN24 0; 1 eps26 eps24 1 KN25 0; eps25 KN26 Şekil 22: Önerilen Entegre Araştırma Modelinin AMOS 17.0 Paket Programındaki Yapısı Araştırma modelinin AMOS 17.0 paket programında analiz edilmesi sonucunda, modelde yer alan hipotezlerin katsayı ve anlamlılık değerleri Tablo 32’de gösterilmiştir. 149 Tablo 32: Hipotezler ve Anlamlılık Değerleri Hipotezin Hipotezler Katsayı Anlamlılık(1) Sonuç Yönü 1,150 *** Desteklendi PB à DT + 0,350 *** Desteklendi GA à DT + -1,109 *** Desteklendi RA à DT – 0,167 0,027 Desteklendi ÇB à KN + + -0,701 *** Desteklemedi KD à KN + 0,091 0,001 Desteklendi DT à KN (1) *** anlamlılık değerinin 0 değerine çok yakın olduğunu göstermektedir. H1 hipotezi; e-vergileme sisteminin performans beklentisinin davranışsal tutum üzerinde pozitif bir etkiye sahip olduğu şeklindedir. Modelin test edilmesinde anlamlılık değerinin %1 ve %5 anlamlılık seviyesinde 0’a çok yakın olması, bu ilişkinin geçerli olduğunu göstermektedir. Bulunan katsayının pozitif çıkması (1,150) ise performans beklentisinin davranışsal tutum üzerinde pozitif bir etkiye sahip olduğunu ifade etmektedir. H2 hipotezi; e-vergileme sistemine ilişkin güven algısının davranışsal tutum üzerinde pozitif bir etkiye sahip olduğu şeklindedir. Anlamlılık değerinin %1 ve %5 anlamlılık seviyesinde 0’a yakın çıkması, bu hipotezi doğrulamaktadır. Katsayının 0,350 bulunması e-vergileme sistemine duyulan güven algısının, davranışsal tutum üzerinde pozitif bir etkisinin olduğuna işaret etmektedir. H3 hipotezi; e-vergileme sistemine ilişkin risk algısının davranışsal tutum üzerinde negatif bir etkiye sahip olduğu şeklindedir. Bu hipotez için anlamlılık değerinin %1 ve %5 anlamlılık seviyesinde 0’a yakın çıkması, bu hipotezi doğrulamaktadır. Bu ilişki için katsayının negatif çıkması (-1,109) e-vergileme sistemine ilişkin risk algısının davranışsal tutum üzerine negatif etkisi olduğunu ifade etmektedir. H4 hipotezi; e-vergileme sistemine ilişkin çaba beklentisinin kullanım niyeti üzerinde pozitif bir etkisi olduğuna işaret etmektedir. Bu hipotez için anlamlılık değerinin %5 anlamlılık seviyesinde 0,027 bulunması, hipotezi doğrular niteliktedir. İlgili katsayının ise 0,167 olarak bulunması, e-vergileme sistemine ilişkin çaba beklentisinin kullanım niyetini az da olsa artırdığına işaret etmektedir. H5 hipotezi; e-vergileme sistemine ilişkin kolaylaştırıcı durumların kullanım niyeti üzerinde pozitif bir etkisi olduğu şeklindedir. Bu hipoteze ilişkin anlamlılık değerinin %1 ve %5 seviyesinde 0’a yakın bulunması, ilişkinin anlamlı 150 olduğunu göstermektedir. Buna karşılık katsayının negatif bulunması (-0,701), beklentilerin aksine e-vergileme sistemine ilişkin kolaylaştırıcı durumların kullanım niyeti üzerinde negatif etkisinin olduğunu göstermektedir. H6 hipotezi; e-vergileme sistemi ile ilgili davranışsal tutumun kullanım niyeti üzerinde pozitif bir etkisi olduğu şeklindedir. Bu hipotez için anlamlılık değerinin %1 ve %5 anlamlılık seviyesinde 0,001 olarak bulunması, oluşturulan hipotezi doğrular niteliktedir. Bu hipoteze ilişkin katsayının pozitif bulunması (0,091) e-vergileme sistemi ile ilgili davranışsal tutumun kullanım niyeti üzerinde zayıf pozitif etkisi olduğunu göstermektedir. Yapısal eşitlik analizi sonucunda elde edilen yön katsayıları (Path coefficients) desteklenen hipotezlerin her biri için aşağıdaki şekilde gösterilmiştir. Şekil 23: Yön Katsayılarının Araştırma Modeli Üzerinde Gösterilmesi Araştırma modelinin bütününün test edilmesinin ardından, Venkatesh ve diğerleri (2003) baz alınarak Cinsiyet, Yaş ve Deneyim moderatörlerinin modele olan etkisi araştırılmıştır. Modelde dikkate alınan Cinsiyet moderatörünün etkisi incelendiğinde özellikle erkekler grubu açısından elde edilen sonuçların H1, H2, H3, H4 ve H5 hipozlerini desteklediği anlaşılmıştır. Kadınlar grubu açısından durum incelendiğinde ise sayının erkekler grubuna göre az olmasından dolayı söz konusu desteğin daha zayıf olduğu gözlemlenmiştir. Modeli Yaş moderatörü açısından değerlendirdiğimizde, ankete katılan mükelleflerin yoğunlaştığı yaşlar dikkate alındığında (31-50) elde edilen sonuç- 151 ların H1, H2, H3 ve H5 hipozlerini desteklediği görülmüştür. Diğer yaş gruplarında mükellef sayısı az olduğundan, bu gruplarda yaş moderatörünün etkisi incelenmemiştir. Deneyim moderatörünün model üzerindeki etkisi incelendiğinde ise 6-20 yıl arasında deneyime sahip olan mükellef sayısının yoğunlukta olması sebebiyle, bu grup açısından elde edilen sonuçların H1, H2 ve H3 hipozlerini önemli ölçüde desteklediği söylenebilir. Deneyim moderatörünün çaba beklentisi ve kolaylaştırıcı durumlar ile ilgili hipotezler (H4 ve H5) açısından etkisi görülmemiştir. 3.3. Araştırmanın Bulguları ve Değerlendirilmesi Geliştirilen entegre BTKKT modelinden elde edilen bulgular; Performans Beklentisi, Güven Algısı, Çaba Beklentisi ve Davranışsal Tutum değişkenlerinin mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsemelerini pozitif ve anlamlı bir şekilde tahmin edebildiğini göstermektedir.295 Diğer taraftan Risk Algısı ve Kolaylaştırıcı Durumlar değişkenlerinin ise mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsemelerini negatif ve anlamlı bir şekilde tahmin edebildiği görülmektedir. Bu sonuçlar genel olarak uluslararası literatürde daha önce yapılan çalışmalarla paralellik arz etmektedir (Örneğin Venkatesh ve diğerleri, 2003; Schaupp, Carter ve McBride, 2010; Hung, Chang ve Yu, 2006; Fu, Chao ve Farn, 2004; Wang, 2002). Elde edilen bulguların değerlendirilmesi aşağıdaki şekilde yapılabilir: 1) Modelde Performans Beklentisi faktörünün Davranışsal Tutum değişkeni üzerindeki etkisinin oldukça güçlü olduğu görülmektedir. Benzer şekilde Wang ve Shih (2009), çalışmalarında performans beklentisinin en güçlü faktör olduğunu tespit etmişlerdir. Davis (1989) ve Chang ve diğerleri (2005) de yapmış oldukları araştırmalarında, performans beklentisinin davranışsal tutum üzerinde kullanım kolaylığına göre daha önemli olduğunu belirtmektedirler.296 Teorik modellerde olduğu gibi yapılan anket çalışması sonucunda da performans beklentisi faktörünün davranışsal tutumun en güçlü öngörüsünü açıklayan faktör olduğu tespit edilmiştir. Performans beklentisi açısından anket soruları, e-vergileme sisteminin mükelleflerin “ödevlerini hızlı bir şekilde yerine getirmelerini sağlaması” ve “iş per295 Örneğin, Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., Schaupp, Carter ve McBride, a.g.m., Hung, Chang ve Yu, a.g.m., Fu, Chao ve Farn, a.g.m., ve Wang, a.g.m. 296 Davis, a.g.m., s.319. 152 formanslarını artırmasının” en önemli etkenler olduğunu göstermiştir. Bu sonuç e-vergilemenin faydaları arasında yer alan hız ve performans avantajları ile örtüşmektedir. Türkiye’de VEDOP’un 10 yılı aşkın bir süredir uygulanıyor olmasının bunda önemli bir payının olduğu söylenebilir. 2) Ülkemizde e-vergileme sisteminin kullanılmasında zorunluluk olduğu dikkate alınarak, güven algısı ve risk algısı değişkenleri modele özellikle dahil edilmiştir. Güven Algısı faktörünün Davranışsal Tutum değişkeni üzerindeki pozitif etkisi incelendiğinde, mükelleflerin e-vergileme sisteminde “bilgilerinin güvende olduğu” ve sistemin “yolsuzluk ve suistimalleri önlediği” algısının ön plâna çıktığı gözlemlenmiştir. Dolayısıyla, kullanılmasında zorunluluk olan sistemlerde bile güven algısının önemli bir faktör olduğu söylenebilir. Sistemdeki verilerin yedekleniyor olması ve şu ana kadar sistemde ciddi bir güvenlik probleminin yaşanmaması bu sonuç üzerinde etkili olduğu düşünülmektedir. Ancak sonuçlar, mükelleflerin e-vergileme sistemine olan güven algılarının aslında çok da yüksek olmadığını göstermektedir. Özellikle sisteminde oluşabilecek problemler karşısında mükellef haklarının korunduğuna inananların oranı düşüktür. Bu sonuç, ülkemizde mükellef haklarının pek fazla gelişmediği ve bunların korunmasına yönelik mekanizmaların yetersiz olduğu gerçeğini teyit etmektedir. 3) Risk Algısı faktörünün Davranışsal Tutum değişkeni üzerindeki etkisinin negatif ve anlamlı olduğu tespit edilmiştir. Bu sonuç daha düşük risk düzeyinin, e-vergileme sisteminin benimsenmesi açısından faydalı bir belirleyici olduğunu göstermektedir. Schaupp, Carter ve McBride (2010) ve Hung, Chang ve Yu (2006)’nun çalışmaları da bu sonucu desteklemektedir. Risk algısı açısından anket soruları incelendiğinde mükelleflerin “hata yapmaktan korkması”, “ceza ödemekten çekinmesi” ve “teknik sorunlar yaşanmasından kaygılanması”nın risk algısını belirleyen başlıca unsurlar olduğu tespit edilmiştir. Bu sonuçlar, mükelleflerin e-vergileme sistemini kullanırlarken özellikle hata yapmaktan ve ceza ödemekten korktuklarını göstermektedir. Böyle düşünenlerin oranı ankete katılanların neredeyse 1/3’ü olduğu dikkate alındığında, aslında e-vergileme sistemi ile ilgili risk algısının oldukça yüksek olduğu söylenebilir. Bu nedenle risk algının mükelleflerin e-vergileme sistemini kullanmaya yönelik davranışları üzerinde negatif etki yaratması doğaldır. Dolayısıyla risk algısı, e-vergileme sisteminin gönüllülük esasına dayandığı ülkelerde olduğu gibi297, sistemin zorunlu olduğu Türkiye’de de davranışsal tutumu belirleyen önemli bir faktördür. 297 Bkz. Schaupp, Carter ve McBride, a.g.m. 153 4) Performans Beklentisi, Güven Algısı ve Risk Algısı faktörlerinin etkisi sonucunda belirlenen Davranışsal Tutum değişkeni, Kullanım Niyetini pozitif ve anlamlı bir şekilde tahmin edebilmektedir. Bu durum ülkemizde e-vergileme sisteminin kullanılmasının zorunlu olmasına rağmen, mükellefler tarafından benimsendiğini göstermektedir. Hatta kullanıcıların büyük bir kısmının “zorunlu olmayan hallerde bile e-vergileme sistemini kullanmayı tercih ettiğini” beyan etmeleri, ülkemizde mükelleflerin teknolojiye ne kadar yatkın olduğunun bir göstergesidir. Davranışsal tutumun bilgisayar kullanma niyetini belirleyen önemli bir değişken olduğunu Venkatesh ve diğerleri (2003) de tespit etmişlerdir. 5) Modelde Çaba Beklentisi faktörünün doğrudan Kullanım Niyeti üzerinde pozitif, ancak çok fazla belirleyici olmayan bir etkisi olduğu görülmüştür. Ankete katılan mükelleflerin önemli bir kısmı, e-vergileme sisteminin “öğrenilmesinin ve kullanılmasının kolay” olduğunu düşünmektedirler. Bu sonuçlar, mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsemeleri açısından çaba beklentisinin nispeten önemli bir etkisi olduğunu göstermektedir. Ancak çaba beklentisinin kullanım niyeti üzerindeki etkisi performans beklentisi kadar yüksek değildir. Böyle bir sonucun iki farklı sebebi olduğu söylenebilir. Birincisi, VEDOP’un “kullanıcı dostu” olması ve kamu kurumlarının e-devlet uygulamaları arasında üst sıralarda yer almasıdır.298 İkincisi ise e-vergileme sisteminin kullanıcılarının çoğunluğunun genç ve üniversite mezunu olmasıdır. 6) Kolaylaştırıcı Durumlar faktörünün doğrudan Kullanım Niyeti üzerinde, hipotezin tersine, negatif ve anlamlı bir etkisi olduğu görülmüştür. Beklentilerin dışında olan bu durumun sebebinin, ülkemizde e-vergileme sisteminin kullanılmasının zorunluluğundan kaynaklandığı düşünülmektedir. Anket sonuçlarına göre mükellefler bir taraftan “e-vergileme sisteminin genişletilmesi gerektiğine” inanırlarken diğer taraftan “gelir idaresinden yeterli teknik destek alamadıklarını” ifade etmektedirler. Ayrıca, anket katılımcılarının oldukça uzun süredir ve sık olarak e-vergileme sistemini kullanmaları, bu sistemle ilgili kolaylaştırıcı durumların kullanım niyeti üzerine negatif etki yaratmış olabilir. Teknoloji kaynaklarının mevcudiyeti, eğitimi, kullanıcı deneyimi bir dereceye kadar homojen olmasına rağmen, e-vergilemenin oluşturulmasında herkes eşit fırsatlara veya bilgi sistemini kullanmada yeterli uzmanlığa sahip değildir. Dolayısıyla Kolaylaştırıcı Durumlar, mükelleflerin yeni sisteme uyumunda başlıca engel olabilir.299 298 Sayıştay Başkanlığı, e-Devlete Geçişte Kamu Kurumları İnternet Siteleri, Haziran 2006, s.99; http:// www.sayistay.gov.tr/rapor/perdenrap/2006/2006-2Web/2006-Web.pdf (Erişim 14/10/2011) 299 Fu, Chao ve Farn, a.g.m., s. 663-664. 154 Diğer taraftan “gelecekte e-vergileme sisteminin yeni bileşenlerini kullanma” niyeti konusunda mükelleflerin ciddi bir kararlılığı göze çarpmaktadır. Kolaylaştırıcı durumların negatif etkisine rağmen, mükelleflerin e-vergileme sisteminden beklentilerinin çok fazla olması nedeniyle gelecekte de kullanmayı tercih edecekleri anlaşılmaktadır. Ancak mükelleflerin gelecekte e-vergileme sistemini daha fazla benimsemeleri açısından kolaylaştırıcı durumlar ile ilgili beklentilerin daha fazla karşılanmasında yarar olacaktır. 155 SONUÇ Bu projenin amacı Türkiye’de mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsemelerini etkileyen faktörleri, yapısal eşitlik modeli yaklaşımı ile belirlemek ve elde edilen bulgulara dayanarak e-vergileme sisteminin geliştirilmesine yönelik öneriler sunmaktır. Günümüzde e-devlet uygulamalarının başarısı, bir taraftan e-devletin ileri bir teknolojik altyapıya sahip olmasına, diğer taraftan da kullanıcıların bu teknolojileri benimsemelerine bağlıdır. Bireylerin e-devlet teknolojilerini benimsemelerini etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bu faktörlerin araştırılarak tespit edilmesi ve etkilerinin ölçülmesi sistemin başarısı için büyük önem taşımaktadır. Birçok ülkede olduğu gibi, Türkiye’de e-devlet alanındaki en yaygın uygulamaların başında e-vergileme sistemi gelmektedir. Bu nedenle mükellefler tarafından e-vergileme sisteminin benimsenmesini etkileyen faktörlerin incelenmesi ayrı bir önem arz etmektedir. Mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsemeleri; ödevlerin hızlı bir şekilde yerine getirilmesi, işgücü ve zaman tasarrufu, işlem maliyetlerinin düşürülmesi, iş performansının artırılması, hata yapma ihtimallerinin önlenmesi ve vergileme hizmetlerinden kesintisiz yararlanılması gibi faydalara yol açmaktadır. Dolayısıyla mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsenmelerine yol açan faktörleri belirlemek ve bunlar içinde en etkili olanları tespit etmek, ülkemizde e-vergileme sisteminin daha da gelişmesi ve yaygınlaşmasına katkı sağlayacaktır. Bu kapsamda yapılan araştırma, Türkiye’de mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsemelerini etkileyen faktörleri belirlemeye ve ölçmeye yönelik az sayıda ampirik çalışmadan birisidir. Ayrıca, araştırma modelinin ülkemizde e-vergileme sisteminin mükellefler tarafından kullanılma zorunluluğu dikkate alınarak oluşturulmuş olması, projeye özgünlük katmaktadır. Bu araştırmadan elde edilen bulgulara bağlı olarak Türkiye’de mükelleflerin e-vergileme sistemini daha fazla benimsemelerine yönelik bazı öneriler getirilebilir: E-vergileme sisteminin benimsenmesi açısından önemli faktörler konumunda olan performans beklentisini artırıcı ve risk algısını azaltıcı önlemlerin geliştirilmesi gerekmektedir. Diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de kaynakların sınırlı olduğu dikkate alınarak gelir idaresinin yapacağı bir planlamada özellikle bu faktörlere öncelik verilmesinde yarar vardır. Bu çerçevede; e-vergileme sis- 156 teminde otokontrol mekanizmalarının artırılması, sistemin mükelleflere yönelik avantajlarının çoğaltılması, sistemdeki veri güvenliğinin artırılması ve bu konudaki mükellef haklarının geliştirilmesi, sistemin işleyişinde yaşanan teknik sorunların en aza indirilmesi ve sistemin kullanılmasına ilişkin cezaların makul seviyelere çekilmesi yapılabilecek düzenlemeler olarak sayılabilir. Ayrıca Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından e-vergileme sisteminde yaşanan sorunlar ile ilgili olarak mükelleflere daha güvenilir, zamanında ve gereken teknik desteğin sağlanması, mükelleflerin sistemi kullanma niyetlerini olumlu etkileyecektir. Zorunlu e-vergileme sisteminin uygulandığı bir ülkede yapılan bu çalışmada mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsemelerini etkileyen faktörleri açıklamak için risk ve güven algısı gibi iki önemli değişkeni de içeren BTKKT entegre modeli geliştirilmiştir. Bu nedenle gelecekte yapılacak araştırmalarda geliştirilen entegre modelin e-vergileme sisteminin zorunlu olduğu diğer ülkeler için de kullanılması literatüre katkı sağlayacaktır. Diğer taraftan bu araştırmanın e-vergileme sisteminin kullanıcılarından olan Gelir İdaresi Başkanlığı personeli üzerinde yapılması da Türkiye’deki e-vergileme sisteminin geliştirilmesi açısından yararlı olacağı düşünülmektedir. Araştırmada mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsemelerinin önemli belirleyicileri sırasıyla; performans beklentisi, risk algısı, güven algısı, çaba beklentisi ve kolaylaştırıcı durumlardır. Kaynak sınırlaması koşulları altında e-vergileme sisteminin başarısı için, önerimiz kamu idaresinin faktörlerin nispi sıralamasına dayalı olarak yapılacak regülasyon faaliyetlerinde bir öncelikler oluşturmalarıdır. Bu bağlamda analizimizde mükelleflerin e-vergilemeye ilişkin davranışsal tutumlarının belirleyicileri içinde Performans Beklentisinin en güçlü faktör ve Risk Algısının ikinci önemli faktör olarak çıkmış olması, e-vergileme sisteminin plânlayıcılarını bu iki faktörü belirleyen unsurlara öncelikle önem vermelerinin yararlı olacağıdır. 157 KAYNAKÇA Acar, F., A. Oğuzlar ve S. Tüzüntürk, “Bayesgil Yapısal Eşitlik Modelleri ve Bir Uygulama Örneği”, 10. Ekonometri ve İstatistik Sempozyumu, Erzurum Palandöken, 2009. Adalet Bakanlığı, “UYAP Tanıtım”, http://www.uyap.gov.tr (Erişim 23/08/2011) Adams, D.A., R.R. Nelson ve P.A. Todd, “Perceived Usefulness, Ease of Use, and Usage of Information Technology: A Replication”, MIS Quarterly, Vol. 16, No. 2, June 1992. Aichholzer, G., R. Schmutzer ve J. Hochgerner, “Bringing Public Administration Closer to the Citizens”, Backround Paper to the Conference of the Information Society Forum of the European Commission, Vienna, 12-13 November 1998. http:// www.epractice.eu/files/media/media_850.pdf (Erişim 04/09/2011) Ajzen, I., “The Theory of Planned Behavior”, Organizational Behavior and Human Decision Processes, Vol. 50, Issue 2, December 1991. Akdemir, N., E-Devlet Uygulamaları Kapsamında VEDOP Projesi Eğirdir Vergi Dairesinde E-Vdo Uygulamasının İncelenmesi (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), T.C. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kütahya, 2008. Aktaş, S., Teknoloji Kabul Modeli İle Muhasebecilerin Bilgi Teknolojisi Kullanımına Yönelik Bir Uygulama, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gebze, 2007. Akyer, M., “E-İhale ve EKAP Uygulamaları”, http://www.diskapieah.gov.tr/ dokumanlar/ekap.ppt (Erişim 02/09/2011) Al-Khaldi, M. A. ve R.S. Olusegun Wallace, “The Infuence of Attitudes on Personal Computer Utilization Among Knowledge Workers: The Case of Saudi Arabia”, Information & Management, Vol. 36, Issue 4, October 1999. Alptürk E., Elektronik Denetim Rehberi, Gelirler Kontrolörleri Derneği, Ankara, 2008. Anadolu Ajansı, “VEDOP-3 Ne Sağlayacak”, 12/05/2009, s.1, http://www.memurlar.net/haber/ 139259 (Erişim 08/08/2009) Annttiroiko, A.V., “A Brief Introduction to the Field of E-Government”, Electronic Government: Concepts, Methodologies, Tools, and Applications, Editor Ari-Veikko 158 Anttiroiko, Information Science Reference, New York, 2008. Arifoğlu, A., A. Körnes, A. Yazıcı, K. Akgül, A. Ayvalı, E-Devlet Yolunda Türkiye, Türkiye Bilişim Derneği Yayınları, Ankara, 2002. Armitage, C.J. ve M. Conner, “Efficacy of the Theory of Planned Behaviour: A meta-analytic review”, British Journal of Social Psychology, Vol 40, Issue: Pt 4, 2001. Atuğ, M., “E-Devlet Kapsamında VEDOP Uygulamaları ve Karşılaşılan Sorunlar”, http://www.edevletkonferansi.org/sunum/mehmet_atug.ppt (Erişim 22/08/2011) Ay, H.M., “Türkiye’de Kayıt dışı Ekonomiyi Önlemede Bilgi Ekonomisinin Etkinliği ve Gelir İdaresinin Rolü”, 5. Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi Bildiriler Kitabı, Cilt I, Kocaeli Üniversitesi, Kocaeli, 03–05 Kasım 2006. Aydın, F., “Elektronik Fatura Kayıt Sistemi Çerçevesinde E-Fatura Uygulaması”, Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi, Haziran/2009, Sayı 66. Backus, M., E-governance in Developing Countries, IICD Research Brief No. 1, March 2001, http://www.iicd.org (Erişim 25/08/2011) Bandura, A., Social Foundations of Thought and Action, Prentice-Hall, Englewood Cliffs, NJ, 1986. Barnes, S. J. ve S.L. Huff, “Rising Sun: iMode and The Wireless Internet”, Communications of the ACM, Vol. 46, Issue 11, November 2003. Başbakanlık, e-Dönüşüm Türkiye Projesi, 2003/12 sayılı Genelge, 27/02/2003. Başbakanlık, Herkes İçin Bilgi Toplumu: eTürkiye Girişimi I. Ara Rapor, Ankara, Mayıs 2002. Brown, D., “Electronic Government and Public Administration”, International Review of Administrative Sciences, Vol 71, Issue 2, 2005. Brown, S.A., A.P. Massey, M.M. Montoya-Weiss ve J.Y. Burkman, “Do I Really Have To? User Acceptance of Mandated Technology”, European Journal of Information Systems, Vol. 11, No. 4, December 2002. Byrne, B.M., Structural Equation Modeling with AMOS Basic Concepts, Applictions and Programming, Second Edition, Psychology Press, USA, 2010. Capgemini, Digitizing Public Services in Europe: Putting ambition into action, 9th Benchmark Measurement, December 2010. 159 Capgemini, Online Availability of Public Services: How is Europe Progressing?, Belgium, June 2006. Carter, L. ve F. Bélanger, “The Utilization of e-Government Services: Citizen Trust, Innovation and Acceptance Factors”, Information Systems Journal, Vol. 15, Issue 1, January 2005. Chang, I-C., Y-C. Li, W-F. Hung, H-G. Hwang, “An Empirical Study On The Impact Of Quality Antecedents On Tax Payers’ Acceptance Of Internet Tax-Filing Systems”, Government Information Quarterly, Vol. 22, (2005), ss. 389–410. Chen, C-D., Y-W. Fan ve C-K. Farn, “Predicting Electronic Toll Collection Service Adoption: An Integration of the Technology Acceptance Model and The Theory of Planned Behavior”, Transportation Research, Part C 15, 2007. Chen, L., M.L. Gillenson ve D.L. Sherrell, “Enticing Online Consumers: An Extended Technology Acceptance Perspective”, Information & Management, Vol. 39, Issue 8, September 2002. Compeau, D., C.A. Higgins ve S. Huff, “Social Cognitive Theory and Individual Reactions to Computing Technology: A Longitudinal Study, MIS Quarterly, Vol. 23, No. 2, June 1999. Computerisation, http://www.abgs.gov.tr/tarama/tarama_files/16/ 16DET_9-%20 Computerisation(2).pdf (Erişim 12/08/2010) SC- Çetin, G., “Bilişim Teknolojilerindeki Gelişmelerin Vergilemede Kayıt Düzeni ve Denetim Uygulamalarına Etkisi”, Ekonomi Bilimleri Dergisi, Cilt 2, Sayı 1, 2010 (Online). Çolak, M., “E-Devlet Uygulamalarında Önemli Bir Adım: Vergi Tahsilatında EHaciz”, Yaklaşım, Yıl 17, Sayı 198 (Haziran 2009). Davis, F.D., “Perceived Usefulness, Perceived Ease of Use and User Acceptance of Information Technology”, MIS Quarterly, Vol. 13, No. 3, September 1989. Davis, F.D., R.P. Bagozzi ve P.R. Warshaw, “Extrinsic and Intrinsic Motivation to Use Computers in the Workplace”, Journal of Applied Social Psychology, Vol. 22, Issue 14, July 1992. Davis, F.D., R.P. Bagozzi ve P.R. Warshaw, “User Acceptance of Computer Technology: A Comparison of Two Theoretical Models”, Management Science, Vol. 35, No. 8, August 1989. 160 Dawes, S.S., “The Evolution and Continuing Challenges of E-Governance”, Public Administration Review, Special Issue, December 2008. Deci, E.L. ve R.M. Ryan, Intrinsic Motivation and Self-Determination in Human Behavior, Plenum Press, New York, 1985. DPT, “E-Dönüşüm Türkiye Projesi”, www.bilgitoplumu.gov.tr (Erişim 25/08/2011) DPT, Bilgi Toplumu İstatistikleri 2011, Ankara, Haziran 2011. DPT, Bilgi Toplumu Stratejisi (2006-2010), Ankara, Temmuz 2006. DPT, Bilgi Toplumu Stratejisi Eylem Plânı (2006-2010), Ankara, Temmuz 2006. DPT, Bilişim Teknolojileri ve Politikaları Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Plânı, Ankara, 2001. DPT, e-Devlet Proje ve Uygulamaları, Ankara, Eylül 2005. DPT, e-Dönüşüm Türkiye Projesi 2003-2004 KDEP Uygulama Sonuçları ve 2005 Eylem Plânı, Ankara, Eylül 2005. DPT, e-Dönüşüm Türkiye Projesi 2005 Eylem Plânı Sonuç Raporu, Ankara, Mayıs 2006. DPT, e-Dönüşüm Türkiye Projesi Kısa Dönem Eylem Plânı (2003-2004), Ankara, Eylül 2004. DPT, e-Dönüşüm Türkiye Projesi Kısa Dönem Eylem Plânı: Sonuç Raporu, Ankara, Mayıs 2005. Drike, H., “Can E-Government Make Public Governance More Accountable?”, Performance Accountability and Combating Corruption, Edited by Anwar Shah, World Bank, Washington DC, 2007. E-Devlet Kapısının Kurulması, İşletilmesi ve Yönetilmesine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı, 20/04/2006 tarih ve 26145 sayılı Resmi Gazete. http://www. resmigazete. gov.tr (Erişim 01/09/2011) E-Dönüşüm Türkiye İcra Kurulunun e-Devlet Kapısı Konulu Kararı, Karar No 8, Tarih 09/09/2004,http://www.bilgitoplumu.gov.tr/Documents/ 1/BT_Strateji/20040909_IcraKurulu_VIII_KararNo_08.pdf (Erişim 01/09/2011). Erdal, M., Elektronik Devlet: E-Türkiye ve Kurumsal Dönüşüm, Filiz Kitabevi, İstanbul, 2004. 161 Eroğlu, H.T., “E-Devlet Uygulamaları Çerçevesinde MERNİS Projesi ve Beklentiler”, Sayıştay Dergisi, Sayı 62, Temmuz-Eylül 2006. Erten, S., “Planlanmış Davranış Teorisi ile Uygulamalı Öğretim Metodu”, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: 19, Sayı: 2, 2002. European Commission, “eGovernment”, http://europa.eu/legislation _summaries/ information_society/ strategies/l24226b_en.htm# KEY (Erişim 25/08/2011). European Commission, eGovernment Benchmark Report-Historical data. http:// ec.europa.eu/information_society/newsroom/cf/item-detail-dae.cfm?item_ id=6537 (Erişim 05/09/2011). European Commission, Green Paper on expanding the use of e-Procurement in the EU, Brussels, 18/10/2010, s. 5. http://ec.europa.eu/internal_market/ consultations/ docs/2010/ e-procurement/green-paper_en.pdf (Erişim 30/07/2011) Evcimen, C.S., “Kamu Yönetiminde E-Devlet Anlayışı ve Maliye Bakanlığı EDevlet Uygulamaları”, İstanbul Üniversitesi SBE Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2005. Falay, N., “Denetim, Verimlilik-Etkinlik-Tutumluluk (VET) ve Sayıştay”, Sayıştay Dergisi, Sayı 29, Nisan-Haziran 1997. Fishbein, M. ve I. Ajzen, Belief, Attitude, Intention, and Behavior: An Introduction to Theory and Research, Addison-Wesley, USA, 1975, http://people.umass.edu/aizen/ f&a1975.html (Erişim 17/10/2011) Fountain, J.E., Building the Virtual State: Information Technology and Institutional Change, Brookings Institution Press, Washington, DC, 2001. Fu, J-R., C.-K. Farn ve W-P Chao, “Acceptance of Electronic Tax Filing: A Study of Taxpayer İntentions”, Information & Management, Vol. 43, No. 1, 2006. Gelir İdaresi Başkanlığı, “E-Beyannamelerin Her Alandaki Faydaları”, E-Beyanname Tanıtım Broşürü, https://e-beyanname.mb-ggm.gov.tr/ebyn/tanitim/ ebeyanname.html (Erişim 02/09/2011) Gelir İdaresi Başkanlığı, 2007 Yılı Birinci Altı Aylık Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu, s. 22, http://www.gib.gov.tr/fileadmin/ user_upload/ Haberler/ GIB_MALI_DURUM_RAPORU.pdf (Erişim 15/11/2010) Gelir İdaresi Başkanlığı, 2012 Performans Programı, Yayın No: 140, Ankara, Ocak 2012, http://www.gib.gov.tr/fileadmin/beyannamerehberi/ Gib_2012_Performans_ 162 Programi. pdf, (Erişim 30.05.2012). Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2005, Ankara, 2006, http://www.gib.gov. tr/fileadmin/user_upload/yayinlar/2005_Faaliyet_ Raporu.pdf (Erişim 23/08/2011) Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2006, Ankara, 2007, http://www.gib.gov. tr/fileadmin/user_upload/yayinlar/2006_Faaliyet_ Raporu.pdf (Erişim 31/08/2011) Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2007, Ankara, 2008, s. 38-39, http://www. gib. gov.tr/fileadmin/user_upload/yayinlar/2007_Faaliyet_Raporu.pdf (Erişim 07/08/2009) Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2008, Ankara, 2009. Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2009, Ankara, 2010. Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2010, Yayın No 132, Ankara, Nisan 2011, http://www.gib.gov.tr/fileadmin/user_upload/yayinlar/ 2010_Faaliyet_Raporu.pdf (Erişim 23/08/2011) Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2011, Yayın No 151, Ankara, Nisan 2012, s. 40, http://www.gib.gov.tr/fileadmin/faaliyetraporlari/2011/ 2011_YILI_FAALIYET_RAPORU.pdf (Erişim 28.05.2012). Gelir İdaresi Başkanlığı, Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı (2008-2010), http://www.gib.gov.tr/fileadmin/beyannamerehberi/ Kayit_ disi_2009tr.pdf (Erişim 15/06/2011) Gerçek, A., Kamu Alacaklarının Takip ve Tahsil Hukuku, Ekin Yayınevi, Bursa, 2010. Guo, Y. ve S.Barnes, “Why People Buy Virtual Items in Virtual Worlds With Real Money”, The Database for Advances in Information Systems, Vol. 38, Issue 4, November 2007. Gül, H., “Kamu Kuruluşlarında Elektronik Hizmetlerin Yaygınlaştırılması (E-Devlet)”, Maliye Dergisi, Sayı 140, Mayıs-Ağustos 2002. Gül, H., Kamu İhale Kurumu Başkanı Hasan Gül’ün Telekom Dünyasına verdiği bilgi, 04 Nisan 2011, http://www.telekomdunyasi.com/ ?action=haber_detay&id=78 (Erişim 02/09/2011). Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, “GİMOP1”. http://www.gumruk.gov.tr/tr-TR/euygulamalar/ Sayfalar/gimop.aspx (Erişim 05/09/2011) 163 Hamzaçebi, M.A, “Gelirler Genel Müdürlüğü Bilgi İşlem Projeleri”, Mali Çözüm, S. 58, (Ocak-Şubat-Mart 2002), http://archive.ismmmo.org.tr/ docs/ malicozum/58MaliCozum/05-058M.AKİFHAMZAÇEBİ.doc (Erişim 25/08/2011) Heeks, R. ve S. Bailur, Analysing eGovernment Research: Perspectives, Philosophies, Theories, Methods and Practice, Development Informatics Group Institute for Development Policy and Management University of Manchester, United Kingdom, 2006. Heeks, R., Government Data: Understanding the Barriers to Citizen Access and Use, Institute for Development Policy and Management, iGovernment Working Paper Series, Paper No 10, Manchester, October 2000, http://www.sed.manchester.ac.uk/idpm/research/ publications/wp/ igovernment/documents/ igov_wp10.pdf (Erişim 04/09/2011) Hepaksaz E., “Türkiye’de Vergi Sisteminin Yeniden Yapılandırılmasında Muhtemel Fayda ve Maliyetleriyle VEDOP Projesi ve E-Maliye Uygulamaları”, 27. Türkiye Maliye Sempozyumu, Antalya, 20-24 Mayıs 2012. Ho, A.T-K., “Reinventing Local Governments and the E-Government Initiative”, Public Administration Review, Vol. 62, No. 4, July/August 2002. Homburg, V., Understanding E-Government: Information Systems in Public Administration, Routledge Publications, London, 2008. Huang, W., Y. Chen ve K.L. Wang, “E-Government Development and Implementation”, Electronic Government: Concepts, Methodologies, Tools, and Applications, Editor Ari-Veikko Anttiroiko, Information Science Reference, New York, 2008. Hung, S-Y ve C-M. Chang, “User Acceptance of Wap Services: Test of Competing Theories”, Computer Standards & Interfaces, Vol. 27, Issue 4, April 2005. Hung, S-Y, C-M Chang ve T-J Yu, “Determinants of user acceptance of the e-Government services: The case of online tax filing and payment system”, Government Information Quarterly, 23, 2006. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, “Projelerimiz: MERNİS”, http://www.nvi.gov.tr/Hakkimizda/ Projeler,spot_Mernis.html (Erişim 23/08/2011) İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, “KPS Nedir?”, https://kpsbasvuru.nvi.gov.tr (Erişim 23/08/2011) 164 İstanbul Ticaret Odası, E-Devlet Uygulamaları ve Ekonomiye Etkileri, Hazırlayan İbrahim Kırçova, İstanbul Ticaret Odası Yayın No 2003-38, İstanbul, 2003. Johnson, S.E. ve A. Hall, “The Prediction of Safe Lifting Behavior: An Application of The Theory of Planned Behavior”, Journal of Safety Research, Vol. 36, Issue 1, 2005. Kamu Hizmetlerinin Ortak Platformda, Tek Kapıdan (portal) Sunumu ve Vatandaşın Devlet Hizmetlerine Elektronik Ortamdan Güvenli ve Hızlı Bir Şekilde Erişimini Sağlamak Amacıyla e-Devlet Kapısı Teknik Altyapısının Kurulmasına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı, 29/01/2005 tarih ve 25711 sayılı Resmi Gazete. http:// www. resmigazete.gov.tr (Erişim 01/09/2011) Kamu İhale Kurumu, “EKAP Nedir?”, http://www.dmo.gov.tr/ Duyurular/egitim/ KİKEĞİTİMi2011 SUNUMLARI/ EkapNedir.pptx (Erişim 14/07/ 2011) Kamu İhale Kurumu, 2007 Yılı Faaliyet Raporu, Ankara, Mayıs 2008. Karyağdı, N., “Yeni Özelge Sistemi”, Vergi Dünyası, Yıl 29, Sayı 343, (Mart 2010). Khalifa, M. ve K.N. Shen, “Explaining the Adoption of Transactional B2C Mobile Commerce”, Journal of Enterprise Information Management, Vol. 21, Issue 2, 2008. Klitgaard, R., “International Cooperation Against Corruption”, Finance & Development, Vol 35, Issue 1, 1998. Kraemer, K. and J.L. King, “Information Technology and Administrative Reform: Will E-Government be Different?”, E-Government Research: Policy and Management, Editor Donald Norris, IGI Publishing, USA, 2008. Lee, J., “Search for Stage Theory in e-Government Development”, Developments in E-Government: A Critical Analysis, Editors David Griffin, Philippa Trevorrow ve Edward Halpin, IOS Press, Netherlands, 2007. Legrisa, P., J.Inghamb ve P.Collerette, “Why Do People Use İnformation Technology? A Critical Review of The Technology Acceptance Model”, Information & Management, Vol.40, No.3, 2003. Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü internet sitesi, http://www.gelirler.gov. tr (Erişim 15/04/2005) Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü, 2003 Yılı Faaliyet Raporu, Ankara, 2004. 165 Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü, Faaliyet Raporu 2000, Ankara, 2001, http://www.gib.gov.tr/fileadmin/faaliyetraporlari/2000/ uygblgfaal.pdf (Erişim 05/08/2009) Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü, Faaliyet Raporu 2001, http://www. gib.gov.tr/fileadmin/faaliyetraporlari/2001/uygulama_bim.pdf (Erişim 25/08/2011) Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü, Faaliyet Raporu 2004, http://www. gib.gov.tr/fileadmin/faaliyetraporlari/2004/uygulama_bim.pdf (Erişim 21/08/2011) Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü, Temel Bilgisayar ve Vergi Dairesi Otomasyon Projesi (VEDOP) Uygulamaları Tanıtım Kılavuzu, Ankara, 2004. Malone, T.W., “Toward a Theory of Intrinsically Motivating Instruction”, Cognitive Science, Vol 5, Issue 4, ss. 333-369, http://www.coulthard.com/library/Files/ malone_1981_ towardtheoryin trinsicallymotivating instruction.pdf (Erişim 10/10/2011) Mathieson, K., “Predicting User Intentions: Comparing the Technology Acceptance Model with the Theory of Planned Behavior”, Information Systems Research, Vol. 2, No. 3, 1991. Millard, J., eGovernance and eParticipation: Lessons from Europe in Promoting Inclusion and Empowerment, http://unpan1.un.org/ intradoc/groups/public/documents/un/unpan0236 84. pdf (Erişim 05/09/2011) Moon, J-W. ve Y-G. Kim, “Extending the TAM for a World-Wide-Web Context”, Information & Management, Vol 38, Issue 4, February 2001. Moon, M.J., “The Evolution of E-Government among Municipalities: Rhetoric or Reality?”, Public Administration Review, Vol. 62, No. 4, July/August 2002. Moore, G.C. ve I. Benbasat, “Development of an Instrument to Measure the Perceptions of Adopting an Information Technology Innovation”, Information Systems Research, Vol. 2, No. 3, September 1991. Mulgan, R., “Accountability: An Ever-Expanding Concept?”, Public Administration, Vol 78, No 3, 2000. Ndou, V. (Dardha), E-Government for Developing Countries: Opportunities and Challenges, The Electronic Journal of Information Systems in Developing Countries, Vol 18, Issue 1, 2004, http://www.ejisdc.org/ ojs2/index.php/ejisdc/article/ viewFile/110/110 (Erişim 04/09/2011) 166 Ndubisi, N.O., M. Jantan ve S. Richardson, “Is the Technology Acceptance Model Valid for Entrepreneurs? Model Testing and Examining Usage Determinants”, Asian Academy of Management Journal, Vol. 6, No. 2, 2001, http://web.usm.my/ aamj/6.2.2001/6-2-2.pdf (Erişim 18/10/2011) Nohutçu, A. ve D. Demirel, “Türkiye’deki E-Devlet Uygulamaları”, Türk İdare Dergisi, Sayı 447, 2005. Norris, D.F. ve M.J. Moon, “Advancing E-Government at the Grassroots: Tortoise or Hare?”, Public Administration Review, Vol. 65, No. 1, January/February 2005. Odabaş, H., E-Devlet Sürecinde Elektronik Belge Yönetimi, Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şubesi Yayınları, Yayın No 35, İstanbul, 2009. OECD, The e-Government Imperative, OECD e-Government Studies, Paris, 2003. Oğurlu, Y.l, İdare Hukukunda “E-Devlet” Dönüşümü ve Dijitalleşen Kamu Hizmeti, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul, 2010. Oral, S., “2002 Yılı Bütçe Sunuş Konuşması”, Maliye Dergisi, Sayı 138, EylülAralık 2001. Önder, M.F., “E-Faturanın Hukuki Açıdan Bir Değerlendirmesi”, E-Yaklaşım, Sayı 34, Mayıs 2006, http://www.yaklasim.com/mevzuat/dergi/ read_frame.asp?file_ name=20060580 72.htm, (Erişim 29/06/2010) Özbek, M., “E-Devlet ve Türkiye Uygulamaları Kapsamında VEDOP Projesi”, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, 2007. Özdamar, K., Paket Programlar ile İstatistiksel Veri Analizi, Kaan Kitabevi, 1999. Özdemirci, F., “Özelge Otomasyon Sistemi ve E-Özelge Uygulaması”, Vergi Dünyası, Sayı 344, (Nisan 2010). Özgen, F.B., “İnternet - Bilgisayar Teknolojilerinin Önemi ve Türkiye’de E-Vergilendirme Sistemi”, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, S. 21/05/2008. Palvia, S., C. Jain ve S.S. Sharma, “E-Government and E-Governance: Definitions/ Domain Framework and Status around the World”, Fifth International Conference on E-Governance, Hyderabad, India, 2007, http://www.csi-sigegov.org/1/1_369. pdf (Erişim 03/09/2011) PriceWaterhouseCoupers, E-Beyanname Kılavuzu, 2004, http://www.pwc.com/tr/ 167 tur/ins-sol/publ/tax/e-beyanname.pdf (Erişim 01/09/2011) Ramayah, T., M. Jantan ve N. Ismail, “Impact of Intrinsic and Extrinsic Motivation on Internet Usage in Malaysia”, http://www.ramayah.com/ journalarticlespdf/ impactofintrinsic.pdf (Erişim 12/04/2011) Rogers, E.M., Diffusion of Innovations, 5th Edition, The Free Press, New York, 2003. Sağlık Bakanlığı, “e-Sağlık Projeleri”. http://www.e-saglik.gov.tr (Erişim 23/08/2011) Sayıştay Başkanlığı, e-Devlete Geçişte Kamu Kurumları İnternet Siteleri, Haziran 2006, http://www.sayistay.gov.tr/rapor/perdenrap/2006/2006-2Web/2006-Web.pdf, (Erişim 14/10/2011) Schaupp, L.C., L. Carter ve M.E. McBride, “E-file adoption: A study of U.S. taxpayers’ intentions”, Computers in Human Behavior, Vol. 26, Issue 4, July 2010. Sheppard, B.H., J. Hartwick ve P.R. Warshaw, “The Theory of Reasoned Action: A Meta-Analysis of Past Research with Recommendations for Modifications and Future Research”, Journal of Consumer Research, Vol. 15, No. 3, December 1988. Shih, H-P, “An Empirical Study on Predicting User Acceptance of E-Shopping on The Web”, Information & Management, Vol. 41, Issue 3, 2004. Straub, D., M. Keil ve W. Brenner, “Testing The Technology Acceptance Model Across Cultures: A Three Country Study”, Information & Management, Vol. 33, Issue 1, November 1997. Şahin, A., Türk Kamu Yönetiminde Yapısal Dönüşüm ve E-Devlet, Çizgi Kitabevi Yayınları, Yayın No 193, Konya, 2008. T.C. 58. Hükümet, Acil Eylem Plânı (AEP), 03/01/2003. T.C. Resmi Gazete, http://www.resmigazete.gov.tr (Erişim 23/08/2011) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, “TAKBİS Nedir?”, http://web.tkgm.gov.tr (Erişim 23/08/2011) Taylor, S. ve P. Todd, “Assessing IT usage: The Role of Prior Experience”, MIS Quarterly, Vol. 19, No.4, December 1995. Teo, T.S.H., V.K.G. Lim ve R.Y.C. Lai, “Intrinsic and Extrinsic Motivation in Inter- 168 net Usage”, OMEGA: The International Journal of Management Science, Vol. 27, Issue 1, February 1999. Thompson, R.L., C.A. Higgins ve J.M. Howell, “Personal Computing: Toward a Conceptual Model of Utilization”, MIS Quarterly, Vol. 15, No.1, March 1991. Titah, R. ve H.Barki, “E-Government Adoption and Acceptance: A Literature Review and Research Framework”, E-Government Research: Policy and Management, Editor Donald Norris, IGI Publishing, USA, 2008. Tung, F-C., ve S-C. Chang, “Nursing Students’ Behavioral Intention to Use Online Courses: A Questionnaire Survey, International Journal of Nursing Studies, Vol. 45, Issue 9, September 2008. Tung, F-C., “Using the e-CRM Information System in the Hi-Tech Industry: Predicting Salesperson Intentions”, Journal of American Academy of Business, Vol. 11, No. 2, September 2007. Turan, A.H., F.B. Özgen, “Türkiye’de E-Beyanname Sisteminin Benimsenmesi: Geliştirilmiş Teknoloji Kabul Modeli İle Ampirik Bir Değerlendirme”, Doğuş Üniversitesi Dergisi, 10 (1), 2009. Türkiye Bilişim Derneği, E-Devlet Kavramları El Kitabı, Sürüm 2.0, Ankara, 2006. Türkiye Bilişim Derneği, E-Devlet Üst Yapısı: Nihai Rapor, Mayıs 2010, s.27, http://www.tbd.org.tr (Erişim 27/08/2011) TÜRMOB, “Meslek Mensubu Dağılım Tablosu: SM ve SMMM”, 01/02/2011, http://www.turmob.org.tr/ (04/03/2011) Uçkan, Ö., E-Devlet, E-Demokrasi ve Türkiye, Literatür Yayınları, Yayın No: 95, İstanbul, 2003. Uğur, A. A. ve İ. Çütcü, “E-Devlet ve Tasarruf Etkisi Kapsamında VEDOP Projesi”, Sosyal ve Beşeri Bilimler Dergisi, Cilt 1, Sayı 2, 2009. Ulaştırma Bakanlığı, Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı Ana Plânı Sonuç Raporu, Ankara, Ekim 1999. University of Twente, “Theory Of Planned Behavior / Reasoned Action”, http:// www.utwente.nl/cw/theorieenoverzicht/Theory%20clusters/Health%20Communication/theory_plann ed_behavior.doc (Erişim 17/10/2011) Venkatesh, V., M.G. Morris, G.B. Davis ve F.D. Davis, “User Acceptance of In169 formation Technology: Toward A Unified View”, MIS Quarterly, Vol. 27, No. 3, September 2003. Wang, Y-S. ve Y-W Shih, “Why do people use information kiosks? A validation of the Unified Theory of Acceptance and Use of Technology”, Government Information Quarterly, Vol. 26, No. 1, 2009. Wang, Y-S., “The Adoption of Electronic Tax Filing Systems: An Empirical Study”, Government Information Quarterly, Vol. 20, (2002), ss. 333–352. Wescott, C., M. Pizarro ve S. Schiavo-Campo, “The Role of Information and Communication Technology in Improving Public Administration”, To Serve and to Preserve: Improving Public Administration in A Competitive World, Editors S. SchiavoCampo and P. Sundaram, Asian Development Bank, Manila, 2000, http://www.adb. org/ documents/manuals/serve_and_preserve/ Chapter19.pdf (Erişim 04/09/2011) West, D.M., “E-Government and the Transformation of Service Delivery and Citizen Attitudes”, Public Administration Review, Vol. 64, No. 1, January/February, 2004. World Bank, “Definition of E-Government”, http://go.worldbank.org/ M1JHE0Z280 (Erişim 15/08/2011) Wu, I-L. ve J-L. Chen, “An Extension of Trust and TAM Model with TPB in The Initial Adoption of On-Line Tax: An Empirical Study”, International Journal of Human-Computer Studies, Vol. 62, No. 6, June 2005. Wu, J-H. ve S-C. Wang, “What Drives Mobile Commerce? An Empirical Evaluation of the Revised Technology Acceptance Model”, Information & Management, Vol. 42, Issue 5, July 2005. Wu, J-H, S-C. Wang ve L-M. Lin, “Mobile Computing Acceptance Factors in the Healthcare Industry: A Structural Equation Model”, International Journal of Medical Informatics, Vol. 76, Issue 1, January 2007. Yaranlı, İ.O., “E-Devlet’e Doğru Ödüllü Bir Proje: VEDOP Internet Vergi Dairesi”, VIII. Türkiye’de Internet Konferansı, Askeri Müze/Harbiye Kültür Sitesi, 1921 Aralık 2002, İstanbul, http://inettr.org.tr/inetconf8/ program/138.html (Erişim 05/08/2009) Yi, M.Y., J.D. Jackson, J.S. Park ve J.C. Probst, “Understanding Information Technology Acceptance by Individual Professionals: Toward an Integrative View”, Information & Management, Vol. 43, Issue 3, April 2006 170 Yıldırım, A., “E-Beyanname ya da VEDOP Etkin Bir Gelir İdaresi İçin Yeterli mi?”, Vergi Dünyası, Sayı: 281, Ocak 2005. Young-Jin, S. ve K. Seang-Tae, “E-Government Concepts, Measures, and Best Practices” Global E-Government: Theory, Applications and Benchmarking, Editor Latif Al-Hakim, Idea Group Publishing, USA, 2007. Yücelen, İ.H., “Türkiye’deki Vergi Denetim Teknikleri ve Bilgisayar Destekli Vergi Denetimi”, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Uludağ Üniversitesi, Bursa, 2010. 171