1 türk gelir idaresinde e-devlet uygulamalarının mükellefler

Transkript

1 türk gelir idaresinde e-devlet uygulamalarının mükellefler
TÜRK GELİR İDARESİNDE
E-DEVLET UYGULAMALARININ
MÜKELLEFLER TARAFINDAN BENİMSENMESİNİ
ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN İNCELENMESİ
Doç.Dr. Adnan GERÇEK
Doç.Dr. Tolga DEMİRBAŞ
Prof.Dr. Filiz GİRAY
Prof.Dr. Mehmet YÜCE
Prof.Dr. Ayşe OĞUZLAR
1
TÜRK GELİR İDARESİNDE E-DEVLET UYGULAMALARININ
MÜKELLEFLER TARAFINDAN BENİMSENMESİNİ ETKİLEYEN
FAKTÖRLERİN İNCELENMESİ
Mecidiyeköy Yolu Caddesi (Trump Towers Yanı)
Celil Ağa İş Merkezi No:10 Kat: 9 Daire:36-38
Mecidiyeköy-Şişli/İSTANBUL
Tel :+90 212 217 65 91
Faks :+90 212 217 65 93
www.bilgesam.org
[email protected]
Atatürk Bulvarı Havuzlu Sokak No:4/6
A.Ayrancı-Çankaya/ANKARA
Tel :+90 312 425 32 90
Faks :+90 312 425 32 90
Copyrigth © AĞUSTOS 2013
Bu yayının tüm hakları saklıdır.
Bilgi Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin
izni olmadan elektronik veya mekanik yollarla çoğaltılamaz.
ISBN: 978-605-86097-5-4
Koordinatör: Orhan DEDE
Kapak Tasarımı ve Dizgi: Sertaç DURMAZ
BİLGESAM YAYINLARI
2
SUNUŞ
21. yüzyılda bilim ve teknolojinin hızla gelişmesi, gündelik hayatın birçok alanını
olduğu gibi devlet ve devlet kurumlarını da derinden etkilemiştir. Bireyin, hem
inşa edici hem de kullanıcı bir kuvvet olarak yer aldığı sanal ortama devlet de
kayıtsız kalmamış ve “e-devlet” uygulamalarıyla vatandaşlarına yönelik yeni bir
iletişim kanalı ihdas etmiştir.
Bu kitap işlem kolaylığı ve hızının önem kazandığı post modern dünyada internetin,
devletin vergilendirme sisteminde nasıl kullanılabileceğine ilişkin bir bakış açısı
geliştirmektedir. olan yansımasına bir bakıştır. Kitap, e-vergilendirme sisteminin zorunlu hale geldiği Türkiye’de mükelleflerin sisteme olan yaklaşımını ve
bu yeni sistemi benimsemesinde etkili olan faktörleri incelemektedir. Çalışmada,
proje kapsamında elde edilen bulgulardan yola çıkılarak e-vergilendirme sisteminin niteliksel yapısının ileri götürülmesi için öneriler sunulmaktadır.
Bursa’da 505 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen bir anket ve saha çalışması ile
desteklenen bu çalışmanın Türk Gelir İdaresi; ilgili alanlarda çalışma yapan kurum, kuruluş ve kişilere faydalı olmasını temenni eder, projeyi gerçekleştiren
Uludağ Üniversitesi öğretim üyelerine BİLGESAM Yayınları adına teşekkür
ederim.
Doç. Dr. Atilla SANDIKLI
BİLGESAM Başkanı
3
ÖNSÖZ
Bu projenin yapılması fikri, 2009 yılındaki bir bölüm akademik kurulu toplantısında ortaya çıktı. Bölümdeki öğretim üyelerinin bir araya gelip birlikte çalışma
kültürüne katkı sağlayacağı düşüncesinden hareketle uygun bir proje konusu belirlenmesine karar verildi. Bu karar doğrultusunda, ülkemizde internet vergi dairesi kullanılmasının incelenmesi gibi güncel bir konunun proje haline getirilmesi tercih edildi.
Yapılan literatür taraması sonucunda, bu konu ile ilgili yapısal eşitlik modellemesi yaklaşımının yaygın bir şekilde kullanıldığı görülerek benzer bir modelin Türkiye açısından incelenmesi fikri benimsendi. Üstelik bu konuda Türkiye’nin durumu
oldukça ilginçti. İnternet vergi dairesi sisteminin kullanılması ülkemizde zorunluydu.
Bu durum da yapılacak projenin ilgi çekici sonuçlar ortaya koyabileceği ve literatüre
özgünlük katabileceğini göstermekteydi. Diğer taraftan projede istatistiksel bir model
kullanılması gerekeceğinden Ekonometri Bölümünden bir öğretim üyesinin de proje
ekibine katılmasının yararlı olacağına karar verildi.
Bu düşünce, somut bir proje önerisine dönüştürülerek 2010 yılının başında
Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyon Başkanlığına başvuruldu
ve Proje No:2010/31 olarak onaylanması üzerine Nisan 2010 tarihinde projeye fiilen başlanılmış oldu. Yaklaşık bir buçuk yıllık bir çalışmanın sonucunda proje Ekim
2011’de tamamlandı. Her ortak çalışmada olduğu gibi proje ekibinin ortak çalışma
zamanı bulmasında ara sıra güçlükler yaşandı. Ancak, bir araya gelindiğinde yaşanan
beyin fırtınaları ve çeşitli fikirlerin paylaşılması araştırma ekibinin yaşadığı güçlükleri
unutturdu.
Bu projenin hayata geçirilmesi ve ortaklaşa çalışmanın zevkinin tadılmasına
vesile olan Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyon Başkanlığına
teşekkür ederiz.
Proje kapsamında hazırlanan anketlerin Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasına üye olan meslek mensuplarına başarılı bir şekilde uygulanması ve
Bursa ölçeğinde 505 gibi ciddi bir örneklem sayısına ulaşılması açısından meslek
mensuplarının e-mail adreslerinin temininde yardımcı olan ve anketlerin cevaplanması konusunda katkılarını esirgemeyen Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası Başkanı Sayın Mesut TOPÇU ve yönetim kurulu üyelerine teşekkürü borç biliriz.
Proje raporunun kitap olarak basılması ve yapılan çalışmanın kamuya mal
olmasının sağlanması konusunda destek veren Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar
Merkezi Başkanı Sayın Doç.Dr. Atilla SANDIKLI’nın şahsında BİLGESAM’a teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Çalışmanın araştırmacı, uygulamacı, bilim adamı ve bu alana ilgi duyan tüm
okuyuculara yararlı olması dileğiyle…
Saygılarımızla.
Bursa, Ağustos 2013
Proje Ekibi
4
İÇİNDEKİLER
GİRİŞ................................................................................................................... 14
BİRİNCİ BÖLÜM
E-DEVLET İLE İLGİLİ GENEL AÇIKLAMALAR VE
TÜRKİYE’DE E-DEVLET UYGULAMALARI
1. E-Devlet: Kavramsal Çerçeve...........................................................................17
1.1. E-Devletin Tanımı.....................................................................................18
1.2. E-Devletin Geleneksel Devlet Yapısı ile Karşılaştırılması........................21
1.3. E-Devletin Nedenleri ve Amaçları............................................................24
1.3.1. E-Devlete Geçişi Zorunlu Kılan Nedenler.......................................24
1.3.2. E-Devletin Temel Amaçları.............................................................25
1.4. E-Devletin Boyutları, Temel Etkileşim Alanları ve Faydaları................26
1.4.1. E-Devletin Temel Boyutları............................................................26
1.4.2. E-Devletin Temel Etkileşim Alanları..............................................28
1.4.3. E-Devletin Faydaları.......................................................................30
2. E-Devletin Aşamaları.......................................................................................33
2.1. Bilgi Aşaması...........................................................................................33
2.2. Etkileşim Aşaması....................................................................................34
2.3. İşlem Aşaması..........................................................................................34
2.4. Dönüşüm Aşaması...................................................................................35
3. E-Devletin Başarı Koşulları ve Engelleri.........................................................35
3.1. Başarı Koşulları.......................................................................................36
3.1.1. Liderlik............................................................................................36
3.1.2. İşbirliği ve Bütünleşmiş Hizmet Yapısı...........................................36
3.1.3. Esneklik ve Finansman....................................................................36
3.1.4. E-Kültürün Yaygınlaştırılması.........................................................37
3.2. E-Devletin Önündeki Engeller.................................................................37
3.2.1. Yasal Engeller..................................................................................37
3.2.2. Bütçesel Engeller.............................................................................37
5
3.2.3. Teknolojik Engeller.........................................................................38
3.2.4. Sayısal Uçurum...............................................................................38
4. Türkiye’de E-Devletin Gelişimi ve E-Devlet Uygulamaları...........................38
4.1. E-Devletin Gelişimi.................................................................................38
4.1.1. Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı Ana Plânı (TUENA).........39
4.1.2. E-Ticaret Koordinasyon Kurulu (1998-2002).................................39
4.1.3. Kamu-Net Üst Kurulu (1998-2002)................................................40
4.1.4. E-Türkiye Girişimi (2001-2002).....................................................40
4.1.5. E-Dönüşüm Türkiye Projesi ve Kısa Dönemli Eylem Plânları
(2003-2005)...............................................................................................42
4.1.6. Bilgi Toplumu Stratejisi (2006-2010).............................................44
4.1.7. E-Devlet Kapısının Oluşturulması..................................................46
4.2. Temel E-Devlet Proje ve Uygulamaları...................................................47
4.2.1. Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi (MERNİS).....................................47
4.2.2. Gümrük İdaresinin Modernizasyonu Projesi (GİMOP)..................48
4.2.3. Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS).....................................49
4.2.4. Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP)...................................................49
4.2.5. Milli Eğitim Bakanlığı Bütünleşik Yönetim Bilişim Sistemi ...........
(MEBSİS)..................................................................................................50
4.2.6. POLNET..........................................................................................50
4.2.7. SAY2000i........................................................................................50
4.2.8. Mevzuat Bilgi Sistemi (MBS) ve Resmi Gazete Bilgi Sistemi
(REGA).....................................................................................................51
4.2.9. E-Sağlık...........................................................................................51
4.2.10. E-İhale...........................................................................................51
4.2.11. Vergi Dairesi Otomasyon Projesi (VEDOP).................................52
4.3. Türkiye’de E-Devletin Başarı Değerlendirmesi......................................53
4.3.1. Dünya Ekonomi Forumu Ağ Hazırlık Endeksi...............................53
4.3.2. Birleşmiş Milletler E-Devlet Araştırması..................................54
4.3.3. Avrupa Birliği E-Devlet Hizmetleri Kıyaslama Araştırması...........54
6
İKİNCİ BÖLÜM
TÜRK GELİR İDARESİNDE E-DEVLET UYGULAMALARI
VEDOP PROJESİNİN İNCELENMESİ
1. VEDOP Projesinin Gelişimi............................................................................57
2. VEDOP-1 Aşaması ve Bileşenleri....................................................................61
2.1. Genel Olarak VEDOP-1...........................................................................61
2.2. VEDOP-1 Bileşenleri...............................................................................63
2.2.1. Vergi Dairesi Otomasyonu (VDO)..................................................63
2.2.2. Elektronik Banka Tahsilâtları İşleme Sistemi (EBTİS)..................64
2.2.3. İnternet Vergi Dairesi.......................................................................65
2.2.3.1. Gelir ve Kurumlar Vergisi Dairesi..........................................67
2.2.3.2. Motorlu Taşıtlar Vergi Dairesi................................................68
2.2.3.3. Vergi Kimlik Numarası, E-Vergi Levhası ve Dilekçe ................
Sorgulama............................................................................................69
2.2.3.4. Gecikme Zammı/Faizi ve Gelir Vergisi Hesaplama...............70
2.2.3.5. Diğer İnternet Vergi Dairesi Hizmetleri..................................70
3. VEDOP-2 Aşaması ve Bileşenleri...................................................................70
3.1. Genel Olarak VEDOP-2..........................................................................70
3.2. VEDOP-2 Bileşenleri..............................................................................71
3.2.1. E-Beyanname..................................................................................71
3.2.2. Vergi Denetimi Otomasyon Sistemi (VEDOS - VDKBİS).............74
3.2.3. Veri Ambarı (VERİA).....................................................................76
3.2.4. Elektronik Muhasebe Kayıt ve Arşiv Sistemi (EMKAS)...............79
3.2.5. E-Tahsilat (Sorgulu Tahsilat) ve Kredi Kartı ile Tahsilat................80
4. VEDOP-3 Aşaması ve Bileşenleri...................................................................82
4.1. Genel Olarak VEDOP-3..........................................................................82
4.2. VEDOP-3 Bileşenleri..............................................................................83
4.2.1. Çağrı Merkezi..................................................................................83
4.2.2. Elektronik Vergi Dairesi Otomasyonu (e-VDO).............................84
4.2.3. Merkezi Risk Analizi ve Katmanlaştırma Modeli (MERAK)........85
4.2.4. Özelge Otomasyon Sistemi.............................................................86
4.2.5. E-Haciz Projesi................................................................................88
4.2.6. E-Fatura Uygulaması......................................................................89
7
4.2.7. Elektronik Ortamda Mükellef Bilgileri Bildirimi (E-MBB)...............
Uygulaması...............................................................................................93
4.2.8. Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi (ÖHKBS)............93
4.2.9. E-Defter Uygulaması.......................................................................94
4.2.10. Cari Hesap Projesi.........................................................................95
4.2.11. Vergi Dairesi Başkanlığı/Defterdarlık Otomasyonu.....................96
4.2.12. Takdir Komisyonu Otomasyonu Projesi (TAKKOM)..................97
4.2.13. Elektronik Arşiv Projesi................................................................97
5. VEDOP Projesinin Getirileri...........................................................................97
5.1. VEDOP Projesinin Sağladığı Tasarruflar.................................................97
5.2. Taraflar Açısından VEDOP Projesinin Yararları......................................99
5.2.1. Mükellefler Yönünden.....................................................................99
5.2.2. Gelir İdaresi Yönünden...................................................................99
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
TÜRKİYE’DE E-VERGİLEME UYGULAMASININ BİRLEŞTİRİLMİŞ
TEKNOLOJİ KULLANIM VE KABULLENME MODELİ İLE ANALİZİ
1. Teknoloji Kabulünü İnceleyen Modeller........................................................102
1.1. Düşünülmüş Eylem Teorisi....................................................................102
1.2. Plânlı Davranış Teorisi...........................................................................104
1.3. Teknoloji Kabul Modeli.........................................................................107
1.4. Motivasyon Modeli................................................................................110
1.5. Yenilik Yayılma Teorisi..........................................................................111
1.6. PC Kullanım Modeli..............................................................................114
3.7. Sosyal Bilişsel Teori..............................................................................115
1.8. Birleştirilmiş Modeller..........................................................................117
1.8.1. Teknoloji Kabul Modeli (TKM) ve Plânlı Davranış Teorisi (PDT)
Birleşimi..................................................................................................117
1.8.2. Teknoloji Kabul Modeli (TKM) ve Yenilik Yayılma Teorisi (YYT)
Birleşimi..................................................................................................118
1.8.3. Birçok Modelin Birleşiminden Oluşan Modeller..........................120
2. Birleştirilmiş Teknoloji Kullanım ve Kabullenme Modeli............................123
8
2.1. BTKKT’yı Oluşturan Modeller ve Bunların Yapı Taşları.....................123
2.2. BTKKT Modeli ve Temel Değişkenleri................................................125
2.3. BTKKT Modelinde Yer Alan Değişkenlerin İncelenmesi.....................126
3. Türkiye’de BTKKT Modeli ile E-Vergilemede Teknoloji Kullanımını ..............
Belirleyen Faktörlerin Analizi............................................................................128
3.1. Araştırma Metodolojisi..........................................................................128
3.1.1. Araştırmanın Amacı.......................................................................128
3.1.2. Araştırmanın Evreni ve Örneklemi...............................................128
3.1.3. Anketin Geliştirilmesi....................................................................128
3.1.4. Araştırma Modelinin Geliştirilmesi ve Hipotezler........................129
3.2. Anketin Uygulanması ve Verilerin Analizi............................................131
3.2.1. Anketin Uygulanması....................................................................131
3.2.2. Betimsel İstatistikler ve Değerlendirilmesi...................................131
3.2.2.1. Demografik İstatistikler..............................................................131
3.2.2.2. E-vergileme Sisteminin Benimsenmesine İlişkin ......................
İstatistikler..........................................................................................133
3.2.3. Verilerin Analizi............................................................................140
3.2.3.1. Güvenilirlik ve Yapısal Geçerlilik Analizi............................141
3.2.3.2. Yapısal Eşitlik Modelinin Test Edilmesi ve Analizi.............148
3.3. Araştırmanın Bulguları ve Değerlendirilmesi........................................152
SONUÇ.............................................................................................................. 156
KAYNAKÇA..................................................................................................... 158
TABLOLAR LİSTESİ
Tablo 1: Geleneksel Devlet ve E-Devlet Kurumları Arasındaki Temel ................
Farklılıklar...........................................................................................23
Tablo 2: E-Dönüşüm Türkiye Kısa Dönem Eylem Plânı (2003-2004) .................
Gerçekleşme Bilgileri..........................................................................44
Tablo 3: Bilgi Toplumu Stratejisi Eylem Plânı: Eylem Sayısı ve Maliyetleri.....45
Tablo 4: DEF Ağ Hazırlık Endeksine Göre Türkiye’nin Durumu.......................54
Tablo 5: BM E-Devlet Araştırmasına Göre Türkiye’nin Durumu.......................55
Tablo 6: AB Temel Kamu Hizmetleri Araştırması Türkiye-AB Verileri.............56
Tablo 7: MERAK Kapsamında Tamamlanan İnceleme Sonuçları (TL)..............86
Tablo 8: Rakamlarla VEDOP Projesi Aşamaları..................................................98
Tablo 9: BTKKT’yi Oluşturan Modeller ve Bunların Yapı Taşları...................124
9
Tablo 10: BTKKT’de Kullanılan Değişkenleri Oluşturan Yapılar ve Bunların Yer
Aldığı Modeller..................................................................................126
Tablo 11: Yaş Dağılım Tablosu..........................................................................131
Tablo 12: Cinsiyet Dağılım Tablosu..................................................................132
Tablo 13: Eğitim Durumu Dağılım Tablosu.......................................................132
Tablo 14: Mesleki Deneyim Dağılım Tablosu...................................................133
Tablo 15: E-Vergileme Sistemini Kullanma Süresi Dağılım Tablosu................133
Tablo 16: E-Vergileme Sisteminin Benimsenmesine İlişkin Cevapların Dağılım
Tablosu...............................................................................................134
Tablo 17: Performans Beklentisi Soruları İçin Güvenilirlik Analizi
Sonuçları............................................................................................142
Tablo 18: Çaba Beklentisi Soruları İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları...........142
Tablo 19: Kolaylaştırıcı Durumlar Soruları İçin Güvenilirlik Analizi ....................
Sonuçları............................................................................................143
Tablo 20: Güven Algısı Soruları İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları...............143
Tablo 21: Risk Algısı Soruları İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları...................144
Tablo 22: Davranışsal Tutum Soruları İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları......144
Tablo 23: Kullanım Niyeti Soruları İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları..........145
Tablo 24: Tüm Örneklem İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları..........................145
Tablo 25: Performans Beklentisi Soruları İçin Yapısal Matris..........................146
Tablo 26: Çaba Beklentisi Soruları İçin Yapısal Matris.....................................146
Tablo 27: Kolaylaştırıcı Durumlar Soruları İçin Yapısal Matris........................146
Tablo 28: Güven Algısı Soruları İçin Yapısal Matris.........................................147
Tablo 29: Risk Algısı Soruları İçin Yapısal Matris............................................147
Tablo 30: Davranışsal Tutum Soruları İçin Yapısal Matris................................147
Tablo 31: Kullanım Niyeti Soruları İçin Yapısal Matris....................................148
Tablo 32: Hipotezler ve Anlamlılık Değerleri....................................................150
10
ŞEKİLLER LİSTESİ
Şekil 1: Geleneksel Devlet ve E-Devlet Yapılarında İletişim..........................21
Şekil 2: E-Devletin Amaçları..........................................................................25
Şekil 3: E-Devletin Temel Boyutları..............................................................27
Şekil 4: E-Devletin Etkileşim Alanları ve Aktörler Arası İlişkiler.................29
Şekil 5: E-Devletin Gelişim Aşamaları...........................................................34
Şekil 6: VEDOP Projesinin Geçirdiği Aşamalar.............................................61
Şekil 7: Düşünülmüş Eylem Teorisi Modeli.................................................104
Şekil 8: Planlı Davranış Teorisi Modeli........................................................107
Şekil 9: Teknoloji Kabul Modeli...................................................................110
Şekil 10: Yeniliğin Adaptasyon Hızını Etkileyen Faktörler.........................112
Şekil 11: PC Kullanımında Davranışı Etkileyen Faktörler...........................114
Şekil 12: Sosyal Bilişsel Teori Modeli.........................................................116
Şekil 13: Birleştirilmiş Teknoloji Kullanım ve Kabullenme Teorisi............125
Şekil 14: Önerilen Entegre Araştırma Modeli..............................................130
Şekil 15: E-Vergileme Sisteminden Performans Beklentisi.........................135
Şekil 16: E-Vergileme Sistemi ile İlgili Çaba Beklentisi.............................136
Şekil 17: E-Vergileme Sistemi ile İlgili Kolaylaştırıcı Durumlar.................136
Şekil 18: E-Vergileme Sistemi ile İlgili Güven Algısı..................................137
Şekil 19: E-Vergileme Sistemi ile İlgili Risk Algısı.....................................138
Şekil 20: E-Vergileme Sistemi ile İlgili Davranışsal Tutum........................139
Şekil 21: E-Vergileme Sistemi ile İlgili Kullanım Niyeti.............................140
Şekil 22: Önerilen Entegre Araştırma Modelinin AMOS 17.0 Paket ................
Programındaki Yapısı....................................................................149
Şekil 23: Yön Katsayılarının Araştırma Modeli Üzerinde Gösterilmesi......150
11
KISALTMALAR
a.g.e.: Adı geçen eser
a.g.m.: Adı geçen makale
AATUHK : Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
AB: Avrupa Birliği
Bkz.: Bakınız
BM : Birleşmiş Milletler
BSMV: Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi
BTKKT: Birleştirilmiş Teknoloji Kullanım ve Kabullenme Teorisi
ÇB : Çaba Beklentisi
DEF : Dünya Ekonomi Forumu
DET : Düşünülmüş Eylem Teorisi
DPT: Devlet Planlama Teşkilatı
DT : Davranışsal Tutum
EBTİS : Elektronik Banka Tahsilatları İşleme Sistemi
EFKS : Elektronik Fatura Kayıt Sistemi
EKAP : Elektronik Kamu Alımları Platformu
EMKAS : Elektronik Muhasebe Kayıt ve Arşiv Sistemi
e-VDO : Elektronik Vergi Dairesi Otomasyonu
GA : Güven Algısı
GİB: Gelir İdaresi Başkanlığı
GİMOP: Gümrük İdaresinin Modernizasyonu Projesi
GÜMBS : Gümrükler Bağlantı Sistemi
KD : Kolaylaştırıcı Durumlar
KDV: Katma Değer Vergisi
KİK : Kamu İhale Kurumu
KKDF: Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu
KN : Kullanım Niyeti
MBS: Mevzuat Bilgi Sistemi
md.: Madde
MEBSİS: Milli Eğitim Bakanlığı Bütünleşik Yönetim Bilişim Sistemi
MERAK : Merkezi Risk Analizi ve Katmanlaştırma Modeli
MERNİS: Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi
MM : Motivasyon Modeli
MOTOP : Motorlu Taşıtlar Otomasyon Projesi
ÖTV: Özel Tüketim Vergisi
PB : Performans Beklentisi
12
PCKM : PC Kullanım Modeli
PDT : Planlı Davranış Teorisi
RA : Risk Algısı
s.: Sayfa
S.: Sayı
SBT : Sosyal Bilişsel Teori
SMMM : Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
TAKBİS: Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi
TAKKOM : Takdir Komisyonu Otomasyonu Projesi
TKM : Teknoloji Kabul Modeli
TUENA: Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı Ana Planı
TÜRMOB :Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği
UYAP : Ulusal Yargı Ağı Projesi
VDO : Vergi Dairesi Otomasyonu
VEDOP: Vergi Dairesi Otomasyon Projesi
VERİA : Veri Ambarı
VİMER : Vergi İletişim Merkezi
VUK : Vergi Usul Kanunu
YEM : Yapısal Eşitlik Modeli
YYT : Yenilik Yayılma Teorisi
13
GİRİŞ
21. yüzyılda “bilgi toplumu”na geçilmesinde ön plana çıkan anahtar kavramlardan birisi de e-devlet kavramıdır. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin devlet
tarafından kullanılması gerek devlete gerekse vatandaşlar ile işletmelere; maliyetlerin düşürülmesi, verimliliğin ve etkinliğin artırılması, hızlı erişim, etkin denetim, saydamlık ve hesap verilebilirliğin sağlanması, yolsuzluğun önlenmesi ve
devlete olan güvenin artırılması gibi çok önemli faydalar sağlamaktadır. Günümüzde e-devlet uygulamalarından en fazla yararlanan kamu idarelerinden birisinin de gelir idaresi olduğunu söylemek mümkündür.
Birçok ülke uygulamasında olduğu gibi, Türkiye’de de vergileme işlemlerinde bilgisayar teknolojisinden yararlanılması ve gelir idaresinin e-devlet ile
entegrasyonunun sağlanmasına yönelik olarak önemli çalışmalar yapılmış ve Vergi Dairesi Otomasyon Projesi (VEDOP) Türkiye’de yürütülen en büyük e-devlet
projelerinden biri haline gelmiştir. 1998 yılında başlatılan bu projenin gerek mükellefler gerekse gelir idaresi yönünden birçok faydalar sağlaması öngörülmüştür.
Bu bağlamda beklenen faydaların elde edilebilmesi e-vergileme sisteminin başarılı bir şekilde uygulanması ile doğrudan ilişkilidir. E-vergilemenin başarısı ise
önemli ölçüde mükelleflerin bu sistemi benimseyip benimsememelerine bağlıdır.
Çünkü e-vergileme sisteminin tüm faydalarını elde etmek sadece online hizmetlerin sunulmasına bağlı olmayıp, aynı zamanda mükelleflerin bu sistemi benimsemelerine de bağlıdır. Bu nedenle e-vergileme sisteminin mükellefler tarafından
benimsenmesini etkileyen faktörlerin belirlenmesine yönelik birçok çalışma yapılmıştır (Davis (1989), Venkatesh ve diğerleri (2003), Wang (2002), Chang, Lin
Hung & Hwang (2005), Schaup, Carter, McBride (2010), Wang, Shih (2009),
Fu, Chaoe & Farn (2004), Hung, Chang, Yu (2006)). Ancak bu araştırmalar,
e-vergileme sisteminin gönüllü veya yarı gönüllü kullanıldığı ülkeleri esas alarak
yapılmıştır. E-vergileme sisteminin zorunlu olarak uygulandığı bir ülkeyi inceleyen çalışma ise bulunmamaktadır. Bu nedenle e-vergileme sisteminin zorunlu
olarak uygulandığı ülkelerde e-vergilemeye ilişkin mükelleflerin davranışlarını
etkileyen faktörleri belirlemeye gereksinim bulunmaktadır.
Bu araştırma söz konusu boşluğu doldurmak üzere, e-vergileme sisteminin
kullanımının zorunlu olduğu Türkiye’de mükelleflerin bu sistemi benimsemelerini etkileyen faktörlerin incelenmesini ele almaktır. Araştırmanın amacı, mükelleflerin e-vergileme uygulamalarını benimseme düzeylerini etkileyen faktörleri
belirlemek ve elde edilen bulgulara dayanarak e-vergileme sisteminin geliştirilmesine yönelik öneriler getirmektir.
14
Bu amacı gerçekleştirmek üzere, literatürde (Venkatesh ve diğerleri, 2003;
Fu ve diğerleri, 2006; Yi ve diğerleri, 2006; Guo ve Barnes, 2007; Wang ve Shih,
2009; Schaupp, Carter ve McBride, 2010) en fazla kullanılan model olan Birleştirilmiş Teknoloji Kullanım ve Kabullenme Teorisi (BTKKT) esas alınmıştır.
Türkiye’de e-vergileme sisteminin kullanılmasının zorunlu olduğu dikkate alınarak bir entegre model geliştirilmiştir. Bu model AMOS 17.0 paket programında
yapısal eşitlik modellemesi (YEM) ile çözümlenmiştir.
Modeli test etmek üzere Bursa’da anket yöntemine dayalı bir alan çalışması yapılmıştır. Anket, mükelleflerin vergileme işlemlerini yürüten ve onların
temsilcisi konumunda olan TÜRMOB’a kayıtlı serbest muhasebeci mali müşavirlere (SMMM) uygulanmıştır. Ana kütle büyüklüğü 79.392 kişi olup, %5 hata payı
ve %95 güven aralığında örneklem büyüklüğü 382 olarak hesaplanmıştır. Bursa
SMMM Odasına kayıtlı SMMM sayısının 3850 olduğu dikkate alınarak, yukarıdaki örneklem sayısının tamamının Bursa’dan karşılanması tercih edilmiştir.
Anket; Davis (1989), Taylor ve Todd (1995), Venkatesh ve diğerleri (2003),
Chang, Lin, Hunh & Hwang (2005), Hung, Chang ve Yu (2006), Schaupp, Carter
ve McBride (2010), tarafından daha önce geliştirilmiş ve uygulanmış anketlerden
e-vergileme alanına uyarlanarak oluşturulmuştur. Anket toplam 31 sorudan oluşmaktadır. Bunların 26’sı SMMM’lerin e-vergileme sistemini benimsemelerine
ilişkin olup, bu sorularda 5’li Likert ölçeğinin kullanılması tercih edilmiştir. Geriye kalan 5 soru ise katılımcıların yaş, cinsiyet, eğitim durumu, mesleki deneyimi
ve e-vergileme sistemini ortalama günlük kullanma süresini belirlemeye yöneliktir. Bu anketler araştırma şirketi aracılığıyla e-posta yoluyla katılımcılara gönderilmiş ve doldurmaları istenmiştir. Yapısal eşitlik modelleme yaklaşımı açısından
veri kalitesinin son derece önem arz ettiği dikkate alınarak, örneklem sayısının
daha önce hesaplanan örneklem büyüklüğünden (382) mümkün olduğunca fazla
olması hedeflenmiştir. Ekim-Aralık 2010 aylarında uygulanan anket sonucunda
katılımcı sayısı 505’e ulaşmıştır.
Bu kapsamda çalışma üç bölüm olarak organize edilmiştir. Birinci bölümde
konunun genel çerçevesini oluşturmak üzere e-devlet kavramı, aşamaları, başarı
koşulları ele alındıktan sonra Türkiye’de e-devletin gelişimi ve başlıca e-devlet
projeleri açıklanarak e-devletin başarı değerlendirmesi yapılmıştır.
İkinci bölümde VEDOP Projesi incelenmiştir. Bu kapsamda VEDOP Projesinin gelişimine yer verildikten sonra, VEDOP-1 aşaması ve bileşenleri, VEDOP-2 aşaması ve bileşenleri ile VEDOP-3 aşaması ve bileşenleri ayrıntılı bir
15
şekilde anlatılmıştır. Daha sonra ise VEDOP Projesinin sağladığı tasarruflar ve
getirdiği yararlar ortaya konmuştur.
Üçüncü bölümde ise Türkiye’de e-vergileme uygulamasının BTKKT ile
analizi yapılmıştır. Bunun için öncelikle teknoloji kabulünü inceleyen modeller
ele alınmıştır. Bu modeller kısaca açıklandıktan sonra BTKKT’nin yapı taşları
ve temel değişkenleri incelenmiştir. Son olarak ise e-vergileme sisteminin kullanılmasını belirleyen faktörlerin analizi başlığı altında; araştırmanın metodolojisi,
anketin uygulanması ve verilerin analizi ve araştırma bulgularının değerlendirilmesi yapılmıştır.
16
BİRİNCİ BÖLÜM
E-DEVLET İLE İLGİLİ GENEL AÇIKLAMALAR VE
TÜRKİYE’DE E-DEVLET UYGULAMALARI
1. E-Devlet: Kavramsal Çerçeve
Büyük teknolojik icatların en önemli özelliklerinden birisi, icadın gelecekte ne gibi sonuçlara yol açacağını önceden kestirmenin oldukça güç olmasıdır. 1960’lı yıllarda bilgisayarların iletişim için kullanılabileceği fikrinin sıra
dışı olarak kabul edilmesi bunun güzel bir örneğidir. Benzer şekilde 1960’lı yılların sonlarında geliştirilen ve bir grup bilim insanına uzaktaki bilgisayarlarda
yer alan programları çalıştırma imkânı veren internetin, beşikten mezara hayatın
hemen her alanında esaslı bir dönüşüme yol açacağını tahmin etmek kolay değildi. 1990’ların başlarında ilk web gezinme programı olan Mozaik geliştirilmiş
ve internet hızlı bir şekilde milyonlarca bilgisayarı birbirine bağlayan küresel bir
sistem haline gelmiştir.1 Böylece dünyanın bir ucundan diğer bir ucuna saniyeler
içinde bir kütüphane büyüklüğündeki bilgiyi transfer edebilmek, sesli ve görüntülü konuşma yapabilmek vb. mümkün hale gelmiştir. 1865 yılında ABD Başkanı
Lincoln’ün ölüm haberinin Londra’ya 12 günde ulaşabilmesi2 şu an basit bir iş
olarak gördüğümüz e-posta göndermenin aslında ne kadar önemli olduğunu bize
göstermektedir. Günümüzde internet ve diğer bilgi-iletişim teknolojileri, bir bilgisayar kullanıcısı için fiziki, coğrafi, siyasi sınır ve engelleri büyük ölçüde ortadan
kaldırmıştır. Böylece 1880’li yıllarda Sivas Valisi Halil Rıfat Paşa tarafından ifade edilen ve Karayolları Genel Müdürlüğünce de uzun bir süre kullanılan “gidemediğin yer senin değildir” sloganındaki problem büyük ölçüde ortadan kalkmış
görünmektedir.3
İnternet ve bilgi iletişim teknolojilerindeki hızlı değişim, geleneksel devlet yapısını da kaçınılmaz bir şekilde etkilemiş ve devletin elektronik ortama taşınmasını zorunlu kılmıştır. Devletin elektronik ortama taşınmasında, tek etken
olmamakla birlikte özel sektörün bilgi ve iletişim teknolojilerinden “elektronik
işletme” ve “elektronik ticaret” adı altında yararlanarak başarı sağlamasının
1 Jane E. Fountain, Building the Virtual State: Information Technology and Institutional Change, Brookings Institution Press, Washington, D.C., 2001, s. 21-22.
2 DPT, Bilişim Teknolojileri ve Politikaları Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Plânı, Ankara, 2001, s. 3.
3 Yücel Oğurlu, İdare Hukukunda “E-Devlet” Dönüşümü ve Dijitalleşen Kamu Hizmeti, On İki Levha
Yayıncılık, İstanbul, 2010, s. 141.
17
önemli bir itici güç oluşturduğu ifade edilebilir.4 Hangi sebeple olursa olsun günümüz bilgi çağında büyük küçük tüm devletler, başta internet olmak üzere bilgi
ve iletişim teknolojilerinden en üst seviyede yararlanmak için büyük bir gayret
sarf etmektedirler. E-devlet, dijital devlet, sanal devlet, kablosuz devlet, online
(çevrimiçi) devlet gibi terimlerle ifade edilen elektronik devlet, artık küresel bir
olgu olup kamu kesiminde reform gündeminin en önemli öğelerinden birini oluşturmaktadır.5
Elektronik devlet teriminin ilk kez kullanıldığı 1993 yılından6 günümüze
kadar yaklaşık yirmi yıl geçmesine rağmen e-devlet literatüründe henüz bir kavram birliğinin olmadığı göze çarpmaktadır. Aslında pek de şaşırtıcı olmayan bu
durum, literatür ışığında e-devlete ilişkin genel bir kavramsal çerçevenin çizilmesini zorunlu kılmaktadır:
1.1. E-Devletin Tanımı
Devlet kavramı, ilkçağ düşünürlerinden günümüze kadar tartışılan ve tanımlanmaya çalışılan bir kavramdır. Binlerce yıl varlığını sürdüren devlet üzerinde uzlaşılan ortak bir tanımın olmadığı düşünüldüğünde7 yaklaşık 20 yıllık bir
geçmişe sahip elektronik devleti tanımlamanın ne kadar zor olduğu anlaşılabilir.
Nitekim e-devlet literatürüne bakıldığında yazarların birbirinden oldukça farklı
tanımlar yaptıkları açık bir şekilde görülmektedir.
E-devletin belki de en klâsik tanımı, devletin özellikle son 20 yılda gelişen
bilgi iletişim teknolojilerini kullanarak hizmet sunmasını ön plâna çıkaran tanımdır. Bu tanıma göre e-devlet, “devlet hizmetlerinin bilgi teknolojileri kullanılarak
sunulması”8, “devletlerin günde 24 saat, haftada 7 gün elektronik bilgi ve hizmet
üretmeleri”9, “devletin internet ya da diğer dijital araçlar yoluyla online bilgi ve
4 Vincent Homburg, Understanding E-Government: Information Systems in Public Administration, Routledge Publications, London, 2008, s. 90.
5 Fountain, a.g.e., s. 4. Homburg, a.g.e., s. 87, 99. Ari-Veikko Annttiroiko, “A Brief Introduction to the Field of E-Government”, Electronic Government: Concepts, Methodologies, Tools, and Applications, Editor
Ari-Veikko Anttiroiko, Information Science Reference, New York, 2008, s. xli, xlvii.
6 Elektronik devlet (electronic government) terimi ilk kez Amerika Birleşik Devletlerinde 1993 yılında,
terimin kısaltması olan e-devlet ise 1997 yılında kullanılmaya başlanmıştır. Richard Heeks ve Savita
Bailur, Analysing eGovernment Research: Perspectives, Philosophies, Theories, Methods and Practice,
Development Informatics Group Institute for Development Policy and Management University of Manchester, United Kingdom, 2006, s. 2.
7 Oğurlu, a.g.m., s.14-15.
8 M. Jae Moon, “The Evolution of E-Government among Municipalities: Rhetoric or Reality?”, Public
Administration Review, Vol. 62, No. 4, July/August 2002, s. 425.
9 Donald F. Norris ve M. Jae Moon, “Advancing E-Government at the Grassroots: Tortoise or Hare?”,
18
hizmet sunması”10 ya da “bilgi teknolojilerinin, devlet faaliyetlerini daha etkili
gerçekleştirmek, hizmet kalitesini artırmak ve halkın devlet bilgi ve hizmetlerine
kolay bir şekilde ulaşmasını sağlamak için kullanılması”11 olarak tanımlamaktadır. Türkçe literatürde oldukça atıf alan Türkiye Bilişim Derneği’nin yaptığı
e-devlet tanımı da klâsik olarak nitelenebilir. Derneğe göre e-devlet;
…devletin vatandaşlara karşı yerine getirmekle yükümlü olduğu görev ve
hizmetler ile vatandaşların buna karşılık devlete karşı olan görev ve hizmetlerinin
karşılıklı olarak elektronik iletişim ve işlem ortamlarında kesintisiz ve güvenli
olarak yürütülmesi… kurumlar arasındaki işlemlerin ve kamu kurum ve kuruluşlarının vatandaşlara verdiği hizmetlerin elektronik ortamlarda gerçekleştirildiği
devlet işleyiş yapısı…
olarak tanımlanmaktadır.12 Klasik tanım kapsamında ele alınabilecek bir
diğer tanım ise e-devleti “kamu idaresindeki birçok idari kavram ve uygulamada olduğu gibi özel sektörün e-ticaret ve e-işletmeyi benimsemesini izleyen bir
fikir”13 olarak açıklamaktadır. Buraya kadar verdiğimiz tüm tanımlar günümüzde
dar kapsamlı olarak nitelendirilmektedir.14 Çünkü e-devlet, devlet hizmetlerinin
elektronik ortama taşınmasının ötesinde geniş bir kavramdır. Diğer bir deyişle
e-devlet, “e”den çok daha fazlasını ifade etmektedir.15 Devlet hizmetlerinin sanal
ortama taşınması, klâsik kamu hizmetlerinde olduğu gibi devletin vatandaşla yüz
yüze ve biraz ağır işleyen ilişkilerinin yeniden tanımlanmasına ihtiyaç gösterir.16
Örneğin bir mükellefin vergi dairesine gitmeden internet üzerinden vergisini ödeyebilmesi, vergi mevzuatında gerekli değişikliklerin yapılmasından Gelir İdaresinde yeni bir idari yapılanmaya; mükelleflerin interneti kullanmalarının teşvik
edilmesinden eğitici bilgi notlarının hazırlanıp dağıtılmasına kadar çok boyutlu
bir süreci içermektedir. Bu basit örnek bile e-devletin, geleneksel devlet yapısında
ve devlet-vatandaş ilişkilerinde esaslı bir değişim anlamına geldiğini göstermeye
Public Administration Review, Vol. 65, No. 1, January/February 2005, s. 64.
10 Darrell M. West, “E-Government and the Transformation of Service Delivery and Citizen Attitudes”,
Public Administration Review, Vol. 64, No. 1, January/February, 2004, s. 16.
11 Kenneth Kraemer and John Leslie King, “Information Technology and Administrative Reform: Will
E-Government be Different?”, E-Government Research: Policy and Management, Editor Donald Norris,
IGI Publishing, USA, 2008, s. 2.
12 Türkiye Bilişim Derneği, E-Devlet Kavramları El Kitabı, Sürüm 2.0, Ankara, 2006, s. 8.
13 Moon, a.g.m., s. 425.
14 Moon, a.g.m., s. 425.
15 OECD, The e-Government Imperative, OECD e-Government Studies, Paris, 2003, s. 11, 24. Hüseyin
Odabaş, E-Devlet Sürecinde Elektronik Belge Yönetimi, Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şubesi
Yayınları, Yayın No 35, İstanbul, 2009, s. 9.
16 Oğurlu, a.g.e., s. 15.
19
yetmektedir. Bu nedenle aslında e-devlet, “yeni bir yaşam biçimi” olup “geleneksel devletin teknolojik imkânlar kullanılarak ve çağın gereklerine uygun olarak
yeniden yapılandırılmış şeklidir”17.
Literatürde e-devletin yukarıda belirtildiği gibi basit bir teknolojik değişimin ötesinde geniş bir kavram olduğunu ifade eden birçok tanım bulunmaktadır.
Örneğin Jin&Seang e-devleti, “yüksek kalitede bilgi ve iletişim teknolojisi ile
desteklenmiş, tam zamanlı hizmet sunarak vatandaşların ve işletmelerin talepleriyle uyumlu olan bir devlet şekli” olarak tanımlayarak e-devletin kullanıcı odaklı bir dönüşümü desteklediğine vurgu yapmaktadırlar.18 Benzer bir tanım Dünya
Bankası tarafından da kullanılmaktadır. Bankaya göre e-devlet, “internet, taşınabilir bilgi işlem, geniş alan ağları (wide area networks) gibi devletin vatandaşlarla, işletmelerle ve diğer paydaşlarıyla olan ilişkilerini dönüştürme yeteneğine
sahip olan bilgi teknolojilerinin devlet kurumları tarafından kullanılması” anlamına gelmektedir.19 E-devleti, “bilgi teknolojilerinin kamu idarelerinin etkinliğini,
verimliliğini, saydamlığını ve sorumluluk düzeyini geliştirmek için kullanılması”
olarak algılayan tanımın e-devletin kamu idarelerinin performansına olan katkısını ön plâna çıkardığı görülmektedir.20
OECD, ülkelerin önceliklerine göre farklı e-devlet tanımları benimseyebildiğini ve bu alanın dinamik bir alan olduğunu belirttikten sonra nispeten yüzeysel ancak genel geçerli bir tanım yapmıştır. OECD’ye göre e-devlet, “bilgi ve
iletişim teknolojilerinin ve özellikle internetin daha başarılı bir devlete ulaşmak
için bir araç olarak kullanılması” olarak tanımlanmaktadır.21 Avrupa Komisyonu
ise e-devleti, kamu idarelerinde bilgi ve iletişim teknolojilerinin örgütsel değişim
ve yeni becerilerle birlikte kullanılması” şeklinde tanımlamış ve hedefinin kamu
hizmetlerini, demokratik süreçleri ve kamu politikalarını güçlendirmek22 olarak
beyan etmiştir. Türkiye Bilgi Toplumu Strateji Belgesinde e-devletin “sadece
hizmetlerin elektronik kanallara taşınması anlamına gelmediği; bunun yanısıra
17 Odabaş, a.g.e., s. 7.
18 Shin Young-Jin ve Kim Seang-tae, “E-Government Concepts, Measures, and Best Practices” Global
E-Government: Theory, Applications and Benchmarking, Editor Latif Al-Hakim, Idea Group Publishing,
USA, 2007, s. 341.
19 World Bank, “Definition of E-Government”, http://go.worldbank.org/M1JHE0Z280 (Erişim
15/08/2011).
20 Ryad Titah ve Henri Barki, “E-Government Adoption and Acceptance: A Literature Review and
Research Framework”, E-Government Research: Policy and Management, Editor Donald Norris, IGI
Publishing, USA, 2008, s. 43.
21 OECD, a.g.e., s. 23.
22 European Commission, “eGovernment”, http://europa.eu/legislation_summaries/information_ society/
strategies/l24226b_en.htm# KEY (Erişim 25/08/2011)
20
verimli iş süreçlerine, kurumlararası işbirliği yeteneğine ve ortak vizyona sahip,
bilgiye dayalı kamu yönetimi anlayışını” ifade ettiği belirtilerek23 e-devletin aslında günümüz bilgi toplumunun önemli bir parçası olduğu vurgulanmaktadır.
Görüldüğü gibi geniş anlamda e-devlet tanımları, e-devlet dönüşümünün
farklı yönlerine vurgu yapmakta, bu ise tanımları zenginleştirmektedir. Şüphesiz
bu zenginliğin, e-devlet kavramının durağan olmaması ve devletin bütün yönleriyle ilişkili olmasından kaynaklandığı ifade edilebilir.24
1.2. E-Devletin Geleneksel Devlet Yapısı ile Karşılaştırılması
Devletin elektronik ortamda 7 gün 24 saat hizmet sunması, geleneksel ya
da bürokratik devlet yapısında esaslı değişimleri, yeni kavram ve yöntemleri de
beraberinde getirmektedir.25
Kaynak: Odabaş, a.g.e., 16.
Şekil 1: Geleneksel Devlet ve E-Devlet Yapılarında İletişim
Bilindiği gibi geleneksel kamu yaşamında vatandaşların devletle olan ilişkisi genelde iki tarafın yüz yüze gelmesi ile gerçekleştirilmektedir. Bu iletişim şekli,
her iki taraf ve özellikle de vatandaş için zaman alıcı, maliyetli ve bazen de sıkıcı
olabilmektedir. Örneğin vatandaşların basit bir formu doldurmak için bile devlet
dairesine gitmeleri, zaman zaman da uzun kuyruklarda beklemek zorunda kalma23 DPT, Bilgi Toplumu Stratejisi (2006-2010), Ankara, Temmuz 2006, s. 12.
24 Annttiroiko, a.g.e., s. xlii.
25 David Brown, “Electronic Government and Public Administration”, International Review of Administrative Sciences, Vol 71, Issue 2, 2005, s. 247.
21
ları günlük hayatta şahit olunan bir durumdur.26
Devlet hizmetlerinin internet ortamında verilmesi çoğunlukla dilekçe ya
da form gibi kâğıtlar aracılığıyla kurulan iletişimin, elektronik ortamda çok daha
hızlı, güvenli, kesintisiz ve düşük maliyetli bir şekilde kurulabilmesini sağlamaktadır. Devletle kağıt tabanlı iletişimden elektronik iletişime geçilmesi, kamu hizmeti için yapılan işlem sayısını azaltmakta ve vatandaşın çoğu işlemi herhangi
bir kişinin yardımı olmadan doğrudan bilgi sistemini kullanarak kendi kendine
yapabilmesine imkân tanımaktadır (Bkz. Şekil 1). Vatandaşın kamu hizmetini bir
anlamda kendi kendine alması, kamu hizmetlerinin öncelikle vatandaşların ihtiyaçlarından ya da devlete karşı yerine getirmeleri zorunlu olan yükümlülüklerinden başlanarak tasarlanmasını gerektirmektedir.27 Böylece bürokratik devlette
olduğu gibi daha çok söyleneni yapan konumunda bulunan pasif vatandaş, talep
ve ihtiyaçları dikkate alınması gereken aktif bir konuma geçmektedir.
E-devletin geleneksel devlete göre bir diğer farkı, bilgi akışı konusundadır.
Geleneksel bürokratik devlet modelinde hiyerarşi egemen olduğu için bilgi akışı
çoğunlukla dikey olup kamu kurumları arasındaki bilgi akışı yetersizdir. E-devlet
ise gerek kamu kurumları içinde gerekse kamu kurumları arasında bilgi akışını
çok daha etkin sağlama özelliğine sahiptir.28
26 İstanbul Ticaret Odası, E-Devlet Uygulamaları ve Ekonomiye Etkileri, Hazırlayan İbrahim Kırçova,
İstanbul Ticaret Odası Yayın No 2003-38, İstanbul, 2003, s. 2.
27 Brown, a.g.m., s. 247.
28 Wayne Huang, Yinging Chen ve K.L. Wang, “E-Government Development and Implementation”,
Electronic Government: Concepts, Methodologies, Tools, and Applications, Editor Ari-Veikko Anttiroiko,
Information Science Reference, New York, 2008, s. 497.
22
Tablo 1: Geleneksel Devlet ve E-Devlet Kurumları Arasındaki Temel Farklılıklar
GELENEKSEL DEVLET
ELEKTRONİK DEVLET
Üretimin maliyet-etkin olmasına odaklanmıştır.
Hizmetten yararlananların
odaklanmıştır.
memnuniyetine
Kamu kurumlarında fonksiyonel akılcılık, görev
bölüşümü ve dikey hiyerarşik kontrol egemendir.
Kamu kurumlarının bilgi paylaşımı esaslı bir
ağ oluşturmaları üzerinde durulmaktadır.
Kural ve emirlere göre yönetim tarzına dayalıdır.
Merkezden koordine edilen birimler arası takım
çalışması ve esnek yönetim tarzına dayalıdır.
Yönetici emir verip kontrol ederek liderlik yapar.
Yönetici koordine eder, kolaylık sağlar,
yenilikçi ve girişimcidir.
Kurum içi iletişim yukarıdan aşağıya doğru
hiyerarşiktir.
Merkezden koordine edilen çok yönlü bir bilgi
ağı ve doğrudan iletişim söz konusudur.
Dış iletişim, merkezi, resmi ve sınırlı kanallardan
yapılmaktadır.
Dış iletişim resmi ve gayri resmi, doğrudan
ve hızlı geri bildirimle çok kanallı
gerçekleştirilmektedir.
Hizmet sunumu kâğıda ve kişiler arası (yüz yüze)
etkileşime dayalıdır.
Hizmet sunumu elektronik veri alış verişine
dayalı olup kişiler yüz yüze gelmeden etkileşim
halindedir.
Hizmet sunumunda standart, tarafsız ve eşit olma
ilkeleri egemendir.
Hizmet sunumunda kullanıcıya özel olma ve
şahsileştirme ilkeleri egemendir.
Vatandaş pasiftir.
Vatandaş aktiftir.
İşlem maliyetleri yüksektir.
Devlet içe dönük ve kapalıdır.
İşlem maliyetleri düşüktür.
Devlet dışa dönük ve saydamdır.
Kaynak: Alfred Tat-Kei Ho, “Reinventing Local Governments and the
E-Government Initiative”, Public Administration Review, Vol. 62, No. 4, July/
August 2002, s. 437. Özgür Uçkan, E-Devlet, E-Demokrasi ve Türkiye, Literatür
Yayınları, Yayın No: 95, İstanbul, 2003, s. 47.
Geleneksel devlet yapısında yöneticiler daha çok kamu idaresinin verimliliğine, fonksiyonel akılcılığa, görev esaslı birimler oluşturmaya, hiyerarşik
kontrole ve kurallara göre yönetim tarzının yerleşmesine odaklanırlar. Elektronik
devlet modelinde ise yöneticilerin ilgi odağı hizmetlerden yararlananların memnuniyetine, hizmet sunumunda esnekliğe ve gerek iç gerekse dış paydaşlarla birlikte bir ağ yönetimi oluşturulmasına kaymaktadır. Yeni devlet paradigması olan
e-devlette yenilik, örgütsel öğrenme ve girişimcilik vurgulanmaktadır çünkü bu
kavramlar devletin kendisini geliştirebilmesi için önemlidir. Ayrıca e-devlette geleneksel devlette olduğu gibi kamu hizmetlerinin tek tip standart şekilde sunulması da değişime uğramaktadır. Çünkü bilgi ve iletişim teknolojileri e-devletin,
kişilerin tercihlerine ve ihtiyaçlarına göre hizmetleri farklılaştırmasına imkân tanımaktadır.29 (Bkz. Tablo 1).
29 Ho, a.g.m., s. 435-437.
23
1.3. E-Devletin Nedenleri ve Amaçları
1.3.1. E-Devlete Geçişi Zorunlu Kılan Nedenler
Günümüzde dünyadaki konumu ne olursa olsun tüm devletler e-devleti
anahtar bir kavram olarak benimsemiştir. Devletlerin beşikten mezara dek
e-devlet uygulamalarından yararlanmak istemeleri tahmin edileceği gibi kendiliğinden gerçekleşen bir olgu değildir. Bu yönelim, tarihsel süreçte e-devlete geçişi
hazırlayan ve zorunlu kılan bazı sebeplerin bir sonucudur. Bu sebeplerin başında ise sanayi toplumundan, bilginin en önemli güç olarak kabul edildiği “bilgi
toplumu”na geçilmesi yer almaktadır.
Günümüz dünyası, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki ilerlemeler sayesinde aynen yazı devrimi, tarım devrimi ve sanayi devrimi gibi bir devrime –bilgi
devrimine– tanıklık etmektedir. Bu devrim sayesinde bilgi, oldukça önemli bir
üretim faktörü ve ekonomik kalkınmanın ya da büyümenin temel dinamiği haline
gelmiştir. Örneğin ABD’nin ekonomik büyümesinin üçte birinin bilgi teknolojilerinden yararlanmanın bir sonucu olduğu ifade edilmektedir. Günümüz bilgi
çağında ülkelerin gelişmişlik farkı bile “sermaye açığı” ile değil “bilgi açığı” ile
ifade edilir olmuştur. Bu nedenle bilgiyi verimli kullanıp kontrol eden devletlerin
diğer devletlere göre bir adım öne geçmesi artık yadırganmamaktadır. Bu gerçeğin farkında olan devletler, bilgi ve iletişim teknolojilerinden azami yararlanma
gayreti içine girmişlerdir. E-devlete geçiş, bilgi toplumuna ulaşmak için devletlerin zorunlu olarak üzerinde çalışmaları gereken bir konu haline gelmiştir.30
E-devlete geçişte rol oynayan bir diğer faktör, özel sektörün başta internet
olmak üzere bilgi ve iletişim teknolojilerini başarılı bir şekilde kullanarak kamu
kesimine örnek teşkil etmesidir. Nitekim OECD’nin 1999 yılında yayınladığı bir
araştırma raporuna göre e-ticaretin, iletişimi artırmanın yanı sıra tüketicilere daha
kolay ve ucuz ulaşma imkânı sağladığı; tüm işletmelere zamandan tasarruf kazandırdığı; gereksinim duyulan tüm belgelerin elektronik ortamda yer alarak e-ticaret
sırasında kullanıma sunulabildiği; eğitim, kültür, sağlık ve sosyal güvenlik gibi
alanlarda da internet kullanımını yaygınlaştırdığı ifade edilmiştir.31
Devletlerin elektronik dönüşüme yönelmelerinin bir diğer sebebi ise Dünya Bankası, IMF, OECD, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Avrupa Birli30 Ali Şahin, Türk Kamu Yönetiminde Yapısal Dönüşüm ve E-Devlet, Çizgi Kitabevi Yayınları, Yayın No
193, Konya, 2008, s. 36-38. DPT, Bilişim Teknolojileri ve Politikaları…, a.g.e., s. 3, 5.
31 Şahin, a.g.e., s. 39-40.
24
ği gibi uluslararası kuruluşların üyelerini yönlendirmeleri ve desteklemeleridir.
Nitekim bu tür kuruluşlar genelde “etkin devlet” adı altında üye ülkelere reform
önerisinde bulunmakta ve bu reformların bir parçası olarak e-devlet uygulamalarını kredi vererek teşvik etmektedirler.32 Şüphesiz hangi sebeple olursa olsun
e-devlete geçiş, dünyada rekabetçi bir ulus olarak yerini almak isteyen ülkeler için
bir tercih değil bir zorunluluk olarak görünmektedir.33
1.3.2. E-Devletin Temel Amaçları
E-devletin amaçları ülkeden ülkeye farklılık gösterebilmektedir. Çünkü
amaçlar, devletlerin izleyecekleri politikalar ile yakından ilişkilidir. Tahmin edileceği gibi e-devleti dar anlamda sadece teknik bir uygulama olarak gören devletler
ile esaslı bir reformun parçası olarak gören devletlerin ulaşmaya çalıştıkları amaçlar doğal olarak farklılık arz eder. Bununla birlikte e-devletin arka planındaki asıl
anlamın yakalanabilmesi için e-devleti, teknoloji dışı amaç ve hedeflere dayandırmak ve bu doğrultuda bir politika izlemek gerekmektedir.34
Kaynak: Jeremy Millard, eGovernance and eParticipation: Lessons from Europe
in Promoting Inclusion and Empowerment, s.14, http://unpan1.un.org/intradoc/
groups/public/documents/un/unpan 023684.pdf, (Erişim 05/09/2011).
Şekil 2: E-Devletin Amaçları
32 Şahin, a.g.e., s. 41.
33 Annttiroiko, a.g.e., s. xli.
34 Annttiroiko, a.g.e., s. xlix.
25
Jeremy Millard, e-devlet amaçlarını üçlü bir hiyerarşi ile göstermektedir.
Bu yaklaşıma göre hiyerarşi içindeki her bir amaç, bir üstte yer alan amaçlara katkıda bulunmaktadır. Avrupa Komisyonu tarafından da sıkça kullanıldığı ifade edilen bu yaklaşımın e-devletin performansını ölçme-değerlendirme ve karşılaştırma
yapma imkânı verdiği de belirtilmektedir.35 Şekil 2, söz konusu amaçlar hiyerarşini göstermektedir. Görüldüğü gibi e-devletin amaçları genelden özele doğru
sıralanmaktadır. Buna göre birinci düzeyde e-devlet hizmetlerinin tasarlanması ve
hizmete erişimin mümkün hale getirilmesi, ikinci düzeyde e-devlet hizmetlerinin
vatandaşlar ve işletmeler tarafından kullanılmasının sağlanması; üçüncü düzeyde
ise e-demokrasi, e-katılım, e-içerme gibi nihai kazanımların elde edilmesi gibi
genel amaçlar yer almaktadır.36
Millard, birinci ve ikinci düzey hedeflerin, üçüncü düzey nihai amaçların birer aracı olduğunu da ifade etmektedir.37 E-devlet ile ulaşılmak istenen asıl
amaçlar ise üçüncü düzeyde yer almaktadır. Devletin vatandaşlara daha iyi ve
kaliteli hizmet sunması, işletmeler ve sanayi kesimi ile etkileşimin gelişmesi, bilgiye erişim yoluyla vatandaşların daha yetkili kılınması, daha etkin bir devlet yönetimi, ekonomi politikalarına katkıda bulunma, demokrasi ve katılım düzeyinde
artış, vatandaş ile devlet arasındaki ilişkilerde güven artışı, üçüncü düzeyde yer
alan nihai amaçlara örnek gösterilebilir.38
1.4. E-Devletin Boyutları, Temel Etkileşim Alanları ve Faydaları
1.4.1. E-Devletin Temel Boyutları
E-devlet, basit bir kavram olmayıp içinde insan, teknoloji, sosyal-örgütsel
yapı ve süreçlerin bulunduğu sosyo-teknik bir sistemdir. Bu sistemin bilgi ve iletişim teknolojileri ile devletin geleneksel görevlerinin birleştirilmesi sonucu ortaya
çıktığı aşikârdır. Bir ülkede devletin temel görevleri, yasaların uygulanmasını sağlamak, vatandaşlarına kamu hizmetlerini ulaştırmak ve temel haklar ile demokrasiyi
korumaktır. Bunlara bir de gerek iç gerekse dış çevrede iletişim kurduğu paydaşlarla ilişkileri özenli bir şekilde sürdürmek eklenebilir. Bu görevlerin bilgi ve iletişim
teknolojileri ile desteklenmesi e-devletin dört farklı boyutunu ortaya çıkarmıştır.
Bunlar e-idare, e-hizmetler, e-yönetişim ve e-demokrasidir.39 (Bkz. Şekil 3).
35 Millard, a.g.e., s. 13.
36 Millard, a.g.e, s. 14.
37 Millard, a.g.e., s. 14.
38 OECD, a.g.e., s. 28-29. World Bank, a.g.e.
39 Annttiroiko, a.g.e., s. xliii.
26
E-idare ya da e-kurum, işlemlerini elektronik ortamda yürüten, sunan ve
yöneten idaredir.40 Diğer bir deyişle plânlama, örgütleme, yönlendirme ve kontrol
gibi temel yönetim fonksiyonlarında ve olağan ofis işlerinde bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanıldığı idareye e-idare denmektedir.
E-hizmetler ya da elektronik kamu hizmetleri, bilgi ve iletişim teknolojileri kullanılarak vatandaşlara ve diğer gruplara kamu hizmeti sunma anlamına
gelmektedir. E-devletin hizmet boyutu olan ve e-devlet hizmetleri olarak da isimlendirilen bu alan, bilgi ve iletişim teknolojilerinin genel yönetim, mali yönetim,
sosyal hizmetler, sağlık, eğitim, kültürel hizmetler, çevre koruma, israf yönetimi,
ulaştırma, yargı, polis, ulusal güvenlik gibi hizmet sektörlerinde kullanılmasını ve
benimsenmesini içerir. Tahmin edileceği gibi e-kamu hizmeti boyutu birbirinden
oldukça farklı e-devlet uygulamalarını içermektedir.41
Kaynak: Annttiroiko, a.g.e., xliv.
Şekil 3: E-Devletin Temel Boyutları
E-demokrasi, internet ve diğer elektronik bilgi-iletişim teknolojilerinin
demokratik süreçlerin geliştirilmesi amacıyla kullanılmasıdır. E-demokrasinin,
demokratik süreçleri daha erişilebilir kılmak, politika oluşturmada ve karar almada vatandaş katılımının daha geniş olmasını sağlamak, şeffaflık ve güvenilirlik
oluşturmak ve yöneten kesim ile yönetilenleri daha fazla yakınlaştırarak politik
40 Türkiye Bilişim Derneği, E-Devlet Kavramları…, a.g.e., s. 19.
41 Annttiroiko, a.g.e., s. xliii, xliv, lviii, lix.
27
meşruluk sağlamak gibi hedefleri bulunmaktadır.42
E-yönetişim, bilgi ve iletişim teknolojilerinin kamu hizmetlerini, demokratik süreçleri ve vatandaşlar, sivil toplum, özel sektör ve devlet arasındaki ilişkileri
desteklemek için kullanılmasıdır.43 Buradaki vurgu, devletin ya da kamu kurumlarının elektronik araçlar yoluyla paydaşlarıyla hiyerarşik olmayan ilişkiler kurması
ve gerek iç gerekse dış kaynakları etkili bir şekilde kullanarak kamu politikası
amaçlarına ulaşmaya çalışmasıdır.44
E-devletin yukarıda belirtilen dört temel boyutu, aslında e-devletin temel
unsurlarına da işaret etmektedir (Bkz. Şekil 3). Buna göre e-devletin -geleneksel
kamu yönetiminde olduğu gibi- üç temel aktör grubu arasındaki ilişkilere dayandığı görülmektedir. Bu aktörler, tahmin edileceği gibi başta devlet olmak üzere vatandaşlar ve işletmelerden oluşmaktadır. Şüphesiz bilgi çağının bir gereği
olarak bu unsurlar arasındaki ilişkilerin eskisine göre daha farklı bir şekilde ele
alındığını da belirtmek gerekmektedir.45
1.4.2. E-Devletin Temel Etkileşim Alanları
E-devletin temel etkileşim alanları, üç temel aktör (devlet, vatandaşlar ve
işletmeler) arasındaki karşılıklı iletişime dayanmaktadır. Bu etkileşim alanları literatürde sıklıkla belirtildiği gibi devlet ile vatandaşlar, devlet ile işletmeler ve
devlet kurumları arası olmak üzere üç tanedir. Bu etkileşim alanları başlıca beş
iletişim türünü ortaya çıkarmaktadır. Literatürde bu iletişim türlerinin aynen özel
sektördeki e-ticaret kavramlarında olduğu gibi çeşitli kısaltmalarla gösterildiği
görülmektedir (Bkz. Şekil 4):46
•Devlet-vatandaş etkileşimi: Bu etkileşim alanı gerek devletten vatandaşlara (DV) gerekse vatandaşlardan devlete (VD) iletişimi kapsar. Bu çerçevede
devletin vatandaşları için elektronik ortamda sağladığı tüm kamu hizmetleri, bilgiler ve işlem olanakları devletten vatandaşlara doğru sunulan bir iletişim kanalıdır. Buna karşın vatandaşların devlet tarafından sunulan e-devlet uygulamalarını
kullanarak kamu kurumlarından bilgi istemeleri, vergi beyannamesi doldurmala42 Türkiye Bilişim Derneği, E-Devlet Kavramları…, a.g.e., s. 23.
43 Sharon S. Dawes, “The Evolution and Continuing Challenges of E-Governance”, Public Administration Review, Special Issue, December 2008, s. 86.
44 Annttiroiko, a.g.e., s. xliv.
45 Annttiroiko, a.g.e., s. xliv. Odabaş, a.g.e., s. 24. İstanbul Ticaret Odası, a.g.e., s. 17.
46 Michiel Backus, E-governance in Developing Countries, IICD Research Brief No.1, March 2001, s.2.
http://www.iicd.org (Erişim 25/08/2011)
28
rı, vergilerini ödemeleri, adres bilgilerini değiştirmeleri vb. faaliyetler vatandaşlardan devlete (VD) doğru bir iletişim sağlamaktadır.
DD
Devlet
VD
Devlet
İD
Dİ
DV
Vatandaş
Vatandaş
İşletme
İşletme
Kaynak: Young-Jin and Seang-tae, a.g.e., 348’den uyarlanmıştır.
Şekil 4: E-Devletin Etkileşim Alanları ve Aktörler Arası İlişkiler
•Devlet-işletme etkileşimi: Devlet tarafından başta elektronik satın alma
gibi e-devlet uygulamaları yoluyla işletmelere mal ve hizmet satma imkânı tanınması, işletmelerin faaliyetlerinde kullanabilecekleri bilgi ve raporların elektronik ortamda yayınlanması, işletmelere açılıştan kapanışa kadar devlete karşı
yükümlülüklerini internet üzerinde gerçekleştirebilme fırsatı sunulması devletten
işletmelere (Dİ) doğru bir iletişim kanalıdır. İşletmelerin devletle olan ilişkilerinde e-devlet uygulamalarını kullanmaları örneğin vergilerini ödemeleri, kamu
kurumlarından çeşitli izin ve onay almaları ise işletmelerden devlete (İD) doğru
bir iş akışını ifade etmektedir.
•Devlet-devlet etkileşimi (DD): Farklı devlet kurumları arasında meydana
gelen çevrimiçi faaliyetlerle ilgilidir. Örneğin düzenlediği ihaleye talip olan firmaların devlete vergi borcunun olup olmadığı konusunda ilgili kamu kurumunun,
Gelir İdaresi arşivlerine çevrimiçi erişiminin olması ya da kendisine iş başvurusunda bulunulan kamu kurumunun sabıka kaydı için diğer kamu kurumunun bilgilerine çevrimiçi bakabilmesi bu tür faaliyetlere örnektir. Bu faaliyetlerin büyük
çoğunluğu devlet faaliyetlerinde etkinlik ve verimlilik artışını hedeflemektedir.47
47 Shailendra C. Jain Palvia ve Sushil S. Sharma, “E-Government and E-Governance: Definitions/Domain Framework and Status around the World”, Fifth International Conference on E-Governance, Hyderabad, India, 2007, s. 4-6. http://www.csi-sigegov.org/1/1_369.pdf (Erişim 03/09/2011). Şahin, a.g.e., s.
55-56. Murat Erdal, Elektronik Devlet: E-Türkiye ve Kurumsal Dönüşüm, Filiz Kitabevi, İstanbul, 2004,
s. 3-7.
29
Yukarıda sözü edilen üç temel etkileşim alanına ek olarak kamu kurumlarının kendi çalışanları ile etkileşimini dördüncü alan olarak kabul edenler de vardır.
Devletten çalışanlara (DÇ) ya da çalışanlardan devlete (ÇD) doğru ilişkileri içeren bu alan da özellikle devletin daha etkin çalışması açısından önem taşır. Bu etkileşim alanlarına, devlet-sivil toplum (DS), devlet-piyasa (DP) gibi etkileşimleri
dâhil edenler de bulunmakla birlikte e-devlet etkileşiminin devlet, vatandaşlar ve
işletmeler olmak üzere üç temel aktör arasında olduğu vurgulanmalıdır.48
1.4.3. E-Devletin Faydaları
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin devlet tarafından kullanılması gerek devletin kendisine gerekse e-devletin diğer unsurları olan vatandaşlar ile işletmelere
önemli faydalar sağlamaktadır:
•İdari maliyetlerde azalış: E-devlet, kâğıda dayalı işlem ve süreçlerin
kâğıtsız ortama aktarılmasını sağladığından kamu kurumlarının idari maliyetlerini düşürmektedir. Sayfalar dolusu belge hazırlama, bunları ilgili kişilere ulaştırma ya da gelen evrakları dosyalama ve arşiv masrafları e-devlet teknolojileri
sayesinde önemli ölçüde azalmaktadır. Ayrıca işlem ve süreçlerde yaşanan zaman
tasarrufu, belgelerin kaybedilmesi gibi problemlerin önüne geçilmesi de maliyetlerin düşmesine katkıda bulunmaktadır.49 Örneğin Danimarka, kamu idarelerinin
gerçekleştirdikleri tüm ihalelerde 2005 yılından itibaren elektronik fatura kabul
edilmesini zorunlu hale getirmiştir. Yılda 15 milyon faturayı etkileyen bu girişim
sayesinde her yıl 100 milyon avroluk bir tasarruf sağlandığı tahmin edilmektedir.50
•Verimlilik artışı: E-devlet, kamu kurumlarının daha az maliyetle daha
çok iş yapmasını sağladığından verimliliğin artmasını sağlamaktadır.51 Örneğin geleneksel anlayışta mükelleflerin vergi beyannamelerinin idare tarafından
kontrol edilerek teslim alınması, öğrencilerin ders kayıtlarının yapılması ya da
hastalara muayene randevularının verilmesi zaman alıcı ve maliyetli işlemlerdir.
48 Annttiroiko, a.g.e., s. xlv.
49 Clay Wescott, Marilyn Pizarro ve Salvatore Schiavo-Campo, “The Role of Information and Communication Technology in Improving Public Administration”, To Serve and to Preserve: Improving Public
Administration in A Competitive World, Editors S. Schiavo-Campo and P. Sundaram, Asian Development
Bank, Manila, 2000, s. 676. http://www.adb.org/documents/manuals/serve_and_preserve/ Chapter19.pdf
(Erişim 04/09/2011). Oğurlu, a.g.e., s. 106.
50 European Commission, Green Paper on expanding the use of e-Procurement in the EU, Brussels,
18/10/2010, s. 5. http://ec.europa.eu/internal_market/consultations/ docs/2010/e-procurement/green-paper_en.pdf (Erişim 30/07/2011)
51 OECD, a.g.e., s. 29-34.
30
E-devlet araçları sayesinde idarenin vergi beyannamelerini çok daha kısa sürede
ve daha doğru bir şekilde teslim alması, öğrenci ders kayıtlarının okul personeline
yük olunmadan gerçekleştirilmesi, hastalara randevuların daha hızlı şekilde verilmesi mümkün olabilmektedir.
•Etkinlik artışı: E-devlet teknolojileri, kamu idarelerinin amaçlarına ulaşma derecesi olarak tanımlanan52 etkinliğin de artmasını sağlayabilmektedir. Örneğin geleneksel devlet anlayışında yargı süreçleri uzun ve yorucudur. Ayrıca
mahkemelere olan talebi tahmin etmede yaşanan güçlükler hizmetin belli bir standartta sunulmasını güçleştirmektedir. E-yargı süreçlerinin kullanılması devletin
adaleti daha hızlı ve etkin tesis etmesini sağlar. Mahkemeye gitmeden dava açma
hatta yargı sürecine çevrimiçi katılma gibi imkânlar sayesinde adalet hizmetinde
kalite artışı sağlanabilmektedir.53
•Erişim ve saydamlık artışı: E-devlet sayesinde herhangi bir yerden devletin bütün birimlerine bilgi iletişim teknolojileri yoluyla erişim sağlanabilmektedir.54 7 gün 24 saat erişim, vatandaşların devlet hizmetlerinden daha fazla yararlanmaları anlamına da gelmektedir. Çünkü geleneksel anlayışta hizmetten yararlanmak için ilgili idareye gitme zorunluluğu vatandaşa önemli bir maliyet yüklemektedir. E-devlet bu engeli ortadan kaldırarak vatandaşları kamu hizmetlerine
daha fazla yaklaştırmaktadır. Ayrıca e-devlet teknolojileri devletin saydamlığını
da artırmaktadır.55 Nitekim 16 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen bir ankete göre
kamu idarelerinin interneti kullanmalarının arkasında yatan sebeplerden birincisi
kamu hizmetlerini geliştirmek iken ikincisi bilginin yayılmasını sağlamak, üçüncüsü ise idarenin saydamlığını geliştirmek olarak ifade edilmiştir.56
•Güven artışı: E-devlet, vatandaşların kamu hizmetlerinden daha etkili
bir şekilde yararlanmalarını sağladığından vatandaşın devlete karşı bakış açısını
da değiştirebilmektedir. Bilindiği gibi geleneksel anlayışta herkesin hizmetlere
52 Nihat Falay, “Denetim, Verimlilik-Etkinlik-Tutumluluk (VET) ve Sayıştay”, Sayıştay Dergisi, Sayı 29,
Nisan-Haziran 1997, s. 51.
53 İstanbul Ticaret Odası, a.g.e., s. 26.
54 Wescott, Pizarro ve Schiavo-Campo, a.g.e., s. 676.
55 Homburg, a.g.e., s. 28-29; Valentina (Dardha) Ndou, E-Government for Developing Countries:
Opportunities and Challenges, The Electronic Journal of Information Systems in Developing Countries,
Vol 18, Issue 1, 2004, s. 9. http://www.ejisdc.org/ ojs2/index.php/ejisdc/article/viewFile/110/110 (Erişim
04/09/2011)
56 Georg Aichholzer, Rupert Schmutzer ve Josef Hochgerner, “Bringing Public Administration Closer
to the Citizens”, Backround Paper to the Conference of the Information Society Forum of the European
Commission, Vienna, 12-13 November 1998, s. 6. http://www.epractice.eu/files/media/media_850.pdf
(Erişim 04/09/2011)
31
erişememesi, eriştiğinde devlet memurlarının zaman zaman itici davranışları ve
sıkıcı-uzun süreçler vatandaşın devlete karşı bir güvensizlik beslemesine sebep
olmaktadır. Nitekim devletin günlük işleri altında zaman baskısı ile karşı karşıya
kalan devlet memurları, vatandaşla iletişime geçmeyi ve halkla işbirliği yapmayı
gereksiz ve istenmeyen bir yük olarak görebilmektedir. Hatta bazı kamu memurlarının devlet bilgilerine olan yoğun talebi engellemek için bilgi paylaşımına yanaşmayabildikleri ifade edilmektedir. Bu durum bilgiye ulaşmak için önemli zaman ve maliyetlere katlanan vatandaşların büyük bir hayal kırıklığına uğramaları
anlamına gelmektedir.57 Bu açıdan e-devlet, bilgi akışında, hizmet kalitesindeki
artış ve yönetime aktif katılma konusunda sunduğu olanaklarla vatandaş ile devlet
arasındaki ilişkilere güvenin hâkim olmasını sağlayabilmektedir.58
•Reformu gündeme alma: E-devlet, bilgilerin sayısal hale getirilerek internet ortamında erişime açılmasının ötesinde bir kavram olup “daha iyi devlete
ulaşmak için kullanılan bir araç” olarak tanımlanmaktadır. Bu nedenle e-devlet,
mevcut faaliyetlerin, yapıların ve en önemlisi devlet kültürünün değişmesi anlamına gelmektedir. E-devletin vadettiği faydalar kaçınılmaz bir şekilde kamu
hizmetlerini geliştirme amaçlı reformların gündeme getirilmesini sağlamaktadır.59
•Yolsuzluğu azaltma: Bilindiği gibi yolsuzluğun genişliği bir memurun
uygulayabileceği tekel gücü ve karar verme yetkisinin büyüklüğü ile doğru orantılıdır. Ayrıca saydamlığın olmadığı bir ortamda memurların bu güçlerini daha
fazla kullanabileceği ve yolsuzluğun artacağı açıktır.60 E-devlet, memurların ihtiyari yetki kullanmalarına engel olarak yolsuzluğu azaltabilmektedir. Bilgi iletişim
teknolojileri her işlemin kayıt altına alınmasını sağlamakta ve memurların kasıtlı
hata yapma imkânlarını azaltmaktadır. Ayrıca e-devlet sayesinde vatandaşların
daha fazla bilgi ve belgeye ulaşabilmesi saydamlık artışına yol açarak yolsuzluk
için olumsuz bir ortam oluşturmaktadır.
•Hesap verebilirliği ve denetimi artırma: Modern demokrasinin temeli olan hesap verme yükümlülüğü, başta hükümet olmak üzere kamu kurumlarının ve memurlarının kendilerine verilen görev ve yetkileri nasıl kullandıkla57 Ho, a.g.m., s. 435. Richard Heeks, Government Data: Understanding the Barriers to Citizen Access
and Use, Institute for Development Policy and Management, iGovernment Working Paper Series, Paper
No 10, Manchester, October 2000, s.5-6. http://www.sed.manchester.ac.uk/idpm/research/publications/
wp/ igovernment/documents/ igov_wp10.pdf (Erişim 04/09/2011)
58 OECD, a.g.e., s. 45.
59 OECD, a.g.e., s. 41-42.
60 Robert Klitgaard, “International Cooperation Against Corruption”, Finance & Development, Vol 35,
Issue 1, 1998, s. 3–6.
32
rı konusunda ilgili mercilere (örneğin halka ve parlamentoya) açıklama yapma
yükümlülüğü olarak tanımlanmaktadır.61 E-devlet araçları ve özellikle internet,
kamu idarelerinin hesap vermek adına bilgi ve belgelerini 7 gün 24 saat halka
ulaştırabilmelerine imkân sağlamaktadır. Ayrıca hemen her ülkede bilgi edinme
özgürlüğünün tanınması ve vatandaşların kamu kurumlarının faaliyetlerini daha
fazla sorgulamaya başlamaları hesap verme aracı olarak internetin daha fazla
kullanılmasını teşvik etmektedir. Kamu kurumlarının daha fazla hesap vermesi
tahmin edileceği gibi demokrasinin, sivil toplumun ve kamuoyu denetiminin de
güçlenmesi anlamına gelmektedir.62
2. E-Devletin Aşamaları
Kamu kesiminde e-devlet kendiliğinden ortaya çıkan bir kavram olmayıp
belirli bir gelişim sürecini izlemektedir. E-devletin gelişim aşamaları/modelleri
ya da e-devletin olgunlaşma aşamaları gibi farklı şekillerde ifade edilen bu süreç, literatürde farklı sayı ve isimde aşama ile belirtilmektedir. Bununla birlikte
e-devletin izlediği gelişim sürecinin ilk aşaması kamu kurumlarının öncelikle bir
web sitesine sahip olmasıdır. E-devletin son aşaması ise vatandaşların e-devlet
kapısı olarak adlandırılan tek portaldan web ortamına taşınan tüm kamu hizmetlerinden yasal haklar çerçevesinde eşit bir şekilde yararlanabilmeleridir.63 Bir web
sitesinin oluşturulmasından e-devlet kapısına doğru uzanan e-devlet aşamalarını
yaygın olduğu şekliyle dört temel aşama ile anlatmak mümkündür (Bkz. Şekil 5).
2.1. Bilgi Aşaması
Bu aşama devletlerin çoğunlukla medyadan, vatandaşlardan ve işverenlerden gelen talepler sonucu bir web sitesi oluşturduğu aşamadır. Devletin internet
konusunda uzmanlığının pek olmadığı bu aşamada web sitesi üzerinden vatandaşlar ve işletmeler için yararlı olabilecek bilgiler verilmektedir. Bu sebeple bilgiyi
yayma aşaması olarak da adlandırılan bu aşamada web siteleri, kamu kurumları
ve hizmetleri hakkında tanıtıcı ve durağan bilgileri barındırmaktadır. Tek yönlü
bilgi verme amacının ön plânda olduğu bu aşamada web siteleri daha çok bir broşürü ya da kataloğu andırmaktadır.64
61 Richard Mulgan, “Accountability: An Ever-Expanding Concept?”, Public Administration, Vol 78, No
3, 2000, s. 555-558.
62 Helmut Drüke, “Can E-Government Make Public Governance More Accountable?”, Performance
Accountability and Combating Corruption, Edited by Anwar Shah, World Bank, Washington DC, 2007,
s. 59-87.
63 Şahin, a.g.e., s. 48. Annttiroiko, a.g.e., s. liii-liv. Uçkan, a.g.e., s. 49-50.
64 Jungwoo Lee, “Search for Stage Theory in e-Government Development”, Developments in
33
Kaynak: Backus, a.g.e., 2.
Şekil 5: E-Devletin Gelişim Aşamaları
2.2. Etkileşim Aşaması
İkinci aşama devlet ile vatandaşlar ve işletmeler arasında iki yönlü iletişimin internet aracılığıyla kurulabildiği aşamadır. Bu aşamada kamu web siteleri,
bu etkileşimi sağlayacak bazı uygulamaları içermektedir. Buna göre etkileşim
aşamasında vatandaşlar web sitelerinde arama araçlarını kullanabilmekte bu sayede vergi borcu, nüfus kayıtları vb. kişisel ya da genel bilgileri sorgulayabilmekte, e-posta aracılığıyla kamu kurumlarına sorular yöneltip cevaplar alabilmekte,
web sitesindeki form ve belgeleri bilgisayarlarına indirebilmektedirler. Ayrıca bu
aşamada kamu kurumları, aralarındaki bilgisayar ağları (intranet) sayesinde birbirleriyle iletişim kurabilmekte ve veri alışverişi yapabilmektedirler.65
2.3. İşlem Aşaması
Bu aşamada vatandaşlar ve işletmeler, kamu kurumları web siteleri aracılığıyla kendi kendilerine hizmet alabilmekte ve mali işlem gerçekleştirebilmektedirler. Buna göre vatandaşlar kamu kurumlarına gitmeksizin örneğin vergi
beyannamelerini doldurabilmekte, ruhsatlarını yenileyebilmekte, para cezalarını
ve vergi borçlarını ödeyebilmekte ya da kredi/yardım almak için başvuruda buluE-Government: A Critical Analysis, Editors David Griffin, Philippa Trevorrow ve Edward Halpin, IOS
Press, Netherlands, 2007, s. 36-37. Backus, a.g.e., s. 2.
65 Moon, a.g.m., s. 426. Backus, a.g.e., s. 2. Uçkan, s. 49.
34
nabilmektedirler. Tahmin edileceği gibi bu gibi işlemlerin çevrimiçi gerçekleştirilmesi güvenlik, kişiselleştirme ve elektronik imza gibi daha karmaşık bazı konularla yüz yüze gelmeyi gerektirmektedir. Bununla birlikte bu aşamada e-devletin
vatandaşlar için değeri oldukça yükselmektedir. Bu aşamada devlet kurumları da
mal ve hizmet satın almak için elektronik ihale uygulamalarını kullanmaya başlamakta böylece vatandaşlar gibi e-devletin nimetlerinden daha fazla yarar sağlamaktadırlar.66
2.4. Dönüşüm Aşaması
Dönüşüm aşaması, bütün bilgi sistemlerinin bütünleştiği ve vatandaşların
e-devlet hizmetlerine tek bir noktadan ya da kapıdan yani portal adı verilen kapsamlı bir internet sitesi üzerinden ulaşabildikleri aşamadır. Bu aşamada devlet
hizmetlerinin dikey yani idareler arası (örneğin merkezi idare ile yerel idareler
arasında) ve yatay yani idare içi (örneğin tüm belediyeler düzeyinde) bütünleşmesi söz konusudur. Bu sebeple dönüşüm aşamasında farklı devlet birimleri birlikte ve dolaysız bir şekilde çalışmak durumundadırlar. Tahmin edileceği gibi bu
aşamada maliyet tasarrufları, verimlilik ve kullanıcı memnuniyeti en üst seviyeye
ulaşmaktadır. Ayrıca dönüşüm aşaması, vatandaşların devlet hizmetlerini izleme
ve gözetim imkânlarını artırmakta ve kamu yönetimine katılımcı bir yaklaşımın
egemen olmasını sağlamaktadır.67
Bir ülkedeki tüm kamu kurumlarının bu dört aşamayı aynı anda gerçekleştirmesi söz konusu değildir. Bazı kurumlar birinci aşamadayken bazıları üçüncü
aşamada olabilir. Bu durum kamu kurumlarının bütçelerine, yönetim anlayışlarına ya da işlevselliğe göre değişebilir. Bir kamu kurumunun web sitesi doğrudan
üçüncü aşamaya geçecek şekilde tasarlanabileceği gibi uzun süre ikinci aşamada
kalacak ve daha sonra e-devlet kapısına bağlanacak şekilde tasarlanabilir.68
3. E-Devletin Başarı Koşulları ve Engelleri
E-devletin bilgi aşamasından dönüşüm aşamasına doğru geliştirilmesi ve
kendisinden beklenen faydaları sağlaması bir dizi faktörle yakından ilişkilidir.
Ayrıca e-devletin başarılı bir şekilde uygulanmasının önüne geçen potansiyel engellerin varlığı, e-devlet gelişiminde dikkat edilmesi gereken sorun alanları olarak
karşımıza çıkmaktadır.
66 Moon, a.g.m., s. 426. Backus, a.g.e., s. 2.
67 Backus, a.g.e., s. 3. Moon, a.g.m., s. 426. Uçkan, a.g.e., s. 49.
68 Uçkan, a.g.e., s. 49-50.
35
3.1. Başarı Koşulları
3.1.1. Liderlik
E-devlet uygulamaları genellikle güç, riskli ve pahalıdır. Ayrıca devletlerin
yüz yüze oldukları zaman kısıtları, politik baskılar ve kaynak yetersizliği gibi
durumlar işi daha da zorlaştırabilmektedir. Her koşulda e-devletin geliştirilmesi, tüm aşamalarda sürekli bir liderliğe ihtiyaç göstermektedir. Liderlik, e-devlet
projelerinin yönetilebilmesi ve kurumlar arasında ve içinde koordinasyonun sağlanması için esaslı bir etkendir. Kamu kesiminin özel sektöre göre daha geniş bir
mal ve hizmet karmasına sahip olduğu düşünüldüğünde liderliğin önemi daha iyi
anlaşılabilir. Burada sözü edilen liderlik gerek e-devlet projelerinin yönlendirilmesini sağlayacak olan idari açıdan lider bir kurumun önderliği gerekse siyasi
açıdan geniş bir vizyona sahip politik liderliktir.69
3.1.2. İşbirliği ve Bütünleşmiş Hizmet Yapısı
E-devletin gelişim düzeyi arttıkça farklı devlet birimleri arasındaki işbirliğine daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Örneğin mükellefin elektronik ortamda
vergi beyanını vermesi işlemi, kimlik numarası, ikametgâh bilgileri, vergi borcu
olup olmadığı gibi birden fazla kurumu ilgilendiren bilginin bütünleştirilmesini
gerektirmektedir. Bu durumda internet kullanıcıları açısından devlet, tek örgüt
olarak görünmek zorundadır. Diğer bir deyişle kullanıcı odaklı bir hizmet yapısının geliştirilmesi kurumlar arasında işbirliğini zorunlu kılmaktadır. Bu ise devlet
kurumlarının çalışma şekillerinin, yapılarının ve kültürünün değişmesi anlamına
gelmektedir.70
3.1.3. Esneklik ve Finansman
E-devlet yerleşik kalıplardan farklı düzenleme ve işleyişleri içeren bir devlet yapısıdır. Yeni bir devlet modeli olarak görülen e-devletin geçmişi çok uzun
olmadığı için güvenilirliği tam olarak test edilememiştir. Bu nedenle mümkün
olduğunca esnek olarak tasarlanması oldukça akılcıdır. Çünkü esnek bir yapı,
zaman içinde doğan ihtiyaçların karşılanmasını kolaylaştırır ve ortaya çıkan sorunların daha az zararla atlatılabilmesine imkân sağlar. Şüphesiz e-devlet uygulamaları için gereken finansmanın sağlanmış olması da en az esneklik kadar önem
taşımaktadır.71
69 OECD, a.g.e., s. 93-98.
70 OECD, a.g.e., s. 106-107.
71 Odabaş, a.g.e., s. 29-30.
36
3.1.4. E-Kültürün Yaygınlaştırılması
E-devlet önemli bir teknolojik yatırımı gerektirmekle birlikte teknolojiden
çok daha fazlasını ifade etmektedir. Bu nedenle e-devlet gelişiminde teknolojinin,
insan ve iş süreçleri ile bir arada düşünülmesi ve gerek kamu idarelerinde gerekse
toplumda bir e-kültürün oluşturulması önemli bir başarı faktörüdür. Bu nedenle
kamuda çalışanların yeni teknolojilerle uyumlu çalışabilmeleri için bilgi ve becerilerinin artırılması ayrıca toplumun e-devleti benimsemesini sağlayacak eğitim
ve tanıtım programlarının düzenlenmesi gereklidir. Nitekim çoğu kamu hizmeti
elektronik ortamda mükemmel şekilde sunulsa bile e-devletin başarısı daha çok
bu hizmetlerden vatandaşların nasıl ve ne kadar yararlandığı ile ilgili olmaktadır.
E-kültürün toplumun tüm kesimlerinde yaygınlaşması ise ülkenin ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel gelişmişlik düzeyine bağlıdır.72
3.2. E-Devletin Önündeki Engeller
3.2.1. Yasal Engeller
E-devletin başarılı bir şekilde geliştirilmesi devletin düzgün bir yasal altyapı oluşturmasına oldukça bağlıdır. Çünkü e-devlet, elektronik imza, elektronik
arşiv sistemi, bilgi edinme özgürlüğü, verilerin güvenliği ve korunması, bilişim
suçları, telif haklarının korunması vb. konulara ilişkin yeni yasa yapılması ya
da mevcut yasalarda değişikliğe gidilmesini gerektirmektedir. Örneğin e-devlet
araçlarıyla imzalanan bir sözleşmenin bir yasa ile tanınması ve korunması şarttır.
Çoğu gelişmekte olan ülkede e-devlet yasaları yoktur. Birçok ülke bu yasaların
tasarlanması için çabalamak durumundadır. Yasal düzenlemelerin oldukça karmaşık olması sebebiyle gecikmeli, hatalı ya da yap-boz şeklinde tasarlanma olasılığı
e-devlet uygulamaları önünde önemli bir engeldir.73
3.2.2. Bütçesel Engeller
E-devlet projelerinden istenen faydaların sağlanması genelde önemli bir
maliyete katlanmayı gerektirmektedir. Kamu idarelerinin genellikle e-devlet
projelerini hayata geçirecek ölçüde kaynağa sahip olmadığı, sahip olsa bile bu
kaynağın kullanımında yeterli esneklikle donatılamadığı görülmektedir. Kamu
kurumlarına verilen kaynakların kurum esasına göre tahsis edilmesi de kurumlar
72 Erdal, a.g.e., s. 26-31. Odabaş, a.g.e., s. 27. Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. İstanbul Ticaret Odası,
a.g.e., s. 35-39.
73 OECD, a.g.e., s. 48-49. Ndou, a.g.e., s. 13.
37
arası uygulamaları destekleyecek kaynaklarda belirgin bir eksiklik meydana getirmektedir.74
3.2.3. Teknolojik Engeller
E-devlet, teknoloji kaynaklı bazı sorunları da beraberinde getirebilmektedir. Örneğin özellikle özel hedefler için tasarlanmış olan ve devletin oldukça
yüklü yatırım yaptığı projeler zaman içinde gereken esneklikten yoksun hale gelmektedir. “Miras sistemler” olarak adlandırılan bu tür projeler, veri paylaşımı ya
da diğer sistemlerle bütünleşme gibi konularda uyumsuzluklara sebep olmaktadır.
Bir diğer teknolojik sorun bakanlıklar ve kamu kurumları arasında uyumlu ve
ortak standartlardan yoksun bir altyapının kurulmuş olmasıdır. Tahmin edileceği
gibi bu tür bir yapı kurumlar arası işbirliğini engelleyicidir.75
3.2.4. Sayısal Uçurum
Sayısal uçurum ya da bölünme, internet erişimi olmadığı için e-devlet
hizmetlerinden yararlanamayan kişiler için kullanılan bir terimdir. OECD ülkelerinde internet erişimi olan kişi sayısı giderek artmaktadır ancak hala insanların
önemli bir kısmı bu erişime sahip değildir. Ayrıca toplumda düşük düzeyde erişimi olan gruplar da mevcuttur. Örneğin düşük gelir grubuna giren kişilerin yüksek
gelirli kişilere göre internete erişimleri daha azdır.76
4. Türkiye’de E-Devletin Gelişimi ve E-Devlet Uygulamaları
4.1. E-Devletin Gelişimi
E-devlete geçiş her ülkede çeşitli faktörlerin etkisiyle gerçekleşmektedir.
Türkiye açısından bakıldığında e-devletin gelişiminde, kamu yönetiminde yaşanan sorunlar ve reform ihtiyacının yanısıra e-devletin sağlayacağı faydalardan
yararlanma isteğinin önemli rol oynadığı belirtilebilir. Ayrıca Dünya Bankası,
OECD, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi uluslararası aktörlerin e-devlet
konusundaki yönlendiriciliği ve e-devlet projelerine verdikleri desteklerin de etkili olduğunu ifade etmek gerekmektedir.77
74 Hasan Gül, “Kamu Kuruluşlarında Elektronik Hizmetlerin Yaygınlaştırılması (E-Devlet)”, Maliye
Dergisi, Sayı 140, Mayıs-Ağustos 2002, s. 14.
75 OECD, a.g.e., s. 61-62.
76 OECD, a.g.e., s. 64.
77 Türkiye Bilişim Derneği, E-Devlet Üst Yapısı: Nihai Rapor, Mayıs 2010, s.27, http://www.tbd.org.tr
(Erişim 27/08/2011), Şahin, a.g.e., s. 74-81.
38
İnternetle 1993 yılında tanışan Türkiye’de e-devlet, ilk önceleri kamu
kurumlarının birbirlerinden bağımsız bir şekilde web sayfaları oluşturmaları ve
kurum içi ihtiyaçları karşılamaya yönelik bazı uygulamalar geliştirmeleri ile başlamıştır. Bu çabaların daha bilinçli bir şekilde yönlendirilmesi ve temel e-devlet
projelerinin geliştirilmesine ise ancak 1990’lı yılların sonlarında başlanabilmiştir.
Nitekim proje bazlı çalışmalardan ilkinin 1997 yılında başlatılan ve Ulaştırma
Bakanlığının koordinatörlüğünde yürütülen “Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı Ana Plânı” olduğu belirtilmektedir.78 Kısa adı TUENA olan bu proje ile
başlayan ve e-dönüşüme doğru giden çalışmaları şu başlıklar altında ele almak
mümkündür:
4.1.1. Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı Ana Plânı (TUENA)
TUENA, Türkiye’nin enformasyon teknolojisi alanındaki mevcut durumunu tespit etmek, bu alanda dünyadaki eğilim ve gelişimi anlamak, Türkiye’nin gelecekteki ihtiyaçlarını belirlemek ve enformasyon teknolojisi altyapısı için hedefler belirleyerek bir kurumsal yapılanma önerisi getirmek için yürütülen çalışmalar
bütünüdür. Proje kapsamında e-devlet hizmetlerine olan talebin hangi alanlarda
yoğunlaştığını algılamak için Ekim-Kasım 1997’de bir saha araştırması yürütülmüştür. Saha araştırmasında nüfusun %65’ini oluşturan 20 binin üzerinde nüfusa
sahip yerleşim yerlerinde yaşayan bireylerden örneklem yoluyla seçilen kişilere 11 maddelik bir hizmet listesi sunularak talep algılanmaya çalışılmıştır. Buna
göre saha araştırmasında katılımcıların en çok talepte bulunduğu hizmet %82,6
ile “telefon, vergi, su vb. borcu öğrenmek ve ödemek” olmuştur. Enformasyon altyapısına ilişkin vizyonun, hedef ve önerilerin geliştirildiği TUENA Sonuç Raporu
Ekim 1999’da yayınlanmıştır.79 Maalesef TUENA Projesi hayata geçirilememiş
ve tarih sayfalarındaki yerini almıştır.80
4.1.2. E-Ticaret Koordinasyon Kurulu (1998-2002)
Ülkemizde elektronik ticaretin yaygınlaştırılması amacıyla Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu81(*) kararıyla 1998 yılında oluşturulan Kurul, Dış Ticaret
Müsteşarlığının koordinasyonu altında çalışmalarını yürütmüştür. Kurul bünye78 Ahmet Nohutçu ve Demokaan Demirel, “Türkiye’deki E-Devlet Uygulamaları”, Türk İdare Dergisi,
Sayı 447, 2005, s. 35. Odabaş, a.g.e., s. 383.
79 Ulaştırma Bakanlığı, Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı Ana Plânı Sonuç Raporu, Ankara, Ekim
1999, s. 4, 11.
80 Uçkan, a.g.e., s. 193.
81(*) Bu Kurul 1983 yılında Başbakana bağlı olarak kurulmuş olup temel hedefi bilim teknoloji alanındaki
araştırma ve geliştirme politikalarının ekonomik kalkınma, sosyal gelişme ve milli güvenlik hedefleri
doğrultusunda belirlenmesi, yönlendirilmesi ve eşgüdümün sağlanmasıdır. İlk toplantısını kuruluşundan
altı yıl sonra yapan Kurulun yeterince etkili olamadığı ve ilgili değerlendirmeler konusunda bkz. Uçkan,
a.g.e., s. 177-185.
39
sinde hukuk, teknik ve finans çalışma grupları oluşturulmuş ve elektronik ticaretin geliştirilmesine yönelik raporlar hazırlanarak öneriler getirilmiştir. Kurul 2002
yılında e-Türkiye Girişimine dâhil edilmiştir.82
4.1.3. Kamu-Net Üst Kurulu (1998-2002)
Kamu-Net Üst Kurulu, kamu bilgisayar ağları konusunda yapılan faaliyetlerin değerlendirilmesi, koordinasyonu, izlenmesi ve finansmanı konusunda karşılaşılan darboğazların aşılması amacıyla Başbakanlığın 1998/13 sayılı Genelgesi
ile kurulmuştur. Başbakanlık Kamu-Net Üst Kurulu, Başbakanlık Müsteşarının
Başkanlığında Devlet Plânlama Teşkilatı, Hazine, Dış Ticaret Müsteşarları ile
İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve
Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarlarının katılımı ile oluşturulmuştur.83 İlgili Başbakanlık genelgesinde Üst Kurulun hedefleri; kamu kuruluşlarının bağımsız olarak
oluşturduğu bilişim sistemlerinin aynı gövde üzerinde birleştirildiği ulusal bir ağ
oluşturmak; kamu kuruluşlarında oluşturulan bilişim sistemleri arasında eşgüdüm
sağlamak ve denetlemek; vatandaşların ve kamu çalışanlarının bilişim teknolojilerinin kullanımı konusunda bilgi ve deneyimlerini artıracak politikalar geliştirmek olarak belirlenmiştir. Kurul tarafından 2000 yılında yayımlanan “Ulusal
Bilgi Sistemi” adlı raporun günümüzde yürürlükte olan birçok e-devlet uygulamasının altyapısını oluşturduğu ifade edilmektedir. Kurul 2002 yılında E-Ticaret
Koordinasyon Kurulunda olduğu gibi e-Türkiye Girişimine dâhil olmuştur.84
4.1.4. E-Türkiye Girişimi (2001-2002)
Türkiye’de e-devlete ilişkin çalışmaların hız kazanması, Avrupa Birliğinin
Aralık 1999’da eAvrupa adlı girişimi başlatmasından sonradır. eAvrupa Girişimi,
Avrupa’yı dünyadaki en dinamik ve rekabet gücü en yüksek pazar haline getirmek için üye ülkelerde internet alanında gereken altyapıyı kurmak üzere başlatılan bir girişimdir. “Herkes için bilgi toplumunu” amaçlayan girişim; vatandaşı,
okulu, evi, işi internetle buluşturmak; sayısal okuryazarlığı geliştirmek gibi konulara öncelik vermiştir. Türkiye’yi daha yakından ilgilendiren gelişme ise 2324/03/2001 tarihlerinde Stocholm’de yapılan liderler zirvesinde eAvrupa benzeri
bir girişimin Avrupa Birliği’ne aday ülkeler için eAvrupa+Girişimi adıyla başlatılmasıdır. Türkiye, 15-16/06/2001’de Goteburg’da yapılan liderler zirvesinde
82 Türkiye Bilişim Derneği, E-Devlet Üstyapısı…, a.g.r., s. 27-28.
83 Türkiye Bilişim Derneği, E-Devlet Üstyapısı…, a.g.r., s. 28. Türkiye Bilişim Derneği, E-Devlet Kavramları.., a.g.r., s. 10.
84 Odabaş, a.g.e., s. 381. Türkiye Bilişim Derneği, E-Devlet Üstyapısı…, a.g.r., s. 28.
40
eAvrupa+Girişimine resmen dahil olmuştur. Bu şekilde Türkiye, Avrupa Birliğine
aday diğer ülkelerle birlikte 2003 yılı sonuna kadar AB tarafından belirlenen hedefleri (örneğin internete bağlanmayan okul kalmayacağı gibi) gerçekleştirmeyi
taahhüt etmiştir. Bunu takiben Türkiye’deki e-devlet ve bilgi toplumu politikaları çalışmaları yeni bir itici güç kazanmıştır.85 Nitekim eAvrupa+Girişimine dâhil
olunduktan çok kısa bir süre sonra Başbakanlığın 2001/352 sayılı Genelgesi ile
e-Türkiye Girişimi başlatılmıştır. Girişim kapsamında, Başbakanlığın yönlendirmesi ve koordinasyonu altında kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve diğer
kesimlerden temsilcilerin bulunduğu 13 çalışma grubu oluşturulmuştur. Çalışma
grupları ve koordinatör birimler şu şekilde tespit edilmiştir:86
1. Eğitim ve İnsan Kaynakları Çalışma Grubu – Milli Eğitim Bakanlığı
2. Altyapı Çalışma Grubu – Ulaştırma Bakanlığı
3. Hukuki Altyapı Çalışma grubu – Adalet Bakanlığı
4. Standartlar Çalışma Grubu – Türk Standartları Enstitüsü Başkanlığı
5. Güvenlik Çalışma Grubu – Genelkurmay Başkanlığı
6. E-Ticaret Çalışma Grubu – Dış Ticaret Müsteşarlığı
7. Yatırımlar ve Plânlama Çalışma Grubu – DPT Müsteşarlığı
8. Arşiv ve Dijital Depolama Çalışma Grubu – Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü
9. Uluslararası İzleme ve eAvrupa+Çalışma Grubu – AB Genel Sekreterliği
10. Özel Projeler Çalışma Grubu – Türkiye Bilişim Vakfı
11. Mevcut Durumun Tespiti Çalışma Grubu – KAMUNET Teknik Kurulu
12. Ulusal Bazda Takip, Koordinasyon ve İzleme Çalışma Grubu – Türkiye Bilişim Derneği
13. Çevre ve Sağlık Çalışma Grubu – Başbakanlık
85 Başbakanlık, Herkes İçin Bilgi Toplumu: eTürkiye Girişimi I. Ara Rapor, Ankara, Mayıs 2002, s. 3,
57-59.
86 Başbakanlık, Herkes İçin Bilgi…, a.g.r., s. s. 9.
41
Fiilen Ekim 2001’de çalışmalarına başlayan gruplar tarafından Nisan 2002
sonuna kadar eAvrupa+Girişimi çerçevesinde bir eylem plânı, dört adet kanun
tasarısı taslağı hazırlanmış ve bir ara rapor AB Komisyonuna sunularak kamuoyuna açıklanmıştır. Bununla birlikte 2002 yılında yapılan genel seçim sonrasında
e-Türkiye Girişimi, e-Dönüşüm Türkiye Projesinin ilânı ile yürürlükten kaldırılmıştır.87
4.1.5. E-Dönüşüm Türkiye Projesi ve Kısa Dönemli Eylem Plânları
(2003-2005)
Kasım 2002’de yapılan genel seçimlerin ardından iktidara gelen 58. Hükümet bir acil eylem plânı hazırlamıştır. Bu plânda kamu yönetimi, ekonomik dönüşüm, demokratikleşme ve hukuk ile sosyal politikalar olmak üzere dört ana başlıkta toplam 205 faaliyetin gerçekleştirileceği açıklanmıştır. Kamu yönetimi ile
ilgili reform paketinin 22. maddesi e-dönüşüm Türkiye adlı projenin gerçekleştirilmesini öngörerek bu görevin sorumluluğunu DPT’ye vermiştir.88 DPT bünyesinde ise bu görevi ifa etmek için Bilgi Toplumu Dairesi Başkanlığı kurulmuştur.
Başbakanlığın Şubat 2002’de yayımladığı bir genelge ile e-Dönüşüm Türkiye Projesinin amaçları, kurumsal yapısı ve uygulama esasları belirlenmiştir.
Buna göre projenin hedefleri şu şekilde belirtilmiştir:89
“Proje ile bilgi ve iletişim teknolojileri politikaları ve mevzuatının, öncelikle Avrupa Birliği müktesebatı çerçevesinde gözden geçirilerek yeniden düzenlenmesi, bu konuda eAvrupa+ kapsamında aday ülkeler için öngörülen eylem plânının ülkemize uyarlanması; vatandaşın, bilgi ve iletişim teknolojileri
yardımıyla, kamusal alandaki karar alma süreçlerine katılımını sağlayacak mekanizmaların geliştirilmesi; kamu idaresinin, şeffaf ve hesap verebilir hale getirilmesine katkıda bulunulması; kamu hizmetlerinin sunumunda, bilgi ve iletişim
teknolojilerinden azami ölçüde yararlanılarak iyi yönetişim ilkelerinin hayata geçirilmesine katkıda bulunulması; bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımının
yaygınlaştırılması; bilgi ve iletişim teknolojisi alanında kaynak israfını azaltmak
amacıyla, kamunun mükerrerlik arz eden veya örtüşen ilgili yatırım projelerinin
bütünleştirilmesi, izlenmesi, değerlendirilmesi ve yatırımcı kamu kuruluşları arasında gerekli koordinasyonun sağlanması; sektördeki özel sektör faaliyetlerine
yukarıdaki ilkeler ışığında yol gösterilmesi amaçlanmaktadır.”
87 Başbakanlık, Herkes İçin Bilgi…, a.g.r., s. 60. Türkiye Bilişim Derneği, E-Devlet Üstyapısı…, a.g.r., s.
28.
88 T.C. 58. Hükümet, Acil Eylem Plânı (AEP), 03/01/2003, s. i-v, 2.
89 Başbakanlık, e-Dönüşüm Türkiye Projesi, 2003/12 sayılı Genelge, 27/02/2003.
42
Projenin hayata geçmesini sağlamak üzere üst düzeyde bir İcra Kurulu; ayrıca koordinasyon ve izleme görevlerini yapmak üzere kamu kuruluşları ve sivil
toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan 41 üyeli bir Danışma Kurulu oluşturulmuştur. E-Dönüşüm Türkiye Projesi’nin yürütülmesinde, e-Türkiye Girişimi
çalışmalarından ve bilgi birikiminden yararlanılmış ve bu kapsamda oluşturulan
çalışma grupları yeniden düzenlenmiştir. Buna göre belirlenen sekiz çalışma grubu ve sorumlu kuruluşlar şu şekilde sıralanmıştır:90
1. Eğitim ve İnsan Kaynakları Çalışma Grubu – Milli Eğitim Bakanlığı
2. Teknik Altyapı ve Bilgi Güvenliği Çalışma Grubu – Ulaştırma Bakanlığı
3. Hukuki Altyapı Çalışma Grubu – Adalet Bakanlığı
4. e-Devlet Çalışma Grubu – Devlet Plânlama Teşkilatı
5. e-Ticaret Çalışma Grubu – Dış Ticaret Müsteşarlığı
6. Standartlar Çalışma Grubu – Türk Standardları Enstitüsü Başkanlığı
7. e-Sağlık Çalışma Grubu – Sağlık Bakanlığı
8. İzleme Çalışma Grubu – Türkiye Bilişim Derneği
E-Dönüşüm Türkiye Projesi çalışma grupları tarafından yapılan çalışmalar ve Danışma Kurulunun önerileriyle 2003-2004 dönemini kapsayan bir kısa
dönem eylem plânı hazırlanmıştır. Toplam 73 eylemi içeren plân ile ilgili özet
bilgiler aşağıdaki Tablo 2’de gösterilmektedir:
90 DPT, e-Dönüşüm Türkiye Projesi Kısa Dönem Eylem Plânı (2003-2004), Ankara, Eylül 2004, s. 9-10.
43
Tablo 2: E-Dönüşüm Türkiye Kısa Dönem Eylem Planı (2003-2004) Gerçekleşme Bilgileri
ANA BAŞLIK
Eylem
Sayısı
Sonuçlanan
Eylem
Sonuçlanma
Yüzdesi
1. Bilgi Toplumu Stratejisi
2
-
-
2. Teknik Altyapı ve Bilgi Güvenliği
3. Eğitim ve İnsan Kaynakları
5
8
4
1
80
12
4. Hukuki Altyapı
13
8
61
5. Standartlar
1
1
100
6. e-Devlet
23
10
43
7. e-Sağlık
15
10
61
8. e-Ticaret
6
-
-
Toplam
73
34
47
Kaynak: DPT, e-Dönüşüm Türkiye Projesi Kısa Dönem Eylem Plânı: Sonuç Raporu, Ankara, Mayıs 2005, s. 3-5’den derlenmiştir.
Tabloda görüldüğü gibi plânda yer alan eylemlerin ortalama %47’si bitirilebilmiştir. Bilgi Toplumu Stratejisinin hazırlanması tamamlanamamış buna karşın standartlar ile teknik altyapı ve bilgi güvenliği konusunda yüksek bir başarı
düzeyi yakalanmıştır. Gerçekleştirilemeyen eylemler için 2005 yılını kapsayan bir
eylem plânı daha hazırlanmıştır.91 Yedi ana başlıkta toplam 50 eylemden oluşan
plân ise %38’lik bir tamamlanma oranı ile hayata geçirilmiştir. Bu plânda e-sağlık
başlığında yer alan beş eyleme ilişkin çalışmalar bitirilememiş ve en zayıf halka
olarak kalmıştır. Teknik altyapı ve bilgi güvenliği çalışmalarında ise %83’lük bir
başarı elde edilerek daha önceki eylem plânında olduğu gibi büyük oranda hedefe
yaklaşılmıştır. Kuşkusuz 2005 yılı eylem plânının belki de en önemli çıktısı 2006
yılı başında çalışmaları tamamlanan Bilgi Toplumu Stratejisinin (2006-2010) hazırlanmış olmasıdır.92
4.1.6. Bilgi Toplumu Stratejisi (2006-2010)
2005 yılında gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda Türkiye’nin çağın bilgi
ve iletişim teknolojilerinden daha etkin olarak yararlanması ve bilgi toplumuna
geçişin gerçekleştirilmesi için orta ve uzun vadeli strateji ve hedefleri gösteren
bilgi toplumu stratejisi ve eki eylem plânı hazırlanmıştır. Bilgi Toplumu Stratejisinde; toplumun temel aktörleri olan vatandaşlar, kamu sektörü ve işletmeler ile
91 DPT, e-Dönüşüm Türkiye Projesi 2003-2004 KDEP Uygulama Sonuçları ve 2005 Eylem Plânı, Ankara, Eylül 2005, s. 41-55.
92 DPT, e-Dönüşüm Türkiye Projesi 2005 Eylem Plânı Sonuç Raporu, Ankara, Mayıs 2006, s. 3-5.
44
bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün mevcut durumları ve Türkiye’nin 2010
yılında bilgi toplumuna geçiş potansiyeli değerlendirilmiş, belirlenen stratejik öncelikler çerçevesinde 2010 yılı için hedefler ve bu hedeflere ulaşmak için atılması
gereken adımlar tespit edilmiştir. Ayrıca, TÜBİTAK tarafından yürütülen Vizyon
2023 çalışmaları ve Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu kararları esas alınarak ArGe ve yenilikçilik stratejileri de bilgi toplumu stratejisine eklenmiştir.93
Bilgi Toplumu Stratejisi Eylem Plânı incelendiğinde yedi ana başlıkta 111
eylemden oluşan bir plân olduğu görülmektedir. Plândaki 41 eylemin “vatandaş
odaklı hizmet dönüşümü”ne ayrılması, sağlıktan adalete birçok hizmetin elektronik ortama taşınmasına verilen önceliği göstermesi açısından önemlidir. Bu alan
ayrıca eylem plânında tahsis edilmesi plânlanan kaynaklar açısından da %27’lik
payla birinci sırada yer almaktadır (Bkz. Tablo 3).
Tablo 3: Bilgi Toplumu Stratejisi Eylem Planı: Eylem Sayısı ve Maliyetleri
Eylem
Sayısı
Maliyet
(milyon lira)
Yüzde
Pay
1. Sosyal Dönüşüm
14
575
20
2. Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin (BİT)
İş Dünyasına Nüfuzu
12
268
9
3. Vatandaş Odaklı Hizmet Dönüşümü
41
788
27
4. Kamu Yönetiminde Modernizasyon
21
385
13
5. Küresel Rekabetçi Bilgi Teknolojileri
Sektörü
13
298
10
6. Rekabetçi, Yaygın ve Ucuz İletişim
Altyapı ve Hizmetleri
7
402
14
7. Ar-Ge ve Yenilikçiliğin Geliştirilmesi
3
168
6
111
2 884
100
ANA BAŞLIK
Toplam
Kaynak: DPT, Bilgi Toplumu Stratejisi Eylem Plânı (2006-2010), Ankara, Temmuz 2006, s. 41.
Bilgi Toplumu Stratejisinin etkin şekilde hayata geçirilmesi için kurumsal
93 DPT, Bilgi Toplumu Stratejisi (2006-2010), a.g.e., s. 1-2.
45
yapıda bazı değişikliklere de gidilmiştir. Buna göre Başbakanlık tarafından yayımlanan 2007/7 sayılı Genelge ile Dönüşüm Liderleri Kurulu oluşturulmuştur.
Ayrıca E-Dönüşüm Türkiye İcra Kurulunun üyesi Bakan ve üst düzey bürokrat
sayısı ile katılımcı kamu ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri artırılarak, İcra Kurulunun yapısı güçlendirilmiştir. Böylece e-dönüşüm sürecinde temel aktörlerin
e-dönüşüm İcra Kurulu, Liderler Kurulu ve Danışma Kurulu olması öngörülmüştür.94
4.1.7. E-Devlet Kapısının Oluşturulması
Kamu hizmetlerine tek noktadan sağlıklı bir şekilde ulaşılabilmesi,
e-devletin gelişmişlik düzeyini gösteren ileri bir aşamadır. Bir sonraki başlıkta
görüleceği gibi Türkiye’de birçok e-devlet projesi genellikle merkezi idare bünyesinde yer alan farklı kurumların birbirlerinden bağımsız bir şekilde çalışmaları
sonucunda hayata geçirilmiştir. Kuşkusuz bu durum, e-dönüşüm aşamasına geçilmesi açısından önemli bir sorundur.95 E-Dönüşüm Türkiye İcra Kurulu, 9/09/2004
tarihinde bu sorunu çözmek ve “kamu hizmetlerinin tek kapıdan (portal) sunumu”
konusunda adımlar atmak üzere Türk Telekomünikasyon AŞ’nin görevlendirilmesi yönünde bir ilke kararı almıştır.96 Bu karara dayanarak Bakanlar Kurulu da
29 Ocak 2005’te Resmi Gazete’de yayımlanan Kararı ile e-devlet kapısı teknik
altyapısının kurulması konusunda Türk Telekomünikasyon AŞ’yi görevlendirmiştir.97 Daha sonra ilgili kurumun özelleştirilmesi sonucu e-Devlet Kapısı ile
ilgili görev yine bir Bakanlar Kurulu Kararı ile Ulaştırma Bakanlığına verilmiş ve
bu Kararda Ulaştırma Bakanlığının bu konudaki görev ve sorumluluklarını Türksat Uydu Haberleşme ve Kablo TV AŞ aracılığıyla yürütmesi öngörülmüştür.98
E-Türkiye Girişiminden bu yana birçok eylem plânı ve resmi belgede ismi
geçen e-devlet kapısı; yapılan çalışmalar sonucunda 18/12/2008 tarihinde uygulamaya girmiştir.99 22 hizmetle uygulamaya giren e-Devlet Kapısından sunulan
94 Türkiye Bilişim Derneği, E-Devlet Üstyapısı…, a.g.r., s. 32-33.
95 Uçkan, a.g.e., s. 289. Odabaş, a.g.e., s. 95.
96 E-Dönüşüm Türkiye İcra Kurulunun e-Devlet Kapısı Konulu Kararı, Karar No 8, Tarih 09/09/2004.
http://www.bilgitoplumu.gov.tr/Documents/1/BT_Strateji/ 20040909_IcraKurulu _VIII_KararNo_08.pdf
(Erişim 01/09/2011).
97 Kamu Hizmetlerinin Ortak Platformda, Tek Kapıdan (portal) Sunumu ve Vatandaşın Devlet Hizmetlerine Elektronik Ortamdan Güvenli ve Hızlı Bir Şekilde Erişimini Sağlamak Amacıyla e-Devlet Kapısı
Teknik Altyapısının Kurulmasına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı, 29/01/2005 tarih ve 25711 sayılı Resmi
Gazete.
98 E-Devlet Kapısının Kurulması, İşletilmesi ve Yönetilmesine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı,
20/04/2006 tarih ve 26145 sayılı Resmi Gazete.
99 Türkiye Bilişim Derneği, E-Devlet Üstyapısı…, a.g.r., s. 51.
46
hizmet sayısı 2010 yılı sonunda 246’ya ulaşmıştır. Bununla birlikte bu hizmetlerin önemli bir kısmının az sayıda kurum tarafından sağlandığı görülmektedir.
Buna göre Denizcilik Müsteşarlığı 98, Sosyal Güvenlik Kurumu 31, Ulaştırma
Bakanlığı 29, Milli Savunma Bakanlığı 25 hizmet ile ilk dörtte yer almaktadırlar.
Diğer 24 kurumun sunduğu hizmet sayısı ise toplam 65’tir. Diğer yandan kayıtlı
kullanıcı sayısında önemli bir artış gözlenmektedir. Buna göre 2011 Mayıs itibarıyla kullanıcı sayısı 7,14 milyona ulaşmıştır. Bu artışta Sosyal Güvenlik Kurumunun elektronik hizmetlerini sadece e-Devlet Kapısı üzerinden vermeye başlaması önemli bir etkendir.100
4.2. Temel E-Devlet Proje ve Uygulamaları
Türkiye’de devletin bilgi iletişim teknolojilerinden daha fazla yararlanması için somut olarak gerçekleştirilen proje ve uygulamalara bakıldığında başlangıçta kurum düzeyinde hayata geçirilen birçok proje olduğu görülmektedir.
Genelde kamu kurumlarının birbirinden bağımsız bir şekilde elektronik veri tabanı oluşturarak internet üzerinden vatandaşların hizmetine sundukları söz konusu e-kurum uygulamaları kuşkusuz önemli girişimlerdir. Bununla birlikte bir
ülkede e-devletin tam anlamıyla yerleşebilmesi için farklı kamu kurumlarının
bilgi sistemleri arasında birlikte işlerlik ve veri paylaşımı ortamının sağlanması
gereklidir. Bu nedenle Türkiye’de son yıllarda kamu kurumlarının ortak ilke ve
standartlar dâhilinde birlikte çalışarak proje üretmeleri üzerinde daha fazla durulmaya başlanmıştır. Örneğin bu kapsamda Birlikte Çalışabilirlik Esasları Rehberi
hazırlanmış ve kamu kurumlarının mükerrer uygulama ve yatırım yapmalarının
önüne geçilmek istenmiştir.101
Türkiye’de e-devlet projelerinin geliştirilmesi dünya genelinde olduğu gibi
teknoloji yatırımlarının önemli oranda arttığı 1990’lı yılların sonlarında hız kazanmıştır.102 Çoğu merkezi yönetime dâhil birimler tarafından gerçekleştirilen bu
projelerin sayısı bir hayli fazladır. Bu nedenle burada en temel e-devlet proje ve
uygulamalarına değinilmesi tercih edilmiştir:
4.2.1. Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi (MERNİS)
Türkiye’de e-devlet projeleri denilince tarihsel açıdan ilk akla gelen proje
İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü bünyesinde ge100 DPT, Bilgi Toplumu İstatistikleri 2011, Ankara, Haziran 2011, s. 76-77.
101 DPT, e-Devlet Proje ve Uygulamaları, Ankara, Eylül 2005, s. 1-4.
102 Odabaş, a.g.e., s. 83.
47
liştirilen MERNİS projesidir. Proje, vatandaşların nüfus kayıtlarını merkezi bir
elektronik arşivde kayıt altına almak ve vatandaşlara birer kimlik numarası vermek hedefi103 ile 1972 yılında doğmuştur. MERNİS 1976 yılında DPT tarafından
projelendirilmiş, 1980 yılında ODTÜ’ye ihale edilmiş, 1982 yılında başlatılan
proje çalışmaları ağır aksak uzun süre sürdürülmüştür. 1997 yılında Dünya Bankasından alınan kaynakla çalışmalar büyük bir ivme kazanmış bu sayede 19971999 yılları arasında 923 ilçe nüfus müdürlüğünde bilgisayar altyapısı tamamlanarak yaklaşık 123 milyon kişinin (sağ ve ölü) nüfus kayıtları bilgisayar ortamına
aktarılmıştır. Bütün nüfus kayıtlarına TC Kimlik Numarasının verilmesi işlemi
28/10/2000’de tamamlanmış, ilçe nüfus müdürlükleri ile merkezin bütünleşik
çalışma altyapısı tamamlanarak Kasım 2002 tarihinde MERNİS veri tabanı tam
anlamıyla kurulmuştur.104 30 yıl gibi oldukça uzun bir sürede hayata geçirilebilen
MERNİS’in diğer e-devlet uygulamaları için önemli bir altyapı niteliğinde olduğunu belirtmek gereklidir. Nitekim Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Kimlik Paylaşımı Sistemi (KPS) ile MERNİS veri tabanında tutulan bilgileri
mevzuatta belirlenen esas ve usullere göre sınırlandırılmış bir şekilde 7 gün 24
saat diğer kamu kurumları ve tüzel kişilerin paylaşımına 23/02/2005 tarihinde
açmıştır. 2008 yılında kamu kurumları için kullanımı zorunlu hale getirilen KPS
sayesinde kamu kurumları, vatandaşların nüfus kayıt örneği ve ikametgâh bilgilerine ulaşabilmektedirler.105
4.2.2. Gümrük İdaresinin Modernizasyonu Projesi (GİMOP)
1996 yılında başlatılan “Gümrük İdaresinin Modernizasyonu Projesi (GİMOP)” Dünya Bankası kaynaklarından finanse edilmiş ve 2000-2002 yılları arasında ilk aşaması tamamlanmıştır. Buna göre projenin otomasyon kısmında yapılan çalışmalar sonucu Türkiye’deki 62 Gümrük İdaresinde işlemlerin %97’si
elektronik ortamda yapılabilir hale getirilmiştir. Bu amaçla gümrük idarelerinde
1998 yılından beri eşyanın gümrük alanına girişinden çıkışına kadar bütün gümrük işlemlerinin bilgisayar ortamında yürütülmesini sağlayan BİLGE (Bilgisayarlı Gümrük Etkinlikleri) adlı bir yazılım yürürlüğe konmuştur. Ayrıca 1999 yılı
sonunda uygulamaya konan Elektronik Veri Değişimi (EDI) uygulaması ile yü103 H. Tuğba Eroğlu, “E-Devlet Uygulamaları Çerçevesinde MERNİS Projesi ve Beklentiler”, Sayıştay
Dergisi, Sayı 62, Temmuz-Eylül 2006, s. 85.
104 İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, “Projelerimiz: MERNİS”. www.nvi.
gov.tr/Hakkimizda/Projeler,spot_Mernis.html (Erişim 23/08/2011)
105 İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, “KPS Nedir?” https://kpsbasvuru.
nvi.gov.tr (Erişim 23/08/2011) DPT, e-Devlet Proje ve Uygulamaları, a.g.e., s. 13.
48
kümlülerin beyannamelerini kendi bürolarından elektronik ortamda tescil edebilmeleri sağlanmıştır.106
4.2.3. Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS)
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından 2000 yılında başlatılan
TAKBİS projesi, ülke genelinde mülkiyet bilgilerinin elektronik ortama aktarılarak her türlü sorgulamanın yapılabilmesini amaçlayan temel e-devlet projelerinden biridir. Pilot amaçlı uygulamaların ardından 2005 yılında Havelsan AŞ ile
üç yıllık bir sözleşme imzalanarak TAKBİS’in yaygınlaştırılmasına geçilmiştir.
Bu süreçte 957 tapu sicil müdürlüğünden 224 müdürlük ile 325 kadastro müdürlüğünde 29 müdürlük ve bağlı 3 şeflik, TAKBİS kapsamında çalışmaya başlamıştır. TÜRKSAT ile 30/06/2010 tarihinde imzalanan sözleşme ile geriye kalan
tapu sicil müdürlüklerinin sistem kapsamına alınması ve yaygınlaştırma sürecinin
tamamlanması, yeni bir sistem merkezinin kurulması hedefler arasındadır.107
4.2.4. Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP)
2000 yılında iki aşamalı olarak başlatılan Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP)
e-dönüşüm sürecinde e-adalet ayağını oluşturan oldukça önemli bir projedir.
Projenin amacı, yargı birimlerinin ve Adalet Bakanlığının merkez birimlerinin
iş süreçlerini hızlandırmak, güvenilirliğini artırmak ve kurumu kâğıtsız ortama
taşımaktır. 2001 yılında Adalet Bakanlığı Merkez Birimlerinin otomasyonunu
sağlayan UYAP I projesi tamamlanmış, 2005 yılında ise adli ve idari yargı birimleri, adli tıplar, ceza tevkif evlerinin otomasyonunu kapsayan UYAP II faaliyete
geçirilmiştir. Bugün itibarıyla UYAP ülkemizde yargı birimlerinin tamamında işletimde olup, her türlü yargısal ve idari faaliyetler bu sistemle elektronik ortamda
yürütülmektedir. UYAP, 2004, 2005, 2008 yıllarında E-Tr ödülü, 2008 yılında ise
Avrupa Komisyonu ve Konseyi tarafından verilen Adaletin Kristal Terazisi 2.’lik
ödülünü kazanmıştır. UYAP kısa mesaj servisi (SMS) Bilgi Sistemi ise Avrupa
e-Devlet Ödülleri kapsamında halk ödülü kategorisinde birinciliğe layık görülmüştür.108
106 Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, “GİMOP1”. http://www.gumruk.gov.tr/tr-TR/euygulamalar/ Sayfalar/
gimop.aspx Erişim (05/09/2011)
107 Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, “TAKBİS Nedir?”, http://web.tkgm.gov.tr (Erişim 23/08/2011).
108 Adalet Bakanlığı, “UYAP Tanıtım”, http://www.uyap.gov.tr (Erişim 23/08/2011).
49
4.2.5. Milli Eğitim Bakanlığı Bütünleşik Yönetim Bilişim Sistemi (MEBSİS)
MEBSİS Projesi, Bakanlık hizmetlerinin bilgi teknolojilerinden yararlanılarak daha etkin, daha ucuz, daha hızlı, doğru ve zamanında verilmesini amaçlamaktadır. Bu proje kapsamında İl Milli Eğitim Müdürlüklerinin otomasyonunun
gerçekleştirilmesini hedefleyen ve personel, arşiv-evrak, istatistik, norm işlemleri, öğrenci devam-devamsızlık, kitap seçimi, performans değerlendirme gibi
modüllerden oluşan İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri Yönetim Bilgi Sistemi
(İLSİS); Bakanlık adına yurtdışında burslu okuyan öğrencilerle ilgili işlemlerin
takip edildiği Yüksek Öğretim Yönetim Bilgi Sistemi (YÖSİS); Bütçe Yönetim
Bilgi Sistemi (BÜTSİS), Yurtdışı Eğitim Yönetim Bilgi Sistemi (YDSİS) projeleri bulunmaktadır.109
4.2.6. POLNET
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen proje ile POLNET, 2002
yılı başından itibaren Emniyet Teşkilatının kullanımına açılmış olup polisin, görevin gerekli kıldığı her türden bilgiye en hızlı, kolay ve güvenilir şekilde ulaşmasını sağlamayı amaçlamaktadır. POLNET kapsamında 39 ana uygulama, 51
sorgu programı, 20 yerel uygulama ve çok sayıda istatistik programı hizmet vermektedir.110
4.2.7. SAY2000i
Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü bünyesinde yürütülen internet tabanlı saymanlık otomasyon projesi (SAY2000i), Türkiye çapında 1457’si
saymanlık olmak üzere 1536 birimde günlük çalışmaların bilgisayar yardımıyla
yapılması ve tüm verilerin merkezdeki veri tabanında tutularak devlet hesaplarının günlük olarak izlenebilmesi amacıyla 1999 yılında başlatılmış ve 2001 yılında
tamamlanmıştır. Muhasebe, personel-maaş, sağlık harcamaları, mevzuat ve destek modüllerinden oluşan SAY2000i sayesinde devletin tahsilat ve harcamaları
anında izlenebilmekte, standartlara uygun mali tablolar üretilebilmekte, yaklaşık
2 milyon kamu çalışanının maaşları merkezden hesaplanabilmektedir. Ayrıca saydamlık ilkesi gereği üretilen bilgiler internet sayfaları üzerinden Kamu Hesapları
Bülteni aracılığıyla vatandaşlarla paylaşılmaktadır.111
109 DPT, e-Devlet Proje ve Uygulamaları, a.g.e., s. 84.
110 DPT, e-Devlet Proje ve Uygulamaları, a.g.e., s. 13.
111 DPT, e-Devlet Proje ve Uygulamaları, a.g.e., s. 75-76.
50
4.2.8. Mevzuat Bilgi Sistemi (MBS) ve Resmi Gazete Bilgi Sistemi (REGA)
Başbakanlık tarafından uygulamaya konan Mevzuat Bilgi Sistemi (MBS)
kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük ve yönetmelikler ile 2004 yılı ve sonrası tebliğleri içermektedir.112 Resmi Gazete Bilgi Sistemi ise ilk yayımlandığı
7/02/1921’den günümüze bütün resmi gazetelerin görülebileceği ve sorgulanabileceği bir platformdur.113
4.2.9. E-Sağlık
Sağlıkta Dönüşüm Programı gereğince Sağlık Bakanlığı, sağlık hizmetlerini daha etkin ve verimli sunulabilmek amacıyla internet ve bilişim teknolojilerinden daha fazla yararlanmaya çalışmaktadır. Bu kapsamda 2004 yılında Dünya
Bankası desteği ile birçok proje hayata geçirilmiştir. Bu projelerden Sağlık Bilgi
Sistemi (Sağlık-NET) sağlık kurumlarında üretilen her türlü veriyi, doğrudan üretildikleri yerden, standartlara uygun şekilde toplamayı, toplanan verilerden tüm
paydaşlar için uygun bilgiler üreterek sağlık hizmetlerinde verim ve kaliteyi artırmayı hedefleyen, bütünleşik, güvenli, hızlı ve genişleyebilen bir bilgi sistemidir. Sağlık-NET dışında Aile Hekimliği Bilgi Sistemi (AHBS), Merkezi Hastane
Randevu Sistemi (MHRS), E-Reçete gibi projeler de Bakanlık tarafından uygulamaya konulmuştur. Elektronik Kimlik Kartı, Teletıp, Elektronik Sevk Sistemi gibi
projeler üzerinde ise çalışmalar sürdürülmektedir.114
4.2.10. E-İhale
Kamu kurumlarının yaptıkları ihalelerde verimlilik, etkinlik, rekabet, saydamlık ve hesap verme yükümlülüğü artışı gibi önemli faydaları olan elektronik
ihale sistemini geliştirme çalışmaları 2003 yılından bu yana Kamu İhale Kurumu (KİK) tarafından sürdürülmektedir. Kurum, 2004 yılında web tabanlı bir ilân
hazırlama modülünü uygulamaya koyarak kamu idarelerinin en az hata ile ihale
ilanları hazırlayarak KİK’e göndermelerine imkân tanımıştır. Ayrıca aynı yıl KİK
tarafından incelendikten sonra uygun görülen ihale ilanlarının Kurum web sitesinde yer alan Kamu İhale Bülteninde yayımlanması uygulamasına başlanmıştır.
2005 yılı sonlarında ihale kayıt, ilan hazırlama, gönderme, izleme, ilan arama,
yasaklı listesinde sorgu, ihale sonuç bilgileri inceleme gibi daha gelişmiş işlevleri
112 DPT, e-Devlet Proje ve Uygulamaları, a.g.e., s. 9.
113 T.C. Resmi Gazete, http://www.resmigazete.gov.tr (Erişim 23/08/2011)
114 Sağlık Bakanlığı, “e-Sağlık Projeleri”. http://www.e-saglik.gov.tr (Erişim 23/08/2011)
51
olan web tabanlı Kamu Satın Alma Platformu hizmete açılmıştır.115 Elektronik ihalenin altyapısını oluşturan yasal düzenlemenin 2008 yılında yapılmasının ardından ise kâğıt kullanmadan ihale sürecinin bütün aşamalarının elektronik ortamda
gerçekleştirilebileceği Elektronik Kamu Alımları Platformu (EKAP) adı verilen
yeni bir platform oluşturulmuştur.116 Test çalışmalarının ardından açık ihale usulünde ilk elektronik ihale, pilot kurum olarak seçilen Hacettepe Üniversitesi Tıp
Fakültesi Hastanesinde 4/03/2011 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Yılda yaklaşık 25
000 kamu idaresinin 70 milyar TL’lik ihale yaptığı ve bu ihalelere yaklaşık 100
bin isteklinin katıldığı Türkiye’de, elektronik ihalenin tam anlamıyla uygulamaya
girmesiyle yılda 5 milyar TL’lik bir tasarruf sağlanacağı tahmin edilmektedir.117
4.2.11. Vergi Dairesi Otomasyon Projesi (VEDOP)
Vergileme işlemlerinde bilgisayar teknolojisinden yararlanılması ve gelir
idaresinin e-devlet ile entegrasyonunun sağlanmasına yönelik olarak geliştirilen
Vergi Dairesi Otomasyon Projesi (VEDOP), 1998 yılında Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü tarafından başlatılmıştır. VEDOP, iş yükünün azaltılması,
vergi dairesi çalışmalarında etkinlik ve verimliliğin artırılması ve bilgisayar ortamında toplanan bilgilerden sağlıklı bir karar, destek ve yönetim bilgi sisteminin
oluşturulmasını amaçlamaktadır.118
Türkiye’de yürütülen en büyük e-devlet projelerinden birisi olan VEDOP;
VEDOP-1, VEDOP-2 ve VEDOP-3 olarak aşama aşama geliştirilmiştir. Bu proje sayesinde gelir idaresi e-kurum olma niteliğine kavuşmuş ve gelir idaresinin
e-devlet ile entegrasyonu sağlanmıştır. VEDOP, 2002 yılında TÜSİAD tarafından dağıtılan “e-Türkiye için e-Devlet Ödülleri” kapsamında “Devletten Bireye”
kategorisindeki büyük ödül ile onurlandırılmıştır.119 Ayrıca VEDOP kapsamında yürürlüğe konan internet vergi dairesi uygulaması, ABD Bilgisayar Dünyası
Onurları Örgütü’nün 2003 yılında düzenlediği “Bilgisayar Dünyası 21. Yüzyıl
Başarı Ödülleri” yarışmasında devlet ve kâr amacı olmayan örgütler kategorisinde birincilik ödülünü kazanmıştır.120
115 Kamu İhale Kurumu, 2007 Yılı Faaliyet Raporu, Ankara, Mayıs 2008, s. 186-199.
116 Kamu İhale Kurumu, “EKAP Nedir?”, http://www.dmo.gov.tr/Duyurular/egitim/ KİKEĞİTİMi2011SUNUMLARI/EkapNedir.pptx (Erişim 14/07/2011)
117 M. Akyer, “E-İhale ve EKAP Uygulamaları”, http://www.diskapieah.gov.tr/ dokumanlar/ ekap.ppt
(Erişim 02/09/2011) Hasan Gül, Kamu İhale Kurumu Başkanı Hasan Gül’ün Telekom Dünyasına verdiği
bilgi, 04/04/2011, http://www.telekomdunyasi.com/ ?action=haber_detay&id=78 (Erişim 02/09/2011)
118 Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü, 2003 Yılı Faaliyet Raporu, Ankara, 2004, s. 93-94.
119 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2010, Yayın No 132, Ankara, Nisan 2011, s. 8-9, http://
www.gib.gov.tr/fileadmin/user_upload/yayinlar/2010_Faaliyet_ Raporu.pdf (Erişim 23/08/2011).
120 A. Atilla Uğur ve İbrahim Çütcü, “E-Devlet ve Tasarruf Etkisi Kapsamında VEDOP Projesi”, Sosyal
ve Beşeri Bilimler Dergisi, Cilt 1, Sayı 2, 2009, s. 14.
52
Konumuz gereği, VEDOP çerçevesinde gelir idaresindeki e-devlet uygulamaları ikinci bölümde ayrıntılı olarak ele alınacaktır.
4.3. Türkiye’de E-Devletin Başarı Değerlendirmesi
E-devleti geliştirmek için konulan hedeflerin ve hayata geçirilen projelerin
ne kadar amacına ulaştığını ölçmek ya da ülkelerin e-devlet alanındaki performanslarını birbirleri ile karşılaştırmak e-devlet çalışmalarının önemli bir parçasıdır. Bu alanda belirli gösterge ve ölçütlerden hareketle performans ölçümü yapan
ve sonuçları yayımlayan birçok kuruluş bulunmaktadır. Bu kısımda Türkiye’deki
e-devlet çalışmalarının genel başarısını anlamak için Dünya Ekonomi Forumu,
Birleşmiş Milletler ve Avrupa Komisyonunun performans ölçüm çalışmalarına
yer verilmesi tercih edilmiştir.
4.3.1. Dünya Ekonomi Forumu Ağ Hazırlık Endeksi
Dünya Ekonomi Forumu (DEF) tarafından 2001 yılından bu yana “Küresel
Bilgi Teknolojisi” raporları hazırlanmaktadır. Bu raporlarda, ülkelerin bilgi toplumuna geçişteki hazırlıkları değerlendirilmekte ve çeşitli göstergeler dikkate alınarak bir sıralama yapılmaktadır. Bu sıralamada, teknik altyapı göstergelerinin yanında ülkelerin, hizmetlerin sunumu ve geliştirilmesindeki durumu, teknoloji üretme
yetenekleri, insan sermayesi, hukuki düzenlemeleri gibi pek çok ölçüt göz önünde
bulundurulmaktadır.121 Ağ Hazırlık Endeksi (Networked Readiness Index) olarak
adlandırılan ülkelerin başarı durumlarını gösteren endeks “ortam, hazırlık ve kullanım” alt endekslerinden oluşmaktadır. Her alt endeks de kendi içinde 3 bileşene
ayrılmakta ve her bir bileşen de 10 civarında değişkene dayalı olarak hesaplanmaktadır. Ülke puanları alt endekslerin basit aritmetik ortalamaları alınarak hesaplanmaktadır.122 Aşağıdaki Tablo 2001’den günümüze kadar söz konusu endekse ilişkin
bazı verileri ve Türkiye’nin durumunu göstermektedir.
Tablo 4’ten Türkiye’nin endeks değeri olarak dünya ortalamasını 2005,
2006 ve 2007 yıllarında yakaladığı görülmektedir. Ülke sıralamasında en başarılı olunan yıl 41.lik ile 2001’dir. Bununla birlikte endekse katılan toplam ülke
sayısı her yıl değiştiğinden ülke sırasının toplam ülke sayısına oranlanması ile
bulunan yüzdelik sıra daha sağlıklı bir başarı göstergesidir. Yüzdelik sıralamada
Türkiye’nin en başarılı olduğu yılın %42 ile 2005 yılı olduğu gözlenmektedir.
Türkiye’nin özellikle son yıllarda endekste orta düzeylerde seyretmesi, bazı de121 DPT, “E-Dönüşüm Türkiye Projesi”, www.bilgitoplumu.gov.tr (Erişim 25/08/2011).
122 DPT, Bilgi Toplumu İstatistikleri 2011, a.g.e., s. 157-158.
53
ğişkenler için verilere ulaşılamamış olması ya da güncel verilerin kullanılmamasından kaynaklandığı ifade edilmektedir.123
Tablo 4: DEF Ağ Hazırlık Endeksine Göre Türkiye’nin Durumu
Dünya
Ortalaması
Endeks Değeri
YIL
2001
2002
3,69
3,92
Türkiye’nin
Endeks Değeri
Türkiye’nin
Ülke Sırası (1)
Toplam Ülke
Sayısı (2)
3,67
3,57
41
50
75
82
Yüzde
(1/2)
55
61
2003
3,72
3,32
56
102
55
2004
4,00
3,68
52
104
50
2005
2006
4,00
3,84
4,00
3,86
48
52
115
122
42
43
2007
3,93
3,96
55
127
43
2008
3,95
3,91
61
134
45
2009
3,86
3,68
69
133
52
2010
3,90
3,79
71
138
52
Kaynak: DPT (2011), Bilgi Toplumu İstatistikleri, a.g.e.,157.
4.3.2. Birleşmiş Milletler E-Devlet Araştırması
2003, 2004, 2005, 2008 ve 2010 yıllarında gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler (BM) e-Devlet Araştırması (e-Government Survey), BM’ye üye ülkeleri
değerlendirerek 0 ve 1 arasında değişen e-devlet hazırlık endeksi üretmektedir.
e-Devlet endeksi “çevrimiçi hizmetler, altyapı ve insan kaynağı” olmak üzere üç
alt endeksten oluşmaktadır. Endeks, ülkelerin e-devlet performanslarını birbirleriyle karşılaştırmakta ve uluslararası bir sıralama ortaya koymaktadır.124
Türkiye’nin endeks değerlerine bakıldığında (bkz. Tablo 5) bütün yıllarda
dünya ortalamasının üstünde değerlere sahip olduğu görülmektedir. En başarılı
olunan yıl ise 49.luk ile 2003’tür. Bu yıl yüzdelik sıralamaya göre de %26 ile en
başarılı olunan yıldır.
123 DPT, Bilgi Toplumu İstatistikleri 2011, a.g.e., s. 158-159.
124 DPT, Bilgi Toplumu İstatistikleri 2011, a.g.e., s. 159.
54
Tablo 5: BM E-Devlet Araştırmasına Göre Türkiye’nin Durumu
YIL
Dünya
Ortalaması
Endeks Değeri
Türkiye’nin
Endeks
Değeri
Türkiye’nin
Ülke Sırası
(1)
2003
2004
2005
2008
2010
0,4020
0,4127
0,4267
0,4514
0,4406
0,5060
0,4892
0,4960
0,4834
0,4780
49
57
60
76
69
Toplam
Ülke
Sayısı (2)
191
191
191
192
192
Yüzde
(1/2)
26
30
31
40
36
Kaynak: DPT, Bilgi Toplumu İstatistikleri 2011, a.g.e., 157.
4.3.3. Avrupa Birliği E-Devlet Hizmetleri Kıyaslama Araştırması
2000’li yılların başlarında Avrupa Birliği, e-devletin hedefinin “temel
kamu hizmetlerine elektronik erişimi yaygınlaştırmak” olduğunu açıklamıştır.
Avrupa Komisyonu bu hedefin gerçekleşme durumu için vatandaşlara yönelik 12,
işletmelere yönelik 8 hizmet olmak üzere toplam 20 temel kamu hizmeti seçmiş
ve bu hizmetlerin çevrimiçi gelişmişlik ya da olgunluk (sophistication) derecesini
ölçebilmek için bir araştırma çerçevesi tasarlanmıştır. Bu çerçevenin geliştirilmesinde daha önce e-devletin aşamaları başlığında belirttiğimiz bilgi, etkileşim,
işlem ve dönüşüm aşamalarına çok yakın bir ölçek kullanılmıştır. Ölçümler 2001
yılında Capgemini firması tarafından yapılmaya başlanmış olup her yıl tekrarlanmaktadır. Böylece araştırmaya katılan AB ülkelerinin ya da AB’ye aday ülkelerin
e-devlet alanındaki ilerleme düzeyini analiz etmek ve ülkelerin performanslarını
birbirleri ile karşılaştırmak mümkün hale gelmektedir.125 Türkiye, 2007 ve 2010
yılı ölçüm çalışmalarına katılmıştır. Türkiye’nin bu yıllarda elde ettiği değerler ile
AB ortalamaları aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.
2007 araştırmasına 31, 2010 araştırmasına ise toplam 32 ülke katılmıştır.
Tablo incelendiğinde Türkiye’nin 20 temel kamu hizmetinin internet üzerinden sunumunda önemli bir ilerleme kaydettiği görülmektedir. 2007 yılında 69 puanla AB
ortalamasının 16 puan gerisinde yer alan Türkiye, 2010 yılında AB ortalamasını 1
puan geçerek 91 puan seviyesine yükselmiştir. Özellikle işletmelere yönelik kamu
hizmetlerinde ortalama 100 puanı yakalayan Türkiye, bu kategoride 100 puan alan
12 ülkeden (Danimarka, Almanya, İrlanda, İspanya, Letonya, Malta, Avusturya,
125 Capgemini, Online Availability of Public Services: How is Europe Progressing?, Belgium, June 2006,
s. 1-3.
55
Portekiz, İsveç, Britanya, Norveç ve Türkiye) biri haline gelmiştir. 2010 yılı araştırmasında vatandaşlara yönelik hizmetlerde AB ortalamasının 2 puan gerisinde
olan Türkiye’nin bu alanda inşaat ruhsatı başvurusu, halk kütüphaneleri, doğum
ve evlilik ile ilgili belgelere ilişkin hizmetlerde AB ortalamasının gerisinde olduğu
görülmektedir.126
Tablo 6: AB Temel Kamu Hizmetleri Araştırması Türkiye-AB Verileri
VATANDAŞA YÖNELİK HİZMETLER
1. Gelir vergileri
2007
Türkiye
2007
AB Ort.
2010
Türkiye
2010
AB Ort.
2. İş arama hizmetleri
3. Sosyal güvenlik katkıları
100
90
100
96
100
97
100
99
4. Kişisel belgeler (pasaportlar ve sürücü belgesi)
5. Araç ruhsatı
6. İnşaat ruhsatı başvurusu
68
72
90
85
60
25
47
70
80
100
78
88
7. Polise ihbarda bulunma
8. Halk kütüphaneleri (kataloglar, arama araçları)
9. Doğum ve evlilik ile ilgili belgeler
10. Yüksek öğrenime kayıt
11. Adres değişikliğini bildirme
12. Sağlık ile ilgili hizmetler
İŞLETMELERE YÖNELİK HİZMETLER
1. Çalışanların sosyal sigorta katkıları
2. Kurumlar vergisi
3. Katma değer vergisi
4. Yeni bir şirketin kuruluş kaydı
5. İstatistik birimlerine veri gönderme
6. Gümrük bildirimleri
7. Çevre ile ilgili ruhsatlar
8. Kamu alımları
ORTALAMA
13
51
25
80
100
77
100
85
80
75
80
93
27
63
50
82
77
75
100
96
25
62
100
84
11
45
100
77
100
100
100
50
100
100
40
100
69
94
94
96
79
85
95
50
81
75
100
100
100
100
100
100
100
100
91
100
98
97
90
96
99
77
91
90
Kaynak: European Commission, eGovernment Benchmark Report - Historical data. http://ec.europa.eu/information_society/newsroom/cf/item-detail-dae.
cfm?item_id=6537 (Erişim 05/09/2011)
2010 yılı araştırmasında Türkiye’deki en iyi uygulamalara örnek olarak
vergi hizmetleri, sosyal güvenlik katkıları, UYAP sms bilgi hizmetleri ile başbakanlık iletişim merkezinin (BİMER) gösterildiğini de belirtmek gerekmektedir.127
126 Capgemini, Digitizing Public Services in Europe: Putting ambition into action, 9th Benchmark Measurement, December 2010, s. 241-242.
127 Capgemini, Digitizing Public Services…, a.g.e., s. 237.
56
İKİNCİ BÖLÜM
TÜRK GELİR İDARESİNDE E-DEVLET UYGULAMALARI:
VEDOP PROJESİNİN İNCELENMESİ
1. VEDOP Projesinin Gelişimi
Türk Gelir İdaresinde e-devlet uygulamalarının hayata geçirilmesi için
yürütülen Vergi Dairesi Otomasyon Projesi (VEDOP) ülkemizdeki e-vergileme
sistemini ifade etmektedir. E-vergileme, internete bağlı bilgisayarlar, çevrimiçi
haberleşme araçları veya vergi dairesine gitmeyi gerektirmeyen diğer iletişim
aygıtları yardımıyla; vergi ödevlerini, verginin tahakkuku ve tahsilini sağlayan
bir e-devlet uygulaması olarak tanımlanmaktadır128. Türkiye’de uygulama, başta,
“vergi borcunun miktarını belirten vergi beyannamesinin, vergi idaresine elektronik olarak teslim edilmesi (e-beyanname)” ve “tahakkuk eden vergi borcunun
vergi idaresine gitmeden elektronik araçlarla yatırılması (e-vergi ödeme)” olmak
üzere129, “alış-satışların vergi idaresine elektronik olarak bildirilmesi (e-bildirge)”,
“borçlunun malvarlığına elektronik olarak haciz uygulanması (e-haciz)”, “mükelleflerin defterlerini elektronik ortamda tutmaları (e-defter)” gibi vergileme işlemlerinin birçok yönünü kapsamaktadır.
Maliye Bakanlığına bağlı Gelirler Genel Müdürlüğü130, bilişim politikasını ve bilgi teknolojileri yatırımlarını aşağıdaki vizyonu hayata geçirmek üzere
plânlayıp uygulamıştır:131
- Mükellefi müşteri olarak gören hizmet anlayışı,
- Saydam, etkin ve verimli Gelir İdaresi,
- Doğru bilgiyi zamanında üretme ve yönetime sunma,
128 Aykut Hamit Turan ve Ferhat Başkan Özgen, “Türkiye’de E-Beyanname Sisteminin Benimsenmesi:
Geliştirilmiş Teknoloji Kabul Modeli İle Ampirik Bir Değerlendirme”, Doğuş Üniversitesi Dergisi, 10
(1), 2009, s. 135.
129 Ferhat Başkan Özgen, “İnternet - Bilgisayar Teknolojilerinin Önemi ve Türkiye’de E-Vergilendirme
Sistemi”, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, S. 21, Ağustos 2008, s. 201.
130 16/05/2005 tarih ve 25817 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5345 sayılı Kanun
ile Gelirler Genel Müdürlüğü kaldırılarak, yerine Maliye Bakanlığına bağlı kuruluş olarak Gelir İdaresi
Başkanlığı kurulmuştur.
131 Mahmut Özbek, “E-Devlet ve Türkiye Uygulamaları Kapsamında VEDOP Projesi”, Gaziosmanpaşa
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, 2007, ss. 50-52.
57
- Etkin denetim,
- Teknolojiyi yakından izleyen idare,
-Kurumlar arası bilgi/uygulama değişimini sağlayacak ve mükellefleri Vergi Dairesine getirmeden hızlı ve güvenli hizmet vermeyi gerçekleştirecek bilgisayar altyapısı.
Bu hedeflere erişmek üzere Gelirler Genel Müdürlüğü tarafından vergi dairelerindeki tüm işlemlerin bilgisayar yardımı ile yapılmasını sağlayacak entegre
bir bilgi sistemi projesini hayata geçmek için 1995 yılında VEDOP’un pilot proje
aşaması başlatılmıştır.
Pilot projenin başarılı olmasından sonra, vergi dairesi işlemlerinin tümünün bilişim teknolojileri ile otomasyona geçirilerek iş yükünün azaltılması, vergi dairesi çalışmalarında etkinlik ve verimliliğin artırılması ve bilgisayar ortamında toplanan bilgilerden sağlıklı bir karar, destek ve yönetim bilgi sisteminin
oluşturulması hedeflenerek, VEDOP 1998 yılından itibaren aşama aşama hayata
geçirilmiştir.132 VEDOP projesi sayesinde, gelir idaresi e-devlet uygulamalarının
gerçekleştirilebilmesi için gereken kurum içi otomasyonunu adım adım tamamlayarak e-kurum olma sürecinde büyük bir projeye imza atmıştır. Böylece gelir
idaresinin e-devlete entegrasyonunun önemli bir parçası gerçekleşmiştir. VEDOP
ile birlikte, gelir idaresinin altyapısı modern teknolojilerle yenilenmiş, kullanıcıya, yöneticiye ve mükellefe hizmet kolaylığı sağlayan uygulamalar devreye alınmıştır.
VEDOP Projesinin temel amaçları şu şekilde belirlenmiştir:133
•Vergi dairelerinde tam otomasyon,
•Etkin ve hızlı bir gelir idaresi,
•Mükellef odaklı hizmet sunumu,
•Bilgi ve iletişim teknolojileri ile destekli iş süreçleri,
•Mükelleflere ait gönüllü uyum derecelerinin yükseltilmesi,
132 Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü, Faaliyet Raporu 2004, s.75, http://www.gib.gov.tr/
fileadmin/faaliyetraporlari/2004/uygulama_bim.pdf, (Erişim 21/08/2011)
133 Mehmet Atuğ, “E-Devlet Kapsamında VEDOP Uygulamaları ve Karşılaşılan Sorunlar”, s.4, http://
www.edevletkonferansi.org/sunum/mehmet_atug.ppt (Erişim 22/08/2011)
58
•Kayıtdışı ekonomi ile mücadele,
•Diğer kurum ve kuruluşlar ile etkin bir veri paylaşımı.
Günümüze kadar VEDOP, VEDOP-1 (1998), VEDOP-2 (2004) ve VEDOP-3 (2007) olmak üzere üç aşamada geliştirilmiştir.
VEDOP-1 ile Gelirler Genel Müdürlüğü� e-devlet’in gerçekleştirilebilmesi için öncelikle gereken kurum içi otomasyonunu büyük ölçüde tamamlayarak
e-kurum olma sürecinde önemli bir aşama kaydetmiştir. VEDOP-1 1998’de başlamış ve iki yıl içerisinde 22 ildeki 155 vergi dairesinin otomasyonu gerçekleştirilerek proje tamamlanmıştır.
VEDOP-1 ile birlikte Gelirler Genel Müdürlüğünün bilgi ve iletişim altyapısı modern teknolojilerle yenilenmiş, kullanıcıya, yöneticiye ve mükellefe hizmet kolaylığı sağlayan uygulamalar devreye alınmıştır. 8000 personelin eğitimi
sayesinde bilinçli ve etkin bilgisayar kullanımı yaygınlaştırılmış, Intranet ile birlikte, her seviyede kullanıcının gerekli bilgi ve raporlara erişmesi ve bilgilenmesi sağlanmıştır. Nitekim VEDOP-1 ve www.gelirler.gov.tr adresindeki “İnternet
Vergi Dairesi” kapsamında sunulan hizmetleri “Cebit-Eurasia 2002 – Bilişim”
etkinlikleri çerçevesinde “e‑Türkiye için e-Devlet Ödülleri” kapsamında “Devletten Bireye” kategorisindeki büyük ödülü almıştır.134
Daha etkin ve mükelleflerine daha iyi hizmet veren bir gelir idaresi oluşturma çalışmalarının devamı olarak 2004 yılında VEDOP-2 projesi başlatılmıştır.
Bu proje ile;
•Otomasyonunun tüm vergi dairelerine yaygınlaştırılması,
•Beyannamelerin internet üzerinden alınması (e-BEYANNAME),
•Vergi denetim otomasyonu (VEDOS),
•Çağrı Merkezi uygulaması,
•Bankalar aracılığıyla e-tahsilatın yaygınlaştırılması,
•Kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması için Veri Ambarı (VERİA)
oluşturulması
134 İbrahim Onur Yaranlı, “E-Devlet’e Doğru Ödüllü Bir Proje: VEDOP Internet Vergi Dairesi”, VIII.
Türkiye’de Internet Konferansı, Askeri Müze/Harbiye Kültür Sitesi, 19-21 Aralık 2002, İstanbul, s. 3,
http://inettr.org.tr/ inetconf8/program/138.html (Erişim 05.08.2009).
59
hayata geçirilmiştir.135
VEDOP-1 ile getirilen çalışma koşulları ve teknolojik altyapıya ilaveten
VEDOP-2 ile yapılan yeniliklerle birlikte mükellefini daha iyi tanıyan, teknolojik
olanakları mükellefe daha iyi hizmet etmek için kullanan, aynı zamanda ödevlerini yerine getirmeyen mükellefi daha etkin izleyen ve yaptırım uygulayan gelir
idaresi hedeflenmiştir.136
2007 yılı Temmuz ayından itibaren VEDOP Projesinin üçüncü aşamasına
geçilmiştir. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yürütülen ve Türkiye’nin kamu
sektöründeki en büyük bilgi teknolojileri projesi olarak tanımlanan VEDOP-3’ün
hedefleri şunlardır:
•e-VDO uygulamasının bütün Türkiye’ye yaygınlaştırılması,
•Merkezi sistemlerde iş sürekliliği ve felaketten kurtarma yapısının kurulması,
•VEDOP-1 donanımlarının yenilenmesi,
•VEDOP-2 işletim sistemlerinin yükseltilmesi,
•585 Mal Müdürlüğünün VEDOP otomasyonuna dahil edilmesi,
•61 Takdir Komisyonunun otomasyona dahil edilmesi,
•Sistem güvenliğinin arttırılması.
2009 yılı sonu itibarıyla Türkiye genelindeki tüm (448) vergi dairesi ve
tüm (585) mal müdürlüklerinin gelir servisi yeniden yapılandırılarak vergi dairesi otomasyon uygulamaları tamamen web tabanlı yapıya dönüştürülmüştür. İş
sürekliliği merkezi ile felaket durum merkezi oluşturulmuş, E-Haciz Projesi ile
Takdir Komisyonu Otomasyonu Projesi (TAKKOM) hayata geçirilmiştir.137 2010
yılı başından itibaren Merkezi Risk Analizi ve Katmanlaştırma Modeli (MERAK)
ve Özelge Otomasyon Sistemi uygulamaya konulmuş, pilot aşaması başarılı bir
şekilde tamamlanan E-Fatura uygulaması ise 2011’den itibaren yaygınlaşmaya
başlamıştır. 138 2012 yılının başından itibaren ise elektronik ortamda Mükellef
135 Ercan Alptürk, Elektronik Denetim Rehberi, Gelirler Kontrolörleri Derneği, Ankara, 2008, s. 118-119.
136 Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü, Faaliyet Raporu 2004, a.g.r., s. 79.
137 Atuğ, a.g.m., ss. 9-15.
138 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2011, Yayın No 151, Ankara, Nisan 2012, s. 40, http://
www.gib.gov.tr/fileadmin/faaliyetraporlari/2011/2011_YILI_ FAALIYET_RAPORU.pdf (Erişim
60
Bilgileri Bildirimi (E-MBB) ile Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi
(ÖHKBS) uygulamaya konulmuştur. Cari Hesap Projesi ile E-Defter Projesinin
hayata geçirilmesi ile ilgili çalışmalar ise devam etmektedir.
VEDOP Projesinin başlangıcından günümüze kadar; VEDOP-1 (1998),
VEDOP-2 (2004) ve VEDOP-3 (2007) aşamalarında geçirdiği gelişim şu şekilde
gösterilebilir:
Merkezde açık
sistemler
1998
1999
İlk Vergi Dairesi
otomasyonda
2000
2001
VEDOS
2002
Sistemler Güncellendi
(Update)
155 Vergi Dairesi
tamamlandı
VEDOP-3
Başladı
VEDOP-2
başladı
Banka Tahsilatları
(EBTİS)
VEDOP-1
başladı
Bütün
Vergi Dairelerinde
e-vdo
e-tahsilat
2003
2004
2005
2006
Veri Ambarı
Bütün
Malmüdürlükleri
e-vdo
2007
Çağrı
Merkezi
Bütün Vergi Daireleri
otomasyonda
İş Sürekliliği
Merkezi
2009
E-Defter
E-MBB
TAKKOM
2008
e-beyanname
Özelge
Otomasyonu
2010
MERAK
E-Haciz
E-Fatura
2011
2012
ÖHKBS
Cari
Hesap
Kaynak: Atuğ, a.g.e. ve Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2011, a.g.r.’deki
gelişmeler dikkate alınarak tarafımızdan oluşturulmuştur.
Şekil 6: VEDOP Projesinin Geçirdiği Aşamalar
2. VEDOP-1 Aşaması ve Bileşenleri
2.1. Genel Olarak VEDOP-1
VEDOP-1, vergi sisteminin yeni mevzuatın gerekliliklerine uygun olarak
düzenlenmesi amacıyla 25/11/1998 tarihinde başlatılan, 75 milyon dolarlık bir
bedele sahip olan ve 2 yıl süren bir projedir.
Proje çerçevesinde Türkiye genelinde, vergi gelirlerinin yaklaşık %80’nin
toplandığı 22 il ve 10 ilçe merkezinde bulunan 153 Vergi Dairesi, 5 defterdarlık, 4
bölge ve 1 ana merkezin süreçlerinde en üst seviyede otomasyon sağlamak amacı
ile altyapı kurulumu, bu kuruluşların kendi içlerinde ve kendi aralarında etkin bir
28.05.2012).
61
biçimde haberleşmeleri ve işbirliği gerçekleştirmeleri amacıyla yerel ağ ve geniş
alan ağı kurulumu, tüm bu sistemlerin her türlü donanım ve yazılım unsuru ile
birlikte otomasyona geçirilmiştir.
VEDOP-1 kapsamında otomasyon uygulamasına geçen vergi daireleri; Ankara’da 23, İstanbul’da 58, Kocaeli’nde 3, Bursa’da 5, Eskişehir’de 3,
Kayseri’de 3, Konya’da 3, Aydın’da 5, Antalya’da 5, Samsun’da 2, Manisa’da
4, Denizli’de 3, İzmir’de 10, Gaziantep’te 4, Adana’da 4, İçel’de 5, Hatay’da
4, Tekirdağ’da 2, Trabzon’da 2, Çorum’da 1, Diyarbakır’da 2 ve Şanlıurfa’da
2 olmak üzere 22 il merkezi ve 10 ilçede 153 vergi dairesinin tam otomasyona
geçiş işlemleri Nisan 2001 itibarıyla tamamlanmıştır. Ayrıca 269 vergi dairesi ve
14 malmüdürlüğü ile internet yoluyla bağlantı kurularak online vergi numarası
vermek ve günlük bilgileri toplamak mümkün hale gelmiştir. Yine bu proje kapsamında merkezde, yönetim bilgi ve karar destek sistemleri kurulmuştur.139
VEDOP-1 projesi ile Maliye Bakanlığı, vergi mükellefini hizmetlerin odağına alarak mükellef tatmini esasını benimsemiştir. Projenin hayata geçmesi ile
tam otomasyonlu vergi dairelerinde işlemler hızlanmış, raporlama ve sorgulama
işlemleri kolaylaşmıştır. Türkiye tahakkuk ve tahsilat bilgilerinin %85’ini anında
takip edebilir hale gelmiş, vergi dairelerinin bir merkezden izlenmesini sağlamak
üzere gerekli altyapı oluşturulmuştur.
Vergi tahsilatının bankalar aracılığıyla yapılmasının yaygınlaştırılmasıyla
birlikte bankalara ödenen vergilerle ilgili banka makbuz bilgilerinin vergi dairesinde elle bilgi girişinin yapılması yerine, manyetik ortamda işlenmesi uygulaması gerçekleştirilmiş, ayrıca Gümrükler Genel Müdürlüğü ile işbirliğine gidilerek
Katma Değer Vergisi iadelerinde Gümrük Çıkış Beyannamesi teyitlerinin vergi
dairesince manyetik ortamda yapılması imkânı sağlanmıştır.140 VEDOP-1 ile bankaların tahsil etmiş olduğu vergilerin otomatik olarak vergi mükellefinin hesabına
aktarılması sistemi (EBTİS) tamamlanmış ve çok sayıda bankanın kullanımına
açılmıştır. VEDOP-1 projesinin hayata geçirilmesi ile Gelir İdaresi e-kurum olma
sürecini tamamlamıştır.
139 Sümer Oral, “2002 Yılı Bütçe Sunuş Konuşması”, Maliye Dergisi, Sayı 138, Eylül-Aralık 2001, s. 20.
140 Ali Arifoğlu, Abdullah Körnes, Ali Yazıcı, Kemal Akgül, Ahmet Ayvalı, E-Devlet Yolunda Türkiye,
Türkiye Bilişim Derneği Yayınları, Ankara, 2002, s. 82.
62
2.2. VEDOP-1 Bileşenleri
2.2.1. Vergi Dairesi Otomasyonu (VDO)
VDO, vergi idaresinde başlatılan VEDOP-1 içinde, masa sisteminde çalışan bir vergi dairesinin evrak işlemlerinden, muhasebe işlemlerine kadar tüm
fonksiyonlarının bilgisayar yardımı ile gerçekleştirilmesini kapsamaktadır.
VEDOP-1 projesi ile vergi dairelerinde evrak girişinden başlayarak sicil,
tahakkuk, tahsilat, düzeltme, tarhiyat, takip, iade, araç tescil, muhasebe, özlük
işlemleri gibi vergi dairesinin bütün işlemleri birbiri ile entegre şekilde bilgisayar
ortamında yapılır hale gelmiştir ve uygulamada kullanılan defter, belge ve çeşitli
raporlar VDO yazılımları ile hazırlanmaya başlanmıştır. Değişik kademelerdeki
güvenlik önlemleri ile yapılan tüm işlemlerin izinin sürülebilmesine imkân sağlanmış ve böylece vergi dairesi yöneticilerine karar destek hizmeti sunulmaya
başlanmıştır.141
VDO ile birlikte, vergi daireleri işlem yönergesi de uygulama yazılımlarının kullanımına paralel olarak tekrar hazırlanmış, vergi dairelerinin çalışma
düzenleri de e-kurum dönüşümüne uygun olarak yeniden düzenlenmiştir. Bu çerçevede, şu vergi dairesi işlemleri VDO kapsamına alınmıştır: sicil inceleme, raporları izleme, beyanname kabul, ihbarname kesme, tahakkuk fişi kesme, ihtilaflı
işler, tahsilat işlemleri, inceleme ve takdire sevk, mahsup talepleri, mal bildirimi,
beyana çağrı, haciz işlemleri, takibe alma ve takipten kaldırma, muhasebe kayıt,
teminatlar, düzeltme işlemleri, aciz hali, ofis otomasyonu, ihtiyati haciz – tahakkuk, icra işlemleri, online tahsilat, karar destek sistemi, eski tahakkuk ve tahsilat
kayıtları için tahsilat ve düzeltme işlemleri, gün sonu işlemleri, beyanname ve
bildirim bilgilerinin sorgulanması, mükerrer vergi kimlik numarası birleştirme
işlemleri, yoklama talep işlemleri, yurtdışı çıkış yasağı işlemleri, motorlu taşıtlar
işlemleri, raporlar, iade ve mahsup işlemleri, personel özlük işlemleri:142
VDO kapsamında kurum ortakları ve yöneticileri ile ilgili bilgi girişi yapılmasına ve bu bilgilerde oluşacak değişikliklerin girilip sorgulanabilmesine başlanmıştır. 2001 yılından itibaren yapılan yeminli mali müşavir sözleşme bilgilerinin vergi dairelerinden bilgi girişi yapılmış ve bilgilerin izlenmesi sağlanmıştır.
KDV iade ve mahsup talebinde bulunan mükellefler için yapılan işlemlerin pro141 Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü, Faaliyet Raporu 2000, Ankara, 2001, s. 59, http://www.
gib.gov.tr/fileadmin/ faaliyetraporlari/2000/uygblgfaal.pdf (Erişim 05.08.2009).
142 Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü, Temel Bilgisayar ve Vergi Dairesi Otomasyon Projesi
(VEDOP) Uygulamaları Tanıtım Kılavuzu, Ankara, 2004, s.11.
63
sedürünü izlemeye ve işlemlerin birbiri arasındaki bağlantıyı sağlamaya imkân
veren programlar da kullanıma açılmıştır.143
Vergi dairelerinde yürütülen banko ve arka büro işlemleri şunlardır:144
•İş süreçlerinin yeniden yapılandırılması,
•Bu süreçlerin entegre olarak çalışan uygulama yazılımları sayesinde bilgisayar yardımı ile yapılabilir hale gelmesi,
•Barkod, elektronik bilgi transferi gibi teknolojilerin kullanılması,
•Vergi dairelerinin performans izleme ve denetimlerinin, yöneticileri tarafından anında yapılabilmesi.
VDO ile otomasyon uygulamasına alınan vergi dairelerinin günlük bilgilerinin merkeze transferi yapılmıştır. Vergi dairesinden transfer edilen bu bilgilerden yönetim bilgi, karar destek ve denetime destek sistemleri oluşturularak, Genel
Müdürlük, Defterdarlık ve Vergi Dairesi bazında kullanıma açılmıştır. Yönetim
bilgi sisteminde, mükellefe ilişkin kurum ortakları ile mükellefin ortak olduğu
şirketler, mükellefe ait motorlu taşıtlar sorgulaması, sahte ve yanıltıcı belge durumu, mükellefe ait kaybolan belge sorgulaması, kayıtları silinen mükelleflere
ilişkin sorgulama, KDV iadesi sorgulama, yurtdışına çıkış yasağı sorgulaması gibi
bölümler yer almıştır.145
2.2.2. Elektronik Banka Tahsilâtları İşleme Sistemi (EBTİS)
VEDOP öncesinde, vergi tahsilât yetkisi verilen bankalara yapılan ödemelerin mükellef hesaplarına işlenmesi, banka şubelerinden kağıt ortamında gelen
alındıların elle girişi yapılarak sağlanmaktaydı. VEDOP-1 kapsamında 2000 yılında Elektronik Banka Tahsilatları İşleme Sistemi (EBTİS) geliştirilerek, bankalar tarafından yapılan vergi tahsilatlarının, bankaların bilgi işlem merkezlerinden
gelir idaresine web tabanlı uygulamalar aracılığı ile elektronik olarak gönderilmesi ve vergi dairelerinde mükellef hesaplarına otomatik olarak aktarılması hedeflenmiştir. EBTİS Projesi’nin hazırlıkları tamamlandıktan sonra VEDOP-1 uygu143 M. Akif Hamzaçebi, “Gelirler Genel Müdürlüğü Bilgi İşlem Projeleri”, Mali Çözüm, S. 58, (OcakŞubat-Mart 2002), s. 1, http://archive.ismmmo.org.tr/ docs/malicozum/58MaliCozum/05-058M.AKİFHAMZAÇEBİ.doc (Erişim 25.08.2011).
144 Yaranlı, a.g.m., ss. 6-7.
145 Hamzaçebi, a.g.m., s. 2.
64
laması yapılan 153 vergi dairesinde uygulamaya konulmuştur.146
Bu sistemde bankalar ve başka saymanlıklardan transfer edilen tahsilât
kütükleri, EBTİS programları aracılığı ile vergi dairelerine aktarılmakta, bilgiler
otomatik olarak mükellef hesap kütüklerine işlenmektedir. Bu sayede her yıl yaklaşık 24 milyon banka makbuzunun tekrar elle girişinin yapılması önlenerek hata
payı azaltılmış ve çabukluk sağlanmıştır. Ayrıca EBTİS ile makbuz bilgilerinin
elle girişinin önlenmesi neticesinde vergi dairelerinde her yıl yaklaşık 2000 adamay’lık bir iş gücü tasarrufu elde edilmiştir.147 Böylece hem işlemler daha doğru ve
çabuk yapılmaya başlanmış hem de idareye önemli ölçüde ekonomik kazanım
sağlanmıştır.
VEDOP-2 aşamasına geçildikten sonra EBTİS uygulaması geliştirilmiş ve
Ağustos 2005 tarihinden itibaren vergi tahakkuk bilgileri yetkili bankalara açılarak doğrudan e-tahsilat uygulaması başlatılmıştır. Günümüzde vergi tahsilatına
yetkili 25 banka ve PTT şubeleri için e-Tahsilat uygulaması devam etmektedir148.
Bu sistem bankalar ve başka saymanlıklar tarafından yapılan vergi tahsilâtlarının
elektronik ortamda vergi dairelerine ulaştırılmasını ve burada mükellef hesap
kütüklerine otomatik olarak işlenmesini sağlamaktadır. Bu sistemde bankalar ve
başka saymanlıklardan transfer edilen tahsilât kütükleri, EBTİS programları aracılığı ile vergi dairelerine aktarılmakta, bilgiler otomatik olarak mükellef hesap
kütüklerine işlenmektedir.
2.2.3. İnternet Vergi Dairesi
Mükelleflerle daha iyi iletişim kurmak, gelir idaresince yapılan çalışmaların mükelleflere, araştırmacılara ve diğer ilgililere daha iyi anlatılması ve çalışma
sonuçlarının daha seri bir şekilde duyurulması amacıyla 1999 yılı Mart ayında
Gelirler Genel Müdürlüğü internet sayfası hizmete açılarak daha saydam bir vergi idaresinin ilk adımları atılmıştır. www.gelirler.gov.tr adresinde hizmet veren
sayfada kamuya açık bilgilendirmeye yönelik hizmet sunulmaya başlanmıştır.149
2005 yılında Gelir İdaresi Başkanlığının kurulmasıyla birlikte internet vergi dairesi hizmetlerinin www.gib.gov.tr internet sayfasından sunulmasına devam edilmiştir. Mükellef odaklı bir anlayışı benimseyen gelir idaresi, geliştirilen internet
146 Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü, Faaliyet Raporu 2001, s.91, http://www.gib.gov.tr/
fileadmin/faaliyetraporlari/2001/uygulama_bim.pdf (Erişim 25/08/2011).
147 Hamzaçebi, a.g.m., s. 3.
148 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2008, Ankara, 2009, s.23.
149 Yaranlı, a.g.m., ss. 8-9.
65
sitesinde Türkçe, İngilizce, Almanca ve İspanyolca olmak üzere 4 dilde hizmet
vermektedir.
İnternet Vergi Dairesi uygulamaları, 1999 yılında ilk Motorlu Taşıtlar Vergisi uygulaması ile başlatılmıştır ve Türkiye’de ilk uygulamalardan biri olmuştur. 17 ilde yürütülen Motorlu Taşıtlar Otomasyon Projesi (MOTOP) kapsamında
oluşturulan Türkiye Merkezi Taşıt Kütüğünden hareketle, otomasyona geçen vergi dairelerine kayıtlı araçlar için mükellefler;
- Araç ve mükellef bilgileri,
- Motorlu taşıtlar vergisi borç bilgileri,
- Trafik para cezası borç bilgileri,
- Tüm tahsilat bilgileri ve
- Mükellefe ait tüm araç bilgilerini
sorgulayabilmektedirler.
Mükellef, listeden ilgili aracı seçip sorgulama yaptığı zaman araç sahibinin mükellefiyet bilgilerini, motorlu taşıt vergisi veya trafik para cezası borcunun
olup olmadığını ve sorgulanan taşıta ait ödemeleri görebilmekte, trafik para cezası
var ise cezayı hesaplayabilmektedir. Ayrıca kredi kartıyla internet üzerinden ödeme yapabilmektedir.150
VEDOP kapsamında İnternet Vergi Dairesi, Eylül 2000’de kurumlar vergisi mükellefleri, Eylül 2001’den itibaren de gelir vergisi mükellefleri için hizmet
vermeye başlamıştır. Böylece mükellefler; mevcut kimlik bilgilerini öğrenebilme,
tahakkuk, tahsilat ve borç sorgulaması yapabilme, vergi kimlik numarası sorgulama, gecikme zammı hesaplama, erken ödeme indirimi hesaplama, yurt dışı çıkış
yasağı sorgulama ve sorulan sorulara yanıt alma gibi birçok hizmetten yararlanma
imkânı elde etmişlerdir.151
İnternet Vergi Dairesinde aşağıda sayılan servislere ulaşmak mümkün hale
gelmiştir:152
150 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2008, a.g.e., s. 30.
151 Bkz. Hamzaçebi, a.g.m., ss. 7-8.
152 Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü internet sitesi, http://www.gelirler.gov.tr (Erişim
66
- Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi Dairesi,
- Motorlu Taşıtlar Vergi Dairesi,
- Vergi Kimlik Numarası, E-Vergi Levhası ve Dilekçe Sorgulama,
- Gecikme Zammı/Faizi Hesaplama,
- Faaliyet Kodu ve Faaliyet Adı Listesi,
- Motorlu Kara Taşıtları Kasko Değeri Listesi,
- Güncel KDV Oranları Listesi,
- Vergi Konseyi Forum Sitesi.
Mükellefler bu servisleri kullanarak yukarıda başlıklar halinde belirtilen
konular hakkında detaylı bilgiye ulaşabilmektedir. Bu servislerin çoğu sadece
bilgilendirme amaçlıdır. Yani mükellefin vergi ve borç ödeme yükümlülüklerini
bu servisler kanalıyla yerine getirmesi mümkün değildir. İleride muhtemelen bu
mümkün hale gelecek ve tam entegrasyon o zaman sağlanmış olacaktır. 2004 yılında faaliyete geçen e-beyanname servisiyle mükelleflere bilgi vermenin ötesine
geçilerek, beyannamelerini elektronik ortamda verme imkânı sağlanmıştır.153
İnternet Vergi Dairesi aracılığıyla sunulan hizmetlere aşağıda kısaca yer
verilmiştir.154
2.2.3.1. Gelir ve Kurumlar Vergisi Dairesi
İnternet vergi dairesi kapsamındaki Gelir ve Kurumlar Vergisi Dairesi,
VEDOP kapsamında otomasyona geçmiş vergi dairesi mükelleflerine hizmet vermektedir. Bu servis yardımıyla mükellefler;
- Vergi Dairesinde mevcut mükellef kimlik bilgilerini,
- Beyan edilen vergilerle ilgili tahakkuk, tahsilat ve borç bilgilerini,
15/04/2005).
153 Cüneyt Sami Evcimen, “Kamu Yönetiminde E-Devlet Anlayışı ve Maliye Bakanlığı E-Devlet Uygulamaları”, İstanbul Üniversitesi SBE Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2005, s. 113.
154 Bkz internet vergi dairesi web sayfası, https://intvd.gib.gov.tr/internetvd/index.jsp.
67
- Verilen ek beyanlar ve vergi inceleme sonuçlarına göre ikmalen ve re’sen
tarh edilen vergilerle ilgili tahakkuk, tahsilat, vadesi gelen ve gelmeyen borç bilgilerini,
- Yurt dışı çıkış yasağıyla ilgili bilgileri,
- Gümrük Çıkış Beyannameleri tescil numarasını, gümrük idaresi kapanma
tarihi bilgilerini,
- İşlenemeyen ödemelerini; vergi ödemelerinde bilgi eksikliği yanlışlıklar
ya da fazla ödeme olması gibi nedenlerle hesaplara işlenemeyen kayıtlarını,
- 4811 Vergi Barışı Kanunu’nun yararlanılan maddelerine ilişkin, mükellefin yeniden yapılandırılmış ödeme plânlarını ve yapmış oldukları taksit ödemelerini,
- 6111 sayılı Kanundan yararlanan mükellefin yeniden yapılandırılmış ödeme plânlarını ve yapmış oldukları taksit ödemelerini sorgulayabilmektedirler.
İnternet üzerinden vergi sorgulaması ile mükellefler vergi durumlarını
günü gününe izleyebilmektedirler. Serbest muhasebeci mali müşavirler aracılığıyla işlem yapan mükellefler, beyanname verme ve ödeme işlemlerinin gününde
yapılıp yapılmadığını denetleyebilmekte, sorunlu bir durum, üzerinden fazla vakit
geçmeden görülebilmekte ve vergi dairesi ile görüşülerek daha kısa sürede çözülebilmektedir.
2.2.3.2. Motorlu Taşıtlar Vergi Dairesi
E-vergi sisteminin motorlu taşıtlar vergi dairesi hizmetlerinden faydalanabilmek için mükelleflerin plâka, vergi kimlik numarası ve taşıtın ruhsatında yazılı
tescil tarihi bilgilerini bilmesi yeterli olmaktadır. Türkiye’deki motorlu taşıtların
tamamı ile ilgili bilgilerin yer aldığı motorlu taşıtlar internet vergi dairesinde mükellefler;
- Araç ve mükellef bilgilerini,
- Motorlu Taşıtlar Vergisi borç bilgilerini,
- Trafik para cezası borç bilgilerini,
68
- Ödedikleri vergileri ve borçlarını görebilmekte,
- Motorlu taşıt sorgulaması ve kredi kartı ile ödeme,
- Kredi kartı ile ödeme bilgisi sorgulama,
- Motorlu Taşıtlar Vergisi tutarını hesaplama yapabilmektedirler.
Taşıt sahipleri araçları hakkında bu bilgileri sorgulama imkânına kavuşurken, ikinci el taşıt alacak olanlar da aynı bilgileri sorgulayarak satın alacakları aracın borç durumu hakkında bilgi sahibi olabilmektedir. Bu da ikinci el araç alacak
olanların daha sağlıklı karar vermesine imkân sağlayacak bir unsurdur.
2.2.3.3. Vergi Kimlik Numarası, E-Vergi Levhası ve Dilekçe Sorgulama
E-vergi sisteminin bu bölümünde, gerçek kişiler nüfus cüzdanlarına göre
adı, soyadı, baba adı, doğum yeri ve doğum yılı bilgilerini girerek “Vergi Kimlik Numarası Sorgulama” ekranından vergi kimlik numaralarını öğrenebilmektedirler. Özellikle tüm vatandaşlara vergi numarası verilmesi uygulaması sırasında
bu sistem başarıyla çalışmıştır. Bu bölüm özellikle 1/09/2001 tarihinden itibaren
vergi kimlik numarasının bankacılık işlemlerinde kullanılmaya başlamasıyla birlikte önem kazanmıştır. Bu hizmet sayesinde bankalar müşterilerinin vergi kimlik
numaralarını sorgulayabilirken, kişiler de aynı şekilde kendi vergi kimlik numaralarını öğrenmek için sistemden faydalanabilmektedir.
E-Vergi Levhası Sorgulama hizmeti kullanarak bir kişi ya da kuruma ait
vergi levhasını görüntülenebilmekte, son üç yıla ait tahakkuk eden vergi miktarı ve vergi matrahını öğrenilebilmektedir. Ayrıca mükellefler, muhataplarınca
kendilerine sunulan vergi levhasının onay kodu ile vergi levhasının doğruluğunu
ve güncelliğini sorgulayabilmektedirler. Güncel değilse, “bu mükellefin yeni vergi levhası bulunduğu” kendilerine mesajla bildirilmektedir. Sorgulaması yapılan
mükellef işi terk etmiş ise mükellefin işi terk ettiği terk tarihi de belirtilerek gösterilmektedir.
E-vergi sisteminin bir diğer hizmeti olan “Dilekçe Sorgulama” ile Gelir
İdaresi Başkanlığına verilen tüm dilekçeler; Dilekçe Numarası, Vergi/T.C. Kimlik
Numarası ve sistemin otomatik ürettiği Güvenlik Kodu ilgili alanlara girilerek
sorgulanabilmekte ve dilekçenin durumu hakkında bilgi alınabilmektedir.
69
2.2.3.4. Gecikme Zammı/Faizi ve Gelir Vergisi Hesaplama
İnternet vergi dairesi kapsamında vergi borçları için hesaplanan gecikme
zammı ve gecikme faizi hesaplama programı, Gelir İdaresi Başkanlığı internet
sayfası aracılığı ile tutar ve vade bilgilerinin girilmesiyle kullanılabilmektedir.
Bu sistem sayesinde mükelleflerin gecikmiş vergi borçlarının gecikme zammı ve
faizi otomatik olarak hesaplanabilmektedir.
Benzer şekilde internet vergi dairesi üzerinden; elde edilen gelirin türü, dönemi ve diğer bilgilerin girilmesiyle, mükelleflerin ödeyecekleri yıllık gelir vergisinin veya sadece gayrimenkul sermaye iradı elde edenlerin ödeyecekleri gelir
vergisinin hesaplanması da mümkündür.
2.2.3.5. Diğer İnternet Vergi Dairesi Hizmetleri
Yukarıda incelenen hizmetlerin dışında İnternet Vergi Dairesinde;
E-Beyanname, E-Fatura, Elektronik bilgi transferi (Btrans), Kasko Değerleri ve
ÖTV Bildirimleri hizmetleri verilmektedir. Ayrıca dijital beyannameler, formlar,
broşürler, dilekçe örnekleri ile vergi türleri ve vergisel istatistiklere kolaylıkla ulaşılabilmekte, tebliğ, sirküler ve benzerleri yarım gün içinde yayınlanmakta, kanun
değişiklikleri en geç 24 saat içinde güncellenmektedir. İnternet Vergi Dairesinden
Gelir İdaresinin taşra iletişim bilgilerine ve yabancı gelir idarelerinin internet sayfalarına da ulaşmak mümkündür.
Diğer taraftan Gelir İdaresi Başkanlığı İnternet Vergi Dairesi 2008 yılında yenilenmiştir. Günümüzde mükellefler; sicil bilgileri, borç bilgileri, tahakkuk
bilgileri, tahsilat ve e-tahsilat bilgileri, e-beyanname gönderme ve izleme, e-vergi
levhası alma ve sorgulama, gümrük çıkış beyannameleri, işlenemeyen ödemeler,
ekstre bilgileri ve POS bilgileri hakkında sorgulamalar yapabilmektedir. Ayrıca,
mükellefler “Borcu Yoktur Yazısı” ve “Mükellefiyet Yazısı” için talepte bulunabilmekte ve işlemlerin aşamalarını internetten izleyebilmektedir.
3. VEDOP-2 Aşaması ve Bileşenleri
3.1. Genel Olarak VEDOP-2
Daha etkin ve mükelleflerine daha iyi hizmet veren bir gelir idaresi oluşturma çalışmalarının devamı olarak 2004 yılında VEDOP-2 projesi başlatılmıştır.
VEDOP-2 internet ağırlıklı uygulamalarla mükellefin kendi hesaplarını sorgulamalarına ve beyannamelerini internet ortamından vermelerine imkân sağlayacak
70
bir şekilde tasarlanmıştır. Böylece internet devletin en önemli faaliyetlerinden birisi olan vergi toplama ve takibi işinde başarıyla kullanıma girmiştir.
VEDOP-2 ile VEDOP-1 aşaması çerçevesinde otomasyona geçirilen 22
ildeki 153 vergi dairesi ve 5 Defterdarlığa ilaveten; otomasyona geçmemiş 81
ildeki 125 vergi dairesi, küçük illerde Defterdarlık binaları içinde, büyük illerde
ise ayrı binalarda bulunan Takdir Komisyonu Başkanlıkları, Defterdarlığa bağlı
Vergi Denetmenleri Büro Başkanlıkları ve Gelir Müdürlükleriyle, Ankara Vergi
İstihbarat Merkezi, 6 ildeki Bölge Müdürlükleri ve Bölge Müdürlüklerine bağlı
illerdeki Vergi Denetmenleri Birim Başkanlıkları dahil olmak üzere 579 gelir idaresi birimi otomasyon kapsamına alınmıştır.155
Bu proje ile özellikle kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması için en
önemli adımlardan biri atılmış, merkezde kurulan sistemler ile bilgisayarlı denetim gerçekleştirilmeye başlanmıştır. VEDOP, MOTOP ve Vergi İstihbarat Merkezi
ile bankalardan ve diğer üçüncü kişilerden gelen bilgilerle mükellef beyanlarının
VERİA’da karşılaştırılabilmesi sağlanmıştır. VEDOP-2 projesinin hayata geçirilmesi ile Gelir İdaresi e-devlete entegrasyon sürecini büyük ölçüde tamamlamıştır.
3.2. VEDOP-2 Bileşenleri
3.2.1. E-Beyanname
Bilgi işlem teknolojilerinin ve telekomünikasyonun son yıllarda hızla gelişmesi ve pek çok işlemin internet ortamında yapılabilmesi, Türkiye’de de Maliye Bakanlığını harekete geçirmiş ve mükelleflerin vergilendirmeye ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmede bilgi işlem teknolojilerinden yararlanmak üzere
bazı düzenlemeler yapılmasına neden olmuştur. Bu çerçevede, Maliye Bakanlığı,
tüm dünyada hızla gelişen ve tüm ülkelerde önemli bir yere sahip olan bilgi işlem
teknolojilerinden yararlanmak ve vergi beyannameleri ile bildirim ve eklerinin
hızlı, kolay bir şekilde beyanını sağlamak ve vergi beyannamelerinin doldurulmasındaki hataları en aza indirmek ve mükelleflere daha iyi hizmet sunabilmek
amacıyla e-beyanname konusunda düzenlemeler yapma yoluna gitmiştir.156
5228 sayılı Kanunla VUK’un mükerrer 257 nci maddesinde değişiklik
yapılmak suretiyle, Maliye Bakanlığı elektronik ortamda beyanname gönderme
155 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2006, Ankara, 2007, s.57, http://www.gib.gov.tr/fileadmin/
user_upload/yayinlar/2006_Faaliyet_Raporu.pdf (Erişim 31/08/2011).
156 PriceWaterhouseCoupers, E-Beyanname Kılavuzu, 2004, s. 5, http://www.pwc.com/tr/tur/ ins-sol/
publ/tax/e-beyanname.pdf (Erişim 01.09.2011).
71
konusunda düzenleme yapmaya, izin vermeye ve zorunluluk getirmeye yetkili
kılınmıştır.
Bu çerçevede de, Vergi Usul Kanununun (31/7/2004 tarih, 25539 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanan 5228 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik) mükerrer 257. maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendi;
“...vergi beyannameleri ve bildirimlerin, şifre, elektronik imza veya diğer
güvenlik araçları korumak suretiyle internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında verilmesi, beyanname ve bildirimlerin yetki
verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususlarında izin
vermeye veya zorunluluk getirmeye, beyanname, bildirim ve bilgilerin aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu zorunluluğu beyanname, bildirim veya bilgi çeşitleri, mükellef grupları
ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya … yetkilidir’’
şeklinde değişiklik yapılmak suretiyle, Maliye Bakanlığı elektronik ortamda beyanname gönderme konusunda düzenleme yapmaya, izin vermeye ve
zorunluluk getirmeye yetkili kılınmıştır. Maliye Bakanlığı kendisine verilen bu
yetki kapsamında, 340 ve 346 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde
önemli bazı değişiklikler yaparak e-beyanname uygulamasına ilişkin esaslar oluşturmuştur. Bu değişikler arasında öne çıkanı ise;
“Elektronik beyanname gönderme aracılık yetkisi verilmiş Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirler, mükelleflerle aralarında düzenlemiş oldukları hizmet sözleşmeleri gereğince, mükelleflerin beyannamelerinde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların
dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkacak vergi
ziyası ve buna bağlı olarak salınacak vergi, kesilecek ceza ve hesaplanacak faizlerin ödenmesinden mükelleflerle birlikte müştereken ve müteselsil olarak sorumlu
olacaklardır”
hükmüdür.
Aktif büyüklükleri veya net satış hâsılatları nedeniyle beyannamelerini
meslek mensubuna imzalatma zorunluluğu bulunan mükellefler tam otomasyona
geçmiş vergi dairelerine verilecek beyannamelerini, yetki almış meslek mensupları vasıtasıyla gönderebilmektedirler. Beyannamelerini meslek mensubuna imzalatma zorunluluğunda olmayan mükellefler ise beyannamelerini elektronik olarak
kendileri gönderebildikleri gibi yine meslek mensupları aracılığıyla da gönde-
72
rebilmektedirler. Bu şekilde mükellefin yıllar itibarıyla cirosu, aktifleri, kaynakları ve diğer verileri, Maliye Bakanlığının veri ambarına aktarılacaktır.157 Diğer
taraftan e-beyanname uygulaması sayesinde, serbest muhasebeci mali müşavirler mükelleflerin vergi beyannamelerini mesai saati başlangıç ve bitimine bağlı
kalmadan internet vergi dairesi üzerinden 24 saat kesintisiz verilebilme imkânını
elde etmişlerdir. Beyannamenin kanuni süresinde verilen beyanname olarak kabulü için onaylama işleminin en geç, beyannamenin verilmesi gereken son gün saat
24.00’den önce tamamlanmış olması gerekmektedir.
Türkiye’de e-Beyanname uygulaması kısa süre içinde benimsenmiş ve günümüzde; Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi, Yıllık Kurumlar Vergisi Beyannamesi, Geçici Vergi Beyannamesi, Muhtasar Beyanname, KDV Beyannameleri, ÖTV
Beyannamesi, Damga Vergisi Beyannamesi, BSMV Beyannamesi, Özel İletişim
Vergisi Beyannamesi, Şans Oyunları Vergisi Beyannamesi, Noter Harçları, Ba-Bs
Formları, Kesin Mizan, KKDF Kesinti Bildirimi ve Araç Muayene Hazine Payına
İlişkin Bildirim, Yurt dışında Sahip Olunan Varlıklara İlişkin Vergi Beyannamesi
ve 6111 sayılı Kanun kapsamında uygulamaya konulan 15 adet beyanname ile birlikte toplam 39 beyanname ve bildirim artık internet üzerinden verilmektedir158.
Günümüzde elektronik ortamda verilen beyannameler, toplam beyannamelerin
%99’unu kapsar hale gelmiştir159. Elektronik ortamda alınan beyannamelerdeki
vergi kimlik numarası ulusal anlamda nüfus cüzdanı bilgileri ile kontrol edildiğinden mükerrer vergi kimlik veya T.C. kimlik numarası verileri de düzeltilmiştir160.
E-Beyannamedeki büyük başarı, bu uygulamayı ülkemizde e-Devlet alanında temel referanslardan biri haline getirmiştir. Uygulama sayesinde;
- Beyanname verilerinin herhangi bir işleme gerek duymaksızın işlenebilmesi mümkün olmakta,
- Tahakkuk işlemlerinde sürat ve doğruluk sağlanmakta,
- Beyannameler elektronik ortamda saklanabilmekte,
- Veri ambarına yönelik diğer bilgilerin toplanmasına (bilanço, gelir tablo157 Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü, Faaliyet Raporu 2004, a.g.r., s. 86.
158 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2011, a.g.r., s. 40,
159 Engin Hepaksaz, “Türkiye’de Vergi Sisteminin Yeniden Yapılandırılmasında Muhtemel Fayda ve
Maliyetleriyle VEDOP Projesi ve E-Maliye Uygulamaları”, 27. Türkiye Maliye Sempozyumu, Antalya,
20-24 Mayıs 2012, s. 39.
160 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2010, a.g.r., s. 9.
73
su, diğer tüm formlar) imkân sağlanmaktadır.161
E-Beyanname uygulaması birçok alanda önemli fayda ve tasarruflar
sağlamaktadır:162
•Her yıl 6.000 ton kâğıt tasarrufu, 117.000 ağaç (4 milyon TL/Yıl), bu
kâğıtların beyanname haline getirilmesinde kullanılan mürekkep ve iş gücünden
tasarruf,
•Vergi dairesi banko işlemleri iş yükünün hafifletilmesi ile diğer işlemler
için yıllık 14.000 kişi/ay işgücü tasarrufu,
•Kâğıt ortamında alınan beyannamelerin depolama maliyetlerinden tasarruf,
•Kâğıt ortamında alınan beyannamelerin manyetik ortama geçirilmesi işlemlerinden sağlanan 6.590 kişi/ay işgücü tasarrufu,
•Vergi dairesine gitmekten kurtulan mükellefler için toplamda yıllık
1.485.000 işgünü tasarrufu.
3.2.2. Vergi Denetimi Otomasyon Sistemi (VEDOS - VDKBİS)
Vergi kayıp ve kaçağının önlenmesi kapsamında denetim kapasitesinin artırılmasına imkân veren VEDOS projesi, pilot uygulama sonrası 27/06/2005 tarihinden itibaren Eskişehir ve Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlıklarından başlanarak
tüm illerdeki Vergi Denetmenleri Büro Başkanlıklarına yaygınlaştırılmıştır.
VEDOS ile vergi denetmenleri tarafından yapılacak çalışmalarda uygulama birliğinin sağlanması, etkin denetim planlarının yapılabilmesi ve çalışmaların
daha verimli yürütülebilmesi amacıyla aşağıdaki işlemler otomasyon kapsamına
alınmıştır:
161 Atuğ, a.g.m., ss. 16-17.
162 Gelir İdaresi Başkanlığı, “E-Beyannamelerin Her Alandaki Faydaları”, E-Beyanname Tanıtım Broşürü, https://e-beyanname.mb-ggm.gov.tr/ebyn/tanitim/ ebeyanname.html (Erişim 02/09/2011).
74
- Evrak işlemleri,
- Görevlendirme işlemleri,
- Denetim işlemleri,
- İdare işlemleri,
- İstatistik işlemleri,
- Özlük işlemleri,
- Rapor okuma komisyonu (ROK) işlemleri,
- Tarhiyat öncesi uzlaşma (TOU) işlemleri,
- Turne işlemleri,
- Yazışma işlemleri,
- Gelir Vergisi Hesaplama,
- Kurumlar Vergisi Hesaplama,
- Gecikme Zammı / Faizi
Hesaplama,
- Vergi Ziyaı Hesaplama,
- Amortisman Hesabı,
- Adatlandırma Hesabı,
- Reeskont Hesaplaması,
- Maliyet Artış Fonu Hesabı,
- KDV Tablosu Düzeltme,
- Enflasyon Düzeltmesi,
- Yardımcı hesaplama işlemleri,
Vergi Denetmenlerinin çalışma sonuçlarına ilişkin;
- İncelenen beyanname sayısı
- Yazılan rapor sayısı
- Bulunan matrah farkı
- Bitirilen toplam iş sayısı
- İncelemede geçen gün
- Karşıt incelenmede geçen gün
- Teftiş-soruşturmada geçen gün
- Diğer çalışmalarda geçen gün
dikkate alınarak çalıştıkları birim içinde performans derecelerinin hesaplanmasına imkân verecek şekilde uygulama yazılımları tamamlanmıştır.
VEDOS sayesinde vergi denetmenleri tarafından yapılan işlerde, çalışma
zamanı plânlaması ve performans değerlemesi uygulamasına imkân sağlanmıştır.163 Ayrıca vergi denetmenleri tarafından başlanan her iş için işin tahmini bitiş
163 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2007, Ankara, 2008, s. 38-39, http://www.gib.gov.tr/fileadmin/ user_upload/yayinlar/2007_Faaliyet_Raporu.pdf (Erişim 07/08/2009)
75
süresinin sisteme girilmesi, iş için sarf edilen süre ve hedeften sapmanın sistem
tarafından hesaplanabilmesi ile denetim birimlerindeki bilgilerin Gelir İdaresi
Başkanlığına sistemden intikal etmesi sayesinde denetim plânlamalarında bu verilerden yararlanma imkânı elde edilmiştir.
Bu sistem ile mükellefin yasal kayıtlarının ve Merkezi Risk Analizi Sistemi
çerçevesinde elde edilen verilerin elektronik ortamda vergi denetim elemanlarına
aktarımı sağlanarak vergi incelemelerine hız ve etkinlik kazandırılmaya başlanmıştır. Bu bağlamda, ilgili birimlerce yapılan risk analizleri sonucu, incelenmesinde veya gönüllü uyum projesi kapsamında gönüllü uyuma teşvik edilmesinde yarar görülen mükellefler VEDOS üzerinden Vergi Dairesi Başkanlıklarına
gönderilmiş, yapılan incelemelere veya matrah artırımlarına ilişkin çalışmaların
istatistikî sonuçlarının alınması sağlanmıştır.164
Maliye Bakanlığı bünyesinde vergi denetiminin tek çatı altında yürütülmesi
amacıyla Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’nın165 kurulmasından sonra VEDOS
sistemi VDKBİS’e dönüştürülmüş ve Mayıs 2012 tarihinden itibaren vergi denetimi ile ilgili işlemler, risk analizleri ve diğer araştırmalar VDKBİS aracılığıyla
yürütülmeye başlanmıştır.
3.2.3. Veri Ambarı (VERİA)
VEDOP-2 projesi çerçevesinde yürütülen VERİA uygulamaları, vergi denetimlerinin risk analizlerine dayalı olarak plânlı ve koordineli bir biçimde yürütülmesini sağlamak amacına yönelik destek uygulamalarıdır.166 Beyan dışı kalmış
vergisel olayların tespiti, mükellef beyanlarının doğruluğunun kontrolü ve denetim birimlerine bilgi desteği sağlamak amacıyla 2005 yılından itibaren yürütülen
VERİA projesi kapsamında; bilgi kaynaklarının araştırılması, bilgilerin toplanması ve analizi, vergi incelemelerinde yararlanılmak üzere, iç ve dış kaynaklardan
alınan bilgilerin veri ambarına aktarılarak değerlendirilmesi, alınan çıktıların incelenmek üzere denetim birimlerine gönderilmesi ve veri ambarındaki bilgilerin
tüm denetim birimlerinin kullanımına sunulması amaçlanmıştır.167
Veri ambarı sistemi, kayıt dışı ekonomi ile mücadele için kamu kurumla164 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2008, a.g.r., s. 28.
165 646 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 10.07.2011 tarih ve 27990 sayılı Resmi Gazete.
166 Gelir İdaresi Başkanlığı, 2007 Yılı Birinci Altı Aylık Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu, s.
22, http://www.gib.gov.tr/fileadmin/user_upload/ Haberler/ GIB_MALI_DURUM_RAPORU.pdf (Erişim
15/11/2010)
167 Alptürk, a.g.e., ss.120-121.
76
rı, işletimsel birimler ve dış kaynaklardan gelen toplanmış verilerin işlenmesini
sağlayan bir sistemdir. Teknolojik altyapı ve denetim sistemi vasıtasıyla etkili ve
güçlü bir yönetim yapısı meydana getirmek, kayıt dışı mükelleflerin kimliğini belirlemek ve gerekli zabıt işlemlerinin uygulanmasını sağlamak, beyannamelerin
sınıflaması ve kontrolü, vergi mükelleflerinin ihbarnamelerinin çapraz kontrolünün yapılması, vergi mükelleflerinin özgeçmişlerini ve eğilimlerini belirlemek,
sektörel ortalamaların hesaplanması, yönetim ve denetim için raporların ve istatistiksel bilgilerin üretimi veri ambarının amaçlarıdır.168
Gayrimenkul sermaye iradı elde edenlerin tespiti amacıyla, Adana, Ankara,
Antalya, Bursa, İstanbul ve İzmir illeri Büyükşehir belediyeleri sınırları içindeki 53 ilçe belediyesinden meskenler ve mesken sahipleri hakkında bilgiler veri
ambarı sisteminde değerlendirilerek iki veya daha fazla sayıda meskene sahip
kişilere ilişkin denetim sonuçları izlenmektedir.169
Adalet Bakanlığı (UYAP), Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü (TAKBİS),
diğer kamu kurumları, bankalar, sigorta şirketleri, aracı kuruluşlar, portföy yönetim şirketleri, diğer borsa aracı kuruluşları, Posta ve Telgraf Teşkilatı, finansal
kiralama (factoring) şirketleri, tüketici finansman şirketleri, finansal kiralama şirketleri, döviz büroları, ikrazatçılar, kıymetli maden aracı kuruluşları ve Takasbanktan 2003, 2004, 2005, 2006, 2007 ve 2008 yıllarına ilişkin bazı bilgiler alınarak veri ambarına aktarılmıştır.
Bu kurum ve kuruluşlardan VERİA sistemine aktarılan bilgiler ile VEDOP’daki mükellef bilgileri için risk analiz yöntemleri tespit edilmiş, analiz sonucuna göre alınacak raporlar belirlenmiş ve bu raporların alınması için gerekli
program yazılımları tamamlanmıştır. VERİA sisteminde yer alan mevcut bilgilere
ilave olarak hangi bilgilerin alınması gerektiğine yönelik araştırmalar sürdürülmektedir. İzleyen dönemde, bankalar, emniyet (POLNET), tapu, telekom (POSTANET) ve nüfus idareleri otomasyon sistemleri ile online haberleşme hedeflenmektedir.170 Bu sistemin etkin bir şekilde kullanılmasıyla mükellef beyanları ile
işlemlerinin karşılaştırılması sonucunda beyan dışı kalmış olan unsurlar net bir
şekilde ortaya konulabilecektir.
Veri Ambarı sisteminde bulunan bilgiler şunlardır:
168 Computerisation, http://www.abgs.gov.tr/tarama/tarama_files/16/SC16DET_9-%20 Computerisation(2).pdf, s. 4-5, (Erişim 12.08.2010).
169 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2006, Ankara, 2007, s. 54-55, http://www.gib.gov.tr/fileadmin/user_upload/yayinlar/2006_Faaliyet_Raporu.pdf (Erişim 07/08/2009)
170 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2008, a.g.r., ss. 26-27.
77
- Mükellef sicil bilgileri,
- Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler için yıllık faaliyet bildirimi
(Form A),
- Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin mal ve hizmet alımlarına,
mal ve hizmet satışlarına ilişkin bildirim (Form B, Form Ba ve Form Bs),
- Vergi inceleme raporu ile sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge
kullandığı veya düzenlediği tespit edilen mükellefler (Form 11),
- Yıllık gelir vergisi beyanname bilgileri,
- Kurumlar vergisi beyanname bilgileri,
- KDV beyanname bilgileri,
- Muhtasar beyanname bilgileri,
- Gümrük ihracat beyanname bilgileri,
- Gayrimenkul sermaye iradı beyanname bilgileri,
- Kurum ortaklarına ilişkin bilgiler,
- Gayrimenkul alım, satımı yapan kişiler hakkında bilgiler,
- Gayrimenkul ipotek işlemeleri,
- Kayıtları silinen mükelleflere ilişkin vergisi dairelerince re’sen terk ettirilen mükellefler,
- Vergi ile ilgili belgeleri her hangi bir şekilde kaybolan veya yok olan
mükellefler,
- Kredi kartı ile satış yapan üye iş yerlerinin satış tutarlarına ilişkin bankalardan alınan bilgiler,
- T.C. Merkez Bankasından Alınan 50.000 ABD doları veya Eşitini Aşan
Dövizlerin Yurt Dışına transfer İşlemlerine İlişkin Bilgiler,
- Devlet Malzeme Ofisine mal ve hizmet satanlar,
- Banka bilgileri,
- Katılım Bankaları bilgileri,
- Sigorta şirketleri bilgileri,
- Aracı kuruluşlar, portföy yönetim şirketleri, diğer borsa aracı kuruluşları
bilgileri,
- Posta ve telgraf teşkilatı bilgileri,
- Factoring şirketleri bilgileri,
- Tüketici finansman şirketleri bilgileri,
78
- Finansal kiralama şirketleri bilgileri,
- Yetkili müesseseler (döviz büroları) bilgileri,
- İkrazatçılardan alınan bilgiler,
- Kıymetli maden aracı kuruluşları bilgileri,
- Takasbank bilgileri.
Veri Anbarı Projesi kapsamında;
- Kağıt ortamında ve manyetik ortamda iç ve dış kaynaklardan alınan bilgilerin bilgisayara aktarılması, değerlendirilmesi ve sonuçlarının denetim birimlerinin kullanımına sunulması çalışmaları, mevcut bilgilere ilave olarak alınması
gereken bilgilerin araştırılması, sürdürülmektedir.
- Mevcut yapıda bilgiler, CD, disket, ICR standardında okunabilen formlarla ve kağıt ortamında alınmakta, izleyen dönemde, bankalar, emniyet (POLNET), tapu, telekom (POSTANET) ve nüfus idareleri otomasyon sistemleri ile
online haberleşme hedeflenmektedir.
3.2.4. Elektronik Muhasebe Kayıt ve Arşiv Sistemi (EMKAS)
Bakanlıkça belirlenen işlem hacmi büyük kurumsal mükelleflere ait tüm
mali defter ve belgelerin elektronik ortamda alınarak kâğıt yerine manyetik ortamlarda arşivlenmesini ve analizlerinin gerçekleştirilmesini sağlayan sistemdir.171
Vergi Usul Kanununun mükerrer 242 nci maddesinin 2 numaralı fıkrası
hükmü ile Maliye Bakanlığı; elektronik defter, kayıt ve belgelerin oluşturulması,
kaydedilmesi, iletilmesi, muhafazası, ibrazı, defter ve belgelerin elektronik ortamda tutulması ve düzenlenmesi uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili kılınmıştır. Elektronik ortamda tutulmasına ve düzenlenmesine izin
verilen defter ve belgelerde yer alması gereken bilgileri internet de dâhil olmak
üzere her türlü elektronik ortamda Maliye Bakanlığına veya belirleyeceği gerçek
veya tüzel kişilere aktarma zorunluluğunu yerine getirmeye, bilgi aktarımında
uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye ve bu kanun kapsamına giren işlemlerde elektronik imza kullanım usul ve
esaslarını düzenleme ve denetlemeye de yetkili kılınmıştır.
171 Yaranlı, a.g.e., s. 12.
79
Maliye Bakanlığı, kendisine tanınan bu yetki çerçevesinde elektronik defter, kayıt ve belgelerin oluşturulması, kaydedilmesi, iletilmesi, muhafazası ve ibrazı ile defter ve belgelerin elektronik ortamda tutulması ve düzenlenmesi uygulamasını başlatmıştır. Bu kapsamda;172
- Bakanlıkça belirlenen mükelleflerin defter ve belgelerine ait bilgilerin
elektronik ortamda alınmasına ilişkin format yapısı belirlenmiştir. Ayrıca alınan
bilgilere ilişkin analiz ve arşivleme sistemi EMKAS oluşturulmuştur.
- Sisteme girilecek bilgilerin hazırlanmasında mükelleflerin faydalanacağı
veri kitapçığı ile bilgilerin gönderilmesinde kullanılacak XML formatı ile format
içerik testi program yazılımları tamamlanmıştır.
- EMKAS sistemi çerçevesinde üretilecek raporların tespiti yapılmış, raporların üretilmesine ilişkin yazılımlar büyük ölçüde tamamlanmıştır.
- EMKAS sistemi çerçevesinde alınabilecek istatistik sonuçlarının üretilmesine ilişkin yazılımların büyük bir kısmı tamamlanmıştır.
- VEDOP-2 kapsamında EMKAS programcılarının eğitimleri tamamlanmıştır.
3.2.5. E-Tahsilat (Sorgulu Tahsilat) ve Kredi Kartı ile Tahsilat
Maliye Bakanlığı ile bankalar ve özel finans kurumları arasında imzalanan
ek protokol ile Bakanlığın görüntülenmesine imkân verdiği mükellef hesap bilgileri kullanılmak suretiyle vergi tahsilâtı (e-Tahsilat) yapılmaya başlanılmıştır.
Bu çerçevede başta vergi aslı olmak üzere, ceza ve gecikme zamları, elektronik
ortamda tahsil edilmektedir. Gelir İdaresi Başkanlığı, e-Tahsilata ilişkin yazılım
işlemlerini tamamlamış ve bankalardan da birer yazıyla sisteme uyum için gerekli
altyapıyı hazırlamaları istenmiştir. Bankaların buna ilişkin hazırlıklarını yapmaları ve yazılım işlemlerini tamamlamalarının ardından e-Tahsilata geçilmiştir. Bankalar, mükelleflerin güncel borçlarının yanısıra geçmişe dönük tahakkuk bilgilerini de görebilmektedir. Bu çerçevede geçmiş dönemlere ait vergi borcu, gecikme
zammı ve faizi de bir tuşla ekrana gelmektedir. Bu sistemde, banka vergiyi tahsil
ettiği anda vergi dairesindeki “mükellef cari hesabına” işlenmekte ve yurdun her
yanında her mükellefin borç ve alacakları on-line izlenebilmektedir. Bu şekilde
172 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2005, Ankara, 2006, s. 111, http://www.gib.gov.tr/fileadmin/user_upload/yayinlar/2005_Faaliyet_Raporu.pdf (Erişim 23/08/2011)
80
mükellefin vergiyle ilgili durumu da ekrandan anında görülebilmektedir. Bu uygulama “borcu yoktur” yazısının alımı ve benzeri durumların yarattığı sıkıntıları
da ortadan kaldırmaktadır.173
Bilindiği üzere; 6183 sayılı Kanunun 41. maddesi özel ödeme şekilleri kullanılarak amme alacaklarının ödenmesine izin vermeye Maliye Bakanlığını yetkili
kılmıştır. Maliye Bakanlığının bu yetkisine dayanılarak, vergi tahsilat anlaşması
bulunan bazı bankalarla imzalanan protokoller çerçevesinde 6/10/2008 tarihinden
itibaren kredi kartı ile vergi tahsilatı uygulamasına başlanmıştır. Bu çerçevede kredi kartı kullanılmak suretiyle ödenmesine izin verilen amme alacakları şunlardır:
- Motorlu Taşıtlar Vergisi,
- Karayolları Trafik Kanunu’na göre verilen idari para cezaları,
- Karayolu Taşıma Kanunu’na göre verilen idari para cezaları,
- 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında
Kanun’un 21. maddesine istinaden erişme kontrollü karayollarından kaçak geçiş
yapanlardan alınan geçiş ücreti ve idari para cezaları ve
- 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılmış borçları.
VEDOP-2 kapsamında geliştirilen elektronik vergi dairesi otomasyonu
(e-VDO) uygulamasının MOTOP kapsamındaki 17 vergi dairesi ile motorlu taşıtlar vergisini tahsile yetkili diğer 121 vergi dairesine yaygınlaştırılması tamamlanmıştır. Böylece e-VDO ve VDO’lu 273 vergi dairesinde kayıtlı araçların, Merkezi
Taşıt Kütüğünde yer alması sağlanmıştır. Ayrıca getirilen yeni düzenlemeyle motorlu taşıtlar vergisi vadesinden sonra da gecikme zammı ile birlikte ödenebilmesine imkan sağlanmıştır.
Günümüzde, motorlu taşıtlara ait vergi ve cezaların kredi kartı ile ödenmesi ile ilgili çalışmalar tamamlanmış olup, 12 bankanın174 kredi kartı ile tahsilat
yapılabilmektedir. Bu kapsamda 2011 yılı içinde Motorlu Taşıtlar Vergisi, Trafik
İdari Para Cezası, Geçiş Ücreti İdari Para Cezası ve Karayolları Taşıma Kanunu
İdari Para Cezası ile 6111 Sayılı Kanun kapsamındaki tahsilatlar için internet ver173 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2009, a.g.r., s. 11.
174 Akbank, Garanti Bankası, Halk Bankası, Türkiye İş Bankası, Yapı Kredi Bankası, HSBC, Finansbank, Bank Asya, Türkiye Ekonomi Bankası, Vakıfbank, Ziraat Bankası ve Denizbank.
81
gi dairesi sayfası üzerinden Sanal POS ile 5.304.599 adet tahsilat işlemi gerçekleşmiştir.175
Yetkili bankalar, kredi kartı ile tahsilat uygulaması sırasında mükellef ile ilgili edindiği bilgileri mahremiyet hükümleri çerçevesinde gizli tutmakla yükümlüdür. Kredi kartı ile yapılan tahsilatlar, tahsilat tarihi itibarıyla mükellef hesaplarına
işlendiğinden mükelleflerin ilişik kesme belgesi talepleri yerine getirilebilmektedir.
Diğer taraftan emlak vergisinin kredi kartı ile tahsilatını sağlamak üzere
Başbakanlık bünyesinde çalışma yürütülmektedir. Bunun için e-devlet kapsamında yeni bir sistem oluşturulması düşünülmektir. Bu çalışma çerçevesinde bu yapıya dahil olacak belediyelerin bilgileri sisteme yüklenecektir. Bu sistem aracılığıyla
mükelleflerin emlak vergisi borcunu da kredi kartı ile ödeyebilmesine imkân sağlanacaktır. Bu uygulamayla birlikte mükellefler artık vergi dairelerine gitmelerine
gerek kalmadan ödeme yükümlülüklerini çok daha kolay bir şekilde yerine getirebilecek ve daha az maliyetle verimli ve etkin bir tahsilat yönetimine imkânı
verecektir.176
4. VEDOP-3 Aşaması ve Bileşenleri
4.1. Genel Olarak VEDOP-3
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yürütülen ve Türkiye’nin kamu sektöründeki en büyük bilgi teknolojileri projesi olarak tanımlanan VEDOP-3’ün ihalesini
Siemens almıştır. Proje Temmuz 2007’de başlamış ve 2 yılda tamamlanması hedeflenmiştir. Bu proje kapsamında, Türkiye genelindeki 448 vergi dairesi ile 585
mal müdürlüğü gelir servisinin yeniden yapılandırılması ve vergi dairesi otomasyon
uygulamalarının tamamen web tabanlı yapıya dönüştürülmesi hedeflenmiştir.
VEDOP-3 projesi çerçevesinde, Gelir İdaresi Başkanlığı, Ankara’daki ana
bilgi işlem merkezinin yanısıra ikinci bir yedek bilgi işlem merkezini daha devreye
sokmayı plânlamış ve hayata geçirmiştir. Proje ile Konya’da kurulan Felaket Yönetim Merkezi ile savaş, sel, deprem gibi olağanüstü durumlara karşı tüm mükellef
bilgilerinin ikili bir yedekleme sistemi ile sanal ortamda yedeklenerek korunması
sağlanmıştır. Proje ile kesintisiz ve sürekli hizmet sağlanarak, vergi dairelerinden
365 gün 24 saat hizmet alınabilmektedir.
175 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2011, a.g.r., s. 40.
176 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2010, a.g.r., ss. 8-11.
82
Tam otomasyonun hedeflendiği VEDOP-3, “web” tabanlı olarak ve on-line
sistem üzerinden çalışmaktadır. VEDOP-3’ün tamamlanması ile;
- Vergi dairelerinde yapılan işlemler anında merkezden görülmektedir.
- VEDOP-3 ile birlikte vergi dairelerinin işlemleri anlık izlenebilmektedir.
- Motorlu taşıtlar vergisinin tahsil edilip edilmediği görülmektedir.
- Tüm beyannamelerin durumu anlık olarak tespit edilebilmektedir.
- VEDOP-3 yapılan işlemleri günlük takibe alınabilmektedir.
- 550 il ve ya ilçedeki mal müdürlüğü de sisteme bağlanabilmektedir.
4.2. VEDOP-3 Bileşenleri
4.2.1. Çağrı Merkezi
Türkiye’deki ilk profesyonel kamu çağrı merkezi olarak nitelenen Vergi
İletişim Merkezi (VİMER), mükelleflerin ihtiyaç duydukları bilgiye kısa zamanda ve doğru bir şekilde telefon yardımıyla (444 0 189) ulaşabilmeleri amacıyla 25/12/2007 tarihinde Ankara’da faaliyete geçirilmiştir. 1/03/2008 tarihinden
itibaren ise tüm illerden gelen çağrılara yönelik olarak hizmet vermeye başlamıştır.177 İllerde faaliyet gösteren Alo Maliye 189 ihbar hattı aracılığıyla alınan
ihbar ve şikâyetlerin, tek merkezden VİMER aracılığıyla alınması, alınan ihbar
ve şikâyetlerin ilgili yerlere gönderilmesi ve kontrolünün sağlanmasına yönelik
çalışmalar gerçekleştirilmiştir.
Diğer taraftan mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunu sağlamak amacıyla
verilen hizmet kalitesini sürekli iyileştirmek ve vergisel konularda yüz yüze danışmanlık hizmeti vermek üzere Ankara’da kurulan “Mükellef Hizmetleri Merkezi” 03/03/2008 tarihi itibarıyla hizmet vermeye başlamıştır. Mükellef Hizmetleri
Merkezinde; gelir ve kurumlar vergisine ilişkin danışma hizmetlerinin yanısıra
Katma Değer Vergisi, Özel Tüketim Vergisi, Damga Vergisi, Veraset ve İntikal
Vergisi, Harçlar, Motorlu Taşıtlar Vergisi ve bunun gibi daha birçok vergi ile ilgili
konularda danışma hizmeti verilmektedir.
Mükellefler ayrıca vergi borçlarının olup olmadığını ve vergi beyanname177 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2008, a.g.r., s. 110.
83
lerinin verilip verilmediğini de bu merkezden öğrenebilmektedir. Kira geliri elde
eden mükellefler beyannamelerini mükellef hizmetleri merkezinden elektronik
ortamda verebilmektedir. İstenilmesi durumunda hafta içi 09:00-18:30, Cumartesi 09:00-14:00 saatleri arasında 473 80 80 no’lu telefondan randevu alınarak
söz konusu hizmetlerden öncelikli olarak yararlanılmakta, randevusuz gelinmesi
halinde ise sıra numarası alınarak tüm hizmetler ücretsiz olarak sunulmaktadır.
Gelir idaresi tarafından bilgilerin kamuoyuna daha hızlı ulaştırılması, veri
dağıtım çeşitliliğinin arttırılması, insan gücü ve kaynak kullanımında tasarruf sağlanması amacı ile Kısa Mesaj Bilgilendirme Servisi (1189) de hizmete açılmıştır.
Söz konusu hizmet, gelir idaresi tarafından açıklanan bilgilerin kullanıcılara otomatik olarak kısa mesaj bildirimi iletilmesi ve/veya sistem kullanıcılarının sorgulama yaparak cevap alması şeklinde verilmektedir. Kısa mesaj Bilgilendirme
Servisi aracılığı Haber Bildirim Aboneliği, Motorlu Taşıt Vergisi Miktarı Hesaplama, Motorlu Taşıt Vergisi Borç Sorgulama, Trafik Para Cezası Borcu Sorgulama
hizmetleri sunulmaktadır.178
4.2.2. Elektronik Vergi Dairesi Otomasyonu (e-VDO)
İnternet tabanlı olarak yeniden geliştirilerek Gelir İdaresi Başkanlığı interneti üzerinden tüm Türkiye’ye hizmet veren e-VDO uygulaması ile vergi dairesi
duvarları kalkarak Türkiye Vergi Dairesi hedefi gerçekleştirilmiştir.
Türkiye Vergi Dairesi ile online (çevrimiçi); sicil, tahakkuk, tahsilat, ilişik
kesme, borç sorgulama, toplu dökümler, motorlu taşıt vergisi işlemleri yapılabilmektedir.
Tahakkuk işlemleri ile beyanname girişlerinin vergi dairelerinden yapılmasının sağlanması, beyannamenin kabulü sırasında tahakkuk fişine esas bilgilerin
alınarak tahakkuk fişinin düzenlenmesi, tahakkuk fişine bağlı olarak beyanname
bilgi girişinin yapılması, beyanname girişini zorlayıcı önlemlerin alınması (tecil,
iade gibi işlemlerin beyanname bilgilerine bağlanması) işlemleri gerçekleştirilmektedir.
Tahsilat işlemleri ile cari dönem ve vadesi geçmiş borçlarının bankalara
online açılması, bankalarca yapılan tahsilatların mükellef hesaplarına online işlenmesi, bankalara açılan borç sorgulama sistem güvenliği (Borç sorgulama sonucu tahsilat yapılıp yapılmadığı bilgisinin izlenmesi), mükellef borçlarının bir
178 Bkz. Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2008, a.g.r., ss. 110-112.
84
ödeme plânına bağlanmasına imkân verilmesi, fazla tahsilatın otomatik olarak
diğer borçlara aktarılması işlemleri gerçekleştirilmektedir.
Takip işlemleri ile ödeme emri düzenlenmesi gereken borçlar için merkez
tarafından takibe alma işlemleri yapılmaktadır. Motorlu Taşıt Vergisi işlemleri ile,
referans bilgilerin (araç katalog bilgileri gibi) standartlığının sağlanması, ilişik
kesme, tescil gibi işlemlerin her vergi dairesinden yapılabilmesi ve plaka ve araç
nakillerinin izlenmesi sağlanmıştır.
Toplu dökümler ile beyanname vermeyen veya süresinde borcunu ödemeyenler gibi işlem yapmayı gerektiren listelerin merkez tarafından otomatik olarak
üretilmesi, bu tip listelerin dışında kalan birden fazla mükellef/mükellef grubunu
kapsayan liste isteklerinin gün içinde merkeze bildirilmesi, merkez tarafından hazırlanan listelerin excel formatında (üzerinde çalışılabilir nitelikte) vergi dairesi
kullanımına verilmesi işlemleri gerçekleştirilmektedir.179
4.2.3. Merkezi Risk Analizi ve Katmanlaştırma Modeli (MERAK)
MERAK projesinden önce mükelleflerin bazı konulardaki risklerini analiz
etmek üzere KDV İadesi Risk Analizi Projesi ve Sahte Belge Risk Analizi Projesi
gibi projeler uygulanmıştır. Bu projeler sayesinde KDV iadesi talep eden mükellefler ile sahte belge düzenleyen mükellefler otomatik olarak hızlı bir şekilde
tespit edilmeye başlanmıştır.
Gelir İdaresi Başkanlığının etkinliğinin ve mükelleflerin vergiye uyumunun
artırılması ile incelenecek mükelleflerin nesnel risk analizlerine dayalı olarak seçilmesi ve mükelleflerin bölgeler ve/veya sektörler itibariyle kapsamlara ayrılması ve bu sayede mükellefleri belirlenen veriler çerçevesinde büyüklüklerine göre
katmanlaştırıp bu katmanlara göre risk analizine tabi tutulması amacıyla MERAK
geliştirilmiştir. 2009 yılı verileri için modele bilanço esasına göre defter tutan
ve tüm mükellefler tarafından gerçekleştirilen mal teslimi ve hizmet ifalarının
%90’ını oluşturan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden toplam 859.993 adet
mükellef dâhil edilmiştir.
MERAK kapsamında oluşturulan yazılım aracılığıyla mükelleflerinin gelir
idaresindeki verileri ile diğer kurumlardan elde edilen veriler karşılaştırılarak, tamamen istatistikî yöntemlere dayalı olarak riskli olanlar tespit edilmektedir. İncelenecek mükelleflerin seçiminde öncelikli olarak riski yüksek olan mükelleflerin
179 Bkz. Nurhan Akdemir, E-Devlet Uygulamaları Kapsamında VEDOP Projesi Eğirdir Vergi Dairesinde E-Vdo Uygulamasının İncelenmesi (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), T. C. Dumlupınar Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kütahya, 2008, ss. 105–110.
85
belirlenmesini amaçlayan bu modelde, mükelleflere ait veri ambarındaki veriler
istatistiksel ve matematiksel yöntemlerle değerlendirilmektedir. Model öncelikli
olarak mükellefleri, sektörel ve/veya bölgesel bazda gruplara ayırmaktadır. Sektör
ve/veya bölgeler itibariyle gruplara ayrılan mükelleflerin bilanço, gelir tablosu,
beyanname ve e-VDO verileri ile üçüncü taraf bilgileri baz alınarak büyüklükleri
belirlenmekte ve buna göre katmanlara ayrılması yapılmaktadır. Böylece, ilgili
sektör ve/veya bölgesel kombinasyonda mükellefler en büyük/büyük/ orta/küçük
katmanlara göre, her biri kendi sınıfında analize tabi tutulmakta ve bütünüyle matematiksel ve istatistiki yöntemler ve hesaplamalarla her mükellefe bir risk puanı
atanmaktadır.
2010 yılında modelin riskli olarak belirlediği mükelleflerin test edilmesi
amacı ile 60 adet mükellef gelirler kontrolörlerine, 347 adet mükellef ise vergi
denetmenlerine gönderilmiştir. Söz konusu mükelleflerden denetim plânlarına
göre en riskli 40 adet en büyük mükellef gelirler kontrolörleri tarafından, orta
145 adet mükellef ise vergi denetmenleri tarafından incelenmek üzere seçilmiştir. 31.12.2010 tarihi itibariyle tamamlanan inceleme sonuçları aşağıdaki tabloda
gösterilmiştir.180
Tablo 7: MERAK Modeli Kapsamında Tamamlanan İnceleme Sonuçları
(TL)
MERAK Modeli Kapsamında Tamamlanan İnceleme Sonuçları (TL)
Beyan Edilen
Matrah
Bulunan
Matrah
Farkı
Toplam
Vergi Farkı
Kesilen
Ceza Tutarı
Gelirler
Kontrolörleri
1.843.140.825
809.955.775
101.143.556
102.924.263
Vergi
Denetmenleri
107.373.251
12.630.436
4.993.462
5.684.315
4.2.4. Özelge Otomasyon Sistemi
Özelge, mükelleflerin ve vergi sorumlularının vergi durumları ve vergi
uygulamaları bakımından, kendilerince açık olmayan ve tereddüt ettikleri konular hakkında yetkili makamlardan yazılı olarak açıklama talebinde bulunmaları
üzerine yetkili makamlarca kendilerine verilen yazılı görüştür (VUK, Gen. Teb.
No:395).
180 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2010, a.g.r., s. 10.
86
Özelge sistemi mükelleflerin yazılı olarak istedikleri açıklama taleplerine
yetkili makamların yazılı olarak cevap vermesi şeklinde uygulanmaktaydı. Genellikle, konusunda ilk olmayan özelge talepleri taşra birimleri tarafından Vergi Dairesi Başkanı/Defterdar veya bunların yetkisini devrettiği yardımcıları tarafından
imzalanarak mükellefe verilmekteydi. Konusunda ilk olan veya açık olmayan hususlarda ise taşra birimleri tarafından merkeze yazı ile sorulmakta ve merkezden
alınan cevaba göre mükellefe özelge verilmekteydi. Bazen de mükellefler doğrudan Gelir İdaresi Başkanlığına başvurup özelgeyi merkezden almaktaydı. Bu uygulama zaman zaman aynı konuda farklı görüşler verilmesine neden olmaktaydı.
Gelir İdaresi Başkanlığı teknolojik gelişmelerden de yararlanarak mükelleflerin
izahat taleplerini özelge otomasyon sistemi ile vermek için bazı düzenlemeler
yapmıştır.181
Bu kapsamda 16/01/2010 tarihi itibarıyla 395 sıra nolu VUK Genel Tebliği
yürürlüğe giren yeni Özelge Sistemine ilişkin çalışmalar Temmuz 2008 tarihinde Gelir İdaresi Başkanlığı Merkez Teşkilatı ve Ankara, İstanbul ve İzmir Vergi
Dairesi Başkanlıklarınca ortaklaşa başlatılan proje kapsamında hayata geçirilmiştir. E-özelge sistemine ilişkin proje uygulamaya konulurken hedeflenen amaçları
şöyle sıralamak mümkündür:
- Mükellefe kısa zamanda doğru ve net bir cevap vermek,
- Başvuruların ve mükelleflere verilen cevapların bir standarda kavuşturulması,
- Mükellef nezdinde muhatabın teke indirilmesi,
- Verilen özelgelerin internetten yayınlanması suretiyle şeffaflığın sağlanması,
- Mevzuatın açık ve anlaşılabilir olmasının sağlanması,
- Mükelleflerin uyum maliyetinin azaltılması,
- İdarenin iş yükünün hafifletilmesi,
- Gelen özelge taleplerinden hareketle genel düzenleyici işlem yaparak
özelge başvuru sayısının azaltılması,
- Dijital ortamda kurumsal hafızanın oluşturulması.182
2011 yılı içerisinde Özelge Otomasyon Sistemi kapsamında verilen özelge181 Fahrettin Özdemirci, “Özelge Otomasyon Sistemi ve E-Özelge Uygulaması”, Vergi Dünyası, Sayı
344 (Nisan 2010), s. 47.
182 Nazmi Karyağdı, “Yeni Özelge Sistemi”, Vergi Dünyası, Yıl 29, Sayı 343, (Mart 2010), s. 23.
87
lerin 3.163’ünün internet sayfasında yayınlanması sağlanmıştır. İnternet sayfası
üzerinden kullanıma sunulan “Özelge Sistemi” ile mükellefe kısa zamanda doğru
ve net cevap vermek, başvuruları ve cevapları bir standarda kavuşturmak, internetten yayın yoluyla şeffaflık sağlamak, mükellefin uyum maliyetini azaltmak,
idarenin iş yükünü hafifletmek, bürokrasi ve kırtasiyeciliği azaltarak kaynakların
verimli kullanılmasını sağlamak amaçlanmıştır.183
4.2.5. E-Haciz Projesi
Bilindiği üzere, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanun’un (AATUHK) 79. maddesinde, tahsil dairesi tarafından hamiline yazılı
olmayan veya cirosu kabil senede dayanmayan alacaklar ile maaş, ücret, kira vs.
gibi her türlü hakların ve fiilen tutanak düzenlemek suretiyle haczi kabil olmayan
üçüncü şahıslardaki menkul malların haczi, borçlu veya zilyet olan veyahut alacak ve hakları ödemesi gereken gerçek ve tüzel kişilere/kurumlara haciz keyfiyetinin tebliği suretiyle yapılacağı, hükme bağlanmıştır.
Bu çerçevede, ödeme müddeti içerisinde ödenmeyen amme alacaklarının
cebren tahsilini temin etmek ya da alacağın tahsil güvenliğini sağlamak amacıyla
tahsil dairelerince alınan haciz ve ihtiyati haciz kararları üzerine, borçlunun bankalar nezdindeki hak ve alacaklarının da haczi yoluna gidilmektedir. Borçlunun
banka hesapları üzerinde yapılan e-hacizlerde; ilgili hesaplarda mevcut kamu borcu kadar para kısmı üzerinde blokaj yapılmaktadır.
Kamu borçlusunun üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczine yönelik 6183 sayılı Kanunun 79. maddesinde 5479 sayılı Kanunun
5. maddesiyle yapılan değişiklikle yeni müesseseler getirilmek suretiyle yeniden düzenlenmiştir. Buna göre; Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri,
alacaklı tahsil dairelerince ya da alacaklı amme idaresi vasıtasıyla, posta yerine
elektronik ortamda tebliğ edilmesine ve bu tebligatlara elektronik ortamda cevap
verilebilmesine imkân verilmiş, elektronik ortamda yapılacak tebliğe ve cevapların elektronik ortamda verilebilmesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye
Bakanlığı yetkili kılınmıştır.
Bu yasal düzenlemeye dayanılarak, kamu alacaklarının süratle tahsili, takip masraflarının (posta, kırtasiye vb.) ve idare ile ilgili kurumların iş yükünün
azaltılması, zaman tasarrufu sağlanması ve haciz uygulamalarının elektronik
183 88
Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2011, a.g.e., s. 10.
ortamda yapılması amacıyla elektronik haciz (e-haciz) projesi geliştirilmiştir.184
Proje ile vergi dairelerince düzenlenen haciz bildirilerinin banka genel merkezlerine, banka bildirimlerinin vergi dairelerine ve vergi dairesi değerlendirmelerinin
banka genel merkezlerine elektronik ortamda aktarımı e-imza ile sağlanmaktadır.
Projenin pilot uygulaması, anlaşma sağlanan 38 banka ve Merkezi Kayıt Kuruluşu AŞ ile yürütülmektedir.185
Devletin vadesi geçen vergi alacaklarının tahsili için elektronik ortamda
haciz işlemi gerçekleştirilebilmektedir. Bunun için bankaların yanısıra önümüzdeki süreçte Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ve Trafik Tescil Müdürlüğü ile
elektronik bağlantılar kurulmaktadır. Otomasyon sistemi ve veri paylaşımı yoluyla, vergi borcunu ödemeyen mükellefin banka hesabının durumuyla, gayrimenkul, araba ve diğer mal varlıkları anında görülebilmektedir. E-Haciz sisteminde
herhangi bir yazışmaya gerek olmadan elektronik ortamda bütün icra işlemleri
yapılabilmektedir.186
E-Tahsilat ve e-Haciz sistemi ile daha önceki uygulamalarda mükellef
aleyhine yaşanan sorunların ortadan kaldırılması hedeflenmektedir. Gelir idaresinin e-tahsilat ve e-haciz uygulamasından en büyük beklentisi vergi alacaklarını
daha hızlı bir şekilde tahsil etmektir.187
“E-Haciz” uygulamasında tahsil daireleri ile bankalar arasında borçlularla
ilgili birimler ve yazışmalar elektronik ortamda gerçekleştirilmektedir. “E-Haciz”
uygulamasının en büyük iki hedefinden birisi klasik yöntemlerle yapılan haciz
işlemlerinden kaynaklanan gereksiz zaman kayıplarını önlemek, ikincisi de zamanında ödenmeyen vergilerin en kısa zamanda, daha hızlı bir şekilde Hazine’ye
aktarılmasını sağlamaktır.188
4.2.6. E-Fatura Uygulaması
Elektronik ortamda gerçekleştirilen ticari işlemlerin gün geçtikçe artması,
kurumların verimlilik ve rekabet avantajı kazanabilmek adına bilgi ve iletişim
184 Mustafa Çolak, “E-Devlet Uygulamalarında Önemli Bir Adım: Vergi Tahsilatında E-Haciz”, Yaklaşım, Yıl 17, Sayı 198, (Haziran 2009), s. 37.
185 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2010, a.g.r., s. 8.
186 Anadolu Ajansı, “VEDOP-3 Ne Sağlayacak”, 12/05/2009, s. 1, http://www.memurlar.net/haber/139259 (Erişim 08.08.2009).
187 Çolak, a.g.m., s. 38.
188 Adnan Gerçek, Kamu Alacaklarının Takip ve Tahsil Hukuku, Ekin Yayınevi, Bursa, 2010, s. 229.
89
teknolojilerini süratle iş süreçlerine uygulamaları kâğıt temelli olarak yürütülen
birçok işlemin gelişen teknolojiye uygun yeni usul ve esasların belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Bu zorunluluk bilgi toplumu paradigmalarını içselleştirmek isteyen ülkelerde bir devlet politikası olarak benimsenerek uygulamaya konulmaktadır. Ülkemizde de bahsi geçen çerçevede çok önemli adımlar atılmaktadır. Bu
adımlardan biri de E-Dönüşüm Türkiye Projesi 2005 Eylem Plânının 49 Numaralı
başlığı altında tanımlanan “Elektronik Faturanın Kullanım Usul ve Esaslarının
Belirlenmesine Yönelik Hazırlık Çalışmalarının Yapılması”dır.189
Türkiye çapında elektronik fatura altyapısını oluşturmak için yapılan çalışmalar sonucunda ülkemiz koşullarına uygun e-fatura modeli oluşturularak hizmete hazır hale getirilmiştir. Bu kapsamda; e-fatura göndermek ve almak isteyen
kurumlara elektronik mali mühür sertifikası verilmesi amacıyla TÜBİTAK ile
sürdürülen çalışmalarda protokol imzalanmış ve faturanın iş süreçlerinde dolaşımının sağlanacağı merkezi mesajlaşma ağının kurulum çalışmaları tamamlanmıştır.190
Elektronik Fatura Kayıt Sistemi (EFKS); kurum ve kuruluşların düzenledikleri faturalarda bulunan belli bilgilerin belirlenen standartlarda ve elektronik
ortamda GİB’ye aktarılması suretiyle, faturalara ait ikinci nüshaların kâğıt ortamında saklanması zorunluluğunu ortadan kaldıran ve belli şartlar dâhilinde güvenli elektronik imzalı e-Fatura kullanılmasına imkân sağlayan sistemdir.191
E-fatura ile ilgili olarak Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 242. maddesinin
2 numaralı fıkrasında düzenleme yapılmıştır. Söz konusu düzenlemeye göre;
E-fatura sisteminin başlangıç aşaması olan EFKS kapsamında Gelir İdaresi
Başkanlığı ile protokol imzalayarak EFKS’ye dahil olan mükellefler; vergi mevzuatı gereğince düzenlemiş oldukları faturaların birer nüshalarını kağıt ortamında
saklamak zorunda olmadıkları gibi, alıcılarına kağıt ortamında veya manyetik ortamda fatura verebileceklerdir. Protokol imzalamak sureti ile EFKS’ye dahil olan
mükellefler http://www. efatura.gov.tr adresinde kamuoyunun bilgisine sunulmaktadır. Elektronik ortamda gönderilen faturaların geçerli olabilmesi için EFKS
kapsamında elektronik olarak fatura gönderme izni alan mükelleflerin alıcılarına
189 İsmail Hakkı Yücelen, “Türkiye’deki Vergi Denetim Teknikleri ve Bilgisayar Destekli Vergi Denetimi”, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Uludağ Üniversitesi, Bursa, 2010, s. 150.
190 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2009, Ankara, 2010, s. 12.
191 Güneş Çetin, “Bilişim Teknolojilerındeki Gelişmelerin Vergilemede Kayıt Düzeni ve Denetim Uygulamalarına Etkisi”, Ekonomi Bilimleri Dergisi ,Cilt 2, Sayı 1, 2010 (Online), s. 84
90
iletmek üzere hazırladıkları dosyaların; PDF formatında hazırlanmış olması ve
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre nitelikli elektronik imza
ile imzalanmış olması zorunluluğu bulunmaktadır. PDF formatında hazırlanmayan veya güvenli elektronik imza ile imzalanmayan herhangi bir dokümanın vergi
mevzuatımız karşısında bir geçerliliği bulunmamaktadır.192 Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Plânı (2008-2010) belgesinde e-fatura ile ilgili olarak; “Elektronik fatura projesi ile ülke çapında uygulanacak bankacılık sistemiyle
entegre bir elektronik fatura modelinin oluşturulması sağlanacaktır.” şeklinde bir
düzenlemeye yer verilmiştir.193
397 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğin yayımı ile birlikte Elektronik Fatura Uygulaması (e-Fatura Uygulaması) hizmete alınmış bulunmaktadır.
E-Fatura Uygulaması, tanımlanan standartlara uygun e-faturaların, tarafları arasında güvenli ve sağlıklı bir biçimde dolaşımını sağlamak amacı ile oluşturulan
uygulamaların genel adıdır.
E-Fatura Uygulamasından yararlanan kullanıcılar;
- Sistemde kayıtlı kullanıcılara e-fatura gönderebilir,
- Sistemde kayıtlı kullanıcılardan e-fatura alabilir,
- Gönderilen veya alınan e-faturalarını bilgisayarlarına indirerek elektronik
ortamda muhafaza ve istendiğinde ibraz edebilirler.
397 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca, Anonim Şirket ile Limited Şirket statüsünde bulunan mükellefler e-fatura uygulamasından
yararlanabilmektedir. E-fatura düzenlemek ve göndermek isteyen mükelleflerin
öncelikle e-fatura uygulaması üzerinde, kendilerine ait bir Kullanıcı Hesabı oluşturmaları gerekmektedir. Kullanıcı Hesabı tanımlanan mükellefler e-fatura uygulamasını entegrasyon yoluyla veya e-Fatura Portalı aracılığı ile kullanabilecektir.
E-Fatura kullanımı ile hem ciddi tasarruf hem de çevreye katkı sağlanmıştır. Uygulamanın zaman içerisinde yaygınlaştırılması sayesinde bu katkıların
oranının çok ciddi rakamlara ulaşacağı net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Diğer
192 Fazıl Aydın, “Elektronik Fatura Kayıt Sistemi Çerçevesinde E-Fatura Uygulaması”, Lebib Yalkın
Mevzuat Dergisi, Haziran/2009, Sayı 66, s. 3.
193 Gelir İdaresi Başkanlığı, Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı 2008-2010, http://
www.gib.gov.tr/fileadmin/beyannamerehberi/Kayit_disi_2009tr.pdf (Erişim 15.06.2010).
91
taraftan e-faturaların denetimi ve bu kayıtların ilgili olduğu hesapların incelenmesi klasik ortamdaki kayıtlara göre çok daha hızlı, kolay ve kesin olacaktır. Bu
da vergi kayıp ve kaçağına neden olan sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı
belge kullanımının önlenmesi açısından da caydırıcı bir mekanizma olacaktır.
Ayrıca, e-fatura ile bir sözleşmenin ifası ve ispatı da amaçlandığından hukuki olarak doğabilecek sorunlar, e-imzanın yaygınlaşması ile en aza inecektir.
Özellikle şirketler açısından web adreslerinin yaygınlaşması, gerçek kişiler için
e-mail adreslerinin yaygınlaşması ile hukuki uyuşmazlıklar azalacaktır.194
E-fatura kapsamında 2010 yılında gerçekleştirilen çalışmalar şunlardır:195
- E-Fatura Uygulamasının kademeli bir biçimde genişletilmesi öngörüldüğünden başlangıç aşamasında anonim ve limited şirketlerin uygulamadan yararlanmasına izin verilmiştir.
- Bilgi işlem sistemi yeterli olmayan mükelleflerin uygulamadan yararlanabilmelerini sağlamak amacıyla, e-fatura uygulamasına ait temel fonksiyonları
bünyesinde barındıran e-fatura web portalı www.efatura.gov.tr adresinden hizmet
vermeye başlamıştır.
- Bilgi işlem sistemleri yeterli ve faturalaşma ihtiyacı kapsamlı olan mükelleflere, Başkanlık sistemi ile gerekli entegrasyonu sağlamaları koşulu ile e-fatura
uygulamasını doğrudan kendilerine ait bilgi işlem sistemleri aracılığı ile kullanarak fatura gönderme imkânı sağlanmıştır. Bu kapsamda 17 mükellef entegrasyon
çalışması başlatmıştır.
- Maliye Bakanlığı SGB.net uygulaması ile entegrasyon çalışmaları tamamlanarak harcama birimlerinin e-fatura uygulaması üzerinde tanımlamaları
yapmıştır.
- Uygulama üzerinden kamuya kesilen e-faturaların paylaşımı hususunda
yapılacak çalışmalar Muhasebat Genel Müdürlüğü ile birlikte plânlanmıştır.
2011 yılı sonu itibariyle e-Fatura Uygulamasını kullanmak amacıyla gönüllü
bicimde başvuru yapan mükellef sayısı 377 adettir. Elektronik Mali Mühür Ser194 Mehmet Fahrettin Önder, “E-Faturanın Hukuki Açıdan Bir Değerlendirmesi”, E-Yaklaşım, Sayı
34, Mayıs 2006, http://www.yaklasim.com/mevzuat/dergi/ read_frame.asp?file_name =2006058072.htm,
(Erişim 29.06.2010).
195 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2010, a.g.r., s. 11.
92
tifikası ürettirerek hesabını aktive eden mükellef sayısı 262 adettir. 26 firma ve 1
kamu kurumu entegrasyon gereksinimlerini karşılayarak uygulamayı entegrasyon
yöntemiyle kullanmaya başlamıştır. Böylece e-fatura uygulamasından yararlanan
mükellef sayısı 3.024’e ulaşmıştır. Ayrıca 2008 yılında pilot proje olarak hizmete
alınan EFKS kapsamında altı mükellefle protokol imzalanarak faturalarını elektronik ortamda düzenleme, faturalara ait belirli bilgilerin Başkanlık sistemine aktarılması koşulu ile ikinci nüsha faturaların elektronik ortamda saklanması izni
verilmiştir. 2011 yılında EFKS izni verilen mükellefler tarafından düzenlenen
1.796.946.785 adet faturanın ikinci nüshaları dijital ortamda arşivlenmiştir.196
4.2.7. Elektronik Ortamda Mükellef Bilgileri Bildirimi (E-MBB)
Uygulaması
Gelir İdaresi Başkanlığı bilgi sisteminde mükellefler ile ilgili verilerin güncelliğinin sağlanması, veri eksikliklerinin giderilmesi, mükelleflerin bilgilerinde
meydana gelen değişikliklerin işlenmesi amacıyla 413 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği197 ile mükelleflere elektronik ortamda Mükellef Bilgileri Bildirimi (E-MBB) göndermeleri zorunluluğu getirilmiştir.
Buna göre 1 Nisan – 31 Mayıs 2012 tarihleri arasında faal olan (tasfiye işlemi devam edenler dahil) tüm; Kurumlar vergisi mükellefleri ile Ticari kazanç
(kazancı basit usulde tespit edilenler hariç), zirai kazanç ve serbest meslek kazancı elde eden gelir vergisi mükelleflerinin E-MBB vermesi zorunludur.
4.2.8. Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi (ÖHKBS)
Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılan 414 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu
Genel Tebliği198 ile 1 Mart 2012 tarihinden itibaren uygulamaya konulan Önceden
Hazırlanmış Kira Beyanname Sisteminin amacı “Gelişen bilgi işlem teknolojilerinden yararlanarak, vergi beyannamelerinin kolay, hızlı, ekonomik ve güvenilir
bir şekilde İdareye intikalini sağlamak, vergi beyannamelerinin doldurulması sırasındaki hataları asgariye indirerek mükellef mağduriyetini önlemek ve vergiye
gönüllü uyumu artırmak, ayrıca vergi dairesinin, mükellefiyet kaydı, beyanname
kabul, tarh, tahakkuk ve tahsilat işlemlerini azaltmak suretiyle iş ve işlemlerini
kolaylaştırmak ve verimliliği artırmak” olarak ifade edilmiştir.
Bu Sistem ile Kira Geliri (Gayri Menkul Sermaye İradı) elde eden mükel196 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2011, a.g.r., s. 24 ve 40.
197 20.01.2012 tarih ve 28179 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
198 18.02.2012 tarih ve 28208 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
93
leflere ilişkin banka, katılım bankaları, PTT, sigorta şirketleri, tapu ve benzeri
kurum ve kuruşlardan alınan kira, gayrimenkul, sigorta, gider ve indirim bilgileri
kullanılarak beyannameleri önceden hazırlanmakta, hazırlanan bu beyannameler
internet ortamında mükelleflerin onayına sunulmakta ve mükelleflerin vergi dairesine gitmesine gerek kalmadan beyannameleri yine internet ortamında kabul
edilmektedir. Böylece mükelleflerin sicil, gayrimenkul, irat tür ve tutarı, gider
türü, indirim, vergi kesintisi gibi GMSİ beyannamesinde bulunan tüm bilgilerin
görüntülenmesi, doldurulması ve değiştirilmesi işlemlerinin kolay, hızlı ve kontrol edilebilir bir şekilde yapılmasına imkânı sağlanmaktadır.
4.2.9. E-Defter Uygulaması
Ülkemizde e-defter uygulamasının hayata geçirilmesine yönelik olarak “1
sıra No.lu Elektronik Defter Genel Tebliği” yayınlanmıştır.199 Buna göre E-Defter,
Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereğince tutulması zorunlu olan defterlerin http://www.edefter.gov.tr adlı sitede duyurulan format ve
standartlara uygun biçimde elektronik dosya biçiminde hazırlanması, bastırılmaksızın kaydedilmesi, değişmezliğinin, bütünlüğünün ve kaynağının doğruluğunun
garanti altına alınması ve ilgililer nezdinde ispat aracı olarak kullanılabilmesine
imkân tanımayı hedefleyen hukuki ve teknik düzenlemeler bütünü olarak tanımlanabilir.
Defterlerini elektronik ortamda oluşturmak, kaydetmek, muhafaza ve ibraz
etmek isteyen gerçek ve tüzel kişi mükelleflerin bazı şartları taşımaları gerekmektedir. Söz konusu şarlar şunlardır;
- Gerçek kişi mükelleflerin 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri
çerçevesinde üretilen nitelikli elektronik sertifikaya sahip olmaları,
- Tüzel kişi mükelleflerin 397 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yer alan belirlemeler çerçevesinde elektronik fatura uygulamasından yararlanma
iznine sahip olmaları ve bu çerçevede Mali Mühür temin etmiş olmaları,
- Elektronik defter tutulması, kaydedilmesi, onaylanması, saklanması ve ibrazında kullanılacak yazılımın uyumluluk onayı almış bir yazılım olması,
gerekmektedir.
199 Bkz. “1 sıra No.lu Elektronik Defter Genel Tebliği”, 13/12/2011 tarih ve 28141 sayılı Resmi Gazete.
94
Elektronik defter tutanlar, elektronik defterlerin oluşturulması sırasında kullandıkları bilgi işlem sisteminin sağlıklı biçimde çalışabilmesi ile ilgili yeterli güvenlik önlemlerini almakla yükümlüdür. Elektronik defterler, istenildiğinde ibraz
edilmek üzere ilgili olduğu beratları ile birlikte bilgi işlem ortamında muhafaza
edilmek zorunludur. Elektronik defterler kağıt ortamında saklanmasına gerek yoktur. İstenilmesi halinde, elektronik defter kayıtlarına kaynak teşkil eden kayıt ve
verilerin de Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu kapsamında ibraz edilmesi
zorunludur.
1 Ocak 2012 tarihinden itibaren yürürlüğe giren e-defter uygulaması ile Vergi
Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu kapsamında kağıt üzerinde tutulması zorunlu
olan yevmiye defteri ve defteri kebirin elektronik ortamda tutulması, muhafaza ve
ibraz edilebilmesi ile açılış ve kapanışlarına ilişkin tasdik işlemlerinin elektronik
ortamda yapılması imkanının sağlanması, bu defterlerin değişmezliğinin, bütünlüğünün ve kaynağının garanti altına alınması hedeflenmektedir.200
E-defter uygulamasında e-defterin oluşturulması tarihinden itibaren hazırlanan değişmezlik beratı veri ambarında saklanmaktadır. Ancak gelecekte e-defterin
tamamının veri ambarına alınmasıyla birlikte işlemlerin günübirlik takibi kolaylaşacak, deftere her zaman erişme imkânı elde edilecek ve böylelikle klasik vergi
denetimi anlayışı tarihe karışacaktır.
4.2.10. Cari Hesap Projesi
Cari Hesap Projesi mükelleflere daha etkin ve kaliteli hizmet sunulması,
iade işlemlerinde standartların belirlenerek bürokratik işlem ve süreçlerin azaltılması, bu sayede vergi dairelerinin iş yükünün hafifletilmesi, vadesi geçmiş
borçların bankalar tarafından doğru olarak tahsil edilmesine imkân sağlanması
amacıyla yürütülmektedir. Bu proje kapsamında; iade ve mahsup dilekçelerindeki
bilgiler esas alınarak ilgili beyanname bilgilerine göre iade edilecek tutara ilişkin
mahsupların otomatik olarak yapılmasını sağlayacak uygulama yazılımları hazırlanmış olup, test çalışmalarına devam edilmektedir.201
Kamu alacağının daha hızlı tahsilatını sağlamak üzere uygulamaya geçirilen “E-Haciz” sistemiyle birlikte; ayrıca cari hesap sistemi kurulacak mükellef200 Gelir İdaresi Başkanlığı, 2012 Performans Programı, Yayın No: 140, Ankara, Ocak 2012, s. 44,
http://www.gib.gov.tr/fileadmin/beyannamerehberi/Gib_2012_ Performans_Programi. pdf, (Erişim
30.05.2012).
201 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2010, a.g.r., s. 10.
95
lere, kamu borçlarını zamanında ödeyebilmeleri için kamu borçları ile ilgili tüm
işlemleri içeren aylık hesap özeti gönderilecektir. Mükelleflerin borç ve alacaklarına ilişkin kayıtlarını güncel olarak tutmak için bir mükellef cari hesabı oluşturulacak ve bu hesap mükelleflerin ve ödeme yapacakları kurumların bilgisine
açılacaktır. Böylece mükelleflerin alacak ve borçlarını net olarak görebilmeleri
sağlanacak ve borçlar gecikmeksizin takip edilebilecektir.
Bu sistemde vergi mükelleflerinin bütün vergi borç ve alacakları banka
hesaplarında olduğu gibi tek bir kalemde gösterilecektir. Borç ve alacak bir potada eritilecek ve mükelleflerin hesabında borç ve alacak rakamı yer alacaktır. Bu
sayede mükelleflere ait bütün hesapların tek bir cari hesaba aktarılmasıyla birlikte
artık mükelleflerin farklı vergi dairelerindeki işlemleri ve\veya vergilendirmeyle
alakalı devletin farklı birimlerinde gerçekleştirdikleri işlemleri tek bir cari hesapta oluşacak borç\alacak dengesiyle saptanacaktır.
“Borç Takip Sistemi”nin temelini oluşturan bu ilk adım sayesinde, hem
vergi borcu bulunan hem de bankada mevduat tutan mükellefler tespit edilecek,
ardından bankalara elektronik ortamda yazı gönderilecek ve borçlunun banka
hesaplarına e-haciz uygulanacaktır. Önümüzdeki dönemde mükelleflerin banka
mevduatı, gayrimenkul ve motorlu taşıt bilgileri öncelikli olmak üzere bütün mal
varlığı elektronik ortamda gözetilecektir.
4.2.11. Vergi Dairesi Başkanlığı/Defterdarlık Otomasyonu
30 Vergi Dairesi Başkanlığı ile 52 Defterdarlık Gelir Müdürlüğünün evrak,
tarhiyat öncesi ve tarhiyat sonrası uzlaşma işlemleri, yaygın yoğun denetim işlemleri, anlaşmalı matbaa işlemleri, personel işlemleri gibi uygulamaları otomasyon kapsamına alınmış olup, vergi mevzuatı ve uygulamada yapılan değişiklikler
doğrultusunda projenin geliştirilmesine devam edilmektedir.
Öte yandan, otomasyon uygulamaları kapsamında yapılan çalışmalar sonucu Vergi Dairesi Başkanlığı ve Defterdarlıklarda kullanılmakta olan İnsan Kaynakları Programı (İNKA) ile atama, nakil, sicil, terfi, emeklilik ve benzeri özlük
iş ve işlemleri otomasyon kapsamına alınarak bilgi ve iletişim teknolojilerinden
yararlanılarak etkinliğin artırılması, zamandan tasarruf edilerek daha kaliteli ve
daha hızlı hizmet sunulması amaçlanmış olup, projenin geliştirilmesine devam
edilmektedir.202
202 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2010, a.g.r., s. 9.
96
4.2.12. Takdir Komisyonu Otomasyonu Projesi (TAKKOM)
TAKKOM vergi dairesi takdire sevk işlemleri uygulama yazılımları ile
entegre çalışacak bir şekilde hazırlanmış olup, mevcut vergi dairesi takdire sevk
işlemleri uygulama yazılımlarında da yeni düzenlemeler yapılmıştır. Vergi dairesince düzenlenen takdire sevk fişleri elektronik ortamda komisyona, bunlara bağlı
olarak verilen kararlar da elektronik ortamda vergi dairesine gönderilmektedir.
2010 yılı içinde 61 Daimi Takdir Komisyonu, 779 Vergi dairesi/malmüdürlüğü
bünyesinde oluşturulan Geçici Takdir Komisyonunun otomasyon kapsamına alınma çalışmaları tamamlanmıştır.203
4.2.13. Elektronik Arşiv Projesi
Vergi Usul Kanununun Maliye Bakanlığına tanıdığı yetkilere istinaden
gerekli şartları taşıyan mükelleflerin ikinci nüsha belgelerini elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edebilmelerine imkân tanımak amacıyla “Elektronik Arşiv
Projesi” çalışmaları sürdürülmektedir. Belgelere ait veri standart ve formatları ile
konuya ilişkin teknik kriterler büyük ölçüde belirlenmiştir.204
5. VEDOP Projesinin Getirileri
Devlet vergileme hizmetlerinde e-devlet uygulamalarının hayata geçirilmesine yönelik olarak geliştirdiği VEDOP Projesini yürütürken belirli bir maliyete katlanmış olmasına rağmen, bunun kat ve kat fazlası tutarında tasarruf ve
toplumsal yarar elde edildiği söylenebilir.
5.1. VEDOP Projesinin Sağladığı Tasarruflar
VEDOP Projesi sürecinde yürütülen proje aşamaları, proje maliyeti, proje
süresi, projenin kullanım alanları ve projenin tasarruf boyutu ile ilgili bazı bilgilere özet halinde aşağıdaki Tabloda yer verilmiştir.
203 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2010, a.g.r., s. 9.
204 Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2010, a.g.r., s. 12.
97
Tablo 8: Rakamlarla VEDOP Projesi Aşamaları
Projenin
Kullanım
Alanı
22 il, 10
ilçedeki 153
vergi dairesi,
5 defterdarlık
Proje
İsmi
Proje
Maliyeti
Proje
Süresi
VEDOP
I
75
milyon
$
2 yıl
VEDOP
II
64
milyon
$
15 ay
81 ildeki
tüm vergi
daireleri ve
defterdarlıklar
-14 bin kişi/ay iş yükü tasarrufu (4,2
milyon $)
-6 bin ton kağıt tasarrufu, bu 117
bin ağaç, 3 milyon $ anlamına
gelmektedir.
-Yıllık 75 milyon beyannamenin
online alınması sağlanmaktadır.
- Çağrı Merkezi uygulaması
-Her yıl 40 milyon senedin
hesaplara otomatik işlenmesi
sonucu 4 bin adam/ay iş gücü
kazancı
-15 bin kullanıcının eğitimi
sağlanmıştır.
-12 Terabyte büyüklüğünde veri
ambarı
VEDOP
III
99
milyon
$
2 yıl
Türkiye
genelindeki
448 vergi
dairesi ve
585 mal
müdürlüğü
-13.465 PC bilgisayarın, 6 bin
204yazıcının dağıtım ve montajı,
-EMKAS sistemi ile yıllık 19 bin
ton kağıt, 355 bin ağaç ve ekonomik
değeri 8,7 milyon $ tasarruf
-Diğer kurumlarla yazışmalarda
azalma olmuş, örn. Gümrük
idareleri ile yıllık ortalama 1 milyon
yazışma ortadan kalkmıştır
-Makbuz bilgilerinin elle
girilmemesinden dolayı yıllık 2 bin
adam/ay işgücü tasarrufu
Kaynak: Uğur ve Çütcü, a.g.m., s. 10.
98
Projenin Tasarruf Boyutu ve Bazı
Rakamlar
-Türkiye’nin tahakkuk ve tahsilat
gelirinin %85’i takip edilmekte.
-Yılda 500 bin sayfa doküman
tasarruf edilmektedir.
-8000 personele 100 bin saat eğitim
verilmekte
-200 sunucu, 9.000 işlemci, 10.000
kullanıcı yönetimi, 1,3 Terabyte
ilişkisel veritabanı yönetimi
sağlanmaktadır
5.2. Taraflar Açısından VEDOP Projesinin Yararları
VEDOP Projesi, gelir idaresinin e-kuruma dönüşmesi ve e-devlet ile entegrasyonunun sağlanması açısından büyük bir adım olmuştur. Dolayısıyla projenin
gerek mükellefler gerekse gelir idaresi yönünden pek çok faydası görülmüştür.
5.2.1. Mükellefler Yönünden
VEDOP projesi, vergi mükellefleri ve onların vergileme ile ilgili işlemlerini yürüten serbest muhasebeci mali müşavirlere vergi ödevlerini daha hızlı bir
şekilde yerine getirmelerini sağlamakta, işgücü ve zamandan ciddi tasarruflar yaratmaktadır. Ayrıca, kırtasiye masraflarını düşürmekte, iş performanslarını artırmakta ve hata yapma ihtimallerini önlemektedir. İnternet Vergi Dairesi mükelleflere, 7 gün 24 saat kesintisiz ve yüksek performansla pek çok hizmet sunmaktadır.
VEDOP Projesi sayesinde, TC Kimlik Numarası ve Vergi Kimlik Numarası ile tek sicilde veriler birleştirilerek mükelleflere daha çabuk ve kaliteli bir
hizmet sunulma imkânı elde edilmiş ve mükelleflerin vergi sistemine olan güveninin artması sağlanmıştır. Mükelleflerin vergi dairesine gitmeden, vergi dairesinde
harcadıkları zamanı en aza indirerek kendilerine ilişkin bilgileri kolaylıkla izleyebilmeleri sağlanmış, daha önce vergi dairesinde dahi güçlükle erişebilecekleri
bilgiler mükelleflere sunulmuştur.205 Aynı zamanda mükellefler de vergi dairesinde adlarına yapılan işlemleri kolaylıkla izleyebilme ve denetleyebilme imkânına
kavuşmuşlardır.206
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından uygulamaya konan e-beyanname hizmeti ile 38 farklı beyanname/bildirimin elektronik ortamda alınmasıyla 2010 yılında yaklaşık 1,27 milyar basılı kâğıttan tasarruf sağlanarak yaklaşık 20 bin ağaç
kesiminin önüne geçilmiştir. 2008-2010 döneminde uygulanan Elektronik Fatura
Kayıt Sistemi ve 2010 yılı Kasım ayında uygulamaya konan e-fatura uygulaması
ile 2008 yılından 2011 yılı Mayıs ayına kadar 1,28 milyar adet fatura elektronik
ortamda kaydedilmiş, 218,5 milyon TL tasarruf sağlanmıştır.207
5.2.2. Gelir İdaresi Yönünden
VEDOP Projesi sayesinde Gelir İdaresi, herhangi bir mükellefin vergi nu205 Akdemir, a.g.e., ss. 124-125.
206 Uğur ve Çütcü, a.g.m., s. 16.
207 DPT, Bilgi Toplumu İstatistikleri 2011, a.g.e., s. 89.
99
marasını sisteme girip döküm tuşuna bastığında, o mükellefin vergiye yönelik
bütün parasal hareketlerini anında ekranda görebilmektedir. Böylece idare, mükellefleri bir tuşla izleyebilmektedir. Tek sicil uygulaması ile bir taraftan vergi
kaçağı en aza indirilmiş diğer taraftan ise zamandan, personelden ve araç gereçten
büyük bir tasarruf sağlanmıştır.
Veri Ambarı projesinin en önemli faydaları; vergi tabanının genişletilmesi,
kayıt dışılığın ve vergi kaçakçılığının azaltılması, vergi sisteminin basitleştirilmesi, sürekli ve etkin vergi denetimi yapılmasıdır. 2002 yılında kayıt dışılık oranı
%33,7 iken 2005 yılında bu oranın %25,5’e düştüğü belirlenmiştir. Daha sonra
krizin de etkisiyle 2009 yılında kayıt dışılık oranı artarak %28’lere çıkmıştır.208
362 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile mükelleflerden internetten Ba ve Bs Formu alınmaya başlanmıştır. “Veri Ambarı” projesi çerçevesinde,
banka hesap hareketleri, Ba-Bs formları ve kredi kartıyla yapılan satışlara ilişkin
incelemelerle sahte fatura kullananlara ilişkin faaliyetler zaman geçirilmeksizin
elektronik ortamda tespit edilebilmektedir. Tutarsızlıklar ve sahte beyanda bulunan ilgili mükelleflere elektronik ortamda mektup ulaştırılıp gerekli düzeltmeleri
yapmaları istenmektedir. Aksi takdirde gerekli incelemeler başlatılmaktadır.
Diğer taraftan EMKAS’ın devreye girmesi ile yıllık yaklaşık 19.000 ton
kâğıt (355.000 ağaç) tasarruf yapılmaktadır. Bu tasarrufun ekonomik değeri yaklaşık yıllık 8,7 milyon dolardır. EMKAS ile özellikle faturaların ikinci kopyalarının basılması yerine elektronik ortamda kopyalarının Gelir İdaresi Başkanlığına
gönderilmesi ve saklanması sağlanmıştır. Ayrıca, tüm mükellef ve istihbarat bilgilerine online erişim ile hızlı ve etkin denetim sağlanarak, verimsiz işlerle zaman
kayıpları önlenmiştir.209
VEDOP, diğer kurum/kuruluşlardaki sistemlerle birlikte çalışabilme imkânı
da sağlamıştır. Bu kapsamda Gümrükler Bağlantı Sistemi (GÜMBS) sayesinde
vergi daireleri ile gümrük idareleri arasında yıllık ortalama 1 milyon yazışma gerekliliği ortadan kaldırılmıştır. Böylece mükelleflerin vergi dairelerindeki hizmet
süreleri çok önemli ölçüde azaltılmış, işlemlere hız ve güvenlik kazandırılmıştır.
EBTİS ile otomasyona geçen vergi dairelerinde her yıl yaklaşık 34 milyon banka
makbuzunun tekrar el ile girilmesi ve bu aşamada oluşacak hata payları ile zaman
kayıpları ortadan kaldırılmıştır. Ayrıca EBTİS ile makbuz bilgilerinin elle girişinin önlenmesi neticesinde vergi dairelerinde her yıl yaklaşık 2.000 kişi/ay’lık bir
208 Gelir İdaresi Başkanlığı, Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı (2008-2010), a.g.e.,
s. 7, http://www.gib.gov.tr/fileadmin/beyannamerehberi/ Kayit_disi_2009tr.pdf, (Erişim 15.06.2011).
209 Akdemir, a.g.e., s. 122.
100
iş gücü tasarrufu sağlanmıştır. Böylece işlemler daha doğru ve çabuk yapılmaya
başlanmış ve gelir idaresi önemli ölçüde ekonomik kazanım sağlamıştır.210
VEDOP Projesi ile birlikte e-beyannamelere ilişkin tahakkuklar otomatik
olarak üretilerek mükelleflerin hesaplarına işlenmekte, tahsilatları banka aracılığı
ile gerçekleştirilen mükellefler için vergi dairesine gelme zorunluluğu tamamen
ortadan kalkmakta, daha önceleri sayfalar ile ifade edilen beyanname bilgilerinin
manyetik ortamda taşınması rahatlıkla mümkün olmaktadır.211 Vergi dairelerinde
beyanname kabul ve tahakkuk işlemlerinin otomatik yapılması sonucunda yılda
20.590 kişi/ay boyutunda bir personel gücü tasarruf edilmekte ve böylece operasyonel işlem yükü üzerinden kalkan vergi daireleri idari etkinlik için ihtisas
gerektiren “back office” işlemler üzerinde yoğunlaşabilmektedir. Bu işgücü tasarrufunun parasal boyutu yılda 4,2 milyon $ olarak hesaplanmaktadır.212
İnternet tabanlı merkezi vergi daireleri (e-VDO) uygulaması ile vergi dairesi duvarları kaldırılarak, Türkiye Vergi Dairesinin gerçekleştirilmesi gibi somut
faydalar elde edilmiştir. Tam otomasyonlu vergi daireleri ile ülke genelinde hizmet sunulması, iş süreçlerinin yeniden yapılandırılması ve süreç yönetimlerinde
etkinliğin artırılmasına imkân veren teknolojik altyapının oluşturulması ve yönetim süreçlerine kapsamlı, sürekli ve sağlıklı bilgi akışı sağlanmıştır. Gelişmiş
güvenlik altyapısı, standart veri paylaşım arabirimleri ile VEDOP, e-devlet dönüşümü projelerine zemin hazırlanmasında öncü ve diğer projeler ile de bütünün bir
parçası haline gelmiştir.213
210 Hakkı Mümin Ay, “Türkiye’de Kayıt dışı Ekonomiyi Önlemede Bilgi Ekonomisinin Etkinliği ve Gelir
İdaresinin Rolü”, 5. Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi Bildiriler Kitabı, Cilt I, Kocaeli Üniversitesi,
Kocaeli, 3-5/11/2006, s. 738.
211 Arif Yıldırım, “E-Beyanname ya da VEDOP Etkin Bir Gelir İdaresi İçin Yeterli mi?”, Vergi Dünyası,
Sayı: 281, Ocak 2005, s. 75.
212 Yaranlı, a.g.e., s. 7.
213 DPT, e-Devlet Proje ve Uygulamaları, a.g.e., ss. 79-80.
101
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
TÜRKİYE’DE E-VERGİLEME UYGULAMASININ BİRLEŞTİRİLMİŞ
TEKNOLOJİ KULLANIM VE KABULLENME MODELİ İLE ANALİZİ
1. Teknoloji Kabulünü İnceleyen Modeller
Bilgi teknolojilerinin kullanımı günümüzün vazgeçilmez bir unsuru olmuş
ve hayatımızın her alanında yer almaya başlamıştır. Bilgi teknolojilerinin kullanıcılar tarafından benimsenmesini açıklamaya yönelik birçok çalışma yapılmıştır.
Bu çalışmalarda şu sorulara cevap aranmıştır: Kullanıcılar bilgi teknolojilerini
niçin kabul etmekte veya reddetmektedir? Sergiledikleri davranışların nedenleri
nelerdir? Bu soruları cevaplamak için teknoloji kabulünün nasıl gerçekleştiğini
ortaya koyan modellerden yararlanılmaktadır.
Bilgi sistemleri, psikoloji ve sosyoloji alanlarını kapsayan bu teorik modeller sayesinde bireylerin e-devlet uygulamalarını benimsemelerini değerlendirmektedir214. Bireylerin e-devlet uygulamaları ve bu kapsamda e-vergileme uygulamalarına karşı tepkilerini değerlendirirken, onların genel tutum ve davranışları
arasındaki ilişkinin belirlenmesi büyük önem taşımaktadır.
Literatürde bireylerin teknoloji kabulünü incelemeye yönelik olarak geliştirilen sekiz model bulunmaktadır. Bunlar; “Düşünülmüş Eylem Teorisi (DET)
(The Theory of Reasoned Action)”, “Teknoloji Kabul Modeli (TKM) (The Technology Acceptence Model)”, “Motivasyon Modeli (MM) (The Motivational
Model)”, “Plânlı Davranış Teorisi (PDT) (The Theory of Planned Behavior)”,
“Birleştirilmiş Modeller (Combined Models)”, “PC Kullanım Modeli (PCKM)
(The Model of PC Utilization”, “Yenilik Yayılma Teorisi (YYT) (The Innovation
Diffusion Theory” ve “Sosyal Bilişsel Teori (SBT) (Social Cognitive Theory)” ve
bu sekiz teoriden yararlanılarak geliştirilmiş “Birleştirilmiş Teknoloji Kullanım
ve Kabullenme Teorisidir (BTKKT) (The Unified Theory of Ecceptance and Use
of Technology”.
1.1. Düşünülmüş Eylem Teorisi
Fishbein ve Ajzen tarafından bireylerin tutum ve davranışları arasındaki
214 Viswanath Venkatesh, Michael G. Morris, Gordon B. Davis ve Fred D. Davis, “User Acceptance of
Information Technology: Toward A Unified View”, MIS Quarterly, Vol. 27, No. 3, September 2003, s. 426.
102
ilişkiyi ölçmek üzere 1975 yılında “Düşünülmüş Eylem Teorisi” geliştirilmiştir.
Düşünülmüş Eylem Teorisi, bireylerin belirli davranışları yapmadan önce bu davranışların sonuçlarını düşündüklerini varsayar. Bu teoriye göre, bir bireyin davranışını ve davranış değişikliğini onun niyeti belirler. Diğer bir ifadeyle Düşünülmüş Eylem Teorisine göre belirli bir davranış içindeki bireyin eylemi, kişisel
normlar ve kişisel tutumları da içeren bireyin davranış niyeti tarafından belirlenmektedir. Çünkü davranışın en iyi göstergesi niyettir. Niyet bireyin davranışına
yönelik tutumu ve onun sübjektif normlarının bir fonksiyonudur.215 Tutumlar ise
belirli bir davranışa karşı bireyin pozitif veya negatif hisleri olarak tanımlanmakta
ve bunlar bireysel inançlar tarafından etkilenmektedir.
“Düşünülmüş Eylem Teorisi”nin kökleri sosyal psikoloji alanına dayanır.
Sosyal psikologlar, davranışı etkileyen tutumları açıklayabilmek için insanların
bir davranışı değiştirme yollarına “nasıl ve niçin” inandıklarını araştırmışlardır.
Sosyal psikologlara göre tutum; davranış ve bilgiyi içermekte olup, ikisi arasında
pozitif bir ilişki vardır. Basit bir anlatımla Düşünülmüş Eylem Teorisine göre, bir
kişinin davranışı, davranışın sonucuna karşı geliştirdiği tutum ve sosyal çevresindeki insanların fikirlerinden etkilenir.216
Fishbein ve Ajzen’e göre Düşünülmüş Eylem Teorisi, davranış ve tutum
arasında gözlenen ilişkiye aracılık eden bir psikolojik süreç modelidir. Teori,
davranışın gerçekleşmesini sağlayan niyetin; kişilik yapısı, kişisel tutum ve kişisel normlar tarafından oluşturulduğunu söylemektedir.217 Ayrıca bu teoriye göre
davranış, kültürden de etkilenir. Dolayısıyla yeni bir teknoloji kullanılacaksa ve
bunu kullanma konusunda başarı elde edilmek isteniyorsa kültür faktörü açıdan
da değerlendirilmelidir.218
Şekil 7’de Düşünülmüş Eylem Teorisine göre bireylerin davranış ve tutumları arasındaki ilişki şematik olarak gösterilmektedir.219
215 University of Twente, “Theory Of Planned Behavior/Reasoned Action”, http://www.utwente.nl/cw/
theorieenoverzicht/Theory%20clusters/Health%20Communication/theory_planned_behavior.doc (Erişim
17.10.2011).
216 Sonnur Aktaş, Teknoloji Kabul Modeli İle Muhasebecilerin Bilgi Teknolojisi Kullanımına Yönelik
Bir Uygulama, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek
Lisans Tezi, Gebze, 2007, s. 21.
217 Martin Fishbein ve Icek Ajzen, Belief, Attitude, Intention, and Behavior: An Introduction to Theory
and Research, Addison-Wesley, USA, 1975, s. 14-18, http://people.umass.edu/ aizen/f&a1975.html
(Erişim 17.10.2011).
218 Blair H. Sheppard, Jon Hartwick ve Paul R. Warshaw, “The Theory of Reasoned Action: A MetaAnalysis of Past Research with Recommendations for Modifications and Future Research”, Journal of
Consumer Research, Vol. 15, No. 3, December 1988, ss. 325-343.
219 Fishbein ve Ajzen, a.g.e., s. 16.
103
İnançlar ve
Değerlendirmeler
Davranışa
Yönelik Tutum
Davranışsal
Niyet
Normatif İnançlar
Gerçekleşen
Davranış
Özel Norm
Şekil 7: Düşünülmüş Eylem Teorisi Modeli
1.2. Plânlı Davranış Teorisi
Plânlı Davranış Teorisi olarak adlandırılan bu teori 1985 yılında Icek Ajzen tarafından geliştirilmiştir. Düşünülmüş Eylem Teorisinin geliştirilmiş halidir. Plânlı Davranış Teorisine göre, bireylerin faaliyetlerini onların “niyetleri” ve
“kontrol algılamaları” belirler.
Plânlı Davranış Teorisi de davranışların gerçekleştirilmesinde niyetin rolüne önem vermektedir. Fakat Plânlı Davranış Teorisi, Düşünülmüş Eylem Teorisinden farklı olarak bireylerin kontrolü altında olan ve olmayan davranışları üzerinde etkili olan tüm faktörleri de içeren niyeti kapsamaktadır. Bireylerin niyetleri
ise üç faktör tarafından tahmin edilir. Bunlar: Davranışsal düşünceler, toplumsal
düşünceler ve kontrollü inanışlardır.220
Düşünülmüş Eylem Teorisi, gönüllü davranışlarla ilgilidir. Dolayısıyla bu
teoriye göre bireyin tamamen kontrolü altındaki davranışlar açıklanabilir.221 Ancak bireylerin davranışlarının %100’nün gönüllü ve kontrol altında olmadığı görülmüştür. Plânlı Davranış Teorisinde analize “algılanan davranışsal kontrol” de
ilâve edilmiştir. Bu nedenle Plânlı Davranış Teorisi, basit olarak sadece gönüllü
davranışları kontrol etmeyi değil tüm davranışları içermektedir.222 Ayrıca Plânlı
220 Shin-Yuan Hung, Chia-Ming Chang ve Ting-Jing Yu, “Determinants of user acceptance of the
e-Government services: The case of online tax filing and payment system”, Government Information
Quarterly, 23, 2006, ss. 100-101.
221 Sinan Erten, “Planlanmış Davranış Teorisi ile Uygulamalı Öğretim Metodu”, Hacettepe Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: 19, Sayı: 2, 2002, s. 219.
222 Stephen E. Johnson ve Andrea Hall, “The Prediction of Safe Lifting Behavior: An Application of the
104
Davranış Teorisi, maksatlı davranışları da öngören bir teoridir. Çünkü davranış
maksatlı ve plânlı olabilir.223
Ajzen bu teoriyi 1991 yılında yeniden düzenlemiştir. Bu düzenleme ile teori yeni ampirik kanıtlar ile daha iyi desteklenmiştir.224
Plânlı Davranış Teorisi sayesinde davranışa yönelik niyet ölçülebilmekte
ve dolaylı olarak da söz konusu davranışın ortaya çıkma olasılığı belirlenebilmektedir. Bu teoriye göre, bireylerin toplumsal davranışları belirli faktörlerin kontrolü
altında olup belirli nedenlerden kaynaklanır ve plânlanmış bir şekilde ortaya çıkabilir. Bireylerde davranışın ortaya çıkabilmesi için öncelikle “Davranışa Yönelik Niyetin” oluşması gerekir. “Davranışa Yönelik Niyeti” etkileyen faktörler
ise “Davranışa Yönelik Tutum”, “Kişiye Ait Değerler” ve “Algılanan Davranışsal
Kontroldür”.225
Birçok ampirik çalışma, Plânlı Davranış Teorisinin yeni bilgi teknolojilerine uyumu sağlamada bireysel niyet ve davranışları etkili olarak açıkladığını
göstermektedir. Bu teori, kişinin iyi/kötü, güvenli/güvenli değil gibi bir davranışa
yönelik tutumunu psikolojik olarak değerlendirme olanağı sağlamaktadır.
Plânlı Davranış Teorisi pek çok araştırmacı tarafından uygulanmış ve zaman içinde geliştirilmiştir. Birçok araştırma, davranışı tahmin etmede teorinin son
derece faydalı olduğunu ortaya koyarken, zaman içinde bazı eklemelerin yapıldığı görülmüştür.
Plânlı Davranış Teorisi, mükelleflerin e-vergilemeyi kabullenmelerini değerlendirmede de kullanılan modellerden biridir. Plânlı Davranış Teorisi, esas itibarıyla davranışı tahmin etmek üzerine tasarlanmıştır. Plânlı Davranış Teorisinde
tutumun, e-vergilemeyi kabullenme gibi bir davranışı gerçekleştirmede bireylerin
niyetleri üzerinde doğrudan bir etkisi olabileceği ileri sürülmektedir.226 Örneğin
Tayvan için e-vergileme üzerine ampirik bir çalışma yapan Hung, Chang ve Yu
(2006) bu modeli kullanmıştır.
Theory of Planned Behavior”, Journal of Safety Research, Vol. 36, Issue 1, 2005, s. 64.
223 Christopher J. Armitage ve Mark Conner, “Efficacy of the Theory of Planned Behaviour: A metaanalytic review”, British Journal of Social Psychology, Vol 40, Issue: Pt 4, 2001, ss. 471-475.
224 Icek Ajzen, “The Theory of Planned Behavior”, Organizational Behavior and Human Decision Processes, Vol. 50, Issue 2, December 1991, s. 179.
225 Erten, a.g.m., ss. 217-220.
226 Johnson ve Hall, a.g.m., s. 64.
105
Araştırmacıların teorik temelde Plânlı Davranış Teorisini seçmesinin başlıca nedenleri şunlardır:
(1) E-devlet hizmetlerini kabul etmek tamamıyla vatandaşların kontrolü
altında değildir.
(2) E-devlet hizmetlerini kabullenmede, vatandaşlar çevrelerindeki kişilerin davranışlarından etkilenmektedirler. Sosyal etki, önemli bir davranış belirleyicisidir.
(3) Bireylerin kendilerini kontrol etmeleri, bireysel bilgi ve donanım kaynakları, e-devletin kabullenmesinde olası engellerdir.227
Plânlı Davranış Teorisine dayalı olarak oluşturulan e-devlet hizmetlerini
kabullenme modelinde çeşitli çalışmalarla desteklenen 13 hipotez bulunmaktadır.
Bunlar;228
- Algılanan kullanışlılık Tutum
- Algılanan Kullanım kolaylığı Tutum
- Algılanan risk Tutum
- Güven Tutum
- Kişisel yenilikçilik Tutum
- Bağdaştırılabilirlik Tutum
- Dış etkiler Sübjektif normlar
- Personel (interpersonel) etkisi Sübjektif normlar
- Kişisel yarar (self-efficacy) Algılanan davranış kontrolü
- Donanım koşulları Algılanan davranış kontrolü
- Tutumlar Niyet
227 Hung, Chang ve Yu, a.g.m., s. 101.
228 Hung, Chang ve Yu, a.g.m., ss. 101-102.
106
- Sübjektif normlar Niyet
- Algılanan davranış kontrolü Niyet
Yukarıdaki hipotezlere dayalı olarak Plânlı Davranış Teorisinin genel modeli Şekil 8’de gösterilmiştir.229
Şekil 8: Planlı Davranış Teorisi Modeli
1.3. Teknoloji Kabul Modeli
İlk defa 1989’da Davis tarafından geliştirilen Teknoloji Kabul Modeli, bilgisayar kullanımına yönelik bireylerin tutumları, davranışları ve bilgi teknolojisi
kullanımını açıklamak ve tahmin etmek için geliştirilen bir modeldir. Diğer bir
ifadeyle Teknoloji Kabul Modeli, insanların niçin bilgisayar kullanımına dirençli
olduğunu, teknoloji kabulü tercihini anlamak, kullanıcıların değişikliklere nasıl
cevap vereceklerini tahmin etmek ve sistemin doğasının değişmesiyle kullanımdaki gelişmeyi incelemektedir. Bu model daha çok bilgi teknolojileri kullanımındaki niyeti açıklamada kullanılmaktadır. Pratik bir bakış açısından bakıldığında
ise yeni olarak kabul edilen bir bilgi teknolojisinin kullanıcılar tarafından benimsenmesinin tespitinde kullanılan faydalı bir modeldir.230
Teknoloji Kabul Modeline göre bilgi sistemlerinde kurum olarak bir başarı
229 Kieran Mathieson, “Predicting User Intentions: Comparing the Technology Acceptance Model with
the Theory of Planned Behavior”, Information Systems Research, Vol. 2, No. 3, 1991, s. 175.
230 Detmar Straub, Mark Keil ve Walter Brenner, “Testing The Technology Acceptance Model Across
Cultures: A Three Country Study”, Information & Management, Vol. 33, Issue 1, November 1997, ss.
1-11.
107
sağlamak isteniyorsa, öncelikle bu sistemin bireyler tarafından benimsenmesi ve
kullanılması gerekir. Teknoloji Kabul Modeli, iş sektöründe bilgi teknolojisinin
oluşturulmasını kolaylaştıran ve teknoloji kullanımına sevk eden faktörleri tanımlamak için kullanılan en yaygın modeldir. Çünkü bu model, bireylerin belirli
bir sistemi kullanırken onların iş performansını artırma ile kullanımının kolaylığı
sağlama derecesi ve sübjektif norma dayanır.231 Başka bir deyişle, Teknoloji Kabul Modeli, kullanıcıların niçin bilgisayar teknolojisini kabul etmekte veya reddetmekte olduğunu açıklamaya çalışmaktadır.
Bilgi teknolojisi kullanımı ve kabulü araştırmaları, bilgi sistemini odak
noktası olarak almaktadır. Özellikle çoğu çalışma, bilgi teknoloji kabulünü etkileyen faktörleri tahmin edebilen teorilerin kurulmasını içermektedir.
Bu modele göre kullanıcıların herhangi bir teknolojik yenilik ile karşılaştığında, bunları nasıl ve ne zaman kullanacaklarına ilişkin kararlarında etkili olan
pek çok faktör vardır. Bu faktörler “Algılanan Fayda (Perceived Usefulness)” ve
“Kullanım Kolaylığı (Perceived Ease-of-use)” olarak iki başlık altında toplanmıştır.
Algılanan Fayda: Kişinin bir sistemi kullanması ile işindeki performans
ve veriminin zenginleştiğini düşünme derecesi olarak ifade edilebilir. Kurumlar
bazında düşünüldüğünde insanlar terfi ve ödüllerle daha iyi bir performans için
teşvik edilirler. Eğer sistemdeki algılanan fayda yüksek ise kişi, kullanım ve performans arasındaki ilişkiyi pozitif bulur.232
Algılanan Kullanım Kolaylığı: Kişinin belirli bir sistemi çok fazla çaba
sarf etmeden kullanabilme inancının derecesidir. Bir sistemin kullanımının kolay
olduğu algılandığında, onun benimsenme olasılığı artar.
Davis (1989), Teknoloji Kabul Modeli aracılığıyla internet kullanımı konusunda yaptığı araştırmasında; davranış açısından, algılanan faydanın kullanım
kolaylığından daha önemli olduğunu bulmuştur.233 Shih (2004) ise yaptığı araştırmasında algılanan faydanın kullanıcı niyetini açıklamada daha büyük etkiye sahip
olduğunu ileri sürmüştür.234
231 Fred D. Davis, “Perceived Usefulness, Perceived Ease of Use and User Acceptance of Information
Technology”, MIS Quarterly, Vol. 13, No. 3, September 1989, s. 320.
232 Davis, a.g.m., s. 323.
233 Davis, a.g.m., ss. 328-338.
234 Hung-Pin Shih, “An Empirical Study on Predicting User Acceptance of E-Shopping on The Web”,
Information & Management, Vol. 41, Issue 3, 2004, ss. 351-368.
108
Teknoloji Kabul Modelinde, belirlenen sistemin kullanımında algılanan
fayda (AF) ana faktör ve algılanan kullanım kolaylığı (AKK) ikinci bir faktördür.
Davis, AF ve AKK içerisinde sistemin kullanımı üzerine dolaylı ve pozitif bir
etkiye sahip olduğunu belirtmiştir. Davis, Bagozzi ve Warshaw (1989), AKK’nın
kullanıcının bilgi teknolojisini kabullenmesinde pozitif ve doğrudan bir etkiye
sahip olduğunu belirtmiştir. Fakat bilgi sistemi/bilgi teknolojisi kullanımı üzerine
AKK’nın etkileri hakkında uyumlu sonuçlara ulaşılamamıştır.235
Teknoloji Kabul Modeli’ne göre AKK ve AF faktörleri, kullanıcıların
sistem kullanımına yönelik tutumlarını; tutumlar da sistem kullanımına yönelik
davranışsal niyeti etkilemektedir (Bkz. Şekil 9). Birçok araştırmacı, bu modelin
kişilerin teknoloji kullanma niyetini açıklama açısından çok faydalı olduğu konusunda aynı fikirde olmalarına rağmen, modelin sosyal etkileri tamamen ölçme
konusunda bazen sınırlı kaldığını ve ek değişkenler eklenmesi gerektiğini ifade
etmiştir.236
Teknoloji Kabul Modeli’nin özellikleri şu şekilde belirtilebilir:237
1- “Algılanan fayda” ve “algılanan kullanım kolaylığı”, davranış niyetleri
ile tutumları belirlemektedir.
2- Davranış niyetleri, esas itibarıyla “algılanan fayda” ve “tutum” tarafından etkilenmektedir.
3- “Algılanan fayda” ve “algılanan kullanım kolaylığı” çerçevesinde pek
çok dış faktör (sistem dizaynı ve kullanılan karakteristikler, kolaylaştırılan destek
eğitim) davranış niyetlerini etkilemektedir.
4- “Algılanan fayda” ve “algılanan kullanım kolaylığı” bilgi sisteminin tasarlanması ve yürütülmesini anlaşılır kılmaktadır.
5- Teknoloji Kabul Modeli davranış niyetlerini etkileyen “algılanan davranış kontrolü” ve “sosyal normları” dikkate almamaktadır.
235 Shih, a.g.m., s. 366.
236 Paul Legrisa, John Inghamb ve Pierre Collerette, “Why Do People Use İnformation Technology?
A Critical Review of The Technology Acceptance Model”, Information & Management, Vol. 40, No. 3,
2003, ss. 191–204; Mathieson, a.g.m.; Chun-Der Chen, Yi-Wen Fan ve Cheng-Kiang Farn, “Predicting
Electronic Toll Collection Service Adoption: An Integration of the Technology Acceptance Model and the
Theory of Planned Behavior”, Transportation Research, Part C 15, 2007, ss. 300–311.
237 Shin-Yuan Hung ve Chia-Ming Chang, “User Acceptance of Wap Services: Test of Competing Theories”, Computer Standards & Interfaces, Vol. 27, Issue 4, April 2005, ss. 359-370.
109
Algılanan
Fayda
Kullanıma
Yönelik
Tutum
Dış
Değişkenler
Davranış
Niyetleri
Gerçekleşen
Davranış
Algılanan Kullanım
Kolaylığı
Şekil 9: Teknoloji Kabul Modeli238
Teknoloji Kabul Modeli, bir sistem hakkında önceden bilgisi olmayan
kullanıcının davranışlarını tahmin etmeye çalışmaktadır. Genel olarak araştırmalar şu an kullanımda olan sistemler ve iş çevrelerinde teknoloji kabulü üzerine
odaklanmıştır. Fakat potansiyel kullanıcılar gerçek kullanıcılardan farklıdır. İlk
kez kullananlar ile sürekli kullanıcıların kullanım ve niyetleri farklı belirtiler göstermektedir. Yine ev ortamındaki kullanıcılarla ticari potansiyel kullanıcıları da
farklı belirtilere sahiptirler.239
1.4. Motivasyon Modeli
Motivasyon Modeli, insanların teknolojiyi kabullenmesinde psikolojik
faktörlerin de etkisinin olup olmadığını belirlemek için geliştirilmiştir. Davis,
Bagozzi ve Warshaw (1992) teknoloji kullanımı modeline “algılanan zevki” bir
içsel motivasyon olarak ve “algılanan faydayı” bir dışsal motivasyon olarak dahil
etmişlerdir.240
İçsel motivasyon, dışarıdan hiçbir belirgin takviye olmaksızın bir faaliyetin performansını göstermektedir. “Algılanan kullanım kolaylığı” ve “algılanan
zevk” birer içsel motivasyon şekilleridir. “Algılanan kullanım kolaylığı”, bir kişinin bir sistemi hiçbir çaba sarf etmeden kullanabilme derecesi olarak tanımlan238 Fred D. Davis, Richard P. Bagozzi ve Paul R. Warshaw, “User Acceptance of Computer Technology:
A Comparison of Two Theoretical Models”, Management Science, Vol. 35, No. 8, August 1989, s. 985.
239 Aktaş, a.g.e., s. 27.
240 Fred D. Davis, Richard P. Bagozzi ve Paul R. Warshaw, “Extrinsic and Intrinsic Motivation to Use
Computers in the Workplace”, Journal of Applied Social Psychology, Vol. 22, Issue 14, July 1992, ss.
1111–1132.
110
maktadır. Birçok araştırma, algılanan faydanın kullanım kolaylığı üzerinde doğrudan ve pozitif bir etkisi olduğunu göstermiştir.241
“Algılanan zevk”, teknoloji kullanım faaliyetlerinde beklenen performans
sonuçları dışında, kendi içinde hissedilen zevk ölçüsü olarak tanımlanır. Bir kişi,
zevkli olan bir faaliyeti zevkli olmayana göre daha fazla tekrar etmeye motive olmaktadır. Dolayısıyla “neşe, sevinç, mutluluk ya da depresyon”, “bıkkınlık, öfke
veya nefret” duygularının belirli bir hareket ile bir kişinin davranışı üzerinde etkisinin olduğu söylenebilir.242
Dışsal motivasyon, kişinin kendi faaliyetleri dışında kalan ve önemli sonuçlar elde etmesini sağlayan bir faaliyetin performansı olarak tanımlanır. “Algılanan fayda”, bir dışsal motivasyon biçimi olarak ortaya çıkmaktadır.243 “Algılanan fayda”, bir kişinin belirli bir sistemi kullanarak kendi iş performansını
artırdığına inanma derecesi olarak tanımlanmaktadır. Birçok araştırmada, algılanan faydanın yüksek olduğu ülkelerde, kullanıcının algılanan faydaya inancı
ile kullanım performansı arasında pozitif bir ilişki olduğu ortaya konulmuştur.244
1.5. Yenilik Yayılma Teorisi
Yenilik Yayılma Teorisi (YYT) esasında teknolojinin gelişimine bağlı olarak 1960’lardan itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Yenilik “birey tarafından yeni
olarak algılanan düşünce, yöntem veya nesne”; yayılma ise “sosyal sistemdeki
üyeler arasında yeniliğin belirli kanallar aracılığıyla iletilme süreci” olarak tanımlanmıştır. Yenilik karar sürecinde ilk olarak yeniliğin bireyler tarafından değerlendirmesi yapılır bu değerlendirmelere dayanarak yeniliğe karşı bir tavır oluşturulur.
Moore ve Benbasat (1991), bilgi teknolojilerinde yeniliğin adaptasyonuyla
ilgili algıyı ölçmek için bir model geliştirmişlerdir. Modeldeki bütün değişkenler,
241 Dennis A. Adams, R. Ryan Nelson ve Peter A. Todd, “Perceived Usefulness, Ease of Use, and Usage
of Information Technology: A Replication”, MIS Quarterly, Vol. 16, No. 2, June 1992, pp. 227-247;
Davis, a.g.m.; T. Ramayah, Muhamad Jantan ve Noraini Ismail, “Impact of Intrinsic and Extrinsic Motivation on Internet Usage in Malaysia”, http://www.ramayah.com/journalarticlespdf/impactofintrinsic.pdf
(Erişim 12.04.2011).
242 Thompson S. H. Teo, Vivien K. G. Lim ve Raye Y. C. Lai, “Intrinsic and Extrinsic Motivation in
Internet Usage”, OMEGA: The International Journal of Management Science, Vol. 27, Issue 1, February
1999, ss. 25-37; Thomas W. Malone, “Toward a Theory of Intrinsically Motivating Instruction”, Cognitive Science, Vol 5, Issue 4, ss. 333-369, http://www.coulthard.com/library/Files/malone_1981_towardtheoryintrinsi callymotivatinginstruction. pdf (Erişim 10.10.2011).
243 Edward L. Deci ve Richard M. Ryan, Intrinsic Motivation and Self-Determination in Human Behavior, Plenum Press, New York, 1985; Ji-Won Moon ve Young-Gul Kim, “Extending the TAM for a WorldWide-Web Context”, Information & Management, Vol 38, Issue 4, February 2001, s. 217-230.
244 Davis, a.g.m.; Nelson Oly Ndubisi, Muhamad Jantan ve Stanley Richardson, “Is the Technology
Acceptance Model Valid for Entrepreneurs? Model Testing and Examining Usage Determinants”, Asian
Academy of Management Journal, Vol. 6, No. 2, 2001, ss. 31-54, http://web.usm.my/aamj/6.2.2001/6-2-2.
pdf (Erişim 18.10.2011).
111
potansiyel kullanıcıların yeniliği kullandıkları varsayımına dayalı olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle model, Yeniliğin Algılanan Özellikleri olarak da adlandırılmıştır.
Bu modelde, anket soruları sekiz değişkenden (göreceli avantaj, uyumluluk, denenebilirlik, gözlenebilirlik, sonuç gösterilebilirlik, imaj, gönüllülük, kullanım kolaylığı) oluşmaktadır. Bu çalışmada, değişkenler arasında özellikle göreceli avantaja
ağırlık verilmiştir. Göreceli avantaj ise “yeniliği kullanmanın daha önce kullanılanlara göre daha iyi olarak algılanma derecesi” olarak tanımlanmıştır. Ayrıca bu
model, yeniliğin organizasyon içindeki adaptasyonunda ve yayılımında hangi faktörlerin etkili olduğunu anlamakta kullanılabilir.245
Rogers (2003), yeniliğin adaptasyon hızını açıklamak için öncelikli faktör
olarak yeniliğin algılanan özelliklerini tanımlamıştır. Adaptasyon hızı genellikle belirli bir zaman diliminde yeniliğe adapte olan birey sayısı olarak ölçülür.
YYT’de tanımlanan beş özellik (göreceli avantaj, uyumluluk, karmaşıklık, denenebilirlik ve gözlenebilirlik) yeniliğin adaptasyon hızının büyük bir kısmını açıklamaktadır. Yeniliğin algılanan özelliklerine ek olarak modele farklı değişkenler
de eklenmiştir. Bunlar; yenilik karar türü, iletişim kanalları, sosyal sistemin yapısı
ve değişimi gerçekleştirenlerin promosyon gayretlerinden oluşmaktadır.246 Yeniliğin adaptasyon hızını açıklayan model aşağıdaki şekilde gösterilmiştir.247
Şekil 10: Yeniliğin Adaptasyon Hızını Etkileyen Faktörler
245 Gary C. Moore ve Izak Benbasat, “Development of an Instrument to Measure the Perceptions of
Adopting an Information Technology Innovation”, Information Systems Research, Vol. 2, No. 3, September 1991, ss. 192-222.
246 Everett M. Rogers, Diffusion of Innovations, 5th Edition, The Free Press, New York, 2003, ss. 10-30.
247 Rogers, a.g.e., s. 222.
112
Göreceli avantaj, “yeniliğin daha önceki fikre göre daha iyi olarak algılanma derecesi” şeklinde tanımlanabilir. Göreceli avantajın derecesi ise ekonomik
kârlılık, sosyal statü kazanma arzusu veya değişik şekillerde ifade edilebilir.
Uyumluluk, “yeniliğin potansiyel kullanıcıların mevcut değerlerine, geçmiş deneyimlerine ve gereksinimlerine uyumuyla ilgili algı derecesi” olarak ifade
edilebilir. Diğer bir ifadeyle uyumluluk, adapte edilen yeniliğin insanların yaptığı
iş veya faaliyetlerle uyumlu olma derecesidir.248
Karmaşıklık, “yeniliği anlamanın ve kullanımının nispeten daha zor olduğuyla ilgili algı derecesini” ifade etmektedir. Karmaşıklık, birçok yenilik için
göreceli avantaj veya uyumluluk kadar önemli olarak algılanmamasına rağmen
bazı yeni düşüncelerin adaptasyonunda karmaşıklık çok önemli bir engel olabilmektedir.
Denenebilirlik, “yeniliğe adaptasyon kararı verilmeden önce, potansiyel
yeniliği adapte edecek kişilerin yeniliğin yeterince denenebiliyor olacağına inanmalarının derecesi” olarak tanımlanabilir.
Gözlenebilirlik ise “yeniliğin sonuçlarının başkaları tarafından görülebilir
olma derecesi” olarak tanımlanabilir. Yeniliğin gözlenebilir olması adaptasyon hızını pozitif yönde etkiler.249
Rogers (2003), yeniliğin algılanan özelliklerini daha iyi açıklamak için cep
telefonu örneğini vermiştir. Cep telefonlarının göreceli avantajı olarak; düşen maliyet avantajı ve gitgide daha küçük boyutlarda telefonlar sunulması şeklinde belirtilebilir. Uyumluluk kriteri açısından değerlendirildiğinde, cep telefonuyla kişi
hem cep telefonunu, hem de sabit hatlı telefonu arayabilir. Karmaşıklık açısından
ise cep telefonu ile sabit hatlı bir telefon arasında fazla bir fark olmadığı görülmektedir. Denenebilirlik kriteri açısından bir başkasının cep telefonu alınarak
deneme yapılabilir. Gözlenebilirlik açısından ise toplumda cep telefonu kullanan
kişileri hem gözle hem de işitsel olarak gözlemek mümkündür. Dolayısıyla bu
faktörlere dayalı olarak cep telefonunun, yeniliğin algılanan özelliklerine göre
değerlendirilmesinde ideal niteliklere sahip olduğu söylenebilir. Bu nedenle cep
telefonu, adaptasyon hızı yüksek bir teknolojidir.250
248 Stuart J. Barnes ve Sid L. Huff, “Rising Sun: iMode and The Wireless Internet”, Communications of
the ACM, Vol. 46, Issue 11, November 2003, ss. 79-84.
249 Rogers, a.g.e., s. 243.
250 Rogers, a.g.e., ss. 244-245.
113
1.6. PC Kullanım Modeli
PC Kullanım Modelinin teorik altyapısı Triandis (1980)’e dayanmakta
olup bu modelde kişilerin davranışlarının sosyal normlar, tutum ve alışkanlıklar tarafından belirlendiği ileri sürülmüştür. Daha sonra bu modeli Thompson,
Higgins ve Howell (1991) PC kullanımı üzerine uyarlamışlar ve geliştirmişlerdir.
PC Kullanım Modelinde, özellikle sosyal faktörler, algılanan sonuçlar, tutum ve
kolaylaştırıcı koşulların davranışlar üzerindeki doğrudan etkileri incelenmiştir.
Davranışsal niyet, modeldeki PC kullanımını ifade eden gerçek davranış olduğundan, modelden çıkarılmıştır. PC kullanımda gereksiz tekrarlardan kaçınmak
için alışkanlıklar da modelden çıkarılmıştır.251 PC Kullanım Modelinde davranışı
etkileyen temel faktörler aşağıdaki şekilde gösterilmiştir.252
Şekil 11: PC Kullanımında Davranışı Etkileyen Faktörler
Sosyal faktörler, referans gruplarının sahip oldukları kültürün bireyler tarafından içselleştirilmesi ve özel durumlarda bireylerin kendi aralarında yapmış
oldukları anlaşmaları ifade etmektedir. Model çerçevesinde yapılan araştırmada
sosyal faktörler ile kişisel bilgisayar kullanımı arasında pozitif bir ilişki tespit
edilmiştir.253
Tutum, kişilerin belirli eylemlere yatkınlığını etkileyen fikir olarak tanım251 Ronald L. Thompson, Christopher A. Higgins ve Jane M. Howell, “Personal Computing: Toward a
Conceptual Model of Utilization”, MIS Quarterly, Vol. 15, No. 1, March 1991, ss. 125-143.
252 Thompson, Higgins ve Howell, a.g.m., s. 120-122.
253 Thompson, Higgins ve Howell, a.g.m., s. 121.
114
lanmaktadır. Tutumun daha çok hassas ölçümlerin gerekli olmadığı tartışmalarda
daha yararlı olduğu kabul edilmektedir. Model çerçevesinde yapılan araştırmada
tutum ile kişisel bilgisayar kullanımı arasında pozitif bir ilişki tespit edilmiştir.254
Kişisel bilgisayar kullanımını etkileyen bir diğer faktör de algılanan sonuçlardır. Bu modelde algılanan sonuçlar faktörünün üç unsuru vardır: karmaşıklık,
iş uyumu ve kullanım sonuçları. “Karmaşıklık”, yeniliğin göreli olarak zor anlaşılması ve kullanılmasının zorluk derecesi olarak tanımlanmıştır. Modelde karmaşıklık ile kişisel bilgisayar kullanımı arasında negatif bir ilişki bulunmuştur.
“İş uyumu”, bireyin bilgisayar kullanma yetenekleri ile iş performansı arasındaki
ilişkiyi ifade etmektedir. Model çerçevesinde yapılan araştırmada iş uyumu ile
kişisel bilgisayar kullanımı arasında pozitif bir ilişki tespit edilmiştir. “Kullanım
sonuçları”, gelecekte ortaya çıkabilecek iş değiştirme esnekliği veya daha fazla iş
olanaklarının artması olarak tanımlanmıştır. Modelde kullanım sonuçları ile kişisel bilgisayar kullanımı arasında pozitif bir ilişki ortaya çıkmıştır.255
Kolaylaştırıcı koşullar ise destek sistemlerine ulaşılabilirlik ile ilgilidir. Bu
koşullar çevresel faktörlerin dışında kalan ve gözlemcilerin kolayca bilgisayar
kullanımını kabul etmesini sağlayan “objektif faktörler” olarak ifade edilmektedir. Model çerçevesinde yapılan araştırmada kolaylaştırıcı koşullar ile kişisel
bilgisayar kullanımı arasında pozitif bir ilişki tespit edilmiştir.256
Alışkanlıklar, bu modelde test edilmemiş olmakla birlikte, kişisel bilgisayar kullanımı ile ilgili davranışın önemli bir belirleyicisi olarak kabul edilmektedir.
3.7. Sosyal Bilişsel Teori
İnsan davranışlarını inceleyen en güçlü teorilerden birisi, Bandura (1986)
tarafından geliştirilen Sosyal Bilişsel Teoridir.257 Bandura’ya göre öğrenmede temel kavramlar “taklit, gözlem ve model alma”dır. Bandura tarafından eğitim alanı
için geliştirilmiş olan sosyal bilişsel teoriyi Compeau ve diğerleri (1999)258 bilgi-
255 Thompson, Higgins ve Howell, a.g.m., s. 128-129.
256 Al-Khaldi ve Wallace, a.g.m., s. 189.
257 Albert Bandura, Social Foundations of Thought and Action, Prentice-Hall, Englewood Cliffs, NJ,
1986.
258 Deborah Compeau, Christopher A. Higgins ve Sid Huff, “Social Cognitive Theory and Individual
Reactions to Computing Technology: A Longitudinal Study, MIS Quarterly, Vol. 23, No. 2, June 1999, ss.
145-158.
115
sayar kullanımı alanında bir modele dönüştürmüşlerdir.
Sosyal Bilişsel Teori modelinde, bilişsel faktörler (bilgisayar öz-yeterlilik,
performans ile ilgili sonuç beklentisi ve kişisel sonuç beklentisi), ile diğer faktörlerin (tutum ve kaygı) bilgisayar kullanımı üzerine etkisi test edilmiştir.
Bu modelde bilgisayar kullanımını etkileyen bu temel faktörler aşağıdaki
şekilde gösterilmiştir.259
Şekil 12: Sosyal Bilişsel Teori Modeli
Öz-yeterlilik, kişilerin bilgisayar kullanımındaki yetenekleri ile ilgili bireysel inançlarını yansıtmaktadır. Sonuç beklentileri, bilgisayar kullanımında algılanan olası sonuçlar olarak tanımlanmakta olup iki boyutu vardır. Bunlardan
birincisi performansla ilgili sonuçlardır. Bunlar da bilgisayar kullanımında iş performansının (verimlilik ve etkinlik) geliştirilmesi ile ilgilidir. İkincisi ise kişisel
sonuç beklentileri olup; ilgi, övgü veya teşvik gibi yükselme beklentileri ile statü
veya imaj değişikliği beklentilerini ifade etmektedir.
Tutum ve Kaygı bilgisayar kullanımına karşı bireylerin duygusal tepkileri
temsil etmektedir. Tutum, bir kişinin bilgisayar kullanımı sırasında aldığı zevki
veya bunun olumlu yanını temsil ederken, Kaygı ise bir kişinin bilgisayar kullanımını sırasında duyduğu endişeyi veya bunun olumsuz yanını göstermektedir.
Kullanım ise kişinin iş yerinde ve evde bilgisayar kullanım derecesini ifade
etmektedir.260
259 Compeau, Higgins ve Huff, a.g.m., s. 147.
260 Compeau, Higgins ve Huff, a.g.m., ss. 147-148.
116
Modelde; 1) Bilgisayar öz-yeterlilik ile sonuç beklentileri arasında, 2) Özyeterlilik ile tutum, kaygı ve kullanım arasında önemli bir ilişkinin olduğu ortaya
konulmuştur. Performans ile ilgili sonuç beklentisinin, tutum ve kullanım üzerinde etkili olduğu tespit edilmiştir. Tutumun ise kullanım ile önemli bir ilişkisi
olduğu görülmüştür. Sonuç olarak, öz-yeterlilik ve sonuç beklentilerinin, bilgisayar kullanımı ile bireysel tutum ve davranışlarını önemli ölçüde etkilediği tespit
edilmiştir.261
1.8. Birleştirilmiş Modeller
Sistem kullanımını açıklamakta en etkili teorilerden biri Teknoloji Kabul Modeli olduğundan, birçok alanda (bankacılık, vergi ödeme, otoyol geçişi,
e-ticaret, uzaktan eğitim gibi) yapılan çalışmalarda temel model olarak seçilmiştir.
Teknoloji Kabul Modeli, kullanıcı davranışını anlamakta ve açıklamakta birçok
beklentiyi geniş ölçüde karşılayan bir model olmasına rağmen birçok araştırmada
başka modellerle birleştirilerek insani ve sosyal faktörler gibi çeşitli faktörleri de
içeren genişletilmiş modeller oluşturulmaya çalışılmıştır.
1.8.1. Teknoloji Kabul Modeli (TKM) ve Plânlı Davranış Teorisi (PDT)
Birleşimi
Taylor ve Todd (1995) araştırma modelinde Teknoloji Kabul Modeli
(TKM) ve Plânlı Davranış Teorisini (PDT) birleştirmişlerdir. İlgili çalışmanın
amacı, deneyimli ve deneyimsiz kişilerin bilgi teknolojileri kullanımını ölçmektir.
Araştırma sonucuna göre bu entegre model, deneyimli ve deneyimsiz kullanıcılar
için bilgi teknolojilerinde “kullanım niyetini” ve “kullanımını” açıklayabilmektedir. Dolayısıyla bu model, sistem kullanımını etkileyen faktörleri belirlemek ve
anlamak için kullanılabilir.262
Brown ve diğerleri (2002) bankalarda kullanımı zorunlu olan bilgisayarlı bankacılık sisteminin “kullanım niyetini” etkileyebilecek faktörleri araştırmak
üzere TKM ve PDT’yi birleştirerek entegre bir model oluşturmuşlardır. Elde ettikleri bulgulara göre “algılanan davranışsal kontrol” ve “sübjektif normlar” kullanım niyetinin %50’sini açıklayabilmektedir. Brown ve diğerleri, yeni bir sistemin adaptasyonunda “algılanan fayda” ve “algılanan kullanım kolaylığını” temel
değişkenler olarak tespit etmelerine karşın, kullanımı zorunlu olan sistemlerdeki
261 Compeau, Higgins ve Huff, a.g.m., s. 148.
262 Shirley Taylor ve Peter Todd, “Assessing IT usage: The Role of Prior Experience”, MIS Quarterly,
Vol. 19, No.4, December 1995, ss. 561-570.
117
faktörler ile kullanımı isteğe bağlı sistemlerdeki teknoloji kullanımını etkileyebilecek faktörlerin farklı bir seyir gösterdiği sonucuna ulaşmışlardır.263
Wu ve Chen (2005) çevrimiçi vergi ödeme sisteminin kullanım niyetini
etkileyebilecek faktörleri araştırmışlardır. Araştırma modelinde TKM ve PDT’yi
birleştirmiş ve bu modele “güven” değişkenini de ekleyerek entegre bir model
oluşturmuşlardır. Araştırma sonucuna göre çevrimiçi vergi ödeme sisteminde
kullanım niyetini, kullanımla ilgili “tutum” ve “algılanan davranışsal kontrol”
değişkenleri belirlemektedir. “Güven”, “algılanan fayda” ve “algılanan kullanım
kolaylığı” değişkenleri, kullanımla ilgili tutumun %59’unun tahmin edilebilmesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca “güven” ve “algılanan kullanım kolaylığı”, “algılanan faydanın” önemli belirleyicileridir.264
Chen ve diğerleri (2007), otoyollarda kişilerin Elektronik Geçiş Ücreti
Ödeme Sistemine ilişkin kullanım niyetini etkileyebilecek faktörleri araştırmak
için TKM ve PDT’yi birleştirerek entegre bir model oluşturmuşlardır. Modele
göre kullanımla ilgili “tutum”, “sübjektif normlar” ve “algılanan davranışsal
kontrol”den oluşan üç değişken sistemin kullanım niyetini %61 oranında açıklamaktadır. Ayrıca “algılanan fayda” ve “algılanan kullanım kolaylığı” değişkenleri, kullanımla ilgili “tutum” değişkenini pozitif yönde etkilemektedir.265
Khalifa ve Shen (2008) e-ticaretin kullanımını etkileyebilecek faktörleri
bulmak için TKM ve PDT’yi birleştirerek yeni bir model oluşturmuşlardır. Potansiyel e-ticaret kullanıcılarından toplanan verinin analiz edilmesi sonucunda
“algılanan fayda” ve “kendine güven”, “kullanım niyetinin” %61,7’sini açıklamaktadır. Ayrıca, “algılanan faydanın” %69,2’si “algılanan kullanım kolaylığı” ve
“sübjektif normlar” tarafından açıklanmaktadır. Böylece Khalifa ve Shen, TKM
ve PDT’nin birleştirilmesiyle oluşan entegre modelin kullanım niyetini çok iyi bir
şekilde açıkladığı sonucuna ulaşmışlardır.266
1.8.2. Teknoloji Kabul Modeli (TKM) ve Yenilik Yayılma Teorisi (YYT)
Birleşimi
Chen, Gillenson ve Sherrell (2002), tüketicilerin sanal mağazacılık kullanı263 S.A. Brown, A.P. Massey, M.M. Montoya-Weiss ve J.Y. Burkman, “Do I Really Have To? User Acceptance of Mandated Technology”, European Journal of Information Systems, Vol. 11, No. 4, December
2002, ss. 283-295.
264 Ing-Long Wu ve Jian-Liang Chen, “An Extension of Trust and TAM Model with TPB in The Initial
Adoption of On-Line Tax: An Empirical Study”, International Journal of Human-Computer Studies, Vol.
62, No. 6, June 2005, ss. 784-808.
265 Chen, Fan ve Farn, a.g.m., ss. 300-311.
266 Mohamed Khalifa ve Kathy Ning Shen, “Explaining the Adoption of Transactional B2C Mobile
Commerce”, Journal of Enterprise Information Management, Vol. 21, Issue 2, 2008, ss. 110-124.
118
mını etkileyebilecek faktörleri araştırmak için Teknoloji Kabul Modelini (TKM)
Yenilik Yayılma Teorisi (YYT) ile birleştirmişlerdir. Araştırma sonuçlarına göre
kullanımla ilgili “tutum” ile “kullanım niyeti” arasında anlamlı bir ilişki varken,
“algılanan faydanın” “kullanım niyeti” üzerinde bir etkisi bulunamamıştır. Kullanımla ilgili “tutum” ise “algılanan fayda” ve “algılanan kullanım kolaylığı” değişkenleri tarafından tahmin edilebilmektedir. Ayrıca “algılanan kullanım kolaylığının” “uyumluluk” değişkeni ile birlikte “algılanan fayda” üzerinde anlamlı bir
etkisi bulunmuştur.267
Carter ve Balenger (2005), e-devlet kullanımını etkileyebilecek faktörleri
araştırmak için TKM ve YYT’yi birleştirmiş ve bu modele “güvenilirlik” (İnternete güven, devlete güven) değişkenini eklemişlerdir. Çalışmalarında “algılanan
kullanım kolaylığı”, “uyumluluk” ve “güvenilirlik” değişkenlerinin vatandaşların
e-devlet sistemini kullanım niyetini önemli ölçüde etkileyen faktörler olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Kullanım niyetinin %86’sı bu model tarafından açıklanabilmektedir. Fakat “algılanan imaj” ve “algılanan göreli avantaj” değişkenlerinin
kullanım niyeti üzerinde anlamlı bir etkisi bulunamamıştır.268
Wu ve Wang (2005), e-ticaretin kullanımını ve kullanım niyetini etkileyebilecek faktörleri araştırmak için TKM ile YYT’den aldıkları “uyumluluk” değişkenini birleştirmiş ve bu modele “algılanan risk” ve “maliyet” değişkenlerini de
ekleyerek entegre bir model oluşturmuşlardır. Elde ettikleri sonuçlara göre “kullanıcı adaptasyonu ve kullanım”; “kullanım niyeti” tarafından, “kullanım niyeti”
ise “algılanan risk”, “maliyet” ve “uyumluluk” değişkenleri tarafından anlamlı
bir şekilde açıklanmaktadır. Bunlardan da “uyumluluk” değişkeninin “kullanım
niyetini” en fazla etkileyen değişken olduğu görülmüştür.269
Tung (2007), 45 ülkedeki satış elemanları arasında e-Müşteri İlişkileri
Yönetimi’nin kullanımını etkileyebilecek kritik faktörleri araştırmak için TKM’yi
YYT’deki “uyumluluk” değişkeni ile birleştirmiş ve bu modele “güven” ve “algılanan bilgi kalitesi” değişkenlerini de ekleyerek entegre bir model oluşturmuştur.
Çalışmaya göre “uyumluluk” değişkeni, “algılanan fayda” ve “kullanım niyeti”
267 Lei-da Chen, Mark L. Gillenson ve Daniel L. Sherrell, “Enticing Online Consumers: An Extended
Technology Acceptance Perspective”, Information & Management, Vol. 39, Issue 8, September 2002, ss.
705-719.
268 Lemuria Carter ve France Bélanger, “The Utilization of e-Government Services: Citizen Trust, Innovation and Acceptance Factors”, Information Systems Journal, Vol. 15, Issue 1, January 2005, ss. 5-25.
269 Jen-Her Wu ve Shu-Ching Wang, “What Drives Mobile Commerce? An Empirical Evaluation of the
Revised Technology Acceptance Model”, Information & Management, Vol. 42, Issue 5, July 2005, ss.
719-729.
119
değişkenlerini pozitif yönde etkilemektedir. Kullanım niyeti, “uyumluluk” değişkenine ek olarak “algılanan kullanım kolaylığı”, “algılanan fayda”, “algılanan
bilgi kalitesi” ve “güven” değişkenleri tarafından da anlamlı bir şekilde tahmin
edilebilmektedir.270
Wu ve diğerleri (2007), TKM’yi YYT’den “uyumluluk” değişkeniyle
birleştirmiş ve bu modele ayrıca “kendine güven”, “teknik destek” ve “eğitim”
değişkenlerini de ekleyerek entegre bir model oluşturmuşlardır. Çalışmalarının
amacı, sağlık çalışanları arasında Bilgisayarlı Sağlık Sistemlerinin kullanımını
etkileyen faktörleri araştırmaktır. Elde edilen sonuçlara göre “uyumluluk”, “algılanan fayda” ve “algılanan kullanım kolaylığının”, sağlık personeli arasında Bilgisayarlı Sağlık Sistemlerinin kullanım niyetinin %70’ini açıkladığı bulunmuştur.
Ayrıca Bilgisayarlı Sağlık Sistemleri konusunda “kendine güvenin”, “algılanan
fayda” ve “algılanan kullanım kolaylığı” aracılığıyla “kullanım niyetine” önemli
bir etkisi bulunmuştur.271
Tung ve Chang (2008), öğrenciler arasında uzaktan eğitim web sitesine ilişkin kullanım niyetini açıklayan faktörleri belirlemek amacıyla YYT’den
“uyumluluk” değişkenini TKM ile birleştirmişler ve bu modele “kaygı”, “kendine
güven”, “algılanan finansal maliyet”, “algılanan bilgi kalitesi” değişkenlerini de
ekleyerek entegre bir model oluşturmuşlardır. Bulgulara göre “kaygı”, “kendine
güven”, “uyumluluk”, “algılanan fayda”, “algılanan kullanım kolaylığı”, “algılanan finansal maliyet” ve “algılanan bilgi kalitesi”, “kullanım niyetinin” %65’ini
açıklamaktadır. Bu değişkenler arasında “kaygı” ve “algılanan finansal maliyet”
değişkenlerinin “kullanım niyeti” üzerinde negatif bir etkisi olduğu tespit edilmiştir.272
1.8.3. Birçok Modelin Birleşiminden Oluşan Modeller
Venkatesh ve diğerleri (2003), çalışmalarında teknoloji kabulüyle ilgili
sekiz modeli (DET, TKM, Motivasyon modeli, PDT, PC kullanım modeli, birleştirilmiş TKM ve PDT, YYT, Sosyal bilişsel teorisi) birbirleriyle karşılaştırmış270 Feng-Cheng Tung, “Using the e-CRM Information System in the Hi-Tech Industry: Predicting
Salesperson Intentions”, Journal of American Academy of Business, Vol. 11, No. 2, September 2007, ss.
131-136.
271 Jen-Her Wu, Shu-Ching Wang ve Li-Min Lin, “Mobile Computing Acceptance Factors in the Healthcare Industry: A Structural Equation Model”, International Journal of Medical Informatics, Vol. 76,
Issue 1, January 2007, ss. 66-77.
272 Feng-Cheng Tung ve Su-Chao Chang, “Nursing Students’ Behavioral Intention to Use Online Courses: A Questionnaire Survey, International Journal of Nursing Studies, Vol. 45, Issue 9, September 2008,
ss. 1299-1309.
120
lardır. Daha sonra modellerdeki en önemli değişkenleri belirlemişler ve birbirine
benzer olan değişkenleri birleştirerek bu değişkenleri dört farklı değişken (performans beklentisi, çaba beklentisi, sosyal etki, kolaylaştırıcı durumlar) altında toplamışlardır. İlgili çalışmanın amacı; “performans beklentisi”, “çaba beklentisi” ve
“sosyal etkinin” “davranış niyetine” etkilerini, “kolaylaştırıcı durumlar” ve “davranış niyetinin” ise “kullanıma” etkilerini araştırmaktır. Çalışmanın sonucunda
Birleştirilmiş Kabul ve Kullanım Teorisi’nin yöneticiler için yeni teknolojilerin
benimsenmesi ve kullanımında yararlanılabilecek önemli bir model olduğunu belirtmişlerdir.273
Fu, Farn ve Chao (2006), TKM ve PDT’yi birleştirmişler, bu modele
YYT’den “uyumluluk” değişkenini ve ayrıca “algılanan risk” değişkenlerini de
ekleyerek entegre bir model oluşturmuşlardır. Çalışmalarında e-vergi ödeme sistemlerinin kullanım niyetini etkileyebilecek faktörleri Tayvan’da yapılan geniş
ölçekli bir anket çalışması sonucunda ortaya çıkarmışlardır. Sonuçlara göre, “algılanan fayda” “kullanım niyetini” en fazla etkileyen değişkendir. Fakat “algılanan kullanım kolaylığı”, “sübjektif normlar”, “kendine güven”, “kaynaklar için
kolaylaştırıcı durumlar”, “teknoloji için kolaylaştırıcı durumlar” ve “algılanan
risk” değişkenlerinin “kullanım niyetine” etkileri, bazı e-vergi ödeme sistemlerinde anlamsız, bazılarında ise yok denecek kadar az bulunmuştur. “Uyumluluk”
değişkeni ise e-vergi ödeme sisteminin kabulünde hem “algılanan fayda” hem de
“algılanan kullanım kolaylığı” için önemli bulunmuştur.274
Yi ve diğerleri (2006), TKM, PDT ve YYT modellerine bilgi teknolojileri alanındaki “kişisel yenilikçilik” değişkenini de ekleyerek yeni bir model
oluşturmuşlardır. Bu modelde TKM ve PDT’de belirtilen ilişkilere yeni ilişkiler
de eklenmiştir. Elde edilen bulgulara göre doktorların Kişisel Dijital Yardımcı
Teknolojisini kullanım niyetinin %57’si “algılanan fayda”, “sübjektif normlar”
ve “algılanan davranışsal kontrol” değişkenleri tarafından açıklanmakta olup,
bu değişkenlerden “algılanan fayda”, “kullanım niyeti” üzerinde etkisi en fazla
olan değişken olarak bulunmuştur. “Algılanan kullanım kolaylığının” “kullanım
niyetine” anlamlı bir etkisi bulunmaz iken “algılanan faydayı” en fazla etkileyen faktör “algılanan kullanım kolaylığıdır”. Verilere göre “algılanan davranışsal
kontrolün” “kullanım niyeti” üzerindeki doğrudan etkisinin yanında “algılanan
fayda” ve “algılanan kullanım kolaylığı”nın da önemli bir etkisinin olduğu görülmüştür. “Sübjektif normların” “algılanan faydaya” doğrudan etkisinin yanında
273 Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., ss. 425-478.
274 Jen-Ruei Fu, Cheng-Kiang Farn ve Wen-Pin Chao, “Acceptance of Electronic Tax Filing: A Study of
Taxpayer İntentions”, Information & Management, Vol. 43, No. 1, 2006, ss. 109-126.
121
“imaj” değişkeni aracılığıyla dolaylı etkisi de gözlemlenmiştir. Bilgi teknolojileri alanındaki “kişisel yenilikçilik” değişkeninin “algılanan davranışsal kontrol”,
“sübjektif normlar”, “sonuçların görülebilirliği” değişkenleri üzerinde anlamlı bir
etkisi bulunurken, “imaj” üzerinde anlamlı bir etkisi bulunamamıştır.275
Guo ve Barnes (2007) PDT, TKM, Web Güven Modeli, Birleştirilmiş Teknoloji Kabul ve Kullanım Teorisi modellerini birleştirerek yeni bir model oluşturmuşlardır. Çalışmalarında sadece model önerisinde bulunmuşlar fakat modelin
geçerliliğini test etmemişlerdir. Söz konusu çalışmada sanal oyunların “kullanım
niyetini” etkileyebileceği düşünülen değişkenler; “performans beklentisi”, “çaba
beklentisi”, “sosyal etki”, “algılanan kritik yoğunluk”, “güven”, “algılanan eğlence”, “kullanım niyeti”, “algılanan oyun kalitesi”, “algılanan bilgi asimetrisi”,
“karakteristik yeterlilik”, “meydan okuma isteği” olarak belirlenmiştir.276
Wang ve Shih (2009) Birleştirilmiş Teknoloji Kabul ve Kullanım Teorisi
modelinde elektronik araçlar (bilgi kioskları) açısından “kullanım niyetini” etkileyebilecek faktörleri Tayvan’da yapılan bir anket çalışması sonucunda ortaya çıkarmışlardır. Beklendiği gibi; “performans beklentisi”, “çaba beklentisi” ve
“sosyal etki” faktörlerinin bilgi kioskları kullanma niyeti üzerinde olumlu etkisi
olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, moderatör olarak alınan “cinsiyet” ve “yaş”ın
“davranışsal tutum” ve “kullanım niyeti” üzerine pozitif etkisinin olduğunu görülmüştür. Bu etkinin kadınlarda erkeklere göre daha güçlü ve yaşlılarda da gençlere göre daha belirgin olduğu ortaya çıkmıştır.277
Schaupp, Carter ve McBride (2010) Birleştirilmiş Teknoloji Kabul ve Kullanım Teorisi modeline “risk”, “güven algısı” ve “iyimserlik” değişkenlerini ekleyerek entegre bir model oluşturmuşlardır. Çalışmalarında e-beyanname sisteminde “kullanım niyetini” etkileyebilecek faktörleri Amerikan Gelir İdaresine (IRS)
beyanname veren mükelleflere bir anket çalışması uygulayarak ölçmüşlerdir. Ulaşılan sonuçlara göre “güven algısı”, e-beyanname sisteminin kullanılmasını en
fazla etkileyen ve açıklayan değişkendir. “Güven” değişkeni mükelleflerin vergi
ile ilgili bilgilerini rahat bir şekilde e-beyanname sistemine girmeleri açısından
275 Mun Y. Yi, Joyce D. Jackson, Jae S. Park ve Janice C. Probst, “Understanding Information Technology Acceptance by Individual Professionals: Toward an Integrative View”, Information & Management,
Vol. 43, Issue 3, April 2006, ss. 350-363.
276 Yue Guo ve Stuart Barnes, “Why People Buy Virtual Items in Virtual Worlds With Real Money”, The
Database for Advances in Information Systems, Vol. 38, Issue 4, November 2007, ss. 69-76.
277 Yi-Shun Wang ve Ying-Wei Shih, “Why do people use information kiosks? A validation of the Unified Theory of Acceptance and Use of Technology”, Government Information Quarterly, Vol. 26, No. 1,
2009, ss. 158-165.
122
hayati öneme sahiptir. Ayrıca bu çalışma göstermiştir ki, Birleştirilmiş Teknoloji
Kabul ve Kullanım Teorisinde “algılanan risk” ve “iyimserlik” “kullanım niyetini” önemli ölçüde açıklamaktadır.278
2. Birleştirilmiş Teknoloji Kullanım ve Kabullenme Modeli
Birleştirilmiş Teknoloji Kullanım ve Kabullenme Teorisi (BTKKT), Venkatesh ve diğerleri (2003) tarafından yukarıda açıklanan sekiz kuram/ model incelenerek ve bunlar içinden uygun yapılar seçilerek oluşturul-muştur. Diğer bir
ifadeyle BTKKT, sekiz teorik modeli de içermektedir. Dolayısıyla BTKKT, teknoloji kullanımı ile ilgili literatürde en tanınmış ve kapsamlı teorilerden biridir.
Bu nedenle ülkemizde mükelleflerin vergileme işlemlerini yerine getirirken teknoloji kullanımını belirleyen faktörlerin incelenmesinde bu modelin esas alınması
tercih edilmiştir.
2.1. BTKKT’yı Oluşturan Modeller ve Bunların Yapı Taşları
BTKKT’yı oluşturan modeller ve bunların yapı taşları aşağıdaki Tabloda
verilmiştir.279
278 Ludwig Christian Schaupp, Lemuria Carter ve Megan E. McBride, “E-file adoption: A study of U.S.
taxpayers’ intentions”, Computers in Human Behavior, Vol. 26, Issue 4, July 2010, ss. 636-644.
279 Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., s. 428-435.
123
Tablo 9: BTKKT’yi Oluşturan Modeller ve Bunların Yapı Taşları
Kuram ve Modelin Adı
Düşünülmüş Eylem Teorisi (DET)
(The Theory of Reasoned Action)
Kuram ve Modeli Oluşturan Yapı Taşları
Teknoloji kullanmaya yönelik tutum (Attitude toward
using technology)
Kişinin kendine ait değerler (Subjective form)
Algılanan fayda (Perceived usefulness)
Teknoloji Kabul Modeli (TKM)
(The Technology Acceptance Model)
Algılanan kullanım kolaylığı (Perceived ease of use)
Kişinin kendine ait değerler (Subjective form)
Motivasyon Modeli (MM)
(The Motivational Model)
Plânlı Davranış Teorisi (PDT)
(The Theory of Planned Behavior)
Dışsal motivasyon (Extrinsic motivation)
İçsel motivasyon (Intrinsic motivation)
Teknoloji kullanmaya yönelik tutum (Attitude toward
using technology)
Kişinin kendine ait değerler (Subjective form)
Algılanan davranışsal kontrol (Perceived behavioral
control)
Algılanan fayda (Perceived usefulness)
Birleştirilmiş Model (TKM ve PDT)
(Combined Technology Acceptance
Model & Theory of Planned Behavior)
Teknoloji kullanmaya yönelik tutum (Attitude toward
using technology)
Kişinin kendine ait değerler (Subjective form)
Algılanan davranışsal kontrol (Perceived behavioral
control)
İşe uygunluk (Job fit)
Karmaşıklık (Complexity)
PC Kullanım Modeli (PCKM)
(The Model of PC Utilization)
Uzun dönemli sonuçlar (Long term consequences)
Kullanmaya yönelik etki (Affect toward use)
Sosyal faktörler (Social factors)
Kolaylaştırıcı durumlar (Facilitating conditions)
Göreli avantaj (Relative advantage)
Kullanım kolaylığı (Ease of use)
Yenilik Yayılma Teorisi (YYT)
(The Innovation Diffusion Theory)
Sosyal Bilişsel Teori (SBT)
(The social cognitive theory)
Sonuçların görülebilirliği (Result demonstrability)
Gözlemlenebilirlik (Visibility)
Görüntü (Image)
Uygunluk (Compatibility)
Gönüllülük (Voluntariness)
Sonuç beklentisi– Performans (Outcome expectation)
Sonuç beklentisi– Kişisel (Outcome expectation)
Öz yeterlik (Self-efficacy)
İlgi (Affect)
Kaygı (Anxiety)
Kaynak: Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., ss. 428-432.
124
2.2. BTKKT Modeli ve Temel Değişkenleri
BTKKT’de davranışsal tutum ve kullanımı belirleyen temel faktörler aşağıdaki Şekil 13’de gösterilmiştir.280
Venkatesh ve diğerleri (2003) BTKKT modelini bilgi teknolojisi kullanımının gönüllü (eğlence ve telekom) ve zorunlu (banka ve kamu idaresi) olduğu
dört farklı alanda ampirik olarak test etmişlerdir.281 Schaupp, Carter ve McBride
(2010) ise BTKKT modelinin, e-devlet uygulamalarının bir örneğini oluşturan
e-vergilemeye ilişkin çalışmalar için de uygun bir model olduğunu vurgulamışlardır.282
Performans
Beklentisi
Çaba
Beklentisi
Davranışsal
Tutum
Sosyal Etki
Kullanım
Kolaylaştırıcı
Durumlar
Cinsiyet
Yaş
Deneyim
Gönüllülük
Şekil 13: Birleştirilmiş Teknoloji Kullanım ve Kabullenme Teorisi
BTKKT’nın amacı, bağımlı değişken olarak niyet/kullanımı anlamaktır.
BTKKT modelinde kullanıcıların kabullenmesi ve davranışlarını doğrudan belirleyen dört değişken bulunmaktadır. Bunlar; performans beklentisi, çaba beklentisi, sosyal etki ve kolaylaştırıcı durumlardır. Teknoloji kullanımına yönelik
“tutum”, “kişisel yarar” ve “endişe” teorileştirilen değişkenlerdir, ancak bunlar
“niyetin” doğrudan belirleyici faktörleri değildir.283
BTKKT’de kullanılan değişkenleri oluşturan yapılar ve bu yapıların yer
aldığı modeller aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
280 Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., s. 447.
281 Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., s. 437-438.
282 Schaupp, Carter ve McBride, a.g.m., s. 2.
283 Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., s. 447.
125
Tablo 10: BTKKT’de Kullanılan Değişkenleri Oluşturan Yapılar ve Bunların Yer Aldığı Modeller
Performans Beklentisi
(Performance Expectancy)
Algılanan fayda Dışsal motivasyon İşe uygunluk Göreli avantaj Sonuç beklentisi (TKM, PDT)
(MM)
(PCKM)
(YYT)
(SBT)
Çaba Beklentisi
(Effort Expectancy)
Kullanım kolaylığı Karmaşıklık Kullanım Kolaylığı TKM)
(PCKM)
(YYT)
Sosyal Etki
(Social Influence)
Bireysel Normlar Sosyal Etkenler İmaj (TKM, PDT, TKM&PDT)
(PCKM)
(YYT)
Kolaylaştırıcı Durumlar
(Facilitating Conditions)
Davranışsal kontrol algısı (PDT, TKM&PDT)
Kolaylaştırıcı durumlar (PCKM)
Uygunluk (YYT)
Kaynak: Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., s. 441.
BTKKT’de kullanımı doğrudan etkileyen dört değişken ve değişkenlerin
etkisini belirleyen dört moderatör tanımlanmıştır. Model hem bu dört moderatör
ile hem de moderatorler olmadan test edilmiştir. Modeldeki bu moderatorler, yaş,
cinsiyet, deneyim ve gönüllülük olarak ifade edilmiştir.
Venkatesh ve diğerleri (2003) bu modeli temel alarak yapmış oldukları çalışmada BTKKT’nin bilgi teknolojilerinde kullanıcı benimsemesini yaklaşık %70
oranında açıkladığı ve daha önce hep göz ardı edilen yaş, cinsiyet, deneyim ve gönüllülük gibi moderatörlerin de önemli olduğunu ortaya koymuşlardır. Modelde
kullanılan dört moderatör ana değişkenlere (performans beklentisi, çaba beklentisi, sosyal etki, kolaylaştırıcı durumlar) süreç içerisinde bir etki yapmaktadırlar.
Ancak doğrudan bir etkileri bulunmamaktadır.284
2.3. BTKKT Modelinde Yer Alan Değişkenlerin İncelenmesi
BTKKT modelinde yer alan değişkenler kısaca şu şekilde incelenebilir:
Performans beklentisi, bireyin sistemi kullanması halinde işinde bir kazanç
284 Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., ss. 449-450.
126
elde edeceğine inanma derecesi olarak tanımlanabilir. Performans beklentisi, niyetin en güçlü öngörüsü olup hem gönüllü hem de zorunlu ölçümlerde önemlidir.285
Çaba beklentisi, sistemi kullanmayla ilgili kolaylık derecesi olarak tanımlanmaktadır. BTKKT, sekiz modelde yer alan üç unsuru (algılanan kullanım kolaylığı, karmaşıklık ve kullanım kolaylığı) tanımlayarak “çaba beklentisi” kavramını oluşturmuştur. “Çaba beklentisi”, hem gönüllü hem de zorunlu kullanımlarda önemlidir. Ancak her birinin etkisi, sistemin kullanımlarının ilk zamanlarında
daha önemlidir.286
Sosyal etki, kullanıcıların toplumdaki diğer bireylerin sistemi kullanmasına verdiği önemin derecesini ifade eder. Davranışsal niyetin doğrudan belirleyicisi olarak “sosyal etki”, DET, TKM ve PDT gibi teorilerde yer alan sübjektif
normu ve sosyal faktörleri temsil etmektedir. Sosyal etkinin hiç biri, zorunlu uygulamalarda önemli değildir. Bununla birlikte sistemin kullanımı gönüllü olduğu
zaman sosyal etki önemli olmaktadır. Gönüllü uygulamalarda da, sosyal etki sadece bireylerin teknoloji kullanımlarının ilk aşamalarında önemli olabildiği görülmektedir. Zamanla rolü azalmakta, devam eden kullanımla birlikte önemsiz
olmaktadır.287
Kolaylaştırıcı durumlar, bireyin sistemi kullanmayı destekleyecek organizasyon ve altyapının mevcut olmasına inanma derecesidir. Bu tanımlama, diğer
modellerde yer alan üç farklı unsuru içermektedir. Bunlar; algılanan davranış
kontrolü, kolaylaştırıcı durumlar ve uygunluk unsurlarıdır. Bu unsurlar, kullanımdaki engelleri kaldırmak için tasarlanmış teknoloji ve/veya organizasyon çevrelerini içerecek şekilde işletilebilir.288
Davranışsal tutum, Sosyal bilimler çalışmalarında mevcut tutumların, bireylerin belli davranışlarda bulunması için bir ön şart olduğu tespit edilmiştir.
Tutum, olumlu ya da olumsuz biçimde tepkide bulunma eğilimidir ve bilgisayar
kullanma ile bilgisayar kullanma niyetini belirleyen önemli bir değişkendir.289
285 Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., s. 447.
286 Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., s. 450.
287 Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., s. 452.
288 Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., s. 453.
289 Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., s. 455.
127
3. Türkiye’de BTKKT Modeli ile E-Vergilemede Teknoloji Kullanımını
Belirleyen Faktörlerin Analizi
3.1. Araştırma Metodolojisi
3.1.1. Araştırmanın Amacı
Vergileme alanında e-devlet uygulamalarının başarısı büyük ölçüde mükelleflerin e-vergileme teknolojilerini benimsemelerine bağlıdır. Bu proje devlet hizmetlerinden yararlanmanın bir gereği olarak devlete vergi ödeyen mükelleflerin
e-vergileme uygulamalarını benimseme düzeylerini etkileyen faktörleri bir alan
araştırması yaparak belirlemeyi ve elde edilen bulgulara dayanarak e-vergileme
sisteminin geliştirilmesine yönelik bazı öneriler getirmeyi amaçlamaktadır.
3.1.2. Araştırmanın Evreni ve Örneklemi
Türkiye’de mükelleflerin vergileme işlemleri onların temsilcisi konumunda olan serbest muhasebeci mali müşavirler (SMMM) aracılığıyla yürütülmektedir. Gelir İdaresi Başkanlığı internet vergi dairesi sistemi aracılığıyla VEDOP’a
giriş yetkisi çok büyük oranda bu meslek mensuplarına aittir. Ayrıca ülkemizde;
beyanname verme, bildirimde bulunma, çeşitli sorgulamalar (e-vergi levhası, borç
sorgulama vb.) yapma gibi birçok vergilendirme ödevi zorunlu olarak SMMM’ler
tarafından yerine getirilmektedir. Ayrıca SMMM’ler de birer vergi mükellefidir.
Bu nedenle araştırmanın evreni TÜRMOB’a kayıtlı SMMM’ler olarak belirlenmiştir. Ana kütle büyüklüğü 79.392 kişidir.290 Buna göre örneklem hacmi, %5 hata
payı ve %95 güven aralığında 382 olarak hesaplanmıştır. Bursa SMMM Odasına
kayıtlı SMMM sayısının 3850 olduğu dikkate alınarak, yukarıdaki örneklem hacminin tamamının Bursa’dan karşılanması tercih edilmiştir.
3.1.3. Anketin Geliştirilmesi
Veri toplama aracı olarak anket yöntemi kullanılmıştır. Anket; Davis
(1989), Taylor ve Todd (1995), Venkatesh ve diğerleri (2003), Chang, Lin, Hunh
& Hwang (2005), Hung, Chang ve Yu (2006), Schaupp, Carter ve McBride (2010),
tarafından daha önce geliştirilmiş ve uygulanmış anketlerden e-vergileme alanına uyarlanarak oluşturulmuştur. Anket toplam 31 sorudan oluşmaktadır. Bunların
26’sı SMMM’lerin e-vergileme sistemini benimsemelerine ilişkin olup, bu soru290 TÜRMOB, “Meslek Mensubu Dağılım Tablosu: SM ve SMMM”, 01/02/2011, http://www.turmob.
org.tr/, (04/03/2011)
128
larda 5’li Likert ölçeğinin kullanılması tercih edilmiştir (Bkz. Tablo 16). Geriye
kalan 5 soru ise katılımcıların yaş, cinsiyet, eğitim durumu, mesleki deneyim ve
e-vergileme sistemini günlük ortalama kullanma süresini belirlemeye yöneliktir.
3.1.4. Araştırma Modelinin Geliştirilmesi ve Hipotezler
Vergi mükelleflerinin (SMMM) e-vergileme sistemini benimsemelerini ve
kullanmalarını belirleyen temel faktörleri tespit etmek için Venkatesh ve diğerleri
(2003) tarafından geliştirilen BTKKT modeli esas alınarak Türkiye koşullarına
uyarlamak amacıyla geliştirilmiştir.
BTKKT’nın amacı, bağımlı değişken olarak bireylerin teknolojiye yönelik
davranışsal tutumu ve kullanım niyetini anlamaktır. BTKKT modelinde kullanıcıların teknolojiyi kabullenme davranışlarını doğrudan belirleyen dört değişken bulunmaktadır. Bunlar; performans beklentisi, çaba beklentisi, sosyal etki ve
kolaylaştırma koşullarıdır. Ancak, Türkiye’de e-vergileme sisteminin uygulama
koşullarındaki özel durum (zorunluluk) nedeniyle modelin söz konusu duruma
uyarlanması ihtiyacı ortaya çıkmıştır.
Türkiye’de e-vergileme sisteminin mükellefler (SMMM) tarafından kullanılması zorunludur. Bu zorunluluğun bir gereği olarak sosyal etki değişkeni
modelden çıkartılmıştır. Venkatesh ve diğerleri (2003) de zorunlu uygulamalarda
sosyal etki değişkeninin önemsiz olduğunu belirtmişlerdir. Buna paralel olarak
gönüllülük moderatörü de model dışında bırakılmıştır. Nitekim, Whang and Shih
(2009) de yapmış oldukları çalışmada sosyal etki değişkenini modelden çıkartmışlardır.
Modeli geliştirmek ve farklı faktörlerin e-vergileme sisteminin kullanımı üzerindeki etkilerini belirlemek için Hung, Chang ve Yu (2006) ile Schaupp,
Carter ve McBride (2010) tarafından kullanılan risk algısı ve güven algısı değişkenleri de modele eklenerek entegre bir model oluşturulmuştur. Risk algısı,
e-vergileme sisteminde mükelleflerin gerçek inancını yansıtan yeni bir faktör olarak bu alandaki çalışmalarda analizlere dahil edilmeye başlanmıştır.291 Ülkemizde
e-vergileme sisteminin kullanılmasında zorunluluk olduğu dikkate alınarak, risk
algısı ve güven algısı değişkenlerinin modele dahil edilmesinin önemli olacağı
düşünülmüştür.
Bu araştırmada, mükelleflerin (SMMM) e-vergileme sistemini kullanma291 Hung, Chang and Yu, a.g.m.; Schaupp, Carter and McBride, a.g.m.
129
ları konusundaki davranışsal tutum ve kullanım niyetlerini test ederken kullanılacak entegre model aşağıda gösterilmiştir.
Şekil 14: Önerilen Entegre Araştırma Modeli
Modelde yer alan ve test edilecek olan araştırma hipotezleri aşağıdaki şekilde oluşturulmuştur.
H1: Mükelleflerin e-vergileme sistemine ilişkin performans beklentisi (PB)
davranışsal tutum (DT) üzerinde pozitif bir etkiye sahiptir.
H2: Mükelleflerin e-vergileme sistemine ilişkin güven algıları (GA) davranışsal tutum (DT) üzerinde pozitif bir etkiye sahiptir.
H3: Mükelleflerin e-vergileme sistemine ilişkin risk algıları (RA) davranışsal tutum (DT) üzerinde negatif bir etkiye sahiptir.
H4: Mükelleflerin e-vergileme sisteminden çaba beklentisi (ÇB) kullanım
niyeti (KN) üzerinde pozitif bir etkiye sahiptir.
H5: Mükelleflerin e-vergileme sistemine ilişkin kolaylaştırıcı durumlar
(KD) kullanım niyeti (KN) üzerinde pozitif bir etkiye sahiptir.
H6: Mükelleflerin e-vergileme sistemi ile ilgili davranışsal tutumlarının
(DT) kullanım niyeti (KN) üzerinde pozitif bir etkiye sahiptir.
130
3.2. Anketin Uygulanması ve Verilerin Analizi
3.2.1. Anketin Uygulanması
Araştırma verilerinin toplanması için geliştirilen anket, araştırma şirketi
aracılığıyla Bursa ilinde faaliyet gösteren serbest muhasebeci mali müşavirlere
(SMMM) uygulanmıştır. Verilerin toplanması için standart bir anket formu kullanılmış olup bu anketler e-posta yoluyla katılımcılara gönderilmiş ve doldurmaları
istenmiştir.
Yapısal eşitlik modelleme yaklaşımı açısından veri kalitesi önem arz ettiğinden, örneklem hacminin daha önce hesaplanan örneklem hacminden (382)
mümkün olduğunca fazla olması hedeflenmiştir. Ekim – Aralık 2010 aylarında
uygulanan anket sonucunda katılımcı sayısı 505’e ulaşmıştır.
3.2.2. Betimsel İstatistikler ve Değerlendirilmesi
3.2.2.1. Demografik İstatistikler
Katılımcıların yaş, cinsiyet, eğitim durumu, mesleki deneyimi ve
e-vergileme sistemini ortalama günlük kullanma süresine ilişkin betimsel istatistikler aşağıdaki gibidir.
Ankete katılan SMMM’lerin yaşlarına ilişkin dağılım tablosu aşağıda gösterilmiştir:
Tablo 11: Yaş Dağılım Tablosu
Yaş
21 - 30
Frekans
100
Yüzde
19,8
Kümülatif Yüzde
19,8
31 - 40
219
43,4
63,2
41 - 50
51 - 60
138
40
27,3
7,9
90,5
98,4
61 ve +
Toplam
8
505
1,6
100,0
100,0
Tablo 11 incelendiğinde ankete katılan 100 kişinin 21-30 yaş aralığında
(%19,8), 219 kişinin 31-40 yaş aralığında (%43,4), 138 kişinin 41-50 yaş aralığında (%27,3), 40 kişinin 51-60 yaş aralığında (%7,9) ve 8 kişinin 61 ve üzeri
yaşlarında (%1,6) oldukları görülmektedir. Bu sonuçlar genel olarak değerlendirildiğinde anketi yanıtlayan mükelleflerin yarısına yakınının (%43,4) 31-40 yaş
131
grubunda olduğu anlaşılmaktadır.
Ankete katılan SMMM’lerin cinsiyet dağılımına ilişkin Tablo aşağıda gösterilmiştir:
Tablo 12: Cinsiyet Dağılım Tablosu
Cinsiyet
Kadın
Erkek
Toplam
Frekans
137
368
505
Yüzde
27,1
72,9
100,0
Kümülatif Yüzde
27,1
100,0
Cinsiyet değişkeninin dağılımını gösteren Tablo 12 incelendiğinde örneklemi oluşturan mükelleflerin %72,9’unun (368 kişi) erkek, %27,1’inin (137 kişi)
ise kadın olduğu anlaşılmaktadır.
Ankete katılan SMMM’lerin eğitim durumuna ilişkin Tablo aşağıda gösterilmiştir:
Tablo 13: Eğitim Durumu Dağılım Tablosu
Eğitim Durumu
İlkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
Lisansüstü
Toplam
Frekans
1
4
59
425
16
505
Yüzde
0,2
0,8
11,7
84,2
3,2
100,0
Kümülatif Yüzde
0,2
1,0
12,7
96,8
100
Tablo 13’e bakıldığında örneklemi oluşturan mükelleflerden 1 kişinin
(%0,2) ilkokul mezunu, 4 kişinin (%0,8) ortaokul mezunu, 59 kişinin (%11,7)
lise mezunu, 425 mükellefin (%84,2) üniversite mezunu olduğu ve 16 kişinin
ise (%3,2) lisansüstü eğitimini tamamladığı görülmektedir. Ülkemizde SMMM
olabilmek için üniversite mezunu olma şartı arandığından, ankete katılanların
%87,4’ünün üniversite ve üstü mezunu olması doğaldır.
Ankete katılan SMMM’lerin mesleki deneyimlerine ilişkin Tablo aşağıda
gösterilmiştir:
132
Tablo 14: Mesleki Deneyim Dağılım Tablosu
Mesleki Deneyim (Yıl)
0-5
6 - 10
11 - 15
16 - 20
21 ve +
Toplam
Frekans
83
128
103
78
113
505
Yüzde
16,4
25,3
20,4
15,4
22,4
100,0
Kümülatif Yüzde
16,4
41,8
62,2
77,6
100,0
Tablo 14 ile gösterilen mesleki deneyim dağılım tablosu incelendiğinde,
0-5 yıl arası mesleki deneyime sahip olan mükellef sayısının 83 kişi (%16,4), 6-10
yıl arası mesleki deneyime sahip olanların 128 kişi (%25,3), 11-15 yıl arası mesleki deneyime sahip sayısının 103 kişi (%20,4), 16-20 yıl arası mesleki deneyime
sahip olan mükellef sayısının 78 kişi (%15,4) ve son olarak 21 yıl ve üzeri deneyime sahip olan mükellef sayısının ise 113 kişi (%22,4) olduğu anlaşılmaktadır.
Ankete katılan SMMM’lerin e-vergileme sistemini günlük ortalama kullanma süresine ilişkin Tablo aşağıda gösterilmiştir:
Tablo 15: E-Vergileme Sistemini Kullanma Süresi Dağılım Tablosu
Günlük Ortalama
Kullanma Süresi
1 saatten az
1 – 2 saat
3 – 4 saat
5 – 6 saat
7 saat ve +
Toplam
Frekans
Yüzde
Kümülatif Yüzde
210
224
57
9
5
505
41,6
44,4
11,3
1,8
1,0
100,0
41,6
85,9
97,2
99,0
100,0
Tablo 15, e-vergileme sistemini günlük ortalama kullanma süresine ilişkin
dağılım tablosunu göstermektedir. Bu tablo incelendiğinde, ortalama günlük 1
saatten az e-vergileme sistemini kullanan mükellef sayısının 210 kişi (%41,6), 1-2
saat arasında kullanan mükellef sayısının 224 (%44,4), 3-4 saat arasında kullanan mükelleflerin 57 kişi (%11,3), 5-6 saat arasında kullanan mükelleflerin 9 kişi
(%1,8) ve son olarak 7 saat ve üzeri e-vergileme sistemini kullanan mükelleflerin
sayısının ise 5 kişi (%1) olduğu anlaşılmaktadır.
3.2.2.2. E-vergileme Sisteminin Benimsenmesine İlişkin İstatistikler
SMMM’lerin e-vergileme sistemini benimsemelerini ölçmeye yönelik olarak, 5’li Likert ölçeğine göre hazırlanan anketteki değerlendirme sorularına verilen
yanıtların sayısal ve yüzde dağılımları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
133
Tablo 16: E-vergileme Sisteminin Benimsenmesine İlişkin Cevapların Dağılım Tablosu
Değerlendirme Soruları
PB1
PB2
E-vergileme sistemini kullanmak vergi ödevlerimi daha
hızlı bir şekilde yapmamı sağlıyor.
E-vergileme sistemini kullanmak işlem maliyetlerimi
azaltıyor.
PB3
E-vergileme sisteminin avantajları dezavantajlarından
daha çoktur.
PB4
E-vergileme sistemini kullanmak iş performansımı
artırıyor.
PB5
E-vergileme sistemini kullanmak daha az hata yapmamı
sağlıyor.
ÇB6
E-vergileme sistemini öğrenmek kolaydır.
ÇB7
E-vergileme sistemi basit ve anlaşılırdır.
ÇB8
E-vergileme sisteminin kullanımı kolaydır.
E-vergileme sistemini kullanmak çalışma şeklime
uyuyor.
E-vergileme sistemi, kullandığım program ve diğer
KD10
sistemlerle (muhasebe, SGK vb.) uyumludur.
E-vergileme sisteminde yaşanan sorunlar için Gelir
KD11
İdaresinden yeterli teknik destek alabiliyorum.
KD9
KD12 E-vergileme sistemi mevzuat ile uyumludur.
GA13
E-vergileme sistemindeki kişisel bilgilerimin güvende
olduğunu düşünüyorum.
GA14
E-vergileme sisteminde oluşabilecek problemler
karşısında haklarımın korunduğuna inanıyorum.
GA15
RA16
RA17
RA18
RA19
E-vergileme sisteminin kullanılması yolsuzluk ve
suiistimalleri önlüyor.
E-vergileme sisteminde sık sık teknik sorunlar
(kilitlenme, sistem atması vb.) yaşanmasından
kaygılanıyorum.
E-vergileme sistemini kullanırken düzeltilemeyecek bir
hata yapmaktan korkuyorum.
E-vergileme sistemini kullanırken bilgilerimin
kaybolacağından endişeleniyorum.
E-vergileme sistemini kullanırken, ceza ödemekten
çekiniyorum.
DT20
E-vergileme sistemini kullanırken kendimi huzursuz
hissediyorum.
DT21
Zorunlu olmayan hallerde bile e-vergileme sistemini
kullanmayı tercih ediyorum.
DT22 E-vergileme sistemini kullanırken sıkılıyorum.
KN23 E-vergileme sistemine geçilmesi iyi olmuştur.
Gelecekte e-vergileme sisteminin kapsamının
genişletilmesi gerektiğine inanıyorum.
Zorunlu olsun olmasın, tüm işlemlerde e-vergileme
KN25
sistemini kullanmayı düşünüyorum.
Müşterilerime gelecekte e-fatura sistemini kullanmalarını
KN26
tavsiye etmeyi plânlıyorum.
KN24
134
(1)*
412
%81,6
340
%67,3
363
%71,9
370
%73,3
251
%49,7
300
%59,4
263
%52,1
286
%56,6
348
%68,9
278
%55
149
%29,5
273
%54,1
197
%39
129
%25,5
185
%36,6
138
(2)*
85
%16,8
103
%20,4
95
%18,8
109
%21,6
187
%37
178
%35,2
182
%36
175
%34,7
114
%22,6
146
%28,9
176
%34,9
167
%33,1
177
%35
159
%31,5
165
%32,7
193
(3)*
3
%0,6
14
%2,8
21
%4,2
9
%1,8
34
%6,7
11
%2,2
32
%6,3
23
%4,6
14
%2,8
35
%6,9
83
%16,4
37
%7,3
84
%16,6
144
%28,5
94
%18,6
44
(4)*
3
%0,6
22
%4,4
12
%2,4
5
%1
22
%4,4
10
%2
21
%4,2
16
%3,2
19
%3,8
24
%4,8
50
%9,9
20
%4
28
%5,5
34
%6,7
31
%6,1
71
(5)*
2
%0,4
26
%5,1
14
%2,8
12
%2,4
11
%2,2
6
%1,2
7
%1,4
5
%1
10
%2
22
%4,4
47
%9,3
8
%1,6
19
%3,8
39
%7,7
30
%5,9
59
%27,3
%38,2
%8,7
%14,1
%11,7
164
%32,5
59
%11,7
155
%30,7
56
%11
208
%41,2
35
%6,9
383
%75,8
428
%84,5
336
%66,5
176
%34,9
117
%23,2
138
%27,3
123
%24,4
145
%28,7
60
%11,9
88
%17,4
50
%9,9
105
%20,8
43
%8,5
59
%11,7
44
%8,7
61
%12,1
54
%10,7
39
%7,7
16
%3,2
16
%3,2
40
%7,9
61
%12,1
86
%17
76
%15
69
%13,7
35
%6,9
120
%23,8
8
%1,6
4
%0,8
6
%1,2
61
%12,1
184
%36,4
92
%18,2
196
%38,8
63
%12,5
251
%49,7
10
%2
7
%1,4
18
%3,6
252
%49,9
90
%17,8
107
%21,2
18
%3,6
38
%7,5
* (1) - Tamamen Katılıyorum; (2) - Kısmen Katılıyorum; (3) – Kararsızım;
(4) - Kısmen Katılmıyorum; (5) - Kesinlikle Katılmıyorum
E-vergileme sisteminden SMMM’lerin performans beklentisini ölçmeye
yönelik olarak sorulan PB1, PB2, PB3, PB4 ve PB5 sorularına verilen cevapların
dağılımı aşağıdaki Şekilde gösterilmiştir.
Şekil 15: E-Vergileme Sisteminden Performans Beklentisi
Performans beklentisi açısından ankete katılan 505 SMMM’nin sorulara
verdikleri cevaplar incelendiğinde, bunların 412’si (%81,6) “e-vergileme sistemini kullanmak vergi ödevlerini daha hızlı bir şekilde yapmalarını sağladığını”,
340’ı (%67,3) “işlem maliyetlerini azalttığını”, 363’ü (%71,9) “sistemin avantajlarının dezavantajlarından daha fazla olduğunu”, 370’i (%73,3) “iş performanslarını artırdığını” ve 251’i (%49,7) “daha az hata yapmalarını sağladığını” ifade
etmişlerdir. Bu sonuçlar, mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsemelerine
yol açan faktörlerin başında “ödevlerini hızlı bir şekilde yerine getirmelerini sağlaması” ve “iş performanslarını artırması” geldiğini göstermektedir. Özellikle bu
iki faktörün mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsemeleri ve kullanmaları
üzerinde önemli etkisinin olduğu söylenebilir.
SMMM’lerin e-vergileme sistemi ile ilgili çaba beklentisini ölçmeye yönelik olarak sorulan ÇB6, ÇB7 ve ÇB8 sorularına verilen cevaplar aşağıdaki şekilde
gösterilmiştir.
135
Şekil 16: E-Vergileme Sistemi ile İlgili Çaba Beklentisi
Çaba beklentisi ile ilgili ankete katılan 505 SMMM’nin cevapları incelendiğinde, bunların 300’ü (%59,4) “e-vergileme sistemini öğrenmek kolaydır”,
263’ü (%52,1) “e-vergileme sistemi basit ve anlaşılır” ve 286’sı (%56,6) “sistemin kullanımı kolaydır” şeklinde görüş bildirmişlerdir. Bu sonuçlar, mükelleflerin
e-vergileme sistemini benimsemeleri açısından çaba beklentisinin nispeten önemli bir etkisi olduğunu göstermektedir. Ancak mükelleflerin e-vergileme sistemini
benimsemeleri açısından çaba beklentisinin belirleyiciliği performans beklentisi
kadar yüksek değildir.
SMMM’lerin e-vergileme sistemi ile ilgili kolaylaştırıcı durumları ölçmeye yönelik olarak sorulan KD9, KD10, KD11 ve KD12 sorularına verilen cevaplar aşağıdaki şekilde gösterilmiştir.
Şekil 17: E-Vergileme Sistemi ile İlgili Kolaylaştırıcı Durumlar
136
Kolaylaştırıcı durumları ölçmeye yönelik olarak 505 SMMM’nin sorulara
verdikleri cevaplar incelendiğinde, bunların 348’i (%68,9) “e-vergileme sistemini
kullanmak çalışma şekillerine uyduğunu”, 278’i (%55) “sistemin kullandığı programlara uyduğunu”, 149’u (%29,5) “sistemde yaşanan sorunlar için Gelir İdaresinden yeterli teknik destek alabildiğini” ve 273’ü (%54,1) “sistemin mevzuat
ile uyumlu olduğunu” ifade etmişlerdir. Bu sonuçlar, mükelleflerin e-vergileme
sistemini kendi çalışma şekillerine ve programlarına büyük ölçüde uyumlu olduğunu düşündüklerini göstermektedir. Ancak bu sistemde yaşanan sorunlar için
Gelir İdaresinden yeterli teknik destek alabildiğini belirten mükelleflerin oranı
oldukça düşüktür. SMMM’ler açısından özellikle bu algının ön plâna çıkması,
mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsemeleri açısından olumsuz olarak nitelendirilebilir.
SMMM’lerin e-vergileme sistemi ile ilgili güven algısını ölçmeye yönelik
olarak sorulan GA13, GA14 ve GA15 sorularına verilen cevaplar aşağıdaki şekilde gösterilmiştir.
Şekil 18: E-Vergileme Sistemi ile İlgili Güven Algısı
Güven algısı ile ilgili ankete katılan 505 SMMM’nin cevapları incelendiğinde, bunların 197’si (%39) “e-vergileme sistemindeki bilgilerin güvende olduğunu”, 129’u (%25,5) “haklarının korunduğunu” ve 185’i (%36,6) “sistemin
yolsuzluk ve suiistimalleri önlediğini” düşünmektedir. Bu sonuçlar, mükelleflerin
e-vergileme sistemine olan güven algılarının aslında pek de yüksek olmadığını
göstermektedir. Özellikle sisteminde oluşabilecek problemler karşısında hakları-
137
nın korunduğuna inananların oranı güven algısı ile ilgili sorular içinde en düşüktür. Bu durum, ülkemizde mükelleflerin e-vergileme sırasında ortaya çıkabilecek
hak ihlallerine karşı bunların korunmasına yönelik mekanizmaların yetersiz olduğunu düşündüklerini göstermektedir.
SMMM’lerin e-vergileme sistemi ile ilgili risk algısını ölçmeye yönelik
olarak sorulan RA16, RA17, RA18 ve RA19 sorularına verilen cevaplar aşağıdaki
şekilde gösterilmiştir.
Şekil 19: E-Vergileme Sistemi ile İlgili Risk Algısı
Risk algısını ölçmeye yönelik olarak 505 SMMM’nin sorulara verdikleri
cevaplar incelendiğinde, bunların 138’i (%27,3) “e-vergileme sisteminde teknik
sorunlar yaşanmasından kaygılandığını”, 164’ü (%32,5) “sistemi kullanırken hata
yapmaktan korktuğunu”, 59’u (%11,7) “sistemdeki bilgilerinin kaybolacağından
endişelendiğini” ve 155’i (%30,7) “sistemi kullanırken ceza ödemekten çekindiğini” ifade etmişlerdir. Bu sonuçlar, mükelleflerin e-vergileme sistemini kullanırlarken özellikle hata yapmaktan ve ceza ödemekten korktuklarını göstermektedir.
Böyle düşünenlerin oranının ankete katılanların neredeyse 1/3’ü olduğu dikkate
alındığında, aslında e-vergileme sistemi ile ilgili risk algısının oldukça yüksek
olduğu söylenebilir.
SMMM’lerin e-vergileme sistemi ile ilgili davranışsal tutumlarını ölçmeye
yönelik olarak sorulan DT20, DT21 ve DT22 sorularına verilen cevaplar aşağıda-
138
ki şekilde gösterilmiştir.
Şekil 20: E-Vergileme Sistemi ile İlgili Davranışsal Tutum
Davranışsal tutum ile ilgili ankete katılan 505 SMMM’nin cevapları incelendiğinde, bunların sadece 56’sı (%11) “e-vergileme sistemini kullanırken
kendisini huzursuz hissettiğini”, sadece 35’i (%6,9) “sistemi kullanırken sıkıldığını” ve 208’i (%41,2) “zorunlu olmayan hallerde bile e-vergileme sistemini kullanmayı tercih ettiğini” düşünmektedir. Bu sonuçlar, mükelleflerin e-vergileme
sistemini kullanmalarına ilişkin davranışlarının esasında son derece pozitif olduğunu göstermektedir. E-vergi sistemini kullanırken SMMM’lerin huzursuzluk
hissetmemeleri ve sıkılmamaları, hatta zorunlu olmayan hallerde bile bu sistemi
kullanmayı tercih etmeleri, mükelleflerin teknolojiye ne kadar yatkın olduğunun
bir göstergesidir.
SMMM’lerin e-vergileme sistemi ile ilgili kullanım niyetini ölçmeye yönelik olarak sorulan KN23, KN24, KN25 ve KN26 sorularına verilen cevaplar
aşağıdaki şekilde gösterilmiştir.
139
Şekil 21: E-Vergileme Sistemi ile İlgili Kullanım Niyeti
Kullanım niyetini ölçmeye yönelik olarak 505 SMMM’nin sorulara verdikleri cevaplar incelendiğinde, bunların 383’ü (%75,8) “e-vergileme sistemine
geçilmesinin iyi olduğunu”, 428’i (%84,5) “gelecekte bu sistemin genişletilmesi
gerektiğini”, 336’sı (%66,5) “tüm işlemlerinde e-vergileme sistemini kullanmayı
düşündüğünü” ve 252’si (%49,9) “müşterilerine e-fatura sistemini kullanmalarını tavsiye edeceğini” ifade etmişlerdir. Bu sonuçlar, mükelleflerin e-vergileme
sistemini kullanma niyetlerinin oldukça yüksek olduğunu göstermektedir. Gelecekte e-vergileme sisteminin genişletilmesi gerektiğine inanan SMMM’lerin %85
gibi yüksek bir orana ulaşmış olması ve tüm işlemlerinde e-vergileme sistemini
kullanmayı düşünenlerin oranının %67’lere ulaşması ülkemizde mükelleflerin bu
sistemi kullanma niyetinin belirgin bir şekilde var olduğuna işaret etmektedir.
3.2.3. Verilerin Analizi
Araştırma modeli, AMOS 17.0 programının kullanılması aracılığıyla Yapısal Eşitlik Modeli (YEM) ile test edilmiştir.
Yapısal Eşitlik Modeli (YEM); kovaryans yapı analizi, gizil değişken analizi, doğrulayıcı faktör analizi ve hatta çoğu zaman LİSREL analizi gibi çok değişik isimlerle anılır. YEM çalışmalarının en belirgin özelliği tümüyle kurama
dayanmalarıdır. YEM ile ilgili her çaba, araştırmacının oluşturduğu ya da daha
önceden var olan kuramsal bir yapının sorgulanmasıdır. YEM çok değişkenli bir
yapı göstermesine karşılık, diğer çok değişkenli analizlerden farklı olarak açıkla-
140
yıcı bir yaklaşımdan çok doğrulayıcı bir yaklaşımı izlemektedir.292 Araştırmanın
ilk aşamasında araştırmacı bu kuramsal çerçeveyi ortaya koyar, değişkenler arasındaki ilişki örüntüsünü belirler ve tümdengelimci bir yaklaşım ile bu kuramsal
yapının veriler tarafından doğrulanıp doğrulanmadığını test eder.293
3.2.3.1. Güvenilirlik ve Yapısal Geçerlilik Analizi
Çalışmada önerilen entegre modelde yer alan soru grupları tanımlamaları
aşağıdaki şekilde yapılmıştır:
Performans Beklentisi: PB1, PB2, PB3, PB4 ve PB5,
Çaba Beklentisi: ÇB6, ÇB7 ve ÇB8,
Kolaylaştırıcı Durumlar: KD9, KD10, KD11 ve KD12,
Güven Algısı: GA13, GA14 ve GA15,
Risk Algısı: RA16, RA17, RA18 ve RA19,
Davranışsal Tutum: DT20, DT21 ve DT22
Kullanım Niyeti: KN23, KN24, KN25 ve KN26.
Çalışmada güvenilirliği ölçmek için en çok kullanılan güvenilirlik katsayısı olan Cronbach α katsayısı kullanılmıştır. Cronbach α katsayısı 0 ile 1 arasında
değişim gösterir. Bu katsayının değerlendirilmesinde kullanılan değerlendirme
kriteri şöyledir:294
0,00≤α<0,40 ise ölçek güvenilir değildir.
0,40≤α<0,60 ise ölçek düşük güvenilirliktedir.
0,60≤α<0,80 ise ölçek oldukça güvenilirdir.
0,80≤α<1,00 ise ölçek yüksek derecede güvenilir bir ölçektir.
292 Barbara M. Byrne, Structural Equation Modeling with AMOS Basic Concepts, Applictions and Programming, Second Edition, Psychology Press, USA, 2010, s. 3.
293 Fatma Acar, Ayşe Oğuzlar ve Selim Tüzüntürk, “Bayesgil Yapısal Eşitlik Modelleri ve Bir Uygulama
Örneği”, 10. Ekonometri ve İstatistik Sempozyumu, Erzurum Palandöken, 2009, s. 1.
294 Kazım Özdamar, Paket Programlar ile İstatistiksel Veri Analizi, Kaan Kitabevi, 1999, s. 522.
141
Mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsemelerine ilişkin araştırmada
kullanılan 26 adet değerlendirme sorusunun güvenirliklerinin ve yapısal geçerliliklerinin belirlenmesi amacıyla bir ön test gerçekleştirilmiştir. Ön test için 41
mükelleften oluşan bir rassal örneklem seçilmiştir. Bu mükelleflere ilişkin güvenilirlik ve yapısal geçerlilik sonuçları aşağıda gösterilmiştir.
Sonuçlara topluca bakıldığında, davranışsal tutumu gösteren sorular dışında tüm soru grupları için Cronbach α değerinin bu örneklem hacmi için makul
düzeyde olduğu (>0,60) söylenebilir. Ayrıca Cronbach α katsayısının verildiği
tablolarda “Soru Silindiğinde Cronbach α” sütunu bulunmaktadır. Bu sütundaki
değerler ilgili soru silindiği durumda Cronbach α değerinin ne şekilde değişeceğini ifade etmektedir. Bu sütunda yer alan değerlerin Cronbach α değerinden küçük
olması ilgili sorunun Cronbach α değerini yükselttiğini, dolayısıyla o sorunun
ilgili soru grubu içerisinde yer alması gerektiğini göstermektedir.
Tablo 17: Performans Beklentisi Soruları İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları
Cronbach α
0,736
Sorular
PB1
PB2
PB3
PB4
PB5
Soru Silindiğinde Cronbach α
0,729
0,654
0,670
0,640
0,731
Performans Beklentisi soru grubuna bakıldığında Cronbach α değerinin
0,736 olduğu görülebilir. Bu soru grubu için ölçek oldukça güvenilirdir. Ayrıca
ilgili beş sorunun herhangi biri silindiğinde Cronbach α sütununda yer alan tüm
değerlerin 0,736 değerinden küçük olması, ilgili beş sorunun Cronbach α değerini
yükselttiğine işaret etmektedir.
Tablo 18: Çaba Beklentisi Soruları İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları
Cronbach α
0,888
Sorular
ÇB6
ÇB7
ÇB8
Soru Silindiğinde Cronbach α
0,935
0,744
0,783
Çaba Beklentisi soru grubunda yer alan üç soru için Cronbach α değeri
142
0,888 olarak bulunmuştur. Bu değer ölçeğin yüksek derecede güvenilir olduğunu
göstermektedir. Soru silindikten sonra Cronbach α değerlerine bakıldığında yalnızca ÇB6 nolu soru için bulunan değerin (0,935) 0,888 değerinden büyük olduğu
gözlemlenmektedir. Ancak ÇB6 nolu soru için bulunan değerinin, grup değerine
yakın olmasından dolayı ilgili sorunun ölçekte kalmasına karar verilmiştir.
Tablo 19: Kolaylaştırıcı Durumlar Soruları İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları
Cronbach α
0,606
Sorular
KD9
KD10
KD11
KD12
Soru Silindiğinde Cronbach α
0,564
0,541
0,484
0,538
Kolaylaştırıcı Durumlar soru grubu için Cronbach α katsayısı 0,606 olarak
bulunmuştur. Bu değer ölçeğin oldukça güvenilir olduğuna işaret etmektedir. Ayrıca bu grup içerisinde yer alan dört sorudan herhangi biri silindiğinde Cronbach
α değerlerinin tamamının 0,606’dan küçük çıkması, ilgili soruların Cronbach α
katsayısını arttırdığını göstermektedir.
Tablo 20: Güven Algısı Soruları İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları
Cronbach α
0,853
Sorular
GA13
GA14
GA15
Soru Silindiğinde Cronbach α
0,759
0,750
0,865
Güven Algısı grubuna bakıldığında Cronbach α değerinin 0,853 olması,
bu ölçeğin yüksek derecede güvenilir olduğuna işaret etmektedir. Ayrıca soru silindikten sonra Cronbach α değerlerine bakıldığında yalnızca GA15 nolu sorunun değerinin (0,865), 0,853 değerinden yüksek olduğu gözlemlenmektedir. İlgili
değerin 0,853’e çok yakın olmasından dolayı GA15 nolu sorunun bu soru grubu
içerisinde kalmasına karar verilmiştir.
143
Tablo 21: Risk Algısı Soruları İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları
Cronbach α
0,632
Sorular
RA16
RA17
RA18
RA19
Soru Silindiğinde Cronbach α
0,601
0,524
0,629
0,482
Risk Algısı soru grubu için Cronbach α katsayısı 0,624 olarak elde edilmiştir. Bulunan değer, bu soru grubu için ölçeğin oldukça güvenilir olduğunu göstermektedir. Ayrıca bu soru grubunda yer alan tüm sorular için de, soru silindiğinde
Cronbach α değerinin 0,632 değerinden küçük olduğu gözlemlenmektedir. Bu
durum bu soru grubunda yer alan tüm soruların Cronbach α değerini yükselttiğini
göstermektedir.
Tablo 22: Davranışsal Tutum Soruları İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları
Cronbach α
0,624
Sorular
DT20
DT22
Soru Silindiğinde Cronbach α
Davranışsal Tutum soru grubu içerisinde yer alan DT21 nolu soru analiz
dışında bırakılmıştır. Bunun nedeni Cronbach α değerini negatif kılmasıdır. Cronbach α değerinin negatif çıkması ölçeğin toplanabilirlik özelliğini bozmakta, bu
durum da güvenilirliği zedelemektedir. DT21 dışlandığında elde edilen Cronbach
α değeri 0,624 olarak bulunmaktadır. Dolayısıyla ilgili ölçeğin oldukça güvenilir
olduğu söylenebilir. Fakat bu soru grubu içerisinde yer alan iki soru negatif kovaryansa sahip olduğundan soru silindiğinde Cronbach α değeri belirlenememiştir. Bu durum da güvenilirliği zedelemekle birlikte, ilgili soru grubunun model
açısından önemli olmasından ve Cronbach α değerinin negatif çıkmamasından
dolayı, DT20 ve DT22 nolu soruların Davranışsal Tutum soru grubunu oluşturabileceğine karar verilmiştir.
144
Tablo 23: Kullanım Niyeti Soruları İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları
Cronbach α
0,709
Sorular
KN23
KN24
KN25
KN26
Soru Silindiğinde Cronbach α
0,654
0,638
0,591
0,710
Kullanım Niyeti soru grubu için Cronbach α değerinin 0,709 olması, ilgili
ölçeğin oldukça güvenilir olduğunu göstermektedir. Yine aynı grupta yer alan dört
soru değerinden yalnızca KN26 nolu soru silindiğinde Cronbach α değeri (0,710)
0,709’ dan büyük çıkmıştır. Fakat bu değer neredeyse Cronbach α katsayısına eşit
olduğundan KN26 nolu sorunun ölçekte kalmasına karar verilmiştir.
Anket formunda yer alan soru gruplarının ayrı ayrı güvenilirliklerinin gözden geçirilmesinin ardından, e-vergileme sisteminin benimsenmesine ilişkin 25
sorunun genel güvenilirlik değerlendirmesi yapılmıştır.
Tablo 24: Tüm Örneklem İçin Güvenilirlik Analizi Sonuçları
Cronbach α
0,684
Soru Sayısı
25
Ölçeğin genel güvenilirlik katsayısı 0,684 olarak elde edilmiştir. Bulunan
bu değer ölçeğin bütününün oldukça güvenilir olduğunu göstermektedir. Ayrıca
analizde kullanılan e-vergileme sisteminin benimsenmesine ilişkin 25 soru için,
soru silindiğinde Cronbach α değerinin tümü 0,684 değerinin altında kaldığından
tüm soruların analizde kalmasına karar verilmiştir.
Güvenilirliğin sağlanmasının ardından analize başlamadan önce, anket
formunda yer alan soru gruplarının yapısal geçerliliği test edilmiştir. Bu amaçla
anket formunda yer alan her bir soru grubu için faktör analizi uygulanarak, soru
gruplarının aynı kavramı ölçüp ölçmedikleri analiz edilmiştir.
145
Tablo 25: Performans Beklentisi Soruları İçin Yapısal Matris
Performans Beklentisi
PB1
PB2
PB3
PB4
PB5
Faktör 1
0,592
0,783
0,784
0,781
0,565
Tablo 25 incelendiğinde Performans Beklentisi soru grubunun tek bir faktörde birleştiği ve bu faktör üzerindeki ağırlıkların da 0,55 değerinden büyük
çıktığı gözlemlenmiştir. Bu durum performans beklentisi soru grubu için yapısal
geçerliliğin sağlandığını göstermektedir.
Tablo 26: Çaba Beklentisi Soruları İçin Yapısal Matris
Çaba Beklentisi
ÇB6
ÇB7
ÇB8
Faktör 1
0,854
0,947
0,934
Çaba Beklentisi soru grubu için oluşturulan yapısal matrisinin tek bir faktörden oluştuğu Tablo 26’dan anlaşılmaktadır. Ayrıca bu soru grubunda yer alan
üç sorunun da faktör ağırlıklarının oldukça yüksek değerlerden oluşması (>0,85),
ilgili soru grubu için yapısal geçerliliğin sağlandığını göstermektedir (Tablo 27).
Tablo 27: Kolaylaştırıcı Durumlar Soruları İçin Yapısal Matris
Kolaylaştırıcı Durumlar
KD9
KD10
KD11
KD12
Faktör 1
0,634
0,658
0,742
0,676
Kolaylaştırıcı Durumlar soru grubunun da tek bir faktörle açıklanabilmesi
ve bu faktör üzerinde yer alan sorular için (KD9, KD10, KD11 ve KD12) faktör
ağırlıklarının oldukça yüksek değerlerden oluşması, bu soru grubu için yapısal
geçerliliğin sağlandığına işaret etmektedir.
146
Tablo 28: Güven Algısı Soruları İçin Yapısal Matris
Güven Algısı
GA13
GA14
GA15
Faktör 1
0,901
0,905
0,830
Tablo 28’e bakıldığında Güven Algısı soru grubunun da tek faktör üzerinde
yer almasından ve soruların faktör üzerindeki ağırlıklarının >0,80 olmasından dolayı, bu soru grubu için de yapısal geçerliliğin sağlandığını söylemek mümkündür.
Tablo 29: Risk Algısı Soruları İçin Yapısal Matris
Risk Algısı
RA16
RA17
RA18
RA19
Faktör 1
0,624
0,758
0,574
0,791
Risk Algısı soru grubu için oluşturulan yapısal matrisinin tek bir faktörden
oluştuğu Tablo 29’dan anlaşılmaktadır. Ayrıca bu soru grubunda yer alan dört sorunun da faktör ağırlıklarının yüksek değerlerden oluşması, ilgili soru grubu için
yapısal geçerliliğin sağlandığını göstermektedir.
Tablo 30: Davranışsal Tutum Soruları İçin Yapısal Matris
Davranışsal Tutum
DT20
DT22
Faktör 1
0,854
0,854
Tablo 30 incelendiğinde Davranışsal Tutum soru grubunun tek bir faktörde
birleştiği ve bu faktör üzerindeki ağırlıkların da 0,854 gibi oldukça yüksek değerde çıktığı gözlemlenmiştir. Bu durum davranışsal tutum soru grubu için yapısal
geçerliliğin sağlandığını göstermektedir.
147
Tablo 31: Kullanım Niyeti Soruları İçin Yapısal Matris
Kullanım Niyeti
KN23
KN24
KN25
KN26
Faktör 1
0,739
0,780
0,796
0,678
Tablo 31’e bakıldığında Kullanım Niyeti soru grubunun da tek faktör üzerinde yer almasından ve soruların faktör üzerindeki ağırlıklarının en az 0,678 olmasından dolayı, bu soru grubu için de yapısal geçerliliğin sağlandığı söylenebilir.
3.2.3.2. Yapısal Eşitlik Modelinin Test Edilmesi ve Analizi
Yapısal eşitlik modeli uygulamalarında öncelikle modelin bütününün
anlamlılığının test edilmesi gerekmektedir. AMOS paket programında modelin
tümünün anlamlılığının test edilmesi için en temel ölçüt ki-kare (χ2) değeridir.
Ankete katılan 505 mükellef için ki-kare değeri 672,429 (serbestlik derecesi
263) olarak bulunmuştur. Bulunan bu değer örneklem hacminden etkilendiğinden, bu değerin serbestlik derecesine bölünmesiyle elde edilen ve daha sağlıklı
bir ölçü olan CMIN/DF değerine bakılmıştır. Bu değer 2,557 olarak bulunmuştur
(672,429/263=2,557). Bu değerin en fazla 3 olması gerektiği bilindiğinden ve
elde edilen değer 3’ün altında olduğundan, modelin genel anlamlılığının sağlandığı söylenebilir.
Modelin genel anlamlılığının test edilmesinde kullanılan bir diğer ölçüt
olarak RMSEA (Yaklaşık Hataların Ortalama Kare Kökü) ele alınmıştır. Oluşturulan model için RMSEA değeri 0,056 olarak elde edilmiştir. Kabul edilebilir
bir uyumdan söz edebilmek için bu ölçütün 0,05<RMSEA≤0,08 arasında olması
gerekir. Bulunan değer (0,056) bu aralık içinde yer aldığından modelin kabul edilebilir olduğu anlaşılmıştır.
Bu iki ölçüt dışında modelin anlamlılığını ölçen farklı ölçütler de bulunmaktadır. Bu ölçütlerden hangilerinin diğerlerinden daha sağlıklı sonuçlar verebildiğine ilişkin genel kabul görmüş bir kriter yoktur. Dolayısıyla modelin genel
anlamlığının test edilmesinde iki farklı ölçütün sağlanmasının yeterli olduğuna
karar verilmiştir.
Test edilen modelin AMOS 17.0 paket programındaki görüntüsü aşağıda
verilmiştir:
148
0;
1
eps1
PB1
0;
1
0;
1
PB2
0;
PB
0;
1
PB3
eps8
eps2
eps3
1
0;
eps7
1
0;
eps6
1
0;
0;
ÇB8
ÇB7
PB4
ÇB
eps13
1
0;
0;
0;
GA13
eps11 eps12
eps10
1
1
1
eps9
1
KD9
KD10
KD11
1
eps4
0;
1
PB5
0;
1
ÇB6
0;
1
eps50;
0;
ep15
eps14
1
1
GA15
GA14
1
0;
GA
KD12
0;
eps16
KD
eps17
eps18 eps19
0;RA16
RA17
RA18
1
1
1
1
1
RA
0;
eps22
1
0;
eps20
1
1
0
DT22
RA19
0
e34
1
0;
0;
0;
0;
0;
e35
DT
1
0;
DT20
1
0;
0
e33
1
1
eps23
KN23
0;
1
KN
KN24
0;
1
eps26
eps24
1
KN25
0;
eps25
KN26
Şekil 22: Önerilen Entegre Araştırma Modelinin AMOS 17.0 Paket Programındaki Yapısı
Araştırma modelinin AMOS 17.0 paket programında analiz edilmesi sonucunda, modelde yer alan hipotezlerin katsayı ve anlamlılık değerleri Tablo 32’de
gösterilmiştir.
149
Tablo 32: Hipotezler ve Anlamlılık Değerleri
Hipotezin
Hipotezler
Katsayı
Anlamlılık(1) Sonuç
Yönü
1,150
***
Desteklendi
PB à DT +
0,350
***
Desteklendi
GA à DT +
-1,109
***
Desteklendi
RA à DT –
0,167
0,027
Desteklendi
ÇB à KN +
+
-0,701
***
Desteklemedi
KD à KN
+
0,091
0,001
Desteklendi
DT à KN
(1) *** anlamlılık değerinin 0 değerine çok yakın olduğunu göstermektedir.
H1 hipotezi; e-vergileme sisteminin performans beklentisinin davranışsal
tutum üzerinde pozitif bir etkiye sahip olduğu şeklindedir. Modelin test edilmesinde anlamlılık değerinin %1 ve %5 anlamlılık seviyesinde 0’a çok yakın olması,
bu ilişkinin geçerli olduğunu göstermektedir. Bulunan katsayının pozitif çıkması
(1,150) ise performans beklentisinin davranışsal tutum üzerinde pozitif bir etkiye
sahip olduğunu ifade etmektedir.
H2 hipotezi; e-vergileme sistemine ilişkin güven algısının davranışsal tutum üzerinde pozitif bir etkiye sahip olduğu şeklindedir. Anlamlılık değerinin %1
ve %5 anlamlılık seviyesinde 0’a yakın çıkması, bu hipotezi doğrulamaktadır.
Katsayının 0,350 bulunması e-vergileme sistemine duyulan güven algısının, davranışsal tutum üzerinde pozitif bir etkisinin olduğuna işaret etmektedir.
H3 hipotezi; e-vergileme sistemine ilişkin risk algısının davranışsal tutum
üzerinde negatif bir etkiye sahip olduğu şeklindedir. Bu hipotez için anlamlılık
değerinin %1 ve %5 anlamlılık seviyesinde 0’a yakın çıkması, bu hipotezi doğrulamaktadır. Bu ilişki için katsayının negatif çıkması (-1,109) e-vergileme sistemine ilişkin risk algısının davranışsal tutum üzerine negatif etkisi olduğunu ifade
etmektedir.
H4 hipotezi; e-vergileme sistemine ilişkin çaba beklentisinin kullanım niyeti üzerinde pozitif bir etkisi olduğuna işaret etmektedir. Bu hipotez için anlamlılık değerinin %5 anlamlılık seviyesinde 0,027 bulunması, hipotezi doğrular
niteliktedir. İlgili katsayının ise 0,167 olarak bulunması, e-vergileme sistemine
ilişkin çaba beklentisinin kullanım niyetini az da olsa artırdığına işaret etmektedir.
H5 hipotezi; e-vergileme sistemine ilişkin kolaylaştırıcı durumların kullanım niyeti üzerinde pozitif bir etkisi olduğu şeklindedir. Bu hipoteze ilişkin anlamlılık değerinin %1 ve %5 seviyesinde 0’a yakın bulunması, ilişkinin anlamlı
150
olduğunu göstermektedir. Buna karşılık katsayının negatif bulunması (-0,701),
beklentilerin aksine e-vergileme sistemine ilişkin kolaylaştırıcı durumların kullanım niyeti üzerinde negatif etkisinin olduğunu göstermektedir.
H6 hipotezi; e-vergileme sistemi ile ilgili davranışsal tutumun kullanım
niyeti üzerinde pozitif bir etkisi olduğu şeklindedir. Bu hipotez için anlamlılık
değerinin %1 ve %5 anlamlılık seviyesinde 0,001 olarak bulunması, oluşturulan hipotezi doğrular niteliktedir. Bu hipoteze ilişkin katsayının pozitif bulunması
(0,091) e-vergileme sistemi ile ilgili davranışsal tutumun kullanım niyeti üzerinde
zayıf pozitif etkisi olduğunu göstermektedir.
Yapısal eşitlik analizi sonucunda elde edilen yön katsayıları (Path coefficients) desteklenen hipotezlerin her biri için aşağıdaki şekilde gösterilmiştir.
Şekil 23: Yön Katsayılarının Araştırma Modeli Üzerinde Gösterilmesi
Araştırma modelinin bütününün test edilmesinin ardından, Venkatesh ve
diğerleri (2003) baz alınarak Cinsiyet, Yaş ve Deneyim moderatörlerinin modele
olan etkisi araştırılmıştır. Modelde dikkate alınan Cinsiyet moderatörünün etkisi
incelendiğinde özellikle erkekler grubu açısından elde edilen sonuçların H1, H2,
H3, H4 ve H5 hipozlerini desteklediği anlaşılmıştır. Kadınlar grubu açısından durum incelendiğinde ise sayının erkekler grubuna göre az olmasından dolayı söz
konusu desteğin daha zayıf olduğu gözlemlenmiştir.
Modeli Yaş moderatörü açısından değerlendirdiğimizde, ankete katılan
mükelleflerin yoğunlaştığı yaşlar dikkate alındığında (31-50) elde edilen sonuç-
151
ların H1, H2, H3 ve H5 hipozlerini desteklediği görülmüştür. Diğer yaş gruplarında
mükellef sayısı az olduğundan, bu gruplarda yaş moderatörünün etkisi incelenmemiştir.
Deneyim moderatörünün model üzerindeki etkisi incelendiğinde ise 6-20
yıl arasında deneyime sahip olan mükellef sayısının yoğunlukta olması sebebiyle,
bu grup açısından elde edilen sonuçların H1, H2 ve H3 hipozlerini önemli ölçüde
desteklediği söylenebilir. Deneyim moderatörünün çaba beklentisi ve kolaylaştırıcı durumlar ile ilgili hipotezler (H4 ve H5) açısından etkisi görülmemiştir.
3.3. Araştırmanın Bulguları ve Değerlendirilmesi
Geliştirilen entegre BTKKT modelinden elde edilen bulgular; Performans
Beklentisi, Güven Algısı, Çaba Beklentisi ve Davranışsal Tutum değişkenlerinin
mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsemelerini pozitif ve anlamlı bir şekilde
tahmin edebildiğini göstermektedir.295 Diğer taraftan Risk Algısı ve Kolaylaştırıcı
Durumlar değişkenlerinin ise mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsemelerini negatif ve anlamlı bir şekilde tahmin edebildiği görülmektedir. Bu sonuçlar
genel olarak uluslararası literatürde daha önce yapılan çalışmalarla paralellik arz
etmektedir (Örneğin Venkatesh ve diğerleri, 2003; Schaupp, Carter ve McBride,
2010; Hung, Chang ve Yu, 2006; Fu, Chao ve Farn, 2004; Wang, 2002).
Elde edilen bulguların değerlendirilmesi aşağıdaki şekilde yapılabilir:
1) Modelde Performans Beklentisi faktörünün Davranışsal Tutum değişkeni üzerindeki etkisinin oldukça güçlü olduğu görülmektedir. Benzer şekilde Wang
ve Shih (2009), çalışmalarında performans beklentisinin en güçlü faktör olduğunu
tespit etmişlerdir. Davis (1989) ve Chang ve diğerleri (2005) de yapmış oldukları
araştırmalarında, performans beklentisinin davranışsal tutum üzerinde kullanım
kolaylığına göre daha önemli olduğunu belirtmektedirler.296 Teorik modellerde
olduğu gibi yapılan anket çalışması sonucunda da performans beklentisi faktörünün davranışsal tutumun en güçlü öngörüsünü açıklayan faktör olduğu tespit
edilmiştir.
Performans beklentisi açısından anket soruları, e-vergileme sisteminin mükelleflerin “ödevlerini hızlı bir şekilde yerine getirmelerini sağlaması” ve “iş per295 Örneğin, Venkatesh ve diğerleri, a.g.m., Schaupp, Carter ve McBride, a.g.m., Hung, Chang ve Yu,
a.g.m., Fu, Chao ve Farn, a.g.m., ve Wang, a.g.m.
296 Davis, a.g.m., s.319.
152
formanslarını artırmasının” en önemli etkenler olduğunu göstermiştir. Bu sonuç
e-vergilemenin faydaları arasında yer alan hız ve performans avantajları ile örtüşmektedir. Türkiye’de VEDOP’un 10 yılı aşkın bir süredir uygulanıyor olmasının
bunda önemli bir payının olduğu söylenebilir.
2) Ülkemizde e-vergileme sisteminin kullanılmasında zorunluluk olduğu
dikkate alınarak, güven algısı ve risk algısı değişkenleri modele özellikle dahil
edilmiştir. Güven Algısı faktörünün Davranışsal Tutum değişkeni üzerindeki
pozitif etkisi incelendiğinde, mükelleflerin e-vergileme sisteminde “bilgilerinin
güvende olduğu” ve sistemin “yolsuzluk ve suistimalleri önlediği” algısının ön
plâna çıktığı gözlemlenmiştir. Dolayısıyla, kullanılmasında zorunluluk olan sistemlerde bile güven algısının önemli bir faktör olduğu söylenebilir. Sistemdeki
verilerin yedekleniyor olması ve şu ana kadar sistemde ciddi bir güvenlik probleminin yaşanmaması bu sonuç üzerinde etkili olduğu düşünülmektedir. Ancak
sonuçlar, mükelleflerin e-vergileme sistemine olan güven algılarının aslında çok
da yüksek olmadığını göstermektedir. Özellikle sisteminde oluşabilecek problemler karşısında mükellef haklarının korunduğuna inananların oranı düşüktür. Bu
sonuç, ülkemizde mükellef haklarının pek fazla gelişmediği ve bunların korunmasına yönelik mekanizmaların yetersiz olduğu gerçeğini teyit etmektedir.
3) Risk Algısı faktörünün Davranışsal Tutum değişkeni üzerindeki etkisinin negatif ve anlamlı olduğu tespit edilmiştir. Bu sonuç daha düşük risk düzeyinin, e-vergileme sisteminin benimsenmesi açısından faydalı bir belirleyici olduğunu göstermektedir. Schaupp, Carter ve McBride (2010) ve Hung, Chang ve Yu
(2006)’nun çalışmaları da bu sonucu desteklemektedir.
Risk algısı açısından anket soruları incelendiğinde mükelleflerin “hata
yapmaktan korkması”, “ceza ödemekten çekinmesi” ve “teknik sorunlar yaşanmasından kaygılanması”nın risk algısını belirleyen başlıca unsurlar olduğu tespit edilmiştir. Bu sonuçlar, mükelleflerin e-vergileme sistemini kullanırlarken
özellikle hata yapmaktan ve ceza ödemekten korktuklarını göstermektedir. Böyle düşünenlerin oranı ankete katılanların neredeyse 1/3’ü olduğu dikkate alındığında, aslında e-vergileme sistemi ile ilgili risk algısının oldukça yüksek olduğu
söylenebilir. Bu nedenle risk algının mükelleflerin e-vergileme sistemini kullanmaya yönelik davranışları üzerinde negatif etki yaratması doğaldır. Dolayısıyla
risk algısı, e-vergileme sisteminin gönüllülük esasına dayandığı ülkelerde olduğu gibi297, sistemin zorunlu olduğu Türkiye’de de davranışsal tutumu belirleyen
önemli bir faktördür.
297 Bkz. Schaupp, Carter ve McBride, a.g.m.
153
4) Performans Beklentisi, Güven Algısı ve Risk Algısı faktörlerinin etkisi
sonucunda belirlenen Davranışsal Tutum değişkeni, Kullanım Niyetini pozitif ve
anlamlı bir şekilde tahmin edebilmektedir. Bu durum ülkemizde e-vergileme sisteminin kullanılmasının zorunlu olmasına rağmen, mükellefler tarafından benimsendiğini göstermektedir. Hatta kullanıcıların büyük bir kısmının “zorunlu olmayan hallerde bile e-vergileme sistemini kullanmayı tercih ettiğini” beyan etmeleri,
ülkemizde mükelleflerin teknolojiye ne kadar yatkın olduğunun bir göstergesidir.
Davranışsal tutumun bilgisayar kullanma niyetini belirleyen önemli bir değişken
olduğunu Venkatesh ve diğerleri (2003) de tespit etmişlerdir.
5) Modelde Çaba Beklentisi faktörünün doğrudan Kullanım Niyeti üzerinde pozitif, ancak çok fazla belirleyici olmayan bir etkisi olduğu görülmüştür.
Ankete katılan mükelleflerin önemli bir kısmı, e-vergileme sisteminin “öğrenilmesinin ve kullanılmasının kolay” olduğunu düşünmektedirler. Bu sonuçlar,
mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsemeleri açısından çaba beklentisinin
nispeten önemli bir etkisi olduğunu göstermektedir. Ancak çaba beklentisinin kullanım niyeti üzerindeki etkisi performans beklentisi kadar yüksek değildir. Böyle
bir sonucun iki farklı sebebi olduğu söylenebilir. Birincisi, VEDOP’un “kullanıcı
dostu” olması ve kamu kurumlarının e-devlet uygulamaları arasında üst sıralarda
yer almasıdır.298 İkincisi ise e-vergileme sisteminin kullanıcılarının çoğunluğunun
genç ve üniversite mezunu olmasıdır.
6) Kolaylaştırıcı Durumlar faktörünün doğrudan Kullanım Niyeti üzerinde, hipotezin tersine, negatif ve anlamlı bir etkisi olduğu görülmüştür. Beklentilerin dışında olan bu durumun sebebinin, ülkemizde e-vergileme sisteminin kullanılmasının zorunluluğundan kaynaklandığı düşünülmektedir. Anket sonuçlarına
göre mükellefler bir taraftan “e-vergileme sisteminin genişletilmesi gerektiğine”
inanırlarken diğer taraftan “gelir idaresinden yeterli teknik destek alamadıklarını”
ifade etmektedirler. Ayrıca, anket katılımcılarının oldukça uzun süredir ve sık olarak e-vergileme sistemini kullanmaları, bu sistemle ilgili kolaylaştırıcı durumların
kullanım niyeti üzerine negatif etki yaratmış olabilir.
Teknoloji kaynaklarının mevcudiyeti, eğitimi, kullanıcı deneyimi bir dereceye kadar homojen olmasına rağmen, e-vergilemenin oluşturulmasında herkes
eşit fırsatlara veya bilgi sistemini kullanmada yeterli uzmanlığa sahip değildir.
Dolayısıyla Kolaylaştırıcı Durumlar, mükelleflerin yeni sisteme uyumunda başlıca engel olabilir.299
298 Sayıştay Başkanlığı, e-Devlete Geçişte Kamu Kurumları İnternet Siteleri, Haziran 2006, s.99; http://
www.sayistay.gov.tr/rapor/perdenrap/2006/2006-2Web/2006-Web.pdf (Erişim 14/10/2011)
299 Fu, Chao ve Farn, a.g.m., s. 663-664.
154
Diğer taraftan “gelecekte e-vergileme sisteminin yeni bileşenlerini kullanma” niyeti konusunda mükelleflerin ciddi bir kararlılığı göze çarpmaktadır. Kolaylaştırıcı durumların negatif etkisine rağmen, mükelleflerin e-vergileme sisteminden beklentilerinin çok fazla olması nedeniyle gelecekte de kullanmayı tercih
edecekleri anlaşılmaktadır. Ancak mükelleflerin gelecekte e-vergileme sistemini
daha fazla benimsemeleri açısından kolaylaştırıcı durumlar ile ilgili beklentilerin
daha fazla karşılanmasında yarar olacaktır.
155
SONUÇ
Bu projenin amacı Türkiye’de mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsemelerini etkileyen faktörleri, yapısal eşitlik modeli yaklaşımı ile belirlemek ve
elde edilen bulgulara dayanarak e-vergileme sisteminin geliştirilmesine yönelik
öneriler sunmaktır.
Günümüzde e-devlet uygulamalarının başarısı, bir taraftan e-devletin ileri
bir teknolojik altyapıya sahip olmasına, diğer taraftan da kullanıcıların bu teknolojileri benimsemelerine bağlıdır. Bireylerin e-devlet teknolojilerini benimsemelerini etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bu faktörlerin araştırılarak tespit
edilmesi ve etkilerinin ölçülmesi sistemin başarısı için büyük önem taşımaktadır.
Birçok ülkede olduğu gibi, Türkiye’de e-devlet alanındaki en yaygın uygulamaların başında e-vergileme sistemi gelmektedir. Bu nedenle mükellefler tarafından e-vergileme sisteminin benimsenmesini etkileyen faktörlerin incelenmesi
ayrı bir önem arz etmektedir.
Mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsemeleri; ödevlerin hızlı bir şekilde yerine getirilmesi, işgücü ve zaman tasarrufu, işlem maliyetlerinin düşürülmesi, iş performansının artırılması, hata yapma ihtimallerinin önlenmesi ve
vergileme hizmetlerinden kesintisiz yararlanılması gibi faydalara yol açmaktadır. Dolayısıyla mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsenmelerine yol açan
faktörleri belirlemek ve bunlar içinde en etkili olanları tespit etmek, ülkemizde
e-vergileme sisteminin daha da gelişmesi ve yaygınlaşmasına katkı sağlayacaktır.
Bu kapsamda yapılan araştırma, Türkiye’de mükelleflerin e-vergileme
sistemini benimsemelerini etkileyen faktörleri belirlemeye ve ölçmeye yönelik
az sayıda ampirik çalışmadan birisidir. Ayrıca, araştırma modelinin ülkemizde
e-vergileme sisteminin mükellefler tarafından kullanılma zorunluluğu dikkate alınarak oluşturulmuş olması, projeye özgünlük katmaktadır.
Bu araştırmadan elde edilen bulgulara bağlı olarak Türkiye’de mükelleflerin e-vergileme sistemini daha fazla benimsemelerine yönelik bazı öneriler getirilebilir: E-vergileme sisteminin benimsenmesi açısından önemli faktörler konumunda olan performans beklentisini artırıcı ve risk algısını azaltıcı önlemlerin geliştirilmesi gerekmektedir. Diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de kaynakların
sınırlı olduğu dikkate alınarak gelir idaresinin yapacağı bir planlamada özellikle
bu faktörlere öncelik verilmesinde yarar vardır. Bu çerçevede; e-vergileme sis-
156
teminde otokontrol mekanizmalarının artırılması, sistemin mükelleflere yönelik
avantajlarının çoğaltılması, sistemdeki veri güvenliğinin artırılması ve bu konudaki mükellef haklarının geliştirilmesi, sistemin işleyişinde yaşanan teknik sorunların en aza indirilmesi ve sistemin kullanılmasına ilişkin cezaların makul seviyelere çekilmesi yapılabilecek düzenlemeler olarak sayılabilir. Ayrıca Gelir İdaresi
Başkanlığı tarafından e-vergileme sisteminde yaşanan sorunlar ile ilgili olarak
mükelleflere daha güvenilir, zamanında ve gereken teknik desteğin sağlanması,
mükelleflerin sistemi kullanma niyetlerini olumlu etkileyecektir.
Zorunlu e-vergileme sisteminin uygulandığı bir ülkede yapılan bu çalışmada mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsemelerini etkileyen faktörleri
açıklamak için risk ve güven algısı gibi iki önemli değişkeni de içeren BTKKT
entegre modeli geliştirilmiştir. Bu nedenle gelecekte yapılacak araştırmalarda
geliştirilen entegre modelin e-vergileme sisteminin zorunlu olduğu diğer ülkeler
için de kullanılması literatüre katkı sağlayacaktır. Diğer taraftan bu araştırmanın
e-vergileme sisteminin kullanıcılarından olan Gelir İdaresi Başkanlığı personeli
üzerinde yapılması da Türkiye’deki e-vergileme sisteminin geliştirilmesi açısından yararlı olacağı düşünülmektedir.
Araştırmada mükelleflerin e-vergileme sistemini benimsemelerinin önemli belirleyicileri sırasıyla; performans beklentisi, risk algısı, güven algısı, çaba
beklentisi ve kolaylaştırıcı durumlardır. Kaynak sınırlaması koşulları altında
e-vergileme sisteminin başarısı için, önerimiz kamu idaresinin faktörlerin nispi
sıralamasına dayalı olarak yapılacak regülasyon faaliyetlerinde bir öncelikler
oluşturmalarıdır. Bu bağlamda analizimizde mükelleflerin e-vergilemeye ilişkin
davranışsal tutumlarının belirleyicileri içinde Performans Beklentisinin en güçlü
faktör ve Risk Algısının ikinci önemli faktör olarak çıkmış olması, e-vergileme
sisteminin plânlayıcılarını bu iki faktörü belirleyen unsurlara öncelikle önem vermelerinin yararlı olacağıdır.
157
KAYNAKÇA
Acar, F., A. Oğuzlar ve S. Tüzüntürk, “Bayesgil Yapısal Eşitlik Modelleri ve Bir
Uygulama Örneği”, 10. Ekonometri ve İstatistik Sempozyumu, Erzurum Palandöken, 2009.
Adalet Bakanlığı, “UYAP Tanıtım”, http://www.uyap.gov.tr (Erişim 23/08/2011)
Adams, D.A., R.R. Nelson ve P.A. Todd, “Perceived Usefulness, Ease of Use, and
Usage of Information Technology: A Replication”, MIS Quarterly, Vol. 16, No. 2,
June 1992.
Aichholzer, G., R. Schmutzer ve J. Hochgerner, “Bringing Public Administration
Closer to the Citizens”, Backround Paper to the Conference of the Information Society Forum of the European Commission, Vienna, 12-13 November 1998. http://
www.epractice.eu/files/media/media_850.pdf (Erişim 04/09/2011)
Ajzen, I., “The Theory of Planned Behavior”, Organizational Behavior and Human
Decision Processes, Vol. 50, Issue 2, December 1991.
Akdemir, N., E-Devlet Uygulamaları Kapsamında VEDOP Projesi Eğirdir Vergi
Dairesinde E-Vdo Uygulamasının İncelenmesi (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi),
T.C. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kütahya, 2008.
Aktaş, S., Teknoloji Kabul Modeli İle Muhasebecilerin Bilgi Teknolojisi Kullanımına
Yönelik Bir Uygulama, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gebze, 2007.
Akyer, M., “E-İhale ve EKAP Uygulamaları”, http://www.diskapieah.gov.tr/ dokumanlar/ekap.ppt (Erişim 02/09/2011)
Al-Khaldi, M. A. ve R.S. Olusegun Wallace, “The Infuence of Attitudes on Personal Computer Utilization Among Knowledge Workers: The Case of Saudi Arabia”,
Information & Management, Vol. 36, Issue 4, October 1999.
Alptürk E., Elektronik Denetim Rehberi, Gelirler Kontrolörleri Derneği, Ankara,
2008.
Anadolu Ajansı, “VEDOP-3 Ne Sağlayacak”, 12/05/2009, s.1, http://www.memurlar.net/haber/ 139259 (Erişim 08/08/2009)
Annttiroiko, A.V., “A Brief Introduction to the Field of E-Government”, Electronic
Government: Concepts, Methodologies, Tools, and Applications, Editor Ari-Veikko
158
Anttiroiko, Information Science Reference, New York, 2008.
Arifoğlu, A., A. Körnes, A. Yazıcı, K. Akgül, A. Ayvalı, E-Devlet Yolunda Türkiye,
Türkiye Bilişim Derneği Yayınları, Ankara, 2002.
Armitage, C.J. ve M. Conner, “Efficacy of the Theory of Planned Behaviour: A meta-analytic review”, British Journal of Social Psychology, Vol 40, Issue: Pt 4, 2001.
Atuğ, M., “E-Devlet Kapsamında VEDOP Uygulamaları ve Karşılaşılan Sorunlar”,
http://www.edevletkonferansi.org/sunum/mehmet_atug.ppt (Erişim 22/08/2011)
Ay, H.M., “Türkiye’de Kayıt dışı Ekonomiyi Önlemede Bilgi Ekonomisinin
Etkinliği ve Gelir İdaresinin Rolü”, 5. Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi Bildiriler Kitabı, Cilt I, Kocaeli Üniversitesi, Kocaeli, 03–05 Kasım 2006.
Aydın, F., “Elektronik Fatura Kayıt Sistemi Çerçevesinde E-Fatura Uygulaması”,
Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi, Haziran/2009, Sayı 66.
Backus, M., E-governance in Developing Countries, IICD Research Brief No. 1,
March 2001, http://www.iicd.org (Erişim 25/08/2011)
Bandura, A., Social Foundations of Thought and Action, Prentice-Hall, Englewood
Cliffs, NJ, 1986.
Barnes, S. J. ve S.L. Huff, “Rising Sun: iMode and The Wireless Internet”, Communications of the ACM, Vol. 46, Issue 11, November 2003.
Başbakanlık, e-Dönüşüm Türkiye Projesi, 2003/12 sayılı Genelge, 27/02/2003.
Başbakanlık, Herkes İçin Bilgi Toplumu: eTürkiye Girişimi I. Ara Rapor, Ankara,
Mayıs 2002.
Brown, D., “Electronic Government and Public Administration”, International Review of Administrative Sciences, Vol 71, Issue 2, 2005.
Brown, S.A., A.P. Massey, M.M. Montoya-Weiss ve J.Y. Burkman, “Do I Really
Have To? User Acceptance of Mandated Technology”, European Journal of Information Systems, Vol. 11, No. 4, December 2002.
Byrne, B.M., Structural Equation Modeling with AMOS Basic Concepts, Applictions and Programming, Second Edition, Psychology Press, USA, 2010.
Capgemini, Digitizing Public Services in Europe: Putting ambition into action, 9th
Benchmark Measurement, December 2010.
159
Capgemini, Online Availability of Public Services: How is Europe Progressing?,
Belgium, June 2006.
Carter, L. ve F. Bélanger, “The Utilization of e-Government Services: Citizen Trust,
Innovation and Acceptance Factors”, Information Systems Journal, Vol. 15, Issue
1, January 2005.
Chang, I-C., Y-C. Li, W-F. Hung, H-G. Hwang, “An Empirical Study On The Impact Of Quality Antecedents On Tax Payers’ Acceptance Of Internet Tax-Filing
Systems”, Government Information Quarterly, Vol. 22, (2005), ss. 389–410.
Chen, C-D., Y-W. Fan ve C-K. Farn, “Predicting Electronic Toll Collection Service
Adoption: An Integration of the Technology Acceptance Model and The Theory of
Planned Behavior”, Transportation Research, Part C 15, 2007.
Chen, L., M.L. Gillenson ve D.L. Sherrell, “Enticing Online Consumers: An Extended Technology Acceptance Perspective”, Information & Management, Vol. 39,
Issue 8, September 2002.
Compeau, D., C.A. Higgins ve S. Huff, “Social Cognitive Theory and Individual
Reactions to Computing Technology: A Longitudinal Study, MIS Quarterly, Vol.
23, No. 2, June 1999.
Computerisation,
http://www.abgs.gov.tr/tarama/tarama_files/16/
16DET_9-%20 Computerisation(2).pdf (Erişim 12/08/2010)
SC-
Çetin, G., “Bilişim Teknolojilerindeki Gelişmelerin Vergilemede Kayıt Düzeni ve
Denetim Uygulamalarına Etkisi”, Ekonomi Bilimleri Dergisi, Cilt 2, Sayı 1, 2010
(Online).
Çolak, M., “E-Devlet Uygulamalarında Önemli Bir Adım: Vergi Tahsilatında EHaciz”, Yaklaşım, Yıl 17, Sayı 198 (Haziran 2009).
Davis, F.D., “Perceived Usefulness, Perceived Ease of Use and User Acceptance of
Information Technology”, MIS Quarterly, Vol. 13, No. 3, September 1989.
Davis, F.D., R.P. Bagozzi ve P.R. Warshaw, “Extrinsic and Intrinsic Motivation to
Use Computers in the Workplace”, Journal of Applied Social Psychology, Vol. 22,
Issue 14, July 1992.
Davis, F.D., R.P. Bagozzi ve P.R. Warshaw, “User Acceptance of Computer Technology: A Comparison of Two Theoretical Models”, Management Science, Vol. 35,
No. 8, August 1989.
160
Dawes, S.S., “The Evolution and Continuing Challenges of E-Governance”, Public
Administration Review, Special Issue, December 2008.
Deci, E.L. ve R.M. Ryan, Intrinsic Motivation and Self-Determination in Human
Behavior, Plenum Press, New York, 1985.
DPT, “E-Dönüşüm Türkiye Projesi”, www.bilgitoplumu.gov.tr (Erişim 25/08/2011)
DPT, Bilgi Toplumu İstatistikleri 2011, Ankara, Haziran 2011.
DPT, Bilgi Toplumu Stratejisi (2006-2010), Ankara, Temmuz 2006.
DPT, Bilgi Toplumu Stratejisi Eylem Plânı (2006-2010), Ankara, Temmuz 2006.
DPT, Bilişim Teknolojileri ve Politikaları Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Plânı, Ankara, 2001.
DPT, e-Devlet Proje ve Uygulamaları, Ankara, Eylül 2005.
DPT, e-Dönüşüm Türkiye Projesi 2003-2004 KDEP Uygulama Sonuçları ve 2005
Eylem Plânı, Ankara, Eylül 2005.
DPT, e-Dönüşüm Türkiye Projesi 2005 Eylem Plânı Sonuç Raporu, Ankara, Mayıs
2006.
DPT, e-Dönüşüm Türkiye Projesi Kısa Dönem Eylem Plânı (2003-2004), Ankara,
Eylül 2004.
DPT, e-Dönüşüm Türkiye Projesi Kısa Dönem Eylem Plânı: Sonuç Raporu, Ankara, Mayıs 2005.
Drike, H., “Can E-Government Make Public Governance More Accountable?”,
Performance Accountability and Combating Corruption, Edited by Anwar Shah,
World Bank, Washington DC, 2007.
E-Devlet Kapısının Kurulması, İşletilmesi ve Yönetilmesine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı, 20/04/2006 tarih ve 26145 sayılı Resmi Gazete. http://www. resmigazete.
gov.tr (Erişim 01/09/2011)
E-Dönüşüm Türkiye İcra Kurulunun e-Devlet Kapısı Konulu Kararı, Karar No
8, Tarih 09/09/2004,http://www.bilgitoplumu.gov.tr/Documents/ 1/BT_Strateji/20040909_IcraKurulu_VIII_KararNo_08.pdf (Erişim 01/09/2011).
Erdal, M., Elektronik Devlet: E-Türkiye ve Kurumsal Dönüşüm, Filiz Kitabevi,
İstanbul, 2004.
161
Eroğlu, H.T., “E-Devlet Uygulamaları Çerçevesinde MERNİS Projesi ve Beklentiler”, Sayıştay Dergisi, Sayı 62, Temmuz-Eylül 2006.
Erten, S., “Planlanmış Davranış Teorisi ile Uygulamalı Öğretim Metodu”, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: 19, Sayı: 2, 2002.
European Commission, “eGovernment”, http://europa.eu/legislation _summaries/
information_society/ strategies/l24226b_en.htm# KEY (Erişim 25/08/2011).
European Commission, eGovernment Benchmark Report-Historical data. http://
ec.europa.eu/information_society/newsroom/cf/item-detail-dae.cfm?item_
id=6537 (Erişim 05/09/2011).
European Commission, Green Paper on expanding the use of e-Procurement in the
EU, Brussels, 18/10/2010, s. 5. http://ec.europa.eu/internal_market/ consultations/
docs/2010/ e-procurement/green-paper_en.pdf (Erişim 30/07/2011)
Evcimen, C.S., “Kamu Yönetiminde E-Devlet Anlayışı ve Maliye Bakanlığı EDevlet Uygulamaları”, İstanbul Üniversitesi SBE Basılmamış Yüksek Lisans Tezi,
İstanbul, 2005.
Falay, N., “Denetim, Verimlilik-Etkinlik-Tutumluluk (VET) ve Sayıştay”, Sayıştay
Dergisi, Sayı 29, Nisan-Haziran 1997.
Fishbein, M. ve I. Ajzen, Belief, Attitude, Intention, and Behavior: An Introduction
to Theory and Research, Addison-Wesley, USA, 1975, http://people.umass.edu/aizen/ f&a1975.html (Erişim 17/10/2011)
Fountain, J.E., Building the Virtual State: Information Technology and Institutional
Change, Brookings Institution Press, Washington, DC, 2001.
Fu, J-R., C.-K. Farn ve W-P Chao, “Acceptance of Electronic Tax Filing: A Study of
Taxpayer İntentions”, Information & Management, Vol. 43, No. 1, 2006.
Gelir İdaresi Başkanlığı, “E-Beyannamelerin Her Alandaki Faydaları”, E-Beyanname Tanıtım Broşürü, https://e-beyanname.mb-ggm.gov.tr/ebyn/tanitim/ ebeyanname.html (Erişim 02/09/2011)
Gelir İdaresi Başkanlığı, 2007 Yılı Birinci Altı Aylık Kurumsal Mali Durum ve
Beklentiler Raporu, s. 22, http://www.gib.gov.tr/fileadmin/ user_upload/ Haberler/ GIB_MALI_DURUM_RAPORU.pdf (Erişim 15/11/2010)
Gelir İdaresi Başkanlığı, 2012 Performans Programı, Yayın No: 140, Ankara, Ocak
2012, http://www.gib.gov.tr/fileadmin/beyannamerehberi/ Gib_2012_Performans_
162
Programi. pdf, (Erişim 30.05.2012).
Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2005, Ankara, 2006, http://www.gib.gov.
tr/fileadmin/user_upload/yayinlar/2005_Faaliyet_ Raporu.pdf (Erişim 23/08/2011)
Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2006, Ankara, 2007, http://www.gib.gov.
tr/fileadmin/user_upload/yayinlar/2006_Faaliyet_ Raporu.pdf (Erişim 31/08/2011)
Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2007, Ankara, 2008, s. 38-39, http://www.
gib. gov.tr/fileadmin/user_upload/yayinlar/2007_Faaliyet_Raporu.pdf (Erişim
07/08/2009)
Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2008, Ankara, 2009.
Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2009, Ankara, 2010.
Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2010, Yayın No 132, Ankara, Nisan 2011,
http://www.gib.gov.tr/fileadmin/user_upload/yayinlar/ 2010_Faaliyet_Raporu.pdf
(Erişim 23/08/2011)
Gelir İdaresi Başkanlığı, Faaliyet Raporu 2011, Yayın No 151, Ankara, Nisan 2012,
s. 40, http://www.gib.gov.tr/fileadmin/faaliyetraporlari/2011/ 2011_YILI_FAALIYET_RAPORU.pdf (Erişim 28.05.2012).
Gelir İdaresi Başkanlığı, Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem
Planı (2008-2010), http://www.gib.gov.tr/fileadmin/beyannamerehberi/ Kayit_
disi_2009tr.pdf (Erişim 15/06/2011)
Gerçek, A., Kamu Alacaklarının Takip ve Tahsil Hukuku, Ekin Yayınevi, Bursa,
2010.
Guo, Y. ve S.Barnes, “Why People Buy Virtual Items in Virtual Worlds With Real
Money”, The Database for Advances in Information Systems, Vol. 38, Issue 4, November 2007.
Gül, H., “Kamu Kuruluşlarında Elektronik Hizmetlerin Yaygınlaştırılması (E-Devlet)”, Maliye Dergisi, Sayı 140, Mayıs-Ağustos 2002.
Gül, H., Kamu İhale Kurumu Başkanı Hasan Gül’ün Telekom Dünyasına verdiği bilgi, 04 Nisan 2011, http://www.telekomdunyasi.com/ ?action=haber_detay&id=78
(Erişim 02/09/2011).
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, “GİMOP1”. http://www.gumruk.gov.tr/tr-TR/euygulamalar/ Sayfalar/gimop.aspx (Erişim 05/09/2011)
163
Hamzaçebi, M.A, “Gelirler Genel Müdürlüğü Bilgi İşlem Projeleri”, Mali
Çözüm, S. 58, (Ocak-Şubat-Mart 2002), http://archive.ismmmo.org.tr/ docs/
malicozum/58MaliCozum/05-058M.AKİFHAMZAÇEBİ.doc (Erişim 25/08/2011)
Heeks, R. ve S. Bailur, Analysing eGovernment Research: Perspectives, Philosophies, Theories, Methods and Practice, Development Informatics Group Institute
for Development Policy and Management University of Manchester, United Kingdom, 2006.
Heeks, R., Government Data: Understanding the Barriers to Citizen Access and
Use, Institute for Development Policy and Management, iGovernment Working
Paper Series, Paper No 10, Manchester, October 2000, http://www.sed.manchester.ac.uk/idpm/research/ publications/wp/ igovernment/documents/ igov_wp10.pdf
(Erişim 04/09/2011)
Hepaksaz E., “Türkiye’de Vergi Sisteminin Yeniden Yapılandırılmasında Muhtemel
Fayda ve Maliyetleriyle VEDOP Projesi ve E-Maliye Uygulamaları”, 27. Türkiye
Maliye Sempozyumu, Antalya, 20-24 Mayıs 2012.
Ho, A.T-K., “Reinventing Local Governments and the E-Government Initiative”,
Public Administration Review, Vol. 62, No. 4, July/August 2002.
Homburg, V., Understanding E-Government: Information Systems in Public Administration, Routledge Publications, London, 2008.
Huang, W., Y. Chen ve K.L. Wang, “E-Government Development and Implementation”, Electronic Government: Concepts, Methodologies, Tools, and Applications,
Editor Ari-Veikko Anttiroiko, Information Science Reference, New York, 2008.
Hung, S-Y ve C-M. Chang, “User Acceptance of Wap Services: Test of Competing
Theories”, Computer Standards & Interfaces, Vol. 27, Issue 4, April 2005.
Hung, S-Y, C-M Chang ve T-J Yu, “Determinants of user acceptance of the e-Government services: The case of online tax filing and payment system”, Government
Information Quarterly, 23, 2006.
İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, “Projelerimiz:
MERNİS”, http://www.nvi.gov.tr/Hakkimizda/ Projeler,spot_Mernis.html (Erişim
23/08/2011)
İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, “KPS Nedir?”,
https://kpsbasvuru.nvi.gov.tr (Erişim 23/08/2011)
164
İstanbul Ticaret Odası, E-Devlet Uygulamaları ve Ekonomiye Etkileri, Hazırlayan
İbrahim Kırçova, İstanbul Ticaret Odası Yayın No 2003-38, İstanbul, 2003.
Johnson, S.E. ve A. Hall, “The Prediction of Safe Lifting Behavior: An Application
of The Theory of Planned Behavior”, Journal of Safety Research, Vol. 36, Issue 1,
2005.
Kamu Hizmetlerinin Ortak Platformda, Tek Kapıdan (portal) Sunumu ve Vatandaşın
Devlet Hizmetlerine Elektronik Ortamdan Güvenli ve Hızlı Bir Şekilde Erişimini
Sağlamak Amacıyla e-Devlet Kapısı Teknik Altyapısının Kurulmasına İlişkin
Bakanlar Kurulu Kararı, 29/01/2005 tarih ve 25711 sayılı Resmi Gazete. http://
www. resmigazete.gov.tr (Erişim 01/09/2011)
Kamu İhale Kurumu, “EKAP Nedir?”, http://www.dmo.gov.tr/ Duyurular/egitim/
KİKEĞİTİMi2011 SUNUMLARI/ EkapNedir.pptx (Erişim 14/07/ 2011)
Kamu İhale Kurumu, 2007 Yılı Faaliyet Raporu, Ankara, Mayıs 2008.
Karyağdı, N., “Yeni Özelge Sistemi”, Vergi Dünyası, Yıl 29, Sayı 343, (Mart 2010).
Khalifa, M. ve K.N. Shen, “Explaining the Adoption of Transactional B2C Mobile Commerce”, Journal of Enterprise Information Management, Vol. 21, Issue
2, 2008.
Klitgaard, R., “International Cooperation Against Corruption”, Finance & Development, Vol 35, Issue 1, 1998.
Kraemer, K. and J.L. King, “Information Technology and Administrative Reform:
Will E-Government be Different?”, E-Government Research: Policy and Management, Editor Donald Norris, IGI Publishing, USA, 2008.
Lee, J., “Search for Stage Theory in e-Government Development”, Developments
in E-Government: A Critical Analysis, Editors David Griffin, Philippa Trevorrow
ve Edward Halpin, IOS Press, Netherlands, 2007.
Legrisa, P., J.Inghamb ve P.Collerette, “Why Do People Use İnformation Technology? A Critical Review of The Technology Acceptance Model”, Information &
Management, Vol.40, No.3, 2003.
Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü internet sitesi, http://www.gelirler.gov.
tr (Erişim 15/04/2005)
Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü, 2003 Yılı Faaliyet Raporu, Ankara,
2004.
165
Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü, Faaliyet Raporu 2000, Ankara, 2001,
http://www.gib.gov.tr/fileadmin/faaliyetraporlari/2000/ uygblgfaal.pdf (Erişim
05/08/2009)
Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü, Faaliyet Raporu 2001, http://www.
gib.gov.tr/fileadmin/faaliyetraporlari/2001/uygulama_bim.pdf (Erişim 25/08/2011)
Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü, Faaliyet Raporu 2004, http://www.
gib.gov.tr/fileadmin/faaliyetraporlari/2004/uygulama_bim.pdf (Erişim 21/08/2011)
Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü, Temel Bilgisayar ve Vergi Dairesi
Otomasyon Projesi (VEDOP) Uygulamaları Tanıtım Kılavuzu, Ankara, 2004.
Malone, T.W., “Toward a Theory of Intrinsically Motivating Instruction”, Cognitive Science, Vol 5, Issue 4, ss. 333-369, http://www.coulthard.com/library/Files/
malone_1981_ towardtheoryin trinsicallymotivating instruction.pdf (Erişim
10/10/2011)
Mathieson, K., “Predicting User Intentions: Comparing the Technology Acceptance
Model with the Theory of Planned Behavior”, Information Systems Research, Vol.
2, No. 3, 1991.
Millard, J., eGovernance and eParticipation: Lessons from Europe in Promoting
Inclusion and Empowerment, http://unpan1.un.org/ intradoc/groups/public/documents/un/unpan0236 84. pdf (Erişim 05/09/2011)
Moon, J-W. ve Y-G. Kim, “Extending the TAM for a World-Wide-Web Context”,
Information & Management, Vol 38, Issue 4, February 2001.
Moon, M.J., “The Evolution of E-Government among Municipalities: Rhetoric or
Reality?”, Public Administration Review, Vol. 62, No. 4, July/August 2002.
Moore, G.C. ve I. Benbasat, “Development of an Instrument to Measure the Perceptions of Adopting an Information Technology Innovation”, Information Systems
Research, Vol. 2, No. 3, September 1991.
Mulgan, R., “Accountability: An Ever-Expanding Concept?”, Public Administration, Vol 78, No 3, 2000.
Ndou, V. (Dardha), E-Government for Developing Countries: Opportunities and
Challenges, The Electronic Journal of Information Systems in Developing Countries, Vol 18, Issue 1, 2004, http://www.ejisdc.org/ ojs2/index.php/ejisdc/article/
viewFile/110/110 (Erişim 04/09/2011)
166
Ndubisi, N.O., M. Jantan ve S. Richardson, “Is the Technology Acceptance Model Valid for Entrepreneurs? Model Testing and Examining Usage Determinants”,
Asian Academy of Management Journal, Vol. 6, No. 2, 2001, http://web.usm.my/
aamj/6.2.2001/6-2-2.pdf (Erişim 18/10/2011)
Nohutçu, A. ve D. Demirel, “Türkiye’deki E-Devlet Uygulamaları”, Türk İdare
Dergisi, Sayı 447, 2005.
Norris, D.F. ve M.J. Moon, “Advancing E-Government at the Grassroots: Tortoise
or Hare?”, Public Administration Review, Vol. 65, No. 1, January/February 2005.
Odabaş, H., E-Devlet Sürecinde Elektronik Belge Yönetimi, Türk Kütüphaneciler
Derneği İstanbul Şubesi Yayınları, Yayın No 35, İstanbul, 2009.
OECD, The e-Government Imperative, OECD e-Government Studies, Paris, 2003.
Oğurlu, Y.l, İdare Hukukunda “E-Devlet” Dönüşümü ve Dijitalleşen Kamu Hizmeti, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul, 2010.
Oral, S., “2002 Yılı Bütçe Sunuş Konuşması”, Maliye Dergisi, Sayı 138, EylülAralık 2001.
Önder, M.F., “E-Faturanın Hukuki Açıdan Bir Değerlendirmesi”, E-Yaklaşım, Sayı
34, Mayıs 2006, http://www.yaklasim.com/mevzuat/dergi/ read_frame.asp?file_
name=20060580 72.htm, (Erişim 29/06/2010)
Özbek, M., “E-Devlet ve Türkiye Uygulamaları Kapsamında VEDOP Projesi”,
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek
Lisans Tezi, 2007.
Özdamar, K., Paket Programlar ile İstatistiksel Veri Analizi, Kaan Kitabevi, 1999.
Özdemirci, F., “Özelge Otomasyon Sistemi ve E-Özelge Uygulaması”, Vergi
Dünyası, Sayı 344, (Nisan 2010).
Özgen, F.B., “İnternet - Bilgisayar Teknolojilerinin Önemi ve Türkiye’de E-Vergilendirme Sistemi”, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, S. 21/05/2008.
Palvia, S., C. Jain ve S.S. Sharma, “E-Government and E-Governance: Definitions/
Domain Framework and Status around the World”, Fifth International Conference
on E-Governance, Hyderabad, India, 2007, http://www.csi-sigegov.org/1/1_369.
pdf (Erişim 03/09/2011)
PriceWaterhouseCoupers, E-Beyanname Kılavuzu, 2004, http://www.pwc.com/tr/
167
tur/ins-sol/publ/tax/e-beyanname.pdf (Erişim 01/09/2011)
Ramayah, T., M. Jantan ve N. Ismail, “Impact of Intrinsic and Extrinsic Motivation on Internet Usage in Malaysia”, http://www.ramayah.com/ journalarticlespdf/
impactofintrinsic.pdf (Erişim 12/04/2011)
Rogers, E.M., Diffusion of Innovations, 5th Edition, The Free Press, New York,
2003.
Sağlık Bakanlığı, “e-Sağlık Projeleri”. http://www.e-saglik.gov.tr (Erişim
23/08/2011)
Sayıştay Başkanlığı, e-Devlete Geçişte Kamu Kurumları İnternet Siteleri, Haziran
2006, http://www.sayistay.gov.tr/rapor/perdenrap/2006/2006-2Web/2006-Web.pdf,
(Erişim 14/10/2011)
Schaupp, L.C., L. Carter ve M.E. McBride, “E-file adoption: A study of U.S. taxpayers’ intentions”, Computers in Human Behavior, Vol. 26, Issue 4, July 2010.
Sheppard, B.H., J. Hartwick ve P.R. Warshaw, “The Theory of Reasoned Action:
A Meta-Analysis of Past Research with Recommendations for Modifications and
Future Research”, Journal of Consumer Research, Vol. 15, No. 3, December 1988.
Shih, H-P, “An Empirical Study on Predicting User Acceptance of E-Shopping on
The Web”, Information & Management, Vol. 41, Issue 3, 2004.
Straub, D., M. Keil ve W. Brenner, “Testing The Technology Acceptance Model
Across Cultures: A Three Country Study”, Information & Management, Vol. 33,
Issue 1, November 1997.
Şahin, A., Türk Kamu Yönetiminde Yapısal Dönüşüm ve E-Devlet, Çizgi Kitabevi
Yayınları, Yayın No 193, Konya, 2008.
T.C. 58. Hükümet, Acil Eylem Plânı (AEP), 03/01/2003.
T.C. Resmi Gazete, http://www.resmigazete.gov.tr (Erişim 23/08/2011)
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, “TAKBİS Nedir?”, http://web.tkgm.gov.tr
(Erişim 23/08/2011)
Taylor, S. ve P. Todd, “Assessing IT usage: The Role of Prior Experience”, MIS
Quarterly, Vol. 19, No.4, December 1995.
Teo, T.S.H., V.K.G. Lim ve R.Y.C. Lai, “Intrinsic and Extrinsic Motivation in Inter-
168
net Usage”, OMEGA: The International Journal of Management Science, Vol. 27,
Issue 1, February 1999.
Thompson, R.L., C.A. Higgins ve J.M. Howell, “Personal Computing: Toward a
Conceptual Model of Utilization”, MIS Quarterly, Vol. 15, No.1, March 1991.
Titah, R. ve H.Barki, “E-Government Adoption and Acceptance: A Literature Review and Research Framework”, E-Government Research: Policy and Management, Editor Donald Norris, IGI Publishing, USA, 2008.
Tung, F-C., ve S-C. Chang, “Nursing Students’ Behavioral Intention to Use Online
Courses: A Questionnaire Survey, International Journal of Nursing Studies, Vol.
45, Issue 9, September 2008.
Tung, F-C., “Using the e-CRM Information System in the Hi-Tech Industry: Predicting Salesperson Intentions”, Journal of American Academy of Business, Vol. 11,
No. 2, September 2007.
Turan, A.H., F.B. Özgen, “Türkiye’de E-Beyanname Sisteminin Benimsenmesi:
Geliştirilmiş Teknoloji Kabul Modeli İle Ampirik Bir Değerlendirme”, Doğuş Üniversitesi Dergisi, 10 (1), 2009.
Türkiye Bilişim Derneği, E-Devlet Kavramları El Kitabı, Sürüm 2.0, Ankara, 2006.
Türkiye Bilişim Derneği, E-Devlet Üst Yapısı: Nihai Rapor, Mayıs 2010, s.27,
http://www.tbd.org.tr (Erişim 27/08/2011)
TÜRMOB, “Meslek Mensubu Dağılım Tablosu: SM ve SMMM”, 01/02/2011,
http://www.turmob.org.tr/ (04/03/2011)
Uçkan, Ö., E-Devlet, E-Demokrasi ve Türkiye, Literatür Yayınları, Yayın No: 95,
İstanbul, 2003.
Uğur, A. A. ve İ. Çütcü, “E-Devlet ve Tasarruf Etkisi Kapsamında VEDOP Projesi”,
Sosyal ve Beşeri Bilimler Dergisi, Cilt 1, Sayı 2, 2009.
Ulaştırma Bakanlığı, Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı Ana Plânı Sonuç
Raporu, Ankara, Ekim 1999.
University of Twente, “Theory Of Planned Behavior / Reasoned Action”, http://
www.utwente.nl/cw/theorieenoverzicht/Theory%20clusters/Health%20Communication/theory_plann ed_behavior.doc (Erişim 17/10/2011)
Venkatesh, V., M.G. Morris, G.B. Davis ve F.D. Davis, “User Acceptance of In169
formation Technology: Toward A Unified View”, MIS Quarterly, Vol. 27, No. 3,
September 2003.
Wang, Y-S. ve Y-W Shih, “Why do people use information kiosks? A validation of
the Unified Theory of Acceptance and Use of Technology”, Government Information Quarterly, Vol. 26, No. 1, 2009.
Wang, Y-S., “The Adoption of Electronic Tax Filing Systems: An Empirical Study”,
Government Information Quarterly, Vol. 20, (2002), ss. 333–352.
Wescott, C., M. Pizarro ve S. Schiavo-Campo, “The Role of Information and Communication Technology in Improving Public Administration”, To Serve and to Preserve: Improving Public Administration in A Competitive World, Editors S. SchiavoCampo and P. Sundaram, Asian Development Bank, Manila, 2000, http://www.adb.
org/ documents/manuals/serve_and_preserve/ Chapter19.pdf (Erişim 04/09/2011)
West, D.M., “E-Government and the Transformation of Service Delivery and Citizen Attitudes”, Public Administration Review, Vol. 64, No. 1, January/February,
2004.
World Bank, “Definition of E-Government”, http://go.worldbank.org/ M1JHE0Z280
(Erişim 15/08/2011)
Wu, I-L. ve J-L. Chen, “An Extension of Trust and TAM Model with TPB in The
Initial Adoption of On-Line Tax: An Empirical Study”, International Journal of
Human-Computer Studies, Vol. 62, No. 6, June 2005.
Wu, J-H. ve S-C. Wang, “What Drives Mobile Commerce? An Empirical Evaluation of the Revised Technology Acceptance Model”, Information & Management,
Vol. 42, Issue 5, July 2005.
Wu, J-H, S-C. Wang ve L-M. Lin, “Mobile Computing Acceptance Factors in the
Healthcare Industry: A Structural Equation Model”, International Journal of Medical Informatics, Vol. 76, Issue 1, January 2007.
Yaranlı, İ.O., “E-Devlet’e Doğru Ödüllü Bir Proje: VEDOP Internet Vergi Dairesi”, VIII. Türkiye’de Internet Konferansı, Askeri Müze/Harbiye Kültür Sitesi, 1921 Aralık 2002, İstanbul, http://inettr.org.tr/inetconf8/ program/138.html (Erişim
05/08/2009)
Yi, M.Y., J.D. Jackson, J.S. Park ve J.C. Probst, “Understanding Information Technology Acceptance by Individual Professionals: Toward an Integrative View”, Information & Management, Vol. 43, Issue 3, April 2006
170
Yıldırım, A., “E-Beyanname ya da VEDOP Etkin Bir Gelir İdaresi İçin Yeterli
mi?”, Vergi Dünyası, Sayı: 281, Ocak 2005.
Young-Jin, S. ve K. Seang-Tae, “E-Government Concepts, Measures, and Best
Practices” Global E-Government: Theory, Applications and Benchmarking, Editor
Latif Al-Hakim, Idea Group Publishing, USA, 2007.
Yücelen, İ.H., “Türkiye’deki Vergi Denetim Teknikleri ve Bilgisayar Destekli Vergi Denetimi”, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Uludağ Üniversitesi, Bursa,
2010.
171