Uzaydan Harita Yapımı - Geomatik Mühendisliği Bölümü
Transkript
Uzaydan Harita Yapımı - Geomatik Mühendisliği Bölümü
UZAYDAN HARİTA YAPIMI G. Büyüksalih, H. Topan Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, 67100 Zonguldak e-posta: [email protected], [email protected] ÖZET Bu çalışmada, Zonguldak test alanında değişik çözebilirlik düzeyindeki uydu görüntülerinin topoğrafik harita yapımı ve veritabanı oluşturulmasına yönelik geometrik ve semantik analizleri yapılmıştır. Bu amaçla, uydu görüntülerinden detay çıkarımı, bunlarla varolan veritabanlarının güncelleştirilmesi, bilgi içeriğine etki eden etmenler ve uydu görüntülerinin buna yönelik potansiyelleri Zonguldak test alanı için ve özellikle yüksek çözebilirlikli veriler açısından değerlendirilmiştir. ABSTRACT In this study, the geometric and semantic analysis of satellite images with respect to generating topographic mapping and creating a database have been done. Feature extraction from satellite images, updating the available databases using them, the parameters of information content and potantial of these images have been analysed with respect to especially high resolution images for Zonguldak testfield. Anahtar Sözcükler: Uzaydan harita yapımı, uydu görüntüsü, bilgi içeriği GİRİŞ VE AMAÇ Uzaydan harita yapımının geçmişi, otuz yıldan daha önceye dayanmaktadır. 1972 yılında Landsat serisi uyduların yörüngeye yerleştirilmesiyle başlayan bu teknoloji, küçük ölçekli haritaların yapımında, görüntü sınıflandırma-tabanlı çevre, tarım, orman veya jeoloji araştırmaları için kullanılmıştır. Daha sonraları, özellikle SPOT (Système Pour l’Observation de la Terre), MOMS (Modular Optoelectronic Multispectral Scanner) ve IRS (Indian Remote Sensing Satellite) serisi uydularla çekilen görüntüler 1:50000 ve 1:100000 ölçekli topografik haritaların yapımına imkan vermiş ve özellikle gelişmemiş ve bu düzeyde harita örtüsü az olan ülkelerde de temel nitelikli orta ölçekli haritaların üretimine önemli katkı yapmıştır. Ancak, kartografik amaçlı uydu sistemlerindeki gelişmeler bu düzeyde kalmamış ve günümüzün yüksek çözebilirlikli uyduları Ikonos-2, QuickBird-2 ve Orbview-3 ile metre ve metre-altı düzeyinde piksel boyutuna ulaşılmıştır. Konumsal bilgi edinme açısından bakıldığında, gelecek 2-3 sene içerisinde Yer Örnekleme Aralığı (GSD) 0.4m olan Orbview-5 ile 0.5m olan WorldView-II uyduları Orbimage ve DigitalGlobe firmaları tarafından yörüngeye yerleştirilecektir. Bu uydular, pankromatik bant için sağladıkları bu üst düzey çözebilirliğin yanısıra, renkli bantlar içinde sırasıyla 1.64 m (4 kanal, RGB+NIR) ve 1.8 GSD düzeyiyle de değişik disiplinlere daha detaylı veriyi kullanma olanağını vereceklerdir. Bütün bunlar, yapılan çalışmaların da doğruladığı gibi, 1:10000 2 ___________________________________________________________________________ ölçekli bir haritanın bilgi içeriğini çıkaracak bir ayrıntı zenginliğini kullanıcılara sunmaktadır. Diğer önemli gelişme, mikro-uydu (ağırlığı 500 kg’dan az) üretiminde ve özellikle bunların gelişmekte olan ülkeler tarafından kullanımında görülmektedir. Özellikle, İngiliz SSTL ve Alman OHB firmaları üretimde öncülük yapmakta; Ülkemiz de BILSAT isimli bir uyduya sahip bulunmaktadır. Son zamanlarda gelişmiş ülkelerde bu konuya ilgi göstermiş, Çin BLMIT-1 ve İngiliz TOPSAT uyduları yörüngeye yerleştirilmiştir. Bu çalışmada, öncelikli olarak uzaydan harita yapımı sürecindeki gelişimler incelenmiş ve özellikle bu süreci etkileyen parametreler ayrıntılı şekilde ele alınmıştır. Zonguldak test alanında değişik çözebilirlik düzeyinde uydu görüntülerinin geometrik ve radyometrik analizleri, harita yapımına yönelik bilgi içeriği düzeyleri ayrıntılı olarak incelenmiştir. Uydu görüntülerinden detay çıkarımı, bunlarla varolan veritabanlarının günceleştirilmesi, bilgi içeriğine etki eden etmenler ve uydu görüntülerinin buna yönelik potansiyellerine de değinilmiştir. TARİHSEL SÜREÇ Teknolojiye koşut olarak gelişim gösteren uzaktan algılama, pek çok bilim dalı tarafından oldukça yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Özellikle 1972 yılında NASA (National Aeronautics and Space Administration) tarafından ilk adı ERTS (Earth Resources Technology Satellite) olan Landsat serisi uyduların devreye sokulması ile somut ilerlemeler kaydeden bu teknoloji; çevre, orman, tarım, jeoloji, oşinoğrafi ve meteoroloji gibi alanlarda büyük bir ilgi görmüştür. Bununla birlikte, uzaktan algılamanın haritacılık açısından etkin kullanımı, 1980’li yıllarda ivme kazanmıştır. Yörüngedeki Landsat uydusunun kaba yer piksel boyutu ancak küçük ölçekli haritaların konum doğruluğu ve bilgisini sağlamakta ve ilgili uydu ürünleri özellikle yorumlama amaçlı çalışmalarda yoğun biçimde kullanılmaktaydı. Burada üzerinde durulması gereken diğer bir nokta, Landsat serisi uyduların dönel ayna-tabanlı optik görüntüleme sisteminin ardışık şeritler halinde ilgi alanını taraması ve oluşan görüntünün belirli bozunumları içermesiydi. Ayrıca, Landsat uydusuyla üç-boyutlu (3B) veri üretimi için gerekli olan stereo-görüntüleme yeteneği yok denecek kadar sınırlıydı. 1983 yılında Otto Hoffmann, görüntüleme mekanizmasında, CCD sensörlerden yararlanan ve stereogörüntüleme yeteneğini, halen günümüzün yüksek çözünürlüklü uydu sistemlerinde tercih edilen, ardışık üçlü taramayla (geri-bakışlı, nadir-bakışlı ve ileri-bakışlı sensörler) gerçekleştiren mekanizmayı geliştirdi. Bu özellik, Almanların MOMS serisi görüntüleme sistemlerinde (MOMS-01, MOMS-02 ve MOMS-2P) uygulanmıştır. MOMS serisi uydular, genellikle kısa süreli ve deneysel çalışmalar için, uzay mekiklerine yerleştirilerek kullanılmışlardır. Bu serinin son uydusu MOMS-2P, Soyuz uzay istasyonun Priroda modülüne yerleştirilmiş, ancak istasyonun ömrünü tamamlamasıyla işlevini yitirmiştir (Büyüksalih ve Jacobsen, 2001). Ancak, Almanlar’ın MOMS serisi uyduları deneysel sistemlerdi. Topografik amaçlı uygulamalara yönelik asıl sistem, Fransızların 1986 yılında yörüngeye yerleştirdikleri SPOT uydusu olmuştur. Bu uydu, özellikle pankromatik bantta verdiği 10 m’lik yer çözünürlüğü ile konumsal bilgi edinmede büyük gelişmelere neden olmuştur (Önder, 2002). Ayrıca, bugün uydu görüntülerinin değerlendirilmesinde kullanılan Kratky, Gugan, Toutin, Jacobsen, Okamoto vd.’ne ait parametrik matematiksel modeller, SPOT uydusu tarafından çekilen görüntülerinin incelenmesi yoluyla geliştirilmiştir. SPOT uyduları sağladıkları yan-bakış yeteneğiyle farklı yörünge geçişlerinden aynı alanının görüntülenmesi, haliyle ilgi alanının üç boyutlu incelenmesini sağlayacak stereogörüntülerinin çekimine olanak vermişlerdir. Buradaki ana olumsuz unsur, stereo-çiftlerin çekimi arasında geçen zaman dilimidir. Bu süreç günlerden mevsimlere kadar uzanabilmekte, Uzaydan Harita Yapımı Gürcan BÜYÜKSALİH, Hüseyin TOPAN II. Ulusal Mühendislik Kongresi, Zonguldak, 11-13 Mayıs 2006 3 ___________________________________________________________________________ özellikle stereo-değerlendirmenin görüntü eşleştirme aşamasında görüntüler arasındaki radyometrik farklılıktan dolayı eşleşme sorunlarına ve üretilen modeller üzerinde boşluklara sebep olmaktadır. Bu sorun, yukarıdaki MOMS uydularının sağladığı aynı yörünge üzerinde kısa aralıklı (stereo-çiftlerin çekim aralığı 120 sn’dir) çekim yöntemiyle aşılmıştır. 1988 yılından itibaren kullanılmaya başlanan Hint IRS serisi uydulardan özellikle IRS-1C/1D, geniş bir alanı görüntüleyebilmesi ve 5.8 metre yer piksel çözünürlüğüne sahip olması nedeniyle, haritacılık açısından çeşitli araştırmalara konu olmuş ve görüntüleme geometrisini inceleyen modeller geliştirilmiştir (Jacobsen vd., 1998). Bu uyduların en önemli sorunu, stereo-görüntü alımı sırasında dönmeden dolayı uydunun harcadığı yakıtın çok yüksek düzeyde olması nedeniyle, stereo-görüntülemenin oldukça sınırlı olmasıdır. Bu arada, Rusların özellikle KOMETA (Rus Harita Yapım Sistemi ) tarafından işletilen KVR-1000 ve TK-350 uydularının bu sürece etkisi büyüktür. Bu sistemler yörüngeye çok kısa süreler (20-30 gün) için belirli aralarla yerleştirilmişler, bu nedenle yeryüzünün çok geniş ve zamansal verilerini sağlamışlardır. Örneğin stereo TK-350 görüntüleri SYM, orto-görüntü üretimi ve değişim belirleme uygulamaları için kullanılmaktadır (Büyüksalih vd., 2004). Ancak, Rusların KVR-1000 sistemi 1.56 m piksel boyutuyla, batı dünyasında önemli kararların alınmasına sebep olmuştur. Özellikle 10 m’den daha yüksek çözünürlüğe sahip uydu sistemi yerleştirilmesine onay vermeyen ABD (Amerika Birleşik Devletleri), Clinton Hükümetinin 1997 yılında aldığı bir kararla yüksek-çözünürlüklü uyduları üretecek olan şirketlerin kurulmasına onay vermiştir. Space Imaging ve Digital Globe gibi şirketler bu kararın ürünleridir. Ruslar, varolan KVR-1000 ve TK-350 arşivlerini Sovinformsputnik gibi firmalarla batılı kullanıcılara açmışlardır. 1981 yılından beri kısa zaman süreleriyle ve değişik aralıklarda yörüngeye yerleştirilen bu uydulardan çekilen pankromatik görüntüler, özellikle “değişim belirleme” uygulamaları için kullanılabilmektedir. Buradaki asıl sıkıntı, bu görüntülerin fotografik filme kaydedilmiş olması ve öncelikle taranarak sayısal hale getirilmesi gerektiğidir. Bu ara aşama, bazen görüntüler üzerinde radyometrik (özellikle gürültü etkisi) probleme yol açmakta, görüntülerden elde edilebilecek bilgi düzeyini azaltmaktadır. Büyüksalih vd. (2004)’de ayrıntılı açıklandığı üzere, bir TK-350 görüntüsü 200x300km2’lik bir alanı içeren 30x45cm2 boyutlarında fotografik görüntü çekmekte ve bu görüntünün tümü, çerçeve işaretlerinin iç yöneltmede kullanma ihtiyacı yüzünden değerlendirmeye tabi tutulmaktadır. KVR-1000 görüntüleri genellikle orto-rektifiye edilerek kullanıcıya sunulmakta, bu aşamada kabaca 1:100000 ölçekli haritalardan üretilmiş SYM’lerden yararlanılmaktadır. Bu durumda, sonuç ürünün özellikle bilgi içeriğini ve geometrik doğruluğu sınırlamaktadır. Günümüzde bu süreç, metre-altı doğrulukta konum bilgisi sağlayan ve büyük ölçekli harita içeriğinin elde edilmesine olanak veren uydu sistemleriyle daha büyük bir ivme kazanmıştır. Space Imaging Firmasının 24 Eylül 1999 tarihinde yörüngeye yerleştirilen Ikonos-2 uydusu, 1 m çözünürlüklü pankromatik ve 4 m çözünürlüklü çok bandlı görüntü kaydı yapabilmektedir. Daha da yüksek çözünürlük düzeyi, Digital Globe’un QuickBird uydusunun 60 cm pankromatik ve 2.8 m çok bandlı görüntüleriyle sağlanabilmiştir. OrbView uydusundaki pankromatik görüntüleme sistemi ise 1 m yer piksel çözünürlüğüne sahip görüntüler elde edebilmektedir. Daha önce de belirtildiği gibi, Orbimage ve DigitalGlobe firmaları, GSD’si 50 cm’nin altında olan görüntüler üretecek yeni misyonlar için izin almıştır. Günümüzdeki yaygın tartışma, bu tür uydu ürünleriyle 1:5000 ölçekli haritaların üretilip üretilemeyeceğidir. Geometrik doğruluk sağlanması açısından bu mümkündür. Ancak, ilerleyen kısımlarda üzerinde durulacağı gibi, bilgi içeriğinin çıkarılması ayrı bir konudur ve yapılan araştırmalar, özellikle QuickBird uydu görüntüsünün, en iyi durumda, 1:6000 ölçekli haritaların içeriğini verebildiğini göstermiştir. Bu sistemlerin önemli bir özelliği, serbest-bakış yeteneğiyle Uzaydan Harita Yapımı Gürcan BÜYÜKSALİH, Hüseyin TOPAN II. Ulusal Mühendislik Kongresi, Zonguldak, 11-13 Mayıs 2006 4 ___________________________________________________________________________ görüntü çekebilmesidir (Şekil 1). Böylece, her an stereo-görüntüleme sağlanabilmektedir. Mayıs 2002’de yörüngeye yerleştirilen SPOT-5 uydusu da bu özelliği barındırmaktadır. Japonlar 1992 yılında yörüngeye yerleştirdikleri JERS-1 SAR ve OPS (18m GSD) radar ve optik sistemleriyle uzaydan harita yapımına katkıda bulunmuşlardır. Ancak, Japonların bu alandaki katkısı, Amerikalıların Landsat sistemiyle benzerlikler gösteren ASTER uydusuyla artmıştır. Bu uydu, 14 spektral bantta görüntü elde ederken, Landsat sisteminden çektiği 10m GSD’li stereo-görüntülerle ayrılmaktadır. 3B ve 3N adlı yakın kızılötesi bölgeyi de içeren pankromatik stereo-bantlar radyometrik yeteneği, dolayısıyle eşleşme yeteneği oldukça yüksek görüntüler üretmekte ve bu veriler özellikle SYM üretiminde kullanılmaktadır. Japonlar uzay teknolojisindeki etkinlikleri, ALOS/PALSAR sistemleriyle sürdürmeye niyetlidirler (24 Ocak 2006’da yörüngeye yerleştirilmiştir). Yörünge II Yörünge I Şekil 1. Stereo-görüntü alımında serbest bakış durumu UYDU GÖRÜNTÜLERİYLE SAĞLANAN BİLGİ İÇERİĞİ DÜZEYİ Öncelikli olarak, Tablo 1’de Zonguldak test alanına ait bazı uydu görüntülerinin normal ve etkin GSD değerleri verilmiştir. Tablo 1’de gösterilen TK-350 ve KVR-1000 görüntüleri ilk olarak fotoğraf filmi üzerine kayıt edilmiş ve taranmak suretiyle sayısal hale getirilmişlerdir. Bu sebeple, bu iki görüntünün normal ve etkin GSD değerleri arasında belirli bir fark oluşmuştur. Ancak, IRS-1C için bu durum farklıdır, bunun nedeni ise bu görüntülerin, 6 bit (64 gri değeri) ile örneklenmesi sonucu düşük radyometrik çözebilirliğe sahip olmalarıdır. Tablo 1. Etkin GSD değerleri Uydu Görüntüsü TK-350 KVR-1000 ASTER KOMPSAT-1 IRS-1C SPOT-5 IKONOS QuickBird Normal GSD Değeri (m) 10 1.6 15 6.6 5.7 5 1 0.6 Etkin GSD Değeri (m) 13 2.2 15 6.6 6.9 5 1 0.6 Uzaydan Harita Yapımı Gürcan BÜYÜKSALİH, Hüseyin TOPAN II. Ulusal Mühendislik Kongresi, Zonguldak, 11-13 Mayıs 2006 5 ___________________________________________________________________________ Ayrıca burada etkin GSD değeri atmosferik durumdan da etkilenmiş olabilmektedir. Aynı büyüklükteki normal ve etkin GSD değerlerine sahip görüntüleme sistemleri ise TDI (Time Delay Integration – Zaman Geciktirme ve Entegrasyon) teknolojisini kullanmaktadır. Proje alanının Ikonos ve Quickbird görüntüleri de test edilmiş ve bu görüntüler için etkin ve normal piksel boyutlarının aynı kaldığı görülmüştür. Etkin piksel boyutunun tesbitinden sonra, proje kapsamında incelenen uydu görüntülerinin verdiği bilgi içeriği düzeyleri analiz edilmiştir. İlgili görüntülerin bir kısmı, Şekil 2’de GSD değerleriyle birlikte gösterilmektedir. 30m GSD değerine sahip LANDSAT-7 MSS görüntüsü, kapsadığı detayların sınıflandırılmasında kullanılmasına karşın, harita yapımı için uygun değildir. Ancak ilgili görüntü, renk bilgisinin sağladığı avantajlarla, 15m GSD değerli LANDSAT-7 pankromatik görüntüsüyle neredeyse aynı bilgi içeriği sunmaktadır. Bunun yanında 15m GSD değerli ASTER görüntüsü ise fazla detay içermektedir. Görüntünün kontrastının daha iyi olmasının yanında, yeşil, kırmızı ve yakın kızılötesini içeren spektral bantlarıyla özellikle ormanlık alanlarda iyi bir ayrıma olanak vermektedir. LANDSAT-7 görüntüsünde ana yollar, yerleşim ve orman alanları ayırt edilebilmekte fakat daha fazla detayı görmek mümkün olamamaktadır. Bu nedenle bu görüntülerle ancak 1:100000 ölçekli harita yapımı sözkonusu olabilmektedir. Normal GSD değeri 10m olan TK-350 görüntüsü ise, gerçekte 13m etkin GSD değeri vermektedir. ASTER görüntüsüyle hemen hemen aynı GSD değerine sahip olan bu görüntü, kontrastının çok iyi olmaması yüzünden ASTER görüntüsüne nazaran daha az detay zenginliğine sahiptir. SYM üretimi için uygun olan TK-350 görüntüsü, doğrudan topoğrafik harita yapımına olanak vermemektedir. KOMPSAT-1, SPOT-5 ve IRS-1C pankromatik görüntüleri yaklaşık aynı GSD değerlerine sahip olmalarına rağmen farklı radyometrilere sahiptirler. IRS-1C görüntüsünün 64 gri değerine sahip olması yüzünden SPOT-5 görüntüsünden daha fazla detay çıkarımı olasıdır (Şekil 3). Bu görüntüden blok halindeki binalar, büyük tekil binalar, ana ve ara yollar, kıyı çizgisi, açık ve yeşil alanlar rahatlıkla tanınabilmektedir. Ancak, IRS-1C görüntüsünde büyük tekil binaların ve ara yolların belirlenmesi SPOT-5 görüntüsündeki kadar kolay olmamaktadır. Yapılaşmış alanlarda durum bu şekildeyken, kırsal bir alanda her iki görüntüde de yerleşim ve yollar görülebilmektedir. Aynı şekilde, SPOT-5 üzerinden daha rahat detay çıkarımı yapılabilmektedir. Yukarıda da belirtildiği gibi, her iki görüntü, 1:50000 ölçekli bir harita yapımı için kullanılabilir. Ancak IRS-1C görüntüsünün 6.9m etkin GSD değerine ve 64 adet gri değerine sahip olduğu ve bu nedenle sorunlar yaşanabileceği unutulmamalıdır. Tekil binaların ve yolların rahatlıkla belirlenmesi ise, 2.2m etkin GSD değerine sahip olan KVR1000 pankromatik görüntüsü ile sağlanabilmektedir. Ikonos görüntüleri, 1m pankromatik ve 4m MSS görüntüleriyle oldukça iyi bir detay zenginliğine sahiptir. Pankromatik görüntüler, yüksek geometrik çözebilirlikleri sayesinde nesnelerin gerçek boyutlarıyla algılanmasını sağlamakla birlikte, MSS görüntüleri içerdikleri renk nedeniyle nesneler arasındaki renk farklılıklarını ortaya koymaktadır. Bu nedenle renk, görüntüde nesnelerin daha iyi tanınmasına yardımcı olur. Zonguldak proje alanında binalar genelde kırmızı çatılı binalardır, böylelikle 4m GSD değerine sahip renkli IKONOS MSS görüntüsü ile bu tekli binaların tanınması daha rahat olmaktadır, ancak bu binalar tekli çizimler için çok küçüktür. Genelde, değişik nesnelerin elle sınıflandırma işlemi renk tarafından desteklenmektedir ve harita yapımı pankromatik görüntülerle daha kolay yapılmaktadır. Renkli IKONOS görüntüleri ana yolların tanınmasına olanak vermektedir. IKONOS pankromatik görüntüsünde binalar, yollar ve diğer unsurlar birbirlerinden geometrik çözebilirliğin yüksek düzeyde olması nedeniyle ayırt edilebilmektedir. Ancak, görüntü renkli olmadığı için burada renk bilgisinden yararlanılamamaktadır. Renk bilgisini veren IKONOS Uzaydan Harita Yapımı Gürcan BÜYÜKSALİH, Hüseyin TOPAN II. Ulusal Mühendislik Kongresi, Zonguldak, 11-13 Mayıs 2006 6 ___________________________________________________________________________ MSS görüntüsü ise 4.0m GSD değerine sahiptir ve dolayısıyla nesnelerin renkleri yardımıyla nesne ayrımı ön plana çıkmaktadır. Landsat 7 MSS, 30m GSD Landsat-7 pan, 15m GSD ASTER, 15m GSD TK 350, 10m (13m) GSD KOMPSAT-1, 6.6m GSD IRS-1C pan, 5.7m GSD SPOT-5 pan, 5m GSD IKONOS RGB, 4m GSD QuickBird RGB, 2.4m GSD KVR-1000 1.6m (2.2m) GSD IKONOS pan, 1m GSD QuickBird pan, 0.6m GSD Şekil 2. Zonguldak proje alanına ait değişik uydu görüntüleri Şekil 4a ve 4b’de gösterilen IKONOS pan ve MSS görüntülerinin “pan-sharpening” algoritmasıyla birleştirilmesiyle elde edilen IKONOS pan-sharpened görüntüsü Şekil 4c’de Uzaydan Harita Yapımı Gürcan BÜYÜKSALİH, Hüseyin TOPAN II. Ulusal Mühendislik Kongresi, Zonguldak, 11-13 Mayıs 2006 7 ___________________________________________________________________________ verilmiştir. Bu şekilde her iki görüntünün birleştirilerek pan-sharpened görüntü oluşturulması, hem 1.0m GSD değerini, hem de renk bilgisi içermesi bakımından oldukça sık tercih edilmektedir. Şekil 3a. SPOT-5 için vektörleştirme Şekil 3b. IRS-1C için vektörleştirme Şekil 3. SPOT-5 ve IRS-1C görüntüleri için vektörleştirme sonuçları Şekil 4a. IKONOS pankromatik, 1.0m GSD Şekil 4b. IKONOS MSS, 4.0m GSD Şekil 4c. IKONOS pansharpened, 1.0m GSD Şekil 4. IKONOS Pan, MSS ve Pan-sharpened görüntüleri. Şekil 5’de ise, görüntülerdeki nesnelerin tanınmasında önemli etken olan güneş yükseklik açısının etkisi gösterilmiştir. Güneş yükseklik açısı 41o olan görüntüde bina gölgelerinden dolayı yolların tanınması güçtür. Bina çatılarında güneş yansıması nedeniyle, binaların haritalanmasında herhangi bir sorun bulunmamaktadır. Ancak, Zonguldak proje alanındaki sıralı binalar birbirlerine çok yakın olduğu için, bazen yol ve ev bahçeleri birbirlerinden ayırt edilememektedir. Güneş yükseklik açısının yanında, güneş azimutu değerinin de önemi büyüktür. Örneğin, Şekil 5a’da, yolların vektörleştirilmesi daha kolaydır. Şekil 5d’ de verilen IKONOS pan-sharpened görüntüsü ile binaların tanınması kolaylaşmaktadır, ancak renk bilgisinin avantajı 1m GSD değeri için sınırlı kalmıştır. Kısacası, binaların ve diğer yüksek nesnelerin gölgelerinde kalan nesneler görüntüde seçilememekte ve dolayısıyla bu durum, görüntülerin verdiği bilgi içeriğini azaltmaktadır. Bu bakımdan güneş yükseklik açısı ve güneş azimutu, nesne çıkarımında dikkate alınması gereken etkenlerdir. Quickbird renkli görüntüsü (2.4m GSD), yollara paralel olmayan binaların doğru şekilde haritalanmasına olanak vermemektedir. Buna karşın, 60cm GSD değerli pan görüntüsü ile bina detaylarını çıkarmada bir sorun bulunmamaktadır. Sonuç olarak denilebilir ki, IKONOS görüntüleri, ortalama olarak 1:10000 ölçekli bir haritanın bilgi içeriğine sahipken, QuickBird görüntüleri, pankromatik bandda 0.6m, MSS’ de ise 2.4 m GSD değerleriyle, 1:5000 ölçekli bir haritanın bilgi içeriklerini vermektedir. Uzaydan Harita Yapımı Gürcan BÜYÜKSALİH, Hüseyin TOPAN II. Ulusal Mühendislik Kongresi, Zonguldak, 11-13 Mayıs 2006 8 ___________________________________________________________________________ Şekil 5a. Güneş yükseklik açısı 67° güneş azimutu 138° Şekil 5b. Güneş yükseklik açısı 41° güneş azimutu 166° Şekil 5c. Güneş yükseklik açısı 46° güneş azimutu 144° Şekil 5d. Pan-sharpened görüntü, Güneş yükseklik açısı 41°, güneş azimutu 166° Şekil 5. Değişik güneş yükseklik açılarındaki Ikonos pankromatik ve pan-sharpened (1.0m GSD) görüntüleri SONUÇ Bu çalışmada, ilk önce uzaktan algılama disiplininin ve uydu görüntüleme sistemlerinin fotogrametrik harita yapımı için gerekliliği ve önemi üzerinde durulmuştur. Jeodezi ve Fotogrametri dünyasında çok kullanılan farklı ölçeklerdeki haritaların üreteceği doğruluk değerleri ile uyuşumlu uydu sensör sistemleri için gerekli uzaysal çözünürlük ve piksel boyutu tahminleri için geliştirilen fikirlere değinilmiştir. Bütün bu açıklamalara dayanılarak, uzay görüntüleme sistemlerinden elde edilen görüntüler kullanılarak 1:25000 ve 1:50000 ölçekli harita yapımı için 2m ila 5m’lik obje ayıredebilirliği sağlamaları gerektiği sonucuna varılmıştır. KAYNAKLAR [1] Büyüksalih, G., Jacobsen K., 2001. “Determination and Improvement of Digital Elevation Models Based on MOMS-2P Imagery”, Proc. Turkish-German Geodetic Days, Berlin, Germany, pp. 43-7. [2] Önder, M., 2002. “Uzaktan Algılamada Topografik Uygulamalar”, HGK Yayınları, HGK Matbaası, Ankara,. 134 s. [3] Jacobsen, K., Konecny G. and Wegmann, H., 1998. “High Resolution Sensor Test Comparison With SPOT, KFA 1000, KVR 1000, IRS-1C and DPA in Lower Saxony”, ISPRS Commision IV, Stuttgart, Germany, Vol.32, Part IV. pp. 260-269. [4] Büyüksalih, G., Koçak, M.G., Oruç, M., Akçın, H., Jacobsen, K., 2004. “Accuracy Analysis, DEM Generation and Validation using Russian TK-350 Stereo-Images”, The Photogrammetric Record, 19 (107), 200-18. Uzaydan Harita Yapımı Gürcan BÜYÜKSALİH, Hüseyin TOPAN II. Ulusal Mühendislik Kongresi, Zonguldak, 11-13 Mayıs 2006
Benzer belgeler
Uydu Görüntüleri Bilgi İçeriğinin Ormancılık Çalışmaları Açısından
piksel boyutlarının aynı kaldığı görülmüştür. Etkin piksel boyutunun tesbitinden sonra, proje
kapsamında incelenen uydu görüntülerinin verdiği bilgi içeriği düzeyleri analiz edilmiştir.
İlgili görü...