Ceza Hukuku 3. Grup Hırsızlık, Yağma, Sahtecilik, Dolandırıcılık
Transkript
Ceza Hukuku 3. Grup Hırsızlık, Yağma, Sahtecilik, Dolandırıcılık
HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI 06-09 HAZİRAN 2013 - İSTANBUL Grup Adı : Ceza Hukuku 3. Grup Konu : Hırsızlık, yağma, dolandırıcılık, evrakta sahtekarlık Grup Başkanı : Muharrem KARAYOL (Yargıtay Üyesi) Grup Sözcüsü : Hüseyin EKER (Yargıtay Tetkik Hâkimi) Raporlama Heyeti : 1- Hüseyin EKER (Yargıtay Tetkik Hâkimi) 2- Hüseyin KOÇAL (Dörtyol Hâkimi) 3- Oğuz Şükrü ENER (Bayburt Cumhuriyet Savcısı) _________________________________________________________________________________ A) HIRSIZLIK SUÇLARI Hırsızlık; başkasının zilyetliğindeki taşınır bir malı zilyedin rızası olmadan faydalanmak amacıyla cebir veya tehdit kullanmadan almaktır. Basit hırsızlık 141 de nitelikli hırsızlık 142 de düzenlenmiştir HIRSIZLIK SUÇUNUN UNSURLARI? 1- Suç konusu malın taşınır olması (Mal: üzerinde aynî veya şahsî hak sahibi olunan, ekonomik değeri olan her şeydir. Banka kartları, mektup. Evden çaldı atm den para çekti: 2 suç olur Taşınır Mal: Ayrıca taşınmazdan koparılan taşınır mal. Ör. binanın çatısındaki kiremitlerin alınması veya tarladan alınan toprağın götürülmesi gibi.) 2- Suç konusu malın başkasına ait olması (kişinin kendi malını alması hırsızlık olmaz) 3- Suç konusu malın bulunduğu yerden alınması (Mağdurun hâkimiyet alanından çıkması) 4- Suç konusu malın faydalanmak amacıyla alınması (Kastına ve oluşa bak. 151 olabilir, yan komşu bahçesindeki ağaçlarını kesip götürmesi veya zarar vermek için kesmesi) 5- Suç konusu malın zilyedin rızası dışında alınması (Rıza; en geç eylem tamamlanana kadar olmalı. malı elinde bulunduran kişinin mutlaka malik olması gerekmez, malı elinde bulunduran kişinin zilyet olması yeterlidir. Zilyetlik; Zilyetlik, malı elinde bulundurmaktır. Emanet bırakılan arabanın çalınması yeter. Ancak bakmak, mesaj atmak aramak için alınan telefonların götürülmeleri hırsızlık olur. CGK’nun 12.06.2012 tarih 2011/15-440, 2012/229 sayılı kararı, Kuyumcu, ayakkabıcı aynı) 1 Uygulama da en çok karşılaşılan hırsızlık suçları ve çözümleri: 1) Otomobil hırsızlığı İle ilgili sorunlar a) Kapısı açık ve kontak anahtarı üzerinde olan otomobilin çalınması veya kapısı açık otomobilin içerisinde bulunan oto teybinin veya diğer eşyaların alınması, TCK’ nın 141/1 b) Kapısı açık otomobilin düz kontak yapılmak suretiyle çalınması, TCK’ nın 141/1 c) Kapısı kilitli otomobilin kilidinin kırılmak, camının kırılmak veya kapısı zorla açılmak suretiyle kendisinin çalınması veya otomobilin içerisinde bulunan oto teybinin veya üçüncü kişiye ait eşyanın çalınması, TCK’ nın 142/1-b d) Kapısı kilitli otomobilin anahtar uydurmak suretiyle kendisinin çalınması veya içerisinde bulunan bir eşyanın çalınması halinde, TCK’ nın 142/2-d e) Otomobile ait plaka, jant, teker, dikiz aynası, dışarıda bulunan akünün çalınması, kullanım gereği açıkta bırakılan eşya olmaları nedeniyle TCK’ nın 142/1-e f) Otomobil hırsızlığı suçlarında, otomobile zarar verilmesi halinde ayrıca mala zarar verme suçun oluşup oluşmayacağı halleri: -Hırsızlık suçunu işleyebilmek için hırsızlık suçuna konu diğer bir eşyaya zarar verilmesi. Örneğin; evin içerisinde bulunan eşyayı alabilmek için kapısın veya penceresinin kırılması halinde hırsızlık suçunun yanında ayrıca mala zarar verme suçu oluşur. Aynı şekilde otomobilin kapısının zorla açılıp yada camının kırılmak suretiyle içerisinde bulunan oto teybinin veya telefonun alınması halinde de hırsızlık suçunun yanında ayrıca mala zarar verme suçu oluşur. - Hırsızlık suçunun işlenmesi sırasında suça konu olan eşyaya zarar verilmesi. Örneğin; otomobili çalabilmek için kapısının zorla açılıp ya da camının kırılıp düz kontak yapmak suretiyle çalıştırılıp götürülmesi. Bu durumda ağılıklı görüşe göre hırsızlık suçunun yanında ayrıca mala zarar verme suçu oluşmaz. Ancak mala zarar verme suçunun ayrıca oluşacağına ilişkin görüş ve karar da vardır. 2) Bisiklet, mobilet ve motosiklet hırsızlığı ile karşılaşılan sorunlar, a) Kilitsiz bırakılan bisikletin sokaktan çalınması 141/1 b) Sabit bir noktada kilitli bisikletin zincirlerinin kırılmak veya kesilmek suretiyle çalınması 142/1-b c) Kilitsiz bırakılan bisikletin bina veya eklentisinden çalınması 142/1-b d) Motosiklet veya mobilet hırsızlığı, sokakta kilitsiz olması veya sabit bir noktaya zincirle kilitli olması hallerindeki uygulama 142/ 1-e(sokakta kilitsiz Motosiklet CGK kararı gereği) veya sabit bir yere kilitliyse 142/1-b 2 3) Özel beceri suretiyle hırsızlık, yankesicilik suretiyle hırsızlık, tırnakçılık suretiyle hırsızlık TCK’ nın 142/2-b maddesine girmesi için çalınan eşyanın öncelikle “elde veya üstte bulunması” gerekir. Ancak bu şekilde bulunan eşya 2 şekilde işlenebilir. a) Çekip almak kapkaç suretiyle 142/2-b b) Özel beceri, yankesicilik veya şahsi çeviklik suretiyle işlenmesi 142/2-b veya çalınan eşyanın nerede bulunduğuna göre c) Tırnakçılık suretiyle sokakta veya bina ve eklentileri dâhilinde işlenmesi hali 141/1-1 veya 142/1-b 4) Bina ve eklentileri içerisinde hırsızlık, örneğin, bakkal, pastane, internet cafe, kahvehane gibi yerlerden yapılan hırsızlığın 142/1-b maddesine girip girmeyeceği, eşyanın çalındığı yer bina dâhilinde olduğundan dolayı 142/1-b maddesine uyar, 5) Cep telefonu hırsızlığı, a) Cep telefonu kişinin üstünden veya elinden çekip alınması halinde, 142/2-b b) Cep telefonunun binadan alınması halinde, 142/1-b c) Cep telefonunu bakmak, mesaj atmak veya bir yeri arama bahanesiyle müştekiden aldıktan sonra telefon elinde iken götürülmesi halinde eylemin gerçekleştirildiği yere göre nitelendirme yapılır. TCK’ nın 142/2-b maddesi burada uygulanmaz. Eğer bu şekildeki eylem sokakta gerçekleştirilmiş ise 141/1 maddesine, eylem bina dâhilinde gerçekleşmiş ise 142/1-b maddesi kapsamında değerlendirilir. d) Cep telefonu bina içinde veya otomobil içinde olup bina veya otomobilin kapısı anahtar uydurmak suretiyle açılıp eylem gerçekleştirilmiş ise TCK’ nın 142/2-d maddesine uyar. 6) Hayvan hırsızlığı; büyükbaş ve küçükbaş hayvan kavramı, barınak yeri kavramı, sürü ve açıkta bulunan hayvan hırsızlığı halleri, a) Büyükbaş hayvanlar: at, aygır, deve, inek, öküz gibi hayvanlar b) Küçükbaş hayvanlar: koyun, keçi gibi hayvanlar c) Büyükbaş ve küçükbaş hayvan kavramına girmeyen kümes hayvanları, örneğin; tavuk, ördek, kaz, güvercin, kuş bu bent kapsamında değerlendirilmez. Bu tür hayvanların çalınması durumlarında hayvanların nereden çalındığına bakılarak eylemin nitelendirilmesi yapılır. Örneğin; kümes hayvanlarının evin bahçesinden veya çatısından alınması halinde TCK’ ın 142/1-b maddesi kapsamında değerlendirilir. Ancak bu hayvanlar açıktan alınması halinde eylem TCK’ nın 141/1 maddesi kapsamına girer. d) Barınak yeri kapalı olabileceği gibi olmaya da bilir. Büyükbaş ve küçükbaş hayvanların barındığı beslendiği büyütüldüğü ve korunması için yapılan yerler barınak yeri kapsamında değerlendirilir. Örneğin; ahır, ağıl gibi yerler barınak yeri kapsamında değerlendirilir. Uygulamada ikili bir ayrım yapılmak suretiyle değerlendirme yapılmaktadır. Buna Yargıtay’ 3 ın yerleşik uygulamasına göre müstakil olarak sadece hayvanlar için yapılmış ahır veya ağıldan büyükbaş ve küçükbaş hayvan çalınması halinde eylem 142/2- g kapsamında değerlendirilmekte ancak insanların yaşadığı evin altında veya eklentisinde bulanan ahırdan büyükbaş ve küçükbaş hayvan çalınması halinde ise TCK’ nın 142/1- b maddesi kapsamında değerlendirilmektedir. Bu durumda ayrıca TCK’ nın 116/1 maddesi de oluşur. e) Büyükbaş veya küçükbaş hayvanın sürüden veya otlatıldığı ve barındırıldığı mera, kışlak gibi açık yerlerden çalınması halinde ise herhangi bir ayrım yapmaksızın eylem TCK’ nın 142/2-g kapsamında değerlendirilmektedir. 7) Hırsızlık suçunun anahtar uydurup kilit açmak suretiyle işlenmesi 142/2-d a) Eylemin bu madde kapsamında değerlendirilebilmesi için öncelikle kilit açılmalıdır. Ancak bu kilit, haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla açılmış olması yada kilidin sair bir alet ile açılmış olması halinde eylem bu bent kapsamında değerlendirilir. Bunun dışında kilidin kırılmak suretiyle içeri girilmiş olması halinde eylem TCK’nın 142/1-b maddesi kapsamında değerlendirilir. b) Kapının üzerinde unutulan anahtar ile kilidin açılmış olması halinde eylem bu bent kapsamında değerlendirilmez. Ancak anahtarın saklı, gizli bir yerden örneğin; kapı önündeki paspasın altında bulunup kapının açılmış olması halinde eylem bu bent kapsamında TCK’nın 142/2-d maddesinde değerlendirilir. c) Kapının kırılıp içeri girildikten sonra ortada olan eşyalar toplandıktan sonra çekmecede veya yatak arasında saklı bulunan bir anahtar ile çelek kasanın açılıp içerisinde bulunan mücevherlerin çalınmış olması halinde eylem bütün halinde TCK’nın 142/2-d kapsamında değerlendirilir. d) Yine aynı şekilde kapının kırılıp eve girildikten sonra masada bulunan telefon, çanta ve müştekinin otomobiline ait anahtarda alınıp evin önünde veya garajında bulunan otomobilinin haksız yere ele geçirilen bu anahtar ile aynı zamanda kapısı açılıp çalıştırılıp götürülmesi halinde de eylem bütün halinde TCK’nın 142/2-d kapsamında değerlendirilir. Burada TCK’nın 43.maddesi veya iki ayrı suç oluşmaz. 8) Bilişim suretiyle hırsızlık suçu 142/2-e: Eylemin bu bent kapsamında değerlendirilmesi için öncelikle sistemin bilişim sistemi olması gerekir. Failin hukuka aykırı bir şekilde bilişim sistemine girerek müştekinin parasını alması halinde bu madde kapsamında değerlendirilir. Örneğin; müştekinin bankadaki maaş hesabına şifresini kırıp girdikten sonra parasının failin kendisinin açtırmış olduğu hesabına veya 3.kişinin hesabına transfer edilmesi gibi mağdura ait paranın hesabından sanığın hesabına aktarılması ile birlikte suça konu para mağdurun hakimiyet alanından çıktığından dolayı eylem tamamlanmış sayılır. Bilişim suretiyle hırsızlık suçunun 244/4, 245/1 ve 158/1-f ile karşılaştırılması, a) İnternet hesabına girip paranın alınması, TCK’nın 142/2-e maddesine uyar. 4 b) İnternet hesabına girip bankamatik bilgilerini kullanarak alışveriş yapılması, TCK’ nın 142/2-e maddesine uyduğu, ancak fiziki kart ile alışveriş yapılması halinde ise 245/1 c) Kredi kartı hesabına girip bu karta ait bilgilerle alışveriş yapılması, TCK’ nın 245/1 maddesine uyduğu, 5464 sayılı kanunun 3.maddesinin e fıkrası gereği d) İnternet sitelerine satılık araç ilanı verip mağduru kandırıp bir kısım parasını aldıktan sonra ortadan kaybolması, TCK’ nın 158/1-f maddesine uyduğu 9) Hırsızlık suçunda değer azlığı kavramı, uygulama koşulları, TCK 145. Maddesinin uygulanabilmesi için aşağıdaki tüm şartların bir arada bulunması gerekir. Ayrıca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilebilmesi için aşağıdaki 4 koşulun yanında suçun işleniş şekli ve özelliği de dikkate alınmalıdır. a) Malın değerinin gerçekten herkese göre çok az olması. Örneğin; 5-10 TL para ya da bir kola, sigara, çikolata gibi herkes tarafından değeri az olan bir eşyanın alınması. b) Sanığın kastının özgülemiş olması yani daha çoğunu alabilme olanağı varken daha azını almış olması. Örneğin; işyerine girip çekmecede bulunan paralardan sadece 5-10 TL alması yada iş yerine girip bir kola, sigara, çikolata gibi herkes tarafından değeri az olan bir eşyanın alınması. c) Suçun işleniş şekli ve olayın özelliği, d) Yasal ve yeterli gerekçe. 10) Kullanma hırsızlığı, TCK 146 a) Failin eyleminin bu madde kapsamına girmesi için öncelikle eşyayı kullanmak gezmek amacıyla almış olması ve kullandıktan sonra almış olduğu yere veya yakın bir yere kendi iradesiyle bırakmış olması gerekir. İstisnaen sınırlı olaylarda uygulanması gereken bir maddedir. Örneğin; müştekinin otomobilini çaldıktan sonra polisin yapmış olduğu araştırmada müştekiye ait aracın başka bir il de veya başka bir sokakta görülmesi ve polisin dur ihtarına uymayarak kaçan failin araçla kaza yapması halinde kullanma hırsızlığı olmaz. b) Kullanma hırsızlığının olabilmesi için eşyanın tüketime konu olmaması gerekir. Bu nedenle elma, armut gibi tüketime konu eşyanın çalınmasında kullanma hırsızlığı olmaz. Bir görüşe göre otomobil hırsızlığında benzin, yağ, yakıt gibi şeyler de tüketildiğinden dolayı kullanma hırsızlığına konu olmaz. c) Suça konu eşya ile başka suç işlenmesi halinde de kullanma hırsızlığı olmaz. 11) Hırsızlık suçunun yanında hangi durumlarda konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarının oluşacağı, a) Hırsızlık suçundan açılan davanın anlatım kısmında, konut veya zarardan bahsedilmiş ise ek savunma verilerek 116 ve 151 den de ayrıca ceza verilebilir mi? CMK’ nın 170/1-h fıkrası gereği sanığa iddianamede sanığa yüklenen suç ve sevk maddesi gösterilir. Bu nedenle 5 hırsızlık suçundan açılan davanın anlatım kısmında konut dokunulmazlığın bozma ve mala zarar verme bahsedilmiş olsa bile anılan suçlarına dava açılmadığından ek savunma vermek suretiyle konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet kararı verilemez. Konuya ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulunun en yeni kararı: CGK’ nın 16.4.2013 tarih ve 2012/6-1307, 2013/151 sayılı kararı, b) Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun dairemizce de benimsenen 12/03/1990 gün ve 1990/8-370, 09/10/2007 gün ve 2007/11-44-200 sayılı kararlarında vurgulandığı gibi, bir olayın açıklanması sırasında başka bir hadiseden söz edilmesi o hadise hakkında da dava açıldığını göstermeyeceği ve dava konusu yapılan eylemin açıklıkla ve bağımsız olarak gösterilmesi gerektiği, buna karşılık sanık hakkında 09.02.2009 tarihli iddianamede suçun hırsızlık olarak gösterildiği ve sevk maddesi olarak TCK’nın 142/3-son, yazıldığı, mala zarar verme suçundan açılmış bir dava bulunmadığı halde sanık hakkında TCK’nın 152/1-a, maddesi ile hüküm kurulması,13.CD, 30.05.2012, 2012/9400-2012/13019) 12) Karşılıksız yaralama suçu ile hırsızlık suçunun karşılaştırılması, otomat, hizmet, mal, digitürk aboneliği, elektrik, su ve doğalgaz hırsızlığı, yeni 6352 Sayılı yasa ile getirilen yeni düzenlemelerin uygulaması, TCK 163/3 a) Failin otomattan para yerine teneke atmak suretiyle mal alması halinde eylem hırsızlık suçunu oluşturur. Ancak otomatın sağladığı hizmetten faydalanması halinde eylem karşılıksız yararlanma suçunu oluşturur. Örneğin; metroda bulunan bir otomata para yerine teneke atarak içinden bir kola ya da çikolata alınması halinde failin eylemi hırsızlık suçunu oluşturduğu halde metroya binmek için sahte kart kullanmak suretiyle makineden geçip metroya binilip seyahat edilmesi halinde failin eylemi karşılıksız yararlanma suçunu oluşturur. b) Digitürk gibi şifreli yayınlarda ev veya iş yeri için abone olan failin bu kartını ev ve iş yeri dışında dekoderle birlikte kullanması karşılıksız yararlanma suçunu oluşturmaz. Taraflar arasındaki ilişki sözleşmeye aykırılık çerçevesinde değerlendirilmelidir. Örneğin; aboneliği ev için olan failin aynı kartı kahvehanede takıp maç izletmesi halinde eylemi suç oluşturmaz. c) Abonelik esasına göre kullanılan kaçak elektrik, su ve doğalgaz kullanımı hırsızlık suçunu değil TCK’ nın 163/3 maddesinde düzenlenen karşılıksız yararlanma suçunu oluşturur. 13) Hırsızlık ve yağma suçları arasındaki farklar, 14) Hırsızlık ve emniyeti suiistimal ve dolandırıcılık suçları arasındaki farklar, a) Hırsızlık suçunda mal sahibinin rızası dışında alınır. Dolandırıcılık suçunda ise mağdur kandırılarak iradesi fesada uğratılmak suretiyle malı alınır. Malın mağdur tarafından tamamen devretmiş olup olmadığına ve nasıl devrettiğine bakarak suçun nitelendirilmesi yapılmalıdır. Örneğin; yolda yürüyen mağdurdan ailesini arama bahanesiyle cep telefonunu aldıktan sonra kaçıp giden sanığın eylemi hırsızlık suçunu oluşturur. Yine aynı şekilde bakma bahanesiyle mağdurdan aldığı telefonu kaçıran sanığın eylemi hırsızlık suçunu oluşturacaktır. Her iki olayda da suça konu eşya bir hukuki ilişkiye dayalı olarak alınıp daha sonra yenilenen kastla 6 işlenmediğinden dolayı emniyeti suistimal suçu oluşmayacak mağdur iradesi fesada uğratılıp kandırılarak malı tamamen geri almamak üzere teslim etmediğinden dolayı da dolandırıcılık oluşmayacaktır. Ayrıca basit, kaba bir yalan kullanılması dolandırıcılık suçunda kandırabilecek nitelikte hile sayılmaz. 15) Hırsızlık suçunda teşebbüs a) Failin icra hareketlerine başlayıp neticeyi elinde olmayan nedenlerle alamaması halinde eylemi teşebbüs aşamasında kalmış sayılır. Örneğin; hırsızlık yaparken suçüstü yakalanması veya aldığı malı hâkimiyetine geçiremeden yakalanması gibi. b) Failin suça konu eşyayı aldığı andan itibaren kesintisiz takip sonunda mal ile beraber yakalanmış olması halinde eylem teşebbüs aşamasında kalmış demektir. Ancak kesintisiz takibin olmadığı durumlarda örneğin; failin tesadüfen şüphe üzerine görülüp mal ile beraber yakalanması halinde eylem tamamlanmış sayılır. c) Hırsızlık suçuna konu eşyanın ele geçmemiş olmasında da eylem tamamlanmış hırsızlık suçunu oluşturur. 16) Hırsızlık suçunda teselsül a) Aynı hırsızlık suçunun aynı mağdura karşı kısa aralıklarla makul süre içerisinde (ortalama 1 ay) aynı kast ile işlenmiş olması halinde TCK’ nın 43 maddesi uyarınca tek ceza verilir. Ancak verilen cezada belli oranda artırım yapılır. b) Yargıtay kararlarına göre kısa aralıktan ortalama 1 aylık süre anlaşılmalıdır. Bu nedenle 1 ay içerisinde aynı mağdura yönelik 1 er hafta ara ile hırsızlık yapılmış olması halinde tek ceza verilir. Ancak teselsül nedeni ile verilen ceza üzerinden ¼ oranında artırım yapılır. c) Suça konu eşyanın farklı kişilere ait olması ve failin bunu bilerek alması halinde ayrı ayrı suç olur. Örneğin; halı saha soyunma odasında bulunan farklı mağdurlara ait eşyaların ayrı ayrı dolaplardan alınması veya öğretmenler odasına girip farklı öğretmenlere ait eşyaların ayrı ayrı dolaplardan alınması halinde mağdur sayısınca hırsızlık suçu olur. Çünkü bu olayda eşyalar farklı kişilere ait olup ayrı yerlerde bulunmakta ve failde bu eşyaların farklı kişilere ait olduğunu bilmekte veya somut olayda hayatın olağan akışına göre bilmesi gerektiğinden ayrı ayrı hırsızlık suçları olup teselsül hükümleri bu olayda uygulanmaz. d) Failin kapıyı kırmak suretiyle binaya girip bina içerisinde masa üzerinde bulunan cep telefonu, çanta ve aynı mağdura ait otomobilinin uzaktan kumandalı anahtarını da alıp bu anahtarla aşağıda garajda ya da sokakta bulunan otomobilini de bu anahtarla açıp götürmesi halinde eylem bir bütün olarak TCK’nın 142/2-d maddesinde düzenlenen tek hırsızlık suçunu oluşturur. Ancak temel cezanın teşdiden belirlenmesi isabetli olacaktır. Bu olayda teselsül hükümleri uygulanmaz. 7 B) YAĞMA SUÇLARI 1) Yağma: Yağma suçunun tanımı: Başkasına ait malın cebir, tehdit, zor kullanmak suretiyle faydalanmak amacıyla alınmasıdır. Ancak yağma suçu olabilmesi için 4 şeye karşı cebir, tehdit kullanılması gerekir. Bunlar hayata karşı, vücut dokunulmazlığına karşı, cinsel dokunulmazlığa karşı ve mal varlığı itibari ile büyük bir zarara uğratacağı tehdidi ile mal alması halinde yağma suçu olur. Fakat kişinin şeref ve haysiyetine yönelik tehdit ile mal alınması halinde eylem yağma suçu değil şantaj suçunu oluşturur. 2) Silahla yağma, a) Silah kavramı yeni yasa döneminde genişletilmiştir. Bun nedenle tabanca, tüfek, kurusıkı tabanca, bıçak silah sayıldığı gibi demir çubuk, kırılmış cam parçası ve sopa da silah sayılmaktadır. 3) Konutta Yağma, a) Konut veya iş yerinin kime ait olup olmamasının bir önemi yoktur. Yağma suçu konut veya iş yerinde işlenmiş ise bu bent kapsamında değerlendirilir. b) 149/1-d fıkrasında eklenti olmaması nedeni ile konut veya iş yerinin eklentisinde yağma suçunun işlenmesi halinde bu fıkra uygulanmaz. Örneğin; apartmanın asansör boşluğunda veya merdiven boşluğunda yağma suçunun işlenmesi gibi. 4) Yol kesmek suretiyle yağma, a) Yol kesmek klasik anlamıyla sokakta yürüyen bir kişinin önüne geçip yağmalamak değildir. Eylemin bu bent kapsamında değerlendirilebilmesi için önceden yapılan program sonucu pusu kurmak suretiyle işlenmesi gerekir. Yoksa yolda yürüyen birinin önüne geçip tehditle malın alınması yada araba ile arkadan gelip önünü çevirip mal alınması bu bent kapsamında değerlendirilmez. 5) Hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsil amacıyla, 150/1 a) Hukuki ilişkinin var olup olmadığı her türlü delille ispatlanabilir. Öncelikle taraflar arasında hukuki bir ilişti olması gerekir. b) Sanık hukuki ilişkiye dayanan alacağı ile ilgili alacağını cebir veya tehdit ile alması halinde 151/1 gereği tehdit veya yaralama suçlarından cezalandırılır. Örneğin; 1000 TL alacaklı olan failin alacağının dövmek suretiyle 1000 TL olarak alması halinde sadece yaralama suçundan cezalandırılır. Burada dikkat edilmesi gereken husus alacak ile orantılı bir miktarın alınmış olup olmamasıdır. Alacak ile zorla alınan miktar arasında aşırı bir fark var ise eylem yağma suçunu oluşturur. c) Burada dikkat edilmesi gereken başka bir husus ise alacaklı failin alacağını tahsilat işi yapan mafya aracılığı ile tahsil ettirilmesi halinde eylem yağma suçunu oluşturur. 8 6) Yağma suçunda değer azlığı kavramı, TCK 150/2 yağma suçunda malın değerinin azlığı nedeni ile indirim yapabilmek için aşağıda bulunan 4 koşulun aynı anda birlikte gerçekleşmiş olması gerekir. a) Yağma suçuna konu malın değerinin herkese göre gerçekten az olması. Örneğin; 5-10-20 TL gibi bir para veya bir çikolata, kola, sigara veya bira gibi b) Sanığın kastını özgülemiş olması yani daha çoğunu alabilme olanağı var iken daha azını almış olması. Örneğin; sanığın iş yerine gidip zorla önceden belirlemiş olduğu 5-10-20 TL gibi bir para veya bir çikolata, kola, sigara veya bira gibi eşyayı zorla alması. İş yerinde başka para veya eşya olduğu halde sadece önceden belirlemiş olduğu az olan bir şeyi zorla alması, yani daha çoğunu alabilme olanağı var iken az olan şeyi almış olması. c) Suçun işleniş şekli ve olayın özelliği d) Yasal ve yeterli gerekçe 7) Senet yağması, a) TCK 148/2 maddesinde düzenlenmiştir. Mağdur aleyhine hukuki sonuç doğuran belge senet sayılır. b) Senedin ele geçmemiş olması suçun oluşumunu etkilemez. 8) Kullanım yağması, a) Mağduru tehdit edip taksisine binip gideceği yere gittikten sonra parasını ödemeden ayrılması halinde eylem yağma olur. b) Mağduru baştan tehdit etmeyip müşteri gibi taksisine binip gideceği yere gittikten sonra ayrılırken silahla tehdit edip parasını ödemeden gitmesi halinde eylem yağma olmaz. Silahlı tehdit suçu olur. 9) Yağma suçunda teşebbüs ve tamamlanma hali: tehdit veya cebir kullanır ancak malı alamaz ise teşebbüs olur ancak cebir veya tehdit sonucu malı aldığı anda yağma suçu tamamlanmıştır. Çünkü yağma suçu malın zorla alınmasıyla tamamlanan bir suçtur. Örneğin; müştekiden istemiş olduğu cep telefonu tokat vurmak suretiyle aldıktan hemen sonra müştekinin kendisini toparlaması ve tekrar telefonu sanıktan geri alması halinde yağma suçu tamamlanmıştır. Yine aynı şekilde sanık hırsızlık amacıyla evin içerisinden cep telefonunu aldıktan sonra müştekiyle karşılaşması üzerine müştekiyi silahla tehdit edip malla beraber gitmesi halinde de yağma suçu tamamlanmıştır. Aynı şekilde kapkaç suretiyle almış olduğu cep telefonu ile kaçan sanığın kesintisiz takip sonunda malla beraber yakalandığında yakalayan kişiye karşı cebir tehdit kullanması halinde yağma suçu tamamlanmıştır. 10) Yağma suçunda teselsül: TCK’nın 43/ son maddesi uyarınca yağma suçunda teselsül hükümleri uygulanmaz. Mağdur sayısınca yağma suçu olur. 9 11) Yağma suçunun yanında yaralama suçunun olup olmayacağı hali: Yağma sırasında mağdurun basit şekilde yaralanması yağma suçunun unsuru olması nedeni ile yağmanın içinde erir ancak yaralamanın neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış olması halinde (TCK 87 ) ise gerçek içtima kuralları gereği 2 ayrı suç yani hem yağma hem de yaralama suçu olur. C) SAHTECİLİK SUÇLARI Sahtecilik suçlarında öncelikle yazılı belgenin olması gerekmektedir. Araç plakası da yazılı belge olarak kabul edilmektedir. Bu kapsamda motor ve şase numarasında yapılan oynamalar ile ilgili tartışma bulunmakla birlikte hırsızlık suçundan elde edilen aracın motor ve şase numarasının değiştirilmesi halinde ruhsat ve plakada da gerçeğe aykırı o araca ait olmayan bilgiler bulunduğundan resmi belgede sahtecilik olarak kabul edilebilir. Gerçek bir plakanın başka bir araçta kullanılması halinde 2918 sayılı yasa uyarınca idari para cezasını gerektiren bir eylem mevcuttur. Resmi belgede sahtecilik suçu oluşmaz. Resmi belgede sahtecilik suçlarında belgenin aksi sabit oluncaya kadar geçerli olması kural olup 204/3 maddesinde düzenlenen sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge istisnadır. Buna ilişkin açık kanun hükmü gerekmektedir. Noterlerin düzenleme şeklinde oluşturduğu belgeler 204/3 maddesi kapsamında sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belge kapsamında olup yine noterler tarafından onaylama şeklinde oluşturulan belgeler aksi sabit oluncaya kadar geçerli yani 204/3 kapsamında değildir. Belgede sahtecilik suçlarında aldatma kabiliyeti suçun unsurlarından olup aldatma kabiliyetinin olup olmadığının takdiri münhasıran hâkime aittir. Belge getirttirilerek duruşmada incelenmeli belge özellikleri duruşma zaptına geçirilerek aldatma kabiliyetinin mevcut olup olmadığı değerlendirilmelidir. Burada fiili iğfalin olup olmadığının önemi yoktur. Örneklemek gerekirse sahte belgenin fark edilmeden kullanılması halinde aldatma kabiliyeti yoksa kişiye ceza verilmez. Yine benzer şekilde o işin uzmanı tarafından belgedeki sahtecilik kullanma aşamasında fark edilse dahi aldatma kabiliyetinin olması halinde suç oluşabilir. Resmi belge niteliğinde sayılan çek ve bonoda sahtecilik halinde ticaret kanunu anlamında çek ve bononun unsurlarının olmaması halinde resmi belgede sahtecilik suçu değil kullanılmış olması halinde özel belgede sahtecilik suçu oluşur. Sahtecilik suçlarında faydasız sahtecilik halinde suç oluşmaz. Eğer kişi sahtecilik yapmasa bile istediği sonuca ulaşacaksa burada faydasız sahtecilik mevcuttur ve kişi cezalandırılmaz. Sahtecilik suçlarında mağdurun bilgisi dâhilinde belge düzenlenmiş ise sahtecilik suçu ortadan kalkmaz ancak failin sahteciliğe yönelik suç kastının değerlendirilmesi gerekir. Sahtecilik suçlarında belgenin birden fazla kez kullanılması halinde belge ibrazı ile değişik işlemler yapılmış ise zincirleme suç hükümleri uygulanabilir. Aksi halde zincirleme suç hükümleri uygulanmaz. Yine bu bağlamda aynı araca ait plaka ve ruhsatın sahte olması 10 halinde farklı tarihlerde düzenlendiği sabit değil ise tek sahtecilik suçu vardır zincirleme suç hükümleri uygulanmaz. Resmi belgeyi bozma suçunda yırtılan belge daha sonra bir araya getirilip düzeltilebiliyorsa teşebbüs hükümleri uygulanır. D) DOLANDIRICILIK SUÇLARI 1)Basit ve nitelikli dolandırıcılık halleri 2)Kontör dolandırıcılığı 3)Hırsızlık dolandırıcılık suçları arasındaki farklar 4)Önceden doğmuş borcu kapatmak amacıyla yapılan ileri hareketlerin dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağı sorunu 5)Dolandırıcılık suçlarında yetki sorunu E) ETKİN PİŞMANLIK MÜESSESESİ TCK 168 1)Tahdidi olarak sayılan suçlardan olması gerekir. Bu nedenle TCK’ nın 165. Maddesinde etkin pişmanlık hükümleri uygulanmaz. 2)Suçun tamamlanmış olması: Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için madde kapsamında işlenen suçların tamamlanmış olması şarttır. Bu nedenle teşebbüs aşamasında kalan hırsızlık suçlarında etkin pişmanlık hükümleri uygulanmaz. 3) İade veya tazminin isteğe bağlı olması gerekir: İsteğe bağlı olmayan iade veya tazmin durumlarında etkin pişmanlık hükümleri uygulanmaz. Bu nedenle sanığın suçu işledikten sonra kendiliğinden getirip mağdura vermesi veya mağdura verilmek üzere kolluk güçlerine teslim etmesi veya 3. Bir kişiye teslim etmesi hallerinde etkin pişmanlık hükümleri uygulanır. Ancak suç işlendikten sonra şikâyet üzerine kolluk görevlerinin yapmış olduğu araştırma sonunda suça konu malın failin üzerinde veya evinde yakalanıp mağdura teslim edilmesi halinde etkin pişmanlık hükümleri uygulanmaz. Yine suç işlendikten sonra mağdurun suça konu eşyayı sanığın satmış olduğu iş yerinde görüp alması halinde etkin pişmanlık hükümleri uygulanmaz. 4) İade veya tazminin bizzat yapılmış olması gerekir. Ancak bizzat iade veya tazmin olanağının olmadığı durumlarda failin emir ve talimatı veya bilgisi doğrultusunda iade veya tazmini üçüncü kişi vasıtasıyla yaptırmış olması hallerinde de fail hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanır. Örneğin; sanığın suçu işledikten sonra tutuklanıp cezaevine girdiği durumlarda kendisini ziyarete gelen üçüncü kişiye vermiş olduğu talimat doğrultusunda mağdurun eşyasını iade etmesi halinde hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanır. 5)İade veya tazminin hüküm verilmeden önce gerçekleştirilmiş olması gerekir. Hüküm verildikten sonra iade veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümleri uygulanmaz. Ancak burada bahsedilen hüküm kelimesini en son verilen hüküm olarak algılamak gerekir. Örneğin; 11 soruşturma ve kovuşturma aşamasında iade veya tazminde bulunmayan sanığın hükümden sonra temyiz aşamasında müştekinin zararını giderilmiş olması halinde başkaca bozma sebebi yok ise sanık hakkında verilen karar onanır ve sanık etkin pişmanlık hükümlerinden istifade edemez. 6)Kısmi iade müessesesi 168/4: Kısmi iade halinde failin etkin pişmanlık hükmünden istifade etmesi için mağdurun rızası şarttır. Bu nedenle suçun mağdur veya müştekisine kısmi iade nedeniyle sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ile ilgili rızası olup olmadığı mutlaka sorulmalıdır. Müştekinin şikâyetçi olmaması kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızası olduğu anlamına gelmez. Kısmi iadenin ne olduğuna ilişkin kanun metinde açık hüküm bulunmamakla beraber kısmi iade olarak kabul edilebilmesi için suça konu eşyanın önemli bir kısmının iade veya tazmin edilmiş olması gerekir. Cep telefonu hırsızlığında sim kartının çıkartılıp mağdura verilmesi kısmi iade sayılmaz. 7)6352 Sayılı Yasa ile getirilen elektrik, su ve doğalgaz hırsızlığında indirim oranı, TCK’ nın 168/5 a) Soruşturma aşamasında zararın giderilmiş olması halinde kamu davası açılmaz. b) Kovuşturma aşamasında zararın giderilmiş olması halinde dava açılır, ancak belli oranda cezadan indirim yapılır. c) Uygulama sırasında suç tarihine dikkat edilmelidir. Hükümlü dosyalarında uygulama yapılırken suç tarihi eski olsa bile yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde zararın giderilmesi durumunda verilen ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılır. 8)Soruşturma veya kovuşturmada yapılan iade ve tazminde indirim oranları: Suçun nevine ve hangi aşamada iade veya tazmin olup olmadığına bakılarak uygulama yapılmalıdır. 12
Benzer belgeler
5237 sayılı tck 148-150. maddelerinde yer alan yağma suçu
-Hırsızlık suçunu işleyebilmek için hırsızlık suçuna konu diğer bir eşyaya zarar verilmesi.
Örneğin; evin içerisinde bulunan eşyayı alabilmek için kapısın veya penceresinin kırılması
halinde hırsız...
elazığ şehrinde hırsızlık suç dağılışı ve özellikleri
özelliklerinin bilinmesi, onunla ilgili çalışmaları daha da kolaylaştırmaktadır. Çünkü
eldeki veriler ve alansal dağılım ortaya konulduğunda onla mücadele daha etkili hale
gelmektedir. Suç sayısını...