PID ve Bulanık Mantık ile DC Motorun Gerçek Zamanda STM32F407
Transkript
PID ve Bulanık Mantık ile DC Motorun Gerçek Zamanda STM32F407
Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya PID ve Bulanık Mantık ile DC Motorun Gerçek Zamanda STM32F407 Tabanlı Hız Kontrolü Fatih Köse†, Kaplan Kaplan, H. Metin Ertunç,† † Mekatronik Mühendisliği Bölümü Kocaeli Üniversitesi, İzmit-Kocaeli {fatihkose86}@gmail.com,{aykut_5001}@hotmail.com,{hmertunc}@kocaeli.edu.tr teknolojisindeki gelişmelerle birlikte küçük hacimli mıknatıslarla daha büyük manyetik alanlar elde edilmiş ve büyük güçlü DC motorlarda da sabit mıknatıslar kullanılmaya başlanmıştır [4]. Özetçe Bu çalışmada sabit mıknatıslı fırçalı bir Doğru Akım (DC) motorunun hız kontrolü, PID ve Bulanık Mantık kontrol yöntemleri kullanılarak gerçek zamanda gerçekleştirilmiştir. Sistem girişine farklı ve sürekli değişen referans sinyalleri uygulanarak motor hızının her iki kontrol yönteminde de istenilen referans değerde tutulması amaçlanmıştır. Sistem için gerekli kodlar Keil uVision4 ortamında geliştirilmiş olup Arm Cortex M4 tabanlı STM32F407 Discovery geliştirme kitine gömülmüştür. PID ve Bulanık mantık kontrol yöntemleriyle elde edilen deneysel sonuçlar karşılaştırılmıştır. PID kontrol tekniği, dinamik sistemlerin kontrolünde yaygın olarak kullanılmaktadır. Dinamik kontrollerin % 85’i PID kontrol tabanlıdır [5]. PID kontrol tekniği, uygulamadaki basitliğinden dolayı çeşitli endüstriyel işlemlerde kullanılmaktadır. İlk uygulamaları pnömatik sistemlerde, vakumlama aletlerinde ve katı durum analog elektroniğinde görülmektedir. Daha sonra mikro proseslerin dijital uygulanması kullanılmaya başlanmıştır [6]. Belirli bir ayarlama kriterine göre PID kontrol parametrelerinin belirlenmesi, PID kontrolörünün tasarımının en önemli konularındandır. PID parametrelerinin belirlenebilmesi için yapılan çalışmalar iki kategoride incelenebilir. İlk kategoride kontrol işlemi süresince kontrol parametreleri sabit kalmakta ve işlemin sonucuna göre daha sonra ayarlanmakta yada optimal olarak seçilmektedir. İkinci kategorideki PID kontrolör yapısı, birinci kategorideki ile aynı olmasına rağmen bu kontrolör parametreleri, sistem çıkışına göre yapay sinir ağları, bulanık mantık veya genetik algoritma yöntemleri kullanılarak ayarlanabilmektedir [7]. PID kontrolör yapısının basit olması ve kararlı çalışmasının yanında matematiksel modele ihtiyaç duyması ve doğrusal olmayan sistemlerin kontrolünde başarılı olamaması bu kontrolörün dezavantajlarındandır. 1. Giriş DC motorlar direkt olarak bataryadan veya DC güç kaynağından beslenebilen motorlardır. Bu motorlar elektrik enerjisini mekanik enerjiye çevirmektedir. DC motorlar üretim araçları, endüstriyel robot vb. birçok uygulama ile uyumludurlar. Çok çeşitli boyutlarda ve fiyatlarda DC motor çeşitleri bulunmaktadır. AC motorlara kıyasla fiyatları çok ucuzdur. Ayrıca DC motorlar, çok basit ve kararlı kontrol yöntemleri ile uyum sağlamaktadırlar. Diğer bir avantajı ise yüksek verimlik ve ani oluşan yük artışlarına yüksek başlama torkudur [1]. Fakat bazı tür DC motorların yetersiz oluşu alternatif olarak başka tür DC motorların tasarlanmasına yol açmıştır. Bu yetersizliklere örnek olarak periyodik bakım süreleri, çıkışların mekanik olarak çabuk aşınması, akustik gürültü, parlama, fırçanın verime etkisi olarak verilebilir. Bu problemlerden dolayı yapılan çalışmalar sonucunda fırçasız DC motorlar ortaya çıkmıştır. Günümüzde fırçasız DC motorlar geleneksel DC motorların yerini almaya başlamıştır. Fırçasız DC motorlar havacılık, tıp, üretim ve endüstriyel otomasyon gibi birçok alanda kullanılmaktadır [2]. PID ile kontrol yöntemine alternatif olarak düşünülen bulanık mantık kontrolünde ise herhangi bir matematiksel modele ihtiyaç duyulmaması ve doğrusal olmayan sistemlerin kontrolünde de etkili olması nedeniyle endüstriyel uygulamalarda bu kontrol yöntemi kullanılmaya başlanmıştır [8]. Fırçasız DC motorların geleneksel fırçalı DC motorlara göre birçok avantajı bulunmaktadır [3]. Bunlar: 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. Bu çalışmada sabit mıknatıslı fırçalı bir DC motorun hız kontrolü yapılmıştır. Öncelikli olarak STM32F407 Discovery geliştirme kitine uygun bir motor sürücü kartı tasarlanmıştır. Elde edilen sonuçları görebilmek için kontrol kartına ait olan StmStudio programı kullanılmış ve böylelikle yazılım içindeki bütün kaydedicilere gerçek zamanda erişme ve izleme imkânı sağlanmıştır. Çalışma sonucunda elde edilen veriler Matlab ortamında çizdirilerek grafiksel olarak sonuçlar gözlemlenmiş ve bu iki kontrol yöntemi, aşırı aşım, yükselme zamanı, oturma zamanı ve kalıcı durum hatası gibi performans kriterleri açısından karşılaştırılmıştır. Daha iyi tork karakteristiği Yüksek dinamik cevap Yüksek verim Uzun çalışma ömrü ve süresi Gürültüsüz çalışma Daha yüksek hız aralığı Ağırlığı ve boyutuna göre daha büyük tork oranı Fırçasız olduğundan daha az bakım ihtiyacı Manyetik alanın oluştuğu stator bölümünde, bu çalışmada olduğu gibi sabit mıknatıslar (sürekli uyartımlı) veya sargıların oluşturduğu elektromıknatıslar yer alabilir. Küçük güçlerde bu bölüm genellikle sabit mıknatıslar oluştururken mıknatıs 1178 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya Gerekli kontrolör kodları Keil uVision4 ortamında C programlama dili kullanılarak geliştirilmiştir. Her iki kontrolör kodu aynı program içinde yazılmış olup STM32F407 Discovery kite gömülmüştür. Böylelikle çalışmanın herhangi bir anında iki farklı kontrolör yapısı arasında geçiş yapılabilmektedir. Şekil 3’te gerçekleştirilen deney düzeneği verilmiştir. 2. Sürücü Tasarımı Bu çalışmada kullanılan sabit mıknatıslı fırçalı DC motoru sürebilmek için LMD18200T motor sürücü entegresi kullanılmıştır. Entegrenin max çalışma gerilimi 55 V olup, izin verilen max akım miktarı ise 3 A’dir. Bunların yanında bu motor sürücü entegresinin tercih edilme sebebi PWM giriş ucunun bulunması ve yüksek frekanslarda çalışmayı destekleyebilmesidir [9]. Şekil 1’de tasarlanan sürücü kartı gösterilmektedir. Şekil 3: Gerçekleştirilen deney düzeneği Gerçekleştirilen sistemin kullanıcıyla haberleşmesi kite ait olan StmStudio programı ile sağlanmıştır. Bu program vasıtasıyla gerçek zamanlı olarak gömülü sistem kodlarındaki tüm kaydedicilere ulaşılabilmekte, nümerik ve grafiksel olarak da izlenebilmektedir. Ayrıca çalışma süresince elde edilen veriler yine bu arayüz programı vasıtası ile bir metin dosyası içinde saklanmakta ve bu dosyadaki veriler Matlab ortamında kullanabilmektedir. Şekil 4’te kite ait arayüz programı gösterilmektedir. Şekil 1: Motor Sürücü Devresi Geliştirilen sürücü kartı headerlar ile donatılmış olup kontrolörün sürücü kart üzerine montajı kolaylaştırılmıştır. Ayrıca sürücü kart üzerine başka ortamlarda hazırlanmış arayüz programları ile kontrolörün haberleşebilmesi için seri iletişim devresi eklenmiştir. Kullanıcıya devre üzerinde anlık bilgi verebilmek amacı ile sürücü devre üzerinde LCD bağlantı pinleri ayrılmıştır. Sürücü kartının çalışma voltajı bu deney düzeneği için 24 V DC’dir. Şekil 2’de tasarlanan sürücü kartının ve kontrolörün bağlantılarını gösteren sistemin açık devre şeması verilmiştir. Devre tasarımı ISIS Proteus elektronik devre çizim programı kullanılarak yapılmıştır. Devrede karmaşık olmaması açısından STM32F407 Discovery kitin sadece sistemde kullanılan pinleri gösterilmiştir. Gerçekte kit üzerinde 100 adet pin bulunmaktadır. Şekil 4: StmStudio arayüz programı Kontrol kartı olarak STM32F407VGT6 işlemcisini üzerinde bulunduran geliştirme kiti kullanılmıştır. Üzerinde bol miktarda GPIO (genel amaçlı giriş-çıkış) pinlerinin bulunması, içerisinde DSP modülünün bulunması ve 8Mhz kristale sahip olmasına rağmen çalışma frekansının 168Mhz seviyesine kadar çıkabilmesi bu kitin tercih edilmesinin sebepleri arasındadır [10]. Bu çalışmada mikroişlemci 168 Mhz çalışma frekansında çalıştırılarak bir komutu işleme süresinin 5ns olması sağlanmıştır. Ayrıca kite ait ücretsiz arayüz programı ile kite gömülen yazılımda tüm kaydedicilere ulaşılabilmekte, değerleri anlık olarak değiştirilebilmekte ve grafiksel yada nümerik olarak gözlemlenebilmektedir. Kite ait bu avantajlar, daha önce gerçekleştirilen seri uyartımlı dc motorun konum kontrolü çalışmasında kullanılan mikrokontrolöre karşı üstünlük sağlamakta, sistemi basitleştirmektedir [11]. Ayrıca gerçekleştirilen bu çalışmada konum yerine hız kontrolü yapılması ve çözünürlüğü yüksek bir enkoder ile geri besleme alınması sonrasında yüksek frekanslı bir mikrokontrolör kullanılmasını gerektirmiştir. Böylelikle motor kontrol Şekil 2: Sistemin açık devre şeması 3. Kontrolör Tasarımı Bu çalışmada PID ve Bulanık mantık olmak üzere iki farklı kontrolör yöntemi ele alınmış, gerekli kontrol algoritmaları çıkarılmış ve oluşturulan algoritmalara göre kontrolör tasarımları yapılmış ve gerçekleştirilmiştir. 1179 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya Denklem 2’deki gibi referans sinyalinden, r(t), çıkarılmak suretiyle hata sinyali elde edilir. Elde edilen iki hata sinyali arasındaki fark türevi verirken, bu hata sinyallerinin toplanması ile integral terimi elde edilir. Şekil 6’da mikroişlemci içerisine gömülmüş PID kodlarının genel akış diyagramı verilmiştir. uygulamalarında enkoderdan alınan sinyalleri sağlıklı algılayabilmek için gerekli olan mikrokontrolör hızı, içinde DSP modülü bulunduran bu kit ile elde edilmiştir. Deney düzeneğinde çıkıştan alınacak geri besleme sinyali için rotary enkoder kullanılmıştır. Kullanılan enkoderın çözünürlüğü 10 bit olup enkoder milinin 360 derece dönmesiyle enkoder, 1024 adet pals üretmektedir. Üretilen her pals mikroişlemci içerisinde kesme alt programı ile sayılmaktadır. 3.1. PID Kontrol Oransal, integral ve türev terimlerinin bir araya gelmesiyle oluşan PID kontrol daha öncede bahsedildiği gibi basit yapısından dolayı endüstride sıkça kullanılan klasik bir kontrol yöntemidir. Bu kontrol yöntemine ait genel blok diyagramı Şekil 5’te verilmiştir. Şekil 5: PID kontrol genel blok diyagram Blok diyagramda PID çıkışındaki u(t) kontrol sinyalini, y(t) çıkış sinyalini, r(t) referans sinyalini ve e(t) ise hata sinyalini göstermektedir. Yukarıda verilen blok diyagrama göre PID çıkışı u(t) Denklem 1 ve 2’deki gibi hesaplanır. ( ) ( ) ( ) ∫ ( ) ( ) ( ) ( ) (1) (2) Bu kontrol yönteminde çıkış sinyalinin referans sinyali takip edebilmesi için Denklem 1’deki , ve , PID parametrelerinin üzerinde çalışılan sisteme uygun olacak biçimde belirlenmesi gerekmektedir. Belirlenen parametrelerden oransal teriminin e(t) hata sinyaliyle, integral teriminin hata sinyalinin integraliyle, türev teriminin hata sinyalinin türeviyle çarpılmasıyla ve hepsinin toplanmasıyla ( ) PID çıkış değeri elde edilir. PID parametrelerinin her birinin sistemin çalışma performansına etkisi farklıdır. Bu sebeple sistemin en iyi performans kriterlerinde çalışabilmesi için PID kontrolör parametreleri uygun bir biçimde seçilmelidir. Şekil 6: PID program akış diyagramı Bu çalışmada deneme yanılma yöntemi ile PID parametreleri olan , ve sırasıyla, 8, 3 ve 1 olarak belirlenmiştir. Bu değerler ile sistem çıkışının referansı diğer denemelerdeki çıkış sinyallerine nazaran daha iyi performans kriterlerinde yakaladığı gözlemlenmiştir. Şekil 6’da verilen PID program akış diyagramından da görüldüğü gibi sisteme yeni bir referans sinyali girilinceye kadar motor hızı, zamanlayıcı içerisinde belirlenen sabit zaman aralıklarında sürekli olarak ölçülür ve motora uygulanacak PWM sinyali sürekli olarak hesaplanır. Yeni bir referans sinyali girildiği takdirde PID kontrolün matematiksel modelindeki oransal, integral ve türev terimleri tekrardan hesaplanır ve yeni PID çıkış değeri dolayısıyla motora uygulanacak yeni PWM değeri elde edilmiş olur. Bu çalışmada Denklem 1’deki türev ve integral terimlerini hesaplayabilmek için gerekli zaman farkı mikroişlemci içerisindeki zamanlayıcı (timer) birimi ile sağlanmıştır. Enkoderden sabit zaman aralıkları ile motor hızı, y(t), ölçülüp 1180 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya Şekillerden de görüleceği gibi fonksiyonları oluştururken üçgen fonksiyonları tercih edilmiştir. Böylelikle mikrodenetleyicinin hesapsal yükü diğer fonksiyonların (yamuk, gauss vb.) kullanımına nazaran azalmıştır. Hesapsal yükün azalması bu çalışmanın da konusu olan gerçek zamanlı kontrolde önemli bir yer tutmaktadır. Oluşturulan bulanık üyelik fonksiyonlarında üçgen fonksiyonları beş farklı sembolik değerle gösterilmiştir. Bunlar NB (Negatif Büyük), NK (Negatif Küçük), S (Sıfır), PK (Pozitif Küçük), PB (Pozitif Büyük)’ dir. 3.2. Bulanık Mantık Kontrol Bulanık mantık ilk olarak 1964 yılında Azeri bir bilim adamı olan A. Zadeh tarafından ortaya atılmıştır. Standart lojikte bulunan sıfır ve bir kavramları yerine bulanık mantık giriş ve çıkışların birden çok üyelik fonksiyonlarına üye olabildiği bir kontrol yöntemidir. Ölçeklendirme işleminde ise deney düzeneğinde kullanılan motorun nominal dönme hızı referans alınmıştır. Motora nominal değerinde gerilim uygulanmış ve optik takometre ile motor hızı ölçülmüş, hata ve hatanın değişimi üyelik fonksiyonlarındaki sınır değerler -300 rpm ve 300 rpm olarak belirlenmiştir. Üyelik fonksiyonlarında kullanılan beş adet üçgen fonksiyonu da şekillerde görüldüğü üzere eşit aralıklarla bu sınır değerler arasına yerleştirilmiştir. Üyelik derecelerinin maksimum değeri, üçgen fonksiyonunun taban değerinin yarısı yani 150 olarak belirlenmiştir. Bundaki tek amaç, üçgen fonksiyonlarına ait üyelik dereceleri hesaplanırken virgüllü sayılarla işlem yapmaktan işlemciyi kurtarmak böylelikle hesapsal yükü azaltmaktır. Şekil 7: Bulanık mantık kontrol blok diyagram Şekil 7’de bulanık mantık kontrol blok diyagramı verilmiştir. Burada görüldüğü gibi bulanık mantık kontrol yapılabilmesi için öncelikle hata ve hatanın değişimi olarak iki giriş değeri gereklidir. DC motor çıkışına bağlı enkoderden ölçülen anlık hız değerinin referans girişten çıkarılması ile hata değeri bulunur, hata ile hatanın bir önceki değeri arasındaki fark ise hatanın değişimini verir. Bu iki bilgi kontrolör içinde üyelik fonksiyonları kullanılarak bulandırma işlemine sokulur. Bulandırma işleminden sonra daha önce belirlenen kurallara göre kural çıkarımı yapılır ve durulama işlemiyle kontrol sinyali elde edilir. Bu çalışmada DC motorun bulanık mantık kontrol yöntemi ile hız kontrolünde hata ve hatanın değişimi değerlerinin bulandırılacağı bulanık üyelik fonksiyonları Şekil 8 ve Şekil 9’da verilmiştir. Şekil 10: PWM sinyali doluluk oranı üyelik fonksiyonu Kontrolör çıkışı olan PWM sinyalinin üyelik fonksiyonu Şekil 10’da verilmiştir. PWM sinyalinin doluluk oranı 0-1000 arasında değişmektedir. PWM değeri 0 iken doluluk oranı %0 olur. Bu durumda motor duracaktır. Şekil 8: Hız hatanın üyelik fonksiyonu PWM sinyalinin 1000 olması ise doluluk oranının %100 olması yani motorun nominal hız değerinde dönmesidir. Bulanık üyelik fonksiyonlarında bulandırılan hata ve hatanın değişimi verilerinin işlenip Şekil 10’daki çıkış üyelik fonksiyonundan uygun kontrol çıkışı elde edebilmesi için kural tablosuna ihtiyaç vardır. Bu çalışmada beş değişkenli durum için oluşturulan kural tablosu Tablo 1’de verilmiştir. e\de NB NK S PK PB Şekil 9: Hız hata değişiminin üyelik fonksiyonu 1181 NB NB NB NB NK S Tablo 1: Kural Tablosu NK S NB NB NB NK NK S S PK PK PB PK NK S PK PB PB PB S PK PB PB PB Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya Oluşturulan kural tablosunda “e” parametresi hatayı, “de” parametresi ise hatanın değişimini göstermektedir. Bu çalışmada bulanık mantık kontrol tasarımında hesapsal yükün az olması açısından çıkışı belirlemede en büyük (max) yöntemi kullanılmış olup, durulama işlemi için ise ağırlık merkezi yöntemi kullanılmıştır. Çıkış grafiklerinden görüldüğü gibi iki kontrol sistemine ait çıkışlar belirli bir bant aralığında salınım yaparak ilerlemektedirler. Her ne kadar salınımlar motor devrini bu bant aralığında sürekli değişiyormuş gibi gösterse de optik takometre ile motor devri ölçülmüş ve motorun iki kontrolör çıkışı içinde sabit hızda ve 1 rpm kalıcı durum hatası ile döndüğü tespit edilmiştir. Bulanık mantık kontrolör tasarımı öncelikle Matlab ortamında FIS Editor aracı ile tasarlanmış daha sonra yine Matlab ortamında C kodları ile yazılmış ve girilen farklı referans değerlerinde iki kontrol çıkış değeri de gözlemlenerek yazılan kodların doğruluğu test edildikten sonra Keil uVision4 ortamında bulanık mantık kontrol kodları yazılarak mikrodenetleyiciye gömülmüştür. İki kontrol sisteminin performansı sürekli değişen merdiven kare dalga referans girişi ile de test edilmiştir. Uygulanacak sinyalin değerleri ise sırasıyla 55, 100, 80, 150, 130, 100, 80, 60, 90 ve 70 rpm’dir. Bu değişen referans sinyaline PID kontrolörün verdiği cevap Şekil 12’ de verilmiştir. 3. Sonuçlar Bu bölümde tasarlanan PID ve Bulanık mantık kontrolörleri aynı referans giriş sinyalleri üzerinden karşılaştırılmıştır. Öncelikle giriş değeri olarak motorun 120 rpm hızla dönmesi istenmiştir. Verilen 120 rpm giriş sinyaline kontrolörlerin cevabı Şekil 11’de verilmiştir. Şekil 12: Değişen referans sinyali ve PID sistem cevabı Aynı referans girişi için Bulanık kontrol sisteminin cevabı ise Şekil 13’de verilmiştir. Şekil 11: 120 rpm hız için sistem cevapları Alınan verilerin aşırı aşım, yükselme zamanı, oturma zamanı ve kalıcı durum hatası gibi performans kriterleri açısından karşılaştırılması Tablo 2’de sunulmuştur. Tablo 2: 120 rpm referans için karşılaştırma tablosu Bulanık Kontrol PID Kontrol Aşırı Aşım %31.6 %6.6 Yükselme Zamanı 62 ms 115.06 ms 218.1 ms 193.76 ms 1 rpm 1 rpm Oturma Zamanı Kalıcı Durum Hatası Şekil 13: Değişen referans sinyali ve Bulanık kontrol cevabı Şekil 10’daki grafikten ve Tablo 2’den de anlaşıldığı gibi bulanık mantık kontrolörde aşırı aşım PID kontrolöre göre fazladır. Buna nazaran bulanık kontrolörün yükselme zamanı daha azdır. Oturma zamanı bakımından iki sistem karşılaştırılırsa PID kontrolörün daha kısa sürede oturduğu görülür. Kalıcı durum hatası bakımından bu çalışmada bu referans değeri için iki sisteminde kalıcı durum hatası tablodan da anlaşıldığı gibi aynı çıkmıştır. Şekil 12 ve Şekil 13’teki çıkış grafiklerinden de görüldüğü gibi iki kontrol sistemi de değişen referans sinyalini sorunsuz bir şekilde takip etmiştir. Bulanık mantık sistemine ait cevaptaki aşırı aşım miktarının PID sisteme nazaran fazla olduğu şekillerden anlaşılmaktadır. 1182 Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı, TOK2013, 26-28 Eylül 2013, Malatya Gelecekte yapılması planlanan çalışmalardan bazıları şu şekildedir: Yük altında çalışan DC motorun gerçek zamanlı hız ve konum kontrolü ve Matlab ortamında Simulink aracı ile DSP tabanlı gerçek zamanda kontrol algoritmalarının endüstriyel alanda kullanımına yönelik çalışmalar gerçekleştirilecektir. Teşekkür Bu çalışma, Kocaeli Üniversitesi, Mekatronik Mühendisliği Bölümü, Sensör Tekniği Laboratuvarı’nda yapılmıştır. Bildiri yazarları, Sensör Tekniği Laboratuarı çalışanlarına katkılarından dolayı teşekkürü bir borç bilirler. Kaynakça [1] Siemens Training Education Program, STEP 2000 Series, “Basics of DC drives and related products”. [2] Oludayo John Oguntoyinbo, pid control of brushless dc motor and robot trajectory planning and simulation with matlab/simulink, Technology and Communication, 2009 [3] Padmaraja Yedamale, Microchip Technology Incorporated, “Brushless DC motor fundamentals”, 2003 [4] http://web.deu.edu.tr/makina/derslerpdf/sinif4/olcmelab/ mak_din_4.doc, 2013 [5] Robert A. Paz,” The Design of the PID Controller”, Klipsch School of Electrical and Computer Engineering, June 12, 2001 [6] Rahul Malhotra, Tejbeer Kaur, Gurpreet Singh Deol,” DC motor control using fuzzy logic controller”, international journal of advanced engineering sciences and Technologies, 2011 [7] İ.Coşkun, H. Terzioğlu, “Gerçek Zamanda Değişken Parametreli PID Hız Kontrolü,” 5. Uluslararası İleri Teknolojiler Sempozyumu (IATS’09), Karabük, Türkiye., 2009 [8] İ A.İbrahim, “ Fuzzy Logic For Embedded Systems Applications,” Bileşim Yayınevi,2004 [9] http://www.ti.com/lit/ds/symlink/lmd18200.pdf [10] http://www.st.com/web/en/catalog/tools/FM116/SC959/S S1532/PF252419, 2013 [11] G.Taşçı, G.Küçükyıldız, H.M. Ertunç, H.Ocak, “PID ve Bulanık Mantık ile DC Motorun Gerçek Zamanda DSPIC Tabanlı Konum Kontrolü,” Otomatık Kontrol Ulusal Toplantısı, Niğde, s:503-506, 2012 1183
Benzer belgeler
Araç Süspansiyon Sistemi Kontrolüne PID ve Bulanık Mantık
nominal değerinde gerilim uygulanmış ve optik takometre ile
motor hızı ölçülmüş, hata ve hatanın değişimi üyelik
fonksiyonlarındaki sınır değerler -300 rpm ve 300 rpm olarak
Düzce Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi
artırma ve azaltma sağlanmıştır. Doğru malzeme seçimi modellenmesi ardından c programlama dili ve gerekli
platformlar kullanılmıştır. Ares devre şeması proteus isis programı ile oluşturulmuştur. Ge...
BULANIK MANTIK ve
ile kite gömülen yazılımda tüm kaydedicilere ulaşılabilmekte,
değerleri anlık olarak değiştirilebilmekte ve grafiksel yada
nümerik olarak gözlemlenebilmektedir. Kite ait bu avantajlar,
daha önce ge...