nezle ve gripten korunmak için öneriler

MEDICANABuLTEN
KASIM 2014 SAYI: 71
M E D I C A N A S A Ğ L I K G R U B U AY L I K Ü C R E T S İ Z YAY I N I D I R
BU SAYIDA
NEZLE VE GRİPTEN
KORUNMAK İÇİN
ÖNERİLER
NEZLE VE GRİPTEN KORUNMAK İÇİN ÖNERİLER
Sonbahar ve kış
mevsiminde en
sık karşılaştığımız
rahatsızlıkların
başında alerji, nezle
ve grip gelir.
Alerjiyi, nezle ve gripten ayıran en
önemli belirtiler sık hapşırmalar
burun ve göz kaşıntıları ve su gibi
burun akıntısıdır. Nezle ve gribin
belirtileri ise hemen hemen aynı
olmakla beraber, nezle ayakta
atlatabilen bir rahatsızlıkken gribin
daha ağır geçtiğini söylemek
mümkündür. Nezle kendini
hapşırık, burun akıntısı ve hafif
halsizlikle gösterir. Hastalık
ayakta atlatılır ve iş gücü kaybı
söz konusu değildir. Gripte ise
ateş, hapşırık, burun akıntısı,
öksürük ve çok ciddi bir halsizlik
söz konusudur. Hastanın mutlaka
istirahat etmesi gerekmektedir.
Nezle ve gripten korunmak için
bağışıklık sistemimizi güçlü
tutmalıyız. Aslında biz her gün
nezle ya da grip yapan virüslerle
karşılaşırız, ancak bağışıklık
sistemimiz güçlü olduğu sürece
bu virüsler bizi hasta etmez.
Bağışıklık sistemimizi güçlü
tutmak için bol bol c vitamini
yüksek portakal, mandalina ve
nar gibi mevsim meyvelerini
tüketmeliyiz. Özellikle nar meyvesi
antioksidan bakımında çok yüksek
değerlere sahip olması nedeniyle
bağışıklık sistemimize çok
faydası vardır. Ayrıca soğuktan
korunmak, hasta bireylerden uzak
durmak, sık sık ellerimizi yıkamak
ve toplu yaşam alanlarından
olabildiğince uzak durmak grip ve
nezle olmamızı engeller.
NEZLE VE GRİP
TEDAVİSİNDE
ANTİBİYOTİK
KULLANILMALI MI?
Nezle ve grip hastalığı bir virüs
hastalığı olması nedeniyle
antibiyotiklerin hiçbir faydası
yoktur. O yüzden kesinlikle
antibiyotikleri bu hastalıklarda
kullanmamalıyız. Hatta antibiyotik
kullanmak vücudumuza faydalı
bakterileri öldürerek nezle ve grip
hastalığının iyileşmesini geciktirir.
GRİP AŞISI NE
ZAMAN VE KİMLERE
YAPILMALIDIR?
Grip aşıları Eylül ve
Ekim ayında grip
mevsimi başlamadan
yapılmalıdır. Fakat risk
altındaki çocuklar ve
kronik hastalıklar olan
çocuklar görüldükleri
anda aşılanmalıdır.
Aşı yaşlılara, çocuklara,
kronik hastalıkları
olanlara, sağlık
çalışanlarına, askeri
personele uygulanabilir.
KOAH
ORGAN BAĞIŞLAMAK İNSAN
CANI KURTARMAKTIR
HASTANEMİZLE
İLGİLİ DETAYLI BİLGİLERE
WWW.MEDICANA.COM.TR
WEB SAYFAMIZDAN
ULAŞABİLİRSİNİZ
MEDICANABÜLTEN
MEDICAN
KOAH KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI
KOAH, hava yollarını
tıkayarak nefes alıp
vermeyi zorlaştıran,
yaygın görülen bir
hastalıktır.
KOAH’a yol açan etkenler, sigara içme,
işyerinde duman veya toza maruz kalma
ya da havalandırılmayan evlerde ısınma
ve yemek pişirme amacıyla yakılan odun,
tezek ve bitki köklerinin dumanına maruz
kalmadır.
KOAH’ın semptomları; öksürük,
balgam çıkarma ve nefes darlığıdır.
Pek çok kişi, kendisinde KOAH
olmasına rağmen, bunu bilmez. Bazıları,
semptomların sadece yaşlanmanın doğal
bir sonucu olduğunu düşünür
KOAH tedavi edilebilir! Tamamen
iyileşmesi mümkün olmamakla birlikte,
doktorlar kendinizi daha iyi hissetmenize
ve akciğerlerinizdeki harabiyetin
yavaşlamasına yardım edebilir.
Tanı ne kadar erken konulursa,
tedavi o ölçüde etkili olacaktır.
KOAH önlenebilir! Sigara içiyorsanız,
KOAH’ı önlemenin ya da ilerlemesini
durdurmanın en iyi yolu sigarayı
bırakmaktır.
başvurarak sizde KOAH olup olmadığını
sorun ve basit bir solunum testi yaptırın.
Sigarayı bırakmak için
geç değildir.
KOAH erken dönemde saptanırsa,
akciğerinizin daha fazla zarar görmesini
engelleyecek ve kendinizi daha iyi
hissetmenizi sağlayacak önlemler
alabilirsiniz.
SİZDE KOAH VAR MI?
KENDİNİZİ TEST EDİN.
Akciğerlerinizi düşünmek için
kendinize zaman ayırın;
Aşağıdaki soruları yanıtlarsanız, sizde
KOAH olup olmadığınızı anlayabilirsiniz;
1. Haftanın çoğu günü sık sık öksürüyor
musunuz?
2. Haftanın çoğu günü balgam çıkarıyor
musunuz?
3. Yaşıtlarınıza göre nefesiniz daha
kolay mı daralıyor?
4. Yaşınız 40’ın üzerinde mi?
5. Halen sigara içiyor musunuz ya da
eskiden içtiniz mi?
Yukarıdaki sorulardan en az üçüne
evet yanıtı verdiyseniz, doktorunuza
KOAH’ı ihmal etmeyin!
NABuLTEN
KASIM 2014 SAYI: 71
ORGAN BAĞIŞLAMAK İNSAN CANI KURTARMAKTIR
Böbrek nakli,
son dönem
böbrek yetmezliği
olan hastaların
bedenine, bu
fonksiyonları
yapabilecek
sağlam bir organın
yerleştirilmesidir.
Böbrek nakli için gerekli olan sağlıklı
organ kadavradan ya da canlı vericilerden
sağlanır. Ülkemizde daha çok canlı
vericilerden temin edilen böbreklerle
nakiller gerçekleştirilmektedir. Canlı
vericiden temin edilen böbreklerle
yapılan nakillerin sonuçları, kadavradan
alınan böbreklerle yapılanlara göre daha
iyidir. Fakat organ naklinin çok sayıda
hastaya şifa verebilmesi için kadavradan
organ bağışlarının sayısının artması
gerekmektedir.
BÖBREKLERİMİZİN ÇOK
ÖNEMLİ GÖREVLERİ VAR.
AZ TUZ, ÇOK SU
TÜKETİLMELİ
Şeker hastaları böbrek nakli
olabilir mi?
Böbrek hastalıklarının genetik faktörlerin
yanında tuz ve suyla da doğrudan ilişkisi
bulunur. Aşırı tuz tüketimi vücuttaki kan
basıncını artıracağı için böbrek içerisindeki
kılcal damarlarda bozulmalara neden
olur. Uzun süreli yüksek kan basıncıysa
(hipertansiyon) böbreğin fonksiyonlarının
yitirilmesine yol açıyor. Su tüketimi çok
önemli olup böbreğin idrar yoluyla atacağı
atıkların atılma hızının artmasını, kanın
sulanmasını ve böbreğin daha sağlıklı
çalışmasını sağlar.
Evet, olabilir. Çünkü böbrek naklinin
üstünlükleri şeker hastaları için
de geçerlidir. Günümüzde böbrek
yetmezliğinin en sık görülme sebeplerinden
biride şeker hastalığıdır. Dolayısıyla çok
sayıda şeker hastasına böbrek nakli
yapılmaktadır. Nakilde sonra şeker
hastalığının tedavisi ve takibi çok dikkatli
olarak yapılmalıdır.
Böbreklerimizin her biri 150 gram
ağırlığında ve fasulye şeklinde olup,
omurganın her 2 yanında ve bel bölgesinin
biraz üzerinde yer alır. Böbreğin en önemli
görevleri arasında; vücudumuz tarafından
kullanılması sonucunda açığa çıkan atık
maddeleri idrarla vücuttan uzaklaştırması,
vücudun su-tuz dengelerini ve tansiyonu
düzenlemesi, zararlı etkileri önlemesi ve
vücudun kan yapımı için kemik iliğine
gönderimlerde bulunması yer alır.
Böbrek naklinden sonra
çocuk sahibi olabilir
miyim?
Evet, olabilirsiniz. Bu hem kadın hem de
erkek için geçerlidir. Dünyada ve
ülkemizde bunun birçok örnekleri vardır.
Kadın hastaların nakil olduktan sonra
2 yıl süre beklemesi uygundur. Gebelikten
önce böbrek fonksiyonları incelemeli ve
bir sorun olmadığından emin
olunmalıdır.
SİGARA İÇENLER RİSK
ALTINDA
Fazla tuz tüketenler, aşırı şekerli yiyenler,
sigara içenler, obezitesi olanlar, hareketsiz
yaşam sürdürenler ve az su tüketenler
böbrek hastası olmaya davetiye çıkarır.
Böbrek yetmezliği hastalığında hastanın
yaşamını devam ettirebilmesinin 2 yolu
bulunuyor. Bunlardan birincisinin diyaliz
tedavisi, ikincisininse böbrek nakli olduğu
belirtilir.
GRİP’TEN KORUNMA TÜYOLARI
GRİP, VİRÜS KAYNAKLI BİR SOLUNUM YOLU HASTALIĞIDIR. HASTALIK, ÇOK BULAŞICIDIR VE GENELLİKLE
VİRÜSÜ TAŞIYAN BİR KİŞİNİN ÖKSÜRMESİ, HAPŞIRMASI, EL TEMASI YOLUYLA BAŞKALARINA GEÇER.
YETİŞKİNLER, HASTALIK BELİRTİLERİNİ GÖSTERMEDEN BİR GÜN ÖNCESİNE VE HASTALANDIKTAN 7 GÜN
SONRASINA KADAR HASTALIĞI BULAŞTIRIR HALDEDİRLER.