Slayt 1 - kop teyap
Transkript
Slayt 1 - kop teyap
T.C. KALKINMA BAKALIĞI KONYA OVASI PROJESİ BÖLGE KALKINMA İDARESİ BAŞKANLIĞI HAZIRLAYAN Prof. Dr. Hüdai YILMAZ Pamukkale Üniversitesi, Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu, Denizli Çeşitler Ülkemizde yapılan çilek yetiştiriciliğinde ağırlıklı olarak Kaliforniya (ABD) kaynaklı çeşitler kullanılmaktadır. Ancak yerli çeşitler de mevcuttur. Özellikle önceki yıllarda kokusu ve lezzeti nedeniyle yerli bazı çeşitler önem kazanmaya kazanmıştır. Verimliliğin düşük olması bu çeşitler için en önemli sorun olmasına rağmen yinede uzun bir süre yetiştirilmişlerdir. Günümüzde bu çeşitlere sadece bazı ev ve hobi bahçelerinde rastlanmaktadır. Bunların yerine verim düzeyi yüksek, daha iri ve daha sert meyveleri olan yabancı kaynaklı çeşitler yetiştirilmeye başlanmıştır. Ülkemizde önceki dönemlerde yetiştirilen çeşitler • Osmanlı (morfolojik kısırdır, erkek organlar teşekkül etmemiştir) • Arnavutköy (erkek organlar mevcuttur, ancak iyi çiçek tozu vermezler) • Ereğli • Karşıyaka • Kestel • Mangro (Mangorya) • Karaçilek • Tüylü çilek (anterleri yok yada çok azdır) Osmanlı çileği Arnavutköy çileği Ülkemizde ıslah edilmiş çeşitler Ülkemizdeki yerli çeşitlerle yüksek verimli yabancı bazı çeşitlerin melezlenmesiyle elde edilmişleridir. Yerel çeşitlerdeki güzel koku ve lezzeti yabancı çeşitlerdeki yüksek verimlilik ile birleştirmek amaçlanmıştır. Konarlı ve ark. (1983) Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü tarafından ıslah edilmişlerdir. Ana olarak Arnavutköy, baba olarak Tiago, Aliso ve Gorella çeşitleri kullanılmıştır. Arnavutköy çeşidinin anterlerinin iyi gelişmemiş ve kısır olması yanı sıra çok lezzetli bir çeşit olması nedeniyle ıslahta kullanılmıştır. Yalova 13 Yalova 14 Yalova 15 Yalova 21 Yalova 104 Yalova 15 Yabancı kaynaklı çeşitler Ülkemizde yaygın olarak bu çeşitler yetiştirilmektedir. Zaman zaman çeşitler değişmektedir. Özellikle Kaliforniya kaynaklı çilekler yaygındır. Kaliforniya da ıslah edilen çeşitler iklim benzerliği nedeniyle ülkemizde Akdeniz ve Güney Ege kıyı bölgelerinde oldukça iyi düzeyde verim vermektedirler. Meyve iriliği ve yola dayanımlarının da iyi olması nedeniyle üreticiler tarafından hayli fazla ilgi görmektedir. Yaygın olan çeşitlerin isimleri yeni çıkan çeşitler nedeniyle sürekli değişmektedir. Çoğaltılmalarının kolay olması çeşitlerin sık aralıklarla değişmesinin asıl nedenlerindendir. Ülkemizde yakın zamana kadar yetiştiriciliği yaygın olan çeşitler şunlardır: Tufts, Vista, Brio, Aliso, Tiago, Pocahontas, Chandler, Selva, Camarosa, Fern, Oso Grande, Laguna, Dorit, Honeoye, Lester. İsmi geçen çeşitlerden en yaygın olarak yetiştirilenleri başta Camarosa olmak üzere Chandler ve Fern çeşitleridir Yeni ıslah edilen çeşitlerden • bazıları farklı toprak koşullarına uyum göstermeleri ile, • bazıları çeşitli hastalık ve zararlılara mukavim olmasıyla, • bazıları yüksek verimliliği ile (örneğin Driscoll Pearl çeşidi yapılan denemelerde verimliliği 1854 g/bitki olarak elde edilmiş olup bilinen en verimli çeşittir. Bu değer dekara 10 tondan daha fazla meyve demektir.), • bazıları koku ve lezzetleriyle, • bazıları ise ekstrem iklim koşullarına mukavemeti ile öne çıkmıştır. ABZ Elan(x) AC-Saint-Pierre Adria Aguedilla Alba Albion(x) Alice Alisal Alta Vista Ana Maria Antea Asia Baeza BG-1975 (Virtue) BG269 BG625 BG633 BG-959 (Splendor) Biscayne Bish Bolero Brunswick Cal Giant 3 (Galante) Cal Giant 4 (Gloria) Cal Giant 5 (Galexia) Camino Real Campinas (IAC2712) Canterbury Captiva Carmela Carmine Charlotte Chelsa Pensioner Chiflon Christina Cigaline Cigoulette Cijosee PS-4634 PS-5016 PS-5096 PS-5298 PS-592 Cilady Ciloe Cirafine(x) Cirano(x) Cireine Civero Civl35 (Naiad) Civri30 (Elsinore) (x) Clancy Clery Colima(x) Dange Demetra Dora DPI Rubygem (Rubygem) Driscoll Agoura Driscoll Atlantis Driscoll Bonaire Driscoll Camarillo(x) Driscoll Cambria Driscoll Coronation(x) Driscoll Destin Driscoll El Capitan Driscoll El Dorado Driscoll Jubilee Driscoll Lanai Driscoll Malibu Driscoll Marin Driscoll Osceola Driscoll Pearl Driscoll Sanibel Driscoll Sausalito Driscoll Venice Earlibrite Elkat Eva Evangeline Figaro Filon Flamenco Florence Franor Gemma GemStar Granda Guarani (IAC-5074) Harmonie Herut Irma Kilo L’Amour L’Authentique Orleans La Cle Des Champs Macarena Madeira Malah Marathon Marina Maya Medina Mesabi MNUS138 (Itasca) Montalvo NB-1 New Ruby Nicola Nora Onda Orleans Ovation Palatina Paros Patty Pinnacle Plahuelfre Prelude Prencesa Isabel (IAC-5277) PS-2880(x) Puget Summer (Schwartze) QHI Sugarbaby (Sugarbaby) Queen Elisa Rebecka Record Rosalyne Rosie Roxana Rubea Ruby Sabrosa Saint-Laurent d’Orleans San Juan Sapphire Saulene Seal Serenity Shimei 3 Shimei 4 Siabelle Siba Sonora(x) Sophie St-Jean d’Orleans Stolo Strawberry Festival Sugar Lia Sveva Tamar Tamir Tillamook Treasure Tudnew US 4808 US 4809 V151 Ventana Ventura(x) Vikat Wendy Whitney(x) Whonnock Yael Yuval Meyve verme dönemlerine göre çeşitlerin sınıflandırılması Çilekler genel olarak bir yıl içersinde meyve verme sayılarına göre sınıflandırılma yapılmaktadır. Bitkinin yıl içersinde kaç defa ürün vereceğini ise çiçek tomurcuğu oluşumu için gereksinim duyduğu çevre koşulları tarafından belirlenir. 1) Tek ürün veren çeşitler (Haziran çeşitleri-kısa gün çeşitleri) Yılda bir defa ürün alınan çeşitlerdir. Meyve verme dönemi dikkate alındığında “Haziran Çeşitleri”, çiçek tomurcuğu oluşturdukları dönem dikkate alındığında ise “Kısa Gün Çeşitleri” olarak tanımlanırlar. Bu çeşitler çiçek tomurcuğu oluşumlarını kısa gün ve serin koşullarda gerçekleştirirler. 1) Yedi veren çeşitler Çilek, genelde, ticari olarak kısa gün bitkisi olmasına karşın gün nötr çeşitlerde vardır. Bu çeşitler düzenli bakım ve iyi beslenme şartlarında yıl boyunca ürün verirler. Özellikle kış aylarında, kontrollü şartlarda (sera, tünel, vb..) ürün vermeleri nedeniyle iyi bir gelir getirmektedirler. Bu çeşitlerin kaynağının F. vesca ssp. semperflorens türü olduğu bilinmektedir. Fern ve Selva çeşitleri bu özelliği gösteren çeşitlerdir. 3) İki ürün veren (bifera) çeşitler Yılda iki kez ürün veren çeşitler için bu tanımlama yapılmaktadır. Bu çeşitlerin F. viridis türünden kaynaklandığı düşünülmektedir. Özellikle uzun günlerde ve yaz ortalarında serin havalarda bu çeşitler ürün vermektedirler. Sonbaharda üzerlerine don düşünceye kadar ürün vermeye devam ederler. Sonbaharda koruma altına alarak uzun bir süre meyve vermeleri sağlanabilir. Talisman, Red Gauntlet, Early Cambridge, Abundance çeşitleri bu tip çeşitlerdir. Daha çok serin iklime sahip olan Kuzey Avrupa ülkelerinde bu çeşitler önem kazanmıştır. Ülkemizde bu tip çeşitler kullanılmamaktadır. Renklerine göre çeşitler Çilek (1) kırmızı meyveli ve (2) beyaz meyveli olmak üzere iki farklı renkte meyve veren çeşitlere rastlanmaktadır. Beyaz meyveli çeşitler son zamanlarda, çilek alerjisine yol açmadığı için, önem kazanmıştır. Özellikle Kuzey Avrupa ülkelerinde karşılaşılan çilek alerjisine karşı beyaz meyveli çeşit olan “Sofar” çeşidi geliştirilmiştir. Kırmızı renkli meyveler hem taze tüketim hem de sanayi amaçlı olarak kullanılır. Çeşit seçiminin önemi Çeşit seçiminde ekolojik koşullara uygun çeşitlerin belirlenmesi önemlidir. Akdeniz kıyı bölgeleri gibi sıcak ve nemli yerlerde yetişen çeşitlerin Doğu Anadolu ya da İç Anadolu gibi serin ve kuru şartlara sahip bölgelerde yetiştirilmesi çeşitli sakıncalar doğurur. Ancak fide üreticilerinin tamamen Akdeniz şartlarına sahip çeşitler üzerinde üretim yapması nedeniyle iç bölgelerde aynı çeşitleri pazarlamaktadırlar. Bu yüzden çeşit seçiminde dikkatli olunmalıdır. Çeşidin ıslah edildiği bölge dikkate alınırsa ön bir elemeden geçirme imkânı oluşur. Bazı adaptasyon çalışmaları ile çeşit tespitinde kesin sonuçlara ulaşılabilir. Aksi takdirde oldukça kötü sonuçlarla karşılaşılabilir. Şu aralar Türkiye’de yaygınlık kazanan çeşitleri RUBYGEM Bu kısa gün çeşidi, erkenciliği ve çok beğenilen tadı ile tanınmaktadır. Parlak, iri, tatlı ve kırmızı renkte meyvelere sahiptir. Külleme hastalığına hassas, Fusarium solgunluğuna dirençlidir. Festival’den daha erkencidir. Tat özelliği açısından kendi sınıfındaki diğer çeşitlere nazaran yola daha dayanıklıdır. İç piyasa ve ihracat için tercih edilen bir çeşittir. FESTIVAL Kısa gün çeşididir. Konik şekle sahip olan meyvelerin içi açık kırmızı, dışı ise koyu ve parlak kırmızıdır. Meyvelerin aroması Sweet Charlie kadar yüksek olmasa da Camarosa’dan yüksektir. Bu çeşidin meyve kalitesi ve verimi Camarosa’ya çok benzer. İlk meyvelerde şekil bozukluğu Camarosa’dan çok düşüktür. Külleme’ye hassas, Antraknoz’a dayanıklı bir çeşittir. Camarosa’dan daha erkencidir. FORTUNA Fortuna kısa gün çeşitleri arasından, kış-ilkbahar dönemlerinde üretim yapılan bölgelerde erkencilik özelliğine sahip olduğu için seçilmiştir. Erken sezonda verdiği, yüksek oranda büyük, çekici ve tekdüze şekilli pazarlanabilir meyveleri ile diğer çeşitlerden ayrılır. Meyve büyüklüğünü ve şeklini bütün sezon boyunca korur. İhracat için uygun bir çeşittir. Fortuna açık bitki özelliğine sahiptir ve meyvelerini uzun saplarda vererek, hem döllenmeyi hem de meyve hasatını kolaylaştırır. ELYANA Meyveleri orta sertlikte, konik şekilli, parlak ve açık kırmızı renktedir. Görünüş olarak Sweet Charlie çeşidine benzeyen kısa gün çeşididir. Tatlı meyvelere sahiptir. Yaprakları koyu renkte ve Külleme’ye karşı dayanıklıdır. SWEET ANN Nötr gün çeşitleri arasında yer alan yeni bir çeşittir. Yayla ve geçit bölgelerinde yaz boyunca meyve verir. Yuvarlak konik şekilli, iri, sert ve parlak kırmızı meyvelere sahiptir. SABROSA Kısa gün çeşiti olan Sabrosa dünyadaki tanınmış çeşitler arasındadır. Yüksek meyve kalitesine sahip; sert, lezzetli, düzgün şekillidir. Sıkı meyve yüzeyi uzun raf ömrüne olanak verir. Sık dikim için uygun bir çeşittir. Çoğu bitki hastalıklarına karşı dayanıklıdır ve organik tarım için seçilebilecek bir çeşittir. Düzgün şeklinden dolayı paketleme ve hasatı kolaydır. SABRİNA Kısa gün çeşidi olan Sabrina yeni bir çeşittir. Düzgün, konik, sert ve büyük meyvelere sahip bu çeşit yola dayanıklıdır. Aroması yüksek ve sıkı yüzeylidir. Erken olgunlaşır ve düşük sıcaklıklara rağmen hızlı renklenme gösterir. Kaliks yanıklığına töleranslıdır. AMIGA Kısa gün özelliğine sahip olan Amiga yeni bir çeşittir. Olgunlaşma zamanı Camarosa'dan geçtir. Festival kadar verimli bir çeşittir. Sert ve iyi görünümlü meyveleri, uzun şekilli ve kırmızı renklidir. İhracata uygundur. REDLANDS HOPE Nötr gün çeşitleri içerisinde en iyi aroma ve lezzete sahip çok kaliteli meyve veren bir çeşittir. Kırmızı örümcek ve Mildiyö'ye dirençlidir, Antraknoz'a hassastır. Yayla bölgelerde yaz boyunca meyve verir. KABARLA İri, sert, tatlı ve parlak kırmızı meyveler veren nötr gün bir çilek çeşitidir. Diğer nötr gün çeşitlerinden çok az bir gecikme ile meyve vermeye başlar ve uzun süre devam eder. Yayla bölgelerde yaz boyunca meyve verir. Şu aralar Türkiye’de yaygınlık kazanan çeşitleri Ekolojik İstekler • Ticari çilek yetiştiriciliği oldukça geniş iklim sınırları içersinde yapılmaktadır. Yüksek yaylalar, Akdeniz bölgesi, soğuk nemli ormanlık alanlar ve ılıman iklim (subtropik) alanlar yetiştiricilik yapılan alanlardandır. Mevcut üretimin çoğunluğu 28 0 ve 60 0 enlemler arasında yer alan ılıman ve Akdeniz iklim yapısına sahip bölgelerden elde edilmektedir. Bu bölgelerde Temmuz ayındaki ortalama sıcaklık 15-30 0C ile 20-40 0C arasından değişir. Ocak ayındaki kış sıcaklıkları ise 15 C –(-20 C) ile 10 C (-40 C) arasında değişim gösterir. • Ülkemizde hemen her bölgemizde çilek yetiştiriciliği yapılabilir. Ancak çok soğuk bölgelerde bitkinin korunması amacıyla bazı önlemlerin alınması gerekir. Genel olarak -10 0C den daha düşük sıcaklıklarda çileği korumak amacıyla önlemler alınmalıdır. Aksi takdirde kök boğazındaki çiçek taslakları, kök boğazı ve kökler zarar görebilir. 1. Sıcaklık Çilek bitkisi çok geniş sıcaklık sınırları içersinde yetiştirilebilen nadir meyve türlerindendir. Orta Alaska’da kışın sıcaklığın -51 0C ye düştüğü yerlerde, +46 0C sıcaklığa erişen Kaliforniya bölgesinde doğal çilek bitkilerine rastlanabilmektedir. Ancak kültür çeşitleri bu kadar geniş sınırlar içersinde yaşayamamaktadırlar. • Genel olarak 5 0C nin altındaki sıcaklıklarda gelişme çok ciddi olarak düşer. İlkbahar döneminde ise sıcaklığın 0 0C nin üzerine çıkmasıyla birlikte gelişme başlar. Hava sıcaklığı 10 0C nin altına düştüğü durumlarda bitki zarar görmeye başlar. Böyle yerlerde bitkiyi koruyacak önlemler alınmalıdır. Özellikle saman ve plastik ile yapılan malçlama bu bakımdan önemlidir. Çilek optimum olarak 20-25 0C lik sıcaklık sınırları içersinde gelişir. Gece sıcaklığı gündüz sıcaklığından 5-7 0C daha düşük olması gelişmenin sıhhati açısından önemlidir. Çilek çiçekleri yaklaşık -2 0C civarında zarar görür. Bu yüzden erken açan çiçeklerin korunma zorunluluğu vardır. Gün uzunluğu Bitkiler fonksiyonlarını yerine getirebilmeleri için belirli bir ışıklanma süresine ihtiyaç duyarlar. İhtiyaç duyulan bu ışık süresine fotoperiyod denir. Bitkiler, gün uzunluğu açısından kısa gün (10-14 saat/gün), uzun gün (14-16 saat/gün) ve nötr gün (gün uzunluğuna duyarsız) bitkileri olarak üç ana gruba ayrılır. Çilek bitkisi ticari olarak, kısa gün bitkisidir. Ancak uzun gün bitkileri ve nötr gün bitkileri de vardır. En yaygın olarak kısa gün çeşitleri yetiştirilmekle birlikte, nötr gün çeşitleri de, yetiştiricilikte kullanılmaktadır. Nötr gün çeşitlerinin sayısı çok azdır. Uzun gün çeşitleri ise ticari çeşit olarak kullanılmamaktadır. Sadece bazı ev ve hobi bahçelerinde yer aldığı bildirilmektedir. Çilekte kol oluşumu uzun gün şartlarında meydana gelmektedir. Kısa gün şartlarından çıkan bitkiler uzun gün şartlarına girdiklerinde, yaprak koltuklarındaki tomurcuklar kol oluşumunu sağlayacak olan tomurcuklara dönüşür. Ancak burada sadece gün uzunluğu değil sıcaklığında etkili olduğu ifade edilmektedir. Yazın kol oluşumunun artmasının nedeni bunlardır. Uzun gün şartları kol oluşumunu teşvik ederken çiçek tomurcuğu oluşumunu baskı altına alır. Ancak günler kısalmaya ve sıcaklık düşmeye başladığında durum tersine döner. Gözler artık çiçek tomurcuklarına dönüşmeye başlar. • Verimlilik düzeyi üzerine etkili olan gövde (kök gövdesi, ana taç) kardeşlenmesi kısa gün koşullarında gerçekleşmektedir. Bu koşulların uzun sürmesi daha fazla kardeşlenmeyi de sağlamaktadır. Kısa gün koşullarının serin iklim koşulları ile birleşmesi kardeş oluşumunu artırmaktadır. Donlar Çileklerde özellikle ilkbahar geç donları ile sonbahar erken donları etkilidir. Kışın oluşan donlar, bitki dinlenme döneminde olduğu için, pek etkili olmaz. İlkbahar geç donları ilk açan çiçeklerin yada yeni tutmuş meyvelerin zarar görmesine yol açabilir. Sonbahar erken donları, bitkiyi soğuğa hazırlıksız yakalaması nedeniyle önemlidir. Çilek gövdesi (kök gövdesi, ana taç) nin zararlanması takip eden dönemdeki ürün miktarında azalmalara yol açabilir. Sisler Hava neminin yoğunlaşması nedeniyle oluşan sisler, özellikle çiçeklenme döneminde zarara neden olabilirler. Çiçek tozlarının taşınmasını ve döllenmesini engelleyebilme potansiyeli vardır. Böyle dönemlerde arı yada böcek hareketi de azalacağı için kusurlu meyvelerin oluşumu gerçekleşebilir. Şekil bozukluğu olan meyvelerin fazlalığı ürün fiyatında düşmelere de neden olur. Dolular Dolular mekanik ve fizyolojik zararlara yol açma riskine sahiptir. Çileğin otsu ve geniş yapraklı olması nedeniyle fiziksel zarar şiddetli olur. Özellikle yaprakların parçalanması, çiçeklerin kopması en önemli fiziksel zararlardandır. Parçalanan bitki kısımları nedeniyle hastalık ve zararlıların etkinliği artar. Bitki kendini toparlayabilmek için büyük bir enerji harcamak zorunda kalır. Dolular sadece fiziksel olarak değil, aynı zamanda soğuk zararına neden olarak fizyolojik zararlanmalar da yol açar. Bitkinin kenarlarında biriken dolular gövdeyi (kök gövdesi, ana taç) dondurarak, gövde üzerinde ve öze doğru kurumalara ve bozulmalara yol açar. Rüzgarlar Çilek bitkisi otsu yapıda ve alçak boylu olması dolayısıyla rüzgarın mekanik zararından pek fazla etkilenmez. Ancak aşırı hızlı esen rüzgarlar zaman zaman mekanik zarara yol açabilir. Toprakta nem sorunu bulunan ve düzenli sulanamayan bölgelerde rüzgarlar toprağın daha hızlı kurumasına da yol açar. Böylelikle bitkilerde geçici solgunluk baş gösterir. Şayet bu durum uzun sürerse susuzluk nedeniyle bitkiler çok şiddetli zarar görür. Aşırı olmadığı sürece rüzgarın olumlu etkise vardır. Hava sirkülasyonunu sağlaması yanında polenlerin yayılmasını ve nem kaybını teşvik eder. Aşırı rüzgar alan bölgelerde çilek bahçesi kurarken rüzgar kıran perdelerde yapılmalıdır. Yer ve yöney Çilek oldukça yüksek bölgelerde yetişebilme özelliğine sahip olsa da 800 m nin altındaki yüksekliklerde daha iyi gelişme gösterir. Deniz seviyesinden yükseklik arttıkça bitkiler daha bodur gelişir ve meyveler geç olgunlaşır. Çilek dikilecek arazinin %2-3 düzeyinde meyilli olması hava sirkülasyonu ve su drenajı için oldukça uygun şartlar sağlayacaktır Güney yönlerde bitkiler daha erken gelişmeye başlayacakları için ilkbaharda geç gelen donlardan daha fazla etkilenebilir. Kuzey eğilimli arazilerde bitkilerin gelişmeye başlaması geç olur. Ancak geç ilkbahar donlarından etkilenme riski çok azdır. Güney yöneye göre kuzey yöneyde 7-10 günlük bir geç olgunluk ortaya çıkar. Geniş çapta bir yetiştiricilik yapılacaksa, işçi ve pazarlama sorunu düşünülmelidir. Büyük çaplı çilek bahçesi kurmadan önce aşağıdaki konular dikkate alınmalıdır; • Kolay işçi bulunabilir mi ayrıca işçilik maliyeti nedir? • Taze tüketim amaçlı bir üretim yapılıyorsa yeteri büyüklükte pazar var mıdır, çilek pazara sürüldüğünde yeteri kadar talep olur mu? • Pazara çilek sunan üretici sayısı, yada çilek pazarlama döneminde piyasada çileğin bulunma durumu nedir ? • Pazar için üretim fazla olacaksa, bu ürünün işlenebilmesi için gerekli sanayi kuruluşu var mıdır? • Ürünün pazara veya sanayi kuruluşuna ulaştırılabilmesi için taşıma maliyeti hangi düzeydedir? • Toprak istekleri • Çilek, 4 ile 8.5 pH düzeyleri arasındaki topraklarda yaşayabilir. Yeterli organik madde varsa 5.0 – 7.0 pH arasında da iyi gelişme gösterir. Ancak en iyi gelişme imkanı veren toprak pH sı 6.0 ile 6.5 arası düzeydir. Çilek kumlu çakıllı topraklardan ağır killi topraklara kadar geniş bir aralıkta yetiştirilebilir. Ancak, çileğin yüzlek köklü bir bitki olması (köklerinin yaklaşık %90 nı toprağın ilk 15 cm lik derinliğinde yer alır) nedeniyle iyi drenaja sahip, kumlu ve organik maddece zengin topraklarda çok iyi sonuçlar verir. Çileğin kökleri taban suyuna karşı çok hassastır. Kısa süreliğine su içinde kalan kökler bile çok hızlı bir şekilde ölür. Çilek yetiştirilecek arazi üzerinde önceden çilek yetiştiriciliği yapılmış ise toprak fumigasyonu mutlaka yapılmalıdır. Aksi takdirde bitkiler çok hızlı bir şekilde hastalığa yakalanabilir. Hatta bazı hastalıklar tüm bahçenin elden çıkmasına bile yol açabilir. Çilek toprak tuzluluğuna karşı en hassas türler arasında yer almaktadır. 2 mmhos/cm den daha fazla iletkenliğe sahip yada 960 ppm den daha fazla suda çözünebilir tuz içeren topraklarda çilek bitkileri tuzdan etkilenmeye başlar. Tuz zararının çilek te oluşturduğu belirti Tuzlu topraklarda şunlara dikkat edilmelidir; • Toprağa sadece gerekli olan besin maddeleri verilmelidir. • Su kaynağı mutlaka düşük seviyede tuza sahip olmalıdır. • Toprak nemi yeterli düzeyde ve sürekli sağlanmalıdır • Hayvansal gübreler kullanılırken gübre içersindeki bitki kalıntıları temizlenmelidir. • Yağmurlama sulama kullanarak toprağın yıkanması sağlanabilir • Toprak testleri ile tuz seviyesi düzenli olarak kontrol altında tutulmalıdır. Fizyoloji ve çevre ilişkileri Çiçek oluşumu Diğer bitkilerde olduğu gibi çilekte de çiçek tomurcuklarının oluşumu üzerine gün uzunluğunun (fotoperiyod) önemli bir etkisi bulunmaktadır. Elsanta ve Korona çilek çeşitlerinde, kısa gün koşulları altında, sıcaklığın çilek çiçeği oluşumu üzerine oransal etkisi (Sonsteby and Heide; 2006). Çiçek tomurcuğu oluşumu üzerine yapılan kimyasal araştırmalar, karmaşık bir sürecin varlığına işaret etmektedir. Bununla birlikte oksinin çiçek tomurcuğu ayrımı üzerine önemli etkisinin olduğu belirlenmiştir. İçsel oksin düzeyindeki artış çiçek tomurcuğu oluşumunu engellediği, buna karşın düşük düzeydeki oksin içeriğinin ise çiçek tomurcuğu oluşumunu teşvik ettiği bildirilmektedir. Genç yapraklarda üretilen IAA in çiçek tomurcuğu oluşumunun sağlandığı meristem dokularına taşınımı ile bu dokulardaki IAA düzeyi artışa geçer. Artan IAA, bu dokularda, çiçek tomurcuğu oluşumunu sağlayacak olan diğer faktörlerin( karbonhidratlar, amino asitler VS.) birikmesine yol açar. Birikim düzeyleri belirli bir miktarın üzerine geçmesiyle doku vejetatif gelişmeden çiçek tomurcuğu gelişimine geçiş yapar. Gün uzunluğu ve sıcaklığın genç yapraklarda IAA üretimi üzerine etkili olduğu sanılmaktadır. Meyve tutumu ve gelişimi Çilek meyvelerinin olgunlaşmasında meyve yüzeyinde yer alan akenlerin önemli etkisi vardır. Düzgün şekilli ve yeterli iriliğe erişmiş bir çilek meyvesi için yumurtalıkların en az %30 döllenmiş olması gerekir. Kötü şekilli ve küçük meyvelerin oluşumunda döllenme sorunlarının yanı sıra akenlerin soğuktan zarar görmesi, hastalık ve zararlıların etkisi olabilir. Tüm bu etkenler IAA sentezinde düzensizlere yol açarak meyve gelişiminde sorunlara neden olurlar. Çilek çiçeklerinde dişi organların döllenebilmesi için böcek varlığına ihtiyaç vardır. Bal arıları tozlanmaya yardımcı en önemli böcektir. Tozlanmada böcek etkinliğinin %90 ı bal arıları tarafından gerçekleştirilmektedir. Bal arılarının etkinliği meyve şekli ve gelişimi üzerinde önemli etkiye sahiptir. Akenlerin ürettiği oksinlerin meyve iriliğini arttırdığı bilinmektedir. Yapılan çalışmalarda akenleri çıkartılmış küçük ve yeşil meyvelerin gelişemediği belirlenmiştir. Çileğin renklenmesi üzerine güneşlenmenin ve sıcaklığın etkisi vardır. Ancak sıcaklığın etkisi güneşlenmeden daha fazladır. Sıcaklığın yüksek olması renklenmenin de daha hızlı oluşmasını sağlar. Çilek henüz %10 düzeyinin altında renk oluşumuna sahip olduğunda, 29 0C lik sıcaklık ile 48 saat içersinde tam rengini alabilir. Sıcaklık derecesindeki düşüş renklenmede düzensizlikler ve gecikmeler ortaya çıkmasına yol açar. Örneğin 18 0C lik bir sıcaklıkta %90 renk oluşumuna ancak 96 saatten sonra ulaşılabilir. 13 0C de ise renklenmenin nerdeyse hiç oluşmadığı yada çok az oluştuğu belirlenmiştir. Kol (stolon) oluşumu Kol oluşumunda yüksek sıcaklık ve uzun gün koşullarının teşvik edici etkisinin bulunduğu uzun zamandan beri bilinmektedir. Şayet bir çilek bitkisinin kol üretmesi bekleniyorsa, mutlaka yüksek sıcaklık (14 °C den daha yüksek) ve uzun gün (10 saat/gün den daha uzun) koşullarına maruz kalmaları gerekir. Sıcaklık ve gün uzunluğu değerleri asgari koşullardır. Değerlerin yükselmesi üretilen kol ve dolayısıyla fide sayısını da arttıracaktır. Kolları almak (kesmek) kısa gün ve gün nötr tiplerin her ikisinde de kök gövdesi gelişiminde kardeşlenmeyi teşvik eder ve hızlandırır. Gövde (kök gövdesi, ana taç) gelişimi ve kardeşlenme Çilek bitkisinin tüm organlarının bağlı oldu organdır. Çiçekler, kollar, yapraklar ve kökler gövde ile birbirlerine bağlıdırlar. Yapılan çalışmalar çiçek salkımı, dolayısıyla, çiçek sayısı ve meyve sayısı üzerine gövde sayısının önemli bir etkisinin olduğunu göstermiştir. Bu açıdan değerlendirildiğinde gövde sayısı öncelikli verim bileşeni olarak kabul edilir. Çilek gövdelerinin kardeşlenmesi, tıpkı kısa gün bitkilerindeki çiçek tomurcuğu oluşumunda olduğu gibi, kısa günlerde ve serin koşullarda gerçekleştiği belirlenmiştir. Bu dönem kol oluşumundan sonraki dönemi ifade eder. Bu yüzden, sonbahar döneminde serin ve kısa gün koşullarının uzun sürmesi gövde kardeşlenmesinin yeterli sayıda oluşmasına imkan verir. Yaprak gelişimi Kısa gün ve gün nötr bitkilerin her ikisinde de yaprak oluşumu sezonun tamamı boyunca devam eder. Yaprak üretimi sonbaharda sıcaklık 9 °C’nin altına düştüğünde kesilir ve yazın 30 °C’nin üzerine çıkan sıcaklıklarda büyük oranda yavaşlar ve 35 °C’nin üzerinde tamamen durur. Yüksek sıcaklıklara maruz kalan bitkiler, serin şartlarda gelişenlere göre daha küçük bir taca sahip olurlar ve bu verim düşüşlerine yol açabilir. Aynı şekilde çok düşük sıcaklıklara maruz kalan bitkilerde de küçük taç oluşumu gözlenir. Çeşitlere göre değişmekle beraber çileklerin gelişimi için optimum sıcaklıklar 15 ile 26 °C arasındadır. Kök gelişimi Kökler sıcaklığın serin olduğu ilkbahar ve sonbaharda oldukça bol miktarda gelişir. Kuvvetli kök gelişimi, toprak sıcaklığının 7–23 °C sınırları arasında oluşur, fakat bu sınırların düşük kısmında en fazla gelişme ortaya çıkar. 7-13 °C sıcaklık çilek kök gelişinin en iyi sınır değerlerdir. Sıcak bölgeler için ıslah edilen çeşitlerde kök sıcaklığının daha yüksek (32 °C) olması durumunda bile kök gelişiminin sürdüğü belirlenmiştir. Kök sistemi, sadece meyvelenme süresince biokütlesi azalan bir dokudur. Kökler, sonbaharda yaprakların oluşumlarının ve gelişimlerinin durduğu dönemden sonra da gelişmeye devam eder ve toprak donuncaya kadar faaliyetlerine sürdürür. Çilek bitkisinde bazı organların gelişimi üzerine gün uzunluğunun etkisi (Hancock; 1999) Çileklerde çiçek tomurcuğu oluşumu ve vejetatif gelişme üzerinde hava sıcaklığının etkisi (Hancock; 1999) Dinlenme ( dormancy ) Bir dinlenme periyodu, çileklerde, kısa günleri ve düşük sıcaklık dönemini kapsar. Etkin olan kısa gün periyodu 4-6 haftadır. Soğuklama ihtiyacı (-1, -10 °C) bitkinin dinlenme dönemini kırmayı sağlayacak özellikte olmalıdır, özellikle 0°C civarındaki sıcaklıklar daha etkili sonuçlar verir. Farklı bölgelere adapte olmuş çeşitlerin soğuklama ihtiyaçları da birbirinden farklılıklar gösterir. Sıcak iklime adapte olan bitkilerin soğuklama ihtiyaçları da düşük olur. Soğuğa Dayanıklılık Bitkiler tam olarak sertleştiklerinde, en dayanıklı çeşitlerin taçları (kök gövdeleri) – 40 ile - 46 °C arasındaki sıcaklıklara dayanım gösterebilirler, fakat daha sıcak iklimlerde gelişen bu bitkiler -10 °C’den daha düşük sıcaklıklarda dayanamazlar. Henüz çevreye alışamamış bitkiler, kök gövdesi sıcaklığı 1 veya 2 saatten daha uzun süre -3 °C’ye maruz kalırsa genellikle ölür. Tüm çeşitlerde, bitkiler sonbaharda tam olarak dinlenmeye geçmeden önce veya ilkbaharda bitki gelişiminin başladığı dönemden sonra ani sıcaklık düşmesi sonucu çeşitli zararlanmalar ortaya çıkar. Çilek bitkilerini kış soğuklarına alıştırma Düşük sıcaklıklarda canlı kalmayı ve yeniden gelişebilme yeteneği elde etmede, soğuk şartlara alışma önem kazanır. Çilekler geç yaz mevsiminde günlerin kısalmaya başladığı dönemde soğuğa alışmaya başlarlar. Kısa gün şartları, tek başına, -2 veya -3oC ye tolerans geliştirmeye yeterli olur. Daha fazla tolerans geliştirmek için düşük sıcaklıklara maruz kalmak zorundadır. Gündüz 10oC, gece ise 0oC civarındaki sıcaklık dereceleri bu bakımdan önemlidir. Soğuk şartlara dayanıklılıkta fotosenteze de ihtiyaç vardır. Tüm bunlardan sonra, kış koşullarına girmeden önce malçlanmış bitkiler kışa girdiklerinde zorlanmayacaklardır.
Benzer belgeler
PDF ( 22 ) - DergiPark
(Hatay) ilçesinde yapılan bir araştırmada Dorit,
Camarosa, Selva, Sweet Charlie, Seascape,
Pajaro, Chandler, Tudla ve Muir çilek çeşitlerini verim ve meyve kalite özellikleri bakımından
incelendiği...