gemi sökümü - Halk Sağlığı A.D.
Transkript
gemi sökümü - Halk Sağlığı A.D.
GEMİ SÖKÜMÜ Semra ÇELİKLİ Danışman: Prof.Dr. Ali Osman KARABABA İzmir-2007 Gemi Sökümü Nedir? Æ 25-30 yıllık bir sürenin sonunda, gemiler sefer hayatlarının sonuna gelir. Æ "Ömrü sona eren" bu gemiler satılır ve çeliğe dönüştürülmek için parçalara ayrılır. Æ Gemilerin %95'i çelik içermektedir. Fakat!!! Çelik içeren bu gemiler aynı zamanda yüksek oranlarda zararlı maddeler de bulundururlar. ÆGemi geri dönüşümcülüğü yeşil endüstri sayılmaktadır. Æ Çünkü 200.000 ton demir elde etmek için 1.000.000 ton cevherin topraktan çıkarılması gerekir. Æ Cevherden elde etmek için doğanın tahrip edilmesiyle birlikte 3 misli fazla enerji ve su kullanımı gerekecektir. Æ Çevre kirliliği de yüksek miktarda olacaktır. Æ Baltık ve Uluslararası Denizcilik Konseyi'nin (BIMCO) tespitlerine göre dünyada 2015 yılına kadar 214 milyon dwt gemi hurdaya ayrılmak zorunda kalacaktır. *Dead weight tone: Geminin toplam ton ağırlığı(dwt) Sökümü yapılan gemilerden; % 80-90 metal, % 20-10 cam yünü, asbest, plastik, ahşap, kablo, PVC, petrol türevleri, sıvı atıklar (sintine ve balast suyu ile yağlar) ortaya çıkmaktadır. Gemi söküm tesislerinden çevreye yayılan tek kirletici asbest değildir… Yapılmış bilimsel ve teknik çalışmalara göre; Æ Asbestin yanı sıra… Æ Madensel yağlar, Æ Ağır metaller, Æ PAH’lar (polycyclic aromatik hidrokarbonlar), Æ PCB (polyclorlü bifeniller), Æ Organotinler (tribütiltin) Æ PVC kaplı kabloların yakılmasıyla oluşan dioksin ile furan gibi yüksek derecede kanser yapan kimyasallar... GEMİ SÖKÜM TESİSİ İÇİN BELİRLENEN KRİTERLER 1. Giriş Yolunun Durumu ve Tesis içi yollar; Giriş yolu ve tesis içi yollar ile fiilen gemi sökümü yapılan alanların azami ölçüde parke ve/veya beton asfalt olması. 2. Güvenlik/Bekçi Kulübesi/Nizamiye; Tesise girişi, deniz cephesini ve tesis içi güvenliği azami sağlayacak konum ve mevkide olması 3. Otopark Alanı;Ana kapı girişine yakın, minimum 5 araçlık otopark yeri oluşturulması. 4. Yazıhane;Asgari gerekliliklere göre yapılandırılmış ve idari anlamda ihtiyaçlara cevap verecek nitelikte olması. 5. Kantar;Yükleme sahası ile ana kapı arasında olması. 6. Yemekhane;Maksimum istihdamı ve hijyen dikkate alarak oluşturulması ve periyodik ilaçlanması ile talimatların asılı olması. 7. Yatakhane;Şantiyede ikamet ettireceği çalışan sayısına uygun olarak maksimum hijyen ile talimatların asılı olması. 8. Makine Park Alanı; İşletmedeki iş makinelerinin park edeceği alanın olması, rutin bakımlarının yapılması. 9. Oksijen ve LPG Tankı Konumu(Koruması); Çevresi korumalı, İdari binalardan, yanıcı ve patlayıcı maddelerden uzak zemini beton olması. 10. Açık Depo; Beton zemin üzerinde ve vinç ile raylı sistemlerin kullanımına uygun olması. 11. Kapalı Depo;Gerekli bakım onarım faaliyetlerine müsait, hava şartlarından korunacak malzemeler için yüksek giriş ve tavanlı olması. 12. Kullanma Suyu/İçme Suyu Tankı; Maksimum hijyen malzemeden, ekstrem şartlara uygun kullanma ve içme suyu tankı olması. 13. Genel Aydınlanma/İletişim Sistemleri;Tüm sahayı aydınlatacak projektörler ile en az 3 adet kısa dalga telsiz olması. 14. Yangın İstasyonu; Yangın Acil Müdahale Planı oluşturularak onaylatılması, kullanıma hazır yeterli sayıda yangın müdahale ekipmanının olması. Æ2 takım halinde yangına müdahale için solunum cihazı, Æ yedek tüp, Æ yangın elbisesi tavsiye edilir 15. Irgat(Adet/güç);Uygun kapasitede ırgat, makara, gömme ve zincirler ile koruyucu kafes olması.(ırgat binasının çelik/betonarme olması) 16. Baret/Elbise/Ayakkabı;Yazlık ve kışlık olarak yeterli sayıda baret/elbise ve ayakkabının kullanıma hazır olması. 17. Bağlama Şamandırası;Kötü hava şartlarına karşı denizde gerekli mukavemette bağlama şamandırası olması. 18. Katı-Sıvı ve Tehlikeli Atık İstasyonu;Atık yağ ve sintine için geçici depolama tankları bulunması. 19. Zemin Yapısı(Sosyal tesisler ve söküm alanları);Tüm sahanın beton veya uygun malzemeyle kaplanması. 20. Çevre Duvarı;Gemi Söküm Bölgesinin tamamının parseller arasının tek tip duvar ile birbirinden ayrılması. 21. Yüzer Bariyer;En az 200 m. uzunlukta bariyerin kullanıma hazır olması(Sökülecek gemi uzunluğu ayrıca göz önüne alınmalıdır) 22. Su Kirliliğinin Kontrolü;Akredite kuruluş tarafından düzenli periyotlarda değişik noktalarda su kirliliği ölçümü yapılması. 23. Atık ve Tehlikeli Atık Dökümantasyonu; İlgili mevzuata uygun atık defteri tutulması, atık yağ analizi yapılması. 24. Çalışanların eğitimi; tüm çalışanların asgari güvenlik gerekleri Æ ilk yardım, Æ yangına müdahale vb. hakkında düzenli olarak eğitilmesi. BAZEL KONVANSİYONU 1989 YILINDA İMZALANDI. Toksik ürün ve atıkların ticaretini, doğayı ve insan sağlığını tehdit etmeyecek şekilde düzenlemeyi ve belirli normlara bağlamayı amaç edinen bir konvansiyon. Bu konvansiyonun özellikle ilgilendiği; gelişmiş ülkelerin zehirli atıklarını, Æ gelişmekte olan ülkelere ihraç etmeleri, Æ transfer sırasında ve sonrasında gerek doğaya, Æ gerekse satın alan ülkede yaşayan insanların sağlığına kasteden ürünlerin dolaşımının yasaklanmasıdır. GEMİ SÖKÜM TESİSLERİ İLE İLGİLİ OLARAK BAZEL KONVANSİYONU KILAVUZUNA GÖRE: BİR YIL İÇİNDE YAPILMASI GEREKENLER; 1- Hurda gemide olabilecek döküntülerin temizlenme usulleri. 2- Tehlikeli maddelerin envanterinin çıkarılması 3- Gas free’nin yapılması ve sertifikasyonu. 4- Gemi sökümden önceki temizlik ve test (Gaz ve radyasyon ölçümleri). 5- Tehlikeli maddelerin depolanması. 6- Yangınla mücadele ekipmanının kurulması. 7- Temel personel koruyucularının bulundurulması. 8- Teneffüslerle meydana gelecek tehlikelere karşı uygun koruyucu malzeme. 9- Asbest söküm usulünün belirlenmesi. BEŞ YIL İÇİNDE YAPILMASI GEREKENLER; 1- Tehlikeli atıkları uygun taşıma tesisleri 2- Hurda gemiden çıkabilecek döküntülerin uygun depolama tesisleri 3- Gemilerdeki balast suyunun deşarj tesisleri 4- Boya temizliği için özel teneffüs koruma ekipmanları 5- İyileştirilmiş asbest temizleme tesisleri (kapalı oda, girişin sınırlandırılması, hava emisyonunun filtreden geçirilmesi, işçilerin asbestten temizlenmesi) ON YIL İÇİNDE YAPILMASI GEREKENLER; 1- Uygun boşaltma ve pompalama ekipmanları. 2- Çeşitli tehlikeli maddeler için işlem ve izole tesisleri. 3- Oluşabilecek döküntüleri denizden ve karadan temizleme ekipmanı. 4- Geçirgen olmayan bir taban üzerinde boya temizleme bölgesi (kapalı izole sistem) hava filtreli sistem konacak. 5- Tehlikeli maddelerin (PBC ler vb.) ayrıştırılması için ünite kurulması. 6- Bütün gemi söküm aktivitelerini kapsayacak şekilde depolama tesisi. 7- Yüksek standartta asbest sökümü (vakumlu dekontaminasyon ünitesi). DEVLETLERİN YAPACAKLARI ÇALIŞMALAR; İlgili Uluslararası organizasyonlar ve anlaşmalar dahilinde gemi sökümü için ; Æ Uluslararası standartların geliştirilmesi, Æ Kabul edilmesi Æ Yaptırımı. ULUSLAR ARASI DENİZCİLİK ÖRGÜTÜ’NÜN YAPACAĞI ÇALIŞMALAR; (International Marine organization = I MO ) Æ Geminin dizaynı, imalatı, inşası ve işletmesi hakkında gemi sökümle ilgili konuların koordinasyonunun sağlanması, Æ Söküme gelmeden geminin hazırlanması. ILO’ NUN YAPACAĞI ÇALIŞMALAR; Æ Gemi sökme ilgili sanayilerin standartlarının konması sorumluluğu, Æ İşçilerin güvenliği ve sağlığı ile ilgili standartların tespiti, Æ Gemilerdeki çalışma şartlarının neler olacağının belirlenmesi. ILO=INTERNATİONAL LABOUR ORGANİZATİON= (Uluslararası Çalışma Örgütü ) GEMİ SÖKÜM İŞLEMLERİNDEN KAYNAKLANAN ATIKLARIN SAĞLIK VE ÇEVRESEL ETKİLERİ Kirlilik Æ Hurda gemilerde birçok zehirli ve tehlikeli madde bulunmaktadır. Æ Gemilerin sökümü, sahillerde ve nehir kıyılarında yapılmakta ve zehirli maddeler daha sonra çevreye bırakılmaktadır. Æ Bu nedenle toprak, deniz ve nehirler her geçen gün biraz daha kirlenmektedir. Ölümcül Endüstri Æİşçiler gemi sökümünü çoğu yerde çıplak elleriyle yapmaktalar. Æ Birçoğu zehirlenme ya da patlamalar sonucu hayatını kaybetmekte. Æ Pek çoğu da asbest tozuna maruz kalmaları nedeniyle kansere yakalanma riskiyle karşı karşıya. Æ Gemi sökümü endüstrisi, dünyadaki en ölümcül endüstrilerden biridir. Balast Suyu Æ Sökülecek gemiler çoğu zaman sökülecekleri yere "balast" maddesinden arınmadan gelirler. Æ Balast suyu, geminin dengesini korumak için gemide tutulur. Æ Sökülecek gemilerdeki balast suyu, petrol, zehirli maddeler ve ağır metallerle kıyılara zarar vermektedir. Æ Balast suyunun boşaltılması, dünyanın diğer bölgelerindeki deniz organizmalarının başka yerlere taşınmasıyla ekolojik dengeyi de tehlikeye atmaktadır. * Çevre kirliliğinin önlenmesi ve insan sağlığının korunmasını sağlamak için Ægemilerin yalnızca kızaklarda sökülmesine izin verilmeli. * Bu şekilde parçalanacak geminin topraktan ve denizden yalıtılması sağlanarak, Ækatı ve sıvı tehlikeli atıklar çevreye karışmadan düzenli şekilde toplanabilir. ILO standartlarına göre gemi sökümüyle ilişkili tanımlanan tehlikeler 1. Gemi sökümünde tehlikeli ve zararlı maddeler • Asbest • PCB (polyclorlü bifeniller), • Kurşun • Krom • Civa • Kaynak makineleri dumanı • Radyasyon • Gürültü • Vibrasyon • Hava kirliliği • Düşük düzeyde radium kaynakları • Organik sıvılar ( Benzene vb.) • Bataryalar, sıkıştırılmış gaz silindirleri, yangın söndürücü sıvıları, vb. • Kimyasal maddeler • Elektrik kabloları ve gaz boruları • Patlayıcılar • Vinç ve taşıma ekipmanlarının kullanımı sırasında oluşabilecek kazalar • Kesici materyaller • Kaza faktörleri; düşme, elekrik şoku vb. Tehlikeler ⇓ Meslek Hastalıkları İşyeri ortamındaki iş kazası ve meslek hastalığına sebep olabilecek etkenler … 1) Fiziksel etkenler: sıcaklık, nem hava akım hızı, titreşim, gürültü, aydınlanma ve radyasyon 2) Kimyasal etkenler: Katı, sıvı, gaz halinde parlayıcı, patlayıcı, tehlikeli, zararlı tüm kimyasal maddeler. 3) Biyolojik etkenler: Hastalık yapan mikroplar. 4) Psikolojik etkenler: İnsan ilişkileri ve uyumsuzluklar İş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemek için; 1) Tehlikeleri tanımlamak. 2) Her tehlike için riskin boyutunu tahmin etmek, saptamak. 3) Riskin kabul edilip edilemediğine karar vermek ve riski kontrol altına almak gerekir. Meslek hastalıklarının tanısı kolay değildir. Tanı için: 1-İyi bir hastalık anamnezi, 2-İyi bir mesleki anamnez, 3-İyi bir fizik muayene, 4-Rutin laboratuar tetkikleri yanında, 5-Özel laboratuar tetkikleri yapılmasına da ihtiyaç duyulur. Gemi Sökümünün sağlık üzerine etkileri... Asbest (=amyant); Isıya, aşınmaya, kimyasal maddelere çok dayanıklı lifsel yapıda bir mineraldir. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren endüstride yaygın olarak kullanılmış ve 'sihirli mineral' olarak isimlendirilmiştir. Æ * * * * * Æ 3.000' den fazla kullanım alanı olan asbestten, özellikle; gemi, uçak, otomobil yapımında, inşaat sektöründe, ısı ve ses izolasyonunda yaygın olarak yararlanılmıştır. 50 yıl kadar önce kansere neden olduğu anlaşılan asbeste halk arasında 'öldürücü toz' denmektedir. Asbest son derece kanserojen bir maddedir. Æsolunum, Æiçme suyu yoluyla vücuda girdiğinde başta kanser olmak üzere çeşitli hastalıklara yol açar. Bu hastalıkların bazıları; Æakciğer zarları arasında sıvı toplanması, Æakciğer zarı kalınlaşması ve Æakciğer dokusunda bağ dokusu oluşumu gibi selim hastalıklardır. ASBESTOZ İlk olarak tersane işlerinde çalışanlarda tespit edilen asbestoz, asbest liflerini çözmeye çalışan vücut tarafından üretilen asidin akciğer zarında oluşturduğu lezyonlardır. Bu hastalığın ortaya çıkışı 10-20 yılı bulmaktadır. ÆAsbestozis tipik olarak alt loblarda, akciğer periferinde ve kostofrenik açılarda belirgin düzensiz retiküler gölgeler şeklinde görülür. Æ Vasküler gölgelenmelerdeki genişlemeyi andıran lineer opasiteler ağ benzeri görünümü andırır. Æ Erken ve hafif olgularda orta ve üst zonlar korunmuştur. Æ Hastalığın şiddetlenmesi ile lineer ve düzensiz opasiteler kalınlaşır ve orta zonlara yayılır fakat apexler nadiren tutulur. Asbest işçilerinde asbestozis gelişme riski; Æ Asbest maruziyeti ile orantılı olarak artar. Æ Hastalığın şiddeti akciğerde biriken asbest lifi ile orantılıdır. Æ Akciğerde bulunan asbest lifleri 20-50mm uzunluktadır ve başlangıçta iletici hava yollarının bifürkasyonlarında birikirler. Æ İnce lifler(<3mm) hızla alveoler boşluğa, interstisyuma ve plevral boşluğa hareket ederler. Æ Daha kalın lifler alveoler makrofajlarca tam olmayan fagositoza uğrarlar ve makrofajlar akciğerde kalırlar ve fibrozise yol açan inflamatuar süreci tetiklerler. Akciğerlere yerleşmiş asbest parçacıkları Æ Plevral kalınlaşma ile birlikte grafide düzensiz gölgelenmeler görüldüğünde grafi asbestozis için özel belirti olarak kabul edilir. Æ Ancak sensitivite düşüktür, çünkü semptomatiklerin %15-20 sinde biopsi pozitif iken akciğer grafisi normaldir. Æ Bilgisayarlı tomografinin(CT) tanısal sensitivitesi yüksektir. Æ Asbeste maruz kalanların %10-30 unda grafi normal iken CT de interstisyel hastalık vardır. Asbestozisin en sık gözlenen semptomları; Æ Sinsi başlangıçlı egzersiz dispnesi Æ Kuru öksürük Æ Halsizliktir. Hemoptizi, göğüs ağrısı ve kilo kaybı sık görülmez, varlığında asbest ile ilişkili malignite akla gelmelidir. Erken dönemde fizik bakı genellikle olağandır. Zamanla; ÆBaziler geç inspiryum ralleri, Æ Olguların 50 sinde parmaklarda çomaklaşma Æ Siyanoz Æ Kor pulmonale bulguları gelişebilir. MEZOTELYOMA Asbestin yol açtığı en önemli hastalık akciğer zarı ve karın zarı kanseri, yani mezotelyomadır. ÆBatı ülkelerinde yılda her bir milyon kişinin 1-2'sinde saptanan mezotelyoma, ÆÜlkemizde yılda en az 500 kişide görülmektedir. ÆMezotelyomaya ait en sık rastlanan yakınmalar, ağrı ve ilerleyici nefes darlığıdır. ÆAkciğer röntgeni ve tomografide tipik bulgular saptanabilirse de, kesin tanı için başvurulan standart yöntem akciğer zarı biyopsisidir. Mezotelyoma, erken dönemde tanınıp uygun cerrahi girişim uygulanamadığında; Æ İlaç ya da ışın tedavisine iyi cevap vermeyen, Æ Hastayı kısa zamanda ölüme götüren bir hastalıktır. KANSER Asbest, akciğer, gırtlak ve sindirim sistemi kanserlerine yol açmaktadır. Akciğer karsinojenleri BİLİNENLER Æ Æ Æ Æ Æ Æ Æ Æ Æ Asbestoz Arsenik Klorometileterler Krom(Hexavalan) Tütün dumanı Hardal gazı Nikel Poliaromatik hidrokarbonlar Radon KUŞKULANILANLAR Æ Æ Æ Æ Æ Æ Æ Akrilonitril Berilyum Kadmiyum Formaldehid Silika Man-made vitröz lifler Vinil kloril monomer Belirtileri Æ Öksürük, Æ Balgam (kanlı balgam), Æ Göğüs ağrısı, Æ Akciğer iltihabı, Æ Göğüs kafesi içine sıvı birikmesi, Æ Ses kısıklığı, Æ Tümörün damar basısı nedeniyle göğüs üst bölümünde boyunda ve başta ortaya çıkan ödem Æ İştahsızlık, zayıflama Æ Kemiğe yayılım sonrası kemik ağrıları, kanda kalsiyum artışı ve buna bağlı belirtiler Æ Karaciğere yayılım sonrası, karaciğer büyüklüğü, ağrı ve ateş, Æ Beyne yayılım sonrası, bazı nörolojik belirtiler ve nöbetler, Æ Bazı hormonların tümör tarafından anormal salgılanması nedeniyle çeşitli hormonal bozukluklar Tanı Æ Göğüs röntgeni Æ Bilgisayarlı tomografi Æ Balgam sitolojisi Æ Bronkoskopi Æ Biopsi Æ Diğer organ metastazlarına yönelik ileri tetkikler sonrası akciğer kanseri tanısı konur. Tedavi Tümörün büyüklüğüne, yayılımına ve patolojik tipine bağlı olarak tedavide: Æ Cerrahi Æ Kemoterapi Æ Radyoterapi önemli yer tutmaktadır. ÆAsbest özel giysili ve maskeli uzman bir ekip tarafından sökülmeli, ÆSöküm yapan işçiler asbestle karşı karşıya kalmamalı, ÆSökülen asbest iki katlı ambalajlarla muhafaza edilmelidir. Poliklorlu bifenil (PCB) Æ Hava yalıtımı, karbonsuz kopya kâğıdı, boya, yapıştırıcı ve sentetik reçinelerde plastikleşmeyi kolaylaştırmak için kullanılıyor. Æ Özellikle trafolarda kullanılan bu kimyasal, atık olarak çöplüklere gidiyor. Æ Çeşitli endüstriyel uygulamalarda kullanılan bu organik bileşikler, çevresel atıklardan gıda zincirine bulaşabilmektedir. Æ Hem toksik hem stabil-doğada parçalanmama özellikleri nedeniyle bazı ülkelerde üretimleri ve kullanımları yasaklanmaya başlamıştır. Gıdalar arasında PCB kontaminasyonunun en sıklıkla gözlendiği ürünler balıklardır. Gıdalarda bulunmasında sakınca bulunmadığı düşünülen en yüksek PCB düzeyleri; Æ balık ve su ürünlerinde 2 mg/kg, Æ süt yağı ve süt ürünlerinde 1,5 mg/kg, Æ yumurtada0,3 mg/kg’ dır. Polisiklik Aromatik Hidrokarbonlar (PAH) Yiyeceklerin içerisinde yaklaşık 100 polisiklik aromatik hidrokarbon belirlenmiştir. Bu bileşiklerin büyük çoğunluğunun mutajenik ve/veya karsinojenik olması nedeniyle önemi büyüktür. Yiyeceklerdeki PAH kontaminasyonunun ; 1-Pirolizis ve 2-Petrol ile katran ürünleri ile temas olmak üzere iki kaynağı bulunmaktadır Yağ damlamasıyla, açık alevler üzerinde et ve balık ürünlerinin kızartılması pirolizasyona ve diyet kökenli PAH oluşumuna neden olmaktadır. ÆGıdanın direkt alevle teması durumunda PAH miktarı daha da yükselmektedir. ÆAlevde pişen ve yağ damlama riski bulunan yiyecekler genellikle toplu tüketime açık yiyecekler olma özelliğindedir. ÆPaket dönerler, hamburgerler vb. bu açıdan değerlendirilmelidir. PAH bileşikler, endüstriyel üretim yapılan bölgelerdeki kirli hava bileşenlerin bitkisel ürünler üzerindeki birikimi sonucunda; Æ tahıl, Æ sebze, Æ meyvelerde bulunabilmektedir. Æ Ayrıca insanların yaşadıkları alanlardan uzak topraklarda dahi bitkilerin çürümeleri sonucunda bazı PAH bileşiklerinin oluştuğu belirlenmiştir. Æ Yapılan çok sayıda çalışmada bu maddelerin mutajenik özelliklerinin güçlü olduğu bildirilmektedir. Epidemiyolojik değerlendirmeler PAH bakımından zengin yiyeceklerin tüketilmesiyle, gastrointestinal malignansiler arasında yakın ilişkisinin varolduğunu göstermektedir. Æ Oral olarak alınan PAH'ların büyük bölümü hemen emilmekte ve dışkı ve idrarla atılmaktadır. Æ Emilim materyalin bir bölümünün yumurtalıklarda, adrenallerde ve vücut yağ dokusunda 11 gün sonrasında da varlığını sürdürdüğü belirlenmiştir. Æ BALAST SUYU Gemiler seyir sırasında stabilitelerinin sağlanabilmesi ve seyir güvenliğinin arttırılabilmesi amacı ile gemiye yük taşıma kapasitesinin %30’una yakın bir miktarda deniz suyu alırlar. Özellikle deniz trafiğinin yoğun olduğu bölgelerde yabancı organizmaların sayılarında aşırı artışı söz konusudur. Gemi güvenliği hedeflenerek yapılan bu operasyon ile diğer taraftan da, değişik karakteristik özellikler gösteren milyonlarca organizma, farklı oşinografik özelliklere sahip olan denizlere taşınmış olur. “International Convention for the Control and Management of Ships' Ballast Water and Sediments” Gemilerin Balast Suları ve Sedimentin Kontrolü ve Yönetimi) isimli uluslararası sözleşme 14 Şubat 2004 tarihinde IMO bünyesinde düzenlenen bir Diplomatik Konferans ile imzalanmıştır. Æ Söz konusu sözleşmenin uygulanması için rehberler yine IMO bünyesinde hazırlanmıştır. Æ Bu çalışmalar Balast Suyu Çalışma Gurubu tarafından koordine edilmektedir. DÜNYA’DA GEMİ SÖKÜMÜ 1- Hindistan, 2- Bangladeş, 3- Pakistan, 4- Çin, 5- Türkiye, Türkiye, atık gemilerin gönderilerek çok büyük oranda gemi sökümünün yapıldığı 5. ülke. Akdeniz'de Türkiye'den başka hiç bir ülke artık büyük çaplı gemi sökümü yapmamaktadır Æ 1970'lerde gemi sökümü Avrupa'da yoğunlaşmıştı. Æ Rıhtımlarda yapılan bu işlem, yüksek derecede mekanize olmuş bir endüstriyel operasyondur. Æ Zamanla, konu ile ilgili ... • çevre, • sağlık, • güvenlik standartları arttı. Æ Bu sebeple gemi endüstrisi fakir Asya ülkelerine kaydırıldı. Gemi Sökümü Pazarı Æ Her yıl ortalama 600-700 adet büyük gemi emekli edilerek, Türkiye'ye ve Asya ülkelerine söküm için getirilmektedir. Æ 1990'lı yıllarda, bu gemilerin toplam tonajı yıllık 15 milyon dwt idi. Æ Gemi sökümü pazarı hızla genişlemiş ve halen de hızla genişlemektedir. Æ 2001 yılında, söküm için için satılan ömrü dolmuş gemiler (608 adet) toplam 28 milyon dwt'lik bir sayıya ulaşmıştır. Æ Bu da yıllık neredeyse %25'lik bir büyümeye işaret etmektedir. Gemi sökümü pazarının büyümesinin iki nedeni … Æ 1999 yılında Malta bandıralı petrol tankeri Erika bir kaza geçirdi. Æ Erika, petrol şirketi TotalFina tarafında işletilen 25 yıllık tek cidarlı bir gemiydi. Æ Kaza sırasında denize 10,000 tondan daha fazla petrol sızdırdı. Æ İngiltere'nin (Fransa) yaklaşık 400 kilometrelik sahil şeridi kirlendi. Bu kazadan sonra, Uluslararası Denizcilik Örgütü (International Maritime Organisation/IMO) ÆTek cidarlı tankerlerde petrol taşınmasının aşamalı olarak kaldırılması kararını aldı. ÆEski tankerlerin sökümü ↑ International Maritime Organization’a göre; Hindistan %38 ile gemi sökümünde Dünya lideri, onu % 25 ile Çin izlemektedir, ÆBangladeş %19, ÆPakistan %7, ÆDiğer %11. BANGLADEŞ Gemi Sökümü ↓ Çevre Kirliliği ↓ Sağlık zararı ↓ Ucuz iş gücü ↓ Fakir Ülkeler Yetersiz yasalar ↓ Düşük Ücret Ödeme ↓ Minimal Korunma Giderleri ↓ Minimal Makine Kullanımı ↓ Çocuk İşçiler ↓ Yüksek Kazanç Dünya’daki gemi sökümünde Bangladeş’in payı%19 “Fakir Asya ülkelerinde gemi sökümü gemi sahipleri için büyük şans çünkü; yüksek teknolojiye gereksinim olmadan düşük ücretle iş yaptırmak mümkün.” Çalışanlar tehlikelere karşı korunmasız olduğundan bir çok maruziyet ( asbest vb.) ve kazalar sonucu yaşamını yitirmektedir. Çoğu çalışan çıplak elle çok küçük yada tamamen korumasız olarak çalışmaktadır. PAKİSTAN Dünya’daki gemi sökümünde Pakistan’ın payı %7 Gemilerin denizde parçalanması ve atıkların denize ve toprağa karışması anlamına gelen gemilerin 'baştankara' ve 'kıçtankara' edilerek sökülmesi yöntemine izin veriliyor. Tesislerin şartları kötü. Çalışma ortamı çok sıcak ve nemli. Æ Tehlikeler ve önlemler tanımlanıp eğitim verilmemiş. “Çalışanlara eğitim verilirse, tehlikeler hakkında bilgilendirilirse yüksek ücret, koruyucu ekipman talep ederler, bu durumda maliyet artar.” TÜRKİYE’DE GEMİ SÖKÜMÜ Türkiye’de gemi sökümünün yapıldığı tek yer Aliağa Gemi Söküm Tesisleridir. İZMİR - ALİAĞA Önemli sanayi tesislerinin faaliyet gösterdiği Aliağa, İzmir’in 50 km kuzeyinde Ege Denizi kıyısında bulunmaktadır. İdari yönden İzmir’e bağlı olup son nüfus sayımında tespit edilen ilçe merkezi nüfusu 60.000 kişidir. ALİAĞA ADI NEREDEN GELİYOR ? Adını Ali Ağa adındaki bir kişinin çiftliğinden alan Aliağa'nın kuruluşunun 4. Murat dönemine kadar uzandığı bilinmektedir. 4. Murat Bağdat'tan zafer alayı ile dönerken Bağdat Savaşı'nda Osmanlı Ordusu’na yardımı dokunanları beraberinde getirir. Onlara Batıda geniş topraklar bağışlar. Bu bağışlar sırasında bu bölgeyi Arapoğullarından Abdül Kerim Ağaya bağışlatmışlar. Abdül Kerim Ağa ölünce toprakları dört oğlu arasında paylaşılmıştır. Abdül Kerim Ağanın oğullarından Kuzu Beyi ile Kerim Ağa, Kuzubeyli taraflarına, Çelebi bey ile Ali Ağa da buraya yerleşmiştir. ÆBergama Krallığı Dönemi Æ Aiolya Æ Bizans Dönemi Æ Cumhuriyet Dönemi CUMHURİYET DÖNEMİ Yunanlılar 15 Mayıs 1919'da İzmir'e asker çıkardıklarında, Aliağa'da yaşayan 300'e yakın hane Aliağa'yı boşaltmıştır. Boşaltılan Aliağa'ya Midilli adasından Rumlar gelip yerleşmişlerdir ve 9 -10 Haziran 1919'da Yunan işgali başlamıştır. ALİAĞA ÇİFTLİĞİNDEN ALİAĞA İLÇESİNE Türk Ordusu 13 Eylül 1922 günü Aliağa Çiftliğine geldi. Kurtuluş yılından 1.5 yıl sonra, 1924'te Yunanistan ile "Mübadele" de Türk göçmenler Aliağa Çiftliğinde Kazım Dirik Mahallesi'ne yerleştirildi. 1936 yılı sonu ve 1937 yılında gelen Bulgaristan Göçmenleri de Kurtuluş Mahallesi'nde iskan edildi. Göçmenler bu topraklara yerleştikten sonra, Aliağa Çiftliği Cumhuriyet çağının bucak merkezlerinden biri olmuştur. 1970'li yıllar T.P.A.O ve İzmir Rafinerisi'nin kuruluş yılları. Hızlı bir gelişme var. İşleri yürütmek üzere müteahhitlerle birlikte, teknik eleman ve iş arayanlar Aliağa'ya geldiler. Nüfus sürekli artıyor, ekonomik yaşam giderek canlandı. Osmanlılar döneminde nahiye olan Aliağa, 1 Mart 1952 yılında belediye olmuştur. 21 Ocak 1982 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 2585 sayılı kanun ile de Aliağa kasabası ilçe statüsüne girmiştir. İzmir - Aliağa Gemi Söküm Tesisleri Gemi Söküm Tesisleri Aliağa Belediye sınırları içindir. Kent merkezinin yaklaşık olarak 3 km dışındadır. Önceki yıllarda Arsa Ofisi’nden 5’şer yıllığına kiralanmıştır. Parsellerin 29 yıllığına kiralanması amacıyla; ÆArsa Ofisi, ÆDenizcilik Müsteşarlığı ÆGemi Sökümü Sanayicileri Derneği arasında protokol yapılması çalışmaları tamamlanmak üzeredir. Æ1976 yılından beri Aliağa’da bulunan gemi söküm tesisleri, dünyanın 3. büyük tesisleridir. ÆTürkiye; Orta ve Doğu Avrupa ile Ortadoğu’da fiilen gemi sökülen ülkenin bulunmaması nedeniyle, Avrupa’nın ve Ortadoğu’nun gemi sökülebilen tek ülkesidir. Æİşçilerin çoğu kaynak makineleriyle veya tehlikeli maddelerin bulunduğu ortamda çalışabilmek için herhangi bir mesleksel eğitimden geçirilmemişlerdir. ÆKasım 1992‘de, ‘gas free’ işlemi teknik olarak doğru yapılmayan tankerin oksijen kaynağı ile kesimi sırasında meydana gelen patlamada, Ege Gemi Söküm Şirketi’nde çalışan 7 işçi ölmüştür. ÆLimter-İş Sendikası’na göre; 23 yılda, gemi söküm tesislerinde ölen işçi sayısı 100’dür. ÆBu sayılar, tehlikeli madde kirliliğinden kaynaklanan ölümleri kapsamamaktadır. 08 Mart 2004 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 25396 Ulaştırma Bakanlığından: Gemi Söküm Yönetmeliği BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam Madde 1 — Bu Yönetmeliğin amacı, söküm bölgesi olarak belirlenen veya belirlenecek olan alan içinde, hurda gemilerin demirlemeleri, sahile baştankara, kıçtankara veya Lok ve Dok gibi diğer teknik imkanlarla gerekli tedbirlerin alınarak, insan ve çevre sağlığı açısından ilgili mevzuat hükümlerine göre gemi söküm işleminin yerine getirilmesi ve ülkemizde gemi söküm faaliyetlerinin gemi söküm bölgelerinde yürütülmesi olup, gemi söküm bölgesi olarak belirlenen kara alanını, sınırları İdare tarafından koordinatlarla belirlenmiş deniz alanını, gemi sökümcüsünü ve sökülmek için bölgede bulunan gemileri kapsar. NELER YAPILDI... Gemilerde bulunan atık ve tehlikeli atıklar Æ radyasyon, Æ basınçlı gazlar, Æ yanıcı ve patlayıcı gazlara karşı daha etkili tedbirler almak Æçalışmaları denetleyebilmek için dernek bünyesinde teknik bir departman olarak çalışmak üzere atık yönetim merkezi oluşturulmuştur. Æ Kızılay ile yapılan anlaşma ile bu kuruluştan 3 adet mobil röntgen ekipmanı temin edilmiş ve tüm gemi söküm çalışanlarının akciğer filmleri çekilerek kayıt altına alınmıştır. Æ Bu çalışmalar; 6‘şar aylık periyodlarda devam ettirilmektedir. Almanya'da bulunan "deconta" firmasından asbest söküm ve bertarafında kullanılacak ekipman ithalatı... * * * * * * * 1 adet decoroll mobil savak, 1 adet yüksek kapasiteli negatif basınç kompresorü, 1 adet micropartikul filtreli süpürge, 1 adet digital kontrollu partikul ölçüm cihazı, Özel asbest maskesi, Asbest giysileri, Asbest torbaları ve bol yedek parçası, Dernek atık yönetim merkezinde depolanmıştır.. 09 ve 10.03.2004 tarihlerinde, ÆAlmanya'dan Alman çalışma bakanlığı asbest yönetmeliği tgrs 519'un yetkili eğitmeni Æ Çalışma Bakanlığından daha önce asbest eğitimi almış çalışanlardan seçilen eğitim düzeyi daha yüksek 16 adet çalışana ek sertifika programı uygulanmış. ÆAtık yönetim merkezinin sertifikalı çalışanlarına Asbest bertaraf ekipmanlarının kullanımı ile ilgili eğitim verilmiş. İşyeri hekimi kayıtlarında bulunan 1795 çalışanın geçmişe yönelik sağlık tarama kayıtlarını bilgisayar ortamına kaydedilmiş. 11.05.2004 tarihinde T.C. Çevre Bakanlığından tehlikeli atık bertarafı ve ara depolama istasyonu için uygunluk belgesi alınmıştır. ÆAlınan bu belgenin gereği olarak 21.05.2004 tarihinden başlayarak hurda gemilerin asbest'ten arındırılması işlemlerine başlanmıştır. ÆHurda gemiler asbest ve diğer tehlikeli atıkların çalışanların sağlığına risk oluşturmayacak şekilde lisanslı taşıma firmaları aracılığı ile bertaraf tesislerine gönderilmektedir. ILO heyeti üyelerinin görüşleri; Æ Aliağa Gemi Söküm Bölgesi’nde iş makinesi yoğunluklu bir çalışma yapılmaktadır, Æ Türkiye’deki gemi söküm sanayinin, bu sektörde iddialı olan Bangladeş ve Hindistan’dan çok daha iyi durumdadır. İLGİLİ MEVZUATLAR Gemi söküm faaliyetlerine yönelik ilk ve tek düzenleme, 1 Eylül 1986 gün ve 19208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, “Aliağa Gemi Söküm Bölgesi Yönetmeliği”dir. Çevre ve insan sağlığı açısından gemi söküm faaliyetleri ile ilgili belli başlı yasal düzenlemeler ... - 1580 Sayılı Belediye Kanunu - 1593 Sayılı Hıfzıssıhha Kanunu - 2572 Çevre Kanunu - 3030 Sayılı Büyük Şehir Beledi-yelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştiri-lerek Kabulü Hakkında Kanun - 3194 Sayılı imar Kanunu - 1475 Sayılı iş Kanunu - 3621 Sayılı Kıyı Kanunu - 24.12.1973 tarihli Parlayıcı, Patla-yıcı, Tehlikeli ve Zararlı Maddelerle Çalışan İşyerlerinde ve işlerde Alı-nacak Tedbirler Hakkında Tüzük - İşçi Sağlığı ve iş Güvenliği Tüzüğü - 26.09.1995 tarih ve 22416 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Gayri Sıhhi Mües-seseler Yönetmeliği, - Tehlikeli Atıkların Sınır Ötesi Taşınma ve Bertarafının Kontrolüne İlişkin BASEL Sözleşmesi, 1989 2872 Sayılı Çevre Kanuna Dayanılarak Çıkartılan; - Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönet-meliği - Tehlikeli Kimyasallar Yönetmeliği - Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği - Katı Atıklar Yönetmeliği -ÇED Yönetmeliği Gemisöküm’e Çevre Tepkisi 27 Temmuz 2006 ALİAĞA'YA SÖKÜM İÇİN HURDA FRANSIZ DONANMASI GEMİLERİ GETİRELECEĞİ HABERLERİNE TEPKİLER DEVAM EDİYOR Ege Çevre Platformu Dönem Sözcüsü avukat Arif Ali Cangı, İzmir'in Aliağa ilçesindeki gemi söküm tesislerinde söküleceği duyurulan Fransız donanmasına ait hurda gemilerin Türkiye'nin de taraf olduğu Basel Sözleşmesine göre ''tehlikeli atık'' türünde olduğu ve sözleşme hükümleri gereğince bir başka ülkeye naklinin yasadışı olduğunu ileri sürdü. 21 Nisan 2006 Aliağa’da mı, Kimyasal Çöplük ? Tuzla'da boş arazide ortaya çıkarılan atık variller Türkiye'nin bir çok yerinde “kimyasal atık” olabileceği iddialarını gündeme getirirken gözler Aliağa’ya çevrildi. Son 15 yıldır asbest ve çevre kirliliğiyle gündeme gelen Gemi Söküm tesisleri çevresinde de kontrolsüz şekilde atıkların depolanmış olabileceği iddiaları yetkilileri harekete geçirdi. Greenpeace de Aliağa’daki atık sorununu gündeme getirerek yıllardır konuşulmayan bir gerçeği gün ışığına çıkardı. 25 Ağustos 2006 Erdil'den OTAPAN Açıklaması Açıklamada OTOPAN gemisi ile ilgili Hollanda Çevre Bakanlığının verdiği cevap ve Bu beyan üzerine T.C. Orman ve Çevre Bakanımız Sn. Osman Pepe’nin yaptığı açıklama ile farklı bir süreç başladığı ifade edildi. ALİAĞA GEMİ SÖKÜM SANAYİCİLERİ DERNEĞİ 2. BAŞKANI MUSTAFA ERDİL :” OTAPAN GEMİSİNDEKİ 54 TON ASBEST BEYANI GERÇEK İSE DERNEĞİMİZCE BU GEMİNİN ASBESTTEN BERTARAFI İŞLEMLERİ 54 İŞ GÜNÜNDE GERÇEKLEŞTİRİLEBİLİR. ” Günlerdir merak konusu olan ve Türkiye kamuoyu tarafından akıbeti merakla beklenen Otopan gemisi ile ilgili, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe tarafından yapılan açıklamalara Aliağa Gemi Söküm Sanayicileri bir basın açıklaması ile cevap verdi. Bakan Osman Pepe'nin "Otapan Gemisi'nde 1 ton değil 54 ton asbest var. Bu yüzden gemi geri gönderilecek." şeklindeki açıklamasına cevap veren Gemi Söküm Sanayicileri Derneği baştan beri duruşlarının değişmediğini belirterek, kamuoyunu bu konularda bilgilendirmeye devam edeceklerini ve bunun bir fırsat olduğunu ifade ettiler. Asbest konusunda söküm yetkisi olan tek kuruluş olduklarının altını çizen Aliağa Gemi Söküm Sanayicileri Derneği 1ton değil 54 ton dahi olsa gerekli tüm koşullar yerine getirilerek asbesti söküp bertaraf edebileceklerini bunun da 54 iş günü kadar süreceğini dile getirdiler. Nükleer Çöplük mü Olacak? 25 Temmuz 2006 Aliağa’da sökülecek olan Fransız donanmasından emekliye ayrılan 270 savaş gemisi arasında asbest ve nükleer yakıtla çalışan radyoaktif kalıntılı Fransız uçak gemisi Clemenceau’nun da anlaşma sağlanırsa Aliağa’da söküleceği iddia ediliyor GEMİ SÖKÜM, ALİAĞA’YI FRANSA'NIN NÜKLEER ÇÖPLÜĞÜ MÜ YAPACAK? Gemi Söküm Sanayicilerinin, Fransa donanmasına ait eski gemileri sökmek için anlaşma zemini araması, Aliağa’nın, radyoaktif kirlilikten asbeste kadar birçok ölümcül tehlikeyi barındıran Fransız gemilerinin çöplüğüne dönüşme tehlikesi doğurdu. Gemi sökümcülerin, Fransızlarla dirsek temasında olması üzerine Aliağa kamuoyu, gemi söküm sanayicilerinin kâr uğruna Aliağa ve bölgenin cehenneme çevirmesinden endişe ediyor. Çevre ve insan sağlığına zarar verdiği gerekçesiyle sık sık uluslar arası çevre örgütlerinin ve Aliağa kamuoyunun tepkisini çeken Aliağa’daki Gemi Sökümcüler, bu kez Fransa Donanması'ndan bu yıl hurdaya ayrılacak 270 savaş gemisine talip olunca Aliağa ve çevresinde endişeli bir bekleyiş başladı. Gemisöküm’e Çevre Tepkisi 27 Temmuz 2006 Ege Çevre Platformu Dönem Sözcüsü avukat Arif Ali Cangı, İzmir'in Aliağa ilçesindeki gemi söküm tesislerinde söküleceği duyurulan Fransız donanmasına ait hurda gemilerin Türkiye'nin de taraf olduğu Basel Sözleşmesine göre ''tehlikeli atık'' türünde olduğu ALİAĞA'YA SÖKÜM İÇİN HURDA FRANSIZ DONANMASI GEMİLERİ GETİRELECEĞİ HABERLERİNE TEPKİLER DEVAM EDİYOR Ege Çevre Platformu Dönem Sözcüsü avukat Arif Ali Cangı, İzmir'in Aliağa ilçesindeki gemi söküm tesislerinde söküleceği duyurulan Fransız donanmasına ait hurda gemilerin Türkiye'nin de taraf olduğu Basel Sözleşmesine göre ''tehlikeli atık'' türünde olduğu ve sözleşme hükümleri gereğince bir başka ülkeye naklinin yasadışı olduğunu ileri sürdü. Cangı, ''Fransız donanmasına ait 270 hurda savaş gemisinin Aliağa'daki gemi söküm tesislerinde sökülmesi yönünde görüşmeler yapıldığı'' yönünde basında yer alan haberler üzerine yaptığı yazılı açıklamada, Aliağa'nın tehlikeli atık çöplüğü olmadığını ve bu girişimin önüne geçilmesi gerektiğini belirtti. Bu gemilerin uluslararası sözleşmeler ve iç hukuka göre Aliağa'ya getirilmemesi gerektiğini savunan Cangı, şunları kaydetti: ''Habere konu gemiler, Türkiye'nin de taraf olduğu Tehlikeli Atıkların Sınırötesi Taşınımının ve Bertaraf Edilmesinin Kontrolüne İlişkin Basel Sözleşmesinin ekindeki listedekilere uygun tehlikeli atıktır. Bu Sözleşme, taraf devletlere tehlikeli atıkların sınır ötesi taşınmasında çevre ve insan sağlığına zarar vermemesi için ciddi yükümlülükler yüklemiştir. Habere konu gemilerin Aliağa'ya getirilmesi bu sözleşmenin ağır bir ihlalidir.'' Otapan Tepkileri Sürüyor 19 Ağustos 2006 Son haftalarda gündemden düşmeyen ve Hollanda- Türkiye arasında diplomatik girişimlere neden olan asbestli OTAPAN adlı geminin Amsterdam’dan söküm için Aliağa’ya gelecek olmasına Tehlikeli Gemi Sökümünü Önleme Girişimi Grubu tarafından bu gün ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE: -''BU VE BENZERİ GEMİLERLE İLGİLİ SÖKÜM İŞLEMLERİ SADECE TÜRKİYE'DE ALİAĞA'DA DEĞİL, AB ÜLKELERİNİN PEK ÇOĞUNDA YAPILMAKTADIR'' Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, bakanlığın teknik elemanlarından oluşan bir heyetin, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde gemi sökümü yapılan Aliağa benzeri tesislerde inceleme yapacağını bildirdi. Pepe, ''Teknik olarak, çevre ve insan sağlığı açısından Türkiye'deki tesislerde bir eksiklik varsa bu eksiklik derhal giderilmelidir. Bakanlık olarak AB standartlarında olmayan bir tesiste, AB ülkelerinin yapmadığı bir işi Türkiye'de de yaptırmayacağız'' dedi. Bakan Pepe, düzenlediği basın toplantısında Hollanda'dan Aliağa'da sökülmek üzere gelen asbestli Otapan gemisiyle ilgili olarak son günlerde ortaya çıkan bazı belirsizlikleri gidermek istediğini belirtti. 25 Ağustos 2006 Hollanda:” Asbesti Geri Alırız ” GEMİSANDER:”ASBEST SÖKÜMÜNDE ÇEVRE BAKANLIĞINDAN YETKİ ONAYLI TEK KURUM GEMİ SÖKÜM SANAYİCİLERİ DERNEĞİDİR” Günlerdir merak konusu olan ve Türkiye kamuoyu tarafından akıbeti merakla beklenen Otopan gemisi ile ilgili, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe tarafından yapılan açıklamalara Aliağa Gemi Söküm Sanayicileri bir basın açıklaması ile cevap verdi. Bakan Osman Pepe'nin "Otapan Gemisi'nde 1 ton değil 54 ton asbest var. Bu yüzden gemi geri gönderilecek." şeklindeki açıklamasına cevap veren Gemi Söküm Sanayicileri Derneği baştan beri duruşlarının değişmediğini belirterek, kamuoyunu bu konularda bilgilendirmeye devam edeceklerini ve bunun bir fırsat olduğunu ifade ettiler. Asbest konusunda söküm yetkisi olan tek kuruluş olduklarının altını çizen Aliağa Gemi Söküm Sanayicileri Derneği 1 ton değil 54 ton dahi olsa gerekli tüm koşullar yerine getirilerek asbesti söküp bertaraf edebileceklerini bunun da 54 iş günü kadar süreceğini dile getirdiler. Balıkçılar Eylem Yapacak 30 Temmuz 2006 Türkiye, İskenderun Limanı’nda 2005 yılında batan Ulla gemisinden sonra yeni bir zehirli gemi tehdidiyle karşı karşıya. Balıkçılar, Hollanda’dan yola çıkan Otapan isimli gemiyi karasularımıza sokmamak için çeşitli eylemler yapacak. Bölgede avl OTOPAN GEMİSİ ALİAĞA'YA GELİYOR. BALIKÇILAR EYLEM HAZIRLIĞINDA Türkiye, İskenderun Limanı’nda 2005 yılında batan Ulla gemisinden sonra yeni bir zehirli gemi tehdidiyle karşı karşıya. Balıkçılar, Hollanda’dan yola çıkan Otapan isimli gemiyi karasularımıza sokmamak için çeşitli eylemler yapacak. Bölgede avlanan 300 balıkçı teknesi Otapan’ı izleyecek. Kanserojen maddeyle (amyant) kaplı olduğu için çevrecileri ayağa kaldıran zehirli gemi, Hollanda’dan yola çıktı. Meksika bandıralı ‘Otapan’ adlı gemiyi takibe alan Türkiye’deki 13 balıkçı birliği, ortak eylem planı hazırladı. Gemi, Ege Denizi’ne girdiği andan itibaren bölgede avlanan 300 balıkçı teknesi tarafından izlenecek. İstanbul Balık Hali’nde kurulacak kriz merkezinde de Ege’deki balıkçı tekneleriyle canlı telsiz bağlantısı sağlanacak. Geminin rotası harita üzerinde işaretlenecek. İstanbul Balıkçılar Birliği Başkanı Ali Güney, birlikleri kanserojen gemi hakkında bilgilendirdiklerini belirtti. Türk teknelerinin radar ve telsiz cihazları ile İskenderun’dan Hopa’ya kadar tüm gemi trafiğini izleyebilecek yeterliliğe sahip olduğunu söyleyen Güney, bu gemiyi kamuoyuna teşhir etmek için ellerinden geleni yapacaklarını dile getirdi. Mersin’de 4 yıldan fazla bekletilen Ulla gemisinin batmasıyla balıkçılığın büyük darbe aldığını ve sektördeki çok sayıda işletmenin iflas ettiğini belirten Güney, “Bu olayda da benzerlerinin yaşanmaması için elimizden geleni yapacağız.” dedi. Öte yandan, balıkçıları, Otapan gemisi kadar yaşlı Rus gemilerinin Türkiye’ye söküm amacıyla gönderilmesi için sürdürülen temaslar da tedirgin ediyor. Tuzla’daki tersanelerde çok sayıda yaşlı Rus gemisinin tamir edildiğine dikkat çeken Ali Güney, Rusya’dan 350 civarında asbestli geminin de söküm için Türkiye’ye getirilmesi yolunda görüşmelerin sürdüğünü haber aldıklarını açıkladı. Gemi Türkiye’ye Sokulmamalı 30 Temmuz 2006 ZEKİ SEZER: " TÜRKİYE ASLA AVRUPA’NIN ZEHİRLİ ATIK ÇÖPLÜĞÜ OLMAMALI" Sezer, “Asbestli gemi Türkiye’ye sokulmamalı” dedi. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer’in demeci şöyle:Kansere yol açan asbest maddesi ile yapılmış olması nedeniyle 7 yıldır Hollanda’da bekletilen Meksika bandıralı “Otopan” adlı geminin Türkiye’ye getirilerek sökülmek istenmesi, çevreci kuruluşların ve halkımızın haklı tepkilerine neden olmaktadır. Avrupa ülkeleri çevre konusunda tam bir çifte standart uygulamaktadır. Bir yandan çevre standartlarının yükseltilmesini isteyen bu ülkeler, öte yandan hurda ve atıklarını başka ülkelere ihraç etmek için çaba göstermektedir. Başta Çevre ve Orman Bakanlığı olmak üzere Türkiye’deki sorumlu kuruluşlar da yeterince duyarlı davranmamaktadır. Asbestli Gemi Aliağa'ya 30 Temmuz 2006 ’Azgelişmiş Ülke’ Tescil Maddesi Asbestli Gemi Aliağa'ya geliyor Kansere yol açtığı için gelişmiş ülkelerin sınırlarına dahi yaklaştırmadığı asbest maddesi, "Otapan" adlı gemi olarak rotasını Türkiye’ye çevirdi. Çevreciler "Sakın Türkiye’ye sokmayın" derken, Çevre Bakanlığı sökülmek için 7 yıl beklediği Hollanda’dan Aliağa’ya hareket eden geminin tehlike yaratmayacağı kanısında. ÇEVRE felaketlerinin birbirini izlediği Türkiye’de, bu kez de 7 yıldır Amsterdam Limanı’nda bekletildikten sonra sökülmek üzere İzmir Aliağa’ya hareket eden asbestli bir gemi tartışılmaya başlandı. Asbest adlı kanser yapıcı maddeyi gelişmiş ülkelerin sınırlarına dahi yaklaştırmadığını söyleyen çevreciler geminin Türk karasularına sokulmaması gerektiğini belirtirlerken, Çevre ve Orman Bakanlığı, bir tehlike yaratmayacağı kanısında. Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Öztürk, zehirli atık yüklü olduğu ileri sürülen Meksika bandıralı "Otopan" adlı geminin Türkiye’ye gelişi konusunda Hollanda Çevre Bakanlığı ile irtibat içinde olduklarını söyledi. Otapan Meclis Gündeminde 30 Temmuz 2006 7 yıldır Hollanda’da bekletilen ‘Otapan’ gemisinin Türkiye’ye getirilerek sökülmek istenmesinin çevreci kuruluşların ve halkın tepkisine sebep olduğunu ifade etti. Avrupa ülkelerinin çevre konusunda çifte standart uyguladığına dikk Aliağa Gemisöküme gelecek olan Otapan Meclis Gündeminde Kaplamasında insan sağlığına zararlı asbest bulunan Meksika bandralı Otapan gemisinin Hollanda’dan Türkiye’ye söküm için gönderileceği yönündeki haber, Meclis gündemine taşındı. TBMM Çevre Komisyonu üyesi Aydın Milletvekili Mehmet Boztaş, TBMM Başkanlığına Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe’nin cevaplaması istemiyle yazılı bir soru önergesi verdi. Astbest maddesinin insan sağlığı ve çevre üzerindeki olumsuz etkilerine yer verilen önergede, gemiye verilen ithalat izninin Anayasa, Tehlikeli Atıklar Yönetmeliği ve uluslararası anlaşmalara aykırı olup olmadığı soruldu. TBMM Çevre Komisyonu Sözcüsü AK Parti Çanakkale Milletvekili İbrahim Köşdere, kanserojen asbest kaplı gemilerin Türkiye’ye sokulmasını eleştirdi. “Para kazanma adına kimsenin hurdasına ihtiyacımız yok.” diyen Köşdere, kaplamalardaki asbestin tehlikeli madde olarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Köşdere şunları söyledi: “Biz Çevre Komisyonu üyesi ve milletvekilleri olarak geminin gelip gelmeme konusunda karar verici makam değiliz. Ancak zehirli gemilerle ilgili olarak çok acı hatıralarımız var. Çok emr-i vaki yaşadık. Denizlerimiz kirlendi, çevremiz büyük hasar gördü. Zehirli gemiler, başka ülkelere gidecekse karasularımızdan transit geçmeli. Ancak, yasaklı maddeleri almamız söz konusu olamaz. Komisyon olarak konuyu Meclis gündeminde tutacağız.”AK Partili Çevre Komisyonu Başkanı Münir Erkal ise ısrarlı sorularımıza rağmen sessiz kalmayı tercih etti. Çevre Komisyonu’nun diğer bir üyesi ve Kocaeli CHP Milletvekili Salih Gün ise Mayıs ayında çıkarılan Çevre Kanunu’nun uygulanmadığı görüşünde. “Birilerinin rantı için Türk işçisini kanserojen maddelerle uğraştırmaya kimsenin hakkı yok.” diyen Gün, konuyu parti grubunda da ele alacaklarını kaydetti. Konuyla ilgili olarak siyasi partilerden de açıklamalar geldi. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, “Asbestli gemi Türkiye’ye sokulmamalı.” dedi. Çevre Bakanlığı İzin Vermiş 30 Temmuz 2006 Kanserojen maddeyle kaplı olduğu için 7 yıldır Amsterdam limanında bekletilen bir geminin Türkiye'ye gönderileceği haberi kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Eyleme hazırlanan çevre örgütleri, ‘doğru şekilde imha edilene kadar gemiden çıkarılan zehirlEYLEM HAZIRLIĞI BAŞLARKEN, GEMİNİN TÜRK SULARINA GİRİŞİ İÇİN BAKANLIĞIN İZİN VERDİĞİ ORTAYA ÇIKTI. Kanserojen maddeyle kaplı olduğu için 7 yıldır Amsterdam limanında bekletilen bir geminin Türkiye'ye gönderileceği haberi kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Eyleme hazırlanan çevre örgütleri, ‘doğru şekilde imha edilene kadar gemiden çıkarılan zehirli maddenin büyük risk oluşturacağına' dikkat çekti. TBMM Çevre Komisyonu üyesi Mehmet Boztaş ise soru önergesiyle konuyu gündeme getireceğini kaydetti. Meksika bandıralı Otopan adlı geminin söküm işlemi için İzmir Aliağa'ya üç hafta içerisinde ulaşması beklenirken, Çevre Bakanlığı'ndan da konuyla ilgili çelişkili açıklamalar geldi. Zaman'ın dün manşetten verdiği haberde bakanlık yetkilileri, izin alınmadığını, dolayısıyla geminin Türk karasularına sokulmayacağını belirtmişti. Ancak kaplamasında bir ton amyant (kanserojen madde) barındıran gemi için onay verildiği ortaya çıktı. Genel Müdür Yardımcısı Fevzi İşbilir imzasını taşıyan belgede, izne gerekçe olarak geminin atık veya yük bulundurmaması gösterildi. Alınan bilgilere göre, 7 Temmuz'da gemiye ithalat izni verildiği Hollanda yetkililerine bildirildi. Bakanlık kaynakları, geminin Aliağa'da inceleneceğini ve tehlike görülmesi halinde geri gönderileceğini ifade ediyor. Gemiler Arındırılmadan Türkiye'de Sökülemez Fransa, savaş gemilerinin sökümü için aday olan Aliağa'yı inceledi. Gemi sökümcüler "İşi almak için büyük çaba sarf edeceğiz"; Greenpeace'ten Dökmecibaşı "Gemiler asbestten, nükleerden arındırılmadan gelememeli. Aliağa'da koşullar yeterli değil" dedi. BİA Haber Merkezi 26/07/2006 Tolga KORKUT BİA (İzmir) - Fransa, donanmadan bu yıl hurdaya ayrılacak olan 270 savaş gemisinin sökümü için araştırma yapıyor. Fransa donanması komutanlarından Amiral Hubert Jovot başkanlığındaki 3 kişilik heyet, Ulaştırma Bakanlığı Denizcilik Müsteşarlığı Tersaneler Daire Başkanı Orhan Özbek ve Uzman Ali Görkem'le birlikte Aliağa gemi söküm tesislerini inceledi. Aliağa Ekspres gazetesinden Şahap Avcı'nın haberine göre, Fransa heyeti 270 savaş gemisinin sökümünün Türkiye'ye 200 milyon dolarlık iş potansiyeli yaratacağını söyledi. Tersaneler Daire Başkanı Orhan Özbek'de "İşi büyük olasılıkla Aliağa alacak. Fevkalade olumlu bakışları var" dedi. Heyet yıl sonuna kadar, gemi söküm işine talip olan diğer üç ülkeyi, Çin, Hindistan ve Bangladeş'i de inceleyecek. Hollanda Zehir Gönderiyor, Pepe Yolu Açıyor GemiSanDer: Otapan gemisinden bir ton asbest çıkacak; risk yok. Pepe: Bünyesi dışında atık varsa giremez. Greenpeace: Bünyede de olsa asbest zehirdir. Gemi geri gönderilmeli. Hollanda asbestsiz söküm yapabilirken, ucuz diye zehri Türkiye'ye yolluyor. BİA Haber Merkezi 28/07/2006 Tolga KORKUT BİA (İzmir) - Gemi Söküm Sanayicileri Derneği (GemiSanDer) yöneticisi Nevzat Sarıaslan, 7 yıl Amsterdam limanında bekledikten sonra Hollanda'nın sökülmesi için Aliağa'ya gönderdiği Otapan gemisinden bir ton asbest çıkacağını bianet'e söyledi. "Bu geminin yükü değil. Gemi inşa edilirken kullanılan ısı izolasyon maddesi." bianet'in görüştüğü, gemi söküm işlemini ağustosta gerçekleştirmeye hazırlanan ve Otapan'ın 15 güne kadar Aliağa'ya ulaşacağını söyleyen Şimşekler Tersanesi yetkilisi Osman Şimşek de geminin bünyesinde asbest olduğunu ve söküm sırasında kanserojen nitelikli asbest çıkarılacağını doğruladı. Çevre savunucularıysa, asbestin geminin yükü olmasa da, Türkiye'ye gelmesinin uluslararası sözleşmelerin ve Türkiye yasalarının ihlali olduğunu, söküm sırasında açığa çıkacak asbest liflerinin rüzgarla yayılabileceğini ve bölgede yaşayanlara zarar vereceğini, toprağa ve suya karışabileceğini, aynı zamanda yakma yöntemiyle bertaraf edilmesinin de daha zararlı olacağını belirtiyor. Asbestli gemi Fransa yolunda Bir dönem Fransız donanmasının gururu olan savaş gemisi Clemenceau kısa süre sonra eski evi Brest limanına dönecek.1997`de servis dışı kalan Clemenceau, bir İspanyol şirketine satılmıştı.Ancak bunun Avrupa Birliği`nin sağlık ve güvenlik kuralları çerçevesinde mümkün olmadığı bildirildi.Clemenceau bunun üzerine bir Alman şirketince beş ay önce parçalanması için Hindistan`a gönderilmişti.Ancak çevrecilerin ve Hindistan`daki sendikaların, taşıdığı asbest nedeniyle gemiyi protesto etmeleri nedeniyle Clemenceau Hindistan Yüksek Mahkemesi`nin kararıyla ülkesine doğru yola çıkmıştı.Mısır`ın güvenlik nedeniyle gemiyi durdurması da Fransa için bir başka utanç olmuştu.Hindistan`dan önce de İspanya ve Türkiye`de geminin parçalanmasına çalışıldığını da hatırlatalım.Fransa, Cumhurbaşkanı Jacques Chirac`ın emriyle geri gelen gemide ne kadar asbest olduğu ve sorunun nasıl çözülebileceğine yönelik bir dizi araştırma yapmayı planlıyor.Paris`teki muhabirimiz Caroline Wyatt ise Fransa hükümetinin, ordunun eski sembolünün bu şekilde ülkeye dönmesinden duyduğu sıkıntıyı gizleyemediğini söylüyor. 2006-05-17 09:00:10 BBC Türk Asbestli uçak gemisi rota değiştirdi Rotasında Türkiye olduğu iddiasıyla protestolara uğrayan, Fransa Savunma Bakanlığı`nın hurdaya çıkarttığı asbestli uçak gemisi Türkiye`ye gelmiyor... Rotasında Türkiye olduğu iddiasıyla protestolara uğrayan, Fransa Savunma Bakanlığı`nın hurdaya çıkarttığı asbestli uçak gemisi `Clemenceau`nun, Mısır sahillerinin 50 mil açığında olduğu ortaya çıktı. Türkiye`ye doğru 13 Ekim 2003 tarihinde yola çıkan, ancak Greenpeace ve Türk makamlarının devreye girmesi üzerine Loulon Limanı`na dönen Clemenceau`nun Mısır`da bulunduğu bilgisi, dün Greenpeace`in web sitesinde yayınlandı. Mısır sahilinin 50 mil açığında olduğu belirtilen gemiye tırmanan Greenpeace üyeleri, `Asbest taşıyıcısı: Hindistan`dan uzak durun` yazılı pankart astı. Eylemin ardından açıklama yapan Greenpeace`nin Türkiye İletişim Sorumlusu Yeşim Aslan, geminin Hindistan`a gönderildiğini söyledi. Kaynak: www.hurriyet.com.tr Haber: Ufuk Aktuğ 2006-01-14 08:03:03 InternetHaber HABAŞ İsyan Ettirdi 11 Eylül 2006 Aliağa- Yeni Foça üzerindeki HABAŞ Demir-Çelik, Sınaî ve Tıbbi Gazlar Endüstri A.Ş bacalarından çıkan ve kilometrelerce öteden bile farkedilebilen kontrolsüz duman, nefes almayı zorlaştırırken, hurdalar işlendikten sonra ortaya çıkan tozların ve cüfurun dHABAŞ İsyan Ettirdi Aliağa Sanayi bölgesindeki demir çelik kuruluşları ve haddehanelerden kaynaklanan kirlilik, Aliağa'yı Türkiye'nin hava kirlilik oranı en yüksek ilçelerinden biri yaparken, sorumsuz bazı sanayiciler de çevre ve insan sağlığı ile ilgili kurumların uyarılarına kulak asmıyor. Yıllardır Aliağa'daki hava kirliliğinin çok büyük bölümüne neden olan ve her türlü ceza ve kapatmalara karşı aynı kirliliğe devam den HABAŞ'a çevre örgütleri ve bölgede yaşayanların tepkileri giderek artıyor. “YILLARIN İHMALİ” SONUCU İNSANLAR ÖLÜYOR Aliağa- Yeni Foça üzerindeki HABAŞ Demir-Çelik, Sınaî ve Tıbbi Gazlar Endüstri A.Ş bacalarından çıkan ve kilometrelerce öteden bile farkedilebilen kontrolsüz duman, nefes almayı zorlaştırırken, hurdalar işlendikten sonra ortaya çıkan tozların ve cüfurun depolanma biçimi de küçük dağ kümelerini andırıyor. İkibin kişinin nefes bile almakta güçlük çekerek çok zor koşullarda çalıştığı HABAŞ, hiçbir çevre ve insan sağlığına yönelik tedbir almazken, yıllardır yöre halkının ve çevreci örgütlerin eleştiri ve önerilerini duymazdan geliyor. Sonuç olarak Aliağa ağır sanayi bölgesi'nde yaşanan bu çevre duyarsızlığı yörede yaşayanların Gebze'nin Dilovası beldesinde olduğu gibi kanser ve buna bağlı ölümlerle sonuçlanacak dramatik bir yaşama mahkum ediyor. Aliağa’da; gemi söküm tesislerinin yarattığı çevresel sorunlar saptanmak istenirse, gemi söküm tesisleri ile demir çelik tesisleri birlikte ele alınmalıdır. Gemi Sökümü Sanayinin * Çevre ( hava, su, toprak, bitki örtüsü), * İnsan ( çalışanlar, yöre insanı), üzerine etkilerin sürekli izlenmesi, sonuçların kısa sürede değerlendirilip uygulamaya geçirilmesi önem taşımaktadır. Dinlediğiniz İçin Teşekkürler
Benzer belgeler
Demir Çelik ve Gemi Söküm Tesislerinin Çevresel Etkileri
Æ Cevherden elde etmek için doğanın tahrip edilmesiyle
birlikte 3 misli fazla enerji ve su kullanımı gerekecektir.
Æ Çevre kirliliği de yüksek miktarda olacaktır.
Æ Baltık ve Uluslararası Denizcili...