Aralık
Transkript
Aralık
KKTC BAŞBAKANLIĞI AVRUPA BİRLİĞİ KOORDİNASYON MERKEZİ AYLIK BÜLTEN ARALIK 2013 / Sayı: 83 MALLARIN SERBEST DOLAŞIMI HAKKINDA ÇALIŞMA YAPILDI Avrupa Birliği Müktesebatına Uyum Çalışmaları kapsamında, Malların Serbest Dolaşımı faslı ile ilgili yürütülen çalışmalara Aralık ayında da devam edildi ve bu doğrultuda 3-6 Aralık 2013 tarihleri arasında ilgili diğer birkaç alanı da kapsayacak şekilde ortak bir çalışma yapıldı. Bu doğrultuda, çalışmaları devem etmekte olan diğer ilgili alanlarla bu fasıl arasında kesişen noktaların belirlenmesi ve 2014-2016 yıllarını kapsayacak şekilde Malların Serbest Dolaşımı faslının Müktesebat önceliklerinin belirlenmesi hedeflendi. Dört gün için hazırlanan programa göre ilk olarak Ticaret Dairesi, Sanayi Dairesi, Gümrük ve Rüsumat Dairesi ve Devlet Laboratuvarı Müdürleri ile ikili toplantılar yapıldı ve bu toplantıları takiben çalışma grubu üyeleriyle 3 günlük teknik bir çalışma gerçekleştirildi. Teknik toplantılara Başbakan Yardımcılığı Ekonomi Turizm Kültür ve Spor Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Enerji Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı temsilcileri katıldı. Bu toplantılarda, AB Müktesebatı kapsamında Malların Serbest Dolaşımı faslına bağlı olarak ele alınan konular ile ilgili bilgiler verilerek, KKTC için öncelikli olabilecek alanlar irdelendi. Ayrıca AB uzmanları öncelikli alanların belirlenmesi için üzerinde çalışılabilecek AB mevzuatı hakkında bilgi aktardı. Daha sonra çalışma grubu üyeleri ile AB uzmanları öncelikli olabilecek alanları ele alınarak 2014-2016 yıllarını kapsayacak şekilde Malların Serbest Dolaşımı faslı bünyesinde önümüzdeki 3 yıl içerisinde ele alınabilecek çalışmaları değerlendirdi. Dört günlük çalışma sonrasında, çalışma grubu ile beraber 2014-2016 Müktesebata Uyum Programı'nda yer alacak olan planlama dokümanı hazırlandı. BULAŞICI HASTALIKLAR İLE İLGİLİ ARALIK AYINDA İKİ ÇALIŞMA YAPILDI Bulaşıcı hastalıklar projesiyle ilgili 2-6 Aralık 2013 ve 11-12 Aralık 2013 tarihlerinde olmak üzere iki çalışma yapılarak epidemiyoloji ve mikrobiyoloji konuları ele alındı. Eylül sonu birinci aşaması yapılan epidemiyoloji eğitiminin ikinci aşaması olarak daha önceki eğitimde yer alan katılımcı gruba yönelik 2-6 Aralık tarihlerinde ikinci eğitim programı düzenlendi. Söz konusu eğitimde bulaşıcı hastalıklar epidemiyolojisi ele alınarak katılımcılarla teorik bilgi paylaşımı yapıldı. Ayrıca teorik bilgilendirmeye ek olarak uygulamalı çalışmalar da yapılarak vaka incelemesi üzerinde duruldu ve bir sonraki eğitimin Şubat ayı içerisinde yapılmasına karar verildi. Bu çalışmaya ek olarak 10-13 Aralık 2013 tarihlerinde mikrobiyoloji konusu da ele alınarak, Temmuz ayında yapılmış olan laboratuvar değerlendirme çalışmasını takiben Aralık ayında bu çalışmanın yapılması planlamıştı. Bu doğrultuda hazırlanan iki günlük programa göre bulaşıcı hastalıklar ve salgın kontrolü açısında laboratuvar vasıflarının geliştirilmesine yönelik pratik eğitim verildi. ORGANİK TARIM YASASI SONLANDIRILDI Ülkemizde organik tarım uygulamalarının AB standartlarında gerçekleştirilmesi ve bu uygulamalara yönelik etkin denetimin sağlanabilmesi amacıyla Organik Tarım Yasası Taslağı, Tarım Bakanlığı ve ilgili Daireleri ile hazırlanarak, görüş almak amacıyla Merkezi Mevzuat Dairesine gönderildi. Gelinen aşamada, taslak, Merkezi Mevzuat Dairesi görüşleri doğrultusunda güncellenerek sonlandırıldı. Taslağın, Savcılık görüşleri ile birlikte Bakanlar Kuruluna onaylanmak üzere sevk edilmesi bekleniyor. FİKRİ MÜLKİYET HUKUKU ALANINDAKİ MEVZUAT UYUM ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR Aralık 2013 tarihinde gerçekleştirilen çalışmada, telif haklarının korunmasına yönelik uygulamalar, haklara yönelik sözleşmelere ilişkin konular, kolektif hakların yönetimi, hizmet sağlayıcıların sorumlulukları ve uygulamalar alt başlıklarında hazırlanacak mevzuat taslağı üzerinde çalışıldı. Ayrıca 2014 yılına ilişkin çalışmaların planlaması yapıldı. Ayrıca taslak yasanın Avrupa BirliğiAvrupa Koordinasyon Birliği Koordinasyon Merkezi Merkezi Tarafından Hazırlanmıştır Sayfa 1 ARALIK 2013 hazırlıkları içinde Mart ayı içerisinde ilk çalışmanın başlatılması kararlaştırıldı. TELEKOMÜNİKASYON SEKTÖRÜNDEKİ PİYASA ANALİZİ ÇALIŞMALARINA BAŞLANDI Aralık ayında gerçekleştirilen çalışma ile Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu (BTHK) bünyesinde AB destekli piyasa analizi ve ara bağlantı ücretlerinin belirlenmesi çalışmaları başladı. Bu ziyarette AB uzmanları sektör temsilcileri ile görüşerek ön bilgi aldı ve AB müktesebatına uyumlu olarak bu çalışmaların nasıl yapıldığı hakkında kendilerine bilgi aktardı. Ayrıca BTHK ile uzmanlar 2014 yılına ilişkin bir yol haritası üzerinde mutabık kaldılar. Bu yol haritasına göre bir sonraki çalışma ziyaretinin 17-21 Şubat 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilmesine ve bu ziyarette de BTHK tarafından bu tarihe kadar gerçekleştirilecek analiz çalışmalarının gözden geçirilmesine karar verildi. SÜRÜŞ EHLİYETLERİ ALANINDAKİ MEVZUAT UYUM ÇALIŞMALARINA DEVAM EDİLDİ Aralık 2013 tarihinde gerçekleştirilen çalışma ile Ulaştırma Politikası kapsamındaki Yol Ulaşımı alanında Sürüş Ehliyetleri Sistemine yönelik hazırlıklara devam edildi. Çalışmada bu konuda hazırlanan tüzük değişiklikleri ve yeni tüzük taslakları ele alınarak AB uzmanlarının görüşleri doğrultusunda güncellendi. Ayrıca bu taslakların AB müktesebatı ile uyumunu gösterecek olan Uyum Tablosu çalışmalarına başlanarak belirli bir noktaya getirildi. Yapılan çalışmalar neticesinde Uyum Tablosu üzerindeki çalışmaların tamamlanabilmesi için bir çalışma ziyaretine daha ihtiyaç bulunduğu ve bu ziyaretin de 2014 yılının ilk aylarında gerçekleştirilmesine karar verildi. AB İLE VİZE MUAFİYETİ GÖRÜŞMELERİ BAŞLIYOR Türkiye ile Avrupa Birliği arasında geri kabul anlaşması imzalandı. Anlaşmayla eş zamanlı olarak vize muafiyet görüşmeleri de başlıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, vizelerin serbestleştirilmesi için öngörülen 3.5 yıllık sürenin çok uzun olduğunu söyledi ve sürecin hızlandırılması çağrısında bulundu. Avrupa Komisyonunun içişlerden sorumlu üyesi Cecilia Malmström ise sürecin ne kadar süreceğini kestirmenin mümkün olmadığını belirtti. Avrupa Birliği'ne Türkiye'den girdiği tespit edilen kaçak göçmenlerin Türkiye'ye iadesini öngören geri kabul anlaşması, Ankara'da imzalandı. Anlaşma, onay için TBMM'ye gönderilecek. Geri kabul anlaşmasıyla birlikte vize serbestisi mutabakat metni de imzalandı. Avrupa Komisyonu'nun içişlerden sorumlu üyesi Cecilia Malmström, Dışişleri Sayfa 2 Bakanı Ahmet Davutoğlu, AB Bakanı ve Baş müzakereci Egemen Bağış ve İçişleri Bakanı Muammer Güler'in katıldığı imza töreninde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da bir konuşma yaptı. Vize muafiyeti görüşmelerinin başlaması sebebiyle AB'ye teşekkür eden Erdoğan, vizelerin kalkması halinde Türkiye vatandaşlarının AB'ye akın edeceği gibi bir hava yaratıldığını, ancak geçmişte çeşitli sebeplerle ülkeden ayrılmak zorunda kalan vatandaşların artık Türkiye'ye geri dönmeye başladığını belirtti. Erdoğan, vize müzakereleri için öngörülen 3.5 yılın çok uzun olduğunu düşündüklerini belirterek, sürecin hızlandırılması çağrısında bulundu. Erdoğan aynı zamanda AB'ye katılım müzakerelerini de yakından takip etmekte olduğunu, 22. faslın açılması ve imzalanan son anlaşmaların da sürece yeni bir ivme kazandıracağını belirterek, 2014 yılının Türkiye-AB ilişkileri açısından farklı bir yıl olması temennisinde bulundu. Davutoğlu da törende yaptığı konuşmada Türkiye'nin AB'ye entegrasyon sürecinde üç aşama bulunduğunu belirterek, birinci aşama olarak 'psikolojik devrimi' saydı ve 'Avrupa'da Türkiye, Türkiye'de de Avrupa'ya bakış değişecek' dedi. İkinci aşama olarak önümüzdeki 3-3.5 yıl boyunca kurumlar arasındaki çalışmaların hızlanacağını ve artacağını ifade eden Davutoğlu, uzun vadede Türkiye ve Avrupa halkları arasındaki etkileşimin yoğunlaşacağını kaydetti. Malmström ise vizelerin serbestleştirilmesine ilişkin yol haritasındaki koşullarla ilgili olarak Türkiye'de bulunan kaygıları anlayışla karşıladıklarını, bunlara çözüm bulmaya çalışacaklarını belirtti. Malmström, vizesiz seyahat görüşmelerinin ne kadar süreceğini şu anda kestiremeyeceklerini söyledi. Geri kabul anlaşmasını 2012'de paraflayan Türkiye, anlaşmanın imzalanmasıyla eş zamanlı olarak vize serbestisi getirilmesini istiyordu. AB tarafı ise vize serbestisi görüşmelerinin başlaması için Ankara'nın anlaşmaya imza atmasını şart koşuyordu. Bulunan ara formül çerçevesinde vize serbestisi görüşmeleri, geri kabul anlaşmasının imzalanmasıyla eş zamanlı olarak başlayacak. Ancak Türkiye'nin, vizelerin 'makul bir süre' içinde serbestleşmemesi halinde geri kabul anlaşmasını tek taraflı olarak askıya alma hakkı bulunacak. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI GÖREVİNİ MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU ÜSTLENDİ Kabinede on görev değişiminin yaşandığı revizyon çerçevesinde Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış'ın, görevini, 2010-2012 döneminde Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanlığı da yapan Ak Parti Antalya milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu'na devredeceği açıklandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir süredir beklenen kabine revizyonunu açıkladı. Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi Tarafından Avrupa Birliği Hazırlanmıştır Koordinasyon Merkezi ARALIK 2013 Revizyon çerçevesinde on görevde değişiklik yaşandı. Avrupa Birliği Bakanlığı'nı Ak Parti Antalya milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, Egemen Bağış'tan devralacak. Çavuşoğlu daha önce 2010-2012 döneminde Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanlığı görevini de yürütmüştü. 30 Mart 2014'te düzenlenecek yerel seçimlerde Ak Parti'nin Hatay Büyükşehir Belediye başkan adayı olan Sadullah Ergin, Adalet Bakanlığı görevini Bekir Bozdağ'a bırakacak. Bozdağ'dan boşalan Başbakan Yardımcılığı görevini Emrullah İşler üstlenecek. Yolsuzluk ve rüşvet soruşturması çerçevesinde gündemde yer alan iddialar sebebiyle görevlerinden istifa eden Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, İçişleri Bakanı Muammer Güler ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar; görevlerini sırasıyla Nihat Zeybek, Efkan Ala ve İdris Güllüce'ye devredecek. Partisinin İzmir Büyükşehir Belediye başkan adayı olan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, koltuğunu Lütfü Elvan'a devredecek. Ak Parti'nin Gaziantep Büyükşehir Belediye başkan adayı olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in görevini ise Ayşenur İslam üstlenecek. Gençlik ve Spor Bakanlığı'nı Akif Çağatay Kılıç, Suat Kılıç'tan devralacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ise görevini Fikri Işık'a devredecek. YUNANİSTAN'IN AB DÖNEM BAŞKANLIĞI ÖNCELİKLERİ BÜYÜME, GÖÇ VE ENERJİ Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras, Ocak ayında başlayacak Avrupa Birliği dönem başkanlıklarının önceliklerinin ekonomide büyümeyi canlandırma, göçün düzenlenmesi, denizciliğin teşviki ve deniz altındaki enerji kaynaklarının keşfi olacağını açıkladı. AB dönem başkanı Litvanya'nın Cumhurbaşkanı Dalia Grybauskaite'yi kabul eden Samaras, 'Litvanya başkanlığının öncelikleri arasında mali istikrarın yanı sıra büyüme ve istihdam yer alıyordu. Bu ikili hedef doğrultusunda devam edeceğiz. Önceliklerimiz bankacılık birliğinin tamamlanması, göç akınlarının yönetilmesi ve deniz altındaki enerji zenginliklerinin geliştirilmesi de dâhil olmak üzere ortak bir denizcilik gündemi olacak' dedi. Grybauskaite, Mayıs ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinin Yunanistan'ın görev süresi boyunca hızlı kararlar almasını gerektireceğini belirtti. L i t v a n y a l i d e r i , ' Yu n a n i s t a n ' ı n h e d e f i n e ulaşabileceğinden eminim' dedi. Ekonomik krizle boğuşan Yunanistan'ı 2014'ün ilk yarısında AB dönem başkanlığı görevlerinin yanı sıra önemli iç gelişmeler de bekliyor. Yunanistan'da 18-25 Mayıs'ta yerel seçimler düzenlenecek. Bu seçimde neoNazi Altın Şafak partisi sandıktan güçlenerek ayrılabilir. Eylül ayında bir sempatizanının karıştığı cinayetin büyük yankı bulması ve parti hakkında geniş bir soruşturma Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi başlatılmasına rağmen Altın Şafak, anketlere göre ülkedeki en popüler üçüncü parti olmayı sürdürüyor. Öte yandan Atina yönetimi, mali destek programı çerçevesinde kendisine söz verilen kredi dilimlerini alabilmek için uluslararası kreditörleriyle görüşmeleri de sürdürüyor. Yunanistan'ın 2014 bütçesi, altı yıl üst üste küçülmenin ardından yüzde 0.6 ile ilk kez büyüme öngörüyor. Son veriler ise ülkedeki işsizlik oranının yüzde 27.6 seviyesini bulduğunu gösteriyor. LETONYA, AVRO BÖLGESİNİN 18. ÜYESİ OLUYOR Letonya, 1 Ocak 2014'te Euro Bölgesi'nin 18. üyesi olmaya hazırlanıyor. Letonya'yı, 2015'te ortak para birimine geçmeyi hedefleyen bir diğer Baltık ülkesi Litvanya takip ediyor. Ancak diğer Avrupa Birliği ülkeleri, Avro Bölgesine katılmak için o kadar acele etmiyor. Baltık ülkelerinden Estonya, 2011'de Avro Bölgesine katılmıştı. Letonya'nın ardından Litvanya'nın da ortak para birimine geçmesiyle birlikte 2015'ten itibaren tüm Baltık ülkelerinin Avro kullanmaya başlaması bekleniyor. Ancak eski Doğu Bloku ülkelerinden Polonya ve Çek Cumhuriyeti, Avro Bölgesine katılmak için o kadar acele etmiyor. Varşova yönetimi, 2015 yılında Avro Bölgesine hazır olacaklarını söylemekle beraber katılmak için net bir tarih vermekten kaçınıyor. Kriz yılları boyunca ekonomide büyümeyi koruyan tek AB ülkesi olan Polonya'nın para birimi zloti, Avro karşısında zayıflamış ve ülkenin ihracatı artış kaydetmişti. Polonya Maliye Bakanı Mateusz Szczurek, 'Avro Bölgesine katılmanın faydalı olduğu iddialarının hayal ürünü olduğunun ortaya çıktığını' söylemişti. Macaristan, Romanya, Bulgaristan ve Temmuz 2013'te AB'nin 28. üyesi olan Hırvatistan'ın ise Avro Bölgesine katılmak için önünde uzun bir yol var. Romanya Başbakanı Victor Ponta, 2018'de Avro Bölgesine katılmak istediklerini söylemişti. AB'nin en yoksul ülkesi Bulgaristan'ın Maliye Bakanı Petar Çobanov, Avro Bölgesine katılma kriterlerini önümüzdeki dört yıl içinde yerine getirebileceklerini söylüyor. Ancak Macaristan, ortak para birimine geçmek için daha geniş bir döneme yayılan bir takvim öngörüyor. Başbakan Viktor Orban, 'Önümüzdeki birkaç yıldan bahsetmiyoruz; yirmi, hatta belki otuz yıldan bahsediyoruz' demişti. İRLANDA, KURTARMA PROGRAMINDAN RESMEN ÇIKTI Üç yıl önce AB ve IMF'ten 85 milyar Avroluk kurtarma paketi alan İrlanda'nın mali destek programı resmen sona erdi. Üç yıl önce maliyesini kontrol altında tutabilmek için acil yardım isteyen İrlanda, mali destek programı çerçevesinde bütçe açığını azaltmak ve Sayfa 3 ARALIK 2013 ekonomisini düzeltmek için şart koşulan önlemlerin tamamını yerine getirdi. İrlanda Maliye Bakanı Michael Noonan, 'Bu, yolun sonu değil, yoldaki çok önemli bir dönüm noktasıdır. Aynı politikalarla devam etmeliyiz' dedi. Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso da İrlanda hükümeti ve halkını kutlayarak 'Çabaları ve fedakârlıkları sayesinde İrlanda artık, kendi kendini, kendi çabalarıyla finanse edebilecektir' dedi. İrlanda'nın programının başarıyla sonuçlanmasında AB'nin oynadığı role işaret eden Barroso, 'Bugünkü sonuç, diğer AB ülkelerinin önemli mali desteği ve dayanışması olmadan mümkün olamazdı. Avrupa Komisyonu'nun katkıları ve çabalarından gurur duyuyorum. Başından sonuna kadar İrlanda'nın yanında durduk' şeklinde konuştu. Avrupa'da ekonomik büyümeye yavaş yavaş geri dönülürken, İrlanda'nın ardından Portekiz'in de gelecek yıl kurtarma programından çıkması bekleniyor. Ancak Yunanistan ciddi sorunlar yaşamaya devam ediyor. İrlanda ekonomisinin önümüzdeki yıl yüzde 2 oranında büyümesi bekleniyor. Ülkedeki işsizlik oranı, 2012'de yüzde 15.1 ile zirveyi görmesinden bu yana yüzde 13'ün altına kadar geriledi. AB, ABD İLE SERBEST TİCARET ANLAŞMASINA ENERJİNİN DE DÂHİL EDİLMESİNİ İSTİYOR Enerji fiyatlarını düşürmeye çalışan Avrupa Birliği, ABD'den serbest ticaret müzakerelerine enerji konusunun da dâhil edilmesini isteyecek. Siyasi açıdan hassas bir konu olan enerji konusunu müzakere masasına getirmek, tarımdan finansa kadar pek çok alanı kapsayan görüşmeleri daha da zor bir hale getirebilir. Ancak yine de doğalgaz fiyatlarının ABD'dekinden üç kat pahalı olduğu Avrupa Birliği açısından büyük kazançlar söz konusu olabilir. ABD, gerçekleştirdiği 'kaya gazı devriminin' meyvelerini topluyor. Avrupa açısından ise ABD'den doğalgaz ithal etmek, doğalgaz fiyatlarını düşürmenin kıtadaki toplumsal ve jeolojik engellerin üstesinden gelerek kendi kaya gazını üretmekten daha kolay bir yol olabilir. Washington merkezli düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü'nün tahminlerine göre 2020'de ABD'nin doğalgaz ihracatı günde 170 milyon metreküpü bulabilir. Bu da İngiltere'de kışın oluşan günlük talebin yarısı demek. Bu doğalgazın büyük kısmı büyük ihtimalle enerji fiyatlarının Avrupa'dan daha yüksek olduğu Asya'ya gidecek. Ancak küçük bir miktar bile Rusya ile müzakerelerde Avrupa'nın elini güçlendirebilir. Bir üst düzey AB yetkilisi, 'ABD doğalgazının yalnızca Amerika Birleşik Devletleri'ndeki kullanıcılar için saklanması için bir sebep yok. Bizim için TTIP'deki (Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı) en önemli konulardan biri de bu' dedi. Washginton'daki Sayfa 4 siyasetçiler ise daha temkinli davranıyor. İhracat yapılması halinde ABD'deki doğalgaz fiyatı artacak ve büyük olasılıkla siyasetçilerin oy kaybı yaşamasına ve yoğun bir şekilde enerji kullanan sektörlerin rekabet gücünün azalmasına yol açacak. ABD, Arap ülkelerinin petrole ambargo koyduğu 1970'lerden bu yana ham petrolün lisanssız olarak ihraç edilmesine izin vermiyor. Doğalgaz ihracatı ise daha az tartışma yaratan bir konu. ABD, sıvı doğalgaz (LNG) için ihracat lisansları veriyor. Ancak fiyat endişesi sebebiyle burada da çekinceli davranıyor. Müzakerecilerin 2014 yılı sonunda tamamlamayı umduğu AB-ABD ticaret anlaşması ise bu lisansları otomatik hale getirecek. ABD, enerjiyi de görüşmelere açmaya hazır olduklarını söylüyor, ancak şartları açık bir şekilde ortaya koymuyor. Avrupa'ya destek, enerji konusunun müzakerelere açılmasındaki çıkarı en fazla olan kesimlerden gelebilir. Büyük enerji şirketleri hem ABD doğalgazını ihraç ederek kazanç sağlayabilir, hem de doğalgaz fiyatlarının artması bu şirketlerin kârını artırabilir. ABD Ticaret Odası Avrupa Başkan Yardımcısı Peter Chase, 'Enerji şirketleri de dâhil olmak üzere ABD ve Avrupalı şirketlerin Atlantik'in iki yakasında çok yoğun yatırımlar yapması sebebiyle ABD ve AB taraflarının müzakerecileri esasen aynı şirketlerin çıkarını temsil ediyor. Daha çok işbirliği odaklı bir yaklaşımı benimseyebilirler' dedi. Tartışma yaratan konulardan biri, uzun vadede enerji ithalatının sürmesi beklenen Avrupa'nın TTIP'i diğer ticaret anlaşmaları açısından 'altın standardı' gibi görmesi ve diğer görüşmeler açısından da yol haritası teşkil edecek bir metin üzerinde anlaşılmasını istemesi. ABD ise bunun, enerji konularının büyük stratejik önem arz ettiği Kongre'de gereksiz sorunlara yol açacağı görüşünde. ABD'li yetkililer, enerji konusunun ticaret anlaşmasının metni çerçevesinde, daha sessiz bir şekilde görüşülebileceğini söylüyor. Bir diğer sorun da düzenlemeler. Sektördeki bazı kesimler, siyasi ve ekonomik hedefler büyüdükçe beğenmedikleri kuralların ortadan kalkacağını düşünüyor. Ticaret anlaşmasından özellikle Avrupalı rafinericilerin büyük beklentisi var. ABD'de rafine petrol ürünlerinde yasal kısıtlamalar bulunmuyor. ABD'de yaz mevsiminde benzin talebinin artması ve Avrupa'daki dizel rafinerilerinin azlığı, ABD'nin dizel, Avrupa'nın benzin ihraç etmesine yol açıyor. 2012 yılında ABD Avrupa Birliği'ne günde 345 bin varil dizel ihraç ederken AB de ABD'ye 349 bin varil benzin ihraç etti. Bu durum da AB rafinericilik sektörünü temsil eden Europia verilerine göre 32 milyar dolarlık ticaret hacmi yarattı. Kuruluşa göre AB yasalarının zift kumundan elde edilen ürünlerin geleneksel petrole göre daha çok kirliliğe yol açtığını değerlendirmesi sebebiyle bu ticaret de risk altında. Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi Tarafından Avrupa Birliği Hazırlanmıştır Koordinasyon Merkezi ARALIK 2013 Sektör, AB'nin tekliflerine uzun yıllar karşı çıkmıştı. Ancak AB kaynakları, ticaret görüşmeleri ivme kazandıkça daha hafif düzenlemeler geleceğini söylüyor. TTIP müzakerelerinin üçüncü turu 16-20 Aralık'ta yapılacak. AB VE ABD SERBEST TİCARET MÜZAKERELERİNİN İLK AŞAMASINI TAMAMLADI Avrupa Birliği ve ABD, Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) müzakerelerinin üçüncü turunu tamamladı ve müzakerelerin ilk aşaması sona ermiş oldu. Taraflar, önümüzdeki yılın başında siyasi bir değerlendirme yapmayı planlıyor. Avrupa Birliği ve ABD, Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) müzakerelerinin Washington'da düzenlenen üçüncü turunu tamamladı. AB tarafının baş müzakerecisi Ignacio Garcia Bercero, 'Üçüncü turun sonucundan son derece tatmin olduğumuzu söyleyebilirim. Ekonomilerimizi güçlendirecek, büyüme sağlayacak ve daha önemlisi en çok ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde hem Avrupalılar, hem de Amerikalılar için istihdam yaratacak iddialı bir ticaret ve yatırım anlaşması imzalama yolunda gidiyoruz' dedi. AB ve ABD müzakerecilerinin aynı zamanda 50'nin üzerinde paydaşla bir araya gelerek kendilerinin sorunlarını yanıtladığı bildirildi. Avrupa Komisyonu, üçüncü turda üzerinde çalışılan konular arasında şirketler için özgür ve adil rekabet, enerji ve hammaddeye erişim, çalışan haklarının ve çevrenin korunması ve ticarette bürokrasinin azaltılmasının yer aldığını açıkladı. AB'den yapılan açıklamada, oluşturulacak kuralların özellikle KOBİ'ler açısından fayda sağlayacağı ve anlaşmada KOBİ'lere özel bir fasıl öngörüldüğü kaydedildi. Üçüncü turla birlikte TTIP müzakerelerinin ilk aşaması tamamlanmış oldu ve Avrupa Komisyonunun ticaretten sorumlu üyesi Karel De Gucht ile ABD Ticaret Temsilcisi Michael Froman arasında siyasi bir değerlendirme yapılmasının önü açıldı. Müzakerelerin dördüncü turunun 2014'ün Mart ayında Brüksel'de düzenlenmesi bekleniyor. AB, bu turda iki tarafta bulunan sektörel düzenlemelerin birbiriyle nasıl uyumlu hale getirilebileceği ve gelecekte yeni düzenlemeler oluşturulurken bunlar üzerinde nasıl daha yakın işbirliği yapılabileceği konusunda çalışmayı hedefliyor. AB ve ABD, dünya ekonomisinin neredeyse yarısını kapsayacak serbest ticaret anlaşması müzakerelerini Avrupa Komisyonu'nun görevinin sona ereceği 2014 sonuna kadar tamamlamayı hedefliyor. Ancak müzakerelerin birkaç yıl sürmesi bekleniyor. A B , G Ü R C İ S TA N V E M O L D O VA İ L E O R TA K L I K A N L A Ş M A S I S Ü R E C İ N İ HIZLANDIRDI Ortaklık Anlaşması'nı imzalama sürecini askıya alan Ukrayna'da yaşadıkları bocalamanın sonuçlarından Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi ders çıkaran Avrupa Birliği liderleri, Gürcistan ve Moldova'nın süreçlerini hızlandırma kararı aldı. İki ülke ile ortaklık anlaşmalarının Ağustos 2014'te imzalanması planlanıyor. AB liderler zirvesinin sonuç metninde 'Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği'nin bu anlaşmaları en geç Ağustos 2014'te imzalamaya hazır olduğunu teyit eder' denildi. Zirvenin ardından açıklamalarda bulunan AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, liderlerin Kiev'deki AB yanlısı protestoların 'daha iyi bir geleceğe duyulan özlemi' yansıttığını söyledi. Van Rompuy, 'Avrupa Birliği ile yakınlaşma isteği Gürcistan ve Moldova halklarınca da paylaşılmaktadır. Avrupa Konseyi'nin bugünkü mesajı, seçimlerinde onların yanında olacağımızdır ve anlaşmaların imza sürecini, en geç gelecek Ağustos'ta imzalanacak şekilde hızlandırma niyetindeyiz' dedi. 'Ağustos' sembolü Uzmanlar, anlaşmanın AB kurumlarının tatil olduğu Ağustos ayında imzalanmasının, Gürcistan ile Rusya arasında 2008 yılında yaşanan Ağustos savaşını hatırlattığını söyledi. Bu savaş, Gürcistan'ın, pratikte Rus kontrolü altında olan Güney Osetya bölgesini geri almak için düzenlediği saldırıyla başlamıştı. AB liderleri aynı zamanda imzaların, Mayıs ayındaki Avrupa seçimlerinin ardından dikkatler yeni Avrupa Komisyonu'nun kurulması gibi farklı yerlere çevrilmesinden önce atılmasını istemiş olabilir. Gürcistan ve Moldova, AB ile ortaklık anlaşmalarını 28-29 Kasım'da Vilnius'ta düzenlenen Doğu Ortaklığı zirvesinde paraflamıştı. Ukrayna ise Mart 2012'de parafladığı Ortaklık Anlaşması'nı bu zirvede imzalamaktan vazgeçmişti. Rusya, AB yolunda Ukrayna'da olduğu gibi Moldova'ya da tehditler savurdu. Rusya geçtiğimiz Eylül ayında Moldova'dan gelen şaraplara 'gıda güvenliğini' gerekçe göstererek ithalat yasağı getirmişti. Bazı Rus yetkililer, Rusya'da çalışan Moldova vatandaşlarına da kısıtlamalar getirebilecekleri uyarısında bulunuyor. Yurtdışına çalışmaya giden mevsimlik işçilerin Moldova ekonomisine katkısı bu yıl 2 milyar Avroyu buldu. Bu miktarın yüzde 60'ını Rusya'da çalışan göçmen işçiler sağladı. Ancak AB diplomatları, Moldova'nın nispeten küçük bir ülke olması sebebiyle, Kişinev yönetiminin ihtiyaç duyması halinde kendilerine yardım etmenin zor olmayacağını düşünüyor. Avrupa Parlamentosu Moldova'dan gelen şaraplar için ithalat vergisini kaldırma kararı almıştı. Son gelişmeler, bu yıl yeni bir cumhurbaşkanı ve yeni bir başbakanın göreve geldiği Gürcistan'da ise eski Başbakan Bidzina Ivanişvili ile eski Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili arasındaki kamplaşmayı Sayfa 5 ARALIK 2013 yumuşatacak gibi görünüyor. Gürcistan'ın 2008'den bu yana Rusya ile diplomatik ilişkileri bulunmuyor. Gürcistan Başbakanı Irakli Garibaşvili geçtiğimiz günlerde kendisine Ukrayna'daki gelişmelerin ülkesini nasıl etkileyeceği sorulması üzerine, kendilerinin Rusya'ya Ukrayna ve Moldova kadar bağımlı olmadıklarını belirtmişti. Liderler zirvesinin ardından açıklamalarda bulunan Almanya Başbakanı Angela Merkel, Moldova ve Gürcistan ile Ortaklık Anlaşması'nın imzalanmasının hızlı bir süreç gerektirdiğini, ancak AB liderlerinin bu sürece hazır olduğunu söyledi. Almanya uzun yıllardır Ukrayna'nın AB sürecini en çok yavaşlatan ülke konumundaydı. AB, UKRAYNA İLE ORTAKLIK ANLAŞMASI GÖRÜŞMELERİNİ ASKIYA ALDI Avrupa Birliği, Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'in imza sürecini rafa kaldırdığı Ortaklık Anlaşması üzerindeki görüşmelerin askıya alındığını açıkladı. Ukrayna yönetiminin anlaşmadan vazgeçmesi üzerine ülkede patlak veren protestolar ise devam ediyor. Avrupa Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle, Twitter'da yaptığı açıklamalarda Yanukoviç ve Ukrayna hükümetinin Ortaklık Anlaşması konusundaki sözleri ve yaptıklarının giderek birbirinden daha farklı hale geldiğini söyledi. Yanukoviç'in Rusya ile daha yakın ilişkiler kurmak için anlaşmayı imzalama sürecini askıya almasının ardından patlak veren protestolar, dördüncü hafta sonu da devam etti. 200 bin kişi, dondurucu soğuğa rağmen başkent Kiev sokaklarını doldurdu. AB'den daha önce teklifin masada olduğu açıklaması gelmesine rağmen Füle, Ukrayna hükümetinin açıklamalarının gerçekle bir bağlantısı bulunmadığını belirtti ve anlaşmanın imzalanmasıyla ilgili çalışmaların durduğunu söyledi. Ukrayna, anlaşmanın imzalanması için AB'den daha çok mali destek talep ediyordu. Gözler şimdi Yanukoviç'in yapacağı Moskova ziyaretine çevrildi. Ukrayna muhalefeti, Yanukoviç'in Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in eski Sovyet ülkelerini bir araya toplamaya çalıştığı, Rusya, Belarus ve Kazakistan arasındaki gümrük birliğine katılma yönünde bir adım atmasından endişe ediyor. Muhalefet lideri ve eski Ekonomi Bakanı Arseniy Yatsenyuk, '[Yanukoviç] eğer gümrük birliği anlaşmasına imza atarsa ülkeye geri dönmek yerine Moskova'da kalması daha iyi olur. Ukrayna'yı satarsa ona çok sıcak bir karşılama hazırlayacağız' dedi. Milliyetçi kanadın lideri Oleh Tyahnybok ise 'Kremlin Ukrayna'dan intikam almak istiyor. Ukrayna'yı bölmek ve kanda boğmak istiyor. Bu devlet başkanının, Moskova'da Ukrayna'nın çıkarlarına aykırı hiçbir şeye imza atmasına izin vermiyoruz' şeklinde konuştu. Protestocular, Yanukoviç'in ziyaretine denk gelecek Sayfa 6 büyük bir gösteri planlıyor. Başbakan Mikola Azarov ise Rusya'dan alınan doğalgazda fiyat indirimi beklendiğini söyledi. Göstericilere bir destek de ABD'li senatör John McCain'den geldi. Kiev'deki gösterilerin kalbinde yer alan Bağımsızlık Meydanı'nda konuşan McCain, Ukrayna'nın geleceğinin Avrupa'da olduğunu söyledi. ABD dış siyasetinin önemli isimlerinden olan McCain, 'Haklı mücadelenizi desteklemek için, Ukrayna'nın kendi kaderini özgür ve bağımsızca tayin etme hakkı için buradayız. Sizin istediğiniz gelecek Avrupa'dadır' dedi. McCain, meydanda yaptığı konuşmanın ardından basına yaptığı açıklamalarda, AB'nin Kiev yönetimi ile görüşmeleri askıya almasının 'son derece rahatsız edici' olduğunu ifade etti. ABD'li siyasetçi daha sonra Yanukoviç ile de bir araya geldi. AB BAKANLARI 'BANKACILIK BİRLİĞİNDE' ANLAŞTI Avrupa Birliği maliye bakanları, AB liderler zirvesi öncesinde 'bankacılık birliği' üzerinde anlaşmaya vardı. Uzun görüşmelerin ardından üzerinde varılan anlaşma, mali sıkıntı yaşayan bankaların ülkelerin ekonomisini de aşağı çekmesinin önüne geçmeyi amaçlayan bir sistem öngörüyor. Anlaşmaya son şeklini AB liderleri verecek. 12 saat süren görüşmelerin ardından açıklamalarda bulunan Avrupa Komisyonunun iç pazardan sorumlu üyesi Michel Barnier, 'Bugün bankacılık birliği için çok önemli bir gün. Avrupa'nın bankacılık sisteminde, banka krizlerinin maliyetini vergi mükelleflerinin üstlenmemesi için devrim niteliğinde değişiklikler yapıyor ve büyük kurtarma paketleri devrini sona erdiriyoruz' dedi. AB bakanlarının vardığı nihai anlaşma, Ortak Çözüm Mekanizmasını ilgilendiriyor. Bu mekanizma, iflasla yüz yüze olan bankaların ekonomiye daha fazla zarar vermeden kapatılması için kullanılacak. Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schauble, 'Bankacılık birliğinin son ayağı da tamamlandı' dedi. Bankacılık birliğinin diğer iki ayağı olan Ortak Denetim Mekanizması ve Ortak Hesap Garantisi üzerinde daha önce anlaşmaya varılmıştı. Ortak Denetim Mekanizması, Avro Bölgesindeki belli başlı bankaların aldığı riskleri ve mali durumlarının sağlığını takip edecek. Denetim yetkisi Avrupa Merkez Bankası'na (ECB) verilecek. Ortak Hesap Garantisi çerçevesinde ise Avro Bölgesinde ortak bir fon oluşturulması ve 100 bin Avroya kadar büyüklükteki hesapların, bankaların kapatılması riskine karşı sigortalanması öngörülüyor. Yaklaşık 55 milyar Avro büyüklüğe sahip olması planlanan fon, önümüzdeki 10 yıl boyunca kademeli olarak oluşturulacak. Geçiş döneminde bu fonun rolünü üye ülkeler üstlenmeye devam edecek. Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi ARALIK 2013 Bankaların kapatılması için ise Avrupa Komisyonu ve 2014 yılında katılacak Letonya ile birlikte 18 Avro Bölgesi ülkelerinin temsil edileceği yeni bir kurum görevlendirilecek. Üçayaklı sistem, daha önce olduğu gibi devletlerin, iflasla yüz yüze kalan bankalara büyük kaynaklar aktarmaları sebebiyle kendilerinin de kurtarma programına ihtiyaç duymasının önüne geçmeyi hedefliyor. Avrupa Birliği liderlerinin Aralık içerisinde yapılacak zirvesinde anlaşmayı, son şeklini verdikten sonra onaylaması bekleniyor. Sistemin daha sonra Avrupa Parlamentosu'nun onayını alması gerekecek. Ancak sistemde halen bazı boşluklar bulunuyor. Schauble, 500 milyar Avroluk kurtarma fonu Avrupa İstikrar Mekanizmasının (ESM) bankalara doğrudan para aktarmasına katı bir şekilde karşı çıkmaya devam ediyor. Fransa, İtalya ve İspanya ise bu olasılığın da değerlendirilmesini istiyor. AB LİDERLERİ BANKACILIK BİRLİĞİNDEN MEMNUN, AP İLE ZORLU GÖRÜŞMELER BEKLİYOR Brüksel'de bir araya gelen AB liderleri, maliye bakanlarının son rötuşlarını yaptığı, Avrupa çapında bir bankacılık birliği oluşturulması planı için varılan anlaşmayı memnuniyetle karşıladı. Ancak liderler, Avrupa Parlamentosu ile görüşmelerin zorlu geçmesini bekliyor. Öte yandan AB ülkelerinin ekonomilerinde reforma gitmesini şart koşacak 'sözleşmeler' üzerinde anlaşmaya varılamadı. Maliye bakanlarının bankacılık birliği üzerinde vardığı anlaşmayı memnuniyetle karşılayan Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, 'Avrupa birkaç ay içinde, belki de geçtiğimiz on yıl boyunca başardıklarından daha fazlasını başardı' dedi. Almanya Şansölyesi Angela Merkel de 'Bu, maliye bakanlarının gayretleriyle gerçekleşmiş büyük bir başarıdır' dedi. İki lider de, Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz'un anlaşmayla ilgili olarak akşam dile getirdiği itirazların farkında olduklarını söyledi. Schulz: Bankacılık birliği metni olumsuz sonuçlar doğurabilir Schulz, denetim mekanizması çerçevesinde bankaların kapatılması konusunda nihai otoritenin Avrupa Komisyonunda olmasını istiyor. Bakanlar ise üye ülkelerin pek çok yetkiyi korumasını sağlayacak, karmaşık bir komite yapısı üzerinde anlaşmaya varmıştı. Anlaşma, nihai karar alınmadan önce Parlamento ve Komisyon'un da katılacağı üçlü görüşmelere götürülecek. 'Bu, acil bir vakayı hastaneye yatırmadan önce hastaya acil müdahalede bulunmak yerine önce hastanenin yönetim kurulunu toplamaya benziyor' diyen Schulz, üzerinde varılan anlaşmanın 'olumlu etkilerde bulunmamakla kalmayıp, olumsuz etkilerde de bulunabileceğini' söyledi. Schulz'un Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi esas itiraz noktaları bunlar olmakla birlikte AP Başkanı konuşmasına başka unsurları da ekledi. Schulz, üçlü görüşme sürecinin 'çok uzun, çok zor ve çok karmaşık' olacağını söyledi. Hollande, 'Parlamento ile müzakereler her zaman zorlu geçiyor ve bu da demokratik tartışma sürecinin bir parçası' dedi. Fransa lideri sonunda bir uzlaşmaya varılacağını söylerken Almanya lideri Merkel, 'Parlamento ile yoğun bir diyalog' beklediklerini ifade etti. Sözleşmeye bağlı anlaşmalar tartışmalı Bununla birlikte liderler, ekonomisi sağlam temellere oturmayan ülkelerin reform taahhütlerini yerine getirmesi için AB'nin elindeki güçleri artıracak 'sözleşmeye bağlı anlaşmaların' detaylarını tartışmaya açamadı. Avrupa Komisyonunun bu teklifi, ülkelerin rekabet güçlerini artırmak için reform yapmasının şart koşulmasını ön görülüyor. Şu anda Komisyon, ülkelere reform yapmalarını söyleyebiliyor veya eleştiriler getirebiliyor. Ancak bunların, ülkenin bütçe açığının GSYİH'ya oranı için yüzde 3 tavanını şart koşan Büyüme ve İstikrar Anlaşması'nı ihlal etmemesi halinde herhangi bir bağlayıcılığı bulunmuyor. Merkel daha önce Avro Bölgesinde ekonominin yönetimini sözleşmeye bağlı anlaşmalarla güçlendirmeye yönelik teklife destek vermişti, ancak Alman lider ülkelerin bu durumda nasıl ödüllendirileceği konusunda sessizliğini koruyor. Fransa Cumhurbaşkanı, 'Koordinasyon sağlamalıyız. Rekabet gücü için anlaşmalara ihtiyacımız var mı, yok mu, onu tartışıyoruz' dedi. Almanya'yı üstü kapalı bir şekilde eleştiren Hollande, 'Ancak bunun tartışılması için isteksizlik söz konusu olabilir, çünkü dayanışma fikri bazı [ülkeleri], diğerleri için para harcayacaklar diye endişelendiriyor. Finansmanın nasıl yapılacağı konusunda büyük belirsizlik var. Bu sebeple konuyu gelecek yıl yeniden görüşme kararı aldık' dedi. AB liderleri sözleşmeye bağlı anlaşmaları Ekim 2014'te tekrar görüşecek. AB'DE BANKALARIN KAPATILMASI İÇİN MEKANİZMADA ANLAŞILDI Avrupa Birliği ülkeleri, iflasla karşı karşıya bankaların kapatılması için oluşturulacak Ortak Çözüm Mekanizması üzerinde anlaşmaya vardı. Mekanizma, AB'de oluşturulacak bankacılık birliğinin üç temel ayağından biriydi. Üzerinde anlaşmaya varılan düzenlemelere göre bundan sonra Avro Bölgesinde bankaların kurtarılması sırasında büyük hissedar ve büyük hesap sahiplerinin de maliyeti üstlenmesi standart bir prosedür haline gelecek. Anlaşma, bu uygulamanın yürürlüğe gireceği tarihi de iki yıl öne çekiyor. Uygulama böylece 2016'dan itibaren yürürlükte olacak. AB maliye bakanlarının plana onay vermesi bekleniyor. Avrupa Komisyonunun iç pazardan sorumlu üyesi Michel Barnier, atılan Sayfa 7 ARALIK 2013 adımın 'bankaların hatalarının cezasını artık ilk olarak vergi mükelleflerinin ödememesi için büyük bir adım olduğunu' söyledi. Barnier, 'Zayıf bankaların öngörülebilir, etkin ve kamu kaynaklarına en düşük düzeyde başvurulacak şekilde kapatılması, Avrupa'nın finans sektörüne güveni yeniden tesis etmek için esastır. Bu yeni kurallar yürürlüğe girdiğinde, bankaların devlet eliyle kurtarılması ve bunun vergi mükellefleri açısından doğurduğu sorunlar geçmişte kalacak' dedi. Yılın başında Güney Kıbrıs için hazırlanan kurtarma programında, bankaların sıkıntıya girmesi halinde hesap sahiplerinin zarar görmeyeceği tabusu yıkılmıştı. Plan kapsamında bankaların kapatılması konusunda yetkili bir kurum ve maliyeti üstlenecek bir fon da oluşturulacak. AB'de daha önce bankalar için ortak bir denetim mekanizması üzerinde anlaşmaya varılmıştı. Bankacılık birliğinin üçüncü ayağını ise 'hesap garanti sistemi' oluşturacak. AB BÜTÇESİNİN KAZANANLARI ERASMUS+ VE UFUK 2020 OLDU Avrupa Birliği, eğitim programı Erasmus+ ve araştırma programı Ufuk 2020'nin finansmanı üzerinde resmen anlaşmaya vardı. İki proje, 2014-2020 döneminde bütçenin en b ü y ü k i k i k a z a n a n ı o l d u . Rekabetçilik Konseyi toplantısında bir araya gelen bakanların kararıyla birlikte Ufuk 2020'nin bütçeden aldığı payda önümüzdeki yedi yıllık dönemde yüzde 30 artış yaşanacak ve toplam 80 milyar Avroya ulaşacak. Erasmus+'ın payı ise yüzde 40 artarak 14.7 milyar Avroya ulaşacak. Avrupa Parlamentosu ve Konseyin nihai imzayı atmasıyla birlikte Erasmus+ programı Ocak 2014'te yürürlüğe girebilecek. Gelişmeyi memnuniyetle karşılayan Avrupa Komisyonunun araştırmadan sorumlu üyesi Maire Geoghegan-Quinn, 'Ufuk 2020 çerçevesindeki ilk fon çağrılarını önümüzdeki hafta, 11 Aralık'ta yapacağız. Bu çağrılar, AB ve ötesinde bilim insanları ve şirketler için büyük fırsatlar sunacak ve bu fırsatların kaçırılmaması gerekiyor' dedi. Ufuk 2020 Avrupa'nın en büyük araştırma programı Ufuk 2020 hakkındaki beş d ü zen leme tas lağ ı v e Erasmus+, Kasım sonunda Avrupa Parlamentosu'nun Strasbourg'daki genel kurulunda büyük çoğunlukla kabul edilmişti. AB bakanlarından Parlamento'da oylanan metinlere tam destek geldi. Ufuk 2020, yaklaşık 80 milyar Avroluk bütçesiyle AB'nin şu ana kadarki en büyük araştırma programı ve dünyada kamu tarafından finanse edilen büyük programlardan biri olacak. Ufuk 2020 aynı zamanda tasarruf önlemlerinin hüküm sürdüğü bir dönemde, şu anda yürürlükte olan Yedinci Çerçeve Programı'na kıyasla yaklaşık yüzde 30 artışla, önümüzdeki AB bütçesinde ciddi bir artış gösteren sayılı programlardan biri olacak. Üç temelin üzerine inşa olan (bilimsel mükemmellik, sınai liderlik ve toplumsal zorluklar) Ufuk 2020, keşfedici bilimlerden pazara yakın inovasyona kadar her tür faaliyeti destekleyecek. Teklifler çerçevesinde, üniversitelere doğrudan finansman sağlayan tek kuruluş Avrupa İnovasyon ve Teknoloji Enstitüsü (EIT) de kayda değer bir şekilde güçlendirilmiş oldu. Programla birlikte araştırma ve inovasyonun AB düzeyindeki finansmanı ilk kez tek bir çatı altında toplanıyor ve bürokrasinin azaltılması için ilk kez ortak kurallar getiriliyor. Buradaki ana hedef, başta küçük araştırma kuruluşları ve küçük işletmeler için olmak üzere katılımı kolaylaştıracak daha uyumlu ve basit bir program yaratmak. Erasmus iş hayatına geçişi kolaylaştıracak Erasmus+ programı ise AB'nin daha önce yedi kola bölünen eğitim, staj ve gençlik desteklerini tek bir program haline getiriyor ve ilk kez spor için de fon ayrılıyor. Avrupa Komisyonu'nun eğitim, kültür, çok dillilik ve gençlikten sorumlu üyesi Androulla Vassiliou, 'Erasmus+ programı, genç insanların bilgi ve becerilerini yurtdışında artırmasına olanak sağlayacak. Bütçenin büyük kısmı bireysel olarak yer değişimi için harcanacak olsa da Erasmus+ aynı zamanda insanların eğitim hayatından iş hayatına geçişini kolaylaştıracak ortaklıkları, üye ülkelerde eğitimi modernize edecek ve eğitim kalitesini iyileştirecek reformları destekleyecek' dedi. İplik Pazarı Sokak No: 28 Büyük Hamam Karşısı Surlar içi - Lefkoşa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Tel: +90 392 228 3423 / +90 392 228 3424 Faks: +90 392 228 3448 Http://www.eucoordination.org Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi Tarafından Hazırlanmıştır.
Benzer belgeler
haziran - KKTC Başbakanlık Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi
Avrupa BirliğiAvrupa
Koordinasyon
Birliği Koordinasyon
Merkezi
Merkezi Tarafından Hazırlanmıştır