İlgili Dosyayı İndirmek İçin Tıklayınız.
Transkript
İlgili Dosyayı İndirmek İçin Tıklayınız.
A- GİRİŞ ............................................................................................................... 5 1. GENEL ..................................................................................................................5 1.1 PLANLAMA ÇALIŞMASININ TANIMI VE AMACI .............................................5 1.2 PLANLAMA ÇALIŞMASININ KAPSAMI VE ÇALIŞMA SINIRLARI ...................6 2. KAVRAMLAR ........................................................................................................7 2.1 KENTSEL SİT ALANI .......................................................................................7 2.3 ARKEOLOJİK SİT ALANI .................................................................................7 2.3 KORUMA AMAÇLI İMAR PLANI ......................................................................7 2.4 KENTSEL TASARIM PROJESİ ........................................................................8 2.4 YETKİ TANIMI ..................................................................................................8 3. YÖNTEM ...............................................................................................................9 3.1 Araştırma / Veri Toplama / Saptama ................................................................9 3.1.1 Genel Araştırmalar ........................................................................................9 3.1.2 Planlama Alanına İlişkin Araştırmalar ..........................................................10 3.1.3 Planlama Alanındaki Yapılar/Parseller ve Taşınmaz, Kültür ve Tabiat Varlıklarına İlişkin Araştırmalar ........................................................................14 3.1.4 Planlama Alanına İlişkin Sorunlar-Olanaklar ................................................15 3.1.5 Diğer araştırmalar........................................................................................15 3.2 Araştırma Sonuçlarının Değerlendirilmesi ve Hedeflerin Belirlenmesi ............15 3.2.1 Sentez ve Değerlendirme ............................................................................15 3.2.2 Amaçlar ve Hedefler ....................................................................................17 3.3. Koruma Amaçlı İmar Planı Kararları ve Koruma Amaçlı İmar Planının Uygulanmasına Yönelik Model Üretimi, Yönetsel Plan .....................................18 B- ANALİZ ........................................................................................................... 20 1. TÜRKİYE VE BÖLGEDEKİ YERİ .........................................................................20 1.1 TANIM VE COĞRAFİ KONUM ..........................................................................20 1.2 ULAŞIM İLİŞKİLERİ .......................................................................................21 2. PLANLAMA ALANI VE ÇEVRESEL ETKİLEŞİM .................................................22 2.1 DOĞAL YAPI ve SİT ALANLARI ....................................................................22 2.1.1 İklimsel Yapı ................................................................................................24 2.1.2 Bitki Örtüsü..................................................................................................24 2.1.3 Jeolojik yapı ................................................................................................24 2.2 TARİHSEL GELİŞİM ......................................................................................25 2.2.1 Tarihsel Süreç İçerisinde Çandarlı’nın Tarihsel Gelişimi ..............................25 2.2.2 Tarihsel Süreç İçerisinde Çandarlı Merkezinin Tarihsel Gelişimi..................27 2.3 NÜFUS, DEMOGRAFİK, SOSYAL, KÜLTÜREL VE EKONOMİK YAPI ..........36 2.3.1 Demografik Yapı ve Nüfus Hareketleri.........................................................36 3 2.3.2 Ekonomik Yapı ............................................................................................37 2.3.3 Sosyal ve Kültürel Yapı ...............................................................................38 2.4 FİZİKSEL YAPI ..............................................................................................39 2.4.1 YERLEŞME ÖLÇEĞİNDE FİZİKSEL YAPI..................................................39 2.4.1.1 Kentsel Mekanda Kimlik Öğeleri - Kamusal Alan ......................................39 2.4.1.2 Kentsel mekânda Korunması Gerekli Kültür Varlıkları (Tescilli Yapılar) ....44 2.4.1.4 Mevcut Arazi Kullanışı ..............................................................................83 2.4.1.5 Kat Adetleri...............................................................................................86 2.4.1.6 Yapım Sistemi ve Malzeme ......................................................................88 2.4.1.7 Mülkiyet Durumu ......................................................................................91 2.4.1.8 Ulaşım ......................................................................................................91 2.4.2 ADA, PARSEL, YAPI ÖLÇEĞİNDE FİZİKSEL YAPI ANALİZİ .....................94 2.4.2.1 Yapı-Parsel-Yol İlişkisi ..............................................................................94 2.4.2.2 Cephe Özellikleri ve Dokuyu Temsil Eden Tiplojik Özellikler...................105 Cephe Özellikleri ................................................................................................106 Bahçe Kapıları ...................................................................................................107 Bina Kapıları ......................................................................................................108 Pencereler..........................................................................................................108 Saçaklar .............................................................................................................109 C- PLANLAMA YAKLAŞIMI .............................................................................. 109 PLANLA GETİRİLEN GENEL KARARLAR ............................................................109 PLANLA GETİRİLEN DİĞER KARARLAR .............................................................116 KAYNAKLAR .................................................................................................... 118 EK1.PLAN NOTLARI EK 2.TİPOLOJİ ÇALIŞMASI(PLAN NOTU EKİ) EK3.YAPILAŞMA TABLOLARI EK4. TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARI SANAT TARİHİ ANALİZ RAPORU EK5. SOSYOLOJİK DEĞERLENDİRME RAPORU EK6.KENTSEL TASARIM RAPORU 4 A- GİRİŞ 1. GENEL 1.1 PLANLAMA ÇALIŞMASININ TANIMI VE AMACI Çandarlı beldesi yönetsel açıdan Dikili ilçesi, İzmir iline bağlıdır. Belde; Çeşme Yarımadası’nın kuzeyinde bulunan Çandarlı körfezinde bulunan Çandarlı, 38 derece 3 dakika kuzey enlemi ve 24 derece 33 dakika doğu boylamı boylamları arasında yer alan, denizden 0 rakımda düz bir alan üzerine kuruludur. Kuzeyinde Dikili, güneyinde Çandarlı körfezi ve Aliağa ilçesi, doğusunda Zeytindağ ile çevrili Çandarlı beldesinde, Kentsel sit alanı Çandarlı körfezinin kuzeyinde güneye doğru uzanan Çandarlı yarımadası üzerinde 15 hektarlık bir alanı kapsamaktadır. Planlama çalışmasına konu olan Kentsel Arkeolojik Sit Alanı, İzmir ili, Dikili ilçesi, Çandarlı beldesi merkezinde yer almaktadır. Söz konusu Kentsel Arkeolojik Sit Alanı ile ilgili olarak İzmir 1 ve 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurullarının ve Çandarlı Belediye Meclisinin aldığı kararlar aşağıdaki gibidir; • İzmir 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 10.03.1993 gün ve 4274 sayılı kararıyla Ada Mahallesi III. (Üçüncü) Derece Arkeolojik Sit alanı belirlenerek ilan edilmiştir. • İzmir 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 17.07.1998 gün ve 7454 sayılı kararıyla Çandarlı Beldesi İslam Mahallesi Kentsel ve III. (üçüncü) derece Arkeolojik Sit Alanı sınırları belirlenerek ilan edilmiştir. • İzmir 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 01.05.2002 gün ve 10.618 sayılı kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planı Çandarlı Belediye Meclisi’nin 25.12.2003 gün ve 2003/29 sayılı kararıyla onaylanmıştır. • İzmir 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 05.08.2004 gün ve 11 sayılı kararıyla 1/1000 ölçekli Çandarlı Koruma Amaçlı İmar Planını “Koruma 5 Amaçlı İmar Planı onayından önce yapılmış tevhid ve ifrazların geçerli olduğuna” dair hükmün plan notlarına ilave edilmesi şartıyla onaylamıştır. • 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 29.06.2005 gün ve 1.051 sayılı kararıyla Kentsel Arkeolojik Sit Alanı için hazırlanan Koruma Amaçlı İmar Planın hükümlerinin 3-8 maddesine “çatılarda toskana tipi kiremit kullanılabilir.” İfadesinin eklenmesine karar verilmiştir. • 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 14.08.2008 gün ve 4.167 sayılı kararıyla Kentsel Arkeolojik Sit Alanı için hazırlanan Koruma Amaçlı İmar Planında “A” notasyonlu parsellerin yıkılıp yeniden yapılmaları durumunda yeni uygulamanın gerek TAKS değeri, erek KAKS değeri, gerekse kat yüksekliği açısından ne şekilde olacağına dair plan notlarının 3.1 ve 3.6 maddeleri arasında çelişki bulunduğuna ve konunun netleştirilmesine karar verilmiştir. Bu çalışma; T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı İzmir 1 ve 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun yukarıda tarihleri, sayıları ve içerikleri aktarılan kararlarının hayata geçirilmesi amacıyla hazırlanmıştır. 1.2 PLANLAMA ÇALIŞMASININ KAPSAMI VE ÇALIŞMA SINIRLARI Araştırma Raporu; İzmir ili, Dikili ilçesi, Çandarlı Beldesi sınırları içinde kalan alanlara ilişkin detaylı bilgilerin yanında, yerleşmenin içinde bulunduğu yakın çevreye ilişkin genel bilgileri de kapsamaktadır. Yerleşmenin konumu, mekânsal oluşumu, hâlihazırda mevcut durumu, doğal özellikleri, çevresiyle etkileşimi, yaşayanların sosyal kültürel ve ekonomik özelliklerine ilişkin bilgiler ile yerleşmeye ilişkin alınmış kararlar ve ilgili mevzuat da araştırmanın konuları arasındadır. Araştırma Raporu ve sonuçları doğrultusunda hazırlanacak Koruma Amaçlı İmar planı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı İzmir 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 6 17.07.1998 gün ve 7454 sayılı kararı ile Kentsel ve Arkeolojik Sit alanının ilan edilen alanı kapsayacaktır. 2. KAVRAMLAR 2.1 KENTSEL SİT ALANI Koruma Amaçlı İmar Planları ve Çevre Düzenleme Projelerinin Hazırlanması, Gösterimi, Uygulaması, Denetimi, Müelliflerine İlişkin Usul ve Esaslara Ait Yönetmelikte (Koruma Amaçlı İmar Planı Teknik Şartnamesi), kentsel sit alanı; “Mimari, mahalli, tarihsel, estetik ve sanat özelliği bulunan ve bir arada bulunmaları sebebiyle teker teker taşıdıkları kıymetten daha fazla kıymeti olan kültürel ve tabii çevre elemanlarının (yapılar, bahçeler, bitki örtüleri, yerleşim dokuları, duvarlar) birlikte bulundukları alanlar” olarak tanımlanmıştır. 2.3 ARKEOLOJİK SİT ALANI Koruma Amaçlı İmar Planları ve Çevre Düzenleme Projelerinin Hazırlanması, Gösterimi, Uygulaması, Denetimi, Müelliflerine İlişkin Usul ve Esaslara Ait Yönetmelikte (Koruma Amaçlı İmar Planı Teknik Şartnamesi), arkeolojik sit alanı; "Antik bir yerleşmenin veya eski bir medeniyetin kalıntılarının bulunduğu yer veya su altında bilinen veya meydana çıkarılan korunması gerekli alanlar" olarak tarif edilmiştir. 2.3 KORUMA AMAÇLI İMAR PLANI 3386 ve 5226 sayılı Kanunlar ile 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca belirlenen sit alanlarında, alanın etkileşim geçiş sahasını da göz önünde bulundurarak, kültür ve tabiat varlıklarının sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda korunması amacıyla arkeolojik, tarihi, doğal, mimari, demografik, kültürel, sosyo-ekonomik, mülkiyet ve yapılaşma verilerini içeren alan araştırmasına dayalı olarak; hâlihazır haritalar üzerine, koruma alanı içinde yaşayan hane halkları ve faaliyet gösteren iş yerlerinin sosyal ve ekonomik yapılarını iyileştiren, istihdam ve katma değer yaratan stratejileri, koruma esasları ve kullanma şartları ile yapılaşma sınırlamalarını, sağlıklaştırma, yenileme alan ve projelerini, uygulama etap ve programlarını, açık alan sistemini, yaya dolaşımı 7 ve taşıt ulaşımını, altyapı tesislerinin tasarım esasları, yoğunluklar ve parsel tasarımlarını, yerel sahiplilik, uygulamanın finansmanı ilkeleri uyarınca katılımcı alan yönetimi modellerini de içerecek şekilde hazırlanan, hedefler, araçlar, stratejiler ile planlama kararları tutumları, plan notları ve açıklama raporu ile bir bütün olan nazım ve uygulama imar planlarının gerektirdiği ölçekteki planlardır. 2.4 KENTSEL TASARIM PROJESİ Kentsel Tasarım projesi; uygulama imar planları (koruma amaçlı veya diğer) doğrultusunda alanın kimliğini vurgulayıcı, alanın doğal, tarihi, kültürel, sosyal özellikleri ile kullanıcılar açısından önem taşıyan kesimleri için özel ayrıntıları içerecek biçimde hazırlanan plan ve projeler ile üst düzeyde kimlik-imaj çalışması, orta düzeyde yapı ve çevresinin bütüncül bir anlayışla tasarlanmasını amaçlayan kütle-açık alan düzenleme çalışmaları, alt düzeyde ise kütleler arası boşlukların tasarımını içeren, olabilirlik, yaşanabilirlik, sürdürülebilirlik, maliyet gibi konularda çözüm öneren plan ve projelerdir. 2.4 YETKİ TANIMI 2863 Sayılı kanun doğrultusunda, Çandarlı Belediyesi tarafından ihale edilerek yaptırılan Çandarlı Koruma Amaçlı İmar Planı, şartnamesine uygun olarak hazırlandıktan sonra, öncelikle ihaleyi yapan kurum tarafından incelenecek ve kabul edilecektir. 2863 sayılı Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca belirlenmiş olan sit alanları için hazırlanması zorunlu olan Koruma amaçlı imar planı çalışmalarının, planlamaya konu olan alanda yetkili Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylanması gerekmektedir. Çandarlı Beldesinde hazırlanacak olan koruma amaçlı imar planları, İzmir 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından incelenecek ve onaylanacaktır. Belediye Meclisi tarafından onaylanan koruma amaçlı imar planları, İzmir 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylanarak yürürlüğe girecektir. 8 3. YÖNTEM Çandarlı Kentsel ve Arkeolojik Sit Koruma Amaçlı İmar Planı çalışmaları; Koruma Amaçlı İmar Planı Teknik Şartnamesine uygun olarak üç etap halinde yapılacaktır; ● Araştırma / Veri Toplama / Saptama ● Araştırma Sonuçlarının Değerlendirilmesi ve Hedeflerin Belirlenmesi ● Koruma Amaçlı İmar Planı Kararları ve Koruma Amaçlı İmar Planının Uygulanmasına Yönelik Model Üretimi, Yönetsel Plan 3.1 Araştırma / Veri Toplama / Saptama Bu bölüm; ülke, bölge ve/veya metropoliten ve kentsel alan bütününden kaynaklanan ve planlama alanını etkileyen çeşitli girdilerin/verilerin, daha önce bu alanda gerçekleştirilmiş planlama çalışmalarının araştırılmasını kapsamaktadır. Bu aşamada gerekli olan bilgiler, makro düzeyde ülke, bölge, alt bölge ve metropoliten alanlardan, mikro düzeyde ise yerleşme sistemi/kentlerden/planlama alanından elde edilmektedir. 3.1.1 Genel Araştırmalar Planlama alanının içinde yer aldığı bölgeye/yerleşme sistemine ilişkin araştırmalardır. Araştırma Türü: Yönetimsel Yapı Genel Çevre Özellikleri, Coğrafi ve Fiziki Yapı İçerik: Yönetimsel/Hukuki Yapı İdari Bölünüş Sınırlar İklim Jeolojik/Jeomorfolojik veriler Doğal Kaynaklar Çevre Sorunları Çevresel Kaynaklar/Çevre Değerleri ve Kentin Çevreye Etkileri Kentin Bölgesi İçindeki Yeri ve İşlevi, Yakın-Uzak Çevre İlişkileri 9 Ekonomik Yapı Kent İçi ve Dışı Ulaşım Bağlantıları ve Uzaklıkları Çevredeki Etkinliği Olan Sektörel Yatırım ve Kaynakların Kente Etkisi Planlama Alanın Kent İçindeki Yeri ve İşlevi, Planlama Alanıyla Etkileşim Ekonomik Veriler (Sektörler, İstihdam, Yatırımlar, Projeler vb.) Büyüme Hızı Farklılıkları ve Nedenleri Yerleşmelerin Fonksiyonel Farklılaşması ve İlişkileri Kademelenme/Etki Alanları/İşlevsel Farklılaşmalar (Bölgesel/Yerel vb. Kademelenmeler, Çekim Özekleri, Uzmanlaşma, vb.) Demografik Yapı Tarihi Araştırma Kent İçindeki Yerleşmelerin Nüfus Büyüklükleri ve Değişimleri Kentsel-Kırsal Nüfus Dengesi Kente ve Kent Dışına Göçler Nüfus Dağılımı Nüfus Hareketleri Genel Tarihi ve Önemli Olaylar Fiziki Gelişme Yer Seçimi/Yerleşme Talepleri Kalkınma Planları, Bölge Planları, Çevre Düzeni Planları vb. Planlarda Yerleşim Alanına İlişkin Kararlar, Planların Yerleşim Alanına Etkilerinin Araştırılması Gelişme Eğilimleri / Sorunlar / Olanaklar Geçmişte Uygulanan ve Bugün Yürürlükte Olan Planların Etkisi 3.1.2 Planlama Alanına İlişkin Araştırmalar Araştırma Türü: Yönetimsel Veriler Tarihsel Araştırmalar İçerik: Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Uygulamaları Yatırım Programları Projeler Mahkeme Kararları vb. Tarihsel Süreç İçerisinde, Kronolojik Olarak Belirlenmiş Dönemsel, Yönetsel, Sosyolojik, Ekonomik vb. Bilgiler, Önemli Olaylar Tarihsel Gelişim (Çeşitli Dönemlerde Mekânın Gelişmesi / Değişmesi, Kent Elemanlarının Oluşumu / Gelişimi/ Yer Seçimi) 10 Fiziki ve Doğal Veriler Korumaya İlişkin Veriler Geçmişteki ve Mevcut Planlara İlişkin Araştırma Nüfus-Demografik Yapı Jeomorfolojik ve Topoğrafik Yapı Jeolojik Durum İklim Yapısı Ekolojik Yapı (flora/fauna) Toprak Yapısı ve Kabiliyeti Su Kaynakları Sit Sınırlarının Biçimlenme Süreci Kurul Kararları Korumaya Katılım (Eğilimler/Talepler) Sit Alanının Alan Bütününde ve Bölgedeki Yeri ve Önemi vb. Daha önce yapılmış ve onaylanarak kesinleşmiş ve uygulamaya konulmuş değişik kapsam ve ölçekteki imar planlarının, değişikliklerinin ve bunların etkilerinin analizi Yürürlükte olan planların kapasite ve uygulamadaki etkinliklerinin araştırılması, planlı uygulamalar, çok tekrarlanan plan değişiklik konuları, plan dışı kendiliğinden ya da düzensiz gelişmeler ve bunların etkilerinin analizi Bu planlara ilişkin projeksiyonların araştırılması ve günümüz koşullarıyla karşılaştırılması Nüfusun Değişimi (geçmiş yıllardaki nüfus, yıllık değişim oranları, artış-eksilme hızı, ortalama yıllık değişimler, önemli sapmalar vb.) Alana Göç – Alandan Dışa Göç Nüfusun Yapısı/Yoğunluğu/ Değişimi (doğurganlık oranı ve göçe bağlı olarak nüfus artışının analizi, yaş grupları, okul çağındaki nüfus, çalışan nüfus, çalışabilir nüfus değerleri, yerleşik nüfus, mevsimlik nüfus, aile sayısı, ortalama aile büyüklüğü ve hane halkı vb.) Nüfusun Mekana Dağılımı (Mahalleler ya da planlama analiz üniteleri ölçeğinde nüfusun dağılımı ve değişimi) 11 Ekonomik Yapı Sosyal Yapı ● Çalışanların Ekonomik Faaliyetlere Dağılımı, İstihdam Oranı Gelir Düzeyi, Gelirle İlgili Endeksler, Gelir Dağılımı, İşsizlik ve Marjinal Sektör Sektörel Gelişme Potansiyeli, Üretim Tarzları ve Kapasitesi ile İşgücü Talebi Konularında Sektörel Yapı Analizleri Mevcut Kaynaklar, Yatırımlar, Tahminler Kamunun Alana İlişkin Ekonomik Politikaları, İstihdam İmkanları Yerel Üretim/Hizmet Biçimi Özellikleri Üretim/Hizmet Biçimlerinin, Ekonomik Verilerin Fiziki Mekana Yansıması Ürün/Hizmet Sunuş/Satış Biçimleri Ekonomik Faaliyetler İçin Örgütlenme Yeteneği Sosyal Yaşam ve Özellikleri, Sosyal Gelişim Sosyal Tabakalaşma Mahallere Göre Meslek Gruplarının Dağılımı Okullaşma Oranı ve Ailede Bağımlılık Oranı Alan Kullanıcılarının Yönelim/Eğilim/ Talepleri, Alana İlişkin Düşünceleri Soyut Kültürel Miras Öğeleri (Gelenek, görenek, adetler, vb) 12 Fiziki Mekan Araştırması - Mülkiyet DurumuKentsel Arazi Değerleri Sınırlar (İl, ilçe, belediye, köy, mahalle, sit, milli park vb. sınırlar) Mevcut Arazi Kullanımı Konut Yerleşme Alanı Kentsel, Bölgesel Merkez, Merkezi İş Alanı Sanayi Yerleşme Alanları Kentsel Yeşil Alanlar Kentsel Sosyal Donatı (Eğitim, Sağlık, Sosyal, Dini ve Kültürel Donatılar, Kentsel Spor Alanları vb.) Turizm Tarım Orman Askeri Alanlar Mezarlıklar vb. Ulaşım ve Hareketlilik (Mevcut ulaşım sisteminin analizi, ulaşım türleri, hacim, ulaşılabilirlik, kullanım oranı, ulaşım sorunları, vb.) Teknik Altyapının Varlığı, Kapasitesi, Yeterliliği, Belirleyici Özelliği ve Gelişme Potansiyeli (Su, Enerji, Kanalizasyon, Telekomünikasyon, Çöp Toplama, vb.) Çevre Değerleri (Baskın İmgeler, Alan İşaretleri, İzler, Odak Noktaları, Mekân Oluşumları, Röperler, Cepheler, Vistalar, Bakı Noktaları, Simgesel Öğeler, Siluet, Görünüm vb.) ile Bunları Olumlu/Olumsuz Etkileyen Unsurlar. Çevre Kalitesi ve Sorunları (Hava, Su, Toprak Kirliliği, Ses Şiddeti, Gürültü, Koku, Vibrasyon vb.) Doku Özellikleri (Doku Sistemi, Açık-Kapalı Mekân İlişkileri, Ada Tipolojisi, Yapılaşma Oranı, Adaların ve Yapıların Birbiriyle İlişkileri vb.) Açık Alan ve Sokak Özellikleri Sahiplilik (Hazine, Kamu, Vakıf, Belediye, Özel vb, Hisseli/Tek Sahipli) Kadastral Yapı Mülkiyete İlişkin Dönüşümler Arsa/Bina Değerleri ve Spekülatif Eğilimler (Tarihsel Süreç İçinde Fiyatlarda ve Mülkiyette Değişim ve Bugünkü durum) ve Rant Analizi 13 Gelişme EğilimleriFinansman Analizi, Üst Plan Kararları ve Yasal Çerçeve Kentsel Gelişme Eğilimleri Yatırımcı Sektörlerin Alan Kullanımına İlişkin Yerleşme Talepleri Yatırım ve Etkinlikler Mali Kaynaklar Yasal-Yönetimsel Sınırlamalar ve Belirleyiciler 3.1.3 Planlama Alanındaki Yapılar/Parseller ve Taşınmaz, Kültür ve Tabiat Varlıklarına İlişkin Araştırmalar Araştırma Türü: Bütün Parseller ve Yapılara İlişkin Araştırmalar İçerik: - - - Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarına İlişkin Araştırmalar Parsel Konumları ve Tipolojisi Köşe Parsel, Ara Parsel, Ada İçi Parsel vb. Ada ve Parsellere İlişkin Nicel Veriler Parsel Kullanımı (Dolu/Boş Parseller) Yapı-Parsel İlişkileri Yapı-Parsel Büyüklükleri/Oranları Yapının Parseldeki Konumu Yapı Nitelikleri Hukuki Durum (Ruhsatlı, İzinsiz, Tescilli, Yıkım Kararı vb.) Mimari Dönem/Yapım Tekniği/ Strüktür/Malzeme/ Konum/ Kat Adedi Yapısal Durum (Malzeme, strüktür vb. kriterler dikkate alınarak yapıların durumlarının gruplandırılması) Ana Yapı, Bitişik Ek Yapı, Müştemilat vb. Ayrımı ve Bunların Kütle/Cephe/Konum ve Kullanım Özellikleri ile Yapım Tekniği ve Malzemesi Yapı Gruplandırılması (Tescilli/Geleneksel/Yeni vb.) Avlu ve Bahçe Kullanımları, Avlu/bahçe elemanları Konfor Durumu (Elektrik, Su, Kanalizasyon, WC. vb.) Yapı kullanım biçimleri Tek Fonksiyonlu Yapılar (konut, ticaret, vb.) Çok Fonksiyonlu Yapılar Kullanılmayan Yapılar Mimari Dönem ve Üslup Mimari Değerler Cephe Öğeleri ve Tipolojisi Plan Tipolojisi Süsleme Elemanları, Baca, Ocak vb. Öğeler Çatı Formu ve Malzemesi Yapım Tekniği ve Malzemesi Yapılarda Değişmişlik (Müştemilat ve Ana Yapı) 14 Korunması Gerekli Taşınmaz Doğa Varlıklarına İlişkin Araştırmalar Planında Cephede İç Mekânda Malzeme ve Teknolojide Değişmişlik/Bozulma ve Nedenleri Yapılarda Orijinal Fonksiyonlar ve Fonksiyonda Değişmişlik Mağaralar, Kaya Sığınakları, Jeolojik Oluşumlar, Özellik Gösteren Ağaç ve Ağaç Toplulukları vb. İlişkin Araştırmalar 3.1.4 Planlama Alanına İlişkin Sorunlar-Olanaklar Sorun Formülasyonu Olanakların Belirlenmesi Fiziki Mekân/Çevre/Dokuya İlişkin Sorunlar Sosyal/Ekonomik Sorunlar Yönetsel Sorunlar Korumaya İlişkin Sorunlar Yasal Olanaklar Yönetsel Olanaklar Finansal Olanaklar 3.1.5 Diğer araştırmalar Araştırma aşaması planlama alanının algılanması, tanımlanması, betimlenmesi için, veri/bilgi toplama sürecinde arazi çalışması (gözlem, tespit, analiz, vb), alan araştırması yöntemleri (soru kâğıdı/anket, diğer istatistikî veri toplama yöntemleri, vs.) arşiv/kaynak taramaları, kamu kurumlarından bilgi edinme, mülakat, vb. bilimsel ve teknik çalışmaları içerir. 3.2 Araştırma Sonuçlarının Değerlendirilmesi ve Hedeflerin Belirlenmesi 3.2.1 Sentez ve Değerlendirme Koruma amaçlı imar planı yapılacak alana ilişkin tüm verilerin, fiziki ve sosyoekonomik sorunların, tespit edilen değerlerin koruma ve geliştirme olanaklarının değerlendirilmesine yönelik çalışmalardır. 15 Değerlendirme Çalışma Türü: Genel Çevre Özellikleri Koruma - Planlama Sürecine İlişkin Değerlendirmeler Yerleşmedeki Yapılara İlişkin Değerlendirmeler İçerik: Yakın-Uzak Çevre İlişkileri, Sorunlar, Değerler ve Potansiyeller Olumlu/Olumsuz Dışsal Etkiler Çevre Genelinde Gözlenen Değişimler ve Bunların Fiziksel Mekana Yansıması Gelişme/Yapılaşma Olanakları, Potansiyelleri Mekansal Projeksiyonlar Eşikler, Sınırlamalar (Fiziksel, Sosyo-Ekonomik, Yasal,Yönetimsel vb.) Altyapıya İlişkin Sorunlar ve Potansiyeller Girişler, Trafik, Ulaşım, Otopark İlişkileri/ Sorunlar/Potansiyeller; Kentsel Ulaşım Talebinin Belirlenmesi Korunması Gerekli Tarihi ve Görsel Değerler Çevre Değerleri ve Sorunları Bölgeleme (Sorunlu Bölgeler, Tampon Bölgeler, Homojen Bölgeler vb.) Fonksiyonel Değişiklik Potansiyelleri Koruma Çalışmaları (Koruma Anlayışı, Koruma Koşulları, Koruma Kararlarının Geçerliliği, Uygulanabilirliği) Koruma Sürecine İlişkin Sorunlar Koruma Sürecine İlişkin Öneriler (Sit Sınırı, Planlama Sınırı Değişiklikleri) Planlama Çalışmaları (Planlama Süreci, Planlama Sürecine İlişkin Sorunlar, Planlama Önerileri) İmar Hakları ve Uygulamalar Mülkiyet Yapısı ve Sorunlar Doku /Ada Ölçeğinde Değerler, Sorunlar ve Potansiyeller Açık Alan ve Sokaklara İlişkin Değerlendirmeler Anıtsal Yapılar (Değer, Sorun, Potansiyeller) Geleneksel Yapılar (tescilli/tescilsiz)/Konutlar (Yapı / Sokak İlişkisi, Yapı / Avlu İlişkisi, Müdahale Biçimleri, Cephe / Plan Değişmişlikleri, Cephe/Plan Tipolojileri, İç Mekân Kullanımlarındaki Değişme ve Yeni Mekân İhtiyaçları, Kullanım Yoğunluğu, Fiziksel Sorunlar, Korunması Gerekli Değerler) 16 Demografik ve Sosyal Yapıya İlişkin Değerlendirmeler Ekonomik Yapıya İlişkin Değerlendirmeler Yeni Yapılar / Konutlar (Kütle / Cephe Özelliklerinin Uyumu, Yapı / Avlu Elemanları ve Kullanıma İlişkin Sorunlar, Değerler, Potansiyeller) Ticari Yapılar Ekler / Servis Yapıları (Kütle / Cephe / Konum Özellikleri, Kullanımlar; Mekân, Yapım Tekniği ve Malzemeye İlişkin Sorunlar, Değerler ve Potansiyeller) Avlular (Boyut, Eleman ve Kullanım Özelliklerine İlişkin Değerlendirme ve Potansiyeller) Yeni Kullanım Olanakları (Açık Alanlar, Yapılar) Açık Alan, Sokak, Sokak Elemanlarına İlişkin Değerlendirmeler Fonksiyonel Değişiklik Potansiyelleri Demografik Özellikler (Nüfus Projeksiyonu, Nüfus Dağılımı, Konut İhtiyacı vb.) Sosyal Karakter Korumaya Katılım ve Eğilimler Ekonomik Kaynaklar Sektörel Değerlendirmeler, Projeksiyonlar Yerel Üretim / Hizmet Biçiminin Değerlendirilmesi,Üretim Biçimlerine İlişkin Sorunlar, Değerler ve Potansiyeller, Mekansal Özelliklerin Yerel Üretim ve Hizmet Türlerine Göre Uyumu Ürün / Hizmet Sunuş / Satış Biçimlerine İlişkin Değerlendirmeler Turizm Potansiyeli ve Sorunları 3.2.2 Amaçlar ve Hedefler Bu aşamada belirli bir süre sonunda (uzun erimli) planlama alanının ulaşacağı temel nitelikleri içeren, gerçekçi, ulaşılabilir, planlama sürecinin daha sonraki aşamaları için yol gösterici ve vizyona uygun amaçlar ile, belirlenen amaçlara erişmek için, tanımlanmış bir zaman dilimi içinde (kısa/orta/uzun dönemli) nitelik ve nicelik olarak ifade edilen, ●Sosyo-kültürel/demografik hedefler ●Ekonomik hedefler ●Fiziki mekâna yönelik hedefler ●Yönetsel hedefler 17 ●Diğer hedefler saptanır. 3.3. Koruma Amaçlı İmar Planı Kararları ve Koruma Amaçlı İmar Planının Uygulanmasına Yönelik Model Üretimi, Yönetsel Plan Saptanan amaç ve hedeflere erişim için gerekli çözüm/strateji/yöntemlerin belirlenme aşamasıdır. Çalışma Türü: Genel Çevre Özellikleri Koruma Sürecinin Geliştirilmesine Yönelik Kararlar Doku, Ada, Açık Alan ve Sokaklara İlişkin Kararlar Yapı ve Parsellere İlişkin Kararlar İçerik: Genel Çevre Ölçeğinde Korunacak Doğal, Tarihi ve Görsel Değerler ve Bu Değerlerin Kullanımlarına İlişkin Kararlar Yakın-Uzak Çevre İlişkilerine İlişkin Kararlar Değerlerin Korunması, Potansiyellerinin İşletilebilmesi İçin Yerleşme Ölçeğinde Kararlar (Sınırlar, Yoğunluk (nüfus/ yapılaşma), Gelişme Alanları, Bölgeleme/İşlevlendirme/Alan Kullanımı Kararları, Yapılaşma (mevcut/yeni), Mülkiyet, Ulaşım, Trafik Düzeni vb.) Jeolojik Etütlere ve Afet Risklerine Göre Yerleşme/ Yapılaşma Kararları Altyapı kararları 1/2000 veya 1/5000 ölçekli nazım plan hazırlanması Koruma-Planlama Sürecinin Geliştirilmesi İçin Gereklilikler (Yasal Araçlar, Korumaya Katılımın Örgütlenmesi, Alanın Canlandırılması ve Yapıların Onarım Koşullarına İlişkin Ön Kararlar, Yeni Model Verileri) Koruma Stratejileri, Koruma İlkelerine İlişkin Kararlar Yapılaşma düzeni (yapılaşma oranı, ayrık, bitişik, blok, vb. düzen, kat düzenlemeleri, yükseklik, cephe düzenlemeleri, vb) Yol hizaları, bina hizaları, yaklaşma sınırları, vb. Peyzaj düzenlemeleri, eski/yeni sokak mobilyaları, vb. Doku, ada, sokak ölçeğinde korunacak kültürel ve doğal değerlere ilişkin kararlar Yaya ve taşıt ulaşımına ilişkin kararlar, vb. Korunacak Yapılar (Anıtsal Yapılar, Sivil Mimarlık Örnekleri, Çevreye Uyumlu Yapılar) Korunması Gerekli Kültür/Tabiat Varlığı ile Parseline İlişkin Kararlar - Koruma, Müdahale Biçimleri ve Öncelikleri (cephe, plan, Malzeme, vb.) - Kullanım/İşlevsel Kararlar 18 Parsellerde Yer Alacak Yeni Yapı ve Düzenlemelere İlişkin Kararlar (Yapı Konumlandırılması, Yapı Koşulları, İfraz, Tevhid, Şuyulandırma, Arsa Düzenleme Esasları vb.) - 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planı Üretilmesi Yönetsel Plan Mevcut Kültür Varlığı Niteliğinde Olmayan Yapılara İlişkin Kararlar - Koruma Önerileri - Müdahale Biçimleri - Kullanım/İşlevsel Kararlar Yeni Yapılaşmaya İlişkin Kararlar - Yapının Konumlandırılmasına, Yapılanma Koşullarına İlişkin Kararlar - Kullanım/İşlevsel Kararlar - Yapı Çevresinin Düzenlenmesine İlişkin Kararlar Ekler /Servis yapılarına ilişkin kararlar (Korunacak, düzenlenecek, yeni yapılacak kütle ekleri ve niteliği) Avlulara İlişkin Kararlar (Boyut, eleman ve kullanıma ilişkin kararlar) 3386 ve 5226 Sayılı Kanunlar İle Değişik 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, İlgili Yönetmelik ve Mevzuata Uygun Olarak Hazırlanmış Planlama Çalışması Planlama Alanının Fiziki Mekân Organizasyonu İçin Belirlenen Hedef ve Kararların Gerçekleşmesine Yönelik Etaplama, Eylem Planı, Yasal, Yönetsel, Hukuki, Finansal, vb. Araçların Belirlenmesi ve Uygulamaya Yönelik Sürecin Tasarımıdır. Bu kapsamda; Etaplama / Eylem Planı / Alt Program / Projeler / Etkinliklerin Tanımlanması /Belirlenmesi ve Zamanlama Sosyal ve Ekonomik Kalkınma Modeli Önerisi, Kullanıcıların Gereksinimlerine Bağlı Olarak Ekonomik Yapının Güçlendirilmesine İlişkin Model Üretimi (Yerel Üretim ve Hizmet Biçimlerinin Güçlendirilmesi, Yerel Üretim ve Hizmet Türlerine Göre Mekânsal Yapının Örgütlenmesi, Ürün ve Hizmet Sunuş/Satış Biçimlerine İlişkin Öneri ve Kararlar, Turizm Model Önerisi, vb.) Farklı Ekonomik Faaliyetler İçin Örgütlenme Yeteneği Korumaya Katılımın Örgütlenmesi, Aktörler (yerel halk, kamu/özel sektör/sivil toplum, yerel, ulusal, uluslararası kurumlar, vb.) ve Planlama Sürecindeki İşlevlerinin (Yönetim, yatırım, işletme, izleme/değerlendirme/ denetleme vb.) tanımlanması, Finans Seçeneklerinin (Var olan kaynakların etkin 19 kullanımı, kaynak yaratımı, vb.) belirlenmesi B- ANALİZ 1. TÜRKİYE VE BÖLGEDEKİ YERİ 1.1 TANIM VE COĞRAFİ KONUM Planlama çalışmasına konu olan Çandarlı Kentsel Sit Alanı, İzmir ili, Dikili ilçesi, Çandarlı Bucak merkezinde yer almaktadır. Ege bölgesinde bulunduğu körfeze kendi adını veren Çandarlı, doğusunda Zeytindağ Bucağı, batısında Midilli Adası, kuzeyinde Karadağ Yarımadası ve Dikili, güneyinde Çandarlı Körfezi ile çevrilidir. Şekil 1 İzmir ili idari bölünüşü 20 Çandarlı Körfezinin kuzeyinde bulunan Çandarlı, 38 derece 3 dakika kuzey enlemi ve 24 derece 33 dakika doğu boylamı arasında konumlanmaktadır. 1.2 ULAŞIM İLİŞKİLERİ Çandarlı’ya karayolu ile ulaşmak mümkündür. Yerleşmenin ulusal karayolu sistemine bağlantısı İzmir-Çanakkale D550 devlet karayolu ile sağlanmaktadır. Çandarlı Beldesi bu devlet yoluna güneyden (İzmir) 10 km. Dikili üzerinden (Çanakkale) 23 km. mesafededir. Şekil 2 İzmir ili ulaşım haritası 21 Çandarlı’nın bazı kent merkezlerine olan uzaklığı aşağıdaki tablo ve haritada gösterilmiştir. Güzergâh Uzaklık Dikili 21 km. Çandarlı İzmir 93 km. Çanakkale 233 km. Tablo 1 önemli merkezlere uzaklıklar 2. PLANLAMA ALANI VE ÇEVRESEL ETKİLEŞİM 2.1 DOĞAL YAPI ve SİT ALANLARI Fotograf 1: Çandarlı Hava Fotoğrafı Yerleşme düz ve deniz seviyesinde bir alana yerleşmektedir. Belde Bakırçay havzasının verimli topraklarında bulunmakta ve Akdeniz ikliminin etkisindedir. Bu nedenle bölge toprakları çok verimlidir. Bölgede 70 civarında bitki türü yetişmekte ve bu verimli topraklar polikültürel tarım yapılmasına olanak sağlamaktadır. 22 Fotograf 2 Çandarlı Körfezi, Midilli Adası, Edremit Körfezi, Ortada Çandarlı Şekil 3 Çandarlı’da Mevcut Kentsel ve Arkeolojik sit Alanları 23 2.1.1 İklimsel Yapı Çandarlı'da Akdeniz iklimi özellikleri belirgin olarak yaşanır. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır. Yaz ayları sıcaklık ortalaması 21 derece, kış sıcaklık ortalaması 10 derece dolaylarındadır. Yazları sıcaklık farkı 13, kışları ise 15 derece oynama gösterir. Yıllık sıcaklık ortalaması 15,4, en düşük sıcaklık -7 derece'dir. Yazın ve kışın kuzeyden yıldız, kuzeydoğudan poyraz, kuzeybatıdan karayel eser. Lodos ise deniz havasını bozar ve yağmur getirir. İmbat yaz günleri için ferahlık vericidir. Gündüz gece arasında yön değiştiren meltem rüzgarları ile iyot dolu deniz esintileri saçar. Basınç ortalaması normalin üstünde olup, en yüksek basınç kış aylarında 777mm. dir. Yıllık yağış tutarı 500-800 mm. arasında değişir. Kar yağması enderdir, don olayına da pek sık rastlanmaz. Standartlara göre az rutubetli bir havası vardır, ortalama rutubet oranı %20-30 dolaylarındadır. 2.1.2 Bitki Örtüsü Bakırçay'ın suladığı Çandarlı Ovası çok verimlidir. Bu bölgede 70 türlü bitki yetiştirilir. Tahıllar; Buğday, arpa, yulaf, çavdar, bakla, burçak, nohut, mercimek ve mısır en önde gelmektedir. Endüstri Bitkileri; Zeytin, pamuk, tütün, susam, ayçiçeği, soya fasulyesi. Meyveler; Elma, armut, kayısı, dut, ceviz, incir, üzüm, şeftali, yaban armudu, zerdali. Sebzeler; Fasulye, bamya, patates, soğan, patlıcan, biber, domates, börülce, kabak, salatalık gibi kış sebzeleri yetişmektedir. Dağ yamaçlarında ve kırca arazide zeytinlikler ve seyrek çamlıklar, yükselti ile birlikte rastlanan orman alanlarında sarıçam, kızılçam, meşelik, fundalık, yaban armudu ve çitlembik ağaçlarına rastlanır. Özellikle Karadağ sırtları bu ağaçlarla kaplıdır. 2.1.3 Jeolojik yapı Alanın jeolojik yapısındaki ana kayaç andezit ve andezit tüflerinden oluşmaktadır. Sit alanının kuzey kesiminde özellikle ticari merkezin bulunduğu kuzey doğu kesiminde jeolojik yapı alüvyal bir formasyona sahiptir. Yerleşme alanı 1. derece deprem kuşağında yer almakta olup özellikle alüvyal kısımlardaki yer altı suyu deprem şiddetini arttırıcı bir unsurdur. 24 2.2 TARİHSEL GELİŞİM 2.2.1 Tarihsel Süreç İçerisinde Çandarlı’nın Tarihsel Gelişimi Çandarlı tarihine ait en eski kaynaklar İ.Ö. 6. yüzyıla aittir. Bununla birlikte bu kentin içinde bulunduğu Ege Bölgesi’nde yaşamış olan ilk kavmin “Proto Hitit Kültürü” içine dâhil edilen “Luwiler” olduğunu bilinmektedir. Luwilerin yaşadığı bu bölgenin kuzeyine “Assuwa” güneyine ise “Arzawa” denilmekteydi. Hititler ile Assuwa arasındaki en yoğun ilişkiler II. Tuthalya döneminde Arzawa üzerine yapılan seferle tarihe geçmektedir. Hititler Anadolu’da Assuwa ve Arzawa mücadeleleriyle her iki bölgeyi tarih sahnesine çıkartırken “Ege Göçleri” bu bölgelere yeni göçmenlerin yerleşmesine neden oldu. Bu kavimler hareketi İ.Ö. 13. yüzyılın sonları ve 12. yüzyılın başlarında iki kez Anadolu’ya Batı’dan yeni göçmenler taşıdı. Deniz kavimlerinin seferleri Anadolu devletlerinin de sonu oldu. Bu önemli kitlesel hareketin ardından bugünkü Çandarlı’nın da içinde bulunduğu Ege Bölgesi’nde Aiol ve Mysia kavimleri görülmektedir. Antik Pitane şehrini de içine alan Aioller bu bölgede, İ.Ö. VIII. yüzyılın bitiminden önce on iki kent devleti konfederasyonu kurdular. Bir Aiol kenti olan Antik Pitane bugünkü adıyla Çandarlı şehri bugün yarımada içindedir. Pitane, tarihte Fimbria ve Mithiridates savaşlarına da şahitlik eden bir şehirdir. Yarımada bugün kentsel ve arkeolojik sit alanı kapsamındadır. Bu alan üzerindeki pek çok yerde, inşaat sırasında açılan temellerde, arkeolojik buluntulara rastlanmıştır. 1958 yılında köylülerin yarımadanın kuzeyinde İon üslubunda arkaik bir heykel bulmalarıyla Çandarlı’nın ilk arkeolojik buluntuları ortaya çıkarılmıştır. İ.Ö. VI. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen arkaik heykel bugün Bergama Müzesindedir. 1959 yılında Ekrem Akurgal tarafından Necropol’de yapılan kazılarda, yakılan cesetlerin külleriyle birlikte konulduğu çömlekler ortaya çıkarılmıştır. Bu alan içinde güneyden kuzeye doğru ilk olarak bugün Karadağ adını almış Kane Dağı bulunuyordu. Kane Dağı, konum olarak Mysia ve Aiolis’in bir sınır noktası görünümündedir. 25 Çandarlı’nın yakın çevresinde de tarihi açıdan Pitaneye ışık tutabilecek yerler bulunmaktadır. Bu yerlenden Kane Dağı’nın kuzeybatı kıyısında Kanai (bugünkü Kilik kumsalı) kasabasının yer aldığı bilinmektedir. Kanai’nin güneyinde ise Elaioussa Arginousai bulunmaktadır. Adaları Arginousai (Garip Adaları ve İ.Ö. Kalem 406 Adaları yılında - önemli Ak Adalar) bir deniz muharebesine tanıklık etmiştir. Pers hâkimiyetinin kırılmasından sonra Yunan kent devletlerinin kendi aralarında mücadeleleri başlamıştır. Bu dönemde Atina ve Spartalılar arasındaki büyük deniz muharebesinin bu adalarda yapıldığı bilinmektedir. İ.Ö. 334’e gelindiğinde Büyük İskender’in ölümü sonucunda komutanlarından sırasıyla Antigonos (İ.Ö. 305), Lysimakhos (İ.Ö. 301), Selekos (İ.Ö. 281) Aiolis’e hâkim olmuştur. İ.Ö. 288’de Aiol birliğini de içine alarak genişleyen Bergama Krallığı topraklarını İ.Ö. 133’te Roma İmparatorluğu’na vasiyet yoluyla bıraktı. Roma vasiyeti değerlendirerek Batı Anadolu ve kıyı Ege’yi de içine alan Asia eyaletini kurdu. Roma döneminde Pitane’de yaşanan önemli bir olay da Mithiridates ile Fimbria arasındaki mücadelesidir. Bu olayda Mithiridates, Pitane’de (Çandarlı) bulunan donanmasının yanına giderek Fimbria ile orada mücadele etmeye karar verdi; ancak Fimbria, Pitane’yi karadan kuşattı. Mithiridates ise deniz yoluyla ülkesine kaçtı. Bizans döneminde kaynaklar bugünkü Çandarlı sınırları içindeki bölge hakkında oldukça az bilgi vermektedir. Hıristiyanlık döneminde Pitane ve Elaia’nın Ephesos Metropolitliği’ne bağlı piskoposluk merkezleri olduğu bilinmektedir. 7. ve 8. yüzyıllara gelindiğinde Bizans’ın Anadolu topraklarında Müslüman Arapların seferleri görülmektedir. 665 yılında Muaviye ordusunun Amorion üzerine oradan da Bergama ve İzmir’e başarısız seferler düzenlediği görülür. 26 1084 yılından sonra Çaka Bey’in İzmir merkezli bir beylik kurarak Ege Denizi’nde üstünlük sağlamaya başladığı görülmektedir. Çaka Bey İzmir’den Çanakkale’ye kadar olan sahil şeridini fethetti ve bu beylik Foça ve Urla ana kara limanları yanında birer deniz üssü niteliğinde olan Midilli, Sakız, Sisam adalarını da ele geçirdi. Çaka Bey, 1093 yılında iç çekişmeler sebebiyle damadı Sultan Kılıçaslan tarafından davet edildiği şölende öldürüldü. Bu beylik Haçlı seferlerinin de etkisiyle tarih sahnesinden silindi. 1361 yılında Karesioğullarının kıyı kesiminin Osmanlı Beyliği tarafından alınması I. Murat zamanında gerçekleşti. İsmail Hakkı “Uzunçarşılı” Çandarlı Halil Paşa’nın 1453 yılındaki idamından önce kendi adının verildiği eski Pitane’de (Çandarlı) bir kale yaptırdığını bildirmektedir. 1462 yılında Midilli’nin alınması ile Çandarlı Körfezi’nden Çanakkale Boğazı’na kadar olan alan Osmanlı kontrolüne geçti. 16.-18. yüzyıllar arasında önce Ayazmend sonra da Bergama’ya bağlı olan Çandarlı 19. yüzyılın ikinci yarısında Dikili’nin gelişmeye başlamasıyla gerilemiştir. Bu döneme kadar Bergama’nın limanı niteliğindeki şehir yerini Dikili’ye bırakmıştır. 1868 yılına gelindiğinde Dikili ve Çandarlı Bergama’ya bağlı birer nahiyeye dönüştürüldü. 1928 yılında Dikili Bergama’dan ayrılarak kaza durumuna getirilmiş Çandarlı ve Altınova kasabaları buraya bağlanmıştır. Bugün Çandarlı, İzmir’in Dikili ilçesine bağlı bir beldedir. 2.2.2 Tarihsel Süreç İçerisinde Çandarlı Merkezinin Tarihsel Gelişimi Çandarlı Ege Denizi’ne doğru uzanan bir yarımada üzerinde inşa edilmiştir. Kentin Antik dönem yapıları bugün toprak altındadır. Bu döneme ait mevcut 27 eserler George Bean tarafından tespit edilmiştir ve araştırmacı bu izlere göre bir harita düzenlemiştir. Buna göre yarım adanın en kuzeyinde kendisinin Venedik kalesi olarak belirttiği Çandarlı kalesi bulunmaktadır. Bu yapının kuzeyinde, yarımadanın ortalarına doğru antik tiyatro yer almaktadır. Yarımadanın güneydoğu kesiminde stadion uzanmaktadır. Antik kent surlarındaki izler ise güneybatı ve batı kenardadır. Haritada gösterilen antik liman bugün modern limanın altında kalmıştır. Yarımadanın kuzeyindeki yamaçlarda ise nekropol bulunmaktadır. Antik dönemde Pitane’nin (Çandarlı’nın) kurulumunun anıtsal yapılara göre bu şekilde bir düzene sahip olması yanında Kalenin kuzey alanında da yerleşimler tespit edilmiştir. Kale sokakta böyle bir iz mevcuttur. İnşaat temeli sırasında ortaya çıkarılan ve muhtemelen konut izleri olan bu temeller antik kentin bugünkü İslâm mahallesine kadar uzandığını da göstermektedir. Ayrıca kaleye yakın alanlarda Roma veya antik dönemden kalma tünellerin olduğu bilinmektedir. Şekil 4 George Bean tarafından hazırlanan kroki harita Bizans dönemi kentsel dokusunun varlığı konusunda bilgi oldukça kısıtlıdır. Hatta bu dönemden günümüze herhangi bir yapı ulaşmamıştır. Ancak kaynaklarda burada bir piskoposluğun varlığından bahsedilmektedir. Belirtmek gerekir ki George Bean’ın haritada belirttiği surlar antik döneme aittir. Bu da sur duvarlarının yenilenmediğini veya tekrar inşa edilmediğini ortaya koymaktadır. 28 Bugün Çandarlı kadar küçük bir yerleşim olan Eski Foça’da dahi antik sur duvarlarının yenilenerek Osmanlı’nın son dönemlerine kadar kullanıldığı görülmektedir. Ancak Çandırlıda bu uygulamanın görülmemesi dikkat çekicidir. Bunda Çandarlı’nın oldukça küçük bir yerleşim olması ve topografyasının doğal bir tahkimat niteliğinde oluşu etkendir. Bahsetmek gerekir ki yarımada güneyde üç yönde denizle çevrili iken kuzeyde, karaya bağlandığı yerde bataklık bir sahayla sınırlıdır. 1960’lı yıllarda kaleyi araştırmak için gelen araştırmacı MülerVienerde o günlerde karanın bataklık olduğunu ve güç bir şekilde Çandarlı’ya ulaştıklarını belirtmektedir. George Bean’ın belirttiği antik dokuya ve bugünkü mevcut izlere bakıldığında Bizans döneminde de kalenin güneyinin terk edilmiş olduğu görülmektedir. Bu alanın tamamı ise yakın zamana kadar zeytinlik idi. Mevcut alada hiçbir Bizans yapısının varlığına rastlanılmaması bu dönemde kentin kalenin çevresine ve kuzeyine doğru geliştiğini kanıtlamaktadır. Türk dönemi, kentin günümüze kadar gelişimini mevcut anıtsal yapılar ve tarihi kaynaklar doğrultusunda aydınlatmaktadır. Çandarlı 1461 yılında Osmanlılar tarafından fethedilmiştir. Fetihten yaklaşık bir asır sonra Pir-i Reis kent hakkında bilgi vermektedir. Buna göre Çandarlı küçük bir kalesi olan bayındır bir yerdir. Piri Reis “Kitab-ı Bahriye”sindeki haritasında kalenin mevcut halini de göstermiştir. Bu tarihler de dahi bugünkü kalenin bir dış kalesi yoktur. Kale bir hisar niteliğindedir. Haritada kale etrafında herhangi bir yerleşimi belirlenmemiş olması dikkat çekicidir. 29 Şekil 5 : Pir-i Reis haritası Bunun dışında incelediğimiz alanla ilgili 18. Yüzyıla kadar herhangi bir kaynağa rastlanmamaktadır. Bununla birlikte Osmanlı arşivi belgelerinde Çandarlı’nın Osmanlı döneminde “kariye” (köy) konumunda olduğu görülmektedir. Mevcut kaynaklar yanında kentteki anıtsal yapılar da Çandarlı’nın kentsel dokusu hakkında bilgi vermektedir. Buna göre kentin gelişiminde temel alınabilecek yapılar Türk-İslâm şehir dokusu kültürüne uygun olan camilerdir. Kitabelerine bakıldığında en eski cami H. 1121 (M. 1710-1711) tarihli merkez cami’idir. Yapı konumu itibariyle tam anlamıyla İslâm Mahallesi’nde merkezi bir yere sahiptir. Bununla birlikte İncirli Çeşme sokaktaki Hacı Ali Ağa Mescidi, buna bitişik sokak çeşmesi ve hamam burada yine bir merkezin geliştiğini göstermektedir. Ancak bu kısım kaleye 200 metre kadar uzaktadır. Buradaki mescide H. 1228 (M.18131814) tarihli bir kitabe bulunmaktadır. Ancak çeşme H.1102/M.1701-1702 tarihli olup bu yapıdan ve de Merkez Cami’den daha eskidir. Bu sokaktaki hamamı ise 16-17. yüzyıla tarihlendirmekteyiz. Bu yapıların kuzeyinde yine eski konutların oluşturduğu tarihi kent dokusu dar bir şeritte devam etmektedir. Bu dar bandın batı tarafı bataklık doğu tarafı ise sahildir. Bu doku Çandarlı’nın eski 30 fotoğraflarında görülmektedir. İncirli çeşme sokaktaki Cami, çeşme ve hamam yapılarının varlığı yanında Merkez Camii’nin de kaleye yakın bir alanda sonradan bir merkez oluşturması mümkündür. Ayrıca Çandarlı yolu doğrudan bu camiye çıkmaktadır. Bununla birlikte caminin doğusunda eski konutların ve dükkânların bulunduğu çarşı yer almaktadır. Buradaki H. 1220 (M. 1805) tarihli çeşme alanın ne derece işlek ve önemli olduğunu vurgulamaktadır. Çeşmenin güneyinde kalan Yalı Camii’ni 19. Yüzyılın ikinci yarısına tarihlendirmekteyiz. Bu anıtsal yapıların inşa tarihleri ve konumlarından yola çıkarak Hacı Ali Ağa Mescidinden Yalı Camii’ne doğru 16-17. Yüzyıldan itibaren bir kentsel gelişimden söz etmek mümkündür. Belirtmek gerekir ki Yalı Camii yakınında bir adet tarihi zeytinyağı fabrikası, ve çok sayıda depo bulunmaktadır. Bugün BİM marketin ve çarşı tarafındaki yapıların çoğu depo niteliğindedir. Bu nedenle Yalı Camii’nin burada bir merkez daha oluşturmak amacıyla diğerlerine göre daha yakın tarihte inşa edilmiş olması mümkündür. Resim 3 Çandarlı Kalesi 31 Kalenin güneyi ve batı yönlerinde top mazgalları bulunmaktadır. Bu nedenlerle bu yönlerde bir yerleşme olmaması muhtemeldir. Bu bölgelerdeki yerleşimlerin daha çok II. Mahmut döneminde meydana gelen Yunan İsyanı ile ayaklanan Rum eşkıyalarının sürekli baskınlarının 19. yüzyılın ikinci yarısında sona ermesi sırandan gerçekleştirilmiş olması mümkündür. Fotograf 3: Çandarlı Kalesi ve Çandarlı genel görünüş Fotograf 4: Çandarlı genel görünüş 32 Fotograf 5: Çandarlı yarım adası batı kıyı bandı Fotograf 6: Çandarlı yarım adası doğu kıyı bandı ve kale 33 Fotograf 7: Çandarlı yarım adası doğu kıyı bandı ve kale Fotograf 8: Çandarlı yarım adası batı kıyı bandı 34 Cumhuriyet döneminde ilk belediye teşkilatı olan kentler arasına giren Çandarlı, 1930 yıllarında gelen göçmen kafilesinin yarımadanın uç kısmına, güneyine yerleşmesi ile genişlemiştir. Oldukça düzgün ve birbirini dik kesen sokaklardan oluşan bu bölgede parseller oldukça geniştir. Eski yerleşmenin bulunduğu yarımadanın kuzey kısmı ile göçmenlerin yerleştiği bu kısım arasında günümüzde dahi boş bir alan bulunmaktadır. Kısmen zeytinlik olan bu alanda günümüzde yavaş yavaş yapılaşma eğilimi gözlenmektedir. Çandarlı 16.12.1939 yılında belediye olup, belde merkezine bağlı Ada Mahallesi, İslam Mahallesi, Barbaros Mahallesi, Atatürk Mahallesi ve Cumhuriyet Mahallesi olmak üzere 5 mahalle bulunmaktadır. 35 2.3 NÜFUS, DEMOGRAFİK, SOSYAL, KÜLTÜREL VE EKONOMİK YAPI 2.3.1 Demografik Yapı ve Nüfus Hareketleri Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) kayıtlarına göre; Çandarlı nüfusu 3.621 kişi olup, bu nüfusun 1.804'ünü erkek nüfusu, 1.817'sini de kadın nüfusu oluşturmaktadır. Çandarlı’da aile büyüklüğü ortalama 3,6 kişidir. Doğurganlık oranı ise 0,43’tür. Yerleşmede nüfusu %20’si 55 yaş ve üzeri, %28 25-45 yaş dilimindedir. Çalışan nüfusun toplam nüfusa oranı %30’dur. Yerleşik nüfusun %60’dan fazlasının Çandarlı doğumlu olması beldenin göç alma oranının çok düşük olduğunun bir göstergesidir. Kışları içe dönük bir yaşam sürülen kentte yaz aylarında nüfus 7 katına kadar çıkmaktadır. YILLARA GÖRE NÜFUS DEĞİŞİMİ 6000 5000 4000 3000 nüfus 2000 1000 0 1970 1975 1980 1985 1990 2000 2007 2008 2009 Şekil 6 Çandarlı’da yıllara göre nüfus değişimi 36 Cinsiyete Göre Dağılım 50% 50% kadın erkek Şekil 7 Çandarlı’da nüfus içindeki kadın-erkek dağılımı 2.3.2 Ekonomik Yapı Belde turizm ve tarıma dayalı bir ekonomiye sahiptir. Belde nüfusunun % 60’ı tarımcılıkla uğraşmaktadır. Bunun dışında kalan halk otelcilik, ev pansiyonculuğu ve diğer hizmetler sektöründe çalışmaktadır. Bakırçay havzasının verimli topraklarının bulunması ve Akdeniz ikliminin olumlu etkisi ile bölgede polikültürel tarım yapılmasına olanak sağlamaktadır. Bakırçay’ın suladığı Çandarlı ovası çok verimlidir ve bölgede 70 tür bitki yetişmektedir. Bölgede yetişen tahıllar; buğday, arpa, yulaf, çavdar, bakla, burçak, nohut, mercimek ve mısırdır. Bölgede ayrıca elma, armut, kayısı, dut, ceviz, incir, üzüm, şeftali, ahlât ve zerdali ağaçları da yetiştirilmektedir. Bölgede yetiştirilen sebzeler ise; bamya, fasulye, patates, soğan, patlıcan, biber, domates, börülce, kabak, salatalık gibi kış sebzeleridir. Endüstriyel bitkilerden zeytin, pamuk, tütün, susam, ayçiçeği ve soya fasülyesi bölgede yetiştirilmektedir. Çandarlı’ da Edremit tipi yağlık zeytin ağacı çoğunlukta olup, sofra zeytinine (tirilye vs.) olan rağbet her geçen gün artmaktadır. Yağlık zeytinden seçilen sofralık zeytinde yöre halkının ihtiyacını karşılamaktadır. Çandarlı, çevresi ve Edremit’ e kadar (Ege’nin kuzeyi) olan bölgede zeytinyağı, daha az zeytin kokulu ve ince olup, güneye indikçe (Muğla-Fethiye) yağlarının 37 daha aromalı ve kalın kıvamlıdır. Çandarlı zeytinyağındaki nefaset eşine az rastlanır. Zeytinyağındaki asit oranı dizem ölçüsündedir. Beldede sayfiye sakinlerinin dışında, zeytini olan ama asidi yüksek Ege yörelerinin bazıları da zeytinyağımıza rağbet etmektedir. Çandarlı’da biri baskı, biri kontinü olmak üzere üç tane zeytinyağı fabrikası her geçen yıl artan kapasite ile çalışmaktadır. Hayvancılık Çandarlı'da pek gelişmemiştir. Çiftçi ailesi başına 2 adet büyük hayvan düşmektedir. Çandarlı Beldesinde balıkçılıkla uğraşan kişi sayısı 200 dolaylarındadır. Önemli bir gelir kaynağı olmasına karşın geçimini sadece balıkçılıkla sağlayan aileler çok azdır. 2.3.3 Sosyal ve Kültürel Yapı Çandarlı Beldesi Bakırçay'a ve Çandarlı Körfezi'ne bakan sahil bandı ve arkasındaki sokaklar çarşı ve şehir merkezidir. Nüfusun yaz aylarında artması, halkın çiftçi olmasına karşın mevcut pazaryeri sayesinde çarşı-pazar oldukça gelişmiştir. Kentin bu bölgesi ticari bir aktivitenin gerçekleştiği bir alan olmasının yanı sıra sosyal iletişimin gerçekleştiği bir odak noktası niteliğindedir. Beldenin batı kıyısındaki sahil bandında otel, pansiyon, gazino, bar, disko, çay bahçesi, kahvehane, lokanta ve yaz aylarında kurulan stantlar bulunmaktadır. Bu sahil alanın da yaz aylarında kentin en önemli ticaret ve rekreasyon alanıdır. Çandarlı’da her yıl 29 Temmuz - 1 Ağustos tarihleri arasında Uluslar arası Çandarlı Kültür ve Sanat Festivali düzenlenmektedir. Festival kapsamında plaj, panayır turnuvaları, Trap atış yarışmaları, konserler ve gösteriler düzenlenmektedir. 38 2.4 FİZİKSEL YAPI 2.4.1 YERLEŞME ÖLÇEĞİNDE FİZİKSEL YAPI 2.4.1.1 Kentsel Mekanda Kimlik Öğeleri - Kamusal Alan Çandarlı kentsel ve Arkeolojik sit sınırı içinde tescilli yapıların haricinde; kente kimlik veren gerek anıtsal tescilli yapılarla birlikte gerekse de fiziksel yapısı ve konumu itibariyle önemli kamusal alanlar bulunmaktadır. Bu alanlar yapıların ve özel mülkiyetlerin dışında kalan yollar, meydan niteliği taşıyan alanlar, yolların kesişmesi ile ortaya çıkan açık alanlar, park alanları ve sahil bantlarıdır. Şekil 8: Sit alanı içinde bulunan odak noktaları Bu kamusal alanlar; Kentin İzmir yönünden girişi ve meydan, Çarşı camii ve balık pazarı önündeki meydan, Çarşı meydanı, Kentin doğu ve batı yönündeki sahil bantları, Belediye binasının önündeki geniş bulvar, Çandarlı kalesi ve park alanıdır. 39 Fotograf 9: Kente İzmir yönünden girişin görünüşü Fotograf 10: Çarşı cami ve balık pazarı arasında kalan meydanın görünüşü 40 Fotograf 11: Çarşı Meydanı görünüşü Fotograf 12: Çandarlı Kalesi ve park alanı görünüşü 41 Fotograf 13: Çandarlı yarımadasının doğusunda bulunan kıyı bandı Fotograf 14: Çandarlı yarımadasının batısında bulunan kıyı bandı 42 Fotograf 15: Belediye binası önündeki geniş bulvarın görünüşü Bu alanlara cephe oluşturan, nitelikli yapılar ve öğeler de kentsel tasarım açısından önem taşımaktadır. Tescilli anıtsal yapılarda gerek konumları gerekse de nitelikleri nedeniyle çevresindeki kamusal alanları bir odak ve ilgi alanına dönüştürdükleri söylenebilir. Bu bağlamda bu yapıların konumlandıkları kamusal alanlar ve çevresi gerek kamusal odak olmaları gerekse de kültürel değerlerin korunması anlamında birinci derecede kentsel tasarıma konu olması gereken alanlardır. (Tescili yapılara ilişkin detaylı bilgi Bölüm 2.4.1.2.’de sunulmaktadır.) Şekil 9 Tescilli Anıtsal Yapılar (Kimlik Öğeleri) ve Sit Alanı içindeki konumları 43 2.4.1.2 Kentsel mekânda Korunması Gerekli Kültür Varlıkları (Tescilli Yapılar) 1. HACI ALİ AĞA CAMİ (MESCİT) Çandarlı’nın merkezinde, İslam Mahallesi İncirli Çeşme Sokak’tadır. Halk arasında “Mescit” adıyla da bilinmektedir. Günümüzde çevresi binalarla kuşatılmış vaziyettedir. Yol seviyesinden yüksek bir kodda inşa edilen yapıya son cemaat yerinin kuzeydoğu cephesini ortalayan merdivenle ulaşılmaktadır. Şekil 10 Hacı Ali Ağa Camii plan şeması, (Hergül, Ç.) Yapının son cemaat yeri hariç tüm cepheleri sıvalı ve badanalıdır. Üzeri kiremit kaplı dört yöne eğimli kırma çatı ile örtülüdür. Minaresi yoktur. Son cemaat yeri sonradan yapıldığı anlaşılmaktadır. Tuğla malzeme ile inşa edilen son cemaat yeri yuvarlak kemerlidir. Doğu kemeri olasılıkla sonradan eklenmiş ve inşa edildiği dönemdeki yolun konumu nedeniyle kuzeydoğu 44 yönünde kaydırılmış durumdadır. Son cemaat yeri hâlihazırda kapatılarak camekâna dönüştürülmüştür. Yapının doğu cephesi iki sıra pencerelerle aydınlatılmaktadır. Pencereler altta üç, üstte yine üç sıradır. Tüm pencereler dikdörtgen formlu ve düz lentoludur. Üst pencereler alttakilere oranla daha küçüktür. Ayrıca üst sıra pencereler alt pencerelerle aynı eksende olmayıp bir miktar kaydırılmıştır. Bu cephenin ortasına yakın duvara bitişik bir çeşme bulunmaktadır. Fotoğraf 16; Hacı Ali Ağa Camii Sokak cephesi Batı cephede ise doğu cephenin aksine alt kısımda sadece bir adet pencere açıklığı vardır. Cephenin üst sırasında ise iki pencere mevcuttur. Güney cephenin alt kısmın doğusunda bir adet pencere açıklığı bulunmaktadır. Bu cephenin batı kenarı tek katlı konut duvarı ile bitişiktir. Bu nedenle söz konusu cephe sağırdır. Üst sırada ise mihrabın her iki yanına birer pencere konumlanmaktadır. 45 Kuzey cephedeki yuvarlak kemerli ve çift kanatlı ahşap giriş kapısı, bulunduğu duvarı tam ortalar ve her iki yanında birer pencere açıklığı yer almaktadır. Bununla birlikte harime girişi sağlayan açıklığın üstünde bir adet pencere açıklığı daha bulunmaktadır. Hacı Ali Ağa Cami asimetrik bir plan şemasına sahiptir. Harim giriş açıklığı ve mihrap birbirini karşılamamaktadır. Mihrap, mermer bir çerçeve içine alınmış olup oldukça sade süslemelidir, alınlığında “Kullemâ dehale aleyhâ zekeriyye ‘l-mihrab” yazmaktadır. Çerçevenin üst sağ ve sol çaprazına alçı malzemeden birer madalyon konulmuştur. Sağdaki madalyonda “Allah”, soldakinde ise “Muhammed” yazmaktadır. Mihrabın önünde kıble duvarı boyunca uzanan bir seki bulunmaktadır. Güneydoğu köşede ahşaptan yapılmış bir vaaz kürsüsü yer alır. Mihrabın batısında ahşap malzemeden minber yer almaktadır. Harimin kuzeyinde ahşap malzemeden yapılmış dört ahşap destek tarafından taşınan kadınlar mahfili bulunmaktadır. Yapının hariminde ve dışı cephelerinde herhangi bir süsleme yoktur. Fotoğraf 17: Hacı Ali Ağa Camii Yan cephesi 46 Yapının harim giriş kapısı üzerinde bir kitabesi vardır. İki satırlık kitabenin yazılışı ve Türkçe anlamı şöyledir: 1- Sahibü’l hayrat / v’el hasenât 2- Es-seyyid el-hac / Ali Ağa ibn Veli Ağa Buna göre yapı H. 1228 (M.1813-1814) tarihinde “Veli Ağa oğlu Ali Ağa” tarafından inşa edilmiştir. Caminin doğu duvarının ortasında bir çeşme bulunmaktadır. Çeşme, üzerindeki kitabeye göre H. 1102 (M. 1701-1702) tarihinde inşa edilmiştir. Hacı Ali Ağa Cami’nin harim giriş cephesi üstünde yer alan kitabede ise H. 1228 (M. 18131814) tarihi yazmaktadır. Bu da her iki yapının inşa tarihinin aynı olmadığını göstermektedir. Buna göre çeşmenin Hacı Ali Ağa Cami’den yaklaşık 113 yıl önce inşa edildiği anlaşılmaktadır. Ancak gerek yapının planındaki asimetrik durum gerekse cephelerdeki pencere konumlarının düzensizliği mescit kitabesinin ilk inşa tarihine ait olup olmadığı hakkında şüphe uyandırmaktadır. Bu nedenle mescidin çeşme ile birlikte inşa edildiği veya çeşmenin daha sonra camiye eklendiği sonraki dönmelerde ise bir onarım geçirerek mevcut kitabesinin de bu onarıma ait olduğu düşünülebilir. 2. ÇANDARLI MERKEZ CAMİİ Çandarlı merkezi, İslam mahallesi, Hürriyet Meydanı’ndadır. Düz bir arazi üzerine inşa edilmiştir. Yapının tüm cepheleri sıvalı badanalıdır. Caminin yapım malzemesi dışarıdan anlaşılamamasına karşın, bölgedeki mimari özelliklere uygun kaba yontu taş ve tuğla kullanıldığını düşünülmektedir. Sonradan yapıldığı bilinen son cemaat yeri tuğla malzemeden inşa edilmiştir. Hâlihazırda camekân şeklinde kullanılmaktadır. Üzeri kiremit kaplı dört yöne eğimli kırma çatı ile örtülüdür. Bu çatının onarım geçirdiği ve yapılan onarımda ahşap hatıllı ve destekli toprak damın kaldırılarak yerine söz konusu çatının yapıldığı bilinmektedir. 47 Minaresi yapının doğu cephesinde yer almaktadır. Kare plânlı minare kaidesinin köşeleri pahlıdır. Silindir biçimli gövdesi pabuç üzerine oturmaktadır. Şerefe üstünde silindir şekilli petek, bunun üstünde de konik külah yer alır. Harimin doğu ve batı cephelerinde üçer adet pencere açıklığı görülür. Bu pencereler her iki cephede de hemen hemen birbirlerine eşit aralıkta dizilmiştir. Güney cephede mihrabın her iki yanında birer pencere yer alır. Kuzey cephede, batı ve doğu kenarlarda birer kuzeyde beş adet yuvarlak kemerden oluşan sonradan yapıldığı anlaşılan son cemaat yeri bulunmaktadır. Son cemaat yeri üst kısımda saçaklarla sonlanmaktadır. Şekil 11: Merkez Camii Plan Şeması, (Hergül, Ç.) Harim kuzey cephesinde iki adet giriş açıklığı bulunmaktadır. Bunlardan ilki kuzey duvarın ortasında düz lentolu ve ahşap malzemeden yapılma çift kanatlı giriş kapısıdır. Diğeri ise Harim giriş açıklığının batısında kadınlar mahfilinin 48 ahşap merdivenine açılmaktadır. Harim giriş açıklığı ile kadınlar mahfiline geçişi sağlayan girişin arasındaki duvarda mihrap mevcuttur. Bu cephenin doğu duvarı alt kısmında bir, harim kuzey duvarının üst kısmında üç adet pencere bulunmaktadır. Yapıdaki tüm pencereler dikdörtgen formlu ve düz lentoludur. Üst sıra pencereler alt sıra pencerelerden daha küçüktür. Harim enine dikdörtgen plânlıdır. Üzeri düz ahşap tavanla örtülüdür. Harimde mihrapla aynı eksende bulunan giriş açıklığı ve kadınlar mahfiline çıkışı sağlayan girişin haricinde doğu cephenin kuzey ucunda minareye geçişi sağlayan bir giriş açıklığı daha bulunmaktadır. Mihrap çerçevesinin yakın zamanda alçı malzemeden yapıldığı anlaşılmaktadır. Mihrap çerçevesinin alınlığında “kullemâ dehaliye aleyhâ zekeriyye ‘l-mihrap” ayeti yazılıdır. Harimin güneyinde ahşap malzemeden ahşap bir destek üstüne oturan kadınlar mahfili bulunmaktadır. Fotoğraf 18: Merkez Camii Görünüşü Yapının dışında süsleme yoktur. İçeride ise mihrap çerçevesinde yakın zamanda yapıldığı anlaşılan süslemeler bulunmaktadır. Mihraptaki süslemeler duvar yüzeyinde 50 cm kotuna kadar yükselen ve tüm duvarları enine dolanan mermer 49 kaplamanın bittiği kotta başlar. Mihrap kemeri spiral başlıklı, gövdeleri silmelerle hareketlendirilmiş iki sütünce üzerine oturmaktadır. Fotoğraf 19: Merkez Camii Giriş Cephesi Görünüşü Bu kemerin iki yanında da sütünce başlığına oturan mihrap çerçevesinin iki kenarındaki sütünce kabartmaları yer alır. Bu sütunların üstünde düz bir lento taşı oturtulmuştur. Kavsara kuşatma kemeri üstünün iki yanında çiçek motifleri bulunur. Mihrap çerçevesini kapsayan dış çerçeve ise yine mermer kaplamanın üst seviyesinden başlar. Bu çerçeve yanlarda içte yer alan çevreye bitişiktir. Üstte ise tekrar bir alınlıkla sonlanır. Alınlığın ortasında iki satırlık ayet bulunmaktadır. Kitabenin iki yanında ise içi çok kollu yıldızla doldurulmuş madalyonlar mevcuttur. Mihrap çerçevesindeki süslemeler ayrıntısız oldukça kaba yapılmıştır ve basit alçı kalıplar kullanılarak meydana getirilmiştir. Bununla beraber alınlıktaki mihrap kitabesinin mermer malzemeden yapılması ve çok kollu yıldızlardan oluşan süslemenin çerçevedeki süslemeden farklı olması sebebiyle bu kitabenin daha önceden yapıldığını düşünmekteyiz. Merkez Cami’nin harim giriş açıklığı üstünde kemerin içine dört satırlık bir kitabe yerleştirilmiştir. Bu kitabenin Latin harfleriyle yazılışı şöyledir: 1- Selammün aleküm, 2-Fedhuluha halidin, 3- Sahibü’l-hayrat ve’l hasenat, 50 4- El-Hacı Mustafa fi sene 1121 İnşa kitabesine göre yapı H.1121 (M.1710-1711) tarihinde “Hacı Mustafa” tarafından yaptırılmıştır. Fotoğraf 20: Merkez Camii Minare cephesi görünüşü 3. ÇANDARLI YALI CAMİİ (ÇARŞI CAMİİ) Çarşı camii İslâm Mahallesi, Vali Şentürk caddesindedir. Konumunun denize yakın olmasından dolayı yapıya “Yalı Camii” de denilmektedir. 51 Şekil 12: Çarşı Camii Plan Şeması, (Hergül, Ç.) Düz bir alan üzerine inşa edilmiştir. Tüm cepheleri sıvalı ve badanalıdır. Güneyde yer alan son cemaat hâlihazırda camekân şeklinde kullanılmaktadır. Harim kısmının üzeri ise kiremit kaplı ve dört yöne eğimli kırma çatıyla örtülüdür. Fotoğraf 21: Çarşı Camii Meydan Cephesi Minare harimin batı beden duvarının kuzeyinde konumlanmaktadır. Kare plânlı bir kaide üzerine oturmaktadır. Kaidenin dışa bakan köşeleri pahlanmıştır. 52 Kaideden sonra gelen pabuç kısmı silindir biçimli gövdeyi taşımaktadır. Şerefe üzerinde yine silindir biçimli petek ve bunun üzerinde de konik külah bulunmaktadır. Kuzey beden duvarını ortalayan giriş açıklığı düz lentoludur. Bunun her iki yanında altlı üstlü birer pencere mevcuttur. Her iki kotta bulunan pencereler dikdörtgen formlu ve düz lentoludur. Ancak üst pencereler alt pencerelere nazaran daha küçüktür. Doğu ve güney cephelerde dikdörtgen formlu ve düz lentolu ikişer adet pencere mevcuttur. Batı cephenin ortasında bir giriş açıklığı ve bu duvarın güneyinde bir adet yine dikdörtgen formlu ve düz lentolu pencere bulunmaktadır. Harim dikdörtgen plânlıdır. Kuzey duvarını ortalayan giriş açıklığı mihrapla aynı eksendedir. Mihrap alçı malzemeden yapılma bir çerçeve içine oturtulmuştur. Çerçevenin alınlığında “Kullemâ dehaliye aleyhâ zekeriyye ‘l-mirab” yazılıdır. Harimin güneydoğu köşesinde vaaz kürsüsü, güneybatı köşesinde ise ahşap minber yer almaktadır. Bu mekânın kuzeybatı kenarında ise eyvan şeklindeki basık kemerli düzenleme içine yerleştirilmiş minareye geçişi sağlayan giriş açıklığı bulunmaktadır. 53 Fotoğraf 22: Çarşı Camii Giriş ve Minare Harim kuzeyinde ahşap malzemeden yapılma kadınlar mahfili bulunmaktadır. Bu mekâna harimin kuzey batı kenarındaki yine ahşap malzemeden yapılma merdivenden çıkılmaktadır. Yapıda herhangi bir süsleme yoktur. Yapının inşa kitabesi bulunmamaktadır. Halk arasında yapının yüz yıldan daha fazla bir geçmişe sahip olduğunu belirtmektedir. Plân özellikleri, pencerelerin dışta düz lentolu ve içte basık kemerli olması nedeniyle yapının XIX. Yüzyılın ikinci yarısında yapılmış olduğunu düşünülmektedir. 54 4. ÇANDARLI MERKEZ HAMAMI İncirli çeşme sokakta “Hacı Ali Ağa” adıyla bilinen mescidin otuz metre kuzeybatısında konumlanmaktadır. Yapının iç ve dış cepheleri sıvalıdır. Ancak külhanın bulunduğu duvarın dış cephesi sıvasızdır. Kuzeydeki hurda deposuna bakan duvar sıvasız olduğundan yapının inşasında kaba yontu ve moloz taş malzemenin kullanıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca Eyüp Eriş “Çandarlı’nın Öyküsü” adlı kitabında hamamın güneybatı cephesinden ve iki kubbenin iç mekândan çekilmiş fotoğraflar bulunmaktadır. Bu fotoğraflara göre de duvarlar kaba yontu ve moloz taşla inşa edilmiştir. İç mekânda ise kemerler ve kubbeler tuğla malzemedir. Kubbelerde kullanılan tuğla malzemeler yapının üstten çektiğimiz fotoğraflarda da görülmektedir. Halihazırda yapı, kuzey ve güney cephelere yapılan eklemelerden dolayı net bir şekilde algılanamamaktadır. Şekil 13: Hamam Plan Şeması Yapı enine çift kubbeli sıcaklıklı ve çift halvetlidir. Soyunmalık ve soğukluk mekânlarının yerinde bugün depo yer almaktadır. Depodan hamamın sıcaklık mekânına, güneydoğudaki sivri kemerli ve dikdörtgen çerçeveli açıklıktan 55 geçilmektedir. Güneybatı ile batı duvarlardaki yuvarlak kemerli açıklıklar sonradan açıldığı anlaşılmaktadır. Batıdaki yuvarlak kemerli açıklık sonradan inşa edildiği düşünülmektedir. Sıcaklık birimi doğu batı yönlü dikdörtgen plândadır. Üzeri pandantif geçişli iki adet kubbeyle örtülüdür. Her iki kubbeyi birbirinden sıcaklık mekânı eni boyunca uzanan genişçe bir yuvarlak kemer ayırmaktadır. Doğudaki kubbe kare haline getirilmiş bedene oturmaktadır. Batıdaki kubbe ise kuzey-güney yönlü dikdörtgen hacmin üzerini örtmektedir. Bu kubbe diğer kubbelere nazaran basık ve küçüktür. Pandantif geçişlerde kubbenin formuna uygun olarak kubbe eteğine kadar uzamaktadır. Güneybatı ve güneydoğu köşelere tüteklikler yerleştirilmiştir. Sıcaklık mekânının kuzey duvarı boyunca halvetlere geçişi sağlayan açıklıklar bulunmaktadır. Doğudaki dikdörtgen çerçeveli ve sivri kemerli açıklık yine doğudaki halvete açılmaktadır. Kare plânlı mekânın üzeri pandantif geçişli ve yuvarlak formlu kubbeyle örtülüdür. Halvetin kuzey duvarı ortasında kazanı kontrol etmek amacıyla açılmış pencere bulunmaktadır. Hâlihazırda kapatılarak niş haline dönüştürülmüştür. Fotoğraf 23: Merkez Hamamı Sokak Cephesi Sıcaklık mekânının kuzey duvarının ortasındaki dikdörtgen çerçeveli ve sivri kemerli açıklık ise batıdaki kare plânlı halvete açılmaktadır. Bu halvetin üzeri pandantif geçişli bir kubbeyle örtülüdür. Her iki halvet birbirinden bölme duvarla ayrılmaktaydı. Ancak daha sonradan bölme duvar kaldırılarak genişçe basık bir kemer açıldığı anlaşılmaktadır. Batıdaki halvete geçişi sağlamak amacıyla sonradan yuvarlak kemerli bir açıklık daha eklenmiştir. Kuzey duvarın orta 56 kısmında kazanı görebilmek amacıyla açılmış sivri kemerli gözetleme penceresi bulunmaktadır. Kazan kısmı her iki halvetin kuzey duvarı boyunca uzanmaktadır. Külhan kazan duvarını ortalamaktadır. Külhan, üstüne sonradan baca eklenerek ocak haline dönüştürülmüştür. Bunun dışında sıcaklık mekânından sokağa çıkışı, sonradan yapılan tuvalete ve batıdaki halvete geçişi sağlayan yuvarlak kemerli açıklıklar da muhtemelen sonradan açılmıştır. İç ve dış beden duvarlarında yıpranma nedeniyle herhangi bir süsleme izi görülmemektedir. Halvet duvarları boyunca, köşelerden başlayıp kubbe eteğine kadar yükselen sağır kemer izleri algılanabilmektedir. 1970’lere kadar çalıştığı söylenen bu hamamın inşa kitabesi yoktur; ancak plân tipi doğrultusunda Türk hamam mimarisi içindeki çeşitli örneklerle karşılaştırarak yapı hakkında bir tarihlendirme yapmak mümkündür. Buna göre; Turhal kırsalındaki Çivril Köyü Tekyeşin Hamamı ve Niksar kırsalındaki Ardıçlı Köyü Hamamı söz konusu yapı açısından örnek oluşturmaktadırlar. Tekyeşin hamamı enine sıcaklıklı Tire hamamlarının bir benzeridir. Ardıçlı Köyü Hamamı da enine plânlı, enine sıcaklıklı Tire hamamları gibidir; ancak burada halvetlerden önceki enine plânlı soğukluk mekânındaki (Osman Eravşar bu mekâna “soğukluk” demektedir.) eyvan ve kubbe uygulaması Çandarlı Merkez Hamamıyla oldukça benzerdir. Osman Eravşar, Turhal kırsalındaki Çivril Köyü, Tekyeşin Hamamı’nı 13. yüzyılın sonuna ve 14. yüzyıl başlarına; Niksar kırsalındaki Ardıçlı Köyü Hamamı’nı da 14. yüzyıla tarihlendirmektedir. Kastamonu’da yine enine sıcaklıklı ve çift halvetli plân tipindeki İsmail Bey Hamamı (H.865/1460), Çifte Hamam (H.920/1514-15), Dede Hamamı (H.920/1514-15) plân tipi açısından Çandarlı Merkez Hamamı’na benzemektedir. Tokat ve Kastamonu’daki bu yapıların yanı sıra özellikle Tire’deki Yeniceköy, Molla Arap, Mehmet Ağa (kadınlar ve erkekler 57 bölümü dahil) hamamlarının ılıklık mekânına kadar olan bölümleri incelemiş olduğumuz hamamla benzerlik göstermektedir. Özellikle Tire Mehmet Ağa Hamamı’nın kadınlar bölümü sıcaklık mekânı ve halvetlerin dağılımı Çandarlı Merkez Hamamı’na oldukça benzemektedir. Canan Çakmak, Tire’deki Mehmet Ağa Hamamı’nın XVI. ve XVII. yüzyıllar arasına tarihlendirmektedir. Çandarlı’nın Türk dönemi tarihini de göze alarak, Çandarlı Merkez Hamamı’nın verdiğimiz benzer örnekteki yapılarla karşılaştırdığımızda yapıyı XV. Yüzyılın ikinci yarısı ile XVII yüzyıl arasındaki döneme tarihlemek mümkündür. Bununla birlikte yapının tarihlenmesiyle ilgili öngördüğümüz diğer bir husus ise hamamın 30 metre güneydoğusunda yer alan Hacı Ali Ağa Camii’nin yola bakan duvarına bitişik inşa edilmiş çeşmenin inşa kitabesinde okunan H.1102 (M.1701-1702) tarihidir. Bu çeşme şehrin kuzeyinden güneyine; yani kuzeydeki yamaçlardan güneydeki yarımadaya doğru dağılan üç çeşmeden ilki ve en eski olanıdır. Bu güzergâhta hamam ise en kuzey noktadadır. Bu tespitlerimiz doğrultusunda, çeşmelerin inşa edildiği güzergâhı da göz önüne alarak kentte hamam merkezli bir su dağılımı olduğunu ve buna bağlı olarak da hamamın kentteki en eski tarihli çeşme olan H.1102 (M.1701-1702) Hacı Ali Ağa Camii Çeşmesi’nden daha önceki bir tarihte inşa edildiğini düşünmekteyiz. Sonuç olarak Türk hamam mimarisindeki karşılaştırdığımız yapılardan yola çıkarak yaptığımız tarihleme ile kent içindeki su yapılarının tarihi dağılımı sonucu hamamla ilgili tespit ettiğimiz tarihleme örtüşmektedir. Bu doğrultuda yukarda belirttiğimiz üzere yapıyı XV. Yüzyılın ikinci yarısı ile XVII yüzyıl arasındaki döneme tarihlendiği düşünülmektedir. 5. TESCİLLİ KONUT YAPISI (1859) İki katlı yapı İslâm Mahallesi, Vali Şentürk Caddesi’ndedir. Doğu-batı yönlü eğimli bir arazi üzerinde konumlanmaktadır. Yapı malzemesi köşelerde ve doğu cephenin üst kat cephesinde düzgün kesme taş, diğer kısımlarda kesme taş, kaba yontu taş ve tuğladır. İki katlıdır. Üzeri kırma çatıyla örtülüdür. 58 Fotoğraf 24:Yapının Sahile (Vali Şentürk Caddesine) bakan Cephesi Yapının alt kat ve üst cephe düzenlemeleri farklıdır. Ana girişe cepheyle birleşik alçak bir merdiven (sahanlık) ile çıkılır. İç içe iki yuvarlak kemerden oluşan giriş çift kanatlı bir kapıya sahiptir. Giriş katının her iki yanında yine yuvarlak kemerli birer adet pencere mevcuttur. Üst sıranın ortasında balkona açılan düz lento taşlı giriş açıklığı yer almaktadır. Balkon binanın ana girişinin tam üstündedir. Balkonun her iki yanındaki yüzlerde düz lento taşlı dikdörtgen formlu ikişer adet pencere bulunmaktadır. Batı cephenin alt sırasında, ortaya yakın kısımda bir giriş açıklığı vardır. Üst sırada ise birbirine eşit aralıkla yerleştirilmiş dikdörtgen şekilli ve düz lento taşlı dört adet pencere görülmektedir. Batı cephenin alt sırasının ortasında arka bahçeye açılan çift kanatlı, söveli ve yuvarlak kemerli genişçe bir giriş kapısı bulunmaktadır. Kapının kuzeyinde düz ahşap lentolu, dikdörtgen şekilli, boyutları birbirinden farklı iki adet pencere mevcuttur. Üst katta ise birbirine eş uzaklıkta dikdörtgen şekilli ve düz lento taşlı üç adet pencere vardır. Güney cephenin alt sırasının orta ve doğusunda birer adet pencere görülmektedir. Bu pencerelerden doğudaki 59 dikdörtgen şekilli ve düz atkı taşlıdır. Ortadaki ise enine dikdörtgen şekillidir ve ışıklık amacıyla yapılmıştır. Üst sıradaki iki adet dikdörtgen şekilli ve düz lento taşlı pencereler doğu ve batı köşelere yakındır. Şekil 14: Kat planları şemaları (Hergül, Ç.) Alt katın hâlihazırda plânı giriş ile beraber “L” formuna dönüştürülmüş ve sofaya açılmaktadır. Bu sofanın köşesinde üst kata çıkan merdiven bulunmaktadır. Odanın kuzey batı kenarları “L” şeklindeki sofa ile çevrilidir. Oda dikine dikdörtgen plâna yakındır. Kuzey duvarının batı kısmında giriş açıklığı yer almaktadır. Bu duvarın doğusunda ise sofaya bakan bir dikdörtgen şekilli pencere yerleştirilmiştir. Batı duvarı boyunca giriş açıklığına kadar yüklük uzanmaktadır. Doğu duvarının ortasında düz ahşap lentolu dikdörtgen şekilli bir pencere mevcuttur. Bu pencere dışta yuvarlak kemerlidir. Güney duvarın ortasında yer alan pencere dış cephedeki görünümü ile aynıdır. Bu pencere içten dışa doğru bir miktar daralmaktadır. Odanın kuzeydoğu köşesinde kenarı pahlı bir paye görülmektedir. Sofanın kuzeyinde kalan odaya ise kuzey cephedeki girişin açıldığı dikine plânlı sofadan geçilmektedir. Kuzeydoğudaki odanın girişi 60 sofanın güneydoğu köşesindedir ve üst kata çıkan merdiven girişin önünden başlamaktadır. Bu oda da dikdörtgen plândadır. Odanın güneydoğu köşesinde güneydeki odada olduğu gibi kenarı pahlı köşeye bitişik bir paye görülmektedir. Doğu duvarın ortasında dışta yuvarlak kemerli içte dikdörtgen şekilli ve düz ahşap lentolu pencere yer almaktadır. Kuzey duvarın ortasında ise dışa doğru taşan ocak bulunmaktadır. Batı duvarı boyunca giriş açıklığına kadar yüklük bulunmaktadır. Yüklüğün en kuzeyindeki kapağı sofadaki merdiven altına eklenmiş gusülhaneye açılmaktadır. Güney duvarda herhangi bir açıklık yoktur, ancak duvardaki bazı izler güneydeki odada olduğu gibi bu odanın da sofaya bakan bir penceresi ve buraya açılan bir girişi olduğunu göstermektedir. Sofanın batısında dikdörtgen şekilli bir oda daha vardır. Buraya sofanın kuzeybatı köşesinden girilmektedir. Kuzey duvarında yuvarlak kemerli bir ocak izi yer görülmektedir. Batı duvarında ise dışa doğru daralan yan yana iki adet pencere mevcuttur. Bu odanın güneyinde alt katın son mekânı bulunmaktadır. Bu mekâna arka bahçeye açılan çift kanatlı kapıdan geçilmektedir. Bu bölüm dikine plânlıdır. Bu mekânın kuzey duvarında sonradan kapatılmış bir pencere izi görülmektedir. Güney duvarda herhangi bir açıklık yoktur. Doğu duvarın güney köşesinde “L” formlu sofada bulunan, tavana kadar ahşapla kapatılmış dördüncü merdivenin giriş açıklığı görülmektedir. Bu merdivenin sonradan iptal edildiği anlaşılmaktadır. Yapının tüm alt kat tavanı ahşap kaplamadır. Yapının üst kat planı alt katın benzeridir. Ancak orta sofanın sonunda kiler bölümü bulunmaktadır. Üst katta sokak cephesine bakan odanın batı duvarında duvar boyunca uzanan yüklük bulunmaktadır. Kuzey duvarının batı kenarında çift kanatlı bir giriş kapısı yer almaktadır. Doğu duvarında içte basık kemerli, dışa doğru daralan iki adet pencere mevcuttur. Güney cephenin ortasında içte basık kemerli, dışa doğru daralan bir pencere ve onun üst yanında daire formlu ışıklık bulunmaktadır. Orta sofanın kuzeybatı köşesinde merdiven bulunmaktadır. 61 Yine ön cepheye bakan diğer oda da dikdörtgen plândadır; ancak daha büyüktür. Odanın batı duvarında, güneydeki giriş açıklığına kadar uzanan yüklük bulunmaktadır. Doğu duvarda yan yana iki adet basık kemerli, dışa doğru daralan pencereler mevcuttur. Güney duvarında herhangi bir açıklık yoktur. Üzeri bindirme ahşap tavanla örtülüdür. Bu odanın güneyinde alt kattaki sofaya göre daha dar olan sofa vardır. Sofanın batı duvarının ortasında merdiven bulunmaktadır. Kuzey duvarda içte basık kemerli, dışa doğru daralan pencere görülmektedir. Batı ve güney duvarları sağırıdr. Bahçeye bakan odalara ortalarında bulunan sofanın batısındaki merdivenden ulaşılmaktadır. Merdivenin olduğu batı duvarda içte basık kemerli, dışa doğru daralan pencere bulunmaktadır. Bu odalardan güneydeki odanın doğu duvarının yarısına kadar sofa devam etmektedir. Sofanın güneyindeki oda dikdörtgen plânlıdır. Doğu duvarı sağır olan bu odanın güney duvarın doğu kenarında içte basık kemerli, dışa doğru daralan bir pencere mevcuttur. Batı duvarın ortasında yine aynı özeliklere sahip bir pencere yer almaktadır. Kuzey duvarın doğu kenarında giriş açıklığı bulunmaktadır. Doğu duvarında herhangi bir açıklık yoktur. Güney duvarın giriş açıklığına kadar uzanan kısma yüklük yerleştirilmiştir. Yüklüğün üzeri bağdadî duvarla tavana kadar kapatılmıştır. Kuzey duvarın batı köşesinde basık kemerli, dışa doğru daralan bir pencere mevcuttur. Batı cephenin ortasında yine bu tip bir pencere bulunmaktadır. Güneybatı ve kuzeybatıdaki iki oda hariç diğer odaların üzerleri düz ahşap tavan ile örtülüdür. Yapının özgün plan şeması orta sofalı ev plân tipidir. Cephelerin kimi yerlerinde tuğla malzeme ile yapılma süslemeler görülmektedir. Bunlarda en belirginleri kuzey cephenin doğu köşesindedir. Bu kısımda taş üstü kabartma bir rozet işlenmiştir. Bu rozet şehir merkezindeki çarşıda bulunan şadırvanın cephesindeki 62 çiçek rozetlerine benzemektedir. Küçük boyuttaki süslemeler haricinde cephelerdeki asıl estetik unsurlar yuvarlak kemerli giriş açıklılarının, pencerelerin, cephelerin üst köşelerindeki silme başlıklı sütünçelerin biçimleridir. Yapının doğu cephesinin üst sıra birbiri arasında derzsiz düzgün kesme taş duvarı diğer cephelerde görülmemektedir. Ayrıca alt sıra pencerelerin ve giriş açıklığının dairesel hareketleri üst sıradaki pencerelerin yatay ve dikey hareketlerine canlılık kazandırmaktadır. Alt sıradaki bu uygulama yapıda, inşa edildiği dönemden de kaynaklanan oryantalist bir üslup hissini de uyandırmaktadır. Yapının ara katı seviyesinde tüm beden duvarlarının eni boyunca dolanan silmeler bu tip yapıların en göze çarpan klasik unsurlarıdır. Yapının içinde sadece üst kat kuzeydoğu ve güneydoğu odalarının duvarlarında süslemeler mevcuttur. Yapının yuvarlak kemerli ana giriş kapısının üstündeki enine dikdörtgen şekilli ışıklığın demir parmaklıklardan oluşan süslenmesinin ortasında 1859 tarihi görülmektedir. 6. ÇANDARLI ÇARŞI ÇEŞMESİ Çandarlı kent merkezi, Hürriyet meydanına açılan çarşının kuzey doğusunda yer alan çeşme halk arasında “Şadırvan” adıyla da bilinmektedir. 63 Fotoğraf 25: Çarşı Çeşmesinin Genel Görünümü Plan Şeması Düzgün kesme taş malzemeyle inşa edilmiş çeşmenin üstü kubbeyle örtülüdür. Kubbe haznenin üzerinde saçakların gizlediği sekizgen bir kasnak üzerine oturmaktadır. Hazneyi örten bu üst örtünün dört yanında dışa taşan saçaklar gövdeyle aynı plândadır. Saçaklar iki kademede dıştan içe doğru kıvrılarak beden duvarlarına oturur. Saçakları oluşturan taşlar birbirlerine üstten demir çubuklarla tutturulmuştur. Kare plânlı çeşmenin dışa bakan köşeler pahlanmıştır. Her kenara çeşme aynalıkları oturtulmuştur Batı kenarın ortasında su haznesinin görülebildiği bir pencere mevcuttur. Su haznesi, kare plânı içeride de devam ettirmektedir. Hazne kare plânlıdır. 64 Cephe Düzeni Dört cephesi bulunan çeşmenin tüm cephelerinde yuvarlak kemerli çeşme nişleri bulunmaktadır. Nişlerin üzengi hattı kısımlarında yapının tüm kenarlarını dolanan silmeler mevcuttur. Doğu cephede silmelerin altında kalan nişin yüzeyinde dikdörtgen şekilli mermer aynataşı vardır. Ayna taşının ortasında ve güneyinde çeşmeler bulunmaktadır. Bu oluk aynası zeminden başlayarak dikey yönde nişi ortalar şekilde yerleştirilmiştir. Kemer alınlığında ise dört satırlık bir çeşme kitabesi yer alır. Güney cephede bulunan nişin içinde zemin kotundan başlayan, iki parçadan oluşan mermer aynataşı görülür. Bu ayna taşlarının her iki parçasında, bugün akmayan, halk ağzında “kör çeşme” denilen birer çeşme mevcuttur. Aynataşının bittiği üst kısmın ortasında bir musluk yer almaktadır. Kemer alınlığında iki satırdan oluşan yapım kitabesi bulunmaktadır. Batı cephede kemerin alt kısmına, içinden su haznesinin görülebildiği kare formlu bir pencere yerleştirilmiştir. Çeşme nişinde aynalık veya lüle yoktur. Kemer alınlığında iki satırlık yapım kitabesi vardır. Kuzey cephede niş içinde zemin kotundan başlayan kare formlu mermer aynataşı bulunmaktadır. Bu ayna taşının üzerinde iki adet kör çeşme vardır. Kemer alınlığında da iki satırlık yapım kitabesi mevcuttur. Cephelerin köşeleri pahlanmıştır. Pahlı köşelerin alt seviyelerine yine dikdörtgen formlu mermer oluk aynalıklar, bunların da ortalarına ağızları kör tapayla kapatılmış su boruları yerleştirilmiştir. Doğu cephesinde bulunan nişin önünde bir yalak bulunmaktadır. Diğer nişlerin önünde sonradan yapılma birer ark vardır. Çeşmenin bugün güney ve doğu nişlerinde bulunan muslukları kullanılmaktadır. Tüm cephelerde kör çeşmelerin ve kullanılan çeşmelerin lüleleri mermer 65 aynalıklardan dışarıya doğru taşırılmıştır. Su boruları beden duvarlarından çapları oranında delikler açılarak dışarı verilmiştir. Tüm cephelerde çeşme lülelerin bulunmaması, çeşmeye suyun künkler yerine madeni boruyla getirilmesi yapının inşa edildiği özgün haliyle uyuşmamaktadır. Bu nedenle yapının su tesisatı günümüz koşullarına uyarlandığı anlaşılmaktadır. Yapıda süslemeler sadedir. Çeşme nişlerindeki mermer levhaların üst kısımlarında ortada bir çiçek ve onun iki yanında birer çiçek rozeti bulunmaktadır. Ortada bulunan çiçek desenin alt kısmından her iki yana doğru ilerleyen kıvrımlar mermer levhada bir alınlık oluşturmaktadır. Bu süsleme kuzey, güney, doğu nişler ile köşelerdeki levhalarda da yer almaktadır. Yuvarlak kemerlerin kilit taşları, kemer alınlığındaki kitabelerin sağ ve sol üst köşeleri, pahlanmış köşelerin üst kısımları taş malzemeden kabartma çiçek rozetlerle süslendirilmiştir. Yuvarlak kemerlerin altında cepheyi dolanan silmeler yapının görünümünü zenginleştirmektedir. Bu silmeler çeşme nişlerinde köşe yaparak içe bükülerek devam eder. Ayrıca dışa taşan silmeleri, üstteki saçağın dışa doğru kıvrılan hareketi tamamlamaktadır. Saçaklar beden duvarına uygun plânı üstte de devam ettirerek yapıdaki dikey görüntüyü yatay bir formla sonlandırmaktadır. Böylelikle yapının yarım küre formlu üst örtü kubbenin görsel algılısı arttırılmıştır. 1991 yılında yayınlanmış bir çalışmada çeşmenin bir fotoğrafı bulunmaktadır. Bu fotoğrafta yapı sıvalı ve beyaz badanalı olarak görülmektedir. Bu tarihten sonra sıva ve badananın kazınarak onarım yapıldığı anlaşılmaktadır. Bugün yapı özgün görünümündedir; ancak cephe yüzeyleri oldukça yıprandığı gözlemlenebilmektedir. Yapının her cephesine birer adet mermer malzemeden kitabe bulunmaktadır. 66 7. ÇANDARLI ESKİ YAĞHANE BİNASI Çandarlı belediyesi mülkiyetindeki bina ada mevki, 29 pafta, 2730 parselde bulunmaktadır. Denize dik birbiri ardı sıra üç hacimden oluşan yapının deniz tarafındaki 2 mekânı hâlihazırda malzeme deposu olarak kullanılmakta üçüncü mekân ise metruk ve boş durumdadır. Binanın yağhane amaçlı inşa edildiği ancak zaman içinde değirmen, mandıra ve 1956 yılından sonra bir süre elektrik santrali olarak kullanıldığı bilinmektedir. Çandarlı eski yağhanesinin yapım yılı ilişkin herhangi bir belge ne yapıda nede kayıtlarda mevcut değildir. Bu nedenle yapının mimari üslubundan ve bölgedeki diğer yağhanelerin benzer mimari üslup özelliklerinden yola çıkarak yapının yapım tarihini kestirmek gerekmektedir. Buna göre yapının mimarisinde görülen duvar örgüsü; söveli ve hafifletme kemerli pencere ve giriş açıklıkları; saçak altlarında görülen silmeler; balkonu taşıyan demir konsollar özellikle 19. yüzyıl mimarisi üslubuna özgüdür. Bu dönem konut, kamu ve sanayi binaları mimarisinde sıklıkla görülen bu uygulamalar benzer bir dönem mimarisini yansıtmaktadır. Fotoğraf 26: Binanın kıyıdan görünüşü 67 Edremit bölgesinde bulunan eski yağhaneler ile Çandarlı’daki eski yağhane binası benzer mimari özellikleri göstermektedir. Bu benzerlikler özellikle yapım malzemesi ve cephe düzenlerinde görülmektedir. Bununla birlikte binaların mekân planlaması da hemen hemen aynı şekildedir. Bu bağlamda; Çandarlı eski yağhane ile benzerlik gösteren üç bölümlü yapılar Bademli Köyü yağhanesi (19. Yüzyılın ikinci yarısı) ve Sağancı Köyü Köseler yağhane (1898) yapılarıdır. Yine benzer özellikler 19. yüzyılda zeytinyağı üretimi konusunda önemli tesislerin bulunduğu Ayvalık’ta da mevcuttur. Bu bilgi ve veriler ışığında; Çandarlı Eski yağhane binasının bir 19 y.y. yapısı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bina Yerleşimi ve Plân Özelliği; Yapı Çandarlı yarım adasının batı kıyısında, düz bir zemin üzerine inşa edilmiştir. Batı, güney ve doğu cepheleri serbesttir, kuzey cephesi ise doğu kısmında 1980’lerde inşa edilen otel yapısı ile bitişiktir. Yağhane doğu batı yönünde uzanan dikdörtgen planlı dış duvar içinde iki duvar ile bölünmüş 3 hacimden oluşmaktadır. Üç hacmin dışarıdan müstakil girişleri içerinden birbirleriyle bağlantıları bulunmaktadır. Batı Hacim; Kuzey-güney yönünde dikdörtgen plânlı olup iki katlı bir görünüme sahiptir. Giriş açıklığı kuzey kenardadır. Bunun iki yanında birer adet pencere boşluğu mevcuttur. Alt sıra cephe düzenlemesi üst sırada da tekrar etmektedir. Üst sıranın ortasındaki giriş açıklığı bugün sadece demir konsolları görünen balkona açılmaktadır. Batı cephede yine altlı üstlü ikişer adet pencere açıklığı görülmektedir. Güney duvarı ise sağırdır. Doğu duvarının kuzey kısmında orta hacimle bağlantıyı sağlayan bir kapı açıklığı bulunmaktadır. Hacmin üst örtüsü halihazırda mevcut değildir. Ancak eski fotoğraflarda kısmen yıkılmış topuz çatı örtüsü görülmektedir. Yapının altı üstlü pencere sıralarından iki katlı olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte alt ve üst sıra pencereleri arasında bu bölüm iç mekânının dört duvarını 68 dolanan ara kat izleri de yapının iki katılı bir düzenlemeye sahip olduğunu göstermektedir. Ayrıca iç duvarlarda ara kat izlerinin hemen altında ve çeşitli yerlerde ahşap kiriş yuvaları da bulunmaktadır. Bu yuvalar muhtemelen alt kısımda ahşap ara katı, üst kısımda ise ahşap üst örtü sitemini taşıyan kirişlere aittir. Fotoğraf 27: Batı Hacim Yol Cephesi Orta Hacim; Bu bölüm yine kuzey güney doğrultusunda dikdörtgen bir plâna sahiptir ve tek katlıdır. Batı duvarının kuzey kısmında ön mekâna geçişi sağlayan giriş boşluğu bulunmaktadır. Kuzey cephede ortada giriş kapısı ve iki yanında birer adet pencere açıklığı yer almaktadır. Güney cephenin ortasında bir giriş boşluğu daha bulunmaktadır. Bu giriş boşluğunun doğusunda bir adet pencere mevcuttur. Bu pencere içinin daha sonradan taşlarla örülerek kapatıldığı görülmektedir. Doğu duvarının orta kısmında oldukça küçük boyutta bir adet pencere görülmektedir. Bu duvarın kuzey kısmında doğu bölüme geçmek amacıyla daha sonradan açıldığı anlaşılan bir oluk mevcuttur. Üzeri kırma çatıyla örtülüdür. Çatının taşıyıcı ahşap karkası hâlihazırda günümüze ulaşabilmiştir. 69 Fotoğraf 28: Orta Hacim Doğu hacim; Yine kuzey güney istikametinde dikdörtgen plândadır. Güney ve doğu cepheleri tamamıyla sağıdır. Kuzey cephesinin ortasında bir giriş boşluğu ve bunun batısında bir pencere yer almaktadır. Bu cephenin doğu kısmı, giriş boşluğu da dâhil olmak üzere yapının kuzeydoğusunda yer alan otel yapısının duvarıyla bitişiktir. Doğu duvarın kuzey kenarında orta mekâna geçmek amacıyla sonradan açılma oluk bulunmaktadır. Bu duvarın ortasında üst kısımda küçük boyutlu bir pencere mevcuttur. Üst örtüsü hâlihazırda mevcut değildir. 70 Fotoğraf 29: Doğu Hacim Yapım Malzemesi; Ana inşa malzemesi kesme ve kaba yontu taştır. Bununla birlikte özellikle Batı bölümün denize bakan cephesinde pencerelerin yarı seviyesine kadar siyah renkte devşirme düzgün kesme taş malzemeler kullanılmıştır. Bunun haricindeki düzgün kesme taşlar köşelerde yer alırken moloz taş daha çok beden duvarında kullanılmıştır. Yapıda kullanılan diğer bir malzeme ise tuğladır. Bu malzeme ise sadece pencere ve giriş açıklıklarının kemerlerinde görülmektedir. Cephe Düzeni; Yapının en sade cepheleri güney ve doğu yönlere bakanlardır. Güney cephenin sadece orta kısmında bir adet giriş kapısı ve pencere mevcuttur. Güney cephe, iki katlı birinci bölüm ardından enine genişleyerek tek katlı bir görünüme sahiptir. Doğu cephe üstte üçgen alınlıkla son bulmaktadır. Bu üçgen alınlıktan, doğu bölümün üst örtüsünün de iki yöne eğimli kırma çatı olduğu anlaşılmaktadır. İki yöne eğimli kırma çatı uygulaması birinci bölüm doğu duvarın alt sırası üstüne kadar devam etmektedir. Kuzey cephe giriş kapısı ve pencerelerin çok olduğu cephedir. Birinci katta üç giriş kapısı bulunmaktadır. Bu giriş kapılarının yanlarında toplam beş adet pencere bulunmaktadır. Bu cephedeki ikinci kat sırasında ortada giriş açıklığı iki yanda da birer adet pencere bulunmaktadır. 71 8. ÇANDARLI KALESİ Çandarlı kalesi günümüzde genel bakışla ayakta durmaktadır. Yarımadanın dil üzerindeki yüksek yerinde ve bir andezit kütlenin teraslanarak yapıya elverişli hale sokulmasıyla inşa edildiği kaynaklarda ifade edilmektedir. Olasılıkla bu nedenle yeterli temel söz konusu olmadığı için sonraları dipten yan payandalarla desteklenmiştir. Duvarlarda kullanılan bazı parçaların antik özellikler göstermesi, daha önce çevrede bulunan eski yapılardan ve yıkılardan alınan taşların kalenin yapımı ya da onarımında kullanıldığını göstermektedir. Kalenin yerinde daha önceleri, M.Ö. 6. yüzyıllarda Pitane Şehrine hizmet eden benzer bir yapılaşmadan söz eden kaynaklar bulunmaktadır. Zira İonya ve Aiolia sitelerinde surların dış ve iç kale surları olarak iç içe iki halka oluşturduğu bilinmektedir. Özellikle deniz kıyısında olan siteler saldırılara açık olduğundan kentin direnişi iç kaleden aylarca sürebilmekte ve düşmanı caydırabilmektedir. Kalenin yıkılıp tekraren yapıldığı, duvarlarındaki antik taşlardan anlaşılmaktadır. Bu taşların M.Ö. 2 yy. kale yapısından kalma olduğu ifade edilmektedir. Bu günkü Kalenin genel hatları ve yapısının ise M.S. 14. yüzyılda Foça'yı ele geçiren ve ayrıcalıklar elde eden Cenevizliler tarafından gerçekleştirildiği bilinmektedir. Bölgede (Pitane) kazı çalışmaları yapmış olan Ord. Prof. Ekrem Akurgal Çandarlı Kalesi için şunları yazmaktadır: Fotoğraf 30: Çandarlı Kalesinin Uzaydan Görüntüsü 72 “Türkiye’nin en iyi korunmuş kalelerinden biri, güzel plajları ile dikkati çeken Çandarlı’da bulunmaktadır. Kale ilk olarak 13. ya da 14. yüzyılda Ceneviz şövalyeleri tarafından inşa ettirilmiş ve sonradan, belki de 15, yüzyılın ikinci yarısında Türkler tarafından yenileştirilmiştir. Bu yeni onarım, kaleyi, barut kullanılarak yapılan şiddetli saldırılara dayanacak güçte sağlam bir hale getirmiştir. Yapının temelini çeviren payandalar da bu dönemde eklenmiştir. Yapı, 1814 te yeniden değişikliklere uğramış ve 1955 yılında aslına uygun olarak restore edilmiştir. Duvarların alt kesimlerinde Hellen çağı kent surundan alınmış güzel taş bloklar görülmektedir.” (Anadolu Uygarlıkları, 1988). Cenevizliler hem Foça'ya hem de Pitane'a korunma amacıyla görkemli kaleler inşa etmişlerdir. Başka bir kaynağa göre: “…Çandarlı Kalesine Foça'dan taş getirtilmiş ve kölelere taşıtılmıştır. Söylenceye göre en çok taş taşıyan köle azat edilecek denerek işin çabuk yapılması sağlanmıştır. Fotoğraf 31: Panaromik iç mekân görüntüleri Fotoğraf 32: Panaromik iç mekân görüntüleri Cenevizlilerin Pitane kalesini yaptıkları tarihlerde Türkler de Batı Anadolu fetihlerini tamamlamak üzereydiler. Bir süre sonra Foça Saruhanoğulları’nın, 73 Pitane da Karesi Beyliği'nin eline geçmiştir. Pitane alındıktan sonra bu ünlü kalesinden dolayı Türkler bu yerleşme merkezine Asar ya da Hisar diye gelmiştir”. Kalenin, 15. Yüzyılda Osmanlılar tarafından ele geçirildikten sonra, Çandarlı Halil Paşa tarafından onarılarak Osmanlılarca kullanılmaya başlandığı biliniyor. Bir söylenceye göre, etrafında mevcut yerleşme de dolayısıyla Vezir-i Azam’ın adıyla anılır olmuştur. Daha sonra, II. Mahmud döneminde yapılan çalışmalarla kale bazı değişiklik ve berkitmelerle dönemin savunma anlayışına uygun hale getirilmiştir. Kaleye en son müdahale 1955 te yapılmıştır. Dikili ilçesindeki tek askeri yapı Çandarlı Kalesi’dir. Yapıyla ilgili bilimsel nitelikdeki tek ve en önemli kaynak Wolfgang Müller-Wiener “Die Stadtbefestigungen Von İzmir, Sığacık Und Çandarlı” isimli makalesidir. Bugün kale olarak anılan yapı aslında bir hisar (İç kale) şeklinde inşa edilmiştir. Tamamen taş malzemeden inşa edilen Çandarlı Kalesinde, burçlar içindeki mazgal kemerlerinde ve iç avlu giriş kapısının kemerlerinde tuğla malzeme kullanılmıştır. Taş malzeme yapıdaki duvar tekniklerine göre farklılık göstermektedir. Bu duvarlar surların, burçların iç ve dış cephelerinde gözle görülür bir şekilde belli olmaktadır. Wolfgang Müller-Wiener, cephelerde farklılık gösteren bu duvarları dört gruba ayırmıştır. Bunlardan birinci grupta; Kaleye ait iç taş örgüsü ve dış kesme taş örgüsü ve içerideki duvar blokları yapının büyük antik (eski) bir yapının üstünde konumlandığını göstermektedir. Yapı iyi bir Helenistik taş tekniği ile inşa edilmiş, malzeme olarak kırmızı andezit kullanılmıştır. Ancak birinci grup olarak bahsettiği duvar örgüsünün bugün Helenistik bir yapı üzerine çıktığını gösteren bir iz görülmemektedir. Yapının özgününe ait devşirme ve kırık taşlardan oluşan ikinci grup duvar örgüsünü de 3 alt gruba ayırmıştır. İlk alt grupta, “en eski zamana ait” dediği taş malzeme büyük boyutlarda olup burçların ve sur duvarlarının alt kısımlarında harçla birbirine tutturulmuştur. İkinci alt grupta 74 birinci alt grupla aralarında fazla zaman farkı olmayan, farklı kalınlıkta ve incelikteki taşlardan meydana gelmiş bir duvar örgüsü söz konusudur. Üçüncü alt grubu ise kaleyi dolaşan eğimli payandaların devşirme taş örgüsü oluşturmaktadır. Dördüncü grubu, beden duvarlarının yükseltilmesinde ve genişletilmesinde orta ve küçük büyüklükteki kırık taşlardan oluşan duvar örgüsü oluşturmaktadır. Kalenin doğu sur duvarının kayalara oturduğu görülmektedir. Fotoğraf 33: Çandarlı Kalesi Doğu Dur Duvarı Kale duvar örgüsü taş malzemeden oluşmaktadır. En alttan en üste doğru düzgün kesme taşlar yerini kabayonu ve moloz taşlara bırakır. Wolfgang MüllerWiener’in bahsettiği 1. ve 2. grup taşların Antik Pitane şehrinin sur duvarlarından devşirilmiş olma olasılığı vardır. Burçlar kare ve çokgen planlıdır. Bunların içinde Burç 5, içte daireye yakın plandadır. Burç 2 hariç diğerlerine seğirdim kotundan giriş yapılmaktadır. Burç 2’de ise giriş, seğirdim kotundan yüksekte bulunan kemerden sağlanmaktadır. Burçlar iki katlı tasarlanmıştır. Burç 2 ve 3’te merdiven izleri yoktur. Bu nedenle katlar arasında ahşap merdiven kullanıldığı 75 düşünülmektedir. Merdiven ve ahşap ara kat izleri burç içleri hakkında bilgi vermektedir. Burç içlerinde üst örtü sistemi görülmemektedir. Dolayısıyla bu haliyle burç içleri doğrudan yağmur ve rüzgârla temas halindedir. Ahşap elemanların bu etkilere karşı direnci oldukça zayıf olduğu düşünüldüğünde ahşap döşeme ve merdivenlerin yok olması kaçınılmazdır. Nitekim bugün, burç içlerinin her türlü dış etkiye açık olması dolayısıyla birçok elemanının yitirdiği ve hasar gördüğü bir gerçektir. Günümüze üst örtü ile ilgili herhangi bir iz ulaşmamıştır. Bu yüzden buna ilişkin bir yorum yapmak zordur ancak örtülü burçların Rumeli Hisarı ve Anadolu Hisarı’nda da bulunduğu bilinmektedir. Bununla birlikte Ertuğrul Danık’ın Şebinkarahisar Kalesi üzerine yaptığı tetkiklerde iç kaledeki saray/kulenin üstünde tonoz izi görülmediği için bu üç katlı saray/kulenin, ahşap bir çatıyla örtülü olduğunu ileri sürmektedir. Yine Albert Gabriel İstanbul kaleleri üzerine yaptığı çalışmada Anadolu Hisarı kulelerinin üzerlerinin ahşap çatıyla örtülmesinin II. Mehmet (Fatih) zamanında yapıldığını ve bu uygulamanın, Avrupalı ressamların tablolarından elde ettiği izlenimlere dayanarak, 19. yüzyıla kadar sürdürüldüğünü yazmaktadır. II. Mehmet (Fatih) 1452, yılında yaptırdığı Rumeli Hisarı’nda (Boğazkesen Kalesi) da bu tip üst örtülerin kullanıldığı bilinmektedir. Ayrıca Albert Gabriel, Rumeli Hisarı ve Yedi Kule Hisarı’nın burçlarında da 19. yüzyıla kadar kurşun kaplı külah şeklinde ahşap çatıların uygulandığı yazmaktadır 76 9. Diğer Tescilli Sivil Mimarlık Örnekleri 2272 parsel 1 ada Söz konusu parselde bulunan yapı iki katlı olup köşe konumludur. Kırma çatılı yapı silme saçaklıdır. Yapının kapı ve pencere doğramaları ahşaptır. Boş durumda olan yapı nitelikli bir sivil mimarlık örneğidir. Yapının tüm açıklıkları sövelidir. Yapının alaturka kiremit olması gereken üst örtüsü yakın zamanda Marsilya tipi kiremit ile değiştirildiği anlaşılmaktadır. Binanın kapı ve pencere söveleri form olarak özgün olmalarına karşın muhdes olarak dökme mozaik malzeme ile onarıldığı anlaşılmaktadır. Yine bina cephesinin yaklaşık 125 cm. kotuna kadar aynı malzeme ile kaplandığı gözlemlenmektedir. 77 2295 parsel 7 ada Söz konusu parselde bulunan yapı iki katlı olup köşe konumludur. Yapının ana beden duvarları taş olup, zaman içerisinde taşınmazın çatısı kaldırılıp, beton döşeme yapılarak teras çatı durumuna getirilmiştir. Yapının açıklıklarına müdahale edilmiştir Yapı yakın zamanda onarım geçirmiştir. Beşik çatı olduğu tahmin edilen yapının özgün çatısı terasa dönüştürülmek ve parapet duvarı eklenmek suretiyle muhdes olarak onarılmıştır. Bununla beraber yapının pencereleri plastik doğrama ile muhdes olarak yenilenmiştir. 78 2542 parsel 14A ada Söz konusu parselde bulunan yapı tek katlı, taş duvarlı ve kırma çatılıdır. Yapı bugün itibariyle boş durumdadır. Köşe konumlu olan yapının strüktürel problemleri mevcuttur. Yapı içinde ahşap çatı makasları görülmekte olup tavanda kaplama bulunmamaktadır. Yapının uzun süredir onarım görmediği anlaşılmaktadır. Ancak yapının Postahane sokak cephesindeki iki açıklık tuğla örülmek ve sıvanmak suretiyle muhdes olarak kapatılmıştır. 2429 parsel 15 ada 79 Söz konusu parselde Tek katlı, ahşap saçaklı, çatısı Marsilya kiremit kaplı bir yapı bulunmaktadır. Yapının dış cephe doğramaları ahşaptır. Taşınmazın cephesi Geniş cepheli yapı cephe oranları, gabarisi ve konumu ile çarşı dokusunun nitelikli örneklerindedir. Yapının çatı örtüsünün yakın zamda onarım gördüğü ve özgün kalkan duvarlı kırma çatı formunun bozulduğu anlaşılmaktadır. Bununla beraber yapının batısındaki komşu parsele taşacak biçimde 2,20 m.ye 3,30 m. Ebatlarında ek bir depo hacmi yapıldığı görülmektedir. 2430 parsel 15 ada Söz konusu parselde Tek katlı, silme saçaklı, çatısı Marsilya kiremit kaplı bir yapı bulunmaktadır. Yapının özgün halinde alaturka kiremit çatı kaplaması Marsilya kiremidiyle ve doğramaları ise plastik doğrama ile onarılmıştır. 80 2500 parsel 13E ada Söz konusu parselde bulunan ticaret yapısı silme saçaklı ve Kırma çatılı ve Marsilya kiremit örtülüdür. Daha sonradan yapının cephesine Betonarme saçak ilave edilmiştir. Daha sonradan yapının cephesine muhdes olarak betonarme saçak ilave edildiği gözlemlenmektedir. 2711 parsel 26A ada 81 Söz konusu parselde iki adet yapı bulunmaktadır. Köşe konumlu olan yapının ana beden duvarları taş olup, yapının ikinci katı yıkılmıştır. Kalan izlerden yapının cumbalı olduğu anlaşılmaktadır. Taşınmazın arka cephesinde bulunan ikinci kat duvarı halen mevcuttur. Yapının avlu giriş kapısı üçgen alınlıklıdır. Diğer yapı daha sonraki dönemde inşa edilmiş, dikdörtgen planlı düz cepheli bir yapıdır. Yapı kırma çatılıdır. Yapının uzun zamandır onarım görmediği anlaşılmaktadır. 4210 parsel 9 ada Söz konusu parselde bulunan yapı iki katlı olup köşe konumludur. Kırma çatılı yapı silme saçaklıdır. Yapının kapı ve pencere doğramaları ahşaptır. Boş durumda olan yapı bulunduğu meydanı tanımlayan nitelikli bir sivil mimarlık örneğidir. Konut Yapısı hâlihazırda boştur. Uzun zamandır bakım görmemesi nedeniyle metruk haldedir. Yapının çoğu mimari öğesi özgünlüğünü korumuş olmasına karşın beden duvarında ve sövelerde sıva ve boya dökülmeleri, kapı ve pencere doğramalarında yıpranmalar ve çatı örtüsünde eskime ve yosunlanmalar gözlemlenmektedir. 82 2.4.1.4 Mevcut Arazi Kullanışı Planlama alanı içinde; merkez olarak adlandırabileceğimiz çarşı bölgesi, belediye ve idari yapıların bulunduğu Hürriyet meydanı ve yarımadanın turizme bağlı ticaret ve hizmetler sektörünün yoğunlaştığı batı kıyı bandında kentsel bir yoğunlaşmadan söz etmek mümkündür. Kentsel sit sınırı içinde bulunan 563 yapının zemin kat kullanımında; %70 oranında konut ve %14 oranında ticaret yapısı bulunduğu gözlemlenmektedir. %9 oranında bulunan depo ve % 4 oranında diğer (garaj, kümes, ahır vb.) yapılarının varlığı ise çarşı ve çevresi dışında bahçe kullanımının yoğun olduğu yarı kentsel bir dokunun varlığına işaret etmektedir. 2% 4% 9% KONUT TİCARET DEPO BOŞ 14% DİĞER OTEL DİNİ YAPI 70% KAMU Şekil 15 Zemin Kat Kullanımı Yine kentsel sit alanı içinde bulunduğu tespit edilen 193 iki katlı yapının tamamına yakınının konut işlevinde olduğu tespit edilmiştir. (Şekil16) Zemin kat kullanımında %14 oranında bulunan ticaret işlevinin ikinci kat kullanımında yok denecek kadar olması, merkez olarak kabul edebileceğimiz çarşı bölgesinde dahi ticaretin üst katlara taşınmadığını göstermektedir. Bununla beraber zemin kat kullanımında 1 tane olan otel yapısı ikinci katta 5 adet olarak belirlenmiştir. Bu 83 durumda otel yapılarının zemin katlarının zemin katta çoğunlukla kafeterya, restoran, bar gibi ticaret işleviyle değerlendirildiğini göstermektedir. 1% 3% 1% KONUT TİCARET DİĞER OTEL 95% Şekil 16: Birinci Kat Kullanımı İkinci kat kullanımlarında tespiti yapılan 37 birimin %86’sı yine konuttur. % 8 oranında yine otel yapısı bulunduğu da tespit edilmiştir. 3% 8% 3% KONUT TİCARET DİĞER OTEL 86% Şekil 17: İkinci Kat Kullanımı 84 Üçüncü katlar için tespiti yapılan 12 birimden %69’u (9 adet), % 23’ü (3 adet) otel olduğu gözlemlenmektedir. Bu anlamda kentsel sit alanında bulunan az sayıda otel yapısının çok katlı olduğu ve pansiyonculuğun çokta yaygın olmadığı gözlemlenmektedir. 23% KONUT DİĞER 8% OTEL 69% Şekil 18: Üçüncü Kat Kullanımı Yerleşmenin geneli arazi kullanımı anlamında irdelendiğinde; kentsel sit alanı içindeki karakter yarım adanın (kentsel sit alanının) güneyine doğru devam etmektedir. Merkezden uzaklaştıkça ticaret azalmakta ve konut kullanımı artmaktadır. Ancak bu bölgede kısmen zeytinliklerin bulunduğu boş araziler ve daha yakın zamanlı bir yerleşme dokusunun varlığı gözlemlenmektedir. Kentsel sit alanının kuzeyi ise; yeni yapılaşan bir bölgedir. Bu anlamda Hürriyet Meydanı caddesine kuzeyden cephe veren yapıların giriş katları büyük ölçekli ticarete izin verecek biçimde büyük dükkânlardan oluşmakta, üst katlarda ise konut kullanımı gözlemlenmektedir. 85 Şekil 19: Zemin Kat Kullanımı 2.4.1.5 Kat Adetleri Kentsel sit alanı içinde bulunan 563 yapının %65’i tek katlı, %31’i iki katlı, %4’ü ise üç katlıdır. (Şekil 5) Beş katlı bir yapı bulunurken, dört katlı hiç yapı bulunmamaktadır. (Şekil 6) Bu anlamda kentsel sit alanı içinde bulunan yapıların %96’sı 1 ve 2 katlı yapılardan oluşmaktadır. Sit alanı içinde bu yapıların dağılımı homojendir ve belli bir karakteristik göstermemektedir. Bu karakter bina yükseklikleri anlamında yarım adanın (kentsel sit alanının) de güneyinde devam ederken, Hürriyet Meydanı caddesinin (kentsel sit alanının) kuzeyinde kat yükseklikleri artmaktadır. Beldenin bu kısmı yeni yapılaşmakta olan bir bölgedir. 86 4% 1 KATLI 31% 2 KATLI 3 KATLI 5 KATLI 65% Şekil 20: Kat Adetleri Analizi (oransal) adet 400 350 363 300 250 174 200 150 100 25 50 0 adet 1 KATLI 2 KATLI 3 KATLI 1 5 KATLI Şekil 21: Kat Adetleri Analizi (adet) 87 Şekil 22: Kat Adetleri Analizi 2.4.1.6 Yapım Sistemi ve Malzeme Kentsel sit alanı içinde bulunan 563 yapının %58’i betonarme, %42 yığma sistemde inşa edildiği tespit edilmiştir. (Şekil 23) Hımış sistemde inşa edilmiş sadece bir yapı bulunurken diğer yapım sitemleri ile inşa edilmiş hiçbir yapı bulunmaktadır. (Şekil 8) 88 YIĞMA 42% BETONARME 58% Şekil 23: Yapım sistemi Analizi (oransal) adet 350 BETONARME; 324 300 YIĞMA; 238 250 200 150 100 50 0 HIMIŞ; 1 BETONARME YIĞMA HIMIŞ PREFABRİK; 0 PREFABRİK DİĞER; 0 DİĞER Şekil 24: Yapım sistemi Analizi (adet) Kentsel sit alanında bulunan 238 yığma yapının %80’ı taş malzemedendir. Az sayıda da olsa tuğla ve taş-tuğla karma malzemeden inşa edilmiş yapıda bulunmaktadır. 89 5% 5% TAŞ TUĞLA TAŞ+TUĞLA 90% Şekil 25: Yığma Yapıların Analizi (adet) Şekil 26: Yapım sistemi Analizi 90 2.4.1.7 Mülkiyet Durumu Kentsel sit alanı içine giren ada, parsel ve binaların mülkiyet durumlarına ilişkin tüm bilgiler şekil 27'de sunulmaktadır. Şekil 27: Mülkiyet Analizi 2.4.1.8 Ulaşım İzmir-Çanakkale D550 devlet karayoluna kentin bağlantısı kuzeydoğudan İzmirBergama yolu olarak adlandırılan bulvardan sağlanmaktadır. Bu bulvar kentin kuzeydoğu girişinde Kara Halil paşa caddesi ve Hürriyet Meydanı Caddesi olarak 91 ikiye ayrılmaktadır. Kara Halilpaşa Caddesi kentin kuzeyini teğet geçerek ketsel sit alanının kuzeybatı sınırından batı kıyı bandına bağlanmaktadır. Hürriyet meydanı caddesi ise kentsel sit alanının kuzey sınırını oluşturmakta, kent merkezi olan çarşının hemen önünde İncirli Çeşme ve Kayalı sokak olarak ikiye ayrılmaktadır. İncirli Çeşme Sokak kuzeye yönelerek Kara Halil paşa caddesi ile tekrar birleşmektedir. Ancak bu sokak en kesiti itibariyle oldukça düzensizdir ve tek yönlü kullanım dolayısıyla kaçınılmaz olmuştur. Çandarlı’nın batı kıyı bandında bulunan Sahil Plaj Caddesi yaz aylarında araç trafiğine kapatılmaktadır. Bu sahil şeridi yaz aylarında Çandarlı’nın en önemli promenat alanıdır. Sahil Plaj Caddesi ile İncirli Çeşme Caddesi arasında kalan sokaklarda aynı uygulamaya tabidir. Hürriyet Meydanı Caddesi’nden ayrılarak güneye yönelen Kayalı Sokak ise yarım adayı ve dolayısıyla kentsel sit alanını tam ortadan ikiye bölmekte ve ulaşım omurgasını oluşturmaktadır. Bu sokak en kesiti itibariyle düzensiz olsa da genişliği diğer sokaklara nazaran geniştir. Kentin yaz ayları dışında ve genel olarak yerel halka daha çok hitabeden promenat alanı yarımadanın doğu kıyı bandı boyunca uzanan Vali Şentürk Caddesi’nin kuzey başlangıcıdır. (Çarşı’nın doğusu) Bu alanda minibüs durağı, taksi durağı, çay bahçeleri bulunmaktadır. Bu alanın hemen güneyinde caddenin genişlemesiyle oluşmuş ve çevresinde balık pazarının, çarşı Camisi’nin ve büyük bir hiper-marketin bulunduğu otopark-meydan bulunmaktadır. Bu alanın ortasında dört büyük bankaya ait “atm” kioskları bulunması bu alanın kent ve ziyaretçilerinin sıkça kullanmasına neden olmaktadır. Vali Şentürk Caddesi kıyı boyunca ortadan tretuvar ile bölünmüş çift şeritli olarak güneye uzanarak yarımadanın burnunu dönmektedir. Çarşı meydanı ve çevresi kısmen yayalaştırılmış, kesmende yaya öncelikli yol olarak düzenlenmiştir. Bu meydanın kuzeyinde (Merkez camisi tarafı) Hürriyet Meydanı Caddesi ile kesiştiği yüz otopark alanı olarak düzenlenmiştir. Yine bu noktada Hürriyet Meydanı Caddesi’nin tam ortasında caddesi ikiye bölen bir 92 fıskiyeli havuz bulunmaktadır. Ancak bu havuzun bulunduğu nokta bir tretuvar, yeşil alan vb. düzenleme ile caddeden tam olarak ayrılmadığı için araçlar tarafından düzensiz olarak kullanılmakta, araç trafiğinin yoğun olduğu zamanlarda otopark olarak kullanılmaktadır. Kentsel sit alanındaki araç ulaşımını oluşturan Kayalı Sokak ile her iki kıyı bandı arasında kalan alanlarda birçok çıkmaz sokak bulunmaktadır. Bunlardan 140. sokak hâlihazırda; yürürlükteki Koruma İmar Planına aykırı olarak bölünmüş ve iki çıkmaz sokağa dönüştürülmüştür. Bu sokak dışındaki çoğu çıkmaz sokak düzensiz kadastro nedeniyle bağımsız mülkiyetlerin (parsellerin) sokaktan cephe alabilmesi amacıyla oluşturulmuştur. Bahsi geçen cadde ve sokaklar dışında kalan tüm sokaklar çift yönlü olarak kullanılmasına karşın gerek en kesitleri gerekse de düzensizlikleri nedeniyle aslında böyle bir kullanıma uygun değillerdir. Hatta tamamına yakını ancak yaya yolu olabilecek nitelik ve niceliğe sahiptirler. Kentin yeşil alan ihtiyacı; Çandarlı Kalesi önündeki park alanı, onun kuzeyindeki Hıdırağa sokak üzerindeki Çocuk park alanı ve Kentsel sit alanının kuzey sınırında bulunan çamlık park alanı ile karşılanmaktadır. Kentin kış aylarında düşük nüfusuna bağlı olarak çok fazla otopark ihtiyacı bulunmamaktadır. Buna karşın yaz aylarında artan nüfus ve genellikle araçları ile gelen sezonluk ve günübirlik turistler nedeniyle özellikle araç ulaşımına kapanan Sahil Plaj Caddesi’nin hemen doğusunda otopark sıkıntısı bulunduğu gözlemlenmektedir. Bununla beraber hâlihazırda kapalı olan Çandarlı Kalesi’nin ziyarete açılması da ileride bu bölgedeki otopark ihtiyacını arttırabilecek önemli bir unsurdur. 93 Şekil 28: Ulaşım Analizi 2.4.2 ADA, PARSEL, YAPI ÖLÇEĞİNDE FİZİKSEL YAPI ANALİZİ 2.4.2.1 Yapı-Parsel-Yol İlişkisi Koruma amaçlı imar planları hazırlanırken, yerleşmenin sosyal, kültürel ve ekonomik karakteristiklerinin anlaşılması kadar o yerleşmedeki yapılaşma karakteristiklerinin de anlaşılması önem arz etmektedir. Bu yapılaşma karakteristikleri şehircilik bilimi terminolojisinde “kent dokusu” olarak anılmaktadır. Koruma amaçlı imar planları, yerleşmedeki imar hareketlerini, koruma kavramı ekseninde kısıtlayıcı olmaktan ziyade, yeni kent vizyonu için rehber olacak bir yaklaşım içinde hazırlanmalıdır. Şehircilik ve mimarlık bilimlerinin bu konudaki en büyük avantajı tarihsel süreç içinde gelişen kent parçalarından çıkarımlar yapabilmeleridir. Tarihi niteliği tespit edilen alanlarda geleneksel kent dokusuna 94 ve geleneksel mimari öğelere ilişkin yapılacak olan çıkarımlar koruma amaçlı imar planının en önemli anahtarıdır. Dokuyu irdelerken yapı ölçeğinden başlayarak bu yapının üzerinde konumlandığı parsel ile olan ilişkisi ve parselin genel bütün ile ilişkisi kentsel karakteristiği oluşturan parçalardan bazılarıdır. Bu bağlamda ada-parsel-yol ilişkileri incelenirken, Çandarlı yerleşmesi kentsel sit alanı içerisinde öncelikle genel özelliklerine göre yapı adaları bazında bir doku tipolojisi geliştirilmeye çalışılmıştır. Bu tipolojinin oluşturulmasında aşağıdaki kriterler göz önünde bulundurulmuştur; - Yapı adasının nasıl bir topoğrafik yapıda yer aldığı, - Yapı adasında yer alan yapıların yol ile ilişkisi; kot ve cephe açısından, - Yapı adasındaki yapılaşma; taban alanı, toplam inşaat alanı ve yapı gabarileri açısından, - Yapı adasında yer alan yapıların doğal (deniz, manzara vb.) ve yapay çevre ile ilişkisi, - Yapı adasında yer alan yapıların parseliyle ilişkisi; kot-yöneliş ve konumlanışı açısından, - Yapı adasında yer alan yapıların hangi işlevin kullanımına olanak verdiği, - Yapı adasında yer alan parsellerdeki geleneksel kullanıma ilişkin ipuçları; müştemilat, ocak, kuyu vb. Belirlenen bu kıstaslara göre Çandarlı kentsel sit alanı içerisinde genel özellikleri ile ayrışan 3 farklı tip kentsel dokudan söz etmek mümkündür. Bu sınıflama aşağıdaki gibidir; - Doku tipi 1: yoğun doku (çarşı ve çevresi) - Doku tipi 2: kısmen yoğun doku (kıyı bantları) - Doku tipi 3: düşük yoğunluklu doku 95 Bu sınıflandırma kıstasların en genel hatları ile ele alınması ile ortaya çıkarılmıştır. Bu sınıflamanın yerleşmedeki bölgelemesi Şekil 28’deki gibidir. Şekil 29: Genel özelliklerine göre doku tipolojisi (anahtar pafta) Bu tipolojilere ilişkin ada bazında detaylı inceleme yapıldığında bu dokuların da kendi içerisinde çeşitlendiği görülmektedir. Bu noktada belirtilen doku tipolojilerini temsil eden 4 yapı adası incelenmiş ve sahip olduğu karakteristikler sıklığına göre değerlendirilmiştir. Ada bazında gerçekleştirilen örnek doku çalışması için seçilen yapı adaları şunlardır; 13,17-20 ve 28 D1.YOĞUN YAPILAŞMA GÖRÜLEN DOKU (ÇARŞI BÖLGESİ VE ÇEVRESİ) 96 Örnek olarak incelenen yapı adaları (17-20 numaralı adalar) kentsel sit alanının kuzey doğusunda topografyanın düz olduğu bir alanda konumlanmaktadır. Bu yapı adalarının bulunduğu alan kentin ticaret merkezi olan çarşı bölgesinde konumlanmaktadır. Şekil 30: 17-20 numaralı yapı adaları vaziyet planı Çandarlı sezonluk (yaz-kış) olarak nüfusu katlanan bir beldedir. Buna karşın bu yapı adalarının bulunduğu çarşı bölgesi yılın 12 ayı işlerliğini devam ettirmektedir. Yapılarda buna bağlı olarak büyük oranda parsellerine %100 taban oturumuna sahiptir. 97 Fotograf 34: 16 ve 17 numaralı yapı adaları arasındaki sokak Bu bölgede zemin katlar genellikle hizmetler sektörünün kullanımındadır ve parsel alanları çok büyük değildir. Bu nedenle zemin katın tamamının zemin kat biriminin kullanımında olması sonucu gerek sokak cephesinden servis alarak (dükkan cephesinden alan kaybetmemek) gerekse de üst katların farklı işlevleri 98 bulunması durumunda ulaşım (giriş) amacıyla kullanılabilmesi, yapı adalarının bazı kısımlarının söz konusu işlevler amacıyla boş kalmasına yol açmıştır. Fotograf 35: 20 numaralı yapı adasında bulunan dükkânlar Bölgenin tam ortasında bulunan Pazar alanının varlığına karşın perakende satış birimlerinin dükkân önlerini kullanmaları dikkat çekicidir. Bu durum kafeterya, restoran vb. hizmetler sektörü için de geçerlidir. Dükkân önleri (sokaklarkaldırımlar) bu birimler tarafından kullanılmaktadır. Yapılarda herhangi bir bodrum kat kullanımı söz konusu değildir. Bu nedenle çarşı bölgesine cephe veren bazı yapı adalarının arka kısımlarında kalan alanlarda bazı yapılar bodrum kata yüklenmesi beklenen depo vb. işlevler için kullanılmaktadırlar. D2. KISMEN YOĞUN YAPILAŞMA GÖRÜLEN DOKU (KIYI BANDI) Örnek olarak incelenen yapı adası (28 numaralı adalar) kentsel sit alanının güney doğusunda topografyanın kısmen eğilimli olduğu bir alanda 99 konumlanmaktadır. Bu yapı adasının bulunduğu alan beldenin doğu kıyı bandında bulunmaktadır. Şekil 31: 28 numaralı yapı adası vaziyet planı Her iki kıyı bandında bulunan yapılar büyük oranda parsellerinin kıyı tarafına yerleşecek biçimde konumlanmaktadırlar. Bu anlamda kıyı bandı boyunca ada siluetlerinde yapı anlamında bir süreklilik söz konusudur. Buna karşın kıyıya dik sokakların ve kıyı bandı gerisindeki paralel sokakların siluetlerinde kısmen yapı kısmen bahçe duvarları bulunmaktadır. Bu noktada şunu belirtmek gerekir ki; Bu tespit doğu kıyı bandı için, batı kıyı bandına nazaran daha geçerli bir durumdur. Çünkü batı kıyı bandında yapı adası siluetlerinde - çok dar da (1-1,5 m.yi geçmeyen) olsa seyrekte olsa - bahçe girişlerine rastlanmaktadır. Bununla beraber, doğu kıyı bandındaki yapı dokusunun ve yapı stokunun batı kıyı bandına nazaran daha korunmuş olduğu 100 tescilli ve korunmaya değer yapıların varlığından da belli olmaktadır. (Bkz. Bölümler 2.4.1.2 ve 2.4.1.3) Fotograf 36: 28 numaralı yapı adasının kıyı cephesi Fotograf 37: 28 numaralı yapı adasında bahçe kullanımı 101 Çarşı bölgesindeki yapı adalarına nazaran kıyı bandına komşu yapı adalarındaki parseller daha büyüktür. Bu anlamda kıyı gerisinde bahçe ve bahçe içlerinde müştemilat (garaj, depo, ahır, kümes vb.) kullanımlarına sıkça rastlanmaktadır. Kıyı bandında bulunan yapı adalarında, kıyı bandı boyunca yoğun ancak kıyıdan uzaklaştıkça yoğunluğu azalan bir yapılaşmadan söz etmek mümkündür. Her iki kıyı bandında bulunan yapılar arasında bir diğer farklılık ise; Doğu kıyı bandında bulunan yapılarının girişlerinin en az 4-5 basamak (su basman) zemin kotundan yüksek olmasıdır. Doğu kıyı bandında ise yapı girişleri “düz ayaktır”. Bu durum batı kıyı bandındaki yapıların yeni olması zemin katların genellikle ticaret ve hizmetler sektörü olması ile paralellik göstermektedir. Çünkü bu kıyı bandında bulunan yapıların eski fotoğrafları da aynı durumun söz konusu olduğunu ortaya koymaktadır. Fotograf 38: Çandarlı batı kıyı bandının eski görüntüsü (siluet) 102 D3. DÜŞÜK YOĞUNLUKLU DOKU Örnek olarak incelenen yapı adası (13 numaralı adalar) kentsel sit alanının ortasında topografyanın düz olduğu bir alanda konumlanmaktadır. Bu yapı adasının bulunduğu alan çarşı bölgesinin güneyinde bulunmaktadır. Şekil 32: 13 numaralı yapı adası vaziyet planı Beldenin kıyı bandı ve çarşı bölgesi dışında kalan bölgelerinde bulunan yapı adalarında yoğun olmayan bir yapılaşma gözlemlenmektedir. Parsel içinde bahçe kullanımı ve müştemilat (garaj, depo, ahır, kümes vb.) kullanımına sıkça rastlanmaktadır. Parsel içinde konumlanan yapıların tamamı tek veya iki katlıdır ve genellikle taş malzemedendir. Bu durum hem eski yapılarda hem de yakın zamanda inşa edilmiş yapılarda gözlemlenmektedir. Bu anlamda gerek idari makamların gerekse de bölge sakinlerinin mevcut yapılaşma karakterini benimsediği ifade edilebilir. Bölgenin eski tarihli fotoğrafları da bu durumu kanıtlar niteliktedir. 103 Fotograf 39: Çandarlı beldesinin eski dokusunu gösteren bir fotoğraf Parsel içindeki ana yapıların konumlanmasında ise farklı çözümlemeler bulunmaktadır. Bazı yapılar bahçe içinde sokağa cephe vermeden konumlanmakta iken bazı yapılar ise parselin sokağa cephe veren kısımlarında konumlanabilmektedir. Bu yapılarda; sokaktan binaya giriş olabildiği gibi bazı parsellerde yapılara bahçe içinden girilebilmektedir. Yapılara bahçe içinden giriş verilen iki katlı yapıların bir kısmında giriş kat cepheleri sağır olarak düzenlenmiştir. Bu bölgede dikkat çeken diğer bir husus bazı yapı adalarının yerleşke geneline nazaran daha büyük olmalarıdır. Söz konusu yapı adalarında; yapı adasının büyüklüğüne bağlı olarak yapı adalarının bir kısmı ada ortalarında konumlanmaktadır. Bu yapı adalarında, ada ortasındaki parsellerin sokak cephelerinden giriş alabilmeleri amacıyla çıkmaz sokak uygulamalarına gidildiği gözlemlenmektedir. Çıkmaz sokakların en kesitleri tıpkı ara sokaklar gibi bir süreklilik göstermemektedir. 104 Fotograf 40: Bahçe içinden girişli, zemin katı sağır cepheli bir yapı (10 numaralı ada) 2.4.2.2 Cephe Özellikleri ve Dokuyu Temsil Eden Tipolojik Özellikler Koruma imar planının bina gabarileri ve cephe özellikleri hakkında getireceği hükümleri yönlendirecek temel analitiklerden bir diğeri de tipoloji çalışmasıdır. Bu çalışmada cephe özelliklerini etkileyen faktörler olan dolu boş oranları, bahçe kapıları, bina kapıları, pencere ve saçak özellikleri gibi faktörler dokuyu temsil ettiği belirlenen yapılar (tescilli ve ya tarihi nitelikler taşıyan) üzerinden değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmelere ilişkin analitik paftalar aşağıda verilmiştir. Ayrıca bu çalışmalar EK2 ‘den de detaylı olarak incelenebilir (bknz.EK.2). 105 Cephe Özellikleri 106 Bahçe Kapıları 107 Bina Kapıları Pencereler 108 Saçaklar C- PLANLAMA YAKLAŞIMI PLANLA GETİRİLEN GENEL KARARLAR Ülkemizde koruma amaçlı imar planlarının üretilmesi sürecince sıklıkla yaşanan problemlerin başında her yerleşme için benzer formüllerle plan yapılması gelmektedir. Ancak her yerleşme dinamikleri, tarihsel özellikleri, doğal ve fiziksel yapısı, sosyo-ekonomik vb. özellikleri farklılıklar göstermektedir. Bu noktada “koruma” kavramının yerleşme özelinde net sınırlarlarını çizmek; detaylı ve analitik bir yaklaşımı sergilemek plan kararlarının üretilmesinde doğru bir bakış açısıdır. Öte yandan koruma amaçlı imar planları salt fiziksel çevreye yönelik üretilen planlar değildirler. Yukarıda bahsi geçen ve yerleşmenin özgünlüğünü oluşturan farklı dinamikler içerisinde, fiziksel çevrenin olanak tanıdığı geleneksel 109 yaşam biçimlerini de içinde barındırır. Söz konusu yerleşmeye özgü yaşam biçimlerinin de fiziksel çevre ile birlikte korunması, plan çizim teknikleri kabiliyetinde varlığının garanti altına alınması önemli bir husustur. Bu bağlamda yerleşmenin dokusal özelliklerinin anlaşılması sağlıklı bir plan sürecinin başında gelmektedir. Koruma amaçlı imar planları hazırlanırken sıkça düşülen bir yanlış da; yerleşmede mevcut olan fiziksel çevreye (yapıya) toptan ve benzer formüller üreterek müdahale önerileri getirilmesidir. Ancak aynı yerleşmede; fiziksel çevrelerde yerleşmeler gibi farklı dinamiklerin etkisi altında çeşitlilik arz edebilirler. Bu çeşitliliğinin çözümlenmesi ve korunması için mutlak bir analitik çalışmaya ihtiyaç vardır. Çandarlı koruma amaçlı imar planı kapsamında standart analitik tespit çalışmalarının yanı sıra “plan için veri teşkil edecek” bir doku analizi çalışması gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmanın temelinde yatan düşünce korumaya değer görülen yapı/parsel/mimari detayların ve bunların arz ettiği kentsel yaşam biçimlerini anlaşılması ve planlamaya yansıtılmasıdır (Şekil:33). 110 Şekil 33: Plan İçin Veri Teşkil Eden Doku Analizi Analitik çalışmalar içerisinde A8 ( 8’nolu analitik) pafta kodu ile adlandırılan bu analiz üzerinde kırmızı yapılar tescilli yapıları, turuncu yapılar geleneksel dokuyu temsil eden ve tescilli olmayan yapılar ve parsellerdir. Bu parsellerdeki yapıların korunması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Ancak yapı ömrünü tamamlaması ve yeni yapı söz konusu olduğunda bu parsellerde evvelki yapıların yapı izi, cephe özelliklerinin korunması gerekmektedir. Analitik olarak dokuya uyumlulukları ve bunun dereceleri incelenen parsel ve yapılara planlama kapsamında aşağıdaki kararlar üretilerek koruma ve müdahale önerileri geliştirilmiştir; 111 Genel Yapılaşma Tescilli yapılar: Anıtsal kültür varlığı olan Cami, Hamam, vb. yapılar ile Sivil Mimarlık örneği olan Tescilli konut ve ticaret yapıları ile bu yapıları tamamlayan müştemilat, avlu duvarı, avlu kapısı, sarnıç, kuyu, avlu gibi ilavelerinde yapılacak her türlü fonksiyonel ve fiziksel değişiklik (bakım, basit ve esaslı onarım, restorasyon ve rekonstrüksiyon) konularında Başvurular Belediyeye yapılacaktır. Belediye başvuruyu inceleyerek İlke kararları ile istenilen belge, rapor ve projeler ile plan koşullarına uygun çalışmaları talep ederek derleyecek ve ilgili Koruma Bölge Kurulu'na iletecektir. Koruma Bölge Kurulu'nca alınacak karara göre uygulama yapılacaktır. Tescilli Yapılara Komşu Parseller: Tescili yapı parseline bitişik parseller ile aradan yol dahi geçse, tescilli yapıya cephe veren komşu parsellerde yer alan tescilsiz yapıların; basit ve esaslı onarımları ile imar durumu başvuruları Belediye'ye yapılacak, yeni yapılacak yapılara ait projeler plan koşullarına göre hazırlanacaktır. Hazırlanan projeler ile birlikte Koruma Bölge Kurulu'na başvurularak alınacak karara göre uygulama yapılacaktır. Plan üzerinde imar adaları bütünü için belirtilen yapı nizamları bu parseller için geçerli değildir. Bu parsellerde yapı nizamı, vaziyet planı ve diğer ilgili hususlar tescilli yapı özellikleri dikkate alınarak Koruma Bölge Kurulunca belirlenecektir. Bu kapsamda planın diğer hükümleri dikkate alınarak hazırlanacak uygulama projeleri Koruma Bölge Kuruluna iletilecek ve Koruma Bölge Kurulu kararına göre uygulama yapılacaktır. (D) Dokuya uyumlu, özgünlüğünü korumuş yapılar ve mimari ögeler: Koruma amaçlı imar planı kapsamında dokuya uyumlu olarak nitelendirilen bu yapılar, yapı taban oturumu izi, cephe oranları, bina yüksekliği vb. mimari özellikleri ile mevcut fonksiyonuyla koruma altına alınmıştır. Bu yapıların yeniden yapılması durumunda, yapıların yukarıda belirtilen özellikleri rölöve projeleri hazırlanarak belgelenecek ve belediyeye sunulacaktır. Bu yapı grubundaki 112 yapılar bu özellikleri korunarak hafif bakım onarımlarla yenilenebilir ya da belirtilen özellikleri korunarak yeniden inşa edilebilir. Bu parsellerde korunan yapıların TAKS değerleri ada için önerilen TAKS değerinin altında ise, dokuya uygun olarak ve TAKS değerini aşmamak şartıyla ek yeni yapı yapılmasına imkân sağlanarak mülk sahibinin hakkı korunur. Bu yeni yapıların da İmar planında taban oturumu sınırları kütle izi ile “D Ek” kodu ile belirtilmiştir.Ek yapı 40m²'nin altında taban oturumuna sahip olamaz. Bu grupta yer alan tek mimari öge 13A yapı adasında bulunan kuyudur. Bu kuyu planda (D) lejandı ile belirtilmiştir ve tüm mimari özellikleri ile koruma altına alınmıştır. Diğer Parsellerdeki Yapılar: Koruma amaçlı imar planı kapsamında tescilli veya dokuya uyumlu olarak tanımlanan parsellerin dışında kalan ve herhangi bir Tescilli yapı parseline bitişik olmayan parseller ile aradan yol dahi geçse, tescilli yapıya cephe veren komşu parseller konumunda olmayan parsellerde; planda önerilen TAKS değeri esas alınarak ve arka imar hattını geçmemek koşulu ile yapı yapılacaktır. Mevcut Yapılar; Mevcut yapıların basit ve esaslı onarımları ile ilgili başvurular Belediye'ye yapılacaktır Mevcut yapının planda önerilen yol, meydan ve benzeri düzenleme nedeniyle bir kısmı ya da tamamı yıkılıyorsa, yapının yıkılıp yeniden yapılması gerekiyorsa yapı parselin yer aldığı adanın, plan koşullarına göre projelendirilerek inşa edilecektir. Hesaplanan TAKS değerine göre mevcut bina taban izinin parseldeki konumuna bağlı kalınarak yapı bu sınırlar içerisinde büyüyüp küçülebilir. Yeni Yapılar; Yeni yapılanmaya ilişkin imar durumu başvuruları Belediye'ye yapılacaktır. Yeni yapılacak yapılara ait projeler plan koşullarına göre hazırlanacak ve Belediye tarafından onaylanacaktır. Bu yapı grubunda yapılacak yeni yapılarda imar parsel alanı ile verilen taks değeri çarpıldığında çıkan sonuç 40m²'den küçük ise minimum 40m² yapı 113 yapmasına izin verilir. (Ticaret parsellerinde 40m² kuralı geçerli değildir, ticaret parsellerinde bundan ufak değerler ile yapılaşılır). Bunun yanı sıra A9 pafta kodlu analize göre alandaki mevcut yapı stokunun %89’u 125m²’nin altında bir yapı taban alanına sahiptir. Bu analize dayanarak, alanda yapılacak yeni yapıların tekil olarak taban alanı 125m²’yi geçemez. Özetle tekil olarak alanda yapı taban alanı 40m² ile 125m² aralığında olmalıdır. Bir parselde birden fazla yapı yapılması durumunda, TAKS’ı aşmamak ve diğer yapılaşma hükümlerine uygun olmak koşulu ile; Yapılar kendi parselindeki ya da komşu parseldeki yapı ile, Yola cephe vermesi koşulu ile bitişik olarak yapılabilir. Aynı parseldeki yeni ek yapıların ayrık yapılması durumunda yapılacak ek yapı ile kendi parselindeki ve komşu parselindeki binalar arasındaki mesafe ek yapının kendi saçak altı kotunun 1/2'sinden(yarısından) az olamaz. Bu koşulları sağlamayan parseller kendilerine verilen yapılaşma hakkını, koşulları sağladığı ölçüde kullanabilir. *Plan notları madde 11.7 de belirtilen hüküm gereği yola cephesi 5m. ve daha büyük olan parsellerde bina yola bitişik olmalıdır. 11.6 madde gereği yapılacak yapılarda cephe genişliği min.5m olabilir. Ayrıca yapı taban alanlarının incelenmesiyle ortaya çıkan ve yeni yapıları da ilgilendiren bir diğer durum ifraz koşulları hakkındadır. Plan notları kısmında "İfraz" ile ilgili hükümler açıkça belirtilmiştir. Bu hükümlerden bir tanesi de İfraz sonrası oluşacak olan parsellerin minimum 200m² olma zorunluluğudur. Sözü edilen 200 m² ibaresinin dayanak noktası çalışma alanındaki dokunun özellikleridir. Çalışma alanında tüm parsellere ait ortalama parsel büyüklüğü 207 m²'dir. İfraz şartının 200 m² olması, planla ortaya çıkacak olan yapılaşmada parsel büyüklüğünün, dolayısı ile doku özelliklerinin korunmasına hizmet eden en önemli unsurlardan bir tanesi olacaktır. 114 Şekil 34: Taban alanı büyüklükleri analizi A9 Ticaret alanları Bu noktada planlama yaklaşımında ticaret fonksiyonu ile ilgili kararların koruma amaçlı imar planı için ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu anlamda Ek.3’te de incelenebileceği üzere sahil kesimlerindeki ticaret fonksiyonuna sahip parsellerde TAKS=0,80 ile yapılaşma önerilmiştir. Pazar alanın çevresinde ise ticaret parsellerinde TAKS=1.00 önerilmiştir. Kentsel Sit alanının tamamında yapılar için maks. kat yüksekliği 2 kat (H.maks.=6.50m) olarak sınırlandırılmıştır. Planlama yaklaşımını oluşturan önemli noktalardan bir diğeri ise ortalama yapılaşma değerlerinin saptandığı yapılaşma tabloları oluşturmaktadır. (Ek 3) Özellikle dokusal özellikleri kısmen veya tamamen korunmuş yapı adalarında; 115 söz konusu yapı adalarının sahip olduğu ortalama yapılaşma değeri, öneri yapılara da uygulanarak yapı adalarının yoğunluk değerleri korunmuş, getirilen azami 2 kat yüksekliği ile sınırlandırılmıştır. Dokusal özelliği korunamamış yapı adalarında ise; söz konusu adaların bulunduğu kentsel sit alanının dokusal özelliğine göre yapılaşma yoğunluğu önerilmiştir. Söz konusu planlama kararlarına ilişkin analitik tespit çalışması bölüm 2.4.2’de (ADA, PARSEL, YAPI ÖLÇEĞİNDE FİZİKSEL YAPI ANALİZİ) sunulmaktadır. Söz konusu kararlara ilişkin yaklaşım Çandarlı kentsel sit alanı için büyük önem taşımaktadır. Özellikle Çandarlı kalesi gibi görsel olarak kent siluetine büyük etkisi olan anıtsal bir yapının yeni yapılar arasında kaybolmaması ve çevresindeki yerleşme ile uyumunun sağlanması, koruma amaçlı imar planı yaklaşımını etkileyen en önemli faktörlerden bir tanesi olmuştur. PLANLA GETİRİLEN DİĞER KARARLAR Planın önerdiği teknik, sosyal, altyapı ve yeşil alanlar 2004 onanlı planla karşılaştırmalı olarak tablolaştırılması aşağıda gösterilmiştir. İŞLEV park ve çocuk bahçesi otopark sosyal ve kültürel tesis toplam 2004 YILI KORUMA İMAR PLANINDAKİ BÜYÜKLÜĞÜ ÖNERİLEN BÜYÜKLÜĞÜ (m²) (m²) 7.743 2.029 4026 3185 0 9.772 155 7.366 Şekil 33: 2004 planı ve önerilen yeni donatı alanları karşılaştırması Yeşil alanlarla ilgili bir diğer konu ise Çandarlı Kalesi’nin batısında kalan yeşil alanın nasıl değerlendirileceği konusudur. Adı geçen alan 1. derece arkeolojik alanıdır. Bu bölgenin ayrıca “özel proje alanı” olarak değerlendirilmesine gerek görülmemektedir. Bu alan planda çevre düzenlemesi yapılacak alan lejandı ile gösterilmiştir. 116 *** Uygulamadaki onaylı imar planında yeşil alan hesabının yeni plana göre yüksek çıkmasının sebebi; Alanın doğu kıyısında yer alan ancak kıyı kenar çizgisine uymayan alanların kaldırılması ve kale önünde yer alan park alanının "çevre düzenlemesi yapılacak alan" olarak gösterilerek hesaba dahil edilmemesinden kaynaklanmaktadır. Şekil 35: Yeşil alanlar ve otoparklar 117 KAYNAKLAR BEAN, G., Eskiçağda Ege Bölgesi, Arion Yayınevi, İstanbul, 1997. DEMİRCİOĞLU, H., Roma Tarihi, C.1, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1987. UMAR, B., İlkçağda Türkiye Halkı , İnkılap Yayınları, İstanbul, 1999. TURAN, Ş., Türkiye İtalya İlişkileri, I Selçuklulardan Bizans’ın Sona Erişine Kadar, Metis Yayınları, Ankara, 1990. ERİŞ, E.Çandarlı’nın Öyküsü, Çandarlı Belediyesi Kültür Hizmeti, 1991. ERİŞ, E., Dünden Bugüne Tüm Yönleriyle Dikili Tarihi, Dikili Belediyesi Kültür Hizmeti, Dikili, 1998. HERODOTOS, (Çev. Müntekim Ökmen), “Herodotos Tarihi”, Yunanca aslıyla karşılaştıran ve sunan: Azra Erat, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1993. KINAL, F., Eski Anadolu Tarihi, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1987. MEMİŞ, E., Eskiçağ Türkiye Tarihi, Öz Eğitim Yayınları, Konya, 1995. MUTİ, İ., Geçmişten Günümüze Dikili, Ege Basım, İstanbul, 2005. MÜLLER-WİENER, W., “Die Stadtbefestigungen Von İzmir, Sığacık Und Çandarlı”, İstanbuler Mitteilungen, 1962. ÖKTE, Z., Kitab-ı Bahriye/ Pir-i Reis, C.1, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1988. SEVİN, V., Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 2001. 118 STARK, Freya, İonia: a Qest, London: John Murray, 1954. Texier, C., “Asie Mineure”, Çev. A.,Suad, 1923 TUİK, (2002), “2000 Genel Nüfus sayımı, nüfusun sosyal ve ekonomik verileri” Yayın no: 2545, Ankara Yetkin, S.K., “Türk Mimarisi”, Ankara, 1970 Yücel, Y., “13-15. Yüzyılların Anadolu Tarihi”, Ankara, 1980 119
Benzer belgeler
15012010/32 tarihi kentmerkezi
Amaçlı İmar Planı onayından önce yapılmış tevhid ve ifrazların geçerli olduğuna”
dair hükmün plan notlarına ilave edilmesi şartıyla onaylamıştır.
• 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kur...