MOBİL Telefon ve Pdf İçin Tıklayın

Transkript

BİZ BİRLİKTE TÜRKİYE’YİZ
AK PARTİ İSTANBUL İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI TEŞKİLAT İÇİ HAFTALIK BÜLTENİ
YIL: 2015 SAYI : 308 01-08 EYLÜL 2015
Meydanları
çakallara
bırakmayız
07’de
Başbakanımız Ahmet Davutoğlu,
Türkiye'nin ilk kez gördüğü geçici
seçim hükümetinin kurulmasının
ardından merak edilen tüm
soruları yanıtladı
Bu anayasal zorunluluğu 3 üye evet dedi,
bir isim MHP'den ikisi HDP'den. Ve anayasal
zorunluluk bu anlamda yerine getirilmiş
oldu. O aşama ortaya çıkınca bu sefer
madem ki ben tam olarak bu tabloyu
gerçekleştiremedim ama Türkiye'nin resmi
buraya yansısın dedim. Herkesin olduğu bir
resim olsun istedim. Belli tercihleri buna
göre yapmayı tercih ettim.
‘TÜRKİYE'NİN
RESMİ, BURAYA
YANSISIN İSTEDİM’
"KOALİSYON KURMUŞ OLSAYDIK,
O ZAMAN TAKDİR YA
KILIÇDAROĞLU'NUN YA DA
BAHÇELİ'NİN OLACAKTI"
"BU BİR AK PARTİ HÜKÜMETİ
DEĞİL, ANAYASAL BİR HÜKÜMET"
"TÜRKEŞ AK PARTİ'YE
GEÇMEK İÇİN 'EVET' DEMEDİ"
"HDP TÜRKİYE'Yİ KARDEŞ
KAVGASININ EŞİĞİNE GETİRDİ"
"AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI
HEPİMİZ İÇİN YÜZLEŞME BAKANLIĞI
OLACAK" 06-07’de
BU SÜRECİN GERÇEKLERİ VE AK PARTİ FARKI
AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANIMIZ
DR.SELİM TEMURCİ’nin yazısı 03’te
HABERLER 02
İlçe
Başkanları
Toplantısı
Yapıldı
Olağan İlçe Başkanları Toplantımız, İl Başkanımız Dr. Selim Temurci’nin başkanlığında gerçekleştirildi.İl
Başkanlığımızda düzenlenen toplantıda, Seçim Hükümetinin kurulması, 1 Kasım 2015 Genel Seçimleri’ne yönelik
hazırlıklar, teşkilat çalışmaları ve ilçelerde yaşanan gelişmeler değerlendirildi.
ESENYURT’TA
SİYASET DERSLERİ
DEVAM EDİYOR
Esenyurt Siyaset Akademisi 5.
Hafta 2. Dersinin hocası
Bilim,Sanayi ve Teknoloji
Bakanımız, Fikri Işık idi. Esenyurt' lu
siyasetçilerin eğitimi için Esenyurt
Belediyesi tarafından organize edilen
Siyaset Akademisi' nin bu haftaki
konuğu olan Bakanımız Fikri Işık,
"Siyasete Bakış Açısı" konulu dersi ile
katılımcılara tecrübelerini aktardilar.
Belediye Başkanımız Necmi Kadioğlu
ve İlçe Başkanımız Şenay Değer' in
yanısıra bir çok genç Esenyurt lu
siyasetçinin katılım sağladığı
programda, Bakanımız Fikri Işık gelen
sorulara tek tek cevap verdi. Altay
tankı, atak helikopteri ve Tubitak'in
yıllık teşvikleri ile detaylı bilgi veren
Bakanımız, güncel konular ile de
açıklamalarda bulundular.
Siyaset Akademisi nin diğer bir
konuğu olan AK Parti Mardin
Milletvekili Orhan Miroğlu, çözüm
süreci ile ilgili bilgilendirme yaptilar.
İlçe Yerel Yönetimler Başkanları toplantısı yapıldı
Yerel Yönetimler İlçe
Birim Başkanları
toplantısı İl
Başkanlığımızda yapıldı. İl Yerel
Yönetimler Başkanımız Ahmet
Cin’in, ilçe birim başkanlarıyla
yaptığı toplantıya, Yerel
Yönetimler Komisyonumuzda
bulunan İl Yönetim Kurulu
Üyelerimiz de katıldılar.
Yerel Yönetimler Başkanımız
Ahmet Cin’in başkanlığında
yapılan toplantıda, Yerel
www.akpartiistanbul.com
Yönetimler Koordinasyon
Toplantılarının, Kentsel
Dönüşüm çalışmalarının ve 1
Kasım Genel seçimlerine yönelik
çalışmaların değerlendirmesi
yapıldı. İl Yerel Yönetimler
Başkanımız Ahmet Cin, İlçe
Yerel Yönetimler
Başkanlarımızın görüş ve
düşüncelerini açıklamasının
ardından sona eren toplantıya
gösterilen katılım için ilçe birim
başkanlarına teşekkür etti.
BAŞKANDAN 03
DR.SELİM TEMURCİ
AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANI
BU SÜRECİN GERÇEKLERİ VE AK PARTİ FARKI
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
Erdoğan’ın onayını alan, Genel Başkanımız
Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun
kurduğu, ülkemizi 1 Kasım seçimlerine
götürecek yeni hükümet göreve başladı.
Milletimize ve ülkemize hayırlı olsun.
Ülkemiz kritik bir dönemden geçerken tarihi bir
sorumluluk üstlenen hükümetimizi tebrik ediyor,
başta milletimizin huzur içinde 1 Kasım seçimlerine
gitmesini sağlamak olmak üzere, her alanda
rabbimden başarılı ve hayırlı hizmetler nasip etmesini
diliyorum.
Biz AK Parti olarak seçimin hemen ertesinde
ülkemiz ve milletimiz için her türlü sorumluluğu
üstlenmek adına elimizden geleni yaptık.
İstedik ki, Cumhurbaşkanımızın anayasal bir
çözüm bulmasına gerek kalmadan, Meclis kendi
içinden bir hükümet çıkarsın.
Ama olmadı.
Seçimden önce AK Parti karşıtlığında uzlaşanlar,
seçimden sonra hiç bir konuda uzlaşmacı bir tutum
takınmadılar.
Milletin ve ülkenin hayrına olacak her girişime
hayır dediler, her sorumluluktan kaçınıp uzatılan her
eli geri çevirdiler.
Dahası, bütün Meclis seçeneklerini akim
bıraktıktan sonra, Cumhurbaşkanımızın anayasanın
amir hükümleri doğrultusunda görevlendirdiği “geçici
hükümete” de anayasayı çiğnemek pahasına hayır
dediler.
Onların bu tavırları, süreçle ilgili olarak iki büyük
gerçeği ortaya çıkardı:
1-Demek ki, bu kesimlerin sözde koalisyon
önerileri, özellikle de belli mahfillerin adeta bir
dayatmaya dönüştürdükleri kimi hükümet
kombinezonları, ülke için, millet için sorumluluk
Her fırsatta “tek adamlık, diktatörlük,
özgürlükler budanıyor” türü
argümanlarla AK Parti’ye saldıranlar, bir
kere daha asıl kendilerinin demokrasi ve
özgürlük bilincinden nasipsiz olduklarını
ortaya koydular. Kendi partilerinden
geçici hükümette görev alacakları
peşinen linç ettiler. Bu mu demokrasi?
Bu mu insan özgürlüğü?
AK Parti bu millet ve bu ülke için her
zaman derin bir sorumluluk duyanların
partisidir. AK Parti bu ülkenin birliği,
beraberliği, kardeşliği ve gelişmesi için,
hiç bir oy kaygısı gütmeden,
gerektiğinde elini de, bedenini de,
ruhunu da taşın altına koyan tek partidir.
AK Parti bu ülke için hayalleri, sevdaları
ve projesi olanların partisidir.
üstlenmek değil, birtakım merkezlerin Türkiye
siyasetini dizayn etme arayışları doğrultusunda “özel
icraatlar yapmaya dönük özel sipariş” olmaktan öteye
geçmiyordu.
Geçici hükümete anayasanın emrettiği katkıyı
sağlamaya bile hayır diyecek kadar milli sorumluluk
duygusu ve hukuk şuurundan yoksun olanların, hangi
koalisyon samimiyetine inanabilirsiniz ki!
2-Her fırsatta “tek adamlık, diktatörlük,
özgürlükler budanıyor” türü argümanlarla AK Parti’ye
saldıranlar, bir kere daha asıl kendilerinin demokrasi
ve özgürlük bilincinden nasipsiz olduklarını ortaya
koydular.
Anayasa açıkça, Cumhurbaşkanının
görevlendirmesiyle kurulacak geçici hükümete Meclis
içindeki partilerin belli nispette katkı sağlamalarını
emrederken ve aksi doğrultuda hiçbir grup kararı
alınamayacağını da belirtmişken, CHP ve MHP buna
yanaşmadılar.
Zaman zaman Cumhurbaşkanımızı anayasaya
uymamakla haksızlıkla itham edenler, o anayasayı
milletin gözünün içine baka baka çiğnediler.
Sadece çiğnemekle kalmadılar, kendi partilerinden
geçici hükümette görev alacakları peşinen tehdit
ettiler, partiden ihraç edeceklerini söylediler.
Bir milletvekili anayasaya uyarak kendisine tevdi
edilen görevi kabul ediyor ve sorumluluk üstleniyorsa,
bu tavır sadece alkışlanır.
Alkışlamıyorsanız, en azından susarsınız.
Oysa, örneğin Tuğrul Türkeş hakkında her türlü
medya aracını kullanarak tam bir linç kampanyası
estiriyorlar.
Bu mu demokrasi?
Bu mu insan özgürlüğü?
Bu mu farklı düşünceye tahammül?
Siz partilerinizin Genel Başkanı mısınız yoksa
diktatörü mü?
Bu iki gerçeğe ilaveten bu süreç bir gerçeği, bir
kere daha bütün çıplaklığıyla ortaya çıkarmıştır:
AK Parti bu millet ve bu ülke için her zaman derin
bir sorumluluk duyanların partisidir.
AK Parti bu ülkenin birliği, beraberliği, kardeşliği ve
gelişmesi için, hiç bir oy kaygısı gütmeden,
gerektiğinde elini de, bedenini de, ruhunu da taşın
altına koyan tek partidir.
AK Parti bu ülke için hayalleri, sevdaları ve projesi
olanların partisidir.
Buradan tüm teşkilat mensubu kardeşlerime bir
mesaj vermek istiyorum:
Şu son iki ayda neler yaşadık, neler...
Bu süreci bütün boyutlarıyla ve çarpıcılığıyla
milletimize çok iyi anlatalım.
Bu millet için hiç bir ufku olmayanları, bu ülke için
zerrece sorumluluk duygusu taşımayanları, birtakım
sinsi emellerine ulaşmak için terörü bile bir manivela
gibi kullanıp kardeş kavgası çıkarmaya çalışanları,
milletimiz nezdinde sonuna kadar deşifre edelim.
Seçime kadar önümüzde sadece 2 aylık bir süre var.
Bıkmadan, yorulmadan, her gün bir öncekinden
daha istekli, daha heyecanlı ve daha coşkulu çalışmak
için hepi topu 60 gün.
Canla, başla, yürekle çalışacağız, çalışacağız,
çalışacağız.
Ve Allahın izniyle başaracağız.
Tam 13 yıl önce 3 Kasım günü yüzde 34’le
başlayan büyük şahlanışımız, 1 Kasım günü milletimizin
gerçek bir şölenine dönüşecek inşallah.
Zafer; ona inananların ve onun uğrunda
çalışanlarındır.
Zafer yakındır.
Bu süreci milletimize çok iyi anlatalım.
Bu millet için hiç bir ufku olmayanları, bu
ülke için zerrece sorumluluk duygusu
taşımayanları, terörü bile bir manivela
gibi kullanıp kardeş kavgası çıkarmaya
çalışanları, milletimiz nezdinde sonuna
kadar deşifre edelim. Zafer; ona
inananların ve onun uğrunda
çalışanlarındır. Zafer yakındır.
HABERLER 04
KADIKÖY’ÜN MARKASI FASLI SİYASET
Kadıköy İlçe Başkanlığımızın
kuruluştan bu güne kadar devam
ettirdiği Faslı Siyaset Programında
90. Oturum gerçekleştirildi.
Moderatörlüğünü Siyasi ve Hukuki İşler
Başkanı Fatih Sarıhan’ın yaptığı programa
konuk olan Gazeteci Yazar Fatih Tezcan,
Kadıköylülere “emperyalist kuşatmaya
karşı Türkiye direnişi” konusunda
muhteşem bir sunum yaptı.
Fatih Tezcan; “Emperyalist düzen
Türkiye’ye karşı IŞİD, PKK, DHKP-C ve
FETÖ gibi tetikçilerle saldırırken; çok
şükür Türkiye bu saldırılara cesurca karşı
koyan, emperyalizme karşı dimdik ayakta
duran ve ‘dünya beşten büyüktür’
diyerek dünyaya meydan okuyan bir
lidere sahip” diyerek Recep Tayyip
Erdoğan’ın yanında durmak tarihi bir
görevdir vurgusu yaptı.
Programın sonunda selamlama ve
teşekkür konuşması yapan İlçe
Başkanımız Av.İsa Mesih Şahin ise “Sayın
Tezcan’ın vurgu yaptığı meşakkatli bir yol
olan Yeni Türkiye için gece gündüz
gayretle çalışıyoruz. Yeni Türkiye’den
kastımız ise; dünyada sözü dinlenen bir
Türkiye, dünyanın her yerine iyilik
götüren, doğruluk götüren ve adalet
götüren o eski büyük medeniyetimizin
yeniden bu coğrafyada hayat bulmasıdır.
Bu yolda, kaymayacak, düşmeyecek,
korkmayacak samimi dava arkadaşlarına
ihtiyacımız var. Ben inanıyorum ki bu
coğrafyadan çok sayıda böyle dava adamı
çıkacaktır” diyerek konuşmasını
tamamladı ve Fatih Tezcan’a şükranlarını
sundu.
PENDİK SEÇİM STARTINI VERDİ
1 Kasım 2015 tarihinde yapılacak Milletvekili
Seçimleri Kapsamında İstanbul İl
Başkanlımızca başlatılan sandık esaslı çalışma
tüm ilçelerimizde start aldı. Bu kapsamda Pendik İlçe
Başkanlığımız Doğu – Dumlupınar ve Esenler
Mahallelerinde 250 kişilik ekiple araziye indi. 3
mahallede 10 sandık seçmenine yönelik yapılan
çalışmada 3722 seçmenimiz evlerinde ziyaret edildi.
1+8 sandık kurulu üyelerimiz 3 kademe mahalle
yönetimlerimiz sorumlu ilçe yönetim kurulu ve
sorumlu meclis üyelerimizin katılımı ile yapılan
çalışma 3 gün devam etti.
Çalışma kapsamında seçmenlerimize
Başbakanımızın selamı iletilip seçmenlerin partimiz
hükümet çalışmaları ile ilçe ve Büyükşehir
Belediyemizin çalışmalarına dair görüş öneri ve
şikayetleri dinlendi. 91 üyemizin bilgilerinin
güncellendiği çalışmada 148 yeni üye kaydı yapıldı. 28
seçmen üye olmak üzere ilçe merkezimize
uğrayacağını beyan ederken 157 seçmen hükümet ve
yerel yönetimlerden memnuniyetini bildirdiler.
Çalışmamız ilçe genelinde bir ay içerisinde 1252
sandıkta daha yapılarak tüm ilçe seçmeni evinde
ziyaret edilecek.
GÜNDEM 05
İŞTE YENİ KABİNE
Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın
onayladığı seçim kabinesini
açıkladı...
Cumhurbaşkanımız Erdoğan,
Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun
kurduğu geçici seçim Hükümeti’ni
onayladı.
Başbakanımız Davutoğlu’nun oluşturduğu
Anayasal geçici seçim hükümetinde Alevi
kesimden iki isim bakan olarak yer alırken, ilk
kez bir başörtülü kadın, bakan olarak Hükümet’e
girdi. Bağımsız kontenjanından kabineye üç ‘3
dönemci’ eski milletvekili, üç müsteşar girdi.
Kabinenin sürprizini ise, BBP eski Genel Başkanı
olan Yalçın Topçu oluşturdu.
37 yıl sonra Türkeş
Başbakanımız Davutoğlu, yeni kabinesinde
Başbakan Yardımcılarından Yalçın Akdoğan ve
Numan Kurtulmuş’u korurken, Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz’ı, Ali Babacan’ın yerine Başbakan
Yardımcısı olarak kabinede tuttu. Bülent Arınç’ın
yerine de, MHP’li Tuğrul Türkeş kabineye girdi.
Türkeş ismi, 37 yıl sonra yeniden hükümette yer
aldı. Tuğrul Türkeş’in babası Alparslan Türkeş, en
son 2. Milliyetçi Cephe Hükûmeti, Adalet Partisi
Genel Başkanı Süleyman Demirel Başkanlığı’nda 21
Temmuz 1977-5 Ocak 1978 tarihleri arasında
kurulan hükümette Başbakan Yardımcılığı yapmıştı.
BBP’li Topçu kabinede
Kabinenin sürprizlerinden birisini de, BBP eski
Genel Başkanı Yalçın Topçu oluşturdu. Topçu,
kabinede Kültür Bakanı olarak atandı.
Emniyetten bakanlığa
Başbakanımız Davutoğlu, seçim döneminin
bağımsız bakanı olarak görev yapan Adalet
Müsteşarı Kenan İpek’i yine Adalet Bakanlığı’na
getirdi. Aksaray Valisi iken 17-25 Aralık sürecinin
ardından İstanbul Emniyet Müdürü olarak atanan
Selami Altınok, İçişleri Bakanlığı’na getirildi.
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Feridun Bilgin ise görevine yeniden atandı.
Başörtülü ilk bakan
Başbakanımız, başörtülü Ayşen Gürcan’ı
bakan atayarak ilk kez bir başörtülü isme
hükümette yer verdi. Davutoğlu’nun yeni
kabinesinde Aile Bakanı Ayşenur İslam ile AB
Bakanı Volkan Bozkır, Davutoğlu’nun, 3
dönemlikler dışında kabine dışında bıraktığı iki
isim oldu. Davutoğlu, Bozkır’dan boşalan AB
Bakanlığı’na HDP’li Ali Haydar Konca’yı getirdi.
Alaboyun 3 dönem bekledi
Başbakanımız Davutoğlu, kabinede 3 dönemini
doldurmaları nedeniyle 7 Haziran’da Meclis
dışında kalan eski milletvekillerinden üç isme
yer verdi. Enerji Bakanlığı’na, Meclis’te kurulan
Maden Kazalarını Araştırma Komisyonu’na
başkanlık eden ve 3 dönem boyunca her
kabine değişikliğinde potansiyel Enerji Bakanı
olarak görülen Ali Rıza Alaboyun getirildi.
Alaboyun, milletvekilliği görevini
tamamladıktan sonra bakanlık koltuğuna
oturdu. Aynı şekilde Diyarbakır milletvekilliği
yapan ve 30 Mart yerel seçimlerinde Diyarbakır
Büyükşehir Belediye Başkan adayı
gösterildikten sonra Tarım Bakan Yardımcısı
olarak görev yapan Kudbettin Arzu da, Gıda
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına getirildi. İsmet
Yılmaz’ın yerine Milli Savunma Bakanlığı’na
getirilen üç dönemci eski milletvekili Vecdi
Gönül de, yeniden aynı görevine atandı.
Bağımsız üç müsteşar
Yeni kabinenin “bağımsız” kontenjanında üç
bakanlığın da müsteşarı yer aldı. Gümrük
Bakanlığı’na müsteşar Cenap Aşçı, Çalışma
Bakanlığı’na müsteşar Ahmet Erdem ve Dışişleri
Bakanlığı’na, müsteşar Feridun Sinirlioğlu
getirildi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na getirilen
Cenap Aşçı’nın, 27 Ağustos’ta Gümrük
Müsteşarlığı’na atanması ise dikkat çekti.
3 dönemlik 8 isim değişti
3 dönem kuralı nedeniyle milletvekillikleri
sona eren bakanlar, geçici seçim hükümetinde
yer alamadı. Bülent Arınç, Ali Babacan, Ömer
Çelik, Nurettin Canikli, Faruk Çelik, Taner Yıldız,
Mehdi Eker, Mevlüt Çavuşoğlu’nun bakanlıkları
sona erdi.
8 bakan koltuğunu korudu
Başbakanımız Davutoğlu, bu dönem milletvekili
olan bakanlardan Sanayi Bakanı Fikri Işık, Çevre
Bakanı İdris Güllüce, Ekonomi Bakanı Nihat
Zeybekçi, Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Maliye
Bakanı Mehmet Şimşek, Milli Eğitim Bakanı Nabi
avcı, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nu korudu.
HÜKÜMET SÖZCÜSÜ KURTULMUŞ
Yeni kabinede hükümet sözcüsü de değişti.
Bülent Arınç’ın üstlenmiş olduğu bu görevi geçici
hükümette Numan Kurtulmuş yürütecek.
Kurtulmuş’un yerine de Tuğrul Türkeş getirildi.
Türkeş, dış Türklerden sorumlu Başbakan
Yardımcısı olarak yeni kabinede görev yapacak.
Ali Babacan’ın yerine ise Cevdet Yılmaz getirildi.
Yeni kabinede Taner Yıldız’ın yerine Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı olarak görevlendirilen Ali
Rıza Alaboyun, Soma maden faciasında
oluşturulan Meclis Komisyonu’nun Başkanı idi.
ABD’de maden eğitimi yapan Alaboyun, yıllarca
yeraltında çalışmış isim.
GÜNDEM 06
‘TÜRKİYE'NİN
RESMİ, BURAYA
YANSISIN İSTEDİM’
anayasal bir zorunluluktu. Fakat bu isimleri
tespit ederken hep şunu da göz önünde
bulundurdum; temsil kabiliyeti olsun ve birlikte
diyelim CHP ile ya da MHP ile koalisyon kurmuş
olsaydık, tabi o zaman takdir sayın Kılıçdaroğlu
ve Bahçeli'nin olacaktı kimlerin gireceği ile ilgili
ama, onların da tercih edebileceği isimler
muhtemelen bunlar olurdu diye düşünerek
devlet tecrübesine sahip olan, belli alanlarda
uzmanlığına benim de başka bir partide
olmakla birlikte hürmet ettiğim isimleri öne
çıkarmaya çalıştım.
Türkiye'nin ilk kez gördüğü geçici
seçim hükümetinin kurulmasının
ardından merak edilen tüm
soruları Habertürk, Show TV ve
Bloomberg HT ortak yayınında
yanıtladı
"TÜRKİYE'NİN RESMİ, BURAYA
YANSISIN İSTEDİM"
Bu anayasal zorunluluğu 3 üye evet dedi, bir
isim MHP'den ikisi HDP'den. Ve anayasal
zorunluluk bu anlamda yerine getirilmiş oldu. O
aşama ortaya çıkınca bu sefer madem ki ben
tam olarak bu tabloyu gerçekleştiremedim ama
Türkiye'nin resmi buraya yansısın dedim.
Herkesin olduğu bir resim olsun istedim. Belli
tercihleri buna göre yapmayı tercih ettim.
Türkiye’den her rengin temsil edildiği, Kürt,
Türk, Alevi, Zaza, MHP’li, gençliğinde
birbirleriyle karşı karşıya durmuş iyi bir kabine
kurduğumuz düşüncesindeyim. Sonucunun da
hayırlı olacağı düşüncesindeyim.
AK Parti'den 13 bakanlığı 11'e düşürdük, bu
bir zorunluluktu. Kimse 'Bu isim ne arıyor'
demesin diye uzmanlığa baktım.
Seçim hükümetini oluştururken neler
yaşandı? CHP, MHP ve HDP'den isimleri
neye göre belirledi? Kongrede partiye
yeni bir vizyon çizecek mi? Tek parti itidarını
sağlamak için yol haritası ne?
Habertürk TV Ankara Temsilcisi Veyis Ateş
ve gazeteciler sordu, Habertürk TV, Show TV,
ve Blooomberg HT ortak yayınıyla Başbakan ve
AK Parti Genel Başkanımız Ahmet Davutoğlu
yanıtladı.
YENİ KABİNE
Kabinede daha fazla hanımın olmasını
istiyordum, üzerinde düşündüğümüz isimler
oldu ancak, şartlar ve dağılım itibariyle çok
elimizin serbest olduğu bir kabine değil bu.
Anayasal zorunluluğu olan bir hükümet kurduk.
Anayasa'ya riayet etmek birinci önemli husustu.
Partilerin tamamı evet demiş olsaydı daha
büyük bir taplo ortaya çıkacaktı. Belli kuralların
işletilmesi gereken, bağımsız olması gereken ya
da partili olduğunda şu özellikleri bulunması
gereken şu sayılarda olması gereken bir tablo.
Ancak, açıkçası bu görevi aldıktan sonra
herhangi bir önyargı olmadan öncelikle belli
kriterleri zihnimde tasavvur ettim bunu da
paylaştım; ehliyet, liyakat, uyum...
"KOALİSYON KURMUŞ OLSAYDIK, O
ZAMAN TAKDİR YA KILIÇDAROĞLU'NUN
YA DA BAHÇELİ'NİN OLACAKTI"
Birincisi önemli husus; anayasal zorunluluk.
Yani Anayasal zorunluluğu olan bir hükümet
kurduk. Tamamıyla tercih hakkının benim
elimde olmadığı ve benim sadece özellikle
TBMM'de grubu olan partilerin dağılımı
itibariyle Meclis Başkanı'nın bildirdiği belli sayılar
içinde hareketin olduğu bir tablo. Dolayısıyla
anayasa zorunluluğuna riayet etmek birinci
husustu. Buna riayeti esas aldığım için de
malum CHP'den, MHP'den ve HDP'den 5+3+3
oranında isimler tespit ettim. Bunun tespiti
"BU BİR AK PARTİ HÜKÜMETİ DEĞİL,
ANAYASAL BİR HÜKÜMET"
Bu bir AK Parti hükümeti değil, Anayasal bir
hükümet, Anayasal zorunluluk söz konusu. Bu
görev bana verilmeden önce diğer partilerin
tüm isimlerine tek tek baktım. Hiçbir önyargı
olmadan öz geçmişlerini incceledim.
Reddedenler AK Parti hükümetini reddetmiş
olmadı, Anayasa'nın sınırlarının dışına çıkmış
oldular. Bir tek bu hükümetle olan açıklamamı
Başbakanlık’ta yaptım, öncekileri AK Parti Genel
Merkezi’nde yapmıştım.
"TÜRKEŞ AK PARTİ'YE
GEÇMEK İÇİN 'EVET' DEMEDİ"
Sayın Türkeş'e ben mektup yazıp gönderene
kadar hiçbir temasım olmadı. Aile geçmişini de
GÜNDEM 07
bildiğim için verdiği cevaba hiç şaşırmadım.
Türkeş ile daha önce görüşmem olmadı. Sayın
Türkeş, Milliyetçi Hareket Partisi'nin milletvekili
olarak anayasanın gerektirdiği bir vazifeyi
yapmak üzere 'evet' dedi, AK Parti'ye geçmek
üzere 'evet' demedi. Onun için sormadım,
konuşmadık. 'Siz partiden ihraç edilirseniz ne
olur' diye düşünmem ben. Çünkü o zaten böyle
bir ihtimali göz önüne alarak, dirayetli, cesur bir
karar almış. Alternatifini düşünerek o kararı
almamış.
Bu bir devlet görevidir. Devlet görevi
üstlenenlerin, devlet görevi yaparken; görev
başladığında o anda bütün herkes benim
gözümde vatandaş olarak eşittir. Devlet için
diğer partilerle bir araya gelmekten
kaçınmadım. Türkeş'in şu an bunu yapmazsam
ileride bunu yapamam’ dediğini düşünüyorum.
"HDP'Lİ LEVET TÜZEL'İN 'HAYIR'I FARKLI"
‘Hayır’ diyen herkese şaşırdım. Onları
tanıdığım kadarıyla tercih kararlarına şaşırdım.
Levent Tüzel’in ‘hayır’ demesi başka şeylere
dayanıyordu. Farklı bir ‘hayır’ o.
SÜMEYYE ERDOĞAN İLE İLGİLİ: KIZIM
GİBİ GÖRDÜĞÜM GENÇ BİR HANIMA
SÖYLENENLER BENİ ÇOK ÜZDÜ
Sümeyye Erdoğan olayı beni çok üzdü. Hem
akademik hayatımda hem de geçmişini
bildiğim, tanıdığım, kızım gibi gördüğüm, ahlak
abidesi bir genç hanıma söylenenler beni çok
üzdü.
DEVLET BAHÇELİ'NİN AÇIKLAMALARI
Bahçeli ile yüzyüze görüşmeye gittiğimizde
gösterdiği nezaketle yazılı açıklamalarında
gösterdiği üslup arasında herhangi bir bağ
kurabilmek mümkün değildir. Ben
yakıştıramıyorum. Bahçeli'nin tweetleri çok hafif
düzeyde. Kullandığı dil hafif bir dil. Siz ağır
demiştiniz ama ben bu dili, hafif bir dil olarak
görüyorum. Ben diyorum ki herhalde bunları
başkaları yazıyor. Bütün o tweet'leri
okuduğunuzda bana hitap ediyor. Sayın
Bahçeli'ye siyasi parti lideri olarak sagı duyarım.
Milliyetçi Hareket Partisi'ne oy vermiş
seçmenlerden dolayı saygı duyarım. Ama bu dil
kullanılıyorsa, muhattabınızın seviyesi düşükse
söylenecek sözlerin sınırlarına gelinmiştir.
Ülkücü gençler, MHP'li gençler bu üsluptan ne
öğrenecekler. Benim ağzımdan çıkan bir
hakaret duydunuz mu? Şimdi o bana bakmış ve
beni yorgun görmüş; onun yüzüne baktığımızda
bir insanlık emaresi görmek mümkün mü? Ben
yorgun değilim, çalışmaya yüzümüz olsun.
Bahçeli'nin yüzünde yaşam emaresi görmek
mümkün mü?
"HDP TÜRKİYE'Yİ KARDEŞ
KAVGASININ EŞİĞİNE GETİRDİ"
Ben HDP'yle koalisyonu doğru bulmadım,
tavırlarından dolayı. Barışçıl bir siyasete
geçmedikçe bizim HDP'yle işimiz yoktur. HDP
Türkiye'yi kardeş kavgasının eşiğine getirdi. Biz
Meydanları çakallara bırakmayız
Başbakanımız Davutoğlu, "Puslu
havalarda meydana çıkalım- diyen
çakallar varsa hiç hesap etmesinler; biz
o çakallara bırakmayız bu meydanları"
dedi. AK Parti İl Başkanları Toplantısında
konuşan Davutoğlu, geçici hükümetin 4 yıllık bir
hükümetmiş gibi çalışacağını anlattı, bazı
çevreleri uyardı. Davutoğlu, "Hani "bu geçici bir
hükümettir, tam da puslu havadır, puslu
havalarda meydana çıkalım" diyen çakallar varsa
hiç hesap etmesinler; biz çakallara bırakmayız
bu meydanları" diye konuştu.
Davutoğlu, 7 Haziran seçimlerinde milletin
AK Parti'den kurucu değerlerine dönmesini
istediğini belirterek, "Bizim kurucu
değerlerimizde kibir yoktur. Bizim kurucu
değerlerimizde şatafat yoktur. Kadroları kendi
HDP seçmenine saygıda kusur etmeyiz.
Anayasal bir zorunluluk olarak o partiden 3
isme teklif götürdük. Şimdi beraber aynı
kabinede olacağız. Benim bakanım olacaklar,
bundan gocunmuyorum. Avrupalıların
Türkiye'deki demokrasiyi de görmesini istedim.
Avrupa Birliğine bizi nasıl tanıtacaklar onu da
göreceğiz. Tabi çizgiyi de geçemezler, ben
Başbakanım. Bakalım gerçek demokrasiyi
istiyorlar mı, göreceğiz. Birisinin devlet diğerinin
sivil toplum tecrübesi var.
"AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI HEPİMİZ
İÇİN YÜZLEŞME BAKANLIĞI OLACAK"
Avrupa Birliği Bakanlığı yapan arkadaşımız,
bu zeminde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin
temsilcisi olarak Avrupa'da bulunacak. Ve bunu
açıkça ifade ediyorum, bu temsili unutmamaası
gerekir. Seçerken anayasal zorunluluk var ama
yürütürken bu hükümetin iç disiplini ve
uyumuna özen gösterecek. Dolayısıyla ben Ali
yakınlarıyla dolduranların bizim kapımızda yeri
yoktur" ifadelerini kaydetti.
MHP'YE ELEŞTİRİ
Tuğrul Türkeş'e yönelik eleştirilere tepki
gösteren Başbakan, "Bugün Sayın Türkeş'e
saldıranlar, iftira edenler, hakaret edenler, onun
devlet adamlığı, ahlakı karşısında onu neredeyse
manevi bir lince maruz bırakanlar, Sayın
Bahçeli'nin görüşmemizde geri kalan 4
opsiyona, oraya giderken 5 opsiyonumuz var
demiştim, 4 opsiyona da birer birer "hayır"
dediğini unutmasınlar. Hayır ve ret politikalarını
yürüttü Sayın Bahçeli. Şimdi de Sayın Türkeş'i
reddediyorlar, etmeye çalışıyorlar, ihraç talebiyle.
Allah aşkına, devletin ve milletin çağrısına "evet"
demiş olan kim olursa olsun, onu kim
reddederse etsin, millet reddetmez" dedi.
Haydar Bey'in herhangir bir şekilde yurt dışıdna
temsil anlamında bir zaaf oluşturmayacağını
umud ediyorum. Brüksel'e gittiğinde bölücü
terör örgütünün eylemlerini savunamaz. Ve o
savunmadığı için de HDP'liler onu eleştiremez.
Ya da Türkiye'deki anayasal düzen yerine şu
düzen gelmelidir gibi bir fikri ortaya koyamaz.
Bunlar tabi tecrübe ile beraber göreceğiz.
Avrupa Birliği Bakanlığı bu açıdan hepimiz için
bir yüzleşme bakanlığıdır. Avrupa Birliği
tarafından da böyle. Türkiye'de özgürlüklerin
olmadığını iddia eden bazı bakanlar karşılarında
HDP'li bir bakanla temas kuracaklar.Avrupa
Birliği açısından da bir sınamadır bu. Acaba
Avrupa Birliği kendi ülkelerinin hangisinde bug
görüşleri olan bir siyasal hareket bir temsil
makamına getirilmiştir?
Türkiye'deki demokrasinin düzey ve
seviyesini de Avrupalılar görmüş olacak. Ben
onu görmek istiyorum.
AK GENÇLİK 08
HOCA’NIN YOLUNDAN GİDEN GENÇLİK YURTDIŞINDAN BİR ÇOK GENÇ SİYASETÇİ VE STK TEMSİLCİLERİNİ İSTANBUL’DA KONUK ETTİ
YURTDIŞINDAN BİR ÇOK GENÇ
SİYASETÇİYİ İSTANBUL’DA AĞIRLADIK
AK Parti İstanbul İl Gençlik Kolları olarak
''CAPACITY BULDING'' projesi kapsamında
farklı ülkelerden genç siyasetçileri ve STK
temsilcilerini il başkanlığımızda ağırladık. Yapılan
programda Türkiye'de ki siyasi, sosyal ve ekonomik
durumlar hakkında konferanslar, seminerler ve
eğitim amaçlı geziler düzenlendi. Yusuf Selman
İnanç, Haydar Ali Yıldız, Uğur Işılak, Fatma Benli,
Ravza Kavakçı, Cihangir İşbilir, Ahmet Berat
Çonkar, Osman Can, Haluk Bayraktar,Mustafa
Ilıcalı, Alper Esen, Pınar Kandemir, Samet Ağırbaş
ve Erkan Kandemir gibi İstanbul gençliğinin
yakından tanıdığı isimlerle bir araya gelen
katılımcılarımız program boyunca hem
konuklarımızla Türkiye hakkında konuştu, hem de
onlarla birebir tanışma fırsatı yakaladı. Dört gün
süren programın açılış konuşmasını İl Gençlik Kolları
Başkanımız Melih Ecertaş Gerçekleştirdi. Başkanımız
misafirlerimize Gençlik kollarımızın seçim
çalışmalarından bahsetti.
İSTANBUL DA 3.000.000
GENÇ SEÇMEN VAR!
Seçim çalışmalarının işleyişini misafirlerimize
anlatan Başkanımız İstanbulda yaklaşık üç milyon
seçmeninin bulunduğunu elimizde 27.000 listenin
bulunduğunu ve bu listelerde olan gençlerin hepsine
tek tek ulaşmayı hedeflediklerini anlattı.
ilk günün ilk misafiri İstanbul Milletvekilimiz
Erkan Kandemir oldu.
İstanbul Gençlik Kolları Başkanlığından
Milletvekilliğine kadar uzanan serüverin adı
olan Erkan Kandemir yurtdışından gelen
misafirlerimize Gençlik teşkilatının gelişimi
hakkında bilgi verdi. İstanbul Milletvekilimiz
Fatma Benli Türkiye'deki insan hakları gelişimi
hakkında misafirlerimize bilgi verirken bir
yandan da son günlerde yaşanan terör
olaylarının sebeplerinden bahsetti.
13 YIL BOYUNCA BEN KENDİ MEZUN
OLDUĞUM OKULUN KAPISINDAN
GİREMEDİM
insan haklarının gelişimi anlatan İstanbul
Milletvekilimiz Fatma Benli yaşadığı sorunu şöyle dile
getirdi: Türkiyede bir dönem üniversitelerde
başörtüsü yasaklandı ve ben 13 sene boyunca kendi
mezun olduğum okulun kapısından giremedim.
Bunu şöyle düşünebiliriz ben avukatım zaten bir
şekilde hayatıma devam ediyorum dolayısıyla
bununla uğraşmama gerek yok çünkü çok yaygın ve
keskin bir yasaktı bunun ile uğraşsanız alabileceğiniz
hiç bir şey yoktu ama biz bu süreç içerinde on
binlerce dilekçe yazdık, yüzlerce dava kaybettik belki
Türkiye'de en çok dava kaybeden ünvanını bile
alabilirim, hepsini kaybettik hukuken haklıydık çünkü
devlet bir başkasına başını örtme diyemez!
PKK TERÖRÜNÜN BAŞLAMASININ ANA SEBEBİ
200.000 İNSANA İŞ KAYNAĞI OLAN BARAJ
Fatma Benli Terör ile ilgili olarak PKK terörünün
başlamasının ana sebebi Türkiye'nin güneydoğu
bölgesine yaptığı yatırımları gösterdi, 200.000 kişiye
istihdam kaynağı olan baraj çalışmaları esnasında
PKK'nın orada çalışanları öldürürüm dediğini belirtti.
ÇOKLU BİR PARTİ SİSTEMİ VAR VE İNSANLAR
İSTEDİKLERİNE OY VERİYORLAR
Misafirlerimizin Arap Baharı ile ilgili sorusuna
Türkiyede çoklu bir parti sistemi var bizde Eset gibi
veya Mübarek gibi gelipte 30 sene gitmeyen halkın
hiç bir şekilde iradesinin dikkate alınmadığı
seçimlerin yapılmadığı bir düzen yok. 4 senede bir
kendi seçimlerimiz olduğu için Arap Baharının
gerçekleşmesini gerektirecek bir düzenlememiz
olmadı dedi.Programımıza katılım gösteren Fatma
Ravza Kavakçı misafirlerimizi HZ. Musa'nın duası ile
AK GENÇLİK 09
selamladı. Misafirlerimize Uluslar arası örgütler ve
işleyişler konu başlıklı sunumunu yapan Ravza
Kavakçı gelen misafirlerimize teşekkürlerini iletti.
Programıza konuşmacı olarak katılan Pınar
Kandemir Misafirlerimize Türk Dış Politikası konulu
sunumunu gerçekleştirdi.
SİYASİ ATMOSFER 13 YIL
SONRA İLK DEFA KESİNTİYE UĞRADI
7 Haziranda gerçekleştiren seçimin ardından
Türkiye de 2002 yılından bu yana hakim siyasi
havanın kesintiye uğradığını belirtten Kandemir
seçim öncesinde yapılan anketlerin seçim sonuçlarını
yansıtmadığını belirtti. Bize, tüm siyasi
akademisyenlere hatta siyasi parti üyelerine sürpriz
olan şey HDP'nin barajı geçmesiydi. Tüm bu
tartışmalarda bizi ve herkesi kaygıya düşüren nokta
koalisyon görüşmeleri sonucunda Türkiye'de siyasal
anlamda bir kaos var.
ERKEN SEÇİME GİDERKEN ELİMİZDE
OLAN BAŞKA BİR SORUN VAR
Kürt sorununda bu güne kadar çözümünde
gösterilen iradenin devam edip etmeyeceği yönünde
ki soru işaretleri ve bu devamın Türkiyeye ne gibi
sonuçları olacağıdır.
TÜRKİYE'DE 14 SENEDİR
GÜÇLÜ BİR SİYASİ İKTİDAR VAR
Türkiye de güçlü siyasi iktidarın olması tek başına
iktidarda olan bir siyasal parti ve bu siyasi parti
liderinin ERDOĞAN'ın güçlü olması ve nihayetinde dış
politika konusunda ve Türkiye'nin çözülemeyen pek
çok sorun konusunda güçlü bir irade hakimdi. 14
senedir var olan atmosfer değiştiği için Türkiye de ki
iç politika dış politikaya yansıyacaktır.
Programımıza katılım sağlayan bir diğer
konuşmacımız olan İstanbul Milletvekilimiz Haydar Ali
Yıldız ise Spor ve Siyaset konusu ile misafirlerimize bilgi
verdi.
AK PARTİ GÜNÜN İNANÇLARINA GÖRE
KURULMUŞ BİR SİYASİ PARTİ DEĞİLDİR.
İstanbul Milletvekilimiz Haydar Ali Yıldız; bizim
inancımıza göre bir medeniyet yürüyüşünün son
halkasıdır AK PARTİ, bizim siyaset anlayışımız bir dava
temellidir ve bu davada bir medeniyet değerleri
taşıyabilecek bu anlamdaki sorumluluklarını
üstlenebilecek insanların 14 Ağustos 2001 de Recep
Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde başlattıkları siyasi
hareketin adıdır AK PARTİ diyerek AK Parti'yi
misafirlerimize tanıttı.
Programımızın son konuşmacısı ise İstanbul
Milletvekilimiz Uğur Işılak oldu. Işılak misafirlerimize
sanat ve siyaset konulu sunumunu yaptı.
''İSTANBUL ÜSTÜNDEKİLER İLE GÜZEL AMA
BİR O KADARDA ALTINDAKİLERLE GÜZEL''
Sözlerine İstanbul'un güzelliklerini anlatarak
başlayan Işılak bana göre şehirlerin ruhu vardır yani
şehre baktığınız anda mimarisini görebilirsiniz,
evlerini görebilirsiniz fakat bütün bunlar ile beraber
orda görülmeyen yani metafizik boyutta bir gerçek
vardır. İstanbul'un kendine has bir ruhu vardır, o ruhu
anlamak için bir defa seher vaktini İstanbul da
yaşamak gerek yani sabah ezanı esnasında
İstanbulda uyanmak gerek Öğle ve Akşamın ise ayrı
güzelliği vardır diyerek İstanbul'u anlattı.
OSMANLI PADİŞAHLARI HEM SİYASET
YAPTILAR HEM DE SANATTAN KOPMADILAR
Işılak konuşmasında siyaset ve sanat ilişkisini;
Osmanlı padişahlarının bir çoğunun divanları
mevcuttur veya görsel sanatlar ile uğraşanlar vardır.
Sanat ile ne kadar uğraşırsanız kalbiniz o kadar incelir
ve insanın bedensel özelliklerinin yanında ruhsal
özelliklerine bakarsınız. Bizim Osmanlı
hükümdarlarımızın belkide en büyük avantajlarından
bir tanesi metafizik boyutta bir derinliğinin olması
dolayısıyla hem siyaset yaptılar hem sanatlarını
yaptılar. Onun için bir sanatkarın siyasetin içinde
olması, nasıl bir siyaset adamının sanat ile uğraşması
onun siyasetine bir derinlik kazandırıyorsa bir
sanatkarın da siyasetle uğraşmasının siyasete bir
kalite katacağına inanıyorum. diyerek açıkladı.
AK GENÇLİK 10
İstanbul'da ulaşamadığımız genç kalmayacak
1 Kasım’da yapılacak seçim için çalışmalara
başlayan AK Parti İstanbul İl Gençlik Kolları
Başkanımız Melih Ecertaş, 2 günde 18 ilçe
ziyaret ederek AK Gençler ile buluştu.
Erken seçim çalışmalarına başlayan İl Gençlik
Kolları Başkanımız Melih Ecertaş bugün sabah
namazından itibaren Çekmeköy, Beykoz, Üsküdar,
Ataşehir, Maltepe, Sancaktepe, Kartal, Pendik ve
Tuzla ilçelerindeki AK Parti İlçe binalarımızda İlçe
Gençlik Teşkilatı Üyelerimiz ile buluştu. 1 Kasım’da
inşallah AK Parti’nin tekrar tek başına iktidara
geleceğini belirten Başkanımız Melih Ecertaş,
koalisyon hükümetlerinin ülkeye getirdiği
sıkıntılardan bahsetti.
KOALİSYON HÜKÜMETLERİNE HİÇBİR
ZAMAN GÜVEN OLMAMIŞTIR
Koalisyon hükümetlerine vatandaşın hiçbir
zaman güvenmediğini belirten Melih Ecertaş
“Koalisyon hükümetleri hiçbir zaman vatandaşın
güvenini kazanmadı.Örneğin 3. Havalimanını yap
işlet devret modeli ile açık ihale ile devletimiz
sonuçlandırdı. O zaman ihaleye 20 şirket girmişti
ama koalisyon hükümetinin olduğu bir ortamda bu
ihale yapılsa, ihaleye girecek şirket bulunmaz. Çünkü
koalisyon hükümetlerine hiçbir zaman güven
olmamıştır.” dedi.
ÇÖZÜM SÜRECİ İHANET SÜRECİ OLMADI
Çözüm sürecinin bu ülke için hiçbir zaman ihanet
süreci olmadığını hatırlatan Başkanımız ” Biz bu
ülkede silahlar sussun istedik, terör dursun istedik.Biz
böyle diyerek ülkeye ihanet mi ettik? Millet niyetimizi
biliyor, İnşallah karşılığını da alacağız” dedi.
AK Parti Gençlik Kolları Teşkilatı Üyelerimiz
ile tek tek ilgilenen İl Gençlik Kolları Başkanımız
Melih Ecertaş, seçime 60 gün gibi kısa bir süre
kaldığını belirterek gençlik kollarının tekrar
sandık sandık çalışması gerektiğini ve inşallah 1
Kasım'da tekrar AK Parti İktidarını tek başına
göreceklerini dile getirdi.
Genç Cemaati Olmayan Cami Kalmasın
AK Parti İstanbul İl Gençlik Kolları olarak genç cemaati olmayan
camii kalmasın projesi adı altında başlatılan sabah namazı programları
devam ediyor. Beşiktaş ve Şişli ilçe teşkilatlarımız ile birlikte Yahya
Efendi Camii nde düzenlenen sabah namazı programına İl Gençlik Kolları
Başkanımız Melih Ecertaş ile beraber İl Gençlik Kolları Başkan Yardımcılarımız da
katıldı. Namaz sonrasında camii imamı ile sohbet eden gençlerimiz sohbetin
ardından Beşiktaş ilçe Başkanlığımızda düzenlenen kahvaltıya katıldı. Melih
Başkanımız Şişli ve Beşiktaş ilçelerimiz için seçim startını verdi. Bu seçimde
geçtiğimiz seçimden daha fazla çalışıp bilmediğimiz sokak girmediğimiz ev ve
tanışmadığımız genç kalmasın diyerek gençlere seçim çalışmaları hakkında bilgi
verdi. Gençlerin sorularını cevaplayan Melih Ecertaş genç kardeşlerimize
katılımları için teşekkür ederek ilçeden ayrıldı..
AK KADIN 11
Hatibelerimizle
İstişare ve Eğitim
Toplantısı
gerçekleştirdik
AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları
Başkanımız İffet Polat öncülüğünde,
Siyasi ve Hukuki İşler Birim
Başkanlığımızın koordinasyonuyla İl
Başkanlığımızda, 39 ilçeden 205 hatibenin
ve Siyasi ve Hukuki İşler İlçe Birim
Başkanlarının katılımı ile hatibelerimizle
istişare toplantısı gerçekleşti. İl Kadın Kolları Siyasi ve Hukuki İşler Birim
Başkanımız Fatma Genç Ünay'ın açılış konuşmalarının ardından söz alan
hatibeler barış sürecinin, kardeşliğin ve birlikte huzur içinde yaşamanın
önemini vurguladılar. Konuşmalarla eş zamanlı devam eden
mülakatların ardından Kadın Kolları İl Yönetim Kurulu Üyelerimizden
oluşan “SHİB Hatibe Çalışma Grubu” değerlendirme toplantısı yaparak
ikinci buluşmanın da önümüzdeki günlerde gerçekleşeceğini bildirildi.
Beyoğlu ve Şişli Kadın
Kolları İlçe
Başkanlıklarımızda
bayrak değişimi
Şişli İlçe Kadın Kolları
Başkanımız Habibe Macit
Beyoğlu İlçe Kadın Kolları
Başkanımız Huri Yazıcı
Beyoğlu ve Şişli ilçelerimizde
görevlerinden ayrılan ilçe kadın kolları
başkanlarımızın yerlerine yenileri
atandı. İl Kadın Kolları Başkanlığımız tarafından
göreve getirilen Beyoğlu ve Şişli Yeni İlçe Kadın
Kolları Başkanlarımız mazbatalarını Genel
Merkez Kadın Kolları Başkanımız Azize Sibel
Gönül’ün elinden aldılar.
Bu atamalarla; Beyoğlu ilçemize Huri Yazıcı
ve Şişli ilçemize Habibe Macit kadın kolları ilçe
başkanı oldu.
Beyoğlu İlçe Kadın Kolları Başkanımız Huri
Yazıcı; "Bana verilen başkanlık görevinin
onurunu taşıyarak çıktığım bu kutlu yolda
kadınlarımızla kol kola girerek, yürek yüreğe
vererek yürüyeceğim. AK Parti'nin bir neferi
olarak inandığım bu davada Hak'kın rızasını,
halkın duasını almak için gayret sarf edeceğim."
dedi. Rize doğumlu olan Huri Yazıcı Gazetecilik,
basın danışmanlığı ve yöneticilik yapmaktadır.
Şişli İlçe Kadın Kolları Başkanımız Habibe
Macit; “Kısa bir süre ara verdiğim aktif siyaset
hayatıma, yıllar önce ilk siyasete başladığım
yerde Şişli ocağında yeniden başlamanın
heyecanını yaşıyorum. 2001 ruhuyla, o günkü
heyecanla ve takım arkadaşlarımla birlikte
davamızı Şişli’de olması gereken yere taşımanın
gayreti içinde olacağız” dedi. Habibe Macit
Erzincan doğumlu, evli ve 4 çocuk annesi.
Tanıtım ve Medya Birim Başkanlığımız,
Web ve iletişim konulu eğitim
semineri gerçekleştirdi
Kadın Kolları Tanıtım ve Medya Birim Başkanlığımız, Web
ve iletişim konulu eğitim semineri gerçekleştirdi. AK Parti
İstanbul İl Kadın Kolları Başkanımız İffet Polat
öncülüğünde, Tanıtım ve Medya Birim Başkanlığımızın
koordinasyonuyla İl Başkanlığımızda, Tanıtım ve Medya İlçe Birim
Başkanlarımızın katılımı ile Web ve iletişim konulu eğitim semineri
gerçekleştirildi.
İl Kadın Kolları Tanıtım ve Medya Birim Başkanımız Neslihan
Coşkun tarafından verilen eğitimde, ilçe web sitelerinin teknik
bakımdan nasıl kullanılması gerektiği, haber metinlerinde nelere
dikkat edilmesi gerektiği anlatılarak ilçe web sitelerinin görsel ve
içerik bakımından doğru kullanılması amaçlandı.
"1 KASIM İSTİKRAR MI,
İSTİKRARSIZLIK MI
BUNUN SEÇİMİ OLACAK"
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı
Külliyesi'nde düzenlenen 10. Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu.
Erdoğan, 1 Kasım'da tekrarlanacak
olan seçimlerle ilgili "Önümüzdeki 1
Kasım istikrar mı, istikrarsızlık mı
bunun seçimi olacak buna gayret etmemiz
lazım" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları
şöyle; Önümüzdeki 1 Kasım istikrar mı,
istikrarsızlık mı bunun seçimi olacak buna
gayret etmemiz lazım.
Bir kısım bi yerlerden aldığı emirleri hemen
ortaya koyuyor. Ben seçimin ardından egoların
bir yana bırakılarak süratle hükümet kurulması
gerektiğini açıkça ifade etmiştim. Birileri de
hemen hodri meydan erken seçim demişti.
Şimdi o erken seçim diyenler erken seçim
olmaz diyor.
Bu ülkede milletin iradesine saygı
konusunda kardeşinizden daha ileride birisi
yoktur, bunu bilesiniz. Aksini iddia edenler
kendi partilerine, kendi geçmişlerine baksın.
"YAPMAYA ÇALIŞTIĞINIZ
KURNAZLIĞIN MİLLETİMİZ
FARKINDA DEĞİL Mİ
SANIYORSUNUZ?"
Meclis'te güven oyu alacak bir
hükümet kurulmuş da ben mi engel
oldum? Seçimlerin yenilenmesinin
faturasını şahsıma çıkaranlar kendi
kabahatlerini gizlemenin peşinde.
Yapmaya çalıştığınız kurnazlığın
milletimiz farkında değil mi
sanıyorsunuz?
Hadi buyrun hepiniz burada
Meclis başkanlığı sayıları belirledi
her birinizin sayısıyı belşli görev
alacaksınız buyrun neden katılmıyorsunuz?
Dert başka. Bunların derdi bu ülkeye hizmet
değil. Acaba 1 Kasım'da biz ne yaparız da,
hangi tuzakla buradan biraz daha karlı
çıkarız derdi bu. Bunların bu ülkede dikili
ağacı yok.
Kardeşlerim samimi olalım samimi. Bu
millete hizmetin bir bedeli var halka hizmet
Hakka hizmettir. Ben dün dinliyorum
yatıyor, kalkıyor Erdoğan da Erdoğan. Niye
acaba bu kadar sevdalı bana anlayamadım.
7 Haziran seçimlerinin yol açtığı sıkıntıyı 1
Kasım seçimlerinin çözeceğini umuyorum.
Türkiye'yi Cumhurbaşkanı'nın değil Meclis'in
seçime götüreceği tüm imkanları kapattığınızı
milletim anlamıyor mu sanıyorsunuz.
"7 HAZİRAN SEÇİMLERİNİN SIKINTISINI
1 KASIM SEÇİMLERİNİN ÇÖZECEĞİNİ
UMUYORUM"
Türkiye bir tekrar seçim sürecine girdi. Tüm
siyasi parti ve adaylarımıza seçimlerde başarılar
temenni ediyorum. 7 Kasım sonuçlarının açtığı
sıkıntıyı 1 Kasım seçiminin aşılacağını
diliyorum. Parlamento bu işi çözememiştir,
merci millettir. Millet bu işi çözecektir.
Türkiye'yi yönetme sorumluluğumuz
üstelendiğimizden beri önceliklerimizden biri
terörü bitirmek olmuştur. Biz analar ağlamasın
derken, gerçekten çok samimi olduk.
Türkiye'nin bu meseleyi ebediyen geride
bırakması halinde 2023 projeleri başta olmak
üzere geleceğe dair projeleri rahat bir şekilde
gerçekleştirebileceğimize inandık. Biz ret, inkar
politikalarını ayaklarımızın altına aldık.
"FATURAYI MİT'E ,
ŞAHSIMA KESMEYE ÇALIŞTILAR"
15 yıl önce Hakkari'ye Muş'a havalimanı
yapılacak dense buna kim inanırdı? Ama biz
bunları yaptık.Hani bunlar Kürt kardeşlerimizin
temsilcisiydi. Yalan. Bunlar kandan besleniyor.
Bütün oyunların içinde siz varsınız siz.
Suruç'un, Diyarbakır'ın faturasını şahsıma,
MİT'e kesmeye çalıştılar. Bir insanın ölümü tüm
alemin ölümü gibidir. Biz buna inanıyoruz.
Miletime soruyorum TIR'ları yakanlar,
doğalgaz şebekelerini bombayla tahrip
edenler, barajlarda insanları kaçıranlar, iş
makinelerini yakanlar acaba neye hizmet
ediyorlar? Onları temsil ettiğini söyleyen siyasi
parti bu konuda şu ana kadar acaba ne yaptı?
"SEN TERÖRÜ BİTİRDİN DE,
BİTİRME DİYENLER Mİ OLDU?"
Onların zaten bayrak noktasında
hazımsızlığı var. Onların amacı ülkeyi bölmek.
CHP, MHP ve HDP'nin muhalefetine rağmen
benim de desteklediğim iç güvenlik paketi
Meclis'te kabul edildi. Burası çok önemli.
Milletimiz lütfen bunu iyi takip
etsin. Terörle yeterince mücadele
edilmediğini söyleyenler, terör
örgütünün arkasında duranlar bu iç
güvenlik paketini çıkarmamak için
Meclis'te omuz omuza hareket
etmediler mi?
Örgüte bir kez daha silah
bırakma çağrısı yapıldığı halde
yerine getirilmedi. Bu siyasi parti net
bir duruş sergileseydi bugün daha
farklı bir noktada olabilirdik. Terörü
biz bitiricez diyorlar sen bitirdin de
bitirme diyenler mi oldu. Bölücü
örgüte tek bir söz dahi
söyleyemiyorlar.

MOBİL Telefon ve Pdf İçin Tıklayın

Transkript

Benzer belgeler

çorlu rotary kulübü haftalık bülteni