Lumen Gentium - katolik kilisesi

Transkript

Lumen Gentium - katolik kilisesi
EPİSKOPOS PAVLUSi
TANRI'NIN HİZMETKÂRLARININ HİZMETKÂRI
KUTSAL KONSİL'İN PEDERLERİ İLE BİRLİKTE
EBEDİ HATIRASINA
KİLİSE HAKKINDA DOGMATİKii YASA
LUMEN GENTİUM (İnsanlığın Işığı)
21 Kasım 1964
BÖLÜM: 1
KİLİSENİN GİZEMİ
Kilise, Mesih İsa’daki Sakramentumiii
1. Kutsal Ruh ile birlikte toplanmış olan bu kutsal Konsiliv, “İnsanlığın Işığı” olan Mesih İsa'nın (Yu.
1,4 – 9; Yu. 8,12; Yu. 14.46) Kilise'nin suretinde parlayan nuruyla, İncil'i her bir yaratığa müjdeleyerek
(Mk. 16,15) bütün insanları aydınlatmayı hararetle arzu etmektedir.
Bütün insan neslinin birliği ve Tanrı ile içten birleşmenin aracı ve simgesi ya da bir sakramentum olarak
Mesih İsa'nın varlığında yer alan Kilise, tabiatı ve evrensel görevi konusunda, yüzyıllar boyunca
toplanmış olan Konsiller'in çalışmalarına devam ederek, insanları ve bütün dünyayı büyük bir açıklıkla
aydınlatmayı istemektedir.
Dünyanın şimdiki koşulları, bugün çeşitli sosyal, teknik ve kültürel bağlantılarla daha fazla kaynaşmış
bulunan tüm insanların, Mesih İsa’nın şahsında tam bir birliğe kavuşabilmeleri için, Kilise’nin bu ödevi
daha ivedi olarak yerine getirmesini gerektirmektedir.
Peder’inv Evrensel Kurtuluş Tasarısı
2. Ezeli ve Ebedî Peder, son derece özgür ve sırlarla dolu iyilik ve hikmet tasarısıyla, evreni yarattıktan
sonra, bütün insanları kendi Tanrısal yaşamına katmak için yükselmeye karar verdi ve Âdem’in
yüzünden günaha düştüklerinde, onları kaderlerine terk etmedi, aksine “Görünmez Tanrı'nın görünümü,
bütün yaratılışın ilk doğanı olan.” (Kol. 1,15) Kurtarıcımız Mesih İsa’nın hatırına, kurtulmaları için
gerekli yardımları hiçbir zaman esirgemedi.
Gerçekten de Peder ezelden beri bütün seçilmiş olanları önce- bilimiyle ayırdı ve pek çok kardeşin
içinde ilk doğan O olsun diye, Oğlu’nun suretine uymaları için kaderlerini tayin etti (Rom. 8,29) ve
Mesih İsa’ya inananları Kutsal Kilise’nin içine çağırma lütfunda bulundu. Böylece dünyanın
başlangıcından beri tasarlanan, İsrail halkının tarihinde ve eski Ahit1vi boyunca mükemmel bir şekilde
hazırlanarak “Son zamanlarda” oluşturulan Kutsal Ruh’un dökülmesiyle (Ha. İşl. 2, 1–13) meydana
getirilen Kilisevii dünyanın sonuna dek bütünleşmiş bir şerefe sahip olacaktır. O zaman gerçekten,
1
S. Cyprianus, Epist. 64, 4: PL 3, 1017. CSEL (Hartcl), III B p. 720. S. Hilarius Pict., In Mt 23, 6: PL 9, 1047. S.
Augustinus, passim. S. Cyrillus Alex., Glaph in Gen. 2, 10: PG 69, 110 A.
1
Kilise’nin Aziz Babalarınınviii eserlerinde işaret edildiği gibi; “Âdem’den ve dürüst Abil’den son
seçilmiş olana kadar”2 bütün dürüst insanlar, Peder’in yanında evrensel Kilise’nin içinde toplanacaktır.
Tanrı’nın Görevi Ve Oğlu’nun Çalışması
3. Dünyanın kuruluşundan önce Mesih İsa’nın kişiliğinde bizi seçen ve oğulları olmamızı önceden
saptayan Peder, yerdeki ve gökteki her şeyi Oğlu’nun varlığında bir araya getirmeyi istediğinden dolayı,
Peder’in kendisi tarafından yollanan Mesih İsa, sonunda yeryüzüne gelmiştir (Ef. 1,4–5). Bu nedenle
Mesih İsa, Peder’in istediğini yerine getirmek için, bu dünyada göklerin hükümdarlığını kurmuş, bize
Peder’in gizlerini açıklamış ve itaatiyle insanların kurtuluşunu gerçekleştirmiştir.
Henüz gizem içinde bulunan Kilise, yani Mesih İsa’nın Krallığı, Tanrı’nın gücüyle, bu dünyada görünür
biçimde gelişmektedir. Bu başlangıç ve büyüme, çarmıha gerilen Mesih İsa’nın yaralı kalbinden çıkan
kandan ve sudan işaretlenmiş gibi, O’nun çarmıh üzerinde ölürken söylediği şu sözlerle önceden haber
verilmiştir: “Ben yerden yukarı kaldırıldığım zaman, bütün insanları kendime çekeceğim.”(Yu. 12,32).
Bir defa kurban edilmiş Paskalya kuzumuzun, çarmıhın kurbanı Mesih İsaix sunak üzerinde yeniden
sunulduğunda kurtuluşumuzun eseri de tekrarlanır. O anda Efkaristiyax ekmeğinin Sakramentum’u ile
Mesih İsa’da tek bir beden oluşturan inananların birliği hem temsil edilir hem de gerçekleştirilir.
Dünyanın ışığı olan Mesih İsa ile birlikte bütün insanlar, bu birliğe çağrılmaktadır. Demek ki; O’ndan
geliyoruz, O’nun içinde yaşıyoruz ve O’na doğru yol alıyoruz.
Kilise'nin Kutsayıcısı Olan Kutsal Ruhxi
4. Peder tarafından Oğlu'na verilen görev, bu dünyada yerine getirildikten sonra (Bk. Yu. 17,4)
Pentekost günü, Kilise'nin sürekli olarak kutsanması ve böylece inananların tek bir Ruh içinde, Mesih
İsa'nın aracılığıyla, Peder'e yaklaşması için, Kutsal Ruh gönderildi (Bk. Ef. 2,18). Bu, yaşam veren
Kutsal Ruh' tur ve sonsuz hayata dek fışkıracak olan tek pınardır (Bk. Yu. 4,14; 7,38–39).
O'nun aracılığıyla Peder, günahları yüzünden ölen insanlara, ölü bedenlerin Mesih İsa'da dirileceği güne
kadar yeniden yaşam vermektedir (Bk. Rom. 8,10–11). Bu Kutsal Ruh, Kilise'nin içinde ve insanların
yüreklerinde tapınağı gibi yaşar (Bk. 1 Kor. 3,16; 6.19) onların içinde yalvarır ve Tanrı'nın oğulları
olduklarına dair tanıklık eder (Bk. Gal. 4,6; Rom. 8, 15–16 ve 26). Aynı Ruh, tüm hakikati keşfetmek
için Kilise'ye yol gösterir (Bk. Yu. 16, 13), gönül birliğini ve yönetim çalışmalarında beraberliği sağlar,
inananları eğiterek hiyerarşik ve keramet yüklü armağanlarla yönetir ve meyveleriyle O'nu güzelleştirir
(Bk. Ef. 4,11–12; 1 Kor. 12,4; Gal. 5,22). Sonuçta Kutsal Ruh, İncil'in gücü ile Kilise'yi gençleştirir,
yeniler ve O'nu, Damadı3 sayılan Mesih İsa ile mükemmel bir biçimde bütünleştirir. Bu nedenle Ruh ve
Gelin Kilise, Mesih İsa'ya "gel" demektedirler (Bk. Va. 22,17).
Böylece evrensel Kilise, "Peder, Oğul ve Kutsal Ruh'un birliği içinde toplanmış bir halk"4 olarak takdim
olunur.
Tanrı'nın Hükümdarlığı
2
S. Gregorius M., Hom in Evang. 19, 1: PL 76, 1154 B. S Augustinus, Serm. 341, 9, 11: PL 39, 1499 s. S. Io. Damascenus,
Adv. Iconocl. 11: PG 96, 1357.
3
S. Irenaeus, adv. Haer, 111 24, 1: PG 7, 966 B; Harvey 2, 13i, ed. Sagnard, Sources Chr., p 398.
4
S. Cyprianus, De Orat Dom. 23: PL 4, 5S3, Hartel, III A, p. 28S. S. Augustinus, Serm. 71, 20, 33: PL 38, 463 s. S. Io.
Damascenus, Adv. Iconocl. 12: PG 96, 1358 D.
2
5. Kutsal Kilise'nin gizemi, kurulmasının biçiminden belli olmaktadır. Gerçekten de Efendimiz Mesih
İsa, başlangıçta ‘İyi Haberi’, yani yüzyıllardan beri vaat edilen ve Kutsal Kitap’ta “Zaman doldu,
Tanrı'nın Egemenliği yaklaştı“ (Bk. Mk. 1.15) biçiminde belirtilmiş olan Tanrı'nın hükümdarlığına
yaklaşıldığını vaaz ederek, Kilise'nin temellerini atmıştır.
Bu hükümdarlık, Mesih İsa'nın sözlerinde, çalışmalarında ve kendi varlığında bütün insanlara açıkça
ilan edilmektedir. Bu nedenle Efendimiz'in kelâmı, tarlaya atılan tohuma benzetilir (Bk. Mk. 4,14).
Mesih İsa'nın sözünü imanla dinleyenler ve O'nun küçük sürüsüne girenler, Tanrı'nın hükümdarlığını
kabul ederler; böylece kendi gücü ile bu tohum filizlenir ve hasat zamanına kadar büyür (Bk. Mk. 4, 26–
29). Bu krallığın yeryüzüne ulaşmasına Mesih İsa'nın mucizeleri de delalet eder: “Ama ben cinleri
Tanrı'nın eliyle kovuyorsam, Tanrı'nın Egemenliği üzerinize gelmiş demektir” (Bk. Lk. 11,20).
Ama bu Krallık, her şeyden önce, “Bütün insanlar için hayatını fidye olarak vermeye ve hizmet etmeye”
(Mk. 10,45) gelmiş olan İnsanoğlu'nunxii, Tanrı'nın Oğlu Mesih İsa'nın kişiliğinde bildirilmektedir.
Mesih İsa insanlar için çarmıhın üzerinde ölümün ıstıraplarını çektikten sonra dirilmiş; ebedî Rahip ve
Mesih, Kurtarıcı olarak kendini göstermiş ve Peder tarafından vaat edilen Ruh'u öğrencilerinin üzerine
dökmüştür (Bk. Ha. İşl. 2,33)
Bu nedenle Kurucusu'nun armağanlarıyla beslenmiş olan Kilise, özveri, alçakgönüllülük ve sevgi
hükümlerine uyarak, Tanrı'nın ve Mesih'in hükümdarlığını bütün insanlar içinde kurmak ve İyi
Haber'ixiii müjdelemek görevini yüklenir; aynı zamanda yeryüzünde bu krallığın başlangıcını ve
tohumunu teşkil eder. Kilise, yavaş yavaş genişlemesi sırasında, mükemmel Kralı'na özlem duymakta,
bütün gücüyle umut etmekte ve şeref içinde bulunan O'nunla birleşmeyi arzulamaktadır.
Kilise'nin İmgesel Görüntüleri
6. Hükümdarlık Vahyi'nin çok önceden Eski Ahit'te önerildiği ve Peygamberlerin Kitaplarında defalarca
benzeşimlerle haber verildiği gibi, günümüzde de aynı şekilde, kırsal ve tarımsal yaşamın örneklerinden,
aile ve evlilik gibi toplumsal kurumların yapısından alınan ayrı ve çeşitli imgesel görüntülerle, Kilise'nin
iç doğası bize tanıtılmaktadır.
Kilise, gerçekten de bir AĞIL'dır ve bu ağıla girebilmek için gerekli ve tek kapı Mesih İsa'dır (Bk. Yu.
10,1–10). Yine Kilise, Tanrı'nın bizzat Çobanı olduğunu bildirdiği sürü'dür (Yşa. 40,11; Hez. 34,11). Bu
sürünün koyunları insan çobanlar taraf'ından yönetiliyorsa da, onlar için yaşamını feda eden iyi çoban,
Çobanların Prensi Mesih İsa tarafından sürekli olarak otlağa götürülürler ve beslenirler (Bk. Yu. 10,11 –
15). Kilise, Tanrı'nın Çiftliği ya da Tarlasıdır (Bk. 1 Kor. 3,9)
Bu Tarlada, kutsal kökünü Patriarklar'ınxiv teşkil ettiği eski zeytin ağacı yükselir ve orada Yahudilerle
putperestler arasına uzlaşma sağlanmıştır ve sağlanacaktır (Bk. Rom. 11,13–26). Kilise seçkin bir bağ
gibi göksel çiftçi tarafından dikilmiş ve yetiştirilmiştir (Bk. Mt. 21,33 – 43). Mesih İsa, çubuklarına yani
Kilise aracılığıyla O'nunla kalan ve O'nsuz hiçbir şey yapamayan bize, yaşam veren ve bereket katan
gerçek asmadır.
Çoğu kez Kilise, Kutsal Kitap'ta “Tanrı'nın Binası” olarak adlandırılmıştır (Bk. 1 Kor. 3,9). Mesih İsa
kendisini, inşaatçılar tarafından reddedilen, ama temel taşına dönüşen taşa benzetmiştir (Bk. Mt. 21,42).
Kilise, Havariler tarafından bu taş üzerine inşa edilmiş (Bk. 1 Kor. 3,11) ve bu nedenle kalıcılık ve
kaynaşma özelliğini kazanmıştır. Bu inşaat, çeşitli şekillerde çağrılır: Tanrı'nın EVİ (Bk. 1 Tim. 3,15)
yani Tanrı'nın ailesinin oturduğu yer; Kutsal Ruh için Tanrı'nın İkametgâhı (Bk. Ef. 2, 14 -22) insanlarla
Tanrı'nın bir araya geldiği Konut (Bk. Ap. 21,3) ve özellikle de Kilise Babalarının taştan tapınaklarda
biçimleyerek yücelttikleri ve Litürji'ninxv haklı olarak Kutsal Kent, Yeni Yeruşalem'e5xvi benzettiği
Kutsal Tapınaktır.
5
Origenes, In Matth. 16, 21: PG 13, 1443 C, Tertullianus Adv. Marc. 3, 7: PL 2, 357 C, CSEL 47, 3 p. 386. Pro documentis
liturgicis, Sacramentarium Gregorianum: PL 78, 160 B.Vel C. Mohlberg, Liber Sactamentorum romanae ecclesiae, Romao
3
Gerçekten de bu Kilise'de yaşayan taşlar olarak biz, yeryüzünde ruhsal bir mabet oluşturmaktayız (Bk. 1
Pe. 2,5). Ve Havari Yuhanna evrenin son yenilenmesi sırasında, Peder'in yanından dünyaya inerken bu
kutsal Kenti yani kocası için süslenip hazırlanmış olan bir geline benzeyen Kilise'yi görerek hayran
kalmaktadır (Vahiy 21, 1 ve s.)
“Göksel Yeruşalem ve Annemiz” (Gal. 4,26) diye çağrılan ve “Lekesiz Kuzu, Mesih İsa'nın sevdiği ve
kutsamak için kendisini feda ettiği lekesiz Gelin olarak” (Bk. Ef. 5,26) nitelendirilen Kilise, çözülmesiz
bir anlaşmayla korunum altına alınmıştır, kesintisiz olarak beslenmekte (Bk. Ef. 5,29) ve bakılmaktadır.
Mesih İsa, O'nu arıttıktan sonra, sevgi ve iman bağlantıları içinde kendisine adanmış olmasını istemiş;
sonuçta, Tanrı'nın ve Mesih İsa'nın bize karşı duyduğu, insan bilincini aşan sevgiyi anlayabilmemiz için,
daima göksel lütuflarıyla doldurmuştur (Bk. Ef. 3,19). Ama Kilise, bu dünyada, Efendisinden uzak
haccını yerine getirirken, bir sürgün gibi olduğundan, yukarda olan varlıkları arar ve özler; orada
Kilisenin yaşamı, Tanrısal Damadı ile birlikte şan ve şerefle donanmış olarak görününceye dek, Mesih
İsa ile Tanrı'da bulunmaktadır (Bk. Kol.3,1–4).
Mesih İsa'nın Mistik Bedeni Olan Kilise
7. Tanrı'nın Oğlu Mesih İsa, şahsında Tanrı ve insan tabiatını birleştirerek, ölümüyle ve dirilişiyle
ölümü bile yenerek insanları kurtarmış ve onları yepyeni bir yaratığa dönüştürmüştür. (Bk. Gal. 6,15; 2,
Kor. 5,17). Gerçekten de bütün uluslardan çağrılan kardeşlerine Ruh'unu yaklaştırarak onları kendi
bedeni gibi gizemsel anlamda bir araya getirmektedir.
Bu bedende, Mesih İsa'nın yaşamı, ıstırap çektiğinden dolayı şeref kazanan Efendimizle birleşen
inananların yüreklerinde Sakramentumlar aracılığıyla da olsa gerçek biçimde yayılmaktadır.6 Kutsal
Kitap'ta yazılı olan: “Hepimiz bir beden olmak üzere aynı Ruh'ta vaftiz edildik” (Bk. 1 Kor. 12,13)
sözleri ile de anlatıldığı gibi, Vaftiz aracılığıyla Mesih İsa'ya benzer hale getirilmekteyiz.
Bu kutsal tören geleneğiyle Mesih İsa'nın ölümüne ve dirilişine katılmamız, hem temsil edilmekte hem
de gerçekleştirilmektedir. “Eğer O'nunkine benzer bir ölümde O'nunla birleştiysek, O'nunkine benzer bir
dirilişte de O'nunla birleşeceğiz.” (Bk. Rom. 6,4 -5).
Efkaristiya ekmeğinin aramızda bölüştürülmesi ile gerçekten Mesih İsa'nın bedeniyle birleşerek, hem
kendi aramızda, hem de O'nunla gönül birliği kurmamız sağlanmaktadır. “Ekmek bir olduğu gibi, biz de
çok olduğumuz halde bir bedeniz. Çünkü hepimiz bir ekmeği paylaşıyoruz” (Bk. 1 Kor. 10, 17). Bu
nedenle hepimiz bu Beden'in uzuvları olduğumuz gibi birbirimizin de uzuvlarını oluştururuz (Bk. Rom.
12,5) Çünkü insan bedeninde bulunan çok sayıdaki uzvun tek bir bedeni biçimlendirmesi gibi, inananlar
da Mesih İsa'da tek bir bütünlüğü oluşturmaktadır (Bk. 1 Kor. 12,12).
Her bedende olduğu gibi Mesih İsa'nın manevi bedeninin yapısında da, uzuvların ve ödevlerin ayırımı
söz konusudur. Ama Kilise'nin yararlılığı için görevlerin vazgeçilmezliğine ve zenginliğine uygun bir
cömertlikle çeşitli armağanları dağıtan tek bir Ruh vardır (Bk. 1Kor. 1 – 11)
Bu armağanlar arasında en seçkini Havarilere verilmiş olanıdır; bu nedenle aynı Kutsal Ruh keramet
gösterenleri yani Karizmatikler’ixvii Havarilerin yetkisi altında tutmaktadır (Bk. 1 Kor. 14). Kutsal Ruh,
bu gizemsel Bedeni bizzat kendi erdemi ve uzuvlarının iç bağlantısıyla birleştirerek, Tanrı'ya ve
insanlara duyulan sevgiyi, inananların içinde yaratır ve güçlendirir. Bunun içindir ki, bir uzuv ıstırap
195O, p. 111, XC:.Deus, qui ex omni coaptacione sanctorum aeternum tibi condis habitaculum..... Hymnus Urbs Ierusalem
beata in Breviario monastico, et Coclest urbs Ierusalem in Breviario Romano.
6
S. Thomas, Sumtna Theol. III, q. 62, a. 5, ad 1.
4
çekerse, diğer bütün uzuvlar da onunla birlikte acı çekerler ya da bir uzuv onur duyarsa, diğer bütün
uzuvlar da onunla birlikte sevinirler (Bk. 1 Kor. 12,26)
Bu bedenin başı, Mesih İsa'dır. O, görünmez Tanrı'nın suretidir ve bütün evren O'nun için yaratılmıştır
(Bk. Yu. 1,2). O, her şeyden önce gelir ve her şey O'nda var olur. 0, Kilise denen Bedenin başıdır. O,
İlk’tir ve her şeyde önceliğe sahip olsun diye Vaftiz'le yeniden canlananlar içinde ilk doğandır (Bk. Kol.
1,15 – 18).
Erkinin büyüklüğü ile göksel ve yersel varlıklara hâkimdir; her şeyden üstün seçkinliği ve kudretiyle,
şanlı bedenini zenginliklerle donatır (Bk. Ef. 1. 18 – 23)7. Bu nedenle bütün uzuvlar, Mesih İsa
kendilerinde biçim alıncaya dek, O'na uymalıdırlar (Bk. Ga1. 4,19).
O'nunla birlikte hüküm süreceğimiz güne kadar, O'nunla birlikte ölmüş, dirilmiş ve böylece O'na benzer
hale gelmiş olacak ve Mesih İsa’nın Tanrısal yaşamının gizemlerine yükselmiş bulunacağız. Henüz
yeryüzü üzerinde yol alanlar olarak, eziyetler ve sıkıntılar içinde Mesih'in izlerini takip ederken, bedenin
bu başa bağlı olmasından dolayı, O'nun ıstıraplarına ortak olmamız ve O'nunla şan ve şerefe kavuşmak
için birlikte ıstırap çekmemiz gerekmektedir.
Efendimiz tarafından çeşitli bağlantılar ve eklemler aracılığıyla iyi donatılmış ve hiç eksiksiz meydana
getirilmiş olan tüm Beden, Tanrı tarafından istenen gelişmeyi gerçekleştirmektedir (Bk. Kol. 2. 19)
Mesih İsa, Bedeni olan Kilise'nin içinde aralıksız olarak görev armağanları dağıtır. bunlar sayesinde,
Efendimiz aracılığıyla kurtuluşa ermemiz için karşılıklı olarak yardımlaşır ve hakikate uygun bir sevgi
içinde çalışarak, Baş’ımız ile birlikte her bakımdan aşama aşama yükselmekteyiz (Bk. Ef. 5,11 – 16).
Mesih İsa, varlığı sayesinde aralıksız yenilenebilmemiz için, Baş ile uzuvlarda tek ve düşünsel olarak
bulunan ve bütün bedene yaşam, birlik ve devinim veren Ruh'una bizi öylesine katmıştır ki, Kilise
Babaları, bu Ruh'un işlevini, insan bedeninde can demek olan yaşamsal ilkeyi sağlayan işlevle
karşılaştırabilmişlerdir. 8
Ayrıca Mesih İsa, Kilise'yi gelini gibi sevmekte ve bizzat karısını, bedeniymişçesine seven koca
örneğini vermektedir (Bk. Ef. 5,25 – 28) Bununla birlikte Kilise, O'na tabidir. Dolayısıyla “Çünkü
Tanrılığın bütün doluluğu bedence Mesih'te bulunduğu” için (Bk. Kol. 2,9) bedeni ve varlığının
tamamlayıcısı olan Kilise'yi Tanrı'nın zenginliğine yönelsin ve erişebilsin diye armağanlarıyla
donatmaktadır (Bk. Ef. 3,19).
Hem Ruhsal Hem De Görünen Gerceklik Olan Kilise
8. 'I'anrı'yla inananlar arasındaki biricik aracı olan Mesih İsa, lütfun ve gerçeğin bütün insanlar üzerine
yayılması için, sevgi, umut ve iman birliği olan Kilisesi'ni yeryüzü üzerinde görünür bir yapı9 şeklinde
kurmuştur ve kesintisiz olarak onu beslemektedir. Ana, hiyerarşik kuruluşlardan meydana gelmiş
topluluk ile Mesih İsa'nın gizemsel bedeni yani görünür ve ruhsal iki ayrı topluluk, diğer bir deyişle
dünyevi Kilise ve artık göksel servete sahip bulunan Kilise, iki ayrı varlık olarak sayılamazlar; tam
tersine, insani ve Tanrısal olmak üzere ikili unsurdan meydana gelen tek ve karmaşık bir gerçekliği10
7
Pius XII, Litt. Encycl Mystici Corporis, 29 iun. 1943 AAS 35 (1943), p. 208.
Leo XIII, Epist. Encycl Divinum illud, 9 maii 1897: AAS 29 (1896-97) p. 6S0. Pius XII, Litt Encyl. Mystici Corporis, 1. c.,
pp 219-220; Denz. 2288 (3808).S. Augustinus, Serm. 268, 2: PL 38 232, ct alibi. S. Io. Chrysostomus n Eph. Hom. 9, 3: PG
62, 72. idymus Alex., Trin. 2, 1: PG 39 49 s. S. Thomas, In Col. 1, 18 cet. 5 ed. Marietti, II, n. 46-Sieut constituitur unum
eorpus ex nitate animae, ita Ecelesia ex unil atc Spiritus.....
9
Leo XIII, Litt. Encycl. Sapientiae christianae, 10 ian. 1890 AAS 22 (1889-90) p. 392. Id., Epist. Encycl. Satis cognitium, 29
iun. 1896; AAS 28 (1895-96) pp. 710 ct 724 ss. Pius XII, Litt. Eneyel. Mystici Corporis, 1. c., pp. 199-200.
10
Pius XII, Litt. Encycl. Mystici Corporis, 1. c., p. 221 ss. Id., Lin. Encycl. Humani genesis, 12 Aug. 1950: AAS 42 (1950)
p. 571.
8
5
biçimlendirmektedir. Bu nedenle Kilise, yerinde bir analoji yapılarak beden almış Kelâm'ın gizemine
benzetilmiştir. Gerçekten de insan tabiatının, canlı bir kurtuluş organı olarak çözülemez biçimde bağlı
bulunduğu Tanrısal Kelâma hizmet etmesi gibi, benzer şekilde Kilise'nin toplumsal yapısı da bedenin
gelişmesi için kendisini canlandıran Mesih İsa'nın Ruh'una hizmet etmektedir (Bk. Ef. 4,16)11.
İman ikrarında “Tek, kutsal, evrensel ve havarisel”12 olarak açıkladığımız ve Kurtarıcımız'ın dirilişinden
sonra otlatması için Petrus'a teslim ettiği (Bk. Yu. 21,17), yayma ve rehberlik görevini O'na ve diğer
Havarilerine emanet bıraktığı (Bk. Mt. 28,18) ve her zaman için “hakikatin sütunu ve desteği” (Bk. 1
Tim.3,15,) olarak kurmuş olduğu Mesih İsa'nın biricik Kilise'si işte budur. Her ne kadar bu yapısının
dışında Mesih İsa'nın Kilisesi'ne özgü, evrensel birliğe yöneltici hakikat ve kutsama gibi çeşitli unsurları
içeren armağanlara sahip bulunuyorsa da yalnızca Petrus'un Halefi13 ve O'na bağlı olan Episkoposlar
tarafından yönetilen Kilise, bu şekilde kurulmuş ve bir topluluk olarak düzenlenmiş olan Katolik
Kilisesi içinde mevcuttur.
Mesih İsa'nın yoksulluğa katlanarak ve eziyet çekerek kefaretini tam anlamıyla ödediği gibi, Kilise de
insanlara bu kurtuluşun meyvelerini iletmek için aynı yolu izlemeye çağrılmaktadır.
Mesih İsa'nın, “Tanrı tabiatının sahibi iken... bu durumdan soyunmuş bir hizmetkârın tabiatını alarak
(Fil. 2,6 – 7) bizim için” zengin olduğu halde fakirliği seçtiği gibi (Bk. 2. Kor.8,9); aynı şekilde, Kilise
de görevini tamamlamak için maddi araçlara gerek duymakla birlikte, yeryüzündeki şan ve şerefi
aramak için değil, tam tersine kendi örneği ile alçak gönüllülük ve özveriyi yaymak için kurulmuştur.
Gerçekten de Mesih İsa'nın, Peder tarafından “iyi haberi yoksullara vermeye, pişman kalpleri
affetmeye” (Lk. 4,18), “kaybolmuş olanı aramaya ve kurtarmaya” (Lk. 19,10) gönderilmesi gibi, Kilise
de insani zaaf dolayısıyla kederlenenlere sevecen bir özen göstermekte dahası kendi yoksul ve acılı
Kurucusu'nun suretini yoksullarda ve ıstırap çekenlerde daha iyi tanımaktadır. Dolayısıyla onların
sıkıntısını hafifletmek için çaba sarf eder ve onların şahsında Mesih İsa'ya hizmet etmeyi amaçlar. Ama
“Kutsal, masum, lekesiz” (İbr. 7,26) Mesih İsa'nın günahı tanımadığı (2 Kor. 5,21) ve yalnızca
insanların günahlarını silmek amacı ile bu dünyaya gelmiş bulunduğu gibi, günahkârları sinesine kabul
eden, yanı sıra kutsal olmasına rağmen sürekli saflığa gereksinme duyan Kilise de kendini arıtmaktan ve
tövbe etmekten asla vazgeçmemektedir.
Kilise, Mesih İsa'nın ölümünü ve ıstırabını, O gelinceye kadar müjdeleyerek, “Tanrı'nın tesellisi ve
dünyanın eziyetleri içinde yolculuğuna devam etmekte”14 (l Kor. 11,26), aynı zamanda iç ve dış
üzüntülerini ve karşılaştığı zorlukları, sabır ve sevgiyle yenmek ve dünyaya imanla açıklamak için
dirilmiş Mesih İsa'nın erdeminden güç almaktadır ve bütünüyle olmasa da, Mesih İsa'nın gizemi,
zamanların sonuna kadar, ışığının aydınlığıyla bildirilmiş olacaktır.
11
Leo XIII, Epist. Encycl. Satis cognitum, 1. c., p. 713.
Symbolum Apostolicum: Denz. 6-9 (10-13); Symb. Nic.-Const.: Denz. 86 (150), coll. Prof. fidei Trid.: Denz. 994 et 999
(1862 et 1868).
13
Dieitur. Saneta (catholica apostolica) Romana Ecelesia .: in Prof. fidei Trid., 1. c. et Concl. Vat. I, Sess. III, Const. dogm.
de fide cath.: Denz. 1782 (3001).
14
S. Augustinus, Civ. Dei, XVIII, 51, 2: PL 41, 614.
12
6
BÖLÜM II
TANRI’NIN HALKI
Yeni Ahit Ve Yeni Halk
9. Adalet için çalışanlar ve Tanrı'ya hürmet edenler, hangi ulusa mensup bulunurlarsa bulunsunlar, ne
zaman olursa olsun O'nun nezdinde kabul edilirler (Bk. Ha. İşl. 10,35). Bununla birlikte Tanrı, insanları
bireysel olarak ve aralarında herhangi bir bağ olmaksızın kurtarmayı ve kutsamayı değil, onlardan
hakikatin içinde kendisini tanıyan ve imanla hizmet eden bir halkı inşa etmeyi istemiştir.
Gerçekten de bu amaçla, Tanrı İsrail Halkı'nı seçmiş, bu halkla bir anlaşma yapmış, tarihi boyunca
varlığını ve tasarımlarını yavaş yavaş bildirerek, kendisi için onu kutsayıp biçimlendirmiştir. Ama bütün
bunlar, Mesih İsa'da gerçekleşecek mükemmel, yeni bir birleşmenin ve aynı zamanda insana dönüşmüş
Tanrı'nın Kelâm'ı aracılığıyla, dopdolu olan vahyin yerine getirilmesinin hazırlığı ve simgesi olarak
vuku bulmuştur. “İşte günü geldiğinde (Efendimizin sözleri) İsrail ve Yahuda ile yeni bir antlaşma
yapacağım... Yasamı, yüreklerine koyacağım ve akıllarına nakşedeceğim; Ben onların Tanrı'sı onlarda
benim halkım olacak. Büyük, küçük hepsi beni bilecek ve beni Rabbimiz diye çağıracaklar “(Bk. Yer.
31,31–34). Mesih İsa, Tanrı'nın yeni halkı inşa edilsin ve tene göre değil de Kutsal Ruh'un içinde bir
birlik kurulsun diye İsrail Oğullarını ve diğer ulusları çağırarak, bu yeni antlaşmayı yani yeni birleşmeyi
kanıyla kurmuştur (Bk. 1 Kor. 11–25). Gerçekten de Mesih İsa'ya inananlar, yaşayan Tanrı'nın sözünün
kudretiyle (Bk. 1 Pt. 1,23), çürük bir tohumdan değil ama sağlam bir tohumdan, tenden değil ama sudan
ve Kutsal Ruh'tan (Bk. Yu. 3,5–6) dünyaya getirilmiş olduklarından dolayı; “Ama siz seçilmiş soy,
Kral’ın kâhinleri, kutsal ulus, Tanrı'nın öz halkısınız. Sizi karanlıktan şaşılası ışığına çağıran Tanrı'nın
erdemlerini duyurmak için seçildiniz. Bir zamanlar halk değildiniz, ama şimdi Tanrı'nın halkısınız. Bir
zamanlar merhamete erişmemiştiniz, şimdiyse merhamete eriştiniz.” (Bk. 1 Pt. 2,9–10)
“İsa suçlarımız için ölüme teslim edildi ve aklanmamız için dirildi” (Bk. Rom. 4,25) Mesih İsa,
kurtuluşu bekleyen bu halkın Başı'dır ve Oğulları'nın özgürlüğü ve liyakatine sahip olma durumunda
bulunmaktadır. Mesih İsa'nın bizi sevdiği gibi bütün insanları sevmek şeklindeki yepyeni buyruğu, bu
halkın yasasıdır ve son olarak bizzat Tanrı tarafından yeryüzünde başlatılmış olan, daha fazla
genişlemesi gereken ve Hayatımız olan Mesih İsa zamanların sonunda yeniden geldiği zaman
tamamlanacak olan Tanrı'nın Hükümdarlığı bu halkın hedefidir.
O zaman “bütün yaratıklar Tanrı'nın Oğullarının şerefli Özgürlüğüne katılabilmek için çürümenin
esaretinden kurtulacaklardır.”
Bu nedenle Mesih'in halkı fiilen bütün insanları kapsamamakla birlikte, kimi zaman küçük bir sürü
görünümünü veriyorsa da bütün insanlık için kurtuluşun, umudun ve birliğin en sağlam tohumunu
oluşturmaktadır. Mesih İsa tarafından yaşamın, Tanrı'ya ve insanlara duyulan sevginin ve hakikatin
birliği için kurulmuş olan bu halk, yine O'nun tarafından bütün insanların kurtuluşunun aracı olmaya
7
yükseltilmekle birlikte, dünyanın ışığı ve yeryüzünün tuzu olarak bütün dünyaya yollanmıştır (Bk. Mt.
5,13 – 16).
Çölde dolaşan İsrail Halkı’nın Tanrı'nın Kilise'si olarak çağrılması gibi, aynı şekilde gelecekteki ebedi
kenti inşa etmeye çalışan şimdiki çağın yeni İsrail'i de (Bk. İbr.13,14), Efendimizin kanıyla ele geçirdiği
(Bk. Ha. İşl. 20,28) Ruh'uyla doldurduğu ve toplumsal, görünür bir birlik için elverişli araçlarla
güçlendirdiği Kilise de haklı olarak “Mesih İsa'nın Kilisesi” diye çağrılmaktadır (Bk. Mt. 16,18). Tanrı,
kurtuluşun gerçekleştiricisi, birlik ve barışın ilkesi Mesih İsa'ya imanla bakan bütün insanları bir araya
getirmiş ve bu topluluktan, herkes ve bireyler için, sözü geçen Kurtarıcı birliğin görünür Sakramentumu
olsun diye Kilise'yi kurmuştur15. Bütün yeryüzüne yayılması gereken bu Kilise, insanların tarihine
girmekte ama bu arada halkların sınırlarını ve zamanları da aşmaktadır.
Yaşam yolunun acıları ve iğvaları arasında, Kilise insani zaafları nedeniyle mükemmel imanının
eksilmemesi, ama Efendisine layık bir Gelin olarak kalması ve sönmek bilmeyen ışığa haç aracılığıyla
varabilmek için Kutsal Ruh'un yardımıyla kendini yenilemeyi hiç aksatmasın diye Efendimiz, tarafından
vaat edilen Tanrı'nın lütfunun gücüyle korunmaktadır
Ortak Ruhbanlık
10. İnsanların arasından seçilmiş en yüce Rahip olan Efendimiz Mesih İsa (Bk. İbr.5,1–5), yeni bir
halktan, "Bir krallık ve Pederi olan Tanrı için bir ruhban sınıfı" meydana getirmiştir (Bk. Va. 1,6 Bk:
5,9–10). Yeniden doğuş gerçekten de Vaftiz ve Kutsal Ruh'un kutsaması nedeniyle yeniden doğanlar
kendilerini hayranlık verici ışığına karanlıklar içinden Mesih İsa'nın harikalıklarını tanıtmaları ve
Hıristiyan olanlara özgü çalışmalar aracılığıyla manevi fedakârlıklarını sunmaları için ruhsal bir tapınak
ve kutsal bir ruhbanlık oluşturmaya adanmışlardır. Öyleyse, Mesih İsa'nın bütün öğrencileri sebatkârca
dua ederek ve hep birlikte Tanrı'yı överek (Bk. Ha. İşl. 2, 42–47), kendilerini yaşam dolu, kutsal,
Tanrı'nın hoşuna giden bir kurban gibi sunmalı (Bk. Rom. 12,1), her yerde Mesih İsa'nın tanıklığını
yapmalı ve soranlara ebedi hayata ilişkin besledikleri umudu müjdelemelidirler (Bk. 1 Pt. 3,15).
Bütün inananların ortak ruhbanlığı ve rahiplere ait yani hiyerarşik ruhbanlık her ne kadar özsel ayırımlar
gösteriyorsa da birbirine göre düzenlenmiştir; çünkü her biri kendine özgü ayrı biçimde Mesih İsa'nın
ruhbanlığına katılmaktadırlar16. Hiyerarşik ruhbanlığın üyesi olan bir rahip, kendisine devredilen kutsal
yetkiyle ruhbanî halkı biçimlendirir ve yönetir; Mesih İsa’nın şahsında Efkaristiya Kurbanı'nı
17
gerçekleştirir ve O'nu bütün halk adına Tanrı'ya sunar. İnananlar ise, Mesih İsa'nın Krallığından gelen
ve kendilerine ait olan ruhbanlık dolayısı ile Efkaristiya sunusuna katılmakta, yanı sıra Sakramentumları
uygulamakla, dua ve şükretmeyle, kutsal bir yaşamın tanıklığıyla, fedakârlıkla Tanrı ile insanlara
duyulan gayretli sevgiyle bu ortak ruhbanlığı sürdürmektedir.
Ortak Ruhbanlığın Sakramentumlar İçinde Uygulanması
11. Ruhbanî topluluğun kutsal ve organik karakteri, erdemler ve sakramentumlar aracılığıyla
gerçekleştirilmektedir. Vaftiz ile Kilise'de beden bulmuş olan inananlar ise bu Sakramentumun
karakterinden dolayı, Hıristiyan Dini'nin kültürüne bağlanmışlar ve Tanrı'nın yeniden doğmuş Oğulları
Kilise aracılığıyla18 Tanrı tarafından verilmiş imanı bütün insanların önünde uygulama görevini
yüklenmektedir.
15
S. Cyprianus, Epist. 69, 6: PL 3, 1142 B; Hartel 3 B, p. 754: inseparabile unitatis sacramentum ..
Pius XII, Alloc. Magnificate Dominum, 2 nov. 1954: AAS 46 (1954) p. 669. Litt. Encycl. Mediator Dei, 20 nov. 1947:
AAS 39 (1947) p. 555.
17
Pius XI, Litt. Encycl. Miserentissimus Redemptor, 8 maii 1928: AAS 20 (1928) p. 171 s. Pius XII Alloc. Vous nous avez,
22 sept. 1956: AAS 48 (1956) p. 714.
18
S. Thomas, Summa Theol. III, q. 63, a. 2.
16
8
“Kuvvetlendirme Sakramentumu” ile inananlar Kilise'ye en mükemmel biçimde bağlanırlar, Kutsal
Ruh'un özel gücüyle zenginleşirler ve böylece Mesih İsa'nın gerçek tanıkları olarak söz ve eylemleriyle
inançlarını yayma ve koruma için tam anlamıyla görevlendirilirler 19.
Hristiyanlar, bütün Hıristiyan yaşamının kaynağı ve doruğu olan Efkaristiya Kurbanı'na katılarak, Peder
Tanrı'ya, Tanrısal Kurbanlıkxviii olan Mesih İsa'yı ve O'nunla birlikte kendilerini de sunmaktadırlar20.
Böylece herkes hem kendisini sunmakla, hem de kutsal Komünyona katılmakla Litürjik eylem içinde,
kendine düşen görevi ayrı biçimlerle de olsa yerine getirmektedir. Ama bütün bu kişiler, Mesih İsa'nın
Bedeninden beslenerek, yüce Efkaristiya Sakramentumu içinde tam, anlamıyla ifade edilmiş ve en
mükemmel biçimde gerçekleştirilmiş olan Tanrı'nın Halkı'nın birliğini somut biçimde göstermektedir.
Günah çıkarma (tövbe) Sakramentumu'na yaklaşanlar, Tanrı'nın merhametinden, O'na karşı işlenmiş
günahların affını sağlamakta ve aynı zamanda dua, örnek ve sevgi ile Tanrı'ya dönmeleri için işbirliği
yapan ve onların günahlarıyla yaralanmış bulunan Kilise ile barışmaktadır. Hasta yağı Sakramentumu ve
Rahiplerin duası ile bütün Kilise ıstıraplı ve şerefli Efendimiz'e, hastaların acılarını dindirmesi ve onları
kurtarması için ısrarla dua etmektedir (Bk. Yak. 5, 14–16), böylece Tanrı'nın Halkı'nın iyiliğine katkıda
bulunmaları için, Mesih İsa'nın ıstıraplarına ve ölümüne kendiliğinden katılmayı öğütlemektedir (Bk.
Rom. 8,17). Diğer yandan, inananlar arasında Kutsal Ruhbanlık nişanını alanlar, Tanrı'nın lütfu ve
sözleriyle Kilise'yi otlatma görevini Mesih İsa'nın adına üstlenmektedir. Sonuçta, evli Hıristiyanlar,
Evlilik Sakramentum'u dolayısıyla, Mesih İsa ile Kilise arasında karşılıklı, bereketli sevgi ve birliğin
gizemini simgelemekte ve paylaşmakta (Bk. Ef. 5,32); çocukların kabulünde, eğitiminde ve evlilik
yaşamı içinde kutsallığa ulaşmak için, karşılıklı yardımlaşmakta ve böylece, medeni durumlarında ve
işlevlerinde Tanrı'nın Halkı içinde kendi armağanlarına sahip olmaktadırlar (Bk. 1 Kor. 7,7)21.
Gerçekten de bu evlilik bağından, Kutsal Ruh'un lütfuyla ve Vaftiz yoluyla Tanrı'nın Oğulları olarak,
yüzyıllar boyunca O'nun Halkı'nı sürdürecek olan insan topluluğunun yeni üyeleri doğmaktadır.
Dolayısıyla Ev Kilisesi olarak nitelendirilebilecek bu topluluk içinde ebeveynler çocukları için imanın
ilk öğretmenleri olmalı, her birinin eğilimlerini ve özellikle de Tanrı’ya adanma için yapılan ilahi
çağrıyı değerlendirmelidir.
Kurtuluşun bu kadar harika ve sayısız olanaklarına sahip, herhangi bir durum ve koşulda bulunan bütün
inananlar, gönülsel eğilimlerine göre, Göksel Pederimiz'in en mükemmel biçimde yer aldığı kutsal
yetkinliğe, Efendimiz tarafından çağrılmaktadır.
İman Duygusu Ve Tanrı'nın Halkı'nın İçindeki Kerametleri
12. Tanrı'nın Kutsal Halk'ı, Mesih'in canlı tanıklığını, özellikle sevgi dolu ve imanlı bir yaşam
aracılığıyla her yerde yayarak ve Tanrı'ya bir övgü sunusunu yani O'nun adını coşkuyla söyleyen
dudakların meyvesini takdim ederek, Mesih İsa’nın Peygambersel görevine de katılmaktadır (Bk. İbr.
13,15), Kutsal Ruh' un damgasını taşıyan inananların evrensel topluluğu (Bk. 1Yu. 2, 20 ve 27), iman
konusunda yanlışa düşmemekle birlikte "Episkoposlardan son laikxix inanana kadar"22 imana ve ahlâka
değin konularda evrensel onayını gösterdiği zaman, kendine ait olan bu özelliğini, bütün insanların
19
S. Cyrillus Hieros., Catech. 17, de Spiritu Sancto, II, 35-37: PG 33, 1009-1012. Nic. Cabasilas, De vita in Christo, lib. III,
de utilitate chrismatis: PG 150, 569-580. S. Thomas, Summa Theol. III, q. 65, a. 3 et q. 72, a. 1 et 5.
20
Pius XII, Litt. Encycl. Mediator Dei 20 nov. 1947: AAS 39 (1947), paesertim p. 552 s.
21
I Cor. 7, 7: . Unusquisque proprium donum (idion charisma) habet ex Deo: alius quidem sic alius vero sic .. S. Augustinus,
De Dono Persev. 14, 37: PL 45, 1015 s.: Non tantum continenti Dei donum est, sed coniugatorum etiam castitas
22 S. Augustinus, D Praed. Sanct. 14, 27: PL 44, 980.
9
doğa-üstü iman duyguları aracılığıyla bildirmektedir. Bu iman duygusu, gerçekten da Hakikat
Ruh'undan yaratılmış ve desteklenmiştir. Kutsal öğretimin rehberliğinde insanların değil, ama gerçekte
olduğu gibi Tanrı'nın sözüne sadakatle uyarak bu sözü kabul eden Tanrı'nın Halkı (Bk. 1 Sel. 2,13),
dürüst insanlara bir kez ulaşmış olan imana eksiksiz, hatasız olarak uyum göstermekte, doğru yargıyla
daha derinden ona nüfuz etmekte ve yaşamının içine tam anlamıyla yerleşmektedir. Diğer yandan
Kutsal Ruh, yalnızca Sakramentumlar ve kutsal görevler aracılığıyla Tanrı'nın Halkı'nı kutsamak ona
rehberlik etmek ve erdemle donatmakla kalmaz; aynı zamanda " Ruh bunları herkese dilediği gibi, ayrı
ayrı dağıtarak" (Bk. 1 Kor. 12,11) bunlarla inananları " Herkesin ortak yararı için herkese Ruh'u belli
eden bir yetenek verilmiştir." (Bk. 1 Kor. 12,7) şeklindeki sözlere göre, Kilise'nin geniş yayılımına ve
genişlemesine faydalı, çeşitli çalışmalar ve görevleri yüklenmeye hazır ve uygun hale getirir ve ister
olağanüstü, isterse daha doğal ve yalın olsun, bu kerametler özellikle Kilise'nin gereksinimine yararlı ve
uygun olmalarından dolayı, minnettarlık ve avunma duygularıyla kabullenilmelidir.
Bundan dolayı olağanüstü sayılan bu armağanlar (kerâmetler) ihtiyat göstermeksizin arzu edilmemeli ve
onlardan havarisel çalışmaların meyvaları boş yücelikle umulmamalıdır; ama onların saflığı ve
değerlendirmesine ilişkin yargı görevi Kilise Yetkisine aittir; çünkü özellikle Ruh'u söndürmeden, her
şeyi sınavdan geçirme ve iyi olanı seçme yetkisi ona aittir (Bkz. 1 Sel. 5, 12 ve 19,21).
Tanrı'nın Biricik Halkı'nın Evrenselliği
13. Bütün insanlari Tanrı'nın halkını oluşturmaya çağrılmaktadır. Bunun için bu halk, bir ve tek
kalmakla birlikte, başlangıçta insan doğasını tek olarak yaratmış ve birbirlerinden kopuk yaşayan
oğullarını (Bk. Yu. 11,52), sonunda bir araya toplamayı istemiş olan Tanrı'nın iradesinin yerine
getirilmesi için bütün dünyaya ve tüm yüzyıllara yayılmalıdır. Bu amaçla Tanrı, Oğlu'nu göndermiş ve
Tanrı'nın Oğullarının yeni evrensel halkının Başı, bütün insanlar için Öğretmen, Rahip ve Kral olsun
diye O'na her şeyin hükümdarlığını bahşetmiştir (Bk. İbr, 1,2). Aynı nedenle Tanrı, Havarilerin,
öğretiminde, komünyonda, ekmeğin paylaşılmasında, dualarda Kilise, bütün inananlar ve onların her
biri için, birliğin ve beraberliğin ilkesi olan hayatın kaynağı ve Efendimiz olan, Oğlunun Ruhu'nu da
yollamıştır (Bk. Ha, İs. 2,42) .
Öyleyse yeryüzündeki uluslar içinde bir tek Tanrı'nın Halkı kök salmıştır. Çünkü dünyasal değil de
göksel olan bu hükümdarlığın sakinleri, bütün soylardan gelmektedirler ve gerçekten de dünyada
dağınık halde bulunan inananlar, Kutsal Ruh içinde diğer insanlarla iletişim kurar ve böylece Aziz
Yuhanna Krisostomos'un da dediği gibi "Roma'da oturan biri Hintlilerin kendisinin uzuvları olduğunu
bilir." 23Dolayısı ile Kilise, yani Tanrı'nın Halkı, bu hükümdarlığı kurarak herhangi bir halkın
özelliklerinden hiç birini yok etmez, tam tersine halkların sahip bulunduğu gelenek ve yeteneklerin
zenginliğini kabul etmekte, iyi olanlarını iltifat ederek arıtmakta, sağlamlaştırmakta ve yüceltmektedir.
Bu nedenle Kilise'nin, yaşadıkları yerlerden armağanlar ve sunular taşıyan bütün halkların mirasını
kendisine emanet edildiği Kral ile birlikte toplanması gerektiği hatırlanmaktadır. Tanrı'nın Halkı'nı
farklı kılan ve donatan bu evrensellik karakteri, bizzat Efendimizin armağanıdır; bununla Katolik Kilisesi etkili bir biçimde ve duraksamaksızın Kutsal Ruh'un birliğinde, Mesih İsa'nın önderliğinde bütün
iyilikleriyle tüm insanlığı bir araya getirmeye gayret etmektedir24.
Bu evrensellikten dolayı her halk, diğer halklara ve tüm Kilise 'ye kendi zenginliğini göstermektedir.
Böylece kurulan bu birlik ve bağımsızlıkları koruyan bütün halklar, birbirleriyle ilişki kurarak ve
birliğin bütünlüğü için uyumlu çalışarak güç kazanırlar. Dolayısı ile Tanrı'nın Halkı çeşitli halklardan
meydana gelmekle birlikte, bedeni içinde değişik kesimleri barındırmaktadır. Çünkü ister kardeşlerinin
23
S. Io. Chrysostomus, In Io. Hom. 65, 1: PG 59, 361.
S. Irenaeus, Adv. Haer. III, 16, 6; III, 22, 1-3: PG 7, 925 C-926 Aet 955 C - 958 A; Harvey 2, 87 s. et 120-123; Sagnard,
Ed. Sources Chret., pp. 290-292 et 372 ss.
24
10
iyiliği için, Havarisel işleri yüklenen bazı kişilerin görevi açısından, isterse dinsel Tarikatlara bağlı
bulunan birçoklarının daha dar bir yolda kutsallığa erişmeye çalışırken, bulundukları yaşam düzeyi ve
biçimi açısından olsun, verdikleri örneklerle kardeşlerini gayretlendirdiklerinden dolayı bu uzuvlar
arasında farklılık bulunmaktadır. Aynı zamanda, Tanrı'ya ve insanlara duyulan sevginin25 evrensel
birliğine başkanlıkta bulunan, yasal ayrılığı muhafaza eden ve aynı zamanda özel olanın evrensel birliğe
zarar vermeden, tersine hizmet etmesi için, uyanık kalan Petrus'un Öncüllüğünü bütünüyle koruyarak,
Yerel Kiliseler kendi gelenekleriyle haklı olarak, Kilise’nin sahip olduğu uyum ve gönül birliği içinde,
yerlerini alırlar. Sonuçta Kilise'nin ayrı bölümleri arasında maddi yardımlar, Havarisel görevleri yürüten
işçiler, ruhsal defineler konusunda tam bir duygu ve düşünce birliği sağlamaktadır. Çünkü Tanrı'nın çok
çeşitli lütuflarının dürüst yöneticileri olarak, her biriniz size verilmiş armağanı aldığınız gibi, diğer
insanların hizmetine de sunmalısınız” şeklinde sözleri geçerlidir ( Bk. Pt. 4,10 ).
Bundan dolayı bütün insanlar, evrensel barışı simgeleyen ve sağlayan Tanrı'nın Halkı'nın bu evrensel
birliğine çağrılmışlar ve ister Katolikler isterse Mesih İsa'ya inanan diğer mezhepler Tanrı'nın lütfuyla
kurtuluşa çağrılan bütün halklar bu evrensel birlik için düzenlenmişlerdir ya da çeşitli biçimlerde ona
sahip olmaktadır.
Katolik İnananlar
14. Doğal olarak Kutsal Konsil, herkesten önce inananlara hitap etmektedir. O, Kutsal metinlere ve
Geleneğe dayanarak, yeryüzünde dolaşan bu Kilise'nin kurtuluş için gerekli olduğunu öğretir. Çünkü
Bedeni sayılan Kilise içinde aramızda hazır bulunan Mesih İsa, tek Elçi ve kurtuluş yoludur; bizzat
kendisi Vaftizin ve imanın gerekliliği üzerinde özenle durarak (Bk. Mk. 16,16), insanların Vaftiz
yoluyla bir kapı gibi girdikleri Kilise'nin gerekliliğini de vurgulamaktadır. Bu nedenle Tanrı tarafından
ve Mesih İsa aracılığıyla bir gereksinme olarak kurulmuş bulunan Katolik Kilise'sini bilmelerine karşın,
O'na girmek istemeyenler ya da girdikten sonra sebat göstermeyenlere kurtuluş yoktur.
Kilise teşkilâtını ve onun içinde saptanmış bulunan bütün kurtuluş olanaklarını bütünüyle kabul ederek,
Papa ve Episkoposlar aracılığıyla Kilise'yi yöneten Mesih İsa ile O'nun görünür bedeni içinde iman,
Sakramentumlar, Kilise yönetimi ve Gönül Birliği bağlarıyla kaynaşmış olanlar, Mesih İsa'nın Ruh'una
sahip olarak Kilise topluluğu içinde tam anlamıyla tek bir beden haline gelmişlerdir. Ama Kilisenin
içinde vücut bulmuş olmakla birlikte, Tanrı'ya ve insanlara karşı duyulan sevgide sebat etmeden,
“yürek”26 ile değil de, yalnızca “beden” olarak orada kalan kişi için de kurtuluş yoktur. Dolayısı ile
Kilisenin bütün oğulları, bulundukları ayrıcalıklı durumun kendi değerlerine değil de, Mesih İsa'nın özel
bir lütfuna bağlı olduğunu iyice hatırlamalıdır. Çünkü eğer düşünce, söz ve eylemlerle bu lütfa karşılık
vermezlerse, yalnızca kurtulamamakla kalmayacaklar, yanı sıra diğer insanlardan daha ciddi bir biçimde
yargılanacaklardır27.
Kutsal Ruh'un içtepisiyle arzulanan ve Kilise'nin bedeniyle birleşmeyi özellikle isteyen Hıristiyanlık
adayları yani Katekümenlerxx ise, besledikleri bu istek doğrultusunda O'nunla kaynaşırlar ve diğer
yandan Anne Kilise, oğulları gibi bu kişileri sevgiyle sarar ve özenli bakımıyla onları korur.
25
S. Ignatius M., Ad Rom., Praef.: Ed. Funk, I, p. 252.
S. Augustinus, Bapt. c. Donat. V, 28, 39; PL 43, 197: Certe manifestum est, id quod dicitur, in Ecdesia intus et foris, in
corde, non in corpore cogitandum. ib., III, 19, 26: col. 152; V, 18, 24: col. 189; In Io. Tr. 61, 2: PL 35, 1800, et alibi saepe.
27
Lc. 12, 48: Omni autem, cui multum datum est, multum quaeretur ab eo. etiam Mt. 5, 19-20; 7, 21-22; 25 41-46; Iac., 2,
14.
26
11
Kilise Ve Katolik Olmayan Diğer Hıristiyanlar
15. Kilise, vaftiz olmalarına ve bu nedenle Hıristiyan ismini taşımalarına rağmen henüz imanları tam
olmayan ya da Petrus' un Halefi'nin28 yönetiminde gönül birliğine (Komünyon ) katılmayan bu kişilere,
pek çok nedenden dolayı bağlı bulunduğunu bilmektedir. Gerçekten de onlardan birçoğu iman ve yaşam
normu olarak Kutsal Metinler'e onurla sahiptir, içten bir dinsel hamiyet göstermekte ve Her şeye kadir
Peder Tanrı'ya, Tanrı'nın Oğlu ve Kurtarıcı Mesih İsa'ya29 aşkla inanmaktadırlar; Kendilerini Mesih
İsa'ya bağlayan vaftizle işaretlenmiş bulunmakla birlikte, Mezhep Kiliselerinde ya da çeşitli kilise
toplulukları içinde diğer Sakramentumları da tanımakta ve kabul etmektedir. Ayrıca aralarında pek
çoğunun Episkoposluğa sahip olmasından dolayı Kutsal Efkaristiya'yı kutlamakta ve Tanrı'nın Annesi
Bakire Meryem'e30 saygı ve sevgi göstermektedir. Bütün bunlara duaların ve diğer ruhsal nimetlerin
paylaşılması, daha doğrusu Kutsal Ruh'un içindeki hakikî birliğin bir bölümü eklenir. Çünkü Kutsal
Ruh, bu inananlar arasında da hem armağanlar ve lütuflar aracılığıyla hem de kutsal kutsayıcı erdemiyle
çalışmakta ve içlerinden bazılarına iman yolunda kanlarını bile feda edebilecek kadar güçlenmektedir.
Böylece Ruh, Mesih İsa'nın bütün öğrencilerinin, O'nun tarafından kalıcı kılınan biçimde ve
barışseverlikle bir tek Çoban'ın31 yönetiminde bulunan tek bir sürü halinde birleşmeleri için,
yüreklerinde arzu uyandırmakta ve onlara devinim kazandırmaktadır. Bu hedefe varabilmek için, Anne
Kilise, dua etmeye, umut beslemeye ve çalışmaya hiç ara vermez ve Mesih İsa'nın sureti, Kilise'nin
çehresinde daha parlak biçimde ışısın diye oğullarını arınmaya ve yenilenmeye özendirir.
Kilise Ve Hıristiyan Olmayanlar
16. Nihayet, İncil'i henüz kabul etmemiş olanların, çeşitli biçimlerde Tanrı'nın Halkı'na katılmaları için
yola koyulmaları öngörülmüştür32.
Öncelikle, Eski Ahid'in yapılması, vaatlerde bulunulması ve nihayet bağrında Mesih İsa'nın ete göre
doğmuş olması nedeniyle, diğer bütün halklar içinde seçilmesi ve Tanrı'nın armağanları ile çağrısının
geriye alınmaması dolayısıyla yanı sıra atalarının tutumu sayesinde Tanrı'nın en sevgili halkı olarak
sayılmıştır. Ama Tanrı'nın Kurtuluş Tasarısı, Yaratıcı'yı tanıyanların hepsini ve bunların arasında
özellikle İbrahim Peygamberin imanını uygulayarak, bizimle birlikte merhametli ve Kıyamet Günü'nde
insanları yargılayacak olan tek Tanrı'ya tapan Müslümanları da kucaklamaktadır. Tanrı ayrıca bütün
insanlara yaşam, soluk ve her şeyi verdiğinden dolayı (Bk. Ha. İşl. 17, 25 – 28) putlar ve hayaletler
içinde bilmedikleri bir Tanrı'yı arayan diğer insanlardan da uzakta bulunmamaktadır. Çünkü Kurtarıcı
olarak O, bütün insanların da Kurtuluş'u gerçekleştirmesini istemektedir (Bk. 1 Tim. 2,4).
Gerçekten de kendi suçları olmaksızın, Mesih İsa'nın İncil'inden ve Kilisesi'nden haberdar olmayan, ama
bütün bunlara karşın, içtenlikle Tanrı'yı arayanlar ve vicdanın sesi yoluyla tanınmış olan Tanrı'nın
isteğini, çalışmalarıyla yerine getirmeye, lütfun yardımıyla çaba gösterenler de ebedi kurtuluşa
erişebilmektedirler33. Bundan dolayı ilâhi Takdir; henüz Tanrı'yı açıkça bilmeye ve tanımaya erişmemiş
olan, ama yalnızca, tanrısal lütfun desteği ile doğru yola gayret edenlerden kurtuluş için gerekli
yardımları esirgememektedir. Bu nedenle iyi ve doğru olan her şeyin, İncil'i kabul etmeye34 ve hazırlık
olarak ve bütün insanları aydınlatan Mesih İsa tarafından sonunda hakiki yaşama varabilsinler diye
onlara verilmiş bulunduğu, Kilise tarafından kabul edilmektedir. Ama pek çok kez insanlar şeytan
tarafından aldatılmakta, düşüncelerinde yanılgıya düşmekte ve Yaratıcı'ya rağmen yaratılana hizmet
28
Leo XIII, Epist. Apost. Praeclara gratulationis, 20 iun. 1894; AAS 26 (1893-94) p. 707.
Leo XIII, Epist. Encycl. Satis cognitum, 29 iun. 1896: ASS 28 (1895-96) p. 738. Epist. Encycl. Caritatis studium, 25 iul.
1898: ASS 31 (1898-99) p. 11. Pius XII, Nuntius radioph. Nell'alba, 24 dec. 1941: AAS 34 (1942) p. 21.
30
Pius XI, Litt. Encycl. Rerum Orientalium, 8 sept. 1928: AAS 20 (1928) p. 287. Pius XII, Litt. Encycl Orientalis Ecclesiae,
9 apr. 1944: AAS 36 (1944) p. 137
31
Inst. S.S.C.S. Officii 20 dec. 1949: AAS 42 (1950) p.142.
32
S. Thomas, Summa Theol. III, q. 8, a. 3, ad 1.
33
Epist. S.S.C.S. Officii ad Archiep. Boston.: Denz. 3869-72.
34
Eusebius Caes., Praeparatio Evangelica, 1, 1: PG 2128 AB.
29
12
ederek yalanla Tanrısal hakikati saptırmakta (Bkz, Rom. 1,21–25) ya da bu dünyada Tanrı'sız yaşayıp
ölerek sonsuz umutsuzluğa düşmektedir. Bu nedenle, Kilise, Tanrı’nın şerefini yükseltmek ve bütün bu
umutsuz insanların kurtuluşunu gerçekleştirmek için Efendimiz'in “Her yaratığa İncil'i vazedin” (Mr.
16,16) şeklindeki buyruğunu daima hatırlayarak, özenle bütün dünyaya İncil'in yayılmasını amaçlayan
Misyonlarını teşvik edip ve desteklemektedir.
Kilise'nin Misyonerlik Karakteri
17. Gerçekten de Peder tarafından Oğul'un gönderilmesi gibi, Mesih İsa da Havarilerini: “Gidin, bütün
ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin; onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh'un adıyla vaftiz edin;
size buyurduğum her şeye uymayı onlara öğretin. İşte ben, dünyanın sonuna dek her an sizinle
birlikteyim." (Mt. 28,19 – 20) diyerek yollamıştır (Bk. Yu. 20 – 21) Mesih İsa'nın Kurtuluşunun
hakikatini müjdelemeyi amaçlayan bu önemli buyruğu, Kilise yeryüzünün son sınırlarına varıncaya
kadar yerine getirmek için Havarilerden teslim almıştır (Bk. Ha. İş. 1 – 8). Bundan dolayı Havari
Pavlus'un “Müjde'yi yaymazsam vay halime!” (1 Kor. 9,16) şeklindeki sözlerini, Kilise kendisine
söylenmişçesine, mevcut olmayan yerlerde cemaatler tam anlamıyla kuruluncaya ve bunlar İncil'i
yayma görevini sürdürecek hale getirilinceye kadar, Misyonerlerini göndermeye devam etmektedir.
Gerçekten de Kilise, bütün dünya için Kurtuluşun temeli olan Mesih İsa’yı görevlendiren Tanrı'nın
tasarısı gerçekleşsin diye, Kutsal Ruh tarafından işbirliği yapmaya itilmektedir. Kilise, İncil'i vaaz
ederek, dinleyenlerin, Mesih İsa'yı severek O'nunla dolup taşıncaya dek gelişmeleri için, onları imana ve
buna uygun yaşama çekmekte, vaftize hazırlamakta, yanılgının tutsaklığından kurtarmakta ve Mesih
İsa'nın bedenine birleştirmektedir.
Ardından yine Kilise, halkların öz kültürlerinde, geleneklerinde ya da insan aklı ve yüreğinde serpilmiş,
iyi olan ne hisler varsa, yalnızca bunları muhafaza etmekle kalmamakta, aynı zamanda da Tanrı'nın
şerefi insanın mutluluğu ve şeytanin karmaşası için saflaşsın mükemmel hale gelsin ve yücelsin diye
gayret sarf etmektedir. Mesih İsa'nın her öğrencisine, imanı mümkün olduğu kadar, yaymak görevi
düşmektedir35. Her ne kadar, herkes inananları Vaftiz edebilirse de, Peygamber aracılığıyla Tanrı
tarafından söylenmiş olan: “Güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar, benim adım insanların arasında
büyüktür ve her yerde benim adıma yapılan lekesiz adama ile buhurun kokusu sunulur” (Bk. Ml. 1–
11)36, şeklindeki sözleriyle, Efkaristiya Kurbanı ile Mesih İsa'nın Bedeni'nin yapısını bütünlemek
yalnızca ruhban sınıfı mensuplarının görevidir. Böylece Kilise, bütün Evren, Tanrı'nın Halkı'na, Mesih
İsa'nın Bedeni’ne ve Kutsal Ruh'un Tapınağına dönüşsün ve böylece her şeyin merkezi olan Mesih
İsa'nın kişiliğinde her türlü şan, şeref ve onur; Evren'in Pederi Yaratıcı'ya kalsın diye hem dua etmekte
hem de özenle çalışmaktadır.
35
Benedictus XV, Epist. Apost. Maximum illud: AAS 11 (1919) p. 440, praesertim p. 451 ss. Pius XI, Litt. Encycl. Rerum
Ecclesiae: AAS 18 (1926) p. 68-69. Pius XII, Litt. Encycl. Fidei Donum, 21 apr. 1957: AAS 49 (1957) pp. 236-237.
36
Didache, 14: ed. Funk I, p. 32. S. Iustinus, Dial. 41: PG 6, 564. S. Irenaeus, Adv. Haer. IV 17, 5; PG 7, 1023; Harvey, 2, p.
199 s. Conc. Trid., Sess. 22, cap. 1; Denz. 939 (1742).
13
BÖLÜM III
KİLİSE'NİN HİYERARŞİK KURULUŞU
VE
ÖZELLİKLE EPİSKOPOSLUK
Giriş:
18. Efendimiz Mesih İsa, Tanrı'nın Halkı'nın nüfusunu daima çoğa1tmak ve otlatmak için bütün
Beden'in iyiliğini amaçlayan çeşitli dinsel görev kademelerini Kilisesi içinde kurmuştur. Gerçekten de
Kutsal Yetki'ye sahip olan görevliler bütün kardeşlerine, Tanrı'nın Halkı'na katılmaları için ve bu
nedenle hakiki Hıristiyan değerlerine sahip kılınarak özgürce ve düzenli bir biçimde aynı sonuca ve
Kurtuluşa ersinler diye hizmet etmektedir. Bu kutsal Konsil, 1. Vatikan Konsil'i örneğini izleyerek,
Ölümsüz Çoban Mesih İsa'nın Kutsal Kilise'yi kurduğunu, Peder'in kendisini gönderdiği gibi Havariler'i
yollamış olduğunu (Bk. Yu. 20 – 21) ve Haleflerinin yani Episkoposlarının yüzyılların sonuna dek
Kilisesi içinde Çoban olmalarını istediğini öğretmekte ve açıklamalarda bulunmaktadır.
Aynı zamanda, Episkoposluk'un tek ve bölünmez bir bütün olması için diğer Havariler arasında Aziz
Petrus'u öncü kılmış, O'nun kişiliğinde gönül ve iman birliğinin ilkesini, görünür ve sürekli temelini
kurmuştur37. Dolayısıyla, bu Kutsal Konsil, Papa'ya ve O'nun yanılmaz öğretimine ait olan, Mesih İsa
tarafından bahşedilmiş dinsel önderliğin doğasına, değerine, sürekliliğine ve kuruluşuna ilişkin bu
doktrine kuşku duyulmaksızın inanılması için tüm inananlara yeniden önermekte, aynı konu üzerinde
durarak bütün Kilise'nin görünür başı ve Mesih İsa'nın vekili olan Petrus'un Halefi ile yaşayan Tanrı'nın
evini yöneten Havariler'in Halefleri olan Episkoposlar38 hakkındaki öğretiyi de bütün insanlara
tanıtmayı ve onlara açıklamayı kararlaştırmaktadır.
Onikilerin Çağrılması Ve Kurulması:
19. Efendimiz Mesih İsa, Peder'e dua ettikten sonra, istediği kişileri yanına çağırmış, onların arasından
kendisiyle kalmaları için Tanrı'nın Hükümdarlığı'nı vaaz etmeye yollamak amacıyla Onikileri seçerek
(Mk,3,13–19; Mt. 10,1 – 42); bu Havarîleri bir topluluk ya da diğer bir deyişle kalıcı bir sınıf biçiminde
kurmuş ve başlarına, aralarından tercih ettiği Petrus'u getirmiştir. Mesih İsa, yetkisini paylaştırdığı
Havarilerini, tüm halkları kendi öğrencisi haline getirmeleri, onları kutsamaları ve yönetmeleri (Bk. Mt.
28,16 – 20; Mk. 16,15), böylece Kilise'yi yaymaları ve Efendimiz'in rehberliğinde dünyanın sonuna dek,
her gün bu halkların ruhani yöneticileri ve çobanları olmaları için, önce İsrail oğullarına, sonra da bütün
insanlara yollamıştır (Bk: Rom. 1 – 16; Mk. 6,6; 13; 16 -15 – 20).
Havarîler, Efendimiz'in : “Kutsal Ruh üzerinize döküldüğünde kuvvetlenerek, Kudüs'te bütün
Yahudiye'ye ve Samarya'da olduğu gibi, yeryüzünün son sınırlarına kadar benim tanıklarım olacaksınız”
şeklindeki vaadine göre, Pentecostxxi günü tam anlamıyla bu kutsal görev için güçlendirilmişlerdir (Bk.
Ha. İşl. 2,1 – 26). Öyleyse Havarîler, Kutsal Ruh'un devinimi nedeniyle dinleyenler tarafından iltifat
gören İncil'i her yerde vaaz ederek, Efendimiz'in Havariler üzerine temellendirdiği (Bk. Mk. 16,20),
onların lideri Aziz Petrus üzerinde inşa ettiği ve Mesih İsa'nın temel taşı olduğu evrensel Kilise'yi bir
araya getirmişlerdir (Bk. Mt. 16,18; Ef. 2,20)39.
37
Conc. Vat. I, Sess. IV, Const. Dogm. Pastor aeternus. Denz. 1821 (3050 s.).
Conc. Flor., Decretum pro Graecis: Denz. 694 (1307) et Conc. Vat. I, ib.: Denz. 1826 (3059)
39
Liber sacramentorum S. Gregorii, Praefatio in Cathedra S. Petri, in natali S. Mathiae et S. Thomas: PL 78, 50, 51 et 152. S.
Hilarius, In Ps. 67, 10: PL 9, 4S0; CSEL 22, p. 286. S.Hieronymus, Adv. Iovin. 1, 26: PL 23, 247 A. S. Augustinus, In Ps. 86,
4: PL 37, 1103. S. Gregorius M., Mor. in lob, XXVIII, V: PL 76, 455-456. Primasius, Comm. in Apoc. V: PL 68, 924 BC.
Paschasius Radb., In Matth. L. VIII, cap. 16: PL 120, 561 C. Leo XIII, Epist. Et sane, 17 dec. 1888: AAS 21 (1888) p. 321.
38
14
Havariler'in Halefleri Olan Episkoposlar
20. Mesih İsa tarafından Havariler'e yüklenen tanrısal görev, yüzyılların sonuna kadar sürecektir (Mt.
28,20), çünkü vaaz etmeleri gereken İncil, Kilise için her zaman, onun bütün yaşamının ilkesidir. Bu
nedenle Havariler, bu hiyerarşik toplumda haleflerinin yetiştirilmesine özen göstermişlerdir.
Gerçekten de onlar yalnızca kutsal görevleri40 dâhilinde işbirliği yapmak üzere seçilmekle kalmayıp,
aynı zamanda kendilerine teslim edilmiş olan bu emanetin ölümlerinden sonra da devam edebilmesi için
önceden başlanmış bulunan çalışmaları41 tamamlama ve pekiştirme vazifesini hemen artlarından gelen
bu arkadaşlarına vasiyet edercesine bırakmışlar ve böylece onlara Kutsal Ruh tarafından, otlatmak
göreviyle yerleştirildikleri Tanrı'nın Kilise'si içinde bulunan bütün sürüye göz kulak olmalarını tenbih
etmişlerdir42 (Ha. İşl. 20,28). Bu nedenle Havarîler, böyle insanları seçmişler ve öldükleri zaman
yerlerine seçkin kişilerin geçmesi kuralını koymuşlardır. Geleneğin tanıklığına, göre ilk insanlardan beri
Kilise'nin içinde sürdürülen dinsel görevlerin arasında Episkoposluk, başlangıçtan beri kesintisiz
olarak43 silsile yoluyla devam etmekte ve havarisel tohumun çubuğuna sahip olanların ödevi44 ilk sırada
yer almaktadır. Böylece, Aziz Ireneus'un da şahadet ettiği gibi Havariler'in Episkoposları ve bize kadar
gelen onların Haleflerini göreve getirmeleri dolayısıyla bu Havarisel gelenek bütün dünyaya
açıklanmakta45 ve muhafaza edilmektedir46.
Şu halde Episkoposlar, doktrinin öğretmenleri, kutsal kültün rahipleri ve Kilise yönetiminin47
sorumluları olarak, Çobanların bulunduğu sürüye48 Tanrı'nın yerinde başkanlık ederek, kendileriyle
işbirliği yapan rahipler ve Diakozlar’la birlikte toplumsal hizmeti yüklenmişlerdir49. Dolayısı ile
Havarilerin içinde Lider olan Petrus’a Efendimiz tarafından kişisel olarak bahşedilmiş ve O'nun
haleflerine iletilmesi gereken sürekliliğin muhafaza edilmesi gibi, aynı şekilde Episkoposların kutsal
kuruluşu tarafından sonsuza dek sürdürülmesi gereken Havariler'in Kilise'yi otlatma görevi de
kalıcıdır50. Bundan dolayı Kutsal Konsil, Tanrı tarafından kurulması nedeniyle Kilise'nin Çobanları olan
Havariler’in51 haleflerinin, episkoposlar olduğunu ve onları dinleyenin Mesih İsa'yı dinlemiş olacağını
ve onlara hakaret edenin Mesih İsa'ya ve O'nu Yollayana hakaret edeceğini öğretmektedir (Bk. Lk.
10,16)52.
Episkoposluk Sakramentumluğu
21. İnananların arasında en yüce Ruhbanlık mevkiine sahip olan Efendimiz Mesih İsa, rahiplerin yardım
ettiği Episkoposların kişiliğinde, bulunmaktadır. Gerçekten de O, Peder Tanrı'nın sağında oturarak,
Vekillerinin53 topluluğa katılmayı hiç aksatmadığı gibi, öncelikle de onların yüce görevi vasıtasıyla
bütün insanlara Tanrı kelâmını vaaz etmekte, inananlara sürekli olarak imanın Sakramentumlarını
40
Act 6, 2-6; 11, 30; 13, 1, 14, 23; 20, 17; 1 Thess. 5, 12-13; Phil. 1, 1 Col. 4, 11, et passim.
Act. 20, 25-27; 2 Tim. 4, 6 s. coll. c. I Tim. 5, 22; 2 Tim. 2, 2 Tit. 1, 5; S. Clem. Rom., Ad Cor. 44, 3; ed. Funk, 1, p. 156.
42
S. Clem. Rom., ad Cor. 44, 2; ed. Funk, I, p. 154 s.
43
Tertull., Praescr. Haer. 32; PL 2, 52 s.; S. Ignatius M., passim
44
Tertull., Praescr. Haer. 32; PL 2, 53.
45
S. Irenaeus, Adv. Haer. III, 3, 1; PG 7, 848 A; Harvey 2, 8; Sagnard, p. 100 s.: manifestatam.
46
S. Irenaeus, Adv. Haer. III, 2, 2; PG 7, 847; Harvey 2, 7; Sagnard, p. 100: . custoditur ,., ib. IV, 26, 2; col. 1O53, Harvey 2,
236, necnon IV, 33, 8; col. 1077; Harvey 2, 262.
47
S. Clem. Rom., 1. c., 42, 3-4, 44, 3-4; 57, 1-2; Ed. Funk. I, 152, 156, 171 s. S. Ign. M., Philad. 2; Smyrn. 8; Magn. 3; Trall.
7; Ed. Funk, I, p. 265 s.; 282; 232 246 s. etc.; S. Iustinus, Apol., 1, 6S G 6, 428; S. Cyprianus, Epist. assim.
48
S. Ign. M., Philad., 1, 1; Magn. 6, 1; Ed. Funk, I, pp. 264 et 234.
49
S. Ign. M., Philad., Praef.; ed. Funk, I, p. 264.
50
Leo XIII, Epist. Encycl. Satis cognitum, 29 iun. 896: ASS 28 (1895-96) p. 732.
51
Conc. Trid., Sess. 23, ecr. de sacr. Ordinis, cap. 4; enz. 960 (1768); Conc. Vat. I, ess. 4 Const. Dogm. I De Ecclesia Christi,
cap. 3: Denz. 1828 (3061). Pius XII, Litt. Encycl. Mystici Cororis, 29 iun. 1943: ASS 35 (1943) p. 209 et 212. Cod. Iur. Can.,
c. 29 1.
52
Leo XIII, Epist. Et sane, 17 dec. 1888: ASS 21 (1888) p. 321 s.
53
S. Leo M., Serm. 5, 3: PL 54, 154.
41
15
sağlamakta, Episkoposların yüklendiği babalık görevleri dolayısıyla yeni uzuvlarını doğaüstü bir
yenilemeyle Bedenine yerleştirmekte (Bk. 1. Kor. 4,15) ve sonuçta onların ihtiyat ve bilgeliğini
aracılığıyla yeni Ahit'in halkını ebedi mutluluğa doğru yaptığı kutsal yolculuğunda düzene koyarak
yönetmektedir. Efendimizin sürüsünü otlatmasıyla seçilmiş olan bu Çobanlar, Mesih İsa'nın Vekilleri ve
Tanrı'nın gizemlerinin yöneticisidirler (Bk. 1 Kor. 4,1), çünkü onlara Adaletin ve Ruhun şerefli görevi
ile birlikte Tanrı'nın lütfu İncil'in şahadeti emanet edilmiştir (Bk. Rom. 15,16; Ha. İşl. 20,24).
Böylesine büyük görevleri tamamlamak için Havariler, Kutsal Ruh'un üzerlerine özel bir şekilde
dökülmesiyle, Mesih İsa tarafından doldurulmuşlar (Bk. Ha, İş. 1.8.2.4; Yu. 20.22.23) ve bizzat
Episkoposluk kutsaması aracılığıyla bize kadar ulaşmış olan bu ruhsal armağanı, beraberlerinde çalışan
arkadaşlarının başlarına ellerini koyarak vermişlerdir54 (Bk. 1 Tim.4,14; 2 Tim.1.6.7). Bu nedenle, bu
Kutsal Konsil Episkoposluk kutsaması ile Kilise'nin Litürjik geleneği tarafından ve Kilise Babalarınca
en yüce ruhbanlık olarak Kutsal Görev'in55 zirvesi şeklinde adlandırılan Ruhbanlık Sakramentumu'nun
doluluğunun bahşedildiğini öğrenmektedir. Episkoposluk kutsaması, aynı zamanda doğaları gereği,
Episkoposlar topluluğunun uzuvlarıyla Papa arasındaki hiyerarşik gönül bağının dışında yerine
getirilmesi mümkün olmayan yönetme ve öğretme görevleri ile birlikte kutsama yetkisini vermektedir.
Gerçekten de gerek Batı, gerekse Doğu Kilisesi'nin kullanımından ve özellikle geleneksel ayin
biçimlerinden meydana gelmiş olan Gelenek'ten ellerin baş üzerine konulması ve kutsama sözleriyle
Kutsal Ruh'un verildiği56 ve aynı biçimde, Episkoposların Çobanı ve En Yüce Ruhbanlık Mertebesi'nin
sahibi olan Mesih İsa'ya ait özellikleri görünür ve yüce bir biçiminde korudukları, O'nun kişiliği
çerçevesinde hareket ettikleri kutsal karakterin57 damgalandığı belirgin olarak ortaya çıkarmaktadır58.
Dolayısıyla yeni seçilmiş olanları, Ruhbanlık Sakramentumu ile Episkoposluk bedeninin içine almak da,
Episkoposlar'ın özel görevidir.
Episkoposlar Toplulugu Ve Baş'ı
22. Petrus ve diğer Havariler'in, Efendimiz'in isteği üzerine tek bir Havari Topluluğu kurmaları gibi,
Petrus'un Halefi Roma Episkopos'u Papa ve Havarilerin Halefleri olan diğer Episkoposların da aynı
şekilde kendi aralarında bağlı bulunmaktadır. Bütün dünyadaki Episkoposlar'ın barış59, Tanrı'ya ve
insanlara duyulan sevgi ve birlik bağlarıyla kendi aralarında ve Roma'daki Episkopos ile ilişkilerini
sürdürmeleriyle, başlangıçtan beri oluşagelen en eski disiplinin ve aynı şekilde çoğunluğun öğütlerinin
tartışılmasıyla varılan sonucu değerlendirmesinden60 sonra, çok büyük önem taşıyanlar61 dâhil, her
konuda aralarında ortak karara varabilmek için toplanmış olan Konsiller62, Epikoposluk sınıfının
Topluluk olma tabiatını ve karakterini, yüzyıllar boyunca Ekümenikxxii Konsillerin açıkça kanıtladığı
54
Conc. Trid., Sess. 23, cap. 3, citat verba 2 Tim. 1, 6-7, ut demonstret Ordinem esse verum sacramentum: Denz. 959 (1766).
In Trad. Apost. 3, ed. Botte, Sources Chr., pp. 27-30, Episcopo tribuitur primatus sacerdotii. Sacramentarium Leonianum,
ed. C. Mohlberg, Sacramentarium Veronense, Romae, 195S, p. 119: ad summi sacerdotii ministerium... Comple in
sacerdotibus tuis mysterii tui summam.... Idem, Liber Sacramentorum Romanae Ecclesiae Romae, 1960, pp. 121-122:
Tribuas eis, Domine, cathedram episcopalem ad regendam Ecclesiam tuam et plebem universam.. PL 78, 224.
56
Trad. Apost. 2, ed. Botte, p. 27.
57
Conc. Trid., Sess. 23, cap. 4, docet Ordinis sacramentum imprimere characterem indelebilem: Denz. 960 (1767) . Ioannes
XXIII, Alloc. Iubilate Deo, 8 maii 1960: AAS S2 (1960) p. 466. Pall1us VI, Homelia in Bas, Vaticana, 20 oct. 1963: AAS 55
(1963) p. 1014.
58
S. Cyprianus, Epist. 63, 14: PL 4, 386; Hartel, III B, p. 713: Saccrdos vice Christi vere fungitur .. S. Io. Chrysostomus, In 2
Tim. Hom. 2, 4: PG 62, 612: Saccrdos est symbolon . Christi. S. Ambrosius, In Ps. 38, 25-26: PL 14, 105 1-52: CSEL 64,
203- 204. Ambrosiascr In I Tim. S 19: PL 17, 479 C ct in Eph. 4, 1;-12: col. 387. C. Theodorus Mops., from. Catech. XV, 21
ct 24: ed. Tonneau, pp. 497 et 503. Hesychiu Hieros., In Lcv. L. 2, 9, 23: PG 93, 894 B.
59
Eusebius, Hist. ecl., V, 24, 10: GCS II, 1, p. 49S; cd. Bardy, Sources Chr. II, p. 69 Dionysius, apud Eusebium, ib. VII 5, 2:
GCS 11, 2, p. 638 s.; Bardy, II, p. 168 s.
60
S. Cyprianus, Epist. 56, 3: Hartel, 111 B, p. 650; Bayard, p.154.
61
Tertullianus, de Iciunio, 13: PL 2, 972 B; CSFL 20, p. 292,lin. 13-16.
62
de antiquis Conciliis, Eusebius, Hist. Eccl. V, 23-24: GCS 11, 1, p. 488 ss.; Bardy, 11, p. 66 ss. et. passim. Conc.
Nicaenum. Can. S: Conc. Oec. Decr. p. 7.
55
16
gibi göstermektedir. Yukarda sözü edilenler, en yüce ruhbanlık görevine yeni seçilmiş olanların
yükseltilmesi için, birçok Episkopos'un katılmasıyla oluşan eski uygulama tarafından da
hatırlatılmaktadır. Seçilmiş olan kişi, sakramentumsal kutsama ile birlikte, Episkoposlar Birliği'nin
uzuvları ve bu topluluğun Baş’ı arasındaki hiyerarşik gönül birliği aracılığıyla, Episkoposluk Bedeni'nin
uzvu haline getirilmektedir.
Episkoposluk Toplumu ya da Bedeni'nin yetki sahibi sayılması, Petrus'un Halefi, Roma Episkoposu olan
Papa'nın baş olduğunun kavranmasına ve tüm inananlar ve Çobanlar dâhil olmak üzere herkesin
üzerinde Liderlik kudretinin63 bulunduğunun kabul edilmesine bağlıdır. Gerçekten de Papa, görevi
nedeniyle, Mesih İsa'nın Vekili ve tüm Kilise'nin Çobanı olarak, her zaman özgürce kullanılabilen
evrensel, yüce ve eksiksiz bir yetkinin sahibidir. Öte yandan Episkoposluk müessesesi de dinsel yönetim
içinde ve öğretimde, Havarilerin Topluluğu'nun yerine geçtiği ve hatta devam ettirdiği Havarisel Beden
ve O'nun Başı olan Roma'daki Episkopos'u ile kesinlikle mutabık bulunması koşuluyla, Papa'nın onayı
alınmaksızın kullanılmayacak olan en yüce yetkiye tam anlamıyla sahiptir. Efendimiz Mesih İsa,
Kilise'nin temel taşı ve sorumlusu olarak yalnız Simon Petrus’u koymuş ve bütün sürüsünün Çobanı
yapmıştır (Bk. Mt. 16, 17–19; Yu. 21, 15–17); ama Petrus'a verilmiş olan bu yetkinin, Baş'larına bağlı
bulunan Havariler Topluluğuna da bahşedildiği bilinmektedir (Bk. Mt. 18,18; 28,16–20)64. Bu Topluluk,
birçok kişinin bir araya gelmesiyle oluştuğundan dolayı, Tanrı'nın Halkı'nın evrenselliğini ve
çeşitliliğini ifade ettiği gibi, tek bir Baş altında toplanması da Mesih İsa'nın sürüsünün birliğini
simgelemektedir.
Bu topluluk içinde, Episkoposlar, Baş'ları olan Papa'nın liderliğine ve üstünlüğüne sadakatle saygı
göstererek, Kutsal Ruh'un sürekli olarak Kilise'nin iç ahengi ile dış yapısını pekiştirdiği sırada,
inananların ve hatta bütün Kilise'nin iyiliği için sahip bulundukları yetkiyi göstermektedir. Episkoposlar
Topluluğu'nun bütün Kilise üzerinde sahip olduğu bu yüce yetki, Evrensel Konsil içinde görkemli bir
biçimde yerine getirilmektedir. Dolayısıyla Petrus'un Halefi tarafından onaylanmayan ya da en azından
kabul edilmeyen Konsil asla Evrensel Konsil sayılmamaktadır65. Bu Konsiller için çağrıda bulunmak,
başkanlık yapmak ve kararlarını onaylamak Papa'ya özgü bir niteliktir.
Aynı toplumsal yetki bütün dünyaya dağılmış olan Episkoposlar tarafından, Topluluk Başı'nın onları
toplu bir eyleme çağırması, koşuluyla en azından ayrı yerlerde bulunan Episkoposlar'ın birleşik eylemini
onaylaması ya da özgürce kabul etmesi ve böylelikle hakiki bir toplu eylemin meydana gelebilmesi için
Papa ile birlikte kullanılabilmektedir.
Episkoposların, Topluluk Bağrındaki İlişkileri
23. Topluluk birliği, Episkoposların kendi aralarında olduğu gibi, Evrensel Kilise ve Yerel Kiliselerle
olan karşılıklı ilişkilerinde belirtilmektedir. Petrus'un Halefi Roma'da bulunan Papa, gerek inananlar
kitlesi, gerekse Episkoposlar'ın birliğinin temeli ve görünür ilkesidir66. Oysa her bir Episkopos,
gerçekten de Evrensel Kilise'nin suretinde biçimlenmiş olan kendi yerel Kilisesi içinde de birliğin temeli
ve görünür ilkesidir67; dolayısıyla tek ve biricik Katolik Kilisesi de bu Kiliselerde onların varlıklarıyla
kurulmaktadır68. Bu nedenle, Episkoposların her birinin kendi Kilisesi'ni temsil etmesi gibi, aynı şekilde
bütün bunlar Papa ile birlikte barış, sevgi ve birlik bağlamında Evrensel Kilise'yi temsil etmektedir.
63
Relatio officialis Zinelli, in Conc. Vat. I: Mansi S2,1 109 C
Conc. Vat. 1, Schema Const. dogm. 11, de Ecclesia Christi, c. 4: Mansi S3, 310. Relatio Kleutgen de Schemate reformato:
Mansi S3, 321 B - 322 B et declaratio Zinelli: Mansi 52 1110 A. Vide etiam S. Leonem M. Scrm. 4, 3: PL 54, 151 A
65
Cod. Iur. Can., c. 227.
66
Conc. Vat. I, Const.Dogm. Pastor aeternis: Denz. 1821 (3050 s.).
67
S. Cyprianus, Epist. 66, 8: Hartel 111, 2, p. 733: .. Episcopus in Ecclesia et Ecclesia in Episcopo .
68
S. Cyprianus, Epist. 55, 24: Hartel, p. 642, line. 13: . Una Ecclesia per totum mundum in multa membra divisa .. Epist. 36,
4: Hartel, p. 575, lin. 20-21.
64
17
Kendi yerel Kilisesine öncülük eden her bir Episkopos, Evrensel Kilise'ye ve diğer Kiliseler'e değil de,
sadece emanet aldıkları Tanrı'nın Hakkı'nın bir kısmı üzerinde kendilerine yüklenen kutsal görevi yerine
getirmektedir. Ama Episkoposluk Topluluğunun birer uzvu ve Havarilerin yasal Halefleri olarak
Episkoposlar, Mesih İsa'nın verdiği emir üzere ve inşa ettiği Kuruluş dolayısıyla, bütün Kilise69 için
özen göstermeye zorunludurlar; her ne kadar bu özen Evrensel Kilise üzerinde yasal yetki ile
kullanılmazsa da Onun yararına son derecede katkıda bulunmaktadır. Gerçekten de bütün Episkoposlar,
iman birliğini ve bütün Kilise'ye ait disiplini sağlamaya ve korumaya; inananlara Mesih İsa'nın Mistik
(Gizemsel) Bedeni'nin tümüne ve özellikle de adalet için eziyet gören, ıstırap çeken ya da yoksul olan
uzuvları sevmesini öğretmeye ve son olarak da Kilise'ye ait her türlü faaliyeti, özellikle de tüm insanlar
için bütün hakikat ışığının doğmasına çaba harcayarak, imanın yükselmesini sağlamaya zorunludur. Öte
yandan, Episkoposlar Evrensel Kilise’nin bir parçası olarak kendi Kiliseleri’ni iyi yönettiklerinde, bütün
yerel Kiliseler’in bedeni olan Mesih İsa’nın Manevi Bedeni’nin yararına bizzat etkin bir şekilde
katılmaları kesinleşmiş demektir70.
İncil’i yeryüzünün her tarafına duyurma görevi, Papa Celestinus’un bedeni olan Efes Konsili’nde71
Episkoposlara hatırlatılmış olduğu gibi, Mesih İsa’nın toplu bir görev yükleyerek emir verdiği
Çobanlar’ın oluşturduğu Beden’e aittir. Bu nedenler her bir Episkopos, kendilerine özgü ödevlerinin
yerine getirilmesinin izin verdiği kadar, özel bir şekilde Hıristiyan adını72 yayma demek olan en yüce
görevi yüklenmiş bulunan Petrus’un Halefi Papa ile birlikte ve kendi aralarında işbirliği yapmalıdır.
Yine Episkoposlar, bütün güçleriyle, misyonla yalnız hasat toplayan işçileri göndererekxxiii değil, aynı
zamanda maddi ve manevi yardımları ister kendilerinden doğrudan doğruya, isterse inananlar arasında
hararetli bir işbirliği yaratarak sağlamalıdır. Sonuç olarak Episkoposlar, Tanrıya ve insanlara karşı
duyulan sevginin birliği içinde diğer Kiliseler’e özellikle de İlk Kilise’nin saygın örneğini izleyerek en
yakın ve en yoksul olanlarına kardeşçe yardımlarını isteyerek sunmalıdır.
Havariler ve onların Halefleri tarafından değişik yerlerde kurulan ve yüzyıllar boyu organik bağlantılar
içinde, değişik gruplaşmalar halinde oluşturulan çeşitli Kiliseler, Tanrı’nın inayeti ile meydana
gelmiştir. Bunlar, iman birliğinin ve Evrensel Kilise’nin tek Tanrısal Kuruluşunu koruyarak, kendine
özgü bir şekilde ayin yapmaktan ve yine kendine özgü alanda dinsel ve din bilimsel bir mirasa sahip
olmaktan faydalanmaktadır. Bu kiliseler arasında, özellikle en eski olanlardan bazıları, yeni Kiliseleri
dünyaya getirdiklerinden dolayı imanın annesi sayılabilir ve bu nedenle Patriarkal olarak adlandırılır.
Sözü geçen yeni doğan kiliseler ve Patriarkal kiliseler arasında bulunan yoğun sevgi, karşılıklı hak ve
ödevlere duyulan saygı devam etmektedir. Sakramentumsal yaşam içinde, bu durum zamanımıza kadar
süregelmiştir73.
Yerel Kiliseler'in birliğe yönelen bu ayrı çeşitliliği, çok belirli bir biçimde bölünmez Kilise'nin Evrenselliğini göstermektedir. Benzer olarak, Ulusal Episkopos Kuruluşları birlikten doğan sevginin, somut
gerçekleştirimlere yol açması için bugün çok yönlü ve bereketli katılımlarda bulunabilmektedir.
69
Pius XII, Litt. Encycl. Fidei Donum, 21 apr. 1957: AAS 49 (1957) p. 237.
S. Hilarius Pict., In Ps. 14, 3: PL 9, 206; CSEL 22, p. 86. S. Gregorius M., Moral, IV, 7, 12: PL 75, 643 C. Ps.Basilius, In
Is. 15, 296: PG 30, 637 C.
71
S. Celestinus, Epist. 18, 1-2, ad Conc. Eph.: PL 50, 505 AB- Schwartz, Acta Conc. Oec. 1, I, i, p. 22. Benedictus XV,
Epist. Apost. Maximum illud: AAS 11 (1919) p. 440, Pius XI. Litt. Encycl. Rerum Ecclesiae, 28 febr. 1926: AAS 18 (1926)
p. 69. Pius XII, Litt. Encycl. Fidei Donum, 1. c.
72
Leo XIII, Litt. Encycl. I Grande munus, 30 sept. 1880: ASS 13 (1880) p. 14S. Cod. Iur. | Can., c. 1327; c. 13S0 2.
73
De iuribus Sedium patriarchalium, Conc. Nicaenum, I can. 6 de Alexandria et Antiochia, et can. 7 de Hierosolymis: Conc.
I Oec. Decr., p. 8. Conc. Later. IV, anno 1215, Constit. V: De dignigate Patriarcharum: ibid. p. 212.-| Conc. Ferr.-Flor.: ibid.
p. 504.
70
18
Episkoposlar'ın Havarilik Görevi
24. Bütün insanların, Tanrı'nın emirlerine uymaları, iman ve Vaftiz aracılığıyla kurtuluşa varmaları için,
Havarilerin Halefleri olan Episkoposlar, yeryüzü ve gökyüzünde her yetkinin sahibi olan Mesih İsa
tarafından verilen, bütün insanları eğitme ve İncil'i her yaratığa vaaz etme görevini yüklenmişlerdir
(Bk.Mt. 28,18; Mk. 16,15–16).
Bu görevi tamamlamak amacıyla, Efendimiz Mesih İsa Havarilerine, kralların, halkların ve devletlerin
huzurunda yeryüzünün en uzak köşesine varıncaya dek tanıklık yapmaları için gerekli gücü sağlayan
Kutsal Ruh'u vaat etmiş ve Pentekost gününde Kutsal Ruh, gökten yollanmıştır (Ha. İşl. 1,8; 2,1).
Efendimizin, halkının Çobanlarına yüklediği görev, Kutsal Metinlerde aynı anlama gelen "diyakozluk"
(hizmetkârlık) sözcüğüyle anılan gerçek hizmettir (Bk. Ha. İşl. 1,17 ve 25, 21–19; Rom. 11,13: 1
Tim.1,12). Episkoposların yasal görevlerini üstlenmeleri, Kilise'nin evrensel ve yüce yetkisi tarafından
feshedilmemiş yasal geleneklerle; ya aynı yetki tarafından yapılmış veya kabul edilmiş kanunlarla, ya da
doğrudan doğruya bizzat Petrus'un Halefi olan Papa tarafından yapılan atamayla gerçekleştirilebilmektedir. Ancak, Papa'nın Havarisel gönül ve İman Birliği'ne kabul etmediği ya da reddettiği kişiler,
Episkoposluk görevini yüklenemezler74.
Episkoposların Öğretmek Görevi
25. Episkoposların en önemli vazifelerinin arasında en başta geleni, İncil'i vaaz etmek görevidir75.
Gerçekten Episkoposlar Mesih İsa'ya yeni öğrenciler taşıyan iman münadileriyken, aynı zamanda
gerçek öğretmenleridir. Diğer bir deyişle onlar, Mesih İsa'nın yetkisine sahip olduklarından, kendilerine
emanet edilen halka, neye inanacaklarını ve günlük yaşamda bunu nasıl uygulayacaklarını vaaz ederler
ve Kutsal Kitap Hazinesi'nden eski veya yeni bilgileri çıkararak (Mt. 13,52), Kutsal Ruh' un ışığında
imanı aydınlatmakta, onu meyvelendirmekte ve sürülerini tehdit eden sapkınlıklardan uzak tutmak için
uyanık kalmaktadırlar (Bk. 2 Tim. 4, 1–4)
Episkoposlar, Papa ile gönül birliği içinde öğretim yaptıkları zaman, evrensel ve tanrısal gerçeğin
tanıkları olarak, herkes tarafından saygıyla dinlenmeleri gerektiği gibi, inananlar da aktöre (ahlâk) ve
iman kanunlarında Mesih İsa adına Episkoposlar tarafından verilen kararı kabul etmeli ve bunu dinsel
bir saygıyla yerine getirmelidir. Ama anlık ve isteme dayalı bu dinsel saygı, Papa'nın "EX
CATHEDRA" denilen resmi öğretimine, yani Mesih İsa'nın kudretini kullanarak konuşmadığı
zamanlarda bile özel bir şekilde gösterilmelidir. Şöyle ki, O'nun yüce öğretimi saygıyla kabul edilmeli
ve ister kullanılan sözcüklerin anlamından, ister aynı öğretinin sık sık yinelenmesinden, isterse
belgelerin doğasal özelliklerinden ileri gelsin, daha önceden açıklanmış bulunan istem ve fikirlerine
göre, O'nun tarafından varılan sonuçlara içtenlikle uyulmalıdır.
Her ne kadar Episkoposların her biri yanılmazlığın imtiyazından faydalanamazlarsa da, Petrus'un Halefi
Papa ile ve kendi aralarındaki gönül birliğinin bağını muhafaza edenler, yeryüzünde dağınık konumda
olmalarına karşın; aktöre ve iman konuları çerçevesindeki resmi öğretimlerinde, alınmış olan kesin bir
karar üzerinde birlik sağlandığı takdirde yanılmazlıkla, Mesih İsa'nın öğretisini açıklamış olmaktadır.
Bu yanılmazlık, Evrensel Konsil'in toplanması sırasında daha açıkça belirmektedir. Orada toplanmış
bulunan Episkoposlar, bütün Kilise için aktöre ve imanın yargıçları, öğretmenleridirler; dolayısıyla
yaptıkları kesin tanımlamalar, imandan kaynaklanan saygıyla kabul edilmelidir76.
74
Cod. luris pro Eccl. I Orient., c. 216-314: de Patriarchis; c. 324-399: de Archiepiscopis I maioribus; c. 362-391: de aliis
dignitariis; in specie, c. 238 3; 216; 240; 251; 255: de Episcopis a Patriarch nominandis.
75
Conc. Trid., Decr. de I reform., Sess. V, c. 2, n. 9; et Sess. I XXlV, can. 4; Conc. Oec. Decr. pp. 645 et 739.
76
Conc. Vat. I, Const. dogm. Dei Filius, 3: Denz. 1712l (3011). nota adiecta ad Schema I de Eccl (desumpta ex.S. Rob.
Bellarmino): Mansi 51, I 579 C, necnon Schema reformatum I Const. II de Ecclesia Christi, cum I commentario Kleutgen:
Mansi 53, 313 AB. Pius IX, Epist. Tuas libener: Denz. 1683 (2879).
19
Sadakatle açıklama getirilmesi ve itinayla muhafaza edilmesi gereken Tanrısal Vahiy'in emanetinin
kapsamı ne kadar genişse, aktöre ve iman öğretisini tanımlarken Kilisesi'ni donatmak istemiş olan
Tanrısal Kurtarıcı'nın bu yanılmazlığı da o kadar kapsamlıdır. Bütün kardeşlerini imanla güçlendiren
(bk. Lk. 22,32), en yüce Çoban ve tüm inananların öğretmeni olan Episkoposlar Topluluğu'nun başı
Papa, kesin bir tavırla iman ve aktöre77 hakkındaki öğretiyi onayladığı zaman, bu yanılmaz görevi
dolayısıyla özelliğinden faydalanmaktadır. Bu nedenle, Papa'nın tanımlamaları için, Kilise'nin
kabullenmesi söz konusu olmadan, öz niteliklerinden dolayı haklı olarak "Değişmez" denilmektedir78;
çünkü bunlar ermiş Petrus'un şahsında her Papa'ya vaat edilmiş olan Kutsal Ruh'un yardımıyla
açıklanmışlardır. Bunun için diğer bütün yetkililerin herhangi bir biçimde onayına gerek duyulmaz ve
daha yüksek dereceli bir yargı olmadığından dolayı, feshedilmesi amacıyla asla başvurulamaz.
Bu durumda Papa, özel bir kişi değil de, Evrensel Kilise’nin yüce öğretmeni olarak, kararını ilan ettiği
zaman bizzat Kilise'nin yanılmazlık kerâmetini tekil olarak taşıması nedeniyle, Katolik İmanın öğretisini
açıklamakta ve korumaktadır79. Petrus’un Halefi ile birlikte yüce öğretmenlik görevini yerine getirdiği
zaman, Episkoposluk Bedeni de Kilise'ye vaat edilmiş olan yanılmazlık armağanına sahip olmaktadır.
Dolayısıyla Mesih İsa' nın bütün sürüsünü iman birliği içinde geliştiren ve koruyan Kutsal Ruh'un
eylemi nedeniyle, bu tanımlamalarda, Kilise'nin rızası (onaması) asla eksik olamaz80. Ayrıca böyle bir
kararı Papa olsun, O'nunla birlikteki Episkoposların Bedeni olsun, herkesin bağlı kalmak ve uymak
zorunda olduğu, özellikle bizzat Papa'nın gözetiminde, Episkoposların yasal ardıllıkları sırasında
meydana gelen, gelenek ya da yazı aracılığıyla, bize kadar eksiksiz bir biçimde ulaşmış hakikat
Ruhu'nun ışığı altında sadakatle ortaya konmuş ve Kilise'nin içinde özenle korunmuş olan Vahye göre
tanımlamakta ve ilan etmektedirler81. Bu Vahiy'in bütünüyle incelenmesi ve uygun bir biçimde
açıklanması için Papa ve Episkoposlar, görevleri gereği ve konunun taşıdığı öneme göre elverişli
araçları kullanarak, dikkatli olmaları gereken çabaları göstermelidir82; ama bunun yanında insanlık
âlemine açıklanmış olan yeni bir Vahyi, tanrısal iman emanetiymiş gibi kabul edemezler83.
Episkoposlar'ın Kutsama Görevi
26. Ruhbanlık Sakramentumu'nun doluluğuyla donatılmış olan Episkopos, özellikle bizzat kendisi
tarafından sunulan ya da sunulması sağlandığı, Kilise'yi sürekli yaşatan ve yücelten Efkaristiya içinde84
"en yüce ruhbanlık lütfunun yöneticisidir"85. Mesih İsa'nın Kilisesi, inananların oluşturduğu yerel ve
yasal topluluklar içinde gerçekten mevcuttur. Aynı zamanda bu topluluklar, çobanlarına bağlı oldukları
oranda Yeni Ahid'in Kiliseleri86diye adlandırılmaktadır (Bk.Ha. İş. 8,1; 14, 22–23; 20,17).
Gerçekten de onlar, bulundukları yerde Kutsal Ruh'un aracılığı ve cömertçe armağanlarıyla (Bk. 1 Sel.
1,5), Tanrı tarafından çağrılmış yeni bir Halk oluşturmaktadır. Mesih İsa'nın İncili'nin vaaz edilmesiyle,
onların içindeki inananlar bir araya toplanarak gelmekte ve “Efendimiz'in bedeni ve kanı aracılığıyla
toplumdaki bütün kardeşlerin birbirleriyle sımsıkı birleşmelerini sağlamak”87 amacıyla Efendimiz'in
“Son Akşam Yemeği”nin (Efkaristiya) gizemi kutlamaktadır. Episkopos'un kutsal başkanlığı altında88,
bu kutlamaya katılan her toplumda, “Gerçekleştirilmeksizin, kurtuluşa ulaşamayacağımız manevi
77
Cod. Iur. Can., c. 1322-1323.
Conc. Vat. I, Const. dogm. Pastor Aecrnus: Denz. 1839 (3074).
79
ecplicatio Gasscr in Conc. Vat. I: Mansi 52, 1213 AC.
80
Gasser, ib.: Mansi 1215 CD, 1216-1217 A.
81
Gasser, ib.: Mansi 1213
82
Gasser, ib.: Mansi 1213
83
Conc. Vat. I, Const. dogm. Pastor Aesernus, 4: Denz. 1836 (3070) no. 26
84
S. Ignatius M. Smyrn 8, 1: ed. Funk, 1, p. 282.
85
Oratio consecrationis cpiscopalis in ritu byzantino: Euchologion to mega, Romae, 1873, p. 139.
86
Act. 8, 1; 14, 22-23; 20, 17, et passim.
87
Oratio mozarabica: PL 96 7S9 B
88
S. Ignatius M., Smyrn 8, 1: ed. Funk, I, p. 282.
78
20
Beden'in birliği” ve “Bu sevginin simgesi”89 olan Efkaristiya sunulmaktadır. Ne kadar küçük, yoksul ve
dağınık olurlarsa olsunlar, bu toplumların içinde Mesih İsa" hazır bulunmakta ve dolayısıyla tek, kutsal,
havarisel ve Evrensel, Kilise'yi oluşturmaktadırlar90.
Gerçekten de, Mesih İsa'nın kanına ve bedenine katılmamız, özellikle aldığımızla değişmemizi
sağlamaktadır91. Her yasal Efkaristiya kutlaması, Episkopos'un gözetiminde yapılır; çünkü O'na
Efendimiz'in buyrukları ve Kilise'nin yasaları uyarınca kendi diosezi (dinsel il ya da bölge) için daha
ayrıntılı biçimde belirlenmiş olan özel görüşüne göre, Hıristiyan Dini'nin kültünüxxiv Tanrısal yücelik ile
sunmak ve düzenlemek görevi verilmiştir. Bu biçimde, Episkoposlar halk için yaptıkları dua ve
çalışmalar aracılığıyla çeşitli yollardan Mesih İsa'nın dolup taşan kutsallığını cömertçe dağıtmakta92,
kelam yoluyla inananların kurtuluşu için Tanrının gücünü iletmekte (Bk. Rom. 1,16); verimli ve düzenli
dağıtımını yetkileriyle belirledikleri Sakramentumlar aracılığıyla inananları kutsamakta ve Mesih İsa'nın
ruhbanî krallığına katılmanın gerçekleştirildiği Vaftiz Sakramentumunun verilmesini
düzenlemektedirler Episkoposlar, Kuvvetlendirmenin özgün uygulayıcısıdırlar, kutsal ruhbanlık
kademelerinin dağıtımını yaparlar; Tövbe (günah çıkartma) Sakramentumunun düzenlenmesinin
yöneticisidirler ve halkların ayin töreni içinde ve özellikle de kutsal Kudas ayini sırasında, iman, saygı
ve sevgi duygularıyla kendilerine düşen işi tamamlamaları için, bu toplumlara özenle öğüt vererek
eğitmektedir. Sonuçta Episkoposlar örnek yaşamlarıyla, yönetimleri altında olanlara, kötülüğe karşı
bağışıklığı bulunan yaşam tarzlarını koruyarak ve Tanrı’nın yardımıyla mümkün olduğu kadar kusursuz
hale getirerek, kendilerine emanet edilmiş sürüyle birlikte sonsuz yaşama erişebilmeleri için yarım
etmelidirler93.
Episkoposlar'ın Yönetme Görevi
27. Episkoposlar, Mesih İsa'nın vekili ve elçisi olarak94, kendilerine emanet edilmiş olan yöresel
Kilise'leri öğüt, ikna, örnek verme yoluyla yönetirken; aynı zamanda bu yetki ve kutsal yetkiden “En
büyük olanın en küçük gibi, baş olanın hizmetkâr gibi davranması gerektiği” (Bk. Lk. 22,26 – 27)
seklindeki sözleri anımsayarak kutsallık ve hakikat içinde yalnızca sürüleri inşa etmek amacıyla
yararlanmaktadır. Episkoposların kişisel olarak Mesih İsa'nın adına kullandıkları bu yetki, onlara
özgüdür ve görev gereği doğal olarak aktarılmaktadır; buna karşın bu yetkinin kullanımı son aşamada,
Kilise'nin yüce yetkisi altındadır ve inananların ya da Kilise'nin yararlılığı göz önünde tutularak kesin
çizgilerle sınırlana-bilmektedir. Bu yetkinin gücüyle, Episkoposlar, kutsal hakka ve Efendimizin
huzurunda yönetimleri altında olanlara yasa yapma, yargılama, havarilik ve kültün alanına ilişkin her
şeyi düzenleme ödevine sahiptir. Onlara, Havarîlik görevi ya da sürülerinin gündelik, alışılmış bakımı,
tam anlamıyla emanet edilmiştir. Bu nedenle yalnızca Papa'ların vekilleri sayılmalıdırlar, çünkü onlar,
kendilerine özgü bir yetki ile donatılmışlardır ve hakikaten yönettikleri halklara 95 hükmettikleri
bilinmektedir. Öyleyse onların yetkileri evrensel ve en yüce yetki tarafından iptal edilmemiş, tam tersine
açıklanmış, güçlendirilmiş ve korunmuştur96. Çünkü Kutsal Ruh, Mesih İsa tarafından Kilise'si içinde
kurulmuş yönetim biçimini değişmeden muhafaza etmektedir.
89
90
S. Thomas, Summa Theol. III, q. 73, a. 3.
S. Augustinus, C. Faustum, 12, 20: PL 42, 26S Serm. 57, 7: PL 38, 389, etc.
91
S. Leo M., Serm. 63, 7: PL 54, 3S7 C.
Traditio Apostolica Hippolyti, 2-3: ed. Botte, pp. 26-30.
93
textus examinis in initio consecrationis episcopalis, et Oratio in fine vissae eiusdem consecrationis, post Te Deum.
94
Benedictus XIV, Br. Romana Ecclesia, 5 oct. 1752, p 1: Bullarium Benedicti XIV, t. IV, Romae, 1758, 21: . Episcopus
Christi typum gerit, Eiusque munere fungitur. Pius XII, Litt. Encycl. Mystici Corporis, 1. c., p. 211: . Assignatos sibi greges
singuli singulos Christi nomine pascunt et regunt.
95
Leo XIII, Epist. Encycl. Satis cognitum, 29 iun. 1896: ASS 28 (1895-96) p. 732. Idem, Epist. Officio sanctissimo, 22 dec.
1887: AAS 20 (1887) p. 264. Pius IX itt. Apost. ad Episcopol Geraniae, 12 mart. 1875, et alloc. onsist., 15 mart. 187S: Denz.
112-3117, in nova ed. tantum.
96
Conc. Vat. I, Const. dogm. Pastor aeternus, 3: Denz. 1828 ( 3061) . Relatio Zinelli: Mand 1 2, 1114 D.
92
21
Bütün insanlık ailesinin Babası olan Tanrı tarafından, ailesi demek olan kendi Kilisesi'ne gönderilen
Episkopos, hizmet beklemek için değil, hizmet etmek için gelen (Mt. 20,28; Mk. 10,45) ve koyunlar için
canını veren (Yu. 10,11) iyi Çobanxxv örneğini, her zaman göz önünde tutmalıdır. Episkopos, insanların
içinden seçilmesi ve insani zayıflıklara bağımlı olması dolayısıyla, bilgisizlik ya da yanılma nedeniyle
(İbr.5, 1–2) günah işleyenlere hoşgörü ile anlayış gösterebilmelidir. Yönetimi altında, gerçek oğulları
gibi baktığı ve kendisi ile canla başla işbirliği yapmaları için, öğüt verdiği inananları dinlemekten hiçbir
zaman kaçınmamalıdır. Episkopos, Tanrı'ya, inananların ruhlarının hesabını vermeye zorunlu
olduğundan (İbr.13,17) dua, vaaz ve sevgi yolundaki her türlü çalışma ile onlarla birlikte henüz tek bir
sürü içinde yer alamayanların bakımını üstlenmeli ve Efendimizin kişiliğinde kendisine teslim
edilmişçesine bunlara ilgi göstermelidir. Havari Pavlus gibi bütün insanlara borçlu olduğundan dolayı,
İncil'i, her zaman herkese müjdelemeye (Rom. 1,14. 15) ve misyonerlikle Havarilik çalışmalarında
inananları sevk ve idare etmeye hazır olmalıdır; ama, bütün varlıklar birlik içinde97 uyuma kavuşsunlar
ve Tanrı'nın şerefi için yücelsinler diye (2 Kor. 4,15), inananlarda Kilise'nin Mesih İsa'yla, Mesih İsa'nın
Peder'le birleşmesi gibi, Episkoposlarına bağlanmalı ve O'nunla birleşmelidir.
Ruhban Sınıfına Dâhil Olanların, Mesih İsa, Episkoposlar, Presbiteryumxxvi Ve Hıristiyan Halkıyla
Olan İlişkileri
28. Peder tarafından kutsanmış ve yollanmış olan Mesih İsa (Yu. 10,16), Havariler aracılığıyla görevine
ve kutsanmasına, onların haleflerinin yani Episkoposların katılmasını sağlamış,98 Onlar da çeşitli
düzeylerde, görevlerinin yetkisini Kilise'nin çeşitli mensuplarına yasa olarak aktarmışlardır. Böylece,
Tanrı tarafından düzenlenmiş, Kilise'ye ilişkin görev ve sorumluluklar eskiden beri, Episkopos,
Presbiter (26,a) ve Diyakoz99 diye adlandırılan kişiler tarafından yerine getirilmektedir. Presbiterler,
ruhbanlığın doruğuna ulaşmamalarına ve yetkilerinin kullanımı konusunda Episkopos'a bağımlı
olmalarına karşın, ruhbanlık onuru100 ve Sakramentumu101 ile onlara bağlı bulunmaktadır. Yeni Ahid'in
gerçek rahipleri102 olarak Ulu ve ebedi Rahip Mesih İsa'nın örneğine göre (İbr.5,1,10;7,24; 9,11. 28)
tanrısal kültün gereklerini yerine getirmek, inananları otlatmak ve İncil'i vaaz etmek için
kutsanmaktadır. Onlar Biricik ve Tek Aracı oları Mesih İsa'nın yetkisini ve görevini çeşitli düzeylerde
paylaşarak (1 Tim.2,5), bütün insanlara tanrısal Kelamı müjdelemektedir. Ama özellikle de onlar
Sinasxxvii ve Efkaristiya kültü içinde kutsal görevlerini yerine getirmektedir. Orada Presbiterler Mesih
İsa'nın Kişiliğinde yaşayarak103 ve O'nun gizemini duyurarak inananların dualarını, Baş'ları olan Kurban
Mesih İsa'ya birleştirmekte104 ve kendini Peder'e bütün insanlar için bir kez sunmuş olan Yeni Ahid'in
biricik kurbanı, Lekesiz Sunguxxviii Mesih İsa'nın kurban oluşunu, Efendimiz gelinceye kadar (1 Kor.
11-26) Kudüs ayini içinde, simgesel olarak, yeniden sunmakta ve gerçekleştirmektedir. Diğer yandan
hasta ya da tövbekar inananları Tanrı ile barıştırma ve avutma görevini yerine getirmekte, bu kişilerin
dualarını ve gereksinmelerini Peder Tanrı'ya iletmektedirler (İbr.5,1-4). Yine Presbiterler, Çoban ve Baş
olan Mesih İsa'nın görevini, yetki sahibi oldukları alanlara göre yerine getirerek, aynı Ruh105 tarafından
canlandırılmış olan ve aynı amaca yönelik kardeşler topluluğuyla Tanrının ailesini oluşturmakta ve
Mesih İsa'nın aracılığıyla, Kutsal Ruh içinde, Onları Peder'e götürmekte, ruhta ve hakikatte, sürülerinin
içinde Tanrı'ya tapmaktadırlar (Yu. 4,24). Diğer yandan vaaz ve öğretim konusunda (Tim.5,17)
97
S. Ignatius M., ad ephes. 5, 1: ed. Funk, I, p. 216.
S. Ignatius M., ad phes. 6, 1: cd. Funk, I, p. 218.
99
Conc. Trid., Sess. 23, sacr. Ordinis, cap. 2: Denz. 958 (1765), et can. 6: Denz. 966 (1776).
100
Innocentius I, Epist. d Decentium: PL 20, 554 A; sansi 3, 1029; Denz. 98 (215): Presbyteri, licet secundi sint sa erdotcs,
pontificatus tamen api em non habent.. S. Cyprianus, Epist. 61, 3: ed. Hartel, p. 696.
101
Conc. Trid., l. c., Denz. 962-968 (1763-1778), et in specie l an. 7: Denz. 967 (1777). Pius l II, Const. Apost. Sacramentum
ordinis: Denz. 2301 (38S7-61).
102
Innocentius I, 1. c. S. Gregorius Naz., Apol. II, 22: PGS, 432 B. Ps.-Dionysius, Eccl. ier., 1, 2: PG 3, 372 D.
103
Conc. Trid., Sess. 22: Denz. 940 (1743). Pius XII, Litt. Encycl. Mediator Dei, 20 nov. 1947: AAS 39 (1947) p. 553; Denz.
2300 (3850).
104
Conc. Trid. Sess. 22: Denz. 938 (1739-40). Conc. Vat.II, Const. De Sacra Liturgia, n. 7 et n. 47.
105
Pius XII, Litt. Encycl. Mediator Dei, 1. c., sub. n. 67.
98
22
Efendimizin yasalarını okuyup inceledikten sonra, elde ettiklerine inanarak, inandıklarını öğreterek,
öğrettiklerini yaşayarak, yorucu çabalarda bulunmaktadırlar106. Ayrıca Episkoposluk Kuruluşunun107
bilgili ve deneyimli elbirlikçileri, yardımcıları ve aracıları olan Tanrı'nın Halkına hizmet etmeye
çağrılmış bulunan Presbiterler108, Episkoposları ile birlikte, değişik amaçlara yönelik görevleri
kapsamakta olan tek bir Presbiterium'u oluşturmaktadır.
Onlar, inananlardan meydana gelen her yerel toplum içinde, imanlı ve yüce bir ruh ile bağlı
bulunduklarını, Episkopos'un varlığını alabildiğince belirgin hale getirmekte ve O'ndan bulundukları
mevkiye göre görev almakta, itinalı olma özelliğini kazanmakta ve bunları her günkü özveriyle yerine
getirmektedir. Onlar, Episkopos'un yetkisi altında, kendilerine emanet edildiği kadarıyla, Efendimiz'in
sürüsünü kutsamakta, yönetmekte, çevrelerinde Evrensel Kilise'nin varlığını görünür kılmakta ve Mesih
İsa'nın tüm Bedeninin inşasına büyük ölçüde katkıda bulunmaktadırlar (Ef. 4,12). Presbiterler, her
zaman Tanrı'nın oğullarının iyiliği için uğraşarak bütün Diosezlerin ve özellikle de bütün Kilise'nin
ruhani işlerine katılmaya çalışmalıdırlar; Havarisel çalışma ve ruhbanlığa dâhil olma nedeniyle,
Episkopos'un kişiliğinde, O'nu baba gibi kabul etmeli ve saygı dolu bir sevgiyle itaat etmelidir. Öte
yandan Episkopos,' öğrencilerini uşak gibi değil de, dost olarak çağıran Mesih İsa'nın yaptığı gibi (Yu.
15,15), kendisiyle, ortaklaşa çalışan presbiterleri oğulları ve dostları, gibi görmelidir. Gerçekten de,
Ruhbanlık ve görev dolayısıyla gerek Diosez'e bağlı din adamları, gerekse değişik Tarikatlara mensup
rahipler olsun, bütün presbiterler Episkoposluk Bedeni’nin hissedarı olmakta ve eğilimleriyle lütuflarına
göre bütün Kilise'nin iyiliğine hizmet etmektedirlerxxix.
Ruhbanlığa katılma töreninde kendilerine verilen ortak kutsanma ve yüklenen görev dolayısıyla bütün
presbiterler; sevgi, iş ve yaşamsal gönül birliği içinde, toplantılarda, kişisel, havarisel, maddi ve manevi,
karşılıklı yardımlaşmayla, kendiliğinden doğması ve seve seve belirtilmesi gereken içten kardeşlik
bağlarıyla, birbirlerine birleşmelidir. Diğer yandan öğretim ve Vaftiz ile ruhsal olarak yeniden
doğurdukları inananlara, Mesih İsa'nın kişiliğinde bir baba şefkatiyle davranmalıdır (1 Kor. 4,15; 1 Pt.
1,23). Gönüllü olarak sürülerin örneği olmayı kabul etmiş bulunan bu kişiler kendi yerel Kiliseleri'ne de
“Tanrı'nın bütün ve tek halkı” yani “Tanrı'nın Kilise'si” ismini lâyık olduğu şekilde taşıyabilmeleri için
başkanlık etmeli ve hizmette bulunmalıdır. Ayrıca günlük tutum ve özenli davranışlarıyla inanan ve
inanmayanlara, Katolik ve Katolik olmayanlara, gerçekten havarisel ve din adamlığına özgü olan bir
görevin görünümünü sunmaya, bütün insanlar önünde yaşamın ve hakikatin tanıklığını yapmaya ve iyi
çobanlar gibi, Katolik Kilisesi'nde Vaftiz edilmelerine karşın; Sakramentum'ları yerine getirmeyi, terk
edenleri ya da imanlarını bile yitirenleri aramaya (Lk. 15,4 -7) yükümlü olduklarını anımsamalıdır.
İnsanlığın toplumsal, ekonomik ve sivil birlik içinde çok iyi örgütlendiği günümüzde, din adamlarının
da, Episkoposlar ve Papa'nın rehberliğinde, iyiliksever çaba ve çalışmalarını birleştirerek, bütün bir
insan neslinin, Tanrı'nın ailesinin birliğine dönmesi için, her türlü dağılma nedenini ortadan kaldırmaları
giderek daha fazla gerekmektedir.
Diakozlarxxx
29. Hiyerarşi içinde, Presbiterler'in bir derece altında yer alan, “Ruhbanlık için değil, ama bunun
dışındaki her türlü dinsel görev için”109 başlarının üzerine el konulmuş olan Diakozlar bulunur. Onlar
gerçekten de Sakramentumsal lütûftan beslenerek; sevgi, vaaz ve litürji görevlerinde, Episkopos ve
Presbiterlerle birlik içinde, Tanrı'nın halkına hizmet etmektedir. Yetkili otorite tarafından tahsis
edilmesine göre, vaftizi görkemlice yönetmek, Efkaristiya'yı korumak ve dağıtmak, Kilise adına hazır
bulunarak
yeni çiftlerin evliliğini kutsamak, ölüm döşeğinde olanlar için son görevi yapmak, inananlara Kutsal
106
S. Cyprianus, Epist. 11, 3: PL 4, 242 B; Hartel, II, 2, p. 497.
Ordo consecrationis sacerdotalis, in impositione vestimentorum
108
S. Ignatius M. Philad. 4: ed. Funk, I, p. 266. S. Cornelius I, apud S. Cyprianum, Epist. 48, 2: Hartel, III, 2, p. 610.
109
Constitutiones Ecclesiac aegyptiacae, III, 2: ed. Funk, Didascalia, II, p. 103. Statuta Eccl. Ant. 371: Mansi 3, 954.
107
23
Metinler'i okumak, halkı eğitmek ve onlara vaaz etmek, inananların duasını ve külte başkanlık etmek,
Sakramentumsallık'ı yürütmekxxxi, gömme ve cenaze törenlerini yönetmek, Diakoz'un yetkisi
dâhilindedir.
Yardım ve sevgi görevlerine adanmış olarak; Diakozlar, Aziz Polikarp'ın “Bütün insanlara hizmet etmiş
olan Efendimizin hakikati içinde ilerlemeli canla başla çalışmalı ve merhametli olmalı”110 şeklindeki
ihtarını daima anımsamalıdır.
Diakozlar, Kilise yaşamı için son derece gerekli olan bu görevlerin yerine getirilmesi sırasında çok
sayıda bölgede bugün yürürlükte bulunan Latin Kilise'si disiplini içinde, zorluklarla karşılaşılmaktadır.
Bu nedenle Diakozluk, gelecekte, hiyerarşinin sürekli ve ayrı bir kademesi olarak eski durumuna
getirilmelidir. İnananların ruhları için bu diakozlara nerede gereksinme duyulduğuna ve onlardan nasıl
faydalanılacağına dair karar verme görevi, bizzat Papa'nın onayına ve her çeşit yetkiye sahip ulusal
Episkoposluk kuruluşuna düşmektedir.
Papa'nın uygun görmesiyle bu diakozluk görevi, evli olsalar bile olgun yaştaki insanlara ve aynı
zamanda yürürlükteki bekârlık yasasına uyma koşuluyla gerekli nitelikleri taşıyan gençlere de
yüklenebilir.
110
S. Polycarpus, Ad Phil. 5, 2: ed. Funk, I, p. 300: Christus dicitur . omnium diaconus factus .. Didache, 15, 1: ib., p. 32.
S.Ignatius M. Trall. 2, 3: ib., p. 242. Constitutiones Apostolorum, 8, 28, 4: ed. Funk, Didascalia, I, p. 530.
24
BÖLÜM IV
LAİKLERxxxii
Kilise'deki Laik İnananlar
30. Kutsal Konsil, Hiyerarşinin görevlerini açıkladıktan sonra, laik olarak adlandırılan inananların
durumuna memnuniyetle dikkatini yöneltmektedir. Şimdiye kadar Tanrı'nın halkı için verilmiş bütün
yönergeler, aynı derecede hem rahiplik mertebesinde olanlara, hem din adamlarına, hem de laik
inananlara iletilmekle birlikte, zamanımıza özgü koşullar nedeniyle özen gösterilerek incelenmesi
gereken temellere dayalı bazı konular, kadın ya da erkek, durumları ve görevleri dolayısıyla özel olarak
yalnızca Laik inananları ilgilendirmektedir. Gerçekten de Kutsal Çobanlar, günümüzde laik inananların,
Kilise'nin yararına ne kadar katkıda bulunduklarını çok iyi bilmektedir.
Onlar, Kilise'nin kurtarıcı görevinin tüm yükünü, bütün dünyaya karşı yalnız başına yüklenmek için
Mesih İsa tarafından görevlendirilmediklerini ama yüce görevlerinin herkesin ortak iyiliği için bütün
insanlar kendi olanaklarına göre uyum içinde işbirliğine katkıda bulunsun diye inananları otlatmak,
keramet ve görevlerinde onları desteklemek olduğunun farkındadır.
Her birimizin hakikate uygun çalışarak, Başımız olan Mesih İsa'da bütün yollardan sevgiyi yüceltmemiz
gerekir; dolayısıyla bütün Beden, her uzvun kendine özgü işlerliğine göre bütün eklemler aracılığıyla
Baş'a birleştirilmiş ve sımsıkı bağlanmış olması nedeniyle özgelişimini sağlamakta ve Karitasxxxiii içinde
inşa edilmektedir (Ef. 4,15 – 16).
Laik İnananların Doğası Ve Görevi
31. Laik sözcüğü, Kilise içinde yasallaştırılmış rahiplik ve ruhbanlık uzuvları dışında; vaftizle Mesih
İsa'yla yekvücut olduklarından ve Tanrı'nın Halkı'nı meydana getirip, olanaklarına göre Mesih İsa'nın
hükümdarlık, peygamberlik ve rahiplik görevine katıldıklarından dolayı, Kilise'nin içinde ve dünyada
Hıristiyan halkına özgü işleri kendi açılarından yerine getiren bütün insanları kapsamaktadır.
Laik inananların Hiyerarşi dışında bulunmaları nedeniyle taşıdıkları sivil karakter, laiklere ait ve
yalnızca onlara özgüdür. Gerçekten de kutsal ruhbanlığa bağlı din adamları, ara sıra da olsa herhangi bir
mesleği sürdürerek dünyasal işlerle uğraşabilmekle birlikte özel eğilimleri dolayısıyla, öncelikle ve
özellikle kutsal bir görevi üstlenmiş bulunmaktadır. Oysa rahipler, İncil’e özgü öğütlerin, ruhu
olmaksızın dünyanın daha iyi bir hale gelemeyeceğine ve böylece Tanrı'ya sunulmayacağına dair kendi
yaşam tarzlarıyla parlak bir şekilde ve bizzat tanıklık etmektedir. Dünyasal işleri sürdürerek ve onları
Tanrı'ya göre düzenleyerek Tanrı’nın Krallığı’nı arama uğraşı ise eğilimlerinden ötürü laiklere özgüdür.
Dolayısıyla onlar yeryüzünde, var oluşlarının dokusunu oluşturan toplumsal ve ailevi yaşamın bildik
koşullarında, dünyadaki bütün ödevler ve işler içinde boğulmuş gibi yaşamlarını sürdürmektedir. Böyle
bir ortamda, İncil ruhunun yol göstericiliğinde, görevinin gerekliliği dolayısıyla içsel bir maya gibi,
dünyanın kutsanmasına katılmaya, öncelikle de kendi yaşamının tanıklığıyla ve sevgilerinin,
umutlarının, imanlarının parlaklığıyla Mesih İsa'yı diğer insanlara bildirmeye, Tanrı tarafından
çağrılmışlardır.
25
Öyleyse, sımsıkı bağlı oldukları bütün yaşamsal şeylerin düzenlenmesi ve aydınlanması, her zaman
Mesih İsa'ya göre yapılmaları, yayılmaları, Kurtarıcı ve Yaratıcı'ya övgü nedeni olmaları için özellikle
laiklere düşmektedir.
Tanrı'nın Halkı İçinde Laik İnanların Liyâkati
32. Kutsal Kilise, Tanrısal bir kuruluş olması nedeniyle, harika bir düzenlemeyle yönetilmektedir.
“Gerçekten de tek bir bedende, hiçbiri diğerinin işlevini görmeyen pek çok uzvun bulunması gibi, aynı
şekilde hepimiz Mesih İsa'da tek bir bedeni biçimlendirir ve teker teker birbirimizin uzuvları oluruz”
(Rom: 12,4 – 5). Öyleyse, “Tek Tanrı, Tek İman, Tek Vaftiz” (Ef. 4 – 5) olduğundan Tanrı'nın seçkin
halkı da tektir. Aynı biçimde, Mesih İsa'da yeniden doğuşları nedeniyle uzuvların liyakati, Tanrı'nın
oğulları olma lütfu, yetkinleşmeye çağrı ortak; kurtuluş, umut ve bölünmez sevgi ise tektir. Bu nedenle,
Mesih İsa nezdinde ve Kilise içinde ırk ya da ulus, medeni hal ya da cinsiyet bakımından hiçbir ayrım
gözetilmemektedir. Artık: “Ne Yahudi ne Grek, ne köle ne özgür, ne erkek ne dişi ayrımı var. Hepiniz
Mesih İsa'da birsiniz.” (Bk. Gal. 3,28; Kol. 3,11). Kilise'de herkes farklı dinsel konumlarda bulunmakla
birlikte bütün insanlar kutsallığa çağrılmakta ve Tanrı’nın adaleti nedeniyle imanın hazırladığı güzel
geleceğe kavuşma şansına sahip bulunmaktadırlar (2.Pt. 1.1). Gerçekten de Efendimiz tarafından
saptanmış din görevlileri ile bunların dışında Tanrı'nın Halkı'nı oluşturanlar arasındaki fark, bir
bağlantıyı içermektedir. Çünkü Çobanlar ve diğer inananlar, birbirleriyle ortak ve gerekli bir ilişki
içindedir. Diğer bir deyişle, Kilise'nin Çobanları, Mesih İsa'nın örneği gibi, birbirlerine ve diğer
inananlara hizmet etmekte; karşılığında bu inananlar da gönüllü olarak, Çobanları ve öğretmenleriyle
işbirliğinde bulunmaktadır. Böylesine bir çeşitlilik içinde, herkes Mesih İsa'nın Bedeni'ndeki harika
birliğe tanıklık eder; bu nedenle, lütufların, görevlerin ve çalışmaların oluşturduğu bu çeşitlilik Tanrı'nın
oğullarını tek bir beden içinde bir araya getirir; çünkü “bütün bu eylemleri, tek ve aynı Ruh
gerçekleştirmektedir” (1 Kor. 12,11).
Sonuçta, laik inananların, tanrısal lütufkârlık nedeniyle, her şeyin Efendisi olmasına karşın hizmet
edilmek için değil, hizmet etmiş olmak için gelen (Mt. 20,28) Mesih İsa'nın kardeşi olması gibi ve aynı
zamanda, Karitas'ın yeni buyruğunun bütün insanlar tarafından yerine getirilmesi için; Mesih İsa'nın
yetkisiyle yöneterek, kutsayarak ve öğreterek Tanrı'nın ailesini otlatan ve bu kutsal görevi yüklenmiş
bulunan kişiler de kardeşleridir. Aziz Augustinusxxxiv “Sizin için olmak beni korkutuyorsa da sizinle
birlikte bulunmaktan avunmaktayım, çünkü ben, sizin için Episkopos'um ve sizinle birlikte Hristiyanım.
Bu kelimelerden ilki, görevin ve tehlikenin; diğeri ise lütuf ve kurtuluşun adıdır”111 şeklindeki sözleriyle
bu konuyu çok iyi ifade etmektedir.
Laiklerin Havariliğixxxv
33. Tanrı'nın Halkı'nın içinde toplanmış bulunan ve tek Baş altında, Mesih İsa'nın biricik Bedeni'ni
oluşturan laikler, kim olurlarsa olsunlar, Kilise'nin büyümesi ve kutsallık içinde sürekli olarak
yükselmesi için, Yaratıcı'nın iyiliğinden ve Kurtarıcı'nın lütfundan edindikleri bütün güçle canlı uzuvlar
olarak işbirliği yapmaya çağrılmaktadır.
Öyleyse, laiklerin havariliği, Kilise'nin kurtarıcı görevine katılmaktır. Dolayısıyla herkesin Vaftiz ve
Kuvvetlendirme yoluyla, bu havariliğe katılması, bizzat Mesih İsa tarafından hedef olarak belirlenmiştir.
Ayrıca her havariliğin ruhu olan, Tanrı'ya ve insanlara karşı duyulan sevgi, bütün Sakramentumlar ve
özellikle kutsal Efkaristiya vasıtasıyla iletilmekte ve beslenmektedir.
111
S. Augustinus, Serm. 340, 1: PL 38, 1483.
26
Ama laikler, özellikle kendilerinin katkısı olmadan yeryüzünün tuzuna dönüşemeyecek olan Kilise'yi
çeşitli yer ve koşullarda var etmeye ve çalışır duruma getirmeye çağrılmaktadır112. Böylece her laik
inanan, elde ettiği aynı lütuflar nedeniyle, “Her birimize Mesih'in armağanı ölçüsünde bağışlanan lütuf”
(Ef 4,7) sayesinde Kilise'nin bizzat yüklendiği görevin yaşayan aracı ve aynı zamanda etkili bir tanığı
durumuna gelmektedir.
Ayrıcalıksız olarak bütün inananlara ait olan bu havariliğin dışında, laikler, İncil’'i yaymak için, Havari
Pavlus'a Efendimiz’in hatırına çok yorularak yardım etmiş olan kadın ve erkeklerin örneği üzere, çeşitli
biçimlerde113, Hiyerarşinin havariliği ile sımsıkı işbirliğinde bulunmaya da çağrılabilmektedirler (Pil.
4,3; Rom. 16,3 vs.).
Diğer yandan laikler dinsel bir amaçla, Kilise'ye ilişkin bazı görevleri yerine getirmek için, Hiyerarşi
tarafından verilen sorumluluğu yüklenme yeteneğine sahiptir. Öyleyse, tanrısal kurtuluş tasarımının
bütün dünyanın ve bütün zamanların tüm insanlara her geçen gün daha fazla ulaşması için, çalışmanın
şerefli yükünün ağırlığı, laik inananların omuzlarında hissedilmektedir. Böylece, Kilise'nin kurtarıcı
çalışmasına kendi güçlerine ve zamanın koşullarına göre, canla başla katılabilmeleri için her olanak
onlara sağlanmalıdır.
Laik İnananlar'ın Ruhbanlık Ve Kült İçindeki İşlevi
34. Yüce ve ebedi Rahip Mesih İsa, tanıklığını ve görevini laikler aracılığıyla da sürdürmeyi isteyerek,
kendi Ruh'u ile onları canlandırmakta ve kesintisiz olarak iyi ve seçkin nitelikteki her tür çalışmaya
yöneltmektedir.
Gerçekten de onları, içtenlikle yaşamına ve çabalarına katan Mesih İsa, Tanrı'nın daha fazla şereflenmesi ve insanların kurtulmaları için ruhsal kültü yerine getirmek amacıyla kendi ruhbanî görevinin bir
kısmını da onlara da bahsetmektedir. Bu nedenle, Mesih İsa'ya adanmış ve Kutsal Ruh tarafından
kutsanmış olan laikler Ruh'un bereketli meyvalarını daha çok üretmeleri için, harika bir biçimde
çağrılmış ve öğretim görmüşlerdir. Gerçekten de laiklerin bütün çalışmaları, duaları, Havarîsel
girişimleri, ailesel ve evlilik yaşamları, günlük uğraşları, fiziksel ve ruhsal dinlenmeleri, Ruh içinde
yerine getirilir ve yaşamın sıkıntılarına sabırla göğüs gerildiğinde bile bütün bunlar Mesih İsa
aracılığıyla Tanrı'nın hoşuna giden ruhsal özverilere dönüşmekte (Bk. 1 Pt. 2,5) ve bu özveriler
Efkaristiya'nın kutlanması sırasında Efendimizin Bedeni'nin Peder'e adamasıyla birlikte içtenlikle
katılarak sunulmaktadır. Böylece tapınan ve kutsal amaçlar için çalışan laikler bütün dünyayı Tanrı'ya
adamaktadır.
Laik İnananların Peygamberlik İşlevi Ve Tanıklığı
35. Yaşamın tanıklığı ve sözün kudreti ile Peder'in Krallığını ilân eden ve en yüce peygamberlik
görevini yerine getirmekte olan Tanrı'nın Oğlu Mesih İsa, yalnızca adına ve yetkisine dayanarak öğretim
yapan Hiyerarşi aracılığıyla değil, ama tanıkları olarak kurduğu ve Kelam'ın lütfunu sağlayıp (Ha. İşl.
2,17–18; Va. 19,10) iman duygusunu aşıladığı laik inananların yardımıyla, şanı ve şerefi Kıyamet
Günü'nde bütünüyle bildirilinceye kadar, İncil'in gücünün; toplumsal, ailevi ve gündelik yaşamda
parlaması için peygamberlik görevini sürdürmektedir. Laik inananlar şimdiki zamandan yararlanmakta
(Ef. 5,16; Kol. 4,5), gelecekteki şan ve şerefi sabırla beklemekte (Rom. 8,25), umut ve iman içinde
güçlendirildikleri oranda çocukları olmaktadır. Böyle bir umudu ruhlarının içinde saklamakta, aksine
112
Pius XI, Litt. Encycl. Quadragesimo anno 15 maii 1931: AAS 23 (1931) p. 121 s. Pius XII, Alloc. De quelle consolation,
14 oct. 1951: AAS 43 (1951) p. 790 s.
113
Pius XII, Alloc. Six ans se sont ecoules, 5 oct. l9S7: AAS 49 (19S7) p. 927. De mandato et missione canonica, Decretum
De Apostolatu laicorum, cap. IV, n. 16, cum notis 12 et 15.
27
“bu karanlık dünyanın hâkimlerine ve kötü ruhlara karşı” (Ef. 6,12) sürekli olarak Tanrı'ya yönelme ve
savaşım ile dünyevi yaşamın yapıları içinde de ifade etmektedir.
İnananların havariliği ve yaşam gıdası olan Yeni Ahit'in Sakramentumları'nın yeni bir gökyüzünü ve
yeni bir yeryüzünü önceden biçimlendirmeleri gibi (Va. 21,1), aynı şekilde laik inananlar da
duraksamadan yaşamı bir iman eylemine dönüştürmekle umut edilen gerçeklere ilişkin (İbr. 11,1)
imanın etkili habercileri olmaktadır. Söz ve yaşamla tanıklığı yapılan Mesih İsa'nın bu müjdesi ya da
İncil'i yayma eylemi, dünyamızın ortak koşulları içinde tamamlandığından, özel bir etkiyle birlikte
kendine özgü kesin bir nitelik kazanmaktadır. Bu görev dâhilinde evlilik ve aile yaşamı demek olan özel
bir Sakramentum tarafından kutsanmış yaşama tarzı ise büyük bir değer kazanmaktadır. Dolayısıyla bu
durumda, laik inananlar için mükemmel bir havarilik ve bunu uygulama fırsatı verilmektedir. Çünkü
orada Hristiyan dini, yaşamın bütün düzeylerine etki etmekte ve her geçen gün daha yetkin bir hale
getirmektedir. Böylece evliler, Mesih İsa'nın sevgisinin ve imanın tanıkları olmaları için birbirlerine ve
çocuklarına karşı özel bir gönül eğilimine sahip bulunmaktadır. Hristiyan ailesi, hem Tanrı'nın
Hükümdarlığının var olan erdemlerini hem de gelecekteki mutlu yaşamın umudunu yüksek sesle ilan
etmekte, aynı zamanda verdiği örnek ve yaptığı tanıklıkla dünyayı günahlarından dolayı suçlamakla ve
hakikati arayanları aydınlatmaktadır.
Bu nedenle laik inananlar, dünya işleriyle meşgul oldukları zamanlarda da değerli bir eylem olan İncil'i
dünyaya yayma görevini yerine getirebilmeli ve getirmelidir. İçlerinden bazıları, din görevlilerinin
yokluğunda ya da çeşitli baskı rejimlerinin türlü engelleriyle karşılaştığında, kendilerine verilen yetkiyle
çeşitli kutsal görevlere vekâlet etmekte ve onlardan birçoğu havarisel çalışma içinde bütün güçlerini
harcamaktadır. Çünkü yeryüzünde Mesih İsa'nın hükümdarlığının genişlemesi ve büyümesi için bütün
laik inananların işbirliği yapması kesinlikle gerekmektedir. Bu nedenle laikler, Tanrı tarafından
açıklanmış olan hakikatin derinliğine kendilerini özenle vermeli ve Tanrı'dan hikmet armağanını ısrarla
istemektedir.
Laik İnanananların Hükümdarlık İçin Yapması Gereken Hizmet
36. Ölümü bile kabul edecek denli itaatkar olan ve bu yüzden Peder'i tarafından yüceltilen Mesih İsa
(Fil. 2, 8–9), Krallığının şan ve şerefine kavuşmuştur. Dolayısıyla, Tanrı'nın insanların her şeyi olması
için (1 Kor. 15,27 – 28), kendisini ve bütün yaratıkları Peder'in yönetimine teslim edinceye dek var olan
her şey Efendimiz'in denetiminde bulunmaktadır. Mesih İsa, hükümdarlığa mahsus bir özgürlük içinde
yapılanmaları, özveri ve kutsal yaşam ile günahın hükümranlığını benliklerinde yenmeleri (Rom. 6,12);
buna karşılık birbirlerinde de Mesih İsa'ya hizmet ederek, alçakgönüllülük ve sabırla kardeşlerini yüce
Kral'a götürmeleri için bu yetkiyi, öğrencilerine iletmiştir; çünkü hizmet etmek, hükmetmek demektir.
Gerçekten de Efendimiz, barışın ve sevginin, adaletin, lütfun ve kutsallığın, hakikatin ve yaşamın
krallığı olan hükümdarlığını114 laik inananlar aracılığıyla da genişletmeyi arzu etmektedir ve bu Krallık
içinde bütün yaratıklar, Tanrı'nın Oğulları'nın şerefli özgürlüğüne katılma amacıyla ölümün çürütücü
köleliğinden kurtulacaklardır (Rom.8,21). Kesin olarak, Havariler'e, “Gerçekten de her şey sizindir, ama
siz de Mesih İsa'ya aitsiniz. O'da Tanrı'nındır” (1 Kor. 3,23) şeklindeki büyük bir vaat hatta büyük bir
buyruk verilmiştir.
Dolayısıyla, dünyanın, Mesih İsa'nın Ruhu ile dolması Tanrı'ya ve insanlara duyulan sevgi ve barış
içinde adaletin, amacına daha etkili bir biçimde varabilmesi için; laik inananlar, yaratılışın bütün iç
doğasını, değerini ve O'nun Tanrı'yı övmesi için hazırlanışını tanımalı ve daha kutsal bir yaşama
yaklaşmak için doğru dünyasal çalışmalarla da karşılıklı yardımlaşmayı öğrenmelidir. Bu görevin
evrensel olarak tamamlanabilmesinde, en önemli rol, laik inananlara düşmektedir. Çünkü dindışı
bilimsel uzmanlıkları ve Mesih İsa'nın lütfu sayesinde içsel olarak yüceltilmiş bulunan faaliyetleri ile
Yaratıcı'nın buyruğu ve Kelâmın ışığına göre, insanın bu dünyada sahip olduğu her şeyin ayrıcalıksız
114
Ex Praefatione festi Christi Regis.
28
bütün insanların yararına medeni kültür, teknik ve insani çalışmalarla geliştirilmesi ve insanlar arasında
eşit şekilde dağıtılması için, etkili olarak işbirliği yapmalı ve kendi olanaklarına göre, evrensel
ilerlemeyi Hristiyanca ve insani özgürlük içinde sağlamalıdır.
Böylece Mesih İsa, Kilise'nin uzuvları aracılığıyla bütün insanlık toplumunu, gittikçe daha etkili bir
şekilde güçlü ışığıyla aydınlatacaktır. Diğer yandan laik inananlar, güçlerini birleştirerek, bu dünyada
gelenekleri günaha iten kuruluşlar ve koşullar varsa bunları düzeltmeli, dolayısıyla bütün bunların adalet
normlarına uygun olması için, engel koymadan erdemlerin sürekli var olmasını sağlamalıdır. Böylesine
davranışlarla; insani çalışmaları ve insanlık kültürünü ahlaki değerlerle dolduracaklardır. Bu şekilde
yeryüzü tarlası, tanrısal sözün tohumuna en mükemmel biçimde hazırlanmış olmakta ve bu sırada
Kilise'nin kapıları da barışın müjdesinin dünyaya verilmesi için ardına kadar açık bulunmaktadır.
Özellikle kurtarış tasarısı dolayısıyla, hem Kilise'nin, hem de insanlık toplumunun uzuvları olarak
inananlar, kendilerine düşen hak ve ödevleri en iyi biçimde ayırt etmeyi öğrenmelidir. Her dünyevi işte
Hristiyan vicdanının yol göstericiliği altında olmaları gerektiğini daima hatırlayarak, aralarında uyum
sağlamaya çalışmalıdır. Çünkü dünyasal da olsa hiçbir insani faaliyetin, Tanrı'nın buyruğu dışında
yerine getirilmesi olanaksızdır. Kilise'nin görevinin, modern dünyanın özel koşullarına tam anlamıyla
karşılık verebilmesi için, inananların eylem tarzlarında bu ayrılık ve bu uyumun olabildiğince en açık
biçimde parlaması, zamanımızda son derecede gerekli olmaktadır. Gerçekten de dünyevi işlere adanmış
olması nedeniyle kendine özgü ilkelerle kurulmuş bu dünya kentinin tanınması gerektiği gibi, aynı
şekilde dine hiçbir değer vermeden vatandaşlarının dinsel özgürlüğünü yadsıyarak ve hatta yok ederek
bir toplum inşa etmeye uğraşan yaygın ve sapkın öğreti, kesinlikle ve haklı olarak reddedilmektedir115.
Laik İnananlarla Hiyerarşi Arasındaki İlişkiler
37. Bütün inananlar gibi Laiklerin de, Kutsal Çobanlar'dan Kilise'nin ruhsal nimetlerini özellikle de
Tanrı'nın Kelamının ve Sakramentumların116 cömertçe yardımlarını almaya hakları vardır. Öyleyse
Tanrı'nın oğullarına ve Mesih İsa'nın kardeşlerine mahsus serbestlik ve inançla arzularını ve
gereksinimlerini Çobanları'na bildirmelidir. Sahip oldukları bilim, uzmanlık ve saygınlığa göre,
Kilise'nin iyiliği ile ilgili konuları hakkında kendi görüşlerini açıklamaya yetkili bulunmalarının yanında
ara sırada olsa böyle yapmaya zorunludurlar117. Gerekirse bu görev, Kilise tarafından bu amaçla
saptanmış organlar aracılığıyla, ama her zaman hakikat, cesaret, ihtiyat içinde ve kutsal hizmetleri
dolayısıyla Mesih İsa'yı temsil edenlere karşı saygı ve sevgi göstererek yapılmalıdır.
Her inanan gibi, ölümü kabul edinceye kadar gösterdiği itaatle bütün insanlara Tanrı'nın oğullarının
özgürlüğünün mutlu yolunu açan Mesih İsa'nın örneğini izleyerek Laikler Kilise'nin içinde öğretmenler
ve yöneticiler olarak seçilmiş bulunan Mesih İsa'nın temsilcileri, yani Çobanları tarafından
emredilenlere, Hristiyanca bir itaatle uymalıdır. Dolayısıyla bu sorumlu kişilerin, ruhlarımızı koruma ve
kollama görevini acı çekerek değil, sevinçle yapsınlar diye (İbr. 13,17), inananlar dualarında onlar adına
Tanrı'dan ısrarla yardım dilemeyi ihmal etmemelidir.
Diğer yandan çobanlar, Kilise içinde laik inanan'ların sorumluluğunu ve liyakatini tanımalı ve
yükseltmelidirler; onların ihtiyatlı öğütlerinden memnuniyetle faydalanmalı, onlara Kilise hizmeti ile
ilgili görevleri gönül rahatlığıyla emanet etmeli, özgürlük ve eylem alanı bırakmalı; hatta kendi
girişimleri ile de çalışmalara katılmaları için cesaret vermelidir. Mesih İsa'nın şahsında bir baba sevgisi
ve dikkatiyle, laik inananlar118 tarafından önerilen arzu, istek ve girişimleri değerlendir-melidir. Sonuçta
Çobanlar, dünya kentinde herkesin hakkı olan özgürlüğü onlara da saygıyla tanıyacakdır.
115
Leo XIII, Epist. Encycl. Immortale Dei, 1 nov. 188S: ASS 18 (188S) p. 166 ss. Idem, Litt. Encycl. Sapientae christianae,
10 ian. 1890: ASS 22 (1889-90) p. 397 ss. Pius XII, Alloc. Alla vostra filfale. 23 mart. l9S8: AAS S0 (145R ) p. 220: Ia
Iegittima sana laicita dello Stato
116
Cod. Iur. Can., can. 682.
117
Pius XII, Alloc. De quelle consolation, 1. c., p. 789: Dans les batailles decisives, c'est parfois du front que partent les plus
heureuses initiatives..Idem Alloc. L'importance de la presse catholique, 17 febr. 1950: AAS 42 (1950) p. 256.
118
l Thess. S, 19 et 1 lo. 4, 1.
29
Çobanlar ve Laikler arasındaki bu köklü bağlardan Kilise için pek çok fayda beklenmelidir, çünkü bu
şekilde Laiklerde özsorumluluk duygusu güçlenecek; dolayısıyla atılımları kolaylaşarak ve güçleri
Çobanların çalışmalarına daha kolaylıkla eklenecektir. Böylece laik inananların deneyiminden yardım
görmüş olan Çobanlar; gerek ruhsal, gerekse dünyevi konularda daha açıklık ve yerindelikle karar
verebilmekte; dolayısıyla bütün uzuvları tarafından desteklenen Kilise, dünyanın yaşamı için görevini
daha büyük bir etkiyle gerçekleştirmektedir.
Dünyanın Ruhu Olan Laik İnananlar
38. Her laik inanan bütün dünyaya karşı, Mesih İsa'nın hayatının ve dirilişinin tanığı ve yaşayan
Tanrı'nın simgesi olmalıdır. Hep birlikte ve tekil olarak laik inananlar, olanaklarına göre, dünyayı ruhsal
meyvelerle beslemeli (Ga1. 5,22) ve Efendimizin İncil'de mutlu kişiler olarak ilan ettiği yoksul, uysal ve
barışsever insanların (Mt. 5,3 – 9) can buldukları ruhu orada yaymalıdır. Kısaca : "Ruh bedende neyse,
Hıristiyanlar da dünyanın içinde öyle olmalıdırlar"119.
BÖLÜM V
KİLİSE İÇİNDE KUTSALLIĞA EVRENSEL ÇAĞRl
Kilise İçindeki Kutsallık
39. Kutsal Konsil tarafından bir gizem olduğu açıklanan Kilise'nin kutsallığına, reddedilmez bir
doğmaxxxvi olarak inanılmaktadır. Gerçekten de Peder ve Kutsal Ruh ile birlikte "Tek Aziz"120 olarak
ilan edilmiş olan Tanrı'nın Oğlu Mesih İsa, Kilise'yi gelini gibi sevmiş, O'nu kutsama amacıyla kendini
feda etmiş, bedeni gibi Kendine bağlamış ve Tanrı'nın şan ve şerefi için Kutsal Ruh'un armağanıyla
donatmıştır (Ef. 5, 25–26). Bu nedenle, Kilise'nin içindeki herkes, gerek hiyerarşiye dâhil olanlar,
gerekse Hiyerarşi tarafından yönetilen ama bunun dışında kalanlar, Havari Pavlus'un "Kutsanmanız
Tanrı'nın mutlak iradesidir" şeklindeki sözleri uyarınca kutsallığa çağrılmışlardır (1 Ts. 4,3; Ef. 1,4).
Kilise'nin bu kutsallığı, sürekli olarak açığa çıkmaktadır ve Ruh'un, inananların içinde ürettiği lütuf
meyveler dolayısıyla ortaya konulmalıdır. Sözü edilen kutsallık, yaşamlarında Tanrı sevgisinin
mükemmelliğini hedef seçen ve başka insanlara da bu konuda örnek olan bireyler nezdinde ifade
edilmekte ve bütünüyle kendine özgü bir biçimde, İncil öğütlerixxxviiolarak adlandırılan tavsiyelerin
uygulanmasında meydana çıkmaktadır.
Kutsal Ruh'un iç tepisiyle pek çok Hristiyan tarafından kabul edilmiş olan bu öğütlerin uygulanması,
ister özel olarak, isterse Kilise tarafından yasallaştırılmış bir tarikat içinde, bu kutsallığın şahane bir
örneğini ve tanıklığını dünyaya karşı vermektedir ve vermelidir.
Kutsallığa Evrensel Çağrı
40. Her mükemmelliğin tanrısal örneği ve Öğretmeni olan Efendimiz Mesih İsa, içinde bulunan koşullar
ne olursa olsun, bütün öğrencilerine birer birer yaratıcısı ve yetkinleştiricisi olduğu yaşamın kutsallığını
vaaz etmiş ve bunu "Siz de göksel Pederiniz gibi mükemmel olun" (Mt. 5,48)121 sözleriyle dile
getirmiştir. Gerçekten de Mesih İsa, tüm insanlara bütün kalbiyle, bütün ruhuyla, bütün aklıyla ve
119
Epist. ad Diogneum, 6: ed. Funk, I, p. 400. S. Io.Chrysostomus, In Matth. Hom. 46 (47) 2: PG 58, 78, de fermento in
massa.
120
Missale Romanum, Gloria in excelsis. Lc. 1, 35; Mc. 1, 24, Lc. 4, 34; Io. 6, 69 (ho hagios tou theou); Act. 3, 14; 4, 27 et
30;Hebr. 7, 26, 1 Io. 2, 20; Apoc. 3, 7.
121
Origenes, Comm. Rom. 7, 7: PG 14, 1122 B. Ps.- Macarius, De Oratione, 11: PG 34, 861 AB. S. Thomas, Summa Theol.
II-II, q. 184, a. 3.
30
olanca gücüyle Tanrı'yı sevmeye ve aynı şekilde O'nun bizi sevdiği şekilde hemcinslerimizi, kardeşimiz
gibi sevmeyi sağlayacak bir iç kazandırsın diye (Mk. 12;30; Yu. 13,34; 15.12) Kutsal Ruh'u yollamıştır
(Ha. İş. 2, 1–13).
Tanrı tarafından çağrılmış ve Tanrı'nın Oğlu sayesinde suçsuz duruma getirilmiş bulunan Mesih İsa'nın
izleyicileri, çalışmaları ile değil de, O'nun lütfu ve tasarısına göre iman vaftizi yoluyla hakikaten
Tanrı'nın Oğulları, tanrısal tabiatının ortakları olmuş ve bu nedenle gerçekten aziz kılınmışlardır.
Dolayısıyla onlar aldıkları bu kutsallığı Tanrı'nın yardımıyla yaşamlarında muhafaza etmeli ve
mükemmelleştirmelilerdir. Havari Pavlus, onlara, "Azizlere yakışır biçimde" yaşamaları (Ef. 5,3),
"Tanrı'nın seçkin azizleri ve sevgilileri olarak merhamet, iyilik, alçakgönüllülük, yumuşaklık ve sabır
duygularıyla" donanmaları (Kol. 3,12) ve Ruh'un meyveleri gibi kutsallığa sahip olmaları (Gal. 5,22;
Rom. 6,22) için uyarıda bulunmaktadır.
Hepimiz pek çok hata yaptığımızdan dolayı (Yak. 3,2), sürekli olarak Tanrı'nın merhametine
gereksinme duymakta ve her gün " Suçlarımızı bağışla" sözleriyle dua etmemiz gerekmektedir (Mt.
6,12)122. Bu nedenle, hangi durum ve düzeyde olurlarsa olsunlar, sevginin mükemmelliğine123 ve
Hristiyan yaşamın bütünlüğüne, inananların hepsi çağrılmışlardır ve bu kutsallık vasıtasıyla, yeryüzü
toplumu içinde de daha insancıl bir yaşam biçimine kavuşulmaktadır.
Bu mükemmelliğe varmak amacıyla, Peder'in iradesine her şeyde itaat eden Mesih İsa'nın örneğini
izleyerek ve O'nun suretine uyarak Tanrı'nın şanına ve herkesin hizmetine cömertçe adanmaları için,
inananlar Mesih İsa tarafından kendilerine verilen ölçüye göre bütün güçlerini kullanmalıdır. Böylece
Tanrı'nın Halkı'nın kutsallığı, Kilise Tarihi boyunca pek çok Aziz'in yaşamıyla da parlak bir biçimde
kanıtlandığı gibi, bereketli ürünlerle de artma gösterecektir.
Kutsallığın Çok Çeşitli Uygulamaları
41. Tanrı'nın Ruh'u tarafından devinim kazandırılmış; Peder'in sesine itaatli, hakikat içinde ve ruhen
Pederimiz Tanrı'ya tapan inananlar, yoksul, alçakgönüllü ve haçla yüklü Mesih İsa'nın şan ve şerefine
katılmaya layık olmak için, O'nu izleyerek, tek bir Kutsallığı çeşitli yaşam biçimlerinde ve değişik
görevler içinde yaşatmaktadır. Bu kişilerden her biri, kendi armağanlarına ve görevlerine göre, Tanrı'ya
ve insanlara duyulan sevgi aracılığıyla, çalışan ve umudu alevlendiren canlı iman yolunda
gecikmeksizin ilerlemelidir.
Her şeyden önce Tanrı'nın sürüsünün çobanları, ruhlarımızın Episkopos'u ve Çobanı olan Mesih İsa'yı,
bu ölümsüz Rahip'i örnek kalarak, yerine getirdikleri takdirde kendileri için mükemmel bir kutsama
vasıtası olacak görevlerini, kutsallık, atılım, alçakgönüllülük ve güçle yapmalıdır. Ruhbanlık doluluğuna
seçildiklerinden dolayı, Episkoposların dua ederek, kutsayarak ve vaaz ederek, her türlü özen ve
Episkoposluk hizmetiyle baba sevgisinin seçkin görevini yerine getirmeleri, kendilerine emanet edilmiş
koyunlar için yaşamlarını feda etmekten kaçınmamaları, sürüye kendilerini örnek göstererek124 (Bk. 1
Pt. 5,3), davranışları ile de Kilise'yi her gün daha yüce bir kutsallığa yükseltmeleri için, onlara
sakramentumsal lütuflar verilmiştir.
Tek ve ebedi Elçi Mesih İsa'nın aracılığıyla görev lütfuna katılarak ruhsal bir çelenk125 teşkil eden
Episkoposların sınıfına benzer biçimde, Rahipler de, kendi gündelik görevlerinin uygulamasıyla
Tanrı'nın ve insanların sevgisi içinde ilerlemeli, ruhbanlık Liyakatine yakışır gönül ve iman birliği
122
S. Augustinus Retract. II, 18: PL 32, 637 s. Pius XII Litt. Encycl. Mystici Corporis, 29 iun. 1943: AAS 35 (1943) p. 225.
Pius XI, Litt. Encycl. Rerum omnium, 26 ian. 1923: AAS 15 (1923) p. 50 ct pp. 59-60. Litt. Encycl. Casti Connubii, 31
dec. 1930: AAS 22 (1930) p. 548. Pius XII, Const. Apost. Provida Mater, 2 febr. 1947: AAS 39 (1947) p. 117. Alloc. Annus
sacer, 8 dec. 1950: AAS 43 (1951) pp. 27-28. Alloc. Nel darvi, 1 iul. 1956: AAS 48 (1956) p. 574 s.
124
S. Thomas, Summa Theol. II-II, q. 184, a. 5 et 6. De perf . vitae spir., c. 18. Origenes, In Is. Hom. 6, 1: PG 13, 239.
125
S. Ignatius M., Magn. 13, 1: ed. Funk, I, p. 241.
123
31
bağlarını muhafaza etmeli, her türlü ruhsal iyilikten yana cömert davranmalı ve yüzyıllar boyunca
genellikle alçakgönüllülükle ve gösterişsiz verdikleri hizmetlerinde asırlar boyunca kutsallığın parlak
örneklerini bırakmış olan ünlü ve saygın Rahipleri izleyerek, tüm insanlara, Tanrı'nın canlı tanıklığını126
yapmalıdır. Onların, hak ettiği övgü Tanrı'nın Kilisesi'nin içinde daima çınlamaktadır.
Rahipler, görevleri gereği, halkları hatta tüm Tanrı'nın Halkı için dua ederek, Efkaristiya Kurbanını
sunarak, gerçekleştirdiklerini bilinçli yaparak ve gerçekleştirdiklerinden esinlenerek, kutsallığa
erişmeleri yolunda dünyevi tehlikeleri, eziyetleri ve havarisel çabaları engel görmeden, aksine bütün
bunların aracılığıyla127, Tanrı'nın Tüm Kilisesi'nin tesellisi için dua ederek Tanrı'nın varlığıyla
bütünleşmenin sağladığı bereketle faaliyetlerini besleyerek ve onlara atılım kazandırarak daha yüce bir
kutsallığa varmalıdır. Bütün rahipler ve Özellikle Ruhbanlık kutsaması ve ataması nedenleriyle
Diosez'exxxviii bağlı din adamları unvanını taşıyanlar, Episkoposları ile verimli işbirliğinin ve sadık gönül
birliğinde bulunmanın, kutsanmaları için ne denli yararlı olduğunu her zaman anımsamalıdır.
En yüce Ruhbanlığın lütfuna ve görevine katılan daha alt düzeydeki görevliler öncelikle de Diakozlar,
Tanrı'nın ve Kilise'nin gizemlerine128 hizmet ederek, ana kötülük eğilimi ve alışkanlıklarındanxxxix yana
kendilerini temiz tutmalı. Tanrı'nın hoşuna gitmeli ve insanlara karşı her türlü iyi çalışmayı yapmaya
çabalamalıdır (Bk. 1 Tim. 3,8–10; 12, 13). Efendimiz tarafından çağrılmış, O'nunla birlikte işbirliği
yapmaya seçilmiş olan ve Çobanlar'ın denetimi altında kutsal görevlerinin gerektirdiği ödevlerine
hazırlanan rahip adayları dua etmekte sebatkâr, Tanrı'ya ve insanlara duyduğu sevgide hararetli olarak
Tanrı'nın şan ve şerefi için her şeyi yerine getirip doğru, dürüst ve iyi izlenimi vermek için özen
göstermeli, yüreklerini ve akıllarını bu yüce seçime hazırlamalıdır. Sonuçta Tanrı tarafından seçilerek
Episkoposlar tarafından çağrılmış ve Efendimiz tarlasında çok ürün sağlayarak129 çalışmakta bulunan
laik inananlar da, havarisel çalışmalara kendilerini tam anlamıyla vermeleri için bu rahip adaylarına
benzemektedir.
Hıristiyan eş ve ebeveynler, kendi yollarını izleyerek ömürleri boyunca sürekli sevgi ile birbirlerini
desteklemeli, Tanrı tarafından verilmiş sevgiyle kabul ettikleri çocuklarına İncil'in öğrettiği erdemlerle
Hristiyan öğretisinin tümünü öğretmelidir. Bu şekilde metanetli ve cömert sevginin seçkin örneklerini
vermekte, Tanrı'ya ve insanlara karşı duyulan karşılıklı sevginin kardeşçe ortaklığını kurmakta ve Mesih
İsa'nın, gelini sayılan Kilisesi'ne duyduğu sevgiyle onun uğruna feda etmesinin kanıtı olarak, Anne
Kilise'nin bereketinin tanığı ve katılımcıları olmaktadırlar130. Diğer yandan Kilise'nin çalışkanlığına ve
kutsanmasına büyük katkılarda bulunan dul veya evli olmayan insanlar, başka biçimlerde olsa da buna
benzer örnekler verebilmektedir. Ayrıca genellikle fiziksel güce dayalı ağır işlerle uğraşan insanlar da,
dünyevi işlerle kendilerini yetkinleştirmeli, hemşerilerine yardım etmeli, evreni ve toplumu daha üst
düzeye getirmek için kalkınmasını sağlamalı, ama bununla birlikte Tanrı'ya ve insanlara duyulan üretici
sevgiyle, umut içinde sevinçli, diğerlerinin yüklerini paylaşarak, bu dünyadayken elişleriyle her zaman
uğraşmış ve bütün insanların kurtuluşu için halen Pederi ile çalışan Mesih İsa'yı izlemeli. Kısacası, bu
insanlar, kendi gündelik çalışmalarıyla daha yüksek ve mümkün olduğu kadar havarisel bir kutsallığa
erişmelidir. Adalet uğrunda eziyet görenler ya da çeşitli ıstıraplar, hastalık, zayıflık yoksulluk nedeniyle
eziklik duyanlar ise dünyadaki bütün insanları kurtarmak için acı çekmiş Mesih İsa ile özel bir biçimde
bağlı olduklarını bilmelidir; çünkü Efendimiz'in, İncil'de onları mutlu kişiler alarak nitelendirişi gibi
"Sizleri Mesih'te sonsuz yüceliğine çağıran ve bütün lütfun kaynağı olan Tanrı'nın kendisi kısa bir süre
acı çekmenizden sonra sizi yetkinleştirip pekiştirecek, güçlendirip temellendirecektir " (Bk. 1 Pt. 5,10).
126
S. Pius X, Exhort. Haerent animo, 4 aug. 1908: ASS 41 (1908) p. 560 s. Cod. Iur. Can., can. 124. Pius XI, Litt. Encycl. Ad
catholici sacerdotii, 20 dec. 1935: AAS 28 (1936) p. 22 s.
127
Ordo consecrationis sacerdotalis, in Exhortatione initiali.
128
S. Ignatius M., Trall. 2, 3: cd. Funk, l, p. 244.
129
Pius XII, Alloc. Sous la maternclle protection, 9 dec. 1957: AAS 50 (19S8) p. 36
130
Pius XI, Litt. Encycl. Castf Connubii, 31 dec. 1930. AAS 22 (1930) p. 548 s. S. Io Chrysostomus, In Ephes. Hom. 20, 2:
P. 62, 136 ss.
32
Kısaca, bütün inananların şimdiye kadar sözü edilmiş her şeyi göksel Peder'in elinden imanla kabul
etmeleri ve Tanrı'nın dünyayı sevdiği Karitas'ı herkese bildirerek dünyevi hizmet içinde bile tanrısal
istekle işbirliğinde bulunmaları koşuluyla, kendi yaşam koşullarında, yüklendikleri ödevlerinde ya da
içinde bulundukları durumlarda, her gün daha çok kutsanmış olacaklardır.
Kutsallığın Yolları Ve Araçları
42. “Tanrı sevgidir. Sevgide yaşayan Tanrı'da yaşar, Tanrı da onda yaşar.” (1 Yu. 4,16). O halde, bize
verilmiş olan Kutsal Ruh aracılığıyla Tanrı, sevgisiyle yüreklerimizi cömertçe doldurmuştur (Rom. 4,5);
bu nedenle ilk ve en gerekli armağan, her şeyden çok Tanrı'yı ve O'nun rızasıyla kardeşimiz ve
saydığımız diğer insanları sevmemiz demek olan Karitas'tır. Ama bu Karitas, iyi bir tohum gibi büyüsün
ve bol meyve versin diye, her inanan, seve seve Tanrı'nın sözünü dinlemeli, O’nun lütfu ile iradesini
çalışmalarıyla yerine getirmeli, Efkaristiya başta olmak üzere bütün Sakramentumları kullanmalı ve
ayinlere katılmalı, yanı sıra her türlü erdemin yaşamda uygulamasının sağlanmasına bütün insanlara,
etkin hizmet vermeye özveride bulunmaya ve dua etmeye sebatla kendisini adamalıdır. Gerçekten de
Karitas, Eski Ahit'te önerilen yasanın en üst düzeyde uygulaması ve mükemmellik bağı olarak (Kol. 3,
14; Rom. 13,10) kutsallığın bütün araçlarını düzenlemekte, biçimlendirmekte ve onların
tamamlanmasını sağlamaktadır131. Bu nedenle Mesih İsa'nın hakiki öğrencisi olan, her insan, hem
Tanrı'ya, hem de diğer bütün insanlara karşı Karitas ile damgalanmıştır.
Tanrı’nın Oğlu Mesih İsa'nın bizim için hayatını feda ederek sevgisini kanıtladığı gibi, hiç kimse, O ve
kardeşleri için hayatını verenden daha büyük bir sevgiye sahip olamaz (1. Yu. 3,16; l. Se.13).
Dolayısıyla, Hıristiyanlık'ın ilk zamanlarından beri bazı Hristiyanlar, insanların ve özellikle onlara
eziyet edenlerin karşısında sevginin bu en büyük tanıklığına çağrılmışlardır. Bu nedenle, öğrenciyi,
dünyanın kurtuluşu için ölümü özgürce kabul den Öğretmeni'ne benzeten ve kanının dökülmesiyle O'na
daha uygun bir hale getiren şehitlik, Kilise tarafından en değerli bir armağan ve Karitas'ın en yüce kanıtı
sayılmaktadır. Günümüzde şehitlik, çok az kişiye nasip oluyorsa da bütün inananlar, insanların önünde
Mesih İsa'nın tanıklığını yapmaya ve Kilise'nin yaşamında asla eksik olmayan eziyetler süresince haç
yolu üzerinde O'nu izlemeye daima hazır olmalıdır.
Benzer şekilde, Efendimiz'in İncil'de, öğrencileri tarafından yerine getirilmesini önerdiği çeşitli öğütler,
özel bir biçimde Kilise'nin kutsallığının sağlamasını kolaylaştırmaktadır132. Öğrencilerin bakirelik ve
bekârlık içinde daha kolayca bölünmemiş bir kalple (1 Kor. 7, 32 – 34) yalnızca Tanrı'ya adanabilmeleri
için bazı insanlara Peder tarafından verilmiş olan (Mt, 19,11) tanrısal lütfun bu değerli armağanı, bu
öğütlerin arasından en değerlisi sayılmaktadır133. Göklerin Krallığı için kabul edilen bu mükemmel
cinsel vazgeçiş, bu dünyada da ruhsal bereketin özel bir kaynağı, Karitas'ın simgesi ve uyartısı olarak
Kilise tarafından her zaman seçkin bir onur olarak kabul edilmiştir. İnananları, sevgiye yöneltme
amacıyla “Ölüme kadar itaat ederek... bir hizmetkârın tabiatını alarak tanrılığından soyunmuş” (Fil. 2,7–
8) ve bizim için “Zengin olmasına karşın yoksulluğu seçmiş” (2 Kor. 8,9) olan Mesih İsa'ya ait bu
seçkin duyguları hissetmeye iten Havari Pavlus'un ihtarını, Kilise sürekli göz önünde tutmaktadır. Bütün
öğrenciler, Mesih İsa'nın alçakgönüllülüğünü, Karitas 'ın tanıklığı ve izlenmesini her zaman bildirmeye
zorunlu bulunmakla birlikte, Anne Kilise, Kurtarıcı'nın tanrısal tabiatını yok saymasını çok yakından
izleyen ve Tanrı'nın oğullarının özgürlüğü içinde yoksulluğu kabul ederek ve kendi iradesinden
vazgeçip daha açık bir şekilde Mesih İsa'nın alçakgönüllülüğünü gösteren kadın ve erkeklerin bağrında
bulunmasından sevinç duymaktadır. Çünkü bu kişiler, Tanrı'nın sevgisi için mükemmellik alanında,
131
S. Augustinus, Enchir. 121, 32: PL 40 288. S. Thomas Summa Theol. II-II, q. 184, a. 1. Pius XII, Adhort. Apost. Menti
nostrae, 23 sept. 1950: AAS 42 (1950) p. 660.
132
De consiliis in genere, Origenes, Comm. Rom. X, 14: PG 14 127S B. S. Augustinus, De S. Viginitate, 15, 15: PL 40, 403.
S. Thomas, Summa Theol. I-II, q. 100, a. 2 C (in fine); II-II, q. 44, a. 4 ad 3
133
De praestantia sacrae virginitatis, Tertullianus, Exhort. Cast. 10: PL 2, 925 C. S. Cyprianus, Hab. Virg. 3 et 22: PL 4, 443
B et 461 A. A. S. Athanasius (?), De Virg.: PG 28, 252 ss. S. Io. Chrysostomus, De Virg.: PG 48, 533 u.
33
itaatkâr Mesih İsa'ya tam anlamıyla benzeyebilme amacıyla, buyruğun katı sınırlarının da ötesine
geçerek, kendilerini insanların emri altında dahi vermektedirler134.
Öyleyse, bütün inananlar, içinde bulundukları duruma göre gereken mükemmelliğe ve kutsallığa
erişmeye çağrılmakta ve yükümlü kılınmaktadır. Dolayısıyla, bu dünyanın nimetlerinden faydalanılması
ve İncil'in önerdiği yoksulluk ruhuna karşıt olarak zenginliklere sarınılması, mükemmel sevgiyi amaç
edinmeye engel olmasın diye, herkes duygularına doğru yön vermek için çaba sarf etmelidir,· çünkü
Havari Pavlus'un öğütlediği gibi: “Dünya geçici bir sahne olduğundan”, bu dünyadan yararlananlar,
bundan zevk almamış gibi davranmalıdırlar (l Kor. 7,31)135.
B Ö L Ü M VI
RAHİPLER
Kilise'nin İçinde İncil Öğütleri
43. Tanrı'ya adanmış bekârlık, yoksulluk ve itaate ilişkin İncil Öğütleri; Efendimiz'in sözleri ve verdiği
örnekler üzerine kurulmuş ve Havariler, Kilise Babaları ve Çobanları tarafından tavsiye edilmiş
olduğundan, Kilise'nin Efendisi'nden teslim aldığı ve lütfuyla daima muhafaza ettiği birer tanrısal
armağandır. Öyleyse Kilise, Kutsal Ruh'un yol göstericiliğindeki yetkisiyle, sözü geçen öğütlerin
yorumlanmasını, uygulanmasını, düzenlemesini ve dahası bunlarla yaşamın sabit biçimlerini
sağlamlaştırmasını daima özen göstermektedir. Dolayısıyla Tanrı tarafından dikilmiş ve Efendimiz'in
tarlasında şaşırtıcı bir gürlükle dal budak salmış bir ağaç gibi, gerek uzuvlarının yararına gerekse
Mesih İsa'nın bütün bedeninin136 iyiliği için sağladıkları yardımı arttırabilen çok çeşitli ayrı dinsel aile
(Tarikat) ile tekil ya da toplu yaşamın değişik biçimleri, yüzyıllar boyunca gelişme göstermiş ve
yaygınlık kazanmıştır. Gerçekten de dinsel uygulama ve çalışmalarını sadakatle muhafaza edebilmeleri,
güvenle sürdürebilmeleri ve böylece Karitas yolunda137 sevinçle ilerleyebilmeleri için bu din, ailelerin
uzuvlarına, tarikat, yaşama biçiminde daha büyük bir istikrar, mükemmelliğe varmayı sağlayan üstün bir
öğreti, Mesih İsa'nın hizmetinde kardeşçe bir gönül ve işbirliği ve itaatle kuvvetlendirilmiş hususî bir
özgürlük şeklindeki yardımları sağlamaktadır.
Sonuç olarak, Kilise'nin tanrısal ve hiyerarşik kuruluşu incelendiğinde, yukarda sözü edilen rahipliğin,
ruhbanlığın ve laikliğinin yanı sıra ayrı bir hal olmadığı, tam tersine bu her iki taraftan da bir kısım
inananların, Kilise yaşamının içinde bu özel armağandan yararlanmaya ve kendi olanakları ölçüsünde
kurtarıcılık görevine yardım etmeye Tanrı tarafından çağrıldığı görülmektedir138.
Dinsel Konumun (Rahiplik) Doğası Ve Önemi
44. İnanan kişi dinsel yemin ya da doğası nedeniyle, yemine benzeyen başka kutsal bağlarla, yukarda
sözü edilen üç İncil öğütünün (yoksulluk, bekârlık, itaat) yerine getirilmesinden kendisini zorunlu
tutmakta; böylece Tanrı'nın şanı, şerefi ve hizmeti için yeni ve özel bir payeyle seçildiğini hissederek
herşeyden çok sevilen Tanrı'ya kendisini bütünüyle adamaktadır. Zaten bu insan Vaftiz
134
De spirituali paupertate et oboedientia testimonia praccipua S.Scripturae et Patrum afferuntur in Relatione pp. 152-153.
De praxi effectiva consiliorum quae non omnibus imponitur, S. Io. Chrysostomus, In Matth. Hom. 7, 7: PG S7, 8 I s. 5.
Ambrosius, De Vidu s, 4, 23: PL 16, 241 s.
136
Rosweydus, Viqae Patrum, Antwerpiae 1628. Apophtegmata Patrum: PG 65. Palladius, Historia Lausiaca: PG 34, 995 ss.;
ed. C. Butler, Cambridge 1898 (1904). Pius XI, Const. Apost. Umbratilem, 8 iul. 1924: AAS 16 (1924) pp. 386-387. Pius
XII, Alloc. Nous sommes heureux, 11 apr.1958: AAS 50 (1958) p. 283.
137
Paulus VI, Alloc. Magno gaudio, 23 maii 1964: AAS 56 (1964) p. 566.
138
Cod. Iur. Can., c. 487 et 488, 40. Pius XII, Alloc. Annus sacer, 8 dec. 1950, AAS 43 (1951) p. 27 s. Pius XII, Cons. Apost.
Provida Mater, 2 Febr. 1947: AAS 39 (1947) p. 120 ss.
135
34
Sakramentumuyla Tanrısal kültü mükemmellikten ve sevgiyi canlılıktan uzaklaştırabilecek her türlü
engelden kurtulmayı amaçlamakta ve 'I'anrı'nın hizmetine139 daha içten bağlanmaktadır. Bu adanmanın
mükemmelliği, gelini sayılan Kilisesi'yle çözülemez bir şekilde birleşmiş bulunan Mesih İsa'yı temsil
eden bağların güçlülüğü ve kalıcılığı ile orantılıdır.
Öyleyse İncil öğütlerinin işleyişlerine ilettiği Karitas aracılığıyla onları özel bir şekilde140 Kilise'ye ve
gizemine nüfuz ettirmesi gibi, bu kişilerin ruhsal yaşamlarının tüm Kilise'nin iyiliğine adanması
gerekmektedir. Dolayısıyla, Mesih İsa'nın Hükümdarlığı'nı, ruhlarda kök salması ve güçlenmesi için
Tanrı'nın çağrısı doğrultusunda ve kendi olanaklarına göre; gerek dua gerekse etkin çalışmalarla
dünyanın her yerinde yayma amacıyla çaba gösterme, herkesin ödevi sayılmaktadır. Bu nedenle Kilise
de çeşitli din kuruluşlarına mahsus özel niteliklerini korumakta ve desteklemektedir.
Bunun için İncil öğütlerinin uygulaması, Hıristiyan çağrısının gereklerinin atılımla yerine getirilmesi
için etkin şekilde cezbedilen ve cezbetmesi gereken Kilise'nin bütün uzuvlarını bir işaret gibi
belirtmektedir. Gerçekten de Tanrı'nın Halkı'nın bu dünyada, sürekli bir ikametgâhı olması nedeniyle
gelecekteki kenti aradığından, izleyicilerini yeryüzü dertlerinden mümkün olduğu kadar özgür kılan
Rahiplik hali, aynı zamanda dünyada halen var olan göksel nimetleri bütün inananlara açıkça
bildirilmekte, Mesih İsa'nın kurtuluşuyla elde edilmiş ebedî ve yeni yaşama daha iyi tanıklık etmekte ve
gelecekteki dirilişle göksel Hükümdârlık'ın şanını önceden müjdelemektedir. Aynı şekilde Rahiplik hali,
Pederi'nin iradesini yerine getirmek için dünyaya gelen ve öğrencilerine kendisini izlemelerini öneren
Tanrı'nın Oğlu'nun kucakladığı yaşam biçimini, sadakatle aynen uygulamakta ve Kilise içinde sürekli
olarak temsil etmektedir. Ayrıca, bu dinsel konum (Rahiplik) bütün dünyevi şeylerin ve en yüce
gerekliklerin üzerinde Tanrı'nın Hükümdarlığının yükselişini özel bir şekilde ilan etmekte ve bütün
insanlara hayranlık verici bir biçimde varlığını belirten Kutsal Ruh'un sonsuz kudretini ve hükmeden
Mesih İsa'nın erdeminin ulaşılmaz büyüklüğünü de kanıtlamaktadır.
Sonuç olarak, İncil'in öğütlerinin uygulamasıyla meydana gelen böyle bir Kilise'nin hiyerarşik yapısı
için söz konusu olmamasına karşın, Kilise'nin kutsallığıyla sımsıkıya bağlantılıdır ve yaşamın temel
nedenidir.
Kilise'nin Yetkisi Ve Rahiplik Konumu (Tanrıya Adanma Hali)
45. Tanrı'nın halkını otlatmak ve onu daha bereketli otlaklara götürmenin yanısıra (Ez.34,14) Tanrı'nın
ve insanların karşısında özel olarak Karitas mükemmelliğini sağlayan İncil öğütlerinin uygulanmasını,
yasalarıyla bilinçli olarak düzenlemek, Kilise Hiyerarşisi'nın görevidir141. Aynı zamanda bu Hiyerarşi,
Kutsal Ruh'un içtepilerini uysallıkla izleyerek seçkin kadın ve erkekler tarafından önerilen kuralları
kabul etmekte ve bunlara son biçimlerini vererek resmen onaylamaktadır. Ayrıca, uyanık ve koruyucu
yetkisiyle, Mesih İsa'nın Bedeni'nin oluşturulması amacıyla her yerde inşa edilmiş Kuruluşlara,
kurucularının temel amaçları ve ülküleri doğrultusunda ürün vermesi ve genişlemesi için yardım
etmektedir,
Efendimiz'in sürüsünün gereksinimlerine en iyi şekilde karşılık verilmesi için, ruh mükemmelliğini
hedef seçen her kuruluş ve onun tekil uzuvları ortak yararları gözeterek Kilise içinde BİRİNCİLLİK
yetkisixl sahibi olan Roma'daki Episkopos (PAPA)tarafından, yerli Episkoposların yetkisi altından
alınıp doğrudan doğruya kendisine bağlanabilmektedir142. Aynı şekilde bunlar gibi olan kuruluşlar kendi
139
Paulus VI, 1. c., p. S67.
S. Thomas, Summa Theol. II-II, q. 184, a. 3 et q. 188, a. 2. S. Bonaventura, Opusc. X, Apologia Pauperum, c. 3, 3: cd.
Opera, Quaracchi, t. 8, 1898, p. 245 a.
141
Conc. Vat. I. Schema De Ecclesia Christi, cap. XV, et Adnot. 48: Mansi 51, 549 s. et 619 s. Leo XIII, Epist. Au milieu des
consolations, 23 dec. 1900: AAS 33 (1900-01) p. 361. Pius XII, Const. Apost. Provida Mater, 1. c., p. 114S.
142
Leo XIII, Const. Romanos Pontifices, 8 maii 1881: AAS 13 (1880-81) p. 483. Pius XII, Alloc. Annus sacer, 8 dec. 1950:
AAS 43(1951) p. 28 8.
140
35
Patriklerininxli yetkilerine bırakabilmekte ya da emanet edebilmektedir. Bu kuruluşların uzuvları da
Kiliseye karşı görevlerini yerine getirirlerken, kendi özel yaşam tarzlarına göre ve Kilise yasaları
uyarınca Episkoposlar'ın yerel Kiliseler'deki dinsel yetkileri nedeniyle ve havarisel çalışmada gerekli
birlik ve uyumu sağlayabilmek için, Onlara saygı göstermeye ve itaat etmeye zorunludur143.
Ayrıca Kilise, onayı ile Tanrı'ya adanma haline (rahiplik ) yasal bir liyakat kazandırmakta ve geleneksel
ayini ile bunu Tanrı'ya sürekli bir adanma durumuna getirmektedir. Gerçekten de aynı Kilise, Tanrı'dan
emanet aldığı yetkiyle, bu adanmayı gerçekleştirenlerin yeminlerini kabul etmekte, yaptığı toplu dua ile
onlar için Tanrı'dan yardım dilemekte ve onları takdis ederken bu yolda feda ettikleri hayatı da
Efkaristiya Kurbanı'na katmaktadır.
Dinsel Adanmanın Yüceliği
46. Kilise'nin, Mesih İsa'yı dağda vecd içinde Pederi'ne dua ederken ya da Tanrı'nın Krallığını kitlelere
müjdelerken, hastaları ve yaralıları iyileştirirken, günahkârları daha temiz bir hayata döndürürken,
çocukları takdis ederken, herkese iyilik yaparken ve her zaman kendisini gönderen144 Pederi'nin isteğine
itaat ederken, inananlara ve inanmayanlara her gün daha iyi tanıtması için rahipler her türlü özeni
göstermelidir.
Dinsel adanma, İncil öğütlerinin yerine getirilmesini ve gerçekten çok değerli sayılan nimetlerden
vazgeçmeyi gerektirmesine karşın; insan kişiliğinin hakiki gelişimini engellemediğini, tam tersine ona
büyük bir fayda sağladığını herkes açık seçik bilmelidir. Çünkü bütün insanların aldıkları çağrıya göre
kişisel olarak kucakladığı bu öğütler, ruhsal özgürlük için kalbin arınmasına bir hayli yardımcı olmak-ta,
Karitas'ın hararetini sürekli kılmakta ve özellikle tarikatların kurucuları pek çok Azizin de göstermiş
olduğu gibi, Mesih İsa'nın seçtiği ve Bakire Annesi 'nin kucakladığı yoksul ve erden yaşam biçimine,
Hıristiyan olanın uyum göstermesini sağlamak gücüne sahiptir.
Hiç kimse Rahiplerin Tanrı'ya adanmalarıyla diğer insanların dışına düştüklerini ya da ülkelerine yarar
sağlamadıklarını düşünmemelidir; çünkü Rahipler çağdaşlarına maddi olarak doğrudan doğruya yardım
edemezlerse de, Mesih İsa'nın sevecenliğiyle onları daha yürekten hatırlar ve yeryüzünün inşası
Efendimiz'in şahsında kurulsun, O'nun tarafından yönetilsin ve bu dünyadaki kent için uğraşan kişiler
boşuna çalışmasınlar diye onlarla ruhsal işbirliğinde bulunur145.
Bu nedenle Kutsal Konsil, manastırlarda, okullarda hastanelerde ya da misyonlardaxlii alçakgönüllü ve
sebatlı bir sadakat göstererek, yukarda sözü edilen adanmaya hazır Mesih İsa'nın gelini olan Kilise'ye
onur veren ve bütün insanlara cömert ve çok çeşitli hizmetlerde bulunan erkek ve kadınları, rahip ve
rahibeleri desteklemekte ve övmektedir.
Sebatlı Olmaya Teşvik
47. Kilise'ye daha yüce bir kutsallık kazandırmak için Mesih İsa aracılığıyla ve O'nun Şahsında her
kutsallığın başlangıcı ve kaynağı olan tek ve bölünmez Kutsal Üçlük, en büyük şerefe sahip olsun diye,
İncil öğütlerinin tutulmasına ve yerine getirilmesine çağrılan herkes, sebatlı olmak ve Tanrının
kendisine duyurulan çağrısını en mükemmel şekilde yanıtlamak için her türlü özeni göstermelidir.
143
Pius XII, Alloc. Annus sacer, 1. c., p. 28. Pius XII, Const. Apost. Sedes Sapientiae, 31 maii 19S6: AAS 48 (1956) p. 355.
Paulus VI, 1. c., pp. 570-571.
144
Pius XII Litt. Encycl. Mystici Corporis, 19 iun. 1943: AAS 35 (1943) p. 214 s.
145
Pius XII, Alloc. Annus sacer, 1. c., p. 30. Alloc. Sous la maternelle protecrion, 9 dec. l9S7: AAS 50 (19S8) p. 39 s.
36
BÖLÜM VII
YERYÜZÜNDE HACI OLAN KİLİSE'NİN
ZAMANLARIN SONUNA DAİR (ESKATOLOJİK)xliii KARAKTERİ
VE GÖKSEL KİLİSE İLE BİRLİGİ
Tanrı Tarafından İnsanlara Yapılan Çağrının Zamanların Sonuna Dair (Eskatolojik) Karakteri.
48. İnsanoğluyla içten bağlı, onun aracılığıyla sonuca vararak ve Mesih İsa'da yeniden kusursuzca
onarılacak dünyanın (Bk. Ef. 1,10; Kol. 1,20; 2 Pt. 3,10–13), insan neslinin ve her şeyin restorasyon
zamanı gelinceye kadar (Ha. İş. 3,21) Tanrı'nın lütfu sayesinde içinde kutsallığı elde ettiğimiz ve Mesih
İsa'ya çağrılmış bulunduğumuz Kilise, göklerin ihtişamındaki bütünlenmeye, asla sahip olamayacaktır.
Gerçekten de Mesih, haç üzerinde doğrulduğu zaman her şeyi kendisine çekmiş (Yu. 12, 32); ölülerden
dirilerek yaşatıcı Ruhu'nu Havarilerin içine yerleştirmiş ve O'nun aracılığıyla Bedeni'ni yani kurtarışın
evrensel Sakramentumu olarak Kilise'yi inşa etmiştir. 0, Peder'in sağında oturmakla birlikte, insanları
Kilise'nin içine getirmek ve dolayısıyla daha sıkıca kendisine bağlamak, eti ve kanının besini ile şan ve
şerefle dolu hayatını onlarla paylaşmak için yeryüzünde de aralıksız çalışmaktadır.
Bununla beraber, Mesih İsa'nın gelişiyle yeryüzünde henüz başlayan, Kutsal Ruh'un gönderilmesiyle
ilerleme gösteren ve O'nun aracılığı ile beklemekte olduğumuz gelecekteki yeni düzen, Peder tarafından bu dünyada bize yüklenen görevi, ilerde kavuşacağımız nimetlerin ümidiyle sonuçlandırmak için
çalışmamız ve kurtuluşumuzun tamamlanması sırasında (Fil. 2,12) dünyevi yaşantımızın anlamı
hakkında dahi iman duygusuyla içinde eğitildiğimiz Kilise'de sürmektedir.
Öyleyse, henüz dünyanın son devrini yaşamaktayız (I Kor. 10,11). Dünyanın yenilenmesi geri
çevrilemez bir biçimde saptanmış ve bir bakıma da gerçekten bu dünyaya aktarılarak öne alınmıştır;
çünkü halen bu dünyada bulunan Kilise, mükemmel derecede olmasa da, hakiki kutsallıkla
donatılmıştır. Adaletin ikamet ettiği yeni gökler ve yeni yeryüzü oluşuncaya kadar (2 Pt. 3,13) gezgin
Kilise, bu dünyaya ait olan kuruluşları ve Sakramentumları aracılığıyla, yeryüzünün geçici suretini
taşımakta ve Tanrı'nın oğulları olarak bildirilmenin özlemini duyan (Rom.8,19–22), dolayısıyla da o
zamana kadar doğum sancıları içinde inleyecek olan yaratıkların arasında yaşamaktadır. Bu nedenle
Kilise'nin içinde Mesih İsa ile birleşen ve “Mirasımızın güvencesi” (Ef. 1,4) Kutsal Ruh tarafından
işaretlenmiş olan bizler, Tanrı'nın evlatları diye çağrılırız ve hakikaten öyleyiz (1. Yu. 3,1). O'na benzer
hale geleceğimiz ihtişama erişmememiz mümkün değildir (Kol. 3,4). Bunun için, “Bu bedene sahip
oldukça, Efendimiz'den uzakta kalan bizler sürgünde sayılırız” (2 Kor. 5,6) ve Ruh'un yeniliklerine
sahip olduğumuzdan yürekten inlemekte (Rom.8,23) ve Mesih İsa ile birlikte bulunabilmek için yanıp
tutuşmaktayız (Fil. 1,23).
Bizim uğrumuza ölmüş ve dirilmiş olan Mesih İsa ile birlikte daha yoğun biçimde yaşamamız için
Karitas tarafından daima kamçılanırız (II Kor. 5,15). Bu nedenle her şeyde Efendimiz’e hoş görünmek
için çaba harcamakta (2 Kor. 5,9) ve sınama gününde direnmek, şeytanın hilelerine karşı durabilmek
için, Tanrının sağladığı miğferleri kuşanırız (Ef.6,11–13). Ne günü ne de saati bilmediğimizden dolayı,
bu dünyadaki yegâne yaşama sürecimizin sonunda, tembel ve kötü kalpli hizmetçiler gibi (Mt.25,26)
“Ağlamanın ve diş gıcırtısının olduğu” (Mt. 22,13), koyu karanlıkların içine, cehennemin ebedi ateşine
atılma buyruğunun hakkımızda verilmemesi, tam tersine Azizlerin arasına alınmaya (Mt. 25,31 – 46) ve
Mesih İsa ile birlikte düğün yemeğine katılmaya layık olabilelim diye, Efendimiz'in bize öğütlediği gibi,
daima uyanık olmamız gerekmektedir (İbr.9,27).
Doğal olarak şanlı Mesih İsa ile birlikte hüküm sürmezden önce: “İyilik yapanlar için yaşam, kötülükte
bulunanlar için ise ceza” (Yu. 5,29) kararının verilmesi amacıyla, hepimizin “Yaptığımız iyilik ve
37
kötülüklere göre, ölümlü yaşamının hesabını vermek için dünyanın sonunda, önce dirilip, sonra da
Mesih İsa’nın mahkemesi önüne çıkacağız (2 Kor. 5,10).
Öyleyse, “Bu dünyada çektiğimiz acıların, bize ilan edilmesi gereken şerefle hiçbir şekilde eşdeğer
olamayacağını” düşünerek (Rom, 8,18), imandan yana güçlü bir halde “Sefil bedenimizi kendi şerefli
Bedeni'ne uygun hale dönüştürecek” (Fil. 3,21) ve “Azizlerin de şan ve şeref kazanmak ve O'na iman
eden herkeste hayranlık uyandırmak için “(2 Ts. 1,10), gelecek olan Mesih İsa'yı, “Kutsal umudu ve
büyük Kurtarıcımız, Tanrımız'ın şanlı bildirimini” (Tt.2,13) beklememiz gerekmektedir.
Göksel Kilise'yle Yeryüzündeki Gezgin Kilise Arasında Bulunan Gönül Ve İman Birliği
49. Anlaşıldığı üzere Efendimiz, bütün melekleriyle ölümü yenerek her şeyi yönetimi altına alıncaya (1
Kor. 15, 26 – 27) ve şan şeref içinde geri dönünceye kadar, öğrencilerinden bir kısmı halen yeryüzünde
yolcu, bu dünyadan göçen bazıları Araf'ta temizlenmekte, diğerleri ise “Üçlü ve tek Tanrı'yı açık bir
şekilde”146 hayretle seyrederek şan ve şerefi paylaşmaktadırlar; ama hepimiz, aşamalı ve ayrı bir
biçimde Tanrı'nın ve tüm insanların sevgisi içinde iletişimde bulunmakta ve Tanrıyı aynı şan ve şeref
ilâhisiyle övmekteyiz. Gerçekten de Mesih İsa'ya ait olan bütün bu insanlar, Kutsal Ruh'a sahip
olduklarından dolayı tek bir Kilise'yi biçimlendirmekte ve kendi aralarında O'nunla gönül ve iman
birliği içinde bulunmaktadır. O zaman Mesih İsa'nın lütfu içinde ölmüş kardeşleri ile yoldakilerin
bağlantıları zerre kadar kesintiye uğramamış, tam tersine Kilise'nin yüzyıllar boyunca hiç eksilmemiş
imanına göre ruhsal nimetlerin ortaklaşa paylaşılmasıyla sağlamlaştırılmıştır147.
Bu bağlamda, diğer inananlardan daha sıkı bir biçimde Mesih İsa ile bağdaşma sağladıklarından dolayı
Ermişlerxliv, bütün Kilise'yi kutsallık içinde pekiştirmekte, O'nun tarafından Tanrı'ya verilen kültü
yüceltmekte ve yeryüzünde çeşitli şekillerde daha geniş inşasının gerçekleşmesi için (1 Kor. 12, 12 –
27) yardımda bulunmaktadır148. Böylece Vatana buyur edilmiş ve Efendimiz'in huzurunda hazır bulunan
Erenler, Mesih İsa'nın aracılığıyla, O'nunla ve O'nda, her şeyde Tanrı'ya hizmet ederek,
Mesih İsa'nın Bedeni olan Kilise'nin lehine, O'nun acılarında eksik olanı, kendi tenlerinde
tamamlayarak; dolayısıyla insanlarla Tanrı arasındaki tek Aracı Mesih İsa vasıtasıyla yeryüzünde elde
edilmiş olan değerleri Peder'e sunarak149, bizim için dua etmeyi hiç aksatmamaktadır150. Böylece,
gösterdikleri kardeşçe özen, zayıflığımızı güçlülüğe dönüştürmemizi sağlamaktadır.
Yeryüzündeki Gezgin Kilise İle Göksel Kilise Arasındaki İlişkiler
50. Halen bu dünyadaki yolda bulunan inananların Kilise'si Mesih İsa'nın gizemsel Bedeni'nin
bütününde bulunan bu gönül birliğinin paylaşılmasının çok iyi bilincine vararak, Hristiyan dininin ilk
zamanlarından beri ölmüşlerin151 hatırasını büyük bir merhametle muhafaza etmiş “Günahlarından
affolsunlar diye ölüler için dua etme düşüncesi kutsal ve yararlı olduğundan” (2 Mak. 12,46) onların
adına devamlı dua etmiş ve iyilikte daima bulunmuştur. Kanlarının dökülmesiyle, sevginin ve imanın en
yüce tanıklığını yapan Mesih İsa'nın Şehitleri ve Havarileri'nin, Mesih İsa'nın şahsında bizimle sımsıkı
ilişkide bulunduklarına, Kilise her zaman inanmış ve özel bir sevgiyle Melekler152, Kutsal Bakire
146
Conc. Florentinum, Decretum pro Graecis: Denz. 693 (1305).
Praeter documenta antiquiora contra quamlibet formam evocationis spirituum inde ab Alexandro IV (27 sept. 1958), cfr
Encycl. S.S.C.S. Officii, De magne tismi abusu, 4 aug. 1856: AAS (1865) pp. 177-178, Denz. 1653 1654 (2823-2825);
responsioner S.S.C.S. Offici, 24 apr. 1917: 9 (1917) p. 268, Denz. 218 (3642).
148
Videatur synthetiea espositi huius doctrinae paulinae in: Piu XII, Litt. Encycl. Mystici Corporis AAS 35 (1943) p. 200 et
passilr
149
i. a., S. Augustinus, Enarr. in Ps. 85, 24: PL 37, 1095 S. Hieronymus, Liber contra Vigl lantium, b: PL 23, 344. S. Thomas
In 4m Sent., d. 45, q. 3, a. 2. Bonaventura, In 4m Sent., d. 45, a. 3, q. 2; etc.
150
Pius XII, Litt. Encycl. Mystici Corporis: AAS 35 (1943) p. 245.
147
151
152
Plurimae inseriptione in Catacumbis romanis.
Gelasius I, Decretalis De libris recipiendis, 3: PL 59, 160, Denz. 165 (353).
38
Meryem ile birlikte saygı göstererek onları izlemiş ve içtenlikle dua ederek aracılıklarının yardımını
istemiştir. Zamanla Kilise aralarına, Mesih İsa'nın yoksulluğunu153 ve erdemliğini çok yakından izleyen
bazı kişileri eklemiş, sonra da yine bunlara Hıristiyan erdeminin154 olağanüstü örneğini veren tanrısal
kerametler gösteren bu nedenle de izlenmesi ve candan sevgi, saygı gösterilmesi inananlara tavsiye
olunan, bütün diğer unsurları katmıştır155.
Gerçekten de, Mesih İsa'yı imanla izlemiş olanların yaşamı incelendiğinde daha önemli bir nedenle
gelecekteki Kent'i aramaya itildiğimiz hissedilmekte (İbr.13,14) aynı zamanda dünyada sürekli değişim
içinde bulunan her şeyde herkese kendine özgü koşullarına ve durumuna göre, Mesih Isa ile mükemmel
birliğe yani kutsallığa varabileceği en emin yol gösterilmektedir156.
İnsani tabiatımıza katılmalarına karşın Mesih İsa'nın suretine en mükemmel şekilde dönüşmüş olan
kişilerin yaşamında, Tanrı insanlara varlığını ve çehresini canlı olarak bizzat göstermektedir. Onların
şahsında bizimle konuşan ve Krallığının belirtilerini bize gösteren Tanrı'nın kendisidir157; çevremizde
İncil hakikatinin bu kadar açık kanıtları ve tanıklar topluluğu bulunduğundan dolayı bu hükümdarlıkta
büyük bir kudretin etkisiyle bulunmaktayız, Bununla birlikte Azizler'in hatırasına yalnızca verdikleri
örnek için değil, dahası kardeşçe sevginin, sürekli gösterilmesiyle Ruh içinde Kilise birliğinin (Ef. 4,1 –
6) daha da güç kazanması için saygı göstermekteyiz. Çünkü yeryüzündeki iman yolcuları arasında
Hristiyanlığın kurduğu ruh ve gönül birliğinin bizi Mesih İsa'ya daha fazla yakınlaştırdığı gibi, Tanrı'
nın Halkı'nın158 hayatının ve her lütfun Başlangıç ve Kaynağı olan Mesih İsa'dan gelmesinden dolayı,
Azizlerle kurulan ilişkiler de bizi Efendimize sımsıkı bağlamaktadır.
Dolayısıyla, Mesih İsa'nın bu dostlarının ve mirasının ortak varislerinin, aynı zamanda kardeşlerimiz ve
cömert hayırsever olmaları nedeniyle, onlara sevgi duymamızın son derece doğal olması gibi, Tanrı'ya
onlar için, hak ettikleri teşekkürlerimizi sunmamız159, “Onlara yakaran dualarımızı yükseltmemiz ve tek
Kurtarıcımız ve Kutsayıcımız Tanrı'nın Oğlu Mesih İsa aracılığıyla Peder'in lütuflarını elde etmek
için”160, güçlü yardımlarına ve dualarına başvurmamızda gerekli hale gelmektedir.
Gerçekten de, Azizlere yaptığımız her hakiki sevgi gösterisi kendiliğinden “Bütün Azizlerin tacı”161
olan Mesih İsa'ya, O'nun aracılığıyla da bütün Azizlerin'de yücelen, onlarla şeref kazanan162 Tanrı'ya
yönelmekte ve ulaşmaktadır. Böylece, Göksel Kilise ile kurduğumuz birlik, çok yüce bir tavırla
gerçekleşmektedir. Çünkü özellikle Sakramentumsal imlerle üzerimizde etkisini gösteren Kutsal Ruh'un
kudretinin çok iyi hissedildiği, Kutsal Ayin163 geleneği içinde, kardeşçe bir neşeyle tanrısal görkeme
duyduğumuz hayranlığa, övgülerde bulunan ilahiler söylemekte; her kavim ve dilden, her halk ve
ulustan Mesih İsa'nın kanıyla özgürlüğe kavuşmuş ve bir Kilise içinde toplanmış olan hepimiz tek ve
üçlü Tanrı'yı hep bir ağızdan överek yüceltmekteyiz.
Bu nedenle Efkaristiya Kurbanı'nı kut1adığımız zaman, göksel Kilise'yle iletişim kurarak ve her zaman
şanlı, şerefli olan Bakire Meryem'in ve yanı sıra Aziz Yusuf'un, Havarilerin, Şehitlerin ve bütün
153
S. Methodius, Symposion, VII, 3: GCS (Bodwetseh), p. 74
Benedictus XV, Decretum approbationis virtutum in Causa beatificationis et canonizationis Servi Dei Ioannis
Nepomuecni Neumann: AAS 14 (1922 p. 23; plures Allocutiones Pii X de Sanetis: Inviti all'croismo Diseorsi... t. I-III,
Romae 1941-1942, passim; Pius XII, Discorsi Radiomessagi, t. 10, 1949, pp 37-43.
155
Pius XII, Litt. Encycl : Mediator Dei: AAS 39 (1947) p . 581.
156
Hebr. 13, 7: Eccli 44-50, Nebr. 11, 340. etia Pius XII, Litt. Encycl. Mediati Dei: AAS 39 (1947) pp. 582-583
157
Cone. Vaticanum Const. De fide catholica, cap. 3 Denz. 1794 (3013).
158
Pius XII, Litt. Encycl. Mystici Corporis: AAS 35 (1943) p. 216.
159
Quoad gratitudinem erga ipsos Sanctos, E. Diehl, Inscriptiones latinae christianae vereres, 1, Berolini, 1925, nn. 2008
2382 et passim.
160
Conc. Tridentinum, Sess. 25, De invocatione... Sanctorum: Denz. 984 (1821) .
161
Breviarium Romanum, Invitatorium infesto Sanctorum Omnium.
162
v. g., 2 Thess. 1, 10.
163
Conc. Vaticanum II, Const. De Sacra Liturgia, cap. 5, n. 104.
154
39
Azizlerin de hatırasına ibadet yoluyla saygı göstererek, Kilise'nin bu kültünü en ileri derecede paylaşmış
oluruz164.
İnananların Havarisel Yönetimine İlişkin Konsil Buyrukları
5I. Bu Kutsal Konsil, göksel şeref içinde olan ya da ölümden sonra henüz Araf'ta arınmakta bulunan
kardeşleriyle hayati bağlantı kurma konusunda Atalarımızın saygın imanını büyük bir hürmetle kabul
etmekte ve 2. İznik165xlv, Floransa166xlvi, Trento167xlvii Kutsal Konsillerinin verdiği hükümleri yeniden
önermektedir. Aynı zamanda, Tanrı'nın ve Mesih İsa'nın en yüce biçimde, lâyıkıyla övülebilmesi için,
bu Kutsal Konsil nerede olursa olsun; yanlış, aşırı ya da eksik çeşitli adetler ortaya çıkmış olsa da
herkesi, kendine düşen görevi dinsel bir özenle yerine getirerek, bunları düzeltmeye ya da kaldırmaya
çabalasın diye yüreklendirmektedir. Öyleyse Episkoposlar, Azizlerin hakiki kültünün çeşitli dış
eylemlere değil de, daha ziyade etken ve güçlü sevgimize dayandığını, bu sevgiyle Kilise'nin ve bizim
iyiliğimiz için Azizlerin yaşamından örnek almayı, onlarla kurduğumuz ilişkilerle gönül birliğini
sürdürmeyi ve onların aracılıklarından gerekli yardımı dilemeyi inananlara öğretmelidirler168. Diğer
yandan Episkoposlar ile Ermişler ve inananların kurduğu ilişkinin hakiki imanın ışığı altında anlaşılması
koşuluyla, Ruh'un içinde ve Mesih İsa'nın aracılığıyla yalnızca Pederimiz Tanrı'ya ait oları Latrixlviii
kültünün hiç eksilmeyeceğini; tersine yoğunluk kazanacağını öğretmelidirler169r.
Gerçekten, de Tanrı'nın Oğulları olarak Mesih İsa'da tek bir aile kuran (İb:3,6} bizler, karşılıklı sevgi ve
çok Kutsal ÜÇLÜK' e övgü içinde kendi aramızdaki ilişkilerde, Ki1ise'nin temel çağrısını yanıtlamakta
ve şimdiden zevk alarak, ebedi şan ve şeref litürjisine170 katılmaktayız. Mesih İsa'nın yeniden gelişinde
ve ölülerin şanlı dirilişi gerçekleştiğinde Tanrı'nın nuru, Göksel Kenti aydınlatacak ve O’nun Kuzu
feneri olacaktır. İşte o zaman Azizlerin, Kilisesi'nin tamamı, sevginin, en yüce mutluluğuyla “Övgü,
saygı, yücelik ve güç sonsuzlara dek Tahtta oturanın ve Kuzu'nun olsun” (Vahiy 5,13 -.14) sözlerini hep
bir ağızdan söyleyerek, Tanrıya' ve “Boğazlanmış Kuzu” (Va. 5–12) hayranlıkla secdede bulunacaktır.
164
Canon Missae Romanae.
Conc. Nicaenum II, Act. VII: Denz. 302 (600).
166
Conc. Florentinum, Decretum pro Graecis: Denz. 693 (1304).
167
Conc. Tridentinum Sess. 35, De invocatione, veneratione et reliquiis Sanctorum et sacris imaginibus: Denz. 984-988
(1821-1824); Sess. 25, Decretum de Purgatorio: Denz. 983 (1820); Sess. 6, Decretum de iustificatione, can. 30: Denz. 840
(1580).
168
Ex Praefatione, aliquious dioecesibus concessa.
169
S. Petrus Canisius, Catechismus Maior seu Summa Doctrinae christianae, cap. III (ed. crit. F. Streicher) pas I, pp. 15-16,
n. 44 et pp. 100-1O1, n. 49.
170
Conc. Vaticanum II Const. De Sacra Liturgia, cap. 1 n. 8.
165
40
BÖLÜM VIII
KİLISE'NİN VE MESİH İSA'NIN GİZİ İÇİNDE
KUTSAL BAKİRE MERYEM
1.
Giriş
52. Çok merhametli ve hikmet sahibi olan Tanrı, Mesih İsa'nın dünyayı kurtarışını gerçekleştirmek
isteyerek,“Zamanı geldiğinde, Tanrı'nın Oğulları olma hakkını kazanabilmemiz için kadından doğma
Oğlu'nu göndermiştir” (Gal. 4, 4–5) “O, kurtuluşumuz ve biz insanlar için gökten inmiş ve Kutsal
Ruh'un kudretiyle Bakire Meryem'den, vücut bulmuştur”171 (İman Açık1aması)xlix
Kurtarışın bu tanrısal gizi, bize açıklanmakta ve Efendimiz’in kurduğu, kendi Bedeni olan Kilise'nin
içinde devam ettirilmektedir. Orada Başımız Mesih İsa'ya katılan ve O'nun bütün Azizleri ile gönül
birliği içinde bulunan inananlar, “her şeyden ve herkesten önce”, Efendimiz Tanrı, Mesih İsa'nın annesi
Bakire Meryem'in şanlı ve şerefli hatırasını kutlu saymalıdır172.
Meryem Ana Ve Kilisesi
53. Bilindiği gibi Bakire Meryem, Melek'in duyurusunun hemen ardından Tanrı'nın Kelamını yüreğine
ve bedeninin içine kabul ederek, dünyaya Hayatı getirmiş ve Tanrı olan Kurtarıcının hakiki Annesi
olarak tanınıp onurlanmıştır. Doğacak oğlu tarafından kazanılacak meziyetlere dayanarak, yüce bir
şekilde kurtulmuş bulunan Bakire Meryem, Tanrı'ya çözülmez, sıkı bağlarla birleşmesi ve kendisine
Tanrı'nın Oğlu’nun Annesi olmanın yüce görevi ve liyakatinin bahşedilmesi nedeniyle, Tanrı'nın en
sevgili kızı ve Kutsal Ruh'un Tapınağı sayılmakta: bu mükemmel lütfun armağanı dolayısıyla yersel ve
göksel diğer bütün yaratıkların üstünde yer almaktadır. Aynı zamanda Adem'in nesli içinde kurtulmaya
muhtaç insanlara bağılığından dolayı “O, hakikaten Mesih İsa'nın Annesidir. Çünkü sevgi dolu bir
yürekle bu Baş'ın uzuvları olan inananların doğması için Tanrı ile işbirliği yapmıştır”173 (Aziz
Augustinus).
Dolayısıyla Meryem Ana'nın, Kilise'nin temsil edebileceği en yüce, en seçkin uzvu ve sevgi ile iman
içindeki en mükemmel örnek olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle Kutsal Ruh tarafından eğitilmiş
Katolik Kilise'si dindarca bir evlat sevgisiyle, O'na çok sevgili Annesi olarak saygı göstermekte ve kutlu
saymaktadır.
Konsil'in Amacı
54. Kutsal Konsil, Tanrısal Kurtarıcı’nın kurtuluşu sağladığı yer olan Kilise'ye ilişkin öğretiyi
belirlerken, ister Cisimleşmiş Kelâm’ın ve Mistik Beden’in gizi içindeki. Kutsal Bakire'nin işlevi,
isterse Tanrı'nın, Mesih'in, insanların ve özellikle de inananların Annesine karşı kurtulmuş insanların
ödevleri olsun, bunları henüz bütünüyle aydınlanmamış olan Tanrı bilimcilerin sorunlarını çözme, ya da
Meryem Ana hakkında eksiksiz bir öğreti önerme iddiasında bulunmadan dikkatli ortaya koymayı
istemektedir.
Bundan dolayı, Kutsal Kilise'nin içinde, Mesih İsa'dan sonra bizim için en yüce ve bize en yakın yerde
bulunan Meryem Ana hakkında, Katolik okullarında özgürce meydana gelmiş ve ortaya konmuş
varsayımlar, geçerliliklerini halen sürdürmektedir174.
171
Credo in Missa Romana: Symbolum Constantinopolitanum: Mansi 3, 566. Conc. Ephesinum, ib. 4, 1130 (necnon ib. 2,
665 et 4, 1071); Conc. Chalcedonense, ib. 7, 111-116; Cow. Constantinopolitanum II, ib. 9, 375-396.
172
Canon Missae Romanae.
173
S. Augustine, De S. Virginitate. 6: PL 40, 399.
174
Paulus Pp. VI, allocutio in Concilio, die 4 dec. 1963: AAS 56 (1964) p. 37.
41
II. Kurtuluşun Tasarlanması, Gerçekleşmesi Ve Sonuçlanmasında Kutsal Bakire Meryem’in
İşlevi
Eski Ahit’te Mesih İsa’nın Annesi
55. Eski ve Yeni Ahit Kitapları ile saygıdeğer Kilise Geleneği, Kurtuluş'un tasarlanması, gerçekleşmesi
ve sonuçlanmasında Kutsal Bakire Meryem'in işlevini, zamanla daha fazla anlaşılır bir biçimde ortaya,
koymakta, hatta gözler, önüne sermektedir. Bu eski Ahit Metinleri Mesih'in dünyaya gelişinin ağır ağı
hazırladığı Kurtuluş Tarihi'ni betimler.
Kilise'de okunmuş ve zamanla tamamı gerçekleşen vahyin aydınlığında anlaşılmış bulunan bu ilk
kaynaklar, bir kadının, yani Kurtarıcı'nın Annesi'nin betimini adım adım gittikçe daha net bir biçimde
çizmektedir. Gerçekten de yılan kılığına girmiş şeytana karşı kazanılacak zafere (Bk. Yar. 3,15) dair
günah işleyen ilk atalarımıza vaat edildiği üzere, bu gayenin ışığında, O'nun varlığı bir kehanet
biçiminde belli belirsiz fark edilmektedir. Ayrıca, “Tanrı bizimle beraber yaşayacaktır” anlamına gelen
Emanuel adını taşıyacak (Bk. Yşa 7,14; Mk. 5, 2 -3; Mt. 1, 22 -23) bir Oğul'a hamile kalarak
yeryüzüne getirecek olan da bu biricik, Bakiredir. Dolayısıyla O, imanla Mesih'ten ebedi
kurtuluşu bekleyen ve elde eden Efendimiz'in yoksulları ve alçakgönüllüleri arasında en önde gelir.
Sonuçta, uzun süre, vaadin yerine gelmesinin beklenilmesinin ardından, Siyon'un, en seçkin kızıl olan
Meryem'le, zamanlar dolmakta ve insan etinin gizemleri ile günahtan kurtarmak için, Tanrı'nın Oğlu,
O'ndan insan tabiatını aldığı anda, yeni bir kurtuluş dönemine girilmektedir.
Kurtarışın Müjdelenmesi Anında Meryem
56. Nasıl, ölüm bu dünyaya bir kadının işbirliğiyle gelmişse, yaşamın da aynı yere taşınması için bir
başka kadının katkısı gerektiğinden, her türlü merhametin sahibi olan Peder Tanrı, cisimleşmeli
öncesinde bu seçilmiş annenin onayının alınmasını istemiştir. Bu ilke, her şeyi yenilecek olan Hayatın
kendisini dünyaya armağan eden ve Tanrı tarafından bu yüce göreve yaraşır hediyelerle donatılmış
bulunan Mesih'in Annesi'nin olağanüstü durumu için özellikle geçerlidir. Dolayısıyla hemen hemen
bütünüyle Kutsal Ruh tarafından şekillendirilmiş ve yepyeni bir yaratık haline getirilmiş olan Tanrı’nın
Annesi'nin, Aziz Kilise Babaları tarafından her türlü günah pürüzünden bağışık ve tamamen kutsal
olarak nitelendirilmesinin gelenek haline getirilmesine itiraz edilmemelidir175.
Hamile kaldığı andan itibaren, bütünüyle tekil ve özel bir kutsallığın ışıltıları nedeniyle hayranlık
uyandıran bu Nazaret Bakiresi, Tanrı'nın emri üzerine “Lütufla dolu” elçi, Melek tarafından
selâmlanmakta (Lk. 1,28) ve göksel haberciyi “İşte Efendi'nin Hizmetkârı, sözlerin bende gerçekleşsin”
(Lk. 1,38) diye yanıtlamaktadır. Böylece, Âdem’in kızı Meryem, tanrısal sözleri memnuniyetle kabul
ederek, Mesih’in Anne’si olmuş, bütün ruhuyla ve herhangi bir günahın ağırlığı olmaksızın, Tanrı'nın
Kurtarıcı iradesine kollarını açmış, Her şeye Kadir Tanrı’nın lütfu ile Oğlu'nun kurtarış gizemine, bütün
varlığıyla katılarak ve O’nunla birlikte hizmet ederek, Mesih İsa’nın kişiliğine ve çalışmasına,
Efendi’nin Hizmetkârı olarak bütünüyle kendini adamıştır.
175
S. Germanus Const., Nom. in annunt. Deiparae: PG 98, 328 A; In Dorm. 2: col. 357. Anastasius Antioch., Serm. 2 de
Annunt., 2: PG 89, 1377 AB; Serm. 3, 2: col. 1388 C. S. Andrcas Cret. Can. in B. V. Nat. 4: PG 97, 1321 B. In B. V. Nat., 1:
col. 812 A. Hom. in dorm. 1: col. 1068 C. - S. Sophronius, Or. 2 in Annunt., 18: PG 87 (3), 3237 BD.
42
Bu nedenle, haklı olarak Aziz Kilise Babaları, Meryem'in, Tanrı'nın elinde yalnızca edilgen bir araç
olmadığı, tam tersine insanı kurtarmak için özgür bir iman ve gönüllü bir itaatle işbirliği yaptığı
kanısındadır. Gerçekten de Aziz İreneus'un dediği gibi Meryem, “İtaat ederek bütün insanlık ve kendisi
için kurtuluş nedeni olmuştur.”176 Bu nedenle eski Babaların çoğu, vaazlarında Aziz İreneus ile birlikte
düşüncelerini, “Havva'nın itaatsizlik düğümü, Meryem'in itaatliğiyle çözülür: yani Bakire Havva'nın
imansızlığı ile bağlandığını Bakire Meryem imanla çözmüştür”177 diye belirttikten o sonra Havva ile
karşılaştırma yaparak, Meryem'in “yaşayanların annesi”178 olduğunu ifade etmekte ve “ölümün Havva,
yaşamın ise Meryem aracılığıyla”179 gerçekleştiğini sürekli şekilde vurgulamaktadır.
Meryem Ana Ve İsa'nın Çocukluğu
57. Anne ile Oğul'un, kurtarış eylemi içindeki bu birliği, bakire olarak Mesih İsa'ya hamile kalma
anından, O'nun ölümüne kadar devamlı görülmektedir. İlk olarak, Meryem aceleyle Elizabeth'i ziyarete
gittiği zaman, vaat edilmiş kurtuluşa, beslediği iman dolayısıyla Mutlu kişi olarak selâmlanır ve o anda
Haberci (Vaftizci Yahya), annesi Elizabeth'in bağrında sevinçle sıçrar (Bk. Lk: 1, 41–45); ardından
Meryem, bakireliğini zedelemeyen bilakis kutsayan tek çocuğunun doğumu gerçekleştiğinde de Oğlu'
nu çobanlara ve müneccimlere bahtiyarlıkla gösterir ve Oğlu'nu yoksullara özgü kurban armağanıyla
tapınakta Tanrı'ya takdim ettiği sırada180, O'nun ilerde birçok yürekte saklı bulunan düşüncelerin açığa
çıkması için hem annesinin ruhunu delecek bir kılıç hem de çelişkinin simgesi haline geleceğini
önceden haber veren Simeon'u dinler (Bkz; Lk; 2, 34–35). Nihayet, on iki yaşındayken ortadan
kaybolan çocuk İsa'yı endişeyle arayan Meryem ve Yusuf, üç gün sonra O'nu tapınakta bulduklarında,
“Babası'nın (Tanrı) meseleleri ile meşgul olması gerektiğini” açıklayan sözlerini anlamazlar; ama
Annesi, bütün bunlar hakkında derin düşüncelere dalarak, yüreğinde muhafaza etmiştir (Bk. Lk.2, 41–
51).
Meryem Ana Ve Mesih İsa’nın Toplumsal Yaşamı
58. Meryem Ana'nın, Celile’nin Kana köyündeki bir düğünde merhamet hisleriyle aracılık yapıp
Oğlu'nu mucizelerine başlaması için (Bk. Yu. 2, 1–11) ikna ettiği ilk andan başlayarak Mesih İsa'nın
toplumsal yaşamında işgal ettiği seçkin yer açıkça belli olmaktadır.
Meryem Ana'nın, Oğlu’nun vaazı süresince, O'nun Krallığı'nı her türlü kan ve et bağlantısıyla ilişkisinin
ötesine yükselten sözlerini birer birer toplayarak, bizzat sadakatle yaptığı gibi (Lk. 2, 12-5l ) Tanrı'nın
kelâmını kabul ve muhafaza edenleri (Lk. 11, 27–28), Mesih İsa mutlu kişiler olarak ilân etmiştir. Aynı
şekilde, Bakire Meryem iman yolunda ilerlemiş ve haça gerilinceye kadar Oğlu'yla olan birliğini
sadakatle muhafaza etmiştir. O anda tanrısal tasarı uyarınca, Biricik Oğlu ile birlikte derinden acılar
çekmiş ve kendisinin hayat verdiği kurbanın canına kıyılmasını sevgiyle kabullenerek, O'nun özverisine
annelik ruhuyla katılarak hazır bulunmuş (Yu. 19,25) ve sonuçta, haç üzerinde ölmek üzereyken, Mesih
İsa tarafından Meryem Ana, anne olarak en sevgili öğrencisi Yuhanna'ya “Anne, işte senin oğlun” (Yu.
19, 26 – 27) sözleriyle emanet edilmiştir181.
176
S. Irenaeus, Adv. Hacr. III, 22, 4: PG 7, 9S9 A; Harvey, 2, 123.
S. Irenaeus, ib.; Harvey, 2, 124.
178
S. Epiphanius, Nacr. 78, 18: PG 42, 728 CD; 729 AB.
179
S. Hieronymus, Epist. 22, 21: PL 22, 408. S. Augwtinus, Serm. Sl, 2, 3: PL 38, 33S; Serm. 232, 2: col. 1108. - S. Cyrillus
Hieros., Catech. 12, 15: PG 33, 741 AB. - S. Io. Chrysostomus, In Ps. 44, 7: PG SS, 193. - S. Io. Damasccnus, Nom. 2 in
dorm. B.M.V., 3: PG 96, 728.
180
Conc. Lateranense anni 649, Can. 3: Mansi 10, 1151. S. Leo M., Epist. ad Flav.: PL S4, 7S9. - Conc. Chalcedonense:
Mansi 7, 462. - S. Ambrosius, De inst. virg.: PL 16, 320.
181
Pius XII, Litt. Encycl. Mystici Corporis, 29 iun. 1943: AAS 35 (1943) pp. 247-248.
177
43
Mesih İsa'nın Göğe Yükselmesinden Sonra Meryem Ana'nın Durumu
59. Mesih İsa tarafından vaat edilmiş olan Kutsal Ruh'un dökülmesinden önce, insani kurtuluşun gizinin
görkemlice açıklanmasını istemeyen Tanrı'nın dileğine göre, Pentekost gününü beklerken, “Kadınlarla,
Mesih İsa'nın annesi Meryem’le ve Efendimizin kardeşleriyle birlikte tek bir yürekle sebat etmekte
olan” (Ha. İşl. 1,14) Havariler ve aynı şekilde müjdeleme anında kendisini ilkah eden Kutsal Ruh'un
armağanı için dualarıyla yalvaran Meryem Ana görülmektedir. Sonunda, asli günahın182 her türlü
lekesinden korunmuş olan Bakire Meryem, dünyevi yaşam süresini tamamladığında, bedenen ve
ruhen183 göksel şan ve şeref katını yükseltmiş; ölümü ve günahı yenen, Hükümdarların Hükümdarı olan
Oğlu'na (Va. 19,16) her konuda, tam anlamıyla benzer hale gelmesi için, Efendimiz tarafından, Evren'in
Kraliçesi ilan edilerek şereflendirilmiştir184.
Iıı. Kutsal Bakire Meryem Ana Ve Kilise
Meryem Ve Tek Aracımız Mesih İsa
60. Havarî Pavlus'un: “Tanrı'nın tek olması gibi, bizim için kendisini fidye olarak veren insan Mesih İsa
da Tanrı'yla insanlar arasındaki tek Aracıdır” (1 Tim. 2, 5–6) şeklindeki sözlerine göre, Peder'le
insanların bağlantısını sağlayan Aracımız tektir. Bakire Meryem'in insanlara karşı olan analık işlevi,
Mesih İsa'nın tek olan aracılığını hiçbir şekilde azaltmamakta, gölgelememekte, tersine etkinliğini
belirtmektedir. Çünkü Kutsal Bakire'nin insanlar üzerindeki her türlü olumlu etkisi, herhangi bir
gereklilikten değil, Tanrı'nın onayından doğar, Mesih İsa'nın değerlerinin zenginliğinden fışkırır, ve
O'nun aracılığı üzerine, temellenir. Kesinlikle bu aracılığa bağlı olduğundan ve tüm etkinliğini buradan
kazandığından dolayı, Mesih İsa ile inananların arasındaki doğrudan bağlantıyı hiçbir şekilde
engellememekte, tersine son derecede kolaylaştırmaktadır.
Kurtarış İçin Meryem Ana'nın İşbirliği
61. Ezelden beri, Tanrısal Kelâm'ın cisimleşmesi ile “Tanrının Annesi” diye takdir edilmiş, olan Bakire
Meryem, her şeyi tasarlayan ve yerine getiren Tanrı'nın hükmü gereği, Tanrısal Kurtarıcı' nın soylu
Annesi, yeryüzünde fevkalâde ayrıcalığıyla Efendisi'nin alçakgönüllü hizmetkârı ve cömert ortağı
olmuştur. Mesih İsa'ya hamile kalması, O'nu dünyaya getirmesi, beslemesi, tapınakta Tanrı'ya takdim
etmesi ve haç üzerinde ölen Oğlu için ıstırap çekmesiyle ruhların içinde doğaüstü yaşamı yeniden
kurmak için itaat, iman, umut ve yakıcı sevgiyle Kurtarıcı'nın eserine olağanüstü bir şekilde katkıda
bulunmuştur. Bu, nedenle, lütuf katında bizim için de anne olmuştur.
Meryem Ana'nın Mesih İsa'nın Aracılıgıyla Bağlantılı Olan Kurtarıcı İşlevi
62. Kurtarış'ın gerçekleşmesi ile sağlanmış bulunan lütuf olanakları içinde, Bakire Meryem'in anneliği,
Melek tarafından yapılan Müjdeleme anındaki imanlı kabullenişten başlayarak haçın altında, en ufak bir
sarsıntıya dahi uğramaksızın devam ettirilmiştir ve bütün seçkin kişiler ebedi şan ve şerefe kavuşuncaya
182
Pius IX, Bulla Ineffabilis 8 dec. 1854: acta Pii IX, I, I, p. 616; Denz. 1641 (2803).
Pius XII, Const. Apost. Munificensissimus, 1 no. 1950: AAS 42 (1950) ú Denz. 2333 (3903). S. Io. Damascenus, Enc. in
dorm. Dei gcnitricis, Hom. 2 et 3: PG 96, 721-761, speciatim col. 728 B. - S. Germanus Constantinop., in S. Dei gen. dorm.
Serm. 1: PG 98 (6), 340-348; Serm. 3: col. 361. - S. Modestus Hier., In dorm. SS. Deiparae: PG 86 (2), 3277-3312.
184
Pius XII Litt. Encycl. Ad coeli Reginam, 11 Oct. 1954: AAS 46 (1954), pp. 633-636; Denz. 3913 ss. S. Andreas Cret.,
Hom. 3 in dorm. SS. Deiparae: PG 97, 1089-1109. - S. Io. Damascenus, De fide orth., IV, 14: PG 94, 1153-1161.
183
44
kadar da aralıksız sürdürülmektedir185. Dolayısıyla göğe alındıktan sonra da kurtarışın bu işlevini yerine
getirmeyi bırakmamakta, tersine çok yönlü aracılıklarıyla ebedi kurtuluşun lütfunu bizim için elde
etmeyi sürdürmektedir. Anne sevgisiyle tehlikeler ve sıkıntılar içinde halen, yolda bulunan Oğlu'nun
kardeşlerine, Mutluluk Ülkesi'ne (Cennet'e) ulaştırıncaya kadar devamlı yardım sağlamaktadır. Bu
nedenle Kutsal Bakire Meryem'e Kilise içinde, Savunucu, Yardımcı, İmdada koşan Aracı
adlandırmalarıyla çağrılarak yalvarılmaktadır186. Ama bütün bu işlevlerin Tek Aracı, olan Mesih İsa'nın
187
etkisini ve liyakatini hiçbir şekilde eksiltmeyeceği ya da herhangi bir ekleme yapamayacağı
anlaşılmalıdır.
Dolayısıyla hiçbir yaratık Cisimleşmiş Kelam ve Kurtarıcı ile asla karşılaştırılamamakla birlikte, Mesih
İsa'nın ruhbanlığının çeşitli şekillerde; hem kutsal din görevlilerine hem de imanlı halka ayrı ayrı
paylaştırılması ve Tanrı'nın Tek iyiliğinin gerçekten çeşitli şekillerde yaratıklar içinde yayılması gibi,
ayni şekilde Kurtarıcı'nın Tek Aracılığı da engelleyici değildir. Tersine yarattıklar içinde tek bir
kaynaktan doğan çok yönlü bir işbirliğinin nedeni olmaktadır.
Böylece Kilise, Mesih İsa'nın Aracılığı'yla bağlantılı olan Meryem Ana'nın bu işlevini açıkça kabul
etmekten çekinmemekte sürekli olarak kullanmakta ve bu annelik yardımından güç alan inananlar,
Kurtarıcı ve Aracı Mesih İsa'ya daha içten bağlansınlar diye, sözü geçen işlevin sevgiyi yerine
getirilmesi için teşvikte bulunmaktadır.
.
Kilise'nin Örneği Olan, Bakire Ve Anne Meryem
63. Kurtarıcı Oğlu ile kendisini birleştiren tanrısal annelik görevi ve armağanı, bireysel işlevleri ve
lütufları dolayısıyla Kutsal Bakire Meryem, Kilise ile içten bağlı olmakla birlikte, Azız Ambrosius'un
öğrettiği gibi, Mesih İsa ile kurulmuş olan mükemmel birlik188, sevgi ve iman düzeninde Tanrının
Annesi Kilise'nin simgesidir. Gerçekten de haklı olarak anne ve bakire diye nitelendirilen189 Kilise'nin
gizemi içinde Kutsal Bakire Meryem, yüce ve tekil bir biçimde bakireliğin ve anneliğin örneğini bizzat
verdiğinden dolayı, en öncelikli yerde bulunmaktadır.
Bu nedenle gösterdiği itaat ve duyduğu iman dolayısıyla, hiçbir erkekle cinsel ilişkide bulunmaksızın
Kutsal Ruh'un kudretinin etkisiyle Bakire Meryem, diğer bir deyişle Yeni Havva eski yılana değil de
herhangi bir şekilde duraksamaksızın Tanrı'nın Meleği'ne inanarak, Tanrı'nın Oğlu'na gebe kalmış ve
bunu izleyerek, Tanrı'nın pek çok kardeş, yani inananlar arasında (Rom. 8,29) tek ve ilk Oğul olarak
saydığı Oğlunu dünyaya getirdikten sonra, bu insanların yeniden doğuşu ve biçimlenmesi için Anne
sevgisiyle işbirliğinde bulunmuştur.
Bakire Ve Anne Kilise
64. Meryem Ana'nın gizemli kutsallığını dikkatle izleyen, Ondan sevgiyi örnek alan ve Peder'in isteğini
inanarak yerine getiren KİLİSE, sadakatle kabul ettiği Tanrı'nın sözleri aracılığıyla ANNE
olagelmektedir; çünkü Vaftiz ve Vaaz ile, Kutsal Ruh'un kudretinin etkisi altında ilkah edilmiş ve
Tanrı'dan doğmuş olan oğullarını bu defa yeni ve ölümsüz bir yaşam için dünyaya getirmektedir. Öyle
185
Kleutgen, textus reformstus De mysterio Verbi incarnati, cap. IV: Mansi 53, 290. S. Andreas Cret., In nat. Mariac, sermo
4: PG 97, 865 A. - S. Germanus Constantinop., In annunt. Deiparae: PG 98, 321 BC. In dorm. Deiparae, III: col. 361 D. S. Io.
Damascenus, In dorm. B. V. Mariae, Hom. 1, 8: PG 96, 712 BC-713 A.
186
Leo XIII, Litt. Encycl. Adiutricem populi, 5 sept. 1895: ASS 15 (1895-96), p. 303. - S. Pius X, Litt. Encycl. Ad diem
illum, 2 febr. 1904: Acta, I, p. 154- Denz. 1978 a (3370) . Pius XI, Litt. Encycl. Miserentissimus, 8 maii 1928: AAS 20
(1928) p. 178. Pius XII, Nuntius Radioph., 13 maii 1946: AAS 38 (1946) p. 266.
187
S. Ambrosius, Epist. 63: PL 16, 1218.
188
S. Ambrosius, Expos. Lc. II, 7: PL 15, 1555.
189
Ps.-Petrus Dam. Serm. 63: PL 144, 861 AB. Godefridus a S. Victore. In nat. B. M., Ms. Paris, Mazarine, 1002, fol. 109 r.
Gerhohus Reich., De gloria ct honore Filii hominis, 10: PL 194, 1105AB.
45
ise Efendisi'nin Annesi'nin örneğine uyarak Güveyine verilmiş olan sözünü tam anlamıyla
duraksamaksızın tutan yanı sıra Kutsal Ruh'un yardımıyla iman bütünlüğünü, erdenlikle umudunu,
kudretle Tanrı sevgisini içtenlikle muhafaza eden Kilise de bakiredir190.
Kilise'nin Örnek Alması Gereken Meryem Ana'nın Erdemi
65. Kilise, Kutsal Bakire Meryem'in şahsında kusursuz ve lekesiz olan (Ef. 5,27) mükemmelliğe
varmışken, henüz inananlar günahı yenmeye çalışarak kutsallığın içinde yükselmek için güç
harcamakta; bu nedenle seçkin kişilerin topluluğu önünde bir erdem örneği olarak parlayan Meryem'e
bakışlarını çevirmektedir. Kilise, Meryem Ana'yı bir evlât sevecenliğiyle düşünerek, insan olan Kelâmın
ışığında O'na hayran kalıp, saygıyla yücelterek, cisimleşmenin en yüce gizine daha derinden nüfuz
etmekte ve Güveyine gittikçe daha çok uyum sağlamaktadır.
Dolayısıyla Meryem Ana, tanıtıldığı ve onurlandırıldığı zaman bir yandan inananları, Oğlu'na yaptığı
fedakârlığa ve Peder'in sevgisine çağırırken diğer yandan da kurtarış tarihine içten katılması nedeniyle
imanın en büyük verilerini bir araya getirmekte ve yansıtmaktadır.
Kilise ise, Mesih İsa'nın şan ve şerefinin yolunda giderken, iman, umut ve sevgi içinde sürekli olarak
ilerleyerek, her şeyde tanrısal iradeyi arayıp izleyerek Efendimizin yüce Örneğine çok benzer bir hale
gelmektedir. Bunun için Kilise, havarîsel çalışmasında Kutsal Ruh tarafından ilkah edilmiş ve
Bakire'den doğmuş olan Mesih İsa'yı dünyaya getiren Meryem Ana'yı, Kilise aracılığıyla inananların
kalbinde de doğması ve yükselmesi için haklı olarak izlemektedir.
Gerçekten de Bakire Meryem, Kilise'nin havarîsel çalışması içinde insanların yeniden doğuşu için
işbirliğinde bulunan bütün inananların Anne sevgisiyle canlanmaları gerektiğinden, kendi yaşamı
boyunca bu sevginin en seçkin örneği olmuştur.
Iv. Kilise'nin İçinde Bakire Meryem'in Kültü
Meryem Ana Kültü’nün Temeli Ve Doğası
66. Mesih İsa’nın gizleri içinde yerini almış bulunması, dolayısıyla Tanrı’nın çok Kutsal Annesi olması
Tanrı lütfunun kudretiyle Oğlundan sonra bütün Meleklerin ve insanların üzerine yükseltilmiş olan
Meryem, haklı olarak özel bir kült ile Kilise tarafından onurlandırılmaktadır.
Kutsal Bakire, en eski zamanlardan bu yana Mesih İsa'nın Annesi olduğu için “Tanrı'nın annesi”
sıfatıyla (Efes Konsili 431 M.S.) saygınlaştırılmıştır; dolayısıyla çeşitli tehlikeler ve sıkıntılar içinde
Tanı'ya yakaran bütün inananlar O'nun koruyucu yardımına sığınmaktadır191.
Tanrı'nın Halkı tarafından meydana getirilen, özellikle Efes Konsilinden itibaren, O'nun: “ Bütün
nesiller beni Kutsal diye çağıracaklar, çünkü Her şeye Kadir olan bende büyük harikalar yarattı” (Lk.
1,48) şeklindeki peygamberce sözlerine göre, O'na saygı ve sevgi göstererek, dua ederek ve kendisinden
örnek alınarak olağanüstü bir biçimde yükselmiştir.
Her zaman Kilise'nin içinde yer almış olan bu kült, bütünüyle tekil olmasına karsın, cisimleşmiş Kelâm
ile birlikte Peder'e ve Kutsal Ruh'a verilmiş olan tapınma kültünden özde çok ayrılmakta ve ona özel bir
şekilde devinim kazandırmaktadır.
190
S. Ambrosius, l. c. et Expos. Lc. X, 24-25: PL 15, 1810. S.Augustinus, In lo. Tr. 13, 12: PL 35 1499. Serm. 191, 2, 3: PL
38 1010; etc. ctiam Ven. Beda, In Lc. Expos. I, cap. 2: PL 92, 330. Isaac de Stella, Serm. 51. PL 194, 1863 A.
191
Sub tuum praesidium
46
Gerçekten de, inananların kendi karakterleri, tavırları, bulundukları yer ve zaman koşullarına göre,
sağlıklı ve doğru öğretinin sınırları içinde, Tanrı'nın Annesi'ne karşı beslenen ve Kilise tarafından da
kabul edilen seçkin saygının çeşitli şekilleri, bu müstesna Anne'yi onurlandırdığından dolayı, her şeyin
var olmasına neden olan ve “Tanrı’nın bütün doluluğunun O'nda bulunmasını uygun gördüğü”
(Kol.1,19) Oğul'un, lâyık olduğu şekilde tanınmasını, sevilmesini şan ve şeref kazanmasını ve bütün
emirlerinin yerine getirilmesini sağlamaktadır.
İnananların Yönetimine İlişkin İlkeler
67. Kutsal Konsil, bilinçli olarak bu Katolik doktrini öğretmekte, aynı zamanda Kilise'nin bütün
evlatlarının, Kutsal Bakire ile ilgili olan kültü, özellikle de törensel olanını cömertçe sürdürmesi, Kilise
öğretimi tarafından yüzyıllar boyunca öğütlenmiş olan Meryem'e karşı dinsel görevleri ve
uygulayımlarını büyük bir saygıyla yerine getirmesi ve Mesih İsa'nın, Kutsal Bakire'nin ve Azizlerin
resimlerinin kültü hakkında geçmişte yapılan düzenlemelere vicdanî sorumluluk duyarak uyması için
öğütlerde bulunmaktadır192.
Diğer yandan aynı Konsil, Tanrısal Kelâm'ın vaizlerine ve tanrıbilimcilere, Tanrı'nın “Annesi'nin” tekil
liyakatini incelerken, dar görüşlülükten veya yanlış abartmalardan özenle kaçınmayı hararetle tavsiye
etmektedir193. Bu vaizler ve tanrıbilimciler, Kutsal Kitaplar'ın, Kilise'nin Aziz Babaları ve
Doktorlarınınlii dinsel tören geleneklerinin ve Kilise öğretiminin rehberliği altında yönlendirilen
incelemeler ile hakikatin, kutsallığın, saygı ve sevginin kaynağı olan, Mesih İsa'yı tek hedef olarak
kabul eden, yalnız Kutsal Bakire'ye ait özellikleri ve görevleri dosdoğru bir şekilde açıklamalıdır.
Konsil, gerek sözlerde gerekse eylemlerde, bu konuda Katolik Kilisesinden ayrı düşmüş olan
kardeşlerimizi ya da diğer insanları Kilise'nin hakiki öğretisiyle ilgili yanlışa düşürebilecek her şeyi
gayretle geçiştirmelidir.
İnananlara gelince, onlar hakiki saygı ve sevginin ne kısır ve geçici duygusallıktan ne de boş inançtan
ibaret olmadığını, tam tersine Tanrı'nın “Annesi'nin” ululuğunu tanımak için getirildiğimiz ve bir evlat
sevgisiyle Annemiz'e ve O'nun erdemlerini örnek almaya itildiğimiz hakiki imandan kaynaklandığını
daima hatırlatmaktadır.
V. Tanrı'nın Gezgin Halkı İçin Kesin Umudun Ve Tesellinin İmi Olan Meryem Ana
Tanrı'nın Halkı'nın İmi Olan Meryem Ana
68. Ruhen ve bedenen göklerdeki şan ve şerefe kavuşmuş bulunan Mesih İsa'nın Annesi, gelecekte
tamamlanması gereken Kilise'nin başlangıcı ve simgesidir; aynı şekilde, Efendimizin günü gelinceye
kadar Yeryüzünde gezinen Tanrı'nın Halkı'nın önünde kesin umudun ve tesellinin imi olarak ışık
saçmaktadır (2 Pt. 3.10).
Meryem Ana'nın Hıristiyanların Birliği İçin Şefaat Etmesi Dileği
69. Katolik Kilisesi'nden ayrı düşmüş bulunan kardeşlerimiz arasında da Kurtarıcı ve Efendimiz'in
Annesi'ni lâyık olduğu şekilde onurlandıranların bulunması ve özellikle de Doğu Kilisesi'nin (Ortodoks
Kilisesi), her zaman Bakire olan Tanrı'nın Annesine sevgi dolu bir ruh ve hararetli bir atılımla
yarışırcasına saygı göstermesi, bu Kutsal Konsil için büyük bir teselli ve sevinç kaynağı
192
Conc. Nicaenum II, anno 787: Mansi 13. 378-379; Denz. 302 (600-601) . Conc. Trident., sess. 2S: Mansi 33, 171-172.
Pius XII, Nunius radioph., 24 oct. 1954: AAS 46 (1954) p. 679. Litt. Encycl. Ad coeli Reginam, 11 oct. 1954: AAS 46
(1954) p. 637.
193
47
sayılmaktadır194. İster Hıristiyan adıyla işaretlenmiş olan, isterse henüz Kurtarıcılarından habersiz
bulunan dünyadaki bütün topluluklarla halkların, barış ve uyum içinde çok kutsal ve bölünmez Üçlük'ün
şerefine, en sonunda mutlulukla Tanrı'nın Tek Halkı'nın oluşturması için bütün Meleklerin ve Azizler'in
üstüne yükseltilmiş ve Onlarla Gönül birliği içinde bulunan Meryem Ana'nın, Kilise'nin ilk ürünlerine
dualarıyla yardım ettiği gibi, şimdi de Oğlu nezdinde şefaat etmesini sağlamak amacıyla bütün
inananlar, Tanrı'nın ve insanların Annesi' ne ısrarla dua etmelidir.
KARAR — Bu dogmatik açıklama içinde saptanmış bulunan bütün bu anlatılanlardan her biri Evrensel
Konsil'e katılmış olan Pederler'i hoşnut kılmıştır. Bizde, Mesih İsa tarafından şahsımıza verilen ve
Havarîler'den aktarılan yetkiye dayanarak, hep birlikte ve Kutsal Ruh'un himayesinde, bunları,
saygıdeğer Episkoposlar huzurunda onaylıyor, karara bağlıyor, sürekli kılıyoruz ve burada Meclisce
kararlaştırarak Tanrı'nın şan ve şerefi için yayınlanmasını buyuruyoruz.
Roma, Sen Piyer Kilisesi
Müştemilâtı
Ben Roma Episkoposu Papa VI. Paul
Katolik Kilisesi'nin Lideri
21 Kasım 1964
(Ve Konsil’de hazır bulunan 3000’i aşkın
Peder’in imzaları
SONSÖZ
Böylece, Kilise öğretisi üzerine, dünya Episkoposlarının II. Vatikan Konsili'nde yaptıkları açıklamalar
burada bitmektedir. Bundan sonra da tarafımızdan hazırlanmış olan ve Kilise kavramının ne demek
olduğunu açıklayan bir metin eklemeyi uygun gördük.
Yuhanna'ya göre İncil’de şöyle yazılır : “hiçbir kimse Tanrı' yi görmedi, ama Peder'in bağrında bulunan
biricik oğlu, O'nu bize bildirmiş bulunmaktadır”(Yu. 1,8). Mesih İsa yalnızca Peder'in hakkında ayrıntılı
bilgi vermek için değil, aynı zamanda Tanrı varlığındaki yaşamı insanlara armağan etmek için bu
dünyaya gelmiştir. Tanrı'nın Oğlu olarak kabul ettiğimiz Mesih İsa, tanıklığını bize İncil Metinlerinde
bırakmıştır. Havarî Yuhanna'nın birinci mektubunda şöyle yazılıdır : “Başlangıçtan beri var olan yaşam
Kelâmı hakkında duyduğumuzu, gözlerimizle gördüğümüzü, hayranlıkla seyrettiğimizi ve ellerimizle
dokunduğumuzu bizimle gönül birliği kurarsanız diye size de açıklıyoruz. Gerçekten de yaşam
gösterilmiştir ve biz gördük, tanıklık etmekte ve bize açıklanan Peder'in katındaki sonsuz yaşamı size
bildirmekteyiz” (1 Yu. 1,4).
Yeni Ahit kitaplarının yazarları olan Havarîler, Mesih İsa'nın tanıklarıdır. Çünkü onlar Mesih İsa'nın
kişiliğinde İnsanoğluna dönüşen Tanrı'nın Kelâmı'nı görmüş, duymuş ve dokunmuşlardır. Mesih İsa,
öğrettiklerini İncil yoluyla bize iletmiştir ve orada sık sık şöyle der : “Atalarınıza verilen
'Öldürmeyeceksin' emrini duydunuz. Her kim ki öldürür, mahkemede yargılanacaktır. AMA BEN SİZE
DERİM Kİ: yalnızca öldüren değil, kardeşini kızdıran bile mahkemeye verilecektir” (Mt. 21,22). “Yine
'Zina etmeyeceksin' emrini duydunuz. AMA BEN SİZE DERİM Kİ: kadına şehvetle bakan, onunla
yüreğinde zina etmiştir” (Mt. 5, 27–28). Ve “kim karısını boşarsa, ona bir boşanma kâğıdı versin. AMA
BEN SİZE DERİM Kİ: Kim karısından boşanırsa ona zina etme fırsatı verir ve kim boşanmış kadınla
evlenirse zina etmiş olur” (Mt. 5, 31–32).
“Atalarınıza verilen 'yalan yere yemin etmeyeceksin’, fakat yemin ile Tanrı'ya vaat ettiğini tutacaksın
emrini işittiniz. AMA BEN SİZE DERİM Kİ: Asla yemin etmeyiniz, sözünüz ancak 'evet, evet; hayır,
hayır' olsun. Bunlardan fazlası şeytandan gelir” (Mt.5,33–34). “Yine 'göze göz, dişe diş' emrini işittiniz.
194
Pius XI, Litt. Encycl. Ecclesiam Dei, 12 nov. 1923: AAS 15 (1923) p. 581. Pius XII, Litt. Encycl. Fulgens corona, 8 sept.
1953: AAS 45 (1953) pp. 590-591.
48
AMA BEN SİZE DERİM Kİ: Sana kötülük yapana karşı koyma, fakat kim ki senin yanağına vurur, ona
öbür yanağını da çevir” (Mt. 5, 38–39). “Yine 'yakınlarını seveceksin, düşmanlarına karşı kin
besleyeceksin' denildiğini işittiniz. AMA BEN SİZE DERİM Kİ: Düşmanlarınıza da sevin. Size kin
besleyenlere iyilik yapın. Size eza ve iftira edenler için dua edin ki, Göklerdeki Pederinizin oğulları
olasınız” (Mt. 5, 43–45).
En sonunda Mesih İsa şöyle eklemektedir: “Sanmayın ki ben Şeriatı ya da Peygamberleri yıkmaya
geldim. Hayır, yıkmaya değil, fakat onları tamamlamaya geldim. Bunun için SİZE DERİM Kİ: Yazıcı
ve Ferisiler'den daha salih olmaz iseniz, göklerin ülkesine hiç giremeyeceksiniz” (Mt. 5, 19–20).
Mesih İsa bu konuşmasını bitirdiği zaman, halk öğretim tarzına hayran kaldı; çünkü O, Yazıcılar ve
Ferisiler gibi değil, hâkimiyet sahibi biri gibi öğretmekteydi (Mt. 7,28–29). Demek ki Mesih İsa,
Ferisiler'in yaptığı gibi yalnızca Şeriat emirlerini açıklamakla yetinmemekle, onları değiştirmekte, daha
doğrusu mükemmel hale getirmektedir. Eski Ahit'e ait yasalar, Tanrı tarafından Peygamberlere verilmiş
olduğundan, onları yalnızca Tanrı değiştirebilir. Mesih İsa “AMA BEN SİZE DERİM Kİ” diye başlayan
sözleriyle Eski Ahit'e bağlı geleneklerin kaynağı olan çeşitli ayetleri düzeltmektedir. Böyle bir açıklama,
Tanrı'nın Oğlu olması nedeniyle Yeni Ahit'in yaratıcısı olduğunu belirlemektedir. Tanrı'nın yeni
yasa’sının kurucusu Mesih İsa, bu dünyadan ayrılmadan önce, İncil’de belirtildiği gibi, Kilisesi'ni bize
emanet olarak bırakmıştır. Matta'ya göre İncil'in Petrus'un Mesih İsa'nın kişiliğinde Tanrı'nın Oğlu'nu
tanımasının anlatıldığı bölümde, Filistin'deki FİLİPUS'un Kayseri şehri civarında, Mesih İsa
Havariler'ine sormaktadır : “Halk benim hakkımda ne düşünmektedir?” Simon Petrus da O'na “Sen
Mesih, her dem var olan Tanrı'nın Oğlu'sun” diye cevap vererek tanıklık, eder. Bunun üzerine Mesih İsa
O'na : “Ne mutlu sana Yunus oğlu SİMON, çünkü bunu sana ten ile kan değil, fakat göklerdeki babam
bildirdi. Ben de sana derim ki: SEN KAYA'sın ve ben bu kaya üzerinde Kilisemi kuracağım.
Karanlıkların egemenliği onu asla yenemeyecek; Göklerin Hükümdarlığının anahtarlarını sana
vereceğim ve yeryüzünde bağlamış olacağın her şey göklerde de bağlanmış olacak; yeryüzünde
çözeceğin her şey, gökyüzünde de çözülmüş olacaktır. O zaman kendisinin Mesih olduğunu henüz
kimseye söylemesinler diye Havarileri'ne emreder” (Mt. 16, 14–20). Öyleyse üzerinde Mesih İsa'nın
Kilisesi'ni kurduğu tek Kaya, Petrus'tur. Başka hiç kimse değildir. Yukarıda da yazıldığı gibi, Petrus'un
üzerine temellendirilmiş bu Kilise'ye Mesih İsa şöyle bir vaatte bulunmaktadır: “Karanlıkların
egemenliği asla onu yenemeyecektir” (Mt. 16,18),
Mesih İsa'nın bu Kilise'si Tanrı'yla aynı yaşama sahip ve aynı imanı yaşayan insanlardan, inananlardan
oluşmuştur. Aynı zamanda Kendisi ve Kilisesi'ne bahşedilen Sakramentumlar aracılığıyla bütün
değerlerini inananlarına vermiştir.
Öyleyse bu Kilise içinde, Mesih İsa'nın yetkisi ile O'nun adına tanrısal yaşama iştirak ettiren ve
vicdanımızı temizleyen Sakramentumların törensel gelenekleri sürdürülmektedir. Buna göre her
Hıristiyan sadece Mesih İsa'ya inanan biri değildir, aynı zamanda o Mesih İsa'da yaşamakta ve
kardeşleriyle aynı tanrısal hayatı paylaşmaktadır. Dolayısıyla, Hıristiyanlar kurtulmaları için Peder
tarafından yollanmış olan Tanrı'nın Oğlu Mesih İsa'nın sınırsız merhametinin köprüsü aracılığıyla
Pederimiz Tanrı'ya bağlanmakta, Tanrı'nın Ailesinin fertleri durumuna gelmektedir. Öyleyse onlar,
Mesih İsa'nın armağanı nedeniyle aynı hak ve ödevlere sahip olarak, gönül birliği içinde karşılıklı sevgi
ve saygı hisleri besleyen ve ortak yaşayan bir topluluktur.
Tanrı bizi soyutlayarak değil, O'nun halkına katılan uzuvlar olarak kendi ailesinin fertleri gibi
sevmektedir. Dolayısıyla kim Tanrı'nın halkından ayrılırsa, Tanrı'nın ailesinden de uzaklaşmaktadır.
Hıristiyanlık haricinde, Tek Tanrılı diğer dinler Tek Tanrı'ya tapmakla birlikte, kurtulmak için bireysel
olarak Tanrı'ya inanmanın yeterli olacağını öğretmektedir. Oysa Hristiyanlık'ta Mesih İsa, kendi halkını
biçimlendirmek ve aralarında birlik sağlayarak Kilisesi'ni oluşturmak için birleşmelerini emretmiştir.
Hıristiyanlar farklı olan dinlere karşı besledikleri engin saygıyla yalnızca Tanrı'ya inanmanın değil,
Tanrı'yı yaşamanın ve buna inanan bütün kardeşlerine katılmanın sevincini duymaktadır. Kısaca
49
Hristiyanlık, diğer dinlerden farklı olarak, nerede kurulursa kurulsun, orada bir topluluk şeklinde
doğmaktadır. Dolayısıyla Hristiyanlığın varlığını kanıtlamak için, elli yüz gibi inananların sayısı önemli
değildir, ancak Mesih İsa ile birlik olmuş birbirini seven iki. üç kişi yeterlidir. Diğer bir deyişle cemaati
oluşturan sayı değil, Hıristiyanlığı meydana getiren iman ve sevgi birliğinin şeklidir.
Dünyanın her tarafında, özellikle de Afrika'daki misyonlardan öncelikle edinilen izlenim, ne kadar ilkel
olursa olsun, orada yaşayan insanların tek bir halk olmanın sevincini duymak için Hıristiyanlığı kabul
ettikleri yolundadır. Çünkü dağınık halde ormanın içinde soyutlanmış yaşayan, merkezî otoriteden
habersiz, iletişim olanaklarından yoksun, her biri, kendi kabilesinin putperest dinine inanan bu ilkel
topluluklara, İncil'in müjdecileri Tanrı'nın bütün insanların babası olduğunu, aynı iman aynı
Sakramentumlar ve aynı tanrısal yaşam ile onları tek bir aile, yani Tanrı'nın ailesi ya da tek bir halk
haline getirmek için, kardeşleri sayılan Oğlu Mesih İsa'yı yolladığını ve bütün insanların kardeş
olduğunu öğrettikleri anda, bu halklar, yeniden benliklerini keşfederek, yeni bir yaşama kavuşmakta ve
Kiliseleri'ni doldurmaktadır.
Böylece bir cemaat oluşturarak, birlikte dua etmeyi, Mesih İsa'nın manevi kurbanlığını sunmayı, adak
adamayı, birbirlerine kardeşçe armağan vermeyi ve tek aile halinde, ayrı ülkelerden gelip, farklı
lehçelerde konuşmalarına, değişik kabilelerin üyesi bulunmalarına rağmen birbirlerine yabancı
olmadıklarının bilincinde tam anlamıyla yaşama sevincini tatmaktadır.
Mesih İsa'ya inananlar arasında karşılıklı saygı ve sevginin derecesi, meydana getirilen Hıristiyanlık
varlığının ölçüsüdür. Tanrı'yla ve bütün insanlarla gönül birliği kurmayı amaçlayanları, her yerde
olduğu gibi, ülkemizde de sayıya bakmadan, Hıristiyanlığı tam anlamayla sevgi içinde yaşayan tek bir
aile oluşturmaya çalışmaktadır.
Sonuç olarak, Kilise, Tanrı'nın halkıdır. Kilise, Tanrı'nın ve Mesih İsa'nın ailesidir ve Tanrı'nın bu ailesi
içinde, herkese bir yer vardır.
1 Mart 1984
PADRE VINCENZO
LATİNCE. TÜRKÇE SÖZLÜK
Eldeki metinde geçen ve günlük dilde pek çok kullanılmayan dinle ilgili kimi sözcük ve terimleri,
metnin daha kolay ve doğru anlaşılabilmesi için, küçük bir kılavuz biçiminde sunmayı yararlı gördük.
Abraham – İbrahim
Altare – sunak
Annuntiatio – müjdeleme
Apostolatus – Havarîlik
Apostolicus. Vatikan Büyük Elçisi
Archa – Sandık
Archiepiscopus – Başepiskopos
Archimandrita – Arkimandrit
Baptismus- Vaftiz.
Biblia. Mukaddes Kitap, Kitab-ı Mukaddes, Kutsal Metinler
Clericus. Ruhbanlık sınıfına aday
Communio. Komünyon
Comunitas Christiana. Hıristiyan cemaati; Hıristiyan Toplum
Coena Domini. Son yemeği, son akşam yemeği
50
Conceptio. İlkah.
Conceptio Immaculata. Asli günahsız ilkah
Conferentia Episcopalis. Episkoposlar'ın milli birliği; milli Episkopos birliği
Confessio – itiraf
Confirmatio – Kuvvetlendirme
Consiliuim salvificum (salutis) Kurtuluş tasarısı
Decalogus. On emir
Deus. Tanrı, Allah
Diaconus – Diyakoz
Episcopatus – Episkoposluk
Episcopium. Episkopos konutu
Episkopus – Episkopos
Eucharistia – Efkaristiya
Evangelisatio. İncil müjdelemesi
Exarcha – Eksark
Exarcatus. eksarka.
Exercitia spiritualia. Ruhî temrinler
Fides. İman; inanç
Fiducia. İnan.
Finis mundi. Kıyamet günü
Foederis Archa. Ahit sandığı
Gentes. Putperestler, paganlar.
Gentiles. putperestler.
Gratia. Lütuf; inayet, kayra.
Inspiratio. İlham, esin.
Iudicium particulare. Özel hesap vermesi
Iudicium universale. Kıyamet yargılaması.
Jerusalem. Kudüs, Yeruşalem
Jordanus flumen. Erden nehri.
Jus canonicum. Kilise yasası
Limbos. Limbos.
Matrimoniumı. Evlilik.
Martyr. Din şehiti; şehit.
Martyrium. Şehitlik;din şehitliği.
Meditatio. Tefekkür.
Metropolita. Metropoli.
Missio. Misyon
Missionarius- Misyoner.
Missus. Elçi, haberci.
Monachus. Keşiş
Oeconomia salutis. Kurtuluş tasarısının uygulanması.
Oleum infirmorum. Hasta yağı
Ordo Sacer. Ruhbanlık
Ostensorium. Efkaristiya gözlüğü
Paganus. Putperest, pagan.
Parokus. Köy ya da mahalle Kilise görevlisi.
Parokya. Köy. Mahalle cemaati.
Pater. Peder
Patriarcha. Patrik
Patriarchalis. Patriarkal, ataerkil.
Patriarchatus. Patrik konutu; (dignistas) Patriklik (mevkisi)
51
Poenitentia (Sakramentum). Günah çıkarma, itiraf
Praedestinatio. İlahî takdir
Primatus. Birincillik, öncülük.
Propheta. Peygamber, Yalvaç, Resul
Prophetia. Peygamberlik, yalvaçlık, kehânet.
Providentia Dei. Tanrı kayrası, Tanrı nimetleri.
Purgatorium. Araf.
Recollectio. İnziva
Reconciliatio. Uzlaşma.
Revelatio. Vahiy
Reliquiarim. Kutsal emanet muhafazası
Ritus. Ayin biçimi
Ritus Orientalis. Doğu ayin usûlü.
Ritus Romanus. Roma ayin usûlü
Sacerdos. Presbiter
Sacerdotium – Ruhbanlık
Sacra Congregatio Orientalis. Doğu Kiliseler Kongregasyonu
Sacramentum. Sakramentum.
Secretum- giz
Status Religiosus. Rahiplik, Rahiplik konumu.
Tabernaculum (V.T.). Çadır.
Tabernaculuın, (N.T.). tabernaculum
Vicarius. Vekil
Vicarius Apostolicus. Apostolik Vekil, Papa Vekili
Vita monastica. Ruhbaniyet
Vitium. Vis.
Vocatio. Çağrı, Tanrı çağrısı.
TÜRKÇE SÖZLÜK
Analoji. Benzeşim; örnekseme, kıyas.
Aracı (Mediateur, mediator, (-r) Mittler, mediatore)
1-- Bağlantı sağlayan araç ya da kişi.
2-- Tanrı ve insanlar arasında bağlantı sağlayan elçi, Mesih İsa.
Biblia (Bible, Bible, (-e) Bibel, Bibbia) Eski ve Yeni Ahit'in toplamı Kutsal Kitap, Kitab-ı Mukaddes.
Birincillik yetkisi. Mesih İsa tarafından diğer havariler üzerinde Petrus'a verilen öncülük ayrıcalığı. Bk.
Öncülük.
Din adamı (Prêtre, Priest, (-r) Priester, Prete) Bekârlık yemini etmiş, Ruhbanlık Sakramentum'unun
nişanına sahip, Diyosez'e bağlı din görevlisi; Papaz.
Diyakoz (Diacre, Deacon, ( r ) Diakon, Diacono) Presbiterlerin bir kademe aşağısında bulunan din
görevlisi.
Diyosez (Diocèse, Diocese, (-e) Dioseze, Diocesi) Episkopos'a bağlı il ya da bölge.
Doğma (Dogme, dogma, (-s) Dogma, Dogma) iman yolu ile kabul edilen hakikat.
Dogmatik (Dogmatik, dogmatic, dogmatisch, dogmatico) doğmaya ait; Doğma ile ilgili.
Doğu Kilise (Eglise orientale, oriental Church, (-e) orientalische Kirche, Cdiesa Orientale) Ortodoks
Kilisesi.
Doğu Kiliseleri. Doğu usulü geleneksel âyin biçimleri kullanmakta olan yerel Katolik Kiliseler.
Ekiimenik (oecuménique, ecumenical, ökumenisch, ecumenico) evrensel, bütün hıristiyan mezheplerine
ait.
52
Ekümenik Konsil. Bütün dünyadaki Episkoposlar'ın katılmasıyla oluşturulan evrensel nitelikli toplantı.
Episkopos. Evêque, Bishop, ( -r) Bischof, Vescovo)
1-- En üst Ruhbanlık derecesinin sahibi ;
2-- Bu derecenin sahibi ve Diyosez'inden (Kilise ili) sorumlu olan en üst düzeyde görevli.
Episkoposluk (Episcopat, episcopacy, ( r) Episkopat, Episcopato) Ruhbanlığın en üst mertebesi.
Eski Ahit (Ancient Testament, Old Testament, (-s) alte Testament, vecchio antico Testamento)
1-- Tanrı ve İsrail oğulları arasında yapılan ve zaman zaman yenilenen anlaşma;
2-- Bu anlaşmayı açıklayan ve İsrail oğullarının tarihi anlatan Tevrat, Zebur ve diğer
Yahudi Peygamberler'in yazılarından meydana gelmiş, Kutsal Kitap.
Gizem (Mystère, mistery, (s) Mysterium, mistero)
1-- Olağanüstü giz.
2-- Duyuları aşan dolayısıyla bütünü kavranamayan doğaüstü hakikat.
Gerçeklik (Realité, reality, ( e) Wirklichkeit, realtà) Gerçek olan, var olanların tümü.
Hakikat (Verité, truth, (-e) Wahrheit, verità) düşüncenin gerçekle uyum içinde bulunması.
Havariler (Apôtres, Apostles, (-r) Apostel, Apostoli) Mesih İsa tarafından seçilen ve tüm dünyaya İncili
yaymaya gönderilen oniki öğrenci.
Havarilik (Apostolat, apostolate, (-s) Apostolat, apostolato) Havarilerin gerçekleştirdiği dolayısıyla
günümüzde de sürdürülen bütün dinsel çalışmalar.
Hikmet (Sagesse, wisdom, (-e) Weisheit, Sapienza) insanın intellektuel ve moral mükemmelliğinin en
yüksek derecesi.
İçtepi (impulsion, impulsion, (-r) Trieb, impulso) bir eylemi gerçekleştirmek için duyulan çok güçlü
manevi istek ya da kuvvet.
İman (foi, faith, (-r) Glaube, Fede) Dinin ortaya koyduğu doğmalara inanma.
İman özeti (Symbole apostolique, Apostles creed, (-s) Symbolum, simbolo apostolico) Hıristiyan
öğretisini ana. hatlarıyla özetleyen Havariler'e ait iman derlemesi; Havarilerin iman ikrarı.
İmgesel görüntü (image, image, (-e) Darstellung, immagine) Herhangi bir oluşu ya da kavramı yaın
biçimde açıklayabilmek için anlam yüklemesi yapılarak kullanılan simge.
İncil (Evangile, Gospel, (-s) Evangelium, Vangelo)
1-- Mesih İsa'nın öğrettiklerinin tümü;
2-- Mesih İsa'nın hayatı ve öğretimini anlatan Kutsal Kitap.
İşlev (fonction, function, (-e) Function, funzione) iş görme yetisi.
İyi Haber (Bonne Nouvelle, Good News, (-e) gute Nacricht, buona nouvella) Mesih İsa'nın gelişini ve
insanları kurtarışını bildiren Müjde; İncil.
Karizm (charisme, charism, carisma) Kerâmet.
Karizmatik. Kerâmet sahibi.
Katolik (Catholique, Catholic, katholisch, cattolico)
1-- Evrensel
2-- Papa'ya bağlı inanan
Katolik Kilisesi (Eglise catholique, Catholic Church, catholische Kirche, Chiesa Cattolica) Mesih İsa'nın
öğretinin tümünü kabul eden ve Papa tarafından yönetilen evrensel Topluluk.
Karitas (charité, charity, (-e) Karitas, carità) Bir hıristiyanın Tanrı'ya ve her insana karşı duyması ve
göstermesi gereken olağanüstü sevgi; Tanrı ve insanların sevgisi.
Kelâm (Verbe, Word, (-s) Gotteswort, Verbo)
Tanrı'nın sözü.
Mesih İsa.
Kilise (Eglise, Church, (-e) Kirche, Chiesa)
1-- Topluluk, toplum, toplantı, Hıristiyanların Topluluğu;
2-- Hıristiyanların tapınmak için toplandıkları yer; ibadet yeri.
Konsil (concile, council, (-s) Konzil, Concilio) Katolik Kilisesi Episkopos'larının biraraya gelmesiyle
yapılan toplantı.
53
Ekümenik Konsil (concile oecuménique, oecumenical Council, ökumenische Konzil, Concilio
ecumenico) Katolik Kilisesinin bütün dünyadaki Episkoposlar'ın katılmasıyla oluşturulan evrensel
toplantı.
Konum (état, state, (-r) Stand, stato) bir şeyin bulunduğu durum.
Dinsel konum (état religieux, religious state, (r-) geistliche Stand, stato religioso) Rahipler'in yaşadığı
dinsel durum; dinsel hal. Ruhbaniyet.
Komünyon (communion, communion, (-e) Gemeindschaft, comunione) Hıristiyanların topluluğu içinde
bulunması gereken manevi ahenk ya da inananlar arasındaki iman ve gönül birliği;
2— communion, communion, (-e) Kommunion, Comunione) Hıristiyanlar'ın iman ve gönül birliği
simgesi olan Efkaristiya Sakramentumu alınması.
Kudâs ya da Kuddas (Messe, Mass, (-e) Messe, Messa) Ekmek ve şarap görünüşü altında Mesih
İsa'nın eti ve kanının mevcudiyetini yeniden gerçekleştiren ayin. Kurban (Sacrifice, sacrifice, (-s) Opfer,
secrificio)
1-- Tanrı'ya adanmış bir hayvanın kesilmesi;
2-- Mesih İsa'nın insanlık için Peder'e hayatını feda ederek kendisini sunması;
3-- Sacrifice de la Messe, Mass' sacrifice, (-s) Messopfer, sacrificio delle Messa) Mesih İsa'nın kurban
oluşunun manevi biçimde kudas ayiniyle tekrarlanması; mes âyini.
Kurbanlık (victime, victim, (-s) Opfertier, vittima) kurban etmek için seçilen ve kesilen canlı varlık.
İlahî kurbanlık (divine victime, divine victim (-s) göttliche Opfer, vittime
divina) insanları kurtarmak için Mesih İsa tarafından Peder'e hayatının sunulması. Kurtaran
(Sauveur, Saviour, (-r) Heiland, Salvatore)
1-- Kurtuluşu gerçekleştiren ;
2-- İnsanlığın kurtuluşu için çalıştığından dolayı Mesih İsa'nın taşıdığı sıfatlardan biri.
Kurtarıcı (Rédempteur, Redeemer, C-r) Erlöser, Redentore). İnsanları günahlarından kurtarma eylemini
gerçekleştirdiği için Mesih İsa'ya verilen ad. Mesih.
Kurtarış (Rédemption, redemption, (-e) Erlösung, Redenzione) Mesih İsa tarafından gerçekleştirilen ve
tüm insanların kurtarılmasını sağlayan eylem.
Kurtuluş (salut, rescue, (-e) Rettung, salvezza)
1-- Düşmanlardan kurtulma eylemi;
2-- İnsanların Mesih İsa aracılığıyla günahın boyunduruğundan kurtulması.
Laik (laïque, lay, laisch, laico) Ruhbanlık sınıfına dahil olmayan.
Laik inanan (fidèle laic, lay faithful, (-r) weltlich Glaübige) Kilise hiyerarşisi dışında bulunan her
inanan.
Litürji (liturgie, liturgy, (-e) Liturgie, Liturgia) İbadet esnasındaki âyin ve duaların geleneksel sıra ve
şekli.
Mes (Messe, Mass, (-e) Messe, Messa) Bk. Kudâs.
Mesih (Messie, Messiah, (-r) Messias, Messia) Kurtarıcı, sadece İsa için kullanılan sıfat; Mesih İsa.
Kurtarıcı İsa.
Onikiler (les douze, the twelve, die Zwölfte, i dodici) Oniki Havariler.
Oniki Havari şunlardır – Simon, Petrus, Yuhanna, kardeşi Yakup, Andreas, Filipus, Bartolomeus,
Matta, Alfeos oğluYakup, Gayyur Simon, Yahuda, Taddeus ve İskariyotlu Yahuda.
Öğüt (Conseil, advice, (-r) Rat, consiglio) bir kimseye doğru olanı göstermek ya da kötü sayılandan
sakındırmak amacıyla gerekli görülen davranış ve düşünüş biçimini düzeltici söz.
İncil öğütleri. Mesih İsa tarafından, Havarilere, yaşamlarında mükemmelliğe ulaşabilmeleri için verilen
ve İncil'de yer alan öğütler.
Öncülük (primat, primacy, (-e) Führerschaft, primato) Mesih İsa tarafından Simon Petrus'a, dolayısıyla
Halefi olan Papa’ya verilen ve her konuda öncelik sağlayan özel yetki; birincillik, Papa'nın Ruhanî
Reisliği.
Öncebilim (préscience, prescience, (-s) Vorherwissen, prescienza) Tanrı'nın gelecek hakkında her şeyi
önceden yani ezelden beri bilmesi yeteneği.
Parokus (curé, pastor, (-r) Pfarrer, parroco) bir cemaatin din işlerini yöneten Ruhbanlık
Sakramentumunun sahibi görevli.
54
Parokya (paroisse, parish, (-e) Pferrei, parrocchia) Köy ya da mahalle Kilisesine bağlı cemaat.
Paskalya (Pâque ya da Pâques, Easter, Ostern, Pasqua)
1-- Yahudilerin Mısır'dan kurtuluşlarını kutladıkları bayram;
2-- (Pâques) Hıristiyanların Mesih İsa’nın dirilişini kutladıkları Bayram.
Paskalya Kuzusu -1: Yahudiler için Mısır'dan kurtuluşlarını hatırlatan bir simge olan,
bu bayramda kurban edilen ve yenen kuzu;
2: Hıristiyanlar için ise, bütün insanları kurtarmak amacıyla hayatını
Peder’e kurban olarak kendini sunan Mesih İsa.
Peder. Kutsal Üçlük içinde Tanrısal varlığın kaynağı olan dolayısıyla birinci yer alan şahıs.
Pentekost (Pentecôte, Pentecost, (-e) Pfingsten, Pentecoste)
1-- Yahudiler için Mısır'dan kurtulduktan ' sonra çölde kurdukları çadırların anısına kutladıkları bayram;
2-- Hıristiyanlar için, Mesih İsa dirilmesinden sonraki ellinci, göğe yükselmesinden sonraki onuncu,
Kutsal Ruh'un Havariler üzerine indiği günde kutlanan bayram.
Presbiler (presbytériat, presbyter, (-r) Presbyter, presbitero)
Ruhbanlık Sakramentumu nişanına sahip kılınmış kişi.
Presbiteryum. Presbiterler'in meydana getirdiği topluluk.
Rahip (Religieux, Religious, (-r) Geistliche; Religioso) Bir Tarikat içinde bulunan yoksulluk, itaat ve
bekârlık yemini etmiş kişi.
Sapkın (hérétique, heretic, (-r) Ketzer, eretico) din sapkınlığını ortaya çıkaran ya da savunan kişi.
Sapkınlık (herrésie, heresy, (-e) Ketzerei, eresia) geleneksel iman öğretisi ve doğmaları hakkında
yapılan yanlış yorumlara ya da hatalı düşüncelere dayalı dinsel yanılgı.
Sakramentum (Sacrement, Sacrament, (-s) Sakrament, Sacramento) kutsayan gizem. Hıristiyanlık içinde
Mesih İsa tarafından kurulan 7 tane Sakramentum vardır. Bunlar: Vaftiz, Kuvvetlendirme, Efkaristiya,
Günah çıkarma, Ruhbanlık, Evlilik ve Hasta Yağı.
Sinas (eski grekçeden: sinaxis) ilk Hıristiyanların yaptığı Efkaristiya ve Kelâm litürjik toplantıları.
Sinod (synode, synod, (-e) Synode, sinode)
1-- Yerel Kiliseler içinde Episkoposlar'ın toplantısı; Episkoposluk toplumu.
2-- Ortodoks Kilisesi içinde Patrik’in başkanlık yaptığı Episkoposlar Meclisi.
Sunak (autel, altar, (-r) Altar, altare) Kilise'de Efkaristiya töreninin kutlandığı masa. Tanıklık(témoignage, testimony, (-s) Zeugnis, testimonianza)
1-- Herhangi bir olayın doğrulama eylemi;
2-- Hıristiyanlık öğretisine göre Mesih İsa'nın bütün söylediklerine ve gerçekleştirdiklerine bir
inananın yaşam boyu göstermesi gereken uyum çabası.
TANRI. Allah. I
Tanrı'nın krallığı ya da hükümdarlığı: 1- Tanrının insanlar üzerindeki manevi hâkimiyeti; 2— Mesih
İsa'ya inananların topluluğu yani Kilise.
Tanrısal (divin, divine, göttlich, divino) Tanrıya ait, Tanrı'ya mahsus olan.
Üçlük (Trinité, Trinity, (-e) Trinitat, Trinità) Tek Tanrı içinde bulunan üç ayrı ve eşit tanrısal şahıs,
Teslis.
Vis (Vice, vice, (-s) Laster, vizio) her insanın tabiatında bulunan kötülüğe itici eğilim ve alışkanlık.
Temel visler şunlardır; Gurur, cimrilik, şehvet, öfke, oburluk, kıskançlık, tembellik.
Yeni Ahit (Nouveau Testament, New Testament, (-s) neue Testament, Nuovo Tesamento)
1-- Peder Tanrı ile insanlar arasında Mesih İsa aracılığıyla kurulan yeni anlaşma;
2-- Bu anlaşmanın gerçekleşmesini anlatan, Havariler tarafından yazılmış 27 bölüm halinde kutsal
Metinleri içeren İncil.
Yerel Kilise- (Eglise locale, local Church, (-e) örtliche Kirche, Chiesa locale) Herhangi bir bölgede
bulunan yerli imanlılar topluluğu.
55
56
ÇEVİRENİN NOTLARI
i
EPİSKOPOS PAVLUS: Katolik Kilisesi'nin Lideri her zaman Roma'daki Başpiskopos, yani Papa'dır. II, Vatikan
Konsili bittiği zaman (1966) Roma Başpiskopos'u, Papa VI. POL idi.
ii
DOGMATİK: Dogma (imanla kabul edilen hakikat) kelimesinden gelir; kesin, tartışılmaz.
iii
SAKRAMENTUM: Kutsayan gizem ya da sır. Mesih İsa tarafından kurulmuş yedi kutsal gizemden her biri, (Vaftiz,
Kuvvetlendirme, Efkaristiya, Günah Çıkarma, Ruhbanlık, Evlilik, Hasta Yağı.).
iv
KONSİL: Tüm dünyadaki Katolik Kilise'nin Episkoposlarının Papa başkanlığında,
toplanması demektir. Ekim 1962 - Ekim 1966 yılları arasında Katolik Kilisenin 21. Evrensel Konsili, Katolik Kilisesi
tarihinde, Roma'da bulunan VATİKAN Sen Piyer Kilisesi'nde toplanması nedeniyle, İKİNCİ VATİKAN KONSİLİ
olarak adlandırılmıştır. Bilindiği gibi, I. Vatikan Konsili’nin toplanması 1870 yılında aynı yerde gerçekleşmiştir.
v
Peder: Hıristiyanların kabul ettiği Vahiy ve Mesih İsa’nın öğretisine göre Tanrı’nın varlığı, tek Tanrısal oluş içinde
bulunan üç Tanrısal kişiliği kapsar. Bunlar arasında birinci sırayı Peder alır; ikincisi Oğul, yani Mesih İsa, üçüncüsü
ise Kutsal Ruh’tur. Nasıl, cisimlerde üç ayrı boyut (en, boy ve yükseklik) tek bir beden meydana getiriyorsa,
Hıristiyanlara göre aynı şekilde, Tanrı’nın varlığında üç ayrı Şahıs ya da diğer bir deyişle, üç ilahi boyut Tek Bir
Tanrı’yı teşkil ederler. Bu oluşum Teslis ya da Kutsal Üçlük olarak adlandırılır. Bu gerçeği daha iyi kavrayabilmek
için, doğal bir örnekten faydalanılabilir. Güneş; küre, ışık ve ısı gibi farklı unsurlardan oluşan bir bütün olduğu gibi,
Kutsal Üçlük içinde de küreyi andıran Peder, ışığa benzeyen Oğul, ısıyı simgeleyen Kutsal Ruh, tek bir varlığı ve
hakikati meydana getirirler. Somut bir örnek ile açıklamaya çalışılan bu ilahi hakikat, Hıristiyanlar için en önemli
gizemdir ve Mesih İsa tarafından açıklandığı için, iman yolu ile kabul edilir.
vi
AHİT: Anlaşma, Antlaşma, Sözleşme, Bağıt
Eski Ahit: Tanrı ve İsrail oğulları arasında yapılan Anlaşma ve bunu anlatan Tevrat, Zebur ve Diğer Peygamberlerin yazılarını
içeren Kutsal Kitap.
Yeni Ahit: Mesih İsa’nın kendi kanıyla kabul ettirdiği ve Dirilişiyle mükemmel biçimde gerçekleştirdiği, Peder Allah
ve insanlar arasındaki yeni antlaşma ve bunu anlatan, Havarîler tarafından yazılmış kutsal metinleri içeren Mukaddes
Kitap, yani İncil.
vii
KİLİSE: Toplum, topluluk, toplantı. Mesih İsa’nın öğretisini yani Hıristiyanlığı kabul eden inananların meydana getirdiği
topluluk.
viii
KİLİSE BABALARI: Havarilerin ve Mesih İsa’nın sağlığındaki diğer bütün öğrencilerin ölümlerinden sonra , 1.
yüzyıldan VI yüzyıla kadar Hıristiyan Öğretisini yaymak ve savunmak amacıyla yapıtlar veren, bilim ve kutsallık
alanında varlıkları kabul edilmiş olan Kilise’nin Aziz Bilginleri.
ix
PASKALYA: Hıristiyanların Mesih İsa’nın dirilişini kutladıkları bayram.
PASKALYA KUZUSU: Yahudiler için Paskalya zamanında kurban edilmiş olan kuzu, Mısır’dan kurtulma-larını
hatırlatan bir simgedir. Hıristiyanlar için ise Paskalya zamanında bütün insanların kurtuluşu için hayatını Peder’e sunan
Mesih İsa, gerçek anlamda Paskalya Kuzusu’dur.
x
EFKARİSTİYA: Mesih İsa’nın Tanrılığını, ruhunu, tenini ve kanını içeren ama, ekmek ve şarap görünümü altında
sunulan bir Sakramentum ya da gizem.
xi
KUTSAL RUH: Tanrı’nın varlığını oluşturan Kutsal Üçlük ya da. Teslis içinde Peder ve Oğul ile birlikte yer alan
Üçüncü Şahıs, yani Peder ve Oğul arasındaki karşılıklı ezeli ve ebedi Sevgi.
xii
İNSANOĞLU: İncil’e göre, Mesih İsa'nın kendisinden söz ettiği zaman, insan olan Tanrı'nın Oğlu sıfatıyla insanları
kurtarmak görevini yüklendiğini işaret etmek için özellikle kullandığı deyim.
xiii
İYİ HABER: Tarihsel olarak, Havarîler tarafından iletilen, Mesih İsa'nın gelişinin ve O'nun tarafından
gerçekleştirilmiş olan Kurtuluşun müjdesi; Eski Yunanca’da İyi Haber anlamına gelen Evangelos, İncil demektir.
xiv
PATRİARKLAR: Eski Ahit'te yer alan ilk Peygamberler.
xv
LİTÜRJİ: İbadette, ayin ve duaların yetkili ruhani makamca yüzyıllar boyunca saptanmış geleneksel sırası ve şekli.
xvi
YERUŞALEM: Şimdiki Kudüs kenti.
xvii
KARİZMATİKLER: Mesih İsa’nın adına mucize gösteren keramet sahibi kişiler.
xviii
TANRISAL KURBANLIK: Tanrı'nın Oğlu Mesih İsa, bütün günahkâr insanları kurtarmak amacıyla gönüllü olarak
hayatını haç üzerinde, feda ettiği için O'na Tanrısal Kurbanlık denmektedir.
xix
LAİK INANAN: Ruhbanlık sınıfına dâhil olmayan ama Vaftiz Sakramentumu vasıtası ile Hıristiyan olmuş her
inanandır.
xx
KATEKÜMENLER: Hıristiyanlığı kabul etmek isteyen ve bu amaçla Vaftiz olmadan önce belirli bir süre boyunca,
Hıristiyanlık öğretisine ve geleneklerine ilişkin eğitim gören kişiler.
xxi
PENTEKOST GÜNÜ: Mesih İsa'nın dirilmesinden sonraki ellinci, göğe yükselmesinden sonraki onuncu gün.
xxii
EKÜMENİK: Evrensel, bütün Hıristiyan mezheplerine ait olan
EKÜMENİK KONSİL: Bütün dünyadaki Episkoposlar’ın katıldığı ve alınan kararların bütün hıristiyanlar tarafından
kabul edildiği evrensel toplantı.
xxiii
HASAT İŞÇİLERİ: Mesih İsa’nın buyruğu üzre (Mt. 28, 18–19; Mk. 16, 15–18) O’nun tarafından vaaz edilmiş
Hükümdarlığı yani Kilise’yi bütün dünyaya yayma görevini bugün de yeryüzünün her tarafında yerine getiren ve
57
Mesih İsa’nın hasadını toplayanlar (Mt. 9,37); özellikle misyonlarda gönüllü olarak görev alan din adamları, rahibeler,
doktorlar, hastabakıcılar, mühendisler v.b. gibi kişilerle onlara yardımcı olanlar.
xxiv
KÜLT: İnananlar tarafından yalnız Tanrı'ya mahsus olarak yerine getirilen saygı,
sevgi ve tapınma ödevi (LATRİ KÜLTÜ): Meryem Ana'ya, meleklere ve Azizlere
gösterilen sevgi, saygı ve onların kendi yaşamlarında verdikleri parlak erdem örneklerine uyma çabası (düli kültü},
xxv
İYİ ÇOBAN: Peder tarafından insanlara Tanrı'nın yolunda rehberlik etmek ve onları hakikat içinde otlatmak, için
gönderilen Mesih İsa, kendisi hakkında kelimesi kelimesine: «iyi çoban benim. İyi Çoban koyunlar uğruna canını
verir. Çoban ve koyunların sahibi olmayan gündelikçi, kurdun geldiğini görünce, koyunlar kendisinin olmadığı için
bırakıp kaçar. Kurt ta onları kapar ve dağıtır. Gündelikçi kaçar, çünkü ücretlidir ve koyunlar için kaygı duymaz. İyi
Çoban benim. Benimkileri tanırım; benimkiler de beni tanırlar. Baba beni tanıdığı gibi, ben de Baba'yı tanır ve
koyunlar uğruna canımı veririm ve onu seve seve veririm. Onu vermeye ve geriye almaya kudretim var" (Yu. 10,11 18) şeklindeki sözleriyle İYİ ÇOBAN olduğunu kanıtlamıştır.
xxvi
a- PRESBİTER: Kilise tarihi boyunca, değerli, saygın ve yaşlı (= presbiter) olduğundan dolayı, Hıristiyan
Topluluğu'nun Yerel Kiliselerin yönetimi görevine getirilmesi amacıyla Ruhbanlık liyakatine sahip kılınan kişi:
günümüzde ise aynı görev için zamanla değişmiş olarak, yaş gözetmeden Ruhbanlık Sakramentumunun liyakatine
sahip kılınan kişiye PRESBİTER denmektedir.
b- PRESBİTERYUM: Episkoposun başkanlığına, yerel Kilise içinde Presbiterler tarafından meydana getirilen topluluk
xxvii
SİNAS: Hıristiyan tarihinde, ilk Hıristiyan ayin geleneğine göre, Kutsal Metinler'i
dinlemek ve Kudas Ayini'ni izlemek için inananların yaptığı toplantıya verilen ad.
xxviii
LEKESIZ SUNGU: Bütün insanlar için bir kurban gibi kendisini feda etmesinden dolayı ve yaşamı boyunca hiç
günah işlememesi nedeniyle (Yu. 8,46) Mesih İsa'nın sahip olduğu sıfatlardan biri. Tanrı'nın Oğlu olarak, hayatını
Pederi'ne feda ettiğinden dolayı bütün insanların günahlarının affını sağlamaktadır (Mt. 26,27 – 28; Mk. 14,24; Lk.
22,20).
xxix
RAHIP: Bir Tarikata mensup, YOKSULLUK, İTAAT ve BEKÂRLlK YEMİNİ etmiş, RUHBANLlK
SAKRAMENTUMU sahibi olmayabilen ama varlığını Tanrı 'ya
adamış olan ve alışıldığı üzre Manastırdaki toplum içinde yaşayan kişi;'
DİN ADAMI: Yoksulluk hariç, itaat ve bekârlık sözü vermiş, herhangi bir Tarikata bağlı bulunmayan, hatta normal
hayatın koşulları içinde yaşayan ve Diosez Episkoposu'nun emrinde çalışan ama mutlaka Ruhbanlık Sakramentumu
sahibi olan din görevlisi.
xxx
DİAKOZLAR: Presbiterlerin bir kademe aşağısında bulunan, bu nedenle Presbiterler'e ait olan Kudâs’ı düzenleme,
günah çıkarma ve kuvvetlendirme gibi Sakramentumlar'ı yerine getiremeyen ama bunların dışında her türlü dinsel
hizmeti
gören din adamları
xxxi
Sakramentumsallık: Hıristiyan dininde, Mesih İsa tarafından kurulmuş olan
SAKRAMENTUMLAR (Vaftiz, Kuvvetlendirme, Günah Çıkarma, Efkaristiya, Evlilik, Ruhbanlık ve Hasta Yağı)
dışında, inananların ruhsal lütufları elde edebilmesi için yüzyıllar boyunca Kilise yetkisince oluşturulmuş yada
onaylanmış litürjik eylemler (inanan insanların, hastaların yanısıra, çeşitli nesnelerin, tuz ekmek, su gibi Takdisi, her
hangi bir mekanı Tanrı'nın evi haline getiren Kilise Kutsaması, bir rahip ya da rahibenin Tanrı'ya adanması
münasebetiyle yapılan ayîn, Haç yolu, Tespih Duası, Dinsel Geçit, Hacılık, Şeytan kovma Duası, inziva, ruhî ve dini
temrinler v .s . gibi).
xxxii
LAIKLER: 1. Genel olarak, din işleriyle dünya işlerini birbirinden ayrı tutan kişiler;
2. Hıristiyanlıkta, herhangi bir Tarikatın ya da dinsel Kuruluşun resmen üyesi olmayan inananlar.
xxxiii
KARITAS: Hıristiyan öğretisine göre ve Mesih İsa'nın buyruğu doğrultusunda, kişinin hem bireyseL ola-rak
Tanrı'nın yaratığı olarak diğer insanlara karşı hissetmesi ve göstermesi gereken doğaüstü sevgi, Mesih İsa bu konuda
şöyle demektedir: «Ey İsrail Halkı, Efendimiz, Tanrı, tek Rab’tir ve O'nu, bütün yüreğin, bü-tün ruhun, bütün fikrin ve
olanca gücünle seveceksin”. Bu, ilk ve en önemli buyruktur. İkincisi de, buna benzemektedir. Bütün insanları, kendin
kadar seveceksin. Bundan daha büyük bir emirin olmadığı gibi, şeriat ile bütün Peygamberler de temelde bu iki emre
dayanmaktadırlar (Mt. 22, 37 – 40; Mk. 12,28- 34; Lk. 10,27–28).
xxxiv
AZIZ AUGUSTİNUS AURELlUS: Roma imparatorluğu sınırları içinde bulunan KUZEY AFRİKA bölgesindeki
Tagaste'de M.S. 354'de doğmuş; yine aynı bölgede, Kartaca civarındaki İppona'da M.S. 430 yılında ölmüştür.
Kilise'nin Babaları ve Öğretmenleri (Doktorlar) içinde, gelmiş geçmiş en büyük Filosof, DİNBİLİMCİ (Teolog),
DÜŞÜNÜR ve yazar olarak kabul edilmektedir. En tanınmış eserleri ise şunlardır: 1) Hıristiyanlık'ı kabul edişini
anlatan İTİRAFLAR; 2) Yersel ve Göksel Kilise hakkında yazdığı TANRI'NIN KENTİ; 3) Teslis gizemi ve Tanrı’nın
içsel yaşamı üzerine yazdığı TESLİS (ÜÇLÜK). Yazıldıkları çağda, bu tür konuları içeren en yetkin ve en yaygın
olarak kabul edilen bu başyapıtlar günümüzde de aynı etkinliğe sahiptirler.
58
xxxv
HAVARİLİK: Havariler’in örneği üzre, varlıklarını, tüm güçlerini ve zamanlarını
iyilik yapmaya ve hakikati bütün insanlara yaymaya adayan kişilerin gönüllü çalışmaları; özellikle Rahipler ve Din
Adamları, genelde ise insanlık ve iyilik için uğraşan bütün laik inananlar için söz konusudur.
xxxvi
DOGMA: Tanrı tarafından ifşa edilmiş, Kutsal Metinler'in içerdiği, Kilise tarafından tartışılmaz olarak saptanmış
ve bilim, akıl ya da benzeri insani yeteneklerle asla çürütülemeyen, dolayısıyla bütün inananlar tarafından kuşku
duymadan inanılması gereken dinsel hakikat.
xxxvii
İNCİL ÖĞÜTLERİ: Mesih İsa tarafından, Havarilere yaşamlarında mükemmelliğe
ulaşabilmeleri için verilen ve İncil'de yer alan öğütler (Mt. 19,16 – 22; Mk. 10, 17 – 22; Lk. 18, 18 – 23).
xxxviii
DİOSEZ: Episkopos'un ruhsal özel yetkiye sahip olduğu il veya bölge; Episkoposluk il ya da bölgesi.
ANA KÖTÜLÜK EĞİLİMİ VE ALIŞKANLIKLARI : (Temel visler)
İstisnasız her insanın tabiatında bulunan kötülüğe doğru sevk edici mutat eğilim.
Böyle bir eğilimin kabul edilmesi ve tekrarlanmasıyla ortaya çıkan kötü alışkanlıklar. Hıristiyan öğretisine göre,
bunlar arasında her kötülüğün temeli sayılan ve dolayısıyla «ana kötülükler» diye nitelendirilen yedi insani zaaf
şunlardır: Gurur, cimrilik, şehvet, öfke, oburluk, kıskançlık ve tembellik.
xxxix
xl
BİRİNCİLLİK YETKİSİ: Mesih İsa tarafından Havari Petrus'a vaat edildikten sonra (Mt. 16, 17–19), O'na ve
Ardıllarına verilmiş olan (Yu. 21,15–18) ve Kilise tarihi boyunca herkes tarafından kabul edilen Roma Başpiskoposu
PAPA'ya ait özel bir ayrıcalık.
xli
PATRİK: Episkoposluk kuruluşu içinde en yüksek liyakat derecesine mahsus bir ünvandır. Tarihsel açıdan: ROMA,
İskenderiye, Kudüs. Antakya, Bizans, Kartaca, Beyrut, Bağdat, Madras, Lizbon, Venedik v.b. gibi dünyanın en eski ve
önemli merkezlerinde bulunan Kardinallere ve Arşöveklere (Başepiskoposlar) ait olup, eski zamanlarda Papa ile direkt
bağlantı kurmanın zorlukları nedeniyle bu yerlerin Başpiskoposları'nın, bölgelerinde kendilerine bağlı diğer
Episkoposlar üzerinde merkezi özel bir yetki sahibi olmalarını gerektiren bu unvan, günümüzde iletişim sorununun
kalmaması dolayısıyla, Doğu Kiliseleri dışında genellikle sadece bir onur payesi şeklinde kullanılmaktadır.
xlii
MİSYON:
1) - Hıristiyan olmayan ülkelerde, Hıristiyanlığın daha iyi tanıtılması amacıyla Kilise tarafından
gönüllü olarak gönderilen rahipler, din adamları, rahibeler, doktorlar, hastabakıcılar, bilim uzmanları v.b. gibi kişilerin
sürdürdüğü Havarîlik görevi.
2) - Bu görev dolayısıyla insanı, sosyal, kültürel, ahlaki ve dinsel gelişimi sağlamak için, dünyanın en fazla yardıma
muhtaç bölgelerinde çeşitli şekillerde meydana getirilmiş ve Katolik Kilisesi tarafından gönüllü olarak desteklenen
kurumlar (Hastaneler, öksüz, kör, sağır ve dilsizler için yurtlar, yaşlılar için huzurevleri, özürlü ve sakat olanların
yeniden topluma kazandırılması için kurulan merkezler, dispanserler, cüzam hastaneleri her düzeyde eğitim sağlayan
okullar ve ibadethaneler v.b. gibi).
xliii
ESKATOLOJİK: Evrenin ve insanlığın yaşayacağı en son olaylarla ilgili olan. Bütün bu olayları inceleyen öte
dünya Bilgisi anlamındaki bilim dalı olan ESKATOLOJİ'den gelmektedir.
xliv
ERMİŞLER: Genel anlamda, Tanrı'nın ve Kilise'nin yasalarınca mükemmel uygunlukta kısaca Tanrı'nın lütfu
içinde bir hayatı tamamladıktan sonra, Cennet'e kabul edilen kişilere verilen isim. Özelde, Katolik Kilisesi içinde,
yukarda tanımı yapılan bu kişilerden kutsal bir hayatı kahramanlık derecesinde sürdürerek yeryüzünde kalması
boyunca çeşitli kerametler göstermiş bulunan ve öldükten sonra da ayrıcalıklı erdemlerinin işareti olarak, bilim
tarafından mucize diye kabul edilmiş en az üç harikalık gerçekleştiren, dolayısıyla Papa tarafından, Mesih İsa'nın
kendisine verdiği yetkiye dayanarak ERMİŞ mertebesine ulaştıkları resmen açıklanan olağanüstü kişilere verilen
unvan.
Bu Ermiş kişi, unvanın resmen açıklanmasından sonra mucize yapmayı sürdürür ve bilim tarafından tartışılmayacak
biçimde kabul edilen iki yeni mucize daha gerçekleştirirse, aynı Kilise Yetkisi tarafından Aziz olarak ilan edilmektedir.
Katolik Kilisesi'nin takvimindeki her gün, bu Kiliseye ait hakiki ruhsal zenginliğini ve tanrısal kaynağının kanıtlarını
belirleyen çeşitli Azizler'le dopdolu bunmaktadır.
xlv
İZNİK KONSİLİ: İznik şehrinde toplanan ikinci konsil olduğundan bu yerin adıyla anılan ve M.S. 24 Eylül 787
yılında, Bizans imparatorları'nın ikon düşmanlığını kırmak amacıyla yapılmış olan VII. Ekümenik Konsildir. Bu
Konsil sırasında, Kilise disiplininin yeniden canlandırılması Azizlere ve onların suretleri olan ikonlara saygı
gösterilmesini öngören Düli kültü ile bununla karıştırılmaması gereken yalnızca Tanrıya ve yanısıra Hıristiyan
Öğretisine göre, Peder, Oğul ve Kutsal Ruh'un teşkil ettiği Kutsal Üçlük'e karşı tapınmayı öngören Latri Kültü' nün
doğrulanması için, yirmi iki maddelik yeni bir dinsel yasa yayınlanmıştır.
xlvi
FLORANSA KONSİLİ: M. S. 1431 'de İsviçre’nin Basel şehrinde başlayan, 1438'de Ferrara'ya aktarılarak 1439'da
Floransa'da devam eden ve 1443'de Roma'da sona eren 17. Ekümenlik Konsildir. Bu Konsil'in Floransa'da vuku
bulmuş oturumlarında, Ortodokslarla Katolikler arasındaki şu dört ayrım noktaları (Aziz Ruh'un Kutsal Üçlük içinde,
59
Peder ve Oğuldan kaynaklanması; Araf'ın varlığı, Efkaristiya; Papa'nın Birincilliği) üzerinde durulmuş ve bu görüş
ayrılıklarının giderilmesi sağlanmıştır.
xlvii
TRENTO KONSİLİ: M.S. 1545 ve 1563 tarihlerinde, aralıklı olarak, Kuzey İtalya' da bulunan Trento şehrinde
Katoliklerle Protestanlar arasındaki çeşitli konulara ilişkin (Kutsal Metinler ve Gelenek; Sakramentumlar; iman ve
eylem yoluyla kurtarış öğretisi, Kilise kuruluşu ve dinsel kurumlar v.b. gibi) uyuşmazlıkları gidermek amacıyla
Katolik Kiliseleri'nin bu alanda, başlangıçtan bu yana muhafaza ettiği kendi öğretisinin içeriğini açıklamak için yapılan
19. Ekümenik Konsil'dir.
xlviii
LATRİ KÜLTÜ: Tek ve en yüce olması nedeniyle yalnızca Tanrı'ya özgü olan kült. Hıristiyanlara göre, Tek Tanrı
içinde üç tanrısal boyut ya da, üç şahıs (Peder, Oğul ve Kutsal Ruh) bulunduğundan dolayı, bu külte ilişkin tapınma
hem Kutsal Üçlük’ün teşkil ettiği Tek Tanrı'ya hem de bu Üçlük'ün içinde yer alan her bir şâhısa gösterilmektedir.
xlix
İMAN AÇIKLAMASI: Bu sözler, M.S. 325 yılında İznik'te toplanan I. Ekümenik
Konsil'de, Arius'un sapkınlığının, iki çekimser oy dışında 320 Episkopos tarafından oybirliğiyle çürütülmesinden
sonra, hakiki Hıristiyan imanını tanımlayan aynı zamanda Katolik Kilisesi'nin öğretisini özetleyen iman
Açıklamasından alınmıştır.
l
SİYON'UN KIZI: Kudüs'te, Sion Dağı'nın eteklerindeki Yahudi tapınağının bulunduğu mahallede oturan, iyi ahlâkları
ve güzellikleri nedeniyle ünlü Yahudi kızları eski çağlarda bu isimle çağrılırlardı.
li
CİSİMLEŞME: Bakire Meryem Ana'nın rahmine düştüğü anda Tanrı 'nın Oğlu Mesih İsa'nın şahsında
gerçekleştirilen, Kelâm'ın yegâne kişiliğindeki tanrısal ve
insanı tabiatın türümsel birliği; diğer bir deyişle, Kelâmın Meryem Ana vasıtasıyla, insani tabiat kazanarak dünyaya
gelmesi.
lii
KİLİSE DOKTORLARI: Yaşamları boyunca son derece aydın, Tanrıbilimci ve Filozoflar olarak Tanrıbilim ve iman
açısından yeni eserler meydana getirerek, bu alanda yeni gelişmeler sağlayan Azizler’e Papa tarafından verilen resmî
unvan.
İÇİNDEKİLER
Sayfa
ÖNSÖZ
Bölüm I: KİLİSE'NİN GİZEMİ
Mesih İsa'da Sakramentum olan Kilise
Pederin Evrensel Kurtuluş tasarısı
Tanrı'nın Oğlunun görevi ve çalışması
Kilise'nin Kutsayıcısı olan Kutsal Ruh
5— Tanrı'nın Hükümdarlığı
Kilise'nin imgesel görüntüleri
Mesih İsa'nın bedeni olan Kilise
Hem ruhsal, hem de görünen gerçeklik olan Kilise
Bölüm II : TANRI'NIN HALKI
9— Yeni Ahit ve Yeni Halk
Ortak Ruhbanlık
Ortak Ruhbanlığın Sakramentumlar içinde uygulaması
İman duygusu ve Tanrı'nın Halkı'nın içindeki kerametleri
Tanrı'nın biricik halkının evrenselliği
Katolik inananlar
Kilise ve Katolik olmayan diğer Hıristiyanlar
Kilise ve Hıristiyan olmayanlar
Kilise'nin misyonerlik karakteri
Bölüm III — KİLİSE'NİN HİYERARŞİK KURULUŞU
VE ÖZELLİKLE EPİSKOPOSLUK
18 - Giriş
19- Onikilerin çağrılması ve kurulması
20- Havariler'in Halefleri olan Episkoposlar
60
5
18
18
19
20
21
21
22
24
26
28
28
30
30
32
33
34
35
36
37
39
40
40
Episkoposluk Sakramentumluğu
Episkoposlar Topluluğu ve Baş'ı
Episkoposlar'ın topluluk bağrındaki ilişkileri
24— Episkoposlar'ın havarilik görevi
25— Episkoposlar'ın öğretmek görevi
26— Episkoposlar'ın kutsallaştırma görevi
Episkoposlar'ın yönetme görevi
Presbiterlerin, Mesih İsa, Episkoposlar, Presbiteryum (26,b) ve Hıristiyan Halkıyla'
olan ilişkileri
Diakozlar
Bölüm IV : LAİKLER
30— Kilise'deki Laik inananlar
31— Laik inananların doğası ve görevi
Tanrı'nın halkı içinde laik inananların liyâkati
Laiklerin havariliği
Laik inananların Ruhbanlık ve kült içindeki işlevi
Laik inananların Peygamberlik işlevi ve tanıklığı .
36—Laik inananların hükümdarlık için yapması gereken hizmet
37— Laik inananlarla hiyerarşi arasındaki ilişkiler
38—Dünyanın ruhu olan laik inananlar
63
Bölüm V — KİLİSE İÇİNDE KUTSALLIĞA EVRENSEL ÇAĞRI
39— Kilise içindeki kutsallık
64
40— Kutsallığa evrensel çağrı
41— Kutsallığın çok çeşitli uygulayımları
66
42— Kutsallığın yollan ve araçları
68
Bölüm VI — RAHİPLER
71
Kilise'nin içinde İncil öğütleri
71
Dinsel konumun (rahiplik) doğası ve önemi
45— Kilise'nin yetkisi ve rahiplik konumu
73
Dinsel adanmanın ululuğu
Sebatlı olmaya teşvik
Bölüm VII — Gezgin Kilise'nin eskatolojik karakteri
ve göksel Kilise ile birliği
48 -- Tanrı tarafından insanlara yapılan çağrının öte dünyasal karakteri
76
49 -- Göksel Kilise'yle yeryüzündeki gezgin Kilise arasında bulunan gönül ve iman birliği
50-- Gezgin Kilise ile göksel Kilise arasındaki ilişkiler 79
51 -- İnananların havarisel yönetimine ilişkin Konsil buyrukları
Bölüm VIII — I : KİLİSE'NİN VE MESİH İSA'NIN GİZİ İÇİNDE BAKİRE MERYEM
Giriş
Meryem Ana ve Kilise
41
42
44
46
46
48
49
51
54
55
32—
57
58
59
59
61
62
64
65
72
74
75
76
78
81
83
83
83
61
Sayfa BÖLÜM VIII — II : KURTULUŞUN TASARLANMASI, GERÇEKLEŞMESİ VE
SONUÇLANMASINDA KUTSAL BAKİRE MERYEM'İN İŞLEVİ
85
Eski Ahit'te bildirilen Mesih'in Annesi
85
86
Kurtarışın müjdelenmesi anında Meryem
Meryem Ana ve İsa'nın çocukluğu
87
Meryem Ana ve Mesih İsa'nın toplumsal yaşamı
87
Mesih İsa'nın göğe yükselmesi sonrasında Meryem Ana'nın durumu
88
Bölüm VIII — III : KUTSAL BAKİRE MERYEM ANA VE KİLİSE
88
Meryem ve Tek aracımız Mesih İsa
88
Kurtarış için Meryem Ana'nın işbirliği
89
Meryem Ana'nın Mesih İsa'nın aracılığıyla bağımlıast kurtarıcı işlevi
89
Kilise'nin örneği olan Bakire ve Anne Meryem
90
Bakire ve Anne Kilise
90
91
Kilise'nin örnek alması gereken Meryem Ana'nın erdemi
Bölüm VIII — IV : KİLİSE'NİN İÇİNDE BAKİRE MERYEM'İN KÜLTÜ
91
Meryem Ana Kültü'nün temeli ve doğası
91
İnananların yönetimine ilişkin ilkeler
92
Bölüm VIII — V : TANRI'NIN GEZGİN HALKI İÇİN KESİN UMUDUN VE TESELLİNİN
İMİ OLAN MERYEM ANA
93
Tanrı'nın halkı'nın imi olan Meryem Ana
93
93
Hıristiyanlar'ın birliği için Meryem Ana'nın şefaat etmesi dileği
Karar :
94
Son s ö z
95
Latince - Türkçe sözlük
99
Türkçe sözlük
102
62