1MODUL1-FiberTemel
Transkript
1MODUL1-FiberTemel
İsttanbu ul Ka alkın nma Ajan nsı Fiiberiist Projes si F roptik Ka Fibe ablo Derrs No otları Bo olum m1 Bu do oküman, İsstanbul Kalkınma Ajansı’nın des steklediği Fiberist F Pro ojesi kapsa amında hazzırlanmıştır. İİçerik ile ilg gili tek soru umluluk Ma armara Ün niveritesi Te eknik Bilim mler Meslek k Y Yüksekokul luna..’a ait olup İSTK KA veya Ka alkınma Ba akanlığı’nın n görüşlerin ni yanssıtmamakta adır. 1 1. FİBER OPTİK PRENSİPLERİ 1.1. FİBER OPTİĞİN TARİHÇESİ 1.1.1. Fiber Optik Ve Işık Kuramı 1.1.1.1. Fiber Optiğin Tarihçesi Optik haberleşme, duman işaretlerinin, kolların veya bayrakların sallanması ve ışığı yansıtmak için aynaların kullanılması kadar eskidir.Son on yılda, elektronik iletişim endüstrisinde çok sayıda önemli ve dikkate değer değişim meydana geldi. (fiber optik, Doç.Dr. Sedat ÖZSOY, Birsen Yayınevi) Gelişen teknoloji ile birlikte ses, veri ve görüntü iletişiminde daha ekonomik ve daha geniş kapasiteli iletişim sistemlerine olan talep hızla artış göstermiştir. Bu talebe cevap verebilecek ve yüksek kalitede hizmet sağlayabilecek ekonomik iletişim sistemlerinin gerekli olduğu açıktır. Bilgi bir noktadan başka bir noktaya sağlıklı, hızlı ve büyük miktarlarda çok kısa bir sürede taşınmalıdır. Bilgi taşıyıcı olarak ışığın kullanıldığı iletişim sistemleri, son zamanlarda oldukça büyük ilgi görmektedir. Şekil 1.1:Fiber Optik Kablo 1980’lerde ışık dalgaları ile haberleşme ortaya çıkmıştır. ABD ve diğer sanayileşmiş milletler fiber optik kullanmaya başladılar ve o kadar çok kullandılar ki son on yıl ‘’camın on yılı’’ olarak adlandırıldı. Koaksiyel veya başka türden onlarca mil uzunluğundaki bakır kablolar, uzun mesafe haberleşmesinde modası geçmiş olarak kabul edildi. Bir iletişim sisteminin bilgi taşıma kapasitesi bu sistemin band genişliği ile doğru orantılıdır; yani band genişliği ne kadar fazla olursa, sistemin bilgi taşıma kapasitesi de o kadar fazla olacaktır. Bu sebeple; bugünün ve yakın geleceğin gereksinimlerini karşılamak için, çok fazla bilgi taşıma kapasitesine sahip olmayan bakır kabloların yerini fiber optik kablolar almıştır. Bakır kablolar, band genişliği denilen çok fazla bilgi taşıma kapasitesine sahip olmadıkları için, fiber optik kablolar ile değiştirilmişlerdir. Fiber optik sistemler, bakır tellerin yerine ışığın kullanıldığı sistemler olarak günümüzde yaygın olarak kullanılmaktadır. Fiber kablo aracılığı ile bilgi taşıyan iletişim sistemlerine fiber optik sistemler denmektedir. Bir fiber optik haberleşme sisteminde, bilgi, metalik sistemlerdeki gibi elektron hareketiyle olmaktan ziyade ışık dalgasıyla taşınır. Fiberoptik, içinde ışığın kolayca yayılabilmesi için temiz cam veya temiz plastikten yapılan şeffaf ince bir çubuktan ibarettir. Işık sinyali vericiden çıkarak çubuğun içindeki alıcıya gider ve çubuğun içindeki bu alıcıdan kolayca algılanabilir. Bir bakır kablo ile 12 telefon görüşmesi gönderilirken, fiber optik kablo ile 1500 telefon görüşmesi gönderilebilir. 2 Şekil 1.2:Kılıfsız Fiber Optik Kablo A.GrahamBell, ses işaretlerinin ışık aracılığıyla iletildiği cihazı geliştirmiştir, ancak bu buluş hava koşullarının ışık üzerindeki olumsuz etkisinden dolayı pek uygulanamamıştır. Tarih 1870 gösterdiğinde İngiliz fizikçi John Tyndall, akarsularda tam yansımadan yararlanılarak ışık iletiminin yapılabileceğini göstermiştir. Bu denemeler ancak 1960 yılında lazerin başarılı şekilde denenmesiyle mümkün olmuştur. Fiber optik kablonun tarihçesi kısaca özetlenirse; • 1870 gösterdiğinde İngiliz fizikçi John Tyndall, akarsularda tam yansımadan yararlanılarak ışık iletiminin yapılabileceğini göstermiştir. • 1880 Alexander GrahamBell “Photophone” adını verdiği icadı ile sesin ışık dalgaları üzerinden iletilebileceğini gösterdi. • 1958 yılında Laser’in keşfi, Nobel ile ödüllendirildi. • 1966 Charles Kao cam fiberin ışık kılavuzu olarak kullanılabileceğini ispat etti. • 1970 CorningGlass Works 633nm dalga boyunda çalışan,17dB/km kayıp değerine sahip optik fiberini üretti. • 1972 yılında, (4 dB/km. 850 nm) Dereceli İndisli fiber üretildi. • 1983 yılında Tek Modlu Fiber Kablo üretimine başlandı. • 1987 0.20 dB/km zayıflama değerlerine kadar inildi. • 1990 yılında, aynı fiber üzerinden birden fazla dalgaboyunda iletim sağlandı. • 1997 yılında, 40Gb/sn’lik hızla 300 Km’lik Fiber üretildi. • 2000 yıllarına gelindiğinde, Tek fiber üzerinden Tbit/s iletim hızlarına ulaşıldı. http://www.fibere.com/tag/fiber/ 1.1.1.2. http://okul.selyam.net/docs/index-12097.html Işık Kuramının Tarihçesi Fiber optiğin insanları neden bu kadar çok etkilediğini anlamak için beklide önce ışık kuramının tarihçesine bakmak gerekir. Son 3000 yıl içinde ışık ile ilgili geliştirilen onlarca kuramdan önemli olan altısı şunlardır. 1) Dokunma 2) Işıma 3) Parçacık 4) Dalga 5) Elektromanyetik 6) Kuantum Dokunma kuramı, temelinde hissetmeye dayalı bir teori. Eski çağlarda, gözün görünmez bir cisim göndererek maddeye dokunduğu ve onu algıladığı sanılırdı. Işıma kuramıysa dokunma kuramının tersine parlak cisimlerin gönderdiği ışın veya parçacıkların cisimler üzerinden sekerek göze gelmesine ve algılanmasına dayanır. Işıma kuramı 11. y.y. dokunma kuramına göre daha fazla kabul gördü. 3 Bundan sonra gelen iki kuram Sir Isaac Newton’un parçacık ve ChristianHuygens’in dalga kuramları. Bunlar, birbirlerine tam ters olan kuramlardır. Newton’a göre ışık, parçacık olarak düz bir yol üzerinde yer alır. Diğer bir deyişle, ışık bir parçacık sistemidir ve kaynağında her yöne düz doğrular boyunca yayılır. Newton’un fizik yasası parçacıkların cisimlerden yansımasını açıklayabilir. Huygens’in dalga kuramı ise Newton’un kuramını kabul etmiyor. Ona göre, eğer ışık parçacıklardan oluşsaydı birbiriyle karşılaşan ışık demetleri kendilerini yok etmeliydi. Huygens, bunu açıklamak için karşılaşan iki su akıntısını gösterdi. Gerçekten de ışık böyle bir özellik göstermez ve ışık demetleri karşılaştıklarında, su örneğinde olduğu gibi bir olay ortaya çıkar. Huygens, ışığın bir dalga olduğunu öne sürdü. Ona göre ışık ve onunla ilgili olaylar tümüyle dalga kuramına oturtulmalıydı. Buna karşılık Newton da eğer ışık bir dalgaysa, hareketi boyunca rastladığı köşeleri de dönmesi gerektiğini ancak bunun olmadığını ileri sürerek dalga kuramını reddetti. Bu günün bilimi ise ışığın gerçekten 3 köşeleri döndüğünü gösterebiliyor. Ancak dalga boyunun çok küçük olmasından dolayı bu olayın gözle görülmesi olası değil. Dalga kuramı 1800 ‘lü yıllarda kabul gördü. Parçacık kuramıysa 1800’lü yılların sonunda tamamen terk edildi. Ondokuzuncu yüzyıl sonlarında, James ClerkMaxwell, elektrik, manyetizme ve ışığı bir kuramda birleştirdi. Bu kurama elektromanyetik teori denildi. Maxwell’e göre ışık bir elektromanyetik dalgadır ve diğer elektromanyetik dalgaların özelliklerini gösterir. Maxwell, elektrik ve manyetik sabitlerden yararlanarak ışık hızını hesapladı. Gerçi bulduğu hız kabul edilebilir değer içinde; ancak Maxwell’in teorisi fotoelektrik etkisini açıklayamıyor. 1887’de Heinrich Hertz, metal üzerine gönderilen belli özellikteki ışığın, elektronları metal yüzeyinden kopardığını buldu. 1900’de Max Planck, ışık ile ilgili başka bir kuram geliştirdi. Buna göre ışık, içinde enerji olan küçük bir paket içinde iletilir ve madde tarafından emilir. Bu küçük pakete ‘quanta’ adını verdi. Quanta içindeki enerji, ışığın frekansıyla doğru orantılıdır. Albert Einstein, Planck’ın kuramını tamamen kabul ederek ışığın quanta olarak iletilmesinin ve madde tarafından emilmesinin yanında, ışığın quanta olarak yol aldığını ileri sürdü. Einstein, quanta birimi olarak foton’u kabul etti. Değişiklikler, ışığın yoğunluğunu arttırıp azaltılarak ayarlanabiliyor ve hoparlör benzeri bir aleti çalıştırabiliyor. http://okul.selyam.net/docs/index-12097.html 1.1.2. Fiber Optik Kablonun Üretim Aşamaları Uzun mesafe ve yerel haberleşme ağlarında kullanılmak üzere tasarlanan fiber optik kablolaren son teknolojiye göre üretilir. Fiber optik kablonun üretim aşamaları: a) Fiber Boyama: Fiberler, en son teknolojiye göre üretilmiş bilgisayar kontollümakinelerda 2100 m/dklikhizlarda UV teknolojisi ile boyanmaktadır. b) BufferIzolasyon: Boyanan fiberler “loosetube” adı verilen tüplere yerleştirilerek bu tüpler thixotropicjell ile doldurulur. Tüp içerisine 12 fibere kadar fiber yerleştirilebilmektedir c) SZ Büküm: Merkez elemanı etrafinaloose tüpler SZ olarak bükülerek kablonun çekirdek yapısı oluşturulmaktadır. Bu yöntem ile en çok 216 fiberli kablonun üretimi gerçekleştirilir. Kullanıcı isteklerine göre kabloda aramid iplik ve nem bariyeri kullanılabilir ve son olarak kablo özü kılıflanır. Kablo isteklere göre ara kılıf aşamasından sonra radyal kuvvetlere ve kemirgenlere karşı dayanımının artırılması için ondüleli çelik bant ile ya da iki kat galvanizli çelik bant ile sarılarak zırhlanır. Kullanıcının isteğine göre kablo çelik tellerle veya aramid iplik ile de zırhlanabilir. http://www.hes.com.tr/hes‐3‐23‐uretim‐tesisleri‐fiber‐optik‐kablolari‐uretim‐tesisi.html 1.1.3. Fiber Optik Kablolama Uygulamaları Ve Entegrasyonu 1.1.3.1. Fiber Optik Kablo Uygulama Prensipleri Elektromanyetik spektrumda insan gözünün algılayabildiği bölgeye görünür bölge diyoruz. Görünür bölgede ışığın dalga boyu, ışık renkleriyle ifade edilebilir. Gökkuşağı renkleri – kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi ve mor – görünür bölgede bulunurlar. Fiber optik 4 iletişimde kullanılan elektromanyetik dalgaların dalga boyu görünür bölgenin üzerinde bulunur.Tipik optik iletişim dalga boyları, 850 nanometre (nm), 1310 nm ve 1550 nm’dir. Hem lazerler hem de LED’ler fiber optik kablo üzerinden ışık sinyali üretiminde kullanılabilir. Lazer kaynakları 1310 ve 1550 nm ve tek mod uygulamalarında uygundur. LED’lerse 850 veya 1300 nm dalga boyundaki çoklu mod uygulamalarında kullanılabilir. Fiberin en iyi çalıştığı bazı dalga boyu aralık pencereleri bulunuyor. Bunlara çalışma pencereleri denilebilir. Her pencere tipik dalga boyunun etrafında oluşur. Aşağıdaki tablo bu pencereleri veriyor. Tablo 1.1: Dalga boyuna örnekler Pencere Dalga boyu 800 – 900 nm 850 nm 1250 – 1350 nm 1310 nm 1500 – 1600 nm 1550 nm 1.1.3.2. Fiber Optik Kablo Kullanım Alanları Fiber Optik, 1920 yılında ortaya çıkmış olsa da, kullanımının yaygınlaşması son 20 yıl içinde olmuştur.Fiber Optiğin ilk ticari uygulaması tıp alanındadır. Cerrahi müdahale ile ulaşılamayan noktalardaki görüntüye ulaşılmak için kullanılan Fiber Optik, son dönemlerde lazer tedavilerinde kullanılmaya başlanmıştır. Şekil 1.3: Fiber Optik Havai Hattın Bağlanması Fiber Optiğin asıl gelişimi ve yaygınlaşması ise özellikle haberleşme alanında olmuş ve mevcut sistemde çığır açan değişikliklere yol açmış ve gelişimine hızla devam etmektedir. Uzun mesafelerde kalın damarlı bakır kablolar yerine, geniş bant aralığında tek bir tel fiber kablo ihtiyacı fazlasıyla sağlamaktadır.Başlıca Fiber Optik kullanım alanlarına kısaca değinecek olursak: • • • • • • • • • • Bilgisayar LAN& WAN ağ uygulamaları Internet Altyapısı CATV, Güvenlik kamera sistemleri CCTV, Mobese SCADA Sistemleri Digital TV Videophone Fiber ToTheDesk Video konferans Multimedia uygulamaları http://www.fibere.com/tag/fiber-optik/ FTTX – Son Kullanıcıya Fiber 5 1.2. FİBER OPTİK İLETİŞİM PRENSİPLERİ 1.2.1. Fiber Optik Hattının Parçaları Şekilde fiberoptikhaberleşme sisteminin basitleştirilmiş blok diyagramı görülmektedir. Bu sistem; elektrik sinyallerini ışık sinyallerine çeviren bir verici, sinyalleri iletmek için bir optik fiber ve diğer uçtaki sinyalleri yakalayıp onları elektrik sinyallerine çeviren bir alıcıdan oluşan üç ana bileşene sahiptir. Şekil 1.4:Fiber Optik İletim Hattı Blok Şeması Gerilim/Akım dönüştürücü, giriş devreleri ile ışık kaynağı arasında elektriksel arabirim görevindedir. Işık kaynağı, LED veya enjeksiyon lazer diyot (ILD) tur. Ledin veya ILD’nin ışık miktarı sürme akımının miktarına eşittir. Gerilim/akım dönüştürücüsü, bir giriş sinyal gerilimini, ışık kaynağını sürmede kullanılan bir akıma dönüştürür. Kaynaktan fibere bağlayıcı mekanik bir arabirim olup kaynaktan yayılan ışığı fiberoptik kabloya bağlamaktadır. Fiber optik kablo taşıyıcı ortam olarak kullanılır. Kılavuz aşırı saf cam ya da plastik bir kablodur. Cam ya da plastik kablo, fiber çekirdek, bir koruyucu zar ve bir koruyucu kılıftan oluşur. Bilginin taşındığı yol boyunca, zayıflamaları telafi etmek için belli aralıklarla “hat yükselticileri (repeater)” yerleştirilir. Alıcı ise fiberden ışık dedektörüne bağlaşım aygıtı, bir foto dedektör, bir akım/gerilim dönüştürücüsü, bir yükselteç ve analog/sayısal arabirimden oluşmaktadır. Fiber ışık dedektörüne bağlaşım aygıtı da mekanik bir bağlayıcı olup görevi fiber kablodan mümkün olduğunca çok ışığı ışık dedektörüne bağlamaktır. Işık dedektörü genellikle PIN (pozitif salt negatif diyot) veya APD (çığ fotodiyot)dur. Bunlar ışık enerjisini akıma dönüştürür. Akım/gerilim dönüştürücüde dedektör akımındaki değişiklikleri çıkış işaret gerilimindeki değişikliklere dönüştürür. https://dosya.sakarya.edu.tr/Dokumanlar/2013/302/261639395_fiberoptik.pdf 6 Şekil 1.5: F/O İletim Hattı Biriminleri 1.2.2. Fiber Optik Verici Fiber optik iletişim sistemlerindeki verici devreleri sürücü devresi ve ışık kaynağından oluşmaktadır. Verici devresinin görevi elektriksel sinyali fiber iletişim hattındaki fiber kabloya iletilecek hale getirmektir. Işık kaynağı olarak LED diyotlar veya yarıiletken lazerleri kullanılmaktadır. Bugün kullanılan en önemli optik vericiler lazer diyotlar ve ışık alan diyotlar (LED); en önemli optik alıcılar da fotodiyotlardır. Lazer diyotlar LED’lerden çok daha dar bantlı (lazer diyotlarda δ < 5 nm, LED’lerde δ ≈50nm) güçlü ve yönlendirilmiş ışık üreten optik vericilerdir. Bu nedenle lazer diyotları tek modlu cam liflerle kullanılmaya çok uygundurlar ve böylece büyük iletim kapasiteli sistemler oluştururlar. 1GHz üzerinde modülasyon bant genişlikleri ve 1mW düzeyinde optik güç kuplajı elde edilebilmektedir. Şekil 1.6: F/O Verici Duran KAYA ,Adil DELİN ,Remzi KIRILMAZKaynak: http://www.hasanbalik.com LED’lerden cam life yeterli ışık kuplajı yapılabilmesi için, büyüklüklerinin lif çekirdek yarıçapından küçük olması gerekir. Böylece küçük boyutlu bir LED ile istenen optik gücü elde etmek için normal LED’lerdekinden çok daha büyük akım şiddetleri gerekir. Bu, optik verici olarak kullanılacak LED tasarım ve üretimini etkileyen önemli bir faktördür. Birkaç yüzMHz’lik modülasyon bant genişliği ve 50 μW düzeyinde bir optik güç kuplajı elde edilebilmektedir. Lazer diyodu akım/ışık özeğrisi ısı ve yaşlanmaya bağlı olduğu için çıkışın regülasyonu gerekir. Lazerin arka aynasından alınan ışık bir fotodiyoda verilir. Fotodiyot akımı, lazeri süren akımı regüle eder. LED’lerin akım/ışık özeğrileri ısı ve yaşlanmaya bağlı 7 olmadıkları için çıkışın regülasyonu gerekmez. Bu nedenle LED’li vericilerin tasarımı daha kolaydır. Lazer diyotların modülasyonu doğrudan veya dolaylı oalrak yapılabilir. Dolaylı yoldan modülasyonda modülatör malzemesinin soğurma özelliği ve kırılma indisi modülasyon işaretine (bildir işareti) bağlı olarak değiştirilmektedir. 1.2.3. Fiber Optik Alıcı Optik alıcılar ise, fiber çıkışında alınan optik sinyali tekrar orijinal elektriksel sinyale dönüştürülmesini sağlarlar. Optik alıcılar fotodedektör, elektriksel kuvvetlendirici ve sinyal şekillendiriciden oluşmaktadır. Şekil 1.7: Optik alıcı blok diyagramı www.learn-about-electronics.com Optik alıcılarda fotodiyotlar kullanılmaktadır. Optik haberleşmede kullanılacak fotodiyotların değerlendirilmesindeki ara ölçülerden birisi olumlu sonuç elde edilebilecek minimum optik güçtür. Yeterli işaret/gürültü oranı (analog haberleşmede) veya yanılgı oranı (sayısal haberleşmede) sağlayan optik güç ne kadar küçük ise yani duyarlılık ne kadar 5 fazla ise fotodiyot o kadar değerlidir. Çünkü böylece hem yineleyici uzaklıkları arttırılabilir hem de daha büyük bit hızlarında çalışılabilir. İkinci değerlendirme ölçütü tepke zamanıdır. Tepke zamanı iletilen bit hızı için yeterli olmalıdır. Optik haberleşmede kullanılan bugünkü fotodiyotlar0.2ns’den daha küçük yükselme ve düşme zamanına sahiptirler. Böylece 1 GHz’in üzerinde bant genişlikleri elde edilebilmektedir. 1.2.4. Fiber Optik Güç Ve Bant Genişliği Elektriksel ve optik bandgenişliği arasındaki ilişkiyi bulmak için sistemden çekilen elektriksel akımlar incelenir. Işık ile akım arasında doğrusal bir ilişki olduğundan optik verici ve alıcıdaki akımlar karşılaştırılır. Elektriksel çıkış gücü ile elektriksel giriş gücü arasındaki oran desibel cinsinden aşağıdaki gibi verilir: Elektriksel 3dB noktası, yukardaki elektriksel güçlerin oranının 1/2 olması durumunda meydana gelir. Optik çıkış gücünün optik giriş gücüne oranı desibel cinsinden aşağıdaki gibi verilir: 8 Böylece optik 3 dB noktası, akımlar oranının 1/2 olması durumunda meydana gelir. Optik bandgenişliği de çıkış akımının, giriş akımının 0.5 katına düştüğü frekans olarak tanımlanır. Bu oran ise, 6 dB’lik elektriksel güç zayıflamasına karşılık gelir. Bu iki bandgenişliğinin karşılaştırılması şekilde gösterilmiştir: Şekil 1.8: dB frekans Zayıflama Eğrisi Optik bandgenişliği ile elektriksel bantgenişliği arasındaki fark (frekans terimleri cinsinden), sistemin frekans tepkesinin şekline bağlıdır. Fakat sistemin frekans tepkesi bir gauss dağılımı şeklindeyse, optik bandgenişliği elektriksel bandgenişliğinden √2 kat daha büyük olur. http://eee.ktu.edu.tr/foyler/telekom/Optik%20Fiberlerlerde%20%C3%96l%C3%A7meler.pdf 1.2.5. Fiber Optik Kazanç, Zayıflama, Kayıp Ve Yansıma Fiber kablo içinde yer alan ışık sinyalinin enerjisi ve dolayısıyla ölçü aletlerinin enerji seviyesini ve frekansını gösterdiği şekli, değişik nedenlerle kayba uğrar. Bu kayıp desibel cinsinden ölçülür (dB/km). Belli bir mesafede kullanılan fiberin düşük kayıplı olması gerekir. Dolayısıyla düşük kayıplı fiber optik sistemleri tercih edilir. Örneğin ilk çıkış gücünün %50 sini kaybı 3.0dB’lik bir kayba karşılık gelir. Fiber optik kablolar birleştirildiğinde veya sistem içine monte edildiğinde, bazı kayıplarla karşılaşır. İki fiber kablo uç uca birleştirilirse, tipik kayıp 0,2 dBdir. Kayıp nedenleri pek çok olmakla birlikte iç ve dış kayıplar olarak iki sınıfa ayırabiliriz: Işık sinyali, fiber kablo içinde herhangi bir düzensiz bölgeye gelirse saçılıma uğrar ve saçılıma uğramış sinyal o bölge tarafından emilerek ilerlemesi engellenebilir. Rayleigh saçılması, bilinen en önemli saçılım şeklidir. Fiber içindeki ışık, fiberi oluşturan cam atomları ile etkileşir. Işık dalgaları atomlarla esnek çarpışma yapar ve ışık dalgası saçılıma uğrar. Eğer ışık saçılımdan sonra tam kırılması sağlayan açıdan daha büyük bir açıyla çepere çarparsa, fiber kabloyu terk eder ve kaçar. Boş yerleri Not Tutmak için Kullanabilirsiniz! 9 Şekil 1.9: Saçılma http://okul.selyam.net/docs/index-13887.html İkinci tip iç kayıp, ışık sinyalinin fiber tarafından emilmesidir. Bu tür kayıplar genel kayıpların %3-5’ini oluşturur. Işık sinyalinin fiber tarafından emilmesinin nedeni, fiberi oluşturan camın içinde bulunan kirliliklerdir. Bu sebepten dolayı ışık enerjisindekayıplara neden olurlar. Diğer kayıp tipiyse dış kayıplardır. Örneğin, eğer fiber optik kablo bükülürse bu bölgedeki gerilim artar ve gerilimin artması da kırılma indeksini değiştirir. Bu durumda ışık sinyalinin tam yansıması gerçekleşmeyerek damar bölgesinin terk edilmesine neden olur. Bu tür eğilmelere makro bükülüm adı verilir. Bu bükülümler mikro düzeyde kablonun içinde olursa sinyal fiberin damar bölgesini terk ederek kayba neden olur. Kromatik dağılım, ışık kaynağında kullanılan dalga boyu aralığına bağlıdır. Lazer veya LED’ler tarafından üretilen ışığın dalga boyu belli bir aralıkta olur. Fiber içinde yer alan değişik dalga boyundaki dalgalar, değişik hızlara sahiptir. Dolayısıyla eşit mesafeleri farklı sürelerde alırlar; bu da sinyalin yayılmasına neden olur. Sinyalin gereğinden fazla yayılması onun karakterini bozar ve bilginin kaybolmasına neden olur. Bu tür kayıplar, tek mod fiber optik uygulamalarında oldukça önemlidir. http://okul.selyam.net/docs/index-12097.html?page=3 1.2.5.1. Zayıflama Tüm iletim sistemlerinde olduğu gibi fiber optik sistemde de zayıflama olmaktadır. Bu sistemde değişik etmenlerin etkisi sonunda optik sinyal; varış noktasına gücü azalmış olarak ulaşmasına neden olur. Çıkış ile giriş arasındaki bu azalmaya zayıflama denir. Zayıflama ışık ışınlarının taşındığı ortamın uzunluğuna bağlı olarak sinyal kuvvetinin veya ışık gücünün azalmasıdır. Fiber optik sistemlerde zayıflama genellikle “birim uzunluk başına desibel” cinsinde ifade edilir. Genelde dB/kilometre veya dB/metre Fiber optikler yüksek bant genişliği ve düşük zayıflamayı bir araya getirdikleri için diğer iletim ortamlarından daha yüksek bir performans sunmaktadırlar. Düşük zayıflama, uzun mesafeler üzerinde daha az tekrarlayıcı veya yükseltici kullanılarak sinyallerin güvenilirliğini ve kalitesini arttırırken aynı zamanda maliyetleri azaltmaktadır. Bir optik sinyalin zayıflaması dalga boyunun bir fonksiyonu şeklindedir. - Standart tek modlu bir fiber için 1300 nm dalga boyunda ortalama olarak 0.35 dB/km, - bu zayıflama 1550 nm dalga boyunda daha azalarak 0.25 dB/km seviyelerine düşmektedir. Bu durum ise sinyalin tekrar yükseltilmesine veya tekrarlanmasına gerek kalmadan 100km’den uzağa gönderilmesini sağlamaktadır. Zayıflamanın en fazla olduğu bölgeler 730-950 nm ve 1250-1380nm bölgeleridir. Bu bölgelerde çalışmamak daha avantajlı olur. 10 Şekil 1.10: FO Kablo İçi Zayıflama Etmenleri Genel olarak fiber optik damarlarda zayıflama; fiziksel kimyasal ve mekanik etmenlere bağlıdır. Bu kayıplar: • • • • • • • • • • • • Rayleigh dağılması, Keskin ve güçlü kıvrımlar, Yabancı maddeler, Üretim hataları, Çekme, büzülme, basınç ve sıcaklık etkisi, IR (infra-red kızıl ötesi) ve UV yutması, OH- (nem) yutması, Metal iyonları yutması. Soğurma (Absorblama) kayıpları Soğurma (Absorblama) kayıpları Yayılma kayıpları Bağlaşım kayıpları http://e-atolye.net/tag/fiber-optik/ 1.2.5.2. Fiber Optik Kablodaki Kayıplar Fiber optik kablolarda iletim kayıpları fiberin en dikkat edilmesi gereken özelliklerinden biridir. Fiberdeki kayıplar, ışık gücünde bir azalmaya sebep olur ve böylece sistem bant genişliğini, bilgi iletim hızını, verimliliği ve sistem kapasitesini azaltır. Fiber kablo içinde yol alan ışık sinyalinin enerjisi dolayısıyla şekli değişik nedenlerle kayba uğrar.Başlıca fiber kaybına sebepleri, soğurma ve yansımadır. 1.2.5.3. Soğurma (Absorblama ) Kayıpları Maddenin özelliği olarak gönderilen ışık enerjisinin bir kısmı ısı ve kimyasal enerji gibi enerji türlerine çevrilir buda gönderilen ışığın gücünü azaltmaktadır. Fiber optikteki soğurma (yutma) kaybı, bakır kablolardaki güç kaybına benzer; fiberin saf olmaması nedeniyle fiberin çekirdeğinde ve kılıfında bulunan metaller (kobalt, bakır krom)veya su iyonları gibi yabancı maddeler ışığın yutulmasına sebep olmaktadır. Kayıpların düşük olabilmesi için bu maddelerin fiberde milyarda bir düzeyinde olması gerekmektedir.Fiber optikteki soğurma kayıplarına yol açan üç faktör vardır: 1. Morötesi Soğurma 1.2.5.3.1. 2. Kızılaltı Soğurma 3.İyon Rezonans Soğurması Morötesi Soğurma Morötesi soğurmaya, fiberin imal edildiği silika malzemesindeki valans elektronları neden olur. Işık, valans elektronlarını iyonize ederek iletkenlik yaratır. İyonizasyon, toplam ışık alanındaki bir kayba eşdeğerdir ve bu nedenle fiberin iletim kayıplarından birini oluşturur. 11 1.2.5.3.2. Kızılaltı Soğurma Kızılaltı soğurmaya, cam çekirdek moleküllerinin atomları tarafından soğurulan ışık fotonları neden olur. Soğurulan fotonlar, ısınmaya özgü rastgele mekanik titreşimlere dönüştürülür. 1.2.5.3.3. İyon Rezonans Soğurması İyon rezonans soğurmasına, malzemedeki OH– iyonları neden olur. OH iyonlarının kaynağı, imalat sürecinde camın içinde sıkışıp kalan su molekülleridir. İyon soğurmasına demir, bakır ve krom molekülleri de neden olabilir. Şekil 1.11: Fiber Zayıflama Eğrisi 1.2.5.4. http://e-atolye.net/tag/fiber-optik/ Yansıma Yansıtıcı parlak bir yüzeyde ışığın gelme açısı, yansıma açısına eşittir. Aşağıdaki şekiller incelendiğinde yansıyan ışığın oluşturduğu şekillerde bir simetri farkı yoktur. Örneğin şekildeki kuğuları gözlemleyen bir kişi sudaki yansımalarını da bir simetri içeresinde görmektedir. Bu da gelme açısı ile yansıma açısını eşitliğinin ispatıdır. Bir ışık yansıdığı anda da bir kısmı da kırılabilir. Bunu da suyun yüzeyindeki kuğulardan yayılan ışığın suyun içindeki balık tarafından görülmesi olarak izah edebiliriz. Şekil 1.12: Yansıma Şekil 1.13: Suda yansıma 12 1.2.6. Fiber Optik O Gücün Tanımı Tüm sistem T mlerde olduğ ğu gibi fiberr optik siste emlerin tasa arımında da a her noktad daki güç durumunu göz önüne almak gerekir. Ölçüm Ö birim mi dBmdir. Temel T olarrak güç ölç çümünde verilen ile i kaybolan n gücün ölçülmesidir. 1.3. IŞIĞ ĞIN FİZİK KSEL ÖZ ZELLİKL LERİ 1.3.1. Işığın Elektroma E anyetik Da alga Teoris si I Işık dalgassı çok yü üksek frekanslı bir elektromag gnetiksinyaldir.Fiber optiklerin o perform mansı, maxw well denklem mlerini uygu ulamak sure eti ile tamam mıyla analizz edilebilirse de, bu oldukça a karmaşık bir yöntemdir. Maxwe ell denklemleri yerine geometrik g ışın izleme yöntemi kullanıla abilir. Şekil 1.14: Elektromanyet E tik Dalga Şekllinde İlerleyen n Işık ve Polarrizasyon Şekil 1.15: Işık parrçacık ve dalga IIşık nüve iççinde derecceli indis fib ber gibi sinüs dalgalarrı çizmek yyerine tam yansıma y kurallarına bağlı zikkzaklar çize erek iler. http://hbo ogm.meb.gov.ttr/modulerprog gramlar/kursprogramlari/ele ektrik/modullerr/iletisimteknolojileri.pdf 13 1.3.2. Işığın Parçacık Teorisi Işığın parçacıklardan oluştuğu fikrini ilk kez Isaac Newton ortaya koydu. Sonraları ışığın dalgalardan oluştuğu düşüncesi yayıldı; ta kiMax Planck bazı deneylerinde ışığın hem dalgahem de parçacık gibi davrandığını fark edinceye kadar. Işık sanki devamlı dalgalar değil de, enerji paketçikleri gibi geliyordu. Einstein ve Planck bu enerji paketlerini ışık quantumu veya foton olarak adlandırdılar. Fotonlar sanki birer parçacıklarmış gibi davranıyordu. Relativite (izafiyet) teorisine göre, bir parçacığın ışık hızında gidebilmesi için kütlesinin sıfıra eşit olması gerekiyordu! Demek ki ışığın enerjisi sadece kinetik enerjiydi; kütlesinden kaynaklanan hiçbir enerjisi yoktu. Einstein o güne dek açıklanamamış olan fotoelektrik olayını bu kavramla açıkladıktan sonra, bilim adamlarının ağzında yeniden 'ışık nedir?' sorusu gündeme gelmişti. Eğer ışık dediğimiz olgu parçacıklardan oluşuyorsa, frekans veya dalgaboyunun ne anlamı var acaba? Aslında sorulması gereken en iyi soru: "ışık gerçekten nedir?" Cevap: 'Hem dalga, hem parçacık Işığın bazı özellikleri sadece dalga olgusu (mantığı) ile açıklanırken (girişim veya kırınım gibi), bazı özellikleri ise sadece foton konsepti ile açıklanabiliyor (Fotoelektrik olay veya atomların enerji soğurması ve salması gibi). Işık dalga özelliklerine de sahiptir. Etkileşimlere parçacık olarak girebilir ancak dalga olarak yayılır.http://tr.wikipedia.org/wiki/Foton 1.3.3. Işığın Elektromanyetik Spektrumundaki Yeri Optik spektrumda F/O haberleşme aralığı {1,6 μm-0.6μm} dalga boyları arasındadır. En fazla kullanılan F/O dalga boyu 1,3 μm’dir. Görünür ışık dalga boyu aralığı {700 nanometre – 400 nanometre} dalga boyları arasındadır. • Frekans ve Dalga Boyu Grupları Tablo 1.5: Frekans ve Dalga Boyu Grupları Şekil 1.16: Fiber optik Haberleşmenin spektrumu 14 Bir hertzlik işaretin aldığı yola dalga boyu denir. Birimi metredir. Işık renklerine ait frekans değerleri λ dalga boyu formülünde yerine konarak o renge ait dalga boyu bulunur. ÖRNEK 1:f = 1*1014 Hz ise λ = ? ÇÖZÜM: ÖRNEK 2:Mor ışığın f = 7,5*1014 Hz ise, mor ışığın dalga boyunu hesaplayınız. ÇÖZÜM: λ=3/7,5=0,4 μm 0,4μm=400 nm=400*10-9m=4000*10-10m=4000 A0=4000 Angstrom Her ışının bir dalga boyu vardır. Bu dalga boyu ışığın görünür-görünmez ya da elektromagnetik spektrumda nerede ve ne özellikte olduğunu belirler. Örneğin infrared (kızıl ötesi) ışınlar insan gözünün algılayabileceği sınırın altındadır. Bir ışın demetinin nüve içerisinde ilerleme hızı dalga boyuna bağlıdır. Örneğin mor olan yani mor renkli ışığın dalga boyu 455 nm, kırmızı ışığın dalga boyu 620 nm. Bunun anlamı bu iki ışın fiber içinde aynı hızla ilerlemez. Kırmızı ışın aralarındaki dalga boyu farkı kadar daha hızlı ilerler (her saykılda). Işığın bu özelliği bize bir dezavantaj olarak geri döner (modal yayılma olarak). 1.3.4. Işığın Kırılması Işık çok yoğun (kırılma indisi daha büyük olan) bir ortamdan az yoğun (kırılma indisi daha küçük olan) bir ortama geçerken, normal çizgisi denilen düzleme dik çizgiden uzaklaşarak yoluna devam eder. Ortamın kırılma indisi (n) ışığın ortamdaki hızı ile ters orantılıdır. 15 N1:1. Ortamın Kırılma indisi n2:2. Ortamın Kırılma indisi Ө1:Geliş Açısı Ө2:Kırılma açısı Şekil 1.17: Işığın Kırılması Şekil 1.18: Cam Piramit Işığın Kırılması 1.3.5. Işığın FresnellKırılımı Kırılma indisleri farklı iki ortamdan birinden diğerine geçerken bir bölümü geldiği ortama geri yansır. Bu yansımaya Fresnell yansıması denir. Şekil 1.19:Fresnell Yansıma 16 1.4. YANSIMA 1.4.1. Işığın Kırılım İndisi İle Işığın Hızı Bir ışık ışınının madde içersinde ilerlemesine gösterilen zorluk katsayısıdır. • Kırılma İndisi Işığın boşluktaki hızının madde içerisindeki ışık hızına oranına kırılma indisi denir. N harfi ile gösterilir ve aşağıdaki formül ile gösterilir. N=c/v c:Boş alanda ışık hızı v:Belli bir ortamda ışık hızı Tablo 1.5: Kırılma indisleri örnekler TİPİK KIRILMA İNDİSLERİ ORTAM KIRILMA İNDİSİ Vakum 1.0 Hava 1.0003 Su 1.33 Etil Alkol 1.36 Eritilmiş Kuvars 1.46 Cam Fiber 1.5-1.9 Elmas 2.0-2.42 Silisyum 3.4 Galyum Arsenit 3.6 Aynı kesit dereceli indis fiberden alınacak olursa nüvenin dışa doğru tıpkı bir dış bükey mercek gibi yay çizdiği görülür. Bunun anlamı ise nüvenin çok sayıda farklı yoğunluklarda cam tabakadan oluştuğudur. Bu durumda ışık nüve içerisinde kabaca bir sinüs dalgası çizerek ilerler. Şekil 1.18: Dereceli İndisli Fiber Optik Kırılma ÖRNEK 1: Aşağıdaki şekilde 1. ortamın cam, 2 ortamın ise etil alkol olduğunu varsayarak 30 derecelik açıyla gelen ışının kırılma açısını bulunuz. 17 Şekil 1.19: Cam-Etil alkol Ortam Kırılması n1(cam)=1,5 ve n2(etil alkol)=1,36 den formüldeki yerine yerleştirirsek; Şekil 1.20:Farklı yoğunluktaki ortamlarda ışığın kırılması n1/n2 . sin Ө1=sin Ө2 1,5/1,36 .sin30= sin Ө2 Ө2=sin-1 0,5514=33,47o Sonuç olarak; ışsk ışınının iki ortamın sınırında 33,47o kırıldığını göstermektedir. 18 1.4.2. • Işığın Yansıma Y E Etkileri Kritik Açı Ç Çok yoğun n ortamdan n az yoğun n ortama giden g ışığın n kırıldıktan n sonraki yansıma y açısının n 90 derece olduğu gelme açısına kritik açı de enir. Şe ekil 1.21: Kritikk(sınır) açı ve ortam yoğunlu uğu K Kritik açı Qcc ile gösteriilir. Hesapla anması aşağ ğıdaki gibid dir. Şekil 1.22: 1 Kritik Açı Konisi Ş Şekildeki ka abul konisi olarak o görülen bölüm kritik k açının oluşturduğu ve tamam men fiber kablonu un parametrelerine gö öre değişebilen bir kon nidir. Bu aççılardan küçük gelen her ışın demeti fibere f girer.. Formüldekki n1 nüve n2 n kılıf indis sleridir. 19 Tam Yansıma Kritik açıdan daha büyük bir gelme açısı ile çok yoğun ortamdan az yoğun ortama giden ışık ikinci ortama geçemez. Bu durumda gelme açısı yansıma açısına eşit olur ve tam yansıma gerçekleşir. Şekil 1.23: Tam Yansıma http://www.nedirkimdirnasil.com/index.php/fiber-optik-haberlesmesi-ders-notlari/ Şekil 1.24: Tümden iç yansıma akademi.itu.edu.tr/atahanh/DosyaGetir/.../ch10_Optik%20Ozellikler.pdf 20 1.4.3. Snel Yasası Y B ışık ışınının, farklı kırılma Bir k indisslerine sahiip iki geçirg gen ortamın sınırına ge eldiğinde nasıl ha areket ettiği Snell yasassı ile açıklanabilir. Ş Şekil 1.25: Kritik açıdan büy yük ışığın kayb bı 1.4.4. Fresne ell Yansım masının Fib ber Optik İletim Hatttındaki Perform mans Etkiisi F kabloda ışık nüve F/O e-clad arasın nda tam ya ansıma ile yayılır. y Nüve e içine kritik k açıdan küçük açı a ile giren n ışık ışınla arı jacket (ceket) ( tara afından abssorbe edilerrek emilir. Absorbe A edilen ışşınlar nüve içinde ilerle eyemez. Şekil 1.26: F/O Kabloda Işığın Tam Yansım ma Kanununa Göre İlerleme esi 21 Fiber optik kablolar birbirine veya konnektörlere bağlandığında ışığın bir kısmı kaynak fiber optik kabloya geri yansır. Bu da bir kayba neden olur. Bu kayba fresnell yansıması denir. Fiber optik kabloların eklendiği yerlerdeki küçük hava boşluklarından dolayı yansıma indeksinde kaymadan meydana gelir. Bu yansımadan kaynaklanan kaybı en aza indirmek için “matching gel”(eşleştirme jeli) kullanılır. Fresnell yansımasını en aza indirmek için dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Kabloların tam uç ucu boşluk kalmadan denk getirilmesi, hizalamanın tam olması veaçısal olarak kayıklık olmaması gerekir. Şekil 1.27: F/O kablo boşluğu Şekil 1.28: F/O kablo hizalama kayıklığı ve F/O kablo açı kayıklığı http://www.tpub.com/neets/tm/108-2.htm Şekil 1.29: Yansıma oranı akademi.itu.edu.tr/atahanh/DosyaGetir/.../ch10_Optik%20Ozellikler.pdf 22 1.4.5. Optik Dönüş D Kaybı F Fiber Konn nektörler ge enelde karşşılıklı olarak birbirine temas ede erler. Tema as eden yüzey ne n kadar tem miz ise o kadar iyi bir geçiş sağla anır. Yani konnektör k yyüzeyinin ka alitesi ve konnekttörün kendi kalitesi iyi bir geçiş içiin çok önem mlidir. Bir uççtan gönderrilen ışığın bir b kısmı karşıya geçerken bir b kısmı ise geri yanssır. Geri yansıyan ışığın geçen ışşığa oranı ise "Geri Dönüş Kaybı K (ReflectionLoss - RL)" olara ak adlandırılır. Genel olarak o SM kkonnektörle erde Geri Dönüş Kaybının K 45 5dB civarında olması gerekir. g Geri Dönüş ka aybı değeri ne kadar yüksekse y konnekttör o denli iyidir. Kon nnektörler birbirine b tak kıldığında fiiberler tam temas etm mezlerse arada bir b hava duvvarı oluşur ve v bu hava a duvarı dah ha fazla ışığ ğın geriye yyansımasına neden olur. Bö öylece geri dönüş d kaybı 14 dB sevviyelerine ka adar düşebiilir. ORL L: Dönüş ka aybı, dB Pi: Giriş G optik güç g Pr: Yansıyan Y optik güç O ORL değeriini en aza in ndirmek için n kullanılan ışın kaynağ ğı lazerdir. http:///www.samm.ccom.tr/tr/indexx.php?P=SSS&K=2&S=16& &D=Konektorle erde-Geri-Don nus-kaybi-ne-d demektirhttp:///en.wikipedia.org/wiki/Return_loss 23 İsttanbu ul Ka alkın nma Ajan nsı Fiiberiist Projes si F roptik Ka Fibe ablo Derrs No otları Bo olum m2 Bu do oküman, İsstanbul Kalkınma Ajansı’nın des steklediği Fiberist F Pro ojesi kapsa amında hazzırlanmıştır. İİçerik ile ilg gili tek soru umluluk Ma armara Ün niveritesi Te eknik Bilim mler Meslek k Y Yüksekokul luna..’a ait olup İSTK KA veya Ka alkınma Ba akanlığı’nın n görüşlerin ni yanssıtmamakta adır. 1 2. FİBER OPTİK KABLO ÖZELLİKLERİ 2.1. FİBER OPTİK KABLO ÖZELLİKLERİ 2.1.1. Fiber Optik Kablonun Temel Parçaları Fiber optik kablo core(nüve, çekirdek) ve cladden(kılıf,yelek) oluşur.Optik fiberler, ultra saf oldukları için çok az iletim kayıplarına sahiptirler. Her bir fiber üç kısma sahiptir. Fiberin merkezinde ışık sinyalini taşıyan nüve vardır. Nüve, ‘’kaplama’’ adı verilen yaklaşık olarak 125 µm çapındaki eş eksenli bir cam tabakası ile çevrelenmiştir. Kapsama, nüveden farklı bir kırma indisine sahip olduğu için ışığı nüvede muhafaza ederek tam iç yansıma oluşur. Kaplamanın çevresi, fiberi aşınma, baskı ve kimyasallardan koruyan poliüretan bir cekettir. Birden birkaç yüze kadar sayıdaki fiber, bir kablo oluşturmak için gruplandırılırlar. Bir optik fiber camdan yapılsa dahi, şaşırtıcı biçimde serttir. Aslında tel gibi bükülüp burulabilir. Bununla beraber optik fiberi uç uca eklemek zor olabilir, fiberlerin uçları mekanik ekleme veya füzyon ile birleştirilebilir. Şekil 2.1.: Fiber Optik Kablo Birleştirme Şekil 2.2: F/O Kablo katmanları Core: Çekirdek, Cladding: Kılıf, Coating: Kaplama, StrengtheningFibres: Destek fiber, Cable Jacket: Kablo izalatorü-Ceketi 2 2.1.1.1. Core (Nüve) Işığın içerisinde ilerlediği ve kablonun merkezindeki kısımdır. Fiber içinde en içte yer alan ve saf camdan yapılmış olan, ışığı taşıyan kısım çok saf camdan yapılmıştır ve esnektir. Yani belirli sınırlar dahilinde eğilebilir cinsine göre çapı tek modlu veya çok modlu oluşuna göre 8 mikrometre ile 100 mikrometre arasında değişir (not: insan saçı 100 mikro metre civarındadır). 2.1.1.2. Cladding (Kılıf) Tipik olarak 125 mikrometre çapında nüveyi saran ve fibere enjekte edilen ışının nüveden çıkmasını engelleyen kısımdır aynı nüve gibi camdan yapılmıştır. Ancak indis farkı olarak yaklaşık %1 oranında daha azdır bu indis farkından dolayı ışık ışını nüveye enjekte edildikten sonra kılıfa geçmez (aşırı bir katlanma ya da ezilme yoksa) Işın kılıf nüve sınırından tekrar nüveye döner ve böyle yansımalar dizisi halinde nüve içerisinde ilerler. Şekil 2.3: F/O Kablo Katmanları Şekil 2.4.: F/O Kablo Temel Kısımları http://hbogm.meb.gov.tr/modulerprogramlar/kursprogramlari/elektrik/moduller/iletisimteknolojileri.pdf 2.1.2. Fiber Optik Kabloda Kullanılan Materyaller Temel olarak, günümüzde mevcut üç (3) fiber optik çeşidi vardır. Bunlar: 2.1.2.1. Cam fiberler 3 Nüvesi ve kılıfı camdan imal edilir, çoğunlukla SCS (silika koruyucu zarflı silika) denir. Veri iletimi açısından en iyi performansı gösterir. Yapımında kullanılan cam ultra saf silikon dioksit veya kuartz kristalidir. İmalat aşamasında indisi azaltmak için, flor veya bor, indisi artırmak için, germanyum veya fosfor ile katkılanır. Cam çekirdekli fiberler düşük zayıflama özellikleri sergilerler. Ancak, PCS fiberler SCS fiberlerden biraz daha iyidir. Ayrıca, PCS fiberler yayılımdan daha az etkilenirler; dolayısıyla, askeri uygulamalar açısından daha caziptirler. SCS fiberler en iyi yayılım özelliklerine sahiptir ve sonlandırılmaları. PCS fiberlere oranla daha kolaydır. Ne yazık ki, SCS kablolar en dayanıksız kablolardır ve yayılıma maruz kaldıklarından en fazla zayıflama bu kablolarda meydana gelir. 2.1.2.2. Plastik Kaplı Silisyum Fiber Cam çekirdekli, plastik koruyucu zarflı(çoğunlukla PCS fiber (plastik koruyucu zarflı silika) denir. Cam nüveye plastik kılıfa sahiptirler. Fiyat olarak cam fiberlere göre daha ucuz ama performans açısından daha verimsizdir. 2.1.2.3. Plastik Fiberler Plastik fiberlerin cam fiberlere oranla çeşitli avantajları vardır. Birincisi, plastik fiber daha esnektir ve bu nedenle camdan daha dayanıklıdır. Monte edilmeleri kolaydır, basınca daha dayanıklı ve daha ucuzdurlar; üstelik cama oranla %60 daha hafiftirler. Plastik fiberin dezavantajı, yüksek zayıflama özelikleridir; ışığı cam kadar verimli yayamazlar. Dolayısıyla, plastik fiberlerin kullanımı nispeten kısa mesafelerle (örneğin, tek bir bina ya da bir bina kompleksi dahili) sınırlıdır. Plastik çekirdekli, plastik koruyucu zarflı fiberler en ucuz fiber tipidir. Nüvesi de kılıfı da plastiktir. Performansı en zayıf fiyatı en uygun fiberdir genelde kaplamaları yoktur. Kısa mesafe iletişimi için uygundur. 2.1.3. Fiber Optik Kablo Üretim Tekniği 2.1.3.1. Yüksek Silikalı Üretim Teknikleri Optik fiberlerde en önemli konu, zayıflamada baskın rol oynayan, malzemelerin saflığıdır. Pencere camı ile modern optik fiberlerde ulaşılan geçirgenlik arasında 10000 katlık (dB olarak) bir fark vardır. (Eğer deniz, optik fiber camdan yapılmış olsaydı, Atlantik Okyanusunun dibi net bir şekilde görülebilirdi; bir güneş gözlüğünün etkisi 3 m kalınlığında bir pencere camı ile elde edilirken, aynı etki 3 km’lik bir optik fiber camla elde edilebilirdi.) http://fiberoptik.wikispaces.com/Fiber+Optik+Kablo+Yap%C4%B1m%C4%B1+Video) Tabii kuartz kristallerini eriterek cam elde edilmesine rağmen, haberleşme optik fiberleri için kullanılan silikanın sentetik orjinli olduğu söylenebilir. Geliştirilen teknikler iki ana grupta toplanabilir; İçerden buhar fazında oksitlenme (IVPO) ve dışardan buhar fazında oksitlenme (OVPO) her ikisi de Buhar Fazı işlemleri sınıfına dahildir. VPP’ler, ek kirlilikleri en aza indirmekle kalmayıp, aynı zamanda kullanılan reaktif maddeden daha saf olan camların eldesini sağlar. Ana reaktif maddelerin (SiCl4, GeCl4, TiCl4, BCl3) buhar basıncı, kirliliklerinkinden çok daha yüksektir ve basit buharlaştırma ile kirlilik azaltılır. OVPO işlemi, 1970’de ilk düşük kayıplı optik fiberin üretilmesine imkan vermiştir. Bu yöntem SiCl4 buharının bir gaz yakıcıya gönderilmesinden oluşur. Alevin olduğu yerde 22242ClSiOOSiCl reaksiyonu meydana gelir. Bu şekilde oluşan silika parçacıkları bir hedef üzerine biriktirilir. İşlem şartlarına bağlı olarak camsı silika elde etmek veya çeşitli büyüklüklerde camsı silika parçacıklarından oluşan bir kurum çubuğu elde etmek mümkündür. İki ana OVPO işlemi, ileri bir pekiştirme safhasından sonra bir preform haline gelecek olan bir çubuk verir. IVPO işlemleri, yarı iletken endüstrisinde yaygın olarak kullanılan kimyasal buharla biriktirme işlemlerinden geliştirilmiştir. Bir silika camdan yapılmış reaksiyon tüpünden geçirilen asal oksitleyici bir gaz karışımı içine küçük bir miktar SiH4 katılmıştır. Bazı işlem parametrelerini değiştirmekle, tüpün iç duvarı üzerinde camsı bir2SiO tabakası oluşturmak mümkün olmuştur. Pek çok 2SiOtabakasından sonra, daha yüksek kırılma indisli tabakalar oluşturmak için, gaz karışımına küçük bir miktar 4GeH katılmıştır. Daha sonra tüp yüksek sıcaklıkla çöktürülmüştür. Böylelikle bir preform elde edilmiştir. Tüp küçük çaplı, işlem düşük verimli yavaş bir işlemdi ve yüksek zayıflatmalı fiberler elde edilmişti. Bununla birlikte bu yöntem, kısa zamanda optik fiber teknolojisi alanında en güçlü bir araştırma aracı 4 haline gelen MCVD işleminin geliştirilmesinde temeli oluşturmuştur. Orijinal CVD’de yapılan ana değişiklikler şunlardır: 1- Hidroksil oluşumunu önlemek için hidrürlerle klorürler yer değiştirilmiştir 2- Bir ‘’hacim’’ reaksiyonu (homojen reaksiyon) elde etmek ve böylece daha büyük verime ulaşmak için bir yüksek sıcaklıklı yakıcı eklenmiştir. 3- Düzgün tabakalar oluşturmak ve uzun preformlar elde etmek için, reaksiyon tüpü döndürülmüş ve yakıcı uzunluğuna hareket ettirilmiştir. Sadece bu değişiklikler MCVD yönteminin çok büyük başarısını ve potansiyelini açıklamaz; oldukça iyi esnekliği kadar basitliği ve düşük maliyeti de üstünlüklerindendir. 2.1.3.1.1. MCVD Yöntemi Bu yöntem, pek çok bakımdan yapılan katkılarla yavaş yavaş değiştirilmiş olan, bir içten biriktirme (IVP) işlemidir. MCVD işlemi en yaygın preform elde etme yöntemidir. Bir preform, sonuçta elde edilecek olan fiberin kırılma indis profiline sahip olan, ancak oldukça büyük çaplı ve 1 m uzunluklu bir çubuktur. İşlemdeki ilk adım, bir2SiOtüpünü oluşturmaktadır. Bu tüp, sonuç fiberin yeleği görevini görecektir ve bu yüzden oluşturulurken katkılanabilir. Bu tüp mandral denen, dönen seramik bir elamanın üzerine, kurum olarak adlandırılan 2SiO parçacıkları ve katkılayıcılarda oluşan bir tabakanın biriktirmesiyle oluşturulur. Kurum yeterli kalınlığa ulaşınca, yaklaşık 1400 0C ’ye kadar ısıtılarak temiz bir cam haline getirilir. Daha sonra Mondrel çekilir. Bu şekilde oluşturulan silika yelek tüpünün kısa bir bölgesi, tüp, bir cam işleme tezgahı üzerinde döndürülürken tüp boyunca hareket ettirilen harici bir ısıtıcı ile ısıtılır. Buhar fazında olan reaktif maddeler, taşıyıcı oksitleyici asal gazların bir karışımı ile beraberkontrollü miktarlarda reaksiyon tüpünden geçirilir, ısıtılan bölgeye yakınlarında oksitlenme oluşur. Isıtıcı hızı, reaktif madde akışı yönünde kontrol edilir. Reaksiyon tüpünün ısıtılan bölgesinin sıcaklığı, aynı ısıtıcı taşıyıcısına yerleştirilmiş olan bir pirometre (sıcaklık ölçer) ile okunur. Tipik sıcaklık bölgesi 1200 C 0 ’den 1600 C 0 ’ye kadardır. Isıtılan bölgede, tüpün iç duvarı ile gazlar arasında homojen bir reaksiyon meydana gelir; bu reaksiyonla silika parçacıkları oluşur. Bu parçacıklar, sıcak bölgenin ilerlediği yönde tüp duvarları üzerinde bir kurum oluşturur. Bir sıcaklık değişimi olan bir bölgede bulunan bir parçacık, yüksek sıcaklıktaki parçacıklarla çarpışmanın bir sonucu olarak, soğuk bölgelere doğru hareket eder. 2.1.3.1.2. OVD Yöntemi OVD yöntemi, 1930’da J.F.Hyde tarafından geliştirilen yönteme çok benzer ve OVPO işlemleriyle birlikte kısaca tasvir edilmiştir. Biriktirme fazı, yüksek sıcaklığa dayanıklı bir malzemeden (genellikle32OAlveya grafit) yapılmış küçük çaplı silindirik bir çubuğun dış duvarı üzerinde meydana gelir, bu çubuk aynı zamanda preformun desteğini oluşturur ve biriktirme işleminin sonunda çıkarılır. Çubuk bir tazgah üzerinde döndürülür ve biriktirme ocağının alevine tutulur. Ocak, tezgah ekseni boyunca hareket eder ve tazgahın bir gidiş geliş mesafesi preformun uzunluğunu belirler. Yakıt gaz, bazen diğer hidrokarbonlarla beraber olmak üzere çoğu kez metan veya hidrojendir. Başlangıç bileşikleri, IVPO yöntemindekilerle aynıdır. Reaktantlar, bunlar olarak yakıcıya gönderilir, akış kontrolü ve karıştırma sistemleri, eş merkezli bir ağız takımıyla sağlanır. Reaktant gazlar merkezi ağızlardan, yanacak gazlar dıştaki ağızlardan çıkar. Bir asal gaz orta ağızlardan çıkar ve reaksiyon gazlarını alevin en sıcak bölgesine doğru götürür. Burada, reaksiyon, oksijenlerle halojenler arasında meydana gelir ve 0,1 μm çaplı, silika veya katkılı silikanın küçük camsı parçacıklarından oluşan bir toz oluşur. Bu parçacıklar çubuğun üstüne püskürtülür ve beyaz süngerimsi silindirik bir gövde oluşturur; bu gövdenin yoğunluğu, bitmiş preformunkinden %15-25 daha azdır. Biriktirme fazından sonra, destek çubuk çıkarılır ve süngerimsi silindir müteakip bir destek fazına geçer bu süngerimsi ara evrenin avantajları, düşük işlem sıcaklığı olması (bu, daha az katkı maddesinin buharlaşmasına yol açar) ve yoğun cama göre süngerimsi kütleden OH gruplarını gidermenin daha kolay olmasıdır. Biriktirmenin meydana geldiği dolanım, yüksek temizlik şartlarında çalışmayı mümkün kılmalıdır. OVD işleminde, biriktirme hızı ve verimi, üzerine biriktirmenin yapıldığı silindirin çapıyla ve akan gazların miktarıyla artar. Bu yöntemin üstünlükleri, yüksek biriktirme hızı, büyük preform boyutu, düşük OH miktarı ve preformun iyi geometrik düzenliliği olarak özetlenebilir. Bir preform elde etmek için gereken adımların çokluğu bu yöntemin dezavantajıdır. Bundan başka, tüp biçimindeki bir preformdankonsolidasyon evresi geçirme özelliği olan bütün işlemler gibi, eksenel dönüş (dip) problemi vardır. 2.1.3.1.3 VAD Yöntemi VAD yöntemi, iyi ürün kalitesi sağlamak, daha fazla işlem çok yönlülüğü elde etmek için endüstridleşme ve araştırmada büyük gelişme sağlamıştır. VAD’yi diğer buhar fazında biriktirme işlemlerinden ayıran karakteristik, optik fiber fabrikasyonu için sürekli bir işlem olarak kullanılabilmesidir. OVD için olduğu gibi, VAD, dehidrasyon ve konsolidasyon evresinin izlediği bir süngerimsi preform büyütme evresi ihtiva eder. OVD’de büyütme preform boyunca radyal iken, VAD’deekseneldir ve preform, biriktirme odasından tedricen çıkarılmalıdır. Böylece biriktirme ve pekiştirme evresi ard arda gelir ve aynı tesiste aynı hat üzerindedir. Camsı silika biriktirme 5 odasının üst ucunda, pekiştirme evresi için bir elektriksel direnç ihtiva eden ikinci bir oda vardır. Dış çevreden gelebilecek kirliliği önlemek için, iki oda sağlamca bağlanır ve mühürlenir. Preform, pekiştirme odasından dik bir konumda yavaşça çekilir. Simetriyi iyileştirmek için, ayrıca, preform çekilirken ekseni etrafında döndürülür. İyi işlem düzgünlüğünü sağlamak için, sürekli kontrol altında tutulacak parametreler şunlardır. Reaktant ve yanıcı gazların akışı, egzost akışı alev ve büyüme yüzeyi sıcaklığı, dönme hızı ve preform konumlandırma. Mesela, preform konumunda bir dalgalanma, çapta bir değişime ve kırılma indisi profilinde düzensizliğe yol açar. Bunu önlemek için, büyüme bölgesi, dikkatlice sabit tutulur ve bir telekamera ile sürekli gözlenir. Preformun tekrar üretilebilirliğini ve kırılma indis profili düzgünlüğünü etkileyen diğer bir etken, ocak biçimidir. Yelek malzemesini biriktiren ocak, genellikle büyüyen preforma dik yerleştirilir. Tüp çöktürülerek preformeldesinde kullanılan diğer yöntemlere göre bu işlemin üstünlüklerinden birisi, hiçbir eksenel düşüşün olmamasıdır, çünkü preform, bir tüpün kapatılmasından ziyade, bütün bir tüpün konsolidasyonu ile elde edilir. Konsolodasyondan sonra, uygun öz yelek oranlı fiberler elde etmek için, preform yüksek sıcaklıkta gerilir ve sonra preform üzerine çöktürülerek olan, uygun boyutlardaki camsı silikondan yapılmış bir tüp ceketle kaplanır. Ana dezavantaj, her tip kırılma indisi profili için gerektiğinde ayarlanabilen yakıcıların kompleksliği olarak gözükür. 2.1.3.1.4. Tüp İçinde Çubuk Yöntemi Bu çok basit ve optik fiber imalatında kullanılan ilk metodlar arasında bulunan bir yöntemdir. Yüksek kırılma indisli katı silindirik bir cam çubuk, daha düşük kırılma indisli fakat benzer kimyasal ve fiziksel özellikleri olan bir cam tüp içine konulur. Bu topluluk bir fırın içine tedricen sokulur. Bu fırında a- tüp çubuğa yaklaşacak şekilde çöker b- topluluğun çapı fiberi oluşturacak şekilde büzülür. Çubuk ve tüpün sokulma hızları, öz ve yelek çapları arasındaki oranı değiştirmek için değiştirilebilir. Çekme işleminin balarısı için, çekme sıcaklığı yakınında iki camın viskozitesinin ve fermal genleşme katsayılarının uyumu çok önemlidir. Özel dikkat gösterilmezse, kabarcıklar ve pisletici parçacıklar öz-yelek ara yüzeyinde kolayca bulunabilirler; bu da ışığın saçılmasına ve soğrulmasına neden olur. Bundan sakınmak için, temasa gelen cam yüzeyler, çekme işleminden önce temizlenir; bu işlem kontrollü tozsuz bir atmosferde gerçekleşmelidir. Bu teknik, şimdi CVD işlemiyle elde edilen preformun öz/yelek oranını düzeltmek veya üretim verimini arttırmak içinbazen kullanılmaktadır. Bu amaçla, herhangi bir metotla üretilen bir preform, yüksek optik kalitede bir cam tüp içine sokulur ve sonra çekilir. 2.1.3.1.5. Çift Pota Yöntemi Çift pota yöntemi, sadece düşük kalitede düşük maliyette optik fiberin üretiminde ve yeni cam malzemelerin (ortak kızılötesi fiberler) çekilmesinde hala kullanılmaktadır. Temel malzemeler genellikle nispeten düşük erime noktalı (800-1200 C 0 ) çok bileşenli camlardır. Çift pota, cam topları veya çubukları ile beslenir. Kısa mesafeli (LAN gibi) uygulamalar için yararlı olan yüksek NA’lı fiberler (mesela silika fiberler için NA=0,6) çift pota yöntemiyle elde edilebilir. Çift pota yönteminde ortaya çıkan ana sakıncalar, eriyikte bulunan gaz yüzünden kabarcıkların oluşumu ve fiber çapında değişimlere yol açan, ikinci pota dışındaki çekme menüsküsünün değişkenliğidir. Son olarak, pota malzemesinin sebep olduğu külçe kirlenmesi vardır. Platin bile bu açıdan ideal değildir. Diğer taraftan bu yöntemin ana faydası yüksek üretim verimini sağlayan sürekli bir işlem olmasıdır. 2.1.3.2. Fiber Çekme Optik fiberler, çekme olarak adlandırılan bir işlem kullanılarak preformlardan elde edilirler. Bu işlem, preformun sahip olduğu optik özellikleri ve kırılma indisi profilini değiştirmeden, preformun çapını fiberin çapına tedrici olarak düşürme işlemidir. Çap, düşey vaziyette, malzemenin erime noktasının yukarısındaki bir sıcaklıkta azaltılır. Çekme sıcaklığının seçimi ilk önce cam tipine (katkı yüzdesi) yani sıcaklığa göre viskozite eğrisine; daha sonra preform çapı, çekme hızı ve fırın boyutları gibi diğer parametrelere bağlıdır.Bir çekme makinesi aşağıdaki kısımlardan oluşmuştur: 1- Bütün makine elemanlarının bağlandığı düşey bir destek; bu destek mümkün olduğunca sağlam olmalıdır. 2- Preformu fırının içine aşamalı olarak sokan bir besleme mekanizması 3- Bir yüksek sıcaklı fırını (fiber çekme için) 4- Bir fiber çapı ölçme sistemi 5- Kaplama işlemi için tüp biçimli fırın 6- Fiberi çekme ve sarma makinesi Bu klasik düzen zaman içinde büyük değişikliklere uğramıştır. Başlıca değişiklikler şunlardır; Kasnak, toplayıcı kasnaktan ayrı olan bir çekme sistemi ile yer değiştirmiştir ve bir 6 veya daha fazla kaplama ağızlığı ile fiber üzerinde daha fazla koruyucu tabakalar oluşturmak için birleşik kaplama işleme fırınları eklenmiştir. Endüstride daha büyük boyutları olan preformlar üretme eğilimi olduğundan ve desteğe bağlanan elemanların sayısı ve büyüklüğü arttığından, modern çekme kuleleri gittikçe yükselmektedir. Başlangıçta birkaç metre iken sonradan 10 veya 15 m’ye veya daha fazlaya çıkmıştır. Bir silika çekme fırını için aranan özellikler şunlardır: 1234- 2000-2200 C 0 ’de çalışma kabiliyeti Isıtma ve soğutma hızı Havayla az veya hiç reaksiyona girmeme Uzun ömür, az veya hiç parçacık püskürtmeme Bütün bu gerekleri karşılayan tek bir fırın tipi yoktur. En yaygın kullanılan ısıtma sistemleri 22/OH alevi, 2CO lazer, grafit rezistans, 2ZrO veya grafit suseptörlü indüksiyon fırınıdır. 2.1.3.3. Kaplama Silika cam, iyi fiziksel ve kimyasal özellikli bir malzeme olmasına rağmen, dış ortam onun mekaniksel ve iletim özelliklerinin hızlı bir şekilde bozulmasına yol açabilir. İletim özelliği, sadece hidrojen ve iyonize edici radyasyon tarafından bozulur. Bir fiberin mekaniksel özellikleri onun yüzey şartlarına çok sıkı bağlıdır. Gerilme veya atmosferik tozdaki aşındırıcı parçacıkların sebep olduğu mekaniksel etkiler; çevre sıcaklığında, su moleküllerinin, alkali çözeltilerin, hirdoflorik asitlerin ve birkaç tuzlu çözeltinin kimyasal etkileri veya kimyasal ve mekanik etkilerin birleşmesi yüzünden oluşan cam yüzeyi üzerindeki hava, mekanik özelliklerde, özellikle gerilme dayanımında hızlı bozulmaya yol açar. Bu yüzden koruyucu kaplamalar yapılır. Bazı durumlarda, daha kuvvetli bir cam elde etmek için, preformun dışının katkılanması yapılmıştır. Mesela bu işlem bor-silikat cam fiberler durumunda ZnO ve32OAl yüzey katkılamasıyla yapılmıştır. Ancak, en yaygın yöntem organik polimer kaplamalar kullanmak olmuştur. Organik polimerler sadece atmosferik toza karşı mükemmel koruma sağlarken, aşınmaya karşı iyi koruma sağlar fakat sudan ve su buharı sızmasından iyi korunmaz; bugün, sadece inorganik kaplamalar iyi (etkilenmezlik) özellikleri gösterirler. Fiber optik Doç.Dr. Sedat ÖZSOY, Birsen YAYINEVİ http://okul.selyam.net/docs/index-12097.html?page=4 2.1.4. Fiber Optik Kablo Gerilme Gücü Eğer fiber optik kablo üreticisi, kablonun tam ortasına bir de kablonun gerilme direncini artırmak için bir kılavuz hat (çelik, vb.) çekebilir. Fiber optik kablolu işlemlerde gerilme gücü, bu klavuz hatta bağlıdır. Kablonun diğer kısımları ihmal edilecek kadar gerilme gücüne etkisi azdır. Ancak bazı fiber optik kabloların dış ceket kısmı aramid veya çelik içeriyorsa hesaba katmak gerekir. Ts = Sum of ( Y A Ep ) Ts = F/O kablo gerilme gücü Y = Young’smodülü kablo maddesi A = Kablo kesit alanı Ep = Kabul edilebilir kablo uzunluğu 7 Şekil 2.5: Kablo gerilmesi http://www.fiberopticmania.com/2009/01/how-to-calculate-tensile-strength-of.html 2.1.5. Fiber Optik Modları Elektromanyetik enerji(örneğin ışık), boş alanda yaklaşık 300.000.000 m/sn hızla ilerler. Elektromanyetik bir dalganın hızı bir ortamdan daha yoğun başka bir ortama geçerken azaldığında, ışık ışını normale doğru kırılır(bükülür). Fiber optik terminolojisinde, mod sözcüğü yol anlamına gelir. Eğer ışığın kabloda alacağı tek bir yol varsa, buna tekli modlu yayınım denir. Eğer birden çok yol varsa, buna çok modlu yayınım denir. Şekil 2.6.:Modlara Göre İletişim Formu 8 2.1.5.2. Tek (Single) Modlu Fiber Optik Kablo Işığın fiberin içerisinde hareket ettiği kısıma çekirdek (nüve) adı verilir. Işık ışınlarının açısı sayısal aralık içerisindeyse ışınlar çekirdek içerisine girebilir. Işık nüve (core-çekirdek) içerisinde hareket eder. Işınların açısı sayısal aralık içerisindeyse sınırlı sayıda yolda hareket edebilir. Bu optik yollara “mod” adı verilir. Eğer fiberin çapı yeteri kadar büyükse, ışık çok sayıda yolda hareket edebilir, bu tür fiberlere “çok modlu (multimode) fiber” denir. Tek modlu (singlemode) fiberin çekirdeği sadece tek modda ışığın hareket etmesine müsaade eder. Şekil 2.7.: Tek Modlu F/O Kablo Tek modlu fiber kablo çok modlu fiber kablo ile aynı parçalardan meydana gelir. Tekmodlu fiberin dış ceket rengi genellikle sarı olur. Çok modlu fiber kablo ile tek modlu fiber kablonun arasındaki en temel farklılık, tek mod fiber kablonun adından da anlaşılacağı gibi tek modda iletim yapmasıdır (Şekil 1.5). Tek modlu fiberin çekirdek yarıçapı 8-10 mikron seviyesindedir. 9 mikronluk çekirdek çok yaygındır. Kablo ceketinde yazan 9/125 olarak tanımlanan tek modlu fiber kablonun çekirdek yarıçapı 9 ve dış kılıf yarıçapının 125 mikron olduğu anlaşılır. Tek modlu fiberde ışık kaynağı olarak lazer kullanılır. Işık ışını çekirdeğe 90 derecelik açı yaparak girer. Sonuç olarak veri ışın dalgalarında ve çekirdeğin tam ortasında düz bir hat üzerinde taşınır. Böylece hem iletim hızını hem de iletim mesafesini artırmış oluruz. Bu yüzden tek modlu fiberler genellikle WAN’larda kullanılırken, çok modlu fiberler LAN’larda kullanılır. 2.1.5.3. Çok(Multi) Modlu Fiber Optik Kablo Girişine uygulanan paralel bilgiyi, tek clockpalsiyle paralel çıkışlarına yükleyen devreye paralel girişli – paralel çıkışlı devre denir. Çok modlu fiber-optik kabloların yapısı da tek modlu fiberlere benzer. Aralarında çok az farklar vardır. Işığın çekirdek içerisinde yayılması bakımından iki çeşidi bulunmaktadır: Çok modlu kademe indisli ve çok modlu derece indisli F/O. 2.1.5.3.1. Çok Modlu Kademe İndisli F/O Kablo Çok modlu kademe indeksli düzenleme, tek modlu düzenlemeye benzer. Aradaki fark, merkezi çekirdeğin çok daha geniş olmasıdır. Bu fiber türü, daha geniş bir ışık-fiber açıklığına sahiptir, dolayısıyla kabloya daha çok ışık girmesine imkân verir. Şekil 2.8.: Çok Modlu Kademe İndisli F/O Kablo 9 Çekirdek/koruyucu zarf arasındaki sınıra kritik açıdan daha büyük bir açıyla çarpan ışıkışınları, çekirdekteki zikzak şeklinde yayınım yapar ve sürekli olarak sınırdan yansırlar.Çekirdek / koruyucu zarf sınırına kritik açıdan daha küçük bir açıyla çarpan ışık ışınları,koruyucu zarfa girer ve yok olurlar. Fiberde yayınım yaparken, bir ışık ışınınınizleyebileceği çok sayıda yol olduğu görülebilir. Bunun sonucu olarak, bütün ışık ışınlarıaynı yolu izlemez, dolayısıyla fiberin bir ucundan diğer ucuna olan mesafeyi aynı zamansüresi içinde kat etmezler. 2.1.5.3.2. Çok Modlu Derece İndisli F/O Kablo Dereceli indisli çok modlu fiberin yapısındaki çekirdeğin indisi yarıçapa bağlı olarak değişir. Yani dışarıdan bakıldığında (çok hassas ve güçlü mikroskoplarla) içten dışa doğru eşmerkezli halkalar halindedir. Bu halkaların her birinin kırılma indisi farklıdır ve içten dışa doğru gidildikçe kırılma indisi düşer. Yani tam merkezde en büyük indeks, en dışta ise en küçük indeks bulunur. Şekil 2.9.: Çok Modlu Derece İndisli F/O Kablo Bu katmanların sayısı imalatçı firmaya göre değişir. Genellikle bu katmanların sayısı 50-400 arasındadır. Merkezde direkt olarak giden ışık az yol alır; ancak burada indeks büyüktür. Daha dış katmanlarda giden ışıkların aldıkları yol daha fazladır;ancak bu katmanlarda indeksi küçük olduğundan ışığın hızı indeks profili ile ters orantılı olarak değişir. Dolayısıyla tüm ışıklar belli düğüm noktalarında birleşirler; ancak alıcı uçta darbeler arasında bir gecikme olur. Buna rağmen gecikme basamak indeksli ve çok modlu fiberlere göre daha azdır. Tablo 2.1: F/O Modları ve Kablo Çapları 2.1.6. Fiber Optik Kablo Temel Kırılma İndisleri Kırılma indis profili nüve kılıf indisleri arasındaki ilişkiyi tanımlar. İki tip kırılma indisi vardır: Kademeli indis ve dereceli indis. Bir kademeli indis fiberin uç kesitine baktığımızda 10 düz bir kesit görürüz. Bunun yorumu fiber nüvesinin her noktasında aynı indis değerinin olduğudur. Yani enjekte edilen ışık nüvenin her yerinde aynı dirençle karşılaşır. Dolayısıyla bildiğimiz sıradan yansıma kurallarına göre nüve içerisinde yansıyarak ilerler. 2.1.6.1. Dereceli İndis Fiber Optik Kablo Aynı kesit dereceli indis fiberden alınacak olursa nüvenin dışa doğru tıpkı bir dış bükey mercek gibi yay çizdiği görülür. Bunun anlamı ise nüvenin çok sayıda farklı yoğunluklarda cam tabakadan oluştuğudur. Bu durumda ışık nüve içerisinde kabaca bir sinüs dalgası çizerek ilerler. Dereceli indisli fiberlerde kılıf yoktur. Nüvenin kırılma indisi merkezde en yüksek değerdedir ve dış kenara doğru yavaş yavaş azalır. Şekil 2.10.: Derece indisli fiber 2.1.6.2. Kademe(step)İndisli Fiber Optik Kablo Kademe indisli fiber, sabit kırılma indisli merkezi bir çekirdeğe sahiptir. Nüvenin çevresi, sabit ve merkezi nüvenin kırılma indisinde daha düşük bir kırılma indisine sahip, harici koruyucu zarfla sarılmıştır. Şekil 2.1.6.2-1 nüve ve kılıf sınırında, kademe indisli bir fiberin kırılma indisinde ani değişiklik olduğu görülmektedir. Şekil 2.11: Kademe(step)indisli fiber 11 2.2 Standartlara Göre Tek Mod-Çok Mod Özellikleri 2.2.1. Çokmodlu Fiber Optik Kablo Adım İndisi İsmini çekirdeğin basamağa benzeyen kırılma indisi profilinden alır. Transmisyon kapasitesi modalsaçılım ile sınırlıdır. Özün çapı kullanılan ışığın dalga boyuna göre çok büyük olduğundan mod sayısı artmakta ve zayıflamalara neden olmaktadır. Modalsaçılım nedeni ile fiber içindeki ışık modlarının izlediği farklı yollar ve bu sebeple meydana gelen gecikmelerin meydana getirdiği sinyal bozulmalarıdır. Çok modlu basamak indisli fiberler kanal boyunca sonlu sayıda klavuzlanmışmodun yayılmasına izin verirler.Klavuzlananmod sayısı, fiberin fiziksel parametrelerine (bağıl kırılma indisi farkı, öz yarıçapı) ve taşınan ışığın dalga boyuna bağlıdır. Basamak indisli bir fiber için klavuzlanan toplam mod sayısı veya mod hacmi; MS=V2/2ile verilir. 850nm ve/veya 1300nm dalga boylarında çalışır. Telefon dağıtımı, LAN omurgaları, ses video servisi ve kısa mesafe dahili kablolarda kullanılır. Şekil 2.12’de çok modlu basamak indisli fiber optik kablo mod yayılımı görülmektedir. Şekil 2.12: Çok Modlu Basamak İndisli Fiber Mod Yayılımı 2.2.2 Derece İndisliÇokmodlu Fiber Optik Kablo Basamak indisli çok modlu fiberlerde zaman farkından meydana gelen mod bozulması dereceli kırılma katsayılı fiber kullanarak büyük ölçüde azaltılır. Farklı modların farklı zamanlarda diğer uca ulaşmasından kaynaklanan gecikme süresi mümkün olan en az süreye indirilir. Parabolik kırılma indisi profili nedeniyle değişik modlardaki ışık aynı gecikme ile yayılır. Gradyanindisli fiber öz içerisin de sabit kırılma indisine sahip olmayan fiber türüdür. Özün kırılma indisi, merkezde maksimum olup, dış kenarlara doğru yavaş yavaş azalır. Bu sayede modalsaçılım en aza indirgenmiştir. Basamak indisili fibere göre gecikme ve sinyal bozulması daha azdır. Kablo TV ve orta uzaklıkta (100Mb/s – 15-20km) haberleşme bağlantılarında kullanılmaktadır. Şekil 2.13’de çok modludereceindisli fiber optik kablo mod yayılımı görülmektedir. Şekil 1.13: Derece İndisli Çok Modlu Fiber Mod yayılımı 12 2.2.3. Tek Modlu Fiber Optik Kablo Adım İndisi Fiber çekirdeği ve kaplama tabakası ile çekirdek arası kırılma indisi farkının çok küçük olması sebebi ile bu tip fiberlerde sadece ışığın temel modu yayılabilir. Bu nedenle modalsaçılım ortadan kaldırılmıştır ve bant genişliği sadece dalga kılavuzu (yapısal) saçınımı ile sınırlıdır. Çok modlu fibere göre yüksek transmisyon kapasiteleri vardır. 1300nm’de kullanılması için optimize edilmiştir. 1550nm’deki performansı da geliştirilmiştir. 1310nm’de yapısal saçınım minimumdur. Yüksek bant genişliği, düşük zayıflama elde etmek amacıyla geliştirilmişlerdir. Uzak mesafe telefon kabloları ve denizaltı kablolarında kullanılır. Şekil 2.14’de tekmodlu fiber optik kablo mod yayılımı görülmektedir. Şekil 2.14: Tek Modlu Fiber Mod Yayılımı 2.2.4. ANSI/TIA-568-C Standartlarına Göre Çokmodlu Fiber Optik Kablo ANSI/TIA-568-C standartlarına göre çokmodlu fiber optik kablonun iletim performans parametreleri Tablo 2.2’ de göre belirlenmiştir. Tablo 2.2: ANSI/TIA-568-C standartlarına göre çokmodlu fiber optik kablonun iletim performans parametreleri Optik Fiber Kablo Tipi Dalga Boyu(nm) Max Zayıflama (dB/km) Bandgenişliği (MHz-Km) 50/125µm çokmodlu 850 1300 850 1300 3.5 1.5 3.5 1.5 500 500 160 500 62.5/125µm çokmodlu Çokmodlu fiber patch kablosu ST,SC, LC ve MT-RJ konektörlerle sonlandırılabilir. Çokmodlu fiber kablo portakal renginde olup, konektörleri siyah renktedir. 2.2.5. ANSI/TIA-568-C Standartlarına Göre Tekmodlu Fiber Optik Kablo ANSI/TIA-568-C standartlarına göre tekmodlu fiber optik kablonun iletim performans parametreleri Tablo 2.3’ de göre belirlenmiştir. Tablo 2.3: ANSI/TIA-568-C standartlarına göre tekmodlu fiber optik kablonun iletim performans parametreleri Optik Fiber Kablo Tipi Dalga Boyu(nm) Max Zayıflama (dB/km) Bandgenişliği (MHz-Km) 9/125µm tekmodlu iç bölge 9/125µm tekmodlu dış bölge 1310 1550 1310 1550 1 1 0.5 0.5 N/A N/A N/A N/A Tekmodlu fiber patch kablosu ST,SC, LC ve MT-RJ konektörlerle sonlandırılabilir. Tekmodlu fiber kablo yeşil renkte olup, konektörleri mavi renktedir. 13 2.2.6. ITU-T-G.652, ITU-T-G.655 Standardına Göre Tekmodlu Fiber Optik Kablo ITU-T-G.XXX Standartları Tekmodlu bir fiber optik kablonun geometrik, optik, iletim ve mekanik parametrelerini tanımlamaktadır. Tablo 2.4’ de ITU-T-G.652, ITU-T-G.655 standardına göre tekmodlu fiber optik kablo parametreleri verilmiştir. Tablo 2.4: ITU-T-G.652, ITU-T-G.655 standardına göre tekmodlu fiber optik kablo parametreleri OPTİK, GEOMETRİK ve MEKANİK ÖZELLİKLER Zayıflama(*) IŞIK DALGA BOYU 1310 nm BİRİMİ Maksimum Ortalama Mode Alan Çapı (ModeFieldDiameter) Kromatik Saçılma Örtü tabakanın(Cladding) çapı Core/Claddingeşmerkezlilik hatası Saçılmanın 0 noktaları Örtü tabakanın (Claddingin) ovalliği Birinci kaplamanın(Coating) çapı dB/km dB/km Dalga Boyu kesimi (λc)(CutOffWavelength) Bükülme Kaybı;(30 mm yarı çaplı makaraya 100 tur sarılı iken kayıp) Deneme gerilme kuvveti (Proff Test) Deneme gerilmesi (Proff Test strain) Depolama ve Taşıma sıcaklığı Tesis sıcaklığı Nm μm ps/(nmxkm) μm μm Nm % μm G 652 ≤ 0.40 ≤ 0.36 8.2+0.5 G 655 ≤ 0.40 ≤ 0.36 9.2<< 10 G 652 ≤ 0.22 G 655 ≤0.22 ≤ 3.5 125+ 2 1 ≤185 125+ 2 2 ≤18 ≤3.5 1300≤ ≤1324 2 250+15 1530≤ ≤1565 6 245+10 ≤0.2 ≤0.2 ≤1480 1150≤≤1270 dB N % °C °C 1550 nm 8.4 1.00 -40≤ ≤+80 0≤ ≤+50 8.4 1.00 -40≤ ≤+80 0≤ ≤+50 2.2.7. ISO/IEC 11801 OM1,OM2,OM3 ve OM4 Fotosarımları TIA kuruluşunun uluslararası standart olarak kabul ettiği ISO/IEC 11801 standartında fiber optik için bir terminoloji tespit edilmiştir. Bu standartta çokmodlu fiber “OM” öneki ile tanımlanmıştır. Yeni tanımlama ile uygulama mesafeleri ile ilgili karışıklığı gidermek amaçlanmıştır. Her bir “OM” tipik minimum bant genişliği gereksinimine sahiptir. Tablo 2.5’ de ilgili ethernet standardına göre belirlenen mesafeler verilmiştir. Tablo 2.5: OM1,OM2,OM3 ve OM4 Fotosarımları için Ethernet Standartında Mesafeler OM1 OM2 OM3 OM4 1000BASE-SX 275m 550m Belirtilmemiş Belirtilmemiş 10GBASE-S 32m 82m 300m 500m 14 40GBASE-SR4 Belirtilmemiş Belirtilmemiş 100m 150m 100GBASE-SR 10 Belirtilmemiş Belirtilmemiş 100m 150m 2.2.8. Plastik Kaplı Silika Fiberler (PCS) ve Cam Kaplı Silika Fiberler (HCS) Plastik kaplı silika fiberler: Cam nüveye plastik kılıfa sahiptirler. Fiyat olarak cam fiberlere göre daha ucuz ama performans açısından daha verimsizdir. Şekil 2.15’ de plastik kaplı silika fiber katmanları gösterilmiştir. Şekil 2.15: Plastik kaplı silika fiber katmanları Cam kaplı silika fiberler: Nüvesi ve kılıfı camdan imal edilir. Veri iletimi açısından en iyi performansı gösterir. Yapımında kullanılan cam ultra saf silikon dioksit veya kuartz kristalidir. Malat aşamasında indisi azaltmak için, flor veya bor, indisi artırmak için, germanyum veya fosfor ile katkılanır. Şekil 2.16’ da cam kaplı silika fiber katmanları gösterilmiştir. Şekil 2.16: Cam kaplı silika fiber katmanları 2.2.9. Plastik Fiber Optik Kablo (POF) Plastik maddesinden yapılan fiberlere, plastik fiber optik kablo denir. Plastik fiber optik kablonun çekirdek çapı, cam fibere göre yüz kat daha fazladır. Plastik fiber, tüketici fiber optiği olarak isimlendirilir. Bunun sebebi optik kablo, konektör ve yüklemenin ucuz olmasıdır. Klasik plastik fiber optik kablo düşük hız ve kısa mesafe uygulamalarında kullanılmaktadır. Bunlar arasında ev uygulamaları, ev ve araç ağları sayılabilir. 2.3. Fiber Optik Kablo Fiziksel Farklılıkları ve Özellikleri 2.3.1. Fiber Optik Kablo Kesiti ve Kablo Kısımları FO kabloya; kablonun bina içi/bina dışı kullanım yeri ve şartlarına bağlı olarak çelik zırh ya da jel tabakası gibi başka koruyucu ve esneklik kazandırıcı kısımlarda ilave edilmektedir. Kablonun üzerine yerleştirilen koruyucu tabaka aynı zamanda kemirgenlerin ısırmalarına engel olmak için özel kimyasal maddeler içerir. Bu maddeler kemirgenlerin kabloyu 15 ısırdıklarında tiksinerek kabloyu koparmalarına engel olur. Şekil 2.17’ de bir fiber optik kablonun kesiti görülmektedir. Şekil 2.17: Fiber Optik Kablo Kesiti ve Kısımları 2.3.2. Gevşek Tüp Fiber Optik Kablo ve Kullanımı Normal konumda tüp içindeki fiber damar serbest durumda olup hareket edebilir. Bu özellik fiber damarların bakım ve ek yapımında kolaylık sağlar. Tüp içi -30ºC ile +70ºC arasında özelliği bozulmayan kimyasal bakımdan nötr bir dolgu maddesi ile doldurulmuştur. Şekil 2.18’ de gevşek tüp fiber optik kablo kesiti görülmektedir. Şekil 2.18: Gevşek tüp fiber optik kablo Bu şekilde tüp içine alınan fiber damar zarar görmeden kablo yapımı için hazırlanmış olur. Tüp; kablonun döşenmesi ve işletmesi sırasında oluşacak mekanik etkenlerden fiber damarı korur. 2.3.3. Sıkı Tampon Fiber Optik Kablo Bu tip kılıf fiber damar üzerindeki koruyucu tabakanın üzerine doğrudan doğruya uygulanır. Bina içi optik bağlantı yapılması gerekli olan yerlerde, optik iletimi sağlayabilmek 16 için sıkı tüplü fiber damarlar üretilir. Böylelikle çok yer kaplamayarak optik iletimi sağlarlar. Şekil 2.19 ’da sıkı tampon fiber optik kablo kesiti görülmektedir. Şekil 2.19: Sıkı tampon fiber optik kablo 2.3.4. Fiber Optik Kablonun Mukavemet Elemanlarının Genel Farklılıkları Uygulamada fiziksel mukavemetin sağlanması açısından, FO kablonun kullanım yerine bağlı (bina içi veya bina dışı gibi) olarak başka parçalarda içerebilir. Örneğin hava veya bina dışı uygulamalarda kullanılan fiber optik kablolar ağırlığın direkler arasındataşınması için çelik tel, dış ortamın yağışlı etkisinden korunmak için kılıftan sonra jel tabakası ve bir kılıf daha içerir. Fiber optik kablolar kullanım yerine uygun olarak hangi fiziki ortamda kullanılacaklarsa o ortama uygun seçilir ve döşenirler. Örnek olarak şehir içinde çekilen kablo menhollerinin sık sık kullanılası menhollere her türlü madde karışımı ve fare gibi kemirgenlerin yaşama olasılı fazla olmasından dolayı DUCT tipi fiber optik kablolar, şehir dışında ise fiber optik kablo PVC yerine sürtünme ve kemirgenlere karşı koruma sağlayan HDPE tipi fiber optik kablolar kullanılmaktadır. Her iki kabloda çekme direncini artırmak için aramid lifler kullanılmıştır. DUCK tipi kablonun HDPE tipi kablodan farklı özelliği aramid liflerin üzerinde alüminyum bant sarılmış olmasıdır. 2.3.5. Fiber Optik Kablonun Ceket Kısmında Kullanılan Malzemeler Bir optik kablonun kılıfı, kablo ömrünün uzatılmasında çok önemlidir; kablo özünü tamponlar ve mekanik çevre etkilerine karşı koruma vazifesi yapar. Plastik kılıflar (kablonun tipine göre bir veya daha çoktur) özün üzerine geçirilir. Kılıfın geçirilmesi kablo üretiminde kritik bir noktadır; çünkü soğuma sırasında, plastik malzemenin ısıl büzülmesi bütün kablo elemanları üzerinde sıkıştırıcı baskıya sebep olurken, kablo özü gerilmeye maruz kalabilir. Dış kılıf için genellikle kullanılan malzemeler polivinilklorit (PVC), polietilen ve poliüretandır. PVC, iyi mekanik özellikler ve esneklik gösterir ve alev almaz; ama yüksek nem geçirgenliğine sahiptir. Yüksek yoğunluklu polietilen, iyi mekanik ve kimyasal özellikleri yanında, PVC'den yaklaşık 100 kez daha az nem geçirgenliğine sahiptir; fakat çabuk tutuşur ve PVC'den daha az esnektir. Polietilenin sürtünme katsayısı düşüktür; bu da, kabloyu kanal boyunca çekerken faydalı olur.Daha esnek ve yumuşak olmasından dolayı, kablonun iç kılıfında genellikle poliüretan kullanılır. Poliüretan, yüksek sürtünme katsayısına sahip olmasından ve düşük mekanik özelliklerinden dolayı genellikle dış kılıfta kullanılmaz. Düşük toksite (zehirleyicilik) istendiğinde, halojen içermeyen maddeler kullanılır. Nemin, kablonun özüne işlemesini önlemek için, plastik kılıflara metal elementler ilave edilir. Nem, fiberlerin mekanik özelliklerini zayıflatabilir ve optik kayıpları çoğaltabilir (Eğer sıcaklık 0°C'nin altına düşerse, nem donar ve mikro-bükülmelere sebep olur). Çokça kullanılan nem 17 engeli tipi kablolar, her iki yanı polietilen tabaka ile kaplanmış milimetrenin onda biri kalınlığında alüminyum şeritten oluşur. Şerit, kenarları üst üste gelecek şekilde kablonun etrafına boylamasına sarılır ve kılıfın altına doğrudan yerleştirilir. Kılıf geçirme esnasında, polietilen tabaka erir; şerit böylelikle kılıfa bağlanır. Bu, suyun kılıfla şerit arasına sızmasını engeller. Bu yapı, genellikle üst üste bindirilmiş (LAP) kılıf olarak tanımlanır. Metalik zırh (mesela oluklu çelik şerit veya zırh görevi gören çelik teller) genellikle, kablo doğrudan gömüldüğü zaman, kemirgenlere, böceklere ve diğer hayvanlara karşı iyi koruma sağlaması için kullanılır. Oluklu çelik şerit, ayrıca, polietilen kılıfa bağlanabilir ve böylece nem engeli olarak davranır. Kılıflar için kullanılan maddelerin (özellikle metaller) ürettiği hidrojen miktarına dikkat edilmelidir. 2.3.6. Fiber Optik Tekli ve Çoklu Halat Yapıları Kabloların en basit yalın hali genellikle halat olarak isimlendirilir ve aygıtlarla patch paneli arasındaki bağlantıyı yapmakta kullanılır. Kablo ve halat arasındaki ana fark halat kılıfta sadece bir adet fiber/tampona sahipken kablo tek bir kılıfta çok sayıda fibere sahiptir. Halatın tekli ve çoklu olarak isimlendirilen iki türü vardır. 2.3.6.1. Tekli Halat Tekli halat Şekil 2.20’ de gösterildiği gibidir. Bir adet fiber, ince tampon, aramid mukavemet elemanı ve PVC kılıftan oluşmaktadır. Plastik fiberli tekli halatın mukavemet elemanı kullanılmazken ince bir ceketi vardır. Şekil 2.20: Tekli Halat Yapı 2.3.6.2. Çoklu Halat Çoklu halat, zip kablosu olarak da bilinmektedir. Şekil 2.21’de gösterilen çoklu halatın evlerde kullanılan elektrik kabloları gibi bir görünümü vardır. İki tekli kablonun uygunca birleştirilmesi ile çoklu halat elde edilir. 18 Şekil 2.21: Çoklu Halat Tekli ve çoklu halatlar sadece kısa mesafe aygıt bağlantıları ve geçici bağlantılar için kullanılır. Bunlar ağ omurgası ve uzun mesafe iletim hattı için kullanılmazlar. 2.3.7. Gevşek Tüp Jelli ve Gevşek Tüp Jelsiz Kablo Karakteristiği Gevşek tüp jelsiz fiber optik kablolar alev geciktirici özellikle imal edilirler. Genel kullanıma uygun olarak bina içi omurgalarda havadan, kanaldan ve yükselticilerden oluşan ortamlarda uygulanırlar. Topraklamaya ya da yapıştırmaya ihtiyaç duymadan mekanik dayanıklılık ve sağlamlık içerirler. Jel dolgulu gevşek tüp suda şişebilme özelliğini bertaraf ederek uygun kullanım alanı sağlamaktadır. Esneklikleri, ceket kısmındaki alev geciktirici özelliği, UV ışınlara karşı direnci ve direk güneş ışığına maruz kalabilme özelliği ile jel dolgulu gevşek tüpler dış ortamda kullanıma uygun özellikleri bulunmaktadır. Geçmeli zırh yapısından dolayı ek mekanik dayanıklılık gerektiren uygulamalarda kullanılabilmektedir. Bu tür kablolar bina içine girildiğinde ekleme ihtiyacını en aza indirgeyerek bina içi dönüş noktalarındaki zorlukları gidermektedir. 2.3.8. 2.3.8. Su Engelleme Özelliği Olan Kablolar Bu kablo çeşidi gevşek tüp jelli ve jelsiz kablolardan geliştirilmiştir. Suyun ulaşabileceği alanlarda zamanla oluşabilecek aşınmalar optik liflere zarar verebilir. (http://www.google.com/patents/EP1170614A1?cl=en) Bunu engellemek amacıyla tüp Şekil 2.22’de görülen tipte su engelleme özelliği bulunan kablolar geliştirilmiştir. Şekil 2.22: Su engelleme özelliği olan gevşek tüp jelsiz FO Kablo 19 (http://www.primuscable.com/Shared/images/Corning%20Fiber/6TubeDesignR-Small.jpg) 2.3.9. Dağıtım Kablosu Dağıtım Kabloları genel olarak kevlar bir koruma içerisinde yer alan birden çok fiber optik lif içermektedir. Her bir fiber lif ayrıca 900 mikrometre kalınlığında bir kaplama ile korunmaktadır. (http://en.wikipedia.org/wiki/Optical_fiber_cable). Şekil 2.23’de dağıtım kablosu örnek kesiti görülmektedir. Şekil 2.23: Dağıtım Kablosu Örnek Kesiti (http://blog.fibersavvy.com/category/fiber-bulk-cable/#.UZfRSLXwkz4) 2.3.10. Zırhlı Kablo Fiber lifleri kemirgen hayvanlar ve basınç gibi dış etkenlerden korumak amacıyla üretilmiş kablo türleridir. Şekil 2.24’te görüldüğü gibi dış ceketin altına yerleştirilen metal zırh optik lifleri dış etkilere karşı koruyacaktır. Şekil 2.24: Zırhlı Kablo Örnekleri (http://www.aflglobal.com/Products/Fiber-Optic-Cable/Loose-Tube.aspx) 2.3.11. Şerit Kablo Şerit Kablolar düzenli yerleşim ve bağlantı kolaylığı sağladığı için uygulamalarda tercih edilmektedir. İlerleyen bölümlerde göreceğimiz Renk kodlarına göre bağlantı yapılabilmesinin yanında sıralı olarak bağlantı yapımına olanak sağladıkları için patch panel uygulamalarına ve bina içi kullanıma uygundur. (http://www.timbercon.com/ribbon-fibercables/). Şekil 2.25 ve Şekil 2.26’da şerit kablo ve bileşenleri görülmektedir. 20 Şekil 2.25: Şerit Kabllo Çizimi (http:///csmedia.corn ning.com/CableSystems/%5 5CResource_D Documents%5 5Carticles_rl% %5CLAN-736-E EN.pdf) Şekil 2.26 6: Şerit Kablo Görünümü G w.spectra-strip p.com/Ribbon% %20Fiber%20 0Cable.cfm) (http://www 2.3.12. Denizaltı Kablosu Kıtalar arassı haberleşme amacıyyla kullanıla K an fiber opttik kablo türüdür. Gün nümüzde haberleşme ve intternet altya apısının ana taşıyıcıla arı olarak görev g yapm maktadırlar. Şekilde er lifler dış etkenlere e ka arşı birçok koruyucu k ka atmanla çevvrilmiştir. Şe ekil 2.27 görüldüğü gibi fibe b)’de deniz altı kablosu u çizimi ve görünümü g verilmiştir. v (a) ve (b Şekil 2.2 27: (a)Deniz Altı A Kablosu Çizimi ve (b) Gö örünümü (http://en..wikipedia.org/wiki/Submarine_communiccations_cable)) 21 (http://fopnews.wordpress.com/2011/03/24/incident-report-hudson-canyon-geologic-city-report-10/) Şekil 2.27 (a) üzerinde görüldüğü gibi bir kesit modern denizaltı iletişim kablosunun bölümleri; 1 - Polietilen 2 - Mylar bant 3 - Çelik teller 4 - Alüminyum su bariyeri 5 - Polikarbonat 6 - Bakır veya alüminyum boru 7 - Vazelin 8 - Optik fiberler , şeklindedir Şekil 2.28: Deniz Altı Kablosu Uygulama Fotoğrafı (http://www.itnewsafrica.com/2009/09/glo-one-submarine-cable-debuts-in-lagos/) 22 Şekil 2.29: Tipik Bir Denizaltı Kablolama Şeması (http://blog.zulyusof.com/?p=119) Uygulamalarda kabloları balıkçı teknelerinin çapaları ve benzeri dış etkenlerden korumakiçin Şekil 2.30’da görüldüğü gibi çeşitli tiplerde ve boyutlarda bağlantı aparatları kullanılmaktadır. Şekil 2.30: Deniz Altı Kablolama da Kullanılan Bağlantı Konektörleri (http://www.gizmodo.com.au/2010/09/scenes-from-a-massive-undersea-cable-ship/) 2.3.13. Kompozit Kablo Kompozit kablolar kelime anlamı olarak birden fazla amaçla kullanılan kablolar için kullanılmaktadır. Optik haberleşmenin yanı sıra bakır kablo ile haberleşme amacıyla kullanılan kablo çeşididir. İçerisinde fiber optik liflerin yanında bakır iletkenler de bulunur. Bu bakır kablo ile uzun hatlarda meydana gelen zayıflamalar nedeniyle, örneğin okyanusun ortasında ışık gücünün düşmesi nedeniyle kablonun içine yerleştirilen tekrarlayıcının enerjisi verilebilir. Şekil 2.31’de görülen kompozit kablo içerisinde 1; koruyucu kevlar katman, 2; Bakır iletken, 3; Fiber optik koruyucu tüp, 4; bakır iletken koruyucu katman ve 5; dış ceket katmanıdır. Şekil 2.31:Kompozit Kablo Yapısı (http://www.occfiber.com/main/index.php?m=1&p=2&l=en&i=15) 23 Şekil 2.32: Düşük Gerilim İçin Kompozit Kablo Örnekleri (http://www.weiku.com/products/12222399/Optical_fiber_composite_low_voltage_cable.html) 2.3.14. Elektrik Enerjisi ve Optik Kablo Kompozit yapıda bulunan fiber kablolarda bakır iletkenler haberleşme amacıyla değil de enerji taşımak için kullanılacaksa yapısı biraz farklılaşmaktadır.Taşınan enerji büyüklüğüne ve kullanım alanlarına göre farklı özelliklere sahip alçak ve yüksek gerilim kompozit kabloları bulunmaktadır. Fiber optiğin sensör olarak kullanımı uygulamalarında yola çıkarak elektrik dağıtımında kullanılan bakır kablonun yanından geçen fiber kablo ile elektrik akımının bakır kabloyu çok ısıttığı bölgenin veya elektrik kesintisi yaşanan kısımların ışık gücü ve ışık yansıma ölçümleri ile tespiti yapılabilir. Bu özellik yer altı yüksek gerilim hatlarında arıza yerinin bulunmasında uygulama kolaylığı sağlamaktadır. Şekil 2.33 (a)’da denizaltı fiber optik kompozit güç kablosu, Şekil 2.33 (b)’de kompozit alçak gerilim kablosu görülmektedir. Şekil 2.33: (a) Denizaltı Fiber Optik Kompozit Güç Kablosu ve (b) kompozit Alçak gerilim kablosu (http://www.weiku.com/products-image/16013713/Submarine-Optical-Fiber-Composite-Power-Cable.html) (http://www.weiku.com/products-image/16107599/Optical-Fiber-Composite-Low-Voltage-Cable-OPLC-.html) 2.3.15. Hibrit Kablo Hibrit ve kompozit kablolar yapı olarak bir birine benzemekle birlikte kullanım amaçları farklıdır. Hibrit kablolar kamera sinyali ve ya karasal yayın sinyallerini gibi görüntü içeren yüksek frekanslı sinyalleri bakır kablolarla taşımak amacıyla kullanılır. Bu nedenle koaksiyel kablolarda olduğu gibi bakır iletkenlerin çevresi ekranlama dediğimiz yöntemle elektiriksel gürültülere karşı koruma altına alınmıştır. Şekil 2.34’de hibrit kablo örneği görülmektedir. Şekil 2.34: Hibrit Kablo Örneği 24 2.4 FİBER OPTİK KABLOLAMA STANDARTLARI Her konuda olduğu gibi fiber optik kablolama içinde uyulması gereken kurallar standartlar haline getirilmiştir. Bu konuda oluşturulan standartların öne çıkanlarını inceleyeceğiz ancak yapacağınız uygulamalar için ortaya konulmuş olan yeni standartları ve ya standardın en güncel halini ürün manuellerinden ve standartları belirleyen kuruluşlarıninternet sayfalarından kontrol edilmelidir. 2.4.1. ANSI / TIA-568-C STANDARDI AmericanNational Standart Instute tarafından haberleşmenin içerisinde kullandığımız birçok ürün ve bunlara ait uygulama esasları standartlara dayandırılmıştır. Belirlenen standartlar teknolojik gelişmelere paralel olarak güncellenmekte ve bunların yazılı duyuruları yapılmaktadır. TIA-568-C standardı zaman içerisinde gelişerek 2008 yılında başlıca 4 kategori için son halini almıştır. Bu kategorilerden 3 ü 2009 yılı içerisinde güncellenmiştir. ( http://www.afielektrik.com/PDF/urunler/Hubbell-Premise-Wiring/N-Standards.pdf) (http://www.siemon.com/us/standards/09-06-10-update-568-c.asp) ANSI/TIA-568-C.0 : Bireysel kullanım için genel haberleşme amaçlı kablolama (2009) ANSI/TIA-568-C.1 : Ticari kullanım için genel haberleşme amaçlı kablolama (2009) ANSI/TIA-568-C.2 : Dengelenmiş bükümlü çift kablolama ve birleşenleri (2009) ANSI/TIA-568-C.3 : Fiber optik kablolama kompenentleri (2008) 2.4.2. İç Mekan Fiber Optik Kablolama Özellikleri Bina içi kablolama da kullanılan fiber optik kablolarda genellikle hafif bir koruyucu olan plastik türevi malzemeler (aramid, kevlarv.b.) kullanılmaktadır. Fiber optik lifleri koruma amacıyla tüpler içerisine içerisine yerleştirilir ve dayanımı arttırmak için optik lif barındırmayan bir tampon tüp kullanılır. Şekil 2.35 ve Şekil 2.36’da iç mekan fiber optik kablo örneği görülmektedir. Şekil 2.35: İç Mekan Fiber Optik Tüplü Kablo Örneği (http://www.hes.com.tr/urunler-1-8-188-haberlesme-kablolari-fiber-optik-kablolar-bina-ici-fiber-optik-kablolar.html) Şekil 2.36: İç Mekan Fiber Optik Tüplü Kablo Örneği (http://catalog.corning.com/CableSystems/enUS/catalog/ProductDetails.aspx?cid=distribution_indoor_cables_web&pid=105441&vid=9411) 25 İç mekan kablolama amacıyla kullanılan kablolarda ANSI/TIA-568-C standartlarına göre bir tüp içerisinde ilerleyen maksimum fiber optik lif sayısı 12 dir ve bu lifler UV tekniği ile boyanarak renk kodları ile kodlanmıştır. 2.4.3. Dış Ortam Fiber Optik Kablolama Özellikleri Dış mekan kablolama için kullanılacak kablo tiplerinin mekanik dayanımının daha yüksek olması için zırhlı olmasına dikkat edilmedir. Şekilde görüldüğü gibi fiber optik kablolar özelliklerine göre ayrı ayrı isimlendirilebildiği gibi birkaç özelliği aynı anda taşıyabilir. Şekilde görülen kablo Tek modlu, zırhlı, gevşek tüp jelsiz, şerit kablo olarak isimlendirilmektedir. Şekil 2.37’de dış mekan fiber optik zırhlı kablo örneği görülmektedir. Şekil 2.37: Dış Mekan Fiber Optik Zırhlı Kablo Örneği (http://catalog.corning.com/CableSystems/enUS/catalog/ProductDetails.aspx?cid=ribbon_outdoor_cables_web&pid=9059&vid=9060) 2.4.4. Damla (Drop) Fiber Optik Kablolama Özellikleri Damla kablo diğer kablo örneklerinden farklı olarak tüp içerisinde daha az sayıda optik lif içeren (2 ve ya 4), ezilmeye karşı dayanımını arttırmak için destek tüpleri bulunan kablo türüdür. Şekil 2.38’de damla fiber optik kablo örneği görülmektedir. (https://www.google.com/patents/EP1224496B1?cl=en&dq=drop+fiber+cable&hl=tr&sa=X&ei=KDWZUYD2G4ah O6CdgPgE&ved=0CG4Q6wEwCA ) Şekil 2.38: DamlaFiber Optik Kablo Örneği (http://catalog.corning.com/CableSystems/enUS/catalog/ProductDetails.aspx?cid=drop_outdoor_cables_web&pid=8817&vid=82295) 2.4.5. Dağıtım (Dallanma) Kiti Kablo tiplerinde gördüğümüz gibi tek bir tüp içerisinde 12 adet fiber optik lif bulunabilir. Bu lifleri farklı noktalara yönlendirmek amacıyla kullandığımız kite dallanma (furcation) kiti adı verilmektedir. Bu ayırma işlemi ile tüp içerisindeki lifler bağımsız hale getirilebileceği gibi dış koruma kılıfı içerisinde yer alan taşıyıcı tüpler de ayrı birimlere yönlendirilebilir. Şekil 2.39’da dağıtım işleminin şematik gösterimi verilmiştir. 26 Şekil 2.39: Dağıtım İşleminin Şematik Gösterimi (http://www.fiberoptics4sale.com/wordpress/what-are-fiber-fan-out-kit-and-breakout-kit/) Örnek bir dallanma işleminin nasıl yapıldığı Şekil 2.40 da anlatılmıştır. 27 Şekil 2.40: Dağıtım kitinin kullanımı (http://www.panduit.com/heiler/InstallInstructions/PN155B.pdf) 28 2.4.6. Koparma (Breakout) Kiti Koparma kiti kullanım şekli olarak dağıtım kitine benzer ancak amacı hattı dağıtmak değil, belirli bir noktadan kopararak ek yapmak ve uzatmaktır. Bu şekilde kırılan bir noktanın tamirini de yapmak mümkündür. Bu amaçla kit içerisinde farklı nitelikte fiber optik kablolarda bulunmaktadır. Şekil 2.41’de örnek bir koparma kiti gösterilmiştir. Şekil 2.41: Örnek Bir Kopartma Kiti http://www.fiberoptics4sale.com/p/Fiber_Optic_Universal_Breakout_Kit/F1‐ 5527.html 2.4.7. NEC Kodlarına Göre Fiber Optik Kablo Tipleri NationalElectricalCode (Ulusal Elektrik Kodu) tanımlamalarına göre kablo üzerinde bulunan kısaltmalar kabloların kullanım amacına göre farklılık göstermektedir. Kısaltmaların anlamları Tablo2.6da görüldüğü gibidir. (http://www.thefoa.org/tech/ref/basic/cable.html) Tablo 2.6 : NEC Kodlarına Göre Fiber Optik Kablo Türleri NEC KODU OFN OFC OFNG ve ya OFCG OFNR ve ya OFCR ANLAMI Fiber Optik Yalıkan (Optical Fiber Non-conductive) Fiber Optik İletken (Optical Fiber Conductive) Genel Amaçlı Kullanım (Optical Fiber General Purpose) Fiber Optik Yalıtkan ve ya İletken Yükseltici Özellikli (Optical Fiber Non-conductiveOrConductiveRiser) OFNP ve ya OFCP Fiber Optik Yalıtkan ve ya İletken Plenum (Optical Fiber NonconductivePlenumorConductivePlenum) OFN-LS Fiber Optik Yalıtkan-Düşük Duman Yoğunluklu (Optical Fiber Non-conductiveLowSmokeDensity) Şekilde 2.42’de görülen kablo fiber optik yalıtkan ve yükseltici özellikli bir kablodur. Şekil 2.42: Örnek Bir Kablo Görünümü (http://www.thefoa.org/tech/ref/basic/cable.html) 29 2.4.8. Renk Kodları ve Kablo İşaretlemeleri Fiber lifleri belirli bir düzende sıralayabilmek için tüp içerisinden çıkan 12 adet kablo renklerle kodlanmıştır. ANSI/TIA-568-C standartlarına göre Fiber kablo numaraları ve Renk eşleşmeleri Tablo2.7 de görüldüğü gibidir. (http://www.thefoa.org/tech/ColCodes.htm). Şekil 2.43’de fiber optik kablo renk kodları gösterilmiştir. Tablo2.7: Kablo Renk Kodları Fiber Numarası Renk 1 Mavi 2 Turuncu 3 Yeşil 4 Kahverengi 5 Kayrak Grisi 6 Beyaz 7 Kırmızı 8 Siyah 9 Sarı 10 Mor 11 Gül 12 Turkuaz Şekil 2.43: Kablo Renk kodları (http://fiberoptictraining.blogspot.com/2009/10/fiber-optic-color-coding.html) 2.4.9. Uluslararası Kablolama Standartları International StandardizationOrganization tarafından belirlenen ISO/IEC 11801 standartlarına göre kablo tipleri Tablo 2.8 de görüldüğü gibidir.(http://en.wikipedia.org/wiki/ISO/IEC_11801) Tablo 2.8: ISO Kablolama Standartları Kablo Tipi – Çok Modlu Fiber OM1 OM2 OM3 OM4 Kablo Tipi – Tek Modlu Fiber OS1 OS2 Core Çapı Bant Genişliği (MHz x km) 200 500 2000 4700 62.5 µm 50 µm 50 µm 50 µm Referans Dalga Boyu 850 nm 850 nm 850 nm 850 nm Zayıflama (db/km) 1 db 0.4 db 2.4.10. ANSI/TIA-568-C Standardına Göre Bükülme Yarıçapı Ölçüleri Kablolama uygulamaları yapılırken hattın bükülmesi gereken yerlerde kablo için belirtilen minimum bükülme yarıçapını sağlamak gerekir. Bükülme açısı daha fazla olduğunda iletimde kayıplar ve ya kabloda fiziksel bozulmalar meydana gelecektir. 30 A ANSI/TIA-5 568-C stand dartlarına göre kablola arı bükerken n uyulması gereken minimum m yarıçap değerleri Tablo T 2.9 da a verilmiştir; (http://www.oopgwfitting.com m/news/Minim mum-Bend-Radius.html) Tablo 2.9: 2 ANSI/TIA--568-C Standa artlarına Göre Minimum Bükkülme Yarıçap p Ölçüleri KABLO TİPİ 2 ve ya a 4 lif içere en Bina İçi Fiber Ka ablo 4 ten fa azla lif içere en Bina İçi Fiber Ka ablo 12 life kadar k İç Mekan ve Dış Mekan Fiber Kablo o 12 den n fazla lif içeren İç Mekan ve Dış Me ekan Fiber Kablo OutsideP Plant Cable Drop Cab ble Installedb byPulling Drop Cable InstalledbyDirectlyBu uried, Trenched dorBlowninto oDucts Minimum m Bükülme Yarıçapı Y (Kuru ulum Sırasında) Minimum Bükülme Ya arıçapı (Kurulu um Sonrasın nda) 50,8 mm 2 25,4 mm D çap x 20 Dış 0 Dışş çap x 10 D çap x 20 Dış 0 Dışş çap x 10 D çap x 20 Dış 0 Dışş çap x 10 Dış çap x 20 D 0 D çap x 20 Dış 0 Dışş çap x 10 Dışş çap x 10 D çap x 20 Dış 0 Dışş çap x 10 2.4.11. ITU-T ve Telcordia Standartllarına Görre Bükülm me Yarıçap pı IITU-T ve Te elcordia standartlarına göre minim mum bükülm me yarıçapla arı Tablo 2.1 10 da verilen değerlerin d a altında olma amalıdır. Şe ekil 2.44’ de e minimum bükme b yarıççapı 7 cm olan o bir fiber kablonun uygulaması görülmektedirr.(http://www.oopgwfitting.com m/faq/Rules-fo or-Install.html) 10: ITU-T ve Telcordia T Stan ndartlarına Gö öre Minimum Bükülme B Yarıççap Ölçüleri Tablo 2.1 Fiber Sayıısı 2-12 14-24 26-48 48-72 74-216 Minimum m Bükülme Yarıçapı Y (Kuru ulum Sırasında) 105 mm 159 mm 267 mm 304 mm 294 mm Şekil 2.4 44: Kablo Bükü üm İşlemi (http://en.wikipedia.org/wikii/Bend_radius) 31 Minimum Bükülme Ya arıçapı (Kurulu um Sonrasın nda) 70 mm 106 mm 178 mm 2 203 mm 196 mm 2.4.12. ANSI/TIA-568-C Standardına Göre Gerilim Yük Oranları Kablolama işlemi sırasında optik kabloların maruz kalacağı gerilmelerin belirlenen miktarları aşması durumunda kırılmalar ve kopmalar meydana gelebilir. Bu nedenle hat döşemesi sırasında Tablo 2.11 de verilen maksimum yük oranlarını aşmamak gerekir. Aynı zamanda üretici firmanın katalog bilgilerinden de kullanılacak kablonun maruz kalabileceği maksimum yük oranı kontrol edilmelidir.(http://www.opgwfitting.com/news/Minimum-Bend-Radius.html) Tablo 2.11: Maksimum Gerilim Yük Oranları KABLO TİPİ Maksimum Gerilim Yük Oranları 2 ve ya 4 lif içeren Bina İçi Fiber Kablo 4 ten fazla lif içeren Bina İçi Fiber Kablo 12 life kadar İç Mekan ve Dış Mekan Fiber Kablo 12 den fazla lif içeren İç Mekan ve Dış Mekan Fiber Kablo Dış Mekan Zırhlı Kablo Zırhlı Damla Kablo Damla Kablo Katalog Değerlerine Bakınız 1.335 N 2.670 N 2.670 N 1.335 N 440 N 32 220 K
Benzer belgeler
onemlı notlar
kablo ihtiyacı fazlasıyla sağlamaktadır.Başlıca Fiber Optik kullanım alanlarına kısaca