BEYSAD 1 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ vurguladı
Transkript
BEYSAD 1 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ vurguladı
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ HABER BÜLTENİ/71 26 EYLÜL 2011 BEYAZ EġYA PAZARI BEKLENTĠLERĠN ÜZERĠNDE BÜYÜME KAYDETTĠ “8 ay sonunda Türkiye pazar büyüklüğü 4,3 milyona ulaĢtı” TÜRKBESD Yönetim Kurulu Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Avrupa‟nın 1 numaralı beyaz eşya üssü olan Türkiye‟de ilk 8 ay sonunda BESD‟e üye şirketlerin üretiminin 13 milyon adedin üzerine çıktığını belirten Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) Başkanı Şirzat Subaşı, aynı dönemde 4,3 milyon adedin iç piyasada satılırken, 9 milyonun üzerinde ürünün de ihraç edildiğini söyledi. Nitelikli işgücünün, gelişmekte olan pazarlara yakınlığının, gelişmiş yan sanayinin Türkiye'yi beyaz eşya yatırımları açısından oldukça cazip bir ülke konumuna yerleştirdiğini ve Türkiye‟nin beyaz eşya üretiminde Avrupa'nın 1 numaralı üreticisi olduğunu ifade eden Subaşı, 8 ay sonunda Türkiye pazar büyüklüğünün 4,3 milyona ulaştığını belirtti. Türkiye‟nin en önemli sektörü haline gelen beyaz eşya sektöründe, iç piyasada pazar büyüklüğünün yıllardır 5 milyon adet civarında olduğunu söyleyen Şirzat Subaşı, beyaz eşya pazar büyüklüğünün, tarihinde ilk kez bu yılın sonunda 6 milyon sınırını geçeceğini öngördüklerini vurguladı. Subaşı “Geride kalan 8 aylık süreçte özellikle %21‟in üzerinde artış sağlayan Türkiye pazarı, beklentilerin üzerinde büyüme kaydetti. Beyaz eşya kategorileri içinde %44 büyüme ile kurutucu ve %25 ile bulaşık makinesi dikkat çeken ürünler oldu. Avrupa‟nın en önemli beyaz eşya üretim üssü olan Türkiye, iç piyasada yaşanan büyümenin yanında çok önemli bir ihracat üssü de olmuştur. Türkiye‟deki oyuncular buradan aldıkları güç ile yurtdışında da önemli oyuncular olmuşlardır. Markalar, şirketler ve satın alma pozisyonları elde etmişlerdir.” dedi. Üretim hacmiyle Türkiye beyaz eşya sektörünün yaptığı ihracat adet ve cirosuyla da Türkiye‟ye önemli miktarda döviz girdisiyle katma değer sağlayan bir sektör olduğunu söyleyen TÜRKBESD Başkanı Şirzat Subaşı, BESD‟e üye şirketlerin, 2006 yılında 16.000 çalışan istihdam ederken, 2010 sonunda bu rakamın 25.000‟in üzerine çıktığını belirterek, sadece direkt istihdamda bile sektörün önemli bir rolü olduğunu belirtti. TÜRKBESD verilerine göre; beyaz eşyada yılın 8 aylık döneminde üretim, iç satış, ihracatın ve ithalatta geçen yılın aynı dönemine göre artış kaydedilirken, iç pazar yüzde 20 oranında büyüdü. 2011 yılının Ocak-Ağustos döneminde buzdolabı, derin dondurucu, çamaşır makinesi, kurutucu, bulaşık makinesi ve fırından oluşan 6 ana ürün grubunda geçen yılın aynı döneminde 11 milyon 945 bin 627 adet olan üretim, 13 milyon 119 bin 957‟ye yükseldi. Aynı dönemde, 8 milyon 657 bin 443 adet olan ihracat miktarı 9 milyon 109 bin 705‟e, 3 milyon 577 bin 991 olan iç satış 4 milyon 323 bin 658‟e 461 bin 701 adet olan ithalat ise 606 bin 478 adede çıktı. SAMSUNG, DÜNYANIN EN SÜRDÜRÜLEBĠLĠR TEKNOLOJĠ ġĠRKETĠ SEÇĠLDĠ 2011 Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi‟nin (DJSI) yıllık incelemesi kapsamında beyaz eşya ve tüketici elektroniği ürünleri üreticisi Samsung Electronics Company dünyanın en sürdürülebilir teknoloji şirketi seçildi. Samsung, bu sonucun, şirketin bir dizi ekonomik, çevresel ve sosyal kriter bakımından performansının dikkate alınması sonucunda geldiğini belirtti. Samsung toplamda 86 puan alarak teknoloji sektöründe değerlendirmeye tabi tutulan 52 şirket arasında en yüksek sürdürülebilirlik puanını kaydetti. www.beysad.org.tr BEYSAD 1 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ HABER BÜLTENİ/71 26 EYLÜL 2011 Samsung Electronics‟in idari başkan yardımcısı ve Ortak İşbirliği Merkezi‟nin (Partner Collaboration Center) direktörü Byungsuk Choi konu ile ilgili şunları söyledi: "Bir yandan ekonomik performans elde ederken bir yandan da çevreyi koruyarak ve içinde çalıştığımız toplumlara katkı sağlayarak olumlu değer yaratılabileceğine yönelik inancımız sayesinde Samsung bu başarıyı elde etti.” Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi‟nin (DJSI) yıllık incelemesinde şirketin İklim Stratejisi, Çevresel Raporlama ve Ürün Sorumluluğu Yönetimi alanlarındaki liderliğinin altı çizildi. 2011 yılının ilk yarısı itibariyle Samsung normalleştirilmiş satış oranları temelinde 2008 seviyelerine göre üretim tesislerindeki sera gazı emisyonlarını %38 oranında azalttı, böylece 2013 yılına kadar %50‟lik azaltımı aşmayı hedefleyen Samsung amacını gerçekleştirmek üzere ilerliyor. Halihazırda Kuzey Amerika‟da 1150‟yi aşkın yerde devam eden Samsung Doğrudan Geri Dönüşüm Programı sayesinde şirket dünyada 60‟tan fazla ülkede geri dönüşüm ve eski ürünü alma programları yürütüyor. Ekonomik alandaki değerlendirmede Samsung, Ürün Kalitesi ve Geri Çağırma Yönetimi, Risk ve Kriz Yönetimi ve Müşteri İlişkileri Yönetimi dallarında teknoloji sektörünün en yüksek değerlendirme derecelerini aldı. Samsung DJSI‟da ilk olarak Eylül 2009‟da sıralamaya girmiş ve Eylül 2010‟da yarı-iletkenler sektöründe altın sınıf derecelendirmesi almıştı, bu da şirketin toplam puanının o dönemdeki sektör liderine %5 oranında yakın olduğunu göstermektedir. 1999 yılında başlatılan DJSI dünyanın önde gelen şirketlerinin sürdürülebilirlik performansını küresel ölçekte değerlendirmektedir. DJSI seçimleri; sadece sürdürülebilirlik yatırım stratejileri hakkında uzman yatırım grubu Sustainable Asset Management‟ın (SAM) ekonomik, çevresel ve sosyal performansa ilişkin analizlerini esas alıyor. SAMSUNG SÜRDÜRÜLEBĠLĠRLĠĞĠ TEġVĠK EDĠYOR VE BĠR EĞĠTĠM ĠNĠSĠYATĠFĠ ĠÇĠN ĠKĠNCĠ 1 MĠLYON DOLARI AYIRIYOR Şirketin Hope for Children (Çocuklar için Umut) isimli inisiyatifi kapsamında ikinci yıllık Samsung Solve for Tomorrow video yarışmasına katılmak üzere Samsung tüm ABD‟den öğretmenleri davet etti. Kazanan öğretmen ve öğrencileri Samsung, Microsoft ve Adobe Vakfı‟ndan ürünler, yazılımlar ve programların yanı sıra okulları için DIRECTV kazanacaklar. Ödüllerin toplam değerinin 1 milyon doları aşması bekleniyor. Program; Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik alanlarındaki eğitimi desteklemeyi amaçlıyor. Samsung North America‟nın Kurumsal Strateji Başkan Yardımcısı David Steel program hakkında şunları belirtti: “ABD‟den 1100‟ü aşkın okul geçen yılki yarışmaya katıldı ve matematik ve bilimden yararlanarak kendi çevrelerini iyileştirme yollarını aradılar. Samsung bu başarının üzerine koyarak programı sürdürme konusunda oldukça istekli. Öğretmen ve öğrencilere başarı için ihtiyaç duydukları kaynakları sunarken Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik alanlarına yönelik farkındalık ve ilgiyi artırmak hedefimizdir.” Dokuz Grammy ödülü sahibi ve hayırsever John Legend da yarışmaya desteğinin süreceğini açıkladı ve şunları ifade etti: “İlk elden Solve for Tomorrow programının tüm ülkede öğrencilerin Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik alanlarına yönelik ilgisini nasıl teşvik ettiğine tanıklık ettim ve bu yıl da onlarla birlikte çalışmayı iple çekiyorum. Samsung eğitim ve öğrencilerin yaşamlarında farklılık yaratıyor, bu da benim ve The Show Me Campaign isimli kuruluşumuzun temel amacıdır.” www.beysad.org.tr BEYSAD 2 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ HABER BÜLTENİ/71 26 EYLÜL 2011 31 Ekim 2011 tarihine kadar öğretmenler bu yılki video yarışmasına katılım için kısa bir başvuru yazısı gönderebilirler. Seçilen yirmi beş sınıf finale kalacak ve bir Samsung camcorder ve laptopının yanı sıra yarışmada istenen videoları hazırlamak üzere Adobe Premiere Elements ve Photoshop Elements yazılımlarını kazanacaklar. KENMORE ÜRÜNLERĠ SEARS MAĞAZALARI DIġINDA SATILABĠLĠR A Kenmore markalı ürünler yakında markanın sahibi olan Sears Holdings‟e ait mağazalar dışında satılabilir. LinkedIn‟de yayımlanan yeni bir iş ilanında "Baş Pazarlama Sorumlusu (Chief Marketing Officer) – Kenmore" aranıyor ve yeni pozisyonun sorumlulukları arasında Kenmore satışlarının hem Sears mağazaları içinde hem de dışında artırılmasını içereceği anlaşılıyor. İş ilanı Eylül ayının başında yayımlanmıştı ve şu anda ise yayından kaldırılmış durumda. İlanda, Kenmore farkındalığı, önemi ve satışlarını etkin ve verimli biçimde artırmak üzere harici gruplarla (Sears araç-gereç, bahçe ve açık hava perakende mağazaları, ACE, Orchard Supply, Costco, vb.) işbirliği içinde çalışılacağı belirtiliyordu. İki diğer tanınmış markası Craftsman ve DieHard ile ilgili olarak da Sears geçtiğimiz dönemde benzer bir yaklaşım benimsemişti. Ace Hardware mağazaları ve Costco şu anda bazı Craftsman markalı açık hava güç ürünlerini, elektrikli aletlerini ve el gereçlerini satıyor. Sears‟in sahip olduğu Orchard Supply Hardware ve Kmart perakende zincir mağazalarında da bu marka şu anda satışta. Schumacher Electric, DieHard markasının araba takviye kablolarında ve şarj dinamolarında – aküler hariç – kullanımı ile ilgili hakları satın almıştı. ELEKTRĠKLĠ EV ALETĠNDE KÜÇÜK ÜRETĠCĠLER EN YÜKSEK MÜġTERĠ MEMNUNĠYETĠ PUANLARINI ALDILAR Amerikan Müşteri Memnuniyeti Endeksi (American Customer Satisfaction Index-ACSI) tarafından bugün yayımlanan bir rapora göre üç dayanıklı tüketim malları sektöründe müşteri memnuniyeti yerinde saydı ve şirketlerin birçoğu 2010 yılı ile hemen hemen aynı pozisyonda kaldılar. Raporda aşağıdaki sektörlerdeki müşteri memnuniyeti ele alınıyor: • kişisel bilgisayarlar • büyük ev aletleri • tüketici elektroniği ürünleri (televizyon ve disk çalar) Büyük Ev Aletleri: Küçük ġirketler En Yüksek Puanı Aldı Büyük ev aletleri sektörü 2011 yılında müşteri memnuniyeti puanlarında marjinal bir gerileme yaşadı, ancak sektörün 81 puanlık müşteri memnuniyeti seviyesi, 15 yılı aşkın süredir olduğu gibi, halen 80 puan seviyesinin üzerinde. Endekse göre listenin başında 82 puanla Whirlpool Corp. geliyor. Sıralamaya giren diğer şirketler şöyle: • General Electric: 79 puan • Tüm diğerleri: 83 puan • AB Electrolux: 78 puan www.beysad.org.tr BEYSAD 3 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ HABER BÜLTENİ/71 26 EYLÜL 2011 Değerlendirmelerde çamaşır makinesi, kurutucu, bulaşık makinesi, buzdolabı, derin dondurucu, fırın ve ocak üreten şirketler dikkate alınıyor. Sektör geneli için ACSI puanları uzun vadede dikkate değer ölçüde istikrarlı seyrediyor ve 1994‟ten bu yana üç yıl hariç 80-82 puan aralığında ortalamalar kaydediliyor. Sektör ortalaması 1994‟te 85‟i yakalamış ve 2000 yılında da tekrardan 85‟e ulaşmıştı. 1998‟de ise 83 puan seviyesindeydi. ACSI, büyük ev aletleri üzerindeki fiyat baskısının yoğun olduğunu ve fiyatların neredeyse hiç değişmeden kalmasını sağladığını belirtti. Endekse göre ABD sektöründeki üç büyük üreticinin tamamı müşteri memnuniyetinde gerileme kaydetti. Whirlpool'un gerilemesinin en düşük olduğunu (%-1) belirten değerlendirme kuruluşu, Whirlpool‟un General Electric ve Electrolux üzerindeki üstünlüğünü sağlamlaştırdığını söyledi. ACSI, Whirlpool‟un 2011 yılındaki 82 puanının şirketin en yüksek derecesi olmadığını, ancak şirketin puanlarının tutarlılık sergilediğini belirtti. Whirlpool'un 1994 yılındaki puanı 87 idi. 1996 (86 puan) ve 2000 (80 puan) yılları hariç olmak üzere şirket 1994‟ten beri her yıl 81 ile 85 puan arasında derecelendirildi. GE‟nin memnuniyet puanları geçtiğimiz üç yılda “daha değişken” özellikteydi: 2009 yılı 77, 2010 yılı 81 ve 2011 yılı 79. GE Appliances'ın 1994‟teki puanı 84 iken 1995‟te şirket 84 puan ile en yüksek derecesini aldı. 1994 bu yana GE dört kez 80 puanın altında derecelendirildi, en düşük puanı ise 2009‟da 77 ile aldı. AB Electrolux, ACSI değerlendirmelerine 2006 yılında 80 puan ile girdi. Şirket 2009 ve 2010‟da 79 puan alırken, 2011‟de 78 puan alarak en düşük seviyeye geriledi. ACSI raporlarına göre büyük ev aletleri alanında küçük üreticiler müşterileri memnun etmede daha başarılılar. Tüm Diğerleri kategorisindeki şirketler 3 puan birden yükselerek 83 puanlık en yüksek dereceyi elde ettiler (Bu kategori Kenmore beyaz eşya markasını da içermektedir.). BEYAZ EġYADA ANKASTRE SATIġI 1 MĠLYONA ÇIKTI ANINDA „IġIK‟I GETĠRDĠ INDESİT Company, yeni ankastre serisi Luce‟yi Batı Avrupa ve Rusya ile eşzamanlı olarak Türkiye pazarına da sunuyor. İtalyanca “ışık” anlamına gelen seri için 10 milyon Euro harcadıklarını açıklayan, Indesit Company Ürün Müdürü Sandra Alessandrelli, 40 mühendisin bu proje için 18 ay çalıştığını anlattı. Avrupa beyaz eşya pazarında yüzde 13.1 payla, sektörde bölgenin ikinci büyük oyuncusu olan İtalyan Indesit Company, 10 milyon Euro harcadığı yeni ankastre serisini Türkiye pazarına da getiriyor. İtalyanca „ışık‟ anlamına gelen „Luce‟ serisini, Batı Avrupa ülkeleri ve Rusya ile eşzamanlı olarak Türkiye‟de satışa sunulacağını kaydeden Indesit Company Ürün Müdürü Sandra Alessandrelli, “Luce için üç rakam vermek istiyorum: 10 milyon Euro, bize ne kadara mal olduğu. 18 ay, projeyi geliştirmek için geçen süre. 40 ise projede çalışan mühendislerin sayısı” diye konuştu. www.beysad.org.tr BEYSAD 4 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ HABER BÜLTENİ/71 26 EYLÜL 2011 Daha uygun fiyatlı olacak Ocak, fırın, davlumbaz, kahve makinesi, şarap soğutucu ve bulaşık makinesinden oluşan Luce serisini Indesit‟in Roma‟nın biraz dışında bulunan Ar-Ge merkezinde Türk gazetecilere tanıtan Alessandrelli, fiyat konusuna da vurgu yaptı: “Ankastre pazarında faaliyet gösteren şirketler, ürünlerini piyasa ortalamasının üç katına satıyor. Biz ise aynı yüksek kalitedeki ürünlerimizi daha uygun fiyatla piyasaya sunarak daha da geniş bir tüketici portföyüne ulaşmayı amaçlıyoruz.” Fırında HD teknoloji Luce serisinin detaylara çok önem verdiğini anlatan Alessandrelli, pişirmede, televizyonlarda kullanılan HD (Yüksek çözünürlüklü) teknolojiyi kullandıklarını söyledi. Serinin en iddialı ürünlerinden biri olan Luce fırının 4 katında, farklı ürünlerin aynı anda ve farklı ısılarda pişirilebildiğine dikkat çeken Alessandrelli, “HD teknoloji sayesinde Luce fırında her seviyedeki pişirim aynı mükemmel sonucu veriyor” dedi. Luce serisinin en büyük özelliklerinden birinin sağladığı enerji tasarrufu sağlama özelliğine sahip Luce fırın ve ocakları, kendi kategorilerinde dünyanın en az enerji harcayan ürünü olma özelliğine sahip” dedi. 1 milyon adetlik pazar Indesit Türkiye Ankastre Pazarlama Müdürü Gülizar Şit, ankastrenin Türk beyaz eşya pazarının sadece yüzde 7‟sine denk geldiğini kaydetti. Şit, bu rakamın Avrupa‟da yüzde 50 olduğunu vurguladı. Türkiye‟deki bu dengesiz gelişimi, ankastrenin 10-15 yıl önce pazara yüksek fiyatlarla giriş yapmasına bağlayan Şit, “2010‟da Türkiye‟de yıllık 1 milyon adet ankastre satışı gerçekleşti. 2011 yılı sonunda bu rakamda yüzde 12.5 ila 15 arası bir büyüme bekliyoruz. Ankastre pazarı normal beyaz eşyadan 3 kat hızlı büyüyor” diye konuştu. Türkiye‟yi önemli 5 pazar arasına aldı, 3 yıl için 50 milyon Euro ayırdı Gülizar Şit, Türkiye‟nin Indesit Company için en önemli beş pazar arasında yer aldığını dile getirerek, “Bizim için en önemli beş ülke sırasıyla İtalya, Rusya, İngiltere, Fransa ve Türkiye” diye konuştu. Indesit‟in önümüzdeki 3 yıl içerisinde Türkiye‟ye 50 milyon Euro üzerinde yatırım yapma kararı aldığını anımsatan Şit, “Yatırımın bir kısmı üretim, yeni platformlar ve Ar-Ge çalışmaları için Manisa Soğutucu Fabrikası‟na ayrılırken, diğer kısmı da markaları güçlendirmek adına pazarlama, reklam tanıtım çalışmaları ve satış ağını güçlendirmek için kullanılacak” dedi. TÜRKĠYE, AR-GE‟DE EN HIZLI BÜYÜYEN ĠKĠ ÜLKEDEN BĠRĠ 2000‟li yılların başından beri Ar-Ge harcamasındaki en hızlı büyümenin İzlanda ve Türkiye‟de olduğu, büyük bölümünün de imalat sanayinde olduğu ortaya çıktı. Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) ile ODTÜ Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi (TEK-POL) işbirliğiyle hazırlanan Türkiye Ekonomisinde Yabancı Sermayeli Firmaların ArGe Etkinliklerinin Analizi‟ raporu dün basına tanıtıldı. Raporda, Türkiye‟de yeterli Ar-Ge teşviği olduğu, ancak uygulamaların düzeltilip, mevcut sorunların giderilmesi gerektiği vurgulanırken, Ar-Ge ve yabancı sermaye politikalarının birbirinden kopuk olduğu ifade edildi. Raporun tanıtım toplantısında konuşan YASED Yönetim Kurulu Üyesi C. Müjdat Altay, Ar-Ge konusunda atılan adımları büyük bir memnuniyetle izlediklerini söyledi. Mevcut destek mekanizmalarına ilaveten, „Ar-Ge Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkındaki Kanun‟ ile ülkenin rekabet gücünün artması için önemli bir adım atıldığını dile getiren Altay, “Ancak hedeflediğimiz yüzde 2‟lik Ar-Ge yoğunluğuna ulaşabilmek için firmaların bu konudaki yatırımlarını Türkiye‟ye çekmek zorundayız” diye konuştu. www.beysad.org.tr BEYSAD 5 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ HABER BÜLTENİ/71 26 EYLÜL 2011 Çok uluslu şirketlerin Ar-Ge yatırımlarının uluslararasılaşması, inovasyon süreçlerinin düzenli değişmesiyle ilintili olduğunu savunan Altay şunları söyledi: “İletişim teknolojilerinin gelişmesi ve mükemmelliyet merkezlerinde yaratılan bilginin daha erişilebilir hale gelmesiyle birlikte azalan coğrafi engeller, yenilik süreçlerinin hızını artırıyor ve onları daha küresel hale getiriyor. “Küresel İnovatif Ar-Ge‟ olarak adlandırılan bu aşamada, küresel Ar-Ge yatırımlarına talip olan ülkelerin sahip oldukları ortamın, yatırımcının beklentilerini ne kadar karşıladığının tespiti gerekiyor.” OECD verilerine göre, 2007 yılı itibariyle Ar-Ge harcamalarının GSYİH içindeki payı OECD ülkelerinde yüzde 2,28‟e AB‟de, 1,77 iken, 2008‟de bu oran ABD‟de yüzde 2,77‟ye, yükseliyor. 2000‟li yılların başından itibaren ise Ar-Ge harcamalarındaki en hızlı büyüme, yıllık ortalama yüzde 10‟un üzerindeki artışla İzlanda ve Türkiye‟de gerçekleşiyor. SILVERLINE, ÜRETĠMDE 1 MĠLYONU GEÇECEK Silverline olarak 2010 yılı sonu itibari ile 1 milyon adede yakın ankastre ürünün imalatını yaptıklarını kaydeden Mehmet Aygül, bu yıl ise 1 milyon adetlik kritik sınırı aşmayı ve ihracat yaptıkları ülke sayısını 60‟a çıkarmayı hedeflediklerinin altını çizdi. Aygül, “Orta ve uzun vadedeki hedeflerimize baktığımızda ise, üretim yaptığımız alanlarda Avrupa‟nın ilk üç üreticisinden biri olmak ve komşu ülkelerde pazarlama ve marka iletişim çalışmalarımızı artırmak istiyoruz” diye konuştu. Silverline Pazarlama Müdürü Mehmet Aygül, Türkiye hazır mutfak pazarının son 10 yılda sürekli büyüdüğünü belirterek, inşaat sektöründe yaşanan olumlu gelişmeler ve değişen tüketici alışkanlıklarının bu duruma etki ettiğini vurguladı. Bununla birlikte yenilikçi ve modern çizgiler içeren ankastre serilerinin müşteri tarafından beğeniyle karşılandığının altını çizen Aygül, Silence serisi ürünlerinin de bu ölçüde değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Firmalarının 2010 yılında bir önceki seneye göre yüzde 42‟lik bir büyüme yakaladığı bilgisini veren Aygül, “Silverline olarak 2010 yılı sonu itibari ile 1 milyon adede yakın ankastre ürünün imalatını yaptık. Bu yıl ise 1 milyon adetlik kritik sınırı aşmayı ve ihracat yaptığımız ülke sayısını 60‟a çıkarmayı hedefliyoruz. Orta ve uzun vadedeki hedeflerimize baktığımızda ise, üretim yaptığımız alanlarda Avrupa‟nın ilk üç üreticisinden biri olmak ve komşu ülkelerde pazarlama ve marka iletişimi çalışmalarımızı artırmak istiyoruz” dedi. Firmalarının bu yılın tamamı için yüzde 50 büyüme hedefi koyduğunu ve ilk yarı itibariyle bunun önemli bir kısmını gerçekleştirdiğini aktaran Aygül, anılan dönemde pazara sunulan Silence serisinin satışlara önemli katkısının bulunduğunu söyledi. Aygül, “Bir başka önemli nokta ise reklamlarımızın artması ve medyadaki görünürlüğümüzün önemli ölçüde istediğimiz kitleyi yakalamış olması. Tabii bunların paralelinde tüketicinin markaya güvenmesi ve Silverline kalitesini benimsemiş olmaları da bize geri dönüş sağlayan diğer sebeplerden. Kendi iç yapımızda yaşanan değişimler ve satış ekibi ile organizasyon yapımızdaki büyüme ise tüm kanallardan müşterilerimize ulaşmamızı ve olumlu sonuçlar almamızı sağlayan diğer önemli konuların başında geliyor” değerlendirmesini yaptı. Yeni pazar ve Ģubeler yolda Silverline olarak oldukça geniş bir coğrafyaya ihracat yaptıklarını anlatan Aygül, Amerika başta olmak üzere Almanya, Arjantin, Avustralya, Azerbaycan, Danimarka, Hollanda, İngiltere, İspanya, İsrail, İrlanda, İtalya, Norveç, Avusturya, Rusya, Yeni Zelanda ve Yunanistan‟ın da dahil olduğu toplam 52 ülkeye mallarını ihraç ettiklerini aktardı. Aygül, “Bu ülkeye ağırlıklı olarak aspiratör, davlumbaz, ankastre ocak ve ankastre fırın gönderiyoruz. Yıllık ciromuzun yüzde 50‟sini ihracattan karşılıyoruz” şeklinde bilgi verdi. Firmalarının ihracatını arttırmak için önümüzdeki yıllarda da çalışma içinde olacaklarını açıklayan Aygül, 2012 yılında yeni pazarlara girme planlarının bulunduğunu dile getirdi. Aygül, “2010 yılı sonunda girdiğimiz Kuzey Amerika pazarında öncelikli olarak daha da etkin olmak niyetindeyiz. Bunun dışında nispeten zayıf olduğumuzu düşündüğümüz Güney Amerika ülkelerinden Brezilya, Şili Uruguay ve Kolombiya hedeflediğimiz BEYSAD 6 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ HABER BÜLTENİ/71 26 EYLÜL 2011 pazarlar arasında” diye konuştu. Firmalarının farklı lokasyonlarda şubeler açacağını da vurgulayan Aygül, 2010 yılında Bursa‟dan sonra İzmir, Ankara ve İstanbul‟da açtıkları şubelerinin sayılarını artıracaklarına değindi. Aygül, “Bunun yanı sıra, teknolojiyi daha yakından takip edebilmek ve daha fonksiyonel ürünler üretebilmek adına fabrikamıza yatırım yapmaya devam edeceğiz ve son yenilikleri uygulayarak üretim kapasitemizi artıracağız. Önümüzdeki dönemlerde gerek fabrika, gerek yatırım gerekse de makine yatırımı ve başka alanlarda büyümelerimiz devam edecek” aktarımın yaptı. “Ġmalat sanayinin sorunları çözülmeli” Sektörün sorunlarına çözüm önerilerini de sıralayan Aygül, kayıtdışı ekonomi ve yansımalarının istihdam ve komponent maliyetlerinde haksız rekabete yol açmasının gerekli denetimlerle engellenmesini talep etti. Bu konuda ÖTV vergisinin kayıtdışı satışı artırdığını savunan Aygül, bu konuya el atılmasını istedi. “İmalat sanayinin sorunları bir an önce çözülmeli” diyen Aygül, finansal araçların iyileştirilmesi ve geliştirilmesinin de sektör açısından önemli olduğunu vurguladı. Kredi faiz oranlarını sektörün önemli maliyet unsurları arasında sayan Aygül, bu gelişmenin risk faktörünü de artırdığına atıfta bulundu. Ayrıca enerji maliyetlerinin, rekabet içinde oldukları diğer ülkelere göre yüksek olduğunu aktaran Aygül, şunları kaydetti: “Bu konu çözülerek, hem iç pazar taleplerinin daha makul fiyatlarla karşılanması hem de ihracat konusunda daha rekabetçi olunması sağlanmalı. Yine yetersiz Ar-Ge destekleri yüzünden beklediğimiz gelişmeyi ortaya koyamıyoruz. Ayrıca teknik ara eleman tüm sektörler için son derece önemli. Bu konuda devlet ve özel sektör mevcut faaliyetlerini geliştirmeli ve minimum 10 yıllık istihdam öngörüleri ile projeler üretmeli.” “Sektör, büyümede beyaz eĢyayı geçti” Türkiye ankastre mutfak sektöründe bugün itibariyle 30‟dan fazla firmanın faaliyet gösterdiğini anlatan Aygül, pazarın yarattığı ticaret hacmininse 300 milyon doları bulduğunu kaydetti. Geçen yılki rakamlar baz alındığında ankastre mutfak alanının beyaz eşya sektöründen üç kat fazla büyüdüğüne dikkat çeken Aygül, “Bunun elbette ki pek çok sebebi var ancak baktığınızda size söyleyebileceğim en önemli nokta müşteri alışkanlıkları ve beklentilerinin değişmesi olur. Bunun yanı sıra modern tasarımların önem kazanması ve bu alanda her geçen gün daha çok firmanın pazara girmesi ile çeşitliliğin artması da tüketici tercihlerini bu yöne kaydırıyor. Son olarak da inşaat sektöründeki büyümenin hızlanması ve her geçen gün artan konut sayısı ankastre sektörünün büyümesine katkı sağlayan faktörler arasında sayılabilir” dedi. “HER TÜRLÜ ANKASTRE CĠHAZI ÜRETĠYORUZ” Teka Grup Satış Müdürü Zekeriya As, yaklaşık 5 bin 500 çalışanı ve 1.2 milyar dolarlık cirosuyla her türlü ankastre cihaz, endüstriyel mutfak, banyo ve mutfak bataryaları, sıvı ve gaz taşıyıcı konteyner üretimi yapan bir Alman markası olan firmalarının bünyesinde bulunan 45 farklı şirket ve 33 üretim noktasıyla operasyonlarını sürdürdüğünü söyledi. Türkiye‟deki faaliyetlerine 1989 yılında Teka Teknik Mutfak Aletleri Sanayi adı altında başladıklarına dikkat çeken As, “1992 yılında Çerkezköy Organize Sanayi bölgesinde kurulmuş olan paslanmaz çelik evye fabrikamız için 30 milyon tutarında yatırım yapan firmamızda her türlü ankastre cihazı üretebiliyoruz” diye konuştu. Teka Türkiye‟den Türkiye‟nin de dahil olduğu 23 ülkeye ürün gönderdiklerinin altını çizen As, “Bir mutfağın ihtiyaç duyduğu her türlü ankastre cihazlarını ürün gamımızda bulunduruyoruz. Ürün gruplarımız arasında ankastre fırınlar, mikrodalga, ocaklar, davlumbaz, bulaşık makinesi, buzdolabı, şarap dolabı, paslanmaz çelik ve granit evye ve bataryalar bulunuyor” şeklinde bilgi verdi. Firmalarının 2010 yılında satış anlamında hedeflediği rakamlara ulaştığının altını çizen As, bunu pazarın ihtiyacına uygun ve zamanında yapılan üretim yatırımları, beklentileri karşılayacak uygunluk ve kalitede ürünler, rekabetçi fiyat politikası ve düzgün yapılandırılmış bayi ağına bağladı. Son olarak ankastre pazarının Türkiye beyaz eşya pazarı içindeki payının yüzde 18‟ini oluşturduğuna dikkat çeken As, “Bu oran gelişmiş batı ülkelerindeki yüzde 70‟lerde. Türkiye‟deki BEYSAD 7 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ HABER BÜLTENİ/71 26 EYLÜL 2011 mutfak kültürünün hızlı gelişimine paralel olarak ve ankastre cihazların mutfaklarda kullanım alanının çoğalmasıyla hızla büyüyor. Fakat pazar henüz istenilen noktada değil” değerlendirmesinde bulundu. “BEYAZ EġYA DEYĠMĠ TARĠHE KARIġACAK” Budinoks Paslanmaz Çelik Koordinatörü Vedat Öztürk, ankastre mutfak ürünlerinde kullanılan paslanmaz çelik ürünleri sayesinde beyaz eşya deyiminin tarihe karışacağını söyledi. Öztürk, “Adını bir zamanlar kullanılan emaye ev gereçlerinden alan beyaz eşya, daha sonra toz ve fırın boyalı olarak üretilir oldu. Ancak bugün, artık bunların yerine krom ve nikel alaşımlı paslanmaz çeliklerin kullanımı gittikçe artıyor. Bugün ABD‟de üretilen dayanıklı ev gereçlerinin yüzde 40‟lık oranı, Batı Avrupa‟nın satın aldığı ve ürettiği ürünlerin yüzde 23‟lük diliminde paslanmaz çelik kullanılıyor. Sözün özü yakın bir gelecekte beyaz eşya deyiminin tarihe karışacağını düşünüyorum” dedi. Paslanmaz çeliğin, endüstriyel mutfak ve çamaşırhane gereçlerinde kullanılmasına ilave, zaman içinde yaygınlaşan alanlarla stratejik bir konuma geldiği görüşünde olan Öztürk, “Bu ürün evlerde çatal, kaşık, tencere, çaydanlık, tepsilerde kullanılıyor. Ayrıca eşya olarak da uzun yıllar önce alternatiflerinin yerini almıştı. Paslanmaz çeliğin daha çok üretilir olması, daha ucuz paslanmaz çelik türlerinin kullanıma sunulması, gelecekte paslanmaz çeliği tüm dayanıklı ev gereçlerinde kullanılır hale getirecek” diye konuştu. Firmalarının paslanmaz çelik alanında faaliyet gösterdiğini anlatan Öztürk, 1986 yılından beri faaliyetlerinin sürdüğünü hatırlattı. Her kalitede birinci sınıf paslanmaz çelik ithal ederek, İstanbul Tuzla Mermerciler OSB‟deki servis merkezinde işlediğini anlatan Öztürk, “Yılda yaklaşık 15 bin ton paslanmaz çelik işleyen firmamız, dayanıklı ev gereçleri üretim sektörüne ve giderek ankastrecilere artan oranda hizmet veriyor. Buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, fırın, davlumbaz üreticileri gereçlerin değişik yerlerinde kullanılan paslanmaz çeliği artan oranda dış yüzeylerde de kullanıyor” şeklinde konuştu. Firmalarının müşteri isteğine bağlı olarak, istenilen ebatlarda, kalınlıkta, istenilen yüzey özelliğine sahip ve koruyucu bant (PE/PVC) kaplı paslanmaz çelik levhayı müşterilerine sertifikalı olarak en hızlı şekilde teslim ettiğini anlatan Öztürk, “2011 yılında yeni dilme ve hızlı boy kesme hattı yatırımlarıyla firmamız gelişen ve Avrupa‟nın üretim üssü haline gelecek ankastre sektörüne kurumsallaşma sürecini de tamamlamış bir servis merkezi olarak hizmetlerini artıracak” ifadelerini kullandı. Paslanmaz çeliğin özellikleri hakkında da bilgi veren Öztürk, bu ürünün uygun olmayan koşullarda paslanabileceğine dikkat çekti. Ancak ürünün diğer malzemelere göre daha dayanıklı olduğunu ve yüzey parlaklığını daima koruduğuna işaret eden Öztürk, aynı zamanda ürünün leke tutmadığını ve silinebildiğini dile getirdi. Bu sayede paslanmaz çelik yüzeye sahip bir ürünün hijyen açısından daha kullanışlı olduğunu iddia eden Öztürk, şunları kaydetti: “Paslanmaz çelik geri dönüşümlüdür. Yeni üretilen paslanmaz çeliğin yaklaşık yüzde 60 kadarı geri dönüştürülebilecek paslanmaz çelik hurdasından elde edilir. Doğal kaynakların kullanımı açısından çevreci olan bu ürün aynı zamanda şık bir yapıya sahip. Eğer, dekorasyonda uygun renkler seçilirse, özellikle koyu ahşap renkleriyle birlikte, paslanmaz, çeliğin krom-nikel rengi çok çekici hale getirilebilir. Yine paslanmaz çelik yüzeyde istenilen desen ve görünüm sağlanabilir.” www.beysad.org.tr BEYSAD 8 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ HABER BÜLTENİ/71 26 EYLÜL 2011 „ĠNġAATTAKĠ OLUMLU ĠVME SATIġLARI ARTIRDI‟ Geçen yılın ortalarından itibaren inşaat sektöründe meydana gelen canlanmanın etkisiyle ankastre ürün gruplarında satışların arttığı değerlendirmesini yapan Nadir Erbil, yurt genelinde gerçekleştirilen prestijli projeler sayesinde sektörde büyümenin yakalandığını söyledi. Bu durumun firmalarını da olumlu etkilendiğine dikkat çeken Erbil, bu yılın ilk çeyreğinde 2010‟un aynı dönemine göre cirolarını yüzde 50 oranında artırdıkları bilgisini verdi. Blanco Öztiryakiler Genel Müdürü Nadir Erbil, ev tipi mutfak ürünlerini Blanco ve Pera markalarıyla tüketiciye sunan firmalarının bu yılın ilk çeyreğinde inşaat sektöründeki canlanmadan olumlu yönde etkilendiğini belirterek, “İnşaat sektöründeki yukarı yönlü hareketlenmeye bağlı olumlu ivme satışlarımızı yükseltti” diye konuştu. Geçen yılın ortasında canlanma belirtileri gösteren inşaat sektörünün bu yılı pozitif yönde etkilediği değerlendirmesini yapan Erbil, “Bu yılın ilk çeyreğinde 2010‟un aynı dönemine göre ciromuzu yüzde 50 oranında artırdık. Özellikle cihaz seti satışlarımızda yüzde 86‟lık oran ile en yüksek artışı yakaladık. Diğer taraftan Blanco orta ve üst grup eviye ve armatür satışlarımızda da ciddi artışlar yaşandı” dedi. Ciro artışını Türkiye‟nin bölgesel bir güç haline gelmesine ve iç pazarda prestijli projelerin birbiri ardına hayata geçmesine bağlayan Erbil, “Bu yılın başında sadece İstanbul‟da dört önemli projede firmamız yer aldı. Zerox model Blancosteelart konseptli eviyelere artan rağbet satışlarımıza yansıdı. Fiyat aralığı açısından en üst grup olan bu eviyelere projelerden yüksek talep gelmesini, bölgemizde prestijli projelerin sayısal artışı ve dolayısıyla ekonomik güçlenmenin işareti olarak değerlendiriyorum. Ciro artışımızda etken faktörlerden biri de ihracat. Geçen yıl başlattığımız ihracat odaklı hareketimizin bu yıl meyvelerini toplamaya başladık. Buna ek olarak satışlarımızdaki artışı, geliştirdiğimiz yeni ürünlere ve artan kampanya faaliyetlerimize bağlıyorum” şeklinde konuştu. RUSYA, TÜRKĠYE‟DE TĠCARET VE SANAYĠ TEMSĠLCĠLĠĞĠ AÇTI Türkiye ve Rusya arasında ekonomik ilişkileri geliştirmek için kurulan Rusya Federasyonu Ticaret ve Sanayi Odası‟nın Yetkili Temsilciliği yeniden açıldı. Temsilciliğin başkanı ise İldar Fattakhov oldu. Girişimciliğin gelişmesini sağlamak ve karşılıklı ilişkilerin düzenlenmesine yardımcı olmaya çalışan kuruluşun Türkiye‟deki amaçları ise şu şekilde belirtildi: Türkiye‟de iş yapmak ve Türk partneriyle temas kurmak isteyen Rus şirketlerine ve Rusya‟daki yerel ticaret odalarına yardımcı olmak ve Türkiye‟de üretilen mal ve hizmetler konusunda gerekli bilgileri Rus kuruluşlarına sunmak, Rusya‟da iş yapmak isteyen Türk şirketlerine yardımcı olmak ve gerekli bilgileri vermek, Rusya‟ya giden Türk iş heyetlerine yardımcı olmak ve bunları Rus partneriyle görüştürmek, Türkiye‟deki ticaret ve sanayi odalarıyla temaslar kurmak ve her iki ülkenin ticaret ve sanayi odaları arasında bilgi akışını sağlamak, her iki ülkede düzenlenen iş toplantıları, seminerler ve fuarlar ile ilgili faaliyetleri sürdürmek ve bu tür toplantıların düzenlenmesinde yardımcı olmak. Rusya Ticaret ve Sanayi Odası‟na başvurmak isteyen Türk işadamları, Türkiye Temsilciliği‟ne müracaat edebilecek. Başvuracak şirketlerin, firma unvanı, iş adresi, sicil numarası, iletişim bilgileri, ticaret odasına kayıt tarihi, meslek grubu, firmanın iş konusu, yönetim kurulu üyelerinin adı ve soyadı ile hangi sorunu görüşmek istediği gibi konularda bilgi vermesi gerekiyor. KĠBAR HOLDĠNG, YENĠ TESĠSĠYLE 100 MĠLYON DOLARLIK ĠTHALATI ĠKÂME EDECEK Selda Seçkinler, bu ay temelini atacakları yassı paslanmaz çelik haddeleme tesisi ile Türkiye‟nin bu alandaki ithalatının 100 milyon dolar azalacağını kaydetti. www.beysad.org.tr BEYSAD 9 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ HABER BÜLTENİ/71 26 EYLÜL 2011 Kibar Holding, dünyanın en büyük dördüncü çelik üreticisi Güney Koreli Pohang Iron Steel Company (POSCO) ve Daewoo International ortaklığıyla kurulan yassı paslanmaz çelik haddeleme tesisi Posco Assan TST Çelik Sanayi‟nin temelini bu ay içinde atıyor. Kocaeli Asım Kibar Organize Sanayi Bölgesi‟nde temeli atılacak olan tesis, ilk etapta 2013 yılının ilk çeyreğinde 200 bin ton üretim kapasitesi ve doğrudan 480 personel ile üretime başlayacak. Tesisin kapasitesinin daha sonra kademeli olarak 600 bin tona çıkarılarak doğrudan bin kişiye istihdam sağlanmasının hedeflendiğini kaydeden Kibar Holding Genel Müdür Yardımcısı Selda Seçkinler, “Yapılacak olan tesis ile birlikte Türkiye‟de bu alandaki ithalatın günümüz fiyatları üzerinden 100 milyon dolar kadar azalacağı, başka bir deyişle Türk ekonomisine 100 milyon dolarlık bir katkı yapacağı öngörülüyor” dedi. Seçkinler, tesisin kapasitesinin artırılması ile birlikte Türkiye ekonomisine olan bu katkının daha da artacağını ifade etti. Tesisin ilk yatırım maliyetinin yaklaşık 350 milyon dolar olarak gerçekleşeceğini duyuran Seçkinler, üretim tesislerinin temel atma töreninin, 28 Eylül‟de Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ile Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan‟ın iştirakleriyle gerçekleşeceğini dile getirdi. Şirketin ilk üretiminin yüzde 40‟ını ihraç etmeyi planladığını söyleyen Seçkinler, bunun da Türk ekonomisine yaklaşık 240 milyon dolarlık ihracat katkısı yapacağını kaydetti. Türkiye‟deki paslanmaz çelik tüketiminin yıllık 329 bin ton seviyesinde olmasına rağmen bu tüketimi karşılayacak üretim tesisi bulunmadığına dikkat çeken Seçkinler, ortaklık için POSCU‟yu tercih etmelerini ise şu sözlerle açıkladı: “POSCO, şu anda dünyanın en büyük dördüncü çelik üreticisi konumunda bulunuyor. Paslanmaz çelik alanında ise kendisine ait özel teknolojisi (FINEX) ile tüm dünyada kendinden söz ettiren bir kuruluş konumunda yer alıyor. Aynı zamanda Güney Kore ile tarihten gelen bir dostluğumuz bulunmaktadır ki ortaklıklarda iki kültür arasındaki iyi ilişkilerin önemi büyük.” PROFĠLO PAZARLAMA MÜDÜRÜ BAHRĠYE BAYRAKLI TAVUKÇUOĞLU ĠLE RÖPORTAJ Tüketici Dostu Dergisi‟nden özetle alınmıĢtır… Tüketicinin, ürünlerinizi seçme nedenleri nelerdir / neler olmalıdır? Firmanız adına, tüketiciye ne gibi mesajlar aktarmak istersiniz? Enerji tasarrufu sağlayan, çevre korumaya katkıda bulunan ayrıca kullanıcı dostu dediğimiz, pratik, kolay kullanımlı ve günlük yaşamda rahatlık sağlayan ürünler son dönemde tüketicilerin en çok tercih ettikleri ürünler. Bu unsurların ürün seçiminde belirleyici olması ve tüketicilerin bu yöndeki beklentileri kuşkusuz Profilo Dayanıklı Ev Aletleri olarak bizim ürün geliştirme stratejilerimizi de doğrudan etkiliyor. Öncelikle enerji tasarrufu konusunu ele alırsak, yaptığımız araştırmalarda görülüyor ki; tüketici bir satış noktasına gittiğinde ilk önce “Bu ürün enerji tasarrufu yapıyor mu? Enerji sınıfı nedir?” diye soruyor. Biz bu yaklaşımı son derece önemli ve değerli görüyoruz. Çünkü Profilo olarak bu alanda ev hanımlarına yönelik sürdürdüğümüz “Türkiye Enerjisini Topluyor” projemiz zaten ev hanımlarını evlerindeki elektrikli aletlerin kullanımında tasarruf yöntemleri konusunda bilinçlendirmeyi hedefliyor. Profilo olarak enerji tasarrufu bilincini oluşturmayı en önemli misyonumuz olarak belirlemişken tüketicilerden de bu yönden talepler gelmesini çok önemsiyoruz, bize doğru yönde olduğumuzu gösteriyor. Tüketiciler alacakları ürünleri seçerken öncelikle ihtiyaçlarını doğru belirlemeli, Tek kişi yaşayanlar ya da yeni evliler için uygun olan özellikler ve kapasite çok geniş aileler için yeterli olmayabilir. İhtiyaçları doğru belirledikten sonra, kullanım alışkanlıklarına göre ürün özellikleri yetkili satıcılardan iyice öğrenmelerini ve bu ürünün özelliklerini bilerek en verimli şekilde kullanmalarını çok önemsiyoruz. Örneğin kimileri bulaşıkları bekletir ve makine dolduktan sonra yıkar, kimileri ise ister tam isterse yarı dolu olsun bulaşık makinesini her gün 1 kez çalıştırmak ister. Özellikle ikinci yöntemi tercih eden tüketiciler için yarı yük programı veya buna benzer geliştirdiğimiz zamanda ya da enerjiden tasarruf sağlayan özelliklerimiz var. Bu nedenle ne istediğinizi ürün satın alırken bilmeniz ve tercihinizi buna göre yapmanız çok önemli. Satın aldığınız ürünün ergonomik olması, BEYSAD 10 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ HABER BÜLTENİ/71 26 EYLÜL 2011 üründe kullanılan dilin anlaşılabilir yalınlıkta olması ve tasarımdaki unsurların aslında birer fonksiyonu hizmet ediyor olması da çok önemli bir konu. Biz Profilo olarak özellikle bu konulara hassasiyet gösteriyoruz aynı zamanda. Bir de tabii fiyat konusu var. Biz iletişimimizde kullandığımız “Profilo ile alırken de kazanın, kullanırken de!” sözlerini tüketicilerimize sunduğumuz enerji, su ve zaman tasarrufu sağlayan cihaz özelliklerimiz ve her ay üzerinde çalıştığımız her seçeneğe ve keseye uygun kampanyalarımızla da destekliyoruz. 2011 yılında, piyasanın genel durumu hakkındaki düĢünceleriniz neler? 2011 yılı Profilo açısından son 2 yıl gibi çok güzel geçiyor. Biraz evvel size belirttiğimiz pratik ve fonksiyonel tasarım, kullanıcı ihtiyaçlarına göre belirlenmiş faydalı özellikler cihazlarımızın kullanım esnasında sağladığı tasarruf ve kampanya şartlarımız bu başarıdaki en etkili unsurlarımız. Marka iletişimi konusuna da tüketiciye mesajlarımızı olabildiğince net iletmeye çalışarak bu gücü destekliyoruz. Dolayısıyla sonuçta başarı kaçınılmaz oluyor. Türkiye genelinde, tüketicilerin Ģu anda tercih ettikleri dağıtım kanalları sizce hangileridir? Tüketicilerimiz beyaz eşya sektöründe halen daha bildiğimiz klasik bayilerimizi tercih ediyor. Çünkü bayilerimizle tüketicilerimiz arasında yılların verdiği bir tanışıklık ve güven duygusu var. Bu ilişki kimi durumlarda ürün tercihini bayilerimize bırakacak ve “Bizim eve bir bulaşık makinesi göndersene!” ye varacak kadar gelişmiş durumda. Biz duygusal bir toplum olduğumuz için bu durumun çok kolay değişeceğini de zannetmiyorum. Sektörde, 2011-2012 trendleri sizce neler? Az önce de bahsettiğim gibi son dönemde enerji tasarrufu sağlayan, çevre ve kullanıcı dostu, kullanımı kolay ve şık ürünler tercih ediliyor. Trend açısından değerlendirdiğimizde ankastre ürünlerin ön plana çıktığını görüyoruz. Artık ankastre ürünlerle donatılmış bir mutfağa sahip olmak bir lüks değil, herkesin ulaşabileceği ürünler bunlar. İleri teknoloji ürünü bu ürünler tasarımlarıyla da mutfaklarda şık ve estetik bütünlük sağlıyor. Ayrıca sundukları dayanıklılık ve hijyenik ortam ile mekana prestij katıyor bu nedenle de mutfakların yeni “mobilyaları‟ ankastre setler giderek çok daha fazla tercih ediliyor. Üstelik, A sınıfı enerji verimliliği ve yüksek teknolojileri sayesinde en üst seviyede elektrik ve su tasarrufu sağlayarak çevre korumaya ve aile bütçesine katkıda bulunması da ankastre trendinin giderek artmasının nedenleri arasında. 2011 yılında satıĢını gerçekleĢtirdiğiniz ürünler hakkında genel bilgi aktarır mısınız? 2012 yılında ne gibi yenilikleriniz olacak? Profilo olarak tüketicilerimize sunduğumuz her ürünümüz enerji tasarrufu konusunda yüksek performans sergileyen ürünler. Bugün Profilo ürün gamındaki ürünlerin hepsi A sınıfı ve üzeri ürünlerden oluşuyor. Ürünlerimizin büyük bölümü A sınıfı, bazı modeller A - % 10 yani A sınıfından %10 daha fazla enerji tasarrufu sunuyor, kimileri de A - % 20 sınıfından ve bunlar da A sınıfından % 20 daha fazla tasarruf sağlıyor. Yeni nesil tasarruflu ürünler elektrik ve su faturalarındaki miktarları önemli ölçüde düşürerek aile bütçelerine katkıda bulunurken, aynı zamanda doğayı da koruyor. Her ne kadar Profilo tüketicisi için öncelikle aile ekonomisinde hissedilen fayda önemli ise de çevre konusundaki bilinç de her geçen gün artıyor. Her geçen ay ürün gamımıza daha fazla enerji, su ya da zaman tasarrufu sağlayan ürünler katmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. 2011 yılının son çeyreğinde satıĢlarınız hangi aĢamada? 2011 yılını da önceki 2 yıl gibi planlarımızın üzerinde kapatacak gibi duruyoruz ve bu nedenle mutluyuz. Bu plan aşımının beraberinde pazar payı kazanımı da getireceğine inanıyoruz ve bu bizi daha da mutlu ediyor. Sonuçta amacımız olabildiğince çok tüketiciye ulaşmak, onların hayatına keyif ve kolaylık katmak. Bunu sağladığımız sürece hedeflerimizi gerçekleştirmiş olacağız. BEYSAD 11 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ HABER BÜLTENİ/71 26 EYLÜL 2011 DUYURU: “ĠġLETME SAHĠPLERĠ BĠRLĠĞĠ VE Ġġ DÜNYASI GENÇLĠĞĠ BĠRLĠĞĠ– ĠSLAM ĠġBĠRLĠĞĠ TEġKĠLATI (ĠĠT) KONFERANSI YAPILACAK İslam Ticaret ve Sanayi Odası‟ndan alınan bir yazıda, Katar Başbakanı Şeyh Hamed bin Jassim bin Jabr Al Thani „nın himayelerinde, Ticaret Bakanlarının iştiraki ile “İşletme Sahipleri Birliği ve İş Dünyası Gençliği Birliği– İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)” temalı Yıllık Konferansın İkincisinin, 4-5 Aralık 2011 tarihleri arasında, Katar‟ın Başkenti Doha‟da gerçekleştirilmesinin planlandığı bildirilmektedir. Yazıda, söz konusu Konferansın, 40 ülkeden 1500‟e yakın firma sahibi ve yatırımcılara, İslam ülkelerindeki yatırım fırsatlarının değerlendirileceği ikili iş görüşmeler gerçekleştirme fırsatı sağlayacağı Konferansta, aynı zamanda en büyük “İş Adamları Veri Bankası” portalının açılacağı, diğer taraftan, Konferans katılımcılarına sponsorluk imkanı tanınacağı ifade edilmektedir. Söz konusu Konferansa katılım için en son başvuru tarihi 10 Ekim 2011 tarihi olup, Konferansa ilişkin dokümanlar, katılımcı ve sponsorluk başvuru formları http://www.tobb.org.tr/DEID/Sayfalar/AnaSayfa.aspx web adresinde “Yurt dışı Etkinlikleri” başlığı altında yer almaktadır. Ayrıca Katılım ve Sponsorluk başvurusu hakkında detaylara, aşağıda iletişim bilgileri sunulan Konferans Sekretaryasından ulaşılabilmektedir. BOU- Global KATILIM İÇİN Telefon: 0096626146646/314 Faks: 0096626146643 SPONSORLUK İÇİN Telefon: 00966596618851 Faks: 0096626725216 Email: [email protected] www.beysad.org.tr BEYSAD 12
Benzer belgeler
BEYSAD 1 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ
pazarı, beklentilerin üzerinde büyüme kaydetti. Beyaz eşya kategorileri içinde %44 büyüme ile
kurutucu ve %25 ile bulaşık makinesi dikkat çeken ürünler oldu. Avrupa‟nın en önemli beyaz eşya
üretim ...