Erik Yetiştiriciliği - Tarımsal Araştırma Enstitüsü > Anasayfa
Transkript
Erik Yetiştiriciliği - Tarımsal Araştırma Enstitüsü > Anasayfa
1. GİRİŞ Erik, çok sayıdaki tür ve çeşitleri ile dünyanın değişik iklim bölgelerine adapte olarak yayılma olanağı bulmuştur. Eriğin bu kadar geniş bir alana yayılmasında, tür sayısının çok oluşu yanında, bunların birbirlerinden farklı iklime sahip bölgelerden çıkmış olmaları da önemli rol oynamıştır. Erik kültürü Anadolu’dan Yunanistan’a ve Roma’ya ve oradan da batı ve kuzey batı Avrupa’ya yayılmış ve ilk kolonistler tarafından Amerika’ya götürülmüştür. Dünya erik üretimi 2008 yılında 10 340 902 ton olarak gerçekleşmiştir. Bunun 248 bin tonunu Türkiye üretmektedir. Türkiye bu üretim değeri ile dünyada Çin, ABD, Sırbistan, Romanya ve Şili’den sonra 6. sırada yer almaktadır. Erik meyvesi, 6-7 ay gibi uzun bir süre pazarlarda bulunmaktadır. Özellikle yeşil meyve olarak, memleketimizde ilk turfanda ürünler arasında önemli yer almaktadır. Meyvelerinin taze tüketimi yanında, alkollü içki ve konserve endüstrisinin gelişmesi ile komposto, reçel, ezme, marmelat ve meyve suyu yapımında kullanılmaktadır. Bunların dışında kurutularak da pazarlanmaktadır. Erik çeşitleri genellikle Avrupa (Prunus domestica) ve Japon (çoğunlukla Prunus saliciana) çeşit grupları olarak 2’ye ayrılır. Avrupa grubunda “Pesident” hariç diğer çeşitler kendine verimlidir. Bununla birlikte yeterli ürün için tozlayıcı tavsiye edilir. Japon grubunda ise çeşitlerin çoğu kendine verimsizdir ve bahçe kurulurken seçilen çeşidin tozlayıcısı da bahçede bulundurmalıdır. Japon grubu erikler, Avrupa grubu eriklere göre daha az soğuklama gereksinimine sahiptir. Bu özelliklerinden dolayı sahil bölgelerinde rahatlıkla yetiştirilmektedir. Ilıman iklim bölgelerinde genellikle Avrupa grubu erikler, subtropik bölgelerde ise Japon grubu erikler tercih edilmelidir. Can erikleri, Akdeniz Bölgesi’nde yetiştiricilik için uygundur. 2. ERİK TÜRÜNÜN EKOLOJİK İSTEKLERİ 2.1. İklim İsteği Oldukça değişik iklim şartlarında yetişebilen erik türlerine ülkemizin her bölgesinde rastlamak mümkündür. Yetiştiriciliğinde ilkbahar geç donları ve kış soğuklamasına dikkat edilmelidir. Japon tipi erikler, Avrupa grubu eriklerden 10-15 gün önce çiçek açtığından bunların ilkbahar donlarından daha çok zarar görme olasılığı vardır. Bu nedenle çeşit seçilirken bu duruma dikkat edilmelidir. Bunun yanında ilkbahar donlarından korunmak için çiçeklenmenin nispeten geç olduğu yüksek yerler ve kuzey yöneyler seçilmeli, soğuk havanın oturduğu vadi içleri ve hava akımının bulunduğu yamaçlar tercih edilmelidir. 1 Çiçeklenme zamanı oluşan düşük sıcaklıklar ve yağışlar tozlanmayı olumsuz etkiler. Bu koşullarda hem arı faaliyeti hem de çiçek tozlarının çimlenme kapasitesi azalır. Erik ağaçları normal yetiştiricilik şartları altında, genel olarak, elmalar kadar kış soğuklarına dayanabilirler. Bununla birlikte, tür ve çeşitlerin kış soğuklarına dayanımı farklılık göstermektedir. Ülkemizde erik yetiştirilen bölgeler veya yerler incelenirse, olağanüstü durumlar dışında, erik yetiştiriciliğinde kış donlarından korkulmaz. Yetiştiriciliğinde üzerinde durulması gereken başka bir konu da kış dinlenmesidir. Kış soğuklama istekleri bakımından türler ve çeşitler oldukça farklı bir durum gösterir. Genellikle, Japon grubu eriklerin kış soğuklama istekleri, Avrupa grubu eriklerden daha azdır. Japon erikleri +7 °C’nin altında yaklaşık 600 saatten daha fazla bir soğuklamaya gereksinim duydukları halde, Avrupa eriklerinde bunun yaklaşık 1000 saat olduğu görülür. Bu durum erken çiçek açan Japon çeşitlerinin kışları ılık geçen bölgelerde yetiştirilme şansını arttırır. Bununla beraber, Avrupa grubunda çok uzun soğuklama gereksinimine sahip çeşitlerin de bulunduğu göz ardı edilmemelidir. Kış dinlenme isteği ülkemizde turfanda yetiştiricilik bölgesi olan Akdeniz Bölgesi’nde önemlidir. Bu bölgede Japon grubu erik çeşitleri ile erkenci ürün alınarak daha yüksek kazanç sağlanabilir. Ayrıca bölgede turfanda yeşil erik olarak Can eriği de yetiştirilmekte ve normal ürün alınmaktadır. Bununla birlikte bölgeye uyum sağlamış Avrupa grubu erik çeşitleri de vardır. Bu çeşitlerin özellikle bölgede rakımın yüksek olduğu yerlerde kullanılması ürün açısından daha garantilidir. Erik yetiştiriciliği için yıllık 750 mm toplam yağış yeterlidir ve bu yağışın düzenli dağılması da gereklidir. Meyvelerin irileşmeleri ve iyi kaliteli olarak olgunlaşmaları için yazın toprakta yeteri kadar suyun bulunması gerekir. Geç olgunlaşan çeşitlerde, sonbaharda erken gelen fazla yağmurlar çatlamalara neden olabilir. 2.2. Toprak İsteği Anaç kullanımı söz konusu olduğu için genel olarak pek çok toprak tipinde erik yetiştiriciliği yapılabilir. Bununla birlikte erikler, mineral maddelerce zengin, humuslu, sıcak, yeteri kadar nemli, orta derin veya derin topraklarda da yetişirler. Bu türlü topraklarda ağaçlar kuvvetli büyür, bol meyve verir ve uzun ömürlü olur. Kumlu ve nispeten yüzlek olan topraklarda yeteri kadar sulanarak erik yetiştirilebilirse de ağaçlar nispeten zayıf ve kısa ömürlü olur. Böyle topraklarda Japon çeşitleri tercih edilmelidir. Drenaj şartları iyi düzenlenmiş ağırca killi topraklarda özellikle P. domestica ve P. cerasifera anaç olarak seçilirse başarı sağlanabilir. Kurak yerlerde badem, kireçli topraklarda ise kayısı anacı kullanılabilir. Aktif kireç oranı yüksek olmayan kireçli topraklarda da erik yetiştirilebilir. 2 3. ERİĞİN ÇOĞALTILMASI VE ANAÇLARI 3.1. Eriğin Çoğaltılması Erik çeşitleri genellikle aşı yoluyla çoğaltılır. Fidanlıklarda genellikle durgun ve sürgün göz aşıları kullanılır. Sürgün göz aşıları genellikle ekolojik şartların uygun olduğu yerlerde kullanılır. Büyük ağaçlarda çevirme aşısı yapılırken kalem aşılarından da faydalanılabilir. 3.2. Erik Anaçları Kültür erik çeşitleri için değişik erik türleri, şeftali, kaysı ve badem anaç olarak kullanılabilir. Anaç seçiminde aşı uyuşması, ağaçlara verilecek boy, toprak tipi, hastalıklara dayanma gibi sorunlar rol oynar. Erik yetiştiriciliğinde kullanılabilecek anaçların özellikleri aşağıda verilmiştir (Çizelge 1). Myrobolan eriği çöğürü (P. cerasifera): Erikler için çok eskiden beri kullanılan bir anaçtır. Avrupa ve Japon grubu çeşitlerle uyuşması iyidir. Myrobolan çöğürü üzerinde erik ağaçları büyük ve çok verimli olur. Sağlam yapılı olan ağaçların ömürleri de uzundur. Bu anaç, ağırca nemli topraklarda iyi geliştiği gibi hafif kumlu topraklara da iyi uyum sağlar. Bu nedenle değişik toprak tiplerine en iyi uyum sağlayan bir erik anacıdır. Myrobolan klonları: East Malling Araştırma Enstitüsünde, Myrobolanlar arasında vegetatif olarak üretilen klonlar ayrılmıştır. Myrobolan A, B, C ve D adları ile anılan bu anaçlar arasında Myrobolan B anacı iyi köklenmesi, değişik çeşitlerle büyük ölçüde iyi uyuşması, kuvvetli ve verimli ağaçlar oluşturmasıyla önem kazanmıştır. Bu anaç odun çeliği ve daldırma ile üretilebilir. 3 Çizelge 1. Generatif ve vejetatif erik anaçları GENERATİF VEGETATİF Erik Anaçları Çok Bodur Prunus bessei + Prunus tomentosa + Bodur Pixy + St. Julien K + GF 43 + Marianna 2624 + Ackermann + St. Julien A Orta Kuvvetli Kuvvetli Çok Kuvvetli + Myrobalan P34-16 + Brompton + GF 8-1 Marianna Lowell Badem Myrobalan + + + + + Marianna eriği (P. cerasifera hibridi): Bu anacın P. cerasifera ile P. munsoniana’nın doğal melezlenmesi sonucunda meydana geldiği tahmin edilmektedir. Teksas’ta bulunmuştur. Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa’da çöğür ve çelik olarak yetiştirilmektedir. Nemli topraklarda da iyi yetişen bu anacın kültür çeşitleri ile uyuşması genel olarak iyidir. Mariannalar arasında Fransa’da Marianna GF 8-1 adlı bir klon seçilmiştir. Bu anaç nemliden, kumlu ve kireçli topraklara kadar değişik topraklarda çok iyi yetişmekte ve odun çeliği ile de üretilmektedir. Kaliforniya’da ise nematodlara dayanıklı M 2623 ve M 2624 klonları seçilmiştir. Bu anaçlar aynı zamanda kansere ve Phytophtora’ya da dayanıklı olduğundan değerlidir. Brompton anacı (P. domestica): Kültür çeşitleri ile uyuşması, birkaç istisna dışında iyidir. Üzerindeki ağaçlar iri ve bol verimli olur. Önemli kusuru vegetatif üretmede köklenmesinin iyi olmamasıdır. Saint Julien eriği ( P. institia): Çöğür olarak yüzyıllardan beri eriğe anaç olarak kullanılmıştır. East Malling Araştırma Enstitüsü, bu grup içerisinden Saint Julien A klonunu selekte etmiştir. Bu anaç üzerinde ağaçlar orta boylu ve yüksek verimlidir. Meyveye de erken yatar. Birçok kültür çeşitleri ve değişik toprak tiplerine uyumludur. Kum eriği (P. besseyi): Çok bodur bir anaçtır. Avrupa ve Japon erikleri ile uyuşması iyidir. Kumlu topraklara adapte olmuştur. Ancak bu türlü topraklarda bodur ağaçlar elde edilmek üzere kullanılabilir. 4 Japon erikleri (P. saliciana): Japon çeşitleri ile uyuşması iyi ise de Avrupa çeşitleri ile iyi değildir. Şeftali (P. persica L.): Orta yapıdaki topraklarda eriğe anaç olarak kullanılır. Kaliforniya’da iyi sonuç alındığı bildirilmiştir. Nematodlu bölgelerde ancak nematoda dayanıklı olanları (nemaguard) seçilmelidir. Vegetatif olarak üretilmediğinden bir örnek materyal temini nispeten güçtür. Kayısı (P. armeniaca L.): Nematodlu bölgelerdeki kumsal topraklarda eriğe anaç olarak kullanılabilirse de, kültür erik çeşitleriyle uyuşması değişiktir. Bu yüzden, kullanılacağı zaman kalem anaç ilişkilerinin daha önceden bilinmesi gerekir. Japon erikleri kaysı anacı üzerinde Avrupa eriklerine göre daha iyi olur. Bu anaç erik için ancak nematodun söz konusu olduğu durumlarda düşünülmelidir. Badem (P. amygdalus): Badem için uygun topraklarda erik yetiştirileceği zaman bu anaç kullanılır. Değişik erik çeşitlerinin bademlerle uyuşması bir değildir. İyi uyuşan çeşitlerde ağaçlar nispeten erken meyveye yatar. Bol verimli ve yüksek kaliteli meyve veren ağaçlar elde edilebilir. Kayısı ve badem anaçları da vegetatif olarak üretilemezler. Erik anaçlarının üretilmesi için tohumdan yetiştirilen erik anaçlarında, tohumların soğukta katlanması gerekir. Eriklerde katlama için 0 - 4.4 °C ve 120-130 gün yeterlidir. Bu şekilde katlanan erik çekirdekleri düzgün ve iyi bir çimlenme gösterir. Katlamadan alınan çekirdekler tohum tavalarına veya doğrudan doğruya şaşırtma parsellerindeki yerlerine ekilir. Tohum ve şaşırtma parsellerinde ot alma, zararlılarla savaş, sulama ve gübreleme işleri iyi ve zamanında yapılarak anaçların kuvvetli büyümeleri sağlanır. Klon anaçların vegetatif üretilmesi daldırma, odun ve yarı odun çeliği ile olur. Bu türlü üretmede köklenmeyi artırmak için sisleme, hormon uygulaması, dipten ısıtma ve benzeri olanaklardan faydalanılmalıdır. Çelik tavalarında da tohum tavalarında yapılan işlemler uygulanır. 4. ERİK BAHÇESİNİN KURULMASI Erik bahçeleri, genel olarak, bir veya iki yaşlı fidanlarla kurulur. Dikim mesafeleri çeşide, anaca ve ağaçlara verilecek şekle göre değişir. Genellikle bu mesafeler kare dikimde 6x6 m, palmetlerde ise sıra üzerinde 4-4.5, sıra arasında ise 4-5 metredir. Bu mesafeler kuvvetli büyüyen çeşit ve anaç kombinasyonu ve kuvvetli topraklarda 7x7 metreye çıkabilir. Fidan dikimi genellikle sonbaharda yapılır. Çok soğuk bölgelerde fidanlar ilkbaharda dikilmelidir. 5 4.1. Çeşit Seçimi Çeşitlerin çoğu kendine verimsizdir ve bahçe kurulurken seçilen çeşidin tozlayıcısı da bahçede bulundurmalıdır. Erik çeşitleri genellikle kendine verimsiz, kısmen verimli ve verimli olmak üzere üç gruba ayrılır. Ilıman iklim bölgelerinde genellikle Avrupa grubu erikler, subtropik bölgelerde ise Japon grubu erikler tercih edilmelidir. Can erikleri, Akdeniz Bölgesi’nde yetiştiricilik için uygundur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Tarımsal Araştırma ve Geliştirme Paketi kapsamında Türkmenköy ve Güzelyurt’ta yürütülen “Kıbrıs ekolojik koşullarında değişik erik çeşitlerinin adaptasyonu” projesinde 14 erik çeşidi denemeye alınmıştır (Şekil 1). Bu erik çeşitlerinin özellikleri aşağıda sunulmuştur. Şekil 1. Erik çeşit adaptasyon projesine ait deneme bahçesi 6 4.1.1. Erik Çeşitleri Black Beauty Meyveleri orta büyüklükte olup, kalp şeklindedir. Meyve rengi siyaha yakın koyu mor, meyve eti ise sarı renklidir. Meyve eti sert ve gevrek, orta sulu bir çeşittir. Çekirdeği meyve etine bağlıdır. Ağaçları yayvan, hızlı ve çok kuvvetli gelişir. Orta verimli bir çeşittir ancak uygun tozlayıcılarla verim yüksektir. Tozlayıcıları Santa Rosa ve Quin Rosa’dır. Haziran sonunda olgunlaşır (Şekil 2). Şekil 2. Black Beauty erik çeşidine ait meyveler Blue Free Meyve rengi koyu morumsu, eti ise sarı renkli, az sulu, çekirdeği ete yapışık olmayan bir çeşittir. Ağacı kuvvetli gelişir. Kendine verimlidir fakat Stanley ve Blue Ribbon çeşitleri tozlayıcı olarak kullanılırsa meyve tutumu daha da artar. Temmuz ortasında olgunlaşır (Şekil 3). Şekil 3. Blue Free erik çeşidine ait meyveler 7 Black Giant Meyvesi, iri, simetrik şekilde, koyu kırmızı-morumsu renkli; meyve eti sarı renkli ve serttir. Haziran’ın sonunda olgunlaşır. Ağacı, kuvveti gelişir ve verimlidir (Şekil 4). Black Amber Şekil 4. Black Giant erik çeşidine ait meyveler “Friar” ile “Queen Rosa” erik çeşitlerinin melezidir. Orta iri meyvelere sahiptir. Meyve kabuğu rengi mor ile siyah arasındadır. Meyve eti krem renkli, sert, orta sulu ve çekirdeğe yapışık değildir. Kendine verimli değildir. Tozlayıcıları “Santa Rosa”ve Queen Rosa” çeşitleridir. Çok verimlidir, meyve seyreltmesine gereksinim duyar. Periyodisite görülebilir. Temmuz’un ilk yarısında olgunlaşır (Şekil 5). Şekil 5. Black Amber erik çeşidine ait meyveler 8 Primavera Verimli bir çeşittir. Meyve orta büyüklükte, biraz kalp şekline yakın, meyve rengi sarı renklidir. Çekirdek ete bağlı, meyve eti sarı, şekerli aromatik ve taşımaya dayanıklı bir çeşittir. Erkenci bir çeşittir (Şekil 6). Fortuna Şekil 6. Primavera erik çeşidine ait meyveler İri ve kalp şeklinde meyvelere sahiptir. Meyve kabuğu sarı zemin üstüne kırmızıbordo renklidir. Olgunluk ilerledikçe üst renk artar ve koyulaşır. Meyve eti sarı renkli, gevrek ve çekirdeğe bağlıdır. Hafif ekşi tadıyla albenisi çok yüksek meyvelere sahiptir. Verimli bir çeşittir fakat kendine verimsizdir. Temmuz ayının ortasından sonra olgunlaşır (Şekil 7). Şekil 7. Fortuna erik çeşidine ait meyveler 9 Golden Plumza Meyveleri iri ve basık küresel şekillidir. Meyve kabuğu sarı, meyve eti ise açık sarı renkli, yumuşak, dayanıklı, mükemmel kokuludur, çekirdeğinden ayrılmaz. Ağacı kuvvetli gelişir ve kendine verimsizdir. Temmuz sonunda olgunlaşır (Şekil 8). Queen Rosa Şekil 8. Golden Plumza erik çeşidine ait meyveler “Queen Ann” ile “Santa Rosa” çeşitlerinin melezidir. Orta-iri, yuvarlak şekilli ve sarı zemin üzerine kırmızı renkli meyvelere sahiptir. Meyve eti sarımsı-krem renkli, sert, sulu ve çekirdeğe bağlı değildir. Kendine verimli değildir. Tozlayıcıları “Santa Rosa”, “Friar”, “Laroda” ve “Black Amber” çeşitleridir. Düzenli verim için tozlanma etkinliği çok önemlidir. Ağacı kuvvetli ve dikine gelişir. Temmuz ayının ortasından sonra olgunlaşır (Şekil 9). Şekil 9. Queen Rosa erik çeşidine ait meyveler 10 Original Sun İri, kalp şeklinde, mor-siyah renkli meyvelere sahiptir. Meyve eti krem renkli, gevrek olmayan bir yapıdadır. Meyve eti çekirdeğe bağlıdır. Yüksek ve düzenli verimlidir. Geççi bir çeşit olup, Ağustos’un ilk haftası olgunlaşır (Şekil 10). Şekil 10. Original Sun erik çeşidine ait meyveler Bella Di Barbiano Meyveleri iri, sarı zemin üzerine kırmız renkli ve basık yuvarlak şekillidir. Meyve eti krem renkli, gevrek ve çekirdeğe yapışıktır. Albenisi yüksek ve orta suludur. Orta verimli bir çeşittir. Geççi bir çeşit olup, Ağustos’un ilk haftası olgunlaşır (Şekil 11). Şekil 11. Bela di Barbiano erik çeşidine ait meyveler 11 TC Sun İri, yuvarlak ve sarı renkli meyvelere sahiptir. Meyve eti sarı renkli, gevrek ve çekirdeğe bağlı değildir. Sert ve albenisi yüksek meyvelere sahiptir. Ağacı orta büyüklükte ve çok verimlidir. Kendine kısmen verimlidir. Geççi bir çeşittir. Muhafaza için uygundur (Şekil 12). Zanzi Sun Şekil 12. TC Sun erik çeşidine ait meyveler İri ve kırmızı-sarımsı meyvelere sahiptir. Meyve eti sarı renklidir. Ağaçları iri ve dikine büyüme eğilimlidir. Meyveye erken yatar, yüksek ve düzenli verimlidir. Kendine verimsizdir. Ağustos ayı içinde olgunlaşır (Şekil 13). Şekil 13. Zanzi Sun erik çeşidine ait meyveler 12 Papaz İri, yuvarlak sap kısmı hafif basık meyvelere sahiptir. Karın çizgisi çukur ve belirgin, sap çukuru geniş, sap biraz kısa ve kalındır. Kabuk koyu yeşil, olgunlukta açık yeşil, güneşlenen kısım hafif kırmızımtırak görünümdedir. Et yeşil, meyve gevrek ve çok sulu, yeşil meyve olarak tatlı, olgun meyvede et rengi yeşilimsi sarı, tatlı ve çok sulu, çekirdek bağlı ve orta iriliktedir (Şekil 14). Globe Sun Şekil 14. Papaz erik çeşidine ait meyveler Meyveleri iri, oval-yuvarlak şekillidir. Meyve kabuğu sarı renkli, güneşe gelen kısımlar kırmızı renklidir. İnce ama dayanıklı kabuğa sahiptir. Meyve eti sarı renkli, yumuşak, sulu, çok hoş kokulu ve dayanıklıdır. Çekirdek ete az bağlıdır. Kendine verimsizdir. 5. ERİK BAHÇELERİNDE YILLIK BAKIM İŞLERİ 5.1.Sulama Erik ağacının su ihtiyacı badem, kaysı ve şeftaliye göre daha fazladır. Bu nedenle uzun süren kurak periyotlarda erik ağaçları kuraklıktan zarar görür. Böyle yerlerde yaz aylarında, duruma göre 15-20 günde bir sulama yapılması gerekir. Sulama için karık, damla ve alttan yağmurlama sistemleri kullanılabilir. Sulama sıklığı ve miktarı bölgenin iklim özelliklerine, toprak yapısına, ağacın yaşına ve gelişme durumuna göre değişir. Bu koşullara dikkat edilerek düzenli sulama yapılmalıdır. 5.2.Budama Erik bahçelerinde yeni tesislerde muntazam bir taç oluşturmak için taçlandırma budaması ve meyveye yatmış ağaçlarda ağacın yüksek kaliteli ve bol meyve vermesini sağlamak için de verim budaması yapılır. 13 Taçlandırma budaması: Ağaçlar çanak, doruk dallı, değişik doruk dallı ve palmet şeklinde taçlandırılır. Verim budaması: Erik ağaçlarında meyveler bir önceki yılda oluşan sürgünlerle daha yaşlı sürgünler üzerinde meydana gelir. Bu meyve türünde diğer meyve ağaçlarında, örneğin şeftalide olduğu gibi devamlı bir verim budamasına gereksinim yoktur. Budama daha çok dalların seyreltilmesi, kuruların alınması, obur dalların kesilmesi şeklinde olur. 5.3. Gübreleme Gübreleme toprak ve yaprak analizlerine göre yapılmalıdır (Çizelge 2). Verilecek gübre miktarı ağacın yaşına, toprağın tipine, alınan ürün miktarına, ekolojik bölgeye ve ağaçların gelişme durumuna göre değişir. Azotlu gübreler genellikle iki defada verilmelidir. İlk uygulama kış sonunda, ikincisi ise mayıs ayında uygulanmalıdır. Genç ağaçlarda ağaç başına 113-226 g saf azot uygulanmalıdır. Verime başlamış ağaçlarda ise 8.5-11.2 kg/da saf azot uygulaması yapılmalıdır. Fosforlu ve potasyumlu gübreler kış ayının başlangıcında ağaç tacının izdüşümüne 20 cm derinliğe uygulanmalıdır. Fosforlu ve potasyumlu gübre uygulamasıyla birlikte organik gübreleme de yapılabilir. Çizelge 2. Erik yaprak ve meyvelerindeki besin elementleri Element Noksanlık Optimum % Azot Fosfor Potasyum Kalsiyum Mağnezyum Klor Kükürt Demir Mangan Çinko Bor Bakır Molibden % 2.3-2.8 0.1-0.3 >1.1 >1.0 >0.25 - 1.0 0.25 ppm ppm 20 18 25 4 - Toksisite % 0.3 ppm >20 >18 30-40 >4 14 80 - Olgun Meyvedeki Oranı % 1.0-1.5 0.1-0.3 1.5-2.5 0.05-0.15 0.05-0.15 ppm 20-80 5-10 10-20 20-50 5-10 - Bitkide Taşınımı Orta Yüksek Yüksek Düşük Yüksek Yüksek Düşük Düşük Orta Düşük Düşük Düşük Orta 6.HASTALIK VE ZARARLILAR 6.1. Hastalıklar Mumya (Monilya) hastalığı Monilia laxa adlı bir mantar tarafından oluşturulur. Çiçek, sürgün yaprak ve meyvede zarar yapar. Hastalığın kültürel mücadelesinde sonbaharda görülen kanserli ve üzerinde mumyalaşmış çiçek bulunan kurumuş dalcıklar kesilip yakılmak suretiyle imha edilmelidir. Yaprak delen hastalığı (Coryyneum beijerinckiix Oudem) Etmeni bir fungus olup, genellikle tomurcuklarda ve dallarda kışlamaktadır. Hastalıklı tomurcuk ve dallar bulaşma kaynağıdır, ayrıca genç sürgün yaraları ve yaprakları da ikinci derecede bulaşma kaynağı olarak rol oynamaktadır. Cep hastalığı (Taphrina pruni) Özellikle Can ve Papaz eriği yetiştirilen bölgelerde önemli derecede zararlı olmaktadır. İlkbaharın yağışlı ve serin geçtiği yerlerde hastalık sıklıkla görülmektedir. Ağaç üzerinde ve yere dökülen hasta meyvelerin ve kuruyan dalların toplanıp yok edilmesi şeklinde kültürel mücadele yapılmalıdır. Kök kanseri hastalığı (Agrobacterium tumefaciens) Hastalık genellikle ağaçların kök boğazı bölgesinde görülür. Hastalık etmeni, kök boğazında urlar oluşturur. Ur yıldan yıla büyür, esmerleşir ve pürüzlü bir görünüm alır. Genç ağaçlar enfeksiyondan çok etkilenir, kısa sürede kurur. Yaşlı ağaçlar ise az ve kalitesiz meyve verir. Hastalıktan korunmak için ağır ve su tutan yerlerde bahçe kurulmamalı, dayanıklı anaç kullanılmalı, toprak işleme sırasında kökler zararlanmamalı, hastalıklı kökler temizlenip yakılmalı, hastalık ilerlemişse bitki sökülüp yok edilmelidir. Bitkinin söküldüğü çukura m3’e 3 kg olacak şekilde sönmemiş kireç atılmalı ve çukur kapatılıp %35’lik demir sülfat çözeltisi ile yıkanmalıdır. Sökülen bu yerlere en az 1 yıl fidan dikilmemelidir. Rosellinia kök çürüğü hastalığı (Rosellinia necatrix frill) İlk belirti yaprak sararmasıdır. Bu ağacın tümünde veya bir tarafında görülebilir. Yapraklarda küçülmeler olur ve döküm sonucu zamanla ağaçta çok az yaprak kalır. Ayrıca büyümede durgunluk dikkati çeker, meyve verimi ve kalitesi de düşer, meyveler irileşmeden ve olgunlaşmadan dökülür. 15 Kökler açılacak olursa, ince köklerin esmerleşip çürüdüğü görülür. Fidan ve genç ağaçlarda hastalık kendini daha çabuk gösterir. Etmeni fungus olup, toprakta yıllarca canlılığını korur, hastalıklı ağaçların bulunduğu bahçelerde uzun yıllar yaşamını sürdürerek bulaşmalara neden olur. Hastalıklı köklerin yakınında bulunan genç kökleri ve kök uçlarını enfekte eder. Kök içinde gelişerek kabuk kısmına yayılır, odun ile kabuk arasında gelişmesine devam ederek kambiyuma zarar verir. Aşılamada hastalıksız gözler kullanılarak ve aşı yerinin toprakla temas etmemesini sağlayarak hastalıktan korunmalıdır. Bitki yapraklarını döktükten sonra ve uyanmadan önce %1’lik bordo bulamacı ile ilaçlanmalıdır. Bakteriyel kanser ve zamklanma (Pseudomonas syringae Van hall) Hastalık etmeni, gövde, genç sürgün, dal, meyve sapı, yaprak ve meyvelerde zarar oluşturur. Dallar ve gövde üzerinde görülen hali en zararlı dönemdedir. Dairesel ve uzunlamasına, ıslak gibi görünen lekeler dış kabuk üzerindedir. Lekeler kahverengi ve ekşi kokuludur. Yaprak lekeleri küçük morumsu renktedir ve bu lekeler daha çok erik ve kayısılarda görülür. Erken bulaşmalarda yapraklar saçma ile delinmiş gibidir. Bazı erik çeşitleri çok duyarlıdır. Etmeni bakteridir ve bulaşma sonbaharda olur. Yazın faaliyetini durduran bakteri, sonbaharda etkin duruma geçer. Yağmur ve rüzgarla diğer organlara yayılır. Bulaşma sonbaharın hemen başında olmuşsa kanser yaraları oluşmaz. Kışı hasta ağaçlardaki kanserlerde, gözlerde, yaprak ve dallarda, bazı yabancı otlar üzerinde ve dayanıklı çeşitler üzerinde geçirir. Dala girişi çatlaklardan, yaralardan ve budama yerlerinde olur. Tomurcuklara kasım ile şubat ayları arasında bulaşır, yaprak enfeksiyonları genç yapraklarda görülür. Enfeksiyon kaynaklarını ortadan kaldırmak mücadelede en etkin yöntemdir. Hastalıklı bitkiler hemen sökülerek yok edilmelidir. Hastalığı bulaştıran vektörlere karşı mücadele edilmelidir. 6.2. Zararlılar Yaprak bitleri (Aphididae) Emici olan bu zararlılar yaprak ve tomurcuklardan bitki özsuyunu emmek suretiyle ağaçların zayıf düşmesine, genç yaprak ve filizlerin kıvrılıp büzülmesine neden olurlar. Bunun dışında tatlı bir madde salgılayarak fumajin denilen kara ve is yapan bir mantarın da üremesine neden olarak zararlarını arttırırlar. 16 Kırmızı örümcekler (Panonychus ulmi) Bulundukları bitkilerin yapraklarından bitki özsuyunu emerler ve zehirli maddeler salgılarlar. Yaprağın kuruyup dökülmesine, dolayısıyla önemli derecede ürün kaybına neden olurlar. Fidan dip kurdu (Capnodis tenebrionis) Larvalar ağaçların kambiyum tabakasını yiyerek iletken kısımları tahrip eder. Ağaçların kurumasına neden olur. Erginleri aşı gözlerini tahrip eder, taze sürgünleri kemirir. Özellikle yaprak saplarını yiyerek yaprakların dökülmesine neden olur. Kültürel mücadelede, bahçede yabancı ot kontrolü çok iyi yapılmalı, ağaçların bakımı iyi yapılarak ağaçlar kuvvetli tutulmalı ve böceğin erginleri toplanıp yok edilmelidir. San Jose kabuklu biti (Quadraspidiotus prniciosus comst.) Özellikle genç ve orta yaştaki ağaçlar için çok tehlikeli ve bir meyve ağacını 2-3 yılda kurutabilen bir kabuklu bittir. Ağacın özsuyunu emmek suretiyle zarar yapmaktadır. Gerçek zararı emgi esnasında salgıladığı zehirli maddeler oluşturmaktadır. Yaşlı ağaçlarda önce yaprak dökümü yapar, sonra bazı dalları kurutur. Zarar sonucu ağacın bir bölümü ve daha sonra da tümü kurur. Meyvede önce sap çukuru ve çiçek çukuruna yerleşir. Sonra bulaşma yanlara yayılır. Kabuklu bitlerin beslenme yerlerinde oluşan kırmızı lekeler meyvelerin satış değerini düşürür. Prospaltella perniciosi Tow. ile bu zararlıya karşı biyolojik mücadele yapılabilir. Erik iç kurdu (Laspeyresia funebrana Tr.) Tırtıllar sap dibinden, yanlardan ve iki meyvenin birbirine değdiği yerlerden girer. Meyvenin kabuk altını oyarlar ve meyve etinde tünel açarak çekirdeğe kadar ulaşırlar. Zarar gören meyveler zamk çıkarır. Kültürel mücadele olarak kurtlu meyveler toplanıp yok edilmeli, ardından uygun insektisitlerle ilaçlama yapılmalıdır. Erik testereli arısı (Hoplocampa fiave L., Hoplocampa minuta Christ., Hoplocampa rutilicornis Klug.) Zararlı çiçeklenmeden sonra henüz küçücük olan meyvelerin bir kısmının dökülmesine neden olur. Dökülen meyveler incelendiğinde üzerlerinde bir delik ve içinin pisliklerle dolu olduğu, çekirdek evinin meyve içerisinde bulunan kıvrık bir larva tarafından yenmiş olduğu görülür. Kültürel mücadelesi için, kışın toprak işleme ile zararlının yoğunluğu azaltılmalıdır. Kimyasal mücadele için Tarım İl Müdürlüğüne başvurulmalıdır. 17 Erik ağ kurdu (Hyponomeuta padelius variabilis. Zell, H. Padellus, H. Padella) İlkbahar ortalarına doğru erik ağaçlarında ağlarla yapılmış büyük kozalar (ağlar) görülür. Bu ağların içerisinde başı sarımsı gri-yeşil renkli, koyu sırt çizgisi belirli bir şekilde görülmeyen tırtıllar bulunur. Ağaçta ağlar kuran bu tırtıllar, yaprakları tamamen yiyerek ağacın yapraksız kalmasına neden olur. Gözlerin kabarma devresinde kışlık yağlarla ilaçlama yapılmalıdır. Kimyasal mücadele tırtılların ağ yapmasından önce mümkün olduğu kadar çabuk yapılmalıdır. Çünkü daha sonra yapılacak ilaçlama ağların içine ulaşmayabilir ve mücadele başarısız olabilir. 18 19 Autumn Rosa Black Amber Casselman İ İ Z K İ K K K K K İ: İYİ; K: KÖTÜ; Z: ZAYIF * KENDİNE VERİMLİ ( TOZLAYICIYA GEREKSİNİM YOKTUR) + VERİMLİ ( ÇOĞU YILLAR VERİMLİDİR) Wickson Spring Beaut Simka* Santa Rosa* Roysum* Royal Red Royal Diamond Rosemary Red Roy Red Rosa Red Beaut Queen Ann Nubiana* Laroda (Şekil 11) Kelsey July Santa Rosa* Grand Rosa* K Z Z K K Z K İ K Friar+ K K K Z İ K İ K İ Durado K Z El Dorado El Dorado İ İ Friar Catalina İ İ Black Beaut Casselman* İ Ambra Blackamber Angeleno TOZLANAN ÇEŞİTLER Grand Rosa K K K İ July Santa Rosa K K K İ K İ K Laroda K K İ Z K İ K K Z K K K İ İ K K K K Late Santa Rosa TOZLAYICILAR Nubiana K Z İ Z K Z K Z Queen Ann BAZI ERİK ÇEŞİTLERİ İÇİN UYGUN TOZLAYICILAR Red Rosa K K K K K K Z K İ Roysum K K Santa Rosa İ K K K İ İ İ K İ K K K İ Simka K K K Z K K K K K İ K İ K K K İ Wickson KAYNAKLAR Anonymous, Zanzivivai-Ferrara Çeşit Kataloğu. 44040-Fossanova.Marco (Ferrara) Italia. -------------------, Viveros Orero Çeşit Kataloğu. S.A. 12400-Segorbe-Spain. -------------------, 1980. Vivai Piante da Frutto e Vite, Conecovi, İtalya. -------------------, 2008. FAO Statistics Database. http://www.fao.org/ Küden, A., A.B. Küden, N. Kaşka ve İ.T. Ağar, 1997. GAP Bölgesi’ne adapte Edilebilecek Şeftali, Kayısı, Badem, Nektarin ve Erik Çeşitlerinin Saptanması II. Ç.Ü.Z.F. Güneydoğu Anadolu Projesi Tarımsal Araştırma İnceleme ve Geliştirme Proje Paketi Kesin Sonuç Raporu Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Genel Yayın No: 198, 67 s., Adana. Larue, J.H. and R.S. Johnson, 1989. Peaches, Plums and Nectarines Growing and Handling for Fresh Market. Cooparative Extension. University of California Division of Agriculture and Natural Resources. Publication 3331. 246p. Özbek, S., 1978. Özel Meyvecilik. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları: 128 Ders Kitabı:11 486s. Özçağıran, R., 1976. Türkiye’de Mevcut Erik Türlerinin Teşhisi ve Bunlardan Prunus cerasifera Ehrh. Türüne Ait Bazı Çeşitlerin (Can Erikleri) Meyve Özellikleri. Ege Üniversitesi Matbaası, Bornova, İzmir, 54s. Özgüven A.I., A. Küden, H. Tatlı, M. Coşkun and Y. Daşkan., 1997. Fruit Characteristics of Some Plum Varieties under the Ecological Conditions at Adana. V. Inter. Symposium on Temperate Zone Fruits. Adana. Acta Horticulturae 441:351-354. --------------, A.I., 1999. Ilıman İklim Meyveleri III Ders Notları. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü (Yayımlanmamış). Özvardar, S., K. Önal, 1990. Erik Yetiştiriciliği. Tarımsal Araştırmalar Destekleme ve Geliştirme Vakfı (TAV), Yayın no:23, 64s. Yılmaz, M., 1994. Bahçe Bitkileri Yetiştirme Tekniği. Çukurova Üniversitesi Basımevi, Adana, 151s. 20
Benzer belgeler
ERİK YETİŞTİRİCİLİĞİ Erikler Asya - Avrupa kökenli türler, Japonya
Türkiye’de can eriği anaçları olarak bilinen ve Prunus cerasifera türü içinde yer alan bu anaçlar,
eskiden beri pratikte yoğun olarak kullanılmaktadır.
Ağır ve nemli topraklarda iyi adapte olurlar...