Milli Saraylar Bülteni
Transkript
Milli Saraylar Bülteni
Milli Saraylar Bülteni Mart 2010 Meclis Bakanmz Mehmet Ali ahin Hereke Hal Fabrikas gezisi srasnda çalanlarla yakndan ilgilendi ve sorunlarn dinledi. Meclis Bakan ahin’den Hereke Hal Fabrikasna Ziyaret M eclis Başkanı Mehmet Ali ŞAHİN, Hereke Halı ve İpekli Dokuma Fabrikası ile Restorasyonu tamamlanan Kaiser Wilhelm Köşkü, Türk Evi ve Eski Karakol binalarında in- celemelerde bulundu. Sayın ŞAHİN’E, tesisler ve restorasyon hakkında bilgi veren Milli Saraylar Daire Başkanı Yasin YILDIZ, günün anısına üzerinde TBMM amblemi bulunan ipek dokuma bir pano hediye etti. Daha sonra Sayın ŞAHİN, beraberindekilerle fabrika bünyesinde bulunan halı ve ipek dokuma üniteleri ile restorasyonu tamamlanan binaları da gezdi. Restorasyon hakkında bilgi alan ve çalışanlarla yakından ilgilenen Meclis Başkanı ve beraberindeki heyet ziyaret sonunda fabrika çalışanlarıyla bir de hatıra fotoğrafı çektirdi. Saray Konferanslar Prof. lber Ortayl ile Balad M illi Saraylar Dairesi Başkanlığınca daha önce periyodik olarak yapılan “Saray Konferansları” yeniden başladı. Dolmabahçe Sarayı Medhal Salonda Prof. Dr. İlber ORTAYLI “Neden Dolmabahçe” konulu bir konferans verdi. Prof. ORTAYLI konferansın birinci bölümünde dinleyicilere Avrupa’daki sarayların genel karakteristiği ile buraların yaşam tarzı hakkında bilgi verdi. Ardından Dolmabahçe Sarayı’nın mimarı yapısından saray yaşamına kadar birçok yönünü ortaya koydu. Konferansın son bölümünde ise katılımcılardan gelen soruları cevaplandıran Prof. ORTAYLI, en çok merak edilen ve çocuklukları bu saraylarda geçen Osmanlı ailesinin ilginç hatıratlarını anlatarak tamamladı. İletişim: www.millisaraylar.gov.tr MS_Bulten_MART_2010.indd 1 04.10.2010 15:36:39 Mart 2010 Dolmabahçe Orglarna Teknik Denetim D olmabahçe Sarayı’nda bulunan iki büyük org üzerinde Hollanda’dan gelen uzmanlar tarafından teknik inceleme yapıldı. Orgların mevcut kondisyonları ve restorasyon planlaması için bilimsel rapor çıkarmak üzere gelen uzmanlar, dört gün boyunca çalışarak orgları, parçalarını ve mevcut durumlarını inceledi. Uzmanlar, bu konuda Dünyadaki en önemli merkezlerden birisi olan Hollanda Utrecht kenti Çalar Saat ve Cadde Orgları Müzesi (National Museum van Spe- elklok tot Pierement) baş küratörü Bob van Wely ve iki teknisyenden oluşan üç kişilik bir ekipti. Sıkı ve planlı çalışmalarıyla örnek olan ekip, Daire Başkanımızla da tanışarak bilgi aktarımında bulundu. Mobilya Ustalarmzn Baars M illi Saraylar Daire Başkanlığımız bünyesinde çalışan ustalarımız, el hünerlerinin başarısına bir yenisini ekledi. Dolmabahçe Sarayı girişinde artık ziyaretçilerimizi zarif, kullanışlı, sağlam ve mekana uygun kanepeler karşılıyor. Özellikle yaşlı, çocuklu bayan ziyaretçilerimiz kısa zaman da olsa beklerken ve galoş giyerken saray girişinde rahatça bu kanepelere oturuyorlar ve memnuniyetlerini ifade ediyorlar. Ziyaretçilerimiz adına atölyelerden sorumlu Turgut Sönmez’le birlikte marangoz ve mobilya restorasyon bölümü usta ve çalışanlarına teşekkür ediyoruz. FKSAD’dan Milli Saraylara Ziyaret K ısa adı FİKSAD olan Fikir Kültür ve Sanat Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu daire başkanlığımıza nezaket ziyaretinde bulundu. Dernek başkanı Osman ERTEM, FİKSAD’ın kuruluş ve çalışmaları hakkında bilgi verdi ve sivil toplum kuruluşu olarak yapmak istedikleri projeleri daire başkanlığımız ile paylaşmak istediklerini bildirdi. Yalova Atatürk Kökü Restorasyona Alnyor M illi Saraylar Daire Başkanlığı’na bağlı Yalova Atatürk Köşkü restore ediliyor. Yalova’nın Termal ilçesinde bulunan Milli Saraylar Daire Başkanlığına bağlı Yalova Atatürk Köşkü’nde kapsamlı bir restorasyon çalışması başlatılıyor. Yalova’nın temiz havası ve termal suyunun Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk’ün sağlığına iyi geleceği düşüncesinden hareketle 1929 yılında inşa edi- len Yalova Atatürk Köşkü, yaşamının son döneminde Atatürk tarafından kısa bir dönem için kullanılmıştır. Yalova Atatürk köşkü günümüzde müze olarak hizmet vermektedir. Yalova Atatürk Köşkü’nde yapılacak restorasyon çalışmasıyla binanın yapı elemanlarının güçlendirilmesi ve köşkte yer alan tarihi objelerin dönemsel bakımlarının gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Yalova Atatürk Köşkü, yapılacak restorasyon çalışmaları süresince ziyarete kapalı olacak. 2 MS_Bulten_MART_2010.indd 2 04.10.2010 15:37:06 Mart 2010 Milli Saraylar Yönetimine Kalite Semineri M illi Saraylar Dairesinde yönetici olarak görev yapanlara yönelik Kalite yönetimi semineri 18- 22 Ocak 2010 tarihleri arasında tamamlandı. Destek Hizmetleri Daire Başkanlığınca yürütülen çalışmaların devamını sağlamak, aksaklıkları gidermek ve TS EN ISO 9001: 2008 Kalite çalışmalarını yürütmek amacıyla yapılan semineri TSE eğitim uzmanlarından Hidayet ŞAHİN sundu. Seminerin ikinci gününe Destek Hizmetleri Daire Başkanı Mehmet Fatih UĞURLU da katıldı. Kalite Yönetim Sistem Koordinatörlüğü, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği İdari Teşkilatının TS EN ISO 9001:2008 Kalite çalışmalarını yürütmek, var olan sistemin standartlara uygun bir şekilde entegrasyonunu gerçekleştirmek, sistemin geliştirilmesi ve sürekli iyileştirilmesini sağlamak amacıyla 2004 kurulmuş ve faaliyetlerine başlamıştır. Koordinatörlük amacını; “Türkiye Büyük Millet Meclisinde sunulan hizmetlerin, gerek çalışanların gerekse hizmet sunulan kişi ve kuruluşların ihtiyaç, beklenti ve önerileri dikkate alınarak hızlı, güvenilir, doğru, etkin bir şekilde sunmak. Kurumun bütün hizmet süreçlerinin sürekli iyileştirilmesine yönelik, insan odaklı ve katılımcı bir yönetim kültürünün TS-EN-ISO 9001: 2008 Kalite Yönetim Sistemi anlayışıyla yürütülmesini sağlamak”şeklinde belirlemiştir. Yldz Porselen Sat Koruma ube Müdürlüü Maazas Beikta’ta Açld Personeline Moral Eitimi TBMM Milli Saraylar Dairesine bağlı Yıldız Çini ve Porselen İşletmesinde üretilen porselen ürünleri Beşiktaş satış merkezi, Sinan Paşa Köprü Sokakta açıldı. Yıldız parkı içinde bulunan Saray ve çevresinin mutfak ve çini ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 118 yıldır hizmet veren merkezde daha çok Türk çini ve porselen sanatını yansıtan ürünler hazırlanıyor. Satışa sunulan ürünler, Yıldız Çini ve Porselen İşletmesinde hazırlanmakta ve bu porselenlerin % 90’ı el dekorlu, % 10’u ise teknik dekorlu olarak üretiliyor. El dekorlu porselenler tamamen el yordamıyla süslenerek halkın beğenisine sunuluyor. Duvar tabaklarından kahve fincanlarına, kupalardan pasta takımına kadar geniş bir ürün çeşitliliğine sahip mağazada müşterilerin özel üretim siparişleri de karşılanmaya çalışılıyor. İki kattan oluşan merkez Pazar günleri hariç diğer günler saat 09-18 saatleri arası açık kalacak. K oruma Şube Müdürlüğü personelinin bilgi, beceri, moral ve motivasyonlarının artırılması amacıyla 1516-17 Şubat 2010 tarihlerinde hizmet içi eğitimi düzenlendi. Kurumumuzda görevli Emniyet Teşkilatı mensuplarına, hizmet kalitesini yükseltmek amacıyla ‘Stresle Mücadele Etmenin Yolları, Nezaket ve Beden Dilini Kullanma, Disiplin Mevzuatı ve AB Uyum Yasaları’ konularına da eğitimler verildi. ‘Stresle Mücadele Etmenin Yolları’ konu- sunda uzman eğitici Sezgin ÇEKÜÇ, ‘Nezaket ve Beden Dilini Kullanma’ konusunda uzman eğitici İstanbul Emniyet Müdürlüğünde görevli Emniyet Amiri Orhan SİNAV, ‘Disiplin Mevzuatı’ konusunda uzman eğitici İstanbul Emniyet Müdürlüğünde görevli Emniyet Amiri Hamza ERDOĞAN ve ‘AB Uyum Yasaları’ konusunda Milli Saraylar Koruma Şube Müdürlüğünde görevli 4.Sınıf Emniyet Müdür A.Hulusi ERGÜL katılımcılara eğitim verdiler. 3 MS_Bulten_MART_2010.indd 3 04.10.2010 15:37:11 Mart 2010 Sivas Kongre Binas TBMM’ye Devrediliyor S ivas Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne devir işlemleri başladı. İşlemlerin tamamlanmasının ardın- dan restore edilecek olan bina, TBMM Milli Saraylar Dairesi Başkanlığı tarafından Milli Mücadele Müzesi olarak düzenlenmesi planlanıyor. Sivas Kongresi’nin yıldönümü törenleri için 4 Eylül 2009 tarihinde Sivas’a gelen Meclis Başkanı Mehmet Ali ŞAHİN’in Sivas Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi’nin restorasyonu ile ilgili verdiği söz yerine getiriliyor. Meclis Başkanı’nın talimatı doğrultusunda Kongre Müzesi’nin Kültür Bakanlığı’ndan TBMM’ye devri için çalışma başlatıldı. Meclis bu devrin ardından restorasyon çalışmasını başlatacak. 3 yıl sürmesi beklenen restorasyon kapsamında ahşap pencere kasaları yenilenecek, yıpranan duvarlar tamir edilecek, müze içerisine engelli asansörü yapılacak, giriş kapısının yönü İsmet İnönü Bulvarı tarafına alınacak. Binanın çatısının bir bölümü uzay çatı olarak dizayn edilecek, ayrıca ziyaretçilerin dinlenebileceği kafeterya da yapılacak. Saray Konserlerinin lki 8 ubat’ta Gerçekleti G eleneksel olarak sürdürülen ancak uzun bir süre ara verilen “Saray Konserleri”nin ilki 8 Şubat'ta gerçekleşti. Program açılışında bir konuşma yapan Milli Saraylar Daire Başkanı Yasin YILDIZ, bu tür etkinliklerin kültürümüze katkılarının büyük olduğunu ve kurum olarak bu tür organizasyonları her zaman destekleyeceklerini söyledi. Dolmabahçe Sarayı Medhal Salonda “ 19. YÜZ- YILDA MUSİKİMİZ” adlı konser, Birol YAYLA yönetimindeki İstanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu tarafından sunuldu. 19. Yüzyıl bestekârlarının eserlerinden oluşan seçkin bir repertuar, koro ve saz heyeti tarafından icra edilen konser yaklaşık iki saat sürdü. Konser sonunda Milli Saraylar Daire Başkanı Yasin YILDIZ koro şefi Birol YAYLA’ya gecenin anısına bir plaket sundu. Gürcistan Parlamento Bakanndan Ziyaret G ürcistan Parlamentosu Başkanı David BAKRADZE ve beraberindeki heyetle Daire Başkanı Yasin YILDIZ’a kısa bir ziyarette bulundu. Heyet Dolmabahçe sarayını gezerek sarayla ilgili bilgi aldı. Ardından Daire başkanı YILDIZ’la saray bahçesinde hatıra fotoğrafı çektirdi. 4 MS_Bulten_MART_2010.indd 4 04.10.2010 15:37:14 Mart 2010 Teknik Birimlerimizden Avize Atölyesi M illi Saraylar Daire Başkanlığı Kültür Tanıtım Yardımcılığı İdari Şube Müdürlüğü (Obje Restorasyon) ne bağlı Avize Atölyesi, Daire Başkanlığına bağlı Saray, Köşk ve Kasırlarda bulunan aydınlatma eserlerinin korunması yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla çalışmalarını sürdürmektedir. Atölye, usta- kalfa- çırak silsilesi ile çalışan 10 personelden oluşmaktadır: Ali Rıza Kır (Atölye Sorumlusu), Binali Karaduman, Erdoğan Genç, İsmail Uzun, Bahri Tahtacı, Ayhan Yıldız, Osman Çelik, Fatih Bayrak, Tayfun Keskin, Hasan Çolak. Tarihi eser olma niteliğinin yanı sıra mekanları aydınlatma görevini de ilk günkü kimliğiyle yerine getirerek yüz elli yılın yorgunluğunun izlerini taşıyan ve kırılma riski taşıyan aydınlatma eserleri atölyenin çalışmalarına hassasiyet kazandırmaktadır. Her biri mesleğe ilk adımla başlayan atölye elemanları başta kristal aydınlatma grubu olmak üzere işlevselliğini sürdüren tüm aydınlatma eserlerinin periyodik bakımı, yüzey temizliği ve restorasyonu çalışmalarını yürütmektedir. Tüm bu çalışmalar sırasında, irili ufaklı yüzlerce hatta binlerce kristal parçadan oluşan avize ve şamdanların sistematik bir düzen içinde tamamen sökülmesi ve en ufak bir karışıklığa mahal verme- den yeniden takılması şüphesiz avizecilerin hayli maharet gerektiren işlerinin başında gelir. Aynı zamanda tüm kristalleri birbirine bağlayan teller yenilenmekte ve eserlerin sağlamlığı güvence altına alınmaktadır. Aydınlatma Araçları Seksiyonu ile koordineli olarak çalışan atölye, kristallerin periyodik bakım ve temizliklerinin yanı sıra yaptıkları işi daha da öteye taşıyarak eserlerin yaşatılması yönünde yeni sorumluluklar da üstlenmişlerdir. Aydınlatma araçlarının metal aksamı yüzeysel ya da derinlemesine temizlenmekte ve geçmişte yapılan kimi yanlış uygulamalar eserin yüzeyinden sökülerek metallerin gerçek kimliği ortaya çıkarılmaktadır. Diğer yandan çok fazla parçadan oluşan avize ve şamdanlar üzerinde, hasar görerek eksildiği tesbit edilen kristal modüllerin tamamlanması için Osmanlı döneminde Şamdan Odası, günümüzde ise Kristal Depo olarak adlandırılan yedek parça deposunda çalışma yapılmaktadır. Söz konusu depo ve aydınlatma araçları seksiyonunu ilgilendiren diğer depo çalışmaları da atölyenin katkıları ile gerçekleştirilmektedir. İşlevselliğini sürdürerek tüm saray, kasır ve köşklerde aydınlatmayı sağlayan avi- ze ve şamdanların elektrik işlerinin kontrolü ve yenilenmesi de yine atölyenin çalışma alanı içindedir. Atölye ustaları, kendi geliştirdikleri bir yöntemle, kırılma riski taşıyan kristallerin birbirine zarar vermesini engelleyerek her türlü sarsıntıya ve depreme karşı eserlerin dayanıklılığını artırmaktadırlar. Atölye çalışanları, zaman zaman gelen resmi talepler üzerine kurum dışında da (Cumhurbaşkanlığı Huber Köşkü, Tarabya Ordu Evi, Eyüp Sultan Türbesi, PTT Müzesi, Sultan Abdülmecid Türbesi, Galata Mevlevihanesi, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı, Selimiye Kışlası, Vali Konağı, Valilik Binası, Balmumcu Jandarma Kışlası ve Bezm-i Alem Valide Sultan Camii) mesleklerini icra etmektedirler. Avizeciler ve çalışmalarının geçmişi oldukça eskiye, saraylarda yaşamın sürdüğü Osmanlı dönemine uzanmaktadır. O dönemde, tüm aydınlatma elemanlarının kullanımı ve bakımından sorumlu olan görevliler şamdancıbaşı, şamdancı, kandilci, gazcı, fenerci olarak adlandırılırdı. Geçmişte onların yürüttüğü görevleri, bugün avizeciler olarak adlandırılan zanaatkârlar devralmış hünerli ellerde üstün bir azim ve gayretle devam ettirmektedirler. 5 MS_Bulten_MART_2010.indd 5 04.10.2010 15:37:22 Mart 2010 Kalemkârlarla Sohbet M illi Saraylar Bülteni’nin bu sayısında köşk ve saraylarımızın her köşesinde emekleri olan kalemkârlarla konuştuk. Kurumumuzda toplam 35 kalemkârımız çalışıyor. Bunlar saray ve köşklerin restorasyonunda duvar ve tavanlardaki resim ve süslemelerini özenle aslına uygun yenilemeye çalışıyorlar. Aslında çalışma ortamları çok da kolay değil. Bazen iskele üstünde çoğu zaman da tavan süslemeleri çalışmalarını hayli zorlaştırmakta. Ancak bunu sanatçı edası ve severek yaptıkları için zorluklarını görmediklerine şahit olduk. Biz şu anda Dolmabahçe Sarayı Selamlık Hünkâr Hamamı’nın kalem işini yapan iki değerli kalemkâr arkadaş ile meslekleri, tecrübeleri ve en önemlisi buradaki hatıraları ile ilgili bir sohbet ettik. Kuşkusuz kurumumuzda bu alanda çalışan çok kıymetli arkadaşlar var ve bu iki arkadaşın bizlere söyleyeceği şeyler aslında sadece kendilerinin değil Milli Saraylarda ve Dolmabahçe Sarayı’na belki de sarayın yapıldığı dönemden günümüze kadar hizmeti geçen her ustanın lisanı tercümesi olacaktır. Önce kendi ağızlarında kendilerini tanıyalım. Selma GÜNAY: Y.T.Ü. Restorasyon Bölümü’nden 1987 yılında mezun oldum. 1988 yılında Milli Saraylar Daire Başkanlığı’na bağlı Dolmabahçe Sarayı’nda “Kalemkâr” olarak göreve başladım. Canan SAYIN: Y.T.Ü. Restorasyon Bölümü’nden 1995 yılında mezun oldum. Öğrenim döneminde Milli Saraylarda Kalemkârlık bölümünde Kasımpaşa Kuzey Deniz Saha Komutanlığı’nda kalem işi restorasyonunda staj yaptım. 1995 yılında Milli Saraylar Daire Başkanlığı’na bağlı Dolmabahçe Sarayı’nda “Kalemkâr” olarak göreve başladım. Sohbetimize başlarken okuyucularımıza neler söylemek istersiniz? Çalışmaya başladığımız ilk günden bugüne kadar bizden her türlü destek ve yardımlarını esirgemeyen; başta atölye sorumlumuz ve ustamız Sayın Onur BAYBURA Bey’e ve İdari Şube Müdürümüz (Tarihi Binalar) Sayın Filiz MISIRLI Hanıma sonsuz saygı ve teşekkürlerimizi iletiyoruz. Çalıştığınız yerleri ve atölye ortamında yaptığınız işlerle ilgili biraz bilgi verir misiniz? Milli Saraylara bağlı saray, köşk ve kasırlar 19. yüzyıl yapıları olarak bu dönemin eklektik süsleme anlayışını yansıtmaktadır. Dolayısıyla bizler de Barok ve Rokoko üsluplarının ağırlıkta olduğu bu dönem kalem işi tekniğinde uzmanlaşma fırsatı bulduk. Bu üsluplardaki kalem işi tekniğinin uygulanması klasik döneme göre farklılıklar taşır. Renk tonlarının hazırlanması, dönem motiflerinin iyi tanınması ve motiflere üçüncü boyut etkisinin doğru resim bilgisiyle verilmesi gerekmektedir. Kalemkâr atölyesi bu açılardan bizim için üniversitedeki teorik eğitimden sonra uygulama yönünden kendimizi geliştireceğimiz imkan sağlamıştır. Çünkü uygulamalı sanatlarda teorik eğitim kadar usta-çırak ilişkisiyle yetişmek de önemlidir. Milli Saraylar’daki uzun çalışma döneminizde hiç unutamadığınız bir an ya da anı bizlerle paylaşmak ister misiniz? Buradaki çalışma hayatımız süresince birbirinden farklı; bazen hoş bazen nahoş ya da ilginç olaylarla da karşılaştık. Örneğin 1999 yılında Muayede Salonunun galeri katı ve kubbesinde çalışıyorduk. İş iskelesinin yerden yüksekliği aşağı yukarı 35 metre civarındaydı. İşte bizler Ağustos depreminden sonraki artçı depremleri hep burada ve iskelenin üzerinde yaşadık. Yerde olanlar pek bu sarsıntıyı hissetmiyorlardı ama bizler iş iskelesinin üzerinde iyice bir sallandık. Bir defasında elimizdeki bütün malzemeleri yere bırakıp panikle aşağı inmiştik. Bütün bunlara rağmen işimizi mümkün olduğunca aksatmadan bitirdik. Mutlaka bir bölümün kalemişini yaparken zorlandığınız anlarda olmuştur. Fakat sizleri keyiflendiren zamanlar da olmuştur. İsterseniz birazda bu anlarla ilgili konuşalım. Bu işin en keyifli yanlarından biri ise burada çalışmış eski ustaların yazılarına rastlamak. Genelde ustalar isimlerini yazıp tarih atıyorlar ama bazen çok kişisel yazılara da tanık oluyoruz. Bu da bizi hem şaşırtıyor hem eğlendiriyor. Örneğin Dolmabahçe Sarayı Selamlık Bölümü’nde 3 no’lu odada tavan eteğinin hemen bitiminde Rum alfabesiyle yazılmış “ADANASIOS TZARAMBURAS” ismini görmek mümkündür. Medhal Salon’da ise yine bir Rum usta kurşun kalemle “Anneciğim doğmuş” yazıp 1910 tarihini atmış. Herhalde annesinin doğum günüydü ve özlemini bu şekilde dile getirmişti. Tabi bunları görünce, insanın o dönemi hayal etmesi, gözünde canlandırması kaçınılmaz oluyor. İşte bizler restoratörler olarak bu ustaların ve sanatkarların emeklerini en iyi şekilde gelecek nesillere aktarabilmek, tarihimize ve kültürümüze sahip çıkmak için çalışıyoruz. Aslında işimizin bu yönü bizleri bir yandan motive ederken bir yandan da hayattan da keyif almamızı sağlıyor. 6 MS_Bulten_MART_2010.indd 6 04.10.2010 15:37:27 Mart 2010 Personel Haberleri Başsağlığı Sivil Savunma Uzmanlığı İtfaiye memuru Fikret YİĞİT’in babası ve Kurumumuz emekli koruma memuru Lütfi YİĞİT 23 Şubat Salı günü vefat etmiştir. Merhuma Allahtan rahmet yakınlarına baş sağlığı dileriz. KURUMUMUZDAN AYRILANLAR Ad Özlem Engin Erdal lknur Onur Osman Nihat Erman Niyazi Üzeyir Mustafa Akn Soyad TOPRAK YILMAZ UURLU YILMAZ YURTBAI BGN GÖKTA NUHOLU TAKIN KOÇAK DURMUOLU Ünvan Restoratör D temizlik eleman Mobilyac Kat Hizmetlisi Rehber Rehber Büro Görevlisi Rehber Shhi tesisatç Sedefçi D temizlik eleman Ayrl Tarihi 31.12.2009 31.12.2009 31.12.2009 31.12.2009 26.12.2009 15.12.2009 01.12.2009 01.12.2009 14.11.2009 14.10.2009 14.10.2009 KURUMUMUZA KATILANLAR Hereke Halı ve İpekli Dokuma Fabrikası İpekli Dokuma Ünitesi Çalışanlarından Rıfat Kayman’ın Annesi 22.02.2010 tarihinde vefat etmiştir. Merhuma Allahtan rahmet yakınlarına baş sağlığı dileriz. Rıfat KAYMAN Tel no: 0-536-505 08 36 Hereke Halı ve İpekli Dokuma Fabrikası Halı Tamir ve Restorasyon Bölümü çalışanlarından Mustafa Köksal’ ın Babası, İlker Köksal’ın Dedesi 20.02.2010 tarihinde vefat etmiştir. Merhuma Allah'tan rahmet yakınlarına baş sağlığı dileriz. Mustafa KÖKSAL Tel no: 0-532-273 07 67 Doğum Haberi Tahakkuk Servisi çalışanı memur Hüseyin UÇAN’ ın 15 Ocak 2010 tarihinde dünyaya gelen oğlu Mustafa Yiğit UÇAN’ a sağlıklı bir ömür dileriz. Ad Yasemin Muharrem Eyüp Malik Can Ceren Uur Orhan Julide Soyad ÖZTÜRK DKMEN AHN BAK SUNGU GÜRBÜZER TAYFA ERSOY Ünvan Gda teknikeri Resepsiyon görevlisi Koruma memuru Büro görevlisi Sat görevlisi Büro görevlisi El süslemeci Resepsiyon görevlisi Üzeyir Özge Fikriye Necmi Fatih Ömer Faruk Lale Gürsel Ziya Aye lhan Büreyde Ahmet Hamdi Halil brahim KARATA UYSAL ÖTER KARABULUT ENER USTAOLU YILMAZ ALAK DURDU KOCAMAN AYTEKN BAYRAKTAR ERBAY ARATIRMACI REHBER MEYDANCI Büro Görevlisi Büro Görevlisi Büro Görevlisi Müavir Müavir Memur Müavir Mimar Mimar Saray Müdürü Balama Tarihi 05.10.2009 11.01.2010 21.01.2010 22.01.2010 25.01.2010 08.02.2010 08.02.2010 15.02.2010 27.10.2009 23.12.2009 05.10.2009 23.10.2009 27.10.2009 16.02.2010 15.10.2009 22.10.2009 17.11.2009 09.12.2009 21.12.2009 07.01.2010 15.01.2010 Yeni Yaynlarmz D aire Başkanlığımız tarafından oluşturulan Yayın Kurulu yeni yayınlara imza atıyor. Dolmabahçe Sarayı’nın Atatürk’le olan bağlantısı nedeniyle Atatürk ve Dolmabahçe adıyla hazırlanan broşür, gerek ziyaretçilerden, gerekse öğrencilerden büyük ilgi gördü. Daha sonra 2010 yılı için özel bir takvim hazırlandı; Milli Saraylar Tablo Koleksiyonundan adı verilen takvim, görülen her yerde aranan ve istenen bir takvim oldu. Arkasından, Milli Saraylar dergisinin beşinci sayısı hazırlandı. Derginin tarihinde ilk defa, bu yıl içinde en azından iki sayı çıkarılması hedefleniyor. Baskı için bugünlerde tamamlanmak üzere olan diğer yayınlar; “Milli Saraylar Tablo Koleksiyonu” kitabı, “Belgeler ve Fotoğraflarla Meclis-i Mebusan” sergisi kataloğu. Bu arada, elinizde bulunan Milli Saraylar bülteni yepyeni tasarımıyla ilk defa basılarak düzenli olarak kurum personelimize ulaştırılıyor. Bütün bu yayınların mutfağında yer alan yayın birimimize teşekkür ediyoruz. 7 MS_Bulten_MART_2010.indd 7 04.10.2010 15:37:31 Mart 2010 Tarih’ten Notlar Padiah kzlarnn yaral askerlere pijama dikmeleri... brahim Paa’nn kulaklar çnlasn... İ brahim Paşa, Abdülhamid döneminde yaşamış bir askerdir. Her sabah Serencebey yokuşundaki evinden atına biner, kışlaya gelirmiş. Günlerden bir gün yine gayet erken kışlaya geldiğinde kışla kapısında bir kadın kendisini karşılar ve: — Paşam! Ben mülâzım Niyazi efendi’nin karısıyım. Bir haftadır kocam eve uğramıyor. Perişan olduk. Merhamet et! Emret de evine gelsin, bize baksın! Diye yalvarır. Paşa kadını teskin edip kocasını göndereceğine söz verir. Makamına oturur oturmaz Niyazi Efendi’yi çağırır, şiddetli bir şekilde uyarır. Niyazi Efendi: — Efendim! Lütfedin! Beni de dinleyin Evde dirlik düzenlik yok! Bir dakika rahat, huzur yok. Eve gidip işkence azabı çekmektense burada yatıp kalkmayı tercih ediyorum. Halim berbat. Evde kavga gürültüden başka bir şey yok. Paşa daha çok kızar: — Be adam! Evde, rahat, huzur hangimizde var? Ya ben neden sabah sabah erkenden evden kalkıp kışlaya geliyorum? Ben böyle iken bir kere bile eve gitmemezlik yapıyor muyum? Sen de Eyüb sabrından eser yok mu? Evine gitmediğini bir daha işitmeyeyim! Yoksa… Diye Paşa, Niyazi Efendi’yi bir güzel tehdit eder. Tabii mülâzım efendi’de bu emir üzerine her akşam istemese de soluğu evde almış… unan Harbi sırasında yaralı askerler için padişah kızlarının sarayda gecelik dikmeleri dikkat çekici bir vakıadır. Nitekim bu olayı Şadiye Hanım şöyle hikâye eder: “Babamın saltanatı zamanında yalnız bir tek harp hatırlıyorum. O da Yunan harbidir. Bu benim çocukluk zamanıma rastlamıştır. Hatırladığıma göre, haremdeki dairelere top top bezler getirilip dağıtılmıştı. Yaralı askerler için gecelikler dikilirdi. Hizmetkârlarımızla beraber sabahın erken saatlerinden, gece uyku saatine kadar dikiş makinelerimizin başında bizden istenilen sayıda giyeceği yetiştirmeye çalışırdık. Bu hummalı faaliyet bütün muharebe müddetince devam etti. Ben de çamaşırlara düğ- me dikerdim. Aklımca büyük iş gördüğümü sanırdım. Babam aramıza gelir: “Aferin evlatlarım, Allah sizlerden razı olsun, vatan için çalışmak ne tatlıdır. Allah vatanımızı düşmanlardan muhafaza buyursun!” derdi. Biz bu sözlerden kuvvet ve şevk alırdık, zaman kaybolmasın diye gözümüzü iğnemizden ve makinemizden ayırmaksızın onu dinlerdik. Vatan! Vatan! Babam bizlere bunu ne çok söylemişti. (…) Talimhane kışlası vardı. Yunan muharebesinde kışlanın bir kısmını hastane yapmışlardı. Yaralı askerler geldikçe onlara nasıl ihtimam edeceğimizi bilemezdik. Babam bizzat buraya gelir, yaralı askerleri okşar, hatırlarını sorardı…” (Şadiye Osmanoğlu, Hayatımın Acı ve Tatlı Günleri) Abdülhamid’in yapt 150 Baston Sultan Abdülhamid’in soanl yumurtas... 18 “S 97 yılında Türk - Yunan harbi zaferle neticelenir. Ne var ki Sultan Abdülhamid’in sevincini acı bir burukluk gölgelemektedir. Sultan savaşta yaralananların hepsini İstanbul’a getirtir, onları çeşitli hastanelere yerleştirerek tedavilerini yaptırmaktadır. Yaralıların durumunu günü gününe takip eden Sultan Abdülhamid, bir sabah marangozhaneye iner ve Yüzbaşı Mehmed Efendi’ye şöyle bir emir verir: — Haydi bakalım, Mehmed Usta! 150 tane baston ağacı kes. Sultan Abdülhamid’in bu isteğine şaşıran Yüzbaşı sormadan edemez: — Ferman efendimizindir. Lâkin bu kadar baston ağacı ne olacak hünkârım? Sultan’ın verdiği cevap ibretliktir: — Tahkik ettim. Gazilerimizin birçoğu ayaklarından yaralı. Bunlar iyileşseler bile ileride bastona muhtaç olacaklar. Onları hastanelerden taburcu edip memleketlerine gönderirken kendilerine birer baston hediye edeceğiz. 8 Y TBMM MİLLİ SARAYLAR DAİRE BAŞKANLIĞI BÜLTENİDİR. MS_Bulten_MART_2010.indd 8 Yayın Kurulu Adına Editör: İlhan KOCAMAN üzerine bağlı kumaşlara iliştirilmiş kâğıtlara da isimleri yazılırmış… Padişah iftar yemeklerinden tatmakla birlikte en ziyade soğanlı yumurtayı önemser ve beğenirse bu yemeği yapan kişiyi kendine kilerci başı seçermiş… Hemencecik soğanlı yumurtada neymiş deyip geçmeyin! Soğanlı yumurtanın yapılması, pişirilmesi çok büyük bir marifet gerektirirmiş. Enderun efendilerinin verdikleri bilgilere göre soğanlı yumurtanın pişirilmesi üç buçuk saat sürermiş. Onun hem lezzetini, hem de pişirilmesini yalnızca erbabı bilirmiş…” ofranız nur, haneniz mamur olsun!”, sözü Osmanlı’da boşuna söylenmemiş. Çünkü Osmanlı’da yemek kültürü oldukça önemliymiş. Yemek deyince, Padişahların her birinin bir başyemeği varmış. Söz gelimi Sultan II. Abdülhamid’in en çok sevdiği yemek soğanlı yumurtaymış. Hatta soğanlı yumurtayı kim iyi yaparsa o ödüllendirilirmiş. Özellikle de Ramazan ayının 15’inde Hırka-i Saadet ziyaretleri yapılır ve aynı gün Topkapı Sarayı’nda iftar yemeği yenirmiş. “Sultan Abdülmecid’den itibaren bu iftar yemekleri Enderun efendileri tarafından ve aralarında gizliden gizliye bir yarış varmış gibi hazırlanır, yemek sahanlarını örten ve Önemli bir not: Maslak Kasrımızın yöneticisi Jale Hanımefendi, Sultan Abdülhamid’in o çok beğendiği soğanlı yumurtayı pek iyi pişirmekte imiş. Bizden söylemesi… Grafik Tasarım: Baskı: Mehmet Renk Matbaası MİYASOĞLU 0212 612 11 27 Adres: TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı, Dolmabahçe Sarayı, Beşiktaş, İSTANBUL. Tel: 212 236 90 00 - Faks 212 227 66 73 www.millisaraylar.gov.tr 04.10.2010 15:37:34
Benzer belgeler
Sofra Takımları Koleksiyonu
alanında geleneksel olarak her yıl
verilen ödüllerden “kamu yayıncılığı” alanındaki ödüle, bu yıl Milli
Saraylar layık görüldü. 1987 yılından
itibaren yayın numarası verilmek suretiyle Milli Sarayl...
Milli Saraylar Bülteni
illi Saraylar Dairesi Başkanlığınca daha
önce periyodik olarak yapılan “Saray Konferansları” yeniden başladı.
Dolmabahçe Sarayı Medhal Salonda Prof.
Dr. İlber ORTAYLI “Neden Dolmabahçe” konulu
bir ...
Meclis Baükan×ndan Japon Konuùuna Yemek
önce periyodik olarak yapılan “Saray Konferansları” yeniden başladı.
Dolmabahçe Sarayı Medhal Salonda Prof.
Dr. İlber ORTAYLI “Neden Dolmabahçe” konulu
bir konferans verdi. Prof. ORTAYLI konferansı...