2015 Proje Özetleri Kitabına ulaşmak için tıklayınız
Transkript
2015 Proje Özetleri Kitabına ulaşmak için tıklayınız
i ONUR KURULU Ali KABAN (Zonguldak Valisi) Prof. Dr. Mahmut ÖZER (Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü) Prof. Dr. Baki HAZER (Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi) DÜZENLEME KURULU Prof. Dr. Hale SAYAN ÖZAÇMAK (BEÜ Rektör Yardımcısı) Prof. Dr. Ahmet ALTIN (BEÜ Rektör Yardımcısı) Prof. Dr. Kemal BÜYÜKGÜZEL Doç. Dr. İlhan KARATAŞ Doç. Dr. Meryem AKPOLAT FERAH Doç. Dr. Sibel KOÇAK Doç. Dr. Olgay YARALI Yrd. Doç. Dr. Mustafa YILDIZ Yrd. Doç. Dr. Erkan ÇETİNER Yrd. Doç. Dr. Murat ZOR Yrd. Doç. Dr.Serkan KARAKIŞ Yrd. Doç. Dr. Şenol ALAN Yrd. Doç. Dr. Şevket ATA Yrd. Doç. Dr. Gökhan BAYAR Yrd. Doç. Dr. Rıdvan BALDIK Arş. Gör. Seyit ÇAĞLAR Arş. Gör. Dr. Çağlar ŞAHİN Arş. Gör. Ozan ARTUN Arş. Gör. Bekir Fatih KAHRAMAN Arş. Gör. Dr. Hakan KAYA DANIŞMA KURULU Burhan İNAN (Türkiye Taşkömürü Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı) Resul ACAR (Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Zonguldak İli Müdür V.) Yaşar YILDIRIM (KOSGEB Zonguldak Hizmet Merkezi Müdürü) Yusuf GÜNAY (Arı Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı) Erol ORHAN (EREN ENERJİ Koordinatörü) Ali PAPİLA (Papila Unlu Mamüller A.Ş.) Ertan CİVAK (Cilas Kauçuk A.Ş.) Faruk TEZEL (BAKKA Genel Sekreteri) Metin DEMİR (Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası) Ahmet BALCI (Balcı Mağazaları) Edibe KELEŞ (Keleşler Park Otel) i Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak PROJE DEĞERLENDİRME KURULU Prof. Dr. Ertan ÖZTÜRK Prof. Dr. Hülya ARSLAN Prof. Dr. Hüseyin AYTEKİN Prof. Dr. Kemal BÜYÜKGÜZEL Prof. Dr. Şadi ŞEN Prof. Dr. Şenol Hakan KUTOĞLU Prof.Dr. Taner BAYRAKTAROĞLU Doç. Dr. M. İnanç CENGİZ Doç. Dr. Adnan TOPUZ Doç. Dr. Ayten GENÇ Doç. Dr. Bekir Hakan BAKKAL Doç. Dr. Ender BÜYÜKGÜZEL Doç. Dr. Ersöz GONCA Doç. Dr. H.Alper ÖZYİĞİT Doç. Dr. Hale SÜTÇÜ Doç. Dr. Hüseyin TOPAN Doç. Dr. İshak Özel TEKİN Doç. Dr. Kadir DEMİR Doç. Dr. Mehmet ÇABUK Doç. Dr. Mehmet YETMEZ Doç. Dr. Melih GENİŞ Doç. Dr. Muhammet UZUNTARLA Doç. Dr. Olgay YARALI Doç. Dr. Seda Tığlı AYDIN Doç. Dr. Sefa KOCABAŞ Doç. Dr. Süreyya ALTIN Doç. Dr. Umut Güneş SEFERCİK Doç. Dr. Zuhal GERÇEK Doç.Dr. İlhan KARATAŞ Doç.Dr. Mehmet ARASLI Doç.Dr. Özlem KORAY Yrd. Doç. Dr. Atakan TOPRAK Yrd. Doç. Dr. Ceran ŞEKERYAPAN Yrd. Doç. Dr. Ercan ŞAHİN Yrd. Doç. Dr. Ergin YILMAZ Yrd. Doç. Dr. Fethiye ÇAKMAK Yrd. Doç. Dr. Gülay DİLEK ÇELİK Yrd. Doç. Dr. Gülten SADULLAHOĞLU Yrd. Doç. Dr. Halit TAŞKIN Yrd. Doç. Dr. Handan BAYCIK Yrd. Doç. Dr. Hande ERKAYMAZ Yrd. Doç. Dr. Hasan ÇABUK Yrd. Doç. Dr. Hikmet YAZICI Yrd. Doç. Dr. İbrahim ALIŞKAN Yrd. Doç. Dr. İlker KÖMÜRCÜ ii Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak Yrd. Doç. Dr. Kanat GÜLLE Yrd. Doç. Dr. Muhammet ÖREN Yrd. Doç. Dr. Murat İÇEN Yrd. Doç. Dr. Mustafa EYRİBOYUN Yrd. Doç. Dr. Necati BAŞMAN Yrd. Doç. Dr. Nergizhan KAVAK Yrd. Doç. Dr. Nihal EKMEKÇİ Yrd. Doç. Dr. Okan ERKAYMAZ Yrd. Doç. Dr. Özge ALGAN CAVULDAK Yrd. Doç. Dr. Özge Duygu OKUR Yrd. Doç. Dr. Rıfat HACIOĞLU Yrd. Doç. Dr. Rukiye UZUN Yrd. Doç. Dr. Sadri ŞENSOY Yrd. Doç. Dr. Serpil KARAKUŞ Yrd. Doç. Dr. Şeyma BOZKURT Yrd. Doç. Dr. Yavuz Sami SALiHOĞLU Yrd. Doç. Saim BAŞKAN Yrd. Doç. Dr. Barış AVAR Yrd. Doç. Dr. Çağlar ÇELİK BAYAR Yrd. Doç. Dr. Murat ZOR Yrd. Doç. Dr. Sevim KARAKAŞ ÇELİK Yrd. Doç. Dr. Zehra SAFİ ÖZ Öğ. Gör. Meltem ERDEM Öğr. Gör. Aytaç ALTAN Öğr. Gör. İrem UZUNSOY Evren MİYANYEDİ Mesut ÇINAR Erhan SAKALLI Kenan KİREMİT iii Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak İçindekiler Tablosu BEU-P01 Okulumu Tanıyorum Müzeleri Seviyorum Gazi Çocuk Müzesi Projesi ............ 1 BEU-P02 Görüntü İşleme Tekniği İle Su Seviyesi Ölçümü ................................................ 2 BEU-P03 Kombine Çevrim Biyogaz Santrali...................................................................... 3 BEU-P04 Elektrikli Arablarda Kullanılan Motorların Kontrolünde Elektronik Diferansiyel Uygulaması ..................................................................................... 4 BEU-P05 Geriden Kestirmede Akarsu Yöntemi ................................................................. 5 BEU-P06 Environmental Friendly Biological Fuel Cell For Energy Generation From Renewable Fuels .................................................................................................. 6 BEU-P07 Polymer-Graphene Composites ........................................................................... 7 BEU-P08 Baz Istasyonlarından Korkuya Son-Mikrodalga Yansıtıcı Dış Cephe Boya ....... 8 BEU-P09 Amfifilik Polistiren Esasli Graft Kopolimer Sentezi Ve Karakterizasyonu ........ 9 BEU-P10 Biyobozunur Poli[3-Hidroksi Bütirat]-B-Poli Etilen Glikoldiamin-B- Poli[3Hidroksi Oktanoat] Sentezi, Karakterizasyonu Ve Uygulanabilirliği ............... 10 BEU-P11 Paralel Robot Projesi ......................................................................................... 11 BEU-P12 Hasat Şemsiyesi ................................................................................................. 12 BEU-P13 E-Prima .............................................................................................................. 13 BEU-P14 Paraboloit ........................................................................................................... 14 BEU-P15 Rüzgâr Pervanesi ............................................................................................... 15 BEU-P16 Solar Şemsiye Projesi ........................................................................................ 16 BEU-P17 Akıllı Çöp Kutusu.............................................................................................. 17 BEU-P18 Atık Su Arıtma Tesisi Maket Proje ................................................................... 18 BEU-P19 Kimya Haber Ve Paylaşım Portalı..................................................................... 19 BEU-P20 Meyve Ve Sebzelerin Güneş Enerjisi İle Kurutulması ...................................... 20 BEU-P21 İnsan Kanından Radyasyon Doz Tayini ............................................................ 21 BEU-P22 Asenkron Motorun Klasik Denetimli PWM İnverter İle Mikroişlemci Tabanlı Hız Kontrolü ...................................................................................................... 22 BEU-P23 Ultrasonik Radarin Hedefi Bulmasını Zorlaştıran Zırh ..................................... 23 BEU-P24 Trafikte Geril-meyel-im .................................................................................... 24 BEU-P25 Manyetik Levitasyon Cihazı .............................................................................. 25 BEU-P26 Alevsiz Ekim Kabini ......................................................................................... 26 BEU-P27 Kemoterapi Hastalarında Akıllı Telefon Uygulaması ....................................... 27 BEU-P28 Akışkan Hava Ortamında Kömürün Zenginleştirilmesine Yönelik Yeni Bir Cihaz Tasarımı ................................................................................................... 28 BEU-P29 Cihaz Takip Otomasyonu .................................................................................. 29 iv Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak BEU-P30 Paeon Veteriner ................................................................................................. 30 BEU-P31 Demir Çelik Endüstrisinde Ters Problemler Teorisinin Uygulamaları ............. 31 BEU-P32 Bilgisayar Haberleşmeli DC Motor Konum Ve Hız Kontrolü .......................... 32 BEU-P33 Ateş Böceği........................................................................................................ 33 BEU-P34 Balıklarda Mantar Hastalığına Karşı Ormangülünün Kullanımı ....................... 34 BEU-P35 Soru Haznesi ...................................................................................................... 35 BEU-P36 Türkiye Kazansın Diye.. .................................................................................... 36 BEU-P37 Ereğli İkinci El Motosiklet ................................................................................ 37 BEU-P38 PLC Kontrollü Akıllı Ev Otomasyonu .............................................................. 38 BEU-P39 3 Göz.................................................................................................................. 39 BEU-P40 Nesnel Yazılım Destekli USB Ara Yüzlü Step Motor Pozisyon Kontrolü ....... 40 BEU-P41 Rüzgâr Gülü Yön Tayini ................................................................................... 41 BEU-P42 Ocak Havasındaki Metan ile Elektrik Üretimi .................................................. 42 BEU-P43 Kas Sensörü/Mikroişlemci İle EMG Devresi .................................................... 43 BEU-P44 Tanı Kitlerinin Geliştirilmesi İçin Ters Transkriptaz Ve DNA Polimeraz Enzimlerinin Rekombinant Olarak Üretilmesi .................................................. 44 BEU-P45 Meyve Suyu Sanayisinde Acılık Etmeni Olan Moleküllerin Rekombinant Naringinaz Enzimi İle Giderilmesi .................................................................... 45 BEU-P46 Fiber Optik Kablo İle Ses İletimi ...................................................................... 46 BEU-P47 Sentetik Motor Yağı Kullanılarak Süperiletken Özellikleri İyileştirilmiş Külçe MgB2 Örneklerinin Maglev Uygulamaları İçin Kullanılabilirliğinin Araştırılması ...................................................................................................... 47 BEU-P48 Yem Sanayisinde Kullanım Amaçlı B-Glukanaz, Endo-Ksilanaz Ve Fitaz Enzimlerinin Rekombinant Olarak Üretilmesi .................................................. 48 BEU-P49 Yer Gök Masa .................................................................................................... 49 BEU-P50 Referans Girişli Klasik Denetleyicili Yol Takip Aracı ..................................... 50 BEU-P51 Elektronik Atıklardan Nano Altın Üretimi ........................................................ 51 BEU-P52 Türk Kromit Konsantresinden Nano-Krom Oksit Üretimi................................ 52 BEU-P53 Kağıt Endüstrisi Atıklarının Petrol Emici Malzeme Olarak Kullanımının Araştırılması ...................................................................................................... 53 BEU-P54 3 Boyutlu Yazıcı İçin Geri Dönüştürülebilir Kartuş ......................................... 54 BEU-P55 Endüktif Yüklü Sistemlerde Reaktif Güç Kompanzasyonu .............................. 55 BEU-P56 Klik Kenetlenme Reaksiyonu Ile Poli(3-Hekziltiyofen-G-Β-Siklodekstrin) Graft Kopolimerinin Sentezi Ve Karakterizasyonu .................................................... 56 BEU-P57 Step Motor Kontrolünün Bilgisayar Tabanlı Geliştirilmesi .............................. 57 BEU-P58 Kayısı Çekirdeği Çıkarma Makinesinin Tasarımı Ve İmalatı ........................... 58 BEU-P59 Kapalı Alan İçi Pozisyon Belirlemeli Hareket Robotu ..................................... 59 v Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak BEU-P60 Enkoder Geri Beslemeli DC Motor Kontrolü.................................................... 60 BEU-P61 Takip Edici Ve Toplayıcı .................................................................................. 61 BEU-P62 Dental Ve Ortopedik İmplant Yüzeylerinin Organik Biyoaktif Materyalle Kaplanması ........................................................................................................ 62 BEU-P63 IEEE 802.15.4 Temelli Zigbee Kablosuz Algılayıcı Ağlarında Sinyal Gücüne Bağlı Konum Tespiti ......................................................................................... 63 BEU-P64 Simule Edilebilen Projeler Için Sanal Gerçeklik ............................................... 64 BEU-P65 Mobil Üniversite Uygulaması Projesi ............................................................... 65 BEU-P66 MRI Mıknatısları Için Kurşun İçermeyen Yeni Kaynak Malzemeler ............... 66 BEU-P67 Elektronik Atıklardan Nano Gümüş Üretimi..................................................... 67 BEU-P68 Peristaltik Pompa Teknolojileri İle Ürün Geliştirme Ve Sektörel Uygulamaları ..................................................................................................... 68 BEU-P69 Arduino Platformunun Güneş Takip Sisteminde Bir Uygulaması .................... 69 BEU-P70 Nfkb Aracılı Mikrorna Gen Ekspresyonlarının Indüklenmesi NSCLC Invazyonundan Sorumludur .............................................................................. 70 BEU-P71 Çeşitli Hematopoetik Kaynaklardan Çok Küçük Embriyonik Benzeri (VSEL) Kök Hücrelerin Elde Edilmesi Ve Tanımlanması ............................................. 71 BEU-P72 Değerli Metallerin Manyetik Nano Adsorbentler Kullanarak Geri Kazanılması ........................................................................................................................... 72 BEU-P73 Tarımsal İnsektisit Pestisitinin Çevre Sularından Manyetik Nano Adsorbentler Kullanılarak Uzaklaştırılması ............................................................................ 73 BEU-P74 Müzik Eğitimine Göre Tasarlanmamış Mekânlarda Karşılaşılan Akustik Ve Gürültü Sorunlarının Belirlenmesi Ve Iyileştirme Önerilerinin Sunulması ...... 74 BEU-P75 Okuma Kardeşliği Projesi .................................................................................. 75 BEU-P76 İşitme Engellilere Görsel Trigonometrik Eğitim Sistemi .................................. 76 BEU-P77 Güneş Enerji Sistemleri Maksimum Güneş Takip Sistem Tasarımı ................. 77 BEU-P78 Güneş Hücresi Projesi ....................................................................................... 78 BEU-P79 Sera Otomasyonu ............................................................................................... 79 BEU-P80 İnternet Temelli Meteoroloji İstasyonu ............................................................. 80 BEU-P81 Anti Bakteriyel Yüzeyler ................................................................................... 81 BEU-P82 Dermatolojik Kullanım Amaçlı Termal Kaplıca Kaynaklarından Enzimatik Özellikli Toplam Biyoaktif Polipeptit İzolasyonu Ve Karakterizasyonu ......... 82 BEU-P83 Melatoninin İçerikli Ağız Gargarası Üretimi .................................................... 83 vi Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak ETKİNLİK PROGRAMI 09:00-09:30 Kayıt (Prof. Dr. Arif Amirov Konferans Salonu) 09:30-10:00 Açılış Töreni (Prof. Dr. Arif Amirov Konferans Salonu) 10:00-10:30 VESTEL Metin NİL – Vestel AR-GE Direktörü “Vestel’de Ar-Ge ve İnovasyon” 10:30-11:00 Çay-Kahve Arası ve Sergi Alanına Geçiş 11:00-13:00 Proje Sunumları ve Değerlendirme 13:00-14:00 Öğle Arası 14:00-15:30 Proje Sunumları ve Değerlendirme 15:30-16:00 Çay-Kahve Arası 16:00 Proje Pazarı Ödül Töreni (Spor Salonu) 19:30 Gala Yemeği vii OKULUMU TANIYORUM MÜZELERİ SEVİYORUM GAZİ ÇOCUK MÜZESİ PROJESİ Metin BOZKURT* Kdz.Ereğli Gazi İlkokulu, Zonguldak *[email protected] ÖZET Eğitim bilimlerindeki ve müzecilik anlayışındaki değişimler, müzelere temel işlevlerinin yanında farklı görevler de yüklemektedirler. Bunlardan hiç kuşkusuz eğitim açısından önemi okula alternatif (ya da paralel) ye da sınıftaki öğrenmeyi destekleyecek düzeyde bir öğrenme ortamı oluşturmasıdır. Son yıllardaki görüşler müzelerin ve sergilerin okul dışı etkinliklerde yaygın olarak kullanılabileceği öğrenme ortamı oldukları yönündedir (Adıgüzel: 2006:33). Millî Eğitim Bakanlığı Okul Müzeleri Yönergesi (www.mevzuat.meb.gov.tr) ‘nin, ikinci bölümü olan okul müzesinin kuruluş ve amacının 5.maddesinde okul müzesinin kuruluş ve amaçları şu şekilde ifade edilmiştir: Okulun kuruluşu ile faaliyetini tarihi gelişimi içinde araştırmak tarihine ve faaliyet alanına ait araç, gereç, doküman, belge ve eşyaları toplamak, korumak, değerlendirmek, okulun tarihi ve faaliyet alanı ile Türk eğitim tarihi ve Türk tarihi bakımından tarihi değer taşıyan belge ve eşyaların kronolojik bir sistem içinde teşhir edilmesini sağlamak, eserleri araştırmalara imkân verecek şekilde arşivlemek, her öğretim yılı eğitim ve öğretim faaliyetlerini tanıtan fotoğraf, belge ve eşyalar ile öğrenci ve öğretmen ürünlerinden seçilmiş örnekleri saklamak, okula ve Türk eğitimine her bakımdan emeği geçmiş değerli eğitimcilerimizi ve okuldan yetişen Türk büyüklerini gelecek nesillere tanıtmak üzere fotoğraflarını, eserlerini, belge ve eşyalarını toplamak ve arşivlemek, okulun tarihini ve faaliyetini tanıtan kitap, dergi, rehber, broşür, katalog, fotoğraf, video film, film şeridi, dia, ses bandı gibi araçları toplamak, korumak, değerlendirmek, öğrencilerin yapacakları işlerde model, desen, renk, teknik ve benzeri konularda yararlanabilecekleri eserleri toplamak, saklamak, böylece çocuklarımızın ve gençlerimizin millî kültür değerlerimizi tanıma, koruma, değerlendirme ve benimsemelerine katkıda bulunmak, amacıyla müzeler kurulur. Bu amaçlar doğrultusunda, Gazi İlkokulu’nun ilk kuruluşundan günümüze kadar gelişim sürecini gösteren fotoğraf, belge, eğitim araç ve gereçlerinden Gazi Çocuk Müzesi kurulmuştur. Proje sonunda öğrencilerimizin okul müzesiyle öğrenme ortamlarını desteklemeyi, okulu tanıyarak ve sevmeleri, okul müzesinden hareketle Kdz.Ereğli’ deki müzeleri gezip görmeleri ve müzelere karşı tutumlarını geliştirmeleri hedeflenmiştir. Anahtar kelimeler: müze, okul müzesi, müze tutumu. Kaynaklar [1] Ö. Adıgüzel. (2006), Eğitim Bilim Toplum, Cilt 4, Sayı 14(2006). [2]Millî Eğitim Bakanlığı Okul Müzeleri Yönergesi.www.mevzuat.meb.gov.tr/, Erişim Tarihi: 05.12.2014. 1 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak GÖRÜNTÜ İŞLEME TEKNİĞİ İLE SU SEVİYESİ ÖLÇÜMÜ Ferhat Karaduman*1, Mehmet Bülent Uğurluoğlu2 Bilge Teknoloji - Afyon İzmir Karayolu 10.Km 03040 Merkez/Afyonkarahisar *[email protected] ÖZET Üretilecek olan yazılım ve donanım; Türkiye, Macaristan ve Azerbaycan'da yer alan yer üstü su potansiyelinin anlık olarak belirlenmesinde kullanılacaktır. Akarsu, baraj ve göllerdeki gözlem istasyonlarında bulunan Eşel Cetvelleri üzerindeki su seviyelerinin okunması, hava sıcaklığı, havadaki nem oranı ve hava basıncı gibi meteorolojik verilerin anlık olarak merkeze aktarılması için kullanılan cihaz ve ekipmanların Ar-ge ve prototip üretimi gerçekleştirilecektir. Projemiz verilerin merkeze anlık iletilmesi su kaynaklarının etkin yönetimi konusunda politikaların oluşturması ile birlikte olası taşkın felaketlerinde acil önleme sistemine dahil edilerek, afetlerde erken önlem alınmasında önemli rol alacaktır. Sistem su seviyelerinin ölçüleceği sahadaki "Veri Toplama ve İletme İstasyonları" ve bu verilerin aktarılıp depolanacağı ve analizlerinin yapılacağı merkezdeki "Veri Depolama ve Analiz İstasyonu" olmak üzere iki ana bölümden oluşmaktadır. Görüntü işleme yazılımı kullanılarak, eşel cetvel üzerinde görülen su seviyesi okunarak ve sayısal verilere çevrilerek 3G/EDGE/GPRS üzerinden merkez sunucuya gönderilmektedir. Seviye okumanın yapıldığı görüntünün kendisi de bu veri paketi ile beraber merkezi sunucuya gönderilmektedir. Su seviyesi sayısal değeri ile o değerin okunduğu görüntü birebir gözle karşılaştırılabilmektedir. Sistemde su seviyesinin okunmasının yanı sıra genel ortamı gösteren ikinci bir kamera da mevcuttur ve her veri gönderilişi sırasında bu kameranın görüntüleri de sunucuya aktarılmaktadır. Anahtar kelimeler: Su Seviyesi Ölçümü, Afet Önleme, Yerüstü Su Kaynaklarının Takibi, Su kaynaklarının Yönetimi, Akıllı Kent Uygulamaları 2 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak KOMBİNE ÇEVRİM BİYOGAZ SANTRALİ Burak ALPARGU1*, Armağan DAL2, Bahadır AYDIN3 Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Meşelik Kampüsü, Atatürk Bulv., 26480 Osmangazi/Eskişehir * [email protected] ÖZET Teknolojinin ve çevre bilincinin de gelişmesiyle enerji üretimi için dünyada kömür ve fuel-oil gibi çevreyi kirleten yakıtlardan vazgeçilmeye başlanmış, bu yakıtlara alternatif olarak doğalgaz kullanımına geçilmiştir. Ancak ülkemizde yeterli doğalgaz rezervi bulunmadığından, hem dış ülkelere bağımlı hale gelmekte hem de doğalgaz ithalatı için ciddi paralar harcamaktayız. Türkiye 2013’de 45,27 milyar metreküp doğalgaz tüketmiş ve yaklaşık 20 milyar dolar doğalgaz ithalatına harcanmıştır [1]. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2006 yılı hayvan sayılarını referans alan bir çalışma sonucunda, mevcut atık enerjisi potansiyeli 1,8 milyon TEP olarak hesaplanmıştır. Bu değer de 42,4 milyon metreküp biyogaza eşdeğer olup, 2013 yılı verilerine göre Türkiye’nin harcadığı doğalgaz miktarının yalnızca %1’ine tekabül etmektedir [2]. Ülkemizdeki tarım ve hayvancılığın yaygınlığı ve potansiyeli göz önüne alındığında, biyogaz sayesinde doğalgaza olan bağımlılık azalacak, yapılacak yatırımlarla doğalgaz ithalatını %50-60 seviyelerine düşürecektir. Türkiye’nin de biyogaz üretimine önem vermesiyle biyogaz üretim tesisleri ile ilgili projeler çoğalmıştır. Ancak bu projeler küçük çaplı olup, projelerde elektrik verimi daha az olan kojeneratif sistemler kullanılmaktadır. Biyogazın doğalgaz, kombine çevrim esasına dayalı santrallerin ise kojeneratif sistemler yerine kullanılması hem çevresel hem de ekonomik açıdan daha verimli olacaktır. Ayrıca biyogaz üretiminde, bakterilerin optimum üreme sıcaklığı olan 40-70 ºC aralığı, yapılacak entegrasyonla, ek bir enerji kaynağına ihtiyaç duyulmadan Kombine Çevrim Santralleri’nin atık ısısıyla sağlanacaktır. Böylece toplam verim artacak; bu santrallerin en önemli dezavantajı olan atık sıcak suyun, deniz veya göl ekosistemlerini tahribatı da engellenecektir. Bu proje ile ülkemizi kirleten enerji kaynaklarının kullanımı azaltılacak (Türkiye’de elektrik enerjisinin yaklaşık %20’si (12,5 GWh) hala linyit ile sağlanmaktadır [3].), yeni nesillere temiz ve kalkınmış bir Türkiye bırakılacaktır. Anahtar kelimeler: Kombine Çevrim, Biyogaz, Çevre Kirliliği, Kojenerasyon, Verim Kaynaklar [1] EPDK 2013 verileri, http://www.epdk.gov.tr/index.php/dogalgaz-piyasasi/lisans/12-icerik/dogalgaz-icerik/1128-dogal-gazithalat-bilgileri [2] Türkiye’nin Hayvansal Atık Kaynaklı Biyogaz Potansiyeli ve Ekonomisi, http://www.biyogazder.org/makale/turkiyenin_biyogaz_potansiyeli_ve_ekonomisi.pdf [3]TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası verileri, http://www.emo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=88369#.U1w3Wvl_tBE 3 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak ELEKTRİKLİ ARABLARDA KULLANILAN MOTORLARIN KONTROLÜNDE ELEKTRONİK DİFERANSİYEL UYGULAMASI Can Ayberk DEMİR1*, Mehmet Sena ALTIN2, Ahmet BİBER3 Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak *[email protected] ÖZET Bu projede gelişen teknolojide yer edinen elektrikli araçlarda, enerji verimliliği ve teknolojisi açısından önemli yer tutan elektronik diferansiyel sistemin geliştirilmesi hedeflenmektedir. Elektrikli araçlarda kullanılan motorların, tahrik sistemlerinde yer alan motor sürücü teknolojisine de katkı sağlayacak olan bu sistemde; IGBT (Insulated Gate Bipolar Transistors) güç elemanları kullanılacaktır. Çeşitli yükleme koşulları altında PWM (Darbe Genişliği Modülasyonu) ile anahtarlanan IGBT’ler ile yüksek güçte kullanılan motorların hız kontrolü sağlanacaktır. Merkezi kontrol ünitesinde yer alan elektronik diferansiyel; virajlarda ya da alternatif yol durumlarında, aracın tekerleklerinde oluşacak dönüş hızı senkronizasyonu ve moment kaybına karşı, direksiyonda yer alan IMU sensöründen alınan ve yorumlanan bilgi doğrultusunda motorlara gerekli derecede güç iletilmesi ile momentin korunumunun sağlanmasını hedefler. Gerekli gücü motorlara iletecek olan motor sürücü devresi ise yüksek anahtarlama frekansında çalışarak gecikme ve enerji kaybını ortadan kaldırmak sureti ile aracın istenilen yönde bir sürüş yapmasına olanak sağlayacaktır. Anahtar kelimeler: Otomotiv, Otomasyon, Elektronik, Enerji Verimliliği Kaynaklar [1] K. Hartani, Y. Miloud, A. Miloudi, “Electric Vehicle Stability with Rear Electronic Differential Traction” , Département d’Electrotechnique, Université de Saida, 2010 [2] A. Ravi and Sankaran Palani ,”Robust Electronic Differential Controller for an Electric Vehicle” ,Department of Electrical and Electronics Engineering, Sudharsan Engineering College, 2013 [3] Koparan A., Aydemir M. T., Şimşek O., 200 Amper, Yüksek Frekans Anahtarlamalı DA Kaynak Makinesinin Tasarımı ve Gerçekleştirilmesi, EMO Bilimsel Dergi, Cilt 2, Sayı 3, Sayfa 51-61, Haziran 2012 [4] R. Kandiban, R. Arulmozhiyal, Design of Adaptive Fuzzy PID Controller for Speed control of BLDC Motor, International Journal of Soft Computing and Engineering (IJSCE) ISSN: 22312307, Volume-2, Issue-1, March 2012 4 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak GERİDEN KESTİRMEDE AKARSU YÖNTEMİ Veli AKARSU* Bülent Ecevit Üniversitesi, Zonguldak Meslek Yükeskokulu, Mimarlık ve Şehir Planlama Bölümü, Kilimli 67500, Zonguldak [email protected] ÖZET Üzerinde yaşadığımız dünyanın (yeryüzü) geometrisi, ölçülerin fonksiyonu olarak koordinat geometrisi ile belirlenebilir. Fonksiyonlar, dolaylı ölçmenin en önemli araçlarıdırlar. Ölçülemeyen büyüklükler fonksiyonlar ile ölçülebilir hale getirilir. Geriden kestirme problemi ise Geomatik Mühendisliğinde oldukça önemli bir problemdir. Günümüzde, Küresel Konum Belirleme Sistemleri (GNSS) ile yeryüzünün noktasal olarak geometrisini belirlemede kullanılan bir ölçme yöntemdir. Bu yöntemde koordinatı hesaplanacak yeryüzü noktasından, koordinatları bilinen minimum 4 noktaya ölçmeler yapılır. Sonra bu ölçüler çeşitli hesaplama yöntemleri ile değerlendirilerek ölçü noktasının (2B, 3B veya 4B) koordinatları elde edilir. Bu problemin çözüm yöntemleri ise geçmişten günümüze kadar sürekli geliştirilmiştir. Bu projenin amacı ise ülkemizde (üniversitemizde) geliştirilen ilk geriden kestirme problemine ilişkin bir çözüm yöntemi olan, Akarsu Çözüm Yöntemini tanıtmaktır. Yöntemin geliştirilmesi, test edilmesi ve yayınlamasına kadar geçen süre 5 yıldır. Akarsu Çözüm Yöntemi tamamen orijinal bir hesaplama yöntemi olup, görsel geometrisi yanında çözümün varlığına / yokluğuna ilişkin ölçütünün olması, diğer çözüm yöntemlerinden olan üstünlükleridir. Anahtar kelimeler: Geriden Kestirme, GNSS, Akarsu Yöntemi. Kaynaklar [1] Akarsu, V., ‘‘For New Method For Solving The Resection Problem’’, Journal of Engineering and Natural Sciences, Sigma 26, 301-313, 2008. [2] Ghilani, C.D., Wolf, P.R., ‘‘ Adjustment Computations, Spatial Data Analysis ’’ , 4th ed. 275-276, by John Wiley and Sons, Inc., 2006. [3] Şerbetçi, M., ‘‘Türk Haritacılığı Tarihi (1895-1995)’’, TMMOB/HKMO, Trabzon 1995. 5 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak ENVIRONMENTAL FRIENDLY BIOLOGICAL FUEL CELL FOR ENERGY GENERATION FROM RENEWABLE FUELS Muhammet Samet Kilic1,*, Seyda Korkut2, Baki Hazer1 1 2 Department of Chemistry, Bulent Ecevit University, Zonguldak, Turkey Department of Environmental Engineering, Bulent Ecevit University, Zonguldak, Turkey *[email protected] ABSTRACT Enzymatic fuel cells (EFCs) are devices that incorporate enzymes at the anode and/or cathode, allowing the device to oxidize common or potentially interesting fuels, under mild conditions [1]. The present work reported compartment-less EFCs based on Poly(pyrrole-2carboxylic acid-co-3-thiophene acetic acid) [Poly(Py-COOH-co-TAA)] and gold and cobalt oxide nanoparticle embedded Polypropylene-g-Polyethylene glycol (PP-g-PEG) films coated working electrodes. Improvements to maximize the power output were ensured with step-bystep optimization of electrode fabrication design and operational parameters for operating the system in renewable fuel sources. Power generation performances of two cells were compared with each other. The obtained power density from the Carpobrotus Acinaciformis plant was calculated to be 10 nW/cm2 for [Poly(Py-COOH-co-TAA)] and ~1.3 µW/cm2 for PP-g-PEG based EFC at the cell potential of 0.94 V and 0.56 V, respectively. EFCs were operated in municipal wastewater which contained glycolytic substances to generate electirical energy and generated a power density of 3.3 µW/cm2 for [Poly(Py-COOH-co-TAA)] and ~16 µW/cm2 for PP-g-PEG. We demonstrated that glucose produced during photosynthesis and readily found in the municipal wastewater were successfully used as the fuel source of the improved fuel cells to produce electrical energy in a simple, renewable and sustainable way. Keywords: Renewable energy, Enzymatic fuel cell, Glucose oxidase, Bilirubin oxidase, Laccase. References [1] Osman, M.H., Shah, A.A., Walsh, F.C., Biosens. Bioelectron., 26, 3087-3102 (2011). 6 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak POLYMER-GRAPHENE COMPOSITES Elvan SULU1*, Baki HAZER2 Bülent Ecevit Üniversitesi, Fen-Eebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak *[email protected] ABSTRACT Composite materails can applied for a wide variety of applications such as coatings, electronic enclosures, automotive parts, aerospace, appliances, sporting goods, batteries and fuel cells. Graphene is the strongest known materail so far. It has a fundamental structure of carbon nanotubes and fullereness [1]. In this study, starting from graphite (Gt) we obtained graphene oxide (GO) [2]. After obtained graphene oxide brominated, bromine ends exchanged with ethyl xanthogenate to synthesize RAFT macro agent. RAFT polymerization were carried out with using RAFT macro agent with methyl methacrylate monomer [3]. As a result, we obtained graphenepolymethyl methacrylate composites. When the amount of graphene oxide increased, we see that composite is more rigid. Anahtar kelimeler: Graphene, composite, methyl methacrylate. References [1] A.K.Geim, K.S.Novoselov, Nat.Mater, 6(3),183-191 (2007). [2] D.R.Dreyer, K.A. Jarvis, P. J.Ferreira and Christopher W.Bielawski, Macromolecules, 44, 76597667 (2011). [3] T. Öztürk, M. Göktaş, B.Hazer, J.Appl.Polym.Scie., 117, 1638- 1645 (2010). 7 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak BAZ İSTASYONLARINDAN KORKUYA SON-MİKRODALGA YANSITICI DIŞ CEPHE BOYA Muharrem Karaaslan*, Oğuzhan Akgöl1, Emin Ünal1, Cumali Sabah2, Olcay Altıntaş1 1 Mustafa kemal üniversitesi mühendislik fakültesi elektrik elektronik mühendisliği iskenderun HATAY 2 Ortadoğu Teknik Üniversitesi Kıbrıs Kampüsü Güzelyurt KKTC *[email protected] ÖZET Amaçlanan çalışma ile halkımızın en büyük sorunlarından ve şikayet alanlarından biri olan baz istasyonlarının evlerimizin içerisine etkisi %50 oranında düşürülecektir. Bu amaçla üretmeyi planladığımız nanoteknoloji bazlı boya ile özellikle baz istasyonlarının yakınında ki insanların şikayetleri azaltılması ve sağlık etkileri minimize edilmesi planlanmaktadır. Anahtar kelimeler: Mikrodalga Boya Kaynaklar [1] M. Karaaslan and M. Bakir, "Chiral metamaterial based multifunctional applications," Progress In Electromagnetics Research, Vol. 149, 55-67, 2014. 8 sensor Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak AMFİFİLİK POLİSTİREN ESASLI GRAFT KOPOLİMER SENTEZİ VE KARAKTERİZASYONU Özge İNCE1, Baki HAZER1 Bülent Ecevit Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak [email protected] ÖZET Bu çalışmada soya yağı oda sıcaklığında 4 hafta süreyle hava oksijenine maruz bırakılarak okside soya yağı polimeri (PSy-ox) elde edildi. Peroksit grupları içeren PSy-ox stirenin polimerizasyonunda makro başlatıcı olarak kullanıldı.. Böylece polistiren (PS)-g-PSyox graft kopolimeri elde edildi. Daha sonra polistirenin trigliserit uçları ilk defa amin uçlu polietilen glikolle 95 oC ta amitleşme yer değiştirme reaksiyonuyla PS-g-PEG çubuk-yumak amfifilik graft kopolimerine dönüştürüldü. Elde edilen tüm ürünler GPC, NMR, termal analiz ve su çekicilik teknikleri kullanılarak fizikokimyasal özellikleri bakımından karakterize edildi. Soya yağının stirenle graft kopolimerleri amin uçlu oligomerlerle hidrolize uğratılarak suda çözünür bloklara dönüştürülecek ve amfifilik özellik kazandırıldı. Anahtar kelimeler: Soya yağı, makroperoksit başlatıcı, otoksidasyon, amfifilik polimer Kaynaklar [1] B.Çakmaklı, B.Hazer, İ.Ö. Tekin, F. Beğendik TekinSynthesis and Characterization of Polymeric SoybeanOil-g-Methyl Methacrylate (and n-Butyl Methacrylate) GraftCopolymers: Biocompatibility and Bacterial Adhesion, Biomacromolecules, 2005,6,1750-1758 9 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak BİYOBOZUNUR POLİ[3-HİDROKSİ BÜTİRAT]-B-POLİ ETİLEN GLİKOLDİAMİN-B- POLİ[3-HİDROKSİ OKTANOAT] SENTEZİ, KARAKTERİZASYONU VE UYGULANABİLİRLİĞİ Elvan AKYOL1*, Baki HAZER1 Bülent Ecevit Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak 1 *[email protected] ÖZET Bu çalışmada; sert, kırılgan ve suda çözünmeyen PHB’ye, PEGdiamin ekleyerek suda çözünebilme özelliğinin kazandırılması ve bu PHB-b-PEGdiamin polimerinin, PHO (PHA sınıfına ait) ile reaksiyonu sonucu oluşan polimere esneklik özelliğinin kazandırılması amaçlanmıştır. PHB’ye trans amidasyon yöntemiyle PEGdiamin bağlanarak PHB-bPEGdiamin elde edilmiş, elde edilen PHB-b-PEGdiaminin, PHO ile 950C’de reaksiyonundan PHB-b-PEGdiamin-b-PHO blok kopolimeri elde edilmiştir. Sonuçta elde edilen PHB-bPEGdiamin-b-PHO polimeri, biyobozunur, elastikiyet ve sıcaklığa karşı dayanıklılık özelliklerinden dolayı hem çevre dostu plastik olarak hem de ambalaj malzemesi olarak çeşitli endüstrilerde kullanılabilir. Ayrıca; yapısındaki PEGdiamin’den dolayı ilaç salınım sistemlerinde ve anti kanser ilaçları yapımında da kullanımı mümkündür. Anahtar Kelime: Biyobozunurluk, Polihidroksibütirat (PHB), Polihidroksioktanoat (PHO), Polietilenglikoldiamin (PEGdiamin) Kaynaklar 1. M. Yılmaz, Y. Beyatlı, Biyoplastik; Poliβ-hidroksibütirat(PHB), Orlab On-Lina Mikrobiyoloji Dergisi, 9, 133, 2003 2. 2.B. Hazer, A. Steinbüchel Increased diversification of polyhydroxyalkanoates by modification reactions for industrial and medical applications, Appl Microbiol Biotechnol, 74,1–12, 2007 3. Hyun Yul Kim1, Je Ho Ryu1, Chong Woo Chu1, Gyung Mo Son1, Young-IL Jeong2, TaeWon Kwak2, Do Hyung Kim2, Chung-Wook Chung2, Young Ha Rhee3, Dae Hwan Kang2,4* and Hyung Wook Kim5* Paclitaxel- incorporated nanoparticles using block copolymers composed of poly(ethylene glycol)/poly(3-hydroxyoctanoate) ,Nanoscale Research Letters, 9:525,2014 10 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak PARALEL ROBOT PROJESİ Anıl Ginuçav*, Eda Özkol Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak *[email protected] ÖZET Projenin amacı endüstrinin ve teknolojinin gelişmesi ile ihtiyaca yönelik cevapların hız, zaman, esneklik bakımından geliştirilmesine yönelik birçok uygulama için kullanılabilir anlaşılması ve programlanması kullanıcı arayüzü ile kolaylaştırılmış bir robot tasarımıdır. Paralel robot'lar 3D printer teknolojisine dayanmaktadır. Üç eksende çok esnek ve dinamik hareket ederken, hızlı programlamaya uygundur. Periyodik olarak tekrar eden tüm işlerde hatasız çalışır. Kullanılan alanları başlıca şunlardır; paketleme, sıralama, toplama, bir noktadan bir noktaya taşıma, dizme gibi işlemler aynı zamanda pnömatik sistemlere dahil edilip uyumlu olarak çalıştırılabilir. Model çıkartma, kalıp oluşturma işlemlerinde hatasız, hızlı ve verimlidir. Paralel Mekanizmalar, robot sektöründe kullanılan, nisbeten kontrolü ve kinematiği, yani hareket denklemleri, daha karmaşık mekanizmalardır ki tahrik elamanlarının biribirine paralel olması dolayısıyla paralel mekanizma olarak adlandırılırlar. Yukarıda kısa özeti verilen, paralel mekanizmaların hakkında yapılan çalışmaların bugün geldikleri nokta, gerçek zamanlı konumlama ve yönelme açısından hala yetersizdir. Kullanılan eklem tipleri mekanizmanın çalışma uzayı hacmini etkilediğinden, çalışma uzayını artıracak yeni eklem tasarımları üzerinde çalışmak gereklidir. Böyle bir çalışma ile en az insan eli kadar hassas hareket edebilen bir sistem elde edilir ki buda robotun gelecekteki yerinin tıbbi ve cerrahi alandaki uygulamalar olduğunu göstermektedir. Anahtar kelimeler: Paralel Robot, Pnömatik, Kinematik, 3D Printer, Çalışma uzayı Kaynaklar [1] J. P. Merlet, “Direct Kinematics of Parallel Manipulators”, IEEE Transactions on Robotics and Automation 842-846 (1993). [2] D. Stewart,1965, ”A platform with 6 degrees of freedom”, Proc. of the Institution of mechanical engineers, Vol. 180 (Part 1, 15),pp. 371-386, 1965. [3] E. F. Fichter,1986, ”A Stewart platform based manipulator: general theory and practical construction”,International Journalof Robotic Resarch, Vol. 5, pp. 157-182. [4] L. Pedersen, D. Kortenkamp, D.Wettergreen, I. Nourbakhsh. "A Survey of Space Robotics". Carnegie Mellon University, School of Computer Science 124-195,2009. 11 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak HASAT ŞEMSİYESİ Ümit ÖNEL* Önel Elektronik Ltd. Selânik Ll Cad. No: 53/6 Kızılay-Ankara ÖZET Olgunlaşmış, Zeytin, Kayısı, Badem, Zerdali, Dut, Kiraz, Vişne, Kızılcık, Erik, Fındık, Kestane, Ceviz, Kivi, Elma, Ayva, Armut, Şeftali, vb. gibi ürünlerin, yere düşmeden, ezilmeden, ağacı zedelemeden hasat edilebilmeleri maksadı ile imal edilmiştir. Türkiyede, özellikle Zeytin ve Kayısı; Kocaman Sopalarla, Lâtalarla, Değneklerle rastgele ve insafsızca vurarak, ağaçların dallarını, filizlerini kırarak, kopararak hasat edilir. Neticede toplanan ürün: toprak üzerine düşer, yaralanır, berelenir, hatta ezilir, içine toz toprak girer ve buralarda enzim faaliyetleri, bozulmalar, çürümeler başlar ve ne yazık ki binbir masraf ve zorluklarla yetişen nimetlerin önemli bir kısmı ziyan olur. Klasik usulle yani “Ağacı Döverek” yapılan bu cins hasatta, bir ağaç yaklaşık 7 – 8 kişi ile 30 – 35 dakikada hasat ederken (15 – 20 Ağaç / Gün) geliştirdiğim Düzenek: bu işi en fazla 3 kişi 7 – 8 dakikada bitirmektedir. Bu Düzenek’i, önce Hatay’da, 1000 dekar zeytinliği olan bir çiftlikte daha sonra da Malatya’da 500 ağaçlı bir Kayısı bahçesinde denendi, eksiklerini, yanlışları ortaya çıktıktan sonra modifiye edilmiştir. Söz konusu düzenekten en az 25 adet imal edilerek, hasat mevsimlerinde konu üzerinde eğitilmiş 50 - 60 Üniversite Gencinin arazide yaklaşık bir ay bizzat çalışarak, üreticilerimize (ve Türkiye’ye) tanıtım yapmasının son derece faydalı olacağını düşünüyorum. Anahtar kelimeler : Ağacı dövmek, Verim ve kalite Artışı 12 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak E-PRİMA İbrahim TUFAN * Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Makina Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak İ[email protected] ÖZET Yaşlı, yatalak, engelli hastaların ve çocukların alt bezleri ıslandığı zaman anlık müdahale yapılması gerekmektedir. Yaptığım proje ile alt bez ıslandığı zaman dışarıya ses ışık ,… vb efektlerle dışarıya sinyal verip anlık müdahalede bulunacaktır. Anahtar kelimeler: Bez ve elektronik. 13 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak PARABOLOİT Ümit ÖNEL* Önel Elektronik Ltd. Selânik Ll Cad. No: 53/6 Kızılay-Ankara ÖZET SP (Consantrated Solar Power) düzenekleri : Çiftlikler, Köy Kooperatifleri, küçük işletmeler veya yerleşme yerlerine uzak şantiyelerde: su ısıtma, sabun, pestil, pekmez imal etmek, çamaşır yıkamak, yemek yapmak, yıkanmak, meyve, sebze, tütün kurutmak gibi genelde yaz aylarında yoğun olan “Sıcak su”, “Kızgın Su” veya “Buhar” ihtiyacı için kullanılabilirler. İmal ettiğim Parabolit : “Yatay” ve “Düşey” eksen kesitleri parabol olacak şekilde bükülmüş, 15 cm enindeki 10 adet “Cam Ayna” kullanılarak imal edilmiştir. Güneş’i takip etmek için Güneş’e ihtiyacı yoktur. Tarafımızdan dizayn ve imal edilen Bilgisayar Board’undaki Program, Güneşin: hangi tarihte hangi saatte, hangi ”Azimut” ve hangi “Zenit” açısında olduğunu bilr ve motorlarına gerekli zamanda, gerekli kumandayı verir. Odak uzaklığı 0,9 metredir ve paraboloitin kendisi, bu odak noktasını “Merkez” kabul ederek döner. Yani Sistem: Güneşi iki eksende takip ederken, parabolun pozisyonu sürekli değiştiği halde Odak’ta bulunan ve ısınan “Kap” ; düzeneğin her pozisyonda sabit kalır. Odak noktasına yerleştirilmiş “Kap” tekerlekli bir araba üzerine yerleştirilmiştir. Böylece kaptaki malzemenin alınması gerekiyorsa, araba çekilir, kap alınır, veya içindeki malzeme değiştirilir ve tekrar yerine sürülür. Denemeler sırasında kabın içine, ısınma hızına uygun debide sıvı pompalayan “Sürekli” bir sistem de başarıyla denenmiştir. Birden fazla ünite yan yana çalıştırılabileceği gibi, daha büyük oranlarda da imal edilebilir. Söz konusu düzenekten en az 10 adet imal edilerek, yaz aylarında konu üzerinde eğitilmiş 20 - 25 Üniversite Gencinin arazide yaklaşık bir ay bizzat çalıarak, üreticilerimize tanıtım yapmasının son derece faydalı olacağını düşünüyorum. Anahtar kelimeler: Paraboloit, Güneş Enerjisi, Bilgisayar, Buhar. 14 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak RÜZGÂR PERVANESİ Ümit ÖNEL* Önel Elektronik Ltd. Selânik Ll Cad. No: 53/6 Kızılay-Ankara ÖZET Rüzgâr enerjisi üzerinde bazı araştırmalar yapmak için kanatlarını son derece hafif “Cam Takviyeli Polyester” ve gövdeini de Paslanmaz Çelik kullanılarak imal ettiğim düzeneğin, 12 kanatlı olarak dizayn edilmesinin sebebi, mümkün olduğu kadar yüksek tork alabilmektir. Rüzgâr hızı 40 km/saat’i aşmaya başlayınca, pervaneler, merkez kaç kuvvet prensibi ile kendi eksenleri etrafında dönmeye başlarlar ve rüzgâr yüksek hızlara ulaştığında pervane rüzgâr doğrultusuna minimum kesit verecek konuma ulaşarak, dönme hızını yavaşlatır. Rüzgâr hızı azaldıkça geri dönmeye başlar ve yaklaşık 40-45 km/saat hızlarında normal hızı ile dönmesine devam eder. Böylece, rüzgara muhatap olan yüzeylerinin azalması sayesinde hızlarının azalmasını amaçlanmış ve Kanatların açısı, rüzgar hızı ile değiştiğinden, çok şiddetli rüzgarlara veya fırtınalara dayanıklı olması sağlanmıştır. Dönme eksenine bağlı “Kuyruk Kanadı” vasıtası ile Rüzgâr doğrultusunu kendisi bulur ve tam karşısında pozisyon alır. Orta mili döndükçe, ucuna bağlı pedal dönme ye başlar ve bu pedalla, “Emme basma Tulumba”nın kolu sinüzoidal karakterli hareketi sayesinde pompanın bulundığu seviyeden yukarıya doğru su basmaya başlar. Dönüş mili ; rulman yataklar üzerinde dönmekteyken, dış silindirin yüzeyine, başları içeride olacak şekilde ve “Piezo” olayına uygun çok sayıda kristaller yerleştirsek, dönmekte olan silindirin, bu maksatla şekillendirilmiş yüzeyi, dönüş esnasında bu kristalleri sırayla ve belli boyutlarda sıkıştırmaya başlayacaktır. “Çok yüksek voltaj ve çok küçük akım değerleri ile oluşacak “Puls”ları bir şekilde “collect” edersek, elektrik üretebiliriz. Proje’nin “kuyruk’taki kanadı”, Üzerine monte edileceği Kulesi ve pompa sistemi henüz imal edilmemiştir. Tamamlama, Nakliye, Montaj, Deneme ve modifikasyon süreci için yaklaşık 40.000.TL’sına ihtiyaç duyulacağını hesapladım. Anahtar kelimeler : Otomatik dönen kanatlar, Su çekme, Piezo, Elektrik 15 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak SOLAR ŞEMSİYE PROJESİ Şeyma UĞUR* , Ömer AY, M.Halil IŞIK Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak ÖZET Enerji çağının yaşandığı günümüzde, enerji ihtiyacımızı dünyayı ve geleceğimizi tüketmeden üretebilen temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeliyiz .Ülkemizde kullanılabilirlik bakımından yelpazesinin geniş olduğu güneş enerjisi ile bugünümüzün ve geleceğimizin temiz enerjisini üretebiliriz. Solar şemsiye elektrik şebekesinden yararlanılamayan yerlerde ihtiyaç duyulan enerjiyi karşılamanın yanı sıra güneş ışınlarının zararlı etkilerini engelleyerek, insanların zararlı etkilerden korunmasını sağlamak için tasarlanmıştır. Fotovoltatik pillerden elde edilen elektrik enerjisi bir kontrol devresinin denetiminden geçirildikten sonra akü grupları için şarj edilebilir hale getirilmektedir. Sonrasında gerekli olan enerji akü gruplarından elde edilmektedir. Bu sayede hiçbir kaynak tüketilmeden sonsuz enerji sahibi güneşten faydalanılarak enerji ihtiyacı giderilebilir. Tüketmeden enerji üretebiliriz. Anahtar kelimeler: Enerji, Güneş Kaynaklar [1] Tushar K.Ghosh Mark A. Prelas Columbia USA May 2010 [2] Vaughn Nelson CRC Press 2011 16 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak AKILLI ÇÖP KUTUSU Mustafa İRİŞİK*, Sezer GÜNGÖR, Ahmet ATILGAN, Süleyman USLUER Düzce Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, Konuralp 81620, Düzce * [email protected] ÖZET Dünya nüfusunun artışı ile birlikte çevre kirliliği de buna paralel olarak hızla artmaktadır. En basit örneği; çevremizde bulunan sokak kenarlarında, yiyecek artıkları, meyve suyu kutularıyla dolup taşan ve türlü haşereye ev sahipliği yapan çöp kutularıdır. Çevre kirliliğine sebep olan çöp kutuları için hali hazırda uygun bir çözüm önerisi bulunamamıştır. Bu sebeple bu proje akıllı bir çöp kutusunun çevre kirliliğini minimize ederek tasarlanmasını içermektedir. Modern çöp kamyonlarında, çöpleri parçalayıp sıkıştırarak her kamyonun daha çok çöp toplamasını sağlayan sıkıştırma düzenekleri mevcuttur. Tasarımı planlanan çöp kutusu, kamyonlarda mevcut olan sistem ile çalışacak olup, çöp kutularındaki çöp seviyesi belirli seviyeye geldiğinde, kutunun içinde çöpleri sıkıştıracak hidrolik bir mekanizmayı harekete geçirecektir. Biriken çöpler, kutunun yüzde 90'ınden fazlasını dolduruncaya kadar sıkıştırma işlemi tekrar edilecektir. Çöpler sıkıştırıldığı için, çöp kutusunun normal bir kutunun üç ile dört katı daha fazla çöp alması öngörülmektedir. Çevre dostu bir teknolojiye sahip olan akıllı çöp kutusu sistemi, ihtiyaç duyduğu enerjiyi yenilebilir bir enerji kaynağı olan güneş enerjisinden panel yardımıyla sağlayacak, insanları yenilebilir enerjileri kullanım konusunda teşvik edecektir. Dünya ve Türkiye de çöp kutu kapasiteleri tam verimli kullanılmamakta ve çöplerin boşaltılması işlemi sabit periyotlarla yapılmaktadır. Çöp kutularının boş olması durumunda temizlik görevlileri boş yere gelmiş olacaklar ve çöp kamyonu boş yere fosil yakıt kullanmış olacaktır. Fosil yakıt ekonomik ve çevreci olmamasından dolayı bu tür gereksiz bir sarfiyat büyük bir kayıptır.Bizim tasarımımızda ise çöp kutusu ile temizlik hizmet merkezi kullanılan bir GSM modülü ile çöp kutusunun tam dolu olduğunda merkeze mesaj göndererek görevlileri uyarmaktadır. Anahtar kelimeler: Akıllı çöp kutusu, hidrolik sistem, güneş paneli, gsm modülü 17 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak ATIK SU ARITMA TESİSİ MAKET PROJE Alitalip DEMIRBILEK* Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak * [email protected] ÖZET Yapmayı planladığımız proje dünya genelinde kullanılan atık su arıtma tesislerini tamamen yenilenebilir enerji ile çalıştırmak ve enerji üretimi gerçekleştirmesini sağlamak. Güneş enerjisi ile çalışan ve çamur çürütme tankında oluşan metan gazı ile elektrik üretimi sağlayan evsel-endüstriyel atık su arıtma tesisi maket projesi (yapılan maket bir ölçek bir maket olup, gerçek sistemlerde kullanılabilecek bir proses olacaktır.) Güneş enerjisi üretim panelleri sayesinde üretilen elektrik ile sisteme verilen enerji sayesinde pompalar,sensörler,elektrik motorları,döner ekipmanlar ve enerji ile çalışan tüm sistemlere temiz enerji sağlanacak.Metan gazı ile üretilmeyi planlanan elektrik ise hesaplamalar sonucu sistem ihtiyaç duyuyorsa sisteme duymuyorsa depolanarak verimli şekilde kullanılması sağlanacak.Suyun artımı ise bilinen atık su arıtma metotları kullanılarak sistemden tamamen arınmış, temiz ,kullanılabilir su olarak çıkacaktır. Dünya genelinde enerjiye duyulan ihtiyaç her geçen gün kat ve kat artmaktadır,biz ise yapmayı planladığımız proje ile yenilenebilir enerjinin önemini vurguladık. Yapılan maket projesi ile bütün dünyaya bu sitemin enerji tüketmeyip üstüne birde enerji üretimi yapacağını ispatlamış olacağız.bu projeyi 1 taş ile 3 kuş vurma olarak nitelendirebiliriz .Aynı zamanda okulumuzun 6 mühendislik bölümü örgencileri ile yapacağımız bu proje(çevre,elektrik ,makine,malzeme ,inşaat,maden) ileriye dönük meslek dayanışması bilincini ve ortak çalışma prensiplerini örgencilerimize aşılayacaktır. tesisi 3 maddede özetleyecek olursak. 1. Tesisin dışarıdan kullandığı enerji(satın aldığı) almamasını sağlamak maddi olarak giderleri düşürmesi planlanmaktadır. 2. Güneş enerji panelleri ile temiz enerji kullanarak çevreci bir tesis kurmak. 3. Son ürün olan metandan üretilen enerji fazlası ile ülke ekonomisine katkı sağlamak. . Anahtar kelimeler: Temiz enerji, enerji tüketimi, meslek bilinci, alternatif enerji 18 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak KİMYA HABER VE PAYLAŞIM PORTALI Erdem MUTLU*, Gözde MUTLU 29 Ekim Mahallesi Turan Dursun Caddesi No:14 D:10 16120 Özlüce/ Nilüfer / BURSA ÖZET Kimya bilimi ve sektörü tüm dünyada ilgili alanlardaki lokomotif öncüdür. Şirketlerin gerek Ar-Ge yatırımları olsun, gerek reklam giderleri çoğunluk olarak Kimya ve ilgili dallardaki şirketler tarafından yapılmakta, ülkelerin gelecek hedefleri arasında en başta gelen ticari büyüklüktür. Bizler, yapmış olduğumuz araştırmalar, gelecekteki teknolojik ve sektörel gelişmeleri göz önüne aldığımızda , Ülkemizde Kimya ve ilgili dallarda yurt içi ve yurt dışı haberler, bilimsel çalışma, teknolojik gelişme, ürün alt yapısı, dernek , sektör ve üniversite birliğini bir arada buluşturan bir platform olmadığını gördük, sektörümüz ve kişilere yön vermek adına Kimya Haber ve Paylaşım platformumuzu kurmaya karar verdik. 2013 yılında Öğrenci iken alt yapısını hazırladığımız projeyi 2014 yılında tam anlamı ile yayına aldık.Kısa sürede de sektörümüz için yol gösterici olmaya başladık, düzenli bir yayın ağı oluşturmada önemli yol katettik. 2014 yılı içerisinde Üniversitelerdeki kongrelere ve sektör fuarlarına basın destekçisi olarak Kimya bilimine ve sektörüne destek olduk. 2015 yılı içerisinde 14 fuar için barter anlaşması yaparak basın destekçisi olacağız bir çok kongre içinde görüşmelerimiz devam ediyor. Kısaca yaptıklarımızı ve yapacaklarımız sıralayacak olursak ; - Kimyasal ürün alt yapısı oluşturmak, - Firma ve ürünleri kategorilendirerek ücretsiz veri tabanını genel kullanıma açmak, -Etkinlik takvimi oluşturarak Kongre, fuar, seminer, çalıştay gibi organizasyonlardan haberdar etmek, -Devlet ve özel sektör ihalelerini bir araya toplayarak ekonomiye katma değer sağlamak. -Kimya bölümü veya ilgili bölümlerde okuyan kişi ve öğrencilerin yurt içi ve yurt dışı, akademik belge,haber, kurum ve kuruluşlara en kısa yoldan ulaşmalarını sağlamak, -Sektör ve akademik alanlardaki kişilerle röportajlar yapmak, ( sanayici,akademisyen,dernek kurucuları vb.) -Öğrencileri sektörü bir araya getiren dergi hazırlamak ,(çalışmalara başlandı ) -Kimya kariyer ve iş ilanları sayfası hazırlanması (konu ile ilgili olarak www.kimyakariyerim.com sitesi ile anlaşıldı ve ortak alt yapıdan yayına başlanacak) -Kimya web tv (Kuruldu ) -E- Ticaret çalışmalarımız .(sistem ve alt yapı oluşturuldu ) Kısacası üniversite, sektör, dernek, kurum, kimyasal madde pazarı gibi temel 5 faktörü platformumuz altında bir araya getiriyoruz. Anahtar Kelimeler : Kimya, Kimyahaberleri, Öğrenci, Sektör, Kongre 19 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak MEYVE VE SEBZELERİN GÜNEŞ ENERJİSİ İLE KURUTULMASI Ümit ÖNEL* Önel Elektronik Ltd. Selânik Ll Cad. No: 53/6 Kızılay-Ankara ÖZET Proje: Sebze ve meyveleri, her türlü tehlike, kirlilik ve mikroba açık olacak korumasız bir şekilde açık arazide kurutmaya çalışmak yerine, Güneş Enerjisi ile ısıtılan Hijyenik kapalı bir hacımda ve “Psikrometrik” metotlarla: aroması, tekstürü, tadı ve özellikleri bozulmadan bütün Dünya’ya satılacak hale getirmektir. Bu maksatla: “Konsantre Güneş Kollektörleri” ile yapılacak “Etkin”, “Hijyenik”, “Kısa zamanda kendisini amorti eden”, “Uygun şartlar sağlandığında” günde 24 saat çalışabilen çözümümüz aşağıda ana hatları ile takdim edilmiştir.. CLFR (Compact Lineer Fresnel Reflectors) Sistemleri, kullanılacağı yere göre: 25 – 60 cm eninde, 50 – 1000 metre gibi oldukça uzun ve çok sayıda Parabol kesitli, “Cam Ayna” yüzeylerden ortalama olarak 16 ~ 20 adedinin yan yana dizilmesi ile meydana gelmişlerdir. Isı toplayıcı boru bu ayna yüzeylerinin 5 – 10 m üzerinde yer almaktadır. Her Ayna Grubunun” uzun yüzeyine paralel bir tek müşterek “Odak Çizgisi” vardır ve aynaların hepsi, Güneş’ten gelen ışınları bu Odak çizgisine yansıtacak şekilde çok yavaş fakat düzgün bir şekilde dönerler. Çalışma başlarken, Sistem Bilgisayarına ; kurutulacak malzemenin : cinsi, ihtiva ettiği su oranı, kabuğunun kalınlığı, ortalama hacmı, vs gibi bilgiler girilir. Uygun yerlere yerleştirilen muhtelif sensörlerden gelen en bilgiler eşliğinde, hava hızı, hava sıcaklığı, bant hızı, temiz ve buhar yüklü kirli hava klepelerinin kumandası, vs gibi bütün değerler, otomatik olarak değişir ve “Mükemmel” bir kurutma sağlanmış olur. Yurdumuzun, kurutulacak malzeme çeşitliliğine sahip bir yöresinde kurulacak ve kendisini bir kaç yılda amorti edebilecek böyle bir pilot tesisin, arazi, yol, su, elektrik ve diğer alt yapı ihtiyaçları hariç olmak üzere, yaklaşık 2000 m2 parabolik ayna kullanılması halinde, sadece Nisan – Eylül ayları arasında günde ortalama 6.000.000 Kcal veya 86 ton 100 °C’de sıcak temin edebileceği ve 600.000 – 625.000.-TL’sına kurulabileceği hesaplanmıştır. Anahtar kelimeler: Güneş Enerjisi, Psikrometri, Hijyen, Bilgisayar, Dünya Pazarları 20 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak İNSAN KANINDAN RADYASYON DOZ TAYİNİ Ayşe Güneş Tanır*1, Özge Güleç1, Eren Şahiner2, Mustafa Hicabi Bölükdemir1, Kemal Koç3, Niyazi Meriç2, Şule Kaya Keleş2 1 Gazi University, Faculty of Science, 06500, Teknikokullar, Ankara, Turkey Ankara University, Institute of Nuclear Sciences, 06100, Tandoğan, Ankara-Turkey 3 Başkent University, Faculty of Education, 06810, Bağlıca, Ankara, Turkey 2 ABSTRACT In this work, it has been shown that it is possible to determine the internal radiation doses in human blood exposed to internal or external ionizing radiation treatment, both directly and retrospectively. The optically stimulated luminescence (OSL) technique was used to measure the paleodose from a blood sample. OSL counts from the waste blood of a patient injected with a radiopharmaceutical for diagnostic or treatment purposes and from a blood sample having a laboratory-injected radiation dose were both used for measurements. The internal dose values were found as ~0.46 Gy for the 1–5 Gy dose range and as ~0.51 Gy for the 0.143–0.848 Gy dose range. The blood aliquots from a healthy person were exposed to different external laboratory doses. The luminescence counts were found to be relatively low for doses smaller than 10 Gy, while they were measured considerably high for doses greater than 10 Gy. The internal dose values corresponding to a 10 Gy laboratory dose from the aliquots exposed to external radiation were found as 10.9 ± 3.3 Gy for Disc 3 and 10.8 ± 3.3 Gy for Disc 1. This study shows that the dose received by a person can be measured directly, simply, and retrospectively, using only a very small amount of blood. The results may have important ramifications for the medicine and healthcare fields in particular. Key words: ionizing radiation, human blood, optically stimulated luminescence, retrospective dosimeter. 21 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak ASENKRON MOTORUN KLASİK DENETİMLİ PWM İNVERTER İLE MİKROİŞLEMCİ TABANLI HIZ KONTROLÜ Kübra BULUT* , Gülşah DANE , Artun SEL , Serap TUTAN Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak * [email protected] ÖZET Günümüz endüstriyel alanlarında dünya çapında gelişmiş kontrol teknikleri bulunmaktadır.Ancak ülkemizde hala analog sistemler kullanılmaktadır.Amacımız bu çalışma sayesinde,endüstriyel uygulamalarda kullanılabilecek kararlı bir hız kontrol projesi tasarlanmaktır.Bu çalışmada,üç fazlı sincap kafesli asenkron motorun stator gerilimi üzerinden hız kontrolü yapılmıştır.Bunun için öncelikle sincap kafesli asenkron motorun boşta çalışma ve kısa devre deneyleri yapılmıştır.Bu deneyler sonucunda elde edilen gerilim, akım ve güç çarpanı ile asenkron motorun eşdeğer devresi elde edilmiştir.Bulunan parametreler üzerinden asenkron motorun giriş gerilim,çıkış hız olacak şekilde bir transfer fonksiyonu elde edilmiştir.Ziegler-Nichols yöntemi ile asenkron motor transfer fonksiyonu kullanılarak PI denetleyici tasarlanmıştır. Devamında üç fazlı kontrolsüz doğrultucu ve buck tipi dc kıyıcı devreleri tasarlanmıştır.Bu devreler PWM inverter ile desteklenerek devre simülasyonu tamamlanmıştır..PI denetleyici, kontrolsüz doğrultucu,dc kıyıcı,PWM inverter gerekli filtreler yardımıyla birleştirilerek sistem elde edilmiştir.Sistemde basit harmonikleri azaltmak amacıyla filtreler kullanılmıştır.Tüm proje simülasyonları ayrık zamanda yapılmıştır çünkü en son gerçeklemede mikroişlemci kullanılacaktır.Sonuç olarak bu projenin dijital bir sistem olduğu düşünülürse tek yapılması gereken usb,port vs. üzerinden ana sisteme bağlanması fabrikasyon uygulamalarının önünü açacaktır. Anahtar Kelimeler: Asenkron Motor,PWM,Kontrolsüz Doğrultucu,Dc Kıyıcı,Hız Kontrolü Kaynaklar [1] Muhammad H. Rashid “Power electronics Circuits,Devices and Applications”,University of West Florida,s:166-167-168,2004 [2] Ned Mohan,William P. Robbins,Tore M. Undeland,”Güç Elektroniği” Çev. Nejat Tuncay, 08/2003 [3] Prof. Dr. Muammer Gökbulut ”Kontrol Sistemlerinin Analiz ve Tasarımı”, s:106,107,107,Temmuz 2014,Ankara [4] Prof. Dr. M. Kemal Sarıoğlu, Doç. Dr. Metin Gökaşan , Doç. Dr. O. Seta Boğosyan “Asenkron Makinalar ve Kontrolü”,s:254,255,256,Ağustos 2003 [5] Prof. Dr. Nurdan Güzelbeyoğlu, “Elektrik Makinalari”,s:58,59,2001 [6] Katsuhiko Ogata,”Sistem Dinamiği”,s:682-683-685,2013 [7] Katsuhiko Ogata,”Discrete Time Control Systems” 22 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak ULTRASONİK RADARIN HEDEFİ BULMASINI ZORLAŞTIRAN ZIRH Burak ÖZBAY* Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak [email protected] ÖZET Radarlar elektromanyetik dalgalar kullanarak, hava araçları, gemiler, motorlu araçlar, hava oluşumları, araziler gibi hareketsiz veya hareketli cisimlerin uzaklığı, yüksekliği, hızı ve/veya yönünü tespit etmek için kullanılan sistemlerdir. Elektromanyetik dalgalar yerine ultrasonik dalgalar kullanılan radarlara ultrasonik radar denilmektedir. Ultrasonik radarların ana elemanları ultrasonik sensörlerdir. Ultrasonik sensörlerin çalışma prensibi radar veya sonar da olduğu gibi radyo yada ses dalgalarının yankı yapması olayına benzemektedir. Ultrasonik sensörler yüksek frekanslı ses dalgaları üretirler ve cisimden yasıyıp gelen dalgalar sensör tarafından algılanır. Gönderilen ses dalgası ile yansıyıp alınan ses dalgası arasındaki zaman farkı ultrasonik sensör tarafından hesaplanıp cismin uzaklığı belirlenir. Bu teknoloji bir çok ölçüm metodunda kullanılmaktadır ; rüzgar hızı ve yönü (anemometre) , tankın doluluk oranı , hava yada sudaki hızlarda. Farklı uygulama alanlarıda içermektedir ; nemlendiriciler, sonar, tıbbi ultra pornografi, hırsız alarmları ve tahribatsız muayene. Sistemlerde kullanılan tipik transdüserler, elektrik enerjisini ses enerjisine dönüştürerek 20 000 Hertz üzerindeki ultrasonik aralıkta ses dalgaları üretirler. Yansıyıp gelen ses dalgasını elektrik enerjisine dönüştürüp ölçüm ve görüntüleme yapılabilmesine olanak sağlar. Radar görüşündeki cisimler belirlenen bir mesafe alanını geçmesi durumunda, ikaz sisteminin devreye girmesi ve uyarı vermesi sağlanabilmektedir. Ses sinyallerinin absorb edilmesi için kullanılan akustik malzeme ile ölçümler yapılmış olup, malzeme kullanılıp yapılan ölçümlerde hedefin normalde olduğu konumda değil de farklı bir konumda duruyormuş gibi davrandığı sonucu ortaya çıkmıştır. Malzeme, ses sinyallerinin hedefi tam olarak görmesini zorlaştırdığını ve hedefin konumunu saptırarak kafa karışıklığına yol açtığını bize göstermiştir. Sonuçta sesi soğuran malzemenin hedefin konumunun tespitini zorlaştırdığı görülmüştür. Savunma sanayinde hayalet uçakların radarda tespit edilememesi gibi bu projede de kullanılan tank, kullanılan zırha bağlı olarak, ultrasonik radar tarafından tespit edilememiştir. Anahtar kelimeler: Ultrasonik radar, ses dalgası , transdüser Kaynaklar [1] Praveen Tamhankar , Piyush Mittal, Ashutosh Singh / Ultrasonic Radar / Indian Institute of Technology , BOMBAY , December 2009 [2] Ersoy AKSOY , Mustafa BAL / Muharebe ,Elektronik ve Bilgi Sistemleri/ [3] Aysun BÜYÜKTANRI / Ultrases(Ultrasound) / Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Orta Öğretim Fen ve Matematik Alanları Eğitimi Bölümü Fizik Eğitimi Anabilim Dalı, 2010 Ankara 23 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak TRAFİKTE GERİL-MEYEL-İM Emin KİBAR* Bilkent Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Makine Mühendisliği [email protected] ÖZET Yıllar arttıkça şehir trafiğindeki araba sayısı da doğru orantılı olarak artıyor ve her geçen gün farklı kişilerden farklı projeler, bu sorunu çözmek için, ortaya atılıyor. Trafik sorununu çözmek ancak yolları genişleterek, artırarak ve toplu ulaşımların kullanımını artırarak sağlanabilir gibi duruyor. Benim projemin ilk amacı belirli saatlerde trafikteki stresi azaltmak olsa da ilerletilirse belki de gün içindeki trafiği sakinleştirmede de yardımcı olabilir. Otoparklarda son yıllarda kullanılmaya başlayan, başarılı da olabilen bir proje var. Bu proje sayesinde insanlar otoparkın içlerindeki kalabalığa girmeden park edebilecek yer olup olmadığını görebiliyor, Ankara Antares AVM'de senelerdir kullanılıyor. Benim amacım da bu güzel sistemi trafiğe dahil etmek. Akşam insanlar işten eve döndükten sonraki ve sabah insanların yola çıkmadan önceki sessizlikte boş boşa kırmızı ışıklarda durmayı engelleyebiliriz. Trafik lambalarının önüne otoparklarda kullanılan sistemi kurarsak, trafikte bekleyen araba olup olmadığını anlayabilir ve eğer araba yoksa çapraz yoldan gelen arabanın kırmızı ışıkta boşu boşuna beklememesini sağlayabiliriz. Ayrıca proje daha da ilerletilirse sistem gün içinde araba sayısı çok olan yolun beklediği zamana göre kıyaslanıp bir sonuca varabilir ve ona göre yolu açıp-kapatıp trafiği rahatlatabilir. Anahtar kelimeler: Trafik, bekleme, otopark 24 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak MANYETİK LEVİTASYON CİHAZI Yasemin Mingan1*, Burak Güzelce2 1 Milli Egemenlik Caddesi, No:178, Karaelmas Yurdu, İncivez 67100, Zonguldak 2 Ata Caddesi, No:33, Say-Tur Apart, Kozlu 67600, Zonguldak [email protected] ÖZET Bu projedeki amacımız bir kütlenin zemin ile temasını keserek hareket ettirmektir, yapacağımız proje için bir uygulama alanı söyleyecek olursak; mesela silindirik bir rüzgar gülü bu şekilde askıda tutulur ise, çok düşük sürtünme kaybı ile yüksek verim alınabilir, bir prototip olarak demir bir bilye, elektronik bir sistem ile yukarı doğru çekilirse ve bu bilye mıknatıs gibi manyetik değeri olan bir malzeme içerirse, öncelikle elektronik sistem, bir elektromıknatıs gibi cismi çeker, çekilen doğrultu üzerinde bir manyetik algılayıcı kullanılarak elektronik sisteme belli bir mesafeden fazla yaklaşmada algılayıcı uyartımı ile elektronik sistem enerjisi kesilir, cisim düşmeye başladığında tekrar algılayıcı devreye enerji verir ve bu hareket çok düşük bir salınım ve yüksek frekansta olursa bu cisim askıda duruyor gibi olur, çeşitli düzenlemeler ile cisim yüksekliği de ayarlanabilir, sonuç olarak cisim hiçbir yere temas etmeden kendi ekseni etrafında döner ve sadece rüzgar sürtünmesi kaybının yaşatacağı kayıp ile cisim yavaşlar bu sebeple verilen fiziksel kuvvet neredeyse kayıpsız bir şekilde aktarılır. Dünya üzerinde henüz yaygın olarak kullanılmayan bu yöntem gelecekte birçok hareketli sistemin bileşeni olarak şüphesiz kullanılacaktır. Anahtar kelimeler: Maglev, Levitasyon, Levitatör, Levitron. Kaynaklar [1] David K. Cheng, Mühendislik Elektromanyetiğinin Temelleri, 2006. [2] Halit Pastacı, Elektronik Analiz-Tasarım, 1997. [3] James W. Nilsson, Elektrik Devreleri, 2012. [4] Robert Boylestad, Elektronik Elemanlar ve Devre Teorisi, 2004. [5] Stephen J. Chapman, Elektrik Makinalarının Temelleri, 2013 25 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak ALEVSİZ EKİM KABİNİ Utku GÜNER* Trakya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü 22030 EDİRNE ÖZET Mikrobiyolojik çalışmalarda rutin olarak alev ve öze ile ekim yapılmaktadır. Kapalı, bir kabinde laboratuvar ortamında ekim yapma olası birçok kaza riski taşımaktadır. Özellikle alev için doğal gaz ya da LPG kullanılması büyük risk oluşturmaktadır. Önerilen proje ekim kabini iyileştirilmesi (otomatik petri kapı yüklenmesi ve kabin dışına alınması) alevsiz öze(elektrik akımı ile yakım) HEPA fitre ile havalanma, UV sterilasyon ile hem riskleri azaltmakta hem de daha hızlı, hatasız ekim imkânı vermektedir. Proje rutin ekim işlerimde hızı artırırken, bulaşma olasılığını en az indirmektedir. Anahtar kelimeler: Alevsiz öze, ekim kabini, HEPA filtre 26 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak KEMOTERAPİ HASTALARINDA AKILLI TELEFON UYGULAMASI Ayşe Ceylan HAMAMCIOĞLU* Bülent Ecevit Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Biyokimya Anabilim Dalı, Esenköy- Kozlu, 67600, Zonguldak *[email protected] ÖZET Ülkemizde ilaç yan etkilerinin saptanması, doktor ve eczacıların kontrolü altında olsa da önemli yan etkilerin saptanma oranı, sağlık sektöründeki iş yoğunluğu ve iletişim eksikliği gibi çeşitli sebeplerden dolayı oldukça düşüktür. Üniversitemiz Tıbbi Onkoloji Polikliniğinde günde 15-20 hasta ayakta kemoterapi görmektedir. Hastalar için bir sonraki kemoterapi alımına kadar geçen süre en az bir haftadır. Bu süre içerisinde hastayla doktor arasındaki iletişim kopmaktadır. Özellikle kanser hastalarında çok sayıda, yüksek dozda, uzun süreli, sitotoksik ilaç kullanımı, genellikle birden fazla organda hasar görülmesi, immün sistemin zayıflaması nedeniyle artan enfeksiyon riski gibi faktörler, diğer hastalara göre daha sık ve daha ciddi rahatsızlıklar doğurmaktadır. AMAÇ: Ayakta kemoterapi gören hastaların kemoterapi bitiminden bir sonraki doktor ziyaretine kadar geçen süre içerisinde takibi, oluşabilecek herhangi bir ciddi yan etki durumunda doktorun kısa süre içerisinde bilgilendirilmesi ve gerekli müdahalenin yapılmasının sağlanmasıdır. YÖNTEM: Pilot çalışma için 20 ayakta kemoterapi gören hastaya proje kapsamında akıllı telefonlar verilecektir. Cihazlarda yüklü olan kullanımı oldukça basit bir uygulama ile hastaların sabah ve akşam olmak üzere günde 2 kez hazırlanan kısa ankete (10 soru) yanıt vermeleri istenecektir. Alınan veriler merkezde bir veri tabanında analiz edilerek yan etki ciddiyse kırmızı alarm, orta şiddetliyse sarı alarm şeklinde doktora iletilecektir. Bu sayede doktor alarm rengine göre harekete geçip, hastaya uygulanan tedaviyi değerlendirecek ve gerektiği takdirde değişiklik yapacaktır. Elde edilen veriler akıllı telefon uygulamasına sahip olmayan 20 ayakta tedavi gören kemoterapi hastası ile karşılaştırılacaktır. SONUÇ: Akıllı telefon uygulaması ile hastaların takibi kolaylaşacak, erken müdahale yapılabilecek, gereksiz ilaç kullanımı azalabilecek ve belki de yeni tedavi yöntemlerinin oluşması sağlanacaktır. Anahtar kelimeler: akıllı telefon uygulaması, kemoterapi hastaları, kanser, ilaç yan etkileri Kaynaklar [1] Weaver A1, Young AM, Rowntree J, Townsend N, Pearson S, Smith J, Gibson O, Cobern W, Larsen M, Tarassenko L., Ann Oncol., 18(11):1887-92 (2007). [2] Min YH1, Lee JW, Shin YW, Jo MW, Sohn G, Lee JH, Lee G, Jung KH, Sung J, Ko BS, Yu JH, Kim HJ, Son BH, Ahn SH. J Med Internet Res16(5):e135 (2014). 27 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak AKIŞKAN HAVA ORTAMINDA KÖMÜRÜN ZENGİNLEŞTİRİLMESİNE YÖNELİK YENİ BİR CİHAZ TASARIMI Mehmet BİLEN*, Sait KIZGUT, İhsan TOROĞLU, Dilek ÇUHADAROĞLU Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Maden Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak *[email protected] ÖZET Havanın süpürme kaldırma ve taşıma özelliği geçmişten beri değişik amaçlarla kullanıla gelmiştir. Nesneler özgül ağırlıklarına, hacimlerine bağlı olarak farklı hava debilerinden farklı oranlarda etkilenirler. Örneğin rüzgarlı bir havada yere atılan özgül ağırlığı düşük bir nesnenin hareketi hem yerçekimi hem de rüzgarın etkisi altında gelişecektir. Bu kapsamda, farklı hava debileriyle oluşturulan ortamda serbest düşmeye bırakılan nesneler, farklı debi koşullarının kazandırdığı hareket ile daha fazla veya daha az ötelenebilecektir. Kömür hazırlamada kullanılan kuru yöntemler hala geliştirilmeye devam edilmekte, düşük kapasite gibi dezavantajların çözümüne çalışılmaktadır. Bu çalışmada, kuru yöntemle zenginleştirme işleminde kullanılabilecek yüksek kapasite ve düşük boyut ve yüksek kontrol kapasitesine sahip bir teçhizat tasarlanmıştır. Tasarlanan donanım bir büyük silindir ve onun içinde kademeli olarak büyüyen silindirlerden oluşmaktadır. Kademeli olarak farklı debilerde hava beslemesiyle kömür ve kömüre eşlik eden safsızlıkların ayrılması hedeflenmektedir.. Aynı şekilde geliştirilen cihaz çeşitli cevherlerin zenginleştirilmesinde de alternatif olabilecektir. Tasarlanan bu cihazın optimizasyonu, verimi kapasitesi ve uygulanabilirliği proje kapsamında araştırılacaktır. Anahtar kelimeler: Havalı Kuru ayırma, Kömür, Zenginleştirme, Gravite Ayırması Kaynaklar [1] Hacıfazlıoğlu H (2012) Kuru Kömür Zenginleştirme Yöntemlerinin Tanıtılması ve Bazı Türk Kömürlerinin Temizlenmesi için FGX Cihazının Denenmesi, Madencilik, Cilt 51 Sayı 2-3, s.29-42 [2] http://en.wikipedia.org/wiki/Drag_coefficient [3] İlgin K, Çinku K, Demir İ, Güngören C, Terzi M (2015) Kömür Yüzdürme Batırma DeneyleriKömür Hazırlama Dersi, İstanbul Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü Ders Notları. 28 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak CİHAZ TAKİP OTOMASYONU Uğur ŞAHİNKAYA1*, Güven ÇANKAYA2, Seyit ÇAĞLAR3, Yasin GAYLAN4 Bülent Ecevit Üniversitesi, Bilgi İşlem Daire Başkanlığı Web Birimi, İncivez 67100, Zonguldak Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi ,Malzeme Mühendisliği Bölümü, Ulus/Ankara 3 Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak 4 Bülent Ecevit Üniversitesi, Ahmet Erdoğan SHMYO Tıbbi Görüntüleme Teknikleri Bölümü İbni Sina Kampüsü, Zonguldak 1 2 *[email protected] ÖZET Tıbbi cihazların etkin kullanımı; hasta/personel sağlığı, işletme maliyetleri, sunulan hizmetin kalitesi gibi değişkenlere doğrudan etkir. Bunun yanında; teşhis ve tedaviye götürecek verilerin güvenilirliği, cihazların uygun şartlar altında kullanılması ile doğru orantılıdır. “Hastaya uygulanan dozun optimizasyonu için ALARA prensibine göre tüm ışınlamalar minimum doz seviyesinde tutulmalıdır.”[1] Dolayısıyla özellikle radyoloji ve radyoterapide cihazların istenilen koşullar içerisinde kullanımı, hastaya uygulanan doz ile doğrudan orantılı olduğundan hayati önem teşkil eder. Cihazlar için takip edilebilirlik ise kullanım koşullarının tespit ve iyileştirilmesinde ilk basamağı oluşturur. Bu çalışma, tıbbi cihazların yaşam döngüsünde her bir basamaktaki durumunun takip edilebilirliğini sağlayacak ve meydana gelecek verileri ulaşılabilir halde depolayacak yazılım sistemi geliştirmeyi amaçlar. Çalışma sonucu ulaşılmak istenilen ana hedef; tıbbi cihazların etkin kullanımına fayda sağlamaktır. Anahtar kelimeler: radyoloji, tıbbi cihaz, yazılım, otomasyon Kaynaklar [1] Mana Sezdi (2011). Dose Optimization for the Quality Control Tests of X-Ray Equipment, Modern Approaches To Quality Control, Dr. Ahmed Badr Eldin (Ed.), ISBN: 978-953-307-971-4 29 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak PAEON VETERİNER Banu Aykanat1*, Murat Aykanat2 Oba sokak 13/9 İçcebeci, Ankara Turgut Özal Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü, Keçiören, Ankara 1 2 *[email protected] ÖZET Türkiye nüfusu 74 milyon iken canlı hayvan nüfusu 325 milyondur. Bu rakama evcil ve sokak hayvanları dahil değildir. Bu nedenle hayvan hastalıkları konusunda veteriner hekimlere danışma desteği sağlamanın önemi de ortaya çıkmaktadır. Hayvan hastalıklarının tanı ve tedavisini amaçlayan PAEON Veteriner klinik karar destek sistemine benzer bir karar destek sisteminin olmaması bizi bu konuda çalışma yapmaya yöneltmiştir. Geliştirdiğimiz web tabanlı PAEON Veteriner karar destek sistemiyle hayvanların hastalıklarının teşhis ve tedavisinde, en güncel bilgiler veteriner hekimlerin kullanımına sunulmuş ve hekimlerin daha hızlı, daha sağlıklı karar verebilmeleri hedeflenmiştir. Temelde muazzam bir bilgi birikimi ve birçok parametre bir arada bulunmaktadır. PAEON Veteriner’in amacı; seçilen klinik ve laboratuar bulguları doğrultusunda bulguları değerlendirip, hasta hayvanın hangi hastalığa yakalandığını belirlemek ve tedavisini doğru şekilde bulup kullanıcıya aktarmaktır. PAEON Veteriner sayesinde veteriner hekimlere tanı ve tedavi konusunda Türkçe danışma desteği sağlanmaktadır. Yazılımın Türkçe olması sistemin en önemli avantajıdır. PAEON Veteriner masa üstü ve diz üstü bilgisayarlarda ve bütün mobil platformlarda web üzerinden çalışabilen bir uzman sistem uygulamasıdır. PAEON Veteriner; hastalıktan, belirtiden ve hayvandan arama şeklinde 3 arama metodu ile 27 hayvan türüne ait hastalıkların belirtilerini, etkenlerini, tanı ve tedavilerini kullanıcıya sunar. PAEON Veteriner karar destek sistemimizin teknik/ekonomik yararları: Sınanan alternatif sayısında artış, Hızlı cevap Anında analiz yeteneği, Yeni anlayışlar ve öğrenme, Maliyeti düşürme, Daha iyi karar, Daha etkin takım çalışması, Zaman tasarrufu, Veri kaynaklarını daha iyi kullanma PAEON Veteriner teknolojik alanda yürütülen çalışmalara yeni bir süreç olarak katkı sağlayacaktır.PAEON Veteriner ile bilgisayarların güçlü özelliklerini insanların güçlü yanlarıyla birlikte kullanarak, karar verme sürecinin etkinliğini arttırmak amaçlanmaktadır. Anahtar kelimeler: Karar destek sistemi, uzman sistem, hayvan hastalıkları, tanı ve tedavi, yazılım. Kaynaklar [1] The Merck Veterinary Manuel, 6th Edition, Merck CO., Inc, NJ, USA, (1986) 30 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak DEMİR ÇELİK ENDÜSTRİSİNDE TERS PROBLEMLER TEORİSİNİN UYGULAMALARI Fikret Gölgeleyen, Özlem Kaytmaz* Bülent Ecevit Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Matematik Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak *[email protected] ÖZET Son yıllarda özellikle uzaktan algılama ve tahribatsız değerlendirme yöntemlerindeki gelişmelere paralel olarak büyük bir popülarite kazanmış olan ters problemler teorisi, başta tıp ve endüstri olmak üzere birçok alanda önemli sorunların çözümü için yeni bir matematiksel bakış açısı olmuştur. Ters problemler teorisi demir-çelik endüstrisinde de önemli uygulama alanlarına sahiptir. Demir-çelik üretim sürecinde, entegre tesislerin ana ünitesi olan yüksek fırınlar, demir cevherinin içeriğinde bulunan demir oksidin, kok kömürü ile indirgenerek, sıcak maden ya da sıvı ham demire dönüştürülmesi esasına dayalı olarak çalışmaktadırlar. Yüksek fırının içindeki sıcaklık dağılımı genel olarak homojen olmamakla birlikte yaklaşık 1500 C dir. Büyük boyutta bir fırın yaklaşık 100 m yüksekliğinde olup 1200 ton civarında üretim yapmaktadır. Tabanı özel tuğlalarla kaplı olan ve erimiş demir ile direkt olarak temas eden fırının içindeki ısı akışının belirlenmesi güvenlik kontrol süreci için önemli bir göstergedir. Eğer ısı akışında önemli düzensizlikler ortaya çıkarsa fırının aktivite seviyesinin düşürülmesi gerekir. Bu durum büyük ekonomik kayıplara sebep olur. Diğer yandan fırının boyutu, yapısı ve yüksek sıcaklık nedeniyle içerideki ısı akışının direkt olarak gözlemlenmesi mümkün değildir. İşte tam bu noktada fırının tabanına yakın dış bölgeye yerleştirilmiş ısıl çift adı verilen aygıtlar kullanılarak elde edilen sıcaklık verilerinden içerideki ısı akışının davranışının belirlenmesi ters problemi karşımıza çıkar. Bu ters problemin çözümü, üretim tesisindeki potansiyel tehlikelerin belirtilerinin tespiti için hayati önem taşır. Bu proje kapsamında bölgemizin önemli sanayi kuruluşlarından olan Erdemir Demir Çelik ve Karabük Demir Çelik Fabrikalarında mevcut olan yüksek fırınlarla ilgili matematiksel modellerin oluşturularak bilgisayar simülasyonlarının hazırlanması hedeflenmektedir. Anahtar kelimeler: Demir çelik endüstrisi, yüksek fırın, ters problem, uzaktan algılama ve tahribatsız değerlendirme. Kaynaklar [1] M. Yamamoto, Mathematics for Industry: Principle, Reality and Practice, from the Point of -View of Mathematician, What Mathematics Can Do for You, Springer, s. 77-99, (2013). 31 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak BİLGİSAYAR HABERLEŞMELİ DC MOTOR KONUM VE HIZ KONTROLÜ Orçun YAŞA*, Aytaç ALTAN Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak *[email protected] ÖZET Projede, DC motorun düşük veya yüksek hızlarla belirli bir pozisyona minimum hata ile senkron bir şekilde getirilmesi amaçlanmıştır. Proje, motor sürücü, enkoder geri besleme bilgisi ve ara yüz devresi olmak üzere üç kısımdan oluşmaktadır. Motor sürücüsü H köprü yapısı ile sürülmüştür. DC motorun pozisyon bilgisi enkoder ile sağlanmıştır. Enkoder, tasarlanan kontrol devresinde geri besleme elemanı olarak kullanılmaktadır. Çıkıştan alınan konum bilgisi sinyalini geri besleme olarak kontrol devresine göndermekte ve referans sinyali ile karşılaştırmaktadır. Konum bilgisi sinyalinin motorun saat yönünde ve saat yönünün tersi yönünde dönmesini kontrol etmek maksadıyla ara yüz devresi tasarlanmıştır. Projede, motor pozisyon ve hız kontrolü bilgisayar üzerinden seri haberleşmeli olarak yapılmaktadır. Kontrol devresinin girişine gelen sinyallere göre DC motorun konum ve hızı belirlenen şekilde denetlenebilmektedir. Sonuç olarak, bu proje ile endüstride kullanılan DC motorun konum ve hız kontrolü seri haberleşmeli olarak minimum hata ile sağlanabilmektedir. Anahtar kelimeler: DC motor, bilgisayar haberleşmeli, motor kontrolü, konum kontrolü, hız kontrolü. Kaynaklar [1] [2] [3] [4] B.C.Kuo (Çeviri:A.Bir), “Otomatik Kontrol Sistemleri”, Literatür Yayıncılık, 2009. MEGEP, “Analog ve Sayısal Haberleşme”, Ankara 2007 O.Altınbaşak, “ Mikrodenetleyiciler ile PIC Programlama”, İstanbul, 2008. Ç. Akpolat, “PIC Programlama”, Pusula Yayıncılık, sayfa:121-125, 2006. 32 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak ATEŞ BÖCEĞİ Ramazan Taner ALKAN,Emre KAYA,Sezgin TÜRK,M.Buğra KOÇAK Hitit Üniversitesi Meslek Yüksekokulu,Otomotiv Bölümü 1900,Çorum * [email protected] ÖZET Biz Hitit Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Motorlu Taşıtlar ve ulaştırma Teknolojisi öğrencileri olarak Günümüzde Engelli Kardeşlerimizin Yaşadığı sorunlara Çözüm bulmak için Hocalarımızın desteğiyle grubumuz projeye başladı. Proje kendi tasarımımız olup ve tamamen kendi el emeğimizle yapılmıştır.Düşük maliyetle Engellilerin hayatını engelsiz yaşaması için ve günlük hayatta kendi ihtiyaçlarını Rahat bir şekilde gerçekleştirebilmeleri için projemizi yaptık. Projemiz Engelli vatandaşlarımızın günlük hayatlarında bir yerden bir yere gitmek istediklerinde kimsenin desteği olmadan yapmış oldumuz engelli aracı ile rahatlıkla gidebilmelidir. Projemiz iki parçadan oluşmaktadır birincisi Tekerlekli sandalye ikincisi elektirikli direksiyon kısmından oluşmaktadır Engelli vatandaşımız istediği zaman bu aracı normal tekerlekli sandalye olarak kullanabilir,eğer isterse elektirikli dreksiyonu takarak akülü şarj edilebilir engelli aracı olarak kullanabilir. Bu projedeki amacımız düşük maliyetle bir engelli aracı yapmak aynı zamanda yapmış olduğumuz düşük maliyetli bu engelli aracını bütün engelli vatandaşlarımızın alabilmesini ve günlük hayatlarında rahatlılkla kullanabilmelerini hedefledik. Anahtar kelimeler: Engelli aracı, Tekerlekli sandalya, Elektirikli motor, Kaynaklar [1] Malzeme Bilimi Prof.Dr.Kaşıf ONARAN [2] Motorlu taşıtlarda güç aktarma organlarıRıdvan ARSLAN [3] Otomotiv elektiriği Ali SÜRMEN 33 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak BALIKLARDA MANTAR HASTALIĞINA KARŞI ORMANGÜLÜNÜN KULLANIMI Sedat SEVİN1, Hidayet TUTUN2, Erdem KARA3* Ankara Üniversitesi, Veteriner Fakültesi,İrfan Baştuğ Caddesi, 06110, Dışkapı, Ankara, Türkiye [email protected] ÖZET Mantar hastalıkları kültür balığı ve akvaryum balıkları yetiştiriciliğinde çeşitli hastalıklara ve kayıplara neden olan etmenler arasında bulunmaktadır. Balıklarda göz fırlaması ve çeşitli kuyruk çürümelerinin ana etkeni mantarlardır ve akvaryum balıklarında ölümlerin % 50-60’ının mantarlar yoluyla olduğu bildirilmektedir[1]. Mantar hastalıkları görülmesinin kullanılan suyun kalitesi, sıcaklık, organik artıklar ve inkübasyon süresi ile ilişkili olduğu görülmektedir[2]. Günümüzde sentetik kimyasalların kullanımı yerine alternatif doğal kaynaklara yönelik çalışmalar hız kazanmıştır. Balık yetiştiriciliğinde de hormon, antibiyotik, vitamin ve diğer birçok kimyasala alternatif olarak tıbbi bitkilerin kullanılabilirliği araştırılmaktadır. Özellikle balık yumurtalarında bitki özütlerinin kullanımına yönelik çalışma sayısı oldukça azdır. Bu projede amacımız ülkemizde yaygın şekilde bulunan ormangülünden elde edilen ekstratın ilk önce akvaryum balıklarında görülen mantar ve bakteriyel hastalıklara karşı kullanılması; buradan elde edilecek veriler ışığında kültür balıkçılığında da kullanılmasının sağlanmasıdır. Kullanacağımız bitki Rhododendron luteum’dur. Ülkemizde ormangülleri özellikle Doğu Karadeniz bölgesinde doğal olarak yetişmektedir. Ülkemizde şimdiye kadar 5 tür ve bunlara bağlı 12 taksonu bulunmaktadır. Bu ormangüllerinden Rhododendron luteum ve Rhododendron ponticum geleneksel Türk tıpbında yangı, romatizmal ağrılarda ve mantar hastalıklarında kullanmaktadır. Projemizde Karadeniz bölgesinden toplanan Rhododendron luteum bitkisinden farklı yöntemlerle elde edilen ekstratın deneysel düzeneği kurulmuş akvaryumlarda enfekte balıklara farklı dozajlama ile uygulanacaktır. Enfekte balıklara; üretmiş olduğumuz bitki ekstresine daldırma yöntemi ile uygulanması hedeflenmektedir. Daha sonra balıkların genel durumu gözlenecek ve balıklardan alınan örnekler ile bakteriyel ve fungal etkenlerin ilgili besi yerlerindeki etkinliği takip edilecektir. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda üretmiş olduğumuz bitki ekstratının ticari ürün olarak geliştirilmesi hedeflenmektedir. Ülkemizde ve Dünya’da kültür ve akvaryum balıkçılığı her geçen gün artmaktadır. Balıklarda meydana gelen bakteriyel ve fungal hastalıklar ciddi sorun oluşturmakta ve ciddi ekonomik kayıplar şekillenmektedir. Bu zararı önlemek için çeşitli kimyasal ilaçlar kullanılmaktadır. Kullanılan bu kimyasallar hem çevreyi kirletmekte hem de bu ilaçlara karşı hastalık etkenleri direnç kazanmaktadır. Bunlar göz önünde bulundurulduğunda geliştireceğimiz bitki ekstratının bu noktada bu açığı kapaması hedeflenmektedir. Anahtar kelimeler: Balık, bitki ekstratı, mantar, Rhododendron luteum Kaynaklar [1] Alpbaz, A.G., 1993. Akvaryum, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fak., MAS. İzmir. [2] Rach, J.J., Howe, G. E., Theresa, M. S., 1997, Safety of formol çözeltisi treatments on warm and coolwater fish eggs. Aquaculture 149: 183-191. 34 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak SORU HAZNESİ Mehmet NURCAN* Bülent Ecevit Üniversitesi, Ereğli Eğitim Fakültesi, Sınıf Öğretmenliği Bölümü, Doruk Mevki,67300, Kdz. Ereğli Zonguldak * [email protected] ÖZET Projenin amacı üniversitede okuyan öğrencilerin bilgi haznesini geliştirip eğitim seviyesini yükseltmesini amaçlayan bir projedir. Proje okulumuz web sitesi üzerinde yayınlanan (http://egitim.beun.edu.tr )de sağ tarafta bulunan sanal kampüs , e-posta ,kütüphane vs vs. bölümlerde bizim projemiz olan soru haznesi bölümünüde bağlantılara ekleyeceğiz ve nasıl e-kampüse okul numaramızla giriş yapıyorsak soru haznesi bölümüne aynı şekilde giriş yapacağız. Ayrıca şöyle bir ayrıntı söz konusu olacaktır: hocalar kendi branşlarında sisteme girecektir. Sistemin çalışması ise şu şekilde olacaktır: Sisteme bir öğrenci olarak ben giriş yapıyorum ve matematik ile ilgili çok güzel bir soruyla karşılaşıyorum. Bu soruyu sistemdeki öğrenci ve öğretmen arkadaşların görüp bu soru hakkındaki fikirlerini ortaya koyacak ve böylelikle fikirlerin ortada olmasıyla sıcak kanlı bi ortam söz konusu olacaktır. Her öğrenci böyle yaparak soru yükle bölümüne hoşuma bir soru gitti güzel soru onu yükledim her öğrenci bunu yapacak okul yönetimi de öğretmenlerin hazırladığı eski sorularda yüklenecek isterlerse ve böylelikle soru haznesi genişleyecek soru haznesinde her bölüme ayrı olacak ben sınıf öğretmenliği okuyorum benim derslerimle ilgili bölüm olacak matematik öğretmenliğinin bölümündeki dersler konular aynı olmadığı için her bölümde derse uyumlu olacak tabi onlar hangi dersleri işliyorsa o dersler olacak sistemde nasıl ders seç bölümünde gibi zorunlu dersler var her bölümün onun gibi ben sınıf öğretmenliği okuyorum biyoloji dersi işledik bu hafta bende dedim bir tekrar yapayım ve birkaç soru çözeyim dedim ve birkaç soru çözdüm ve birkaç soru beğendim soru haznesine giriş yapıp kendi bölümümde biyoloji dersini seçip hücre konusunu seçip orya 5-6 soru ekledim test şeklinde sınıfta 60-70 kişiyiz herkes 2-3 soru eklese 150 soru diyelim bir konuda ve sınav zamanlarında ve ders çalıştığımızda soru haznesine girdiğimizde 4 konu seçtik biyolojide testi hazırla dediğimizde 20 sorulu bir test oluşacak soru sayısı öğrenci belirleyecek ve böylelikle soruları çözeceğiz Böylelikle sonuç olarak öğrenmeyi soru yükleyerek ve soru çözerek konuları kendimiz seçerek eğitimi pekiştiririz ve eğitim kalitemiz yükselir. Kalitemiz ile beraber eğitimde başarılı oluruz birde hem soru ekleyip hem de soru çözerek arkadaşlarımızla bunu konusunca da der çalışma isteğimiz artar bu da bir avantajdır bizim için Anahtar kelimeler: Soru Haznesi,Online test,Soru Ekle ,Soru Çöz 35 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak TÜRKİYE KAZANSIN DİYE.. Nazım KUNDURACI* Çanakcılar Seramik SAN. TİC. A.Ş. İnovasyon Departmanı, Çukurköy Mevkii 67100, Gökçebey/Zonguldak ÖZET Seramik sağlık gereçleri sektöründe kullanılan hammaddelerin büyük çoğunluğunu yerli hammaddeler oluşturmasına karşılık, kaolen, zirkon ve şamot gibi hammaddeler ithal edilmektedir. Bu veriler doğrultusunda, seramik sağlık gereçlerinde önümüzdeki 10 yıl içerisinde işçilik ve enerji girdi maliyetlerindeki avantajın belirli bir doygunluğa ulaşarak durağan pozisyona geçeceği düşünülmektedir. Bu bağlamda hem yurt içinde hem de yurt dışında, seramik sağlık gereçlerinde rekabeti sağlamak amacıyla yurt dışından ithal edilen hammaddelerin yüzdesinde azalma olması gerekliliği öngörülmektedir. Ayrıca, ithal hammaddelerin yol açtığı lojistik maliyetleri de göz önüne alınacak olunursa, rekabet gücünü azalttığı görülmektedir. TÜİK verilerine göre, yıllık bazda Türkiye’de Seramik Sağlık Gereçleri Sektöründe 20.000 ton şamot tüketimi gerçekleşmektedir. Buna karşılık şuan için Türkiye’de yerli şamot üretimi bulunmamaktadır. Şamotun ortalama ton birim maliyeti 225 Euro civarlarında satış görmektedir. Bu fiyat üzerine ayrıca nakliye ve lojistik maliyetleri de ilave edilmektedir. Bu proje kapsamında, seramik sağlık gereçleri üretimindeki yerli şamot hammaddesinin üretimi araştırılmıştır. Böylelikle seramik sağlık gereçleri sektöründe yüksek girdi maliyeti olan bir hammaddenin Türkiye’de üretilerek ithal maliyetlerinin ve lojistik giderlerinin azaltılması amaçlanmış olup, bu hammaddenin ihraç edilmesi ile birlikte ülke ekonomisine de önemli döviz girdisi sağlayacağı düşünülmektedir. Anahtar kelimeler: Yerli üretim, döviz girdisi, rekabet gücü. Kaynaklar [1] Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Seramik Sağlık Gereçleri Sektörü, Dokuzuncu Kalkınma Planı, 2007-2013 36 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak EREĞLİ İKİNCİ EL MOTOSİKLET Ahmet ÖZEL1, Özkan BOZKURT2* Bülent Ecevit Üniversitesi, Ereğli Meslek Yüksekokulu, Bilişim Teknolojileri Bölümü, Bilgi Güvenliği Teknolojisi Programı, Ereğli, Zonguldak 2 Bartın Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Metalürji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü, Kutlubeyyazıcılar Kampüsü, 74000, Merkez, BARTIN 1 ÖZET Projemizin temel amacı ikinci el motorlu taşıt pazarını interaktif olarak web kullanıcılarının evine taşımak, motorlu taşıtlar ile ilgili alım satım işlemlerini kolaylaştırmaktır. Bu husustaki motorlu taşıtların seçiminde ise sektör devlerinin rekabet bütçeleri ile baş edebilmek adına alanında çalışma yapılmayan (niche) motosiklet seçilmiştir. Türkiye’de Ereğli, Akçakoca, Zonguldak, Düzce ve Bartın gibi illerin tamamında kullanım oranı, ticaret hacmi hayli yüksek olan ikinci el motosiklet pazarında, alıcı ile satıcıyı doğrudan buluşturmayı amaçlayan bir web platformudur. Projemiz, bölgesel odaklama mantığında kurgulandığından ötürü hedef kitleye nokta atışı şeklinde doğrudan ulaşım sağlayarak, ziyaretçi yerine potansiyel müşterilere ulaşmamızı sağlamaktadır. Yazılımın dinamik bölümleri tamamen PHP ve MySQL programlama dilleri kullanılarak tarafımca kodlanmış olup oldukça düşük bütçeli, yüksek performanslı kişisel web sunucumdan yayın yapmaktadır. Komisyon olmadan, reklam ücreti, görünüş hizmeti gibi web pazarında bilinen temel üyelik ücretleri gibi kullanıcıların genellikle tasvip etmediği ücretler, projemizde yer almamaktadır. Bu da doğrudan üye sayısı, potansiyel müşteri trafiği ve proje popülerliğini arttırmaktadır. Motosiklet alıcı ve satıcılarının doğrudan, aracısız olarak buluşturulduğu projemizde; Web Aktör olarak isimlendirilen uygulama sayesinde hızlı, anlaşılır bir biçimde kullanıcılar bilgilendirilmektedir. İktisat ve ekonominin temel prensipleri olan “her arz kendi talebini yaratır” prensibine bağlı kalarak, ileri safhalarda projenin “yedek parça satış” gibi bölümleri de devreye sokulacaktır. Bu husustaki kazanç, ödeme ve kâr odaklarını reklam gelirleri ve alım satım havuzundaki sermaye kontrolü şeklinde değerlendirilebilecektir. Platformumuz, Penetrasyon Test Uzmanları tarafından iki kez güvenlik testinden geçirilmiştir. Sahip olduğu üst düzey güvenlik hassasiyeti, kullanıcıları güvenli web izleklerine uygun şekilde yönlendirmeye odaklıdır. Kullanıcılar gelişmelerden SMS ve mail ile haberdar edilebilmektedir. Anahtar kelimeler: Ereğli, İkinci el, Motosiklet, PHP alım satım Kaynaklar [1] http://ereglimotor.com [2] https://www.eregliikincielmotor.com 37 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak PLC KONTROLLÜ AKILLI EV OTOMASYONU Faruk Yılmaz*, Hasan Yavuz, Feray Acar, Eyüp Çelik, Aytaç Altan Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak [email protected] ÖZET Teknolojideki gelişmelere paralel olarak ev otomasyon sistemlerinin kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Ev otomasyon sistemleri insanların konfora, güvenliğe duydukları gereksinimi sağlamak ve oluşabilecek tehlikelere önlem alınmamız amaçlanmaktadır. Projemizde hayatı kolaylaştıracak ve güvenli hale getirecek 6 adet sensör, 1 adet kontrollü garaj kapısı, 3 katlı asansör uygulaması bulunmaktadır. Sensörler; ses sensörü, ısı sensörü, titreşim sensörü, gaz sensörü, alev sensörü ve garaj kapısı için cisim algılama sensörüdür. Asansör ve kapı ve kullanıcı girişi için butonlar algoritma içerisinde tasarlanmıştır. Sensörlerden gelen bilgiler geliştirilen algoritma ile uyarı sistemleri ve kullanıcılara erken uyarı sinyali göndermekte ve tehlikenin önlenmesi maksadıyla ikaz ve önleme sistemlerini otomatik olarak devreye sokmaktadır. Literatürde var olan diğer akıllı ev projelerinden farklı olarak projemizde 3 katlı asansör ve garaj kapısının motor pozisyon ve hız kontrolü de yapılmaktadır. Projede yenilik olarak evde bulunulmadığı zamanlarda güvenlik amaçlı varlık simülasyonu algoritması geliştirilmiştir. Projedeki Programlanabilir Lojik Denetleyici (PLCProgrammable Logic Controller) sensörlerden gelen veriler ile kullanıcı girişleri, varlık simülasyonu, asansör ve garaj kapısının denetimi sağlamaktadır. Anahtar kelimeler: PLC, Otomasyon, Akıllı Ev, Denetim, Varlık Simülasyonu Kaynaklar [1] B. Karayazı, Endüstriyel Kontrol 3, sayfa:20-170, 2012. [2] http://thelearningpit.com/plc/plcs.html 38 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak 3 GÖZ Anıl Efe TEKCAN* Bülent Ecevit Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler ve İktisat Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak [email protected] ÖZET Görme engelli olan ya da görme engel problemi asla çözüm bulamayacak, engelli insanların kullandıkları beyaz yardım çubuğu (beyaz baston) , ses ve görüntü destekli olarak akıllı yönlendirme ile görme engelliler için hayat bulacaktır. Bastona yerleştirilen şarj edilebilir kamera ve ses düzenekleri kullanıcıya, tıpkı yardımcı bir insan gibi karşısına çıkan engelleri ve tehlikeleri kamera sayesinde algılayıp, ses ve titreşim ile uyarıda bulunacaktır. Eğer görme engelli hastamız, aynı zamanda duyma engeline de sahipse ya da çok gürültülü ortamlarda sesi algılayamayacak durumda olursa, cep telefonları gibi iletişim teknolojisinde kullanılan titreşimden destek alınarak, engel ya da tehlike arz eden durumlarda, vibraj ederek kullanıcıyı uyaracaktır. Baston su geçirmez bir şekilde tasarlanarak, her türlü engebe ve yol şartlarına uygun olacaktır. Böylece sadece önemli cadde ve merkezi yerlerde bulunan, neredeyse hiç kullanılmayan kaldırım üzerine yapıştırılan, kullanışsız yol gösterici sarı kabartmalarla donatmak yerine, her yerde ve her zaman kullanılacak 3 Göz , insanlara adeta 3. Bir göz olarak , engelsiz yaşamın refahına yakınlaştıracak bir kolaylık sağlayacaktır. Bu proje, patenti tarafıma ait olmak dâhilinde, ülkemizde kurulacak merkezlerde üretilerek kendi vatandaşlarımıza devlet aracılığıyla ücretsiz verilmesi misyonlarım arasındadır. Fakat daha önemlisi devletin bu cari harcamayı, 3 gözü ihracat ettiğimiz ve kar elde ettiğimiz ücretin bir kısmı, baston maliyetinin karşılanmasında önemli faktörler arasındadır. Yani kazanılan getiriden, TC vatandaşı olan engelli herkesin ücretsiz yararlanması hedeflenmiştir. Ayrıca üretim merkezleri, işsizliğin bol istihdamın olmadığı yerlerde kurulacaktır. Verimi maksimize edeceğimiz bu proje, yeni istihdam alanı oluşturacaktır. Anahtar kelimeler: Akıllı Baston, Gören Baston, Engelsiz Baston 39 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak NESNEL YAZILIM DESTEKLİ USB ARA YÜZLÜ STEP MOTOR POZİSYON KONTROLÜ Mehmet Can KESKİN*, Engin YERGAL Milli Egemenlik Cd İncivez Mah No: 77kyk C Blok Zonguldak * [email protected] ÖZET Teknolojinin hızla gelişmesi ve buna paralel olarak sanayileşmenin hızlanması, değişen piyasa koşulları ve müşteri ihtiyaçları yüksek otomasyonla üretimin önemini artırmıştır. Otomasyon, bir işin insan ile makine arasında paylaşılmasıdır. Toplam işin paylaşım yüzdesi otomasyonun düzeyini belirler. İnsan gücünün yoğun olduğu otomasyon sitemleri yarı otomasyon, makinenin yoğun olduğu sitemler de tam otomasyon olarak adlandırılırlar. Klasik tasarım ve üretim yöntemleri, robot teknolojisinin gelişmesi ile yetersiz kalmış, yeni kavramlar ve uygulamalar teknolojik ve bilimsel ortamlarda yerlerini almışlardır. Geçmişte büyük yatırımlar gerektiren motor kontrol devreleri, gelişen teknoloji sayesinde oldukça kolaylaşmıştır. Adım motorları diğer elektrik motorlarından farklı olarak sürekli bir dönme hareketi yerine, eşit büyüklükte adım açısı ile hareket edebilen bir elektromekanik sistemdir. Adım motorları girişine uygulanan elektrik enerjisini adımsal mekanik enerjiye dönüştürebilmesi ve bu hareketin pozisyon denetiminde kolaylık oluşturması nedeniyle, günümüzde tercih edilen bir elektrik motoru olmuştur. Nesnel yazılım destekli USB ara yüzlü step motor pozisyon kontrolü projemiz sayesinde sistemlerin bilgisayar ara yüzü ile kontrolünün mümkün olduğunu gördük. Bilgisayarımızın seri port girişinin mikrodenetleyici ile haberleşmesi sonucu step motorumuzun konum kontrolünü sağlamış olduk. Bu sistem gelecekte bilgisayar kontrollü sistemlerin sayısının artacağını bize en iyi şekilde göstermekte. Mikrodenetleyici olarak PIC18F4550 arayüz programı olarak Delphi programını kullandık. PIC programlayıcı olarak PIC C Compiler kullandık. Motorumuz 7.5 derecelik 12 Voltluk step motor ve sürücü entegremiz Uln2003Adır. Anahtar kelimeler: Mikrodenetleyici , Step , Motor , Kontrol , USB Kaynaklar [1] Hasbi Apaydin, Adim Motorlarinin Karakteristikler ve Bilgisayar ile Konum Kontrolü uygulamasi, Marmara Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 2006 [2] Savas Yılmaz, Bir Robot Kolu Mekanizmasında Adım Motorları Vasıtasıyla, Verilen Koordinatlara Hareketin Gerçeklestirilmesi, Sakarya Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 2006 40 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak RÜZGÂR GÜLÜ YÖN TAYİNİ Ramazan Peker*, Mahmut Doğan, Anıl Meşe Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak *[email protected] ÖZET Rüzgâr, çağımızın önemli, yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarından biridir. Rüzgâr enerjisi, verimli kullanıldığı takdirde hem doğanın temiz kalması hem de ülke ekonomisi açısından olumlu sonuçlar yaratabilecek potansiyele sahiptir. Rüzgâr gülü yön tayini projesi ile rüzgâr enerjisinin verimli kullanılması amaçlanmıştır. Rüzgâr enerjisinin verimli kullanılması için rüzgârın yönünün ve hızının doğru olarak ölçülmesi, bu ölçümlerin uygun kontrol birimi ile denetlenmesi gerekmektedir. Rüzgâr gülü yön tayini projesinde rüzgârın hızını ölçmek için arttırımlı enkoder (rotary encoder), yönünü ölçmek için mutlak enkoder (absolite encoder) ve kontrol birimi olarak da programlanabilir lojik kontrolör (PLC) kullanılacaktır. Rüzgâr türbinini en verimli çalışacağı pozisyona çevirmek için ise adım (step) motor kullanılacaktır. Sistemimizin giriş birimleri olan artırımlı enkoder ve mutlak enkoderden alınan bilgilere göre çıkış birimimiz olan adım motor, PLC ile kontrol edilecektir. Rüzgâr gülü yön tayini sistemi, rüzgâr türbinlerini rüzgar nereden esiyorsa o yöne çevirecek ve aşırı rüzgar hızlarında türbini rüzgara paralel hale getirerek sistemin korunmasını sağlayacaktır. Bu sayede rüzgâr türbinlerinin hem verimli hem de güvenli, uzun ömürlü çalışması sağlanacaktır. Anahtar kelimeler: Rüzgâr gülü yön tayini, Rüzgâr enerjisi, Rüzgar türbini, Rüzgar, enerji Kaynaklar [1] Öğr. Gör. Murat Ceylan, Elektrik Enerji Santralleri ve Elektrik Enerjisinin iletimi ve dağıtımı, 2.baskı,(2014) [2] Thomas Ackermann, Güç Sistemlerinde Rüzgar,(2009) [3] Megep, Rüzgâr Türbinlerinde Üretilen Alternatif Akımın Temelleri,(2012) [4] Yrd. Doç. Dr. Önder GÜLER, Dünyada ve Türkiyede Rüzgar Enerjisi 41 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak OCAK HAVASINDA Kİ METAN İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ Murat AYDIN1*, Çağla Aytaç DURSUN2 Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Maden Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak 2 Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak 1 *[email protected] ÖZET Ocak havasında ki metanı VAM teknolojileri ile yakalayıp, maden kaynaklı sera gazı etkisini azaltmak. Yakalanan metanı verimli olarak kullanıp elektrik enerjisine çevirmek. Anahtar kelimeler: Metan, Çevre, Elektrik, Maden, Temiz Hava Kaynaklar [1] Baris K (2013). Assessing ventilation air methane (VAM) mitigation and utilization opportunities: A case study at Kozlu Mine, Turkey, Energy for Sustainable Development, 17: 13-23. 42 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak KAS SENSÖRÜ/MİKROİŞLEMCİ İLE EMG DEVRESİ Ümran Yaman*, Reyhan Şahinbaş2 Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Biyomedikal Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak 1 *[email protected] ÖZET Elektromiyografi (EMG) olarak bilinen elektrik potansiyeli ile kas aktivasyonunu ölçmek, medikal araştırmalar ve nöromüsküler bozuklukların teşhisinde sıkça kullanılmaktadır. Günümüzde küçülen yapısına rağmen daha güçlü mikroişlemci ve entegreler ile EMG devreleri ve sensörleri protezlerde, robotlarda ve diğer kontrol sistemlerinde kendisine yer bulmaktadır. Ancak bu EMG sistemleri oldukça pahalı olduğu için hobi olarak devrelerle uğraşan kişiler tarafından tercih edilmemektedir. Bu çalışmada video oyunları, robotik kollar, dış iskeletler gibi alanlarda kullanabileceğimiz kas sensörü/EMG sensörü yaptık. NOT: Bu sensör, bir insan ya da hayvanda, bir hastalığın ya da diğer durumların teşhisi, tedavisi, azaltma tedavisi ya da hastalığın önlenmesi için tasarlanmamıştır. Sadece ölçüm amaçlı kullanılmaktadır. Anahtar kelimeler: EMG, Kas Sensörü, Arduino, Mikroişlemci Kaynaklar [1] Brian Kaminski, http://www.instructables.com/id/Muscle-EMG-Sensor-for-a-Microcontroller 43 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak TANI KİTLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN TERS TRANSKRİPTAZ VE DNA POLİMERAZ ENZİMLERİNİN REKOMBİNANT OLARAK ÜRETİLMESİ Özlem KAPLAN* Gaziosmapaşa Üniversitesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Biyomühendislik Bölümü, 60000, Tokat *[email protected] ÖZET PCR (Polimeraz Zincir Reaksiyonu) ve RT-PCR (Revers Transkripsiyon Polimeraz Zincir Reaksiyonu) moleküler klonlama, komplementer DNA (cDNA) oluşturma, mikro dizin analizleri, markör destekli bitki ıslahı, GDOlu ürünlerin analizi, adli tıp uygulamaları, canlılarda ciddi hastalıklara neden olan bakteri ve virüslerin tanısı gibi geniş bir yelpazede uygulama alanına sahiptir. Bu yöntemler için olmazsa olmaz unsur ise DNA polimeraz ve revers (ters) transkriptaz enzimleridir. Bu iş fikri kapsamında bu enzimlerin sağlık, gıda, tarım, hayvancılık ve moleküler çalışmalarda öneminden yola çıkarak, MMLV revers (ters) transkriptaz ve Pfu DNA polimeraz enziminin rekombinant olarak üretimi amaçlanmıştır. Sonrasında ise başlangıçta hepatit B virüsü (HBV) tanısı olmak üzere birçok virüs ve bakterinin tanısı için kullanılacak kitlerin bazılarının prototipleri üretilecektir. Pfu DNA polimeraz enzimi mevcut durumda laboratuvarımızda üretilmektedir. Çalışma temel olarak MMLV revers transkriptaz geninin vektöre klonlanması, rekombinant vektörün hücrelere transferi, protein üretimi, proteinin saflaştırılmasıve karakterizasyonu aşamalarındanoluşmaktadır. Çalışmanın bir diğer ayağında ise tanı kitlerin bazılarının prototipleri üretilecektir. Enzimlerin ve kitlerin yurt dışından alınması maliyet ve dışa bağımlılığın yanı sıra laboratuvara gelmesi için geçen süre ve kullanım ömürleriyle ilgili çalışmalarda ciddi aksaklıklara neden olmaktadır. Unutulmamalıdır ki hali hazırda bu iki enzimin üretilmesi ve satışı bile ülkemiz adına büyük bir adımdır. Ülkemizde yerel tanı kiti geliştirmeye çalışan bilim insanları göz önünde bulundurulduğunda, bilim insanlarının kitlerin en önemli ve maliyetli kısmı olan enzimleri yurt dışından almaları piyasada rekabet şanslarını düşürmektedir. Bu alandaki eksiklik ve boşluk göz önünde bulundurulduğunda proje, ülkemizin sağlık, gıda, tarım, hayvancılıkalanında ve enzim konusunda dışa bağımlılığının azalmasıyla sonuçlanacak yeni iş fikirleri ve girişimci yönelimlere ön ayak olacaktır. Anahtar kelimeler: Tanı kitleri, Viral tanı kitleri, Rekombinant enzim 44 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak MEYVE SUYU SANAYİSİNDE ACILIK ETMENİ OLAN MOLEKÜLLERİN REKOMBİNANT NARİNGİNAZ ENZİMİ İLE GİDERİLMESİ Rizvan İMAMOĞLU* Gaziosmapaşa Üniversitesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Biyomühendislik Bölümü, 60000, Tokat *[email protected] ÖZET Narenciye meyveleri ve ürünlerinde acılığa neden olan etmenler flavonoidler ve limonoidler olarak iki ana grupta toplanmaktadır. Bunlardan naringin molekülü flavonidler sınıfında yer alan ve acılık veren en önemli moleküllerden biridir. Bu meyve suyu üretimi esnasında birçoksoruna yol açmaktadır. Narenciye sularında işleme sırasında veya sonrasında oluşan acı tat, tüketici beğenisini azaltarak önemli ekonomik pazar problemlerine yol açmaktadır. Bu sorun temelde iki farklı yaklaşımla çözülmektedir. Bu yöntemler; fizikokimyasal ve biyoteknolojik yöntemlerdir. Fizikokimyasal yöntemlerle; kimyasal veya fiziksel adsorpsiyon sırasında meyve suyunun kimyasal yapısı etkilenmekte, besin kaybı, tat ve renkte kayıplarsözkonusu olmaktadır. Bazı durumlarda kullanılan materyalden meyve suyuna bir bulaşı olabilmektedir. Buda meyve suyunda yabancı madde varlığı demektir ki yasal düzenlemeler izin verilmeyen bir durumdur. Yöntemler genellikle kesikli sistemde çalıştığı için zaman kaybı olmakta ve verim düşük olmaktadır. Reçinelerle fizikokimyasal yöntemlerle gidermede bu gibi dezavantajların yer alması yeni yöntemlerin araştırılmasına yol açmaktadır. Nariginaz enzimi rammosidaz ve glukosidaz aktivitesine sahip bir enzim olup narenciye sularında, naringinden dolayı oluşan acılığı gidermektedir. Bu projede rekombinant DNA teknolojisi kullanılarak naringinaz enzimi üretilecek ve meyvelerin işlenmesi esnasında narenciye sularındaki acılığı gidermek için kullanılacaktır. Üretilecek naringinaz enzimi Aspergillus niger organizmasınınolup, gen yapay olarak sipariş edilecektir ve gen rekombinant DNA teknikleri kullanılarak klonlama yapıldıktan sonra E. coli suşuna aktarılacaktır. Naringinaz enzimi prototip olarak E.coli suşunda üretilip meyve sularında acılık etmenleri olan molekülleri uzaklaştırmak içindenenecektir. İleriki aşamada ise maya hücrelerinde (Pichia pastoris, Hansenula polymorpha) üretilerek gıda sanayisinde kullanımı sağlanacaktır. Üretilecek naringinaz enzimi narenciye sularının üretimi esnasında ortaya çıkan ve normal değerlerinin çok üstünde olan acılık etmenlerini doğal yollarla normal sınırlarına çekecektir. Anahtar kelimeler: Meyve suyu, Rekombinant Naringinaz, Gıda Biyoteknolojisi, Narenciye Suları 45 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak FİBER OPTİK KABLO İLE SES İLETİMİ Ahmet Eymen ÖNCÜ* Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak [email protected] ÖZET İletişim çağının yaşandığı günümüzde haberleşme daha fazla önem kazanmakta ve haberleşmeye yatırım her geçen gün artmaktadır. İletişim sağlayabilmek için şu anda dünyada genel olarak iki tip haberleşme vardır. Kablolu ve kablosuz haberleşme. Kablosuz haberleşmede bant genişliği ve insan sağlığı üzerindeki etkileri her geçen gün yeni bir araştırmaya konu olmaktadır. Kablolu iletişim daha sağlıklı olmasına rağmen bakır iletkenlerin sınırları nedeniyle daha farklı metotlar denenmiş ve ışık ile veri iletimi günümüzde daha yaygın olarak kullanılmaktadır. İletişim çağının en büyük problemi bant genişliği ve her geçen gün daha fazla hıza ihtiyaç duyulmasıdır. Bu noktada fiber optik kablolar ile bant genişliği sorunu aşılmaya çalışılmaktadır. Fakat fiber optik alıcı ve verici devreleri birkaç şirketin tekelindedir. Bu nedenle fiyatları pahalıdır. Bu projede şirketlerin tekelinde bulunan alıcı verici devreleri kullanmak yerine kendi tasarladığımız devreleri kullanarak maliyetleri ve dışa bağımlılığı azaltmayı amaçladık. Tasarladığımız devredeki alıcı verici sensörler normalde birkaç şirketin ürettiği sensörlerdir ve ülkemizde bulunmamaktadır. Bu projede ülkemizde de rahatlıkla bulunabilen ve fiyatları çok daha uygun olan, verici olarak standart 5mm LED (ışık yayan diyot) alıcı olarak ise LDR (foto direnç) kullanıldı. Verici devresinden girişiyle verilen ses modüle edilerek ışığa yüklenir ve ışık fiber optik kablo içerisinden geçerek alıcı devreye ulaşır. [1] Alıcı devrede alınan modüle edilmiş ışık foto direnç ile demodüle edilerek amfi girişine uygulanır ve ses seviyesi yükseltilir. Alıcı devredeki 3.5mm standart kulaklık çıkışı ile vericiden gönderilen ses alınarak istenilen amaca yönelik olarak kullanılabilir. Anahtar kelimeler: Fiber optik, ses, iletişim Kaynaklar [1] http://www.biltek.tubitak.gov.tr/gelisim/elektronik/43.htm 46 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak SENTETİK MOTOR YAĞI KULLANILARAK SÜPERİLETKEN ÖZELLİKLERİ İYİLEŞTİRİLMİŞ KÜLÇE MGB2 ÖRNEKLERİNİN MAGLEV UYGULAMALARI İÇİN KULLANILABİLİRLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI Ezgi Taylan Koparan1*, Burcu Savaşkan2 Bülent Ecevit Üniversitesi, Ereğli Eğitim Fakültesi, Fen Bilgisi Eğitimi Bölümü, 67300, Ereğli, Zonguldak 2 Karadeniz Teknik Üniversitesi, Of Teknoloji Fakültesi, Enerji Sistemleri Mühendisliği, 61830, Of, Trabzon 1 *[email protected] ÖZET Doğal enerji kaynaklarının sınırlı olması, enerjinin daha verimli olarak kullanılmasını ve alternatif enerji kaynaklarının araştırılmasını gerekli kılmaktadır. Bu amaçla hemen hemen sıfır dirençle akım taşıyabilen ve Meissner özelliği (manyetik olarak havada askıda kalma) göstererek sürtünmesiz enerji depolama, manyetik olarak havalanmış ulaşım araçları (MAGLEV), sürtünmesiz manyetik yataklar gibi süperiletkenlerden oluşan sistemlerin elektromanyetik özelliklerinin iyileştirilmesi ile ilgili çalışmalar, dünyada ve ülkemizde giderek artmaktadır. Dönme ve sürtünme kayıpları askıdaki kararlı sistemlerde çok düşük değerlerde olmasına rağmen, teknolojik uygulamalarda, manyetik alan kaynağı ile külçe süperiletken arasında büyük manyetik kaldırma kuvvetine ihtiyaç vardır. Süperiletken örnek ile manyetik alan kaynağı arasında oluşan manyetik kaldırma kuvveti, örneğin akı çivileme kapasitesi, kritik akım yoğunluğu gibi süperiletkenlik özelliklerine ve örneğin maruz kaldığı manyetik akı dağılımına bağlıdır. Yüksek sıcaklık süperiletkenlerinin manyetik kaldırma kuvveti ile ilgili pek çok çalışma yapılmış olmasına rağmen, düşük çalışma sıcaklığı (39 K) ve yüksek ölçüm maliyeti nedeniyle MgB2’nin kaldırma kuvvetinin sıcaklık, yapısal faklılıklar ve akı çivileme özellikleri ile değişimi nadiren çalışılmıştır. Çalışma kapsamında elde edilecek veriler MgB2 süperiletkenin teknolojik uygulamalardaki kullanımına katkı sağlayacaktır. Zengin karbon kaynağı olarak sentetik motor yağının kullanılması ile süperiletken örnek içerisinde akı çivileme merkezleri oluşturması, böylece akı tuzaklama kapasitesi, kritik akım yoğunluğu ve manyetik kaldırma kuvveti özelliklerinin iyileştirilmesi amaçlandı. İki adım katıhal tepkime yöntemi ile üretilen külçe MgB2 örnekleri farklı sürelerde (30 dak, 120 dak, 500 dak ve 1440 dak) motor yağı içinde bekletildi. Örneklerin yapısal özellikleri; XRD ve SEM analizleri ile incelendi. XRD ölçümlerinden kristal örgü parametreleri, birim hücre hacmi, örnek içerisindeki C miktarı, SEM analizi ile tane boyutu belirlenerek motor yağının örneklerin yapısal özelliklerine etkisi ayrıntılı şekilde araştırıldı. Manyetik Kaldırma Kuvveti özellikleri; düşey (FZ) ve yanal kaldırma kuvveti (FX) ölçümleri ile alansız soğutma ve alanlı soğutma rejiminde 20 K, 24 K ve 28 K sıcaklıklarda ölçüldü. Anahtar kelimeler: MgB2 Süperiletkeni, Manyetik Kaldırma Kuvveti, Motor Yağı 47 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak YEM SANAYİSİNDE KULLANIM AMAÇLI B-GLUKANAZ, ENDOKSİLANAZ VE FİTAZ ENZİMLERİNİN REKOMBİNANT OLARAK ÜRETİLMESİ İskender ŞAHİNGÖZ* Gaziosmapaşa Üniversitesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Biyomühendislik Bölümü, 60000, Tokat *[email protected] ÖZET Ülkemizin en önemli geçim kaynaklarından birisi hayvancılık faaliyetleridir. Kanatlı hayvan yetiştiriciliği, küçükbaş hayvan yetiştiriciliği ve büyük baş hayvan yetiştiriciliği ekonomik pazar açısından ülkemizde geniş bir yere sahiptir. Bu noktada en önemli unsur ise hayvancılık faaliyetlerinin maksimum verimde devam ettirilmesi ve hayvancılık faaliyetlerinden elde edilecek gelirlerin maksimum düzeye çıkarılabilinmesidir. Yem kullanımı hayvancılık faaliyetlerinde etkin bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Enzimlerin yem katkı maddesi olarak kullanılması hayvanlarda daha etkili bir sindirim ve bu sayede üst seviyede verim sağlamaktadır. Ancak kullanılan yemlerden hayvanlar yeterli ölçüde verim elde edememektedir. Bu durumun sebebi ise yemlerin yeterli kalitede olmamasıdır. Çünkü kullanılan enzimler yurt dışından ithal edilmektedir. Bu ise ekonomik boyutu ve dışa bağımlılığın yanı sıra çok çeşitli sorunları beraberinde getirmektedir. Bu sorunlar enzimlerin ülkemize gelmesi sürecinde geçen süre ve ülkemize gelirken enzim aktivitesinde meydana gelen kayıplar ve kullanım süresinin geçmesi gibi göz ardı edilemeyecek sorunlardır. Bu projede yem sanayinde sıklıkla kullanılan ve yurt dışından ithal edilen ß-glukanaz, Endoksilanaz ve Fitaz enziminin rekombinant olarak üretimi amaçlanmıştır. Çalışma temel olarak genlerin vektöre klonlanması, rekombinant vektörün hücrelere transferi, protei n üretimi, proteinin saflaştırılmasıve karakterizasyonu aşamalarından oluşmaktadır. Projenin ülke çapında büyük etki göstereceği su götürmez bir gerçektir. Çünkü başta yem sanayi olmak üzere ülke çapında hemen hemen her alanda kullanılan ve ülke ekonomisinde büyük bir paya sahip enzimlerin neredeyse tamamı yurt dışından ithal edilmektedir ve bunun ülke sanayisi için büyük sorun teşkil ettiği gerçeği göz önündedir. Gerçekleştirilmesi hedeflenen bu proje ile başta bölgede olmak üzere genel olarak ülke çapında enzim üretimi konusunda mevcut potansiyeli tetiklenecek ve enzim konusunda tüketicilikten üreticiliğe geçiş hızlandırılacaktır. Anahtar kelimeler: Hayvancılık, Yem sanayisi, Rekominant Enzim 48 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak YER GÖK MASA Tolga SARIGÜL* Aziziye Mh. Kuşkondu Sk. 13/A 06540 Çankaya / ANKARA [email protected] ÖZET Sorun: Salonların demirbaş elemanı olan yemek masası, yalnızca misafir geldiğinde kullanılmasına rağmen salonun neredeyse 1/3'ünü kaplar. Çözüm: Kullanılmadığında tavanda bulunan aydınlatma armatürü olan; misafire yemek ikram edildiğinde ise masa olarak ortaya inen hareketli mobilya mekanizması. Sistem tavana monte edilmiş çapraz şekilli ray sistemi ile bu rayda gidiş-gelişleri sağlayan elektrik motorları aracılığıyla çalışmaktadır. Uzaktan kumanda ile kontrol edilen sistem, sesli komut sistemi ile de çalıştırılabilir. Üzerine yerleştirilecek sensörler ile güvenlik amacıyla yakında bir kişi ya da nesne varsa sistemin hareket etmemesi sağlanacaktır. Çelik ve cam malzemelerden yapıldığında, tavana ağırlıkça fazla bir yük getireceği kesindir. Bu durumda tavana ince bir asma tavan yapılarak, asma tavanın ağırlığı duvarlardan zemine verilmelidir. İnce bir duvar konstrüksiyonu ile yapılabilir. Konstrüksiyon iç mekan tasarımcısına duvarda girinti ve çıkıntılarla hareketli bir mekan kurgusu yapmasına da olanak sağlayacaktır. Karbon elyaf ve şeffaf polikarbonat malzemelerden yapıldığında ise tavana çok daha az yük binecektir ve daha güvenli hale gelecektir. Kullanılan malzemeler isteğe bağlı olarak farklı şekillerde, renklerde ve desenlerde işlenebilir. Sistem kapalı durduğunda tavanda bulunan dekoratif bir aydınlatma elemanı olarak kullanılacaktır. Faydası: Küçülen ev alanlarının daha verimli kullanılmasını sağlar. Tasarruf edilen kullanım alanları farklı amaçlara hizmet eder. Anahtar kelimeler: masa, aydınlatma, açılır-kapanır 49 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak REFERANS GİRİŞLİ KLASİK DENETLEYİCİLİ YOL TAKİP ARACI Abdurrahim Burak TEKİN*, Ahmet Berkay ÖZDEMİR, Sezgin ÖZTÜRK Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak * [email protected] ÖZET Çizgi Takip Eden Robotlar günümüzde gelişen teknolojiyle birlikte endüstriyel alanda bir süredir kullanılmaktadır. Genellikle gelişen sanayinin oluşturduğu büyük sanayi kuruluşlarında lojistik ve otomasyon bölümleri içerisinde fazlaca gereksinim duyulan niteliksiz insan gücü ile yapılan taşıma işlemlerini bir süredir çizgi takip eden robotlar yapmaya başlamışlardır[1]. Projede hız değeri kullanıcı tarafından girilmektedir. Bu özellik sayesinde farklı hızlarda kullanım olanağı sağlamaktadır. Düz yolda giderken encoder tarafından alınan sinyaller PIC mikrodenetleyicisine gelerek hız değerine çevrilir. Bu okunan anlık hız değeri LCD ekrana yazılarak kullanıcıya sunulur. Encoderden ölçülen anlık hız değeri ile referans hız değeri PI kontrol sisteminden geçerek hız değerinin PWM karşılığı oluşturulur. Bu PWM değeri motor sürücü entegresine gönderilerek hız kontrol işlemi gerçekleştirilmiş olunur. Çizgi izleme işleminde kontrast sensörleri kullanılmaktadır. Düz yolda hız sabitleme yapılmaktadır. Dönüşlerde ise sağ ve/veya soldaki kontrast sensörünün algılanmasıyla dönüş işlemi gerçekleştirilmektedir. Ayrıca projede kullanılacak DC motorun seçimi için atalet momenti, açısal ivme buna bağlı olarak tork hesabı, PI kontrol sistemi için Ki ve Kp değerlerinin hesaplamaları ( MATLAB programı kullanılarak ) yapılmıştır. Bu bilgiler ışığında, siyah bir platform üzerindeki beyaz çizgiyi takip eden üç tekerlekli bir robot gerçekleştirilmiştir. Robotu denetleyen program CCS C dilinde yazılmıştır. Anahtar kelimeler: Çizgi Takibi, Hız Sabitleme, PI Kontrol Sistemi, Encoder, Mikrodenetleyici Kaynaklar [1] İREN K. , ‘’ Endüstriyel Çizgi Takip Eden Robot Cihazı Geliştirilmesi ‘’,2013, Sayfa:1, Hacettepe Üniversitesi, ANKARA, Y. Lisans Tezi 50 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak ELEKTRONİK ATIKLARDAN NANO ALTIN ÜRETİMİ Eda ÖZLEM*, Kemal AKSU Marmara Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği BölümüBiyomühendislik Bölümü, Göztepe Kampüsü 34 722, İstanbul *[email protected] ÖZET Bu çalışmada, atık bilgisayar CPU’larından altın geri kazanımı amaçlanmış olup geri kazanılan altınlardan rafinasyon işlemi yapılarak nano ölçekte altın üretilmiştir. Atık CPU parçaları kırma ve öğütme işlemlerinden sonra kral suyu ile liç işlemine tabi tutulmuştur. Bu çözelti, katı/sıvı ayrımı amacıyla filtrasyon işlemine tabi tutularak berrak bir çözelti elde edilmiştir. Elde edilen çözelti atomik absorpsiyon spektrometrisinde analiz edilerek, altın oranı 1,7 g/kg (1700ppm) olarak bulunmuştur. Çözeltideki altın, sodyum metabisülfit yardımıyla çöktürüldükten sonra az miktarda kral suyu ile tekrar çözeltiye alınarak saf altın çözeltisi elde edilmiştir. Bu saf altın çözeltisi; güçlü indirgeyici oldukları bilinen hidrazin, sodyum metabisülfit, metil alkol, etil alkol ve formik asit ile ayrı ayrı muamele edilerek farklı tane boyutlarında metalik altın tozları elde edilmiştir. Elde edilen altınların SEM görüntüleri alınmıştır. SEM görüntülerine göre sodyum meta bisülfit ve hidrazin ile çöktürülen altının nano ölçekte (40-90nm) olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca sodyum metabisülfit ile muamele edilen altın çözeltisine çökmeden askıda kalan altın partikülleri için tanecik boyutu analizi yapılarak nano partüküllerin dağılımı tespit edilmiştir. Uygulanan bu proses ile elde eldilen nano altın partiküllerinin polimerle kaplanarak hipertermi yöntemi yardımı ile kanser tedavisine ışık tutacağı öngörülmektedir [1][2]. İleride, SH-SY5Y beyin kanseri hücre hattında biyo uyumluluğu test edilecektir. Anahtar kelimeler: Nano altın, CPU, hidrazin, sodium metabisülfit Kaynaklar [1] M. R. Papasani, G. Wang, R. A. Hill, Nanomedicine: Nanotechnology, Biology and Medicine, 8, 804-814(2012). [2] O. S. Muddineti, B. Ghosh, S. Biswas, International Journal of Pharmaceutics, 484, 252267(2015). 51 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak TÜRK KROMİT KONSANTRESİNDEN NANO-KROM OKSİT ÜRETİMİ Furgan Demirkıran1*, Cem Özer2, Adres (Marmara Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü, Kadıköy 34722, İstanbul) *[email protected] 1,2 ÖZET Türkiye, Krom cevheri zenginliği olarak dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer almaktadır. Dünya’da Afrika ve Hindistandan sonra üçüncü sıradadır. Çıkarılan krom cevheri, hem cevher olarak hem de zenginleştirildikten sonra kromit konsantresine dönüştürülerek yurt dışına satılıyor. Bizim en büyük eksiğimiz bu konsantreyi işleyememizdir. İthalat yaptığımız ülkeler, bizden aldıkları cevher ve konsantreyi işleyerek farklı kimyasallara dönüştürerek başta ülkemiz olmak üzere tüm dünya ülkerine satmaktadırlar. Bizler, Eti-Kromsan tarafından üretilen Türk Kromit konsantresini alarak bunu kendimize özel olan bir yöntem ile işleyerek nano-krom oksit üretimini gerçekleştirdik. Bu projemizin en özgün yanı, ülkemizin dünya lideri olduğu bor cevherinden üretilen, sodyum bor hidrür ile üretmemizdir. Sodyum bor hidrürürün en büyük özelliği, Sodyum Mono Kromatı hem indirgemesi hem de çöktürmesidir. Prosesin patent başvuruları yapılmış ve başvuru süreci devam etmektedir. Nano malzemelerin günümüz dünyasında avantajlarını göz önüne alırsak, bizim ürettiğimiz kimyasal da nano yapılı olduğudan dolayı uygulanan yerde fiziksel ve kimyasal özelliklere büyük avantaj sağlamaktadır. Nano yapısından dolayı sağladığı en öne çıkan avantajı, daha az ham madde ile daha fazla üretim imkanı. Aplikasyon süresince ve sonrasında en büyük avantajı ise toksik içermemesidir. Boya sanayinde pigment olarak kullanılan krom +6 toksiktir ve kanserojen etkisi vardır. Bizim ürettiğimiz Nano Krom Oksit, +3 değerlikli olduğundan toksik değildir ve kanserojen etkisi yoktur. TUİK’ten alınan verilere göre, Türkiye 2014 yılında 600 Bin Ton krom oksit ithalatı yapmıştır ve bu rakam her geçen yıl artmaktadır. Teknik Özet Bu çalışmada, Türk kromit konsantresinde yer alan kromun suda çözünür forma getirilmesi, ardından safsızlıkların çöktürülmesi ve nihayetinde nano krom oksit üretimi ele alınmıştır. Cevher içerisinde yer alan kromun (Cr+3) hekzavalent forma (Cr+6) oksidasyonu için hava/saf oksijen üflenmiş ve çeşitli sıcaklıklarda sodyum hidroksit ile reaksiyona sokularak (füzyon) dönüşüm verimleri tespit edilmiştir. Trivalent kromun hekzavalent kroma oksitlenirken izlediği kinetik yol minimum enerjiyle maksimum kazanımı elde etmek amacıyla detaylıca incelenmiştir. Bununla birlikte NaOH ile eritiş yapılan Türk kromiti sıcak suyla liç edilip, pH seviyesi ayarlandıktan sonra filtrasyon işlemi ile içerisindeki empüriteler başarılı bir şekilde çöktürülmüştür. Elde edilen saf sodyum monokromata, sodyum bor hidrür (NaBH4) ilavesiyle nano krom hidroksit üretilmiş olup bu krom bileşiğinin 800oC’de kalsine edilmesiyle de nano krom oksit tozu elde edilmiştir. Taramalı elektron mikroskobu ile yapılan detaylı incelemede tozların 40-80 nm boyutları arasında olduğu tespit edilmiştir. Tatbik edilen yöntemin avantajı, pH değişimi ya da ön işlem gerekmeksizin tek kademede hem Cr(VI)’nın Cr(III)’e redüksiyonu hem de indirgenen kromun çok kısa bir süre içerisinde kendiliğinden krom hidroksit şeklinde çökmesidir. Bizler bu projemizi endüstriye entegre ederek, Türkiyenin dışa bağımlılığını azaltmak istiyoruz. Şuan ürünün endüstriyel denemeleri gerçekleştirilmektedir. Bizler pilot ölçekte bu ürünün üretimini gerçekleştirip, küçük ölçekte satışlara başlamak istiyoruz. Anahtar kelimeler: Nano, Krom Oksit, Nano Krom Oksit, Sodyum Bor Hidrür 52 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak KAĞIT ENDÜSTRİSİ ATIKLARININ PETROL EMİCİ MALZEME OLARAK KULLANIMININ ARAŞTIRILMASI Gülçin Demirel BAYIK*, Ahmet ALTIN, [email protected] ÖZET Endüstri ve günlük yaşantımız için petrol bazlı ürünler temel enerji kaynağıdır. Keşif, üretim, rafinerizasyon, taşıma ve depolama sırasında kaçaklar ve dökülmelere çok sık rastlanmaktadır. Kaza veya insan aktiviteleri sonucu çevreye yayılan petrol hidrokarbonları su ve toprak kirliliğinin başlıca sebepleri arasındadır. 1980-1989 yılları arasında toplam petrol dökülmesi miktarı 2874000 ton olarak belirlenmiştir. Su ortamında petrol dökülmelerinin kontrolü ve etkilerinin azaltılması için pek yöntem bulunmaktadır. Etkili bir bertaraf işlemi için dökülen petrol tipine ve ortamın şartlarına uygun ekipman ve malzeme seçimi önemlidir. Uygulanan yöntemlerden bazıları; kimyasal malzeme kullanımı ile petrol dağılımının durdurulması, biyolojik yöntemler ile petrolün bakteriler tarafından kullanılmasının sağlanması, yerinde yakma veya tutucu ekipmanlar ile petrolün deniz ortamından uzaklaştırılması işlemleridir. Bu çalışmada kağıt endüstrisinde oluşan atıkların petrol kirliliğinin gideriminde sorbent malzeme olarak kullanılabilirliği araştırılmıştır. Ayrıca farklı fiziksel süreçler kullanılarak malzemenin verimliliği artırılmaya çalışılmıştır. Üretilen malzemenin denizlerdeki petrol kirliliği gideriminde kullanılabilirliği ASTM F726-12 metodu ile test edilmiştir. Deneysel çalışmalar sonucunda kağıt endüstrisi atıklarının doğal halde …. g/g olan emicilik düzeyi 6,84 g/g değerine kadar iyileştirilebildiği görülmüştür. Anahtar kelimeler: Petrol Kirliliği, Sorbent, ASTM F726-12 Kaynaklar [1] Das, N., Chandran, P., 2011. Microbial Degradation of Petroleum Hydrocarbon Contaminants: An Overview. Biotechnology Research International 2011. 53 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak 3 BOYUTLU YAZICI İÇİN GERİ DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR KARTUŞ Çağla Aytaç DURSUN*, Murat AYDIN Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Maden Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak ÖZET Günümüz Dünya’sında en önemli şey kaynakların verimli kullanımı. Bu sebeple amacımız doğa dostu teknolojiler. Projemizin amacı son yılların en gözde buluşu alan 3 boyutlu yazıcılara geri dönüştürülebilir plastik malzemelerden kartuş üretmek. Anahtar kelimeler: Geri Dönüşüm, 3d Yazıcı, Çevre 54 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak ENDÜKTİF YÜKLÜ SİSTEMLERDE REAKTİF GÜÇ KOMPANZASYONU Eymen GÜLLÜLÜ* İncivez Mahallesi Milli Egemenlik Caddesi No:77 Zonguldak *[email protected] ÖZET Dünya teknoloji alanında, her geçen gün çeşitli alanlarda gelişim göstermektedir. Enerji sektörü ise bu gelişimlerde pastadan büyük bir pay almaktadır. Türkiye ise enerji sektöründe en çok ihtiyacı olan ülkelerden biridir. Ülkemizin nüfusunun artması, fabrikaların çoğalması ile birlikte enerji açığı her geçen gün artmaktadır. Bir yandan termik santral konusu tartışılırken bir yandan kullanılan enerjinin verimliliği konusu da tartışılmaktadır. Santraller yapmak, tamamen yerli enerjimizi üretmek şu anda ülkemiz için maliyeti yüksek bir husustur. Bunun için fabrikaların, santrallerin en çok ihtiyaç duydukları olay “Reaktif Güç Kompanzasyonu”dur. Bu projede ise reaktif güç kompanzasyonunda değişken yük çeşitlerine göre kompanzasyon çeşitleri, avantajları ve dezavantajları, kompanzasyon yaparken kondansatör seçim hesabı anlatılacaktır.Bununla birlikte tristör kontrollü reaktör(TKR),tristör anahtarlamalı kondansatör(TAK),tristör anahtarlamalı reaktör(TAR),sabit kondansatör-tristör kontrollü reaktör(SK-TKR) anlatılacaktır.Ayrıca projede simulink yer almaktadır. Bu simulink de değişen reaktif güç ihtiyacına göre kondansatörler devreye alınmaktadır. Simulink’de m function yardımı ile devreye alma veya çıkarma işlemleri yapılacaktır.Bu m function bloğu’nun girişi Q yani reaktif güç, çıkışı ise kontrollü anahtarlardır.Yazılan program sayesinde reaktif güç hangi değer aralığında ise kondansatörler devreye alınır yada çıkartılır. Anahtar kelimeler: TAK,TKR,SK-TKR,Kompanzasyon 55 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak KLİK KENETLENME REAKSİYONU İLE POLİ(3-HEKZİLTİYOFENG-Β-SİKLODEKSTRİN) GRAFT KOPOLİMERİNİN SENTEZİ VE KARAKTERİZASYONU Timur ŞANAL* , Baki HAZER Bülent Ecevit Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, 67100 Zonguldak *[email protected] ÖZET Bakır katalizörlü azid ve alkin uçlarının Huisgen 1,3-dipolar sikloeklenmesi klik reaksiyonlarının en iyi örneğidir. Çözücüye duyarlı olmayan bu reaksiyonlar bölgesel seçicidirler ve oda sıcaklığında uygulanabilirler. Katalizörsüz reaksiyonlara göre verimleri daha yüksek olur. Bu reaksiyonun yaygın olmasının sebebi, azid ve alkin uçlu makromoleküllerin malzeme bilimi ve biyoteknoloji alanında yoğun olarak kullanılmasıdır [1]. Bu çalışmanın amacı, yeni poli(3-hekziltiyofen-g-β-siklodekstrin) graft kopolimerini klik reaksiyonuyla elde etmektir. İlk olarak, azit uçlu 3-hekziltiyofen ve propargil uçlu βsiklodekstrin elde etmek amacıyla sırasıyla 3-hekziltiyofen ve β-siklodekstrin fonksiyonellendirilmiştir. Sonrasında, klik kenetlenme reaksiyonu fonksiyonel uçlara sahip 3hekziltiyofen ve β-siklodekstrin arasında gerçekleştirilmiştir. Elde edilen kopolimerler, jel geçirgenlik kromatografisi, termal ve spektrometrik analiz teknikleri ile karakterize edilmiştir. Anahtar kelimeler: Klik Reaksiyonu, Graft Kopolimer, Bakır Katalizli Azid-Alkin Siklokatılma Şema 1. Poli(3-Hekziltiyofen-g-β-Siklodekstrin) Graft Kopolimerinin Sentez Mekanizması Kaynaklar [1] Tornoe, C.W., Christensen, C. and Meldal, M., Journal of Organic Chemistry, 67, 3057–3064, (2002). *Bu çalışma 2211-A Tübitak Yurtiçi Doktora Burs Programı tarafından desteklenmiştir. 56 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak STEP MOTOR KONTROLÜNÜN BİLGİSAYAR TABANLI GELİŞTİRİLMESİ Fatih KARAASLAN*, Ali PAMUKCU Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, İncivez, 67100, Zonguldak [email protected] ÖZET Çağımızda, elektromekanik devrelerde step motor kontrol uygulamaları kullanılmaktadır. Bu motorların kontrolü ise küçük mikro devreler aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Step motorlar, fırçasız dc motorlar kategorisine girer. Step motorlar, girişlerine uygulanan darbe dizilerine karşılık analog dönme hareketi yapabilen elektromekanik elemanlardır. Dijital işaretlere cevap verebilmeleri onların mikroişlemcilerle kontrol edilebilmelerini sağlar. Bu tip motorlara, CNC tezgahlarında, proses kontrol sistemlerinde, yazıcılarda karşılaşılabilir. Bu projenin amacı, step motor kontrolünün bilgisayar tabanlı olarak sağlanmasıdır. Bu çalışmanın amacı, mikrodenetleyici ile tasarlanmış bir devre ile step motorun adım adım, açısal olarak veya tur sayısı olarak döndürülmesidir. Step mototrun, mikrodenetleyici tabanlı, bilgisayar kontrollü olarak sürülmesi ve satep motorun kontrolünün gerçekleştirilmesidir. Bu çalışma boyunca, step motorun elektromekanik özellikleri, PIC mikrodenetleyicisinin kullanımı, USB haberleşmesi ve ULN2803 entegresi ile step motorun sürülmesi konusunda çalışmalar yapılmıştır. Step motorların açık çevrim ile kontrolü mümkün olduğundan, gelecekte yapılabilecek bir hareket kontrol projesi için temel çalışma bu proje ile tamamlanmıştır. Ayrıca bu proje için hazırlanmış mikrokontrolör kartı bir başka proje içinde kullanıma elverişli olarak tasarlanmış olması ileriki çalışmalar içinde yardımcı olacaktır. Anahtar kelimeler: Step Motor Kontrolü, ULN2803 , USB Haberleşme 57 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak KAYISI ÇEKİRDEĞİ ÇIKARMA MAKİNESİNİN TASARIMI VE İMALATI Yasin GAYLAN*1, Seyit ÇAĞLAR2, Uğur ŞAHİNKAYA3, Yakup TAY4 Bülent Ecevit Üniversitesi, Ahmet Erdoğan SHMYO, Tıbbi Hizmetler ve Teknikler Bölümü, İbn-i Sina Kampüsü, Zonguldak 2 Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak 3 Bülent Ecevit Üniversitesi, Bilgi İşlem Daire Başkanlığı Web Birimi, İncivez 67100, Zongulda 4 Cezmi Kartay Caddesi No:61/f, 44000 Malatya 1 *[email protected] ÖZET Tarım Bakanlığı’nın güncel istatistiklerine göre; dünyada yılda yaklaşık 3.500.000 ton taze kayısı üretilmekte olup, bu miktarın yaklaşık 700.000 tonu Türkiye tarafından üretilmektedir. Bu üretim miktarıyla Türkiye, dünya kayısı üretiminde yaklaşık %20’lik payla 1. Sıradadır.[1] Kayısının bir bölümü yaş olarak piyasaya sürülürken, büyük bir bölümü de islimlenerek piyasaya sürülmektedir. İslimlenmiş kayısı üretiminin önemli bir aşamasını ve bu projenin konusunu oluşturan, çekirdeğin kayısıdan çıkarılma işlemi tamamıyla el işçiliği ile yapılmaktadır. Piyasada, hâlihazırda kayısıda deformasyona sebep olmadan kaysının çekirdeğini çıkarabilecek bir sistem bulunmamaktadır. Projemizde, islimlenmiş kayısıda deformasyona sebep olmadan kayısı çekirdeğini çıkaracak makine tasarlanmıştır. Bu makine üretildiği takdirde, 20 işçinin 8 saatte çekirdeğini çıkarabileceği kayısı miktarı aynı sürede makine ile yapılacaktır. Bu projenin hayata geçmesiyle birlikte kayısı çekirdeği çıkarmak için gerekli işgücü ve zaman israfının önüne geçilecek ve daha ekonomik bir üretim gerçekleştirilecektir. Aynı zamanda elle çekirdek çıkarma işlemi yerini, daha sağlıklı, ekonomik ve verimli olan makinelere bırakacaktır. Anahtar kelimeler: İslimlenmiş kayısı, Çekirdek çıkarma sistemi Kaynaklar [1] Muhammed Raşid Ünal, Fırat Kalkınma Ajansı, Kayısı Araştırma Raporu, Eylül 2010, Malatya 58 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak KAPALI ALAN İÇİ POZİSYON BELİRLEMELİ HAREKET ROBOTU Burak KOCAMAN* Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak * [email protected] ÖZET Kapalı bir alanda nesnelere çarpmadan hareket edebilecek ve tüm alanı tarayacak bir robottur. Elektrikli süpürge robotu olarak tasarlanmaya başlanılan proje geliştirilerek birçok alanda kullanılabilir. Robot tek bir ultrasonik sensör kullanılarak tasarlandı. Step motorlar, sürücüleri ve bunları kontrol edecek bir mikrodenetleyiciye sahiptir. Besleme gerilimi Li-on piller ile sağlanmıştır. Geçtiği yerlerdeki engelleri kaydederek haritalama yapabilmektedir. Bunun için pic'e seri iletişimden bağlı Eepromlar kullanılmıştır. Anahtar kelimeler: Robot, Haritalama Kaynaklar [1] Hikmet Şahin-Ayhan Dayanık-Caner Aaltınbalak, Pic Programlama Teknikleri ve PIC16f877A, 1, 2013. [2] Datasheet of PIC16f877A,24C512,28BYJ-48,7805,CNY70,hc_sr04,L297-L297D,L298,M35SP-5 [3] Prof. Dr. Muammer Gökbulut ”Kontrol Sistemlerinin Analiz ve Tasarımı”, s:106,107,107,Temmuz 2014,Ankara [5] Prof. Dr. Nurdan Güzelbeyoğlu, “Elektrik Makinalari”,s:58,59,2001 59 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak ENKODER GERİ BESLEMELİ DC MOTOR KONTROLÜ Burak CAN*, Sercan BOZKURT, Hasip KAYA Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, İncivez, 67100, Zonguldak *[email protected] ÖZET Bu çalışmada, PIC 16F877A kullanılarak P denetimli bir DC motor hız-pozisyon kontrolü sistemi gerçekleştirilmiştir. Bu devrede DC motorun istenilen konuma istenilen yönde giderek, o konumda kalmasını ve o anki konumunu koruması amaçlanmıştır. P kontrollü sistemde motor hız-pozisyon durumu referans değeri izlemesi amaçlanmıştır. Motor gerilimi darbe genişlik modülasyonu (PWM) tekniği kullanılarak yarı iletkenlerle ayarlanmıştır. Bu sayede fazla sinyal geldiğinde hızı azaltma ve az sinyal geldiğinde de hızı arttırma sağlanmıştır. IRF 3205 MOSFET kullanılarak alınan anlık gerilim doğrultusunda MOSFET’in iletime geçmesi motor için gerekli olan gerilimin besleme kaynağı üzerinden motora aktarılıp motorun sürülmesi işlemi gerçekleşmektedir. Sayaç , motorun pozitif veya negatif yönde kaç tur döndüğü öğrenilmesi için kullanılmıştır. Dönmenin sonucunu, kaç tur attığını, hangi yönde döndüğünü görmek için ise LCD kullanılmıştır. Gerçekleştirilen PIC 16F877A tabanlı P kontrollü DC motor sürme devresinin kullanışlı, hassas ve değişik uygulamalara uyarlanabilir olduğu gösterilmiştir. Anahtar kelimeler: PWM, PIC 16F877A, hız-pozisyon kontrolü, P kontrol Kaynaklar [1] Gene F. Franklin, J.David Powell, M. Workman, Digital Control of Dynamic Systems, Çağlayan Kitabevi,1998 [2]H. Şahin, A. Dayanık, C. Altınbaşak, PIC Programlama Teknikleri ve PIC16F877A,altaş yayıncılık,2013 60 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak TAKİP EDİCİ VE TOPLAYICI Abdulkerim KADIOĞLU* Bahçeli evler mahallesi ışıkyönder caddesi damla apartman no:34 kat:3 daire:6 *[email protected] ÖZET Proje özellikle fabrika ve benzeri üretim sahalarında makineler arasındaki malzeme taşıma işlemini otomatik ve hızlı bir şekilde sağlanmasını amaçlar. Gelişen teknoloji ile beraber eğitime başlama aşamasında aslında ilk basamak olarak görülen çizgi izleme teknolojisi ve mesafe sensörü kullanılır. Sensöreler ile oluşturulan kontrol sistemi ile aracın hareketini sağlanır. Kullanılan sensör, sürücü ve işlemci için sisteme uygun bir program yazılarak sistemin kendi kararını vermesi ve işlemleri kusursuz olarak yapması sağlanır. İstenilen güzergahta istenilen malzemenin hiçbir dış müdahale olmadan otomatik ve hızlı bir şekilde taşınması sağlanır. Anahtar kelimeler: kontrollü, otomatik ve hızlı Kaynaklar [1] Mekatronik Elemanlar ve Uygulamaları ders notları, Güz Dönemi, 2014 [2] Mekatronik Sistem Tasarımı ders notları, Bahar Dönemi, 2015 [3] http://www.arduino.cc/ 61 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak DENTAL VE ORTOPEDİK İMPLANT YÜZEYLERİNİN ORGANİK BİYOAKTİF MATERYALLE KAPLANMASI İlhami ÇELİK1*, Ercan DURMUŞ2 Selçuk Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Temel Bilimlker Bölümü, Histoloji ve Embriyoloji A.D. Kampüs 42003, Konya 2 Selçuk Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Ağız Diş Çene Sağlığı ve Cerrahisi A.D. 42001, Kampüs, Konya 1 ÖZET Proje, dental ve ortopedik implant yüzeylerine doku uyumu ve vücut dokularıyla bağlanmayı güçlendiren, kemik yapımını uyaran organik biyoaktif materyalin adzorbsiyonuyla oluşturulan biyoaktif yüzeyli implantlarla ilgilidir. Gerçekleştirilen farklı yüzey kaplaması işlemlerinin erken dönem iyileşmeyi ve mineralizasyonu güçlendirerek, dental ve ortopedik implantların erken yüklemeye imkân sağlaması ve osseointegrasyonu güçlendirmesi amaçlanmaktadır. Titanyum alaşımı implant yüzeyi, yüzey aktivasyonu işlemine tabi tutulur ve takiben, biyomimetik sentez ve adzorpsiyon yöntemiyle aşağıdaki yöntemlerden biriyle kaplanır: 1. Vücut sıvısı simüle solüsyonu veya devekuşu yumurta kabuğu kaynaklı hidroksil apatitle kaplama, 2. Yumurta kabuğu kalsiyum karbonatı/suda eriyen yumurta kabuk zarı proteini kompozitiyle kaplama, 3. Nano hidroksil apatit/suda eriyen yumurta kabuk zarı proteini/aljinat kompozitiye kaplama, 4. Hidroksil apatitle kaplı titanyum alaşımı dental ve ortopedik implant yüzeylerinin suda eriyen yumurta kabuk zarı proteiniyle kaplama ve bunun üzerine rekombinant insan kemik morfojenik proteini (rhBMP) adzorbe etme, 5. Yüzeyi önceden kaplanan titanyum alaşımı dental ve ortopedik implant yüzeylerine tavuk uterus sıvısı proteinlerini adzorbe etme, 6. Hidroksil apatitle kaplı titanyum alaşımı dental ve ortopedik implant yüzeylerini aljinat/jelâtin/yumurta kabuk zarı proteini iskelesiyle (scaffold) kaplama. Yukarıdaki aşamaların tamamlanmasıyla, doku uyumu ve vücut dokularıyla bağlanması güçlü, kemik yapımını uyaran biyoaktif yüzeyli dental ve ortopedik implantlar kullanıma hazır hale getirilmektedir. Anahtar kelimeler: Biyoaktif yüzeyli dental ve ortopedik implant, yumurta kabuk zarı proteini. Kaynaklar [1] Durmus, E., Çelik, İ., Öztürk, A., Özkan, Y., Aydın M.F. (2003). Evaluation of the Potential Beneficial Effects of Ostrich Eggshell Combined with Eggshell Membranes in Healing of Cranial Defects in Rabbits. J Int Med Res, 31: 223-230. [2] Durmuş, E., Celik, I., Ayd n, M.F., Yıldı rım, G., Sur E. (2007). Evaluation of the biocompatibility and osteoproductive activity of ostrich eggshell powder in experimentally induced calvarial defects in rabbits. J Biomed Mat Res, Part B: Appl Biomat, 86B: 82-89. [3] Selçuk, A., Durmuş, E., Çelik, İ. (2013). The effects of collagen and ostrich eggshell membranes on wound healing: An experimental study in rabbit. ACBID 2013, 7th International Congress, 29-May-2 June 2013, Cornelia Diamond Convention Center, Antalya-Turkey. (En iyi 2. Poster Sunu Ödülü almıştır). 62 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak IEEE 802.15.4 TEMELLİ ZİGBEE KABLOSUZ ALGILAYICI AĞLARINDA SİNYAL GÜCÜNE BAĞLI KONUM TESPİTİ Ömür Cansu UZGİDİM *, Kadir ŞEKER Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak [email protected] ÖZET IEEE 802.15.4 standard temelli bir Kablosuz Algılayıcı Ağı teknolojisi olan ZigBee, bu standardın belirlediği fiziksel radyo frekansların tüm avantajlarını kullanmaktadır. Zigbee teknolojisi uzaktan izleme, kontrol ağları uygulamalarında, geniş çaplı kablosuz ağların daha düşük maliyet ve güç tüketimi ile oluşturulmasında kullanılabilmektedir. 2000’ li yıllarda standartlaşan Zigbee temelli cihazlar, üzerlerindeki pilleri ile çalışarak verilen izleme görevini yerine getirebilmektedirler. Bu projede, dört Zigbee modülünden oluşan bir ağ kurularak; var olan düğümleri arayabilen, gerekince uygulamasından veri transferi yapabilen, verinin alınıp alınmadığını tanımlayabilen, ağ koordinatöründen veri isteyebilen, uzayan periyodlar için uykuya yatabilen bir yapı tasarlanmıştır. Bir Zigbee modülünün ağda bulunan diğer en az üç Zigbee modülünden alınan sinyal gücüne dayalı olarak konumunun hesaplanması projenin ana amacıdır. Öncelikle sabit konumlu üç Zigbee modülünün, konumu hesaplanacak gezgin bir modülden aldıkları sinyal güçleri (RSSI) bir bilgisayara aktarılır, bu veriler telsiz iletişim yol kayıp modeliyle mesafeye dönüştürülür ve gezgin modülün sabit modüllere uzaklığı hesaplanır, sonrasında bu mesafelerden gezgin cihazın gerçek zamanlı konumu kartezyen koordinat sisteminde iki boyutta tespit edilir. Yaygınlaştırılacak bu sistem sayesinde madencilik gibi sektörlerde kapalı ortamlarda çalışan insan ya da makinelerin konumları belirlenip, kontrol otomasyonu ile izleme yapılması mümkündür. Anahtar kelimeler: ZigBee, RSSI, Ağ, Konum tespiti Kaynaklar [1] Callaway E. , Gorday P. (2002), “Home networking with IEEE 802.15.4 : A developing Standard for low-rate wireless Personal Area Networks”, Communication Magazine. 63 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak SİMULE EDİLEBİLEN PROJELER İÇİN SANAL GERÇEKLİK Şems Mustafa TURGUT1*, Erdem GÖKŞEN2 İncivez Mah. Çaybaşı Sok. Altınpark Apartmanı Daire:37 İncivez 67100, Zonguldak İncivez Mah. Çaybaşı Sok. Üstün Yapı Apartmanı No:10 Daire:47 İncivez 67100, Zonguldak 1 2 *[email protected] ÖZET Sanal gerçeklik, bilgisayarlar tarafından simüle edilen ortamlara denir. Çoğu sanal gerçeklik ortamı bir bilgisayar ekranı yoluyla edinilen görsel tecrübelerden ibarettir. Bunun yanında bazı ortamlar duyma, hareket gibi başka duyulardan da yararlanır[1]. Bizim yapacağımız çalışmada simule edilmesi gereken projelerin ucuz maliyetle arttırılmış gerçeklik ortamında test edilmeleri sağlanacaktır. Sektördeki savunma sanayi başta olmak üzere diğer sektörlere de katkı da bulunacağı düşünülür. Anahtar kelimeler: arttırılmış, sanal, gerçeklik, simulasyon. Kaynaklar [1] http://tr.wikipedia.org/wiki/Sanal_ger%C3%A7eklik 64 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak MOBİL ÜNİVERSİTE UYGULAMASI PROJESİ Ahmet ÖZEL*, S. M. Fatih APAYDIN Bülent Ecevit Üniversitesi, Kdz. Ereğli Meslek Yüksekokulu, Bilgisayar Teknolojileri Bölümü, Ereğli 67300, Zonguldak *[email protected] ÖZET Teknoloji her alanda olduğu gibi bilişim teknolojileri alanında da baş döndürücü bir hızla gelişmektedir. Masaüstü, dizüstü derken avucumuzun içine tüm dünyayı sığdıracak kadar küçülen bilgisayarlar, özellikle gençlerin ellerinden düşüremedikleri “akıllı oyuncaklar” haline dönüşmüşlerdir. Akıllı telefon olarak adlandırılan bu oyuncaklar uygulama diye tabir edilen yazılımlar olmazsa bir hiçten öteye gidememektedir. Bu yüzden projemiz, üniversiteler ile öğrencileri mobil tabanlı üniversite uygulamasıyla bir araya getirmeyi amaçlamaktadır. Proje kapsamındaki ilk uygulama Bülent Ecevit Üniversitesi için yapılmıştır. Üniversitelerin dijital ortamlardaki faaliyetleri incelendiğinde öğrencilerin en fazla not durumları ve ders alma bilgileriyle ilgilendiği ayrıca duyurular ve yemek listelerine baktıkları tespit edilmiştir. Bu tespitten yola çıkılarak yazılmaya başlanan uygulama başka ihtiyaçlar doğrultusunda da zenginleştirilmiştir. Android için geliştirilen uygulama, diğer ortamlara da dönüştürülebilecektir. Uygulamanın, olaylar için dokuz farklı özel ikonla ve genellik ifade eden başlıklar altında toplanarak kullanılabilirlik yönü ayrıca modül bazlı kodlama yapılarak da işlevselliği arttırılmıştır. Uygulama, kullanıcı adı ve şifreyle giriş yapılabilen E-kampüs, Uzem, Kütüphane ve Mail modüllerinin yanında Haberler, Duyurular, Kampüs, Sosyal Medya ve Paylaş modülleriyle de kullanıcılara sunulmaktadır. Bu sayede öğrenciler günlük rutin işlerini uygulama üzerinden yapabilmenin yanında Açık Kaynak Ders Materyalleri Paylaşım Modülüyle, eğitimlerine Pdf, Video ve Mp3 gibi formatlarla destek olabileceklerdir. Anahtar kelimeler: Android, Mobil Uygulama, Üniversite, Öğrenci. 65 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak MRI MIKNATISLARI İÇİN KURŞUN İÇERMEYEN YENİ KAYNAK MALZEMELER C. AKSOY* , T. MOUSAVI, C.R.M. GROVENOR, S.C. SPELLER Malzeme Bölümü, Oxford Üniversitesi, Birleşik Krallık *[email protected] ÖZET Kurşun alaşımlarının kullanımındaki kısıtlamalar, yakında özellikle sağlık sektörü için mıknatıs üreten ve çoğunlukla kaynak malzeme olarak PbBi alaşımları kullanan MRI üreticileri için büyük sorun haline gelecektir. Bu sorundan yola çıkarak NbTi teller arasında akım geçişinde güç kaybını azaltmak için, kurşun içermeyen ve manyetik özellikleri r iyi olan kaynak malzemeler ürettildi. Sn-In ve Sn-In-Bi alaşım sistemlerinden ve bu alaşımların faz diyagramlarından yararlanarak. farklı kompozisyonlarda 2 mm çaplı silindir biçimli bulk malzemeler üretilip, bu malzemelerin, hem kimyasal hem de mikroyapıların süperiletken özellikerine olan etkileri analitik taramalı electron mikroskopu (SEM), Diferansiyel termal analiz (DTA), X-ışını Difraktometrisi (XRD) ve SQUID kullanılarak ölçüldü. Bütün alaşımların süperiletkenlik geçiş sıcaklıkları 4.2 K’nin üzerinde görülmüştür. Sn-In sisteminde Tc ve üst kritik alan (HC2)’nin mikroyapıdaki In miktarının fazla olduğu beta fazındaki hacim fraksiyonunun arrtırılmasıyla arttığı gözlendi. Ayrıca malzemelerin hızlı soğutulmasının da süper iletken özelliklerin artmasına büyük ölçüde katkı sağladığı gözlemlendi. Bütün alaşımlar içerisinde Sn-In-Bi alaşım sisteminin, Sn-In sistemlerinden süperiletkenlik özellikler açısından daha iyi olduğu görüldü. Anahtar Kelimeler: Süperiletken, Kaynak, mıknatıs, NbTi, MRI 66 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak ELEKTRONİK ATIKLARDAN NANO GÜMÜŞ ÜRETİMİ Çağrı EYÜBOĞLU*, Muhammed M. ÇİFTLER, N.Deniz Ocakçı, Zeynep FINDIK Marmara Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü, Kadıköy 34722, İstanbul *[email protected] ÖZET Bu çalışmada, elektronik atıklarda bulunan gümüşün nitrik asit ile çözeltiye alınması, tuz ilavesiyle gümüş klorür olarak çöktürülmesinin ardından amonyak yardımıyla gümüş diamin kompleksi oluşturularak çeşitli redüktanlar kullanılarak çözeltideki gümüşün nano yapıda çöktürülmesi sağlanmıştır. Eklenmesi gereken kimyasal miktarı, minimum enerjiyle maksimum kazanımı sağlamak amacıyla detaylıca incelenmiştir. Yapılan X-Işınları Floresans Spektroskopisi (XRF) ve Atomik Absorpsiyon Spektroskopisi (AAS) analizlerinde üretilen nano gümüşün %99.9 saflıkta olduğu tespit edilmiştir. Üretilen nano gümüş kişisel bakım ürünlerinde(deodorantlar, kremler), bilim ve teknoloji alanlarında (nano teller, nano kaplama) kullanıldığı gibi sağlık alanlarında da (DNA onarımı, Ebola gibi virüslü hastalıklarla mücadelede) kullanılmaktadır. Anahtar kelimeler: Elektronik atık, nano gümüş, gümüş diamin, AAS Kaynaklar [1] Aktas, S., Eyuboglu, C., Morcali, M., Özbey, S., Sucuoglu, Y., 2015. Production of Chromium Oxide from Turkish Chromite Concentrate Using Ethanol. High Temperature Materials and Processes. DOI: 10.1515/htmp-2014-0056. [2] F. Habashi, Principles of Extractive Metallurgy; CRC Press, (1969), Vol. 3. [3] David Pozo Perez, Silver Nanoparticles; InTech, (2010) 67 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak PERİSTALTİK POMPA TEKNOLOJİLERİ İLE ÜRÜN GELİŞTİRME VE SEKTÖREL UYGULAMALARI Serhan KAREL, Çiğdem ALADAĞ* Karel Makine Ltd. Şti. Organize Sanayi Bölgesi Teknoloji Geliştime Bulvarı Piramit 2 No:2, Odunpazarı 26110, Eskişehir *[email protected] ÖZET Peristaltik pompalar, akışkanın belirli hacimlerde hortum içinde hapsedilerek düşük basınçtan yüksek basınca taşıyan pozitif deplasmanlı pompalardır. Peristaltik pompalarda akışkanın ve pompanın çift taraflı izole edilerek taşınması (çapraz önleme) özelliği sağlık ve hızlı tüketim ürünleri sektörlerinde steril ve hijyenik olarak çok çeşitli sıvıların taşınmasına olanak sağlar. Peristaltik pompa çeşitleri tek ve çok kanallı olarak günümüzde görülmektedir. Farklı oranlarda karışım hariç uygulamalar yurtdışında mevcuttur. Bu alanda yenilikçi olarak farklı zamanlarda, farklı miktarlardaki akışkanların dozajlanmasını sağlayan adreslenebilir peristaltik pompa ve patent niteliği olan çalışmalar sürmektedir. Geliştirilecek ürünler steril veya hijyenik olarak hassas dozajlanmış akışkanların istenilen oranlarda karıştırılma işlevini yerine getirecek dozajlama, dolum ve örnekleme makinelerinden oluşmaktadır. Projenin amacı, peristaltik pompaların ülkemizde ve yurt dışında sağlık sektöründe biyomedikal ve biyoteknolojik uygulamalara temel oluşturacak, hızlı tüketim ürünleri sektöründe ise endüstriyel kullanım ile uygulama alanını arttırabilecek çözümler sunan makine teknolojileri geliştirmektir. Ülkemizde peristaltik pompa üretimi yoktur ve farklı sektörlerde ihtiyaç duyulan ürünler ithal edilmektedir. Steril veya hijyenik olarak sıvı dozajlama gibi zorunlu haller için ihtiyaçlar tespit edilmiş ve bu ihtiyaçlara yönelik genel amaçlı endüstriyel pompalar ve ticarileştirilmiş makineler tasarlanmaktadır. Tasarlanan makineler meyve suyu, kahve, süt, bitkisel yağlar, sıvı gübre, ilaç, sıvı temizlik ürünleri gibi akışkanların üretilmesinden dolum aşamasına kadar gereken işlevleri yerine getirmektedir. Teknolojilerin ve ürünlerin kullanım alanlarını belirleyen konu akışkan özelliklerine bağlı olarak akışkan çeşitliliğinin olabildiğince arttırılmasıdır. Sonuç olarak projede amaç sadece peristaltik pompa geliştirmek değildir. Peristaltik pompa nihai ürünler için bir ara ürün olarak görülmektedir. Bu nedenle tıbbi ve endüstriyel anlamda ihtiyaç duyulan ürünlerin geliştirilmesi için pazar araştırmaları ve ticarileştirme çalışmaları yapılmaktadır. Anahtar kelimeler: Peristaltik Pompa (Peristaltic Pump), Çoklu kanal (MultiChannel), Değişken Hızlı (Variable Speed),Akışkan Dozajlama (Liquid Dosing), Endüstriyel Peristaltik Pompa (Industrial Peristaltic Pump) 68 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak ARDUİNO PLATFORMUNUN GÜNEŞ TAKİP SİSTEMİNDE BİR UYGULAMASI Sinem TAVİLOĞLU*, Zuhal ER İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Fizik Mühendisliği Bölümü, 34469 Maslak * [email protected] ÖZET Güneş çevresindeki dünya'nın yıllık hareketi sonucu ile ve dünya'nın eksen eğikliğinin etkisiyle beraber, mevsimler diye adlandırılan birbirinden farklı, ortalama hava durumu koşulları dünya üzerinde yaşanmaktadır. Tüm mevsimlerde güneşin nokta nokta takip edilmesiyle, bir başka deyişle güneşi doğudan batıya gün boyunca otomatik takip ederek izleyebilen güneş (solar) sistemleri, üzerlerine düşen ışık açısını dik derecede aldıklarında elde edilen enerjide-güçte artış (verim artışı) sağlanmaktadır. Bu çalışma ile, güneş ışınlarının gün boyunca değişen güneş geliş açısına göre hareket eden sistemler için bir uygulama çalışması düşünülmüştür. Bu amaç doğrultusunda arduino platform kullanılarak, güneş enerjisinden daha fazla yararlanabilmek için bir düzenek tasarlanmış ve güneş enerjili sistemlere yönelik takip sistemi düzeneği oluşturulmuştur. Arduino gibi platformlar bu çalışmanın amacı gibi uygulamalar için araç olmanın yanında bu çalışmadaki orjinalliği tamamen özgün bir tasarım ile yapılmış olmasıdır. Oluşturulan yazılım sayesinde, sistem, ful elektronik bir devreye göre daha verimli çalışabilmekte ve kontrol edilebilmektedir. Bu çalışmada arduino platform kullanımlı güneş takip sisteminin kurulup çalıştırılması günlük takip olarak, yani tek yönlü olarak yapılmıştır. Gün boyunca değişen azimut açısına göre bir takip yapılmış olması sebebi ile takip sonuçları azimut açı hesabı ile kontrol edilmiştir. Bu ise çalışmanın özgünlüğü ve iyi irdelenebilmesi ile uygulamalara pratiklik sunacağı kanaati vermektedir. Anahtar kelimeler: Arduino, Güneş takip sistemi, Güneş Enerjisi, Solar Sistemlerin Verim Artırımı, C++ Kaynaklar [1] Er, Z. Turna, İ. Begüm, 2015, Future Expectation Of The PV S Role In Compensating Energy Demand, APMAS, İzmir, Türkiye [2] Mousazadeh, H. Keyhani, A. , 2008, A review of Principle and Sun Tracking Methods for Maximizing solar sytems output, Tehran, Iran [3] Ghassoul, M. ,2013, Design of an Automatic Solar Tracking System to Maximize Energy Extraction, Bahran 69 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak NFKB ARACILI MİKRORNA GEN EKSPRESYONLARININ İNDÜKLENMESİ NSCLC İNVAZYONUNDAN SORUMLUDUR Şakir Akgün*, Hakan Küçüksayan, Onur Tokgün, Ege Rıza Karagür, Aydın Demiray, Özge Can ve Hakan Akça Pamukkale Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Tıbbi Biyoloji AD, Pamukkale 20040, Denizli *[email protected] ÖZET Kanser sebepli ölümlerin başında gelen akciğer kanserinin en tehlikeli aşaması metastaz ve bu aşamanın ilk ve en önemli adımı ise kanser hücrelerinin ekstraselüler matrikse invazyonu’dur. Önceki çalışmalar da invaziv NSCLC (Küçük Hücre Dışı Akciğer Kanseri) hücrelerinde AKT/NFkB yolağının devamlı aktif olduğu ve invazyonu indüklediği ayrıca tümör baskılayıcı gen PTEN in bu yolağı baskılayarak hücre invazyonunu inhibe ettiği ve invaziv NSCLC hücrelerinde çoğunlukla p53 ve PTEN gibi tümör supresör proteinlerin delesyona uğrayarak NFkB yolağının aktive olduğu biz ve diğer araştırıcılar tarafından gösterilmiştir. AKT/NFkB yolağında AKT tarafından aktive edilen bir transkripsiyon faktör olan NFkB’nin çeşitli genlerin indüklenmesi ve baskılanmasını sağlayan düzenleyici bir etkiye sahiptir. İnvaziv NSCLC hücrelerinde bu yolağın aktive edilmesi sonucu NFkB aktif olmakta ve kanser hücrelerinin çoğalma sağkalım ve özellikle ölüme neden olan invazyon ve metastaz ile ilgili bazı genleri indükleyip bazılarını da baskılayarak düzenlemektedir. Hücresel cevaplarda moleküler düzeyde önemli bir role sahip postranskripsiyonel olarak genlerin düzenlenmesini sağlayan mikroRNA’ların bulunmasıyla mekanizma ile ilgili çalışmaların bambaşka bir boyut kazanması sağlanmış oldu. Günümüzde birçok mikroRNA(miRNA)’nın kanser metastazı ile ilgili genleri susturarak tümör baskılayıcı, bir kısmının da metastazı baskılayan genleri susturarak onkogenik özelliğe sahip olduğu gösterilmiştir. Biz projemiz de NFkB ile indüklenen veya baskılanan miRNA’ları saptayarak invazyon ile alakalı olanları tespit edeceğimizi düşünmekteyiz. Bunun için, öncelikle NFkB’yi aktive eden bir sitokin olan TNFα ile hücreleri uyaracağız ve NFkB’nin bağlandığı genom bölgelerini ChIP-Sekans ile tespit edeceğiz. Bu genom bölgelerine yakın miRNA’lar biyoenformatik araçlar yardımıyla saptanıp NFkB ile ilişkisi qRT-PCR ile tespit edildikten sonra invazyon ile ilişkileri invazyon assay ile ölçülecektir. Proje çıktılarında kanserin tedavisine ve kanser sebepli ölümlerde hücresel mekanizmalardan invazyonun akciğer kanserinde ki düzenlenmesinde hedef olacak olan moleküller tesit edilmiş olacak ve gelecek tedavi stratejileri için önemli bir kilometer taşının katedilmiş olacağını düşünmekteyiz. Anahtar kelimeler: Akciğer kanseri, metastaz, invazyon, NFkB, mikroRNA. 70 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak ÇEŞİTLİ HEMATOPOETİK KAYNAKLARDAN ÇOK KÜÇÜK EMBRİYONİK BENZERİ (VSEL) KÖK HÜCRELERİN ELDE EDİLMESİ VE TANIMLANMASI Dolay Damla Çelik1*, Serap Erdem-Kuruca1, Gülderen Yanıkkaya Demirel2 1 İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Fizyoloji A.D., Şehremini, İstanbul 2 Yeditepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi, İmmünoloji Bilim Dalı, Kayışdağı, İstanbul * [email protected] ÖZET Kök hücre (KH) nakli malin kan hastalıkları, kemik iliği (Kİ) yetmezlikleri ve doğumsal kan hastalıklarının tedavisinde kullanılan yöntemdir. Bu amaçla daha çok Kİ, periferal kan projenitör hücreleri (PKPH) ve kordon kanı (KK) kullanılır. Son yıllarda insan embriyonik KH’lerinin sahip olduğu pluripotansiyel özelliği bulunan yeni bir KH türü tanımlandı [1]. Çok küçük embriyonik benzeri (VSEL) kök hücreler olarak adlandırılan bu hücrelerin, yetişkin bireyde periferal kan (PK), Kİ, KK ve bütün vücut dokularında bulunduğu iddia edilmektedir [2,3]. VSEL kök hücrelerinin diğer KH’lerden farkı boyutlarının (5-6 µm) eritrositlere (7-8 µm) yakın olmasıdır. VSEL hücrelerinin nukleus/sitoplazma oranı normal büyük, kromatin yapısı daha kompakt ve metabolik olarak aktivitesi düşüktür [1,3,4]. Bu projede, VSEL kök hücrelerini çeşitli insan hematopoetik kaynakları kullanarak elde etmek ve tanımlamak amaçlanmaktadır. PK, KK ve aferez materyali kullanılacaktır. Özellikle KK bankalarda saklanmasına rağmen kullanım alanı son derece kısıtlıdır. Çünkü transplantasyonun başarısı,hastaya kordon kanı ile verilen kök hücre sayısının yeterli miktarda olmasına bağlıdır. Elde edilen miktarın az olması çocuklarda kullanılabilmesine, yetişkinler için yeterli olamamasına neden olmaktadır. Amacımız saklanan KK materyalinin kalitesini ve miktarını VSEL katmanını da ekleyerek artırmanın yollarının araştırmaktır [5,6]. Donörlerden alınan materyaller, eritrosit lizis ve fikol gradient yöntemi ile hem mononükleer hemde eritrosit katmanındaki hücrelerden, VSEL hücreleri izole edilerek flow sitometri, western blot ve immünfloresan boyama ile çeşitli embriyonal reseptörlerin ve proteinlerin varlığı incelenecektir. Fikol yöntemiyle izolasyon işlemlerinde KH kaybının yüksek miktarda olduğu gösterilmiştir bu yüzden iki yöntem kıyaslanarak en verimli olanı seçilecektir. Henüz son 8-10 yıldır tanımlanan ve daha çok farelerde araştırılan bu KH grubunun transplantasyon amacı ile kulllanılabilmesi için ayrıntılı çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu konuda yapılacak araştırmalar kök hücre sayısı ve niteliğini artıracağı için, transplantasyon sonucu rejenerasyonun başarısını da önemli oranda etkileyecektir. Anahtar Kelimeler: VSEL, Pluripotent Kök Hücre, Kordon Kanı, Aferez, Periferal Kan Kaynaklar 1) E.K. Zuba-Surma, M. Kucia, J. Ratajczak, M.Z. Ratajczak, “Small Stem Cells” in Adult Tissues: Very Small Embryonic-Like Stem Cells (VSELs) Stand Up!, Cytometry A., 75(1): 4–13, (2009). 2) E. Paczkowska, M. Kucia, D. Koziarska, M. Halasa, Clinical Evidence That Very Small Embryonic-Like Stem Cells Are Mobilized Into Peripheral Blood in Patients After Stroke, Stroke, 40:1237-1244, (2009). 3) M.J. Kucia, M. Wysoczynski, W. Wu, E.K. Zuba-Surma, J. Ratajczak, M.Z. Ratajczak, Evidence That Very Small Embryonic-Like Stem Cells Are Mobilized into Peripheral Blood, Stem Cells, 26:2083–2092, (2008). 4) H. Sovalat, M. Scrofani, S. Pasquet, A. Eidenschenk, Identification and isolation from either adult human bone marrow or G-CSF_mobilized peripheral blood of CD34+/CD133+/CXCR4+/ Lin-CD45- cells, featuring morphological, molecular, and phenotypic characteristics of very small embryonic-like (VSEL) stem cells, Experimental Hematology, 39:495–505, (2011). 5) D. Bhartiya, A. Shaikh, P. Nagvenkar, P. Pethe, H. Pawani, Very Small Embryonic-Like Stem Cells with Maximum Regenerative Potential Get Discarded During Cord Blood Banking and Bone Marrow Processing for Autologous Stem Cell Therapy, Stem Cells and Development, 21(1), (2012). 6) M. Halasa, M. Baskiewicz-Masiuk, E. Dabkowska, B. Machalinski, An efficient two-step method to purify very small embryonic-like (VSEL) stem cells from umbilical cord blood (UCB), Folia Histochem Cytobiol,46(2): 239 (239-244), (2008). 71 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak DEĞERLİ METALLERİN MANYETİK NANO ADSORBENTLER KULLANARAK GERİ KAZANILMASI Samet DÜNDAR*, Ozan ÇAĞLAYAN, Eren EMİR, Şevket ATA Bülent Ecevit Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak [email protected] ÖZET Demir ve çelik fabrikaları ve maden endüstrilerden sulara karışan değerli metallerin geri kazanımı ülke ekonomisi açısından, bu metallerin özellikle içme sularından uzaklaştırılması da çevre ve insan sağlığı için son derece önem taşımaktadır [1]. Yapılan çalışmalarda çeşitli endüstrilerin atık su ve çamurlarında bulunabilen krom, bakır, çinko, kalay, nikel, alüminyum, kurşun, platin ve altın gibi metallerin geri kazanılmasıyla yılda yaklaşık 3 milyon dolar gelir elde edilebileceği belirtilmektedir [2]. Adsorpsiyon değerli metallerin geri kazanımında en çok kullanılan yöntemlerden birisi olup, adsorpsiyon çalışmalarında adsorbent olarak, reçineler, aktif karbon, biyolojik ve çeşitli organik materyaller kullanılmakla birlikte, son yıllarda nano malzemeler sıklıkla tercih edilmektedir [3]. Bu çalışmada demir ve çelik endüstriyel atık sularındaki bakır, krom gibi değerli metaller manyetik katı-faz ekstraksiyon yöntemi ile geri kazanılacaktır. Bu yöntemde değerli metallerin geri kazanımı için düşük miktarda manyetik nano adsorbentler kullanıldığında santrifüjleme ve aşırı toksik organik çözücü kullanılmasına gerek kalmayacaktır. Yöntem basit, hızlı, çevreye karşı duyarlı ve az miktarda nano malzemeler ile yüksek miktarda adsorpsiyon kapasitesine sahip olduğundan diğer metotlara göre daha ekonomiktir. Anahtar kelimeler: Değerli Metaller, Manyetik Katı-Faz Ekstraksiyonu, Nano malzemeler Kaynaklar [1] M.A. Barakat, Arabian Journal of Chemistry, 4, 361, 2011. [2] H. Umeda, A. Sasaki, K. Takahashi, K. Haga, Y.Takasaki and A. Shibayama, Materials Transactions, 52, 1462-1470. 2011. [3] A. A. Galhoum, M. G. Mafhouz, S. T. Abdel-Rehem, N. A. Gomaa, A. A. Atia, T. Vincent, E. Guibal, Nanomaterials, 5, 154-179, 2015. 72 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak TARIMSAL İNSEKTİSİT PESTİSİTİNİN ÇEVRE SULARINDAN MANYETİK NANO ADSORBENTLER KULLANILARAK UZAKLAŞTIRILMASI Selami DANIŞMAZ*, Emre KUTLU, Ümit İPEKDAL, Barış BAYAT, Şevket ATA Bülent Ecevit Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak [email protected] ÖZET Pestisitler, zararlı organizmaları engellemek, kontrol altına almak ya da zararlarını azaltmak için kullanılan madde ya da maddelerden oluşan karışımlardır. İnsektisit veya böcek ilacı; böceklere karşı kullanılan bir çeşit bir pestisittir. Organik ve inorganik türleri olan insektisitler sırasıyla böceklerin yumurta ve larvalarına karşı kullanılan ovisid ve larvisidler içerir [1-3]. Ülkemizde yılda 33 bin ton pestisit kullanılmakta ve ülkemizde bölgelere bakıldığında hektar başına 26 kg pestisit kullanımıyla Avrupa ülkeleri içinde 1. sırada bulunmaktayız. Bitkilerin gövde, dal, sürgün, meyve ve yapraklarına uygulanan pestisitlerin aşırı kullanımında toprağa, rüzgâr yardımıyla çiçeklere ve özellikle çevre sularına karıştığı bilinmektedir. Aşırı miktarda kullanıldıklarında oldukça zararlı olan pestisitler insanlarda deri, cilt ve akciğer hastalıkları, hormonal bozukluklar, beyin ve sinir sistemi hastalıkları, kanser, kan hastalıklarına, çiçeklerden arıların zehirlenmesine, sularda ise balık ölümlerine neden olmaktadır. Söz konusu maddelerin çevre sularından uzaklaştırılması hem çevre ve insan sağlığı açısından hem de ekonomik açıdan oldukça büyük öneme sahiptir [4,5]. Çevre sularındaki pestisitlerin uzaklaştırılması için aktif karbon adsorpsiyonu, ozonlama, klorlama, UV fotoliz ve çöktürme gibi çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Bu çalışmada çevre sularındaki pestisitlerin uzaklaştırılması için manyetik katı faz ekstraksiyonu yöntemi kullanılacaktır. Önerilen yöntem için adsorbent olarak yeni manyetik nano kompozitler sentezlenmiş ve uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlar yöntemin çevre sularındaki çeşitli pestisitlerin uzaklaştırılması için basit, hızlı, ekonomik ve çevreye duyarlı bir yöntem olarak kullanılabileceğini göstermektedir. Anahtar kelimeler: Pestisit, İnsektisit, Manyetik Katı-Faz Ekstraksiyonu, Nano malzemeler Kaynaklar [1] “Böcek ilacı”. tr.wikipedia.org. Erişim tarihi: 2015-04-18 [2] “Pestisit”. tr.wikipedia.org. Erişim tarihi: 2015-04-18 [3] “İzo-Malathion 20 EC”. agrobestgrup.com. Erişim tarihi: 2015-04-18 [4] “Fast removal and recorvy of congo red by modified iron oxide magnetic nanoparticles”. sphinxsaicom. Erişim tarihi: 2015-15-04 [5] “Sebze mi, Meyve mi, Pestisit mi?”. Blog.bambum.com.tr. Erişim tarihi: 2015-04-19 73 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak MÜZİK EĞİTİMİNE GÖRE TASARLANMAMIŞ MEKÂNLARDA KARŞILAŞILAN AKUSTİK VE GÜRÜLTÜ SORUNLARININ BELİRLENMESİ VE İYİLEŞTİRME ÖNERİLERİNİN SUNULMASI İbrahim Caner BAYDUR*, Ahmet Emre DİNÇER, Ece KAPTANOĞLU Karabük Üniversitesi, Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi, Mimarlık Bölümü, Merkez 78050, Karabük *[email protected] ÖZET Bu çalışmada, Karabük Üniversitesi Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Müzik Bölümü tarafından kullanılan eğitim odasının akustik performansının değerlendirilmesi amacıyla, odaların akustik analizleri ve gürültü ölçümleri gerçekleştirilmiştir. Projenin hedefi; müzisyenlerin çalışma mekânından bekledikleri unsurların mimaride nasıl gerçekleşeceğini belirtmektir. Çalışmanın ilk aşamasında müzik eğitimcileri ve öğrencileri ile görüşülmüş, çalışma mekânlarındaki akustik unsurlar hakkında anket düzenlenmiştir. Uygulanan ankette yer alan sübjektif parametrelere ilişkin değerlendirmelerin sonuçları analiz edilmiştir. İkinci aşamasında K. Ü. F. T. G. S. T. F. Müzik Bölümü eğitimcilerinin ve öğrencilerinin müzik eğitiminde kullandıkları derslik, mevcut haliyle değerlendirilip, önce mekanın gürültü performansı hakkında daha sonra ECOTECT v.2.35 adlı akustik simülasyon programı ile odanın ulaşılmak istenen mekana ait iyileştirme önerisi sunulmuştur. Çalışmanın üçüncü aşamasında ise bu öneriler doğrultusunda hacim akustiği uygulaması yapılmıştır. Müzik Bölümü öğretim üyeleri tarafından odada yapılan hacim akustiği uygulaması değerlendirilmiştir. Öğretim üyeleri tarafından mevcut duruma göre yenilenen mekândaki reverberasyon süresinin uygun değerde olduğu, bas ve tiz seslerin birbirleriyle uyumlu olduğu belirtilmiştir. Proje sonucunda müzik eğitimine göre tasarlanmamış mekânların müzisyenlerin beklediği akustik performansı karşılayamadığı görülmüştür. Müzik bölümü için tasarlanacak mekânlarda gerekli akustik düzenlemelerin tasarım aşamasında yapılması gerektiği anlaşılmıştır. Eğitim kalitesi açısından müzik eğitimi verilen çok amaçlı mekânların akustik performansının artırılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar kelimeler: Mimari Akustik, Gürültü Denetimi, Müzik Eğitimi Kaynaklar [1] EKİNCİ, C., E., Bordo Kitap, Yapı ve Tasarımcının İnşaat El Kitabı, Nobel Basımevi, Ankara, 2005 [2] AKGÜN, M., Müzik Çalışma Odalarının Akustik Olarak Objektif ve Sübjektif Parametreler Aracılığıyla Kritik Analizinin Yapılması: Örnek Durum İncelemesi; İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi MSSF Binası, Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Ana Sanat Dalı, Ankara, 2011 [3] YÜKSEL CAN, Z., Oditoryum Akustiği Lisans Ders Notu, Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Yapı Fiziği Bilim Dalı, 2012-2013 [4] ŞENTOP, A., Binaların Gürültü Kontrolü Etkin Tasarımı için Yapı Elemanı Seçim Aracı, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık Ana bilim Dalı, İstanbul, 2013 74 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak OKUMA KARDEŞLİĞİ PROJESİ Metin BOZKURT* Gazi İlkokulu, Kdz.Ereğli/ Zonguldak *[email protected] ÖZET Okuma, ön bilgilerin kullanıldığı, yazar ve okuyucu arasındaki etkili iletişime dayalı, uygun bir yöntem ve amaç doğrultusunda düzenli olarak gerçekleştirilen anlam kurma süreci olarak tanımlanmaktadır. Okuma becerisi akademik, sosyal, siyasal ve kişisel değerlere sahiptir[1]. Okulumuz öğrencilerinin dezavantajlı bölgelerde öğrenim gören öğrencilerle tanışmaları, birlikte iki sayfa kitap okuyup, okunan kitabın hediye edilmesi amaçlanan projede, kitap ve okuma sevgisinin gelişmesi için de unutulmayacak bir başlangıç yapılmıştır. Bu amaç doğrultusunda Birleştirilmiş Sınıflı Hamzafakıhlı İlkokulu okuma kardeşliği proje için seçilmiştir. Okulumuz öğrencileri hediye edecekleri kitaplarını alarak, Birleştirilmiş Sınıflı Hamzafakıhlı İlkokulu’nu ziyaret etmişler, her öğrencimiz kendisine bir okuma kardeşi seçmiş ve beraber iki sayfa kitap okumuşlardır. Daha sonra öğrencilerimiz beraber okudukları kitabı okuma kardeşliği için seçmiş olduğu arkadaşına hediye etmiştir. Proje sonunda her iki okul öğrencileri hem tanışıp arkadaş olmuşlar, hem kitap okuyarak okuma kardeşi olmuşlardır. Öğrencilerimizin çok mutlu oldukları da gözlenmiştir. Anahtar kelimeler: okuma, okuma kardeşliği. Kaynaklar [1] H. Akyol, Türkçe İlkokuma Yazma Öğretimi, 9.Baskı, 1-2 (2010). 75 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak İŞİTME ENGELLİLERE GÖRSEL TRİGONOMETRİK EĞİTİM SİSTEMİ Can Ayberk Demir*, Samet Karakaya Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak * [email protected] ÖZET İşitme kayıplarının dil ve zekâ gelişimini, iletişim ve öğrenmeyi olumsuz etkilediği bilimsel olarak ispatlanmıştır. İşitme engelli öğrencilerin çok azı yazılı belgeleri, yaşıtları kadar iyi anlayabilmektedir. Bu proje ile işitme engellilerin okuldaki öğrenim süreçlerinden daha fazla ve daha etkin yararlanması için eğitim konuları görsel ve elektronik materyaller ile desteklenmektedir. Bu projede, matematiğin en zorlu kısımlarından biri olan trigonometri için birim çemberdeki açı, sinüs işareti üzerinde elektronik olarak işaretlenmektedir. Öğrenciler birim çemberdeki mekanik kol ile açı değerini ayarlayıp, o açıya ait sinüs işareti LED’ler aracılığıyla oluşturulacaktır. Ayrıca açı değeri ve sinüs değeri LCD ekran üzerinden gösterilecektir. Anahtar kelimeler: Trigonometri, matematik, birim çember, görsel materyal 76 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak GÜNEŞ ENERJİ SİSTEMLERİ MAKSİMUM GÜNEŞ TAKİP SİSTEM TASARIMI Osman Nuri GÜMÜŞ*, Baran GÜDEN Bülent Ecevit Üniversitesi, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak [email protected] ÖZET Bu çalışmanın amacı, güneş enerjisinden fotovoltaik (PV) ilkeye bağlı olarak elektrik üretmek ve güneş takip sistemi sayesinde güneş ışınları açılarının fotovoltaik pillere dik gelerek enerji verimliliğini maksimum düzeyde tutup bundan en iyi şekilde yararlanmaktır. Bu sistemde güneş paneli gün boyunca güneşi takip edecek ve üretilen enerji miktarını maksimum düzeyde tutacaktır. Güneşin konumu analog bir sistemle takip edilip gelen gerilim MPPT (Maximum power point tracer) yani maksimum güç takip noktası yardımıyla dengeli hale getirilecek ve gerekli depolama aygıtına yollanacaktır. Panelimiz gün boyu hareketli olacağı için motorlar ve makara sistemleri kullanılmıştır. Yapılmış olan proje deneysel olup güneşten alınan verilere dayanmaktadır. Eğer gerekli materyaller mevcut ise aynı sistemin çok daha büyük hali çalışabilir düzeyde yapılabilmektedir. Günümüzde yenilenebilir enerji kaynaklarına çok fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bu proje ise buna karşılık verip, güneşten gelen enerjiden en iyi şekilde yararlanmak için hazırlanmıştır. Anahtar kelimeler: MPPT, Güneş takip , verimlilik Kaynaklar [1] Rockwel Automation, Enerji Dergisi , sayfa 130 Şubat (2015) [2] http://www.gunessistemleri.com/tarihsel.php [3] http:// gunesplatformu.com/haber_detay.asp?haberID=9 [4] http://www.nukte.org/node/163 [5] http://www.aysolar.com/fotovoltaik_nedir.htm [6] gazete.itü., (2005), Güneşe kanatlanmak, Mart 2005 sayısı 77 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak GÜNEŞ HÜCRESİ PROJESİ Erol KETHÜDA* Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak *[email protected] ÖZET Güneş hücresi projesinde üretilen güneş hücresi ile güneş enerjisinden elektrik elde etmek amaçlanmıştır. Güneş hücresinin yapımında boya ile renklendirme yöntemi kullanılmıştır. Bu yöntemde güneş hücresinin eletrotları çeşitli malzemeler ile renklendirilir ( nar suyu, ahududu özü, bitki özü vb ). Renklendirilen jonksiyon ile güneş enerjisinden elektrik elde edilir. Üretilen güneş hücresi ile 500 mV’a kadar gerilim ve 1100 µA’e kadar akım değerleri elde edilmesi hedeflenmektedir. Anahtar kelimeler: Güneş, elektrik, jonksiyon, pil, hücre Kaynaklar [1] http://www.wikihow.com/Make-Solar-Cells 78 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak SERA OTOMASYONU Mürsel AKŞİT*, İsmail HIDIR Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak ÖZET Sera Otomasyonu projemizle seralarda verimliliği arttırmak, işçi gücünü azaltmak ve seraların yıllık ürün verimini arttırmak amaçlanmaktadır. Bu amaçlar doğrultusunda ortam karanlık olduğunda serayı aydınlatmak, topraktaki nem oranı düştüğünde otomatik sulama yaparak toprak nem oranı ayarlamak, yaz aylarında sera sıcaklığı yükseldiğinde fan sistemiyle serayı soğutmak ve kış aylarında sera sıcaklığı azaldığı zaman serayı ısıtmak hedeflenmektedir. Biz bu hedefler doğrultusunda bir denetleyici devre tasarlayarak seramızın bu işlemleri otomatik olarak yapmasını sağladık. Anahtar kelimeler: otomasyon, verimlilik, işçi gücü Kaynaklar [1] Otomasyon Dergisi 79 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak İNTERNET TEMELLİ METEOROLOJİ İSTASYONU Murat DERENDELİ1*, Ferudun KOÇER2, Şenol ALAN3 Bülent Ecevit Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak *[email protected] ÖZET Meteorolojik veriler başta günlük kullanım olmak üzere, Fen ve Mühendislik Bilimleri gibi birçok bilim dalında gerçekleştirilen çalışmalar için oldukça önemlidir. Bu projede sıcaklık ve nispi nem, rüzgar yönü ve hızı, yağış miktarı, hava kalitesi ile güneşlenme miktarı sensörleri kullanılarak meteorolojik veriler, Raspberry Pi adlı bir küçük bilgisayar yardımı ile toplanmakta ve saatlik olarak bir internet bulut sistemindeki bir tablolama dosyasına aktarılmaktadır. Bu veriler ayrıca internet üzerinden kolayca ulaşılabilmekte ve web sayfaları ile bütünleşik çalışabilmektedir. Cihaz aynı zamanda deneysel olarak IoT (Internet on Thing) uygulaması olarak, yağış ve diğer meteorolojik bilgileri sosyal medya (Twitter) üzerinden paylaşabilmektedir. Cihazın saatlik elde ettiği anlık ve uzun süreli verilerine aeroalerjen.beun.edu.tr adresinden ulaşılabilmektedir. Bu cihaz, meteorolojik ağların oluşturulmasında, buzlanma gibi günlük hayatı etkileyecek meteorolojik faktörlerin topluma, etkin bir şekilde ulaştırılmasında; yine soba zehirlenmelerine neden olan ters rüzgarların sosyal medya üzerinden duyurulmasında oldukça yararlı olacaktır Anahtar kelimeler: Raspberry Pi, meteoroloji istasyonu 80 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak ANTİ BAKTERİYEL YÜZEYLER Abdulhakim DAĞ* Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Makina Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak ÖZET Günlük yaşantımızın birçok anında temas halinde olmamız gereken yüzeyler bulunmaktadır. Tuvalet muslukları, kapı ve pencere kolları, telefon ve madeni paralar vs. Canlılardan dışkı yoluyla çıkıp ağız ve solunum yoluyla bulaşan her türlü mikropları barındırması bu yüzeylerde kaçınılmaz olduğu için tifo, hepatit A, dizanteri,Toksoplazmos, kolera, çeşitli ishaller, grip, paraziter hastalıklar, şarbon hatta tüberküloz gibi ölümcül hastalıkların bulaşarak yayılmasına yol açmaktadır, Örneğin kasaplar eti keser daha sonra müşteri parasını alır halbuki hayvan ürünlerinden kasapların ellerine, oradan paraya daha da sonra müşterinin eline bacillius bakterisi (şarbon) hastalığı bulaşma riski oldukça yüksektir. Elden, ağız ve solunum yoluyla bulaşır ve bağırsak şarbonuna yol açar, Bağırsak şarbonu ise yüzde 90 öldürücü bir hastalık olduğundan göz ardı edilemez.Bu yüzden anti bakteriyel metallerin yüzeylerinin yapısına katılması gerekmektedir.Başlıca anti bakteriyel metal gümüştür. Diğer metallerle karşılaştırıldığında hem insan bünyesine en az toksit etkisi yapan hem de en iyi anti bakteriyel metaldir. Gümüş iyonlarının tek hücreli bakteri virüs ve mantarlar üzerindeki çalışma mekanizması ise; katalizör olarak oksijen metabolizmaları için ihtiyaç duydukları enzimi çalışmaz hale getirmesidir.Tekstil sektöründe de fazlaca kullanılmaktadır (Gümüş ipi). Yukarıda belirttiğim yüzeyler gümüş(Ag) ve gümüş nitrat(AgNO3) ile kaplamasıyla yüzeyler anti bakteriyel hale getirilecektir. Kaplama Sol-gel procces (sol jel yöntemi) ile yapılacaktır. Yüzeylerde korozyon gibi sıkıntılar oluşmaması için mikro seviyede uygulanacaktır. Sol Jel yöntemi ile gümüş(Ag) minimize edilip maliyet minimum seviyeye düşürülecektir. Yapılan bu uygulamalar sayesinde minimum gümüş ile en etkin anti bakteriyel sonuç alınacaktır. Anahtar kelimeler : Anti bakteriyel yüzeyler, sol gell process, Kaynak 1. Encylclopedia Britannica/Chemical compound/Siver Nitrate 81 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak DERMATOLOJIK KULLANIM AMAÇLI TERMAL KAPLICA KAYNAKLARINDAN ENZIMATIK ÖZELLIKLI TOPLAM BIYOAKTIF POLIPEPTIT İZOLASYONU VE KARAKTERIZASYONU Hüseyin Anıl DİBLEN*, Bilge Hilal ÇADIRCI, Emirhan BOZOĞLAN Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Biyomühendislik Bölümü, Taşlıçiftlik Yerleşkesi 60240, Tokat * [email protected] ÖZET Bu projenin amacı bölgemizde bulunan ve dermatolojik hastalıklar için tercih edilen Sulusaray kaplıcasının kısmi metaproteomiks analizler ile biyoaktif polipeptitler açısından incelenmesi ve tedavi edici polipeptit yapıdaki aktif maddelerin belirlenmesidir. Metaproteomiks, herhangi bir organizma kültürü yapmadan doğrudan çevresel örneklerden toplam protein analizidir. Bu bağlamda yeni ilaçlar bulmak adına, terapide kullanılan kaplıcalardaki toplam mikrobiyal kütleden, kültüre gerek kalmadan biyoaktif polipeptitler araştırılacaktır. Çalışmada kaplıca suları ve çamurlarından metaproteomiks yöntemler ile doğrudan protein ekstraksiyonu yapılacak ve moleküler büyüklüklerine göre fraksiyonlara ayrılan protein/polipeptitlerin enzimatik, antimikrobiyal aktivite ve sitotoksik özellikleri belirlenecektir. Çalışmanın sonunda elde edilecek olan biyoaktif polipeptitler yeni ilaçların yapımında aktif olarak kullanılabilecek ve böylelikle hem bölgemize hem de ülkemize ekonomik dönüşü olabilecektir. Anahtar kelimeler: Biyoaktif polipeptid, metaproteomiks, antimikrobiyal aktivite, sds-page Kaynaklar [1] A.B. Khalil, M.A. Zarqa, A. Mohammad, Production of Antimicrobial Agents from Thermophilic Yersinia sp.1 and Aeromonas hydrophila Isolated from Hot Spring in Jordan Valley. J. Biotechnol. 5(3):252-256, 2006. [2] D. Benndorf, G.U. Balcke, H. Harms, M. von Bergen, Functional metaproteome analysis of protein extracts from contaminated soil and groundwater.; 1(3):224-34, 2007. 82 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak MELATONİNİN İÇERİKLİ AĞIZ GARGARASI ÜRETİMİ Seda CENGİZ1*, Murat İnanç CENGİZ2, Zehra YILMAZ2 Bülent Ecevit Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı, Kozlu, 67600, Zonguldak 2 Bülent Ecevit Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı, Kozlu, 67600, Zonguldak 1 *e-mail: [email protected] ÖZET Anahtar kelimeler: Melatonin ● Ağız gargarası Melatonin ışığın olmadığı durumlarda pineal bezden salgılanan, uyku, sirkadyen ritim, immünite ve üreme gibi birçok biyolojik fonksiyonun düzenlenmesinde etkisi olan bir hormondur. Pineal bez yaşla birlikte çeşitli derecelerde kalsifikasyon göstermesine rağmen hayat boyu aktivasyonunu sürdürmektedir ve insan vücudunda böbreklerden sonra en fazla kan akımına sahip organ olan pineal bezdir. Melatonin çok önemli güçlü bir bir serbest radikal temizleyicisi olarak gösterilmiştir. Melatonin sadece bir hormon olarak değil, aynı zamanda moleküler hasara karşı güçlü bir koruyucu olarak etki göstermektedirler. Ayrıca antiproliferatif etki, biyouyumluluk etki ve antioksidan etkilere sahip olduğu belirtilen melatoninin kanser tedavisinde ve yaşlanmanın önlenmesinde etkili olabileceği düşünülmektedir. Diş hekimliğinde çok fazla kullanım alanı bulan rezin restorasyonların sitotoksisiteleri birçok çalışma ile bildirilmiştir. Melatonin dental rezinlerin içeriğinde olan dental metakrilat monomerlerinin sitotoksik etkilerine karşı oksidatif etkiyi artırarak antioksidan etki göstermektedir. Projemizde bu sitotoksitelere sahip dental materyallerin melatonin içerikli ağız gargaraları ile melatoninin antisitotoksik etkisinden faydalanarak sitotoksisite değerleri düşürülmesi planlanmaktadır. Diş hekimliğinde yaygın kullanımı olan ağız gargaraları farklı içeriklerine göre dental markette yer almaktadır. Örn: Çinko içerikli gargaralar ağız kokusuna karşı kullanımı endike gargaralar olarak yer almaktadır. Dental markette yer almayan melatonin içerikli gargaralar üretmeyi amaçlamaktayız. Kaynaklar [1] J Blasiak, J Kasznick, J Drzewoski, E Pawlowska, J Szczepanska, RJ Reiter. Perspectives on the use of melatonin to reduce cytotoxic and genotoxic effects of methacrylate-based dental materials. J Pineal Res; 51:157–162 (2011). [2] AZ Yildirim-Bicer, G Ergun, F Egilmez, H Demirkoprulu. In vitro cytotoxicity of indirect composite resins: effect of storing in artificial saliva. Indian J Dental Res; 24:81-86 (2013). [3] J Blasiak, E Synowiec, J Tarnawska, P Czarny, i TPoplawsk, RJ Reiter. Dental methacrylates may exert genotoxic effects via the oxidative induction of DNA double strand breaks and the inhibitation of their repair. Mol Biol Rep;39: 7487-7496 (2012). 83 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak DESTEKLEYEN KURUM VE KURULUŞLAR 84 Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak 85
Benzer belgeler
Untitled - BEÜ FARABİ III.AR-GE ve İnovasyon Proje Pazarı
Arş. Gör. Bekir Fatih KAHRAMAN
Arş. Gör. Dr. Hakan KAYA
DANIŞMA KURULU