kum saati Senfoni masalı
Transkript
kum saati Senfoni masalı
YÜCE RABBÝM! Sana hizmet aþkýyla, Girdim gayret yoluna, Nefes verip, lûtfettin, Bu eseri kuluna. Âlem, kalemle dolsa, Seni yazmak ne mümkün, Þükrüm kabul edilip, Kusurum affoluna. AMÝN! 1 Ehl-i þuûr olanýn, Mezarý gülzar olur. Olmayana deðil mezar, Dünya bile dar olur... Gülzar : Gül bahçesi 2 RÜTBE Rütbe var yazýlýr, mezar taþýna; Zaman sellerinde, aþýnýr gider. Rütbe var, yazýlýr Cennet Arþýna; Sonsuzdan sonsuza, taþýnýr gider... 3 Benim olsa bu dünya, Kurtuluþa çözüm yok. Bir duâ bekliyorum, Baþka þeyde gözüm yok... 4 FARKINDA MISIN? 5 KURÂN DÝYOR KÝ: l Allah sözün en güzelini, birbiriyle uyumlu ve býkýlmadan tekrar tekrar okunan bir kitap olarak indirdi. Rablerinden korkanlarýn, bu Kitabýn etkisinden tüyleri ürperir, derken hem bedenleri ve hem de gönülleri Allahýn zikrine ýsýnýp yumuþar. Ýþte bu Kitap, Allahýn, dilediðini kendisiyle doðru yola ilettiði hidayet rehberidir. Allah kimi de saptýrýrsa artýk ona yol gösteren olmaz. ZÜMER/23 6 KURÂN DÝYOR KÝ: l Andolsun, insaný biz yarattýk ve nefsinin kendisine fýsýldadýklarýný biliriz ve biz ona þah damarýndan daha yakýnýz. KAF / 16 FARKINDA MISIN? Beþerin temeli, bir küçük cenin, Can vermeye, gücü yetmez kimsenin, Kâinat denilen, dev deðirmenin. Suyu nerden gelir, farkýnda mýsýn? Yýldýzlar, bir adým yolundan þaþmaz. Daðlar haddin bilir, denizler taþmaz. Karýncanýn yükü, boyunu aþmaz. Bunca dengelerin, farkýnda mýsýn? Bu dünya, uzunca bir yolun baþý, O mezar dediðin, bir sýnýrtaþý, Ömür, iki günlük Îman savaþý, Her an bitebilir, farkýnda mýsýn? Senin sahibin var, yokluða kanma, Sana senden yakýn, uzakta sanma, Ona tüm kâinat, dar gelir amma, Bir gönüle girer, farkýnda mýsýn? Cehâlettir, Onu inkâr nedeni, Ne mümkün görmemek, O var edeni, Beyin yönetirken, bütün bedeni, Beyni kim yönetir, farkýnda mýsýn? 7 Etrafýna bir bak, gör nicesini, Gel de çöz, þu insan bilmecesini, Bazan, ömür bile, tek hecesini, Çözmeye yetmiyor, farkýnda mýsýn? Kimi, kibir denizinde boðulmuþ, Kimi, minnet ile, kula eðilmiþ, Ýnsan olabilmek, kolay deðilmiþ, O kutsal savaþýn, farkýnda mýsýn? Kimi, servetini, sefâya sermiþ, Kimi zekâtýný, dürüstçe vermiþ, Kimi, bir lokmanýn, þükrüne varmýþ, Gerçek zenginlerin, farkýnda mýsýn? Kimi, imân eden, kula çatarken, Korkulara düþer, güneþ batarken, Kimi, ona buna, akýl satarken, Kendisi muhtaçtýr, farkýnda mýsýn? Kimi, þans ve talih peþinden gider, Durmadan kadere sitemler eder, Böylesi kullara, neylesin kader? Ekmeden biçen yok, farkýnda mýsýn? 8 Ömürler, mevsimler gibi dönerler, Mumlar, yanar yanar, biter sönerler, Yapraklar, sararýp, yere inerler, Topraða dönerler, farkýnda mýsýn? Aþk sözcüðü, günümüzde karmaþa, Aþklar var; bir gaflet, bir kara maþa, Ama, bir aþk var ki; gelince baþa, Ölüm kavuþmaktýr, farkýnda mýsýn? Ýnsanlar, el ayak, kol kafa beden, Hiçbiri birine benzemez neden? Bir güç, bir irâde var ki, hükmeden, Dört yanýný sarmýþ, farkýnda mýsýn? Gece gündüz, boþ hayaller kurarsýn, Kendi gafletine ortak ararsýn, Çýkmaz sokaklarda, adres sorarsýn, Oysa, adres sende, farkýnda mýsýn? Yaþamak, kalbine korku salarken, Ümitsizlik bataðýna dalarken, Teselliyi, kadehlerde ararken, Seni Yaradanýn, farkýnda mýsýn? Nice güzel renkler, dünyayý sarmýþ, Siyahýn yanýnda, beyaz da varmýþ, Parmaklarýn, kalem tutar yazarmýþ, Elin kolun varmýþ, farkýnda mýsýn? 9 Pembe beyaz açan bahar dalýný, Mor daðlarýn, yeþilini alýný, O kelebeklerin, ipek þalýný, Gören gözün varmýþ, farkýnda mýsýn? Sonsuzlarýn bile, ömürleri var, Sanma ki, saltanat, kurumaz pýnar, Mal, canýn yongasý olsa ne çýkar? Gölgeler fânidir, farkýnda mýsýn? Yorgun yüzlerdeki, derin izlerde, Sevgiye susamýþ, muhtaç gözlerde, Boðazlarda düðümlenen sözlerde, Ne feryatlar gizli, farkýnda mýsýn? Ýlaçtan çok, dost gerekir hastaya, O dostlar yazýlýr, yüce listeye, Bir gönül köprüsü, kuran ustaya, Ücreti kim verir, farkýnda mýsýn? Tatlý dil, güçlüdür, demir çelikten, Yýlan bile duymuþ, çýkmýþ delikten, Ýnsanlara özgü, bu incelikten, Kimler hisse almýþ, farkýnda mýsýn? Namus þeref derler, elle tutulmaz, Þan þöhretle, para pulla satýlmaz, Kumar çöplüðüne, asla atýlmaz, Atýp satanlar var, farkýnda mýsýn? 10 KURÂN DÝYOR KÝ: l Ýnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece iman ettik demeleriyle býrakýlývereceklerini mi sandýlar? ANKEBÛT / 2 Eðer varsa kulda, vicdan yarasý, Karýþýr, servetin akla karasý, Ýnsan ömrü, iki nefes arasý, Kaç adýmlýk yoldur, farkýnda mýsýn? Sen, fakir arkadaþ, düþünme derin, Bin türlü derdi var, o zenginlerin, Darýlýp küstüðün, kendi kaderin, Sana siper olmuþ, farkýnda mýsýn? Dinle ki, genç ana, bu sözler sana, Böyle yazdým diye, darýlma bana, O yavrun sevgiden, þefkatten yana, Biraz aç görünür, farkýnda mýsýn? Aklý tutsak eden, dar sýnýrlarý, Geç de gör, âlemde nice sýrlarý, Yazan, yazmýþ amma, bu satýrlarý, Neden, niçin yazmýþ, farkýnda mýsýn? 11 Þeytanla her savaþa, hiç korkusuzca varým, Ýnsan þeytanlaþýrsa, iþte ondan korkarým(!) P Ne bir savcý kalýrdý, ne bir yargýç, ne yasa; Þu insanoðlu önce, kendini yargýlasa... P Kibir iflas eder, ancak ihlasla; Göz herþeyi görür, kendini asla!... P Zekâtla arýnmamýþ servetin cümlesi kor; Zenginliðe sabretmek, fakirlikten daha zor. P Çekmedi þu Ýslâm, çekmedi zinhar; Ahmak müslümandan, çektiði kadar... P Sende yoksa tefekkür, cehline akýl netsin? Ne korkarsýn ölümden? Sen ki zaten cesetsin!.. 12 KURÂN DÝYOR KÝ: l Yoksa Allah içinizden cihad edenleri belli etmeden, sabredenleri ortaya çýkarmadan Cennete gireceðinizi mi sandýnýz? ÂL-Ý ÝMRÂN / 142 SANADIR Küle döndüm amma, közde yanmadým, Bir gönül ki, böyle yanar sanmadým, Pýnarlardan, içtim içtim kanmadým, Anladým ki; susuzluðum SANAdýr. Kuluna hem yoldaþ, arkadaþ verdin, Hem ana, hem baba, hem kardaþ verdin, Sofrasýna ekmek verdin, aþ verdin, Anladým ki; bu açlýðým SANAdýr. Yollarýna, ömür serdim dolaþtým, Toz topraða, çamurlara bulaþtým, En sonunda, menzilime ulaþtým, Anladým ki; bu çileler SANAdýr. Yollar gördüm, aþk peþine düþeli, Eðri, doðru, dönemeçli köþeli, Yollar gördüm, sabýrtaþý döþeli Anladým ki; bütün yollar SANAdýr. 13 KURÂN DÝYOR KÝ: l Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allahý tesbih eder. Mülk Onundur, hamd Onadýr. O her þeye kadirdir. TEÐÂBÜN / 1 Kullar gördüm, semaya el açmada, Bin vecd ile, bedenden vazgeçmede, Kullar gördüm, yücelere uçmada, Anladým ki; tüm secdeler SANAdýr. Vicdanýmý karalarla baðladým, Yaralarým, haram ile daðladým, Piþman olup, yýllar yýlý aðladým, Anladým ki; gözyaþlarým SANAdýr. Herþey, döne döne Sana gitmede, Yýldýzlarýn bile, ömrü bitmede, Tüm Kâinat, hamd ü senâ etmede, Anladým ki; bu dönüþler SANAdýr.. Bazan bir kitapsýn, kulun elinde, Bazan ilâhisin, âþýk dilinde, Binbir ses gibisin, gönül telinde, Bu þiirler, bu besteler SANAdýr. 14 OLMAZ MI? Yýllar yýlý, o mâbedin sokaðýndan geçersin, Yanýndaki bir kahvede, akþam çayý içersin, Kirli oyun kartlarýna, göz nurlarý saçarsýn, Bir kere de, o mâbede, giriversen olmaz mý? O mâbette, kâlp gözünden akan yaþlar görünmez, Elem, keder, çaresizlik, o mâbette barýnmaz, Gönül kiri, beden kiri gibi suyla arýnmaz, Gönül nasýl yýkanýrmýþ, görüversen olmaz mý? Dünya esrârýna kanýp, hayâle dalmaktansa, Ömür boyu, kör bir nefsin esiri olmaktansa, Bunca çýkmaz sokaklarda, þaþýrýp kalmaktansa, Yolu bilen birisine, soruversen olmaz mý? Sana karþý sen varsýn ya, neden düþman ararsýn? Kendi günahýný neden, el sýrtýna sararsýn? Bunca ruhsal bunalýma, hekim arar sorarsýn, Yaradanýn huzuruna, duruversen olmaz mý? Hakkýn deryasýna varýr, gönül gönül çaðlayan, Damla damla inci döker, tövbe edip aðlayan, Seni altýn köstek ile, bu dünyaya baðlayan, O þeytanýn zincirini, kýrýversen olmaz mý? Ýnsanoðlu þu dünyadan, göçecek bir bedense, Ne kadar doysa da açtýr, þükür bilmez nedense, Bunca servetler üstüne, servet eklemektense, Fazlasýný Hâk yoluna, seriversen olmaz mý? 15 KURÂN DÝYOR KÝ: l O, göklerin ve yerin eþsiz Yaratýcýsýdýr. Bir þeyi dilediðinde ona sadece ol der, o da hemen oluverir. BAKARA / 117 SEN EYLEDÝN Bir zerreden, âlemleri, Ol deyip de Sen eyledin, Bunca kula can verip de, güzelliði ten eyledin. Adým, saným, caným yoktu, bir hiç idim, düne kadar, Ruhundan bir ruh verip de, beni bende, ben eyledin. Günler, aylar, yýllar ne ki; ömürleri an eyledin, Uzun yolun yolcusuna, bu dünyayý han eyledin, Bir damladan yarattýðýn, nice fâni bedenleri, Mahþer günü, huzurunda, dirilecek can eyledin. Her secdemiz mîraç bize, bu aþký ölmez eyledin, Adýn, öyle dilimde ki; baþka söz bilmez eyledin, Din gününde umutlarla geleceðim Sana, çünkü; Kulunu dost hânesine, yazýnca silmez eyledin. 16 TASAVVUF Tasavvuf; Bir testi su, Serin mi serin, Meydan okur alevine Çöllerin... Tasavvuf; Bir güneþ, Doðunca kalbe, Ümitsizlik buzullarý, Damla damla çözülür, Gönül peteklerinden Ballar süzülür... Tasavvuf; Düþünceyi, Þüphelerden arýtan, Ýmân üstüne çöken, Bulutlarý daðýtan Bir rüzgâr... Tasavvuf; Bir makâm, Þâný þöhreti, Ünvâný noksan, Yer ile yeksan... 17 Tasavvuf; Bir çatý, Þer yaðmurlarýndan, Kulu sakýnan, Bâtýl yýldýrýmlara, Paratoner takýnan... Tasavvuf; Bir ayna, Hâktan, nûr yansýtýr Kalbe takýnca. Âþýklar, Mâþuku görür, Bakýnca... Tasavvuf; Bir dost Seni, seninle tanýþtýran, Seninle barýþtýran. Hâkka koþan kullarý, Yarýþtýran... Tasavvuf; Görkemli bir fâzilet, Yücelerde bir haslet, Menzili; vuslat... Tasavvuf; Gururdan ve kibirden, Fakirlerin dergâhý, Zikirlerin dergâhý, Ondan gelen herþeye, Þükürlerin dergâhý... 18 HABERSÝZÝM BEN Ruh verirsin, balçýklara bularsýn, Rýzýk verir, rahmetinle sularsýn, Beni, âlemlere üstün kýlarsýn, Gel gör ki; þükürden habersizim ben... Aç günümde, senden yardým dilerim, Dolar taþar, ambarlarým, kilerim, Tok günümde seni, dilden silerim, Gel gör ki; þükürden habersizim ben... Bedelsiz verirsin, bana bedeni, Bedenimi örten, þu güzel teni, Ayaklarým alýr, götürür beni, Gel gör ki; þükürden habersizim ben... Ellerim, aþýmý sofraya koyar, Her türlü emrime, noksansýz uyar, Koklarým, tadarým, kulaðým duyar, Gel gör ki; þükürden habersizim ben... Gündüzleri, gecelerle baðlarsýn, Yorgun bedenimde, denge saðlarsýn, Bir secd ile, binbir yara daðlarsýn, Gel gör ki; secdeden habersizim ben... Kuraný, Okuyun der, indirirsin, Cennetler vadeder sevindirirsin, Binlerce âyetle, ilim verirsin, Gel gör ki; yorumdan habersizim ben... 19 BEN ÝNSANIM Ben, Bu uzun yolculuða, Âdemle baþladým... Gün oldu, Þeytan taþladým. Gün oldu, melekleri, Yüreðimden dýþladým, Gafleti alkýþladým. Nefsimdir, bu dünyada, Benim en zayýf yaným, Ne melek, ne þeytaným. Kýyâmet gününe dek, Sürecek, adým saným, Ben, insaným... ......................... Benimle baþladý, Yeryüzünde gölgelenmiþ yargýlar. Benimle baþladý, Kukla sanatý, Ve akýl saltanatý... Maskeler, Benimle takýldý yüzlere, Benimle Sahneye kondu oyunlar, Lekelendi Merhametin tarifi, Benimle büküldü boyunlar. 20 Ben, Gün olur sevgilerle, Gönül gönül coþarým. Gün olur, Hâk yolunu, Arar, bulur, koþarým... Gün olur, yoldan þaþar, Kin ve nefretle taþar, Ýntikamla yaþarým. Ben, Bir bütünün içinde, Çatýþan iki yarým. Ekvatordan kutuplara, Her yerde varým... Emânettir, Bu bedene, bu caným. Ýçimdedir, benim, Dostum düþmaným. Günde, bin kez bulanýr, Durulur kaným, Ben, insaným... ..................... Benimle baþladý, Tanrýyý arayýþlar. Yýldýzlara, güneþe, Ateþe yalvarýþlar. Ve þu bitmez, tükenmez, Kavgalarla barýþlar... Benimle baþladý, Ýnkâr ve nisyan, Allaha isyan... 21 KURÂN DÝYOR KÝ: l Ýnkâr edenler sanmasýnlar ki, kendilerine mühlet vermemiz onlar için daha hayýrlýdýr. Onlara ancak günahlarýný artýrmalarý için fýrsat veriyoruz. Onlar için alçaltýcý bir azap vardýr. ÂL-Ý ÝMRÂN / 178 Benimle çöktü cehâletin Zifiri karanlýðý, Benimle Kurbanlar istedi putlar, Diri diri gömüldü, Diri diri çocuklar... Ben, Tarih yaparým, Çaðlar açar, Çaðlar kaparým... Gün gelir, Gurur tâcýmý takar, Þarap kokan akþamlarda Romayý yakar, Alevlere kahkahayla bakarým. Ünvan ve asâletin, Hüsran ve sefâletle Kaynaþtýðý her yerde; Ben varým... .................... Bir yanýmda, dürter beni, Þeytana eþlik, Bir yanýmda, kardeþlik.. 22 Bir yanýmda, Tarih boyu zulümlerin Piþmanlýðý, Bir yanýmda ölümsüz, Irk düþmanlýðý... Bir yanýmda, tokluðun Vurdum duymaz neþesi, Bir yanýmda, açlýðýn Yalvaran titrek sesi. Benimdir Bu senfoninin, bestesi. Benimdir, Bombalarýn tetiðini çeken el, Benimdir bu gözyaþý, Benimdir bu sel... Benimdir, Bu oyuncaklar; Toplar, tüfekler, uçaklar, Benimdir, Bu alev alev yanan, Köyler, kentler, bucaklar, Sönen ocaklar... Ve benimdir, Burcu burcu Ana kokan kucaklar... ............................... Ben, Yeryüzünde dört renkli ten. Ýçinde ayný yürek, Ayný beden... Gel gör ki; yýrtýcýlar Korkuyor vahþetimden... 23 KUMAR MASALARINDA Bir yara ki; görmeyi isterseniz yerinde; Durun biraz, bunca köy ve kentlerin birinde, O, sigara dumanlý, salonlara girin de, Görün bakýn, neler var, kumar masalarýnda. Ýnsanlar endiþeli ve gergin yüz hatlarý, Borsayý andýrýyor, haysiyet fiyatlarý, Kadere isyan eden, o acý feryatlarý, Çýðlýklarý dinleyin, kumar masalarýnda. Kimi almýþ, o günkü, kazancýný getirmiþ, O tertemiz rýzkýný, ilk oyunda yitirmiþ, Evlilik alyansýný, bile, rehin yatýrmýþ, Benliðini bitirmiþ, kumar masalarýnda. Kimisinin karýþmýþ, gündüzüyle gecesi, Dillerinde ne saygý, ne bir sevgi hecesi, Sýralanýr peþpeþe, küfürlerin nicesi, Edepler can çekiþir, kumar masalarýnda. Þimdi dönüp, yürekten, soralým kendimize, Bu toplumsal yangýndan, pay düþmüyor mu bize? Hele þöyle bir bakýn, en yakýn çevrenize, Yuvalar yýkýlýyor, kumar masalarýnda. Çok, zor bile olsa da, kumarla mücadele, O, bu, deðil, hepimiz, verelim ki elele, Dur diyelim, gençliði, sürükleyen bu sele, O þeytan, yalnýz kalsýn, kumar masalarýnda. 24 HABERÝN OLSUN Sen ki, akýl servetinin, sahibi insan, Görmez misin, her tamahýn arkasý hüsran. Dünyada sen varoldukça, her yerde her an, Bil ki peþindedir þeytan, haberin olsun... O þeytan ki, meleklerin Âdem önünde, Toplanýp da secd ettiði, buyruk gününde, Seni ondan üstün kýlan, Allah önünde, Kahrýn için yemin etti, haberin olsun... O þeytan ki; bir dost gibi, kapýný çalar, Sen açarsan, damar damar kalbine dolar, Kin ve nefret zehirini, ruhuna salar, Seni, kâtil bile kýlar, haberin olsun... 25 NEYLEYÝM Bir kýr çiçeðinin, ince teninde, O kelebeklerin, þal deseninde, Can verdiðin, bir küçücük ceninde, Seni göremeyen, gözü neyleyim. Sabahlarýn, nurlu yelpazesinde, Her yaðmur damlasý, kar tanesinde, Bir kör yarasanýn, pervanesinde, Seni göremeyen, gözü neyleyim. Sararýp, dalýndan düþen yaprakta, Cami avlusunda, o son durakta, Er geç girilecek, kara toprakta, Seni göremeyen, gözü neyleyim. Yeþilde, mavide, alda, sarýda, Çiçek çiçek, bal toplayan arýda, Aklýn yetmediði, binbir soruda, Seni göremeyen, gözü neyleyim. Her lokma rýzkýnda, her nimetinde, Verdiðin her lûtuf, her âfetinde, Kuran-ý Kerimin, her âyetinde, Seni göremeyen, gözü neyleyim. Dünya dedikleri, þu dar kafeste, Sensiz, ne þiir var, ne de bir beste, Azat kapýsýnda, o son nefeste Seni söylemeyen, sözü neyleyim. 26 KANDÝL DUÂSI Ey! bu sonsuz âlemleri, bir zerreden var eden, Ey! bu sonsuz nimetleri, kullarýna yâr eden, Bizlere cenneti canân, cehennemi nâr eden, Rahmân olan, Rahîm olan, baðýþlayan RABBÝMÝZ... Bu gece biz, ruhumuzun kirlerinden arýndýk. Bu gece biz, beden beden îman ile sarýndýk. Bu gece biz, ümitlerin mâbedinde barýndýk, Açtýðýmýz bu elleri, boþ çevirme YÂ RABBÝ! Bu gece biz, tövbe ettik, nice gurur kibirden, Husûmetten, dargýnlýktan, zorbalýk ve cebirden, Er geç, sana gelmek için, geçeceðiz kabirden. Bize kabir azâbýný, gösterme hiç YÂ RABBÝ! Bu gece af yaðmurunu, saðnak saðnak ver bize, Bu gece cennet yolunu, adým adým ser bize, Bu gece nûr perdelerin, kanat kanat ger bize, Mahþer günü, biz kullarý, utandýrma YÂ RABBÝ! Atalarýn emâneti, bu mübârek Vataný, Vatan için þehit düþüp, kucaðýnda yataný, O mukaddes kýþlalarda eli silah tutaný, Düþmanlarýn þerlerinden, emin eyle YÂ RABBÝ! Kahraman Türk Milletini, türlü iftiralardan, Hürriyete kasteden, çað dýþý belâlardan, Asil Türk Gençliðini, sapýk mâcerâlardan, Anarþiden ve nifaktan, emin eyle YÂ RABBÝ! 27 Koru bizi, huzuruna kul hakkýyla gelmekten, Nefsimizin bataðýna, aklýmýzý çelmekten, Koru bizi, Kelime-i Þehâdetsiz ölmekten, Hesap günü, cümlemize, müjdeler ver YÂ RABBÝ! Koru bizi, o günahkâr ve karanlýk yollardan, Gýybet eden, iki yüzlü, o münâfýk kullardan, Koru bizi, gâfillerle, sarmaþ dolaþ hallerden, Cümlemizi, hak yolundan, ayýrma hiç YÂ RABBÝ! Senden þifâ bekleyen, nice hasta kullara, Acýlarla kývranan, yetimlere dullara, Yurt dýþýnda, Allah adý yasaklanmýþ dillere, Bunca yükü taþýyacak, sabýrlar ver YÂ RABBÝ! Helâl kazançlarýna, haram lokma katmayan, Haysiyet servetini, hiç kimseye satmayan, Verdiðin nimetleri, çöplüklere atmayan, Kullarýna darlýk yüzü, gösterme hiç YÂ RABBÝ! Müþriklerden sýðýndýk, biz îman siperine, Sabrý silah eyledik, þeytanlarýn þerrine, Bu dünyada, þan, þöhret, saltanatýn yerine, Son nefeste, bize imân serveti ver YÂ RABBÝ! Senin Yüce Kelâmýný, baþ tâcý edenlere, Ve Hazreti Muhammedin izinden gidenlere, Þu anda huzurunda, el açan bedenlere, Cennet anahtarlarýný, ihsan eyle YÂ RABBÝ! AMÝN 28 Canýmýzýn cânâný, gönlümüzün Sultâný, Ýki cihan güneþi, MUHAMMED ruhu için. Kalemiyle, kelâmýyla, Ýslâma hizmet eden, Enbiyâlar, evliyâlar, âlimler ruhu için. Mezarlarý kaybolmuþ, nice adsýz kahraman, Nice kefensiz yatan, þehitler ruhu için, Îman lezzeti tadmýþ, hayrýna hayýr katmýþ, Bu dünyadan göç etmiþ, müminler ruhu için, EL FÂTÝHA!... 29 KURÂN DÝYOR KÝ: l Onlarýn ateþin karþýsýnda durdurulup Ah, keþke dünyaya geri gönderilsek de bir daha Rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve inananlardan olsak! dediklerini bir görsen!.. ENÂM/27 l Hayýr! Daha önce gizlemekte olduklarý þeyler (günahlar) kendilerine göründü. Eðer (dünyaya) geri gönderilseler yine kendilerine yasak edilen þeylere döneceklerdir. Zira onlar gerçekten yalancýdýrlar. ENÂM / 28 l Onlar, hayat ancak bu dünyadaki hayatýmýzdan ibarettir; biz, bir daha da diriltilecek deðiliz, demiþlerdi. ENÂM / 29 l Rablerinin huzuruna getirildikleri zaman sen onlarý bir görsen! Allah: Bu (yeniden dirilme olayý), hak deðil miymiþ? diyecek. Onlar da Rabbimize andolsun ki evet! diyecekler. Allah da, Öyle ise inkâr ettiðinizden dolayý azabý tadýn! diyecek. ENÂM / 30 30 ÖLÜDEN MEKTUPLAR 31 Sayýn okurlar, Elbette ki, ölüler mektup yazmazlar.. Bunu bir anlatým tarzý olarak seçtiðimi ve ayrýca mektuplarda kullandýðým isim meslek ve ünvanlarýn gerçek hayatla bir ilgisi olmadýðýný belirtmek isterim. C.N. 32 I Dostlarým, Dün, oldukça yaðmurlu, Mezarlýk çamurluydu, Özür dilerim... Hastalýðým amansýz, Ölümüm; size göre Erken ve zamansýzdý. Kara haber, Tez yayýldý.. Aldýnýz. Cami avlusuna, koþup geldiniz, Son bir görev bildiniz... Kiminiz, Namaz vaktini, iple çektiniz. Acele iþiniz vardý, gidecektiniz. Kiminiz, Kaçamak tebessümle, Hasretler giderdiniz; Biraraya gelmek için, Ölümler mi gerekirdi? Dediniz... O soðuk sandýðýnýz, Musalla taþýnda ben; Üþüyüp titremeden, Sýmsýcak yatýyordum.. Hepinize bakýyor, Aklýnýzdan geçenleri, Birer birer okuyordum... 33 Kiminize göre ben; Güya bir melekmiþim. Kiminize göre de; Dürüst bir salakmýþým... Oysa.. Siz, ölüleri, Hiçbir þey duymaz sanýr, Bir kadavra tanýrdýnýz. Aklýnýzdan geçenleri söylesem; Utanýrdýnýz... Sözlerimi; Nankörlüðe vermeyin. Namaz vakti, hepiniz; Oldukça naziktiniz.. Ýmam beni sorunca: Ýyi biliriz dediniz. Beni mahçub ettiniz... Bana çiçek gönderen, Vefâkar can dostlarým; Cemil, Þükrü ve Ahmet, Bu ne zahmet efendim, Bu ne zahmet... Ya.. arkadaþým Sadi; Yarým kalan iþime, Ve dul kalan eþime, Göz koyan âdi !.. Sabýrsýzlanmayýn, Nefaset Haným. Ýþte sýra, size geldi a caným. 34 Hani var ya.. O ilk gece, Toplanmýþtýk ailece, Birþeyler soruyordu, Gözlerin, hece hece.. Oysa ben, o bakýþýn, Üstünde hiç durmamýþ, Kötüye yormamýþtým.. Þimdi anladým ki; Resmen ihânet... Kocan; Aðýraksak amma, Ýyi adam Nefaset. Ne olur.. Sen de Onu, Birazcýk idare et. Dünya düzeni böyle, Kocana selâm söyle... Sayýn, belediye baþkaným, Çocukluk arkadaþým; Sarý Seyfettin. Cenazeme þeref verdin, Hoþgeldin... Þu son yýllarda senin, Tapudaki sicillerin, Kabardýkça kabarmýþ; Üç apartman, Altý yazlýk, Yedi dükkan, Rahmetli babandan, Miras kalmýþtý.. 35 Bak.. Sevgili dostum Sarý Seyfettin, Bu türlü masallarý, Burada anlatan çok.. Ama, hiç dinleyen yok.. Hani.. Bir sözün vardý: Su akarken, küp dolsun. Dolsun ama.. Seyfettin, Buralarda küp müp yok, Haberin olsun !.. Hazýr, yeri gelmiþken; Þu, senin Eþrefin de, Kulaðýný çekiver.. Geçim sýkýntýsý deyip, Daldý rüþvete; Kan kusturdu millete... Bu yollardan kaçýnsýn, Maaþýyla geçinsin. Ne gerek var, bu kadar, Mala, mülke, servete? Allah, zevâl vermesin, Hükümete, devlete... ............................ Gazeteci meslekdaþým, Ve kader arkadaþým, Donkiþot Osman. Sana ne elâlemin, Üç keçi, beþ koyunu? Üç yýl mapusta yattýn, Ölçmedin mi boyunu? Sürdürme þu oyunu.. ............................ 36 Biricik oðlum Celâl; Cenazede, Bayramlýk lacivertleri giydin, Sanki.. Birþeyleri kutlar gibiydin.. Çok içmiþtin, Sarhoþtun. Mezar dönüþü hemen, Komisyoncuya koþtun. Ölüm hak, miras helâl Acelen neydi Celâl? O, mâsum kalbinde sen, Ne sýrlar saklarmýþsýn. Meðerse, yýllar yýlý, Ölmemi beklermiþsin... Güzel kýzým Muallâ, Görümcene dikkat et Kendini kolla.. Onu, pek görüþtürme Kocan Þenolla.. Ama.. Kaynanan temiz; Ýyi kalpli bir kadýn. Ah!.. Þu senin inadýn !.. Ne olur, ara sýra, Birazcýk alla pulla. Bilirim.. Sen gitmezsin Bari, kocaný yolla... ............................ 37 Bu mektupta adýný, Anmadýðým dostlarým. Sahte gözyaþlarýna, Kanmadýðým dostlarým.. Hepiniz birer yumak, Açmakla bitmez. Sizleri yazmaya Kitaplar yetmez... ........................ Bu dünya böyle döndü, Yine böyle dönecek, Nefes borcu çaresiz, Ölümle ödenecek... Mal, mülk, þöhret, ganimet, Sanmayýn, gerçek nimet.. Görüyorum ki, hepsi; Ýnsana eziyetmiþ.. MEÐER, YAÞAMAK DÝYET, ÖLMEKSE, HÜRRÝYETMÝÞ... 38 II Dostlarým, Bitiþikteki komþum, Sevimli cana yakýn, Ve çok güzel bir kadýn. Cehennem infazýndan, Henüz yeni kurtulmuþ, Dünyadan ayrýlalý; Uzunca yýllar olmuþ.. Dediðine göre: Buradaki mahkemede; Kartvizite bakýlmaz, Paþa maþa takýlmaz, Avukat filan sokulmazmýþ araya... Ne kralýn, Krallýðý sökermiþ; Ne de falcý sihirbaz Burada dil dökermiþ.. Dünyada gizli kalmýþ, Bütün kýlcal deliller, Mahkeme huzuruna Tek celsede serilir, Ve de bütün kararlar; Anýnda verilirmiþ... 39 Netice deðiþmezmiþ, Torpille, iltimasla. Adli hata olmazmýþ, Yargýda asla !. Burada vapur, tren, Trafik derdimiz yok. Boþ zamanýmýz pekçok. Bürokratik iþlemler, Bilseniz öyle rahat. Duruþma dinliyoruz, Günde sekiz on saat.. Bunlardan birkaçýný, Size de anlatayým. Hem, yorum yaparsýnýz, Hem, hisse kaparsýnýz.. ................................. Hüsnü Beyi kulüpten, Þöyle böyle tanýrdým. Hatta.. Onu biraz da, Yardýmsever sanýrdým.. Bir zamanlar, Hüsnü Bey, Politikaya girmiþ, Yükseldikçe yükselmiþ, Ona bu renkli hayat Pek çekici gelmiþti.. 40 Birgün kulüpte bana: Gerçek olan, bu dünya, Öteye inanma hiç. Beylik çeþme akarken, Gel sen de iç demiþti. Meðer, bizim Hüsnü Bey, Sahnede inci döker; Kuliste garibanýn, Ciðerini sökermiþ... Biliyorum dostlarým, Þu anda aranýzda, Böyle Hüsnüler pekçok, Buradaki cezalardan, Haberleri bile yok. Hüsnünün duruþmasý Oldukça kýsa sürdü. Yargý; bütün suçlarda, Teammüd gördü, Müebbet kararýyla Defteri dürdü... ........................... Üç gün önce, baþka bir, Suçlu vardý, sýrada; Aðýr ceza reisiymiþ orada, Tanzanyada.. Ýdamlýk bir davada, Bilerek taraf tutmuþ, Ýri bir lokma yutmuþ.. 41 Daha sonra reis bey Lokmalara alýþmýþ, Ve yýllarca, Bu teknikle çalýþmýþ.. Yargýç olduðu için Ek sorular soruldu. Üzerinde özellikle duruldu, Özel tartý kuruldu.. Ve nihayet reisin, Suçu sabit görüldü. Yakýtý insan olan, Bir zemine sürüldü... ............................ Hele birgün, çok ilginç, Bir duruþma izledik.. Davacýlar saflarý Týklým týklým doldurdu; Böylesine bir manzara, Görülmemiþ rekordu. Bu defa sanýðýmýz, Doktordu. Savunmada yaptýðý, Anatomik çalýmlar, Bizleri de çok yordu.. Azraili sollamýþ, Hastalarý; Erken erken yollamýþ, Ekonomik tansiyonu, Titizlikle kollamýþ, Tapularý pullamýþ.. 42 Hipokratý, yavaþ yavaþ yatýrmýþ, Ýðne diye, Çuvaldýzlar batýrmýþ, Yükü alýp götürmüþ, Ýþi bitirmiþ... Ne var ki, bu arada, Birkaç fakir hastanýn Durumuna hislenmiþ; Masraflarla birlikte, Tedaviyi üstlenmiþ... Bu davranýþ, doktora Artý puan getirdi. Ve toplam cezasýnýn Yarýsýný götürdü... .............................. Þu anda aranýzda, Benim duruþmayý da Merak edenler vardýr. Bana verilen ceza Acaba ne kadardýr?.. Detaylarý atayým, Kýsaca anlatayým: Benim dosyada biraz, Gýybet ve kul borçlarý, Noksan hesabedilmiþ, Fitre, zekât harçlarý, Gönül suçlarý vardý.. Bu suçlarý iþlerken; Bir kötürüm hastayý, Sýkça ziyaret etmiþ; 43 Bir yetimin peþinden, Yaz, kýþ demeden gitmiþ; Akþamcý dostlarýmý, Genç yaþýmda terketmiþ; Ve geçimsiz karýma, Yirmi yýl sabretmiþim... Bütün artý eksiler, Tartýda birleþtiler; Birbirini götürüp, Nötrleþtiler.. Ben, henüz korkulara, Ümitleri ekliyor; Hakkýmdaki kararý, Arâfta bekliyorum.. ............................ Geçenlerde Cennetin, Yakýnýnda dolaþtým; Kapýdan içeriye Bir göz atýnca þaþtým... Bülbüller, Tûbâlarýn, Dallarýnda þakýyor; O kevser þaraplarý, Oluklardan akýyor; Kimi, kaftan kuþanýp, Zînetini takýyor; Kimi, sonsuza dalmýþ, Tahtýndan bakýyordu... Hepsi gençti.. Fark yoktu, beden gücünde.. Yaþlarý donmuþtu, Otuzüçünde... 44 Kurulmuþtu önlerinde, Binbir çeþit sofralar; Sofralara eðilmiþ, Dal dal meyvalar; Kopacaktý sanki, El uzatsalar... Ya o, billûr kaplar, taslar, sahanlar.. Yok, yoktu sofralarda; Ne ararsan var... Tepsiler elmastan, kadehler yakut.. Hiçbir noksan býrakmamýþ, Orada Mabûd... Hele.. Bir de var ki; Orda hûriler.. Þu âciz kalemim, Sizden af diler... Onlarý görmeyen göz; Güzelden ne anlasýn.. Dünyadaki þairlerin, Kulaklarý çýnlasýn... Simsiyah bakýþlý; O, iri gözler.. Riyâsýz, lekesiz, Pürüzsüz yüzler.. Kusursuz bedenlerin, Þahidi izler.. O, þeffaf tenleri tül tül, Ýpekler gizler... Görmek gerek dostlarým! Yetmiyor sözler... 45 Bir yanda, som altýndan, Saraylar, köþkler. Bir yanda muhteþem, Ölümsüz aþklar... Bin renkli, sedefli, Anka kuþlarý. Yollarda pýrlanta, Parke taþlarý... Semâlarda, Haktan selâm Nakþeden izler.. Camgöbeði mavisi, Berrak koylar, denizler.. Her dekorda, yedibin renk, Yedi katlý sahneler.. Sahillerde kum yerine Ýnci taneler... Cennet dedikleri Ne imiþ meðer... Dünya, dertle dolsa.. Çekmeðe deðer. Ýstiyorsanýz eðer... Kapýdan ayrýlýrken Nasýl piþmandým. Dünyada boþa geçen, Yýllara yandým, Sizi kýskandým... ...................... Sizin olsun en içten Baþarý dileklerim. Sýnavýnýz bitince, Hepinizi beklerim... 46 III Dostlarým, Biliyorum ki, sizler Ölümden çok korkuyor; O daracýk tabutu, Ýki metre çaputu, Zaman zaman düþünüp, Ürküyorsunuz... Acaba diyorsunuz, Ömürboyu gizlediðim bedeni, Evire çevire Kimler soyacak? Kaldýrýp tahtaya kimler koyacak? Suyu kimler döküp Kim yýkayacak?.. Kirli týrnaklarýma, Bakýp boþverecek mi? Ayak kokularýmý, Hoþ görecek mi? Ve beden sýrlarýmý, Yüklenecek mi?.. 47 Haklýsýnýz dostlarým... Aranýzda yaþarken, Ben de sizler gibiydim... Kendime neler sorar, Düþüncelerimde Neler kurardým... Soðuk bir kýþ gününde, Öldüðümü varsayar; Buzlu mezar çukuruna, Battaniye koyardým... Ya da, bazý kurtlarýn, Mezar açtýðýný duyar; Kapaklarýn ardýna, Kalas dayardým... Oysa.. Gördüm ki bunlar, Gereksiz duygularla, Boþ kaygýlarmýþ... Ne, beni yýkayanlar, Sýrlarýmý verdiler. Ne mezara koyanlar, Orada buz gördüler. Ne de, kurtlar gelerek, Kapýlarý vurdular... Sizler, artýk bu türlü, Korkularý býrakýn... Yaþamanýza bakýn... Çünkü henüz dünyada, Bakýp da görmediðiniz; Kapýsýndan geçip de, Ýçeri girmediðiniz; 48 Ve dahasý dostlarým; Hiç önem vermediðiniz, Öylesi hazlar var ki... Ne yazýk.. Ben onlarýn, Çoðuna el sürmemiþ; Fakirlikten aðlarken, Serveti görmemiþim... Ne ekmeði farketmiþim, Doyarken ömürboyu.. Ne de, içtiðim suyu.. Son nefeste anlamýþým, Nefesin varlýðýný.. Ve gerçek mutluluða, Dünyanýn darlýðýný... Kýsaca.. Gün ortasý Gereksiz fener yakmýþ; Gece karanlýðýnda, Kara gözlük takmýþým... Görmek için deðil de, Bakmak için bakmýþým... Biliyorum, çoðunuz, Gerçeklerden hoþlanmaz; Bir tabut görmedikçe Ölümü anmazsýnýz... Kurân; Oku der amma, Henüz, pek vaktiniz yok.. Eh! Birgün o da olur, Acele etmeyin çok (!) Ne o.. Darýldýnýz mý, Doðru söyleyen dosta?.. Mektubu kesmeliyim, Çünkü; gidiyor posta... 49 IV Dostlarým!.. Bu mektupta niyetim; Ne siyasete girmek, Ne kirli bohçalarý, Açýp ortaya sermek, Ne de haddimden öte, Size öðütler vermek... Gelin!. Þimdi beraber, Bir gezinti yapalým; Rastgele bir ölünün Mekânýna sapalým; O þeytan, kime, nasýl, Neler yapmýþ.. Bakalým... Ýþte!. Bir zamanlarýn, Süper soylu zengini; Asilzâde Semir Bey.. Hey gidi günler hey !.. Yatlar, katlar, marketler, Ýtibarlý þirketler, Yasal ambalajlarda Tapulu aþiretler... Ve sahne gerisinde Gizlenmiþ ne servetler.. Akýllýydý Semir Bey, Her politik devirde Borusunu öttürür, Bürokrat dansözlere, Göbekler attýrýrdý... 50 Entel görünmek için, Her çâreye baþvurur, Elinde piposuyla, Tepeden bakar durur; Formunu hep korurdu.. Hayat felsefesinde Maddeye mânâ katmaz, Onun aklý, ölümden Sonrasýna yatmazdý... Semirin kafatasý Küçük bir beyin taþýr; O beyin, her baðýþýk, Mikropla ortaklaþýr; Bu klinik tabloda Genel ahlâk krizleri Giderek sýklaþýrdý... Þeytan, böyle tiplere Aþýrý ilgi duyar, Ve onlarý her zaman Baþ rollere koyardý.. Nitekim, öyle yaptý... Bilgisayar sistemine Bir senaryo iþledi; Bütün oyuncularýn Adlarýný fiþledi; Ýþe önce, Semirin Karýsýndan baþladý... 51 Virgül Haným; Saç renginde kararsýz, Beyin tipi yararsýz, Zararsýz bir kadýndý... Ne giyimde kuþamda Ne de renkli yaþamda, Kimseden geri kalmaz, Aradýðýný bulamaz, Tatmin de olamazdý... Yaþý, kýrkýný aþkýn, Vücudu hafif taþkýn, Bu korkuyla aynalara, Biraz daha düþkündü... Kocasý Semir Beyden Zaman zaman sýkýlýr, Sosyete pazarýnda Konkene takýlýrdý... Hele.. Özel odalarý, Dokunsanýz yýkýlýrdý... Ýþte þeytan, Bu ateþi, Kurnazca körükledi; Virgülü yavaþ yavaþ, Peþinden sürükledi... Bir gece, bir baloda, Lacivert bir kostümle Virgülün karþýsýna Âniden çýkýverdi; Arayan gözlerine, Çýlgýnca bakýverdi... 52 Dublör diye kullandýðý, O, çapkýn serseriyi Peþine takýverdi.. Virgül, bu iliþkiyi Kocasýndan gizledi, Buluþmalar sýklaþarak Birbirini izledi... Yasak aþkýn tansiyonu, Yeterince yükselmiþ, Þeytanýn beklediði, Baskýn âný gelmiþti.. Son buluþma yerini, saatini kolladý Semir Beyi, otelin lobisine yolladý... Bir anda burunlara Barut kokusu çaldý, Ölen öldü, kalan kaldý... Ve Semir Bey soluðu Hapishanede aldý... Ne var ki, bu hikâye, Bu kadarla bitmedi; Çünkü; bunlar þeytaný Asla tatmin etmedi. Semir sistem çarkýný, Yaðladýkça yaðladý.. Ve böylece bir yýlda, Tahliyeyi saðladý... Bundan sonra þeytanýn Ýþleri kolaylaþtý; 53 Semir, dünyada mevcut, Her çamura bulaþtý; Kumar denizlerinde Pupa yelken dolaþtý; Pusula, hepten þaþtý... Þeytan, bir gece onu, Kumara son kuruþunu Bastýrýrken kýstýrdý; Ve o gece, Semir Beyi Semir Beye astýrdý... Ýþte böyle dostlarým... Þeytan, sizi her zaman, Ve de, heryerde kollar; Sizi, bir tek yol hariç Bütün yollarda sollar... 54 V Dostlarým, Bir önceki mektupta, Size, þeytaný yazmýþ; Ve onun albümünden, Ýki motif çizmiþtim... Ýlgi çeker mi? diye, Ýçimde kuþku vardý... Ama.. Gördüm ki, konu, Sizi fazlaca sardý... O halde.. Yine Þeytan kanalýna geçelim; Ekranda sizler için, Bir senaryo seçelim... Bakan, Sâfisefâ Bey Kalfalýk yýllarýnda, Bilimlerle, filimleri Yasal dozda karýþtýrýp; Parakolik virüslerde, Kondisyonlar geliþtirdi... Menkûl trafiðinde; Artan Yoðunluk diye Bir sistem oluþturdu... Bununla yetinmeyip; O keskin zekâsýný, daha da çalýþtýrdý, Vergi-Finiþ tekniðini, sisteme alýþtýrdý, Ve bütün kazancýný, Enerjiye dönüþtürdü... 55 Þeytan, bu yeteneði Görmezlikten gelemez; Bu akýllý kalfaya, ilgisiz kalamazdý... Üç baþlý çengelini, Sâfisefâya taktý; Ýblisler derneðine murahhas üye yaptý... Ýþte... O günden sonra Sayýn Sâfisefâ Bey; Otoban yola çýktý, Vitesi beþe taktý, Tam gaz, finiþe kalktý... Abra-kadabroloji Anabilim dalýnda, Oküs--Poküs antikorunun Endikasyonlarýndan Pozitif sonuç aldý, Ve Bakan oldu... Politik röntgenlere, Ýnce teþhisler koydu. Soydukça doydu, Doydukça soydu... ........................ Siyâsi arenada Ýki dönem dalaþtý; Köþeleri; Ýnanýlmaz bir süratle dolaþtý, Iþýk hýzýna ulaþtý... 56 Ne var ki, Sâfisefâ, Bir gece yarýsýnda; Dönüþ-yok turizmden, Gidiþ bileti aldý, Kalkýþ saati çaldý, Bakan koltuðu dahil, Herþey dünyada kaldý... Buradaki duruþmasý, Görülmeðe deðerdi... Temize çýkmak için, herkesi karaladý, Her türlü varyeteyi, peþpeþe sýraladý. Edebiyat pistinde, nutuklar yarýþtýrdý, Dünyadaki siyâsi, þovlarla karýþtýrdý... Kýsacasý dostlarým, Mangalda lâf kavurdu, Esti, esti, savurdu... Ama, gelin görün ki; Buradaki mahkeme Hiç ciddiye almadý, O muhteþem (!) savunmayý, Kayda deðer bulmadý... Bu mektubu okuyan, Yarasýz dostlarýmýz Hiç endiþelenmesin.. Yarasý olanlar da; Fazla eþelenmesin.. Haydi.. Yine o renkli, Hayatýnýza dalýn; Þimdilik hoþçakalýn... 57 VI Dostlarým, Saðlýðýmda dilime Gelen doðru sözleri; Aðzýmda biraz tutar, Dokuz boðum gýrtlaktan Tekrar geri yutardým... Sanki dokuz düðüme Dokuz da, ben atardým... Kovulmak korkusuyla, Gece tedirgin yatar; Dokuz köyün muhtarýna, Alkýþlarla dem tutar; Nabza göre, türlü türlü, Þerbet yapar, satardým... Ama, gelin görün ki, Artýk beni üzmüyor: Ne sicille oynayan, Müessese âmiri; Ne de, hergün kýrýlan Onurlarýn tâmiri... 58 Ne patronun çatýkkaþý Ne aybaþý, ne yýlbaþý, Ne emekli maaþý... Ne terfi, ne kartvizit, Ne de koltuk savaþý... Þimdi benim herþeyim; Bir garip mezartaþý... Ama belki, onu da, Birgün biri kýracak; Bir temel atmak için, Ýki kazma vuracak; Üzerime beþ katlý Bir apartman kuracak... Varsýn olsun dostlarým... Burada biz ölüler, Bunlara hiç aldýrmaz; Rahat yataðýmýzdan, Baþýmýzý kaldýrmaz; Ve hele, sizler gibi, Taþ sopa, saldýrmayýz... Ne var ki, ölüleri; Ben de yanlýþ tanýrdým... Saðlýðýmda, ne zaman Süslü bir mezar görsem, Sahibini kýskanýr, Onu mutlu sanýrdým... 59 Oysa... Geldim gördüm ki; Dünyadaki hesaplar, Buraya pek uymuyor... Buradaki görevliler, Süslü püslü þeylere Asla ilgi duymuyor; Gümrük, iþlemlerinde, Kefen hariç, hiçbir þeyi, Þahsi eþya saymýyor... ............................... Dostlarým, Hani, bizim mahallede, Bir Topal Tahsin vardý. Kýsmeti biraz dardý... Karda kýþta kendine, Kuytu saçaklar bulur Altlarýnda yatardý... Bizler, her sabah onu, Görür, ama görmezdik. Ona, Gariban diye, Selâm bile vermezdik... Cenâzesi, bir sabah Sessizce defnedilmiþ, Birkaç kürek toprakla, Ýþi bitirilmiþti... ............................. 60 Geçenlerde burada, Bir gördüm ki Tahsini; Yetmiþ Hûri kuþatmýþ Tahtýnýn çevresini... Þaþýrdým birdenbire... Dedim: Tahsin, ne iþtir; Saçaktan sultanlýða, Bu nasýl yükseliþtir?... Tahsin, þöyle bir baktý, Yüzüme derin derin. Dedi: Dünyada körmüþ, Senin gönül gözlerin. Sanma ki, ben aslýnda, Topal bir garibandým... Ben, yalnýz burda deðil, Dünyada da sultandým.... ..................................... Duydunuz ya dostlarým... Demek ki, biz herþeyi, Öylesine görmüþüz... Birer Bakarkör müþüz... Ýsterseniz bunlardan, Payýnýz varsa alýn... Þimdilik hoþçakalýn... 61 KURÂN DÝYOR KÝ: l Onlara, Âdemin iki oðlunun haberini gerçek olarak anlat: Hani birer kurban takdim etmiþlerdi de birisinden kabul edilmiþ, diðerinden ise kabul edilmemiþti. (Kurbaný kabul edilmeyen kardeþ, kýskançlýk yüzünden), Andolsun seni öldüreceðim dedi. Diðeri de Allah ancak takvâ sahiplerinden kabul eder dedi. MAÝDE/27 l Nihayet nefsi onu, kardeþini öldürmeye itti ve onu öldürdü: bu yüzden de kaybedenlerden oldu. MAÝDE/30 l Ýþte bu yüzdendir ki Ýsrailoðullarýna þöyle yazmýþtýk: Kim, bir cana veya yeryüzünde bozgunculuk çýkarmaya karþýlýk olmaksýzýn (haksýz yere) bir cana kýyarsa bütün insanlarý öldürmüþ gibi olur. Her kim bir caný kurtarýrsa bütün insanlarý kurtarmýþ gibi olur. Peygamberlerimiz onlara apaçýk deliller getirdiler, ama bundan sonra da onlardan çoðu yine yeryüzünde aþýrý gitmektedirler. MAÝDE/32 62 ÝNSAN DOÐDUK AMA OLABÝLDÝK MÝ?.. 63 ÝNSAN DOÐDUK AMA OLABÝLDÝK MÝ? Ýrfan savaþýnda, en yüce sancak; Ezelden ebede, ilimdir ancak. Nesilden nesile, servet sunacak; Kültür köprüsünü, kurabildik mi?.. Gaflet bulutlarý, ufka çökerken Has topraða, kýrma tohum ekerken, Durmadan, yüzeye cilâ çekerken; Çürüyen özleri, görebildik mi?... Ezel andýmýza, baðlý kalýp da: Tevhid ýþýðýnda, birlik olup da, Yetmiþüç fýrkadan, ibret alýp da; Bir çatý altýna, girebildik mi?.. Kibir çýlgýnlarý, boðmuþ barýþý... Kan kokmuþ dünyanýn, herbir karýþý. Rekor üretirken, açlýk yarýþý; Adâleti üstün, kýlabildik mi?.. Zillete baþ eðmez, helâli bilen, Haramzâde derler, aslýný silen... Bize ondört asýr, öteden gelen; Miras kýymetini, bilebildik mi?... Rabbim nurlu kýldý, beþer rengini, Cihana vermedi, akýl dengini, Mahlûklar içinde, þeref zengini; Ýnsan doðduk ama... Olabildik mi?... 64 ALLAH RIZÂSININ ZERRESÝ KADAR Kaç asýr, kubbede çýnlýyor Kurân, Nasýl uyanmaz ki, bu sesten insan?.. Nice pâdiþahlar, geçti bu handan; Hangi taht oldu ki, sâhibine yâr; Allah Rýzâsýnýn, zerresi kadar?.. Önümde sultanlar, dize gelse de, Adým tarihlere, miras kalsa da, Bütün dünya, benim mülküm olsa da; Sanma ki, Mahþerde, olur bana yâr, Allah Rýzâsýnýn, zerresi kadar... Üstüme, zümrütten türbe kurulsa, Üstüne, Zühreden, nakýþ vurulsa, Baþucumda, Haþre kadar durulsa; Hiçbiri etmezdi, beni bahtiyâr Allah Rýzasýnýn, zerresi kadar... 65 KADININ YERÝ Erkekte kaba güç, kadýnda korku, Böyle yorumlanmýþ, cinsiyet farký. Zulmü hukuk bilen, zorba elinde, Böyle dönüp gelmiþ, adâlet çarký... Erkek, kahvelerde kumar peþinde, Ya da; meyhânede kadeh baþýnda. Kaç asýr, bu enkâz altýnda kadýn, Çâre arar durur, sabýrtaþýnda... Bir çocuk karýnda, biri kucakta, Ýkisi mezarda, üçü ocakta, Dün deðil, bugün de böyledir kadýn; Nice köyde kentte, nice bucakta... Kalbinde göllenir, binlerce çile Yutkunur, bir damla dökemez dile. Cehâlet elinde, insâfa kalmýþ; Onun vazgeçilmez, haklarý bile... 66 Oysa kadýn, anasýdýr beþerin, Ýlâhi sözlükte, mânâsý derin. Çünkü, ana rahmi, ilk mekânýdýr; Ýnsan denen, o mûcize eserin... O deðil mi, peygamberler doðuran, Ýlk hamuru, þefkatiyle yoðuran. O deðil mi, ayaklarý altýnda, Cennet-i Âlâya, kapýlar kuran... O deðil mi, þehid verip aðlayan, Ak saçlara, kara yazma baðlayan. O deðil mi, kendi baðrý yanarken; Evlâd diye, gönül gönül çaðlayan... O deðil mi, sýr yerine ser veren, Sadâkat tâcýnda, iffeti gören. O deðil mi, þerrin kýlýçlarýna; Nâmus kalkanýyla, göðsünü geren... O deðil mi, çaðlara köprü kuran, Ýslâm siperinde, heybetle duran. O deðil mi, Türk Tarihi boyunca; Zulüm zincirini, binlerce kýran... Bir bayrak ki... Yükselir Hâkk Katýna, Dalgalanýr, iffet namus adýna. Cennet müjdesi var, Cenâb-ý Hâkktan; O bayraðý, taþýyan her kadýna... 67 SEN, SEN OL DA ÖNCE... Yüreðinde yoksa, Allah inancý, Bil ki; budur seni, kemiren sancý. Ruhunla bedenin, iki yabancý; Bu çatýk çehreyle, bitmez bu yarýþ, Sen, sen ol da önce... Kendinle barýþ... Deryâda bir damla, bu dünya malý, Nimet ormanýnda, bir kuru çalý, Seni teslim almýþ, bir kahve falý, Bu karanlýk yolda, bitmez bu yarýþ, Sen, sen ol da önce... Ýlimle barýþ... Ýyigün dostuna, yaslanýyorsun, Bedenî hazlarla, süsleniyorsun. Yalnýz, madde ile besleniyorsun, Mânâdan kaçmakla, bitmez bu yarýþ, Sen, sen ol da önce... Gerçekle barýþ... 68 Ölüm kuþkularý, kalbine sinmiþ, Akýl antenlerin, bâtýla dönmüþ, Gönül ekranýnda, görüntü sönmüþ, Ölümden korkmakla, bitmez bu yarýþ, Sen, sen ol da önce... Ýmanla barýþ... Fakire verirsin, açarsa avuç, Yýrtýk bir elbise, delik bir pabuç. Bilesin ki; yoktur, fakirlikte suç; Kulu incitmekle, bitmez bu yarýþ Sen, sen ol da önce... Ýnsafla barýþ... Yardým defterinde, kaç öksüzün var? Kaç yetim giydirdin, bugüne kadar? Kýrkta bir vermekle, servet mi batar? Zekâttan kaçmakla, bitmez bu yarýþ, Sen, sen ol da önce... Borcunla barýþ... Kapýna geleni, savdýn baþýndan Duygulanmadýn mý, o gözyaþýndan? Kurtar, þu çehreni, çatýk kaþýndan, Sevgiden kaçmakla, bitmez bu yarýþ, Sen, sen ol da önce... Þefkatle barýþ... Bak da gör, altýna yerler serilmiþ, Üstüne yedikat, gökler gerilmiþ, Emrine, binlerce nimet verilmiþ; Hâkka kulluk yarýþýdýr, bu yarýþ, Sen, sen ol da artýk... Kurânla barýþ... 69 KURÂN DÝYOR KÝ: l Andolsun ki sizi biraz korku ve açlýk; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. (Ey Peygamber) Sabredenleri müjdele! BAKARA / 155 DÝNLE ÇOCUÐUM O çocuk kalbine, Hâkkýn taktýðý, Üstüne sellerce, nûrun aktýðý, Ve Hazreti Muhammedin yaktýðý; Ahlâk meþaleni, söndürme sakýn... Doðruluktan yana, çeksen de çile, Zilleti ne düþün, ne getir dile, Yüreðinde kopsa, tayfunlar bile, Ahlak meþaleni, söndürme sakýn... Alýn terin, rýzkýn ile yoðrulsun. Adâletin, servetine tâç olsun. Çünkü sen; Allahýn sevdiði kulsun. Ahlâk meþaleni, söndürme sakýn... 70 Gösterme, þu dünya hýrsýna meyil, Parayý put yapan, nefsine deðil, Sen yalnýz, Cenâb-ý Allaha eðil, Ahlâk meþaleni, söndürme sakýn... Bakma, cehâletten, bâtýldan yana, Ýlim denizinden, iç kana kana, Karanlýk düþmandýr, aydýn insana, Ahlâk meþaleni, söndürme sakýn... Vatan bedelini, canla biçenler, Þehâdet tasýndan, þerbet içenler, Seni seyrediyor, Arþa göçenler, Ahlâk meþaleni, söndürme sakýn... Ömür: Ýnsan için, onur savaþý, Ölüm: Hâkka giden, bir yolun baþý. Ýslâm Bayraðýný, mahþere taþý, Peygamber rûhunu, incitme sakýn... 71 KURÂN DÝYOR KÝ: l Ey Ýman edenler! Allah için hakký ayakta tutan, adâletle þahitlik eden kimseler olun. Bir topluluða duyduðunuz kin, sizi âdil davranmamaya itmesin. Adâletli olun... MÂÝDE / 8 ARINDIR KALBÝNÝ HASED KÝRÝNDEN Dünyayý, bir cennet, görmek istersen, Cennette bir mekân, kurmak istersen, Allaha çok yakýn, durmak istersen; Arýndýr kalbini, hased kirinden... Kýskançlýk: nefretin, ilkel mayasý, Þeytanýn sunduðu, bir zehir tasý. Ruhlara azabtýr, onun damlasý, Arýndýr kalbini, hased kirinden... Odur; hançerleri, kanla bileyen, Kardeþi kardeþe, düþman eyleyen, Önce kâtil, sonra piþman eyleyen Arýndýr kalbini, hased kirinden... Tuzak kuran, kurduðuna dolanýr, Kin tohumu, cehâletle sulanýr, Pýnar suyu, kaynaðýndan bulanýr, Arýndýr kalbini, hased kirinden... 72 NASIL BAKTIÐINA BAÐLI GÖRDÜÐÜN... Yanýlýp da, yalnýzlýða inanma. Bir sâhibin var ki; uzakta sanma, Her baktýðýn yerde, görünür amma; Nasýl baktýðýna baðlý gördüðün... Bilir misin nedir, gönül gözyaþý? Her madde zerresi... Mânâ sýrdaþý, Görmüyorsan eðer, zikreden taþý; Nasýl baktýðýna baðlý gördüðün... Yaþamaktan bir tad, alamýyorsan; Nefes sevinciyle, dolamýyorsan; Ruhuna bir gýda, bulamýyorsan Nasýl baktýðýna baðlý gördüðün... Bir hayat baþlar ki; hergün yepyeni, Býrak, dolsun güneþ, aç pencereni. Sarmýyorsa eðer, o renkler seni; Nasýl baktýðýna baðlý gördüðün... O bastýðýn toprak; bedenin teni. Üstünde tüylenir, yeþil çimeni. Düþündürmüyorsa, bu gerçek seni; Nasýl baktýðýna baðlý gördüðün... 73 NE YAZIK KÝ, ONDAN UMUT KESENE... Hiç yoktan yaratan, var eden Odur, Sonsuz âlemleri, dâr eden Odur, Bizlere kendini, yâr eden Odur, Ne yazýk ki, Ondan, umut kesene... Hayýrlar ve þerler, Ondan gelirken, Verdiði her derde, devâ verirken, Îman potasýnda; daðlar erirken, Ne yazýk ki, Ondan, umut kesene... Âfetler peþpeþe, kapý çalsa da, Kurak tarladaki, ürün solsa da, Dünya hesaplarý, alt - üst olsa da; Ne yazýk ki, Ondan, umut kesene... Kurânda kurtuluþ, müjdelenirken, Yaradana, Rahmân ve Rahim derken, En büyük günahýn, tevbesi varken; Vah ki... Yaradandan, umut kesene... 74 Hiç ölmeyecekmiþ gibi dünya için, Yarýn ölecekmiþ gibi âhiret için çalýþ Hadis-i Þerif ÝKÝ DÜNYA DENGESÝNÝ KURMADAN... Ne, ihtiraslara, çâre bulunur, Ne, benlik seline, karþý durulur, Ne de; düþüncede, denge kurulur; Ýki dünya dengesini kurmadan... Ne bir mâna kalýr, arýda balda, Yeþilde, mavide, sarýda, alda. Ne de, meyve olur, mânevi dalda; Ýki dünya dengesini kurmadan... Hiçbir güzellikle, gözler barýþmaz, Ruhlara coþkular, hazlar karýþmaz, Dilekçeler, Arzdan Arþa eriþmez, Ýki dünya dengesini kurmadan... Suçluluk duygusu, yürekte dinmez; Servetin zerresi, sevaba dönmez; Saray, sultanlarýn, içine sinmez; Ýki dünya dengesini kurmadan... Þöhret sarhoþluðu, kulu aldatýr; Ne dostluk býrakýr, ne gönül hatýr. Kalem; yazmaz olur, bedelsiz satýr, Ýki dünya dengesini kurmadan... 75 SAYGININ S HARFÝ Günümüz insanýnýn, nazik hamurunda mý? Þoförün sýçrattýðý, sokak çamurunda mý? Vatandaþa saygýlý, devlet memurunda mý? Acep nerde arasak, saygýnýn S harfini?.. Fakiri, hakir gören, zenginin huyunda mý? Ýnsan haklarý diye, oynanan oyunda mý? Çobanda mý, itte mi, kurtta mý, koyunda mý? Acep nerde arasak, saygýnýn S harfini?.. Þehirde mi, köyde mi, aðada mý, beyde mi? Aslanlarýn kediye, býraktýðý payda mý? Yoksa.. Dünyada deðil, güneþte mi, ayda mý? Acep nerde arasak, saygýnýn S harfini?.. 76 AMAN!.. BEYLER ÝNCÝNMESÝN Olanlara þaþmayalým, Kaynasak da taþmayalým, Haddimizi aþmayalým, Aman!.. Beyler incinmesin... Bizde sabýr, çok diyelim, Aç görsek de, tok diyelim, Hiç derdimiz yok diyelim, Aman!.. Beyler incinmesin... Sakýn, çatýlmasýn kaþlar, Atýlmasýn iri taþlar, Yarýlmasýn koca baþlar, Aman!.. Beyler incinmesin... 77 KURÂN DÝYOR KÝ: l Eðer Allah, yaptýklarý yüzünden insanlarý (hemen) cezalandýrsaydý, yeryüzünde hiçbir canlý yaratýk býrakmazdý. Fakat Allah, onlarý belirtilmiþ bir süreye kadar erteliyor. Vakitleri gelince (gerekeni yapar). Kuþkusuz Allah, kullarýný görmektedir. FÂTIR/45 l Ya Allahýn size bol lütfu ve merhameti bulunmasaydý ve Allah, tevbeleri kabul eden hüküm ve hikmet sahibi olmasaydý (haliniz nice olurdu)! NÛR/10 78 NE KADAR DA SABIRLISIN YÂ RABBÎ 79 SABIR Güzel isimlerinden biri de Sabûr olan Allah Teâlâ, bu isminin tecellisiyle, iþledikleri çeþitli suçlardan dolayý kullarýný hemen cezalandýrmayýp sabreder ve onlara tevbe etmeleri için zaman tanýr. Bazen insan olarak, bu kadar zulmün, bu kadar haksýzlýklarýn yaþandýðý dünyamýzda, Allah Teâlânýn ne kadar da sabýrlý, ne kadar da hoþgörülü olduðunu düþünür, dururuz. Ancak, bilinmelidir ki, Onun, insanoðlunu, iþlediði suçlardan dolayý hemen cezalandýrmayýp dünyadaki hatalarýnýn karþýlýðýný ahirete havâle etmesinin bir sebebi vardýr; O da, insanlýðýn Efendisi Hz. Muhammedin (sav) son peygamber olarak gönderilmesiyle, insanlara kýyamet gününe kadar tevbe fýrsatýnýn verilmiþ olmasýdýr. Etrafýmýzda olup bitenler, Yüce Mevlânýn sabrýnýn, hilminin, rahmet ve maðfiretinin geniþliðini, yüceliðini bize bir kez daha hatýrlatmýþ oluyor. Ýþte, elinizdeki küçük hacimli büyük manalý bu eserin,bu hatýrlatmada önemli bir rolü olacaðý kanaatindeyim. Yazarýna Cenâb-ý Hakdan uzun ömür ve hayýrlý nice çalýþmalar diliyor, sizleri bu güzel eserle baþbaþa býrakýyorum. Saygýlarýmla. Prof. Dr. Mehmet Emin AY U.Ü. Ýlâhiyat Fakültesi Öðretim Üyesi 80 KURÂN DÝYOR KÝ: l Ey insanlar! Rabbinizden, size açýk bir delil geldi. Size apaçýk bir Nûr, Kurân indirdik. NÝSÂ / 174 l ... ve bütün sýkýntýlardan sizi Allah kurtarýyor, sonra siz yine Ona ortak koþuyorsunuz. ENÂM / 64 l Ýnkâr edenler sanmasýnlar ki, kendilerine mühlet vermemiz, kendileri için hayýrlýdýr. Biz onlara mühlet veriyoruz ki, günâhý arttýrsýnlar. Onlar için alçaltýcý bir azâb vardýr. ÂL-Ý ÝMRÂN /178 NE KADAR DA SABIRLISIN YÂ RABBÎ Mal Senin.. Mülk Senin.. Buyuran Sensin, Hükmünü, apaçýk duyuran Sensin, Yaratan.. Yaþatan.. Doyuran Sensin, Yine de kullarýn, þeytana tâbî; Ne kadar da sabýrlýsýn.. Yâ Rabbî... 81 KURÂN DÝYOR KÝ: l (Tuttular) cinleri Allaha ortak yaptýlar halbuki onlarý O yaratmýþtýr. Bilmeden Ona oðullar ve kýzlar icâd ettiler. Hâþâ O, onlarýn ileri sürdüðü niteliklerden münezzehtir. ENÂM/100 l (Melekler) derler ki: Sen yücesin, bizim velîmiz (koruyucumuz) onlar deðil, Sensin. Hayýr onlar cinlere tapýyorlardý. Çoklarý onlara inanýyorlardý SEBE/41 l Ve gülüyorsunuz da aðlamýyorsunuz. NECM/60 l Ve siz baþ kaldýrýyorsunuz NECM/61 Kurâna cüret var, göz göre göre, Ayaklar altýnda, örf, âdet, töre, Ýslâm türetmiþiz, herkese göre; Olmuþuz... Para, pul, putlara tâbî; Ne kadar da sabýrlýsýn.. Yâ Rabbî... Cezâ ve mükâfat, Kurânda çok net, Kimsede ne korku.. Ne de bir gayret. Sanki.. Bize deðil, Cehennem Cennet; Olmuþuz.. Fal, büyü, cinlere tâbî; Ne kadar da sabýrlýsýn.. Yâ Rabbî... 82 KURÂN DÝYOR KÝ: l Âyetlerimizi yalanlayanlarý, hiç bilmeyecekleri yerden yavaþ yavaþ helâke yaklaþtýracaðýz. ARÂF / 182 l Onlara mühlet veririm, çünkü Benim tuzaðým (önce mühlet verip sonra yakalamam) çetindir. ARÂF / 183 l Ey inananlar, þarap, kumar, dikili taþlar (putlar), þans oklarý, þeytan iþi birer pisliktir. Bunlardan kaçýnýn ki kurtuluþa eresiniz. MÂÝDE / 90 Dünyayý boðarken, zulmün tekeli, Terâziyi tutan, eller lekeli. Çatýlarý basmýþ, cehâlet seli; Olmuþuz.. Bir kara vicdana tâbî; Ne kadar da sabýrlýsýn.. Yâ Rabbî... O Kâlû Belâyý, unuttuk çoktan, Ýþret soframýzda, kuþ sütü noksan. Kimin umûrunda; Mâide doksan; Olmuþuz.. Hayyamcý fýrkaya tâbî; Ne kadar da sabýrlýsýn.. Yâ Rabbî... 83 KURÂN DÝYOR KÝ: l Onlardan kimi de; Eðer Allah, lûtfundan bize verirse elbette sadaka vereceðiz ve yararlý insanlardan olacaðýz! diye Allaha and içti. TEVBE/75 l Ne zaman ki Allah lûtfundan onlara verdi, onda cimrilik edip (Allahýn emrinden) yüz çevirerek, sözlerinden döndüler. TEVBE/76 l Nihayet, Allaha verdikleri sözden döndüklerinden ve yalan söylediklerinden dolayý, Allah kendisiyle karþýlaþacaklarý güne kadar onlarýn kalbine nifak (Ýki yüzlülük) soktu. TEVBE/77 Fakirdik.. Ve lâkin, haddi bilirdik, Secdede hamd ile, vecde gelirdik. Üç kuruþ gördükçe, sanki delirdik; Kýldýk.. Her güzeli, çirkine tâbî; Ne kadar da sabýrlýsýn.. Yâ Rabbî... Uygarlýðýn, harcý sandýk þehveti; Sunduk sahnelerde, boy boy iffeti... Sanat dedik.. Savunduk bu zilleti; Kýldýk.. Mahremleri modaya tâbî; Ne kadar da sabýrlýsýn.. Yâ Rabbî... 84 KURÂN DÝYOR KÝ: l Yapýsýný (binasýný), Allahtan korku ve rýzâ üzerine kuran mý hayýrlýdýr, yoksa yapýsýný bir yarýn kenarýna kurup onunla birlikte cehennem ateþine yuvarlanan mý? Allah zalimler topluluðunu doðru yola iletmez. TEVBE / 109 l Yaptýklarý binâ, kalpleri parçalanýncaya dek yüreklerinde bir kuþku olarak kalacaktýr. Allah bilendir. hüküm ve hikmet sâhibidir. TEVBE / 110 l Kendilerine apaçýk Âyetlerimiz okunduðu zaman kâfirlerin yüzlerinde hoþnutsuzluk belirdiðini anlarsýn. Neredeyse kendilerine Âyetlerimizi okuyanlarýn üzerine saldýracaklar... HAC / 72 Delik deþik olmuþ, ahlâk yasasý, Sülüklerle dolmuþ, devrân kasasý. Mahþermiþ... Mîzânmýþ.. Kimin tasasý; Artýk.. Rüþvet bile, rüþvete tâbî; Ne kadar da sabýrlýsýn.. Yâ Rabbî... 85 KURÂN DÝYOR KÝ: l Ey inananlar, zandan çok sakýnýn, Zirâ zannýn bir kýsmý günahtýr. Birbirinizin gizli þeylerini araþtýrmayýn; biriniz diðerinizi arkasýndan çekiþtirmesin. Biriniz, ölmüþ kardeþinin etini yemeði sever mi? Ýþte bundan iðrendiniz. O halde Allahtan korkun, þüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul eden, çok esirgeyendir. HUCURÂT / 12 l Altýn ve gümüþü yýðýp da onlarý Allah yolunda harcamayanlar var ya, iþte onlara acý azâbý müjdele. TEVBE / 76 l O gün cehennem ateþinde bunlarýn üzeri kýzdýrýlýp bunlarla onlarýn, alýnlarý, yanlarý ve sýrtlarý daðlanýr; Ýþte nefisleriniz için yýðdýklarýnýz, Artýk yýðmakta olduðunuz þeyleri (Azâbýný) tadýn. TEVBE / 35 Yüzyüze ikrâmda, sahte bir yarýþ, Dostun arkasýndan, diller bir karýþ. Lâfta kalmýþ... Sevgi, saygý ve barýþ; Olmuþuz.. Selâmsýz bir nesle tâbî; Ne kadar da sabýrlýsýn.. Yâ Rabbî... Bir yanda milyonlar, aç sefil bekler, Bir deri bir kemik, üryân bebekler, Bir yanda el bebek, kaniþ köpekler; Olmuþuz.. Bencil bir tiynete tâbî; Ne kadar da sabýrlýsýn.. Yâ Rabbî... 86 KURÂN DÝYOR KÝ: l Fâiz yiyen kimseler (kabirlerinden) týpký þeytan çarpmýþ kimseler gibi çarpýlmýþ olarak kalkarlar. Onlarýn bu hâli, Alýþ - veriþ (ticaret) de fâiz gibidir demelerindendir. Oysa ki Allah, ticâreti helâl, fâizi haram kýlmýþtýr. Bundan sonra kime Rabbinden bir öðüt gelir de fâizden vazgeçerse, geçmiþte olan kendisinindir ve iþi Allaha kalmýþtýr. (Allah dilerse onu affeder) kim tekrar fâize dönerse, iþte onlar ateþliktir, orada devamlý kalýrlar. BAKARA / 275 l Ey Îmân edenler! Allahtan korkun. Eðer gerçekten inanýyorsanýz fâiz olarak artan miktarý almayýn. BAKARA / 278 l Eðer böyle yapmazsanýz. Allah ve elçisiyle savaþa girdiðinizi bilin. Eðer tevbe edip fâizcilikten vazgeçerseniz, sermâyeniz sizindir. Böylece ne haksýzlýk edersiniz ne de haksýzlýða uðratýlýrsýnýz. BAKARA / 279 Denizler kokuþmuþ, daðlar yanmada, Bacalar, göklere zehir sunmada, Dünya can çekiþir; son savunmada; Nîmete nâmertçe, açmýþýz harbi, Ne kadar da sabýrlýsýn.. Yâ Rabbí... Herþeyi uydurduk, hâþâ Kitaba, Haram ve helâli, koyduk bir kaba; Çorbamýza bile, karýþtý ribâ, Sana ve Resûle, açmýþýz harbi, Ne kadar da sabýrlýsýn.. Yâ Rabbî... 87 KURÂN DÝYOR KÝ: l Kurâný (n anlamýný) düþünmüyorlar mý? Yoksa kalpleri(nin) üzerinde kilitleri mi var (ki hakikat gönüllerine hiç girmiyor)? MUHAMMMED / 24 l Andolsun biz, Kurâný öðüt almak için kolaylaþtýrdýk. Öðüt alan yok mudur? KAMER / 17 - 22 - 32 - 40 Alýþmýþ dilimiz, fitne tadýna, Ýslâm zulmedermiþ, güyâ kadýna. Yalan söylüyoruz, Kurân adýna; Yüce Kelâmýna, açmýþýz harbi Ne kadar da sabýrlýsýn.. Yâ Rabbî... Nasýl da bastýrmýþ.. Küfrân sisleri, Kaybolmuþ.. Nebînin, nûrlu izleri. Bunca belâ.. Uyarmýyor bizleri; Olmuþuz.. Kör, saðýr bir nefse tâbî; Ne kadar da sabýrlýsýn.. Yâ Rabbî... Anlatmaya, dilde lisan yetmiyor, Utancýndan, durdu kalem gitmiyor, Ne yapsak da, bizde kusur bitmiyor; Olmuþuz.. Bir kere isyâna tâbî; Kurtar bizi.. Kurtar bizi.. Yâ Rabbî... 88 KURÂN DÝYOR KÝ: l Onlar cennetler içindedirler. Günahkârlara sizi þu yakýcý ateþe sokan nedir? diye uzaktan uzaða sorarlar. MÜDDESSÝR / 40 - 41 -42 l Onlar þöyle cevap verirler: Biz namazýmýzý kýlmýyorduk MÜDDESSÝR / 43 l Gözleri düþük olarak yüzlerini bir zillet kaplar. Onlar saðlam iken de secdeye dâvet edilirler (fakat secde etmezler) di. KALEM / 43 l Bu sözü yalanlayaný bana býrak; onlarý bilmedikleri yerden derece derece (Azâba) yaklaþtýracaðýz. KALEM / 44 SECDEDEN GAYRI Ýlim kapýsýnda verdim yýllarý, Dinledim, Hâkk diyen âlim kullarý, Sordum, Dosta giden bütün yollarý; Yakýn yok dediler.. Secdeden gayrý... Ne baðýþ yaptýðýn, vakýf listesi, Ne de alkýþlarýn esrarlý sesi. Günde seksen kere, berât müjdesi; Veren yok dediler.. Secdeden gayrý... Huþû tüllerinden, kanat açmaya, Bir lâhzada, yedi semâ geçmeye, Kevser þerbetini, elden içmeye, Ruhsat yok dediler.. Secdeden gayrý... Dedim: yýllar yýlý gönlüm harapta, Devâ bulamadým, sazda þarapta, Bir yudum su verin, kaldým serapta; Pýnar yok dediler.. Secdeden gayrý... 89 KURÂN DÝYOR KÝ: l O Kitaptan sana vahyedileni oku ve namazý da kýl. Çünkü namaz, kötü ve iðrenç þeylerden alýkoyar Allahý anmak elbette en büyük ibâdettir. Allah yaptýklarýnýzý bilir. ANKEBUT / 45 Gördüm ki, insanýn iki düþmaný, Biri kendi nefsi, biri þeytaný. Dedim: kuþansam mý kýlýç kalkaný? Silah yok dediler.. Secdeden gayrý... Yaklaþtým.. Süslü bir, mermer kabire, Belli ki zenginmiþ.. Dönmüþ fakire. Fidye var mý? dedim Münker Nekire; Meded yok dediler.. Secdeden gayrý... Baktým.. Ay yýldýzlar kalmaz zikirden Var mý dedim sizde, þirk denen kirden? Dile geldi bütün, Kâinât birden; Bizde yok dediler.. Secdeden gayrý... Rahmet çöllerinde, rahlemi kurdum, Gözlerimde seller, vakfeye durdum, Safâya, Merveye, Kâbeye sordum; Mîrâc yok dediler.. Secdeden gayrý... 90 KURÂN DÝYOR KÝ: l Sabýrla, namazla (Allahtan) yardým dileyin, þüphesiz. bu. (Allaha) saygý gösterenlerden baþkasýna aðýr gelir. BAKARA / 45 l Ey inananlar, sabýr ve namazla (Allahtan) yardým isteyin, muhakkak ki Allah, sabredenlerle beraberdir. BAKARA / 153 l Görmedin mi ki, göklerde olanlar ve yerde olanlar, güneþ, ay, yýldýzlar, daðlar, aðaçlar hayvanlar ve insanlarýn birçoðu Allaha secde ediyor... HAC / 18 SEN NESÝN? Yaðmur musun, dolu musun, kar mýsýn? Elma, armut, ya da ayva, nar mýsýn? Sözlüklerde lügatlerde var mýsýn? Yerde misin, gökte misin, nerdesin? Ey irticâ! Söyler misin, sen nesin?.. Sevgi misin, nefret misin, kin misin? Þarap mýsýn, votka mýsýn, cin misin? Yoksa, sen bir falcý, bir kâhin misin? Solda mýsýn, saðda mýsýn, nerdesin? Ey irticâ!. Söyler misin, sen nesin?.. Tilki misin, sansar mýsýn, samur mu? Fitne fesat karýþýk bir hamur mu? Yoksa.. Ellerde bir kara çamur mu? Yaþta mýsýn, baþta mýsýn, nerdesin? Ey irticâ!. Söyler misin, sen nesin?.. 91 KURÂN DÝYOR KÝ: l Ey huzura eren nefs (mutmain nefs).. l Râzý edici ve râzý edilmiþ (Yaptýðýn iþlerle Allahý memnun etmiþ ve aldýðýn nimetlerle Allah tarafýndan memnun edilmiþ) olarak Rabbine dön. l (Ýyi) Kullarým arasýna gir. l Cennetime gir. FECR / 27 - 28 - 29 - 30 SEN ALLAHTAN RÂZI OL KÝ; Hem þükür bilmeyen kulsun, Hem diyorsun; küpüm dolsun. Sen Allahtan râzý ol ki, Allah senden râzý olsun. TESADÜF Yaðmur, dolu, kar tesadüf, Üzüm, elma, nar tesadüf, Gövde, bacak, el tesadüf, Deprem, tayfun, sel tesadüf, Dünya, Güneþ, ay tesadüf, Deniz, toprak, fay tesadüf, O tesadüf, bu tesadüf; Üf anam üüüf! NE TESADÜF!.. 92 KURÂN DÝYOR KÝ: l O gün zâlim ellerini ýsýrýp; Nolaydý, keþke ben Elçiyle beraber bir yol edineydim der. l Vah bana, ne olurdu, ben falaný dost tutmasaydým l O beni, bana gelen zikirden saptýrdý zaten þeytan, insaný yapayalnýz ve yardýmcýsýz býrakýr l Elçi de: Yâ Rabbî, kavmim, bu Kurâný terk edilmiþ býraktýlar. demiþtir. FURKAN / 27 - 28 - 29 - 30 SÖYLEYÝN DOSTLAR! Çok þükür.. Sizler de müslümansýnýz, Azrâil bekleyen, birer cansýnýz, Hâlâ, nasýl böyle kahramansýnýz (!)? Yoksa.. Aldýðýnýz bir müjde mi var?.. Ne olur.. Bana da söyleyin dostlar!.. Hergün düðün bayram, siz eðlencede; Oysa benim tek eðlencem, secdede. Üstelik olmadým, henüz bir dede; Yoksa.. Aklýmda bir, noksanlýk mý var? Ben bir deli miyim? söyleyin dostlar! 93 KURÂN DÝYOR KÝ: l Dediler ki: ne varsa þu dünya hayatýmýzdýr. Baþka bir þey yoktur. Ölürüz, yaþarýz. Bizi zamandan baþkasý helak etmiyor. Fakat onlarýn bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. onlar sâdece zannediyorlar. CÂSÝYE / 24 Güyâ, ibâdete fena takmýþým; Bu gidiþle birgün uçacakmýþým, Hele çaðdaþlýktan, çok uzakmýþým; Yoksa.. Bende biraz yobazlýk mý var? Lütfen sýkýlmayýn.. Söyleyin dostlar. Dünya, binbir çeþit meyve dalýymýþ; Mezar dedikleri; üç beþ çalýymýþ. Ýnsan, bu dünyada yaþamalýymýþ; Yoksa.. Benden yana kuþkunuz mu var? Ben bir ölü müyüm?.. Söyleyin dostlar. Soylu dâvetlerde, adýnýz baþta; Kýrmýzý þarapla, jambon revaçta. Ya benim iþim ne, umrede hacda? Yoksa.. Bende biraz gariplik mi var? Lütfen çekinmeyin.. Söyleyin dostlar. 94 KURÂN DÝYOR KÝ: l Yoksa kötülük, iþleyenler, ölümlerinde ve saðlýklarýnda kendilerini, inanýp iyi ameller iþleyen kimseler ile bir mi tutacaðýmýzý sandýlar? ne kötü hüküm veriyorlar. CÂSÝYE / 21 Oruçlar bitince, her ramazanda; Bozulur perhizler, en son ezanda. Rakýlar buzlukta, etler kazanda; Yoksa.. Aldýðýnýz bir ruhsat mý var? Varsa saklamayýn.. Söyleyin dostlar! Ahlâk sýrrýnýza, ben eremedim; Sosyete baðýndan, gül deremedim, Bir kadeh tutmayý, beceremedim; Yoksa.. Bende biraz ilkellik mi var? Ben, bir fosil miyim?.. Söyleyin Dostlar! 95 Oðlan, disko dedi, yol veremedim, Kýz, bikini giydi, hoþgöremedim, Þu demokrasiyi(!), öðrenemedim; Yoksa.. Bende biraz zâlimlik mi var? Sizler müþfiksiniz, söyleyin dostlar! Vardý bir zamanlar, üç kuruþ param, Dedim ki; fâizle sarýlýr yaram. Orada da çýktý, karþýma haram; Yoksa.. Bende biraz korkaklýk mý var? Sizler cesursunuz, söyleyin dostlar! Fetvâ üretmekte, pek yamansýnýz, Elbette, sizler de müslümansýnýz. Bu yüzden kalbimde, hüsnü zansýnýz. Yoksa.. Sizde yeþil pasaport mu var? Yolculuk nereye? söyleyin dostlar!.. 96 KURÂN DÝYOR KÝ: l Her can ölümü tadacaktýr, Kýyâmet günü ecirleriniz size eksiksiz verilecektir. Kim ki hemen ateþin elinden çekilip kurtarýlýr da cennete sokulursa. iþte o, kurtuluþa ermiþtir. Dünya hayatý, aldatýcý zevkten baþka birþey deðildir. ÂL-Ý ÝMRÂN / 185 SANA MUHTÂCIM, Dünyayý titreten, fermaným olsa, Daðlarý delmeye, dermaným olsa, Baþaklarý altýn, harmaným olsa, Zümrütle bezense, taht ile tâcým; O bir nefes için.. Sana muhtâcým.. 97 EY MEVTÂ Düne kadar aboneydin harama; Hep derdin ki: Sözüm geçer parama. Þimdi musallada, boþa arama; Banka vezneleri yok tabutlarýn, Söyle, biraz avans versin putlarýn!. Tapular býraktýn, valiz dolusu, Vârisler þimdiden, kurdular pusu. Niye getirmedin? hayret doðrusu; Gerçi, bagajlarý yok tabutlarýn, Bir taksi tutardý, sana putlarýn.. Ahlâk felsefende, çaðdaþlýk maþa, Üçbeþ fâhiþeyle, güreþtin baþa. Haydi.. Bu gece de, kaçamak yaþa; Gümüþ þamdanlarý, yok tabutlarýn, Söyle, birkaç mum getirsin putlarýn! 98 Hep aþkta kazandýn (!), verdin kumarda, Dolaþmalý derdin, raký damarda Biraz ayýldýn mý, bu son þamarda? Amerikan barý, yok tabutlarýn Söyle de, cin tonik versin putlarýn!. Nerde þimdi, beþ yýldýzlý oteller? O hüzzam faslýna, dem tutan teller? Nerde, o rakseden incecik beller? Dansözü, þantözü yok tabutlarýn, Zil takýp oynasýn, þimdi putlarýn! Yaþarken, sende bir saplantý vardý; Minâreler, sanki sana batardý. Hele sabahlarý, tepen atardý; Gördün ya.. Konforu yok tabutlarýn, Söyle de, bir döþek sersin putlarýn! Uyandým diyorsun, lâkin boþuna; Gördün.. Bakmýyorlar, hiç gözyaþýna Ey mevtâ!. Kaldýn mý, yalnýz baþýna Ýmdat düðmeleri, yok tabutlarýn, Üzülme.. Kurtarýr (!) seni putlarýn 99 SOKAK KÖPEÐÝNDEN SOYLU KÖPEÐE Birimize Avrupa, Þampuan ve mamalar, Birimizi sokakta, Zabýtalar kovalar. Birimiz þömineli, Villada çalým satar. Birimiz köprü altý, Ya da mazgalda yatar. Benim, soylu hemcinsim Sevimli, cici KANÝÞ, Söyler misin, bu ne iþ? Bilirim ki, aç kalsan, Kuru kemiðe fitsin. Çünkü; sen de, ben gibi, Alt tarafý, bir itsin... 100 KURÂN DÝYOR KÝ: l Bile bile gerçeði batýlla bulayýp hakký gizlemeyin. BAKARA / 42 NE DÝYELÝM? Rabbimiz vermiþse, bir aklý selim; Yine de karaya, ak mý diyelim? Hoþgörüyü, nefse âlet edip de; Zalimin zulmüne, hak mý diyelim? Rabbimiz vermiþse, bir aklý selim; Akrebin iðnesi, yok mu diyelim? Caddelere sokaklara bakýp da; Bu dünyada insan, çok mu diyelim? 101 BANA ALLAHIM YETER Gökler, parça parça Arza dökülse, Yüce daðlar, köklerinden sökülse, Yer yarýlsa, okyanuslar çekilse; Kalbimde ne korku, ne gam, ne keder, Bilirim ki bana, Allahým yeter!... Yýldýzlar kararýp, güneþler sönse, Ýsrâfil.. Sûr ile kubbeden inse, Kabirler boþalýp, tersine dönse, Kalbimde ne korku, ne gam, ne keder, Bilirim ki bana, Allahým yeter!. 102 KURÂN DÝYOR KÝ: l (Sizden olduklarýna dâir yemin eden) Münâfýk erkekler ve münâfýk kadýnlar (sizden deðil), birbirlerindendir. Çünkü onlar kötülüðü emreder, iyilikten alýkorlar. (Siz ise iyiliði emreder kötülükten alýkorsunuz) ve onlar ellerini sýký tutarlar. Allahý unuttular, Allahda onlarý unuttu. Çünkü münâfýklar fasýklarýn kendileridir. TEVBE / 67 UNUTTUK SENÝ Kölelik ettikçe, biz nefsimize; Alýþtýk.. Ahlâktan, dînden tavize. Ey Yüce Rabbimiz! ne oldu bize, Ne oldu da böyle, Unuttuk Seni? Duygumuz körlendi, hevâ heveste, Ruhumuz kirlendi, altýn kafeste. Dost aradýk durduk.. Nice adreste, Her kapýyý çaldýk.. Unuttuk Seni.. Aç kaldýk.. Eðildi maðrur baþýmýz, Yalvardýk.. Sel oldu gözde yaþýmýz, Rahmetinle, doldu taþtý aþýmýz; Daha ilk lokmada.. Unuttuk Seni. 103 KURÂN DÝYOR KÝ: l Denizde baþýnýza bir mûsibet geldiðinde Ondan baþka bütün yalvardýklarýnýz kaybolup gider. O sizi kurtarýp karaya çýkardýðýnda, yine eski halinize dönersiniz. Zaten insanoðlu nankördür. ÝSRÂ / 67 l ... Birden gemiye, þiddetli bir kasýrga gelip de, her yerden gelen dalgalar onlarý sardýðý ve artýk kendilerinin tamamen kuþatýldýklarýný (Bir daha kurtulamýyacaklarýný) sandýklarý zaman, Dîni, yalnýz Allaha hâlis kýlarak Ona þöyle yalvarmaya baþlarlar: Andolsun, eðer bizi bundan kurtarýrsan, þükredenlerden olacaðýz. YÛNUS / 22 l Ama (Allah) onlarý kurtarýnca hemen yeryüzünde haksýz yere taþkýnlýk yaparlar... YÛNUS / 23 l O zaman Sen müminlere; Rabbinizin, size, indirmiþ olduðu üç bin melek ile yardým etmesi, size yetmez mi? diyordun. ÂL-Ý ÝMRÂN / 124 Azgýn denizlerde, el açtýk sana, Ölüm korkularý, dayandý cana, Lütfunla sað sâlim, çýktýk limana; Daha, ilk adýmda.. Unuttuk Seni.. Hastalýk derdinden, girdik bir zora; Bulduk devâsýný, yol sora sora. Bin teþekkür ettik, nice doktora; Ey devâ sahibi! Unuttuk Seni.. Savaþtýk.. Cehdettik, düþmaný sürdük, Bizimle bir safta, melekler gördük. Zafer çelengini, kibirle ördük; Öyle sarhoþ olduk.. Unuttuk Seni. 104 KURÂN DÝYOR KÝ: l Ve (kendilerine þöyle) denildi: siz bu günümüzle karþýlaþmayý nasýl unuttunuzsa, biz de bu gün sizi unuttuk. yeriniz ateþtir. Hiçbir yardýmcýnýz da yoktur CÂSÝYE / 34 l Böyledir, çünkü siz Allahýn Âyetlerini eðlence yaptýnýz; dünya hayatý sizi aldattý... CÂSÝYE / 35 Her cuma, doldurduk câmilerini, Döktük, secdelerde alýn terini, Ýbretle dinledik, âyetlerini; Kapýdan çýkarken.. Unuttuk Seni.. Yükseldikçe, piramitte yerimiz; Sanki kalýnlaþtý, hayâ derimiz. Kat kat oldu, her makyajda kirimiz, Kartvizit peþinde.. Unuttuk Seni.. Verdik çürükleri, ayýrdýk maldan; Fakir ne anlardý, petekten baldan, Tonlarca ürünü, topladýk daldan; Zekâta gelince.. Unuttuk Seni.. Kalpler taþ kesildi, nefretle kinle, Haþýr neþir olduk, büyüyle cinle, Ey Yüce Rabbimiz! Hidâyetinle; Hatýrlat.. Ne olur, Unuttuk Seni.. 105 KURÂN DÝYOR KÝ: l Dünya hayatý sâdece bir oyun ve eðlenceden baþka birþey deðildir. Korunanlar için elbette Âhiret yurdu daha iyidir. Düþünmüyor musunuz? ENÂM / 32 l Bilin ki, dünya hayâtý bir oyun, eðlence, süs, kendi aranýzda öðünme, mal ve evlât çoðaltma yarýþýdýr. (bu) týpký bir yaðmura benzer ki; bitirdiði ot ekincilerin hoþuna gider, sonra kurur, onu sapsarý görürsün, sonra çerçöp olur Ahirette ise çetin bir azâb, Allahtan maðfiret ve rýza vardýr Dünya hayâtý aldatýcý bir zevkten baþka birþey deðildir. HADÎD / 20 GENÇ SANATÇIYA, Seni aldatmasýn, bu ikbâl günü, Ýnsanlar nankördür, unutur dünü. Hele görmesinler, bir düþtüðünü; Canlý cesedine, basar geçerler, Yeni baþtan, bir oyuncak seçerler.. Þan, þöhret, þeytanýn bir efsânesi, Her nefes, eriyen bir kar tanesi. Hangi mezarlýkta var alkýþ sesi? Sen, ey genç sanatçý! yaþlanacaksýn, Alkýþlar bitince, ne yapacaksýn? Bir sanatçý vardý, pek kibirliydi; O da senin gibi, ünlü biriydi. Ne kadar þýmarsa, Onca yeriydi; Yolunu gözlerdi, nice genç kýzlar, Oysa.. Þimdi git gör, yüreðin sýzlar! Zannetme ki devrân, böyle dönecek, Ne güneþler söndü, neler sönecek, O son perde, her sahneye inecek; Gel þu neonlardan, adýný sildir, Ünlü olmak, insan olmak deðildir! 106 Âdil Sarmusaka ithaf ediyorum. C.N. SÖYLE ÂDÝL BEY Manava, bakkala, kalmadý yüzüm, Kurbandan, kurbana, et görür gözüm, Ölümü düþündüm.. Olmadý çözüm; Ne vicdaným kaldý, ne cüzdaným hey!.. Ben ne halt edeyim?. SÖYLE ÂDÝL BEY!.. Kiralýk meskenim, ahýrdan bozma, Elimden düþmüyor, kürekle kazma, Beþ çocuk yapmýþým.. Ne olur kýzma, Bir günde on ekmek, az geliyor hey!.. Ben ne halt edeyim?. SÖYLE ÂDÝL BEY!.. Genç yaþta saçýmý, aklar bürüdü, Midemde ülser var, diþler çürüdü, Ýlaçlar, baþýný aldý yürüdü; Bütün hastaneler, kapý duvar hey!.. Ben ne halt edeyim?. SÖYLE ÂDÝL BEY!.. Býktým.. Gide gele, sandýk baþýna, Bunca yýl verdiðim, oylar boþuna, Aklým ermiyor þu, balans iþine; Bir türlü rüþtüme, eremedim(!) hey!.. Ben ne halt edeyim?. SÖYLE ÂDÝL BEY!.. 107 KURÂN DÝYOR KÝ: l ... Yoksa siz kitabýn bir kýsmýna inanýp, bir kýsmýný inkâr mý ediyorsunuz? Sizden bunu yapanýn cezâsý, dünya hayatýnda rezil olmaktan baþka nedir? Kýyâmet gününde de (onlar) azâbýn en þiddetlisine itilirler, Allah yaptýklarýnýzý bilmez deðildir. BAKARA / 85 UYANDIM ÞÜKÜR Ben de bir zamanlar, senin gibiydim, Gaflet hýrkasýný, ben de çok giydim; Kör nefsine tapan, nankör biriydim. Kýrdým.. Ýçimdeki putlarý þükür. Gördüm ki; Kurânsýz yaþamak küfür! Ben de yuttum, medeniyet (!) hapýný, Kostümlerle ölçtüm, insan çapýný, Hakâret sayardým, dindar lâfýný; Bu gizli kibirden, arýndým þükür, Gördüm ki; dalâlet, eþittir küfür! 108 Kendimi kandýrdým, ben de bir süre; Müslümandým amma, keyfime göre; Viskisiz dönmezdi, sanki yerküre, Kurânla tanýþtým, Rabbime þükür, Gördüm ki; harfini reddetmek küfür.. Hayâsýz hayaller, ben de çok kurdum, Beþ yýldýz çöplükte, eþinip durdum. Olmayan þerefe, kadehler vurdum; Þimdi bir tevbekâr kul oldum þükür, Gördüm ki; þeytana muhabbet küfür.. Plaj kumlarýnda, ben de çok yattým; Davetkâr bakýþlý gözlere battým, Çaðdaþlýk (!) bedeli, ruhumu sattým; Ýflâsa bir kala, ayýldým þükür, Gördüm ki; aldýðým her bedel küfür.. Bir canlý cesettim, güyâ diriydim; Ne beyaz, ne siyah, ben de griydim. Gölgesinden bile, korkan biriydim; Þimdi, bir Allahtan korkarým þükür, Gördüm ki; bu yoldan gayrýsý küfür.. 109 KURÂN DÝYOR KÝ: l Siz kitabý okuduðunuz halde, insanlara iyiliði emredip kendinizi unutuyor musunuz? aklýnýzý kullanmýyor musunuz? BAKARA / 44 KENDÝNE ÇEVÝR Býrak, baþkasýna ayna tutmayý, Onu bir kere de kendine çevir. Ellere þirk dersi vermeden önce; Kendi içindeki putlarý devir! ÇÝFTE STANDART Hem, Ýslam dinine çað dýþý dersin, Hem de cenâzende, imam istersin. Dünyada hidâyet vermezse Mevlâ; Teneþirde, imam sana ne versin?.. 110 EN GÜZEL ÝSÝMLER ONUNDUR. (ESMÂÜL HÜSNÂ ÞERHÝ) 111 Tüm denizler, dolsa mürekkeb ile, Tüm aðaçlar, kalem olsalar bile, Tüm lügatler, gelseler bir bir dile, Onu yazmak mümkün olmaz nâfile... Doksandokuz ismini, ezberden sayanlara, Doksandokuz manâyý, gönülde duyanlara, Bütün bu duyulara, amelde uyanlara, Cennetler müjdeledi, Kâinatý Yaratan.(*) (*) Hadis-i Þerif meâli 112 KURÂN DÝYOR KÝ: l En güzel isimler (el-esmâül hüsnâ) Allahýndýr. O halde Ona o güzel isimlerle dua edin. Onun isimleri hakkýnda eðri yola gidenleri býrakýn. Onlar yapmakta olduklarýnýn cezasýna çarptýrýlacaklardýr. ARAF/180 ESMÂÜL HÜSNÂ ÞERHÝ Onun birinci ismi, isimler sultânýdýr, Her ânýn, her mekânýn, her cânýn cânânýdýr, Kurânda ilk âyetin, baþlangýç kelâmýdýr, Her zerre ALLAH diye, Onu söyler durmadan.. Vârettiði herþeyi, ayýrdetmeden gören, Herþeye adâletle, hayýr ve rahmet veren, Her mahlûkâ acýyan, ve çâreler gönderen, Sonsuz merhametiyle, âleme RAHMÂN dýr O. Dünya nîmetlerini, hayra kullananlara, Her lokmada haramý, helâli soranlara, Âhiret mekânýný, dünyada kuranlara, Sonsuz baðýþlarýný, lûtfeden RAHÎM dir O. Kâinat sarayýnda, mîmârî ve sanatýn, Sonsuzlara hükmeden, o yüce saltanatýn, Ýçgüdüyle çýrpýnan, küçücük bir kanadýn, Herþeyin sahibidir, mülkün MELÎK idir O. Her türlü þekillerden, lezzet ve kokulardan, Kirden, pastan, lekeden, tasa ve korkulardan, Molekülden, atomdan, hücre ve dokulardan, Herþeyden münezzehtir, uzaktýr KUDDÛS dür O. Kim ki, aþk ile girer, Hâk yolunda gayrete, Selâm yaðmuru iner, dünya ve âhirete, Dilediði her kulu, çýkarýr selâmete, Dert ve belâdan uzak, en yüce SELÂM dýr O. 113 Îmânýn nûrlarýný, gönüllere indiren, Îmânýn merhemiyle, acýlarý dindiren, Þer doðuran þeytaný, hükmü ile sindiren, Her kulunu koruyan, en büyük MÜMÝN dir O. Kulun mükâfatýný, asla ihmâl etmeyen, O zengin hazinesi, vermekle hiç bitmeyen, Kazanýlmýþ sevabý, zerrece eksiltmeyen, Tartýda ve hesapta, þaþmaz MÜHEYMÝN dir O. Baþka bir kuvvet yoktur, Ona karþý gelecek, Onun var ettiðinin, zerresini silecek, Gel gör ki, Âlemleri, bir anda yok edecek, Sonsuz gücün sâhibi, gâlibi AZÎZ dir O. Noksanlarý gideren, kýrýlmýþý onaran, Eþsiz irâdesiyle, ilâhi sistem kuran, Zâlim ve müþriklere, cebriyle karþý duran, Dilediði herþeyi, yaptýran CEBBÂR dýr O. Nice tahtlar son buldu, nicesi son bulacak, Kimde kaldý o mühür, kimde kaldý o sancak? Büyüklük ve yücelik, Ona yakýþýr ancak, Þüphesiz ve ortaksýz, EL MÜTEKEBBÝR dir O. Ne melek vardý, O varken, ne insan, ne de Âlem, Ne bir sevap, ne günah, ne defter, ne de kalem, Herþeyi vâretmeye, yetiþti, o bir kelâm, Hiç yoktan, OL deyip de, yaratan HÂLIK týr O. 114 Ýnsanýn, eni boyu, ne kum, ne dað kadardýr, Bütün uzuvlarýnda, gör ki, orantý vardýr, Karýncanýn yuvasý, file göre çok dardýr, Her þeyde, denge kuran, tarifsiz BÂRÎdir O. Ne kadar benzese de, insanlar birbirine, Çizgi, ayrý çizilmiþ, o parmak izlerine, Benzemez kaderleri, hiç birinin birine, Her þeyi, ayrý kýlan, ulu MUSAVVÝR dir O. Acep, günahsýz bir kul, var mýdýr yeryüzünde, Kim, duyar, hissederse, o günahý özünde, Ona tövbe edip de, durur ise sözünde, Þüphesiz ki, kulunu, affeden ÐAFFÂR dýr O. Zulûm, yalan ve þirkle, yoðrulan her bedeni, Sabýr yolundan dönüp, Ona isyân edeni, Varlýðýný reddedip, küfre kadar gideni, Binbir azâp içinde, kahreden KAHHÂR dýr O. Câhile nice bilgi, hastaya þifâ veren, Hâcetler kapýsýna, bol baðýþlar gönderen, Bunca dünya malýný, kullarýna hak gören, Nîmetler hîbe eden, hudutsuz VEHHÂB dýr O. Rýzýk denince akla, yalnýz, ekmek aþ gelir, Oysa, öyle çoktur ki, sayýsýn Allah bilir, Ruhlarýn rýzýklarý, gönüllere ekilir, Gönül çorak deðilse, bire, bin REZZÂK týr O. 115 Kavrulan yüreklere, îmân selleri salan, En büyük elemlere, dertlere çâre olan, Zorluklarý kaldýrýp, ilimleri hür kýlan, Hükmüyle Âlemleri, fetheden FETTÂH dýr O. Zaman içinde bütün, olmuþ ve olacaklar, Onun bilgisindedir, herþey sonsuza kadar, Yanlýþsýz ve noksansýz, ilim, ancak Onda var, Herþeyi, iyi bilen, yanýlmaz ALÎM dir O. Dilediði zengini, fakir kýlar, bir anda. Fakire servet verir, saray gibi mekânda, Verince þükür arar, alýnca sabr, insanda, Hem veren, hem de alan KÂBID ve BÂSIT týr O. Âsî ve zorbalarý, tahtlarýndan indiren, Hoþnut kaldýðý kula, þan, þeref, makâm veren, Ve bunlarý açýkça, Kuranýnda bildiren, Alçaltan ve yükselten HÂFID ve RÂFÝdir O. Gerçek servet odur ki; onur, vakar, haysiyet, Bunlarý, elde tutmak, insana has meziyyet. Cezâ ve mükâfata, ölçüdür, önce niyet, Ýzzet ve zillet veren; MUÝZZ ve MÜZÝLLdir O. Gönüldeki sözleri, dinleyip iþitendir, O, bütün gönüllere, ortaksýz hükmedendir, Bütün bu mûcizeler, Onun hikmetindendir, Her sesi, her lâhzada, iþiten SEMÎdir O. 116 Çelikten duvar örsen, þu dünya mekânýnda, Ne kadar gizlensen de, O her zaman yanýnda, Bil ki, yalnýz deðilsin, ömrünün her ânýnda, Herþeyi, açýk seçik görendir, BASÎR dir O. O, nice hükümdarlar, padiþahlar yargýlar, Onun mahkemesinde, çok tez biter sorgular, Bütün kararlarýnda, hükmünü doðru kýlar, Üstünde makâm yoktur, en ulu HAKEM dir O. Kýldan ince, kýlýçtan, keskindir adâleti, Men etti, haksýzlýðý, iþkenceyi, zûlmeti, Bu yüzden, kul hakkýnýn, cehennemdir diyeti, Adâletin zirvesi, en yücesi ADL dýr O. Yemyeþil aðaçlarda, meyve yüklü dallarý, Kozalarda ipeði, peteklerde ballarý, Nice yalçýn daðlarýn, arasýnda yollarý, Sayýsýz nimetleri lûtfeden LÂTÎF dir O. Bir atom zerresinin, durmadan dönüþünden, Sayýsýz yýldýzlarýn, parlayýp sönüþünden, Dünyada, her canlýnýn, doðuþ ve ölüþünden, Olup biten herþeyden, haberdâr HABÎR dir O. Cezada tez deðildir, bilir misin bu niye? Zaman tanýr kuluna, günahtan dönsün diye, Bu dünyadaki sýnav, ölümle bitesiye, Tövbeye fýrsat veren, bekleyen HALÎM dir O. 117 Onun gücü, Âlemi, fýrýl fýrýl döndürür, Onun nûru, güneþi, yýldýzlarý söndürür, Onun emri, yedi kat, göðü yere indirir, Azameti, ölçüye, sýðmayan AZÎM dir O. O, bütün kullarýnýn, kusurlarýný saklar, En büyük günahlarý, bir anda siler paklar, Yeter ki, kullarýnca, çiðnenmesin yasaklar, Cennetleri bu yüzden, vâreden ÐAFÛR dur O. Ondan gelen her þerre, þükürle karþý gelen, Her lokma, her nefese, þükran borcunu bilen, Ona karþý þüpheyi, yüreklerinden silen, Her kulunun þükrüne, bin veren ÞEKÛR dur O. Onun benzeri yoktur, hiç bir, yüceden yana, O, çok yücedir amma, uzak deðil insana, Þah damarýndan bile, daha yakýndýr sana, Herþeyin üstündedir en yüksek ALÝYY dir O. Büyüklük ne kelime, sonsuzlar dardýr Ona, Gel gör ki, giriverir, bir gönüle, bir cana, Hudutsuz ihtiþâmý, dehþet verir insana, Kaleme, söze gelmez, ölçüsüz KEBÎR dir O. Ömürlerin süresi, bir an bile kýsalmaz, Ölümleri bekletir, ömür bitmeden salmaz, Niyet ve amellerin, bir zerresi kaybolmaz, Kâinatta herþeyi, saklayan HAFÎZ dir O. 118 Kuþ yavrusu baþýný, kaldýrýp, göðe bakar, Çünkü, ana aðzýnda, onun için rýzýk var, Her buðday tanesinden, her damla suya kadar, Her canýn azýðýný, ayýran MUKÎT tir O. Hesap gününde çýkar, bütün kâr ve zararlar, Ona göre verilir, kullar için kararlar, Kayýtlarda, ne yanlýþ, ne küçücük noksan var, Hesaplarý hatâsýz, yanýlmaz, HASÎB dir O. Varýn, yoðun, herþeyin, en ulu hükümdârý, Hudut, sýnýr, tanýmaz, kuþatýr her diyârý, Ölçüsüz kudretinin, yoktur asla miyârý, Ne mekân, ne zamana, sýðmayan CELÎL dir O. Kibir selinden geçip, haddini bilenlere, Zulûmlerden dönüp de, insâfa gelenlere, Gönül pervanesiyle, Ona yükselenlere, Bin misli fazlasýyla, verecek KERÎM dir O. Her gecenin peþinden, gündüzün gelmesini, Uyanan bir tohumun, topraðý delmesini, Yarattýðý her kulun, aðlayýp gülmesini, Herþeyi, denetleyen, gözeten RAKÎB dir O. Birgün kalýrsan eðer, ortasýnda çöllerin, Bil ki, yalnýz deðilsin, bilinmektedir yerin, Bir içten dua ile, açýlýrsa ellerin, Çaresini verecek, son makâm MÛCÎB dir O. 119 Onun sýnýrlarýný, bilmeye akýl durur, Bir harfine, denizler, mürekkep olsa kurur, Sayýsýz belâlardan, kulunu, her an korur, Geniþliði, heryeri kaplayan VÂSÝdir O. Asla baþýboþ deðil, yaratýlan sonsuzlar, Var edilen her zerre, her kürrede sebep var. Bu muazzam dengede, tesadüfler ne arar!. Sayýsýz hikmetlerin, sahibi HAKÎM dir O. Kâinatta her nesne, sevgisiyle beslenir, Her zerre zikrederek, yalnýz Ona seslenir, Ona îman edenler, þefkatine yaslanýr; Onu, bir seven kulu, bin seven VEDÛD tur O. Muhtaç deðildir asla, üne, þana, þöhrete, Ne mühür, ne saltanat, ne bir mülke, servete, Muhtaç deðildir asla, ne kudrete kuvvete, Büyük þânýna sýnýr, çizilmez MECÎD dir O. Her kul, mutlak tadacak, Allah ile vuslatý, Vel Bâsü Bâdel Mevttir, bunun bir baþka adý, Gün gelip de, Kâinat, doldurunca miâdý, Mahþerde, ölüleri, dirilten BÂÝS tir O. Aramaya gerek yok, O, her yerde hazýrdýr, O, her zaman, herþeyi, gözetleyen nâzýrdýr, Bu hikmetin nedeni, akýldan öte sýrdýr, Her zaman ve mekânýn, þahidi ÞEHÎD dir O. 120 Þu yaþlý Kâinatta, herþeyin bir ömrü var, Hiçbir þey bâki deðil, asla sonsuza kadar, Odur ancak zamana, hükmeden tek hükümdâr, Ezelî ve ebedî, var olan EL-HAKK týr O. Kim ki, dünya iþinde, dürüstçe davranýrsa, Her türlü tedbirini, düþünüp de alýrsa, Buna raðmen, yine de, gücü âciz kalýrsa, Kulunun her iþini, bitiren VEKÎL dir O. Ne zorluk, ne yorgunluk mümkündür, Ondan yana, Bir, kumla, kâinatý, yaratmak birdir Ona, Göz, görmeyi bilirse, gerek kalmaz lisana, Dermansýzlýk eriþmez, en güçlü KAVÝYY dir O. Ne eni, ne boyu var, metânet görkeminin, Birbirinden kopmayan, nice Âlemlerinin, Ne de saðlam yapýlmýþ, hesaplarý geminin, Kuvvetinin þiddeti, ölçülmez METÎN dir O. Bir yazdýðý dostunu, bir daha asla silmez, Böylesi kullarýndan, hidâyeti eksilmez, Onun dostluðu için, neler fedâ edilmez, Verdiði sözden dönmez, kul dostu VELÝYY dir O. Nimetlerle bezenmiþ, yedi katlý semâlar, Tesbih eder, zerreler, düþünceler, dimaðlar, Ona varýr, edilen, bütün, hamd ü senâlar, Övülmeye tek lâyýk, biricik HAMÎD dir O. 121 Denizlerin, göllerin, kaç damla suyu vardýr? Harmandaki buðdayýn, sayýsý ne kadardýr? Sonsuza sýnýr çizen, Ondan baþka kim vardýr? Herþeyin sayýsýný, bilen, EL-MUHSÎ dir O. Ta ezelde, O varken, yoktu, zaman ve mekân, Ne, bu sonsuz kâinat, ne bir madde, ne bir can, Hiçbir þeyin emsâli, ve maddesi olmadan, Ýlk baþtan, ve örneksiz, vâreden MÜBDÎdir O. Bu dünya, bir ölümle, bitecek sanma sakýn, Geç kalmadan, uyanýp, makbûl tavrýný takýn, Bir, hesap günü var ki; uzakta deðil, yakýn, Büyük mahkeme için, dirilten MUÎD dir O. Yetmiþ tirilyon hücre, insanýn bedeninde, Sayýsýz hikmet gizli, hepsinin nedeninde, Çözülmez ne sýrlar var, o küçücük ceninde, Canlarý ihyâ eden, ruh veren MUHYÎ dir O. Her canlý mahlûk için, ölümü mutlâk kýlan, Her canlýnýn ruhunu, ölümle geri alan, Düþünen insanlara, böylece ibret salan, Ölümü, hikmet kýlan, yüce EL-MÜMÎT tir O. Denizdeki yosundan, kýrda çiçeðe kadar, Balýklardan, kuþlardan, binbir böceðe kadar, Ýlk vâr olan insandan, son geleceðe kadar, Hepsine, hayat verip, yaþatan EL-HAYY dýr O. 122 Evrende hiçbir yýldýz, yörüngesinden sapmaz, Bunca yalçýn kayalar, daðlar yerinden kopmaz, Denizler, yataðýndan, çýkýp taþkýnlýk yapmaz, Yeri, göðü, herþeyi tutan EL-KAYYÛM dur O Hiçbir þey Ondan ayrý, ve uzakta duramaz, O, bulmak isteyince, asla, sormaz, aramaz, Kaçmak için çýrpýnýþ, hiç bir iþe yaramaz, Ne isterse, ânýnda, bulan EL-VÂCÝD dir O. Aþk çeken kullarýnýn, gönül tahtýna giren, Beklenmedik zamanda, bolluk, bereket veren, En muhtaç anlarýnda, onlarý sevindiren, Has kuluna, hesapsýz, veren, EL-MÂCÝD dir O. Ýlim doruklarýnda, bilinen, bilinmeyen, Sonsuz zaman içinde, silinen, silinmeyen, Sýnýrsýz Âlemlerde, bulunan, bulunmayan, Hiçbir þeyde benzeri, olmayan VÂHÝD dir O. Ümitsizlik çekenler, ne büyük gaflettedir, Oysa, Yüce Makâmca, hacet bilinmektedir, O, içten bir duaya, herþeyi vermektedir, Son çâreye hükmeden, tek merci SAMED dir O. Göklerin çatýsýný, galâksilerden örer, Bir gözün merceðinden, güneþ, ay, yýldýz girer, Protonlar, nötronlar, nasýl çýlgýnca döner, Akla gelen, gelmeyen, herþeye KÂDÝR dir O. 123 Zannetme ki; O, yalnýz, sonsuz âlemler kurar, Bir mikroskop camýna, eðil de, bak; neler var, Bu, âciz, kul kalemi, ancak, bu kadar yazar, Sonsuz kerre sonsuza, her an MUKTEDÝR dir O. Saf ve temiz kulunu, mükâfatta kayýran, Bilenle bilmeyenin, farkýný hep duyuran, Her kula, ayrý, ayrý, basamaklar ayýran, Öncelikler bahþeden, ulu MUKADDÝM dir O. Çalýþmak, nasýl haksa, baþarý da, bir haktýr, Ne var ki; bazen yakýn, bazen biraz uzaktýr, Buna râzý olmamak, þeytana has tuzaktýr, Tehiri, hayýr kýlan, yüce MUAHHÝR dir O. Kâinatta her þeyin, bir baþlangýcý vardýr, Sonsuz zaman ve mekân, ne varsa, Ona dardýr, Bu ihtiþam önünde, akýl, fikir, nâçardýr, Ýlki ve baþlangýcý, olmayan EVVEL dir O. Yaratýlmýþ olanýn, mutlak, bir sonu vardýr, Kâinatýn varlýðý; ancak, ömrü kadardýr, Sonsuzlar, son bulsa da, O yine hükümdârdýr, Nihâyeti ve sonu, olmayan ÂHÝR dir O. Ýnsanýn beþ duyusu, Ona, her an þâhittir, Onun yüce varlýðý, hiç þüphesiz sabittir, Ýnkâr eden bedenler, cehenneme aittir, Gören gönül gözüyle, görülen ZÂHÝR dir O. 124 Duman yeter, ateþin, varlýðýný yormaya, Ýnsan, dikkat etmeli, sýnýrýnda durmaya, Hiçbir varlýk dayanmaz, Onu bizzat görmeye, Her an bilinir amma, gizlidir, BÂTIN dýr O. Arzýn her zerresinden, yedikat Arþa kadar, Yaratýlmýþ herþeyde, belli ki disiplin var, Güneþi görmez misin, vaktinde doðar,batar, Âlemi, tek baþýna, yöneten VÂLÎ dir O. Yaratýlmýþlara has, þekil ve duygulardan, Elem, keder, endiþe, sevinç ve coþkulardan, Öfke, nefret, husûmet, korku ve kuþkulardan, Her tür, hâlden sakýnmýþ, EL-MÜTEÂLÎ dir O. Zorluklarý istemez, kula, kolaylýk verir, Günahlarýn çoðunu, örtbas eder, giderir, Niyeti, amel sayar, rahmetini gönderir, Ýki dünya serveti, bahþeden, EL-BERR dir O. Kim, ölmeden girerse, piþmanlýðýn yoluna, Cennetlerde adaydýr, nimetin en boluna, Gönülden tövbe edip, isteyen her kuluna, O, altýn anahtarý, veren, ET-TEVVÂB dýr O. Cehennem azâbýnýn, zerresini bil yeter, Bu dünyada bildiðin, azaptan, yüzbin beter, Ömür; kýsa bir sýnav, ergeç ölümle biter, Gafletin cezasýný, veren MÜNTEKÎM dir O. 125 Ona, tam bir îmanla, itaat edenlere, Þirk ve inkâr kirinden, arýnmýþ bedenlere, Hazreti Muhammedin, izinden gidenlere, Saðnak, af yaðmurlarý, indiren, AFÜVV dür O. Bitki, hayvan ve insan, neslinin devamýný, Bu nedenle, hepsinin, mekân ve zamanýný, Hayat için gereken, rýzklarýn tamamýný, Hudutsuz refetiyle, bahþeden RAÛF tur O. Senin deðil, o, mal mülk, senin deðil, o beden, Bu kýskançlýk, bu tamâh, bu ihtiraslar neden, Bâki servetine koþ, fâniyi kaybetmeden, Çünkü, herþey Onundur, tek MÂLÝKÜL MÜLK tür O. Kâinatta her nesne, Onun gücünü söyler, Kullarýna, meziyet, niþanlar, ikram eyler, Onun yanýnda insan, gurur, kibiri neyler, Yalnýz, Ona söylenir, ZÜL-CELÂL-Ý VEL-ÝKRÂM. Yarattýðý herþeyde, bir manâ ve maksat var, Dünyanýn dengesidir, o yalçýn yüce daðlar, Anaya verdiði aþk, onu yavruya baðlar, Tesadüfle izâhý, olmayan MUKSIT týr O. Her insan, bir an için, düþünse öldüðünü, Görecek ki; faydasýz, dünyanýn þan ve ünü, Hesap vakti gelince, kullarý, mahþer günü, Diriltip, toplayacak, yüce EL-CÂMÝdir O. 126 Herþey Ona muhtaçtýr, O, asla muhtaç olmaz, Servetin ölçüsünü, Ondan baþkasý bilmez, Ne kadar çok verse de, bir zerresi eksilmez, Aczi yok, sýnýrý yok, eþi yok, ÐANÝYY dir O. Kiminin, doðuþtandýr, dünyadaki serveti, Kimisi, ömürboyu, göremez mürüvveti, Bilin ki; bu takdirin, imtihandýr hikmeti, Ýsterse, kulu zengin, kýlan EL-MUÐNÎ dir O. Ýnsan gönlüne bir bak; sayýsýzdýr arzular, Ancak, bize bunlardan, bir kýsmýnda hayýr var, Bu nedenle kýsmetler, kimisinde biraz dar, Engeli, hayýr kýlan, ulu EL-MÂNÝdir O. Þüphesiz, hayýr ve þer, yalnýzca Ondan gelir, Hidâyete erenler, bunlarý sýnav bilir, Cennet kapýlarýndan, ancak, böyle geçilir, Elem ve sevinç veren, hem DÂRR, hem NÂFÝdir O. Ýstediði kullarýn, gönlüne ýþýk salan, Gözler ve yüzlerinde, nûrunu dâim kýlan, Seher vakti açýlan, ellerin dostu olan, Kalpleri aydýnlatan, sönmeyen, EN-NÛR dur O. Ýstediði kulunun, muradýný tez veren, Ýstediði kulunu, hidâyete erdiren, Gönül sofralarýna, bereketler verdiren, Közleri tutuþturan, yüce EL-HÂDÎ dir O. 127 Bu sonsuz Âlemlere, Ol dediði ilk anda, Hiçbir þeyin benzeri, yoktu hiçbir mekânda, Bunca, hayret verici, herþeyi tez zamanda, Hiç örneði olmadan, yaratan BEDÎdir O. Sonsuz sözcüðü bile, âcizdir hakikatte, Sonsuz sözünden baþka, birþey yok ki, lûgatte, Verecek güç kalmadý, beyindeki tâkatte, Hiç bir zamana baðlý, olmayan BÂKÎ dir O. Dünya malý, babadan, miras kalýr oðula, Bu çark, dönerek varýr, dünyadaki son kula, Acaba, daha sonra, bunca mal, kimin ola? Âlemde her zerreye, sonuncu VÂRÝS tir O. Tarifsiz irâdesi, çok büyük ve bütündür, Âlemlere verdiði, emri, sadece Kün dür, Bu kelâm ile herþey, Onun için mümkündür, Hiçbir iþi hikmetsiz, olmayan REÞÎD dir o. Cezalar tez olsaydý, hukukunun özünde, Hiçbir insan kalmazdý, bir anda yeryüzünde, Hiç þüphe olmasýn ki, ergeç durur sözünde, Kullara fýrsat için, sabreden SABÛR dur O. 128 SABIR SINAVIDIR ÖMÜR DEDÝÐÝN 129 SABIR; Ýnsanýn mânevî hamurunda, önemli bir katký, bir tekâmül mayasýdýr. Ýnsaný, o sonsuz kurtuluþa götüren, þaþmaz ve sapmaz bir yoldur. SABIR; Yüce Kurânda bildirilen, insan düþmaný þeytanýn, bütün taktik ve dürtülerine karþý, beþerin en güçlü savunma silahý, en saðlam siperidir. Yüce Allahýn (C.C.) Kurânda birçok âyetlerle müjdelediði, cennet anahtarlarýndan biridir... 130 SABIR SINAVIDIR ÖMÜR DEDÝÐÝN Ruhlar giderlerken, sonsuz bir yola, Dünyada verirler, birkaç gün mola, Sanma ki, bu geliþ, tesadüf ola, Sabýr sýnavýdýr, ömür dediðin... Güneþ, doðmak için, sabahý bekler, Kozalarda, çile çeker, böcekler, Bil ki, her yürüyen, önce emekler, Sabýr sýnavýdýr, ömür dediðin... Tohum düþer, topraðýnda barýnýr, Bahar gelir, yaprak ile sarýnýr, Ýnsanoðlu, kýþa doðru arýnýr, Sabýr sýnavýdýr, ömür dediðin... Hor görme dünyada, çile çekeni, Sabýrla beslenir, gönül kökeni, Bülbüle diyor ki, gülün dikeni; Sabýr sýnavýdýr, ömür dediðin... Ýhtiras seline, baraj kâr etmez, Beþer arzularý, saymakla bitmez, Dünyayý verseler, inan ki, yetmez, Sabýr sýnavýdýr, ömür dediðin... 131 KURÂN DÝYOR KÝ: l ...Allah sabredenlerle beraberdir. BAKARA/249 Zaman sermayesi, sanma ki, çok bol, Beþikten bastona, kaç adýmlýk yol ? Bu kânun deðiþmez, kim olursan ol, Sabýr sýnavýdýr, ömür dediðin... Rüyalar; ne büyük ibrettir oysa, Ýnsan, aç uyanýr, rüyada doysa, Ölüm uyanmaktýr, yaþamak buysa, Sabýr sýnavýdýr, ömür dediðin... Nîmet sýrrý gizli, hayýr ve þerde, Devâyý da verir, verdiði derde, Akýl, isyân ile, aranda perde, Sabýr sýnavýdýr, ömür dediðin... Gör ki, þu dünyanýn, sýrça köþküne, Tapmýþ nice insan, dönmüþ þaþkýna, Nedir, bu sarhoþluk, Allahaþkýna? Sabýr sýnavýdýr, ömür dediðin... 132 DE KÝ; ALLAH ÝÇÝN, NE YAPTIN BUGÜN ? Kalbini baðla ki,Hâkk kemendine, Düþme, mahþer günü, yargý derdine, Sen, kendi yargýcýn, ol da kendine, De ki; Allah için, ne yaptýn bugün ?.. Bir gönül kapýsý, bulup çaldýn mý? Bir sevgi seline, boyca daldýn mý ? Bir dosta bedelsiz, selâm saldýn mý ? De ki; Allah için, ne yaptýn bugün ?.. Seher vakti kalkýp, vecde daldýn mý ? Nûrlar daðýlýrken, payýn aldýn mý ? Hâkk aþkýna, kâlbi þâhid kýldýn mý ? De ki; Allah için, ne yaptýn bugün ?.. Bilmediðin, bilenlere sordun mu ? Ýlimle aranda, köprü kurdun mu ? Zarar ve kârýný, hayra yordun mu ? De ki; Allah için, ne yaptýn bugün ?.. Ezelî rýzkýna, râzý oldun mu ? Sabýr sofrasýnda, lezzet buldun mu ? Îmânla þükredip, huzur doldun mu ? De ki; Allah için, ne yaptýn bugün ?.. 133 Gafleti, gayretle, yarýþtýrdýn mý ? Alnýný secdeyle, barýþtýrdýn mý ? Bir akraba sorup, soruþturdun mu ? De ki; Allah için, ne yaptýn bugün ?.. Kibir daðlarýndan, inip geldin mi ? Zorda kalmýþ, bir kiþiyi bildin mi ? Sana borcu vardý, onu sildin mi ? De ki; Allah için, ne yaptýn bugün ?.. Merhamette, Hâkk serveti buldun mu ? Komþu kederiyle, ortak oldun mu ? Bir yetimin, þefkatiyle doldun mu ? De ki; Allah için, ne yaptýn bugün ?.. Acýlar görünmez, gözler baksa da, Her ateþ, düþtüðü yeri yaksa da, Hasta, bir dost bekler, ümit yoksa da, De ki; Allah için, ne yaptýn bugün ?.. Gönül gözlerini, açýp baksana, Veren, neler vermiþ, dünyada sana, Ona gönderdin mi, bir hamd ü senâ ? De ki; Allah için, ne yaptýn bugün ?.. Gramla yazýlýr, yaptýðýn hasat, Bir zerre noksansýz, çýkar yedi kat, Tükenen her nefes; kaybolan fýrsat, De ki; Allah için, ne yaptýn bugün ?.. 134 HOÞGELDÝN EY!.. ONBÝR AYIN SULTÂNI... Dünya arzularý, kuþattý beni, Köle kýldým, þu nefsime bedeni, Gör ki; yorgun düþtüm, özledim seni, Hoþgeldin ey!.. Onbir ayýn sultaný... Özledim, o solgun, nûrlu tenleri, Günahtan arýnmýþ, ak bedenleri, Rahmân Cemâline, aþk çekenleri, Hoþgeldin ey!.. Onbir ayýn sultaný... Bir baþka güzeldir, þimdi simâlar, Bir baþka açýlýr, yüce semâlar, Bir baþka yükselir, hamd ü senâlar, Hoþgeldin ey!.. Onbir ayýn sultaný... Yürekler, bir baþka hislenir þimdi, Beden deðil, ruhlar beslenir þimdi, Ezanlar, bir baþka seslenir þimdi, Hoþgeldin ey!.. Onbir ayýn sultaný... Nice kullar, mâbetlerle barýþýr, Nice insan, meleklerle yarýþýr, ALLAH nidâlarý, Arþa karýþýr, Hoþgeldin ey!.. Onbir ayýn sultaný... 135 Yorgun topraklara, nadas çekilir, Sabýr tohumlarý, gün gün ekilir, Mahþerde meyveye, döner dökülür, Hoþgeldin ey!.. Onbir ayýn sultaný... Dünyayý kuþatýr, tekmil melekler, Her rýzkýn baþýnda, bin melek bekler, Geçerlidir þimdi, bütün dilekler, Hoþgeldin ey!.. Onbir ayýn sultaný... Bir baþka uzanýr, yoksula eller, Þefkate râm olur, en katý diller, Yaþ deðil, müjdedir gözdeki seller, Hoþgeldin ey!.. Onbir ayýn sultaný... Bir baþka gülümser, gümüþ kubbeler, Kubbelerden taþar, içten tevbeler, Daðýtýlýr, en muteber rütbeler, Hoþgeldin ey!.. Onbir ayýn sultaný... O minâreler ki, þimdi herbiri; Arþa Tevhîd yazan, kalemler gibi, Bir baþka nakþeder, kalbe Tekbîri, Hoþgeldin ey!.. Onbir ayýn sultaný... Oruçlarýn ecri, Hâkktan biçilir, Kadir gecesinde, gökler geçilir, O gece, Cennette, mekân seçilir, Hoþgeldin ey!.. Onbir ayýn sultaný... 136 HÝÇ DÜÞÜNDÜN MÜ ?.. Ayaðýn, gururla, basarken yere, Ne, baþýn yükselir, deðer göklere, Ne de hükmün geçer, bastýðýn yere, Enin boyun nedir, hiç düþündün mü ?.. Servetin, gün be gün, artýp ürerken, Ölümsüzmüþ gibi, hüküm sürerken, Saltanat postunda, gün bugün derken, Yarýn ki ölümü, hiç düþündün mü ?.. Zalimi, mazluma karþý korursun, Fakir ekmeðiyle oynar durursun, Hem elinle, hem dilinle vurursun, Ya, sana kim vurur, hiç düþündün mü ?.. Sýnýf geçmek için, hayat dersinde, Nefsi dövmek gerek, îman örsünde, Aç iken tokluðu, düþünürsün de, Tok iken, açlýðý, hiç düþündün mü ?.. 137 YÜREÐÝNDE ALLAH SEVGÝSÝ VARSA... Çilen daðlar olsa, yolun düz gelir, Karakýþlar, bahar gelir, yaz gelir, Dertler sana, ödül gelir, haz gelir, Yüreðinde Allah sevgisi varsa... Kalp gözüne, karagünler, ak gelir, Ýki cihan korkularý, yok gelir, Nefsin, aç olsa da, sana tok gelir, Yüreðinde Allah sevgisi varsa... Vermek sana, zarar deðil, kâr gelir, Yücelen ruhuna, kafes dar gelir, Ölüm sana, kâbus deðil, yar gelir Yüreðinde Allah sevgisi varsa... Þer güçleri, irâdenle yarýþmaz, Ak ellerin, haramlarla barýþmaz, Ak sofrana, kara lokma karýþmaz, Yüreðinde Allah sevgisi varsa... 138 Þeytan eli, kapýn çalar duymazsýn, O þehevî davetlere uymazsýn, Ömür biter, ibâdete doymazsýn, Yüreðinde Allah sevgisi varsa... Barýnmaz, ruhunda þüphenin kiri, Ýnkâr sancýsýnýn, milyarda biri, Paramparça olur, gaflet zinciri, Yüreðinde Allah sevgisi varsa... Ýnanç depremleri, kubbeni yýkmaz, Yoluna cehâlet ejderi çýkmaz, Bâtýl yangýnlarý, zerreni yakmaz, Yüreðinde Allah sevgisi varsa... Adâletin temelidir, îmanýn, Ahlâk potasýnda, piþer irfânýn, Kul hakkýnýn, kölesidir vicdânýn, Yüreðinde Allah sevgisi varsa... Nefret kasýrgasý, durulur diner, Sevgi yaðmurlarý, sellere döner, Damla gözyaþýyla, Cehennem söner, Yüreðinde Allah sevgisi varsa... Her nerede olsan, DOSTu bulursun, Uzak diyarlarý,yakýn bilirsin, Bir anda, Kâbeye gider gelirsin, Yüreðinde Allah sevgisi varsa... 139 KADÝR GECESÝ Kim varmak isterse, Allah katýna, Gitmeyen yol molur, Kadir Gecesi... Kim bakmak isterse, kevser tadýna, Ýçmeyen kul molur, Kadir Gecesi... Saðnaktan boþalýr, ruhlar melekler, Akmayan sel molur, Kadir Gecesi... Gider fecre kadar, bütün dilekler, Boþ dönen el molur, Kadir Gecesi... 140 ÝBRET HARMANI Bir yanda, þükürle, akar gözyaþý, Bir yanda, þan þöhret, makâm savaþý, Dinle bak, ne diyor, þu mezartaþý, Bir ibret harmaný, bu koca dünya... Cennet yolu, kalp gözüyle seçilir, Kalp gözleri, Kurân ile açýlýr, Sýrat önce, bu dünyada geçilir, Bir ibret harmaný, bu koca dünya... Hazreti Âdemden, mahþere kadar, Bir yol uzanýr ki, çok çetin ve dar Üzerinde nefsin, tuzaklarý var, Bir ibret harmaný, bu koca dünya... Zaman seli, siler efsâneleri, O, dünya sarayý, virâneleri, Gönüldür, tek kalan, kum tâneleri, Bir ibret harmaný, bu koca dünya... Duyana gerek yok, fazlaca söze, Kýsadan varalým, sözdeki öze, Bunca ibretleri, görmeyen göze, Ne yapsýn neylesin, bu koca dünya?... 141 DÜÞÜNMEK Düþünmek, sadece insana özgü bir ayrýcalýk... Düþünebilen, kârýný, zararýný hesab edebilen bir varlýk olarak yaratýlmýþ insan... Ama bazen de bu en temel ve vazgeçilmez özelliðini arka plana iterek, duygu ve dürtülerinin maðlubu olabilen bir varlýk, insan... Bu zaafýndan olsa gerek. Allah teâla, son peygamber Hz. Muhammed (sav) aracýlýðýyla onu bir kez daha uyarmýþ ve mukaddes kitabýn ayetleriyle, ona bu en temel ve ayrýcalýklý özelliðini hatýrlatmýþ. bu yeteneðini kullanmasý gerektiðini tavsiye etmiþtir. Evet, Kurân-ý Kerim, bu bakýþ açýsýyla kendine yaklaþanlara, tam 125 yerde, düþünmenin ve ibret almanýn gerekliliðinden bahsederek, insanlara düþünce dünyasýna giden yollarý gösteriyor... Akletmek/Tefekkür/Tezekkür/Tedebbür kavramlarýyla, insanýn, kendinden baþlayarak, etrafýndaki tüm varlýklara ve nihayet evrenin sýrlarýna, ibret nazarlarýyla bakmasýný ve bütün bunlardan bir hisse çýkarmasýný istiyor... Maddenin en küçük yapý taþý atomdaki sýrdan, uzayýn derinliklerine kadar, insanýn düþünmesi gereken çok þey var zira... Ve her þey Yüce Yaratýcýyý hatýrlatýyor ve Ona yöneltiyor. Ýnsanlara, düþünerek hareket etmek yerine, akýllarýna estiði ve gönlünün istediði þekilde davranmalarýný öðütleyen bir anlayýþýn hüküm sürdüðü günümüzde, bizlere, Bir daha düþün diyen bu eser, kanaatimce, her satýrýyla, þiddetle ihtiyacýný hissettiðimiz yaðmur misali, kuruyan gönüllerimize hayat verecektir. Yazarýna feyizli ve bereketli bir ömür diliyor, sizleri eserle baþbaþa býrakýyorum. Saygýlarýmla. Prof. Dr. Mehmet Emin AY U.Ü. Ýlâhiyat Fakültesi Öðretim Üyesi 142 BÝR DAHA DÜÞÜN 143 KURÂN DÝYOR KÝ: l Onlar (muttakiler) gayba inanýrlar, namazý da doðruca kýlarlar, kendilerine verdiðimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. BAKARA/3 l Þeytan içki ve kumar yoluyla ancak aranýza düþmanlýk ve kin sokmak; sizi, Allahý anmaktan ve namazdan alýkoymak ister, Artýk (bunlardan) vazgeçtiniz deðil mi? MÂÝDE/91 BÝR DAHA DÜÞÜN... Kendin için, bir mahkeme kursan da; Nefsinden, ne kadar uzak dursan da; Her celseyi, vicdanýna sorsan da; Hükmünü vermeden, bir daha düþün... Ahlâk reddederken, mîras reddini, Ýnkâr ediyorsan, hâlâ ceddini; Aslýna duyduðun, bu nefret kini; Ben insaným derken, bir daha düþün... Elinde mey tasý, dilinde nifak; Kalbinde þeytanla, binbir ittifak; Sökmediyse hâlâ, cehlinde þafak; Dalâlet ne demek? bir daha düþün... 144 KURÂN DÝYOR KÝ: l De ki; yarattýðý þeylerin þerrinden, karanlýðý çöktüðü zaman gecenin þerrinden, düðümlere üfürüp büyü yapan üfürükçülerin þerrinden ve kýskandýðý vakit, kýskanç kiþinin þerrinden sabahýn Rabbine sýðýnýrým. FELAK/1,2,3,4.5 Niyetinde varsa, Kurâna cüret; Bir kýsmýný kabul, bir kýsmýný red. Sana vermiyorsa, ölüm de ibret; Mahþer kimliðini, bir daha düþün... Hasedin.. Edepten, hayâdan çoksa; Kardeþin karný aç, seninki toksa; Hele günlüðünde, namaz da yoksa; Müslümaným! derken, bir daha düþün... Ne kýlýç, ne kalkan, ne zýrha güven; Mîzanda kurtulur, nefsini döven. Bil ki; seni sana, þeytandýr öven; Kalbim temiz derken, bir daha düþün... Kalmamýþ modanýn, izân ölçüsü; Ne giysiler gördüm; þehvet dürtüsü. Ýffet deðil midir, insanýn süsü? Çaðdaþlýk bu mudur? bir daha düþün... Fal, büyü, cin deðil, kurtuluþ Hakkta, Aradýðýn huzur; Nâsta, Felâkta. Gel þu hezeyaný, artýk býrak da; Eðriyi, doðruyu, bir daha düþün... 145 KURÂN DÝYOR KÝ: l Ýþte o þeytan, ancak kendi dostlarýný korkutur, Þu halde eðer iman etmiþ kimseler iseniz onlardan korkmayýn, benden korkun. ÂL-Ý ÝMRÂN/175 l (Resûlüm!) Görmedin mi? Biz, kâfirlerin üzerine, kendilerini iyice (isyankarlýða) sevkeden þeytanlarý gönderdik. MERYEM/83 l Böylece biz, her peygambere insan ve cin þeytanlarýný düþman kýldýk. (Bunlar), aldatmak için birbirlerine yaldýzlý sözler fýsýldarlar, Rabbin dileseydi onu da yapamazlardý. Artýk onlarý uydurduklarý þeylerle baþbaþa býrak. ENÂM/112 BIRAKMA BENÝ Hevâya ne kadar, etsem de yemin; Olmadým bir lâhza, kendimden emin. Ey! Yüce sahibim, Rabbül Âlemin, Nefsimle baþbaþa, býrakma beni!. Son buldu, kibirle büyük savaþým, Önünde eðildi, o maðrur baþým. Gördün.. Beytullahta seldi gözyaþým, Rahmetinden mahrum, býrakma beni!. Kiþi gâfil ise, kelâm nâfile, Kalpler mutmaindir, zikrullah ile. Þu fâni dünyada, bir nefes bile. Kurândan nasipsiz, býrakma beni!. 146 Ýbâdet tahtýmdýr, hidâyet tâcým, Baþka hiçbir tâca, yok ihtiyacým, Her an, her mekânda Sana muhtâcým, Kapýnda secdesiz, býrakma beni!. Artýk avutmuyor, ne söz ne beste, Emrini bekliyor, ruhum kafeste. Vuslat kapýsýnda, o son nefeste, Þehâdetten gâfil, býrakma beni!. Affýn azâbýndan, bilirim yüce, Doksan dokuz ismin, dilimde hece. Sorgu sual, baþlayýnca o gece; Kabirde cevapsýz, býrakma beni!. Yaklaþan bir gün var, þartlarý yaman; Kurân der ki, O gün, verilmez aman. Ey! sýfatý Rahmân, ve Rahîm olan; Mahþerde gölgesiz, býrakma beni!. Gerçi söyleyecek, sözüm çoksa da, Geçtim her birinden, geldim maksada, Son bir dileðim var, yüzüm yoksa da; Cemâline hasret, býrakma beni!. 147 YAZARIN NOTU: Dünyadaki bazý islâm çevrelerinde görülen bâtýl ve hûrafeleri tesbit etmenin dýþýnda, kimseyi veya kimseleri tefrik ya da incitmek gibi bir amacým kesinlikle yoktur. C.N. KONJONKTÜR MÜSLÜMANI Bir yanda, sahte mehdî önünde saf tutanlar, Bir yanda falcýlarla, medyumlarla yatanlar, Bir yanda, Cennetleri parsel parsel satanlar, Gör ki; neylemiþ gaflet, bunca güzel insaný, Ýþte bunlardan biri; konjonktür müslümaný... Âmentüsü; þan, þöhret, lüks araba, köþk, yalý, Kapýsýnda bir boncuk, üstünde bir at nalý, Haftalýk takviminde, uðursuzdur her salý; Þöhret için kullanýr, el yazmasý Kurâný, Antikaya düþkündür, konjonktür müslümaný.. 148 Ýçgüdüyle kurulur, þuuraltý dengeler; Boþluklarý doldurur, eniþteler yengeler, Mürþitlere (!) âmâde, pür makyajlý bendeler, Dilde gýybet, elde mey, cepte Cennet fermaný, Her zaman huzurdadýr (!), konjonktür müslümaný.. Diyelim ki; eþ lâzým, kýz veya küçük beye, Sipariþler verilir, en yakýn bir türbeye, Sýra gelir, üç mumla çöpçataný görmeye, Bazan, mendil de baðlar, eðer isterse caný, Rüþveti bolca tutar, konjonktür müslümaný... Ramazanda, çok sýký bir rejime girilir; Yýllýk fazla kilolar, böylelikle verilir. Sonra gevþek deriler, uzmanlarca gerilir; Gelsin artýk kumlarda, boy gösterme zamaný, Üstelik çok cömerttir (!), konjonktür müslümaný... 149 Karakteri brüttür, belli deðildir neti, Çaðdaþlýk gereðidir, geçmiþine cüreti, Kendisine sorarsan, maymundan zürriyeti, Çok piþkindir.. Renk vermez, suludur zirâ kaný, Her modele mankendir, konjonktür müslümaný.. Her cenâzede baþlar, bir nezâket barýþý, Hanýmlarda bir ihlâs, ve tesettür yarýþý, Boþ gözlerle süzülür, tabutun her karýþý, Kaç yerde ayaküstü, kaynar sohbet kazaný Namazdan da muaftýr, konjonktür müslümaný... Teþekkür listesini, ilân eder basýndan, Bir hatîm satýnalýr, iþporta borsasýndan, Bir de mevlid gönderir, mevtânýn arkasýndan Artýk rahatlamýþtýr, kar beyazý vicdaný, Zaten temiz kâlplidir, konjonktür müslümaný.. 150 KURÂN DÝYOR KÝ: l De ki: Þüphesiz benim namazým, kurbaným, hayatým ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir. ENÂM-162 ALLAH ÝÇÝN SEV YETER Hiç kimse kapýný, varsýn çalmasýn, Dost bildiklerinde, vefâ kalmasýn. Varsýn, selâmýný kimse almasýn; Olmaz bir zerresi, mîzanda heder, Verdiðini, Allah için ver yeter... Varsýn, kusurunu döksünler dile, Ana, bacý, kardeþ, çektirsin çile. Varsýn, yüz çevirsin evlâdýn bile; Olmaz bir zerresi, mîzânda heder; Sevdiðini, Allah için sev yeter... 151 KURÂN DÝYOR KÝ: l Ey inananlar! Allahtan sakýnýn; herkes yarýna ne hazýrladýðýna baksýn; Allahtan sakýnýn; çünkü Allah, iþlediklerinizden haberdardýr. HAÞR/18 l O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlýkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanlarý affederler. Allah da güzel davranýþta bulunanlarý sever. ÂL-Ý ÝMRÂN/134 NE DÝYECEKTÝR? Diyorlar ki; tanrý Allah demektir, Oysa.. Tanrýlar çok, Allahsa tektir. Bugün Tanrý diyen, yarýn kabirde; Rabbi sorulunca, ne diyecektir?... ÝBRET ÝÇÝN Bunca yýldýr, boþ bakarsýn; Bu pazardan mezara, Ýbret için bir kere de; Mezardan bak pazara.. 152 KURÂN DÝYOR KÝ: l Kitabýný oku, bugün, sana karþý hesap görücü olarak nefsin yeter. ÝSRÂ/14 BÝR GÝZLÝ KÝBÝR Zengin olsan, hayýrlarda yarýþsan, Âlim olsan, ilimlerle barýþsan, Yiðit olsan, gazalara karýþsan, Secde yoksa eðer, bil ki bedende, Bir gizli kibir var, ille de sende... Câmiler yaptýrsan, köprüler kursan, Taþýný, altýnla tartýya vursan, Vakýf kapýsýnda, bir ömür dursan; Secde yoksa eðer, bil ki bedende; Bir gizli kibir var, ille de sende... Kurâný okuyup, yazsan ezbere, Þöhretin tez varsa, gittiðin yere, Kalbim temiz desen, günde bin kere, Secde yoksa eðer, bil ki bedende; Bir gizli kibir var, ille de sende... 153 SEN ÖLÜNCE MELEKLER Sen ölünce melekler, Nasýl sevinecekler... Ellerinde çiçekler Mezarlýk giriþinde Seni bekleyecekler.. Hoþgeldin diyecekler.. Kahramanlýklarýný, Bir bir sayýp dökecek, Ve kefen baðlarýný Saygýyla sökecekler... ............................. Bu arada bir melek Mikrofona gelerek; Kurâna karþý nasýl Savaþlar verdiðinden, Toplumu gerdiðinden.. Allah denince nasýl Komaya girdiðinden, Uzun uzun söz edip, Övgüler(!) yaðdýracak. Dokuzuncu senfoniyi Dokuz kez çaldýracak... ............................... Sen ölünce melekler, Nasýl sevinecekler.. Ellerinde çiçekler, Hoþgeldin(!) diyecekler... 154 KURÂN DÝYOR KÝ: l Kâfir olanlar için dünya hayatý câzip kýlýndý. (Bu yüzden) onlar, iman edenler ile alay ederler. Oysa ki, (Ýman edip) inkârdan sakýnanlar Kýyâmet gününde onlarýn üstündedir. Allah dilediðine hesapsýz rýzýk verir. BAKARA/212 BÝR BÝLEBÝLSEN!. Bunca mektep bitirmiþsin, gayretle; Cehlin bâkî kalmýþ.. Gördüm hayretle. Deðil böyle, alay etmek âyetle; Aðlardýn.. Durmadan hüsrânýna sen, Küfrün bedelini, bir bilebilsen!. O yaþlý ananda, tutmuyor dizler, Bir tas çorba versen, nemlenir gözler. Deðil ona hergün, iðneli sözler; Taþýrdýn sýrtýnda.. Bin yýl bile sen, Cennet müjdesini, bir bilebilsen!. Ey! Þükür fakiri, doyumsuz insan, Bilsen ki nankörlük, ne büyük hüsran. Deðil, bu sayýsýz nîmete küfrân; Öperdin.. O kuru ekmekleri sen, Kerem sahibini, bir bilebilsen!. 155 KURÂN DÝYOR KÝ: l Onlarýn, ateþin baþýnda durdurulmuþ iken; ah ne olurdu keþke biz (dünyaya) geri döndürülseydik de Rabbimizin âyetlerini yalanlamasaydýk, Ýnananlardan olsaydýk ! Dediklerini bir görsen. l Hayýr, daha önce gizlemekte olduklarý, onlara göründü. Geri döndürülselerdi, yine men edildikleri þeyi yapmaya dönerlerdi. Çünkü onlar yalancýlardýr. BAKARA/27-28 l Gündüzün güneþ dönüp gecenin karanlýðý bastýrýncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kýl; bir de sabah namazýný, çünkü sabah namazý þahitlidir. ÝSRÂ/78 l ...Allahtan korkun ve bilin ki; Allah muttakilerle beraberdir. BAKARA/194 l Allah müminlerden, mallarýný ve canlarýný kendilerine (verilecek) Cennet karþýlýðýnda satýn almýþtýr... TEVBE/111 l Bir kulun Allahýn rýzâsýna en yakýn olduðu an secdede bulunduðu zamandýr. Orada çok duâ ediniz. (Hadis) Riyâzüs-Sâlihîn Trc.3/33 ÇALINIRKEN DAVULLAR Ýki günlük yol için, hemen sývanýr kollar; Ve iðneden ipliðe, hazýrlanýr bavullar... Bir yol var ki, hazýrlýk, düþünülmez nedense; Musalla taþlarýnda, çalýnýrken davullar... 156 KURÂN DÝYOR KÝ: l (Resûlüm) sana bu mübarek Kitabý, âyetlerini düþünsünler ve aklý olanlar öðüt alsýnlar diye indirdik. SÂD/29 DOÐRUYU SÖYLEYEN DOST GEREK BANA Konuþ, ey musalla!. Sustuðun yeter, Sen sustukça kalbim, taþtan da beter. Gafletin adýný, koymuþum kader, Zor gelse de gerçek, nefsimden yana, Doðruyu söyleyen, dost gerek bana... Yaþadýn.. Kimbilir ne kahýrlarý, Taþýdýn.. Bunca kör ve saðýrlarý. Konuþ ey musalla! dök þu sýrlarý, Gör ki; býkmýþým ben, riyâdan yana, Doðruyu söyleyen, dost gerek bana... Gerçi, her gün seni göz görse bile; Ýbret almak için, görmek nâfile. Konuþ, ey musalla! gel artýk dile; Vur þu gafletimi, gücenmem sana, Doðruyu söyleyen, dost gerek bana. 157 KURÂN DÝYOR KÝ: l O âyetlerimizi inkâr edenleri yakýnda bir ateþe sokacaðýz, derileri piþtikçe azâbý tadsýnlar diye onlara baþka deriler vereceðiz. Þüphesiz Allâh dâima üstündür, (hüküm) ve hikmet sahibidir. NÝSÂ/56 Nerde o taçlarýn, maðrur baþlarý? Âhû gözdelerin, hilâl kaþlarý? Susmayýn.. Konuþun, mezar taþlarý; Bir daha dönemem, ben bu cihana; Doðruyu söyleyen, dost gerek bana.. Hani, ölümlere alkýþ tutanlar? O çaðdaþ kuklalar, o kahramanlar(!)? Ey mezar taþlarý! nerde o canlar? Bir daha izin yok, bu imtihana; Doðruyu söyleyen, dost gerek bana... Sen ey toprak ana! nedir bu sükût? Kararan kalbime, biraz ýþýk tut. Tabut mu beþiktir, beþik mi tabut? Ölüm doðum mudur?. De toprak ana, Doðruyu söyleyen, dost gerek bana... 158 KÝÞÝYE ÖZEL Ey! haçlý hayraný, marka züppesi, Yerli zorbalarýn, satýlmýþ sesi, Ben deðilim, baðnazlýðýn adresi; Olmaz müslümanda, öfke, nefret, kin, Âcizdir zannetme, olsa da sâkin... Nifak tohumlarý ektiðin yeter, Bilir misin fitne, katilden beter. Ey! kimlik yitirmiþ, sarhoþ derbeder, Tutmaz müslümanlar, kavgaya çanak, Yobaz arýyorsan, git aynaya bak... Akrep zehirlenir, sendeki dilden, Ýktibas mý ettin, Ebu Cehilden? Bârî, bir nasihat dinle ehilden; Býrak þu bâtýlý, Kurâna eðil; Ýslâm kurtuluþtur, Ýrticâ deðil... 159 KURÂN DÝYOR KÝ: l ...Ama gerçek þu ki; gözler kör olmaz; lâkin göðüsler içindeki kalpler kör olur. HAC/46 l ... Muhakkak ki, namaz, hayâsýzlýktan ve kötülükten alýkoyar. Allahý anmak elbette (ibadetlerin) en büyüðüdür. Allah yaptýklarýnýzý bilir. ANKEBÛT/45 MÜSLÜMANIM DEMEKLE... Müslüman mý olunur, Müslümaným! demekle? Evet diyorsan eðer, hele birazcýk bekle... Nasýl savunur insan, Mahþer günü kendini; Müslümaným deyip de, Kurâný bilmemekle?... Diyelim ki; öðrendin, Kurâný bin emekle, Bu yeterli diyorsan, hele birazcýk bekle. Nice âlimler bile, aldatýyor kendini; Kurâný yaþamadan, Müslümaným demekle... 160 KURÂN DÝYOR KÝ: l Her can ölümü tadacaktýr. Kýyâmet günü ecirleriniz size eksiksiz verilecektir. Kim ki hemen ateþin elinden çekilip kurtarýlýr da cennete sokulursa, iþte o, kurtuluþa ermiþtir. Dünya hayatý, aldatýcý zevkten baþka birþey deðildir. ÂL-Ý ÝMRÂN/185 l ...Sakýn dünya hayatý sizi aldatmasýn ve þeytan. Allahýn affýna güvendirerek sizi kandýrmasýn. LOKMAN/33 l ...Þeytan onlara yaptýklarý iþleri güzel gösterip onlarý doðru yoldan çýkardý. Oysa bakýp görebilecek durumdaydýlar. ANKEBÛT/38 NESÝNÝ SEVEYÝM, BEN BU DÜNYANIN? Baharý vefâsýz, kýþý çileli, Gülleri dikenli, bildim bileli. Ölçüsü, tartýsý, hepsi hileli, Nesini seveyim, ben bu dünyanýn? Malý, mülkü, þaný, þöhreti derken, Vedâ günü gelir, geç veya erken. Bir çift çorap bile, vermez giderken, Nesini seveyim, ben bu dünyanýn? 161 KURÂN DÝYOR KÝ: l Siz ne kulaklarýnýzýn, ne gözlerinizin, ne de derilerinizin aleyhinize þahitlik etmesinden sakýnmýyordunuz, yaptýklarýnýzdan çoðunu Allahýn bilmeyeceðini sanýyordunuz. FUSSÝLET/22 YA BEN NE DERÝM? Ey kadýn! cömertsin teþhirden yana, Allahtan, birazcýk sen de korksana. Nefsim istese de, bakamam sana; Þahitlik ederken, o gün gözlerim, Rabbin huzurunda, ya ben ne derim?. 162 KURÂN DÝYOR KÝ: l Dönüþ sahibi olan (yaðmur yaðdýran) göðe, (nebat ile) yarýlan yere yemin ederim ki Kurân, (hak ile bâtýlý) ayýran bir sözdür. TÂRIK/11,12,13 l O (Kurân), asla bir þaka deðildir. TÂRIK/14 VALLAHÝ O KURÂN ÞAKA DEÐÝLDÝR Binbir vesveseyle, seni saptýran; Dünya servetini, kýble yaptýran; Kibir verip, seni sana taptýran; O melun þeytana, haddini bildir; Rabbin azap sözü, þaka deðildir... Kurân ahlâkýný, çað dýþý gören, Þehvet bataðýnda, hükmünü süren, Sana her cürette, cesâret veren; O gâfil nefsine, haddini bildir; Vallahi Cehennem, þaka deðildir... 163 KURÂN DÝYOR KÝ: l ... Çünkü kâfirler topluluðundan baþkasý Allahýn rahmetinden ümit kesmez. YÛSUF/87 Zengine îtibar, olsa da yaygýn; Para pul, eylemez insaný saygýn. Ýbâdet deðilse, dünyada kaygýn; Âhirde de insan, bil ki zelildir, O mahþer dehþeti, þaka deðildir... Yakýþmaz mümine, yarýnlara yas; Umutsuzluk; ancak kâfirlere has. Yeter ki; sen göster, tevbede ihlâs; Geçmiþ günahlarýn bile kefildir, Rabbin Cennet vâdi, þaka deðildir... Arama.. Sabýrdan baþka teselli, Altý üstü kaç yýl? ömürler belli. Kimbilir, kimedir yarýn tecelli, Her secde, mîzanda sana delildir, Vallahi o Kurân, þaka deðildir... 164 KURÂNI ANLADIKÇA... 165 KURÂN DÝYOR KÝ: l Sana Kurâný indiren Odur. Onda, Kitabýn (Kurân) anasý (temeli) olan bir kýsým âyetler muhkem (açýk ve kesin) dir. Diðerleri de müteþabih (benzeþen, mecazi) dir. Kalplerinde bir kayma (eðrilik) olanlar, fitne (ve karýþýklýk) çýkarmak ve onun olmadýk yorumlarýný yapmak için, ondan müteþabih olanýna uyarlar. Oysa onlarýn yorumunu (gerçek anlamlarýný) ancak Allah bilir. Ýlimde derinleþenler (idrak sahibi kimseler) ise: Biz ona inandýk, onun (Kurânýn) tümü Rabbimiz katýndandýr dediler. Temiz akýl sahiplerinden baþkasý öðüt alýp-düþünmez. ÂL-Ý ÝMRAN/7 166 KURÂN DÝYOR KÝ: l Görmedin mi ki, gerçekten, göklerde ve yerde olanlar, güneþ, ay, yýldýzlar, daðlar, aðaçlar, hayvanlar ve insanlardan birçoðu Allaha secde etmektedirler... Hacc/18 KURÂNI ANLADIKÇA Maddeyi putlaþtýran, o dünyevî korkular; Vicdan ve ahlâkýný, bulandýran tortular; Düþünce sarnýcýnda, biriken kirli sular; Atýlýr yüreðinden, Kurâný anladýkça... Akýl tahtýn önünde, hurâfeler diz çöker; Bilinç ufuklarýnda, binlerce þafak söker; Gözlerin damla damla, yaþ deðil umut döker; O devâlar deryâsý, Kurâný anladýkça... Çözülür, kalp gözünü baðlayan kördüðümler; Açýlýr, örümcekli kapýlar birer birer; Varlýk târifindeki, maddeye mânâ girer; Þüpheler sona erer, Kurâný anladýkça... Gör ki; sebepsiz deðil, varlýðýn bir zerresi; Ne bir yaðmur damlasý, ne de bir kum tanesi.. Gerçeðin karþýsýnda, tesâdüf efsânesi; Âciz kalýr, alçalýr, Kurâný anladýkça... 167 Katýlaþan yürekler, hoþgörüyle beslenir; Kirli eller, hidâyet selleriyle ýslanýr; Dinlersin ki; taþ toprak Allah diye seslenir; Zikirleri duyarsýn, Kurâný anladýkça... Her nefsin tadacaðý, ölüm ve ötesinden; Kabirde duyacaðýn, Münker Nekir sesinden; Ve ergeç varacaðýn, mahþer mahkemesinden; Ýbretle ürperirsin, Kurâný anladýkça... Gösteriþin postunu, yerden yere vurursun; Nefsine köle deðil, ona sultân olursun... Yalnýzlýk sancýsýndan, ebedî kurtulursun; Gerçek Dostu bulursun, Kurâný anladýkça... Yaratan hakký için, insanla barýþýrsýn; Kibir daðýndan iner, ummâna karýþýrsýn; Hâk yolunda rütbesiz, isimsiz yarýþýrsýn; Sevgiyle tanýþýrsýn, Kurâný anladýkça... 168 KURÂN DÝYOR KÝ: l Hevâ hevesini tanrý edinen ve Allahýn (kendi katýnda ki) bir bilgiye göre saptýrdýðý, kulaðýný ve kalbini mühürlediði, gözünün üstüne de perde çektiði kimseyi gördün mü? Þimdi onu Allahtan baþka kim doðru yola eriþtirebilir? Hala ibret almayacak mýsýnýz? CÂSÝYE/23 Kanayan bir yarayý, görmeden geçemezsin; Ýnsanýn bedelini, servetle biçemezsin; Kavrulsan da, bir yudum haramdan içemezsin; Kula el açamazsýn, Kurâný anladýkça... Allahtan baþkasýna, minnet sana âr gelir, Onurlu bir yoksulluk, iffetine kâr gelir; Ruhuna beden deðil, dünya bile dar gelir, Semâlar mekân olur, Kurâný anladýkça... Ýlim mercekleriyle görürsün uzaklarý; Farkeder ve seçersin, karalardan aklarý; Hele ki; o þeytanýn, kurduðu tuzaklarý; An be an yakalarsýn, Kurâný anladýkça... Korkma ki; ak yürekte, kara sancý baþlamaz, Kem tohumlar kök salýp, topraðýnda kýþlamaz. Var git artýk yoluna, sana kurþun iþlemez; Böyle gönül verip de, Kurâný anladýkça... 169 KURÂN DÝYOR KÝ: l Ýnsanlardan öyleleri vardýr ki: Biz Allaha ve ahiret gününe iman ettik. derler; oysa onlar inanmýþ deðildirler. Bakara/8 l (sözde) Allahý ve iman edenleri aldatýrlar. Oysa onlar, yalnýzca kendilerini aldatmaktadýrlar da þuurunda deðildirler. Bakara/9 l Kalplerinde hastalýk vardýr. Allah da hastalýklarýný arttýrmýþtýr. Yalan söylemekte olduklarýndan dolayý onlar için acýklý bir azap vardýr. Bakara/10 l Kendilerine: Yeryüzünde fesat çýkarmayýn denildiðinde: Biz yalnýzca ýslah edicileriz derler. Bakara/11 l Haberiniz olsun; gerçekten asýl fesatçýlar bunlardýr, ama þuurunda deðildirler. Bakara/12 l Ve (yine) kendilerine: Ýnsanlarýn iman ettiði gibi siz de iman edin denildiðinde: Düþük akýllýlar (beyinsizler)in iman ettiði gibi mi iman edelim? derler. Bilin ki, gerçekten asýl düþükakýllýlar kendileridir; ama bilmezler. Bakara/13 170 KURÂN DÝYOR KÝ: l Ey iman edenler, kazandýklarýnýzýn iyi olanýndan ve sizin için yerden bitirdiklerimizden infak edin. Kendinizin göz yummadan alamýyacaðýnýz bayaðý þeyleri vermeye kalkýþmayýn... Bakara/267 l Þeytan sizi fakirlikle korkutuyor ve size çirkin hayasýzlýðý emrediyor... Bakara/268 l Sevdiðiniz þeylerden infak edinceye kadar asla iyiliðe eriþemezsiniz. Her ne infak ederseniz, kuþkusuz Allah onu bilir. Âli Ýmran/92 l Tartýyý adaletle tutup-doðrultun ve tartýyý noksan tutmayýn. Rahman/9 KURÂNI YAÞADIKÇA Bir insan ki; yenilmez, ne kalem, ne tüfekle; Ne saray sofralarý, ne bir kuru ekmekle. Bir insan ki; dünyada, korkusuz bir yürekle, Allaha vekîl olur, Kurâný yaþadýkça... Bir inanç ki; sarsýlmaz, ne tayfun, ne tûfanla; Güçlenir, sabýr denen, en zorlu imtihanla. Bir inanç ki; beslenir, her nefeste îmanla, Sonsuzlara tâc olur, Kurâný yaþadýkça... Bir vicdan ki; düþmeden, nefsin tuzaklarýna; Mahþer penceresinden, bakar kul haklarýna... Bir vicdan ki; her çaðda, zulmün uþaklarýna, Adâleti haykýrýr, Kurâný yaþadýkça... 171 KURÂN DÝYOR KÝ: l Dosdoðru namazý kýlýn, zekâtý verin... Bakara/110 l Andolsun, biz sizi bir parça korku, açlýk ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceðiz. Sabýr gösterenleri müjdele. Bakara/155 l Kullarým beni sana soracak olursa, iþte Ben (onlara) pek yakýným. Bana dua ettiði zaman, dua edenin duasýna cevap veririm... Bakara/186 l Allah yolunda infak edin ve kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayýn... Bakara/195 l Küfredenlere dünya hayatý çekici kýlýndý (süslendi). Onlar, iman edenlerden kimileriyle alay ederler. Oysa korkup sakýnanlar (müttakiler), kýyamet günü onlarýn üstündedir... Bakara/212 Bir gönül ki; dost olur, aman diyen düþmana; Þefkati þükran bilir, yaratýlmýþ her cana. Bir gönül ki; paklanýr, kin ve kibirden yana; Yer ile yeksân olur, Kurâný yaþadýkça... Bir huzur ki; bozulmaz, þeytanî þüphelerle, Ne tabiî âfetler, ne de baþka bir þerle... Bir huzur ki; barýþýr, o ilâhi kaderle; Ruhlara sükûn verir, Kurâný yaþadýkça... Bir edeb ki; hayânýn, gölgesinde barýnýr, Ahlâk imbiklerinden, süzüldükçe arýnýr... Bir edeb ki; namusu, servetten önde tanýr; Âyetlerle yýkanýr, Kurâný yaþadýkça... 172 KURÂN DÝYOR KÝ: l Allah yolunda öldürülenleri sakýn ölüler saymayýn. Hayýr, onlar, Rableri katýnda diridirler, rýzýklanmaktadýrlar; Âl-i Ýmran/169 Bir hayat ki; doyumsuz, her mevsimi bir bahar; Her baharda bin meyve, her meyvede bin tad var... Bir hayat ki; ölümsüz.. Çünkü aslýnda mezar; Bir cennet kapýsýdýr, Kurâný yaþadýkça... Bir sevda ki; titretir, yürekleri derinden; Daðýlýr kâinata, Medine göklerinden.. Bir sevda ki; açýlýr, semâlar kaç yerinden, Muhammed nûru ile, Kurâný yaþadýkça... Bir dünya ki; ne açlýk, ne cinâyet, ne savaþ, Ne kan aðlayan mazlum, ne gözlerde damla yaþ. Bir dünya ki; ufuklar, aðarýr yavaþ yavaþ; Sabahlar müjdelenir, Kurâný yaþadýkça... 173 KURÂN DÝYOR KÝ: l ... Olur ki hoþunuza gitmeyen bir þey, sizin için hayýrlýdýr ve olur ki, sevdiðiniz þey de sizin için bir þerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz. Bakara/216 NE GEREK !.. Nefsin, irâdeni takmýþ sürükler; Kibrin, bencilliði durmaz körükler; Dilin, her günahý þeytana yükler; Sana, senden baþka düþman ne gerek !.. Bâtýlý hak bilir, yola çýkarsýn; Rüþvet diye, türbede mum yakarsýn; Mavi boncuk takar, fala bakarsýn; Putlar mekânýnda, akýl ne gerek !.. Hasta anan gezer, baston deðnekle; Mayýsýn haftasý, gelsin ki bekle... Borç ödersin, senede bir çiçekle, O kýrýk vazoda, çiçek ne gerek !.. 174 Bülbüle ne fayda, o güzel sesten? Sanma ki; mutludur, altýn kafesten. Hangi tâc deðerli, hür bir nefesten.. Vicdaný susturan, servet ne gerek !.. Güyâ doyurmakla, birkaç fakiri; Sanma ki; arýnýr, servetin kiri.. Bir elin Kurânda, kadehte biri; Münâfýk sözüne, sözlük ne gerek !.. Yýllar, seller gibi akýp giderken, Kâbe diyenlere, dersin ki; erken!.. Ýsrâfîl, kýyâmda Sûra üflerken; Berzâh kapýsýnda, eyvah!.. ne gerek !.. Bir moda salgýný, almýþ yürürken; Varlýk þuurunu, þehvet bürürken; Hevâ topraðýnda, tohum çürürken; Bu batak tarlada, harman ne gerek !.. 175 Hak diyene, kara damga vuranda; Dürüstlüðü, aptallýða yoranda; Zekâttan kaçmaya, fetvâ soranda Kara servetlere, hayret ne gerek !.. Yalandýr.. Dünyada bütün alkýþlar, Bunu haykýrýyor, dikili taþlar.. Ölümsüz yolculuk, ölümle baþlar; Sana, Hâktan baþka, bir dost ne gerek!.. Ey!.. bugün kendini aldatan insan; Yarýn bakacaksýn, karþýnda mîzân.. Haydi.. Göster artýk, birazcýk izân, Daha bundan baþka, gerçek ne gerek !.. 176 KURÂN DÝYOR KÝ: l Andolsun, onlarý hayata karþý (diðer) insanlardan ve þirk koþanlardan (bile) daha tutkun bulursun. (Onlardan) her biri, bin yýl yaþatýlsýn ister; oysa onun bunca yaþamasý, onu azabtan kurtarmaz. Allah, onlarýn yapmakta olduklarýný görendir. Bakara/96 KOR ÜSTÜNDE KAR TANESÝ Sefâdan vazgeçer, vefâ seçerdi; Ýnsan, düþünseydi Hâkka visâli.. Ömür, bin yýl bile, olsa geçerdi; Kor üstünde, kar tanesi misâli... 177 KURÂN DÝYOR KÝ: l Allahýn, bol ihsanýndan kendilerine verdiði þeylerde cimrilik edenler, bunun kendileri için hayýrlý olduðunu sanmasýnlar. Hayýr; bu, onlar için þerdir... Âl-i imran/180 l Her nefis ölümü tadýcýdýr. Kýyamet günü elbette ecirleriniz eksiksizce ödenecektir... Âl-i imran/185 l Ey iman edenler, onda hiç bir alýþ-veriþin, hiç bir dostluðun ve hiç bir þefaatin olmadýðý gün gelmezden evvel, size rýzýk olarak verdiklerimizden infak edin... Bakara/254 l Dinde zorlama (ve baský) yoktur. Gerçek þu ki, doðruluk (rüþd) sapýklýktan apaçýk ayrýlmýþtýr... Bakara/256 l Ey iman edenler, Allaha ve ahiret gününe inanmayýp, insanlara karþý gösteriþ olsun diye malýný infak eden gibi minnet ve eziyet ederek sadakalarýnýzý geçersiz kýlmayýn... Bakara/264 l Onlar bollukta da, darlýkta da infak edenler, öfkelerini yenenler ve insanlar (daki haklarýn) dan baðýþlama ile (vaz) geçenlerdir. Allah, iyilik yapanlarý sever. Âl-i imran/134 l Allah, hiç kimseye güç yetiremeyeceðinden baþkasýný yüklemez... Bakara/286 l Yoksa Allah içinizden cihad edenleri belli etmeden, sabredenleri ortaya çýkarmadan cennete gireceðinizi mi sandýnýz? Âl-imran/142 178 MEVLÂ BÝLÝR YA.. Vefâsýz dost için, yanma bu kadar; Nankörlük, beþerin hamurunda var.. Gördüðün yarayý, sen yine de sar; Kullar bilmese de, Mevlâ bilir ya... Gösteriþ düþkünü, süzme cehâlet; Ýslâmý etse de, servete âlet, Üzülme.. Bu riyâ postunu elbet, Kullar görmese de, Mevlâ görür ya... El etek öperek, susan dillere; Rüþvet kapýsýnda, bükük bellere; Zulmü alkýþlayan, gizli ellere; Kullar yetmese de, Mevlâ yeter ya... Benlik sevdâsýyla, kalem tutana, Allahýn hükmüne, hüküm katana, Ýþret sofrasýnda, makâm satana; Kullar sormasa da, Mevlâ sorar ya... Sen ki; bozmadýkça, niyetlerini, Uzatmaz kalbine, þeytan elini.. Temiz alnýndaki, ter bedelini; Kullar vermese de, Mevlâ verir ya... Bir yudumluk hazdýr, çöldeki testi, Kaptýrma, þu dünya çarkýna postu... Kim demiþ ki olmaz; doðrunun dostu? Kullar olmasa da, Mevlâ olur ya... 179 KURÂN DÝYOR KÝ: l Sûra üfürüldü; böylece Allahýn diledikleri dýþýnda, göklerde ve yerde olanlar çarpýlýp-yýkýlýverdi... Zümer/68 l Yeryüzü ve daðlar yerlerinden oynatýlýp kaldýrýlacaðý, ardýndan da tek bir çarpma ile birbirlerine çarpýlýp parça parça olacaðý zaman. Hâkka/14 l Gök de yarýlýp-çatlamýþtýr... Hâkka/16 l Daðlarý yürüteceðimiz gün, yeri çýrýlçýplak (olmuþ) görürsün... Kehf/47 l Sonra gök yarýlýpda yað gibi erimiþ olarak kýpkýrmýzý bir gül olduðu zaman. Rahman/37 l Yer, þiddetli bir sarsýntýyla sarsýldýðý Vakýa/4 l Ve daðlar darmadaðýn olup ufalandýðý. Vakýa/5 l Yýldýzlar örtülüp (ýþýklarý) silindiði zaman. Mürselat/8 l Gök yarýldýðý zaman. Mürselat/9 l Güneþ, köreltildiði zaman. Tekvir/1 O GÜN Zamanlarýn tükenip, saatlerin durduðu; Göklerin, parça parça, düþüp Arza vurduðu; Milyonlarca güneþin, kararýp kaybolduðu; Kýyâmet buyruðunun, indiði gündür O gün... Semâlarýn yarýlýp, kýzgýn seller döktüðü; Yýldýzlarýn savrulup, gökkubbenin çöktüðü; Depremlerin, dengeyi temelinden söktüðü; Dehþetin, Kâinatý sardýðý gündür O gün... 180 KURÂN DÝYOR KÝ: l Eðer küfredecek olursanýz, çocuklarýn saçlarýný aðartan bir günde, siz kendinizi nasýl koruyacaksýnýz? Müzzemmil/17 l Daðlar, kökünden sökülüp savrulduðu zaman. Mürselat/10 l Sura üfürüleceði gün, artýk siz dalga dalga geleceksiniz. Nebe/18 l Onu gördüðünüz gün, her emzikli kendi emzirdiðini unutup-geçecek ve her gebe-diþi de kendi yükünü düþürecektir... Hacc/2 l Gerçek þu ki, kýyamet-saati yaklaþarak gelmektedir, onda þüphe yoktur. Gerçekten Allah, kabirlerde olanlarý diriltecektir. Hacc/7 Hallaç yünleri gibi, daðlarýn atýldýðý; Denizlerin taþarak, birleþip katýldýðý; Çürüyen her bedenin, baþtan yaratýldýðý; Kurânda vâdedilen, þüphesiz gündür O gün. Târifsiz korkularý, yüreklere indiren; Çocuklarý, ak saçlý yaþlýlara döndüren; Ve Âdemle baþlayan, imtihana son veren; En büyük tecellinin, geldiði gündür O gün... Ýsrâfîl sûr sesiyle, çýnlatýrken dört yaný; Uyandýrýr; o derin uykudan her yataný. Ne var ki; hiç kimsenin, yoktur elden tutaný; Herkesin, birbirinden kaçtýðý gündür O gün... Bir yanda, düþük yapan, bîçâre hâmileler; Bir yanda çocuðunu, emzirmeyen anneler.. Öyle korkuludur ki; o mahþerî sahneler; Hiçbir canýn cânaný, olmayan gündür O gün... 181 KURÂN DÝYOR KÝ: l ... (o gün hiç) bir baba çocuðu için bir karþýlýk veremez ve (hiç) bir çocuk da babasý için bir þeyi verebilici deðildir... Lokman/33 l ... Azabý gördükleri zaman, o zalimleri bir görsen; Geri dönmeðe bir yol var mý? derler. Þûra/44 l Kiþi o gün, kendi kardeþinden kaçar; Abese/34 l Ýnsan o gün derki : Kaçýþ nereye? Kýyamet/10 l Hayýr; sýðýnacak herhangi bir yer yok. Kýyamet/11 l O gün cehenneme diyeceðiz; Doldun mu? O da: Daha fazlasý var mý? diyecek. Kâf/30 l Biz ise, kýyamet gününe ait duyarlý teraziler koyarýz da artýk, hiç bir nefis hiç bir þeyle haksýzlýða uðramaz... Enbiya/47 Ne ana, baba, oðul, ne akraba, ne de eþ, Yedikat yabancýdýr, orada iki kardeþ.. Kimi gömleði katran, kimi yüzünde ateþ, Piþmanlýðýn, geçersiz olduðu gündür O gün... Artýk, ne kral vardýr, hükümranlýk kuracak; Ne de, bir köle vardýr, ona boyun kýracak... Kaçmak için ne mekân, ne adres var soracak, Çârelerin, çâresiz kaldýðý gündür O gün... Ortaya, mîzân denen, has terâzi kurulur; Allahýn huzurunda, bölük bölük durulur; Küçük, büyük, her zulmün, hesaplarý sorulur; Dünyada gizlenenler, yüze vurulur O gün... 182 KURÂN DÝYOR KÝ: l Bizim birkere daha (dünyaya dönüþümüz mümkün) olsaydý da iman edenlerden olabilseydik. Þuarâ /102 l ... De ki: Gerçekten kayba uðrayanlar, kýyamet günü hem kendilerini, hem de yakýnlarýný kayba uðratanlardýr... Zümer/15 l O gün, öyle yüzler vardýr ki apaydýnlýktýr. Abese/38 l O gün, Rahman (olan Allah)ýn kendisine izin verdiði ve sözünden hoþnut olduðu kimseden baþkasýnýn þefaati bir yarar saðlamaz. Tâhâ/109 l ...Ne bilirsin; belki kýyamet-saati pek yakýn da olabilir. Ahzab/63 l Onlarýn yüzlerinin ateþte evrilip-çevrileceði gün,derler ki: eyvahlar bize, keþke Allaha itaat etseydik ve peygambere itaat etseydik. Ahzab/66 Kimi der ki; ey Rabbim, meðer biz aldanmýþýz, Yüce Kurâna raðmen, kýyâmet yok sanmýþýz. Bir daha fýrsat ver de, gör nasýl inanmýþýz. Oysa.. Bu dilekleri, dinleyen yoktur O gün... Kimi; cennet katýnda, mekânýn görmededir; O sonsuz mutluluðun, hükmünü sürmededir. Kimi; nice þefâat hakkýný vermededir.. Onlar için, târifsiz düðün bayramdýr O gün... Ey! doðumla bir ölüm arasýndaki insan; Mahþeri anlatmaya, âcizdir kulda lisan. Elbette gelecektir, onun þâhidi Kurân; Hem de uzakta deðil, çok yakýndadýr O gün... 183 GENÇ ARKADAÞIM Bazen bir seraptýr, görünür çölde, Bazen bir nilüfer, batak bir gölde. Daha ne tuzaklar, gizli bu yolda; Hepsi seni bekler, genç arkadaþým... Sahneleri gör ki; baþsýz ayaklar; Türlü oyunlarla, nefsini yoklar.. Ekrandan atýlan, zehirli oklar; Seni hedef seçti, genç arkadaþým... Kimi þarkýlarda, düþer cinnete, Sürgünü eþ koþar yüce cennete... Alkýþ denen o esrarlý illete; Kapýlmak hüsrandýr, genç arkadaþým... Nefsine hükmeden, Hakka yönelir, Vicdaný dinlemek, nefse zor gelir. Her yanlýþ adýmda, Sýrat incelir; Bunu bil de yürü, genç arkadaþým... Heybetle durdukça, Ýslâm neferi; Durmaz, bu kudurmuþ haçlý seferi. Bosnalý çocukta, o kavruk deri; Tarihin tenidir, genç arkadaþým... 184 KURÂN DÝYOR KÝ: l Ey iman edenler, yahudi ve hýristiyanlarý dostlar (veliler) edinmeyin: onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden onlarý kim dost edinirse, kuþkusuz onlardandýr. Þüphesiz Allah, zalimler topluluðuna hidayet vermez. Maide/51 l Andolsun, siz güçsüz iken Allah size Bedirde yardýmýyla zafer verdi... Âl-i Ýmran/123 l Sen müminlere: Rabbinizin size meleklerden indirilmiþ üç bin kiþiyle yardým-iletmesi size yetmez mi? diyordun. Âl-i imran/124 Güyâ, uygar denen, þer odaklarý; Hepsinde maskedir, insan haklarý.. Atan da tanýrdý, bu alçaklarý, Oyun, ayný oyun, genç arkadaþým... Bu koþu, mukaddes vatan yarýþý; Îmân bedelidir, her bir karýþý.. Ýblis kuklasýnýn, sahte barýþý; Aldatmasýn seni, genç arkadaþým... Dünyayý kuþatan, bu kan kokusu; Beþer tarihinin, temel dokusu.. Yine dünkü gibi, dört yanýn pusu; Sana uyku haram, genç arkadaþým.. Þimdi bu cephede, nöbet senindir, Yüreðinde Kurân, bayrak tenindir, Peygamber hýrkasý, çelik yenindir, Allah seninledir, genç arkadaþým... 185 KURÂN DÝYOR KÝ: l Hiç þüphesiz, kendilerine hidayet açýkça belli olduktan sonra, gerisin geri (küfre) irtidat eden (dönen) leri, þeytan kýþkýrtmýþ ve uzun emellere kaptýrmýþtýr. Muhammed/25 l Öyleyse melekler, onlarýn yüzlerine ve arkalarýna vura vura canlarýný aldýklarý zaman nasýl olacak? Muhammed/27 UNUTTURDUKÇA... Þeytan bu.. Ýnsanýn ezel düþmaný, Yenmek istiyorsan, geç kalma taný. Ýntikamdýr onun, en güçlü yaný; Ýnsana, îmaný unutturdukça... Þeytan bu.. Zehiri, bal der yutturur, Þehveti, refâha ölçü tutturur; Bir haram lokmaya, nâmus sattýrýr; Ýnsana, ölümü unutturdukça... Adres bilmeyeni, yoldan saptýrýr; Hevâ çamurundan, putlar yaptýrýr, Þöhrete, paraya, pula taptýrýr; Ýnsana, Allahý unutturdukça... Vehim kýrbacýyla, durmadan vurur; Ýdrâki, mantýðý, aklý durdurur.. Cinlerle büyüden, meded umdurur; Ýnsana, Kurâný unutturdukça... 186 KURÂN DÝYOR KÝ: l Ey Adem oðullarý, ben size and vermedim mi ki: þeytana kulluk etmeyin, çünkü o, sizin için apaçýk bir düþmandýr; Yasin/60 Servetle þýmartýr, hýrsa daldýrýr; Utanç perdesini, yüzden kaldýrýr; Zengine, fakirden, ekmek çaldýrýr; Ýnsana, vicdaný unutturdukça... Þeytan bu.. Nâmerde mendil açtýrýr, Cehlin makasýyla, hüküm biçtirir; Hak bilmez zâlimi, baþa seçtirir; Ýnsana, irfâný unutturdukça... Özentinin, fitilini ateþler; Sahneye doluþur, yaþayan leþler, Çamaþýr misâli, deðiþir eþler; Ýnsana, ahlâký unutturdukça... Þeytan bu.. Yönetir, türlü oyunu; Kardeþlik rolünde, kurtla koyunu.. Maymundan türetir, beþer soyunu; Ýnsana, aslýný unutturdukça... Uygar toplumlarda, vahþet yayýlýr; Medenî cellâtlar, iþe koyulur; Kitlelerin katli, hukuk sayýlýr; Ýnsana, insaný unutturdukça... 187 KURÂN DÝYOR KÝ: l Þüphesiz, küfredip de kâfir olarak ölenler, Allahýn, meleklerin ve bütün insanlarýn laneti bunlarýn üzerinedir; Bakara/161 l Mal ve çocuklar, dünya hayatýnýn çekici-süsüdür... Kehf/46 l Andolsun, bu Kuranda insanlar için biz her örnekten çeþitli açýklamalarda bulunduk. Ýnsan, her þeyden çok tartýþmacýdýr. Kehf/54 l Görmedin mi, biz gerçekten þeytanlarý, küfre sapanlarýn üzerine gönderdik, onlarý tahrik edip kýþkýrtýyorlar. Meryem/83 l Her nefis ölümü tadýcýdýr. Biz sizi, þerle de, hayýrla da deneyerek imtihan etmekteyiz ve siz bize döndürüleceksiniz. Enbiya/35 l Ahirete inanmayanlara gelince; biz onlara kendi yapmakta olduklarýný süsleyivermiþiz; böylece onlar, körlük içinde þaþkýnca dolaþmaktadýrlar. Neml/4 l Allahýn sana verdiðiyle ahiret yurdunu ara, dünyadan da kendi payýný (nasibini) unutma. Allahýn sana ihsan ettiði gibi, sen de ihsanda bulun... Kasas/77 l Ýnsanlar yalnýzca iman ettik diyerek, denemeden geçirilmeden býrakýlývereceklerini mi sandýlar? Ankebut/2 l Eðer yeryüzündeki aðaçlarýn tümü kalem ve deniz de onun ardýndan yedi deniz daha eklenerek (mürekkep) olsa, yine de Allahýn kelimeleri (yazmakla) tükenmez. Hiç þüphe yok Allah, üstün ve güçlü olandýr, hüküm ve hikmet sahibidir. Lokman/27 188 KURÂN DÝYOR KÝ: l Rabbimiz, bizi hidayete eriþtirdikten sonra kalplerimizi kaydýrma ve yanýndan bize bir rahmet baðýþla. Þüphesiz, baðýþý en çok olan Sensin Sen. Âl-i Ýmran/8 HAMDOLSUN Gördüm; kimi sarhoþ, kimi riyâda, Kimi gâfil gezer, kimi rüyâda. Bir gerçek aradým, koca dünyada, Hamdolsun.. Kurânla, tanýþtým YÂRAB!.. Vurdum, kalbimdeki zikir teline, Durdum, Arafatta seher yeline, Vardým, Beytullahta, o can seline, Hamdolsun.. Ýzninle karýþtým YÂRAB!.. Nicedir küstüðüm, yorgun bedenle, Hergün biraz daha, yaþlanan tenle, Dostum kara toprak, beyaz kefenle, Hamdolsun.. Ölmeden barýþtým YÂRAB!.. 189 GÖNENLÝ MEHMET EFENDÝYE Rýzâ-i Bârîden, çýkarak yola; Kurâna bir ömür, verdin Gönenli, Allah diyen, zengin fakir her kula; Gönlünü post edip, serdin Gönenli... Kendini yýllarca, yollara vurdun; Beytullah hasreti, dinmedi sende, Kalbinden Kâbeye bir köprü kurdun; O nûr, bir an bile sönmedi sende... Hidâyet sebebi, oldun sellere; Yüzbinlerce insan, feyzine daldý, Gör ki; bir damlaya hasret çöllere; Ektiðin fidanlar, þimdi kök saldý... Üstüne doðmazdý, güneþ seherde; Nefsine hükmettin, gafletten yana, Ne bahtiyarsýn ki; Rûz-ý mahþerde; Câmi kubbeleri, þâhittir sana... Sordum, seni bilen nice dillere; Cenâb-ý Hâk dostu, eren dediler, Dul, yetim, genç, yaþlý, nice ellere, Hâktan aldýðýný veren dediler... Cennet bahçeleri, kabrine indi; Takvâ güllerini, derdin Gönenli. Allaha kavuþmak, tek emelindi; Sonunda murada erdin Gönenli... 190 SANA YÖNELDÝM 191 KURÂN DÝYOR KÝ: l De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aþan kullarým! Allahýn rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahlarý baðýþlar. Þüphesiz ki, O çok baðýþlayan, çok esirgeyendir. ZÜMER / 53 SANA YÖNELDÝM Kuluna göz verdin, gör beni dedin, Dil verdin, bilene sor beni dedin, Gönül verdin, hayra yor beni dedin, Gördüm, sordum, yordum, Sana yöneldim. Nice derviþlerle, uzun söyleþtim, Kör kör bakan, kullarýnla eyleþtim, Ýyi, kötü, ne verdiysen paylaþtým, Aldýðým hisseyle, Sana yöneldim. Bolca bolca verdin, gönül aþýmý, Müjdelere yordun, þu göz yaþýmý, Hiç kimseye, eðmediðim baþýmý, Yalnýz Sana eðdim, Sana yöneldim. Beþer kazanýnda, piþtim piþeli, Kimi üzgün gördüm, kimi neþeli, Kimi döner durur, aþka düþeli, Pervaneler gibi, Sana yöneldim. Kimi; uykulara, derince dalmýþ, Kimisi kararsýz, ortada kalmýþ, Kimi, seni arar, kimi de bulmuþ, Bulanlardan oldum, Sana yöneldim. 192 KURÂN DÝYOR KÝ: l Allahýn, kullarýnýn tevbesini kabul edeceðini, sadakalarý geri çevirmeyeceðini ve Allahýn tevbeyi çok kabul eden ve pek esirgeyen olduðunu hâla bilmezler mi? TEVBE / 104 l Böylece Allah, onlarýn geçmiþte yaptýklarý en kötü hareketleri bile örtecek ve yaptýklarýnýn en güzeline denk olarak mükafatlarýný verecektir. ZÜMER / 35 Kimi, der ki; varsa, görünsün, bize. Kimi, görmüþ, gelmiþ, önünde dize. Nasýl göstermeli, görmeyen göze? Görenlerden oldum, Sana yöneldim. Bir ana serçenin, içgüdüsünde, Tavus kuþlarýnýn, ince süsünde, Nice örümceðin, ak örtüsünde, Hep, Seni gördüm de, Sana yöneldim. Bir lokma, bir hýrka hâllere düþtüm, Herkesi dost bildim, dillere düþtüm, Ýncecik, dikenli yollara düþtüm, Kan revan içinde, Sana yöneldim. Bir kitap gönderdin, cümle âleme, Tek hecesi bile, gelmez kaleme, Dedin benden baþka birþey dileme Satýr satýr çözüp, Sana yöneldim. Toprak verdin, tohum verdin ekmeye, Çile verdin, dergâhýnda çekmeye, O zengin sofranda, kuru ekmeðe, Razý ola ola, Sana yöneldim. 193 Hak verdin, bâtýlý yanýnda kýldýn, Þeytaný, insanýn kanýnda kýldýn, Akýl verip, nefsin, önünde kýldýn, Nefsime hükmedip, Sana yöneldim. Âlimin ilmini, zâlim bilir mi? Yol sokak bilmeyen, Seni bulur mu? Bilenle bilmeyen, eþit olur mu? Bilenlerden oldum, Sana yöneldim. Kâbede þahlanan, elleri gördüm, Yalvarýp, yakaran, dilleri gördüm, Önünde durulmaz, selleri gördüm, Kapýldým sellere, Sana yöneldim. Gördüm; dolup taþan mâbetlerini, Dinledim; çýnlayan âyetlerini, Hele, o kullarýn niyetlerini, Duydum, duya duya, Sana yöneldim. Duydum; kul hakkýný, yiyenler varmýþ, Mahþer günü yoktur, diyenler varmýþ, Kürkten kefen dikip, giyenler varmýþ, Buna þaþýp kaldým, Sana yöneldim. 194 Yürüdüm, saðý da, solu da gördüm, Kavþakta yýllarca, düþünüp durdum, Verdiðin vicdana, elimi vurdum, Baþka yol yok dedi, Sana yöneldim. Câmi kubbeleri, güyâ büyüktü, Kubbeni görünce, bir korku çöktü, Bu nasýl mîmâri, bu nasýl yüktü? Aczimi bildim de, Sana yöneldim. Bir köprü kurmuþsun, derler incedir, Sordum; düþenlerin hâli nicedir? Dediler; baðýþlar, o çok yücedir, Nice ümitlerle, Sana yöneldim. Kulda kusur gördüm, kuldan sakladým, Nice lekeleri, silip pakladým, Sýr verdiler, sýr üstüne ekledim, Doldum, dola dola, Sana yöneldim. Akrabaya koþtum dedim; yaram var, Biraz derincedir, incitmeden sar Ne yeminler etti, dedi; elim dar Asýl, bu yarayla, Sana yöneldim. 195 Kul gördüm, kuluna hased çekmede, Kin tohumun, nesil nesil ekmede, Bir yudum su verse, baþa kakmada, Muhtaç etme dedim, Sana yöneldim. Kulunu denedin, çöle düþürdün, Bir damla su dedim, göle düþürdün, Ya hidâyet dedim, sele düþürdün, Boðuldum, boðuldum, Sana yöneldim. Kimdir, dedim, hücrelere can veren? Bunca görünmezi, bakmadan gören? Kilitli, kilitsiz her yere giren? Hep, Seni dediler, Sana yöneldim. Kimdir, dedim, bunca kitap indiren? Bunca kula, acý verip dindiren? Cehennemler tutuþturup söndüren? Hep, Seni dediler, Sana yöneldim. Kimdir, dedim, kalp gözüme nûr veren? Bana, bunca güzellikler gösteren? Bütün, þek ve þüpheleri susturan? Hep, Seni dediler, Sana yöneldim. 196 Kimdir, dedim, o þeytaný nâr eden? Ol deyip de, âlemleri var eden? Melekleri, kullarýna yâr eden? Hep, Seni dediler, Sana yöneldim. Hikmetinden sorgu sual olunmaz, Bir sel var içimde, karþý durulmaz, Yazdýkça yazar da, elim yorulmaz, Ýçim döküp döküp, Sana yöneldim. Günah denizine, boyumca daldým, Çýrpýna çýrpýna kumsala geldim, Gör ki; bir kum tanesi de, ben oldum, Yerimi buldum da, Sana yöneldim. Bin kez tövbelerden, þaþýrýp döndüm, Bin kere nurlandým, bin kere söndüm, Gel gör ki; bu defa, bir baþka yandým, Küllere döndüm de, Sana yöneldim. Bir zaman, þeytana eþlik ederdim, Herþey bu dünyada, öte yok derdim, Bir kara boþlukta, koþup giderdim, Gör ki; döndüm Yârab, Sana yöneldim. 197 Kendi gafletimden, düþtüm kedere, Yýllarca suçladým, küstüm kadere, Ne fayda ki, geçen geçti bir kere, Zararlardan dönüp, Sana yöneldim. Dünya nimetleri, baþým döndürdü, Gönül gözlerime, perde indirdi, Yüreðimde, ne fenerler söndürdü, Birer birer yakýp, Sana yöneldim. Haram pazarýnda, tacirlik ettim, Sermayeden oldum, kârý tükettim, Ýtibârým vardý Sende, yok ettim, Binbir eyvah! ile, Sana yöneldim. Þarap; nice derde, sandým ki deðer, Bunca içer miydim, bilseydim eðer, Beni sarhoþ eden, adýnmýþ meðer, Kýrdým kadehleri, Sana yöneldim. Bilmedim, verdiðin, can kýymetini, Yüklendim dünyanýn, bin zahmetini, Gerçi yüzüm yok ya; o rahmetini, Yine de ver, diye, Sana yöneldim. 198 Nankör oldum, buldum Sana bahane, Kibirlendim, oldum deli divane, En sonunda, harmanýnda bir tane, Savrula, savrula, Sana yöneldim. Dediler; Hani, sen böyle deðildin, Gaflet lekelerin, neyledin sildin? Adresi kim verdi, yolu ne bildin? Anlata anlata, Sana yöneldim. Yýllarca durmadan, meyhane sordun, Kumarhanelere tezgâhý kurdun, Dört nala koþarken, nasýl da durdun? Dedim; durduran var, Sana yöneldim. Yön bilmez kullara, yollar neylesin, Baðlanmýþ kollara eller neylesin, Mýzrap, sarhoþ vurur, teller neylesin, Tel tel inledim de, Sana yöneldim. Gönül pýnarlarý, gördüm ki kurur, Kapýlar kapanmýþ kilitli durur, Açan yok, ellerim boþuna vurur, Anahtar sormaya, Sana yöneldim. 199 Katý yürek gördüm, kurþunlar delmez, Yüz adým giderim, bir adým gelmez, Dediler; nankördür, teþekkür bilmez, Dedim; bilen bilir, Sana yöneldim. Zavallý bir zümre, gördüm ki hele, Müþrikle münâfýk, vermiþ elele, Hasetten çatlatýr, þeytaný bile, Hâlime þükredip, Sana yöneldim. Gördüm, daha nice, yoldan sapanlar, Dünya malýn, putlaþtýrýp tapanlar, Haram harmanýnda hasat yapanlar, Binlerce vah! ile Sana yöneldim. Ölümsüz kim?_dedim, aradým durdum, Bilgelere vardým, kapýlar vurdum, Nice âlimlere, danýþýp sordum, Hep, Seni dediler, Sana yöneldim. Ölümsüz kim? dedim; güneþ ve aya, Dört milyar yaþýnda, fâni dünyaya, Ölümsüz kim? dedim; ateþ ve suya, Hep, Seni dediler, Sana yöneldim. 200 Nice âhû gözler, samur saçlara, Zümrüt saraylara, yakut taçlara, Krallara, kýlýçlara, meçlere Hep, Seni dediler, Sana yöneldim. Kimseye benzemez, doðmaz ölmezsin, Aðlayýp sýzlamaz, coþup gülmezsin, Kulumsun dediðin, dostu silmezsin. Vefâna yâr olup, Sana yöneldim. Sabahýn geceyi, kovduðu yerde, Ýlmin cehâleti, boðduðu yerde, Îmanýn kâlbime, doðduðu yerde, Hep, Seni gördüm de, Sana yöneldim. Aðaçlar, çiçekler, çimler, fidanlar, Akrepler, böcekler, kuþlar, yýlanlar, Bütün emirleri, Senden alanlar, Gördüm, göre göre, Sana yöneldim. Fakir, fukaranýn, dik baþlarýný, Seyrettim onurlu savaþlarýný, Bir yetim yavrunun, göz yaþlarýný, Mendil mendil sildim, Sana yöneldim. 201 Sahipsiz, kimsesiz, felçli düþkünler, Yaþlarý yetmiþi, çoktan aþkýnlar, Bir el bekliyorlar, öyle þaþkýnlar, El verdim, verdikçe, Sana yöneldim. Bir gâzi yanýnda durasým geldi, Hâli vakti nedir, sorasým geldi, Biraz vefâ bulup, veresim geldi, Yüreðim sýzlayýp, Sana yöneldim. Veren el, alandan üstün buyurdun, Bunu bütün kullarýna duyurdun, Sonra da, onlarýn seyrine durdun, Verdim, vere vere, Sana yöneldim. Komþu kapýsýný, usulca vurdum. Aç mýdýr, tok mudur, gizlice sordum, Ýki lokmam vardý, birini verdim, Rýzâný almaya, Sana yöneldim. Binbir çeþit, mahlûkatý türettin, Kimine göz verdin, kimin kör ettin, Bunca denge hesabýný sýr ettin, Çözmek için Yârab, Sana yöneldim. 202 Ölüm, bir karanlýk geceyse eðer, Bunca korkulara, dedim ki; deðer. Oysa; uyanmakmýþ, sabahmýþ meðer, Seherin gördüm de, Sana yöneldim. Anam, atam, çoktan sana varmýþlar, Huzurunda, huzur ile durmuþlar, Fâtihâ gönderen evlât sormuþlar, Vâsýl eyle diye Sana yöneldim. Bilirim ki; adâletin yücedir, Kýlýçlardan keskin, kýldan incedir, Ya, hukuk daðýtan, kullar nicedir? Sen bilirsin Yârab, Sana yöneldim. Hak yolunda, zincirlere vuruldum, Ne fýrtýnalardan, durdum duruldum, Seni, serap serap, sordum yoruldum, Þimdi, pýnar pýnar, Sana yöneldim. Zengin, fakir demez, bakmazsýn yaþa, Sevdiðin kulunu, çalarsýn taþa, Senden ne gelirse, razýyým baþa, Affýna sýðýndým, Sana yöneldim. 203 Dedim; vâdettiðin, o Cennet nerde? Dedin; kâlp gözüyle baktýðýn yerde. Belki, bir fakirde, belki hakirde Kâlbim göz eyleyip, Sana yöneldim. Oruç mükâfatý, yalnýz Sendeymiþ, Açlýðýn böylesi, ne güzel þeymiþ, Sabrýn lezzetine, vardým ki; neymiþ!. Onu, tada tada, Sana yöneldim. Kul gördüm; yoksundur, elden ayaktan, Dedim; yürüyemez, kalkýp yataktan, Meðerse, o Sana, yürümüþ çoktan, Koþtum, nefes nefes, Sana yöneldim. Gördüm, kadýn hakký, bilmez er kiþi, Zulmeder, aklýnca, çünkü, o diþi, En kutsal emânet, verdin ki; eþi, Baþýma tâc edip, Sana yöneldim. Kötürüm anaya, dertler yükledin, Oðlunda kýzýnda, sabýr yokladýn, Ayaðý altýna, Cennet sakladýn, Öptüm o Cenneti, Sana yöneldim. 204 Çektim gözlerimden, gaflet tülünü, Neyleyim, mevsimlik dünya gülünü? Yeter ki; kulunun ahret çölünü, Gül gülistan eyle, Sana yöneldim. Ýster isen, baðýþlarsýn kulunu, Ateþlerden döndürürsün yolunu, Atlastan biçersin, kabir çulunu, Baðýþla ki Yarâb, Sana yöneldim. Gördüm ki; kullara hudut çizilmiþ, Gurur, kibir, kullar için deðilmiþ, En gururlu baþlar bile eðilmiþ, Yerle yeksan olup, Sana yöneldim. Mahþerde çözülür, diller konuþur, Diller inkâr etse, eller konuþur, Göz, kulak, parmaklar, kollar konuþur, Ben, nice ikrarla, Sana yöneldim. Duydum ki; düþünce bir ibâdetmiþ, Gönül tahtýn; düþünenler fethetmiþ, Bilmem; bu lezzeti, kaç kulun tadmýþ, Tadanlardan oldum, Sana yöneldim. 205 Bir damladan yaptýn, insan denizi, Ne huylarý benzer, ne parmak izi, Daha neler gördü, þu gönül gözü, Kudretine hayran, Sana yöneldim. Vermekle bitse de, dünya nimeti, Verdikçe artýyor, gönül serveti, Bu nasýl ticaret, nedir hikmeti? Bunca servet ile, Sana yöneldim. Cennetten haber mi, güller lâleler? O namus beyazý, gür þelâleler? Hani, daðýlýr ya; suda hâleler, Büyüdüm büyüdüm, Sana yöneldim. Milyarlarca galaksiler, yýldýzlar, Akýllar durduran, ulu sonsuzlar, Kimbilir ötede, daha neler var, Bir sorup, bin kere, Sana yöneldim. Rýzkýna, bilerek, haram katmadým, Para pul verdiler, inanç satmadým, Kul elini, minnet ile tutmadým, Minnet, diye diye, Sana yöneldim. 206 Nefsimle savaþtým, yendim yenildim, Dostum oldu, iyi günde anýldým, Dünya makâmýna, kandým yanýldým, Makâm istemeye, Sana yöneldim. Yýllar geçer, ömür geçer âheste, Ýstemem, gözüm yok, altýn kafeste, Bana, bir servet ver, o son nefeste; Îman, diye diye, Sana yöneldim. Serveti verirsin, her isteyene, Ýlmi, ancak, onu servet bilene, Ne mutlu ki; o serveti bulana, Gör ki; bulmak için, Sana yöneldim. Dedin: bir düþkünü, kim ki, dost seçer, O ince köprüden, kolayca geçer, Merhamet ekenler, merhamet biçer, Ektim de, biçmeye, Sana yöneldim. Rýzân için, karþýlýksýz verenler, Rýzân için, gönüllere girenler, Müjdelenmiþ, kâlp gözünden görenler, Müjdemi almaya, Sana yöneldim. 207 Tasavvuf dedim de, düþündüm derin, Aþk ile kalbimi kapladý yerin, Þaþýrýp kaldýðým, bunca eserin, Ustasýný görüp, Sana yöneldim. Kim, ne yapar, Senden, bedelin alýr, Ne tehir edilir, ne hakký kalýr, Herkesin serveti, peþinden gelir, Ben, fakir hâlimle, Sana yöneldim. Her kula katýnda, bir yer vermiþsin, Onu ancak, ben bilirim dermiþsin, Hüküm verenlere, kahredermiþsin, Haddimi bildim de, Sana yöneldim. Nefesleri sayýp, verirsin bize, Gün be gün, tükenir, görünmez göze, Þehâdet denilen, o güzel söze, Nefes ihsân eyle, Sana yöneldim. 208 KURÂN DÝYOR KÝ: l Yoksa Allah içinizden cihad edenleri belli etmeden, sabredenleri ortaya çýkarmadan Cennete gireceðinizi mi sandýnýz? ÂL-Ý ÝMRÂN / 142 Bunu anlatmasý, zor gelir dile, Nedir ki, dünyada çekilen çile, Kabir azâbýný, düþünmek bile, Kuluna yetti de, Sana yöneldim. Ne yaralar gördüm, ilâç kâr etmez, Ne hastalar gördüm, gecesi bitmez, Yine de; sabreder, isyana gitmez, Hayran, hayran bakýp, Sana yöneldim. Kin ve intikamda, uyardýn bizi, Dedin; Yumuþatýn kâlplerinizi, Sonra; boðar sizi, öfke denizi. Kýyýlardan döndüm, Sana yöneldim. Topladýn, beþ vakit, mâbette bizi, Olduk, dalga dalga, insan denizi, Çözüldü göklerde, ruhlarýn gizi, Onlarýn izinden, Sana yöneldim. 209 Bu dünya; üç günlük bir saltanatmýþ, Hani, var mý onu, bir gün uzatmýþ? Ölüm; bazen azat, bazen azapmýþ, Azat, diye diye, Sana yöneldim. Geceler sultaný, Kadir Gecesi, Yedi kat göklerde, kullarýn sesi, Duydum ki; yerini, bulmuþ nicesi, Bir yer ver demeye, Sana yöneldim. O gece hacetler, bol tutulurmuþ; O gece arayan, Dostu bulurmuþ, Gönüller, Muhammed tahtý olurmuþ, Gönlümü taht edip, Sana yöneldim. O gece nefesler, yel yel olurmuþ, Bulutlar nûr döker, sel sel olurmuþ, Bedenler semâda, el el olurmuþ, Yel yel, sel sel, el el, Sana yöneldim. O gece melekler, saf saf inermiþ, O gece acýlar,dertler dinermiþ, O gece cehennem bile sönermiþ, Ben aþk ateþiyle, Sana yöneldim. 210 Sahip kimdir? dedim. yüce daðlara, Engin denizlere, sonsuz çaðlara, Göçüp gidenlere, kalan saðlara, Hep, Seni dediler, Sana yöneldim. Sahip kimdir? dedim. kurda kuþlara, Aðaçlara, topraklara, taþlara, Nice sultanlara, maðrur baþlara, Hep, Seni dediler, Sana yöneldim. Sahip kimdir? dedim, ýssýz çöllere, Þimþeklere, tayfunlara, sellere, Yedi kat semâya, bakan ellere, Hep, Seni dediler, Sana yöneldim. Aylar döner, mevsim döner, yýl döner, Dünya döner, devran döner, yol döner, Bir gün gelir, tövbe eder, kul döner, Döndüm, döne döne, Sana yöneldim. Mânâyý, maddeyi, önüme serdin, Defteri kalemi, elime verdin, Beni tanýyorsun, yaz artýk dedin, Ne mümkün dedim de, Sana yöneldim. Bu nâciz kuluna, ömür verdikçe, Hayrýna binlerce, hayýr kat YÂRAB, Dünya var oldukça, mahþere kadar, Amel defterini, açýk tut YÂRAB 211 AMÝN DÝMDÝK AYAKTA PUTLAR Ey Yüce Peygamberim! Ey Canlarýn Cânâný, Terk etti akl-ý selim, Dünya denen virâný. Gör ki; Devr-i cehâlet, yine sardý cihaný. Ne Lût Kavmi yok oldu, ne Medyen, ne Semûdlar; Sanki hepsi yaþýyor, DÝMDÝK AYAKTA PUTLAR... Ekranlarý doldurdu; kan, kin, nefret, cinsiyet; Çaðdaþlýkta þart oldu, sapýklarla ünsiyet. Artýk ayýplanýyor.. Edep, hayâ, haysiyet; Her kalýba giriyor, sahnelerde tâðûtlar; Görüyorsun, Yâ Resûl!.. DÝMDÝK AYAKTA PUTLAR... Nice âlim türedi; beþerin yüz karasý, Bin parçaya böldüler, býraktýðýn mirasý, Dillerinde.. Ýslâma, Çaðdýþý iftirâsý. Türbelerde adaklar, paçavralar, çaputlar; Dalâlet kol geziyor, DÝMDÝK AYAKTA PUTLAR... 212 Filistinli çocuklara sesleniyorum.. C.N. O BÜYÜK MAHKEMEDE... Bakma sen.. Yeryüzünün, fitneyle dolduðuna, Cehâletin, bu kadar cesaret bulduðuna; Bakma sen.. Zâlimlerin, hükümrân olduðuna; Firavunlar, Kârunlar, Berzahta beklemede; Hepsi hesap verecek, O BÜYÜK MAHKEMEDE... Bakma sen.. Dalâletin, îtibar gördüðüne, Zilletin, zirvelerde saltanat sürdüðüne, Bakma sen.. Adâletin, yerde süründüðüne; Bil ki; bütün deliller, Ukbâda beklemede, Terazi çok hassastýr, O BÜYÜK MAHKEMEDE. 213 Bakma sen.. Zorbalarýn, heybetli durduðuna, Fâsýklarýn, þeytanla ittifak kurduðuna. Bakma sen.. Ekranlarýn ahlâký vurduðuna; Gör ki; bütün kâinat, sabýrla beklemede, Susanlar konuþacak, O BÜYÜK MAHKEMEDE... Varsýn olsun.. Çatýda, münâfýklar fýrkasý, Çaðdaþlýk maskesinde, siyonizm markasý. Varsýn olsun.. Dünyada, nâmertlerin arkasý; Bütün þehit kanlarý, toprakta beklemede, Boðacak gâfilleri, O BÜYÜK MAHKEMEDE... Varsa ki; Allah için, çektiðin zerre çile, Getiriyorsan eðer, Hakk için hakký dile; Ne çýkar.. Bütün dünya, seni hor görse bile; Sana þâhitlik için, melekler beklemede; Mazlumun âhý kalmaz, O BÜYÜK MAHKEMEDE... 214 ÝNSAN HAKLARINDAN HAYVAN NE ANLAR!.. Geçenlerde, bizim çocuk harmana, Gidiyorken yolu düþmüþ ormana. Kovalamýþ, onu gören bir ayý, Velhasýlý.. Zor kurtarmýþ paçayý. Eve geldi, kýzgýn ve aðlamaklý; Güyâ, bu vahþete ermemiþ aklý. Dedi ki; vurmalý bu alçaklarý, Ormanda yok mudur, insan haklarý? Bir kahkaha attým.. Buna þaþýrdý; Lâkin sabrýmý da, biraz taþýrdý.. Dedim ki: Ey çocuk! saflýðý býrak, Yoksa kalacaksýn, hep böyle çýrak. Akýldan yoksundur, bütün hayvanlar; Ýnsan haklarýndan, hayvan ne anlar!. Haydi git!. Bu olay ders olsun sana; Hayvanlar özgürdür, vahþetten yana... 215 YOK MUDUR HOCA?... Bütün suçu, irticâya bindirdik, Akþamlarý, birer ufak sindirdik, Sayende vakti de, üçe indirdik; Biraz daha tenzil, YOK MUDUR HOCA?... Seninle baþladý, dinde varyasyon, Herkese Cennette, bir rezervasyon. Ýyi, güzel, hoþ da, reenkarnasyon; Ölüme de çare, YOK MUDUR HOCA?... Daðýtýrken, bol keseden hidâyet (!), Sulandý sünnetler, sulandý âyet. Kolaylaþtý., Ýbâdetler nihayet; Topuna bir fetvâ, YOK MUDUR HOCA?... 216 KURÂN DÝYOR KÝ: l Onlar ki, dünya hayatýnda bütün çaba-harcamalarý boþa gitmiþken, kendilerini gerçekte güzel iþ yapmakta sanýyorlardýr. Kehf/104 l ... Kullarý içinde ise, Allahtan ancak âlim olanlar içleri titreyerekkorkar... Fatýr/28 Artistik tavrýný, tuttu milyonlar, Verdiðin haplarý, yuttu milyonlar, Sana, helâl olsun, bu trilyonlar; Bir hekim ahbabýn, YOK MUDUR HOCA?... Ekranlar sundukça, güzel çehreni; Elbette kýskanýr, âlimler seni. Haddimi aþtýysam, baðýþla beni; Bir nazar boncuðun, YOK MUDUR HOCA?... Kendinde, bir dehâ vehmediyorsun, Göz kusurun mu var, hep ben diyorsun? Çið geldin.. Çið kaldýn. Çið gidiyorsun; Piþmeye niyetin, YOK MUDUR HOCA?... Bitmez bu satýrlar, uzar da uzar; Bilirsin ya paspas, vurdukça tozar. Her tarafýn, ilim olsa ne yazar? Birazcýk irfânýn, YOK MUDUR HOCA?... 217 KURÂN DÝYOR KÝ: l Bir ülkeyi helâk etmek istediðimizde, o ülkenin zenginlik sebebiyle þýmarmýþ elebaþýlarýna (iyilikleri) emrederiz; buna raðmen onlar orada kötülük iþlerler. Böylece o ülke, helâke müstehak olur; biz de orayý darmadaðýn ederiz. ÝSRÂ / 16 OKUMUÞ YOBAZ Dünyada yepyeni bir insan türü; Üredi gün be gün, oldu bir sürü. Künyesinden belli, meþreb kültürü: Göbek adý: çaðdaþ, adý: madrabaz; Bir de soyadý var: OKUMUÞ YOBAZ!.. Viskisi elinde, aklý belinde, Doðmuþ anasýndan, cambaz telinde, Adâlet.. Müsâvat.. Hep tekelinde; Diplomasý dersen; cehline cevaz; Câhilden beterdir, OKUMUÞ YOBAZ!.. Eline saz versen, tutar tersine; Bayýlýr.. Soprano, tenor sesine. Senfoniler var ya.. Gayrý nesine? Kütük yontulmakla, kereste olmaz, Bunun isbatýdýr, OKUMUÞ YOBAZ!.. 218 SEN NEYMÝÞSÝN BE ABLA !... Râzý edip çýkmýþsýn, köyden ana babaný, Býrakmýþsýn tarlada, öküzlerle sabaný, Þaþýrmýþlar görünce, týbbiyede çabaný, Doktor bile olmuþsun, baþýndaki eþarpla, Bu kadar da olmaz ki, sen neymiþsin be abla!.. Hele varmýþ ki senin, anlaþýlmaz bir yanýn, Bikiniyle miniyi, çekmiyormuþ hiç canýn, Bunca entel ve çaðdaþ, milyonlarca insanýn, Göz zevkini bozmuþsun, baþýndaki eþarpla, Hiç ummazdým bunlarý, sen neymiþsin be abla!.. Ýyisi mi sen yine, var git eski köyüne, Daðlarda odun taþý, ilim bilim neyine, Gerek var mý bu kadar, diplomalý beyine? Haddini çok aþmýþsýn, baþýndaki eþarpla, Doðrusu ya þaþýrdým.. sen neymiþsin be abla!.. 219 KURÂN DÝYOR KÝ: l Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoðunu cehennem için yaratmýþýzdýr. Onlarýn kalpleri vardýr, onlarla anlamazlar (kavramazlar); gözleri vardýr, onlarla görmezler; kulaklarý vardýr, onlarla iþitmezler. Ýþte onlar hayvanlar gibidirler. Hatta daha da þaþkýn (sapýk)dýrlar. Ýþte asýl gafiller onlardýr. ARÂF / 179 BANA KALDI YOBAZLIK Ey! süslü kostümlerle milletini soyanlar, Taþ devrinden bu yana, yerlerinde sayanlar, Ey! Afrodit bozmasý, çýrýlçýplak bayanlar; Sizler çaðdaþ(!) oldunuz, bana kaldý yobazlýk; Ne kadar da geliþmiþ, meðerse hokkabazlýk... Ey! ikbâl kapýsýnda, kartvizit dilenenler, Haysiyet sýnavýnda, ilk turda elenenler, Kalça göbek atmayý, yaþamak zannedenler; Sizler çaðdaþ(!) oldunuz, bana kaldý yobazlýk, Kimlerden miras kaldý, size bu hokkabazlýk?.. 220 ÝNSAN KÝ Ýnsan ki.. Uzaktýr kibir kirinden; Ölüm gerçeðini gördüðü kadar. Korunur mezarda, kýþ zemherinden; Ýhlâs hýrkasýný, ördüðü kadar.. Ýnsan ki.. Yükselir, þaný göklere; Nefsini, yerlere serdiði kadar. Bürünür Cennette, tül ipeklere; Hakktan aldýðýný, verdiði kadar... Ýnsan ki.. Sýrlarýn sýrrýna erer; Secdenin sýrrýna, erdiði kadar. Güllerle bezenmiþ, bir kabre girer; Garibin gönlüne, girdiði kadar... Ýnsan ki.. Makbûldür, dönmez dileði; Ýslâmý ciddiye aldýðý kadar. Þefkatle yaklaþýr, ölüm meleði; Doðuþ fýtratýnda, kaldýðý kadar... Ýnsan ki.. Ýnsandýr, Allah indinde; Kurânýn aþkýyla dolduðu kadar. Beþikten mezara, her nefesinde; Âyetlere tâbî, olduðu kadar... 221 KURÂN DÝYOR KÝ: l ... Onlarý rükûya varýrken, secde ederken görürsün. Allahtan lütûf ve rýza isterler. Onlarýn niþanlarý yüzlerindeki secde izidir.. FETÝH/29 Sanma sýrat geçilir, torpille iltimasla; Kurân âlimi olsan, yaþamadýkça asla!... ......................................... Geçerken kabir denen, o karanlýk dehlizi; Korku yok sana varsa, yüzünde secde izi... 222 KÜÇÜK KARINCA Aldým azýk torbamý, çýktým uzun bir yola; Yorgun düþünce verdim, bir su baþýnda mola. Baktým gözleri yaþlý, küçücük bir karýnca; Dedi: Beni hatýrla, Beytullaha varýnca. Sordum.. Meðerse o da, Beytullaha gidermiþ; Onu böyle görenler, ömrün yetmez ki dermiþ... Dedim ki; bin sýrtýma, bana arkadaþ gerek; Bu içten teklifimi, reddetti üzülerek.. Bana, yolunda ölmek düþer dedi karýnca; Benden selam söyle sen, Beytullaha varýnca.. O esnada, kýsa bir uykuya dalýverdim; Ve rüyada kendimi, Kâbede buluverdim... Gördüm.. Küçük karýnca, elimde duruyordu; Kalk, uyan! dercesine, tenime vuruyordu. Uyanýnca baktým ki; karýnca çoktan gitmiþ; Aradým.. Bulamadým, izini de kaybetmiþ.. 223 AH ÞU ÝRTÝCÂNIN... Artýk, fakirin de kururdu tuzu, Beþ kuruþa yerdik, bir kilo muzu, Bütün canavarlar, olurdu kuzu; Ah! þu irticânýn, gözü kör olsun... Baþlardý ülkede, yeþil yarýþý, Aðaçla dolardý, her bir karýþý, Ne güzel kurardýk, sosyal barýþý; Ah! þu irticânýn, gözü kör olsun... Ýnsanlar, nasýl da mutlu yaþardý, Sokaklardan, saygý sevgi taþardý, Bütün dünya, bu tabloya þaþardý; Ah! þu irticânýn, gözü kör olsun... Cümlemiz olurduk, ahlâk sembolü, Oynardýk dünyada.. hem de baþrolü, Bütün finallerde, atardýk golü; Ah! þu irticânýn, gözü kör olsun... 224 KURÂN-I KERÎME SOR DA SÖYLESÝN... 225 KURÂN DÝYOR KÝ: l Bir de öyle bir fitneden sakýnýn ki o, içinizden sadece zulmedenlere eriþmekle kalmaz (Umuma sirayet ve hepsini periþan eder). Biliniz ki Allahýn azâbý þiddetlidir. ENFÂL / 25 KURÂN-I KERÎME, SOR DA SÖYLESÝN... Müslümanlar girmiþ, yetmiþüç yola; Kimi gider saða, kimi de sola. Allaha giden yol, hangisi ola ? Kurân-ý Kerîme, sor da söylesin... Kimi; zengin amma, gönlü fukara, Olmuþ sanki hâþâ, kýblesi para. Ne yapar insaný, þirk denen yara ? Kurân-ý Kerîme, sor da söylesin... Kimi; son nefeste düþer hayrete; Eyvah diye girer, boþa gayrete. Kurân-ý Kerîmde, nice âyete, Gaflet ne demektir, sor da söylesin... 226 Kimi var; secdeye siyâset katar, Riyâ pazarýnda, ibâdet satar. Mahþer faturasý, acep ne tutar ? Kurân-ý Kerîme, sor da söylesin... Bil ki; temelinde yoksa adâlet, O mülkün zerresi, haramdýr elbet. Hak mýdýr, zekâtý gasbeden servet ?.. Kurân-ý Kerîme, sor da söylesin... Rabbim, ýþýk tutar, kulun yoluna; Ýster ki; cennetler kolay buluna, Mevlâ zulmeder mi, bir tek kuluna, Kurân-ý Kerîme, sor da söylesin... Ne mümkün, Tevhîdi inkârla bölmek, Ýlim daðlarýný zulümle delmek. Mümkün mü, bir küçük harfini silmek, Kurân-ý Kerîme, sor da söylesin... 227 YÂSÝN SÛRESÝNE SOR DA SÖYLESÝN.. O gün, Ýsrâfile buyruk verilir, Daðlar, paramparça Arza serilir, Çürüyen bedenler, nasýl dirilir? Yâsin Sûresine, sor da söylesin... O gâfil gözlere, perdeler çeken, Maðrur boyunlara, halkalar takan, Müþrik ve münkîri, nârýnda yakan, Mülk sahibi kimdir, sor da söylesin... Mahþer Meydanýnda, kurulur mizân, Ne îtiraz kalýr, ne þüphe, ne zan. Kendi defterini, görünce insan; Nasýl þaþkýn bakar ?.. Sor da söylesin.. Kalbi Kurân ile, dolan bedenler, Dünyada, Peygamber izi güdenler, Allahý görmeden, îman edenler; O gün neler görür ?.. Sor da söylesin.. Her nîmet, içinde þükrünü saklar, Görene âyettir, ölü topraklar. Ya, neylerdi, su olmasa yapraklar ?.. Yâsin Sûresine, sor da söylesin... 228 KURÂN DÝYOR KÝ: l Âyetlerimiz açýk açýk kendilerine okunduðunda, kâfirlerin suratlarýnda hoþnutsuzluk sezersin. Onlar, kendilerine âyetlerimizi okuyanlarýn neredeyse üzerlerine saldýrýrlar. De ki; size bundan (bu öfke ve huzursuzluðunuzdan) daha kötüsünü bildireyim mi? Cehennem!.. Allah, onu kâfirlere (ceza olarak) bildirdi. O, ne kötü sondur! HAC / 72 BASTIÐIN TOPRAÐA, SOR DA SÖYLESÝN.. Sanma ki, herþeyin sonudur ölmek; Orda devam eder, aðlayýp gülmek. O mahþer kapýsý, berzah ne demek, Bastýðýn topraða, sor da söylesin... Ölüm, ölümsüzlük doðuran ana, Sonsuzlar sýðar mý, üç günlük cana ? Vefâ var mý, etten kemikten sana ? Bastýðýn topraða, sor da söylesin... Nerde o, cihâna fermân edenler; Dünyayý titreten, fâni bedenler; Ardýnda saraylar, koyup gidenler ?.. Bastýðýn topraða, sor da söylesin... Putlaþan, tapýlan taçlar nerede ? Gururdan eðilmez, baþlar nerede ? Tarihler þâhidi, taþlar nerede ? Bastýðýn topraða, sor da söylesin... 229 KURÂN DÝYOR KÝ: l Eðer biz onlara melekleri indirseydik, ölüler de onlarla konuþsaydý ve her þeyi toplayýp karþýlarýna getirseydik, Allah dilemedikçe yine de inanacak deðillerdi; fakat çoklarý bunu bilmezler. ENÂM / 111 l Onlara gökten bir kapý açsak da oradan yukarý çýksalar, yine de gözlerimiz boyandý, daha doðrusu bize büyü yapýlmýþtýr derler. HÝCR / 14,15 Nerde o, kendini, mâbud kýlanlar ? Benlik þeytanýndan, kuvvet alanlar ? Bir ömür uykuda, düþte kalanlar ? Bastýðýn topraða, sor da söylesin... Zulümle hükmeden, diller nerede ? Milyonlar katleden, eller nerede ? Kibirden köpüren, seller nerede ? Bastýðýn topraða, sor da söylesin... Nerde o, Allaha karþý duranlar, Benden büyük var mý? diye soranlar, Saltanat mührünü, kanla vuranlar ? Bastýðýn topraða, sor da söylesin... Kabir dedikleri; kimine cefâ, Kimine; sonsuzluk tahtýnda sefâ. Var mýdýr; bu dünya aþkýndan vefâ ?.. Bastýðýn topraða, sor da söylesin... 230 SOR DA SÖYLESÝN.. Gör ki; madde âciz, mânâ yücedir, Her ne varsa dönüþ; Mutlak Güc edir. Arþ içinde, Arz dediðin nicedir ? Bir kum tanesine, sor da söylesin... Sanma, Kâinatta, bir tesadüf var; Herþey dile gelmiþ, mânâ fýsýldar. Rabbimden habersiz, dal mý kýpýrdar ? Düþen bir yapraða, sor da söylesin.. Nasýl kurulmuþ ki, hayat dengesi; Hiçbir nesnede yok, bir kavga sesi. Neyi bekliyor þu, tohum tânesi ? Yaðmur damlasýna, sor da söylesin.. Rýzkýný biçer mi, gayret ekmeyen, Oturup miskince, sofra bekleyen ? Bunu sen, dört mevsim açlýk çekmeyen, Küçük karýncaya, sor da söylesin... Ýbret denizinde, akýl teknesi; Gezdikçe paklanýr, vicdanýn sesi; Îmân için yeter, ilmin zerresi; Deryâyý damlaya, sor da söylesin.. 231 ÝBÂDET Küçük bir tebessüm, içten bir selâm, Dosta hatýr soran, bir iki kelâm, Kýsaca diyor ki, insana Ýslâm; Ýhlâsla yaptýðýn, herþey ibâdet... Doðuþtan var olan, îman özüyle, Ýlimler kaynaðý, Kurân sözüyle, Maddeye hükmeden, gönül gözüyle; Herþeyde bir mânâ, görmek ibâdet... Kalbin, istem dýþý vuruþlarýný, Göklerin, direksiz duruþlarýný, Maddenin verdiði, ipuçlarýný; Akýl týðlarýyla, örmek ibâdet... Bahar tenindeki, binbir kokudan, Binbir kanattaki, renkli dokudan, Balýktaki pul pul, gümüþ takýdan; Onu Varedene, varmak ibâdet... Gönül buzlarýný, sevgiyle delmek, Melekle insanýn, farkýný bilmek, Kulda kusur varsa, affedip silmek, Kýrýlmýþ bir kalbe, girmek ibâdet... 232 Ölümün açtýðý, derin yarayý, Kapatmaz.. Versen de, köþkü sarayý. Bir evlâd kaybeden, bahtý karayý, Dilin merhemiyle, sarmak ibâdet ... Bakýp da kiþinin, amellerine, Dünyayý terkedip, giden birine; Cennet cehenneme, hüküm yerine, Kulluk sýnýrýnda, durmak ibâdet... Neme lâzým sözü, korkuya perde. Hiçbir zaman devâ, olmadý derde. Zorbanýn, hükümdar olduðu yerde; Mazlum hesabýný, sormak ibâdet ... ......................... Bir rüyâ tokluðu, dünyalýk sefâ, Gör ki; ne cânânda, ne canda vefâ. O Dost pýnarýndan, günde beþ defa; Secde þerbetini, içmek ibâdet ... Ýftar saatinde, paslý dillerle; Saðnak dualardan, kopan sellerle; Yedi kat semâyý, delen ellerle; Sabýr sofrasýný, açmak ibâdet ... Sanma ki, mezarlýk, tenhâ korkulu, Duâlar bekleyen, ruhlarla dolu. Kim ki; kabristana, düþerse yolu; Bir fatihâ ile, geçmek ibâdet ... 233 Hâkk aþkýyla, doruklara çýkýp da; Beytullaha, kalp gözüyle bakýp da; Gönül tüllerinden, kanat takýp da; O çorak çöllere, uçmak ibâdet ... Servet, þöhret, makâm, niþan ve ünvân; Hepsi, bu dünyada birer imtihan. Tut ki; alkýþlarla, dolsa da cihân, Gurur ve kibirden, kaçmak ibâdet ... ....................... Her kimse, diline, mahþerde kefil; O dil ki; yargýda, tanýk ve delil. Benlik þahikâsý, nutuklar deðil; Hâkk için söylenen, sözdür ibâdet ... Bir uzay var amma.. Sýnýrý nerde ? Göz nereye baksa, bir kara perde. Fizik ilimlerin, sustuðu yerde; Karanlýðý delen, gözdür ibâdet ... Firdevse adaydýr, gelen her beden, Ona ancak varýr, Kurânla giden. Bize fýrsat için, ömür lûtfeden; Lâtif Sevgiliye, azdýr ibâdet ... Allah Aþký ile, dolanlar için; O yüce makâmý, bulanlar için; Namazý, mîraçla, kýlanlar için; Âþýktan Mâþûka, nazdýr ibâdet ... 234 ..................... Biliyorsa eðer, göz bakmasýný; Bir ziyafet görür, çorba tasýný. Dünya sofrasýnýn, her lokmasýný, Nîmet bilinciyle, tadmak ibâdet ... Her gece, uykuya dalmadan önce; Hesaba dalýp da, inceden ince; Rabbin huzurunda, durup kalbince, Þehâdet getirip, yatmak ibâdet ... O, sabâ makâmý, tiz perdelerden, Çaðlayýp inerken, minârelerden. Yaðarken sabahýn, nûru seherden; Yorganý fýrlatýp, atmak ibâdet ... Bir görünmez kazâ, olsa da neden; Hasta yataðýnda, kývransa beden; Mevlâdan gelene, isyân etmeden; Sancýlara sabýr, katmak ibâdet ... Ahlâkýn güzeli, Rabbin nîmeti; Kusur gizleyene, açar Cenneti. Taa mezara kadar, dost emâneti; Sýrlarý kusmadan, yutmak ibâdet ... ............................. 235 Bilim; temellere, hýzla inerken, Kubbede güneþler, yanýp sönerken; Mikrodan makroya, bu çark dönerken; Durup, düþünceye dalmak ibâdet ... Bu ölüm telâþý, bu korku neden ? Ayrýlacak birgün, can ile beden. Gerçeði görüp de; henüz ölmeden; Ölümle, arkadaþ olmak ibâdet ... Þu insan bedeni, gör ki; mûcize, Her hücresi Hâktan, emânet bize, Damla karýþmadan, henüz denize; Nefes kýymetini, bilmek ibâdet... Elinde neþterle, hasta baþýnda; Belinde silahla, sýnýr taþýnda; Yol kesen eþkiyâ, katil peþinde; Görev inancýyla, dolmak ibâdet ... Ticâreti, yol seçip de giderken; Kâr ve zarar hesaplarý güderken; Hele bir iþçiye, ücret öderken; Vicdanla baþbaþa, kalmak ibâdet ... Sevgi; sabunudur, gönül kirinin. Rahmet bedeli var, her özverinin. Hele bu dünyadan, giden birinin; Varsa, kul borcunu, silmek ibâdet ... 236 HÝCRET ETSEM BENÝ DE ALIR MISIN MEDÝNE?... Ey!. Münevver Medîne, Ey!. Gönüller beldesi, Ey!. Devri cehâletin, mahkûmiyet belgesi. Çýnlýyor göklerinde, her an Muhammed sesi. Gör ki, yine dünyada, zulümler var bu dine, Hicret etsem beni de, alýr mýsýn MEDÎNE?.. Susadým þefkatine, yine gönlümde serâb, Sustu rahlede bülbül, bahçede güller harâb, Dünyaya hükmediyor, yine zillet ve þarâb; Gör ki, nice âlimler, nifak soktu bu dîne, Hicret etsem beni de, alýr mýsýn MEDÎNE?.. 237 Merhametin kendi yok, dillerde kaldý adý; Yeryüzü bir toz duman, kim suçludur, kim kadý!.. Doðruyu Allah için, söyleyen kul kalmadý, Gör ki, bühtan ediyor, yedi düvel bu dîne, Hicret etsem beni de, alýr mýsýn MEDÎNE?.. Bir yanda din tâciri, arkadan vurur beni, Bir yanda zorbalarýn, hiç kýzarmayan teni. Elden ele geziyor, dinde reform bülteni; Bilirim ki! Bu cüret, revâ deðil bu dîne, Hicret etsem beni de, alýr mýsýn MEDÎNE?.. Çöktü insan fýtratý, payandalar yetmiyor, Ekranlarda çýðlýklar, kulaðýmdan gitmiyor, Soygun, talan, cinâyet, çaðdaþlýkla bitmiyor; Nesiller küstürüldü, çaðlar üstü bu dîne; Hicret etsem beni de, alýr mýsýn MEDÎNE?.. Ey!. Mübârek Medîne, Fahri Âlem beldesi, Kardeþliðin, barýþýn, adâletin simgesi, Çýnlasýn göklerinde, salât üs selâm sesi. Ben ki; kâlû belâda, teslim oldum bu dîne, O yemyeþil kubbene, beni de al MEDÎNE... 238 SEVELÝM DÜNYAYI, PUTLAÞTIRMADAN Meyveli dalýyla, petek balýyla, Atlas kaftanýyla, ipek þalýyla, Tarlasýyla, tapusuyla, malýyla, Sevelim dünyayý, putlaþtýrmadan... Çilesiyle, elemiyle, hazýyla, Sevgisiyle, sitemiyle, nazýyla, Vefâsýz baharý, kýsa yazýyla, Sevelim dünyayý, putlaþtýrmadan.. Türbe türbe, erenlerin iziyle, Toprak olmuþ, ozanlarýn sözüyle, Mevlânâ özüyle, Yûnus gözüyle, Sevelim dünyayý, putlaþtýrmadan.. 239 KURÂN DÝYOR KÝ: l Gerçek þu ki, insanlar için kurulan Ev, Bekke (Mekke) de, o kutlu ve bütün insanlar (âlemler) için hidâyet kaynaðý olan (Kâbe)dir. Âl-i imran/96 l Orda apaçýk ayetler (ve) Ýbrahimin makamý vardýr. Kim oraya girerse; o güvenliktedir. Ona bir yol bulup, güç yetirenlerin Evi haccetmesi Allahýn insanlar üzerindeki hakkýdýr. Kim de küfre saparsa, kuþku yok Allah âlemlere karþý (müstagni olan) muhtaç olmayandýr. Âl-i imran/97 l Hani Evi (Kâbeyi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri kýldýk Ýbrahimin makamýný namaz yeri edinin Ýbrahim ve Ýsmaile de Evimi tavaf edenler, îtikafa çekilenler ve rükû ve secde edenler için temizleyin diye ahid verdik. Bakara/125 l ... þimdi elbette seni hoþnud olacaðýn kýbleye çevireceðiz. Artýk yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. Her nerede bulunursanýz, yüzünüzü onun yönüne çevirin... Bakara/144 240 BEYTULLAHTA BEN 241 BEYTULLAH MADDE GÖZÜYLE BEYTULLAH: Üzerinde sim iþlemeli siyah örtüsüyle, dört duvardan oluþan, sâde bir taþ bina... MÂNÂ GÖZÜYLE BEYTULLAH: Yeryüzünde yapýlan ilk mâbed... Allahýn (C.C.) yücelik ve mânevi güzelliklerle donattýðý, dörtbin yýldan beri insanlarýn akýn akýn kendisine koþtuðu, mübârek ve mucize bir mâbet... Hz. Muhammed (S.A.V.) çaðý insanlýðý için, namaz ve dua kýblesi... Ýbâdetlerin Allah (C.C.) katýna yükseldiði bir cazibe merkezi... Ruhaniyette, Îlahî Aþkýn doruklara çýktýðý bir þölen yeri... Selâm saðnaklarý altýnda, insanlarýn günahlardan arýndýðý, güvencede olduðu, bereket ve hidâyet kaynaðý bir mânâ mekaný... Hacc ve umre ibadetlerinin ana rüknü olan Tavafýn yapýldýðý, Allahýn Evi... Ne mutlu, Beytullahý görme saadetine erip, Ona madde gözüyle deðil, sayýsýz mânâ sýrlarýný yakalamaya çalýþarak, kalp gözüyle bakanlara... Eminim ki, bu kitap sayýsýz mânâ sýrlarýný yakalamanýzda sizlere bir çok ipuçlarý verecektir. Prof. Dr. Mehmet Emin AY U.Ü. Ýlahiyat Fakültesi Öðretim Üyesi 242 KURÂN DÝYOR KÝ: l Ýnsanlara haccý ilan et, gerek yaya olarak, gerekse uzak yollardan develer üzerinde... sana (Kabeye) gelsinler. Hac/27 BEYTULLAHTA BEN Bir sancak altýnda kaç milyon insan, Ne tenleri benzer, ne dilde lisan... Olmuþlar... Tek yürek, tek bedende can; Ýnsanlýðý gördüm... Beytullahta ben... Yedi baðýn gülü, ayný destede Yetmiþiki millet, ayný listede, Kaç milyon Âmin der, ayný bestede; Tevhîdle haþroldum... Beytullahta ben... Sînelerde alev, ne kül ne duman, Dillerde bir soru: Vuslat ne zaman? Cehennem söndürür, böylesi îman... Aþk ne imiþ gördüm... Beytullahta ben.. Okyanuslar aþmýþ, gelmiþ nicesi, Aç susuz, uykusuz, gündüz gecesi... Her nefes, dilinde Kurân hecesi; Sevdâlýlar gördüm... Beytullahta ben... Rabbin o davetli misafirleri; Doldurmuþ, Mekkede her karýþ yeri. Dillerinde dinmez, LEBBEYK sesleri, Arþa yollar gördüm... Beytullahta ben.. 243 HADÝS-Ý ÞERÝF Ýnsanlarýn günahça en büyüðünü iþleyen, Arafatta vakfe yaptýðý hâlde, Allahýn kendisini maðfiret etmediðini zanneden kimsedir. Kutül Kulub s:243 Bir damla misâli, kapýlmýþ sele; Zengin, fakir, paþa, nefer elele... Yanyana secdeder, sultanla köle; Mahþerle tanýþtým... Beytullahta ben... Kimi görmez gözü, elinde âsâ; Lâkin, kalp gözünü açmýþ devâsa.. Yüzünde tebessüm, ne gam, ne tasa, Döner durur gördüm... Beytullahta ben... Kimi, ayaðýnda yarým çarýðý; Kaç yerinden kanar, topuk yarýðý.. Meðerse; kefenmiþ baþta sarýðý, Ne âþýklar gördüm... Beytullahta ben... Baktým... Sofrasýnda, nice melekler; Bir tas zemzem suyu, kuru ekmekler, Gözleri Kâbede iftarý bekler, Tokluðuma yandým... Beytullahta ben... Bir zerre gözü yok, dünya aþýnda, Âhir rýzkýn arar, harman baþýnda, Rabbin nazarýný, Kâbe taþýnda; Gören gözler gördüm... Beytullahta ben... Kimi bahardadýr, görmemiþ yazý, Kiminin geçiyor, Mevlâya nazý; Kýlýnýr Kabede vedâ namazý, Ýmrendim.. El açtým, Beytullahta ben... 244 HADÝS-Ý ÞERÝF Ýkindiden sonra güneþ batýncaya kadar ve sabahtan sonra güneþ doðuncaya kadar nafile namaz kýlýnmaz. Ancak Mekke müstesna, Mekke müstesna... Ramuzül ahadis s:481 Kiminde kalmamýþ, derman bacakta; Ýki büklüm yürür, gitmez kucakta... Erimiþ.. Kaybolmuþ.. Cenâb-ý Hakkta, Pervaneler gördüm.. Beytullahta ben... O kambur sýrtýnda, eski torbasý, Torbasýnda sanki, Cennet urbasý.. Hele bir, kýyamda var ki durmasý; Göz göz oldum, doldum... Beytullahta ben.. Bin rütbeyi, bir secdede atlayan, Bir secdeyi, yüzbinlere katlayan, Bu kârýný meleklerle kutlayan, Ne tâcirler gördüm... Beytullahta ben... Hacerül-Esvedde adýn yazdýran, Îman pençesinde, nefsi ezdiren, Yücelen ruhuna, Arþý gezdiren, Ne veliler gördüm... Beytullahta ben... Unutmuþ... Dünyanýn vefâ derdini, Yýkmýþ... Kalbindeki, riyâ bendini, Öyle teslim etmiþ, Hakka kendini; Canda Cânân gördüm... Beytullahta ben... 245 KURÂN DÝYOR KÝ: l Þüphesiz Safâ ile Merve Allahýn iþaretlerindendir. Böylece kim Evi (Kâbeyi) hacceder veya umre yaparsa, artýk bu ikisini tavaf etmesinde kendisi için bir sakýnca yoktur. Kim de gönülden bir hayýr yaparsa (Karþýlýðýný alýr). Kuþku yok Allah, þükrün karþýlýðýný verendir, bilendir. Bakara/158 -IIBir sevdâ seli var, Safâ Mervede; Damlalar köpürmüþ, vecde girmede. Nice peygamberler, nice zirvede; Durup bakar gördüm... Beytullahta ben... Ýbrahim Makâmý, sultan sofrasý; Sunulur herkese, bir kevser tasý... Bir cennet þöleni, perde arkasý, Ne sahneler gördüm... Beytullahta ben... Melekler almýþlar, þölenden payý; Sarmýþlar, Kâbede bütün semayý. Kalem anlatamaz, bu içtimayý, Âciz bir kul oldum... Beytullahta ben... Kaç yerden açýlmýþ, gökte kapýlar; Ardýnda saraylar, zümrüt yapýlar, Vâdeleri sonsuz, nice tapular; Elden ele gördüm... Beytullahta ben... 246 HADÝS-Ý KUDSÎ Her kim beni evimde (Kabede) Yahut Mescid-i Resullullahta, yahut da Mescid-Ý Aksada ziyaret eder ve ölürse þehit olarak ölür. Þehül-Ehadisül Kudsiyye s:186 Durdum da, tavâfý seyrettim hayran; Gördüm: Bir kâinat misâli devran... Hangisi melektir, hangisi insan? Þaþýrdým çok zaman... Beytullahta ben... Bir saðnak misali, selâm yaðmuru, Gönüller yýkanmýþ, kalpler dupduru. Ýhlâs ateþinde, nice hamuru; Piþiyorken gördüm... Beytullahta ben..., Yaþ desem.. Yaþ deðil, gözlerden akan, Bir sel ki; günahlar bendini yýkan... Kâbe göklerinden, semaya çýkan; Merdivenler gördüm.. Beytullahta ben... Daðlar, taþlar, secde gelmiþ kavrulur, Kum tanesi, Allah diye savrulur... Göz nereye baksa, Rahmaný bulur, Ne zikirler duydum... Beytullahta ben... Ter döktüm.. Susadým, nefsimden yana, Baþkasý bir lezzet vermedi bana; Dediler: Bu zemzem, þifadýr cana Ýçtim kana kana... Beytullahta ben... 247 HADÝS-Ý KUDSÎ Bir kimse Hac yapar ve borcu da varsa Allah onu ödetir. Künuzül Hakâik s.169 Mescid-i Haramda dokuz minâre; Diyor ki: Bendedir, gaflete çâre Bir günde beþ kere, yürek bin pâre; Ezanlar dinledim... Beytullahta ben... Bir mânâ sarayý, Mescid-i Haram; O ne ince nakýþ, o ne ihtiþam.. Her kalbe, Muhammed Aleyhisselâm; Bin taht kurmuþ gördüm... Beytullahta ben... Vah ki bana! bunca yýldýr gülmezdim, Gözlerimden böyle yaþlar silmezdim. Vah ki bana! huþû nedir bilmezdim; Tattým o lezzeti... Beytullahta ben... Yýllar geçti, aramakla özümü; Dünya malý, kör etmiþti gözümü, Unutmuþtum, Kâlû Belâ sözümü; Gör ki hatýrladým... Beytullahta ben... Çekildi kapýmdan, þeytân-ý kebir, Çekildi kanýmdan, zorbalýk cebir, Ne bir hased kaldý, ne gurur kibir; Yerle yeksan oldum... Beytullahta ben... 248 KURÂN DÝYOR KÝ: l Bu dünya hayatý, yalnýzca bir oyun ve (eðlence türünden) tutkulu bir oyalanmadýr. Gerçekte âhiret yurdu ise, asýl hayat odur. Bir bilselerdi. Ankebut/64 Bir zaman derdim ki: Yâ Rabbî neden, Bir daha istiyor, bir kere giden? Meðer bilemezmiþ, insan gitmeden; Aldým cevabýmý... Beytullahta ben... Gördüm ki; bu dünya bir oyalanma, Hâlime bakýp da, mutluyum sanma. Bedenim, Kâbeden, uzakta amma; Gönlümü býraktým... Beytullahta ben... 249 KURÂN DiYOR Ki: l Andolsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiþtir ki, sizin sýkýntýya uðramanýz Ona çok aðýr gelir. O, size çok düþkün, müminlere karþý çok þefkatlidir, merhametlidir. TEVBE/128 NÂT-I ÞERiF Arþýn kubbelerine, adý nûrla yazýlan, Ýsmi; semâda Ahmed, yerde Muhammed olan, Yedi katlý göklerde, Hâk Cemâlini bulan, Evvel-Âhir yolcusu, Yâ Hazreti Muhammed. Saðnak nûr yaðmurlarý, inerken yedi kattan, O gece, Sendin gelen, ezel kadar uzaktan, Melekler, her zerreye, müjde verirken Hâkktan; O gece, Sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed. Güneþler, o gecenin, nûruna secd ederken, Yýldýzlar, meþk içinde, kâinat vecd ederken, Bütün hamd ü senâlar, Yüce Rabbe giderken, O gece, Sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed. Kâbede þirk taþlarý, putlar yere dönerken, Cehâlet bayraklarý, birer birer inerken, Bin yýllýk, küfr ateþi, ebediyyen sönerken, O gece, Sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed. 250 KURÂN DiYOR Ki: l Biz seni âlemler için yalnýzca bir rahmet olarak gönderdik. ENBiYA/107 l Andolsun Allahýn Elçisinde sizin için Allaha ve âhiret gününe kavuþmaya inanan ve Allahý çok anan kimseler için (uyulacak) en güzel bir örnek vardýr. AHZÂB/21 O gece, Sâve Gölü, mûcizeyle kururken, Kisra Saraylarýnda, sütunlar savrulurken, Arzdan Arþa, Âlemler, rahmetini bulurken, O gece, Sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed. Sen ki; doðum kundaðý, ak bulutla örülen, Doðar doðmaz, Allaha secde emri verilen, Alnýnda, âlemlere rahmet tâcý görülen, Kâinat Efendisi, Yâ Hazreti Muhammed. Sen ki; asâletine, ezelden hükmedilen, Tertemiz rahimlerle, lekesiz soydan gelen, Beþerî þüpheleri, Kurân ilmîyle silen, Seçilen sevgilisin, Yâ Hazreti Muhammed. 251 KURÂN DiYOR Ki: l Onlarýn mallarýndan sadaka al; bununla onlarý (günahlardan) temizlersin, onlarý arýtýp yüceltirsin. Ve Onlar için duâ et. Çünkü senin duân onlar için sükûnettir. Allah iþitendir, bilendir. TEVBE/103 Sen ki; büyük yargýda, þefaat müjdecisi, Bunca âciz beþerin, Mahþer günü bekçisi, Sen ki, Kurân þahidi, Allahýn son elçisi, Kurtuluþ habercisi, Yâ Hazreti Muhammed. Sen ki; Âdem neslini, uçurumdan döndüren, Zûlüm sancýlarýný, þefkatiyle dindiren, Ýnkâr yangýnlarýný, irfânýyla söndüren, Âlimlerin sultaný, Yâ Hazreti Muhammed. 252 KURÂN DiYOR Ki: l Allah ve Resulû, bir iþte hüküm verdiði zaman artýk inanmýþ bir erkek ve kadýnýn, o iþi kendi isteklerine göre seçme hakký yoktur. Kim Allaha ve Resulûne karþý gelirse apaçýk bir sapýklýða düþmüþ olur. AHZÂB/36 Sen ki; güzel huylarýn, ahlâkýn meþalesi, Sabýr doruklarýnda, beþerin en yücesi, Senin Cennet mekânýn, fakirlerin hânesi, Gönüller hazinesi, Yâ Hazreti Muhammed. Câhiliye devrini, kapatan, ulu Sultan, Þefaatin, Allaha yalvaran kolu Sultan, Rabbimin, en sevgili, en yakýn kulu Sultan, Melekler Sana hayran, Yâ Hazreti Muhammed. Sana þâhid, sonsuzlar, ezelden beri her an, Sana þâhid, âyetler, her zerre ve her mekân, Senden uzak kalmaya, nasýl dayanýr ki can? Sen, her canda Cânânsýn, Yâ Hazreti Muhammed. 253 KURÂN DiYOR Ki: l (Resûlüm!) De ki: Eðer Allahý seviyorsanýz, bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarýnýzý baðýþlasýn. Allah son derece baðýþlayýcý ve esirgeyicidir. ÂL-i iMRÂN/31 Mîraç gecesi, bir bir, açýlýyorken gökler, Seni selâmlýyorken, her katta peygamberler, Öyle bir an geldi ki; durdu bütün melekler, Hakka yalnýz yürüdün, Yâ Hazreti Muhammed. Gönül gözü görmeyen, can gözünü neylesin, Dünyada dönmeyen dil, mahþerde ne söylesin, Allah, bütün beþeri, ümmetinden eylesin, Sancaðýnýn altýnda, Yâ Hazreti Muhammed. 254 KURÂN DiYOR Ki: l Allah ve melekleri, Peygambere çok salâvat getirirler. Ey müminler! Siz de Ona salâvat getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin. AHZÂB/56 Hâkk ile kul vuslatý, o ilâhî düðünde, Hiç kimseden kimseye, fayda olmayan günde, Hasatlarý, has tartan, o terâzi önünde, Noksanlarý baðýþlat, Yâ Hazreti Muhammed. Bu îmân meþalesi, hiç sönmeden yanacak, Ümmetin, Seni her an, mahþeredek anacak, Gönül tortularýmýz, nûrunla paklanacak, Andýmýza þâhid ol, Yâ Hazreti Muhammed. Biliriz ki; hükmü yok, bu dünya nîmetinin, Gönüldür sermayesi, âhiret servetinin, Sana, Salât ve Selâm, gönderen ümmetinin, Cennetler þâhidi ol, Yâ Hazreti Muhammed. (SALLALLÂHÜ ALEYHi VE SELLEM) 255 HADÝSLER l Aziz ve Celil olan Allahü Teâlâ muhakkak ki, Rüknü Esvedi (Haceri Esved) kýyamette bâs edecek, onun gören gözü ve konuþan dili olacak, ihlâs ile onu istilam edenin lehine þahitlik edecek. Ýbni Abbas (r.a.) l Ne zaman Rüknü Yemaniye gelsem, muhakkak Cebrail'i orada ayakta görüyorum, istilam edenler için istiðfar ediyor. Ata l Bu beyt islamiyetin rüknüdür. Her kim Hac veya Umre için memleketinden çýkarsa onu Allah garanti eder. Eðer ruhunu alýrsa Cennete sokar. Eðer memleketine döndürürse sevap ve ganimetle döndürür. Hazreti Câbir (r.a.) 256 HADÎSLER l Mekkede bir gün oruç, baþka yerin 100 bin orucuna ve bir dirhem sadaka, baþka yerin 100 bin dirhem sadakasýna ve böylece Mekkedeki her bir hasene baþka yerin 100 bin hasenesine muadildir (eþittir). Ýhyâ-yý Ulûm, Hasan Basri (r.a.) l Hac murad eden kimse acele etsin. Miþkatül Mesabih s.715 l Her kim ki hac yolunda, ister hac ister umre yolculuðu olsun, ölürse hesaba arzolunmaz. Hesabý görülmez. Doðruca ona Cennete gir denir. Ramuz s.443 l Hac ile umreye devam ediniz. Muhakkak ki bu ikisi fakirliði ve günahlarý yokeder... Ramuzul-Ahadis s.22 257 HADÎS-Ý ÞERÝF l Muhakkak Allahü Teâlâ Arafat ehlini maðfiret etmiþtir. Onlarýn kul haklarýna da kefil olup öder. O gün Cenab-ý Hak semai dünyaya tenezzül buyurur. Kitabül-Hitâb s.187 ARAFATTA SÖZ VERDÝM CENÂB-I ALLAHA BEN... Mevlâya duâ ettim, kolay kýldý iþimi; Kucakladým Kâbede, üç milyon kardeþimi.. Býrak artýk, ey þeytan! býrak artýk peþimi; Arafatta söz verdim, Cenâb-ý Allaha ben... 258 KURÂN DÝYOR KÝ: l Bizim uðrumuzda cihad edenlere, biz þüphesiz onlara yollarýmýzý gösteririz. Gerçek þu ki Allah, ihsan edenlerle beraberdir. Ankebut/69 Kefen misâli beyaz ihramlara sarýndým, Kanat kanat, melekler gölgesinde barýndým, Nefsin bataklýðýnda, hevâlardan arýndým, Arafatta söz verdim, Cenâb-ý Allaha ben... Dilde Kurân elde mey, ikiyüzlü yaþamam, Çaðdaþlýðý saptýrýp, þer peþinden koþamam, Hoþgörü diye diye, dalâlete düþemem; Arafatta söz verdim, Cenâb-ý Allaha ben... 259 Milyonlarca bedeni, kuþatýrken çöl yeli, Milyonlarca sînede, titrerken gönül teli, Milyonlarca gözlerden, akarken tevbe seli, Arafatta söz verdim, Cenâb-ý Allaha ben... Nûra bulanmýþ eller, semâlarý delerken, Rabbim, kul defterinden, günahlarý silerken, O þeytan ki; nefretle neþterini bilerken, Arafatta söz verdim, Cenâb-ý Allaha ben... Öyle bir aþkla yandým, güneþ sönse sönemem, Gökler tersine dönse, Hakk yolundan dönemem Îman tahtýna çýktým.. Ölüm ne ki!. Ýnemem, Arafatta söz verdim, Cenâb-ý Allaha ben... Tok sofrada aç durmak, zor gelse de nefsime; El açmam mâsivâya, leke sürmem neslime, Tertemiz dönmek için, toprak olan aslýma, Arafatta söz verdim, Cenâb-ý Allaha ben... 260 KURÂN DÝYOR KÝ: l Ona (bu Kuraný) üstün (oldukça çetin) bir güç sahibi (Cebrail) öðretmiþtir. (Ki, O) Görünümüyle çarpýcý bir güzelliðe sahiptir. Hemen doðruldu. O, en yüksek bir ufuktaydý. Sonra yaklaþtý, derken sarkýverdi. Nitekim (ikisi arasýndaki uzaklýk) iki yay kadar (oldu) ya da daha da yakýnlaþtý. Böylece Onun kuluna vahyettiðini vahyetti. Necm/5-10 l Andolsun (Ey Muhammed), biz sana apaçýk âyetler indirdik. Bunlarý fasýk olanlardan baþkasý inkar etmez. Bakara/99 HÝRA DAÐINDA... Bir sabah... Ansýzýn, tanla beraber; Kuþattý ruhumu, bir miski amber... Gönül penceremden, Yüce Peygamber; Muhammedi gördüm, Hira Daðýnda... 261 KURÂN DÝYOR KÝ: l (Resûlüm) sana bu mübarek Kitabý, âyetlerini düþünsünler ve aklý olanlar öðüt alsýnlar diye indirdik. SÂD/29 Açýldý.. Bindörtyüz yýl ötelerde; Semâvi sahnede, ilâhî perde.. Bir anda belirdi, Cibril göklerde, Taþlar nûr kesildi, Hira Daðýnda... Ýndikçe kubbeden, selâm selleri; Deryâlara döndü, Mekke çölleri... Rabbimin ikrâmý Cennet gülleri, Buram buram tüttü, Hira Daðýnda... 262 KURÂN DÝYOR KÝ: l Hakký batýlýn yerine geçirmeyin ve sizce de bilinirken hakký gizlemeyin. Bakara/42 Süzüldü semâdan, envâi renkler; Ýkrâ sesleriyle, çýnladý gökler, Muhammed diyordu, bütün melekler; Bir mûcize gördüm, Hira Daðýnda... Baþladý son mesaj, ilk hecesinden; Kurândý bu inen, Cibril sesinden Yüce kâinatýn, Efendisinden, Âyetler dinledim.. Hira Daðýnda... Artýk.. Hak bâtýldan süzülüyordu, Tüm kara düðümler, çözülüyordu, Hakk Yolu, bir daha çiziliyordu, Güneþ son kez doðdu.. Hira Daðýnda... 263 KURÂN DÝYOR KÝ: l ... Yoksa siz, kitabýn bir bölümüne inanýp da bir bölümünü inkar mý ediyorsunuz? Artýk sizden böyle yapanlarýn cezasý, dünya hayatýnda aþaðýlýk olmaktan baþka deðildir. Kýyamet Gününde de azabýn en þiddetli olanýna uðratýlacaklardýr. Allah yapmakta olduklarýnýzdan gafil deðildir. Bakara/85 Ayrýldý.. Hayýr, þer, helâl ve haram; Kurtuluþ diyordu, Ýlâhî Kelâm.. Seslendi, Muhammed Aleyhisselâm; Bütün insanlýða.. Hira Daðýnda... Dedi: bu son kitap, sonrasý mahþer, Kurânýn yolunda, ne þeytan ne þerr, Son defa buluþtu, ilimle beþer; Cehâlet gömüldü.. Hira Daðýnda... 264 KURÂN DÝYOR KÝ: l Biz seni âlemler için yalnýzca bir rahmet olarak gönderdik. Enbiya/107 l Andolsun, sizin için Allahý ve ahiret gününü umanlar ve Allahý çokca zikredenler için Allahýn Resulünde güzel bir örnek vardýr. Ahzab/21 YÂ RESÛLALLAH Bir zamanlar, hevâlarla doluydum; Rabbin bir günahkâr, gâfil kuluydum. Bir seher rüyamda, çaðrýný duydum; Koþtum.. Geldim Sana, Yâ Resûlallah... 265 HADÝS-Ý ÞERÝF l Kabrimi ziyâret edene, þefaatim sabit bir hak olur. Keþfül - Hafa 2-250 Gönül gözlerimle, Kurâna daldým; Daldýkça, hidâyet rýzkýmý aldým, Nefsi emmâreyi, taþlara çaldým, Koþtum.. Geldim Sana, Yâ Resûlallah... Ravzanda kýrk vakit, vecde dalmaya, Cenneti Âlâda, komþun olmaya, Þefaat müjdemi, elden almaya, Koþtum.. Geldim Sana, Yâ Resûlallah... 266 HADÝS-Ý ÞERÝF l Kiþi sevdiði ile beraberdir. Mescidini kalp gözüyle görmeye, Minberine, mahcup yüzüm sürmeye, Kabr-i Saadetten, güller dermeye, Koþtum.. Geldim Sana, Yâ Resûlallah... Feyzinden aldýðým, yüce ilhamla; Nûr oldu gözümden, akan her damla. Dilimde binlerce, salât selâmla, Koþtum.. Geldim Sana, Yâ Resûlallah... 5 Haziran 1993 Medine 267 HADÎSLER l Muhakkak günahlardan bir kýsým günahlar var ki, onlarý Arafatta vakfeden baþka hiçbir þey sildiremez. Kutül - Kulûb l Arefede vakfe yapýp da, Allah günahýmý maðfiret etmedi zannýnda bulunmaktan daha büyük günah olmaz. Hadis-iÞerîf l Arafatta vakfe yapan kiþinin haccý tamam olmuþtur. Künuzül - Hakâik l Benim bu mescidimdeki bir namaz diðer mescidlerdeki namazdan bin defa efdaldir. Ancak Mescid-i Haram müstesnadýr. Mescid-i Haramdaki (Kâbe) bir namaz, diðer mescitlerdeki namazlardan yüzbin defa efdaldir. Miþkatül - Mesabih 268 EY! BEYTULLAH YOLCUSU Ey! Beytullah yolcusu, Ey! Fazilet zengini; Meleklere vermedi, Rabbim senin dengini. Ah! Bir görsen yüzünün, o nurânî rengini; Ne mutlu ki, en kârlý ticaret þimdi senin; Karþýlýðý yüzbindir, Kâbede bir secdenin.. Ey! Beytullah yolcusu, Ey! Davetli misâfir; Nebîler sana yoldaþ, Peygamberler müzâhir. Darlýk yüzü yok artýk, sana dünya ve âhir; Arafat müjdesinden, þüpheye düþme sakýn; Yeniden doðmuþ gibi, olacaðýn gün yakýn... 269 HADÎS-Ý ÞERÝF Bir kulun Allahýn rýzâsýna en yakýn olduðu an secdede bulunduðu zamandýr. Orada çok dua ediniz. Riyâzüs - Sâlihin Trc. 3/33 Bekliyor þimdi seni, bir sabýr imtihaný; Önce kendi içinde gizlenen nefsi taný. Öfke ve isyan ile, sevindirme þeytaný; Kazanmak istiyorsan, Minadaki savaþý; Ýbrahim gibi fýrlat, elindeki her taþý... 270 Yakýnda giyeceksin, beyaz ihramlarýný; Çözeceksin ölümün, ölümsüz sýrlarýný. Býraktýn.. Gidiyorsun, iþte bütün varýný; Sana hüzün vermesin, çoluk çocuk ve eþin, Beytullahta bekliyor, milyonlarca kardeþin.. Kâbeyi ilk gördüðün, o muhteþem anda sen; Nasýl bir vecd içinde, ürpereceksin bilsen. Ne tende can kalacak, ne dünyada bir hissen; Unutma ki makbûldür, o anda tüm dilekler, Etrafýnda, pervane misâlidir melekler... 271 Kalkýnca gözlerinden, asýrlarýn perdesi; Bir yanda çýnlayacak, Bilâlin yanýk sesi, Bir yanda sahâbenin, meleklerle secdesi, Resûlü göreceksin, mihrâbýnda Kâbenin; Þâhidi olacaksýn, daha nice sahnenin. Hâceri göreceksin, koþtururken Mervede, Ýbrahim, insanlara haccý haber vermede, Âdemi göreceksin, o Cebel-i Rahmede; Açtýkça göreceksin, o gönül gözlerini; Arafat kumlarýnda, Peygamber izlerini... Ey! Beytullah yolcusu, tevekkül âbidesi; Söküp attýn içinden, artýk hevâ hevesi. Þimdi zikrullah diyor, bedenin her zerresi; Var git artýk rehberin, Ýlâhî Kelâm olsun Gurbet elden sýlaya, binlerce selâm olsun... 272 KADÝR GECESÝ Ey! kara düþleri, aklayan gece, Nûrunda günahlar paklayan gece, Ey! içinde bin ay saklayan gece, Sende nâzil oldu, Hazreti Kurân, Kâinat görmedi böylesi gufrân... Ey! yüzleri Hakka döndüren gece, Nûrunda güneþler söndüren gece, Ey! þerri, þeytaný, sindiren gece, Yedi kat semâda bütün kapýlar; Açýktýr seninle, ta fecre kadar... Sen ki; bir koca yýl, özlenen gece, Yollarý, aç susuz gözlenen gece, Sen ki; on gecede gizlenen gece, Sarsýlýr, seninle gökler dilekten, Ýðne atsam, yere düþmez melekten... 273 KURÂN DÝYOR KÝ: l Kim Resûle itaat ederse, Allaha itaat etmiþ olur... l Kim Allaha ve Resûle itaat ederse; iþte onlar, Allahýn kendilerine lütuflarda bulunduðu peygamberler, sýddîkler, þehidler ve salih kiþilerle beraberdir... NÝSÂ / 80,69 MUHAMMED KAPISINDAN (S.A.V.) Ey! Gönül sofrasýnda, lokmaya muhtac insan, Haberin yok mu senin, Muhammed Sofrasýndan, Kim tadarsa dünyada, onun bir lokmasýndan, Bir daha ayrýlamaz, Muhammed Sofrasýndan. Ey! Ruhsal sancýlara, hekim arayan insan, Haberin yok mu senin, O Muhammed Nûrundan, Gördüm ki; kapatmýþsýn, o gönül pencereni, Aç ki, dolsun kalbine, O Muhammed Nûrundan. Ey! Dünya dergâhýnda, rehber arayan insan! Haberin yok mu senin, Muhammed Kapýsýndan, Var tez çal, O kapýyý, kurtul ölüm yasýndan, Çünkü, kimse boþ dönmez, Muhammed Kapýsýndan. 274 BEYTULLAH Dediler ki: böylesine Özlenecek nesi var, O Beytullah dediðin, Deðil mi ki, dört duvar? Dinlerken bu sözleri, Ýrkilerek hayretle; Dedim: haþretme Yâ Râb, Beni bu cehâletle... 275 Kör olmasa insanlarýn Kalp gözleri bu kadar; O Kâinat Sarayýný Görürler mi dört duvar? Bir saray ki; Virânedir yanýnda tüm saraylar, Bir saray ki; Âvizedir, Ona yýldýzlar, aylar... Bir saray ki; bezenmiþ Nûruyla meleklerin. Mahþer yangýnlarýnda, Gölgesi öyle serin... Doðusunda sonsuzlar, Sonsuzlarda batýsý.. Bir saray ki: Yedi kat göklerdedir çatýsý... Kör olmasa insanlarýn Kalp gözleri bu kadar; O Kâinat Sarayýný Görürler mi dört duvar?.. 276 YÂ MUHAMMED MUSTAFA (S.A.V.) Selâm Sana, Âlemlerin Rahmeti, Gönüllerin, iki cihan serveti, Yedi katlý semâlarýn zîneti, Selâm Sana, Yâ Muhammed Mustafa. Selâm Sana, Âlimlerin yücesi, Göklerdeki, ilk Nûrun üç hecesi, Þahit Sana âyetlerin nicesi, Selâm Sana, Yâ Muhammed Mustafa. 277 Selâm Sana, ümitlerin elçisi, Kýyâmet gününde, sýrat bekçisi, Ümmetin, Allaha yalvaran sesi, Selâm Sana, Yâ Muhammed Mustafa. Selâm Sana, Cennetlerin yoldaþý, Sevgi sanatýnýn, usta nakkaþý, Rabbin en sevgili kulu, sýrdaþý, Selâm Sana, Yâ Muhammed Mustafa. Selâm Sana, Peygamberler Sultâný, Gönüller mimârý, canlar cânâný, Mahþer tayfununda, ruhlar mekâný, Selâm Sana, Yâ Muhammed Mustafa. Selâm Sana, ad ve sýfat zengini, Cihana vermedi, Allah dengini, Ve kimseye, o nûrâni rengini, Selâm Sana, Yâ Muhammed Mustafa. 278 YÂ RESÛLALLAH Rabbim, seni yakýn kýldý kendine, Cehennemi, haram kýldý ceddine, Ve Seni taþýyan, ana rahmine, Hâkkýn sevgilisi, Yâ Resûlallah. Misk-i Amber, o mübârek tendedir, Bunca beþer, senin himâyendedir, Cennetlerin anahtarý sendedir, Bir zerre kibrin yok, Yâ Resûlallah. 279 Cehennem sönerdi, Hakktan dilesen, Denizler kururdu, kurusun desen, Daðlar diz çökerdi, eðer istesen, Bir zerre kibrin yok, Yâ Resûlallah. Allah Sana, yüce sýfatlar kattý, Sana mahþer sancaðýný uzattý, Senin için, âlemleri yarattý, Bir zerre kibrin yok, Yâ Resûlallah. Kadir gecesinin, nûrlu kandili, Allah Kelâmýnýn, beþerî dili, Vuslatýný, bayram eden sevgili, Kâlp gözü merceði, Yâ Resûlallah. Rütbelerin en sonu, en yücesi, Semâlar fethettin, Mirâç gecesi, Selâm durdu, nebîlerin nicesi, Gönüller kubbesi, Yâ Resûlallah. 280 Sen olmasan, tenler, caný neylerdi, Ýnsan, dünya denen, haný neylerdi, Melekler, durmadan, mâtem eylerdi, Hidâyet güneþi, Yâ Resûlallah. Sensiz, boþ kalýrdý, bütün gönüller, Güzel kokularý, neylerdi güller, Meþketmezdi, sabahlarý bülbüller, Âþýklar mâbedi, Yâ Resûlallah. Canlý, cansýz, her varlýða ulaþan, Her bedende, damar damar dolaþan, Ýçtikçe susatan, doyumsuzlaþan, Saadet pýnarý, Yâ Resûlallah. 281 KURAN OLMASAYDI NE YAPARDIM BEN?. Onunla pakladým, kalbimi kirden, Onunla arýndým, gizli kibirden, Onunla açýldý, ufuklar birden, Cehâlet yaramý, Onunla sardým; Kurân olmasaydý, ben ne yapardým?.. Þu nankör nefsimden, neler çekti can, Her türlü þehveti, süsledi þeytan. Kör karanlýklarda, kaybolduðum an, Sesime ses verdi, tuttu elimden; Kurân olmasaydý, ne yapardým ben?.. Onunla çevirdim, Hakka yüzümü, Açtým.. Âlemlere, gönül gözümü. Onda duydum, Kâlû belâ sözümü, Fýtratýn sýrrýna, Onunla vardým; Kurân olmasaydý, ben ne yapardým?.. 282 Türbelere bez baðladým, mum yaktým, Falcýlara gaybý sordum, fal baktým, Nazar dedim, kapýlara nal çaktým; Hiç haberim yoktu, þirkten küfürden; Kurân olmasaydý, ne yapardým ben?.. Çöllerde Onunla vakfeye durdum, Þeytanýn þerrine, tuzaklar kurdum, Fitneyi her yerde, Onunla vurdum; Ruhumu bataktan, çekip çýkardým; Kurân olmasaydý, ben ne yapardým?.. Gün oldu, hicâbý, yerlere çaldým, Unuttum ölümü, iþrete daldým, En zorlu günümde, ortada kaldým; Bir nasuh tevbeyle, doðdum yeniden; Kurân olmasaydý, ne yapardým ben?. Ona sordum, nefsimdeki riyâyý, Dünya denen, iki günlük rüyâyý, Ona sordum, edep ile hayâyý, Hidâyet harcýmý, Onunla kardým; Kurân olmasaydý, ben ne yapardým?.. 283 Sordum; Ölüm nedir? Dedi; çok yakýn; Dosta kavuþmaktýr, hiç korkma sakýn, Yeter ki; o takvâ tâcýný takýn, Þükür.. Korkmuyorum, artýk ölümden; Kurân olmasaydý, ne yapardým ben?.. Kaygýlanma dedi, kabirden yana; Yüce Peygamberden, müjde var sana; Cennet bahçesidir, her müslümana; Yeter ki; sen yürü Nebî izinden, Kurân olmasaydý, ne yapardým ben?.. Ona sordum, dehþetini mahþerin, O herc ü mercini, göklerin yerin, Ona sordum, gafletini beþerin, Zillet zincirini, kýrdým kopardým; Kurân olmasaydý, ben ne yapardým?.. 284 Onunla terkettim, hevâ hevesi, Onunla dost bildim, ilâhî sesi, O göstermeseydi, gerçek adresi; Þimdi ben kimbilir, neye tapardým, Kurân olmasaydý, ben ne yapardým?.. Aþký sordum, Ona, Mâþuku sordum, Mescidi Aksâda, kýyâma durdum. Arþa secde secde, köprüler kurdum; Her seher, þâhidler gördüm melekten; Kurân olmasaydý, ne yapardým ben?.. Onsuz çâre yoktu, hiçbir yâreye, Onsuz her yol çýktý, bir harâbeye. O döndürmeseydi, beni Kâbeye; Kimbilir ben, hangi yöne sapardým, Kurân olmasaydý, ben ne yapardým?.. Ýmâna baþ eðdi, artýk kuþkular, Allah rýzâsýna döndü coþkular, Durdu fýrtýnalar, duruldu sular; Cemâl istiyorum, þimdi Rabbimden; Kurân olmasaydý, ne yapardým ben?.. (14 Mayýs 1999 Cuma Kudüs) 285 HADÎS-Ý ÞERÝF l Kim ki, beni vefatýmdan sonra ziyaret ederse, hayatýmda iken ziyaret etmiþ gibidir. Keþfül - Hafa 2/250 YA HAZRETÝ MUHAMMED Geldik Hâktan, yeryüzüne savrulduk, Nefsin çöllerinde, yanýp kavrulduk, Bir îman denizi, arayýp durduk, Seni bulduk, Yâ Hazreti Muhammed. Þu, dünya denilen, fâni mekânda, Bütün müminlerin, doðduðu anda, Beþikte okunan, o ilk ezanda, Seni duyduk, Yâ Hazreti Muhammed. Rabbim, rahmet verir, açlýk dindirir, Toprak, yudum yudum, içer sindirir, Her damlayý, ayrý melek indirir, Senden sebep, Yâ Hazreti Muhammed. 286 Çimenler, çiçekler, kuþlar, böcekler, Cümlesi Allahýn emrini bekler, Bir, buyruk aldý ki, o örümcekler, Seni gizler, Yâ Hazreti Muhammed. Yýlmadýn, dünyanýn, dert, tasasýndan, Bir adým dönmedin, Hakk Yasasýndan, Ümmetinin, sevincinden, yasýndan, Haberdârsýn, Yâ Hazreti Muhammed. Ýntikam hýrsýndan, hep uzaklaþtýn, Düþmanýna bile, kalbini açtýn, Sen, kan deðil, barýþ için savaþtýn, Eþsiz gâzi, Yâ Hazreti Muhammed. Bilene kolaydýr, senin adresin, Bilmeyenler, þimdi duyup dinlesin, Sen, ne Medinede, ne Mekkedesin, Gönüldesin, Yâ Hazreti Muhammed. 287 HADÎS-Ý ÞERÝF l Bana selam veren hiç kimse yoktur ki, Allah ruhumu ondan haberdar etmesin. Keþfül - Hafa 2/251 Tez geçer mevsimler, baharlar, yazlar, Bu dünyevî hazlar, bu ihtiraslar, Ancak tâcýmýzdýr, kutsal mîraslar, Müsterih ol, Yâ Hazreti Muhammed. O mahþer saati, gelip vurmadan, Fâniler, Bâkîye koþar durmadan, Þu nâçiz bedenler, Hâkka varmadan, Bekle Bizi, Yâ Hazreti Muhammed. Zorda kalsa bile, birgün ümmetin, O kara bendini, yýkýp zulmetin, Yine de peþinden gelirdi Senin, Andolsun ki, Yâ Hazreti Muhammed. Bu fakir satýrlar, etse de devam, Kâinat önünde, âcizdir, kelâm Her zerresi kadar, Salât ve Selâm, Sana olsun, Yâ Hazreti Muhammed. 288 Ey Canlar cânâný! Ey Peygamberim! Cennetlerde, komþun olmak dilerim. Sana, denizlerin her damlasýnca; Aleyhissâlâtü vesselâm derim... NAT-I ÞERÝF Yüce Rabbül Âlemin, Seni vâr ettiði an, Yaratýlmýþ deðildi, henüz zaman ve mekân Ne bir melek ne bir can, ne bir ruh, ne de insan, Hakktan gelen ilk nûrsun, Yâ Hazreti Muhammed. Rabbimiz, Sevgi denen, o ilâhî sanatý, Yedi katlý göklerde, ebedî saltanatý, Dünyayý zerre kýlan, muhteþem kâinatý, Senin için yarattý, Yâ Hazreti Muhammed. 289 Gönüllerin tahtýný, mekân ettin kendine, Ýlminle karþý durdun, cehâletin bendine, Sana Allah þâhittir, inkâr kimin haddine, Âlemlerin Rahmeti, Yâ Hazreti Muhammed. Ahlâk ve faziletin, beþeriyet önderi, Adâlet bayraðýnýn, zirvedeki gönderi, Asâlet saflarýnda, nebîlerin enderi, Hakkýn son peygamberi, Yâ Hazreti Muhammed. Cömertliðin, þefkâtin, hoþgörünün simgesi, Îman kürsülerinde, müminlerin yücesi, Ýlâhî mesajlarýn, dünyadaki son sesi, Kâinat Efendisi, Yâ Hazreti Muhammed. 290 Sen yokken yeryüzünde, kol gezerdi zulümler, Çocuklara musallat, diri diri ölümler, Sapýklýk zincirini, kýran müsbet ilimler, Seninle filizlendi, Yâ Hazreti Muhammed. Nerde bir yetim görsem, gönül gönül eririm, Nerde bir öksüz görsem, vecd ile ürperirim, Neyim var, neyim yoksa, hiç düþünmez veririm, Senden emânet diye, Yâ Hazreti Muhammed. Bu dünyada, ne rütbe, ne saltanat, ne þöhret, Raðbet görmedi sende, ne mal, ne mülk, ne servet, O sâde yaþantýnýn, her ânýnda, bir ibret, Almasýný bilene, Yâ Hazreti Muhammed. 291 Elden ayaktan yoksun, düþkünlerin hâlini, Komþusu aç olana, tokluðun vebâlini, Niyet ve amellerin, haram ve helâlini, Bizler Senden öðrendik, Yâ Hazreti Muhammed. Dünya saltanatýnýn, ergeç son bulduðunu, Îman sarnýçlarýnýn, sabýrla dolduðunu, Kibir bataklýðýnýn, bir tuzak olduðunu, Bizler Senden öðrendik, Yâ Hazreti Muhammed. Allahýn Kitabýnda, isyânýn yokluðunu, Þükür sebeplerinin, sayýsýz çokluðunu, Mânevî sofralarýn, ölümsüz tokluðunu, Bizler Senden öðrendik, Yâ Hazreti Muhammed. Kul mirâcý namazýn, ebedî huzurunu, Ýftar saatlerinin, yüzlerdeki nûrunu, Zekat borcu vermenin, mukaddes onurunu, Bizler Senden öðrendik, Yâ Hazreti Muhammed. 292 Hakk için savaþtýðýn, peygamberlik çaðýnda, Bir ilâhî emirle, vardýðýn Sevr Daðýnda, O güvercin yuvasý, o örümcek aðýnda, Münkirlere mesaj var, Yâ Hazreti Muhammed. Sen ki; düþmana bile, öfke ile varmazdýn, Eriþilmez sabrýnla hiç bir gönül kýrmazdýn, Gördüðün kusurlarý, asla yüze vurmazdýn, Âlimlerin âlimi, Yâ Hazreti Muhammed. Bu dünyada, Allahýn en sevgili kuluydun, Tâ ezelden ebede, müjdelerle doluydun, Buna raðmen, içinde, Allah korkusu duydun, Bütün ömrün boyunca, Yâ Hazreti Muhammed. Allah, kendi katýndan, isimler verdi Sana, Evvel, Âhir, Nûr dedi, rahmet kýldý cihana, Kimse nâil olmadý, böylesi bir ihsana, Rahimsin ve Kerîmsin, Yâ Hazreti Muhammed. 293 Bize mîras býraktýn, Mîrâcý bayram diye, O gece, yedi katta, gördün nice methiye, Namaz getirdin bize, Yüce Hakktan hediye, Secdemize þahid ol, Yâ Hazreti Muhammed. Senin güzel ahlâkýn, yol çizecek bizlere, Kalbimiz, taht olacak, nice kimsesizlere, Gölgeler düþmeyecek, býraktýðýn izlere, Andýmýza þahid ol, Yâ Hazreti Muhammed. Dilerim ki; her gönül, Senin aþkýnla dolsun, Mahþer günü, her mümin, yanýnda Seni bulsun, Sonsuz SALÂT VE SELÂM, Senin üstüne olsun, Ýki Cihan Güneþi, Yâ Hazreti Muhammed. (S.A.V.) 294 DAHA KURÂN NE DESÝN 295 KURÂN-I KERÎM Peygamberlerin sonuncusu olarak gönderilen Hz.Muhammed (s.a.v.)e en büyük mûcize olarak verilen Kurân-ý Kerim, bütün insanlýðý âciz ve hayran býrakacak bir kudret ve güzelliðe sahiptir. Aslýnda O, ne fizik, ne kimya, ne de tarih kitabýdýr. Ama O, tüm kitaplarýn esasýdýr, temelidir. Çünkü Onda sadece bir topluluða deðil, tüm insanlýk âlemine gönderilen en son ve en mükemmel dînin, tüm insanlýða bahþettiði huzur ve mutluluðun reçetesi vardýr. O, insanlarýn tümüne hitap edebilecek açýklýkta bir Beyan... O, maddî-mânevî bütün hastalýklara þifâ... O, insanlýðý karanlýklardan aydýnlýða kýlavuzlayan bir Nûr... O, toplumlara huzuru, barýþý ve esenliði getiren bir Ruh... O, yüzyýllardýr hafýzlarýn kalbinde mahfûz olan, hattatlarýn elleriyle yazýlan ve milyarlarca müminin dillerinde okunan Kurân... Ýþte bu Kurân, bize birþeyler diyor... Gelin, bize Kurânýn söylediklerini, bir söz üstadýnýn gönlüne doðarak kalemine yansýyan mýsralar eþliðinde birlikte dinleyelim. Prof.Dr.Mehmet Emin AY U.Ü.Ýlahiyat Fakültesi Öðretim Üyesi 296 KURÂN DÝYOR KÝ: l Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoðunu cehennem için yaratmýþýzdýr. Onlarýn kalpleri vardýr, onlarla kavramazlar; gözleri vardýr, onlarla görmezler; kulaklarý vardýr, onlarla iþitmezler. Ýþte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da þaþkýndýrlar. Ýþte asýl gâfiller onlardýr. ARAF/179 l (Ne var ki) bunlardan sonra yine kalpleriniz katýlaþtý. Artýk kalpleriniz taþ gibi yahut daha da katýdýr. BAKARA/74 DAHA KURÂN NE DESÝN!... Ey insan! Yaþýyorken, hem de Kurân çaðýnda; Çýrpýnýp duruyorsun, cehâlet bataðýnda. Kalbin katý... Gözün kör... Baþýn kibir daðýnda Kurân sana gel diyor, bak bendedir adresin. Ey eþref-i mahlûkat!.. Daha Kurân ne desin!.. Eþref-i mahlûkat: En þerefli yaratýlan (insan) 297 KURÂN DÝYOR KÝ: l Ey Âdem oðullarý, þeytan ana, babanýzý, çirkin yerlerini onlara göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çýkardýðý gibi, sizi de (þaþýrtýp) bir belâya düþürmesin! Çünkü o ve kabilesi, sizin onlarý göremeyeceðiniz yerden sizi görürler. Biz þeytanlarý, inanmayanlarýn dostlarý yaptýk. ARÂF/27 l Andolsun Allahýn Elçisinde sizin için Allaha ve âhiret gününe kavuþmaya inanan ve Allahý çok anan kimseler için (uyulacak) en güzel bir örnek vardýr. AHZÂB/21 l Biz ona iki göz, bir dil ve iki dudak vermedik mi? Ona iki yolu (doðru ve eðri) göstermedik mi? BELED/8,9,10 Özgürce seçmen için, iki yoldan birini; Apaçýk bildiriyor, bütün âyetlerini. Ya Peygamber, ya þeytan.. Seç diyor rehberini; Öyle seç ki; sýrattan rüzgar gibi geçesin, Ýlle þeytan diyorsan.. Daha Kurân ne desin!.. 298 KURÂN DÝYOR KÝ: l Onu ancak hükümleri çiðneyen ve günaha dalan kimseler yalanlar. MUTAFFÝFÎN/12 l Böyle birine âyetlerimiz okununca eskilerin masallarý derdi. MUTAFFÝFÎN/13 HADÎS-Ý ÞERÝF l Mezar; ya Cennet bahçesinden bir bahçe, ya da cehennem çukurundan bir çukurdur. er-Rûdânî, B.Hadis Külliyatý C.1, S.397 Ya Cennet bahçesidir, ya ateþtir o mezar, Mekân var mý dünyada, öyle derin, öyle dar? Hiçbir þey yakýn deðil, insana ölüm kadar. Diyor ki; hesabý var, aldýðýn her nefesin; Mezarlar konuþurken.. Daha Kurân ne desin!.. Malýn, mülkün, þöhretin, dünyada herþeyin var; Ya dünyadan Rabbine, götürecek neyin var? Bana yeter diyorsan, þu üç günlük îtibar; Bir dördüncü gün var ki; çok çetindir bilesin, Bunlar masal diyorsan.. Daha Kurân ne desin!.. 299 KURÂN DÝYOR KÝ: l Eðer biz bu Kurâný bir daða indirseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan baþ eðerek, parça parça olmuþ görürdün. Bu misalleri insanlara düþünsünler diye veriyoruz. HAÞR/21 l Güneþ katlanýp dürüldüðünde, yýldýzlar (kararýp) döküldüðünde, daðlar (sallanýp) yürütüldüðünde, denizler kaynatýldýðýnda, gökyüzü sýyrýlýp alýndýðýnda. TEKVÝR/1,2,3,6,11 Âyet diyor ki; eðer , daða inseydi Kurân; Paramparça olurdu.. Dað Allah korkusundan. Hangi insan durup da, ibret almaz ki bundan? Sen ki, bir dað yanýnda, ne kadar da cücesin, Haddini bilmen için.. Daha Kurân ne desin!.. 300 KURÂN DÝYOR KÝ: l Hevâ ve hevesini tanrý edinen ve Allahýn (kendi katýndaki) bir bilgiye göre saptýrdýðý, kulaðýný ve kalbini mühürlediði, gözünün üstüne de perde çektiði kimseyi gördün mü? þimdi onu Allahtan baþka kim doðru yola eriþtirebilir? Hâlâ ibret almayacak mýsýnýz? CÂSÝYE/23 l Ona þekil verdiðim ve ona ruhumdan üflediðim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanýn HÝCR/29 l Ýnsanlar Sana kýyametin zamanýný soruyorlar. De ki; onun bilgisi Allah katýndadýr. Ne bilirsin. belki de zamaný yakýndýr. AHZÂB/63 l ...Kýyametin kopmasý ise, göz açýp kapama gibi veya daha az bir zamandan ibarettir. þüphesiz Allah her þeye kâdirdir. NAHL/77 O münezzeh ruhundan, ruh vermekle insana; Eriþilmez bir þeref, bahþetti Allah sana, Ne kadar sevdiðini, buradan anlasana! Sen ki; taparcasýna, kendine kul kölesin, Nefsini put yapana.. Daha Kurân ne desin!.. Bir gün var ki; çok yakýn, daðlarýn yürüdüðü, Göklerin, güneþleri önünde sürüdüðü, Kâinatý toz duman, dehþetin bürüdüðü; Kýyâmet senaryosu, oyun deðil bilesin; Hâlâ ürpermiyorsan.. Daha Kurân ne desin!.. 301 KURÂN DÝYOR KÝ: l Ruh (Cebrail) ve melekler saf saf olup durduðu gün, Rahmânýn izin verdiklerinden baþkalarý konuþmazlar, konuþan da doðruyu söyler. NEBE/38 l Siz ne kulaklarýnýzýn, ne gözlerinizin, ne de derilerinizin aleyhinize þahitlik etmesinden sakýnmýyordunuz, yaptýklarýnýzdan çoðunu Allahýn bilmeyeceðini sanýyordunuz. FUSSÝLET/22 l (Amellerin yazýlý olduðu) defterler açýldýðýnda, TEKVÎR/10 l Kitabýný oku! Bugün sana hesap sorucu olarak kendi nefsin yeter. ÝSRÂ/14 O büyük mahkemede, bütün diller susacak; Konuþacak bu defa, göz, kulak, el, kol, bacak. Uzuvlar birer birer, haramlarý kusacak; Açýlacak önünde, defterleri herkesin; Kendine gelmen için.. Daha Kurân ne desin!.. 302 KURÂN DÝYOR KÝ: l O gün cehenneme doldun mu? deriz. O da Daha Yok mu? der. KAF/30 l Þüphesiz âyetlerimizi inkâr edenleri gün gelecek bir ateþe sokacaðýz; onlarýn derileri piþip duymaz hale geldikçe, derilerini baþka derilerle deðiþtiririz ki acýyý duysunlar! Allah daima üstün ve hakîmdir. NÝSÂ/56 l Neredeyse cehennem öfkesinden çatlayacak... MÜLK/8 l Þüphesiz ki bu Kurân en doðru yola iletir; iyi davranýþlarda bulunan müminlere, kendileri için büyük bir mükâfat olduðunu müjdeler. ÝSRÂ/9 O gün buyruk verenler, buyruða baþ eðecek, Cehennem öfkesinden, köpürüp kükreyecek, Ve doldun mu dedikçe, daha yok mu diyecek; Yandýkça o deriler, deðiþecek bilesin; Hâlâ secde yok ise.. Daha Kurân ne desin!.. Gör ki, dünya sýrtýnda, nice insan taþýyor; Kimi yaþarken ölmüþ, kimi ölmüþ yaþýyor. Kimi Arþ-ý Âlâya, dolu dizgin koþuyor; Ýþte Cennet.. Ýþte sen.. Gayret et ki giresin; Ey! Eþref-i mahlûkat!.. Daha Kurân ne desin!.. 303 KURÂN DÝYOR KÝ: l ... Peygamber size ne verdiyse onu alýn, size ne yasakladýysa ondan da sakýnýn. Allahtan korkun. Çünkü Allahýn azabý çetindir. HAÞR/7 l Eðer þeytandan kötü bir düþünce, seni dürtecek olursa hemen Allaha sýðýn. Çünkü o iþitendir, bilendir. FUSSÝLET/36 l Küfür yoluna sapýp peygamberi dinlemeyenler o gün yerin dibine batýrýlmayý temenni ederler ve Allahtan hiçbir haberi gizleyemezler. NÝSÂ/42 l ...Bu sebeple, Onun (Peygamberin) emrine aykýrý davrananlar, baþlarýna bir belâ gelmesinden veya kendilerine çok elemli bir azap isabet etmesinden sakýnsýnlar. NÛR/63 304 HADÎS-Ý KUDSÎ l Ey kullarým! Sizden evvelkiler ve sonrakiler, bütün insanlar ve cinler bir yerde toplanýp benden hâcet dileyecek olurlarsa, ben de herkesin hâcetini yerine getirirsem bu, benim mülkümden ancak iðne denize daldýrýldýðýnda onun denizden azalttýðý kadar azaltýr. Riyâzüs-Sâlihîn Trc. 1/46 ÖDENMEZ... Yüz deðil, bin yýlý bulsa da yaþým, Kalsa da bir ömür, secdede baþým, Sellere dönse de, þükür gözyaþým; Ödenmez.. Verdiðin bir nefes bile, Allahým, sýðýndým Sana hamd ile... Hükümdar olsam da, hakça buyuran, Kelâmýný, yedi iklim duyuran, Sofralar kursam da, açlar doyuran; Ödenmez.. Verdiðin bir lokma bile, Allahým, sýðýndým Sana hamd ile... Alsam da ilimden, en büyük payý, Verdiðin nimete, yetmezdi sayý. Deniz þöyle dursun, bir tek damlayý; Yazmak haddi deðil, hiçbir kalemin, El hamdülillâhi rabbül âlemîn!.. 305 Alasonyalý Hacý Cemal ÖÐÜT Hocanýn ruhuna ithaf ediyorum.. Allah rahmet eylesin... AH ÞU ÇOCUKLAR Çocuklarý bilirsiniz... Küçük beyinlerini Olur olmaz yorarlar; Abuk sabuk þeyleri, Ulu orta sorarlar; Bir yýðýn pot kýrarlar... .................................. Geçen yýl ramazanda, Bir akþam bizim çocuk: Sevgili babacýðým, Hani var ya komþuda Güzel bir tekir kedi; Dikkat ettim, bütün gün Durmadan yemek yedi.. Ýyi ama kediler, Oruç tutmaz mý? dedi. Güldüm.. Dedim; çocuðum, Ne kadar da câhilsin... O kedi bir hayvandýr, Bunlarý nerden bilsin?.. Nasýl ki, hiçbir insan, Tabak çanak yalamaz; Kediler de oruç tutup, Namaz filan kýlamaz.. Bu söze pek þaþýrdý, Bizim küçük pasaklý. Dedim ya.. Çocuk aklý.. 306 KURÂN DÝYOR KÝ: l Bir iyiliði, açýða vurur veya onu gizlerseniz, yahut bir kötülüðü affederseniz (bilin ki) Allah da affedicidir, güçlüdür. NÝSÂ/149 SEVME BU KADAR Sevgiye susadým, çâre diyorsan; Dostunu dilinle, dövme bu kadar. Sýratta naz etsem, Yâre diyorsan; Yaptýðýn hayrýný, övme bu kadar... Huzura susadým, çâre diyorsan; Þu yalan dünyayý, sevme bu kadar. Ah! bir yakýn olsam, Yâre diyorsan; Namazý baþýndan, savma bu kadar... 307 KURÂN DÝYOR KÝ: l (Ey Resûlüm!) Yine de yüz çevirirlerse, artýk Sana düþen ancak açýk bir tebliðden ibarettir. NAHL/82 l Her ümmetten bir þahit göndereceðimiz gün, artýk ne kâfir olanlara (özür dilemelerine) izin verilir ne de onlarýn özür dilemeleri istenir. O zulmedenler azabý gördüklerinde, artýk onlardan azap hafifletilmez, onlara mühlet de verilmez. NAHL/84-85 l ...Sen ancak görmeden Rablerinden korkanlarý ve namazý kýlanlarý uyarabilirsin. Kim temizlenirse o, kendi menfaatine temizlenmiþ olur. Dönüþ Allahadýr. FÂTIR/18 l Biz emâneti, göklere, yere ve daðlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler, (sorumluluðundan) korktular. Onu insan yüklendi. Doðrusu o çok zâlim, çok câhildir. AHZÂB/72 l Kim Rahmâný zikretmekten gafil olursa, yanýndan ayrýlmayan bir þeytaný ona musallat ederiz. þüphesiz bu þeytanlar onlarý doðru yoldan alýkoyarlar da onlar, kendilerinin doðru yolda olduklarýný sanýrlar. ZUHRUF/36-37 308 KURÂN DÝYOR KÝ: l Kurâný kesinlikle biz indirdik. Elbette Onu yine biz koruyacaðýz. HÝCR/9 Sýrf müslüman olduklarý için çocuklarý bile katleden, yeryüzü cânilerine ithaf ediyorum. C.N. KURÂNA HARB AÇANIN VAY HALÝNE MAHÞERDE.. Dinle ey ehl-i gaflet!. Ne diyor daðlar taþlar? Kurânýn sahibi var, beyhude bu savaþlar, Eðildi.. eðilecek.. Ona en maðrur baþlar; Yakýnda göreceksin, her cürmünü defterde. Kurâna harb açanýn, vay haline mahþerde.. Dinle ey ehl-i cinnet!. Bindörtyüz yýldan beri; Gördü geçti bu kervan, senin gibi kimleri.. Kahhar olan Rabbimiz, görmez mi zalimleri; Kalacak sanma sakýn; mazlumun âhý yerde, Kurâna harb açanýn; vay haline mahþerde... Dinle ey ehl-i þiddet!. Bu zorbalýk boþuna. Git de sor Ebreheyi, o ebâbil kuþuna. Hakk nûrunu tamamlar, gitmese de hoþuna; Yaklaþýyor kýyâmet, bu oynanan son perde, Kurâna harb açanýn, vay haline mahþerde... 309 KURÂN DÝYOR KÝ: l Allahýn, kullarýnýn tevbesini kabul edeceðini, sadakalarý geri çevirmeyeceðini ve Allahýn tevbeyi çok kabul eden ve pek esirgeyen olduðunu hâlâ bilmezler mi? TEVBE/104 l Ancak tevbe ve iman edip iyi davranýþta bulunanlar baþkadýr; Allah onlarýn kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok baðýþlayýcýdýr, engin merhamet sahibidir. Kim tevbe edip iyi davranýþ gösterirse, þüphesiz o, tevbesi kabul edilmiþ olarak Allaha döner. FURKÂN/70-71 l Ey îman edenler! Eðer siz Allaha (Allahýn dînine) yardým ederseniz, O da size yardým eder, ayaklarýnýzý kaydýrmaz. MUHAMMED/7 l Böylece Allah, onlarýn geçmiþte yaptýklarý en kötü hareketleri bile örtecek ve yaptýklarýnýn en güzeline denk olarak mükâfatlarýný verecektir. ZÜMER/35 l Kim de beni anmaktan yüz çevirirse þüphesiz onun sýkýntýlý bir hayatý olacak ve biz onu, kýyamet günü kör olarak haþredeceðiz. TÂHÂ/124 310 KURÂN DÝYOR KÝ: l Derken kendilerine hatýrlatýlaný (Allahýn rýzasýna uygun yaþamayý) unuttuklarýnda. Onlarýn üzerlerine her þeyin (bolluk, güç, saðlýk, servet v.b.) kapýlarýný açýverdik. Öyle ki, kendilerine verilen þeylerle sevince kapýlýp, þýmarýnca onlarý apansýz yakalayýverdik. Artýk onlar umutlarý suya düþenler oldular. ENAM/44 ALLAHIN RIZASI YOKSA NE FAYDA! Tut ki; som altýndan, saraylar kursan, Tarihin tahtýnda, heybetle dursan, Çað deðil, çaðlara mührünü vursan; Allahýn rýzâsý yoksa ne fayda!. Her gün, Kârun kadar servete batsan, Her gün, milyonlara kazan kaynatsan, Þu dünyayý parmaðýnda oynatsan; Allahýn rýzâsý yoksa ne fayda!. Cenâzende insan seli aksa da, Tüm ozanlar, sana aðýt yaksa da, Nesiller lahdine çelenk taksa da; Allahýn rýzâsý yoksa ne fayda!. 311 KURÂN DÝYOR KÝ: l Ey iman edenler!.. Biriniz diðerinizi arkasýndan çekiþtirmesin. Biriniz, ölmüþ kardeþinin etini yemekten hoþlanýr mý? Ýþte bundan tiksindiniz. HUCURÂT/12 BEYHUDE EMEK Kurâna sorarsan; gýybet ne demek? Ölmüþ bir kardeþin etini yemek!. Kim ki, bu vahþetten tiksinmiyorsa; Dünyayý fethetse, beyhude emek... GERÇEK DEÐÝL MÝ? Eðer ki bir insandan, beklediðin yok ise; Kupkuru bir teþekkür, hazineden çok gelir. Eðer ki bir insandan, beklediðin çok ise; Korkarým ki bu defa, hazineler yok gelir... 312 KURÂN DÝYOR KÝ: l ...Bundan dolayý Yaradanýnýza tövbe edin de nefislerinizi (kötü duygularýnýzý) öldürün. BAKARA/54 l Allah yolunda öldürülenlere Ölüler demeyin; hayýr, onlar diridirler, ama siz farkýnda olmazsýnýz. BAKARA/154 HADÎSLER l Ölüm gelip çatmadan, ölüme hazýrlanýn. 250 Hadîs s.37 l Ölmeden evvel ölünüz. ÖLÜMÜ ÖLDÜRÜR, ÖLMEDEN ÖLEN... Allaha borç veren, gerçek tüccarý, Çürütmez, topraðýn yaðmuru karý. Sil artýk kalbinden, bu kaygýlarý; Ölmeden ölene, ölüm bir þölen Ölümü öldürür, ölmeden ölen... Haydi.. Uzak durma, yaklaþ Kurâna, Gör.. Ne müjdeler var, Rabbinden sana. Öyle kara bakma, o kabristana; Ölmeden ölene, ölüm bir þölen Ölümü öldürür, ölmeden ölen... 313 KURÂN DÝYOR KÝ: l Kim bir kötülük yapar yahut nefsine zulmeder de sonra Allahtan maðfiret dilerse, Allahý çok affedici ve esirgeyici bulacaktýr. NÎSA/110 l Ancak, kim haksýzlýk eder, sonra, iþlediði kötülük yerine iyilik yaparsa, bilsin ki ben (ona karþý da) çok baðýþlayýcýyým, çok merhamet sahibiyim. NEML/11 l Ancak tevbe edip durumlarýný düzeltenler ve gerçeði açýkça ortaya koyanlar baþkadýr. Zira ben onlarýn tevbelerini kabul ederim. Ben tevbeyi çokça kabul eden ve çokça esirgeyenim. BAKARA/160 l Kötülükler yaptýktan sonra ardýndan tevbe edip de iman edenlere gelince, þüphesiz ki o tevbe ve imandan sonra, Rabbin elbette baðýþlayan ve esirgeyendir. ARAF/153 l ...Zaten günahlarý Allahtan baþka kim baðýþlayabilir ki! Bir de onlar, iþledikleri kötülüklerde, bile bile ýsrar etmezler. ÂL-Ý ÝMRÂN/135 314 KURÂN DÝYOR KÝ: l ...Ona bir yol bulup, güç yetirenlerin Evi haccetmesi Allahýn insanlar üzerindeki hakkýdýr... ÂL-Ý ÝMRAN/97 GELME OYUNA Þeytan der; Hele dur... Kýz bir evlensin, Þu oðlan, askere bir gidip gelsin, Torunlarýn yaþý, biraz yükselsin, Kâbe kaçmadý ya.. Birgün gidersin, Namaz borçlarýný, toptan ödersin. Akýl der ki; sakýn, gelme oyuna, Girme.. Þu þeytanýn dümen suyuna. Ok çýkýnca, geri dönmez yayýna, Þu andan tezi yok, ver artýk karar, Bugün, yarýn derken, geç kalmak da var. 315 KURÂN DÝYOR KÝ: l Þu dünyada kör olan kimse, âhirette de kördür. Yolu daha da sapýktýr. ÝSRÂ/72 l Sizi yeryüzünün halîfeleri yapan, size verdiði þeylerde, sizi denemek için, kiminizi kiminizden derecelerle üstün kýlan Odur. ENÂM/165 l Rabbiniz hakkýnda beslediðiniz zan var ya, iþte sizi o mahvetti ve ziyana uðrayanlardan oldunuz. FUSSÝLET/23 KURÂNI KURÂNA SORSAYDIN EÐER Önce, Ýnsan kimliðini alýrdýn, Sonra, Ýrfan adresini bulurdun, Ve Allahýn, halîfesi olurdun; Kendini.. Kurâna sorsaydýn eðer.. Hâkk Dînine, hurâfeler katmazdýn, Zanlarla hükmetmez, küfre batmazdýn, Dünya için, âhireti satmazdýn, Ýslâmý.. Kurâna sorsaydýn eðer.. 316 KURÂN DÝYOR KÝ: l Ýnanmýþ olanlara rastladýklarý zaman, inandýk derler. Fakat þeytanlarýyla yalnýz kaldýklarý zaman Biz, sizinle beraberiz, biz sadece (onlarla) alay ediyoruz derler. BAKARA/14 l Eðer onlara sorsan: Biz sâdece lâfa dalmýþ þakalaþýyorduk derler. De ki: Allah ile, Onun âyetleriyle ve Onun elçisi ile mi alay ediyorsunuz TEVBE/65 Kalbin kararmazdý, öfkeyle kinle, Savaþýrdýn.. Önce, kendi cehlinle. Alay eder miydin, bu Yüce Dînle, Haddini.. Kurâna sorsaydýn eðer? Yýllarca ecdâdý suçladýn durdun, Geri kalmýþlýðý, Ýslâma yordun. Oysa ki; en önde, sen koþuyordun; Ahlâký.. Kurâna sorsaydýn eðer... Öyle bir mîras ki, bu toprak sana; Borçlusun, dökülen her damla kana. Ýflâs eder miydin, edepten yana; Vefâyý.. Kurâna sorsaydýn eðer? 317 KURÂN DÝYOR KÝ: l Ýyilikle kötülük bir olmaz. (Sen kötülüðü) en güzel olan þeyle sav. O zaman bir de bakarsýn ki seninle arasýnda düþmanlýk bulunan kimse, sanki sýcak bir dosttur. FUSSÝLET/34 l Þeytan sizi fakirlikle korkutur. (Fakir düþeceðinizi söyleyerek sadaka vermekten geri kalmanýzý ister) ve size çirkin þeyleri yapmayý emreder. BAKARA/268 Hele gör.. O cimri, zengin kimseyi; Korkar fakirlikten, sýkar keseyi.. Bilirdin.. Vereni bu vesveseyi; Þeytaný.. Kurâna sorsaydýn eðer... Evlât yetiþtirdin, bin türlü nazla, Hiç tanýþtýrmadýn, oruç, namazla, Yine bakar mýydýn, mâziye hazla; Vebâli.. Kurâna sorsaydýn eðer? Asýk çehrelerde, endiþe hüzün, En yakýn dostuna, geçmiyor sözün. Gülmez olur muydu, o güzel yüzün; Sevgiyi.. Kurâna sorsaydýn eðer? 318 KURÂN DÝYOR KÝ: l Allah size emânetleri ehline vermenizi, insanlar arasýnda hükmettiðiniz zaman adâletle hükmetmenizi emreder... NÝSÂ/58 l Zinâya yaklaþlayýn çünkü o açýk bir kötülüktür, çok kötü bir yoldur. ÝSRÂ/32 l ...Allah güzel davrananlarýn ecrini zâyî etmez. TEVBE/120 Söndükçe gün be gün, Allah inancý, Özünde baþladý, bir büyük sancý. Olur muydu, ana, oðul yabancý; Saygýyý.. Kurâna sorsaydýn eðer? Emâneti hiç vermedin ehline, Bedenler bulandý, rüþvet zehrine Düþer miydin, bu hüsrâna sen yine; Ehlini.. Kurâna sorsaydýn eðer? Nefsine kul oldun, servette malda, Ýçkide, zinâda, kumarda, falda. Bu haram meyveler, kalýrdý dalda; Cenneti.. Kurâna sorsaydýn eðer... 319 KURÂN DÝYOR KÝ: Sonra o gün (size verilen) nîmetten sorulacaksýnýz. TEKÂSÜR/8 ...Bir kavim (toplum), kendinde olaný deðiþtirinceye kadar Allah, ona nimet olarak baðýþladýðýný deðiþtirici deðildir. Ve Allah þüphesiz iþitendir, bilendir. ENFAL/53 Bir nefesin bile, hesabý çetin, Ya hesabý nedir.. Bunca nîmetin? Vallahi kalmazdý, zerre gafletin; Mîzâný.. Kurâna sorsaydýn eðer... Her musîbet.. Aslýnda bir îkazdý, Görmedin mi? Nefsin, verdikçe azdý. Bu servet gemisi, yoksa batmazdý; Zekâtý.. Kurâna sorsaydýn eðer... Amelsiz ilimden, kime ne fayda!.. Ýlimsiz ameller, geçmiyor kayda. Bulurdun... Ahlâka müþterek payda; Resûlü.. Kurâna sorsaydýn eðer... 320 KURÂN DÝYOR KÝ: l Ailene namazý emret; kendin de ona sabýrla devam et... TÂHÂ/132 l Onlar (müminler) namazlarýný dosdoðru kýlan ve kendilerine rýzýk olarak verdiðimizden (Allah yolunda) harcayan kimselerdir. ENFÂL/3 Bayramdan bayrama secde etmekle, Kurtuldum diyorsan, hükmünü bekle, Borcu siler miydin, bu iki çekle; Ýbrâyý.. Kurâna sorsaydýn eðer?.. O cehennem dehþetine þaþardýn, O azâbý görmüþ gibi yaþardýn, Secde secde, af peþinde koþardýn; Namazý.. Kurâna sorsaydýn eðer? Þereftir, yücelten, dünyada ferdi, Öpülen etekler, kime ne verdi? Kullar sevmese de, Allah severdi; Rütbeyi.. Kurâna sorsaydýn eðer? 321 Aynalara bakýp, telâþ etmezdin, Biten her gününle, sen de bitmezdin, Dost'a böyle, elleri boþ gitmezdin, Ölümü.. Kurâna sorsaydýn eðer.. Bu felsefî seraplarý geçerdin, Damlasýna... Ömrü bedel biçerdin, Can suyunu, kaynaðýndan içerdin; Pýnarý.. Kurâna sorsaydýn eðer... Baþka geçit vermez, bu yol, bu devrân; Ýlle de, ille de, ille de Kurân. Vallahi durmazdýn, Sýratta bir an; Kurâný.. Kurâna sorsaydýn eðer... 322 KURÂN DÝYOR KÝ: l Yedi gök, arz ve bunlarýn içinde bulunanlar, Onu tesbih ederler. Onu övgü ile tesbih etmeyen hiç bir þey yoktur, ama siz onlarýn tesbihlerini anlamazsýnýz. O halîmdir, çok baðýþlayandýr. ÝSRÂ/44 l Eðer Allaha güzel borç verirseniz, Allah onu sizin için kat kat yapar ve sizi baðýþlar. Allah karþýlýk verendir, halîmdir. TEÐÂBÛN/17 l Kârûn, Mûsanýn kavminden idi. Onlara karþý azgýnlýk etti. Biz kendisine öyle hazineler vermiþtik ki onun (hazinelerinin) anahtarlarýný (taþýmak) güçlü bir topluluða aðýr geliyordu. Kavmi ona demiþti ki þýmarma, Allah, (gururlanýp) þýmaranlarý sevmez. KASAS/76 BORÇ VER ALLAHA Hâkk yolunda, boþa gitmez emekler, Bir tebessüm bile, kabirde bekler, Karþýlýksýz çýkmaz, orada çekler; Sermayen bitmeden.. Borç ver Allaha. Þu mal mülk hýrsýný, gel düþün biraz; Kýyamet gününde, kimindir mîras? Kârûnu batýrdý... Gör ki ihtiras; Zenginlik istersen.. Borç ver Allaha. 323 Þeytanýn bir yandan, nefsin bir yandan; Þehveti sunarken, sana ekrandan, Hayâ îmandandýr, diyerek candan, Güzel ahlâkýnla.. Borç ver Allaha. Görünmez bir kazâ, seni bulsa da, En yakýnýn, bir yatalak olsa da, Ömrüne binlerce, çile dolsa da, Bitmeyen sabrýnla.. Borç ver Allaha. Gönül pencereni, Arþa açarak, Ezelî andýný, hergün içerek, Günde beþ kez, yedi semâ geçerek; Mîraç sofrasýnda.. Borç ver Allaha. Deniz damlalarý, çöl kumlarýnca, Ýnsanlar dirilip, Haþre varýnca, Yürekleri, korku dehþet sarýnca; Müjde istiyorsan.. Borç ver Allaha. 324 KURÂN DÝYOR KÝ: l Sen af yolunu tut, iyiliði emret, câhillerden yüz çevir. ARÂF/199 l Rahmânýn kullarý, öyle kimselerdir ki yeryüzünde mütevâzi olarak yürürler, câhiller kendilerine laf atarsa Selam derler. FURKAN/63 l Allah, müminlerden canlarýný ve mallarýný cennet kendilerinin olmak üzere satýn almýþtýr... TEVBE/111 l ...De ki: Ziyana uðrayanlar kýyamet günü hem kendilerini hem de ailelerini ziyân edenlerdir. Dikkat edin, iþte bu apaçýk bir ziyandýr. ZÜMER/15 l Yine onlarý görürsün: aþaðýlýktan baþlarýný öne eðmiþ vaziyette ateþe sunulurken göz ucuyla gizli gizli bakarlar. Ýnananlar da Ýþte asýl ziyana uðrayanlar kýyâmet günü hem kendilerini hem ailelerini ziyan edenlerdir. Bakýn, gerçekten zalimler sürekli bir azâb içindedirler demiþlerdir. ÞÛRÂ/45 325 YALAN Ýslama sýnýr yoktur, kim var diyorsa yalan; Görmedim kâinatta, Kurân dýþýnda kalan... ÂLÝME NÝCE GEREK Ýlim ehli âlimin, irfâný yüce gerek, Ýlimde yüce olan, kibirde cüce gerek, Hâkkýn ecir müjdesi, o büyük ödül varken, Baþkaca bir iltifat, âlime nice gerek ?.. 326 KURÂN DÝYOR KÝ: l Sakýn dünya hayatý sizi aldatmasýn, ve þeytan, Allahýn affýna güvendirerek sizi kandýrmasýn. LOKMAN/33 Þeytan ki, hem süsler, hem inandýrýr, Ýþte, insanlarý böyle kandýrýr... NASIL OLSA ALLAH, AFFEDER BÝZÝ... Oruç zor gelmezdi.. Günler kýsalsa, Namaz da kýlardýk.. Vaktimiz olsa, Ýbâdet kolaydý.. Ýþ bize kalsa; Nasýl olsa Allah, affeder bizi; Üç beþ damla, kirletmez ki denizi... Her evde, bir Kurân, vardýr ya rafta, Mutlaka alýnýr, tozu her hafta Ayrýca.. Duvarda, arapça, yafta; Nasýl olsa Allah, affeder bizi; Her yýl göndeririz, mevlidimizi... 327 Lâkin.. Zekât iþi, biraz karýþýk, Nefsimiz, fitreyle daha barýþýk. Fakir, fakirliðe, zaten alýþýk; Nasýl olsa Allah, affeder bizi; Kurbanda verdik ya, etlerimizi... Medeniyet; hoþgörüdür inan ki, Günde bir kadehten, ne çýkar sanki? Etrafta, o kadar günahkâr var ki; Nasýl olsa Allah, affeder bizi; Daha dün kutladýk, kandilimizi ..................................... Zaman seli hýzla, haþre akarken, O, berzâh kapýsý, bu kadar darken; Ýnsanda bu ilim, bu akýl varken; Affý, azâbýndan fazladýr diye, Allaha bu isyân, hayret ki niye?.. 328 KURÂN DÝYOR KÝ: l Adn Cennetlerine girerler. Babalarýndan, eþlerinden ve çocuklarýndan iyi olanlar da kendileriyle beraber olur. Melekler de her kapýdan yanlarýna varýrlar. RÂD/23 l Sabretmenize karþýlýk Selâm size, yurdun sonu ne güzel (derler) RÂD/24 l Orada boþ söz deðil, yalnýz selâm iþitirler. Orada sabah akþam rýzýklarý da hazýrdýr. MERYEM/62 l Onlar ki beni anmaya karþý gözleri perde içinde idi ve (Kurâný) dinlemeye tahammül edemezlerdi. KEHF/101 KURÂN NE VERSÝN!.. Kabir kapýsýnda, Hâkk müjdesini, Cennet göklerinde, Selâm sesini, Sonsuz saltanatýn, tek adresini; Ýstemem! diyene, Kurân ne versin!.. Tâca, tahta, iktidara doymayan, Kendini hiç, o tabuta koymayan, Tebâsýnýn, feryadýný duymayan; Saðýr sultanlara, Kurân ne versin!.. 329 KURÂN DÝYOR KÝ: l Allah onlarýn, kalblerini ve kulaklarýný mühürlemiþtir, gözlerine de perde inmiþtir. Onlar için büyük bir azab vardýr. BAKARA/7 l Biz onlara melekleri indirseydik, ölüler kendilerine konuþsaydý ve herþeyi toplayýp karþýlarýna getirseydik, Allah dilemedikten sonra yine inanmazlardý; Fakat çoklarý (bunu) bilmezler. ENÂM/111 Üzüm yerken, baðýný hiç sormayan, Kýble desen, bir kerecik durmayan, O temiz (!) kalbini, fazla yormayan, Modern (!) müslümana, Kurân ne versin!.. Ölüler kalksalar, gelseler dile; Andolsun.. Faydasý olmaz gâfile.. Kalbi mühürlenmiþ, maðrur câhile; Hâkk izin vermezse, Kurân ne versin!.. 330 CEHÂLET YANGINI KURÂNLA SÖNER Ne ilmî kariyer, ne diplomayla, Ne altýn madalya, ne bir kupayla Ne alkýþ, ne tâviz, ne de sopayla; Sanma ki; bir insan, irfâna döner, Cehâlet yangýný, Kurânla söner... Ne þöhret peþinde, bir mâcerayla, Ne þov düðünlerde, akan parayla, Ne makâm, ne rütbe, ne de sarayla; Sanma ki; bir insan, irfâna döner, Cehâlet yangýný, Kurânla söner... 331 KURÂN DÝYOR KÝ: l Yoksa Allah içinizden cihad edenleri belli etmeden, sabredenleri ortaya çýkarmadan cennete gireceðinizi mi sandýnýz? ÂL-Ý ÝMRÂN/142 BÝR HÝÇSÝN Tarih sana kaç bin yýl, ömür biçerse biçsin; Zaman denizlerinde, sen yine de bir hiçsin. AK SAKALLI BÝR DEDE Ey, yolu þaþýrmýþ, Güncel müslüman!.. Ýþte ya Kurân!.. Neden böyle yýllardýr, Uyuyorsun ille de; Rüyâna mý girmeli Ak sakallý bir dede?.. 332 KURÂN DÝYOR KÝ: l ...Allah onlara þöyle demiþti: Ben sizinle beraberim. Eðer namazý dosdoðru kýlar, zekâtý verir, Peygamberlerime inanýr, onlarý desteklerseniz ve Allaha güzel borç verirseniz, Andolsun ki sizin günahlarýnýzý örterim... MÂÝDE/12 KURÂN KAPISI Bakýp da, o dünkü günahlarýna, Çâresiz gözlerle, bakma yarýna. Yeter ki, bugün gel Dost diyârýna; Herkese açýktýr.. Kurân kapýsý... Ýsterse günlerin, isyânla dolsun, Ýsterse bu gaflet, yýllarý bulsun, Yeter ki, son nefes gelmemiþ olsun, Herkese açýktýr.. Kurân kapýsý... 333 KURÂN DÝYOR KÝ: l Ve onlar, mallarýný insanlara gösteriþ olsun diye infak ederler, Allaha ve âhiret gününe de inanmazlar. þeytan, kime arkadaþ olursa, artýk ne kötü bir arkadaþtýr o. NÝSA/38 l Yazýklar olsun o namaz kýlanlara ki, onlar namazlarýný ciddiye almazlar. Onlar gösteriþ yapanlardýr; hayra da mâni olurlar. MÂÛN/4,5,6,7 DESÝNLER DÝYE Þu insan denilen, iki cinsiyet; Bazen, þeytan ile kurar ünsiyet. Namus, þeref, hayâ, edep, haysiyet, Ne bulursa harcar.. Desinler diye... Kimi var, öyle bir süsler ki sözü; Allah derken bile, reklamda gözü. Kýrk yýlda bir kollar, iki öksüzü, Ne cömert bir insan.. Desinler diye... 334 Kimi, iffetini koyar masaya; Sattýkça doldurur, çelik kasaya Bir maymuncuk bulur, her tür yasaya, Ne akýllý insan.. Desinler diye... Kimi, þuuraltý, cinsel özürlü; Dürüst evliliðe, kalbi mühürlü.. Kolyesi boynundan, çýkmaz bir türlü; Ne çapkýn bir erkek.. Desinler diye... Kimi var, modanýn dümen suyunda, Teþhir hastalýðý vardýr huyunda. Kimlik arar durur, etek boyunda; Ne modern bir kadýn.. Desinler diye... 335 Kimi, kýrkbeþini devirmiþ çoktan; Bütçe delik deþik, anlamaz yoktan.. Kaþlarý kemandýr, kirpikler oktan; Aman ne hoþ kadýn.. Desinler diye... Kimi, yaþlandýkça isyankâr olur, Yýlda bir, çareyi neþterde bulur. Altmýþlýk cildini, gerdirir durur; Hâlâ güzel kadýn.. Desinler diye... Kimi, beþ yýldýzlý salon züppesi; Eðildikçe, yer süpürür cübbesi. Kopacak gibidir, o kalýn sesi; Ne nâzik bir insan.. Desinler diye... 336 Kimi, gönül vermiþ, güyâ bilime; Beyni muhâliftir, aklý selime. Ezberlemiþ, birkaç yaban kelime; Ne kültürlü insan.. Desinler diye... Kimi, þöhret yapar, ilim vesîle, Allah rýzâsýný, düþünmez bile.. Tepeden bakar ki, cümle câhile; Ne âlim bir insan.. Desinler diye... Kimi, iflâs etmiþ, ahlâktan yana, Politik virüsler, karýþmýþ kana. Ýhânet výz gelir, hatta vatana; Siyaset cambazý.. Desinler diye... Kimi, kýyâmeti, almaz nazara; Râzý olmaz taþtan, normal mezara. Mermer ýsmarlatýr, türlü pazara; Ne büyük adammýþ.. Desinler diye... Daha kimler var ki; saymakla bitmez Hiçbirine, doðru kelâm, kâr etmez. Gaflet kapýsýndan, ölse de gitmez; Son nefeste bile, Desinler diye... 337 KURÂN DÝYOR KÝ: l Muhakkak ki, Allah yanýnda en deðerli ve en üstün olanýnýz, Ondan en çok korkanýnýzdýr. þüphesiz Allah bilendir, haberi olandýr. HUCURÂT/13 ALLAH KORKUSU Çaðdaþ(!) bilimciler ne derse desin; Beþerî adâlet, âcizdir kesin... Gör ki; bu dünyada, kanun neylesin; Kulda yoksa eðer.. Allah korkusu.. Bir beylik verseler, tut ki insana; Sel gibi kan döker, can demez cana. Þampiyon kesilir, vahþetten yana; Yüreðinde yoksa.. Allah korkusu.. 338 KURÂN DÝYOR KÝ: l Siz insanlara iyiliði emrediyorken, kendinizi mi unutuyorsunuz? Oysa siz kitabý okumaktasýnýz. Yine de akýllanmayacak mýsýnýz? BAKARA/44 l Sabýr ve namazla yardým dileyin. Bu, kuþku yok, içi saygýyla ürperenlerin dýþýnda kalanlar için bir aðýrlýktýr. BAKARA/45 Oysa.. Bir sýnavdýr, dünya bilene, Ne mutlu, ölmeden ölebilene.. Bunca maddi aþký, kalpten silene, Cennet müjdesidir, Allah korkusu.. Sabýr taþlarýyla, bentler kurduran; Nefs denen, o azgýn seli durduran; Kurânýn mührünü, kalbe vurduran; Hidayet nûrudur, Allah korkusu.. Bir yanda dünyanýn, þöhreti ünü; Bir yanda muhteþem, kabir düðünü. Gökler tutuþurken, kýyâmet günü; Kula gölgeliktir, Allah korkusu.. 339 Kim ki; zorda kalsa, günün birinde; Ýffetle zilletin kavþak yerinde; Karar sancýsýný, duysa derinde; Ýmdada yetiþir, Allah korkusu... Ýnsan güzelliði, ne göz ne kaþta; Gönül gözlerinden, döktüðü yaþta.. Nefs ile girilen, zorlu savaþta; En büyük silahtýr, Allah korkusu... Mahþerde uzuvlar, gelirken dile; Dünyalarý versen, artýk nâfile. Mîzâna yürürken, cümle kâfile; Müminin dostudur, Allah korkusu... 340 KURÂN DÝYOR KÝ: l Allah ve Resûlü bir iþe hüküm verdiði zaman, inanmýþ bir erkek ve kadýna o iþi kendi isteklerine göre seçme hakký yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karþý gelirse, apaçýk bir sapýklýða düþmüþ olur. AHZÂB/36 MÜMÝN KARDEÞÝM Rabbimiz, Dînimiz, Kurânýmýz bir, Peygamber sevgimiz, îmanýmýz bir, Zulmü lânetleyen, vicdanýmýz bir, Bu kavgamýz neden.. Mümin kardeþim? Mânâ soframýzda, aþýmýz ayný, Hâkk için gözlerde, yaþýmýz ayný, Kýblemiz, Kâbemiz, taþýmýz ayný, Bu ayrýlýk neden.. Mümin kardeþim?.. 341 KURÂN DÝYOR KÝ: l (Sana karþý çýkanlar) hiç yeryüzünde dolaþmadýlar mý? Zira dolaþsalardý elbette düþünecek kalpleri ve iþitecek kulaklarý olurdu. Ama gerçek þu ki, gözler kör olmaz; lâkin göðüsler içindeki kalpler kör olur. HAC/46 Güzelim tarlaný, ayrýk bürümüþ, Kirli sular, evlek evlek yürümüþ, Gencecik fidanlar, kökten çürümüþ, Kurtar þu topraðý, Mümin kardeþim... Tevhîd merceðini, gözlerine tak; Ýslâm Âleminin, þu haline bak.. Hâince ekilen, tarihî nifak; Kanla besleniyor.. Mümin kardeþim... Uzaktan baktýkça, sen o Kurâna; Belki de lâyýksýn, bunca hüsrana.. Musibet îkazdýr, çünkü insana, Musîbet mesajdýr.. Mümin kardeþim... Kurâný, vitrinde görmek baþka þey, Yeþil dantel kýlýf, örmek baþka þey, Ona kalp gözüyle, girmek baþka þey, Gir de, gör kendini.. Mümin kardeþim... 342 KURÂN DÝYOR KÝ: l Kendi nefislerini (övgüyle) arýndýranlarý görmedin mi? Hayýr; Allah, dilediðini arýndýrýr. Onlar, bir hurma çekirdeðindeki ipince iplik kadar bile haksýzlýða uðratýlmazlar. NÝSA/49 Kalbim temiz derken, önce biraz dur; O kalbini, Kurân mihengine vur.. Ümit ve korkunun dengesini kur, Mîzân çok hassastýr.. Mümin kardeþim... Varsa.. Bir insanýn, zerre kibiri; Göremez, kalbinde biriken kiri.. Pas, nasýl ki yer bitirir demiri; Kibir de öyledir.. Mümin kardeþim... Yazýk ki; âlimler susuyor þimdi, Cehâlet, hükümler kesiyor þimdi, Rüzgar, dörtbir yandan esiyor þimdi; Söndür þu yangýný.. Mümin kardeþim... 343 HADÎS-Ý ÞERÝF l Cehennem nefsin arzu ettiði þeylerle, cennetse nefsin sevmediði þeylerle kuþatýlmýþtýr. Riyâzüs-Sâlihîn Trc. 1/137 EÐER, BÝLSEN KÝ BUGÜN Eðer, bilsen ki bugün, Son günüdür ömrünün.. Neler yapardýn acep, Nasýl geçerdi günün?.. Yine düþünür müydün; Mevsimlik kostümlerde Renklerin modasýný?.. Ve yazlýk köþkün için, Pembe, Ýtalyan tipi O yatak odasýný?.. 344 KURÂN DÝYOR KÝ: l Ey iman edenler, içki, kumar, dikili taþlar ve fal oklarý ancak þeytanýn iþlerinden olan pisliklerdir. Öyleyse bunlardan kaçýnýn. Umulur ki, kurtuluþa erersiniz. MAÝDE/90 l Gerçekten þeytan, içki ve kumarla aranýza düþmanlýk ve kin düþürmek, sizi Allahý anmaktan ve namazdan da alýkoymak ister. Artýk vazgeçtiniz, deðil mi? MAÝDE/91 Doldur!. diye haykýran, Þarkýlara dem tutar; Meyhâneci dostuna Sitemle çatar mýydýn?.. O bir günlük ömrüne, Bunlarý katar mýydýn?. Hele ki.. Bu dünyanýn, Anasýný bu kadar Kolayca satar mýydýn?. 345 KURÂN DÝYOR KÝ: l Dünya hayatý yalnýzca bir oyun ve (Eðlence türünden) bir oyalanmadan baþkasý deðildir. Korkup-sakýnmakta olanlar için ahiret yurdu gerçekten daha hayýrlýdýr. Yine de akýl erdirmeyecek misiniz? ENAM/32 Eðer, bilsen ki bugün, Son günüdür ömrünün.. Neler yapardýn acep, Nasýl geçerdi günün?.. Yine, o mezarlýktan; Çýlgýn kahkahalarla, Þen, þakrak geçer miydin?.. Yine mahremlerini Cömertçe(!) açar mýydýn? Ve mâbetler dolusu Arýnmýþ insanlara, Yobazlýk yaftasýyla Hükümler biçer miydin?. O ezan seslerinden, Yine de kaçar mýydýn?. 346 KURÂN DÝYOR KÝ: l Allah da onlarla alay eder ve tuðyan (azgýnca taþkýnlýk)larý içinde þaþkýnca dolaþmalarýna (belli bir) süre verir. BAKARA/15 Eðer, bilsen ki bugün, Son günüdür ömrünün.. Neler yapardýn acep, Nasýl geçerdi günün?.. Vurdumduymaz tavrýný Yine öyle takýnýr, Servetin zekâtýný, Fukaradan sakýnýr; Bu Ýlâhi buyruktan, Yine yakýnýr mýydýn?.. Koltuk ihtirâsýyla, Ahlâk yolundan sapar; Paraya tapar mýydýn?.. Þuursuz alkýþlarla, Zâlime arka çýkar; O vebâl ateþinde, Kendini yakar mýydýn?.. Yine, hoþ gelir miydi; Âyetle alay eden, O zýndýk fýkralarý?.. O iþret sofralarý?. 347 Eðer, bilsen ki bugün, Son günüdür ömrünün.. Neler yapardýn acep, Nasýl geçerdi günün?.. Geç de olsa.. O, Allah korkusuyla tanýþýr; Secdeyle, seccadeyle, Hemen barýþýr mýydýn?.. Câmileri dolduran, Îbâdet sellerine, Koþup karýþýr mýydýn?. Bunca beyhude geçen, Ömrüne yanar durur; Piþmanlýklar içinde, Dizine vurur muydun?.. O cehennem korkusu, Bütün kalbini sarar, Haklarýný yediðin, Kullarý arar mýydýn?.. Anlar mýydýn.. Zerrelerin Zikreden dillerini?.. Açar mýydýn.. semâya, Titreyen ellerini?.. Yalvarýr mýydýn? Yarab, Bana bir fýrsat diye Kulun uyandý artýk, Ömrünü uzat diye.. 348 KURÂN DÝYOR KÝ: l Asra and olsun ki, l Ýnsan ziyandadýr. l Ancak inanýp iyi iþler yapanlar, birbirlerine hakký tavsiye edenler ve birbirlerine sabrý tavsiye edenler ziyanda deðillerdir. ASR MAHÞERDE KURÂNLA HAÞREYLE BENÝ... Ýstemem dünyanýn, tâcý tahtýný; Muradým: almaktýr kul berâtýný. Affýnla tanýdým, Yüce Zâtýný; Sen ki, baðýþlarsýn, Rabbim diyeni, Mahþerde Kurânla haþreyle beni... Ne kadar vursam da, nefsimi taþa, Sabrýný vermezsen, çýkamam baþa. Sen affetmedikçe, ibâdet boþa, Bilirim.. Seversin, Sen de seveni; Mahþerde Kurânla haþreyle beni... Neyleyim, Zâtýndan baþka sýrdaþý, Lûtfuna kör bakan, gözdeki yaþý. Neyleyim, aþkýnla eðilmez baþý; Sonsuz rahmetinle tanýdým Seni; Mahþerde Kurânla haþreyle beni... Senden geldim, yine dönüþüm Sana, Þükrümü kabul et, verdiðin cana. Dünyalar bir yana, rýzân bir yana; Yüce Kurânýnla tanýdým Seni; Yâ Rabbi.. Onunla haþreyle beni... ÂMÝN 349 KURÂN DÝYOR KÝ: l De ki: Eðer babalarýnýz, oðullarýnýz, kardeþleriniz, eþleriniz, hýsým akrabanýz, kazandýðýnýz mallar, düþmesinden korktuðunuz ticaretiniz, hoþlandýðýnýz konutlar, size Allahtan, Elçisinden ve Onun yolunda cihad etmekten daha sevgili ise o halde Allah emrini getirinceye kadar gözetleyin (Baþýnýza gelecekleri göreceksiniz) Allah, yoldan çýkmýþ topluluðu (doðru) yola iletmez. TEVBE/24 HADÎS-Ý ERÝF l Kýyamet gününde insan, þu beþ þeyden sorguya çekilmedikçe yerinden ayrýlamaz: 1-Ömrünü nerede ve nasýl harcadýðýndan, 2-Yaptýðý iþleri ne maksatla yaptýðýndan, 3-Malýný nerede kazandýðýndan, 4-Malýný nerelere sarfettiðinden, 5-Vücudunu nerede ve nasýl yýprattýðýndan. Riyâzüs-Sâlihîn Trc. 1/441 ÇEKÝLÝN YOLUMDAN! Ey!. göz kamaþtýran, dünya köþkleri, Ey!. iþret kokulu, hevâ meþkleri, Ey!. þeytan kurgusu, rüyâ aþklarý; Çekilin yolumdan!. Hâkka varayým... 350 KURÂN DÝYOR KÝ: l Rabblerine karþý nankörlük edenlerin iyi iþleri, týpký fýrtýnalý bir günde rüzgârýn savurduðu küle benzer, kazandýklarýndan hiç bir þeyi ele geçiremezler. Ýþte derin sapýklýk budur. ÝBRÂHÝM/18 ÝNSAN DOÐMAK Ýnsan doðmak insana, ilâhi bir ihsandýr, Ýnsan doðan kaç kiþi, ölürken de insandýr? 351 KURÂN DÝYOR KÝ: l Yok. yok onlar Ahiretten korkmuyorlar. l Hayýr (iyi bilsinler ki) O (Kurân) bir îkazdýr. l Dileyen onu düþünür, öðüt alýr. l Allah dilemedikçe onlar öðüt almazlar... MÜDDESSÝR / 53-54-55-56 l insan, baþý boþ býrakýlacaðýný mý sanýr? KIYÂMET/36 UTANMADAN Hem nefsine kul olmuþ, nefsini etmiþ ilâh; Hem ister utanmadan, bir de Allahtan felâh... KÂÝNAT Birkaç varsayýmla, denklem kurarsýn, Derya ortasýnda, damla sorarsýn, Neden, Kâinatý, gökte ararsýn?... Dönüp de, kendine, bakýversene... 352 ÝNSAN OLMAK BU KADAR MI ZORLAÞTI? 353 KURÂN DiYOR Ki: l O gün gökyüzü, erimiþ maden gibi olur. Daðlar da atýlmýþ yüne döner. Dost dostu sormaz. Birbirlerine gösterilirler (fakat herkes kendi derdindedir) Günahkâr kimse ister ki, o günün azabýndan (kurtuluþ için), oðullarýný, karýsýný, kardeþini, kendisini koruyup barýndýran tüm ailesini ve yeryüzünde kim varsa hepsini fidye olarak versin de, tek kendini kurtarsýn. MEÂRÝC/8,9,10,11,12,13,14 l Ey insanlar! Rabbinize karþý gelmekten sakýnýn. Ne babanýn evlâdý, ne evlâdýn babasý için birþey ödeyemeyeceði günden çekinin. Bilin ki; Allahýn verdiði söz gerçektir. Sakýn dünya hayatý sizi aldatmasýn ve þeytan, Allahýn affýna güvendirerek sizi kandýrmasýn. LOKMAN/33 l Elbette zorluðun yanýnda bir kolaylýk vardýr. Gerçekten zorlukla beraber bir kolaylýk daha vardýr. iNÞiRÂH/5-6 354 ZORU BAÞARMAK Ýlim, kâinattaki gerçekleri arama, bulma faaliyeti olduðu gibi, sanat da yeryüzü ve gökyüzündeki esrarý görme ve çözme çabasýdýr. Ýster mûsikî, ister þiir, isterse diðer plastik sanatlar olsun bütün bediî gayretler insanla hakikatý, insanla güzeli yanyana getirmeyi ve buradan sýçrayarak ballar balýný bulmayý hedefler. Kulvarlar farklý gibi görünse de âlimle sanatkârýn gidiþ istikameti aynýdýr. Her ikisi de kâinatta ve insanda var olan âyetlerle karþýlaþýnca hayretmakamýna yükselmekte, hayranlýkla sonsuzluðu seyir ve temâþâ etmeye baþlamaktadýrlar. Ýlim ve sanattan kopan toplumlar gerçeklerden, güzelliklerden, yani insandan kopmaktadýrlar. insandan uzaklaþanlar dostluktan uzaklaþmakta, giderek insan insanýn kurdu olmaktadýr. Madde ve menfaatin, þehvet ve þöhretin peþine takýlanlar, Gelin tanýþ olalým Ýþi kolay tutalým diyen gönül adamlarýnýn yolunu terk etmekte, iþi zora koþmakta, yokuþa sürmektedirler. Evet, Bursada tanýdýðým güzel insanlardan, güzeli arayan insanlardan biri olan þair dostum soruyor: insan olmak bu kadar mý zorlaþtý? Zorluklar da, zorluðu aþma yollarý da, þiirin içinde mevcut. Her zorlukla birlikte bir kolaylýk vardýr. Arayan, araþtýran bulur. Prof.Dr.Mustafa KARA U.Ü.Ýlahiyat Fakültesi Öðretim Üyesi 355 KURÂN DiYOR Ki: l Sizden birinize ölüm gelip de: Rabbim, beni yakýn bir süreye (ecele) kadar geciktirirsen ben de böylece sadaka versem ve salihlerden olsam demezden önce, size rýzýk olarak verdiklerimizden infak edin. MÜNAFiKUN/10 l Dünya hayatý yalnýzca bir oyun ve (eðlence türünden) bir oyalanmadan baþkasý deðildir. Korkup-sakýnmakta olanlar için ahiret yurdu gerçekten daha hayýrlýdýr. Yine de akýl erdirmeyecek misiniz? ENAM/32 l Sonra da Kitabý kullarýmýzdan seçtiklerimize miras kýldýk. Artýk onlardan kimi kendi nefsine zulmeder, kimi orta bir yoldadýr, kimi de Allahýn izniyle hayýrlarda yarýþýr öne geçer. iþte bu büyük fazlýn kendisidir. FATIR/32 l Ýnsanlardan kimi de Allaha bir ucundan ibadet eder, eðer kendisine bir hayýr dokunursa, bununla tatmin bulur ve eðer kendisine bir fitne isabet edecek olursa yüzü üstü dönüverir. O, dünyayý kaybetmiþtir, ahireti de. iþte bu, apaçýk bir kayýptýr. HACC/11 ÞiiR VAR ; MEZEDiR MEYHANELERDE, ÞiiR VAR ; DEVÂDIR, BELKi DE DERDE... 356 KURÂN DÝYOR KÝ: l (Hidâyet çaðrýsýna kulak vermeyen) kâfirlerin durumu, sadece çobanýn baðýrýp çaðýrmasýný iþiten hayvanlarýn durumuna benzer. Çünkü onlar saðýrlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple düþünmezler. BAKARA / 171 iNSAN OLMAK BU KADAR MI ZORLAÞTI ?... Varmaz oldu, vermeye hiç elimiz, Dönmez oldu, bir özüre dilimiz, Teþekküre, çoktan bitti pilimiz; En küçük damlada, sabrýmýz taþtý, Ýnsan olmak, bu kadar mý zorlaþtý?.. Bilgisizlik, ne vehimler üretti; Önyargýlar, vicdanlarý kör etti. Dürüst olmak.. Affedilmez cüretti, Öfkemizden, yüreðimiz korlaþtý, Ýnsan olmak, bu kadar mý zorlaþtý?.. 357 KURÂN DiYOR Ki: l ... Bir kavim (toplum), kendinde olaný deðiþtirinceye kadar Allah, ona nimet olarak baðýþladýðýný deðiþtirici deðildir. Ve Allah þüphesiz iþitendir, bilendir. ENFAL/53 Çaðdaþlýðý, maske yaptýk yüzlere; Bu çifte yüz, yakýþmadý bizlere, Merhametten, haktan yana sözlere, Hoþgörümüz, neden böyle darlaþtý? Ýnsan olmak, bu kadar mý zorlaþtý?.. Bir tarafta, ilme þaþý bakanlar, Bir tarafta, at gözlüðü takanlar, Ýrfan desen, bu lisandan kim anlar? Gerçek âlim, gözümüzde horlaþtý, Ýnsan olmak, bu kadar mý zorlaþtý?.. Helâl kazanç, nefsimize az geldi, Bankerlere tavuk verdik, kaz geldi, O gözyaþý saðnaklarý, výz geldi; Saçlarýmýz, deðirmende kýrlaþtý, Ýnsan olmak, bu kadar mý zorlaþtý?.. 358 KURÂN DiYOR Ki: l Artýk o gün, zulmetmekte olanlarýn ne mazeretleri bir yarar saðlayacak ve ne de (Allahtan) hoþnutluk dilekleri kabul edilecektir. RUM/57 Yedik içtik; haram, helâl bir tuttuk, Diþe göre, ne bulursak hep yuttuk, Mahþer, mîzan, Kurân, vicdan, unuttuk; Yollarýmýz, hep zulümde birleþti, Ýnsan olmak, bu kadar mý zorlaþtý?.. Paspas oldu; sevgi, saygý, paraya, Ahlâk döndü, kanayan bir yaraya, Ailede, þeytan girdi araya; Karý, koca, kardeþ, bacý hýrlaþtý, Ýnsan olmak, bu kadar mý zorlaþtý?.. Evde piþen, bizi tatmin etmedi, Beþ yýldýzlý sofra kurduk, yetmedi, Þiþelerle yarýþýmýz bitmedi; Kalpgözümüz, þehvetlerle körleþti; Ýnsan olmak, bu kadar mý zorlaþtý?.. 359 KURÂN DiYOR Ki: l Kendi istek ve tutkularýný (hevasýný) ilâh edineni gördün mü? þimdi ona karþý sen mi vekil olacaksýn? FURKAN/43 l Þüphe yok ki münafýklar cehennemin en alt katýndadýrlar. Artýk onlara asla bir yardýmcý bulamazsýn. NiSÂ/145 l Siz insanlara iyiliði emrediyorken, kendinizi mi unutuyorsunuz? Oysa siz kitabý okumaktasýnýz. Yine de akýllanmayacak mýsýnýz? BAKARA/44 Kendimizi, masaya hiç sermedik, Baþkasýna, hiç söz hakký vermedik, Sövdük, dövdük.. Bunda vahþet görmedik; Mazlum yüzler, yumruklarla morlaþtý, Ýnsan olmak, bu kadar mý zorlaþtý?.. Bayramlarda, beþ dakika mezarlýk, Bir senede, iki namaz.. Nazarlýk, Ettik hâþâ, Allah ile pazarlýk; Bir gaflet ki; içimize yerleþti, Ýnsan olmak, bu kadar mý zorlaþtý?.. 360 KURÂN DiYOR Ki: l O zaman þeytan onlara yaptýklarý iþi süslemiþ: Bugün insanlardan sizi yenecek kimse yoktur, (korkmayýn) ben sizin yanýnýzdayým demiþti. Fakat iki topluluk birbirini görünce ardýna dönüp: Ben sizden uzaðým, ben sizin görmediðinizi görüyorum, Ben Allahtan korkarým, zirâ Allahýn cezasý çetindir demiþti. ENFÂL/48 l Allah nezdinde hak din islâmdýr... ÂL-i iMRÂN/19 Oysa bizler, ihsan için varolduk; Meleklerin secdettiði bir kulduk. Bu þerefi, taþýmaktan yorulduk. Edep, hayâ, akýl, fikir yozlaþtý, Ýnsan olmak, bu kadar mý zorlaþtý?.. Dîn.. Ýslâm dînidir, Allah indinde, Ýlim, irfan, sevgi, barýþ, bu dinde, Ýnsanlýk, ne buldu, nefrette kinde? Saðduyumuz, hedefinden çok þaþtý; Ýnsan olmak, bu kadar mý zorlaþtý? Ey Mübârek akl-ý selîm, nerdesin? Sen, ateþle aramýzda perdesin, Hasreti var, gör ki sana herkesin; Cüretimiz, haddimizi çok aþtý; Ýnsan olmak, ne kadar da zorlaþtý... 361 KURÂN DiYOR Ki: l Biz onlara melekleri indirseydik, ölüler kendilerine konuþsaydý ve herþeyi toplayýp karþýlarýna getirseydik, Allah dilemedikten sonra yine inanmazlardý; fakat çoklarý (bunu) bilmezler. ENÂM/111 l ... Allah onlara þöyle demiþti: Ben sizinle beraberim. Eðer namazý dosdoðru kýlar, zekâtý verir, Peygamberlerime inanýr, onlarý desteklerseniz ve Allaha güzel borç verirseniz, Andolsun ki sizin günahlarýnýzý örterim... MÂiDE/12 l Yoksa kötülükleri yapýp yapýp da içlerinden birine ölüm gelip çatýnca Ben þimdi tevbe ettim diyenler ile kâfir olarak ölenler için (kabul edilecek) tevbe yoktur. Onlar için acý bir azap hazýrlamýþýzdýr. NiSÂ/18 TOPRAK ÖRTECEK Sen açtýkça o beden, Nice nefsi dürtecek.. Aç leydi aç! Nasýl olsa, Birgün toprak örtecek... BiL Ki, Bir lâhza boþ kalmaz, Sînede canlar; Kurân yoksa kalpte, Bil ki, þeytan var... 362 KURÂN DiYOR Ki: l Artýk kazandýklarý iþlere karþýlýk az gülsünler çok aðlasýnlar. TEVBE/82 l Sonra o gün (size verilen) nîmetten sorulacaksýnýz. TEKÂSÜR/8 l Allahýn kullarýnýn tevbesini kabul edeceðini, sadakalarý geri çevirmeyeceðini ve Allahýn tevbeyi çok kabul eden ve pek esirgeyen olduðunu hâlâ bilmezler mi? TEVBE/104 BEN NASIL GÜLEYiM... Âhir yolcusuyum.. Uzundur yolum, Sýrtýmda dikiþsiz, bir beyaz tulum, Azýk torbasý boþ, fakir bir kulum; Ben nasýl güleyim.. Söyleyin dostlar... Rabbime ezelde verilmiþ sözüm; Dönmüþüm sözümden, gaflette gözüm. Huzura çýkmaya, kalmamýþ yüzüm; Ben nasýl güleyim.. Söyleyin dostlar... Putlar pazarýnda, satmýþým dünü Önümde çok çetin, bir hesap günü; Almadan elime, berât hükmünü, Ben nasýl güleyim.. Söyleyin dostlar... 363 KURÂN DiYOR Ki: l O gün Cehenneme: Doldun mu? deriz. Daha yok mu? der. KAF/30 l Yine onlarý görürsün; aþaðýlýktan baþlarýný öne eðmiþ vaziyette ateþe sunulurken göz ucuyla gizli gizli bakarlar. Ýnananlar da iþte asýl ziyana uðrayanlar kýyâmet günü hem kendilerini hem ailelerini ziyan edenlerdir. Bakýn, gerçekten zalimler sürekli bir azâb içindedirler demiþlerdir. ÞÛRÂ/45 Kurânda, Mahþeri anlatýr Settar; Yollar kýldan ince, kapýlar çok dar. Cennet güzel amma, cehennem de var; Ben nasýl güleyim.. Söyleyin dostlar... Cehennem ki O gün, doymaksýzýn yer, Doldun mu? dedikçe, Daha yok mu? der. Bir ömür aðlasam, bu âyet yeter; Ben nasýl güleyim.. Söyleyin dostlar... 364 KURÂN DiYOR Ki: l Nankörler, bölük bölük cehenneme sürülmüþlerdir. Oraya geldikleri zaman, kapýlarý açýlmýþ, cehennemin bekçileri onlara þöyle demiþtir: Kendi aranýzdan, Rabbinizin ayetlerini size okuyan ve sizi bu gününüzle karþýlaþacaðýnýz hakkýnda uyaran elçiler gelmedi mi? Evet, geldi, demiþlerdir. Ama kâfirlere azab sözü hak oldu. ZÜMER/71 O gün gelir, bölük bölük cümlesi, Sürülür ateþe, nankör zümresi. Kurânda var ki bir, Zümer Sûresi; Ben nasýl güleyim.. Söyleyin dostlar... Yüce Rabbim, kullarýna duyurmuþ; Çok aðlayýp, az gülsünler buyurmuþ. Vah ki; gafletimi yüzüme vurmuþ; Ben nasýl güleyim.. Söyleyin dostlar... Son nefes, kapýmý çaldý çalacak, Yarýn belki sýnav, bitmiþ olacak, Korkarým.. Karnede zayýf kalacak; Ben nasýl güleyim.. Söyleyin dostlar... 365 ÖLÜYE MEKTUP Minâreden bir salâ yükselince kuþlukta; Hazýrlandý teneþir, camideki taþlýkta. Neler söylendi neler, gýyâbýnda bir bilsen; Ýkindiye kadar ki, birkaç saat boþlukta... Saðlýðýnda can ciðer bildiðin o dostlarýn; Toplandýlar önünde, evdeki minik barýn. Ýçiyordu hepsi de, belli ki üzüntüden, Hepsinden de üzgündü, otuzbeþ yýllýk karýn... Ýlk dubleler bitince, daðýldý kasvet biraz, Menüye dahil oldu, yeþil erik ve kiraz. Biri kadeh kaldýrdý, þerefine ruhunun; Hiç kimseden gelmedi, bu teklife itiraz... Kadehler, birbirini izledikçe peþpeþe; Çehreleri kapladý, sanki bir gizli neþe. Ne kadar da severmiþ, seni meðer dostlarýn; Bir saatte boþaldý, inan ki üç beþ þiþe... 366 KURÂN DiYOR Ki: l Onlar cennetler içindedir. Günahkârlara: Sizi þu yakýcý ateþe sokan nedir? diye uzaktan uzaða sorarlar. Onlar þöyle cevap verirler: Biz namaz kýlanlardan deðildik. MÜDDESSiR/40,41,42,43 Gerçi sen öldün amma, anýlarýn diriydi, Çapkýnlýðýn, en renkli konulardan biriydi. Bir puan daha aldýn, cinsiyetin yüzünden; Çünkü; bu türlü iþler, erkeðin el kiriydi... Bu sohbet potasýnda, kaynadýkça taþtýlar, Hepsi de, temiz kalpli, hepsi de çaðdaþtýlar. Seni gömdükten sonra, hani o çok sevdiðin; Balýk lokantasýnda, yemekte anlaþtýlar... Derken.. ikindi vakti, duyuldu ezan sesi; Hiç kimsenin câmiye, gelmiyordu giresi. Cenâzeyi bekledi, birkaçý kýlmak için; Ne rükû vardý çünkü, ne de onun secdesi... Biraz sonra mezarlýk, alkýþlarla inledi, Alkýþlar.. isyan dolu, kalpleri perçinledi. Bu görkemli törenin, bu çaðdaþ korosunu; Münker Nekir isimli, melekler de dinledi... 367 Dostlarýn, aðlamaklý pozlar verdi basýna, Birkaç kürek toprakla, katýldýlar yasýna, Lâkin Kurân baþlarken, duyunca Besmeleyi; Mezarlýðý terketti, hepsi koþarcasýna... Bir rahatlýk hissetti, eve dönüþte karýn; Haftalýk programda, konken günüydü yarýn. Yaþamýþtý dünyanýn, nice zevkini ama, Bir baþka tadý vardý, bir baþka þu kumarýn... Yaþýna raðmen hâlâ, dikkat çeken bir tipti, Hâlâ, yürek hoplatan, bir vücuda sahipti. Ve bundan böyle artýk, bütün güzel dullara; Sosyete pazarýnda, korkulu bir rakipti... Hayat yeni baþlýyor, diye düþündü birden; Ne senden eser kaldý, ne yattýðýn kabirden. Výz gelirdi, þu ahlâk masallarý toplumun; Kurtulmuþtu nihayet, baskýlardan cebirden... 368 KURÂN DiYOR Ki: l Yoksa sen, onlarýn çoðunun gerçekten (söz) dinleyeceðini yahut düþüneceðini mi sanýyorsun? Hayýr, onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar yolca daha da sapýktýrlar. FURKÂN/44 Ýlk önce silmeliydi, hâfýzadan cismini; Ýndirdi duvardaki, yaðlýboya resmini. Arkasýndan çýkardý, mektupluk ve zildeki, Sarý pirinç üstüne, yazdýrdýðýn ismini... Ertesi gün dostlarýn, akýl verdi eþine; Çoluk çocuk düþtüler, mîrasýnýn peþine, Ne kadar sevinirdin, öldüðüne kimbilir; Görseydin yaptýðýný, kardeþin kardeþine... Üç gün sonra kutlandý, baldýzýnýn yaþ günü, Haftasýna kalmadý, küçük kýzýn düðünü. Yâni sözün kýsasý; sen gittiðinle kaldýn, Hiç kimse fark etmedi, inan ki öldüðünü... Bu mektuptan pek hoþnut, kalmadýn biliyorum, Daha neler yazmýþtým.. Vazgeçtim siliyorum. Bu dünyada hesabýn, iyi kötü baðlandý; Sana öte dünyada, kolaylýk diliyorum... 369 KURÂN DiYOR Ki: l Eðer þeytandan kötü bir düþünce, seni dürtecek olursa hemen Allaha sýðýn. Çünkü o iþitendir, bilendir. FUSSiLET/36 GÜZEL KARDEÞiM Madem ki, ahlâktýr, kulda seviye; O halde.. Kurândan kaçýþýn niye?.. Bu gaflete sebep, þeytandýr diye Aldatma kendini.. Güzel kardeþim... En þerefli mahlûk; Âlemde sensin, Mümkün mü o þeytan, azmini yensin. Sen, Kalû-Belâda yemin edensin, Unuttun mu yoksa.. Güzel kardeþim? Kanma.. Sözde âlim, özde nanköre, Gerçeði saptýrýr, göz göre göre. Doðru deðiþir mi, insana göre; Aklýn yolu tektir.. Güzel kardeþim... 370 KURÂN DiYOR Ki: l Kim yaptýðý haksýzlýktan sonra tevbe eder, uslanýrsa; þüphesiz Allah, onun tevbesini kabul eder. Çünkü Allah baðýþlayandýr, acýyandýr. MÂÝDE/39 l Ancak zulmeden, sonra yaptýðý kötülüðün yerine iyilik yapan olursa ona karþý da ben baðýþlayýcý, esirgeyiciyim. NEML/11 Býrak sen.. Oynayan, oynasýn ipte, Gör ki, cambazlarýn cümlesi dipte.. Elle gelen, düðün bayram deyip de; Zulme ortak olma.. Güzel kardeþim... Çýkýnca Mîzâna, kul tek baþýna, Bakýlýr ne endâm, ne göz kaþýna.. Girdiyse bir lokma haram aþýna; Dövünmek boþuna.. Güzel kardeþim... Kýlýk kýyafete, þekle bakarak; Ýnsanlarý hakîr görmeyi býrak.. Sen, bir de onlarýn, kalplerine bak, Allah kalbe bakar.. Güzel kardeþim... Allahýn katýnda kulluk ölçüsü; Takvâ tâcýndaki ibâdet süsü... Þovlarla geçilmez, Sýrat Köprüsü, Aldatma kendini.. Güzel Kardeþim... 371 KURÂN DiYOR Ki: l Ben nefsimi temize çýkarmam. Çünkü nefis, daima kötülüðü emredicidir. Meðer Rabbimin esirgediði bir nefis ola. Rabbim baðýþlayan, esirgeyendir. YÛSUF/53 l Andolsun insaný biz yarattýk ve nefsinin ona ne fýsýldadýðýný biliriz, çünkü biz ona þah damarýndan daha yakýnýz. KAF/16 l Nefsini kötülüklerden arýndýran, kurtuluþa ermiþtir. ÞEMS/10 l ...Bundan dolayý yaradanýnýza tövbe edin de nefislerinizi (kötü duygularýnýzý) öldürün... BAKARA/54 NEFSiMMiÞ MEÐER... Yýllardýr kendimi, güyâ tanýrdým; Sanýk ben, yargýç ben, hep aklanýrdým. Þeytaný, en büyük düþman sanýrdým; Ondan da beteri.. Nefsimmiþ meðer... 372 KURÂN DiYOR Ki: l Kadýnlardan, oðullardan, kantarlarca yýðýlmýþ altýn ve gümüþten, salma atlardan, davarlardan ve ekinlerden gelen zevklere aþýrý düþkünlük, insanlara süslü (cazip) gösterildi. Bunlar sadece dünya hayatýnýn geçimidir. Asýl varýlacak güzel yer Allahýn yanýndadýr. ÂL-i iMRÂN/14 Gönlümü, hevâya kaptýran oymuþ, Þuûru, þehvete saptýran oymuþ, Tutkularý, putlar yaptýran oymuþ, En sinsi düþmaným.. Nefsimmiþ meðer... Övgü dolu sözlerine kanmýþým; Kalbin temiz demiþ, gerçek sanmýþým. Hakký ancak, zor günümde anmýþým, Ýçimdeki nankör.. Nefsimmiþ meðer... Öyle sevdirmiþ ki, dünyayý bana; Saraylar kurmuþum, üç günlük cana. Hevâ heves denen, çöplükten yana Beni sürükleyen.. Nefsimmiþ meðer... 373 KURÂN DiYOR Ki: l Ey iman edenler: içki, kumar, dikili taþlar ve fal oklarý ancak þeytanýn iþlerinden olan pisliklerdir. Öyleyse bunlardan kaçýnýn. Umulur ki, kurtuluþa erersiniz. MAÝDE/90 l Zinâya yaklaþmayýn, çünkü o, açýk bir kötülüktür, çok kötü bir yoldur. ÝSRÂ/32 l Münafýklarýn durumu týpký þeytanýn durumu gibidir. Çünkü þeytan insana inkâr et der. Ýnsan inkâr edince de; Ben senden uzaðým, çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allahtan korkarým, der. HAÞR/16 Meyhâne meyhâne, hayâl kurmuþum, Çamurlu yollarda, yalpa vurmuþum, Adresi hep, münâfýktan sormuþum; Koynumdaki yýlan.. Nefsimmiþ meðer... Dalmýþým.. Her akþam cümbüþle meþke, Kalmamýþ dilimde, riyâdan baþka. Bir kadehlik, ömrü olan bir aþka; Beni kul eyleyen.. Nefsimmiþ meðer... 374 KURÂN DiYOR Ki: l Muhakkak ki, Allah yanýnda en deðerli ve en üstün olanýnýz, Ondan en çok korkanýnýzdýr. Þüphesiz Allah bilendir, haberi olandýr. HUCURÂT/13 l Allaha ve peygamberine düþman olanlar, iþte onlar en aþaðýlarýn arasýndadýrlar. Allah; Elbette ben ve elçilerim galip geleceðiz, diye yazmýþtýr. Þüphesiz Allah güçlüdür, galiptir. MÜCÂDELE/20,21 Tutkuya döndükçe, giyim markasý, Yerde paspas olmuþ, hayâ hýrkasý. Kuþatmýþ kaleyi, þeytan fýrkasý; Ýçindeki casus.. Nefsimmiþ meðer... Ne kadar soyarsa, insan bedeni; O kadar olurmuþ, güyâ medenî. Bu afyonu, bir çaðdaþlýk nedeni, Diyerek yutturan.. Nefsimmiþ meðer... Ýkbâl korkusuyla, kýstýrmýþ beni, Kurân kapýsýna, küstürmüþ beni. Zulüm karþýsýnda, susturmuþ beni; Nefsimin zâlimi.. Nefsimmiþ meðer... 375 KURÂN DiYOR Ki: l Derken kendilerine hatýrlatýlaný (Allahýn rýzasýna uygun yaþamayý) unuttuklarýnda. Onlarýn üzerlerine her þeyin (bolluk, güç, saðlýk, servet v.b.) kapýlarýný açýverdik. Öyle ki, kendilerine verilen þeylerle sevince kapýlýp, þýmarýnca onlarý apansýz yakalayýverdik. Artýk onlar umutlarý suya düþenler oldular. ENAM/44 Namaza, Bayramlýk fetvâsý veren, Kullukta, Mevlidi yeterli gören, Farz dururken, nâfileyi gösteren; Dalâlet rehberi.. Nefsimmiþ meðer... Aðzým baðlý, güyâ oruç tutmuþum, Haramlarý, gözlerimle yutmuþum. Seher vakti, yorgan döþek yatmýþým; Secdeye musallat.. Nefsimmiþ meðer... Bað bahçede, hasat vakti gelince; Hesaplar yapmýþým, inceden ince. Lâkin, Allah için zekât denince; Elimi baðlayan.. Nefsimmiþ meðer... 376 KURÂN DiYOR Ki: Ve onlar, mallarýný insanlara gösteriþ olsun diye infak ederler, Allaha ve âhiret gününe de inanmazlar. Þeytan, kime arkadaþ olursa, artýk ne kötü bir arkadaþtýr o. NiSA/38 Vermiþim, Ne cömert desinler diye; Üç beþ çürük çarýk, güyâ hediye. Arkasýndan, dilenmiþim medhiye; Bu alkýþ delisi.. Nefsimmiþ meðer... Komþuda katýk yok, ben tok yatmýþým, Tembel demiþ, gýyâbýnda çatmýþým, Þefkat dersi vermiþ, nutuk atmýþým; Bu sahtekâr maske.. Nefsimmiþ meðer... Kurân ehli görmüþ, küçümsemiþim, Üstelik cüretle Yobaz demiþim. Nice kul hakkýný, böyle yemiþim; Oysa gerçek yobaz.. Nefsimmiþ meðer... 377 KURÂN DiYOR Ki: l De ki; Duânýz (ibâdetiniz) olmadýktan sonra Rabbim sizi ne yapsýn. (Size haber verdiklerimi) yalanladýnýz. Bu yüzden cezalandýrýlmanýz gerekecektir. FURKAN/77 l Allah, inanýp iyi iþler yapanlarý, altlarýndan ýrmaklar akan cennetlere sokar, inkâr edenler ise dünyada biraz yaþarlar, hayvanlarýn yediði gibi yerler, (sonunda) yerleri ateþtir. MUHAMMED/12 l ... De ki: Allah ile, Onun âyetleriyle ve Onun Elçisi ile mi alay ediyorsunuz? TEVBE/65 l inkâr edenlere dünya hayatý süslü gösterildi: (Onlar) inananlarla alay ederler. Oysa korunanlar, kýyamet gününde onlardan üstündürler. Allah, dilediðine hesapsýz rýzýk verir.. BAKARA/212 l Suç iþleyenler, inananlarýn üstüne gülerlerdi. MUTAFFiFÎN/29 l Ýnananlarý gördüklerinde Þunlar sapýk insanlar derlerdi. MUTAFFiFÎN/32 l Ýþte bugün de inananlar kâfirlerin üstüne gülerler. MUTAFFiFÎN/34 l Allah, onlarýn kalplerini ve kulaklarýný mühürlemiþtir. Gözlerine de perde indirmiþtir. Onlar için büyük bir azap vardýr. BAKARA/7 l Namaza çaðýrdýðýnýz zaman onu alay ve oyun konusu yaparlar. Bu gerçekten onlarýn akýl erdirmeyen bir topluluk olmalarýndandýr. MÂiDE/58 Hakka teslim olsun, yeter ki beden; Dilekçeler geri dönmez secdeden... 378 KURÂN DiYOR Ki: l Allah sizden (yükünüzü) hafifletmek ister; çünkü insan zayýf yaratýlmýþtýr. NiSÂ/28 l ...sizin için Allahtan baþka ne bir dost ne de bir yardýmcý vardýr. TEVBE/116 l Biz emâneti, göklere, yere ve daðlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler, (sorumluluðundan) korktular. Onu insan yüklendi; (bununla beraber onun hakkýný tam yerine getirmedi). Çünkü o çok zâlim, çok câhildir. AHZÂB/72 NESiNE GÜVENiR ÞU iNSANOÐLU?.. Akýl dizginleri, nefsin elinde, Ýdrâký boðulmuþ, kibir selinde, Zayýftýr sýfatý, Kurân dilinde, Nesine güvenir.. Þu insanoðlu?.. Ýlâhî Mesaja, dudak bükerken, Hakkça yaþamaya, Baðnazlýk derken, Allaha bu kadar, isyan ederken, Nesine güvenir.. Þu insanoðlu?.. 379 KURÂN DiYOR Ki: l ... Yemin ederim ki, insan, Rabbine karþý pek nankördür. Þüphesiz buna kendisi de þahittir ve o, mal sevgisine de aþýrý derecede düþkündür. ÂDiYÂT/6,7,8 Daðlar dikip, denizleri kazamaz, Kendi kader kýsmetini yazamaz, Vâdesini bir sâniye bozamaz, Nesine güvenir.. Þu insanoðlu?.. Bir mum alevine dayanmaz teni, Ýncitir canýný, bir gül dikeni, Kara toprak deðil midir kökeni, Nesine güvenir.. Þu insanoðlu?.. Yarýnki lokmasý, bilemez kaçtýr, Rýzkýný veren var, vermese açtýr, Ýbret için, karýncaya muhtaçtýr, Nesine güvenir.. Þu insanoðlu?.. 380 KURÂN DÝYOR KÝ: l Ey iman edenler! Yapamayacaðýnýz þeyleri niçin söylüyorsunuz. l Yapamýyacaðýnýz þeyleri söylemeniz, Allah katýnda büyük bir nefretle karþýlanýr. SAFF / 2,3 Bir hücrenin, can sýrrýna eremez, Gaybý sorsan, bir tek cevap veremez, Karanlýkta, âciz kalýr göremez, Nesine güvenir.. Þu insanoðlu?.. Kurgu-bilim çemberinden çýkamaz, Güneþ desen, çýplak gözle bakamaz, Bir sineðe, bir kanatçýk takamaz, Nesine güvenir.. Þu insanoðlu?.. Ne zamana hükmü geçer, ne cana; Tâcý tahtý, býrakarak bir yana, Girecektir, bir daracýk mekâna, Nesine güvenir.. Þu insanoðlu?.. Sual melekleri, gelince dile; Dünyalar dolusu fidye nâfile, Münker Nekir, kopye vermez gâfile, Nesine güvenir.. Þu insanoðlu?.. 381 ÞU ÝNSANOÐLU Yürürken.. Sanýrsýn delecek taþý, Sanýrsýn.. Göklere deðecek baþý, Gururu siperdir, aczine karþý; Maðrur geldi gider.. Þu insanoðlu.. Hergün geçiyorken yanýbaþýndan, Yatanlarý sormaz, kabir taþýndan. Öyle emindir ki, ömür yaþýndan; Gâfil geldi gider.. Þu insanoðlu.. Hep nefsini kollar, kârda zararda, Kâh sever, kâh söver, kalmaz kararda; Kadere darýlýr, kalýnca darda. Nankör geldi gider.. Þu insanoðlu.. Elinden alýnsa, lokmanýn teki; Aç kalan hayvanýn, vahþeti ne ki ! Hep karþýlýksýzdýr, muhabbet çeki, Müflis geldi gider.. Þu insanoðlu.. 382 KURÂN DiYOR Ki: l Böylece Allah, onlarýn geçmiþte yaptýklarý en kötü hareketleri bile örtecek ve yaptýklarýnýn en güzeline denk olarak mükâfatlarýný verecektir. ZÜMER/35 ÖYLE BiR GÖZYAÞI VER Ki YÂ RABBÎ... Öyle bir gözyaþý ver ki Yâ Rabbî; Aklansýn.. Ölümün kara düþleri, Korkularý, umutlara döndürsün. Rahmetinle, her damlasý Cehennemler söndürsün... Öyle bir gözyaþý ver ki Yâ Rabbî; Cennetler berâtý inci damlalar, Secdelerde seller gibi çaðlasýn. Etrafýmda haþre kadar melekler, Sevinçlerle aðlasýn... 383 KURÂN DiYOR Ki: l Sabýr ve namaz ile Allahtan yardým isteyin. Þüphesiz o (sabýr ve namaz) Allaha saygýdan kalbi ürperenler dýþýnda herkese zor ve aðýr gelen bir görevdir. BAKARA/45 Öyle bir gözyaþý ver ki Yâ Rabbî; Eritsin.. Buzlarýný gafletin, Gönül ufuklarý nûra bürünsün. Açýlsýn da cehlin kara perdesi, Gerçek görünsün... Öyle bir gözyaþý ver ki Yâ Rabbî; Müjdeler dökülsün, Arþ-ý Âlâdan, Hidâyet selleri, sineme dolsun. Her damlasý Mahþer Günü Þâhidim olsun... Öyle bir gözyaþý ver ki Yâ Rabbî; Esmândaki Doksandokuz aþkýna, Semâlardan gufranýný indirsin. Hesap günü, titreþirken Mîzânda, Hicâbýmý dindirsin... 384 KURÂN DiYOR Ki: l De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aþan kullarým! Allahýn rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah, bütün günahlarý baðýþlar. Þüphesiz ki O, çok baðýþlayan, çok esirgeyendir. ZÜMER/53 Öyle bir gözyaþý ver ki Yâ Rabbî; Sabahý beklerken, berzâh gecesi, Selâm sellerine dönsün köpürsün. Kabir topraðýmdan, Mahþere kadar, Azap kirlerini silsin süpürsün... Öyle bir gözyaþý ver ki Yâ Rabbî; Firdevs Göklerinden, nûr saðnaklarý, Dehþet günü, Sýrât üzre saçýlsýn. Sekiz yerden, sekiz cennet kapýsý Bir lâhzada açýlsýn... Öyle bir gözyaþý ver ki Yâ Rabbî; Arýtsýn.. Þu nankör nefsi hevâdan, Bütün zerrelerim, Kurânla dolsun. Ve Mahþerde, þu tövbekar bedenim, Þehitlerle haþrolsun... ÂMiN! 385 KURÂN DiYOR Ki: l Yoksa o, gece saatlerinde secde ederek, ayakta durarak ibâdet eden, âhiretten korkan ve Rabbinin rahmetini uman gibi midir? De ki: Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doðrusu ancak saðduyu sahipleri öðüt alýr. ZÜMER/9 l Ýnkâr edenlere gelince, onlarý uyarsan da, uyarmasan da, onlar için birdir; onlar inanmazlar. BAKARA/6 l Sonra siz, kýyamet günü, Rabbimizin divânýnda dâvâlaþacaksýnýz. ZÜMER/31 l ...Kim, bir cana kýymamýþ, ya da yeryüzünde bozgunculuk yapmamýþ olan bir caný öldürürse, sanki bütün insanlarý öldürmüþ gibidir. kim de onu(n hayatýný kurtarmak suretiyle) yaþatýrsa, bütün insanlýðý yaþatmýþ gibi olur... MÂiDE/32 l Ýþ bitirildikten sonra þeytan (onlara) þöyle dedi: Allah size gerçek vadetti, ben de size vadettim ama ben sözümden caydým! Benim sizi zorlayacak bir gücüm yoktu. Sâdece sizi (küfür ve isyâna) dâvet ettim. Siz de benim davetime koþtunuz. O halde beni kýnamayýn, kendi kendinizi kýnayýn! Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz.! Ben, önceden, beni (Allaha) ortak koþmanýzý da tanýmamýþtým zâten. Doðrusu zâlimler için acý bir azâb vardýr! iBRAHiM/22 386 KURÂN DiYOR Ki: l Allah sözün en güzelini birbiriyle uyumlu ve býkýlmadan tekrar tekrar okunan bir kitap olarak indirdi. Rabblerinden korkanlarýn, bu kitabýn etkisinden tüyleri ürperir, derken hem bedenleri ve hem de gönülleri Allahýn zikrine ýsýnýp yumuþar. ZÜMER/23 BiR OLUR MU HiÇ... Bir yanda ilimler, devâdýr cana, Bir yanda cehâlet, susamýþ kana. Allahýn Kelâmý, der ki insana; Bilenle bilmeyen.. Bir olur mu hiç... Cehlin kýlýcýnda, husûmet ve kin, Âlimin kalemi, kýlýçtan keskin; Hakký telkin eder, öfkeyi teskin, Âlim ile zâlim.. Bir olur mu hiç... 387 KURÂN DiYOR Ki: l Rahmânýn kullarý, öyle kimselerdir ki yeryüzünde mütevâzi olarak yürürler, câhiller kendilerine laf atarsa Selâm derler. FURKAN/63 Her kim duruyorsa, hukuktan uzak; Þefkati sahtedir, sözleri tuzak. Hele ki, o Mîzân kurulsun da bak; Mümin ile münkir.. Bir olur mu hiç... Kiminin, derindir ömür uykusu, Musallada ancak daðýlýr pusu. Kimini titretir, Allah korkusu. Mürþid ile müþrik.. Bir olur mu hiç... 388 KURÂN DiYOR Ki: l Yedi gök, arz ve bunlarýn içinde bulunanlar, Onu tesbih ederler. Onu övgü ile tesbih etmeyen hiç bir þey yoktur. Ama siz onlarýn tesbihlerini anlamazsýnýz. O halîmdir, çok baðýþlayandýr. iSRÂ/44 Kimi; þöhret, makam, mal, mülk þaþkýný, Kimi; Hakka satmýþ, dünya aþkýný. Yoksulun gönlünde, Cennet köþkünü; Görenle görmeyen.. Bir olur mu hiç... Kimi bilmez, bir nefesin þükrünü. Kimi besler Kurân ile fikrini, Daðýn, taþýn, kurdun, kuþun zikrini Duyanla, duymayan.. Bir olur mu hiç... Kiminin sabýrdýr, gönül zîneti, Kimi teper, önündeki nîmeti. Dünya ateþinden, âhir ibreti; Alanla almayan.. Bir olur mu hiç... 389 KURÂN DiYOR Ki: l Andolsun biz insaný piþmemiþ çamurdan, deðiþmiþ cývýk balçýktan yarattýk. HiCR/26 l Bir zaman Rabbim meleklere demiþti ki: Ben kupkuru çamurdan deðiþken balçýktan bir insan yaratacaðým. HiCR/28 l Ýnanmýþ olanlara rastladýklarý zaman inandýk derler. Fakat þeytanlarýyla yalnýz kaldýklarý zaman, Biz sizinle beraberiz, biz sadece (Onlarla) alay ediyoruz derler. BAKARA/14 l Allah da kendileriyle alay eder ve onlarý taþkýnlýklarý içinde býrakýr, bocalayýp dururlar. BAKARA/15 l insanlardan öyleleri vardýr ki, inanmadýklarý halde Allaha ve âhiret gününe inandýk derler. BAKARA/8 l Allahý ve müminleri aldatmaya çalýþýrlar, halbuki yalnýz kendilerini aldatýrlar da farkýnda olmazlar. BAKARA/9 l ...De ki: Ziyâna uðrayanlar kýyâmet günü hem kendilerini, hem de ailelerini ziyân edenlerdir. Dikkat edin, iþte bu apaçýk bir ziyandýr! ZÜMER/15 l Kendisine verdikleri sözden döndüklerinden ve yalan söylediklerinden dolayý Allah, kendisiyle karþýlaþacaklarý güne kadar onlarýn kalblerine iki yüzlülük sokmuþtur. TEVBE/77 390 KURÂN DiYOR Ki: l Þu dünyada kör olan kimse, âhirette de kördür. Yolu daha da sapýktýr. iSRÂ/72 BiR DEMET iNSAN Kimi var.. Konuþur, sözünü bilmez, Çapaklar bürümüþ, gözünü silmez, Ceddine maymun der, özünü bilmez, Darvin çöplüðünde, ne bulursa yer, Sonra da bu insan müslümaným der... Kiminde.. Sanattýr ikiyüzlülük, Cüssesi bir nokta, cüreti büyük. Beyni bedeninde, yarým kilo yük, Nerde bir sapýk var, ekrana taþýr, Dîni âlet eder, kaþýr da kaþýr... 391 KURÂN DiYOR Ki: l De ki: Size iþleri bakýmýndan en çok ziyana uðrayacak olanlarý söyleyeyim mi? Dünyâ hayâtýnda bütün çabalarý boþa gitmiþ olan ve kendileri de iyi iþ yaptýklarýný sanan kimselerdir. KEHF/103-104 Kimi var; herkesten dindardýr fakat, Pek hoþuna gitmez, namaz ve zekât; Ne bir kuruþ verir, ne bilir rekât, Der ki; yetiþmiyor, yirmidört saat, Yirmibeþ olsaydý, kýlardýk rahat... Kimi, bilinçaltý karmakarýþýk, Tevhid ile dargýn, þirkle barýþýk, Falcý kapýsýnda, arar bir ýþýk; Türbelere çaput baðlar, mum yakar, Müþrik kimdir ? desen, gafletle bakar... 392 KURÂN DiYOR Ki: l Ey inananlar, sabýr ve namazla (Allahtan) yardým isteyin, muhakkak ki Allah, sabredenlerle beraberdir. BAKARA/153 l Ýndirdiðimiz açýk delilleri ve hidayeti -biz Kitâpta insanlara açýkça belirttikten sonra- gizleyenler (var ya), iþte onlara hem Allah lânet eder, hem bütün lânet edebilenler lânet eder. Ancak tevbe edip (durumlarýný) düzeltenler, (gerçeði) açýklayanlar baþka. Onlarý baðýþlarým. Çünkü ben tevbeyi çok kabul edenim, çok esirgeyenim. BAKARA/159-160 l Baþýnýza gelen herhangi bir musîbet kendi iþlediklerinizden ötürüdür. O (Allah) yine de çoðunu affeder. ÞÛRA/30 l Bir iyiliði açýða vurur veya gizlerseniz, yahut bir kötülüðü affederseniz (bilin ki) Allah da affedicidir, güçlüdür. NiSÂ/149 l Ýyilikle kötülük bir olmaz. (Sen kötülüðü) en güzel olan þeyle sav. O zaman bir de bakarsýn ki seninle arasýnda düþmanlýk bulunan kimse, sanki sýcak bir dosttur. FUSSiLET/34 ÂLiM Kendine âlim diyen, nefsine ki zâlimdir, Ýnsan, kendi cehlini, bildiðince âlimdir... 393 KURÂN DiYOR Ki: l Bilin ki, mallarýnýz ve çocuklarýnýz birer fitne (imtihan)dýr. Büyük mükâfat Allahýn katýndadýr. ENFÂL/28 l De ki: Eðer babalarýnýz, oðullarýnýz, kardeþleriniz, eþleriniz, hýsým akrabalarýnýz, kazandýðýnýz mallar, düþmesinden korktuðunuz ticâret(iniz), hoþlandýðýnýz konutlar, size Allahtan, Elçisinden ve Onun yolunda cihâd etmekten daha sevgili ise o halde Allah emrini getirinceye kadar gözetleyin (baþýnýza gelecekleri göreceksiniz)! Allah yoldan çýkmýþ topluluðu (doðru) yola iletmez. TEVBE/24 ARADIM... Bir karanlýk yol baþladý beþikten, Adres sordum.. Gördüðüm her ýþýktan. Herbiri, bir kapý gösterdi lâkin; Dostu bulamadým.. Döndüm eþikten... 394 Ana dedim.. Þefkatine yaslandým, Umut pýnarýmdý, kurumaz sandým. Murâdý ben deðil, toprakmýþ meðer; En susuz günümde, çâresiz kaldým... Gençlik dedim.. Düþlerimle avundum, Seraplarý, deryâ diye savundum.. Kapladý gönlümü, hevâ sisleri Sahte sabahlara, sevgimi sundum... Evlât dedim.. Otað kurdum baðrýma, Gün geldi de, ses vermedi çaðrýma. Ne dermaným kaldý, ne dilde ferman, Bir kaþ çatsa, gider oldu aðrýma... 395 Kardeþ dedim.. ilâç sandým yaraya, Sinsi þeytan, hased soktu araya. Mîras dedi, yýktý gönül hânemi; Nefsin mâbedinde, taptý paraya.. Dostum dedim.. Sýr yükledim üstüne, Satmaz dedim, beni asla dostuna. Lâkin döndü devrân, daðýldý sisler; Baktým ki; bürünmüþ riyâ postuna... Servet dedim.. Hýrs kapladý gözümü, Unutturdu.. Toprak olan özümü. Bað bahçe kurdum da, bir fukarâya, Veremedim, üç beþ salkým üzümü... 396 Makam dedim.. Buldum güyâ asâlet, Mührümü eyledim, iþrete âlet. Hoþ geldi nefsime, alkýþ sesleri; Aklýmý baþýmdan aldý cehâlet... Yok günümde, isyan ettim ahdýma, Tok günümde, râzý oldum bahtýma, Saray kurdum, nice kibir taþýndan; Bir kývýlcým sebep oldu tahtýma... Ne cânanda vefâ buldum, ne canda, Ne makâmda, ne þöhrette, ne þanda. Aradým.. Gördüm ki, yok bana YÂ RAB!. Senden baþka Cânan iki cihanda... 397 KURÂN DiYOR Ki: l (iblis) Rabbim dedi, beni azdýrmandan ötürü andolsun ki, ben de yeryüzünde onlara (günahlarý) süsleyeceðim ve onlarýn hepsini azdýracaðým. HiCR/39 l Ancak içlerinden kendilerine ihlâs verilen kullarýn hâriç (benim azdýrmam onlarý etkilemez) HiCR/40 l O gün gökyüzü, erimiþ maden gibi olur. Daðlar da atýlmýþ yüne döner. dost dostu sormaz. Birbirlerine gösterilirler (fakat herkes kendi derdindedir) Günahkâr kimse ister ki, o günün azabýndan (kurtuluþ için), oðullarýný, karýsýný, kardeþini, kendisini koruyup barýndýran tüm ailesini ve yeryüzünde kim varsa hepsini fidye olarak versin de, tek kendini kurtarsýn. MEÂRiC/8,9,10,11,12,13,14 l (O þeytan) ki Allah ona lânet etti ve o da, Elbette senin kullarýndan belirli bir pay alacaðým. dedi. NiSÂ/118 l (Þeytan) onlara söz verir, umut verir, fakat þeytanýn onlara sözü, aldatmaktan baþka birþey deðildir. NiSÂ/120 l Görmedin mi biz kâfirlere þeytanlarý gönderdik, onlarý oynatýp duruyorlar. MERYEM/83 l Ne zaman þeytandan bir kötü düþünce seni dürtüklerse, Allaha sýðýn; çünkü O, iþitendir, bilendir. ARÂF/200 l Benim (gerçek) kullarým(a gelince) senin onlar(ý kandýrmað)a gücün yetmez! Vekil olarak Rabbin yeter. iSRÂ/65 l O (Þeytan)lar onlarý yoldan çýkardýklarý halde bunlar doðru yolda olduklarýný sanýrlar. ZUHRUF/37 l Dinde zorlama yoktur. Artýk doðrulukla eðrilik birbirinden ayrýlmýþtýr. O halde kim tâðutu reddedip Allaha inanýrsa, kopmayan saðlam kulpa yapýþmýþtýr. Allah iþitir ve bilir. BAKARA/256 ELBETTE Dinde zorlama yoktur, insan hürdür elbette; Ýster dünyada piþer, isterse âhirette... 398 TANIR MISIN iÇiNDEKi ÞEYTANI?.. Öyle bir düþman ki; görünmez göze, Dolaþýr kan gibi, karýþýr öze, Kardeþten kardeþe, kin katar söze, Tanýr mýsýn.. içindeki þeytaný?.. Sen uykulardasýn, Oysa uyanýk, Ne kadar gizlesen, fikrine tanýk, Düþlerinde bile, dâvetsiz konuk, Tanýr mýsýn.. içindeki þeytaný?.. Haramlarý süsler, cesaret verir, Her türlü çirkini, güzel gösterir, Þehvet tabletidir, kanýnda erir, Tanýr mýsýn.. içindeki þeytaný?.. 399 KURÂN DiYOR Ki: l Ey Âdem oðullarý, þeytan ana, babanýzý, çirkin yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çýkardýðý gibi, sizi de (þaþýrtýp) bir belâya düþürmesin! Çünkü o ve kabilesi, sizin onlarý göremeyeceðiniz yerden sizi görürler. Biz þeytanlarý, inanmayanlarýn dostlarý yaptýk. ARÂF/27 TANI ARTIK iÇiNDEKi ÞEYTANI.. Dört yanýndan, durmaz verir vesvese, Aklý mahkûm eder, baðnaz kafese, Vakit varken, gel kulak ver bu sese, Taný artýk.. içindeki þeytaný.. Davet eder, seni türlü oyuna, Hele bir gör.. Gir de dümen suyuna, Benzer hâlin, kurt önünde koyuna, Taný artýk.. içindeki þeytaný.. Öfkeyi körükler, kibriti çakar, Karþýdan, keyifle yangýna bakar. Âhiret tarlaný, dünyada yakar, Taný artýk.. içindeki þeytaný.. 400 KURÂN DiYOR Ki: l Onlar ki, beni anmaya karþý gözleri perde içinde idi ve Kurâný dinlemeye tahammül edemezlerdi. KEHF/101 l ...Biz onlara fýrsat veriyoruz ki, günahlarýný artýrsýnlar. Onlar için alçaltýcý bir azap vardýr. ÂL-i iMRÂN/178 SON NEFESTE Mal, mülk, servet, þan, þöhret Ne versen de nâfile; Doymaz nefs-i emmâre, Belki mezarda bile.. Kim uyanmazsa eðer, Bunca ilâhi seste; Uyandýrýr Azrâil, Ýnsaný son nefeste.. 401 KURÂN DiYOR Ki: l Antlaþma yaptýðýnýz zaman, Allahýn ahdini yerine getirin. NAHL/91 l Onlar, ne ticaret ne de alýþ-veriþin, Allahý anmaktan, namaz kýlmaktan ve zekât vermekten alýkoyamadýðý insanlardandýr. Onlar kalplerin ve gözlerin allak bullak olduðu bir günden korkarlar. NÛR/37 l Onlar orada: Rabbimiz! Bizi çýkar, (önce) yaptýðýmýzýn yerine iyi iþler yapalým! diye feryad ederler. Size düþünecek kimsenin düþünebileceði kadar bir ömür vermedik mi? Size uyarýcý da gelmedi mi? Þimdi tadýn (azabý). Zalimlerin yardýmcýsý yoktur. FÂTIR/37 Gücün hukuku haklý, hukukun gücü haksýz(!), Ahlak dersi veriyor, çünkü nice ahlaksýz... HERÞEYi SAHTE Yoksa bir insanýn, vefâsý ahde; Bil ki, îman dahil, herþeyi sahte... 402 KURÂN DÝYOR KÝ: l Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoðunu cehennem için yaratmýþýzdýr. Onlarýn kalpleri vardýr, onlarla kavramazlar; gözleri vardýr, onlarla görmezler; kulaklarý vardýr, onlarla iþitmezler. Ýþte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da þaþkýndýrlar. Ýþte asýl gâfiller onlardýr. ARAF/179 l (Ne var ki) bunlardan sonra yine kalpleriniz katýlaþtý. Artýk kalpleriniz taþ gibi yahut daha da katýdýr. BAKARA/74 ÖZÜR DÝLERÝM Ben gerçek hayvanlarý, inanýn çok severim. Yalan dolan bilmezler, onlarý hep överim. Gerçi bazýlarýnýn, huylarý biraz serttir, Ama hepsi samimi, hepsi dürüst ve merttir.. Ne var ki; son yýllarda, yeni bir cins üredi; Tüm gerçek hayvanlarýn, sahteleri türedi. Böylece sahne aldý, yeni taklit sanatý; Baþladý yeryüzünde, hayvanlar saltanatý.. 403 Geçenlerde sahte bir köpekle karþýlaþtým; Býrakýn dalaþmayý, çalýyý zor dolaþtým. Öfkeyle birdenbire köpek! diye haykýrdým, Hayatýmýn potunu, iþte o anda kýrdým. Maksadýmý aþarak, çok ileri gitmiþtim, Hakiki köpeklere, saygýsýzlýk etmiþtim. Þimdi huzurunuzda, hakký teslim ederek, Bu hakaret suçumu, telâfi etmem gerek. Onlara helal olsun, en içten dileklerim, Tüm gerçek köpeklerden, bin kez özür dilerim. 404 EY AZRAÝL! Ey Azrail ! Bilirim, bu sözlerim çok yersiz, Neden böyle ansýzýn, geliverdin habersiz?. Ne olurdu üç beþ yýl, önce haber verseydin. Hiç deðilse rüyama, bir kerecik girseydin... Aþk, meþk,derken, dünyadan bir türlü kopamadým. Senden özür dilerim, hazýrlýk yapamadým... Görüyorsun yanýmda, ne valiz var, ne bavul. Uykum öyle aðýr ki ; ne zil duydum, ne davul.. 405 Yaþým yetmiþ olsa da, gör ki; fýkýr fýkýrým. Bu cümbüþlü alemi, ben nasýl býrakýrým?.. Hani bir söz vardýr ya ; Yaþ yetmiþ, iþi bitmiþ. Ýnan ki, bu bir yalan, bunu diyen halt etmiþ... Ey Azrail ! Dur biraz, sana yalvarýyorum. Yasal haklarým için; bir avukat arýyorum... Hayallerim, düþlerim, yarým kalan iþlerim. Estetik yapýlacak, daha burnum, diþlerim... Elli yaþýmda ancak, voleyi vurabildim. Hortumlar sayesinde, holdingi kurabildim... Gerçi ucuza verdim, þerefin kilosunu. Ama böyle kazandým, þu uçak filosunu... Ey Azrail ! Ne olur, bozulmasýn pazarým. Sana þöyle yüklüce, bir çek bile yazarým... Þu masmavi havuzlu, sarayýma baksana. O daracýk mezarda, yazýk olmaz mý bana?.. 406 Bazen çoluk çocuða, içimden kýzýyorum. Ölmemi bekliyorlar, inan ki; seziyorum... Arkamdan göstermelik, iki damla gözyaþý. Bir de þöyle büyükçe, yaldýzlý mezar taþý. Tahmin ediyorum ki; mevlid de okuturlar. Ortalýðý birazcýk, gülsuyu kokuturlar. Araya reklam konur; bir ilahi aryasý. Mevlid bitince baþlar, dedi-kodu furyasý. Etlerim, kemiklerim, didik didik edilir. Ben az gelirsem eðer, köklerime gidilir... Ey Azrail! Ýnan ki, hazýrlýðým yok daha, Hele þu din konusu, çok karýþýk bir saha. Bazý büyük abiler, köþeleri tuttular. Ýrtica diye diye, beni de korkuttular. Ýlâhiyat adýna ; ekranda iki kaçýk. Kimlerin kuklalarý olduklarý apaçýk... 407 Alim zalim karýþtý, renkleri seçilmiyor. Velisiz kaldý sokak; deliden geçilmiyor. Bu cinnet kervanýna, kocabaþlar dahiller. Tuz bozulmuþ, ne yapsýn bizim gibi cahiller ?.. Henüz daha gündemde, ne oruç var, ne zekat. Ne Kuranla tanýþtým, ne de kýldým bir rekat. Gönül desen, henüz genç, daha haccým duruyor. Nerde bir taze görsem, kalbim küt küt vuruyor. Edemedim bir türlü, þu nefsimi terbiye. Ortalýkta ne görse; tutturuyor ver diye. Ey Azrail ! Bilirim, gelince beklemezsin. Tükenen vadelere, saniye eklemezsin. Bu satýrlar boþ geçen, bir ömrün hikayesi. Ibret alanlar için, son piþmanlýðýn sesi... Bilmem ki, bir duvarda, bu mütevazi çaba; Bir küçücük pencere, açacak mý acaba?.. 408 HERÞEYÝ SULANDIRDIK Düþtük.. Sýnýr tanýmaz, bir hoþgörü peþine, Üþüþtük.. Cinselliðin o kokuþmuþ leþine, Çanak tuttuk iffetin, zillete peþkeþine, Çaðdaþlýk diye diye, kendimizi kandýrdýk, Onuru, haysiyeti, ahlâký SULANDIRDIK.. Soysuzluðu ekledik, medeniyet þartýna, Doðru söze kopardýk, dokuz köyde fýrtýna, Günahlarý yükledik, atalarýn sýrtýna, Nesilleri, bu korkunç yalana inandýrdýk, Mertliði, ciddiyeti, idraki SULANDIRDIK 409 HADÎSLER l Bir kimse kardeþini bir kusur ile ayýplarsa, o kusuru iþlemeden, o kiþi ölmez. (Seçme Hadisler, S.252) l Yazýklar olsun o kimseye ki, insanlarý güldürmek için konuþur ve yalan söyler; yazýk, yazýk ona. (Seçme Hadisler, S.41) l Merhamet etmeyen kimseye, merhamet olunmaz. (Tecrîd-i Sarîh Trc. 12/129) l Ümmetimin gönlüne gelen (nefsâni) temayülleri (fiilen) iþlemedikçe, yahut (diliyle) söylemedikçe Allah affedecektir. (Tecrîd-i Sarîh Trc. 12/237) l Her müslümanýn diðer müslim üzerine kaný, ýrzý, malý haramdýr. (Riyâzüs Sâlihin Trc. 3/112) l Kötü iþlerinizle ölülerinizi rezîl etmeyin. Zira sizin amelleriniz onlara arzolunur. (iBN EBÎD) EDEPTÝR Þerefin sebebi, sanma nesebtir; Eþrefin eþekten farký edeptir. iNSANIN KENDiSiDiR Dostu da, düþmaný da, Ýnsanýn kendisidir. Ya nefsinin kölesi, Ya da efendisidir... 410 HADÎSLER l Kurân okuyunuz; zirâ Kurân, okuyanlara, kýyamet gününde þefaatçi olarak gelir. (Riyâzüs Sâlihin Trc. 2/995) l Amellerin en faziletlisi, Allah için sevmek ve Allah için buðz etmektir. (250 Hadis, S.50) l Müjde o kimseye ki; sözünün fazlasýný tutmuþ, malýnýn fazlasýný infâk etmiþtir. (BEZZAR-ENES) l Hoþlanmadýðý halde, günah iþlenen bir yerde bulunan, orada deðilmiþ gibidir. (iBN ADiY) l Ümmetim için en çok korktuðum, gizli þehvet ve riyâdýr. Çünkü riyâ, gece karanlýðýnda, siyah taþ üzerinde yürüyen kara karýncanýn ayak sesinden daha gizlidir. (iBN MÂCE VE HÂKiM) Nice fakirler gördüm, deniz kadar enginler, Damlaya muhtaç gördüm, seviyesiz zenginler... KUL EYLER Arý gönül; acý sözü bal eyler, Tatlý bir söz; daðý deler yol eyler, Doðru bir yol; seni Hakka kul eyler, Gönül bundan gayri, güzeli neyler?... 411 KURÂN DiYOR Ki: l Kendilerine Tevrat yükletilip de sonra onu taþýmayan (Onun buyruklarýný tutmayan)larýn durumu, kitaplar taþýyan merkebin durumu gibidir. Allahýn Ayetlerini yalanlamýþ olan kavmin durumu ne kötüdür. Allah zalimler topluluðunu doðru yola iletmez. CUMA/5 BÝL KÝ Kulu kul eyleyen, Bil ki; çul deðil, Rütbeleri Allah verir Kul deðil... KiTAP YÜKLÜ MERKEBE Âlim sanma, her gideni mektebe; Ahlak yoksa, yok ilimde mertebe. Ne farkeder.. Tut ki, cüppe giydirsen; Pâye versen, kitap yüklü merkebe?... 412 DÝNLE BENÝ EY KÝBÝR ! Dinle beni ey kibir ! Sen ki, iblisi bile; Nasýl baþtan çýkardýn, Allah'a isyân ile. Lânetlendi nihayet, o cüretkâr sözünden, Ve Cennetten kovuldu, þeytan senin yüzünden.. Ýþte o günden beri, iblisle ortaklaþa; Dünyayý kuþattýnýz, zulümle baþtan baþa. Nifak tohumlarýný, beyinlere ektiniz, Ahlâkýn iplerini, beraberce çektiniz.. Gör ki; senin yüzünden, ne hâle geldi insan; Ne haysiyet, ne þeref, ne merhamet, ne vicdan. Duymaz oldu.. Hukukun, adâletin sesini; Sana secde ederken, kaybetti kýblesini.. Dinle beni ey kibir ! Bütün büyük savaþlar; Senden gelen küçücük, bir kývýlcýmla baþlar. Sen olmasaydýn eðer, ne Stalin, ne Hitler, Ne Firavun olurdu.. Ne bunca parazitler.. Ne bir fitne kalýrdý, bu dünyada ne haset ; Ne bu toplu mezarlar, ne yakýlmýþ bir ceset. Sönmezdi yeryüzünde, milyarlarca ocaklar, Milyarlarca anada, boþ kalmazdý kucaklar.. Ey kibir ! Bilirsin ki; aþaðýlýk duygusu, Gururla karýþýnca, olur en büyük pusu. Bu kompleks; insanlarý, sürüklerken zillete, Tarihler mezar oldu, gör ki nice millete.. 413 Sen ki; ne Ebreheler.. Ne Kârunlar doðurdun, Çaðdaþ emsallerini, ayný kapta yoðurdun. Senden sebep nesiller, temelleri sökmede; Bencillik bombasýyla, evlilikler çökmede.. Dinle beni ey kibir ! Bu savaþým sanadýr, Gâlibiyet her zaman, düþünenden yanadýr. Bil ki; tuzaklarýna, tuzaklar kuracaðým; Seni her an, her yerde, Kur'ân'la vuracaðým.. Dökeceðim ortaya, sinsi hesaplarýný; Ve emrinde çalýþan, insan kasaplarýný. Bütün dünya görecek, senin kirli yüzünü; Kan ve kinle beslenen, doyurulmaz özünü.. Biliyorum.. Ýþim zor; gaflettedir insanlar, Bu nedenle pek çoðu, seni mezarda anlar. Kimi þöhret delisi, kimi zil zurna sarhoþ; Biliyorum.. Onlara, ne söylense hepsi boþ.. Ama sen zannetme ki; bu savaþ burda biter, Bir kiþi de uyansa, bu kazanç bana yeter. Dilerim ki; insanlar, gerçekleri görürler; Senin girdaplarýna, kapýlmadan yürürler. Dinle beni ey kibir ! Þaka deðil sözlerim, Bu savaþ ancak biter, kapanýnca gözlerim. Attýðýn her düðümü, îmanla çözeceðim; Ve seni, her secdede, ezdikçe ezeceðim !. 414 NASIL OLUR DA SANA SECDE ETMEZ BÝR ÝNSAN Kaç trilyon hücreden, yaratýrsýn bedeni, Her bedene yüklersin, bir varoluþ nedeni. Evrendeki her zerre, tesbih ederken seni, Baþ eðerken emrine, bu kâinat , bu mîzan; Nasýl olur da Sana, secde etmez bir insan !. Ömür yetmez, verdiðin bir nefesin þükrüne, Ne mümkün bedel biçmek, yaþattýðýn bir güne. Cennetleri vâdettin, hem de Kur'ân üstüne. Haykýrýrken tabutlar, musallada an be an; Nasýl olur da Sana, secde etmez bir insan !. Mûcizeler verirsin; kulak duyar, göz görür, Kalp atar, dil konuþur, el tutar, ayak yürür. Mal, mülk, evlât verirsin; hepsi de yüz güldürür, Saðnak saðnak yaðarken, bunca rahmet ve ihsan; Nasýl olur da Sana, secde etmez bir insan !. 415 Fýrtýnalý denizden, kurtarýrsýn kulunu, Bir þans daha verirsin, ve açarsýn yolunu, Lâkin; Sana eþ koþar, cübbesini, çulunu, Bu büyük nankörlüðü, reddederken o vicdan, Nasýl olur da Sana, secde etmez bir insan !. Ýçki, zina ve kumar, birer þeytan oltasý, Dünyaya hükmediyor, cehâletin sultasý, Din, cahilin elinde, oldu zulüm baltasý, Peygamber ahlâkýný, emrederken o Kur'ân, Nasýl olur da Sana, secde etmez bir insan !. Þeytan ki; unutturur, o mahþer dehþetini, Gýybet ile yedirir, ölmüþ kardeþ etini. Cehenneme yol eder, bu dünya servetini; Davul zurna çalarak, gelirken bunca hüsran; Nasýl olur da Sana, secde etmez bir insan !. Çok þükür ! Rahmetinin, farkýndayým nicedir, Sensiz geçen saniye, sabahsýz bir gecedir. Bilirim.. Senin affýn, azâbýndan yücedir; Yetmiyor kudretine, hiçbir söz, hiçbir lisan; Nasýl olur da Sana, secde etmez bir insan !. 416 DOSTLARIM Neden beni getirip, teneþirde soydunuz ? Arkasýndan yýkayýp, bir tabuta koydunuz ? Neden toplandý bugün, burada bunca kiþi ? Bir yanlýþlýk olmalý, anlamadým bu iþi !.. Niçin baðlandý çenem?.. Bu kefen neyin nesi ? Söyleyin!. Gerçek midir, duyduðum salâ sesi ? Ne iþim var ki benim, bu musalla taþýnda ? Oysa olmam gerekir, iþlerimin baþýnda... Yoksa bu yaptýðýnýz; bir oyun , bir þaka mý ? Tadýnda kalsýn artýk, býrakýn þu yakamý. Ya sen, hoca efendi!. Oyuna dahil misin ? Ben nasýl ölürüm ki; bu kadar cahil misin ? Yoksa kim olduðumu, sen de mi bilmiyorsun ? Bir özür dileyip de, kendine gelmiyorsun ? Haberin var mý benim, þöhretimden, þânýmdan ? O derin mafyadaki, büyük itibarýmdan?.. 417 Belki merak edersin, ünvanýmý rütbemi; Ulemâ susta durur, bir giyersem cübbemi. Bana yakýþýyor mu, burada böyle yatmak ? Sanki ölmüþüm gibi, omuzlarda tur atmak ?.. Lütfen, hoca efendi, sürdürme þu oyunu; Benim gibi bir kurda, güldürme þu koyunu.. Hele, þu cebindeki, telefonu bir ver de; Bak nasýl açýlacak, kapýlar perde perde... Þu gördüðün hüzünlü maskelere aldýrma; Onlara inanýp da, sakýn namaz kýldýrma. Duydum ki; iþgüzarlar, mezar bile kazmýþlar. Görüyorsun ya hocam, bunlar hepten azmýþlar... Kaldýr artýk tabutun, kapaðýný üstümden; Sýkýlmaya baþladým, þu dikiþsiz kostümden. Aklýný kullan hocam!.. Ben sözümü tutarým; Seni Ulu Cami'ye imam bile atarým... Karar ver de bu iþi, tatlýya baðlayalým; Maaþýna ilâve , bir katký saðlayalým. Bu kadar þaka yeter, beni artýk salýver; Ýlk taksitin yerine, þu zarfý da alýver... 418 Dinle ey âciz mevta!. Bu konuþan hocadýr; Gördüklerin ne þaka, ne de kandýrmacadýr. Saðlýðýnda ''yobaz'' der, beni hep küçümserdin; Þimdi ne oldu sana, hocaya postu serdin ?.. Uyan artýk ey mevta!. Sen öldün.. Sað deðilsin ; Çýrpýnýþýn boþuna, o dik baþýn eðilsin!. Bu tabutlara daha, ne þöhretler girecek, Neler gördü bu hoca, daha neler görecek... Bekliyor Münker Nekir, þimdi seni mezarda; Rüþvet müþvet geçmiyor, gideceðin pazarda. Bu dünyada put yaptýn, þan ,þöhreti, parayý; Az sonra göreceksin, orda akla karayý. Gelecek kulaðýna, önce þöyle bir hitap; ''Duymadýn mý dünyada , Kurân diye bir kitap?'' Duydum desen bir türlü , duymadým desen yalan. Kurtarýr belki seni, mafyadan arta kalan... Gerçekleri bu fakir, böyle getirdi dile, Bilirim.. Bu satýrlar, anlayana çok bile. Uzatýp bozmayalým, þiirin kývamýný; Herkes kendi getirsin öykünün devamýný... 419 ÞEYTANA AÇIK MEKTUP EY ÞEYTAN ! Sana bu mektubumu, kabirden yazýyorum; Ve kendime ilk defa, bu kadar kýzýyorum. Nasýl oldu da beni, kendine inandýrdýn ? Benim gibi çok zeki, bir insaný kandýrdýn !. Bir zamanlar önüme, ne servetler sermiþtin; ''Sana ölüm yok'' diye, güvenceler vermiþtin. Hani sonsuza kadar, sürecekti saltanat ? Hani bana her zaman, olacaktýn kol kanat ? Ey þeytan !. O yýllarda, ne çok severdim seni; Sýrtýmý hep sývazlar, hep þýmartýrdýn beni. Ýki duble atýnca, hayale daldýrýrdýn, Ahlâki yasaklarý, ortadan kaldýrýrdýn. Akþamlarý çalarken, hüzzam faslý derinden, Bana hep gülümserdin, þarap kadehlerinden. Bazen þuh bir kadýnýn, bedenine girerdin; En gözde, en pahalý, parfümleri sürerdin... O cömert gerdanýna, mücevherler takardýn; Sonra bir çift göz olur, ihtirasla bakardýn. Gönül antenlerimiz, mesajlarý alýrdý, Bundan sonrasý artýk, iç güdüye kalýrdý... 420 Namustan dem vuraný, dosyalarda fiþlerdin; Ýrticâ kompleksini, beyinlere iþlerdin. Hep gýrgýra alýrdýk, cehennemde yanmayý; Hoþgörü denizinde, boðardýk utanmayý... Düþünen bir insaný, görünce irkilirdik; Beyinleri sadece, bir sakatat bilirdik. Ne güzeldi o günler, ne bulursak yiyorduk; Hayvanlar gibi mutlu, yaþayýp gidiyorduk... Biliyorum.. þu anda, hâlime gülüyorsun; Artýk beni hiçbir þey, kurtarmaz.. Biliyorsun. Biraz sonra gelecek, sorgu için melekler; Yanýmda ne bir kuruþ, ne bir senet, ne çekler. Kendi derdine düþmüþ, mezarlýk sakinleri. Baktým.. Karmakarýþýk, meþrepleri, dinleri. Kimisinin totemi, sallanýyor boynunda, Kimisinin dövmesi, kalçasýnda, koynunda. Buraya gelir gelmez, etrafýmý sardýlar; Bilir misin ey þeytan ! Hepsi seni sordular. Kimi genç, kimi yaþlý, kimi miskin bir dede; Hepsi de benim gibi, olmuþlar þeytanzede... 421 Kimisini kumarla, düþürmüþsün aðýna; Ýncirleri dikmiþsin, kýrk yýllýk ocaðýna. Kimi, senin yüzünden, aldatmýþ kocasýný, Süslemiþsin gözünde, o kayak hocasýný... Kimisine en sinsi, tuzaklarý kurmuþsun; Esrarla, eroinle, kokainle vurmuþsun. Kimisinin girmiþsin, vesveseyle kanýna, O da gidip kastetmiþ, karýsýnýn canýna... Kimisini makamla, rütbeyle kandýrmýþsýn; Bir ilâh olduðuna, onu inandýrmýþsýn. Kimi hukuk cambazý, sola kaymýþ kantarý; Hâlâ beyin sanýyor, baþýndaki mantarý... Kur'ân diye bir kitap, duymuþtum yaþýyorken; Ciddiye almamýþtým, peþinden koþuyorken. Meðerse o kitapta, adýn çok geçiyormuþ, ''Ýnsana hüsran!'' diye, þeytan and içiyormuþ... Eðer bir fýrsat daha, verseydi Allah bana; Hep seni anlatýrdým, altý milyar insana. Gerçi bütün insanlar, seni ismen tanýyor, Ama gaflete bak ki; cismini yok sanýyor... Ey þeytan ! Vakit geldi, ben artýk gitmeliyim, Sana yenik düþmüþüm.. Îtiraf etmeliyim ... Hiç korkma.. Bu insanlar, böyle gâfil oldukça; Sana hep tapacaklar, cüzdanlarý doldukça... 422 UYAN ARTIK EY ÝNSAN! Uyan artýk ey insan! Güvenme hiç yaþýna, Hüküm kesinleþince, îtirazlar boþuna. Oyun bitmek üzere, uzatmalarý dahil, Yemin ediyorum ki; çok dakiktir Azrâil. Hiç mi uyandýrmýyor, seni bunca âfetler, Bu þehvet yangýnlarý, bu azgýn cinayetler? Hiç mi uyandýrmýyor, boþ kalan bu kucaklar, Bu faiz depremleri, bu yýkýlan ocaklar? Hiç mi uyandýrmýyor, bu mâbedler, ezanlar, Teslim dilekçesini, secdelerde yazanlar? Bu kâinat, bu denge, bu gökler, bu yýldýzlar, Saniyede üçyüz bin kilometrelik hýzlar? Onsekiz bin aç çocuk, can verirken bir günde; Kaç onsekiz bin dolar, savrulur bir düðünde. Nasýl taþýr bir insan, bu nankörce utancý? Hiç mi uyandýrmýyor, seni bu kadar sancý? Yetmiþ trilyon hücre, bir insan bedeninde, Ne kavga var, ne isyan, hiçbirinin geninde. Kaç bin katrilyon atom, dönerken damla suda, Sen, Kurâna harb açmýþ, bekliyorsun pusuda. Uyan artýk ey insan! Sen bir ilâh deðilsin; O kibirli dik baþýn, secdelere eðilsin. Aldanma.. Cübbelerin, parlak nakýþlarýna, Alçak diktatörlerin, üstten bakýþlarýna. 423 Uyan artýk ey insan! Gerçek düþmaný taný; Sana tuzaklar kuran, o lânetli þeytaný. Sinsidir.. Dost görünür, seni vurur arkadan, Binbir maskesi vardýr, her boya, her markadan. Uyan artýk ey insan! Yetmez mi bunca zillet? Kaderinde yazmýyor.. Bu kokuþma, bu illet. Önyargýlý infazlar, boðuyor vicdanýný, Bu çaðdaþ cehâletten, kurtar þu irfânýný. Sen ki; özünde þeref, fýtratýnda asâlet, Ne sen sürün yerlerde, ne sürünsün adâlet. Aç artýk.. Çapaklanan, o gönül gözlerini; Bak da gör, her zerrede Kudretin izlerini. Nankörlüðün yeri yok, gönül tahtýnda senin; Allaha þükrün için, yeterlidir bir cenin. Bil ki, bütün melekler, senin ceddine hayran, Sen olmasan.. Olmazdý, bu âlemler, bu devrân. Uyan artýk ey insan! Bak mesaj var Rabbinden; Diyor ki: olmak için, o Cennetin ehlinden; Önce mülkün sahibi; Mâliki bilmek gerek, Sonra bütün putlarý, gönülden silmek gerek. Uyan artýk ey insan! Þakaya gelmez zaman, Hiç kimseye verilmez, o son nefeste aman. Bir sýnav ki; önünde, seçenekler sanma çok; Ya Kurân.. Ya da Hüsrân.. Üçüncüsü bil ki yok. Ya Kurân.. Ya da Hüsrân.. Üçüncüsü bil ki yok. 424 SÝLÝKON BEYÝNLÝLER Dün gece bir kâbusla, fýrlamýþým yataktan, Sanki çýrpýnýyordum, çýkmak için bataktan. Bulunduðum yer sanki, bu dünyanýn dibiydi; Etrafýmda insanlar, uzaylýlar gibiydi... Göðüs,kalça,göbek,bel,dudaklar,kaþ,göz,burun; Her yerleri silikon!.. Daha bitmedi durun. Estetik cerrahide, sýnýrlarý yýkmýþlar; Beyinleri çýkarýp, silikonlar takmýþlar... Böylece akýl, fikir, zikirden kurtulmuþlar; Beyinsiz yaþamakta, mutluluðu bulmuþlar. Hayat dizayn edilmiþ, çaðdaþ formata göre, Yeni baþtan yazýlmýþ; örf, âdet, ahlak, töre... Kadýnlarda eþdeðer, diþilikle kiþilik, Karaktere yansýmýþ, erkeklerde diþilik. Kýsacasý; yýkmýþlar utanma engelini; Ýstifa etmiþ þeytan, býrakmýþ çengelini... Eller, beller karýþmýþ, kollektif zürriyetler, Cinsî alýþ veriþte, limitsiz hürriyetler. Hak, hukuk, vicdan gibi, boþ kavramlar atýlmýþ, Paraya dinler üstü, tanrýsal güç katýlmýþ... Bir irticâ korkusu, pompalanmýþ derinden, Bilerek oynatýlmýþ, bütün taþlar yerinden. Çekmek için her yerde, ''kalbim temiz'' kartýný; Bire tenzil etmiþler, dînin o beþ þartýný... 425 Kimi devran kuklasý, kimi sosyalist kinci, Kimi haddini bilmez, dinden habersiz dinci... Âlim diye ortada, iki alkýþ delisi, Duydum ki; uykudaymýþ, âlimlerin gerisi... Ekranlarda içi boþ, göstermelik sohbetler, Bir edep katliamý, internetteki ''çet''ler. Eðitim öðretimde, okullar devre dýþý; Medya yönlendiriyor, bu bilimsel yarýþý... Bütün dünya seyirci, sahnede bir oyun var; Bir Buþ'un karþýsýnda, altý milyar koyun var. Almýþlar küçük Buþlar, localarda yerini; Bu oyunda kýrýyor, müslüman birbirini... Beni ilkel bularak, merak edip soydular, Dinazor teþhisiyle, bir fânusa koydular. Hele orjinal beynim, onlar için bir þoktu; Düþünen bir beyine, tahammülleri yoktu... Can havliyle fânusa, nasýl tekme atmýþým, Meðerse o tekmeyle, yorganý fýrlatmýþým. Bu korkunç kâbus beni, sýrýlsýklam terletmiþ; Çok þükür.. Bütün bunlar, rüyadan ibaretmiþ... Oysa, gerçek dünyada, böyle þeyler ne arar ! Herkeste sevgi, saygý, barýþ, güven, istikrar. Bozmayalým dünyanýn, bu güzel durumunu, Kimse kurcalamasýn, rüyanýn yorumunu... 426 YA KURÂN YA HÜSRAN ÜÇÜNCÜSÜ YOK Yakuttan, zümrütten medet boþuna, Hepsi bir gün döner, çakýl taþýna. Geç kalma.. Bakýp da o genç yaþýna, Sanma ki; önünde seçenekler çok; Ya ÎMÂN, ya ÝSYÂN, üçüncüsü yok.. Dünyanýn serveti, þehveti sahte; Bir kefen kadardýr, vefâsý ahde. Boðma vicdânýný, meyde, kadehte, Sanma ki; önünde, seçenekler çok; Ya AHLÂK, ya HELÂK, üçüncüsü yok.. Sen, þerefli doðdun, þerefli yaþa, O bencil nefsini, vur taþtan taþa; Yoksa çýkamazsýn, þeytanla baþa. Sanma ki; önünde, seçenekler çok; Ya CENNET, ya CÝNNET, üçüncüsü yok.. 427 Ýnsanlýk yanýyor, ateþ bacada, Fitneler kaynýyor, bin bir locada, Umut kuyruklarý, cinci hocada; Sanma ki; önünde, seçenekler çok; Ya ÝZZET, ya ZÝLLET, üçüncüsü yok.. Bir kere baktýn mý, kalkýp seherde? Kapýlar açýlýr, gök perde perde. Sordun mu Kurâna, kurtuluþ nerde? Sanma ki; önünde, seçenekler çok; Ya ÞÜKÜR, ya KÜFÜR, üçüncüsü yok.. Daðlara özenip, tepeden bakma, Mezar taþlarýna, rütbeni çakma, Þu cennet köþkünü, kibirle yakma; Sanma ki; önünde, seçenekler çok; Ya ÝHLÂS, ya ÝFLÂS, üçüncüsü yok.. Býrak.. O çaðdaþlar, ne derse desin, Hayat bir sýnavdýr, bu hüküm kesin, Secde et ki; varsýn, Allaha sesin; Sanma ki; önünde, seçenekler çok; Ya KURÂN, ya HÜSRÂN, üçüncüsü yok 428 BÝR KÝTAP KÝ... Bir kitap ki; Allahýn, beþere son kelâmý, En büyük mûcizesi, ve en büyük selâmý. Bir kitap ki; Ne dengi, ne benzeri, ne eþi; Ýnsanlýk âleminin, batmayan tek güneþi. Bir kitap ki; nûrunda, karanlýklarý boðan, Bindörtyüz yýldan beri, hergün yeniden doðan. Bir kitap ki; barýþýn, kurtuluþun rehberi, Ýdrâkin temel taþý, akýllarýn cevheri. Bir kitap ki; Nebînin, en büyük emâneti, Ne bir hükmü deðiþir, ne harfi, ne âyeti. Bir kitap ki; vicdânýn, adâletin tek sesi, Ahlâk depremlerinin, sarsýlmaz güvencesi. Bir kitap ki; ilmiyle cehâleti susturan; Zulümler karþýsýnda, heybetle dimdik duran. Bir kitap ki; irfânýn, zaptedilmez kalesi, Çâresiz mazlumlarýn, sönmeyen meþalesi. 429 Bir kitap ki; ümidin tükendiði her yerde; Açýlýr görenlere, kapýlar perde perde. Bir kitap ki; þefkâtin kucaklayan kollarý, Selâmete götüren, ince sabýr yollarý. Bir kitap ki; gaflete, dalâlete son veren, Mahremlerin üstüne, hayâ perdesi geren. Bir kitap ki; tahtýndan, zorbalarý indiren, Mülkün temellerini, hukukla güçlendiren. Bir kitap ki; müþrikler, münâfýklar listesi, Kârundan, Firavundan, nice ibret hissesi. Bir kitap ki; ihlâsý, tevhîdi müjdeleyen, Ýsyankâr kavimleri, birer birer eleyen. Bir kitap ki; bileni, bilmeyenden ayýran, O kýyâmet gününde, muhlisleri kayýran. Bir kitap ki; mahþerde, muttakîler gölgesi, Cennet semâlarýnda, çýnlayan selâm sesi. 430 Bir kitap ki; çaðlara, çaðlar üstü hükmeden, Hükmünü yok sayacak, yoktur asla bir neden. Bir kitap ki; âcizdir önünde tüm sanatlar; Hikmetine dar gelir, o sonsuz kâinatlar. Bir kitap ki; korkular ve ümitler harmaný, En Yüce Padiþahýn, âlemlere fermaný. Bir kitap ki; beþ vakit secdelerde göz yaþý, Mûminlerin elinde, deðiþmez mihenk taþý. Bir kitap ki; mubîndir.. Apaçýktýr görene, Son nefeste korku yok, Ona gönül verene. Adý; Kurân-ý Kerîm.. Mekâný; kalb-i selîm, Ondadýr gerçek irþâd, Ondadýr gerçek ilim. Ey! þâný mahþere dek, korunan yüce kitap; Yetmez seni övmeye, hiçbir söz, hiçbir hitap. Seni yazmak ne mümkün, cüretimize bakma, Hesap günü Mîzanda, BÝZÝ YALNIZ BIRAKMA! 431 iÇiNDEKiLER KÝTAP ADI : ÞÝÝRÝN ADI: FARKINDA MISIN? : SAYFA : ..........................................................5 Farkýnda mýsýn? ....................................7 Sanadýr ..............................................13 Olmaz mý............................................15 Sen eyledin ........................................16 Tasavvuf .............................................17 Habersizim .........................................19 Ben insaným .......................................20 Kumar masalarýnda .............................24 Haberin olsun .....................................25 Neyleyim ............................................26 Kandil duasý........................................27 ÖLÜDEN MEKTUPLAR ........................................................31 ÝNSAN DOÐDUK AMA ........................................................63 Ýnsan doðduk ......................................64 Allah rýzasýnýn zerresi............................65 Kadýnýn yeri ........................................66 Sen, sen ol da ....................................68 Dinle çocuðum....................................70 Arýndýr kalbini ......................................72 Nasýl baktýðýna ....................................73 Ne yazýk ki ..........................................74 Ýki dünya dengesi ................................75 Saygýnýn S harfi...................................76 Aman beyler .......................................77 NE KADAR DA SABIRLISIN 79 Ne Kadar da sabýrlýsýn ..........................81 Secdeden gayrý ...................................89 Sen nesin? .........................................91 Tesadüf ..............................................92 Söyleyin dostlar...................................93 Sana muhtacým ..................................97 Ey mevtâ ............................................98 Ne diyelim ........................................101 Bana Allahým yeter ...........................102 Unuttuk seni .....................................103 Genç sanatçýya .................................106 Söyle Adil Bey ...................................107 Uyandým þükür ..................................108 432 KÝTAP ADI : ÞÝÝRÝN ADI: : SAYFA : EN GÜZEL ÝSÝMLER ONUNDUR.................................................111 SABIR SINAVIDIR ÖMÜR DEDÝÐÝN ............................................129 Sabýr sýnavýdýr ...................................131 De ki Allah için ..................................133 Hoþgeldin onbir ayýn ..........................135 Hiç düþündün mü? ............................137 Yüreðinde Allah sevgisi.......................138 Kadir gecesi......................................140 Ýbret harmaný ....................................141 BÝR DAHA DÜÞÜN ......................................................143 Bir daha düþün .................................144 Býrakma beni ....................................146 Konjonktür müslümaný .......................148 Allah için sev ....................................151 Bir gizli kibir ......................................153 Sen ölünce melekler ..........................154 Bir bilebilsen.....................................155 Doðruyu söyleyen ..............................157 Kiþiye özel ........................................159 Kurân þaka deðildir ...........................163 KURÂNI ANLADIKÇA ......................................................165 Kurâný anladýkça..............................167 Kurâný yaþadýkça .............................171 Ne gerek ..........................................174 Mevlâ bilir ya ....................................179 O gün...............................................180 Genç arkadaþým ................................184 Unutturdukça ....................................186 Hamdolsun .......................................189 Gönenli Mehmet Efendi......................190 SANA YÖNELDÝM ......................................................191 Sana yöneldim ..................................192 Dimdik ayakta putlar..........................212 O büyük mahkemede.........................213 Ýnsan haklarýndan..............................215 Yok mudur hoca ................................216 Okumuþ Yobaz ..................................218 Sen neymiþsin ..................................219 Ýnsan ki ............................................221 Küçük karýnca ...................................223 Ah þu irticânýn ..................................224 433 KÝTAP ADI : ÞÝÝRÝN ADI: : SAYFA : KURÂN-I KERÎME SOR DA SÖYLESÝN.......................................225 Kurân-ý Kerîme sor da .....................226 Yâsin suresine sor da ........................228 Bastýðýn topraða sor da ......................229 Sor da söylesin .................................231 Ýbâdet ..............................................232 Hicret etsem.....................................237 Sevelim dünyayý ................................239 BEYTULLAHTA BEN ......................................................241 Beytullahta ben ................................243 Nat-ý Þerif........................................250 Arafatta söz verdim ...........................258 Hira daðýnda .....................................261 Yâ Resûlallah ....................................265 Ey Beytullah yolcusu ..........................269 Kadir gecesi......................................273 Muhammed Kapýsýndan .....................274 Beytullah ..........................................275 Ya Muhammed Mustafa .....................277 Yâ Resûlallah ....................................279 Kurân olmasaydý...............................282 Yâ Hazreti Muhammed.......................286 Nâtý Þerif .........................................289 DAHA KURÂN NE DESÝN ......................................................295 Daha Kurân ne desin ........................297 Ödenmez..........................................305 Ah þu çocuklar .................................306 Kurâna harb açanýn .........................309 Allahýn rýzasý.....................................311 Ölümü öldürür...................................313 Gelme oyuna ....................................315 Kurâný Kurâna ...............................316 Borç ver Allaha.................................323 Nasýl olsa .........................................327 Kurân ne versin ................................329 Cehâlet yangýný .................................331 Desinler diye.....................................334 Allah korkusu ....................................338 Mümin kardeþim ..............................341 Eðer bilsen ki ....................................344 Mahþerde Kurânla ............................349 434 KÝTAP ADI : ÞÝÝRÝN ADI: : SAYFA : ÝNSAN OLMAK BU KADAR MI ZORLAÞTI ....................................353 Ýnsan olmak......................................357 Ben nasýl güleyim ..............................363 Ölüye mektup ...................................366 Güzel kardeþim .................................370 Nefsimmiþ meðer ..............................372 Nesine güvenir ..................................379 Þu insanoðlu.....................................382 Öyle bir gözyaþý .................................383 Bir olur mu hiç? ................................387 Bir demet insan ................................391 Aradým .............................................394 Tanýr mýsýn........................................399 Taný artýk ..........................................400 Özür dilerim ......................................403 Ey Azrail ...........................................405 Herþeyi sulandýrdýk ............................409 Dinle Beni Ey Kibir............................413 Nasýl Olur da Sana Secde Etmez........415 Dostlarým........................................417 Þeytana Açýk Mektup........................420 Uyan Artýk Ey Ýnsan!..............................423 Silikon Beyinliler...................................425 Ya Kuran Ya Hüsran Üçüncüsü Yok.........................................427 Bir Kitap ki... .....................................429 435
Benzer belgeler
gercegin merceginde
Beşerin temeli, bir küçük cenin,
Can vermeye, gücü yetmez kimsenin,
Kâinat denilen, dev değirmenin,
Suyu nerden gelir, FARKINDA MISIN?
Yıldızlar, bir adım yolundan şaşmaz.
Dağlar haddin bilir, deni...