Full Text - International Journal of Languages Education and Teaching

Transkript

Full Text - International Journal of Languages Education and Teaching
International Journal of Languages’ Education and Teaching
ISSN: 2198 – 4999, Mannheim – GERMANY
UDES 2015 p. 48-59
ON THE PLACE OF THE AKTIONSART TYPES IN TURKISH VERBS AT
LANGUAGE TEACHING
TÜRKÇE FİİLLERDE KILINIŞ TÜRLERİNİN DİL ÖĞRETİMİNDEKİ YERİ
ÜZERİNE 1
Ahmet KARADOĞAN 2 & Erkan HİRİK 3
ABSTRACT
It is called aktionsart (manner of action) that the actions are indicated in the verb root or verb stem whether emphasise on
certain points or not, while it is being realized. Actualization style of act in verb stem identifies the type of aktionsart.
However, especially in the western languages there are two types of aktionsart (telic-atelic), Turkish verbs have three aktionsart
types. They are classified as “no limit highlighting verbs”, “highlighting the last limit verbs” and “highlighting the anterior limit
verbs”. It is not witnessed to “highlighting the anterior limit verbs” in other languages except Turkish. For instance in the verb
“otur-“ there are two different movement, first one starts the motion and it is dynamic, second one shows the process of the
motion and it is stable (sitting position). In Turkish “highlighting the anterior limit verbs” like this, contain two different
movements but it is stated with one verb. But same movements are stated with two verbs in other languages. Aktionsart of
Turkish otur- which starts the movement and is dynamic in Turkish is expressed with to sit down, secondly the verb is showed
the process and stability is expressed with to sit in English.
Differences in aktionsart influence the verbs in language which are equivalencies of the movements in real life. This situation
emerges the problem especially in Teaching Turkish to foreigners and translation. In this study it is explained that types of
aktionsart and its place on language education and relations between languages.
Key Words: Aktionsart, Turkish, Verb, Teaching Turkish to Foreigners, Translation.
ÖZET
Kılınış (aktionsart) fiil kök ya da gövdesinde belirtilen hareketin gerçek dünyada gerçekleşme esnasında belli noktalara ya da
sürece vurgu yapıp yapmamasıdır. Fiil tabanındaki belirtilen hareketin gerçekleşme tarzı fiillerin kılınış türlerini belirler.
Özellikle batı dillerinde fiillerde iki farklı kılınış türü (sonlu-sonsuz “telic-atelic”) görülürken Türkçe fiillerde üç tür kılınış
bulunmaktadır. Türkçede bunlar “sınır vurgulamayan fiiller”, “son sınırı vurgulayan fiiller” ve “ön sınırı vurgulayan fiiller” olmak
üzere sınıflandırılabilir. Bu kılınış türlerinden “ön sınırı vurgulayanlar” diğer dillerde pek rastlanmayan niteliğe sahiptir. Örneğin
otur- fiilinin içerisinde birisi hareketi başlatan ve dinamik, diğeri ise hareketin devamını gösteren (oturma hali) ve durağan
olmak üzere iki farklı durum söz konusudur. Bu gibi ön sınırı vurgulayan ve aslında iki hareketi ifade eden fiiller Türkçede tek
bir fiil ile karşılanmaktadır; ancak gerçek dünyadaki aynı hareket diğer dillerde birden fazla fiil ile ifade edilmektedir. Türkçe
otur- fiilinin kılınışında yer alan hareketi başlatan ve dinamik olan fiil İngilizcede to sit down ile ikinci olarak hareketin devamını
ve durağanlığını gösteren fiil ise to sit ile ifade edilmektedir.
Kılınış türlerindeki bu farklılıklar gerçek hayattaki hareketlerin dildeki karşılıkları olan fiilleri de etkilemektedir. Bu durum başta
çeviride ve yabancılara Türkçe öğretimi konusunda sorunlar ortaya çıkarmaktadır. Bu çalışmada kılınış türlerinden hareketle
bunun diller arasındaki ilişkisine ve dil öğretimindeki yerine değinilecektir.
Anahtar Kelimeler: Kılınış, Türkiye Türkçesi, Fiil, Yabancılara Türkçe Öğretimi, Çeviri.
Bu çalışma Nevşehir Hacı Bektaşi Veli Üniversitesi tarafından düzenlenen “1. Uluslararası Dil Eğitimi
ve Öğretimi Sempozyumu’nda” sözlü bildiri olarak sunulmuştur.
2 Prof. Dr., Kırıkkale Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, e-posta: [email protected]
3 Yrd. Doç. Dr.,
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, e-posta:
[email protected]
1
Türkçe Fiillerde Kılınış Türlerinin Dil Öğretimindeki Yeri Üzerine
49
1. GİRİŞ
Türk dili üzerine yapılan gerek dil bilgisi çalışmalarında gerekse dil öğretimi ile ilgili
çalışmalarda kılınış konusuna çok fazla yer ayrıldığı, konunun çeşitli boyutlarıyla ele alındığı
söylenemez. Geleneksel dil bilgisi anlayışının aşılarak işlevsel dil bilgisi anlayışının ön plana
alındığı çalışmalarda kılınış konusu ele alınmaya başlanmıştır. Son yıllarda Uğurlu, Y. Aksan,
M. Aksan, Bacanlı, Karadoğan4 gibi araştırmacılar tarafından konu Türkçe açısından çeşitli
boyutlarıyla ele alınmıştır. Kılınışın Türkçedeki biçimiyle ilgili olarak yapılmış L. Johanson’a
ait çalışma bu hususta dönüm noktası niteliğindedir.
Kılınış konusu batı dillerinde çeşitli terimlerle (aktionsart, manner of action, actionality,
actional content) oldukça detaylı bir şekilde incelenmiştir. Türkiye’de kılınıştan ilk bahseden
araştırmacı A. Dilaçar’dır5. Dilaçar, Türkçedeki fiilleri kılınış özellikleri bakımından
sınıflandırdıktan sonra L. Johanson’un çalışmalarını tanıtmış ve o güne kadar olan diğer
çalışmalar hakkında da bilgi vermiştir.
2. KILINIŞ NEDİR?
Kılınış, en kısa tanımıyla fiilin kök veya gövdesinde yer alan hareketin gerçek dünyadaki
gerçekleşme biçimidir. Bununla birlikte fiilin iç zamanını gösteren dil bilgisi kategorisi olarak
da tanımlanabilir. Fiilin bildirdiği hareket gerçek dünyada gerçekleşme esnasında belli
noktalara ya da sürece vurgu yapabilir. Kılınış da gerçekleşme esnasında fiildeki hareketin
belli noktalara ya da sürece vurgu yapıp yapmadığını gösterir.
Son Sınır
ölSürek
okuuyu-
O1
O2
Dilaçar, kılınışın fiil mastarının bildirdiği ana anlama bağlı olarak gerçekleşen bir süreç türü
(başlama, süre, bitirme, yineleme vb.) olduğunu ifade eder. Dilaçar’a göre kılınışın konuşan ve
işitenle öznel bir ilgisi yoktur ve nesneldir. Aynı zamanda Dilaçar, kılınışın belli bir sürecin
akışından bulunan bir doğal özellik olduğunu söylemektedir (Dilaçar 1974: 161).
Türk Dil Kurumunun “Dilbilim Terimleri Sözlüğü”nde ise kılınış tanımı aşağıdaki şekilde
verilmiş ve kılınış türleri açıklanmaya çalışılmıştır: Bu sözlükte kılınışın genel türleri “Gerek
yalın anlamlı ilkinden fiil, türeme ve bileşik olan mastarlarla ve gerek BETİMLEMELİ
bk. (Uğurlu 2003), (Y. Aksan 2003a; 2003b), (Y. Aksan- M. Aksan 2005), (Bacanlı 2007), (Bacanlı
2008a), (Bacanlı 2008b), (Karadoğan 2008a), (Karadoğan 2008b), (Karadoğan 2008c), (Karadoğan
2009)
5 bk. (Dilaçar 1971; 1974)
4
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
50
Ahmet KARADOĞAN & Erkan HİRİK
(Descriptif) dediğimiz karmaşık anlamlı mastarlarla anlatılan işin sürerlik, bir anda olup bitme,
tezlik gibi bakımlardan oluş özelliği: 1. Aramak, Yürümek, Devam etmek, Atıştırmak gibi
devamlı bir iş anlatan mastarların kılınışına SÜREKLİ veya TAMAMLANMAMIŞ (Duratif, Cursif,
Linéaire, Imperfectif, Imparfait ou Inaccompli) denir. 2. Bunlara karşı BİR ANDALIK
(Momentané ou Ponctuel) olanlar var ki onlar da ya Atmak, Görmek, Yasak etmek, Atacağı
tutmak gibi daha işin başında olup biten BAŞLAMADA TAMAMLANMIŞ (Perfectîf ingressif ) veya
3. Bulmak, Susamak, İyi etmek, Atabilmek gibi SONUÇTA TAMAMLANMIŞ (Perfectif effectif,
Terminatif, Parfait ou Accompli) denilen mastarlardır.” biçiminde verilmektedir (TDK 1949:
129-130).
Korkmaz ise kılınışı “Fiil kök ve gövdelerinin, dil mantığı ve zamanla olan bağlantı açısından
gösterdikleri özellik; fiil kök ve gövdelerindeki kılınış sürecinin zaman bakımından birbirlerine
oranla taşıdıkları ayrılıklar.” şeklinde izah etmektedir. Verdiği örneklerden Korkmaz’ın beş
kılınış türü kastettiği anlaşılmaktadır. Korkmaz, “aç-, bas-, başla-, dokun- gibi fiillerin
başlangıç; ağla-, ara-, bekle-, dolaş-, gez-, gözle-, yürü- gibi fiillerin süreklilik; başar-, bayıl-,
bul-, durul-, eriş-, kavra-, öde- gibi fiillerin bitiş, sonuç gösterme; atıştır-, damla-, şaşala- gibi
fiillerin aralıklı oluş; boylan-, çiçeklen-, ekşi- gibi fiillerin ise kendi kendine oluşu gösterdiğini
belirtmektedir (Korkmaz 2007: 146).
Uğurlu, “Her eylem (tätigkeit), kendiliğinden bir “kılınış”a (aktionsart); yani “cereyan tarzı”na
sahiptir. Fiil tabanının bu özelliği, o dile hâkim olanlar tarafından ortaklaşa bilinir; bir başka
deyişle, kişiden kişiye değişmez” şeklinde bir açıklamada bulunmuştur (Uğurlu 2003: 127).
Uğurlu’nun ifadesinde yer alan “kişiden-kişiye değişmezlik” ile Dilaçar’ın açıklamasında yer
alan nesnellik birbiri ile örtüşmektedir.
Kılınış kategorisini Türkiye Türkçesinde detaylı bir şekilde inceleyen Karadoğan ise, bu
kategoriyi “Fiilde anlatılan olayın gerçekleşme sürecinde belli nokta ya da noktalar önemlidir.
Bu önemli noktalar fiilden fiile değişerek sınır veya sürek olabilir. Kılınış, fiil tabanındaki olayın
gerçekleşme tarzı itibariyle zaman çizgisinde belli noktalara vurgu yapması veya
yapmamasıdır. Daha kısa söyleyişle kılınış, bir fiilin iç zamanıdır.” biçiminde tanımlamaktadır
(Karadoğan 2009: 6-7).
Brisard ise kılınışı hareketin türü olarak tanımlar. Ona göre kılınış durumsal görünüş olarak
da adlandırılır. Durum türlerinin geçici yapılarını içeren kılınış üç farklı türde birbirinden
ayrılır: hareketlilik (dynamicity), bitmişlik (telicity) ve sürerlilik (durativity) (Brisard 2009:
269).
Araştırmacıların bu tanımlarıyla birlikte kılınışın fiilin iç hareketi ve hareketin gerçekleşme
tarzı olduğu söylenebilir. Fiilin bildirdiği hareketin gerçek hayattaki farklı türden karşılığı
kılınışı ifade etmektedir.
2.1. Türkçede Kılınış Türleri
Herhangi bir fiil kök ya da gövdesindeki hareketin gerçekleşme şeklinde önem arz eden nokta
ya da noktalar bulunmaktadır. Bu noktaların mahiyeti fiilden fiile değişiklik gösterebilir. Bazı
fiillerin gerçekleşme şekilleri bir sınıra bağlıdır. Bu sınır fiildeki hareketin başında ya da
sonunda olabilir. Bu anlamda sınır, fiilin bildirdiği hareketin gerçekleşmiş sayılabilmesi
ulaşılması ve aşılması gereken bir noktadır. Bu açıdan değerlendirildiğinde Türkçe fiiller iki
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
Türkçe Fiillerde Kılınış Türlerinin Dil Öğretimindeki Yeri Üzerine
51
tür sınıra sahiptir. Bazı fiillerin sınırı önde, bazılarınınki ise sondadır. Örneğin, patla- fiilinde
bu sınır sonda iken otur- fiilinde baştadır.
Sınır bildiren bu fiillerle birlikte Türkçede bir de sürek açısından önem taşıyan fiiller
bulunmaktadır. Bu tür fiillerde hareketin gerçekleşmiş sayılması herhangi bir sınıra bağlı
değildir, önemli olan başlangıç ve bitiş arasındaki sürektir.
Fiillerin gerçekleşme tarzlarındaki bu durum onların kılınış türlerinin de birbirinden
farklılaşmasına neden olur. Batı dillerinde fiillerin kılınış türleri genellikle sonlu (telic) ve
sonsuz (atelic) olmak üzere iki türlüdür. Sonlu kılınışa sahip fiillerde olayın gerçekleşmiş
sayılabilmesi için son sınırın aşılması olması gerekmektedir. Bu tip fiillerde olayın
gerçekleşmesi ile tamamlanması aynı noktadadır (Johanson 2000). Sonsuz fiillerde ise olayın
gerçekleşmiş sayılması için aşılması gereken bir sınır bulunmamaktadır. Olay süreçte
herhangi bir noktada gözlemlenebilir ve olayın gerçekleşmiş sayılması için tamamlanmış
olması gerekmez (Johanson 1971: 46).
Türkçede fiiller kılınış bakımından üç türlüdür:
2.1.1. Son Sınırı Vurgulayan Fiiller [+SS]
Fiillerin bildirdiği olayların gerçekleşmiş olması için aşmaları gereken bir kritik nokta
bulunmaktadır. Son sınırı vurgulayan fiillerde ise olayın gerçekleşmiş sayılması için son
sınırın yani kritik noktanın aşılmış olması gerekir. [+SS]’de son sınıra ulaşılmadığı
durumlarda fiilin bildirdiği hareketin gerçekleşmiş sayılması mümkün değildir. Karadoğan
çalışmasında unut- gibi birkaç fiil dışında [+SS]’lerin dinamik olayları karşıladığını
söylemektedir (Karadoğan 2009: 10).
Karadoğan bir olayın [+SS] ile karşılanabilmesi için dil dışı dünyadaki gerçekleşme biçiminin
sonlu olması gerektiğini söylemektedir (Karadoğan 2009: 12). Johanson çalışmasında Türkçe
fiillerin kılınış türlerini belirlemek için iki ifade geliştirmiştir.
[x-di mi? evet x-di ve hâlâ x-iyor]
[Saat 1’de x-di ve on dakika sonra hâlâ x-iyordu].
Johanson’un geliştirdiği bu ifadelerde x yerine [+SS] kullanılamamaktadır (Johanson 1971:
198).
 Zira, sağ kolumu, ben, onlar için kaybettim. (Y. K. Karaosmanoğlu, Y.)
 Ertesi sene onu Galatasaray'a verdiler. Bir hafta sonra da İhsan Macide ile evlendi. (A.
H. Tanpınar, H.)
 “Kalan üç tableti de bulduk. Hem de sapasağlam. Patasana sanki dün bırakmış gibi.”
(Ahmet Ümit, P.)
2.1.2. Sınır Vurgulamayan Fiiller [-SV]
Fiilin bildirdiği olayın gerçekleşmesi [-SV]’lerde herhangi bir sınıra bağlı değildir. Bu tarz
fiillerde hareketin gerçekleşmesi esnasındaki sürek önemlidir. [-SV]’lerde fiilin bildirdiği
hareketlerin gerçekleşme biçimi sonsuz (atelic) özellik gösterir. Olay “sürek” üzerinde
gerçekleşmeye başlar, gerçekleşmeye devam eder ve tamamlanır (Karadoğan 2009: 15-16).
Johanson [-SV]’lerin [x-di mi? Evet x-di ve hâlâ x-iyor.] yapısında x yerine kullanılabileceğini
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
52
Ahmet KARADOĞAN & Erkan HİRİK
belirtmektedir (Johanson 1971: 198). Karadoğan ise [x-di mi?/ x-meye başladı mı? Evet x-meye
başladı ve hâlâ x-iyor] ile bu tür fiilleri kontrol etmenin daha uygun olacağını belirtmektedir
(Karadoğan 2009: 17).
 Bunun üzerine Hakkı Celis, gözlere dair yavaş sesle bir uzun şiir okudu. (Y. K.
Karaosmanoğlu, KK.)
 Kapıyı Eftalya açtı; Karabibik’i görünce sevindi. İçeri aldı. (Nabizade Nazım, KB.)
 Marmara; siyah ev gölgelerinin arkasından garip ve mavi, bütün Istanbul'a
ormanlardan, dağlardan gelen o garip koku sinmiş. Ellerimi uzun uzun kokladım. (H. E.
Adıvar, DÇK.)
 Şinasi Bey cevap vermedi. Mektuba bakıp düşündü. (M. Ş. Esendal, S.)
2.1.3. Ön Sınırı Vurgulayan Fiiller [+ÖS]
Türkçede batı dillerinde pek rastlanmayan bir fiil kılınış türü daha bulunmaktadır. Ön sınırı
vurgulayan fiiller olarak adlandırılan bu tür kılınışta fiilin içeriğinde iki hareket
bulunmaktadır. Bu tür fiiller birincisi sonlu ve dinamik, ikincisi ise sonsuz ve durağan olmak
üzere birbirini takip eden iki hareket, olay bulundurmaktadır. [+ÖS]’lerde ikinci hareket
birinci hareketin doğal sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.
[+ÖS]’lerin dil dünyasından gerçek dünyaya yansıması aslında iki farklı fiille ifade
edilebilecek niteliktedir. Johanson [+ÖS]’ler için [Saat 1’de x-di, ve on dakika sonra hâlâ xiyordu.], [x-di, demek ki şimdi x-iyor] ve [x-di ve hâlâ x-iyor] gibi ifadelerde x yerine bir [+ÖS]
kullanılabileceğini belirtmektedir (Johanson 1971: 218).
 Lokanta, durağın tam karşısına düşüyordu. Camın kıyısındaki masaya oturdular. Gelin,
camın kıyısına oturdu. (M. Mungan, BAC.)
 Yavaşça gene ağacın dibine çöktü. Deli Kurt iki adım uzağında, gösterdiği yere bağdaş
kurdu. Uzun zaman susarak oturdular. (H. N. Atsız, DK.)
 Dün bütün eşyalarını odanın ortasına boca edip gitmiş. Ben sabah namazına giderken
kandili yanıyordu. (Cemal Şakar, YO.)
 Arabanın camını açıp çığlık atmaya başladım. Yol boyunca sıralanmış evlerden
birkaçının ışıkları yandı. (Ayfer Tunç, ABH.)
 Ev sahibi gece yarısına doğru geldi, bir köşeye büzülüp yattı. Yeni Dünya, sabaha kadar
inledi, -Anacığım- dedi, bir yandan bir yana döndü, cayır cayır yandı, tir tir titredi. (S.
Ali, YD.)
 Deli Kurt daracık çadırını incelemeye başladı. Tavanı yerden iki arşın yükseklikteydi.
Sağlam kurulduğu belliydi. Kendisi kalın bir keçenin üstünde yatıyordu. (H. N. Atsız,
DK.)
[+ÖS] fiillerde birinci olay [O1] x içinde yapısıyla uyumluyken, [O2] ise x boyunca yapısıyla
uyumludur.
[O1]- Çocuk yarım saat içinde uyudu. (uykuya dalma)
[O2]- Çocuk yarım saat boyunca uyudu. (uykuda olma)
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
Türkçe Fiillerde Kılınış Türlerinin Dil Öğretimindeki Yeri Üzerine
53
[O1]- Uçak on dakika içinde uçtu.6 (havalanma hali)
[O2]- Uçak bir saat boyunca uçtu. (havada olma hali)
3. KILINIŞ VE EŞDEĞERLİK İLİŞKİSİ
Türkçede yer alan ön sınırı vurgulayan fiillerin başta batı dilleri olmak üzere diğer dillerden
farklı özellikler göstermesi çeviri ve Türkçenin yabancılara öğretimi gibi konularda bir takım
sorunların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu sorunların temelinde kılınışsal eşdeğerlik
bulunmaktadır.
Kelime eşdeğerliği iki farklı dil birliği arasında kelimelerin anlamları yönünden birbirlerine
eş değer olmalarıdır (Uğurlu 2004). Örneğin, Tür. ayakkabı=İng. shoe ya da Tür. yürü- = İng. to
walk. Bununla birlikte aynı kaynaktan gelen ya da gelmeyen kelimelerin ses ve şekil olarak
birbirlerine benzemesi sonucu anlamları aynı sanılan kelimeler de yalancı eş değer kelimeler
olarak ifade edilirler. Örneğin, Tür. çocuk ≠ Trkm. cōcuk “domuz yavrusu”, Az. Pul “Para” ≠
Tür. Pul “mektupta kullanılan kağıt parçası.” Tür. para ≠ Kaz. para “rüşvet”. Ses ve biçim
bakımından bazı kelimelerin anlamları kısmen de olsa örtüşebilmektedir. Bu durumda da
kısmî yalancı eşdeğerlik durumu ortaya çıkmaktadır. Örneğin, Tür. evlen- fiilinin kavram alanı
her iki cinsiyeti de kapsarken, Kırg. üylön-, Özb. üylän-, Tat. öylän, Türk. öylen- fiilleri erkek
için kullanılmakta, kadın için Kırg. erge tiy-, Özb. turmuşga çık-, Tat. Kiyävgä çık- Trkm.
durmuşa çık- fiilleri kullanılmaktadır. Dolayısı ile Türkiye Türkçesindeki evlen- fiili diğer
lehçelerde kısmî yalancı eşdeğerliğe sahiptir.
Kelimelerde yalancı eşdeğerlik olması birbirleri ile kelime alışverişi yapan diller arasında da
görülebilir. Örneğin, Türkçe hasta kelimesi Farsçadan alıntılanmıştır. Bu kelime Farsçada
“yorgun” anlamında kullanılmaktadır.
Bir bütün olarak eşdeğerlik ele alındığında fiillerin kılınış biçimleri ile onların diğer dillerdeki
karşılıkları arasında ilişki, Türkçedeki ön sınırı vurgulayan fiiller nedeniyle farklılık
gösterebilmektedir.
a. Adam biraz önce oturdu.
İng. The man has just sat down.
b. Adam iki saattir koltukta oturuyor.
İng. The man has been sitting on the armchair for two hours.
Yukarıdaki örnekler incelendiğinde her iki cümlede de kullanılan otur- fiilinin [+ÖS] bir
özellik gösterdiği görülmektedir. Bu fiilde kılınış özelliğinden dolayı iki hareket
bulunmaktadır. A cümlesinde bulunan otur- fiili “ayaktayken oturma durumuna geçme”
ifadesi taşımaktadır. B cümlesinde bulunan otur- fiili ise daha durağan bir hareket olarak
“oturuyor olma durumu” ifade etmektedir. Türkçeye has bir kılınışa sahip bu fiille kurulmuş
cümleler diğer dillere aktarılırken kılınışlarının aynı olmamasından kaynaklanan yalancı
eşdeğerliğe rastlanabilmektedir. Karadoğan, bu durumu “kılınışsal yalancı eşdeğerlik” olarak
Bu tür cümlelerde uç- fiili yerine havalan- fiili de kullanılabilir. Havalan- fiili bu tür cümlelerde daha
fazla kullanım sıklığına (frequency) sahip olsa da uç- ile kurulmuş bu cümleler de Türkçe açısından
uygundur.
6
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
54
Ahmet KARADOĞAN & Erkan HİRİK
ifade etmektedir (Karadoğan 2011). Kılınışsal yalancı eşdeğerlikte kelimelerin aynı
kaynaktan gelmiş olması gerekmemektedir. Bu nedenle ses yapılarının da benzer olması
beklenmez. Yukarıdaki örneklere bakıldığında Türkçede farklı iki durumda da aynı fiilin
(otur-) kullanıldığı görülmektedir. “Oturma durumuna geçme” ve “oturma durumunda olma”
Türkçede otur- fiili ile ifade edilebilmektedir; ancak İngilizcede “oturma durumuna geçmek”
için “to sit down”, “oturma hâlinde olmak” için ise “to sit” kullanılmaktadır. Yani Türkçede tek
bir fiil iki hareket ifade ederken, İngilizcede her iki hareket için farklı yapılar
kullanılmaktadır.
c. Çocuk biraz önce yattı.
İng. The kid has just went to sleep.
d. Çocuk iki saattir yatakta yatıyor.
İng. The kid has been sleeping on the bed for two hours.
Kılınışı [+ÖS] olan yat- fiili birisi “yatma durumuna geçme”, birisi de “uyku durumunda olma”
ifade eden iki anlam/hareket alanını karşılamaktadır. Aynı cümleler İngilizce olarak ifade
edildiğinde farklı iki yapının kullanılmasını gerektirmektedir. Bu durum İngilizcede ön
sınırdaki olayı ve sürekteki olayı karşılayabilen tek bir fiil olmamasından kaynaklanmaktadır.
Ön sınırdaki olay da sürekteki olay da Türkçede yat- fiili ile karşılanırken, ön sınırdaki olay
İngilizcede to go to sleep/bed ile sürekteki olay ise to sleep ile karşılanmaktadır.
[+ÖS] fiillerden olduğundan dolayı sus- fiilinde de benzer durum görülmektedir. Türkçede
“suskun hale geçmek” ve “suskun halde kalmak” için sus- fiili kullanılırken, İngilizcede bu iki
durum için sırasıyla “to stop talking” ve “to keep silent/quiet” ifadeleri kullanılmaktadır.
e. Araba evin önünde durdu. (Karadoğan 2011: 225)
İng.
The car stopped in front of the house.
Fr.
La voiture s’est arrêtée devant la maison.
Alm. Das Auto hält vor dem Haus.
İt.
La macchina si é fermata davanti alla casa.
İsp.
El coche se detuvo frente a la casa.
Rus.
мaшинa остaнaвилaсь перед домом
Far.
‫ماشین در مقابل خانه ایست کرد‬
Ar.
‫السیارة وقفت امام البیت‬
f. Araba iki saattir evin önünde duruyor. (Karadoğan 2011: 225)
İng.
The car has been waiting in front of the house for two hours.
Fr.
La voiture est devant la maison depuis deux heures.
Alm. Das Auto steht seit zwei Stunden vor dem Haus.
İt.
La macchina aspetta davanti alla casa da due ore.
İsp.
El coche sigue estando frente a la casa hâce dos horas.
Rus.
мaшинa стояла перед помом двa часа
Far.
‫ماشین به مدت دو ساعت در مقابل خانه ایست می کند‬
Ar.
‫السیارة منذ ساعتین تقف امام البیت‬
‫السیارة منذ ساعتین تتواجد امام البیت‬
Yukarıdaki e’de bulunan cümlede Türkçe dur- fiili İngilizceye to stop ile çevrilirken, f’de yer
alan dur- fiili ise to wait ile çevrilebilmektedir. Bu durum fiilin kılınışından kaynaklanan
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
Türkçe Fiillerde Kılınış Türlerinin Dil Öğretimindeki Yeri Üzerine
55
kılınışsal yalancı eşdeğerlikten kaynaklanmaktadır. Aynı durum Fransızca ve Almanca
cümlelerde de görülmektedir. Arapça cümlede birinci olay için kullanılan fiil, ikinci olay
içinde kullanılabilmektedir; ancak ikinci olay için sürekliliği vurgulam maksadıyla farklı bir
fiil de kullanılabilmektedir. Burada yer alan yalancı eşdeğerliğin çift taraflı değil, tek taraflı
olduğunu belirtmek gerekmektedir. Yani to stop ve to wait fiilleri her durumda Türkçeye durşeklinde çevrilebilir, ancak Türkçe dur- fiili her zaman to stop ya da to wait olarak çevrilemez.
Türkçe fiilin çevrilirken hedef dilde hangi fiille karşılanacağına karar vermek için Türkçe
[+ÖS]’nin hangi bölümüne vurgu yapıldığı önem taşımaktadır. Bu nedenle eşdeğer gibi
görünen [+ÖS] fiiller aslında yalancı eşdeğerdir.
4. DİL ÖĞRETİMİNDE KILINIŞ YERİN
Dil öğretim seviyeleri Avrupa Konseyi tarafından “Diller için Avrupa Ortak Çerçeve Metni”
(Common European Framework of Reference for Languages: Learning, Teaching,
Assessment) ile altı seviye olarak belirlenmiştir. Bu metne göre A1-A2 temel düzey, B1-B2
orta düzey, C1-C2 ise ileri düzey olarak yapılandırılmıştır. Bu çerçeve program yabancılara
Türkçe öğretimi hususunda da uygulanmaktadır.
Türkçe öğretimi ile ilgili kitap boyutundaki kaynakların birçoğu da çerçeve programın
yeterliklerine göre düzenlenmektedir; ancak bu kaynaklar7 incelendiğinde hiçbirinde fiilde
kılınış ve türlerinden bahsedilmediği görülmektedir. Yabancılar tarafından yapılmış
çalışmalara8 bakıldığında kılınışın çocuk dilindeki yeri dahi inceleme konusu olmuşken
Türkçeyi yeni öğrenen bireylerin faydalanacağı kaynaklarda kılınış konusundan
bahsedilmemesi bir sorun olarak görülmektedir.
Türkçe [+ÖS] fiillerde iki hareketin varlığı özellikle batıdan gelerek Türkçe öğrenen bireylerin
zihinlerinde karmaşa oluşturacaktır. Yukarıdaki örneklerde de görüldüğü üzere yat- gibi bir
fiilin “yatma durumuna geçme” (to go to sleep/bed) ve “uyku durumunda olma” (to sleep)
şeklinde iki hareketi içermesi, bu iki hareketin batılı dillerde farklı fiillerle ifade edilmesi,
Türkçede ise iki hareketin tek bir fiille ifade edilmesi dil öğretiminde değinilmesi gereken
hususlardan birisi olarak görülmektedir. Slabakova bu hususta anadili konuşurlarının diğer
dillerde var olan sonluluk-sonsuzluk durumlarının gösterimde farklı olduğunu ve konuşurun
bu farklılığa göre yöntemini değiştirmesi gerektiğini belirtmektedir (Slabakova 2005: 63).
Türkçe öğrenen bir bireyin Türkçe fiillerdeki kılınışın türlerini bilmemesi kılınışsal eşdeğerlik
konusunda sorunlar ortaya çıkaracaktır. Sus-, dur-, otur-, yat- vb. [+ÖS] fiiller Türkçeyi
öğrenen bireylerin kendi anadillerinde iki farklı fiille karşılanırken Türkçede tek bir fiille
karşılanmaktadır. Kılınışsal yalancı eşdeğerlik neticesinde dil öğrenen birey açısından bu
durum sorun teşkil etmektedir. Türkçeyi sonradan öğrenen birey gördüğü her sus-, dur-, oturvb. [+ÖS] fiilin kendi dilindeki karşılığının her durumda aynı olduğunu düşünüp öğrenme
sürecinde sorunlar yaşayabilecektir.
(Ağralı ve Swift 1966), (Akış ve Aslan 2003), (Çetin 2003), (Uzun 2010), (Bayezit ve Kemikli 2011),
(Eryiğit Umunç 2010; 2011), (GTÖ 2011), (YETEM 2014).
8 bk. (Bott 2010), (Hewson ve Vit 1997), (Sanz 2000), (Gavruseva 2003), (Gennari 1999), (Goedsche
1940), (Bache 1982), (Vendler 1957), (Gabriele 2008), (Slabakova 2000), (Filiouchkina 2004)
7
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
56
Ahmet KARADOĞAN & Erkan HİRİK
Burada var olan kılınışsal yalancı eşdeğerlik tek taraflıdır. Örneğin, anadili İngilizce olan bir
birey to stop fiilini de to wait fiilini de dur- ile karşılayabilir; ancak tam tersi çevirilerde ise
dur- fiilinin kendi diline aktarılması gerektiği durumlarda Türkçe fiilin kılınışından hareketle
[+ÖS] fiillerde yer alan birinci ya da ikinci hareketin hangisini kastettiğini bilmesi
gerekmektedir. Yani Türkçe dur- fiili her durumda to stop ya da her durumda to wait ile
karşılanamaz.
“Diller için Avrupa Ortak Çerçeve Metni” doğrultusunda hazırlanan ders kitapları ve diğer
materyallerde kılınış konusu ileri düzey Türkçe (C1 ve C2) içerisinde ele alınarak Türkçe
öğrenen bireylere aktarılmalıdır.
5. SONUÇ
Dillerin iç yapısından kaynaklanan farklılıkların vurgulanmaması ya da ele alınmaması dilde
farklı türden sorunların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Kılınış da dilin iç yapısıyla ilgili
konulardan birisidir. Türkçedeki birçok dil bilgisi ile ilgili durum kılınış konusu ile doğrudan
bağlantılıdır. Her ne kadar kılınış, Türkçe açısından yeni ele alınan konulardan birisi olsa da
bunun Türkçe öğretiminde de değerlendirilmesi gerektiği aşikârdır.
Ön sınırı vurgulayan fiiller ve bu türden fiillerin kendisine has özellikleri neticesinde ortaya
çıkan kılınışsal yalancı eşdeğerlik konusuna gerek dil bilgisi kaynaklarında gerekse
yabancılara Türkçe öğretmek için hazırlanan kaynaklarda yer verilmelidir. Bu konunun
anlaşılabilir olması için bireylerin Türkçeyi en az C1 seviyesinde biliyor olmaları
gerekmektedir. Yani Türkçe fiillerin kılınış türlerinin öğretimi ileri düzey Türkçe içerisinde
değerlendirilmelidir.
Yabancılara Türkçe öğretmek üzere hazırlanan kaynaklarda ve çeviri üzerine hazırlanan
kaynaklarda bu durum belirtilmelidir. Aksi halde hem dil öğreniminde hem de çeviri
konusunda kılınışsal yalancı eşdeğerlik açısından sorunlar yaşanacaktır.
KISALTMALAR
[+ÖS]
[+SS]
[-SV]
[O1]
[O2]
ABH
BAC
DÇK
DK
GTÖ
H
KB
KK
Ön Sınırı Vurgulayan Fiiller
Son Sınırı Vurgulayan Fiiller
Sınır Vurgulamayan Fiiller
Birinci Olay
İkinci Olay
Tunç, Ayfer, 2000, Aziz Bey Hadisesi, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.
Mungan, Murathan, 2001, Boyacıköyde Kanlı Bir Aşk Cinayeti (içinde), Ö.
Lekesiz, 2001, Yeni Türk Edebiyatında Öykü 5, Kaknüs Yayınları, İstanbul.
Adıvar, Halide Edip, 1989, Dağa Çıkan Kurt, Remzi Kitabevi, İstanbul.
Atsız, Hüseyin Nihal, 1997, Deli Kurt, İrfan Yayınevi, İstanbul.
Gazi Üniversitesi TÖMER
Tanpınar, Ahmet Hamdi, 2004, Huzur, Dergâh Yayınları, İstanbul.
Nabizade Nazım, 2013, Karabibik, Sis Yayınları, İstanbul.
Karaosmanoğlu, Yakup Kadri, 1986, Kiralık Konak, İletişim Yayınları, İstanbul.
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
Türkçe Fiillerde Kılınış Türlerinin Dil Öğretimindeki Yeri Üzerine
P
S
Y
YD
YETEM
YO
57
Ümit, Ahmet, 2010, Patasana, Everest Yayınları, İstanbul.
Esendal, Memduh Şevket, 1998, Saide (içinde) Ö. Lekesiz, 1998, Yeni Türk
Edebiyatında Öykü 2, Kaknüs Yayınları, İstanbul.
Karaosmanoğlu, Yakup Kadri, 1985, Yaban, İletişim Yayınları, İstanbul.
Ali, Sabahattin, 2001, Bütün Öyküleri II, Yeni Dünya, Sırça Köşk, Esirler (Oyun),
Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.
Yunus Emre Enstitüsü, Yunus Emre Türkçe Eğitim ve Öğretim Merkezi
Şakar, Cemal, 1996, Yol Düşleri, Yedi Gece Kitapları, İstanbul.
KAYNAKÇA
Ağralı, S. ve Swift, L. (1966). Turkish-Basic course (1-30). Washington D.C: Foreign Service
Institute.
Akış, İ. ve Aslan, F. (2003). Yabancılar için temel Türkçe alıştırmalar kitabı 1-2-3. İstanbul:
Çantay Yayınları.
Aksan, Y. (2003a). Türkçe’de durum değişikliği eylemlerinin kılınış özellikleri. Dilbilim
Araştırmaları, 1-14.
Aksan, Y. (2003b). Kılınış ulamına yaklaşımlar ve Türkçede kılınış. Günümüz Dilbilim
Çalışmaları. İstanbul: Multilingual Yayınları, 68-81.
Aksan, Y. ve Aksan M. (2005). Birleşik eylemler, sıralı eylemler ve görünüş. M. Sarı & H. Nas
(Ed.), Proceedings of the XIXth National Linguistics Conference kitabı içinde (ss. 398-413).
Şanlıurfa: Elif Printing House.
Bacanlı, E. (2007). Aspekt, kılınış ve taksis çerçevesinde Tavas ağızlarındaki şimdiki zaman
işaretleyicilerinin değerlendirilmesi. Erdem 16/48, 1-19
Bacanlı, E. (2008a). Türkiye türkçesindeki –miş ekinin dolaylılık ve dolaylılık dışı
kullanımlarında zamansal atıf. Bilig 44, 1-22.
Bacanlı, E. (2008b). Türkçede Durağan ve Sonuçsal Durum Bildiren Şekiller, 6. Uluslararası
Türk Dili Kurultayı kitabı içinde(ss. 568-580). Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
Bache, C. (1982). Aspect and aktionsart: towards a semantic distinction. Journal of Linguistics,
Vol. 18, No. 1, 57-72.
Bayezit, H. ve Kemikli, S. (2011). Türkçe öğreniyoruz, İstanbul: Alfa Yayınları.
Bott, O. (2010). The processing of events, Amsterdam/Philadelphia: Linguistik
Aktuell/Linguistics Today, John Benjamins Publishing Co.
Brisard, F., Ö stman, J. ve Verschueren, J. (2009). Grammar, meaning and pragmatics,
Amsterdam: John Benjamins Publishing Company.
Çetin, M. (2003). Turkofoni türkçe öğrenim seti 1-6, İstanbul: Dil Evi Yayınları.
Dilaçar, A. (1971). Gramer: tanımı, adı, kapsamı, türleri, yöntemi, eğitimdeki yeri ve tarihçesi.
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten, 83-145.
Dilaçar, A. (1974). Türk fiilinde ‘kılınış’la ‘görünüş’ ve dilbilgisi kitaplarımız. Türk Dili
Araştırmaları Yıllığı Belleten, 159-171.
Eryiğit, U, A. (2010). Türkçe konuşalım 1. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Yayınları.
Eryiğit, U, A. (2011). Türkçe konuşalım 2. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Yayınları.
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
58
Ahmet KARADOĞAN & Erkan HİRİK
Filiouchkina, M. (2004). How tense and aspect are acquired: a cross-linguistic analysis of
child russian and english. Nordlyd 32-1: 46-67.
Gabriele, A. (2008). Calculating telicity in native and non-native English In R. Slabakova et al.
(eds.), Proceedings of the 9th Generative Approaches to Second Language
Acquisition conference (GASLA 2007), (ss. 37-46). Cascadilla Proceedings Project.
Gavruseva, E. (2003). Aktionsart, aspect, and the acquisition of finiteness in early child
grammar, Linguistics. Vol. 41 Issue 4, 723.-733.
Gazi Üniversitesi Tömer (2011), Yabancılar için türkçe 1-2, Ankara: Gazi Üniversitesi Türkçe
Öğrenim, Araştırma ve Uygulama Merkezi.
Gennari, S. (1999). Tense, aktionsart and sequence of tense, In: F. Corblin, C. Dobrovie-Sorin
and J. Marandin (eds.) Empirical Issues in Formal Syntax and Semantics, vol. II, Berne: Peter
Lang., 309-332.
Goedsche, C., R. (1940). Aspect versus aktionsart, The Journal of English and Germanic
Philology, Vol. 39, No. 2, 189-196.
Hewson, J., ve Vit, B, (1997), Tense and aspect in indo-european languages : theory, typology,
diachrony, In: Amsterdam Studies in the Theory and History of Linguistic Science. Series IV,
Current Issues in Linguistic Theory. John Benjamins Publishing Company. 1997.
Johanson, L. (1971).
Aspekt im türkischen. vorstudien zu einer beschreibung des
türkeitürkischen aspektsystems, Studia Turcica Upsaliensia 1, Uppsala: Almqvist&Wiksell.
Johanson, L. (2000). Viewpoint operators in european languages, In: Tense and Aspect in the
Languages of Europe, Ö. Dahl (ed.). Berlin&New York: Mouton de Gruyter, 27-187.
Karadoğan, A. (2008a). Türkiye türkçesindeki -DIk ve -An sıfat-fiil eklerinde sınır
vurgulayışın rolü. Türk Dili 678, 519-527.
Karadoğan, A. (2008b). Türkiye türkçesinde yeni bir sıfat-fiil eki: -I, Bilig 46. 57-66.
Karadoğan, A. (2008c). Türkçede sıralama bildiren zarf-fiil eklerinin zamansal yorumunda
‘kılınış’ın rolü, 6. Uluslararası Türk Dili Kurultayı kitabı içinde, Ankara: Türk Dil Kurumu
Yayınları.
Karadoğan, A. (2011). Metin çevirilerinde kılınışsal eşdeğerlik”, I. Uluslararası Çeviribilim ve
Terimbilim Kurultayı Bildirileri kitabı içinde (ss. 222-226). Kırıkkale: Kırıkkale Üniversitesi.
Karadoğan, A.(2009). Türkiye türkçesinde kılınış, Ankara: Divan Kitap.
Korkmaz, Z. (2007). Türkiye türkçesi grameri: şekil bilgisi. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
Sanz, M. (2000). Events and predication: a new approach to syntactic processing in english and
spanish. In: Amsterdam Studies in the Theory and History of Linguistic Science. Series IV,
Current Issues in Linguistic Theory, v. 207. John Benjamins Publishing Co.
Slabakova, R. (2000). L1 transfer revisited: the L2 acquisition of telicity marking in english by
spanish and bulgarian native speakers. Linguistics. Volume 38, Issue 4. 739-770
Slabakova, R. (2005). What is so difficult about telicity marking in L2 russian? Bilingualism:
Language and Cognition 8, (1). 63-67, Cambridge University Press.
Tdk, (1949). Dilbilim terimleri sözlüğü. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
Uğurlu, M. (2003). Türkiye türkçesinde “bakış” (“aspektotempora”). Türkbilig, 2003/5, 124133.
Uğurlu, M. (2004). Türk lehçeleri arasında kelime eşdeğerliği. Bilig 29, 29-40.
Uzun, N., E. (2010). Yeni hitit yabancılar için türkçe, temel, orta, yüksek. Ankara: Ankara
Üniversitesi Basımevi.
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
Türkçe Fiillerde Kılınış Türlerinin Dil Öğretimindeki Yeri Üzerine
59
Vendler, Z. (1957). Verbs and Times. The Philosophical Review, Vol. 66, No. 2 (Apr., 1957).
143-160 Published by: Duke University Press.
Yunus Emre Türkçe Eğitim ve Öğretim Merkezi, (2014), Yunus emre türkçe öğretim seti,
Ankara.
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015