gosbsad

Transkript

gosbsad
GOSBSAD
GOSB SANAYİCİLERİ DERNEĞİ DERGİSİ
EKİM-KASIM-ARALIK 2009
SAYI: 18
Enerji ve
kaynakları
verimli kullanmak
Bilal Hancı
İstanbul Tuzla Organize Sanayi
Bölgesi
Yönetim Kurulu Başkanı
GOSBSAD Futbol
Turnuvası 2009
Veri dağıtım
sektörünün lideri: Matriks
GOSBSAD
GOSBSAD DERGİ
İÇİNDEKİLER
İÇİNDEKİLER
GOSBSAD Mesajı
18
20
Sözleşmeler ve son
gelişmeler
Dosya
2009'da neler oldu?
Krizle başlayan umutla
biten bir yıl
Selçuk Paksoy
Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri
Derneği Yönetim Kurulu Üyesi
8
Genel Sekreter Mesajı
Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri
Derneği Genel Sekreteri
Editör:
Burçin Yeşiltepe
GOSB'dan Haberler
Güher Türker emekli oldu
Kocaeli Sanayi Odası 2009
yılı ödülleri sahiplerini
buldu
12
22
2010 Türkiye'si nasıl
olacak?
GOSB Bölge
Müdürlüğü'ne atama
Yayın Kurulu:
İsmail Turfanda
Şahin Ürgün
İbrahim
Bayraktaroğlu
Tunçer Gömeçli
İdare Merkezi:
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
GOSB Yönetim
Merkezi ve Sosyal
Tesisleri Şahabettin
Bilgisu Cad. No: 613
PK: 0072
Gebze 41480 Kocaeli
Tel: 0 262 677 11 77
Faks: 0 262 677 11 78
Ege Cansen GOSB
katılımcıları ile buluştu
14
GOSBSAD Adına
İmtiyaz Sahibi:
Selçuk Paksoy
GOSBSAD Yönetim
Kurulu Başkanı
Sorumlu
Yazı İşleri Müdürü:
Tunçer Gömeçli
GOSBSAD
Genel Sekreteri
Tunçer Gömeçli
10
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri
Derneği Yayın
Organı
GOSBSAD FUTBOL
TURNUVASI 2009
Dostluk ve Centilmenlik
Kazandı
Kemal Derviş
Sabancı Üniversitesi Uluslararası Danışma Kurulu Üyesi
UNDP eski Başkanı
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2009
GOSBSAD
3
3
GOSBSAD
GOSBSAD DERGİ
İÇİNDEKİLER
İÇİNDEKİLER
24
2010'da kısmi
toparlama olacak
54
GOSB'un Renkleri
Küresel ısınma yeni
yatırımlara yöneltiyor
Can Akın Çağlar
Ziraat Bankası
Genel Müdürü
30
Enerji Verimliliği
Enerji kaynaklarının ve
enerjinin verimli kullanımı
54
Tayfun Küçükoğlu
34
Betek Boya ve
Kimya Sanayi A.Ş.
Genel Müdür
Çevre OSB'ler
İstanbul Tuzla Organize
Sanayi Bölgesi
58
Yaşamın Renkleri
62
Yazıların sorumluluğu
yazarlarına aittir.
Yayınlanan yazılardan
kaynak gösterilmeden
alıntı yapılamaz.
Üyelerden Haberler
GOSBSAD Dergi
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
tarafından üç ayda
bir yayınlanır.
Ülker 65. yılını kutluyor
İstanbul Tuzla
Organize Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu Başkanı
64
40
İçimizden Biri
Tükenmez bir üretim
tutkusu:
46
İnovasyon
Baskı:
Özgün Ofset
Yeşilce Mah. Aytekin
Sok. No: 21
4. Levent - İstanbul
Tel: 0 212 280 00 09
Ressam Devrim Erbil:
"Düşündüklerimiz değil,
düşündüklerimizi ne kadar hayata
geçireceğimiz önemli"
Bilal Hancı
Yapım:
Mavi Tanıtım ve
İletişim
Rasim Paşa Cad.
Ayrılıkçeşme Sok.
No: 122 Kadıköy
34500 İstanbul
Tel: 0 216 418 59 31
Faks: 0 216 348 95 22
Bilim İlaç hem gönülleri
hem ödülleri kazandı
Franke’den profesyonel
şarap dolapları
65
Linde Gaz'dan "Gaz Market"
66
Siemens GOSB Tesisleri,
ilk 'altın' yeşil bina
67
Balküpü, pancarın
gelişimini uydudan izliyor
Ulusal-Türkçe-İlmi
48
GOSB Teknopark
Veri dağıtım sektörünün
lideri: Matriks
Alpay Kocabuğa
GOSBSAD
Açık inovasyon
5
Matriks Bilgi Dağıtım Hizmetleri
Satış Müdürü
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2009
GOSBSAD
MESAJI
Ortak sorunlarımıza hep
birlikte çözüm üretmek
Selçuk Paksoy
GOSBSAD
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
6
Değerli katılımcılarımız,
2009 ile birlikte hepimizi derinden etkileyen krizi geride bırakmış olmayı ve 2010
yılının, geçen yılın olumsuzluklarını silmesini, hem ülkemize güven ortamı getirmesini, hem de tek tek biz bireylerin moralini yükseltecek aşılamayı yapmasını diliyorum. Bunu yürekten diliyorum ama,
2010 yılı nasıl olacak sorusu aklımızı kurcalamaya devam ediyor. Herhalde bunun
cevabını kolay bulamayacağız.
GOSB ‘a gelirsek, hepimizin bildiği gibi
Temmuz 2009 da yapılan olağan genel
kurulla GOSB Müteşebbis Heyeti’nde ve
Yönetim Kurulu’nda önemli değişikliler oldu. Elbette her yeni yönetimin ken-
EKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
di görüşünü, programını fiiliyata sokmak
için çeşitli tasarrufları olacaktır. Yalnız bu
tasarrufların, bir süreklilik ilkesi halinde,
öncekilerin devamı niteliğinde olması gerekir.
Önceki sayımızda da değinmiştik;
1. Yeni Yönetimin yönetime geldikten
henüz bir hafta sonra;
1.1.Mali işlerden sorumlu Genel Müdür Yardımcısının işine son vermiş olmasını,
1.2.Yüklü dava dosyaları ve çok
önemli davalar ortada iken, bu dosyaları takip eden avukatımıza işten el
çektirmiş olmasını hiç anlamamış ve
2010 yılının hepimize sağlık ve huzur
getirmesini, ülkemiz genelinde olumlu
adımların atıldığı, güzel günlerin geleceği bir
yıl olmasını diliyorum.
1.3.bunlara ilave olarak, son 20-25 yıl
içinde GOSB’da çok yararlı hizmetlerde bulunmuş, tüm katılımcıların saygı
ve beğenisini kazanmış Bölge Müdürümüz Sayın Güher Türker’in de, bundan birkaç hafta önce işine son vermiş
olmasına olumlu bir cevap bulmamız
mümkün değildir. Her ne kadar bu işe
son veriliş, emekliye ayrılmak şeklinde
sunulmuş olsa da, hepimiz biliyoruz
ki, maalesef bu tasarruf, yeni yönetimin emeklilik kamuflajı altında yaptığı,
Bölge Müdürüne işten el çektirilme işlemidir.
Neden?
Bu sorularımızın cevabını bekliyoruz. Bizler secimle gelir-gideriz, ama bizim işlerimizi yıllardır basarıyla yürüten bürokratlarımızı sudan bahanelerle bir
çırpıda harcayamayız, harcamamalıyız.
1. Yeni Bölge Müdürümüz Sayın Ali Haydar Bulut’a başarılar diliyoruz.
2. Yıllardır GOSB’a politikayı sokmamaya
özen gösterdik. Bundan sonra da bu
özenin gösterilmesini bekliyoruz.
3. Önceki yönetimce arıtma ihalesinde
yapılan seçim, geçersiz kılınıp, OSB
Kanununa uygunluğu şüpheli bir seçimle bu işin başka bir yükleniciye verilmiş olmasını hiç doğru bulmuyoruz. Hele bu konu mahkemeye intikal
etmişken, acele ile peşinatın ödenmiş
olmasını fevkalade yanlış buluyoruz.
4. Tembelova katılımcılarımızı sırf Genel
Kurulda öyle söz verdik savıyla 1. bölgenin varlıklarına hiçbir ödeme yapmaksızın ortak etme kararı yanlıştır ve
yeni yönetim, 1. bölge katılımcılarının
haklarını da korumak zorundadır.
Siz katılımcılarımıza sizin derneğiniz olarak önemle rica ediyoruz;
Lütfen olan bitene daha fazla zaman ayırınız. GOSB hepimizin. Zamanımızın çoğunu burada geçiriyoruz. Elbette hepimizin işletmesinde sorunlar var, onlara yeteri kadar zaman ayıramazken, GOSB’a,
GOSBSAD’a nereden zaman bulacağım
demeyin. O zamanı ayırın, katılın lütfen.
Biz son 2 ayda katılımcılarımızla bir seri
sohbet toplantıları düzenledik ve bunların
hepimize yarar sağladığını gördük. Her
şey bir yana, bu sohbetlerle birbirimizi
yakından tanıma fırsatını bulduk.
"Değerli GOSB
katılımcıları,
Bölgemizde
gelişen olaylara
daha fazla zaman
ayırınız. GOSB
hepimizin.
Zamanımızın
çoğunu burada
geçiriyoruz."
Bu toplantılarda iki katılımcımızın yönetimden imar durumuyla ilgili olarak yaptığı başvurusuna, uzun bir zaman geçmesine rağmen, cevap alamadıklarını dile getirmesi çarpıcıydı.
Lütfen karşılaştığınız her türlü sıkıntıyı ve/
veya iyileştirme önerilerinizi bize iletiniz.
Elbette bu bir başlangıç olacak ve bundan sonra buna benzer başka toplantılarla gerek bireysel, gerekse ortak sorunlarımızın çözümüne hep birlikte çabalar harcayacağız. Tekrar 2010 yılının hepimize sağlık ve huzur getirmesini, ülkemiz genelinde olumlu adımların atıldığı, güzel günlerin geleceği bir yıl olmasını diliyorum.
Saygılarımla...
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2009
GOSBSAD
bu sorularımızın cevabını hala alamamış iken,
7
GOSBSAD
MESAJI
Artırılması” konulu konferanstı. GOSB dışından katılımcıları da misafir ettiğimiz bu konferansın konuşmacısı Turhan Hasan SARIDAL,
bu konu ile ilgili yönetmelikte yer alan maddeleri ve yönetmeliğin getirmiş olduğu yeniliklerin şirketler için önemini vurguladı. Üretimde
enerji maliyetlerinin düşürülmesi için neler yapılması gerektiği ve neler yapılabileceği konusunda söyledikleri katılımcıların ilgisini en çok
çeken bölüm oldu. Bu sayımızda, konferansta
ele alınan konuların bir özetini sizlere sunuyoruz. Turhan Hasan SARIDAL’ın hazırlamış olduğu “Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Artırılması” yazısının ilginizi çekeceğini düşünüyoruz.
Tunçer Gömeçli
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
Genel Sekreteri
Değerli Katılımcılar ve Üyelerimiz,
2009 yılı olumlu ve olumsuz anılar bırakarak
zamanını doldurdu. Yalnız ülkemiz için değil,
dünyamız için de zor bir yıl oldu 2009. Artık
önümüze bakıyoruz. Yeni bir yıl demek, yeni
umutlar demek. Bizler de 2010 yılının güzel
anılar bırakacak bir yıl olmasını umuyor, tüm
üyelerimize, GOSB katılımcılarına ve ülkemize
barış, huzur ve bereket getirmesini diliyoruz.
GOSBSAD
2010 yılı ile ilgili dilek ve temennilerimizin yanında iki değerli yönetici, bürokrat ve ekonomistin, Sabancı Üniversitesi Uluslararası Danışma Kurulu Üyesi Kemal Derviş ve Ziraat
Bankası Genel Müdürü Can Akın’ın 2009 değerlendirmelerini ve 2010 yılı ile ilgili beklenti
ve görüşlerini de sizlere iletiyoruz.
8
Son aylar içinde GOSBSAD olarak bir ilk’e daha
imza attık. GOSBSAD üyesi ve GOSB katılımcısı kuruluşların katılımına açık ilk Futbol Turnuvası olan “GOSBSAD Futbol Turnuvası 2009”,
AYGAZ A.Ş.’nin şampiyonluğu ile sona erdi. 14
Ekim tarihinde başlayan Turnuva, 24 Kasım tarihinde oynanan Tekno Kauçuk – Aygaz final
maçı ile tamamlandı. Başarı kazananlar, kupa
ve plaketlerle ödüllendirildi ama, yola çıktığımızda söylediğimiz gibi turnuvanın gerçek kazananı “Dostluk ve Centilmenlik” oldu. Haberleri sayfalarımızda.
GOSBSAD olarak 22 Aralık tarihinde GOSB
Bölge Müdürlüğü Konferans Salonunda düzenlediğimiz son faaliyetimiz, “Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin
EKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Bir önceki sayımızda GOSB Bölge Müdürlüğü Mütevelli Heyetinde meydana gelen nöbet değişimini duyurmuştuk. Son aylar içinde GOSB’de bir nöbet değişimi daha gerçekleşti. GOSB Bölge Müdürü Güher Türker görevini, yeni atanan Bölge Müdürü Ali Haydar
BULUT’a devretti. Ali Haydar BULUT’a ve Güher TÜRKER’e yeni görevlerinde başarılar diliyoruz.
Bu sayımızda, GOSB bünyesinde yer alan, kimya sanayinin iki güzide kuruluşu; Betek Boya
ve Kimya San. A.Ş. ve Kimar Kimyasal Ara
Mad. San. ve Tic. A.Ş. ile Teknopark’dan, Türkiye ve dünya sermaye piyasalarını ilgilendiren
her türlü veriyi bilgiye dönüştüren ve her türlü ortamda bireysel ve kurumsal yatırımcılara eriştiren bir teknoloji şirketi olan MATRİKS
A.Ş.’yi sizlere tanıtıyoruz.
Komşu OSB’lerden bir de misafirimiz var.
Komşumuz bir başka ilden ama hemen yanı
başımızda. Misafirimiz, iki yıl gibi kısa süre
içinde tüm alt yapısını tamamlayan, insan sağlığını ve doğayı tehdit eden çevre kirliliğini önlemeye son derece önem veren ve ekili 20 bin
adet ağacı ile yeşilin endüstri ile dost olduğu
İstanbul Tuzla Organize Sanayi Bölgesinin başarılı Yönetim Kurulu Başkanı Bilal Hancı. Hem
kendisini hem de İTOSB’u daha yakından tanıyacağız.
Geçen sayımızda, katılımcı ve üyelerimize ait
haberlere dergimizde daha çok yer vermek istediğimizi duyurmuştuk. Haberlerinizi bize
ulaştırmanızı beklediğimizi bir kez daha hatırlatırım.
Saygılarımla GOSB’DAN
HABERLER
Güher Türker emekli oldu
Son iki yıldır GOSB Bölge Müdürlüğü görevini yürüten
Güher Türker emekli oldu.
G
GOSB’un kuruluş yıllarından
bu yana GOSB Bölge Müdürlüğü bünyesinde çeşitli görevler üstlenen ve en son olarak
da Bölge Müdürlüğü görevini yürütmekte olan Güher Türker’in kendi
isteğiyle emekliye ayrıldığı ve bir müddet
daha GOSB bünyesinde “Yönetim Kurulu
Danışmanı” olarak görev yapacağı duyuruldu.
Yirmi yılı aşkın bir süre GOSB’da çalışmış
olan Güher Türker, bölgemizi ve bölgemi-
zin gelişimini en iyi tanıyan kişilerin başında geliyordu. GOSBSAD Dergisi olarak, GOSB’un tarihini yakından bilen, zorlu mahrumiyet yıllarının kahrını çekmiş
ve GOSB’un bu günlere gelmesine kuşkusuz önemli katkılarda bulunmuş olan Güher Türker’i önümüzdeki sayılarda sayfalarımıza misafir edeceğimizi duyurmak isteriz. Güher Hanımı daha yakından tanımak, GOSB anılarını, GOSB’un geleceği ile
ilgili düşünce ve görüşlerini öğrenmek hepimiz için ilginç olacak. l
Kocaeli Sanayi Odası 2009 yılı
ödülleri sahiplerini buldu
Vergi rekortmenlerinin, çevre ödüllü yerli ve yabancı firmaların
faaliyet gösterdiği Gebze Organize Sanayi Bölgesi’ndeki firmalar
ödüle doymuyor. GOSB, katılımcısının her geçen yıl artan
başarılarıyla gurur duyuyor.
K
ocaeli Sanayi Odası’nın 20. kuruluş yıldönümünde odanın
CNN Türk ve PriceWaterhouseCoopers Türkiye işbirliği ile bu
yıl ikincisi düzenlenen “Çizgi
Üstü Sektörel Performans Değerlendirmesi” ödülleri 11 Aralık 2009 Cuma günü sahiplerini buldu. Defne Sarısoy’un moderatörlüğünü üstlendiği ödül törenine, TOBB
Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Kocaeli Valisi Gökhan Sözer, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Sezer Komşuoğlu, Kocaeli ve çevre illerin oda başkanları ile sanayi temsilcileri katıldı. Programda, Kocaeli’nin kriz gerçeği net rakamlarla ortaya konuldu. Hisarcıklıoğlu Kocaeli’ni övdüğü konuşmasında, kentin durumunu görmeyenin
Türkiye’deki krizi anlamayacağını belirtti.
GOSBSAD
Hisarcıklıoğlu’nun konuşmasından sonra firmalara ödülleri verildi. Büyük ödül,
MASS Arıtma Sistemleri ve Arçelik LG’ye
verildi. Daha sonra sektörel bazda ödüller açıklandı. Petrol ve petrol ürünleri sektöründe Belgin Madeni Yağlar, plastik ve
kauçuk sektöründe Tekno Kauçuk, taşıt
araçları ve yan sanayi sektöründe Arfesan,
GOSB sanayicileri olarak ödül almaya hak
kazandılar.l
10
EKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
GOSB’DAN
HABERLER
GOSB Bölge Müdürlüğü'ne atama
GOSB Bölge Müdürlüğü görevine Ali Haydar Bulut
vekaleten atandı.
G
OSB Bölge Müdürü olarak atanan Ali Haydar Bulut, 1967
Trabzon doğumlu. İlk, orta ve
lise eğitimini Derince’de, üniversite eğitimini ise Karadeniz
Teknik Üniversitesi’nde tamamlayan Bulut, Harita Mühendisliği bölümü mezunu. İzmit Belediyesi’nde “Mühendis” ola-
rak iş hayatına başlayan ve daha sonra da
“Harita Planlama Müdürü” olarak görev
yapmış olan Ali Haydar Bulut, 2004 – 2009
yılları arasında ve oldukça genç bir yaşta,
Derince Belediye Başkanlığı görevini yürüttü. GOSBSAD Dergisi olarak yeni görevinin hayırlı olması dileklerimizi iletiyoruz. l
Ege Cansen GOSB katılımcıları
ile buluştu
Küresel krizin olumsuz etkilerinin azalmakta olduğu savı,
günümüzde genel kabul gören bir saptama olup, önümüzdeki
yıllarda ekonomimizi nelerin beklediği herkesin cevabını merakla
beklediği bir sorudur.
U
GOSBSAD
zun yıllar özel teşebbüsün en
büyük kuruluşlarında yöneticilik yapmış, deneyimli bir işadamı, aynı zamanda değerli bir
iktisat ve işletme uzmanı olan
ve Türk ekonomi basının güçlü kalemlerinden Ege Cansen*, bu soruya ilişkin görüşlerini paylaşmak üzere, Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği’nin
(GOSBSAD) davetlisi olarak GOSB’a geldi.
12
7 Ekim 2009 Çarşamba günü, saat 15:00’de
“Türk Ekonomisinin Gelecek İki Yılı” konulu konferansta GOSB katılımcıları ile
buluşan Cansen, Türk ekonomisini, Türk
insanının zihin yapısından yola çıkarak ele
aldığını, ekonominin sosyal bir olay olduğunu belirterek Türkiye ekonomisinin sürekli inip çıktığını belirtti. Bu iniş çıkışlara “yoyo ekonomisi” dendiğini, ekonominin bir dalga hareketi olduğunu ancak bu
Türkiye’de bu dalgaların daha derin olduğunu söyledi.
Konferansa büyük ilgi gösteren GOSB ka-
EKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
tılımcıları, bu tarz etkinliklerin devamını
talep ettiler.
Ankara’da doğan Kemal Ege Cansen, liseyi İzmit Lisesi’nde, Üniversiteyi ise ODTÜ İdari
Bilimler Fakültesi İşletmecilik Bölümü’nde tamamladı. 1961’de şeref mezunu olarak tamamladığı üniversite eğitiminin ardından Arçelik’te
işe başladı. Arçelik’ten aldığı bursla gittiği
Amerika’da, Wharton School’dan MBA derecesi aldı. Türk sanayiine yaptığı katkılardan ötürü, 1991 yılında ODTÜ’den takdir ödülü alan
Cansen; İş hayatında Arçelik’te Genel Müdür
Muavinliği, Koç Holding’te Sanayii İşleri Koordinatörlüğü, Soyer Hafriyat’ta Müdürlük,
Anadolu Endüstri Holding’te Murahhas Azalık
gibi görevlerde bulundu. 1987-1999 yılları arasında Marmara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi master ve doktora öğrencilerine “İşletme Ekonomisi” dersleri veren Ege Cansen, halen Yönetim Danışmanlığı yapıyor. 1983 yılında, Hürriyet Gazetesi’nde, “Oyunun Kuralı”
başlıklı sütunda başladığı yazarlığa devam ediyor. MÜSİAD tarafından 2001 yılında düzenlenen Ekonomi Basını Ödülleri çerçevesinde Yılın Yazarı seçildi.l
GOSBSAD’DAN
GOSBSAD FUTBOL TURNUVASI 2009
Dostluk ve Centilmenlik Kazandı
GOSBSAD
HABERLER
14
Turnuvaya Katılan
Şirketler:
Arçelik Lg, Aygaz,
Bant Boru, Belgin
Madeni Yağlar,
Colgate Palmolive,
Enka Cıvata, Gea
Klima, GOSB Bölge
Müdürlüğü, Grief
Mimaysan, Grundfos
Pompa, Güngör
Otomobil, Hektaş,
Işık Plastik, Kimar,
Linde Gaz, Procter
& Gamble, Rözmaş,
Sandoz Group, Sew
Eurodrive ve Tekno
Kauçuk.
Terlediler, çamurlandılar, mücadele ettiler. Biri kazandı, diğeri kaybetti ama
dostluk ve centilmenlik kazandı.
G
OSBSAD olarak bir ilk’e daha
imza attık. 1985 yılında kurulan, Mart 1986’da ilk Müteşebbis Heyet toplantısını yapan
Gebze Organize Sanayi Bölgesinde, GOSBSAD üyesi ve GOSB katılımcısı kuruluşların katılımına açık ilk Futbol Turnuvası “GOSBSAD Futbol Turnuvası 2009” Ekim-Kasım aylarında gerçekleştirildi.
Çalışanlara spor yaptırmanın yanında
GOSB bünyesinde yer alan kuruluşlar arasında kaynaşma ve yakınlaşmayı arttırarak dayanışma ve birlikteliğe katkıda bulunmak amaçlı bu turnuvanın sloganı
“Dostluk ve Centilmenlik Kazanacak”tı.
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Turnuvaya katılım talepleri son güne kadar devam etti. Mevsimin kışa yaklaşması ve turnuvanın ilk defa düzenleniyor olması nedeniyle katılım yirmi takımla sınırlandırıldı.
14 Ekim tarihinde Hektaş – Rözmaş maçı
ile başlayan turnuvada takımlar dört grupta, ilk iki sırayı almak için mücadele ettiler.
GOSBSAD Futbol Turnuvası’nda
yer alan takımlar
A Grubunda: Bant Boru, Grundfos, Hektaş, Rözmaş, Sew Eurodrive
B Grubunda: Arçelik LG, Enka Cıvata,
Gea Klima, Işık Plastik, Linde Gaz
Turnuva
boyunca
karşılaştığı
maçlarda sadece
bir beraberliği
olan Aygaz,
oynadığı
futbolla herkesin
takdirini alarak
hak ettiği
şampiyonluğu
kazandı.
C Grubunda: Belgin Madeni Yağlar, Güngör Otomobil, Colgate Palmoive, Kimar,
Procter & Gamble
D Grubunda: Aygaz, GOSB Bölge Müdürlüğü, Grief Mimaysan, Sandoz, Tekno Kauçuk
yer aldı. Turnuva yerel basın tarafından
yakından ilgi ile takip edildi.
Turnuvanın kapanış töreninde, katılan
tüm takımlara, Katılım Sertifikası ve Plaket, turnuva hakemlerine Teşekkür Belgesi, turnuvanın en centilmen takımlarından
Arçelik LG’ye GOSBSAD Centilmen Takım
Kupası ve Linde Gaz’a Basın Centilmenlik
Ödülü, Develi Turizm ve Hektaş A.Ş.’ye
Teşekkür Plaketleri, turnuva gol kralı olan
Gea Firmasından Uğur Karabaş’a Gol Kra-
Maçlar Hektaş
A.Ş. nin
sahasında
oynandı.
Gruplarında ilk iki sırayı alan; Bant Boru,
Hektaş, Enka Cıvata, Gea Klima, Belgin
Madeni Yağlar, Procter & Gamble, Aygaz
ve Tekno Kauçuk çeyrek finale yükseldiler.
GOSBSAD
24 Kasım tarihinde yapılan final maçları
sonunda şampiyonluğa ulaşan takım Aygaz oldu. Turnuva ikinciliğini Tekno Kauçuk, Üçüncülüğü, Belgin Madeni Yağlar
ve dördüncülüğü de Procter & Gamble kazandı.
15
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2009
GOSB’DAN
HABERLER
Arçelik LG
Linde Gaz
En centilmen takımlar Arçelik LG ve Linde. Tek bir sarı kartları bile yok.
lı Kupası, turnuva dördüncüsü olan Procter & Gamble takıma Plaket ve ilk üç sırayı alan; Şampiyan Aygaz, İkinci Tekno Kauçuk, ve üçüncü Belgin takımlarına kupaları GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz DOĞAN, GOSBSAD Yönetim Kurulu
Başkanı Selçuk PAKSOY, GOSBSAD Yönetim Kurulu üyeleri Şahin ÜRGÜN ve Faruk ŞEKEROĞLU tarafından verildi. Basın
Centilmenlik Ödülünü ise Gebze Gazetesinden Özcan GEÇAL takdim etti.
Yaklaşık bir buçuk ay süren ve GOSB’de
ilk defa düzenlenen futbol turnuvası, güzellikleri ile ufak tefek aksaklıkları ile ama
her şeyden önce büyük bir iyi niyet ve işbirliği ile tamamlandı.
GOSBSAD
Dördüncü Procter
& Gamble ödülünü
Bölge Başkanı Yavuz
Doğan’ın elinden
aldı.
16
EKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Maçlara eşleri ve çocukları ile gelen seyirciler, sahadaki mücadeleye heyecan ve
renk kattılar. Turnuvaya katılan takımlar,
dostça verdikleri mücadele yanında, oluşan aksaklıklara anlayış ve hoşgörü ile
yaklaşarak, zorunlu olarak yapılan erteleme ve değişikliklere sorun çıkartmadan
uyum sağlayarak, “Dostluk ve Centilmenlik Kazanacak” sloganının gerçekleşmesini sağlayan en önemli unsur oldular. Hepsini ve daha fazlasını önümüzdeki yıl da
aramızda görmek istiyoruz.
GOSB Bölge Müdürlüğü, başta sağladığı
sağlık ekibi olmak üzere talep edilen her
türlü desteği verdi.
Hakemler, başarılı yönetimleri ile turnuva-
GOSB’DAN
HABERLER
Başarı Kupaları ve
Plaketler
Hektaş'a şükranlarımızla
Kapanış Töreninde katılımcılara, turnuvaya destek veren kuruluşlara ve başarılı takımlara çeşitli ödüller verildi.
Veee, sadece maçların oynandığı alanı turnuvaya tahsis etmekle kalmayıp, değerli
çalışanlarının emeği ile de katkı sağlayan
Hektaş A.Ş. turnuvanın gerçekleşmesine
en büyük katkıyı sağladı.
GOSBSAD olarak, katkı sağlayan ve emek
veren tüm kuruluş ve kişilere sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz.
Yaklaşık bir buçuk aylık birliktelik sonun-
Turnuva Üçüncüsü
Belgin Madeni
Yağlar A.Ş.’ye kupa
ve sertifikalarını
GOSBSAD Yönetim
Kurulu üyesi Faruk
Şekeroğlu verdi.
da turnuvaya katılanlar, birçok kuruluşta arayabilecekleri yeni dostlar edindi ve
turnuvanın gerçek galibi “DOSTLUK ve
CENTİLMENLİK” oldu.
İnanıyoruz ki, önümüzdeki yıllarda katılım ve dostluklar daha da pekişecek ve her
şey daha güzel olacak. Turnuva her sene
gelişecek, geçen yıllardan dersler çıkartılacak ve GOSBSAD Futbol Turnuvası, gelmesi iple çekilen, herkes tarafından takdirle izlenen geleneksel bir turnuva haline gelecek.
Önümüzdeki yıl baharda yeniden buluşmak dileğiyle... l
Turnuva İkincisi Tekno Kauçuk, mücadeleci
futbolunu İkincilik Kupası ile taçlandırdı.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2009
GOSBSAD
nın sorunsuz geçmesini sağladılar. Dostluğunu ve futbol sevgisini, organizasyona fiilen ve çalışanları ile verdiği destek ile gösteren Develi Turizm sahibi Eyüp Develi organizasyonun baş aktörlerinden biri oldu.
GOSBSAD Başkanı
Selçuk Paksoy,
Turnuvanın
gerçekleşmesine
en büyük katkıyı
sağlayan Hektaş
A.Ş.’nin Genel
Müdür Yardımcısı
Şahin Ürgün’e
derneğin şükran
plaketini verdi.
17
GOSB’DAN
HABERLER
Sözleşmeler ve son gelişmeler
OSB genişleme alanı yol ve alt yapı inşaatlarının
kontrollük işine ait 26 Şubat 2004 tarihli
sözleşme ve son gelişme
Madde 6. Bu sözleşmenin bedeli 250.000.- USD+KDV’dir. Kontrolün ilk hak
edişi, yüklenicinin ilk hak edişi ile birlikte düzenlenir. Kontrol, sözleşme bedelini,
12 eşit taksitte alır. Başka bir deyişle, hak edişler 20.833.- USD/ay+KDV bedelle
hazırlanır.
Söz konusu yapım işlerinin kontrollüğüne ait bedel sabit olup, ne suretle olursa
olsun, hiçbir şekilde değişmez.
Yüklenici ile işveren arasındaki sözleşmedeki esaslar gereği, sözleşenin bedeli
USD olmasına rağmen, 1 USD’ın 2.000.000.- TL’yi aşması halinde, aştığı tarihten
sonra, ara hakedişlerle yapılacak ödemelerde, “1 USD = 2.000.000.- TL” olarak
döviz kurunun sabitlendiğini/dondurulduğunu, yani sabit kur uygulanacağını taraflar
şimdiden kabul etmişlerdir.
12.2. Geçici Hakediş : Kontrolün geçici hakedişleri, yüklenicinin geçici
hakedişleri ile birlikte tanzim edilir. Kontrolün geçici hakedişleri, yüklenicinin geçici
hakedişlerine paralel olarak aşağıda belirtildiği biçimde ödenir.
250.000.- USD/12 eşit taksitte = 20.833.- USD + KDV
12.3. Kontrol yapılan işe ilişkin hakediş ve alacaklarını işverenin yazılı izni
olmaksızın başkalarına devir veya temlik edemez. Temliknamelerin noterlikçe
düzenlenmesi ve işveren tarafından istenilen kayıt ve şartları taşıması zorunludur.
GOSBSAD
B
18
aşlıkta yer alan sözleşme
26.02.2004 tarihinde GOSB ve
Tempo Mühendislik Müşavirlik A.Ş. firması arasında imzalanmış bir sözleşmedir. Sözleşme doğrultusunda işi üstlenen firma,
işin bitirilmesi için ek süre talep etmiş, talep GOSB Yönetimi tarafından onaylanmış ancak firmaya, GOSB Genişleme Alanı Yol ve Alt Yapı İnşaatlarının Kontrollük
İşine Ait Sözleşmesinin 6, 12.2, 12.3, 14.2
ve 15.3 No’lu maddelerine aykırı olarak
204.575 dolar fazla ödeme yapılmıştır.
Daha sonra durum, 18.05.2006 tarihli
GOSB Murakıp raporu ile belirlenmiş ve
GOSB Yönetim Kurulu 04.08.2006 tarih ve
693/11 No’lu kararı ile, Tempo Mühendis-
EKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
lik Müşavirlik A.Ş. firmasına fazla olarak
ödenmiş meblağın talep edilmesini ve henüz ödemesi yapılmamış olan son iki faturanın ödenmemesini oybirliği ile karar altına almıştır. Bu karar, eski Bölge Müdürü Okan Çağlar tarafından yürürlüğe konmamış ve dava açılmamıştır. Olayın farkına daha sonra varılmış ve 15.01.2008 tarihinde GOSB Yönetimi tarafından dava açılarak talepte bulunulmuştur.
Son yaşanan bir gelişme ile; GOSB tarafından Tempo Mühendislik Müşavirlik A.Ş.
firmasına fazladan ödenmiş olan 204.575
dolar için açılmış olan ve kazanmamızın
söz konusu olduğu dava, şimdiki yönetim tarafından, “kaybedeceğiz” kaygısı ile
08.12.2009 tarih ve 800 No’lu karar ile geri
alınmıştır.
Tempo Mühendislik Müşavirlik A.Ş. firmasına ödenmemiş olan son iki fatura yaklaşık 40.000 dolar tutarındadır. Bunun yanında, ödenmiş olan 204.575 dolar, yukarıda söz konusu edilen ve yanda fotokopileri verilmekte olan maddeler doğrultusunda geri alınabilecek durumdadır. Bu dava,
bu gerçeklere rağmen geri çekilmiş ve sadece davadan vazgeçilmekle kalınmamış,
“GOSB Tembelova Alanı’nın Yol ve Altyapı Projeleri ile Eklerinin Hazırlanması İşi”
de 14.12.2009 Tarih ve 801 No’lu Yönetim
Kurulu kararıyla aynı firmaya verilmiştir.
GOSBSAD Yönetim Kurulu olarak bu kararları ve gerekçelerini anlayamamaktayız.l
GOSBSAD
2009'da neler oldu?
DOSYA
Krizle başlayan umutla biten bir yıl
Krizin miras kaldığı
2009, ekonomide
unutulması
gereken yıllardan
biri oldu.
GOSBSAD
Dünya ekonomileri
durgunluğun
pençesine
düşerken,
Türkiye'de de tarihi
küçülme ve rekor
işsizlik görüldü.
İşte yılın ay ay
dökümü...
20
E
tkileri 2007 yılında başlayan,
15 Eylül 2008 tarihinde dünyanın en büyük yatırım bankalarından biri olan Lehman
Brothers’ın batmasıyla tam anlamıyla açığa çıkan küresel kriz, 2009 yılına da damgasını vurdu.
Özellikle 2009 yılının ilk çeyreği dünya
ekonomisi için olağanüstü kötü geçti. Çok
sayıda ülke ekonomide daralmayla karşı
karşıya kaldılar. İlk çeyrekte Türkiye ekonomisi de yüzde 14.7 gibi tarihi bir küçülme yaşadı. Daha sonra kismi toparlanmaya başlayan Türkiye ekonomisi, ikinci çeyrekte yüzde 7.9, üçüncü çeyrekte yüzde 3.3
küçüldü.
Daralan ekonomiyi canlandırmak için ülkeler ardı ardına teşvik ve kurtarma paketleri açıkladılar. En büyük teşvik paketini
787 milyar dolarla ABD oluşturdu. Türkiye de, tedbir paketlerini uygulamaya koydu. Türkiye’nin açıkladığı paketlerde büyük konutlarda, ticari araç ve otomobiller,
elektronik, beyaz eşya, mobilya, bilişim, iş
makinalarında vergi indirimleri yapıldı.
Tüketici kredilerindeki Kaynak Kullanı-
EKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
mı Destekleme Fonu (KKDF), gayrimenkul alım satımlarında tapu harcı düşürüldü. Model yılı 1979 veya daha eski olan
motorlu taşıtların, hurdaya çıkarılması halinde ödenmemiş motorlu taşıtlar vergisi ve cezaları silindi. Ayrıca, yeni yatırımları teşvik etmek, istihdamı artırmak ve
KOBİ’lere kredi desteği için 4 milyar liralık paket açıklandı. Bazı sektörlerde krizin
etkilerini azaltmak için üç aylığına uygulamaya konulan ÖTV ve KDV indirimleri,
oranlarda değişiklik yapılarak, daha sonra
30 Eylül 2009’a kadar uzatıldı.
Merkez bankaları da ekonomileri yeniden
canlandırmak için faiz oranlarını tarihi dip
noktalara indirdiler. Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankası da 18 Aralık 2008 tarihinde yüzde 15 olan borçlanma faiz oranını,
19 Kasım 2009 tarihinde yüzde 6.5’e kadar
düşürdü.
Rekor üstüne rekor kıran altının ons fiyatı
4 Aralık 2009 tarihinde 1.227,50 dolara kadar çıktı.
Dünya geneline yayılan krizin finansal piyasalar üzerindeki etkileri, uygulanan parasal ve mali tedbirlerin etkisiyle 2009 yı-
2009’da ekonomi gündemine damga
vuran gelişmeler
OCAK
lYTL’den ‘’Yeni’’ ibaresi kaldırıldı.
YTL’lerin 2009 sonuna kadar yürürlükte
kalmasına karar verildi.
l AB üyesi 11 ülke tarafından 1
Ocak 1999’da kurulan Euro Bölgesi,
Slovakya’nın katılımıyla, 16 üyeye ulaştı.
lUluslararası Para Fonu (IMF), 20. stand
by için resmi görüşmelerine başladı.
lTürkiye’nin sanayi üretimi Kasım ayında 2007 yılının aynı ayına kıyasla yüzde
13,9 oranında azaldı.
lMerkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Merkez Bankası olarak sistemde likidite sıkıntısı çektirmeyeceklerini, sisteme
ihtiyaç duyulan likiditeyi vermeye devam
edeceklerini söyledi.
l İmalat sanayinde kapasite kullanım
oranı aralık ayında, geçen yılın aynı ayına
göre 16,4 puan azaldı ve yüzde 64,7 seviyesinde gerçekleşti.
lUluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’nin BB(-) olan uzun
dönemli döviz cinsinden kredi notunu aynen teyit ederken, görünümünü ‘’durağan’’ olarak açıkladı.
lEkonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Genel Sekreteri Angel Gurria,
Euro bölgesinde durgunluğun artacağı
uyarısında bulundu ve ‘’Daha kötüsü yolda’’ ifadesini kullandı.
lMerkez Bankası 2005’ten bu yana en
yüksek faiz indirimini gerçekleştirerek,
faiz oranlarını 2 puan düşürdü. Borçlanma
faiz oranı yüzde 15’den yüzde 13’e, borç
verme faiz oranı ise yüzde 17,50’den yüzde 15,50’ye indirildi.
lTürkiye’de Ekim 2008 dönemi itibariyle işsizlik oranı geçen yılın aynı dönemine
göre 1,2 puan artışla yüzde 10,9’ye yükseldi.
lAvrupa’da otomobil satışları 2008 Aralık ayında yüzde 17,8, yılın tamamında
yüzde 7,8 gerileyerek, son 15 yılın en sert
düşüşünü gerçekleştirdi.
lKrize karşı önlemler çerçevesinde belli bir süre içinde birleşecek olan küçük ve
orta boy şirketlere 1 ya da 2 yıl vergi muafiyeti geliyor. Lisanslı depoculuk işletmeleri de 5 yıl süreyle vergiden muaf olacak.
lUluslararası Para Fonu (IMF) ile yapılacak program kapsamında, Türkiye’de bulunan IMF heyeti ile görüşmelerin öngörüldüğü gibi bir süre daha süreceği belirtildi.
l2008 bütçesiyle 222,5 milyar TL harcama yapılırken, bütçe gelirleri de 204,5 milyar TL oldu. 2008 bütçesi, yılı 17 milyar 69
milyon TL açıkla kapattı.
lKamuoyunda ‘’sicil affı’’ olarak bilinen
5834 sayılı ‘’Karşılıksız Çek ve Protestolu
Senetler ile Kredi ve Kredi Kartları Borçlarına İlişkin Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkında Kanun’’ Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.
l BOTAŞ Genel Müdürlüğü, doğalgaz satış fiyatlarında konutlarda yüzde 17 ve sanayide yüzde 18 oranında indirim yaptı.
ŞUBAT
lUluslararası Para Fonu (IMF) Birinci
Başkan Yardımcısı John Lipsky, Türkiye ile
anlaşma yolunda çok önemli ilerlemeler
kaydedildiğini söyledi.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2009
GOSBSAD
lının üçüncü çeyreğinde azaldı. Küresel kriz en fazla istihdam piyasasını vurdu. Tüm dünyada işsizlik en önemli sorun
olarak ortaya çıkarken, dünya genelinde
küresel kriz nedeniyle işsiz kalan sayısının 50-60 milyonu bulacağı raporlara yansıdı. Türkiye’de işsizlik oranı Şubat ayında yüzde 16.1’le rekor düzeye çıkarken, bu
oran Ağustos ayında yüzde 13.4’e geriledi.
21
GOSBSAD
GÖRÜŞ
lAmerikan Merkez Bankası (Fed),
ABD’de derinleşen durgunluğa karşı oluşturduğu bazı programların süresini 30
Nisan’dan Ekim sonuna kadar uzattı.
lİmalat sanayinde kapasite kullanım
oranı Ocak ayında, geçen yılın aynı ayına
göre 16,5 puan azaldı ve yüzde 63,8 seviyesinde gerçekleşti.
lTürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK),
Ocak ayında tüketici fiyatları endeksinin (TÜFE) yüzde 0,29, üretici fiyatları endeksinin (ÜFE) yüzde 0,23 arttığını açıkladı. TÜİK’e göre, Ocak ayı itibariyle yıllık
enflasyon ise TÜFE’de yüzde 9,50, ÜFE’de
yüzde 7,90 oldu.
lÇin’deki otomobil satışları, ABD’deki
otomobil satışlarını geçti. Otomobil satışlarında ABD tarihte ilk kez ikinciliğe düştü.
lYeni bir yasal düzenlemeyle, ABD
Yönetimi’nin 700 milyar dolarlık mali sektör kurtarma paketinden faydalanmak isteyen şirketlerin üst yöneticilerinin maaşı
aylık 400 bin doları aşamayacak.
lSanayi üretimi, 2008 yılında yüzde 0,9
geriledi. 2008 Aralık ayında, aylık bazda,
imalat sanayinde yüzde 19,9, elektrik, gaz
ve su sektöründe yüzde 5,3, madencilikte
yüzde 2’lik üretim düşüşü yaşandı.
lFransa, Renault ve Peugeot-Citroen otomobil üreticilerine 6 milyar Euro kredi
yardımı yapma kararı aldı.
lMerkezi Yönetim Bütçesinden ocak
ayında 18 milyar 796 milyon TL harcama
yapıldı, 15 milyar 830 milyon TL bütçe geliri elde edildi. Ocak ayındaki bütçe açığı da 2 milyar 967 milyon TL olarak tespit
edildi.
lAB’de ortak para Euro kullanan 16 ülkede sanayi üretimi, aralık ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12 ile
tarihinin en sert düşüşünü gerçekleştirdi.
lAvustralya parlamentosu, 27,4 milyar
dolarlık ekonomiyi teşvik paketini onayladı.
lEuro Bölgesi geçen yıl son çeyrekte,
3’üncü çeyreğe göre yüzde 1,5 küçülerek
2010 Türkiye'si nasıl olacak?
Türkiye’nin 2010 yılında büyümeye geçeceğini söyleyen Kemal
Derviş, krizden Çin ve Hindistan’ın güçlenerek çıkacağını vurguladı.
Sabancı Üniversitesi Uluslararası Danışma Kurulu Üyesi Derviş, Türkiye ve dünya ekonomisine dair öngörülerini üniversitenin İstanbul Politikalar Merkezi’nde anlattı. Türkiye’nin 2010 yılında büyümeye
geçeceğini söyleyen Derviş, krizden Çin ve
Hindistan’ın güçlenerek çıkacağını vurguladı
GOSBSAD
Kemal Derviş
22
Sabancı Üniversitesi
Uluslararası Danışma
Kurulu Üyesi
UNDP eski Başkanı
UNDP eski Başkanı Sabancı Üniversitesi Uluslararası Danışma Kurulu Üyesi Kemal Derviş, hem dünyada hem de
Türkiye’de 2010 yılında büyümeye geçileceğini açıkladı. Dünya ekonomisinin 2.
Dünya Savaşı’ndan bu yana küçülme yaşamadığını hatırlatan Derviş, “Yaşanan
global kriz dünyada hiçbir ülkeyi teğet geçmeyecek” dedi. Ekonomistlerin büyük çoğunlukla yaşanan krizin boyutlarını ön-
EKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
göremediğini, öngörülerin çok yanıldığını da
vurgulayan Derviş, “Şu anda en iyi uzmanlar bile 3 ay, 6 ay sonrasını görebilecek durumda değil” diye konuştu.
Derviş, krizin Türkiye’yi teğet geçip geçmediği konusunda ise, “Hükümette olanların, ‘Öldük, bittik’ deme şansı yok. Ben de hükümette
görev aldım. Beklenti yönetimi açısından iyimserlik aşılamak zorundasınız. İyimser konuşurken gereken de yapılmalı değil mi? Bu durumda önemli olan inandırıcılık. Koyduğunuz
hedefler gerçekleştikçe, o zaman kamuoyunda
inandırıcılığınız artar” açıklamasını yaptı.
Küçülmeye takılmayın
Brookings Institute’da Global Ekonomiden Sorumlu Başkan Yardımcısı da olan Derviş, şu
saptamaları yaptı:
lMerkez Bankası Para Politikası Kurulu,
kısa vadeli faiz oranlarında 1,50 puan indirim yaptı. Buna göre gecelik borçlanma
faiz oranı yüzde 13,00’den yüzde 11,50’ye
çekilirken, borç verme faiz oranını da yüzde 15,50’den yüzde 14’e indirildi.
lMerkez Bankası, döviz depolarının vadesini 1 aydan 3 aya, döviz depo piyasalarında borç verme faiz oranını, dolar için
yüzde 7’den yüzde 5,5’e, Euro için yüzde 9’dan yüzde 6,5’e düşürülmesine karar
verdi.
lSanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, 1 milyar dolarlık yeni ihracat kredisi destek programı çerçevesinde, başvuran
ve şartlara uyan her KOBİ’ye 6 ay vadeli,
vade sonunda defaten ödemeli olmak üzere 200 bin dolara kadar kredi kullandırılacağını söyledi.
lUluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye
Temsilcisi Hüseyin Samiei, dış borç seviyesine bakıldığında iyi bir konumda oln Bankaların “zehirli varlıkları” temelde
ABD ve Avrupa ülkelerini etkiledi. Ama kredi daralması, bütün dünyayı etkisi aldı. Gelişmekte olan ülkelere yönelik kredi miktarı 900
milyar dolardan 140 milyar dolara indi.
n Çin ve Hindistan, krizden biraz daha az etkileniyor. Hindistan sanırım 2009’u yüzde 6.5
büyümeyle tamamlar. Önümüzdeki dönemde Çin ve Hindistan’ın dünya ekonomisindeki payı artacak, 2030’da yüzde 25’e çıkacak.
n Hindistan, büyük krizler yaşadı. Sonra
adım adım reformlar yaptı. İç tasarruf oranını
milli gelirin yüzde 20’sinden yüzde 35’ine çıkardı. Nasıl yaptılar bilmiyorum ama yükselttiler. Ayrıca, tarımda herkese 100 günlük iş garantisi verdiler. Bu da önemli sosyal politika
oldu.
n Türkiye’de tasarrufların milli gelire oranı
yüzde 16-17’lerde. Yani, yetersiz. Bu tasarruf
oranıyla Türkiye en fazla yılda yüzde 4-5 büyüme yaratabilir. Oysa bize istikrarlı şekilde
yıllık yüzde 7 dolayında büyüme gerek. Tasarruf oranının yüzde 22-25’lere çıkması gerek. İç
duğu görülen Türkiye’nin dış borcunun,
benzer ülkelere göre daha düşük olduğunu kaydetti.
lİhracat bu yılın Ocak ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 25,7 azalarak 7
milyar 891 milyon dolar oldu. İthalat da
Ocak’ta yüzde 43,3 oranında azaldı.
MART
lTürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Şubat ayında tüketici fiyatları endeksinin
(TÜFE) yüzde 0,34 gerilediğini, üretici fiyatları endeksinin ise (ÜFE) yüzde 1,17
arttığını açıkladı.
lDoların 1,8250 lirayla rekor seviyeye
çıkmasıyla Merkez Bankası, 10 Mart 2009
tarihinden itibaren döviz satım ihaleleri
yoluyla piyasaya döviz likiditesi sağlanmasına karar verildiğini bildirdi.
lTürkiye’nin sanayi üretimi Ocak ayında, 2008 yılının aynı ayına göre yüzde 21,3
oranında azaldı.
l Merkez Bankasının döviz satım ihalelerine yeniden başladı. İlk gün, döviz satım
tasarrufu artıramadığımız durumda dışardan kaynak sağlamak gerekiyor.
n Türkiye kriz öncesi çok olumlu bir
“çark” yakaladı. Bu büyük çıkış, dünya
kriziyle kesintiye uğradı. Yüzde 13.8’lik
küçülmeye çok da takılıp kalmamak gerek.
Önemli olan sonraki gerçekleşmelerin nasıl
seyrettiği.
Kriz sonrası çıkış döneminde cari açık
ihmal edilmemeli
n Gerçi bu yıl ciddi sorun olmaktan çıktı ama Türkiye’nin cari açığa dikkat etmesi gerekiyor. Milli gelirin yüzde 3’ünü geçmemeli. 4-5-6 gibi oranlar hep kırılganlık
kaynağıdır.
n Cari açıkta bu kadar kesin çizgi çizilirse, Türkiye yüzde 7 dolayındaki büyümeyi
nasıl yakalayacak?
n Maliye politikalarıyla dengeyi kurmak
gerekiyor. Kriz sonrası çıkış döneminde de
cari açık konusuna dikkat edilmeli. l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2009
GOSBSAD
13 yıllık tarihinin en kötü performansına
imza attı.
23
GOSBSAD
GÖRÜŞ
ihalesindeki satış tutarını 50 milyon dolar
olarak açıkladı.
l İmalat sanayinde kapasite kullanım
oranı Şubat ayında, geçen yılın aynı ayına
göre 15,5 puan azaldı ve yüzde 63,8 seviyesinde gerçekleşti.
lBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, ekonomide 4. tedbir paketini açıkladı. Pakete göre Eximbank’ın sermayesi 500 milyon
lira artırılacak. Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu yüzde 5 düşürülecek. Bütçeden
KOSGEB için öngörülen ödeneğe 75 milyon lira ilave yapılacak. İhracatçının rekabet gücünün yükseltilmesi amacıyla Destekleme Fiyat İstikrar Fonu’na ayrılan
para artırılacak. Yeni konutların satışından alınan yüzde 18’lik KDV, üç ay süreyle yüzde 8’e indirilecek. Otomotiv firmalarının elindeki mevcut araçlardan alınan
ÖTV oranı 3 ay süreyle düşürülecek. Beyaz eşya ve elektronik eşyada uygulanan
ÖTV’nin oranı 3 ay süreyle indirilecek.
l4. tedbir paketinin vergi indirimleri uygulamaya girdi. 15 Haziran’a kadar geçer-
li olacak Bakanlar Kurulu Kararına göre,
net alanı 150 metrekare ve üzeri konut teslimlerinde KDV oranı yüzde 18’den yüzde
8’e düşürüldü. ÖTV oranı da, ticari araçlarda yüzde 10 yerine yüzde 1, motor silindir hacmi 1600 cm3’ü geçmeyen otomobillerde yüzde 37 yerine yüzde 18, otobüslerde de yüzde 1 yerine sıfır olarak uygulanacak. Elektronik ve beyaz eşyada ise yüzde
6,7’lik ÖTV sıfırlandı. Tüketici kredilerindeki KKDF de, yüzde 15’den yüzde 10’a
indirildi.
lTürkiye’de, 2008 yılı aralık ayında işsizlik oranı, 3 puan artarak yüzde 13,6 olarak
hesaplandı. İşsiz sayısı da, 838 bin kişi artarak, 3 milyon 274 bin kişi oldu.
lMerkez Bankası Para Politikası Kurulu, kısa vadeli faiz oranlarında 1 puan indirim yaptı. Buna göre gecelik borçlanma
faiz oranı yüzde 11,50’den yüzde 10,50’ye,
borç verme faiz oranı da yüzde 14’den
yüzde 13’e çekildi.
l1 Nisan’dan geçerli olmak üzere sanayi elektriğinin fiyatında yüzde 1,66, konut
2010'da kısmi toparlama olacak
Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, 2009'un yaklaşık
50 milyar dolarlık bütçe açığı ile kapandığını, 2010 yılında ise Türk
ekonomisinde kısmi toparlanma beklediklerini belirtti
Can Akın Çağlar
GOSBSAD
Ziraat Bankası
Genel Müdürü
24
Dünya genelindeki krizden ilk başta en çok
etkilenen sektörün finans olduğunu belirten Çağlar, “Belki işadamları ve karar alıcılar olarak şu yanılsama içerisinde olduk. ‘Bu finans sektöründen kaynaklanan
bir kriz oldu. Bizim bankacılık sektörümüz
sağlam. Biz buradan fazla etkilenmeyiz’ dedik. Yatırım kararlarımızdan radikal kararlar almadık. Ama sonradan tedbir almamız
gerektiğini gördük. Küresel bankacılıkta bu
dönemde 2.8 trilyon dolarlık zarar ortaya
çıktı. Bunun 1 trilyon doları Amerika’da,
1.5 trilyon doları ise Avrupa’da gözlemlendi. Küresel büyüme ciddi anlamda negatife dönüştü. Özellikle 2008 yılının son çeyreğinde ortaya çıkan daralma, 2009 yılının
ikinci yarısından itibaren iyileşme temayülleri göstermeye başladı. Enflasyon dün-
EKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
yada en büyük problem olarak çözülmeye çalışılan unsurlardan birisi idi. Yaşanan kriz dolayısıyla kendi kendine çözüldü. Hatta ülkeler
artık, ‘Bir parça enflasyon olsa mı acaba?’ noktasına geldi” dedi.
Yaşanan krizin dünya bankacılığını karmaşık
bankacılıktan geleneksel bankacılığa dönmeye sevk ettiğini de kaydeden Çağlar, kredi politikalarında birtakım sıkılaştırmaların gündeme geldiğini, bankaların kredi vermez hale geldiğini belirtti. Son çeyrekteki verilerin, ekonominin toparlanmaya gittiğine işaret ettiğini de anlatan Çağlar, “Kredi piyasalarındaki
sorunlar ve artan işsizlik oranları toplanmanın kademeli olacağını gösteriyor. Faiz oranlarının yukarıya hareketlerinden bahsedebiliriz.
Türk ekonomisine baktığımızda ise iç talepte ve
dış ticaretteki yavaşlamanın sonuçta istihdam
lBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, 3 ay
süreyle gayrimenkul alım satımlarında
tapu harcını binde 15’ten binde 5’e, ev ve
ofis mobilyaları ile KOBİ’lerin kullandığı
bazı sanayi ve iş makinelerin ise KDV’yi
yüzde 18’den yüzde 8’e indiren 5 maddelik yeni ekonomik önlem paketini açıkladı.
lModel yılı 1979 veya daha eski olan motorlu taşıtların, hurdaya çıkarılması halinde ödenmemiş motorlu taşıtlar vergisi ve
cezaları silinecek.
lBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, küresel krizin etkilerini azaltmak amacıyla
Kredi Garanti Fonu’na 1 milyar lira aktarılacağını açıkladı.
10 bin 436 dolar olarak hesaplandı. TÜİK,
2007 yılı ile 2008’in ilk 3 çeyreğinin milli
gelir rakamlarını revize etti, 2007 büyüme
rakamı yüzde 4,6’dan yüzde 4,7’ye yükseltildi.
l İhracat şubat ayında, geçen yılın aynı
ayına göre yüzde 24,9 azalarak 8 milyar
317 milyon dolar oldu. İthalat da şubatta
yüzde 47,6 oranında azaldı ve 8 milyar 398
milyon dolar olarak gerçekleşti.
NİSAN
lTürkiye ile Uluslararası Para Fonu
(IMF), doğrudan görüşmelere yeniden
başlama kararı aldı.
lMerkez Bankası, döviz satım ihalelerini
durduracağını bildirdi.
lTürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Türkiye ekonomisinin 2008 yılında yüzde 1,1
oranında büyüdüğünü açıkladı. Kesintisiz
27 çeyrektir büyüyen Türkiye ekonomisi,
2008 yılının son çeyreğinde yüzde 6,2 küçüldü. 2008 yılında kişi başına GSYH, cari
fiyatlarla 13 bin 367 lira, dolar cinsinden
lTürkiye İstatistik Kurumu, mart ayında
tüketici fiyatları endeksinin (TÜFE) yüzde 1,10, üretici fiyatları endeksinin (ÜFE)
yüzde 0,29 arttığını açıkladı. TÜİK’e göre,
mart ayı itibariyle yıllık enflasyon ise
TÜFE’de yüzde 7,89, ÜFE’de yüzde 3,46
oldu.
problemlerine, ekonominin yavaşlaması sonucunda bütçe dengelerinin bozulmasına giden
bir süreç yaşadık. Bu süreçte Türk bankacılığı
fazla etkilenmedi. Ancak krizi önceden hissedemeyen reel sektör olarak ciddi sıkıntılar yaşadı.
2007 yılının sonlarına kadar yüzde 6.9’luk bir
büyüme kaydeden ekonomimiz, en büyük daralmayı 2009 yılının ilk çeyreğinde yaşadı. Fakat 2009 yılı 3. çeyrek verilerinin 3.3 gelmesi 2010 yılının umutlu olduğunu gösteriyor”.
nu devam ettirdiği sürece ülkeye ciddi miktarda kaynak geleceğini tahmin ediyoruz.
Yeni pazarlar kazanmış olmamızın avantajlarını da önümüzdeki dönemlerde yaşayacağız.” Türk bankacılığında 9 aylık dönemde kredinin yüzde 2 büyüme gösterebildiğini ifade eden Çağlar, buna karşın takipteki rakamların 14 milyardan 21 milyar
TL’ye çıktığını, yani yüzde 51’lik gecikmeden bahsedildiğini belirtti. Bankacılık sektörünün bu dönemde bu kadar kar ediyor
olmasının eleştirildiğini fakat yılı 20 milyar TL civarında bir karla kapatacaklarını
söyleyen Çağlar, “Türkiye’de kredi kullanımı yüzde 2 artarken, Ziraat Bankası olarak
yüzde 10’luk bir kredi artışına, 32.8 milyar
TL kredi artışına ulaştık. Aslında biz yeni
başladık. Ama şu anda Türkiye’de en fazla
kredi kullandıran ikinci banka konumuna
geldik. Eylül 2008’den Eylül 2009’a kadar
haftalık 1 milyar TL’nin altında hiç kredi kullandırmadık. Bu kredilerin yaklaşık
yüzde 70’i ticari kredi, 139 milyon TL’si
tarımsal kredidir” şeklinde konuştu.l
Türkiye ekonomisiyle ilgili beklentilerini de
dile getiren Çağlar, şöyle konuştu: “2010 yılında ekonomide kısmi toparlanma bekliyoruz.
İhtiyati iyimserlik içerisindeyiz. Cari işlemler
açığı ve enflasyonun düşük seyir izleyeceğini
düşünüyoruz. Faiz oranlarının buralardan devam etmesini bekliyoruz. Ülkenin reytinginin
artması, ülkeye döviz girdisinin bollaşacağını
bize gösteriyor. Biz bugüne kadar kendi kaynaklarımız yeter halde geldik. Ama 2 gün önce
ısrarla dünyanın en büyük bankalarından bir
tanesi 1 milyar doların üzerinde bir kredi kullandırma konusunda bizlerle görüşmeler yaptı. Türkiye bir parlayan yıldız olma unsuru-
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2009
GOSBSAD
elektriğinin fiyatında ise yüzde 1,58 oranında indirim yapıldı.
25
GOSBSAD
GÖRÜŞ
lTürkiye’nin sanayi üretimi Şubat ayında, 2008 yılının aynı ayına kıyasla yüzde
23,7 ile rekor oranda azaldı.
lİmalat sanayinde kapasite kullanım
oranı Mart ayında, geçen yılın aynı ayına
göre 16,5 puan azaldı ve yüzde 64,7 seviyesinde gerçekleşti.
lDevlet Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye
ve IMF’nin, 3 yıllık stand-by anlaşmasına
ilişkin görüşmelere yol gösterecek prensipler konusunda mutabakat sağladığını,
ancak ön anlaşmaya varmadığını açıkladı.
l Krize karşı alınan 36 önlemin 2008-2010
dönemindeki toplam maliyeti 54,4 milyar
lira olarak belirlendi.
lEkonomiyi canlandırmak için KDV indirimi uygulanacak malların kapsamı genişletildi.
l2009 yılı Ocak-Mart döneminde bütçe
giderleri 66 milyar 425 milyon lira, bütçe
gelirleri 47 milyar 298 milyon lira ve bütçe açığı da 19 milyar 127 milyon lira olarak gerçekleşti. Mart ayı bütçe giderleri 21
milyar 820 milyon, gelirleri 13 milyar 53
milyon, bütçe açığı ise 8 milyar 767 milyon
lira oldu.
lTürkiye’de, 2009 yılı ocak ayında işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 3,9 puan artarak yüzde 15,5 olarak hesaplandı. İşsiz sayısı ocak 2009 döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine
göre 1 milyon 59 bin kişi artarak 3 milyon
650 bin kişi oldu.
lMerkez Bankası Para Politikası Kurulu, kısa vadeli faiz oranlarını 0,75 puan indirdi. Buna göre, gecelik faiz oranları borçlanmada yüzde 9,75’e, borç vermede ise
yüzde 12,25’e çekildi.
l Şubat ayında sanayi üretimi, ortak para
kullanan 16 ülkenin dahil olduğu Euro
Bölgesi’nde yüzde 18,4 ve 27 üyeli AB’de
yüzde 17,5 geriledi.
GOSBSAD
MAYIS
26
lTürkiye’nin sanayi üretimi Mart ayında, 2008 yılının aynı ayına kıyasla yüzde
20,9 oranında azaldı.
lTürkiye’de işsizlik oranı 2008 yılında
yüzde 11 oldu. İşsizlik oranı, 2007 yılında
yüzde 10,3 düzeyindeydi.
EKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
lİmalat sanayinde kapasite kullanım
oranı Nisan ayında, geçen yılın aynı ayına göre 14,9 puan azaldı ve yüzde 66,8 seviyesinde gerçekleşti.
lMerkezi yönetim bütçesinden Nisan
ayında 21 milyar 10 milyon lira harcama
yapılırken, bütçe gelirleri 20 milyar 63 milyon lira, bütçe açığı ise 947 milyon lira
oldu.
lMerkez Bankası Para Politikası Kurulu, kısa vadeli faiz oranlarını 0,50 puan indirdi. Buna göre, gecelik faiz oranları borçlanmada yüzde 9,25’e, borç vermede ise
yüzde 11,75’e çekildi.
lTürkiye’de, 2009 yılı şubat ayında, işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 4,2 puan artarak yüzde 16,1’le rekor kırdı.
lTürkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) önderliğinde Hak-İş, Türk-İş,
TESK, TİSK ve Kamu-Sen, TİM, TÜSİAD,
MÜSİAD bir araya gelerek ‘’kriz varsa
çare de var’’ seferberliği başlattı.
lTürkiye’nin Ocak-Nisan döneminde
ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre
yüzde 27,9 gerileyerek 32 milyar 75 milyon dolar, ithalatı da yüzde 42 azalarak
38 milyar 910 milyon dolar oldu. İhracat
nisan ayında, geçen yılın aynı ayına göre
yüzde 33,3 azalarak, 7 milyar 576 milyon
dolar oldu. İthalat da nisanda yüzde 43,4
oranında azaldı ve 10 milyar 119 milyon
dolar olarak gerçekleşti.
HAZİRAN
lResmi istatistik kurumu Eurostat’ın verilerine göre, Euro Bölgesi, geçen yılın aynı
dönemine göre yılın ilk çeyreğinde yüzde
4,8 küçülerek, tarihinin en kötü ekonomik
performansına imza attı.
lTürkiye İstatistik Kurumu, Mayıs ayında tüketici fiyatları endeksinin (TÜFE)
yüzde 0,64 arttığını, üretici fiyatları endeksinin (ÜFE) yüzde 0,05 gerilediğini açıkladı. TÜİK’e göre, Mayıs ayı itibariyle yıllık
enflasyon ise TÜFE’de yüzde 5,24 artarken, ÜFE’de yüzde 2,46, geriledi.
lHükümet, yeni yatırımları teşvik etmek, istihdamı artırmak ve KOBİ’lere kredi desteği için 4 milyar liralık yeni paket
lTürkiye’nin sanayi üretimi Nisan ayında, 2008 yılının aynı ayına kıyasla yüzde
18,5 oranında geriledi.
lİmalat sanayinde kapasite kullanım
oranı mayıs ayında, geçen yılın aynı ayına
göre 12 puan azaldı ve yüzde 70,4 seviyesinde gerçekleşti.
lBazı sektörlerde krizin etkilerini azaltmak için üç aylığına uygulamaya konulan ÖTV ve KDV indirimleri 30 Eylül’e kadar uzatıldı. Yeni düzenlemeyle 1.6 litre
ve altındaki araçların ÖTV oranları yüzde
18’den yüzde 27’ye çıkarılırken hafif ticari araçta ise yüzde 1 olan ÖTV oranı yüzde
3’e yükseldi.
lMerkez Bankası, faiz oranlarını 0,50
puan düşürdü. Para Politikası Kurulu, gecelik borçlanma faiz oranını yüzde 8,75’e,
borç verme faiz oranını ise yüzde 11,25’e
indirdi.
lEnerji Piyasası Düzenleme Kurulu
(EPDK), akaryakıt dağıtım ve bayi satışlarına yönelik ‘’tavan fiyat’’ uygulamasına
karar verdi.
lTürkiye ekonomisi, bu yılın ilk çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla yüzde 13,8 (revize edilerek rakam yüzde 14,7’ye çıkarıldı) küçüldü.
lİhracat mayıs ayında, geçen yılın aynı
ayına göre yüzde 41 azalarak, 7 milyar 359
milyon dolar oldu. İthalat da nisanda yüzde 43,9 oranında azaldı ve 10 milyar 836
milyon dolar olarak gerçekleşti.
TEMMUZ
lTÜİK, Haziran ayında tüketici fiyatları endeksinin yüzde 0,11, üretici fiyatları endeksinin yüzde 0,94 arttığını açıkladı.
TÜİK’e göre, Haziran ayı itibariyle yıllık
enflasyon TÜFE’de yüzde 5,73 artarken,
ÜFE’de yüzde 1,86 geriledi.
lİmalat sanayinde kapasite kullanım
oranı haziran ayında, geçen yılın aynı ayına göre 9,6 puan azaldı ve yüzde 72,7 seviyesinde gerçekleşti.
lMerkezi yönetim bütçesinden yılın ilk 6
ayında 124 milyar 831 milyon lira harcama
yapılırken, bütçe gelirleri 101 milyar 626
milyon lira, bütçe açığı ise 23 milyar 205
milyon lira oldu. Haziran ayında bütçeden
17 milyar 932 milyon lira harcama yapıldı.
Gelirler 15 milyar 411 milyon lira, açık ise
2 milyar 521 milyon lira oldu.
lÖTV tutarı benzinde 20 kuruş, motorinde 15 kuruş, LPG grubunda da 10 kuruş
artırıldı.
lMerkez Bankası kısa vadeli faiz oranlarını yarım puan düşürdü. Buna göre gecelik borçlanma faiz oranı yüzde 8,75’den
yüzde 8,25’e, borç verme faiz oranı ise
yüzde 11,25’den yüzde 10,75’e çekildi.
lTürkiye’nin yılın ilk altı ayındaki (OcakHaziran dönemi) ihracatı, geçen yılın aynı
dönemine göre yüzde 30,6 gerileyerek 47
milyar 746 milyon dolar, ithalatı da yüzde
41,1 azalarak 62 milyar 325 milyon dolar
oldu. İhracat, haziran ayında, geçen yılın
aynı ayına göre yüzde 29,2 azalarak, 8 milyar 332 milyon dolar oldu. İthalat da haziranda yüzde 35,9 oranında azaldı ve 12
milyar 483 milyon dolar olarak gerçekleşti.
AĞUSTOS
lTemmuz ayında tüketici fiyatları endeksi yüzde 0,25 artarken, üretici fiyatları endeksi yüzde 0,71 geriledi. TÜİK’e
göre, Temmuz ayı itibariyle yıllık enflasyon TÜFE’de yüzde 5,39 artarken, ÜFE’de
yüzde 3,75 geriledi.
l İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Kesin
Alım Satım Pazarında işlem gören gösterge kağıdı 11 Mayıs 2011 vadeli tahvilin, bugün valörlü işlemlerinde bileşik faiz yüzde
9,92 ile tarihte ilk kez tek haneye indi.
lSanayi üretimi haziran ayında, 2008 yılının aynı ayına kıyasla yüzde 9,7 oranında azaldı.
lİmalat sanayinde kapasite kullanım
oranı temmuz ayında, geçen yılın aynı ayına göre 7,7 puan azalarak yüzde 72,3 seviyesinde gerçekleşti.
lKOBİ’lerin 31 Aralık 2009 tarihine kadar birleşmeleri halinde birleşmeden doğan kazançları, Kurumlar Vergisinden istisna tutulacak. Söz konusu KOBİ’lerin üç
hesap döneminde elde ettikleri kazançları
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2009
GOSBSAD
açıkladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
yeni teşvik sisteminde 81 ilin 4 bölgeye ayrılacağını, 12 sektördeki yatırımların destekleneceğini, 500 bin kişiye istihdam sağlanacağını, KOBİ’ler için 10 milyar liralık
kaynak yaratılacağını bildirdi.
27
GOSBSAD
GÖRÜŞ
için de yüzde 75’e kadar indirimli Kurumlar Vergisi uygulanacak.
lTürkiye’de, bu yılın Nisan ayında yüzde 14,9 olan işsizlik oranı, Mayıs’ta yüzde
13,6’ya gerilerken, geçen yılın Mayıs ayına
göre 4,4 puan arttı.
lAkaryakıtta tavan fiyat uygulaması
sona erdi.
lİhracat Temmuz ayında, geçen yılın
aynı ayına göre yüzde 28,3 azalarak, 9 milyar 34 milyon dolar oldu. İthalat da Temmuzda yüzde 39,5 oranında azaldı ve 12
milyar 431 milyon dolar olarak gerçekleşti.
EYLÜL
lAğustos ayında tüketici fiyatları endeksi yüzde 0,30 gerilerken üretici fiyatları endeksinin ise yüzde 0,42 arttı. Ağustos ayı
itibarıyla yıllık enflasyon ise TÜFE’de yüzde 5,33 artarken, ÜFE’de yüzde 1,04 geriledi.
lGösterge faiz yüzde 9,31 ile yeni tarihi
dip seviyesini gördü. 11 Mayıs 2011 vadeli tahvilin bileşik faizi kapanışta ise yüzde
9,49 oldu.
lTürkiye’nin sanayi üretimi temmuz
ayında, 2008 yılının aynı ayına kıyasla
yüzde 9,2 oranında azaldı. Sanayi üretim
endeksi, temmuz ayında bir önceki aya
göre ise yüzde 0,9 yükseldi.
lTürkiye ekonomisi, bu yılın ikinci çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre
sabit fiyatlarla yüzde 7 küçüldü.
lİmalat sanayinde kapasite kullanım
oranı Ağustos ayında, geçen yılın aynı ayına göre 6,5 puan azalarak 69,7 seviyesinde
gerçekleşti.
lTürkiye’de, Haziran ayında işsizlik oranı, geçen yıla göre 3,6 puanlık artışla yüzde 13 olarak belirlendi. İşsiz sayısı geçen
yılın aynı dönemine göre 972 bin kişi artarak, 3 milyon 269 bin kişiye yükseldi.z
l2010 için yüzde 5,3, 2011 için yüzde 4,9,
2012 için yüzde 4,8 olarak planlandı.
l1 Ekim’den geçerli olmak üzere sanayi elektriğinin fiyatı kilovat saatte yüzde 9,85, konut elektriğinin fiyatı ise yüzde 9,68, ticarethanelerin elektriği ise yüzde 9,97 oranında artırıldı.
l Merkez Bankası Para Politikası Kurulu,
kısa vadeli faiz oranlarını 0,50 puan indirdi. Buna göre, gecelik faiz oranları, borçlanmada yüzde 7,25, borç vermede ise
yüzde 9,75 olarak uygulanacak.
lMoody’s, Türkiye’nin kredi notu görünümünü, ‘’durağan’’dan, ‘’olumluya’’
yükseltti.
lİhracat Ağustos ayında, geçen yılın aynı
ayına göre yüzde 29,1 azalarak, 7 milyar
833 milyon dolar oldu. İthalat da Ağustosta yüzde 34 oranında azalarak, 12 milyar
709 milyon dolar olarak gerçekleşti.
EKİM
lEkonomi Koordinasyon Kurulu, geçici
bir süre için getirilen vergi indirimlerine
devam edilmemesini kararlaştırdı.
GOSBSAD
lTÜİK, Eylül ayında TÜFE’nin yüzde 0,39, ÜFE’nin yüzde 0,62 arttığını bildirdi. Eylül ayı itibariyle yıllık enflasyon
TÜFE’de yüzde 5,27, ÜFE’de yüzde 0,47
arttı.
lTürkiye’nin sanayi üretimi Ağustos
ayında, 2008’in aynı ayına kıyasla yüzde
6,3 azaldı.
28
lİMKB Bileşik Endeksi 51.002,98 puanEKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
lTÜİK, imalat sanayinde kapasite kullanım oranının Eylül’de 0,4 puan artarak,
yüzde 70,1’e yükseldi. Oran, geçen yılın
aynı ayına göre 9,7 puan azaldı.
lMerkez Bankası, kısa vadeli faiz oranlarını 0,50 baz puan indirdi. Gecelik faiz
oranları, borçlanmada yüzde 6,75, borç
vermede yüzde 9,25 olarak uygulanacak.
lHükümet, 2010 yılı bütçesini, TBMM’ye
286,9 milyar lira olarak sundu. Bütçe gelirleri 236,8 milyar lira, bütçe açığı da 50,1
milyar lira olarak belirlendi.
lMerkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Türkiye’nin sürekli IMF ile birlikte ekonomisine yön vermemesi gerektiğini belirterek, ‘’Bir anlaşma yaptınız, bir anlaşma daha, bir anlaşma daha...Bir yerde
artık bunun bitmesi lazım. Buradan mezun olmamız lazım. Kendi ayaklarımız
üzerinde dikiliyor olmamız lazım’’ dedi.
lÖTV indiriminin son ayı Eylül’de araç
satışları yüzde 92,8 ile rekor kırdı. Eylül
ayında Türkiye’de 52 bin otomobil satıldı.
lAkaryakıt ürünlerinden 95 oktan kurşunsuz benzinin satış fiyatı litrede 8-10 kuruş artırıldı. Kurşunsuz benzin fiyatları
3,36 lirayla rekor kırdı.
lEuro/Dolar paritesi, Ağustos 2008’den
bu yana ilk kez 1,50’nin üstüne çıktı.
KASIM
l TÜİK, Ekim ayında TÜFE’nin yüzde
2,41, ÜFE’nin yüzde 0,28 arttığını açıkladı. Ekim ayı itibarıyla yıllık enflasyon ise
TÜFE’de yüzde 5,08, ÜFE’de yüzde 0,19
arttı.
l İmalat sanayinde kapasite kullanım
oranı Ekim ayında, Eylül ayına göre 1,7
puan artarak yüzde 71,8 seviyesine yükseldi.
lTÜİK, Ağustos dönemi işsizlik oranının yüzde 13,4 olduğunu açıkladı. Mart’ta
başlayan düşüş eğilimi sekteye uğradı.
lMerkezi yönetim bütçesinden Ekim
ayında 21 milyar 431 milyon lira harcama
yapılırken, bütçe gelirleri 19 milyar 10 milyon lira, bütçe açığı 2 milyar 421 milyon
lira oldu.
lTÜİK’in açıklamasına göre, Türkiye’de
yoksulluk oranı, 2008’de, bir önceki yıla
göre 0,68 puan azalarak, yüzde 17,11 oldu.
ARALIK
l Altının ons fiyatı 1.227,50 dolarla tüm
zamanların en yüksek düzeyine çıktı.
lTÜİK, Kasım ayında tüketici fiyatları
endeksinin (TÜFE) yüzde 1,27, üretici fiyatları endeksinin (ÜFE) yüzde 1,29 arttığını açıkladı. Buna göre, Kasım ayı itibariyle yıllık enflasyon TÜFE’de yüzde 5,53,
ÜFE’de yüzde 1,51 arttı.
lTÜİK, ihracatın Ekim ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,9 artarak, 10
milyar 103 milyon dolar olduğunu açıkladı. İthalat, Ekim ayında yüzde 15,2 oranında azalarak, 12 milyar 675 milyon dolara
geriledi.
lSanayi üretimi kriz döneminde ilk kez
arttı. 2008 ağustos ayından bu yana gerileyen sanayi üretimi Ekim 2009’da, bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 6,5, bir
önceki aya göre de yüzde 13,7 yükseldi.
lYunanistan Başbakanı Papandreu, ülkesinin borç sorununu çözmek için ne gerekiyorsa yapacağı sözü verdi. Yunanistan’ın
kamu borçlarının gelecek yıl Gayri Safi
Yurtiçi Hasılanın yüzde 125’ine çıkacağı
tahmin ediliyor.
lAlman otomotiv üreticisi Volkswagen,
Japon otomotiv üreticisi Suzuki’nin yüzde
20 hissesini 2,5 milyar dolara satın alıyor.
l Türkiye ekonomisi, bu yılın üçüncü çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla yüzde 3,3 küçüldü.
Yılın ikinci çeyreği için açıklanan yüzde 7
küçülme rakamı, yüzde 7,9 olarak revize
edildi.
lİmalat sanayinde kapasite kullanım
oranı, Kasımda, geçen yılın aynı ayına
göre 2,2 puan azalarak 70,7 seviyesinde
gerçekleşti.
lTürkiye’de Eylül döneminde işsizlik
oranı, Ağustos döneminde olduğu gibi
yüzde 13,4 olarak belirlendi. Bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla işsizlik oranı 2,7
puan artış gösterdi. Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre
795 bin kişi artarak, 3 milyon 396 bin kişiye yükseldi. l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2009
GOSBSAD
dan 2009 yılı rekoruyla kapandı.
29
ENERJİ
VERİMLİLİĞİ
Enerji kaynaklarının ve
enerjinin verimli kullanımı
Eğer gerekli önlemler alınmazsa, enerji konusu ileride hem Türkiye’nin hem de dünyamızın başını epey ağrıtacak bir konu.
Rakamlar her yıl yüzde 5 artan enerji kullanımımızın 2020 yılında bugünkü değerinin iki katına çıkacağını gösteriyor. En büyük açmaz da, 2008 verilerine göre kullandığımız enerjinin yüzde 74 ünü dışardan
almamız.
GOSBSAD
Enerji
Kaynaklarının
ve Enerjinin
Kullanımında
Verimliliğin
Artırılmasına
Dair Yönetmelik
25.10.2008 tarih
ve 27035 sayılı
Resmi Gazete’de
yayınlanarak
yürürlüğe girdi.
26.3.2009 tarih
ve 27181 sayılı
Resmi Gazete’de
yayınlanan
değişiklikle de son
şeklini aldı.
Dünyada bütün gelişmiş ülkeler enerji verimliliği konularında çeşitli çalışmalar yaparken Enerji Bakanlığımız da EİEİ
ile kendi bünyesinde ve ilgili bakanlıklarla bu işe son derece önem vermeye başladı ve 2009 da revize edilen yönetmeliği uygulamaya koydu. Bu yönetmeliğin bütün
maddeleri, www.eie.gov.tr den “Duyurular” kısmından tedarik edilebilir. Bu yazı,
yönetmelikte yer alan bazı önemli noktaları biraz daha açarak vurgulamak amacıyla
hazırlanmıştır.
Yirmi yılı aşan çalışma hayatında, ilaç
sektöründe Enerji Yöneticiliği ve Yardımcı
İşletmeler Müdürlüğü yapmış ve halen
Karbomed San. ve Tic. A.Ş.de Enerji Yöneticisi,
Yardımcı İşletmeler ve Kalifikasyon Danışmanı
olarak çalışmakta olan Makine Mühendisi
Turhan Sarıdal EİEİ tarafından yayınlanmış olan
bu Yönetmeliğin; endüstriyel İşletmelerden
neler istediği, neleri önemli gördüğü, nelerin
yapılmasını istediği ve enerji yöneticilerine ne
gibi görevler yüklediği ele alıyor.
30
EKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
TEP, Toplam Eşdeğer Petrol demektir.
“10 milyon kcal enerji harcaması = 1 TEP”
denklemine göre ortaya çıkar. Kullanılan
yakıtların ve elektriğin TEP’e çevrimi için,
harcanan enerji tutarlarının “Petrol Eşdeğerine Çevrim Katsayıları ile (Örneğin:
Harcanan her bin kwh elektrik için 0.086,
her bin m3 doğalgaz için 0.825…gibi) çarpılması gerekir. Enerji Kaynaklarının Alt
Isıl Değerleri ve Petrol Eşdeğerine Çevrim
Katsayıları, Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Artırılmasına Dair Yönetmelik EK. 2’de verilmektedir.
Harcanan enerjinin Toplam Eşdeğer Petrolünü bulmak çok basit bir matematik işlemdir. İşletmede kullanılan enerji türlerinin, (elektrik, yakıt çeşitleri…) son üç yıla
ait sarfları bu katsayılarla çarpılıp 3’e bölündüğünde, ortalama TEP değeri bulunmuş olur.
Yönetmeliğe göre; yıllık TEP değeri 1000
ve üzerindeki kuruluşlar bir enerji yöneticisi atamak zorundadır. Yıllık ortalama
TEP değeri 50.000 ve üzerinde olan kuruluşlar ise, içinde enerji yöneticisinin de olduğu bir Enerji Yönetim Birimi kurmak
zorundadırlar. Yönetmelik bunların tüm
detaylarını açıklamaktadır.
Yönetmelik, endüstriyel işletmelerde ve
binalarda enerjiyi adeta yutan kalemlerden de bahsetmekte ve burada önemli olanın, enerji yoğunluğunu düşürmek olduğunu vurgulamaktadır. Türkiye’nin de en
büyük amacı budur. Verilere göre birim
milli gelir başına tükettiğimiz enerjiyi (ki
buna o ülkenin “enerji yoğunluğu” deniyor) 2020 yılına kadar en az yüzde 15 düşürmemiz gerekmektedir.
Endüstriyel işletmelerde enerji yoğunluğunun tarifi şu şekilde yapılır: “Tam mamul ürün başına düşen enerji miktarı”.
Üretilen ürün ne kadar fazla olursa yo-
ğunluk da o derece azalır. Aynı zamanda,
enerjinin verimli kullanımı ve sarf miktarlarının azaltılması da enerji yoğunluğunun düşmesini sağlar. Bunun sonucunda
endüstriyel işletme sahipleri kar oranlarını yükseltirken, büyük resme bakıldığında
Türkiye de kazanır. Zaten bütün mesele
bunun anlaşılır olmasında ve şirket içinde
enerjiyi verimli kullanma anlayışını yerleştirmekte yatmaktadır.
Bu anlayışı özel yaşamınızda da uyguladığınızda ve örneğin televizyonu yatarken
uzaktan kumanda yerine kalkıp iki adım
fazla atıp düğmesinden kapattığınızda, ya
da bulaşık makinenizi ağzına kadar doldurup da çalıştırdığınızda, aile bütçenize
ne kadar katkı sağlayacağınızı göreceksiniz.
Enerji Etütü ne anlama geliyor?
Bir işletmenin enerji etütünü yapmak hem
yönetmeliklere uymak, hem de işletme sahibine inanılmaz faydalı bir geribildirim
vermek demektir.
Bir işletmede enerji avcıları bellidir. Üretim sistemleri, elektrik motorları, HVAC
sistemleri, basınçlı su, basınçlı hava sistemleri, buhar, sıcak su sistemleri, aydınlatma sistemleri v.b…
Endüstriyel
işletmelerde enerji
yoğunluğunun tarifi
şu şekilde yapılır:
“Tam mamul ürün
başına düşen enerji
miktarı”. Üretilen
ürün ne kadar fazla
olursa yoğunluk da
o derece azalır. Aynı
zamanda, enerjinin
verimli kullanımı ve
sarf miktarlarının
azaltılması da enerji
yoğunluğunun
düşmesini sağlar.
Bunlar hakkında bilgi sahibi olmak, günde,
ayda, yılda ne kadar enerji harcadıklarını öğrenmek ve bu konuların tasarruf projelerini yetkililere bildirmek kadar önemli
bir şey olamaz. Çünkü bir ürünün maliyeti hesaplanırken harcanan enerji de hesaplara katılmakta ve sonuçta o işletmenin kazancı başta olmak üzere, Türkiye’nin dışa
bağımlı enerji masraflarının düşürülmesi,
enerji bütçesinin yeni kaynaklara yöneltilmesi ve Türkiye’nin enerji yoğunluğunun
düşürülmesi söz konusu olmaktadır.
Enerji etütlerinin hissedilmeyen ama var
olan bir başka enerjisi daha vardır.
Her işletmede bir Teknik Müdür, MühenGEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2009
GOSBSAD
TEP nedir?
31
ENERJİ
VERİMLİLİĞİ
ca senelerce aynı işletmede çalışan kişiler,
bazı şeyleri o kadar fazla kanıksar ki, göremez ve farkına varamazlar. İşletme körlüğü nedeniyle bazı şeylerin ve uygulamaların değişmesi gerektiği akıllarına bile gelmez. Ama bunlar, yetersizlik veya isteksizlikten kaynaklanan şeyler değildir.
Enerji Yöneticilerinin
Görevleri nelerdir?
Bu görevlerin hepsi yönetmelikde yazılıdır, ancak en önemlilerini tekrar vurgulamakta yarar vardır.
1- Mevcut enerji harcamalarını aylık olarak kontrol etmek ve sapmaları inceleyerek raporlamak, aksiyon planları hazırlayıp işletme müdürüne sunmak. Bu işler
için eksik sayaç, ölçüm cihazı v.s. aldırmak
ve montajını yaptırmak.
dislik Müdürü, ya da Yardımcı İşletmelerden sorumlu bir mühendis vardır. Bunlar da tepe yöneticiye bağlıdır. Enerji etüdü yapılması söz konusu olduğunda, açıkça belirtilmemesine rağmen hemen çok
önemli bir korku oluşur.
Şimdi etüt yapılırsa kim bilir neler ortaya
çıkacak. Yöneticim gelecek, “sen ne biçim
mühendissin, bilmiyor muydun bunları,
neden yapmadın şimdiye kadar…” diyerek söylenecek. Kim bilir belki de ekmeğimden olacağım….
GOSBSAD
Bu korku son derece normaldir ama önemli olan hata aramak ya da birilerini suçlamak değil, bir durumu ortaya koymak, değerlendirmeler yapmak ve işletmenin mühendisleriyle beraber nerelerde, nasıl tasarruf yapılabileceğini konuşmak ve raporlamaktır.
32
Bütün gününü işletmenin yardımcı işletmelerinde, buhar kazanlarında, soğutma
veya diğer sistemlerde arıza ve bakım işlerinde geçirenlerin bu konulara zaman ayırması oldukça zordur. Özellikle kriz döneminde eleman azaltılmasına giden çoğu
işletmelerde, adam başına düşen rutin işler fazlalaşırken bazı şeylerin gözden kaçmaya başlaması da söz konusu olur. AyrıEKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
2- Mevcut sistemler için tasarruf planları hazırlamak. Enerji etütü yaptırmak bu
yönden cok faydalıdır. Dışardan bir göz,
işletme körlüğünü her zaman engeller.
Bir tasarruf planında alternatif kaynaklar
bulmak, fizibilite raporu hazırlamak ve
geri ödeme süresini bildirmek son derece
önemlidir. Fabrika yöneticilerini başka şekilde ikna etmek mümkün değildir.
3- Fabrika üretim yapmasa da (tatil günlerinde) harcadığı enerjiyi ölçmek, bildirmek ve minimuma indirmek için çalışmak.
4- Atık ısılardan faydalanma yoluna gitmek. Bu yönde projeler yapmak.
5- Yeni makine, sistem ya da ekipman
alımlarında Enerji verimliliğine dikkat etmek. Bu yönde Satın Alma Departmanı ile
işbirliği içinde olunması ve alımlarda kullanılan “Teknik Şartname”lerin Enerji Yöneticileri tarafından da onaylanması tavsiye edilir. Bu sayede, örneğin bir elektrik motorunun frekans invertörlü olması,
ya da bir HVAC sisteminde ısı geri kazanım ünitelerinin olması gibi yenilikler proje başlangıcında Teknik Şartnameye ilave
edilmiş olur.
6- Çoğu işletmede en çok enerji harcayan kısımların elektrik motorları (yaklaşık yüzde 70) olmasından hareketle, elektrik motorlarının listelerini hazırlamak, sicil kartlarını, bakım periyotlarını tutmak
ve hatta verimliliklerini, yapılan bakımları, arıza çıkma ihtimallerini, çektikleri am-
7- Mevcut Buhar ve su sistemlerinde kaçakları önlemek. Özellikle buhar sisteminde gözle görülmeyen kacaklar çok olur ve
enerji verimliliğinde önemli yer tutarlar.
Bu nedenle, kondensstoplarını, kazan blöf
sistemlerini ve baca gazlarını yılda en az
bir kere kontrol etmek gerekir. Bu konularda da uzman firmalardan yardım istenebilir.
Su sistemlerinde yapılan harcamalar maalesef TEP hesaplamalarında dikkate alınmaz, ancak elektrik üretiminde çok önemli bir yer tutan su kaynaklarının azalmamasını sağlamak için her işletmede su tasarrufu yapılması ülkemiz için son dere-
ce faydalıdır. Özellikle Su Arıtma Tesislerinden çıkan deşarj sularının tekrar kullanımı, bahçe sulama gibi alanlarda kullanılabilmesi, hem işletmelere hem de ülkemize kazanç sağlayacaktır. Özellikle sertifikalı enerji yöneticilerinin etütlerinde bunları da gündeme getirmesi çok faydalıdır.
Yönetmeliğin bir diğer bölümünde VAP
(Verimlilik Arttırıcı Projeler) ele alınmış ve
bunların hangi konularda yapılması gerektiği vurgulanırken, ayrıca endüstriyel
İşletmelerle gönüllü anlaşmaların nasıl yapılacağı açıklanmış ve kredilerden de bahsedilmiştir.
Bu yönetmeliğin hiçbir eksiği olmadığını
söylemek mümkün değildir. Kanun çıkarmak, yönetmelik yazmak gerçekten cok
zor bir iştir. Çağdaş ülkelerin örnek yönetmeliklerini incelemek, ülkemiz yasalarını,
yapısını, verilerini gözden geçirmek, çeşitli araştırmalar yapmak, istatistikleri dikkate almak ve bunları bütünleştirerek bir
yönetmelik oluşturmak oldukça kapsamlı bir çalışmadır. Kanunlar, yönetmelikler
veya kararnameler yeterli ve istenen düzeyde olabilir ama önemli olan bir husus
vardır; “Kontrol”. Kontrol mekanizmasını doğru işletmek her kanun veya yönetmelikte en önemli olaydır. Önemli olduğu
kadar da zordur, çünkü maddi külfeti çok
fazladır. İstihdam, eleman eğitimleri, sayısı ve zaman… Kontrol sistemi yürürlüğe
konduğunda, ceza sistemini de uygulamaya koymak bir zorunluluktur. Ama ne yazık ki ceza unsurları detaylarıyla yazılsa
bile, kontrol yapılamadığında enerji tasarrufu da tam olarak izlenemez. Bu nedenle,
kontrolün sıklaştırılması için Bakanlığın
çok daha fazla çözümler bulması ve yaptırımlar uygulaması gerekiyor. Gelecekte, üretimlerin durduğu fabrikaları, karanlıkta kalan caddeleri, ısınamayan evleri ve
susuzluk çeken canlıları olan bir Türkiye
görmeyi hiç kimse istemez.
Kanunlar,
yönetmelikler veya
kararnameler yeterli
ve istenen düzeyde
olabilir ama önemli
olan bir husus vardır;
“Kontrol”. Kontrol
mekanizmasını doğru
işletmek her kanun
veya yönetmelikte en
önemli olaydır.
Peki, bizler birey ve işletme sahipleri olarak neler yapabiliriz?
Çok basit: Kendi kendimizi Enerji Verimliliği yönünde kontrol edelim, kontrol etmeyenleri uyaralım. l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2009
GOSBSAD
perleri, rulman durumlarını gösteren sistemlere akuple etmek, izleme programlarını sunmak ve satın alınmasını teşvik etmek. Bu çalışma enerji tasarrufunda çok
önemli bir yer tutar. Bu konuda çalışan uzmanlaşmış firmalardan konu ile ilgili bilgi almak da son derece yararlı olacak ve
Enerji Yöneticisinin işlerini bir nebze olsun
hafifletecektir.
33
ÇEVRE
OSB’LER
İstanbul Tuzla Organize
Sanayi Bölgesi
İTOSB; mantar gibi gelişen çarpık sanayileşmenin yol açtığı
çevre kirliliğini önlemek, sanayiyi disipline edebilmek amacıyla kurulmuş, 2 yıl gibi kısa sürede tüm alt yapısını tamamlayan, gerek insan sağlığını ve doğayı tehdit eden çevre ve hava
kirliliğini önlemedeki başarısı ve
gerekse de 20 bin adet ağacı ile
yeşilin endüstri ile dost olduğu
bölgede ilk OSB olmuştur.
edilmiştir. Arazimiz Tuzla Belediye sınırları içerisinde yer alıp, 1/1000 ve 1/5000 ölçekli imar ve 1/25000 ölçekli nazım imar
planlarında sanayi alanı olarak düzenlenmiş ve imar planları Sanayi Bakanlığı tarafından onaylanmıştır.
Bilal Hancı
İstanbul Tuzla
Organize Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu Başkanı
T
stanbul Tuzla Organize Sanayi Bölgesi hangi ihtiyaçlar ve
amaçlar doğrultusunda kuruldu?
GOSBSAD
İstanbul Tuzla Organize Sanayi Bölgemiz de öncelikle her Organize Sanayi bölgesinde olduğu gibi sanayicilerin
bir arada ve bir program dahilinde üretim
yapmaları ve ülke ekonomisine katkı sağlamaları amacıyla kuruldu.
34
İTOSB hakkında okurlarımızı bilgilendirebilir misiniz?
Bölgemiz, 4562 Sayılı OSB Kanunu gereğince 16 Kasım 2000 Tarih 19 Sicil numarası ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından Organize Sanayi Bölgesi olarak kabul
EKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Bölgemiz Tuzla Tepeören Köyü sınırları içinde, Tuzla’ya 25 km, Sabiha Gökçen
hava limanına 15 Km mesafededir. Eski
Ankara-İstanbul karayoluna cephelidir.
Etrafında Maret, Isuzu, Honda, Boya ve
Vernikçiler OSB, Mermerciler OSB ve Kimyacılar OSB mevcuttur
Organize Sanayi Bölgemiz 640 bin m²’lik
alana sahiptir. Bunun 450 bin m²’si sanayi alanı, 190 bin m²’si yol ve yeşil alandır.
İTOSB’da bugün faaliyet gösteren firmalar hangi sektörlerde yoğunlaşıyor?
Üretim olarak karma sanayi grubunda
olan Organize Sanayi Bölgemiz, çevreye
zarar vermeyen üretimlere izin vererek
çevreci bir OSB olma konusundaki kararlılığını aynı duyarlılıkla sürdürmektedir.
İTOSB öncelikle çevremizdeki yerleşim
alanlarında yaşayan kişiler için istihdam
olanağı sağlamaktadır. Ülke ekonomisi
açısından da ihracata yönelik üretim yapan firmalarıyla ciddi artı değerler kazandırmaktadır.
İTOSB’da sanayicilere nasıl bir yatırım ve
teşviği uygulamasında bulunuyorsunuz?
Bölgemizde daha önceden olduğu gibi yatırıma başlayan sanayicilerimize uyguladığımız yatırım teşviklerimiz de aynen sürmektedir. Daha önce Ruhsat Harçlarının
alımını durdurarak bu alanda bir ilki başlatmış olan Bölgemiz bu konu da da farklılığını ortaya koyarak, haksızlık yapmamak
adına daha önceden alınan Ruhsat Harçlarını da iade etmiştir. Verilen bu hizmetlerin bedellerini yasa gereği OSB’lerin alma
yetkisi olmasına rağmen, Bölgemizde yatırıma başlayan üyelerden hiç bir Ruhsat
Harcının alınmaması ve üyelerin ödemesi
gereken plan ve projelerin onaylanma giderlerinin karşılanması diğer Organizelerde olmayan ve yatırımları teşvik etmek anlamında örnek oluşturan bir karar olarak
uygulanmasına devam edilmektedir.
İnşaat ruhsatlarının yanı sıra, İnşaatını tamamlayan işyerlerinin “İskan” ları ve faaliyete geçen İş yerlerinin de “İş Yeri Açma
ve Çalışma Ruhsat”ları hiçbir aksamaya
yol açmadan verilmekte, bu ruhsatlar için
de hiçbir harç alınmamaktadır.
İTOSB’un sanayicilere sunduğu olanak ve
hizmetleri aktarabilir misiniz?
İTOSB Altyapısının tamamı yol kaplaması bozulmadan tamamlanmış tek bölge statüsündedir. İTOSB’lu sanayiciler inşaata başladıkları an; elektrik, su, telefon
(ADSL), kanalizasyon ve doğalgaz gibi altyapı hizmetlerinden yararlanmaktadırlar.
T SB
Her parsele 10 hat kapasitesi ve ADSL hizmeti verecek yapıda olan Telekom alt yapımız vardır. Doğalgaz bağlatacak olan İş-
GOSBSAD
İTOSB’un bölge ve ülke ekonomisindeki
yeri nasıldır?
35
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2009
ÇEVRE
OSB’LER
yerleri, Doğalgaz Alt Yapımızın kusursuz olması nedeniyle Doğalgaz bağlatmada İGDAŞ ile hiçbir sorun yaşamadan
bağlantılarını gerçekleştirmektedirler. En
önemli sorunlardan biri olan yangın konusunda da, 4 OSB nin katılımıyla yapımı
gerçekleştirilen İtfaiye birimi, komşumuz
Boya Vernik OSB de kurulmuş ve 4 OSB
ye hizmet vermeye başlamıştır.
Elektrik en çok önem verdiğimiz konuların başında gelmektedir. Bölgemiz Elektrik Enerjisi Satışı ile ilgili olarak 4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca
20/09/2007 tarihinde OSB Dağıtım Lisansını Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan almış bulunmaktadır. OSB Dağıtım
Lisansımızı aldıktan sonra elektrik enerjisi
satışlarımızda 1 No’lu elektrik tarifesi üzerinden yapılmaktadır.
Elektrik Satışımızda en büyük avantajımızı ise 2008 yılının Mayıs ayında devreye
aldığımız TEİAŞ’a ait olan ve Bölgemize
1 Km. mesafede bulunan Tepeören Trafo
Merkezinden Bölgemize döşettiğimiz toplam kablo uzunluğu yaklaşık 6 Km olan
çift devre 34.500 Volt luk yer altı kablo
hattı oluşturmaktadır.
İşletme ve bakımı bize ait olan bu hat sayesinde SEDAŞ’a Dağıtım Bedeli ödemediğimiz gibi güç artış taleplerimiz bundan
sonra daha kolay çözüme kavuşacaktır.
Ayrıca, bir arıza olma durumunda çift hat
döşetildiği için yedek hattın hemen devreye alınması ile arızalar daha kısa sürede giderilebileceği gibi, bizim dışımızdaki
abonelerin arızlarından da etkilenme durumu ortadan kalkmış bulunmaktadır.
Bu hizmetlerimizin yanı sıra, bu yıl eğitim
dönemine ilk kez başlayan Mesleki Eğitim
Merkezimiz, SGK anlaşmalı sağlık ocağımız ve camimiz ile Bölge sanayicilerimize
hizmet verilmektedir.
Devletten neler bekliyorsunuz? OSB’lerdeki yatırımcıların ve sanayicilerin temel
sıkıntıları nelerdir?
GOSBSAD
Ülkemiz için en önemli konu elbetteki
üretimin sürdürülmesi, istihdamın geliştirilmesidir. Oysa yaşanılan bu küresel finans kriz ortamında sanayicilerimiz mali-
36
EKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ce açıkçası kayıt yaptırmaktan vazgeçmekte ve başka okullara gitmeyi tercih etmektedirler.
Bölgemizle ilgili bu sorunun dışında Tuzla
Bölgesi elbetteki yeri itibari ile çok önemli bir konumdadır. Denize ve havaalanına
yakınlığı Tuzlamıza bir ayrıcalık kazandırmaktadır.
yetlerini daha da düşürmek zorunda olduğu için maliyeti doğrudan etkileyen elektrik enerjisinin pahalı olması bu konuda
onları zorlamaktadır. Dolayısıyla üretimde verimliliğin bir başka deyişle düşük
maliyetle kaliteli üretimin artması öncelikle enerji birim fiyatlarına bağlıdır. Kısacası sanayicinin ucuz elektrik kullanmasının
sağlanması gerekmektedir.
İstanbul Tuzla Organize Sanayi Bölgesi Mesleki Eğitim Merkezi çalışmaları ile
bilgi verebilir misiniz?
Yönetim ve Sosyal Tesisler Binamızda yer
alan okulumuz, öncelikle bölgemizde ve
çevremizde yer alan diğer sanayicilerimizin kalifiye eleman sorununa çözüm bulmak amacıyla bu öğretim yılında hizmete girmiştir. Okulumuzda çıraklık, kalfalık, ustalık eğitiminin yanı sıra teknik ko-
Devletten beklentilere gelince; Sanayicilere düşük faizli ve uzun vadeli ödeme koşullarıyla kredi sağlanması beklentilerin
başında gelmektedir.
Sanayileşme denilince genellikle Gebze ve
Kocaeli bölgede hep ilk önce alınır? Oysa
Tuzla bölgesinde ciddi bir sanayi yatırımları var. Tuzla Bölgesinin kuvvetli ve zayıf yönlerini aktarabilir misiniz?
Organize Sanayi Bölgemiz için en önemli sorun, bölgeye gidiş gelişlerde yaşanan
ulaşım sorunudur. Yoğun çabalarımız sonucu sabah ve akşam saatlerinde bölgemize gelmesi sağlanan İETT otobüsü bir ölçüde çözüm olsa da gün içersinde Bölgemize gelmek isteyen ya da bir yere gitmek
isteyenler çok ciddi sıkıntılar yaşamaktadır.
Ulaşım ile ilgili yaşadığımız bu sorunun
en önemli sonucunu okulumuza öğrenci bulma konusunda yaşıyoruz. Bölge dışından okulumuza eğitim için gelmek isteyen öğrenciler, ulaşım zorluklarını görün-
nularda özel kurslarda düzenlenmektedir. Sanayicilerimiz bu konuda bizlere çok
destek olmaktadır. Fakat yasal mevzuata göre de bazı sıkıntılar yaşamaktayız.
Okulda eğitim alacak olan 18 yaş üstü öğrencilerin sigortasının okul tarafından karşılanması işverenin yükünü ciddi bir oranda hafifletmesinin yanı sıra, çalışan açısından sıkıntı yaratmaktadır. Çünkü ödenen
bu sigorta emekliliğe sayılmamakta yalnızca çalışanın iş güvenliğini ve sağlık sigortasını kapsamaktadır. Bir başka deyişle
yakınları da sağlık hizmetlerinden yararlanamamaktadır. Bu nedene 18 yaş üstü
öğrenci bulmak sorun olmaktadır.
Daha önce 18 yaş ile sınırlı olan bu okullarda yaş sınırının kaldırılması çok önemli bir gelişme olmasına rağmen bu konuya
bir çözüm bulunması gerekmektedir. Sigortanın kalan payını yani emekliliğe sayılması ile ilgili payı ödemek isteyen işverenlere de mevzuat izin vermemektedir.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2009
GOSBSAD
Bir başka konuda Organize Sanayi bölgelerinde KOBİ sanayicilerine verilen KOSGEB in desteklerini söyleyebiliriz. KOBİ lere verilen kredi faiz desteği,
KOBİ’lerimizin bir çok alanda bu kredilerden yararlanmasını sağlamaktadır. Bu
desteklerin limitlerin arttırılarak sürdürülmesini talep etmekteyiz.
37
GOSBSAD
Tükenmez bir üretim tutkusu:
İÇİMİZDEN BİRİ
Selçuk Paksoy
fabrikasında dört yıl çalıştım. 1973 yılı sonunda tanınmış bazı firmalar’ın mümessilliklerini almış olarak Türkiye’ye döndüm ve başlangıçta mümessillikle iştigal eden kendi firmamı kurdum. Ama asıl
amacım mesleğimle ilgili imalata geçmekti. 1976 yılında küçük çaplı ilk imalatımıza
başladık.1982 yılında ise mümessili bulunduğumuz SCHERING (Industrie Chemikalien)’nin lisansıyla Türkiye’de ilk
defa epoksi reçine ve sertleştiricileri üretimiyle gerçek imalata başladık .Konumuzda bugün hala tek imalatçıyız. 1988 yılında yabancı firmaların el değiştirmeleri sonucu,lisans anlaşmamız bozuldu ve
ondan bu yana kendi ayağımızın üzerine
basıyor,kendi know-how ımızı sürekli geliştiriyor ve imalatımızı çeşitlendiriyoruz.
Mümessili bulunduğumuz firmalarla sürekli irtibatta olarak güncelliğimizi koruduk, yeni ürün ve teknolojilerden hep haberdar olduk. Onlar bize hep dışarıya açılan pencereler oldu. Bugüne değin çok aşama katettik, başlangıçtaki aktivitemizin yüzde 95-100’nü
mümessillik oluştururken, bugün yüzde 90-95’ini imalat, gerisini mümessillikdistribütörlük meydana getiriyor ve biz
bunları dışa açılan penceremizi kaybetmemek açısından devam ettiriyoruz.
Sizi sanayici ya da imalatcı olmaya iten o
heyecan neydi?
GOSBSAD
Meslek hayatına nasıl başladınız, firmanızı nasıl kurdunuz?
40
1966 yılında İstanbul Üniversitesi’nden
Kimya Yüksek Mühendisi olarak mezun
oldum. Askerlik görevimi takiben kısa süreli bir calısma hayatım oldu ve 1969 yılında Almanya ya gittim.Orada bugün BASF
bünyesinde bulunan Glasurit adlı boya
EKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Ben öğrencilik yıllarımda hep çalıştım.
Ayrıca üniversitede 1963-1966 yıllarında her yaz tatilinde 3-4 ay olmak üzere, dört yıl üstüste Almanya’da BASF’de
talebe-işçi olarak çalıştım. 1969’da tekrar Almaya’ya beş yıldan fazla kalmama
niyetiyle gittim. Orada kendimi hiç yabancı hissetmeme rağmen, dört yıl sonra döndüm. Her horoz kendi çöplüğünde daha
iyi ötüyor, kendisini çok daha iyi hissediyor. O günkü şartlarda eksik çok şey vardı.
Özellikle döviz yoktu, transfer yoktu, ithalat çok zordu.
Bugün onları çok gerilerde bıraktık. Ama
bugünkü gelişmiş seviyemizde olmamıza
rağmen, bugün ben orada çalışıyor olsaydım, dönmek ister miydim ya da giderken
hemen dönmek niyetiyle mi giderdim?
Dönme niyetiyle giderdim ama, herhalde
dönüşümü ertelerdim. Çünkü Türkiye’nin
bugünkü ortamından hiç memnun değilim.
Türkiyedeki konumunuz nedir, kimya sektöründe? Türkiyede kimya sektörü ne durumda?
Evet biz tek imalatçıyız, ama karşımızda
rakip olarak hep dünya devleri var. Onlarla rekabet etmemiz gerekiyor, daha doğrusu onlara rağmen satış yapmamız söz konusu. Bunu şimdiye dek yapageldik, bundan sonra da sürdüreceğiz. Tabii burada küçük olmamızın getirdiği avantajla biz,
müşterilerimize karsı çok daha elastik olabiliyor, her an servis verebiliyor ve büyüklerin boş bıraktığı alanlarda aktif olabiliyoruz. Bu da az bir avantaj değil.
Bizim bir başka büyük avantajımız daha
var. Ham maddemizi kendimiz üretiyor,
bunu boya hammaddesi olarak hem satıyor, hem de kendi imalatımızda kullanıyoruz.Bir başka deyimle amacımıza uygun ürün için hammaddeyi Ar-Ge’mizde
tasarlıyor geliştiriyor; üretip, nihai ürünümüzü imal ediyoruz. Buna ilave olarak taahhüt işlerine giriyor, anahtar teslimi işler
Selçuk Paksoy'un kaleme aldığı
"Boya El Kitabı" kitabı 1998
yılında yayınlandı. Sektördeki
arkadaşlarının ısrarı üzerine
yazmaya başladığını anlatan
Paksoy, küçük çapta bir rehber
olmasını düşünürken ortaya
kalıcı bir kitap çıktığını ifade
etti.
de alıyoruz. İşe bu açıdan baktığımız vakit, çok yol aldığımızı ve büyük avantajlarımızın olduğunu görüyoruz.
Bizi en çok yoran şey,yabancı ürün hayranlığı. Yabancı kökenli olsun da ne olursa olsun. Örneğin rakip yerli bir firma verdiği teklifde avantaj sağladığını düşündüğü için, rahatlıkla “ithal poliüretan derz
macunu” yazabiliyor. Oysa aynı üründen
çok kaliteli yerli olanları mevcut. Ama ithal deyince tercih sebebi olabiliyor.
Yurt dışı müşterileriniz var mı?
Evet yurt dışına da çalışıyoruz.Deminki
sözlerime bir ilave daha yapayım.Biz deniz sektöründe çok aktifiz ve özellikle Bodrum İçmelerdeki tersane ve çekek yerlerinde satılan malzemelerin yüzde 90 bizim
Duratek markalı ürünlerdir dersem mübalağa yapmamış olurum. Orada 12 ay konaklayan yabancılar var, karı-koca emekli olmuş, gelmiş,teknesi var, onlar bizim
mallarımızı tercih ediyor. Yabancılar bizi
tercih ediyor ama Türkler yabancı malları tercih ediyor. Bodrum’dan ayrılmış gitmiş Karaib’lerden bize e-posta gönderiyor
“şu kadar bin mil yaptım, sizin şu boyanızı burada nerede bulabilirim, kim satıyor”
şeklinde sorular alabiliyoruz.
Dubaide satış temsilciliğimiz, komşu ülkelerde, Avrupa’da mümessilliklerimiz bulunuyor.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2009
GOSBSAD
Mümessilik benim için sermayeye bir basamak oluşturdu.
Ülkemizde imalat yapmayı istemek farklı bir
ruh.Sizin gibi yapan insan sayısı çok azdır.
Genç yaşta ülkeye dönüyorsunuz o günün
şartlarında,o zor şartlarda bir hayal kuruyorsunuz: Şimdi baktığınızda ne düşünüyorsunuz?
41
GOSBSAD
İÇİMİZDEN BİRİ
GOSB’u tercih etme nedeniniz neydi?
Bir kere burası güzel bir yer. 90’lı yılların
başlarında da çok güzeldi. Ondan dolayı burada yer almak istedik, ama bir türlü olamıyordu. Her gidip sorduğumuzda,
“yer yok” deniyordu. Derken 1990 yılında
burada bir ihaleye girdik şimdiki arsamızı
o ihalede aldık. Önceki fabrikamız Kartalda idi. Bizi belediyeler çok rahatsız ediyordu. Belediyelerden uzak kalmak için bura-
ya geldik ve çok da iyi ettik.
Burada çevre güzel, altyapısı hazır, yolu
hazır, suyu var. Arıtmanın dışında her şey
var. Dilerim o da olacak. Ulaşım başta kötüydü. Şimdi eksiklerine rağmen,çok daha
iyi oldu. Kısaca GOSB Türkiye’nin en güzel bir Organize Sanayi Bölgesi oldu. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler. Okuyanların sabrını taşırmadan bundan sonrasını firma tanıtım kısmında verelim..l
Kimar, 1973 yılında kardeş Firma Kisati Kimyacılar adıyla kurulmuş olup, 1980 yılından itibaren Kimar Kimyasal Ara Maddeleri San. ve Tic. A.Ş. olarak faaliyetini sürdürmeye devam ediyor.
Başlangıçta mümessillik olarak faaliyetine başlayan Kimar, 1976 yılında şeffaf PVC imalatında
kullanılan KISTAB markasıyla nontoksik kalay stabilizatörlerinin,1982 yılında da o dönem mümessili bulunduğu SCHERING Industrie Chemikalien lisansıyla epoksi reçine ve sertleştiricilerinin imaline başladı.
1998’den bu yana da tamamen bağımsız ve kendi know-how’ıyla epoksi reçine ve sertleştiricilerini
MAREPOKS ve KİSAMİD ticari isimleriyle imal ediyor. Bu mamulleri gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında kardeş Firması Paksoy Kimyevi Maddeler üzerinden pazarlıyor. Epoksi sistemleri, biri epoksi reçine, diğeri sertleştirici olmak üzere iki ayrı bileşenden meydana gelen bir reçine sistemini oluşturur ve aşağıda Duratek imalat programında detaylarını bulacağınız çok geniş bir yelpazede kullanım alanı bulur.
Kimar, 1980’lerin ortasından itibaren DURATEK markasıyla önce yapı kimyasalları imalatına
başladı ve bugün temel bohçalamadan, çatı su izolasyon membranlarına varana dek, bir inşaatın
her adımında kullanılan geniş bir ürün yelpazesine sahip oldu ve bu ürünleri kardeş firması DURATEK üzerinden pazarlıyor.
Duratek bugün, epoksi sistemler yanında, poliüretan ve akrilik sistemleri de bünyesine almış olarak; Boya - İnşaat -Tekne Yapımı - Kompozit - Endüstriyel Yapıştırıcı ve Kaplamalar - Elektrik GOSBSAD
Elektronik - Otomotiv gibi cok geniş bir alanda faaliyet gösteriyor.
42
EKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Kimar-Paksoy-Duratek, epoksi reçine ve sertleştiricilerinin halen Türkiye’deki tek imalatçısı olup,
Duratek mamülleriyle birlikte entegre bir imalatı oluşturuyor. Bu özelliği ve ürün paletiyle yurt
dışında dahi rastlanmayan bambaşka bir yapıyı meydana getiriyor.
Duratek faaliyet alanlarından bazıları
İNŞAAT
nPüskürtme yöntemiyle, dikişsiz, duvardan
duvara epoksi esaslı
Temel Bohcalama Membranları
Çatı Su İzolasy on Membranları
nAnkraj Macunları, Beton YapıştırıcısıOnarım Siste olgu Macunları
nBina Güçlendirme, Enjeksiyon Sistemleri nEndüstriyel Zemin Kaplamaları, İletgen Zemin Kaplamaları
nHavuz, Zemin, Otopark kaplamaları ve
bunlara uygulanan solventsiz epoksi, poliüretan boyalar.
GOSBSAD
BOYA ve KAPLAMA
nKorozyona karşı solventli-solventsiz epoksipoliüretan-akrilik esaslı boyalar
nÇelik veya beton tank içi ve dışı boyalarıkaplamaları
nÇelik konstrüksiyon koruma boya ve kaplama sistemleri
nYeteri derecede pası alınamayan çelik yüzeyler için yüzey toleranslı epoksi boyalar
nİskele kazıkları (çelik veya beton) boya ve
kaplama sistemleri
nİskele kazıkları su altı koruma sistem ve boyaları
nBaca gazlarına maruz kalan çelik yapı ve
elemanların korunması ve kaplanması
nYanma geciktirici özellikli boya ve kaplamalar.
DENİZ SEKTÖRÜ
nYat imalatında ahşap yapıştırıcılar
nSac, ahşap, kompozit tekneler için macunlar,
su altı su üstü kesimler için epoksi ve
npoliüretan boyala, elastik güverte kaplama
malzemeleri, yanma geciktirici özellikli iç mekan ve ıslak hacim kaplamaları,
nZehirli boyalar
nSivil veya askeri gemilerin “PRC” olarak
adlandırılan iç mekan zemin kaplamaları ve
nAntistatik helikopter pist kaplamaları.
43
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2009
GOSBSAD
İÇİMİZDEN BİRİ
KOMPOZİT
nEl Yatırması, Vakum Torbalama ve Vakum
İnfüzyon üretim yöntemlerine uygun epoksi sistemler,
nRüzgar Türbini kanatları imalinde kullanılan epoksi sistemler, epoksi yapıştırıcılar,
epoksi ve poliüretan esaslı boyalar.
ENDÜSTRİYEL YAPIŞTIRICILAR
nÇelik-ahşap-kompozit malzemelerin kendi
aralarında ve/veya birinin diğerine yapıştırılması amaçlı, epoksi/poliüretan esaslı yapıştırıcılar
nBeton/Beton yapıştırıcıları
GOSBSAD
ELEKETRİK-ELEKTRONİK
44
nTrafo-İzolatör gibi elemanların imalinde
epoksi ve/veya poliüretan döküm
nsistemleri,kondansatör ve benzeri parçaların izolasyon kitleri, elektrik izolasyon ve tamir kitleri
EKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
DURATEK, taahhüt işlerine de büyük önem
vermekte, son iki yıldan bu yana, 2010’da da
devam edecek olan büyük bir projede pay almağa devam ediyor. Söz konusu proje EREN
ENERJİ’nin Zonguldak Çatalağzı’nda kurmakta olduğu 3 ayrı üniteden oluşan toplam
Kimar-Paksoy-Duratek’in GOSB’da merkezi, Tuzla’da şubesi, Adana, Antalya, İzmir’de
Bölge Müdürlükleri, Dubai’de Temsilciliği
bulunuyor ve toplam 90’nın üzerinde çalışanı ile müşterilerine hizmet veriyor. Toplam
300 m2’lik 2 ayrı laboratuarı ve geniş Ar-Ge
olanaklarına sahip olan Kimar, bu sayede bir
yandan kendi yeni tasarımlarını yapar ve yeni
ürünlerini geliştirirken, diğer yandan da müşterilerinin ihtiyaçlarına uygun yeni ürün ve/
veya prosesler de geliştiriyor, onların çözüm
ortağı oluyor. Bunların sonucu olarak, çözüm
arayan bir mühendisin, bir ustanın ya da iş sahibinin aklına gelecek güvenilir ve tereddütsüz başvuracağı kaynağı oluşturuyor.
Ar-Ge giderleri cirosunun yüzde 2’sini teşkil
ediyor. TÜBİTAK ile ortak projeleri olan Kimar aynı zaman da çeşitli üniversiteler ve sanayi kuruluşlarıyla da yakın ilişki içindedir.
Kimar, ISO 9001:2008 versiyonu TÜV Kalite Belgesi’ne sahip olup, ISO 14000 çalışmalarına devam ediyor. Kimar çevreye büyük önem
veriyor ve çevre bilincinin kalite anlayışının
ayrılmaz bir parçası olduğuna inanıyor.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2009
GOSBSAD
1360 MW’lık Termik Elektrik Santralı olup,
Duratek bu projenin birçok boya ve kaplama
işleri kapsamında, gerek liman şantiyesinde,
iskele kazıklarının kaplanması, kazıklarla ilgili su altı ve su üstü uygulamaları, toprak altı
beton su deposu inşaatları temellerinin duvardan duvara epoksi püskürtme esaslı membranla bohçalanması, beton duvarlarının su izolasyonları ve gerekse santral sahasında her biri
birkaç bin metreküplük çelik su tanklarının içdış kaplanması, baca çeliklerinin içinden geçen
baca gazlarına karşı korunması amaçlı kaplanması, tüm beton zeminlerin kaplanması, çelik
konstrüksiyonların atmosferik korozyona karşı boyanması gibi birçok anahtar teslimi işleri yapıyor ve burada kullandığı tüm malzemeleri
kendi tasarlıyor ve üretiyor. 45
GOSBSAD
Açık inovasyon
YENİLİKÇİLİK
Procter & Gamble eni ürün fikirlerinin oranlarını 10 yıl içerisinde yüzde 5’lerden
yüzde 50’lere kadar artırdı. Sonuç olarak Açık İnovasyon’ı uygulayarak 5 yılda
yüzde 6 oranında büyüdü.
önemli değildir. Dışarıdaki Ar-Ge de ciddi
değerler yaratabilir ve Pazar payının ciddi
bir şekilde artmasını sağlayabilir. İç veya
dış kaynaklı bu akılcı fikirleri en iyi kullanan olmak en önemli ilke. Başkaları da
firmanın inovasyonlarını kullanabilmeli
ve firmada bunun karşılığında fayda elde
edebilmeli. Yoğun bir bilgi akışı sürekliliğini içeren Açık İnovasyon proaktif bir bakış açısını özetliyor aslında.
A
GOSBSAD
çık İnovasyon, bir değişim süreci, bir çok inovatif fikrin özgür dolaşımı anlamına geliyor,
bu fikirler için kimse para ödemiyor ve kolayca kullanıyor.
Henry Chesbrough tarafından ortaya atılan Açık İnovasyon yaklaşım modeli gelecekte ekonomiye yön verecek kadar güçlü olan bir potansiyel. Firmaları dış dünya ile zorunlu iletişime zorlayan bir kavram. Rekabetin çok yaygın ve kıyasıya olduğu bir ortamda firmaların vazgeçilmezi
konumunda. Açık İnovasyon’da firmalar
sadece kendi AR-GE faailiyetlerine bağlı
kalmıyor, inovatif olan dış kaynaklara yöneliyorlar.
46
Kapalı (Closed) Inovasyon’da ise firmalar çok kısıtlı dış kaynak ve genel olarak
yoğun iç kaynak potansiyeli ile başarılı
bir grafik izlemeye çalışır. Daha hümanist
olan Açık İnovasyon’un aksine icat ve yeniliklerini çok gizli tutmaya çalışan bu paradigma modeli ikinci Dünya Savaşından
sonra İnternet, elektronik haberleşme, cep
telefonu gibi radikal teknolojik yeniliklerle dışa açılmaya zorlandı.
Açık İnovasyonda önemli olan akıllı, fikir üretebilen insanlarla çalışabilmektir.
Bu insanların içerde veya dışarıda olması
EKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Henry Chesbrough “Açık İnovasyon”
isimli kitabının en büyük dayanağı lider
firmalardan biri olan IBM araştırmaları.
IBM’in, İnovasyon Kaynakları araştırmasında, yüzde 42 lik bir oranla çalışanlar ilk
sırada yer alıyor. yüzde 37 ile İş Ortakları, yüzde 35 oranı ile Müşteriler, yüzde 23
oranı ile Danışmanlar bu sırayı takip ediyor. Firma içi Ar-Ge nin payı ise oldukça
düşük. IBM bu araştırmaların sonucunda
Açık İnovasyon’a yönelmek zorunda kalıyor. Açık kaynak kodlu özgür işletim sistemi Linux’u tüm dünya programcılarına
açılması ile birlikte IBM, bu açık inovasyon ürünününden para kazanıyor.
Bununla birlikte, MIT Girişimcilik
Merkezi’nden Kenneth Morse, IBM in yazılım konusunda açık inovasyonu uyguladığı ancak donanım konusunda eksik kaldığını aktarıyor.
P&G, Açık İnovasyon’un farkına varınca
içerdeki Ar-Ge merkezinin bir çok fonksiyonunu kaldırıp Üniversitelerden, yan
sanayilerden, firma dışı mucitlerden fikir
toplayıp karşılığında ödül, belli oranda
pay gibi mükafatlarla süreci devam ettiriyor. Yeni ürün fikirlerinin oranlarını 10 yıl
içerisinde yüzde 5’lerden yüzde 50’lere kadar artırdı. Sonuç olarak Açık İnovasyon’ı
uygulayarak 5 yılda yüzde 6 oranında büyüyerek, yıllık karını 3 kat arttırıp 8.6 milyar dolara ulaştırmayı başardı. P&G in en
büyük rakiplerinden birisi olan Unilever,
P&G’ın müşterilerine eskiden olduğundan daha yakın ve dışarıdan gelen fikirleri, inovasyonları çok faydalı bir şekilde
GOSB
TEKNOPARK
Veri dağıtım sektörünün
lideri: Matriks
Matriks Bilgi Dağıtım Hizmetleri’nin faaliyet alanı nedir?
Alpay Kocabuğa
Matriks Bilgi Dağıtım
Hizmetleri
Satış Müdürü
Matriks, Türkiye ve dünya sermaye piyasalarını ilgilendiren her türlü verinin bilgiye dönüştürülerek, her türlü ortamda bireysel ve kurumsal yatırımcılara eriştirilmesi amacıyla faaliyet gösteren bir teknoloji şirketidir. Sektöründe en geniş yazılımcı kadrosunu barındıran şirket; profesyonel ve amatör kullanıcılar için farklı ortamlarda veri dağıtım, veri besleme, analiz araçları içeren yazılımlar geliştirmekte
ve abonelerine sunmaktadır.
Matriks genel tabiriyle data sağlayıcı bir
firma. Gerçek zamanlı finansal verileri kullanıcılara farklı ortamlardan, yani
uydu, internet veya mobil çözümler gibi
ortamlardan gerçek zamanlı olarak kullanıcıya ulaştırıyoruz. Kullanıcılarımız bankalar, aracı kurumlar, finansla uğraşan her
kişi bizim için bir müşteridir. Bir ev hanımı
olabilir, belli bir bütçesini değerlendirmek isteyen bir öğrenci de olabilir. Bütçesini değerlendirmek ve yatırım yapmak isteyen herkes bizim potansiyel müşterimiz.
GOSBSAD
Yaptığımız
işin
temelini
GOSB Teknopark’da geliştirdiğimiz, matriks adını verdiğimiz programımızı kurup yükleyerek, onun üzerinden veri yayını yapmak ve bu
veri yayınının kesintisiz, gerçek zamanlı olmasını sağlamak oluşturuyor. Eğer ihtiyaç
duyulursa bu ekranlarla veya
programlarımızla ilgili eği-
48
timler düzenliyoruz. Genel olarak
Matriks’in faaliyet alanı budur.
Faaliyet alanımız
farklı iki konuyu
EKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
da içeriyor. Veri ekranları uydu veya internet üzerinden ya da mobil ortam üzerinden olanlar. Mobil ortamdan söz etmek
gerekirse cep telefonları üzerinden BlackBerry veya İphone cihazlar üzerinden
gerçek zamanlı izleme sağlıyoruz. GOSB
Teknopark’ta geliştirdiğimiz programla ilgili olarak yine hisse senetlerini mobil ortamda bürokratik ve teknik olanaklar yüzünden kısıtlı. Bu yüzden gerçek zamanlı
olarak hisse senetleri, döviz, altın piyasası, Eurobond gibi finansla ilgili ihtiyaç duyulacak bütün verileri sağlamaya çalışıyoruz.
Matriks Bilgi Dağıtım Hizmetleri’nin kurulma amacı neydi?
Matriks 2003 yılında kuruldu Matriks’i
kuran ekip çok daha eskidir. Ben de yaklaşık 16 yıldır bilişim sektörünün içindeyim. Matriks kurulurken yaptığımız işi yapan çok fazla kuruluş yoktu. Matriks yüzde yüz yerli sermayeli ve 17–18 ortaklı bir
firma olarak kuruldu. İsimlerini okuyucularımız da kolaylıkla bilebilirler, Reuters,
Bloomberg gibi yurt dışı kaynaklı firmalar sektöre hâkimdiler. Bu firmaların maliyetleri son yıllarda ülkemiz şartlarına
göre yukarıda kaldı. Bizde bu durumu değerlendirerek, çok daha uygun fiyat politikasıyla, daha esnek ve kullanıcının kolaylıkla yönetebileceği bir program geliştirerek kullanıcılara sunduk. Bu yaklaşım kullanıcılar arasında tutulmaya başladı, çünkü ciddi bir ihtiyaç vardı. Tabii sektörümüzde rakiplerimiz de var. Matriks olarak
geniş ve tecrübeli bir ekibe sahip olduğumuz için son beş yılda hızla ilerledik. Banka ve aracı kurumların yüzde doksanı bizim müşterimiz.
Verileri İMKB’den anlık olarak alıyorsunuz, sanırım sadece İstanbul’dan değil
dünyanın birçok yerinden veri akışı oluyor. Nasıl çalışıyorsunuz?
İMKB genel yayınlayıcıdır. Bunun gibi
telerindeki finansal verileri tabi belli İMKB
talimatları vardır bunlara uyarak –hani
belli bir süre kısıtlamaları vardır-vermeye
başladık. Bizim databenderın aslında çok
geniş bir olanakları var ihtiyaç anlamında. Sadece ekranlar olarak düşünmemek
lazım. İşte web siteleri, artı muhasebe sistemlerinin çevrimiçi olarak desteklenmesi. Yani siz bir kullanıcı olarak veya bir yatırımcı olarak bir bankada ekstrenizi girebildiğiniz zaman o anki son güncel datayla onu görebilmeniz lazım. Biz bunları da
tabi veri olarak destekliyoruz. Bir bankanın sistemine veri desteği sağlarken altyapıyı yani mühendisliğini yapıyoruz, önyüzü tamamen tabi bankanın kendi kurumsal özelliklerine göre değişiyor.
Birkaç alternatifli ürünleriniz var.
Şimdi daha çok şu sıra ağırlıklı tabi ilk başta uydu çok ağırlıklıydı, şimdi teknolojinin
gelişmesiyle beraber artık DEP uygulamaları ağırlık kazanmaya başladı. Bu sayede
abonelerimizin sayısı ikiye hatta üçe katlandı diyebilirim. İnsanlar artık sabit olmak istemiyorlar. Bilgisayarına Matriks’i
yükleyip ofisinde, işte aynı zamanda dizüstü bilgisayarını alıp bunu evinde izleyebilmek istiyor. Veya işte seyahat esnasında izleyebilmek istiyor. Biz bu çözümleri sağladık. Aynı zamanda bu çözümleri sağlarken aracı kurumların veya bankaların finansal sitelerine de destek vermeye
başladık. İşte örnek verebilirim mesela garanti.com.tr’nin veya İş Bankası’nın, çeşitli
bankaların veya aracı kurumların web si-
Şimdi orada birkaç tane tercih etmemizin sebebi var. Çalışma ortamı olarak
GOSB’un ortamı bizim için son derece elverişli. Tabii ki başka bazı avantajları var.
KDV avantajı gibi ki bu bizim için çok büyük bir avantaj. Aynı zamanda bizden direkt kullanıcıya da yansıyor. Kullanıcı için
gerçekten çok büyük bir avantaj. Çünkü
yüzde 18 gibi bir KDV oranından avantaj
sağlıyorlar. Genel olarak bunlar diyebilirim. Yani çalışma ortamı ki özellikle bizim
için çok çok önemlidir, yazılımın sakin bir
ortamda olması gerekiyor.
Ar-Ge çalışmalarınız nasıl yürüyor? ArGe çalışmaları için devletten destek alıyor musunuz? Yaşadığınız sorunlar neler?
Burada bir sorun yok. Uygulamayı size
anlatayım. Şimdi Ar-Ge çalışmamız direkt şu şekilde: Aslında yazılım kadromuz finansal piyasalar konusunda tecrübeli ama her zaman bir ihtiyaç doğuyor
veya yeniliklere ihtiyaç duyuluyor. Biz ne
yapıyoruz? Aracı kurum veya bankalardaki yani finansal, bu işle direkt ilgili insanlar var işte araştırma müdürleridir, araştır-
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2009
GOSBSAD
New York, Almanya veya İzmir’deki vadeli opsiyon borsası var. Bu borsalarla lisans anlaşmaları yapıyoruz. Lisans anlaşmaları çerçevesinde direkt data hatları verileri bize getiriyor, bizden uyduya çıkarak
kullanıcılara yöneltiyoruz. Bu iletişim bir
buçuk iki saniye sürüyor. Gerçek zaman
dediğimiz olay da bu.
Yazılımı GOSB’da geliştirdiğinizi söylediniz. Neden teknoparkı tercih ettiniz?
“İnsanlar artık
mobil ortamda
olmak istiyorlar.
Daha doğrusu
hareket halindeyken
verilerden ayrı
kalmamak
istiyorlar.”
49
GOSB
GOSBSAD
TEKNOPARK
Aynı zamanda CNBC-e’de anlık, o da aynı
şekilde sizin gibi lisanslı bir anlaşma yapıyor yani hani herkes kendiliğinden bunu
koyamıyor anladığım kadarıyla. Bir lisans anlaşması gerekiyor.
50
Doğru, onu da açayım ben size. Şimdi bir
TV kuruluşuysanız veya bir yayıncı kuruluşsanız gene bir alt alıcı mantığıyla bize
başvuruyorsunuz. CNBC-e örneğini alacak olursak CNBC-e’de, teletekste bu yayınları canlı verebiliyoruz. Ama tabi belli bürokratik koşullar sağlandıktan sonra.
İMKB’nin alt alıcılık koşulları vardır, onlar sağlandıktan sonra o veriyi verebiliyoruz. Bir de şu var, CNBC-e’nin önünde bir
sistem var kayan bant şeklinde… Şimdi
CNBC-e’yi biz vermiyoruz. CNBC-e’nin
teleteks tarafını tamamen biz destekliyoruz. Ama başka televizyonlarda verdiklerimiz var. Yani uygulayış olarak söylüyorum. Bizim yaptığımız bir alt alıcı kuruluşun uydu kuruluşuyla direkt veriyi sunucularına indirip sunuculardan belli sistemlerin besleme yazılımlarını yazarak o sistemleri çevrimiçi besliyoruz veya işte anlaşmanın şartları neyse 3 dakika gecikmeli
veya 5 dakika gecikmeli, sistemleri o şekilde destekliyoruz.
ma elemanlarıdır veya yatırım uzmanlarıdır, direkt pilot kurumlar tespit edip bunlarla direkt bilgi alışverişi yapıyoruz. Mesela örnek verebilirim. Bono piyasasında
nasıl bir analiz tercih edebilirsiniz veya
hisse senediyle ilgili nasıl bir veri olsun?
Veya onlardan direkt bize talep gelebilir.
Diyebilirler ki işte vadeli opsiyon borsasında şu kontratı şu alt açılımlarla görmek
istiyoruz veya şöyle bir bilgi olursa bizim
için daha avantajlı olur veya şöyle bir analiz olursa daha detaylı bakabiliriz gibi. Biz
Ar-Ge’yi bir şekilde yürütüyoruz. Yani kurumlardaki direkt kontakt noktaları, pilot
kişilerle görüşüp bu şekilde geliştiriyoruz
ki zaten Matriks bu konuda da çok ünlüdür. Datayı aldıktan sonra onu hazırlayıp,
test edip kullanıcıya sunmamız çok kısa
sürede olabiliyor. Bu da tabi kullanıcıların
çok hoşuna gidiyor ve bizim başarımızdaki –yani başarı diyorum şundan dolayı diyorum çünkü İMKB rakamlarına göre sektörün birinci firmasıyız, yani databenderlık camiasında o yüzden böyle söylüyorum- böyle avantajlarımız var.
EKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
- Müşterileriniz ve tedarikçilerinizle birlikte aslında iç içe çalışıyorsunuz. O yüzden
sorun çıktığında zaten anında da müdahale etmiş oluyorsunuz. Bir de biraz kendinizden söz ederseniz, nasıl başladınız?
16 yıl Türkiye’de bilişim sektörü için çok
uzun bir süre çünkü.
Evet, uzun bir süre. Sene 1994 başlarıydı
yanılmıyorsam. 93 sonları 94 başları gibi.
Boğaziçi Data Pazarlama adında gene bir
databender şirketinde -şu an kapandı- başladım ben. Aslında asıl işim bu değil. Asıl
işim teknik. Yazılım eğitimi aldım ama
teknik ressamlık, değişik hani aslında tam
bir işe kanalize olmamıştım. BDP’de satış
elemanı olarak başladım. Daha sonra satış
müdür yardımcısı oldum. Bir 9 sene kadar
orada görev yaptım. Orada tabi hani bu
işi yapabilmeniz için kapsamlı eğitimler
almanız gerekiyor. Borsa bilginiz olacak,
uydu bilginiz olması lazım, işte network,
altyapı, bilgisayar bilginizin olması lazım,
artı işte bunların hepsini bir harmanlayıp
müşteriye ona göre bir sunum yapmanız
lazım. Özel satış eğitimleri almanız lazım.
Ayriyeten İMKB’nin mevzuatlarını, değişen mevzuatları takip edebilmeniz lazım.
Bu şekilde başladım. 2003 gibi Matriks’e
transfer oldum. Transfer diyorum hani
transfer gibi. Gerçekten bir transfer gibidir. O yıldan beri de Matriks’te satış müdürü olarak devam ediyorum.
Bilişim sektörü size göre Türkiye’de ne durumda? Nereye gidecek?
Bilişim sektörü için direkt bir tespit yapmam çok doğru olur mu onu bilmiyorum
ama finansal piyasa için şunları söyleyebilirim: Şimdi biliyorsunuz dünyada bir ekonomik kriz var. Yani her ne kadar son altı
ayda bu biraz üstü küllenmiş gibi görünse
de insanlarda hala bir tedirginlik var. Yani
sadece Türkiye’de değil yurtdışında da bu
şekilde. Hani biz borsalardan bunu görebiliyoruz. Son zamanlarda bakıyorsunuz altın fiyatı da inanılmaz çıkıyor. Şu sıra biraz geriledi ama büyük yatırımcıların altına çok daha sıcak baktığını görebiliyoruz.
Bu anlamda Türkiye’ye dönecek olursak
Türkiye’de finansal anlamda çok net bir
şey çizemiyoruz. Yani olumlu bir tablo yok
açıkçası. 2010’un ikinci çeyreğinden sonra
belki bir hareketlenme olur diye düşünüyoruz. Bilişim de bu anlamda direkt paralel olduğu için bazı atılımlar yapmak, yeni
teknolojiler getirmek, kullanıcıya çok daha
farklı çözümler sunmak istiyorsunuz. Tabi
bu belirsizlikler biraz önümüzü kesiyor.
Yatırım yapmamızı engelliyor bu noktada. Genel olarak verebileceğim cevap bu.
Çok net çizemiyorum. Bilişim sektörü şu
sıralar aslında durağan gibi geliyor bize.
Yani ben dışarıdan bir databender firmasının satış müdürü olarak baktığımda –çünkü biz dışarıda insanlarla da birebir çalışıyoruz, piyasalardan sıcak gelişmeleri alabiliyoruz- şu an durağan gibi. Çok artı bir
görüntü yok açıkçası. Negatif de diyemem
ama bir durağanlık var.
likler var. Her ne kadar demin bahsettiğim
çok fazla geniş adımlar atamasak da kendimize göre bazı hesaplamalarımız var.
Yaklaşımlarımız olacak yeni değişikliklerle. Müşteri potansiyelimizin artmasını düşünüyoruz.
Kaç personele sahipsiniz?
Matriks’in organizasyonundan kısaca
bahsedeyim. Şimdi Matriks yaklaşık 70 kişilik bir firma. 70 tane çalışanımız var. İstanbul Merkez Ofisi, şu an bulunduğunuz
yer, Şişli. Gelen işler buradan yürüyor. Haber ajansımız var. Yaklaşık 4 tane arkadaşımız var orada. Teknik servisimizde 12, satış bölümünde 11 arkadaşımız var. Bir kısmı burada, bir kısmı teknoparkta toplam
17 kişi yazılım ekibimiz var. Ankara, İzmir, Adana ve Gaziantep’te teknik ekiplerimiz var. Ankara ve İzmir’de aynı zamanda bölge temsilcilerimiz de var. Muhasebe,
idari kadroyu söyleyecek olursak işte muhasebede yaklaşık bir 5 kişi. Bir de yönetim kurulumuz var tabi. Yönetim kurulumuz bir 6-7 kişiden oluşuyor. Bu 6-7 kişinin bazıları yazılımda da görevli ki zaten
Matriks’in en büyük avantajlarından biri
ortaklarının yaklaşık 16 tanesi aktif olarak
şirkette görev yapıyor.
Müşterilerinizde bir artış söz konusu mu
ya da hangi hedefleri koyuyorsunuz?
GOSBSAD
Şimdi biz aslında çok şanslı bir firmayız
bu anlamda. Krizden çok çok etkilenmedik. Yani müşteri kaybı yüzde 10 gibi oldu.
Ama şu anki trendimiz, son üç ayki trendimiz, yukarıya doğru. 2010’un ilk çeyreğinde aslında yükseliş bekliyoruz müşteri
anlamında. Çünkü bazı yapacağımız yeni-
51
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2009
GOSB
TEKNOPARK
“Geniş ve
tecrübeli bir
ekibe sahip
olduğumuz için
son beş yılda
hızla ilerledik.
Banka ve aracı
kurumların
yüzde
doksanı bizim
müşterimiz.”
Reuters’la kendinizi kıyaslıyor musunuz?
Uluslararası camiada tabi ki kıyaslayamayız ama Türkiye’de biz Reuters’tan çok
çok daha iyiyiz. Neden böyle söyleyebilirim? Şimdi Reuters’ın Türkiye pazarına ufak pazar olarak baktığını biliyorum
ben. Şahsi aldığım bir bilgidir bu. Yazılımı ona göre. Yani dünyada herkesin kullanacağı bir yazılım yapmış ama o yazılım
Türkiye için çok uygun değil. Çünkü Türkiye borsası çok daha hareketli, çok daha
detaycı. Biz de tabii yazılımımızı buna
göre geliştirdik. Hani çok esnek, bilgileri
çok daha detaylı verebilen, artı hizmet ağı
olarak Reuters’dan çok daha hızlı hizmet
verebilen bir ağ kurduk. Domestik olarak
biz Reuters’tan çok daha iyiyiz diyebiliyorum. Yani yurtiçinde. Hem servis ağı hem
veri içeriği olarak. Domestik veri içeriğinden bahsediyorum tabii. Ama uluslararası piyasalarda tabii ki Reuters, Bloomberg
ikisi de zaten dünya devidir ve dünya piyasalarında ciddi rekabet içinde olan firmalardır. Bu anlamda karşılaştırma yaparsak Matriks olarak biz Türkiye piyasasında Reuters veya Bloomberg’den çok daha
yaygın ve iyi bir yerde olduğumuzu söyleyebilirim.
GOSBSAD
Eklemek istediğiniz son bir şeyler varsa
onları da almak isterim.
52
Şimdi tabii Matriks olarak biz sürekli yeniliğe açık bir firmayız ve zaten böyle olmak zorundayız. Rekabetin getirdiği bir
şey bu. Artı kendi içimizdeki dinamiklerin de getirdiği bir şey. Şunu söyleyebilirim: 2010’da çok daha yeni teknolojiler getirmeye çalışıyoruz, bütçelerle doğru orantılı olarak. Kullanıcılarımıza sürprizler yapabiliriz. Yani beklenti anlamında onları bayağı şaşırtacak şeyler hazırlıyoruz aslında. Bunun lansmanı için belli bir süre
var, testler ve uygun şartlar, piyasa anlamında. Bunları söyleyebilirim. Şimdi normalde bir proje yaparsınız ve o proje sürer gider. Bizim karşımızda ise sürekli dinamik bir borsa var. Tabii borsaya bağlı olmak isteyen insanlar var. Onların beklentileri gün be gün değişiyor. Sürprizlerimiz
olacak özellikle ekranlar tarafında ve mobile tarafında ki mobile gelişmeye çok açık
bir sektör. Orada farklı çözümler sunacağız. Çünkü insanlar artık mobil ortamda
olmak istiyorlar. Yani daha doğrusu haEKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
reketli haldeyken verilerden ayrı kalmamak istiyorlar. Bunun en kolay yolu mobile. İşte bir BlackBerry’den, bir İphone’dan
veya Java uyumlu bir cep telefonundan
çok rahat piyasaları izleyebilecekler. Aynı
zamanda kendi portföyünü görüp al-sat
yapabilecekler. Bu teknolojiler var Matriks
üzerinde şu anda. Yani bizle çalışan yaklaşık bir 5-6 banka veya aracı kurumda insanlar cep telefonundan, İphone’dan tıklayıp veya eliyle dokunup hisse senedi alıp
satabiliyorlar veya vadeli opsiyon VOB’da
işlem yapabiliyorlar. 2010’da en önemli özelliklerden biri yurtdışında piyasalarda piyasalarda işlem yapabilme platformlarını geliştiriyoruz. Muhtemelen ikinci
altı ayda bunun da sunumlarını yapacağız. Yani daha doğrusu hizmete sunacağız. Yani aktif insanlara önem verebileceğiz. Birkaç büyük bankayla beraber başlayabilir bu, daha sonra sektörün bu lokomotif bankalarının peşinden gelenler olur.
Bunları başlatmayı hedefliyoruz. Bunlar
önemli gelişmeler Türkiye için, finansal
piyasalar için mobile ortamda ilerlemek.
Tabi ekranlar konusu hiçbir zaman bitmez. Şu an emin olun önümüzdeki bir seneyi dolduracak, hatta öbür seneye sarkacak kadar yapılacak iş var. Tabii biz bunları önceliklendiriyoruz. Hangisi daha önce
olmalı, hangisi bizim altyapımıza uygun,
daha hızlı verebiliriz. Bunlara göre sınıflayıp kullanıcıya sunmaya çalışıyoruz. Söyleyebileceğim bunlar. Bir teknoloji firmasıyız. Teknolojinin tüm yeniliklerini takip etmeye çalışıyoruz. Yazılımcılarımız gerçekten çok iyi. Yani yazılım ekibini yöneten
arkadaşlarımız var. Onlar gerçekten çok
hâkimler işlerine. Matriks olarak öngörümüz; 2010’da biz daha iyiye gideriz şeklinde… Tabii burası Türkiye. Her şey olabilir.
Yani siyasi gelişmelerden tutun da dünyadaki herhangi bir kriz bizi çok rahat etkileyebiliyor. Özellikle bizim borsamızı. Zaten şöyle bir istatistik var: Dünyanın en
çok kazandıran veya kaybettiren borsası
Rusya’dan sonra Türkiye. Yani bu bir istatistik. Siz de buna direkt paralel bağlantılısınız. Ciddi bir kriz olsa direkt etkileniyorsunuz yani. Siz ne kadar iyi altyapıda
olursanız olun piyasanın sizden talebi azalırsa sizin de yapacağınız bir şey kalmıyor
o noktada.l
GOSB’UN
RENKLERİ
Küresel ısınma yeni
yatırımlara yöneltiyor
Tayfun Küçükoğlu
GOSBSAD
Betek Boya ve
Kimya Sanayi A.Ş.
Genel Müdür
54
İsmini “Beton”
ve “Teknoloji”
kelimelerinin ilk
hecelerinden
alan Betek Boya
ve Kimya Sanayi
A.Ş.'nin Genel
Müdürü Tayfun
Küçükoğlu, Betek
olarak amaçlarının
dış cephe ısı
yalıtımının
her konutta
uygulanmasını
sağlamak
ve bu israfın
önüne geçerek,
ülkemizin gelişimi
ve dünyamızın
korunması katkıda
bulunduklarını
anlatıyor.
GOSB Tembelova’daki üretim tesislerinizi genişlettiniz. Kriz ortamında yatırım
yapabilmenin koşulları size göre neydi?
2009 sanayicinin genel olarak yatırımlarını beklettiği bir yıl oldu. Betek de ise 2009
da 30 milyon Euro’luk bir yatırım gerçekleştirildi. Gebze’de inşa edilen yeni tesisle
birlikte Türkiye’nin yanı sıra Avrupa için
de ısı yalıtımı konusunda önemli bir yatırım hayata geçirilmiş oldu. Her zaman ülkemize ve geleceğine güvenerek ve inanarak hareket eden Betek, küresel ısınma konusunda her geçen gün daha da artan bilinç seviyesi, büyük oranda artan doğalgaz ve diğer enerji fiyatlarının da etkisiyle talebinde artmasıyla ek yatırım yapmaya hazır bulunuyor.
Isı yalıtımı konusu bizim ve ülkemiziçin çok önemli bir konu. İnsanoğlunun en
önde gelen ihtiyaçlarının başında ısınma
gelmektedir. Yaşadığımız konutlarda sadece ısınmak amacıyla bir yılda 14 milyar
dolar değerinde enerji tüketiyoruz. Harcadığımız bu enerjinin yarısından fazlası yalıtımsız duvarlar üzerinden ısı iletimiyle
EKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
kayboluyor ve israf oluyor. Gereksiz yere
atmosfere salınan baca gazları ile küresel
ısınma tetikleniyor. Ülkemizdeki mevcut
binaların sadece yüzde 8’inin ısı yalıtımlı
olduğu ve bu binalarda harcadığımız enerjinin neredeyse yüzde 75’ inin dışarıdan ithal edildiği göz önüne alındığında, ısı yalıtımının ülkemiz için önemi çok daha iyi
anlaşılmaktadır.
Milli ve toplumsal sorumluluk bilincine
sahip olan Betek Boya ve Kimya Sanayi
A.Ş. olarak amacımız, dış cephe ıs yalıtımının her konutta uygulanmasını sağlamak
ve bu israfın önüne geçerek, ülkemizin gelişimi, milletimizin refahı ve dünyamızın
korunması katkıda bulunmaktır. Çünkü
enerjiyi etkin kullanmak, hepimizin faydalandığı çevreyi aktif bir biçimde korumaktır. Enerjiden tasarruf elde etmenin
ilk ve en önemli yolu ise henüz o enerjiyi harcamadan geri kazanmaktan geçmektedir. Türkiye’de sadece ısı yalıtımı ile yılda 7 milyar dolar değerinde enerji tasarrufu sağlanabilmek mümkündür. Söz konusu tasarruf miktarı, ülkemizdeki tüm bina-
Özellikle GOSB’da yatırımlara devam etmenin avantajları size göre neler? GOSB
Tembelova yerleşkesi için neler düşünüyorsunuz?
Gebze ilçesinin; kara, deniz ve demiryolu güzergahı üzerinde oluşu, alt yapısı ve
İstanbul’a olan yakınlığı bizim için önemli bir avantaj. GOSB’un fiziki altyapısı ve
sunduğu hizmetler, gelişmiş ülkelerdeki
endüstri parkları ile eş düzeyde.
Yeni hedefler ve projeleriniz var mı? Nelerdir?
Gelecek yıllar için sektörün gelişimine
şimdiden katkıda bulunmak bizim için en
önemli hedeftir. Bizler, gelişip liderliğe giderken ülkemize de katkı sağladık. Sektörümüzün bölgesindeki bugünkü rekabetçi seviyeye ulaşmasında öncü olmamızı önemsiyoruz.2001 yılından beri sektör
lideri olarak, sektörümüzü geliştirmede
daha aktif olma yolunda kararlıyız. Amacımız, daha sağlıklı ve hızlı gelişen, tüketici güvenini tam kazanmış sektörümüzün
gelecekteki kritik fırsatları ülkemiz adına
değerlendirmesi, yeni gelişen ülkeler içinde sektörümüzün cazibe merkezi olmasıdır.
Kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarınızdan söz edebilir misiniz?
Filli Boya, sosyal sorumluluk ilkesi ile
bugüne kadar birçok projeye imza attı.
Türkiye’de çağdaş eğitime verdiğimiz büyük önem ve değer bizi böyle projelere yöneltti. Filli Boya projesi ile Türkiye’nin geleceği gençlerimizin sağlıklı ve modern
şartlar altında öğrenim görebilmesinden
dolayı biz de büyük mutluluk duyuyoruz.
Son dönemde gerçekleştirdiğimiz sosyal
sorumluluk projelerimize bir örnek daha
vermek gerekirse; 2005 yılında başladığımız Milli Saraylar projesinden bahsedebiliriz. Boya ve teknik desteğimizi 2011 yılına kadar sürdürme kararı aldığımız Milli Saraylar projesi kapsamında, tarihimize
ışık tutan, kültürel zenginliğimizi yansıtan Dolmabahçe Sarayı, Beylerbeyi Sarayı,
Küçüksu Kasrı, Ihlamur Kasrı, Yıldız Şale,
Istabla-ı Amire-i Ferhan, Aynalıkavak Kasrı, Maslak Kasrı, Florya Atatürk Köşkü,
Yalova Atatürk Köşkü ve Beykoz Kasrı olmak üzere toplam 11 saray, köşk ve kasrın
restorasyon ve koruma çalışmalarına destek olmaktayız.
Geçtiğimiz yıllarda tamamlanan 3500 yıllık geçmişe sahip bir belde olan Gölyazı
projesi de bizim için önemli bir çalışmaydı. Proje kapsamında 15.000 metrekare
alan içerisinde bulunan 200’den fazla bina
Filli Boya ürünleri ile boyandı. Görsel Sanatçı Gül Ilgaz’ın proje liderliğinde sanatsal bir harmonide boyanan mevcut yapıların yenilenmesi ile Gölyazı’ya yeni bir
kimlik kazandırıldı. TOG’nden 45 gönüllünün destek verdiği çalışmalar sonucunda Gölyazı’nın çehresi değişti.
Ayrıca bu yıl, Türkiye’de çağdaş eğitime
büyük önem ve değer veren firmamız ve
Boyada Marka olma yolunda ilk adım
İsmini “Beton” ve “Teknoloji” kelimelerinin ilk hecelerinden
alan Betek Boya ve Kimya Sanayi A.Ş. 1988 yılında kuruldu. Betek A.Ş. sektöre girdiği ilk yıllarda, inşaat malzemeleri
sektörünün ihtiyaç duyduğu beton katkılar, hazır harçlar ve
su izolasyon malzemeleri alanlarında yüksek kaliteli ürünler
geliştirerek pazara sundu. Geliştirdiği ürünlerin sektörde çok
beğenilmesi ve tercih edilmeye başlanarak yüksek satış hacimlerine ulaşması üzerine, yeni bir pazara yönelik arayışlar sonucunda inşaat boyalarına girilmesine karar verildi.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2009
GOSBSAD
ların ısı yalıtımlı hale getirilmesi ile gerçek
olabilecek bir değerdedir. Bu amaç doğrultusunda, Capatect Dalmaçyalı Isı Yalıtım Sistemi’nin, kullanıcılarına üstün performans ile hedeflenen ortalama yüzde 50
enerji tasarrufunu her koşulda sağlayacağını garanti ediyoruz.
55
GOSB’UN
RENKLERİ
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin
beraber yürüttüğü çalışmalar neticesinde Filli Okul projesini hayata geçirdik.
Eğitime katkıda bulunmak Filli Boya için
de çok önemli bir projedir. Proje öncesinde maalesef okullarımızda çağdaş eğitim standartlarında olmayan görüntüler
mevcuttu. Biz de Filli Okul projemizle bu
olumsuz görüntüleri ortadan kaldırmaya,
gelecek kuşaklara daha olumlu şartlarda
eğitim alabilecekleri ortamlar sağlamaya
çalıştık. Bu proje kapsamında Türkiye genelinde 2 yılda 116 okulumuz boyanarak
temiz bir şekilde yeni eğitim ,öğretim yılına hazır hale getirildi.
Türkiye’de boya sektörü nasıl bir gelişim
izliyor? Dünya ile kıyasladığınızda Kuvvetli ve zayıf yönleri neler?
Dünya boya üretimi bugün 29,4 milyon
ton civarında gerçekleşmektedir ve pazarın büyüklüğü 71,7 milyar dolara ulaşmıştır. Önümüzdeki beş yılda yıllık ortalama yüzde 5 büyüyeceği tahmin edilen
boya pazarının 2011 yılında 35 milyon tonAvrupalı ortak ile teknolojik zenginlik Betek A.Ş., 1993 yılında
inşaat boyaları alanına, Avrupa’nın en büyük boya markası Caparol ile
teknolojik işbirliği yaparak adım attı. İki şirket ortaklığı hem Betek A.Ş.
hem de Türk boya sektörü açısından bir dönüm noktası oldu; Türkiye boyada yepyeni bir markayla tanıştı ve Avrupa’nın en büyük boya markasının teknolojik zenginliğine kavuştu. Avrupalı bir ortakla üretime geçen ilk Türk boya şirketi olan Betek A.Ş. boya sektörüne ilk yabancı sermaye girişini sağladı.
GOSBSAD
Sektörün lideri Bugüne kadar, ürün çeşitliliği konusunda en son teknoloji ile üretilen, ancak Türk boya sektöründe henüz bilinmeyen ürünleri piyasaya sunarak; “kaliteli üretim yapan, öncü ve yenilikçi marka”
kimliği kazanan Betek A.Ş. bilinen en kısa sürede ve sanayide örnek gösterilen biçimde boya sektörünün en güçlü firması oldu. 2001 itibariyle boya sektöründe pazar liderliğini yakaladı. 1997’de TV reklâmlarına
başlayan ve tüketicide Filli Boya markasıyla kısa sürede yüksek bilinirlik sağlayan Betek A.Ş. ülke genelinde 5.000’den fazla satış noktası ve
1000’e yaklaşan çalışanı ile halen boya sektöründe pazar lideri konumundadır.
56
Büyüme ivmesi BETEK, lider konumunu, rakiplerinin ve özellikle
sektörün üzerinde yakaladığı büyüme ivmesi ile her yıl pekiştirmektedir; 1994 yılından 2008 yılına kadar $ bazında boya sektörü büyümesi % 120 civarında iken, BETEK % 5.186 oranında büyümüştür. Ülkemizin son 10 yılda üç büyük kriz geçirmesine rağmen yatırımlarına ve
istikrarlı büyümesine devam eden Betek, Türkiye’nin en hızlı büyüyen
100 şirketinden biri oldu.
EKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
luk üretim miktarına ve 92 milyar dolarlık
Pazar büyüklüğüne ulaşması beklenmektedir. Türkiye bugün sektörel yapısı itibarı ve gücü itibarı ile Avrupa’nın 6. boya
üreticisi konumundadır. Sektörün toplam
üretim kapasitesi yıllık yaklaşık 800 bin
ton/yıl olup, kapasite kullanım oranı yüzde 65 düzeyindedir. Türk boya sanayisinin
bu ölçek içinde dünya pazarlarından aldığı pay ise yüzde 2 dolaylarındadır.
Yurtiçi ürün talebi, çevre dostu, servis
ağırlıklı, yüksek performanslı, çok renkli ürünlere yönelik olarak değişim göstermektedir. Dünya genelinde de boya ürünlerine yönelik talep eğrisi bu şekilde gelişmektedir.
Dünya genelinde sektörümüzü incelediğimizde, gelişmiş ülkelerdeki talep ve yatırımların, belli bir doyuma ulaştığı için
,gelişmekte olan ülkelere doğru kaydığını görmekteyiz. Türkiye de ,bu oluşumların içersinde boya konusunda kg/dolar
tüketimi açısından, merkezi konumda bulunmaktadır. Türk inşaat ve yapı malzemeleri sektörünün dünyada daha etkin bir
konuma gelebilmesi gerekli koşullar oluşmaya başlamıştır. Doğu Avrupa’dan başlayarak Asya’yı saran gelişim bölgesinde coğrafi, kültürel ve ekonomik anlamda
avantajlarımız büyüktür. Bu avantajlar ülkemiz ve endüstrimiz için fırsat niteliğindedir.
2009’u nasıl değerlendiriyorsunuz? 2010
neler getirecek?
Tüm sektörlerde 2008 sonu ve 2009 yılında durdurulan yatırımlar, yeniden
başlama eğilimi içerisine girmişlerdir.
Özellikle makine sektörüne baktığımızda yılın son 2 ayı tüm makine üreticilerinin iç ve dış pazarlar için yoğun bir
teklif verme sürecine girdiklerini görüyoruz. Bu da 2010 yatırım planları için
önemli bir gösterge bizce. Elektrik tüketimlerine ve bankalardan alınan kredilere bakınca da artış görüyoruz. Hammadde fiyatlarında son donemde artan fiyatlar,
2010 için talep eğilimi olduğunu da göstermektedir.. Bu da firmaların 2010 yılından beklentilerinin 2009’a göre daha iyi olduğu olarak yorumlanabilir. Bunlar çarkların döndüğüne dair işaretler. l
YAŞAMIN
RENKLERİ
Bir Devrim Erbil resminin
izleyende bıraktığı öncelikli etki,
“çizgi”, “renk” ve “doku”dan
kurulu bir kompozisyon
örgüsüdür. Devrim Erbil doğadan
aldığı izlenimleri özümseyerek,
yaşam coşkusu ve duyarlılığı
ile sanatsal yaratıcılığının
süzgecinden geçirerek adeta
ilmek ilmek dokuyarak tuvaline
geçiriyor.
GOSBSAD
Ressam Devrim Erbil:
"Düşündüklerimiz değil,
düşündüklerimizi ne kadar
hayata geçireceğimiz önemli"
58
EKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Sanatçının olmazsa olmaz kuralları
nelerdir?
Ressam olmak herhangi bir meslek sahibi
olmak gibi değildir, belli kurallara oturtamazsınız. Ben uzun yıllardır sanat eğitimciliği yapıyorum, meslek olarak resim yapmayı seçen genç arkadaşlarla beraber çalışıyorum. Mimar Sinan Üniversitesinde 45
sene hocalık yaptım. Öğrencilerim bu işi
sevdikleri için okumaya gelmişlerdi, çünkü bu işin birinci kuralı sevgidir.
Severek yapılan her iş de başarılı olur.
Ama sanatta sevgi; olağan üstü bir coşku,
heyecan haline gelmedikçe sanatçı olmanın hiçbir anlamı yoktur. Sadece bir takım
işler üretmek değil, onun içine yüreğini
koymak, onu sevgiyle yoğurmak bu mesleğin olmazsa olmaz ilk koşuludur. Sevgi
ve coşku bir sanatçının yaşantısında olmadıkça hiç bir şey olmaz. Tabi coşku deyince sadece sevinçleri kastetmiyorum. Çev-
ne kadar yaptıklarını, yapacaklarını düşünmesi, bilmesi, edebiyatla, felsefeyle, estetikle ilgilenmesi, yaratıcı bir dünya görüşüne sahip olması, sabırlı, dikkatli, düzenli ve özgün olması gerekir. Bunları alt alta
sıraladığımızda görülüyor ki, bir sanatçı
olabilmek için sadece o mesleğin kurallarını öğrenmek yetmez, onun içine sevgiyi, onun içine yaratıcı gücü, onun içine özgünlüğü, onun içine kişiselliği, onun içine
yaşadığı coğrafyanın ve kültürün uygarlık
birikimlerini katması gerekir. Olmazsa olmazları bunlardır sanatçının.
Eğitime senelerini vermiş bir öğretim
üyesi olarak ülkemizde sanat eğitimini
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Önce bir eğitimcinin elindeki malzemeye bakmak lazım. Ben bir eğitimci olarak
bu konuda hiçbir sıkıntı çekmedim. Mu-
GOSBSAD
rede gördüğü insanoğlunun onuruna yakışmayacak davranışların, toplumsal acıların, kişisel acıların bütün toplamı o sanatçının yüreğinde birikir. Sanatçı dünyanın her yerinde acıyı daha derinden hisseden insandır. O yüzden sanatçının bir diğer yönü de duyguları çok yoğun yaşamasıdır. Ama sanatçı sadece mutlu olduğu zaman sevinci, mutsuz olduğu zaman
acıyı yansıtmaz. Tam tersidir aslında yaşamı acılarla dolu olduğu zaman o dengeyi kurmak için mutluluğun ve yaşam sevincinin sanatçısıdır. Tersi olduğu zaman
da üzüntülerin sanatçısıdır. Yani sanat bir
yerde yaşamı dengeleyen bir unsurdur. Bu
nedenle bir sanatçının toplumsal olaylardan haberdar olması, insanoğlunun bugü-
59
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2009
YAŞAMIN
RENKLERİ
cizevi bir şekilde buna Anadolu’nun kültürel bereketi de diyebiliriz, Türkiye’nin
her
yerinden
Siirt’ten,
Urfa’dan,
Lüleburgaz’dan, Ege’den, Karadeniz’den,
Orta Anadolu’dan öyle yetenekli çocuklar
geldi ki.
Bir batılı sanatçı adayının yetiştiği kültürel ve sanatsal ortamlar, onun sanatının biçimlenmesinde çok önemli etkenler bunun
yansıra bizim Anadolu çocuğunun hiçbir
şey görmeden, kendisinde tanrının verdiği
ve bu toprakların genleriyle birleşerek süzülüp gelmiş bir yetenek ile eğitime başlıyor. Eğer çok içten ise ve severek yapıyorsa başarılı olmaması için hiçbir engel yok.
Eğitimci olarak Türkiye’de çok yetenekli kişilerle karşılaştığımızı söyleyebilirim.
Bunu, Türkiye’nin bütün eğitim süreçlerinin yaşandığı 125 yıllık tarihi ile Mimar
Sinan Üniversitesi’nde geçirdiğim 50 yıllık sanat eğitimi ve eğitimcisi kimliği ve de
Türk sanatının bütün oluşumlarının içinde
bulunmuş sanatçı kimliğimle söylüyorum.
GOSBSAD
Vakıf üniversitelerinin sorunları var, yeni
üniversitelerin sorunları var, İstanbul’dan
60
EKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
uzak şehirlerdeki üniversitelerin kültürel
ortamın eksikliği gibi sorunları var. Benim
örneğim Mimar Sinan Üniversitesi’dir.
Tabi Marmara Üniversitesi, Hacettepe
Üniversitesi gibi önemli üniversitelerimizin sayısı hayli çok. Buralara yetenekli çocuklar geliyor. Bunlar iyi bir kadroyla, birikimli öğretim üyesi kadrolarıyla çalıştıkları zaman çok verimli sonuç alıyorlar. Nitekim bugün Türk sanatında her kuşaktan
batılı sanatçılarla karşılaştırılacak değerde
seçkin sanatçılar var. Bende bunu eğitimin
bir parçası olarak görüyorum.
Türkiye’deki müzeler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Hayır, maalesef değiliz. Herkesin bildiği bir gerçek bu. Batı’da müzeciliğin tarihi bir hayli eski, bizde ise yeni yeni müzeler kurulmaya başlandı. Gülhane’de bulunan Arkeoloji müzesi bina olarak yaklaşık 1882 yılında yapılmıştır. Ve aşağı yukarı 125 yıldır İstanbul’da başka bir müze binası inşa edilmemiştir. Oysa batıya baktığımız zaman bir karşılaştırma vermek
gerekirse Prado Müzesi 18. yüzyıl’da saray erkanının sanata olan eğilimlerinden
kaynaklanan bir düşünceyle yapılmıştır.
Fransa’da Louvre Müzesi, Londra’da National Galeri gibi pek çok müze özel olarak yapılmış binalarda bulunuyorlar. Çağdaş sanatta Billboa’da bulunan modern
müze ve Amerika’da bulunan Çağdaş
müze Guggenhine ve diğerleri birer mimari başyapıt olarak düşünülüyor. Bu mekanlarda hem mimarinin güzelliği hem de
çağdaş sanat eserleri sergilenebiliyor. Bizde böyle bir şey yok. Biz bunu uzun yıllardır söylüyoruz. Günümüzde yavaş yavaş müzecilik gelişmeye başladı. Antrepo, Sabancı gibi pek çok mekanda sanat
etkinlikleri yapılıyor. Ama yeni çağdaş
müzeler yapılsa, hem mimarlar bu yapılarda kendilerini gösterecek hem de eserlerimiz daha fazla sergilenme imkanı yakalayacak. Eskiden kentler içlerinde bulunan önemli mimari yapılarla anılırdı ve o
yapı kentin simgesi olurdu. Edirne’nin Selimiye Camii’si, Paris’in Louvre Müzesi,
İstanbul’un Ayasofya, Sultanahmet ve Süleymaniye Camii’leri gibi. Ama şimdi Batı
kentlerinde gelişen eğilimler büyük kentlerin önemli müzeleriyle adlandırılıyorlar.
Bunun gibi bizde de yarışmalarla çağdaş,
nitelikli yeni müzelerin kurulacağını umuyorum. Bizde çok önemli eserler var fakat
bu eserleri teşhir edecek mekanların azlığını gidermemiz gerek.
Balıkesir’deki müze, Balıkesir Belediyesi
tarafından açılan ve müze olarak bir kent
için önemli bir olaydır. Çünkü kentin çağdaş sanata kucak açması demektir. Orada
benim eserlerimi bağışlamam temeli üzerine kurulan bu müzede bugün 200’e yakın önemli Türk Sanatçısının eseri vardır.
Sanat atölyeleri çalışmaktadır, periyodik
sergiler açılmaktadır. Bu kültür kenti olma
yolunda çaba gösteren Balıkesir için güzel
bir olaydır ve benim içinde büyüdüğüm,
yetiştiğim tüm gençlik ve eğitim yıllarımı orada geçirdiğim ve bağlantımı hiçbir
zaman kesmediğim bir kent olan Balıkesir için hem benim adıma hem de Balıkesir
adına büyük bir onurdur. Ve umut ediyorum ki Türkiye’nin pek çok kenti sanatçılarına sahip çıkar ve böyle müzeler oluşur.
Sanatçılar da kentlerine sahip çıksınlar. Bu
iki yönlü bir olgu.
Bunun dışında bir halı projem var. Halı,
Türkler’in insanlığa armağan ettiği bir tek-
niktir ve çağdaş sanatçılar da bunu kullanıyorlar. Geleneğin bizdeki kadar köklü,
bizdeki kadar yaygın olduğu bir halı ülkesi gösterilemez. Bizim ülkemizde çok farklı ve özel bir şeydir.
Her bölgede o yörenin adıyla anılan
halı çeşitleri motifleri, dokuma teknikleri vardır ve hepsi birbirinden farklıdır. Anadolu’nun her köşesinde halı yapılmaktadır. O nedenle geleneğin izleri
Selçuklu’ya, Orta Asya’ya uzanan, Türklerin yarattığı bir teknik olan halı, çağdaş
sanatla da birleşince gelenek ve çağdaşı
bir araya getiren bir müze kurulduğunda,
kent ve kişi için güzel bir şey olacaktır. Ve
ülkemiz içinde anlamlıdır.
2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinliği
hakkında ne düşünüyorsunuz?
2010 senesinde Avrupa’nın kültür başkenti olmak büyük bir şans. Pek çok yerde hazırlıklar olduğunu görüyorum. Bunlar olumlu sonuçlar versin ve gerçekten
İstanbul’un adına yakışan büyük bir başkent olalım. Pek çok kültürün, medeniyetin başkenti olmuş İstanbul’da coğrafyasıyla güzel, sanat eserleriyle zengin bu
kentte adına yakışır bir 2010 yaşayalım.
Bu 2010’un etkisi ve havası daha sonraki
sanat ortamlarına, sanat yaşamlarına yeni
zenginlikler, yeni heyecanlar getirsin ve
Türk sanatçılarının yaratıcı sürecine katkıda bulunmasını dilerim.l
İlköğrenimini kendi
deyişi ile “Çitlembik”
ağaçlarının gölgeli
yollarına bağlı Balıkesir
Gazi ilkokulu’nda, liseyi
ise Balıkesir Lisesi’nde
tamamladıktan sonra
şimdiki adıyla Mimar
Sinan Güzel Sanatlar
Üniversitesi olan Devlet
Güzel Sanatlar Akademisi
Resim Bölümü’ne yetenek
sınavını kazanarak 1955
yılında girdi. Halil
Dikmen ve Bedri Rahmi
Eyüpoğlu’nun öğrencisi
olarak 1959’da mezun
oldu. İlk sergisini daha
lise öğrencisi iken Türk
Amerikan Derneği’nde
açtı. Arkadaşlarıyla aynı
yıl Soyutçu 7’ler grubunu
kurdu. 1962 yılında
Akademi’ye asistan
olarak girdi. Bedri Rahmi
Eyüboğlu, Cemal Tollu ve
Cevat Dereli atölyelerinde
görev aldı. 1991 yılında
Devlet Sanatçısı ünvanını
aldı. Devrim Erbil Çağdaş
Sanat Müzesi adıyla
kişisel müzesi açılan
sanatçı, Sanat ve Tasarım
Fakültesi Dekanı olarak
göreve başladığı Doğuş
Üniversitesi’nde halen
öğretim üyeliği görevini
sürdürmektedir.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2009
GOSBSAD
Kendinize ait Balıkesir’de bir müzeniz
var, ayrıca gelenekten çağdaş bir halı
müzesi projeniz var, biraz bize bu projeden bahseder misiniz?
61
ÜYELERİMİZDEN
HABERLER
Ülker 65. yılını,
“Hayatı Güzel
Kılan Mutlu Bir An”
konseptli reklam
kampanyası ile
kutluyor. 7’den 70’e
herkesin, bir Ülker
ürünüyle mutlaka
güzel bir anısı
olduğu gerçeğinden
hareketle oluşturulan
reklam kampanyası,
televizyon, sinema,
yazılı basın, açıkhava
ve internet olmak
üzere 360 derece
iletişimi kapsıyor.
Ülker 65. yılını kutluyor
Ü
lker markasının insanlarda
neleri çağrıştırdığına dair geniş bir araştırma yaptıklarını kaydeden Yıldız Holding
Pazarlama Başkanı Ahad Afridi, “Gördük ki çocuk, genç, yaşlı, çalışan, öğrenci, işadamı, ev kadını gibi hangi yaş ve cinsiyetten olursa olsun, insanların Ülker ürünlerinin en az bir tanesine
dair mutlu bir anısı var. Bu “mutlu anlar
ve anılar” sohbetlere konu oluyor. İnsanlar, çocukluklarında Ülker Çokomel kağıtlarını nasıl düzeltip defterlerinin arasında
biriktirdiklerini ya da meşhur Ülker tüplü Çokokrem’in son damlasını ziyan etmemek için nasıl uğraştıklarını birbirlerine anlatıyor. Yani Ülker, insanları aynı sıcak duyguda, aynı mutlulukta, aynı keyifte, aynı paylaşma duygusunda birleştiriyor. Biz de kampanyamızı bu güçlü marka
gerçeğinin üzerine kurguladık” dedi.
Reklam konseptininin Ülker’in kurucusu
ve Onursal Başkanı Sabri Ülker’in “Herkesin mutlu bir çocukluk geçirmeye hakkı vardır” felsefesiyle de uyuştuğunu kaydeden Afridi, reklamlarda da özellikle bu
felsefeyi yansıtmaya özen gösterdiklerini ifade etti. Türkiye’de gelmeden önce
Ülker’le ilgili araştırmalar yaptığını, bunun da kendisine markaya dışarıdan bak-
ma fırsatı verdiğini vurgulayan Afridi,
şöyle devam etti: “Gruba katıldıktan sonra da bayilerle, distribütörlerle konuştuğumda, çağrı merkezine gelen mesajları
okuduğumda ve insanların Ülker’le ilgili anılarını dinlediğimde gördüm ki, Ülker
her zaman yaptıklarıyla örnek olmuş. İşini
iyi yapıyor, kaliteden asla ödün vermiyor.
Tüketicisinin boğazından geçen her ürünü patron düzeyinde takip ediyor. Çabuk
karar alan, hızlı olduğu kadar esnek olmayı da başarabilmiş bir marka. Kendi alanında Türkiye’de pekçok ilki gerçekleştirmiş. Kurulduğu yıllarda bile dünyaya açılma hesapları yapmış ve bu plan doğrultusunda yabancı uzmanlar getirip üretimini geliştirmiş. Az sayıda çeşide sahip olduğu dönemlerde dahi Ar-Ge departmanı
kuracak kadar öngörüye sahip insanlar tarafından yönetilmiş. Bu da dünya markası olma yolundaki adımlarını sağlamlaştırmış. Ama her şeyden önce, “müşteri mutluluğu” Ülker’in olmazsa olmazı olmuş.”
Yönetmenliğini “Broken English” filmiyle
uluslararası alanda tanınan Yeni Zelandalı
Gregor Nicholas, görüntü yönetmenliğini
ise Belçikalı Danny Hiele’in yaptığı reklam
filminde, Ülker’in “Mutlu Anlar”ını anlatmak için 300 oyuncu rol aldı.
GOSBSAD
Çekimler 5 günde 80 kişilik ekip ve 300 kişilik oyuncu kadrosu ile gerçekleştirildi.l
62
EKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ARS GRUP İNŞAAT
ARS GRUP HAFRİYAT NAKLİYAT İNŞAAT
TURİZM SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.
Toprağa yön vermek
bizim işimiz...
ÜYELERİMİZDEN
HABERLER
Özel Sektör
Gönüllüler
Derneği'nin
(ÖSGD) bu yıl
üçüncüsünü
düzenlediği
"Gönülden
Ödüller 2009"da
Bilim İlaç, "Bilim
İlaç Toplum
Gönüllüleri
Platformu"
ile En Başarılı
Gönüllülük
Programı
Ödülü'nü
kazandı. Bilim
İlaç, geçen sene
de "Özel Ödül"ü
almıştı.
Bilim İlaç hem gönülleri
hem ödülleri kazandı
“Bilim İlaç Toplum Gönüllüleri Platformu”, “En Başarılı Gönüllülük Programı”
kategorisinde birincilik kazandı.
Geçen ekim ayında Avrupa Birliği Sivil
Toplum Diyalogunun Geliştirilmesi Projesi kapsamında Türkiye Kurumsal Sosyal
Sorumluluk Derneği (KSSD) ve CSR Europe tarafından Türkiye’de ilk kez düzenlenen “Türkiye’de Kurumsal Sosyal Sorumluluk Çözümleri Pazaryeri Etkinliği”nde
“Bilim İlaç Toplum Gönüllüleri Platformu” birinciliği kazanmıştı.
İ
nsana ve çalışanlarına verdiği değerin yanı sıra yatırımlarıyla da Türk
ilaç sektörünü yönlendiren Bilim İlaç,
kurumsal sosyal sorumluluk bilinci
ve anlayışı çerçevesinde çalışmalarını sürdürüyor. Bilim İlaç yönetiminin desteklediği 568 gönüllü Bilim İlaç çalışanından oluşan “Bilim İlaç Toplum Gönüllüleri Platformu” yeni bir ödül daha aldı. Özel
Sektör Gönüllüler Derneği’nin (ÖSGD)
düzenlediği “Gönülden Ödüller 2009”da
Böylece Bilim İlaç’ın gelecek yıl Brüksel’de
düzenlenecek “CSR Marketplace” etkinliğinde Türkiye’yi temsil hakkını kazandığını söyleyen Bilim İlaç Genel Müdürü Dr.
Erhan Baş, “Gönüllülerimizin çalışmaları her fırsatta bizleri gururlandırıyor. Gönüllülüğün esas olduğu işlerin ödüllendirilmesi Bilim İlaç Toplum Gönüllüleri Platformu üyelerini daha iyisini yapmak için
teşvik ediyor. Gönüllülük konusunda yaptığımız çalışmalarla ülkemizi en iyi şekilde temsil eder ve umarım Belçika’dan da
ödülle döneriz” dedi.l
Franke’den profesyonel
şarap dolapları
GOSBSAD
Ç
64
elik mutfak sistemleri ile mutfaklarda yer bulan Franke, Şarap Dolaplarında da oldukça iddialı. Bordo renkli estetik kapak
ve cam kapak seçenekleriyle şarap tutkunlarına sunulan dolapların içinde kullanılan fildişi rengi raflar, ürünle birlikte mükemmel uyum sağlamaktadır.
Ergonomik tasarımı, geniş şişe kapasitesi
ve koku önleyici karbon filitresiyle Franke
şarap dolabı 3 kademeli ısı ayarıyla, beyaz
ve kırmızı şaraplarınızı ideal ısılarında yıllandırır. Çift termostatı, yaz/kış fonksiyo-
EKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
nu, elektronik nem seviye kontrolü özellikleriyle doyumsuz şarap keyfine ayrıcalık katan Franke Şarap Yaşlandırma Dolapları 59 cm genişlik, 60 cm derinlik ve
177 cm yükseklik ölçülerine sahip.
Özel titreşim engelleyici üzerine yerleştirilen komprasörüyle titreşimsiz olarak çalışan şarap dolapları, Air pur pack aparatında bulunan karbon filitresi vasıtasıyla da
kokuları yok ederek dolap içinin havasını
temizler. Franke şarap dolapları ev ve profesyonel kullanım için ideal. l
HABERLER
T
ürkiye’nin sınai gazlar sektöründeki teknoloji lideri Linde Gaz,
gaz ve gaz ekipmanları satılan
‘’Gaz Market’’ mağazalarını ilk
olarak Bursa ve Adana’da açtı.
Eylül başında açılan mağazalarda gaz satışının yanısıra çeşitli gaz ekipmanları da
satışa sunuluyor. Geniş ekipman portföyü
ile hizmete giren Gaz Market mağazalarında regülatörler, alev tutucular, hamlaçlar,
hortumlar, kaynak telleri, aşındırıcı ürünler, el aletleri, kaynak makineleri ve iş güvenliği ekipmanları satılan ekipmanların
bazılarını oluştumakta.
Linde Gaz, başta İstanbul, Ankara, Kocaeli, İzmir, Konya, Kayseri olmak üzere daha
birçok şehirde açılacak ‘’Gaz Market’’ mağazalarıyla kullanıcılarına ulaşmayı hedefliyor.
Linde Gaz uluslararası tecrübesini, teknoloji üstünlüğünü Türkiye’ye taşımaya ve
ÜYELERİMİZDEN
Linde Gaz'dan "Gaz Market"
Türk sanayisinin gelişimi için uluslararası standartlar doğrultusunda, en mükemmel hizmeti yıllar boyu sunmaya devam
edecektir.l
Rekortmen Dalgıç Yasemin Dalkılıç, Linde Gaz’ın da destekleriyle, Cumhuriyetin
86. yılı kutlamaları çerçevesinde 86 Metreye tüpsüz daldı. Serbest limitsiz, değişken ağırlıklı, 105
metrede tüpsüz dalma dünya rekortmeni olan Dalkılıç, Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı Yalıçiftlik beldesinin Orak adaları
açıklarında, kızak yardımıyla 86 metre derinliğine tüp kullanmadan dalarak, 1 dakika 48 saniye su altında kaldı.
Dalış esnasında Dalkılıç’ın güvenliğini
Linde Gaz’ın dalış gazlarını kullanan altı
Türk dalgıç sağladı. Dalkılıç, sevincini deniz üzerinde Türk bayrağı açarak gösterdi. Yasemin Dalkılıç, “Aralık ayında yapmayı planladığımız dünya rekor deneme-
sinin antrenmanları dahilinde, Cumhuriyetin 86. yıldönümü için daldım.
Formum çok iyi.” dedi. Dalkılıç, aralık
sonlarında 125 metreye dalarak dünya
rekorunu egale etmeyi planlandığı bildirdi.
Dalkılıç, “Güvenlik dalgıçlarımın beni
yüksek derinliklere takip edebilmeleri için oksijen, helyum ve nitrojenden
oluşan özel bir gaz karışımı solumaları gerekir. Linde Gaz Türkiye’de bizim
için gerekli kalitede bu gazları sağlayabilen tek şirkettir. İlk rekorumdan beri
bana bu konuda destek olduğu gibi
dünyanın neresinde olursam olayım
ihtiyacım olan gazları bana ulaştırır.”
diyerek, Linde Gaz’ın her zaman için
yanında olduğunu belirtti. l
Linde Gaz,
‘’Gazların Emniyetli
Kullanımı’’ başlığı
altında müşterileri
bilgilendirme amacıyla
16 Aralık Çarşamba
günü Gebze tesisleri
seminer solonunda yılın
son müşteri eğitimini
gerçekleştirildi.
Eğitimde, gaz
kullanımında güvenlik,
ekipmanlar, kaynakkesme gazları ve
vanalar konuları
işlendi.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2009
GOSBSAD
Linde Gaz, Yasemin Dalkılıç'ın yanında
65
ÜYELERİMİZDEN
HABERLER
Siemens GOSB Tesisleri,
Türkiye'nin ilk 'altın' yeşil bina
sertifikalı (LEED Gold) şirketi
Türkiye’de bu ödülü alan üretim tesislerinin sayısının artmasını diliyorum” dedi.
Sertifika için yerine getirilmesi gereken
7 koşul
Açılımı Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda
Liderlik (LEED) olan ve sadece ABD’deki
Çevre Dostu Binalar Konseyi tarafından
verilen sertifikayı alabilmek için şu kriterlerin yerine getirilmesi gerekiyor:
l İnşaat aktivitelerinde kirliliğin azaltılması,
S
GOSBSAD
Siemens Gebze
Tesisleri'nde yüzde
30 enerji, yüzde 70 su
tasarrufu hedefleniyor.
Tesis aynı zamanda
Avrupa’nın en yenilikçi
tesislerinden biri.
Çalışanlarına sağlıklı
bir ortam yaratmayı
hedefleyen tesis, doğal
kaynakların verimli
şekilde kullanılması
neticesinde, enerji
maliyetlerinde de
önemli ölçüde tasarruf
sağlıyor.
66
iemens AŞ’nin 2 Nisan 2009 tarihinde Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyete başlayan
üretim tesisi, Türkiye’nin ilk ‘altın’ yeşil bina sertifikasını (LEED
Gold) almaya hak kazandı. İstanbul’da 90
bin metrekare alanda, enerji, endüstri ve
sağlık sektörlerine yönelik faaliyet gösteren Siemens San. ve Tic. AŞ, Türkiye’deki
büyüme planları çerçevesinde, Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde 150 bin metrekare alana yatırım yaptı.
Bu sertifikayı alabilmek için 7 tane ön koşulu yerine getirmek ve en az 39 puan almak gerekiyor. Siemens A.Ş., 42 gibi yüksek bir puanla sertifikayı almaya hak kazandı.
Siemens AŞ Genel Müdürü Hüseyin Gelis, Siemens’in Türkiye’de faaliyet gösterdiği 150 yılı aşkın süre içerisinde pek çok
ilke imza attığını ifade ederek, “Kamuoyu tarafından çevreyi koruma konusunda
taleplerin giderek arttığı günümüzde Siemens olarak kendimize ciddi hedefler koyduk. Bu çerçevede attığımız adımların en
önemlilerinden biri yeşil bina olarak adlandırdığımız Siemens Gebze Tesisler’ni
faaliyete geçirmekti. Tesisimizdeki çecreci uygulamaların LEED Gold sertifikası ile belgelenmesi bizi gururlandırdı.
EKİM-KASIM-ARALIK 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
lMekanik sistemlerde CFC (kloroflorokarbon) gazı kullanılmaması
lElektro-mekanik sistemlerin ASHRAE
90.1.2004 standardına göre tasarlanması
lElektro-mekanik sistemlerin bağımsız
ve tecrübeli bir ekip tarafından test ve
devreye alınması
lBina işletmeye alındıktan sonra atıkları
ayrı olarak toplamak için uygun kapların konulması
lHavalandırma sistemlerinin ASHRAE
62.1.2004 standardına göre tasarlanması
lBinada sigara içilmemesi
Siemens Gebze Tesisleri, aynı zamanda
Avrupa’nın en yenilikçi tesislerinden biri.
Çalışanlarına sağlıklı bir ortam yaratmayı
hedefleyen tesis, doğal kaynakların verimli şekilde kullanılması neticesinde, enerji
maliyetlerinde de önemli ölçüde tasarruf
sağlıyor. Aydınlatma, ısıtma, soğutma ve
havalandırma gibi uygulamalarda, yüksek verimli, teknolojik ve yenilikçi sistemlerin kullanılması ile yüzde 30 enerji tasarrufu hedefleniyor. Ayrıca ithal çim yerine
az su tüketen yerel bitkilerin tercih edilmesi, sprinkler sulama sistemi yerine damlama sisteminin kullanılması ve biyolojik su
arıtma sisteminin çıkışındaki suyun peyzaj alanlarında kullanılması ile yüzde 70
oranında su tasarrufu elde edilmiştir.l
ÜYELERİMİZDEN
HABERLER
Balküpü, pancarın gelişimini
uydudan izliyor
İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından
açıklanan “Türkiye’nin İlk 500 Büyük Firması” listesinde bir önceki seneye göre 113
basamak yükseldiklerini anlatan Keskinkılıç, “Geçen yıl ciromuz 206 milyon 622
bin TL’ydi. Bu yılki gelişmelerimizle listenin ilk 200-220. sırasında yer alabileceğimizi öngörüyoruz” şeklinde konuştu.
Şekerde en yüksek kaliteyi tüketiciye sunmak amacıyla, ziraat uzmanları tarafından
sözleşmeli üreticilerine eğitim verdiklerini vurgulayan Keskinkılıç, “Pancar ekimi,
tohum, tarla hazırlığı, toprak analizi, gübreleme, çapalama, sulama ve hasat konularında eğitim ve danışmanlık veriyoruz.
Bu sayede pancarın kalitesini yükselterek, alınan verimi artırıyoruz, bu da çiftçinin gelirini artırıyor” dedi. Sahadaki pancar ekimini ve ürün gelişimini GPS sistemi
ile uydu ortamında izlediklerini dile getiren Keskinkılıç, bu pancarlardan Aksaray fabrikasında üretilen şekerlerin, Kayseri ve Gebze fabrikalarda ISO 9001:2000,
ISO:22000 standartları doğrultusunda tam
otomasyonla paketlendiğini belirtti.l
Balküpü markasıyla
küp şekerde pazarın
yüzde 40'ına sahip
olan Keskinkılıç Gıda,
sahadaki pancar
ekimini ve ürün
gelişimini GPS sistemi
ile uydu ortamında
izliyor. Kayseri, Gebze
ve Aksaray'daki
fabrikalarında yılda 175
bin ton şeker üreten
Keskinkılıç, yıllık 750
bin ton pancar işleme
kapasitesine sahip.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2009
GOSBSAD
2
2 yıl önce kurulan Keskinkılıç
Gıda San. ve Tic. AŞ’nin istikrarlı bir büyüme gösterdiğini ifade
eden firmanın genel müdürü İhsan Keskinkılıç, “Markamız Balküpü ile küp şeker pazarının yüzde 40’ına
sahibiz. Hedefimiz daha geniş bir müşteri
kitlesine ulaşmak” diye konuştu. İlk şeker
işleme ve paketleme fabrikasını 1992 yılında Kayseri’de kurduklarını anlatan Keskinkılıç, “İkinci şeker işleme ve paketleme
tesisini 1998’de Gebze’de kurduk. 2001’de
ise Gebze fabrikasında şeker işleme ve paketlemenin yanı sıra, ilave makine ve tesisler ile çay üretimine de başladı. 100 milyon dolarlık yatırım bütçeli üçüncü fabrikamız Aksaray’da 2006’da üretime başladı. Yıllık 750 bin ton pancar işleme kapasiteli bu fabrika Türkiye’nin pancardan şeker üreten ilk özel fabrikası olma özelliğini
de taşımakta” şeklinde konuştu. Bu üç fabrikada toplam 2 milyon 321 bin 114 metrekarelik alanda üretim yaptıklarını anlatan
Keskinkılıç, yılda 175 bin ton şeker üretim
kapasiteleri olduğunu belirtti.
67