Yaz Kur`an Kurslarında Mevcut ve Olası Öğretim Materyalleri
Transkript
Yaz Kur`an Kurslarında Mevcut ve Olası Öğretim Materyalleri
YAZ KUR’AN KURSLARINDA MEVCUT VE OLASI ÖĞRETİM MATERYALLERİ 1. GİRİŞ 1.1. Problem 1.2.Yaz Kursu Öğrenci Profili (Potansiyeli) Ve Öğretim Ortamı Çerçevesinde İhtiyaç Duyulan Materyaller 1.3. Öğretim Materyali 1.4. Öğretim Materyali Olarak Ders Kitabı Ders Kitabının Öğrenciye Faydaları Öğretici Kitabının Faydaları Ders Kitabının Taşıması Gereken Nitelikler 1.5. Yaz Kuran Kursu Öğretim Materyalleri 1.6. Amaç 1.7. Yöntem 2. TARTIŞMA 2.1. Program Geliştirme Çalışmalarına İlişkin Düşünceler 2.2. D.Ö Ders Kitaplarına İlişkin Düşünceler D.Ö Öğrenci Ders Kitaplarının Dil Ve Anlatım Bakımından Durumu Kitaplarda sade bir dil kullanılmış mı? Yeni bir kavram ele alınırken daha önceki kavramlarla ilişki kurulmuş mu? Kelime, terim ve deyimlerin yazımında, TDK ilkelerine uyulmuş mu? Anlatım uygun cümle türleriyle zenginleştirilmiş mi? Bir cümlede bulunan kelime sayısı uygun mu? Kelime dizilişinde Türkçe söz dizim kurallarına uyulmuş mu? 2.3. Öğretici Kitabı ve Öğretici Kılavuz Kitabına Yönelik Düşünceler 2.4. Öğreticilere Yönelik Düşünceler Hz. Peygamber’in Öğretmenlik Özellikleri Eğitimde Çoklu Zekâ Hz. Peygamberin Öğretimde Çoklu Zekâyı Esas Alması Yaz Kur’an Kursu Öğreticileri 2.5. Diğer Materyaller “Çocuk Kur’an ve Meali” Projesi Çalışma Yaprakları ve Bülten Hazırlama Eğitsel Oyunlar Kitapçığı Okuma Parçası Kitapçığı Bilgisayar Destekli Öğretim (BDÖ) 3. SONUÇLAR VE ÖNERİLER 2 1. GİRİŞ Bu bölümde, araştırmanın problemi, yaz Kur’an kursu öğrenci profili ve öğretim ortamlarının özellikleri, öğretim materyalleri, öğretim materyali olarak ders kitabı, yaz Kuran kursu mevcut öğretim materyalleri ve çalışmanın amacı hakkında bilgiler sunulmuştur. 1.1. Proble m “Bilim ve teknolojideki gelişmeler, eğitim ortamlarının ve öğreticilerin bu ortamlardaki rollerinin değişmesi ve çeşitlenmesi, günümüz insanının din konusundaki ilgi ve ihtiyaçlarının giriftleşmesi, öğrenenlerin sağlıklı din bilgilerini edinebileceği yetkin kaynak arayışı, "hayat boyu öğrenme" ve "öğrenmeyi öğrenme" gibi evrensel yaklaşımlar” 1 Yaz Kur’an kurslarındaki yaygın din eğitimöğretiminin de bu yaklaşımlara göre düzenlenmesini bir ihtiyaç haline getirmiştir. Bu ihtiyacın bir gereği olarak DİB, Yaz Kur’an kurslarında gerçekleştirdiği din öğretimi için programlar 2 geliştirmiş ve 2005 yılı yaz döneminde uygulamaya koymuştur. Bu programlar ile Yaz Kur’an kurslarında gerçekleştirilen din eğitim-öğretimi için takip edilebilecek bir rota çizilmesi, eğitim-öğretimin “rastgelelikten, tamamen öğreticilerin kişisel inisiyatiflerine bağlı olmaktan” 3 kurtarılması amaçlanmıştır. Yaz Kur’an kurslarına katılan öğrenci sayısı her yıl artış göstermekte, 2013 yılı verilerine göre öğretim gören öğrenci sayısı 2.731.569’dur. Yaz Kur’an kurslarına devam eden çocukların pek çoğunun, hayat boyunca göreceği İslam din öğretiminin bu kurslarda gördükleriyle sınırlı kalabileceği varsayımından hareketle; Yaz Kur’an kurslarının öğretim ortamlarının, öğretici özelliklerinin, öğretme-öğrenme sürecinde yararlanılacak olan başta ders kitapları olmak üzere tüm öğretim materyallerinin, verimliliği artıracak niteliklere sahip olmasının büyük önem arz ettiği söylenebilir. 1.2. Yaz Kursu Öğrenci Profili / Potansiyeli Ve Öğretim Ortamı Yaz Kur’an kursları öğretim ortamları, cami içi, müstakil odalar, Kur’an kursu binaları şeklinde farklılaşmakta; bu ortamlardaki fiziki koşullar, ö ğrenme-öğretme sürecinde yararlanılan öğretim materyalleri ve öğretici nitelikleri de farklılık göstermektedir. Bu durum, istendik davranışların öğrenciye kazandırılması sürecinde “kime?”, “niçin?”, “ne?”, “nasıl?” ve “ne kadar?” sorularının cevaplarıyla öğretimi planlama, düzenleme, değerlendirme durumunda olan Diyanet İşleri Başkanlığının / yaz Kur’an kursu öğreticilerinin işini zorlaştırmaktadır. Bu hususlara ilaveten, mevcut D.Ö ders kitapları 2009 yılından itibaren Avrupa’daki DİTİB (Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği) camilerinde de dini bilgiler ders kitabı olarak kullanılmaktadır. Yurt içindeki heterojen öğrenci yapısı, daha fazlasıyla yurt dışında da mevcut olup, Türkiye’deki öğrencilerin aksine, yurt dışındaki öğrencilerin anlamayı güçleştiren Türkçe dil problemleri4 ve din öğretimi alanındaki yetersiz hazır bulunuşluk düzeyleri ön kabulünden hareketle, “D.Ö 1-2-3” ders kitaplarının muhtevasının yurtdışındaki bu öğrenciler için psikolojik 5 olmayabileceği söylenebilir. Dolayısıyla, D.Ö ders kitapları içeriğinin, yurtdışındaki öğrenciler için ayrıca seçilip 1 DİB, Yaz Ku ran Kursları Öğret im Programı, 2007, sayfa 8 Öğretim programı; “bireye kazandırılması düşünülen davranışlar, bu davranışların nasıl kazan dırılacağın ı, kazandırılıp kazandırılmadığın ın nasıl an laşılacağın ı gösteren dökümana” denmektedir. Bir programın öğeleri ise; amaçlar, içerik, öğrenme-öğret me duru mları ve değerlendirmedir. Abdurrahman Kılıç; Serdar Seven; Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, Pegam-A Yayıncılık, 7.Baskı, Ankara 2008, sayfa 25 3 M. Şev ki Aydın, “Kuran Kursu Ve Kur Sistemi”, Diyanet Aylık Dergi, Mart 2007, Sayfa 20 4 MEB; Teb liğ ler Dergisi, Ey lül 2009 2624, sayfa 525 5 İçeriğin Psikolojik Yapısı: ‘Çocukların öğrenebilecekleri en uygun yaş hangisidir?’ sorusu muhtevanın psikolojik yapısıyla ilgilidir. Öğrencin in öğrenmeye psiko lojik hazır oluşu uygun muhteva seçiminde önemli ro l oynar. Bir muhteva lojik olab ilir ama psikolojik o lmayabilir. “Psiko lojik yapı, öğrencin in sad ece yaşına ve öğrenme gücüne bağlı olmayıp aynı zamanda öğrencinin fikri olgunluğu ve birikmiş tecrübeleriyle alakalıd ır.” Leyla Küçükah met; 2004, sayfa 10 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 2 3 düzenlenmesinde fayda vardır. Yurt içinde ise, mevcut ders kitaplarının 06-10 yaş (1-2-3-4. sınıflar), 11–14 yaş (6-7-8. sınıflar) ve 15-18 yaş aralığının ilgi ve ihtiyaçlarına hitap edecek şekilde geliştirilmesi şeklindedir. Böylece yaz Kur’an kursu öğrenci profilindeki çeşitlilik azaltılarak, daha homojen bir yapı elde edilmiş olabilir. Betimlenmeye çalışılan bu komplex yapıda öğretimi başarıyla gerçekleştirebilmek için; öğretim ortamlarının öğrenciyi merkeze alarak düzenlenmesi, öğretici formasyonun sağlanması ve öğretim materyallerinin geliştirilmesi gerektiği düşünülmektedir. 1.3. Öğretim Materyali Materyal; öğrenciye kazandırılması kararlaştırılan hedeflere ulaşmak için seçilip, belli ilkeler doğrultusunda hazırlanan içeriği, görsel, işitsel, yazılı ya da dokunsal formlarda taşıyan, öğrenme ortamı unsurları olarak tanımlanabilir. 6 Öğretme-öğrenme ortam ve sürecinde kullanılabilecek öğretim materyalleri, duyu organlarına hitap etme biçimine göre; görsel araçlar (üç boyutlu materyaller, basılı materyaller, yazı ve gösterim tahtası, hareketsiz resimler, tepegöz, slayt, tablo, harita gibi soyut görsel semboller); işitsel araçlar, (radyo, teyp, ses bantları, ses cd’leri); görselişitsel araçlar (film makinesi, televizyon, video, kamera, bilgisayar) şeklinde sınıflandırılmaktadır. 7 Öğretim mate ryalleri; Soyut fikirleri somutlaştırırlar. Zamanı güzel kullanmayı sağlarlar. Bireysel farklılıklara hizmet etmeyi kolaylaştırırlar. Öğretim ortamını zenginleştirirler. 8 Öğretimi dikkat çekici ve eğlenceli kılarlar. Öğreticinin işini kolaylaştırırlar. Öğrenmeyi kolaylaştırır ve daha kalıcı bir öğrenme sağlarlar. Şekli inceleyerek, yaz kurslarında ihtiyaç duyulabilecek teknoloji ve materyalleri tespit ediniz… Şekil-1. Yaz Kur’an Kurslarında Verilen Din Eğitim-Öğretiminin Niteliğini Belirleyen Etmenler 6 Süley man Sadi Seferoğlu, Öğretim Teknolo jileri Ve Materyal Tasarımı, Hacettepe Üniversitesi, Eğ iti m Fakültesi Bilg isayar Ve Öğretim Teknolojileri Eğit imi Bö lü mü, Ankara, Google, Materyal Geliştirme -Temel Kavramlar, acikders.hacettepe.edu.tr/dersler/der...pps, 12.12.2010 7 Araçların Seçimi Ve Kullanımı Ve Materyal Hazırlama Ilkeleri, http://public.cu mhuriyet.edu.tr/aturer/otmgdersnotlari.html, 15.12.2010 8 Süley man Sad i Seferoğlu; Öğretim Teknolojileri Ve Materyal Tasarımı Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 4 Öğrenme ve öğretme ortam ve sürecinde teknoloji ve materyal kullanmayı gerektiren araştırma verilerinden bazıları şöyledir. 9 Beş Duyunun Öğrenmedeki Yeri Ve Önemi Şekil– 2 Şekil–3 Somut/Soyut Özelliklerine Göre Öğretim Materyallerinin İşlevselliği Şekil–4 Şekil 2’ye göre, görme duyu organlarımız içinde öğrenmemizde en fazla işlevi olan organdır. Buna göre, öğretime konu olan bilgi, duygu ya da davranış resim, yazı tahtası, semboller, slayt, tablo, harita vb. araçlarla görünür kılındığı ölçüde öğretimde verimlilik artacaktır. Şekil 3’de ise, anlamlı ve kalıcı öğrenmelerde öğrenenin yapıp söylemesinin öğrenmeye etkisi görülmektedir. Dolayısıyla öğretimin, öğrenciyi aktif kılacak yöntem ve tekniklere uygun düzenlenmesi verimliliği artıracaktır. Şekil 4’de ise; öğretimde yararlanılan materyallerin işlevsellik boyutu görülmekted ir. Buna göre, sadece sözel dilsel zekâya hitap eden yani sözcüklere ve daha çok anlatım yöntemine dayalı öğretim 9 http://www.ogren menesneleri.co m/ogrenme-nesnesi-haber-detay.aspx?NewsId=11 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 5 en zor öğrenilen ve kalıcılığı en az olan öğrenmelerdir. Buna karşın öğrencinin zihinsel, duygusal ya da fiziksel katılımını gerektiren etkinlik vb. öğrenme durumları, somutluk derecesi arttığı için hem daha kolay hem de daha kalıcı öğrenilmektedir. 1.4. Öğretim Materyali Olarak Ders Kitabı Öğrencilere kazandırılması kararlaştırılmış amaçlara, öğrencilerin ulaştırılmasında izlenebilecek değişik yollar vardır. Günümüzde, ulaşılan teknik ve teknolojik imkânlara rağmen ders kitapları, öğretim programlarının uygulanmasında, programın bütün öğelerini içerme özelliğinden (potansiyelinden) dolayı, en çok başvurulan ders aracı olmaya devam etmektedir. 10 Ders Kitabı; MEB’in ders kitapları yönetmeliğinde “her tür ve derecedeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında kullanılacak olan, konuları öğretim programları doğrultusunda hazırlanmış, öğrenim amacı ile kullanılan basılı eser“11 olarak tanımlanmaktadır. Başka bir tanıma göre ise; ders kitabı öğrencinin kendi kendine öğrenmesinde etkili ve verimli bir materyal olarak, düşünceleri, kavramları, olguları doğru ve anlaşılır biçimde ileten, biçimsel açıdan çeşitli özelliklere sahip bir öğretim aracıdır. 12 Kitapların, öğretme-öğrenme ortam ve sürecinde kullanılan önde gelen öğretim materyalleri olmalarının çeşitli sebepleri vardır. Bu sebeplerden bazılarını, “Ders Kitabının Öğrenciye Faydaları”, “Öğretici Kitabının Öğreticiye Faydaları” ve “Ders Kitabının Taşıması Gereken Nitelikler” alt başlıkları altında ele alabiliriz. 1.4.1. Ders Kitabının Öğrenciye Faydaları Ders kitapları, öğrencinin beğeniyle okuyup, istifade edebilmesi için ilgi ve ihtiyaçlarına uygun olmalıdır. Öğrenci ilgi ve ihtiyaçlarına uygun bir ders kitabının, öğrenci için sağlayabileceği faydalar arasında şunları sayabiliriz: Ders kitabı, sözel öğretim boşluklarını, eksikliklerini gidererek konular ve bilgiler arasındaki bağlantısızlıkları ortadan kaldırabilir. Öğrenilen bilgileri tekrar gözden geçirmeyi mümkün kılabilir. Ders kitabından çalışırken öğrenci, daha aktif düşünen ve sorumluluk hisseden bir yapı içinde olabilir. Öğrenciyi farklı soru tipleri, sorularla ilgili farklı çözüm yolları ve konu öğretiminde ileriye sürülen farklı yaklaşımlarla yüz yüze getirebilir. Öğretimi monotonluktan uzaklaştırıp, ilginin devamını sağlayabilir. Soyut şeyleri somut hale getirebilir. Anlamların karıştırılmasını önleyebilir. Bilgilerin kavramlaştırılmasını ve öğrencilerin bilgiyi yorumlamasını kolaylaştırabilir. Öğrencilerin derse katılmalarını sağlayabilir. Okuma ve araştırma isteği uyandırabilir. Unutmayı azaltıp, hatırlamayı kuvvetlendirebilir. Öğrencinin derse önceden hazırlanmasını sağlayabilir. Algılamayı ve öğrenmeyi kolaylaştırabilir. Kitap sayesinde öğrenci programın amacından, kendisinin öğrenmesi gereken muhtevadan haberdar olabilir. 13 1.4.2. Öğretici Kitabının Faydaları Günümüz eğitim-öğretim anlayışına göre, öğretimde ders kitabı tek başına yeterli değildir. Ders kitabını öğrenci ile birlikte, öğreticinin de kullandığı14 gerçeğinden hareketle, ders kitabının 10 Abdurrahman Kılıç; Serdar Seven; 2008, sayfa 28 MEB, Tebliğler Derg isi, Ders Kitapları Yönetmeliği, 1995 tarih ve 2434 sayı 12 http//anadolu.edu.tr/aos/kitap/ders_kitaplari.aspx, 18.07.2010, 22:36 13 Cemal Tosun; Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, sayfa 14 14 Ley la Küçükah met; Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, sayfa 30 11 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 6 yanında, öğreticiye rehberlik edebilecek bir öğretici kitabı da gerekmektedir. Öğretici kitabının, sağlayabileceği kazanımlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz: Öğretmene dersi planlamada rehberlik edebilir. Konuların ne kadar süre de nasıl işleneceği belirtildiği için; öğretmen ayrıca konuların ne kadar sürede işlenebileceğini, hangi etkinliklere yer verileceğini düşünmek zorunda kalmayabilir. Dersin amaçlarını hatırlatır. Konuda geçen önemli noktaları işaret ederek ders planının aksamasını önleyebilir. Ders kitabı’nın öğrencilere nasıl daha verimli şekilde kullandırılacağına dair bilgiler verebilir. Öğrencileri derse hazırlanmaya teşvik etmesi için öğretmene yol gösterebilir. Derste kullanılabilecek alternatif etkinlikler sunabilir. Dersin işlenişinde etkinliklerin planlamasıyla ilgili rehberlik edebilir. Öğrencileri derse çekmekte kullanılabilecek çeşitli hikâye, fıkra ve sorulara yer verebilir. Kaynaklar göstererek konuların daha etkili işlenmesine imkân sağlayabilir. Öğrenci başarılarının değerlendirilmesinde öğretmene hazır sorular sunabilir. Derste kullanılabilecek araç-gereçler ve bunların nasıl kullanılacağına dair bilgiler verebilir. İyi bir planlama yapıldığında; sınıf ortamında disiplinin sağlanmasına ve korunmasına katkı sağlayabilir. 15 1.4.3. Ders Kitabının Taşıması Gereken Nitelikler Yukarıda, ders kitabı ve öğretici kitabının öğrenci ve öğretici için sağlayabileceği faydalardan bazıları sıralanmıştır. Sıralanan bu faydaları sağlayıcı özelliğe sahip bir ders kitabı ve öğretici kitabının, öğrenme-öğretme ortam ve sürecine yapabileceği katkılardan bazıları şöyledir: —Programa uygun olarak hazırlandığı için, programdaki amaçlar, içerik, etkinlikler ve değerlendirme özelliklerine uygun bilgileri sırayla vererek öğretmenin gücünü daha iyi kullanmasına ve dersini daha sistematik işlemesine imkân vermesi, —Kullanılabilme kolaylığından dolayı, hem öğretmene hem de öğrenciye programı kolayca uygulama imkânı sağlaması, 16 —Bunların yanı sıra, dayanıklı olması (ekonomiklik ilkesi), fazla yer işgal etmemesi, taşıma kolaylığı, 17 öğrenci ve öğretmen açısından bir değerlendirme kriteri olarak işlev görmesi. 18 Sıralanan bu faydaları sağlayıcı özelliğe sahip bir ders kitabının öğretimsel etkiliğini belirleyen özellikler ise; dış görünüm, tasarım (görsel ve eğitsel araçların düzenlenmesi), içerik ve okunabilirlik düzeyidir. 19 Bu temel ölçütlere bağlı olarak hazırlanmış, iyi bir ders kitabının taşıması gereken özelliklerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz: Öğrenci grubunun özelliklerine, hazır bulunuşluk düzeyine (bilgi, yetenek, güdülenmişlik) uygun olmalıdır. Ders kitabı, dersin hedeflerine uygun olmalıdır. Dersin konusunu oluşturan bütün bilgilerle değil, önemli ve özet bilgilerle donatılmalıdır. 20 Basit, sade ve anlaşılabilir olmalıdır. Öğrenciye alıştırma ve uygulama imkânı sağlamalıdır. 21 15 http://www.odevarsivi.co m/dosya.asp?islem=gor&dosya_no=142788, Ders Kitabının Yardımcı Materyalleri, Öğret men Kılavuzu, 24.08.2009, 23.30 16 Cemal Tosun, Recai Doğan ve Ayşe Korkmaz, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, Nobel Yay. Dağıtım, Ankara, 2001, s. 19 17 Cemal Tosun, Recai Doğan ve Ayşe Korkmaz, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, 2001, s. 20 18 http://public.cu mhuriyet.edu.tr/aturer/otmgdersnotlari.ht ml, 15.12.2010 19 Cemal Tosun, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, 2001, sayfa 29 20 http://moodle.midas.baskent.edu.tr/file.php/4/ders_sunumlari/ Ogret m_Arac_ Greclerinin_Secimi_ve_Hazirlan masi.pdf , 15.12.2010 21 http://www.din kulturuogretmen i.co m/server/Depo_eski/egitimbilim/Materyal_Hazirlama_Ilkeleri_ Yazan_ Bilal_ YOR ULMAZ.doc, 15.12.2010, 22:17 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 7 Ders kitapları bilgi dolu ansiklopedi değil, toplumun değerlerini, bakış açılarını, değişme ve gelişmelerini yansıtan kültürel ürünler olmalıdırlar. Öğrencinin düşünme ve sosyal becerilerini geliştirmelidir. Etkili bir ders kitabı öğrencinin ilgisini çekmeli, öğrencide derse karşı ilgi uyandırmalıdır. Konunun ana hatlarını gösteren resimler, hikâyeler vb. bulunmalıdır. Renk, biçim gibi özellikler ile içerikte yer alan sorular, ana başlıklar, alt başlıklar, özetler, kavramların tanımı, örnek olay sunumları, değerlendirme çeşitleri ile tablo ve grafikler okunabilir, anlaşılabilir bir halde sunulmalıdır. Etkili bir ders kitabı öğrencinin kendi kendine öğrenmesi için fırsatlar sunabilmelidir. Kitap, soyut bilgileri az, mümkün olduğunca somut, ilgi çekici bir halde sunulmalıdır. Örnekler, örnek olaylar, renkli resimler, bilmeceler, araştırma ve projeler, alıştırma ve tekrarlar vb. yer almalıdır. Olaylar kronolojik sıraya göre düzenlenmiş olmalıdır. Bilgiler arasında birleştirici bir özellik bulunmalı, kopukluk olmamalı, bağlantılar kurulmalıdır. Metinlerde sade bir dil kullanılmalıdır. Kavramların tanımları akılda kalacak şekilde sade olmalıdır. Yazıların önemli noktalarda koyulaşması ya da italik olması, çerçeve içine alınması, renkli olması, altının çizilmesi, yazı karakteri vb. hususlar önemlidir. Bilgi düzeyini ölçen sorular yanında, kavrama, uygulama vb. basamaklarına ait soruları da içermelidir. İçerik basitten karmaşığa, somuttan soyuta, bilinenden bilinmeyene gibi öğretim ilkelerine uygun olarak hazırlanmalıdır. 22 1.5. Yaz Kuran Kurs u Öğretim Materyalleri DİB, Yaz Kur’an kurslarında gerçekleştirilen din eğitim-öğretimi konusunda, anlayış ve uygulamalara getirdiği yeni açılımlara paralel olarak, öğretim 23 işini daha etkili ve verimli hale getirmek, öğretme-öğrenme etkinliklerini bireyselleştirmek, eğitim kuramlarını uygulamalı hale getirmek, çevre faktörlerini kontrol etmek gibi kazanımları o lan, öğretim materyalleri hazırlama yoluna girmiştir. Bu amaçla, 2005 yılında geliştirilen programlarda yer alan hedeflerin gerçekleştirilmesinde yararlanmak üzere; 2006 yılında, “Yaz Kur’an Kursları Öğretici Kılavuz Kitabı”, 2007 yılında ise “Dinimizi Öğreniyoruz 1–2–3 Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Ders Kitapları” ve “Yaz Kur’an Kursları Öğretici Kitabı” isimli, yazılı / basılı öğretim materyalleri grubundaki kitapları, öğretme-öğrenme ortam ve sürecine dâhil edip, öğrenci ve öğreticinin istifadesine sunmuştur. Yaz Kur’an kursları öğretim programları, öğretici kılavuz kitabı, öğretici kitabı ve D.Ö ders kitapları arasındaki ilişkiler, aşağıda olduğu gibidir. Şekil–. Program-Öğretici Kılavuz Kitabı-Öğretici Kitabı- Ders Kitapları Arasındaki İlişki 22 Cemal Tosun; Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, sayfa 20–23 “Öğretim; Bireylerde gözlen mesi kararlaştırılan hedefleri, bunları gerçekleştirebilecek dü zenli eğit im ve sınama durumlarını içeren d irik bir bütündür.” Mustafa Akdağ, Eğit imd e Materyal Ku llan ımı, http://web.inonu.edu.tr/~makdag/materyal.ppt, 15.12.2010 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 23 8 Yaz Kur’an kursları öğretim programlarının içeriği incelendiğinde; öğrenme alanları, üniteler, ünite bölümleri, ünite kazanımları ile ünite kazanımlarına ilişkin açıklamalara yer verildiği görülmektedir. Programın diğer unsurlarına yönelik açıklamalara ise, programın uygulanmasında öğreticilere yardımcı olmak üzere hazırlanmış, ders ve öğretici kitabının kullanımına ilişkin bilgi ve açıklamalar sunan, öğretici kılavuz kitabında yer verilmiştir. Kılavuz kitabın 78–110. sayfaları arasında, programdaki ünite ve bölümlerin açılımına yönelik kazanımlar, açıklamalar, alanlar arası ilişkiler, yöntem önerileri ve örnek etkinlikler verilmektedir. Bu teorik çerçeve, öğretici kitabında dört aşamada (öğrenciyi derse hazırlama-dersi sunma-dersi özetleme-değerlendirme) gerçekleştirilen ünite işleniş örnekleriyle, ayrıntılı ders reçeteleri şeklinde genişletilmektedir. 1.6. Amaç Bu çalışmanın amacı; Yaz Kur’an kurslarında başlıca öğretim materyalleri olan D.Ö ders kitapları ve diğer kitapların (kılavuz kitap ve öğretici kitab ı) mevcut durumuna ilişkin tespitler yaparak, materyal geliştirme çalışmalarına katkı sağlamaktır. Bu husus gelecekte yapılabilecek güncelleme ve geliştirme faaliyetlerinin planlanması bakımından büyük önem arz etmektedir. Çünkü kitaplar, açık bir sistem olan eğitim-öğretim süreci içinde alınacak geribildirimler, alan araştırmaları, inceleme-değerlendirme gibi çalışmalarla, sürekli geliştirilebilecek öğretim materyalidir. “Güncelleştirilmesi zor ya da mümkün olmayan materyallerin ise, öğretimsel etkinliğini zamanla kaybetmesi kaçınılmazdır.”24 Diğer yandan, yaz Kur’an kurslarındaki eğitim-öğretimin niteliğini artırabilecek olası materyallere ilişkin açılımlar yapmak ve yaz kursu öğreticilerinin mevcut materyalleri tanıyarak daha etkin kullanabilmeleri için bilgi birikimi sağlamak bu çalışmanın amaçları arasındadır. 1.7. Yöntem Bu çalışma, yaz Kur’an kurslarında öğretimde kullanılan mevcut ve olası materyallerin işlevsellik durumlarını betimlemeye yönelik bir araştırmadır. Bu bağlamda, yaz Kur’an kursu öğrenmeöğretme ortam ve sürecinde karşılaşılan eksiklik ve aksaklıklara da işaret edilerek, ihtiyaç duyulan materyaller ortaya konmaya çalışılmıştır. 2. TARTIŞMA Bu bölümde, gerek araştırma sonuçları, gerekse yaz kursları öğrenme-öğretme ortam ve sürecinde araştırmacı tarafından gözlenen eksiklik ve aksaklıklardan hareketle, yaz Kur’an kurslarındaki verimliliği artırmaya ilişkin görüş ve düşünceler; “Program Geliştirme Çalışmalarına İlişkin Düşünceler”, “D.Ö Ders Kitaplarına İlişkin Düşünceler”, “Öğretici Kılavuz Kitabı ve Öğretici Kitabına Yönelik Düşünceler”, “Öğreticilere Yönelik Düşünceler” ve “Diğer Materyallere İlişkin Düşünceler” başlıkları altında irdelenmeye çalışılmıştır. 2.1. Program Geliştirme Çalışmalarına İlişkin Düş ünceler Öğretim programı; “belli bir öğretim basamağındaki sınıflarda okutulacak derslerin amaçlarını, içeriğini, süresini, öğretme ve değerlendirme süreçlerini kapsayan çalışmalar” 25 olarak tanımlanabilir. Buna göre, bir öğretim programının dört temel öğesi bulunmaktadır. Yetiştirilecek kişilerde bulunması istenilen özellikler; yani kazanımlar, kazanımlara uygun düşecek konular bütünü; yani içerik, kazanımlara ulaştıracak içeriği etkili bir şekilde kazandıracağı düşünülen öğretme-öğrenme süreci; yani öğrenme yaşantıları ve kazanımlara ulaşma düzeyini görme/anlama 24 Tuğba Yanpar Şahin ve Soner Yıld ırım, Öğretim Teknolojileri Ve Materyal Geliştirme, Anı Yay. Ankara 1999, sayfa 31 25 H. Güleryüz, Eğit im Programların ın Dili Ve Yarat ıcı Öğren me, Pegem A Yay. Ankara, 2001, S.17; Aktaran, Fatih Çınar, “İlköğretim Din Kü ltürü Ve Ahlak Bilg isi Öğret im Programın ın Değerlendirilmesi Üzerine Bir Araştırma (Isparta Örneği)”, Süley man Demirel Ün iversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Isparta, 2005, Sayfa 15 (Yayın lan mamış Yü ksek Lisans Tezi) Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 9 imkânı verecek olan değerlendirmedir. 26 “Bir öğretim programının başarısı, birbiriyle ilişkili bu dört temel unsurun etkin kullanımına bağlıdır.” 27 Ders kitabı ise, uygulanan öğretim programı ile ilgilenen ve etkilenen herkese, “programın unsurları hakkında bilgi veren bir materyaldir.” 28 Eğitimi etkileyen şartlar değiştikçe, uygulanmakta olan programların da değişen şartlara göre yeniden gözden geçirilmesi, geliştirilmesi bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Program geliştirme, en genel anlamıyla, eğitim programlarının tasarlanması, uygulanması, değerlendirilmesi ve değerlendirme sonucu elde edilen veriler doğrultusunda yeniden düzenlenmesi sürecidir. Program hazırlama, değerlendirme ve geliştirme tamamen uzmanlık isteyen bir alandır. Dolayısıyla, bu başlığın açılma sebebi, programın bütünü hakkında bir değerlendirmeye gitmek değildir. Uygulama içinde karşılaşılan ve bir problem olarak görülen, dini bilgiler öğrenme alanlarındaki ünite ve kazanımlar ile ders saati arasındaki orantısızlığa dikkat çekerek tartışmaya açmaktır. Yaz Kur’an kursunda eğitim-öğretim, günde 3 saat, haftada 5 günden toplam 9 haftadır. 29 Buna göre; öğretim süresi toplam 135 saattir. Günlük ders saatinin 1 saati dini bilgiler öğretimi için ayrılmıştır. Bu durumda bir öğretim döneminde (2 ay) dini bilgiler öğrenme alanlarına ayrılan süre, toplam 45 saattir. Öğretim programına göre, bir öğretim döneminde 26 ünitede 113 konu işlenmesi planlanmıştır. 30 Programın hedeflerinin gerçekleşme düzeyini tespite yönelik yapılmış bir araştırmaya göre, bu program yoğun ve ayrıntılıdır. 31 Başka bir araştırmada ise; “Öğreticiler, amaçların öğrencinin gelişim özelliklerine ve öğretim programına uygun belirlendiğini ifade ederken, aynı zamanda amaçlar öğrenim süresi için oldukça ağır ve gerçekleştirilebilir değildir görüşüne katılmaktadır ”32 görüşü yer almaktadır. Yaz Kur’an kursu öğreticisi olan araştırmacının kişisel gözlem ve kanaati de, programa uygun olarak hazırlanmış ders kitabındaki ünite ve konuların, ünitelerin işlenmesi için ayrılan ders saatine göre fazla olduğu yönündedir. DKAB konu alanına ait ders kitaplarıyla, Yaz Kur’an kursları dini bilgiler ders kitaplarının hedefler, içerik, öğrenme-öğretme süreçleri ve ölçme-değerlendirme bakımından, ortak ve birbirine yakın özellikler taşıdıkları düşünüldüğünden, DKAB dersi ile yaz Kur’an kursu dini bilgiler dersini, ünite sayısı, kazanım sayısı ve ders saati bakımından karşılaştırmanın güvenilir bir yol olduğu söylenebilir. DKAB dersi için (7,5, ay); 33 ilköğretimde 6 ünitede, 45 kazanım için öngörülen süre/ders saati 72’dir. 34 Ortaöğretimde ise, 7 ünitede 55 kazanım için, toplam 36 saat olarak belirlenmiştir. 35 Yaz Kur’an kursu dini bilgiler dersinde ise; 2 aylık öğretim döneminde 26 ünitede, 113 kazanım için öngörülen süre 45 saattir. Buna göre, yaz Kur’an kursuna gelen bir öğrenci iki aylık sürede, ortaöğretim öğrencisinden fazla, ilköğretim öğrencisine yakın, dini bilgi öğrenimi görmektedir. İlk ve ortaöğretim DKAB dersi ile Yaz Kur’an kursu dini bilgiler dersinin ünite, kazanım ve ders saati bakımından karşılaştırmasına ilişkin veriler, aşağıdaki grafikte olduğu gibidir. 26 Recai Doğan ve Cemal Tosun, İlköğretim 6-7-8. Sınıflar İçin Dkab Öğretimi, Pegem A Yay. Ankara 2003, s. 31 Ley la Küçükah met, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, Nobel Yay ınları, Ankara, 2004, s. 13 28 Ley la Küçükah met, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, s. 13 29 DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretim Programları, 2007, sayfa 9 30 DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretim Programları, 2007, sayfa 17-20 31 Mustafa Önder, “Yaz Kuran Ku rsları Öğ retim Programı A maçların ın Gerçekleşme Dü zeyleri“, 2007, sayfa 160 (Yayın lan mamış Doktora Tezi) 32 Adem Ünsal; sayfa 89 33 http://ogm.meb.gov.tr/belgeler/genelge_2010_ 32.pdf, 31.12.2010, 08:06 34 http://dogm.meb.gov.tr/dinku lturu4_8.pdf, 31.12.2010, 08:40 35 MEB, “Din Öğretimi Genel Müdürlüğü“, Ortaöğretim Dkab Öğretim Programı, Ankara 2005, pdf, sayfa 38-39, http://dogm.meb.gov.tr/program-.ht m Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 27 10 Şekil–5 Grafiğe göre, Yaz Kur’an kursu dini bilgiler dersinde 2 ayda işlenecek ünite sayısının DKAB ilk ve ortaöğretimde iki öğretim dönemine yayılan toplam üniteden 2 kat daha fazla olduğu görülmektedir. Öğrenciye kazandırılması kararlaştırılan kazanımlar hususunda da aynı durum söz konusudur. İlk ve ortaöğretimde DKAB dersi için belirlenen ve iki öğretim dönemine yayılan toplam kazanım sayısı 100 iken, Yaz Kur’an kursu dini bilgiler dersinde 2 ayda kazandırılması planlanan kazanım sayısı 113’dür. Yine grafiğe göre, ilk ve ortaöğretim DKAB dersinde iki öğretim dönemine yayılan toplam 13 ünite, 100 kazanım için ön görülen toplam ders saati 108 saat iken; Yaz Kur’an kursunda, 26 ünitede, 113 kazanım için öngörülen ders saati toplam 45 saattir. Buna göre, D.Ö ders kitaplarının içerdiği ünite ve kazanım sayısıyla, ders saati arasında doğrusal bir ilişki olmadığı söylenebilir. Yukarıdaki verilerden hareketle, D.Ö ders kitaplarındaki tüm ünite ve konular için ayrılan sürenin, öğrencinin bilgiyi kendisinin yapılandırmasına imkân sağlayacak öğretme-öğrenme etkinlikleri için yetersiz olduğu düşünülmektedir. Bu sürede ancak okuma-dinleme yapılabileceği söylenebilir. Oysa D.Ö ders kitapları, öğrencinin bilgiyi kendisinin yapılandırmasına yönelik hazırlık soruları, kelime ve kavramlara yönelik hazırlık çalışmaları, ana metnin yanında ek bilgi kutucukları, ayet, hadis, biliyor muydunuz kutucukları, okuma parçaları, öğrenilenleri pekiştirmeye yönelik etkinlikler gibi öğrenciyi aktif kılacak öğeler içermektedir. Diğer yandan, öğretimi kılavuzlama sorumluluğundaki öğreticiye yönelik hazırlanmış öğretici kitabı da, içerdiği örnek ders işlenişlerinde soru-cevap, tartışma, grupla çalışma gibi değişik öğretme-öğrenme yöntem ve tekniklerini, aynı zamanda yardımcı kaynak, materyal ve araç-gereç kullanımını gerektirecek bir formda hazırlanmıştır. Bütün bunların oldukça geniş bir zaman gerektirdiği ortadadır. Sonuç olarak, yukarıdaki bulgular doğrultusunda dini bilgiler öğrenme alanlarındaki ünite ve bölüm sayısıyla, bu dersler için ayrılan ders saatinin orantısız olduğu söylenebilir. Bu dersler için ayrılan ders saatinin artırılması, ( Lakin yaz kurslarının yaz döneminde, öğrencilerin tatil zamanlarında gerçekleştirildiği, öğrencilerin gönüllülük esasına göre bu kurslara katıldığı dikkate alındığında, ders saatinin artırılmasının öğrencilerde bıkkınlığa yol açabileceği söylenebilir. Diğer yandan, ders saatinin artırılması namaz vakitleriyle kurs saatlerinin çakışmasına, bu ise başka Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 11 rahatsızlıklara, olumsuzluklara yol açabilir.) ders saatini artırmak mümkün olmuyorsa, ünite ya da kazanımlarda azaltma yoluna gidilmesi gerektiği düşünülmektedir. 2.2. D.Ö Ders Kitaplarına İlişkin Düşünceler ‘D.Ö 1-2-3’ Öğrenci Ders Kitapları; öğrencilerin bireysel özellik ve farklılıklarını dikkate alan, bilgi ve becerilerine göre ayrıştırılmalarını esas alan kur sistemine göre düzenlenmiştir. 36 İçerik düzenlemesinde, yeni öğrenileceklerin ön öğrenmelerin üzerine inşa edilmesi anlayışına dayanan bir yaklaşımının hâkim olduğu söylenebilir. Buna göre, kurlar ve öğrenme alanları arasında çoğunlukla ardışıklık vardır. Önceki kurdaki öğrenmeler tekrar edilirken kapsamın genişletildiği bir yapı söz konusudur. İşlenen konuyla önceki öğrenmeler arasında ilişki kurabilmek için ders kitaplarının belirli noktalarında, konuyla ilgili daha geniş ya da farklı bilginin yerini gösteren yönlendirme kutucukları da kullanılmıştır. Diğer yandan, inceleme-araştırma yapmaya, düşünmeye sevk edici hazırlık çalışmaları, eğlenelimöğrenelim köşelerindeki etkinlikler, okuma parçaları, görsel öğeler, örnekler gibi hususlar, D.Ö ders kitaplarının bireysel çalışmaya uygun hazırlandığını gösteren işaretler olarak kabul edilebilir. Her öğrencinin işlenen üniteden farklı bilgi ve anlam oluşturacağından hareketle, ünite sonunda yer alan etkinliklerde kolay ve zor olanların birlikte verildiği görülmektedir. Bu hususlar, D.Ö ders kitaplarında içerik düzenlenirken öğrenci seviyesinin esas alındığını göstermektedir. Yaz Kur’an kurslarında öğretim materyallerinin sistemli kullanımı 2007 yılı öğretim döneminde başlamıştır. Yaz Kur’an kursları öğretim ortamlarının farklılıkları (camii içi + müstakil odalar + Kur’an kursu binaları), ekonomik sebepler (belirlenmiş bir bütçenin olmayışı), dersin (soyut kavram ve konular) ve öğrencilerin özellikleri (12–18 yaş arası, heterojen öğrenci grubu) ile öğreticilerin formasyon eksikliği gibi faktörlerden dolayı, öğretim ortamında kullanılan öğretim materyalleri çok fazla zenginlik gösterememektedir. Yaz Kur’an kurslarında dini bilgiler öğretiminde yararlanılan en yaygın öğretim materyali, söz konusu D.Ö ders kitaplarıdır. Dolayısıyla, yaz kurslarında öğretim materyali olarak kullanılan kitapların, materyal geliştirme ilkelerine uygun olarak hazırlanmış olması çok önemli bir husustur. D.Ö ders kitaplarının dayanağı olan “Yaz Kur’an Kursları Öğretim Programları” nın temel yaklaşımları arasında bulunan ve öğreticiye inisiyatif kullanmasına fırsat tanımakla birlikte öğretimi kılavuzlama sorumluluğu da yükleyen “Çerçeve Esnek Program Anlayışı” ile “Konu-HedefÖğrenen” üçlüsünü birlikte ele alan öğretim anlayışı, 37 D.Ö ders kitaplarıyla öğretici kitabını birlikte, bir bütünlük içinde ele almayı gerektirmektedir. Çünkü bu yaklaşımlar; öğrencinin seviyesini, ilgi ve ihtiyacını dikkate almanın yanında, konu alanının ve öğreticinin özelliklerini de dikkate almaktadır. Nitekim D.Ö ders kitaplarının eğitsel tasarımı, öğretici kitabıyla birlikte tasarlanmıştır. Alan yazında, D.Ö ders kitaplarına ilişkin makale, tez, kitap gibi müstakil bir çalışma tespit edilememiştir. Yaz Kur’an kursları hakkında yapılmış çalışmaların, 38 Yaz Kur’an kurslarının programı, bu kursların faydaları, öğrenci ve öğretici beklentileri gibi konular üzerinde 36 DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretici Kılavuzu, 2006, sayfa 12 DİB, Yaz Ku ran Kursları Öğret im Programı, 2007, sayfa 9 38 Hasan Öztürk, “Camilerin Çocuk Eğitimindeki Yeri Ve Yaz Ku rsları”, Selçu k Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya 1996 (Yü ksek Lisans Tezi); Sinan Cırık, Yaz Ku rslarında Din Eğ itimi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya 1997 (Yayın lan mamış Yüksek Lisans Çalış ması); Salih Aybey, İlköğretim Çağ ındaki Öğrencilerin Diyanet İşleri Başkanlığı Tarafindan Açılan Yaz Kursları İle İlgili Gö rüşleri, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bursa 2005 (Yayınlan mamış Yüksek Lisans Çalış ması); Nazif Yılmaz ve Alpaslan Durmuş, Yaz Kuran Kurslarında Egit imde Kalite Rehberi, Dem Yayın ları, İstanbul, 2006; İrfan Başkurt, Din Eğit imi Açısından Kur’an Öğretimi Ve Yaz Kuran Kursları, Dem Yay ınları, İstanbul, 2007; Nazif Yılmaz, Verimli Bir Yaz Kur’an Kursu İçin Nitelikli Eğ itim ve Öğretim, Dem Derg i, Yıl 1, sayı 1; M.Şevki Aydın, Bir Din Eğit imi Ku ru mu Olarak Kur’an Kursu, Başak Matbaacılık, Ankara 2008 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 37 12 yoğunlaştıkları görülmüştür. Müstakil bir çalışmaya rastlanmamakla birlikte, Mustafa Önder tarafından 2007 yılında gerçekleştirilen doktora çalışmasında 39 ve Adem Ünsal tarafından 2009 yılında gerçekleştirilen yüksek lisans çalışmasında 40 ders kitaplarına ilişkin bilgi ve bulgular da mevcuttur. Aşağıda, bu çalışmalar hakkında bilgi verilmiştir. Mustafa Önder; Yaz Kuran Kursları Öğretim Programı Amaçlarının Gerçekleşme Düzeyleri (Sivas il merkezinde bir alan araştırması). Bu çalışma; Sivas il merkezinde örneklem olarak seçilen 25 adet Yaz Kur’an kursu ve bu kurslara devam eden 566 öğrenci üzerinde yapılan anket ve başarı testi üzerine bina edilmiş bir alan araştırmasıdır. Araştırmanın birinci bölümünde; çalışmayla ilgili teorik bilgiler, ikinci bölümde; araştırmaya katılan öğrencilerin özellikleri, Yaz Kur’an kursu amaçlarının gerçekleşme düzeyleri ile ilgili bulgular, öğrencilerin başarı düzeyleri ve öğrenci başarısını etkileyen unsurlara yer verilmiş, elde edilen verilerin yorumları yapılmıştır. Üçüncü bölümde ise; çalışma sonunda ulaşılan sonuçlar ve önerilere yer verilmiştir. Söz konusu araştırmanın, D.Ö kitaplarıyla ilgili olan boyutları şöyledir. Yukarıdaki gibi oluşturulmuş bir katılım sorusuna, 41 öğrencilerin verdiği cevapların dağılımı, aşağıdaki tablodadır. Tablodan42 hareketle Önder; D.Ö ders kitaplarından, öğrencilerin büyük oranda (483 öğrenci - % 84,6) memnun gözüktüklerini, muhteva ve teknik olarak beğenilen kitapların ücretsiz olarak ve vaktinde dağıtımının yapılmasının öğrencileri sevindireceğini belirtmektedir. 43 Araştırmanın başka bir yerinde “Dinimizi Öğreniyoruz” öğrenci ve öğretici kitabı 2007 yılı yaz kursları başlangıcında tüm öğrenci ve öğreticilere dağıtılmış, kitap muhteva, kalite ve dizayn olarak hem öğrenciler hem de öğreticiler tarafından beğenilmiştir. Yaz kurslarında takip edilecek derli toplu bir materyalin ortaya çıkması öğrenciler ve öğreticiler tarafından olumlu karşılanmış, bu husus yapılan kurs denetimleri ve öğretici toplantılarında tespit edilmiştir”44 ifadeleri yer almaktadır. Araştırmada, D.Ö ders kitaplarının Yaz Kur’an kursu öğretim ortamında kullanıldığının gözlendiği, 45 öğrencilerin 1. 2. ve 3. kur itikat, ibadet, siyer ve ahlak öğrenme alanlarındaki ön test ve son test puanlarının, son test lehine anlamlı bir şekilde farklılaştığı bilgisi yer almaktadır. 46 Bu bulgudan hareketle Önder; araştırmanın 1, 2 ve 3’cü hipotezlerinin 47 doğrulandığını belirtmektedir. 48 Aynı çalışmada, “Dinimizi öğreniyoruz ders kitapları, öğrencilerin programı 39 Mustafa Önder; Yaz Kuran Kursları Öğret im Programı A maçlarının Gerçekleşme Dü zeyleri, Yay ınlan mamış Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara 2007 40 Adem Ünsal; Yaz Kuran Kurslarında Din Eğ itim Ve Öğretimi (Denizli Örneği), Yayın lan mamış Yüksek Lisans Tezi, Süley man Demirel Ün iversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Isparta, 2009 41 Mustafa Önder, “Yaz Kur’an Kursları Öğr. Programı A maçların ın Gerçekleşme Dü zeyleri”, 2007, EK-1 42 Mustafa Önder, “Yaz Kur’an Kursları Öğr. Programı A maçların ın Gerçekleşme Dü zeyleri”, 2007, s. 48 43 Mustafa Önder, 2007, s. 139 44 Mustafa Önder, 2007, s. 149 45 Mustafa Önder, 2007, s. 149 46 Mustafa Önder, 2007, sayfa 53–54, 57– 58, 61– 62– 63 47 Mustafa Önder, 2007, s. 26 48 Mustafa Önder, 2007, s. 153 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 13 gerçekleştirme başarısında etkili unsur değildir. Ders kitabını beğenen ve beğenmeyen öğrencilerin başarıları arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. Bu sonuca göre öğrencilerin son test puanları öğretim ortamı ve ders kitaplarını değerlendirme durumuna göre anlamlı şekilde farklılaşmaktadır hipotezlerimiz doğrulanamamıştır”49 sonucu yer almaktadır. Söz konusu çalışmada D.Ö ders kitaplarının, öğrenci ve öğreticiler tarafından beğenildiği ifade edildiğine, öğretim ortamında kullanıldığı gözlendiğine, öğrencilerin 1. 2. ve 3. kur itikat, ibadet, siyer ve ahlak öğrenme alanları ön test ve son test puanlarında, son test lehine anlamlı bir farklılaşma olduğuna ve araştırmanın 1, 2. ve 3. hipotezleri doğrulandığına göre, D.Ö ders kitaplarının, öğrencilerin programı gerçekleştirme başarısında etkili unsur olmadıkları so nucunun, yetersiz bulguya dayalı bir karar olduğu söylenebilir. Çünkü ders kitapları, programın gerçekleştirmek istediği hedeflere yönelik bilgiler, etkinlikler, sorular vb. içeren ve hedeflerin gerektirdiği strateji, yöntem ve tekniklere uygun olarak hazırlanan öğretim materyalleridir. 50 Dolayısıyla, nitelikli bir ders kitabı, programın gerçekleştirilme başarısında etkisiz değil, oldukça etkili bir unsurdur. Adem Ünsal; Yaz Kur’an Kurslarında Din Eğitim Ve Öğretimi (Denizli Örneği). Bu araştırma ise, Yaz Kur’an kurslarında uygulanan din eğitim-öğretiminin durumunu belirlemek ve değerlendirmek amacında olan bir alan araştırmasıdır. Çalışma dört bölümden oluşmaktadır: Giriş bölümünde; araştırmanın teorik zemini hakkında bilgi verilmiştir. Birinci bölümde, Kur’an öğretimi tarihi kronolojik olarak sunulmuş; ikinci bölümde, Yaz Kur’an kursları öğretim etkinlikleri itibariyle değerlendirilmiş; üçüncü bölümde, Yaz Kur’an kursu öğreticilerinin görüşlerine yer verilmiş; dördüncü bölümde ise, elde edilen bulgular çerçevesinde sonuç ve öneriler ortaya konmuştur. Söz konusu araştırmanın, D.Ö ders kitaplarıyla ilgili bölümleri şöyledir. Öğreticilerin, yaz Kur’an kursu ders kitapları hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ortaya bazı yargılar sunulmuş, öğreticilerin cevapları değerlendirilmiştir; 51 —“Ders kitapları oldukça sistematik ve kolay hazırlanmıştır” başlıklı bir soruya 52 , ankete katılan öğreticilerin, görüşüne, ankete katılan öğreticilerin % 76,7’si “Tamamen Katılıyorum+Katılıyorum ” diye cevap vermişlerdir — “Ders kitapları çok karmaşık, ben bile anlamakta zorlanıyorum.” Şeklinde oluşturulan bir görüşe, öğreticilerin % 78,1’i “Katılmıyorum+Hiç Katılmıyorum ” şeklinde cevap vermişlerdir. — “Ders kitapları öğretim programına uygun hazırlanmıştır” şeklindeki bir görüşe, öğreticilerin % 84’ü “Katılıyorum+Tamamen Katılıyorum” katıldıklarını belirtmişlerdir. —“Ders kitapları dini ve ahlaki mesajlar vermek yerine öğrencilere oyun öğretiyor ” şeklinde oluşturulan başka bir görüşe, öğreticilerin % 82,1’i “Katılmıyorum+Hiç Katılmıyorum ” şeklinde cevap vermişlerdir. Adem Ünsal, yukarıdaki bulgulardan hareketle ders kitaplarının hazırlanış, amaç ve içerik olarak öğreticilerin büyük çoğunluğu tarafından beğenildiği ve bunun, araştırmanın 8. hipotezini doğruladığı sonucuna yer vermektedir. 53 Söz konusu araştırmada çıkan bu sonuca rağmen, aynı araştırmada öğreticilerin, derslerde kullandığı öğretim yöntemleri ile ilgili bir yoklamaya göre, katılımcı öğreticilerin; %46,8’i derslerde anlatım (takrir) yöntemini, %25,4’ü ezberleme yö ntemini kullandıklarını belirtmişlerdir. 54 Takrir ve ezberleme yöntemi klasik olarak bilinen, konu veya 49 Mustafa Önder, 2007, s. 157 Abdurrahman Kılıç ve Serdal Seven, Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi, Pegam A, Ankara 2008, s.27 51 Adem Ünsal, 2009, sayfa 67-68 52 Adem Ünsal; 2009, sayfa 67–68 53 Adem Ünsal; 2009, sayfa 78 54 Adem Ünsal; sayfa 60 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 50 14 öğreten merkezli yöntem olarak tanımlanmaktadır. Buna göre öğreticilerin % 72, 2’si derslerde klasik yöntemleri kullanmaktadır. Öğreticilerin ders kitabı dışında yardımcı görsel- işitsel araçları kullanma durumlarını tespit etmeye yönelik bir yoklamada ise, yardımcı materyallere yer verme oranının % 35,9 ile sınırlı kaldığı görülmektedir. 55 Araştırmada, öğreticilerin yaz Kur’an kursu programına uyum hususunda eğitilmelerini sağlamak üzere hazırlanan görsel- işitsel materyal seti ile ilgili görüşlerini yoklayan bir başka soruda ise öğreticilerin, %87’si “Görsel-İşitsel Materyal Seti”ni görmediklerini belirtmişlerdir. 56 Bu bulgular, öğreticilerin ders kitaplarına ilişkin beğenilerinin bilinçli bir beğeni olmadığı düşüncesini doğurmaktadır. Dolayısıyla öğreticilerin programı ve bu programa göre hazırlanan D.Ö 1-2-3 ders kitaplarını, öğretici kitabı ve öğretici kılavuz kitabını bir bütünlük içinde algılama, anlama ve uygulamada sıkıntıları olduğu söylenebilir. Bu sıkıntıların kaynakları arasında; birbirinin tamamlayıcısı olan kitapların dil ve anlatımda farklılıklara sahip olmaları; zaman içinde D.Ö ders kitaplarında meydana gelen değişikliklerin (Kitapların ilk baskıda üç kur tek kitapta iken, sonraki baskılarda ayrı ayrı kitaplar olarak düzenlenmesi, değiştirilen ya da çıkarılan görsellerin olması, bazı sayfa ve kutucukların yeniden tasarlanması vb.) öğretici kitabına da yansıtılmaması da sayılabilir. Bu çalışmayı hazırlayan araştırmacı, D.Ö kitaplarının mevcut durumunu tespit etmeye yönelik “Dinimizi Öğreniyoruz 1–2–3 Yaz Kur’an Kursu Ders Kitaplarının Materyal Geliştirme İlkelerine Göre İncelenmesi” isimli yüksek lisans tezini hazırlamıştır. Söz konusu araştırmada “Yaz Kur’an kurslarında dini bilgile r ders kitabı olarak okutulan ‘Dinimizi Öğreniyoruz 1– 2–3’ ders kitapları, öğretimde mate ryal geliştirme ilkelerine uygunluk bakımından ne durumdadır?” probleminin cevabı; konu alanı ders kitabı inceleme ve materyal geliştirme üzerine yazılmış eserlerden yararlanarak hazırlanmış 6 üst başlık ve 81 alt başlıktan oluşan ölçütler takımıyla öğrenilmeye çalışılmıştır. D.Ö Ders Kitaplarının İncelemede Yararlanılan Ölçütle r Takımı 1. Yazarlarla ilgili bilgiler var mıdır? 1.1. Yazarların alanı belli mi? 1.2. Yazarların aldığı eğitim ile yazdığı alan örtüşüyor mu? 1.3. Yazarlara nasıl ulaşılacağı belli mi? 1.4. Yeni baskı ise bir önceki baskıdan farkı belirtilmiş mi? 2. Kitapların biçimsel özellikleri ne durumdadır? 2.1. Cilt kaliteleri yeterli mi? 2.2. Baskıları kaliteli mi? 2.3. Kitaplarda kullanılan kağıt kaliteli mi? 2.4. Kitapların sırtında bulunması gereken bilgiler var mı? 2.5. Kitapların kapağı içerik ve sayfa düzeni ile ilişkili mi? 2.6. Kitapların kapağı dayanıklı ve sağlam mı? 3. Kitapların tasarım özellikleri ne durumdadır? 3.1. Tasarımda bütünlük (tutarlılık) ilkesine uyulmuş mu? 3.2. Tasarımda denge ilkesine uyulmuş mu? 3.3. Tasarımda hizalama özelliğine uyulmuş mu? 3.4. Çizgiler amaca uygun kullanılmış mı? 3.5. Renkler amaca uygun kullanılmış mı? 3.6. Boşluklar etkili kullanılmış mı? 3.7. Kitapların sayfa düzeni iyi tasarlanmış mı? 55 56 Adem Ünsal; sayfa 63 Adem Ünsal; sayfa 87 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 15 3.8. Sayfa numaraları ayrı bir tasarım öğesi olarak düzenlenmiş mi? 3.9. Karşılıklı iki sayfa birlikte düzenlenmiş mi? 3.10. Görsel öğelere yeterince yer verilmiş mi? 3.11. Görsel öğeler renkli mi? 3.12. Görsel öğelerin boyutları amaca uygun kullanılmış mı? 3.13. Görsel öğeler okuma akışını engellemeyecek şekilde tasarlanmış mı? 3.14. Görsel öğelerin yerleştirilmesinde şekil/form ilişkisine dikkat edilmiş mi? 3.15. Görsel öğeler ilgili metnin yakınında tasarlanmış mı? 3.16. Resim/fotoğraflar konunun hedeflerine hizmet ediyor mu? 3.17. Sorularla resim/fotoğraflara dikkat çekilmiş mi? 3.18. Resim/Fotoğrafların altında konuya uygun bir açıklama bulunuyor mu? 3.19. Resimlemelerde dokusal ayrıntılara dikkat edilmiş mi? 3.20. Tablo, grafik, harita ve şemalar konunun hedeflerine hizmet ediyor mu? 4. Tipografik özellikler ve metin örgütleyicileri ne durumdadır? 4.1. Yazı boyutları öğrenci düzeyine uygun mu? 4.2. Yazı türü uygun mu? 4.3. Yazı karakterlerinin okunabilirliği uygun mu? 4.4. Yazı renkleri ya da ton değerleri etkili kullanılmış mı? 4.5. Dikkat odaklayıcı (vurgu) sözcük ya da sözcükler etkili tasarlanmış mı? 4.6. Yatay ve dikey boşluklar etkili kullanılmış mı? 4.7. Satır uzunlukları okunabilir ölçülerde mi? 4.8. Başlıklar etkili düzenlenmiş mi? 4.9. İçindekiler listesi işlevsel biçimde düzenlenmiş mi? 4.10. Her bölüm için ilgili başlıklar listesi hazırlanmış mı? 4.11. Kutular amaca uygun kullanılmış mı? 4.12. Sözlük düzenlenmiş mi? 4.13. Kaynakça düzenlenmiş mi? 5. Kitapların dil, imla ve anlatımla ilgili özellikleri ne durumdadır? 5.1. Kitaplarda sade bir dil kullanılmış mı? 5.2. Yeni bir kavram ele alınırken daha önceki kavramlarla ilişki kurulmuş mu? 5.3. Kelime, terim ve deyimlerin yazımında, TDK ilkelerine uyulmuş mu? 5.4. Noktalama işaretleri doğru kullanılmış mı? 5.5. Anlatım uygun cümle türleriyle zenginleştirilmiş mi? 5.6. Paragraflar uygun şekilde düzenlenmiş mi? 5.7. Bir cümlede bulunan kelime sayısı uygun mu? 5.8. Kelime dizilişinde Türkçe söz dizim kurallarına uyulmuş mu? 6. Kitapların içerik özellikleri ne durumdadır? 6.1 Kitabın içeriği, programda öngörülen hedefleri kapsamakta mı? 6.2. Konuların işlenişinde izlenen yöntem, etkili bir öğretim süreci için uygun mu? 6.3. Konuların işlenişinde yakından uzağa ilkesine uyulmuş mu? 6.4. Konuların işlenişinde kolaydan zora ilkesine uyulmuş mu? 6.5. Konuların işlenişinde bilinenden bilinmeyene ilkesine uyulmuş mu? 6.6. Konuların işlenişinde basitten karmaşığa ilkesine uyulmuş mu? 6.7. Konuların işlenişinde somuttan soyuta ilkesine uyulmuş mu? 6.8. Her ünitenin sonunda özet verilmekte mi? 6.9. Kitaptaki bilgi ve becerilerin kazandırılması için verilen örnek ve resimlerde cinsiyet rolleri bakımından eşitlik var mı? 6.10. Kitaplarda ünite ve konuların sistematik düzenlenmiş mi? 6.11. Hazırlık çalışmaları yapılmış mı? 6.12. Temel kelime ve kavramlarla ilgili hazırlık çalışmaları var mı? 6.13. Kitaplarda ön testlere yer verilmiş mi? 6.14. Ünitenin amaçları verilmiş mi? Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 16 6.15. Kitaplarda öğrencilere kazandırılacak bilgi ve beceriler için yeteri kadar örnek verilmiş mi? 6.16. Konular, çeşitli öğretim yöntem ve tekniklerini gerektirecek veya mümkün kılacak şekilde düzenlenmiş mi? 6.17. Ayet mealleri aslına uygun verilmiş mi? 6.18. Ayet mealleri konuya uygun mu? 6.19. Ayet meallerinde anlaşılmasını kolaylaştıracak açıklamalara yer verilmiş mi? 6.20. Ayet mealleri kısaltılarak alınmışsa, kısaltıldığı belirtilmiş mi? 6.21. Kullanılan hadisler konuya hizmet edecek nitelikte mi? 6.22. Bilgiler doğru ve objektif olarak sunulmuş mu? 6.23. Kullanılan Kur’an meali güvenilir mi? 6.24. Kullanılan hadis kaynakları güvenilir mi? 6.25. Bilgi kaynakları yeterince zengin mi? 6.26. Ünite veya konular okuma parçası ya da çalışma yapraklarıyla desteklenmekte mi? 6.27. Okuma parçaları konuları desteklemekte mi? 6.28. Ünite sonlarında ölçme-değerlendirme çalışmalarına yer verilmiş mi? 6.29. Ölçme-Değerlendirme soruları konuları kapsayıcı nitelikte mi? 6.30. Ölçme-Değerlendirme soruları tür itibariyle yeterli çeşitlilikte mi? D.Ö 1-2-3 öğrenci ders kitapları, nitelikli bir ders kitabında bulunması gereken özellikler arasında bulunan, yukarıda sıralanmış 81 özellik çerçevesinde incelenmiştir. İnceleme sonuçlarına göre D.Ö ders kitaplarında yetersiz özellik tespit edilmemiştir. Bu, kitaplar için olumlu bir husustur. Bunun dışında, incelenen boyutları itibariyle D.Ö ders kitaplarının materyal geliştirme ilkeleri açısından; 36 özellik bakımından tamamen yeterli, 37 özellik bakımından büyük ölçüde yeterli, 8 özellik bakımından ise kısmen yeterli olduğu sonucuna ulaşılmıştır. D.Ö öğrenci ders kitaplarının mevcut durumunu bütünüyle ortaya koymak bu çalışmanın amacını aşacağı söylenebilir. Bununla birlikte, dil ve anlatıma ilişkin incelemede ortaya çıkan bulgu ve yorumlardan bir kısmına yer verilmesinde, çalışmanın amacı açısından fayda mülahaza edilmektedir. 2.2.1. D.Ö Öğrenci Ders Kitaplarının Dil Ve Anlatım Bakımından Durumu 2.2.1.1. Kitaplarda sade bir dil kullanılmış mı? Düşünce ve duyguları bildirmeye yarayan herhangi bir anlatım aracına “dil” denir. 57 Ders kitabında içeriği oluşturan metinlerdeki mesajlar, onu yazanlar tarafından yapılmış bir kodlama, okumak ise o kodları çözme etkinliğidir. 58 Dolayısıyla, öğretme-öğrenme sürecinde kullanılan ders kitaplarında, dilin doğru kullanılmasının büyük önem taşıdığı söylenebilir. 59 Çünkü biçim ve tasarım yönünden yeterli gibi gözüken bir ders kitabı, eğer anlaşılır bir dil ile yazılmamış ise, sınıf ve öğrencinin bireysel çalışmasına yeterli katkıyı sağlayamayabilir. 60 Bu öneminden dolayı, ders kitaplarının dili; 61 sade olmalı, yaşayan Türkçe kullanılmalı, aynen yazılması gereken yabancı kelimeler orijinal şekilde yazılmalı ve parantez içinde okunuşu da verilmelidir. 62 Yapılan incelemede, D.Ö ders kitaplarının içeriğinin hazırlanmasında kullanılan kelime ve kavramların seçiminde, Türkçede yaygın olarak kullanılan kelime ve kavramların kullanılmasına özen gösterildiği görülmüştür. Arapça ve Farsça gibi yabancı dillerden Türkçeye girmiş kelime ve kavramların parantez içinde açıklamalarının (Türkçelerinin) verildiği söylenebilir. “Amel- i Salih” 57 http//www.tdkterim.gov.tr/bts/, 28.11.2010 http://public.cu mhuriyet.edu.tr/aturer/otmgdersnotlari.ht ml, 15.12.2010 59 Cemalaettin Şahin, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu (Sosyal Bilg iler), 2003, sayfa 121 60 Cemal Tosun, Recai Doğan ve Ayşe Korkmaz, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, 2001, s. 54 61 http//bote.gazi.edu.tr/ofd495/dokuman lar/Ders_Kitaplari.ppt, Şirin Karadeniz, Ders Kitabı İnceleme 62 Erdal Ceyhan ve Birol Yiğ it, Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi, 2003, sayfa 71; Cemal Tosun, Recai Doğan ve Ayşe Korkmaz, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavu zu, 2001, s. 55 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 58 17 (Salih amel), “efal- i mükellifin” (yükümlülerin iş ve davranışları) gibi. (Diğer örnekler için bakınız.) 63 Sonuç olarak, D.Ö ders kitaplarında sade bir dil kullanılmıştır. 2.2.1.2. Yeni bir kavram ele alınırken daha önceki kavramlarla ilişki kurulmuş mu? Kavramlar; bir nesne ya da olguya karşılık gelen kelime ya da kelime gruplarıdır. Bir konu alanının kavramları, alana ait bilgilerin temelini oluşturur. 64 Bu nedenle herhangi bir bilim dalı, öncelikle temel kavramlarını kazandırma eğilimi içerisine girer. Çünkü temel kavramlar öğrencilere tam olarak kazandırılamazsa öğrencilerin ilgili kavramlar üzerine kurulmuş olan bilgileri tam olarak kazanmaları da mümkün olmayabilir. 65 D.Ö ders kitaplarında kullanılan kavramların konu alanıyla ilgili ve doğru bağlamda kullanıldığı söylenebilir. Diğer yandan, kavramların sadece kelime anlamı verilip geçilmemiş, yardımcı ifadelerle, olumlu ve olumsuz örneklerle, kavramın karşıladığı duygu ve düşünce de öğrenciye fark ettirilmeye çalışılmıştır. Esasen bu hususa o kadar çok önem verilmiş ki, konuların işlendiği metinlerin önemli bir kısmının din öğretimi alanına ait kelime ve kavramların öğretilmesine yönelik açıklamalara ayrıldığı görülmüştür. Bu durum, ilk bakışta olumlu gibi gözükse de, ders kitaplarında açıklamalar ve tanımların yoğunlukta olduğu durumlarda, öğrencilerin kavramları ve tanımları ezberleme yoluna gitmelerine neden olabileceği söylenebilir. 66 D.Ö ders kitaplarında yeni bir kavram ele alınırken, daha önce öğretilmiş kavramların basamak olarak kullanıldığı söylenebilir. Örneğin; İslam ve İman kavramlarının öğretildiği konulardan sonra, bu kavramlarla doğrudan ilişkili Mümin ve Müslüman kavramlarının öğretimi yapılmaktadır. 67 Farklı bir öğrenme alanına geçildiğinde de, önceki öğrenme alanlarında öğretilmiş olan kavramların birbiriyle ilişkili olarak kullanıldığı görülmüştür. Örneğin; “Bir Müslüman, yalnız iman etmekle değil inandığı ilkeleri uygulamak ve yaşamakla da yükümlüdür. Allah’a inandığını söyleyen kişinin gönülden ve isteyerek Rabbine yönelmesi, kulluk etmesi, boyun eğmesi ve itaat etmesi gerekir.” 68 İbadet öğrenme alanında geçen verdiğimiz bu örnek c ümlede, daha önce itikat öğrenme alanında öğrenilmiş olan Mümin ve Müslüman kavramlarının yeni bir kavram olan ibadet kavramıyla ilişkilendirilerek kullanıldığı söylenebilir. Bununla birlikte, yeni bir kavramın önceki öğrenilenlerle ilişkisinin yeterince kurulmadan verildiği yerler de vardır. Örneğin; “Yardımlaşma, kişinin sahip olduğu imkânları başkalarının yararına sunması, insanlara sıkıntılarını gidermede destek olmasıdır. Bağış, cömertlik, dayanışma, hayırseverlik, fedakârlık, iyilik gibi diğer bazı olumlu kavramlarla ilişkilidir. Bencillik, cimrilik, vurdumduymazlık, menfaatçilik gibi kavramlar ise yardımlaşma ile zıt bir anlam taşır.”69 Yardımlaşma kavramının 2.kur kitabı ahlak öğrenme alanında ele alındığını görülmektedir. Buna göre, yardımlaşma kavramını tanımlamakta kullanılan diğer kavramların bu konudan önce öğretilmesi halinde öğrenci için anlamlı olabileceği söylenebilir. Oysa yardımlaşma kavramını tanımlamak için kullanılan diğer kavramlardan “iyilik” 1.kur ahlak öğrenme alanında, “fedakârlık” (özverili olalım) 2.kur ahlak öğrenme alanında ama yardımlaşma konusundan sonra, bağış, cömertlik, dayanışma gibi kavramlar ise, 3.kur kitabı ahlak öğrenme alanında ele alınmaktadır. Dolayısıyla bu örnek cümlenin, yeni bir kavram öğretilirken önceki öğretilen kavramlarla ilişkisinin kurularak öğretilmesi ilkesine yeterince uygun olmadığı söylenebilir. 63 DİB, Din imizi Öğreniyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur; sayfa 35 (A mel-İ Salih, Mükellef, Efalİ Mükellifin ), 36 (Geçerli), 66 (Hilfü’l-Fudül), 95 (İtidal, Şükür, Riya), 100 (Doğrucu, Yalancı), 2.kur; sayfa 14 (İman ), 65 (Takva), 3.Kur; Sayfa 23 (İsrailoğulları, Mezmu rlar, Ahd-İ Cedid, Zikir, Hüda, Suhuf), 34 (Mahşer) 64 Abdurrahman Kılıç ve Serdar Seven, Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi, 2008, sayfa 109 65 Abdurrahman Kılıç ve Serdar Seven, Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi, 2008, sayfa 97-98 66 Adnan Karadüz, “İlköğretim Türkçe Dil Bilg isi Kitapların ın “Öğ reticilik” Kavramı Bağlamında Eleştirisi”, sayfa 24 67 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 18, 24 68 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 32 69 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 65 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 18 Sonuç olarak, D.Ö ders kitaplarında yeni bir kavram ele alınırken daha önceki kavramlarla ilişki kurulması özelliğine büyük ölçüde dikkat edilmiştir. 2.2.1.3. Kelime, terim ve deyimlerin yazımında, TDK ilkelerine uyulmuş mu? “Yazım kuralları, bir dilde seslerin sembolleri olan harflerin, kelimelerin yazılışında kullanılmasıdır.”70 Ders kitapları, yazım (imla) kuralları bakımından doğru olması gerekir. Çünkü başta Türkçe olmak üzere bütün dersler, öğrencilerin Türkçeyi doğru kullanmayı ö ğrenmelerine de hizmet etmeyi amaçlamalıdırlar. Diğer yandan, imla kurallarına dikkat edilmemesi, ders kitabında bilgiler yoluyla verilmek istenen mesajla, öğrencinin aldığı mesaj arasında anlam farklılıklarının oluşmasına yol açabilir. 71 Bunun için, ders kitabının yazımında Türk Dil Kurumu yazım kılavuzunun en son baskısı dikkate alınarak, 72 imla kurallarına azami dikkat gösterilmelidir. 73 D.Ö ders kitaplarının yazım (imla) kuralları bakımından durumu, Türk Dil Kurumunun yazım kılavuzundan74 yararlanılarak incelenmiştir. Yapılan incelemede, D.Ö öğrenci ders kitaplarının TDK yazım kurallarına birkaç hata (peygambermizi 75 , ahrette 76 gibi.) dışında uygun olduğu görülmüştür. Bununla birlikte, sahabeler, peygamberler ve Hz. Muhammed’in isminin geçtiği yerlerde din dilinde kullanılması yerleşmiş olan (r.a), (a.s), (s.a.v) gibi sevgi ve saygı ifadelerinin yazımında, okuma akışının bozulmasına sebep olan yazım yanlışı olduğu söylenebilir. 77 Örneğin; “Babası Hz. Davud’dur (as).”78 gibi. Bu cümlede, eğer saygı ifadesi yazıldığı gibi okunursa, okuma akışının bozulduğu düşünülmektedir. TDK yazım kılavuzunun kısaltmalar dizininde yapılan araştırmada, D.Ö ders kitaplarında geçen79 (r.a), (s.a), (s.a.v) kısaltmalarının olmadığı görülmüştür. 80 Bunun üzerine, DİB ana hizmet birimlerinden biri olan “Dini Yayınlar Dairesi”nin web sayfasında 81 ve diğer bazı DİB yayınlarında (Diyanet aylık dergi gibi), (r.a), (s.a), (s.a.v) kısaltmalarının yazımına bakılmış tır. Karşılaşılan örnekler, ders kitaplarında okuma akışını bozduğu düşünülen yazımın hatalı olduğu kanaatimi doğrulamıştır. Örneğin; 82 “İbrahim (a.s.)’den ‘Evet’ cevabını alınca, büyük bir teslimiyetle ‘Mademki Allah (c.c.) bunu emretti. O bizi korur, bizi burada zayi etmez’ der.” “Hz. Peygamber (s.a.s.)’in Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi mahiyetindeki Veda Hutbesini okuduğu yerdir.” “Musab b. Umeyr (r.a.)’ı Kur’an-ı Kerim’i ve İslâm’ı onlara öğretmek üzere görevlendirerek yanlarına verdi.” Diğer yandan, MEB’e bağlı okullarda, DKAB ders kitabı olarak okutulan ders kitaplarında da, söz konusu kısaltmaların D.Ö ders kitaplarında olduğu gibi değil, yukarıda verdiğimiz örneklerdeki gibi olduğu görülmüştür. Sonuç olarak, D.Ö ders kitaplarının TDK yazım kurallarına büyük ölçüde uygun olduğu; bununla birlikte, (r.a), (s.a), (s.a.v) gibi kısaltmaların yazılışında, okuma akışını bozan yazımın söz konusu olduğu söylenebilir. 70 Abdurrahman Kılıç ve Serdar Seven, Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi, 2008, sayfa 108 Cemalaettin Şahin, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu (Sosyal Bilg iler), 2003, sayfa 122 72 Abdurrahman Kılıç ve Serdar Seven, Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi, 2008, sayfa 109 73 Cemal Tosun, Recai Doğan ve Ayşe Korkmaz, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, 2001, s. 54 74 http//www.tdkterim.gov.tr/bts/, 06.02.2010, 02:15 75 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 1.ku r, sayfa 94 76 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2.ku r, sayfa 33 77 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur; sayfa 26–27 (İbrahim’in (as), Davud’dur (as) vb.) 78 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur; sayfa 27 79 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur; s. 25, 26, 61, 70, 72, 73 80 http//www.tdk.gov.tr/yazımkılavuzu/kısalt malar, 29.10.2010, 04:01 81 http//www.diyanet.gov.tr/yayin/default.asp, 29.10.2010, 04:27 82 http//www.diyanet.gov.tr/yayin/default.asp, umre rehberi, pdf, 29.10.2010, s. 34, 45, 54, 29.10.2010 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 71 19 2.2.1.4. Anlatım uygun cümle türle riyle zenginleştirilmiş mi? Bir duygunun, fikrin, zihinde tasarlanan bir konunun söz ya da yazı ile bildirilmesi işine anlatım denilmektedir. 83 Ders kitaplarında duygu ve düşüncelerin yazıyla aktarılması söz konusu olduğundan yazılı anlatıma başvurulur. Ders kitabında ele alınan konunun özelliklerine göre kullanılabilecek değişik anlatım biçimleri vardır. Bunlar; 84 —Açıklayıcı Anlatım: Bilgi vermek, öğrenciyi bir konuda aydınlatmak, bir konuyu açıklamak amacıyla kullanılan anlatım biçimine denir. Bu anlatım yoluyla "neden, niçin, nasıl, nerede, ne zaman" soruları açıklanır. 85 Açıklayıcı anlatım genellikle bilimsel yazılar, ders kitapları, ansiklopediler, makale gibi eser türlerinde kullanılır. D.Ö ders kitaplarında, açıklayıcı anlatım biçimine bir örnek şöyledir; “Mümin insan, ahirete iman ettiği için dünyayı bir sınav yeri olarak değerlendirir. Ölümü bir son ve yok oluş olarak görmez. Sonsuz hayatını cennette geçirmek amacıyla dünya hayatında kendisine sunulan imkânları ve fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye çalışır. Sorumluluklarını yerine getirir. İyi de ol sa kötü de olsa bütün yaptıklarından hesaba çekileceğini bildiği için hayatını bu sorumluluk duygusuna göre yaşar; tutum ve davranışlarını buna göre düzenler.” 86 —Betimleyici Anlatım: Canlı ve cansız varlıkları en ince ayrıntılarına kadar anlatma sanatına betimleme denir. 87 Çevremizde gördüğümüz her şey betimlenebilir. Betimleyici anlatım yazarın anlatıma kendi duygu ve düşüncelerini katıp katmamasına göre izlenimsel (öznel) ve nesnel (açıklayıcı betimleme) olmak üzere ikiye ayrılır. D.Ö ders kitaplarında izlenimsel ve nesnel betimleyici anlatım biçimine örnekler şöyledir; — “Peygamberimizin (a.s) ahlâkı Kur’an’dı, onda hiçbir kötülük bulunmazdı. O güvenilirdi, hayatında kimsenin güvenini sarsacak bir harekette bulunmamıştı. O müşriklerin bile güvendiği, mallarını emanet ettiği biriydi. Şaka da olsa yalan söylemeyecek kadar doğru sözlüydü. Merhametiyle herkesi kuşatırdı; çünkü o âlemlere rahmet olarak gönderilmişti.”88 — “Melekler Allah’ın nurdan yarattığı, gözümüzle göremediğimiz varlıklardır. Özellikleri hakkında bildiklerimiz Kur’an ayetlerinde ve Hz. Peygamber’in (as) açıklamalarında verilen bilgilerle sınırlıdır. Bu bilgilere göre meleklerin cinsiyetleri yoktur, yeme içme gibi ihtiyaçları bulunmaz. Daima Allah’ın emirlerini yerine getirirler. Hiçbir zaman isyan etmezler. Gece gündüz Allah’ı anarlar.”89 —Tartışmacı Anlatım: Herhangi bir alanda ileri sürülen bir görüşün yanlışlığını kanıtlamak, o tezi çürütmek veya değiştirmek amacıyla yazılan yazılarda kullanılan bir anlatım biçimidir. 90 D.Ö ders kitaplarında, tartışmacı anlatım biçimi tespit edilememiştir. D.Ö ders kitaplarında olmamakla birlikte, öğretici kitabının öğrenciyi derse hazırlama ve dersi sunma aşamalarında, konunun özelliğine göre öğrenciyi aktif kılacak, duygu ve düşüncelerini ifade etmesine fırsat verecek, gerek grupla, gerekse bireysel tartışma ortamları oluşturmaları öğreticilere tavsiye edilmektedir. Örneğin; “Öğrencilerinize aşağıdaki soruyu sorarak tartışmalarını sağlayınız: “Teslim olmak” sözünden ne anlıyorsunuz?” 91 gibi. (Diğer örnekler için bakınız.) 92 83 Abdurrahman Kılıç ve Serdar Seven, Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi, 2008, sayfa 107; Hü lya Plancı, “Sözlü Ve Yazılı Anlatım”, Anadolu Ün iversitesi Yayın ları No:1073, Eskişehir, 1998, sayfa 9 84 Abdurrahman Kılıç ve Serdar Seven, Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi, 2008, sayfa 108; www.tr.wikipedia.org/wiki/Anlatım_biçimleri, 17.07.2010, 04:02 85 Hülya Pilancı, “Sö zlü Ve Yazılı Anlat ım”, 1998, s. 12 86 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 27 87 Abdurrahman Kılıç ve Serdar Seven, Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi, 2008, sayfa 107 88 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 55 89 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 26 90 Hülya Plancı, “Sözlü Ve Yazılı Anlatım”, 1998, sayfa 9 91 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğret ici kitabı, 2007, sayfa 34 92 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğret ici kitabı, 2007, sayfa 35,37, 40, 50, 191 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 20 —Öyküleyici Anlatım: Olayları bir akış halinde veren; yer, zaman, kişi öğeleri üzerine kurulmuş bir anlatım biçimidir. Daha çok roman, hikâye, anı, gezi, biyografi, otobiyografi, tiyatro gibi eser türlerinde kullanılır. Olay, eserde yer alan kişi ya da kişilerin yaptıkları işlerdir. 93 D.Ö ders kitaplarında, siyer öğrenme alanında açıklama, betimleme gibi anlatım biçimlerine rastlanmakla birlikte, ağırlıklı olarak öyküleyici anlatım biçiminin hâkim olduğu söylenebilir. D.Ö ders kitaplarında, öyküleyici anlatım biçimine bir örnek şöyledir; — “571 yılının Nisan ayında Âmine, Mekke’de bir bebek dünyaya getirdi. Âmine’nin yardımcısı Ümmü Eymen hemen gidip Abdulmuttalib’e torununun doğduğu müjdesini verdi. Abdulmuttalib torununu alarak Kâbe’ye götürdü ve orada ona Muhammed (as) adını koydu. Daha önce bu ismi hiç duymamış olan tanıdıkları şaşırdılar. Abdulmuttalib, torununa niçin atalarının adlarından birini vermediğini soranlara; Göklerde ve yerde herkes tarafından övülsün diye ona Muhammed (as) adını verdim, dedi.”94 Bir konunun, düşüncenin, inandırıcılığını sağlamak amacıyla yazar, anlatım biçimleri içinde çeşitli yollara başvurur. Bunlara düşünceyi geliştirme yolları denir. 95 D.Ö ders kitaplarında, anlatımı kuvvetlendirmek için başvurulmuş düşünceyi geliştirme yollarından bazıları şunlardır; 96 —Tanımlama: Bir varlığı, bir kavramı temel niteliğiyle belirtmedir. Yazılarda çoğunlukla soyut kavramlar tanımlanır. "Bu nedir?", "Kimdir?" sorusunun yanıtı tanım cümlesidir. Tanım cümleleri ya "... denir."ya da "...dir."şeklinde biter. Örneğin; “Oruç, Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için imsak vaktinden iftar vaktine kadar bilinçli olarak hiçbir şey yiyip içmemek şeklinde yerine getirilen bir ibadettir.” 97 Bu örnek cümlede oruç kavramı, nesnel bir biçimde tanımlanmaktadır. —Örnekleme: Soyut kavramları, düşünceleri belirgin kılmak için uygulanan bir anlatım yoludur. Örnekleme soyut bir düşünceye somutluk katar, yazının anlaşılmasını kolaylaştırır. Örneğin; “İslâm” beş temel üzerinde yükselen; inanç esasları, ibadetleri, görev ve haklara ilişkin öğütleri, ahlâk esaslarıyla kusursuz bir binaya benzer.”98 Bu cümlede, İslam’ın esasları olarak bilinen temel ilkeleri, bina örneği verilerek somutlaştırılmış, bu sayılan beş esasın dinin tamamı değil, binayı ayakta tutan taşıyıcı direkler gibi olmasına benzetilerek, anlatım kuvvetlendirilmiştir. —Karşılaştırma: Herhangi bir düşünceyi açıklamak için iki varlık veya iki kavram arasındaki benzerlik ya da karşıtlıklardan yararlanmaktır. Örneğin; “Melekler gözle görülmeyen nurdan yaratılmış varlıklardır. Yemek, içmek, uyumak, yorulmak, gençlik, ihtiyarlık, erkeklik, dişilik gibi insanî özellikler onlar için geçerli değildir.” 99 Bu cümlelerde, insanlara ait bazı özellikler verilip karşılaştırma yapılarak, meleklerle insanların farklılıklarının ortaya konduğu söylenebilir. —Tanık gösterme: Bir düşünceyi savunmak, doğruluğunu kanıtlamak için aynı görüşü paylaşan, destekleyen bir kişinin (kimi zaman karşıt görüşün yanlısı bir kişi de olabilir) yazılarından veya konuşmalarından alıntı yapmaktır. Tanıklığına başvurulan kişinin sözü edilen konuda yetkin olması gerekir. Yazar, bu yetkin kişinin sözünü ya kendi sözü hâline getirir (dolaylı anlatım) ya da sözünün tamamını veya bir bölümünü tırnak içinde vererek kullanır (doğrudan anlatım). 100 Örneğin; “Allah temizdir, temizliği sever.” buyuruyor güzel Peygamberimiz (as). Bu sebeple hem günlük hayatımızda hem de ibadetler esnasında temizliğe dikkat ederiz.”101 “Bir başka hadisinde Hz. Peygamber (as) “Bizi aldatan bizden değildir.” buyurarak aldatmanın yanlışlığına dikkat çekmiştir.”102 Bu örneklerde yazarın, tanığın (Hz. Peygamber) sözünden yola çıkarak düşüncelerini geliştirme, inandırıcılığını artırma yoluna gittiği söylenebilir. 93 Abdurrahman Kılıç ve Serdar Seven, Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi, 2008, sayfa 107 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 63 95 http//www.edebiyatogretmeni.net/anlatim_bicimleri.htm, 18.07.2010, 22:44 96 http//www.turkceciler.co m/dusunceyi-gelistirme-yollari.ht ml, 18.07.2010, 22:41 97 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 20 98 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 19 99 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 3.kur, sayfa 17 100 http//www.turkceciler.co m/dusunceyi-gelistirme-yollari.ht ml, 18.07.2010 101 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Ya z Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 40 102 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 99 94 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 21 Sonuç olarak, D.Ö ders kitaplarında anlatımda çeşitliliğe gidildiği, anlatımı kuvvetlendirmek için düşünceyi geliştirme yollarından da yararlanıldığı söylenebilir. 2.2.1.5. Bir cümlede bulunan kelime sayısı uygun mu? Ders kitaplarında cümleler kurulurken, “cümle uzunlukları, sınıf seviyesine uygun olarak düzenlenir” 103 ilkesi gereği, cümledeki kelimelerin sayısına özen göstermek gerekir. Çünkü uzun cümleler, öğrencinin anlamasını zorlaştırdığı gibi, okuma zevkini de olumsuz etkileyebilmekte,104 böylece öğrenci belleği cümlenin başı ile sonu arasındaki ilişkiyi kaybedebilmektedir. Böyle olunca da öğrenci anlamak için tekrar etmek zorunda kalmakta, daha çok yorulmakta ve sıkılabilmektedir. 105 Ders kitaplarında bir cümlede bulunması gereken kelime sayısı; 6. sınıflarda 12 kelime, 7. sınıflarda 14 kelime 8. sınıflarda 16 kelime olarak öngörülmektedir. 106 D.Ö ders kitaplarının hedef kitlesi, 6’cı sınıftan 12’ci sınıfa kadardır. Mevzuatın 12-18 yaş aralığını öngörmesine rağmen, yaz Kur’an kurslarının öğrenci kitlesinin büyük çoğunluğunu, ilköğretim ikinci kademe öğrencilerinin (6-7-8) oluşturduğu söylenebilir. Buna göre ders kitaplarında, cümlelerde bulunması gereken en fazla kelime sayısının, 16 kelime olması gerektiği düşünülmektedir. İnceleme bu ön kabulden hareketle yapılmaya çalışılmıştır. D.Ö ders kitaplarındaki cümleler, içerdiği kelime sayısı ve kitaplarda geçme sayısı bakımından tasnif edilmiştir. 1.kur kitabında 16 ve altında kelime içeren cümle sayısının 1297; 2.kur kitabında 690; 3.kur kitabında ise 812 olduğu görülmüştür. Buna göre, ders kitaplarındaki cümlelerin büyük ölçüde, 16 ve altında kelime içeren cümleler olduğu söylenebilir. Bununla birlikte, anlaşılabilirlik niteliği düşük olabilecek cümlelerin de olduğu görülmüştür. Aşağıda, D.Ö ders kitaplarında mevcut, 17 ve üzeri kelime içeren uzun cümlelere ilişkin tablo görülmektedir. Uzun Cümleler Tablosu 1.Kur 2.Kur 3.Kur 17/35 26/1 17/18 26/2 17/33 26/3 18/25 28/1 18/15 27/1 18/23 27/1 Kelime Sayısı / Kitaplarda Bulunma Sayısı 20/14 22/4 19/16 21/10 23/6 30/2 34/1 36/1 33/3 35/1 20/4 22/4 19/16 21/10 23/4 28/1 33/1 30/1 20/12 22/8 19/18 21/11 23/7 28/2 30/3 32/1 29/1 31/1 24/5 25/4 24/5 25/1 24/1 39/1 25/4 Tabloya göre, 1.kur kitabında 111, 107 2.kur kitabında 83, 108 3.kur kitabında 130 109 tane, “cümle uzunlukları sınıf seviyesine uygun olarak düzenlenir” 110 ilkesine aykırı olan, 17 ve üzeri kelime içeren uzun cümle yapısı olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak, D.Ö ders kitaplarında anlaşılabilirlik niteliği düşük çok sayıda uzun cümle olduğu söylenebilir. 2.2.1.6. Kelime dizilişinde Türkçe söz dizim kurallarına uyulmuş mu? 103 MEB, “Ders Kitapları İle Eğitim Araçlarının İncelen mesi Ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönergede Değişiklik Yapılmasına Dair Yönerge”, Teb liğ ler Dergisi, Ağustos 2008, sayfa 442 104 Erdal Ceyhan ve Birol Yiğ it, Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi, 2003, sayfa 45 105 Cemal Tosun, Recai Doğan ve Ayşe Korkmaz, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, 2001, s. 38 106 Cemal Tosun, Recai Doğan ve Ayşe Korkmaz, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, 2001, s. 38 107 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur; Önsöz, sayfa.19, 20, 24, 25, 26, 27, 32, 33, 34, 35, 36, 45, 54, 55, 58, 61, 62, 64, 67, 72, 74, 75, 76, 81, 85, 86, 94, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 104 108 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2.ku r; sayfa 14, 15, 16, 25, 26, 27, 31, 32, 38, 39, 40, 44, 45, 46, 50, 55, 56, 57, 58, 64, 65, 67, 68, 69 109 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 3.kur; sayfa 12, 14, 22, 23, 26, 27, 28, 29, 32, 34, 35, 37, 38, 39, 42, 43, 47, 48, 49, 50, 55, 56, 59, 66, 68, 69, 70, 75, 78, 80, 81, 82, 83, 84, 85 110 MEB, “Ders Kitapları ve Eğ itim Araçları Yönet meliği”, Tebliğ ler Derg isi, Şubat 2010, sayfa 75 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 22 Cümlenin öğeleri, Türkçe söz dizim kurallarına uygun olmalıdır. Yanlış kelime dizilişleri yanlış anlamalara veya anlamada zorlanmalara neden olabilir. Bu yüzden cümlenin öğeleri uygun bir diziliş göstermelidir. 111 D.Ö ders kitaplarında, söz diziminden kaynaklanan ve anlatım bozukluğuna yol açtığı düşünülen dil yanlışları; kelime yanlışları, ek yanlışları, anlamla ilgili yanlış kullanımlar olmak üzere üç başlık altında ve tespit edilen örnekler bağlamında incelenmiştir. Kelime Yanlışları D.Ö ders kitaplarında gereksiz sözcük kullanımı, yanlış sözcük kullanımı, eksik sözcük kullanımı başlıkları altında inceleyebileceğimiz kelime yanlışları olduğu söylenebilir. Gereksiz Sözcük Kullanılması: Aynı anlama gelen ek ve sözcüklerin bir arada kullanılması, gereksiz sözcük kullanımı demektir. Örneğin; -“Anlaşılır, yalın ve sade ilkelere sahiptir.”112 Cümlesinde geçmekte olan ‘yalın ve sade’ aynı anlamlı kelimelerdir. -“O, ibadet edilmeye layık tek ve biricik ilâhtır.”113 Bu cümlede, tek ve biricik kelimeleri aynı anlamlı sözcüklerdir. 114 -“Şahadet” sözcüğü, bir şeyin gerçekliğini doğrulama, tasdik etme anlamına gelir.”115 Bu cümlede doğrulama ve tasdik etme aynı anlamlı kelimelerdir. 116 —“Kader ve kazaya iman etmek; hayır ve şer, iyi ve kötü, canlı ve cansız, faydalı ve faydasız ne varsa hepsinin Allah’ın bilgisi, dilemesi, kudreti, hikmeti ve yaratması ile olduğuna, Allah’tan başka yaratan olmadığına inanmak demektir”.117 Bu cümlede, ‘hikmeti’ ve ‘Allah’tan başka yaratan olmadığına’ kelime grubunun gereksiz olduğu düşünülmektedir. Çünkü daha önce bu kelimeleri karşılayan ‘bilgisi’ ve ‘yaratması’ kavramları geçmektedir. Bu cümle şu şekilde düzeltilebilir: ‘Kader ve kazaya iman etmek; iyi ve kötü, canlı ve cansız ne varsa hepsinin Allah’ın bilgisi, dilemesi ve yaratması ile olduğuna inanmak demektir.’ —“Allah’a inandığını söyleyen kişinin gönülden ve isteyerek Rabbine yönelmesi, kulluk etmesi, boyun eğmesi ve itaat etmesi gerekir.”118 Bu cümlede geçmekte olan ‘kulluk etmesi’, ‘boyun eğmesi’ ve ‘itaat etmesi’ söz gruplarının hepsinin, aynı anlamı karşıladığı düşünülmektedir. —“Oruç tutmak “tan yerinin ağarmasından gün batımına kadar Allah rızası için ibadet maksadıyla yemek içmek gibi davranışlardan uzak durmak” demektir.” 119 Allah rızası için ya da ibadet maksadıyla dedikten sonra diğerini söylemenin gereksiz kaldığı düşünülmektedir. —“Mükellef, ergenlik çağına gelen ve akıl sağlığı yerinde olan; dinin belirlediği hükümlerle yükümlü ve sorumlu tutulan kişi demektir.”120 Bu cümlede, ‘yükümlü’ ve ‘sorumlu’ kelimelerinden birinin kullanılmasının yeterli olacağı söylenebilir. —“Abdest ve gusül almakla vücudumuz dinçlik, hareketlilik ve canlılık kazanır.” 121 Bu cümlede, dinçlik ve canlılık aynı anlamlı kelimelerdir. —“Hakkında dinî bir yasak bulunmayan bütün dünya nimetleri genel olarak mübahtır.”122 Bu cümlede geçmekte olan ‘genel olarak’ söz grubu, bazı dünya nimetlerinin mübah olmadığı sonucunu doğurmaktadır. Eğer böyleyse örnekler verilmeli, değilse bu kelime çıkarılmalıdır. 111 Cemal Tosun, Recai Doğan ve Ayşe Korkmaz, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu,2001, s. 56 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 19 113 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 14 114 http//www.tdk.gov.tr/büyük türkçe sözlük, 19.01.2010, 20.39 115 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 14 116 http//www.tdk.gov.tr/büyük türkçe sözlük, 19.01.2010, 20.40 117 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 27 118 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 32 119 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 33 120 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 35 121 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 45 122 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 36 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 112 23 —“Orada bulunan Bahira adındaki Hıristiyan bir rahip, yolcuları yemeğe davet etti.”123 Rahipler, Hıristiyanlık dininin din adamlarıdır. Dolayısıyla rahibin Hıristiyan olduğunu belirtmeye gerek olmadığı söylenebilir. —“Onlar, Allah’ın tek, eşsiz, ortaksız ve benzersiz olduğunu bildirmişlerdir.” 124 ‘Eşsiz’ ve ‘benzersiz’ aynı anlamlı kelimelerdir. —“Korku, kaygı, karmaşa, endişe, tedirginlik, belirsizlik, çaresizlik gibi olumsuzluklar onları çepeçevre kuşatır.”125 Korku, kaygı, endişe 126 kelimelerinin aynı anlamları ifade ettiği söylenebilir. —“Allah’a tam ve mükemmel bir imanın nasıl olması gerektiğini Kur’an-ı Kerim’le ayrıntılı bir şekilde bize bildirmiştir.”127 Bu cümlede, tam ve mükemmel kelimeleri birbirinin yerine kullanılabilecek, aynı anlamlı kelimelerdir. —“Allah’ın verdiği nimetlerle yetinme ve kanaat sahibi olma gibi önemli bir nitelik kazanılmış olur.” 128 Allah’ın verdiği nimetlerle yetinme zaten kanaat sahibi olmak demektir. Bunu söyledikten sonra, kanaat sahibi olmak başka bir şeymiş gibi tekrar yazmanın anlatım bozukluğuna yol açtığı düşünülmektedir. —“Hayatında bu ilkeyi benimsemiş, hâl, hareket ve tavırlarıyla bu yolda ilerlemişti.”129 ‘Hal’ ve ‘tavır’ aynı anlamlı kelimelerdir. —“Peygamberimiz (as) intikamcı değil, bağışlayıcı ve affedici idi.”130 Bağışlamak ve affetmek aynı anlamlı sözcüklerdir. —“Özverili olmak, bir toplumda yer etmişse o toplumda bencil, çıkarcı, menfaatçi insanlar tutunamaz.”131 ‘Çıkarcı’ ve ‘menfaatçi’ aynı anlamlı kelimelerdir. —“Özveri ve fedakârlık kendini daha çok, zor zamanlarda gösterir.”132 ‘Özveri’ ve ‘fedakârlık’ aynı anlamlı kelimelerdir. 133 —“Son derece süratli, güçlü ve kuvvetli varlıklardır.”134 ‘Güçlü’ ve ‘kuvvetli’ aynı anlamlı kelimelerdir. —“Buna karşın çeşitli zamanlarda değişik toplumlar ve insanlar, Allah’a eşler koşmuşlar, başka ilâhlar edinmişlerdir.”135 Bu cümlede, ‘insanlar’ sözcüğünün gereksiz olarak kullanıldığı söylenebilir. Çünkü toplumlar zaten insanlardan oluşur. Toplumlar dedikten sonra insanlar demeye gerek olmadığı düşünülmektedir. Yanlış Sözcük Kullanılması: Bazı sözcükler anlam ya da şekil bakımından birbirine yakın sözcükler olduğundan birbiriyle karıştırılabilir. Çünkü her sözcüğün bir ya da birkaç anlamı vardır. Bunlardan herhangi biri alınmamalı, anlatılmak istenene en uygun olanı kullanılmalıdır. 136 D.Ö ders kitaplarında, yanlış sözcük kullanımının söz konusu olduğu yerler vardır. Örneğin; — “Kelime-i şehadet ile kelime-i tevhid yakın anlamlara ve farklı söyleyiş biçimlerine sahip iki ifadedir.”137 Bu cümlede ‘ve’ bağlacının yanlış kullanıldığı düşünülmektedir. Çünkü farklı söyleyiş biçimine sahip olmak, yakın anlamlara sahip olmakla aynı şeymiş gibi bir anlam da çıkabilmektedir. Cümlenin ifade etmek istediği anlama göre ‘ve’ bağlacı yerine ‘taşıyan ama’ ya da ‘yakın anlamlara gelen fakat’ söz grubu gelmelidir. 123 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 65 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 14 125 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 14 126 www.tdk.gov.tr/büyük türkçe sözlük, 02.02.2010, 21:15 127 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 16 128 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 45 129 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 55 130 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 64 131 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 68 132 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 68 133 www.tdk.gov.tr/büyük türkçe sözlük, 02.02.2010, 23:25 134 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 3.kur, sayfa 17 135 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 14 136 Ömer Asım A ksoy, Dil Yanlışları, Adam Yay. 7. Basım, İstanbul, 1997, Sayfa 73 137 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 14 124 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 24 — “İslâm dininin imandan sonra en çok önem verdiği ibadet namazdır.”138 Bu cümlede, ‘imandan’ kelimesi yerine, ‘kelime- i şahadetten’ söz grubu olması gerektiği söylenebilir. Çünkü iman, namaza inanmayı da kapsayan bir bütünün adıdır. Bütünün kendisinin, bir parçasıyla sıralamaya konulamayacağı düşünülmektedir. —Mescid-i Nebevî” adı verilen bu mescit, Müslümanların en kutsal saydıkları üç mescitten biri olacaktı.”139 Cümlenin sonundaki ‘olacaktı’ sözcüğü, henüz gerçekleşmemiş, gelecekteki bir durumu anlatır gibidir. Oysa Mescid- i Nebevi’nin yapıldığı önceki cümlelerde geçmiştir. ‘Olacaktı’ kelimesinin yerine, ‘biriydi artık’ söz grubunun olması gerektiği söylenebilir. —“O da belli günlük işlerini yapmak ve ihtiyaçlarını karşılamak zorunda kalmıştır.”140 Bu cümledeki ‘zorunda kalmak’ ifadesi, elinde olmadan, mecburiyetten günlük işlerini kendisinin yaptığı gibi bir anlama götürdüğünden yanlış olabilir. Çünkü her türlü imkân elinde olmasına karşın, Hz. Peygamber bilinçli olarak sade yaşamış, günlük iş ve ihtiyaçlarını kendisi isteyerek karşılamıştır. Metnin vermek istediği mesaja göre, ‘O da belli günlük işlerini ve ihtiyaçlarını kendisi karşılamıştır’ şeklinde olması gerektiği söylenebilir. Eksik Sözcük Kullanılması -“Kelime-i tevhid ve kelime-i şehadet, İslâm’ın özü ve özetidir. İslâm dininin bu sözlerle ifade edilen esas ve ilkelerine gönülden uyan kişilere Müslüman ve mümin denir.”141 Bu cümlede ‘gönülden uyan’ söz grubundan önce ‘inanan ve’ söz grubu getirilmelidir. Aksi takdirde mümin ve Müslüman kavramları aynı anlamları ifade ediyormuş gib i olmaktadır. Diğer yandan, bu cümlede olduğu gibi başka bazı yerlerde de, “Mümin, Müslüman” kavramlarını birbirinin yerine kullanmanın söz konusudur. Örneğin; “Bu sözleri diliyle söyleyip gönülden onaylayan kişiye Müslüman denir.”142 Gönülden onaylayıp bunu dil ile söylemek imanın tanımıdır. İman’ı kabul eden kimseye ise ‘Mümin’ denilir. Müslüman ise, teslim olduktan sonra inandıklarını yaşamaya çalışan kimsedir. 143 Bu iki kavramın birbirinin yerine kullanılması, yetişkinlere yönelik anlatımda sıkça uygulanmaktadır. Yetişkinler, cümlenin akışından hangi kavramın kastedildiğini büyük ölçüde çıkarabildiklerinden (ön kabul) önemli bir problem olmayabilir. Lakin çocukların hazır bulunuşluk düzeylerini dikkate aldığımızda, bu iki kavramın birbirinin yerine kullanılmasının öğrencide çelişkiye, kavram kargaşasına yol açabileceği söylenebilir. Bu yüzden, birbirinin yerine kullanılan bu kavramların D.Ö öğrenci ders kitaplarında, imanla (inanç) ilgili anlatımlarda ‘Mümin’, ibadet ve davranışlarla ilgili anlatımlarda ise ‘Müslüman’ kavramının kullanılmasının daha doğru olacağı düşünülmektedir. — “Peygamberimiz (as) “Namaz dinin direğidir.” buyurur. Peygamberimiz (as), kıyamet günü insana ilk sorulacak amelin namaz olduğunu bildirir.”144 Bu iki hadisin arka arkaya verilmesinin, anlatım bozukluğuna sebep olduğu düşünülmektedir. Birinci hadisten sonra, ‘başka bir hadislerinde’ söz grubu olması gerektiği söylenebilir. —Gelen elçiler tepkileri Hz. Peygamber’e (as) bildiriyorlardı.”145 Gelen elçiler sanki gönderilip dönen elçiler değil, mektupların gönderildiği ülke elçileriymiş gibi bir anlam da çıkabiliyor. Cümledeki anlatım bozukluğunu gidermek için, ‘gelen elçiler’ yerine ‘gönderilen elçiler döndüklerinde’ söz grubunun getirilmesi gerektiği söylenebilir. —Resûlullah (as) buna çok üzüldü ve gizlice hazırlıklara başladı.”146 Bu cümlede, gizlice başlanan hazırlıkların ne için olduğu belli değildir. Bu anlatım bozukluğunun ‘gizlice savaş hazırlıklarına başladı’ şeklinde giderilebileceği düşünülmektedir. 138 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an 140 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an 141 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an 142 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an 143 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an 144 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an 145 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an 146 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an 139 Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 20 Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 84 Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 54 Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 15 Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 20 Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 24 Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 20 Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 87 Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 88 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 25 —Soğan, sarımsak gibi koku verici yiyecekleri yiyenlerin camiye gelmemeleri konusunda ashabını uyarırdı.” 147 Hz. Peygamberin bu uyarısı, bu yiyeceklerden yedikten sonra camiye gidilmemesi üzerinedir. Oysa bu haliyle cümle, soğan sarımsak yiyenleri camiye gelmemeleri hususunda uyarır görünmektedir. Cümledeki anlatım bozukluğu ‘Soğan, sarımsak gibi koku verici yiyecekleri yedikten sonra camiye gelmemeleri konusunda ashabını uyarırdı.’ şeklinde düzeltilebilir. —İnsanın, hayatını sürdürebilmesi için nasıl hava, su, yiyecek, barınma gibi ihtiyaçları varsa aynı şekilde inanmak da temel bir ihtiyaçtır.” 148 İnsanın pek çok ihtiyacı vardır. Burada sayılanlar ise temel ihtiyaç olanlarıdır. İnanmanın da temel bir ihtiyaç olduğu vurgulandığına göre, önceki ihtiyaçların da temel olduğu vurgulanmalıdır. —Sözünde durmamak, Peygamberimiz (as) tarafından “münafıklık” sayılmış ve kesinlikle uzak durulması gereken bir davranış olarak anlatılmıştır.”149 ‘Sözünde durmamak’ bu cümlenin bulunduğu sayfadaki hadis kutucuğuna göre, Hz. Peygamber tarafından münafıklık değil, münafıklık alameti sayılmaktadır. Bu ikisi birbirinden farklı şeylerdir. Bu yüzden tırnak içindeki münafıklık sözcüğünden sonra ‘alameti’ sözcüğünün de getirilmesi gerektiği söylenebilir. Ek Yanlışları Ek yanlışlarının başlıcaları, ek eksikliği, yanlış ek kullanılması, tekil- çoğul eklerinin uyumsuz kullanılmasıdır. Bu ek yanlışlarından birinin bulunması, cümlede anlatım bozukluğuna yol açabilir. Örneğin; —“Mekke’nin ileri gelenlerden bir kısmı toplanarak “Hilfü’l-Fudûl” (Erdemliler Anlaşması) adı verilen bir anlaşma yaptılar.”150 Bu cümlede, ‘gelenlerden’ kelimesinde, - in ekinin kullanılmamasından kaynaklanan bir dil bozukluğu olduğu düşünülmektedir. (Diğer örnekler için bakınız.) 151 —“Düşmanlık, kin, nefret, merhametsizlik, şefkatsizlik gibi olumsuz nitelikler de sevgiyle bağdaşmaz.”152 Bu cümlede ‘de’ bağlacının yanlış kullanıldığı söylenebilir. Sanki önceki cümlede de sevgiyle bağdaşmayan niteliklerden bahsedilmiş anlamı katmaktadır. Oysa önceki cümle sevgiyle bağdaşan olumlu niteliklerden bahsetmektedir. Cümledeki anlatım bozukluğunu gidermek için, ‘de’ bağlacı yerine ‘ise’ sözcüğünün olması gerektiği düşünülmektedir. Anlamla İlgili Yanlış Kullanımlar —“Meysere kervanın başına geçecek birini aramaya başladı, araştırmaları sonucunda bu işe en uygun kişinin Hz. Muhammed (as) olduğunu düşündü.”153 Bu cümlede, ‘düşündü’ yerine ‘karar verdi’ demek daha doğru olabilir. Çünkü düşünceler sonunda araştırmaya, araştırmalar sonucunda çoğunlukla karara ulaşılır. —Cebrail onu uzun bir yolculuğa çıkararak çok kısa bir zamanda Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya götürdü.”154 Bu cümlede, ‘Uzun bir yolculuğa’ ve ‘çok kısa bir zamanda’ söz grupları öğrencide çelişki yaratabilir. Cümlede anlatılmak istenen, bir mucizenin gerçekleşme biçimidir. Mucizeler ise olağanüstü olaylardır. Cümledeki anlatım bozukluğu, ‘uzun bir yolculuğa’ ifadesi yerine ‘olağanüstü bir yolculuğa’ söz grubu getirilerek düzeltilebilir. D.Ö öğrenci ders kitaplarının dil ve anlatım bakımından durumunu ortaya koymaya çalışan bu bulgu ve yorumlardan sonra denilebilir ki; ders kitaplarında sade bir dil kullanılmıştır. TDK yazım 147 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 97 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 14 149 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 66 150 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 66 151 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 33 (malla yapılan ibadetler ibadet), 36 (davranıştır-davranışlardır), 3.kur, sayfa 75 (kini-kin), 82 (cö mertler-cö mert) 152 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 102 153 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 67 154 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 78 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 148 26 kurallarına büyük ölçüde uyulmuştur. Yeni bir kavram ele alınırken daha önceki kavramlarla ilişki kurulması özelliğine büyük ölçüde dikkat edilmiştir. Anlatımda çeşitliliğe gidilmiş, anlatımı kuvvetlendirmek için düşünceyi geliştirme yollarından da yararlanılmıştır. Bu olumlu niteliklerin yanında, ikiye bölünmesi ya da metnin anlamını bozmayacak şekilde kısaltılması gereken, anlaşılabilirlik niteliği düşük uzun cümleler vardır. Yine, kitapların okunabilirlik ve anlaşılabilirlik özelliğini olumsuz etkileyeceği düşünülen, Türkçe söz dizim kurallarına uygun olmayan cümle yapıları mevcuttur. Bu sonuçlardan hareketle, D.Ö öğrenci ders kitaplarının Türkçe dil uzmanı tarafından kontrol edilmesi gerektiği söylenebilir. 2.3. Öğretici Kitabı ve Öğretici Kılavuz Kitabına Yönelik Düş ünceler Öğretmen ve öğrencilerin öğretim etkinliklerine aktif katılımlarını ve üretkenliklerini sağlamak ders ve öğretici kitaplarının birçok niteliği bir arada taşımalarına bağlıdır. 155 Ders kitabı, kısa, öz, öğrenci yaş ve bilgi seviyesine uygun olarak genel bilgiler içeren, ayrıntıya girmeyen temel kitaptır. 156 Dolayısıyla, öğrenciye kazandırılması planlanan kazanımları gerçekleştirmede faydalı olabilecek tüm öğeleri içermeyebilir. Öğretmen kitabı; ilgili öğretim programlarında yer alan hedef ve açıklamalar doğrultusunda ders kitabının daha etkili kullanımını sağlayacak açıklama, yönlendirme, yardımcı kaynaklar ve diğer etkinlikleri kapsayan, öğretmenlerin yararlanması için hazırlanan basılı eseri ifade eder. 157 Öğretmen kitabında; öğretim programında öngörülen değer ve tutumların kazandırılmasına yönelik etkinliklerin nasıl uygulanacağına, öğretmenin yapacağı ön hazırlıklara, kullanılacak yöntem ve tekniklere, konunun işleniş planına ve zaman analizine, derse hazırlayıcı farklı etkinliklerden oluşan hazırlık çalışmalarına, öğrenme eksikliklerini giderici çalışma seçeneklerine, günlük hayatla ilişkili değişik örnek ve uygulamalara, 158 dersin özelliğine göre ünite, bölüm veya konu girişlerinde kazanımların belirtilmesine, konuyla ilgili gerekli araç-gereç ve materyallerin neler olacağına, konuyla ilgili farklı bilgiler için kaynaklara, 159 ders kitabında olmayan şekil, şema vb. yardımcı unsurlara, 160 ölçme-değerlendirme çalışmalarına ilişkin açıklama ve yönergelere 161 yer vermesi beklenebilir. Yaz Kur’an kursları öğretici kitabı ve öğretici kılavuz kitabını şöylece betimlemek mümkündür. Öğretici kitabı; D.Ö öğrenci ders kitaplarının kullanım rehberidir. Öğretici kılavuz kitabı ile çizilen teorik çerçevenin tamamlayıcısı olup ders kitaplarıyla paralel bir kitaptır. 162 Kur sisteminin destekleyicisi olup, üç kitabı bir arada toplamıştır. Öğretici kitabında; D.Ö ders kitaplarının sayfaları küçültülmüş olarak yer almaktadır. 163 Böylece, öğreticinin ders kitabında işlenecek konuyla, konuların işlenmesinde izlenecek adımları birlikte görmesi sağlanarak tek kitapla eğitim-öğretimi sürdürme pratikliğinin sağlandığı söylenebilir. Her kurun itikat, ibadet, siyer ve ahlâk öğrenme alanlarının girişlerinde, ilgili öğrenme alanına dair ünitelerin bölümlerini ve öğrenciyi üniteye hazırlamaya yönelik soruları içeren iki sayfalık bir bölüm kapağı kullanılmıştır. Öğretici Kitabında bu sorular hakkında öğreticiyi yönlendirici bilgiler verilmektedir. “1. hazırlık sorusu ile kelime-i Tevhid ve kelime-i şahadet kavramları ve içeriklerinin 155 Mesiha Tosunoğlu, Mehmet Metin Arslan Ve İdris Karakuş, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme, Anıttepe Yayıncılık, Ankara 2005, sayfa 53 156 Mesiha Tosunoğlu, Mehmet Metin Arslan Ve İdris Karakuş, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme, 2005, sayfa 8 157 Mesiha Tosunoğlu, Mehmet Metin Arslan Ve İdris Karakuş, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme, 2005, s. 249 158 Ali Göçer, İlköğretim ikinci Kademe Türkçe Öğret men Kılavuz Kitaplarının işlevselliğinin Belirlen mesi, httpwww. sosyalarastirmalar.co mcilt4sayi16_pdfgocer_ali.pdf, sayfa 155 -156, 23.01.2011 159 Mesiha Tosunoğlu, Mehmet Metin Arslan Ve İdris Karakuş, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme, 2005, s. 235 160 Mesiha Tosunoğlu, Mehmet Metin Arslan Ve İdris Karakuş, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme, 2005, s. 236 161 Mesiha Tosunoğlu, Mehmet Metin Arslan Ve İdris Karakuş, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme, 2005, s. 240 162 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kuran Kursları Öğretici Kitabı, 2007, önsöz 163 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kuran Kursları Öğretici Kitabı, 2007, önsöz Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 27 farkında olmaları, 2. hazırlık sorusu ile kelime-i şahadetin yaygınlığını ve kültürümüzdeki yerini fark etmeleri amaçlanmaktadır.”164 gibi. Bu türden açıklamalar, tüm hazırlık so ruları için yapılmıştır. Diğer yandan, söz konusu hazırlık çalışmalarının, hangi yöntem veya teknikle en iyi öğretileceğine dair yönlendirmeler de yapılmıştır. “Bu soruları güdümlü yazma (K s. 44), not alarak dinleme (K s. 45) ve özetleyerek dinleme (K s. 45) öğretim yöntem ve stratejileri ile işleyiniz.” 165 gibi. Yeni bir üniteye başlarken, ünitenin ait olduğu kur, öğrenme alanı, ünitenin bölümleri, kazanımları ve kazanımları gerçekleştirmede yararlanılabilecek yardımcı kaynaklar ile araç gereçler hakkında bilgilendirme yapılmaktadır. 166 Bu bilgilendirmeler tüm üniteler için söz konusudur. Öğrenci kitabında kullanılmış ana metni açıklayıcı, tamamlayıcı bilgi kutucukları (Ayet Kutucuğu, Hadis Kutucuğu, Sözlük Bölümü, Biliyor muydunuz? Kutucuğu, İlave Bilgi Kutucuğu, Okuma Parçası Kutucuğu, Gönderme Kutucuğu) hakkında açıklamalar da mevcuttur. 167 Öğretici kitabında, ders kitapları ve öğretici kitabının organizasyon şeması da verilerek, kitaplarda yer alan hususlar ve kitapların kullanımı hakkında bilgilendirme yapılmaktadır. 168 Ünite işlenişleri, 1-Öğrenciyi Derse Hazırlama, 2-Dersi Sunma, 3- Dersi Özetleme ve 4- Değerlendirme aşamalarında ele alınmıştır: —“Öğrenciyi Derse Hazırlama” aşamasında dikkat çeken düzenlemeleri; derste kullanılacak araçgereçleri hazırlama, öğrencilerin konuya ilgilerini çekecek ve zihinsel olarak hazırlanmalarını sağlayacak soru, bir öğretim aracının (resim gibi) gösterilerek sorular yöneltilmesi, ünitenin temel kelime ve kavramlarına yönelik hazırlık çalışmaları, işlenecek konuya ilişkin bir tartışma başlatılması, dersin sonunda kavram haritası vb. yapmaya yönelik, ünitenin kelime ve kavramlarını bulma, listeleme, örnek olay anlatımı, konuyla ilgili atasözü ve vecizelerin irdelenmesi vb. şeklinde betimlemek mümkündür. — “Dersi Sunma” aşamasında dikkat çeken öğretim düzenlemelerini; ilgili metnin sessiz ya da sesli okunması, anlamı bilinmeyen kelimelerin belirlenmesi, metni genişleten ilave (ek) bilgi kutucuğu, ayet hadis kutucuğu ile metnin ilişkisinin kurulması, metinle ilgili soruların yöne ltilmesi, notların çıkartılması, grupla çalışma tekniğiyle metin işlemesi, düşüncelerin paylaşılması, ezberlenmesi gereken yerlerin ezber öğretimi, tablo oluşturma, yardımcı kaynak (meal) kullanımı, yardımcı materyal kullanımı, metni paragraf paragraf işle me, göstererek (uygulayarak) yaptırma, resimle çalışma, cümle tamamlama, okuma parçası kullanma, yardımcı materyal (harita) kullanımı, içerikle öğrencinin hayatı arasında bağ kurulması, yardımcı materyal (cd) kullanımı, “biliyor muydunuz?” kutucuğuna dikkat çekilmesi, empatik tutum geliştirilmesi, örnek olay incelemesi, oyunla öğretim, konuyla ilişkili önceki kurdaki öğrenilenlerin hatırlanması, konuyla ilgili diğer alanların verilerinden yararlanma, vb. şeklinde betimlemek mümkündür. —“Dersi Özetleme” aşamasında dikkat çeken hususlar; derste öğrenilenlerin kontrol edilmesine yönelik birkaç öğrenciye tekrar yaptırılması, ünitede öğrenilen kavramların ilişkilerini gösteren şema çizimi, ünitede öğrenilen kavramlarla kavram haritası oluşturma, ünitede öğrenilenleri hatırlatmaya yönelik sorular sorulması, resim okuma çalışması, kronoloji çıkarma, ünitenin kavramlarını açıklama, benzetim yöntemiyle uygulama vb. şeklinde betimlenebilir. D.Ö ders kitaplarında her ünitenin sonunda mevcut etkinliklerin, tekrara / uygulamaya imkân sağlamaları sebebiyle, özet bölümü olarak da değerlendirilmektedir. Bunun yanında, yukarıdaki betimlemeden hareketle, Öğretici kitabının “Dersi Özetleme” aşamasında hatırlatmaya, tekrar etmeye, uygulama yapmaya yönelik düzenlemelerin de yeterli olduğu söylenebilir. — “Değerlendirme” aşamasında dikkat çeken düzenlemeler; her ünitenin sonunda mevcut “Eğlenelim-Öğrenelim” köşelerinde yer alan ve ünitenin bölümleriyle ilgili, öğrenilen bilgileri yapılandırılmaya, pekiştirmeye ve öğrenciyi eğlendirmeye yönelik etkinlikler ile kur sonlarında gerçekleştirilen ölçme-değerlendirme çalışmaları şeklindedir. 164 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğret ici kitabı, 2007, sayfa 26 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğret ici kitabı, 2007, sayfa 26 166 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğret ici kitabı, 2007, sayfa 28 167 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kuran Kursları Öğretici Kitabı, 2007, önsöz 168 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kuran Kursları Öğretici Kitabı, 2007, sayfa 20-24 165 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 28 Öğretici Kılavuz Kitabı; programın uygulanmasında öğreticilere yardımcı olmak üzere hazırlanmış, 169 ders ve öğretici kitabının kullanımına ilişkin bilgi ve açıklamalar sunmaktadır. Öğretici kılavuz kitabında; Yaz Kur’an kurslarının yapısıyla ilgili bilgiler, 170 programın yapısı ve eğitim-öğretim yaklaşımları, 171 kazandırılması amaçlanan değerler ve öğrenme alanları, 172 kazanımlar ve etkinlikler, 173 iyi bir öğreticinin taşıması gereken nitelikler, 174 öğrenme-öğretme ilkeleri ve öğrenme-öğretme sürecinde kullanılabilecek yöntemler, 175 ders işleniş süreci ve örnek ders işlenişleri, 176 öğrenme-öğretme ortamının yönetimi, 177 ders kitabında yer alan kurların ünite açılımları, ünitenin kazanımları, üniteye ait açıklamalar, ünitenin işlenişinde ilişki kurulabilecek diğer alanlar, ünitenin işlenişinde kullanılabilecek yöntem önerileri ve örnek etkinlikler, 178 bazı ünite ve konuların işlenişinde kullanılabilecek etkinlikler 179 ile öğretimi ve öğrenciyi takip etmede kullanılabilecek bazı formlar 180 (Yoklama Çizelgesi, 1. Kur Yeterlilik Değerlendirme Formu, 2. Kur Yeterlilik Değerlendirme Formu, 3. Kur Yeterlilik Değerlendirme Formu, Yaz Kuran Kursu Değerlendirme Anketi, Ezber Takip Formu) hakkında açıklamalar vardır. Buraya kadar yapılan açıklama ve betimlemelerden anlaşılacağı üzere, öğretici kılavuz kitabı, öğretici kitabı ve “D.Ö 1-2-3” öğrenci ders kitapları birbirinin açıklayıcısı ve tamamlayıcısı olan bir setin parçalarıdır. Dolayısıyla bu parçalar arasındaki uyum, anlaşılabilirlik ve uygulanabilirlik bakımından çok önemlidir. Bu nedenle çalışmanın bu bölümünde, kitaplardaki uyumu olumsuz etkileyen, böylece anlaşılabilirlik niteliğini düşürdüğüne inanılan eksikliklere işaret edilmeye çalışılacaktır. Öğretici kılavuz kitabı ve öğretici kitabı; çağdaş eğitim anlayış ve uygulamalarına uygun, öğretimi başarıyla gerçekleştirebilmek için gerekli olan çok önemli bilgi ve materyallerle dolu olmasına rağmen, biçim, dil ve anlatım, görsel ve eğitsel tasarım farklılıkları taşıdıklarından, aralarındaki yakın ilişki gözden kaçırılabilmektedir. Öğretici kılavuz kitabı sayfa 38’de örnek olay incelemesi yönteminin tanıtıldığı sayfada yer alan kutucukta, örnek olay incelemesi yönteminin uygulanabileceği kazanımlar ve ünite içerikleri belirtilmektedir. Yönlendirmeye baktığımızda, öğretici kitabı sayfa 60-61’de örnek olay incelemesine uygun bir içerik tespit edilememiştir. Sayfa 127’deki etkinlikte ise, “Öğrencilerinizden verilen hadis-i şeriftekine benzer olan yaptıkları iyilikleri hatırlamalarını ve arkadaşlarıyla paylaşmalarını isteyiniz.” Şeklinde bir yönlendirme vardır. Öğretici kitabında gösterilen sayfanın ders kitabında mevcut olmaması söz konusudur. Örneğin; “Öğrencilerinize, ihram (ÖK s.199–200), Kâbe (ÖK s. 201–202) ve Arafat (ÖK s. 202) resimlerini göstererek “haccın farzları”nı açıklayınız” 181 yönlendirmesine baktığımızda, yönlendirmenin karşılığının olmadığını görürüz. Çünkü yeni baskı ‘D.Ö 1-23’ ders kitapları arasında en fazla sayfa sayısı 1.kur kitabında ve 114 sayfadır. Bunlara benzer uyumsuzlukların sebebi, kullanım süreci içinde yapılan değerlendirmeler doğrultusunda D.Ö ders kitaplarında bazı değişikliklerin yapılmış olması, Ders kitaplarında gerçekleştirilen değişliliklerin, öğretici kitabı ve öğretici kılavuz kitabına yansıtılmamış 169 DİB, Yaz Ku ran Kursları Öğret ici Kılavuzu, Ankara 2006, sayfa 10 DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretici Kılavuzu, 2006, sayfa 11 171 DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretici Kılavuzu, 2006, sayfa 12 172 DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretici Kılavuzu, , 2006, sayfa 13 173 DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretici Kılavuzu, 2006, sayfa 16 174 DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretici Kılavuzu, 2006, sayfa 18-21 175 DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretici Kılavuzu, 2006, sayfa 22-46 176 DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretici Kılavuzu, 2006, sayfa 48-68 177 DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretici Kılavuzu 2006, sayfa 68-74 178 DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretici Kılavuzu, 2006, sayfa 76-110 179 DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretici Kılavuzu, 2006, sayfa 112-154 180 DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretici Kılavuzu, 2006, sayfa 155-164 181 Öğretici kitabı; 2007, sayfa 229 170 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 29 olmasıdır. Söz konusu değişikliklerin en önemlisi; 2007 yılındaki ilk baskıda üç kur bir kitapta iken, 2008 yılındaki yeni baskılarda 3 ayrı kitap olarak düzenlenmiştir. Öğretici kılavuz kitabı ve öğretici kitabını mevcut durumdan, daha işlevsel konuma getirebilmek için, şunların da yapılabileceği düşünülmektedir. Öğretici kitabıyla, öğretici kılavuz kitabı arasındaki ilişkiyi daha anlaşılır ve belirgin kılmak. Şöyle ki; D.Ö ders kitapları, öğretici kitabı ve öğretici kılavuz kitabı bir setin parçalarıdır. Bu sette öğreticiler bakımından en önemli parçanın öğretici kılavuz kitabı olduğu söylenebilir. Çünkü öğretici kitabı ders kitaplarının uygulanmasına imkân sağladığı gibi, öğretici kılavuz kitabı da öğretici kitabının uygulanmasına yardımcı olmak üzere hazırlanmıştır. Kılavuz kitabın öğretici tarafından devre dışı bırakıldığı ya da nasıl kullanılacağını bilmediği bir durumda, öğreticinin, öğretici kitabına bağımlı kalması söz konusu olabilir. O zaman sınıfın öğretmeni öğretici değil, kitabın yazarıymış gibi olacaktır. Bu durumda öğretici ya anlamlandıramadığı bir öğretimi ezbere uygulamaya çalışacak ya da anlamlandıramadığı bu öğretimi uygulamaktan vazgeçip onu reddedecektir. Her iki durumda da öğretimin öğretici ayağı başarısız olacaktır. Öğretimin gerçekleşme başarısında öğreticinin rolü ve önemi dikkate alındığında, öğretimin gerçekleşme düzeyinin düşük olacağı söylenebilir. Bu sebeple, Öğretici kılavuz kitabı ve öğretici kitabının formatında değişikliğe gidilerek, bu iki kitap “Öğretici Kılavuz Kitabı” adıyla tek kitap olabilir. Bu doğrultuda hazırlanmış bir öğretici kılavuz kitabı, daha derli toplu ve öğreticilerin hazır bulunuşluğuna uygun olduğu için anlaşılır olacağından, uygulanabilirliği de yüksek olabilir. Öğreticilere öğretmenlik meslek bilgisi kazandırmak üzere hazırlanmış öğretici kılavuz kitabındaki bilgi, açıklama ve yönlendirmeler, bu çalışmanın “Hz. Peygamber’in Öğreticiliği” başlığı altında verilen örneklere benzer ve yaz kursu öğreticilerinin hazır bulunuşluğuna daha uygun dil, anlatım ve bilgilerle sunulabilir. Çünkü öğretim materyalleri hazırlamada dikkat edilmesi gereken hususlardan birinin de, öğreticilerin eğitim 182 durumlarıyla, belli yöntemlere yatkınlıklarının hesaba katılması olduğu söylenebilir. Başkanlığın; ‘D.Ö 1–2–3’ öğrenci ders kitaplarından önce, öğretici kılavuz kitabını hazırlayarak, yaz Kur’an kursu öğreticilerini yöntemli öğretim alanında geliştirmeyi amaçladığı söylenebilir. Bu süreçte, öğreticilerin kendilerini geliştirmeye yönelik kişisel çabalarının yanında, Diyanet İşleri Başkanlığımız da, uzman ekipler eliyle ve yeterli zaman ayrılarak hizmet içi eğitim faaliyetleriyle öğreticileri eğitmeye devam etmelidir. Bu bağlamda, gerek eğitim merkezlerinde, gerekse yaz kursları öncesinde müftülüklerde yapılan seminerlerde, probleme (çoklu zekayı esas alan yöntemli öğretim, öğrencinin gelişim özellikleri, materyal hazırlama ve etkin materyal kullanımı, sınıf yönetimi, iletişim bilgisi ve iletişim sorunları vb.) teorik yaklaşımlar büyük ölçüde terk edilerek, uygulamalı örnek ders işlenişleriyle, öğreticilerin, yeni öğretim yaklaşım ve yöntemlerini uygulayarak öğrenmeleri ve benimsemelerinin daha yüksek düzeyde sağlanabileceği düşünülmektedir. 2.4. Öğreticile re Yönelik Düşünceler Yaz Kur’an Kurslarındaki din öğretimini yürütme sorumluluğu, Kur’an Kursu öğreticileri ile İmamHatip ve Müezzinlere aittir. Bu sorumluluğu yerine getirecek olan personelin eğitim seviyeleri önemlidir. Başkanlığın, 2012 yılının ocak ayında açıkladığı stratejik plana 183 göre, yaz Kur’an kursu öğreticilerinin büyük bölümünü (sayısal verilerin, başkanlığın merkez teşkilatını kapsamadığı, müftülüklerde çalışıp kurs öğreticiliği yapmayan GİH personelini ise kapsadığı varsayılmaktadır) oluşturan taşra personelinin eğitim durumu dağılımı aşağıdaki grafikte olduğu gibidir. 182 Nuretttin Fidan; Okulda Öğ ren me ve Öğ ret me, Alkım Yayınevi, Ankara 1996, sayfa 178 183 http//www.di yanet.gov.tr/turkish/strateji/.../ diyanet_stratejik_ plan.pdf Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 30 Grafiğe göre, yaz Kur’an kursu öğreticilerinin büyük bölümü 2 yıllık önlisans programlarından mezun öğreticilerdir. Geçmiş yıllarda yapılmış bir araştırmada ortaya çıkan aşağıdaki verilerle karşılaştırıldığında, başkanlık personelinin eğitim durumlarını geliştirme yolunda önemli mesafe kat ettiği söylenebilir. Teşkilat Genelinde Personelin Eğitim Durumu (1998 yılı) 184 İlkokul Mezunu 2.670 % 3,35 Lise, Ortaokul Ve Dengi 5.440 % 6,83 İmam Hatip Lisesi 58.845 % 67,57 Yüksek Okul 17.730 % 20,25 Tabloya göre, 1998 yılında İmam Hatip Lisesi mezunu personel sayısı, toplam personelin önemli bir kısmını (% 67,57) oluştururken, 2012 yılında, önlisans mezunu personelin ya rıdan fazlayı oluşturduğu görülmektedir. Bu olgu, başkanlık personelinin devam ettiği akademik programları tespit etmeye yönelik, 2005 yılında yapılmış bir tarama sonuçlarıyla da örtüşmektedir. Yüksek Okulun Adı İlahiyat Önlisans İlahiyat Meslek Yüksek Okulu Diğer Yüksek Okullar Toplam Devam Eden 29.808 -------2.511 32.319 Mezun Olan 2.463 798 4.919 8.180 Yukarıdaki tablolar ışığında başkanlık personelinin eğitim seviyesini geçmiş yıllara oranla mesleki yönde yükseltme hususunda ciddi bir gayret ve başarı içinde oldukları söylenebilir. Çünkü geçmişte yapılmış bazı araştırmalara göre 185 , personel daha çok diploma derecesi ve diğer imkanlardan yararlanmak için mesleki olmayan alanlarda eğitim programı tamamlarken, son yıllarda eğitimin mesleki yönde geliştiği görülmektedir. Yeri gelmişken, başkanlık personelinin eğitim seviyesini 184 185 Hasan YA VUZER, Dini Otorıte Ve Teskılatların Sosyolojık Analizi, doktora tezi, kayseri, 2005, sayfa 98-101 Hasan YA VUZER, Dini Otorıte Ve Teskılatların Sosyolojık Analizi, doktora t ezi, kayseri, 2005, sayfa 99 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 31 yükselmek için ihtisas merkezlerini, hizmet içi eğitim merkezlerini, ilahiyat fakültelerinde İLİTAM programını ve sınavsız kayıt olunabilen açık öğretim fakültesi ilahiyat önlisans programı imkânını kurum personeline kazandıran kişi ve kurumlara, bir din görevlisi olarak şükranlarımı sunarım. Yaz Kur’an kursu öğreticilerine yönelik düşünce ve önerilere geçmeden önce, Hz. Peygamber (s.a.v)’in öğretmenlik özellikleri ve günümüz öğretim anlayış ve uygulamalarına büyük ölçüde yön veren çoklu zeka kuramına ilişkin bilgi ve açıklamalar sunmanın faydalı olacağı düşünülmektedir. 2.4.1. Hz. Peygamber’in Öğretmenlik Özellikleri “Ey peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et.” 186 “Ey Muhammed! Rabbinin yoluna hikmetle, güzel öğütle çağ›r...” 187 “Ey Muhammed!...Rabbine davet et, şüphesiz sen doğru yol üzerindesin...” 188 “Ey Peygamber! Biz seni şahit; müjdeci, uyarıcı, Allah’ın izniyle ona çağıran, nurlandıran bir ışık olarak göndermişizdir.”189 “Kendi içinizden size ayetlerimizi okuyan, sizi arındıran, size kitabı ve hikmeti öğreten, size bilmediklerinizi öğreten bir resul gönderdik.”190 “Sizin için, Allah’ın Resulü, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çokça zikredenler için, güzel bir örnektir”191 mealindeki ayetler ile Hz. Peygamber’in; “Ben ancak ve ancak öğretmen olarak gönderildim” 192 ifadesi, onun 23 yıl devam eden peygamberlik görevinin en önemli özelliklerinin başında, eğitimcilik geldiğini göstermektedir. Hz. Peygamber’in şahsında görülen ve tebliğindeki başarısına etki eden özellikleri; yaşayışıyla örnek olma, tebliğ esaslarına vukufiyet (alan bilgisi), güzel konuşma, her bakımdan kolaylaştırma, sevdirme, yumuşak huylu ve alçak gönüllü olma, şefkat ve merhamet sahibi olma, öğretime karşı muhatapta ilgi ve ihtiyaç uyandırma, muhatabı tanıyıp öğretimi ona göre yapma, tebliğ görevini şahsî istek ve menfaatlerden üstün tutma, insan ilişkilerine önem verme, adam kazanma gayreti, sabır ve azim sahibi olma, affedici ve müsamahakâr olma 193 şeklinde betimlemek mümkündür. Hz. Peygamberin öğretmenlik özelliklerini başlıklar halinde sıraladığımız bu listeden sonra, Hz. Peygamberin, 1983 yılı gibi yeni sayılabilecek bir tarihte ortaya atılan çoklu zeka kuramına uygun düşen öğretim örneklerine geçebiliriz. Ancak daha önce, günümüz eğitim-öğretim anlayış ve uygulamalarına önemli ölçüde yön veren çoklu zeka kuramı hakkında bilgi sunulacaktır. 2.4.2. Eğitimde Çoklu Zekâ Çoklu zekâ teorisi, Harvard Üniversitesi eğitim Profesörlerinden o lan Howard Gardner tarafından 1983 yılında ortaya çıkarılmıştır. Gardner, beyninin belirli bir kısmı hasara uğramış felçli insanlar üzerinde yaptığı araştırma sonucunda, beynin hangi kısmı zarara uğramışsa o kısmının yeteneğini kaybettiğini ancak zarar görmeyen kısımların işlevlerini devam ettirebildiklerini gözlemlemiştir. Mesela; müziksel yeteneğini kaybeden insanların halen konuşabilmekte olduğuna tanık olmuştur. Bu durum Gardner’ı, insan beyninin farklı bölümlerden oluştuğu ve her bir bölümün özel işlevlere sahip olduğu sonucuna götürmüştür. Bundan yola çıkan Gardner, insanların tek tip zekâya sahip ve zekânın doğuştan gelen sabit (değişmez) olduğu yönündeki inancın aksine, insanlarda birçok zekâ çe şidi olduğunu söylemiştir. 186 Maide, 67. Nahl, 125. 188 Hacc, 67. 189 Ahzâb, 45. 190 Bakara 151. 191 Ahzap 21. 192 İbn-İ Mace, Mukaddime 17 No:229 193 DİB; Din Hizmet lerinde Yöntem Ve Verimlik, Sayfa 79 187 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 32 Gardner’ın tanımına göre zekâ; değişen dünyada yaşamak ve değişimlere uyum sağlamak amacıyla her insanda kendine özgü bulunan yetenekler ve beceriler bütünüdür. Çoklu zekânın en önemli özelliği öğrenme sürecinde bireysel farklılıkları dikkate almasıdır. Nasıl ki her insanın kişiliği karakter yapısı farklı ise kendine ait özellikleri var ise herkesin beyin yapısı ve algılaması da farklıdır. Buna bağlı olarak öğrenme düzeyleri de farklıdır. Bu anlamda, belli bir içerik, konu veya ders farklı zekâ çeşitlerine göre anlatılmalıdır. Bunun için öğrenciyi tanımak ve nasıl anladığını bilmek çok önemlidir. İnsanlarda sekiz tür zekâ olduğunu söyleyen Gardner, araştırmalarla daha başka zekâ türlerinin de ortaya çıkacağını savunmaktadır. Çoklu zekâ kuramının ilkeleri şöyledir: 194 — Her birey normal şartlarda çoklu zekâlara sahiptir. — Bireysel farklılıklardan dolayı bireyde bazı zekâlar baskın bazı zekâlar ise resesif (çekinik) olabilir. — Bireysel farklılıklardan dolayı her zekânın farklı bireylerde gelişim süreci de birbirinden farklıdır. — Tüm zekâlar tanımlanabilir. — Çoklu zekâlar üzerine gidilerek güçlendirilebilir, aynı zamanda üstüne düşülmeyerek köreltilebilir. — Bireyler kendi zekâları hakkında bilgi edinebilir ve zekâlarını geliştirme yollarını öğrenerek geliştirebilir. — Zekâlar, algı, hafıza, problem çözebilme ve dikkat açısından birbirlerinden farklılık gösterebilir. — Her bir zekâ diğer zekâların gelişimi için kullanılabilir. — Çoklu zekâlar performansta, üründe, süreçte farklı yollarla sergilenebilir. — Normal olan her birey tüm zekâlara sahiptir. — Her bireyin zekâ profili tüm zekâlarının baskın ve çekinik olarak bileşimden oluşur. — Her bireyin zekâ profili parmak izi kadar kendine özgü ve özeldir. — Hayatta hiçbir normal birey yoktur ki tek bir zekâsı ile yaşabilsin. Hayatta hiçbir eylem yoktur ki tek bir zekâ ile gerçekleştirilebilsin. — Çoklu zekâlar beyinde belirlenmiş yerlere sahiptir. Birebir işlevleri olduğu gibi birlikte çalışabilmektedirler. Gardne r’ın tanımladığı zekâ türle ri: 194 http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87oklu_zek%C3%A 2_kuram%C4%B1 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 33 2.4.3. Hz. Peygamberin Öğretimde Çoklu Zekâyı Esas Alması Sözel-dilsel Zekâ Kelimelerle düşünme, ifade etme, kelimelerdeki anlamları kavrayabilme gücüne sahip olma, mizah, hikâye anlatma, mecazi anlatım ve benzetme yaparak dili etkin bir şekilde kullanma becerisidir. Hz. Peygamber’in kıssa anlatarak insanları uyarması: Öğretilecek bir konuyu doğrudan anlatmak yerine kıssa ile örneklendirilerek anlatmak öğrencinin konuyu anlamasını kolaylaştırır. Bu yöntem, Hz. Peygamber’in eğitim metodunda önemli bir yere sahiptir. Hz. Muhammed (s.a.v) şöyle buyurdu:“ Bir gün bir adam yolda yürürken şiddetle susamıştı, nihayet bir kuyu buldu oraya indi, su içip çıktı. O sırada bir köpek dilini çıkarıp soluyor ve susuzluktan nemli toprağı yalıyordu. Bunun üzerine o adam; “Bu köpek tıpkı benim gibi susamış” ded i ve hemen kuyuya indi. (Su kabı olmadığından) ayakkabısına su doldurdu ve onu ağzı ile tutarak kuyudan çıktı. Köpeğe su içirdi. Bundan dolayı Allah ondan razı oldu ve onun günahlarını bağışladı. Sahabeler: Ya Rasulallah; hayvanlarda da bizim için sevap va r mı? diye sordular. Peygamberimiz: Her canlı yüzünden sevap vardır” buyurdu. Benzetme yapması: Hz. Peygamber, anlattığı konunun önemini vurgulamak ve daha iyi anlaşılabilmesini sağlamak için dikkat çekici benzetmeler yapardı. Hz. peygamber şöyle buyurdu: “Herhangi birinizin tövbe etmesinden dolayı Allah Telâ’nın duyduğu hoşnutluk, ıssız çölde giderken üzerindeki yiyecek ve içeceğiyle birlikte devesini elinden kaçıran, arayıp taramaları sonuç vermeyince deveyi bulma ümidini büsbütün kaybederek bir ağacın gölgesine uzanıp yatan, derken yanına devesinin geldiğini görerek yularına yapışan ve aşırı derecede sevincinden ne söylediğini bilmeyerek: “Allahım! Sen benim kulumsun; ben de senin rabbinim, diyen kimsenin sevincinden çok daha fazladır.” Şaka ile öğretmesi: Psikolojik olarak insanlar, çatık kaşlı, gülümsemeyen, eğitimcileri sevmez. Bu itibarla eğitim esnasında zaman zaman yapılacak olan mizahın yeri büyüktür. “Bir gün yaşlı bir kadın Peygamberimize gelerek: Ya Rasulullah! Cennete girmem için bana dua eder misiniz?” dedi. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz: “Sen bilmiyor musun, ihtiyarlar cennete Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 34 giremez.”deyince, kadın üzüntüsünden ağlamaklı hale geldi. Hz. Peygamber: ( gülerek) üzülme, sen yaşlı olarak değil bir genç kız olarak cennete gireceksin der.” 195 Mantıksal-Matematiksel Zekâ Sayılarla düşünme, karşılaştırma yapma, mantıksal ilişkiler kurma, bulmaca çözme, eleştirel düşünme, neden-sonuç ilişkisi kurma becerisidir. Hz. Muhammed (s.a.v) ‘in Mantıksal Zekâyı Kullanımı: Hz. Peygamber’in öğretimde kullandığı en önemli metotlardan biri de soru sormaktır. Soru sormak, kişiyi muhakeme yapmaya, olaylar arasında neden-sonuç ilişkisi kurmaya ve araştırmaya yönlendirir. Diğer bir deyişle mantıksal düşünmeye zorlar. Hz. Muhammed’in öğretimde bu yönteme çok önem verdiğini görmekteyiz. Bilmece Sorması: Hz. Muhammed (s.a.v) çevresindekilere şöyle bir soru sorar: Ağaçlardan bir ağaç vardır ki, bunun bereketi Müslüman’ın bereketi gibidir. Yaprakları düşmez, dökülüp yayılmaz. Rabbinin izniyle her mevsim meyve verir. Müslüman gibidir. Şimdi bana söyleyin bu ağaç nedir? Hz. Peygamber’in Müslümanların çok iyi tanıdıkları ve özelliklerini iyi bildikleri hurma ağacını Müslümanlara benzetmesi, karşılaştırma yapması insanları mantıksal düşünmeye ve muhakeme yapmaya zorlamaktadır. Soru- Cevap Yöntemi: Mekke'deki ilk ve en sıkıntılı yıllardır. Kendisine iman edenler, henüz bir avuçtur. Bu bir avuçtan bir tanesi de İmran’dır ki, babası Hüseyin Mekke'nin en akıllı, en iyi konuşan insanlarından biri kabul edilir. Oğlunun da Müslüman olduğunu duyunca onu bu kötülükten geri çevirmek ve Hz. Muhammed'i, tartışıp mat ederek başlattığı bölücülüğü(!) bitirmek için O'nun yanına gider ve sorar. Hüseyin: Nedir bu duyduklarımız! Bizim tanrılarımızı reddediyormuşsun. Oysa senin baban, deden ve ataların herkesle beraber bu tanrılara inanıyordu. Ve onlar akıllı, şerefli insanlardı. Hz Muhammed (s.a.v): Şimdilik senin atalarını da, benim atalarımı da bir kenara bırak, der ve devam eder: —"Sen kaç tanrıya inanıyorsun?" —Sekiz. —Bunların kaçı yerde kaçı gökte? — Yedisi yerde biri gökte ( Allah). — Sana bir musibet gelirse kime dua edip, yardım dilersin? —Göktekine. — Malın helak olursa, kime dua edersin? — Göktekine. — Rızkı kimden istersin? — Göktekinden. 195 Geniş bilgi için bkz. Arif Köken, Hz. Peygamber’in Sünnetinde şaka ve Bazı şakacı Sahabiler, Bursa,1991,s. 1-44. Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 35 — Hastalanınca şifayı kimden beklersin? — Göktekinden. — Yalnız o senin duanı kabul ettiği halde diğerlerini ne diye ona ortak ediyorsun? Hüseyin, şaşırmıştır. Şimdiye kadar kimse ile böyle bir şey konuşmamıştım, der. Hz. Muhammed (s.a.v) son hamleyi yapar: “Hüseyin, Müslüman ol ki kurtulasın.” Hz. Peygamber, sorduğu sorular ile Allah’ın birliğini ve putların ne kadar gereksiz olduğunu yine kişinin kendi verdiği cevaplarla bulmasını sağlamıştır. O, karşısındakini soruları ile yönlendirmiş ve mantıksal bir çıkarım yapmasını sağlamıştır. Karşılaştırma Yapması: Hz. Muhammed (s.a.v) bir gün ashabına sorar: Ne dersiniz, birisinin kapısının önünde bir ırmak bulunsa ve burada her gün beş kere yıkansa, üzerinde kir ve pislik kalır mı? Ashap: Kirden ve pislikten hiçbir şey kalmaz. Hz. Muhammed (s.a.v) : İşte suyun kiri temizlemesi gibi günde beş kez kılınan namazda sizin günahlarınızı temizler.” Buraya kadar verdiğimiz tüm örneklerde Hz. Peygamber’in kitabi ifade kullanmaktan kaçındığı söylenebilir. Mesela; Hz. Muhammed (s.a.v), namazın Allah’ın emri olduğunu mutlaka kılınması gerektiğini söylemek yerine muhatabının anlayacağı dilden konuşmuş onlara yaşadığı çevreden örnekler vermeyi tercih etmiştir. Bu yaklaşımı O’nun toplumda daha etkili olmasını sağlamıştır. Görsel Ve Mekânsal Zekâ Resimler, imgeler, şekiller ve çizgilerle düşünme, harita, tablo ve diyagramları anlayabilme muhakeme etme becerisidir. Hz. Muhamme d (s.a.v)’in Görsel Zekâyı Kullanımı: Öğretimde şekil, grafik, resim veya şemaların kullanılması öğrenilecek konunun hafızada kalıcı olmas ını ve soyut kavramların daha iyi anlaşılmasını sağlar. Hz. Muhammed (s.a.v) de öğreteceği bazı konuları şekil çizerek anlatmıştır. Şekiller çize rek anlatması: Hz. Peygamber (s.a.v) bir gün yere çubukla, kare biçiminde bir şekil çizdi. Sonra, bunun ortasına bir hat çekti, onun dışında da bir hat çizdi... Sonra bu hattın ortasından itibaren bu ortadaki hattı işaret eden bir kısım küçük çizgiler attı. Resûlullah (s.a.v) bu çizdiklerini şöyle açıkladı: Şu çizgi insandır. Şu onu saran kare çizgisi de eceldir. Şu dışarı uzanan çizgi de onun emelidir. (Bu emel çizgisini kesen) şu küçük çizgiler de musibetlerdir. Bir musibet oku yolunu şaşırarak insana değemese bile, diğer biri değer. Bu da değmezse ecel oku değer. ” “Bir gün Hz. Muhammed (s.a.v) yere bir çizgi çizer, sonra bu Allah’ın yoludur der. Sonra bunun sağına ve soluna çizgiler çizer ve şu açıklamayı yapar: Bunlar çeşitli yollardır. Her biri üzerinde (kötülüğe) davet eden şeytan vardır. Arkasından da şu ayeti okudu: “Şu emrettiğim yol benim dosdoğru yolumdur. Hep ona uyun. Başka yollara ve dinlere uyup gitmeyin ki sizi onun yolundan saptırıp parçalamasınlar.” Bedensel-Kinestetik Zekâ Hareketlerle, jest ve mimiklerle kendini ifade etme, beyin ve vücut koordinasyonunu etkili bir biçimde kullanabilme becerisidir. Bu zekâya sahip insanlar söylenenden daha çok yapılanı anlarlar. Hz. Muhamme d (s.a.v)’in Bedensel Zekâyı Kullanımı: Beden dili insanlık tarihi açısından en eski iletişim aracıdır. Beden dili bir anlamda duygu ve düşüncelerimizin yansımasıdır. Hz. Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 36 Peygamber konuşmalarında beden dili olarak ellerini, jest ve mimikleri kullanmaya özen göstermiştir. Ayrıca öğreteceği bazı şeyleri de uygulayarak anlatmıştır. —Hz. Peygamber (s.a.v) : “Mümin diğer bir mümin için birbirine kenetlenmiş duvar gibidir.” dedi. (Bu arada, iki elinin parmaklarını birbirine geçirerek bu kenetlenmeyi gösterdi.) —Rasulullah (s.a.v): “Yetimi koruyan kimse ile ben cennette şu ikisi gibiyiz.” buyurdu ve aralarını biraz açarak işaret ve orta parmağını gösterdi. Müziksel - Ritmik Zekâ Sesler ve ritimlerle düşünme, faklı sesleri tanıma ve yeni sesler, ritimler üretme becerisidir. Hz. Muhamme d (s.a.v)‘in Müziksel Zekâyı Kullanımı: Kur’an-ı Kerim edebî anlamda incelendiğinde de olağan üstü özellikler taşıdığı görülmektedir. Kur’an düz bir met in olmaktan uzak, içinde teşbihler, vecizeler, icazlar, kıssaların bulunduğu bir kitaptır. Sözlerin birbiriyle uyumu, ahengi güzel sesle birleştirildiğinde ise insanları ruhen de etkilemektedir. Kur’an’daki harflerin, kelimelerin ve cümlelerin seslendirilmesi esnasında ortaya çıkan, kulağa ve ruha hoş gelen, diğer söz türlerinde hiç rastlanmayan bir musiki vardır. Hz Muhammed (s.a.v): "Kur'an- ı seslerinizle süsleyiniz." Buyurarak. Kur’an- ı Kerim’in Güzel sesle okunmasını tavsiye etmiştir. Bu da müziksel zekâ’ya sahip olan insanların Kur’an- ı Kerim’i daha iyi anlamalarına yol açacaktır. Hz. Peygamber yalnız Kur’an’ın değil insanları her gün beş kere namaza davet eden ezanın da güzel sesle okunmasını istemiş ve bu yüzden güzel sesli olan Bilal Habeşi’nin ezan okumasını istemiştir. Doğacı Zekâ Doğadaki tüm canlıları tanıma, araştırma ve canlıların yaratılışları üzerine düşünme becerisidir. Hz. Muhamme d (s.a.v) ‘in Doğacı Zekâyı Kullanımı: Hz. Muhammed (s.a.v) doğa ile iç içe olan Arap toplumuna öğreteceği birçok bilgiyi yaşadıkları çevre ile örneklendirerek anlatmaktadır. Bu anlamda Hz. Muhammed’in doğacı zekâyı çok sık kullandığını görmekteyiz. Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: Kur'an'ı okuyan ve gereğini olduğu gibi tatbik eden mümin, kokusu hoş, tadı güzel turunç meyvesi gibidir. Kur'an okumayan, fakat gereğini tatbik eden mümin, tadı olan ve fakat kokusu bulunmayan hurmaya benzer. Kur'an okuyan, fakat gereğini tatbik etmeyen münafık da, sadece kokusu hoş olan fesleğen gibidir. Kur'an okumayan münafık da, tadı acı ve kokusu çirkin Ebû Cehil karpuzuna benzer. Kişiler Arası - Sosyal Zekâ Grup içerisinde işbirlikçi çalışma, sözel ve sözsüz iletişim kurma, insanların duygu, düşünce ve davranışlarını anlama, paylaşma, ifade edebilme, yorumlama ve insanları ikna edebilme becerisidir. Muhamme d (s.a.v) ‘in Sosyal Zekâyı Kullanımı: Hz. Muhammed’in (s.a.v) en çok kullandığı zekâ çeşitlerinden birisi sosyal zekâdır. O, “Hiçbiriniz kendisi için istediğini (mümin) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olmaz.” Diyerek diğerkâm olmadıkça müminlerin gerçek anlamda iman etmiş olmayacaklarını belirtmiş diğer bir deyişle bencilliğin imana engel olduğunu söylemiştir. Böylece içinde bulunduğu topluma kardeşliği, bir arada yaşamayı ve paylaşmayı öğretmiştir. Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 37 Hz. Peygamber bir hadislerinde şöyle buyurmuştur: “Bütün müminler, birbirini sevmede, birbirine acımada ve birbirine şefkat göstermede bir vücut gibidir. Vücudun bir uzvu rahatsız olunca diğer uzuvları da ona ortak olur.” . Hz. Muhammed ashabı ile bir yolculuktadır. Yemek için mola verilir. Arkadaşlarının her biri bir görev üstlenir. Hz. Muhammed (s.a.v) : “Ben de ateş için odun toplayayım der”. Arkadaşları engel olmak isterler. Ey Allah’ın Elçisi! Siz dinlenin biz o işi de görürüz. Hz. Muhammed bütün ciddiyeti ile cevaplar: Gerçekten bunu isteyerek yapacağınızı biliyorum. Ancak ben bir toplum içinde ayrıcalıklı olmaktan hoşlanmam. Bunu Allah da sevmez. Ve odunları toplamaya koyulur. “Sevdiğiniz kimseye karşı duyduğunuz sevgide aşırılığa kaçmayın, belki de bir gün o kimse düşmanınız, oluverir, düşman olduğunuz kimseye gösterdiğiniz düşmanlıkta da aşırı gitmeyin, belki de o kimse dostunuz oluverir.”196 Kişisel-İçsel Zekâ İnsanın kendi duygularını, duygusal tepki derecesini, düşünme sürecini tanıma, kendini değerlendirebilme ve kendisiyle ilgili hedefler oluşturabilme becerisidir. Hz. Muhammed (s.a.v) ‘in Kişisel-İçsel Zekâyı Kullanımı: Müslümanlardan bir genç Hz. Peygamberin huzuruna çıktı ve "Ey Allah'ın elçisi! Zina etmeme izin ver". dedi. Sahabiler onu: Sus! Sus! Diye azarladılar. Hz. Muhammed (s.a.v) o delikanlıya: —Şöyle gel diye yanına çağırdı. Delikanlı yanına gelip oturdu. Peygamberimiz onunla konuşmaya başladı: Söyle bakalım. İstediğin şeyi başkalarının annenle yapmalarına razı olur musun? —Hayır olmam. …Zaten kimse hiç kimse annesiyle zina edilmesine razı olmaz. Peki, Kızınla zina edilmesin ister misin? —Hayır istemem. ….Öyleyse hiç kimse kızıyla zina edilmesini istemez. Bir başkasının kız kardeşinle zina etmesini ister misin? —Hayır istemem. ….Hiçbir kimse kız kardeşiyle zina edilmesini istemez. Peki, halanla zina edilmesi seni memnun eder mi? —Hayır, kesinlikle. ….Halasıyla zina edilmesi hiç kimseyi memnun etmez. Peki, birinin teyzenle zina etmesine razı olur musun? —Hayır, buna da razı olmam. …..Teyzesiyle zina edilmesine kimse razı olmaz. Bu konuşmadan sonra Resul- u Ekrem elini delikanlının omzuna koydu ve: “Allah’ım! Bunun günahını bağışla! Kalbini temizle! İffetini koru!" diye dua etti. O günden sonra bu delikanlı bir daha öyle şeylerle ilgilenmedi. 197 Hz. Peygamber (s.a.v), genç delikanlıya zinanın Kur’an’daki hükmünü anlatabilir ve onu korkutabilirdi. Ama Hz. Muhammed (s.a.v) bunu yapmak yerine gencin duygularına seslenip, yapmak istediği şeyin yanlışlığını kişisel zekâyı kullanarak ona öğretmiştir. Öncelikle sorular sorarak gence muhakeme yaptırmış, daha sonra empati kurmayı öğreterek başkalarının duygularını da anlamasını sağlamıştır. Buraya kadar verdiğimiz örneklerde Hz. Peygamber’in hadislerde farklı zekâ çeşidini bir arada kullandığını görmekteyiz. Bu husus, Hz. Peygamber’in öğretirken bireysel farklılıklara ne kadar önem verdiğinin bir göstergesidir. İnsanlığa her açıdan örnek olan peygamberimizin eğitimcilik 196 197 Tirmizî, “Birr ve’s-Sıla”, 59. Ahmet b. Hanbel, V, 256-257. Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 38 yönü ve eğitim metodu VII. yüzyıldan çağımıza ışık tutmaktadır. Hz. Muhammed’in eğit im metodunun başarısı, eğittiği toplumda kısa sürede yaptığı köklü değişikliklerle kanıtlanmıştır. Bu metodun temel özelliklerini; Rasulullah’ın İslâm'ı sadece teorik olarak öğretmekle yetinmeyip aynı zamanda hayatın bütün safhalarında ne şekilde uygulanacağını kendi davranışları ile göstermesi, sözleri ile davranışları arasındaki uygunluk ve eğittiği kişilerin bireysel farklılıklarını, kabiliyet ve kapasitelerini dikkate alarak öğretmesi olarak özetleyebiliriz. Dolayısıyla denilebilir ki “Hz. Peygamberin tebliğ görevinde kısa zamanda büyük başarı elde etmesinde, “ne” yi öğrettiğinin yanında, “kime” ve “nasıl” öğrettiğine de dikkat etmesi yatmaktadır.” O, bu anlayış ve uygulamalarla, insanların İslam’ı daha kolay ve kalıcı anlamalarını ve öğrenip uygulamalar ını sağlamıştır. Günümüz eğitiminde etkili olan çoklu zekâ teorisi ile de uyumlu olan bu öğretim anlayışı, sadece Hz. Peygamberin çağının ötesine hitap ettiğini göstermekle kalmamalı, özellikle din eğitiminde ve eğitimcilerin (yaz kursu öğreticileri) eğitiminde kullanılmalıdır. 2.4.4.Yaz Kur’an Kursu Öğreticile ri Din hizmetlerini yürütenlerin belli yeterliklere sahip olması gerekmektedir. Sahip olunan yeterlikler, din hizmetinin niteliğini doğrudan etkilemektedir. Kur’an Kurslarında yürütülen eğitimöğretim hizmetinin niteliği de büyük oranda öğreticinin niteliğinden etkilenmektedir. 198 Yeterlik; genel olarak ferdin görevleri ile ilgili rollerini kurumun hedef ve amaçlarına uygun olarak yerine getirebilmesi için gereken bilgi, beceri ve tutumları ifade etmektedir. 199 Buna göre, yaz Kur’an kursu öğretim programından hareketle, Yaz Kur’an kursu öğreticilerinin sahip olması gereken yeterlilikler; • Alan Bilgisi a) Din Olgusu (İnanç esasları, İbadet esasları, Hz. Peygamber ve hayatı) b) Dinin Temel Kaynakları c) Din – Ahlak İlişkisi d) Din – Birey İlişkisi e) Din – Toplum İlişkisi • Öğretmenlik Meslek Bilgisi a) Öğrenciyi Tanıma b) Öğretimi Planlama c) Öğretimi Düzenleme d) Sınıf Yönetimi e) İletişim f) Öğretimi Ölçme ve Değerlendirme g) Rehberlik Yapma 198 Ramazan Buyrukçu, Kur’an Kurslarında Din Eğ itimi ve Öğretimin in Verimliliğ i Üzerine Bir Araştırma (Gö ller Bölgesi Örneği), Fakü lte Kitabevi, Isparta, 2001. 199 Ziya, Bursalıoğlu, Eğ itim Yöneticisinin Yeterlikleri, Ankara Üniversitesi Eğit im Fakü ltesi Yay. Ankara 1981, s. 5 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 39 h) Kendini Geliştirme 200 • Genel Kültür Bilgisi (Türkçe-Sosyal Bilimler-Fen Bilimleri), • Alan Öğretim Bilgisi (Kur’an Öğretim Yöntemleri-İtikad ve İbadet Öğretim YöntemleriSiyer Öğretim Yöntemleri-Ahlak Öğretim Yöntemleri) ve • Olumlu Kişilik Özellikleri olarak belirtilebilir. 201 Yaz Kur’an kursları öğretim programları 2007 yılı yaz döneminde hayata geçmiştir. Bu tarihten önce öğretim, öğreticinin kişisel inisiyatifinde idi. Söz konusu tarihten önce kurslardaki eğitim öğretime geleneksel anlayışların (edilgen öğrenci, etken öğretici, konu merkezli öğretim, anlatım, soru-cevap, söz korosu, takrir, ezber gibi geleneksel öğretim yöntem ve teknikleri) hâkim olduğu söylenebilir. Anlaşılacağı üzere, 2007 yılında hayata geçirilen yaz Kur’an kursları öğretim programlarıyla, oldukça basit bir öğretim anlayış ve düzeyinden, öğrenci (öğrenci merkezli) ve öğretici (öğretimi kılavuzlayan) anlayışı farklı, ezber öğrenmenin değil öğrencinin bilgiyi kendisinin yapılandırmasına imkân sağlayan bir anlayış, geleneksel yöntemlerin yanında çağdaş öğretim yöntem ve teknikleriyle donanık, programı, ders ve kılavuz kitabı olan bir eğitim-öğretim anlayış ve düzeyine çıkılmıştır. Yukarıda, başkanlık personelinin eğitim seviyesinin son yıllarda mesleki yönde gelişme hususunda hızlı bir gelişme sürecinde olduğu ortaya konmuştu. Bu olumlu gelişmeye rağmen, öğretmenlik meslek bilgi ve becerisinin daha üst seviyede eğitim ve kişisel çaba gerektirdiği gerçeğinden hareketle, yaz Kur’an kursu öğreticilerinin henüz olmaları gerektiği seviyede olmadıkları söylenebilir. 202 Bu olgunun önemli sebepleri arasında kendini yeterince yenileyememe, dolayısıyla yeni öğretim anlayış ve uygulamalarına uyum sağlayamama da sayılabilir. Diğer yandan, Kur’an kursları öğreticilerine öğretmenlik meslek bilgisi kazandırmak amacıyla hazırlanan cd, kitap, seminer vb. çalışmaların, öğreticilerin hazır bulunuşluk düzeylerini yeterince dikkate almayan bir form taşımasının da uyum sürecini olumsuz etkilediği düşünülmektedir. Çünkü dil, “…öğretim ve öğrenimin anahtarı, bilgi aktarmanın ve biriktirmenin biricik sağlayıcısıdır.”203 Dolayısıyla, öğrenenin hazır bulunuşluğunu204 yeterince dikkate almadan düzenlenen bir eğitim-öğretimin beklenen verimi sağlaması mümkün gözükmemektedir. Öğretimde öğrenciye görelik esastır. Nasıl ki program, ders kitapları vb. öğrencilerin özellikleri dikkate alınarak hazırlanmak zorunda ise, öğretmenlik meslek bilgisi alanında öğrenme düzeyinde olan yaz Kur’an kursu öğreticilerinin, bilişsel ve duyuşsal hazır bulunuşlukları da dikkate alınmalıdır. Bu ön kabulden hareketle, yaz kursu öğreticilerine yönelik eğitim faaliyetlerinin; Gelişim psikolojisi, iletişim bilgisi ve iletişim sorunları, öğretim teknolojileri ve materyal hazırlama gibi ihtiyaç duydukları alanları da kapsaması, Bu derslerin konu alanı uzmanları tarafından verilmesi, Ders içeriklerinin, kullanılan dil ve anlatımın yaz kursu öğreticilerinin hazır bulunuşluğu dikkate alınarak düzenlenmesi, 200 Süley man Akyürek, “Kur’an kursu öğreticisinin mesleki yeterlilikleri”, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Say ı : 18 Yıl : 2005/1, sayfa 175-192 201 DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretici Kılavuzu, 2006, sayfa 19 202 Ramazan Buyrukçu, Kur’an Kurslarında Din Eğ itimi ve Öğret iminin Verimliliği Üzerine Bir Araştırma (Gö ller Bölgesi Örneği), sayfa 109-171 203 Ömer Asım A ksoy, Dil Yanlışları, Adam Yay. 7. Basım, İstanbul, 1997, Sayfa 8 204 Hazır bulunuşluk; bir öğrenmen in gerçekleşebilmesi için, gerekli yeterliliğe sahip olma durumudur. Bir konuya gerekli ilgin in uyandırılması ve ihtiyaç olduğunun hissettirilmesi dâhil o lmak ü zere, ilgili konuyu öğrenebilmek, anlayıp anlamlandırabilmek için gerekli ön bilgi, duygu ve becerilerin kazanılmış olması diye de tarif edilmektedir. http://tr.wikt ionary.org/wiki/haz%C4%B1rbulunu%C5%9Flu k, 25.06.2010 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 40 Derslere teorik yaklaşımdan ziyade, birlikte materyal hazırlama, ders planı yapma, ders işlenişi gerçekleştirme gibi pratik kazandırmaya yönelik olmasının yararlı olacağı düşünülmektedir. 2.5. Diğer Materyaller Bu başlık altında, yaz Kur’an kurslarında Kur’an ve dini bilgiler öğretiminin niteliğini artırabileceği düşünülen materyaller hakkında görüş ve düşünceler ortaya konmaya çalışılmıştır. 2.5.1. “Çocuk Kur’an ve Meali” Projesi Araştırma sonuçlarına göre, öğrenci ve velilerinin yaz Kur’an kursundan beklentilerinin başında, Kur’an- ı Kerim’i yüzünden okumayı öğrenmek gelmektedir. 205 Dolayısıyla yaz kursuna gelen öğrencilere Kur’an okumayı öğretmek, ondan da önemlisi, Kur’an- ı tanıyarak, severek benimsemelerini, böylece bir ömür onun kılavuzluğunda yaşamalarını sağlamak amaçlanmalıdır. Öğrencilerin “Elif Ba” cüzünü büyük bir heyecan ve sevinçle kısa zamanda tamamlamaya çalıştıkları / tamamladıkları, Kur’an’a geçip bir miktar ilerledikten sonra ise heyecan ve sevinçlerinin kaybolduğu gözlenmektedir. Birçok öğrenci için yaz kursunun süresi de yetersiz kalıp, öğrenci unutmayacağı şekilde Kur’an okumayı öğrenemeden kurstan ayrılabilmektedir. Sonuç ise, Kur’an’a geçen öğrencilerin büyük çoğunluğunun ertesi yıl tekrar (eğer gelirse) cüzden başlaması olabilmektedir. Elif ba cüzleri ince, hafif, yer yer renkli, içerisinde Türkçe açıklamaların olduğu kitapçıklardır. Elif ba cüzünü tamamlayıp kursa geliş amaçları olan Kur’an’a geçtiklerinde öğrencilerin bazıları neden sıkılır, usanır, bıkarlar da öğretimi tamamlayamazlar? Bu soru çerçevesinde ve öğretim materyali hazırlama ilkeleri esas alınarak, Kur’an’ın öğrenilebilirliği, buna karşın alternatif Kur’an öğretim materyalinin taşıması gereken özelliklere ilişkin düşünceler şöyledir: — Öğrenciye uygunluk ilkesi gereği, kullanılacak öğretim materyali biçim, tasarım ve içerik gibi hususlar bakımından öğrencilerin özelliklerine (yaş, kavrama düzeyi, geçmiş yaşantılar) uygun olmalıdır. Dolayısıyla (Yaz Kur’an Kurslarında) Kur’an’ın öğrenilebilirliği; sayfa sayısının fazlalığı, ağırlığı, tasarım öğelerinin (renk, doku, çizgi, şekil form ilişkisi vb.) çocuklara göre düzenlenmemiş olması, harflerin birbirine çok yakınlığı sebebiyle okunabilme güçlüğü gibi hususlardan eleştirilebilir. Buna karşın, yaz Kur’an kursu öğretim programı Kur’an-ı Kerim öğrenme alanı 2 ve 3. kurda öğrenciye kazandırılması kararlaştırılan ünite ve konularla (1–52. sayfalar + fil suresi ve sonraki kısa sureler + Bakara suresinin 255 ve 285–286. ayetleri ile Haşr suresinin 22–24. ayetleri) sınırlı bir materyalin taşıma kolaylığı, sayfa sayısının azlığından dolayı başarma güdüsü sağlaması ve öğrenciye göre tasarlanmış olması bakımından daha işlevsel olabileceği söylenebilir. —Hedef davranış ilkesi gereği; kullanılacak materyalin öğrenciyi dersin hedeflerine ulaştırabilecek nitelikte olması gereklidir. Yani o derste öğrenci neyi öğrenecekse, materyal onu belirgin olarak ortaya koymalıdır. Öğretimin temel ilkelerinden ikisi; öğretimin bilinenden bilinmeyene, basitten karmaşığa doğru gitmesidir. Öğrencinin, “Kur’an- ı Kerim Okumaya Giriş”206 ünitesinde öğrendiği harekeler, cezm, şedde, med gibi konuları, renkli yazma, altını çizme, koyu yapma, ok işaretiyle belirtme gibi vurgulama araçlarıyla açık bir biçimde görmesi sağlanabilir. Böylece, öğrencinin cüz okurken öğrendiklerini farklı bir öğrenme ortamında uygulayarak tekrar etmesi sebebiyle öğrenme hem daha kolay hem de kalıcı bir şekilde gerçekleşmiş olabilir. Diğer yandan, öğrencinin daha önce öğrendiklerini görmesi, yeni bir öğrenme ortamına geçmekten dolayı başarısız olma korkusuyla öğrencide oluşabilecek stresi azaltarak, başarma güdüsünü güçlendirebilir. 205 206 Mustafa Önder; Yaz Kur’an Kursu Öğretim Programları A maçlarının Gerçekleş me Düzey i, Sivas 2007, Sayfa 40 DİB, yaz ku r’an kursları öğretim programları, 2005, sayfa 16 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 41 Diğer yandan, yeni öğrenme ortamında (Kur’an-ı Kerim) çok sayıda yabancı uyarıcıyla (Ra harfinin hükümleri, sakin nun ve ihfa, izhar, iklap gibi tecvidler) karşılaşan öğrenci, öğretimin kazanımları doğrultusunda hangi uyarana dikkat odaklayacağı hususunda yardım almalıdır. Çünkü algı hem seçici hem de birleştiricidir. Dolayısıyla öğretim materyalindeki araçlar (harekeler, yazı, tecvid kuralları gibi) kazanımlar doğrultusunda algılamayı kolaylaştıracak şekilde tasarlanmalıdır. Böyle bir materyalin, Kur’an öğretiminin ciddiyetini, kutsallığını öteleyeceği / sulandıracağı düşünülebilir. Lakin henüz Kur’an- ı okumayı ve anlamını bilmeyen çocuklardan, Kur’an’ın kutsallığını kavramalarını ve ona göre davranmalarını beklemek gerçekçi olmayabilir. Çünkü yaz kurslarında bir öğretim yapılmaktadır. Öğrencileri tek tek dinlemenin gerekli olduğu yerler vardır. Bu ise sırası gelene kadar öğrencinin beklemesi demektir. Öğrenciler her ne kadar abdestsiz Kur’anı ellerine almamayı duymuş / öğrenmiş olsalar da onlar çocuktur daha. Neyi, niçin, nerde, ne zaman, nasıl yapmaları ya da yapmamaları gerektiğini tam olarak bilemez ve uygulayamazlar. Diğer yandan, pek çok kursta öğretim halı üzerinde yapılmaktadır. Bu ise öğrencinin yorulduğunda Kur’an- ı yere bırakmasına yol açabilir. İfade edilmeye çalışılan bu iki hususun, Kur’an’a bir ömür gösterilmesi gereken saygıyı oluşturmak yerine sarsacağı söylenebilir. Oysa kitaptaki ayet ve sureleri başarıyla tamamlamaları durumunda, Kur’an-ı Kerim hediye edileceği belirtilerek motive olmuş, Kur’an- ı eline almadan önce onu okumayı ve içeriğini öğrenmiş bir çocuğun, Kur’ân’la ilişkisinde daha içten bir sevgi ve saygıyla hareket edebileceği söylenebilir. Dolayısıyla (yaz kursları için) böyle bir Kur’an öğretim materyalinin, Kur’an öğretimi ciddiyet ve kutsallığını ötelemenin aksine, bu kazanıma hizmet edeceği düşünülmektedir. Bu projenin bir ayağını yukarıda çerçevesi çizilmeye çalışılan Kur’an ayet ve sureleri oluştururken, diğer ayağında ayet mealleri vardır. Kur’an ayetleri Allah’ın buyruklarıdır. Okunsun, üzerinde düşünülsün, anlaşılsın, açıklansın ve hayata geçirilsin diye gönderilmişlerdir. 207 Ve Kur’an Hz. Muhammed’e Arapça olarak indirilmiştir. 208 Arapça bilmeyenler de Kur’an ayetlerini anlasınlar, üzerinde düşünsünler diye Kur’an’ı diğer dillere aktarma ihtiyacından mealler ortaya çıkmıştır. Meâl; sözlükte bir şeyin varacağı gaye demektir. Istılahta, Kur'ân âyetlerini her yönü ile aynen çevirme iddiası olmaksızın, başka bir dile aktarmak anlamında kullanılır. Kur'ân'ın kelime ve cümlelerini kelimesi kelimesine, hiçbir anlamını eksik bırakmadan başka bir dile çevirmek mümkün olmadığı için Kur'ân'ın başka dillere çevirisine meâl ismi verilmiştir. Bu kelime ile yapılan çevirilerde eksik olabilir, bu anlam, âyetin, kelimenin yaklaşık manasıdır demek istenir. 209 Yani meâl, Kur’an nazmının eksiksiz bir aktarılışı değil, sonuç itibariyle mütercimin, Kur’an nazmından anladığı şeydir. Dolayısıyla hiçbir meâl ne kadar mükemmel olursa olsun, Kur’an hükmünde değildir. 210 Konunun hassasiyetinden dolayı, literatürde ayet meallerinin çoğunlukla aynen aktarılması söz konusudur. İncelenen ’D.Ö 1-2-3’ ders kitaplarında da kullanılan 156 ayetin sadece 9 tanesi yazarın kendi düşüncelerine kaynak yapmak için atıf yaptığı ayet mealleridir. Diğer 147 ayet meali ise, ya ayet kutucuğu içinde ya da metin içinde mealden aynen verilmektedir. Her bir ayetin anlaşılabilmesi için sayfalarca tefsirinin yapıldığı, bununla ilgili ilim dallarının oluştuğu gerçeğini göz önüne aldığımızda, çocuklara yönelik metinlerde ayet meallerinin aynen verilmesinin öğretimsel değerinin düşük kalabileceği söylenebilir. Bu yüzden, ’D.Ö 1-2-3’ ders kitaplarında ve çocuklara yönelik hazırlanacak diğer materyallerde kullanılacak ayet meallerinin akıcı bir üslup ve sade meallerden 207 Diyanet Avrupa Aylık Dergi, Ağustos 2008, s.30-32 Kur’an-ı Kerim, Yusuf suresi 2, Fussilet suresi 3 209 http://www.d iyanet.gov.tr/turkish/basiliyayin/dinikavramlaroku.asp?id=1123&harf=M 210 www.diyanet.gov.tr/kuran/mtakdim.asp, 03.07.2010, 04:35 208 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 42 seçilmesi gerektiği düşünülmektedir. Çünkü öğretimde dersin öğrenciye uyması esastır. Din öğretiminin içeriği de, gerek seçilen muhteva gerekse tasarım bakımından öğrenciye uymalıdır. 211 Başkanlık yayınları arasında yapılan incelemede, 212 çocukların zihinsel, psikolojik, sosyal özelliklerine uygun bir meal olmadığı görülmüştür. Kuruluşunun temel ilkelerinden biri toplumu din konusunda aydınlatmak 213 olan başkanlığımızın, mevcut toplumun bir parçası, gelecek nesillerin ise ta kendisi olan çocuklara yönelik “Çocuk Kur’an Ve Meali” hazırlamasının, önemli bir ihtiyaç olduğu düşünülmektedir. Sonuç olarak, yaz Kur’an kurslarında Kur’an ve anlamının öğretiminde kullanılacak materyalin, programdaki ayet ve surelerle sınırlı, sure ve ayetlerin karşısında çocukların seviyesine uygun bir meal bulunan, tasarım öğeleri çocukların gelişim özellikleri dikkate alınarak seçilmiş, öğrenciye yönelik açıklama ve yönlendirmelerle kolay anlaşılabilirliği sağlanmış (içeriğinde elif ba ve programa göre öğretilmesi gereken tecvid kurallarının da bulunabileceği) bir materyal olması gerektiği düşünülmektedir. 2.5.2. Çalış ma Yaprakları ve Bülten Hazırlama Yaz Kur’an kursları öğrenme-öğretme ortam ve sürecinde etkin ve verimli şekilde kullanılabilecek materyallerden birisinin de çalışma yaprakları olduğu düşünülmektedir. Çalışma yaprakları; öğretim sürecinde çeşitli amaçlarla kullanılan, öğrencilere kendi kendine çalışma ve öğretme-öğrenme sürecine aktif katılma imkânı veren, üzerinde bir takım bilgi, soru ya da etkinliklerin yer aldığı kâğıtlardır. 214 Çalışma yaprakları öğretim sürecinde çok önemli işlev görebilir. Zira istenen niteliklere göre hazırlanan ve yerinde kullanılan çalışma yaprakları; Öğretim ortamının zenginleştirilmesini sağlayabilir. Soyut konuların somutlaştırılarak sunulmasını sağlar. Karmaşık fikirlerin basite indirgenerek anlatılmasına katkıda bulunur. Öğretimin canlı ve eğlenceli hale getirilmesini kolaylaştırabilir. Öğrencilerin derse olan ilgi ve dikkatlerinin artırılmasına katkıda bulunur. Öğrencilere öğrenilecek konu üzerinde pratik yapma olanağı sağlarlar. Zamandan tasarruf sağlarlar. 215 Çalışma yapraklarının kendinden beklenen işlevleri yerine getirebilmesi için, materyal geliştirme ilkeleri doğrultusunda seçilmesi, hazırlanması, uygulanması ve değerlendirilmesi gerekir. Buna göre çalışma yapraklarının; Dersin hedeflerine göre seçilmesi ve hazırlanması, Öğrenciye alıştırma ve uygulama imkânı sağlayıcı, 216 Görsel ve tasarım araçlarının ölçülü kullanılması, Öğrencinin ilgisini çekecek ve aktif kılacak nitelikte olması, Basit, sade ve anlaşılabilir olması, Konunun bütün bilgilerini değil, önemli ve özet niteliğinde olanlarını ihtiva etmesi, Yazılı metinler ve görsel öğelerin, öğrencinin gelişimsel özelliklerine uygun ve gerçek hayatla tutarlı olması 217 gibi niteliklere sahip olması gerektiği söylenebilir. 211 Bey za Bilg in, Eğ itim Bilimi Ve Din Eğ itimi, Gün Yayıncılık, Ankara 2001, ö nsöz http://www.d iyanet.gov.tr/yayin/dok/yayin_katalog.pdf, 08.01.2012 213 http://www.d iyanet.gov.tr/turkish/dy/Diyanet-Isleri-Baskan lig i-Duyuru-8222.asp x, 07.01.2012 214 Göksel Korkmaz, İlköğretim 2. Kademede Görev Yapan Din Kültürü Ve Ahlak Bilg isi Dersi Öğret men lerinin Çalış ma Yapraklarını Ku llanma Duru mları, Kayseri 2007, sayfa 215 Yalın, H. _brahim; Ögretim Teknolojileri ve Materyal Gelistirme, Nobel Yay., Ankara, 2000, s. 80. 216 Usun, Salih;Özel Ögretim Teknolojileri ve Materyal Gelistirme, s. 4. Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 212 43 Çalışma yapraklarındaki bilgiler ders kitabındaki bilgileri desteklemeli, onları sorgulatmalı, geliştirmelidir. 218 Dolayısıyla görsel unsurların yanında, ders kitabına atıflar, yönlendirmeler, sorular ve etkinlikler de bulundurabilir. Çalışma yapraklarının bir yüzü dersi öğretmeye, diğer yüzü değerlendirme ya da geliştirmeye yönelik olabilir. Örneğin; ön yüzde konu ile ilgili hikâye, soru, resim, şekil vb. arka yüzde test, çeşitli bulmacalar, sözcük avı vs. olabilir. 219 Çalışma yapraklarındaki soru ve yönergeler öğrenciden ne istendiğini açık ve net bir şekilde ortaya koymalı yani ona rehberlik edebilmelidir. Değilse öğrenciler sürekli öğreticiye sorular sorarlar ve bu durum zaman kaybına ve sınıf yönetimi sorunlarına neden olabilir. Çalışma yaprağının renkli olması tercih edilir. Lakin renkli fotokopinin pahalı bir araç olması sebebiyle, çalışma yaprakları siyah beyaz da hazırlanabilir. Bununla birlikte, renkli vurgulanması gereken bir öğe kullanılmış bir çalışma yaprağında siyah beyaz renk kullanmak işlevsel olmayabilir. Çalışma yaprakları yaz Kur’an kursu öğreticilerinin kendilerini geliştirmelerine de önemli katkılar sağlayabilir. Çünkü bir konu hakkında çalışma yaprağı hazırlarken konuyu kısa yoldan etkili bir şekilde kâğıt üzerine aktarabilmek için bir düşünme ve araştırma süreci başlar. Bu esnada öğretici, bilgileri organize etme, görsel unsurlarla destekleme gibi işlemler gerçekleştirir. Bu süreç öğreticinin güçlü ve zayıf yönlerin fark etmesine, öğreticilik bilgi ve becerilerini geliştirmesine imkân sağlayabilir. Diğer yandan, başkasının hazırladığı çalışma yaprağı gibi materyalleri hazır olarak kullanmak yerine, öğreticilerin kendi çabalarıyla çalışma yaprakları hazırlaması daha işlevsel olacaktır. Böylece öğretici hazırladığı materyalin güçlü ve zayıf yönlerinin farkında olacak, gerektiğinde duruma müdahale ederek, gerekli değişiklikleri anında yapabilecektir. 220 Bununla birlikte, nitelikli bir çalışma yaprağı hazırlamanın ciddi bir emek ve zaman gerektirdiği gerçeğinden hareketle, öğreticilere materyal geliştirme ve araç-gereç kullanma hususunda hizmet içi eğitimi verilerek ve başlangıçta yarı hazır çalışma yapraklarıyla pratik kazanmalarını sağlayarak öğreticilerin desteklenmesi gerektiği düşünülmektedir. Yaz Kur’an kursu öğreticileri, sınırlı araç-gerece (ders kitabı, tahta gibi) ve yönteme (anlatım+soru cevap) bağlı kalmanın getirdiği monotonluk ve sınıf yönetimi sorunlarını azaltabilmek, öğrencinin derse ilgisini çekmek, onları aktif kılmak, öğrenme yaşantılarını zenginleştirmek için çalışma yapraklarından faydalanabilirler. Bunun gerçekleşmesi için çevre şartlarının (fiziki, sosyal, hukuki, ekonomik) değişmesini beklemek yerine, yaşanmakta olan materyal sıkıntısı sorununu aşmak için kendileri öğretim materyalleri hazırlayabilirler. Bu materyaller, web sitesi veya portal gibi bilişim teknolojileri aracılığıyla paylaşılarak bilgi birikimi ve materyal bankası oluşturabilirler. Çalışma yaprakları yaz Kur’an kursu öğretim alanlarının (Kur’an, İtikat, İbadet, Siyer ve Ahlak) a) giriş bölümünde: Dikkat çekmede, Öğrencilerin ön öğrenmelerini kontrol etmede, Öğrencileri yeni öğrenmelere hazırlamada kullanılabilir. b) dersi sunma bölümünde: Öğrencileri konunun farklı boyutlarına yönlendirmede, Öğrencilerden yeni örnekler isteyerek öğrenmelerini zenginleştirmede, 217 Demirel, Özcan ve Digerleri; Ögretim Teknolojileri ve Materyal Gelistirme, s.29. Dogan, Recai; Tosun Cemal,.; Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ögretimi Özel Ögretim Yöntemleri (lkögretim 6,7,8. sınıflar için), s.160. 219 http://www.dinkulturuogretmeni.com/ogr_teknolojileri/calismakagidi.htm (28.06.2005), 220 Göksel Korkmaz, ilköğretim 2. kademe DKA B Öğret menlerinin Çalışma Yaprağı Ku llanma Duru mu , Kayseri 2007 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 218 44 Öğrencilere ipucu vermede, Öğrenmenin gerçekleşip gerçekleşmediğini kontrol etmede, Öğrenilenleri yeni durumlara transfer etmede ve Öğrenilenleri özetlemede kullanılabilir. c) de rsin sonunda ise: Öğrencilerin öğrenme düzeyini kontrol etmede, Öğrencilerin eksik veya yanlış öğrenmelerini düzeltmede, Öğrenilen bilgileri özetlemede ve Öğrencilerin öğrenmelerini pekiştirmede kullanılabilir. 221 Çalışma yaprağının yanında, dini ve sosyo-kültürel hayatımızda önemli yeri olan Ramazan ve oruç, kutlu doğum, Çanakkale zaferi gibi konularda öğrencide farkındalık yaratmak için bülten hazırlanabilir. Bülten, öğretici rehberliğinde öğrenciler tarafından hazırlanmalıdır. Bültenin amacı ve çalışma esasları öğrencilere belirtildikten sonra, hazırlamak isteyen öğrenciler gönüllüler arasından seçilmelidir. Bültenin hazırlanmasında, tartışma, buldurma, iş başında eğitim yöntemlerinden yararlanılabilir. Bülten için, zaman ve bütçe planlaması yapılması da ihmal edilmemelidir. 2.5.3. Eğitsel Oyunlar Kitapçığı Oyun, çocuğun psiko- motor, psiko-sosyal, zihinsel ve duyuşsal yeteneklerini geliştiren önemli bir eğitim aracı, aynı zamanda çocuğun haz duyduğu önemli bir öğrenme sürecidir. 222 Başka bir tanıma göre oyun; fiziksel ve zihinsel yeteneklerle, sosyal uyum ve duygusal olgunluğu geliştirmek amacıyla gerçek hayattan farklı bir ortamda yapılan, kendine özgü kurallara sahip, sınırlandırılmış zaman ve yer içinde süren, gönüllü katılım yoluyla toplumsal grup oluşturan ve katılanları tümünü etkisi altında tutan eğlenceli bir etkinliktir. 223 Oyun yoluyla çocuk (öğre nci); 221 Göksel Korkmaz, 2007, sayfa 27-28 MEB, ortaöğretim Genel Müdürlüğü, Eğ itsel Oyunlar Dersi Öğret im Programı12. Sın ıf, 2006, sayfa 2 223 Ayşegül Keskin, Oyunların Çocukların Çoklu Zekâ Alanların ın Gelişimine Etkisi Selçuk Ün iversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İlköğretim Anabilim Dalı Sınıf Öğret men liğ i Bilim Dalı, Konya 2009, sayfa 1 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 222 45 Hayal gücünü kullanarak, — Düşünmeyi — Düşündüğünü gerçekleştirmeyi — Üretmeyi — Ürettiğini paylaşmayı — Kendini ifade etmeyi öğrenmek, Özgüven kazanmak ve duyguları tanımak, İletişim becerilerini geliştirmek, utangaçlık, çekingenlik, sıkılganlık duygularını yenerek kolay iletişim kurabilmek, Sosyalleşmek, Çevreyi ve kendini daha iyi gözlemlemeyi, yorumlamayı ve empati kurmayı öğrenmek, Aktif, atılgan ve dinamik bir bireye dönüşmek, Soyut olgu ve olayları somutlaştırarak daha iyi algılamak, Yaşadığı ve / veya yaşayacağı çatışmaları ile baş edebilmek için problem çözme yetisini ve baş etme stratejilerini geliştirmek, Eğlenirken, yaratıcı etkinlikler sayesinde sanatsal ve estetik bir bakış açısı kazanmak, Olumsuz davranış edimleri olan çocukların yaştaşları arasında davranış değişikliği kazanması ve doğru davranışları öğrenmesi hedeflenmektedir. Yaz tatilinde olan öğrencilerin öğrenirken eğlenmek de haklarıdır. Gerek birçok caminin / kursun fiziki şartlarının uygun olmaması, gerekse kısa süreli yaz kurslarında bir ömür öğrenciye yol gösterecek bilgi, duygu ve davranış kazandırma hedefi sebebiyle sınıf / camii içi eğitsel oyunlar hem öğrencinin ihtiyacına hem de yaz kurslarının genel ve derslerin özel hedeflerine önemli katkılar sağlayabilir. Sınıf / camii içinde gerçekleştirilecek eğitsel oyunlarla öğrenciye sorgulama, analiz ve sentez yapabilme, problem çözme, yargıya varma, kritik edebilme gibi becerileri kazandırabilmek söz konusu olabilir. Diğer yandan oyun öğrencilere gruplayabilme, analiz yapabilme, hipotezler oluşturabilme, senteze varabilme, problem çözebilme gibi zihinsel becerilerin kazandırılması için son derece uygun bir ortam hazırlar.”224 Çocuk, oyun içerisinde bildikleri hakkında uygulayarak deneyim kazanmakta, taktikler geliştirmekte, düşünüp çözüm yolları üretmekte ve çeşitli kararlar almaktadır. Böylece, kazandırılmak istenen beceriler, değerler ve kazanımlar oyun içerisinde kolaylıkla kazandırılabilir. Dolayısıyla, gerek öğrencinin kendini daha yakından tanımasına, eğlenceli zaman geçirmesine, sosyal ilişkilerinin gelişmesine katkı sağlayan, gerekse yaz Kur’an kursu öğretim programlarının bilgi yanında beceri de kazandırmayı amaçlaması225 sebebiyle, sınıf / camii içinde uygulanabilecek oyunlar, uygulama esasları da belirtilmiş bir kitapçık olarak hazırlanabilir. 2.5.4. Okuma Parçası Kitapçığı Okuma parçalarının, soyut bir konuyu somutlaştırmak, bir konuyu örnek ile açıklamak, öğrencinin konuları olaylar ve olgular üzerinde görebilmesini sağlamak, olay ve olguların sonuçları üzerinde düşündürmek, ahlaki davranışları kişi, olay ve olgular üzerinde göstermek 226 vb. kazanımları vardır. Öğrenciler; iyilik, doğruluk, hak, adalet gibi değerleri, okuma parçaları sayesinde daha kolay öğrenebilirler. Ayrıca, insan sevgisinin, saygının, erdemin önemini ve ahlâklı olmanın yüceliğini 224 Hatice ÇAM LIYA R – Hüseyin ÇAMLIYA R, Eğ itimin Bütünlüğü İçinde Çocuk Hareket Eğit imi ve Oyun Manisa: Emek Matbaacılık, 2001 225 DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretim Programları, 2005, sayfa 8 226 Cemal Tosun, Recai Doğan ve Ayşe Korkmaz, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, 2001, s. 66–67 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 46 kavrama, toplumun kültürel değerlerini anlama, geçmişte yaşamış insanlar gibi düşünme ve hissetme (empati yöntemi kullanılarak) becerileri de geliştirilebilir. Kur’an- ı Kerim’de kıssaların bulunması ve kıssaların önemli bir yekûn tutması, kıssanın öğretim değerini ortaya koymaktadır. Kıssa kelimesi sözlükte; bir şeyin veya bir kimsenin izini sürüp ardınca gitmek, bir haber ya da sözü açıklayıp bildirmek, hikâye etmek, anlatmak anlamlarına gelmektedir. “Kur'ân'da geçmiş peygamberlere ve milletlere dair kıssalar vardır. Kur'ân kıssalarının amacı, tarihi olayları anlatmak değil, insanlara ibret dersi vermektir. Bu sebeple kıssalar, bir sûrede değil farklı sûrelerde yeri geldikçe anlatılmış ve tekrar edilmiştir….”227 Kıssa/ hikaye / tarihi olay yoluyla anlatım, direkt değil de dolaylı bir anlatım yolu olduğundan, etki açısından oldukça güçlü bir yöntemdir. Şunu yap, bunu yapma şeklindeki direkt anlatımda, kişilerin dirençleri otomatik olarak harekete geçerek, sahip olunan inançlar ya da doğruları muhafaza etme şeklinde bir tutum takınılabilir. Oysa dolaylı anlatımda kişiye yönelik doğrudan bir etkileme olmadığından herhangi bir dirençle karşılaşmak söz konusu olmayabilir. Dolayısıyla bu anlatım şekliyle verilen mesajın algılanması, benimsenmesi ve zihinde canlandırılması daha kolay olabileceğinden; amaca uygun ve iyi kurgulanmış bir hikayeden / kıssadan / tarihi olay içinde geçen örnek olaylardan yola çıkarak ahlâkî değerlerin öğrencilere benimsetilebileceği söylenebilir. 228 D.Ö ders kitaplarında, çoğu ünite sonlarında olmak üzere 12’si şiir, 229 6 tanesi düz yazı230 olmak üzere toplam 18 okuma parçası kullanıldığı görülmüştür. D.Ö ders kitaplarındaki okuma parçalarının kurlara ve öğrenme alanlarına ilişkin sayısal dağılımı aşağıdaki gibidir. Okuma Parçalarının Kurlara Ve Öğrenme Alanlarına Dağılımı Tablosu Öğrenme Alanı İtikad Öğrenme Alanı İbadet Öğrenme Alanı Siyer Öğrenme Alanı Ahlak Öğrenme Alanı Toplam 1.Kur 2 1 1 1 5 2.Kur 3 2 2 1 8 3.Kur 1 2 1 1 5 Toplam 6 5 4 3 18 Tabloya göre, itikat ve ibadet öğrenme alanlarında kullanılan okuma parçası sayısının siyer ve ahlak öğrenme alanlarına göre daha fazla olduğu görülmektedir. Oysa siyer ve ahlak öğrenme alanları da, okuma parçalarının işlevselliği açısından verimli alanlar olabilirler. Öğretici kitabında da, 3’ü şiir, 231 10 tanesi düz yazı232 olmak üzere 13 adet okuma parçası mevcuttur. Bu okuma parçalarının öğrenme alanlarına dağılımına baktığımızda 1’inin itikat, 3’ünün ibadet, 5’inin siyer ve 4’ünün ahlak öğrenme alanıyla ilgili konularda kullanılması tavsiye edilmektedir. Buna göre, öğrenmeöğretme sürecinde her öğrenme alanında yeterli nicelikte okuma parçası kullanıldığı söylenebilir. Ders kitaplarındaki okuma parçalarından ikisi ünite içinde, 233 diğerleri ünite sonlarında verilmektedir. Bu ise, okuma parçasının desteklediği konu geçtikten sonra, parçanın öğrencinin 227 http://www.d iyanet.gov.tr/turkish/basiliyayin/dinikavramlaroku.asp?id=1021&harf=K http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/168/index3-ulusoy.htm 229 DİB, Dinimizi Öğreniyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci kitabı, 1.kur, sayfa 15, 21, 37, 2.kur; 20-21, 30, 33, 41, 47, 3.kur; 19, 51, 54, 71 230 DİB, Dinimizi Öğreniyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci kitabı, 1.kur, sayfa 68-69, 105, 2.kur; 52-53, 59, 69, 3.kur; 85 231 DİB, Dinimizi Öğreniyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğretici kitabı, sayfa 78-79, 171, 230-231 232 DİB, Dinimizi Öğreniyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğretici kitabı, sayfa 83, 93-94, 95-96, 108-109, 117, 149, 192, 193, 249-251, 276-277 233 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 30; 3.kur, s. 54 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 228 47 karşısına çıkmasına yol açmaktadır. Örneğin; “ İslam’ın Şartları” 234 isimli okuma parçasında, İslam’ın her bir şartı dörtlükler halinde işlenmektedir. Okuma parçasının ele aldığı temalar ünitede konu başlığı olarak mevcuttur. Lakin İslam’ın şartları maddeler halinde verildikten sonra, sadaka, amel- i salih, mükellefin davranışlarıyla ilgili konular geçmekte, sonra bu okuma parçası gelmektedir. Okuma parçalarından 16 tanesi, ünitede geçen konulardan birini desteklemektedir. 235 Konuyu desteklemediği düşünülen okuma parçası ise 2 tanedir. Birincisi, “Ablama Dua” 236 isimli şiirdir. Parça, küçük bir çocuğun namaz tecrübesini mizahi bir dille işlemektedir. Parçada geçen namaz günlük, yani 5 vakit namazdır. Parçanın yer aldığı ünitede geçen konular ise, bayram, teravih ve cenaze namazı konularıdır. Dolayısıyla okuma parçasının ünitede geçen konularla, doğrudan bir ilişkisinin olmadığı söylenebilir. İkincisi, “Hz. Ali Ve Hırsız”237 isimli okuma parçasıdır. Parçanın kullanıldığı ünitede parçanın yerine getireceği işlev belirtilmemiştir. Ünitenin bölümlerinden biri olan “Sözümüzde Duralım ” başlıklı bölümle dolaylı bir ilişkisi olduğu söylenebilir. Oysa parçanın içeriğinin “Rızık” 238 başlığı ile ele alınan bölüm ile daha uyumlu olduğu, dolayısıyla bu bölümde kullanılmasının daha verimli olacağı düşünülmektedir. D.Ö ders kitaplarındaki 18 Okuma parçasından 17 tanesi resimlerle desteklenmiş, 1 tanesi ise renkli zemin üzerine yerleştirilmiştir. Doğru sorular sorulursa, resim / fotoğrafın vereceği cevaplar, ilgili olduğu metnin anlaşılmasında oldukça etkili olabilirler. D.Ö ders kitaplarında sorularla resim / fotoğraflara dikkat çekme özelliği yoktur. Öğretici kitabında ise, D.Ö ders kitaplarında yer alan 111 resim/fotoğraftan bazılarına sorularla dikkat çekilmiştir. Örneğin; “Öğrencilerinizden ÖK s. 60’taki resim ve 61’deki haritanın metnin hangi bölümüyle ilişkili olduğunu bulmalarını isteyiniz. (Resim, Arap Yarımadası’nda kurulan panayırları; harita, Arap Yarımadası’nın fizikî yapısını işaret etmektedir.)”239 gibi. (Diğer örnekler için bakınız.) 240 Soruların çoğunlukla, resim/fotoğrafın metinle ilişkili bölümünü tespit etme ve resimdeki nesneyi tanıma şeklinde olduğu söylenebilir. Oysa okuma parçalarında kullanılan resim / fotoğraflar; üzerinde gözlem yapılması, resim / fotoğrafta bulunan herhangi bir nesnenin ismi, özellikleri, fotoğrafta bulunan nesnelerin sınıflandırılması, nesne veya öğelerin birbirleriyle olan ilişkisine yönelik sorular, fotoğrafta görülen temanın veya herhangi bir öğenin durumuna ilişkin sorular yöneltilebileceği gibi, öğrencilerin resim / fotoğraftan yola çıkarak bir hikâye oluşturmaları veya bir senaryo yazmaları da istenebilir. 241 Örneğin; 1.kur kitabı sayfa 76’da yer alan resimden hareketle, resimdeki iki kişinin neler konuşmuş olabileceğine ilişkin bir senaryo yazmaları istenebilir. Ya da 1.kur kitabı sayfa 66’da yer alan resme yönelik; Hz. Peygamber zamanındaki ulaşım, ticaret, giyimkuşam, iklim gibi hususlara dikkat çekilerek, öğrencilerden günümüzle karşılaştırmaları, benzer ve farklı yönlerini sorgulamaları istenebilir. Diğer yandan, okuma parçalarıyla ilgili olarak, “bu parçada anlatılmak istenilen nedir?”, kişi hakkında bilgi veriliyorsa “bu kişinin hangi özelliği anlatılıyor?”, ibret aldırmak amacıyla anlatılan parçada “burada kötü ve iyi olan davranış nedir?”, “Siz olsaydınız ne yapardınız?” şeklindeki 234 DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci kitabı, 1.ku r, sayfa 37 DİB, Dinimizi Öğreniyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 15, 21, 37, 68, 105, 2.kur, sayfa 20– 21, 30, 33, 47, 59, 3.kur, sayfa 19, 51, 54, 71, 85 236 DİB, Dinimizi Öğreniyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 41 237 DİB, Dinimizi Öğreniyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 69 238 DİB, Dinimizi Öğreniyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 3.kur, sayfa 28 239 DİB, Dinimizi Öğreniyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğretici Kitabı, 2007, sayfa 81 240 DİB, Dinimizi Öğreniyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğretici Kitabı, 2007, sayfa 28, 34-35, 48, 65, 67, 70, 72, 81, 84, 91, 98, 163, 169, 249, 254 241 Cemalettin Şahin, Konu Alanı Ders Kitabı Inceleme Kılavuzu (Sosyal Bilgiler), 2003, sayfa 152 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 235 48 parçaya uygun sorularla, okuma parçasıyla dersin hedefleri arasındaki ilişkinin hem açıklık hem de kuvvet kazanması sağlanabilir. Sonuç olarak, D.Ö ders kitaplarının okuma parçalarıyla desteklendiği, bununla birlikte; okuma parçalarının, desteklediği konu geçtikten sonra büyük ölçüde ünite sonlarında verilmesiyle, okuma parçalarındaki metinlerin ve görsel öğelerin dersin kazanımlarıyla ilişkisini kurabilecek soru ve açıklamalara kısmen yer verildiği, dolayısıyla okuma parçalarının yeterince işlevsel olmadıkları söylenebilir. Okuma parçalarına ilişkin yukarıdaki betimlemeden ve öğretimde kıssa / hikaye / kültürel- tarihi olay işlemenin öğretimsel değeri bakımından; D.Ö ders kitaplarındaki konuları destekleyici, öğretimin hangi aşamasında kullanılabileceğine ilişkin açıklama ve yönergelere sahip, örnek olay incelemesini ve rol oynama (dramatizasyon) yönetimini uygulamayı mümkün kılacak bir formda hazırlanmış okuma parçalarından oluşmuş bir kitapçığın, verimliliği artıracağı düşünülmektedir. Aşağıda, araştırmacı tarafından geliştirilmiş bir senaryo hikayenin, drama yöntemiyle işleniş ders planı görülmektedir. Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 49 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 50 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 51 2.5.5. Bilgisayar Destekli Öğretim (BDÖ) Günümüzde her 2 yılda bir bilgi birikiminin ikiye katlandığı uzmanlar ve araştırmacılar tarafından ifade edilmektedir. Bilginin bu kadar hızlı bir şekilde çoğalmasının / değişmesinin arkasında bilişim teknolojileri alanında gerçeklesen yenilikler yatmaktadır. Bu gelişmeler tüm insanların dikkatini bu alana çektiği gibi, herkes bu gelişmelerden kendi alanında nasıl faydalanabileceği arayışına da girmiştir. 242 Yaz Kur’an kurslarındaki öğretim için de teknoloji kullanılması artık yükses sesle dillendirilir ve çeşitli materyaller hazırlanır olmuştur. Başkanlığın elif ba cd’si ile özel grupların 243 ve kişilerin bu alandaki çalışmaları örnek gösterilebilir. Bilgisayar Destekli Öğretim’de bilgisayar, öğrenmenin meydana geldiği bir ortam olarak kullanılan, öğretim sürecini ve öğrenme motivasyonunu güçlendiren, öğrencinin kendi öğrenme hızına göre yararlanabileceği, kendi kendine öğrenme ilkeleriyle bilgisayar teknolojisinin birleşmesinden oluşmuş bir öğretim yöntemidir. Bu yöntemin öğrenme öğretme süreçlerindeki başarısı (kazanımlara uygun yazılım, öğrenci seviyesine uygunluk, öğreticinin bilgisayar hususunda bilgi ve becerisi vb.) gibi çeşitli değişkenlere bağlıdır. Bilgisayar Destekli Öğretimin olası yararları şu şekilde sıralanabilir: — Bilgisayar, öğrencileri aktif kılabilir. — Her öğrenciye kendi öğrenme hızında bir öğrenim sağlar. — Bedensel ya da zihinsel özürlü öğrenciler, özel olarak düzenlenen Bilgisayar Destekli Öğretim ortamında bireysel öğrenme hızlarına göre ilerleyebilirler. — Bilgisayar Destekli Öğretimde, öğrenci bilgisayarla etkileşim kurarak, istediği anda konu ile ilgili sorular sorarak yanıtlarını alabilmekte ve istediği kadar tekrarlayabilmektedir. — Bilgisayar destekli eğitimle konular öğrencilere daha kısa sürede ve sistemli bir şekilde öğretilebilir. — Öğrenci kendi çalışmasına rağmen, öğretmen tarafından sürekli denetlenebilir ve gerektiğinde müdahale edilebilir. — Öğretmeni dersi tekrar etme, ödev düzeltme vb. görevlerden kurtar arak ona öğrencilerle daha yakından ilgilenme ve verimli çalışma zamanı ve olanağı sağlayabilir. — Bilgisayar, öğretim zamanının etkili bir şekilde kullanılmasını sağlayabilir. — Öğrencinin yaratıcılık yeteneklerini geliştirebilir. Bilgisayar Destekli Öğretimin temel bileşenlerini şu şekilde sıralamak mümkündür: 1. Donanım 2. Öğrenci 3. Öğretmen 4. Yazılım Bu bileşenlerden donanım ve öğrenci için söylenecek pek fazla bir şey yoktur. Önem ve gereğine inanıldığı, öğretimde faydaları gözlendiği sürece pek çok kursun gerekli donanımı sağlama hususunda istekli olacağı düşünülmektedir. Öğrencilerin ise, hangi sosyo-ekonomik çevreden olursa olsun BDÖ’e açık ve hazır oldukları söylenebilir. Bu konuda yapılması gereken ilgi ve ihtiyaçlarına yönelik olan bilgiyi, onların alabileceği şekilde onlara sunmaktır. Yukarıdaki bileşenlerden öğretici ve yazılım hususunda ise bazı çekinceler vardır. Bu çekinceleri şöylece betimlemek mümkündür: — Öğretimi hazır yazılımlar üzerinden gerçekleştirmek, bir iletişim süreci olan öğrenmeöğretme süreci içinde öğrenci öğretici, öğrenci öğrenci etkileşimini olumsuz etkileyebilir. 242 243 http://yunus.hacettepe.edu.tr/~sadi/yayin/UOYPSS1-2007_ YilmazSoylu-Seferoglu_BilProgram.pdf http://www.yazkurankurslari.co m/ Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 52 — Öğretimde kullanılan her materyalin, öğretim programını destekleyici ve programda belirlenen kazanımları öğrenciye kazandırıcı nitelikte olması gerekir. Bu tip yazılım ve programların sürekli yenilenmesi ve geliştirilmesi gerekebilir. — Program uygunluğunun yanında, eğitim yazılımlarının öğretimsel olarak da etkin öğrenme ortamlarını öğrenciye sunabilmesi gerekir. — Bilgisayar ya da projeksiyondan gösterilen bir film / slayt vb. görsel materyal, öğretimin hangi aşamasına, hangi kazanıma ilişkin olduğu belirtilmeden / bilinmeden öğrenme ortamına taşınırsa, öğretime faydadan çok zarar verebilir. Örneğin dersin hedefleri doğrultusunda gösterilen bir çizgi film esnasında, öğretici filmi durdurup izlenen bölümlere ilişkin neler sorabileceğini, filmin nasıl devam edeceğine ilişkin açıklama ve yönlendirmeler yapabilmesi vb. gerekir. Aksi halde, kullanılan materyalin eğlenceli zaman geçirilmesinden başka kazanımı gerçekleşmeyebilir. Böyle bir ortamın, sınıf yönetimi sorunlarına da yol açabileceği söylenebilir. — Her şeyden önce bir öğretim yazılımını kullanılabilmesi için mutlaka gerekli donanımın bulunması gerekir. Sınıf / camii ortamında BDÖ’lü öğretim için gerekli donanıma erişim bazen zor ya da pahalı bir süreç olabilir. Yazılımların sürekli yenilenmesi ise ek bir maliyettir. — Öğretim sırasında öğreticinin önceden planlamadığı anlık değişiklikler sergilenmesi gerekli olabilir. Bu bazen, bir öğrencinin ortaya attığı bir soruya cevap olarak ya da sorulan bir soruya alınan cevap olarak gelişebilmektedir. Bu noktada bilgisayarın düşünme yeteneği olmadığından cevap vermesi veya mevcut durumu öğrenmeye katkısı olacak şekilde kullanması mümkün olamaz. — Bilgisayarın eğitimcinin rolünü üstlenmesi mümkün değildir ve öğretmensiz eğitim öğretim asla olamaz. Dolayısıyla bazı öğreticiler, öğretmenlik rolünü büyük ölçüde elinden aldığı kaygısıyla BDÖ’lü öğretime karşı olumsuz tutum geliştirebilirler. — Eğitimcinin bilgisayar bilgi ve becerisi de BDÖ’lü öğretimin niteliğini belirler. Bu konuda en üst sınır tabii ki olamaz, fakat en alt sınırı olarak şöyle tanımlamak mümkündür. Öğretici, en az olarak, bilgisayarda neler yapabileceğini, ondan neler bekleyeceğini bilmeli ve kullanabilmelidir. — Bazen çok paralar harcayarak alınan donanımlar, kullanılmadan kenarda durabilir ve harcanan paraların israf olmasına neden olabilir. — Bazen de bir bilgisayarda yapılan çalışmalar, kullanılan yazılımlar diğer bir bilgisayarda açılmayabilir. BDÖ (Bilgisayar Destekli Öğretim) hususunda ortaya konmaya çalışılan görüş ve düşüncelerden sonra denilebilir ki; Öğretimde ideal olan BDÖ’i gerçekleştirmek değil, öğretimi zenginleştirecek her türlü materyal ve yönteme dengeli bir şekilde yer vermektir. Dolayısıyla BDÖ, eğitim öğretimde olmazsa olmaz bir ihtiyaç değil; öğretimi zenginleştirmesi amaçlanan bir katma değer, bir ilave katkıdır. Bu yüzden BDÖ genelleştirilmemeli, bununla birlikte BDÖ’e yatkın öğreticiler, öğrenme ortamları, sosyo-ekonomik çevreler olduğu gerçeğinden hareketle, bu alanda kendini geliştirmek isteyen öğreticilere eğitim sunmak, donanım ve yazılım sağlamak gibi fırsat ve imkânlar sunulabilir. Sonuç olarak, D.Ö öğrenci ders kitapları öğretimde kullanılan tek materyal değil, kaynak ola rak varlığını devam ettirmeli, “Diğer Materyaller” başlığı altında önem ve gereğine işaret edilmeye çalışılan materyallerle de öğrenme öğretme ortam ve süreci zenginleştirilmelidir. Çünkü öğretim ortamını düzenlerken öğreticinin araç-gereç kullanmaya istekli olup olmaması, bunları kullanmanın faydalı olacağına inancı, araç-gereç kullanmadaki bilgi ve becerisi öğreticinin materyal ve araçgereç seçimini etkilemektedir. Teorik faydası ne olursa olsun, öğretici kullandığı materyalin kullanımı ile ilgili istek, bilgi ve beceriye sahip değilse araç- gereç kendinden beklenen faydayı Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 53 sağlayamayabilir. 244 Dolayısıyla yaz Kur’an kursu öğreticilerinin; öğrencilerin, kursun, sosyoekonomik çevrenin, kişisel bilgi ve becerilerinin doğrultusunda seçim yapabilecekleri alternatif seçenekler çoğaltılmalıdır. 3. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Bu bölümde, çalışma sonunda yaz Kur’an kurslarının mevcut ve olası öğretim materyallerine ilişkin ortaya çıkan bilgi ve bulgulardan hareketle ulaşılan sonuçlara ve sonuçlar doğrultusunda gelişt irilen önerilere yer verilmiştir. Sonuçlar D.Ö ders kitaplarındaki ünite ve bölüm sayısıyla, bu ders için ayrılan sürenin yetersiz olduğu kanaatine varılmıştır. D.Ö öğrenci ders kitapları, öğretici kitabı ve öğretici kılavuz kitabı birbirini açıklayan ve tamamlayan bir setin parçaları olmalarına rağmen, biçim, dil ve anlatım, görsel ve eğitsel tasarım farklılıkları taşıdıklarından, aralarındaki yakın ilişkilerin kolaylıkla anlaşılabilir ve uygulanabilir nitelikte olmadıkları yargısına ulaşılmıştır. D.Ö öğrenci ders kitaplarında sade bir dil kullanılmıştır. TDK yazım kurallarına büyük ölçüde uyulmuştur. Yeni bir kavram ele alınırken daha önceki kavramlarla ilişki kurulması özelliğine büyük ölçüde dikkat edilmiştir. Anlatımda çeşitliliğe gidilmiş, anlatımı kuvvetlendirmek için düşünceyi geliştirme yollarından da yararlanılmıştır. Bu olumlu niteliklerin yanında, anlaşılabilirlik niteliği düşük uzun cümlelerin ve Türkçe söz dizim kurallarına uygun olmayan cümle yapılarının da olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yaz Kuran kursları öğrenme-öğretme ortam ve sürecinde kullanılan öğretim materyallerinin nicelik ve nitelik olarak yeterli olmadığı kanaatine varılmıştır. Öne rile r Dini bilgiler ders saatini artırmak ya da D.Ö ders kitaplarındaki ünite / bölümlerden bir kısmından vazgeçmek suretiyle, ders saatiyle ünite / bölümler arasında bir denge kurulması gerektiği söylenebilir. D.Ö öğrenci ders kitapları, ilköğretim 6-7-8 1. kademe öğrencilerine has kılınarak, ortaöğretim öğrencileri için ayrı materyal (ders kitabı ya da program) ve bu öğrenciler için ayrı kurs ve öğretici tahsis edilebilir. Yaz Kur’an kursu öğretim materyalleri olan kitaplar, alan araştırması, uzman değerlendirmesi vb. yollarla elde edilen veriler doğrultusunda geliştirilebilir. Anlaşırlık niteliği düşük uzun cümleler, ikiye bölünebilir ya da metnin anlamını bozmayacak şekilde kısaltılabilir. Türkçe söz dizim kurallarına uygun olmayan cümle yapılarının varlığından hareketle de, D.Ö öğrenci ders kitaplarının Türkçe dil uzmanı tarafından kontrol edilmesi gerektiği söylenebilir. D.Ö ders kitapları dini bilgiler öğretiminde yararlanılan kaynak kitap hüviyetine sahip olarak, çalışma yaprakları, “Tatil Arkadaşım” dinlence kitapçığı, “Eğitsel Oyunlar Kitapçığı” ve “Okuma Parçaları Kitapçığı” gibi yardımcı materyallerle desteklenebilir. Böylece öğrenme-öğretme sürecinde yararlanılabilecek materyaller çeşitlendirilerek zenginleştirilebilir. Diyanet aylık çocuk dergileri taranarak, programdaki kazanımları destekleyen bulmaca, karikatür, resim, şiir vb. Araçlardan oluşan bir tatil arkadaşı kitapçığı oluşturulabilir. Öğretici kılavuz kitabındaki eğitim-öğretim yaklaşımları, kazandırılması amaçlanan değerler, iyi bir öğreticinin taşıması gereken nitelikler, öğrenme-öğretme ilkeleri ve 244 Yalın, H. _brahim; Ögretim Teknolojileri ve Materyal Gelistirme, s.83. Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 54 öğrenme-öğretme sürecinde kullanılabilecek yöntem ve teknikler, yaz Kur’an kursu öğreticilerinin hazır bulunuşluğuna uygun bilgilerle ve daha uygun bir dil ve anlatımla sunulabilir. Öğretici kılavuz kitabı ve öğretici kitabının formatında değişikliğe gidilerek, bu iki kitap “Öğretici Kılavuz Kitabı” adıyla tek kitap olabilir. Bu doğrultuda hazırlanmış bir öğretici kılavuz kitabı, daha derli toplu ve öğreticilerin hazır bulunuşluğuna uygun olduğu için anlaşılır olacağından, uygulanabilirliği de yüksek olabilir. Yaz kursu öğreticilerine yönelik seminer ve kurslardaki eğitim faaliyetleri, gelişim psikolojisi, iletişim bilgisi ve sorunları, öğretim teknolojileri ve materyal geliştirme gibi ihtiyaç duydukları alanları da kapsayabilir. Bu dersler konu alanı uzmanları tarafından verilebilir. Ders içerikleri ile kullanılan dil ve anlatım yaz kursu öğreticilerinin hazır bulunuşluğu dikkate alınarak düzenlenebilir. Seminer ve kurslarda eğitim, probleme (çoklu zekayı esas alan yöntemli öğretim, öğrencinin gelişim özellikleri, materyal hazırlama ve etkin materyal kullanımı, sınıf yönetimi, iletişim bilgisi ve sorunları vb.) teorik yaklaşımlardan ziyade, birlikte materyal hazırlama, ders planı yapma, ders işlenişi gerçekleştirme gibi pratik kazandırmaya yönelik olabilir. Öğreticilere yönelik kurs ve seminerler, kursun başlamasına yakın tarihlerde değil, öğreticilerin kurs ve seminerden sonra ders planı ve çalışma programı yapmasına yetecek zaman kalacak şekilde gerçekleştirilebilir. Kur’an ve anlamının öğretimine yönelik, programdaki ayet ve surelerle sınırlı, sure ve ayetlerin karşısında çocukların seviyesine uygun bir meal bulunan, tasarım öğeleri dikkate alınarak hazırlanmış, öğrenciye yönelik açıklama ve yönlendirmelerle kolay anlaşılabilirliği sağlanmış (içeriğinde elif ba ve programda öğretilmesi öngörülen tecvid kurallarının da bulunabileceği) bir materyal olan “Çocuk Kur’an ve Meali” hazırlanabilir. Öğreticilerin kendi çabalarıyla çalışma yaprakları hazırlaması daha işlevsel olacağından, öğreticilere materyal geliştirme ve araç-gereç kullanma hususunda hizmet içi eğitimi verilerek ve başlangıçta yarı hazır çalışma yapraklarıyla pratik kazanmaları sağlanarak öğreticiler bu hususta desteklenebilir ve motive edilebilir. Öğreticilerin sınırlı araç-gerece (ders kitabı, tahta gibi) ve yönteme (anlatım+soru cevap) bağlı kalmanın getirdiği monotonluk ve sınıf yönetimi sorunlarını azaltabilmek, öğrencinin derse ilgisini çekmek, onları aktif kılmak, öğrenme yaşantılarını zenginleştirebilmek için gerekli öğretim materyallerini bulabileceği web sayfası veya portalı hazırlanarak bir materyal bankası oluşturulabilir. Böylece öğreticilerin bilgi, duygu ve tecrübelerini paylaşabileceği bir ortam sağlanabilir. Öğretme-öğrenme sürecinde yapılması gereken bazı etkinlikler ve ölçme-değerlendirme çalışmaları, görsel- işitsel yardımcı ders araç-gereçlerini ve kırtasiye kullanımını gerektirmektedir. Alınması gerekli bilgisayar, projeksiyon, yazıcı vb. Hususlarda yaz Kur’an kursu öğreticilerinin / derneklerin fiyatı ve işlevselliği hususunda çekinmeden alım yapabilecekleri teknoloji ürünleri için anlaşmalar sağlanabilir. BDÖ genelleştirilmemeli, bununla birlikte BDÖ’e yatkın öğreticiler, öğrenme ortamları, sosyo-ekonomik çevreler olduğu gerçeğinden hareketle, bu alanda kendini geliştirmek isteyen öğreticilere eğitim sunmak, donanım ve yazılım sağlamak gibi fırsat ve imkânlar sağlanabilir. KAYNAKÇA —Abdurrahman Kılıç; Serdar Seven; Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, Pegam-A Yayıncılık, 7.Baskı, Ankara 2008 —Âdem Ünsal; Yaz Kuran Kurslarında Din Eğitim Ve Öğretimi (Denizli Örneği), Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Isparta, 2009 (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi) Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 55 —Adnan Karadüz, İlköğretim Türkçe Dil Bilgisi Kitaplarının “Öğreticilik” Kavramı Bağlamında Eleştirisi, Erciyes Üniversitesi Türkçe Eğitimi Bölümü, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı: 21, Yıl: 2006—Ali Göçer, İlköğretim ikinci Kademe Türkçe Ö ğretmen Kılavuz K itaplarının işlevselliğinin Belirlenmesi, httpwww. sosyalarastirmalar.comcilt4sayi16_pdfgocer_ali.pdf, 23.01.2011 —Ayşegül Keskin, Oyunların Çocukların Çoklu Zekâ Alanlarının Gelişimine Etkisi Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İlköğretim Anabilim Dalı Sınıf Öğretmenliği Bilim Dalı, Konya 2009 —Beyza Bilgin, Eğitim Bilimi Ve Din Eğitimi, Gün Yayıncılık, Ankara 2001 —Tosun, Cemal, Din Eğitimi Bilimine Giriş, Pegam A Yayıncılık, Ankara 2005 —Cemal Tosun, Recai Doğan ve Ayşe Korkmaz, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, Nobel Yay. Dağıtım, Ankara, 2001 — Cemal Tosun ve Recai Doğan, İlköğretim 6, 7 ve 8. Sınıflar İçin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretimi Özel Öğretim Yöntemleri, Pegem A Yayınları, Ankara 2003 —Cemalettin Şahin, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu (Sosyal Bilgiler), Gündüz Eğitim ve Yay. Ankara 2003 —DİB; Din Hizmetlerinde Yöntem Ve Verimlik, Dib Yayınları, Ankara 2006 —DİB, Yaz Kuran Kursları Öğretim Programı, Ankara, 2007 —DİB, Yaz Kur’an Kursları Öğretici Kılavuzu, Dib. Yayınları, Ankara, 2006 —DİB, Dinimizi Öğreniyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 2007 —DİB, Dinimizi Öğreniyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğretici Kitabı, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 2007 —Fatih Çınar, “İlköğretim Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi Öğretim Programının Değerlendirilmesi Üzerine Bir Araştırma (Isparta Örneği)”, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Isparta, 2005 (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi) —Göksel Korkmaz, İlköğretim 2. Kademede Görev Yapan Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi Dersi Öğretmenlerinin Çalışma Yapraklarını Kullanma Durumları, Kayseri 2007 (Yayınlanmamış Y.Lisans Çalışması) —Hasan Öztürk, “Camilerin Çocuk Eğitimindeki Yeri Ve Yaz Kursları”, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya 1996 (Yüksek Lisans Tezi) —Hasan Yavuzer, Dini Otorite Ve Teşkilatların Sosyolojik Analizi, Kayseri, 2005 (Yayınlanmış Doktora Tezi) —Halil İbrahim Yalın, Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme, Nobel Yay. Ankara 2000 —Hatice Çamlıyar – Hüseyin Çamlıyar, Eğitimin Bütünlüğü İçinde Çocuk Hareket Eğitimi ve Oyun Manisa: Emek Matbaacılık, 2001 —Hülya Plancı, “Sözlü Ve Yazılı Anlatım”, Anadolu Üniversitesi Yayınları No:1073, Eskişehir, 1998 —http://www.diyanet.gov.tr/turkish/basiliyayin/dinikavramlaroku.asp?id=1021&harf=K —http://yunus.hacettepe.edu.tr/sadi/yayin/UOYPSS12007YilmazSoylu Seferoglu_BilProgram.pdf —http://www.yazkurankurslari.com/ http://moodle.midas.baskent.edu.tr/file.php/4/ders_sunumlari/Ogretm_Arac_Greclerinin_Secimi_ve _Hazirlanmasi.pdf, 15.12.2010 http://www.dinkulturuogretmeni.com/server/Depo_eski/egitimbilim/Materyal_Hazirlama_Ilkeleri_ Yazan_Bilal_YORULMAZ.doc, 15.12.2010 http://public.cumhuriyet.edu.tr/aturer/otmgdersnotlari.html, 15.12.2010 —http//www.diyanet.gov.tr/turkish/dinegitimi, 07.12.2010 —http://www.ogrenmenesneleri.com/ogrenme-nesnesi- haber-detay.aspx?NewsId=11 —http://www.odevarsivi.com/dosya.asp?islem=gor&dosya_no=142788, Ders Kitabının Yardımcı Materyalleri, Öğretmen Kılavuzu, 24.08.2009 —http//www.tdk.gov.tr/yazımkılavuzu/kısaltmalar, 29.10.2010 —http//www.diyanet.gov.tr/yayin/default.asp, umre rehberi, pdf, 29.10.2010 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H 56 —http//www.tdkterim.gov.tr/bts/, 28.11.2010 —http://ogm.meb.gov.tr/belgeler/genelge_2010_32.pdf, 31.12.2010 —http://dogm.meb.gov.tr/dinkulturu4_8.pdf, 31.12.2010 —http//www.edebiyatogretmeni.net/anlatim_bicimleri.htm, 18.07.2010 —http://www.diyanet.gov.tr/turkish/basiliyayin/dinikavramlaroku.asp?id=1123&harf=M —http://www.diyanet.gov.tr/kuran/mtakdim.asp, 03.07.2010 —http://www.dinkulturuogretmeni.com/ogr_teknolojileri/calismakagidi.html —http://www.diyanet.gov.tr/yayin/dok/yayin_katalog.pdf, 08.01.2012 —İrfan Başkurt, Din Eğitimi Açısından Kur’an Öğretimi Ve Yaz Kuran Kursları, Dem Yayınları, İstanbul, 2007 —Leyla Küçükahmet, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, Nobel Yayınlar ı, Ankara, 2004 —MEB, “Din Öğretimi Genel Müdürlüğü“, Ortaöğretim Dkab Öğretim Programı, Ankara 2005, pdf, http://dogm.meb.gov.tr/program-.htm —MEB, “Ders Kitapları İle Eğitim Araçlarının İncelenmesi Ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönergede Değişiklik Yapılmasına Dair Yönerge”, Tebliğler Dergisi, Ağustos 2008 —MEB, ortaöğretim Genel Müdürlüğü, Eğitsel Oyunlar Dersi Öğretim Programı12. Sınıf, 2006 —Mesiha Tosunoğlu, Mehmet Metin Arslan Ve İdris Karakuş, Ko nu Alanı Ders Kitabı İnceleme, Anıt tepe Yayıncılık, Ankara 2005 —M. Şevki Aydın, “Kuran Kursu Ve Kur Sistemi”, Diyanet Aylık Dergi, Mart 2007 —M.Şevki Aydın, Bir Din Eğitimi Kurumu Olarak Kur’an Kursu, Başak Matbaacılık, Ankara 2008 —Mustafa Akdağ, Eğitimde Materyal Kullanımı, http://web.inonu.edu.tr/~makdag/materyal.ppt, 15.12.2010 —Mustafa Önder; Yaz Kuran Kursları Öğretim Programı Amaçlarının Gerçekleşme Düzeyleri, , Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara 2007 (Yayınlanmamış Doktora Tezi) —Nazif Yılmaz ve Alpaslan Durmuş, Yaz Kuran Kurslarında Eğitimde Kalite Rehberi, Dem Yayınları, İstanbul, 2006 — Nazif Yılmaz, Verimli Bir Yaz Kur’an Kursu İçin Nitelikli Eğitim ve Öğretim, Dem Dergi, Yıl 1, sayı 1 —Nurettin Fidan; Okulda Öğrenme ve Öğretme, Alkım Yayınevi, Ankara 1996 —Ömer Asım Aksoy, Dil Yanlışları, Adam Yay. 7. Basım, İstanbul 1997 —Özcan Demirel ve Diğerleri; Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme —Ramazan Buyrukçu, Kur’an Kurslarında Din Eğitimi ve Öğretiminin Verimliliği Üzerine Bir Araştırma (Göller Bölgesi Örneği), Fakülte Kitapevi, Isparta, 2001 —Salih Aybey, İlköğretim Çağındaki Öğrencilerin Diyanet İşleri Başkanlığı Tarafından Açılan Yaz Kursları İle İlgili Görüşleri, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bursa 2005 (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Çalışması) —Sinan Cırık, Yaz Kurslarında Din Eğitimi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya 1997 (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Çalışması) —Süleyman Sadi Seferoğlu, Öğretim Teknolojileri Ve Materyal Tasarımı, Google, Materyal Geliştirme-Temel Kavramlar, acikders.hacettepe.edu.tr/dersler/der...pps, 12.12.2010 —Süleyman Akyürek, “Kur’an kursu öğreticisinin mesleki yeterlilikleri”, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı: 18 Yıl: 2005/1 —Süleyman Akyürek; Din Hizmetleri Personelinin Hizmete Hazırlık Eğitimi Program Tasarısının İncelenmesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı: 23 Y l: 2007/2, sayfa 475 —Tuğba Yanpar Şahin ve Soner Yıldırım, Öğretim Teknolojileri Ve Materyal Geliştirme, Anı Yay. Ankara 1999 —Ziya, Bursalıoğlu, Eğitim Yöneticisinin Yeterlikleri, Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yay. Ankara 1981 Kemal ASLAN Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H