Yaz Kur`an Kurslarında Mevcut ve Olası Öğretim Materyalleri

Transkript

Yaz Kur`an Kurslarında Mevcut ve Olası Öğretim Materyalleri
YAZ KUR’AN KURSLARINDA MEVCUT VE OLASI ÖĞRETİM MATERYALLERİ
1. GİRİŞ
1.1. Problem
1.2.Yaz Kursu Öğrenci Profili (Potansiyeli) Ve Öğretim Ortamı Çerçevesinde İhtiyaç Duyulan
Materyaller
1.3. Öğretim Materyali
1.4. Öğretim Materyali Olarak Ders Kitabı

Ders Kitabının Öğrenciye Faydaları

Öğretici Kitabının Faydaları

Ders Kitabının Taşıması Gereken Nitelikler
1.5. Yaz Kuran Kursu Öğretim Materyalleri
1.6. Amaç
1.7. Yöntem
2. TARTIŞMA
2.1. Program Geliştirme Çalışmalarına İlişkin Düşünceler
2.2. D.Ö Ders Kitaplarına İlişkin Düşünceler

D.Ö Öğrenci Ders Kitaplarının Dil Ve Anlatım Bakımından Durumu

Kitaplarda sade bir dil kullanılmış mı?

Yeni bir kavram ele alınırken daha önceki kavramlarla ilişki kurulmuş mu?

Kelime, terim ve deyimlerin yazımında, TDK ilkelerine uyulmuş mu?

Anlatım uygun cümle türleriyle zenginleştirilmiş mi?

Bir cümlede bulunan kelime sayısı uygun mu?

Kelime dizilişinde Türkçe söz dizim kurallarına uyulmuş mu?
2.3. Öğretici Kitabı ve Öğretici Kılavuz Kitabına Yönelik Düşünceler
2.4. Öğreticilere Yönelik Düşünceler

Hz. Peygamber’in Öğretmenlik Özellikleri

Eğitimde Çoklu Zekâ

Hz. Peygamberin Öğretimde Çoklu Zekâyı Esas Alması

Yaz Kur’an Kursu Öğreticileri
2.5. Diğer Materyaller

“Çocuk Kur’an ve Meali” Projesi

Çalışma Yaprakları ve Bülten Hazırlama

Eğitsel Oyunlar Kitapçığı

Okuma Parçası Kitapçığı

Bilgisayar Destekli Öğretim (BDÖ)
3. SONUÇLAR VE ÖNERİLER
2
1. GİRİŞ
Bu bölümde, araştırmanın problemi, yaz Kur’an kursu öğrenci profili ve öğretim ortamlarının
özellikleri, öğretim materyalleri, öğretim materyali olarak ders kitabı, yaz Kuran kursu mevcut
öğretim materyalleri ve çalışmanın amacı hakkında bilgiler sunulmuştur.
1.1. Proble m
“Bilim ve teknolojideki gelişmeler, eğitim ortamlarının ve öğreticilerin bu ortamlardaki rollerinin
değişmesi ve çeşitlenmesi, günümüz insanının din konusundaki ilgi ve ihtiyaçlarının giriftleşmesi,
öğrenenlerin sağlıklı din bilgilerini edinebileceği yetkin kaynak arayışı, "hayat boyu öğrenme" ve
"öğrenmeyi öğrenme" gibi evrensel yaklaşımlar” 1 Yaz Kur’an kurslarındaki yaygın din eğitimöğretiminin de bu yaklaşımlara göre düzenlenmesini bir ihtiyaç haline getirmiştir.
Bu ihtiyacın bir gereği olarak DİB, Yaz Kur’an kurslarında gerçekleştirdiği din öğretimi için
programlar 2 geliştirmiş ve 2005 yılı yaz döneminde uygulamaya koymuştur. Bu programlar ile Yaz
Kur’an kurslarında gerçekleştirilen din eğitim-öğretimi için takip edilebilecek bir rota çizilmesi,
eğitim-öğretimin “rastgelelikten, tamamen öğreticilerin kişisel inisiyatiflerine bağlı olmaktan” 3
kurtarılması amaçlanmıştır.
Yaz Kur’an kurslarına katılan öğrenci sayısı her yıl artış göstermekte, 2013 yılı verilerine göre
öğretim gören öğrenci sayısı 2.731.569’dur. Yaz Kur’an kurslarına devam eden çocukların pek
çoğunun, hayat boyunca göreceği İslam din öğretiminin bu kurslarda gördükleriyle sınırlı
kalabileceği varsayımından hareketle; Yaz Kur’an kurslarının öğretim ortamlarının, öğretici
özelliklerinin, öğretme-öğrenme sürecinde yararlanılacak olan başta ders kitapları olmak üzere tüm
öğretim materyallerinin, verimliliği artıracak niteliklere sahip olmasının büyük önem arz ettiği
söylenebilir.
1.2. Yaz Kursu Öğrenci Profili / Potansiyeli Ve Öğretim Ortamı
Yaz Kur’an kursları öğretim ortamları, cami içi, müstakil odalar, Kur’an kursu binaları şeklinde
farklılaşmakta; bu ortamlardaki fiziki koşullar, ö ğrenme-öğretme sürecinde yararlanılan öğretim
materyalleri ve öğretici nitelikleri de farklılık göstermektedir. Bu durum, istendik davranışların
öğrenciye kazandırılması sürecinde “kime?”, “niçin?”, “ne?”, “nasıl?” ve “ne kadar?” sorularının
cevaplarıyla öğretimi planlama, düzenleme, değerlendirme durumunda olan Diyanet İşleri
Başkanlığının / yaz Kur’an kursu öğreticilerinin işini zorlaştırmaktadır.
Bu hususlara ilaveten, mevcut D.Ö ders kitapları 2009 yılından itibaren Avrupa’daki DİTİB
(Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği) camilerinde de dini bilgiler ders kitabı olarak kullanılmaktadır.
Yurt içindeki heterojen öğrenci yapısı, daha fazlasıyla yurt dışında da mevcut olup, Türkiye’deki
öğrencilerin aksine, yurt dışındaki öğrencilerin anlamayı güçleştiren Türkçe dil problemleri4 ve din
öğretimi alanındaki yetersiz hazır bulunuşluk düzeyleri ön kabulünden hareketle, “D.Ö 1-2-3” ders
kitaplarının muhtevasının yurtdışındaki bu öğrenciler için psikolojik 5 olmayabileceği söylenebilir.
Dolayısıyla, D.Ö ders kitapları içeriğinin, yurtdışındaki öğrenciler için ayrıca seçilip
1
DİB, Yaz Ku ran Kursları Öğret im Programı, 2007, sayfa 8
Öğretim programı; “bireye kazandırılması düşünülen davranışlar, bu davranışların nasıl kazan dırılacağın ı, kazandırılıp
kazandırılmadığın ın nasıl an laşılacağın ı gösteren dökümana” denmektedir. Bir programın öğeleri ise; amaçlar, içerik,
öğrenme-öğret me duru mları ve değerlendirmedir. Abdurrahman Kılıç; Serdar Seven; Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme
Kılavuzu, Pegam-A Yayıncılık, 7.Baskı, Ankara 2008, sayfa 25
3
M. Şev ki Aydın, “Kuran Kursu Ve Kur Sistemi”, Diyanet Aylık Dergi, Mart 2007, Sayfa 20
4
MEB; Teb liğ ler Dergisi, Ey lül 2009 2624, sayfa 525
5
İçeriğin Psikolojik Yapısı: ‘Çocukların öğrenebilecekleri en uygun yaş hangisidir?’ sorusu muhtevanın psikolojik
yapısıyla ilgilidir. Öğrencin in öğrenmeye psiko lojik hazır oluşu uygun muhteva seçiminde önemli ro l oynar. Bir
muhteva lojik olab ilir ama psikolojik o lmayabilir. “Psiko lojik yapı, öğrencin in sad ece yaşına ve öğrenme gücüne bağlı
olmayıp aynı zamanda öğrencinin fikri olgunluğu ve birikmiş tecrübeleriyle alakalıd ır.” Leyla Küçükah met; 2004, sayfa
10
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
2
3
düzenlenmesinde fayda vardır. Yurt içinde ise, mevcut ders kitaplarının 06-10 yaş (1-2-3-4.
sınıflar), 11–14 yaş (6-7-8. sınıflar) ve 15-18 yaş aralığının ilgi ve ihtiyaçlarına hitap edecek şekilde
geliştirilmesi şeklindedir. Böylece yaz Kur’an kursu öğrenci profilindeki çeşitlilik azaltılarak, daha
homojen bir yapı elde edilmiş olabilir.
Betimlenmeye çalışılan bu komplex yapıda öğretimi başarıyla gerçekleştirebilmek için; öğretim
ortamlarının öğrenciyi merkeze alarak düzenlenmesi, öğretici formasyonun sağlanması ve öğretim
materyallerinin geliştirilmesi gerektiği düşünülmektedir.
1.3. Öğretim Materyali
Materyal; öğrenciye kazandırılması kararlaştırılan hedeflere ulaşmak için seçilip, belli ilkeler
doğrultusunda hazırlanan içeriği, görsel, işitsel, yazılı ya da dokunsal formlarda taşıyan, öğrenme
ortamı unsurları olarak tanımlanabilir. 6 Öğretme-öğrenme ortam ve sürecinde kullanılabilecek
öğretim materyalleri, duyu organlarına hitap etme biçimine göre; görsel araçlar (üç boyutlu
materyaller, basılı materyaller, yazı ve gösterim tahtası, hareketsiz resimler, tepegöz, slayt, tablo,
harita gibi soyut görsel semboller); işitsel araçlar, (radyo, teyp, ses bantları, ses cd’leri); görselişitsel araçlar (film makinesi, televizyon, video, kamera, bilgisayar) şeklinde sınıflandırılmaktadır. 7
Öğretim mate ryalleri;
 Soyut fikirleri somutlaştırırlar.
 Zamanı güzel kullanmayı sağlarlar.
 Bireysel farklılıklara hizmet etmeyi kolaylaştırırlar.
 Öğretim ortamını zenginleştirirler. 8
 Öğretimi dikkat çekici ve eğlenceli kılarlar.
 Öğreticinin işini kolaylaştırırlar.
 Öğrenmeyi kolaylaştırır ve daha kalıcı bir öğrenme sağlarlar.
Şekli inceleyerek, yaz kurslarında ihtiyaç duyulabilecek
teknoloji ve materyalleri tespit ediniz…
Şekil-1. Yaz Kur’an Kurslarında Verilen Din Eğitim-Öğretiminin Niteliğini Belirleyen Etmenler
6
Süley man Sadi Seferoğlu, Öğretim Teknolo jileri Ve Materyal Tasarımı, Hacettepe Üniversitesi, Eğ iti m Fakültesi
Bilg isayar Ve Öğretim Teknolojileri Eğit imi Bö lü mü, Ankara, Google, Materyal Geliştirme -Temel Kavramlar,
acikders.hacettepe.edu.tr/dersler/der...pps, 12.12.2010
7
Araçların Seçimi Ve Kullanımı Ve Materyal Hazırlama Ilkeleri,
http://public.cu mhuriyet.edu.tr/aturer/otmgdersnotlari.html, 15.12.2010
8
Süley man Sad i Seferoğlu; Öğretim Teknolojileri Ve Materyal Tasarımı
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
4
Öğrenme ve öğretme ortam ve sürecinde teknoloji ve materyal kullanmayı gerektiren araştırma
verilerinden bazıları şöyledir. 9
Beş Duyunun Öğrenmedeki Yeri Ve Önemi
Şekil– 2
Şekil–3
Somut/Soyut Özelliklerine Göre Öğretim
Materyallerinin İşlevselliği
Şekil–4
Şekil 2’ye göre, görme duyu organlarımız içinde öğrenmemizde en fazla işlevi olan organdır. Buna
göre, öğretime konu olan bilgi, duygu ya da davranış resim, yazı tahtası, semboller, slayt, tablo,
harita vb. araçlarla görünür kılındığı ölçüde öğretimde verimlilik artacaktır. Şekil 3’de ise, anlamlı
ve kalıcı öğrenmelerde öğrenenin yapıp söylemesinin öğrenmeye etkisi görülmektedir. Dolayısıyla
öğretimin, öğrenciyi aktif kılacak yöntem ve tekniklere uygun düzenlenmesi verimliliği artıracaktır.
Şekil 4’de ise; öğretimde yararlanılan materyallerin işlevsellik boyutu görülmekted ir. Buna göre,
sadece sözel dilsel zekâya hitap eden yani sözcüklere ve daha çok anlatım yöntemine dayalı öğretim
9
http://www.ogren menesneleri.co m/ogrenme-nesnesi-haber-detay.aspx?NewsId=11
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
5
en zor öğrenilen ve kalıcılığı en az olan öğrenmelerdir. Buna karşın öğrencinin zihinsel, duygusal
ya da fiziksel katılımını gerektiren etkinlik vb. öğrenme durumları, somutluk derecesi arttığı için
hem daha kolay hem de daha kalıcı öğrenilmektedir.
1.4. Öğretim Materyali Olarak Ders Kitabı
Öğrencilere kazandırılması kararlaştırılmış amaçlara, öğrencilerin ulaştırılmasında izlenebilecek
değişik yollar vardır. Günümüzde, ulaşılan teknik ve teknolojik imkânlara rağmen ders kitapları,
öğretim programlarının uygulanmasında, programın bütün öğelerini içerme özelliğinden
(potansiyelinden) dolayı, en çok başvurulan ders aracı olmaya devam etmektedir. 10 Ders Kitabı;
MEB’in ders kitapları yönetmeliğinde “her tür ve derecedeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında
kullanılacak olan, konuları öğretim programları doğrultusunda hazırlanmış, öğrenim amacı ile
kullanılan basılı eser“11 olarak tanımlanmaktadır. Başka bir tanıma göre ise; ders kitabı öğrencinin
kendi kendine öğrenmesinde etkili ve verimli bir materyal olarak, düşünceleri, kavramları, olguları
doğru ve anlaşılır biçimde ileten, biçimsel açıdan çeşitli özelliklere sahip bir öğretim aracıdır. 12
Kitapların, öğretme-öğrenme ortam ve sürecinde kullanılan önde gelen öğretim materyalleri
olmalarının çeşitli sebepleri vardır. Bu sebeplerden bazılarını, “Ders Kitabının Öğrenciye
Faydaları”, “Öğretici Kitabının Öğreticiye Faydaları” ve “Ders Kitabının Taşıması Gereken
Nitelikler” alt başlıkları altında ele alabiliriz.
1.4.1. Ders Kitabının Öğrenciye Faydaları
Ders kitapları, öğrencinin beğeniyle okuyup, istifade edebilmesi için ilgi ve ihtiyaçlarına uygun
olmalıdır. Öğrenci ilgi ve ihtiyaçlarına uygun bir ders kitabının, öğrenci için sağlayabileceği
faydalar arasında şunları sayabiliriz:
 Ders kitabı, sözel öğretim boşluklarını, eksikliklerini gidererek konular ve bilgiler arasındaki
bağlantısızlıkları ortadan kaldırabilir.
 Öğrenilen bilgileri tekrar gözden geçirmeyi mümkün kılabilir.
 Ders kitabından çalışırken öğrenci, daha aktif düşünen ve sorumluluk hisseden bir yapı
içinde olabilir.
 Öğrenciyi farklı soru tipleri, sorularla ilgili farklı çözüm yolları ve konu öğretiminde ileriye
sürülen farklı yaklaşımlarla yüz yüze getirebilir.
 Öğretimi monotonluktan uzaklaştırıp, ilginin devamını sağlayabilir.
 Soyut şeyleri somut hale getirebilir.
 Anlamların karıştırılmasını önleyebilir.
 Bilgilerin kavramlaştırılmasını ve öğrencilerin bilgiyi yorumlamasını kolaylaştırabilir.
 Öğrencilerin derse katılmalarını sağlayabilir.
 Okuma ve araştırma isteği uyandırabilir.
 Unutmayı azaltıp, hatırlamayı kuvvetlendirebilir.
 Öğrencinin derse önceden hazırlanmasını sağlayabilir.
 Algılamayı ve öğrenmeyi kolaylaştırabilir.
 Kitap sayesinde öğrenci programın amacından, kendisinin öğrenmesi gereken
muhtevadan haberdar olabilir. 13
1.4.2. Öğretici Kitabının Faydaları
Günümüz eğitim-öğretim anlayışına göre, öğretimde ders kitabı tek başına yeterli değildir. Ders
kitabını öğrenci ile birlikte, öğreticinin de kullandığı14 gerçeğinden hareketle, ders kitabının
10
Abdurrahman Kılıç; Serdar Seven; 2008, sayfa 28
MEB, Tebliğler Derg isi, Ders Kitapları Yönetmeliği, 1995 tarih ve 2434 sayı
12
http//anadolu.edu.tr/aos/kitap/ders_kitaplari.aspx, 18.07.2010, 22:36
13
Cemal Tosun; Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, sayfa 14
14
Ley la Küçükah met; Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, sayfa 30
11
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
6
yanında, öğreticiye rehberlik edebilecek bir öğretici kitabı da gerekmektedir. Öğretici kitabının,
sağlayabileceği kazanımlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
 Öğretmene dersi planlamada rehberlik edebilir. Konuların ne kadar süre de nasıl işleneceği
belirtildiği için; öğretmen ayrıca konuların ne kadar sürede işlenebileceğini, hangi
etkinliklere yer verileceğini düşünmek zorunda kalmayabilir.
 Dersin amaçlarını hatırlatır.
 Konuda geçen önemli noktaları işaret ederek ders planının aksamasını önleyebilir.
 Ders kitabı’nın öğrencilere nasıl daha verimli şekilde kullandırılacağına dair bilgiler
verebilir.
 Öğrencileri derse hazırlanmaya teşvik etmesi için öğretmene yol gösterebilir.
 Derste kullanılabilecek alternatif etkinlikler sunabilir.
 Dersin işlenişinde etkinliklerin planlamasıyla ilgili rehberlik edebilir.
 Öğrencileri derse çekmekte kullanılabilecek çeşitli hikâye, fıkra ve sorulara yer verebilir.
 Kaynaklar göstererek konuların daha etkili işlenmesine imkân sağlayabilir.
 Öğrenci başarılarının değerlendirilmesinde öğretmene hazır sorular sunabilir.
 Derste kullanılabilecek araç-gereçler ve bunların nasıl kullanılacağına dair bilgiler verebilir.
 İyi bir planlama yapıldığında; sınıf ortamında disiplinin sağlanmasına ve korunmasına katkı
sağlayabilir. 15
1.4.3. Ders Kitabının Taşıması Gereken Nitelikler
Yukarıda, ders kitabı ve öğretici kitabının öğrenci ve öğretici için sağlayabileceği faydalardan
bazıları sıralanmıştır. Sıralanan bu faydaları sağlayıcı özelliğe sahip bir ders kitabı ve öğretici
kitabının, öğrenme-öğretme ortam ve sürecine yapabileceği katkılardan bazıları şöyledir:
—Programa uygun olarak hazırlandığı için, programdaki amaçlar, içerik, etkinlikler ve
değerlendirme özelliklerine uygun bilgileri sırayla vererek öğretmenin gücünü daha iyi
kullanmasına ve dersini daha sistematik işlemesine imkân vermesi,
—Kullanılabilme kolaylığından dolayı, hem öğretmene hem de öğrenciye programı kolayca
uygulama imkânı sağlaması, 16
—Bunların yanı sıra, dayanıklı olması (ekonomiklik ilkesi), fazla yer işgal etmemesi, taşıma
kolaylığı, 17 öğrenci ve öğretmen açısından bir değerlendirme kriteri olarak işlev görmesi. 18
Sıralanan bu faydaları sağlayıcı özelliğe sahip bir ders kitabının öğretimsel etkiliğini belirleyen
özellikler ise; dış görünüm, tasarım (görsel ve eğitsel araçların düzenlenmesi), içerik ve
okunabilirlik düzeyidir. 19 Bu temel ölçütlere bağlı olarak hazırlanmış, iyi bir ders kitabının taşıması
gereken özelliklerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
 Öğrenci grubunun özelliklerine, hazır bulunuşluk düzeyine (bilgi, yetenek, güdülenmişlik)
uygun olmalıdır.
 Ders kitabı, dersin hedeflerine uygun olmalıdır.
 Dersin konusunu oluşturan bütün bilgilerle değil, önemli ve özet bilgilerle donatılmalıdır. 20
 Basit, sade ve anlaşılabilir olmalıdır.
 Öğrenciye alıştırma ve uygulama imkânı sağlamalıdır. 21
15
http://www.odevarsivi.co m/dosya.asp?islem=gor&dosya_no=142788, Ders Kitabının Yardımcı Materyalleri,
Öğret men Kılavuzu, 24.08.2009, 23.30
16
Cemal Tosun, Recai Doğan ve Ayşe Korkmaz, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, Nobel Yay. Dağıtım,
Ankara, 2001, s. 19
17
Cemal Tosun, Recai Doğan ve Ayşe Korkmaz, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, 2001, s. 20
18
http://public.cu mhuriyet.edu.tr/aturer/otmgdersnotlari.ht ml, 15.12.2010
19
Cemal Tosun, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, 2001, sayfa 29
20
http://moodle.midas.baskent.edu.tr/file.php/4/ders_sunumlari/ Ogret m_Arac_ Greclerinin_Secimi_ve_Hazirlan masi.pdf
, 15.12.2010
21
http://www.din kulturuogretmen i.co m/server/Depo_eski/egitimbilim/Materyal_Hazirlama_Ilkeleri_ Yazan_ Bilal_ YOR
ULMAZ.doc, 15.12.2010, 22:17
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
7














Ders kitapları bilgi dolu ansiklopedi değil, toplumun değerlerini, bakış açılarını, değişme ve
gelişmelerini yansıtan kültürel ürünler olmalıdırlar.
Öğrencinin düşünme ve sosyal becerilerini geliştirmelidir.
Etkili bir ders kitabı öğrencinin ilgisini çekmeli, öğrencide derse karşı ilgi uyandırmalıdır.
Konunun ana hatlarını gösteren resimler, hikâyeler vb. bulunmalıdır.
Renk, biçim gibi özellikler ile içerikte yer alan sorular, ana başlıklar, alt başlıklar, özetler,
kavramların tanımı, örnek olay sunumları, değerlendirme çeşitleri ile tablo ve grafikler
okunabilir, anlaşılabilir bir halde sunulmalıdır.
Etkili bir ders kitabı öğrencinin kendi kendine öğrenmesi için fırsatlar sunabilmelidir.
Kitap, soyut bilgileri az, mümkün olduğunca somut, ilgi çekici bir halde sunulmalıdır.
Örnekler, örnek olaylar, renkli resimler, bilmeceler, araştırma ve projeler, alıştırma ve
tekrarlar vb. yer almalıdır.
Olaylar kronolojik sıraya göre düzenlenmiş olmalıdır.
Bilgiler arasında birleştirici bir özellik bulunmalı, kopukluk olmamalı, bağlantılar
kurulmalıdır.
Metinlerde sade bir dil kullanılmalıdır.
Kavramların tanımları akılda kalacak şekilde sade olmalıdır.
Yazıların önemli noktalarda koyulaşması ya da italik olması, çerçeve içine alınması, renkli
olması, altının çizilmesi, yazı karakteri vb. hususlar önemlidir.
Bilgi düzeyini ölçen sorular yanında, kavrama, uygulama vb. basamaklarına ait soruları da
içermelidir.
İçerik basitten karmaşığa, somuttan soyuta, bilinenden bilinmeyene gibi öğretim ilkelerine
uygun olarak hazırlanmalıdır. 22
1.5. Yaz Kuran Kurs u Öğretim Materyalleri
DİB, Yaz Kur’an kurslarında gerçekleştirilen din eğitim-öğretimi konusunda, anlayış ve
uygulamalara getirdiği yeni açılımlara paralel olarak, öğretim 23 işini daha etkili ve verimli hale
getirmek, öğretme-öğrenme etkinliklerini bireyselleştirmek, eğitim kuramlarını uygulamalı hale
getirmek, çevre faktörlerini kontrol etmek gibi kazanımları o lan, öğretim materyalleri hazırlama
yoluna girmiştir. Bu amaçla, 2005 yılında geliştirilen programlarda yer alan hedeflerin
gerçekleştirilmesinde yararlanmak üzere; 2006 yılında, “Yaz Kur’an Kursları Öğretici Kılavuz
Kitabı”, 2007 yılında ise “Dinimizi Öğreniyoruz 1–2–3 Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Ders
Kitapları” ve “Yaz Kur’an Kursları Öğretici Kitabı” isimli, yazılı / basılı öğretim materyalleri
grubundaki kitapları, öğretme-öğrenme ortam ve sürecine dâhil edip, öğrenci ve öğreticinin
istifadesine sunmuştur.
Yaz Kur’an kursları öğretim programları, öğretici kılavuz kitabı, öğretici kitabı ve D.Ö ders
kitapları arasındaki ilişkiler, aşağıda olduğu gibidir.
Şekil–. Program-Öğretici Kılavuz Kitabı-Öğretici Kitabı- Ders Kitapları Arasındaki İlişki
22
Cemal Tosun; Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, sayfa 20–23
“Öğretim; Bireylerde gözlen mesi kararlaştırılan hedefleri, bunları gerçekleştirebilecek dü zenli eğit im ve sınama
durumlarını içeren d irik bir bütündür.” Mustafa Akdağ, Eğit imd e Materyal Ku llan ımı,
http://web.inonu.edu.tr/~makdag/materyal.ppt, 15.12.2010
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
23
8
Yaz Kur’an kursları öğretim programlarının içeriği incelendiğinde; öğrenme alanları, üniteler, ünite
bölümleri, ünite kazanımları ile ünite kazanımlarına ilişkin açıklamalara yer verildiği
görülmektedir. Programın diğer unsurlarına yönelik açıklamalara ise, programın uygulanmasında
öğreticilere yardımcı olmak üzere hazırlanmış, ders ve öğretici kitabının kullanımına ilişkin bilgi ve
açıklamalar sunan, öğretici kılavuz kitabında yer verilmiştir. Kılavuz kitabın 78–110. sayfaları
arasında, programdaki ünite ve bölümlerin açılımına yönelik kazanımlar, açıklamalar, alanlar arası
ilişkiler, yöntem önerileri ve örnek etkinlikler verilmektedir. Bu teorik çerçeve, öğretici kitabında
dört aşamada (öğrenciyi derse hazırlama-dersi sunma-dersi özetleme-değerlendirme)
gerçekleştirilen ünite işleniş örnekleriyle, ayrıntılı ders reçeteleri şeklinde genişletilmektedir.
1.6. Amaç
Bu çalışmanın amacı; Yaz Kur’an kurslarında başlıca öğretim materyalleri olan D.Ö ders kitapları
ve diğer kitapların (kılavuz kitap ve öğretici kitab ı) mevcut durumuna ilişkin tespitler yaparak,
materyal geliştirme çalışmalarına katkı sağlamaktır. Bu husus gelecekte yapılabilecek güncelleme
ve geliştirme faaliyetlerinin planlanması bakımından büyük önem arz etmektedir. Çünkü kitaplar,
açık bir sistem olan eğitim-öğretim süreci içinde alınacak geribildirimler, alan araştırmaları,
inceleme-değerlendirme gibi çalışmalarla, sürekli geliştirilebilecek öğretim materyalidir.
“Güncelleştirilmesi zor ya da mümkün olmayan materyallerin ise, öğretimsel etkinliğini zamanla
kaybetmesi kaçınılmazdır.”24
Diğer yandan, yaz Kur’an kurslarındaki eğitim-öğretimin niteliğini artırabilecek olası materyallere
ilişkin açılımlar yapmak ve yaz kursu öğreticilerinin mevcut materyalleri tanıyarak daha etkin
kullanabilmeleri için bilgi birikimi sağlamak bu çalışmanın amaçları arasındadır.
1.7. Yöntem
Bu çalışma, yaz Kur’an kurslarında öğretimde kullanılan mevcut ve olası materyallerin işlevsellik
durumlarını betimlemeye yönelik bir araştırmadır. Bu bağlamda, yaz Kur’an kursu öğrenmeöğretme ortam ve sürecinde karşılaşılan eksiklik ve aksaklıklara da işaret edilerek, ihtiyaç duyulan
materyaller ortaya konmaya çalışılmıştır.
2. TARTIŞMA
Bu bölümde, gerek araştırma sonuçları, gerekse yaz kursları öğrenme-öğretme ortam ve sürecinde
araştırmacı tarafından gözlenen eksiklik ve aksaklıklardan hareketle, yaz Kur’an kurslarındaki
verimliliği artırmaya ilişkin görüş ve düşünceler; “Program Geliştirme Çalışmalarına İlişkin
Düşünceler”, “D.Ö Ders Kitaplarına İlişkin Düşünceler”, “Öğretici Kılavuz Kitabı ve Öğretici
Kitabına Yönelik Düşünceler”, “Öğreticilere Yönelik Düşünceler” ve “Diğer Materyallere İlişkin
Düşünceler” başlıkları altında irdelenmeye çalışılmıştır.
2.1. Program Geliştirme Çalışmalarına İlişkin Düş ünceler
Öğretim programı; “belli bir öğretim basamağındaki sınıflarda okutulacak derslerin amaçlarını,
içeriğini, süresini, öğretme ve değerlendirme süreçlerini kapsayan çalışmalar” 25 olarak
tanımlanabilir. Buna göre, bir öğretim programının dört temel öğesi bulunmaktadır. Yetiştirilecek
kişilerde bulunması istenilen özellikler; yani kazanımlar, kazanımlara uygun düşecek konular
bütünü; yani içerik, kazanımlara ulaştıracak içeriği etkili bir şekilde kazandıracağı düşünülen
öğretme-öğrenme süreci; yani öğrenme yaşantıları ve kazanımlara ulaşma düzeyini görme/anlama
24
Tuğba Yanpar Şahin ve Soner Yıld ırım, Öğretim Teknolojileri Ve Materyal Geliştirme, Anı Yay.
Ankara 1999, sayfa 31
25
H. Güleryüz, Eğit im Programların ın Dili Ve Yarat ıcı Öğren me, Pegem A Yay. Ankara, 2001, S.17; Aktaran, Fatih
Çınar, “İlköğretim Din Kü ltürü Ve Ahlak Bilg isi Öğret im Programın ın Değerlendirilmesi Üzerine Bir Araştırma
(Isparta Örneği)”, Süley man Demirel Ün iversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Isparta, 2005, Sayfa 15 (Yayın lan mamış
Yü ksek Lisans Tezi)
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
9
imkânı verecek olan değerlendirmedir. 26 “Bir öğretim programının başarısı, birbiriyle ilişkili bu
dört temel unsurun etkin kullanımına bağlıdır.” 27 Ders kitabı ise, uygulanan öğretim programı ile
ilgilenen ve etkilenen herkese, “programın unsurları hakkında bilgi veren bir materyaldir.” 28
Eğitimi etkileyen şartlar değiştikçe, uygulanmakta olan programların da değişen şartlara göre
yeniden gözden geçirilmesi, geliştirilmesi bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Program
geliştirme, en genel anlamıyla, eğitim programlarının tasarlanması, uygulanması, değerlendirilmesi
ve değerlendirme sonucu elde edilen veriler doğrultusunda yeniden düzenlenmesi sürecidir.
Program hazırlama, değerlendirme ve geliştirme tamamen uzmanlık isteyen bir alandır. Dolayısıyla,
bu başlığın açılma sebebi, programın bütünü hakkında bir değerlendirmeye gitmek değildir.
Uygulama içinde karşılaşılan ve bir problem olarak görülen, dini bilgiler öğrenme alanlarındaki
ünite ve kazanımlar ile ders saati arasındaki orantısızlığa dikkat çekerek tartışmaya açmaktır.
Yaz Kur’an kursunda eğitim-öğretim, günde 3 saat, haftada 5 günden toplam 9 haftadır. 29 Buna
göre; öğretim süresi toplam 135 saattir. Günlük ders saatinin 1 saati dini bilgiler öğretimi için
ayrılmıştır. Bu durumda bir öğretim döneminde (2 ay) dini bilgiler öğrenme alanlarına ayrılan süre,
toplam 45 saattir.
Öğretim programına göre, bir öğretim döneminde 26 ünitede 113 konu işlenmesi planlanmıştır. 30
Programın hedeflerinin gerçekleşme düzeyini tespite yönelik yapılmış bir araştırmaya göre, bu
program yoğun ve ayrıntılıdır. 31 Başka bir araştırmada ise; “Öğreticiler, amaçların öğrencinin
gelişim özelliklerine ve öğretim programına uygun belirlendiğini ifade ederken, aynı zamanda
amaçlar öğrenim süresi için oldukça ağır ve gerçekleştirilebilir değildir görüşüne katılmaktadır ”32
görüşü yer almaktadır. Yaz Kur’an kursu öğreticisi olan araştırmacının kişisel gözlem ve kanaati de,
programa uygun olarak hazırlanmış ders kitabındaki ünite ve konuların, ünitelerin işlenmesi için
ayrılan ders saatine göre fazla olduğu yönündedir.
DKAB konu alanına ait ders kitaplarıyla, Yaz Kur’an kursları dini bilgiler ders kitaplarının
hedefler, içerik, öğrenme-öğretme süreçleri ve ölçme-değerlendirme bakımından, ortak ve birbirine
yakın özellikler taşıdıkları düşünüldüğünden, DKAB dersi ile yaz Kur’an kursu dini bilgiler dersini,
ünite sayısı, kazanım sayısı ve ders saati bakımından karşılaştırmanın güvenilir bir yol olduğu
söylenebilir.
DKAB dersi için (7,5, ay); 33 ilköğretimde 6 ünitede, 45 kazanım için öngörülen süre/ders saati
72’dir. 34 Ortaöğretimde ise, 7 ünitede 55 kazanım için, toplam 36 saat olarak belirlenmiştir. 35 Yaz
Kur’an kursu dini bilgiler dersinde ise; 2 aylık öğretim döneminde 26 ünitede, 113 kazanım için
öngörülen süre 45 saattir. Buna göre, yaz Kur’an kursuna gelen bir öğrenci iki aylık sürede,
ortaöğretim öğrencisinden fazla, ilköğretim öğrencisine yakın, dini bilgi öğrenimi görmektedir.
İlk ve ortaöğretim DKAB dersi ile Yaz Kur’an kursu dini bilgiler dersinin ünite, kazanım ve ders
saati bakımından karşılaştırmasına ilişkin veriler, aşağıdaki grafikte olduğu gibidir.
26
Recai Doğan ve Cemal Tosun, İlköğretim 6-7-8. Sınıflar İçin Dkab Öğretimi, Pegem A Yay. Ankara 2003, s. 31
Ley la Küçükah met, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, Nobel Yay ınları, Ankara, 2004, s. 13
28
Ley la Küçükah met, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, s. 13
29
DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretim Programları, 2007, sayfa 9
30
DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretim Programları, 2007, sayfa 17-20
31
Mustafa Önder, “Yaz Kuran Ku rsları Öğ retim Programı A maçların ın Gerçekleşme Dü zeyleri“, 2007, sayfa 160
(Yayın lan mamış Doktora Tezi)
32
Adem Ünsal; sayfa 89
33
http://ogm.meb.gov.tr/belgeler/genelge_2010_ 32.pdf, 31.12.2010, 08:06
34
http://dogm.meb.gov.tr/dinku lturu4_8.pdf, 31.12.2010, 08:40
35
MEB, “Din Öğretimi Genel Müdürlüğü“, Ortaöğretim Dkab Öğretim Programı, Ankara 2005, pdf, sayfa 38-39,
http://dogm.meb.gov.tr/program-.ht m
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
27
10
Şekil–5
Grafiğe göre, Yaz Kur’an kursu dini bilgiler dersinde 2 ayda işlenecek ünite sayısının DKAB ilk ve
ortaöğretimde iki öğretim dönemine yayılan toplam üniteden 2 kat daha fazla olduğu görülmektedir.
Öğrenciye kazandırılması kararlaştırılan kazanımlar hususunda da aynı durum söz konusudur. İlk ve
ortaöğretimde DKAB dersi için belirlenen ve iki öğretim dönemine yayılan toplam kazanım sayısı
100 iken, Yaz Kur’an kursu dini bilgiler dersinde 2 ayda kazandırılması planlanan kazanım sayısı
113’dür. Yine grafiğe göre, ilk ve ortaöğretim DKAB dersinde iki öğretim dönemine yayılan
toplam 13 ünite, 100 kazanım için ön görülen toplam ders saati 108 saat iken; Yaz Kur’an kursunda,
26 ünitede, 113 kazanım için öngörülen ders saati toplam 45 saattir. Buna göre, D.Ö ders
kitaplarının içerdiği ünite ve kazanım sayısıyla, ders saati arasında doğrusal bir ilişki olmadığı
söylenebilir.
Yukarıdaki verilerden hareketle, D.Ö ders kitaplarındaki tüm ünite ve konular için ayrılan sürenin,
öğrencinin bilgiyi kendisinin yapılandırmasına imkân sağlayacak öğretme-öğrenme etkinlikleri için
yetersiz olduğu düşünülmektedir. Bu sürede ancak okuma-dinleme yapılabileceği söylenebilir.
Oysa D.Ö ders kitapları, öğrencinin bilgiyi kendisinin yapılandırmasına yönelik hazırlık soruları,
kelime ve kavramlara yönelik hazırlık çalışmaları, ana metnin yanında ek bilgi kutucukları, ayet,
hadis, biliyor muydunuz kutucukları, okuma parçaları, öğrenilenleri pekiştirmeye yönelik etkinlikler
gibi öğrenciyi aktif kılacak öğeler içermektedir.
Diğer yandan, öğretimi kılavuzlama sorumluluğundaki öğreticiye yönelik hazırlanmış öğretici
kitabı da, içerdiği örnek ders işlenişlerinde soru-cevap, tartışma, grupla çalışma gibi değişik
öğretme-öğrenme yöntem ve tekniklerini, aynı zamanda yardımcı kaynak, materyal ve araç-gereç
kullanımını gerektirecek bir formda hazırlanmıştır. Bütün bunların oldukça geniş bir zaman
gerektirdiği ortadadır.
Sonuç olarak, yukarıdaki bulgular doğrultusunda dini bilgiler öğrenme alanlarındaki ünite ve bölüm
sayısıyla, bu dersler için ayrılan ders saatinin orantısız olduğu söylenebilir. Bu dersler için ayrılan
ders saatinin artırılması, ( Lakin yaz kurslarının yaz döneminde, öğrencilerin tatil zamanlarında
gerçekleştirildiği, öğrencilerin gönüllülük esasına göre bu kurslara katıldığı dikkate alındığında,
ders saatinin artırılmasının öğrencilerde bıkkınlığa yol açabileceği söylenebilir. Diğer yandan,
ders saatinin artırılması namaz vakitleriyle kurs saatlerinin çakışmasına, bu ise başka
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
11
rahatsızlıklara, olumsuzluklara yol açabilir.) ders saatini artırmak mümkün olmuyorsa, ünite ya da
kazanımlarda azaltma yoluna gidilmesi gerektiği düşünülmektedir.
2.2. D.Ö Ders Kitaplarına İlişkin Düşünceler
‘D.Ö 1-2-3’ Öğrenci Ders Kitapları; öğrencilerin bireysel özellik ve farklılıklarını dikkate alan, bilgi
ve becerilerine göre ayrıştırılmalarını esas alan kur sistemine göre düzenlenmiştir. 36 İçerik
düzenlemesinde, yeni öğrenileceklerin ön öğrenmelerin üzerine inşa edilmesi anlayışına dayanan
bir yaklaşımının hâkim olduğu söylenebilir. Buna göre, kurlar ve öğrenme alanları arasında
çoğunlukla ardışıklık vardır. Önceki kurdaki öğrenmeler tekrar edilirken kapsamın genişletildiği bir
yapı söz konusudur. İşlenen konuyla önceki öğrenmeler arasında ilişki kurabilmek için ders
kitaplarının belirli noktalarında, konuyla ilgili daha geniş ya da farklı bilginin yerini gösteren
yönlendirme kutucukları da kullanılmıştır.
Diğer yandan, inceleme-araştırma yapmaya, düşünmeye sevk edici hazırlık çalışmaları, eğlenelimöğrenelim köşelerindeki etkinlikler, okuma parçaları, görsel öğeler, örnekler gibi hususlar, D.Ö ders
kitaplarının bireysel çalışmaya uygun hazırlandığını gösteren işaretler olarak kabul edilebilir. Her
öğrencinin işlenen üniteden farklı bilgi ve anlam oluşturacağından hareketle, ünite sonunda yer alan
etkinliklerde kolay ve zor olanların birlikte verildiği görülmektedir. Bu hususlar, D.Ö ders
kitaplarında içerik düzenlenirken öğrenci seviyesinin esas alındığını göstermektedir.
Yaz Kur’an kurslarında öğretim materyallerinin sistemli kullanımı 2007 yılı öğretim döneminde
başlamıştır. Yaz Kur’an kursları öğretim ortamlarının farklılıkları (camii içi + müstakil odalar +
Kur’an kursu binaları), ekonomik sebepler (belirlenmiş bir bütçenin olmayışı), dersin (soyut
kavram ve konular) ve öğrencilerin özellikleri (12–18 yaş arası, heterojen öğrenci grubu) ile
öğreticilerin formasyon eksikliği gibi faktörlerden dolayı, öğretim ortamında kullanılan öğretim
materyalleri çok fazla zenginlik gösterememektedir. Yaz Kur’an kurslarında dini bilgiler
öğretiminde yararlanılan en yaygın öğretim materyali, söz konusu D.Ö ders kitaplarıdır.
Dolayısıyla, yaz kurslarında öğretim materyali olarak kullanılan kitapların, materyal geliştirme
ilkelerine uygun olarak hazırlanmış olması çok önemli bir husustur.
D.Ö ders kitaplarının dayanağı olan “Yaz Kur’an Kursları Öğretim Programları” nın temel
yaklaşımları arasında bulunan ve öğreticiye inisiyatif kullanmasına fırsat tanımakla birlikte öğretimi
kılavuzlama sorumluluğu da yükleyen “Çerçeve Esnek Program Anlayışı” ile “Konu-HedefÖğrenen” üçlüsünü birlikte ele alan öğretim anlayışı, 37 D.Ö ders kitaplarıyla öğretici kitabını
birlikte, bir bütünlük içinde ele almayı gerektirmektedir. Çünkü bu yaklaşımlar; öğrencinin
seviyesini, ilgi ve ihtiyacını dikkate almanın yanında, konu alanının ve öğreticinin özelliklerini de
dikkate almaktadır. Nitekim D.Ö ders kitaplarının eğitsel tasarımı, öğretici kitabıyla birlikte
tasarlanmıştır.
Alan yazında, D.Ö ders kitaplarına ilişkin makale, tez, kitap gibi müstakil bir çalışma tespit
edilememiştir. Yaz Kur’an kursları hakkında yapılmış çalışmaların, 38 Yaz Kur’an kurslarının
programı, bu kursların faydaları, öğrenci ve öğretici beklentileri gibi konular üzerinde
36
DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretici Kılavuzu, 2006, sayfa 12
DİB, Yaz Ku ran Kursları Öğret im Programı, 2007, sayfa 9
38
Hasan Öztürk, “Camilerin Çocuk Eğitimindeki Yeri Ve Yaz Ku rsları”, Selçu k Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Konya 1996 (Yü ksek Lisans Tezi); Sinan Cırık, Yaz Ku rslarında Din Eğ itimi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Konya 1997 (Yayın lan mamış Yüksek Lisans Çalış ması); Salih Aybey, İlköğretim Çağ ındaki Öğrencilerin
Diyanet İşleri Başkanlığı Tarafindan Açılan Yaz Kursları İle İlgili Gö rüşleri, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Bursa 2005 (Yayınlan mamış Yüksek Lisans Çalış ması); Nazif Yılmaz ve Alpaslan Durmuş, Yaz Kuran
Kurslarında Egit imde Kalite Rehberi, Dem Yayın ları, İstanbul, 2006; İrfan Başkurt, Din Eğit imi Açısından Kur’an
Öğretimi Ve Yaz Kuran Kursları, Dem Yay ınları, İstanbul, 2007; Nazif Yılmaz, Verimli Bir Yaz Kur’an Kursu İçin
Nitelikli Eğ itim ve Öğretim, Dem Derg i, Yıl 1, sayı 1; M.Şevki Aydın, Bir Din Eğit imi Ku ru mu Olarak Kur’an Kursu,
Başak Matbaacılık, Ankara 2008
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
37
12
yoğunlaştıkları görülmüştür. Müstakil bir çalışmaya rastlanmamakla birlikte, Mustafa Önder
tarafından 2007 yılında gerçekleştirilen doktora çalışmasında 39 ve Adem Ünsal tarafından 2009
yılında gerçekleştirilen yüksek lisans çalışmasında 40 ders kitaplarına ilişkin bilgi ve bulgular da
mevcuttur. Aşağıda, bu çalışmalar hakkında bilgi verilmiştir.
Mustafa Önder; Yaz Kuran Kursları Öğretim Programı Amaçlarının Gerçekleşme Düzeyleri
(Sivas il merkezinde bir alan araştırması). Bu çalışma; Sivas il merkezinde örneklem olarak seçilen
25 adet Yaz Kur’an kursu ve bu kurslara devam eden 566 öğrenci üzerinde yapılan anket ve başarı
testi üzerine bina edilmiş bir alan araştırmasıdır. Araştırmanın birinci bölümünde; çalışmayla ilgili
teorik bilgiler, ikinci bölümde; araştırmaya katılan öğrencilerin özellikleri, Yaz Kur’an kursu
amaçlarının gerçekleşme düzeyleri ile ilgili bulgular, öğrencilerin başarı düzeyleri ve öğrenci
başarısını etkileyen unsurlara yer verilmiş, elde edilen verilerin yorumları yapılmıştır. Üçüncü
bölümde ise; çalışma sonunda ulaşılan sonuçlar ve önerilere yer verilmiştir. Söz konusu
araştırmanın, D.Ö kitaplarıyla ilgili olan boyutları şöyledir.
Yukarıdaki gibi oluşturulmuş bir katılım sorusuna, 41 öğrencilerin verdiği cevapların dağılımı,
aşağıdaki tablodadır.
Tablodan42 hareketle Önder; D.Ö ders kitaplarından, öğrencilerin büyük oranda (483 öğrenci - %
84,6) memnun gözüktüklerini, muhteva ve teknik olarak beğenilen kitapların ücretsiz olarak ve
vaktinde dağıtımının yapılmasının öğrencileri sevindireceğini belirtmektedir. 43 Araştırmanın başka
bir yerinde “Dinimizi Öğreniyoruz” öğrenci ve öğretici kitabı 2007 yılı yaz kursları başlangıcında
tüm öğrenci ve öğreticilere dağıtılmış, kitap muhteva, kalite ve dizayn olarak hem öğrenciler hem
de öğreticiler tarafından beğenilmiştir. Yaz kurslarında takip edilecek derli toplu bir materyalin
ortaya çıkması öğrenciler ve öğreticiler tarafından olumlu karşılanmış, bu husus yapılan kurs
denetimleri ve öğretici toplantılarında tespit edilmiştir”44 ifadeleri yer almaktadır.
Araştırmada, D.Ö ders kitaplarının Yaz Kur’an kursu öğretim ortamında kullanıldığının
gözlendiği, 45 öğrencilerin 1. 2. ve 3. kur itikat, ibadet, siyer ve ahlak öğrenme alanlarındaki ön test
ve son test puanlarının, son test lehine anlamlı bir şekilde farklılaştığı bilgisi yer almaktadır. 46 Bu
bulgudan hareketle Önder; araştırmanın 1, 2 ve 3’cü hipotezlerinin 47 doğrulandığını
belirtmektedir. 48 Aynı çalışmada, “Dinimizi öğreniyoruz ders kitapları, öğrencilerin programı
39
Mustafa Önder; Yaz Kuran Kursları Öğret im Programı A maçlarının Gerçekleşme Dü zeyleri, Yay ınlan mamış Doktora
Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara 2007
40
Adem Ünsal; Yaz Kuran Kurslarında Din Eğ itim Ve Öğretimi (Denizli Örneği), Yayın lan mamış Yüksek Lisans Tezi,
Süley man Demirel Ün iversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Isparta, 2009
41
Mustafa Önder, “Yaz Kur’an Kursları Öğr. Programı A maçların ın Gerçekleşme Dü zeyleri”, 2007, EK-1
42
Mustafa Önder, “Yaz Kur’an Kursları Öğr. Programı A maçların ın Gerçekleşme Dü zeyleri”, 2007, s. 48
43
Mustafa Önder, 2007, s. 139
44
Mustafa Önder, 2007, s. 149
45
Mustafa Önder, 2007, s. 149
46
Mustafa Önder, 2007, sayfa 53–54, 57– 58, 61– 62– 63
47
Mustafa Önder, 2007, s. 26
48
Mustafa Önder, 2007, s. 153
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
13
gerçekleştirme başarısında etkili unsur değildir. Ders kitabını beğenen ve beğenmeyen öğrencilerin
başarıları arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. Bu sonuca göre öğrencilerin son test puanları
öğretim ortamı ve ders kitaplarını değerlendirme durumuna göre anlamlı şekilde farklılaşmaktadır
hipotezlerimiz doğrulanamamıştır”49 sonucu yer almaktadır.
Söz konusu çalışmada D.Ö ders kitaplarının, öğrenci ve öğreticiler tarafından beğenildiği ifade
edildiğine, öğretim ortamında kullanıldığı gözlendiğine, öğrencilerin 1. 2. ve 3. kur itikat, ibadet,
siyer ve ahlak öğrenme alanları ön test ve son test puanlarında, son test lehine anlamlı bir
farklılaşma olduğuna ve araştırmanın 1, 2. ve 3. hipotezleri doğrulandığına göre, D.Ö ders
kitaplarının, öğrencilerin programı gerçekleştirme başarısında etkili unsur olmadıkları so nucunun,
yetersiz bulguya dayalı bir karar olduğu söylenebilir. Çünkü ders kitapları, programın
gerçekleştirmek istediği hedeflere yönelik bilgiler, etkinlikler, sorular vb. içeren ve hedeflerin
gerektirdiği strateji, yöntem ve tekniklere uygun olarak hazırlanan öğretim materyalleridir. 50
Dolayısıyla, nitelikli bir ders kitabı, programın gerçekleştirilme başarısında etkisiz değil, oldukça
etkili bir unsurdur.
Adem Ünsal; Yaz Kur’an Kurslarında Din Eğitim Ve Öğretimi (Denizli Örneği). Bu araştırma
ise, Yaz Kur’an kurslarında uygulanan din eğitim-öğretiminin durumunu belirlemek ve
değerlendirmek amacında olan bir alan araştırmasıdır. Çalışma dört bölümden oluşmaktadır: Giriş
bölümünde; araştırmanın teorik zemini hakkında bilgi verilmiştir. Birinci bölümde, Kur’an öğretimi
tarihi kronolojik olarak sunulmuş; ikinci bölümde, Yaz Kur’an kursları öğretim etkinlikleri
itibariyle değerlendirilmiş; üçüncü bölümde, Yaz Kur’an kursu öğreticilerinin görüşlerine yer
verilmiş; dördüncü bölümde ise, elde edilen bulgular çerçevesinde sonuç ve öneriler ortaya
konmuştur.
Söz konusu araştırmanın, D.Ö ders kitaplarıyla ilgili bölümleri şöyledir. Öğreticilerin, yaz Kur’an
kursu ders kitapları hakkındaki görüşlerini belirlemek üzere ortaya bazı yargılar sunulmuş,
öğreticilerin cevapları değerlendirilmiştir; 51
—“Ders kitapları oldukça sistematik ve kolay hazırlanmıştır” başlıklı bir soruya 52 , ankete katılan
öğreticilerin, görüşüne, ankete katılan öğreticilerin % 76,7’si “Tamamen Katılıyorum+Katılıyorum ”
diye cevap vermişlerdir
— “Ders kitapları çok karmaşık, ben bile anlamakta zorlanıyorum.” Şeklinde oluşturulan bir
görüşe, öğreticilerin % 78,1’i “Katılmıyorum+Hiç Katılmıyorum ” şeklinde cevap vermişlerdir.
— “Ders kitapları öğretim programına uygun hazırlanmıştır” şeklindeki bir görüşe, öğreticilerin %
84’ü “Katılıyorum+Tamamen Katılıyorum” katıldıklarını belirtmişlerdir.
—“Ders kitapları dini ve ahlaki mesajlar vermek yerine öğrencilere oyun öğretiyor ” şeklinde
oluşturulan başka bir görüşe, öğreticilerin % 82,1’i “Katılmıyorum+Hiç Katılmıyorum ” şeklinde
cevap vermişlerdir.
Adem Ünsal, yukarıdaki bulgulardan hareketle ders kitaplarının hazırlanış, amaç ve içerik olarak
öğreticilerin büyük çoğunluğu tarafından beğenildiği ve bunun, araştırmanın 8. hipotezini
doğruladığı sonucuna yer vermektedir. 53 Söz konusu araştırmada çıkan bu sonuca rağmen, aynı
araştırmada öğreticilerin, derslerde kullandığı öğretim yöntemleri ile ilgili bir yoklamaya göre,
katılımcı öğreticilerin; %46,8’i derslerde anlatım (takrir) yöntemini, %25,4’ü ezberleme yö ntemini
kullandıklarını belirtmişlerdir. 54 Takrir ve ezberleme yöntemi klasik olarak bilinen, konu veya
49
Mustafa Önder, 2007, s. 157
Abdurrahman Kılıç ve Serdal Seven, Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi, Pegam A, Ankara 2008, s.27
51
Adem Ünsal, 2009, sayfa 67-68
52
Adem Ünsal; 2009, sayfa 67–68
53
Adem Ünsal; 2009, sayfa 78
54
Adem Ünsal; sayfa 60
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
50
14
öğreten merkezli yöntem olarak tanımlanmaktadır. Buna göre öğreticilerin % 72, 2’si derslerde
klasik yöntemleri kullanmaktadır.
Öğreticilerin ders kitabı dışında yardımcı görsel- işitsel araçları kullanma durumlarını tespit etmeye
yönelik bir yoklamada ise, yardımcı materyallere yer verme oranının % 35,9 ile sınırlı kaldığı
görülmektedir. 55 Araştırmada, öğreticilerin yaz Kur’an kursu programına uyum hususunda
eğitilmelerini sağlamak üzere hazırlanan görsel- işitsel materyal seti ile ilgili görüşlerini yoklayan
bir başka soruda ise öğreticilerin, %87’si “Görsel-İşitsel Materyal Seti”ni görmediklerini
belirtmişlerdir. 56
Bu bulgular, öğreticilerin ders kitaplarına ilişkin beğenilerinin bilinçli bir beğeni olmadığı
düşüncesini doğurmaktadır. Dolayısıyla öğreticilerin programı ve bu programa göre hazırlanan D.Ö
1-2-3 ders kitaplarını, öğretici kitabı ve öğretici kılavuz kitabını bir bütünlük içinde algılama,
anlama ve uygulamada sıkıntıları olduğu söylenebilir. Bu sıkıntıların kaynakları arasında; birbirinin
tamamlayıcısı olan kitapların dil ve anlatımda farklılıklara sahip olmaları; zaman içinde D.Ö ders
kitaplarında meydana gelen değişikliklerin (Kitapların ilk baskıda üç kur tek kitapta iken, sonraki
baskılarda ayrı ayrı kitaplar olarak düzenlenmesi, değiştirilen ya da çıkarılan görsellerin olması,
bazı sayfa ve kutucukların yeniden tasarlanması vb.) öğretici kitabına da yansıtılmaması da
sayılabilir.
Bu çalışmayı hazırlayan araştırmacı, D.Ö kitaplarının mevcut durumunu tespit etmeye yönelik
“Dinimizi Öğreniyoruz 1–2–3 Yaz Kur’an Kursu Ders Kitaplarının Materyal Geliştirme
İlkelerine Göre İncelenmesi” isimli yüksek lisans tezini hazırlamıştır. Söz konusu araştırmada
“Yaz Kur’an kurslarında dini bilgile r ders kitabı olarak okutulan ‘Dinimizi Öğreniyoruz 1–
2–3’ ders kitapları, öğretimde mate ryal geliştirme ilkelerine uygunluk bakımından ne
durumdadır?” probleminin cevabı; konu alanı ders kitabı inceleme ve materyal geliştirme üzerine
yazılmış eserlerden yararlanarak hazırlanmış 6 üst başlık ve 81 alt başlıktan oluşan ölçütler
takımıyla öğrenilmeye çalışılmıştır.
D.Ö Ders Kitaplarının İncelemede Yararlanılan Ölçütle r Takımı
1. Yazarlarla ilgili bilgiler var mıdır?
1.1. Yazarların alanı belli mi?
1.2. Yazarların aldığı eğitim ile yazdığı alan örtüşüyor mu?
1.3. Yazarlara nasıl ulaşılacağı belli mi?
1.4. Yeni baskı ise bir önceki baskıdan farkı belirtilmiş mi?
2. Kitapların biçimsel özellikleri ne durumdadır?
2.1. Cilt kaliteleri yeterli mi?
2.2. Baskıları kaliteli mi?
2.3. Kitaplarda kullanılan kağıt kaliteli mi?
2.4. Kitapların sırtında bulunması gereken bilgiler var mı?
2.5. Kitapların kapağı içerik ve sayfa düzeni ile ilişkili mi?
2.6. Kitapların kapağı dayanıklı ve sağlam mı?
3. Kitapların tasarım özellikleri ne durumdadır?
3.1. Tasarımda bütünlük (tutarlılık) ilkesine uyulmuş mu?
3.2. Tasarımda denge ilkesine uyulmuş mu?
3.3. Tasarımda hizalama özelliğine uyulmuş mu?
3.4. Çizgiler amaca uygun kullanılmış mı?
3.5. Renkler amaca uygun kullanılmış mı?
3.6. Boşluklar etkili kullanılmış mı?
3.7. Kitapların sayfa düzeni iyi tasarlanmış mı?
55
56
Adem Ünsal; sayfa 63
Adem Ünsal; sayfa 87
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
15
3.8. Sayfa numaraları ayrı bir tasarım öğesi olarak düzenlenmiş mi?
3.9. Karşılıklı iki sayfa birlikte düzenlenmiş mi?
3.10. Görsel öğelere yeterince yer verilmiş mi?
3.11. Görsel öğeler renkli mi?
3.12. Görsel öğelerin boyutları amaca uygun kullanılmış mı?
3.13. Görsel öğeler okuma akışını engellemeyecek şekilde tasarlanmış mı?
3.14. Görsel öğelerin yerleştirilmesinde şekil/form ilişkisine dikkat edilmiş mi?
3.15. Görsel öğeler ilgili metnin yakınında tasarlanmış mı?
3.16. Resim/fotoğraflar konunun hedeflerine hizmet ediyor mu?
3.17. Sorularla resim/fotoğraflara dikkat çekilmiş mi?
3.18. Resim/Fotoğrafların altında konuya uygun bir açıklama bulunuyor mu?
3.19. Resimlemelerde dokusal ayrıntılara dikkat edilmiş mi?
3.20. Tablo, grafik, harita ve şemalar konunun hedeflerine hizmet ediyor mu?
4. Tipografik özellikler ve metin örgütleyicileri ne durumdadır?
4.1. Yazı boyutları öğrenci düzeyine uygun mu?
4.2. Yazı türü uygun mu?
4.3. Yazı karakterlerinin okunabilirliği uygun mu?
4.4. Yazı renkleri ya da ton değerleri etkili kullanılmış mı?
4.5. Dikkat odaklayıcı (vurgu) sözcük ya da sözcükler etkili tasarlanmış mı?
4.6. Yatay ve dikey boşluklar etkili kullanılmış mı?
4.7. Satır uzunlukları okunabilir ölçülerde mi?
4.8. Başlıklar etkili düzenlenmiş mi?
4.9. İçindekiler listesi işlevsel biçimde düzenlenmiş mi?
4.10. Her bölüm için ilgili başlıklar listesi hazırlanmış mı?
4.11. Kutular amaca uygun kullanılmış mı?
4.12. Sözlük düzenlenmiş mi?
4.13. Kaynakça düzenlenmiş mi?
5. Kitapların dil, imla ve anlatımla ilgili özellikleri ne durumdadır?
5.1. Kitaplarda sade bir dil kullanılmış mı?
5.2. Yeni bir kavram ele alınırken daha önceki kavramlarla ilişki kurulmuş mu?
5.3. Kelime, terim ve deyimlerin yazımında, TDK ilkelerine uyulmuş mu?
5.4. Noktalama işaretleri doğru kullanılmış mı?
5.5. Anlatım uygun cümle türleriyle zenginleştirilmiş mi?
5.6. Paragraflar uygun şekilde düzenlenmiş mi?
5.7. Bir cümlede bulunan kelime sayısı uygun mu?
5.8. Kelime dizilişinde Türkçe söz dizim kurallarına uyulmuş mu?
6. Kitapların içerik özellikleri ne durumdadır?
6.1 Kitabın içeriği, programda öngörülen hedefleri kapsamakta mı?
6.2. Konuların işlenişinde izlenen yöntem, etkili bir öğretim süreci için uygun mu?
6.3. Konuların işlenişinde yakından uzağa ilkesine uyulmuş mu?
6.4. Konuların işlenişinde kolaydan zora ilkesine uyulmuş mu?
6.5. Konuların işlenişinde bilinenden bilinmeyene ilkesine uyulmuş mu?
6.6. Konuların işlenişinde basitten karmaşığa ilkesine uyulmuş mu?
6.7. Konuların işlenişinde somuttan soyuta ilkesine uyulmuş mu?
6.8. Her ünitenin sonunda özet verilmekte mi?
6.9. Kitaptaki bilgi ve becerilerin kazandırılması için verilen örnek ve resimlerde cinsiyet rolleri
bakımından eşitlik var mı?
6.10. Kitaplarda ünite ve konuların sistematik düzenlenmiş mi?
6.11. Hazırlık çalışmaları yapılmış mı?
6.12. Temel kelime ve kavramlarla ilgili hazırlık çalışmaları var mı?
6.13. Kitaplarda ön testlere yer verilmiş mi?
6.14. Ünitenin amaçları verilmiş mi?
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
16
6.15. Kitaplarda öğrencilere kazandırılacak bilgi ve beceriler için yeteri kadar örnek verilmiş mi?
6.16. Konular, çeşitli öğretim yöntem ve tekniklerini gerektirecek veya mümkün kılacak şekilde
düzenlenmiş mi?
6.17. Ayet mealleri aslına uygun verilmiş mi?
6.18. Ayet mealleri konuya uygun mu?
6.19. Ayet meallerinde anlaşılmasını kolaylaştıracak açıklamalara yer verilmiş mi?
6.20. Ayet mealleri kısaltılarak alınmışsa, kısaltıldığı belirtilmiş mi?
6.21. Kullanılan hadisler konuya hizmet edecek nitelikte mi?
6.22. Bilgiler doğru ve objektif olarak sunulmuş mu?
6.23. Kullanılan Kur’an meali güvenilir mi?
6.24. Kullanılan hadis kaynakları güvenilir mi?
6.25. Bilgi kaynakları yeterince zengin mi?
6.26. Ünite veya konular okuma parçası ya da çalışma yapraklarıyla desteklenmekte mi?
6.27. Okuma parçaları konuları desteklemekte mi?
6.28. Ünite sonlarında ölçme-değerlendirme çalışmalarına yer verilmiş mi?
6.29. Ölçme-Değerlendirme soruları konuları kapsayıcı nitelikte mi?
6.30. Ölçme-Değerlendirme soruları tür itibariyle yeterli çeşitlilikte mi?
D.Ö 1-2-3 öğrenci ders kitapları, nitelikli bir ders kitabında bulunması gereken özellikler arasında
bulunan, yukarıda sıralanmış 81 özellik çerçevesinde incelenmiştir. İnceleme sonuçlarına göre D.Ö
ders kitaplarında yetersiz özellik tespit edilmemiştir. Bu, kitaplar için olumlu bir husustur. Bunun
dışında, incelenen boyutları itibariyle D.Ö ders kitaplarının materyal geliştirme ilkeleri açısından;
36 özellik bakımından tamamen yeterli, 37 özellik bakımından büyük ölçüde yeterli, 8 özellik
bakımından ise kısmen yeterli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
D.Ö öğrenci ders kitaplarının mevcut durumunu bütünüyle ortaya koymak bu çalışmanın amacını
aşacağı söylenebilir. Bununla birlikte, dil ve anlatıma ilişkin incelemede ortaya çıkan bulgu ve
yorumlardan bir kısmına yer verilmesinde, çalışmanın amacı açısından fayda mülahaza
edilmektedir.
2.2.1. D.Ö Öğrenci Ders Kitaplarının Dil Ve Anlatım Bakımından Durumu
2.2.1.1. Kitaplarda sade bir dil kullanılmış mı?
Düşünce ve duyguları bildirmeye yarayan herhangi bir anlatım aracına “dil” denir. 57 Ders kitabında
içeriği oluşturan metinlerdeki mesajlar, onu yazanlar tarafından yapılmış bir kodlama, okumak ise o
kodları çözme etkinliğidir. 58 Dolayısıyla, öğretme-öğrenme sürecinde kullanılan ders kitaplarında,
dilin doğru kullanılmasının büyük önem taşıdığı söylenebilir. 59 Çünkü biçim ve tasarım yönünden
yeterli gibi gözüken bir ders kitabı, eğer anlaşılır bir dil ile yazılmamış ise, sınıf ve öğrencinin
bireysel çalışmasına yeterli katkıyı sağlayamayabilir. 60 Bu öneminden dolayı, ders kitaplarının dili;
61
sade olmalı, yaşayan Türkçe kullanılmalı, aynen yazılması gereken yabancı kelimeler orijinal
şekilde yazılmalı ve parantez içinde okunuşu da verilmelidir. 62
Yapılan incelemede, D.Ö ders kitaplarının içeriğinin hazırlanmasında kullanılan kelime ve
kavramların seçiminde, Türkçede yaygın olarak kullanılan kelime ve kavramların kullanılmasına
özen gösterildiği görülmüştür. Arapça ve Farsça gibi yabancı dillerden Türkçeye girmiş kelime ve
kavramların parantez içinde açıklamalarının (Türkçelerinin) verildiği söylenebilir. “Amel- i Salih”
57
http//www.tdkterim.gov.tr/bts/, 28.11.2010
http://public.cu mhuriyet.edu.tr/aturer/otmgdersnotlari.ht ml, 15.12.2010
59
Cemalaettin Şahin, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu (Sosyal Bilg iler), 2003, sayfa 121
60
Cemal Tosun, Recai Doğan ve Ayşe Korkmaz, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, 2001, s. 54
61
http//bote.gazi.edu.tr/ofd495/dokuman lar/Ders_Kitaplari.ppt, Şirin Karadeniz, Ders Kitabı İnceleme
62
Erdal Ceyhan ve Birol Yiğ it, Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi, 2003, sayfa 71; Cemal Tosun, Recai Doğan ve
Ayşe Korkmaz, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavu zu, 2001, s. 55
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
58
17
(Salih amel), “efal- i mükellifin” (yükümlülerin iş ve davranışları) gibi. (Diğer örnekler için
bakınız.) 63 Sonuç olarak, D.Ö ders kitaplarında sade bir dil kullanılmıştır.
2.2.1.2. Yeni bir kavram ele alınırken daha önceki kavramlarla ilişki kurulmuş mu?
Kavramlar; bir nesne ya da olguya karşılık gelen kelime ya da kelime gruplarıdır. Bir konu alanının
kavramları, alana ait bilgilerin temelini oluşturur. 64 Bu nedenle herhangi bir bilim dalı, öncelikle
temel kavramlarını kazandırma eğilimi içerisine girer. Çünkü temel kavramlar öğrencilere tam
olarak kazandırılamazsa öğrencilerin ilgili kavramlar üzerine kurulmuş olan bilgileri tam olarak
kazanmaları da mümkün olmayabilir. 65
D.Ö ders kitaplarında kullanılan kavramların konu alanıyla ilgili ve doğru bağlamda kullanıldığı
söylenebilir. Diğer yandan, kavramların sadece kelime anlamı verilip geçilmemiş, yardımcı
ifadelerle, olumlu ve olumsuz örneklerle, kavramın karşıladığı duygu ve düşünce de öğrenciye fark
ettirilmeye çalışılmıştır. Esasen bu hususa o kadar çok önem verilmiş ki, konuların işlendiği
metinlerin önemli bir kısmının din öğretimi alanına ait kelime ve kavramların öğretilmesine yönelik
açıklamalara ayrıldığı görülmüştür. Bu durum, ilk bakışta olumlu gibi gözükse de, ders kitaplarında
açıklamalar ve tanımların yoğunlukta olduğu durumlarda, öğrencilerin kavramları ve tanımları
ezberleme yoluna gitmelerine neden olabileceği söylenebilir. 66
D.Ö ders kitaplarında yeni bir kavram ele alınırken, daha önce öğretilmiş kavramların basamak
olarak kullanıldığı söylenebilir. Örneğin; İslam ve İman kavramlarının öğretildiği konulardan sonra,
bu kavramlarla doğrudan ilişkili Mümin ve Müslüman kavramlarının öğretimi yapılmaktadır. 67
Farklı bir öğrenme alanına geçildiğinde de, önceki öğrenme alanlarında öğretilmiş olan kavramların
birbiriyle ilişkili olarak kullanıldığı görülmüştür. Örneğin; “Bir Müslüman, yalnız iman etmekle
değil inandığı ilkeleri uygulamak ve yaşamakla da yükümlüdür. Allah’a inandığını söyleyen kişinin
gönülden ve isteyerek Rabbine yönelmesi, kulluk etmesi, boyun eğmesi ve itaat etmesi gerekir.” 68
İbadet öğrenme alanında geçen verdiğimiz bu örnek c ümlede, daha önce itikat öğrenme alanında
öğrenilmiş olan Mümin ve Müslüman kavramlarının yeni bir kavram olan ibadet kavramıyla
ilişkilendirilerek kullanıldığı söylenebilir.
Bununla birlikte, yeni bir kavramın önceki öğrenilenlerle ilişkisinin yeterince kurulmadan verildiği
yerler de vardır. Örneğin; “Yardımlaşma, kişinin sahip olduğu imkânları başkalarının yararına sunması,
insanlara sıkıntılarını gidermede destek olmasıdır. Bağış, cömertlik, dayanışma, hayırseverlik, fedakârlık,
iyilik gibi diğer bazı olumlu kavramlarla ilişkilidir. Bencillik, cimrilik, vurdumduymazlık, menfaatçilik gibi
kavramlar ise yardımlaşma ile zıt bir anlam taşır.”69 Yardımlaşma kavramının 2.kur kitabı ahlak
öğrenme alanında ele alındığını görülmektedir. Buna göre, yardımlaşma kavramını tanımlamakta
kullanılan diğer kavramların bu konudan önce öğretilmesi halinde öğrenci için anlamlı olabileceği
söylenebilir. Oysa yardımlaşma kavramını tanımlamak için kullanılan diğer kavramlardan “iyilik”
1.kur ahlak öğrenme alanında, “fedakârlık” (özverili olalım) 2.kur ahlak öğrenme alanında ama
yardımlaşma konusundan sonra, bağış, cömertlik, dayanışma gibi kavramlar ise, 3.kur kitabı ahlak
öğrenme alanında ele alınmaktadır. Dolayısıyla bu örnek cümlenin, yeni bir kavram öğretilirken
önceki öğretilen kavramlarla ilişkisinin kurularak öğretilmesi ilkesine yeterince uygun olmadığı
söylenebilir.
63
DİB, Din imizi Öğreniyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur; sayfa 35 (A mel-İ Salih, Mükellef, Efalİ Mükellifin ), 36 (Geçerli), 66 (Hilfü’l-Fudül), 95 (İtidal, Şükür, Riya), 100 (Doğrucu, Yalancı), 2.kur; sayfa 14 (İman ),
65 (Takva), 3.Kur; Sayfa 23 (İsrailoğulları, Mezmu rlar, Ahd-İ Cedid, Zikir, Hüda, Suhuf), 34 (Mahşer)
64
Abdurrahman Kılıç ve Serdar Seven, Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi, 2008, sayfa 109
65
Abdurrahman Kılıç ve Serdar Seven, Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi, 2008, sayfa 97-98
66
Adnan Karadüz, “İlköğretim Türkçe Dil Bilg isi Kitapların ın “Öğ reticilik” Kavramı Bağlamında Eleştirisi”, sayfa 24
67
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 18, 24
68
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 32
69
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 65
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
18
Sonuç olarak, D.Ö ders kitaplarında yeni bir kavram ele alınırken daha önceki kavramlarla ilişki
kurulması özelliğine büyük ölçüde dikkat edilmiştir.
2.2.1.3. Kelime, terim ve deyimlerin yazımında, TDK ilkelerine uyulmuş mu?
“Yazım kuralları, bir dilde seslerin sembolleri olan harflerin, kelimelerin yazılışında
kullanılmasıdır.”70 Ders kitapları, yazım (imla) kuralları bakımından doğru olması gerekir. Çünkü
başta Türkçe olmak üzere bütün dersler, öğrencilerin Türkçeyi doğru kullanmayı ö ğrenmelerine de
hizmet etmeyi amaçlamalıdırlar. Diğer yandan, imla kurallarına dikkat edilmemesi, ders kitabında
bilgiler yoluyla verilmek istenen mesajla, öğrencinin aldığı mesaj arasında anlam farklılıklarının
oluşmasına yol açabilir. 71 Bunun için, ders kitabının yazımında Türk Dil Kurumu yazım
kılavuzunun en son baskısı dikkate alınarak, 72 imla kurallarına azami dikkat gösterilmelidir. 73
D.Ö ders kitaplarının yazım (imla) kuralları bakımından durumu, Türk Dil Kurumunun yazım
kılavuzundan74 yararlanılarak incelenmiştir. Yapılan incelemede, D.Ö öğrenci ders kitaplarının
TDK yazım kurallarına birkaç hata (peygambermizi 75 , ahrette 76 gibi.) dışında uygun olduğu
görülmüştür. Bununla birlikte, sahabeler, peygamberler ve Hz. Muhammed’in isminin geçtiği
yerlerde din dilinde kullanılması yerleşmiş olan (r.a), (a.s), (s.a.v) gibi sevgi ve saygı ifadelerinin
yazımında, okuma akışının bozulmasına sebep olan yazım yanlışı olduğu söylenebilir. 77 Örneğin;
“Babası Hz. Davud’dur (as).”78 gibi. Bu cümlede, eğer saygı ifadesi yazıldığı gibi okunursa, okuma
akışının bozulduğu düşünülmektedir.
TDK yazım kılavuzunun kısaltmalar dizininde yapılan araştırmada, D.Ö ders kitaplarında geçen79
(r.a), (s.a), (s.a.v) kısaltmalarının olmadığı görülmüştür. 80 Bunun üzerine, DİB ana hizmet
birimlerinden biri olan “Dini Yayınlar Dairesi”nin web sayfasında 81 ve diğer bazı DİB yayınlarında
(Diyanet aylık dergi gibi), (r.a), (s.a), (s.a.v) kısaltmalarının yazımına bakılmış tır. Karşılaşılan
örnekler, ders kitaplarında okuma akışını bozduğu düşünülen yazımın hatalı olduğu kanaatimi
doğrulamıştır. Örneğin; 82 “İbrahim (a.s.)’den ‘Evet’ cevabını alınca, büyük bir teslimiyetle
‘Mademki Allah (c.c.) bunu emretti. O bizi korur, bizi burada zayi etmez’ der.” “Hz. Peygamber
(s.a.s.)’in Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi mahiyetindeki Veda Hutbesini okuduğu yerdir.”
“Musab b. Umeyr (r.a.)’ı Kur’an-ı Kerim’i ve İslâm’ı onlara öğretmek üzere görevlendirerek
yanlarına verdi.” Diğer yandan, MEB’e bağlı okullarda, DKAB ders kitabı olarak okutulan ders
kitaplarında da, söz konusu kısaltmaların D.Ö ders kitaplarında olduğu gibi değil, yukarıda
verdiğimiz örneklerdeki gibi olduğu görülmüştür.
Sonuç olarak, D.Ö ders kitaplarının TDK yazım kurallarına büyük ölçüde uygun olduğu; bununla
birlikte, (r.a), (s.a), (s.a.v) gibi kısaltmaların yazılışında, okuma akışını bozan yazımın söz konusu
olduğu söylenebilir.
70
Abdurrahman Kılıç ve Serdar Seven, Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi, 2008, sayfa 108
Cemalaettin Şahin, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu (Sosyal Bilg iler), 2003, sayfa 122
72
Abdurrahman Kılıç ve Serdar Seven, Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi, 2008, sayfa 109
73
Cemal Tosun, Recai Doğan ve Ayşe Korkmaz, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, 2001, s. 54
74
http//www.tdkterim.gov.tr/bts/, 06.02.2010, 02:15
75
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 1.ku r, sayfa 94
76
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2.ku r, sayfa 33
77
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur; sayfa 26–27 (İbrahim’in (as),
Davud’dur (as) vb.)
78
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur; sayfa 27
79
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur; s. 25, 26, 61, 70, 72, 73
80
http//www.tdk.gov.tr/yazımkılavuzu/kısalt malar, 29.10.2010, 04:01
81
http//www.diyanet.gov.tr/yayin/default.asp, 29.10.2010, 04:27
82
http//www.diyanet.gov.tr/yayin/default.asp, umre rehberi, pdf, 29.10.2010, s. 34, 45, 54, 29.10.2010
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
71
19
2.2.1.4. Anlatım uygun cümle türle riyle zenginleştirilmiş mi?
Bir duygunun, fikrin, zihinde tasarlanan bir konunun söz ya da yazı ile bildirilmesi işine anlatım
denilmektedir. 83 Ders kitaplarında duygu ve düşüncelerin yazıyla aktarılması söz konusu
olduğundan yazılı anlatıma başvurulur. Ders kitabında ele alınan konunun özelliklerine göre
kullanılabilecek değişik anlatım biçimleri vardır. Bunlar; 84
—Açıklayıcı Anlatım: Bilgi vermek, öğrenciyi bir konuda aydınlatmak, bir konuyu açıklamak
amacıyla kullanılan anlatım biçimine denir. Bu anlatım yoluyla "neden, niçin, nasıl, nerede, ne
zaman" soruları açıklanır. 85 Açıklayıcı anlatım genellikle bilimsel yazılar, ders kitapları,
ansiklopediler, makale gibi eser türlerinde kullanılır.
D.Ö ders kitaplarında, açıklayıcı anlatım biçimine bir örnek şöyledir; “Mümin insan, ahirete iman
ettiği için dünyayı bir sınav yeri olarak değerlendirir. Ölümü bir son ve yok oluş olarak görmez.
Sonsuz hayatını cennette geçirmek amacıyla dünya hayatında kendisine sunulan imkânları ve
fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye çalışır. Sorumluluklarını yerine getirir. İyi de ol sa kötü de
olsa bütün yaptıklarından hesaba çekileceğini bildiği için hayatını bu sorumluluk duygusuna göre
yaşar; tutum ve davranışlarını buna göre düzenler.” 86
—Betimleyici Anlatım: Canlı ve cansız varlıkları en ince ayrıntılarına kadar anlatma sanatına
betimleme denir. 87 Çevremizde gördüğümüz her şey betimlenebilir. Betimleyici anlatım yazarın
anlatıma kendi duygu ve düşüncelerini katıp katmamasına göre izlenimsel (öznel) ve nesnel
(açıklayıcı betimleme) olmak üzere ikiye ayrılır.
D.Ö ders kitaplarında izlenimsel ve nesnel betimleyici anlatım biçimine örnekler şöyledir;
— “Peygamberimizin (a.s) ahlâkı Kur’an’dı, onda hiçbir kötülük bulunmazdı. O güvenilirdi,
hayatında kimsenin güvenini sarsacak bir harekette bulunmamıştı. O müşriklerin bile güvendiği,
mallarını emanet ettiği biriydi. Şaka da olsa yalan söylemeyecek kadar doğru sözlüydü.
Merhametiyle herkesi kuşatırdı; çünkü o âlemlere rahmet olarak gönderilmişti.”88
— “Melekler Allah’ın nurdan yarattığı, gözümüzle göremediğimiz varlıklardır. Özellikleri
hakkında bildiklerimiz Kur’an ayetlerinde ve Hz. Peygamber’in (as) açıklamalarında verilen
bilgilerle sınırlıdır. Bu bilgilere göre meleklerin cinsiyetleri yoktur, yeme içme gibi ihtiyaçları
bulunmaz. Daima Allah’ın emirlerini yerine getirirler. Hiçbir zaman isyan etmezler. Gece gündüz
Allah’ı anarlar.”89
—Tartışmacı Anlatım: Herhangi bir alanda ileri sürülen bir görüşün yanlışlığını kanıtlamak, o tezi
çürütmek veya değiştirmek amacıyla yazılan yazılarda kullanılan bir anlatım biçimidir. 90
D.Ö ders kitaplarında, tartışmacı anlatım biçimi tespit edilememiştir. D.Ö ders kitaplarında
olmamakla birlikte, öğretici kitabının öğrenciyi derse hazırlama ve dersi sunma aşamalarında,
konunun özelliğine göre öğrenciyi aktif kılacak, duygu ve düşüncelerini ifade etmesine fırsat
verecek, gerek grupla, gerekse bireysel tartışma ortamları oluşturmaları öğreticilere tavsiye
edilmektedir. Örneğin; “Öğrencilerinize aşağıdaki soruyu sorarak tartışmalarını sağlayınız: “Teslim
olmak” sözünden ne anlıyorsunuz?” 91 gibi. (Diğer örnekler için bakınız.) 92
83
Abdurrahman Kılıç ve Serdar Seven, Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi, 2008, sayfa 107; Hü lya Plancı, “Sözlü Ve
Yazılı Anlatım”, Anadolu Ün iversitesi Yayın ları No:1073, Eskişehir, 1998, sayfa 9
84
Abdurrahman Kılıç ve Serdar Seven, Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi, 2008, sayfa 108;
www.tr.wikipedia.org/wiki/Anlatım_biçimleri, 17.07.2010, 04:02
85
Hülya Pilancı, “Sö zlü Ve Yazılı Anlat ım”, 1998, s. 12
86
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 27
87
Abdurrahman Kılıç ve Serdar Seven, Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi, 2008, sayfa 107
88
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 55
89
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 26
90
Hülya Plancı, “Sözlü Ve Yazılı Anlatım”, 1998, sayfa 9
91
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğret ici kitabı, 2007, sayfa 34
92
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğret ici kitabı, 2007, sayfa 35,37, 40, 50, 191
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
20
—Öyküleyici Anlatım: Olayları bir akış halinde veren; yer, zaman, kişi öğeleri üzerine kurulmuş
bir anlatım biçimidir. Daha çok roman, hikâye, anı, gezi, biyografi, otobiyografi, tiyatro gibi eser
türlerinde kullanılır. Olay, eserde yer alan kişi ya da kişilerin yaptıkları işlerdir. 93
D.Ö ders kitaplarında, siyer öğrenme alanında açıklama, betimleme gibi anlatım biçimlerine
rastlanmakla birlikte, ağırlıklı olarak öyküleyici anlatım biçiminin hâkim olduğu söylenebilir. D.Ö
ders kitaplarında, öyküleyici anlatım biçimine bir örnek şöyledir;
— “571 yılının Nisan ayında Âmine, Mekke’de bir bebek dünyaya getirdi. Âmine’nin yardımcısı
Ümmü Eymen hemen gidip Abdulmuttalib’e torununun doğduğu müjdesini verdi. Abdulmuttalib
torununu alarak Kâbe’ye götürdü ve orada ona Muhammed (as) adını koydu. Daha önce bu ismi
hiç duymamış olan tanıdıkları şaşırdılar. Abdulmuttalib, torununa niçin atalarının adlarından
birini vermediğini soranlara;
Göklerde ve yerde herkes tarafından övülsün diye ona Muhammed (as) adını verdim, dedi.”94
Bir konunun, düşüncenin, inandırıcılığını sağlamak amacıyla yazar, anlatım biçimleri içinde çeşitli
yollara başvurur. Bunlara düşünceyi geliştirme yolları denir. 95 D.Ö ders kitaplarında, anlatımı
kuvvetlendirmek için başvurulmuş düşünceyi geliştirme yollarından bazıları şunlardır; 96
—Tanımlama: Bir varlığı, bir kavramı temel niteliğiyle belirtmedir. Yazılarda çoğunlukla soyut
kavramlar tanımlanır. "Bu nedir?", "Kimdir?" sorusunun yanıtı tanım cümlesidir. Tanım cümleleri
ya "... denir."ya da "...dir."şeklinde biter. Örneğin; “Oruç, Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için
imsak vaktinden iftar vaktine kadar bilinçli olarak hiçbir şey yiyip içmemek şeklinde yerine getirilen
bir ibadettir.” 97 Bu örnek cümlede oruç kavramı, nesnel bir biçimde tanımlanmaktadır.
—Örnekleme: Soyut kavramları, düşünceleri belirgin kılmak için uygulanan bir anlatım yoludur.
Örnekleme soyut bir düşünceye somutluk katar, yazının anlaşılmasını kolaylaştırır. Örneğin;
“İslâm” beş temel üzerinde yükselen; inanç esasları, ibadetleri, görev ve haklara ilişkin öğütleri,
ahlâk esaslarıyla kusursuz bir binaya benzer.”98 Bu cümlede, İslam’ın esasları olarak bilinen temel
ilkeleri, bina örneği verilerek somutlaştırılmış, bu sayılan beş esasın dinin tamamı değil, binayı
ayakta tutan taşıyıcı direkler gibi olmasına benzetilerek, anlatım kuvvetlendirilmiştir.
—Karşılaştırma: Herhangi bir düşünceyi açıklamak için iki varlık veya iki kavram arasındaki
benzerlik ya da karşıtlıklardan yararlanmaktır. Örneğin; “Melekler gözle görülmeyen nurdan
yaratılmış varlıklardır. Yemek, içmek, uyumak, yorulmak, gençlik, ihtiyarlık, erkeklik, dişilik gibi
insanî özellikler onlar için geçerli değildir.” 99 Bu cümlelerde, insanlara ait bazı özellikler verilip
karşılaştırma yapılarak, meleklerle insanların farklılıklarının ortaya konduğu söylenebilir.
—Tanık gösterme: Bir düşünceyi savunmak, doğruluğunu kanıtlamak için aynı görüşü paylaşan,
destekleyen bir kişinin (kimi zaman karşıt görüşün yanlısı bir kişi de olabilir) yazılarından veya
konuşmalarından alıntı yapmaktır. Tanıklığına başvurulan kişinin sözü edilen konuda yetkin olması
gerekir. Yazar, bu yetkin kişinin sözünü ya kendi sözü hâline getirir (dolaylı anlatım) ya da sözünün
tamamını veya bir bölümünü tırnak içinde vererek kullanır (doğrudan anlatım). 100 Örneğin; “Allah
temizdir, temizliği sever.” buyuruyor güzel Peygamberimiz (as). Bu sebeple hem günlük
hayatımızda hem de ibadetler esnasında temizliğe dikkat ederiz.”101 “Bir başka hadisinde Hz.
Peygamber (as) “Bizi aldatan bizden değildir.” buyurarak aldatmanın yanlışlığına dikkat
çekmiştir.”102 Bu örneklerde yazarın, tanığın (Hz. Peygamber) sözünden yola çıkarak düşüncelerini
geliştirme, inandırıcılığını artırma yoluna gittiği söylenebilir.
93
Abdurrahman Kılıç ve Serdar Seven, Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi, 2008, sayfa 107
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 63
95
http//www.edebiyatogretmeni.net/anlatim_bicimleri.htm, 18.07.2010, 22:44
96
http//www.turkceciler.co m/dusunceyi-gelistirme-yollari.ht ml, 18.07.2010, 22:41
97
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 20
98
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 19
99
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 3.kur, sayfa 17
100
http//www.turkceciler.co m/dusunceyi-gelistirme-yollari.ht ml, 18.07.2010
101
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Ya z Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 40
102
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 99
94
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
21
Sonuç olarak, D.Ö ders kitaplarında anlatımda çeşitliliğe gidildiği, anlatımı kuvvetlendirmek için
düşünceyi geliştirme yollarından da yararlanıldığı söylenebilir.
2.2.1.5. Bir cümlede bulunan kelime sayısı uygun mu?
Ders kitaplarında cümleler kurulurken, “cümle uzunlukları, sınıf seviyesine uygun olarak
düzenlenir” 103 ilkesi gereği, cümledeki kelimelerin sayısına özen göstermek gerekir. Çünkü uzun
cümleler, öğrencinin anlamasını zorlaştırdığı gibi, okuma zevkini de olumsuz etkileyebilmekte,104
böylece öğrenci belleği cümlenin başı ile sonu arasındaki ilişkiyi kaybedebilmektedir. Böyle olunca
da öğrenci anlamak için tekrar etmek zorunda kalmakta, daha çok yorulmakta ve
sıkılabilmektedir. 105 Ders kitaplarında bir cümlede bulunması gereken kelime sayısı; 6. sınıflarda 12
kelime, 7. sınıflarda 14 kelime 8. sınıflarda 16 kelime olarak öngörülmektedir. 106
D.Ö ders kitaplarının hedef kitlesi, 6’cı sınıftan 12’ci sınıfa kadardır. Mevzuatın 12-18 yaş aralığını
öngörmesine rağmen, yaz Kur’an kurslarının öğrenci kitlesinin büyük çoğunluğunu, ilköğretim
ikinci kademe öğrencilerinin (6-7-8) oluşturduğu söylenebilir. Buna göre ders kitaplarında,
cümlelerde bulunması gereken en fazla kelime sayısının, 16 kelime olması gerektiği
düşünülmektedir. İnceleme bu ön kabulden hareketle yapılmaya çalışılmıştır.
D.Ö ders kitaplarındaki cümleler, içerdiği kelime sayısı ve kitaplarda geçme sayısı bakımından
tasnif edilmiştir. 1.kur kitabında 16 ve altında kelime içeren cümle sayısının 1297; 2.kur kitabında
690; 3.kur kitabında ise 812 olduğu görülmüştür. Buna göre, ders kitaplarındaki cümlelerin büyük
ölçüde, 16 ve altında kelime içeren cümleler olduğu söylenebilir. Bununla birlikte, anlaşılabilirlik
niteliği düşük olabilecek cümlelerin de olduğu görülmüştür. Aşağıda, D.Ö ders kitaplarında mevcut,
17 ve üzeri kelime içeren uzun cümlelere ilişkin tablo görülmektedir.
Uzun Cümleler Tablosu
1.Kur
2.Kur
3.Kur
17/35
26/1
17/18
26/2
17/33
26/3
18/25
28/1
18/15
27/1
18/23
27/1
Kelime Sayısı / Kitaplarda Bulunma Sayısı
20/14
22/4
19/16
21/10
23/6
30/2
34/1
36/1
33/3
35/1
20/4
22/4
19/16
21/10
23/4
28/1
33/1
30/1
20/12
22/8
19/18
21/11
23/7
28/2
30/3
32/1
29/1
31/1
24/5
25/4
24/5
25/1
24/1
39/1
25/4
Tabloya göre, 1.kur kitabında 111, 107 2.kur kitabında 83, 108 3.kur kitabında 130 109 tane, “cümle
uzunlukları sınıf seviyesine uygun olarak düzenlenir” 110 ilkesine aykırı olan, 17 ve üzeri kelime
içeren uzun cümle yapısı olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak, D.Ö ders kitaplarında
anlaşılabilirlik niteliği düşük çok sayıda uzun cümle olduğu söylenebilir.
2.2.1.6. Kelime dizilişinde Türkçe söz dizim kurallarına uyulmuş mu?
103
MEB, “Ders Kitapları İle Eğitim Araçlarının İncelen mesi Ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönergede Değişiklik
Yapılmasına Dair Yönerge”, Teb liğ ler Dergisi, Ağustos 2008, sayfa 442
104
Erdal Ceyhan ve Birol Yiğ it, Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi, 2003, sayfa 45
105
Cemal Tosun, Recai Doğan ve Ayşe Korkmaz, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, 2001, s. 38
106
Cemal Tosun, Recai Doğan ve Ayşe Korkmaz, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, 2001, s. 38
107
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur; Önsöz, sayfa.19, 20, 24, 25, 26, 27,
32, 33, 34, 35, 36, 45, 54, 55, 58, 61, 62, 64, 67, 72, 74, 75, 76, 81, 85, 86, 94, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 104
108
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2.ku r; sayfa 14, 15, 16, 25, 26, 27, 31, 32, 38, 39,
40, 44, 45, 46, 50, 55, 56, 57, 58, 64, 65, 67, 68, 69
109
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 3.kur; sayfa 12, 14, 22, 23, 26, 27, 28, 29,
32, 34, 35, 37, 38, 39, 42, 43, 47, 48, 49, 50, 55, 56, 59, 66, 68, 69, 70, 75, 78, 80, 81, 82, 83, 84, 85
110
MEB, “Ders Kitapları ve Eğ itim Araçları Yönet meliği”, Tebliğ ler Derg isi, Şubat 2010, sayfa 75
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
22
Cümlenin öğeleri, Türkçe söz dizim kurallarına uygun olmalıdır. Yanlış kelime dizilişleri yanlış
anlamalara veya anlamada zorlanmalara neden olabilir. Bu yüzden cümlenin öğeleri uygun bir
diziliş göstermelidir. 111
D.Ö ders kitaplarında, söz diziminden kaynaklanan ve anlatım bozukluğuna yol açtığı düşünülen dil
yanlışları; kelime yanlışları, ek yanlışları, anlamla ilgili yanlış kullanımlar olmak üzere üç başlık
altında ve tespit edilen örnekler bağlamında incelenmiştir.
 Kelime Yanlışları
D.Ö ders kitaplarında gereksiz sözcük kullanımı, yanlış sözcük kullanımı, eksik sözcük kullanımı
başlıkları altında inceleyebileceğimiz kelime yanlışları olduğu söylenebilir.
Gereksiz Sözcük Kullanılması: Aynı anlama gelen ek ve sözcüklerin bir arada kullanılması,
gereksiz sözcük kullanımı demektir. Örneğin;
-“Anlaşılır, yalın ve sade ilkelere sahiptir.”112 Cümlesinde geçmekte olan ‘yalın ve sade’ aynı
anlamlı kelimelerdir.
-“O, ibadet edilmeye layık tek ve biricik ilâhtır.”113 Bu cümlede, tek ve biricik kelimeleri aynı
anlamlı sözcüklerdir. 114
-“Şahadet” sözcüğü, bir şeyin gerçekliğini doğrulama, tasdik etme anlamına gelir.”115 Bu cümlede
doğrulama ve tasdik etme aynı anlamlı kelimelerdir. 116
—“Kader ve kazaya iman etmek; hayır ve şer, iyi ve kötü, canlı ve cansız, faydalı ve faydasız ne
varsa hepsinin Allah’ın bilgisi, dilemesi, kudreti, hikmeti ve yaratması ile olduğuna, Allah’tan
başka yaratan olmadığına inanmak demektir”.117 Bu cümlede, ‘hikmeti’ ve ‘Allah’tan başka
yaratan olmadığına’ kelime grubunun gereksiz olduğu düşünülmektedir. Çünkü daha önce bu
kelimeleri karşılayan ‘bilgisi’ ve ‘yaratması’ kavramları geçmektedir. Bu cümle şu şekilde
düzeltilebilir: ‘Kader ve kazaya iman etmek; iyi ve kötü, canlı ve cansız ne varsa hepsinin Allah’ın
bilgisi, dilemesi ve yaratması ile olduğuna inanmak demektir.’
—“Allah’a inandığını söyleyen kişinin gönülden ve isteyerek Rabbine yönelmesi, kulluk etmesi,
boyun eğmesi ve itaat etmesi gerekir.”118 Bu cümlede geçmekte olan ‘kulluk etmesi’, ‘boyun
eğmesi’ ve ‘itaat etmesi’ söz gruplarının hepsinin, aynı anlamı karşıladığı düşünülmektedir.
—“Oruç tutmak “tan yerinin ağarmasından gün batımına kadar Allah rızası için ibadet maksadıyla
yemek içmek gibi davranışlardan uzak durmak” demektir.” 119 Allah rızası için ya da ibadet
maksadıyla dedikten sonra diğerini söylemenin gereksiz kaldığı düşünülmektedir.
—“Mükellef, ergenlik çağına gelen ve akıl sağlığı yerinde olan; dinin belirlediği hükümlerle
yükümlü ve sorumlu tutulan kişi demektir.”120 Bu cümlede, ‘yükümlü’ ve ‘sorumlu’ kelimelerinden
birinin kullanılmasının yeterli olacağı söylenebilir.
—“Abdest ve gusül almakla vücudumuz dinçlik, hareketlilik ve canlılık kazanır.” 121 Bu cümlede,
dinçlik ve canlılık aynı anlamlı kelimelerdir.
—“Hakkında dinî bir yasak bulunmayan bütün dünya nimetleri genel olarak mübahtır.”122 Bu
cümlede geçmekte olan ‘genel olarak’ söz grubu, bazı dünya nimetlerinin mübah olmadığı
sonucunu doğurmaktadır. Eğer böyleyse örnekler verilmeli, değilse bu kelime çıkarılmalıdır.
111
Cemal Tosun, Recai Doğan ve Ayşe Korkmaz, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu,2001, s. 56
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 19
113
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 14
114
http//www.tdk.gov.tr/büyük türkçe sözlük, 19.01.2010, 20.39
115
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 14
116
http//www.tdk.gov.tr/büyük türkçe sözlük, 19.01.2010, 20.40
117
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 27
118
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 32
119
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 33
120
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 35
121
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 45
122
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 36
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
112
23
—“Orada bulunan Bahira adındaki Hıristiyan bir rahip, yolcuları yemeğe davet etti.”123 Rahipler,
Hıristiyanlık dininin din adamlarıdır. Dolayısıyla rahibin Hıristiyan olduğunu belirtmeye gerek
olmadığı söylenebilir.
—“Onlar, Allah’ın tek, eşsiz, ortaksız ve benzersiz olduğunu bildirmişlerdir.” 124 ‘Eşsiz’ ve
‘benzersiz’ aynı anlamlı kelimelerdir.
—“Korku, kaygı, karmaşa, endişe, tedirginlik, belirsizlik, çaresizlik gibi olumsuzluklar onları
çepeçevre kuşatır.”125 Korku, kaygı, endişe 126 kelimelerinin aynı anlamları ifade ettiği söylenebilir.
—“Allah’a tam ve mükemmel bir imanın nasıl olması gerektiğini Kur’an-ı Kerim’le ayrıntılı bir
şekilde bize bildirmiştir.”127 Bu cümlede, tam ve mükemmel kelimeleri birbirinin yerine
kullanılabilecek, aynı anlamlı kelimelerdir.
—“Allah’ın verdiği nimetlerle yetinme ve kanaat sahibi olma gibi önemli bir nitelik kazanılmış
olur.” 128 Allah’ın verdiği nimetlerle yetinme zaten kanaat sahibi olmak demektir. Bunu söyledikten
sonra, kanaat sahibi olmak başka bir şeymiş gibi tekrar yazmanın anlatım bozukluğuna yol açtığı
düşünülmektedir.
—“Hayatında bu ilkeyi benimsemiş, hâl, hareket ve tavırlarıyla bu yolda ilerlemişti.”129 ‘Hal’ ve
‘tavır’ aynı anlamlı kelimelerdir.
—“Peygamberimiz (as) intikamcı değil, bağışlayıcı ve affedici idi.”130 Bağışlamak ve affetmek aynı
anlamlı sözcüklerdir.
—“Özverili olmak, bir toplumda yer etmişse o toplumda bencil, çıkarcı, menfaatçi insanlar
tutunamaz.”131 ‘Çıkarcı’ ve ‘menfaatçi’ aynı anlamlı kelimelerdir.
—“Özveri ve fedakârlık kendini daha çok, zor zamanlarda gösterir.”132 ‘Özveri’ ve ‘fedakârlık’
aynı anlamlı kelimelerdir. 133
—“Son derece süratli, güçlü ve kuvvetli varlıklardır.”134 ‘Güçlü’ ve ‘kuvvetli’ aynı anlamlı
kelimelerdir.
—“Buna karşın çeşitli zamanlarda değişik toplumlar ve insanlar, Allah’a eşler koşmuşlar, başka
ilâhlar edinmişlerdir.”135 Bu cümlede, ‘insanlar’ sözcüğünün gereksiz olarak kullanıldığı
söylenebilir. Çünkü toplumlar zaten insanlardan oluşur. Toplumlar dedikten sonra insanlar demeye
gerek olmadığı düşünülmektedir.
Yanlış Sözcük Kullanılması: Bazı sözcükler anlam ya da şekil bakımından birbirine yakın
sözcükler olduğundan birbiriyle karıştırılabilir. Çünkü her sözcüğün bir ya da birkaç anlamı vardır.
Bunlardan herhangi biri alınmamalı, anlatılmak istenene en uygun olanı kullanılmalıdır. 136 D.Ö ders
kitaplarında, yanlış sözcük kullanımının söz konusu olduğu yerler vardır. Örneğin;
— “Kelime-i şehadet ile kelime-i tevhid yakın anlamlara ve farklı söyleyiş biçimlerine sahip iki
ifadedir.”137 Bu cümlede ‘ve’ bağlacının yanlış kullanıldığı düşünülmektedir. Çünkü farklı söyleyiş
biçimine sahip olmak, yakın anlamlara sahip olmakla aynı şeymiş gibi bir anlam da
çıkabilmektedir. Cümlenin ifade etmek istediği anlama göre ‘ve’ bağlacı yerine ‘taşıyan ama’ ya da
‘yakın anlamlara gelen fakat’ söz grubu gelmelidir.
123
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 65
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 14
125
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 14
126
www.tdk.gov.tr/büyük türkçe sözlük, 02.02.2010, 21:15
127
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 16
128
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 45
129
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 55
130
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 64
131
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 68
132
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 68
133
www.tdk.gov.tr/büyük türkçe sözlük, 02.02.2010, 23:25
134
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 3.kur, sayfa 17
135
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 14
136
Ömer Asım A ksoy, Dil Yanlışları, Adam Yay. 7. Basım, İstanbul, 1997, Sayfa 73
137
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 14
124
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
24
— “İslâm dininin imandan sonra en çok önem verdiği ibadet namazdır.”138 Bu cümlede, ‘imandan’
kelimesi yerine, ‘kelime- i şahadetten’ söz grubu olması gerektiği söylenebilir. Çünkü iman, namaza
inanmayı da kapsayan bir bütünün adıdır. Bütünün kendisinin, bir parçasıyla sıralamaya
konulamayacağı düşünülmektedir.
—Mescid-i Nebevî” adı verilen bu mescit, Müslümanların en kutsal saydıkları üç mescitten biri
olacaktı.”139 Cümlenin sonundaki ‘olacaktı’ sözcüğü, henüz gerçekleşmemiş, gelecekteki bir
durumu anlatır gibidir. Oysa Mescid- i Nebevi’nin yapıldığı önceki cümlelerde geçmiştir. ‘Olacaktı’
kelimesinin yerine, ‘biriydi artık’ söz grubunun olması gerektiği söylenebilir.
—“O da belli günlük işlerini yapmak ve ihtiyaçlarını karşılamak zorunda kalmıştır.”140 Bu
cümledeki ‘zorunda kalmak’ ifadesi, elinde olmadan, mecburiyetten günlük işlerini kendisinin
yaptığı gibi bir anlama götürdüğünden yanlış olabilir. Çünkü her türlü imkân elinde olmasına
karşın, Hz. Peygamber bilinçli olarak sade yaşamış, günlük iş ve ihtiyaçlarını kendisi isteyerek
karşılamıştır. Metnin vermek istediği mesaja göre, ‘O da belli günlük işlerini ve ihtiyaçlarını kendisi
karşılamıştır’ şeklinde olması gerektiği söylenebilir.
Eksik Sözcük Kullanılması
-“Kelime-i tevhid ve kelime-i şehadet, İslâm’ın özü ve özetidir. İslâm dininin bu sözlerle ifade edilen
esas ve ilkelerine gönülden uyan kişilere Müslüman ve mümin denir.”141 Bu cümlede ‘gönülden
uyan’ söz grubundan önce ‘inanan ve’ söz grubu getirilmelidir. Aksi takdirde mümin ve Müslüman
kavramları aynı anlamları ifade ediyormuş gib i olmaktadır. Diğer yandan, bu cümlede olduğu gibi
başka bazı yerlerde de, “Mümin, Müslüman” kavramlarını birbirinin yerine kullanmanın söz
konusudur. Örneğin; “Bu sözleri diliyle söyleyip gönülden onaylayan kişiye Müslüman denir.”142
Gönülden onaylayıp bunu dil ile söylemek imanın tanımıdır. İman’ı kabul eden kimseye ise
‘Mümin’ denilir. Müslüman ise, teslim olduktan sonra inandıklarını yaşamaya çalışan kimsedir. 143
Bu iki kavramın birbirinin yerine kullanılması, yetişkinlere yönelik anlatımda sıkça
uygulanmaktadır. Yetişkinler, cümlenin akışından hangi kavramın kastedildiğini büyük ölçüde
çıkarabildiklerinden (ön kabul) önemli bir problem olmayabilir. Lakin çocukların hazır bulunuşluk
düzeylerini dikkate aldığımızda, bu iki kavramın birbirinin yerine kullanılmasının öğrencide
çelişkiye, kavram kargaşasına yol açabileceği söylenebilir. Bu yüzden, birbirinin yerine kullanılan
bu kavramların D.Ö öğrenci ders kitaplarında, imanla (inanç) ilgili anlatımlarda ‘Mümin’, ibadet ve
davranışlarla ilgili anlatımlarda ise ‘Müslüman’ kavramının kullanılmasının daha doğru olacağı
düşünülmektedir.
— “Peygamberimiz (as) “Namaz dinin direğidir.” buyurur. Peygamberimiz (as), kıyamet günü
insana ilk sorulacak amelin namaz olduğunu bildirir.”144 Bu iki hadisin arka arkaya verilmesinin,
anlatım bozukluğuna sebep olduğu düşünülmektedir. Birinci hadisten sonra, ‘başka bir hadislerinde’
söz grubu olması gerektiği söylenebilir.
—Gelen elçiler tepkileri Hz. Peygamber’e (as) bildiriyorlardı.”145 Gelen elçiler sanki gönderilip
dönen elçiler değil, mektupların gönderildiği ülke elçileriymiş gibi bir anlam da çıkabiliyor.
Cümledeki anlatım bozukluğunu gidermek için, ‘gelen elçiler’ yerine ‘gönderilen elçiler
döndüklerinde’ söz grubunun getirilmesi gerektiği söylenebilir.
—Resûlullah (as) buna çok üzüldü ve gizlice hazırlıklara başladı.”146 Bu cümlede, gizlice başlanan
hazırlıkların ne için olduğu belli değildir. Bu anlatım bozukluğunun ‘gizlice savaş hazırlıklarına
başladı’ şeklinde giderilebileceği düşünülmektedir.
138
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an
140
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an
141
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an
142
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an
143
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an
144
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an
145
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an
146
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an
139
Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 20
Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 84
Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 54
Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 15
Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 20
Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 24
Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 20
Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 87
Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 88
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
25
—Soğan, sarımsak gibi koku verici yiyecekleri yiyenlerin camiye gelmemeleri konusunda ashabını
uyarırdı.” 147 Hz. Peygamberin bu uyarısı, bu yiyeceklerden yedikten sonra camiye gidilmemesi
üzerinedir. Oysa bu haliyle cümle, soğan sarımsak yiyenleri camiye gelmemeleri hususunda uyarır
görünmektedir. Cümledeki anlatım bozukluğu ‘Soğan, sarımsak gibi koku verici yiyecekleri
yedikten sonra camiye gelmemeleri konusunda ashabını uyarırdı.’ şeklinde düzeltilebilir.
—İnsanın, hayatını sürdürebilmesi için nasıl hava, su, yiyecek, barınma gibi ihtiyaçları varsa aynı
şekilde inanmak da temel bir ihtiyaçtır.” 148 İnsanın pek çok ihtiyacı vardır. Burada sayılanlar ise
temel ihtiyaç olanlarıdır. İnanmanın da temel bir ihtiyaç olduğu vurgulandığına göre, önceki
ihtiyaçların da temel olduğu vurgulanmalıdır.
—Sözünde durmamak, Peygamberimiz (as) tarafından “münafıklık” sayılmış ve kesinlikle uzak
durulması gereken bir davranış olarak anlatılmıştır.”149 ‘Sözünde durmamak’ bu cümlenin
bulunduğu sayfadaki hadis kutucuğuna göre, Hz. Peygamber tarafından münafıklık değil,
münafıklık alameti sayılmaktadır. Bu ikisi birbirinden farklı şeylerdir. Bu yüzden tırnak içindeki
münafıklık sözcüğünden sonra ‘alameti’ sözcüğünün de getirilmesi gerektiği söylenebilir.
 Ek Yanlışları
Ek yanlışlarının başlıcaları, ek eksikliği, yanlış ek kullanılması, tekil- çoğul eklerinin uyumsuz
kullanılmasıdır. Bu ek yanlışlarından birinin bulunması, cümlede anlatım bozukluğuna yol açabilir.
Örneğin;
—“Mekke’nin ileri gelenlerden bir kısmı toplanarak “Hilfü’l-Fudûl” (Erdemliler Anlaşması) adı
verilen bir anlaşma yaptılar.”150 Bu cümlede, ‘gelenlerden’ kelimesinde, - in ekinin
kullanılmamasından kaynaklanan bir dil bozukluğu olduğu düşünülmektedir. (Diğer örnekler için
bakınız.) 151
—“Düşmanlık, kin, nefret, merhametsizlik, şefkatsizlik gibi olumsuz nitelikler de sevgiyle
bağdaşmaz.”152 Bu cümlede ‘de’ bağlacının yanlış kullanıldığı söylenebilir. Sanki önceki cümlede
de sevgiyle bağdaşmayan niteliklerden bahsedilmiş anlamı katmaktadır. Oysa önceki cümle
sevgiyle bağdaşan olumlu niteliklerden bahsetmektedir. Cümledeki anlatım bozukluğunu gidermek
için, ‘de’ bağlacı yerine ‘ise’ sözcüğünün olması gerektiği düşünülmektedir.
 Anlamla İlgili Yanlış Kullanımlar
—“Meysere kervanın başına geçecek birini aramaya başladı, araştırmaları sonucunda bu işe en
uygun kişinin Hz. Muhammed (as) olduğunu düşündü.”153 Bu cümlede, ‘düşündü’ yerine ‘karar
verdi’ demek daha doğru olabilir. Çünkü düşünceler sonunda araştırmaya, araştırmalar sonucunda
çoğunlukla karara ulaşılır.
—Cebrail onu uzun bir yolculuğa çıkararak çok kısa bir zamanda Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya
götürdü.”154 Bu cümlede, ‘Uzun bir yolculuğa’ ve ‘çok kısa bir zamanda’ söz grupları öğrencide
çelişki yaratabilir. Cümlede anlatılmak istenen, bir mucizenin gerçekleşme biçimidir. Mucizeler ise
olağanüstü olaylardır. Cümledeki anlatım bozukluğu, ‘uzun bir yolculuğa’ ifadesi yerine
‘olağanüstü bir yolculuğa’ söz grubu getirilerek düzeltilebilir.
D.Ö öğrenci ders kitaplarının dil ve anlatım bakımından durumunu ortaya koymaya çalışan bu
bulgu ve yorumlardan sonra denilebilir ki; ders kitaplarında sade bir dil kullanılmıştır. TDK yazım
147
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 97
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 14
149
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 66
150
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 66
151
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 33 (malla yapılan ibadetler ibadet), 36 (davranıştır-davranışlardır), 3.kur, sayfa 75 (kini-kin), 82 (cö mertler-cö mert)
152
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 102
153
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 67
154
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 78
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
148
26
kurallarına büyük ölçüde uyulmuştur. Yeni bir kavram ele alınırken daha önceki kavramlarla ilişki
kurulması özelliğine büyük ölçüde dikkat edilmiştir. Anlatımda çeşitliliğe gidilmiş, anlatımı
kuvvetlendirmek için düşünceyi geliştirme yollarından da yararlanılmıştır. Bu olumlu niteliklerin
yanında, ikiye bölünmesi ya da metnin anlamını bozmayacak şekilde kısaltılması gereken,
anlaşılabilirlik niteliği düşük uzun cümleler vardır. Yine, kitapların okunabilirlik ve anlaşılabilirlik
özelliğini olumsuz etkileyeceği düşünülen, Türkçe söz dizim kurallarına uygun olmayan cümle
yapıları mevcuttur. Bu sonuçlardan hareketle, D.Ö öğrenci ders kitaplarının Türkçe dil uzmanı
tarafından kontrol edilmesi gerektiği söylenebilir.
2.3. Öğretici Kitabı ve Öğretici Kılavuz Kitabına Yönelik Düş ünceler
Öğretmen ve öğrencilerin öğretim etkinliklerine aktif katılımlarını ve üretkenliklerini sağlamak ders
ve öğretici kitaplarının birçok niteliği bir arada taşımalarına bağlıdır. 155 Ders kitabı, kısa, öz,
öğrenci yaş ve bilgi seviyesine uygun olarak genel bilgiler içeren, ayrıntıya girmeyen temel
kitaptır. 156 Dolayısıyla, öğrenciye kazandırılması planlanan kazanımları gerçekleştirmede faydalı
olabilecek tüm öğeleri içermeyebilir.
Öğretmen kitabı; ilgili öğretim programlarında yer alan hedef ve açıklamalar doğrultusunda ders
kitabının daha etkili kullanımını sağlayacak açıklama, yönlendirme, yardımcı kaynaklar ve diğer
etkinlikleri kapsayan, öğretmenlerin yararlanması için hazırlanan basılı eseri ifade eder. 157
Öğretmen kitabında; öğretim programında öngörülen değer ve tutumların kazandırılmasına yönelik
etkinliklerin nasıl uygulanacağına, öğretmenin yapacağı ön hazırlıklara, kullanılacak yöntem ve
tekniklere, konunun işleniş planına ve zaman analizine, derse hazırlayıcı farklı etkinliklerden oluşan
hazırlık çalışmalarına, öğrenme eksikliklerini giderici çalışma seçeneklerine, günlük hayatla ilişkili
değişik örnek ve uygulamalara, 158 dersin özelliğine göre ünite, bölüm veya konu girişlerinde
kazanımların belirtilmesine, konuyla ilgili gerekli araç-gereç ve materyallerin neler olacağına,
konuyla ilgili farklı bilgiler için kaynaklara, 159 ders kitabında olmayan şekil, şema vb. yardımcı
unsurlara, 160 ölçme-değerlendirme çalışmalarına ilişkin açıklama ve yönergelere 161 yer vermesi
beklenebilir.
Yaz Kur’an kursları öğretici kitabı ve öğretici kılavuz kitabını şöylece betimlemek mümkündür.
Öğretici kitabı; D.Ö öğrenci ders kitaplarının kullanım rehberidir. Öğretici kılavuz kitabı ile çizilen
teorik çerçevenin tamamlayıcısı olup ders kitaplarıyla paralel bir kitaptır. 162 Kur sisteminin
destekleyicisi olup, üç kitabı bir arada toplamıştır.
Öğretici kitabında; D.Ö ders kitaplarının sayfaları küçültülmüş olarak yer almaktadır. 163 Böylece,
öğreticinin ders kitabında işlenecek konuyla, konuların işlenmesinde izlenecek adımları birlikte
görmesi sağlanarak tek kitapla eğitim-öğretimi sürdürme pratikliğinin sağlandığı söylenebilir.
Her kurun itikat, ibadet, siyer ve ahlâk öğrenme alanlarının girişlerinde, ilgili öğrenme alanına dair
ünitelerin bölümlerini ve öğrenciyi üniteye hazırlamaya yönelik soruları içeren iki sayfalık bir
bölüm kapağı kullanılmıştır. Öğretici Kitabında bu sorular hakkında öğreticiyi yönlendirici bilgiler
verilmektedir. “1. hazırlık sorusu ile kelime-i Tevhid ve kelime-i şahadet kavramları ve içeriklerinin
155
Mesiha Tosunoğlu, Mehmet Metin Arslan Ve İdris Karakuş, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme, Anıttepe Yayıncılık,
Ankara 2005, sayfa 53
156
Mesiha Tosunoğlu, Mehmet Metin Arslan Ve İdris Karakuş, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme, 2005, sayfa 8
157
Mesiha Tosunoğlu, Mehmet Metin Arslan Ve İdris Karakuş, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme, 2005, s. 249
158
Ali Göçer, İlköğretim ikinci Kademe Türkçe Öğret men Kılavuz Kitaplarının işlevselliğinin Belirlen mesi, httpwww.
sosyalarastirmalar.co mcilt4sayi16_pdfgocer_ali.pdf, sayfa 155 -156, 23.01.2011
159
Mesiha Tosunoğlu, Mehmet Metin Arslan Ve İdris Karakuş, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme, 2005, s. 235
160
Mesiha Tosunoğlu, Mehmet Metin Arslan Ve İdris Karakuş, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme, 2005, s. 236
161
Mesiha Tosunoğlu, Mehmet Metin Arslan Ve İdris Karakuş, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme, 2005, s. 240
162
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kuran Kursları Öğretici Kitabı, 2007, önsöz
163
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kuran Kursları Öğretici Kitabı, 2007, önsöz
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
27
farkında olmaları, 2. hazırlık sorusu ile kelime-i şahadetin yaygınlığını ve kültürümüzdeki yerini
fark etmeleri amaçlanmaktadır.”164 gibi. Bu türden açıklamalar, tüm hazırlık so ruları için
yapılmıştır. Diğer yandan, söz konusu hazırlık çalışmalarının, hangi yöntem veya teknikle en iyi
öğretileceğine dair yönlendirmeler de yapılmıştır. “Bu soruları güdümlü yazma (K s. 44), not
alarak dinleme (K s. 45) ve özetleyerek dinleme (K s. 45) öğretim yöntem ve stratejileri ile
işleyiniz.” 165 gibi.
Yeni bir üniteye başlarken, ünitenin ait olduğu kur, öğrenme alanı, ünitenin bölümleri, kazanımları
ve kazanımları gerçekleştirmede yararlanılabilecek yardımcı kaynaklar ile araç gereçler hakkında
bilgilendirme yapılmaktadır. 166 Bu bilgilendirmeler tüm üniteler için söz konusudur. Öğrenci
kitabında kullanılmış ana metni açıklayıcı, tamamlayıcı bilgi kutucukları (Ayet Kutucuğu, Hadis
Kutucuğu, Sözlük Bölümü, Biliyor muydunuz? Kutucuğu, İlave Bilgi Kutucuğu, Okuma Parçası
Kutucuğu, Gönderme Kutucuğu) hakkında açıklamalar da mevcuttur. 167 Öğretici kitabında, ders
kitapları ve öğretici kitabının organizasyon şeması da verilerek, kitaplarda yer alan hususlar ve
kitapların kullanımı hakkında bilgilendirme yapılmaktadır. 168 Ünite işlenişleri, 1-Öğrenciyi Derse
Hazırlama, 2-Dersi Sunma, 3- Dersi Özetleme ve 4- Değerlendirme aşamalarında ele alınmıştır:
—“Öğrenciyi Derse Hazırlama” aşamasında dikkat çeken düzenlemeleri; derste kullanılacak araçgereçleri hazırlama, öğrencilerin konuya ilgilerini çekecek ve zihinsel olarak hazırlanmalarını
sağlayacak soru, bir öğretim aracının (resim gibi) gösterilerek sorular yöneltilmesi, ünitenin temel
kelime ve kavramlarına yönelik hazırlık çalışmaları, işlenecek konuya ilişkin bir tartışma
başlatılması, dersin sonunda kavram haritası vb. yapmaya yönelik, ünitenin kelime ve kavramlarını
bulma, listeleme, örnek olay anlatımı, konuyla ilgili atasözü ve vecizelerin irdelenmesi vb. şeklinde
betimlemek mümkündür.
— “Dersi Sunma” aşamasında dikkat çeken öğretim düzenlemelerini; ilgili metnin sessiz ya da
sesli okunması, anlamı bilinmeyen kelimelerin belirlenmesi, metni genişleten ilave (ek) bilgi
kutucuğu, ayet hadis kutucuğu ile metnin ilişkisinin kurulması, metinle ilgili soruların yöne ltilmesi,
notların çıkartılması, grupla çalışma tekniğiyle metin işlemesi, düşüncelerin paylaşılması,
ezberlenmesi gereken yerlerin ezber öğretimi, tablo oluşturma, yardımcı kaynak (meal) kullanımı,
yardımcı materyal kullanımı, metni paragraf paragraf işle me, göstererek (uygulayarak) yaptırma,
resimle çalışma, cümle tamamlama, okuma parçası kullanma, yardımcı materyal (harita) kullanımı,
içerikle öğrencinin hayatı arasında bağ kurulması, yardımcı materyal (cd) kullanımı, “biliyor
muydunuz?” kutucuğuna dikkat çekilmesi, empatik tutum geliştirilmesi, örnek olay incelemesi,
oyunla öğretim, konuyla ilişkili önceki kurdaki öğrenilenlerin hatırlanması, konuyla ilgili diğer
alanların verilerinden yararlanma, vb. şeklinde betimlemek mümkündür.
—“Dersi Özetleme” aşamasında dikkat çeken hususlar; derste öğrenilenlerin kontrol edilmesine
yönelik birkaç öğrenciye tekrar yaptırılması, ünitede öğrenilen kavramların ilişkilerini gösteren
şema çizimi, ünitede öğrenilen kavramlarla kavram haritası oluşturma, ünitede öğrenilenleri
hatırlatmaya yönelik sorular sorulması, resim okuma çalışması, kronoloji çıkarma, ünitenin
kavramlarını açıklama, benzetim yöntemiyle uygulama vb. şeklinde betimlenebilir. D.Ö ders
kitaplarında her ünitenin sonunda mevcut etkinliklerin, tekrara / uygulamaya imkân sağlamaları
sebebiyle, özet bölümü olarak da değerlendirilmektedir. Bunun yanında, yukarıdaki betimlemeden
hareketle, Öğretici kitabının “Dersi Özetleme” aşamasında hatırlatmaya, tekrar etmeye, uygulama
yapmaya yönelik düzenlemelerin de yeterli olduğu söylenebilir.
— “Değerlendirme” aşamasında dikkat çeken düzenlemeler; her ünitenin sonunda mevcut
“Eğlenelim-Öğrenelim” köşelerinde yer alan ve ünitenin bölümleriyle ilgili, öğrenilen bilgileri
yapılandırılmaya, pekiştirmeye ve öğrenciyi eğlendirmeye yönelik etkinlikler ile kur sonlarında
gerçekleştirilen ölçme-değerlendirme çalışmaları şeklindedir.
164
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğret ici kitabı, 2007, sayfa 26
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğret ici kitabı, 2007, sayfa 26
166
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğret ici kitabı, 2007, sayfa 28
167
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kuran Kursları Öğretici Kitabı, 2007, önsöz
168
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kuran Kursları Öğretici Kitabı, 2007, sayfa 20-24
165
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
28
Öğretici Kılavuz Kitabı; programın uygulanmasında öğreticilere yardımcı olmak üzere
hazırlanmış, 169 ders ve öğretici kitabının kullanımına ilişkin bilgi ve açıklamalar sunmaktadır.
Öğretici kılavuz kitabında; Yaz Kur’an kurslarının yapısıyla ilgili bilgiler, 170 programın yapısı ve
eğitim-öğretim yaklaşımları, 171 kazandırılması amaçlanan değerler ve öğrenme alanları, 172
kazanımlar ve etkinlikler, 173 iyi bir öğreticinin taşıması gereken nitelikler, 174 öğrenme-öğretme
ilkeleri ve öğrenme-öğretme sürecinde kullanılabilecek yöntemler, 175 ders işleniş süreci ve örnek
ders işlenişleri, 176 öğrenme-öğretme ortamının yönetimi, 177 ders kitabında yer alan kurların ünite
açılımları, ünitenin kazanımları, üniteye ait açıklamalar, ünitenin işlenişinde ilişki kurulabilecek
diğer alanlar, ünitenin işlenişinde kullanılabilecek yöntem önerileri ve örnek etkinlikler, 178 bazı
ünite ve konuların işlenişinde kullanılabilecek etkinlikler 179 ile öğretimi ve öğrenciyi takip etmede
kullanılabilecek bazı formlar 180 (Yoklama Çizelgesi, 1. Kur Yeterlilik Değerlendirme Formu, 2. Kur
Yeterlilik Değerlendirme Formu, 3. Kur Yeterlilik Değerlendirme Formu, Yaz Kuran Kursu
Değerlendirme Anketi, Ezber Takip Formu) hakkında açıklamalar vardır.
Buraya kadar yapılan açıklama ve betimlemelerden anlaşılacağı üzere, öğretici kılavuz kitabı,
öğretici kitabı ve “D.Ö 1-2-3” öğrenci ders kitapları birbirinin açıklayıcısı ve tamamlayıcısı olan bir
setin parçalarıdır. Dolayısıyla bu parçalar arasındaki uyum, anlaşılabilirlik ve uygulanabilirlik
bakımından çok önemlidir. Bu nedenle çalışmanın bu bölümünde, kitaplardaki uyumu olumsuz
etkileyen, böylece anlaşılabilirlik niteliğini düşürdüğüne inanılan eksikliklere işaret edilmeye
çalışılacaktır.
 Öğretici kılavuz kitabı ve öğretici kitabı; çağdaş eğitim anlayış ve uygulamalarına uygun,
öğretimi başarıyla gerçekleştirebilmek için gerekli olan çok önemli bilgi ve materyallerle
dolu olmasına rağmen, biçim, dil ve anlatım, görsel ve eğitsel tasarım farklılıkları
taşıdıklarından, aralarındaki yakın ilişki gözden kaçırılabilmektedir.
 Öğretici kılavuz kitabı sayfa 38’de örnek olay incelemesi yönteminin tanıtıldığı sayfada yer
alan kutucukta, örnek olay incelemesi yönteminin uygulanabileceği kazanımlar ve ünite
içerikleri belirtilmektedir. Yönlendirmeye baktığımızda, öğretici kitabı sayfa 60-61’de örnek
olay incelemesine uygun bir içerik tespit edilememiştir. Sayfa 127’deki etkinlikte ise,
“Öğrencilerinizden verilen hadis-i şeriftekine benzer olan yaptıkları iyilikleri
hatırlamalarını ve arkadaşlarıyla paylaşmalarını isteyiniz.” Şeklinde bir yönlendirme
vardır.
 Öğretici kitabında gösterilen sayfanın ders kitabında mevcut olmaması söz konusudur.
Örneğin; “Öğrencilerinize, ihram (ÖK s.199–200), Kâbe (ÖK s. 201–202) ve Arafat (ÖK s.
202) resimlerini göstererek “haccın farzları”nı açıklayınız” 181 yönlendirmesine
baktığımızda, yönlendirmenin karşılığının olmadığını görürüz. Çünkü yeni baskı ‘D.Ö 1-23’ ders kitapları arasında en fazla sayfa sayısı 1.kur kitabında ve 114 sayfadır. Bunlara
benzer uyumsuzlukların sebebi,
kullanım süreci içinde yapılan değerlendirmeler
doğrultusunda D.Ö ders kitaplarında bazı değişikliklerin yapılmış olması, Ders kitaplarında
gerçekleştirilen değişliliklerin, öğretici kitabı ve öğretici kılavuz kitabına yansıtılmamış
169
DİB, Yaz Ku ran Kursları Öğret ici Kılavuzu, Ankara 2006, sayfa 10
DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretici Kılavuzu, 2006, sayfa 11
171
DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretici Kılavuzu, 2006, sayfa 12
172
DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretici Kılavuzu, , 2006, sayfa 13
173
DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretici Kılavuzu, 2006, sayfa 16
174
DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretici Kılavuzu, 2006, sayfa 18-21
175
DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretici Kılavuzu, 2006, sayfa 22-46
176
DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretici Kılavuzu, 2006, sayfa 48-68
177
DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretici Kılavuzu 2006, sayfa 68-74
178
DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretici Kılavuzu, 2006, sayfa 76-110
179
DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretici Kılavuzu, 2006, sayfa 112-154
180
DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretici Kılavuzu, 2006, sayfa 155-164
181
Öğretici kitabı; 2007, sayfa 229
170
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
29
olmasıdır. Söz konusu değişikliklerin en önemlisi; 2007 yılındaki ilk baskıda üç kur bir
kitapta iken, 2008 yılındaki yeni baskılarda 3 ayrı kitap olarak düzenlenmiştir.
Öğretici kılavuz kitabı ve öğretici kitabını mevcut durumdan, daha işlevsel konuma getirebilmek
için, şunların da yapılabileceği düşünülmektedir.
 Öğretici kitabıyla, öğretici kılavuz kitabı arasındaki ilişkiyi daha anlaşılır ve belirgin kılmak.
Şöyle ki; D.Ö ders kitapları, öğretici kitabı ve öğretici kılavuz kitabı bir setin parçalarıdır.
Bu sette öğreticiler bakımından en önemli parçanın öğretici kılavuz kitabı olduğu
söylenebilir. Çünkü öğretici kitabı ders kitaplarının uygulanmasına imkân sağladığı gibi,
öğretici kılavuz kitabı da öğretici kitabının uygulanmasına yardımcı olmak üzere
hazırlanmıştır. Kılavuz kitabın öğretici tarafından devre dışı bırakıldığı ya da nasıl
kullanılacağını bilmediği bir durumda, öğreticinin, öğretici kitabına bağımlı kalması söz
konusu olabilir. O zaman sınıfın öğretmeni öğretici değil, kitabın yazarıymış gibi olacaktır.
Bu durumda öğretici ya anlamlandıramadığı bir öğretimi ezbere uygulamaya çalışacak ya da
anlamlandıramadığı bu öğretimi uygulamaktan vazgeçip onu reddedecektir. Her iki durumda
da öğretimin öğretici ayağı başarısız olacaktır. Öğretimin gerçekleşme başarısında
öğreticinin rolü ve önemi dikkate alındığında, öğretimin gerçekleşme düzeyinin düşük
olacağı söylenebilir. Bu sebeple, Öğretici kılavuz kitabı ve öğretici kitabının formatında
değişikliğe gidilerek, bu iki kitap “Öğretici Kılavuz Kitabı” adıyla tek kitap olabilir. Bu
doğrultuda hazırlanmış bir öğretici kılavuz kitabı, daha derli toplu ve öğreticilerin hazır
bulunuşluğuna uygun olduğu için anlaşılır olacağından, uygulanabilirliği de yüksek olabilir.
 Öğreticilere öğretmenlik meslek bilgisi kazandırmak üzere hazırlanmış öğretici kılavuz
kitabındaki bilgi, açıklama ve yönlendirmeler, bu çalışmanın “Hz. Peygamber’in
Öğreticiliği” başlığı altında verilen örneklere benzer ve yaz kursu öğreticilerinin hazır
bulunuşluğuna daha uygun dil, anlatım ve bilgilerle sunulabilir. Çünkü öğretim materyalleri
hazırlamada dikkat edilmesi gereken hususlardan birinin de, öğreticilerin eğitim
182
durumlarıyla, belli yöntemlere yatkınlıklarının hesaba katılması olduğu söylenebilir.
 Başkanlığın; ‘D.Ö 1–2–3’ öğrenci ders kitaplarından önce, öğretici kılavuz kitabını
hazırlayarak, yaz Kur’an kursu öğreticilerini yöntemli öğretim alanında geliştirmeyi
amaçladığı söylenebilir. Bu süreçte, öğreticilerin kendilerini geliştirmeye yönelik kişisel
çabalarının yanında, Diyanet İşleri Başkanlığımız da, uzman ekipler eliyle ve yeterli zaman
ayrılarak hizmet içi eğitim faaliyetleriyle öğreticileri eğitmeye devam etmelidir. Bu
bağlamda, gerek eğitim merkezlerinde, gerekse yaz kursları öncesinde müftülüklerde
yapılan seminerlerde, probleme (çoklu zekayı esas alan yöntemli öğretim, öğrencinin gelişim
özellikleri, materyal hazırlama ve etkin materyal kullanımı, sınıf yönetimi, iletişim bilgisi ve
iletişim sorunları vb.) teorik yaklaşımlar büyük ölçüde terk edilerek, uygulamalı örnek ders
işlenişleriyle, öğreticilerin, yeni öğretim yaklaşım ve yöntemlerini uygulayarak öğrenmeleri
ve benimsemelerinin daha yüksek düzeyde sağlanabileceği düşünülmektedir.
2.4. Öğreticile re Yönelik Düşünceler
Yaz Kur’an Kurslarındaki din öğretimini yürütme sorumluluğu, Kur’an Kursu öğreticileri ile İmamHatip ve Müezzinlere aittir. Bu sorumluluğu yerine getirecek olan personelin eğitim seviyeleri
önemlidir. Başkanlığın, 2012 yılının ocak ayında açıkladığı stratejik plana 183 göre, yaz Kur’an kursu
öğreticilerinin büyük bölümünü (sayısal verilerin, başkanlığın merkez teşkilatını kapsamadığı,
müftülüklerde çalışıp kurs öğreticiliği yapmayan GİH personelini ise kapsadığı varsayılmaktadır)
oluşturan taşra personelinin eğitim durumu dağılımı aşağıdaki grafikte olduğu gibidir.
182
Nuretttin Fidan; Okulda Öğ ren me ve Öğ ret me, Alkım Yayınevi, Ankara 1996, sayfa 178
183 http//www.di yanet.gov.tr/turkish/strateji/.../ diyanet_stratejik_ plan.pdf
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
30
Grafiğe göre, yaz Kur’an kursu öğreticilerinin büyük bölümü 2 yıllık önlisans programlarından
mezun öğreticilerdir. Geçmiş yıllarda yapılmış bir araştırmada ortaya çıkan aşağıdaki verilerle
karşılaştırıldığında, başkanlık personelinin eğitim durumlarını geliştirme yolunda önemli mesafe kat
ettiği söylenebilir.
Teşkilat Genelinde Personelin Eğitim Durumu (1998 yılı) 184
İlkokul Mezunu
2.670
% 3,35
Lise, Ortaokul Ve Dengi
5.440
% 6,83
İmam Hatip Lisesi
58.845
% 67,57
Yüksek Okul
17.730
% 20,25
Tabloya göre, 1998 yılında İmam Hatip Lisesi mezunu personel sayısı, toplam personelin önemli
bir kısmını (% 67,57) oluştururken, 2012 yılında, önlisans mezunu personelin ya rıdan fazlayı
oluşturduğu görülmektedir. Bu olgu, başkanlık personelinin devam ettiği akademik programları
tespit etmeye yönelik, 2005 yılında yapılmış bir tarama sonuçlarıyla da örtüşmektedir.
Yüksek Okulun Adı
İlahiyat Önlisans
İlahiyat Meslek Yüksek Okulu
Diğer Yüksek Okullar
Toplam
Devam Eden
29.808
-------2.511
32.319
Mezun Olan
2.463
798
4.919
8.180
Yukarıdaki tablolar ışığında başkanlık personelinin eğitim seviyesini geçmiş yıllara oranla mesleki
yönde yükseltme hususunda ciddi bir gayret ve başarı içinde oldukları söylenebilir. Çünkü geçmişte
yapılmış bazı araştırmalara göre 185 , personel daha çok diploma derecesi ve diğer imkanlardan
yararlanmak için mesleki olmayan alanlarda eğitim programı tamamlarken, son yıllarda eğitimin
mesleki yönde geliştiği görülmektedir. Yeri gelmişken, başkanlık personelinin eğitim seviyesini
184
185
Hasan YA VUZER, Dini Otorıte Ve Teskılatların Sosyolojık Analizi, doktora tezi, kayseri, 2005, sayfa 98-101
Hasan YA VUZER, Dini Otorıte Ve Teskılatların Sosyolojık Analizi, doktora t ezi, kayseri, 2005, sayfa 99
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
31
yükselmek için ihtisas merkezlerini, hizmet içi eğitim merkezlerini, ilahiyat fakültelerinde İLİTAM
programını ve sınavsız kayıt olunabilen açık öğretim fakültesi ilahiyat önlisans programı imkânını
kurum personeline kazandıran kişi ve kurumlara, bir din görevlisi olarak şükranlarımı sunarım.
Yaz Kur’an kursu öğreticilerine yönelik düşünce ve önerilere geçmeden önce, Hz. Peygamber
(s.a.v)’in öğretmenlik özellikleri ve günümüz öğretim anlayış ve uygulamalarına büyük ölçüde yön
veren çoklu zeka kuramına ilişkin bilgi ve açıklamalar sunmanın faydalı olacağı düşünülmektedir.
2.4.1. Hz. Peygamber’in Öğretmenlik Özellikleri
“Ey peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et.” 186
“Ey Muhammed! Rabbinin yoluna hikmetle, güzel öğütle çağ›r...” 187
“Ey Muhammed!...Rabbine davet et, şüphesiz sen doğru yol üzerindesin...” 188
“Ey Peygamber! Biz seni şahit; müjdeci, uyarıcı, Allah’ın izniyle ona çağıran, nurlandıran bir ışık
olarak göndermişizdir.”189
“Kendi içinizden size ayetlerimizi okuyan, sizi arındıran, size kitabı ve hikmeti öğreten, size
bilmediklerinizi öğreten bir resul gönderdik.”190
“Sizin için, Allah’ın Resulü, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çokça
zikredenler için, güzel bir örnektir”191 mealindeki ayetler ile Hz. Peygamber’in;
“Ben ancak ve ancak öğretmen olarak gönderildim” 192 ifadesi, onun 23 yıl devam eden
peygamberlik görevinin en önemli özelliklerinin başında, eğitimcilik geldiğini göstermektedir.
Hz. Peygamber’in şahsında görülen ve tebliğindeki başarısına etki eden özellikleri; yaşayışıyla
örnek olma, tebliğ esaslarına vukufiyet (alan bilgisi), güzel konuşma, her bakımdan kolaylaştırma,
sevdirme, yumuşak huylu ve alçak gönüllü olma, şefkat ve merhamet sahibi olma, öğretime karşı
muhatapta ilgi ve ihtiyaç uyandırma, muhatabı tanıyıp öğretimi ona göre yapma, tebliğ görevini
şahsî istek ve menfaatlerden üstün tutma, insan ilişkilerine önem verme, adam kazanma gayreti,
sabır ve azim sahibi olma, affedici ve müsamahakâr olma 193 şeklinde betimlemek mümkündür.
Hz. Peygamberin öğretmenlik özelliklerini başlıklar halinde sıraladığımız bu listeden sonra, Hz.
Peygamberin, 1983 yılı gibi yeni sayılabilecek bir tarihte ortaya atılan çoklu zeka kuramına uygun
düşen öğretim örneklerine geçebiliriz. Ancak daha önce, günümüz eğitim-öğretim anlayış ve
uygulamalarına önemli ölçüde yön veren çoklu zeka kuramı hakkında bilgi sunulacaktır.
2.4.2. Eğitimde Çoklu Zekâ
Çoklu zekâ teorisi, Harvard Üniversitesi eğitim Profesörlerinden o lan Howard Gardner tarafından
1983 yılında ortaya çıkarılmıştır. Gardner, beyninin belirli bir kısmı hasara uğramış felçli insanlar
üzerinde yaptığı araştırma sonucunda, beynin hangi kısmı zarara uğramışsa o kısmının yeteneğini
kaybettiğini ancak zarar görmeyen kısımların işlevlerini devam ettirebildiklerini gözlemlemiştir.
Mesela; müziksel yeteneğini kaybeden insanların halen konuşabilmekte olduğuna tanık olmuştur.
Bu durum Gardner’ı, insan beyninin farklı bölümlerden oluştuğu ve her bir bölümün özel işlevlere
sahip olduğu sonucuna götürmüştür.
Bundan yola çıkan Gardner, insanların tek tip zekâya sahip ve zekânın doğuştan gelen sabit
(değişmez) olduğu yönündeki inancın aksine, insanlarda birçok zekâ çe şidi olduğunu söylemiştir.
186
Maide, 67.
Nahl, 125.
188
Hacc, 67.
189
Ahzâb, 45.
190
Bakara 151.
191
Ahzap 21.
192
İbn-İ Mace, Mukaddime 17 No:229
193
DİB; Din Hizmet lerinde Yöntem Ve Verimlik, Sayfa 79
187
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
32
Gardner’ın tanımına göre zekâ; değişen dünyada yaşamak ve değişimlere uyum sağlamak amacıyla
her insanda kendine özgü bulunan yetenekler ve beceriler bütünüdür.
Çoklu zekânın en önemli özelliği öğrenme sürecinde bireysel farklılıkları dikkate almasıdır. Nasıl ki
her insanın kişiliği karakter yapısı farklı ise kendine ait özellikleri var ise herkesin beyin yapısı ve
algılaması da farklıdır. Buna bağlı olarak öğrenme düzeyleri de farklıdır. Bu anlamda, belli bir
içerik, konu veya ders farklı zekâ çeşitlerine göre anlatılmalıdır. Bunun için öğrenciyi tanımak ve
nasıl anladığını bilmek çok önemlidir.
İnsanlarda sekiz tür zekâ olduğunu söyleyen Gardner, araştırmalarla daha başka zekâ türlerinin de
ortaya çıkacağını savunmaktadır. Çoklu zekâ kuramının ilkeleri şöyledir: 194
— Her birey normal şartlarda çoklu zekâlara sahiptir.
— Bireysel farklılıklardan dolayı bireyde bazı zekâlar baskın bazı zekâlar ise resesif (çekinik)
olabilir.
— Bireysel farklılıklardan dolayı her zekânın farklı bireylerde gelişim süreci de birbirinden
farklıdır.
— Tüm zekâlar tanımlanabilir.
— Çoklu zekâlar üzerine gidilerek güçlendirilebilir, aynı zamanda üstüne düşülmeyerek
köreltilebilir.
— Bireyler kendi zekâları hakkında bilgi edinebilir ve zekâlarını geliştirme yollarını öğrenerek
geliştirebilir.
— Zekâlar, algı, hafıza, problem çözebilme ve dikkat açısından birbirlerinden farklılık
gösterebilir.
— Her bir zekâ diğer zekâların gelişimi için kullanılabilir.
— Çoklu zekâlar performansta, üründe, süreçte farklı yollarla sergilenebilir.
— Normal olan her birey tüm zekâlara sahiptir.
— Her bireyin zekâ profili tüm zekâlarının baskın ve çekinik olarak bileşimden oluşur.
— Her bireyin zekâ profili parmak izi kadar kendine özgü ve özeldir.
— Hayatta hiçbir normal birey yoktur ki tek bir zekâsı ile yaşabilsin. Hayatta hiçbir eylem
yoktur ki tek bir zekâ ile gerçekleştirilebilsin.
— Çoklu zekâlar beyinde belirlenmiş yerlere sahiptir. Birebir işlevleri olduğu gibi birlikte
çalışabilmektedirler.
Gardne r’ın tanımladığı zekâ türle ri:
194
http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87oklu_zek%C3%A 2_kuram%C4%B1
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
33
2.4.3. Hz. Peygamberin Öğretimde Çoklu Zekâyı Esas Alması
 Sözel-dilsel Zekâ
Kelimelerle düşünme, ifade etme, kelimelerdeki anlamları kavrayabilme gücüne sahip olma, mizah,
hikâye anlatma, mecazi anlatım ve benzetme yaparak dili etkin bir şekilde kullanma becerisidir.
Hz. Peygamber’in kıssa anlatarak insanları uyarması: Öğretilecek bir konuyu doğrudan
anlatmak yerine kıssa ile örneklendirilerek anlatmak öğrencinin konuyu anlamasını kolaylaştırır. Bu
yöntem, Hz. Peygamber’in eğitim metodunda önemli bir yere sahiptir.
Hz. Muhammed (s.a.v) şöyle buyurdu:“ Bir gün bir adam yolda yürürken şiddetle susamıştı, nihayet
bir kuyu buldu oraya indi, su içip çıktı. O sırada bir köpek dilini çıkarıp soluyor ve susuzluktan
nemli toprağı yalıyordu. Bunun üzerine o adam; “Bu köpek tıpkı benim gibi susamış” ded i ve
hemen kuyuya indi. (Su kabı olmadığından) ayakkabısına su doldurdu ve onu ağzı ile tutarak
kuyudan çıktı. Köpeğe su içirdi. Bundan dolayı Allah ondan razı oldu ve onun günahlarını
bağışladı. Sahabeler: Ya Rasulallah; hayvanlarda da bizim için sevap va r mı? diye sordular.
Peygamberimiz: Her canlı yüzünden sevap vardır” buyurdu.
Benzetme yapması: Hz. Peygamber, anlattığı konunun önemini vurgulamak ve daha iyi
anlaşılabilmesini sağlamak için dikkat çekici benzetmeler yapardı. Hz. peygamber şöyle buyurdu:
“Herhangi birinizin tövbe etmesinden dolayı Allah Telâ’nın duyduğu hoşnutluk, ıssız çölde
giderken üzerindeki yiyecek ve içeceğiyle birlikte devesini elinden kaçıran, arayıp taramaları sonuç
vermeyince deveyi bulma ümidini büsbütün kaybederek bir ağacın gölgesine uzanıp yatan, derken
yanına devesinin geldiğini görerek yularına yapışan ve aşırı derecede sevincinden ne söylediğini
bilmeyerek: “Allahım! Sen benim kulumsun; ben de senin rabbinim, diyen kimsenin sevincinden çok
daha fazladır.”
Şaka ile öğretmesi: Psikolojik olarak insanlar, çatık kaşlı, gülümsemeyen, eğitimcileri sevmez. Bu
itibarla eğitim esnasında zaman zaman yapılacak olan mizahın yeri büyüktür.
“Bir gün yaşlı bir kadın Peygamberimize gelerek: Ya Rasulullah! Cennete girmem için bana dua
eder misiniz?” dedi. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz: “Sen bilmiyor musun, ihtiyarlar cennete
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
34
giremez.”deyince, kadın üzüntüsünden ağlamaklı hale geldi. Hz. Peygamber: ( gülerek) üzülme, sen
yaşlı olarak değil bir genç kız olarak cennete gireceksin der.” 195

Mantıksal-Matematiksel Zekâ
Sayılarla düşünme, karşılaştırma yapma, mantıksal ilişkiler kurma, bulmaca çözme, eleştirel
düşünme, neden-sonuç ilişkisi kurma becerisidir.
Hz. Muhammed (s.a.v) ‘in Mantıksal Zekâyı Kullanımı: Hz. Peygamber’in öğretimde kullandığı
en önemli metotlardan biri de soru sormaktır. Soru sormak, kişiyi muhakeme yapmaya, olaylar
arasında neden-sonuç ilişkisi kurmaya ve araştırmaya yönlendirir. Diğer bir deyişle mantıksal
düşünmeye zorlar. Hz. Muhammed’in öğretimde bu yönteme çok önem verdiğini görmekteyiz.
Bilmece Sorması: Hz. Muhammed (s.a.v) çevresindekilere şöyle bir soru sorar: Ağaçlardan bir
ağaç vardır ki, bunun bereketi Müslüman’ın bereketi gibidir. Yaprakları düşmez, dökülüp yayılmaz.
Rabbinin izniyle her mevsim meyve verir. Müslüman gibidir. Şimdi bana söyleyin bu ağaç nedir?
Hz. Peygamber’in Müslümanların çok iyi tanıdıkları ve özelliklerini iyi bildikleri hurma ağacını
Müslümanlara benzetmesi, karşılaştırma yapması insanları mantıksal düşünmeye ve muhakeme
yapmaya zorlamaktadır.
Soru- Cevap Yöntemi: Mekke'deki ilk ve en sıkıntılı yıllardır. Kendisine iman edenler, henüz bir
avuçtur. Bu bir avuçtan bir tanesi de İmran’dır ki, babası Hüseyin Mekke'nin en akıllı, en iyi
konuşan insanlarından biri kabul edilir. Oğlunun da Müslüman olduğunu duyunca onu bu
kötülükten geri çevirmek ve Hz. Muhammed'i, tartışıp mat ederek başlattığı bölücülüğü(!) bitirmek
için O'nun yanına gider ve sorar.
Hüseyin: Nedir bu duyduklarımız! Bizim tanrılarımızı reddediyormuşsun. Oysa senin baban, deden
ve ataların herkesle beraber bu tanrılara inanıyordu. Ve onlar akıllı, şerefli insanlardı. Hz
Muhammed (s.a.v): Şimdilik senin atalarını da, benim atalarımı da bir kenara bırak, der ve devam
eder:
—"Sen kaç tanrıya inanıyorsun?"
—Sekiz.
—Bunların kaçı yerde kaçı gökte?
— Yedisi yerde biri gökte ( Allah).
— Sana bir musibet gelirse kime dua edip, yardım dilersin?
—Göktekine.
— Malın helak olursa, kime dua edersin?
— Göktekine.
— Rızkı kimden istersin?
— Göktekinden.
195
Geniş bilgi için bkz. Arif Köken, Hz. Peygamber’in Sünnetinde şaka ve Bazı şakacı Sahabiler, Bursa,1991,s. 1-44.
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
35
— Hastalanınca şifayı kimden beklersin?
— Göktekinden.
— Yalnız o senin duanı kabul ettiği halde diğerlerini ne diye ona ortak ediyorsun? Hüseyin,
şaşırmıştır. Şimdiye kadar kimse ile böyle bir şey konuşmamıştım, der. Hz. Muhammed (s.a.v) son
hamleyi yapar: “Hüseyin, Müslüman ol ki kurtulasın.”
Hz. Peygamber, sorduğu sorular ile Allah’ın birliğini ve putların ne kadar gereksiz olduğunu yine
kişinin kendi verdiği cevaplarla bulmasını sağlamıştır. O, karşısındakini soruları ile yönlendirmiş ve
mantıksal bir çıkarım yapmasını sağlamıştır.
Karşılaştırma Yapması: Hz. Muhammed (s.a.v) bir gün ashabına sorar: Ne dersiniz, birisinin
kapısının önünde bir ırmak bulunsa ve burada her gün beş kere yıkansa, üzerinde kir ve pislik kalır
mı? Ashap: Kirden ve pislikten hiçbir şey kalmaz. Hz. Muhammed (s.a.v) : İşte suyun kiri
temizlemesi gibi günde beş kez kılınan namazda sizin günahlarınızı temizler.”
Buraya kadar verdiğimiz tüm örneklerde Hz. Peygamber’in kitabi ifade kullanmaktan kaçındığı
söylenebilir. Mesela; Hz. Muhammed (s.a.v), namazın Allah’ın emri olduğunu mutlaka kılınması
gerektiğini söylemek yerine muhatabının anlayacağı dilden konuşmuş onlara yaşadığı çevreden
örnekler vermeyi tercih etmiştir. Bu yaklaşımı O’nun toplumda daha etkili olmasını sağlamıştır.

Görsel Ve Mekânsal Zekâ
Resimler, imgeler, şekiller ve çizgilerle düşünme, harita, tablo ve diyagramları anlayabilme
muhakeme etme becerisidir.
Hz. Muhamme d (s.a.v)’in Görsel Zekâyı Kullanımı: Öğretimde şekil, grafik, resim veya
şemaların kullanılması öğrenilecek konunun hafızada kalıcı olmas ını ve soyut kavramların daha iyi
anlaşılmasını sağlar. Hz. Muhammed (s.a.v) de öğreteceği bazı konuları şekil çizerek anlatmıştır.
Şekiller çize rek anlatması: Hz. Peygamber (s.a.v) bir gün yere çubukla, kare biçiminde bir şekil
çizdi. Sonra, bunun ortasına bir hat çekti, onun dışında da bir hat çizdi... Sonra bu hattın ortasından
itibaren bu ortadaki hattı işaret eden bir kısım küçük çizgiler attı. Resûlullah (s.a.v) bu çizdiklerini
şöyle açıkladı:
Şu çizgi insandır. Şu onu saran kare çizgisi de eceldir. Şu dışarı uzanan çizgi de onun emelidir. (Bu
emel çizgisini kesen) şu küçük çizgiler de musibetlerdir. Bir musibet oku yolunu şaşırarak insana
değemese bile, diğer biri değer. Bu da değmezse ecel oku değer. ”
“Bir gün Hz. Muhammed (s.a.v) yere bir çizgi çizer, sonra bu Allah’ın yoludur der. Sonra bunun
sağına ve soluna çizgiler çizer ve şu açıklamayı yapar: Bunlar çeşitli yollardır. Her biri üzerinde
(kötülüğe) davet eden şeytan vardır. Arkasından da şu ayeti okudu: “Şu emrettiğim yol benim
dosdoğru yolumdur. Hep ona uyun. Başka yollara ve dinlere uyup gitmeyin ki sizi onun yolundan
saptırıp parçalamasınlar.”

Bedensel-Kinestetik Zekâ
Hareketlerle, jest ve mimiklerle kendini ifade etme, beyin ve vücut koordinasyonunu etkili bir
biçimde kullanabilme becerisidir. Bu zekâya sahip insanlar söylenenden daha çok yapılanı anlarlar.
Hz. Muhamme d (s.a.v)’in Bedensel Zekâyı Kullanımı: Beden dili insanlık tarihi açısından en
eski iletişim aracıdır. Beden dili bir anlamda duygu ve düşüncelerimizin yansımasıdır. Hz.
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
36
Peygamber konuşmalarında beden dili olarak ellerini, jest ve mimikleri kullanmaya özen
göstermiştir. Ayrıca öğreteceği bazı şeyleri de uygulayarak anlatmıştır.
—Hz. Peygamber (s.a.v) : “Mümin diğer bir mümin için birbirine kenetlenmiş duvar gibidir.” dedi.
(Bu arada, iki elinin parmaklarını birbirine geçirerek bu kenetlenmeyi gösterdi.)
—Rasulullah (s.a.v): “Yetimi koruyan kimse ile ben cennette şu ikisi gibiyiz.” buyurdu ve aralarını
biraz açarak işaret ve orta parmağını gösterdi.

Müziksel - Ritmik Zekâ
Sesler ve ritimlerle düşünme, faklı sesleri tanıma ve yeni sesler, ritimler üretme becerisidir.
Hz. Muhamme d (s.a.v)‘in Müziksel Zekâyı Kullanımı: Kur’an-ı Kerim edebî anlamda
incelendiğinde de olağan üstü özellikler taşıdığı görülmektedir. Kur’an düz bir met in olmaktan
uzak, içinde teşbihler, vecizeler, icazlar, kıssaların bulunduğu bir kitaptır. Sözlerin birbiriyle
uyumu, ahengi güzel sesle birleştirildiğinde ise insanları ruhen de etkilemektedir. Kur’an’daki
harflerin, kelimelerin ve cümlelerin seslendirilmesi esnasında ortaya çıkan, kulağa ve ruha hoş
gelen, diğer söz türlerinde hiç rastlanmayan bir musiki vardır.
Hz Muhammed (s.a.v): "Kur'an- ı seslerinizle süsleyiniz." Buyurarak. Kur’an- ı Kerim’in Güzel sesle
okunmasını tavsiye etmiştir. Bu da müziksel zekâ’ya sahip olan insanların Kur’an- ı Kerim’i daha
iyi anlamalarına yol açacaktır. Hz. Peygamber yalnız Kur’an’ın değil insanları her gün beş kere
namaza davet eden ezanın da güzel sesle okunmasını istemiş ve bu yüzden güzel sesli olan Bilal
Habeşi’nin ezan okumasını istemiştir.

Doğacı Zekâ
Doğadaki tüm canlıları tanıma, araştırma ve canlıların yaratılışları üzerine düşünme becerisidir.
Hz. Muhamme d (s.a.v) ‘in Doğacı Zekâyı Kullanımı: Hz. Muhammed (s.a.v) doğa ile iç içe olan
Arap toplumuna öğreteceği birçok bilgiyi yaşadıkları çevre ile örneklendirerek anlatmaktadır. Bu
anlamda Hz. Muhammed’in doğacı zekâyı çok sık kullandığını görmekteyiz.
Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: Kur'an'ı okuyan ve gereğini olduğu gibi tatbik eden mümin,
kokusu hoş, tadı güzel turunç meyvesi gibidir. Kur'an okumayan, fakat gereğini tatbik eden mümin,
tadı olan ve fakat kokusu bulunmayan hurmaya benzer. Kur'an okuyan, fakat gereğini tatbik
etmeyen münafık da, sadece kokusu hoş olan fesleğen gibidir. Kur'an okumayan münafık da, tadı
acı ve kokusu çirkin Ebû Cehil karpuzuna benzer.

Kişiler Arası - Sosyal Zekâ
Grup içerisinde işbirlikçi çalışma, sözel ve sözsüz iletişim kurma, insanların duygu, düşünce ve
davranışlarını anlama, paylaşma, ifade edebilme, yorumlama ve insanları ikna edebilme becerisidir.
Muhamme d (s.a.v) ‘in Sosyal Zekâyı Kullanımı: Hz. Muhammed’in (s.a.v) en çok kullandığı
zekâ çeşitlerinden birisi sosyal zekâdır. O, “Hiçbiriniz kendisi için istediğini (mümin) kardeşi için
istemedikçe (gerçek) iman etmiş olmaz.” Diyerek diğerkâm olmadıkça müminlerin gerçek anlamda
iman etmiş olmayacaklarını belirtmiş diğer bir deyişle bencilliğin imana engel olduğunu
söylemiştir. Böylece içinde bulunduğu topluma kardeşliği, bir arada yaşamayı ve paylaşmayı
öğretmiştir.
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
37
Hz. Peygamber bir hadislerinde şöyle buyurmuştur: “Bütün müminler, birbirini sevmede, birbirine
acımada ve birbirine şefkat göstermede bir vücut gibidir. Vücudun bir uzvu rahatsız olunca diğer
uzuvları da ona ortak olur.” .
Hz. Muhammed ashabı ile bir yolculuktadır. Yemek için mola verilir. Arkadaşlarının her biri bir
görev üstlenir. Hz. Muhammed (s.a.v) : “Ben de ateş için odun toplayayım der”. Arkadaşları engel
olmak isterler. Ey Allah’ın Elçisi! Siz dinlenin biz o işi de görürüz. Hz. Muhammed bütün ciddiyeti
ile cevaplar: Gerçekten bunu isteyerek yapacağınızı biliyorum. Ancak ben bir toplum içinde
ayrıcalıklı olmaktan hoşlanmam. Bunu Allah da sevmez. Ve odunları toplamaya koyulur.
“Sevdiğiniz kimseye karşı duyduğunuz sevgide aşırılığa kaçmayın, belki de bir gün o kimse
düşmanınız, oluverir, düşman olduğunuz kimseye gösterdiğiniz düşmanlıkta da aşırı gitmeyin, belki
de o kimse dostunuz oluverir.”196
 Kişisel-İçsel Zekâ
İnsanın kendi duygularını, duygusal tepki derecesini, düşünme sürecini tanıma, kendini
değerlendirebilme ve kendisiyle ilgili hedefler oluşturabilme becerisidir.
Hz. Muhammed (s.a.v) ‘in Kişisel-İçsel Zekâyı Kullanımı: Müslümanlardan bir genç Hz.
Peygamberin huzuruna çıktı ve "Ey Allah'ın elçisi! Zina etmeme izin ver". dedi. Sahabiler onu: Sus!
Sus! Diye azarladılar. Hz. Muhammed (s.a.v) o delikanlıya:
—Şöyle gel diye yanına çağırdı. Delikanlı yanına gelip oturdu. Peygamberimiz onunla konuşmaya
başladı: Söyle bakalım. İstediğin şeyi başkalarının annenle yapmalarına razı olur musun?
—Hayır olmam.
…Zaten kimse hiç kimse annesiyle zina edilmesine razı olmaz. Peki, Kızınla zina edilmesin ister
misin?
—Hayır istemem.
….Öyleyse hiç kimse kızıyla zina edilmesini istemez. Bir başkasının kız kardeşinle zina etmesini
ister misin?
—Hayır istemem.
….Hiçbir kimse kız kardeşiyle zina edilmesini istemez. Peki, halanla zina edilmesi seni memnun
eder mi?
—Hayır, kesinlikle.
….Halasıyla zina edilmesi hiç kimseyi memnun etmez. Peki, birinin teyzenle zina etmesine razı
olur musun?
—Hayır, buna da razı olmam.
…..Teyzesiyle zina edilmesine kimse razı olmaz.
Bu konuşmadan sonra Resul- u Ekrem elini delikanlının omzuna koydu ve: “Allah’ım! Bunun
günahını bağışla! Kalbini temizle! İffetini koru!" diye dua etti. O günden sonra bu delikanlı bir daha
öyle şeylerle ilgilenmedi. 197
Hz. Peygamber (s.a.v), genç delikanlıya zinanın Kur’an’daki hükmünü anlatabilir ve onu
korkutabilirdi. Ama Hz. Muhammed (s.a.v) bunu yapmak yerine gencin duygularına seslenip,
yapmak istediği şeyin yanlışlığını kişisel zekâyı kullanarak ona öğretmiştir. Öncelikle sorular
sorarak gence muhakeme yaptırmış, daha sonra empati kurmayı öğreterek başkalarının duygularını
da anlamasını sağlamıştır.
Buraya kadar verdiğimiz örneklerde Hz. Peygamber’in hadislerde farklı zekâ çeşidini bir arada
kullandığını görmekteyiz. Bu husus, Hz. Peygamber’in öğretirken bireysel farklılıklara ne kadar
önem verdiğinin bir göstergesidir. İnsanlığa her açıdan örnek olan peygamberimizin eğitimcilik
196
197
Tirmizî, “Birr ve’s-Sıla”, 59.
Ahmet b. Hanbel, V, 256-257.
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
38
yönü ve eğitim metodu VII. yüzyıldan çağımıza ışık tutmaktadır. Hz. Muhammed’in eğit im
metodunun başarısı, eğittiği toplumda kısa sürede yaptığı köklü değişikliklerle kanıtlanmıştır. Bu
metodun temel özelliklerini; Rasulullah’ın İslâm'ı sadece teorik olarak öğretmekle yetinmeyip aynı
zamanda hayatın bütün safhalarında ne şekilde uygulanacağını kendi davranışları ile göstermesi,
sözleri ile davranışları arasındaki uygunluk ve eğittiği kişilerin bireysel farklılıklarını, kabiliyet ve
kapasitelerini dikkate alarak öğretmesi olarak özetleyebiliriz. Dolayısıyla denilebilir ki “Hz.
Peygamberin tebliğ görevinde kısa zamanda büyük başarı elde etmesinde, “ne” yi öğrettiğinin
yanında, “kime” ve “nasıl” öğrettiğine de dikkat etmesi yatmaktadır.” O, bu anlayış ve
uygulamalarla, insanların İslam’ı daha kolay ve kalıcı anlamalarını ve öğrenip uygulamalar ını
sağlamıştır. Günümüz eğitiminde etkili olan çoklu zekâ teorisi ile de uyumlu olan bu öğretim
anlayışı, sadece Hz. Peygamberin çağının ötesine hitap ettiğini göstermekle kalmamalı, özellikle din
eğitiminde ve eğitimcilerin (yaz kursu öğreticileri) eğitiminde kullanılmalıdır.
2.4.4.Yaz Kur’an Kursu Öğreticile ri
Din hizmetlerini yürütenlerin belli yeterliklere sahip olması gerekmektedir. Sahip olunan
yeterlikler, din hizmetinin niteliğini doğrudan etkilemektedir. Kur’an Kurslarında yürütülen eğitimöğretim hizmetinin niteliği de büyük oranda öğreticinin niteliğinden etkilenmektedir. 198 Yeterlik;
genel olarak ferdin görevleri ile ilgili rollerini kurumun hedef ve amaçlarına uygun olarak yerine
getirebilmesi için gereken bilgi, beceri ve tutumları ifade etmektedir. 199 Buna göre, yaz Kur’an
kursu öğretim programından hareketle, Yaz Kur’an kursu öğreticilerinin sahip olması gereken
yeterlilikler;
• Alan Bilgisi
a) Din Olgusu (İnanç esasları, İbadet esasları, Hz. Peygamber ve hayatı)
b) Dinin Temel Kaynakları
c) Din – Ahlak İlişkisi
d) Din – Birey İlişkisi
e) Din – Toplum İlişkisi
• Öğretmenlik Meslek Bilgisi
a) Öğrenciyi Tanıma
b) Öğretimi Planlama
c) Öğretimi Düzenleme
d) Sınıf Yönetimi
e) İletişim
f) Öğretimi Ölçme ve Değerlendirme
g) Rehberlik Yapma
198
Ramazan Buyrukçu, Kur’an Kurslarında Din Eğ itimi ve Öğretimin in Verimliliğ i Üzerine Bir Araştırma (Gö ller
Bölgesi Örneği), Fakü lte Kitabevi, Isparta, 2001.
199
Ziya, Bursalıoğlu, Eğ itim Yöneticisinin Yeterlikleri, Ankara Üniversitesi Eğit im Fakü ltesi Yay. Ankara 1981, s. 5
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
39
h) Kendini Geliştirme 200
• Genel Kültür Bilgisi (Türkçe-Sosyal Bilimler-Fen Bilimleri),
• Alan Öğretim Bilgisi (Kur’an Öğretim Yöntemleri-İtikad ve İbadet Öğretim YöntemleriSiyer Öğretim Yöntemleri-Ahlak Öğretim Yöntemleri) ve
• Olumlu Kişilik Özellikleri olarak belirtilebilir. 201
Yaz Kur’an kursları öğretim programları 2007 yılı yaz döneminde hayata geçmiştir. Bu tarihten
önce öğretim, öğreticinin kişisel inisiyatifinde idi. Söz konusu tarihten önce kurslardaki eğitim
öğretime geleneksel anlayışların (edilgen öğrenci, etken öğretici, konu merkezli öğretim, anlatım,
soru-cevap, söz korosu, takrir, ezber gibi geleneksel öğretim yöntem ve teknikleri) hâkim olduğu
söylenebilir. Anlaşılacağı üzere, 2007 yılında hayata geçirilen yaz Kur’an kursları öğretim
programlarıyla, oldukça basit bir öğretim anlayış ve düzeyinden, öğrenci (öğrenci merkezli) ve
öğretici (öğretimi kılavuzlayan) anlayışı farklı, ezber öğrenmenin değil öğrencinin bilgiyi
kendisinin yapılandırmasına imkân sağlayan bir anlayış, geleneksel yöntemlerin yanında çağdaş
öğretim yöntem ve teknikleriyle donanık, programı, ders ve kılavuz kitabı olan bir eğitim-öğretim
anlayış ve düzeyine çıkılmıştır.
Yukarıda, başkanlık personelinin eğitim seviyesinin son yıllarda mesleki yönde gelişme hususunda
hızlı bir gelişme sürecinde olduğu ortaya konmuştu. Bu olumlu gelişmeye rağmen, öğretmenlik
meslek bilgi ve becerisinin daha üst seviyede eğitim ve kişisel çaba gerektirdiği gerçeğinden
hareketle, yaz Kur’an kursu öğreticilerinin henüz olmaları gerektiği seviyede olmadıkları
söylenebilir. 202 Bu olgunun önemli sebepleri arasında kendini yeterince yenileyememe, dolayısıyla
yeni öğretim anlayış ve uygulamalarına uyum sağlayamama da sayılabilir. Diğer yandan, Kur’an
kursları öğreticilerine öğretmenlik meslek bilgisi kazandırmak amacıyla hazırlanan cd, kitap,
seminer vb. çalışmaların, öğreticilerin hazır bulunuşluk düzeylerini yeterince dikkate almayan bir
form taşımasının da uyum sürecini olumsuz etkilediği düşünülmektedir. Çünkü dil, “…öğretim ve
öğrenimin anahtarı, bilgi aktarmanın ve biriktirmenin biricik sağlayıcısıdır.”203 Dolayısıyla,
öğrenenin hazır bulunuşluğunu204 yeterince dikkate almadan düzenlenen bir eğitim-öğretimin
beklenen verimi sağlaması mümkün gözükmemektedir.
Öğretimde öğrenciye görelik esastır. Nasıl ki program, ders kitapları vb. öğrencilerin özellikleri
dikkate alınarak hazırlanmak zorunda ise, öğretmenlik meslek bilgisi alanında öğrenme düzeyinde
olan yaz Kur’an kursu öğreticilerinin, bilişsel ve duyuşsal hazır bulunuşlukları da dikkate
alınmalıdır.
Bu ön kabulden hareketle, yaz kursu öğreticilerine yönelik eğitim faaliyetlerinin;
 Gelişim psikolojisi, iletişim bilgisi ve iletişim sorunları, öğretim teknolojileri ve materyal
hazırlama gibi ihtiyaç duydukları alanları da kapsaması,
 Bu derslerin konu alanı uzmanları tarafından verilmesi,
 Ders içeriklerinin, kullanılan dil ve anlatımın yaz kursu öğreticilerinin hazır bulunuşluğu
dikkate alınarak düzenlenmesi,
200
Süley man Akyürek, “Kur’an kursu öğreticisinin mesleki yeterlilikleri”, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Say ı : 18
Yıl : 2005/1, sayfa 175-192
201
DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretici Kılavuzu, 2006, sayfa 19
202
Ramazan Buyrukçu, Kur’an Kurslarında Din Eğ itimi ve Öğret iminin Verimliliği Üzerine Bir Araştırma (Gö ller
Bölgesi Örneği), sayfa 109-171
203
Ömer Asım A ksoy, Dil Yanlışları, Adam Yay. 7. Basım, İstanbul, 1997, Sayfa 8
204
Hazır bulunuşluk; bir öğrenmen in gerçekleşebilmesi için, gerekli yeterliliğe sahip olma durumudur. Bir konuya
gerekli ilgin in uyandırılması ve ihtiyaç olduğunun hissettirilmesi dâhil o lmak ü zere, ilgili konuyu öğrenebilmek, anlayıp
anlamlandırabilmek için gerekli ön bilgi, duygu ve becerilerin kazanılmış olması diye de tarif edilmektedir.
http://tr.wikt ionary.org/wiki/haz%C4%B1rbulunu%C5%9Flu k, 25.06.2010
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
40

Derslere teorik yaklaşımdan ziyade, birlikte materyal hazırlama, ders planı yapma, ders
işlenişi gerçekleştirme gibi pratik kazandırmaya yönelik olmasının yararlı olacağı
düşünülmektedir.
2.5. Diğer Materyaller
Bu başlık altında, yaz Kur’an kurslarında Kur’an ve dini bilgiler öğretiminin niteliğini artırabileceği
düşünülen materyaller hakkında görüş ve düşünceler ortaya konmaya çalışılmıştır.
2.5.1. “Çocuk Kur’an ve Meali” Projesi
Araştırma sonuçlarına göre, öğrenci ve velilerinin yaz Kur’an kursundan beklentilerinin başında,
Kur’an- ı Kerim’i yüzünden okumayı öğrenmek gelmektedir. 205 Dolayısıyla yaz kursuna gelen
öğrencilere Kur’an okumayı öğretmek, ondan da önemlisi, Kur’an- ı tanıyarak, severek
benimsemelerini, böylece bir ömür onun kılavuzluğunda yaşamalarını sağlamak amaçlanmalıdır.
Öğrencilerin “Elif Ba” cüzünü büyük bir heyecan ve sevinçle kısa zamanda tamamlamaya
çalıştıkları / tamamladıkları, Kur’an’a geçip bir miktar ilerledikten sonra ise heyecan ve
sevinçlerinin kaybolduğu gözlenmektedir. Birçok öğrenci için yaz kursunun süresi de yetersiz kalıp,
öğrenci unutmayacağı şekilde Kur’an okumayı öğrenemeden kurstan ayrılabilmektedir. Sonuç ise,
Kur’an’a geçen öğrencilerin büyük çoğunluğunun ertesi yıl tekrar (eğer gelirse) cüzden başlaması
olabilmektedir.
Elif ba cüzleri ince, hafif, yer yer renkli, içerisinde Türkçe açıklamaların olduğu kitapçıklardır. Elif
ba cüzünü tamamlayıp kursa geliş amaçları olan Kur’an’a geçtiklerinde öğrencilerin bazıları neden
sıkılır, usanır, bıkarlar da öğretimi tamamlayamazlar? Bu soru çerçevesinde ve öğretim materyali
hazırlama ilkeleri esas alınarak, Kur’an’ın öğrenilebilirliği, buna karşın alternatif Kur’an öğretim
materyalinin taşıması gereken özelliklere ilişkin düşünceler şöyledir:
— Öğrenciye uygunluk ilkesi gereği, kullanılacak öğretim materyali biçim, tasarım ve içerik gibi
hususlar bakımından öğrencilerin özelliklerine (yaş, kavrama düzeyi, geçmiş yaşantılar) uygun
olmalıdır. Dolayısıyla (Yaz Kur’an Kurslarında) Kur’an’ın öğrenilebilirliği; sayfa sayısının
fazlalığı, ağırlığı, tasarım öğelerinin (renk, doku, çizgi, şekil form ilişkisi vb.) çocuklara göre
düzenlenmemiş olması, harflerin birbirine çok yakınlığı sebebiyle okunabilme güçlüğü gibi
hususlardan eleştirilebilir. Buna karşın, yaz Kur’an kursu öğretim programı Kur’an-ı Kerim
öğrenme alanı 2 ve 3. kurda öğrenciye kazandırılması kararlaştırılan ünite ve konularla (1–52.
sayfalar + fil suresi ve sonraki kısa sureler + Bakara suresinin 255 ve 285–286. ayetleri ile Haşr
suresinin 22–24. ayetleri) sınırlı bir materyalin taşıma kolaylığı, sayfa sayısının azlığından dolayı
başarma güdüsü sağlaması ve öğrenciye göre tasarlanmış olması bakımından daha işlevsel
olabileceği söylenebilir.
—Hedef davranış ilkesi gereği; kullanılacak materyalin öğrenciyi dersin hedeflerine ulaştırabilecek
nitelikte olması gereklidir. Yani o derste öğrenci neyi öğrenecekse, materyal onu belirgin olarak
ortaya koymalıdır. Öğretimin temel ilkelerinden ikisi; öğretimin bilinenden bilinmeyene, basitten
karmaşığa doğru gitmesidir. Öğrencinin, “Kur’an- ı Kerim Okumaya Giriş”206 ünitesinde öğrendiği
harekeler, cezm, şedde, med gibi konuları, renkli yazma, altını çizme, koyu yapma, ok işaretiyle
belirtme gibi vurgulama araçlarıyla açık bir biçimde görmesi sağlanabilir. Böylece, öğrencinin cüz
okurken öğrendiklerini farklı bir öğrenme ortamında uygulayarak tekrar etmesi sebebiyle öğrenme
hem daha kolay hem de kalıcı bir şekilde gerçekleşmiş olabilir. Diğer yandan, öğrencinin daha önce
öğrendiklerini görmesi, yeni bir öğrenme ortamına geçmekten dolayı başarısız olma korkusuyla
öğrencide oluşabilecek stresi azaltarak, başarma güdüsünü güçlendirebilir.
205
206
Mustafa Önder; Yaz Kur’an Kursu Öğretim Programları A maçlarının Gerçekleş me Düzey i, Sivas 2007, Sayfa 40
DİB, yaz ku r’an kursları öğretim programları, 2005, sayfa 16
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
41
Diğer yandan, yeni öğrenme ortamında (Kur’an-ı Kerim) çok sayıda yabancı uyarıcıyla (Ra harfinin
hükümleri, sakin nun ve ihfa, izhar, iklap gibi tecvidler) karşılaşan öğrenci, öğretimin kazanımları
doğrultusunda hangi uyarana dikkat odaklayacağı hususunda yardım almalıdır. Çünkü algı hem
seçici hem de birleştiricidir. Dolayısıyla öğretim materyalindeki araçlar (harekeler, yazı, tecvid
kuralları gibi) kazanımlar doğrultusunda algılamayı kolaylaştıracak şekilde tasarlanmalıdır.
Böyle bir materyalin, Kur’an öğretiminin ciddiyetini, kutsallığını öteleyeceği / sulandıracağı
düşünülebilir. Lakin henüz Kur’an- ı okumayı ve anlamını bilmeyen çocuklardan, Kur’an’ın
kutsallığını kavramalarını ve ona göre davranmalarını beklemek gerçekçi olmayabilir. Çünkü yaz
kurslarında bir öğretim yapılmaktadır. Öğrencileri tek tek dinlemenin gerekli olduğu yerler vardır.
Bu ise sırası gelene kadar öğrencinin beklemesi demektir. Öğrenciler her ne kadar abdestsiz Kur’anı ellerine almamayı duymuş / öğrenmiş olsalar da onlar çocuktur daha. Neyi, niçin, nerde, ne zaman,
nasıl yapmaları ya da yapmamaları gerektiğini tam olarak bilemez ve uygulayamazlar.
Diğer yandan, pek çok kursta öğretim halı üzerinde yapılmaktadır. Bu ise öğrencinin yorulduğunda
Kur’an- ı yere bırakmasına yol açabilir. İfade edilmeye çalışılan bu iki hususun, Kur’an’a bir ömür
gösterilmesi gereken saygıyı oluşturmak yerine sarsacağı söylenebilir. Oysa kitaptaki ayet ve
sureleri başarıyla tamamlamaları durumunda, Kur’an-ı Kerim hediye edileceği belirtilerek motive
olmuş, Kur’an- ı eline almadan önce onu okumayı ve içeriğini öğrenmiş bir çocuğun, Kur’ân’la
ilişkisinde daha içten bir sevgi ve saygıyla hareket edebileceği söylenebilir. Dolayısıyla (yaz
kursları için) böyle bir Kur’an öğretim materyalinin, Kur’an öğretimi ciddiyet ve kutsallığını
ötelemenin aksine, bu kazanıma hizmet edeceği düşünülmektedir.
Bu projenin bir ayağını yukarıda çerçevesi çizilmeye çalışılan Kur’an ayet ve sureleri oluştururken,
diğer ayağında ayet mealleri vardır.
Kur’an ayetleri Allah’ın buyruklarıdır. Okunsun, üzerinde düşünülsün, anlaşılsın, açıklansın ve
hayata geçirilsin diye gönderilmişlerdir. 207 Ve Kur’an Hz. Muhammed’e Arapça olarak
indirilmiştir. 208 Arapça bilmeyenler de Kur’an ayetlerini anlasınlar, üzerinde düşünsünler diye
Kur’an’ı diğer dillere aktarma ihtiyacından mealler ortaya çıkmıştır. Meâl; sözlükte bir şeyin
varacağı gaye demektir. Istılahta, Kur'ân âyetlerini her yönü ile aynen çevirme iddiası olmaksızın,
başka bir dile aktarmak anlamında kullanılır. Kur'ân'ın kelime ve cümlelerini kelimesi kelimesine,
hiçbir anlamını eksik bırakmadan başka bir dile çevirmek mümkün olmadığı için Kur'ân'ın başka
dillere çevirisine meâl ismi verilmiştir. Bu kelime ile yapılan çevirilerde eksik olabilir, bu anlam,
âyetin, kelimenin yaklaşık manasıdır demek istenir. 209 Yani meâl, Kur’an nazmının eksiksiz bir
aktarılışı değil, sonuç itibariyle mütercimin, Kur’an nazmından anladığı şeydir. Dolayısıyla hiçbir
meâl ne kadar mükemmel olursa olsun, Kur’an hükmünde değildir. 210
Konunun hassasiyetinden dolayı, literatürde ayet meallerinin çoğunlukla aynen aktarılması söz
konusudur. İncelenen ’D.Ö 1-2-3’ ders kitaplarında da kullanılan 156 ayetin sadece 9 tanesi yazarın
kendi düşüncelerine kaynak yapmak için atıf yaptığı ayet mealleridir. Diğer 147 ayet meali ise, ya
ayet kutucuğu içinde ya da metin içinde mealden aynen verilmektedir. Her bir ayetin anlaşılabilmesi
için sayfalarca tefsirinin yapıldığı, bununla ilgili ilim dallarının oluştuğu gerçeğini göz önüne
aldığımızda, çocuklara yönelik metinlerde ayet meallerinin aynen verilmesinin öğretimsel değerinin
düşük kalabileceği söylenebilir. Bu yüzden, ’D.Ö 1-2-3’ ders kitaplarında ve çocuklara yönelik
hazırlanacak diğer materyallerde kullanılacak ayet meallerinin akıcı bir üslup ve sade meallerden
207
Diyanet Avrupa Aylık Dergi, Ağustos 2008, s.30-32
Kur’an-ı Kerim, Yusuf suresi 2, Fussilet suresi 3
209
http://www.d iyanet.gov.tr/turkish/basiliyayin/dinikavramlaroku.asp?id=1123&harf=M
210
www.diyanet.gov.tr/kuran/mtakdim.asp, 03.07.2010, 04:35
208
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
42
seçilmesi gerektiği düşünülmektedir. Çünkü öğretimde dersin öğrenciye uyması esastır. Din
öğretiminin içeriği de, gerek seçilen muhteva gerekse tasarım bakımından öğrenciye uymalıdır. 211
Başkanlık yayınları arasında yapılan incelemede, 212 çocukların zihinsel, psikolojik, sosyal
özelliklerine uygun bir meal olmadığı görülmüştür. Kuruluşunun temel ilkelerinden biri toplumu
din konusunda aydınlatmak 213 olan başkanlığımızın, mevcut toplumun bir parçası, gelecek nesillerin
ise ta kendisi olan çocuklara yönelik “Çocuk Kur’an Ve Meali” hazırlamasının, önemli bir ihtiyaç
olduğu düşünülmektedir.
Sonuç olarak, yaz Kur’an kurslarında Kur’an ve anlamının öğretiminde kullanılacak materyalin,
programdaki ayet ve surelerle sınırlı, sure ve ayetlerin karşısında çocukların seviyesine uygun bir
meal bulunan, tasarım öğeleri çocukların gelişim özellikleri dikkate alınarak seçilmiş, öğrenciye
yönelik açıklama ve yönlendirmelerle kolay anlaşılabilirliği sağlanmış (içeriğinde elif ba ve
programa göre öğretilmesi gereken tecvid kurallarının da bulunabileceği) bir materyal olması
gerektiği düşünülmektedir.
2.5.2. Çalış ma Yaprakları ve Bülten Hazırlama
Yaz Kur’an kursları öğrenme-öğretme ortam ve sürecinde etkin ve verimli şekilde kullanılabilecek
materyallerden birisinin de çalışma yaprakları olduğu düşünülmektedir. Çalışma yaprakları; öğretim
sürecinde çeşitli amaçlarla kullanılan, öğrencilere kendi kendine çalışma ve öğretme-öğrenme
sürecine aktif katılma imkânı veren, üzerinde bir takım bilgi, soru ya da etkinliklerin yer aldığı
kâğıtlardır. 214
Çalışma yaprakları öğretim sürecinde çok önemli işlev görebilir. Zira istenen niteliklere göre
hazırlanan ve yerinde kullanılan çalışma yaprakları;
 Öğretim ortamının zenginleştirilmesini sağlayabilir.
 Soyut konuların somutlaştırılarak sunulmasını sağlar.
 Karmaşık fikirlerin basite indirgenerek anlatılmasına katkıda bulunur.
 Öğretimin canlı ve eğlenceli hale getirilmesini kolaylaştırabilir.
 Öğrencilerin derse olan ilgi ve dikkatlerinin artırılmasına katkıda bulunur.
 Öğrencilere öğrenilecek konu üzerinde pratik yapma olanağı sağlarlar.
 Zamandan tasarruf sağlarlar. 215
Çalışma yapraklarının kendinden beklenen işlevleri yerine getirebilmesi için, materyal geliştirme
ilkeleri doğrultusunda seçilmesi, hazırlanması, uygulanması ve değerlendirilmesi gerekir. Buna göre
çalışma yapraklarının;
 Dersin hedeflerine göre seçilmesi ve hazırlanması,
 Öğrenciye alıştırma ve uygulama imkânı sağlayıcı, 216
 Görsel ve tasarım araçlarının ölçülü kullanılması,
 Öğrencinin ilgisini çekecek ve aktif kılacak nitelikte olması,
 Basit, sade ve anlaşılabilir olması,
 Konunun bütün bilgilerini değil, önemli ve özet niteliğinde olanlarını ihtiva etmesi,
 Yazılı metinler ve görsel öğelerin, öğrencinin gelişimsel özelliklerine uygun ve gerçek
hayatla tutarlı olması 217 gibi niteliklere sahip olması gerektiği söylenebilir.
211
Bey za Bilg in, Eğ itim Bilimi Ve Din Eğ itimi, Gün Yayıncılık, Ankara 2001, ö nsöz
http://www.d iyanet.gov.tr/yayin/dok/yayin_katalog.pdf, 08.01.2012
213
http://www.d iyanet.gov.tr/turkish/dy/Diyanet-Isleri-Baskan lig i-Duyuru-8222.asp x, 07.01.2012
214
Göksel Korkmaz, İlköğretim 2. Kademede Görev Yapan Din Kültürü Ve Ahlak Bilg isi Dersi Öğret men lerinin
Çalış ma Yapraklarını Ku llanma Duru mları, Kayseri 2007, sayfa
215
Yalın, H. _brahim; Ögretim Teknolojileri ve Materyal Gelistirme, Nobel Yay., Ankara, 2000, s. 80.
216
Usun, Salih;Özel Ögretim Teknolojileri ve Materyal Gelistirme, s. 4.
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
212
43




Çalışma yapraklarındaki bilgiler ders kitabındaki bilgileri desteklemeli, onları sorgulatmalı,
geliştirmelidir. 218 Dolayısıyla görsel unsurların yanında, ders kitabına atıflar,
yönlendirmeler, sorular ve etkinlikler de bulundurabilir.
Çalışma yapraklarının bir yüzü dersi öğretmeye, diğer yüzü değerlendirme ya da
geliştirmeye yönelik olabilir. Örneğin; ön yüzde konu ile ilgili hikâye, soru, resim, şekil vb.
arka yüzde test, çeşitli bulmacalar, sözcük avı vs. olabilir. 219
Çalışma yapraklarındaki soru ve yönergeler öğrenciden ne istendiğini açık ve net bir şekilde
ortaya koymalı yani ona rehberlik edebilmelidir. Değilse öğrenciler sürekli öğreticiye
sorular sorarlar ve bu durum zaman kaybına ve sınıf yönetimi sorunlarına neden olabilir.
Çalışma yaprağının renkli olması tercih edilir. Lakin renkli fotokopinin pahalı bir araç
olması sebebiyle, çalışma yaprakları siyah beyaz da hazırlanabilir. Bununla birlikte, renkli
vurgulanması gereken bir öğe kullanılmış bir çalışma yaprağında siyah beyaz renk
kullanmak işlevsel olmayabilir.
Çalışma yaprakları yaz Kur’an kursu öğreticilerinin kendilerini geliştirmelerine de önemli katkılar
sağlayabilir. Çünkü bir konu hakkında çalışma yaprağı hazırlarken konuyu kısa yoldan etkili bir
şekilde kâğıt üzerine aktarabilmek için bir düşünme ve araştırma süreci başlar. Bu esnada öğretici,
bilgileri organize etme, görsel unsurlarla destekleme gibi işlemler gerçekleştirir. Bu süreç
öğreticinin güçlü ve zayıf yönlerin fark etmesine, öğreticilik bilgi ve becerilerini geliştirmesine
imkân sağlayabilir.
Diğer yandan, başkasının hazırladığı çalışma yaprağı gibi materyalleri hazır olarak kullanmak
yerine, öğreticilerin kendi çabalarıyla çalışma yaprakları hazırlaması daha işlevsel olacaktır.
Böylece öğretici hazırladığı materyalin güçlü ve zayıf yönlerinin farkında olacak, gerektiğinde
duruma müdahale ederek, gerekli değişiklikleri anında yapabilecektir. 220 Bununla birlikte, nitelikli
bir çalışma yaprağı hazırlamanın ciddi bir emek ve zaman gerektirdiği gerçeğinden hareketle,
öğreticilere materyal geliştirme ve araç-gereç kullanma hususunda hizmet içi eğitimi verilerek ve
başlangıçta yarı hazır çalışma yapraklarıyla pratik kazanmalarını sağlayarak öğreticilerin
desteklenmesi gerektiği düşünülmektedir.
Yaz Kur’an kursu öğreticileri, sınırlı araç-gerece (ders kitabı, tahta gibi) ve yönteme (anlatım+soru
cevap) bağlı kalmanın getirdiği monotonluk ve sınıf yönetimi sorunlarını azaltabilmek, öğrencinin
derse ilgisini çekmek, onları aktif kılmak, öğrenme yaşantılarını zenginleştirmek için çalışma
yapraklarından faydalanabilirler. Bunun gerçekleşmesi için çevre şartlarının (fiziki, sosyal, hukuki,
ekonomik) değişmesini beklemek yerine, yaşanmakta olan materyal sıkıntısı sorununu aşmak için
kendileri öğretim materyalleri hazırlayabilirler. Bu materyaller, web sitesi veya portal gibi bilişim
teknolojileri aracılığıyla paylaşılarak bilgi birikimi ve materyal bankası oluşturabilirler.
Çalışma yaprakları yaz Kur’an kursu öğretim alanlarının (Kur’an, İtikat, İbadet, Siyer ve Ahlak)
a) giriş bölümünde:
 Dikkat çekmede,
 Öğrencilerin ön öğrenmelerini kontrol etmede,
 Öğrencileri yeni öğrenmelere hazırlamada kullanılabilir.
b) dersi sunma bölümünde:
 Öğrencileri konunun farklı boyutlarına yönlendirmede,

Öğrencilerden yeni örnekler isteyerek öğrenmelerini zenginleştirmede,
217
Demirel, Özcan ve Digerleri; Ögretim Teknolojileri ve Materyal Gelistirme, s.29.
Dogan, Recai; Tosun Cemal,.; Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ögretimi Özel Ögretim Yöntemleri
(lkögretim 6,7,8. sınıflar için), s.160.
219
http://www.dinkulturuogretmeni.com/ogr_teknolojileri/calismakagidi.htm (28.06.2005),
220
Göksel Korkmaz, ilköğretim 2. kademe DKA B Öğret menlerinin Çalışma Yaprağı Ku llanma Duru mu , Kayseri 2007
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
218
44
 Öğrencilere ipucu vermede,
 Öğrenmenin gerçekleşip gerçekleşmediğini kontrol etmede,
 Öğrenilenleri yeni durumlara transfer etmede ve
 Öğrenilenleri özetlemede kullanılabilir.
c) de rsin sonunda ise:

Öğrencilerin öğrenme düzeyini kontrol etmede,
 Öğrencilerin eksik veya yanlış öğrenmelerini düzeltmede,
 Öğrenilen bilgileri özetlemede ve
 Öğrencilerin öğrenmelerini pekiştirmede kullanılabilir. 221
Çalışma yaprağının yanında, dini ve sosyo-kültürel hayatımızda önemli yeri olan Ramazan ve oruç,
kutlu doğum, Çanakkale zaferi gibi konularda öğrencide farkındalık yaratmak için bülten
hazırlanabilir. Bülten, öğretici rehberliğinde öğrenciler tarafından hazırlanmalıdır. Bültenin amacı
ve çalışma esasları öğrencilere belirtildikten sonra, hazırlamak isteyen öğrenciler gönüllüler
arasından seçilmelidir. Bültenin hazırlanmasında, tartışma, buldurma, iş başında eğitim
yöntemlerinden yararlanılabilir. Bülten için, zaman ve bütçe planlaması yapılması da ihmal
edilmemelidir.
2.5.3. Eğitsel Oyunlar Kitapçığı
Oyun, çocuğun psiko- motor, psiko-sosyal, zihinsel ve duyuşsal yeteneklerini geliştiren önemli bir
eğitim aracı, aynı zamanda çocuğun haz duyduğu önemli bir öğrenme sürecidir. 222 Başka bir tanıma
göre oyun; fiziksel ve zihinsel yeteneklerle, sosyal uyum ve duygusal olgunluğu geliştirmek
amacıyla gerçek hayattan farklı bir ortamda yapılan, kendine özgü kurallara sahip, sınırlandırılmış
zaman ve yer içinde süren, gönüllü katılım yoluyla toplumsal grup oluşturan ve katılanları tümünü
etkisi altında tutan eğlenceli bir etkinliktir. 223
Oyun yoluyla çocuk (öğre nci);
221
Göksel Korkmaz, 2007, sayfa 27-28
MEB, ortaöğretim Genel Müdürlüğü, Eğ itsel Oyunlar Dersi Öğret im Programı12. Sın ıf, 2006, sayfa 2
223
Ayşegül Keskin, Oyunların Çocukların Çoklu Zekâ Alanların ın Gelişimine Etkisi Selçuk Ün iversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü İlköğretim Anabilim Dalı Sınıf Öğret men liğ i Bilim Dalı, Konya 2009, sayfa 1
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
222
45

Hayal gücünü kullanarak,
— Düşünmeyi
— Düşündüğünü gerçekleştirmeyi
— Üretmeyi
— Ürettiğini paylaşmayı
— Kendini ifade etmeyi öğrenmek,









Özgüven kazanmak ve duyguları tanımak,
İletişim becerilerini geliştirmek, utangaçlık, çekingenlik, sıkılganlık duygularını yenerek
kolay iletişim kurabilmek,
Sosyalleşmek,
Çevreyi ve kendini daha iyi gözlemlemeyi, yorumlamayı ve empati kurmayı öğrenmek,
Aktif, atılgan ve dinamik bir bireye dönüşmek,
Soyut olgu ve olayları somutlaştırarak daha iyi algılamak,
Yaşadığı ve / veya yaşayacağı çatışmaları ile baş edebilmek için problem çözme yetisini ve
baş etme stratejilerini geliştirmek,
Eğlenirken, yaratıcı etkinlikler sayesinde sanatsal ve estetik bir bakış açısı kazanmak,
Olumsuz davranış edimleri olan çocukların yaştaşları arasında davranış değişikliği
kazanması ve doğru davranışları öğrenmesi hedeflenmektedir.
Yaz tatilinde olan öğrencilerin öğrenirken eğlenmek de haklarıdır. Gerek birçok caminin / kursun
fiziki şartlarının uygun olmaması, gerekse kısa süreli yaz kurslarında bir ömür öğrenciye yol
gösterecek bilgi, duygu ve davranış kazandırma hedefi sebebiyle sınıf / camii içi eğitsel oyunlar
hem öğrencinin ihtiyacına hem de yaz kurslarının genel ve derslerin özel hedeflerine önemli
katkılar sağlayabilir.
Sınıf / camii içinde gerçekleştirilecek eğitsel oyunlarla öğrenciye sorgulama, analiz ve sentez
yapabilme, problem çözme, yargıya varma, kritik edebilme gibi becerileri kazandırabilmek söz
konusu olabilir. Diğer yandan oyun öğrencilere gruplayabilme, analiz yapabilme, hipotezler
oluşturabilme, senteze varabilme, problem çözebilme gibi zihinsel becerilerin kazandırılması için
son derece uygun bir ortam hazırlar.”224 Çocuk, oyun içerisinde bildikleri hakkında uygulayarak
deneyim kazanmakta, taktikler geliştirmekte, düşünüp çözüm yolları üretmekte ve çeşitli kararlar
almaktadır. Böylece, kazandırılmak istenen beceriler, değerler ve kazanımlar oyun içerisinde
kolaylıkla kazandırılabilir.
Dolayısıyla, gerek öğrencinin kendini daha yakından tanımasına, eğlenceli zaman geçirmesine,
sosyal ilişkilerinin gelişmesine katkı sağlayan, gerekse yaz Kur’an kursu öğretim programlarının
bilgi yanında beceri de kazandırmayı amaçlaması225 sebebiyle, sınıf / camii içinde uygulanabilecek
oyunlar, uygulama esasları da belirtilmiş bir kitapçık olarak hazırlanabilir.
2.5.4. Okuma Parçası Kitapçığı
Okuma parçalarının, soyut bir konuyu somutlaştırmak, bir konuyu örnek ile açıklamak, öğrencinin
konuları olaylar ve olgular üzerinde görebilmesini sağlamak, olay ve olguların sonuçları üzerinde
düşündürmek, ahlaki davranışları kişi, olay ve olgular üzerinde göstermek 226 vb. kazanımları vardır.
Öğrenciler; iyilik, doğruluk, hak, adalet gibi değerleri, okuma parçaları sayesinde daha kolay
öğrenebilirler. Ayrıca, insan sevgisinin, saygının, erdemin önemini ve ahlâklı olmanın yüceliğini
224
Hatice ÇAM LIYA R – Hüseyin ÇAMLIYA R, Eğ itimin Bütünlüğü İçinde Çocuk Hareket Eğit imi ve Oyun Manisa:
Emek Matbaacılık, 2001
225
DİB, Yaz Ku r’an Kursları Öğretim Programları, 2005, sayfa 8
226
Cemal Tosun, Recai Doğan ve Ayşe Korkmaz, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, 2001, s. 66–67
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
46
kavrama, toplumun kültürel değerlerini anlama, geçmişte yaşamış insanlar gibi düşünme ve
hissetme (empati yöntemi kullanılarak) becerileri de geliştirilebilir.
Kur’an- ı Kerim’de kıssaların bulunması ve kıssaların önemli bir yekûn tutması, kıssanın öğretim
değerini ortaya koymaktadır. Kıssa kelimesi sözlükte; bir şeyin veya bir kimsenin izini sürüp
ardınca gitmek, bir haber ya da sözü açıklayıp bildirmek, hikâye etmek, anlatmak anlamlarına
gelmektedir. “Kur'ân'da geçmiş peygamberlere ve milletlere dair kıssalar vardır. Kur'ân kıssalarının amacı,
tarihi olayları anlatmak değil, insanlara ibret dersi vermektir. Bu sebeple kıssalar, bir sûrede değil farklı
sûrelerde yeri geldikçe anlatılmış ve tekrar edilmiştir….”227
Kıssa/ hikaye / tarihi olay yoluyla anlatım, direkt değil de dolaylı bir anlatım yolu olduğundan, etki
açısından oldukça güçlü bir yöntemdir. Şunu yap, bunu yapma şeklindeki direkt anlatımda, kişilerin
dirençleri otomatik olarak harekete geçerek, sahip olunan inançlar ya da doğruları muhafaza etme
şeklinde bir tutum takınılabilir. Oysa dolaylı anlatımda kişiye yönelik doğrudan bir etkileme
olmadığından herhangi bir dirençle karşılaşmak söz konusu olmayabilir. Dolayısıyla bu anlatım
şekliyle verilen mesajın algılanması, benimsenmesi ve zihinde canlandırılması daha kolay
olabileceğinden; amaca uygun ve iyi kurgulanmış bir hikayeden / kıssadan / tarihi olay içinde geçen
örnek olaylardan yola çıkarak ahlâkî değerlerin öğrencilere benimsetilebileceği söylenebilir. 228
D.Ö ders kitaplarında, çoğu ünite sonlarında olmak üzere 12’si şiir, 229 6 tanesi düz yazı230 olmak
üzere toplam 18 okuma parçası kullanıldığı görülmüştür. D.Ö ders kitaplarındaki okuma
parçalarının kurlara ve öğrenme alanlarına ilişkin sayısal dağılımı aşağıdaki gibidir.
Okuma Parçalarının Kurlara Ve Öğrenme Alanlarına Dağılımı Tablosu
Öğrenme Alanı
İtikad Öğrenme Alanı
İbadet Öğrenme Alanı
Siyer Öğrenme Alanı
Ahlak Öğrenme Alanı
Toplam
1.Kur
2
1
1
1
5
2.Kur
3
2
2
1
8
3.Kur
1
2
1
1
5
Toplam
6
5
4
3
18
Tabloya göre, itikat ve ibadet öğrenme alanlarında kullanılan okuma parçası sayısının siyer ve ahlak
öğrenme alanlarına göre daha fazla olduğu görülmektedir. Oysa siyer ve ahlak öğrenme alanları da,
okuma parçalarının işlevselliği açısından verimli alanlar olabilirler. Öğretici kitabında da, 3’ü
şiir, 231 10 tanesi düz yazı232 olmak üzere 13 adet okuma parçası mevcuttur. Bu okuma parçalarının
öğrenme alanlarına dağılımına baktığımızda 1’inin itikat, 3’ünün ibadet, 5’inin siyer ve 4’ünün
ahlak öğrenme alanıyla ilgili konularda kullanılması tavsiye edilmektedir. Buna göre, öğrenmeöğretme sürecinde her öğrenme alanında yeterli nicelikte okuma parçası kullanıldığı söylenebilir.
Ders kitaplarındaki okuma parçalarından ikisi ünite içinde, 233 diğerleri ünite sonlarında
verilmektedir. Bu ise, okuma parçasının desteklediği konu geçtikten sonra, parçanın öğrencinin
227
http://www.d iyanet.gov.tr/turkish/basiliyayin/dinikavramlaroku.asp?id=1021&harf=K
http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/168/index3-ulusoy.htm
229
DİB, Dinimizi Öğreniyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci kitabı, 1.kur, sayfa 15, 21, 37, 2.kur; 20-21, 30, 33, 41, 47,
3.kur; 19, 51, 54, 71
230
DİB, Dinimizi Öğreniyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci kitabı, 1.kur, sayfa 68-69, 105, 2.kur; 52-53, 59, 69, 3.kur;
85
231
DİB, Dinimizi Öğreniyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğretici kitabı, sayfa 78-79, 171, 230-231
232
DİB, Dinimizi Öğreniyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğretici kitabı, sayfa 83, 93-94, 95-96, 108-109, 117, 149, 192,
193, 249-251, 276-277
233
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 30; 3.kur, s. 54
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
228
47
karşısına çıkmasına yol açmaktadır. Örneğin; “ İslam’ın Şartları” 234 isimli okuma parçasında,
İslam’ın her bir şartı dörtlükler halinde işlenmektedir. Okuma parçasının ele aldığı temalar ünitede
konu başlığı olarak mevcuttur. Lakin İslam’ın şartları maddeler halinde verildikten sonra, sadaka,
amel- i salih, mükellefin davranışlarıyla ilgili konular geçmekte, sonra bu okuma parçası
gelmektedir.
Okuma parçalarından 16 tanesi, ünitede geçen konulardan birini desteklemektedir. 235 Konuyu
desteklemediği düşünülen okuma parçası ise 2 tanedir. Birincisi, “Ablama Dua” 236 isimli şiirdir.
Parça, küçük bir çocuğun namaz tecrübesini mizahi bir dille işlemektedir. Parçada geçen namaz
günlük, yani 5 vakit namazdır. Parçanın yer aldığı ünitede geçen konular ise, bayram, teravih ve
cenaze namazı konularıdır. Dolayısıyla okuma parçasının ünitede geçen konularla, doğrudan bir
ilişkisinin olmadığı söylenebilir.
İkincisi, “Hz. Ali Ve Hırsız”237 isimli okuma parçasıdır. Parçanın kullanıldığı ünitede parçanın
yerine getireceği işlev belirtilmemiştir. Ünitenin bölümlerinden biri olan “Sözümüzde Duralım ”
başlıklı bölümle dolaylı bir ilişkisi olduğu söylenebilir. Oysa parçanın içeriğinin “Rızık” 238 başlığı
ile ele alınan bölüm ile daha uyumlu olduğu, dolayısıyla bu bölümde kullanılmasının daha verimli
olacağı düşünülmektedir.
D.Ö ders kitaplarındaki 18 Okuma parçasından 17 tanesi resimlerle desteklenmiş, 1 tanesi ise renkli
zemin üzerine yerleştirilmiştir. Doğru sorular sorulursa, resim / fotoğrafın vereceği cevaplar, ilgili
olduğu metnin anlaşılmasında oldukça etkili olabilirler. D.Ö ders kitaplarında sorularla resim /
fotoğraflara dikkat çekme özelliği yoktur. Öğretici kitabında ise, D.Ö ders kitaplarında yer alan 111
resim/fotoğraftan bazılarına sorularla dikkat çekilmiştir. Örneğin; “Öğrencilerinizden ÖK s. 60’taki
resim ve 61’deki haritanın metnin hangi bölümüyle ilişkili olduğunu bulmalarını isteyiniz. (Resim,
Arap Yarımadası’nda kurulan panayırları; harita, Arap Yarımadası’nın fizikî yapısını işaret
etmektedir.)”239 gibi. (Diğer örnekler için bakınız.) 240
Soruların çoğunlukla, resim/fotoğrafın metinle ilişkili bölümünü tespit etme ve resimdeki nesneyi
tanıma şeklinde olduğu söylenebilir. Oysa okuma parçalarında kullanılan resim / fotoğraflar;
üzerinde gözlem yapılması, resim / fotoğrafta bulunan herhangi bir nesnenin ismi, özellikleri,
fotoğrafta bulunan nesnelerin sınıflandırılması, nesne veya öğelerin birbirleriyle olan ilişkisine
yönelik sorular, fotoğrafta görülen temanın veya herhangi bir öğenin durumuna ilişkin sorular
yöneltilebileceği gibi, öğrencilerin resim / fotoğraftan yola çıkarak bir hikâye oluşturmaları veya bir
senaryo yazmaları da istenebilir. 241 Örneğin; 1.kur kitabı sayfa 76’da yer alan resimden hareketle,
resimdeki iki kişinin neler konuşmuş olabileceğine ilişkin bir senaryo yazmaları istenebilir. Ya da
1.kur kitabı sayfa 66’da yer alan resme yönelik; Hz. Peygamber zamanındaki ulaşım, ticaret, giyimkuşam, iklim gibi hususlara dikkat çekilerek, öğrencilerden günümüzle karşılaştırmaları, benzer ve
farklı yönlerini sorgulamaları istenebilir.
Diğer yandan, okuma parçalarıyla ilgili olarak, “bu parçada anlatılmak istenilen nedir?”, kişi
hakkında bilgi veriliyorsa “bu kişinin hangi özelliği anlatılıyor?”, ibret aldırmak amacıyla anlatılan
parçada “burada kötü ve iyi olan davranış nedir?”, “Siz olsaydınız ne yapardınız?” şeklindeki
234
DİB, Din imizi Öğren iyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci kitabı, 1.ku r, sayfa 37
DİB, Dinimizi Öğreniyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci kitabı, 2007, 1.kur, sayfa 15, 21, 37, 68, 105, 2.kur, sayfa
20– 21, 30, 33, 47, 59, 3.kur, sayfa 19, 51, 54, 71, 85
236
DİB, Dinimizi Öğreniyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 41
237
DİB, Dinimizi Öğreniyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci kitabı, 2007, 2.kur, sayfa 69
238
DİB, Dinimizi Öğreniyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, 2007, 3.kur, sayfa 28
239
DİB, Dinimizi Öğreniyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğretici Kitabı, 2007, sayfa 81
240
DİB, Dinimizi Öğreniyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğretici Kitabı, 2007, sayfa 28, 34-35, 48, 65, 67, 70, 72, 81, 84,
91, 98, 163, 169, 249, 254
241
Cemalettin Şahin, Konu Alanı Ders Kitabı Inceleme Kılavuzu (Sosyal Bilgiler), 2003, sayfa 152
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
235
48
parçaya uygun sorularla, okuma parçasıyla dersin hedefleri arasındaki ilişkinin hem açıklık hem de
kuvvet kazanması sağlanabilir.
Sonuç olarak, D.Ö ders kitaplarının okuma parçalarıyla desteklendiği, bununla birlikte; okuma
parçalarının, desteklediği konu geçtikten sonra büyük ölçüde ünite sonlarında verilmesiyle, okuma
parçalarındaki metinlerin ve görsel öğelerin dersin kazanımlarıyla ilişkisini kurabilecek soru ve
açıklamalara kısmen yer verildiği, dolayısıyla okuma parçalarının yeterince işlevsel olmadıkları
söylenebilir.
Okuma parçalarına ilişkin yukarıdaki betimlemeden ve öğretimde kıssa / hikaye / kültürel- tarihi
olay işlemenin öğretimsel değeri bakımından; D.Ö ders kitaplarındaki konuları destekleyici,
öğretimin hangi aşamasında kullanılabileceğine ilişkin açıklama ve yönergelere sahip, örnek olay
incelemesini ve rol oynama (dramatizasyon) yönetimini uygulamayı mümkün kılacak bir formda
hazırlanmış okuma parçalarından oluşmuş bir kitapçığın, verimliliği artıracağı düşünülmektedir.
Aşağıda, araştırmacı tarafından geliştirilmiş bir senaryo hikayenin, drama yöntemiyle işleniş ders
planı görülmektedir.
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
49
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
50
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
51
2.5.5. Bilgisayar Destekli Öğretim (BDÖ)
Günümüzde her 2 yılda bir bilgi birikiminin ikiye katlandığı uzmanlar ve araştırmacılar tarafından
ifade edilmektedir. Bilginin bu kadar hızlı bir şekilde çoğalmasının / değişmesinin arkasında bilişim
teknolojileri alanında gerçeklesen yenilikler yatmaktadır. Bu gelişmeler tüm insanların dikkatini bu
alana çektiği gibi, herkes bu gelişmelerden kendi alanında nasıl faydalanabileceği arayışına da
girmiştir. 242 Yaz Kur’an kurslarındaki öğretim için de teknoloji kullanılması artık yükses sesle
dillendirilir ve çeşitli materyaller hazırlanır olmuştur. Başkanlığın elif ba cd’si ile özel grupların 243
ve kişilerin bu alandaki çalışmaları örnek gösterilebilir.
Bilgisayar Destekli Öğretim’de bilgisayar, öğrenmenin meydana geldiği bir ortam olarak kullanılan,
öğretim sürecini ve öğrenme motivasyonunu güçlendiren, öğrencinin kendi öğrenme hızına göre
yararlanabileceği, kendi kendine öğrenme ilkeleriyle bilgisayar teknolojisinin birleşmesinden
oluşmuş bir öğretim yöntemidir. Bu yöntemin öğrenme öğretme süreçlerindeki başarısı
(kazanımlara uygun yazılım, öğrenci seviyesine uygunluk, öğreticinin bilgisayar hususunda bilgi ve
becerisi vb.) gibi çeşitli değişkenlere bağlıdır. Bilgisayar Destekli Öğretimin olası yararları şu
şekilde sıralanabilir:
— Bilgisayar, öğrencileri aktif kılabilir.
— Her öğrenciye kendi öğrenme hızında bir öğrenim sağlar.
— Bedensel ya da zihinsel özürlü öğrenciler, özel olarak düzenlenen Bilgisayar Destekli
Öğretim ortamında bireysel öğrenme hızlarına göre ilerleyebilirler.
— Bilgisayar Destekli Öğretimde, öğrenci bilgisayarla etkileşim kurarak, istediği anda konu ile
ilgili sorular sorarak yanıtlarını alabilmekte ve istediği kadar tekrarlayabilmektedir.
— Bilgisayar destekli eğitimle konular öğrencilere daha kısa sürede ve sistemli bir şekilde
öğretilebilir.
— Öğrenci kendi çalışmasına rağmen, öğretmen tarafından sürekli denetlenebilir ve
gerektiğinde müdahale edilebilir.
— Öğretmeni dersi tekrar etme, ödev düzeltme vb. görevlerden kurtar arak ona öğrencilerle
daha yakından ilgilenme ve verimli çalışma zamanı ve olanağı sağlayabilir.
— Bilgisayar, öğretim zamanının etkili bir şekilde kullanılmasını sağlayabilir.
— Öğrencinin yaratıcılık yeteneklerini geliştirebilir.
Bilgisayar Destekli Öğretimin temel bileşenlerini şu şekilde sıralamak mümkündür:
1.
Donanım
2.
Öğrenci
3.
Öğretmen
4.
Yazılım
Bu bileşenlerden donanım ve öğrenci için söylenecek pek fazla bir şey yoktur. Önem ve gereğine
inanıldığı, öğretimde faydaları gözlendiği sürece pek çok kursun gerekli donanımı sağlama
hususunda istekli olacağı düşünülmektedir. Öğrencilerin ise, hangi sosyo-ekonomik çevreden olursa
olsun BDÖ’e açık ve hazır oldukları söylenebilir. Bu konuda yapılması gereken ilgi ve ihtiyaçlarına
yönelik olan bilgiyi, onların alabileceği şekilde onlara sunmaktır.
Yukarıdaki bileşenlerden öğretici ve yazılım hususunda ise bazı çekinceler vardır. Bu çekinceleri
şöylece betimlemek mümkündür:
— Öğretimi hazır yazılımlar üzerinden gerçekleştirmek, bir iletişim süreci olan öğrenmeöğretme süreci içinde öğrenci öğretici, öğrenci öğrenci etkileşimini olumsuz etkileyebilir.
242
243
http://yunus.hacettepe.edu.tr/~sadi/yayin/UOYPSS1-2007_ YilmazSoylu-Seferoglu_BilProgram.pdf
http://www.yazkurankurslari.co m/
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
52
— Öğretimde kullanılan her materyalin, öğretim programını destekleyici ve programda
belirlenen kazanımları öğrenciye kazandırıcı nitelikte olması gerekir. Bu tip yazılım ve
programların sürekli yenilenmesi ve geliştirilmesi gerekebilir.
— Program uygunluğunun yanında, eğitim yazılımlarının öğretimsel olarak da etkin öğrenme
ortamlarını öğrenciye sunabilmesi gerekir.
— Bilgisayar ya da projeksiyondan gösterilen bir film / slayt vb. görsel materyal, öğretimin
hangi aşamasına, hangi kazanıma ilişkin olduğu belirtilmeden / bilinmeden öğrenme
ortamına taşınırsa, öğretime faydadan çok zarar verebilir. Örneğin dersin hedefleri
doğrultusunda gösterilen bir çizgi film esnasında, öğretici filmi durdurup izlenen bölümlere
ilişkin neler sorabileceğini, filmin nasıl devam edeceğine ilişkin açıklama ve yönlendirmeler
yapabilmesi vb. gerekir. Aksi halde, kullanılan materyalin eğlenceli zaman geçirilmesinden
başka kazanımı gerçekleşmeyebilir. Böyle bir ortamın, sınıf yönetimi sorunlarına da yol
açabileceği söylenebilir.
— Her şeyden önce bir öğretim yazılımını kullanılabilmesi için mutlaka gerekli donanımın
bulunması gerekir. Sınıf / camii ortamında BDÖ’lü öğretim için gerekli donanıma erişim
bazen zor ya da pahalı bir süreç olabilir. Yazılımların sürekli yenilenmesi ise ek bir
maliyettir.
— Öğretim sırasında öğreticinin önceden planlamadığı anlık değişiklikler sergilenmesi gerekli
olabilir. Bu bazen, bir öğrencinin ortaya attığı bir soruya cevap olarak ya da sorulan bir
soruya alınan cevap olarak gelişebilmektedir. Bu noktada bilgisayarın düşünme yeteneği
olmadığından cevap vermesi veya mevcut durumu öğrenmeye katkısı olacak şekilde
kullanması mümkün olamaz.
— Bilgisayarın eğitimcinin rolünü üstlenmesi mümkün değildir ve öğretmensiz eğitim öğretim
asla olamaz. Dolayısıyla bazı öğreticiler, öğretmenlik rolünü büyük ölçüde elinden aldığı
kaygısıyla BDÖ’lü öğretime karşı olumsuz tutum geliştirebilirler.
— Eğitimcinin bilgisayar bilgi ve becerisi de BDÖ’lü öğretimin niteliğini belirler. Bu konuda
en üst sınır tabii ki olamaz, fakat en alt sınırı olarak şöyle tanımlamak mümkündür. Öğretici,
en az olarak, bilgisayarda neler yapabileceğini, ondan neler bekleyeceğini bilmeli ve
kullanabilmelidir.
— Bazen çok paralar harcayarak alınan donanımlar, kullanılmadan kenarda durabilir ve
harcanan paraların israf olmasına neden olabilir.
— Bazen de bir bilgisayarda yapılan çalışmalar, kullanılan yazılımlar diğer bir bilgisayarda
açılmayabilir.
BDÖ (Bilgisayar Destekli Öğretim) hususunda ortaya konmaya çalışılan görüş ve düşüncelerden
sonra denilebilir ki; Öğretimde ideal olan BDÖ’i gerçekleştirmek değil, öğretimi zenginleştirecek
her türlü materyal ve yönteme dengeli bir şekilde yer vermektir. Dolayısıyla BDÖ, eğitim
öğretimde olmazsa olmaz bir ihtiyaç değil; öğretimi zenginleştirmesi amaçlanan bir katma değer,
bir ilave katkıdır. Bu yüzden BDÖ genelleştirilmemeli, bununla birlikte BDÖ’e yatkın öğreticiler,
öğrenme ortamları, sosyo-ekonomik çevreler olduğu gerçeğinden hareketle, bu alanda kendini
geliştirmek isteyen öğreticilere eğitim sunmak, donanım ve yazılım sağlamak gibi fırsat ve imkânlar
sunulabilir.
Sonuç olarak, D.Ö öğrenci ders kitapları öğretimde kullanılan tek materyal değil, kaynak ola rak
varlığını devam ettirmeli, “Diğer Materyaller” başlığı altında önem ve gereğine işaret edilmeye
çalışılan materyallerle de öğrenme öğretme ortam ve süreci zenginleştirilmelidir. Çünkü öğretim
ortamını düzenlerken öğreticinin araç-gereç kullanmaya istekli olup olmaması, bunları kullanmanın
faydalı olacağına inancı, araç-gereç kullanmadaki bilgi ve becerisi öğreticinin materyal ve araçgereç seçimini etkilemektedir. Teorik faydası ne olursa olsun, öğretici kullandığı materyalin
kullanımı ile ilgili istek, bilgi ve beceriye sahip değilse araç- gereç kendinden beklenen faydayı
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
53
sağlayamayabilir. 244 Dolayısıyla yaz Kur’an kursu öğreticilerinin; öğrencilerin, kursun, sosyoekonomik çevrenin, kişisel bilgi ve becerilerinin doğrultusunda seçim yapabilecekleri alternatif
seçenekler çoğaltılmalıdır.
3. SONUÇLAR VE ÖNERİLER
Bu bölümde, çalışma sonunda yaz Kur’an kurslarının mevcut ve olası öğretim materyallerine ilişkin
ortaya çıkan bilgi ve bulgulardan hareketle ulaşılan sonuçlara ve sonuçlar doğrultusunda gelişt irilen
önerilere yer verilmiştir.
Sonuçlar
 D.Ö ders kitaplarındaki ünite ve bölüm sayısıyla, bu ders için ayrılan sürenin yetersiz
olduğu kanaatine varılmıştır.
 D.Ö öğrenci ders kitapları, öğretici kitabı ve öğretici kılavuz kitabı birbirini açıklayan ve
tamamlayan bir setin parçaları olmalarına rağmen, biçim, dil ve anlatım, görsel ve eğitsel
tasarım farklılıkları taşıdıklarından, aralarındaki yakın ilişkilerin kolaylıkla anlaşılabilir ve
uygulanabilir nitelikte olmadıkları yargısına ulaşılmıştır.
 D.Ö öğrenci ders kitaplarında sade bir dil kullanılmıştır. TDK yazım kurallarına büyük
ölçüde uyulmuştur. Yeni bir kavram ele alınırken daha önceki kavramlarla ilişki kurulması
özelliğine büyük ölçüde dikkat edilmiştir. Anlatımda çeşitliliğe gidilmiş, anlatımı
kuvvetlendirmek için düşünceyi geliştirme yollarından da yararlanılmıştır. Bu olumlu
niteliklerin yanında, anlaşılabilirlik niteliği düşük uzun cümlelerin ve Türkçe söz dizim
kurallarına uygun olmayan cümle yapılarının da olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
 Yaz Kuran kursları öğrenme-öğretme ortam ve sürecinde kullanılan öğretim materyallerinin
nicelik ve nitelik olarak yeterli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Öne rile r
 Dini bilgiler ders saatini artırmak ya da D.Ö ders kitaplarındaki ünite / bölümlerden bir
kısmından vazgeçmek suretiyle, ders saatiyle ünite / bölümler arasında bir denge kurulması
gerektiği söylenebilir.
 D.Ö öğrenci ders kitapları, ilköğretim 6-7-8 1. kademe öğrencilerine has kılınarak,
ortaöğretim öğrencileri için ayrı materyal (ders kitabı ya da program) ve bu öğrenciler için
ayrı kurs ve öğretici tahsis edilebilir.
 Yaz Kur’an kursu öğretim materyalleri olan kitaplar, alan araştırması, uzman
değerlendirmesi vb. yollarla elde edilen veriler doğrultusunda geliştirilebilir.
 Anlaşırlık niteliği düşük uzun cümleler, ikiye bölünebilir ya da metnin anlamını
bozmayacak şekilde kısaltılabilir. Türkçe söz dizim kurallarına uygun olmayan cümle
yapılarının varlığından hareketle de, D.Ö öğrenci ders kitaplarının Türkçe dil uzmanı
tarafından kontrol edilmesi gerektiği söylenebilir.
 D.Ö ders kitapları dini bilgiler öğretiminde yararlanılan kaynak kitap hüviyetine sahip
olarak, çalışma yaprakları, “Tatil Arkadaşım” dinlence kitapçığı, “Eğitsel Oyunlar
Kitapçığı” ve “Okuma Parçaları Kitapçığı” gibi yardımcı materyallerle desteklenebilir.
Böylece öğrenme-öğretme sürecinde yararlanılabilecek materyaller çeşitlendirilerek
zenginleştirilebilir.
 Diyanet aylık çocuk dergileri taranarak, programdaki kazanımları destekleyen bulmaca,
karikatür, resim, şiir vb. Araçlardan oluşan bir tatil arkadaşı kitapçığı oluşturulabilir.
 Öğretici kılavuz kitabındaki eğitim-öğretim yaklaşımları, kazandırılması amaçlanan
değerler, iyi bir öğreticinin taşıması gereken nitelikler, öğrenme-öğretme ilkeleri ve
244
Yalın, H. _brahim; Ögretim Teknolojileri ve Materyal Gelistirme, s.83.
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
54









öğrenme-öğretme sürecinde kullanılabilecek yöntem ve teknikler, yaz Kur’an kursu
öğreticilerinin hazır bulunuşluğuna uygun bilgilerle ve daha uygun bir dil ve anlatımla
sunulabilir.
Öğretici kılavuz kitabı ve öğretici kitabının formatında değişikliğe gidilerek, bu iki kitap
“Öğretici Kılavuz Kitabı” adıyla tek kitap olabilir. Bu doğrultuda hazırlanmış bir öğretici
kılavuz kitabı, daha derli toplu ve öğreticilerin hazır bulunuşluğuna uygun olduğu için
anlaşılır olacağından, uygulanabilirliği de yüksek olabilir.
Yaz kursu öğreticilerine yönelik seminer ve kurslardaki eğitim faaliyetleri, gelişim
psikolojisi, iletişim bilgisi ve sorunları, öğretim teknolojileri ve materyal geliştirme gibi
ihtiyaç duydukları alanları da kapsayabilir.
Bu dersler konu alanı uzmanları tarafından verilebilir.
Ders içerikleri ile kullanılan dil ve anlatım yaz kursu öğreticilerinin hazır bulunuşluğu
dikkate alınarak düzenlenebilir.
Seminer ve kurslarda eğitim, probleme (çoklu zekayı esas alan yöntemli öğretim, öğrencinin
gelişim özellikleri, materyal hazırlama ve etkin materyal kullanımı, sınıf yönetimi, iletişim
bilgisi ve sorunları vb.) teorik yaklaşımlardan ziyade, birlikte materyal hazırlama, ders
planı yapma, ders işlenişi gerçekleştirme gibi pratik kazandırmaya yönelik olabilir.
Öğreticilere yönelik kurs ve seminerler, kursun başlamasına yakın tarihlerde değil,
öğreticilerin kurs ve seminerden sonra ders planı ve çalışma programı yapmasına yetecek
zaman kalacak şekilde gerçekleştirilebilir.
Kur’an ve anlamının öğretimine yönelik, programdaki ayet ve surelerle sınırlı, sure ve
ayetlerin karşısında çocukların seviyesine uygun bir meal bulunan, tasarım öğeleri dikkate
alınarak hazırlanmış, öğrenciye yönelik açıklama ve yönlendirmelerle kolay anlaşılabilirliği
sağlanmış (içeriğinde elif ba ve programda öğretilmesi öngörülen tecvid kurallarının da
bulunabileceği) bir materyal olan “Çocuk Kur’an ve Meali” hazırlanabilir.
Öğreticilerin kendi çabalarıyla çalışma yaprakları hazırlaması daha işlevsel olacağından,
öğreticilere materyal geliştirme ve araç-gereç kullanma hususunda hizmet içi eğitimi
verilerek ve başlangıçta yarı hazır çalışma yapraklarıyla pratik kazanmaları sağlanarak
öğreticiler bu hususta desteklenebilir ve motive edilebilir.
Öğreticilerin sınırlı araç-gerece (ders kitabı, tahta gibi) ve yönteme (anlatım+soru cevap)
bağlı kalmanın getirdiği monotonluk ve sınıf yönetimi sorunlarını azaltabilmek, öğrencinin
derse ilgisini çekmek, onları aktif kılmak, öğrenme yaşantılarını zenginleştirebilmek için
gerekli öğretim materyallerini bulabileceği web sayfası veya portalı hazırlanarak bir
materyal bankası oluşturulabilir. Böylece öğreticilerin bilgi, duygu ve tecrübelerini
paylaşabileceği bir ortam sağlanabilir.

Öğretme-öğrenme sürecinde yapılması gereken bazı etkinlikler ve ölçme-değerlendirme
çalışmaları, görsel- işitsel yardımcı ders araç-gereçlerini ve kırtasiye kullanımını
gerektirmektedir. Alınması gerekli bilgisayar, projeksiyon, yazıcı vb. Hususlarda yaz
Kur’an kursu öğreticilerinin / derneklerin fiyatı ve işlevselliği hususunda çekinmeden alım
yapabilecekleri teknoloji ürünleri için anlaşmalar sağlanabilir.

BDÖ genelleştirilmemeli, bununla birlikte BDÖ’e yatkın öğreticiler, öğrenme ortamları,
sosyo-ekonomik çevreler olduğu gerçeğinden hareketle, bu alanda kendini geliştirmek
isteyen öğreticilere eğitim sunmak, donanım ve yazılım sağlamak gibi fırsat ve imkânlar
sağlanabilir.
KAYNAKÇA
—Abdurrahman Kılıç; Serdar Seven; Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, Pegam-A
Yayıncılık, 7.Baskı, Ankara 2008
—Âdem Ünsal; Yaz Kuran Kurslarında Din Eğitim Ve Öğretimi (Denizli Örneği), Süleyman
Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Isparta, 2009 (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi)
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
55
—Adnan Karadüz, İlköğretim Türkçe Dil Bilgisi Kitaplarının “Öğreticilik” Kavramı Bağlamında
Eleştirisi, Erciyes Üniversitesi Türkçe Eğitimi Bölümü, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı: 21,
Yıl: 2006—Ali Göçer, İlköğretim ikinci Kademe Türkçe Ö ğretmen Kılavuz K itaplarının
işlevselliğinin Belirlenmesi, httpwww. sosyalarastirmalar.comcilt4sayi16_pdfgocer_ali.pdf,
23.01.2011
—Ayşegül Keskin, Oyunların Çocukların Çoklu Zekâ Alanlarının Gelişimine Etkisi Selçuk
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İlköğretim Anabilim Dalı Sınıf Öğretmenliği Bilim Dalı,
Konya 2009
—Beyza Bilgin, Eğitim Bilimi Ve Din Eğitimi, Gün Yayıncılık, Ankara 2001
—Tosun, Cemal, Din Eğitimi Bilimine Giriş, Pegam A Yayıncılık, Ankara 2005
—Cemal Tosun, Recai Doğan ve Ayşe Korkmaz, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu,
Nobel Yay. Dağıtım, Ankara, 2001
— Cemal Tosun ve Recai Doğan, İlköğretim 6, 7 ve 8. Sınıflar İçin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
Öğretimi Özel Öğretim Yöntemleri, Pegem A Yayınları, Ankara 2003
—Cemalettin Şahin, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu (Sosyal Bilgiler), Gündüz Eğitim
ve Yay. Ankara 2003
—DİB; Din Hizmetlerinde Yöntem Ve Verimlik, Dib Yayınları, Ankara 2006
—DİB, Yaz Kuran Kursları Öğretim Programı, Ankara, 2007
—DİB, Yaz Kur’an Kursları Öğretici Kılavuzu, Dib. Yayınları, Ankara, 2006
—DİB, Dinimizi Öğreniyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğrenci Kitabı, Türkiye Diyanet Vakfı
Yayınları, Ankara, 2007
—DİB, Dinimizi Öğreniyoruz Yaz Kur’an Kursları Öğretici Kitabı, Türkiye Diyanet Vakfı
Yayınları, Ankara, 2007
—Fatih Çınar, “İlköğretim Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi Öğretim Programının Değerlendirilmesi
Üzerine Bir Araştırma (Isparta Örneği)”, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Isparta, 2005 (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi)
—Göksel Korkmaz, İlköğretim 2. Kademede Görev Yapan Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi Dersi
Öğretmenlerinin Çalışma Yapraklarını Kullanma Durumları, Kayseri 2007 (Yayınlanmamış
Y.Lisans Çalışması)
—Hasan Öztürk, “Camilerin Çocuk Eğitimindeki Yeri Ve Yaz Kursları”, Selçuk Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya 1996 (Yüksek Lisans Tezi)
—Hasan Yavuzer, Dini Otorite Ve Teşkilatların Sosyolojik Analizi, Kayseri, 2005 (Yayınlanmış
Doktora Tezi)
—Halil İbrahim Yalın, Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme, Nobel Yay. Ankara 2000
—Hatice Çamlıyar – Hüseyin Çamlıyar, Eğitimin Bütünlüğü İçinde Çocuk Hareket Eğitimi ve
Oyun Manisa: Emek Matbaacılık, 2001
—Hülya Plancı, “Sözlü Ve Yazılı Anlatım”, Anadolu Üniversitesi Yayınları No:1073, Eskişehir,
1998
—http://www.diyanet.gov.tr/turkish/basiliyayin/dinikavramlaroku.asp?id=1021&harf=K
—http://yunus.hacettepe.edu.tr/sadi/yayin/UOYPSS12007YilmazSoylu Seferoglu_BilProgram.pdf
—http://www.yazkurankurslari.com/
http://moodle.midas.baskent.edu.tr/file.php/4/ders_sunumlari/Ogretm_Arac_Greclerinin_Secimi_ve
_Hazirlanmasi.pdf, 15.12.2010
http://www.dinkulturuogretmeni.com/server/Depo_eski/egitimbilim/Materyal_Hazirlama_Ilkeleri_
Yazan_Bilal_YORULMAZ.doc, 15.12.2010
http://public.cumhuriyet.edu.tr/aturer/otmgdersnotlari.html, 15.12.2010
—http//www.diyanet.gov.tr/turkish/dinegitimi, 07.12.2010
—http://www.ogrenmenesneleri.com/ogrenme-nesnesi- haber-detay.aspx?NewsId=11
—http://www.odevarsivi.com/dosya.asp?islem=gor&dosya_no=142788, Ders Kitabının Yardımcı
Materyalleri, Öğretmen Kılavuzu, 24.08.2009
—http//www.tdk.gov.tr/yazımkılavuzu/kısaltmalar, 29.10.2010
—http//www.diyanet.gov.tr/yayin/default.asp, umre rehberi, pdf, 29.10.2010
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H
56
—http//www.tdkterim.gov.tr/bts/, 28.11.2010
—http://ogm.meb.gov.tr/belgeler/genelge_2010_32.pdf, 31.12.2010
—http://dogm.meb.gov.tr/dinkulturu4_8.pdf, 31.12.2010
—http//www.edebiyatogretmeni.net/anlatim_bicimleri.htm, 18.07.2010
—http://www.diyanet.gov.tr/turkish/basiliyayin/dinikavramlaroku.asp?id=1123&harf=M
—http://www.diyanet.gov.tr/kuran/mtakdim.asp, 03.07.2010
—http://www.dinkulturuogretmeni.com/ogr_teknolojileri/calismakagidi.html
—http://www.diyanet.gov.tr/yayin/dok/yayin_katalog.pdf, 08.01.2012
—İrfan Başkurt, Din Eğitimi Açısından Kur’an Öğretimi Ve Yaz Kuran Kursları, Dem Yayınları,
İstanbul, 2007
—Leyla Küçükahmet, Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, Nobel Yayınlar ı, Ankara, 2004
—MEB, “Din Öğretimi Genel Müdürlüğü“, Ortaöğretim Dkab Öğretim Programı, Ankara 2005,
pdf, http://dogm.meb.gov.tr/program-.htm
—MEB, “Ders Kitapları İle Eğitim Araçlarının İncelenmesi Ve Değerlendirilmesine İlişkin
Yönergede Değişiklik Yapılmasına Dair Yönerge”, Tebliğler Dergisi, Ağustos 2008
—MEB, ortaöğretim Genel Müdürlüğü, Eğitsel Oyunlar Dersi Öğretim Programı12. Sınıf, 2006
—Mesiha Tosunoğlu, Mehmet Metin Arslan Ve İdris Karakuş, Ko nu Alanı Ders Kitabı İnceleme,
Anıt tepe Yayıncılık, Ankara 2005
—M. Şevki Aydın, “Kuran Kursu Ve Kur Sistemi”, Diyanet Aylık Dergi, Mart 2007
—M.Şevki Aydın, Bir Din Eğitimi Kurumu Olarak Kur’an Kursu, Başak Matbaacılık, Ankara 2008
—Mustafa Akdağ, Eğitimde Materyal Kullanımı, http://web.inonu.edu.tr/~makdag/materyal.ppt,
15.12.2010
—Mustafa Önder; Yaz Kuran Kursları Öğretim Programı Amaçlarının Gerçekleşme Düzeyleri, ,
Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara 2007 (Yayınlanmamış Doktora Tezi)
—Nazif Yılmaz ve Alpaslan Durmuş, Yaz Kuran Kurslarında Eğitimde Kalite Rehberi, Dem
Yayınları, İstanbul, 2006
— Nazif Yılmaz, Verimli Bir Yaz Kur’an Kursu İçin Nitelikli Eğitim ve Öğretim, Dem Dergi, Yıl
1, sayı 1
—Nurettin Fidan; Okulda Öğrenme ve Öğretme, Alkım Yayınevi, Ankara 1996
—Ömer Asım Aksoy, Dil Yanlışları, Adam Yay. 7. Basım, İstanbul 1997
—Özcan Demirel ve Diğerleri; Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme
—Ramazan Buyrukçu, Kur’an Kurslarında Din Eğitimi ve Öğretiminin Verimliliği Üzerine Bir
Araştırma (Göller Bölgesi Örneği), Fakülte Kitapevi, Isparta, 2001
—Salih Aybey, İlköğretim Çağındaki Öğrencilerin Diyanet İşleri Başkanlığı Tarafından Açılan Yaz
Kursları İle İlgili Görüşleri, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bursa 2005
(Yayınlanmamış Yüksek Lisans Çalışması)
—Sinan Cırık, Yaz Kurslarında Din Eğitimi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya
1997 (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Çalışması)
—Süleyman Sadi Seferoğlu, Öğretim Teknolojileri Ve Materyal Tasarımı, Google, Materyal
Geliştirme-Temel Kavramlar, acikders.hacettepe.edu.tr/dersler/der...pps, 12.12.2010
—Süleyman Akyürek, “Kur’an kursu öğreticisinin mesleki yeterlilikleri”, Sosyal Bilimler Enstitüsü
Dergisi Sayı: 18 Yıl: 2005/1
—Süleyman Akyürek; Din Hizmetleri Personelinin Hizmete Hazırlık Eğitimi Program Tasarısının
İncelenmesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı: 23 Y l: 2007/2, sayfa 475
—Tuğba Yanpar Şahin ve Soner Yıldırım, Öğretim Teknolojileri Ve Materyal Geliştirme, Anı Yay.
Ankara 1999
—Ziya, Bursalıoğlu, Eğitim Yöneticisinin Yeterlikleri, Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yay.
Ankara 1981
Kemal ASLAN
Kırıkkale Merkez Yeşil Camii İ-H