GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT - Your Pocket Library

Transkript

GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT - Your Pocket Library
01
1. Ünite
GÜZEL SANATLAR
ve EDEBİYAT
1. Güzel Sanatlarda Edebiyatın Yeri .............................................................................. 6
2. Edebiyatın Bilimlerle İlişkisi ....................................................................................... 12
3. Dilin İnsan ve Toplum Hayatındaki Yeri ve Önemi ................................................... 20
4. Metin ........................................................................................................................... 21
5. Edebî (Sanatsal) Metin ............................................................................................... 25
Konu Değerlendirme Testi - 1 ...................................................................................... 32
Konu Değerlendirme Testi - 2 ...................................................................................... 34
5
Güzel Sanatlarda Edebiyatın Yeri
02
03
a. Güzel Sanatlar
 Sanat, güzeli anlatma, oluşturma çabasıdır.
Güzellik
 Sanat, insanlık tarihi kadar eskidir.
Evrensellik
 Sanat hava, su gibi somut bir ihtiyaç olmasa da sanatsız bir coğrafya var olmamıştır.
GÜZEL
SANATLARIN
TEMEL
NİTELİKLERİ
Sanat, insanın kendini ifade etme ihtiyacından
Özgünlük
doğmuştur.  Sanat bir dışavurumdur.
Etkileyicilik
Yaratıcılık
 Sanat en ilkel toplumlardan en ilkel toplumlara
kadar her kültürde vardır. etkinlik
Güzel Sanatların Sınıflandırılması
Fonetik (işitsel) Sanatlar
Görsel (Plastik) Sanatlar
Ritmik (Dramatik) Sanatlar
Edebiyat
Tabiattaki malzemelere dayalıdır. (Boya, taş, mer-
mer, kıl, tahta gibi) İnsan hareketlerine, gös-
terime dayalıdır.
Müzik
Heykel
Sese ve söze dayalıdır.
Tiyatro
Sinema
Resim
Opera
Minyatür
Bale
Hat
Dans
Mimari
Ebru
Kaat'ı
etkinlik video
6
GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT
04
b. Sanat ve Zanaat
Sanat ve zanaat çok uzun zaman ayn› kavramlar olarak görülmüfltür. 19. yüzy›la kadar bu böyle devam
etmifltir. Oysa sanat ve zanaat birçok noktada ayr›l›r:
1 Sanat yarar gözetmezken zanaat›n temelinde
yararl›l›k ilkesi vard›r.
2 Sanat eserinin efli benzeri yokken zanaatkâr›n
ortaya koyduklar› birbirine benzer.
05
NOT
Tahtadan çar›k yontan bir zanaatkar, o üründe
önce “kullan›fll›l›k” arayacakt›r. Güzel olmas›, bu
özelli€inden sonra gelir. Öncelikle çar›€›n rahat,
kullan›fll› olmas› gerekir ki amac›na hizmet etsin.
Bir heykelin ise böyle bir amaca hizmet etmesi gerekmez. Onun güzel olmaktan öte bir amac› yoktur.
3 Sanatta fayda soyut anlamda de€erlendirilirken,
zanaatta somut bir fayda söz konusudur, ifle
yararl›l›k esast›r.
4 Sanatta yarat›c›l›k ön planda iken zanaatta ortaya konan yap›t bir el becerisinin ürünüdür.
5 Zanaatta usta-ç›rak iliflkisi ile bir becerinin sonra gelene kazand›r›lmas› söz konusudur. Sanat
alan›nda belli ö€retim çal›flmalar› yap›lsa da
sanatç›n›n ö€rendi€i fleye yeni bir ruh, farkl› bir
bak›fl eklenmesi gerekir.
etkinlik
c. Güzel Sanatlar›n S›n›fland›r›lmas›
Güzel sanatların sınıflandırılmasında belirlenen geleneksel ölçüt sanat eserinin yapılmasında kullanılan
malzemedir.
Sanat eserinde estetik kurallar
ve hayal gücü
temel unsurdur.
Sanat eseri tarihsel dönemden
bağımsız değildir.
Aşağıdaki tabloya uygun kelimeleri yazalım.
Güzel Sanatlar
Malzemesi
Edebiyat
Dil
Mimarlık
Taş
Müzik
Melodi, nota, ses
Heykel
Kil, mermer
Resim
Fırça, boya, tuval
Tiyatro
dekor, kostüm
video
7
06
07
Şimdi Okuma Zamanı
ARARKEN
Sanat adam› içinde yaflad›€› dünya ile, gerçekle çal›flmaktan kaç›namaz. ‹sterse Ahmet Haflim gibi: “Seyreyledim eflkâl-i hayat› - Ben havz-› hayalin sular›nda” desin,
ancak kendi düflünde var olan bir âleme dald›€›n› sans›n, gene bu dünyay› anlat›r.
Ahmet Haflim de söylüyor zaten: “Bir aks-i mülevvendir an›nçün – Arz›n bana eflcâr
ü nebat›”; yani düflünün sular›na e€ilince gördü€ü gene bu topra€›n bitkileridir,
yeryüzünde olanlar›n belki daha renkli birer yank›s›d›r. (Do€rusu, hiç de iyi
söyleyememifl! Diyece€i kendili€inden vezinli, kafiyeli olarak bir heyecan›n musikisiyle gelmiyor. Ahmet Haflim bir fliir edebilmek için çal›fl›yor, didiniyor; u€raflt›€›n›
da belli ediyor; temiz, güzel bir dil kayg›s› duymad›€›n› da belli ediyor.)
Nurullah Ataç
Sanat adam› gerçekle çal›flmaktan, eserini gerçekle yo€urmaktan kaç›namaz çünkü duyu, duygu, düflünce, nesi varsa hepsini bu dünyadan, kendisine verilmifl olan dünyadan alm›flt›r. Ellerimizin
de€diklerini küçümseyip ruhun yüce a€›nlar›n› (aflk, sevda), bildirdiklerini uman zavall›lar bile gene
topra€a ba€l›d›rlar. Ancak insanlar iki türlüdür: Kimi kendine verilmifl olan› be€enir, onunla yetinir, kimi
de onu düzeltmek, kendince daha güzellefltirmek ister. Bunlar birbirinden kesin s›n›rlarla ayr›lm›flt›r demiyorum. Hemen her insan›n gördükleriyle yetindi€i günleri oldu€u gibi gördü€ünü ifllemeye kalkt›€›
günleri de olur. Ancak kiminde hayranl›k, kiminde düzeltme dile€i daha güçlü olur.
Nurullah Ataç / Karalama Defteri
d. Edebiyat
Edebiyatın ana malzemesi dildir
.
Dil
, edebiyat eserinde bir ressamın
tuvali
işlemesi, bir bestecinin sesleri
düzenlemesi gibi, edebiyatçı tarafından işlenir, biçimlendirilir.
Dil, düz anlamının dışında kullanılır. Söz sanatları ve
çağrışımlar kullanılır. Edebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil
denir.
Bir yazıya edebî olma özelliğini katan üsluptur
Uslup, sanatçının dil ve anlatım
.
özelliğidir.
Edebiyat sanatı kullanılarak ortaya konan esere edebî
metin
denir.
Her edebî eser yazarından izler taşır.
Osman Hamdi Bey
8
GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT
08
09
Resimleri karşılaştırmalı olarak ele aldığımızda sanat eseri ile oluşturulduğu toplum ve tarihsel dönem arasındaki ilişkiye açıklık kazandırabiliriz. Şimdi bu resimleri inceleyelim.
II. resim
I. resim
III. resim
video
etkinlik
Resimlerin karşılaştırmalarını yazalım.
‹lk resim, Osmanl› ‹mparatorlu€u Dönemi'nde hâkim olan minyatür sanat›n›n örne€idir. Bu resim
anlay›fl›nda, Rönesans’tan sonra resmin en temel
özelli€i olan perspektifi göremeyiz. Resme tepeden
bakan ve her fleyi gören bir göz hâkimdir sanki.
Çünkü minyatür sanat›n›n icra edildi€i toplum bir
‹slâm toplumudur; tek ve hâkim bak›fl aç›s› Tanr›’ya
aittir. Bu nedenle minyatür örne€inde, insan›n hâkim oldu€u bir bak›fl aç›s›n›n ürünü olan perspektif
özelli€ini aramak anlaml› de€ildir. İkinci resim, Pablo Picasso’nun “Guernica” adl› eseridir. Bu eser, ‹spanya iç savafl›n› anlatmaktad›r. Savafl›n
fliddetini resmin içerdi€i ögelerin parçalanm›fll›€›nda
rahatl›kla görebiliriz. Di€er yandan Rönesans ve
sonras›n›n etkin tekni€i olan perspektiften eser yoktur. Çünkü 20. yüzy›l›n bafl›nda Rönesans, aydınlan-
ma ve modernizmin insan› ve insan akl›n› merkeze
alan anlay›fl› çökmüfltür. 9
Üçüncü resim, Rönesans’la birlikte insan›n merkeze kondu€u ve insan›n bak›fl aç›s›n›n ön plana
ç›kt›€› dönemin bir ürünüdür. Leonardo da Vinci’ye ait “Mona Lisa” adl› bu eserde insan› merkez alan bak›flın ürünü olan perspektifi görebiliriz.
Bunun yan›nda resmin merkezinde insan›n oluflu
da, Rönesans’›n insan› evrenin merkezine koyan
anlay›fl›n›n resme yans›y›fl›n› gösterir.
Modernizmin ilerlemeci anlay›fl› insana yarar sa€lamam›fl, tam tersine sanayi devriminin etkileri ile
birleflti€inde insanl›€a felaket ve savafl getirmifltir.
Ayd›nlanman›n ürünü Newton fizi€i de, Einstein’›n
görecelilik kuram›yla sars›lm›flt›r. Art›k sabit, güvenilir ve tek bir do€rudan bahsetmek pek olas›
de€ildir. Bu durumun etkisini Picasso ve di€er sanat dallar›ndaki sanatç›lar›n eserlerinde görebiliriz.
Art›k gerçekli€e farkl› bak›fl aç›lar›ndan ve bir bütün olarak bakmak gerekmektedir.
10
etkinlik
Afla€›daki fotoğrafların ait olduğu sanat kolunu yazalım.
C
B
B
A
İşitsel
Sanatlar
C
A
C
Dramatik
Sanatlar
B
Görsel
Sanatlar
C
etkinlik
Afla€›daki sanatlar›n hangi sanat koluna dâhil olduklar›n› yanlar›na yazalım.
1 Hat
Plastik
2 Opera Dramatik
3 Müzik Fonetik
11 Edebiyat Fonetik
4 Pandomim Dramatik
12 Resim Plastik
5 Tiyatro
Dramatik
13 Dans Dramatik
6 Mimari Plastik
14 Bale Dramatik
7 Ebru Plastik
15 Minyatür Plastik
8 Kaat'ı Plastik
16 Kabartma Plastik
9 Heykel 10 Tezhip
10
Plastik
Plastik
11
GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT
12
13
etkinlik
Tablonun güzel sanatların bir ürününün olmasının nedeni aşağıdakilerden hangileri olabilir, bunları ( 3)
işareti ile belirtelim.
Biriciktir, Özgündür.( 3 )
1 İstenilen ebatlara sahiptir.( ✗ )
2 Kullanışlıdır.( ✗ )
3 4 Toplumsal fayda gözetilmiştir.
(✗)
5 Estetik, zevk ve heyacan uyandırmaktadır.
(3)
Üretim amaçlanmıştır.( ✗ )
6 7 Yapanın hayal gücünü yansıtmıştır.
(3)
8 Ticari kaygılarla, ekonomik bir nedenle üretilmiştir.
(✗)
9 İnsanda hayranlık uyandırmaktadır.
( 3)
10 Kişilerde farklı duyguları oluşturmaktadır.
(3)
etkinlik
I
II
III
IV
V
Yukarıdaki fotoğraflardan hangisi diğerlerinden farklı bir sanat dalına aittir?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
11
E) V.
14
Şimdi Okuma Zamanı
15
SERENAD
Yeflil pencerenden bir gül at bana,
Aç›lan bir gülsün sen yaprak yaprak
Ifl›klarla dolsun kalbimin içi.
Ben aflk›mla bahar getirdim sana;
Geldim iflte mevsim gibi kap›na
Tozlu yollar›ndan geçti€im uzak
Gözlerimde bulut, saçlar›mda çi€.
‹klimden flark›lar getirdim sana.
fieffaf damlalarla titreyen, a€›r
Bir kufl sesi gelir dudaklar›ndan;
Koncan›n alt›nda bükülmüfl her sak.
Gözlerin, gönlümde açan nergisler.
Seninçin dallardan süzülen ›t›r,
Düflen öpüfllerdir dudaklar›ndan
Senin için karanfil, yasemin, zambak...
Mor akasyalarda ürperen seher.
Pencerenden bir gül att›€›n zaman
Ifl›kla dolacak kalbimin içi.
Geçiyorum mevsim gibi kap›ndan
Gözlerimde bulut, saçlar›mda çi€.
e. Bilim ve Sanat
Bilim
, gerçe€i aray›p bulmaya ve ona aç›kl›k
kazand›rmaya dayan›r.
Sanatsa
gerçe€e estetik
aç›dan yönelir. Onu aç›klamaz
; ö€retmeye,
kavratmaya çal›flmaz, yaln›zca sezdirir.
Caudwel flöyle der: “Sanat, duygunun bilimidir; bilimse bilginin sanat›d›r.” NOT
Edebiyat, hayal gücüne dayanır.
Bu özelliğiyle bazı buluşların ortaya çıkmasında
kaynaklık eder.
Bilim alanında yapılan gelişmeler edebiyatı doğrudan etkiler.
Ahmet Muhip D›ranas
Bilim ve sanat aras›ndaki farkl›l›klar› flu flekilde s›ralamam›z mümkündür:
1 Bilim objektiflik gerektirir, sanat ise subjektiftir.
2 Bilim somut bir yararl›l›k tafl›r, sanatta ise fayda
arka plandad›r.
3 Bilim terimlere dayan›r, sanat ise imgelere dayan›r. 4 Bilimin amac› bilgiye ulaflmakt›r, sanat ise var
olan› sanatç›n›n bak›fl aç›s›yla farkl› bir flekilde
yans›tmay› amaçlar.
5 Bilim düflüncenin ard›ndan koflar, sanat duygunun, sezginin önderli€ini tercih eder.
6 Bilim do€ruyu, sanat güzeli arar.
7 Bilim netli€i ye€lerken sanat kesinli€in ç›plakl›€›ndan kaçar.
etkinlik
12
GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT
16
17
f. Edebiyat ve Güzel Sanatlar
Bu özellikleriyle de evrensellik tafl›r. Ancak edebî eserin malzemesi dil oldu€u için; ancak o dili bilenler
do€rudan edebî esere ulaflabilir. Bu dili bilmeyenler
içinse çeviri vazgeçilmez olur. Çevrilirken de baz› edebî ürünler, oluflturulduklar› dilin kimi anlamsal, ritimsel özelliklerini kaybeder. Bu, edebî ürünün en büyük
flanss›zl›€›d›r.
Edebiyat malzemesi dil olan fonetik bir sanatt›r.
‹nsan›n kendini, gördüklerini, fikirlerini
veya
hayallerini güzel bir formda anlatmas›n› sa€layan bu
sanat, söze yeni bir biçim
vermeye dayan›r.
Müzik
de bir fonetik sanatt›r. Edebiyata en yak›n
sanat türü de odur. Zaten edebiyat ile müzik çok eski
ça€larda bile bir arada olmufltur. Eski Türkler fliirlerini
“kopuz” ad› verilen bir saz eflli€inde söylemifllerdir.
Eski Yunan’da da “lyr”
adl› saz eflli€inde fliirler
söylenmifltir. fiiirdeki ahenkli söyleyifller
ve
ritim
, müzikle benzerlik tafl›r.
Edebiyat, baz› sanatlara da destek sunar.
Örne€in tiyatro ve sineman›n metinleri söze dayan›r,
bu noktada yollar›n›n kesiflti€ini söyleyebiliriz. Bir
heykel, bir tablo veya mimari bir eser, al›c›s›na herhangi bir arac› olmaks›z›n do€rudan ulafl›r.
etkinlik
etkinlik
Aşağıda verilen cümlelerdeki boşlukları dolduralım.
1 Sanatın temelinde insan sevgisi
, hoşgörü
2 İnsanın olduğu her yerde sanat
3 İnsan, yazıyla edebiyata
mimarlığa
yönelmiştir.
4 Edebiyatı, insanın içindeki iyi
vardır.
, sesiyle müziğe
ve güzeli
, renkleriyle resime
ortaya çıkarmaya yarar.
5 Dış dünyada var olanları olduğu gibi aktarmak sanat
6 Sanat eseri bir kurgudur
8 Sanat her zaman gelişmekte
10 Sanat eseri biriciktir
etkinliği değildir.
, sanatçısının hayal gücüyle sınırlıdır.
7 Sanat eseri bilgileri doğrudan
9 Sanatçı doğayı
vardır.
vermez, sezdirerek
ve değişmektedir.
olduğu gibi taklit etmez.
, özgündür
, aynısı yapılamaz.
13
verir.
, yaşadığı yerle
Edebiyatın Bilimlerle ilişkisi
18
Edebiyat ile bilim dallar› aras›ndaki ba€ ilk bak›flta
kolayca fark edilmez asl›nda. Ancak bilim
de
edebiyat
da insan içindir.
Eksenlerinin ayn› olmas› onlar› organik bir ba€la
yak›nlaflt›r›r birbirine.
Edebiyatç› bir birey olarak bir co€rafyada,
bir topluluk içinde yaflar ve yaflad›€› dönemin
çalkant›lar›ndan o da nasibini al›r.
Dolay›s›yla tarih, co€rafya, psikoloji, felsefe, sosyoloji, bilim ve teknik
gibi alanlarla edebiyat›n az veya çok iliflkili oldu€u
söylenebilir.
19
a. Edebiyat ve Sosyoloji
Edebiyat insanı ve onun yaşadığı toplumu ele alır.
Sosyoloji
de toplumu inceleyen bir bilim dalıdır.
Sosyologlar, edebî eserlerde yazıldığı toplumun sosyal yapısını
bulabilir.
Edebiyatçılar da sosyologların gözlemlerinden, verilerinden yararlanarak eserleri ortaya koyabilir.
Orhan Kemal’in, Yaflar Kemal’in romanlar›nda Çukurova insan› farkl› yönleriyle anlat›l›r. Kimi yerde a€aköylü iliflkisi, kimi yerde sanayileflmenin oluflturdu€u
yeni iflçi s›n›f›, mevsimlik toprak iflçilerinin durumu
anlat›l›r. Kimi yerde de bat›l inançlar›, cahillikleriyle
köylüler ayr›nt›lar›yla aktar›l›r.
Yazarlar gözlemlerini aktar›rken sosyal yap›y› daha
yak›ndan tan›mak veya ç›kar›mlar›n› sosyolojik bulgularla k›yaslamak f›rsat›n› yakalayabilirler. etkinlik
Şimdi Okuma Zamanı
TAAfifiUK-I TALAT VE F‹TNAT’TAN
– ‹smim Rag›be’dir. Bir müderris k›z›y›m. Anam on befl sene
evvel ölmüfl, beni ufak b›rakm›flt›r. Pederim beni okumaya,
yazmaya çal›flt›r›r. Nak›fla, dikifle çok sevdam vard›r.
Ama b›rakm›yor: “Onlar bir ifle yaramaz, sen okumaya,
yazmaya bak!” diyor.
– Suphanallah! ... Kar›, müderris olmayacak, kâtip olmayacak. K›za o kadar okumak yazmak ne lâz›m? K›zlara birinci
laz›m olan fleyler dikifl dikmek, nak›fl ifllemek vesair böyle
fleylerdir. Yaz› da fena de€il. Demem ama…”
fiemsettin Sami
Metni Değerlendirelim
fiemsettin Sami, Taaflfluk-› Talat ve Fitnat’› 1872 yılında yay›mlam›flt›r. Türk edebiyat›n›n ilk roman› olan
bu edebiyat metni “görücü usulü evlenme”ye karfl›
gençlerin birbirini tan›yarak evlenmesi gerekti€ine
vurgu yapar.
Osmanl›’da kad›n›n eğitimi üzerinde durur.
Bu parçadan da anlafl›laca€› üzere geleneksel Osmanl› toplumunda kad›n›n toplumsal kimli€i bellidir. Okuma, ö€renme ve bilme eylemleri kad›nla
de€il, erkekle ilgilidir. Roman›n yaz›ld›€› yıl olan
1872, Osmanl› toplumunun Bat› de€erleri ve bilgisi
ile karfl›laflt›€› Tanzimat Dönemi içinde bir tarihtir.
‹mparatorlu€un Bat›l›laflma süreci içinde oldu€u bu
dönemde toplumsal bir dönüflüm yaflanmaktad›r.
Bu toplumsal dönüflümün, var olan toplumsal yapı özelliklerini dönüştürdü€ünü, dönüfltürmesi gerekti€ini dile getirir dönemin ayd›nlar›. Daha ileri bir
toplum için kad›n sadece nak›fl dikiflle ilgilenmemeli, bunun yan›nda okumay›, yazmay› ö€renmeli,
e€itimli olmal›d›r. Çünkü kad›nlar gelecek nesilleri
yetifltirecek “anneler”dir. Bu romanda toplumsal
dönüflümün, de€erlerin ve kimliklerin de€ifliminin
izlerini görmekteyiz.
14
GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT
20
21
b. Edebiyat ve Tarih
 Edebiyat ürünleri oluşturdukları dönemin izlerini açık
veya gizli
 Dönemin siyasî
, kültürel
eserlerde kendini gösterir.
taşır.
, sosyal olayları  Bazı edebî ürünlerde dönem, doğrudan doğruya
aktarılabilir.
 Edebiyatçı tarihsel
gerçeklerden yola çıksa da
tarihî gerçeklere bire bir sadık kalmayabilir.
 Edebiyatçı, tarihten aldığı bir ana olayı kurgusal küçük olaylarla
, diyaloglar
yarattığı kahramanlarla
ve kendi
anlatabilir.
 Edebî eserlerden bazıları tarihe kaynak oluşturabilir. Anı
kitapları buna örnektir.
Şimdi Okuma Zamanı
ABDÜLHAM‹D DÜfiERKEN’DEN
(…)
-Ahmet R›za Bey'le Talât, beraber Meclisten arabaya binip Y›ld›z’a gittiler. Kâmil Pafla’n›n ittifaka yak›n bir
ekseriyetle ademi itimat reyi ald›€›n› söyleyip sadaretin Hüseyin Hilmi Pafla’ya tevcih edilmesini isteyecekler. Hünkâr tabii kabul edecektir.
Genç kad›n bir an “Zavall› Sultan Hamit! Koca Padiflah› elinizde bir kuklaya çevirdiniz!’ diye düflündü.
Sonra geçmiflle ilgili duygu ve düflüncelerinden bir kere daha s›yr›larak bugüne, günün ç›karlar›na dönüp
sordu:
– Son içtimada ve sadrazam›n düflmesinde de tesirin oldu, de€il mi?
Nahid S›rr› Örik
Metni Değerlendirelim
Yukar›da bir bölümü al›nt›lanan “Abdülhamit Düflerken” adl› roman, bir dönemin genel görünümünü
vermesi aç›s›ndan son derece önemli bir edebî eserdir. Politik iktidar›n el de€ifltirmesinin ele al›nd›€› ve
romanda, ‹ttihat ve Terakki Partisi’nin yönetimdeki yetersizli€i , Abdülhamit’in zay›fl›€ı , devlet içindeki
güç ve iktidar kavgalar› tüm aç›kl›€› ile olabildi€ince tarafs›z biçimde okura sunulur. Ön planda Abdülhamit’in vezirlerinden birinin k›z› olan Nimet ile parti içinde genç bir subay olan fiefik’in aflklar› ve bu
aflk›n dönemin iktidar iliflkileri ve dönüflümüyle paralelli€i yer al›r. Bu aç›dan bak›ld›€›nda, “Abdülhamit
Düflerken” baflar›l› bir tarihî romand›r.
15
22
c. Edebiyat ve Felsefe
23
d. Edebiyat ve Bilim-Teknik
Bilimin ve teknolojinin hayat›m›z›n hemen her alan›na girdi€i günümüzde edebiyat›n onu konu edinmemesi düflünülemez. Jules Verne ise yap›tlar› ile
asl›nda bilim adamlar›ndan bir ad›m öndedir. “Denizler Alt›nda Yirmi Bin Fersah”, “Aya Yolculuk” gibi eserlerini yazd›€›nda daha ne denizalt›
icat edilmiflti ne de ay yüzeyine ç›k›lm›flt›. Edebiyat adam›n›n hayal gücü kimi kez bilim adam›na
esin oluflturabilir. Bilim-kurgu romanlar›, bilimin
imkânlar›n›n çok ötesini hayal eden yazarlar›n ürünleridir.
Edebî eserler, kimi kez do€rudan kimi kez de dolayl› olarak bir düflünceye dayanabilir. Edebî eserde
düflünce, metnin geneline yay›larak okurun sezip yorumlayarak ulaflabilece€i flekilde aktar›labilir. Bazen
bir roman kahraman›n›n felsefî düflünceleri de romana yön verebilir.
e. Edebiyat ve Psikoloji
Edebî eserlerde insan ruh dünyas›
aç›s›ndan da
ele al›n›r. ‹nsanlar›n olaylar ve durumlar karfl›s›ndaki
tepkileri, içine girdikleri psikolojik
durumlar,
roman ve öykülerde ruh çözümlemeleri
yoluyla aktar›lmaya çal›fl›l›r.
NOT
Bizim edebiyat›m›zda
Mehmet Rauf’un “Eylül”
,
Peyami Safa’n›n “Dokuzuncu Hariciye Ko€uflu” ;
Nabizade Naz›m’›n “Zehra”
,
Yusuf At›lgan’›n “Aylak Adam”
adl›
romanlar› insan psikolojisinin edebiyatta değerlen-
dirilifline güzel örnekler olarak gösterilebilir.
Dostoyevski’nin ünlü kahraman› “Raskolnikof” h›rs›,
suça meyli, suçluluk psikolojisi, gelgitleri, vicdan muhasebesi gibi yönleriyle baflar›yla yans›t›lm›fl bir edebî
karakter olarak karfl›m›za ç›kar. Bu yönüyle “Suç ve
Ceza” adl› roman psikoloji ile edebiyat›n ba€lant›s›n›
aç›kça gözler önüne serecek niteliktedir.
16
GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT
24
25
Şimdi Okuma Zamanı
EYLÜL’DEN
Evet, ne olacakt›? Burada dursa ne olacakt›?
Bu kesin ve yan›ts›z soruyu belki bin kere kendi nefsine sormufl, azap ve ihanetten baflka bir
fley olmayan bu hayat›n sonu olmad›€›n› daima düflünmüfltü. fiimdi gittikçe elinden kaçan
özdenetiminin, daima artan sersemli€inin sonucunda onar›lamayacak bir fley yapmak, istemeyerek, bilmeyerek a€z›ndan kaç›raca€› bir
söz ya da bak›flla her fleyi keflfettirip hakl› bir
nefret ve i€renmeye hedef olmamak, o kadar
saf ve temiz bak›fl› bir nefret titreyifliyle kendi
üstünde görmemek için bir çare varsa onun da kaçmak oldu€una karar verince, rahat etmiflti. Çünkü son
zamanlar onun önünde dururken içinde kaynayan feryat arzular›na dayanmak pek güç oluyor, bunun
her fleyi göze ald›racak bir taflk›nl›k oluvermesinden korkuyordu.
Mehmet Rauf
Metni Değerlendirelim
Mehmet Rauf’un “Eylül” (1901) roman› Bat›l› an-
olmas›na ve Suat’›n da buna
lamda ilk psikolojik roman›m›z olarak kabul edilir.
kay›ts›z kalmamas›na neden
Bu romanda, aflk üçgeninin yaratt›€›
gerilimin
insan›n ruh hâli üzerindeki etkisi rahatl›kla görülebilir. Suat ve Süreyya evlidirler. Süreyya memur
olarak görev yapt›€›ndan mali aç›dan babas›na
ba€›ml›d›r. Bu nedenle çift ayr› bir eve ç›kamaz
ve yazlar› Süreyya’n›n ailesinin ba€ evinde geçirmek zorunda kal›rlar. Bu durum onlar›n can›n›
çok s›kmaktad›r. Sonunda Suat kocas›n› mutlu
olacakt›r.
Bu sars›c› durum ve bu durumunun Suat’ta yarattığı pikoloji,
roman boyunca bütün incelikleriyle betimlenir. Roman eylül ay›nda dönülen
konakta yang›n ç›kmas› ve
yang›nda gençlerin ölmesiyle son bulur.
etmek için kendi babas›ndan para alarak bir yal›
Bu romanda oldu€u gibi her romanda karakterle-
kiralar. Süreyya çok sevdi€i denize kavuflmufltur.
ri ve karakterler aras›ndaki iliflkiyi anlayabilmek
Bütün gününü yelkenle ve bal›k tutmakla geçirir.
için psikolojinin yard›m›na ihtiyac›m›z vard›r.
Bu arada Süreyya’n›n akrabas› Necip de onlarla
yaflamaya bafllar. Bu durum Necip’in Suat’a âfl›k
17
26
27
f. Edebiyat ve Co€rafya
Edebiyat, insan›, yaflad›€› fiziksel ortam aç›s›ndan da
ele al›r. Roman ve öykülerin ana unsurlar›ndan biri de
“mekân”
d›r.
Bu aç›dan co€rafya-edebiyat
kaç›n›lmazd›r.
iliflkisi
Gezi yaz›lar› , gezilip görülen bir yerin
okura kültürü, dili, gelenek ve görenekleri, tarihi
yap›lar›, co€rafik özellikleri, tar›m›, sanat› aç›s›ndan
tan›t›ld›€› edebî ürünlerdir.
Bu eserlerde yazar, co€rafi bilgilerden yararlanabildi€i
gibi, co€rafyayla ilgilenenler içinde bu eserler yard›mc›
kaynak olabilmektedir.
Şimdi Okuma Zamanı
(…)
fiimdi ne görüyorum? Anadolu… Düflmana ak›l
ö€reten müftülerin, düflmana yol gösteren köy
a€alar›n›n, her gas›pla bir olup komflusunun
mal›n› talan eden kasaba eflraf›n›n, asker kaça€›n›
koyunda saklayan zinac› kad›nlar›n, frengiden
burnu çökmüfl sahte sofular›n, cami avlusunda
o€lan kovalayan softalar›n türedi€i yer buras›d›r.
Burada, b›y›klar›n› makasla k›rpt› diye nice fikir
ve ümit dolu Türk gencinin kafas› tafl alt›nda ezildi. Burada, yüzü düflmana dönük, nice vatan mücahitleri savunduklar› kimselerin eliyle arkadan
vuruldu. Burada, millî timsalin, millî ba€›ms›zl›k
sembolünün yolu kaç defa kesildi ve kaç defa
oturdu€u flehrin etraf› isyan silahlar›yla çevrildi.
Burada, ben vatan delisi millet divanesi; burada,
ben harp malulü Ahmet Celal yapayaln›z›m.
Bunun nedeni, Türk ayd›n›, gene sensin! Bu viran ülke ve yoksul insan kitlesi için ne yapt›n?
Y›llarca, yüzy›llarca onun kan›n› emdikten ve
onu bir posa halinde kat› toprak üstüne att›ktan
sonra, flimdi de gelip ondan tiksinmek hakk›n›
kendinde buluyorsun.
Anadolu halk›n›n bir ruhu vard›, nüfuz edemedin. Bir kafas› vard›; ayd›nlatamad›n. Bir vücudu
vard›; besleyemedin. Üstünde yaflad›€› bir toprak
vard›! ‹flletemedin. Onu b›rakt›n. O, kat› toprakla kuru gö€ün aras›nda bir yabani et gibi bitti.
fiimdi, elinde orak, buraya hasada gelmiflsin. Ne
ektin ki ne biçeceksin?
18
Yaban / Y. Kadri Karaosmanoğlu
GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT
28
29
etkinlik
Metin "Yaban" roman›ndan al›nm›flt›r. Söz konusu roman›n yay›mlan›fl yılı 1933 ’tür. Fakat romanda
anlat›lan zaman Kurtulufl Savafl› Dönemi'dir. Bu noktada, 1933
y›l›ndan Kurtulufl Savafl› Dönemi'ne bak›lmaktad›r.
1 Verilen al›nt›y› edebiyat – tarih iliflkisi çerçevesinde inceleyelim.
Sanatçı
tarihî bir olaydan yola çıkarak gerçeği eserine konu edinmiştir. Eserin yazılması için tarihî bilgilere ihtiyaç duyulmuştur.
2 Yukar›daki metin neden bir edebiyat eserine ait bir parça olarak kabul edilmektedir?
Hayattaki gerçek alınmış, kurgulanarak edebî gerçeklik hâline dönüştürülmüştür.
etkinlik
3 Metinde kurgu içinde ele al›nan dönemin toplumsal gerçeklikleriyle karfl›lafl›yor muyuz?
Konu edilen dönemdeki toplumsal gerçeklere bakıldığında yaşananların esere yansıdığını görebiliriz.
4 Karakterin Anadolu’ya ve Anadolu insan›na bak›fl› nas›ld›r? Bu bak›fl, sizce dönemin hangi sosyolojik
gerçekli€ini görünür k›lmaktad›r?
Karakter, Anadolu'ya ve Anadolu insanına tepkilidir. Savaş atmosferinde Ahmet Celal'in yalnızlığı vurgulanmıştır. Ahmet Celal'in Anadolu insanını nasıl gördüğü anlatılmıştır.
19
Dilin İnsan ve Toplum Hayatındaki Yeri ve Önemi
30
31
Dil, insan ve toplum hayatında önemlidir, şöyle ki:
Dil, onu kullanan insanlar aras›nda çok uzun
zaman öncesine dayanan bir anlaflma arac›d›r.
Dil, canl›d›r; geliflir, de€iflir, yenilenir ve bunlar olmazsa yok olup gidebilir.
Dil, bir ulusun kültürünün temel tafl›d›r.
Dil, geçmiflin birikimini bugüne ve gelece€e
tafl›ma gücüne sahiptir.
Dil, ö€renmeyi, anlamay›, bilgi aktar›m›n›
kolaylaflt›r›r.
Dil, insanlar›n sosyalleflmesinde önemli bir araçt›r.
Ulus kavram›n›n temelinde, ulusu oluflturan birey-
lerin ayn› dili konuflmas› vard›r.
Uluslar›n birlik içinde olmalar› anlaflmalar›na,
anlaflmalar› da kulland›klar› dile s›k› s›k›ya
ba€l›d›r.
etkinlik
Bu şema, kültürün unsurlarını göstermektedir.
Kültür bir milletin ruhu, yani temel de€erleridir. Dil,
kültürün hem bir parças›
hem de tafl›y›c›s›d›r.
Yaşayış
Biçimi
Dil
Din
KÜLTÜR
Gelenek
ve Görenek
Düşünce
Sanat
Dil, Kültürün Tafl›y›c›s›d›r
Bir milletin yaflay›fl flekli, inanç sistemi, gelenek ve görenekleri, sanata yaklafl›m› diline flekil verir, diline
yans›r. Bunlar yeni nesillere sözlü veya yaz›l› olarak
kazand›r›l›r. Deyimler ve atasözleri kültürel ögeleri
yans›tan en güzel örneklerdir.
“Bir fincan kahvenin k›rk y›l hat›r› vard›r.”, “K›z beflikte çeyiz sand›kta.” gibi atasözlerinde gelenek ve göreneklere ait ipuçlar›n› aç›kça görmekteyiz.
Dilsel ürünler bir milletin kültürünün ipuçlar›n› içerir.
Destanlar›ndan masallar›na, efsanelerinden fliirlerine
kadar tüm ürünlerde o milletin özellikleri kendilerine
yer bulur. Bunlar gerek halk›n sözlü anlat›mlar›yla gerekse yaz›l› anlat›mlarla kuflaktan kufla€a aktar›l›r.
video
20
GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT
32
Dilin Bireye ve Alanlara Göre Kullanımı
33
Bir edebî metindeki dil ile bilimsel metindeki dil de
ayn› de€ildir.
Dil, bireyin kendini ifade etmesine, çevresiyle iletiflime
girmesine, düflünmesine yard›mc›
olur.
Dilin Özellikleri
Bir toplumu oluflturan bireyler ayn› dili kullansalar
bile o dili kullan›m tarzlar› kendilerine özgüdür.
Kültürü
Oluşturur.
Kiflilerin kulland›klar› sözcükler
, bu sözcüklere
yükledikleri anlamlar
, cümlelerinin özellikleri,
söyleyiflteki tonlamalar
onun e€itiminin
,
kültürünün
de bir göstergesi kabul edilir.
DİL
“Kifli elbisesiyle karfl›lan›r, sohbetiyle u€urlan›r.” sözü de, d›fl görünüfl ilk izlenimi verse de kiflinin
konuflmas› onun de€erini ortaya koyar fikrini desteklemektedir.
Bireyin kulland›€› dil ifl yerinde daha ciddi
, iflinin
terimleriyle
yüklü; arkadafl ortam›nda daha
yal›n ve do€rudan
; tribünde futbol maç›
izlerken daha argoya
yak›n bir özellikte olur.
Kültürü
taşır.
Kültürü
yansıtır.
Kültürün devamlılığını
sağlar.
etkinlik
etkinlik
Afla€›daki cümlelerin do€ru olanlar›n› D, yanl›fl olanlar›n› Y ile gösterelim.
1 Sanatsal metinlerde dil, sadece göndergesel işlevde kullanılır.
Y
2 Kültürün varlığını sürdürebilmesi kuşaktan kuşağa aktarılmasıyla mümküdür.
D
3 Dil, milletlerin, toplumların tarihsel sürecinin tanığıdır.
D
4 Dil, ulusal değil evrenseldir.
Y
5 Dil ve düşünce ayrılmaz bir bütündür.
D
Y
6 Dil, doğuştan bilinen bir olgudur.
D
7 Bir milletin dili, o toplumun manevi değerlerinin oluşturmaya yarar.
8 Milletlerin kültürel değerleri olan müzik, tarih, sanat gibi türlerin aktarılmasının
tek yolu dildir.
Y
9 Dil, kültürel değerlerin korunmasını sağlar.
D
10 Toplumun kültürel kazanımları ve birikimleri dilin gelişip zenginleşmesini sağlar.
D
etkinlik
21
34
35
Şimdi Okuma Zamanı
I. METİN
Afliyân-› mürg-i dil zülf-i periflan›ndad›r
Kande olsan ey peri gönlüm senin yan›ndad›r
Aflk derdiyle hoflem el çek ilac›mdan tabib
K›lma derman kim helâkim zerhr-i derman›ndad›r (…)
Fuzuli
II. METİN
Sürüden koyunlar hep tak›m tak›m Yüce da€lar çökmüfl, belleri kalm›fl,
Ayr›lm›fl, sürüde kalmam›fl bak›m; Coflkun ›rmaklar›n selleri kalm›fl,
Asman›n üzümü da€›lm›fl; salk›m Hanlar yok meydanda, illeri kalm›fl,
Olmak ister fakat ba€ban nerede? Düflenler çok ama kalkan nerede?
Gideyim, aray›m, çoban nerede? Gideyim aray›m, Hakan nerede? (…)
Ziya Gökalp
etkinlik
1 Yukar›da verilmifl olan iki fliirden hangisini anlamakta zorluk çektiniz? Neden?
I. metin kullanılan kelime ve kelime gruplarının yabancı olmasından anlaşılamamıştır.
2 Dil ile kültür aras›ndaki iliflkiyi göz önünde bulundurarak yukar›daki fliirlerin hangi dönemlerde ve
nas›l bir kültür dönüflümü sonucu oluflmufl bir dilin ürünü oldu€unu saptamaya çal›fl›n›z.
I. metin İslamiyet'in etkisiyle edebiyatımıza giren Arapçanın etkisiyle oluşmuş bir edebiyat olan divan
edebiyatı kültürüyle yazılmıştır. II. metin ise halkın günlük dilinin kullanıldığı halk kültürüyle yazılmıştır.
22
Metin
36
‹nsanlar›n bir durumu, olguyu, duygu ya da düflünceyi
anlatmak amac›yla bir araya getirdikleri cümle toplulu€una
metin denir.
37
Metni oluflturan cümleler anlamca birbirileriyle
tutarl›l›k
tafl›mal›, kullan›lan sözcükler anlam
inceli€ine dikkat edilerek kullan›lmal›d›r.
Bu, metnin “ba€dafl›kl›k”
ilkesinin özelli€idir.
“Topluluktakilere kendisini tan›flt›rd›.” cümlesinde
“tan›flt›rmak” fiili anlam inceli€ine dikkat edilmeden
kullan›lm›flt›r. Bu ba€dafl›kl›k
ilkesine ayk›r› bir
kullan›m oldu€undan anlat›mca bozukluk
içerir.
Do€ru cümle flöyle olmal›d›r: “Topluluktakilere kendisini tan›tt›.” Özellikleri
‹çerdi€i cümleler anlamca tutarl›, birbirini des
tekleyen özellikler tafl›r.
Üç befl cümlelik de olabilir, uzun da olabilir.
Sözlü veya yaz›l› ifadelerden oluflabilir.
Kendi içinde bir bütünsellik tafl›r.
‹çeri€ine göre bilimsel, edebî, felsefî özellikler tafl›
yabilir.
Metni oluflturan cümleler neden-sonuç,
aç›klay›c›l›k, karfl›laflt›rma, iliflki kurma gibi ilgilerle
birbirini tamamlayan anlamsal birliklerdir.
Metin, dil bilgisi yönünden de uyumlu ve do€ru olmal›d›r. Dil bilgisine ayk›r› bir kullan›m “ba€lafl›kl›k”
ilkesine ters düfler. “Bu konuda birçok tedbirler al›nd›.”
cümlesinde “-ler” ço€ul eki gereksiz kullan›lm›flt›r.
Do€ru kullan›m flöyle olmal›d›r: “Bu konuda birçok tedbir al›nd›.” etkinlik
Metinler Neye Göre Sınıflandırılır?
Anlatım
biçimlerine
Hitap
Yazılış
ettikleri kitleye
amaçlarına
METİNLER
Dili kullanma
Gerçeğe
biçimlerine
yaklaşımlarına
23
38
39
Şimdi Okuma Zamanı
I. MET‹N
II. MET‹N
Gözün ›fl›€a duyarl›l›€›, çok sönük cisimleri gör-
Gözleri, onun içinin aynalar›yd›. Kahverengi, içi hâ-
meye çal›flt›€›m›z için biz amatör gökbilimci-
reli gözleri üzüntülü oldu€unda koyulafl›r, siyaha
leri fazlas›yla ilgilendirir. Rengi insandan insa-
çalard›. Nefleliyken hâreleri daha bir belirginleflir,
na de€iflen iris, ›fl›€›n içeri girmesini sa€layan
›fl›klan›rd›. Otuz y›ld›r d›fl dünyan›n ›fl›klar›na, renk-
gözbebe€ini t›pk› foto€raf makinesinin diyafram›
lerine, biçimlerine küsen gözleri, kör biri gibi de€il
gibi büyütüp küçültmeye yarayan kas lifleri içerir.
de görebilen biri gibi bakard›. Hatta bazen bizim
E€er ortam çok ayd›nl›ksa gözbebe€inin çap› 0,5
göremediklerimizi de görebilen biri gibi bakard›.
mm’ye kadar küçülebilir. Çok kar›n›ktaysa 7 mm’yi
bulabilir. ‹risin en kapal› ve en aç›k oldu€u durumlarda içeri giren ›fl›k miktarlar› aras›nda 200 kat
fark vard›r.
etkinlik
Yukarıdaki metinleri dil, yaklaşım ve gerçeklik yönünden karşılaştırınız.
I. METİN
II. METİN
Sözcükler gerçek anlamda ve yer yer terim an- Sözcükler genellikle mecaz anlamdadır. Öznel
lamda nesnel yani kanıtlanabilirlik özelliği taşıyani kişisel değerlendirmelerle oluşturulma varyan yaklaşım söz konusudur. Gerçeklik olduğu
dır.
gibi aktarılmıştır.Gerçeklik sanatçının gözüyle yeniden kurgulanmıştır.
24
GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT
40
41
METİN TÜRLERİ
EDEBî METİNLER
(Sanatsal Metinler)
ÖĞRETİCİ METİNLER
Gazete Çevresinde
Gelişen Metinler
Kişisel Hayatı
Konu Alan Metinler
Olay Çevresinde
Gelişen Metinler
Coşku ve Heyecanı
Dile Getiren Metinler
Şiir
Makale
Sohbet
Anlatmaya Bağlı
Metinler
Anı
Gezi Yazısı
Deneme
Biyografi
Roman
Fıkra
Otobiyografi
Destan
Röportaj
Günlük
Öykü
Eleştiri
Mektup
Göstermeye Bağlı
Metinler
Geleneksel
Tiyatro
Modern
Tiyatro
Manzum Hikâye
Karagöz
Trajedi
Masal
Meddah
Komedi
Halk Hikâyesi
Orta Oyunu
Dram
Mesnevi
Köy Seyirlik
Oyunları
etkinlik
Oluflturulma Amaçlar›na Göre Metinler
Bilimsel Metin
Dil, terimlere dayal›d›r
Edebî Metin
.
Sözcükler gerçek anlamlar›n›n d›fl›nda kulla-
n›labilir
.
O alanla ilgili özel bir bilgi birikimine sahip
kiflilerce kolayca anlafl›labilir.
.
Ö€retme, kavratma, aç›klama amaçlan›r
.
Nesnellik esast›r.
.
Mecazl› söyleyifllerden kaç›n›l›r.
.
İmge a€›rl›kl›d›r.
.
Bilgi vermek ve ö€retmekten ziyade okuyucuda estetik bir haz uyand›rmak amaçlan›r
.
Öznel ifadelere yer verilebilir.
.
Ciddi, do€rudan, süssüz bir anlat›m ye€lenir .
Yazar, güzel yazmaktan ziyade dili do€ru kullanma kayg›s›n› tafl›r
.
etkinlik
25
42
43
Şimdi Okuma Zamanı
Bir Baflka Tepeden
Sana dün bir tepeden bakt›m aziz ‹stanbul!
Görmedim gezmedi€im, sevmedi€im hiçbir yer.
Ömrüm oldukça gönül taht›ma keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre de€er.
Nice revnakl› flehirler görülür dünyada,
Lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan.
Yaflam›flt›r derim en hofl ve uzun rüyada
Sende çok y›l yaflayan, sende ölen, sende yatan.
Revnak: Parlaklık, göz alıcılık
Efsun: Büyü
Yahya Kemal BEYATLI
etkinlik
Yukar›daki şiirde ‹stanbul nas›l aktar›lm›fl, anlat›lm›flt›r?
Güzelliklerine hayran olunan, ömrün bile onu sevmeye yetmediği düşünülen güzel bir şehir olarak
aktarılmıştır.
Yukar›daki fliirde ‹stanbul’un güzellikleri hangi yönüyle anlat›lm›flt›r?
İstanbul'un güzellikleri insanda uyandırdığı duygular yönüyle aktarılmıştır.
Yukar›daki foto€raf ve fliiri karfl›laflt›r›rsan›z ayn› konunun farkl› sanat kollar›nda ifllenmesi hakk›nda
neler söyleyebilirsiniz?
Metinde sözcüklerle şairin duygularına doğrudan ulaşırken fotoğrafta, bakan kişinin ayrıntıları görmesiyle değişebilen ayrıntılar söz konusudur.
26
Edebî (Sanatsal) Metin
44
 Edebî metinlerin ana malzemesi dildir.
 Ancak bu metinlerde dil, estetik haz uyand›racak
flekilde kullan›l›r.
 Gündelik dilden uzaklaflt›r›larak yan
ve
mecaz
anlamlar›n›n farkl› kullan›mlar›yla
zenginlefltirilmifl bir dildir bu.
 Dil a€›rl›kl› olarak fliirsel ifllevde
kullan›lsa da bu, baflka ifllevlerinde kullan›lmas›n› engellemez.
 Edebî metinler kurmacaya Yazar gerçek dünyay› bire bir
yerine zihninde
flekliyle anlatmaya çal›fl›r.
45
 Edebî metinler, oluflturulduklar› toplumun sanatsal
gelene€inden, kültürel zenginli€inden yararlan›la rak ortaya konur. Gelene€in devam› ve bir parças› say›l›r.
 Edebî metinler yorumlamaya metinlerdir.
aç›k
 Her okuyanda veya her okunuflunda farkl›
ça€r›fl›mlar uyand›ran metinler sanatsal
yönden üstün ve zengin kabul edilir.
 Güzel sanatlar›n bir alt birimi say›lan edebî metinlerde fayda
, arka planda olan bir unsurdayan›r. dur.
anlatmak
tasarlad›€›
 Bir iletiflim arac› olan dile dayanan edebî metin de
özel bir anlam
al›flverifline dayan›r.
,
 Edebî metinler, yarat›c›s›n›n ruh dünyas›ndan
oluflturuldu€u dönemin siyasî, sosyal, kültürel
ortam›ndan izler tafl›r.
etkinlik
etkinlik
Öğretici ve edebî metinleri karşılaştıralım.
METİN
EDEBî METİN
(Sanatsal Metin)
ÖĞRETİCİ METİNLER
Okuyucuya bilgi vermek, bir konuyu
aç›klay›p kavratmak amac›yla yaz›lan
metinlerdir.
Okurda estetik haz uyand›rmak amacıy-
la yaz›lan metinlerdir.
Dil genellikle fliirsel ifllevde kullan›l›r.
Dil genel olarak göndergesel ifllevde kullan›l›r.
‹mgelere, dolayl› ifadelere, söz oyunlar›na yer verilir.
Mecazlardan, süslü, dolayl› ifadelerden
kaç›n›l›r.
Yoruma aç›kt›r.
Nesnel bir anlat›m söz konusudur.
Okuyan her kiflide farkl› etkiler uyand›rabilen öznellik söz konusudur.
etkinlik
27
46
47
Şimdi Okuma Zamanı
I. MET‹N
II. MET‹N
Gezegenimizde 2.150 x 1018 litre su bulundu€u
Dalgalar›n nazl› sal›n›fl›yla uykuya varmaya haz›r-
hesaplan›yor. Tüm okyanuslar, denizler, göller,
lanan Adrasan - ince kumlar, da€lar›n aras›na
akarsular ve yeralt› sular› buna dahil. Bunu gözde
saklanmaya çal›flan bu koyu çepeçevre sarm›fl. Za-
canland›rmak zor. fiu flekilde ifade edilirse daha
ti’nin beyitlerini hat›rlatan inci yüklü istiridyeleri-
anlaml› olabilir: Dünya’daki suyun tamam›n› uzay-
ni koynunda gizleyen deniz, az ilerde gö€e bafl
da bir küre içinde toplayabilseydik, bu kürenin
kald›ran çam a€açlar›na ulaflmak ister gibi. Bulut-
çap› yaklafl›k 1600 km olurdu. Kuyrukluy›ld›zlar›n
tan perçemini kald›ran ay, tüm koyu gümüflî bir
geldi€i bölgelerde bundan daha büyük gökcisim-
ayd›nl›€a bo€acak birazdan.
leri var. Örne€in Plüton’un çap› yaklafl›k 2300 km
ve yüzeyini oluflturan ince kabu€unun alt›nda 100 - 180 km kal›nl›€›nda bir buz katman› oldu€u
tahmin ediliyor.
etkinlik
Yukarıdaki I ve II. metinleri dil, amaç, yazarın tavrı bakımından karşılaştıralım.
I. METİN
Dil, göndergesel ifllevde
II. METİN
kullan›lm›flt›r.
Amaç, okura bilgi verme, bir konuyu kavrat-
makt›r.
Dilde süslemelerden, dolayl› ifadelerden uzak
durulmufltur.
Dil, sanatsal ifllevde kullan›lm›flt›r.

Amaç, okura izlenim kazand›rmakt›r.

Dil, mecazl› söyleyifller, imgeler kullan›larak

oluflturulmufltur.
Var olanı, yazar kendi bak›fl aç›s›yla 
Var olan, oldu€u gibi aktar›lm›fl, nesnel bir
yans›tmıştır.
tavır sergilenmiştir.
28
GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT
48
Edebî (Sanatsal) Metinler Nasıl Oluşur?
Edebî metnin konusu insand›r.
‹nsan›n hayatla, do€ayla, di€er insanlarla ve hatta kendisiyle
mücadelesini ele al›r. ‹nsan›n duygular›, düflünceleri,
eylemleri, içine girdi€i durumlar farkl› biçimlerde edebî metne konu olur.
Yaprak Dökümü roman›nda yanl›fl Bat›l›laflma ekseninde bir ailenin da€›l›fl› ele al›n›r. "Sessiz Gemi" adl› fliirde insan›n ölüme bak›fl›
sorgulan›r.
49
 Bir yazarın yazdıklarıyla oluşan eser edebî
eser özelliği taşır.
 Edebî eserin amacı bilgi aktarmak, bir şeyleri öğretmek
değildir.
 Sanat eserleri öğretmez sezdirir.
 Edebî eserler her okunduğunda farklı
lamlar kazanır.
 Edebî metinlerde kişisel
an-
görüşler ağır basar.
 Edebî eserde yazarın dünya görüşü duygu, düşünKeflanl› Ali Destan› adl› oyunda ise kenar mahalle ile
ce, hayal gücü
önemlidir.
zengin semtler aras›ndaki s›n›fsal uçurumun yan› s›ra
küçük insanlar›n cahilane, saf, umut yüklü dünyalar›  Edebî eserde dil, heyecana bağlı, şiirsel (poetik)
sergilenir.
işlevdedir.
kullanır.
 Edebî eser geçmişin birikimlerini
, eserin
 Edebî eserin yazıldığı dönem
içeriğini etkiler.
Edebî metinlerin oluflumunda üç farkl› teknik vard›r:
1) Coflku ve Heyecana Ba€l› Oluflabilir
Elif kara tafltan bir köyde yafl›yor.
Bir dam›n saz›, bir oca€›n atefli;
Her akflam kanlarla batan bir günefli
Bafl›nda a€›r bir taç gibi tafl›yor.
:
:
M. Jourdain – Hay›r, hay›r naz›m istemem.
Ö€retmen – Nesir mi istiyorsunuz?
M. Jourdain – Hay›r, ne naz›m ne nesir ister.
:
Ö€retmen –
Bir zaman sustular. ‹lerde çamurlar›n içinde yatan
Koca öküzün baflucunda, iki kartal, alçaktan dönüp
dolafl›yordu. Hafiften esen rüzgâr, lefl kokusunu baba
o€ulun burnuna kadar getiriyordu. ‹htiyar toparlan›r
gibi oldu. Sakal›n› s›vazlad›. “Ne de olsa kötü ölüm
bu.” diye m›r›ldand›. “Çamurlara yuvarlan›p batmak…
Ç›kay›m dedikçe batmak, ç›kamamak. Düflmanlar›na
karfl› kendini koruyamamak… En sonunda gözlerine
baka baka düflman›na kendini yedirmek…
Ö€retmen – Bu han›ma naz›m m› yazd›rmak istiyorsunuz?
Ahmet Muhip D›ranas
2) Anlatmaya Dayal› Oluflabilir
3) Göstermeye Ba€l› Oluflabilir
Samim Kocagöz
29
‹yi ama ya nesir ya naz›m olacak.
M. Jourdain – Neden?
Ö€retmen – Çünkü meram›m› söylemek için naz›m
ve nesirden baflka flekil yoktur.
M. Jourdain – Naz›mla nesirden baflka bir flekil yok
mudur?
Ö€retmen – Nesir olmayan söz naz›md›r, naz›m olmayan söz nesirdir.”
Moliere
50
51
etkinlik
Afla€›daki cümlelerin do€ru olanlar›n› D, yanl›fl olanlar›n› Y ile gösteriniz.
1
Güzel sanatlar›n temelinde insanda estetik
haz oluflturmak vard›r.
D
6
Ba€lafl›kl›k ilkesi metnin anlamca tutarl›
ve birbirini tamamlay›c› cümle ve sözcüklerle kurulmas›na dayan›r.
Y
2
Zanaat›n güzel sanatlardan ayr›lan yönü
yararl›l›k ilkesidir.
D
7
Mimari plastik sanatlardand›r.
D
8
Edebiyat›n bilimlerle iliflkisi yok denecek
kadar azd›r.
Y
Y
9
Göktürk Yaz›tlar› hem edebiyat tarihçileri hem de tarihçiler için bir kaynak
niteli€indedir.
D
Y
10
Edebî eserlerde dil, genellikle göndergesel ifllevde kullan›l›r.
Y
3
Bilim ve sanat eserleri insan için vard›r.
4
Opera hem sese hem görüntüye dayand›€›
için karma sanatlara örnek gösterilebilir.
5
Fonetik sanatlar tiyatro ve müziktir.
D
etkinlik
Afla€›daki yarg›lar› anlamlar›na uygun bir flekilde tamamlay›n›z.
1
Zihniyet
, bir milletin dil, inanç sistemi, yaflay›fl tarz›, gelenek görenek gibi unsurlar›ndan oluflur.
2
Müzik ve edebiyat fonetik
içinde ele al›n›r.
3
4
5
6
Edebî metinlerde gerçek hayat de€ifltirilip
dönüfltürülerek yans›t›l›r, yazar kafas›nda
tasarlad›€› bir dünyay› yans›tt›€› için bu
metinler kurmaca
kabul edilir.
7
Ses ve kelimelerin kullan›lmas›yla oluflturulan sanatlara fonetik
sanatlar denir.
8
Sanatsal bir anlat›mla oluflturulan, okuyucuda haz, coflku ve heyecan uyand›ran
eserlere edebî
denir.
9
Anlaml› birimler olan kelimelerin bir araya gelmesiyle cümleler, bu cümlelerin bir
araya gelmesiyle metin
oluflur.
sanatlar
Metinler ele ald›klar› konu, konuya
yaklafl›m biçimi, anlat›m tarz›, dili kullanma tarz› aç›s›ndan edebî
ve
öğretici
metinler olarak ikiye ayr›l›r.
Ritmik sanatların diğer adı dramatik
sanatlarıd›r.
Emile Zola’n›n Germinal roman› Fransa’da
sanayileflmeyle ortaya ç›kan iflçi s›n›f›n›
anlat›r, bu bak›mdan eser sosyoloji
bilimine kaynakl›k etme özelli€i tafl›r.
Edebî
metinler yaz›ld›€› döne10 min dil özelliklerini yans›t›r.
30
GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT
52
etkinlik
Afla€›daki cümlelerde kendilerini tan›tan sanatç›lar›n ürün verdikleri sanat dal›n› yanlar›na yaz›n›z.
Benim iflim flark› söylemek ama hikâyesi
olan flark›lar› sahnede bana efllik eden
arkadafllar›mla birlikte sunar›m.
Ben seslerle oynar›m, seslerin uyumla bir
araya gelmesi için u€rafl›r dururum.
Müzik
Opera
Benim alan›ma “7. sanat” da diyorlar.
Teknolojinin geliflmesi ile ortaya ç›kt›m;
ses ve görüntüyü bir arada sunar›m.
Ben suyun üzerine desenler çizer, bunlar›
da bir ka€›da aktar›r›m.
Sinema
Ebru
Ben harflere tutkunum. Güzel yaz›
yazmak, onlar› tablo gibi sunmak için
u€rafl›r›m.
Ben insanlar›n kelimelerini al›yorum ama
onlara geri sundu€umda bu kelimeler
onlar›n kelimeleri olmuyor.
Hat
Edebiyat
etkinlik
Afla€›daki cümlelerde kendilerini tan›tan sanatç›lar›n ürün verdikleri sanat dal›n› yanlar›na yaz›n›z.
Ben, müzi€in temposuna uyularak bir
düzen çerçevesinde yap›lan ve estetik
de€er tafl›yan vücut hareketleri ile kendimi ifade ediyorum.
Ben müzik eflli€inde bedenime farkl›
hareketlerle biçim vererek insanlara bir
öykü anlat›r›m.
Bale
Dans
Ben farkl› malzemelerle, üç boyutlu
flekilde, estetik bir fiziksel yap› tasarlama
ve kurma sanat›yla uğraşıyorum.
Ben, kalemi aldım mı okuyucumun önüne hayal gücümün tüm sınırlarını koyar,
onu kendi evrenimde yaşatırım.
Mimarî
Edebiyat
Ben malzemesi boya ve çeflitli yüzeyler
olan bir sanat dalını ve soyut-somut
flekiller çizerek icra ediyorum.
Ben, bir taşı alır, onun üstündeki fazlalıkları alır yepyeni bir eşya vücuda getiririm.
Resim
Heykel
31
53
Konu Değerlendirme Testi - 1
1. fiah ‹smail’in karfl›s›nda satranç oynayan bu sa-
63
3. “Ben tafltaki fazlal›klar› at›yorum, geriye heykel
kall›, yafll› abdal, Sultan Selim’den baflkas› de€ildi.
Tebdil-i k›yafet girdi€i bu salondan sa€ ç›k›p
ç›kamayaca€›n› düflünürken oyunun tad› daha
da art›yordu. ‹ki oyun iç içe geçmiflti. fiah ‹smail’in zihni sadece satranca yönelmiflken onun
zihni hem satranç hamlelerine, hem fiah ‹smail’in
hareketlerine hem de kendi kimli€ini ortaya
ç›karmama hilelerine yönelmiflti. Hem korku hem
heyecan hem h›rs…
54
kal›yor. ‹flte benim yapt›€›m sadece budur.”
diyen bir heykelt›rafl güzel sanatlarla ilgili
afla€›dakilerden hangisini vurgulam›fl olur?
A)Güzel sanatlar da insanlar aras› iletiflimin bir
arac›d›r.
B) Sanat, güzellik oluflturmak için yap›lan bir eylemdir.
C)Sanat taklide de€il, yeniden oluflturmaya
dayan›r.
Yukar›daki metin için afla€›dakilerden hangisi
söylenemez?
D)Sanat eseri, seçme, ay›klama, de€ifltirme, yorumlama ürünüdür.
A)Yazar, eserini felsefeyle iliflkilendirerek oluflturmufltur.
E)Sanat eseri, sanatç›n›n kifliselli€ini ön plana
ç›kard›€› bir süreçte oluflur.
B) Bir edebî metinden al›nm›flt›r.
C) Sultan Selim anlat›l›rken psikoloji bilimine ait
unsurlardan yararlan›lm›flt›r.
D) Eser tarihle iliflkilendirilerek oluflturulmufltur.
E)Gerçek ve mecaz anlaml› sözcükler birlikte
kullan›lm›flt›r.
4. “Bir gün bir kitap okudum ve tüm hayat›m
de€iflti.” Orhan Pamuk’un “Yeni Hayat” adl›
roman›n›n girifli böyledir. ‹nsanlar› cezbeden bu
cümle roman›n tan›t›m›nda kullan›lm›flt›r. Öyle
ya! Nas›l bir kitap okumufltur da tüm hayat›
de€iflmifltir? Bilinçalt›m›zda, bizi de böylesine
de€ifltirip dönüfltürecek bir kitap aray›fl› vard›r
asl›nda. Bir sanat yap›t› hayat›m›za girdi€i andan
itibaren bizi önceki bizden farkl› k›labiliyorsa görevini lay›k› ile yerine getirmifl olur.
Parçaya göre, bir esere gerçek sanat eseri
niteli€ini kazand›ran yönü afla€›dakilerden hangisidir?
A) Güzellik
B) Özgünlük
D) Ö€reticilik
C) Etkileyicilik
E) Gerçeklik
5. Eskimo dilinde karla ilgili onlarca sözcük vard›r.
Ayn› flekilde Arapçada çöl ve kumla, ‹talyanca ve
Yunancada da denizle ilgili sözcük say›s›n›n çok
fazla oldu€u görülür. Bu durum .......................... .
2. Afla€›dakilerden hangisi güzel sanatlar›n bir
özelli€i olamaz?
Bu parça afla€›dakilerin hangisiyle tamamlanabilir?
A)insanlar›n yaflad›klar› co€rafyan›n dillerini etkiledi€ini gösterir
A) ‹nsana yararl› olma amac›yla do€mufltur.
B)‹nsan›n kendini farkl› malzemelerle anlatmas›na dayan›r.
B) insanlar›n dilleriyle ile yaflam tarzlar›n›n birbirini etkiledi€ini gösterir
C) Sanatç›n›n do€aya, hayata, topluma ve kendisine yönelik görüflünü, duruflunu, yorumunu
yans›t›r.
C)insanlar›n dillerinin, kültürlerinin bir parças›
oldu€unu gösterir
D) ‹fade etme biçimine ve kulland›€› malzemeye
göre alt dallara ayr›l›r.
D)dil ile düflünce aras›ndaki etkileflimi ispatlar
niteliktedir
E) Ayn› temay› ayn› güzel sanat dal›yla birden çok
sanatç› ifllese de ürünler birbirinden farkl›d›r.
E) dilin insan›n duygu ve düflüncelerini yans›tmadaki gücünü gösterir
32
GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT
6. Zanaat, insano€lunun günlük ihtiyaçlar›n› karfl›la-
8.“‹nsan yaflad›€› yere benzer
maya yönelik bir u€rafl alan›d›r. Zanaat el iflçili€ine
dayan›r. Bak›r ifllemecili€i, tahta oymac›l›€›,
hal›c›l›k, çinicilik zanaat›n alt dallar›d›r. Bu ürünler oluflturulurken zanaatkâr›n öncelik verdi€i
husus, ortaya koydu€u ürünün ifle yarar olmas›d›r.
Bu ürünler hayat›m›z› kolaylaflt›r›rken çevremizi
de güzellefltiren unsurlard›r. Zanaatkâr ortaya
koydu€u ürünün ayn›s›n› üretebilir.
Oran›n havas›na suyuna benzer.”
Edip Cansever’den al›nan bu dizeler edebiyat
ile, afla€›da verilen bilim dallar›ndan hangisi
aras›ndaki iliflkiye iflaret etmektedir?
A)Co€rafya
B) Tarih
D) Psikoloji
C) Sosyoloji
E) Felsefe
Parçadan haraketle güzel sanatlar ile zanaat›n
ortak noktas› olarak afla€›dakilerin hangisi söylenebilir?
A) Hayat› kolaylaflt›rmalar›
B) El becerisine dayanmalar›
C) ‹fle yararl›€› ilke edinmeleri
D)‹nsanlar›n günlük ihtiyaçlar›na yönelik olmalar›
E) Ürünlerinin güzellik niteli€ini de taflamas›
9. Afla€›dakilerin hangisi bir edebî eserde olmas›
gereken özellikler aras›nda yer almaz?
A) Tutarl›l›k
B) Etkileyicilik C) Özgünlük
D) Nesnellik
E) Yarat›c›l›k
7. Beyaz Kale, Orhan Pamuk’un Osmanl› Dönemi'nde, biri Venedikli, di€eri Türk iki bilim insan›n›
yan yana getirdi€i bir eseridir. Roman›n sonunda yazar, uzun zaman bir arada çal›flan, birlikte
yaflayan bu iki insan›n birbirleriyle neredeyse
özdefllefltikleri gerçe€ini vurgular. D›flar› ç›kan bu
iki insandan hangisinin Venedikli hangisi Türk
oldu€u art›k ay›rt edilemez olmufltur.
Afla€›dakilerin hangisinde parçada tan›t›lan romanda edebiyatla iliflkilendirilen bilim dallar›
do€ru verilmifltir?
10.Afla€›dakilerin hangisinde ayn› malzemeyle
oluflturulan sanat dallar› bir arada verilmemifltir?
A) Psikoloji – Felsefe
B) Tarih – Psikoloji
A) Mimari – Heykel
B) Tiyatro – Opera
C) Co€rafya – Tarih
D) Sosyoloji – Co€rafya
C) Hat – Resim
D) Edebiyat – Sinema
E) Felsefe – Sosyoloji
33
E) Müzik – Edebiyat
Konu Değerlendirme Testi - 2
1. Afla€›dakilerin hangisinde bilim ile güzel sanat-
73
4. Afla€›dakilerin hangisinde “metin”le ilgili bir bil-
lar›n karfl›laflt›r›lmas›nda bir yanl›fll›k söz konusudur?
gi yanl›fl› vard›r?
A) Birbirini takip eden, tamamlayan, bütünleyen
cümlelerden oluflur.
A) Bilim de güzel sanatlar da insan için vard›r.
B)Güzel sanatlar da bilim gibi gerçe€i aynen
yans›tmay› amaçlar.
B)Ba€dafl›kl›k ve ba€lafl›kl›k aç›s›ndan do€ru
olmal›d›r.
C) Bilimde do€ruluk, güzel sanatlarda ise güzellik ön plandad›r.
C) Yaz›l› anlat›ma dayan›r.
D) Ö€retici ve edebî olmak üzere iki gruba ayr›l›r.
D) Sanat bir canland›rma, yeni ve güzel bir biçimle ortaya koyma iken bilim aç›klamad›r.
E)Metinlerin s›n›fland›r›lmas›nda dil, konuya
yaklafl›m, anlat›m tarz›, hitap edilen kitle etkindir.
E) Bilim de güzel sanatlar da yenili€e, geliflmeye
aç›kt›r.
5. Afla€›dakilerin hangisi bir edebî metin olabilir?
2. “Bilimin güzel sanatlardan ayr›lan bir özelli€i de
------ .”
64
A) Sonbahar›n geliflinden duyulan mutlulu€u anlatan bir metin
Bu cümlede afla€›dakilerin hangisi ile tamamlanamaz?
B) Ay’a ilk ç›k›fl› anlatan bir metin
C) Akdeniz Bölgesi’nin bitki örtüsünü anlatan bir
metin
A) nesnelli€i ön planda tutmas›d›r
B) yararl›l›k ilkesine sahip olmas›d›r
D) “Tiramisu” tatl›s›n›n yap›l›fl›n› anlatan bir metin
C) aç›klamaya yönelik olmas›d›r
D) etkileyici bir anlat›mla oluflturulmas›d›r
E)Partilerin seçmen da€›l›m›n› analiz eden bir
metin
E) güzele de€il, gerçe€e yönelik olmas›d›r
6. Afla€›dakilerden hangisi ö€retici bir metinden
al›nm›fl olabilir?
A)Bir s›rtl›k evleriyle bu kente güçüp gelmifl,
yoksullu€u bir muska gibi boyunlar›na asm›fllard›.
3. Tiyatro – Bale – Sinema
B) Ben Nuh’un gemisi olsayd›m, tek yüküm umut
olurdu.
Bu üç sanat dal› için afla€›dakilerin hangisi söylenemez?
C)Dire€e t›rmanan genç, ötelerde bir yeri
parma€›yla göstererek ba€›rd›: “Özgürlük göründü!”
A) Üçü de ritmik (dramatik) sanatlard›r.
B) Üçü de sanat al›c›s›na gürüntüler, haraketlerle
ulafl›r.
D)Naylon bir le€ende y›kard› annem bizi, gün
boyu yapt›€›m›z yaramazl›klar›n öcünü de bu
le€ende al›rd›.
C) Üçü de söz ve hareketin bilefliminden oluflur.
D)Tiyatro ve bale seyirciye do€rudan ulafl›rken
sinema kamera arac›l›€›yla ulafl›r.
E)Maupassant realist anlay›fl›n devam›n›, naturalizmi benimsemekle birlikte hayat›n
ço€unlukla güzel yanlar›n› anlatt›€› için E. Zola’dan ayr›l›r.
E)Baleyi di€erlerinden ay›ran temel özellik
müzi€in harekete yön vermesidir.
34
GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT
7. Bir taraftan gururun, bir taraftan namus duy-
9. Heykel, insan›n görme duyusuna seslenir, mü-
gusunun uyand›rd›€› vicdan azaplar› o sabah Mathilde’i pek mutsuz ediyordu. Bir papaz parças›na bir köylü o€luna kendi üzerinde
birtak›m haklar verdi€i, bu müthifl fley, akl›na
geldikçe yerin dibine geçiyordu. Felaketini gözünde büyüttü€ü anlarda: “Ha uflaklardan birine
güçsüzlük göstermiflim, ha ona: Ne fark› var ki?”
diyordu. Yarat›l›fltan gözü pek gururlu kimseler
kendi kendilerine k›zd›lar m›, hemen baflkalar›na
da sald›r›rlar; öyle anlar öfkeyle heyecana gelmek
onlar için büyük bir zevk olur.
zik ise iflitme duyusuna. Oysa edebiyat, kelimeler arac›l›€›yla tüm duyulara seslenme imkan›
sunar. Kelimelerin yard›m›yla tatt›r›r, koklat›r,
iflittirir, dokundurur… “yumuflac›k bir yast›k”
tamlamas›nda okur yast›€a dokunmuflcas›na
yumuflakl›€› alg›lar. Bazen “Geceyi dolduran
盀l›klar yükseldi.” diyerek okurun kulaklar›n›
盀l›k sesiyle doldurur.
Afla€›dakilerin hangisinde yazar okurun birden
fazla duyusuna seslenmifltir?
A)Gökyüzü o gece ›fl›l ›fl›ld›, orman y›ld›zlar›n
›fl›€›yla ayd›nlan›vermiflti.
Bu parça için afla€›dakilerden hangisi söylenemez?
B) Edebî metin örne€idir.
B) Kar giderek fliddetini artt›r›yor, sert esen rüzgâr köy evlerinin derme çatma kap›lar›n›, pencerelerini zorluyordu.
C) Sanatç› eserini olufltururken psikoloji biliminden yararlanm›flt›r.
C)Pencereden onlar› izliyordum, konuflmuyor,
birbirlerinin yüzüne h›nçla bak›yorlard›.
D) Dil, gündelik kullan›m›n d›fl›nda yeni anlamlar
yüklenerek kullan›lm›flt›r.
D)Dalgalar›n köpük köpük da€›l›fl›n›n ard›ndan
gözlerini ufka dikti, günefl az sonra denizi kanata kanata batacakt›.
A) Fonetik sanatlara ait bir üründen al›nm›flt›r.
E) Nesnel de€erlendirilmelerle bir duruma aç›kl›k
getirilmifltir.
E)Kar›n ard›ndan koca ova, çi€ bir beyazl›€a
bürünüvermiflti o gün, evlerin damlar› kardan
gürünmez olmufltu.
10. Destanlar, sözlü edebiyat ürünü olarak do€up
sonradan yaz›ya aktar›lan edebî ürünlerdendir.
Eski Türklere ait birçok destan vard›r: Alp Er Tunga
Destan›, O€uz Ka€an Destan›, Ergenekon ve Göç
Destan› gibi. Bu destanlara bakarak eski Türklere
dair birçok bilgi edinebiliriz. ‹nan›fllar›na, kad›na
verdikleri öneme, savaflç› bir millet olduklar›na;
müzik, din ve sanat› bir arada ele ald›klar›na yönelik birçok veri bulabilmekteyiz.
8. Afla€›dakilerin hangisi edebî bir metinden al›nm›fl
olamaz?
A)Kaya gibi sert bir ifadeye bürünen yüzünde
k›zg›nl›kla nefret kol kola girmifl gibiydi.
B)Eflyalar› da onun gibi ruhsuzdu; her fley buz
beyaz, so€uk metal…
Bu parçadan hareketle edebi metinlerle ilgili olarak afla€dakilerden hangisine ulafl›lamaz?
A)Edebî metinler dil arac›l›€›yla kültür tafl›y›c›l›€›na hizmet eder.
C)
Memnuniyetsizlik yaflama ilkesi olmufltu
adeta, “be€endim”, “güzelmifl” dedi€i hiç
duyulmam›flt›r.
B) Edebî metinler sözlü ya da yaz›l› olabilir.
C) Edebî metinlerin ö€retici özellikleri önceliklidir.
D)Agorafobi, kapal› alanda kalma korkusudur;
agorafobisi olanlar asansörlere binmez, bodrumlara asla inmezler.
D)Edebî metinlerin geçmifli çok eskiye dayanmaktad›r.
E) Dudaklar›nda sessiz bir dua, gözleri kapal› öylece dikiliyordu mezar bafl›nda.
E)Edebî metinler yarat›ld›klar› dönemden ve
toplumdan izler tafl›yabilir.
35
Benim Sayfam
36