PDF ( 10 )
Transkript
PDF ( 10 )
YA~AM KAVGASI(*) <;eviren Raghubir Singh Ass. Deniz BAYRAKTAR Bengaldes korf'ezinin kucuk Kuzey-Sentinel adasmm yerlileri onlara armagan getiren Hindistan hiikumetinin teknesine ok ve yayla karst eiktilar. 'I'as devri insanlart gibi yasayan bu "zencilerin" daha once dis dunyayla hig bir ihskileri olmamisti. Yalmzca icgudusel olarak yabancilarin ugursuzluktan baska birsey getirmiyecegini biliyorlardi. Ikiye ayrilrms bulunan Hindistan ve Burma adasmdaki Andamanlar'da iki ayri zenci-kabilesi "uygarlikla" ilisk! icine girince, pek de sasrrtici olmayan sonuc kendini gosterdi: Onlar dogalhklarmi yitirdiler. Oklardan sonuncusu icimizden birinin bacagmi yaraladi, Ufak atici yaralanan He ugrastigumzi gordukce bize alayli bir bicimde gulumsuyordu, Yeterince eglendikten sonra, kumsalm ardmda uzanan calilik ve agaclardan olusan ev yuksekliginde koyuluklara cekildt, Biz 0 gunun sabahinda sessizlik ve bans icinde buraya gelmistik. Kucuk teknede Hindistan hukumetinin bir duzine adami ve (*) -Der Kampf urns Uberleben•• GEO. ilk Sayi, 1981, SS. 8-25. 543 biz vardik. Burada yasayan kucuk kaira "zencileri" gormeye gelmistik. Bu zenciler artik yalnizca 150 kisi kadar kaldilar. Uygarlik- la en ufak iliskisi olmayan bu kabile dunyanm en ilkel birkae topIulugundan biri. Saat altiya dogru kumsala 80 metre kala yesil agachklarin arasindan birdnci zenci gozuktu. Elinde ok ve yaylar bulunan birkaci da onu Izledi. Sik calihklarm ardmda daha cok adamm saklanmakta oldugunu tahmin etmek pek de gue; degildi. Guvertedekilerden biri hoparlorle: "Biz dostuz. Bizim yanirmza gelin. Size hie; birsey yapmayacagrz," diye kiyiya sesleniyordu. Onlara seslenen adam, 90 yildan beri yabancilarla Iliski icinde alan bir baska zenci kabilesinin, "Onge" lerin uyesiydi. Sozlere yamt olarak, guverte sirtim yalayan bir ok atildi. "Onge"li zenci arayi yumusatrnak icin bir sarki soylemeye ba§ladl.$arkmm sozleri soyledi: "Sizle arkadas olmak icin, cok uzaklardan geliyoruz". Bu sarki hie; olmazsa biraz daha ilrmli bir tepkiye neden oldu, kumsaldaki adarnlardan biri sarkinm temposuyla sallanmaya basladi, ancak digerleri ciddi ve itici duruyorlardi, "Zenciler" icin bircok armagan getirmistik: Domuz, hindistan cevizi, muz, kava, kirrmzi kumas, tava, kurek, oyuncak, balta, tencere gibi bircok yiyecek ve esya, Hindistan hukumetinin temsilcileri inceleme gezisi yapmak uzere ne zaman adaya gitseler, dostca bir yaklasim ieinde armaganlar tasirlar. Ancak sorun, bu esyalarrn karaya nasil cikarilacagrydi, Yonumuzu degistirerek, kumsa1a kosut olarak kuzeye dogru yol aldik. Kumsaldaki zenciler bizi izlediler. Biz tekneyi hizlandirdik ve zencilerle aramizda yeteri kadar uzaklik biraktrktan sonra, yanirmzdaki motor1ardan birini bircok armagan ve bir domuzla yukledik. Gorevli polisler karaya ciktilar ve armaganlan biraktilar. Motor tekneye dondugu sirada zenciler gorunduler. Domuzu hemen oldurduler ve kuma gomduler. Meyvalari ve kovalari aldilar, kirmizi kumasa el surmediler. Ertesi gun arac-gerec ve meyvalarin yanisira baglanmis bir domuz ve oyuncak hebek biraktilar. Domuz yine oldiiruldu ve go- 544 muldu, oyuncak bebegi parcaladilar, onu da kuma gomdukten sonra adamimizi yaralayan oku attilar. Teknemiz Hindistan ve Burma arasmda Bengaldes kortezinde asag: yukari 250 adahk Andaman-Takimadalarmdan KuzeySentinel onunde bulunuyordu. Bilim adamlarmm samlarma gore, "Asya'nm Pigrne'leri" olarak adlandmlan bu kucuk zencilerin ataIan binlerce yil once Guneydogu Asya ve Okyanuslarda yasamislardir, soma kendilerinden guclu olan Mogel halki tarafmdan surulmuslerdir. Malezya'da bu zencilerden Semanglar, Filipinler'de Aeta'lar ayakta kalmislardir, buna karsm iki grup da baska Irklarla karisarak melezlesmislerdir. Safkan zencilerin "Tas Devri insanlari" gibi yasayan en son ornegi Andaman-Adalarirun ucunde gorulmektedir. Dorduncu bir grup da Burmali ve Hintli kanla karrsmistir, yani melezlesmislerdir. Andaman zencilerinin kaderi, uygarhkla iliskiye giren ilkel topluluklara ne olacagiru gostermektedlr. Karada yerlesenlerin saYISI gecen yillar boyunca bugiine degin 115 OOO'e ulasirken zencilerin sayisi 600'e kadar dustu. Durumlari en aCI alan Buyuk Andamanlar (Strait Adasmda) bir yuzyili askm sure once 4000 kadarlarken, bugiin sayilari 23'e dusmustur. Sakin ve diizgiin gorunuslu Andamanlar'dan olan Onge'Ier Kucuk Andaman'da 112 kisl dolaylarmda kaldilar, sayrlari her on yilda yuzde ondort dolayinda bir oranla azalmaktadir, Cesur ve keskin akilli Jarawas'lardan Biiyiik-Andaman'da orta ve giiney bolgelerde yasayanlarin sayisi halen 300 dolaylarmdadir, Ayrica asag: yukari 50 kilometrekarelik biiyiik Kuzey-Sentinel adasmda yasayan dikkatli ve iirkek Bentinel'Iiler bizi oldugu gibi diger yabancilarr da ok ve yaylarla karsilamaktadirlar. Ulkelerinin cevresindeki deniz savunmalarma yardimci olmaktadirlar. Marco Polo bu insanlart "son derece insanlik dist ve vahsi bir Irk" olarak nitelenmesine karsm onlari hie gormemisti. Oysa bu nitelemenin uzermde bir siirii vahsi oyku yazildi. Conan Doyle "Dortlerin Isareti" adli romanmda bu zencileri kotu bir bicimde gozler onune seriyor: "Kucuk bir adam ... koca cirkin katali. .. Holmes sllahmi cekmisti. .. bu vahsi, igren<; yaratigin goruntusu." 545 Gercekte zenciler boyle degildlr. Eger dusmanlik gosterdiyseler bu onlarin acikli oykusunun bir sonucudur, Onlar kale tarcirlerinin, Malezya'Ii ve Cin'li korsanlarin ayru zamanda Avrupa'h kazazedelerin ve diger kacaklarin sucsuz kurbanlariydilar. Her zaman onlann silahlarma karst gucsuz kalmislardi. 1789 yilinda ingiliz deniz subayi Archibald Blair dana once bir koloni haline getirdigi ozgur Hindistan'da Ingiliz Guney Asyatoplulugu i<;;in bir dayarusma merkezi kurdu. Giiney Andaman'da Jarawas'lara rastladi ve onlar taranndan dostca karsilandi. ingilizler yedi yil daha orada kaldilar, 1858 yilmda, 1857 yilmda yapiIan Hindlstan isyanmm tutuklularina bir cezaevi olusturmak i<;;in geri donduler. Bu kez Buyuk-Andaman'Iilarla karsilastilar, bu bulusma pek dostca gecmedi. Andaman'Iilar catismayi kaybettiler. ingilizlerin kendi irklarma karst cikislarindan dolayi ofkelenen Jarawalar da dusmanca bir tutum icine girdiler. Ingillzler onlara karst yinelenen cezalar uyguladilar, bu baskiya dayanamiyan Jarawas'Iilar en sonunda Kuzey kiyilarindaki verimsiz topraklara kaetilar. Ancak zencilerin sayisirn azaltan catismalar yerine ulkeyi ele gecirenlerm beraberlerinde getirdikleri hastaliklar oldu. Beraberlerinde frengi, sitma, grip, konjonktivit hastaliklariru getirdiler. 1876 dan 1877 ye kadar kizarnik salgim Buyuk Andaman'da zenci halkmm yarisiyla ucte ikisini kasip kavurdu. 1947 den sonra Hindistan ozgurlugum; tekrar istediginde duzenli olarak adaya armaganlar tasmdi. Boylece yerlesmis olanlarm ve onlardan soyutlanmis olarak yasayan Jarawas'Iilarin dost 01masi amaclaniyordu. Bu girisimlerin birkacina ben de katildim. Kadamtala'da kumsala armaganlari biraktigimiz ve belli bir uzaklikla kiyidan acildignrnz Foul Bay'a kadar kurek cektik, Armaganlara ne yapacaklanm gorebilmek icin asm sicaklar altinda kucucuk sandalda uykusuz gunter ve geceler gecirdik. Jarawas'hlar sonunda armaganlardan birkaciru aldilar ancak beklenen dostca iliskller yine de gerceklesmedl. Eu olay Flat adasmm karsi klyisinda olmustu. Daha sonra armagan goturen bir grupla Jarawas'Iilar arasinda dostluk kuruldu. Bir tekneyle bu bulusma yerine gittik. Tekneden butun adayi yesil bir duvar biciminde kaplayan buyuk ormanm sinmnda yu546 varlak bir saz kulube gordum. Az soma, yuksek agaclarin altrnda uf'acik gozuken bir Jarawa'li gorundu, Digerleri de onu izlediler. KIsa zamanda neseli bir ortam olustu. Jarawas'hlar gulerek cevremizde dans ediyorlardi. Daha sonra teknemize bizd ziyarete geldiler. Hemen hemen 1.60 metre boyunda, adaleli, cukulata renginde tenleri sirrlsiklam guverteye tirmanan bu zencilerden birincisi: "Alay-oday,-olay-otalay-lady-alay-Iaylay" diyerek bir sarki soyluyordu, bu sarki bana insanlarm en eski sarkilariru duyuyormusum gibi bir duygu verdi. Kadm ve cocuklarin da bulundugu 30 kisilik bir Jarawa grubu guverteye geldi. Durmadan "Alay" sarkisim soyluyorlardi. Berkes guluyordu aym zamanda heyaeanla doluydular. 0 gune degin bu kadar mutlu insanlar gormemlstim. Testere, semsiye, hindistan cevizi, boneuk, kirmizi kumas gibi bircok armagan dagrtildi. Erkekler begendikleri seyleri agac kabugundan yapilmis olan kemerleri arkasma sokusturuyorlardi. Testere, balta ve demirden esyalar ok ueu sivriltmede islerine yaradigi lcin cok begeni goruyordu. Aneak bu arada teknenin nikelajlarmt koparmaya basladilar. iste 0 zarnan nese sona erdi. Polislerden biri, bir Jarawa'nm aldigr ka§lgl geri almaya ugrasiyordu. Jarawa kizgin bir bicimde degerli kasigmi da alarak suya atladi ve karaya yuzdu. Teknede saglanan uyum kaybolmustu, Kasla goz arasmda diger Jarawalar da tekneyi terkederek kiyiya donduler, biz de oradan ayrildik. Zenciler bu olayi cabuk unuttular. Daha sonra yapilan ziyaretlerden birinde boyle durumlara alisik olmayan polislerden biri sabrim kaybetti. Jarawalar guvertedeki nikelajlarla merakli bir bicimde ilgi- lenmeye baslayinca polisler onlarr suya atlamaya zorladi, onlarsa kalmak isternis ve guvertenin trabzanlarma siki sikiya tutunmuslardi. Bu durum kafamda bir soru uyandirdi, Polisler ileride Jarawalara iyi davranacak hale gelebilecekler miydi? Buna tam anlamiyla inanmak oldukca guc. Tampon bolge olarak birakilan Jarawa ve Yerlesenlerin bolgesl arasmda noktalan clan orman polisi sonradan yerlesenlerin kOCH ormanm kIYIsindaki yasamim kolaylastirmak icin onlarla siki iliski icindedir, 547 Polis Jarawalarin bolgesinde avlanan, balik tutan ve agaclan kesen yeni yerlesenlere hig karismadigi gibi bu hak gigneme olaylarma ka tilmaktadir, Bu dogal olarak Jarawalari kizdirmakta ve yerlesenlere saldirmalarina neden olmaktadir. Buyuk Ada Yolunun yapilmas; sirasinda da anlasmazliklar oluyordu, cunku adarun kuzeyini guneyine baglayan bu yol Jarawalarin bolgesinden geciyordu. Herseye karsin bizim arrnaganlarumzi kabul eden Jarawalarin bir bolumu lcm dusmanlik yuzyil geride kalmistr. Onlar icln zor bir donern basliyor, "uygarhga" alisma donerni. .. Aeaba bunun icin nasil bir bedel odeyecekler? "Uygarhgm" zencilere nasil etki ettiglnl gormek icln, Onge'lerin yasadigi guneydeki Kucuk-Andaman adasma gittim. 1886 yilinda bir ingiliz hukumet memuru yillar suren savas anlasmaIan sonunda Onge'leri arrnaganlarla dost yapmayi basardi. 1967 yilma degin bu zenciler kendi hallermde birakildilar. 700 kilometrekarelik adalarinda rahatsiz edilmeden avlaruyor, bahk tutabiliyor meyva ve kok toplayabiliyorlardi. Ancak daha sonra Onge'Ierin yakirunda Hut Bay'da glttikce buyuyen bir yerlesim merkezi kuruldu. Bir yol yapildi, Grayderler ormanm icinde yerlesim merkezinin evlerine yer acmak Icin dart donuyorlardi, Yol i§cilerinin gall§bgl yerde yanan agaglarm dumam gokyuzune cikiyordu, YoI, tehlikeli bir ok gibi Onge'lerin en onemli yerlesim merkezlerine, Dugong-kortezine dogru uzamyordu. Butun bu kargasa ve hareket yuzunden, hepsi gocebe alan zencllerin dolasim alanIan son derece kisitlandi. Bir Onge-kampim Hintli bir sosyal yardim memuru ile ziyaret ettigimizde Raju adli bir gene kilavuzumuz oldu. Kumsal boyunda bir saatlik bir yuruytisten sonra cungeli a§tik. Raju duyulaoilir bicimde "Kuuh" diye bagirdi, ormandan da "Kuuh" diye yarnti geldi. Bu seslenme bircok kez yinelendi, kumrunun cikardigr seslere benzeyen bu bagrisma sonunda bir daire biciminde yapilmis bambular ve yapraklarla duzenlenmis sekiz tane sundurmarun bulundugu acikhgr gorduk, Onge'leri gormek benim icin bir sok oldu. Jarawalarm mutlu yuzlerini, kahkahalariru ve neselerini arnmsadim, oysa Onge'lerin yuzunden yansiyan kederden baska birsey degildi. 548 Sabahm erken saatleriydi, Kamp sakinleri kok, meyva ve kapIumbaga yumurtasi toplamak icin ormana ve kumsala gitmek uze11e hazirlarnyorlardi. Bir adam yapraklarla supurulmus yerde oturuyor ve 30 santimetre uzunlugundaki bicagim onlarin dilinde "Dahvmi bileyliyordu. Iki kadm mayalanmarms bugday unundan yapilma ekmeklerini-"Chapatis"- pisiriyorlardi. Bir evli 9ift sagagm altinda bambu yataga oturmuslardi, kadm bir tras bicagtyla adamin almni ve sakaklarini tras ediyordu. Yatagrn kenarmda renkli bir Iotr sapka asiliydi. Ikisinln de cep fenerleri, emaye bardak ve tabaklari, gay posetleri, sigaralan, ucak sirketlerinln canta ve semsiyeleri gibi alti saatlik yolda, Hut Bay'da bal, recine ve hindis tan cevizi karsihgmda degtstlklerlesyalan vardi, Borugegi ve Kakalai admda iki gene adam yaban domuzu aVIna giderken ben de onlara katildim. Yarumizda bir suru kopek de vardi. Orman dey agaelar, sarmasiklarla kapliydi. Kopekler birdenbire vahsice bagtrmaya basladilar. Bir yaban domuzunu kaldirmislardi ve takip basladi. Ben geride kaldirn, cunkii gene Onge'lerin orman iclndeki Ilerleme yetenegi bende yoktu. Onlara yetistigtrnde Borugegis ve Kakalals'in elindeki kargi kanlanrmsti, Ayaklarmin dibinde kucuk bir domuz yatiyordu. Eskiden domuz aVI bu kadar kolay degtldi. Bu yuzyilm basinda 0 zamana degirradada bilinmeyen kopekler getirilince a v ko- laylastr. Bu zamandan beri zencilerin coplugunde domuz kemiklerinin sayisi arttikca artti. Ormamn zenginlikleriyle ilgili olan yeni yerlesenlerin yuzunden de yaban domuzu sayisi giderek azaldi, Onge'Ierin temel gidalarmdan birisi de yabani baldir. ~ubat ta baslayan ve Nisan'a degin suren toplama doneminde Borugegi ve ikl Onge'liyle ormana gittim. Borugegi birdenbire durup agaclarm tepesini gosterdi. Orada, en a§agl onyedi metre yiikseklikte bir an kovani gormustu. Borugegi bir "Tanjoghe" -agacindan birkac yaprak kopardi, 9ignedi ve bitki ozu ve tukuruk karisimiru kollarma ve vucuduna surdu.: Arilar Tanjoghe'nin buharindan kaciyorlardi. Bir .yandan yaprak cigneyen Borugegi cesurca sarmasiklari tirmaruyordu. Tahta kovasi sirtinda saga sola sallaniyordu. Borugegi an kovanma ulasmca kovanm icine ufledi. Agzmdan beyaz bir buhar dumani cikiyordu hemen arilar disariya ii§u§tiiler. Boru549 gegi kovaru kopardi., kovaya koydu ve hie; bir an taranndan sokulmadan asagiya indio De; Onge'li yere oturdular ve bal akan, altin renkli petegi iie; esit parcaya bolduler. Buyuk bir bolumu olmasa da, balm biiyuk bir miktari Hut Bay'a goturuldu ve yiyecek maddest, esya, un, kumas karsiligmda degastirildi. Onge'lerin ormandan ayrilarak Hut Bay'a gidisleri cok etkileyici. Ormanda evlerinde olduklarindan serb est ve kendilerinden eminler. Buna karsin yerlesim merkezlerinde oraya uymayan gomlek ve sortlarla dolastiklari icin guvensiz, kaybolmus ve uyumsuz gorunuyorlar. Ornegin, ilkokul egit.imi gormus tek gene; Ramu. Pazar yerlerinde dolasiyor, gerek yerlesenler gerekse kendi halki taranndan toplum disma Itilmis, kimsenin hakkinda birsey ogrenmek istemedlgi bir gene. Ramu Onge kampmda sinema olmamasmdan yakimyor. Dugong-kortezrndeki kampi bir antropolog arkadasrmla terkettik. Bir nehre yaklastrgtmizda bir kadinm iniltisini duyduk. Adirnlarumzi hizlandirdik ve bir doguma taruk olduk. Degum Ongelerdeender bir olay, cunku kadinlari dusuk bir degum oraruna sahip. Onatebeygay'm kocasi yarunda oturuyor ve eliyle omuzlarmi tutuyordu. Degum yapanin annesi bir cubuk tutturuyordu, bu e;ubuk bir yengecin kiskaclarmdan yapilmistt. Yash kadm ebe gorevini tistlenmisti. Yapraklari ateste isitiyor ve kizimn govdesinin alt kismma yerlestirtyordu. Kocasi Ebay yapraklariyla eliyle haf'if bir bicimde karismm govdesine bastrnyordu. Onatebeygay'm goguslerimn uzerinden bir ip geciyordu bu ip sirtmda siki siki dugumlenmisti. Ipin ne icin kullamldigiru bilmiyorduk, ancak Onge'Ier cok az Hintce bildikleri icin bunu soramadik. Hamile kadin inliyor, dislerini gicirdatiyor, kafasiru one nrIatiyor sonra da yogun bir bicimde kocasirun kollarma dusuyordu, Sonunda bir saat suren sancilarin ardmdan, bacaklarmi cekti, bebek yapraklarin arasindan cikti ve anneannesi taranndan kucaga alindi. 550 Onatebeygay derin bir ie; cekti ve bebege gulumsiyerek bakti, bu bir kiz cocuguydu, Degum srrasinda kamp sakinleri sessizce i§lerrne donduler ve Onatebeygay'Ia hie; ilgilenmediler. Bebegin dunyaya geldigl anda bile ilgilenip oraya gelmediler. Daha soma bebegin kisa surede olmus oldugunu ogrendim. Onge'lerde yiiksek sayida cocuk olumu val'. Ormanda tibbi yardim hie; yok, yalruzca akillioa soylenmis sozler val'. Bunun yamnda solucan, serit gibi bagirsak hastaliklarr ve cilt hastaliklari cok yaygrn durumda, Bir kez bir saglik memurunun, Hint-Onge diline cevnilerek alb Onge'liye blr konusma yaptigma taruk oldum. "Vucudunuz ayru araba gibidir", "Vucudunuzun ie; kismiyla yalmz bir doktor ilgilenebilir, dl§ kismiyla siz de ilgileneoihrsiniz, nasil bir arabanin disiru yikiyorsak, siz de oyle Ilgilenirsiniz". Sanm ekliyordu: "Bir tasit karanhkta gidebilir, cunku iki tane fan vardir, bunlarla yolu gorebilirsiniz. Sizin vucudunuzda aym bicimde iki goze sahiptrr, boylece dunyayi aydinlik gorebtlirsiniz. Sonra kulaklarimz, bunlarla bircok sesi duyabilirsiniz, bunun Icin kulaklarimz temiz 01malidir." Daha sonra bir Onge'liye birsey anlayip anlamadigim sorunca soyle yamt verdi: "Enjeksiyon igneslnden vekulak temlzligtnden bahsetti." Ongelerin kaderinden daha acikli olaru geri kalan 23 BuyukAndamanlilarm kaderi. Hepsi zenci, Burmali ve Hintli kartsimi. Btrait-adasmda Buyuk-Andamanlardan geriye kalanlara ugradigmida, on yildan bert yalruzca iki cocugun dogrnus oldugunu ogrendim, Yirmi yas dolaylarinda tie; gene, bu iki kizin kendilerine es olabilecek -on ve onuc. yaslara gelmelerini bekliyorlardi. Bu tie; gene; adamlardan biri bu arada buyuk bir olasihkla sariliktan oldti, 551
Benzer belgeler
Forum: MÜZİK
II. Dunya Savasi sonrasi Ingiltere’den ayrilan Amerikan askerleri, beraberlerinde getirdikleri
bircok blues albumunu burada birakmislardi. Geride kalan albumler Ingilizler tarafindan ilgi gor...
T.C. SAMSUN 3. SULH CEZA MAHKEMESI DEGi$IKi$ NO : 2013/83
tarafmdan yapildigmi beyan ettigini, kaldi ki boyle bir beyani olmasa dahi miivekkil
kummun ozel akademik sayfalarmdaki fotograflar kullamcilari tarafmdan otomasyona girilip
yuklenilmekte oldugunu,...
PDF ( 12 )
Kendisi meydan savas lanru sadece iki ordunun deqll, iki ulusun kultur, ahlak, uyqarhk gibi turn deqerlerly!e karst karsrya gelip; birbirlerini tarlh sahnesinden silme -rnucadelesr» blcirnlnde g6rm...