dü nyanın hı kayesı
Transkript
dü nyanın hı kayesı
DÜNYANIN HIKAYESI Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 24 Temmuz 2013 Sohbeti, Meded ya Rical'Allah, meded ya sahibel zaman, meded ya Şahı Merdan. Hoşgeldiniz. Yaranımız. Şahı Merdan'ın yaranları, ahbapları. Ondan hayat alan insanlar, hoşgeldiniz. Meded ya Rical'Allah, meded ya sahibel zaman, meded ya sahibul meydan Şahı Merdan. Ma sha’ Allahu kana, wa ma lam yasha’ lam yakun! Meded ya Rical'Allah. Diyelim merhaba. Ey yaran, merhaba. Ya sahibel meydan, ya Şahı Merdan. Meded, destur. Hoşgeldiniz bu kısa sohbetimize. İki mümin bir yerde bulunsa, biri ifade, biri istifade etsin. Bu usuldür. Ya ifade yahut istifade. Buyur ey Şahı Merdan. Yaranınız size hayran. Cenabı Mevlamızın lütfu kereminden buyurunuz. Habibinin edeb deryasından öğretiniz. Buyurunuz, dinleyenler. Ey Şahı Merdan. Yaranınız size hayran. Şahı Merdan, Allah yolunun arslanıdır. Onun meclisine gelenlere, "Tuba lahum" tuba lahum. Onlara ne mutlu. Tuba, cennet ağaçlarından, meşhur olan ağaçtır. Tuba, tuba lahum. Şahı Merdan'ın ilminden bize buyurulsun ki anlayalım. Tuba lahum. Tuba, ne mutlu derler türkçede. Ne mutlu. Tuba lahum. Buyur ey Şahı Merdan. Biz bilmeyiz, bize talim buyurun. Tariqatuna as-sohba wa l-khayrun fi l-jamiyya. On iki bin sohbet yapmış Şahı Nakşıbend. Şahı Nakşıbend ki, efendim, Şahı Merdan'ın bastığı yere adımını koyan kimsedir. Masha'Allah, Subhan Allah, Sultan Allah. Buyrunuz ey yaran. Şahı Merdan'ın ahbapları. Buyurunuz, buyurunuz dinleyelim. Her nefes bize bir adım attırıyor, dünyadan çıkmak için. Her nefeste bu dünyadan bizi uzaklaştıran bir sır vardır onda. Her nefeste bir başka sır vardır. Sırlardan avlamaya bak. Sır, sahibi sır olan kimselerdedir. Buyur ey Şahı Merdan. Tariqatuna as-sohba. Bütün evliyaların hepsinde de Şahı Merdan'ın sohbetleri vardır. Ma sha’ Allahu kana, wa ma lam yasha’ lam yakun! O Rabbul İzzetin istediği olur, istemediği olmaz. Buyrun ey yaran Şahı Merdan. Diyelim, Bismillahi r-Rahmani r-Rahim. Ya Rabbi, bize besmele-i şerifenin şeref libası, kerem libası, heybet libası, afiyet libası her libas ki, insanlara ayrı bir rütbe kazandırır. Buyur ey Şahı Merdan. Yaranınız size hayran. Dünyaya gönderdi. Dünyaya gönderdi. Allahu Zülcelal, Adem ile Havva anamızı. Gidiniz, dedi dünyaya. İşinizi bitiriniz de gelin. Adem peygambere olan hitap. 'Inzilu. Dünyaya ininiz, dedi. Çünkü, şeyh Mehmet Efendinin malumudur, yedikleri vakıtta, o yasak olan ağaçtan yedikleri vakıtta, karınları gurlamaya başladı. Oraya buraya koşturdu, Adem ile Havva anamız. Hitap geldi ki, burası cennettir, abdesthane değildir. Size abdesthane lazım. www.saltanat.org Page 1 'Inzilu. Aşağı indiriniz, yer üzerine, yeryüzüne indiriniz. Kazayı hacet için. Karınları gurladı ya. Cennette abdesthane yoktur. Haşa. Olamaz. E, yediler bir defa. Yasak olan ağaçtan yediler. Başladı karınları gurlamaya. Ne yapacağız? Ne edeceğiz? Şaşıp kaldı, Adem peygamber ile Havva anamız. Melaike-i kiram ile emir verdi Cenabı Allah. Yeryüzüne indiriniz. Abdest bozacak yer burası değildir. Burası temizlerin yeridir. Muhalif olan, emri şerifimizi kıranların yeri burası değildir. Bunları abdesthaneye gönder. Bunlar kabili hitap değil şimdi. Bunlara hitap edilmez. Karınları gurlamaya başladı ya. Yasak olan, yasağı icra ettin mi, ya karnın ağrıyacak, ya başın ağrıyacak. Yedin ya gurlama başladı. Oraya koştu, buraya koştu, ne yapalım, yeryüzüne indirin onları, dedi Rabbul İzze. Abdesthane aradılar. E, cennette abdesthane olur mu? E, duramıyor, oraya buraya koşturuyor. İniniz. 'Inzilu. İnsinler, dedi yeryüzüne. Kazayı hacetleri geldi, cennet temizlerin yeridir, cennette desturun abdesthane yoktur. Cennet nimetleri, insana sıkıntı vermez. Temizdir, pakdır. Bunlar, karınları gurlamaya başladı. Temiz cennete bunlar şimdi yakışmadı. Buyur ey Şahı Merdan. Abdesthane arıyor şimdi bunlar. Abdesthaneye girip de uyuyan yok. Bağırır çağırır, kavga eder girer. Temizlenmek için. Buyur ey Şahı Merdan. Yaranınız size hayran. Ne güzel tabir. Sarayda, karnı guruldasın insan, sarayın ortasına mı edecek be? Bunların karnı guruldamaya başladı. Bunlara abdesthane lazım geldi. Oraya koşturdular, buraya koşturdular. Bunlar şimdi yaramaz burda. Cennette, abdesthane yoktur. Cennet temizlerin yeridir. Muhalefet yaptı. Dinlemedi, yasak olanı yedi. Şimdi koşturuyor öyle peygamber. Acaba nereye gidelim? Melaikeye emrolundu. Buyur ey Şahı Merdan. Melaikeler ne dedi? Çabuk, derlenin toplanın, sizi abdesthaneye götürelim. İnsanlığın kıssası bu. Masha'Allah, ey Şahı Merdan. İnsanoğlunun hikayesi bu. Dedi, siz cennete yakışmazsınız. Çünkü cennette, yenen şey helal, abdesthane istemez. Haram olanı yediniz. Cennette duramazsınız. Şimdi abdesthane lazım size. İndirin dendi, melaikeyi kirama. Çabuk dünyaya indirin bunları, abdesthaneye. İşte dünyanın kıssası bu. Nasıl insan dünyada bulundu? Sualinin cevabı bu. Nasıl? Cennete yaratılmış ve ilahi ikram ile ikram edilmiş olan insan niye yeryüzüne indirildi? Çünkü onlar ilahi emre muhalefet yaptılar. Bize, biz herşeyi yiyeceğiz. Herşeyi yiyeceksen, efendim, abdesthane lazım gelecek sana. Cennette abdesthane yoktur. Allah'ın helal ettiğinde abdesthaneye ihtiyaç yok. Allahu Akbar. Ey Rabbımız, bizi affeyle. Ya Şahı Merdan, talim buyurunuz. Yaranınız size hayran. İşin sırrı bu, Şeyh Mehmet Efendi. Dünyaya nasıl indi? Çünkü cennette muhalif olan, yasak olan nimetten yediler, sonra karınları ağrıdı. İhtiyaçları oldu dışarı çıkmaya. Koştular cennetin etrafına, cennetin etrafında birşey yok. Bunlar kaldı setrsiz. Emrolundu ki, yeryüzüne indirilsin. Onlara abdesthane ihtiyacı var. Emir geldi ki, indirin yeryüzüne ve insanoğlu indirildi. Vecera macera. www.saltanat.org Page 2 Buyur ey Şahı Merdan. Neler geldi, neler geçti felekten o zaman, efendim, kömür yüklü deve geçti elekten, şeyh dedenin şeyinde levha var. Bu dünyada neler geldi, neler geçti. O haltı yedikleri için. Adem peygamber ile Havva anamız o haltı yedikleri için başlarına gelmedik kalmadı. Çabuk indirin yeryüzüne. Bunlara beytül hace lazımdır. Soralım, Ezher-i şerif ulemasına, beytül hace nedir? Biliyorlar mı? Niye ifade etmezler? Söyle, dünyanın şanı nedir? Gökyüzündeyken, cennetteyken buraya nasıl indi? Muhalefet etti. Sultanın emrine karşı gelindi. Yasak olan şeyi yedi, başladı, oraya buraya koşturmaya, kazayı hacet için. Melaikeye emrolundu ki, onları yeryüzüne indiriniz. Aradıkları yer, yeryüzündedir. Yani abdesthaneyi cennette aramasınlar. Yeryüzünde arasınlar. Ne oldu yeryüzüne? Heryeri abdesthene oldu. Yani, abdesthane olmayan yer yok. Kıymetine bak sen. Abdesthanenin kıymetine bak. Abdesthane üyesi olmasa kral nasıl sıkıştığı vakıtta meclisi ben nasıl kalkacağım, oturamıyorum. Ne oldu? Mühim haberci geldi, der. Yahu şimdi meclisin ortasında, mühim haberci kimdir? Sultan sıkıştı. Ya yediğinden ya içtiğinden, oturamıyor. İsterse rezil eder dünyada, isterse vezir eder. Cenabı Mevlanın emrine itaat vacip. Birinci emir budur. Talim ediyor Adem peygamberine. "Wala taqraba hathihi ashshajarata fatakoona mina aththalimeen"(7:19) Yeme. Başına iş açarsın. Yersin, yediğini dışarı çıkaracaksın. Boşalan yere başka birşey ararsın, doldurmak için. Bağırsakları tertip eyledi ki, efendim, hem yiyesin, bağırsaklarını doldurasın, hem de arkasından, dolan bağırsaklarını boşaltmak için yüz numara aramaya. N'oldu? Bütün dünya abdesthane oldu be. Söylesene ey ulema-i Ezher efendilerimiz. Anlat insanlara. Yazıklar olsun. Müslümanım diyenler. Abdesthane için kavga ediyorlar. Abdesthane için muharebe ediyorlar. Emir buysa Wa-jahidu fiSabilillah. Abdesthane için muharebe olmaz. Lakin, fi-Sabilillah olur. Fi-Sabilillah dediği, Allah'ın verdiği sancağı yeryüzüne dikesin. Değilse seni abdesthaneye gömerler. Abdesthanenin içerisinde kalırsın. Gelen başına eder, tepene eder. Gururunu kırmak içindir. Yahu ne oldu? Şeye, melike ne oldu? Sıkıştı. Acaba çok mu yedi? E, herhalde öyle olacak. Bütün müluk, bütün ümera, her birerleri böyle şişman, tavlıdırlar. Buraya tavlanmak için gelmedik, uyan. Dünyada tavlanmak için gönderilmedi, ceza olarak indirildi. Yoksa, dünyaya ne için gönderecekti. İyi tavlansınlar. Hepsi tavlanmıştır. Sonra, emir yahut melik muazzam işaret verdi ki dardayım, bir beş dakika ayrılacağım. Ne oldu? Bir melik öbürüne. Sıkışmış. Yahu sıkışmanın vaktı mı şimdi? Vaktı olsun olmasın. Sıkıştı melik üstüne ettirecek. Üstüne edecek meclisin içinde, büyük rezalet olacak. İşte kendini tutmayanların akıbeti, abdesthane aramak. İlahi emri kıranların sonu o geldi. Ya Adem, sen ve zevcen yeryüzüne in. Orası abdesthanedir. Burası temizlerin yeridir. Allahu Akbar. O güzellikleri yeryüzüne indiği anında alındı kendilerinden. Öyle güzellik vardı Adem babamızda. Adem (as). Şeyh Mehmet Efendi. Heybetinden yüzüne bakılamazdı. Melaikeler secde etti. "Usjudu li'adam" Uyuma. www.saltanat.org Page 3 Adem'e secde ediniz. Nasıl olur? Adem kim? Adem'e secde. Adem'e öyle bir güzellik giydirdi ki melaikeler şaşıp kaldı. Benim halifemdir, cennetlerime koydum, dedi. Yalnız, bir emrim var. Emrime dikkat etsinler. Yasağım var ve yasak etmediğim vardır. Yasağımı tutsunlar. Değilse rezillik gelir. Havva anamız dedi, yiyelim bakalım. Yedi rezil etti, Havva anamız Adem peygamberi, sülalesi ile beraber. Daha bu sırrı bilmiyor ne hıristiyanlar ne yahudiler. Müslümanlardan da az kimseler. Koca İsa peygamberden, cennet nimeti istedi onlar. Yeryüzündeki maideden değil. Gökyüzünden yiyemezsiniz. "Kana ya'kulani atta'ama".(5:75) Niye söyledi bunu Cenab-ı Hak(cc). İsa peygambere, peygamberlikten öteye ilah dediler. Cenab-ı Hak reddediyor. Siz nasıl ona ilah dersiniz ki, "Kana ya'kulani atta'ama".(5:75) Ya, bunu ne söyleyecen, bu neyi hallediyor? Hıristiyanların, saçma sapan söylediklerini, hepsini defediyor. Allahu Akbar. Koca Kur'an-ı azimüşşan bu Mehmet. Ne münasebeti var. "Kana ya'kulani atta'ama".(5:75) Anası da, kendisi de taam yerlerdi. Niye zikretti bunu? Beyyin. Açık bilinen mesele. Niye buyurdu onu? "Kana ya'kulani atta'ama".(5:75) Siz reishaya ve anasına uluhiyet isnat ettiniz. Halbuki ikisi de, "Kana ya'kulani atta'ama".(5:75) Yemek yerlerdi, taam yerlerdi. Taamın, yedikleri taamın icabı nedir? Abdesthaneye gitmektir. Abdesthaneye gidende, nasıl ilah dersiniz? Nasıl tapınırsınız? Bak. Bir sözle. "Kana ya'kulani atta'ama".(5:75) Yemek yiyen insanın neticesi, yediğini dışarıda atmaktır. Abdesthaneye gitmek. Siz, siz nasıl abdesthaneye gidene, ilah dersiniz bre akılsız hıristiyanlar. Bir kelime ile Kur'an-ı Azimuşşan'da halletti. Hıristiyanların batılını, İsa'ya ilah, anasına ümmül ilah dediniz. Halbuki, "Kana ya'kulani atta'ama".(5:75) İkisi de yer ve içerdi. Yiyip içenlerin neticesi nerde? Abdesthanede be. Söylemedi onu nezahati Kur'an-ı Kerim. "Kana ya'kulani atta'ama".(5:75) Halbuki sizin ilah dediğiniz, tanrı dediğiniz, anası da, kendisi de taam yerlerdi. Taam yiyen kimsenin sonu nerde? Abdesthaneye gidecen. Bre abdesthaneye giden ilah olur mu? Bre akılsız hıristiyanlar. Hala bunu söylersiniz. Tövbe ya Rabbi. Tövbe estağfirullah. Buyur ey Şahı Merdan. Bu mübarek ramazanın hürmetine.. ey Şahı Merdan. Yaranınız size hayran. İşte biz onun üzerine Şahı Merdan, müstevamız nedir? Şeyh Mehmet Efendi. Müstevamız budur. Bundan başka müsteva, "Fastawa ala sooqihi yujibu" (48:29) Peygambere söylenen, efendimize, Demedi onun hakkında "Kana ya'kulani atta'ama".(5:75) Veyahut yakuli atta'am. Fastawa, istifa eti. Öyle bir makama gitti ki, sidretül münteha, makam. Ta, ha. Ma anzalna alayka alquranalitashqa.(20:1,2) Illa tathkiratan liman yakhsha.(20:3) Tanzeelan mimman khalaqa al-arda wassamawatialula.(20:4) Arrahmanu alaalarshi istawa.(20:5) Allahu Ekber. Ey Ezheri şerif uleması. Açıkla. Kafirler müslümanlara hücum ediyor. İslam'ı yıkmak için. İslam yıkılmaz. Onların batılları yıkılır. Yıkacağım, diyor. Buyur ey Şahı Merdan. Bırakmam batılı. Innal batila kana zuhuqa.(17:81) Batılın temeli yoktur. Yıkacağım, dedi. Geldi ayeti kerime. Iqra Bismi Rabbika Alladhi Khalaq.(96:1) Khalaqa al-insana min alaq.(96:2) Ayeti kerime inzal oldu. Istawa, istawa. Allahu Akbar. www.saltanat.org Page 4 İslam'ın müstevasına yetişecek bir satıh yoktur. Allahu Akbarul Akbar. Ey ya Rabbi. Bize öğretenlere, mübarek kulların bize öğrettiği, ol Habibi zişanından Şahı Merdan öğretiyor. Ar-Rahman. Subhanahu wa taala. Ar-rahmanu ala alarshi istawa. Ar-rahmanu ala alarshi istawa.(20:5) Hangi arş? Senin bildiğin arş değil. Nebilerin bildiği arş değil. Rabbul İzze. Allahu Zülcelal. Ala alarshi istawa. Allahu Akbar. Hangi arş? Rabbul İzzete has olan arştır. Bize göre değil o. Lakin bizi anlatıyor, insanın ne yerde olduğunu. Öğren. Şeref kazan. Öğrenmezsen hayvan kal. Buyur ey Şahı Merdan. Yaranınız size hayran. Ne güzel söylediniz. Bize talim buyurun, ey peygamberler. Peygamberimizin ismi Muallimunnas el hayr. Efendimizin şanı var. Muallimunnas el hayr. Efendimize. Rütbesi ne? Allama al-insana ma lamyalam.(96:5) Efendimizin sıfatı. Allama al-insana ma lamyalam.(96:5) Bilmediğini öğretmek için. O şanlı nebi. İşte şanlı Şahı Merdan, yaranına, talim buyuruyor. Yaranı ona hayrandır. Açılalım, gürleyelim, batılı yıkalım, şeytanın saltanatını yıkalım. Budur vazifemiz şimdi. Tevfik Cenab-ı Hak'tan. Bize kuvvet. Biz zayıfız. Ey Şahı Merdan, imdad buyurun. Fatiha. Oradan burdan hakikatlar açtı mı pınar gibi gelir. Şeyh Mehmet Efendi, buyur. Bana bir oku oğlum, oku. Video Link: http://saltanat.org/videopage.php?id=8602&name=2013-07-24_tr_DunyaninHikayesi.mp4 www.saltanat.org Page 5
Benzer belgeler
sanatları başka
Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 23 Ağustos 2013 Sohbeti,
Hoşgeldiniz ihvanımız, dinleyenlerimiz. Cenab-ı Hak bize ilahi lütfundan Besmeli-i Şerife'yi vermiştir.
Diyelim B...
Wilson (Bibliography)
Shākir, Mu_ammad. al-Qawl al-fa_l fī tarjamat al-Qur0ān al-karīm ilā’llughāt al-a. jamiyya. Cairo, Ma~ba|at al-Naha, 1925.
Sherrill, Charles H. ‘Ambassador Charles H. Sherrill Comments on Atatürk’...
kabe kimin için yapıldı?
Şimdi de Allah için kıyam ediyoruz ki, O Habibine, en sevgili, şanı yüce Peygamberine İlahi huzurunda
lütfeylemiş. Neden şirk dersiniz? Tövbe Estağfirullah. Ya Rabbi, bu mübarek Rebiül Evvel ayını...