Meteksan Savunma IDEF`te

Profil: Prof. Dr. Ekmel Özbay
Bu sayımızın Profil sayfası konuğumuz
Prof. Dr. Ekmel Özbay... Ekmel Özbay,
Bilkent
Üniversitesi’ne
Bağlı
Nanoteknoloji Araştırma Merkezi’nin
(NANOTAM) Başkanı, Aselsan-Bilkent
Üniversitesi işbirliği ile kurulan Türkiye’nin
ilk çip fabrikası AB-Mikro-Nano’nun
Genel Müdürü... Birçok şapkaya sahip
bir bilim insanı... İşte Prof. Özbay ile
gerçekleştirdiğimiz keyifli sohbet... Sayfa 2
Kurumsal Ofisten
Her iki yılda olduğu gibi, bu sene de IDEF’te yer alıyoruz.
IDEF’in bizler için iki anlamı var. Birincisi hiç şüphesiz
fuarı ziyaret eden yabancı heyetlere ve potansiyel
alıcılara ürünlerimizi tanıtmak, iş bağlantıları kurmak
ve geliştirmek... Sayfa 4
IDEF ÖZEL SAYISI
Nisan-Mayıs 2015/Sayı15
METEKSAN SAVUNMA SANAYİİ A.Ş. İKİ AYLIK YAYINIDIR.
Meteksan Savunma IDEF’te
Yabancı ülkelere ürünlerimizi tanıtmak ve satış bağlantısı kurmak, yurt içi paydaşlarımıza
ise gurur ve güven duyacakları bir Meteksan Savunma göstermek için yine IDEF’teyiz...
Türk Silahlı Kuvvetleri ile dost ve müttefik ülkelere teknoloji ve savunma sanayii sistemleri sağlama konusunda
her geçen gün iddiasını artıran Meteksan Savunma, her
zaman olduğu gibi bu yıl da 12. Uluslararası Savunma
Sanayii Fuarı IDEF’e tam kadro katılıyor.
Şirketimiz bünyesindeki tüm iş alanlarına ait ürün ve kabiliyetler de fuarda ilgilisine ulaşacak. Milli kaynaklarla
ürettiğimiz ürünlerimizi ve sahip olduğumuz kabiliyetlerimizi uluslararası pazara da etkin şekilde tanıtmak için
önemli bir platform olan IDEF’te, Meteksan Savunma üst
düzey yönetimi bir çok görüşme de gerçekleştirecek.
Üçüncü Hol-322/B standındaki 120 metre
karelik alanda Algılayıcı Sistemleri,
Haberleşme Sistemleri ve Sualtı Akustik
Programlarımızla, Platform Simülatörleri Direktörlüğümüzün sektöre kazandırdığı yeteneklerimizi, sistem ve
ürünlerimizi sergileyeceğiz.
İleri teknoloji alananlarında tasarımdan üretime, tüm
paydaşlarıyla sürdürülebilir işbirliği sağlamayı hedefleyen şirketimiz aynı zamanda Bilkent Holding ailesinin bir
üyesi olmanın büyük sorumluluğunu taşıyor. Değerlerine bağlı iş yapma şekli, “Daima Zamanında” sloganı ve
“Türkiye’de en güvenilir şirket olma” hedefi doğrultusunda iş yapan Meteksan Savunma standımız tüm paydaşlarımıza fuar boyunca her zaman açık.
Fuarın ikinci günü yani 6 Mayıs’ta her fuarda geleneksel
hale getirdiğimiz fuar içi kokteylimizde de değerli
paydaşlarımızı görmekten onur duyarız.
IDEF’te “Güvenli bölge”
Meteksan Savunma Algılayıcı Sistemleri Programı 12. IDEF Savunma Sanayii Fuarında MİLDAR’dan
lazer ve radar altimetrelere ve RF arayıcı başlığa kadar yetenek ve kabiliyetlerini görücüye
çıkartıyor. Meteksan Savunma’nın ilk ürün ailesi Retinar® da IDEF’te. Retinar® ile şirketimiz “Güvenli
Bölge” konseptini, kritik altyapı ve çevre gözetleme güvenliği çözümlerini paydaşlarına anlatıyor.
MİLDAR’dan kısa haberler
2013 yılında başlayan Hava Platformları için Milimetre Dalga Radarı Geliştirilmesi Projesi tüm hızıyla devam
ediyor. Proje kapsamındaki üç ayrı radar prototipinden ilkinin kritik tasarım aşaması tamamlandı. İlk Atış
Kontrol Radarının proje planına göre bir yıl içinde ATAK
Helikopteri ile performans testlerine başlanması planlanıyor.
Geliştirilen arayıcı başlık simülatörünün gerçek tehditlerle çok benzer yapılarda tasarlanmasının getirdiği tecrübe
sayesinde, ülkemizde geliştirilecek RF güdümlü mermi
arayıcı başlıklar için sistem, alt-sistem ya da birim seviyesinde önemli bir yeterlilik düzeyine ulaşmış olduk.
Milimetre dalgada anten, radom, RF alıcı ve verici
birimleri tasarım ve üretim altyapımız ve yüksek hızlı
sinyal işleme kapasitesine sahip sayısal donanım
geliştirme ve özgün radar algoritma tasarım kabiliyetlerimizle projenin ikinci çıktısı olan Otomatik Kalkış
İniş Sistemi radarının (OKİS) tasarım faaliyetlerine de
başladık. İnsansız hava araçlarının iniş kalkışlarında
hassas konum bilgisi sağlayarak güvenli inişe olanak veren OKİS, tek darbe radarı olarak tasarlanıyor. OKİS’in
ilerde helikopter veya insansız döner kanat platformlar için kullanılabilirliği de proje kapsamında incelenecek. OKİS’in tamamlanması ile bu alanda dışa bağımlılığımız ortadan kalkarak milli platformlarımızda
teknolojisini elimizde bulundurduğumuz sensörleri
kullanmanın esnekliğini yaşayacağız.
Fiber lazer kaynakları ve lazer algılama alanlarında yaptığımız çalışmalar kapsamında Lidar sistemleri, lazerle
görüntüleme ve yüksek güçlü lazer sistemlerine yönelik
önemli bilgi birikimi ve altyapı oluşturduk. Bu alanda
işbirliği yaptığımız ve yatırımına katkıda bulunduğumuz Bilkent Üniversitesi UfoLab-Ultra Fast Optics
Laboratory bugün Türkiye’deki en gelişmiş altyapılardan birisi. Özgün olarak tasarlanıp geliştirilen lazer
kaynakları ve optik algılayıcılar ile MHz’ler seviyesinde
örnekleme yapma yeteneğine sahibiz. Ayrıca yine aynı
yetenekle km’lerce mesafeden santimetreye kadar
inebilen doğruluklarda mesafe ve cm/s hassasiyetinde doppler hızları ölçülebiliyor. İnterferometrik ölçüm
teknikleri kullanılarak pikometre seviyesinde yer değişimlerine duyarlı hassas ses ve titreşim algılayıcıları da
geliştiriliyor. Fiber lazerlerin sağladığı tüm avantajlar
kullanılarak yüksek verimlilik, yüksek ışın kalitesi ve
kompakt boyutlarda fiber lazer kaynaklarının geliştirilmesine yönelik önemli tecrübe sağladık. Tamamlanmış
projeler kapsamında göze zararsız dalga boyu bandında (1550nm) çalışan 20kW tepe güç, 10W ortalama güç
seviyelerinde lazer kaynakları geliştirilmiş olup yakın
dönemde savunma uygulamalarının gerektirdiği farklı
dalga boylarında da fiber lazer kaynaklarının geliştirilmesi, verimlilik ve ışın kalitesi korunarak çok daha yüksek
güç seviyelerinin elde edilmesi üzerine çalışılmaktadır.
RF Arayıcı Başlık Teknolojisinde İlerliyoruz
RF güdümlü mermilerin arayıcı başlık simülatörleri konusunda da hayata geçirdiğimiz projelerden kazandığımız yetkinlikler bize güç veriyor. Meteksan Savunma,
bu simülatörlerin RF alıcı, verici katları, sayısal birimler,
gömülü yazılımlar, kullanıcı arayüz yazılımları, anten,
radom ve pedestal birimleri gibi bütün kritik parçalarını kendi bünyesinde tasarladı ve geliştirdi. Böylece
füze arayıcı başlık tasarımında üst düzey teknolojik
seviyenin yanında, maliyet etkin bir biçimde benzer
projelerinin altından kalkabilecek tecrübe de edindik.
Lazer Teknolojilerimiz
Retinar’da Yola Devam
Meteksan Savunma, Retinar Güvenlik
Sistemleri ürün ailesinin ilk ürünü Retinar
PTR’yi tamamen yerli kaynaklarla tasarladı ve üretti. Şimdi hedefimiz Retinar
PTR’ye yeni yetenekler kazandırmak ve
uluslararası rekabet gücünü artırmak.
Bu hedefle Ar-Ge faaliyetlerimiz devam
ediyor. Retinar PTR’nin insan ve hayvan
gibi özneleri tanımlamaya ve ayrıştırmaya
yönelik içerdiği algoritmalar ürüne ciddi
bir üstünlük kazandırıyor.
Retinar PTR’de insan-hayvan ayrımı
operatör katılımlı çalışırken, yeni geliştirilmekte olan Otomatik Hedef Sınıflandırma
(OHS) özelliği ile ailenin yeni üyelerinde
artık sistem operatöre sınıflandırma
sonucunu otomatik olarak gösterecek...
OHS algoritması ile Retinar ürünleri insan,
insan grubu, araç, hayvan gibi hedef
tiplerini operatörden bağımsız olarak
belirleyebilen ilk çevre gözetleme radarı
olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Retinar ürün ailesine yönelik geliştirilmekte olan diğer bir özellik ise, operatöre gözlenen bölgenin yeryüzü şekilleri, yükselti
bilgisi hakkında daha ayrıntılı bilgi sunan
yeni bir kullanıcı arayüzü... Bu kullanıcı
arayüzü ile hedef konumlandırma işlemi
çok daha hassas bir şekilde yapılabilecek,
bu sayede operatöre taktik üstünlük
sağlanacak.
Retinar OPUS yolda!
Çevre güvenliğinde radar sistemleriyle
kamera sistemlerinin birlikte kullanımı,
kademeli güvenlik anlayışı ile yüksek
etkinlik sağlamaktadır. Bu amaçla, radar
taraması yaparak hedefleri tespit etme ve
gece-gündüz kameralar ile teşhis etme
işlemini entegre ve kompak bir yapıda
gerçekleştirmek üzere, yeni ürünümüz
Retinar OPUS’u geliştirme çalışmalarımız
son hızıyla devam ediyor. Retinar OPUS,
mast üzerine konuşlandırılan bir sistem
olarak karakol güvenliği, kritik tesis güvenliği gibi uygulamalar için sabit ve araç
üzeri konfigürasyonlara sahip olacak.
Ayrıca, radar-kamera entegrasyonunu
operatörden bağımsız bir çalışma senaryosunda işletecek özellikler sunacak.
Retinar OPUS, fark yaratan tasarımı ile
dünyadaki benzerleri arasında şimdiden
rekabetçi konumda olma iddiası ile çok yakında ürün ailesine katılacağı günü bekliyor.
Profil: Prof. Dr. Ekmel Özbay
Bu sayımızın “Profil” sayfası konuğu Prof.
Dr. Ekmel Özbay... Ekmel Özbay, Bilkent
Üniversitesi’ne Bağlı Nanoteknoloji
Araştırma Merkezi’nin (NANOTAM)
Başkanı, Aselsan-Bilkent Üniversitesi
işbirliği ile kurulan Türkiye’nin ilk çip
fabrikası AB- Mikro-Nano’nun Genel
Müdürü. Birçok şapkaya sahip bir bilim
insanı... İşte Prof. Özbay ile gerçekleştirdiğimiz keyifli sohbet...
Türkiye’de daha mutlu olduğumu rahatlıkla
söyleyebilirim.
Meteksan Savunma: Her Profil sohbetimizin
standart ilk sorusunu yönelterek başlayalım:
Ekmel Özbay kimdir?
-Ekmel Özbay: Bizim zamanımızda gerçekten Türkiye’deki bilim düzeyi gerçekten düşüktü. Biz mezun olduğumuzda
çıkan yayın sayısı şimdilerde sadece Bilkent
Üniversitesi’nden çıkan akademik yayın
sayısına eşitti. Doktora yapıp bir yayın
çıkarmak nehrin aktığı yerlerde gerçekleşebiliyor. O zamanlar Türkiye’de bu nehir
akmıyordu, şimdi akıyor.
-Ekmel Özbay: 1966, Ankara doğumluyum.
Tüm eğitimimi Ankara’da tamamladım.
Ankara Anadolu Lisesi’ni bitirdikten sonra diğer profil sayfası konuklarımız gibi Ankara Fen Lisesi’ni birincilikle kazandım. Fen
Lisesi’nden önce aslında fen ve matematiğe
yönelik bir ilgim vardı ama orada bilime ve
bilim adamı olmaya yöneldim. Hatta “fizik
mühendisliği mi, eletktrik mühendisliğimi?”
arasında kararsızlıklar yaşadım. Elektrik mühendisliğini tercih ettim ama kader beni yine
bir şekilde fizikle buluşturdu.
“Nehir
akmıyordu,
şimdi akıyor”
“Nehir
akmıyordu,
şimdi akıyor”
-Meteksan Savunma: Profil konuklarımızdaki tüm değerli akademisyenlerimizin Amerika geçmişi göze çarpıyor. Yurt
dışı deneyimi ve sizi Amerika’ya gitmeye
yönlendiren motivasyon neydi?
Şartlar böyleyken çok da faydalı işler krizlere
takılıyordu. Üniversiteler, bilim kurumları
zorluk yaşıyordu. Genellikle dış kaynaklı
projelere yönelmek zorunda kalıyorduk.
O projelerle ayakta durabildik.
-Meteksan Savunma: Gelelim NANOTAM’a...
Nasıl bir işleyiş var NANOTAM’da?
aylarda temeli atılan Bilkent ÜniversitesiAselsan ortaklığında kurulan AB MikroNano’nun Genel Müdürü oldunuz. Yani
akademik kariyerin yanı sıra profesyonel
bir yönetici şapkasına da sahipsiniz. Bu
sizin için nasıl bir değişim?
-Ekmel Özbay: Çok değişik bir yapılanma
ile yönetiyoruz. Üniversite içinde şirket
diyebilirim bu yapıya… Şirkette gelir, gider,
personeliniz olcak bir kar beklentisi var…
Aynen bu dinamiği yaşıyoruz. Tabii ki biraz
şirket yönetimi dışında bir de rahat olduğumuz nokta var ki o da arkamızda Bilkent
Üniversitesi’nin desteği olması… NANOTAM
kendi kendine yetebildiği sürece Bilkent
Üniversitesi bizim her zaman destekçimiz…
Biz de bunun verdiği cesaret ve kendimize
-Ekmel Özbay: Bu durumlarda benim
örnek aldığım kişi Abdullah Atalar
hocamızdır. Onun şapka sayısı benden
çok daha fazladır. CEO’luk da yapıyor,
rektörlük, hocalık, tasarım mühendisliği
ve daha sayamadığım bir çok alanı var...
Fen Lisesi’nden sonra ODTÜ ElektrikElektronik bölümünü kazandım. ODTÜ’yü
ikinci olarak bitirdikten sonra Stanford
Üniversitesi’ne başladım. O dönemde çift
anadal kavramı yoktu ama ona benzer bir
eğitim almıştım. Zaten Elektrik Elektronik
Bölümü’nde okurken 15 tane ek fizik dersi
almıştım bunların dokuz tanesi doktora
seviyesindeydi.
Bu birikimle yarı iletken fiziği dediğimiz
fizikle iki konunun kesiştiği bir alana
yönlendim. Stanford Üniversitesi’nde
de buna göre bir eğitim aldım.. Optik,
fotolink şimdi nanoteknoloji dediğimiz
bu tüm alanları öğrendim ve oraya doğru
odaklandım. Ne elektrik mühendisliğinin
klasik uygulamalarına tamamen girdim,
ne de fiziğin… Sene 1991’de ilk oğlum
dünyaya geldi. O dönem eşim de başka
bir üniversitede doktora yapıyordu. Ben
doktorayı bitirince oğlumun da bulunduğu
Iowa eyaletine taşındım. Aslında tam da
taşınmak denmez o duruma iki hafta
California, iki hafta Iowa’da bir yaşama
başladım. Sonra Iowa’da bir iş buldum ve
orada çalışmaya başladım.
Üç sene kadar Iowa’da yaşadıktan sonra
Türkiye’ye döndük. Bu dönüşün nedeni
tamamen mecburi bir karardı. Nedeni de
üçüz çocuklarımın dünyaya gelmesiydi!
Dört çocuk ile başka bir ülkede hiçbir
destek olmadan yaşamak zor bir süreç
olacaktı. Amerika’da yaşamak yerine
Türkiye’ye dönmeye karar verdim ve
Bilkent’e başladım. Şimdi bakıyorum tam
20 sene olmuş... Bilkent Üniversitesi’nde
önce Fizik Bölümü’nde hoca olarak
başladım, sonra da Elektrik Elektronik
Mühendisliği Bölümü’ne katıldım. Şu an
iki bölümde de akademik hayatıma
devam ediyorum.
“İyi
ki Türkiye’ye
dönmüşüm”
“İyi
ki Türkiye’ye
dönmüşüm”
-Meteksan Savunma: Mecburi de olsa
Türkiye’ye dönmek doğru bir karar oldu mu?
-Ekmel Özbay: Bilkent Üniversitesi’ne gelmekten memnun olup olmadığım bana
hep soruldu... Ben hiç memnun değilim demedim. 10 sene önce de mutsuzum demiyordum ama 20 sene sonra “İyi ki gelmişim”
diyorum! Hem hayat imkanları hem akademik hayat ve bilimsel doygunluk anlamında
“Ekibimle
büyük
bir ailebir
olduk”
“Ekibimle
büyük
aile olduk”
İdari olarak yaklaşık 8 aydır Genel Müdrülük
yapıyorum. Tek farkı bu kez gerçek bir patronlarım var. Ar-Ge kurumunun başındayken bu
bağlılık çok da net bir bağlılık değil. Şimdi işin
doğası gereği harcadığımız paranın hesabını
soran bir Yönetim Kurulumuz var. Daha gerçek
patron olduğunu anlıyorsunuz. Şirket daha
çok başında. Ekibi oluşturmaya başladık. Birbirimize karşılıklı güvendikten sonra süreç zaten
çok güzel ilerliyor. Ben hep sevdiğim işi yapıyorum zaten ekipmak alımı, opersayonlar gibi…
Birlikte kurduğumuz ekipteki kişilerin hepsi benim mühendislerim zaten burada bir aile haline geldik. Yeni mezunken birlikte çalışmaya
başladığım öğrencilerim evleniyorlar, bazılarının nikah şahitliklerini yapıyorum. Anne- baba
olmalarını görüyorum… Ve hep birlikte daha
güçlü olduğumuza inanıyorum…
Bizim grubumuzdan mezun olanların şeref
listesine girmek için 15 makalenizin yayınlanmış olması gerekiyordu. 15 makale demek
ciddi bir çalışma anlamına geliyor. Benim bu
listeye giren öğrenci sayım şu an 14-15 oldu. Şu
an Bilkent Üniversitesi’nden mezun oldular ve
dünyanın en iyi yerlerinde iş de buldular. Son
12 yıldır Türkiye’de doktora yapmak bir olasılıksız değil, daha önce öyleydi ama...
“Hocalarımız da Türkiye’ye
“Hocalarımız
da Türkiye’ye dönmüştü”
dönmüştü”
-Meteksan Savunma: Baktığımızda sizi de
içine katarak bu soruyu yönlendiriyorum ki
bence cevap “evet”. Bugün Türkiye’ye dönen
bilim insanlarımızla mı bu seviyeye gelindi?
-Ekmel Özbay: Bu soruya daha da öncesini
düşünerek yanıt vermem doğru olacak; bizim hocalarımız da dönmüş... Onlara sağlanan imkân daha azdı ama hocalarımızın
da bir kısmının yine de ülkeye döndüğünü
söyleyebilirim. Son 12 senede Türkiye’nin
bilime ayırdığı kaynak her anlamda çok
arttı. Sadece fonlara baktığımızda bu
rakam 25 kat... Para demek insan demek,
ekipman demek, makale, fırsat ve imkân
demek... Devletin bilim ve teknolojiye verdiği destek arttığı zaman yüksek teknoloji
konusunda çalışan şirketler ya da üniversitelerin büyüyebileceği gelişebileceği ortam oluşuyor.
İlk 20 senenin 5-6 yılı bu anlamda çok verimli
geçmedi proje aldık ama yine de bugünlere
bakıldığında çok düşük oranlardı… 1994
yılında maaşımı hatırlıyorum 4 çocuğum
vardı ve yetersizdi. 750 dolar maaş alıyordum. O dönem 25 bin dolarlık TÜBİTAK’ın
en büyük projesini almıştım şu anda milyon dolarlık projeleri hayata geçiriyoruz.
güvenimizle daha önce hayal bile edilemeyecek çok ciddi işlere giriyoruz. Ama ilk geldiğim
zaman bu durum böyle değildi 3-4 kişilik öğrenci grubu vardı ve yayın dışında çok önemli
ürünler çıkaramıyorduk. Ne zaman ki MSB ile
büyük bir projeye başladık. Gelen projelerin
fonlarını çok dikkatli kullandık ve projelerle
birlikte profesyonel seviyeye çıktık. Öğrencilerle çalışırken birden çok değerli mühendislerle
çalışmaya başladık. Birikim kazandık ve kazandığımız birikimle daha iyi işler çıkarmaya başladık. Projeler biriktikçe altyapı ve ekipman da biriktirmeye başladık. Bu birikim de yeni projeleri
beraberinde getirdi. Bir şirket gibi büyüdük ve
60 kişinin çalıştığı bir yapı haline döndük.
Bu arada bilimsel olarak da Türkiye’nin en
çok yayın yapan kurumuyuz. Atıf konusunda
da Türkiye birincisiyiz. Her yıl 1000’in üzerinde atıf alıyoruz. Övünerek söyleyebilirim ki
çok ciddi bir yayın olan Science dergisinde
Türkiye tarihine en çok atıf alan makaleye de
bizzat ben imza attım.
“Türkiye tarihinde bir ilkte
“Türkiye
imzamtarihinde
var” bir ilkte imzam var”
-Meteksan Savunma: Bu atıf aldığınız
makale ile ilgili gelişmeleri anlatır mısınız?
-Ekmel Özbay: Science Dergisi’nden nanoteknoloji ile ilgili konuda bir davet
geldi ve bir yaz boyunca o makaleyi yazdım 2006’da da dergide kendine yer buldu.
Science Dergisi’nde bir yayın yapıldığında
atıf almak çok daha büyük olasılık ama biz
bir ilke imza attık. Tek başına yazarlı bir makalede 2000 kadar atıf almak çok büyük bir
başarı ve bununla gurur duyuyoruz.
Dediğim gibi bu Türkiye tarihinde bir ilk!
-Meteksan Savunma: Şu anda bir Ar-Ge
kurumunun başındasınız ama geçtiğimiz
İşe alırken mühendislerimi ben zaten emekli
etmek üzere alıyorum ve bir güvence veriyorum. Bu güvencenin karşılığında da onlara
bazı net kurallar koyuyorum tabii ki… İşini
yapması bu kuralların en başından geliyor.
Her günlük raporlar alıyorum ve bundan
sonra ne yapacağını soruyorum bu bir
“mikro management” mı? Evet! Ama bu şekilde sürprizlerle karşılaşmıyorum. Sadece
sorun gördüğümde müdahale ediyorum. Şu
anda NANOTAM’da elektrik tüketimine
kadar verimliliği takip ediyorum.
“Günlük
hedefim
15 bin15
adım”
“Günlük
hedefim
bin adım”
-Meteksan Savunma: Yoğun çalışma arasında hobilerinize zaman ayırabiliyor musunuz peki? Günlük yaşantınızda size mutlu
eden günlük olayları anlatır mısınız?
-Ekmel Özbay: Sabah kalktığımda evde
spor yapıyorum. Kendime göre bir programım var 40 dakika süren... 10 senedir bunu
hayat kalitem için yapıyorum. Diz ile ilgili
biraz sıkıntılarım var. Evde çok daha etkili
şekilde sporumu yapabiliyorum. Bir başka
aktivitem de gün içinde adım sayar ile yaşıyorum… Son 5-6 yıldır adım sayar ile yaşıyorum bu günlerde hedefim 15000 adım!
Toplamda 12 kilometre ediyor.
Çocuk sayısı beş olunca onlarla zaman
geçirmek de gerekyor. Ailem ve çocuklarımla
yemek yiyorum. Spor ve yürüyüş sırasında
da müzik dinliyorum. Kitap okumak yerine
zaman zaman egzersiz yaparken kitap dinliyorum veya haberleri dinliyorum...Sinemaya
gitmeyi çok seviyorum zaman kaldıkça...Yurt
dışı seyahatlerimde de neresi olursa oranın
müzelerini gezmeyi seviyorum.
Son zamanlada da gittiğim yerlerde, iyi restorantlarda yemek yemeye çalışıyorum. Özellikle
kaliteli ve gurme lokantalarda yemek yemeyi
tercih ediyorum. Bir anlamda ilgi alanım oraya
kaydı. Bunun nedeni de kızlarımdan birinin
şef olma isteği... Bu sayede ben de iyi yemek,
iyi sunum gibi yeni hobiler edindim...
3
“Askeri haberleşmede güçlü bağınız”
Haberleşme Sistemleri Programımız Türkiye’nin veri bağı şirketi olma hedefinde hızla ilerliyor. İlk veri bağı
geliştirme çalışmalarımıza başladığımızın üzerinden yedi yıl geçti. Yedi yıl önce UMTAS projesi ile başladığımız alan
ve tecrübemiz, geleceğin Milli Müşterek Taktik Veri Bağı alanına da hazırlık anlamına geliyor.
UMTAS projesi kapsamında bir taraftan füze üzerindeki
çok zorlayıcı yerleşim, ağırlık, güç tüketimi ve boyut
kısıtları, öte yandan ise elektronik harp tehdidi altında
taktik kullanımın gerektirdiği zorlu çevre koşulları
geliştirdiğimiz veri bağlarının rekabetçi özelliğinde büyük
rol üstlendi. Ardından bu yeteklerimizin bize açtığı yeni
kapı Hava Savunma Füzesi Veri Bağları alanı oldu. Hayata
geçirdiğimiz başarılı projelerle elektronik harp korumalı
olarak zorlu taktik saha koşullarında çalışabilen veri bağı
ürünümüzü, bir üst teknolojik seviyeye çıkartarak, daha
uzun menzillerde aynı anda birden fazla füzeye bağlantı
sağlayarak noktadan çok noktaya güvenli veri aktarımını
gerçekleştirebilen bir yapıya dönüştürdük.
KEMENT Projesi ağ tabanlı bir mimari ile ağa dahil olan
tüm katılımcıların tanımlı kurallar çerçevesinde taktik veriyi
paylaşmasını sağlayacak. Böylelikle ağ temelli harekâtın
temelini oluşturan durumsal farkındalık yaratılacak. Karar
vericilerin ağa dahil olan tüm kaynaklardan gelen verileri
değerlendirerek en uygun harekâtı planlaması ve hayata
geçirmesi mümkün olacak. Meteksan Savunma’nın
ana yüklenicisi olduğu Kement Projesi aslında
çok uzun vadede, beraberinde alanı ne
olursa olsun birbiriyle konuşan ve yüksek
miktarlarda veri tranferi sağlayan sistemlere
doğru gelişim gösterecek.
Haberleşme Sistemleri Programına ait
ürünlerimizi anteninden dalga şekline kadar,
bir zincirin ancak en zayıf halkası kadar güçlü olduğu
bilinciyle, bir veri bağını oluşturan tüm birimleri projenin
isterlerini sağlayacak şekilde kendimiz tasarlayarak
üretiyoruz.
“Türkiye’nin Veri Bağı Şirketi” vizyonundan hareketle,
müşterilerimizin ihtiyaçlarını tam karşılayan, güncel
teknolojiyi kullanan, Ar-Ge temelli, millî, yenilikçi, yurt içi
katma değeri en yüksek olan veri bağları üretmeye devam
ediyoruz.
Yoğun muhabere ortamında etkin bir komuta kontrol
ağı oluşturabilecek tüm unsurları özgün tasarım ve “sıfır”
yurt dışı bağımlılık ile bu güne kadar olduğu gibi yine
başaracağımıza eminiz.
SATCOM’da
SATCOM’daiddialıyız
iddialıyız
Özellikle hava platformlarında faydalı yük olarak
kullanılan algılayıcıların gelişmesi ve bu platformlardan veri
aktarımının ileriki dönemlerde daha da önem kazanacağının
bilincindeyiz. Çalışmalarımızı da bu bilinçle sürdürüyoruz.
Veri aktarım mesafelerinin gün geçtikçe artması bu
platformlarda SATCOM (uydu haberleşmesi) konseptini de
beraberinde getiriyor. Şirketimizin edindiği tüm tecrübeler
ve gelecek vizyonu çerçevesinde özellikle SATCOM
alanında da yenilikçiliğe dayanan çok rekabetçi bir rol
üstleneceğimize inanıyoruz.
Bu Ülkede Geliştireceğimiz Sonarlar Uluslararası
Rekabette Kesinlikle ilk-3’e Girecek
Mükemmeliyet Merkezi yaklaşımı ile Sualtı Akustik
Sistemleri Programı çalışmalarına son hızla devam
ediyor. MİLGEM’in ıslak taraf sanayileştirilmesi ile
kazanılan tecrübeyi, Deniz Kuvvetleri’nden gelen sonar
sistemleri deneyimi ile birleştiriyoruz ve bunun sonunda
“bir dünya markası” olacağız.
Sualtı Akustik Sistemleri Programımız 2015 IDEF
Fuarında yeteneklerini ve gelecek için öngördüğü
konulara yönelik teknolojik çözümlerini sektör ile
paylaşacak.
Program, şirketimiz için de bir dönüm noktası olan
MİLGEM Sonarı sanayileştirilmesi ile edindiği tecrübeyi
diğer alanlara da taşıyor. Zamanında ve bütçesinde
tamamladığı her projeden güç alarak başka alanlarda
da söz sahibi olmayı hedefleyen Meteksan Savunma,
Deniz Kuvvetleri’nin bilgi birikimi desteği ile bu alanda
uluslararası rekabeti öngören bir yol haritası çizdi.
Sualtı akustik misyonumuz, ilk aşamada Deniz Kuvvetlerimizin sualtı akustiği teknoloji alanındaki ihtiyaçlarını ileri teknoloji ürünü millî sistemlerle karşılamak,
vizyonumuz ise uluslararası ihalelerde “kazanan” modern bir sonarı Türkiye olarak geliştirmek, üretmek ve
Dünyaya tanıtmak. Meteksan Savunma’nın tasarım alt
yapısı bu hedefi gerçekleştirebilecek düzeyde.
Yapılacak işin sanayiye yayılması ve sürüdürülebilir
olması için iş ortaklıkları kurulmasını önemsiyoruz.
Bugüne kadar yapılanı reddederek, “biz de yaparız”
demek yerine, ülkemizde yaratılan değerleri yakın
işbirliği içinde daha da geliştireceğiz.
Kaynakların verimli kullanılması ve yatırım tekrarlarının
önlenmesi amacıyla, görevlendirildiğimiz projelerde
araştırma merkezleri, üniversite ve sanayi işbirliklerine
önem veriyoruz. Mükemmeliyet Merkezi yaklaşımından,
henüz ülke olarak yolun başlarında olduğumuz sualtı
akustiği teknolojisi alanında ülkemizde var olan
yetenek ve altyapıları bir pota içinde birleştirerek, bu
alanda uluslararası rekabet gücüne erişebilecek bir değer
zinciri, bir ekosistem yaratmayı anlıyoruz.
Meteksan Savunma, platform projelerinin yol haritası
ışığında, planlanan tüm platformlarda kritik sualtı
akustik sistemleri için yenilikçi teknolojilere şimdiden
hazırlanıyor. Önümüzdeki süreçte farklı operasyonel
konseptlerde geliştirilebilecek her platform için görev
almaya hazırız. Dünyada benzer ürünleri geliştiren ülkeler
bu teknolojilere sahip olmuşlar ve bunu bir rekabet
avantajına dönüştürmüşler. Bu teknolojileri ülkemize
getirmekte oldukça zorlanıyoruz. İşte bu yüzden millî
olarak edinilecek her bilgi ve teknoloji, aslında gelecekte
ülkemizin elindeki yeni bir güç de olacak.
Sualtı Akustik Sistemleri Programımız, edindiği
tecrübeyle
birlikte,
yeni
teknolojinin
de
kullanılmasıyla, uzun vadede, ihraç ürünü olabilecek
yeni bir sonar sisteminin geliştirilmesi için çalışıyoruz.
Sonar alanında dünyanın önde gelen firmalarının
ürün ailelerine baktığımızda, hem denizaltılarda,
hem de su üstü gemilerinde, platformda yer alan ve
farklı frekanslarda çalışan sonar sistemleri ve akustik
algılayıcılardan gelen sonuçların birleştirilerek
kullanıcıya daha anlamlı bilgilerin sunulduğu sistemler
bulunuyor. Benzer entegrasyonu kendi ürün ailemizde
de yapmalıyız.
Sonar sistemlerinin yanı sıra, sensör sistemleriyle ilgili
de ciddi projelere devam eden şirketimiz, yürütülen
projelerde iyi sonuçlar almaya devam ediyor. Sensör
ağlarıyla ilgili teknolojilerin de ihracat fırsatları yaratacağını
değerlendiren Sualtı Akustiği Progamımız bu alanda da
pazara hazır ürün için hazırlıklarını sürdürüyor.
MİLGEM 3-4
Savunma
MİLGEM
3-4Sonarını
SonarınıMeteksan
Meteksan
Savunma
Yapacak
Yapacak
MİLGEM’in 3 ve 4üncü gemilerinin sonar birimlerini
Meteksan Savunma yapacak. İkinci gemi için
sanayileştirme
sürecini
başarıyla
tamamlayan
şirketimiz, üçüncü ve dördüncü gemilerin hem deniz,
hem de gemi içi sonar birimlerinin üretimini yapacak.
MİLGEM Savaş Sistemleri’nin ana yüklenicilerinden
Aselsan ile imzalanan sözleşmeye göre proje, üçüncü
gemi için üç yıl, dördüncü gemi için de dört buçuk
yılın sonunda teslim edilecek. Yüksek yerli katkı payı ile
üretilecek birimler, şirketimizin tecrübe ve bilgi birikimine
de büyük katkı sağlayacak.
4
Kurumsal Ofisten
Her iki yılda olduğu gibi, bu sene de IDEF’te yer alıyoruz. IDEF’in bizler için iki anlamı var. Birincisi hiç şüphesiz fuarı ziyaret
eden yabancı heyetlere ve potansiyel alıcılara ürünlerimizi tanıtmak, iş bağlantıları kurmak ve geliştirmek. Hiç şüphesiz
katıldığımız her fuarda olduğu gibi, B2B olarak adlandırdığımız şirketler arası buluşma noktası olarak da IDEF önemli bir
platform. IDEF’in ikinci anlamı ise, biraz şirketler ve kurumlar üstü bir “Türkiye güç gösterisi” olması. Buradaki rolümüz daha
ulusal bir duruş gerektiriyor ve her geçen yıl daha yetkin ve gelişmiş bir savunma sanayii olarak değer kattığımıza inanıyoruz.
Bu duruşta asker-sivil, bürokrat-sanayici gibi ayrımların ortadan kalktığı, bir “üst misyonun” ortaya çıkması var ki, bunun bir
parçası olmaktan gurur duyuyoruz.
METEKSAN Savunma Sanayii A.Ş. Yayın Organıdır.
Parayla Satılmaz.
METEKSAN Savunma Adına Sahibi: S.Murat Erciyes
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: S.Murat Erciyes
Kurumsal İtibar Müdürü: Aylin Erokay Bilekli
Meteksan Savunma 12. IDEF’te tüm iş alanlarının ürünlerini ve yeteneklerini sergileyecek. Savunma sanayii sektörünün
yaklaşık %35’ini temsil eden elektronik ve yazılım alt sektörünün bir parçası olan şirketimiz, dokuz yılda geldiği nokta
itibariyle güvenilir bir sistem / alt-sistem tedarikçisi oldu. Sadece ülkemiz değil, yurtdışı perspektifinde de çok üst düzey
teknik ve teknolojik yeteneklere sahip oldu ve bu yetenekleri çok yenilikçi, rekabetçi ve üstün ürünlerde görmekteyiz.
Meteksan Savunma’nın matris organizasyon içinde yer alan tasarım grupları, bir projede geliştirdiği birimleri bambaşka bir
Programın başka bir projesinde kullanabilir hale geldi. Bu da hem takvim ve maliyet, hem de ürünlerde teknolojik hazırlık
seviyesi açısından şirketimizi öne çıkartan bir husus.
Cyberpark F Blok Beytepe Lodumlu Köyü Yolu No:85/A
Bilkent Çankaya 06800 Ankara
Bu yılki IDEF’teki sloganımızı “Daima Zamanında” olarak belirledik. Hakikaten, özel şartları olan bir projemiz dışında
tüm projelerimizde 0-gün gecikme esasına göre ilerliyoruz. Son kullanıcılarımızın, müşterilerimizin zamanında teslimat
konusunda çok hassas olduklarını biliyoruz ve hak veriyoruz. Biz de bunun gereğini yerine getirmek için olağanüstü bir çaba
sarfediyoruz ve sonucunu da almaktan mutluyuz. Bu çizgimizi bozmadan “Meteksan Savunma zamanında teslim eder”
algısını her geçen gün kuvvetlendirmeye gayret edeceğiz.
Yayının Türü: Yerel Süreli Yayın
(3000 adet basılmıştır.)
Bu dönemde öne çıkan tartışma konularından birisi de ürüne yönelik Ar-Ge çalışmaları. Meteksan Savunma’nın Ar-Ge
sözleşmelerinin sayısı nispeten fazla olduğu için, bu konudaki tartışmaları yakından izliyoruz ve katkıda bulunmaya gayret
ediyoruz. Bizler, ürüne yönelik olmayan bir Ar-Ge çalışmasının Meteksan Savunma gibi platform entegratörlerinin hemen
altında yer alan bir alt yüklenici için geçerli olmadığını, yapılan Ar-Ge faaliyetlerinin mutlaka bir ürün ile sonlanması
gerektiğini düşünüyoruz. Nitekim bugün itibariyle Meteksan Savunma’nın geliştirdiği 13 ürün, 11 platformda yer alıyor.
Bu sayının ulusal ve uluslararası platformlarda artması en büyük dileğimiz. Birkaç örnek vermek gerekirse, Türkiye’nin
tanksavar füzelerinde, hava savunma füzelerinde, seyir füzelerinde bizim geliştirdiğimiz veri bağları yer alıyor. Kritik bir
platformda radar altimetremiz kullanılacak. F-16 gibi bir platformda bir veri bağı alt sistemimiz yer alacak. Atak gibi
Türkiye’nin marka platformunda Atış Kontrol Radarımız kullanılacak. Milgem gibi diğer bir marka platformda sonar deniz
birimimiz var, gemi içi birimi de Deniz Kuvvetlerimiz ile ortak çalışmamız neticesinde yer bulacak. Diğer kiritik platformları
saymıyoruz.
Yayın İdare Merkezi: METEKSAN Savunma
Gazetede yer alan haberler hakkında
Detaylı bilgi için; [email protected]
Basın iletişimi için; bası[email protected]
Her türlü görüş için; [email protected]
Baskı: ORFE Tasarım Reklam LTD.ŞTİ.
İlkadım Sokak 21/12 G.O.P. Çankaya 06340 ANKARA
T:0312 448 17 37-38 F:0312 448 17 39
Basım Tarihi: Mayıs 2015
--------------------------o ----------------------------Sektörde duyulduğu üzere, SSM’nin de sanayileşme stratejilerine uygun olarak işlerimizde odaklanmak adına
Simülasyon Yazılımları iş alanından çıkmaya karar verdik. Bugüne kadar başta DEHOS olmak üzere çok başarılı
projeye imza atan bu alanı, geleceğini burada gören ve yatırım yaparak iddialı olacak bir şirkete bırakmak gerektiğine
inanıyoruz. Bunu yaparken de, en çok önem verdiğimiz husus kazanılan kabiliyetin zarar görmemesi, bu geliştirmelerde
yer alan ekiplerin dağılmaması ve kaldığı yerden daha büyük bir ivme ile devam edebilmesi. Bu amaçla yürüttüğümüz
görüşmeler sonuca ulaştı ve IDEF’te yapacağımız bir basın açıklaması ile paydaşlarımıza duyuracağız. Bizler, yaptığımız
işlerin fanatiği olmayarak, en iyiyi, en etkin ve verimli şekilde yapmak isteyerek, faaliyetlerin öznesine kendimizi
değil, fakat müşteride oluşturduğumuz değeri koyarak bu noktaya geldik. Bundan sonra da bilhassa Batı Avrupa ve
Kuzey Amerika’da örneklerini hemen her gün gördüğümüz bu tip faaliyetler ile hem kendimizi geliştireceğiz, hem de
yaptığımız işe değer kazandırmaya gayret edeceğiz. Bu tip girişimlerin sektörümüzde örnek olmasını temenni ederiz.
Bu vesile ile tüm sektöre başarılı bir IDEF dileriz.
S.Murat Erciyes
Genel Müdür
Yara Savunma Similatörü
DCS ve FTS Bir Dünya Markası Oluyor
DCS – Damage Control Simulator ve FTS – Fire Training Simulator Türkiye ve Umman Deniz Kuvvetlerinden
sonra diğer ülkelerin de tercihi. Meteksan Savunma’nın Yangın ve Yara Savunma Simülatörler spesifikasyonları
uluslararası bir standart haline geldi.
Riskli ve tehlikeli çalışma koşulları çerçevesinde kötü
senaryoların önüne geçebilmek için gerçeğe en yakın
ortamlarda personel eğitimi olmazsa olmaz! Deniz
Kuvvetlerimizin üst düzey isterleri ile yola çıkan Meteksan
Savunma bu ihtiyaçtan hareketle Savunma Eğitim
Simülatörü’nü ve hem deniz, hem de kara tesislerinde olası
yangınlara müdahale eğitimini gerçeğe en yakın şekilde
simüle eden Yangın Eğitim Simülatörünü geliştirdi.
Yangın
Yangın Eğitim
Eğitim Simülatörü
Simülatörü
“Deniz
“Denizkoşulları
koşullarıhatayı
hatayıaffetmez”
affetmez”
Sistem, temel yangınla mücadele, ileri seviye yangınla
mücadele, ferdi ve tim eğitimleri yanısıra arıza kuvvet
kablosu çekilmesi, duman tahliye uygulamaları gibi
eğitimlerin birebir gerçek ortamlarında yapılmasını
sağlıyor. Su üstü gemileri ve denizaltılara ait kompartıman
ve donatım malzemesi benzetimlerinin yapıldığı,
komuta kontrol merkezi ve yardımcı sistemler ile efor
test parkurunun da yer aldığı tesiste inşa edilen Yangın
Eğitim Simülatörü, gerçekçi eğitim ortamında farklı
alev yüksekliğine sahip ve yayılma özeliği olan yangın
senaryolarıyla, gerçek yangın durumları için eğitim imkănı
sunar.
Yara Savunma Simülatörü, ana amacı herhangi bir nedenle
hasar almış suüstü platformlarının en yakın limana intikalini
sağlamak... Bunun için seyir halinde meydana gelebilecek
olası yaralar en kısa sürede kontrol altına alınmalı ve
onarılmalı. MeteksanSavunma, bu ihtiyaca uygun olarak
ileri teknoloji ürünü Yara Savunma Simülatörü’nü geliştirdi.
Yara Savunma Eğitim Simülatörü, gerçekçi eğitim
uygulamaları ile yüzer birliklerde görevli personelin, gerçek
hasarlara daha etkin ve etkili müdahale edebilmesini ve
her türlü olası tehlikeye karşı üst düzeyde hazır olmasını
sağlar. Sistem ayrıca Uluslararası Emniyet ve Kaza Önleme
Standart ve Yönergelerine uygun olarak geliştirilmiştir.
Platform ve tesis yangınları için ise yine aynı
düşüncelerden hareketle Yangın Eğitim Simülatörü’nü
geliştirdik. Platformlarda meydana gelebilecek, tahrip
gücü yüksek olan yangınlar ile mücadele için Yangın
Simülatörü personeli her türlü senaryoya karşı eğitmeyi
hedefliyor.
Meteksan Savunma, geliştirdiği Yara Savunma Eğitim
sistemlerini ilk kez Umman Deniz Kuvvetleri’ne ihraç etme
Yangın Eğitim Similatörü
mutluluğunu yaşadı. Meteksan Savunma’nın ilk ihracaatı
olan Umman’da anahtar teslim Yara Savunma Eğitim
Simülatörü 18 ay gibi kısa bir sürede kullanıma alınarak,
başarılı bir şekilde eğitim faaliyetlerini sürdürüyor...
Önümüzdeki
süreçte
Platform
Simülatörleri
Direktörlüğü, diğer ülkelerde benzer sözleşmeleri
hayata geçirmek için iş geliştirme faaliyetlerini tüm
hızıyla sürdürüyor. Sahip olduğumuz ürünlerin,
benzerlerine kıyasla teknolojik avantajları sayesinde,
Avrupa ve Amerika kıtası da dahil olmak üzere Ortadoğu,
Asya pazarlarında en rekabetçi eğitim simülatörlerini
sunmaya devam ediyoruz.