Rakam :
Transkript
Rakam :
* AHLAK FELSEFESİ NEDİR? ÜNİTE * AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI AHLAK FELSEFESĠ 129 * AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL SORULARI * EVRENSEL AHLAK YASALARI VARMIDIR? * TASAVVUF DÜŞÜNCESİNDE EVRENSEL AHLAK YASALARININ TEMELLENDİRİLMESİ VE ANADOLU BİLGELERİ 4 AHLAK FELSEFESİ “Aristo Okulu” - Spangenberg çalışması Büyük İskender & Aristoteles Yunan filozofu. ARĠSTOTELES (M.Ö. 384 – 322) yalnızca büyük Yunan filozoflarının en sonuncusu değil Avrupa'nın da büyük biyologlarından ilki idi. Platon'un akademisinde 20 yıl öğrencilik yapan Aristoteles bir süre sonra Atina'dan göçüp Büyük Ġskender'in eğiticiliğine getirildi. M.Ö. 355'de Atina'ya dönerek ünlü okulu "Lykeion"u (Lise) kuran Aristoteles Büyük Ġskender ölünce yeniden Atina'dan göçmek zorunda kaldı (M.Ö. 323) ve ertesi yıl Eğriboz adasında öldü. Platon bir Ģair ve destan yazarı iken Aristoteles'in yazıları ansiklopedi maddeleri gibi kuru ve detaylıdır. Buna karĢılık yazılarının temelini o güne kadar hiç yapılmamıĢ doğa araĢtırmaları oluĢturur. Aristoteles'e göre doğada çeĢit çeĢit neden vardı. Bunların içinde en önemlisi onun "ereksel neden" dediği nedendir. Aristoteles doğadaki cansız süreçlerde de "ereksel neden" arıyordu. Örneğin yağmurun yağdığını çünkü bitkilerle hayvanların büyümek için yağmura gereksinimi olduğunu söylerdi. "Ereksel neden" ile kastettiği buydu. Görüldüğü gibi Aristoteles bir anda yağmur 129 damlalarına bir görev ya da bir "amaç" veriyordu. AHLAK FELSEFESĠ 130 A AH HLLA AK K FFEELLS SEEFFEES SĠĠ Ahlak sözcüğü Yunanca "ethike, etos" kelimelerinden türetilmiştir. Ahlak felsefesinin konusu; insanın kişisel ya da toplumsal yaşamdaki eylemleri ve bu eylemlerin dayandığı ilkelerdir. Çünkü insan hem düşünen hem de davranışlarda bulunan bir varlıktır. İnsanın davranışta bulunurken, yaşadığı toplumun benimsediği ahlaki kurallara uyması gerekir. Ahlak felsefesi insanların kişisel ya da toplumsal yaşamdaki ahlaki davranışlarına ilişkin problemleri inceler, insan davranışlarını değerlendirir. Ahlak felsefesinin konusunu bilinçli ve özgür insan davranışları oluşturur. Kısaca; Ahlak felsefesi insan eylemleri üzerine derinliğine düşünmedir. Ahlak, kişiler arası ilişkilerde genel geçerliği olan değer yargılarıdır. Bu yargılar, insan davranışlarını olumlu ya da olumsuz değerlendirmede ölçü olarak kullanılır. Ahlakın diğer bir adı da “moral”dir. Her toplum insan davranışlarının belli yazılı ve sözlü kurallara uygun olmasını ister ve bu kurallar toplumun ahlaki değerlerini oluşturur. Ahlaki değerler; belli dönemde belli topluluklarca benimsenmiş olan ve bireylerin birbiriyle olan ilişkilerini düzenleyen kurallar bütünüdür. "Ahlak" ve "Etik" kavramları birbirinden farklıdır. Ahlak; olgusal bir davranış biçimidir. Bir değer yargısıdır. Etik ise bu değer yargısını araştıran, inceleyen, açıklamaya ve değerlendirmeye çalışan felsefe dalıdır. AHLAK FELSEFESĠ (İnsanlar arası ilişkilerde geçerli kılınan değerler) Kişilerin Yapıp Ettiklerini Değerlendirme Beklenenler Belirlemesi Bekleneler Kurallar, ilkeler, v.b Değer Yargıları Davranışlara ilişkin – Büyüklerin karşısında ayak ayak üstüne atmak kötüdür. – Büyüklerin elini öpmek iyidir. – Sözünde durmak iyidir. – İşkence kötüdür. – Yalan söylemek kötüdür. Kişilik özelliklerine ilişkin – Dürüst olmak iyidir. – Dolandırıcı olmak kötüdür. – Bencil olmak kötüdür. – Adil olmamak kötüdür. – Dayanışma iyidir. – Yardımlaşma iyidir. Bu şema İ. Kuçuradi'nin "Uludağ Konuşmaları’ndan alınmıştır. 130 AHLAK FELSEFESĠ 131 AHLAK FELSEFESĠ EVRENSEL AHLAK YASASI OLABĠLĠRMĠ? OLAMAZ -Mutluluk (haz) Ahlakı -Fayda Ahlakı -Egoizm (bencillik) -AnarĢizm -F: Nietzsche ve J:P: Sartre’ın görüĢleri OLABĠLĠR SUBJEKTĠF TEMELLE AÇIKLAYANLAR - Bentham - Mill - Bergson OBJEKTĠF TEMELLE AÇIKLAYANLAR -Sokrates - Platon - Aristo - Farabi - Spinoza - Kant Anadolu Felsefesinde Evrensel Ahlak Yasasının Temellendirilmesi MEVLANA Ġlahi AĢk HACI BEKTAġ-Ġ VELĠ — Sevgi – Dostluk — KardeĢlik - Ġyilik YUNUS EMRE Sevgi EEnn iinnssaannii ddaavvrraannıışş,, bbiirr iinnssaannıınn uuttaannııllaaccaakk dduurruum maa ddüüşşm meessiinnii eennggeelllleem meekkttiirr.. N Niieettzzsscchhee 131 AHLAK FELSEFESĠ 132 AHLAK FELSEFESĠNĠN TEMEL KAVRAMLARI Ġyi–kötü: Ġyi, işe yarar, değerli istenilen nitelikte olan anlamına gelir. Kötü ise işe yaramayan, değersiz ve istenilen nitelikte olmayan anlamına gelir. İyi ve kötü kavramları toplumdan topluma, kişiden kişiye zaman içerisinde değişen göreceli kavramlardır. Özgürlük: Engellenmemiş olma, zorlanmamış olma, iç ve dış baskılardan uzak olmadır. Özgürlük aynı zamanda yaşam sorumluluğunu alarak serbest davranabilmektir. Erdem: İradenin ( istencin ) iyi olana yönelmesidir. Bu da belirli bir değer duygusuna ve bilgi dağarcığına sahip olmayı gerektirir. Sorumluluk: Kişinin kendi eylemlerinin sonuçlarını üstlenmesidir. Akıl hastaları yaptıklarından sorumlu tutulamazlar, çünkü özgürlüğe sahip olacak yetilere sahip değillerdir. Sorumluluk sahibi olabilmek için seçme özgürlüğüne sahip olmak gereklidir. Vicdan: İyi ve kötüyü birbirinden ayırma gücüdür. Ahlak Yasası: Ahlaki eylemleri belirleyen ve kendisine uyulması zorunlu olan genel geçer kurallardır. Ahlaki Karar: Kişinin ahlaki değerleri hesaba katarak verdiği kararlardır. Ahlaki Eylem: Kişinin ahlaki değerleri hesaba katarak ortaya koyduğu davranış biçimidir. ÖRNEK Özgürlükten söz etmek nedenselliği yadsımayı değil, onu genişletip derinleştirmeyi içerir. Eylem özgürdür çünkü nedeni isteme, seçme, tasarıları uygulama, niyetleri gerçekleştirme yetisi olan bir öznedir. Paragrafa göre, aĢağıdaki durumlardan hangisi özgür eylem sayılmaz? Özgürlük bilmediğimiz bir istasyondan, bilmediğimiz bir yöne giden bir trene binerek bilmediğimiz bir istasyonda A) Bir toplantıda düşüncelerini ifade edebilen öğrencinin davranışı inip bilmediğimiz bir sokağa B) Ülkenin istediği yerinde herhangi bir baskıya maruz kalmadan yaşama olanağına sahip olan vatandaşın durumu sapmaktır. C) Yalnız yaşamaktan keyif alan; ama ayıplanma endişesi taşıyan bayanın durumu D) Mahkemeye çıkmış sanığın konuşmakta ya da susmakta; yalan ya da doğru söylemekte serbest olması E) Sınavda yüksek puan alan öğrencinin istediği bölümü seçebilmesi ÇÖZÜM Bireyin özgür davranması herhangi bir baskı altında kalmadan kendi iradesiyle davranması anlamına gelir. Toplumdaki ayıplanma endişesi baskı yaratır ve özgürlüğü engeller. YANIT: C 132 Jean-Paul Sartre AHLAK FELSEFESĠ 133 AHLAK FELSEFESĠNĠN TEMEL SORULARI Ahlaki Eylemin Bir Amacı Var mıdır? 1. Genellikle felsefe tarihi içerisinde bu soruya olumlu karşılık verilir. Eylemlerimiz, belli ereklere (amaçlara) yönelmiştir. Ancak ahlaki eylemin amacının ne olduğu konusunda filozoflar farklı görüşler ortaya koymuşlardır. İlk çağda genellikle son erek mutluluk olarak kabul edilmiştir. Demokritos'a göre mutluluk insan isteklerinde sınırlılık, ölçülülük, temizlik ve eylemlerdeki uyumdur. Sokrates'e göre bilgiyle temellendirilen erdem mutluluğu sağlar. Erdemli olabilmenin temel koşuluda bilgili olmaktır. Aristotales‟e göre insan etkinliği, diğer bir deyişle “çaba” mutlu olmanın en önemli koşuludur. Yeniçağda da mutluluk ahlakı "faydacılık" adı altında devam eder. F.Bentham ve J.S. Mill bu anlayışın en önemli temsilcileridir. Kant ise insan eylemlerin ereğinin mutluluk olmayacağını belirtir. Ona göre mutluluk değişken, öznel bir kavramdır. Kant'a göre insan eylemlerinin ereği, kişiden kişiye değişmeyen evrensel ahlak yasasının buyruklarına uygun davranmak olmalıdır. ÖRNEK "Olimpiyat oyunlarında kazananlar, en güzeller ve en güçlüler değil, yarışanlardır. Başarılı olanlar, bu yarışma için çaba gösterenlerin arasında çıkmaktadır. Yani eylemde, çabada bulunanlar yaşamdaki iyi ve soylu şeyleri kazanmayı hak ederler”. Aristoteles’in bu görüĢüne göre bireylerin baĢarısı aĢağıdakilerden hangisine bağlıdır? A) Ahlaklı olmalarına B) Bilgili olmalarına C) Özgür olmalarına D) Güçlü olmalarına E) Etkin olmalarına ÇÖZÜM Aristo için yaşamda çaba göstermek önemlidir. ‟‟Çaba gösterenler ve başarılı olanlar iyi şeyleri hak eder.‟‟ görüşünü savunmaktadır. Parçada bahsedilen şey bireyin etkin olma durumudur. YANIT: E 133 Ahlak‟ın ana temeli iyi niyettir ki oda doğası gereği yalnızca doğruya yönelik olabilir. Goethe AHLAK FELSEFESĠ 134 2. Ġnsan Ahlaki Eylemde Bulunurken Özgür müdür? İnsan ahlaki eylemlerde bulunurken bu eylemleri özgür olarak mı yoksa başka etmenlerin zorlamasıyla mı yapar? Ahlaki özgürlük aslında istenç özgürlüğü demektir. İstenç ve doğal eğilimlere karşın akla uygun karar verebilmektir. Bu soruya verilen temel yanıtlar: I. BELĠRLENĠMCĠLĠK (Determinizm): İnsan kararları ve eylemleri içten ve dıştan gelen nedenlerle belirlenir. İnsan eylemde bulunurken içinde yaşadığı koşullardan etkilenir ve özgür karar veremez. II. BELĠRLENĠMSĠZCĠLĠK (Ġndeterminizm): Kişi eylemde bulunurken ve karar verirken özgürdür. Çünkü insan düşünen, aklı ve bilinci olan bir varlıktır. Bu akılla toplumu kavrar ve onun kurallarını benimser. Benimsediği kurallar doğrultusunda hareket eder. .III. POZĠTĠF ÖZGÜRLÜK (Otodeterminizm): Bu görüşe göre ahlaki kararlar ve eylemler "kişilik" ürünüdür. Özgürlük doğanın insana verdiği bir armağan değildir, ayrıca doğuştan da gelmez. İnsan bilgi birikimini zenginleştirerek, kişiliğini geliştirerek ve aklını kullanarak özgürleşir IV. KADERCĠLĠK (Fatalizm): Her şey bizim dışımızda ve daha önceden bir güç tarafından belirlenmiş olup asla değiştirilemez. Bu nedenle insan özgürdür denilemez. Davranışlarından sorumlu tutulamaz. Kaderci bir anlayıştır. V. ÖZGÜRLÜKÇÜLÜK (Liberteryanizm): İnsan eylemleri bir takım kurallar çerçevesinde ortaya çıkmayacağına göre ve toplumsal kurallar olmadığı için insan özgürdür ve istediğini yapabilir. BĠREY AĠLE SOSYAL ÇEVRE DEVLET Yukarıdaki resme bakarak tekrar düşünelim; İnsan özgürmüdür? ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………. ……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………….. ………………………………………………………………………………………………………………………………………………. ……………………………………………………………………………………………………………………………………………….. 134 AHLAK FELSEFESĠ 135 Farklı olma hakkımızı yitirdiğimizde, özgür olma imtiyazımızı kaybederiz. Charles Evans Hughes ÖRNEK Sorumluluk, kişinin kendi eylemlerinin sonucunu üstlenmesidir. Sorumluluk istenç özgürlüğü ile yakından ilgili olup, istenç özgürlüğünün varlığına bağlıdır. Özgürlüğün bulunmadığı yerde ahlaki sorumluluktan bahsedilemez. Kişinin kendi özgürlüğünü oluşturması ve sorumluluk bilincini edinmesi kişisel olarak kendini geliştirmesiyle mümkündür. Bunun yerine sadece toplumun sunduğu iyiyi ve kötüyü benimseyip, sorgulamadan uygulandığında ahlaki davranmış olsa da bu ahlaklılık tam olarak bir özgürlük içermemektedir. Yukarıdaki paragrafta hangi kavram ya da kavramlar anlatılmaktadır? A: Liberteryanizm - Fatalizm B: Determinizm C: Otodeterminizm - İndeterminizm D: Otodeterminizm - Determinizm E: Fatalizm-İndeterminizm ÇÖZÜM Otodeterminist anlayış kişisel olarak doğru şekilde geliştirilen özgürlük ve sorumluluk bilincini ortaya koyar. İndeterminist anlayışta ise içselleştirilen toplumsal kurallar, sorgulanmadan, toplumsal onayı almak veya toplumsal cezadan uzak durmak için gerçekleştirilir. YANIT: C 3. Ahlak Yargısını Diğer Yargı Türlerinden Ayıran Nitelikler Nelerdir? Genel olarak yargıları ikiye ayırabiliriz: I. Gerçeklik Yargıları: Bir gerçekliği dile getiren yargılardır. Deney ve gözleme dayandıkları için nesnel (objektif) yargılardır. Kişiden kişiye, toplumdan topluma, zamana ve dinlere göre değişmezlerdir. Örneğin; Su 1000C kaynar. II. Değer Yargıları: Bir gerçekliği değil bir değerlendirmeyi dile getiren yargılardır. Bu yargılar değerlendirme yargıları olduğundan öznel ( sübjektif ) yargılardır. Dolayısıyla kişiye, topluma ve zamana göre farklılık gösterir. DEVLET Örneğin : "Ölçülü yaşamak iyidir." 135 AHLAK FELSEFESĠ 136 Değer Yargıları Alanı "Ahlak Yargıları " -Eylem alanıyla ilgili yargılardır. —Zamanla koĢullara göre değiĢirler. —Genelde evrensel nitelik taĢımazlar. —Ahlaki açıdan bir değere sahiptirler. ( Ġyi – Kötü ) ―Din Yargıları " -Ġnanç alanıyla ilgili yargılardır. ( Sevap-Günah ) —Dogmatik yargılar olduğu için değiĢmez niteliktedirler. " Sanat Yargıları " -Yaratma alanıyla ilgili yargılardır. -Beyeniye dayalıdır. -Duygu ve coĢkulara dayanır. ( Güzel-Çirkin) ―Bilim Yargıları‖ -Akla ve mantığa dayalı yargılardr. -Evrensel nitelik taĢır. -Sonuçları kesindir. (Doğru-YanlıĢ) Ahlak Yargılarının Diğer Yargı Türleriyle KarĢılaĢtırılması Ahlak Yargısı – Bilim Yargısı KarĢılaĢtırması: Ahlak yargıları eylem alanı ile ilgili yargılardır. Ahlaksal bakımdan bir değeri dile getirir. Bilimsel yargılar deney ve gözlem yoluyla elde edildiğinden herkes tarafından aynı şekilde kabul edilir ve nesneldir. Gerçeklik yargılarıdır. Oysa ahlak yargısı değerlendirme içerir. Ahlak Yargısı – Din Yargısı KarĢılaĢtırması: Din yargısı kutsal kitaba dayanır ve bir takım emirler içerir. Din yargıları insanlık yok olana dek değişmeyen sorgulanmayan, dogmatik yargılardır. Oysaki ahlaki yargılar zaman içinde değişebilir. —Ahlak, Size ne söylenirse söylensin doğru olanı yapmak; —Din ise Doğru ne olursa olsun, Size söyleneni yapmaktır. Friedrich Nietzsche 136 AHLAK FELSEFESĠ 137 4. Evrensel Bir Ahlak Yasası Var mıdır? Bu soruya felsefe tarihi içerisinde iki farklı yanıt verilmiştir; Evrensel Ahlak Yasası‟nın Varlığını Reddedenler * HEDONİZM (Haz Ahlak‟ı) Aristippos, Epiküros. *EGOİZM (Bencil Ahlak) Hobbes *ANARŞİZM Proudhon, Stirrner, Bakunin *NİETZSCHE Evrensel Ahlak Yasası‟nın Varlığını Kabul Edenler Yasayı Subjektif Temelle Açıklayanlar Yasayı Objektif Temelle Açıklayanlar *UTİLİTARİZM (Faydacı Ahlak) J. Bentham, J.S. Mill Sokrates *ENTÜİSYONİZM (Sezgici Ahlak) H. Bergson Aristoteles Platon Farabi B. Spinoza *J.P. SARTRE I. Kant I. Evrensel Ahlak Yasasının Varlığını Reddedenler. Evrensel ahlak yasasının varlığını reddeden en önemli görüşler şunlardır: — Haz ahlakı (Hedonizm) — Fayda ahlakı — Bencil Ahlak (Egoizm) — AnarĢizm — Friedrich Nietzsche — J.P. Sartre Haz Ahlakı ( Hedonizm ): Bu görüşe göre evrensel ahlak yasası diye ortak bir durum söz konusu değildir. Haz veren şey iyi, acı veren şey kötüdür. Haz ile iyi aynı şeydir. Haz ve acı öznel bir duygudur ve kişilere göre farklılık gösterir. Bu nedenle de evrensel ahlak yasası olamaz. Başlıca temsilcileri Aristippos ve Epiküros'tur. Bencil Ahlak (Egoizm): Ahlaki anlamda egoizm; insanın kendi çıkarına uygun hareket etmesinin iyi olduğunu ileri süren felsefi görüştür. Ahlaki eylemde ilkeler değil bireyin çıkarına uygunluk önemlidir. Bu nedenle de evrensel ahlak yasası söz konusu değildir. Önemli temsilcisi Hobbes için insan kendi çıkarlarını her şeyin üstünde tutar. “ Benim için iyi olan her şeyden üstündür” ahlakını açıklar 137 AHLAK FELSEFESĠ 138 AnarĢizm: Genel anlamda anarşizm; başta devlet olmak üzere, her türlü otoriteyi reddeden bir düşüncedir. Bireye önem verir. Bireyin üzerinde hiç bir otoriteyi kabul etmez. Bireysel iradeyi egemen kılmak ister. Kurucusu Proudhon, ahlaki kuralları insanları daha kolay yönetmek için yönetenler tarafından uydurulmuş yalanlar yığını olarak görür. Bu nedenle evrensel ahlak yasasını reddeder. Aynı zamanda anarşizm bir siyasal reji önerisidir. AnarĢistler baĢta devlet olmak üzere bütün kurumları reddederler. Hükümetin bir koşulu hiyerarşi olduğuna göre demokrasi deli saçmasıdır! Pierre-Joseph Proudhon Efendi kölenin yarattığı bir şeydir. Stirner Mülkiyet hırsızlıktır! Bakunin Pierre-Joseph Proudhon Friedrich Wilhelm Nietzsche (Niçe, 1844–190) ) Gerçekten kül olmadan kendinizi nasıl yenileyebilirsiniz Kaynak: “Ahlaksal” diye nitelenen yönetmelikler http://www.ugureskici.com/notlar/friedrichgerçekte nietzsche-ve-sozleri.html insanlara karşı olup insanların mutluluğunu kesinlikle istemezler. Keza bu yönetmelikler “insanlığın mutluluğu ve refahı” ile bağıntılı olmaktan uzaktır. (tan kızıllığı 108) Varoluşçu Alman filozof Friedrich Nietzsche'nin felsefe öğretisi, kendi çağına tümden bir karşı çıkış olarak görülmektedir. Kendisinin bütün derdi, insanı akılcılığın kıskacından kurtarıp kendisi üzerinden düşünmesini sağlamaktır. 138 AHLAK FELSEFESĠ 139 F. Nietzsche ahlaksal değerlere karşı çıkmıştır. Ona göre bütün ahlaklar suç ve ceza kavramının ortaya çıkmasına neden olarak insan güdülerini köreltir. Ahlaksal değerleri insanı zayıflattığı ve miskin yaptığı için reddeder, var olan aslında bir korku ahlakıdır der. Ahlaksal buyruklar üst sınıfın halkı daha kolay yönetmek, uyutmak ve uyuşturmak için geliştirdiği kurallardır. Oysa insan edilgin biçimde yaşamak istemez. Her zaman daha güçlü kudretli olmayı amaçlar. Çünkü asıl mutluluk kudretli olmaktır. Güç en yüce erdem; zayıflık ise biricik kusurdur. Yaşamak sürü içinden sıyrılmak, kendini aşmak ve kendini yaratmaktır. İnsanın tek amacı vardır; o da var olmaktır. Var olmak da güçlü olmak anlamına gelir. Tüm bunlara dayanarak F. Nietzsche evrensel ahlak yasasını reddeder. Jean- Paul Sartre (1905–1980) A Azz şşeeyyee ssaah hiip p oollaan nıın n K Köölleelliiğğii d dee aazz oollu urr,, Y Yaaşşaassıın n aassiill yyook kssu ullllu uğğu um m!! İnsan Özgürlüğe Mahkûmdur. Ünlü Fransız düşünür Sartre'a göre insan doğaya atılmış bir varlıktır. Kendi başına bırakılmıştır. Diğer varlıklardan farklı olarak insanın özü varoluşunu belirlemiştir. Aksine insan varoluşuyla özünü doldurmuştur. İnsan kendini nasıl yaparsa öyle olur. Sartre'a göre hangi koşullar altında olursa olsun insan özgürdür ve kendi yaşamını kendi kararlarıyla belirleyebilir. Çünkü akıl ve irade sahibidir, kendi kararlarını kendisi verebilir. İnsan kendi başına gelen en büyük şeydir. Evrende önceden belirlenmenin olmadığını savunur. İnsan doğuştan iyi, kötü, dürüst ya da yalancı değildir. Özgürce aldığı kararlar ve yaptığı eylemlerle iyi, kötü, dürüst ya da yalancı olabilir. Sartre, insanın tüm eylemlerini kendi özgür iradesiyle belirlediğini savunduğundan evrensel ahlak yasasını kabul etmez. 139 AHLAK FELSEFESĠ 140 ÖRNEK Varoluşçu felsefeye göre insan dünyaya atılmıştır. Bu durumunda kendisini ne yaparsa o olacaktır. İnsanın önceden belirlenmiş bir özü, doğası yoktur. İnsan varoluşu özünden önce gelir. İnsan önce var olmuş daha sonra kendisini tanımlayıp özünü yaratmıştır. Buna dayanarak, varoluĢçu filozoflar için aĢağıdakilerden hangisi öne sürülebilir? A) İnsanın eylemlerinde tanrısal yasalarla sınırlanmış olduklarını düşündükleri B) Özü belirlenmiş söyledikleri C) Davranışları önceden belirlenmiş olan insanın davranışlarından sorumlu tutulamayacağını savundukları D) İnsanın önceden belirlenmiş bir yazgı uyarınca var olduğunu reddettikleri E) İnsan doğasının insandan önce var olduğunu savundukları olan insanın değişme şansının olmadığını ÇÖZÜM Varoluşçu filozoflara göre insan kendi potansiyelini gerçekleştirebilen ve ne olacağına karar verebilen tek varlıktır. Bu nedenle insanın önceden bir yazgısı olduğunu reddederler. YANIT: D ÖRNEK Sartre'a göre genel bir ahlak yoktur. Çünkü insana yol gösterecek bir işaret yoktur dünyada. Fakat bazıları "vardır" diye direnirler. Var olsalar bile onları yorumlayan, taşıdıkları anlamı seçen biziz. Karar verirken tek başınadır insan. Tüm sorumluluklar bireyin omuzlarındadır. J.P. Sartre'a ait bu görüĢlerden hareket edildiğinde aĢağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Evrensel ahlak yargılarının olmadığını savunur. B) İnsanların ahlakla ilgili tercihlerinde özgür olmadığını savunur C) Ahlaksal yargılarımızda toplumun belirleyici olduğunu savunur. D) Toplumun iyi ya da kötü dediği ilkelerin doğruluğunu savunur. E) Eylemlerimizin amacının, toplumun mutluluğu olduğunu savunur. ÇÖZÜM Sartre‟a göre herkesin uyabileceği ortak ahlak kuralları olamaz. Birey kendi yaşam tercihini kendi yapar ve kendi ahlak kurallarını kendisi oluşturur. YANIT: A 140 EET TKKİİN NLLİİKK Nietzsche „nin “Ahlaksal olaylar yoktur, sadece ahlaki yorumlar vardır.” Sözünü tartışınız AHLAK FELSEFESĠ 141 II. Evrensel Ahlak Yasasının Varlığını Kabul Edenler Felsefe tarihinde evrensel ahlak yasasının varlığını kabul eden filozoflar iki temel başlık altında incelenebilir. Evrensel Ahlak Yasasını Öznel ( Subjektif ) Temelle Açıklayanlar Evrensel ahlak yasasını sübjektif temele göre açıklayan filozoflara göre bu yasa insana dışarıdan verilmez. Bu yasanın varlığı insanın iç dünyasından kaynaklanır. İnsanın ruhsal dünyasında belirlenen yasa daha sonra insanın neyi yapıp neyi yapmaması gerektiğini belirleyen buyruklar haline gelir. İnsanın bu yasaya uyması iyi uymaması ise kötü davranışlara yol açar. Bu görüşü savunan başlıca filozoflar şunlardır. - J.Bentham - J.S. Mill - H. Bergson Jeremy Bentham (1748–1832) Aşk hazzı, Dostlukla duyu hazlarından yoğrulmuştur. J. Bentham Bentham'a göre insanlar, doğası gereği acıdan kaçınır, hazza yönelir ve mutluluğa erişmek ister. Haz, iyi; acı kötüdür. Ancak insana haz veren eylemlerin kalıcı yarar sağlaması gerekir. İnsan toplum içinde yaşadığı için bireysel mutluluktan çok toplumun mutluluğunu düşünmelidir. Çünkü toplum mutlu olduğunda birey de mutlu olacaktır. Bu nedenle ortak bir evrensel ahlak yasası kabul edilmelidir. Faydacılığın kurucusu olarak da bilinir. 141 AHLAK FELSEFESĠ 142 John Stuart Mill (1748–1832) Mill'e göre yalnız tek insan için değil, herkes için yararlı (iyi) olanın gerçekleştirilmesi gerekir. İyi olanı kötü olandan ayırmak için yararlı olup olmadığına bakmak gerekir. Ama buradaki yarar, bireysel yarardan çok toplumsal yarardır. Kişi kendi yararını ve toplumsal yararı uzlaştırmalıdır. Her insan bu ilkeye uyduğu takdirde toplumun tüm bireyleri için yarar sağlanmış olur. Bu nedenle de evrensel ahlak yasasının varlığı kabul edilmelidir. M Muuhhaaffaazzaakkâârrllaarr aappttaallddıırr ddeem miiyyoorruum m,, aam maa aappttaallllaarrıınn ççooğğuu m muuhhaaffaazzaakkâârr.. JJ.. SS.. M Miillll Henri Bergson (1859–1941) İİççiinnddee yyaaşşaannııllaann aann,, ggeelleecceeğğii kkeem miirreenn ggeeççm miişşttiirr.. H H.. BBeerrggssoonn Sezgi aracısız görme halidir. Bergson'a göre iyinin de kötünün de ölçütü sezgidir. İnsan eylemlerinin iyi mi kötü mü olduğunu ancak sezgileriyle kavrayabilir. İnsan sezgiye dayanarak hareket ederse hem kendisi hem de başkaları için iyi olanı yapmış olur. Çünkü sezgi saf bilme halidir. En doğru bilgiyi içinde barındırır. 142 AHLAK FELSEFESĠ 143 ÖRNEK Ġ.Kant: "Öyle davran ki, bu davranışları yaparken koyduğun ilkeler, herkes için geçerli ilkeler olsun." J.S.Mill: "Başkasının size yapmasını isteyeceğiniz bir şeyi, sizde başkasına yapınız." Buna göre bu iki filozofun ortak yanı aĢağıdakilerden hangisidir? A) Mutlak bir ahlaklılığın olanaksız olduğunu ileri sürmeleri B) Bilgili olmakla erdemli almayı bir tutmaları C) Bireyin dışında belirlenmiş mutlak bir yasayı savunmaları D) Ahlaki değerlerin zamanla değiştiğini savunmaları E) Ahlaki eylemlerin sorumluluğunu bireye bırakmaları ÇÖZÜM Kant ve Milli evrensel ahlak yasasının olabileceğini savunan filozoflardır. Bireyin dışında var olan mutlak ahlak yasalarının varlığını kabul ederler. YANIT: C Bergson‟un savunduğu “Kendi sezgilerine uyarsan, hem kendin, hemde başkaları için iyi olanı yapmış olursun” sözünü tartışınız.. Evrensel olma: Tüm insanlığın ortak malı olmadır. Tüm insanlığa ait olmadır. 143 AHLAK FELSEFESĠ 144 Evrensel Ahlak Yasasını Nesnel ( Objektif ) Temelle Açıklayanlar Evrensel ahlak yasası varlığını insanın öznel yaşantısından almamaktadır. Evrensel ahlak yasası insanın dışındadır ve varlığını zorla insana kabul ettirir. Bu görüşü savunan başlıca filozoflar şunlardır: — Sokrates - Platon - Aristoteles - Farabi - Kant - Spinoza *Sokrates (M.Ö. 469–399) Sokrates‟e göre erdem ve bilgi aynı şeydir. İnsanı ancak doğru bilgi doğru eylemlere götürebilir. Ahlaklı olmak iyi ve bilgili olmakla eş değerdir. Bilgisizlik insanı yanlış eyleme götürür. Bilgili kişi erdemli ve mutlu olur. Söz konusu bilgi ve iyilik evrensel ahlak yasasının temelini oluşturur. *Platon (Eflatun-M.Ö. 427-347) Platon‟a göre ahlaklı yaşam iyi ideasına uygun yaşamaktadır. İdealar arasında bir hiyerarşi vardır. Bu ideaların en üstündeki "iyi ideasına" uygun eylemler iyi, uygun olmayanlar ise kötüdür. İnsan idealar evrenine yönelerek evrensel ahlak yasasını kavrayabilir. Platona Göre Erdem ÇeĢitleri ve Sıralaması ÜST SINIF- Erdemi: BĠLGELĠK Gerçeği keĢfederek birey olarak insan ve toplumu yönetebilecek güç Yöneticilerden Sınıfı ORTA SINIF- Erdemi: CESARET Aklın emirlerine uymak Askerler Sınıfı ALT SINIF- Erdemi: ÖLÇÜLÜLÜK Bedensel Ġstek, Arzu ve Beceriler 144 Zanaatkarlar ve ĠĢçiler Sınıfı AHLAK FELSEFESĠ 145 *Aristoteles (M.Ö. 384–322) *Farabi (870–950) Erdem bilincine sahip olmak yeterli değildir. Erdeme erişmek için ya da iyi insan olmak için çaba göstermeliyiz. Aristoteles‟e göre ahlaklı insan, erdem sahibi olan insandır. Erdemli olmak ise, aşırılıklardan uzak, dengeli ve ölçülü davranmaktır. O‟na göre öfke, para harcama, yemek yeme gibi konularda kişi iki şekilde yanılabilir; aşırıya kaçmak ya da eksik davranmak. Ve bu nedenle doğru yol ölçülü olmakta yatmaktadır. Bu davranışlar sonucunda mutluluğa ulaşmak nihai amaçtır. EET TKKİİN NLLİİKK Platon‟un “Sorgulanmayan bir hayat, yaşanmaya değmez.” Sözünü açıklayınız. ………………………………………………………………………………….. ………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………….. Farabi, tek tek akılların dışındaki evrensel, tümel akla "hep etkin akıl" der. Bu etkin akla ulaşan iyinin bilgisine varabilir. Etkin akla uygun davranışlar iyi, uymayanlar ise kötüdür. Etkin akıl evrensel ahlak yasasının da temelini oluşturur. Farabi‟ye göre erdemlerin en üstünü bilgidir. İnsanı en yüksek mutluluğa ulaştıracak bilgi de zorunlu varlık olan tanrının bilgisidir. EET TKKİİN NLLİİKK Farabi‟nin “Bir Eylemin Ahlaklı Olduğunu Bilip de Ona Uygun Davranmayan Kişi, O Eylemin Ahlaklı Olduğunu Bilmeden Ahlaklı Davranan Kişiden Daha Üstündür.” Sözünü tartışınız ve fikrinizi yazınız. …………..…………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………..…………… ……………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………… …………………………………………………………… 145 …………………………………………………………………………………. …………………………………………………………………………………. AHLAK FELSEFESĠ 146 *Immanuel Kant: Böcek olmayı kabul edenler, ayaklar altında kalıp ezilmekten yakınmamalıdır. Kant ahlaki eylemlerin amacının mutluluk olamayacağını belirterek herkes için geçerli olan evrensel ahlakı savunur. Ona göre ahlaklılığın temeli "istençtir". Bir eylemin ahlaklı olup olmadığını belirleyen unsur "niyet" tir. Ona göre bir eylemin amacı fayda, mutluluk ya da haz olamaz. Çünkü bunlar son derece öznel ve değişken kavramlardır. Bu nedenle ahlak yasası herkes için aynı kalan, değişmeyen "iyiyi isteme" (iyi niyet) olmalıdır. ÖRNEK Kant'a göre bir eylemin temeli olan niyet, ahlak yasasıyla belirlenmişse, yani istenen şey yasadan dolayı istenmişse o eylem ahlaklıdır. Yani bir eylemin ahlaklı olup olmadığını belirleyen şey, o eylemin dayandığı niyettir. Buna göre aĢağıdaki yargılardan hangisine ulaĢılabilir? A) Eylemi ahlaklı kılan, temelindeki niyetin ahlak yasasıyla belirlenmesidir. B) İnsanların davranışları, yasaların içeriğini belirler. C) İnsanların sahip olduğu her niyet iyidir D) Ahlak yasasının temelinde, insanların iyi niyetleri vardır. E) İyi niyetli insanlar ahlaklı değildir. ***B B Baaazzzııı şşşeeeyyyllleeerrr sssooonnnuuuçççlllaaarrrııı nnneee ooollluuurrrsssaaa ooolllsssuuunnn “““kkkööötttüüü””” eeeyyyllleeem l e r d i r . Ö r n e ğ i n ; m m mlleerrddiirr.. Ö Örrnneeğğiinn;; aaadddaaam m öööllldddüüürrrm m m meeekkk,,, yyyaaalllaaannn sssöööyyyllleeem meeekkk,,, sssoooyyykkkııırrrııım m m m yyyaaapppm maaakkk,,, hhhııırrrsssııızzzlllıııkkk yyyaaapppm m maaakkk vvv...bbb... ÇÖZÜM Kant, iyi niyet ahlakını savunur. Ona göre davranışı ahlaklı kılan şey temelindeki iyi niyettir. Bu niyet evrensel ahlak yasasına göre belirlenmelidir. YANIT: A 146 K K Ö A Kaaannnttt‟‟‟ııınnn Ö Ödddeeevvv A Ahhhlllaaakkkııı ***E E V Evvvrrreeennnssseeelll dddoooğğğrrruuulllaaarrr vvvaaarrrdddııırrr... V Veee bbbuuunnnlllaaarrr zzzaaam m maaannn vvveee kkkoooşşşuuullllllaaarrraaa gggööörrreee dddeeeğğğiiişşşm m meeezzz,,, ööörrrnnneeeğğğiiinnn iiişşş aaahhhlllaaakkkııı gggööörrreeeccceeellliii ooolllaaam m maaazzz... AHLAK FELSEFESĠ 147 ÖRNEK Başkalarına gösteriş olsun diye yapılan yardımlar ahlâki niteliğini kaybeder. Diyelim ki selden zarar görenlere bağışta bulundunuz. Böylesi bir yardımı yaptığınız için kendinizi yüceltmeniz ya da bu yardımı birtakım çıkarlar için araç olarak kullanmanız kötü bir davranıştır. Zaten yardım etmek sizin insani ödevinizdir. Bu düĢünceyi, aĢağıdaki yargılardan hangisi destekler? A) B) C) D) E) İnsan eylemlerini doğaya zarar vermeden gerçekleştirmelidir. Bireyin dışındaki koşullar onun özgür karar vermesini engeller. İnsan, ahlâki eylemlerinde başkalarına da örnek olmalıdır. Yaşamın amacı en yüksek hazza ulaşmak olmalıdır. İnsan eylemlerini, bu eylemlerin getireceği yararı düşünmeden yapmalıdır. Spinoza’nın tam bir bilge yaşamı yaşadığı söylenebilir. En büyük eseri “Ethica” adlı kitabıdır. ÇÖZÜM Kant‟ın ödev ahlakında insan eylemleri yarara bakılmaksızın ahlaki kurallara göre yapılmalıdır. Çünkü bu bizim en insani görevimizdir. YANIT: E *Baruch Spinoza: T Taannıım maakk,, aannllaam maakk,, hhaarreekkeettee ggeeççm meekk ggeerreekkiirr.. Spinoza‟ya göre insan, "tutku" ve "düşünce" ikilemi içinde yaşar. Tutkular; ruhun karışık ve bulanık yanını oluşturur. Tutkular içindeki insan güçsüz, erdemsiz ve köledir. DüĢünce durumunda ise özgürdür. Ahlaklılık düşünce yoluyla tutkuları yenmektir. Ahlaki hayat, aklın tutkulara göre savaşıdır. Tutkularını yenen kişi kozmosun (Tanrı ve evrenin) yasasına ulaşarak iyiliğin doruğuna ulaşır ve evrensel ahlak yasasının bir parçası olur. 147 D Düünnyyaa hhaayyaall kkuurrm maakk iiççiinn ddeeğğiill,, bbaaşşkkaa bbiirr şşeekkllee ddöönnüüşşttüürrm meekk iiççiinnddiirr.. BBaarruucchh SSppiinnoozzaa AHLAK FELSEFESĠ 148 ÖRNEK Tanrıdan gelen zorunluluğun bilinciyle eylemde bulunmak, Spinoza için genel-geçer ahlak yasasıdır. Doğadaki zorunluluğu bilmek ve buna ayak uydurmak, özgürlüktür. İnsanın tutkuları bu zorunluluğu görmemekten gelir. Spinoza’ya göre insanın bir aĢağıdakilerden hangisidir? takım tutkulara kapılma A) Doğadaki zorunluluğu görememesi B) Özgürlüğün bilincine ulaşması C) Genel-geçer ahlak yasalarına uyması D) Tanrıdan gelen zorunluluğun bilinciyle, eylemde bulunması E) Zorunluluklara uyum sağlaması nedeni ÇÖZÜM Spinoza, felsefi sistemini mantıksal zorunlulukları kavramama gerekliliğine dayandırmıştır. İnsanın akıl ve mantık ilkelerine göre hareket etmesi gerektiğini tutkularını bir kenara bırakmaları gerektiğini savunmuştur. YANIT: A Tasavvuf DüĢüncesinde Evrensel Ahlak Yasasının Temellendirilmesi ve Anadolu Bilgeleri Evrensel dinlerin ahlak yasasını temellendirişi bir-birine yakındır. Buna göre ahlak yasası tanrı tarafından konulmuştur. İyi ve kötü önceden saptanmıştır, kutsal kitaplarda belirlenmiştir. Bunların içerisinde tasavvuf düşüncesi, duygu ve sezgi yoluyla tanrıya erişmenin mümkün olduğunu savunan öğretidir. İnsanın gönül terbiyesine işaret eden Anadolu Bilgeliği maddenin ve bu dünyanın geçiciliğini işler. Kaynağı kuran ve hadistir. En önemli temsilcileri Ahmet Yesevi, Mevlana, Hacı Bektaş, Yunus Emre‟dir. *Ahmet Yesevi (1093–1156) Etkileri günümüze kadar ulaşan Ahmet Yesevi, 11. yüzyılın ikinci yarısında bugünkü Kazakistan'ın Çimkent şehrinin doğusundaki Sayram kasabasında doğmuştur. Sayram, o dönemde önemli bir kültür ve ticaret merkezidir. Yesevi, öğretisini hocası Arslan Baba'dan aldığı "ehl-i beyt" sevgisi ve bu doğrultudaki tasavvuf anlayışı üzerine kurmuştur. Divanı Hikmet adlı eserinde herşeyin İlahi Aşkın tecellisi olduğunu, bu nedenle de her şeyi gönülden sevmek gerektiğini söyler. 148 ""EEyy ddoosstt!! CCaahhiillleerrllee ddoossttlluukk kkuurrm maakkttaann ssaakkıınn!! Ş Şeerriiaatt,, ttaarriikkaatt vvee hhaakkiikkaatttteenn nnaassiipp aallm maakk iisstteeyyeenn,, bbüüyyüükk vveelliilleerriinn m maakkaam mıınnaa uullaaşşm maakk,, CCeehheennnneem m''ddeenn kkuurrttuulluupp CCeennnneett''ee kkaavvuuşşm maakk iisstteeyyeenn kkiişşii iilliim m ttaahhssiill eettm meelliiddiirr.."" AAhhm meett YYeesseevvii AHLAK FELSEFESĠ 149 *Mevlana Celaleddin Rumi (1207–1273) Ş Ş M m Şeeefffkkkaaattt vvveee M Meeerrrhhhaaam meeetttttteee G G G O Güüünnneeeşşş G Giiibbbiii O Olll,,, C C m Y m E m Cöööm meeerrrtttllliiikkk vvveee Y Yaaarrrdddııım mE Etttm meeedddeee A A G O Akkkaaarrrsssuuu G Giiibbbiii O Olll,,, B B K Ö m Baaaşşşkkkaaalllaaarrrııınnnııınnn K Kuuusssuuurrruuunnnuuu Ö Örrrtttm meeedddeee G G G O Geeeccceee G Giiibbbiii O Olll,,, H H A Hiiiddddddeeettt vvveee A Asssaaabbbiiiyyyeeetttttteee Ö Ö G O Ölllüüü G Giiibbbiii O Olll,,, T T A Teeevvvaaazzzuuu vvveee A Alllçççaaakkkgggööönnnüüüllllllüüülllüüükkkttteee Mevlana'ya göre tanrı güç ve yüceliğini göstermek için evreni yaratmıştır. İnsan evrendeki en üstün varlıktır. Çünkü bilgiye erişme özelliğine sahip tek varlık insandır. Bundan dolayı evrende sadece insan tanrının bilgisine varabilir. Fakat bedensel ve toplumsal zevkler bu bilgiye engel olabilir. Bu durumda kişi kendini tanımaya çalışmalı ve dünyevi isteklerinden kendini arındırmalıdır. Bunun tek yolu ise "ilahi aşk" tır. İlahi aşk; yaratılmış her varlığı yaratandan dolayı sevmektir. Yaratılmış her varlığa sevgiyle yaklaşmak iyi bunun tam aksi kötüdür. İlahi aşk evrensel ahlak yasasının temelidir. *Hacı BektaĢ Veli (1209–1271) Evrendeki tüm nesneler birleşerek tanrının varlığının kanıtını oluşturur. Hacı bektaş velinin ahlak anlayışı; eşitlik, kardeşlik, dayanışma, iyilik, sevgi ve erdeme dayanır. Temel ilke tanrı ve insan sevgisidir. Ahmet Yesevi‟nin Dört Kapı ilkesi Hacı Bektaş Veli'nin öğretisine de temel oluşturur. Hacı Bektaş Veli her bir kapıya onar makam ekler ve "Dört Kapı, Kırk Makam" olarak adlandırılan ilkeler bütününü ortaya koyar. 149 T T G O Toooppprrraaakkk G Giiibbbiii O Olll,,, H H Hoooşşşgggööörrrüüülllüüükkkttteee D D G O Deeennniiizzz G Giiibbbiii O Olll,,, H H N O O Heeerrr N Neee O Ollluuurrrsssaaannn O Olll,,, Y Y O G G Yaaa O Olllddduuuğğğuuunnn G Giiibbbiii G Gööörrrüüünnn,,, Y Y G G O Yaaa G Gööörrrüüünnndddüüüğğğüüünnn G Giiibbbiii O Olll... M M V A N A MEEEV VLLLA AN NA A AHLAK FELSEFESĠ 150 H Haarraarreett nnâârrddaaddıırr,, ssaacc‟‟ddaa ddeeğğiillddiirr,, KKeerraam meett sseennddeeddiirr,, ttââcc‟‟ddaa ddeeğğiillddiirr.. H Heerr nnee aarraarr iisseenn,, kkeennddiinnddee aarraa,, KKuuddüüss‟‟ttee,, M Meekkkkee‟‟ddee,, H Haacc‟‟ddaa ddeeğğiillddiirr.. H Haaccıı BBeekkttaaşş VVeellii T İslâmın temeli güzel ahlâk; ahlâkın özü bilgi; bilginin özü akıldır. Kadınlarınızı okutunuz, kadınları okumayan millet yükselemez. Dili, dini, rengi ne olursa olsun iyiler iyidir. Eline, diline, beline sahip ol. İlmi ve bilgiyi yüce tutan kimse hiçbir zaman küçülmez, alçalmaz. İçi murdar kimseyi ne kadar dıştan yıkarsan arınmaz. Hacı Bektaş Veli’ nin “Erkek dişi sorulmaz, muhabbetin dilinde. Hakk'ın yarattığı her şey, yerli yerinde. Bizim nazarımızda, kadın erkek farkı yok. Noksanlık da, eksiklik de; senin görüşlerinde” sözünü tartışınız. Hacı BektaĢ Veli *Yunus Emre (1240–1321) Yunus'a göre asıl varlık tanrıdır. Tanrı sevginin kendisidir. Varoluş tanrı sevgisiyle açıklanabilir. Her insanı dünyaya bağlayan bir "benlik" vardır. Benlik'in dünyevi isteklerinden arınmasının tek yolu ise sevgi ve ilahi aşktır. Bu aynı zamanda evrensel ahlak yasasının temelini oluşturur. Ne varlığa sevinirim, Ne yokluğa yerinirim Aşkın ile avunurum, Bana seni gerek seni Aşkın şarabından içem, Mecnun olup dağa düşem Sensin dün ü gün endişem, Bana seni gerek seni Sofilere sohbet gerek, Ahilere Ahret gerek Mecnunlara Leyli gerek, Bana seni gerek seni Cennet Cennet dedikleri Birkaç köşkle birkaç huri İsteyene ver sen anı, Bana seni gerek seni Y Y U N U S E M R E YU UN NU US SE EM MR RE E 150 AHLAK FELSEFESĠ 151 Uygulamalı Etik Alanına ĠliĢkin Problemler Uygulamalı etik, ahlakın kural ve ilkelerinin pratik ahlaki problemlerine uygulanmasıdır. SĠYASET ETĠĞĠ: Siyaset kavramı yönetilen yöneten ilişkisini temel alır. Siyasette insan ve kurumlar arası ilişkiler esastır. Bu ilişkileri belirleyerek ve sınırlandırarak, uyulması gereken etik kuralların ne olması gerektiğini sorgular. ENFORMASYON ETĠĞĠ: Enformasyon: Tanıtım, bilgilenme ve haberleşme anlamında kullanılır. Küreselleştikçe tekelleşen dünyamızda iletişim ve haberleşmenin (medya) önemi büyüdükçe sorumlulukları da önem kazanmaktadır. Bu bilgiler ışığında medyanın etik sorumluluk anlayışını sorgular. Kitle iletişim araçları yalnız insanların bilgi dağarcığını genişleten bir olgu değil aynı zamanda belirli bir görüşü ortaya koymaktadır. 151 B B Biiirrr üüülllkkkeeennniiinnn gggeeellleeeccceeeğğğiii vvveee iiillleeerrrllleeem m m meeesssiii sssaaağğğlllaaam m kkkaaallleeellleeerrreee,,, gggüüüzzzeeelll bbbiiinnnaaalllaaarrraaa vvveee m m miiilllllliii gggeeellliiirrriiinnneee dddeeeğğğiiilll,,, ooo iiinnnsssaaannnlllaaarrrııınnn aaahhhlllaaakkkiii dddeeeğğğeeerrrllleeerrriiinnneee bbbaaağğğlllıııdddııırrr... M M n u h K n Maaarrrtttiiin n LLLu uttth heeerrr K Kiiin nggg AHLAK FELSEFESĠ 152 MESLEKĠ ETĠK: İş dünyasında birey- kurum arasındaki ilişkilerde, doğru eylemin ne olduğu sorusuna cevap arayan ve o mesleğin yapılmasında karşılaşılan zorluklara etik değerler açısından belli normlar getirmeye çalışan uygulamalı etik çeşididir. Küçük Salamon, okuldan iki gözü iki çeşme dönmüştü. Babası, niye ağladığını sorunca hıçkıra hıçkıra cevap verdi : - Öğretmen ahlak nedir diye sordu, bilemediğim için bana sıfır verdi. - İyi etmiş. Öğreneydin dedi babası. Gel sana anlatayım, dinle. Mesela, bir müşteri geldi dükkâna, mal aldı. Giderken de içi para dolu cüzdanını unuttu. İşte ahlak burada başlar. Bu cüzdanı ne yapacağım? Yalnız kendime mi saklayacağım yoksa ortağımla mı paylaşacağım 152 """A A m Ahhhlllaaakkk kkkooonnnuuusssuuunnndddaaa iiinnnaaannndddııığğğııım m iiilllkkkeee şşşuuuddduuurrr;;; bbbiiirrr şşşeeeyyyiii yyyaaappptttıııkkktttaaannn sssooonnnrrraaa kkkeeennndddiiinnniii iiiyyyiii hhhiiisssssseeedddiiiyyyooorrrsssaaannn ooo aaahhhlllaaakkkiiidddiiirrr;;; eeeğğğeeerrr kkkeeennndddiiinnniii kkkööötttüüü hhhiiisssssseeedddiiiyyyooorrrsssaaannn ooo gggaaayyyrrriii aaahhhlllaaakkkiiidddiiirrr...""" E E n H m n g w Errrn neeesssttt H Heeem miiin ng gw waaayyy AHLAK FELSEFESĠ 153 ÇEVRE ETĠĞĠ: İnsanın ve toplumun doğa ile ilişkisinin farklı boyutlarının sorgulandığı alan çevre etiğin inde alanıdır. Farklı nedenlerden dolayı atıkların birikmesi havanın ve suyun kirlenmesi, atmosferin dengesinin bozulması, çölleşme, erozyon, enerji kıtlığı vb. sorunlarla karşı karşıyayız. İçerisinde yaşadığımız evrenin insan dışında birçok varlığa ev sahipliği yaptığını unutmadan, özellikle de doğanın hızla artan tahribatını önlemek üzerine belli normlar oluşturmaya çalışan uygulamalı etik çeşididir. BĠYOETĠK (Tıp Etiği): Hasta hakları ve doktorların sorumlulukları, embriyoların statüsü, kürtaj, ötenazi, insanlar üzerinde yapılan tıbbi deneyleri konu edinen uygulamalı etik alanıdır. BĠLĠMDE ETĠK: bilimsel araştırmalarda bilim adamlarının sorululuklarını, dikkat etmesi gereken konuları ve insan olgusunu konu alan uygulamalı etik alanıdır. DOLLY 153 AHLAK FELSEFESĠ 154 Ahlaki açıdan istenen “Ġyi” dir Ahlaki açıdan istenmeyen “Kötü” dür. Ahlak Felsefesi: İnsan davranışlarını (eylemlerini) felsefi açıdan sorgulayan alandır. -Ahlak Felsefesi: Etik Erdem: İnsanın iyiye olan eğilimidir. -Ahlak: (Moral) “iyi” ve “kötü”nün ne olduğunu bildiren, toplumdaki davranışları ve ilişkileri düzenleyen kurallar bütünüdür. Vicdan: İyiyi ve kötüyü ayırt etme gücüdür. Ahlak Felsefesinin temel kavramları: Ġnsan Ahlaki Eylemde Bulunurken Özgür müdür? Ġyi Özgür Değildir. (Determinizm) Kötü Belirlenimcilik Özgürlük Sorumluluk Erdem Özgürdür (İndeterminizm) Vicdan Belirlenimsizcilik Ahlak Yasası İnsanın Geliştirdiği Ahlaki Eylem Kişisel Özgürlüğü Vardır. Ahlaki Karar (Otodeterminizm) -Sorumluluk: Kişinin kendi davranışlarının sonucunu üstlenmesidir Fatalizm (Kadercilik) -Özgürlük: Sorumluluk alarak serbest davranma gücüdür. Evrensel Ahlak yasasının varlığını kabul etmeyenler: Liberteryanizm 1) Hedonizm (Özgürlükçülük) 2) Egoizm -AnarĢizm; siyasal bir rejim önerisidir. Otoritelerin yerine en yüksek değer olarak insanı koyar, ortak kuralları reddeder. 3) AnarĢizm 4) Nietzsche ve Sartre’in görüĢleri -Hedonizm: Hazzı aramak, acıdan kaçmak yaşamın en güçlü yasasıdır. (Epikuros) -Anarşizmin kurucusu Proudhon, en tanınmış savunucusu Bakunin‟dir. -Hobbes için insan doğası gereği bencildir. (Egoizm) Bu nedenle ortak ahlak yasaları olamaz. -Proudhon: „‟Mülkiyet hırsızlıktır‟‟ -Nietzsche’nin „‟Üstün insan‟‟ kavramı vardır. -Sartre: „‟İnsan sorumluluk almalı ve ne olacağına kendi karar vermelidir.‟‟ görüşünü savunur. -Nietzsche: Suçlayan ahlak yerine kutsayan bilgeliği (Üst insan) hayata geçirmek ister. -Sartre: „‟Pişmanlık en büyük ahlaksızlıktır.‟‟ -Sartre: „‟İnsan, kendi başına gelen en büyük şeydir.‟‟ -Evrensel ahlak yasasını sübjektif temelle açıklayanlar: -Gazali: Evrensel ahlakı „‟Gönül gözü‟‟ kavramıyla sezgiye dayandırmıştır. 1)Faydacı Ahlak(Utilitarizm): Bentham-Mill 2)Sezgici Ahlak (Berkson-Gazali) : Sezgi, saf görme halidir. -Faydacı Ahlak: Sonuçlara önem verir. Fayda veren iyi, fayda vermeyen kötüdür. 154 AHLAK FELSEFESĠ 155 EET TKKİİN NLLİİKK Evrensel Ahlak Yasasını Objektif Temelle açıklayanlar: Ateşten ve yiyecekten yoksun bir insan için özgürlük, hiç de acelesi olmayan bir lükstür. Albert Camus‟un bu sözünü tartışıp fikirlerinizi yazınız. -Sokrates: Bilgili, erdemli olmaya dayandırır -Platon: İyi ideasına dayandırır. -Aristo: Ölçülülük kavramına dayandırır. ………………………………………………………… -Farabi: Tanrının kurallarına uymaya dayandırır. ………………………………………………………… -Spinoza: Tutkuları yenmeye ve akla göre davranmaya dayandırır. ………………………………………………………… -Kant: „‟İyi niyetli‟‟ olmaya ve ödev ahlakına dayandırır. ………………………………………………………… ……………………………………………………… -Mevlana, insanın kendi iradesiyle iyiyi seçtiğinde ahlaklı olacağını savunur. İnsan kötülüğe karşı çıkmalıdır. İlahi aşk kavramına dayandırır. ………………………………………………………… -Yunus Emre’nin düşüncesinin merkezinde „‟Aşk ve sevgi‟‟ vardır. Yunus için „‟Yaratılanı yaratandan ötürü sevmek „‟ düşüncesi merkezdir. ““GGeerrççeekk m muuttlluulluukk m maall vvee m müüllkkee ssaahhiipp oollm maakk iillee ddeeğğiill,, aakkııll vvee eerrddeem mee ssaahhiipp oollm a k i l e m ü m mak ile mümkküünnddüürr..”” -Hacı BektaĢi Veli: „‟Halkı sevmek hakkı sevmektir, hakkı sevmek halkı sevmektir‟‟ İnsan Tanrının görünüşüdür ve en değerli varlıktır. ““H Haayyaattıı bbiirr şşöölleenn ssooffrraassıı ggiibbii bbıırraakkm maallıı,, nnee ssuussuuzz nnee ddee ssaarrhhooşş oollaarraakk..”” AArriissttootteelleess Sübjektif Temelle Açıklayanlar: -Faydacı Ahlak (Utilitarizm) 1) Savunucuları Bentham ve mill‟dir. 2) Sonuca ve faydaya önem verir. 3) Amaç toplumsal faydayı sağlamak olmalıdır. -Sezgici Ahlak: 1) Bergson ve Gazali 2) Sezgi aracısız görme halidir. 3) Kapalı ahlak akla dayalı, açık ahlak ise sezgiye dayalıdır. 4) İyi ve kötünün ölçütü sezgidir. -Ġrade: eylemlerimizi kontrol etmedir. -Ahlaki eylem: Ahlak yasasına uygun olarak yapılan eylemdir. 155 AHLAK FELSEFESĠ 156 OKUMA PARÇASI ÜNLÜ ÇİN FİLOZOFU LAO TZU'NUN HİKÂYESİ Öykümüz ünlü Çin düşünürü Lao Tzu'nun zamanında geçer. Lao Tzu bu öyküyü çok sever, sık sık anlatırmış hatta. Efendim köyde bir yaşlı adam varmış.. Çok fakir.. Ama kral bile onu kıskanırmış... Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki. Kral at için ihtiyara neredeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış... - “Bu at, bir at değil benim için. Bir dost. İnsan dostunu satar mı" dermiş hep. Bir sabah kalkmışlar ki, at yok.. Köylü ihtiyarın başına toplanmış. —“Seni ihtiyar bunak... Bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de atın" demişler. İhtiyar: -"Karar vermek için acele etmeyin" demiş... Sadece "At kayıp" deyin. Çünkü gerçek bu. Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar. Atımın kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı, bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç... Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez." Köylüler ihtiyar bunağa kahkahalarla gülmüşler. Ama aradan 15 gün geçmeden, at bir gece ansızın dönmüş. Meğer çalınmamış, dağlara gitmiş kendi kendine. Dönerken de vadideki 12 vahşi atı peşine takıp getirmiş. Köylüler, ihtiyar adamın etrafına toplanıp özür dilemişler. - "Babalık" demişler. "Sen haklı çıktın. Atının kaybolması bir talihsizlik değil adeta bir devlet kuşu oldu senin için. Şimdi bir at sürün var." - "Karar vermek için gene acele ediyorsunuz" demiş ihtiyar. Sadece atın geri döndüğünü söyleyin. Bilinen gerçek sadece bu. Ondan ötesinin ne getireceğini henüz bilmiyoruz. Bu daha başlangıç..Birinci cümlenin birinci kelimesini okur okumaz kitap hakkında nasıl fikir yürütebilirsiniz?" Köylüler bu defa ihtiyarla dalga geçmemişler açıktan ama içlerinden "Bu herif sahiden gerzek" diye geçirmişler. 156 Bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış. Evin geçimini temin eden oğul şimdi uzun zaman yatakta kalacakmış. Köylüler gene gelmişler ihtiyara. —“Bir kez daha haklı çıktın" demişler. "Bu atlar yüzünden tek oğlun bacağını uzun süre kullanamayacak. Oysa sana bakacak başkası da yok. Şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın" demişler. İhtiyar :-"Siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz" diye cevap vermiş. "O kadar acele etmeyin. Oğlum bacağını kırdı. Gerçek bu... Ötesi sizin verdiğiniz karar. Ama acaba ne kadar doğru.. Hayat böyle küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonra neler olacağı size asla bildirilmez." Birkaç hafta sonra, düşmanlar kat kat büyük bir ordu ile saldırmış. Kral son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere çağırmış. Köye gelen görevliler, ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında bütün gençleri askere almışlar. Köyü matem sarmış. Çünkü savaşın kazanılmasına imkan yokmuş, giden gençlerin ya öleceğini ya esir düşüp köle diye satılacağını herkes biliyormuş. Köylüler, gene ihtiyara gelmişler. "Gene haklı olduğun kanıtlandı" demişler. "Oğlunun bacağı kırık, ama hiç değilse yanında. Oysa bizimkiler belki asla köye dönemeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması, talihsizlik değil, Şansmış meğer." - "Siz erken karar vermeye devam edin" demiş, ihtiyar. Oysa ne olacağını kimseler bilemez. Bilinen bir tek gerçek var. Benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde. Ama bunların hangisinin talih, hangisinin şanssızlık olduğunu sadece Tao/Tanrı/Allah biliyor." Lao Tzu, öyküsünü şu nasihat la tamamlarmış, etrafına anlattığında: —“Acele karar vermeyin. O zaman sizin de herkesten farkınız kalmaz. Hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar aklın durması halidir. Akıl insanı daima karara zorlar ve gezi asla sona ermez. Bir yol biterken yenisi başlar. Bir kapı kapanırken, başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz." AHLAK FELSEFESĠ 157 YENĠ KARġILAġTIĞIMIZ TERĠMLER AHLAK İnsanların davranışlarını ve birbiriyle olan ilişkilerini düzenlemek amacıyla oluşturulan eylem kuralları, amaç ve değerler sistemidir. AHLAK YASASI Ahlakça uyulması gerekli olan genel geçer kurallardır. ANARġĠZM Bireyin üstünde hiçbir otorite (devlet, din, aile, toplum vb.) tanımayan öğretidir. EGOĠZM (BENCĠLLĠK) Her durumda kendi “ben”ini ön planda tutma. HEDONĠZM (HAZCILIK) Yaşamın anlamını ahlaksal eylemin amacını ve ölçüsünü hazda bulan eylem. ÖDEV AHLAKI (KANT) Ahlaki eylemde bulunmayı ahlak Yasasına uyma olarak kabul eden öğreti. Ahlaksal olarak iyiye işaret eder, bundan yola çıkarak da eylemleri niyetleriyle değerlendirir. ÖRN: Öyle davran ki davranışının temelindeki ilke, tüm insanlar için geçerli olan evrensel ilke veya yasa olsun. UTĠLĠTARĠZM (FAYDACILIK) En yüksek iyinin fayda olduğunu savunan ahlak öğretisi. D D H M n B n n n DaaavvvuuutttH HeeeyyykkkeeellliiiM Miiiccchhheeelllaaan ngggeeelllooo B Buuuooon naaarrrrrroootttiiitttaaarrraaafffııın ndddaaan n111555000111 yyyııılllııın n m n n m n ndddaaayyyaaapppııım mııın naaabbbaaaşşşlllaaan nm mııışşşvvveee111555000444tttaaarrriiihhhiiin ndddeee tttaaam m m n m maaam mlllaaan nm mııışşştttııırrr... 157 BOġLUK DOLDURMA -- 44 -- AHLAKTanıĢma FELSEFESĠ Felsefeyle 158 A AĢĢaağğııddaakkii bbooĢĢlluukkllaarraa uuyygguunn kkeelliim meelleerrii yyaazzıınnıızz 1) Toplumda geçerli kurallar, değer yargıları, gelenek ve görenekler …………………….oluşturur. 2) Kişinin yaptığı davranışın sonucunu üstlenmesine ……………………………….denir. 3) Hedonist anlayışa göre insan yaşamının en genel amacı ………………………….ulaşmaktır. 4) İyiyi ve kötüyü birbirinden ayırt etmeyi sağlayan iç güce …………………..………denir. 5) İnsan davranışlarını ahlaki açıdan sorgulayan ve araştıran felsefe disiplini ……………………dir. 6) „‟ Haz veren iyi, acı veren kötüdür‟‟ anlayışı ……………………………….akımına aittir. 7) İnsan iradesinin var olanlar arasından genel olarak iyi olanı seçmesine …………….………denir. 8) Sokrates‟e göre erdemli olabilmek için ……………………………..olmak gerekir. 9) İyi ideasına uygun yaşamayı ahlakın şartı olarak gören filozof ……………………..……….dur. 10) Ahlaki olarak istenen ve değerli olana ……………………..……..denir. 11) Ahlak yasasına uygun olarak yapılan eyleme ………………..……….denir. 12) İnsanın ahlaki eylemde bulunurken özgür olmadığını savunan görüşe ……………………..denir. 13) Kişinin ahlaki anlamda özerk ve kendine has bir konuma sahip olması gerektiğini savunan görüşe …………………………….denir. 14) „‟ Benim için iyi olan ahlaki olandır‟‟ görüşü ………………………..‟ e aittir. 15) Başta devlet olmak her türlü otoriteye karşı çıkan bunun yerine „‟ en yüksek değer olarak bireyi‟‟ koyan görüşe ……………………….denir. 16) İyi ve kötünün ölçütünü sezgi olarak gören filozof …………………………..….dur. 17) Aristo için ahlaklı olmanın temeli ………………………….…………..kavramına dayanır. 18) Kant için ahlakın temel kilit kavramı ……………..………..……dir. 158 KONU KAVRAMA - ÇÖZÜMLÜ 1. TTE ES STT -- 1100 Belirli bir çağla uyuşan çizgilere "doğru" denirken uyuşmayanlara, çağdan ayrı düşenlere "yanlış" denir. Fakat çağla birlikte, doğru olanın doğruluk koşuluda ortadan kalkar. Yeniçağlar yeni doğrular yaratır. Ve tamda bu nedenle bağlanmak zorunda olduğumuz hiçbir gelenek ve ortak yasa yoktur. 3. J.P.Sartre'a ait olan bu görüĢler göz önüne alındığında, aĢağıdakilerden hangisi söylenebilir? Ahlak Felsefesi AHLAK FELSEFESĠ 159 Nietzsche'ye göre insanlara doğru diye sunulan öğretiler ve değerler, başkalarına özverili olmayı öğütleyen zayıflığı ve miskinliği arttıran kurallar yığınıdır. Bu kurallar toplumların daha kolay yönetilebilmesi için gereklidir. Oysa önemli olan ahlaklı olmak değil, güçlü olmaktır. Üstün insan olabilmektedir. DüĢünürün bu görüĢünü aĢağıdakilerden hangisi en iyi özetler? A) İyi olan, haz verendir. A) Ahlaki davranış ödev duygusuyla B) Ahlak alanındaki değerlendirmeler mutlak gerçekleştirilmelidir. değildir C) Ahlak yasası, nesnel ölçütlere dayanır. B) Erdemli olmanın yolu bilgili olmaktan geçer D) Ahlak değerleri çağdan çağa aktarılır. C) Ahlak yasaları zorunlu ve evrenseldir. E) İyi, kaynağını evrensel ahlak yasasından alır. D) Ahlaklı ve mutlu olmak aynı şeydir. E) Ahlak sıradan insanlar için geçerlidir, seçkin insanlar için geçerli değildir 2. J.Bentham'a göre insan hayatını iki temel güdü yönlendirir."Haz ve acı" İnsan daima acıdan kaçmak hazza yaklaşmak ister. Haz insana yarar sağlar. Fakat buradaki yararın ölçütü birey değil toplumdur. Yarar en fazla sayıda kişiye en yüksek derecede mutluluğu yaratmalıdır. Buradaki mutluluk, toplumsal mutluluktur. Ahlaklılık temelini tamda buradan alır. 4. İstenç özgürlüğü, sorumluluktur. Özgürlüğün bulunmadığı yerde, ahlaki sorumluluktan yani bireyin eylemlerinin sonuçlarını üstlenmesinden söz edilemez. Buna göre ahlaki sorumluluğun aĢağıdakilerden hangisine bağlıdır? Buna göre aĢağıdakilerden hangisi söylenemez? varlığı A) Sınırsız özgürlüğe B) Özgürlüğün ahlaki değerlerle sınırlandırılmasına A) Ahlak ve yarar aynı şeydir. C) Eylem sonuçlarının, ahlaki açıdan B) Acı veren her şey kötüdür. değerlendirilmesine C) Ahlakın ölçütü, bireyin dışında nesnel bir D) Kişisel eylemlerin gerçekleştirilmesine ölçüttür. E) Kişinin eylemlerinin sonuçlarını üstlenmesine D) Haz ve iyi özdeştir E) Yarar, matematiksel olarak hesaplanabilir bir şeydir 159 AHLAK FELSEFESĠ 160 5. Kişiyi eyleme götüren etkenler, eylemin gerçekleştirildiği koşullar yöneldiği amaç, eylemin sonuçları, eylemin doğruluğu–yanlışlığı ve eylemin doğruluğunun temellendirilmesi etiğin alanına giren unsurlardır. Yani temel olarak etiğin ana konusu eylemdir Buna göre aĢağıdakilerden hangisi araĢtırdığı konulardan biri değildir? 7. Sokratese göre bilgi ve erdem aynı şeydir; ancak doğru bilgi, insanı doğru eyleme götürebilir. Yani ahlaklı olmak iyiyi bilmekle olanaklıdır. Bu parçada aĢağıdaki düĢüncelerden hangisine yer verilmemiĢtir? etiğin A) Doğru bilgi, doğru eyleme götürür B) Ahlaklı olmak, iyiyi bilmekle mümkündür C) Erdem ve bilgi aynı şeydir A) Eylemin gerçekleştirildiği koşullar D) İyi olan ahlaklı insanlarca yapılandır B) Doğruluğu – yanlışlığı açısından eylemler E) Eylemler, C) Kişiyi eyleme götüren etkenler doğru bilgiden hareketle gerçekleştirilmelidir. D) Eylemin doğruluğunun temellendirilmesi E) Yanlış eylemlerin doğrulanması 6. Faydacı filozoflar, mümkün olduğunca çok haz ve olabildiğince az acı ilkesiyle insan eylemlerine evrensel bir amaç gösterirler. Fakat bu, öznel bir ilkedir; çünkü insan doğasının bir özelliğinden yola çıkmaktadır. Buna göre faydacı filozoflarla ilgili aĢağıdakilerden hangisi söylenebilir? 8. Farabi için erdemlerin en üstünü bilgidir. İnsana en yüksek mutluluğu sağlayan bilgi ise ilk varlık olan tanrının bilgisidir. Mutluluk için tanrının bilgisine ulaşılmak hedeflenmelidir. Yukarıdaki paragrafa göre Farabi’nin savunmuĢ olduğu temel düĢünce aĢağıdakilerden hangisidir? olarak A) Öznel ilkelerden hareketle, insanlara evrensel A) Mutluluk, erdemlerin en üstünüdür. bir amaç gösterdikleri B) İnsanların tek amacı, erdemli olmaktır. B) Acıyı hazza çevirdikleri C) Gerçek C) İnsan eylemlerindeki evrensel amaçları mutluluk, zorunlu varlığın bilgisine ulaşmaktır. inceledikleri D) Zorunlu varlık insanları erdemli olmaya zorlar D) Eylemin temeline, evrensel ilkeler yerleştirdikleri E) Erdem en üstün bilgidir. E) İnsan doğasını, öznel ilkelerden soyutladıkları 160 AHLAK FELSEFESĠ 161 9. Özgürlük olanaksızı değil, olanaklı olan şeyi isteme gücüdür. İnsan kendini çevreleyen gerçekliği, aklının ışığını kullanarak aydınlatabilir. İnsanda seçme gücü vardır ve yine insan aklının ışığını kullanarak eylemlerinin yönünü seçebilir. İnsan hep mutluluğu ve iyiliği ister. 11. Buna göre aĢağıdakilerden hangisi insana ait özelliklerden birisi olamaz ? A) B) C) D) E) Buna göre aĢağıdakilerden hangisi vicdanla ilgili olarak söylendiğinde yanlıĢ olur? Olanaklı olanı tercih etmesi Olanaksızı olanaklı kılma çabası İrade sahibi olması Her zaman iyi olanı istemesi Kendini çevreleyen gerçekliği aydınlatması A) Bireyin yıkıcı dürtülerini rasyonalize eden güçtür. B) İnsanın sosyal bir varlık durumuna gelmesini sağlar C) İnsanın kabul edilemez dürtülerini kabul edilebilir hale getirir D) İnsan doğasına toplumsallık adına ve toplumdan yana baskı uygulayan mekanizmadır. E) İnsan duygularına bağlı olarak çalışan karar verme yetisidir. 12. 10. Tüm yaratılanlara sevgi ile yaklaşan, gönül gözüyle bakan kişi ahlaklı sayılır. Yunus Emre, bu sözüyle ahlakın aĢağıdakilerden hangisine bağlamıĢtır? A) B) C) D) E) "Vicdan" kavramı, ahlak felsefesinde önemli bir yer tutar. Fakat vicdan psikolojide de önemli bir yere sahiptir. Örneğin Freud vicdana, süper ego kavramıyla yönelir. Süper ego, insanın bilinç altına itilmiş dürtülerini düzenleyen, insanın toplumsal ve ahlaki bir varlık olmasını sağlayan bir psikoloji mekanizmasıdır. İnsanın ilkel benliğini, toplumsallık adına kontrol eder. Bu haliyle yıkıcı bencil dürtüleri önleyen bir yargı ve karar mekanizmasıdır. Ortaçağda din, iyi ve kötü eylemlerin ölçütüdür. Yapılanlar din otoritesiyle ters düşmüyorsa iyidir. Ancak Rönesans dönemi için aynı şey söz konusu değildir. İyi ve kötünün tek ölçütü sadece akıldır. temelini Buna göre, ulaĢılamaz? İyilik ve kötülükleri yok sayma Bireysel çıkarları dikkate almama Varlıkları gönülden sevme Tanrıya bağlanma Toplumsal kurallara saygılı olma aĢağıdakilerden hangisine A) Değerler alanından mutlaklıktan bahsedilemez. B) Değerleri belirleyen, içinde yaşanılan dönemdir. C) Her çağ kendi değerlerini diğer çağlardan bağımsız olarak belirler. D) Her dönemde ahlakın ölçütü farklıdır. E) Her çağda din en önemli ölçüt olmuştur. 161 S SO OR RU UÇ ÇÖ ÖZZÜ ÜM MLLE ER RĠĠ TTE ES STT –– 1100 Ç ÇÖ ÖZZÜ ÜM MLLE ER RĠĠ 1. Verilen paragrafta çağın koşullarına göre belirlenen ve değişen ahlaki değerlendirmeler vurgulanmaktadır. 2. Verilen paragrafta ahlaklılığın ölçütü olarak yarar vurgulanmıştır. Fakat bunun matematiksel oluşundan bahsedilmemiştir. YANIT: E 12. Verilen paragrafta çağlara ve koşullara göre değişen değerler vurgulanmıştır. YANIT: E 3. Nietzsche ahlak kurallarının doğruluğuna inanmaz ve buna uyanları sıradan ve zayıf insanlar olarak görür. Oysa güçlü olan insanlar kendi kurallarını oluşturabilir. YANIT: E NOTLAR: 4. Ahlaki sorumluluk kişinin eylemlerinin sonuçlarını üstlenebilecek kadar özgür olmasını gerektirir. YANIT: E 5. Etik, eylemin değerlendirmesini felsefi olarak yapar. Eylemin koşulları doğruluğu ve yanlışlığı gibi konuları ele alır. YANIT: E 6. Verilen paragrafta faydacı filozofların insanda bulunan öznel ilkelerden hareketle evrensel bir amaca gittikleri görülmekte. YANIT: A iyinin ölçütü “bilmek” FELSEFESĠ 162 11. İnsan kişiliğinin toplumsal yönünü temsil eden vicdandır. Dolayısıyla duygulara göre değil daha çok toplumsal gerçekliklerle ve sağduyuya göre hareket etmemizi sağlar. YANIT: E YANIT: B 7. Verilen paragrafta belirlenmiştir. Ahlak Felsefesi AHLAK olarak YANIT: D 8. Verilen paragrafta Farabi erdemin en üstün bilgi olduğunu savunmaktadır. YANIT: E 9. İnsan çevresini ve gerçekliğini algılayan, irade sahibi ve olanaklarını değerlendirebilen bir varlıktır. Fakat olanaksızı olanaklı kılma gücüne sahip değildir. YANIT: B 10. Yunus Emre için ahlak‟ın temeli sevgidir. Tüm var olanları gönülden sevmek önemlidir. YANIT: C 162 KONU KAVRAMA - ÇÖZÜMLÜ 1. TTE ES STT -- 1111 AĢağıdakilerden hangisi ahlak felsefesinin yanıt aradığı sorulardan biri olamaz? 3. A) İnsan eylemleri özgür müdür? B) Evrensel ahlak yasaları var mıdır? C) İnsan eylemlerinin yöneldiği bir amaç var mıdır? D) Toplumun bireye zorla kabul ettirdiği ahlak Ahlak Felsefesi AHLAK FELSEFESĠ 163 Sokakta yaşayan bir evsize, içindeki acıma hissinden dolayı para verirsen, eylemin ahlaki bir eylem olmaz. Yoksul ailelere para vermenin dostların arasındaki saygınlığını artıracağını düşünerek yardımda bulunursan bu durumda da ahlaki davranmıyor olursun. Çünkü burada eylemin toplumsal statüyü yükseltmek gibi, ilgisiz bir nedenden kaynaklanmaktadır. kuralları iyimidir? E) Toplumda düzeni sağlayan ahlaki Kant bu görüĢüyle ahlaki eylemde aĢağıdakilerden hangisini ölçüt almaktadır? kurallar nelerdir? A) Eylemin özgürce yapılmasını B) Kendini düşünerek eylemin gerçekleştirilmesini C) Sonuçta bireye fayda sağlamasını D) Bireyin hazza ulaşmasını E) Bir çıkar gözetmeden ödev duygusuyla eylemin yapılması 2. 4. Anarşizm, başta devlet olmak üzere tüm baskıcı kurumların ortadan kalkması gerektiğini öne sürer. Bireye önem verir ve bireyin üzerinde hiçbir otorite tanımaz. Ahlaki kurallar insanları daha kolay yönetmek için yönetenler tarafından uydurulmuş kurallar yığınıdır. Etik; felsefenin, insanlar arası ilişkilerde değer sorunlarını inceleyen bu konuda bilgi ortaya koyan bir dalıdır. Bu anlamda etiğin, eylemin felsefi bilgisi olduğu söylenebilir. Buna göre etiğin, eylemin felsefi bilgisi olarak değerlendirilme nedeni aĢağıdakilerden hangisi olabilir? Bu parçaya dayanarak anarĢizm ile ilgili olarak aĢağıdaki bilgilerden hangisine ulaĢılamaz? A) Felsefi bilgiyi eyleme dönüştürmesi A) Bireyci bir anlayıştır. B) İnsani ilişkilerde değer sorunlarını incelemesi B) Her türlü kuralın karşısındadır. C) Eylemleri estetik açıdan ele alması C) Evrensel ahlak yasasını reddeder. D) İlişkileri felsefi açıdan incelemesi D) Akla dayalı bir ahlak önerir. E) İnsanların sorunlarını değerlendirmesi E) Ahlakın insan özgürlüğünü kısıtlayan boş kurallar olduğunu savunur. 163 AHLAK FELSEFESĠ 164 5. Ahlak felsefesi, belli bir amaca, genellikle de mutluluğa ulaşmak için yapılması gerekenin ne olduğunu söyler. Bu amaca göre neyin iyi neyin kötü olduğu belirlenerek, kişiye eylemlerinde kullanabileceği bir ölçüt sunar. Buna göre aĢağıdakilerden iĢlevlerinden biridir? hangisi 7. "Acıdan kaçıp hazza yönelerek yaşamak insanların doğasında vardır. Bu nedenle bütün insanlar kendileri için kötü olana yönelemezler" Yukarıdaki görüĢü aĢağıdakilerden hangisiyle anlatmak mümkündür? ahlakın A) İnsan eylemlerinin yöneldiği bir amaç vardır. B) Evrensel ahlak yasası yoktur. A) Mutluluğu engelleyen davranışları ortadan C) İnsan, eylemlerinde özgürdür. kaldırmak D) Ahlak kuralları insan davranışlarını belirler. B) Ölçülü davranışlarla kötülükleri ortadan kaldırmak E) Evrensel ahlak yasası vardır. C) İnsana, eylemlerinde kullanabilecekleri bir ölçüt sunmak D) İyi davranışların amacına ulaşmasını sağlamak E) Bireylerin iyi yönlerini ön plana çıkarmak 6. 8. Kant, "Ġnsan eylemlerini, bu eylemlerin getireceği sonuçlar değil, insana duyduğu saygı belirlemelidir" sözüyle ahlakın hangi yönüne iĢaret etmiĢtir? A) Çoğunluğun evetlemesine Ahlak yasasının buyurduğu bir istemedir "iyi". İyi eylem, insanın değerini koruma amaçlıdır ve ahlaki değer taşır. Kişinin insan olarak kendi değerini ya da başkasının insan olarak değerini korumayı istemesi "iyi"dir. Bu parçada aĢağıdaki yargılardan hangisine yer verilmemiĢtir? B) Düşünsel yönüne C) Bireysel çıkar yönüne D) İnsana duyulan olumlu değere A) İyi, ahlak yasasının buyurduğu gibi bir istemdir. E) Toplumsal yönüne B) Kişinin kendi değerini koruması iyidir. C) İnsan değerini korumayı amaç edinmiş olan davranış iyidir D) Ahlaki olan, başkalarının da insan olarak değerlerini korumaktır. E) İyi olan insanın çalışmasıdır. 164 yalnız, kendini korumaya AHLAK FELSEFESĠ 165 9. Platon'a göre akıllı olmak iyidir, doğru bilgiye sahip olmak erdemli olmak iyidir,… Ama iyinin kendisi bütün bunları içine alan bir yaşam biçimidir. Buna göre ulaĢılabilir? aĢağıdaki yargılardan 11. hangisine Sokrates'in idamı kuşkusuz kendisine haz vermemiştir. Ancak Sokrates kendi ölümünü seçerek, ölümü yaşama tercih etmiştir ve kendi ölümünü istemiştir. Bu nedenle ölüm Sokrates için değerlidir. Bir şeyi iyi olduğu için istemeyiz; o şey biz istediğimiz için iyidir. Bu parçada bir ahlaki eylemin aĢağıdakilerden hangisine bağlanmıĢtır? A) Doğru bilginin kaynağı, erdemdir. B) Erdem, insan olmak için yeterlidir. C) İyi, tüm iyileri içine alan bir yaşam biçimidir. değeri A) Bireyin hazzına yol açmasına D) Sahip olduğumuz her bilgi doğrudur. B) Ödev ahlakına uygun olmasına E) Akıllı olan tüm varlıklar iyidir. C) Bireyin çıkarına uygun oluşuna D) Evrensel yönünün olmasına E) Bireyin iyi olduğunu düşündüğü eylemi yapmasına 10. Mevlana, felsefesinin temeline sevgiyi yerleştirir. Ahlak yasasını sevgi ekseninde biçimlendirir. Dünyevi benliğini yenmek ancak ilahi aşkla olur. Yaratılan her şey yaratandan dolayı sevilmelidir. Bu nedenle varlığı sevmek iyi, sevmemek kötüdür. 12. "Bu dünyada iki mutlak şeyin varlığını kabul ediyorum; başımızın üzerindeki yıldızlı gök ve içimizdeki ahlak yasası" cümlesi Kant'ın ahlak felsefesini anlatan en önemli cümledir. Buna göre Kant'ın ahlak anlayıĢı aĢağıdakilerden hangisi ileri sürebilir? Mevlana’nın bu görüĢleri için aĢağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Özneldir A) Akla dayalı bir ahlakı benimsediği B) Hazcıdır B) Ahlakı Tanrıya dayandırdığı C) Yararcıdır C) Sevgiyi esas aldığı D) Nesneldir D) Varlığın Tanrı adına sevilmesi gerektiğini E) Görelidir savunduğu E) Evrensel ahlak kabul ettiği 165 için S SO OR RU UÇ ÇÖ ÖZZÜ ÜM MLLE ER RĠĠ TTE ES STT –– 1111 Ç ÇÖ ÖZZÜ ÜM MLLE ER RĠĠ Ahlak Felsefesi AHLAK FELSEFESĠ 166 Toplum düzeni ve bunu sağlayan kurallar, gibi konular ahlak felsefesinin değil siyaset felsefesinin konusudur. YANIT: E 11. “İyi” bireyden bağımsız bir kavram değildir. Birey seçtiği için “iyi”dir, birey seçtiği için değer kazanır. 2. Verilen paragrafta A,B,C,E seçeneklerini açıklamaları verilmiştir fakat D seçeneğinden söz edilmemiştir. YANIT: D 12. Kant‟a göre ahlak ve ahlak yasaları herkes için aynı ve gerçektir. Görecelilik içermez. 3. Kant‟ın ödev ahlakına göre ahlaki eylemin ölçütü: hiçbir çıkar gözetmeden sadece yapılması gerektiği için ahlaki davranışta bulunulmasıdır. YANIT: E 1. YANIT: E YANIT: D 4. Etik insani ilişkilerde değer sorunlarını ele alır, insani eylemi felsefi açıdan inceler. YANIT: B 5. Ahlak felsefesi insana eylemlerinde nasıl davranılması gerektiği konusunda kullanılabilir ölçütler sunar. YANIT: C 6. Kant, temel olarak ahlaki davranışta insana duyulan olumlu değeri her türlü sonuçtan ve çıkardan üstün tutar YANIT: D 7. İnsan eylemleri en genel anlamda acıdan kaçmak ve hazza yönelmek şeklinde gerçekleştiğinde belli bir amaca göre şekillenmiş olur. YANIT: A 8. İnsanın yalnızca kendini korumaya çalışması ahlaki anlamda “iyi” olamaz. YANIT: E 9. Platon iyi‟yi tüm iyileri içine alan daha genel bir durum ve yaşam biçimi olarak değerlendirmektedir. YANIT: C NOTLAR: 10. Mevlana ahlakı akıldan çok ilahi aşk ve sevgi kavramına dayandırır. İlahi aşk: yaradandan ötürü yaradılan her şeyi sevmektir. YANIT: A 166 KONU DEĞERLENDĠRME TESTĠ 1) Varoluşçu felsefeye göre insan, kendisini nasıl yaparsa öyledir. Ne olacağına karar verebilen kendi varoluşunu kendi yaratabilen tek varlık insandır. Paragrafa göre doğrudur? aĢağıdaki Ahlak Felsefesi AHLAK TTE ES STT -- 1122 yargılardan 3) hangisi FELSEFESĠ 167 İnsan kendi başına gelen en büyük şeydir. Yani insanı var eden kendi eylemleridir. İnsan kendi özünü oluştururken kendi eylemleri dışında kendisini kısıtlayan hiçbir güç yoktur. Çünkü insan kendi eylemlerinde özgürdür ve ne yaparsa o olur. Yukarıda dile getirilen düĢünce görüĢlerden hangisine yakındır? A: Sadece güçlü insanlar yaşar. aĢağıdaki B: Amaç, üstün insana ulaşmaktır. A: Bergson‟un sezgiciliği C: Kişi, kendi eylemlerinde özgürdür. B: Bakunin‟in anarşizmi D: Ahlaki davranışın amacı ulaşılacak faydadır. C: Sartre‟in varoluşçuluğu E: Doğal yasalar en iyi yasalardır. D: Nietzsche‟nin nihilizmi E: Platon‟un idealizmi 2) Bir insan iyiyi isteyebilir fakat bu isteme, ahlaklı olmak için tam anlamıyla yeterli değildir. Çünkü bilinçsizce yapılan iyilik, kötü sonuçlara neden olabilir. İstenilenin gerçekten iyi olup olmadığı araştırılmalıdır. Yukarıdaki paragraf aĢağıdaki hangisini desteklemektedir? 4) I. Etik kurallar mutlaktır. II. Etik, insan eylemlerinin felsefi sorgulamasıdır. III. Ahlak evrensel, etikse bireyseldir. IV. Etik ve ahlak aynı şey değildir. V. Etik, bir felsefe disiplinidir. yargılardan Yukarıda verilen maddelerden hangileri yanlıĢtır? A: İyiyi isteme ahlaki eylem için yeterlidir. B: İnsan, ahlaki kararlarında tamamen özgürdür. A: I ve III C: Bilgiyle, bilinçli bir şekilde yapılan eylem iyidir. B: V ve III D: İyilik, kişinin yaptıklarıdır. C: IV ve V E: İyi bir eylem sadece iyi niyetli olmayı değil, bilgiye D: I ve II E: IV ve III dayalı olarak yapılmayı da gerektirir. 167 hangisi veya AHLAK FELSEFESĠ 168 5) “Suçlu olmak istemiyorsan yalan söyleme” yargısı ahlaksal bir yargı değildir. “Yalan söyleme” yargısı ise ahlaksal bir yargıdır. 7) Yukarıda verilen ifadede ahlak felsefesinin hangi kavramı vurgulanmıĢtır? Kant’ın bu düĢüncelerine göre ahlaklı bir eylemin temel koĢulu aĢağıdakilerden hangisidir? A: Erdem A): Koşula uygun gerçekleşmemesi B: İyi B: Eylemlerin özgür iradeyle yapılması C: Vicdan C: Sonuçlara bakılmadan yapılması D: Sorumluluk D: Sonucunun fayda sağlaması E: Özgürlük E: Koşula uygun gerçekleşmesi 6) İnsanın kendi eylemlerini sorgulaması ve değerlendirmesi, akıl sahibi bir varlık olmasına bağlanabilir. 8) Ahlak felsefesi, insan eyleminin yapılış amacı, eylemin sonuçları, eylemin doğruluğu ve yanlışlığı gibi problemleri ele alır. Bu durumda ahlak felsefesi “olması gerekeni” araştırır. “En yüksek değer bireydir. Birey kendisi dışında hiçbir şeye karşı sorumlu değildir. Ortak olan bütün inanç ve felsefeler yanlış ve gerçek dışıdır. İnsanlar için hak ve ödevler anlamsızdır.” Yukarıdaki görüĢleri benimseyen felsefi akım aĢağıdakilerden hangisidir? Yukarıdaki paragrafa göre aĢağıdaki sorunlardan hangisi ahlak felsefesinin alanına girmez? A: Pozitivizm A: Evrensel ahlak yasası var mıdır? B) Pragmatizm B: İnsan ahlaki eylemde bulunurken özgür müdür? C) Hedonizm C: Davranışlar, iyi ve kötü olarak ayrılabilir mi? D: Anarşizm D: Erdemli olmak mümkün müdür? E: Egzistansiyalizm E: İnsan davranışlarının temelinde nelerin etkisi vardır? 168 AHLAK FELSEFESĠ 169 9) Faydacı ahlaka göre yarar sağlayan her şey iyi, yarar sağlamayan her şey kötüdür. Ahlakın genel amacı “Fayda” olmalıdır. Fakat bireylerin faydaya bakış açıları farklıdır. Birileri için faydalı olan bir başkasına göre faydalı olmayabilir. 11) Farabi‟ye göre insanda seçme gücü vardır. Aklının öncülüğünde kendi eylemlerinin yönünü seçebilir. Onun için özgürlük, olanaksız olanı değil olanaklı olan şeyi isteme gücüdür. İnsan her zaman iyiliği ve mutluluğu ister. Yukarıda verilen paragrafa göre ahlakın amacı ―Fayda‖ ise neden evrensel ahlak yasasından söz edilemez? Yukarıdaki paragrafa dayanarak aĢağıdakilerden hangisine ulaĢılamaz? A: Özgürlük, olanaklı olanı istemedir. A: Eylemin bireylere zarar vermesi nedeniyle B: İnsan, aklıyla gerçeği kavrayabilir. B: Yararlı olan şeylerin durumuna ve kişiye göre C: İnsan hep iyiliğe ve mutluluğa ulaşmaya çalışır. değişmesi nedeniyle D: İnsan, seçme gücüne sahiptir. C: Ahlak yasasının zorunlu olması nedeniyle E: İnsan, elindekiyle yetinmeli, olanaksızı da D: İnsanların ahlak yasalarına bağlı olmamasıyla istemelidir. E: Ahlak kurallarının toplum tarafından belirlenmesiyle 12) Nietzsche “Üstün insan” kavramını ortaya koyar. İnsan; suç, ahlak, ceza, otorite gibi kavramlardan kurtulmalıdır ve özgürlüğüne kavuşmalıdır. 10) Bir toplumda doğru olan bir davranış başka bir toplumda yanlış olarak değerlendirilebilir. Çünkü her toplumun kendine ait bir ahlak anlayışı vardır. Toplum, ahlaki baskının kaynağıdır. Ahlak, toplumsal düzeni sağlayan güçlerden birisidir. Bir davranış ahlak kurallarına uymuyorsa tepkiyle karşılanır. Buna göre Nietzsche’nin ahlak anlayıĢını aĢağıdaki seçeneklerden hangisi en iyi Ģekilde ifade eder? Bu paragraftan hareketle aĢağıdaki yargılardan hangisine ulaĢılamaz? A: Herkesin uyması gereken evrensel bir ahlak yasasından söz edilemez. A: Ahlak kuralları, toplumsal yaşamın bir ürünüdür. B: Herkes toplum kurallarına uymalıdır. B: Ahlak kuralları toplumsal düzeni sağlar. C: Ahlak kurallarına uymak toplum düzenini sağlar. C: Ahlaki yargılar toplumlara göre farklılık gösterir. D: Herkes ahlak kurallarına uygun davranmalıdır. D: Bilgiyle açıklanabilen her davranış iyidir. E: Kötü değer taşıyan her davranış cezalandırılmalıdır E: Ahlaka ters düşen davranışlar, toplum tarafından tepkiyle karşılanır. 1.C 2.E 3.C 4.A 5.C 6.E 7.D 169 8.E 9.B 10.D 11.E 12.A AHLAK FELSEFESĠ 170 170
Benzer belgeler
Ahlak Felsefesi (Aksiyoloji)
toplumsal yaşamdaki eylemleri ve bu eylemlerin dayandığı ilkelerdir. Çünkü insan hem düşünen hem de
davranışlarda bulunan bir varlıktır. İnsanın davranışta bulunurken, yaşadığı toplumun benimsediği...
ahlak felsefesi ( etik ) - FELSEF e
davranışlarda bulunan bir varlıktır. İnsanın davranışta bulunurken, yaşadığı toplumun benimsediği ahlaki kurallara
uyması gerekir. Ahlak felsefesi insanların kişisel ya da toplumsal yaşamdaki ahlak...