MediaKit - KONSEPT PROJELER
Transkript
MediaKit - KONSEPT PROJELER
Mimarlık ve Tasarımın Şekillendirdiği Yaşam Alanları Dergisi 2015 Rafine MediaKit 2015 Yatırımcı, mimar, proje, ürün, tasarımcı ve son kullanıcıyı buluşturan, sabit ve hareketli tüm yaşam alanlarını ve bu yaşam alanlarına dair her unsuru ele alan, okuruna bilgi sunmayı hedefleyen rafine bir yayın ve platformdur. KONSEPT PROJELER® is a publication platform bringing inventors, architects, projects, products, designers and end users together, covering all aspects of living spaces and offering refined information to its readers. MediaKit 2015 İçerik Yaşam alanları ve bu yaşam alanlarına dair yeni, özgün, farklı, sıra dışı, rafine bilgi. Content Living spaces and new, original, distinctive, uncommon refined information related to them. Hedef Kitle Bilgiyi, konunun uzmanları ve profesyonelleri üzerinden; yalın, doğru, ve tamamen bilgiye dayalı - nötr yaklaşımla edinmek isteyen herkes. Target Group Everyone having the need to get information from experts in a simple and correct way completely based on neutral knowledge. Tiraj Dağıtım kanalı üzerinden satışa sunulan dergi adedi ortalama 7.000. Tiraj; bu rakamın üzerine özel gönderi listesi, bir marka için yapılan özel gönderi hedef kitlesi, fuar-etkinlik ve abone sayısına göre belirlenir. Ortalama 9.000 adet seviyesindedir. Circulation The average number of issues sold by distribution channel is 7000. The circulation is being decided according to number of special recipients, occasions, and subscribers with an average of 9000. Erişim Türkiye geneli ve KKTC Basılı Yayın Satış Noktaları: • Zincir kitabevleri (D&R, Remzi, İnkılap, Ada,...), gazete-dergi satış noktaları, zincir marketler (Migros’lar; Macro ve Tansaş’ların bir bölümü). • konseptprojeler.com/sayilar e-dergi: • konseptprojeler.com/sayilar • e-dergi satış siteleri Özel Gönderi Mimarlar, inşaat sektörü profesyonelleri, inşaat sektörünün önemli tedarikçileri, tasarımcılar, mimari ve tasarıma yönelik işler yapan kurumlar, iş adamları ve üniversiteler özel gönderi kitlesini oluşturur. Bir marka ile işbirliği yapılması durumunda özel gönderi listesi marka ihtiyaçları doğrultusunda şekillenir. Access Turkey and Northern Cyprus Salespoints of Printed Publications: • Sold in chain bookstores like D&R, Remzi, İnkılap, Ada,...), in newspaper magazine salespoints and chain markets such as Migros, Macro and partially Tansaş. • konseptprojeler.com/sayilar e-magazine: • konseptprojeler.com/sayilar • e-magazine sales websites. Special Consignment Architects, construction sector professionals and providers, designers, organisations dealing with architechture and design, businessmen and universities contain the special consignment group. In case of an collaboration with a brand , a special consignment list is prepared according to the needs of brand. MediaKit 2015 Etki alanı KONSEPT PROJELER® sadece bilgi aktarmakla kalmayıp farklı işbirliklerine aracılık eder. Ürünle okuru buluşturmanın yanı sıra yeni çözüm ortaklıkları oluşturmak için kişiler, kurumlar, markalar arasında iletişimi güçlendirecek şekilde konumlanır. Sektördeki gelişme ve yenilikleri öncelikli olarak duyurur. Önemli bazı projelerin ilk lansmanlarını ve özel röportajlarını okuruna sunar. Yaşam Döngüsü Nisan 2010’da ulusal dergi olarak ilk sayısı okura sunulan KONSEPT PROJELER® Mayıs 2010’da Türkiye genelinde satışa sunulmuştur. 2011’de KKTC’de de satış noktalarına gönderimi ve satışı başlamıştır. Impact Area Since the firsts edition, which became known over- sea, KONSEPT PROJELER® does not only carry out information, it opened a way to new collaborations. Besides bringing products and readers together it leads to new solution partners by binding together people, organisations and products. Lifecycle In April 2010 the first KONSEPT PROJELER® edition was presented and officially sold in May 2010 all around Turkey. In 2011 the magazine started to be sold to Nothern Cyprus. MediaKit 2015 FEED FORWARD KP44 EZBER BOZMAK KP45 ARKAPLAN KP46 OYUN KP47 Ocak & Şubat - January & February BEYOND the LINE Mart & Nisan - March & April BACKGROUND Mayıs & Haziran - May & June PLAY Temmuz & Ağustos - July & August GÜVENLİK SAFETY Eylül & Ekim - September & October Editöryal Editorial 2015 DIŞARIDAN İÇERİYE from OUTSIDE to INSIDE Kasım & Aralık - November & December KP48 KP49 44 Konforun Üç Bilinmeyenli Denklemi 2015 - z:aydınlatma Ocak - Şubat January - February z:lighting ezber bozmak beyond the line fe e d fo r w ard Comfort’s Equation of Three Unknown Variables 2015 - 45 Mart - Nisan March - April OYUN Comfort’s Equation of Three Unknown Variables 2015 - air conditioning-ventilation y: iklimlendirme-havalandırma y: Konforun Üç Bilinmeyenli Denklemi 2015 - PLAY Arkaplan 46 Background Mayıs - Haziran May - June ÖZEL EK: Mimarlar&Markaları Koleksiyon sayısı SPECIAL EDITION: Architects&Their Brands Collection 47 Temmuz - Ağustos July - August Kasım - Aralık November - December Comfort’s Equation of Three Unknown Variables 2015 - x:acoustic 48 Eylül - Ekim September - October dışarıdan içeriye Konforun Üç Bilinmeyenli Denklemi 2015 - x:akustik from outside to inside GÜVENLİK SAFETY 49 MediaKit 2015 Rafine MediaKit O da yaşam boyu başarı ödülüm. Genç arkadaşlar layık gördü, sağ olsunlar. Tabii, böyle yaşam boyu başarı deyince bana biraz tuhaf geliyor, abartılı sanki. Yaşam boyu her aşamada, her alanda her zaman başarılı olmak mümkün mü? Hiçbir insana nasip olmaz sanırım böylesi. Çok başarılı olduğunu düşündüğümüz kişilerin bile o noktaya gelmesinin ardında muazzam bir başarısızlık öyküsü yatar kanaatimce. Yani bizim gördüğümüz buzdağının görünen kısmı aslında. Ve başarı dediğiniz çok sonradan gelen bir şey. Çok uzun bir yolun sonunda varılan hedef gibi. Bu yolda engeller var, dikenler var, hiç durmadan yürümek var… Evet, o da uluslararası bir ödül. Onu buraya getirebilirseniz ilginç bir şey göstereceğim. Size de zahmet olacak ama… Şu hale bakın, ayağa kalkamıyorum ama koca binaları ayağa kaldırıyorum. KONSEPT PROJELER®'e ait ÖZGÜN bir projedir. 2015 MediaKit 2015 Bergoase Spa Arosa, İsviçre Tschuggen Bergoase Spa, deniz seviyesinden 1800 metre yükseklikte bir dağa dört katlı olarak oyulmuş. İç mekân duvarları Arosa granitiyle kaplanan yapının tepesinde dokuz adet bir seri göz alıcı “ışık ağacı” - doğal ışığı hapseden yelkenli benzeri yapı - bulunuyor. Otel ve spa, konukları ikinci kattaki resepsiyon alanından binaya taşıyan bir cam köprü ile birbirine bağlanıyor. Mimari - en üstten alttaki dört katın tamamını görebileceğiniz - bir açık plan tasarım ile özel tedavi mekânlarını birbirine kaynaştırıyor. Mario Botta Architettura sunar... bergoase spa “Bir spa kutsal bir yere fazlasıyla benzer.” “A spa is very much like a sacred space.” MediaKit 2015 TREND Özlem DEVRiM Trend Uzmani İnsansız hava araçları (drone) sağlık sektöründe kendine yer bulabilecek mi? Sadece ortaya çıkış (askeri) amacına mı hizmet edecek? Yoksa burada, bu yazıda sadece sağlık ve acil durum özelinde değil de bir çok alanda devrim yaratacak bir makro trendden mi bahsediyoruz? ROBOTLAR ve SAĞLIKLI YAŞAM +Sin ine erji R af Anlamak ve Anlatmak için Adımlar... MediaKit 2015 Tasarıma dönüşen fikrin ürün/proje haline gelmesinde üretim süreci o alanın yan endüstrileriyle de etkileşim halinde olmayı gerektiriyor. Tasarımda gözlenen çok fonksiyonun bileşkesi olma hali yan endüstrilerin sunduğu çözümleri de daha fonksiyonel daha estetik daha kullanıcı odaklı olmaya yönlendiriyor. Ürün, aksesuar ve ekipman için fonksiyonel tasarım ve koleksiyonlar her zaman vardı ama artık bu noktada çok fonksiyonu barındaran, farklı ihtiyaçlar için farklı çözümler sunan özel duruşlardan söz etmek mümkün. Dolap kapağının küçük bir hareketle kapanmasını sağlayan mekanizmalar ergonomi ve kullanıcı ihtiyaçlarını daha fazla dikkate alıyor. Bu harekette uygulayacağınız güç hesaplanıyor. İç aksamda kullanılan ekipmanlar da birer tasarım objesine dönüşerek kendi kimliklerini kazanıyor. Bu noktada, kendi tasarım kimliğiyle nihai ürüne/projeye katkı sağlayan unsurlar KONSEPT PROJELER®’in ilgi odağında. Tasarımın; malzeme, ihtiyaç, beklenti, kültürle şekillenerek dönüştüğü nihai ürün ve projelere bakışımızı geliştirmek üzere adımlarımızı atıyoruz. Bu adımlardan biri, alanında önemli bir sektör buluşma noktası olan ZOW İstanbul Uluslararası Mobilya Endüstrisi, İç Tasarım Aksesuar ve Ekipmanları Fuarı kapsamında düzenlenen ZOW Essentials programı için KONSEPT PROJELER® işbirliği. © Enrico Basili for Dogma Ferrari Factory Store KÜLTÜR VE TEKNİK ARASINDAKİ TASARIM ZOW ve KONSEPT PROJELER® işbirliği: “İnsanların yaşam kalitesi ancak ürün ve tasarımların kültürel ve estetik tartışmalar sonucu ortaya çıkmasıyla mümkün olur; ardından teknik, ürünlerin üretilmesini sağlayan projelere izin verir, böylece konforlu bir hayat sağlanır. ZOW Essentials organized with KONSEPT PROJELER® Günümüzün yaygın ve akışkan kültüründe, mimar ve tasarımcının rolü son derece önemlidir; yetenekli ve becerikli olmalı, tasarımlarının kimi hedeflediğini asla aklından çıkarmamalıdır.” DESIGN BETWEEN CULTURE AND TECNIQUE “Quality of well-being is possible in people’s life only when ideas and designs are born from culture and aesthetic discussion; technique, then, allows projects to become products, thus giving comfort to life. Nowadays, in our web and widespread and fluid culture, the role of the architect, of the designer, is extremely important; he must be talented and capable and never forget to whom his design is addressed to.” Massimo Iosa GHINI iosaghini.it Özellikle vurgulanması gereken, öne çıkan konular için konsept bir yaklaşım: Rafine ve Rafine+Sinerji ZOW fuarı kapsamında düzenlen ZOW Essentials programı farklı başlıklarda sektör profesyonelleri, mimar, tasarımcı ve yatırımcıların katılımlarıyla vizyon yaratmak üzere önceki yıllarda Karim Rashid ve Dror Benshetrit’i program ana konuşmacısı olarak konuk etmişti. KONSEPT PROJELER® işbirliği ile ZOW Essentials organized with KONSEPT PROJELER® adıyla hazırlanan Seminer Programı, sektör strateji ve planlarına katkısı artacak şekilde geliştirme hedefiyle 2014 programında ana konuşmacı olarak Massimo Iosa Ghini’nin yanı sıra alanında uzman kişi ve kurumların vizyon ve deneyimlerini aktarmasına zemin oluşturmayı hedefliyor. MediaKit ar a 2015 ODU ğ a M Kişisel Flo Florian ve Sascha Akkermann ikilisinin tasarladığı Odú bir mağaranın vereceği güven ve sıcaklığı sunuyor. Oturabileceğiniz, yaslanabileceğiniz, dönebileceğiniz, içine gömülebileceğiniz ve sallanabileceğiniz bir mobilya için sıra dışı bir isme sahip olması gerektiği düşünülen tasarım için Macarca’da “mağara” anlamına gelen odú kelimesi seçilmiş. İçindeki pürüzsüz ve yumuşak döşeme ve bu döşemeyi tutan dış kabuğu sayesinde koltuk muhteşem bir huzur hissi veriyor. Tasarımın hem iç hem de dış mekân mobilyaları için konfigüre edilebilir sabit yuvarlak tabanı versiyonu da mevcut. ROSCONI rosconi.com Örnekler üzerinden temayı anlamak, anlatmak amacıyla tema dosyaları... MediaKit 2015 Yaşam alanlarını üreten ve şekillendiren mimar ve içmimarlarla onların vazgeçemedikleri özel markaları bir araya getiren “Mimarlar ve Markaları VI" kitabında; MediaKit 2015 x: akustik Zühre SÜ GÜL Sipopo Congress Center mezzo stüdyo • Mezzo Stüdyo ne zaman ve nasıl kuruldu? Firmanızın verdiği hizmetler ve faaliyetleri neler? Akustik konfor koşullarının en önemli olanları, mekânın programına uygun çınlama özelliklerine sahip olması, mekân içinde yankı vb. akustik hata/ maraz bulunmaması, oluşan sesin programa uygun olarak berrak/ net ve yüksek ya da gür olması, mekân içindeki konumlara göre büyük farklılık göstermemesi, fonksiyona uygun kabul edilebilir arka plan gürültüsü düzeylerinin oluşması ve varsa elektro-akustik güçlendirmeli seslerin aslına uygun olarak, bozulmadan dinleyicilere ulaştırılması şeklinde özetlenebilir. alanlarının başlıcaları. z : aydınlatma II Konforun Üç Bilinmeyenli Denklemi 2014 1. BÖLÜM © KONSEPT PROJELER Konforun Üç Bilinmeyenli Denklemi 2014 3. BÖLÜM MEZZO Stüdyo kurulum hazırlıkları 2008 yılında Türkiye’ye dönüşüm ile başladı. Akustiğin pek çok dalında 40 senelik akademik ve profesyonel çalışmaları ile Türkiye’de bu alanın öncüsü olmuş hocam Prof. Dr. Mehmet Çalışkan ile birlikte ülkemizde mimari akustiği kurumsal bir tabana taşıyabilmek ve tanıtabilmek amacıyla 2009 senesinde firmamızı kurduk. Bu beş senelik kısa süreçte yüze yakın tamamlanmış danışmanlık işleri, firma vizyonunun temelini oluşturan Araştırma Geliştirme projeleri ile birlikte devam ediyor. Ar-Ge projeleri aynı zamanda makina mühendisi, mimar ve iç mimar kökenli MEZZO Stüdyo ekibinin yüksek lisans ve doktora tez çalışmalarını destekliyor ve bu çalışmalardan besleniyor. Tüm bu çalışmalar çeşitli yayınlarla akademik ortamda paylaşılmaktadır. Sanayi Bakanlığı TeknoGirişim Sermayesi Desteği ile ilk kez temelleri atılan firmamız sonrasında tamamladığımız tüm ticari ve Ar-Ge çalışmaları ile 2012 senesinde Küresel Doğan KOBİ Girişimci finalisti oldu. Tamamlanan işlere, işveren ve kullanıcılardan aldığımız olumlu tepkiler ise en büyük motivasyonumuz. Profesyonel anlamda MEZZO Stüdyo oda/hacim akustiği, yapı akustiği, gürültü ve titreşim kontrolü temel olmak üzere yapı ve sesin birlikte yer aldığı her türlü alt branşta hizmet sunuyor. Bu kapsamda opera salonları, konser salonları, çok amaçlı salon ve konferans salonları, spor ve ulaşım yapıları, dini yapılar, çok katlı rezidans-ofis-otel kuleleri talep duyulan uygulama İster makro, ister mikro düzeyde olsun, yaşam ve faaliyet alanlarımız olan yapılardaki ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu, konunun hep merkezine oturuyor. Diğer bir deyişle, çağdaş mimarlığın uğraş alanı dünyamızın yaşamsal mücadelesi. Murat KADER iki design group y: iklimlendirme havalandırma Konforun Üç Bilinmeyenli Denklemi Konforun Üç Bilinmeyenli Denklemi 2014 2. BÖLÜM • Havalandırma ve iklimlendirme planlamasında göz önüne aldığınız faktörler nelerdir? Tasarım süreci bu faktörlerle birlikte nasıl işliyor? Bir yapıda havalandırma ve iklimlendirme koşulları etraflıca ele alındığında o yapının ömrü uzuyor. Tersi söz konusu olunca, yani yapının havalandırma ve iklimlendirme koşulları doğru bir şekilde tasarlanmazsa, yapı zaman içinde daha çok aşınmaya uğrar, yıpranır ve ömrü kısalır. Mimari tasarım sürecinde bizlerin rolü sadece mekânları ortaya koymak değil; bu mekânlardaki yaşam konforunun yükseltilmesi ve yapının ömrünün uzatılmasını sağlamak. Hava akımlarının yönü ve şiddetine uygun büyüklükte mekânsal çeşitlenmeler ile iklim koşullarına en uygun malzeme seçimi arasında değişen tasarım ilkeleri tarif edebiliyoruz. Yapının yönelimi, yapı içindeki faaliyetlerin ürettiği atmosferik etmenler, yapı malzemelerinin ömrü bir bütün olarak bizlerin tasarım sürecinde ele aldığımız konular. • Aydınlatmada gün ışığının maksimum kullanımına dikkat edilmesi gibi iklimlendirme-havalandırma açısından uyguladığınız doğal çözümler var mı? Doğal çözümler her zaman en etkin ve en uzun ömürlü çözümler. İklimlendirme ve havalandırma konusu zaten yapının doğal ortamını korumak için önemli. Yapının bulunduğu yerin doğal ortamıyla uyumunu sağlamayı amaçlamakta. Bir yapının kendisi neticede bulunduğu ortama sonradan eklemlenen yabancıl bir unsur. Yapının bulunduğu yerin koşullarına uyumu ise, aslında mimarlığın en önemli uğraşı. Gün ışığı, gece-gündüz sıcaklık değişimleri, mevsimsel ısı dağılımları, rüzgâr ve nem koşullarının detaylı analiz edilmesi gerekiyor. Aydınlatmada gün ışığının iklimlendirme ve havalandırma üzerine doğrudan büyük etkisi bulunuyor. Gün ışığından azami faydalanabilen bir yapı aslında bulunduğu ortamın da doğal bir parçası olmuş olur. Gün ışığının ısı korunumundan yapıdaki malzemelerin doğal koşullarla girdiği etkileşimini verimli kılmasına kadar geniş bir yelpazede etkisi var. Buradaki önemli konu, bir yapının doğal ortamla etkileşimini azami derecede tutmanın önemini hep hatırlamak. Bizlerin geliştirdiği çözümler ise, hem yerel mimarinin yıllarca öncesinden itibaren ürettiği bilgi ve kültürle ortaya koyduğu geleneksel çözümler ile teknolojinin gelişimiyle çeşitlenen çözümlerin sentezini ortaya koymalı. • Binalarda ısı yalıtım yolu ile enerji tasarrufunda hangi yöntemler, hangi malzemeler nasıl kullanılmalı? Bu malzemeler ne derece etkin? Yaşam alanımız ve yaşam kaynağımız dünyanın çok önemli bir sorunu var. Artık ulaştığımız dünya nüfusunun büyüklüğü ve ardı kesilmeyen bir tüketim talebi, dünyadaki yaşamsal dengeyi ve döngüyü tehdit eder noktada. Bunların başında da yeryüzünün iklim koşullarının değişmesi ve küresel ısınma yer alıyor. Bu olumsuzluğu azaltmak ve tersine çevirmek tüm dünyanın ortak yaşam mücadelesi. Atılabilecek adımlar hem makro düzeyde hem de mikro düzeyde olabilir. Bir yandan çoğunluğu kentleşmiş bir dünya nüfusunun yeniden kırsal ve doğal bir yaşama dönmesini öneren yaklaşımlar bulunuyor. Diğer yandan da, mevcut yapılı çevremizdeki alışkınlıklarımızın temelinden değişmesini öneren yaklaşımlar da var. İster makro, ister mikro düzeyde olsun, yaşam ve faaliyet alanlarımız olan yapılardaki ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu, konunun hep merkezine oturuyor. Diğer bir deyişle, çağdaş mimarlığın uğraş alanı dünyamızın yaşamsal mücadelesi. Kullanıcı konforunun ve güvenliğinin sağlanmasının yanı sıra, aydınlatmanın mimari ile bütünlük içerisinde olması; aydınlatma tasarımının olmazsa olmazları. Bu sebeple, bir aydınlatma tasarımcısı, ışığın fonksiyonel, duygusal, estetik ve bilimsel yönlerini bilerek, bu değerlerini tasarımında kullanmalı. Zeki KADİRBEYOGLU ZKLD Birlikte Tek Ekip Olabilen İki Başarılı Ekip Hamburg Gezisi-Çalıştayı İzlenimleri özel özel cia l Mehmet BAYKARA sp e Ekiple birlikte gezmenin ortak bir bellek oluşturmasının önemine inanarak her defasında birbirinden farklı deneyimler edindik. Bu birikimleri proje çalışırken hissediyoruz. Yapıları yerinde görmek, çalışma ortamımıza başka boyutlar katıyor. Takım çalışmasının yapıldığı A Tasarımda kentsel ölçekten, yapı ölçeğine kadar deneyimlediğimiz farklı bilgileri birbirimize aktarma imkanı doğuyor. Önceki yıllarda Münih ve Barcelona izlenimlerini aktardığımız A Tasarım Mimarlık ekibinin geleneksel olarak düzenlediği çalıştay programında bu yıl Hamburg kenti vardı. 26-29 Haziran tarihleri arasında gerçekleşen bu geziden A Tasarım ekibinin kent ile ilgili izlenimlerini aktarıyoruz. Ekip Proje bazlı çalışmalarda ekip çalışmasının önemine vurgu yapmak üzere kurgulanmış; başarılı ekiplerin başarı formüllerini anlamaya yönelik özel köşe. 2015 sp e A Tasarım MİMARLIK MediaKit cia l Ekiple Keşfedilen Kent: HAMBURG Leyla MOROVA Ozan ERTUG Dilek AKYOL Sinem ALTAY MARRONE Müge TAN Güven ERMAN Dârâ KIRMIZITOPRAK Mimarlık Gökhan AVCIOĞLU GAD Architecture Team A special column which helps to understand the success formulas of succesfull teams with highlighting especially teamwork and what lies behind. MediaKit 2015 Binaların da bir duygu yükü var. Bir binaya girdikten sonra o binayı sevmek, “burası güzelmiş” demek o binayı benimsediğinizi gösterir. Bu elle tutulabilen bir değer değil, metafizik bir değer. O duyguyu tarif etmek zor. Belki bir tür mutluluk… 1- Sayın Erkut Şahinbaş, uzun yıllara dayanan, başarılı bir mimarlık kariyeriniz var. Mesleğe başladığınız günden bu yana hem ulusal hem de uluslararası ölçekte büyük çaplı mimari değişimler oldu. Bu süre zarfında mimari yaklaşımınızda, görüşlerinizde ne gibi değişimler oldu? Bugün gelmiş olduğunuz noktayı nasıl özetlersiniz? Erkut ŞAHİNBAŞ Ben iş hayatını, tabii bunun içine mimarlık da giriyor, bir boks ringine benzetiyorum. Boksör ringe çıkar, dayak yer ve iner. Ama indiği zaman çok şey öğrenmiş olur. Hayat da budur bence. Maça çıkarsınız, galip geleceğinizi zannederken nakavt olur inersiniz ama indiğinizde çok şey öğrenmiş olursunuz. Mimarlık da böyle. Birden mimar olunmuyor. Çok görmeniz ve çok yaşamanız gerekiyor. Tecrübe çok önemli. Ben mesela ancak 60 yaşımdan sonra mimar olduğumu hissettim. Tabii boksör bunu daha çabuk anlıyor ve gardını daha çabuk alıyor! Ama mimarlık öyle değil çünkü çok girdi var... Sanat yönü, kültür tarafı var... Bana mesleğimde en büyük katkıyı yurt dışında yaptığım stajlar sağladı. ODTÜ’deyken yazları yurt dışına gidip staj yapardık, öyle bir özelliği vardı okulun. İkinci, üçüncü sınıfta kendimi Finlandiya’da buldum. Mimariyi gördüm ve görerek öğrendim. Bunun çok büyük katkısı oldu. O zaman Finlandiya’daki meşhur Alvar Aalto’nun binalarını gezdim ve çok etkilendim. Benim gibi henüz 20 yaşındaki bir mimarın Alvar Aalto’nun binalarına girip çıkması müthiş bir duyguydu. Aalto’yu gördüm, sonra Corbusier’yi gördüm Fransa’da. İkisini karşılaştırma fırsatı buldum. O sırada Türkiye’deki binalar da devletin yaptığı okullar ve benzeri binalarla sınırlıydı. Bizim kuşağımız her on senede bir, 70’leri, 80’leri, 90’ları, 2000’leri ve 2010’ları yaşayarak değişime tanıklık etti. Mimarlık o dönemlerden bugüne çok yol aldı tabii. Fakat beraberinde hayat da yol aldı. Dolayısıyla mimarlık nasıl ki hayatın bir parçasıysa, hayat da mimarlığın bir parçası ve ikisi beraber değişiyor, gelişiyor. Nihayetinde bu meslek insanların mutluluğuysa biz de onun için varız. Ve mimarlar olarak topluma örnek olmamız gerekiyor, onlara iyiyi göstermek bizim görevimiz. Ama ne kadar kabul görüyoruz onu bilemiyorum. Ben iş hayatını, tabii bunun içine mimarlık da giriyor, bir boks ringine benzetiyorum. Boksör ringe çıkar, dayak yer ve iner. Ama indiği zaman çok şey öğrenmiş olur. Hayat da budur bence. Maça çıkarsınız, galip geleceğinizi zannederken nakavt olur inersiniz ama indiğinizde çok şey öğrenmiş olursunuz. Mimarlık da böyle. Birden mimar olunmuyor. Çok görmeniz ve çok yaşamanız gerekiyor. Tecrübe çok önemli. Ben mesela ancak 60 yaşımdan sonra mimar olduğumu hissettim. Tabii boksör bunu daha çabuk anlıyor ve gardını daha çabuk alıyor! Ama mimarlık öyle değil çünkü çok girdi var... Sanat yönü, kültür tarafı var... Edindiğim tecrübeler bana yapının dört duvar ve bir çatıdan oluşmadığını gösterdi. Binaların da bir duygu yükü var. Bir binaya girdikten sonra o binayı sevmek, “burası güzelmiş” demek o binayı benimsediğinizi gösterir. Bu elle tutulabilen bir değer değil, metafizik bir değer. O duyguyu tarif etmek zor. Belki bir tür mutluluk… Şöyle bir örnek vereyim: Aborijin yerlileri sevdikleri insana allahaısmarladık derken “her şey yeterli olsun” dermiş. Hayatta her şeyin yeterli olabilmesi çok önemli. Mimarlıkta da böyle. O duygunun, hissin bir yapının içinde yeterli olması, abartılı olmaması çok önemli. Başarılı mimariye sahip bir dini yapıya girdiğiniz zaman uhrevi bir hava vardır. Mesela doğal ışık çok duygu yüklü bir şey. Işık olmazsa hayat da olmuyor. Mimarinin içinde ışık en önemli faktörlerden biri. Mimar zaten ışığı doğru kullanan kişidir. Doğal ışık da metafizik bir değer. Buna benzer bir metafizik değer Uzak Doğu’da Budist tapınaklarında tütsüyle yaratılıyor mesela. Binanın içine giriyorsunuz bir koku var ve o koku mimarinin bir parçası oluyor. Bunu tabii ancak bu yaşta hissedebiliyorum ben. Ama bu metafizik değer, iyi yapılmış ve insanların içinde kendilerini iyi hissettikleri yerlerde hep var. O olmazsa zaten olmuyor. Selimiye Camii, Ayasofya, Yerebatan Sarnıcı, Roma’daki Pantheon hep etkilemiştir beni. Işığın kullanımı, malzemenin kullanımı, değeri… Bunlar hep mimariye metafizik değer katıyor. Çok iyi genç mimarlar geliyor. Bence çok başarılı mimarlar var. Bizim zamanımızda önümüzde bu kadar çok mimar yoktu. Bunun sebepleri var tabii. Gençler geziyor, görüyor, seyahat ediyor, internette herkes birbirinin ne yaptığını görüyor, birbirinden haberdar. Hayat değişti. Hayat değişince mimarlık da değişiyor. Açı değişiyor, ona bakış değişiyor. Bunların hepsi iç içe. 2013 ve sonraki birkaç yıl için müdahale ölçeğinin hızlanarak devam edeceğini öngörebiliriz. Daha uzun vadede neler olacağını tahmin etmek benim açımdan pek mümkün değil. Bunun nedeni biraz da sonraki 10-15 yılı (ki bu orta vade olarak değerlendirilebilir) belirleyecek olanın, bizim şimdi bu dönüşümü nasıl yönlendireceğimize bağlı olması. Son yıllarda olumlu yönde ilgi çeken mimari yenilik, değişiklik olarak; ekolojik ve teknolojik olanakların değerlendirilerek, sürdürülebilir, doğal çevreye uyumlu ve enerji kaynaklarını olabildiğince az tüketen, yeşil malzemelerle inşa edilmiş bina ve ürün tasarımlarının yaygınlaşmasını söyleyebilirim. Adnan KAZMAOĞLU Başak AKKOYUNLU Dilgün SAKLAR 2013 şehir ülkelerin daha çok öne çıkışına sahne olacak. Yani ülke kadar büyük kentler, ülkeler gibi hareket eden kentler yarışacaklar. Gökhan AVCIOĞLU MediaKit 2014 2015 Önümüzdeki yıllarda renk ve ışığın mimaride daha ön planda olacağı kanaatindeyim… Harun SENEGÖR Jesper Hallstrom ERIKSEN Kerem ERGİNOĞLU Ümit ederim ki 2013’de taşlar biraz yerine oturur. İnsanca bir kent yaşamı ve mimari ortam için her alanda konsensuslara adım atarız. 2013’deki amacımız ve dileğimiz, yarışmalar veya özel müşteriler aracılığıyla uluslararası kontratlar gerçekleştirmek. İsviçre’deki işlerimize gelince, Lavaux’daki Şarap Müzesi tasarımızın gerçekleşeceğini ümit ediyoruz. Bu yıllar ekolojinin öne çıktığı yıllar. Korkunç boyutlara varan tüketime paralel “Dünya yok olmasın!” çığlıklarıyla akılcı tasarımlar yapmaya devam etmeye çalışıyoruz. Mauro TURIN Mehpare EVRENOL 2012’den 2013’e geçiş öngörüleri... KONSEPT PROJELER® arşivinden Aralık 2012 12 MİMAR Metin HEPGÜLER Selim CENGİÇ Kültür başkenti olarak, İstanbul’dan önce pek çok Avrupa şehri seçilmiştir. İstanbul’un seçiminde, yedi tepenin, tabiatın muhafazası, Boğaziçi sahillerinin kullanımı, Süleymaniye, Ayasofya ve diğer asırlık eserlerin siluetteki hakimiyetleri, Sarayburnu’nun, bölgesindeki tabiata entegre binaları ile açınımı, bugün maalesef İstanbul siluetine ve yapısal değerleri ile getirdikleri artılar kaybolmaktadır. Tuncer ÇAKMAKLI 2013 yılı ve sonrasında öyle sanıyorum ki kent içindeki alanlarda, mimarlar, yüksek yoğunluklu konut ve ofis projeleri ile daha çok meşgul olacaklar. Bu tip projeler tabi özel bir deneyim gerektiriyor ve bu konuda tecrübeli ofisler bu süreçte tercih edilecekler. Teknolojide yenilikler bu süratle giderken belki mimarlıkta, yapısal strüktürde, inşaat malzemesi seçiminde ve detay bilgisinde de daha akıllı çözümlemelere gidebiliriz. Sıra Dısı MediaKit 2015 Sevil Peach 1949 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Brighton Üniversitesi’nde okuyan Peach 1972-1974 yılları arasında Londra’da Sir Frederick Gibberd & Partners (Architects)’de tasarımcı olarak çalıştı. Bu süre zarfında Londra’daki Intercontinental Hotel için tasarladığı duvar halısı şu anda Victoria&Albert Müzesi’nin kalıcı koleksiyonunda yer almaktadır. 1974-1977 yılları arasında kıdemli tasarımcı olarak Türkiye’deki MIMAT Mimarlık Stüdyosu’nda çalışan ve 1982-1988 arasında Sir Frederick Gibberd & Partners (Architects)’in ortağı olan Sevil Peach 1988-1993 yılları arasında Londra’da bulunan YRM Partnership’de İç Mekân Tasarım Yöneticisi olarak çalıştı. Bu dönemde imza attığı projeler arasında Gatwick Sterling Oteli; Londra Sigorta Merkezi; The VIP Suite, Sevilla’da düzenlenen Expo 92 Fuarı’nda İngiliz Pavyonu ve Londra’daki Barclays Bank Genel Merkezi bulunuyor. 1993 yılında Kent Sanat ve Tasarım Enstitüsü’nde misafir öğretim üyesi olarak görev yapan Sevil Peach çalışmalarını 1994 yılında Mimar Gary Turnbull ile birlikte Londra’da kurduğu kendi tasarım stüdyosu SevilPeach Architecture+Design’da sürdürüyor. Sevil Peach was born in 1949 in Istanbul, Turkey. She studied Interior Architecture at the University of Brighton, England. She worked for Sir Frederick Gibberd & Partners (Architects), London between 1972-1974. A wall tapestry designed by her for Intercontinental Hotel, London, is now in the permanent collection at The Victoria & Albert Museum. She worked for MIMAT Architectural Studio, Turkey as Senior Designer between 1974-1977. She was Associate at Sir Frederick Gibberd & Partners (Architects), London between 1982-1988. From 1982 to 1988, she was Interior Design Director at YRM Partnership, London. In this period she realized The Gatwick Sterling Hotel; London Underwriting Centre; The VIP Suite, British Pavilion Expo 92, Seville. Barclays Bank Headquarters, London projects. In 1993, she was Visiting Lecturer at the Kent Institute of Art and Design. In 1994, she established her own Design Studio Sevil Peach London together with Architect Gary Turnbull. Sevil PEACH Ofis karmaşık bir şeydir ve işyeri ortamı birçok farklı düzlemde çalışmayı gerektirir. Hem organizasyonun iş hedeflerini bir bütün olarak desteklemek ve mümkün kılmak hem de içindeki bireyleri kişisel ve duygusal düzlemde olduğu kadar üretkenlik düzleminde de desteklemek durumundadır. Bunun bir formülü veya tek bir çalışma biçimi yoktur. The Office is a complex entity and the workplace environment needs to work at many different levels. It needs to both support and enable the business goals of the organisation as a whole, whilst also supporting the individual within it, both at a productive level as well as at an personal & emotional level. Yorum KONSEPT Çocukluktan çıkışımın şairi Cenap Şahabettin’i, şu deyişiyle anımsadım: MediaKit 2015 “Yerinde sayanın ayak sesi yürüyenden fazla çıkar.” Çalışmaya övgü diye aktarılır. Bence, tembelliğe övgüye, çalışmaya övgüden daha yakın. Zaten ortalık çalışmayı öven sözlerle dolu. Büyük Ada’da, yazıp çizmek bir yana, hayal bile kurmadan, en mutlak tembelliği yaşadım. © KONSEPT PROJELER Yılmaz ZENGER Kim demiş bilmiyorum: “Hiç birşey yapmamak için her şeyi yaparım.” Ben de tam öyle yaptım. Ben bir gizli tembelim! Bütün gün atölyede bedenen çalışıp gece yarısına dek bilgisayar başında, objeden mobilyaya, heykele üretebileceğim ürünler tasarlarım. Çoğu ilk örneklerinin üretimiyle kalır. Arkasını getirme özürlü, kısaca gizli tembelim. Bir sorun çözeceksem, heykel de tasarım da aynı kapıya çıkar, kağıttan, kalemden, wacom tabletimden önce, akıl yürütmekle başlarım. Hayal evrenimde yaratmaya yoğunlaşabilmek adına, gözlerimi elverdiğince, kapalı tutmaya çabalarım. Bedenim, tembellik modunda görünse de, zihnim doludizgin koşa durur. Bu iş batağına batmışlığımla, kullanmayı öğrenemediğim tembellik hakkımı, nasıl yazabilirdim. Nitekim bir türlü başlayamadım. Geçen hafta sonunu baştan sona, çok yakın bir dostuma misafir olup , Büyük Ada’da, yazıp çizmek bir yana, hayal bile kurmadan, en mutlak tembelliği yaşadım. Kim demiş bilmiyorum: “Hiç bir şey yapmamak için herşeyi yaparım.” Ben de tam öyle yaptım. Çocukluktan çıkışımın şairi Cenap Şahabettin’i, şu deyişiyle anımsadım: “Yerinde sayanın ayak sesi yürüyenden fazla çıkar.” Çalışmaya övgü diye aktarılır. Bence, tembelliğe övgüye, çalışmaya övgüden daha yakın. Zaten ortalık çalışmayı öven sözlerle dolu. Olsa olsa şairler över deyip tembelliği, şiir kitaplarıma saldırdım. İrfan Çelik çıkıverdi karşıma: “Tembellik hakkımı kullanıyorum Doğanın eteklerinde Müziğini dinliyorum evrenin Öylesine geniş Ve asla bitmeyen BEN BİR GİZLİ TEMBELİM” MediaKit 2015 Registan Meydanı enteresandı çünkü birçok meydanı hükümet binaları oluşturur ama burada meydanı belirleyen medreselerdi. Zamanında çok yükselmiş olan bilim ve ilmin kaynağı da bu olsa gerek. Gezimiz sırasında çok sayıda medrese görmek, bilime nasıl önem verildiğini de düşündürdü. Binalar insanın kendini bu meydana teslim etmesini öngörecek kadar haşmetli ama bir yandan da renkleriyle, tatlarıyla, incecik dekorasyonlarıyla çok insani. Ezici veya korkutucu bir üstünlük sergilemiyor. Özbekistan Hiva-Buhara-Semerkand GEZİ NOTLARI Mehpare EVRENOL k ı l p kita MediaKit 2015 “İnsan küçülten her şeye karşıyım ben; onu daha az bilge, daha az güvenli ya da daha az çabuk olmaya iten her şeye… Bilgeliğe her zaman yavaşlığın ve kuşkunun eşlik ettiğini de kabul etmiyorum ve bu nedenle çocukta çoğu kez, yaşlıya göre daha çok bilgelik olduğuna inanıyorum.” ANDRE GIDE – YENİ NİMETLER Charles Edouard Jeanneret (6 Ekim 1887- 27 Ağustos 1965) herkesin bildiği İsviçre asıllı Fransız mimar, ressam, heykeltıraş, yazar, tasarımcı. 20. Yüzyıl mimarisinin en büyük oyuncularından ve üstatlarından biri. Kenan Özcan’ın kaleminden... Mimarlık Öğrencileriyle Söyleşi Entretien avec les étudiants des écoles d’architecture Le Corbusier “Her zaman, gördüğünü söylemesi gerekir insanın ve ÖZELLİKLE DE HER ZAMAN Kİ BU DAHA ZOR-GÖRDÜĞÜNÜ GÖRMESİ” Mimarlık öğrencileri ile söyleşi Le Corbusier’ in 1942 yılında yazdığı bir metindir. Onun kaleminden kendisinin mesleğe ve hayata bakışını daha yakından tanımakta ve algılamaktayız. Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan eser Samih Rıfat tarafından dilimize kazandırılmış. İTÜ Mimarlık Fakültesi’nden mezun olan Samih Rıfat’ın ayrıca, Akla Kara Arası, Herakleitos-Bir Kapalı Söz Ustasıyla Buluşma Denemesi ve Ada adlı üç kitabı bulunuyor. Ozan yazar olan Le Corbusier bu enteresan kitabında heyecan uyandıran dünyasını Mimarlık öğrencilerine açıyor. Gençliğe hitabe tadında bir kitap o dönemde mimarinin içinde bulunduğu durum tarifleniyor. Mimari için çözüm yolları anlatılıyor, nasıl mimar olunur veya nasıl olunmaz. Bir mimari eser nasıl şekillenmeli bunun gibi birçok konu açık biçimde ele alınıyor. Sanayi devrimi sonrası yeni bir dünya doğmuştu. Bu yeni dünya ile birlikte yeni bir mimarlığın doğduğunu haber veriyor. Kendi mimarlık anlayışını, tarzını, düşüncelerini yapım yöntemleri ve estetik açıdan görüşlerini gençlerle paylaşıyor. Eser, büyük bir coşku ile yazılmış. Bu coşku, kuşku yok ki onun mimariye olan yoğun tutkusunun dışa vurumu olarak kaleme alınmış. Ne mutlu o coşkuyu o mimarlık aşkını içinden artırarak taşıyan mimarlara… [1] Ronchamp Tapınağı (1950-1953) Eskiz, Kenan Özcan Le Corbusier’ in bu eşsiz yapısı ekspresyonist tek defaya mahsus bireyci davranışının en tipik örneğidir. Barok tutum ve davranışları içeren yapıt onun en bilinen eserlerindendir. RIXOS ESKİŞEHİR ÇÖZÜM ORTAKLARI ALAZ GROUP MediaKit 2014 2015 ONUR HALI Doğallık ile dayanıklılığı bir arada sunan Eurocomposite, Rixos Eskişehir Otel’in dış cephesinde lokasyonla doğal uyumu yakalamak üzere kullanılmış. Bu görünüm iç mekânda kullanılan ahşap ile de uyumlu bir bütünlük oluşturuyor. Projede kullanılan halılar özel üretim. Otelde doğal dokunuşa uyumlu olarak halılarda da yalın görnüm veren desenler özel olarak hazırlanmış. POLİNDEK Rixos Eskişehir Projesi’nde, projenin genel konseptine uygun olarak ve kullanım alanlarının su buharı yoğun alanlar olması dikkate alınarak Antik Venedik Sıvası tercih edilmiş. Tasarımcı istekleri doğrultusunda özel doku ve efektler birleştirilerek mekânda kullanılan diğer malzemeler ile uyumu ön plana çıkarılmış. Spa giriş koridorunda dekoratif sıva sistemleri üç boyutlu duvar panelleri üzerine de uygulanmış. BOSTAN MOBİLYA Otel iç mekânında dış cepheyle uyumlu olarak kullanılan ahşap ürünler farklı elemanlarda ve CNC ile yapılan özel üretimlerle karşımıza çıkıyor. Bir tarafı yatak başı diğer tarafı çalışma masası olan tasarım özellikle dikkat çekici. TEKNOHAVUZ DENİZ CAM Rixos Eskişehir projesinde özellikle spa alanında kullanılan cam ve aynalar dikkat çekiyor. Spa içerisinde boyalı cam dekorasyonu mekân içinde banko, kapı ve bölmelerde kullanılmış. Aynalar ise aydınlatmayla farklı ve sıra dışı görünümler sergiliyor. NOVAWOOD Rixos Eskişehir’de deck ürünü olarak novathermowood İroko Deck kullanılmış. Egzotik bir ağaç olan İroko’nun dayanıklılığı, açık bal rengi ve yapısının doğal şıklığı onu ideal bir dış mekân kaplama ağacı yapıyor. Modern görünümüyle kusursuzluğu yansıtıyor. Şık, yüzeyde aynı tonda renklere sahip, dayanıklı bir malzeme için novathermowood İroko Deck beklentilerinizi fazlasıyla karşılayacak bir ürün. Yedi farklı fonksiyonel grupta, toplam 25 adet havuz uygulaması yapılmış. Bu yedi fonksiyonel gruptan üçü, havuz içi aydınlatma özellikleriyle öne çıkıp, OTEL MİMARİSİ YEŞİLVADİ Uzun zamandır otel zincirleri dünyanın farklı yerlerinde birbirine benzer otellerle övündüler. Farklı ülkelerde, farklı şekillerde uyanan insanlar aynı tarz tasarımlar, dokular, mobilyalar ve kumaşlarla karşılaşmak ve aynı servisleri almak yerine uyandıkları kentin karakterinde yerel özellikleri vurgulanmış tasarımlara ve hizmetlere yöneliyorlar. Eskişehir Spa&Thermal Hotel Odunpazarı/Eskişehir/Türkiye Yatırımcı/Client: Polimeks Mimar/Architect: GAD&Gökhan Avcıoğlu Proje Koordinatörü/Project Coordinator: Nesime Önel Proje Ekibi/Project Team: Ertuğrul Morcol, Carlos Valderama, Gizem Kıroğlu, Ömer Karaer, Durak Arıkan, Ayşegül Altuğ, Derya Arpaç, Mehmet Baykara, Aslı Genç, Müge Tan Building Type: Mid-rise Project Type: Hospitality Project Site Area: 2.500 sqm/Construction Area: 45.000 sqm Tamamlandı/Completed Ödül/Award: 2012 Highly Commended Hotel Architecture with Eskişehir Spa&Thermal Hotel for Europe, International Hotel and Property Awards 2013 Green Good Design Award Shortlisted for The International Hotel and Property Awards 2014 in the Spa Hotel Category ESKİŞEHİR rixos Otel Mimarisi ve Rixos Eskişehir Projesi üzerine... Gökhan AVCIOĞLU G N I K R O W T KP NE MediaKit 2014 2015 MediaKit 2015 MERMERİN DEVLERİ; Mermer ve Doğal taş pazarında Türkiye, kalitesi ve cevher yatakları kapasitesi ile Dünyada ilk sıralarda yer almaktadır. Ürün kalitesi, makine parkuru, ar-ge çalışmaları, hizmet kalitesi, Ticari etik değerlerine saygısı açısından Türkiye’nin mermer ve doğal taş kalitesini yurt dışında temsil edebilecek nitelikteki güvenilir firmaları dünya pazarına lanse eden Mermerin Devleri Projesi özel bir amaçla kurulmuş Türkiye’nin öncü firmalarının veritabanıdır. LEADERS of the MARBLE; with its quality and ore bearing deposit capacity, Turkey is ranked first in the world in the marble and natural stone market. Leaders of the Marble Project, which serves to introduce reliable companies onto the world stage is geared specifically to be an accessible database of leading companies that are representative of Turkey’s high quality marble and natural stones. In the same capacity, they also place great value on respecting trade ethics, service quality, search and development studies, heavy machine pool and product quality. MERMERin devleri leaders of MARBLE bir KONSEPT PROJELER®projesi a KONSEPT PROJELER® project vol.2 2015
Benzer belgeler
MediaKit - KONSEPT PROJELER
KONSEPT PROJELER® işbirliği ile ZOW Essentials organized with KONSEPT PROJELER®
adıyla hazırlanan Seminer Programı, sektör strateji ve planlarına katkısı artacak şekilde geliştirme