EYLÜL-EKİM 2009 - Kalite Yönetim Birimi

Transkript

EYLÜL-EKİM 2009 - Kalite Yönetim Birimi
Y›l: 18 Say›: 138
6.50 TL EYLÜL-EK‹M 2009
SA⁄LIK ve KAL‹TE
PROF. DR. AL‹
RIZA KAYLAN
Toplam Kalite Yönetimi ve
Sa¤l›kta Dönüflüm
18. KAL‹TE KONGRES‹
TMME
Sürdürülebilir Topluma
Dönüflüm-Yeni ‹fl Yapma
Biçimleri
Ulusal Endeks
75.2 olarak
gerçekleflti
Prof. Dr.
H. Erdal Akal›n
Sa¤l›k Hizmetlerinde
Kalite
7UNL\HGH6DÿO×N6HNW|UQQ
Tercihi
Yönetim Sistemlerinin Otomasyonunda
NXOODQ×\RU TÜRKÝYE KALÝTE DERNEÐÝ EYLÜL-EKÝM-KASIM-ARALIK
ÝSTANBUL
GÜN
SAYISI EYLÜL
6S ÝLE KAYIP GÝDERME
BÝREYSEL ÖNERÝ SÝSTEMÝ
EFQM KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK ÇERÇEVE EÐÝTÝMÝ
1
1
2
EFQM MÜKEMMELLÝK MODELÝ
3
EÐÝTÝCÝNÝN EÐÝTÝMÝ
ÝSTATÝSTÝKSEL PROSES KONTROL
KIYASLAMA
MÜKEMMEL YÖNETÝM:LÝDERLÝK LÝDER NÝTELÝKLERÝ,
YETKÝNLÝKLERÝ VE GELÝÞTÝRÝLMESÝ
MÜÞTERÝ ÝLÝÞKÝLERÝNÝN ETKÝLÝ YÖNETÝMÝ VE CRM ÝÇÝN
UYGUN ÝÞ MODELÝNÝN OLUÞTURULMASI
MÜÞTERÝ MEMNUNÝYETÝNÝN ETKÝLÝ YÖNETÝMÝ VE
ÝÞ SÜREÇLERÝYLE ÝLÝÞKÝLENDÝRÝLMESÝ
PROBLEM ÇÖZME TEKNÝKLERÝ
SÜREÇ YÖNETÝMÝ VE ÝYÝLEÞTÝRÝLMESÝ
SOS (SÜREÇ OLGUNLUK SEVÝYESÝ) ARAÇLARI
STRATEJÝK YÖNETÝM
TEDARÝKÇÝ ÝLÝÞKÝLERÝNDE KALÝTE
TOPLAM KALÝTE YÖNETÝMÝ
YENÝLÝKÇÝLÝK - YARATICILIK LA SALLE MATRÝS DÜÞÜNME
3
2
2
2
EKÝM
10-11
200
200
540+200 TL
LÝSANSLI DOKÜMAN BEDELÝ
650+200 TL
LÝSANSLI DOKÜMAN BEDELÝ
490
380
380
380
250
250
650+200 TL
LÝSANSLI DOKÜMAN BEDELÝ
800+200 TL
LÝSANSLI DOKÜMAN BEDELÝ
600
480
480
480
13-14
380
480
380
480
7-8
10-11
6-26-27
2-23-24
20-21-22
15-16-17
4-5
23-24
16-17
2
2
ISO 9001:2008 KALÝTE YÖNETÝM SÝSTEMÝ
3
*ISO 9001:2008 KURULUÞ ÝÇÝ KALÝTE DENETÇÝSÝ
2
OHSAS 18001:2007 ÝÞ SAÐLIÐI VE GÜVENLÝÐÝ YÖNETÝM SÝSTEMÝ
2
ISO 14001 ÇEVRE YÖNETÝM SÝSTEMLERÝ
3
*ISO 14001 KURULUÞ ÝÇÝ ÇEVRE DENETÇÝSÝ
2
YÖNETÝM SÝSTEMLERÝNÝN ENTEGRASYONU
(ISO 9001,ISO 14001, OHSAS 18001)
CE ÝÞARETLEMESÝ VE AB YÖNERGELERÝ EÐÝTÝM AKADEMÝSÝ PROGRAMI
2
GAZ YAKAN CÝHAZLAR YÖNETMELÝÐÝ
2
TIBBÝ CÝHAZLAR YÖNETMELÝÐÝ
2
LVD/EMC-ALÇAK GERÝLÝM CÝHAZLARI VE ELEKTROMANYETÝK UYUMLULUK
YÖNETMELÝKLERÝ(73/23/EEC;89/336/EEC;92/31/EEC;93/68/EEC)
ÇALIÞTAYLAR
1/2 Gün
ÇATIÞMA YÖNETÝMÝ ÇALIÞTAYI
1/2 Gün
DEÐÝÞÝM YÖNETÝMÝ ÇALIÞTAYI
1
KURUM KÜLTÜRÜ ÇALIÞTAYI
1
STRATEJÝK MARKA YÖNETÝMÝ ÇALIÞTAYI
ÜYE OLMAYANLAR ÝÇÝN
ÜCRET-TL + %18KDV
ARALIK
7
17
2
2
2
2
1
2
1
1
ÜYELER ÝÇÝN
ÜCRET-TL + %18KDV
KASIM
7-8
380
480
380
480
540+50 TL DOKÜMAN BEDELÝ 650+50 TL DOKÜMAN BEDELÝ
29
200
250
13-14
380
480
10
150
180
4
260+75 TL
320+75 TL
29
LÝSANSLI DOKÜMAN BEDELÝ
LÝSANSLI DOKÜMAN BEDELÝ
260
320
3-4
6-7
2-3
8-9
490
600
28-29-30 22-23-24 19-20-21 17-18-19
380
480
14-15
380
480
28-29
6-7
490
600
8-9-10
10-11-12
380
480
19-20
25-26
5-6
23-24
16-17
3-4
10-11
7
12
19
9
380
380
380
480
480
480
110
110
200
200
130
130
250
250
ÝNSAN KAYNAKLARI EÐÝTÝMLERÝ*
STRATEJÝK ÝNSAN KAYNAKLARI YÖNETÝMÝ
1
5
200
250
EKONOMÝK KRÝZ ORTAMINDA ÝNSAN KAYNAKLARI YÖNETÝMÝ:
ALTERNATÝF STRATEJÝ & UYGULAMALARI
1
6
200
250
ÝNTERAKTÝF PERFORMANS DEÐERLENDÝRME UYGULAMALARI
1
12
200
250
TAKDÝR - TANIMA ÖDÜLLENDÝRME SÝSTEMLERÝ
1
10
200
250
STRATEJÝK EÐÝTÝM YÖNETÝMÝ
1/2 Gün
7-sabah
110
130
ÝNSAN DAVRANIÞI VE MOTÝVASYON YÖNETÝMÝ
1/2 Gün
130
1/2 Gün
8-sabah
8-öðl.sonra
110
DUYGUSAL ZEKALI LÝDERLÝK
110
130
TAKIMDAÞLIK
1/2 Gün
110
130
TAKIMDA YARATICILIK
1/2 Gün
9-sabah
9-öðl.sonra
110
130
MÜKEMMELLÝK KÜLTÜRÜNDE STRATEJÝK ÝNSAN KAYNAKLARI
BÝLÝNÇ GELÝÞTÝRME EÐÝTÝMÝ
1/2 Gün
16-sabah
110
130
MÜKEMMELLÝK KÜLTÜRÜNDE ÝLETÝÞÝM BECERÝLERÝ
1/2 Gün
16-öðl.sonra
110
130
ÜYELER ÝÇÝN
ÜCRET-TL + %18KDV
ÜYE OLMAYANLAR ÝÇÝN
ÜCRET-TL + %18KDV
* Ýþbirliði kapsamýnda gerçekleþtirilmektedir.
BURSA
6S ÝLE KAYIP GÝDERME
ÜRETÝM SÝSTEMLERÝ ÇALIÞTAYI
HIZLI TÝP DÖNME ÇALIÞTAYI
DEÐER AKIÞI HARÝTALANMASI ÇALIÞTAYI
ÜRETÝMDE PERFORMANS ARTTIRMA MALÝYET DÜÞÜRME TEKNÝKLERÝ ÇALIÞTAYI
ÜRETÝMDE HAT DENGELEME SÝSTEMÝ ÇALIÞTAYI
ÝÞ VE ZAMAN ETÜDÜ ÇALIÞTAYI
KAIZEN SÝMÜLASYONU
FÝNANSÇI OLMAYANLAR ÝÇÝN FÝNANS YÖNETÝMÝ ÇALIÞTAYI
YALIN ÜRETÝM SÝMÜLASYONU
VERÝMLÝLÝK ÖLÇME VE DEÐERLENDÝRME ÇALIÞTAYI
OTOMOTÝV SEKTÖRÜNDE KANBAN ÇALIÞTAYI
STOK YÖNETÝMÝ ÇALIÞTAYI
LOJÝSTÝK YÖNETÝMÝ ÇALIÞTAYI
GÜN
SAYISI
1
1
1
1/2
1
1/2
1
1
1/2
1
1
1/2
1/2
EKÝM
KASIM
ARALIK
18
3
10
17
23
24
16
7
13
14
20
21
11
12
200
200
200
110
200
110
200
200
110
200
200
200
110
110
250
250
250
130
250
130
250
250
130
250
250
250
130
130
2009 GENEL KATILIMA AÇIK EÐÝTÝM PROGRAMI
ANKARA
GÜN
SAYISI
EFQM MÜKEMMELLÝK MODELÝ
3
EÐÝTÝCÝNÝN EÐÝTÝMÝ
HATA TÜRLERÝ VE ETKÝLERÝ ANALÝZÝ
ÝSTATÝSTÝKSEL PROSES KONTROL
KALÝTE ÇEMBERLERÝ
MÜÞTERÝ ÝLÝÞKÝLERÝNÝN ETKÝLÝ YÖNETÝMÝ VE
CRM ÝÇÝN UYGUN ÝÞ MODELÝNÝN OLUÞTURULMASI
MÜÞTERÝ MEMNUNÝYETÝNÝN ETKÝLÝ YÖNETÝMÝ VE
ÝÞ SÜREÇLERÝYLE ÝLÝÞKÝLENDÝRÝLMESÝ
ÖZDEÐERLENDÝRME
PROJE YÖNETÝMÝ
PROBLEM ÇÖZME TEKNÝKLERÝ
SÜREÇ YÖNETÝMÝ VE ÝYÝLEÞTÝRÝLMESÝ
STRATEJÝK YÖNETÝM
TEDARÝKÇÝ ÝLÝÞKÝLERÝNDE KALÝTE
TOPLAM KALÝTE YÖNETÝMÝ
TOPLAM ÜRETKEN YÖNETÝM
ISO 9001 : 2008 KALÝTE YÖNETÝM SÝSTEMÝ
ISO 9001 : 2008 KALÝTE YÖNETÝM SÝSTEMÝ REVÝZYON EÐÝTÝMÝ
ISO 9001 : 2008 KALÝTE YÖNETÝM SÝSTEM DOKÜMANTASYONU
*ISO 9001 : 2008 KURULUÞ ÝÇÝ KALÝTE DENETÇÝSÝ
OHSAS 18001:2007 ÝÞ SAÐLIÐI VE GÜVENLÝÐÝ YÖNETÝM SÝSTEMÝ
ISO 14001 ÇEVRE YÖNETÝM SÝSTEMLERÝ
*ISO 14001 KURULUÞ ÝÇÝ ÇEVRE DENETÇÝSÝ
3
1
2
2
2
ÝZMÝR
6S ÝLE KAYIP GÝDERME
BÝREYSEL ÖNERÝ SÝSTEMÝ
EFQM MÜKEMMELLÝK MODELÝ
EÐÝTÝCÝNÝN EÐÝTÝMÝ
HATA TÜRLERÝ VE ETKÝLERÝ ANALÝZÝ
ÝSTATÝSTÝKSEL PROSES KONTROL
KALÝTE ÇEMBERLERÝ
MÜÞTERÝ MEMNUNÝYETÝNÝN ETKÝLÝ YÖNETÝMÝ VE
ÝÞ SÜREÇLERÝYLE ÝLÝÞKÝLENDÝRÝLMESÝ
PROJE YÖNETÝMÝ
PROBLEM ÇÖZME TEKNÝKLERÝ
SÜREÇ YÖNETÝMÝ VE ÝYÝLEÞTÝRÝLMESÝ
STRATEJÝK YÖNETÝM
TEDARÝKÇÝ ÝLÝÞKÝLERÝNDE KALÝTE
TOPLAM KALÝTE YÖNETÝMÝ
TOPLAM ÜRETKEN YÖNETÝM
VERÝMLÝLÝK ÝÇÝN TAM ZAMANINDA ÜRETÝM
ISO 9001 : 2008 KALÝTE YÖNETÝM SÝSTEMÝ
*ISO 9001 : 2008 KURULUÞ ÝÇÝ KALÝTE DENETÇÝSÝ
OHSAS 18001:2007 ÝÞ SAÐLIÐI VE GÜVENLÝÐÝ YÖNETÝM SÝSTEMÝ
ISO 14001 ÇEVRE YÖNETÝM SÝSTEMLERÝ
*ISO 14001 KURULUÞ ÝÇÝ ÇEVRE DENETÇÝSÝ
ÇALIÞTAYLAR
ÇATIÞMA YÖNETÝMÝ ÇALIÞTAYI
KURUM KÜLTÜRÜ ÇALIÞTAYI
YENÝLÝKÇÝLÝK-YARATICILIK ÇALIÞTAYI
LOJÝSTÝK YÖNETÝMÝ ÇALIÞTAYI
ESKÝÞEHÝR
SÜREÇ YÖNETÝMÝ VE ÝYÝLEÞTÝRÝLMESÝ
ISO 9001 : 2008 KALÝTE YÖNETÝM SÝSTEMÝ
EYLÜL
EKÝM
25 Eylül
16-17 Ekim
10-11-12
KASIM
20 Kasým
11-12Aralýk
6-7
1-2-3
14-15
2-3
ARALIK
650 + 200 TL
LÝSANSLI DOKUMAN BEDELÝ
17-18-19
490
260
380
380
380
2-3
2
6-7
19-20
2
2
2
2
1
2
1
2
2
1/2
1
3
2
2
3
GÜN
SAYISI
3
3
1
2
2
2
8-9
10-11
12
17-18
11
8-9
21
3-4
9
11
10-11
27
5-6
3-4
10-11
19
24-25-26
1-2-3
9-10
25-26
4-5
12-13
EYLÜL
EKÝM
25 Eylül
16-17 Ekim
10-11-12
KASIM
20 Kasým
11-12Aralýk
6-7
1-2-3
14-15
2-3
2-3
2
2
2
2
2
1
2
1
2
2
1/2
1
3
2
2
3
ARALIK
8-9
17-18
11
8-9
21
3-4
9
11
10-11
27
5-6
3-4
10-11
19
24-25-26
1-2-3
9-10
25-26
4-5
12-13
GÜN
SAYISI
EKÝM
2
2
8-9
KASIM
23-24
ÜYE OLMAYANLAR ÝÇÝN
ÜCRET-TL + %18KDV
800 + 200 TL
LÝSANSLI DOKUMAN BEDELÝ
600
320
480
480
480
380
480
540
380
380
380
200
380
150
380
260
65
200
490
380
380
490
650
480
480
480
250
480
180
480
320
80
250
600
480
480
600
ÜYELER ÝÇÝN
ÜCRET-TL + %18KDV
ÜYE OLMAYANLAR ÝÇÝN
ÜCRET-TL + %18KDV
200
250
200
250
17-18-19
650 + 200 TL
800 + 200 TL
LÝSANSLI DOKUMAN BEDELÝ LÝSANSLI DOKUMAN BEDELÝ
490
600
260
320
380
480
380
480
380
480
6-7
19-20
10-11
12
ÜYELER ÝÇÝN
ÜCRET-TL + %18KDV
380
480
540
380
380
380
200
380
150
380
260
65
200
490
380
380
490
650
480
480
480
250
480
180
480
320
80
250
600
480
480
600
ÜYELER ÝÇÝN
ÜCRET-TL + %18KDV
380
260
ÜYE OLMAYANLAR ÝÇÝN
ÜCRET-TL + %18KDV
480
320
ÖNEMLÝ NOTLAR: KalDer eðitim tarihlerini deðiþtirme hakkýný saklý tutar. Güncel tarih bilgisi için lütfen www.kalder.org sitesini takip ediniz. Eðitimlere önkayýt olmak için lütfen
http://egitim.kalder.org adresindeki formu doldurunuz. Tüm eðitim ve doküman ücretlerine %18 KDV eklenecektir.
(*) Belirtilen eðitimler öncesinde mutlaka ilgili standardýn Temel eðitiminin (ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi veya ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi gibi) alýnmýþ olmasý gereklidir.
‹Ç‹NDEK‹LER
9
Editörden
10 Toplam Kalite Yönetimi ve
Sa¤l›kta Dönüflüm
Prof. Dr. Ali R›za Kaylan
KalDer Yönetim Kurulu Baflkan›
14 Dosya/Sa¤l›k ve kalite
38 Görüfl/Difl hekimli¤i kalite ile tan›flt›
Dr. Cem Uygur
42 Görüfl/Genetik tan›
laboratuvarlar›nda kalite kontrol
ve kalite güvencesi
Doç. Dr. Gökçe Altay Törüner
46 Baflar› Hikayesi
l
Bilim ilaç
l
Doç. Dr. Mustafa Kalemli Tavflanl›
Prof. Dr. H. ERDAL AKALIN
Prof. Dr. MET‹N ÇAKMAKÇI
l Prof. Dr. MEHTAP TATAR
l Dr. HASAN KUfi
l Doç. Dr. GAZ‹ ZORER
l ‹BRAH‹M ÜNSAL
l ÖMER GÜZEL
l Yrd. Doç. Dr. KEMAL HAKAN GÜLKESEN
l
l
18. KAL‹TE
KONGRES‹
Devlet Hastanesi
l
Eskiflehir Kad›n Do¤um ve
Çocuk Hastal›klar› Hastanesi
l
Kad›köy fiifa Hastanesi
l
Siemens Sa¤l›k Sektörü
Sf.14
Sf.58
54 Görüfl/ Kentlerimizin yaflam kalitesi
ve mimarl›k
Bülend Tuna
56 18. Kalite Kongresi
60 Borusan Lojistik strateji
odakl› büyüyor
62 Pencere
Neslihan Gök
63
TMME Endeksi
64
fiube haberleri
Borusan
Lojistik
strateji
odakl›
büyüyor
Sf.60
Ulusal
endeks 75.2
olarak
gerçekleflti
Sf.63
8
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
ED‹TÖRDEN
KalDer
Ad›na Sahibi:
Sorumlu Yaz›iflleri
Müdürü:
Editör:
Prof. Dr. Ali R›za Kaylan
Neslihan Gök
[email protected]
Nurdan Sönmez
[email protected]
Yay›n Kurulu:
Prof. Dr. Ali R›za Kaylan
Hamdi Do¤an
‹rfan Onay
Neslihan Yeflilyurt
Vedat Çakmak
‹dare Merkezi:
Türkiye Kalite Derne¤i (KalDer)
Centrum ‹fl Merkezi, Ayd›nevler
Sanayi Cad. No: 3 Küçükyal›
34854 ‹stanbul
Tel: 0 216 518 42 84
Faks: 0 216 518 42 86
www.kalder.org
[email protected]
Yap›m:
Bask›:
Ortam Reklam Dan›flmanl›k Ltd. fiti.
Ba¤dat Cad. Tevfikpafla Sok.
No: 13 D.2 Kalam›fl-Kad›köy-‹stanbul
Tel: 0 216 347 56 56
Faks: 0 216 348 64 50
www.kobi-efor.com.tr
[email protected]
Ege Bas›m
Esatpafla Mah. Ziyapafla Cad.
No:4 Ataflehir-‹stanbul
Tel:0 216 470 44 70
www.egebasim.com.tr
Yay›mlanan yaz›lar›n sorumlulu¤u yazarlar›na
aittir. Yay›nlanan yaz›lardan kaynak
gösterilmeden al›nt› yap›lamaz.
Önce Kalite Dergisi Türkiye Kalite Derne¤i
taraf›ndan ayda bir yay›mlan›r.
Ulusal-Türkçe-Ayl›k-‹lmi
ISSN: 1301-4978
Sa¤l›kta
kalite
Nurdan Sönmez
KalDer Türkiye’de “Kaliteli Yaflam” kavram›na önemli boyutlar
kazand›rd›. Toplumsal üretim faaliyetinin bütün alt bafll›klar›
“Kalite” amac›yla ba¤land›¤› zaman ancak Kaliteli Yaflam’dan
sözetmek mümkün olabilir.
Ancak hemen eklemeliyiz: Yaflam›n temeli Sa¤l›ksa, Kaliteli Yaflam’›n temeli de SA⁄LIK H‹ZMETLER‹NDE KAL‹TE’dir.
Ülkemizde Sa¤l›k Hizmetlerinde Kalite son y›llarda görünür biçimde yükselmifltir. Teknolojik geliflmeler, sa¤l›k sektörüne yönelik e¤itimde kalitenin yükselmesi, Kamu Sa¤l›k Sistemi’ni
güçlendiren reformlar, sektörde özellefltirmeler ve aç›lan rekabet
ortam› olumlu geliflmenin sebepleri olarak say›labilir. Ancak, geliflmifl ülkelerle k›yaslad›¤›m›zda hala yapacak çok iflimizin oldu¤u görülecektir.
Sa¤l›k hizmetleri, birim sa¤l›k kurumlar›nda da bir “bütün”dür,
ülke baz›nda da. Teknoloji, insan kaynaklar›, finansman ve do¤ru
sa¤l›k politikalar› oldu¤u bir durumda bile sa¤l›k hizmetleri kalitesiz olabilmektedir. Bu noktada yönetim kalitesi önem kazanmaktad›r. Önce Kalite Dergisi Eylül say›m›z›n dosya konusunu
“Sa¤l›k ve Kalite”ye ay›rd›k. Dosyam›zda konuya de¤iflik aç›lardan aç›kl›k kazand›ran bilimsel çal›flmalar› bir araya toplad›k.
Eylül say›m›zda ayr›ca Ulusal Kalite Ödülü alm›fl sa¤l›k sektöründen kurulufllar›m›z›n baflar› hikayelerini ve KalDer’in
TMME Ulusal Endeksi 2009 y›l› 2. çeyrek sonuçlar›na göre lider
olan kurumlar›m›z› sizinle paylafl›yoruz.
KalDer ‹zmir fiubesi ve ‹zmir ‹l Milli E¤itim Müdürlü¤ü’nün ortaklafla yürüttü¤ü “Yaflamda Kalite, Proje ve Fikir Yar›flmas›” sonuçlar›n› haberlefltirdik.
Türkiye Kalite Derne¤i (KalDer) taraf›ndan Türk Sanayicileri ve
‹fladamlar› Derne¤i (TÜS‹AD) iflbirli¤i ile düzenlenen ve 16-18
Kas›m 2009 tarihlerinde Lütfi K›rdar Kongre ve Sergi Saray›’nda
gerçeklefltirilecek “Sürdürülebilir Topluma Dönüflüm-Yeni ‹fl Yapma Biçimleri” konusunda KalDer Genel Sekreteri ‹rfan Onay ile
yapt›¤›m›z röportaj, kongre hakk›nda gerekli bilgileri içeriyor.
Not:
De¤erli okurlar›m›z,sizlere sürdürülebilir, kaliteli bir dergi sunma çabas› içindeyiz. Y›l›n son çeyre¤i kurumlar›m›z›n medya planlamas›na bafllad›¤› dönemdir. Önce Kalite dergimizi medya planlaman›za,
yapt›¤›m›z yay›n hizmetini daha da yetkinlefltirmemiz için dahil etmenizin önemini dikkatinize sunuyor, hepinize kaliteli ve sa¤l›kl› bir
yaflam diliyoruz.
Kurumsal Sponsorlar
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
9
GÖRÜfi
Toplam kalite yönetimi ve
sa¤l›kta dönüflüm
Prof. Dr. Ali R›za
Kaylan
KalDer Yönetim
Kurulu Baflkan›
10
Eylül 2009’da okudu¤um kitaplardan biri tesadüfen elime geçen Bizi Yaflatanlar bafll›kl› bir kitap. Yazar› Hamdi Mert. Kitap savaflta sol kolunu kaybetmifl bir Anadolu çocu¤unun azimle yaflama sar›larak, sosyal yeniflim (yenilikçilik) alan›ndaki ilginç baflar› öyküsünü anlatmakta. Çevresini örgütleyip Anamur civar›ndaki köyünün yolunu, köprüsünü, çeflmesini, okulunu nas›l yapt›rd›¤›n›, açt›rd›¤› su kanallar›yla binlerce hektarl›k araziye nas›l
hayat verdi¤ini ve sar› dikenlerden oluflan bitki örtüsünü, muz, portakal ve limon bahçelerine nas›l dönüfltürdü¤ünü anlatan gerçek yaflam›n içinden s›ra d›fl› bir öykü.
Bu yaz›mda vurgulamak istedi¤im sosyal yeniflim ve giriflimcilik konusunda bir baflar› öyküsü aktarmak de¤il. Sa¤l›k alan›nda doktorlar›m›z›n yaflam kalitemiz üzerindeki önemli rolünü, al›nan kararlar›n bizleri ne ölçüde etkileyebilece¤ini ve hatta yaflama
devam etme veya sonland›rma düzeyinde olabilece¤ini söz konusu kitaptan alaca¤›m bir
örnekle anlatmak istiyorum. Kitab›n girifl bölümünde yer alan ve iki doktor aras›nda geçen bir konuflmay› aktaraca¤›m. Konu Siirt Askeri Hastanesi’ne getirilen yaral›lardan
kurtulma ümidi olmayanlar yerine, yaflama olas›l›¤› daha yüksek olanlar üzerinde yo¤unlaflmak ve onlara öncelik vermekle ilgili.
‹lk doktor yapt›¤› inceleme sonucunda, sol bilekten giren kurflunun açt›¤› yaran›n,
aradan geçen dört günde kangrene çevirdi¤ini ve kangrenin vücuda yay›lmaya bafllad›¤›n› görmektedir. Zehirin kalp ve ci¤erlere yay›lmas› an meselesi olarak görülmekte ve
yaral›n›n kurtar›lmas› ümidi yok denecek kadar zay›ft›r. Doktor ümitsizce sedyenin karantinaya b›rak›lmas›n› emreder. O günkü koflullarda karantina tedavisi mümkün olmayan hastalar›n ölüme terkedildi¤i yerdir.
Sedye merdivenlerden karantinaya indirilirken Operatör Doktor Yüzbafl› Hamdi
(Yüce) Bey durumu anlayarak, “Geri çevirin” emrini verir. Daha sonra iki doktor aras›nda geçen konuflma flöyle devam eder.
-...Ümitsiz hastaya verecek ne zaman›m›z, ne ilaç ve imkan›m›z var.
-Gençlerin kan› kuvvetli olur ve bazan zehire mukavemet eder. Belki bu da öylesidir. Çevirin yaral›y›!
-Bak Hamdi Bey, kangren omuz bafl›ndan kas›klara kadar inmifl. Bu zavall›y› parçalayarak gönderece¤imize kendi haliyle göndersek olmaz m›?
- Olmaz Efendim! Biz vazifemizi ve müdahelemizi yapal›m...
Yüzbafl› Hamdi Bey muayenesini tamamlar ve tüm imkans›zl›k ve zor koflullara ra¤men gerekli müdahaleyi gerçeklefltirir. Yaral›n›n sol kolu çaresiz omuzdan kesilir ve zehirli k›s›m vücuttan ayr›l›r. Geçen günlerde yaral›ya kendi o¤lu gibi bakarak yaflama
döndürür.
Anamur’lu yaral› Ahmet, Siirt Askeri Hastanesi’nde befl buçuk ay kal›r. fiehitlikten
k›l pay› kurtularak, daha sonra Genç Türkiye’yi kuran sosyal yeniflimci, giriflimciler ordusuna kat›l›r. Kendisini yaflama döndüren Yüzbafl› Hamdi Bey’i hiç unutmaz. Cerrah
Hamdi Yüce’nin verdi¤i yerinde kararla, ölüme terk edilen Er Ahmet’in yaflama döndürülmesi öyküsü, yaflam›n de¤erini çarp›c› bir flekilde anlatmaktad›r.
Savafl döneminde yaflanan bu örnek, o günün koflullar›yla nas›l de¤erlendirilmeli?
‹lk doktorun karar› ne kadar desteklenebilinir? Hasta güvenli¤i (HG) ve t›p hatalar› günümüzde de sa¤l›k sektörünün öncelikli konular› aras›ndad›r.
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
HASTA GÜVENL‹⁄‹ VE TIP HATALARI
r›p, mevcut sistemini aç›k yüreklilikle yak›n bir zamanda
elefltirmifltir. ABD T›p Enstitüsü taraf›ndan 2000 ve
T›p hatalar› nedir? Öncelikle bu kavram› tan›mlamaya
2001’de yay›mlanan raporlarda, ABD’de y›lda 44.000 ila
çal›flal›m. T›bbi hata, doktor veya hastane personelinin
98.000 hastan›n t›bbi hatalar nedeniyle yaflam›n› yitirdi¤i
yapt›¤› önlenebilir hatalar nedeniyle, hastalar›n zarar görbelirtilmektedir. (2,3)
mesi veya hastaneden ölü ç›kmas›d›r. Teflhisten tedaviye
2001 y›l› raporunda, 21. Yüzy›l sa¤l›k hizmeti sistemher aflamada hata yap›labilir. Ters olay hastan›n hastal›¤›nlerinin yeniden yap›land›r›lmas› için, nas›l bir sa¤l›k hizdan de¤il ona hastanede yap›lan yanl›fl müdahaleden meymeti sorusuna ve iyilefltirme çal›flmalar›na ›fl›k tutacak alt›
dana gelir. Ameliyat geçiren bir hasta, elini y›kamayan bir
ilke vurgulanmaktad›r. Güvenli, verimli, hasta odakl›, zahastabak›c›dan mikrop kap›p ölürse bu ters bir olayd›r.
manl› (bekleme ve gecikmeleri önleyici), etkin, eflitlikci
Tüm sa¤l›k kurulufllar› kalite sorunuyla karfl› karfl›ya(cinsiyet, etnik köken, sosyoekonomik durumdan ba¤›md›r. ‹laç yanl›fl uyguland›¤›nda iyilefltirece¤ine, olumsuz
s›zl›k) bir yaklafl›m hedeflenmektedir. Hizmette süreklilik,
sonuçlar verebilir. Doktor ve hemflire de ald›¤› karar ve uyhasta gereksinim ve de¤erlerine önem vermek, karar megulamalarda hata yapabilir. Önemli olan sistemin insanlakanizmas›nda hastan›n ve hasta sahiplerinin kat›l›m›, sor›n hata yapmas›na izin vermeyecek flekilde tasarlanmas›mut kan›tlara dayal› karar verme, saydaml›k,
d›r. Bu nedenle t›bbi hatalar›n as›l nedegereksinimlerin önceden saptanabilmesi, isni sistemin ta kendisidir diyebiliriz. Toplam Kalite Yönetimi yaklafl›mlar› ve
Toplam Kalite Yönetimi raf›n sürekli azalt›lmas›, çal›flanlar ve kurumlar aras› iflbirliklerinin güçlendirilmesi
araçlar› do¤ru uygulan›rsa bu hatalar h›zyöntem ve araçlar›n›n
gibi kurallarla sa¤l›k sistemleri yeniden tala azalacakt›r.
sarlanmal›d›r.
sa¤l›k kalitesinin
Öncelikle sistem kalitesinin temel
Geliflmifl Bat›l› ülkelerde yap›lm›fl çal›flgöstergesi hata oranlar›n›n ölçülerek iyilefltirilmesinde büyük
malardan
yola ç›k›larak yap›lan tahminlere
mevcut durumun belirlenmesi gerekir.
katk›
sa¤layaca¤›
göre
Türkiye’de
de hastanelerde t›bbi hataDaha sonra da azalt›lmas› için gerekli
lar
yüzünden
her
y›l 19.000 ile 34.000 araiyilefltirme çal›flmalar›n›n yap›lmas› en
kuflkusuz do¤rudur.
s›nda
kifli
hayat›n›
kaybetmektedir.
ak›lc› yaklafl›md›r.
Hasta odakl› yaklafl›m,
Toplam Kalite Yönetimi yöntem ve
tüm sa¤l›k personelinin
ABD’deki çal›flmalardan bir kaç istatistiaraçlar›n›n sa¤l›k kalitesinin iyilefltiril¤e göz atal›m:
mesinde büyük katk› sa¤layaca¤› kuflku- etkin kat›l›m› ve sürekli
l ABD’de de t›p hatalar› nedeniyle
suz do¤rudur. Hasta odakl› yaklafl›m, tüm
ö¤renme ve iyilefltirme ölümler, kalp hastal›klar›, kanser, serebrosa¤l›k personelinin etkin kat›l›m› ve süvasküler hastal›klar ve akci¤er hastal›klatüm sa¤l›k
rekli ö¤renme ve iyilefltirme tüm sa¤l›k
r›ndan sonra beflinci s›radad›r.
kurumlar›nda iflletme kültürünün ayr›lkurumlar›nda iflletme
l Bir hemflirenin 7’den çok hastaya bakmaz parças› olmal›d›r. Üretim ve hizmet
kültürünün
ayr›lmaz
mas›
halinde ameliyat olmufl bir hastan›n hasektörlerinde yo¤un bir flekilde uygulata
dolay›s›yla
ölme tehlikesi yüzde 31 artparças›
olmal›d›r.
nan kalite çember çal›flmalar›, s›f›r kusurmaktad›r.
lu programlar›, Alt› Sigma yaklafl›mlar›,
l Bir doktor haftada 85 saatten fazla çasöz konusu sistemlerin sürekli daha iyil›fl›rsa
yapt›¤›
hata
oran› kabul edilebilir s›n›r›n üzerine
lefltirilmesi için harcanan çabalard›r. Bu araç ve yöntemler
ç›kmaktad›r.
etkin bir flekilde kullan›ld›¤›nda, her ürün veya hizmet kul Uygulanan ilaçlar›n ters etkisi sonucunda ölenlerin
sursuz olarak müflteriye ulaflmaktad›r. Bunun temel nedesay›s› 106 bindir. (www.healthgrades.com)
ni ürün ve hizmet tasar›m›n›n ve ilgili süreçlerinin hataya
l Ölümle sonuçlanan ilaç hatalar›n›n yüzde 40’tan fazizin vermeyecek flekilde yap›land›r›lmas›d›r.
las› yanl›fl doz sonucu meydana gelmektedir.
Kalite de¤iflkenlikle ters orant›l›d›r. Hastadan hastaya
görülen de¤iflkenlik çok farkl› olabilmektedir. Ayn› ortam,
T›bbi hatalar›n ortadan kald›r›lmas›na engel olan en
bilgi, beceri kullan›ld›¤›nda bile ulafl›lan sonuç ayn› olmaönemli
sorun cezaland›r›lma korkusu ve bunun sonucunda
yabilir. Bu de¤iflkenlikler, sistemin do¤al bir parças›d›r.
ortaya
ç›kan
gizliliktir. Ünlü kalite düflünürü Deming’in
Her hasta kuflkusuz farkl› bir vakad›r.
Krizden
Ç›k›fl
adl› kitab›nda ortaya koydu¤u 14 ilke kuflAncak bir Pareto flemas› çizildi¤inde, say›s›z hata nedekusuz
sa¤l›k
kurulufllar›
için de geçerlidir. Sa¤l›k kurumlani aras›nda en önemli neden olarak bir kaç faktör istatistikr›m›z›n iyilefltirilmesi için son derece önemli oldu¤una
sel olarak ön plana ç›kacakt›r. Bunlar aras›nda iletiflim ekinand›¤›m bu ilkelerin bir k›sm›n› an›msayal›m:
sikli¤i, sa¤l›k personelinin e¤itim eksikli¤i, yo¤un ifl yükü,
Korkuyu yok edin.
kalibrasyonu yap›lmam›fl cihazlar, yanl›fl veya eksik malzeBirimler aras› iletiflim engellerini ortadan kald›r›n.
me gibi önlenebilir sistem bozukluklar› a¤›rl›kl› olabilir.
Çal›flanlar için say›sal kotalar› kald›r›n.
Amerika Birleflik Devletleri bu hatalar› titizlikle araflt›Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
11
GÖRÜfi
‹nsanlar› ifl yapma gururundan yoksun b›rakan engelleri kald›r›n.
Tüm çal›flanlar için sürekli e¤itimi ve kendini gelifltirmeyi destekleyin.
Dönüflümü gerçeklefltirmek için eyleme geçin.
T›p hatalar›n›n gizlenmesinin nedenleri, hasta veya
hasta yak›nlar› taraf›ndan mahkemeye verilme korkusu, disiplin cezas› alma endiflesi, imaj kayb›, meslektafllar›n suçlamas›na ve ay›plamas› olabilir. Bildirim ve bilgi paylafl›m› eksikli¤i hatalar›n tekrarlanmas›n› kaç›n›lmaz k›lmaktad›r. Halbuki hatalardan ö¤renilmeli ve hastalar tekrar
tekrar ayn› hatalar yüzünden hayat›n› kaybetmemelidir.
Bu nedenle t›p hatalar› konusunda amaç cezaland›rma
de¤il, bozuk olan sistemlerin onar›lmas› olmal›d›r. Hiç
kimse isteyerek hata yapmayaca¤›na göre, hatay› kiflide
de¤il sistemde aramak gerekir. Hatalar› düzeltmenin yolu,
etkin bir hata raporlama sistemiyle mümkündür.
SA⁄LIK SEKTÖRÜNDE UKH’NE KATILIM VE
MÜKEMMELL‹K YOLCULU⁄U
Türkiye Kalite Derne¤i, 1998 y›l›nda yurt genelinde
bafllatt›¤› Ulusal Kalite Hareketi (UKH) ile Toplam Kalite
Yönetimi’ni sanayi kurulufllar›n›n yan› s›ra, hizmet sektöründeki kurulufllara, kamu kurumlar›na ve sivil toplum kurulufllar›na kadar her alana yaymay› hedeflemifltir.
UKH’nin temelinde yatan felsefe; “yaflam kalitesi”nin sürekli zenginlefltirilmesi, yükseltilmesi ve yenilenmesidir.
UKH, ülke çap›nda kalite bilincini yayg›nlaflt›rmay›, örnek
kurulufllar› ortaya ç›kartmay› ve artt›rmay›, bu sayede de
ulusal düzeyde zincirleme bir etki yaratmay› hedeflemektedir. Bir baflka deyiflle, UKH bireysel ve kurumsal sorumluluklar› yayg›nlaflt›rmakta ve ulusal bir sorumluluk platformunda bir araya getirmektedir.
Bugüne kadar toplam 365 kurulufl Ulusal Kalite Hareketi sürecine kat›lm›flt›r. Bunlar aras›nda sa¤l›k alan›nda
faaliyet gösteren kurulufl say›s› 26’d›r. Sürekli iyilefltirme
çabalar›nda e¤itimin rolü büyüktür. Bu sa¤l›k kurulufllar›ndan UKH, Mükemmellik Modeli, Toplam Kalite Yönetimi,
Süreç Yönetimi ve Müflteri Memnuniyeti gibi çeflitli e¤itimleri alm›fl kurulufl say›s› 19’dur. 2006 y›l›ndan beri sunulan d›fl de¤erlendirme hizmetini ise 2 kurulufl alm›flt›r.
Ulusal Kalite Hareketi’yle bafllayan mükemmellik yolculu¤u do¤al olarak Ulusal Kalite Ödülü süreciyle devam
etmektedir. 1993 y›l›ndan bugüne sürdürülen Ulusal Kalite
Ödülü sürecinde, Kamu Sektörü Kategorisi 2001 y›l›nda
uygulamaya al›nm›flt›r. Ulusal düzeyde yaflam kalitemizin
yükselmesinde anahtar rol oynayan e¤itim ve sa¤l›k sektörlerinin daha ön plana ç›kmas› arzusuyla, 2004 y›l›ndan bafllayarak, Kamu Sektörü Kategorisi, Sa¤l›k Sektörü, E¤itim
Sektörü ve Kamu Yönetimi ve Hizmetleri alt kategorisi olmak üzere üçe ayr›lm›flt›r. Geçen 9 y›l içerisinde ödül alan
hastane say›m›z üçtür. Her üç hastanede mükemmellik yolculu¤una UKH’ne kat›larak bafllam›fllard›r. 2000 y›l›nda
12
UKH’ne kat›larak bir y›l sonra 2001 y›l›nda kamu sektöründe ilk ödül alan kurulufl Zekai Tahir Burak Kad›n Sa¤l›¤› ve Araflt›rma Hastanesi’dir. Eskiflehir Do¤um ve Çocuk
Hastal›klar› Hastanesi’nin mükemmellik yolculu¤u 2004
y›l›nda UKH’ne kat›larak bafllam›flt›r. Hastane, 2005 y›l›nda Ulusal Kalite Jüri Teflvik Ödülü, 2006 y›l›nda Ulusal Kalite Büyük Ödülü’nü ve 2008 y›l›nda da Avrupa Kalite Baflar› Ödülü’nü kazanm›flt›r. Kad›köy fiifa Hastanesi ise
2006’da UKH’ne kat›larak, 2007’de yetkinlik belgesi ve
2009 y›l›nda da Ulusal Kalite Büyük Ödülü’nü kazanm›flt›r.
Sa¤l›k alan›nda faaliyet gösteren iflletmeler aras›nda
ise, Ulusal Kalite Büyük Ödülü’nü kazanan üç kurulufl
vard›r. Bunlar s›ras›yla 2003 y›l›nda Eczac›bafl› Baxter,
2006 y›l›nda Bilim ‹laç ve 2008 y›l›nda da Siemens T›p
Çözümleri’dir.
Hiç süphesiz UKH’ne kat›lan 26 ve ödül alan 6 sa¤l›k
kuruluflu, toplam sa¤l›k kurulufl say›lar›na bak›ld›¤›nda
çok azd›r. Ulusal Kalite Hareketi’nin ülkemizdeki genel
yay›l›m›n› sa¤lamak ve mükemmellik yolculu¤una ç›kan
kurulufl say›s›n› art›rmak, KalDer olarak en büyük hedeflerimizden birisidir.
GELECE⁄E BAKIfi
Sa¤l›k sektöründe hizmet kalitesinin sürekli iyilefltirilmesi, koruyucu hekimlik ve hastal›klar› önleyici yaklafl›m,
israf› önlemek amac›yla ülkemizde de önemli ad›mlar at›lmaktad›r. Sa¤l›k sektörünün yeniden yap›lanmas› için son
y›llarda hükümet program›na al›nan “Sa¤l›kta Dönüflüm”
giriflimi
l Planlay›c› ve Denetleyici Bir Sa¤l›k Bakanl›¤›
l Herkesi Tek Çat› Alt›nda Toplayan Genel Sa¤l›k
Sigortas›
l Yayg›n, Eriflimi Kolay ve Güler Yüzlü Sa¤l›k
Hizmet Sistemi
l Bilgi ve Beceri ile Donanm›fl, Yüksek Motivasyonla
Çal›flan Sa¤l›k
l Sistemi Destekleyecek E¤itim ve Bilim Kurumlar›
l Nitelikli ve Etkili Sa¤l›k Hizmetleri ‹çin Kalite ve
Akreditasyon
l Ak›lc› ‹laç ve Malzeme Yönetiminde Kurumsal
Yap›lanma
l Karar Sürecinde Etkili Bilgiye Eriflim: Sa¤l›k Bilgi
Sistemi
olmak üzere toplam 8 bileflenden oluflmaktad›r. Bu dönüflümün baflar›l› bir flekilde sa¤lanmas›, toplam kalite yönetimi araç ve yöntemlerinin etkin kullan›m›yla mümkün
olacakt›r.
Kaynaklar:
1. Hamdi Mert, Bizi Yaflatanlar, Diyanet ‹flleri
Baflkanl›¤› Yay›nlar›, 1982
2. Linda T. Kohn v.d., To Err is Human: Building a Safer Health
System, Institute of Medicine, www. nap.edu, 2000.
3. William C. Richardson v.d., Crossing the Quality Chasm: A New
Health System for the 21st Century, Institute of Medicine, www. nap.edu,
2001.
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
DOSYA-SA⁄LIK VE KAL‹TE
Sa¤l›k hizmetlerinde
kalite
Say›n Okurlar,
alDer ile SK‹D (Sa¤l›kta Kalite ‹yilefltirme
Derne¤i) aras›nda geliflmekte olan iflbirli¤i
çerçevesinde Dergi’nizin bu say›s›nda bir
ek dosya bulacaks›n›z: “Sa¤l›k Dosyas›”.
Bu dosyada yer alan yaz›larla, sa¤l›k hizmetlerinde kalite kavram›, sa¤l›k finansman› ve harcamalar› ile kalite iliflkileri, informasyon teknolojisinin sa¤l›k hizmetindeki önemi ve gelece¤in önemli sosyal güvenlik sorunlar›ndan birisi olan yafllanan nüfus ve sa¤l›k sorunlar›n› sizlerle paylaflmak istiyoruz.
Özellikle üretim ve baz› hizmet alanlar›nda ülkemizde
son derece baflar›l› kalite çal›flmalar› yap›ld›¤›n› ve
bunlar›n baz›lar›n›n Avrupa’da ödüllendirildi¤ini biliyoruz. Son 10 y›lda sa¤l›k sektöründe de bu konuda
ciddi at›l›mlar olmaktad›r. Dergi’nin bu say›s›nda da
görece¤iniz gibi sa¤l›k kurulufllar›m›z KalDer Ödülle-
K
14
rinde çok büyük baflar›lar göstermifllerdir.
“Sa¤l›k Dosyas›”n›n amac›, tüm okurlarla, sa¤l›k sektörü çal›flanlar›n›n, sa¤l›kta kalite kavram›ndan ne anlad›klar›n› paylaflmakt›r. Sa¤l›k hizmeti çok özel bir
hizmet sunumu sektörüdür. Bu nedenle kalite iyilefltirme program ve projelerinde baz› farkl›l›klar vard›r. Ancak temelde amaç “hasta memnuniyeti”ni en üst düzeye getirmektir. Umar›m “Sa¤l›kta Kalite” ile ilgili baz›
sorular›n›za cevap bulabilmiflsinizdir. Bize bu f›rsat›
haz›rlayan KalDer Yönetim Kurulu’na flükranlar›m›z›
sunar›z. Ayr›ca, “Sa¤l›k Dosyas›”n›n Editörü olarak,
katk›da bulunan tüm arkadafllar›ma teflekkür ederim.
Sayg›lar›mla,
Prof. Dr. H. Erdal Akal›n
Sa¤l›kta Kalite ‹yilefltirme Derne¤i Yönetim Kurulu Üyesi
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
DOSYA-SA⁄LIK VE KAL‹TE
Sa¤l›k hizmetlerinde kalite kavram›
ndüstrinin di¤er kollar›nda oldukça mesafe alan kalite
E
konusu, hem ülkemizde hem de uluslararas› düzeyde
sa¤l›k alan›nda da güncel bir konu oldu. Sa¤l›k hizmetleri-
flunlard›r (fiekil 1):
1. Sa¤l›k kuruluflunun yap›s›: Sa¤l›k kuruluflunun fiziksel, teknolojik ve mekanik yap›s›, çal›flanlar›n›n bilgi, yetenek, profesyonel karakterleri, yönetim felsefesi ve hizmet
verdi¤i toplumun demografik özellikleri yap›n›n kalitesini
etkiler.
2. Sa¤l›k kuruluflunda olagelen süreçler: Tan› ve tedavide izlenilen yolun, karar verme ifllevinin o gün için geçerli olan bilimsel ve teknolojik do¤rulara uygunlu¤u, bu teknik ögelerin uygulanmas›nda hasta ile olan iletiflim ve etkileflmeler hizmetin kalitesini etkileyen di¤er önemli faktörlerdir.
3. Sa¤l›k hizmetinden elde edilen sonuçlar: Al›nan sonuçlar›n klinik, ekonomik ve humanistik aç›dan de¤erlendirilmesi ve iyilefltirilmesi hizmet sonucu elde edilen kalitenin ölçülmesi ile mümkün olabilir.
ne genel olarak bak›l›nca; bu hizmet kolunda toplam kalite
yönetimine uyum sa¤laman›n oldukça kolay olabilece¤i akla gelmektedir. Sa¤l›k hizmetlerinin sunuluflunda tak›m çal›flmas›n›n önemi her zaman belirtilmifltir, tan› ve tedavi
yöntemlerinde belli bir standart etraf›nda toplan›lmaya çal›fl›lm›fl, elde edilen sonuçlar›n bir flekilde de¤erlendirilmesi yap›lm›flt›r. Ancak beklenilen sonuçlar al›namam›flt›r.
Ticari terimler sözlü¤üne göre kalitenin tan›m› flöyledir:
Üretim girdisi olarak kullan›lmak veya piyasaya sürülmek
üzere haz›rlanm›fl bir mal›n teknolojik, ekonomik de¤erlendirmeler veya tüketici be¤enileri aç›s›ndan resmi veya gayriresmi flekillerde belirlenen ay›r›c› niteli¤i. Sa¤l›k hizmetlerinde hem üretim hem de hizmet vard›r. O halde sa¤l›k
hizmetlerinde kalite ne anlama gelir? Bir cerrahi giriflim
için bekleme süresinin k›salt›lmas› olabilir, acil serviste
gerçek acil bak›m›n verilmesi olabilir, klinik uygulamalarda farkl›l›klar›n en aza indirilmesi diye tan›mlanabilir, yeterli olmayan veya yanl›fl klinik uygulamalar›n elimine
edilmesi olabilir, günün bilimsel do¤rular›n› uygulama ve
teknolojisinden yararlanma olarak kabul edilebilir, hekimhasta iliflkilerinin belli bir düzeyde olmas› diye tan›mlanabilir, veya toplumun sa¤l›¤›n›n iyilefltirilmesi olarak kabul
edilebilir. Bunlar›n hepsi sa¤l›k hizmetlerinde kaliteyi tan›mlamakta m›d›r? Bu tan›mlar içinde kalite ölçülebilir mi?
‹ngiltere’de “National Health Service” kalite için flu tan›m› kullanmaktad›r: “..do¤ru iflleri do¤ru kiflilere do¤ru
zamanda uygulamak ve ilk defas›nda do¤ru yapmak.”
Amerika Birleflik Devletleri’nde ise, “Institute of Medicine” t›bbi bak›mda kaliteyi flu flekilde tan›mlamaktad›r:
“Bugünkü bilgilere uygun olarak, kiflilerin veya toplumun
sa¤l›k hizmetleri düzeyini arzu edilen sa¤l›k sonuçlar›na
ulaflt›rmak.” Bu tan›m içinde kalite kavram›n›n; ölçülebilir,
tüm sa¤l›k hizmetlerini içine alan, kiflilere ve topluma uygulanabilen, belli bir amaca yönelik, verilen hizmetin yarar›n›n sonuçlar›n ölçülebilmesi ile sa¤lanabilen, süreçlerle
sonuçlar› birbirine ba¤layan, hastalar›n ve toplumun de¤erlerine önem veren, teknik, mekanik ve bilimsel bilgi ile s›n›rl› ve sürekli de¤iflikli¤e u¤rayan bir yap› içinde olmas›
gerekmektedir.
Sa¤l›k hizmetlerinde kalite üç temel direk üzerinde oturur. Donabedian’›n 1980 y›l›nda tan›mlad›¤› bu direkler
Bütün bunlar sa¤l›k hizmetinde kalite kavram›n›n oldukça karmafl›k oldu¤unu ve kolay elde edilebilecek bir fley
olmad›¤›n› ortaya koymaktad›r. Ayr›ca sa¤l›k hizmetlerinde
kalite olan bir fleydir. Bu nedenle kalite veya toplam kalite
yönetimi yerine sa¤l›k hizmetlerinde sürekli kalite iyilefltirme programlar›ndan bahsetmek daha do¤ru olacakt›r. Bir
fleyin iyilefltirilebilmesi için bugün nerede oldu¤unun bilinmesi gereklidir. Sürekli kalite iyilefltirme programlar›, bundan dolay› kan›ya de¤il, veriye dayal› programlard›r.
Sa¤l›k hizmetlerinde sürekli kalite iyilefltirme programlar›n› baflar› ile uygulayabilmek bunun karmafl›k yap›s›n›n
iyi bilinmesi gerekmektedir. Sa¤l›k hizmetlerinde sürekli kalite iyilefltirme programlar›n›n temel kavramlar› için
k›saca gözden geçirmekte yarar vard›r.
Toplam kalite yönetimi: Toplam kalite yönetimi kalitenin altyap›s› veya çerçevesi olarak kabul edilmelidir. “Institute of Medicine” kalite iyilefltirilmesini flöyle tan›mlamaktad›r: hasta ve di¤er müflterilerin gereksinim ve beklentilerini karfl›layabilmek için verilen hizmetlerin sürekli izlenimini ve iyilefltirmesini sa¤layacak tekniklerin kullan›lmas›. Kalite iyilefltirme programlar› hastaya odakl›, verilere dayal› olup, farkl›l›klar› azaltmaya ve sonuçlar› iyilefltirmeye yönelik olmal›d›r. Bu programlar› uygulayacak organizasyonlarda hem yönetimin hem de çal›flanlar›n toplam
kalite felsefesini bilmeleri ve kabul etmeleri gerekir.
Klinik uygulama rehberleri: Uzun y›llardan beri çeflitli hastal›klar›n tan› ve tedavilerinde belli algoritimler ve
rehberler kullan›lmaktad›r. Bugünkü anlam› ile klinik uygulama rehberleri kalitenin teknik araçlar›ndan birisidir.
Klinik uygulama rehberleri, klinisyenlere, belli koflullarda
hasta bak›m› ile ilgili olarak yard›mc› olabilecek, sistematik bir flekilde haz›rlanm›fl, ço¤unlukla veriye dayal› k›lavuzlard›r. Rehberler klinik uygulamalardaki farkl›l›klar› en
aza indirgeyerek, standart bir hizmetin verilmesine katk›da
bulunurlar.
Performans ölçümü: Yararl› bir sonuç sa¤layaca¤› için
önerilen ve yap›lmas› istenilen klinik uygulamalar›n kantitatif ölçümü, performans ölçümü olarak kabul edilmektedir.
Haz›rlanan rehberlere veya k›lavuzlara uyumu izlemek
amac› ile uygulan›rlar.
Prof. Dr. H. Erdal
AKALIN
Sa¤l›kta Kalite ‹yilefltirme
Derne¤i (SK‹D) Yönetim
Kurulu Üyesi ve Türk ‹ç
Hastal›klar› Uzmanl›k Derne¤i
(T‹HUD) Yönetim Kurulu
Baflkan›
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
15
DOSYA-SA⁄LIK VE KAL‹TE
Hekim-hasta iliflkileri: Hekim-hasta iliflkisi verilen
hizmetin kalitesini etkileyen en önemli faktörlerden birisidir. Hasta memnuniyeti ölçümleri ile bir yere kadar de¤erlendirilebilir. Daha objektif de¤erlendirme yöntemleri gelifltirilmektedir. Hekimin insanl›¤a olan ilgisi, en üstün kiflisel özellik olarak kabul edilmektedir.
Hasta memnuniyeti: Hastan›n beklenti ve gereksinimlerinin hangi ölçüde karfl›lanabildi¤inin ölçümüdür. E¤er
sa¤l›k hizmeti sunanlar›n varolma nedeni hasta ise, öncelikle onun memnuniyeti için çal›flmal›d›rlar.
Sonuçlar›n de¤erlendirilmesi: Sa¤l›k hizmetinin sonuçlar› üç flekilde de¤erlendirilmelidir:
1. Klinik sonuçlar: Verilen tedavi veya hizmetler ile
al›nan sonuçlar›n de¤erlendirilmesi,
2. Ekonomik sonuçlar: Al›nan sonuçlarla maliyetin de¤erlendirilmesi,
3. Humanistik sonuçlar: Hasta memnuniyeti, yaflam
kalitesinde iyileflme, genel sa¤l›k indekslerinde düzelmenin
de¤erlendirilmesi.
Sadece klinik sonuçlar ile bir de¤erlendirilme yap›lmas›, bugün art›k kabul görmemektedir.
Risk ayarlamas›: Yap›lan tüm ölçümlerle al›nan sonuçlar›n hastalar›n yafl›na, altta yatan hastal›¤›na, hastal›¤›n›n
a¤›rl›¤›na, sosyoekonomik durumuna göre tekrar de¤erlen-
dirilerek daha objektif bir sonuç elde edilebilmesi için baz›
yöntemler gelifltirilmifltir. Bu yöntemler risk ayarlamas›
için kullan›lmaktad›r. Böylece a¤›r hasta tedavi eden hekim
veya hastanelerin sadece baz› sonuçlara bak›larak, bu tip
hasta tedavi etmeyenlerle bir kefeye konmas› önlenmifl olacakt›r.
E¤er bir sa¤l›k kuruluflu sa¤l›kta kalite iyilefltirme programlar›n› uygulamak istiyor ise, bu konular›n hepsi üzerinde çal›flmak zorundad›r. Sadece baz› süreçleri düzelterek,
fiziksel yap›da iyilefltirmeler yaparak kalitenin iyilefltirildi¤i iddia edilemez. Ciddi kurumlar›n kendi kalite
göstergelerini saptay›p, hiç olmazsa onlarda bir iyileflme
yapmaya çal›flt›klar›n› göstermeleri gereklidir.
Kaynaklar
1. Crossing the Quality Chasm: A new health system for the
21st Century. Committee on Quality of Health Care in America,
Institute of Medicine. National Academy Press, Washington, D.C.
2001.
2. Brent C. James, Quality management for health care delivery, The Hospital Research and Education, 1989
3. Berwick DM, James BC, Coye MJ. Connections between
quality measurement and improvement. Medical Care 2003; 41:I30-38.
Sa¤l›kta kaliteyi aramak
Prof. Dr. Metin
ÇAKMAKÇI
Anadolu Sa¤l›k Merkezi
T›bbi Hizmetler
Direktörü ve Sa¤l›kta Kalite
‹yilefltirme Derne¤i (SK‹D)
Yönetim Kurulu Üyesi
iyelim ki, en çok sevdi¤iniz insan›n önemli, ciddi gibi
D
gözüken t›bbi bir sorunu var. Acil bir durum gibi gözükmüyor, birkaç gün sorup soruflturacak, araflt›racak zaman›n›z
da var.
Do¤al olarak “en iyi, en kaliteli” sa¤l›k kurumuna götürmek istiyorsunuz.
Herkesin bir fikri var. Ama kimsenin verisi yok.
‹fliniz çok zor.
Asl›nda ne arzu etti¤iniz çok aç›k: Sevdi¤iniz insana
do¤ru tan› konmas›, do¤ru tedavi seçene¤inin önerilmesi,
bunun hatas›z, h›zl›, uygar ve insanca bir ortamda gerçeklefltirilmesi, bilginin anlafl›l›r bir flekilde paylafl›lmas›, kayg›lar›n giderilmesi, gerek duydu¤unuz zaman sa¤l›k kurumuna
ve aç›klay›c› ek önerilere kolayca ulaflabilmeniz ve bütün
bunlar›n ücretsiz ya da kabul edilebilir bir maliyetle gerçek-
16
lefltirilmesi. Görüldü¤ü gibi çok basit; hiç de¤ilse kuramsal
olarak... Ama, nas›l bulacaks›n›z bu kurumu?
En büyük, en yak›n, ad› en çok duyulan, üniversite ya da
özel hastane mi acaba sizin yak›n›n›z için uygun, yoksa çok
uzaklarda, zor randevu al›nan kurum mu do¤ru adres? Küçük bir samimi ortam olsa m› daha iyi? Ya da yurtd›fl›na m›
gitmeli? Hangi hekime götüreceksiniz: televizyonda ya da
gazetede geçen gün beyanat vermifl olana m›, yoksa, üniversitedeki as›k suratl›, konuflmayan ve hastan›n yüzünü görmedi¤ini söyledikleri ünlü profesör cerraha m› ya da komflunun
k›z›n› götürdükleri ve öve öve bitirmedikleri güler yüzlü
doktora m›? Ya da baflka tür sorunlar için hep gitti¤iniz ve sizi tan›yan bir hekime mi?
Hangi özelliklere dikkat etmenizi gerekti¤ine bakmadan
önce, sa¤l›k süreçlerinde “kalite” ile ne anlamam›z gerekti¤ini gözden geçirelim.
Sa¤l›kta kaliteyi akademik anlamda “hasta ve yak›nlar›n›n kayg›lar›na yan›t veren insanca yaklafl›m içerisinde hastan›n tam ya da anlaml› derecede iyileflmesi, a¤r›n›n giderilmesi, tümörün ç›kar›lmas› gibi hedeflenen t›bbi sonuçlar› elde etmeyi ve bunlar› harcanan paran›n gerçek karfl›l›¤›n› elde ederek sa¤layan gerekli t›bbi ve yönetimsel süreçler” olarak tan›ml›yoruz.
Sa¤l›kta kalitenin dikkate al›nmas› gereken üç boyutu
var: ‹lki, hedeflenen t›bbi sonuçlar›n elde edilmesi: do¤ru tan›, do¤ru tedavi, teknik mükemmellik, profesyonellerin beceri ve yetkinli¤i, tan› ve tedavi ekipman›n›n uygunlu¤u,
prosedürlerin varl›¤› ve bunlar›n uygulanmas› gibi. ‹kincisi
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
DOSYA-SA⁄LIK VE KAL‹TE
hasta, yak›nlar› ve toplumun deneyimi: bireysel, sübjektif izlenimler, ak›lda kalanlar, duygular ve insan iliflkileri boyutu,
hasta gereksinmelerine ve kayg›lar›na odaklanma, hizmet
sunumu biçimi, bilgi, iletiflim ve e¤itime verilen önem, fiziksel konforun niteli¤i, duygusal destek, korku ve kayg›lar›n
azalt›lmas›, aile ve arkadafllar›n tedavi sürecine kat›l›m›na
olanak sa¤layabilecek unsurlarda duyarl› olunmas› gibi.
Üçüncüsü, etkililik ve verimlilik: her türlü ekipman ve
tüketim malzemesi, ayn› zamanda zaman, enerji ve fikirlerin
de israf›n›n önlenmesi, nitelikli, bilimsel bilginin üzerine kurulu, yararlanabilecek herkes için ulafl›labilir, di¤er taraftan,
yarar görmeyeceklere aç›k olmayan hizmet sunumu, ayr›ca
sistemin eksik kullan›m› yan›nda, afl›r› ve gereksiz -ya da etkin olmayan- kullan›m›n› da engelleyebilmesi.
Bu hizmetler bir bütün içerisinde;(a) hasta merkezli (hasta tercihlerine, gereksinimlerine ve de¤erlerine sayg›l› ve bu
isteklere uyabilecek: karar noktalar›nda hastan›n kendisinin
rol alabildi¤i ve yönlendirebildi¤i, kontrolün hastada oldu¤u
yap›lanmalar), (b) zaman›nda (gereksiz bekleme ve tehlikeli
gecikmelerin önlenmesi, gereksinimi olan herkesin
hizmete uygun zamanda ulaflabilmesinin garanti edilmesi), (c) tarafs›z ve adil (yafl, cins,
etnik köken, sosyoekonomik düzey, co¤rafi yerleflim gibi kiflisel özelliklerin
verilecek sa¤l›k hizmetinin niteli¤i ve
kalitesini etkilememesi), (d) verimli
ve yeterli (her türlü, ekipman, tüketim malzemesi -ama ayn› zamanda
zaman, enerji ve fikirlerin de- israf›n›n önlenmesi), (e) etkili (nitelikli, bilimsel bilginin üzerine kurulu,
yararlanabilecek herkes için ulafl›labilir, di¤er taraftan, yarar görmeyeceklere uygulanmayan), (f) güvenli (zarar vermeyen) flekilde sa¤lanabilmelidir.
Özellikle son madde, sa¤l›k hizmetinin kendisinin hastaya yarar yerine zarar vermesinin, yaralanma, sakatl›k ve ölüme yol açmas›n›n ve hata yapmas›n›n
önüne geçilmesi, kan›mca en önemli özelliktir.
Di¤er aç›dan bak›ld›¤›nda, sa¤l›k hizmetinin sunumunda
kalite ile iliflkili temel sorunlar (a) bir taraftan sistemin afl›r›,
yani gereksiz, yarars›z kullan›lmas› (örne¤in yararl› olmad›¤›n› bildi¤imiz halde bir virüs enfeksiyonu olan grip ya da
baz› ortakulak hastal›klar› için antibiyotik kullan›m›, gereksiz koroner by-pass ya da histerektomi ameliyatlar›, gereksiz
hastaneye yat›fllar), (b) di¤er taraftan eksik kullan›lmas›
(yafll›larda pnömokok afl›s› gibi yararl› oldu¤u bilindi¤i halde baz› afl›lar›n yap›lmamas›, hipertansiyonun uygun tedavi
edilmemesi, hekimin sigaray› b›rakma önerisi yapmamas›,
diyabet hastalar›nda göz muayenesinin atlanmas› gibi) ve (c)
en önemlisi de yanl›fl kullan›lmas› ve istenmeyen sonuçlar›n
ortaya ç›kmas› ile t›bb› hatalard›r. ABD verilerine göre, hastaneye yat›fllar›n % 1,8’inde ilaç hatalar›na ba¤l› yan etkiler
görülüyor, her hastaneye yat›fl için ilaç yan etkilerine ba¤l›
4.700 $ ek masraf ortaya ç›k›yor, yan etkilere ba¤l› y›lda 3850 milyar $ gider olufluyor ve y›lda 500.000 önlenebilir ilaç
hatas›na ba¤l› 7.000 ölüme neden olunuyor. Biz, sa¤l›k profesyonellerinin ço¤unlu¤u aç›s›ndan basitçe durum flu gibi
gözüküyor: “Biz her fleyi iyi niyetle, hastam›z›n iyili¤i için
yap›yoruz, hepimiz, kaliteli sa¤l›k hizmeti sunmak için çaba
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
gösteriyoruz; ama bazen, istemesek de hata oluyor iflte!”
T›bbi hata ve hasta güvenli¤i konusuna biraz daha ayr›nt›l› de¤inmek istiyorum...
Sa¤l›k hizmeti sunulan her yerin riskli alan oldu¤unu ve
gerçeklefltirilen hizmet s›ras›nda hastalara ayn› zamanda zarar da verebildi¤imizi biliyoruz. Asl›nda insanl›k bu sorunu
tarih öncesinden beri fark›nda; böyle bir sorun oldu¤unun
Hipokrat’tan 1000 y›l önce yaz›lm›fl Hammurabi yasalar›
gözden geçirildi¤inde, o zamanda da fark edilmifl oldu¤unu
ve cezalar öngörülmüfl oldu¤unu biliyoruz. Ne var ki t›bbi
hatalar› nas›l alg›lad›¤›m›z, nas›l tan›mlad›¤›m›z, t›bbi hatalar› nas›l ve ne s›kl›kla ölçtü¤ümüz, sistematik olarak neler
yapt›¤›m›z geçti¤imiz birkaç y›lda berraklaflmaya bafllam›flt›r. Özellikle, Kas›m 1999’da pek çok bilimsel verinin de¤erlendirilmesi sonucu Institute of Medicine taraf›ndan yay›mlanm›fl olan To Err is Human ve 2001 y›l›nda yay›mlanm›fl
olan Crossing the Quality Chasm raporlar›, ABD’de y›lda
44.000 ila 98.000 hastan›n t›bbi hatalar nedeniyle yaflam›n›
yitirdi¤ini ortaya koymufltur. Günümüze kadar benzer amaçla gerçeklefltirilen çal›flmalar›n da bu bilgiyi do¤rulamas› t›bbi hizmetlerde bir kültür de¤iflikli¤ine neden olmufl, “hasta güvenli¤i”nin
ça¤dafl sa¤l›k hizmetlerinin en büyük
sorunu oldu¤u anlafl›lm›fl ve temel
iyilefltirme oda¤›m›z haline gelmifltir.
Önceli¤imiz hastay›, sundu¤umuz tedavinin yan etkilerinden koruyabilmek ve güvenli¤ini
sa¤layabilmek olunca, “hasta güvenli¤inin” hastan›n sa¤l›k merkezinin kap›s›ndan içeri girdi¤i anda bafllad›¤›n› ve ancak tedavisinin
sonland›¤› anda bitti¤ini kabul etmek
gerekir. Hasta güvenli¤i, sadece seçilmifl/görevlendirilmifl kiflilerin veya gruplar›n çabas›yla gerçeklefltirilebilecek bir kavram
de¤ildir. Sa¤lanabilmesi ancak bu kültür ile oluflturulmufl, tüm çal›flanlar›n›n aktif olarak rol oynad›¤› ve katk›
sa¤lad›¤› bir sistem ile mümkün olabilir. Bu nedenle, o sa¤l›k merkezinde çal›flan, hekiminden hemfliresine, yard›mc›
sa¤l›k personelinden iflletmecisine, yöneticisinden güvenlik
görevlisine kadar herkes hasta güvenli¤inden sorumludur.
T›bbi hatalar›n bir k›sm› hastada bir yan etkiye neden olmakta; büyük bir k›sm›, hastaya yans›yan bir etkiye neden
olmadan atlat›lmaktad›r. Hasta güvenli¤indeki öncelikli sorunlar›m›zdan biri yan etkilerdir. Tan›m olarak, hastada, altta yatan hastal›¤›n de¤il de uygulanan t›bbi tedavinin yol açt›¤› zarara yan etki denmektedir. Kuramsal olarak bu yan etkilerin bir k›sm›n›n, ortalama yar›s›n›n, önlenebilir nedenlerden, yani hatalardan kaynakland›¤› bilinmektedir. T›bbi hatalar, teknik olarak “önlenebilir yan etki”lerdir.
Yanl›fl tan›, tan›n›n gecikmesi, gereken testlerin uygulanmamas›, yanl›fl ya da de¤eri kalmam›fl bilimsel olmayan testlerin uygulanmas›, testin uygulanmas›nda hata yap›lmas›,
monitorizasyon ya da testlerin sonuçlar›na uygun hareket
edilmemesi ya da testlerin dikkate al›nmamas› gibi tan› hatalar› hepimizin tan›k oldu¤u hatalard›r. Ama daha önemli
olanlar, ameliyat ya da tedavi amaçl› ifllemlerin uygulanmas›nda ortaya ç›kan ya da ilaçlarla ilgili doz ya da uygulama
17
DOSYA-SA⁄LIK VE KAL‹TE
hatalar›, tedavinin geciktirilmesi, gereksiz tedavi, uygun olmayan tedavi gibi tedavi hatalar› ve hasta kar›flmas›n›n neden oldu¤u hatalard›r.
Tüm hastane yat›fllar›n›n en az % 3’ünde bir yan etki görüldü¤ü, bu yan etkilerin % 50’sinin t›bbi hatalardan kaynakland›¤› ve yan etkilerin önemsenmesi gereken oranlarda kal›c› sakatl›¤a ve mortaliteye neden oldu¤u düflünülürse sorunun boyutu ve hasta güvenli¤ini hangi düzeyde tehdit etti¤i
daha iyi anlafl›labilir. ABD kaynakl› verilere göre, t›bbi hatalar motorlu tafl›t kazalar›ndan, pnömoniden ve diyabetten daha fazla say›da insan›n ölümüne yol açmaktad›r.
T›bbi hatalara yönelik olarak yap›lan de¤erlendirmeler,
t›bbi hatalar›n yaklafl›k % 80’inin sistem ve süreçlerden kaynakland›¤›n› saptam›flt›r. Bu konudaki fikir liderlerinden,
Harvard Halk Sa¤l›¤›ndan Dr. Lucian Leape, “Sorunun ancak % 1’i yetersiz insanlar nedeniyledir. Geri kalan % 99 durumda ise, iflini iyi yapmaya çal›flan; ancak hata yapmalar›na neden olabilecek süreçler nedeniyle soruna yol açan iyi
insanlar vard›r.” demektedir. Yani, hasta güvenli¤ine yönelik
olarak yap›lacak iyilefltirmeler, kiflilerin daha özenli, daha
dikkatli ve daha çok çal›flmalar›na yönelik de¤il, daha çok
sistemin bu perspektif ile kurgulanmas›n› hedeflemelidir.
Türkiye için rakamsal somut veri elimizde yok. Hastaneye yat›fllarda t›bbi hatalardan dolay› ölüm oranlar›n›n de¤iflik Bat› dünyas› kaynaklar›na ve araflt›rmalar›na göre, % 0,2
ile % 0,5 aras›nda oldu¤u hesap edilmektedir. Bu oran % 1’e
kadar ç›kabilmektedir! Bu hesaba göre, Avrupa Birli¤i’nde
y›lda 54,8 milyon hasta hastanelerde yatmakta ve y›lda
275.900-349.000 kifli t›bbi hatalardan dolay› ölmektedir.
2008 y›l›nda Sa¤l›k Bakanl›¤› hastanelerine 6,2 milyon, üniversite hastanelerine 1,4 milyon, özel hastanelere 2,3 milyon
olmak üzere, Türkiye’de toplam 9,9 milyon hasta hastaneye
yatm›flt›r. 9,9 milyon yat›fl›, Bat› rakamlar›ndaki en düflük
hastane ölüm riski olan 0,002 ile çarparsak ülkemizde 2008
y›l›nda 18.950 kiflinin kendi hastal›klar›ndan dolay› de¤il,
sistem sorunlar› nedeniyle ölmüfl olabilece¤ini varsayabiliriz. 0,005 çarpan›n› kullan›rsak 49.500, % 1 çarpan›n› kullan›rsak 99.000 ölüm say›s›na ulafl›r›z. ABD’de y›lda 44.00098.000 kiflinin t›bbi hatalardan öldü¤ü varsay›lmaktad›r. Nüfus oranl› bakarsak da 306 milyon ABD vatandafl›na karfl›l›k
71,5 milyon Türkiye vatandafl› oldu¤una göre, ayn› t›bbi hizmet, ayn› risk ve oranlar varsay›m›yla Türkiye’de y›lda
10.280-22.900 ölüm olabilece¤i sonucuna varabiliriz. Rakamlar, “do¤al” olarak kesin ve çok tutarl› de¤il; 10.280 ile
99.000 ölüm aras›nda çok fark var. Ama flu kesin ki, hepsi
kabul edilemeyecek oranda çok yüksek!
Somut verilerin elde edilememesinin ana
nedenleri gizlilik, bildirim eksikli¤i ve
bilginin paylafl›lmamas› yan›nda yasal
sorunlard›r. Örne¤in, halen geçerli
olan Türk Ceza Yasas›, t›bbi hatalar›
bulup analiz edecek
ve düzeltecek bilimsel bir sistemin
kurulmas›na kesinlikle engeldir!
Çünkü her türlü hataya potansiyel kiflisel
bir suç olarak bak›lmakta ve olas› bir hatan›n tan›k olanlar taraf›ndan yasal birimlere bildiri-
18
mini zorunlu k›lmaktad›r (Madde 280: Görevini yapt›¤› s›rada bir suçun ifllendi¤i yönünde bir belirti ile karfl›laflmas›na
ra¤men, durumu yetkili makamlara bildirmeyen sa¤l›k mesle¤i mensubu bir y›la kadar hapis cezas› ile cezaland›r›l›r).
Dolay›s›yla, iyilefltirici bir sistemin birinci basama¤› daha
bafltan ortadan kalkmaktad›r. Bu yasal yanl›fl› (sorunu) geliflmifl ülkeler çözebilmek için, zaman›nda fark etmifl ve düzeltmifllerdir.
Hatalar›n % 80’inden fazlas›n›n sistem kaynakl› oldu¤unu düflündü¤ümüzü belirtmifltim. Tan›mlanm›fl olan süreçler
hata yapmay› aç›k hale getirebilmekte ise, koruyucu önlem
alm›yorlarsa ya da kritik bir süreç tan›ms›zsa hata oldu¤unda suç kimdedir? Örne¤in, ilgili hastanede f›t›k ameliyat›nda ameliyat edilecek olan taraf› iflaretlemeyi gerektirecek bir
kural yoksa, kan transfüzyonu sözel olarak tarif edilip hemflireden istenebiliyorsa ya da hastalar isim ve ek özellikleri
ile de¤il, oda ve yatak numaralar› ile tan›mlanabiliyorsa,
“basiret ba¤lan›p” bir fley kar›flt›¤›nda sorun nerede aranacakt›r?
Dönelim bafltaki sorumuza: Hepsinin ayn› nitelikte olmad›¤›n› bilerek, sizin t›bbi sorununuz için en uygun, kaliteli
sa¤l›k kurumunu nas›l bulacaks›n›z?
Birkaç (kuramsal) öneri:
1. ‹lgili hastanenin t›bbi ve yönetimsel süreçlerinin ve
sonuçlar›n›n, hatta altyap›s›n›n ba¤›ms›z bir d›fl kontrolör taraf›ndan denetlenip onayland›¤›na bakmak çok önemli. Ne
yaz›k ki ülkemiz -sa¤l›k hizmet sunumunda epey ileri gitmifl
olmas›na ra¤men- bu basama¤a henüz ulaflamad›. Kendi gücü olan, nitelikli baz› özel ve üniversite hastaneleri kendi istekleri ile Amerikan “Joint Commission” taraf›ndan olmak
üzere, akredite edilmifl durumda. A¤ustos 2009 tarihinde ülke toplam›nda bu say› 30. Oysa, bireysel hekim ofisleri ve
poliklinikler d›fl›nda ülkemizde gidebilece¤iniz toplam sa¤l›k kurumu say›s› 2970 civar›nda! fiimdilik kurumun akredite olup olmad›¤›na bakmak pek yararl› bir yöntem de¤il, yani. Çünkü ulusal bir akreditasyon sistemimiz henüz yok.
Bizde yaln›zca yeni bir sa¤l›k kurumu aç›ld›¤›nda Sa¤l›k
Bakanl›¤› taraf›ndan denetlenip temel koflullara uyuyorsa
oraya “ruhsat” verilmektedir.
2. Bu olmad›¤›na göre kurumun kendini denetleyebilecek bir t›bbi yönetimle uyumlu yap›lanmas› ya da bak›fl aç›s›n›n olup olmad›¤›n› sorgulay›n. Aç›kça sorun.
3. Hastane t›bbi sonuçlar›n› aç›kl›yor mu ve bunlar karfl›laflt›r›labilir mi? Do¤ru yap›ld›¤›nda, bu süreç iki ifle yar›yor: ilki, bilinçli hastan›n bilerek seçim yapmas›n›, ikincisi,
hastanelerin kendilerini gelifltirmek için daha çok motive olmalar›n› sa¤l›yor. Ancak, sa¤l›k hizmetinin matematiksel bir
düzen içinde olmamas›ndan dolay›, aç›klanan verilerin ne
anlama geldi¤ini ve hangi grup hastalar için oldu¤unu ayr›nt›land›rmak gerekiyor. Verinin dürüst araflt›r›l›p yorumlan›lm›fl oldu¤undan emin olmak ayr› bir mesele. Hastaneler aç›s›ndan s›n›rl› say›da veri, karfl›laflt›r›labilir veridir. Seçilmifl
enfeksiyon oranlar›, baz› ameliyatlardaki kan transfüzyon
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
DOSYA-SA⁄LIK VE KAL‹TE
oranlar›, standartlaflt›r›labilir by-pass ameliyatlar›ndaki
ölüm oranlar›, yo¤un bak›mda kal›fl günleri, pnömoni, kalp
yetmezli¤i gibi baz› hastal›klara ait hastane içi ve taburcu olduktan sonraki 30 gün içerisindeki ölüm oranlar› ya da taburcu olduktan sonra yeniden hastaneye yat›rma oranlar›,
baz› eriflkin afl›lar›n›n yap›lmas› oranlar›, kronik hastal›klar›
izleme oranlar› ve yöntemleri gibi t›bbi veriler, hatta standartlaflt›r›lm›fl olmak kofluluyla hasta memnuniyet anketlerinin sonuçlar› aç›klanabilir. Bir aflama sonra bu -ABD’nin baz› eyaletlerinde oldu¤u gibi- zorunlu olur ve ulusal veritabanlar› taraf›ndan kaydedilip izlenilebilir hale gelebilir. Siz
bu tür bir veriyi bulup hastaneniz için gözden geçirebilecek
misiniz? fiimdilik, hay›r.
4. Kurumun sizin hastal›¤›n›z ve olas› ek sorunlar ile ilgili deneyiminin olup olmad›¤›na bakmakta yarar var. O konuda uzmanlaflm›fl hekimlerin olup olmamas›, kritik ameliyatlar aç›s›ndan yeterli say›da ifllem yap›l›p yap›lmamas›,
yo¤un bak›mlar›n›n olmas› ve buralarda 24 saat hekim bulunmas› önemlidir.
5. Hastanenin kalite iyilefltirme sistemi ve hasta güvenli¤i sistemati¤inin olup olmamas›n› sorgulamak uygun olur.
T›bbi yap›lanmas›n›n içinde bu tür kurullar ve üniteler yer
al›yor mu ve hastane kendi süreç ve sonuçlar›n› izliyor mu?
Olas› t›bbi hatalar›n yinelememesi için hangi süreçler izleniyor?
6. Web sayfas›na bak›n, bir fikir verir. Kurumu ziyaret
edin, temizlik, güvenlik, sessizlik ve hastalar›n mahremiyeti
konular›nda sa¤lanan ortam hakk›nda bir fikriniz olsun.
Standart hasta odalar›n› mutlaka görün.
7. Ama, sonuçta sa¤l›k hizmeti çok kiflisel bir ifl. Bu teknik verilerin ötesinde hastan›z› emanet edecek hekimle tan›flmak ve olumlu bir iliflki kurmak en önemli basamaklardan biri haline geliyor. Bat›’da da yap›lm›fl olan gözlem ve
araflt›rmalar, bir hastan›n gitmifl oldu¤u hekimi arkadafllar›na ve yak›nlar›na önermesi için olumlu hasta-hekim iletifliminin sa¤lanm›fl olmas›n›n ön planda oldu¤unu gösteriyor:
hekimin elini s›kmas›, göz iliflkisi kurmas›, hofl geldiniz demesi, geldi¤i için hastaya teflekkür etmesi, geç kald›ysa özür
dilemesi, ilgili davranmas›, duygular› anlay›flla karfl›lamas›,
ayn› zamanda hem dinleyip hem yaz› yazmamas› (ya da bunu yap›yorsa aç›klamas›) ve soruna olumlu bakmas› gibi. Bizim deneyimlerimiz de bunu do¤ruluyor. Pres-Ganey’in
2003 y›l› hastane içi hasta memnuniyet araflt›rmas›na göre de
“hastaneyi baflkalar›na önerme” sonucu ile en yüksek iliflkisi olan maddeler aras›nda hastan›n bak›m›nda ekibin bir bütün olarak birlikte çal›flma becerisi, hastanenin genel olarak
“güler yüzlülü¤ü”, yat›fl süresince kayg› ve yak›nmalara verilen yan›tlar, özel gereksinimlere ne kadar dikkat edildi¤i ve
özen gösterildi¤i, hastan›n bilgilendirilmesi ve kararlara kat›lmas›, hemflirelerin becerileri ve yak›nl›klar› gelmektedir.
‹fliniz gerçekten kolay de¤il; ama tamamen çaresiz de de¤ilsiniz. En iyi kalitede sa¤l›k hizmeti almak, temiz ve güvenli bir ortamda tedavi olmak, kendinizle ya da sevdi¤inizi
ile ilgili kararlara kat›lmak, kiflisel mahremiyetinizi korumak
ve hastane sonras› süreçlerinin güvence alt›na al›nm›fl olmas›n› beklemek en do¤al hakk›n›zd›r.
Sa¤l›k hizmetlerinin finansman›
Prof. Dr. Mehtap
TATAR
Hacettepe Üniversitesi
‹ktisadi ve ‹dari Bilimler
Fakültesi Sa¤l›k ‹daresi
Bölümü
a¤l›k hizmetlerinin artan maliyetleri ve sa¤l›k harcamalaS
r›n›n her ülkenin milli gelirinden ald›¤› pay›n artmas›,
sa¤l›k hizmetlerinin finansman› konusunun hem politika belirleyicilerinin hem de hizmeti sunanlar ile bu hizmetten yararlananlar›n gündeminde önemli bir yer tutmas›na neden olmaktad›r. Bugün hem geliflmifl hem de geliflmekte olan ülkelerin gündeminde topluma adil, eriflilebilir, verimli, kaliteli
ve ayn› zamanda finansal olarak sürdürülebilir sa¤l›k hizmetlerinin nas›l verilece¤i konusu yer almaktad›r. Sa¤l›k hizmetlerinin sunumu ve finansman›nda yap›lan ve ço¤u zaman da
reform olarak adland›r›lan de¤ifliklikler hükümetlerin iktidar› kaybetmesine ya da kazanmas›na neden olabilmektedir.
Sa¤l›k harcamalar›n›n önlenemeyen art›fl› ve yanl›fl yap›lanÖnce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
mas›, ideolojik olarak liberal felsefinin en üst noktada uyguland›¤› Amerika Birleflik Devletlerinde dahi sa¤l›k sektörünün devletin müdahale alan› kapsam›na al›nma çabalar›na neden olmaktad›r. Toplumun artan beklentileri ve kamu harcamalar›n› k›sma yönündeki bask›lar da sa¤l›k hizmetlerinin finansman›n›n çeflitli boyutlar› ile ele al›nmas›n› gerektirmifltir.
Türkiye’de de 2003 y›l›ndan beri gündemde olan Sa¤l›kta
Dönüflüm Program›’n›n en önemli bilefleni sa¤l›k hizmetlerinin finansman›n›n yeniden yap›lanmas› olmufl ve önce sosyal
güvenlik kurumlar›n›n yap›s›nda önemli de¤ifliklikler yap›larak Sosyal Güvenlik alan›nda reform yap›lm›fl ve daha sonra
da sosyal güvenlik sisteminin bütünü ve genel sa¤l›k sigortas› alan›nda yap›lan de¤iflikliklerle de yeni bir finansman modeline geçilmifltir. Bu süreç elbette bu boyutta bir reformdan
beklenen ölçüde sanc›l› olmufl ve uygulama aflamas›nda çeflitli problemlerle karfl› karfl›ya kal›nm›flt›r. Bu problemlerin
en önemlisi, sa¤l›k hizmetlerinin finansman ve sunumunda
yap›lan de¤iflikliklerle birlikte sa¤l›k hizmetlerine eriflimin
artmas› ve bunun kaç›n›lmaz sonucu olarak sa¤l›k harcamalar›n›n beklenenden daha büyük bir h›zla artmas› olmufltur.
Sa¤l›k harcamalar›ndaki art›fl sadece talep yönlü politikalardan de¤il ayn› zamanda arz taraf›nda gelifltirilen politikalardan da kaynaklanm›flt›r. Özel sa¤l›k hizmet sunucular›ndan
giderek artan oranda yararlanma olana¤›n›n verilmesi ve performansa dayal› ödeme, sa¤l›k harcamalar›n›n sa¤l›k arz›ndan da kaynaklanarak artmas›na neden olmufltur.
19
DOSYA-SA⁄LIK VE KAL‹TE
Sa¤l›k hizmetlerinin finansman›nda seçilen yöntemin,
sa¤l›k hizmetlerinin performans›, hakkaniyet, verimlilik ve
sa¤l›k hizmetlerine eriflim üzerinde olumlu ya da olumsuz
önemli katk›lar› söz konusudur. Finansman yöntemi, hizmet
sunucular›n›n ve tüketicilerin davran›fl›n› do¤rudan etkileyebilir. Farkl› finansman yöntemleri sa¤l›k hizmetlerinin sunumunu, sunulan sa¤l›k hizmeti miktar›n›, hizmeti kimin sundu¤unu ve hizmetin kime sunuldu¤unu önemli ölçüde belirleyebilir (Appleby, 1992). Bu makalede sa¤l›k hizmetlerini
finanse etme yöntemleri üzerinde k›saca durularak bunlar›n
sa¤l›k harcamalar› üzerindeki etkisi ele al›nacak ve Türkiye’nin sa¤l›k harcamalar›n› sürdürülebilir hale getirmesi için
baz› önerilerde bulunulacakt›r.
II. SA⁄LIK H‹ZMETLER‹N‹N
F‹NANSMAN YÖNTEMLER‹
Bir ülkede sa¤l›k hizmetlerinin finansman› stratejisini belirlerken göz önüne al›nmas› gereken kriterler temel olarak o
ülkenin sosyo-ekonomik geliflmifllik düzeyi, mali kapasitesi,
önerilen yöntemin uygulanabilirli¤i, seçilen finansman yönteminin verimlilik ve hakkaniyet üzerindeki etkisi ve hem arz
hem de talebi etkileme flekilleridir (Hoare, Mills, 1986; Roberts ve di¤erleri, 2004). Finansman stratejisini belirlerken en
kritik girdilerden biri söz konusu ülkenin sosyo-ekonomik
geliflmifllik düzeyidir. Bunun nedeni, ülkenin kaynaklar›n›
harekete geçirebilme gücünün, kifli bafl›na düflen milli gelir ile do¤ru orant›l› olmas›d›r. Gelir düzeyi, hanehalklar›n›n sa¤l›k hizmetlerini ödeme kapasitesinin önemli bir belirleyicisi oldu¤u gibi vergi taban›n›n, kay›tl› ekonomide
çal›flan iflgücü miktar›n›n ve desteklenmesi gereken yoksul
miktar›n›n da önemli bir belirleyicisidir. Finansman stratejisini belirlerken sorgulanmas› gereken en önemli
konulardan biri, bu stratejinin sürdürülebilirli¤idir. Örne¤in, istihdam›n
önemli ölçüde kay›t d›fl› oldu¤u ya da
prim toplaman›n güç oldu¤u ülkelerde sa¤l›k hizmetlerinin finansman›n sosyal sigortadan karfl›lanmas› sürdürülebilirli¤ine iliflkin
birçok flüpheyi de beraberinde getirecektir. Ayn›
flekilde, ülkenin vergi toplama kapasitesi ve vergi yap›s›, vergiye dayal› bir sistemde genel gelirleri art›rman›n da önemli bir belirleyicisidir. Bu nedenle herhangi bir finansman politikas› ile ilgili olarak yap›lacak de¤iflikliklerde mali kapasite konusu öncelikli
olarak ele al›nmal›d›r. Bu iki konu aç›kl›¤a kavufltuktan sonra seçilen finansman yönteminin uygulanabilirli¤i, hakkaniyet ve verimlilik üzerindeki etkisi, talep ve arz üzerinde yaratt›¤› etki ele al›nmal› ve her
ülkenin kendi sa¤l›k sistemi, yönetim sistemi ve tarihi
geliflimi içinde farkl›l›k gösterebilen bu konu ülkeye
özgü olarak ele al›nmal›d›r.
Sa¤l›k hizmetlerinin finansman yöntemleri en genel olarak Bismarck ve Beveridge modelleri olarak s›n›fland›r›lmaktad›r. Bismarck modeli sosyal sigorta ilkeleri çerçevesinde bir örgütlenmeyi Beveridge modeli ise a¤›rl›kl› olarak vergiler arac›l›¤› ile finanse edilen
bir sa¤l›k sistemine iflaret etmektedir. Ancak burada
unutulmamas› gereken önemli bir nokta, afla¤›da daha
20
ayr›nt›l› olarak ele al›nacak olan sa¤l›k hizmetleri finansman
yöntemlerinin her ülkede ayn› anda mevcut oldu¤u ve bir ülkenin finansman yap›s›n› o ülkede en a¤›rl›kl› olarak kullan›lan yöntemin belirledi¤idir. Örne¤in Birleflik Krall›k vergilere dayal› bir sistemi benimsemesine karfl›n sa¤l›k için ayr›lan
kaynaklar›n bir bölümü (%16) sosyal sigorta keseneklerinden
gelmektedir.
Roberts ve arkadafllar›na göre (2004), herhangi bir finansman yönteminin olumlu ve olumsuz yönlerini de¤erlendirirken göz önüne al›nmas› gereken en önemli konular, bu yöntemin hakkaniyet üzerine yapt›¤› etki, risk havuzlama derecesi ve genel ekonomik etkileri olmal›d›r. Buna göre cevaplanmas› gereken sorular flu flekilde s›ralanabilir:
l Finansal yükü kim üstleniyor?
l Yüksek risk gruplar› ile düflük risk gruplar› aç›s›ndan
ele al›nd›¤›nda finansman yöntemi yüksek risk gruplar›n› ne
dereceye kadar koruma alt›na al›yor?
l Finansman yönteminin yat›r›mlar› teflvik, istihdam f›rsatlar› gibi ekonomik etkileri neler olabilir?
Sa¤l›k hizmetlerinin finansman›nda temel olarak dört temel yöntemden sözedilebilir: Genel vergiler, sosyal sigorta,
özel sigorta, cepten yap›lan ödemeler. Bunlara ilave olarak,
piyango, amaçl› vergi, aç›k finansman›, toplum finansman›
gibi yöntemler de bulunmakla birlikte bunlar uygulamada
yayg›n olmad›¤› ve temel finansman yöntemi olarak kabul
edilmedi¤i için burada ele al›nmayacakt›r.
1. Genel Vergiler
Sa¤l›k hizmetlerinin genel vergilerden finansman›nda bir
ülkede toplanan vergilerin genel bütçe arac›l›¤› ile sa¤l›k sektörüne ayr›lmas› söz konusudur. Ülkenin vergi yap›s› ve
vergi yap›s›n›n adaleti ile vergi toplama kapasitesi,
yöntemin sa¤l›k hizmetlerinin sunumu ve performans› üzerinde olumlu ve olumsuz etkisinin belirleyicileridir. Dolayl› vergilerin (katma de¤er vergisi gibi) a¤›rl›kl› oldu¤u sistemlerde, sa¤l›k hizmetlerinin a¤›rl›kl› olarak vergilerden finanse edilmesi
hakkaniyet ilkesini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Ekonomik etkisi aç›s›ndan ele al›nd›¤›nda ise yüksek vergi düzeyi daha çok gelir yaratma
konusundaki motivasyonu azaltabilece¤i gibi ülkenin
uluslar aras› alanda rekabet edebilme gücünü ve yat›r›m
potansiyelini de olumsuz yönde etkileyebilir. Uluslararas› deneyim, bir ülke zenginlefltikçe, vergi taban› geniflleyerek vergi adaletine yaklafl›ld›kça ve devletin vergi
toplama kapasitesi artt›kça sa¤l›k hizmetlerinin a¤›rl›kl›
olarak vergilerden finanse edildi¤ini göstermektedir. Örne¤in Avrupa Birli¤i içinde Yunanistan, ‹spanya ve Portekiz sa¤l›k hizmetlerinin finansman›nda öncelikle sosyal sa¤l›k sigortas› finansman›n› benimsemifl daha sonra
vergilere dayal› bir sisteme geçmifltir.
2. Özel Sa¤l›k Sigortas›
Özel sa¤l›k sigortas›nda, birey ya da gruplar›n özel
sektörde birbirleriyle rekabet eden sa¤l›k sigortas› kurumlar›ndan prim ödeyerek sa¤l›k hizmetlerini güvence
alt›na almalar› söz konusudur. Özel sa¤l›k sigortas›n› sosyal sigortadan ay›ran en önemli farkl›l›k primlerin “havuzlanm›fl risk” esas›na göre de¤il, kiflisel risk ya da birey ve
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
DOSYA-SA⁄LIK VE KAL‹TE
gruplar›n hastalanma olas›l›¤›na göre belirlenmesidir. Özel
sa¤l›k sigortac›l›¤›, ülkenin ekonomik zenginli¤i artt›kça geliflme e¤ilimindedir. Çal›flanlara yönelik olarak iflverenler taraf›ndan desteklenen grup sigortalar›, özel sigortac›l›¤›n gelifliminde önemli rol oynamaktad›r. Özel sa¤l›k sigortas› genel
hakkaniyetin sa¤lanmas› aç›s›ndan oldukça problemlidir.
Primler gelir ile iliflkili olmad›¤› için oldukça regresifdir. Ayr›ca ekonomik statü ile sa¤l›k statüsü aras›ndaki ters iliflki
göz önüne al›nd›¤›nda riske dayal› primler yoksullar›n daha
çok prim ödemesi ile sonuçlanmaktad›r. Özel sa¤l›k sigortas›n›n risk seçimi konusunda sosyal sigortaya göre daha özgür
olmas›, tüketici portföyü içinde “daha sa¤l›kl›” bireyleri tercih etmelerine neden olabilmektedir. Literatürde, “kaymak s›y›rma” (cream skimming) olarak nitelendirilen bu olgu, sa¤l›k hizmetlerini a¤›rl›kl› olarak özel sigortalar arac›l›¤› ile finanse eden sistemlerde kronik ve ölümcül hastal›¤a sahip
olanlar›n aleyhine bir sonuç do¤urmaktad›r.
3. Cepten Yap›lan Ödemeler
Bireylerin sa¤l›k hizmeti ald›klar› anda herhangi bir geri ödeme kurumu taraf›ndan
geri ödenmeyen ve ceplerinden
yapt›klar› ödemeler bu kategoriye girmektedir. Cepten
yap›lan ödemelerin sa¤l›k
hizmetlerinin finansman›nda
ilave kaynak yaratabilece¤i
ve sa¤l›k hizmetlerinin gereksiz kullan›m›n› engelleyerek
kaynaklar›n kötü kullan›m›n› engelleyebilece¤i öne sürülmektedir.
Cepten yap›lan ödemeler hem risk
koruma hem de hakkaniyet aç›s›ndan
en kötü finansman yöntemidir. Özellikle
düflük gelir ile düflük sa¤l›k statüsü aras›ndaki iliflki göz önüne al›nd›¤›nda, ödeme yükünün
hem gelir hem de sa¤l›k statüsü aç›s›ndan en kötü konumda
olanlara yüklenmesi anlam›na gelmektedir. Cepten yap›lan
ödemelerle ilgili olarak yap›lan tart›flmalarda s›k s›k gündeme gelen bir baflka konu informal ödemelerin kapsam ve boyutudur. ‹nformal ödemelerin cepten yap›lan ödemelerin
önemli bir bölümünü oluflturdu¤u bir ülkede cepten yap›lan
ödemelerin miktar›n› ölçmek oldukça güçtür.
4. Sosyal Sa¤l›k Sigortas›
Sosyal sa¤l›k sigortas›, “devlet birimleri taraf›ndan düzenlenen, empoze edilen veya kontrol edilen bir risk paylafl›m flekli” olarak tan›mlanabilir. Sosyal sa¤l›k sigortas›, fayda ve katk›lar›n tan›mland›¤› yasal düzenlemelerle kurulur ve
kat›l›m, tan›mlanm›fl nüfus kesimleri için zorunludur . Zorunlu sosyal sigorta bir toplumda refah›n da¤›t›m› aç›s›ndan çok
önemli rol oynayabilir ve bunu iki flekilde gerçeklefltirir. Birincisi; primlerin bireyin morbiditesi ya da sahip oldu¤u riskler ile iliflkisi olmamas› nedeniyle düflük risk gruplar›ndan
yüksek risk gruplar›na bir sübvansiyon söz konusudur. ‹kincisi; kat›l›m›n gelir ile birlikte artmas› nedeniyle, yüksek gelir grubundakiler ayn› riske sahip olsalar dahi düflük gelir
grubundakilere göre daha fazla katk›da bulunmak durumundad›r. Sosyal sa¤l›k sigortas›n›n temel özellikleri flu flekilde
s›ralanabilir:
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
1. Zorunlu üyelik
Sosyal sigortan›n en önemli özelli¤i, kapsam alt›na al›nan
tan›mlanm›fl nüfus aç›s›ndan “zorunlu” olmas›d›r. Bu konu
ile ilgili düzenlemeler ülkeden ülkeye farkl›l›k gösterebilir.
Sosyal sigorta uygulamalar›n›n tüm nüfusu kapsama zorunlulu¤u yoktur. Tüm nüfusu kapsamas› durumunda “genel sa¤l›k sigortas›” olarak adland›r›lmaktad›r.
2. ‹flçi ve iflveren katk›lar›
Sosyal sigortan›n temel özelli¤i, primlerin, çal›flanlar›n ve
iflverenlerin ücretlerinin belirli bir yüzdesi al›narak belirlenmesidir. Bireyin sahip oldu¤u riskleri göz önüne almad›¤›
için bu primler baz› yazarlara taraf›ndan bir baflka “vergi”
olarak da nitelendirilmektedir (Appleby, 1992).
3. Risk seçiminin olmamas›
Yukar›da belirtildi¤i gibi, çal›flanlar›n ücretleri esas al›narak belirlenen primlerin bireyin ya da grubun aktüaryal riski
ile bir iliflkisi yoktur. Özel sa¤l›k sigortas›nda primler belirlenirken bireysel riskler esas al›nmakta, bu durum da yafll›
ya da sa¤l›ks›z bireylerin primlerinin di¤erlerine göre
daha yüksek olmas› ile sonuçlanmaktad›r. Ancak sosyal sigortada bu risklerin göz önüne al›nmamas›, sa¤l›kl›lar›n sa¤l›ks›zlar›, gençlerin yafll›lar› ve zenginlerin yoksular› sübvanse etmesini sa¤lamaktad›r.
Bir sosyal sa¤l›k sigortas› planlan›rken
cevaplanmas› gereken kritik sorular sigorta
hizmetinin tek bir kurum mu yoksa birden çok kurum taraf›ndan m› verilece¤i, kimlerin kapsam alt›na al›naca¤› ve
teminat paketinin hangi hizmetlerden
oluflaca¤› ve geri ödeme mekanizmas›n›n
nas›l örgütlenerek hizmet sunucular›na
verdikleri hizmetlerin karfl›l›¤›n›n nas›l ödenece¤idir.
Sosyal sa¤l›k sigortas› Türkiye’de oldu¤u gibi tek bir kurum taraf›ndan örgütlenip herkesin bu kuruma üye olmas› istenebilir ya da Almanya örne¤inde oldu¤u gibi çok say›da sigorta kurumu nüfusun de¤iflik kesimlerini kapsam alt›na alabilir. Çok kurumlu sistemlerde sigorta kurumlar› aras›nda tüketici lehine olmak üzere rekabeti teflvik edici bir yöntem de
benimsenebilir. Ancak bu durumda, teminat paketlerinin sigortal›lar aleyhine geliflmesini ve ters seçimi (sa¤l›kl› bireyleri kapsam alt›na al›p sa¤l›ks›zlar› almama) engelleyici politikalar›n da gelifltirilmesi gereklidir. Hizmet sat›n alan tek bir
kurumun olmas›, kurumun monopsonik gücünü kullanarak
fiyatlar› kontrol alt›nda tutmas›n› sa¤layabilir. Ancak rekabetin olmamas› nedeniyle tek kurumlu sosyal sa¤l›k sigortas›nda verimlilik motivasyonu daha düflük olabildi¤i gibi kurumlar aras›nda rekabetin olmamas› kalite ö¤esini de olumsuz
yönde etkileyebilir (Barnighausen, Sauerborn 2002; Hussey,
Anderson, 2003; Kutzin, 2001; Saltman Mierzowski, 1993).
Sosyal sa¤l›k sigortas› sisteminde cevaplanmas› gereken
ikinci kritik soru teminat paketinin kapsam›d›r. Bu soru hem
politik hem de teknik aç›dan en zor sorulardan biridir. Temel
teminat paketine karar verilirken göz önüne al›nmas› gereken
üç faktö söz konudur. Bunlar; (1) kaynak miktar›, (2) teminat
kapsam›na al›nan müdahalelerin etkilili¤i ve (3) toplumu etkileyen sa¤l›k problemlerinin büyüklü¤ü ve da¤›l›m›d›r. Genel sa¤l›k sigortas›n› tan›mlamak için bazen kullan›lan “ev-
21
DOSYA-SA⁄LIK VE KAL‹TE
rensel kapsam” her ülkede farkl› alg›lanmaktad›r. Baz› ülkelerde çok kapsaml› bir teminat paketi zengin, yoksul ay›rt etmeksizin çok s›n›rl› k›s›tlamalarla tüm nüfusa sa¤lan›rken,
di¤erlerinde teminat paketlerinde farkl› düzenlemeler söz konusudur. Baz› ülkeler, (örne¤in Hollanda ve Singapur) iki
farkl› teminat paketi kullanarak birincisinde temel hizmetleri
ikincisinde ise katastrofik hizmetleri kapsamakta bunlar› da
farkl› finansman kaynaklar› ile finanse etmektedir (Pannarunothai ve di¤erleri, 2004). Geliflmekte olan ülkelerde temel
teminat paketi ile ilgili tart›flmalar, Dünya Bankas› taraf›ndan
1993 y›l›nda yay›nlanan World Development Report ile artm›flt›r (World Bank, 1993). Raporda, geliflmekte olan ülkelerde t›bbi müdahalelerin maliyet etkilili¤ini ve ülkenin ödeme
gücünü göz önüne alarak bir “zorunlu paket” belirlenmesi gere¤i tart›fl›lm›flt›r. Buna benzer olarak Dünya Sa¤l›k Örgütü
de (WHO, 2000) geliflmekte olan ülkelerde sa¤l› hizmetlerine eflit eriflimi sa¤layabilecek, ülke taraf›ndan finanse edilebilir bir temel teminat paketini önermektedir.
Sosyal sa¤l›k sigortas›nda cevaplanmas› gereken son kritik soru, geri ödeme mekanizmas›n›n nas›l örgütlenece¤i ve
sa¤l›k hizmetlerini sunanlara verdikleri hizmetin karfl›l›¤›n›n
nas›l ödenece¤idir. Hizmet sunucular›na verdikleri hizmetlere karfl›l›k uygulanan ödeme yöntemleri (hizmet bafl› ödeme,
kifli bafl› ödeme gibi) sunulan hizmetin miktar ve kalitesinin
önemli bir belirleyicisidir. Örne¤in, hizmet bafl› ödeme yönteminde hizmet sunucusunun gereksiz hizmet verme motivasyonu oldu¤u, kifli bafl›na ödemede ise hizmet sunucusunun özellikle sa¤l›kl› bireyleri listesine kaydetme ya da hastay› bir sonraki düzeye sevk etme motivasyonu oldu¤u ortaya konmufltur. Bu konuda ayr›nt›l› bilgi için Tatar’a (2001)
baflvurulabilir. Bir ülkenin sa¤l›k hizmetlerini finanse etme
yöntemlerini belirlerken yukar›da sözü edilen kriterler ile birlikte sa¤l›k hizmetlerinin ve sa¤l›k finansman modellerinin
tarihsel geliflimi ve o ülkenin kültürel özellikleri de son derece önemlidir. Unutulmamas› gereken en önemli nokta hangi
yöntem belirlenirse belirlensin olumlu yanlar›n›n yan› s›ra
mutlaka olumsuz yanlar›n›n da olaca¤›d›r. Her ülke kendi koflullar›na ba¤l› olarak ortaya ç›kacak olumsuzluklar›n etkisini
en aza indirgeyecek yöntemleri bulmak durumundad›r.
Önemle üzerinde durulmas› gereken nokta, sa¤l›k finansman
yönteminin sa¤l›k harcamalar›n› nas›l etkiledi¤i ve sürdürülebilir bir finansman politikas›n›n nas›l gelifltirilece¤idir.
III. TÜRK‹YE’DE SA⁄LIK
HARCAMALARI VE SA⁄LIK
F‹NANSMAN YÖNTEMLER‹N‹N
SÜRDÜRÜLEB‹L‹RL‹⁄‹
Bir ülkede sa¤l›k politikalar›n›n toplumun gereksinimleri
ve kaynaklar› ile uyumlu bir flekilde belirlenebilmesi için ön
flartlardan birisi o ülkenin sa¤l›k harcamalar› ile ilgili bilgilerin yeterli düzeyde ayr›nt›l› ve do¤ru olmas›d›r. Bu zorunluluk, uluslar aras› ortamda da fark edildi¤i ve özellikle ülkeler
aras› karfl›laflt›rmalar yaparken harcamalar› standart hale getirme zorunlulu¤u ortaya ç›kt›¤› için sa¤l›k harcamalar›n›n
tahmininde, s›n›fland›rmas›nda ve sunumunda uluslar aras›
standartlar gelifltirilmifltir. Bu ba¤lamda Ulusal Sa¤l›k Hesaplar› (USH) Sistemi önce Harvard Üniversitesi taraf›ndan gelifltirilmifl ve Dünya Bankas› taraf›ndan kullan›lmaya bafllam›fl, daha sonra da OECD taraf›ndan bu metodoloji baz al›narak Sa¤l›k Hesaplar› Sistemi gelifltirilmifltir. Günümüzde
EUROSTAT, Avrupa Birli¤ine üye ülkelerin sa¤l›k harcamalar›n› iliflkin verilerini sunarken bu metodolojiyi kullanmalar›n› zorunlu k›lmaktad›r. Ulusal Sa¤l›k Hesaplar› Sistemi, bir
ülkede sa¤l›k için yap›lan harcamalar›n hangi kaynaklardan
(sosyal güvenlik kurumlar›, cepten yap›lan harcamalar gibi)
ne miktarda yap›ld›¤›n›, bu kaynaklar›n hangi sa¤l›k hizmetlerini sat›n almak için (ayakta bak›m, yatarak bak›m, ilaç gibi) hangi kurumlara (hastane, eczane, sa¤l›k oca¤› gibi) harcand›¤›n› sistematik olarak gösteren bir hesaplama sistemidir.
Ulusal Sa¤l›k Hesaplar› sisteminden elde edilen veriler, o ülkede sa¤l›k için harcanan kaynaklar›n yeterlili¤i/yetersizli¤i
hakk›nda bilgi verece¤i gibi, eldeki kaynaklar›n do¤ru ve verimli bir flekilde kullan›l›p kullan›lmad›¤› konusunda da bilgi
verebilir. Ayr›ca bu bilgilerin, ayn› sistemi kullanan bütün ülkeler için standart olmas› ülkeleraras› karfl›laflt›rmalar›n da
do¤ru yap›lmas›na olanak vermektedir. Türkiye’de OECD
Sa¤l›k Hesaplar› Sistemi ile uyumlu ilk ve tek USH 1999 ve
2000 y›llar› için yap›lm›flt›r. Bir baflka ifade ile, Türkiye’de
uluslar aras› karfl›laflt›r›labilir nitelikte sa¤l›k harcamas› verileri sadece bu y›llar için mevcuttur. Bu çal›flman›n o dönemde elde etti¤i bulgular, Türkiye’de o güne kadar bilinen birçok verinin ve savunulan birçok tezin do¤rulu¤unun da sorgulanmas›na neden olmufltur.
Tablo 1: Gayrisafi Yurtiçi Has›la ve sa¤l›k harcamalar› (cari fiyatlarla) 1998-2008 (TL)
Y›llar GSY‹H
Eski
1998 52 224 945 129
1999 77 415 272 308
2000 124 583 458 276
2001 178 412 438 500
2002 277 574 057 483
2003 359 762 925 944
2004 430 511 476 969
2005 487 202 362 279
2006 576 322 230 865
GSY‹H
Yeni
70 203 147 160
104 595 915 540
166 658 021 460
240 224 083 050
350 476 089 498
454 780 659 396
559 033 025 861
648 931 711 812
758 390 785 210
Toplam sa¤l›k
harcamalar›
5 241 000 000
8 653 000 000
13 337 000 000
20 524 000 000
27 259 000 000
33 005 000 000
37 013 000 000*
43 197 000 000*
Sa¤l›k harcamalar›n›n
eski GSY‹H içindeki pay›
6.4
6.6
7.5
7.4
7.6
7.7
7.6
7.7
Sa¤l›k harcamalar›n›n yeni
GSY‹H içindeki pay›
4.8
4.9
5.6
5.9
6.0
5.9
5.7
5.7
Kaynak:http://tuik.gov.tr/VeriBilgi.do¤tb_id=57&ust_id=16
22
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
DOSYA-SA⁄LIK VE KAL‹TE
Yukar›da sözü edilen USH çal›flmas›nda Türkiye’nin
2000 y›l›nda Gayrisafi Yurtiçi Has›las›n›n (GSY‹H) %6.6’s›n› sa¤l›k hizmetlerine ay›rd›¤› ortaya konmufltur (Berman,
Tatar, 2004). D‹E taraf›ndan 2003 y›l› için yap›lan sa¤l›k harcamalar› tahminlerinde bu rakam›n %7.4’e ulaflt›¤› belirlenmifltir (OECD, 2005). 2000-2004 y›llar› aras›ndaki art›fl›n en
önemli nedeni nüfusun hizmete eriflimi politikalar›nda yap›lan de¤iflikliklerdir. Özellikle yeflil kart sahipleri ve SSK üyelerinin teminat kapsam›n› gelifltiren ve hizmete eriflimini kolaylaflt›ran politikalar, teorik olarak da beklendi¤i üzere hizmetin kullan›m›n›, dolay›s› ile sa¤l›k harcamalar›n› art›rm›flt›r. Bu çal›flman›n en önemli katk›s›, o döneme kadar s›kl›kla
tekrarlanan “Türkiye sa¤l›¤a yeterince kaynak ay›rm›yor” tezinin sorgulanmas› olmufltur. Yukar›da verilen rakamlar, Türkiye’nin geliflmifllik düzeyi göz önüne al›nd›¤›nda ve benzer
ülkelerle karfl›laflt›r›ld›¤›nda bu tezin do¤ru olmad›¤›n› ortaya koymaktad›r. Bu tart›flma, Türkiye’nin sa¤l›k hizmetleri
ile ilgili olarak kaynak yoklu¤undan öteye, eldeki mevcut
kaynaklar› do¤ru kullanmak gibi bir probleminin oldu¤u
gündeme getirmifltir. USH çal›flmas›nda sadece toplam sa¤l›k
harcamalar›n›n boyutuna iliflkin de¤il, sa¤l›k politikalar›n› ilgilendiren ve o güne kadar göz ard› edilen di¤er verilere de
ulafl›lm›flt›r. Örne¤in, sosyal güvenlik kapsam›ndaki nüfus
tahmininin bilinenden daha düflük oldu¤u (nüfusun %80’i
tahmin edilirken % 67’si), hastanelerde yap›lan harcamalar›n
büyük oranda ayakta bak›m hizmetleri için yap›ld›¤› ve
önemli ölçüde eksik sigortal›l›k olgusunun oldu¤u gibi birçok
veri elde edilmifltir. USH çal›flmas›n›n yap›ld›¤› dönemden
sonra “Sa¤l›kta Dönüflüm” program› çerçevesinde yap›lan radikal de¤ifliklikler, sa¤l›k hizmetlerinin sunum ve finansman›nda önemli geliflmelere neden olmufl ve toplumun tüm kesimlerinin sa¤l›k hizmetlerine eriflimi konusunda yeni düzenlemeler gerçekleflmifltir. Bu düzenlemeler temelde sa¤l›k hizmetlerine olan talebin önemli ölçüde artmas›na neden olmufl
ve sa¤l›k harcamalar› da buna paralel olarak artm›flt›r.
Bu noktada Türkiye’de GSY‹H’nin hesaplanma fleklinde
yap›lan de¤ifliklikten söz etmek gereklidir. Türkiye ‹statistik
Kurumu (TU‹K), Avrupa Birli¤i ile uyum çal›flmalar› çerçevesinde GSY‹H’nin hesaplanmas›nda iki önemli de¤ifliklik
yapm›flt›r. Birinci olarak, hesaplamada temel al›nan y›l 1987
yerine 1998 y›l› olarak de¤ifltirilmifl, ikinci olarak ise serbest
ticaret bölgelerinde yap›lan d›fl ticaret faaliyetleri de GSY‹H
için kat›lm›fl ve böylece ihracat hacmi genifllemifltir. Ayr›ca,
informal ekonominin de hesaplama içine dahil edilmesine
iliflkin önlemlerle birlikte GSY‹H tahminleri önemli ölçüde
artm›fl, bunun do¤al sonucu olarak da sa¤l›k harcamalar›n›n
GSY‹H içindeki pay›na iliflkin tahminler düflmüfltür. Afla¤›daki tabloda y›llara göre GSY‹H’da meydana gelen de¤iflimler ve sa¤l›k harcamalar›n›n GSY‹H içindeki paylar› eski ve
yeni hesaplama yöntemlerine göre karfl›laflt›rmal› olarak tablo 1’de sunulmaktad›r.
USH çal›flmas›, çal›flman›n yap›ld›¤› dönemde, sürdürülebilirlik üzerinde çok durulmas›na ve sa¤l›k harcamalar› verilerinin OECD SHS sistemine uygun olarak rutin bir flekilde
toplanmas›na yönelik örgütsel düzenlemelerin yap›lmas›na
karfl›n tekrarlanamam›fl ve rutin olarak toplanabilir hale gelmemifltir. Özellikle sa¤l›k sisteminde “Sa¤l›kta Dönüflüm”
program› çerçevesinde hizmetlerin hem sunumunda hem de
finansman›nda çok önemli de¤iflikliklerin yap›ld›¤›, nüfusun
tüm kesimlerinin sa¤l›k hizmetlerine erifliminde önemli geliflmelerin kaydedildi¤i ve birçok yeni politikan›n gelifltirildi¤i
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
bir dönemde bu verilerin elde edilememifl olmas› büyük bir
kay›pt›r. 2004 y›l›ndan bu yana sa¤l›k harcamalar› ile ilgili
olarak yap›lan bütün tart›flmalarda sa¤l›k harcamalar›n›n öngörülenden h›zl› artt›¤› ve bu h›zla artmas› halinde sürdürülebilir olmas›n›n mümkün olmad›¤› gündeme gelmifltir. Ayn›
flekilde kamu harcamalar›n› k›sma yolunda at›lan her ad›mda
sa¤l›k harcamalar› ile ilgili tart›flmalar ön s›ralar› yer alm›fl ve
bir dizi önlem al›nm›flt›r. Ancak bu tart›flmalar›n hemen hepsi sadece sosyal güvenlik harcamalar› üzerinde odaklanm›fl
ve bu harcamalar toplam sa¤l›k harcamas› olarak kabul edilmifltir. Oysa toplam sa¤l›k harcamalar› sadece sosyal güvenlik kurumlar›n›n sa¤l›k harcamalar›n› de¤il ayn› zamanda di¤er kamu kurumlar›n›n sa¤l›k harcamalar›n› ve özel sa¤l›k
harcamalar›n› da kapsamaktad›r. Sadece sosyal güvenlik harcamalar› üzerinde yo¤unlaflmak bir bütünün baz› önemli parçalar›n› göz ard› etmek anlam›na gelmektedir.
Türkiye bilindi¤i üzere sa¤l›k hizmetlerinin finansman›nda a¤›rl›kl› olarak sosyal sigorta primleri ile finanse edilen bir
finansman sistemini benimsemifl ve bu yönde gerekli ad›mlar› atm›flt›r. Son y›llarda sadece sa¤l›k hizmetlerinin finansman›nda de¤il sunumunda da köklü de¤iflimler yap›lm›flt›r ve
yap›lmaya devam etmektedir. Ancak bu de¤iflikliklerin sürdürülebilir olmas›n›n en önemli flart› politikalar› belirlerken
do¤ru verilere dayanmak ve politikalar uygulamaya geçtikten
sonra da sonuçlar›n› izlemektir. Sa¤l›k hizmetlerinin finansman› ile ilgili politikalar› izlemenin en önemli arac› ise Ulusal Sa¤l›k Hesaplar›d›r ve Türkiye finansmanda sürdürülebilirlik yolunda ilk ad›m olarak bu yöntemi rutin olarak kullanmaya bafllamal›d›r.
Kaynaklar
Appleby, J. (1992), Financing Health Care in the 1990s, Open
University Press, Bristol.
Barnighausen, T.; Sauerborn, R., (2002), ‘One Hundred and Eighteen Years of the German Health Insurance System: Are there any
Lessons for Middle and Low Income Countries’, Social Science and
Medicine, 54. sf. 1559-1587.
Berman, P.; Tatar, M., (2004), Türkiye Ulusal Sa¤l›k Hesaplar›
1999-2000, www.hm.saglik.gov.tr (eriflim tarihi Aral›k 2005).
Hoare, G.; Mills, A., (1986), Paying for the Health Sector, EPC
Publications No 2, London.
http://tuik.gov.tr/VeriBilgi.do¤tb_id=57&ust_id=16
Hussey, P.; Anderson, G.F., (2003), ‘A Comparison of Single and
Multi-Payer Health Insurance Systems and Options for Reform’, Health Policy, 66. sf. 215-228.
Kutzin, J., (2001), ‘A Descriptive Framework for Country-level Analysis of Health Care Financing Arrangements’, Health Policy, 56. sf. 171-204.
OECD, (2005), Health at a Glance OECD Indicators, OECD, Paris.
Pannarunothai, S., ve di¤erleri, (2004), ‘Universal Health Coverage in Thailand: Ideas for Reform and Policy Struggling’, Health Policy, 68. sf. 17-30.
Roberts, M. ve di¤erleri, (2004), Getting Health Reform Right. A
Guide to Improving Performance and Equity, Oxford University
Press, New York.
Saltman, R.; Mierzewski, P., (1993), ‘Benefits Covered by Health
Insurance Funds’ içinde Vienonen, M. (ed), Health Care Reforms in
Europe, WHO, Copenhagen.
Tatar, M., (2001), “Sa¤l›k Hizmeti Sunan Profesyonellere Ödeme
Yöntemleri”, Sa¤l›k ve Toplum, 11(4).
World Bank, (1993), Investing in Health, Oxford University
Press, Washington DC.
23
DOSYA-SA⁄LIK VE KAL‹TE
Sa¤l›k hizmeti harcamalar›:
De¤iyor mu?
Dr. Hasan KUfi
Sa¤l›kta Kalite ‹yilefltirme
Derne¤i (SK‹D) Yönetim
Kurulu Baflkan›
Anadolu Sa¤l›k Merkezi
Genel Direktörü
1. Girifl
a¤l›k harcamalar› tüm dünyada son 40 y›lda önemli ölçüde artt›. Bir çok ülkede ekonomik geliflme dönemlerinde
Gayri Safi Milli Has›la (GSMH) ile benzer bir art›fl görülürken, ekonomilerin krize girdi¤i ve GSMH’n›n azald›¤› dönemlerde de sa¤l›k harcamalar› artmaya devam etmifltir. Bu
nedenle, sa¤l›k harcamalar›n›n GSMH’ye oran› sürekli olarak artmaya devam ediyor.
Sa¤l›k hizmetlerinin temel girdileri; insan kayna¤›, t›bbi
teknoloji, binalar, ilaç ve sarf malzemesidir. Sa¤l›k sisteminin ç›kt›lar› ise, yaflam süresinin uzamas›, hastal›klar›n tedavisi ve bu konudaki geliflmelerdir. Bu makalede ülkemiz için
girdilerin toplam›n› içeren sa¤l›k harcamalar› ile, elde edilen
ç›kt›lar karfl›laflt›r›larak “De¤iyor mu?” sorusuna yan›t aranacak ve tamamen teknik olarak de¤erlendirilen bu perspektifin daha genifl bir tabana yay›lmas›na katk›da bulunmaya
gayret sarfedilecektir.
DÜfiÜK GEL‹R
SEV‹YES‹NDEK‹
ÜLKELER
ÖZEL CEPTEN
ÖDEME
S
2. Sa¤l›k Harcamalar›
Dünya genelinde y›lda 4.1 trilyon $ sa¤l›k harcamas›n›n
gerçekleflti¤i hesaplanmaktad›r. Bu rakam›n yaklafl›k yar›s›n› ABD taraf›ndan yap›lan harcamalar oluflturmaktad›r. Ülkeler tek tek ele al›nd›¤›nda GSMH’lar›ndan sa¤l›k için
ay›rd›klar› pay büyük farkl›l›klar göstermektedir: Az geliflmifl ülkelerde bu oran %2–4 civar›nda iken geliflmifl ülkelerde %8–16 aras›nda de¤ifliyor.
Türkiye'de sa¤l›¤a yap›lan harcaman›n GSMH’ye oran›
%5.7 olup, %8.9 olan OECD ortalamas›n›n alt›nda yer almaktad›r. Birincilik aç›k arayla ABD'de iken (%16.0), ikinci
Fransa (%11.0) ve üçüncü ‹sviçre’dir (% 10.8). (Bak›n›z
karfl› sayfadaki tablolar)
OECD ülkelerinde sa¤l›k harcamalar›n›n büyük k›sm›
kamu taraf›ndan yap›l›yor. Bu konuda iki istisna bulunmaktad›r: ABD’de sa¤l›k harcamalar›n›n yaln›zca %45.4’ü,
Meksika’da ise %45.2’si kamu taraf›ndan yap›lmaktad›r.
Türkiye’de bu oran %71 olup, OECD ortalamas›n›n (%73)
biraz alt›ndad›r. Ülkemizin 2000 y›l›nda %63 seviyesinde oldu¤unu göz önünde bulundurursak önemli bir yol al›nd›¤›
görülmektedir.
Dünya Bankas› verilerine göre, ülkelerin gelir düzeyi artt›kça kamu taraf›ndan yap›lan harcamalar›n pay›n›n artt›¤›,
cepten yap›lan ödemelerin ise azald›¤› gözlenmektedir. Bir
baflka saptama ise, özel sigorta sistemlerinin de gelir düzeyinin art›fl›na paralel olarak büyüyerek devreye girdi¤idir.
24
ÖZEL
S‹GORTALAR
ORTA GEL‹R
SEV‹YES‹NDEK‹
ÜLKELER
ÖZEL CEPTEN
ÖDEME
ÖZEL
S‹GORTALAR
KAMU
YÜKSEK GEL‹R
SEV‹YES‹NDEK‹
ÜLKELER
ÖZEL CEPTEN
ÖDEME
ÖZEL
S‹GORTALAR
KAMU
KAMU
Kaynak: World Bank, Good Practices in Healt Financing 2008
(Üstteki tablo)
Türkiye’de toplam kamu sa¤l›k harcamas› 2007 y›l›nda
26.655 milyon TL, 2008’de ise 32.250 milyon TL olarak
gerçekleflmifltir. 2009 y›l›nda harcamalar›n kontrol edilmesi
amac›yla “global bütçeleme” yönteminin üniversite hastaneleri, özel hastaneler ve ilaç harcamalar› için de hayata geçirilece¤i hükümet taraf›ndan duyuruldu. Bu flekilde harcamalar›n arzu edilen seviyenin üzerine ç›kmas›n›n engellenmesi
hedeflenmektedir. Kamu harcamalar›n›n ötesinde, ülkemizde yap›lan toplam sa¤l›k harcamalar› için farkl› veriler mevcuttur. 2008 y›l› için yap›lan bir çal›flmaya göre toplam rakam 50.910 milyar $ (City of London College Uzmanlar›
Çal›flmas›). Üzerinde görüfl birli¤i sa¤lanan rakamlar›n elde
edilmesi durumunda daha sa¤l›kl› analizlerin yap›lmas› olanakl› hale gelecektir.
TOPLAM KAMU SA⁄LIK HARCAMALARI
(Milyon TL)
Harcama Kalemi
2007
2008
‹laç
11.130
13.086
Tedavi
14.592
18.411
Devlet Hastanesi
9.234
10.202
Üniversite Hastanesi
2.631
3.392
Özel Hastane
2.727
4.817
Yolluklar
62
58
Di¤er (*)
872
695
Toplam
26.655
32.250
Di¤er(*): Optik, t›bbi malzeme vb.
Kaynak: SGK 2008 Faaliyet Raporu
Türkiye’de ilaç tüketiminin 2001’den 2008’e önemli art›fllar gösterdi¤i görülüyor. SGK Faaliyet Raporu’na göre
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
Health expenditure as a share of GDP, OECD countries, 2007
16.0
16
14
12
11.0
10.8
10.4
10.2
10
10.1
10.1
9.9
9.8
9.8
9.6
9.3
9.2
9.1
8.9
8.9
8.7
8.7
8.5
8
8.4
8.2
8.1
7.7
7.6
7.4
7.3
6.8
6.8
6.4
5.9
6
5.7
4
2
Turkey (2)
Poland
Mexico
Czech Republic
Korea
Hungary
Luxemburg (1)
Ireland
Slovak Rebuplic
Finland
Japan (1)
United Kingdom
Spain
Italy
Australia (1)
Norway
OECD Average
Sweden
NewZealand
Iceland
Greece
Denmark
Netherlands
Portuga (1)
Austria
Canada
Belgium
Germany
Switzerland
France
United States
0
(1) 2006 (2) 2005 Source: OECD Health Date 2009 June 09
Kifli bafl› sa¤l›k harcamas›nda OECD’nin en düflük miktar› Türkiye’dedir: 618$ (2005 verisi). OECD ortalamas› ise 2964 $. (2007 verisi).
Health expenditure per capita, public and private expenditure, OECD countries, 2007
7290
7000
6000
4763
5000
4417
4162
4000
3895
3763
3601
3588
3527
3452
3424
3362
3000
3323
3319
3137
2992
2964
2840
2727
2686
2671
2581
2510
2000
2150
1688
1626
1555
1388
1035
1000
823
618
Mexico
Turkey (2)
Poland
Hungary
Czech Republic
Slovak Rebuplic
Korea
Portuga (1)
Japan (1)
NewZealand
Spain
Italy
Greece
Finland
OECD Average
United Kingdom
Australia (1)
Iceland
Sweden
Denmark
Ireland
Belgium
Netherlands
Germany
France
Austria
Canada
Luxemburg (1)
Switzerland
Norway
United States
0
(1) 2006 (2) 2005 Date for Belgium. Denmark and the Netherlands are current expenditures (excluding investment). Source: OECD Health Data 2009, June 09.
(Not: Veriler ABD dolar› olarak ifade edilmekte olup, ülkeler araras› sat›n alma gücünün karfl›laflt›r›labilirli¤inin
sa¤lanmas› için sat›n alma gücü paritesine göre düzeltilmifltir).
2008 y›l›nda ilaç için yap›lan harcamalar ülkemizde yap›lan
toplam kamu sa¤l›k harcamalar›n›n yaklafl›k %41’ini oluflturmaktad›r. OECD ortalamas› ise %23’tür.
Bu fark›n aç›klanabilece¤i bir kaç nokta var: Öncelikle,
ilaçlar uluslararas› ticareti yap›lan ve fiyat› da buna paralel
olarak oluflan ürünlerdir. ‹kincisi, ülkemizde son y›llarda
sa¤l›k hizmetine eriflimin kolaylaflt›r›lmas› ile ilaç kullan›m›
artm›flt›r. Öte yandan, 2004 y›l›nda ilaç fiyatlar›n›n belirlenmesinde kullan›lmaya bafllanan ‘referans fiyat’ uygulamas›
harcamalar› k›smen dizginleyebilmifltir.
Teknolojinin sa¤l›k yönetimine deste¤i sa¤lanmadan bu
geliflmeleri izlemek ve iyilefltirme sa¤lamak olanakl› de¤ildir. Maliye, Çal›flma ve Sosyal Güvenlik ve Sa¤l›k Bakanl›klar›’n›n Hacettepe Üniversitesi ile birlikte gelifltirdi¤i
önemli bir proje mevcut. Yak›nda hayata geçirilmesi ümit
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
edilen bu çal›flma ile sa¤l›k hizmetlerinde halen kullan›lan
hizmet bafl›na ödeme sisteminin iyilefltirilerek, geliflmifl ülkelerin büyük bir ço¤unlu¤unda y›llard›r kullan›lan yatan
hastalara yönelik “Tan› ‹liflkili Gruplar” (DRGs) sisteminin
bir geri ödeme sistemi olarak uygulanmas› amaçlanmaktad›r.
3. Harcamalar›n Karfl›l›¤› Al›nabiliyor mu?
OECD’nin yapt›¤› bir çal›flmaya göre sa¤l›k durumunu belirleyen faktörler aras›nda; do¤umda yaflam beklentisi ve 65
yafl›nda yaflam beklentisinde art›fl, bebek ölüm h›z›nda düflüfl
bulunuyor. Ayr›ca; sa¤l›k harcamalar›, sigara ve alkol tüketimi, diyet, hava kirlili¤i ve kifli bafl› GSMH da bu listede yer
almaktad›r. Sa¤l›k sistemlerinin performans›n› de¤erlendirirken kullan›lan temel kriterleri ele alarak Türkiye’yi mercek alt›na ald›¤›m›zda afla¤›daki tablo önümüze ç›k›yor:
25
DOSYA-SA⁄LIK VE KAL‹TE
Do¤umda yaflam beklentisi: Ortalama yaflam süremiz
71,8 y›la ulaflmas›na ra¤men 79 y›l olan OECD ortalamas›n›n hâlâ alt›ndad›r. Öte yandan, OECD Health Data’ya göre
do¤umda yaflam beklentisi Türkiye’de son 45 y›lda güçlü bir
flekilde artmakta ve OECD ortalamas›na do¤ru yaklaflmaktad›r. OECD ortalamas› ile olan fark›n 1960’ta 20 y›l iken,
2007’de yaklafl›k 7 y›la inmifl olmas› gelecek için ümit veriyor. OECD modeline göre, aradaki fark›n yar›s›n›n sa¤l›k
harcamalar›n›n düflük olmas›na, kalan›n›n ise düflük e¤itim
seviyesine ve düflük kifli bafl› GSMH’ye ba¤l› oldu¤u tahmin
edilmektedir. Bununla birlikte, düflük alkol tüketimi aradaki
fark› azaltan bir unsur olarak yer al›yor.
Sa¤l›k harcamalar›n›n seviyesini dikkate alacak olursak;
do¤umda yaflam beklentimiz di¤er benzer ülkelere yak›n
iken, gelir seviyesine göre tabakaland›r›ld›¤›nda ise do¤umda yaflam beklentisinin benzer ülkelerin bir miktar gerisinde
oldu¤u görülüyor.
Bebek ölüm h›z›: Son 35 y›lda Türkiye’de çok önemli
bir düflüfl gösterdi ve Meksika ve Portekiz gibi ülkelere yaklaflt›. Bununla birlikte, bebek ölüm h›z› Türkiye’de 1000
canl› do¤umda 20.7 olup, bu haliyle 4.9 olan OECD ortalamas›n›n hâlâ 4 kat üzerindedir (2007 verisi). Bu rakam maalesef gelir seviyesi ve sa¤l›k harcamalar› bizimle karfl›laflt›r›labilir olan ülkelerin de üzerindedir. En düflük oranlar ise
2’lerde olmak üzere ‹skandinav ülkeleri (‹zlanda, ‹sveç ve
Finlandiya), Lüksemburg ve Japonya’dad›r.
Anne ölüm h›z›: OECD Health Data 2008’e göre
100.000 canl› do¤umda anne ölüm h›z› Türkiye’de 1973’ten
2007’ye yaklafl›k 10 kat düflmüfl ve OECD ortalamas›na
yaklaflm›flt›r. 1973’te OECD ortalamas›n›n sekiz kat› iken,
2007’de 2,5 kat›na düfltü. Bu verilere göre Türkiye’de anne
ölüm h›z›n›n, gelir seviyesi ve sa¤l›k harcamas› karfl›laflt›r›labilir olan ülkelere göre biraz daha yüksek oldu¤u görülüyor.
65 yafl›nda yaflam beklentisi: Türkiye’de 1970’ten bu
yana tutarl› bir flekilde artmaktad›r. Bununla birlikte hem kad›nlar, hem de erkeklerde bu oran›n OECD ortalamas›ndan
farkl›laflt›¤› görülüyor. 1970’te Türkiye’de kad›nlar için 65
yafl›nda yaflam beklentisi OECD ortalamas›n›n %81’i iken,
2006’da %75’e düfltü.
Sigara: Son 15 y›lda Türkiye’de sigara içenlerin oran›
düflüfl göstermekle birlikte, OECD ülkeleri içerisinde %51
ile en yüksek orana sahip ülkedir. En düflük oranlar Avustralya, ‹sveç ve ABD'dedir (tümünde % 17'nin alt›nda). Almam›z gereken çok yol olmakla beraber art›k ümidimiz de bulunuyor. Geçen y›ldan bu yana yap›lan yasal de¤ifliklikler ve
belki de ilk kez uygulaman›n s›k› bir flekilde kontrolü ile h›zla normale yaklaflmay› ümit edebiliriz.
Alkol: Türkiye’de kiflibafl› alkol tüketimi 2006 y›l› için
kiflibafl› 1,2 litre ile OECD ortalamas›n›n sadece %15’i seviyesinde bulunuyor. Bu avantaj Türkiye için do¤umda yaflam
beklentisine yaklafl›k 1,5 y›l katk› anlam›na gelmektedir.
Beslenme: OECD Health Data’ya göre Türkiye’de ortalama beslenme tatmin edici veya iyi seviyededir. Kiflibafl›
26
kalori tüketimi 3.238 kalori olup, 3.407 olan OECD ortalamas›na yak›nd›r (2003 verisi). Kiflibafl› meyve ve sebze tüketimi (sa¤l›k durumunu olumlu etkileyen bir faktör) 338 kilo ile OECD’deki en yüksek ikinci s›rada, ortalaman›n da
%50 üzerinde yer al›yor. Öte yandan; Türkiye OECD ülkeleri aras›nda en fazla düflük do¤um a¤›rl›¤› bildirmektedir.
Do¤umlar›n %11.3’ünde bebekler 2.500 gram›n alt›nda dünyaya geliyor. OECD ortalamas› ise %6,6’d›r (2007 verisi).
Obezite ve metabolik sendrom: Beslenme eksikli¤inden
fazlal›¤›na geçifl yaflayan birçok ülke gibi, Türkiye’de vatandafllar obezite ve metabolik sendrom gibi bu durumla iliflkili
kronik hastal›klar›n riskini giderek artan oranda tafl›yor.
Altyap› hakk›nda bir kaç önemli veri: Ülkemizde her
1000 kiflilik nüfusa düflen hekim say›s› 1.5 olup OECD ortalamas›n›n (3.1) oldukça alt›ndad›r. Daha da ilginç bir veri
hemflirelerle ilgili k›s›mda yer al›yor: Ülkemizde her 1000
kiflilik nüfusa düflen hemflire say›s› 2.0 iken OECD ortalamas› ise 9.6’d›r. Bu iki veri karfl›laflt›r›ld›¤›nda; OECD ortalamas› olarak hekim bafl›na kabaca 3.1 hemflire düflerken,
bizde bu oran 1.3’tür. Sa¤l›kta nitelik ve niceli¤in art›r›lmas› için ülkemizde hemflireli¤in üzerine önemle e¤ilinmesi
gerekiyor.
4. Sonuç
Sa¤l›k sistemlerinin performans›n› de¤erlendirirken kullan›lan temel kriterler aç›s›ndan incelendi¤inde, Türkiye’nin
sa¤l›k durumu son y›llarda h›zla geliflmekte ve baz› aç›lardan OECD ortalamalar›na yaklaflmaktad›r. Ancak ‘Sa¤l›kta
Dönüflüm Projesi’ ile sa¤lanan geliflmelere ra¤men ülkemizin sa¤l›k durumu OECD içindeki ve d›fl›ndaki di¤er üst-orta gelir seviyesine* sahip ülkelerle karfl›laflt›r›nca maalesef
daha düflük bir seviyede yer almaktad›r. Ortalama yaflam
beklentisi di¤er tüm OECD ülkelerinin gerisinde olup, bebek ölüm h›z› ile anne ölüm h›z› daha yüksektir.
Sa¤l›¤a ve harcamalara daha genifl bir perspektiften bak›lmas› gerekmektedir. S›kl›kla teknik insanlara b›rak›lan bu
alana politika gelifltirenler kadar, toplumun ve di¤er paydafllar›n da dahil edilmeye bafllanmas›nda say›s›z fayda bulunuyor. Bilgilendirme ve fark›ndal›k yaratma, bu sürecin en
önemli aflamas› olarak görülmelidir.
*Dünya Bankas›’n›n s›n›fland›rmas›na göre; Türkiye
Macaristan, Meksika, Polonya ve Slovakya ile birlikte üstorta gelir seviyesine sahip ülke olarak (2006 rakamlar›na göre kiflibafl› GSMH 3.956-11.115 $) tan›mlanmaktad›r. Di¤er
OECD ülkeleri ise yüksek gelir seviyesine sahip olarak (kiflibafl› GSMH 11.116 $’›n üzerinde) s›n›fland›r›lmaktad›r.
Kaynaklar:
1. Sosyal Güvenlik Kurumu, 2008 Faaliyet Raporu, Strateji Gelifltirme Baflkanl›¤›, Temmuz 2009 Ankara
2. OECD Health Data 2009, How Does Turkey Compare
3. OECD Reviews of Health Systems, Turkey, OECD and
World Bank, 2008
4. Pablo Gottret, George J. Schieber, and Hugh R. Waters; Good Practices in Health Financing, World Bank, 2008
5. Haluk Özsar›, Hastane Dergisi, 58.Say›, s:106, ‹stanbul, May›s-Haziran 2009
6. City of London College Uzmanlar› Çal›flmas›, Hospital Manager, S:48, Nisan 200
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
DOSYA-SA⁄LIK VE KAL‹TE
Sa¤l›kta dönüflüm projesinin sa¤l›k
hizmetlerinde kaliteye etkileri
Doç. Dr. Gazi ZORER
Ethica ‹ncirli Hastanesi T›bbi
Direktörü
Sa¤l›kta Kalite ‹yilefltirme
Derne¤i (SK‹D) Yönetim
Kurulu Üyesi
a¤l›k hizmetlerinde kalite denilince, ülke çap›nda sa¤l›k
S
hizmetlerinin kalitesini belirleyen uluslararas› kabul görmüfl kriterler, toplumun sa¤l›k göstergeleridir. Beklenen ortalama yaflam süresi, yeni do¤an bebeklerin ve do¤umda annelerin ölüm riski gibi kriterlerde sa¤lanan geliflmeler o ülkenin sa¤l›k hizmetlerinde baflar›y› tan›mlar. Ancak yaflam
kalitesinin yükseltilmesi için sa¤l›k hizmetlerinin yayg›n,
ulafl›labilir, hakkaniyetli olmas›na ve insan gücü aç›s›ndan
yeterli, teknolojik donan›m› uygun, iyi ortamlara ihtiyac›
var.
2003 y›l›ndan beri ülkemizde uygulamaya konulan Sa¤l›kta Dönüflüm Projesi (SDP), uygulama sürecinde toplumun
sa¤l›k göstergelerinde kimi iyileflmeler gözlenmektedir. Bu düzelen rakamlar›, bilimsel kuflkucu bir yaklafl›mla inceledi¤imizde; geliflmenin ülkemizin genel
ekonomik kalk›nmas›na paralel bir
geliflme mi oldu¤u yoksa, SDP’nin
bunun üzerine gerçekten bir etki yap›p
yapmad›¤› bilimsel yöntemlerle yap›lacak çal›flmalara gereksinim duyar. Bu yaz›n›n amac›n› aflan de¤erlendirmelere girmeden SDP’nin kimi uygulamalar›n›n sa¤l›k
alan›na etkilerinin yaflam kalitemizi etkileyen
ve ileride ortaya ç›kmas› muhtemel sonuçlar›n›
inceleyelim.
Yöntem Sorunu
SDP’ nin özü ile ilgili tart›flmalara girmeden önce
yöntem ile ilgili belirleyici bir özelli¤i ele alal›m. Sa¤l›k
Bakanl›¤› (SB) n›n ana çal›flma karakteri olarak sürekli karar
de¤ifltirme ve ertelemelere baflvurdu¤unu görüyoruz. Örne¤in, ayaktan teflhis ve tedavi yönetmeli¤i 8 ay içerisinde üç
kez de¤ifltiriliyor ve bir çok maddesi Dan›fltay taraf›ndan iptal ediliyor. Kalitenin temel kurallar›ndan biri olan, bir ifli
bir defada tam ve eksiksiz yapma prensibi baflar›lam›yor. Aile Hekimli¤i uygulamas› SDP’nin en önemli bileflenlerinden
biri, planland›¤› gibi yayg›nlaflt›r›lam›yor, gecikiyor di¤er
taraftan bu temelde yürütülmesi gereken sevk zinciri uygulamas› sürekli erteleniyor. Oysa gerekçede yer alan s›n›rl›
kaynaklar›n etkin ve verimli kullan›lmas›, kaynak israf›na
son verilmesi, maliyetlerin düflürülmesi, tüm hastal›klar›n
%90’›n›n birinci basamak aile hekimli¤i ile tedavi edilebilece¤i varsay›mlar› uygulanm›yor.
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
Bu iki örnekte nedenler araflt›r›ld›¤›nda birincisinde;
SB’n›n ça¤dafl bir yönetim anlay›fl›na sahip olmad›¤› sonucuna var›labilir. ‹kincisinde ise, sevk zinciri uygulamas›n›n
vatandafllar üzerinde oluflturaca¤› memnuniyetsizlik nedeniyle hükümete karfl› ortaya ç›kabilecek tepkilerin göze al›namad›¤›n› düflündürür. Çünkü flimdiki uygulama, isteyene
istedi¤i sa¤l›k kurumuna, üniversite, e¤itim hastanesi, özel
hastane, istedi¤i kadar baflvurma serbestli¤i tan›yor. Oysa bir
sisteme sahip hiçbir ülkede böyle bafl›bozuk bir baflvuru düzeni uygulanm›yor. Bu uygulama gerekçede yer alan tüm
savlarla ters bir özellik tafl›yor. Kaynak israf›na yol aç›yor,
maliyetleri yükseltiyor. Ekonomik kriz ortam›nda bu defa
tüm harcamalar› k›sma yönünde uygulamalara dönüflüyor.
Sa¤l›ktan tasarruf edilmeye bafllan›yor.
Kalite ve Akreditasyon Kurumu
Sa¤l›k hizmetlerinde kaliteyi art›racak en önemli giriflim,
kuflkusuz ba¤›ms›z bir kalite ve akreditasyon kurumu oluflturmak. SDP’nin önemli ayaklar›ndan birini oluflturan bu
konuda ilk y›llarda baz› çal›flmalar yap›ld›, ancak bitirilmedi. fiimdi özel hastanelere yönelik bir s›n›fland›rma yap›lmas› karar› alan SB, bu çerçevede akreditasyona eflde¤er bir çal›flmay› bafllatt›, fakat
kendi memurlar› ile. Oysa SDP’inde bu
kurumun ba¤›ms›z bir kurulufl olarak
kurulmas› öngörülüyor. Böyle bir yap›
daha bafltan siyasi etkilenmelere aç›k
SB’n›n üstelik kendisi ülkemizin en
büyük sa¤l›k hizmet sunucusu iken,
kendi kendine akreditasyon uygulamalar›na bafllamas› bilimsel yaklafl›m,
objektivite, kalite standartlar› aç›s›ndan
Dünya’da efli benzeri olmayan bir uygulamay› gösteriyor. Yine SDP’inde SB’n›n rolü
tan›mlan›rken planlay›c›, yönlendirici, desantralizasyon sa¤lamaya yönelik tan›mlar yap›lm›fl.
Fakat uygulamada bunlar›n tam tersi yaklafl›mlarla
karfl›lafl›yoruz.
Kalite ve Akreditasyon ile ilgili geliflmeler göz önüne
al›nd›¤›nda merkezi otoriter yap›dan vazgeçilmedi¤i, ba¤›ms›z objektif bilimsel kurullar›n oluflturulmas› gibi Dünya’n›n
her yerinde uygulanan ça¤dafl yöntemlerden uzak duruldu¤u
anlafl›l›yor. SB, memurlar› ile akreditasyon olamayaca¤›na
göre bu yaklafl›m›n kaliteye olumlu bir katk›s› beklenmemelidir.
E¤itim Kalitesi
Sa¤l›k alan›ndaki insan gücü aç›s›ndan bak›ld›¤›nda sürekli olarak hekim say›s›n›n az oldu¤undan bahsedilmekte
ve AB standartlar›na göre hekim say›s›n›n iki kat›na ç›kart›lmas› gerekti¤i SB yetkililerince dile getirilmektedir. Ancak esas problem hemflire ve e¤itimli yard›mc› sa¤l›k personelinde, bu yönde at›lan ad›mlar ise son derece yetersizdir.
Ülkemizde halen aktif çal›flan hemflire oran› AB ülkelerinin
27
DOSYA-SA⁄LIK VE KAL‹TE
ki döneme k›yasla, hizmete ulafl›labilirli¤in art›r›lmas›, kuyruk-s›ra beklemelerinin azalmas›, özel sektörün hizmet sunumunda artan rolü, gerçekten halkta ciddi bir memnuniyet
yaratm›flt›r. Ancak bu durum gerçek anlamda hizmet kalitesi ile örtüflmemektedir. Siyasi otoriteler için yeterli olabilen
kantitatif geliflmeler bilimsel ve objektif yaklafl›mlar sa¤lanmad›¤› takdirde kaliteye olumlu etkiler yaratmamaktad›r.
Özel Sektörde Kalite ve Akreditasyon
beflte biri düzeyindedir. Yani flimdiki say›n›n dört kat› daha
hemflireye ihtiyaç var denilebilir. Hasta güvenli¤i aç›s›ndan
büyük önem arz eden yard›mc› sa¤l›k personelinin de ön lisans düzeyinde e¤itilmesine gereksinim var, ancak bu yönde
de yeterli bir çal›flmaya rastlanm›yor.
Ülkemizde sa¤l›k hizmeti denilince ilk akla gelen hekim
oluyor. Dört ifllem hesaplar› yap›larak flu kadar say›da hekime daha ihtiyaç var denilerek, sürekli t›p fakülteleri aç›l›yor
ve t›p fakültesi kontenjanlar› her y›l art›r›l›yor. Oysa T›p E¤itiminde ve Uzmanl›k E¤itiminde kalite sa¤lamak çok kapsaml› bir yaklafl›m, çok ciddi yat›r›mlar gerektiriyor. Hiçbir
alt yap›s› olmayan, hastanesi dahi olmayan t›p fakültelerinde ö¤renci alarak yetifltirilecek hekimlerin yeterli kalitede
e¤itim göremeyeceklerini söylemek için özel araflt›rmalara
gerek yok. Varolan t›p e¤itimi ve uzmanl›k e¤itimi, yetersizlikleri nedeni ile sürekli elefltirilmekte iken, e¤itim hastanelerinin t›p fakülteleri ile iliflkilendirilmesi fikri daha çok kabul görmekte iken, flimdi her ilde bir e¤itim-araflt›rma hastanesi oluflturulmas› da uzmanl›k e¤itiminde ciddi kalite
düflmesine sebep olacak faktörlerden en önemlisi olarak ortaya ç›kmaktad›r.
SDP bileflenlerinden biri olarak son dönemde Tam-Gün
yasas› olarak bilinen, tüm hekimlerin çal›flma koflullar›n› daraltan, engelleyen bir yasa tasar›s› gündemde. Yukar›da say›lan pek çok olumsuzlu¤u daha da art›racak, kaliteyi düflürecek yapt›r›mlar içeriyor. Bu haliyle yasalaflt›¤› takdirde
özellikle e¤itim kurumlar›ndan önemli ölçüde yetiflmifl insan
gücünün kayb›na yol açaca¤› gibi ayr›ca üniversite ve e¤itim
hastanelerinde hekimleri daha çok hasta bakmaya zorlayarak, ö¤retim üyelerinin e¤itim ve araflt›rmaya ay›racaklar›
zaman› yok edici özellikler tafl›maktad›r.
Hasta güvenli¤i
Sa¤l›k hizmetlerinde kalitenin en öne ç›kan bafll›klar›ndan biri “hasta güvenli¤i” kavram›d›r. SB hastanelerinde
yang›nlar ç›kmakta, yo¤un bak›m ünitesinde 8 hasta birden
ölmekte, bebek yo¤un bak›m ünitelerinde gerekli kalite standartlar› oluflturulamad›¤›ndan 5’er 10’ar bebekler kaybedilebilmekte, sedyeden düflürülen hasta manzaralar› eksik olmamaktad›r.
Hasta güvenli¤inde ortaya ç›kan vahim durumlar, esasen
tüm uygulamalar›n yarataca¤› sonuçlar›n kaliteye etkisi yönünden yeterince dikkate al›nmad›¤›n›n somut kan›tlar› olarak de¤erlendirilmelidir. Oluflturulan bir projenin gerektirdi¤i uygulamalar›n ortaya ç›karaca¤› sonuçlar önceden tahmin
edilebilir. Sadece sa¤l›k hizmeti alanlar›n memnuniyetine
odakl› yaklafl›m kantitatif bir nitelik tafl›makta kaliteyi göz
ard› etmektedir. Projenin uygulamaya bafllamas›ndan önce-
28
Sa¤l›k hizmetlerinde kalite standartlar›n› yukar› çeken
özel sektör dinamizmi ise, SB taraf›ndan bask›lanm›flt›r. Art›k özel hastane ve t›p merkezi açmak yasaklanm›fl, muayenehane hekimleri Genel Sa¤l›k Sigortas› kapsam› d›fl›nda b›rak›larak, sistem d›fl›na at›lm›flt›r. SGK ile anlaflmal› özel
hastaneler hekim bafl›na 50 hasta bakarak devlet hastanesi
gibi olmaya zorlanmaktad›r. Özel hastanelerde hasta bafl›na
ayr›lan 20-30 dakikal›k süreler, bu bask› ile 8-10 dakikaya
düflürülmek istenmektedir. Bu kadar k›sa bir sürede “kaliteli
sa¤l›k hizmeti” sunulamayaca¤› herkesçe malumdur. Halen
sistem d›fl›nda kalabilen sadece 15-20 özel hastane, uluslararas› kalite standartlar› düzeyinde akredite edilmifl ve ideal
flartlarda sa¤l›k hizmetini sürdürmektedir.
Sonuç
Bugüne kadarki uygulamalar ile sa¤l›kta dönüflüm projesi, planland›¤› gibi dahi uygulanmamakta, sa¤l›k hizmetlerinde kaliteyi art›rmak bir yana, düflürmek yönünde pek çok
uygulamay› gündeme getirmektedir. Ülkemizde üretim ve
hizmet sektörlerinde h›zla geliflen kalite bilincinin özel sektörün yan› s›ra kamuda da yer almas› gerekti¤i tart›fl›lmaz.
Nitekim son y›llarda kamuda kalite etkinlikleri giderek art›fl
gösterirken, sa¤l›k sektörünün yönlendirici erki olan SB’n›n
ald›¤› kararlar›n ortaya ç›kard›¤› olumsuzluklar, tüm ülkenin yaflam kalitesini düflürme tehlikesini tafl›maktad›r.
Ne yap›lmal›?
Öncelikle ba¤›ms›z bir kalite ve akreditasyon kurumu
oluflturulmal›d›r. Sadece hastanelerin akreditasyonu de¤il,
sa¤l›k ile ilgili tüm uygulamalarda bu kurumun görüfllerine
baflvurulmal›d›r. T›p e¤itimi anabilim dallar› güçlendirilmeli, yeni aç›lacak t›p fakültelerinin asgari standartlar› belirlenmeli, bu standartlar› oluflturmam›fl fakültelere ö¤renci al›nmamal›d›r. E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi haline getirilen
Devlet Hastanelerinde uzmanl›k e¤itimi derhal kald›r›lmal›,
var olan e¤itim hastaneleri de üniversite hastaneleri ile
iliflkilendirilerek çal›flmal›d›rlar. Özel sektörün kalite ve akreditasyon yönünde sa¤lad›¤› uluslararas› düzeyde baflar› dinamizminin önü kesilmemelidir. Kamuda bugüne kadar yap›lan kalite çal›flmalar› desteklenmelidir. SB ve Üniversite
Hastanelerinin kalite standartlar› ba¤›ms›z kurumlar taraf›ndan de¤erlendirilmelidir. Tüm al›nan kararlarda ve yap›lan
uygulamalarda daha az siyaset, daha çok bilimsellik, kalite
odakl›l›k ve nesnellik olmal›d›r.
[email protected]
Kaynaklar
1. Sa¤l›k Bakanl›¤›, Türkiye Sa¤l›kta Dönüflüm Projesi Konsept Notu, 2003.
2. Sa¤l›k Bakanl›¤›, Türkiye Sa¤l›k ‹nsan Gücü Raporu, Mart 2008.
3. TU‹K Nüfus ve Kalk›nma Göstergeleri, www.tuik.gov.tr
4. OECD / Dünya Bankas› Türkiye Sa¤l›k Sistemi ‹ncelemesi, 2008.
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
DOSYA-SA⁄LIK VE KAL‹TE
Klinik laboratuvarlarda kalite
yönetimi ve akreditasyon
‹brahim ÜNSAL
Ac›badem Labmed, ‹stanbul,
Sa¤l›kta Kalite ‹yilefltirme
Derne¤i (SK‹D) Yönetim
Kurulu Üyesi
Ömer GÜZEL
Biruni-Centro Laboratuvarlar›,
‹stanbul, Sa¤l›kta Kalite
‹yilefltirme Derne¤i (SK‹D)
Yönetim Kurulu Üyesi
T›bbi Teflhis ve Tedavide Klinik
Laboratuvar›n Önemi
Klinik Laboratuvar hizmetleri, doktorlar›n hastal›klar› teflhis ve tedavisi konusunda verecekleri kararlara destek olmak
amac›yla hastadan al›nan kan, idrar ve di¤er örneklerin test
edilmesi esas›na dayan›r. Hizmeti olufltururken deneyimli uzman kadrolar›, ileri düzeyde kimyasal ve biyolojik yöntemler,
sofistike teknolojili cihazlar kullan›larak yüksek kalitede ve
do¤rulukta sonuçlar elde edilmesi amaçlanmaktad›r.
Klinik laboratuvarlar bir sa¤l›k kuruluflunda genellikle
hastalar›n do¤rudan izledikleri, gördükleri birimler de¤ildir
ancak ürettikleri hizmet ve bilgi, hastalar›n ilgili sa¤l›k kuruluflundan olas› en iyi servisi alabilmeleri için kritik bir rol
oynar. Laboratuvar hizmetleri yüksek düzeyde uzmanlaflm›fl
iflgücü gerektirir. Sa¤l›k kurulufllar›n›n, bu t›bbi iflgücünün
yetkinli¤i ve deneyimi olmadan istenen kalite düzeyinde tan› ve tedavi hizmetini verebilmesi güçtür.
T›p dünyas›nda son y›llar›n önemli tart›flma konular›ndan birisi verilen t›bbi kararlarda klinik laboratuvar testlerinin ne oranda a¤›rl›k tafl›d›¤›d›r. Amerikan Klinik Laboratuvarlar Birli¤i say›sal olarak en çok fatura edilen t›bbi uygulaman›n laboratuvar hizmetleri oldu¤u ve hastan›n teflhis ve
tedavisi için al›nan kritik önemdeki t›bbi kararlar›n % 70’ini
oluflturdu¤unu bildirmifltir [1,2]. Bu oran yeni tekniklerin gelifltirilmesi ve kan›ta dayal› t›p uygulamalar›n›n yayg›nlaflmas›na paralel olarak artmaktad›r[3].
‹nsan sa¤l›¤›n›n korunmas› ve do¤ru tedavinin yap›labilmesi için laboratuvar testlerinin ne kadar önemli bir yeri oldu¤unu aç›kça ortaya koyan bu durum, hizmetin kalitesi ve
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
güvenilirli¤inin önemini de art›rmaktad›r. Klinik Laboratuvar sektörü kalite güvence ve hizmet kalitesini gelifltirme konusunda uzun y›llara dayanan deneyime sahiptir.
Klinik Laboratuvarda Kalite
“Do¤ru al›nm›fl bir örnekte, do¤ru ölçüm yap›larak, uygun sürede, optimum maliyette ve do¤ru flekilde de¤erlendirile rek saptanm›fl kan flekeri sonucu, kaliteli bir ürün
veya hizmettir"
Laboratuvar ölçümlerinin kalitesi, klinik problemlerin
çözümünde baflar›l› olabilmenin belirleyici bir faktörüdür.
Ancak klinik laboratuvar hizmetlerinde kaliteli olmak sadece do¤ru ölçüm yapabilmek demek de¤ildir. Her analizde,
her koflul alt›nda do¤ru ölçüm yapabilmeyi gerçeklefltirebilmek demektir. Bu nedenle klinik laboratuvarlarda kalite yönetim sistemleri uygulaman›n analitik, organizasyonel ve
t›bbi yönlerini bir bütün olarak ele alacak flekilde tasarlan›r
ve yürütülür.
Teflhis ve tedavi hizmeti sunan doktorlar çok say›da belirti ve hastal›kla karfl› karfl›yad›rlar. Teflhis ve tedavideki belirsizlikleri giderebilmek için ise laboratuvar testlerine yo¤un gereksinimleri vard›r. Doktorlar›n ihtiyac› sadece yeterli bilgiyi elde etmekle kalmaz, bu bilgi zaman›nda elde edilmelidir.
Kalitesiz bir laboratuvar hizmetini söyle aç›klayabiliriz;
yanl›fl örnek, örneklerin etiketlerinin kar›flmas›; yanl›fl sonuç, bir baflka hastan›n sonucunu vermek; do¤ru ölçüm yapamamak, analiz s›ras›nda cihaz ve malzeme kalitesinin yetersizli¤inden dolay› hatal› sonuç vermek; uygun olmayan
sürede, kan flekeri sonucunu üç gün sonra vermek; makul olmayan bir bedel talep etmek; yeterli uzman denetimi ve gözetimi olmadan raporun verilmesi durumlar›nda hizmeti alan
taraf›n sonucu yeterli ve güvenilir bulmas› mümkün de¤ildir.
Klinik laboratuvar hizmetlerinde yukar›da say›lan temel unsurlar›n tümünde hatas›z sonuç üretmek tek hedeftir. Bu nedenle de hizmette kalitenin önemi tart›fl›lmaz konumdad›r.
Hizmette kalite sadece hizmet sunucu laboratuvar›n kendi
bilgi ve deyimi ile s›n›rl› olmamal›, ba¤›ms›z kurumlar taraf›ndan belgelenmeli ve denetlenmelidir. Güvenilirli¤i sa¤layabilmek ancak bu flekilde mümkündür.
Sa¤l›k hizmetlerinin herhangi bir aflamas›nda hizmet kalitesini belirlemek için üç temel soruya yan›t aramak zorunday›z.
l Hangi alt yap› imkanlar› kullan›ld›?
l Hangi ifllemler uyguland›?
l Hasta için elde edilen sonuç ne oldu?
Modern teknolojik alt yap› imkanlar› ve yetkin insan kayna¤› kullan›larak en do¤ru mesleki uygulamalar›n yap›lmas›,
sunulan sa¤l›k hizmetinin kaliteli olmas› için yeterli olmayabilir. Son sorunun da tatmin edici cevab›n› almak zorunday›z.
Tüm uygulamalar yap›ld›ktan sonra hasta için elde edilen sonuç yararl› oldu mu? Soruna çözüm getirebildi mi?. Hizmet
kalitesinin kritik noktas› , hizmet ç›kt›lar›n›n ölçülmesi, sürekli iyilefltirilmesi ve hasta memnuniyetinin sa¤lanmas›d›r.
29
KAL‹TE ‹Y‹LEfiT‹RME ÖNCEL‹KLER‹
DOSYA-SA⁄LIK VE KAL‹TE
Altyap›
l fiziksel yap›
l cihaz & ekipman
l insan kayna¤›
l laboratuvar bilgi iflletim sistemi
l çevre güvenli¤i & t›bbi at›klar
Süreçler
l pre-analitik; analiz öncesi hastadan örnek al›m›ndan
analiz bafllang›c›na kadar söz konusu olan süreç ve ifllemler
l analitik; hastadan al›nan örneklerin analiz aflamas›
l post-analitik; analiz ifllemleri tamamland›ktan sonra
test sonuçlar›n›n hekime ulaflmas› aflamas›na kadar geçen
tüm süreç ve ifllemler
Ç›kt›lar
l iç & d›fl kalite kontrol sonuçlar›
l kalite sistem kay›tlar›
l hasta/hekim flikayetleri
l hatal› sonuç/düzeltici-önleyici faaliyet
l hatal› uygulamalar
Sa¤l›kta kalitenin önemli göstergesi:
hasta güvenli¤i...
Sa¤l›k hizmeti almak ne kadar risklidir? Bu soru ilk olarak 1990’l› y›llar›n sonlar›nda sorulmaya baflland›. O dönemde Amerikan T›p Enstitüsü bir rapor haz›rlam›fl ve her
y›l yap›lan t›bbi hatalar yüzünden Amerika Birleflik Devletlerinde en az 98.000 kiflinin öldü¤ünü aç›klam›flt›[4]. Daha
sonra yap›lan incelemeler konuyu daha da ileriye götürdü;
hastanelerde sa¤l›k hizmeti alman›n kifliye getirdi¤i hayati
tehlikenin 1/1.000’den büyük oldu¤u; bu riskin “bungee
jumping” veya riskli da¤c›l›k aktiviteleri ile ayn› düzeyde
tehlike içerdi¤i, buna karfl›n; uçakla seyahatin veya nükleer
santralin getirdi¤i riskin 1/1.000.000 civar›nda oldu¤u hesapland›. fiafl›rt›c›yd›: Sa¤l›k hizmeti almak yaflamsal riskin
çok yüksek oldu¤u bir aland›[5].
Yukar›daki rapor, yay›nlanmas›ndan sonraki k›sa süre
içinde sa¤l›kta hasta güvenli¤ini art›rmak üzere yo¤un çal›flmalar›n da bafllat›lmas›na neden oldu. “Sa¤l›kta kalite” kavram› neredeyse “hasta güvenli¤i” kavram›yla eflanlaml› olarak alg›lan›r oldu. Sa¤l›k kurumlar›nda yap›lan tüm uygulamalar›n hastan›n güvenli¤ini art›racak flekilde yeniden gözden geçirildi¤i ve risk analizlerinin yap›ld›¤› bir sürece girildi. Yap›lan bilimsel araflt›rmalar›n ana bak›fl aç›lar›ndan biri
“hasta güvenli¤i” oldu.
Yukar›da verilen say›ya tan›sal test hatalar›, yanl›fl test istekleri, testlerin yanl›fl yorumlanmas› gibi hatalar da dahildir. Klinikte, hekimlerin verdi¤i önemli t›bbi kararlar›n en az
%60-70’i kadar›n›n tan›sal testlere dayand›¤›[6,2] düflünülürse, hasta güvenli¤i aç›s›ndan laboratuvarlar›n önemi aç›kça
ortaya ç›kmaktad›r.
Öte yandan; yukar›daki çal›flma ile aç›klanan t›bbi hatalar nedeniyle ölüm rakamlar›n›n ülkemizde daha az oldu¤unu düflündürecek herhangi bir bulgu yoktur.Özellikle klinik
laboratuvarlarla ilgili herhangi bir kalite ve analitik performans düzenlemesinin olmad›¤› ülkemizde bu oran›n ulaflabilece¤i noktalar› düflünmek korkutucudur. Çok az say›da sa¤l›k kuruluflu uluslar aras› standartlara uygun , hizmet kalitesini kan›tlayacak akreditasyona sahiptir. Bu nedenle sa¤l›k
sistemimizde klinik laboratuvarlarda hizmet kalitesi ve akreditasyon konusunda ivedilikle gerekli önlemler al›nmal›d›r.
30
Sa¤l›kta Kalite
ve
Laboratuvar
Akreditasyonu
Yüksek
Hacim
D‹YET
Yüksek Hacim
Yüksek Risk
LABORATUVAR
TESTLER‹
‹LAÇ
TEDAV‹LER‹
Yüksek Risk
CERRAH‹
‹fiLEMLER
Sa¤l›kla ilgili kriLaboratuvar,
tik kararlar›n %70’ini
sa¤l›k hizmetinin hem kalitesi hem de güvenli¤i
do¤rudan ilgilendiren
aç›s›ndan kritik öneme sahiptir
laboratuvar süreçlerinin, sa¤l›k hizmetinin
kalitesini yükseltmeye yönelik çabalar›n d›fl›nda kalmas› düflünü-lemez. Laboratuvar hizmetleri hem yüksek hacimli ifller
olmalar›, hem de hata durumunda ciddi sa¤l›k riski oluflturmalar› nedeniyle kalite iyilefltirme çal›flmalar›n›n öncelikli
alanlar›n›n bafl›nda gelir. Befl ayr› ülkede yap›lan uluslararas›
bir araflt›rmada hastalar›n en az %15’inin do¤ru olmayan test
sonuçlar› veya anormal olan bir test sonucunun gecikmeli
olarak de¤erlendirilmesi nedeni ile tedavisinde aksama oldu¤u saptanm›flt›r[7].
Hekimlerin laboratuvar testlerini önerilenden farkl› kullanma al›flkanl›klar›, eksik veya yanl›fl kullan›mlar› da yüksek oranda görülen sorunlardand›r. Bu gibi yetersizlikler
sa¤l›k hizmetinin kalitesine do¤rudan etki etmekte, t›bbi kararlarda gecikmelere, hastalar›n hastanede daha uzun süre
kalmas›na, daha da kötüsü; tan›n›n gecikerek konmas›na veya hiç konamamas›na yol açmaktad›r. Tüm bunlara ek olarak
sa¤l›k hizmetinin maliyetinde de art›fllara yol açmaktad›r[8,9].
Konunun say›sal büyüklü¤ü bir örnekle ekteki tabloda aç›klanm›flt›r. Tablodaki hesaplamalarda kullan›lan oranlar çeflitli araflt›rma bulgular›ndan[10] yap›lan iyimser ç›kar›mlard›r,
gerçek hayattaki riskimiz daha yüksektir. Bu konuda bir denetim ve düzenlemenin bulunmad›¤› ülkemizde bu oranlar›n
daha yüksek olabilece¤ini düflündü¤ümüzde konunun ne kadar yaflamsal öneme sahip oldu¤u kendili¤inden ortaya ç›kmaktad›r.
VARSAYIM
Testlerin yaklafl›k %1’i hatal› ve Hatal› testlerin %6’s› uygun olmayan
tedaviye yol aç›yor
Laboratuvar›n y›ll›k rapor etti¤i test (e¤itim hastanesi) 4.000.000
Bir y›ll›k hatal› test say›s› (%1) : 40.000
Uygun olmayan tedaviye yol açan test say›s›(9/) : 2.400
LABORATUVAR HATALARI NEDEN‹YLE HER GÜN EN AZ 8 HASTA
C‹DD‹ SA⁄LIK R‹SK‹ YAfiAMAKTADIR
Yukar› bahsedilen bulgular, çeflitli ülkelerde laboratuvar
hizmetlerinin daha iyi hale getirilmesi için uyulmas› gereken
baz› kriterlerin yay›nlanmas›na yol açm›fl ve genellikle merkezi otoriteler taraf›ndan hizmette sa¤lanmas› gereken minimum performans seviyelerinin tan›mland›¤› bir yap›ya kavuflturulmufltur. Amerika Birleflik Devletlerinin CLIA veya
Almanya’n›n Rilibak düzenlemeleri öncü çal›flmalard›r. Bu
gibi düzenlemeler ile laboratuvar testlerinde sa¤lanmas› gereken minimum düzeydeki analitik performans tan›mlanmaktad›r. Zorunlu kriterlerin belirlenmesine paralel olarak,
ço¤unlukla mesleki örgütlerin öncülü¤ünde gönüllü akreditasyon çal›flmalar› bafllam›fl ve son yirmi y›l içinde konuya
ISO’nun da dahil olmas› ile laboratuvar akreditasyonu çok
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
DOSYA-SA⁄LIK VE KAL‹TE
ayr›nt›l› olarak kuralland›r›lm›flt›r.
Klinik laboratuvar akreditasyon standartlar›
Uzun bir
haz›rl›k sürecinden sonra
KAL‹TE YÖNET‹M KAL‹TE YÖNET‹M KAL‹TE YÖNET‹M
2003 y›l›nda
uygulamaya
TEKN‹K fiARTLAR TEKN‹K fiARTLAR
geçen
ISO
Standartlar›n Evrimi
TIBB‹ fiARTLAR
15189 standard›n›n [11]
amac› t›bbi laboratuvarlarda güvenli¤in, hastalar›n ve tedaviden do¤rudan sorumlu olan klinik personelin ihtiyaç duydu¤u do¤ruluk ve kalitenin sa¤lanmas›d›r. Bu genel ifade ›fl›¤›nda, laboratuvar kalite çal›flmalar›n›n tarihsel geliflimini
gözden geçirmek, bu yeni standard›n kalite yaklafl›m›n› daha iyi alg›lamak aç›s›ndan önemlidir.
ISO 15189 standard›, kalite yönetim modeli olarak ISO
9001 standard›n›n ana yap›s›n› tafl›maktad›r. Laboratuvarlarla ilgili bir önceki önemli standart olan ISO 17025 standard›na göre en önemli farkl›l›¤› ise, teknik yeterlilik koflullar›na ek olarak, hastaya en fazla t›bbi fayday› sa¤layacak koflullar›n da yerine getirilmesidir. Tarihsel olarak, ISO 17025
standard›n›n uygulanmaya bafllanmas› ile; bu standard›n laboratuvar uygulamalar›n›n teknik yeterlili¤i konusunda etISO 9001
ISO 9000:2000
ISO 9000:1994
ISO 9000:1987
NATA ‹LAÇ
(1947) (1945)
ISO 17025
ISO 15189
TQM Sonras›
ISO 15189:2003
T›bbi
Medical Laboratories
Gereklilikler
Particular Requirements for Quality
& Competance
Test ve Kalibrasyon
Yetkinli¤i için
ISO 17025:1999
Gereklilikler
(Standart)
ISO/IEC Guide 25
Gereklilikler
2nd Ed. 1990
(Test/Kalibrasyon)
ISO/IEC Guide 25
1 st Ed. 1982
Gereklilikler (Test)
ISO/IEC
Guide 25
1978
K›lavuz (Test)
kin olmas›na karfl›n, özellikle t›bbi laboratuvarlarda hasta
güvenli¤ini do¤rudan ilgilendiren baz› alanlarda tan›ms›z
kald›¤› ve ve bu standard›n klinik laboratuvarlar için gelifltirilmesi gerekti¤i fark edildi. Bu konuda yap›lan uzun bir haz›rl›k süreci sonunda ISO 15189 standard› uygulamaya geçti. Afla¤›daki tabloda laboratuvarlarla ilgili üç standard›n geliflme kronolojisi görülmektedir.
Son y›llarda genel t›bbi kalite çal›flmalar›n›n yo¤unlaflt›¤› en önemli alanlardan biri “hasta güvenli¤i” dir. Do¤al ola-
Klinik laboratuvarlarda kalite yönetimi ile ilgili standartlar
ISO
ISO
ISO
ISO
ISO 22367
Medical laboratories - Particular requirements
for quality and
Medical laboratories - Requirements for safety
Clinical laboratory testing - Guidance on applications
of ISO 15189
POCT - Requirements for quality and competence
Medical laboratories - Reduction of error through risk
management and continual improvement
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
rak tüm t›bbi süreçler gibi laboratuvar süreçlerinde de “hasta güvenli¤i” perspektifi ile gözden geçirilebilecek çeflitli
ayr›nt›lar bulunmakta, bu ayr›nt›lar ISO 15189 standard›n›n
önceki standartlardan farkl›l›¤›n› oluflturmaktad›r.
Klinik Laboratuvarlar›n Akreditasyonu
Akreditasyon , Klinik Laboratuvarlar›n uluslar aras›
standartlara göre denetlenerek mesleki yeterlilik, yetkinlik,
ba¤›ms›zl›k ve performans kapasitelerini kan›tlamalar›d›r.
Akreditasyon, uluslar aras› tan›n›l›rl›¤› olan, yetkilendirilmifl
bir kurum taraf›ndan yap›lan denetim sonras›nda kazan›lan
bir yetkinlik olmas› nedeniyle hizmet sunan laboratuvar›n
uluslar ars› tan›n›l›rl›¤›n› sa¤lar.
Klinik Laboratuvarlarda güncel akreditasyon standard›
ISO 15189 dur. Ulusal Akreditasyon Kurumuna baflvuracak
laboratuvar bu standard›n gerektirdi¤i tüm haz›rl›klar› yapm›fl olmal›d›r. Akreditasyon kurumu bir plan dahilinde ve
karfl›l›kl› mutabakatla laboratuvar› denetler. Denetim talep
edilen kapsam ve hizmet çeflitli¤ine ba¤l› olarak birden fazla uzman denetçinin, birkaç gün sürebilecek bir faaliyeti olarak gerçekleflir. Laboratuvar›n uygulamalar›nda önemli bir
uygunsuzluk saptanmad›¤›, saptanm›fl olan küçük uygunsuzluklar var ise bunlar›n giderildi¤i koflulda laboratuvara akreditasyon belgesi verilir. Bu belge laboratuvar›n hizmet kalitesini uluslar aras› standartlara uygun flekilde yürüttü¤ü, denetledi¤i ve denetletti¤i anlam›n› tafl›maktad›r. Hasta güvenli¤inin önemli bafllang›ç noktalar›ndan birisidir.
Ülkemizde akredite klinik laboratuvarlar›n say›s›n›n artmas› ve bu kurumlar›n hizmet kalitesini gelifltirme konusunda birbirleriyle yar›fl içerisinde olmalar›n› diliyoruz.
Kaynaklar
1. USA GAO Report to Congressional Requesters. Clinical Lab
Quality, June 2006
2. Regan M, Forsman R; The Impact of the Laboratory on Disease Management, Dis Manage., 9:122-130, 2006
3. Bugter-Maessen AM, Winkens RA, Grol RP, etal. Factors
predicting differences among general practitioners in test ordering
behaviour and in the response to feedback on test requests. Fam
Pract. 13:254-258, 1996.
4. To Err Is Human: Building a Safer Health System; Institute of Medicine, USA, 2000
5. Lucian Leape – Quality Institute Conference “Making the laboratory a key partner in patient safety”, Keynote Speech , April
13, 2003, Atlanta, GA
6. Boone, DJ; Is it safe to have a laboratory test?, J Accred Qual Assur., 10:5-9, 2004
7. Patients Report Barriers to Primary Care, Lab Test Errors or Delays, International Survey of Five Nations. Health Affairs, October 28, 2004.
8. Danzon PM, Manning WG, Marquis MS. Factors affecting
laboratory test use and prices. Health Care Financing Rev.
1984:5;23-32.
9. van Walraven C, Naylor CD, Do We Know What Inappropriate Laboratory Utilization Is? A Systematic Review of Laboratory
Clinical Audits, JAMA., 280:550-558,1998
10. Plebani M, Carraro P, Mistakes in a stat laboratory: types
and frequency. Clinical Chemistry. 43:1348-1351, 1997
11. ISO 15189:2003 Medical laboratories - Particular requirements for quality and competence, International Standards Organisation, 2003
31
DOSYA-SA⁄LIK VE KAL‹TE
Elektronik sa¤l›k kayd› ve klinisyen
Laboratuar sistemi bileflenleri
Yrd. Doç. Dr. Kemal
Hakan GÜLKESEN
T›p Biliflimi Derne¤i Baflkan
Yard›mc›s›
Akdeniz Üniversitesi T›p
Fakültesi Biyoistatistik ve T›p
Biliflimi AD
cil servisin önünde duran taksi floförü, koflturarak içeri
A
girdi, “Yetiflin, adam bay›ld›” dedi. Görevliler sedyeyi
taksinin yan›na götürerek 60 yafllar›ndaki adam› sedyeye ald›lar, acil servisin muayene odas›na götürdüler. Dr. Sevil Han›m, hemflire hastan›n vital bulgular›na bakarken di¤er hemflireye damar yolu açmas›n› söyledi ve pupilla ›fl›k refleksine
bakt›. Birkaç dakika içinde klinik tablo ortaya ç›km›flt›; taflikardik, kan bas›nc› normalin biraz üstünde, ›fl›k refleksi normal, bilinci kapal› bir hasta. Taksi floförü, adam›n havaalan›ndan taksiye bindi¤ini, ‹stanbul’dan ifl görüflmesi için Ankara’ya gelmifl oldu¤unu, hakk›nda baflka bir fley bilmedi¤ini söyledi. Dr. Sevil Han›m, akl›ndan olas›l›klar› geçirdi ve
bir dizi test istemeye karar verdi.
Acil serviste çal›flan bir hekimin her zaman karfl›laflabilece¤i bu olay, baflka koflullarda daha farkl› geliflebilir. Dr.
Sevil Han›m, yukar›da anlat›lan hastan›n önceki klinik bilgilerine ulaflabilseydi, belki onun koroner kalp damarlar›nda
problemi oldu¤unu, belki yak›n tarihte bir serebrovasküler
olay geçirdi¤ini, belki de endokrin bir hastal›¤› oldu¤unu görebilecekti. Böylece, acil serviste çok k›ymetli olan dakikalar, belki saatler kazanacakt›.
Peki, hastan›n önceki sa¤l›k bilgilerine ulaflmak nas›l
mümkün olabilir? Günümüzde, teknolojinin olanaklar› bir insan›n sa¤l›k bilgilerine gereken yerden, gerekli zamanda, uygun kifliler taraf›ndan ulafl›lmas›n› mümkün k›lmaktad›r. Kiflinin do¤umundan önce bafllayan ve ölümünden sonras›na kadar devam eden, farkl› sa¤l›k merkezleri taraf›ndan oluflturulmufl, tüm önemli sa¤l›k verilerini kapsayan bir sa¤l›k kayd›
oluflturmak mümkündür. Buna “elektronik sa¤l›k kayd›”
(ESK) denir. ESK, demografik veriler, izlem notlar›, sorunlar,
ilaç tedavileri, vital bulgular, t›bbi öykü, afl›lar, laboratuar verileri, radyoloji raporlar› gibi sa¤l›k kay›tlar›n› içerir.(1)
ESK’n›n anahtar bileflenleri nelerdir?(2)
Yönetsel sistem bileflenleri
Kay›t, kabul, taburculuk ve sevk bilgilerini içerir. Hastan›n sistemde sorunsuz olarak tan›mlanmas› için benzersiz
(unique) bir tan›mlay›c› gerekir. Bunun için bir kurum içinde dosya numaras› kullan›l›rken, ulusal çaptaki tan›mlay›c›n›n nas›l olaca¤› konusunda farkl› farkl› yaklafl›mlar vard›r.
Ülkemizde bu amaçla vatandafll›k numaras› (TC kimlik no)
kullan›lmas› düflünülmektedir.
32
Laboratuar sistemleri, genellikle ESK’ya arayüzler ile
ba¤lanan izole sistemlerdir. Sa¤l›k kurumlar›nda laboratuar
bilgi sistemi (LBS) olarak yap›land›r›lm›fl, order, sonuçlar,
randevular, faturalar ve çeflitli yönetsel bilgileri içeren sistemlerden al›nan verilerle oluflturulur.
Radyoloji Sistem Bileflenleri
Radyoloji bilgi sistemleri (RBS) sa¤l›k kurumlar›n›n radyoloji bölümleri taraf›ndan kullan›l›r ve randevu, raporlama,
izlem gibi bilgiler içerir. Genellikle radyoloji görüntülerinin
dijital ortamda saklanmas› ve iletilmesini sa¤layan PACS
(picture archiving communication system) ile birlikte kullan›l›r.
Bilgisayarl› hekim talimat girifli
(Computerized Physician Order Entry)
Klinisyenlerin elektronik ortamda laboratuar, eczane,
radyoloji talimatlar›n› verebilmesini sa¤lar. ‹laç ve doz hatalar›n›n bu sistemlerin kullan›m› ile azalmas› beklenmektedir.
Ayn› tetkikin ikinci kez istenmesi durumunda da sistem uyar› verir.
Klinik Belgeleme
Klinik notlar, hasta de¤erlendirmesi, raporlar, verilen
ilaçlar gibi bilgilerin kaydedilmesi için kullan›l›r. Klinik belgeleme ile afla¤›daki kay›tlar tutulabilir:
* Hekim, hemflire notlar› ve di¤er klinik notlar
* Vital bulgular, ald›¤› ç›kard›¤›, problem listeleri, verilen ilaçlar›n kay›tlar›
* Peri-operatif notlar
* Ç›k›fl özetleri
* Onamlar
T›bbi cihazlar›n üretti¤i veriler de kaydedilebilir, bu veriler hastan›n klinik bilgi ak›fl›na entegre edilebilir ve hastan›n durumundaki de¤iflimlerle tetiklenen gerçek zamanl›
uyar›lar üretilebilir.
ESK ne yarar sa¤lar?
ESK, temelde t›bbi bak›m›n kalitesini art›rmay› amaçlar.
Hastan›n sa¤l›k bilgilerine bütünsel bir bak›fl sa¤lamas›, hastan›n tan›, tedavi ve takibinde önemli detaylar›n gözden kaçmas›n› engeller. Hem kurumsal, hem de ulusal düzeyde sa¤l›k yönetimini kolaylaflt›r›r. Bunu, do¤ru ve tam veriden üretilmifl yönetsel bilgiye eriflimin h›zl› ve kolay olmas›n› sa¤layarak yapar. Örne¤in, pazartesi günleri enfeksiyon hastal›klar› klini¤ine kaç hasta gelmektedir, ya da ameliyathanedeki frozen tan›lar› kesin tan› ile ne kadar uyuflmaktad›r veya pnömoni tan›s› konulduktan sonra kaç saat içinde antibiyotik bafllanmaktad›r gibi kurumsal sorulara ve öte yandan,
diyabetli hastalar›m›z›n ne kadar›n›n kan flekeri regüledir,
Karadeniz bölgesindeki kanser vakalar›nda art›fl var m›d›r,
böbrek yetmezli¤inin ülkemize y›ll›k maliyeti nedir gibi ulusal sa¤l›k bilgilerine h›zl› bir eriflim sa¤lamak için gereken
altyap›y› oluflturur. Günümüzde baz› hastaneler, çal›flanlar›
ve hastalar› ile bir belde nüfusu kadar insana ev sahipli¤i
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
DOSYA-SA⁄LIK VE KAL‹TE
yapmaktad›r. Bu yap›n›n içinde adeta bir flehirde olan her
fley (otelcilik, lokantac›l›k, çeflitli düzeylerde e¤itim, personel yönetimi, hastane enfeksiyonu, muhasebe, teknik servisler, kaotik yap›da süreçler, ekiplerin ve kiflilerin ortaklafla
yürüttükleri ifllemler vb) olmakta, bu kadar karmafl›k yap›lar›n yönetilebilmesi için bilgi sistemleri vazgeçilmez hale
gelmektedir. Ne yaz›k ki ülkemizde henüz sa¤l›kta bilgi iflleme deyince akla finansal veriler ve finansal yönetim gelmektedir, ancak gerçek sa¤l›k verisine eriflilemeyen bilgi sistemlerinin yönetsel hedeflere tam olarak hizmet etmesi beklenemez.
Ayr›ca ESK’n›n maliyetleri düflürmesi de yayg›n bir beklentidir. Tetkik tekrarlar›n› ve gereksiz tetkikleri azaltmas›,
t›bbi uygulama hatalar›ndan kaynaklanan maliyetleri düflürmesi, yat›fl süresini k›saltmas› beklenir. T›bbi ifllemleri kay›t
alt›na almas› ve sa¤l›k personelini denetlenebilir k›lmas›,
otomatik uyar›lar ile t›bbi hatalar› engellemesi, yöneticilere
sundu¤u olanaklarla daha iyi bir yönetime izin vermesi gibi
avantajlar› vard›r ve bu konularda çok say›da bilimsel yay›n
ile ESK’n›n faydalar› gösterilmifltir.
ESK için ne gerekir?
Sa¤l›k sektöründe, bir banka veya süpermarket gibi anlafl›l›r ve k›s›tl› say›da veriye sahip verileri içeren kurumlar
yoktur. Çok say›da çal›flan tipi, ilaç, cihaz, tetkik, tan›, ifllem,
malzeme ve kavram içeren, gri alanlar› bulundu¤u çok karmafl›k bir sektördür. Amerikan Ulusal T›p Kütüphanesinin
haz›rlad›¤› Metathesaurus’da bir milyon kavramdan söz
edilmektedir.(3) Bu alandaki verilerin kurumlar ve sistemler
aras›nda iletilebilir, bilgisayarlar taraf›ndan ifllenebilir olmas› için baz› standartlar gerekir. Bu amaçla ICD, SNOMED,
LOINC, HL7, ATC, MeSH ve daha birçok standart gelifltirilmifltir ve sa¤l›k kay›tlar›n›n bu standartlara uygun flekilde
saklanmas› gerekmektedir.(4) Sa¤l›k bilgi sistemlerinin yaz›l›m›, iflletilmesi ve kullan›c›lar›n e¤itilmesi için çok say›da
yetiflmifl eleman gerekmektedir. K›rk y›ld›r t›p biliflimi e¤itimi verilen ABD’de bile Baflkan Obama’n›n öncülü¤ünde hayata geçirilmeye çal›fl›lan sa¤l›k reformunun kapsam›nda,
klinik e¤itimine bilgi teknolojisinin entegrasyonu, üniversitelere t›p biliflimi programlar› kurmak ve var olanlar› geniflletmek için maddi destekler sa¤lanmas› vard›r.(5) Di¤er bir
deyiflle ABD’de bile t›p biliflimi alan›nda yetiflmifl eleman s›k›nt›s› vard›r. Öte yandan, sa¤l›k bilgi sistemlerinin kurul-
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
mas› ciddi boyutlarda yat›r›m gerektirmektedir. Her ne kadar kendini amorti etmesi beklense de bu yat›r›mlar›n k›s›tl›
sa¤l›k bütçelerinden ayr›lmas›, finansal aç›dan sorun oluflturmaktad›r.
ESK ve Klinisyen
Bir klinisyen için, hastan›n geçmiflteki tüm önemli sa¤l›k
verilerine ulaflmak reddedilemez bir olanakt›r. Bilindi¤i gibi
t›bbi bak›m sanat›n›n bel kemi¤i, duruma ait verileri zihinde
iflleyerek verilen kararlardan oluflur. Klinisyen, kimi zaman
bilinci kapal› bir hastaya bak›m vermekte, kimi zaman hastan›n bir sa¤l›k profesyoneli olmamas› nedeniyle bilemedi¤i
bilgilere gereksinim duymakta, kimi zaman hastan›n haf›zas›na güvenmek zorunda kalmaktad›r. “Hangi ilaçlar› kulland›n?” sorusuna “küçük k›rm›z› bir hap kulland›m” diye yan›t
veren hastalar, hepimizin bildi¤i bir gerçektir ve kimi zaman
hekimleri müneccimlik yapmak zorunda b›rak›r. Hastane
dosya arflivinde yer olmad›¤› için filmleri eline verilen, sonra filmlerini kaybeden hastalar ülkemiz için al›fl›ld›k bir durumdur. Klinik araflt›rmalar için de ESK vazgeçilemez olanaklar sunar. Do¤ru tasarlanm›fl bir ESK, klinik araflt›rmalar
için kaynak oluflturur. Verinin en h›zl› ve do¤ru flekilde elde
edilmesini sa¤lar. Klinisyeni dosya ç›karma, dosya tarama,
verileri formlara ve bilgisayara girme gibi can s›k›c› ve zaman al›c› ifllerden kurtar›r.
ESK’n›n meyveleri karfl› konulamaz derecede güzeldir, ancak bu a¤ac›n dikilmesi ve sulanmas› gerekmektedir. Bunun
için devlet, sa¤l›k kurumlar› yöneticileri ve sa¤l›k sektöründe
çal›flan her bir profesyonele görev düflmektedir, ancak en büyük sorun da klinisyenlerin bilgisayara veri girifli konusundaki
uyumsuzlu¤udur. Dünyada elektronik sa¤l›k kayd› giriflimlerinde kullan›c› uyumuna ba¤l› sorunlar s›kl›kla bildirilmektedir.(6) Sorunlar›n kaynaklar› aras›nda bir k›s›m hekimin ileri
yafllar› sebebi ile bilgisayarla çal›flmaya uyum sa¤layamamas›,
sa¤l›k verilerinin bilgisayarlara girilmesinin zaman almas› ve
bundan dolay› hekimin bakt›¤› hasta say›s›n›n azalmas›(7)
önemli nedenler olarak say›labilir. Baz› ülkelerde bilgisayar
kayd› için “kodlay›c›” ve benzeri ara elemanlar yetifltirilmekte
ve sorun bu flekilde çözülmeye çal›fl›lmaktad›r. Ancak, kulaktan kula¤a oyunundan bildi¤imiz gibi, bilgi bir baflka insana
aktar›l›rken de¤iflebilir ve istenen kalitede bir sa¤l›k kayd› için
bu durum bir engel oluflturabilir. Verinin üretilen taraf›ndan girilmesi daha güvenilir bir yaklafl›md›r.
33
DOSYA-SA⁄LIK VE KAL‹TE
Son y›llarda teknolojideki geliflmeler, veri giriflini kolaylaflt›racak imkânlar sunmaktad›r. Konuflma tan›ma (speech
recognition), elyaz›s› tan›ma, mobil cihazlar›n yayg›nlaflmas› umut vadeden teknolojiler olarak dikkati çekmektedir ve
bunlar kimi yerlerde kullan›ma girmifltir.
Sonuç olarak ESK, yararlar› tart›fl›lmaz ve gelecekte geçmeye mahkûm oldu¤umuz bir uygulamad›r ve sa¤l›k sektöründe çal›flan her düzeyden profesyonel bu gerçe¤i içine sindirmelidir. Ancak bu konudaki tehlikeli bir yaklafl›m, sorunu
küçümsemek ve iyi haz›rlanmam›fl projeleri hayata geçirmeye çal›flmakt›r.(8) Yak›n dünya tarihi, baflar›s›z ESK projeleri
mezarl›¤›d›r ve bizim gibi yetiflmifl insan gücü yetersiz, finansal olanaklar› k›s›tl› toplumlar için süreç hiç de kolay de¤ildir. Bizden önce yap›lm›fl projeleri inceleyerek bunlardan
dersler ç›karmak bizim için bir avantaj olacakt›r. ESK’n›n
baflar›yla implementasyonu için iyi haz›rlanmak hayati
önem tafl›r.(9) Bu konuda bizden çok daha fazla yol alm›fl
ABD’de bile befl y›ll›k bir sürecin yetersiz olaca¤›ndan söz
edilmektedir. Bu sürecin uzun ve sanc›l› oldu¤unu gözden
kaç›rmamal›, ama bir o kadar da gerekli oldu¤u gerçe¤ini de
hat›rlamal›y›z.
Kaynaklar
1.http://www.himss.org/ASP/topics_ehr.asp
2.National Institutes of Health National Center for Research Resources. Electronic Health Records Overview.
http://www.ncrr.nih.gov/publications/informatics/EHR.pdf
3.Hole WT, Carlsen BA, Tuttle MS, Srinivasan S, Lipow SS, Olson NE, Sherertz DD, Humphreys BL. Achieving “Source Transparency” in the UMLS Metathesaurus. MEDINFO 2004. 371-5.
http://cmbi.bjmu.edu.cn/news/report/2004/medinfo2004/pdffiles/papers/5448Hole.pdf
4.Coding Systems. http://inhcc.com/Standarization/coding_systems.htm
5.President Obama backs investment in ICT as critical to Healthcare reform. http://www.hisi.ie/index.php?option=com_content&view=article&id=104:president-obama-backs-investment-in-ict-as-critical-to-healthcare-reform&catid=39:miscellaneous&Itemid=59
6.Grider D, Linker R, Thurston S, Levinson S. The problem with
EHRs and coding. Medical Economics. Apr 3, 2009. http://medicaleconomics.modernmedicine.com/perfectstorm
7.Sorry, Obama: EHRs won’t save money. http://community.modernmedicine.com/_Sorry-Obama-EHRs-wont-save-money/blog/398813/33379.html
8.Schwartz E. Can IT solve the electronic health records challenge? http://www.infoworld.com/d/applications/can-it-solve-electronichealth-records-challenge-968?page=0,0
9.Adler KG. How to successfully Navigate Your EHR Implementation. Family Practice Management - Volume 14, Issue 2 (February
2007). http://www.mdconsult.com/das/article/body/1516568662/jorg=journal&source=MI&sp=17659547&sid=0/N/572779/1.html?issn
Yafllanan nüfus ve sa¤l›k sorunlar›
Prof. Dr. H. Erdal
AKALIN
Sa¤l›kta Kalite ‹yilefltirme
Derne¤i (SK‹D) Yönetim
Kurulu Üyesi ve Türk ‹ç
Hastal›klar› Uzmanl›k Derne¤i
(T‹HUD) Yönetim Kurulu
Baflkan›
merika Birleflik Devletleri Say›m
A
Bürosu’nun (U.S. Census Bureau) 20 Temmuz 2009 tarihinde yay›nlad›¤› rapora göre, dünyada yafll›
nüfus bugüne kadar görülmemifl bir
h›zla büyümektedir ve yak›n bir gelecekte genç nüfusu geçecektir. Tüm dünyada 65 yafl ve üstü popülasyon 2008 y›l› ortalar›nda 506 milyon olarak hesaplanm›flt›r, bu say› 2040
y›l›nda iki kat›na ç›karak 1.3 milyar olacakt›r. Bu rakam
tüm dünya nüfusunun %14’ünü temsil edecektir. Rapora
göre 2008 ile 2040 aras›nda pek çok ülkede 80 yafl ve
üstü nüfus %233 art›fl göstererek, toplam nüfusun en
h›zl› büyüyen bölümü olacakt›r. Yafllanan nüfus hem
zengin hem fakir, hem geliflmifl hem de geliflmekte olan
34
ülkelerin ekonomik büyümesini ciddi bir flekilde yavafllatacakt›r. Sosyal güvenlik ödemelerinde, sa¤l›k harcamalar›n›n
karfl›lanmas›nda güçlükler ortaya ç›kacak, kamu harcamalar›n›n yeniden yap›lanmas› gerekecektir.
Avrupa Birli¤i’nin 2006’da yay›nlad›¤› rapora göre bugün her yafll› (65+ yafl) kifli için 4 Avrupal› çal›flmakta iken,
bu say› 2050 y›l›nda 2 olacakt›r. Bu da kamu harcamalar›nda özellikle sosyal sigorta ve sa¤l›k harcamalar›nda ciddi sorunlara yol açacakt›r. Bu rapora göre 2030 y›l›nda Avrupa
Birli¤inin büyüme h›z› yar› yar›ya azalm›fl olacakt›r. Çal›flan
nüfus (15-64 yafl) 2010 y›l›ndan itibaren azalmaya bafllarken, 2060 y›l›nda %15 oran›nda bir düflme gösterecektir. Buna karfl›l›k 65+ yafl grubunun 2008 y›l›nda 85
milyon iken, 2060 y›l›nda 151 milyona
ulaflmas› beklenmektedir. Bu grubun içinde yer alan 80+ ileri yafll› kifli say›s› ise
ayn› y›llarda 22 milyondan 61 milyona ç›kacakt›r.
Türkiye’deki duruma gelince; Türkiye
‹statistik Kurumu Haber Bülteni’ndeki son güncellemeye göre (Say› 14, 26 Ocak 2009) Türkiye nüfusu 71.517.100’dür. Bunun %6.8’i 65+ yafl grubundad›r (yaklafl›k 4.863.163 kifli). Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri
Enstitüsü’nün son çal›flmas› da, (Türk Nüfus ve Sa¤l›k Araflt›rmalar›, 2008, TNSA-2008) bu veriyi do¤rulamaktad›r.
E¤er Avrupa Birli¤i ve Dünya için yap›lan projeksiyonlar
gözönüne al›n›rsa, 2040 y›l›nda bu say›n›n iki kat›na ç›kma-
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
DOSYA-SA⁄LIK VE KAL‹TE
s› beklenmelidir (9.726.326 kifli). Türkiye’nin hem sa¤l›k
sisteminin hem de sosyal güvenlik sisteminin buna haz›rl›kl› olmas› gerekmektedir.
Bütün bu bilgiler Tablo 1 de özetlenmifltir.
Nüfus
(milyar)
1950
Dünya
2,5
Geliflmifl 0.8
Geliflmekte 1.7
2007
6.6
1.2
5.4
2050
9.0
1.2
7.8
Yaflam Beklentisi
(Do¤umda, y›l)
%60+yafl
1950
46.6
66.1
41.1
1950 2007 2050
8.2 10.7 21.7
11.7 20.7 32.4
6.4 8.4 20.0
2007
66.5
76.2
64.6
2050
75.1
82.1
74.0
Tablo 1: Demografik istatistikler ve beklentiler
De¤iflen demografinin getirece¤i sorunlar:
Gerek Amerika Birleflik Devletleri’nde, gerekse Avrupa
ülkelerinde yap›lan çal›flmalar›n sonuçlar›na bak›l›rsa, tüm
dünyay› bundan sonraki 30-50 y›l zorlayacak olan sorunlar
flunlard›r:
1. Yafllanan nüfus, ve en yafll›lar›n (85+ yafl) h›zl› art›fl›,
2. Uzayan yaflam süresi,
3. Geliflmifl ülkelerde toplam nüfusda azalma (yaklafl›k
%13),
4. Kamu sosyal güvenlük sistemi ve sa¤l›k sistemi harcamalar›nda bask› ve zorlanmalar,
5. Ço¤u ülkelerde resmi sosyal güvenlik sisteminin olmamas›,
6. Geliflmemifl veya az geliflmifl soyal güvenlik ve sa¤l›k
‘’özel sigorta’’ sistemleri,
7. Görülme s›kl›¤› gittikçe artan kronik hastal›klar (tüm
dünyada, geliflmekte olan ülkelerde daha h›zl› olmak üzere)
8. ‹nfeksiyon hastal›klar› ve kronik hastal›klar›n birlikte
getirdi¤i “çifte yük”,
9. ‹yi yetiflmifl sa¤l›k çal›flan› ihtiyac›nda artma (bugün
bile dünyan›n ço¤u bölgesinde say›n›n yetersiz oldu¤u biliniyor),
10. Bugünkü sa¤l›k sistemlerinin yetersiz kalaca¤› beklentisi (sistemler yafll› nüfusa ve kronik hastal›klara uyum
sa¤layamazsa, ki bu hali ile sa¤lamalar› olanaks›z, yetersiz
kalacaklar› çok aç›k),
11. Yafll› nüfusa sahip ç›kma veya bak›m›n› yüklenme sorumlulu¤unda ailenin rolünün azalmas› (geliflmifl ülkelerde
yayg›n olarak görülen bu yaklafl›m›n geliflmekte olan toplumlarda da yayg›nlaflmas›).
Kronik Hastal›klar:
Yafll› nüfusun getirdi¤i en önemli sa¤l›k sorunu ‘’kronik
hastal›klar’’d›r. Daha önceleri geliflmifl ülkelerin önemli bir
sa¤l›k sorunu olarak görülen kronik hastal›klar Dünya Sa¤l›k Örgütü’nün raporlar›na göre art›k geliflmekte olan ülkelerin de önemli sa¤l›k sorunlar›n›n bafl›nda gelmektedir. Bu ülkelerde kronik hastal›klar›n görülme s›kl›¤› çok h›zl› art›fl
göstermektedir. Kalp hastal›¤›, hipertansiyon, diabet, ast›m,
kronik akci¤er hastal›klar› gibi kronik hastal›klar Amerikan
toplumunun %30-46’›n› etkilemektedir. Her 10 ölümün 7’sinin nedeni kronik hastal›klard›r. Amerika Birleflik Devletleri’nde 65+ yafl nüfusun yaklafl›k %80’inde en az bir,
%50’sinde ise en az 2 kronik hastal›k oldu¤u saptanm›flt›r.
Örne¤in diabet 65+ yafl grubunda olan 5 kifliden 1’ini
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
(%18.7) etkilemektedir. Yafl ilerledikçe görülme oran› yükselmektedir. Diabet yüksek hastalanma oran›
(morbidite) ve beraberinde artan sa¤l›k harcamalar› ile birlikte
gitmektedir. Alzheimer hastal›¤› gibi
uzun süreli ve büyük
sa¤l›k harcamalar›na
neden olan dejeneratif
bir hastal›k 65+ yafl
grubunda %10, 85+
yafl grubunda ise %47
oran›nda görülmektedir.
Türkiye’deki duruma gelince; Sa¤l›k Bakanl›¤› Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlü¤ü “Kronik Hastal›klar Raporu” 16 fiubat 2006 tarihinde
yay›nlanm›flt›r. Buna göre, ülkemizde 22 milyon kifli bir veya daha fazla kronik hastal›¤›n etkisi alt›ndad›r. Rapora göre
15 milyon kiflide hipertansiyon, 4 milyon kiflide diyabet, 3
milyon kiflide kronik obstrüktif akci¤er hastal›¤› ve 2 milyon
kiflide de koroner kalp hastal›¤› oldu¤u belirtilmektedir.
Türk Hipertansiyon Prevalans (*) Çal›flmas›, ülkemizde eriflkin nüfusta yaklafl›k 15 milyon hipertansif birey oldu¤unu
(prevalans %31.8), bunlar›n yaln›z %40’›n›n kan bas›nc›
yüksekli¤inin fark›nda oldu¤unu, %31’inin antihipertansif
tedavi ald›¤›n› göstermifltir. Kan bas›nc› kontrolü, tüm hipertansiflerde %8, kan bas›nc› yüksekli¤inin fark›nda olan ve
tedavi alanlarda ise %20 oran›nda bulunmufltur. Türk Diyabet Vakf›’n›n çal›flmas›nda, eriflkinlerde diabetes mellitus
prevalans› %7.2, hipertansiyon prevalans› %29, obezite prevalans› %22 olarak saptanm›flt›r.
Kronik Hastal›klar ve
Sa¤l›k Harcamalar›:
Ralph Synderman, Amerika Birleflik Devletleri’nde
sa¤l›k harcamalar›n›n %75’inin kronik hastal›klar için yap›lmakta oldu¤unu, bu hastal›klar›n maliyetinin 1 trilyon
dolara yaklaflmakta oldu¤unu ve bu harcamalara ra¤men
beklenen sa¤l›k sonuçlar›na ulafl›lamad›¤›n› belirtmifltir
(Prospective Health Care Planning: Can it transform health
care? Enabling Prospective Health Care, 2002 Duke Health
Sector Conference). Yap›lan çal›flmalar sa¤l›kl› bir kiflinin
y›ll›k sa¤l›k harcamalar›n›n yaklafl›k 1.000 dolar olmas›na
karfl›l›k, kronik hastal›¤› olanlarda y›ll›k sa¤l›k harcamalar›n›n 6.000 ila 16.000 dolar aras›nda de¤iflti¤ini göstermektedir. Sa¤l›k harcamalar›n›n %75’i kronik hastal›klar› olan
nüfusa yap›lmaktad›r. Ulusal sa¤l›k harcamalar›n›n
%10’unun hayat›n son senesini yaflayan kiflilere yap›ld›¤›
ortaya konmufltur.
Kronik hastal›klar›n topluma olan yükleri de do¤rudan
ve dolayl› maliyetlerin toplam›, yani t›bbi harcamalar + üretime olan etkileri) çok yüksektir. Baz› önemli kronik hastal›klar›n Amerika Birleflik Devletleri’nde hesaplanan hastal›k
yükleri Tablo 2’de sunulmufltur.
35
DOSYA-SA⁄LIK VE KAL‹TE
Tablo 2: Kronik hastal›klar›n topluma olan yükleri
Kaynak: Jan Malcolm, The Robert Wood Johnson Foundation, 2003
Kalp Hastal›klar›
Kanser
Diabet
Obesite
Hipertansiyon
‹nme (felç)
KOAH
HIV/AIDS
Depresyon
$230 milyar
$202 milyar
$132 milyar
$132 milyar
$104 milyar
$ 51 milyar
$ 32 milyar
$ 29 milyar
$ 44 milyar
Türkiye’de yap›lan ‘’Hastal›k Yükü Çal›flmas›’’nda, 60
yafl ve üstü nüfusta hastal›k yükü en fazla olan 10 hastal›¤›n
9’unun, 15-59 yafl grubunda ise 10 hastal›¤›n 7’sinin kronik
hastal›klar oldu¤u saptanm›flt›r.
Neler Yap›labilir?
Kronik hastal›klar ve yafll› nüfusun getirdi¤i sa¤l›k sorunlar› ile bafledebilmek için yeni bir sa¤l›k stratejisi gelifltirmek gerekir. Bu sorunlar› gö¤üsleyebilmek için tüm dünyada kamu sa¤l›k kurumlar› ve sivil toplum örgütleri, bugüne
kadar infeksiyon hastal›klar›, ana/çocuk sa¤l›¤› gibi konulara ay›rd›klar› kaynaklara ek olarak, yafll› eriflkinlerde sa¤l›kl› kalmay› teflvik eden, engelli/özürlü hale gelmeyi önleyici
ve yaflam kalitesini iyilefltirmeye yönelik programlar gelifltirmeli ve bunun için yeterli kaynaklar ay›rmal›d›rlar.
Tüm dünya ülkelerinin, demografik kayman›n yan› s›ra,
ekonomik performans, gelir ve zenginli¤in da¤›l›m›, iklim
de¤ifliklikleri ve sonuçlar›, yerel ve global çevre sorunlar› ve
sa¤l›¤a etkileri ve flehirleflme gibi birbirinin içine girmifl ve
birbirini etkileyen konularda bilgilenmeleri, geliflebilecek
sorunlar› önleyeci tedbirler almalar› ve ortaya ç›kan sorunlar› çözecek programlar haz›rlamalar› gerekmektedir. Bunun
için de yeterli kaynaklara bir an önce sahip olmal›d›rlar.
Kronik Hastal›klara
Yaklafl›m-Hastal›k Yönetimi:
Kronik hastal›klar›n iyi yönetilmesi hem sa¤l›k hizmetinin kalitesini yükseltecek, hem de sa¤l›k harcamalar›n›n daha verimli yap›lmas›n› sa¤layacakt›r. Bunun için kronik hastal›k bak›m programlar› uygulanmaktad›r. Bu programlar›n
en yayg›n olan kullan›lan›, hastal›k yönetimi modelidir.
Hastal›k yönetimi, sa¤l›k hizmetlerinin ve ilgili iletiflimin koordine edildi¤i ve hastan›n kendi bak›m›n› üstlenmesinin önemli oldu¤u hastal›klar için gelifltirilmifl bir sistemdir.
Hastal›k yönetimi;
l Koruyucu sa¤l›k hizmetlerini teflvik eder,
l Uygun tan› ve tedavi planlamas›n› destekler,
l Klinik etkinli¤i en üst düzeye ç›kar›r,
l Etkin olmayan ve gereksiz hizmetleri kald›r›r,
•l Maliyet-etkin tan› ve tedavi yöntemlerini kullan›r,
l Uygun kalite standartlar› ile sa¤l›k hizmeti sunumunun
en verimli bir flekilde yap›lmas›n› sa¤lar,
l ‹fllev ve ifllemleri sürekli iyilefltirir.
36
Hastal›k yönetimi daha iyi sa¤l›k sonuçlar›na, daha verimli bir flekilde eriflebilmek için hizmet sunumu süreçlerini
bütünlefltirir. Böylece; daha iyi klinik sonuçlar›n elde edilmesi sa¤lan›r, sa¤l›k harcamalar› azal›r ve daha iyi yönetilir,
klinik uygulamalarda kan›ta-dayal› rehberler ve protokollerin kullan›m›n› ön plana geçer, hasta ve hekimi, ekip çal›flmas› kavram› ile destekler.
Di¤er kronik bak›m modelleri de ayn› temel ilkeler içinde gelifltirilen programlard›r.
Sonuç olarak, önümüzdeki 20-30 y›l içinde toplum ve
sa¤l›k sisteminin karfl›laflaca¤› en önemli sorun, yafllanan
nüfus ve bunun getirece¤i sonuçlar olacakt›r. Geliflebilecek
sorunlar› ve bunlar›n sonuçlar›n› iyi alg›layan ve haz›rl›k yapan toplumlar, hem sa¤l›k, hem de ekonomik sorunlar›n üstesinden gelmeyi baflarabilecekler, toplum üyelerine daha
kaliteli bir yaflam sa¤l›yacaklard›r.
Prevalans (*): Hastal›k görülme s›kl›¤›.
Kaynaklar
1. Türkiye ‹statistik Kurumu, www.tuik.gov.tr
2. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü,
www.hips.hacettepe.edu.tr
3. A global perspective why population aging matters. National
Institute on Aging, National Institute of Health, U.S. Department of
Health and Human Services, U.S. Department of State, 2007.
4. The 2009 ageing report: Economic and budgetary projections for the EU-27 Member States (2008-2060). Forthcoming EUROPEAN ECONOMY 2/2009.
5. The future of pensions and healthcare in a rapidly ageing
world. Scenarios to 2030. World Economic Form 2008.
6. Sa¤l›k Bakanl›¤› Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlü¤ü “Kronik Hastal›klar Raporu”, 16 fiubat 2006
7. T.C. Sa¤l›k Bakanl›¤›, Refik Saydam H›fz›s›hha Merkezi
Baflkanl›¤›, H›fz›s›hha Mektebi Müdürlü¤ü, Baflkent Üniversitesi,
“Ulusal Hastal›k Yükü ve Maliyet-Etkililik Projesi, Hastal›k Yükü
Hesaplamalar›”, 2004.
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
GÖRÜfi
Difl hekimli¤i kalite ile tan›flt›
Dr. Cem Uygur
Sonodent Klinik
Direktörü
38
Herkesin bir difl hekimi ve difl tedavileri hakk›nda genel bir fikri vard›r. Ancak son 20
y›lda difl hekimli¤inde yaflanan geliflmeler pek çok kifliyi flafl›rt›yor. Günümüzde difl hekimi koltu¤una oturdu¤unda pek çok kifli ortodonti, pedodonti, periodontoloji, cerrahi, endodonti, protez gibi difl hekimli¤indeki çok say›da uzmanl›k karfl›s›nda hayrete düflüyor. Türkiye’de difl hekimli¤i konusunda hizmet veren pek çok iyi kurulufl ve dünyadaki en yeni
ve en iyi uygulamalar› gerçeklefltiren son derece baflar›l› difl hekimleri bulunuyor. Bugün
difl hekiminiz tedaviniz s›ras›nda mikroskop kullanabiliyor, CAD-CAM sistemleri yard›m›
ile protezinizi bilgisayarda 3 boyutlu tasarlay›p ayn› gün içerisinde size sunuyor veya difl
kay›plar›n›z› implantlar ile 15 dakikada çözebiliyor. Art›k her fley daha konforlu, daha baflar›l›, daha h›zl› ve dünyadaki son teknoloji ve teknikler herkesin ulaflabilece¤i kadar yak›n. Ancak geçmiflte medikal alandaki beceriler yeterliyken, günümüzde toplum difl hekimlerinden daha da fazlas›n› bekliyor. Bu talebi karfl›laman›n yolu ise toplam kalite kavram›n›n içerisinde gizli.
Difl hekimlerine toplam kalite yönetimini sorudu¤unuzda pek çok farkl› cevap al›rs›n›z.
Ço¤u kez kavramlar›n kar›flt›r›ld›¤›n› veya kapsam›n›n k›s›tl› alg›land›¤›n› görürsünüz. Bir
difl hekimi için kalite kavram› genellikle sadece üretilen sa¤l›k hizmeti ile ilgilidir ya da kalite konusunda ilk akla gelen örnek ‹SO standartlar›d›r. Üniversitede mesleki e¤itimlerini tamamlayan bizler yönetim bilimleri konusunda hiçbir altyap›m›z olmadan yolumuza devam
ederiz. Bir difl hekimi çal›flt›¤› muayenehane, poliklinik veya ba¤l› bulundu¤u hastanede ayn› zamanda yönetici konumundad›r. En basit muayenehane bile küçük bir iflletme modelidir.
Pek çok difl hekimi tecrübeleriyle stratejilerini belirler, yeni ürünler gelifltirir, pazarlama faaliyetleri gerçeklefltirir, tedavi hizmetlerini sunar, tedavi sonras› hizmetleri sunar, finans, bilgi teknolojileri, insan kaynaklar›, bina ve cihaz yönetimi gibi destek süreçlerini gerçeklefltirir. Sadece bir süreç haritas› ve strateji haritas› yoktur. Günlük ifl stresinde hekimlerin gözünde yönetim ile ilgili konular önceliklerini yitirmektedir. Difl hekimlerinin (flimdilik) pek ço¤u ça¤dafl yönetim kavramlar›yla henüz tan›flmam›flt›r. Medikal e¤itim sonras› yönetim bilimlerinde e¤itim alan çok az say›da kifli vard›r. Difl hekimleri kiflisel geliflimlerini ço¤unlukla medikal alanda sürdürmektedirler. Bu yüzden KALDER e¤itimlerinde veya de¤erlendiricilik sürecinde nadiren- hekimlere ve- difl hekimlerine rastlars›n›z.
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
KAL‹TE YÖNET‹M‹ ‹LE TANIfiMA
2004 y›l›nda, a¤›z ve difl sa¤l›¤› alan›nda yeni bir klinik
modelini uygulamak ve gelifltirmek amac› ile yeni bir difl
klini¤i kurarak yola ç›kt›k. Türkiye ve dünyada inceleme f›rsat› buldu¤umuz kliniklerin en iyi yanlar›n› ve kendi hayallerimizi bir araya getirdik. 2004 y›l›nda görüntüleme alan›nda tan›nm›fl bir merkezin a¤›z ve difl sa¤l›¤› klini¤ini kurarken EFQM modeli ile tan›flt›k. EFQM Avrupa büyük ödülünü alan Zahnarztpraxis adl› difl klini¤inde yapt›¤›m›z incelemeler sonucunda klini¤imize uygun bir çat› oluflturaca¤›n›
düflündü¤ümüz EFQM modelini benimsedik. Sundu¤u hizmetler ile ekibiyle, mimari tasar›m›yla, teknolojileriyle, hizmet anlay›fl›yla, ça¤dafl bir klinik tasarlad›k.
EK‹P
“Difl hekimli¤i ekip iflidir” slogan› ile yola ç›k›p 2 y›l içerisinde ad›m ad›m ekibi oluflturduk. Ça¤dafl a¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmetini sunabilmek için gerekli tüm uzmanl›k alanlar›ndan difl hekimlerini ekibe katt›k. Ortodonti, pedodonti,
protez, periodontoloji, endodonti uzmanl›klar›yla 8’i difl hekimi toplam 20 kiflilik genç bir ekip oluflturduk.
l Pedodonti uzman›: Çocuklar›n›z›n difllerine yap›lacak koruyucu uygulamalar ve tedavileri gerçeklefltir
l Ortodonti uzman›: Difl ve çene uyumsuzluklar›n›n giderilerek profil, gülme hatt›, yüz simetrisi ve yumuflak dokular üzerinde olumlu de¤ifliklikler yapan tedavi dal›d›r.
l Endodonti uzman›: Difllerinizdeki ileri çürükler ve kanal tedavilerinizi gerçeklefltirir.
l Periodontoloji uzman›: Difleti hastal›klar›n›n tedavisi, cerrahiler ve implantlar konusundaki tedavi ihtiyaçlar›n›z
periodontoloji uzmanlar› taraf›ndan gerçeklefltirilir.
l Protez uzman›: Sabit ve hareketli protezler ile estetik
ve fonksiyon aç›s›ndan eksikliklerinizi tamamlar.
tedavi süreci boyunca hemen hemen her hastan›n birden fazla doktoru oluyor. Herkes uzman› veya kendi alan›nda en iyi
oldu¤u tedaviyi gerçeklefltiriyor. Planlama aflamas›nda her
hasta için bir tedavi koordinatörü belirleniyor. Böylelikle
hastalar yak›ndan takip ediliyor, tedavi ak›fllar› düzenleniyor,
tedavi için gerekli organizasyon önceden yap›l›yor. Ayr›ca bu
sayede her hasta bütün beklentilerini bilen sorumlu bir hekimi oldu¤u için kendini güvende hissediyor.
Gün içerisinde çal›flma saatlerini s›n›rl› tutuyoruz. 24 saat hizmet vermiyoruz. Tedavilerin doktorlar›n performans›n›n iyi olaca¤› saatler aras›nda s›n›rl› kalmas›na özen gösteriyoruz. Afl›r› ifl yükünün kaliteyi azaltaca¤›n› düflünüyoruz.
Ancak yapt›¤›m›z ifl gere¤i 24 saat acil ça¤r›lar› al›yoruz. Her
zaman acil durumlarda ulafl›labilir olmaya dikkat ediyoruz.
Sa¤l›k sorunlar› nedeniyle gelemeyen hastalara biz gidiyoruz. Hastalar›m›z› ve yak›nlar› için saat s›n›rlar› esnetiyoruz.
Finansal hedeflerimizi yak›ndan takip ediyoruz ama mükemmel tedaviyi gerçeklefltirmek için asla ödün vermiyoruz.
Tedavi plan›nda bulunmayan uygulamalar› bile finansal k›sm›n› hastalara yans›tmadan, s›rf mükemmel tedavi olaca¤›n›
düflündü¤ümüz için uyguluyoruz.
M‹MAR‹ TASARIM
Dr.Herluf Skoovsgaard’›n klinik tasar›m› ve ergonomi
prensiplerine göre klinik alanlar›n› tasarlad›k. Muayeneler
s›ras›nda hastalar›n medikal cihazlar›n oldu¤u ortamlardan
rahats›z oldu¤unu görünce, hiçbir tedavi cihaz›n›n bulunmad›¤› ve tedavi planlama sürecinde iletiflimi kolaylaflt›racak
görüflme odalar› yaratt›k. Çocuklar için ayr› bekleme odas›
düzenledik.
H‹ZMET ANLAYIfiI
Kilit sürecimiz olan tedavi sürecimizin ç›kt›s›n› “difl tedavisi” de¤il, “müflteri memnuniyeti” olarak belirledik. Tedavi s›ras›nda yap›lan ifllemler ile ilgili hasta görüfllerini ölçtü¤ümüz “geri arama takip süreci”ni gelifltirdik. Bütün tedavilerin bitiminden 2-4 hafta sonra hastalar›n memnuniyetini
her boyutuyla de¤erlendirdi¤imiz “memnuniyet süreci” ni
oluflturduk.
Klini¤imizden memnun kiflilerin referanslar› ile gelen
hastalar ile büyümeyi hedefledik. “Hasta memnuniyetini”
hasta ba¤l›l›¤› sa¤laman›n önemli bir ad›m› olarak gördük.
“Hasta takip” (recall) süreci ile tedaviler bittikten sonra
bile tüm hastalar›m›z› takip ediyoruz. Yapt›¤›m›z tedavileri
takip etmek ve olas› memnuniyetsizlikleri çözmek, baflar› ve
baflar›s›zl›klar›m›z› ölçmek ve mutlak hasta memnuniyetini
sa¤lamak istiyoruz.
Tedavileri ekip olarak planl›yor ve uyguluyoruz. Klinikte
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
39
GÖRÜfi
bin kat›l›m› ile EFQM temel model e¤itimi ald›k. Ard›ndan hedefledi¤imiz yolda
eksiklerimizi saptamak amac›yla ilk özde¤erlendirmemizi gerçeklefltirdik. Özde¤erlendirme sonras› önceliklendirdi¤imiz ilk
befl iyilefltirmeye aç›k alan›m›z olan süreç
yönetimi, çal›flan memnuniyeti, müflteri
memnuniyeti, stratejik planlama ve pazarlama konular›nda iyilefltirmelere bafllad›k.
B‹LG‹ TEKNOLOJ‹LER‹
Sektörün önde gelen firmalar›ndan birisinin medikal kay›tlar, finans ve müflteri
iliflkileri yönetimi konular›nda mevcut yaz›l›m›n› ortak çal›flmalar ile gelifltirdik.
SÜREÇ YÖNET‹M‹
2004 y›l›nda süreçlerin ilk kurgulanmas› ve ekibin temel e¤itimlerini tamamlad›k.
2008 y›l›nda süreçlerimizi yeniden kurgulad›k. APQC’nin süreç haritas›n› kendimize adapte ettik. Süreç yönetimi konusunda
yaz›l›mlar› inceledik ve bize en uygun yaz›l›m› kullanmaya bafllad›k.
STRATEJ‹K PLANLAMA
stratejik planlama e¤itimi ald›k. ekibin de kat›laca¤› bir
çal›fltay ile strateji haritam›z› ve süreçleri yeniden oluflturmay› planl›yoruz. süreçler ile birlikte BSC uygulamas›na da
geçmeyi düflünüyoruz. bu haz›rl›klar› tamamlad›¤›m›z zaman gerçekçi bir performans yönetimi sistemini de hayata
geçirmifl olaca¤›z.
‹fiB‹RL‹KLER‹
Her hastaya sanki o günün tek hastas›ym›fl gibi bakmaya
çal›fl›yoruz.
Tedaviler ile ilgili hastalar gelmeden önce dersimizi çal›fl›yoruz. Tedavi ak›fllar›n› ç›kart›yoruz. Raporlamalara önem
veriyoruz. Yap›lan her ifli dökümante edip bir kopyas›n› hastalara veriyoruz. Digital ortamda kurdu¤umuz arfliv sistemi
ile dünyan›n her yerine hastalara ait medikal bilgileri gönderiyoruz.
ÜRÜNLER ve TEKNOLOJ‹
“Kaliteli tedavi yapmak için kaliteli ürünler kullanmal›y›z” felsefesini benimsedik. Kulan›lan tüm cihaz ve malzemeleri tek tek k›yaslayarak seçtik ve sat›n alma listelerimizi oluflturduk. REAL‹TY gibi k›yaslama yapan ba¤›ms›z kurulufllar›n verilerinden ve ürünler ile ilgili yap›lan araflt›rmalara dayanarak malzeme ve cihaz listelerimizi sürekli güncelliyoruz.
EFQM MODEL E⁄‹T‹M‹ ve ÖZDE⁄ERLEND‹RME
Kuruluflumuzun üçüncü y›l›n›n sonunda klinikte ortak bir
dil ve düflünce fleklinin temellerini oluflturmak üzere tüm eki-
40
Sektörde yer alan 3 klinik ile ö¤renme ve k›yas çal›flmalar›n› sürdürüyoruz. Türkiye’de farkl› sektörlerde yer alan
bir grup çok uluslu flirketin oluflturdu¤u bir çal›flma grubunu
örnek ald›k. Oluflturdu¤umuz gruptaki kliniklerin say›s›n›n
artmas›n› ve EFQM modeli uygulamas›n›n yay›lmas›n› istiyoruz. böylelikle herkesin iyi örnekleri paylaflabilece¤i ve
bunun yay›labilece¤i bir ortam oluflabilece¤ini umuyoruz.
D‹fi HEK‹ML‹⁄‹N‹N GELECE⁄‹
Gelecekte a¤›z ve difl sa¤l›¤› hizmetlerinde fark yaratmak için finansal politikalar› de¤ifltirmek ya da daha butik
ve kifliye özel, hastalar›n özel hissetti¤i klinikler kurmak gerekecek. Uzman diflhekimlerinin say›s› artacak. T›ptaki gibi
difl hekimli¤inde de hastalar uzman hekimlerden hizmet almay› tercih edecekler.
Gelecekte de teknoloji ve medikal baflar› günümüzdeki
önemini koruyacak. Teknolojik donan›m› iyi düzeyde ve
medikal olarak baflar›l› pek çok klinik aras›ndan kalite yönetim sistemlerini baflar› ile gerçeklefltirenler fark yaratacak ve
kal›c› olacak.
Türkiye’deki sa¤l›k ekibinin TKY ile tan›flmas› ve TKY
anlay›fl›n›n yay›l›m›n›n sa¤lanmas›, gelecekte s›çramal› iyilefltirmeler gerçeklefltirilmesi, sa¤l›kta iyi uygulamalar›n yay›lmas›n›n ve devaml›l›¤›n›n sa¤lanmas› ve Türkiye’nin sa¤l›k konusunda aranan ülke haline gelebilmesi için önemli bir
ad›m olacakt›r.
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
GÖRÜfi
Genetik Tan› Laboratuvarlar›nda
Kalite Kontrol ve Kalite Güvencesi
Doç. Dr. Gökçe
Altay Törüner
TASSA Sa¤l›k Bilimleri
Teknik Grubu Baflkan›
New Jersey T›p
Fakültesi, Genomik T›p
Enstitüsü, Newark,
New Jersey, ABD
Girifl
Tan› laboratuvar›ndan anormal bir test sonucu önlerine geldi¤inde, testi isteyen hekimin ve örne¤i test edilen hastan›n kafas›ndaki en önemli soru, ç›kan sonucun bir laboratuvar hatas› olup olmad›¤›d›r. Genetik tan› testlerinde bu husus daha da önemlidir. Genetik
hastal›klar›n bir ço¤unun kal›tsal olmas› nedeniyle, ç›kan sonuç sadece test edilen bireyi
de¤il, bireyin kan ba¤› oldu¤u aile üyelerini de etkiler. Dolay›s›yla genetik tan› testlerinde
kalite konusunun, test sonucu hatal› oldu¤unda zarar görecek bireylerin say›s› da göz önüne al›nd›¤›nda, di¤er tan› testlerine göre daha da önemli oldu¤u söylenebilir. Bu yaz›da genetik tan› laboratuvarlar›nda temel kalite kontrol prensipleri tart›fl›lacak; ABD, Avrupa ve
Türkiye’deki kalite güvencesi programlar› üstünde durulacakt›r.
Kalite Kontrol
Kalite kontrol konusu preanalitik, analitik ve post analitik olmak üç ayr› evrede ele al›n›r. Preanalitik evre laboratuvarda teste bafllanmadan önceki süreci içerir. Bu süreçte en
önemli noktalar laboratuvarda yap›lan testin klinik geçerlili¤i ve örne¤in laboratuvara nas›l geldi¤idir. Klinik geçerlilik belirlenirken göz önüne al›nmas› gereken parametreler testin duyarl›l›¤› (gerçek hastalar› ay›rabilme yetene¤i), özgüllü¤ü (gerçek sa¤lamlar› ay›ra-
42
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
bilme yetene¤i), art› yorum gücü
(test pozitifler içerisinde do¤ruluk
oran›) ve eksi yorum gücüdür
(test negatifler içerisinde do¤ruluk oran›). Yap›lacak tan› testiyle
ilgili bu parametreler bilinmeden
test yap›lmamal›d›r. Test edilecek
örne¤in laborutavara nas›l geldi¤i
de önem arzeden bir konudur. Laboratuvar›n bir örnek toplama
protokolü olmal› ve bu protokolde
al›nmas› gereken örnek miktar›,
örne¤in hangi ortamda ve s›cakl›kta tafl›nmas› gerekti¤i, örne¤in
nas›l etiketlenece¤i, örnek istem
ka¤›d›n›n hasta ile ilgili ne gibi
bilgiler içermesi gibi noktalar
aç›kl›kla belirtilmelidir. Örnek istem ka¤›d› ile örnek üzerine konan etiket aras›nda uyumsuzluk
varsa o örnek çal›fl›lmamal› ve
durum testi isteyen kifliye en k›sa
zamanda bildirilmelidir. Ayn› flekilde örne¤in hangi durumlarda
reddedilece¤i konusunda aç›k kriterler olmal› ve bu kriterler ilgili
kiflilere iletilmelidir. E¤er laboratuvar örne¤i reddediyorsa
niçin reddetti¤ini belgelemelidir ve bu bilgiyi gerekli kay›tlara koymal›d›r. Örnek laboratuvara kabul edildikten sonra
örne¤e özel bir belirleyici verilmelidir. Örnekle ilgili bilgiler bir protokol defterine ve/veya bilgisayar ortam›nda oluflturulan bir veri taban›na girilmelidir.
Analitik evre örne¤in nas›l test edildi¤i ile ilgilidir. Bu
son derece teknik bir konu olup gelen örne¤in çal›fl›ld›¤› laboratuvar türüne ve/veya yap›lan testin özelliklerine göre
de¤ifliklik gösterir. Dolay›s›yla detayl› tart›fl›lmayacak, sadece temel prensipler üzerinde durulacakt›r. Testin nas›l yap›ld›¤›n› bütün ayr›nt›lar›yla tarif eden bir deney protokolü
olmas› gerekir. Ayr›nt› düzeyindeki standart, sokaktan gelen
bir lise mezununun, deney protokolünü okudu¤unda anlayabilmesi ve orada yazan direktifleri takip ederek testi yapabilmesidir. Test yap›lan labarutavar›n gerekli fiziki flartlara ha-
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
iz olmas›; gerekli araç-gereci bulundurmas› ve olabilecek
elektrik kesintilerine-kesintisiz güç kayna¤› ve jeneratör gibi- karfl› tedbirleri olmas›; test yap›l›rken kullan›lan malzemelerin uygun flartlarda saklanmas› ve son kullanma tarihinin geçmemesi; test s›ras›nda kullan›lan araç gereçlerin çal›fl›r durumda olmas› ve bunun periyodik dönemlerde kontrol
edilmesi; testi yapan ve yorumlayan bireylerin kalifiye olmas› temel analitik kalite kontrol prensiplerindendir. Bahsi
geçen hususlar›n belgelendirilmesi gerekmektedir.
Postanalitik evre ise test sonucunun belli olmas›ndan,
test sonucu ile ilgili kesin raporun düzenlenmesine kadar geçen süreci içerir.
Rapor yaz›l›rken, test edilen bireyin ad› soyad›, do¤um
tarihi, do¤um yeri, cinsiyeti gibi kimlik bilgileri raporda bulunmal›d›r. Gönderen kiflinin ad›/adresi, gönderilen örne¤in
türü, örnek numaras›, örne¤in gelifl tarihi, rapor tarihi, testin
nedeni ve kullan›lan yöntem raporda belirtilmelidir. Bahsi
geçen hususlar gereksiz ayr›nt› olarak gözükse de önemlidir.
Bilgiler birbiriyle uyumlu olmal›d›r. Mesela Ayfle ad›nda erkek bir hasta, veya 78 yafl›ndaki bir hastada amniyon s›v›s›ndan (gebe kad›nlardan al›n›r) yap›lan DNA testi, birfleylerin
ters gitti¤ine iflarettir. Yap›lan testin sonucu ve yorumu genetik uzman› olmayan bir hekimin anlayaca¤› bir dille yaz›lmal›d›r. Bazen kesin rapordan önce sözel olarak ç›kan sonucun ön rapor olarak ilgili hekime bildirilmesi gerekebilir.
Böyle durumlarda ne yap›laca¤› konusunda laboratuvar›n
yaz›l› bir politikas› olmas› ve bu iletiflimin kay›tlara ve kesin
rapora geçmesi gerekir.
Kalite Güvencesi
Amerika Birleflik Devletleri’nde genetik tan› laboratuvarlar›n›n iflleyifli federal ve eyalet düzeyinde çeflitli yasa ve
yönetmeliklerle düzenlenmifltir. 1988 tarihli klinik Laboratuvarlar› Düzenleme Kanunu (Clinical Laboratory Improvement Amendment-CLIA) federal düzeyde gerekli yasal dayana¤› teflkil eder. Genetik tan› laboratuvarlar› için ruhsat
önce federal makamlardan daha sonra da eyalet makamlar›ndan al›n›r. Kalite güvencesi için denetim, New York eyaleti
d›fl›nda Amerikan Patologlar Koleji (College of American
Pathologists-CAP) adl› kurulufl taraf›ndan yürütülür. Bu kuruluflun görevi bir genetik tan› laboratuvarlar›nda bulunmas›
gereken asgari flartlar› belirlemek ve kalite güvencesi program› yürütmektir. Örne¤in genetik tan› laboratuvar direktörlerinin, Amerikan T›bbi Genetik Konseyi
43
GÖRÜfi
merkezlerini ruhsat veren ve denetleyen makam Sa¤l›k Bakanl›¤›’d›r. ‹lgili yönetmelikle bu gibi kararlarda bakanl›¤a
tavsiyede bulunan bir Genetik Hastal›klar Bilim Komisyonu
oluflturulmufltur. Bu yönetmelikle moleküler genetik, sitogenetik ve biyokimyasal genetik gibi de¤iflik disiplinlerdeki genetik laboratuvarlar› için gerekli olan fiziki flartlar (ve
araç-gereçler) tan›mlanm›fl ve personel durumu ilgili düzenleme yap›lm›flt›r. ‹lgili yönetmeli¤e göre laboratuvar›n bir
mesul müdürü olmal›, bir de genetik tan› merkezi sorumlusu
olmal›d›r. Mesul müdür bir hekim olmal›, genetik tan› merkezi sorumlusu T›bbi Genetik uzman› ve Genetik konulu bir
doktora program›ndan mezun Bilim Doktoru olmal›d›r. Bu
yönetmelik genetik tan› için hastadan al›nmas› gereken bilgilendirilmifl onay formu standardize edilmifltir. Türkiye’deki kamu ve özel laboratuvarlar gönüllülük esas›na dayanarak
çeflitli kalite güvencesi programlar›na kat›lmaktad›rlar. Türkiye’deki laboratuvarlar›n aktif olarak kat›ld›¤› kalite güvencesi programlar›, Avrupa çap›nda yürütülen EQA program›
ve Türkiye çap›nda, moleküler genetik tan› laboratuvarlar›
icin yürütülen Ulusal Moleküler Genetik Kalite Kontrol
A¤› (UMGEKA) program›d›r.
Sonuç
(American Board of Medical Genetics) taraf›ndan Doktora
sonras› asgari iki y›ll›k bir e¤itim sonucu girilen s›navda baflar›l› olma karfl›l›¤› verilen bir diplomaya sahip olmalar› gerekir. CAP müfettifllerini göndererek iki y›lda bir laborotuvarda fiziki denetim yapar. Y›lda bir iç denetim raporlar›n›
ister. Alt› ayda bir onlar›n sonucunu bildikleri ama laboratuvarlar›n ne oldu¤unu bilmedikleri örnekleri göndererek test
etmelerini ister ve yap›lan testin do¤ru olup olmad›¤›n› kontrol eder. E¤er testte hata varsa niye hata oldu¤unu, hatan›n
tekrarlanmamas› için ne gibi önlemler alaca¤›n› ilgili laboratuvar bir ay içinde yaz›l› bildirmek zorundad›r. New York
eyaleti kendi kalite güvencesi program›n› kendisi yürütür.
Bu program daha eski ve s›k› oldu¤u için federal yasalardan
muaft›r.
Avrupa’da mevzuatta bir birlik yoktur. Her ülke kendi
yasalar› ile tan› laboratuvarlar›n› denetler. Yaln›z son zamanlarda EuroGentest ad› verilen Avrupa çap›nda uluslararas› bir giriflim testlerin standardizasyonu ve uyumu için etkili giriflimlerde bulumaktad›r. Bu kuruluflun etkinlikleri
kapsam›nda Avrupa çap›nda “External Quality AssesmentEQA” adl› Amerika’dakine benzer bir kalite güvencesi
program› uygulanmaktad›r.
Ülkemize gelince, T.C Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n 1998 y›l›nda
yay›mlad›¤›, Genetik Tan› Merkezleri Yönetmeli¤i, genetik
tan›y› Türkiye’de düzenleyen yasal belgedir. Genetik tan›
44
Genetik tan› laboratuvarlar›nda kalite kontrolü ve kalite
güvencesi son derece önemli bir konudur. Bu yaz›da k›saca
da olsa kalite kontrol prensipleri tart›fl›lm›fl; yurdumuzda ve
yurtd›fl›nda kalite güvencesi ile ilgili mevzuattan ve baz› kalite güvencesi programlar›ndan bahsedilmifltir. Türkiye’deki belli-bafll› genetik tan› laboratuvarlar› bahsi geçen kalite
kontrol yöntemlerini uygulamakta ve yurtd›fl› ve içinde uygulanan kalite güvencesi programlar›na kat›lmaktad›rlar.
Bütün bunlar›n ›fl›¤›nda, Türkiye’deki belli-bafll› merkezlerde yap›lan genetik tan› testlerinin yurtd›fl›ndaki kalite aç›s›ndan yurtd›fl›ndaki eflde¤erlerinden afla¤› kal›r yan› olmad›¤›
söylenebilir. Genetik tan›daki en büyük sorun, kullan›lan
madde ve malzemenin büyük k›sm›n›n ülkemizde üretilmeyip, yurtd›fl›ndan ithal edilmesidir. Dolay›s›yla bu testlerin
maliyeti Türkiye’de daha fazlad›r. Ülkemizde genetik tan›
konusunda yetiflmifl insan gücü ve bilgi birikimi vard›r. Gerekli madde ve malzemeler Türkiye’de üretilir veya yurtd›fl›ndakine yak›n fiyatlarla ithal edilebilirse, ülkemizin genetik tan› konusunda at›l›m yapmas› imkan dahilindedir.
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
YAYIN KAMPANYASI
KalDer ve EFQM
yay›nlar›nda %35’e
varan indirimler
KalDer
Yay›n Kampanyas›
Türkiye’de EFQM yay›nlar›n›n tek adresi
olan KalDer, EFQM Mükemmellik Modeli
ve araçlar›n›n bilinirli¤inin art›r›lmas› için
kalite konusunda baflucu kitaplar› olarak say›labilecek yay›nlarda %35’e varan indirimler yapm›flt›r. Yap›lan indirimle kalite gönüllülerinin ve konuyla ilgilenenlerin kitaplara
ulafl›m›n›n kolaylaflt›rmas› amaçlanarak Avrupa ve Ulusal Kalite Ödülü Vakalar›’ndan
EFQM Çerçeveleri’ne kadar ‹ngilizce ve
Türkçe birçok yay›n okuyucular›n be¤enisine sunulmufltur. EFQM Mükemmellik Modeli’yle paralellikler içeren bu kitaplar, model e¤itimi ve uygulanmas›nda okuyuculara
büyük faydalar sa¤layacakt›r.
Kampanya ile ilgili detayl› bilgi için lütfen
www.kalder.org/yayinkampanyasi adresini
ziyaret edebilir yada 0216 518 42 84 no’lu telefon numaras›ndan Burak Olkun’la
görüflebelirsiniz.
Kampanya paketinde bulunan
baz› yay›nlar:
EFQM RADARISE YOUR BUSINESS
EFQM ÇERÇEVELER
l EFQM FRAMEWORK FOR CORPORATE
SOCIAL RESPONSABILITY
l EFQM FRAMEWORK FOR RISK MANAGEMENT
l EFQM FRAMEWORK FOR INNOVATION
l EFQM FRAMEWORK FOR KNOWLEDGE
MANAGEMENT
7 SOS ARACI
l ÜRET‹M SÜREÇ YÖNET‹M‹
l TEDAR‹K Z‹NC‹R‹ YÖNET‹M‹
l ‹NSAN KAYNAKLARI YÖNET‹M‹
l SATIfi SÜREÇ YÖNET‹M‹
l SATIN ALMA YÖNET‹M‹
l TES‹S YÖNET‹M‹
l F‹NANS YÖNET‹M‹
1 ADET VAKA (TR YA DA ‹NG)
KAMPANYA DETAYLARI ‹Ç‹N www.kalder.org/yayinkampanyasi ADRES‹N‹ Z‹YARET ED‹N‹Z
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
45
BAfiARI H‹KAYES‹
Bilim ‹laç
“Tüm bileflenler uyum içinde çal›flmal›”
U
Dr. Erhan BAfi
Bilim ‹laç Genel Müdürü
2008 y›l›n› ilaç sektöründe dördüncü olarak
tamamlayan Bilim ‹laç, son dönemde yapt›¤›
yat›r›mla Türkiye’nin ilaçta en büyük Ar-Ge
laboratuvar›na sahip oldu.
46
lusal Kalite Büyük Ödülü alarak Türk ilaç sektöründe
ilk ve öncü kurulufl olan Bilim ‹laç, uluslararas› ürün
ve üretim standartlar›n› uygulamakla beraber kurumsal
yönetim anlay›fl›yla da mükemmellik yolculu¤unu devam ettiriyor. Alan›nda Türkiye’nin en büyük dördüncü firmas› olan
Bilim ‹laç’›n Genel Müdürü Dr. Erhan Bafl, yönetim kalitelerini sa¤lamlaflt›ran en önemli unsurun EFQM Mükemmellik
Modeli oldu¤unu söylüyor. Model rehberli¤inde yaklafl›mlar›n› sürekli gelifltirdiklerini ve sektörlerinde farkl›laflt›klar›n›
vurgulayan Dr. Erhan Bafl’la Türk sa¤l›k sektöründe yaflanan
dönüflümü konufltuk.
ÖNCE KAL‹TE: Türkiye’de sa¤l›k sektörünün yaflad›¤› dönüflümü, elefltirel de olan bir bak›flla, genel olarak
özetler misiniz?
‹nsan sa¤l›¤›n›n, devletin temel sorumluluk alanlar›ndan
biri olmas› sebebiyle bu alanda Resmi Otorite’nin (T.C Sa¤l›k
Bakanl›¤›, SGK vb.) hizmet ve ürün anlam›nda her zaman daha iyiyi hedeflemesi do¤ru ve kaç›n›lmazd›r. Sa¤l›k sektöründe temel yaklafl›m, vatandafl›n sa¤l›k hizmetine daha kolay
ulaflmas›n› ve daha nitelikli hizmet almas›n› hedeflemektedir.
Yaflanan dönüflüm birbirini etkileyen ya da tetikleyen ad›mlarla gerçekleflmektedir. SSK’ya ba¤l› vatandafllar›m›z›n ilaçlar›n› serbest piyasa eczanelerinden almaya bafllamas›, bu anlamda önemli bir tetikleyici ve geliflim ad›m› olmufltur. Bu sayede o dönemde Türkiye’deki en büyük sosyal güvenlik flemsiyesi alt›ndaki vatandafllar›n sa¤l›k hizmeti niteli¤i önemli bir
geliflme kaydetmifltir.
Bunun yan› s›ra 40’a yak›n ilde Aile Hekimli¤i uygulamas›na geçilmifl, bu kapsamdaki illerde her vatandafl›n birinci basamakta baflvuraca¤› doktor belirli hale getirilerek sa¤l›k hizmetinde devaml›l›k sa¤lanm›flt›r. Ayr›ca özel sa¤l›k kurulufllar›n›n da devletin sosyal güvenlik flemsiyesi alt›ndaki vatandafllara hizmet vermesine yönelik düzenlemeler de hayata geçirilmifltir. Tedavi hizmetlerindeki bu dönüflümün ve sa¤lanan nitelik art›fl›n›n bir bedeli oluflmufl, devlet ortaya ç›kan gideri
dengelemek ad›na bir dizi tedbir alm›flt›r. Üç farkl› sosyal güvenlik flemsiyesinin (SSK, Ba¤-Kur, Emekli Sand›¤›) birlefltirilmesi, referans fiyat uygulamas› (AB bünyesinden seçilmifl 5
ülkedeki eflde¤er ürün fiyatlar›ndan en ucuzunu esas alan sistem), geri ödeme kapsam› (SGK’n›n hangi ürünü hangi hastal›kta ve ne miktarda ödeyece¤ine yönelik düzenleme) gibi düzenlemelerle bu denge sa¤lanmaya çal›fl›lm›flt›r. Geldi¤imiz
noktada bu düzenlemelere ek yeni ve sektörün tamam›n› etkileyecek önemli düzenlemeler öngörülmektedir.
Yaflanan bu dönüflümde ilaç endüstrisinin biraz daha fazla
dikkate al›nmas› gerekti¤ini düflünüyorum; ilaç gibi stratejik
bir alanda uluslararas› düzenlemelere uygun üretim altyap›s›na sahip firmalar›m›z bu dönemde önemli zorluklarla karfl›laflt›lar ve karfl›laflmaya da devam etmekteler. Bu dönemde köklü ve önemli ilaç firmalar›n›n yabanc› yat›r›mc›lar taraf›ndan
sat›n al›nm›fl olmas› sadece ticari bir davran›fl olarak de¤erlen-
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
BAfiARI H‹KAYES‹
dirilmemelidir. Firmalar›n, yeni düzenlemeler karfl›s›nda varl›klar›n› idame ettirmede yaflad›klar› sorunlar›n vard›¤› nokta
olarak da görmek gerekir.
Özetlemek gerekirse, devletin sa¤l›k hizmetinin ulafl›labilirli¤i ve niteli¤ine yönelik yapt›¤› olumlu düzenlemelerde,
stratejik öneme sahip ilaç sektörünü ve sektöre olas› etkilerini
dikkate almas›, bu olumlu dönüflümün daha da sa¤l›kl› bir duruma gelmesine yard›mc› olacakt›r.
ÖNCE KAL‹TE: Kamu’nun sa¤l›k sektöründen görece
çekilmesinin olumlu ve olumsuz yanlar› nelerdir?
‹nsan sa¤l›¤›n›n devletin temel sorumluluk alanlar›ndan
oldu¤u düflünülürse, bu alandan devletin tamamen çekilmesi
düflünülemez. Kamunun sa¤l›k sektöründen görece çekilme
alg›s›n›n oluflmas›nda, tedavi hizmetlerinde devletin baz› hizmetleri özel kurulufllardan almaya bafllamas› etken olmufltur.
Bu yaklafl›m›, hizmet niteli¤ini art›rmaya yönelik bir davran›fl
olarak ele almakta yarar vard›r. Yukar›da da belirtti¤im gibi
özü ve hedefi do¤ru olan bu yaklafl›m›n, sa¤l›k hizmetlerinin
parças› olan ilaç endüstrisi, özel sa¤l›k kurulufllar›, eczac›lar,
ecza depolar› gibi tüm unsurlarla birlikte de¤erlendirilmesi ve
etkilerinin bu kapsamda ele al›nmas›, yarat›lacak uzlafl› çerçevesinde uzun vadede kal›c› olmas›n› sa¤layacakt›r.
ÖNCE KAL‹TE: “Sa¤l›kta Kalite” kavram›n›, hem sistem, hem de uygulama olarak de¤erlendirir misiniz?
“Sa¤l›kta Kalite” kavram›n› ilaç sektörü bak›fl aç›s›yla de¤erlendirmek istiyorum. ‹laç insano¤lunun vazgeçemeyece¤i
ve kullanmaya mecbur oldu¤u, ayn› zamanda tüketicinin kalitesi hakk›nda karar verme olana¤›na sahip olmayan ender
ürünlerden biridir. Dolay›s›yla tüketici kendisine bu ürünü tavsiye eden, üreten ve satanlara güvenmek zorundad›r. ‹nsano¤lu, tarihin bafl›ndan beri baz› maddeleri, kar›fl›mlar› ve preparatlar› hastal›ktan korunmak ve iyileflmek için kullanm›flt›r.
Ancak, bunlar›n bir k›sm› yarardan çok zarar verdi¤ini ve baz› kifli/kurumlar›n halk› aldatt›¤›n› gören devletler, ilaç üretim
ve sat›fl›n›n kontrol alt›na al›nmas› ihtiyac›n› hissetmifllerdir.
Bu konuda ilk çal›flmalar 19. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda bafllamakla birlikte, ciddi kurallar 20. yüzy›l›n ilk yar›s›nda konulmufltur. ‹laç ile ilgili kanun ile düzenlemeler ABD’de 1906,
‹ngiltere’de 1925 y›llar›nda tan›mlanm›fl, Türkiye’de ise halen
geçerli olan 1928’de yay›mlanan 1262 say›l› ‹spençiyari ve
T›bbi Müstahzarlar Kanunu yürürlü¤e girmifl ve uygulanmaya
bafllanm›flt›r.
Özetle, ilac›n kalitesine kullan›c›n›n, önerenin, satan›n karar verememesi nedeniyle, devletler ülkelerinde sat›lan ilaçlar› kontrol alt›na almakta, gerekli kurallar› koymakta ve denetlemektedir. Bir ilac›n bir ülkede sat›labilmesi için o ülkenin
otoritesinden onay (ruhsat) al›nmas› gerekir. Bu baflvuruda ilac›n üretim kalitesi, etkinli¤i ve güvenirli¤i sorgulanmakta,
ruhsat sahibinin de bunlar› ispatlamas› beklenmektedir. Baflvuru sahibi, sundu¤u bilgilerin ilaç sektöründe kullan›lan kalite sistemi olan GMP (Good Manufacturing Practices = ‹yi
‹malat Uygulamalar›) kurallar› çerçevesinde haz›rland›¤›n› ispat etmek durumundad›r. Di¤er sektörlerde uygulanan kalite
sistemlerinden farkl› olarak GMP’nin uygulanmas› ihtiyari de¤il zorunludur. ‹laç üreticilerinin bu sistemleri uygulamamas›
çok ciddi kanuni yapt›r›mlara neden olmaktad›r. GMP’nin d›fl›ndaki di¤er kalite sistemleri olan, GLP (Good Laboratory
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
Practices = ‹yi Laboratuvar Uygulamalar›), GCP (Good Clinical Practices = ‹yi Klinik Uygulamalar›), GDP (Good Distribution Practices = ‹yi Da¤›t›m Uygulamalar›) da üretim ve
üretimin d›fl›nda di¤er alanlarda sektörün uymas› gereken kurallar› belirlemektedir.
ÖNCE KAL‹TE: Kurumunuzda kalite süreçleri nas›l iflliyor ve ne sonuçlar al›n›yor?
Kurumumuzda kalite süreçleri iki aflamada ifllemektedir.
Bir tanesi ürün/üretim kalitesinin yönetilmesi, di¤eri de yönetim/sistem kalitesinin yönetilmesi. Kuruluflumuzda daha önce
sözünü etti¤im ayr›nt›l› düzenlemelerle beraber ISO 9001,
ISO 14001 ve OHSAS 18001’den oluflan Entegre Yönetim
Sistemlerini uygulamaktay›z.
Yönetim kalitemizi sa¤lamlaflt›ran en önemli unsur EFQM
Mükemmellik Modeli’dir. Model rehberli¤inde yaklafl›mlar›m›z› sürekli gelifltirerek kendi sektörümüzde farkl›lafl›yoruz.
Yönetiflimin tüm ayg›tlar›n› (prosedürler, talimatlar, iç ve
d›fl denetimler, özde¤erlendirme… vb.) kullanarak yönetim ve
üretim sistemlerinin iflleyiflini ve kuruluflumuza de¤er yaratmas›n› garanti alt›na al›yoruz.
Tüm bu çal›flmalar ve vizyonumuz bizi rekabette avantajl›
k›l›yor. 2002 y›l›nda Türk ilaç pazar›nda 9.s›rada iken 2008 y›l›n› 4.s›rada tamamlad›k. 2009 y›l›n›n bafl›nda Gebze Tesisimiz ‹ngiltere Sa¤l›k Bakanl›¤›ndan (MHRA) onay ald›, Çerkezköy Tesisimiz ise 2006 y›l›ndan beri Almanya Sa¤l›k Bakanl›¤›ndan onayl›. Bu onaylar Avrupa’da ilaç satabilmemizin
bir vizesi. Avrupa d›fl›nda 42 ülkeye her sene artan miktarlarda ihracat›m›z ise devam etmektedir. Bununla beraber Gebze
Ar-Ge laboratuvar›m›z TÜB‹TAK taraf›ndan Ar-Ge Merkezi
olarak kabul edilmifltir. Yönetim kalitemizin tescili de 2006
y›l›nda Ulusal Kalite Büyük Ödülü alarak gerçekleflmifltir.
ÖNCE KAL‹TE: Sektörde kalite ve baflar› için genel
yaklafl›m ne olmal›, özel kurumsal hedefleriniz nelerdir?
Sektörün tüm bileflenlerinin (Devlet, ilaç endüstrisi, doktorlar, eczac›lar, ecza depolar›, hastalar) tam bir uyum içinde
çal›flmas› gerekmektedir. Bizim hedefimizi ise k›saca “Türk
‹laç Sektörünün önemli ve önde gelen oyuncular›ndan biri olarak ulusal ve uluslararas› arenada, hem üretim hem de yönetim
kalitemizle ‘k›yaslanacak örnek’ olacak seviyeye gelmek ve
tüm paydafllar›m›za giderek artan bir de¤er yaratmak” olarak
özetleyebiliriz.
47
BAfiARI H‹KAYES‹
Sa¤l›kta kalite mi?
Hastane iflletmecili¤inde kalite mi?
Dr. Sabahattin ALTINTAfi
Doç. Dr. Mustafa Kalemli Tavflanl› Devlet Hastanesi Baflhekimi
a¤l›k sektöründe mevcut kalite yönetim sistemleri tam
olarak sa¤l›kta kalite anlay›fl›n› göstermemektedir. Sa¤l›kl› olmak, sa¤l›kta kalite, sa¤l›kl› yaflamak gibi kiflilerin sa¤l›kl› olmas›n› tarifleyen kavramlar flu an sa¤l›k hizmeti veren kurulufllar›n ço¤unun çal›flma ve ilgi alan›na girmemektedir. Kiflinin sa¤l›kl› olmas›n› sa¤lamak, onun hastalanmas›n› engellemek, sa¤l›¤›n› korumak, sa¤l›k kalitesini art›rmak gibi kavramlar ülkemizde sa¤l›k hizmeti veren ço¤u kuruluflun hedefi de¤ildir.
Ülkemizde sa¤l›k hizmeti veren kamu hastaneleri, özel
sa¤l›k kurulufllar› sa¤l›¤› bir flekilde bozulmufl kiflilerin mevcut hastal›¤›n› teflhis ve tedavi etmeye çal›flmaktad›r. Bu kifliler bir flekilde sa¤l›¤› bozulmufl, sa¤l›k kalitesi düflmüfl insanlard›r. Bunlar›n bir ço¤una ne tedavi yap›l›rsa yap›ls›n eski
sa¤l›klar›n› geri getirmek mümkün olmayacakt›r.
Ülkemizin mevcut sa¤l›k sisteminde koruyucu sa¤l›k hizmetlerini planlama ve sunumunu yapmas› gereken sa¤l›k
ocaklar› da uygulamada a¤›rl›kl› olarak müracaat eden bir flekilde sa¤l›¤› bozulmufl kiflilerin tedavisine a¤›rl›k vermekte;
kiflilerin sa¤l›¤›n› koruma anlam›nda sadece afl›lama hizmetini vermektedir. Yeni uygulanmaya bafllanan Aile Hekimli¤inde de a¤›rl›kl› olarak hasta teflhis tedavisi; ve afl›lama yap›lmaktad›r.
Ülke genelinde sa¤l›k hizmetlerini planlayan, yasal düzenleme ve kontrol görevi olan Sa¤l›k Bakanl›¤› ise bakanl›¤a
ba¤l› sa¤l›k ocaklar› ve yeni uygulanmaya bafllayan aile hekimli¤i ile birinci basamak sa¤l›k hizmeti (teflhis –tedavi, afl›lama) ve e¤itim çal›flmalar› yapmakta; halk›n gözünde a¤›rl›kl› sa¤l›k hizmetleri veren ikinci basamak sa¤l›k kurulufllar› ve
S
48
özel sa¤l›k kurulufllar›n›n planlama, yasal düzenlemeler ve
denetimlerini yapmaktad›r.
Genel olarak bak›ld›¤›nda uygulamada sa¤l›k hizmeti veren kurulufllar›n ço¤u insanlar›n sa¤l›kl› yaflam kalitesini art›rmak yerine; sa¤l›klar›nda bir problemle karfl›laflan insanlar›
beklemekte; onlar›n sa¤l›n› bozan hastal›¤› teflhis etmeye çal›flmakta; teflhis edilebilenleri tedavi etmeye çal›flmaktad›r.
Konuya bu aç›dan bak›ld›¤›nda sa¤l›k hizmeti veren kurulufllar›n kiflilerin kaliteli sa¤l›¤›na katk›lar› sadece belli dönemde s›k›nt›lar›n› azaltmak fleklinde olmaktad›r. Dolay›s›yla
kiflilerin sa¤l›k kalitesine katk›lar› çok k›s›tl› kalmaktad›r.
Ayr›ca verilen sa¤l›k hizmetinin detayl› ve do¤ru bir de¤erlendirmesi olmamaktad›r. De¤erlendirmede kullan›lan
yöntemler k›smen görecelidir. Memnuniyet kavram› verilen
sa¤l›k hizmetinin de¤erlendirme ölçütü olamaz. Örne¤in kiflinin altta yatan hastal›¤›n› teflhis için yap›lan tetkik ve ifllemlerin ço¤u hastay› üzmekte, s›k›nt›ya sokmakta ve hastay› memnun etmemektedir. Halbuki t›bben çok gerekli ifllemler yap›lmaktad›r. Öte yandan hastay› çok yüzeysel de¤erlendirip hiç
tetkik yapmadan reçete yazmak hastay› hiç üzmemekte, hatta
hiç hastal›k yok fleklinde inand›r›l›rsa memnun da etmektedir.
Ancak t›bben ifllemler eksik yap›lm›fl olup daha sonra baflka
problemler ç›kacakt›r. Her iki durumda da memnuniyet ölçülürse t›bben eksik durumda memnuniyet oran› yüksek ç›kabilir.
Sa¤l›k alan›nda yap›lan ifllemlerin neticeleri hemen ortaya
ç›kmayabilir. Hastaya yap›lan bir müdahalenin veya verilen
ilac›n olumlu veya olumsuz etkileri y›llar sonra ortaya ç›kabilir. Hastan›n o an a¤r›s›n› geçirmek için fazla dozda veya gereksiz kullan›lan ilaç y›llar sonra kiflide baflka bir hastal›¤›n
ortaya ç›kmas›n› tetikleyebilir. Hastada y›llar sonra böbrek
yetmezli¤ine yol açacak bir ilac›n yüksek doz kullan›m› hastan›n o an a¤r›s›n› geçirece¤i için memnun edebilirken; y›llar
sonra herhangi bir komplikasyona yol açmamak için dikkatli
ilaç kullanmak hastan›n s›k›nt›s›n› hemen geçirmedi¤inden o
an memnun etmeyebilir.
Özet olarak sa¤l›kta kalite kavram› kiflinin do¤umundan
ölümüne kadar olan uzun bir süreci kapsamakta, hastalanmas›n› önleme çal›flmalar›n›n ön planda olmas› gereken, hastal›klar› tedavi etmek yerine daha çok koruyucu sa¤l›k hizmetlerine a¤›rl›k verilmesi gereken ve ticari kurulufllar olan hastane
ve özel sa¤l›k kurulufllar› yerine devletin organize etmesi gereken (kiflilerin e¤itimi, sa¤l›k ocaklar› veya aile hekimleri kanal›yla verilebilecek) bir kavramd›r. Halen bir çok kuruluflun
(özel veya kamu) vermifl oldu¤u sa¤l›k hizmeti kiflinin bir anl›k dönemindeki sa¤l›k kalitesinde art›fl› hedefleyen ifllemlerdir. Bir dönemlik yap›lan ifllemlerle sa¤l›k hizmetinin kalitesini ölçmek do¤ru de¤ildir, yap›lan veya eksik yap›lan ifllemlerin etkileri y›llar içerisinde ortaya ç›kabilir. Yap›lan ölçümler
sa¤l›k kalitesinin de¤il sadece yap›lan hizmetin kalitesini ölçebilir. Dolay›s›yla sa¤l›k alan›ndaki kalite kavram› a¤›rl›kl›
olarak hastane iflletmecili¤inin kalite göstergesidir.
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
BAfiARI H‹KAYES‹
Sa¤l›kta kalite
Sa¤l›k sektörü ve toplum kalite yönetimi denince özellikle sa¤l›k sektörünün di¤er sektörlerden fark› ve önemini ortaya koymak gerekmektedir.
Sa¤l›k Sektörü;
¤u kalite standartlar› ISO serisi (kurumuUz. Dr. A. Burak ERD‹NÇ
l Hata kabul etmeyen ve telafisi çok zor olan
muzda ISO 9001, ISO 14001 ve OHSAS
Eskiflehir Kad›n Do¤um ve Çocuk
bir sektördür.
18001 sistemleri uygulanmaktad›r.)
Hastal›klar› Hastanesi Baflhekimi
l Her türlü koflulda yedi gün ve yirmi dört saHastanemizde kalite süreçleri daha çok
at hizmet vermek zorundad›r.
EFQM modeli çerçevesinde yap›land›r›lm›fl olup, bu süreçler dil Hasta memnuniyetinin birçok faktör ve de¤iflkenden etki¤er sistemlerin (ISO serisi ve akreditasyon standartlar›) gereklilenebildi¤i bir sektördür.
likleri ile de zenginlefltirilmifltir. Kurumumuzda süreçler tamal Hizmette insan sa¤l›¤› ön planda oldu¤u için etik ve ahlamen ba¤›ms›z ve tam bir yetki aktar›m› ile ifllemektedir. Bu anki de¤erlerin çok önemli oldu¤u bir sektördür.
lamda kamuda bir ilki baflard›k diyebiliriz. Süreç liderleri genell Hizmet odakl› bir sektördür.
de uzman doktorlardan oluflmakta ve süreç ekipleri süreçle ilgili
her türlü kararlar› almada ve uygulamada tamamen yönetimden
Tüm bu özellikleri bir araya getirildi¤inde sektörümüz topba¤›ms›z ve özgür olarak hareket etmektedir. Hastane yönetimi
lum kalite yönetiminin ne kadar önemli ve gerekli oldu¤u ortaya
süreç kararlar›na son derce sayg›l› ve hiçbir revizyon önermeden
ç›kmaktad›r.
bu kararlar›n uygulanmas›na yard›mc› olmakta ve çal›flanlara liÜlkemiz aç›s›ndan da uluslararas› sa¤l›k standartlar›na eriflderlik yaparak, onlar›n önündeki engelleri kald›rarak, yollar›n›
mifl bir sa¤l›k sektörü hem gelir kayna¤› hem ise bölgesinde sa¤açarak ilerlemelerine yard›mc› olmaktad›r. Hastane idaresinden
l›k sektöründe ülkemizi lider bir ülke konumuna getirecektir.
bir veya birkaç kifli mutlaka süreç toplant›lar›na belirli bir süre
Sa¤l›k hizmetleri, sektör olarak “hizmet” sektörü oldu¤unkat›larak onlar› cesaretlendirmekte ve bu ifle ne derece önem verdan tan›m› gere¤i kalite kavram›n›n, anlafl›lmas›n› ve yaklafl›mdi¤ini göstermeye çal›flmaktad›r.
lar›n uygulanmas›n› zorlaflt›ran yap›sal faktörleri de içermekteSüreçten ç›kmayan bireysel kararlar›n hastane yönetimince
dir. Tan›m› ve yap›s› gere¤i hizmet soyut bir kavramd›r. Bu nekabul edilmeyece¤i tüm çal›flanlarca bilinmekte ve bu uyguladenle hizmet, ölçülemez ama de¤erlendirilebilir. Hizmette stanma ile çal›flanlar›n bir karar al›rken bir yenilik tasarlarken mutdart koymak çok güçtür. Standartlar sübjektif olamaz ölçekli ollaka süreçlerde ve ekip halinde düflünmeleri sa¤lanmaktad›r. Bu
mal›d›r. Bununla birlikte ayn› kültüre sahip farkl› karakterde inçal›flmalarda üst yönetimin tavr› ve yaklafl›m› çok önemlidir.
sanlar vard›r. Sa¤l›kta ve di¤er hizmet sektörlerinde bir insan› ele
Biz kurum olarak yaklafl›k on y›ldan bu yana kalite çal›flmalaal›rsak, bu insan her gün de¤iflmekte ve buna paralel olarak istek
r›nda ve yönetiminde çal›flanlara yetki aktarman›n hiçbir olumve beklentileri de farkl›laflmaktad›r. Bizim de kurum olarak s›ksuz sonucunu görmedik aksine çok büyük ifllerin baflar›ld›¤›na
ça yaflad›¤›m›z gibi sa¤l›kta bir çal›flan ayn› davran›fl› ve hizmeflahit olduk.
ti iki farkl› müflteriye sundu¤unda, hizmetle ilgili alg›lamalar ve
Süreç çal›flmalar›n› tamamen çal›flanlar›n yönetmesi sonugörüfller sübjektif oldu¤u için tamamen birbirine z›t sonuçlar alacunda al›nan kararlar ve süreç ç›kt›lar› çal›flanlar taraf›ndan daha
bilmektedir. Bu anlamda sa¤l›kta kalite kavram›, daha çok çal›çok sahiplenilmekte ve yap›lan iyilefltirme ve yenilik say›s› her
flan davran›fllar›yla desteklenen soyut bir süreci içermektedir.
geçen gün artmaktad›r. Çal›flanlar bu sayede ciddi anlamda iflleT›bbi süreçlerle ilgili ç›kt›larda da ölçüm yaparak belirli standart
rini sevmekte ve çal›flma alanlar›nda kendi yeteneklerini gösterve akreditasyonlara ulaflmak bu anlamda çok zordur. Çünkü somekte daha istekli davranmaktad›rlar. Baflta da söyledi¤imiz ginuçlar kifliden kifliye de¤iflmekte ve de¤iflik sonuçlar› birçok mübi sa¤l›k sektöründe süreçler de birçok görünmez ama önemli
dahale edilebilen ve edilmeyen faktörler tetiklemektedir. Fakat
ç›kt›lar› vard›r ve bunlar ölçülemedi¤i ve herkes taraf›ndan alg›kalite tan›m›n›n genel karakteristi¤ine ve tarihsel süreçteki tekâlanamad›¤› için yap›lan çok büyük fedakârl›klar ve al›nan sonuçmülüne bak›ld›¤›nda insan›n kalitesinin ön plana ç›kmas› ifllerilar zaman zaman insanlarda bir tükenmifllik sendromu ve tatminmizi önemli ölçüde kolaylaflt›rmada ve somutlaflt›rmaktad›r.
sizlik duygusu oluflturabilmektedir. Oysa yönetici gözüyle bak›lDi¤er sektörlerde özellikle model baz›nda ele al›nd›¤›nda dad›¤›nda asl›nda somut göstergelerden daha önemli olan ve bir
ha çok soyut girdilerde (liderlik, ekip çal›flmas›, motivasyon, takkurumun gerçek baflar›s›n› gösteren soyut göstergeleri yakaladir vb.) desteklenen sürecin ç›kt›lar› somut ve net olarak ölçülemak mümkündür. Bu anlamda di¤er kurumlarla k›yasland›¤›nda,
bilinirken sa¤l›kta ç›kt›lar›n birço¤unun soyut olmas› kalite kavçal›flanlar›m›z›n ifl yapma tarzlar›, sorunlara yaklafl›mlar›, konuflram›n›n önemini her geçen gün art›rmaktad›r. Mükemmelik Momalar›, kültürleri, giyim ve sosyal yaflamlar›, estetik, hayata badel’i çerçevesindeki çal›flmalar›nda soyut ç›kt›lar›n her çal›flan
k›fl, vizyon kendisine güven vb. bir çok parametreden oluflan bir
taraf›ndan de¤erlendirilmesinde (farkl› de¤erlendirmeler ve dede¤erler sistemine sahip olduklar› çok kolay biçimde görülebil¤iflimin anlafl›lmamas› vb.) yaflanan zorluklar zaman zaman ekip
mektedir. Fakat birçok çal›flan bu sonuçlar› kendi kiflisel gelifliüyelerinde y›lg›nl›k oluflturmaktad›r. EFQM modeli uygulamaminin do¤al bir parças› olarak alg›lad›¤›ndan bu sonuçlarla kalilar›nda ülkemizde ve Avrupa ülkelerinde yaflanan sorunlar›n en
te çal›flmalar› aras›ndaki o gizli ba¤lar› görememektedir.
bafl›nda verilerin farkl› olmas› ve k›yaslama zorlu¤u ile liderlik
Sa¤l›k sektöründe TKY uygulamalar›nda en önemli sorunlar
eksikli¤i gelmektedir.
aras›nda “ortak k›yas verisi” oluflturma zorlu¤u (bu konuda
Sa¤l›kta temel olarak, Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n belirlemifl olduEFQM’in uluslararas› bir k›yaslama fonu kurma çal›flmalar› deÖnce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
49
BAfiARI H‹KAYES‹
vam etmektedir.) ve liderliktir. Bu anlamda sa¤l›k sektöründe
TKY uygulamalar›n›n yay›l›m›n› ve sürdürebilirli¤i sa¤lamak
için KalDer ve EFQM ‘in öncülü¤ünde “ortak k›yas veri taban›
“oluflturulmas› en önemli hedef olmal›d›r. Çünkü birçok sa¤l›k
kurumu bu yolculukta kurumsal baflar›s›n› ölçümlemede tamamen kendine göre veriler kullanmakta ve k›yaslama yönünden
oldukça yetersiz bir süreçten geçmektedir.
Özel kurumsal hedeflerimiz aras›nda en önemlisi, EFQM
model uygulamalar›n›n kurumumuzda sürekli hale getirilmesi
ve aksamadan uygulanabilirli¤inin sa¤lanmas›d›r. Her gün bunun için ciddi anlamda çaba sarf ediyoruz. Kurum olarak birçok ödül almak ve belirli mesafelere gelmek elbette önemli
ama süreklili¤in sa¤lanmas› ve kurumun do¤rultusunun yönetilmesi çok daha zor ve önemlidir. Bu noktada Henrik ‹bsen’in
o harika sözünü anlamak gerekir: “Kald›rmak kolayd›r ama tafl›mak zordur”. Gerçekten de sistemi bir yerlere getirmek kolay ama onu tafl›mak ve sürdürmek çok zordur.
Kurum olarak en önemli hedef ve amaçlar›m›z aras›nda insan›n kalitesi ve kafa yap›s›n›n de¤ifltirilmesi ve sürekli iyilefltirilmesi de yer almaktad›r. Önemli olan insan›n düflünce yap›s›n› ifllevsel k›lmak ve onu sistematik olarak çal›flt›rmaktad›r. Aksi halde mükemmellik yolculu¤unda hedef sonsuz ve sistemler de bir
o kadar fazla iken bunlar› iyi kullanmayan insanlarla nereye gidebilirsiniz?
FFF
Kad›köy fiifa Hastanesi
Kesintisiz kalite
Kad›köy fiifa Hastanesi, sa¤l›k hizmetini ileri
teknolojik donan›ma sahip imkanlar
arac›l›¤›yla sunuyor ve “Sa¤l›kta geleneksel
kalite” anlay›fl›yla hizmet veriyor.
alDer Ulusal Kalite Büyük Ödülü’nü alan Kad›köy fiifa
Hastanesi Türkiye’de bu ödüle lay›k görülen ilk ve tek
özel hastane. Kalite çal›flmalar›n› kesintisiz biçimde sürdüren Kad›köy fiifa Sa¤l›k Grubu Yönetim Kurulu Baflkan› ve
Genel Müdürü Buket Pilavc›, sa¤l›k sektöründeki geliflmeleri ve
kalite anlay›fllar›n› Önce Kalite’ye anlatt›.
K
ÖNCE KAL‹TE: Türkiye’de sa¤l›k sektörünün yaflad›¤›
dönüflümü, elefltirel de olan bir bak›flla, genel olarak özetler
misiniz?
Sa¤l›k sektörü 2008’de ciddi de¤iflimler yaflad›. SGK uygulamalar›, katk› paylar› bak›m›ndan tart›flmal› bir süreç olsa da,
özel hastanelerden beklenen hizmetleri de, hasta profilini de büyük ölçüde de¤ifltirdi.
Sa¤l›k Bakanl›¤› kararlar› ve de¤iflim daha eski ama etkilerini 2008’de hissettik. Hemen hemen bütün hastaneler SGK kapsam›n›n içine girdi. Bu bir geçifl süreciydi ve baz› hastaneler için
son derece y›prat›c› oldu. Bunun nedeni de, koflullar›n tam olarak bilinmemesi, baz› kararlar›n anlaflma yap›ld›ktan sonra al›nmas›yd›. Kad›köy fiifa Sa¤l›k Grubu olarak flu anda SGK ile çal›flm›yoruz. Biz hasta sadakati ilkesiyle çal›flan bir kurumuz.
Hastalar›m›zla olan iliflkimizi sürekli belli bir kaliteyi bozmadan
yürütmek istiyoruz. Zaman içinde, anlaflma yapmaman›n avantajlar›n› gördük. Di¤er büyük hastanelere bakarsan›z, anlaflma
yap›ld›ktan bir süre sonra ç›kmak zorunda kald›lar. O da birçok
kay›plar getirdi beraberinde; nakit ak›fl› dengesizlikleri, hastalar›n memnuniyetsizlikleri, çal›flan memnuniyetsizlikleri gibi. Koflullar›n ve kriterlerin netleflmesi ile, biz de kapsam›n uygun ol-
50
Buket P‹LAVCI
Kad›köy fiifa Sa¤l›k Grubu Yönetim Kurulu Baflkan› ve Genel Müdür
du¤u ölçüde anlaflma içerisine dahil olmay› düflünüyoruz.
Bakanl›¤›n yapmaya çal›flt›¤› fley do¤ru, çünkü sektörün
planlamaya, denetime ihtiyac› vard›. Sektörün kaliteyi kategorize edip ona göre çal›flmaya ihtiyac› var; herkesin her köfle bafl›nda hastane açabildi¤i bir ülke olmamam›z laz›m. Bunun belli
standartlar› olmal›. Bir planlama taban› içinde yap›lanmal›. Afl›r› yat›r›mlar biraz da kontrolsüz oldu. Bakanl›k zannediyorum
denetlemek için daha sert tedbirler almak durumunda kald›. Ancak bu sert tedbirler hepimizi son derece olumsuz etkiledi. Son
dönemlerde sa¤l›k sektöründe gerçekleflen h›zl› de¤iflim sürecinde, kalitesini koruyan, do¤ru ifller yaparak büyüyen kurulufllar›n
kal›c› olaca¤›na inan›yorum.
Türkiye’de t›bbi teknoloji ve altyap› anlam›nda çok iyi durumda olan özel hastaneler var. Ancak baflar› birlikte hareket
edilmesi, Bakanl›¤›n ve kamunun tam destek vermesi ile mümkün. Malezya, Hindistan gibi ülkeler ekonomilerine büyük katk›
yapan bu alan›n önemini kavram›fl durumda ve hükümet politikalar›n›n deste¤i ile hareket ediyorlar.
Son dönemlerde oldukça popüler olan “Sa¤l›k turizmi” de
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
BAfiARI H‹KAYES‹
vurgulanmas› gereken bir di¤er alan. Kimi sa¤l›k gruplar› yurtd›fl›nda yat›r›mlar yaparken, kimisi de yabanc› hasta tedavisine
yönelik at›l›mlar yap›yor. Yurtd›fl›ndaki sa¤l›k hizmetleri potansiyelinin büyüklü¤ünden etkilenen yerli yat›r›mc›lar bu potansiyelin içinde olmak için çeflitli çal›flmalar yürütüyorlar. Türkiye’nin, gerek teknolojik, gerekse insan kayna¤› aç›s›ndan sahip
oldu¤u de¤erler, co¤rafi konumu ve turizm altyap›s› ile de bu potansiyeli çok do¤ru biçimde de¤erlendirmesi gerekti¤ini düflünüyorum.
ÖNCE KAL‹TE: Kamunun sa¤l›k sektöründen görece
çekilmesinin olumlu ve olumsuz yönleri nelerdir?
Kamunun flu anki pozisyonu, sektörden çekilme de¤il, yeniden etkin bir modelle verimli yönetilebilir hale gelmek fleklindedir. Bence devletin sa¤l›ktan tamamen çekilmesi do¤ru de¤il.
Ancak özeli rakip olarak görmek de do¤ru de¤il. Beklentilerin ve
hizmetlerin çeflitlili¤i göz önüne al›nd›¤›nda, kamu ve özel hastanelerin sa¤l›k sunumu konusunda birbirini tamamlar nitelikte
devam etmesi gerekir. Hizmet niteli¤i de farkl› olabilir, tercih her
zaman vatandafl›nd›r. Talebini karfl›layacak sa¤l›k hizmeti sunumunu, kalite-fiyat dengesine göre seçen vatandafl, devletin bu
konudaki bütçesinden ald›¤› pay›n üzerine cebinden ya da sigortas›ndan ekleyebilir. Önemli olan t›bbi hizmetin kaliteli-etik olmas›d›r. Planlama en önemli konudur. Kamu planlama ve denetim sürecini iyi yönetirse, bu konudaki problemlerin büyük bir
k›sm› çözülecektir. Ancak flu anda, özel sektör olarak daha çok
s›n›rland›¤›m›z bir süreç içerisindeyiz.
ÖNCE KAL‹TE: “Sa¤l›kta Kalite” kavram›n›, hem sistem, hem de uygulama olarak de¤erlendirir misiniz?
Sa¤l›k hizmeti sunumu, kiflilerin yaflam kalitesini ve mutlulu¤unu do¤rudan etkileyen bir alan olarak görülmelidir. Bu kapsamda sa¤l›k hizmetlerinin düzeyi, ülkelerin geliflmifllik düzeyinin de bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. Sa¤l›k hizmetlerine olan talebin artmas› ve buna karfl›n kaynaklar›n azalmas› ülkeleri bu artan talebi etkili bir flekilde karfl›lamak üzere sistemlerini gelifltirmeye yönlendirmektedir. Baflar›l› bir planlama yapabilmek için; mevcut kaynaklar›n verimli bir flekilde da¤›t›lmas›
ve kullan›lmas›, sunulan hizmetin etkili biçimde verilmesi, gerek
kaynaklar›n gerekse hizmete ihtiyac› olan kimselerin ulafl›m›nda
hakkaniyete özen gösterilmesi ve hizmet sunumu s›ras›nda ve
sonras›nda hizmetten yararlananlar›n ve hizmeti sunanlar›n
memnuniyetinin sa¤lanmas› gerekmektedir.
Ülkemiz bu süreci biraz geriden takip etmekle birlikte özellikle son dönemde sektörde sa¤l›k hizmetlerinin sunumunda kalite kavram› ön plana ç›kmaktad›r. Halen baz› üniversite, özel ve
kamu hastanelerinde ciddi kalite çal›flmalar› yap›lmaktad›r. Ayr›ca, Sa¤l›k Bakanl›¤› taraf›ndan da tüm hastanelerin bir uygulama
rehberi ›fl›¤›nda kalite derecelendirilmesi yap›lmas› yönünde çal›flmalar son aflamaya gelmifltir. Sa¤l›k hizmetinden kalite kavram›ndan söz ederken öncelikle sa¤l›k hizmetini özel k›lan önemli noktalar› do¤ru tan›mlamak gerekir. Bunlar; Sa¤l›k hizmetlerinde hastalar sat›n alacaklar› hizmetlerin miktar ve kalitesini
çok net tayin edemezler çünkü kiflinin hastal›k riskine ba¤l› olarak yapaca¤› masraflar belirsizdir. Bununla birlikte sa¤l›k hizmetleri, di¤er sektörlerdeki hizmetlerin aksine standart de¤ildir
ve tüketiciler ço¤unlukla sat›n ald›klar› hizmetin özellikleri hakk›nda s›n›rl› bilgiye sahiptirler.
Sa¤l›k hizmetlerinde homojenlik sa¤lamak güçtür ve bu hizmetler ikame edilemedi¤i gibi, ayn› zamanda ertelenemezler. Ve
en önemlisi sa¤l›k hizmetlerinin sunumunda hataya yer yoktur.
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
Yap›lan hata, telafisi olmayan sonuçlar do¤urur. Bu konuda ABD
de yap›lan bir araflt›rmaya göre y›lda 44.000-98.000 kifli önlenebilir t›bbi hatalardan dolay› hayat›n› kaybetmektedir. Bu özelliklerde özgün bir hizmetin sunuldu¤u sa¤l›k kurumlar›nda kalite,
birçok kuruma göre çok daha hayati ve öncelikli bir öneme sahiptir. Baflar›l› bir kalite altyap›s› oluflturabilmek öncelikle kalite
felsefesine inanmal› ve kurum içinde tüm çal›flanlar›n›za bu bilinçle e¤itmeler vererek bu felsefeyi içsellefltirmek gerekir. Ard›ndan sistemin kurulmas› ve iflletilmesi gelir ki, bu aflamada en
büyük destekçiniz art›k tüm çal›flanlar›n›z olur.
ÖNCE KAL‹TE: Kurumunuzda kalite süreçleri nas›l iflliyor ve ne sonuçlar al›n›yor?
Kad›köy fiifa Sa¤l›k Grubu’nda 2000 y›l›nda, Yönetim Kurulu taraf›ndan bafllat›lan Sürekli Kalite Geliflimi (SKG) Program› çerçevesinde mevcut durum de¤erlendirmesi sürecine bafllanm›flt›r. Bu program çerçevesinde yürütülen yeniden yap›lanma
sürecinde, organizasyonel aç›dan da yenilenme bafllam›flt›r.
EFQM Mükemmellik Modeli’nin, 2005 y›l›nda Kurumsal Yönetim modeli olarak uygulanmaya bafllanmas› ile birlikte mükemmellik kültürünü içsellefltirmek için kurum içi ve d›fl› e¤itimlere
a¤›rl›k verdik ve oryantasyon program›m›z çerçevesinde tüm çal›flanlar›m›z için zorunlu hale getirdik.
E¤itimlerimiz devam ederken bir taraftan da süreçlerimizi
gözden geçirerek gerekli yenilemeleri yapt›k.
Hastanemizde süreç liderleri, ilgili süreçte yer alan, süreci iyi
bilen, sürece önemli katk›s› olan ve ekibini yönlendirebilen kiflilerden seçilmifltir. Özellikle kilit süreçlerimiz olarak tan›mlanan
operasyonel süreçlerin liderlerini uzman hekim kadrosundan
oluflturarak gönüllü hekimlerin bu sürece h›zl› bir flekilde kat›lmalar›n› sa¤lad›k. Süreç ekipleri, kendi içlerinde planlad›klar›
düzenli toplant›larla, süreçlerinde meydana gelen aksakl›klar
üzerinde fikir paylafl›m› yapma, iyilefltirme noktalar› belirleme,
çözüm önerilerinde bulunma, ölçüm sonuçlar›n› tart›flma ve karara ba¤lanan uygulamalar› hastane geneline yayma konular›nda
yetkilendirildi. Ayn› zamanda “Ölçmeden ‹yilefltiremezsiniz”
gerçe¤inden yola ç›karak tüm süreç ekipleri performans göstergeleri belirleyerek süreçlerini ölçmeye ve iyilefltirmeler için girdi toplamaya bafllad›.
Bu çal›flmalarda tüm çal›flanlar›m›z, edilgen kat›l›mc›lar de¤il, etkin sorun çözücüler ve uygulay›c›lar olarak yer ald›. Çal›flanlar›m›z›n ihtiyaçlar›, kurumun ihtiyaçlar› ile uyumlu hale getirildi. Çünkü insanlar›n tümünün sayg› ve güvene gereksinim
duyduklar› dikkate al›nd›¤›nda, kurumunda bu duyguyu afl›layabildi¤i oranda ortak amaçlar› hareket etmek mümkün olabilecektir. Kurumlarda çal›flanlar›n bir misyonu oldu¤u ve her birinin
yapt›¤› iflin önemli oldu¤u fikri ve inanc› yerleflmeli ve kabul
görmelidir. Yetki ve sorumluluk olabildi¤ince çal›flanlara do¤ru
da¤›t›lmal›d›r. Hasta beklentileri tespit edilmeli, bunlar›n ötesine
geçip, daha iyiyi üretme heyecan› paylafl›lmal›d›r.
Bu ba¤lamda, Kad›köy fiifa’da bir kurumsal yaflam biçimi
olarak cezaland›rma yerine ödüllendirme, yönetimin gizlili¤i yerine fleffafl›¤›, hatalar›n gizlenmesi yerine çözüm üretmek, sürekli iyilefltirme, güven ve iflbirli¤ini ön plana ç›kard›k.
Bu çal›flmalar›m›z›n etkilerini ifl sonuçlar›m›zda da gördük.
Örne¤in Modeli uygulamaya bafllad›¤›m›z 2005 y›l›ndan beri sonuçlar›m›z y›llar içinde olumlu e¤ilim göstermifltir. %89 olan
Çal›flan Genel Memnuniyetimiz %94’e, Hasta Memnuniyetimiz
%92’den %95’e, Hasta Tavsiye Etme Oran› %94’ ten %98’e
ulaflm›flt›r.
Bir tak›m ruhu içinde gerçeklefltirdi¤imiz çal›flmalar›m›zla
51
BAfiARI H‹KAYES‹
2007 y›l›nda Mükemmellikte Yetkinlik Belgesi’ni, 2009 y›l›nda
Kamu Sektörü Sa¤l›k Hizmetleri Kategorisinde Ulusal Kalite
Büyük Ödülü’nü almaya hak kazand›k.
ÖNCE KAL‹TE: Sektörde kalite ve baflar› için genel
yaklafl›m ne olmal›, özel kurumsal hedefleriniz nelerdir?
Sa¤l›k sektörü flu anda yeniden yap›lanma sürecinde. Bu nedenle kalite standartlar› oluflturma ve kriterleri ölçme konusunda
Bakanl›k h›zla yol kat etmeli bence.
Asl›nda bir tak›m çal›flmalar bafllad›. Daha sonra var olan kalite modellerinden birinin altyap›s›yla ulusal model oluflturulabilece¤ini düflünüyorum. Ancak bu konunun çok iyi yönetilmesi
gerekir. KalDer, bu konuda ba¤›ms›z yap›s› ile bir çözüm olabilir. Bakanl›¤›n Ulusal Kalite Modeli bu konuda yetkin bir kurulufl taraf›ndan de¤erlendiriliyor ve yürütülüyor olur. Bakanl›k denetler. Asl›nda tüm sektörün yönetim ve denetimi özel-kamu ayr›m› olmadan adil bir flekilde yap›labilir. fiu anda kaotik bir ortam oldu¤u için, sa¤l›kta kalite, konuflulan, ama icraatta çok da
odaklan›lmayan konumda.
Oysa bizim gibi kurumlar örnek olma, örnek gösterilme, teflvik edilme gibi motivasyonlarla sektöre katk›da bulunabilir. Kaliteyi daha öncelikli bir hale getirebiliriz. Bu konudaki üzerimize düflen sorumlulu¤un fark›nday›z, k›yaslama ve bilgiyi yayma
fleklindeki gayretlerimiz sürüyor.
FFF
Siemens Sa¤l›k Sektörü
Kalite benle bafllar
2009 y›l› Siemens A.fi. taraf›ndan “Kalite
Y›l›” olarak ilan edildi. “Kalite benle bafllar”
slogan› tüm çal›flanlarla de¤iflik araçlarla
paylafl›l›yor.
ÖNCE KAL‹TE: Türkiye’de sa¤l›k sektörünün yaflad›¤›
dönüflümü, elefltirel de olan bir bak›flla, bir genel çerçeve olarak özetler misiniz?
Ufuk EREN
Siemens Sa¤l›k Sektörü Direktörü
008 y›l›nda “Büyük Kurulufllar Operasyonel ‹flletmeler Kategorisi-Ulusal Kalite Büyük Ödülü”ne lay›k görülen Siemens Sa¤l›k Sektörü, yaklafl›k 20 y›ld›r EFQM Mükemmellik Modeli’ni bir yönetim felsefesi olarak kabul ediyor. Siemens
Sa¤l›k Sektörü Direktörü Ufuk Eren, üst düzey yöneticileri ile
birlikte bu kültürün oluflturulmas›na ve gelifltirilmesine özen
gösterdiklerin söylüyor. “Sektörde “Kalite” ve “Mükemmellik”
kavramlar› “vazgeçilmez” de¤erler olarak yerini almal›d›r” diyen Eren, sa¤l›kta dönüflümü ve gelecek hedeflerini Önce Kalite’ye aç›klad›.
2
52
2002’de iktidara geçen mevcut hükümet, Sa¤l›kta Dönüflüm
Program›’n› aç›klad›. Bu programda uzun y›llard›r yap›lmas›
beklenen iyilefltirmeler mevcuttu. Bunlar içersinde birinci basamak Sa¤l›k Hizmetleri, Aile Hekimli¤i, Sa¤l›kta e-dönüflüm
program› gibi sa¤l›k hizmet kalitesini art›r›c› projeler vard›. Bu
ve bunlar gibi birçok projenin bir k›sm› hayata geçti, bir k›sm›
ise hayata geçirilemedi veya hala pilot uygulama aflamas›nda.
Aradan geçen 7 y›lda Sa¤l›kta Dönüflüm Program›’n›n tam anlam› ile uygulanamamas›n›n sebebi; yetkin ve tecrübeli insan kayna¤› eksikli¤i, planlamalar›n uygulamalar›n yeterince sa¤l›kl›
yap›lamamas›d›r. Bu dönemde yap›lan baflar›l› bir uygulama ise
SSK ve Sa¤l›k Bakanl›¤› Hastanelerinin birlefltirilmesidir. Sa¤l›k
hizmet kriterlerinin belirlenmesi, uygulanmas›, denetlenmesi ve
sa¤l›k hizmet finansman› önümüzde bekleyen di¤er önemli iyilefltirme konular›d›r.
ÖNCE KAL‹TE: Kamu’nun sa¤l›k sektöründen görece
çekilmesinin olumlu ve olumsuz yanlar› nelerdir?
Kamu’nun (a¤›rl›kl› olarak Sa¤l›k Bakanl›¤›) sa¤l›k sektöründen çekilmesi gibi bir stratejisi yoktur. Son 6-7 y›lda özel
sektör yat›r›mlar›n›n artt›¤›n› gözlemlememize ra¤men, buna paralel olarak Sa¤l›k Bakanl›¤› Hastanelerinde de yat›r›mlar artmaktad›r. Önümüzdeki dönemde Kamu Hastaneleri Birli¤i projesi ve Kamu Özel ‹flbirli¤i projeleri ile Kamu’nun a¤›rl›¤› devam edecektir.
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
ÖNCE KAL‹TE: “Sa¤l›kta Kalite” kavram›n›, hem sistem, hem de uygulama olarak de¤erlendirir misiniz?
Sa¤l›k sektörünü di¤er sektörlerden ay›ran temel
farkl›l›k insan yaflam›n›n önemidir. Kulland›¤›n›z
herhangi bir tüketim ürününün kalitesindeki sorun,
yaflam›n›z için büyük riskler yaratmayabilir. Sa¤l›k
sektöründeki kalitesizlik do¤rudan insan yaflam›n›
hedef al›r. Bu sebeple, Sa¤l›k sektöründe insan yaflam›n› riske sokacak her türlü kalitesizli¤in ortadan
kald›r›lmas›na odaklan›lmas› birincil misyonumuz
olmal›d›r.
Sektörümüz için “Kalite” ve “Mükemmellik”
kavramlar› “vazgeçilmez” de¤erler olarak yerini almal›d›r. Mükemmellik bir çok kifliye eriflilmez gözükmekle birlikte, en yak›n›m›zda olan insan vücudunun çal›flma sistemleri bu kavram hakk›nda bizlere önemli ipuçlar› vermektedir. ‹nsan vücuduna yap›lan her yolculuk, bu mükemmelli¤in s›rlar›n› bizimle paylafl›yor. Bütünsel yap›n›n içersindeki organlar›n ifllevleri ve birbirleri ile uyumu, mükemmelli¤in yaklafl›m kavram›n› oluflturmakta. Sinir sisteminin vücudumuza yay›l›m› san›r›m herkesin çözmeye çal›flt›¤› büyük gizem. Vücudumuzun kendi kendini iyilefltirmesi ile ilgili mekanizmalar hala çok ilgi
çekici. Yönetim görevinin ve beyin fonksiyonlar›n›n benzerli¤i
ise flafl›rt›c›. Bu kapsamda yukar›da anlatt›¤›m›z insan vücudunun eflsiz uyumunu organizasyonlar›m›zda yaratmam›z gerekti¤ine hep birlikte inanarak çal›fl›rsak, önümüzdeki engelleri aflabiliriz. Mükemmelli¤i aramak için, iyilefltirmeye aç›k alanlar›
biraraya getirmek, önceliklendirmek ve gerekli iyilefltirmeleri
yapmak gerekiyor. Ulusal “elefltiri” kültürümüzü , “iyilefltirme”
kültürü ile pekifltirdi¤imizde tüm paydafllar aç›s›ndan istenen düzeyin üzerinde bir memnuniyet sa¤lanaca¤›n› düflünüyoruz. Bütün deneyimleri sektörümüzle paylaflmaya haz›r›z. Bu amaca yönelik olarak, 14 Temmuz tarihinde “Excellence Day” uygulamam›z›n birincisini gerçeklefltirdik. Sa¤l›kta Ortak Vizyon temal› bu toplant›m›zda sorunuzla ilgili konular› birlikte paylaflt›k
ve de¤erlendirdik. Çözümleri hep birlikte aramak için iflbirliklerimizi güçlendirmemiz gereklili¤ini gözlemliyoruz.
ÖNCE KAL‹TE: Kurumunuzda kalite süreçleri nas›l iflliyor ve ne sonuçlar al›n›yor?
Yaklafl›k olarak son 20 y›ld›r, EFQM Mükemmellik Modelini bir yönetim felsefesi olarak kabul ettik. Kalite süreçlerinin
etkili iflletimi için gerekli kalite kültürünün kullan›lan kalite yaklafl›mlar› kadar önemli oldu¤u bilincindeyiz. Bu sebeple tüm üst
düzey yöneticilerimiz ile birlikte bu kültürün oluflturulmas›na ve
gelifltirilmesine özen gösteriyoruz.
Süreç bazl› bir organizasyon olmam›z sebebi ile kalite süreçlerini merkezi bir yap›da ele alm›yoruz. Kalite süreçlerimizin
ana süreçlerimiz taraf›ndan sahiplenilmesi sayesinde ö¤renme
ve yenilikçili¤imizi artt›r›yoruz. “‹fli en iyi yapan bilir” felsefesi
ile kalite sorumlulu¤unu baflkas›na b›rakm›yor, kalite süreçlerinden sorumlu birkaç kifli veya bir bölüm yerine tüm liderlerimizi kalite süreçlerinden sorumlu hale getiriyoruz. Tan›ml› kalite sürecimizin ana misyonu; süreçler aras› koordinasyonun sa¤lanmas› ve yenilikçi yaklafl›mlar›n süreçlere entegrasyonudur.
Referans Süreç Evi (RPH), 9 Zorunlu Element (9 Mandatory
Elements) 6 Basamak Yaklafl›m› (6 Step Approach), 6 Sigma,
Özde¤erlendirme, Kalite Kap›s› (Q-Gate), ‹ç Kontrol Sistemi
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
(IKS), Siemens Proje Yönetimi (PM@Siemens) vb. tüm kalite
süreçlerinin iflleyifline hep birlikte kat›lmay› al›flkanl›k haline getirdik.
Türkiye’de ve Siemens Dünyas›nda baflar›l› sonuçlar ald›k,
al›yoruz ve alaca¤›z. Bunlar keyif verici ve motive edici. Benimsedi¤imiz bu yönetim modelinin etkili uygulamas› sayesinde, 2006 y›l›nda Siemens Dünyas›na ait “MED Mükemmellik
Ödülü”nü kazand›k. 2008 y›l›nda ise KalDer taraf›ndan verilen
“Büyük Kurulufllar Operasyonel ‹flletmeler Kategorisi-Ulusal
Kalite Büyük Ödülü”nü almaya lay›k görüldük. Daha iyi yapaca¤›m›z ve daha iyi sonuçlar almam›z gereken konular var. Sürekli iyilefltirmeye olan inanc›m›z›n, alaca¤›m›z baflar›l› sonuçlar›n tetikleyicisi oldu¤unu biliyoruz.
ÖNCE KAL‹TE: Sektörde kalite ve baflar› için genel
yaklafl›m ne olmal›, özel kurumsal hedefleriniz nelerdir?
Bazen lüks olarak kabul edilen “Kalite” kavram› için tüm liderlerimizin daha fazla zaman, kaynak ve ilgi ay›rmas›n› sa¤layacak hedefler üretmeliyiz. Sa¤l›kta odak noktam›z insan oldu¤u için, hasta güvenli¤i büyük önem tafl›yor. Teflhis ve tedavi kalitesi bu kapsamda büyük önem tafl›maktad›r. Enformasyon sistemlerinin bu kapsamda hatas›z çal›flmas› ve uyar› sistemlerini
çal›flt›r›yor olmas› çok önemli. 2009 y›l› Siemens A.fi. taraf›ndan
“Kalite Y›l›” olarak ilan edildi. “Kalite benle bafllar” slogan›m›z› tüm çal›flanlar›m›zla de¤iflik araçlarla paylafl›yoruz. Kalite
sohbetlerimize fiirket Genel Müdürümüz ve sektör liderlerimiz
kat›l›yor. Kalite konusunda baflar›l› olan kurulufllar› flirketimize
davet ederek onlar›n yolculuklar›ndan yeni fleyler ö¤renmeye çal›fl›yoruz. Bu kavram›n alt›ndaki beklentileri tüm çal›flanlar›m›z›n içsellefltirmesini hedefliyoruz. Siemens taraf›ndan temel
yetkinli¤imiz olarak seçilen “‹fl Mükemmellik” konusunda Merkez Do¤u Avrupa grubu ülkelerine dan›flmanl›k yapaca¤›z.
6 Sigma çal›flmalar›m›z ile de operasyonel süreçlerimizin hatas›zlaflt›r›lmas›na odaklan›yoruz. EFQM- Avrupa Kalite Büyük
Ödülü ile ilgili gelecek planlar›m›z› oluflturmaktay›z. Bu özelliklerimiz ile Siemens Dünyas›nda ilk akla gelecek bir organizasyon olmay› hedefliyoruz.
53
GÖRÜfi
Kentlerimizin Yaflam Kalitesi ve Mimarl›k
Bülend TUNA
Mimarlar Odas› Genel
Baflkan›
54
Kentleri yaflan›l›r k›lan, yaflam kalitesini yükselten, yaflayanlar› mutlu eden kriterler
vard›r. Bunlar, kentin korunan ve yaflat›lan tarihî mimarisi, ça¤› yans›tan yap›lar›, insanca
ve etkin ulafl›m sistemi, yürüme ve bisiklet yolu a¤lar›, yeflil alanlar, buluflma yerleri, meydanlar gibi ö¤elerdir. Bu kriterlerle kentlerimize bakt›¤›m›z zaman içimizi ac›tan, gelecek
için karamsar olmam›za yol açan bir manzara ile karfl›lafl›yoruz. Özellikle son elli y›ld›r
yaflanan yo¤un göç ve h›zl› kentleflmenin ac› sonuçlar›n› görüyoruz. Yap›l› çevrelerimizde
gözlenen bu keflmekeflin kentin sosyal hayat›na yapt›¤› olumlu ve olumsuz etkileri, neler
yap›lmas› gerekti¤i üzerine düflüncelerimi biraz açmak isterim.
Kentlerimizin yaflam kalitesini belirleyen temel etkenlerden biri fiziksel, nesnel
çevremizdir. Maddi zenginli¤in tek bafl›na yaflam kalitesinin bir göstergesi olmad›¤›n›,
mekânsal, sosyal faktörlerin de bireylerin yaflam kalitesinde etkili oldu¤unu belirtmek;
insan yaflam›n›n salt ekonomik iliflkilerden ibaret olarak de¤erlendirilemeyece¤ini vurgulamak gerekiyor. Kentsel yaflam kalitesinin belirlenebilen, ölçülebilen göstergeleri olarak
iklimsel koflullar›, demografik özellikleri, kullan›m ve ulafl›m kolayl›klar›n›, ekolojik
etkenleri ve kentsel doku özelliklerini gösterebiliriz. Önemli olan, bütün bu göstergelerin
yerel yaflamla örtüflebilir nitelikte olmalar›d›r.
Öte yandan daha iyi yaflam kalitesi aray›fl› ile kent d›fl›na yay›lma olgusu beraberinde
kentlerimize yeni sorunlar getirmifltir. Kentlerin sahipli¤i yitirilmekte, kentler niteliksiz
planlama ve tasar›mlara, toplumsal yabanc›laflma ve izolasyona ve motorlu trafi¤in
hâkimiyetine terk edilmektedir. Kent merkezinin ve kamusal mekânlar›n yeniden
keflfedilmesi gerekti¤ini özellikle vurgulamak isterim. Yerin kimli¤i kavram› “bir kiflinin
bir yeri di¤er yerlerden ay›rabilmesini ya da tan›yabilmesini sa¤layan nitelikler” bütünü
olarak tan›mlanmaktad›r. ‹nsan ve mekân aras›nda ba¤ kurmak, kentsel yaflam kalitesinin
yükseltilmesinin önemli bir ö¤esidir. Bu mekânlar insanlar›n, iliflki kurabilecekleri,
ba¤lanabilecekleri, aidiyet hissedebilecekleri; kendileriyle özdefllefltirebilecekleri,
hat›rlayacaklar›, özleyecekleri yerlerdir. Geleneksel yerleflimlerde toplumsal anlam içeren
organik kentsel dokunun, geçmiflteki kullan›mlar›yla kamusal mekânlar›n yaflam›n önemli
bir parças› oldu¤unu biliyoruz. Tarih boyunca kentlerin toplumsal yaflam›nda önemli bir
rol oynayan meydanlar, günümüzde sadece araç trafi¤ini kolaylaflt›ran bofl alanlar olarak
görülmekte ve ne yaz›k ki kentin toplumsal yaflam›n›n merkezi olamamaktad›r.
Meydanlar kentsel yap›n›n en belirgin bileflenleridir, kent dokusu içinde adeta psikolojik dinlenme yerleri olarak tan›mlanmaktad›r. Meydanlardaki sanat uygulamalar›n›n,
kentsel kimli¤i güçlendiren, bulunduklar› mekân›n imgesini ve okunabilirli¤ini sa¤layan
bir anlam› vard›r. Oysa kentlerimizin bugünkü durumlar›na bakt›¤›m›zda, kamusal mekânlar›n kentin kalbi olma özelli¤ini yitirdi¤ini ve genelde ticari ifllevlerin a¤›rl›k kazand›¤›n›
görüyoruz. Yeni oluflturulan bölgelerde kamusal mekânlar›n, binalar tasarland›ktan sonra
geride kalan, anlams›z alanlar olarak karfl›m›za ç›kt›¤›n› görüyoruz.
Kentlerimizde nas›l bir gelecek görmek istiyoruz? Korunabilmifl birkaç an›tsal yap›,
say›s›z al›flverifl merkezi, otoban geniflli¤inde yollar ve göz alabildi¤ine s›ralanm›fl konut
siteleri. Böylesi bir karabasan senaryosunun içinde yer almak, onun aktörleri ve teknisyenleri olmak kimsenin imrenece¤i bir fley olmasa gerek. Mimarl›¤›, toplumsal yaflam›n ve
kültürün maddi ve moral gereksinmelerine göre, yap›, toplu yap› ve kent biçimlendirmesi,
tasar›m›, üretimi, kullan›m› ve yeniden kullan›m› kolektif süreçleri ve sonuçlar›n› kapsayan ve güzel sanatlar a¤›rl›kl› bir kültür faaliyeti olarak tan›ml›yoruz. Bu tan›m do¤al
olarak bizlere, yap›l› çevrelerimizin biçimlenmesinde önemli bir sorumluluk yüklemektedir. Biz, bugünün mimarlar› olarak kendimizi, bu topraklardaki kültürel mimari miras›
sa¤l›klaflt›rman›n yan› s›ra daha da zenginlefltirerek gelecek kuflaklara aktarma göreviyle
yükümlü hissediyoruz. Onca mimar›n, yap› ustas›n›n eserinin, birikiminin yan›na kendi
yorumumuzu, yap›m›z› koymay›; yarat›c›l›¤›m›z› esirgememeyi; nitelikli tasar›m
katk›s›yla sadece yap›n›n sahibinin ve kullan›c›s›n›n de¤il, kentin ve kentlinin de yaflam
kalitesini, be¤eni düzeyini yükselten bir etki b›rakabilmeyi önemsiyoruz.
Gelecekte, mimarl›¤›n bugünkünden daha önemsendi¤i bir tarihte, insanlar›n bugünün
mimarlar›n›, yapabildikleriyle, geliflmelerin fark›nda olmalar› ve tepki göstermeleriyle,
kente ve mesle¤e karfl› sorumluluklar›n› yerine getirmeleriyle ve flüphesiz gelece¤e
b›rakt›klar› eserleriyle de¤erlendirmelerini isterim. Mimarl›k, herkes için yararl›, herkes
için gerekli, herkes için önemlidir.
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
KONGRE
18. Kalite Kongresi
Sürdürülebilir toplum için
yeni ifl yapma biçimleri
KalDer Genel Sekreteri ‹rfan Onay, Avrupa’n›n en büyük kalite kongresi olan
18. Kalite Kongresi’ne 2 bin 500 kifliyi aflk›n kat›l›mc› beklediklerini söylüyor.
Ömür Yap›c›
‹rfan Onay
ürkiye Kalite Derne¤i (KalDer) taraf›ndan Türk Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i (TÜS‹AD) iflbirli¤iyle düzenlenen 18. Kalite Kongresi, 16-18 Kas›m 2009 tarihlerinde ‹stanbul Lütfi K›rdar Kongre ve Sergi Saray›’nda gerçeklefltirilecek.
“Sürdürülebilir Topluma Dönüflüm - Yeni ‹fl Yapma Biçimleri” ana temas›yla düzenlenen 18. Kalite Kongresi’nde Finlandiya eski Baflbakan› ve devlet adam› Esko Tapani Aho, yar›iletken üretimi ve günefl enerjisi alan›nda 50’den fazla patent sahibi, günefl pilleri için yüksek verimlilikli ince film teknolojisini gelifltiren ve bu katk›larla NASA’dan yenilikçilik ödülü
alan Dr. Bülent Baflol ve Peter Senge özel konuflmac› olarak
yer alacaklar.
KalDer Genel Sekreteri ‹rfan Onay, bu y›l, 18. Kalite
Kongresi’nde, dünyada gerçekleflen dönüflümü “Sürdürülebilir
Topluma Dönüflüm” temas› üzerinden de¤erlendirmeyi, konunun uzmanlar›yla tart›flmay›, konuyla ilgili yeni aç›l›mlar yapmay› planlad›klar›n› söylüyor: Ekonomik durgunluk ve iklim
de¤iflikli¤inin toplumun sürdürülebilirli¤ini tarih boyunca olmad›¤› kadar tehdit etti¤ini ifade eden Onay, “Bu küresel soru-
T
56
na ancak küresel düzlemde, uluslararas› kurulufllar,
ulus hükümetler, sivil toplum örgütleri, sorumlu kurumlar ve bireyler olarak çözümler üretebiliriz.
Tüm kurumlar için sistemli ve bütünsel yaklafl›mlarla kal›c› baflar›lar yaratma özgörevi ile KalDer,
k›sa ve orta vadede beklenebilecek dönüflümleri tetikleyecek paradigma de¤iflikliklerini, oluflacak kurallar sistemini anlamam›z› ve olas› de¤iflimlerin
kurulufllar ve bireyler üzerindeki etkilerini öngörebilmemizi sa¤layacak yaklafl›mlar› 18. Kalite
Kongresi’nde tart›flmaya aç›yor” diyor.
Onay, kongre süresince etkileflimli toplant›larla
flu temel ve yaflamsal sorulara yan›tlar arayacaklar›n› dile getiriyor: “Dönüflümün yönü ve flekli ne olacak? Yeni kurallar ve düzenlemeler nas›l flekillenecek? Dönüflüm kurum ve kurulufllara, toplumun bütününe nas›l flekil verebilir? Etkin risk yönetimi ile
krizsiz bir dünya tasarlanabilir mi? Kurulufllar dönüflüm sonras›na bugünden haz›r olmak için esneklik ve çevikli¤in ötesinde sars›lmaz konuma nas›l
gelebilirler?”
‹rfan Onay, bu y›l gerçeklefltirilecek 18. Kalite
Kongresi’nde 16 Kas›m tarihinde uzman gruplar›n a¤›rland›¤›
kongrenin ilk gününde dünyaca ünlü bir akademisyen olan Peter Senge’nin video konferansl› kat›l›m› ile bafllayaca¤›n› belirtiyor. Sürdürülebilirlik konusunda da önemli yaz›lar› ve bak›fl
aç›s› bulunan ve ifl dünyas› taraf›ndan iyi tan›nan Senge’nin
konuflmas›, Baflkan Obama’ya yazd›¤› ve nas›l bir dünya hayal
etti¤ini anlatt›¤› mektuptan sonra hepimiz için merak konusu
diyor.
‹lk gün düzenlenecek çal›fltaylar sonras›nda ikinci günün
TÜS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan› Arzuhan Do¤an Yalç›nda¤
ve KalDer Yönetim Kurulu Baflkan› Prof. Dr. Ali R›za Kaylan’›n aç›l›fl konuflmalar›yla bafllayaca¤›n›, ard›ndan kongrenin
özel konuflmac›lar›ndan Finlandiya eski Baflbakan› ve devlet
adam› Esko Tapani Aho’nun özel oturumuyla devam edece¤ini aktar›yor: “Aho, Avrupa Birli¤i için yenilikçilik at›l›mlar›na
yön çizmek için tasarlanm›fl, kendi ad›yla an›lan Aho Raporu’nun koordinatörü.”
‹rfan Onay, 18. Kalite Kongresi’ndeki oturumlar hakk›nda
flu bilgileri veriyor: “Aho’nun ard›ndan, oturumlar›n ak›fl›, kü-
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
Dr. BÜLENT BAfiOL K‹MD‹R?
Lisans Bo¤aziçi Ünv., Elektronik Müh. Ph. D. UCLA,
Monosolar Inc. Ar-Ge yöneticisi, günefl pilleri için yüksek verimlilikli ince film teknolojisini gelifltirdi. Kurucular›ndan oldu¤u ISET’te NASA, ABD Savunma, Ticaret ve
Enerji Bakanl›klar›n›n destekledi¤i günefl pili üretim tekniklerini gelifltirdi, bu katk›lar› ile NASA’dan yenilikçilik
ödülü ald›. 2000 y›l›nda NuTool Inc. adl› Silikon Vadisi
flirketinde Bafl Teknoloji Yöneticisi ve Yönetim Kurulu
üyesi oldu. 2006’da düflük maliyetli, yüksek verimlilikte
günefl pili teknolojisi gelifltirmek için SoloPower adl› flirketin kurucular›ndan biri oldu.
Dr. Baflol, yar›iletken üretimi ve günefl enerjisi alan›nda 50’den fazla patente sahip bulunmaktad›r.
reselden yerele do¤ru bir aç›l›m sergileyecek. Kongre, küresel
düzlemde ana temay› sorgulayacak, Türkiye boyutunu ele alacak, flirketler ölçe¤inde bir mevcut durum ve gelecek tablosu
verecek. Bu çerçevede, uluslararas› siyasi düzenin bar›fl ve refah için yeniden yap›lanmas›, küresel kapsay›c› ve kavray›c›
toplum, dünya ekonomi düzeninde de¤iflimin do¤rultusu, iklim de¤iflikli¤i ve çevreye yönelik tehditler/çözümler olarak,
sürdürülebilirli¤in ekonomik, çevresel ve sosyal boyutlar› kat›l›mc›ya aktar›lacak.
Kongrenin 1. günü ö¤leden sonra oturumlar›, küresel ve
ulusal düzenleme süreçleri, bilim teknoloji ve ifl dünyas›nda
kalk›nma, dünyadan ve Avrupa’dan sanayi ve flirket stratejileri, ulusal ekonomilerde krizlere dayan›kl›l›k, do¤al kaynaklar›n korunmas› ve yenilenmesinde ifl dünyas›n›n rolü bafll›kl›
oturumlarla devam edecek.
Ayn› gün son paralel oturumlarda, yerel yönetimde stratejik de¤iflim ve yerel yönetimlerin ifl dünyas›yla etkileflimi, etik
ve sosyal hesap verebilirlik, belirsizlik ortam›nda flirketler için
risk yönetimi ve sars›lmazl›k, yeflil ekonominin Türkiye’nin
ekonomisine olas› katk›lar›, Türkiye’den ve dünyan›n çeflitli
bölgelerinden söz sahibi kurulufllar›n temsilcisi olan konuflmac›lar›n bilgi ve deneyimleriyle kat›l›mc›ya aktar›lacak.
Kongrenin son günü de, ifl dünyas›n› temsil eden sivil toplum kurulufllar›n›n ulusal ve uluslararas› düzenlemeleri etkileme kapasitesi, krizden ç›k›flta baflar› için sektörel stratejiler ve
uygulamalar, artan çevre duyarl›l›¤›n›n tüketici davran›fllar›ndaki yans›malar› bafll›kl› paralel oturumlarla devam edecek.”
Onay, her y›l farkl› oturum formatlar›yla, kat›l›mc›n›n
memnuniyetini art›rmay› hedefleyen Kalite Kongresi’nde bu
y›l, “Sürdürülebilir Toplum ve Türkiye” adl› bir Kapan›fl Oturumu konumland›r›laca¤›n› vurguluyor. Böylece kongre kat›l›mc›lar›n› kongrenin ana temas›n›n bir parças› haline getireceklerini ifade eden Onay, “Kalite kongrelerine Türkiye’nin
en önemli kurulufllar›n›n yöneticileri geliyor, ekonomik, çevresel ve sosyal aç›dan kat›l›mc›m›z›n görüflleri çok de¤erli, bu
çerçevede teknolojik altyap› da kullan›larak tüm kongre kat›l›mc›lar›n›n katk›lar› al›narak kongre sonunda KalDer yay›n›
olarak yay›nlanacak bir raporun da içeri¤ini oluflturmay› hedefliyoruz. ‹lgili rapor kongre sonras›nda genifl kitlelerle paylafl›lacak” diye konufluyor.
“Sürdürülebilir Toplum ve Türkiye” bafll›kl› özel oturumun ard›ndan “Yaflam Biçimi Olarak Kalite” oturumundan hemen sonra 18. Kalite Kongresi, her y›l gelenekselleflti¤i üzere
Ulusal Kalite Ödül Töreni ile son bulacak.
Uzmanlar› buluflturuyor
KalDer Tan›t›m ve Kaynak Gelifltirme Yöneticisi Ömür
Yap›c›, sürdürülebilir kalk›nman›n sosyal, çevresel ve ekonomik çarklar›na en çok hizmet eden toplumsal hizmetler olan
“E¤itim – Okul Öncesinden Mesleki Yaflama: Yaflam Boyu
Ö¤renme”, “Sa¤l›kta Kalite ve Sa¤l›kl› Toplum”, “Yerel Yönetimler ve Sürdürülebilirlik” baflta olmak üzere özellikle yeni ifl
yapma biçimleri söz konusu oldu¤unda,
gelece¤i flekillendirecek Türk kuruluflla-
PETER SENGE K‹MD‹R?
1947’de do¤an Peter Michael Senge, MIT Sloan School of Management’ta “Organizasyonel Ö¤renme
Toplulu¤u” baflkanl›¤›n› ve yine ayn› okuldaki “Sistem Dinamikleri Toplulu¤u”nda ö¤retim üyeli¤i yapmaktad›r. 1990’da ilk bask›s› yay›nlanan Beflinci Disiplin kitab›n›n yazar› olarak tan›nmaktad›r. Senge’e göre “ö¤renen organizasyonlar”, insanlar›n arzu ettikleri sonuçlar› yaratmak için kendi yetkinliklerini
sürekli gelifltirdikleri, yeni ve aç›k fikirlerin sürekli gelifltirildi¤i, ortak isteklerin serbest b›rak›ld›¤› yerlerdir.
Senge’in düflüncesi flu al›nt›larla aç›klanabilir:
Bugünün sorunlar› dünün çözümlerinden kaynaklan›r.
Tak›m›n akl›, tak›m bireylerinin akl›ndan daha büyüktür.
Organizasyon sisteminde baflar› için sistem büyük önem tafl›r. Sistemin oluflturulmas› ve ifller hale getirilmesi baflar› için temel yoldur.
Organizasyonda ulafl›lmak istenen gelecek için tüm çal›flanlar aras›nda paylafl›lan bir vizyon mevcut olmal›d›r.
Yüksek kalite ve düflük maliyet ancak sistem sayesinde baflar›labilir.
Sanayi Ça¤›n›n simgesi “makineleflme”ydi. Yaklaflan yeni dönemin simgesi
Kongrenin ilk günü
ise “gezegen” olacak. Yani yaflayan, kendi kendini yaratan ve yenileyen bir sistem.
Peter Senge video konferansl›
Yöneticilik anlay›fl› da bu do¤rultuda de¤iflecek.
bir sunum yapacak.
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
57
KONGRE
ESKO TAPANI AHO K‹MD‹R?
Esko Tapani Aho, (20 May›s 1954, Veteli) Finlandiya
eski Baflbakan› ve devlet adam›.
1990’dan 2002’ye kadar Finlandiya’n›n en büyük partilerinden biri olan ve merkezin sa¤›nda bulunan Merkez
Partisi’nin baflkanl›¤›n› yapt›. 1983’ten 2003’e kadar Finlandiya Parlamentosu’nda (eduskunta) milletvekilli¤i görevini yürüttü. 1991’den 1995’e kadar muhafazakar koalisyonun baflbakanl›¤›n› yapt› (Milli Koalisyon Partisi, H›ristiyan Demokratlar ve ‹sveç Halk› Partisi). Aho’nun partisi
en büyük deste¤i Avrupa Birli¤i karfl›t› olan k›rsal kesimden almaktad›r. 1990’larda Aho hükümeti ekonomik krizle
karfl›lafl›nca kan kaybetmeye bafllam›flt›r. 2003 y›l›nda parlamentodan ayr›lm›fl ve aktif siyasetten emekli olmufltur.
Baflbakanl›¤a seçildi¤inde Avrupa’n›n en genç Baflbakan›
unvan›n› alm›flt›r.
A¤ustos 2008’de Nokia’dan yap›lan bir aç›klamaya göre Aho, Nokia yürütme kuruluna girmifl ve Kurumsal ‹liflkiler ve Sorumluluk’tan sorumlu Baflkan olarak atanm›flt›r.
r›’n›n kurumsal yetkinliklerini art›rmak amac›yla flirketler için
gereklili¤i tart›fl›lmaz “Kurumsal Risk Yönetimi ve Sars›lmazl›k” konular›nda “Ortak Çözüm Platformu” ad› alt›nda genifl
kat›l›ml› çal›fltaylar düzenleyeceklerini ve 18. Kalite Kongresi’nin uzman gruplar›n bu fikir üretme çal›flmalar› ile bafllayaca¤›n› dile getiriyor.
Yap›c›, Ortak Çözüm Platformu’nun ayn› zamanda, daha
az kat›l›ml› derinlemesine uzmanl›k gerektiren, Tedarik Zinciri Yönetimi, Sürdürülebilir Kalk›nma, Kurum Kültürü, Performans De¤erlendirme Sistemine Dayal› Ücretlendirme Modelleri ve Uygulamalar›, Okullarda Bölüm Yönetim ve Organizasyonunda Müfredat & Müfredat Gelifltirmede Yetkinlik
Bazl› Mühendislik Yaklafl›m›, Hizmet Sektörü ve Destek Süreçler ‹çin Yal›n Alt› Sigma Simülasyonu, 25999 ‹fl Süreklili¤i Standard›, STK’larda Kurumsallaflma: Koflullar, Sorunlar,
F›rsatlar, EFQM Kurumsal Sosyal Sorumluluk Çerçevesi, adl› 9 adet çal›fltaya daha ev sahipli¤i yapaca¤›n› sözlerine ekliyor.
Yap›c›, “E¤itim konusunda Sakarya Üniversitesi Rektörü
Say›n Prof. Dr. Mehmet Durman, sa¤l›k konusunda Sa¤l›kta
Kalite ‹yilefltirme Derne¤i Kurucu Üyesi Say›n Dr. Hasan
Kufl, yerel yönetimler konusunda Marmara Belediyeler Birli¤i
Genel Sekreteri Say›n Doç. Dr. Recep Bozlo¤an, Kurumsal
Risk Yönetim Derne¤i’nden Kurucu Üye Say›n Ferhan Güzey
ile bu çal›flmalar› yürütüyoruz” diyor.
KalDer’in düzenledi¤i bu çal›fltaylar›n sonuçlar›n›n politika ve yasa yap›c›lara girdi teflkil etmesini istediklerini ifade
eden Yap›c›, “Bütün bu konularla temelde, hem özel sektörün
hem kamu sektörünün gelecek öngörüleri do¤rultusunda stra-
58
tejilerine ›fl›k tutmak istiyoruz. Çünkü kongremizin temel ilgi
grubunu bu kurumlar›n yöneticileri oluflturuyor” diye konufluyor.
Yap›c›, ‘Toplam Kalite Yönetimi’ anlay›fl›n›n bir yaflam biçimine dönüflebilmesi için gerçeklefltirdikleri en temel etkinliklerden biri olan Kalite Kongresi’nin, dünyadan ve Türkiye’den alan›nda uzman kiflilerin y›lda bir kez de olsa biraraya
gelmeleri ve deneyimlerini kamuoyuyla paylaflmalar› amac›yla düzenlendi¤ini kaydediyor.
Bugüne kadar, “E¤itimde Kalite”, “Siyasette Kalite”,
“Ekonomi Yönetiminde Kalite”, “Hukuk Düzeninde Kalite”,
“Sivil Toplum Kurulufllar› ve ‹yi Yönetiflim”, “Düflünce Kalitesi ve Küresel Yönetim”, “Küresel Rekabet ve Dünya Vatandafll›¤›”, “Kaliteli Çal›flma Kaliteli Yaflama” gibi Türkiye’nin
de¤iflmesinde tart›fl›lmas› en öncelikli konular›n kongre temas› olarak seçildi¤ini belirtiyor. Yap›c›, geçen y›l Kas›m ay›nda
gerçeklefltirilen 17. Kalite Kongresi’ne yerli ve yabanc› toplam 143 konuflmac›n›n katk›da bulundu¤u ve kongre kapsam›nda, düzenlenen 4 özel ve 26 paralel oturum ile 12 çal›fltaya, toplam 2 bin 741 kiflinin kat›ld›¤› bilgisini veriyor.
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
RÖPORTAJ
Borusan Lojistik
strateji odakl› büyüyor
Dr. Kaplan ve Dr. Norton liderli¤inde Palladium Grup taraf›ndan her y›l befl k›tada
gerçeklefltirilen “Strateji Odakl› Organizasyon” de¤erlendirmesinde bu y›l verilen
ödülü, Avrupa’da ticari organizasyon alan›nda tek bafl›na Borusan Lojistik ald›.
alite Derne¤i’nin (KalDer) 2008 Ulusal Kalite Baflar›
Ödülü’nü alan Borusan Lojistik, uluslararas› marka olma yolunda kalitesini sürdürülebilir k›l›yor. Dünyan›n
strateji yönetiminde tek ödül olan “Hall of Fame”yi alan Borusan Lojistik’in kaliteye bak›fl›, strateji yönetimi ve kriz sürecini masaya yat›r›yoruz. Ayr›nt›lar Borusan Lojistik A.fi.
Genel Müdürü Kaan Gürgenç’in anlat›m›yla özetliyoruz.
K
ÖNCE KAL‹TE: Firman›z›n faaliyetlerinden k›saca
bahseder misiniz?
Borusan Holding bünyesinde 1973 y›l›nda kurulan kara
nakliye, gümrükleme, d›fl ticaret ve liman iflletmecili¤i alanlar›nda hizmet veren üç flirket, 2000-2002 y›l›nda Borusan
Lojistik ad› alt›nda birleflmifl ve yeniden yap›lanarak entegre
lojistik hizmet sa¤lay›c›s› olarak kendini konumland›rm›flt›r.
‹fllerimizi 3 ana faaliyet alan›nda yürütüyoruz. Bunlar Türkiye 3PL, Liman ve Yabanc› Ülkeler Hizmetleridir. Türkiye
3PL Hizmetleri; tedarik zinciri içindeki tafl›mac›l›k, da¤›t›m,
depolama, uluslararas› tafl›mac›l›k, gümrükleme ve di¤er katma de¤erli lojistik hizmetler gibi temel lojistik faaliyetlerini
kaps›yor. Liman Hizmetleri olarak, Güney Marmara’da lider
olan Borusan Liman›’nda proje, genel kargo, konteyner, PCC
ve RO-RO liman ve terminal hizmetlerini, 7 gün 24 saat kendi uzman kadromuzla dünya standartlar›nda veriyoruz. Yabanc› Ülkeler Hizmetleri çerçevesinde ise, Türkiye’de elde
etti¤imiz deneyimler ile ‹ran’da Borusan Logistics International Pars JSCO, Birleflik Arap Emirlikleri’nde Borusan Logistics International Gulf FZE, Cezayir’de Borusan Logistics International Algeria SPA, Hollanda’da kurulan Borusan Logistics International Netherlands ve Amerika Birleflik Devletleri’nde kurulan Borusan Logistics International USA flirketleriyle hizmet sunuyoruz. Ayr›ca Ukrayna, Romanya, Ba¤›ms›z Devletler
Toplulu¤u (CIS), Kuzey Afrika, Suriye,
Irak, Lübnan, Macaristan ve Benelüks
co¤rafi kapsama alan›nda yeni bir bölgesel güç olarak Üçüncü Parti Entegre
Lojistik Hizmetlerini gerçeklefltiriyoruz.
Tüm sektörlere hizmet veriyoruz ama
ana müflterilerimiz, Demir Çelik, Otomotiv ve Otomotiv Yan Sanayi, DayaKaan Gürgenç
n›kl› Tüketim, H›zl› Tüketim Ürünleri,
Kimya ve Yap› ‹nflaat sektörlerindedir.
60
ÖNCE KAL‹TE: Herkesin gündeminde geçen y›l bafl
gösteren ekonomik kriz var. Bu anlamda 2008 ve 2009 y›l›n› flirketiniz aç›s›ndan nas›l geçti. Kriz yönetimini anlat›r m›s›n›z?
2001 y›l› sonunda 35 milyon dolar ciroya sahiptik. 2008
y›l›nda ise ciromuzu 262.3 milyon dolar seviyesine ç›kartt›k.
Küresel krizin dip noktalar›na ulaflt›¤› bu y›l ise 230-250 milyon dolar ciro band›nda y›l› bitirmeyi planl›yoruz. Borusan
Lojistik olarak 2009 y›l› için 2008 ciromuzu yakalamay› hedeflemifltik. Bu hedefimizi de tutturduk. Ciromuzda geçen seneye göre dolar baz›nda bir küçülme gözüküyor ama bunun
nedeni dolar kur fark›d›r. Ancak son yedi senedir y›l baz›nda
ortalama büyümesi yüzde 35 olan, 2008 i yüzde 42 büyüme
ile kapatan bir flirket olarak bu sene geçen seneki ciromuzu
yakalamay› “kötünün iyisi olarak” yorumluyoruz. Krizin
olumsuz etkileri olmasayd› bu sene ciromuzu 365-405 milyon dolar seviyelerinde gerçeklefltirecektik, 2010 için ise 500
milyon dolar ciro hedefimiz vard›. Pek çok flirkette küçülme
yaflan›rken bizim krize ra¤men ayn› ciroyu korumam›zda ald›¤›m›z yeni müflterilerin büyük etkisi var. Bu sene ciromuzun yüzde 55‘ini mevcut müflterilerimizden geri kalan›n› ise
yeni ald›¤›m›z müflterilerden sa¤lad›k.
ÖNCE KAL‹TE: Bu y›l Hall of Fame ödülü ile ad›n›z› duyurdunuz. Bize ödülün kapsam›ndan bahsedebilir misiniz?
Strateji yönetimi alan›nda uluslararas› çapta verilen tek
ödül olan Hall Of Fame (fiöhretler Kulübü) ödüllerini alan ilk
lojistik flirketi olduk. Dünyan›n en önemli 50 düflünürü aras›nda yer alan, Dr. Robert Kaplan ve Dr. David Norton taraf›ndan gelifltirilmifl “Strateji Odakl› Organizasyon” Modeli
de¤erlendirmesi Avrupa, Asya-Avusturalya ve Amerika bölgesi olmak üzere y›lda üç kez veriliyor. Biz bu ödülü Avrupa
aya¤›nda ticari flirket kategorisinde tek bafl›m›za alarak önemli bir baflar› elde ettik. fiunu söylemekte fayda var. Borusan
olarak Kaplan ve Norton’dan dan›flmanl›k almad›k yani onlar›n müflterisi de¤ildik.
Bu ödülü almak için önce vizyonun belirlenmesi, daha
sonra bu vizyona ulaflacak stratejilerin oluflturulmas›, stratejilerin yay›l›m›n› sa¤layan hedeflerin oluflturulmas› ve yay›l›m›, sonras›nda da hem stratejik plan›n hem de stratejik performans›n sistematik takip edilmesi gerekiyor. Ödülü dünyan›n
en prestijli flirketleri al›yor. Ödülün 2009 içinde gerçekleflecek üçüncü ve son aya¤› olan Amerika aya¤› da bu y›l 11-12
Kas›m tarihlerinde San Francisco’da düzenlenecek zirvede
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
yap›lacak. fiimdiye kadar lojistik firmas› olarak bu ödülü alan
tek flirketiz.
ÖNCE KAL‹TE: Borusan Lojistik’te Strateji Yönetimi
süreci nas›l geliflti? Borusan Lojistik’in Hall of Fame Ödülü’ne giden hikâyesinden bahsedebilir misiniz?
Borusan Lojistik, 2006-2010 Stratejik Plan› çerçevesinde
dünya çap›nda böyle büyük bir baflar›ya imza atma karar› alm›flt›. Asl›nda Borusan Lojistik’in yeniden yap›lanmas›na
2002 y›l›nda 2002-2006 stratejik plan› ile bafllamas› stratejilerle yönetim yaklafl›m›n›n somut örne¤idir. Bunun süreklili¤i ise 2006-2010 stratejik plan› ile sa¤land› ve 2007 y›l›nda
SFO (strateji odakl› organizasyon) Model kapsam›nda yap›lan de¤erlendirmede strateji odakl› bir organizasyon olma yolunda emin ad›mlarla ilerlemifl oldu¤unu gördü. OSM (Office
of Strategic Management) yap›lanmas› ve gelifltirilen stratejik
performans raporlamalar›yla 2009 y›l›nda bu ödüle baflvurarak baflar›s›n› akredite etmek istedi. Bu çerçevede 2007 y›l›nda Palladium Group taraf›ndan bir denetleme geçirdik, bir yol
haritas› oluflturduk. 2005’te haz›rlanan Stratejik Plan›n öngördü¤ü böyle bir baflar›ya imza atmak Borusan Lojistik’in
“Strateji Odakl› Organizasyon” ödülünü ne kadar hak etti¤inin de bir kan›t› oldu. Strateji oluflturarak asl›nda flirketin MR
›n› çekip, check up’›n› yap›yoruz. Borusan Lojistik olarak ö¤renen bir organizasyonuz. Çok h›zl› hareket ediyor ve de¤ifliklik yap›yoruz, sürekli ve sürdürülebilinir bir geliflim ivmesi içindeyiz. HoF için baflvuruyu 2009’un bafl›nda yapt›k ve
Haziran ay›nda de¤erlendirme bitti. Ödül ald›k. Ancak alt›n›
çizmekte fayda var. Kaplan ve Norton’un kitaplar›n› okuyup
birebir uygulamaya gitmedik. Metotlar›, çevre, kültür ve flirket flartlar› de¤iflik olan kendi yap›m›za uyarlad›k ve gelifltirdik. Haz›rlad›¤›m›z kitapta iki bölümde “R” harfi var Trademark anlam›nda. Bu k›s›lar›n patenti Borusan Lojistik’e ait
yani. Borusan Lojistik’e baflar›y› getiren en önemli etkenler;
vizyon, insan ve sistemdir. Borusan Lojistik olarak bu üç yap›y› bir potada erittik.
ÖNCE KAL‹TE: Strateji Yönetimi konusunda Borusan Lojistik’in fark yaratt›¤› uygulamalar nelerdir?
2000 y›l›ndan bu yana Borusan Grubu’nun stratejik ifl birimlerinden biri haline gelen Borusan Lojistik organik büyüme, pazar konumland›rmas›, karl›l›k ve katma de¤er yaratma
aç›s›ndan önemli ad›mlar att›. Bu süreçte Borusan Grubu’nun
çal›flma anlay›fl›n›n ö¤eleri olan strateji yönetimi, VOC (Voice of Customer/ Müflterinin sesi), Yal›n 6 Sigma uygulamalar› gibi iyi yönetim uygulamalar›n› da etkin bir flekilde kullan-
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
d›k. Organizasyon içindeki tüm uygulamalar› stratejiye hizmet eder flekilde devreye ald›k ve gelifltirdik. 2008 y›l›n› ald›¤› IIP sertifikas›, “Ulusal Kalite Baflar› Ödülü” ve yüzde
42’lik büyüme ile baflar›l› bir flekilde geride b›rakan Borusan
Lojistik, iyi yönetim uygulamalar› ile baflar›l› sonuçlar alarak
s›n›rlar› aflmaya h›z kesmeden devam ediyor.
ÖNCE KAL‹TE:Ekonomik kriz ve belirsizliklerden
bahsedilen bu ortamda strateji ve planlama çal›flmalar›n›
nas›l de¤erlendiriyorsunuz?
Borusan Lojistik 5 y›ll›k planlarla yönetiliyor. fiu anda
2010- 2014 y›l›n› kapsayan çal›flmaya bafllad›k. 434 kiflilik
beyaz yaka ekibimizin 100 kiflisi bu oldukça kapsaml› strateji plan› üzerine çal›fl›yor. Stratejik plan›m›z›n yay›l›m›n› yönetimin en üst seviyesinden organizasyonumuzun en alt seviyesine kadar her bir çal›flan›m›z›n kiflisel hedefleri ile iliflkilendirerek sa¤lamaktay›z. Liman da çal›flan bir vinç operatörü mesela bu hedeflere ulaflmak için saat bafl›na yapmas› gereken hareket say›s›n› bilmekte. Bu sayede haz›rlad›¤›m›z bu
plan sadece yönetimin de¤il kurumunda olmakta. Global
ekonominin toz duman oldu¤u bir dönemde öngörüde bulunman›n zor oldu¤unu biliyorum. Ancak plans›z flirket yönetmek çok daha zor. Ben daha az zor olan› seçiyorum ve planl›yorum.
ÖNCE KAL‹TE:Strateji yönetimi alan›nda bundan
sonraki yol plan›n›zdan bahsedebilir misiniz? Önümüzdeki y›llarda Borusan Lojistik bu alanda ne gibi geliflmeler
planl›yor?
35 milyon dolar cirolu bir flirket iken lider olaca¤›z dedik,
uluslararas› olaca¤›z dedik. 2002 y›l›nda sadece ‹stanbul ve
Gemlik’te vard›k ama bugün 262 milyon dolar ciro ile
ABD’den Kazakistan’a, Hollanda’dan Dubai’ye kadar genifl
bir co¤rafyada faaliyet yürütür olduk. Borusan Lojistik kendi
bafl›na uluslararas› marka olma yolunda h›zla ilerliyor. Ama
bu noktay› › hayal ediyorsan›z, gerçeklefltirmek için bir vizyona, sistemlere ve insanlara ihtiyac›n›z oldu¤unu hiç unutmamal›. ‹nsanlar› vizyonunuz do¤rultusunda, sistemlerle donatmad›ktan sonra sadece hayal kurmakla yetiniyorsunuz. Haz›rlanan planda baflar›ya ulaflmak istiyorsan›z fleffaf olmal› ve
stratejinin her seviyede sahiplenilmesini sa¤lamal›s›n›z, her
çal›flan›n ifli haline gelmesini sa¤lamal›s›n›z. Birçok insan bu
tip sistemleri para getirmeyen, refah dönemlerinde moda oldu¤u için yap›lan metotlar diye alg›l›yor. fiirketler ödülü sonuç yerine koyarak hareket ediyor. Oysa ödül amaca giden
yolda bir araçt›r.
61
PENCERE
SA⁄LIKTA EFQM MÜKEMMELL‹K MODEL‹ UYGULAMALARI
Neslihan Gök
e-posta:
[email protected]
Sa¤l›k kurulufllar›nda EFQM Mükemmellik Modeli nas›l uygulan›r? ‹talya’daki
Udine Hastanesi’nden Sandra Vernora; modelin hastanedeki yay›l›m›n›, ek uygulamalar› ve “Dengeli Hedefler Karnesi”ni (Balanced scorecard)’› nas›l uygulad›klar›n›
EFQM iyi uygulamalar bilgi bankas› olan
“Excellence One” da bizlerle paylafl›yor.
Eylül 2001’den beri EFQM-Avrupa
Kalite Yönetim Vakf›’n›n etkin bir üyesi
olan Udine Hastanesi, EFQM Mükemmellik Modelini baflar›yla uyguluyor.
Udine Hastanesi EFQM Sa¤l›k Sektörü
Grubu ile birlikte Model’in Avrupa’daki
sa¤l›k kurulufllar›nda yayg›nlaflmas› için
çal›fl›yor. ‹talya’da da sa¤l›k sektöründe
modelin uygulanmas› ve iyi uygulamalar›n
karfl›laflt›r›lmas› ve özde¤erlendirme çal›flmalar›n›n sonuçlar› da daha fazla yayg›nlaflmaya bafllam›fl görünüyor.
Udine’de yap›lan konferans ile EFQM
Mükemmellik Modeli ‹talya’daki sa¤l›k
sektörüne ilk tan›t›m›n› yapt›¤› biliniyor.
Udine Hastanesi’nde modelin uygulanmas› için at›lan ilk ad›m e¤itim konusuna
odaklanmak ve kurulufl içerisindeki kilit
kifliler ve üst yönetimin e¤itilmesi yönünde
oldu.
Yap›lan veri analizlerinden sonra, hastanede çal›flanlar ve toplumla ilgili sonuçlar as›l gelifltirilmesi gereken alanlar olarak
belirlendi. Yönetimsel, nesnel, idari ve teknolojik yap›lara göre çok farkl› veriler kurulufl içerisinde 4 farkl› “dünya”n›n oldu¤unu ortaya ç›kard›.
2003 y›l›nda klinik bölümlerinde de özde¤erlendirme çal›flmalar› bafllad›. Bu çal›flmalarda klinik direktörleri, hemflire koordinatörleri ve kalite ile ilgili çal›flanlar
dahil toplam 200 kifli yer ald›. Güçlü alanlar ve iyilefltirilmesi gereken yönler tan›mland›ktan sonra, iyilefltirme sürecine çal›flanlar›n kat›l›m›n› ve iç iletiflim kanallar›n›
daha net görmek için eylem plan› oluflturuldu.
Kurulufl içerisindeki
özde¤erlendirme sonuçlar›:
Paydafllar›n alg›lamalar›n›, ihtiyaçlar›n›, yetkilendirmelerinin art›r›lmas› ve hastanede karar alma sürecine etkin kat›lmalar›n› sa¤lamak amaçl› paydafl komitesi ve
odak gruplar› kurulmufl, bu gruplar hastalar
ve çal›flanlar› da kapsayarak memnuniyet
oranlar›n›n art›r›lmas› hedeflenmifltir.
62
Temmuz 2002’den, fiubat 2003’e kadar
toplam 34 odak grubu oluflturulmufl, toplam 330 kiflinin kat›ld›¤› bu gruplar›n her
bölümden 18’i çal›flanlardan oluflmufl,
16’s›na ise hasta ve hasta yak›nlar› kat›lm›flt›r.
Odak gruplardaki ana bafll›klar;
l Hastanede yatan hastalarla olan iletiflim ve hizmetlerdeki kalite
l Yo¤un bak›mda yatan hastalar›n aileleri ile olan iletiflim ve bilgilendirmede kalite
l Ayakta tedavi gören hastalar›n bak›m›ndaki kalite
l Onkolojik hastalar›n bak›m›nda kalite
l Teflhis hizmetlerinde kalite
l Acil serviste iliflki kalitesi
l Koronarografiye girme izninin planlamas›ndaki kalite
Odak gruplar›nda afla¤›daki kalite konular› dikkate al›nd›.
l ‹letiflim
l ‹liflkiler
l Teknik ve profesyonel yetenekler
l Organizasyon kalitesi
l Çevre kalitesi
l Sosyal yönler
Sonuçlara bakt›¤›m›zda hizmetlerden
yararlananlar ile çal›flanlar›n öncelikleri
konusunda ortak bir görüfl olmad›¤› ortaya
ç›km›flt›r. Çal›flanlar ile hastalar ve yak›nlar› aras›ndaki iliflki ile, kurulufl içerisindeki
profesyonel çal›flanlar aras›ndaki iliflkinin
güçlendirilmesi ihtiyac› da belirmifltir.
Bu çal›flma bize sa¤l›k sektöründe mükemmellik modelindeki birçok yaklafl›m›n
nas›l kazan›mlar sa¤layabilece¤ini bir kez
daha göstermifltir. Sa¤l›kl› yaflamak, beden
ve ruh sa¤l›¤›n› korumak her insan için temel bir gereksinimdir. Hava kirlili¤i, su
kirlili¤i, radyasyon kirlili¤i, gürültü kirlili¤i, sa¤l›ks›z g›dalar, manyetik alan kirlili¤i
ve sigara daha sa¤l›ks›z bir yaflam sürmemize neden oluyor. Sa¤l›ks›z yaflam ise
stresi tetiklemekte, bu da do¤al olarak yeni
hastal›klar› tetiklemektedir. Bütün bunlar›n
kendimize zarar vermesine izin vermeden
herkese sa¤l›kl› günler diliyorum..
Kaynakça:
http://excellenceone.efqm.org –
Sandra Vernero, 2003
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
TMME
KalDer, Türkiye Müflteri Memnuniyeti Endeksi (TMME) 2009 y›l› 2. çeyrek sonuçlar›n› aç›klad›.
Ulusal endeks 75.2 olarak gerçekleflti
MME 2009 y›l› 2. çeyre¤inde ambalajl› su, meyve sular›,
akaryak›t istasyonlar› ve havayollar› sektörleri ölçüldü.
Ambalajl› su sektöründe Erikli, meyve sular› sektöründe
‹çim, akaryak›t istasyonlar› sektöründe Opet, hava yollar› sektöründe Türk Hava Yollar› rakiplerini geride b›rakarak müflteri
memnuniyetinde lider oldular. TMME Ulusal Endeksi Türkiye
çap›nda 81 ilde yap›lan görüflmelerle flekilleniyor. Dünyada
Amerika dahil 20’yi aflk›n ülkede, ulusal müflteri memnuniyeti
endeksinin ölçülmesinde kullan›lan bilimsel ACSI/Fornel modeli uygulanarak yürütülen TMME ile, 2005 y›l›ndan beri tüketicilerin markalardan memnuniyeti say›sal olarak gözler önüne
seriliyor. KalDer Yönetim Kurulu Baflkan› Prof. Dr. Ali R›za
Kalyan, “Her y›l yaklafl›k 30 sektör ve 120 markan›n ölçüldü¤ü
Türkiye Müflteri Memnuniyeti Endeksi (TMME) çal›flmas› ile,
T
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
ülke genelinde kalite ve müflteri memnuniyeti bilincinin gelifltirilmesi ve yayg›nlaflt›r›lmas› çabas›nday›z” dedi. Prof. Dr. Ali
R›za Kaylan, TMME çal›flmas› ile sadece memnuniyet
endeksinin de¤il, ayn› zamanda marka ve sektör baz›nda
müflteri beklentilerinin, alg›lanan kalite ve de¤erin, müflteri
flikayetleri ve ba¤l›l›¤›n›n da ölçüldü¤ünü söyledi. Kurulufllar›n
TMME’ye üye olarak bu raporlara ulaflabileceklerini belirten
Kaylan, “TMME verileri flirketlere, kendi sektöründeki yerini
ve rakiplerinin durumunu görme ve strateji gelifltirme imkan›
vermektedir” diye konufltu. TMME’nin müflterinin sesi
oldu¤unu da belirten Kaylan, özel sektörün yan›nda, kamu sektörlerinden memnuniyetinde (vatandafl memnuniyeti endeksi)
ölçülmesinin gereklili¤ini vurgulayarak, bu konuda devletin
ilgili kurumlar›ndan destek beklediklerini vurgulad›.
63
KalDer fiUBE HABERLER‹
ANKARA
Kalite Çemberi Ödülü finalistleri belli oldu
n›mlar paylafl›lmaktad›r. Ülkemizde,
kalite çember faaliyetleri, özel sektörde uygulanmaya bafllanm›flt›r. fiu anda; Türk Silahl› Kuvvetleri’nden
okullara, hastanelere kadar birçok kamu kuruluflunda da baflar›yla uygulanmaktad›r.
12. Kalite Çemberleri Paylafl›m Konferans›’na, ödül baflvurular›na ek olarak, sunum yapmak için 4 kalite çemberi baflvuruda bulunmufltur. Konferans’ta sunum yapmak üzere 8 kalite
çemberi seçilmifltir.
Sunum yapacak kalite
çemberlerinin kazan›mlar›
BOYTAfi MOB‹LYA çal›flanlar›n›n, verimlilik ve ‹SG için yapt›klar›
çal›flmalar sonucunda verimlilik 9.04 masa/adamsaate, kifli bafl›na düflen toplam yük 3684 kg/vardiya de¤erine iyilefltirilmifltir.
l BSH Ev Aletleri’nin çal›flmas› poliüretan maddesinin taflmas›n› önlemeye yönelikti. Kazan›mlar› ise Poliüretan taflma oran›n›n %28’den %6’ya
düflürülmüfl olmas›d›r.
l ET‹ MADEN’in çal›flanlar› malzeme izlenmesinde yöntem eksikli¤ini tespit edip gidererek sorunu çözmüfllerdir.
l ‹STANBUL ECZA KOOPERAT‹F‹ çal›flanlar›,
yapt›klar› çal›flmalar sonucunda %89 oran›ndaki
siparifl haz›rlama ve paketleme gecikmesini %9’a
düflürmüfllerdir.
l KORDSA GLOBAL kalite çember ekibi çal›flmalar› sonucu sar›c› ar›zalar›nda %89, malzeme
maliyetlerinde ise % 47 iyilefltirme elde etmifllerdir.
l MESA ‹MALAT çal›flanlar› hurdaya at›lan kutu
profil malzemelerinin üretimde yeniden kullan›lmas› ile ilgili yapt›klar› çal›flma ile 80mm üstünde
fire malzemelerinin hurdaya at›lmas›n› önlemifllerdir.
l SHOTT OR‹M CAM ekibi gerçeklefltirdikleri
çal›flma sonucunda üretim kapasitesinde %30 art›fl
sa¤lam›fl, proseste kullan›lan yar› mamül oran› 10
bin adetlerden 0’a düflürmüfllerdir.
lYÜNSA çal›flanlar›, maliyetin düflürülmesini
amaçlayan çal›flmalar› sonucu kesik ve y›pranm›fl
apron sarfiyat›nda %45’lik bir iyilefltirme sa¤lam›fllard›r.
l
KalDer Ankara fiubesi taraf›ndan bu y›l
ikincisi verilecek olan Kalite Çemberi Ödülüne baflvurular tamamland›. Boytafl Mobilya, BSH
Ev Aletleri, ‹nci Akü, Kordsa Global, Man Türkiye, Mesa ‹malat, Schott Orim Cam ve Yünsa’dan
gelen 15 baflvurunun 14’ü finale kald›.
2009 Kalite Çember Ödülü
KalDer Ankara fiubesi taraf›ndan Kalite Çemberi
Ödülü’nün bu y›l ikincisi verilecektir. Ödülün
amac›; Türkiye’deki kurum ve kurulufllarda, kuruma de¤er katan kalite çemberi çal›flmalar›n›n örnek teflkil etmesini sa¤lamak ve çal›flanlar›n kalite
geliflimine katk›lar›n› ödüllendirmek. Bu amaçla
bafllat›lan ödüle bu sene 8 kurumdan 15 farkl› kalite çemberi baflvuruda bulundu. Baflvuran kalite
çemberlerinden 14’ü finale kalmaya hak kazand›.
Ödül almaya hak kazanan çal›flmalar ödüllerini 22
Ekim’de gerçekleflecek Konferans’ta alacaklar.
12. Kalite Çemberleri Paylafl›m
Konferans›
Kalite çemberleri, ülkemizde ilk defa 1983 y›l›nda
uygulanmaya bafllam›flt›r. Kurulufllar›n bu konudaki bilgi birikimlerini ve gerçeklefltirilen çal›flmalar› paylaflmak amac›yla, 1998 y›l›ndan bu yana her y›l KalDer taraf›ndan ‘Kalite Çemberleri
Paylafl›m Konferans›’ düzenlenmektedir. Bu konferanslarda, kurulufllar›n kalite çemberleri faaliyetlerini nas›l gerçeklefltirdikleri, ne tür zorluklarla karfl›laflt›klar›, elde ettikleri sonuçlar ve kaza-
64
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
KalDer fiUBE HABERLER‹
BURSA
Bursa Kalite Ödülü
2008 Bursa Kalite Ödülü’ne kat›lm›fl olan Coca Cola
Bursa, Maysan Mando, M. Kemal Coflkunöz Endüstri
Meslek Lisesi, Hürriyet Endüstri Meslek Lisesi ve Zübeyde Han›m Do¤umevi; Bursa Kalite Ödülü Yürütme
Kurulu Baflkan› Sadettin Çiçek, KalDer Bursa fiubesi
Yönetim Kurulu Baflkan› Emin Direkçi, Genel Sekreteri Aykan Kurkur ve Kalite Ödülü ve Uzmanl›k Grup-
KalDer Bursa fiubesi’nden
firma ziyaretleri
Bünyesindeki üyeler aras›nda otomotiv, g›da, tekstil alan›ndaki sanayi kurulufllar›n›n yan›nda okullar, hastaneler gibi kamu kurulufllar› ve sivil toplum kurulufllar›n›
da bulunduran KalDer Bursa fiubesi, yaz aylar›nda da
çeflitli kurumlara ziyaretler düzenledi. Yeni firmalarla
tan›flmak, yeni iflbirlikleri gelifltirmek, kalite çal›flmalar›na yeni kurumlar kazand›rmak, KalDer e¤itim ve faaliyetlerinden daha fazla kurumun yararlan›lmas› amac›yla düzenlenen ziyaretler sonucu pek çok kurumla yeni dönemde çal›flmalar gerçeklefltirmek üzere karfl›l›kl›
görüfl birli¤ine var›ld›. Ziyaretler KalDer Bursa fiubesi Yönetim Kurulu Baflkan› Emin Direkçi, Genel Sekreteri Aykan Kurkur, Kalite Ödülü ve Uzmanl›k
Gruplar› Sorumlusu Ebru Yalç›n, E¤itim ve Muhasebe Sorumlusu Güleser
Su, Sempozyum ve Üyelik Sorumlusu
Arzu Özel taraf›ndan gerçeklefltirildi.
Önce Kalite Dergisi EYLÜL-EK‹M 2009
lar› Sorumlusu Ebru Yalç›n’›n kat›l›mlar› ile ziyaret
edildi. Ziyaretlerde ödül süreci sonras›nda kurumda
yaflananlar, ödül sürecinin kuruma katk›s› ve gelecek
dönem için hedef ve çal›flmalar hakk›nda görüflüldü.
Ödül sürecinde yer alan ve 2009 Bursa Kalite Ödül sürecine aday kurumlara ziyaretler Eylül ay›nda da devam edecek.
Ziyaret edilen kurumlar:
l Bodycote Istafl
l Bursa Birlik
l Bursa G›da Kontrol ve Araflt›rma Enstitüsü
l Eg Pres
l Farba
l Ficosa Otomotiv
l Holiday Inn Hotel
l Kafkas
l Matay
l Pifafl
l Valeo
l Zübeyde Han›m Do¤umevi
2008 Bursa Kalite Ödülü
Deneyim ve Paylafl›m Toplant›s›
Her y›l Bursa Kalite Ödülü (BKÖ) çal›flmalar›n›n
bafllang›c›n›n kamuoyu ile paylafl›lmas› ve bir önceki y›l ödül sürecinde yer alan kurumlar›n tecrübelerini yeni kat›lacak kurumlara aktarmas› amac›yla düzenlenen Bursa Kalite Ödülü Deneyim ve
Paylafl›m Toplant›s› bu y›l 15 Eylül 2009 Sal› günü Busiad Salonu’nda (Kültürpark içi/Bursa) yap›lacak. Toplant›da 2008 BKÖ’de yer alan Coca
Cola Bursa, Maysan Mando, M. Kemal Coflkunöz
End. Meslek Lisesi, Hürriyet Endüstri Meslek Lisesi, Y›ld›r›m K›z Meslek Lisesi ve Zübeyde Han›m Do¤umevi yetkilileri ödül süreci deneyim ve
kazan›mlar›n› aktaracak.
65
KalDer E¤itimlerinde ‹flbirli¤i
4 KalDer E¤itim Portföyüne ‹nsan Kaynaklar› e¤itimlerini
Temmuz 2009 tarihi itibariyle dahil etmifltir.
4 EFQM Mükemmellik Modeli’nde “Çal›flanlar›n Yönetimi” kriterini destekleyecek
e¤itim programlar›n› yapm›fl oldu¤umuz ‹flbirlikleri do¤rultusunda
devreye alm›fl bulunmaktay›z.
4 Ulusal Kalite Hareketi’ne kat›lan kurulufllar›n Kurumsal Geliflimlerini desteklemek ad›na
EFQM Mükemmellik Modeli çerçevesinde ihtiyaç duyabilecekleri konularda çok daha genifl
bir alanda hizmet vermifl olaca¤›z.
4 E¤itim portföyümüzde olmayan, ihtiyaç duydu¤umuz di¤er e¤itim bafll›klar›nda da
‹flbirliklerimiz devam edecektir.
‹fiB‹RL‹⁄‹ YAPMIfi OLDU⁄UMUZ E⁄‹T‹MLER
Stratejik ‹nsan Kaynaklar›
Yönetimi
l Performans De¤erlendirme
Sistemine Dayal› Ücretlendirme
Modelleri & Uygulamalar›
l Performans De¤erlendirmede
Etkinlik
l ‹nteraktif Performans
l De¤erlendirme Uygulamalar›
l Stratejik E¤itim Yönetimi
l Duygusal Zekal› Liderlik
l
‹letiflim Becerilerinin
Gelifltirilmesi
l ‹nsan Davran›fl› ve Motivasyon
Yönetimi
l ‹nsan Kaynaklar› Yöneticili¤i
Geliflim Program›
l Ekonomik Kriz Ortam›nda ‹nsan
Kaynaklar› Yönetimi: Alternatif
Strateji & Uygulamalar›
l Takdir-Tan›ma Ödüllendirme
Sistemleri
l
Mükemmellik
Kültüründe
‹letiflim Becerileri
(modüler program)
l Mükemmellik
Kültüründe Stratejik ‹nsan
Kaynaklar› Bilinç Gelifltirme
E¤itimi (modüler program)
l Tak›mda Yarat›c›l›k
l Tak›mdafll›k
l