Sosyal Güvenlik Reformu: Sorunlar ve Çözüm Onerileri
Transkript
Sosyal Güvenlik Reformu: Sorunlar ve Çözüm Onerileri
.. KAMU YONETIMINDE . YENIDEN YAPıLANMA: 9 Sosyal Güvenlik Reformu: Sorunlar ve Çözüm Onerileri ii T.C. Başbakanlık Ankara, Nisan 2005 Kamu Yönetiminde Yeniden Yapılanma: 9 Sosyal Güvenlik Reformu: Sorunlar ve Çözüm Önerileri T..C. Başbakanlık Ankara, Nisan 2005 .. TEŞEKKUR Bu kitapta yer alan çalışmalar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından yürütülmektedir. Sosyal güvenlik reformunun tasarımından kanun tasarısının hazırlanmasına kadar geçen sürede bir çok kişi ve kurum yürütülen çalışmalara destek vermiştir: Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı ve Hazine Müsteşarlığı yetkililerinden oluşan Sosyal Güvenlik Reformu Yönlendirme Komitesi, reform çalışmasının başlangıcından kanun tasarısının hazırlanmasına kadar geçen süreçteki tüm çalışmalara rehberlik ederek değerli katkılarda bulunmuştur. 2004 yılından bu yana yapılan üç toplantısının gündemini tamamen bu konuya ayıran, ayrıca sosyal güvenlik reform tasarımının tartışıldığı üç günlük bir atölye çalışması gerçekleştiren Sosyal Güvenlik Yüksek Danışma Kurulu eleştirel katkı ve önerileriyle reform sürecini yönlendirmiştir. Bu kitabın sosyal güvenlik reform tasarımı ile ilgili bölümleri Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Vekili A. Tuncay Teksöz başkanlığında hazırlanmıştır. L. ihsan Demirci (SSK), Gökhan Yıldırımkaya (SSK), Tahsin Güney (SSK), Salih Sandalcı (SHÇEK), Ufuk Güven (Hazine Müsteşarlığı), Selda Korkmaz (Hazine Müsteşarlığı), Hüseyin Çelik (SGK), Ali Canyürek (EGM), Dr. Yüksel Görmez (TCMB), Ayşe Tatar Curl (TCMB) ve Elif Arbatlı'ya (John Hopkins Üniversitesi, doktora öğrencisi) kitabın çeşitli bölümlerine katkılarından dolayı teşekkürlerimizi sunarız. Dünya Bankası'ndan Anita Schwarz ve Mukesh Chawla'ya projeksiyonlar konusunda sağladıkları teknik destek için şükran borçluyuz. Kitapta yer alan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı Taslağı ile ilgili çalışmalar L. ihsan Demirci, Dr. Gökhan Yıldırımkaya, Hüseyin Çelik, Salih Sandaleı, Selda Korkmaz, Yüksel Görmez, Ayşe Tatar Curl, Dr. Haluk Kemiksizoğlu, Dr. Aytaç Köstem, Faik Sayran, Güldem Ökem, Nevin Mermer, Mehmet Uğur Toksarı. Mehmet Akhan'dan oluşan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, Sosyal Güvenlik Reform Birimi tarafından gerçekleştirilmiştir. Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Sayın Dr. M. Emin Zararsız gerek tasarım aşamasında gerekse kanun tasarısının oluşturulması aşamasında değerli katkılarda bulunmuştur. Kendilerine teşekkür ederiz. SOSYAL GÜVENLiK REFORMU YÖNLENDiRME KOMiTESi TOPLANTıLARıNA KATıLANLAR Adı Soyadı Kurumu Ünvanı Hayati Gökçe Maliye Bakanlığı Genel Müdür Yrd. Murat Uğurlu Maliye Bakanlığı Daire Başkanı Önder ince Maliye Bakanlığı Daire Başkanı Sabahattin Aydın Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Hasan Gökhun Öncül Sağlık Bakanlığı Doktor Hakan Oğuz Arı Sağlık Bakanlığı Sağlık idarecisi Birol Aydemir DPT Müsteşarlığı Müsteşar Yardımcısı Erhan Usta DPT Müsteşarlığı Genel Müdür ilyas Çelikoğlu DPT Müsteşarlığı Daire Başkanı Cumhur M. Boz DPT Müsteşarlığı Daire Başkanı Ahmet Oğuz Sarıca DPT Müsteşarlığı Uzman Yrd. Hande Palaneıoğlu DPT Müsteşarlığı Uzman Yrd. Nafiz Baysal DPT Müsteşarlığı Uzman Yrd. Burhanettin Aktaş Hazine Müsteşarlığı Müsteşar Yardımcısı M. Sefa Pamuksuz Hazine Müsteşarlığı Genel Müdür Mehmet Murat Hazine Müsteşarlığı Daire Başkanı Ayşe Akkiraz Hazine Müsteşarlığı Şube Müdürü Yusuf Altıntaş Hazine Müsteşarlığı Uzman Yrd. A. Tuncay Teksöz Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan V. Coşkun Kılıç Emekli Sandığı Genel Müdür Yrd. Hüseyin Özbay SB Hıfzıssıhha Mektebi Doktor Nuray Imıl Duyuran SB Hıfzıssıhha Mektebi Doktor SOSYAL GÜVENliK REFORMU YÜKSEK DANIŞMA KURULU BAG-KUR Genel Müdürlüğü, BASK Konfederasyonu Başkanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Devrimci işçi Sendikaları Konfederasyonu HAK-iş Konfederasyonu Başkanlığı (DiSK), Başkanlığı, Hazine Müsteşarlığı, içişleri Bakanlığı, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu Başkanlığı (KESK), Maliye Bakanlığı, MEMUR-SEN Konfederasyonu Başkanlığı, Sağlık Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, SSK Başkanlığı, 1. Diş Hekimleri Birliği Başkanlığı, 1. Eczacılar Birliği Başkanlığı, 1. Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK), 1. işçi Emeklileri Derneği Başkanlığı, 1. işçi Sendikaları Konfederasyonu. Başkanlığı (TÜRK-iş), 1. iş-Kur Genel Müdürlüğa, 1. işveren Sendikaları Konfederasyonu 1. KAMU-SEN Konfederasyonu Başkanlığl(TiSK), Başkanlığı, 1. Mühendis Mimarlar Odaları Birliği Başkanlığı (TMMOB), 1. Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), 1. Tabipler Birliği Başkanlığı, 1. Ziraat Odaları Birliği Başkanlığı (TZOB) 1.c. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü, Tüm işçi Emeklileri Derneği Başkanlığı. SOSYAL SiGORTALAR VE GENEL SAGLlK SiGORTASı KANUN TASARısı TASLAGI ÇALIŞMALARINA KATKıDA BULUNANLAR Adı Soyadı Kurumu Ünvanı Fuat Canan Başbakanlık Uzman Galip Taşdemir Maliye Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı M. Sami Kenez Maliye Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Murat Uğurlu Maliye Bakanlığı Daire Başkanı Önder ince Maliye Bakanlığı Daire Başkanı Gülgün Erol Maliye Bakanlığı Şube Müdürü ibrahim Küçük Maliye Bakanlığı Şube Müdürü Ömer Küçükevcili Maliye Bakanlığı Şube Müdürü V. Celalettin Sıvacı Maliye Bakanlığı Uzman Bedrettin Karahan Sağlık Bakanlığı Hukuk Müşaviri Hande Palaneıoğlu DPT Müsteşarlığı Uzman Yrd. Nafiz Baysal DPT Müsteşarlığı Uzman Yrd. Mehmet Murat Hazine Müsteşarlığı Daire Başkanı Gökhan Karasu Hazine Müsteşarlığı Uzman Zekeriya Du r Hazine Müsteşarlığı Uzman Gülden Evirgen Hazine Müsteşarlığı Uzman Yrd. Oktay Uzunoğlu Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Yardımcısı ibrahim Doğan Sosyal Güvenlik Kurumu Daire Başkanı Aziz Yıldırım Sosyal Güvenlik Kurumu Şube Müdürü Nezaket Söğüt Sosyal Güvenlik Kurumu Şef Sibel Durkaya Sosyal Güvenlik Kurumu Memur Mehmet Ali Özyar Emekli Sandığı Genel Müdür Sevim Gölgeli Emekli Sandığı Genel Müdür Yrd. Tevfik Seyhun Emekli Sandığı Genel Müdür Yrd. Gürsel Yıldırım Emekli Sandığı Başmüfettiş irfan Yengingüç Emekli Sandığı Daire Başkanı Talat Turgut Emekli Sandığı Daire Başkanı Adıgüzel Kaya Emekli Sandığı Şube Müdürü Asaf Mısırlı Emekli Sandığı Şube Müdürü Cemal Erol Emekli Sandığı Şube Müdürü Adı Soyadı Kurumu Ünvanı Hazma Doğan Emekli Sandığı Şube Müdürü Mehmet Çakmak Emekli Sandığı Şube Müdürü Mehmet Oymagil Emekli Sandığı Şube Müdürü Semiha Akdağ Emekli Sandığı Şube Müdürü Veysel Ceylan Emekli Sandığı Nazmi Güleyüpoğlu SSK Şube Müdürü Başkan V. Sait Ersoy SSK Genel Müdür Bedrettin Saygılı SSK Daire Başkanı Tahsin Güney SSK Daire Başkanı Celal Özcan SSK Daire Başkanı V. Hilmi Şimşek SSK Daire Başkanı V. ibrahim Ulaş SSK Daire Başkanı V. Ataman Yılmaz SSK Şube Müdürü Besim Ertok SSK Şube Müdürü Firuzan Kökten SSK Şube Müdürü H.Ahmet Olcay SSK Şube Müdürü Hadi Eyce SSK Şube Müdürü Mustafa ltişken SSK Şube Müdürü Metin Dağ SSK Selami Gür SSK Şube Müdürü Şube Müdürü G.Y. Zekerya Şahin SSK Şube Müdürü G.Y. Metin Arslan Bağ-Kur Genel Müdür Yrd. M. irfan Ataç Bağ-Kur 1.Hukuk Müşaviri M. Ruhi Duran Bağ-Kur Hukuk Müşaviri Perihan Çeçen Bağ-Kur Hukuk Müşaviri Mecit Demir Bağ-Kur Daire Başkanı H. Musa Kart Bağ-Kur Daire Başkanı Mustafa Erden Bağ-Kur Daire Başkanı Ramiz Çakmak Bağ-Kur Daire Başkanı Ahmet Manav Bağ-Kur Şube Müdürü Ulvi Dönmezçelik Bağ-Kur Şube Müdürü Erdoğan Akbulut Bağ-Kur Şube Müdürü irfan Özacar Bağ-Kur Şube Müdürü Adı Soyadı Kurumu Ünvanı Merih Dizici Bağ-Kur Şube Müdürü V. Cemal Akça Bağ-Kur Doktor Hasan Gökhun Öncül SB Hıfzıssıhha Mektebi Doktor Hüseyin Özbay SB Hıfzıssıhha Mektebi Doktor Nuray lmıl Duyuran SB Hıfzıssıhha Mektebi Doktor Hakan Oğuz Arı SB Hıfzıssıhha Mektebi Sağlık idarecisi Canan Taşan SYDTF Kaynak Yönetimi Grup Bşk, Ceren Tanglay SYDTF Proje Personeli Lütfiye Türkmen SYDTF Sağlık Programcısı Feride Kebapçı SYDTF Memur SOSYAL SiGORTALAR VE GENEL SAGLlK SiGORTASı KANUN TASARısı TASLAGI ÇALIŞMALARINA GÖRÜŞ VE ÖNERiLERiYLE KATKıDA BULUNAN AKADEMiSYENLER Adı Soyadı Kurumu Prof. Dr. Yusuf Alper Uludağ Üniversitesi Prof. Dr. Güven Sak Ankara Üniversitesi Prof. Dr. Kadir Arıcı Gazi Üniversitesi Prof. Dr. Ali Rıza Okur Marmara Üniversitesi Prof. Dr. Ali N. Süzer Dokuz Eylül Üniversitesi Prof. Dr. Muharrem Yazıcı Hacettepe Üniversitesi Prof. Dr. Hüseyin Akan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Doç. Dr. Ertan Kahramanoğlu Başkent Üniversitesi Doç. Dr. Nursen Caniklioğlu Marmara Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Levent Akın Ankara Üniversitesi Arş, Gör. Fatma Başterzi Hacettepe Üniversitesi .. ıÇı N DEKI . LER 1. GiRiş BiRiNCi 23 KiTAP Neden Sosyal Güvenlik Reformu 2. SOSYAL GÜVENLiK KAVRAMıNıN 27 TANıMı VE SOSYAL GÜVENLiK SiSTEM LERi N i N AMAÇLARı 3. NEDEN SOSYAL GÜVENLiK ALANINDA 29 REFORMA iHTiYAÇ VAR? 33 3.1. Nüfus Yapısındaki Değişim 39 3.2. Mevcut Sistemin Yoksulluğa Karşı Koruma Sağlayamaması 43 3.3. Sosyal Güvenlik Kurumlarının Finansman Açığının Ekonomi Üzerindeki Olumsuz Etkileri .43 3.4. Bütün Nüfusun Koruma Altına Ahnrnaması .46 3.5. Mevcut Sosyal Güvenlik Kurumlarının Sorunları 50 3.5.1. Finansmanla ilgili Sorunlar 50 3.5.2. Örgütlenme, Yönetim ve Altyapıyla ilgili Sorunlar 52 4. SOSYAL GÜVENLiK REFORMUNUN GENEL ÇERÇEVESi.. 55 4.1. Birinci Bileşen: Genel Sağlık Sigortası 55 4.2. ikinci Bileşen: Primsiz Ödemeler ve Sosyal Yardımlar 56 4.3. Üçüncü Bileşen: Emeklilik Sigortası 57 4.4. Dördüncü Bileşen: Kurumsal Yapılanma 58 4.4.1. Yeni Sosyal Koruma Kurumunun Temel Başarı Ölçütleri 5. YENi SOSYAL GÜVENLiK SiSTEMiNiN 5.1. Genel Sağlık Sigortası (GSS) YAPıSı 58 61 61 5.1.1. Niçin Tek Bir Sağlık Finansman Sistemi? 63 5.1.2. GSS'nin Temel ilkeleri 64 5.1.3. GSS'nin işleyişi 66 5.1.4. Yeni Sağlık Finansman Sisteminin Sağlayacağı Yararlar 71 5.1.5. GSS'nin Sağlıkta Dönüşüm Programı ile Etkileşimi 73 5.1.6. GSS'nin Mali Projeksiyonu 74 5.2. Primsiz Ödemeler ve Sosyal Yardımlar 75 5.2.1. Temel Amaç ve ilkeler 75 5.2.2. Primsiz Ödemeler ve Sosyal Yardımlara ilişkin Temel işlevler 76 5.2.3. Primsiz Ödemeler ve Sosyal Yardım Uygulamaları 77 5.3. Emeklilik Sigortası 80 5.3.1. Mevcut Emeklilik Sigortası Sistemi Niçin Değişmeli? 80 5.3.2. Yeni Emeklilik Sistemine ilişkin Genel Esaslar 80 5.3.3. Bazı Temel Haklara ve Yükümlülüklere ilişkin Değişiklik Önerileri 81 5.3.4. Yeni Emeklilik Sisteminin Projeksiyonu 5.4. Kayıtdışı istihdamın Yapısı, Nedenleri, Mücadele Yöntemleri 88 91 5.4.1. Kayıtdışı istihdamın Yapısı 91 5.4.2. Kayıtdışı istihdamın Yaygınlığının Nedenleri 93 5.4.3. Kayıtdışı istihdam la Mücadele Yolları 95 6. SOSYAL GÜVENLiK SiSTEMiNiN YENi KURUMSAL YAPıSı 6.1. Yeni Kurumsal Yapı 97 98 6.1.1. Bilgi işlem Teknolojileri ve Operasyon Merkezi (BilTOM) 6.1.2. BilTOM'a Geçiş: Ana Modüller 6.2. Kurumsal Dönüşüm Sürecinde Yapılacak Çalışmalar 6.2.1. Temel Çalışmalar 99 104 106 107 iKiNCi KiTAP Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı 111 7. SOSYAL SiGORTALAR VE GENEL SAGLlK SiGORTASı KANUN TASARısıNıN ÖZETi 113 7.1. Emeklilik Sisteminin Temel Özellikleri 113 7.2. Genel Sağlık Sigortası Sisteminin Temel Özellikleri 120 8. SOSYAL SiGORTALAR VE GENEL SAGLlK SiGORTASı KANUN TASARısı 127 BiRiNCi KısıM Amaç, Kapsam ve Tanımlar 127 iKiNCi KısıM Kısa ve Uzun vadeli Sigorta Hükümleri 133 BiRiNCi BÖLÜM Sigortalılara ilişkin Hükümler 133 iKiNCi BÖLÜM işyerleri ve işverenlere ilişkin Hükümler 141 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Kısa Vadeli Sigorta Hükümleri 143 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Uzun Vadeli Sigorta Hükümleri 155 BEŞiNCi BÖLÜM Kamu Görevlilerine ilişkin Hükümler 175 ALTıNCı BÖLÜM isteğe Bağlı Sigorta Hükümleri 183 YEDiNCi BÖLÜM Kısa ve Uzun Vadeli Sigorta Kollarına ilişkin Ortak Hükümler 187 ÜÇÜNCÜ KıSıM Genel Sağlık Sigortası Hükümleri 195 BiRiNCi BÖLÜM Kapsamdaki Kişi ler ve Tesci ii 195 iKiNCi BÖLÜM Sağlanan Sağlık Hizmetleri ve Diğer Haklar 199 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Sağlık Hizmetlerinden Yararlanma Şartları ve Katılım Payı 203 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Mali ve Çeşitli Hükümler 207 DÖRDÜNCÜ KısıM Sosyal Sigorta Pirimlerine ilişkin Hükümler 213 BiRiNCi BÖLÜM Prim Alınması, Prime Esas Kazanç, Prim Oranları ve Asgari işçilik 213 iKiNCi BÖLÜM Prim Belgeleri ve Primlerin Ödenmesi 223 BEŞiNCi KısıM Ortak ve Çeşitli Hükümler 231 BiRiNCi BÖLÜM Ortak Hükümler 231 iKiNCi BÖLÜM Çeşitli Hükümler 237 ALTıNCı KısıM idari Para Cezası Hükümleri 239 YEDiNCi KısıM Yürürlükten Kaldırılan, Değiştirilen, Son ve Geçici Hükümler 243 BiRiNCi BÖLÜM Değiştirilen ve Yürürlükten Kaldırılan Hükümler 243 iKiNCi BÖLÜM Geçici ve Son Hükümler 249 GENEL GEREKÇE 261 MADDE GEREKÇELERi 271 TABLOLAR Tablo 1: Bazı Ülkelerde ve Türkiye'de Yaşlanma Hızı 35 Tablo 2: Yoksulluk Sınırı Yöntemlerine Göre Yoksulluk Oranları, 2002 .40 Tablo 3: Hanehalkı Fertlerinin işteki Durumuna Göre Yoksulluk Oranları (2002) 41 Tablo 4: iktisadi Faaliyet Kollarına Göre Yoksulluk Oranları 2002 42 Tablo 5: Konsolide Bütçe Sosyal Güvenlik Transferlerinin Güncel Değeri, 2004 .44 Tablo 6: Sosyal Yardım ve Hizmet Harcamaları, 2003 49 Tablo 7: Türkiye'de Sağlık Hizmeti Sunumu ve Finansmanı 62 Tablo 8: Avrupa Birliği Ülkelerinde Uygulanan Sağlık Sistemleri 62 Tablo 9: Yapılacak Olan Sosyal Yardımlar 79 Tablo 10 : Yıllar itibarıyla Emeklilik Yaşları 81 Tablo 11: Haklar Açısından Eski ve Yeni Sistem 85 Tablo 12: Prim Taban ve Tavanı Açısından Eski ve Yeni Sistem 86 Tablo 13: Prim Oranları Açısından Eski ve Yeni Sistem 87 Tablo 14: Emeklilik Sisteminin Karşılaştırmalı Açık Projeksiyonu 90 Tablo 15: Kayıtdışı istihdamın işteki Duruma Göre Dağılımı, 2003 92 Tablo 16: Kayıtdışı istihdamın işyeri Büyüklüğüne Göre Dağılımı, 2003 92 Tablo 17: Kayıtdışı istihdamın Eğitim Durumuna Göre Dağılımı, 2003 93 Tablo 18: Geçiş Döneminde Sürdürülecek Çalışmalara ilişkin Taslak Takvim 110 GRAFiKLER Grafik 1: Sosyal Güvenlik Sistemi Göstergeleri 36 Grafik 2: Sosyal Güvenlik Kurumlarına Bütçeden Transferler (% GSMH) 43 Grafik 3: Türkiye'de Gelir Dağılımı, 2003 45 Grafik 4: SSK Genç Emekliler 50 Grafik 5: Emeklilikte Geçen Süre 51 Grafik 6: Kamu Sağlık Harcamalarının Projeksiyonu (% GSYiH) 75 Grafik 7: Reformla Birlikte Emeklilik Sonrası Yaşam Beklentisi 82 Grafik 8: Emeklilik Sisteminin Açık Projeksiyonu (% GSYiH) 91 ŞEKiLLER VE KUTULAR Şekil 1: Genç Bir Nüfusa Sahibiz Fakat Yaşlanıyoruz 34 Şekil 2: Sosyal Güvenlik Kurumunun Kurumsal Yapısı 98 Şekil 3: Reform Takvimi 107 Kutu 1: Demografik Değişimler ve Bunların Ekonomi Üzerindeki Etkileri 37 Kutu 2: Doğuşta Hayatta Kalma Ümidi 83 Kutu 3: "Tek Nokta Hizmet" Yaktaşuru 102 KISAlTMAlAR AB : Avrupa Birliği BiLTOM : Bilgi Teknolojileri ve Operasyon Merkezi BK : Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu DiE : Devlet istatistik Enstitüsü DPT : Devlet Planlama Teşkilatı EFT : Elektronik Fon Transferi EGM : Emeklilik Gözetim Merkezi ES : Emekli Sandığı GSS : Genel Sağlık Sigortası GSMH : Gayrisafi Milli Hasıla GSYiH : Gayrisafi Yurt içi Hasıla iŞ-KUR : Türkiye iş Kurumu SGKB : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı SGM : Sosyal Güvenlik Kurumu Hizmet Merkezleri SHÇEK : Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu SGK : Sosyal Güvenlik Kurumu SSK : Sosyal Sigortalar Kurumu SYDTF : Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu SYDV : Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı TCMB : Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası USH : Ulusal Sağlık Hesapları 19 •• • SOSYAL GUVENLIK REFORMU: .. Sorunlar ve Çözüm ünerileri · . 1. GIRIŞ Türkiye'deki mevcut sosyal güvenlik sisteminin yapısı ve sorunları 1990'11yılların başlarından bu yana kamuoyunda yaygın bir şekilde tartışılmaktadır. Özellikle 1994 yılından itibaren bu sorunlardan biri olarak, sosyal güvenlik kurumlarının giderek artan açıkları, ön plana çıkmıştır. Kamu tarafından finanse edilen bu açıklar, izleyen birkaç yıl içinde bütçe dengeleri üzerinde önemli bir baskı yaratmaya başlamıştır. 1999 yılında yapılan değişikliklerle, acil önlemler alınmadığı takdirde kısa ve orta dönemde daha da büyük sorunlara yol açabilecek finansman sorunu, ağırlıklı olarak i.• emeklilik parametreleri ile ilgili yeni düzenlemeler yapılarak çözülmeye çalışılmıştır. Ne var ki, SSK ve Bağ-Kur'un finansman açıklarının artış hızı, 2000 yılındaki geçici azalma dışında, son dört yılda tekrar artış eğilimine girmiştir. ES'nin açıkları ise 1994 yılından bu yana hızla artmıştır. Bu durumun nedenlerinden biri, ES'de benzer düzenlemelerin yapılmamış olmasıdır. Diğer nedeni ise, 2001 kriziyle genel ücret seviyesindeki gerilemenin prim gelirlerini düşürmesi ve bu olağanüstü ortamda peş peşe düşük faizli taksitlendirme ve ödeme kolaylığı sağlayan yasaların çıkarıl- masının prim ödeme eğilimini düşürmesidir. Bu olumsuz gelişme, mevcut sosyal güvenlik sisteminin sadece belli parametrelerinde yapılan değişikliklerin, sistemin sorunlarını orta ve uzun dönemde çözmekte yetersiz kaldığını da göstermektedir. Bir başka ifadeyle, sosyal güvenlik sistemimizin amaç, araçlar ve yöntem tutarlılığını sağlayacak tarzda, bütüncül bir bakış açısıyla ele alınması ve yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Sosyal güvenlik sisteminin temel amacı insanları mutlak ve göreli yoksulluğa karşı korumaktır. Mevcut sistemse, yarattığı açıklar sonucunda makroekonomik istikrarsızlığa yol açarak yoksulluğu artırmakta, bir başka deyişle amacının tam tersi sonuçlar doğurmaktadır. Bu tespitten hareketle, sosyal güvenlik sistemiyle ilgili bütün kamu kurum ve kuruluşları bu yöndeki hazırlık ve çalışmalarını hızlandırmıştır. Yapılan çalışmaların sonucu göstermektedir ki, bütüncül bir yaklaşımla gerçekleştirilecek bir reformun sağlayacağı tek ve en önemli yarar, sistemin uzun vadede mali açıdan sürdürülebilir bir 23 hale getirilmesini sağlamak olmayacaktır. Daha da önemlisi, kurumsal etkinliği artıracak olan böylesi bir reform, ayrım gözetmeksizin bütün vatandaşlarımıza, eşit koşullarda, hak ettikleri kapsam ve kalitede sosyal güvenlik sağlama olanağı yaratacaktır. Bu kitabın temel amacı, yukarıda kısaca değinilen çerçeve içinde, sosyal güvenlik sisteminin yeniden yapılandırılması ile ilgili yapılan çalışmalar sırasında tespit edilen temel sorunları ve bunlara ilişkin geliştirilen çözümleri vatandaşlarımızla paylaşmaktır. Toplumun tamamını ilgilendiren bu reformun, ancak ilgili bütün kesimlerin yapıcı katkıları ve aktif katılımıyla uygulanabileceğine inanıyoruz. Kitabın ikinci bölümünde dünyadaki sosyal güvenlik sistemlerinin genel amaçları ve yapısı kısaca özetlenmektedir. Buradan hareketle, üçüncü bölümde Türkiye'deki mevcut sosyal güvenlik sisteminin bu amaçları gerçekleştirmek konusunda ne ölçüde başarılı olup olmadığı tartışılmaktadır. Bu tartışma, aynı zamanda neden sosyal güvenlik sistemimizde kapsamlı bir reforma ihtiyaç duyulduğunu ortaya koy- maktadır. Dördüncü bölümde, yeni sosyal güvenlik sisteminin ana bileşenleri kısaca tanıtılmaktadır. Bunlar; genel sağlık sigortası, primsiz ödemeler ve sosyal yardımlar, emeklilik sigortası ve bütün bunları tek bir çatı altında toplayacak olan yeni kurumsal yapıdır. Beşinci bölümde, yeni sosyal güvenlik sisteminin genel sağlık sigortası, primsiz ödemeler ve sosyal yardımlar ile emeklilik sigortası bileşenlerine ilişkin reformlar, gerekçeleriyle birlikte ele alınmaktadır. Ayrıca, genel sağlık sigortası ve emeklilik sigortasına ilişkin uzun dönemli projeksiyonların sonuçları da değerlendirilmiştir. Kamuoyunda yaygın bir görüşe göre, sosyal güvenlik sisteminin açıklarının ka- patılmasının en etkili yollarından biri, prim oranlarının düşürülerek kayıtdışı istihdamın kayıt altına alınmasıdır. Bu görüşün ne ölçüde geçerli olduğunu anlayabilmek için, öncelikle kayıtdışı istihdamın yapısı ve kayıtdışı istihdamı yaratan nedenler saptanmalıdır. Buradan hareketle, beşinci bölümde sosyal güvenlik sistemini il- 24 •• gilendirdiği ölçüde kayıtdışı istihdamın yapısı, nedenleri ve çözüm yolları üzerinde kısaca durulmuştur. Altıncı bölümde, yeni sosyal güvenlik sisteminin kurumsal yapısı tanıtılmaktadır. Bu bölümde, mevcut sistemden yeni sisteme geçiş süreci aşamalandırılmış ve her bir aşamanın gerçekleşme süreci tahmini bir takvime bağlanmıştır. Yedinci bölümde, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı ana unsurları itibariyle tanıtılmaktadır. Sekizinci bölümde ise, yeni kanun tasarısı ve gerekçeleri yer almaktadır. Sosyal güvenlik reformunun diğer iki ana bileşeni olan primsiz ödemeler ve sosyal yardımlar ve yeni kurumsal yapı ile ilgili ilk kanun taslakları hazırlanmış ve kamuoyu ile paylaşılmıştır. Söz konusu taslaklar üzerindeki çalışmalar kısa sürede tamamlanarak Primsiz Ödemeler ve Sosyal Yardımlar Kanun Tasarısı ile yeni Sosyal Güvenlik Kurumu Kanun Tasarısı Başbakanlığa sevk edilecektir. 25 i il ••• "" BI i NED REFC) . 2. SOSYAL GUVENLIK KAVRAMıNıN TANıMı VE .. . SOSYAL GUVENLIK . . . SISTEMLERININ AMAÇLARı Sosyal güvenlik, bireylerin istek ve iradeleri dışında oluşan sosyal risklerin, kendilerinin ve geçindirmekle yükümlü oldukları kişilerin üzerlerindeki gelir azaltıcı ve harcama artırıcı etkilerini azaltmak ve kişilere sağlıklı ve asgari bir hayat standardım garanti edebilmek olarak tanımlanabilir. Sosyal güvenlik bir anlamda insanların bulundukları toplumlarda insan onuruna yakışır bir şekilde, başka insanlara muhtaç olmadan yaşamalarının ve kişisel özgürlüklerinin teminatıdır. insanlık tarihinin her döneminde, bireyler kendilerini bir takım risklere karşı korumak ihtiyacı duymuşlardır. Bu anlamda sosyal güvenlik kavramı insanlık kadar eski bir olgudur ve tarih boyunca toplumsal hayatın önemli bir parçası olmuştur. Sosyal güvenlik sistemleri toplumda yoksulluğu ve gelir dağılımındaki eşitsizlikleri önlemede ve toplumsal huzuru sağlamada çok önemli bir roloynamaktadır. Bugün dünyanın bütün ülkelerinde bir sosyal güvenlik sistemi mevcuttur. Bu durum, amacı toplumda sosyal güvenliği sağlamak olan bir kurumsal yapının varlığının, bağımsız ve modern bir ülke olmanın ön koşulu olduğunu göstermektedir. Sosyal güvenlik kavramını sosyal hizmetler, sosyal yardımlar ve sosyal sigortalar olarak üç ana mekanizmadan oluşan bir olgu olarak incelemek mümkündür. Sosyal hizmetler insanların kendi bünye ve çevre şartlarından doğan veya kontrolleri dışında oluşan maddi ve manevi sosyal yoksunluklarının giderilmesi ve ihtiyaç- 29 larının karşılanmasında, insanların kendilerine daha yeterli hale gelmelerinde ve başkalarına bağımlı olma hallerinin önlenmesinde, aile ilişkilerinin güçlenmesinde, birey, aile, grup ve toplumların sosyal işlevlerini başarıyla yerine getirmelerinde yardımcı olmak; insanların yaşam standartlarının iyileştirilmesi ve yükseltilmesini sağlamak amacıyla gerçekleştirilen koruyucu-önleyici, iyileştirici-rehabilite ğiştirici-geliştirici edici, de- nitelikteki sistemli ve düzenli faaliyet ve programlar bütünüdür. Sosyal yardımlar, yerel ölçüler içinde minimum düzeyde dahi kendisini ve bakmakla yükümlü olduğu kişileri geçindirme olanağından yoksun kalmış bireylere, muhtaçlık tespitine ve kontrolüne dayalı olarak yapılan ve onları kendi kendilerine yeterli hale getirmek amacını taşıyan ayni-nakdi nitelikteki geçici veya sürekli, sistemli ve düzenli karşılıksız yardımlardır. Sosyal sigortalar ise, kişileri zaman içinde tanım ve kapsamı değişen sosyal risklere karşı koruyan, finansmana katkı ve katılım zorunluluğunun bulunduğu, primlere da- yalı programlardır. Sosyal güvenlik sistemlerinin kurumsal gelişimini incelerken, 19. yüzyılın son çeyreğinden itibaren sanayi devrimini yaşayan ülkelerde gördüğümüz sosyal güvenlik sistemini başlangıç noktası olarak alabiliriz. Daha sonraki dönemlerde bugün birçok ülkede gördüğümüz sosyal güvenlik sistemlerinin temelleri atılmış ve sosyal güvenlik sistemi devletin, gönüllü kuruluşların ve sendikaların yaptıkları yardımlardan oluşan yapısından çıkıp, sosyal sigortaların öne çıktığı bir yapıya dönüşmeye başlamıştır. ikinci Dünya Savaşı'ndan sonraki dönemde sosyal güvenlik sistemlerinin de- vamlılığının garantilenmesi ve daha yüksek sosyal güvenlik standartlarının sağlanması için, kamu tarafından yapılan harcamalar artmıştır. Daha sonraki yıllarda insanların daha iyi yaşam şartlarını ve sağlık hizmetlerini talep etmeleri sonucunda Avrupa'da sosyal refah devleti kavramı ortaya çıkmıştır. Refah dönemi diye de bilinen ve 1975 yılına kadar süren bu dönemde genelolarak bütün devletlerin sosyal güvenlik alanındaki görev ve sorumlulukları artmıştır. Aynı dönem- 30 de değişik ülkelerde uygulanan sosyal güvenlik sistemlerinin yapısı ve bu ülkelerde devletin sosyal güvenlik konusunda benimsediği sorumluluklar değişiklik göster- miştir. Örneğin, ingiltere, isveç ve Danimarka gibi kimi ülkeler çoğunlukla devlet bütçelerinden genel vergilerle finanse edilen ve toplumun bütününü kapsayan sosyal güvenlik sistemlerini benimsemişler; buna karşılık Almanya, Fransa ve italya gibi ülkeler ise sistemlerini sosyal sigortalar çerçevesinde düzenlemişlerdir. Günümüz sosyal güvenlik sistemlerinin Bismark Modeli'nin geliştirildiği gelişmesine öncülük eden en önemli ülke Almanya olmuştur. Almanya'yı, Beveridge Mode- Ii'nin uygulandığı ingiltere ve daha sonra Kara Avrupası, Kuzey ve Güney Amerika ve Asya ülkeleri izlemiştir. Bugün gelişmekte ve gelişmiş olan ülkelerin çoğunda benimsenmiş olan sistemlerin ortak özelliği ise, sosyal sigortacılık anlayışının hakim olmasıdır. 1970'Ierin ikinci yarısından sonra birçok gelişmiş ülkedeki sosyal güvenlik sistemleri değişen toplumsal ihtiyaçlar sonucu ciddi mali krizlerle karşılaşmış ve köklü reformların yapıldığı yeni bir evreye girmişlerdir. Daha önce de belirtildiği gibi, sosyal güvenlik sistemlerinin var oluş sebebi bireylerin kazançlarını ve çalışma yeteneklerini etkileyen risklere karşı bireyleri korumak ve bu tür risklerin zararlarını telafi etmeye çalışmaktır. Bu risklerin kapsamı yıllar boyunca her ülkede ülkenin koşullarına göre değişimlerden geçmiştir. Yirminci yüzyılın son yarısında ise, dünyadaki bütün sosyal güvenlik sistemlerinin uluslararası standartların oluştuğu görülmektedir. kabul ettiği bazı Bunlardan en önemlileri 1948 ta- rihli "insan Hakları Evrensel Beyannamesi", 1952 yılında 35. Uluslararası Çalışma Konferansında kabul edilen "Sosyal Güvenliğin Asgari Normlarına ilişkin 102 Sayılı Sözleşme", diğer Uluslararası Çalışma Örgütü (ILC) sözleşmeleri ve Türkiye'nin 1976 yılında onayladığı Avrupa Sosyal Güvenlik Kodu'dur. Bu sözleşmelerde sosyal güvenlik sistemi içine alınması öngörülen sosyal riskler hastalık (hem tıbbi hem de parasal yardım), işsizlik, yaşlılık, iş kazası, meslek hastalığı, analık, sakatlık, ölüm ve aile ödenekleri olarak sıralanabilir. Bu listeye en son olarak Almanya'da önerilen ve yaşlıların ve sakatların kendi evlerinde bakımıarını içeren "bakım sigortası" da eklenebilir. Birçok gelişmiş ülkede nüfusun büyük bir kısmı veya tamamı, bu sıralanan risklerin hepsine karşı sosyal güvenlik sistemleri altında korunmaktadır. Son 50 yıl içinde işsizlik sigortalarının verilme süreleri uzatılmış, sağlık hizmetlerinin standart31 ları artırılmış, aylık bağlama miktarlarının enflasyona karşı endekslenmesi benimsenmiş ve düşük gelirli grupların yararlanması için karşılıksız sosyal güvenlik garantileri sağlanmıştır. Sosyal güver:ılik hizmetlerinde sağlanan bu ilerlemeler aynı zamanda sosyal güvenlik sistemlerinin maliyetlerinin artmasına da yol açmıştır. 3. NEDEN SOSYAL GUVENLIK ALANINDA . . REFORMA IHTIYAÇ VAR? w. • Bu bölümde, Türkiye'deki mevcut sosyal güvenlik sisteminin en temel amaçlarını gerçekleştirmek konusunda yeterli olup olmadığı irdelenmektedir. Ayrıca, demografik yapıda uzun dönemde gerçekleşmesi beklenen değişiklikler ele alınarak, bun- ların sosyal güvenlik sistemi üzerindeki olası etkileri üzerinde durulmaktadır. 3.1. Nüfus Yapısmdaki Değişim Mevcut sosyal güvenlik sistemlerinin mali açıdan uzun dönemde sürdürülebilir olup olmadığını belirleyen en önemli değişkenlerden biri, nüfusun yaş gruplarına göre dağılımıdır. 65 yaş ve üstü nüfusun toplam nüfus içindeki payının artması, sosyal güvenlik sisteminin bir yandan gelirlerinin azalması bir yandan da giderlerinin artması sonucunu doğurur. Bu nedenle, bir ülkenin nüfus piramidinin yapısının değişim hızı, aynı zamanda sosyal güvenlik sistemin geleceğini ve alınması gereken tedbirlerin zaman çizelgesini göstermektedir. Türkiye şu anda genç bir nüfus yapısına sahiptir. Ne var ki geleceğe ilişkin projeksiyonlar, nüfusun hızla yaşlanacağını ortaya koymaktadır (Şekil 1). 33 Şekil 1 Genç bir nüfusa sahibiz fakat yaşlaniyoruz - - - - - Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu bazı ülkeler için 65 yaş ve üstü nüfusun 0-64 yaş arasındaki toplam nüfusa oranının % 7'den % 14'e geçiş süresi hesaplanmıştır (Tablo 1). Şu anda sanayileşmiş olan ülkelere kıyasla, Türkiye 27 yıl gibi oldukça kısa bir sürede yaşlı nüfus sorunu ile karşılaşacaktır. Mevcut sosyal güvenlik sisteminin yapısından kaynaklanan sorunlar bir yana, Türkiye için öngörülen yaşlanma hızı bile sosyal güvenlik sisteminde acil ve kapsamlı bir reformu zorunlu kılmaktadır. 34 TABLO 1: Bazıülkelerde ve Türkiye'de yaşlanma hızı (*) Ulkeler %7 oranına ulaştığı yıl %14 oranına ulaştığı yıl Geçiş Süresi(yıl) Japonya 1970 1996 26 Fransa 1865 1980 115 Almanya 1930 1975 45 isveç 1890 1975 85 ingiltere 1930 1975 45 ABD 1945 2020 75 Türkiye 2012 2039 27 (*) 65 yaş ve üstü nüfusun 0-64 yaş arasındaki nüfusa oranının % 7'den % 14'e geçiş süresi Kaynak: Joshi (Japonya Sağlık ve Sosyal Bakanlığı), ILO çalışmaları Nüfusun yapısındaki değişime ilişkin diğer göstergelerle ilgili öngörüler, önümüzdeki 27 yılın (2005 esas alınırsa 34 yılın) aynı zamanda önemli bir fırsat dönemi olduğunu da göstermektedir (Kutu 1). Grafik 1'de, sosyal güvenlik sistemi açısından dikkate alınması gereken bazı göstergeler yer almaktadır. 35 Grafik 1: Sosyal Güvenlik Sistemi Göstergeleri 70% -,--------------------------, 60% t:::::;:::::==::~J 50% 40%r 30% t -- --- --- ~- -l 20% 10% 0% ...L.ı...J....l...ı...wu...ı..ı..ı. .•.•••••.J....l...ı...l...u...ı..ı..ı. .•.•••••.J....l...ı...l...u...ı..ı..ı. .•.•••••.L-L-.ı...l...u...ı..ı..ı....ı...ı....u...ı ~~~~~~~~~~~~~-~~-~~ ~~~~~~~~~~~~~~.~~.~ •••• yaşlı bağımlılık oranl(65+/15-64) ••••• genç bağımlılık oranı (0-14/15-64) -foplam oağımlılık oranı (0-14 ve 65+)/15-64 •••• emeklilik sıstemi bağımlılık oranı (emekli/aktif) Toplam bağımlılık oranı, 65 yaş ve üzeri nüfus ile 0-14 yaş arası nüfusun çalışabilir nüfusa oranını göstermektedir. Ülkemizde toplam bağımlılık oranı, 2025 yılına kadar geriledikten sonra, bu yıldan itibaren artış eğilimine girecek ve bu eğilim 2035 yılından itibaren hızlanacaktır. Bir başka ifadeyle, önümüzdeki 20 yıl bağımlı nüfusun azalacağı buna karşılık çalışabilir nüfusun artacağı bir dönem olacaktır. Bu dönem, aynı zamanda gerek büyüme hızının gerek toplam tasarrufların yükselmesi, dolayısıyla sosyal güvenlik kurumlarının fon birikimi sağlaması beklenen bir dönemdir. Bunun gerçekleşmesi için, çalışabilir nüfusun artışına paralelolarak istihdamın da artması gereklidir. Bu durumun sosyal güvenlik sistemine olumlu yansıması, istihdamdakiartışın kayıt altına alınmasıyla mümkün olabilir. Kayıtlı istihdamın artışı ise, her şeyden önce nitelikli işgücünün ve katma değeri yüksek istihdam alanlarının artırılmasına bağlıdır. Kayıtdışı is!ihdamın yüksek olduğu mevcut sistemde, erken emekli sayılarındaki artışla birlikte, emeklilerin aktif sigortalılara oranı olarak tanımlanan emeklilik sistemi bağımlılık oranının 2030 yılına kadar artacağı ve sistemin finansmanının giderek güçleşeceği öngörülmektedir. 36 Sonuç olarak, önümüzdeki 20 yılda toplam bağımlı nüfusun artış hızındaki azalmanın yaratacağı bu fırsat, sosyal güvenlik sisteminin yanı sıra istihdam ve kayıtdışılığın önlenmesi konularında da reformlar gerçekleştirilemediği takdirde bir tehdide dönüşecektir. KUTU 1: Demografik Değişimler ve Bunların Ekonomi Üzerindeki Etkileri Dünyanın birçok gelişmiş ülkesi yaklaşık 60 yıl önce önemli bir demografik değişimden geçmeye başlamıştır. Bu demografik değişim iki unsurdan oluşmaktadır: ilki, çocuklarda görülen ölüm oranlarının azalmasından ve aile planlamasında gerçekleştirilen ilerlemelerden dolayı doğurganlık oranlarının düşmesidir. ikincisi ise, tıp biliminde gerçekleştirilen ilerlemeler ve toplumsal sağlık hizmetlerinin artması ile bireylerin yaşam beklentilerinin artmasıdır. Bu değişim, nüfusun yapısında üç evreye ayırabileceğimiz bir geçiş sürecini ortaya çıkarır. ilk dönem bağımlı genç nüfusun (0-14 yaş arası grup) diğer gruplara göre fazla olduğu bir dönemdir. Doğurganlık oranları hala yüksektir ancak, çocuklarda görülen ölüm oranları düşük seviyelere gelmeye başlamıştır. ikinci dönemde nüfusun geri kalanına göre sayıları fazla olan genç nesil ekonomik olarak aktif olmaya başlar. Bu dönemde doğurganlık oranları düşmeye başlamıştır ve insanların hayatta kalma beklentileri yavaş bir şekilde artmaya başlar. Böylelikle bu ülkelerde 70 ile 100 sene arasındaki bir dönem boyunca bağımlı nüfusun (0-14 ile 65 üstü yaşlarındaki nüfus) üretken nüfusa (14-65 yaş arası nüfus) olan oranı olarak tanımlanan bağımlılık oranları düşer. Doğru kullanıldığı taktirde, böyle bir dönemin ülkelerin ekonomik gelişmelerine katkısı çok büyük olabilir. Bundan dolayı yapılan akademik çalışmalarda bu geçiş sürecine "demografik fırsat penceresi" adı verilmiştir. Bahsedilen demografik değişimin üçüncü evresinde sayıları bağımlı nüfusa göre yüksek olan üretken kesim yaşlanır. Bu dönemde bağımlılık oranları artar ve bundan sonra hep yüksek seviyelerde kalır. Bu, nüfus içindeki payları azalmış olan genç ve orta yaşlı neslin daha büyük bir emekli nüfusun ekonomik yükünü omuzlamak zorunda kalması demektir. Japonya ve Amerika gibi ülkeler, şu an demografik değişim süreçlerinin son evrelerine gelmiş bulunmaktadırlar. Örneğin, Japonya'da bağımlılık oranı 1950 yılında yüzde 8.2 iken bu rakam 2000 yılında 25.3 seviyesine gelmiştir. Bağımlılık oranlarının artması, başka bir deyişle nüfusun yaşlanması olgusu bu ülkelerdeki sosyal güvenlik sistemlerinin mali açıdan sürdürülebilirliğini tehlikeye sokmuş ve emeklilik yaşlarının yükseltilmesi gibi bazı parametrik reformların yapılmasını kaçınılmaz kılmıştır. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler ise benzer bir demografik değişimin ilk evrelerinden geçmektedirler. 37 KUTU 1 (devamı) Demografik değişimlerin en önemli etkileri nüfus seviyelerini değiştirmelerinden çok, nüfusun değişik yaş grupları arasındaki dağılımını değiştirmelerinden ileri gelir. insanlar hayatlarının değişik dönemlerinde farklı tasarruf, kazanç ve harcama eğilimleri gösterirler. Ekonomik üretime yeni başlamış 20 yaşındaki bir kişi ile 40 yaşındaki bir kişinin kazanç, harcama ve tasarruf eğilimleri, harcamalarının değişik ürünler arasındaki dağılımları ve portföy seçimleri birbirinden farklıdır. 70 yaşındaki ortalama bir emekli ise fazla üretim yapmaz ve harcamalarını kişisel tasarrufları ile finanse eder. Hayatlarının değişik dönemlerinde olan insanların tasarruf ve üretim eğilimlerinin farklı olması nedeniyle, nüfusun yaş dağılımındaki değişme ekonomideki toplam tasarruf, kazanç ve harcama dengelerinin değişmesine yol açar. Bundan dolayı çalışan genç nüfusun, yaşlı ve genç bağımıılara kıyasla artması, ülkedeki tasarruf ve üretim seviyelerinin artmasını sağlayabilir. Gelişmekte olan birçok ülke hakkında yapılan araştırmalar, demografik değişimlerin ekonomik büyüme üstünde önemli etkilerinin olduğunu göstermiştir. Örneğin, Doğu Asya ülkelerinin 1965-1990 yılları arasında yaşadığı ekonomik büyümenin üçte birinin, çalışan üretken nüfusun artış hızının, genç ve yaşlı bağımlı nüfusun artış hızından daha fazla olması ile açıklanabileceği gösterilmiştir. Üretken nüfusun bağımlı nüfusa göre daha hızlı büyümesi, ekonomideki toplam üretim ve tasarruf seviyelerinin artmasını ve normalde bağımlı nüfusa aktarılması gereken kaynakların ilerde üretimi artıncı etkisi olan yatırımlara yöneltilmesini sağlar. Yapılan bütün çalışmalarda altı çizilen nokta, bu geçiş döneminin demografik fırsata dönüştürülmesi için ülkedeki sosyal, ekonomik ve kurumsal yapının bu değişimden yararlanabilecek şekilde düzenlenmiş olmasının gerektiğidir. Özellikle sağlık, aile planlaması, iş gücü piyasaları, mali piyasalar ve eğitim alanlarındaki alt yapı bu avantaj döneminden yararlanılması için çok önemlidir. Doğu Asya ülkeleri ellerine geçen bu demografik avantajı iyi kullanabilmiş olmalarına rağmen, benzer bir değişimden geçmekte olan Latin Amerika ülkeleri bu değişimi ekonomik büyümeye çevirme konusunda aynı başarıyı gösterememişlerdir. Latin Amerika ülkelerinin demografik avantajlarını iyi kullanamamalarının sebepleri olarak politik kararsızlık, etkin olmayan bir bürokratik yapı ve dış dünyaya kapalı ekonomik politikalar gösterilebilir. Eğer ülkedeki politikalar yeni iş olanakları yaratılması, katkı değeri yüksek alanlarda yatırımı destekleme, iş gücü piyasalarının daha esnek bir yapıya ulaşmasını sağlama, tasarrufu destekleme, mali kuruluşları ve piyasaları daha etkin hale getirme, yatırımı destekleyen makroekonomik istikrarı ve fiyat istikrarını sağlama konularında yetersiz kalırlarsa, bu fırsat penceresi dönemi, ekonomik büyüme yerine işsizlik ve sosyal krizler getirebilir. 38 KUTU 1 (devamı) Bahsedilen demografik değişim çalışan nüfusun artması ile ekonomik büyümeye yardımcı olacağı gibi, nüfusun bu kısmı emekli olmaya başlayınca ülkenin yaşlılık ve sağlık sigortası kurumlarının üstünde finansman açısından bir baskı oluşturacaktır. Bundan dolayı altı çizilen bir başka konu ise, sayıları bağımlı nüfusa göre fazla olan çalışan kesimin emeklilik sigortalarının ve sağlık ihtiyaçlarının karşılanması için önceden gerekli önlemlerin alınmasının gerektiğidir. işte demografik değişimlerinin son faslını yaşayan Japonya ve Amerika gibi ülkelerin önlerindeki en önemli sorun, sosyal sigorta kurumlarında nüfusun yaşlanmasının zorunlu kıldığı reformu gerçekleştirmektir. 3.2. Mevcut Sistemin Yoksulluğa Karşı Koruma Sağlayamaması Sosyal güvenlik Yoksulluk, sistemlerinin önlen,ı alınmadığı ganIık, yetersiz beslenme, amacı taktirde, insanları kendisini sağlık problemleri, suz bir döngü içinde kendini mak üzere, ülkemizde temel beslemektedir. sosyal güvenlik yoksulluğa çoğaltan bir olgudur. Yüksek doğur- düşük eğitim düzeyi ve işsizlik olum- Sosyal yardım ve hizmetler kurumlarının 2004 yılındaki larının milli gelire oranı % 11.7 gibi yüksek bir düzeyde olmasına tem yoksulluğu önlemek konusunda karşı korumaktır. yeterince etkili değildir. de dahil ol- toplamharcamakarşın, mevcut sis- Kaynaklar doğru kul- lanılmamaktadır. DiE tarafından ye nüfusunun 2002 yılında yapılan yoksulluk % 1,35'i gıda harcamalarını 27'si gıda ve gıda dışı harcamaları (Tablo 2). Bir diğer ifadeyle, yaklaşık göre yoksulluk sınırının çalışmasının içeren yoksulluk içeren yoksulluk her 4 kişiden sonuçlarına sınırının sınırının altında göre, Türki- altında iken, % yaşamaktadır 1'i gıda ve gıda dışı harcamalara altındadır. 39 TABLO 2: Yoksulluk Sınırı Yöntemlerine Göre Yoksulluk Oranları, 2002 Yoksul fert sayısı (bin) Yöntemler Türkiye Kent 926 376 Gıda yoksulluğu Kişi başı günlük 1 $'ın altı* Kişi başı günlük 2.15 ı'ın altı* Kişi başı günlük 4.3 ı'ın altı* Göreli yoksulluk * Burada 550 Türkiye Kır Kent 1,35 0,92 2,01 9011 9429 26,96 21,95 34,48 136 10 126 0,20 0,03 0,46 2082 971 1111 3,04 2,37 4,06 20721 10106 10615 30,30 24,62 38,82 10080 4651 5430 14,74 11,33 19,86 18441 Gıda ve gıda dışı yoksulluk Kır Yoksul fert oranı (%) (SGP) göre karştlığı olan 618218 TL kutletıılmıştıt; 2002 ytlı için 1 ş'ın satmalma gücü paritesine Kaynak: DiE Gıda ve gıda dışı harcamaları da Türkiye genelinde simlik) çalışanlar ulaşmaktadır. aile işçileri yoksulluğun kırsal yerlerde riski % 34,6'dır. Dördüncü arasında (Tablo 3). Bu grupta yoksulluk oranı % 45'e yüksek nüfus payına sahip ücretsiz % 35,3'le ikinci sıradadır. Üçüncü sıradaki küçük bireyler grubu oluşturan de % 32'dir. Kırsal yerlerdeki çalışanlar (geçici, mev- oldukça grubun oluşturmaktadır. işsizlerde yoksulluk oldukça yaygındır. yaygın olduğu kendi hesabına çalışanlar, yevmiyeli aynı zamanda kayıt dışı istihdamın Bu kesimler 40 çoğunlukla sosyal güvenlik sisteminin yoksulluk riski, Türkiye genelin- Bu grupta 30'dur. Yoksulluğun çalışanlar Bu grupta işsizler için bu risk % 63'e ulaşmaktadır. da yoksulluk 2002 yılın- yevmiyeli riski açısından ise 15 yaşından tanımı dikkate alındığında, en yaygın olduğu olduğu görülmektedir Özellikle ise, yoksulluk risk grubunu içeren yoksulluk Kendi hesabına yoksulluk riski % ücretsiz aile işçileri ve % 82'sini oluşturmaktadırtar. dışındadırlar. TABLO 3: Hanehalkı Fertlerinin işteki Durumuna Göre Yoksulluk (*) Oranları (%),2002 Nüfus Payı** lşteki durum Yoksulluk oranı (%) Türkiye Kent Kır 100,0 100,0 100,0 27,0 22,0 34,5 13,4 17,2 7,8 13,6 12,2 18,3 Yevmiyeli 2,6 2,6 2,6 45,0 44,8 45,3 işveren 1,4 1,7 0,9 9,0 6,7 15,3 Toplam Ücretli ve maaşlı Türkiye Kent Kır Kendi hesabına 9,5 4,7 16,6 29,9 21,8 33,4 Ücretsiz aile işçisi 8,1 2,1 17,1 35,3 27,9 36,7 işsizler 2,1 2,6 1,2 32,4 23,0 62,6 Ekonomik olarak aktif olmayanlar 34,5 39,6 26,9 22,2 18,5 30,1 15 yaşından küçük fertler 28,5 29,6 26,8 34,6 30,6 41,1 * Gıda ** ve gıda dışı harcamalar Belirtilen gruplarm dikkate almmıştır. toplam nüfus içindeki payı olarak hesaplanmıştır. Kaynak: DiE Yoksulluk riskinin en düşük olduğu iki grupsa, işverenler ile ücretli ve maaşlı çalışanlardır. Oysa, sosyal güvenlik kurumları aracılığı ile aktarılan kamu kaynakları büyük oranda emeklilik sistemi açıklarını finanse etmek amacıyla kayıtlı çalışma ve emekli olma olanağını yakalamış bu kesime yöneliktir. Bu durum, kamu kaynaklarının yoksulluğu önlemek konusunda yeterince etkin kullanılmadığının açık bir göstergesidir. iktisadi faaliyet kollarına göre bakıldığında ise, kırsal yerlerde tarım, avcılık, ormancılık ve balıkçılık sektöründe çalışanların % 37'sinin yoksulolduğu görülmekte- dir (Tablo 4). Kentsel yerlerde ise inşaat ve bayındırlık sektöründe çalışanların % 37'si yoksuldur. 41 TABLO 4: iktisadi Faaliyet Kollarına Göre Yoksulluk (*) Oranları (%), 2002 Yoksulluk oranı (%) Nüfus Payı** Toplam Tarım, avcılık, ormancılık, Madencilik balıkçılık ve taşocakçılığı imalat Elektrik, gaz ve su inşaat ve bayındırlık Toptan ve perakende Ulaştırma, ticaret haberleşme, Mali kurumlar, depolama ilgili hizmetler Toplum ve kişisel hizmetler işsizler, ekonomik olmayanlar Kır 27,0 22,0 34,5 36,2 32,8 36,6 0,4 2,2 2,4 2,1 4,0 16,7 13,1 25,2 34,8 Kır 100,0 100,0 100,0 14,1 2,7 31,1 0,3 0,2 5,4 6,3 Türkiye 0,2 0,2 0,2 16,6 3,4 1,9 2,1 1,5 35,9 37,6 32,3 18,8 19,6 6,0 7,7 3,3 19,0 1,9 2,1 1,6 14,0 13,5 15,0 0,8 1,2 0,1 7.9 8,5 0,0 4,6 5,9 2,8 14,6 11,0 25,9 65,1 71,8 55,0 27,9 23,7 36,2 olarak aktit ve 15 yaşından küçük tertler * Gıda Kent Kent Türkiye Iktisadi faaliyet grupları ve gıda dışı harcamalar dikkate almmıştır. ** Belirtilen gruplarm toplam nüfus içindeki payı olarak hesaplanmışttr. Kaynak: DiE Halihazırda bir çok kuruluş tarafından sağlanan sosyal yardım ve hizmetlerin yoksul nüfusa ne oranda ulaştığı, mevcut sistemin önceliklerinin DiE tarafından 2002 yılı için yapılan yoksulluk çalışmasının sonuçları ile uyumlu olup olmadığı, bu alanda yapılan harcamaların yoksulluk riski en yüksek gruplara ulaşıp ulaşmadığı bilinmemektedir. Sağlık sigortacılığı alanındaki finansman açıkları için kullanılan kamu kaynakları da, emeklilikte olduğu gibi, büyük oranda sosyal sigorta sistemi şemsiyesi altında olanlara yönlendirilmektedir. Bu nedenle, yoksullara yönelik olarak yeterli sağlık ko- ruması da sağlanamamaktadır. 42 3.3. Sosyal Güvenlik Kurumlarının Üzerindeki Olumsuz Etkileri Finansman Açığının Ekonomi Sosyal güvenlik sisteminin yaşadığı finansman sorunu, kamu finansmanı üzerinde yarattığı baskı dolayısıyla, başta enflasyon olmak üzere, diğer temel ekonomik göstergeleri de olumsuz etkilemektedir. Son on yıldır bizzat sosyal güvenlik sisteminin kendisi ülke ekonomisinde istikrarsızlık yaratan ana sebeplerden biri haline gelmiştir. Kamu bütçesinden sosyal güvenlik kurumlarının açıklarını kapatmak için söz konusu kurumlara yapılan transferlerin milli gelir içindeki payı, sorunun büyük- lüğünü açıklıkla yansıtmaktadır (Grafik 2). Grafik 2: Sosyal Güvenlik Kurumlarına Bütçe Transferleri (% GSMH) 5,0% -r-------------------------, ••••• ı-_ı 4,5% -r-------~---------J 4,0% +-----------==-------.~-----ı 3,5% +-----------JF-~---____..ı __--------ı 3,0% -t------------.o;;#-------"lk------;;olı------------ı 2,5% -I------2,0% 1,5% 1,0% 0,5% ••~~---.~-------~ ~~;;~.~~=~;~;::;:::::t;~~~~:ı t +-11r!~?--~~"< ~ ...•..•.•... ~~,.....""!dI~---------ı +-j•..• ııq~~~öIII!t"~~----.:~~'/ı!!'~~----__ı 0,0% -J..-j1::=:;~ı::::,.-....,....-...,......-r__----r~--.--_.__- •..•... ____r-.....,...---1 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 (P) I .•.••• SSK ••...•.•.• Bağ-Kur Emekli Sandığı -Toplam i Sosyal güvenlik sisteminin yaşadığı finansman sorunu, kamunun borçlanma gereğini artırmaktadır. Bu kurumların 1994-2004 dönemindeki toplam açıklarının aynı dönemdeki Hazine iç borçlanma faiz oranları dikkate alınarak hesaplanan 2004 yılı güncel değeri 475 milyar YTL'ye ulaşmıştır (Tablo 5). Bir başka ifadeyle, son on yıldır sosyal güvenlik sisteminin açıklarının kapatılması için kullanılan kaynaklar, neredeyse Türkiye'nin 2004 yılında yarattığı toplam milli gelire eşittir. Ayrıca, bu tutar 2004 yıl sonu toplam konsolide borç stokunun 1.34 katıdır. 43 TABLO 5: Konsolide Bütçe Sosyal Güvenlik Transferlerinin Güncel Değeri, 2004 Makroekonomik istikrar açısından sosyal güvenlik sisteminin açıkları ne kadar önemli? 2004 sonu (Milyar YTL) SSK, BK ve ES'nın 1994-2004arası açıklarının Hazine borçlanma faiziyle güncellenmiş değeri 474.8 Toplam iç Borç Stoku 224.5 Toplam Konsolide Borç Stoku 316.1 GSMH 424.1 Bu tutar, bir anlamda sosyal güvenlik sisteminin yanlış kurgulanmış olmasından kaynaklananzararın boyutunu ortaya koymaktadır. Türkiye'nin genç bir nüfusa sahip olduğu dikkate alındığında, doğru tasarlanmış bir sosyal güvenlik sisteminin açık vermek yerine, aynı dönemde fon birikimi sağlayarak ekonomiye olumlu katkıda bulunması gerekirdi. Sosyal güvenlik sistemi kaynaklı kamu borç stokundaki bu artış, bir yandan faiz oranlarının yükselmesine yol açarken bir yandan da geleceğe ilişkin belirsizliği artırarak enflasyonun yükselmesine yol açmaktadır. Ayrıca, bütün bunlar yatırımları olumsuz etkilemekte ve sürdürülebilir büyüme oranlarına ulaşılmasını engelIernek- tedir. Bunun sonucunda işsizlik oranı artmakta ve gelir dağılımı giderek bozulrnaktadır. Sosyal güvenliği sağlamak amacıyla kurulmuş olan bu sistem, amacının tam tersine sonuçlar üretmektedir. Nitekim, DiE tarafından gelir dağılımına ilişkin yapılan çalışma, 2003 yılında nüfusun en düşük gelir düzeyindeki % 20'lik diliminin gelirin sadece % 6'sını alırken, en yüksek gelir düzeyindeki % 20'lik diliminin gelirin % 48'ini aldığını göstermektedir (Grafik 3). Gelir dağılımındaki eşitsizliğin derecesini göstermek için kullanılan ölçütlerin başında gelen Gini katsayısı, gelirin daha adil dağıtıldığı gelişmiş ülkelerde % 20-25 civarında iken, bu rakam ülkemizde % 42'ye ulaşmıştır. 44 Grafik 3: Türkiye'de Gelir Dağılımı, 2003 100% 80% 60% 40% 20% 0%+--Nüfus Içindeki Pay Gelirden Alınan Pay • En Düşük • Ikinci • Üçüncü • Dördüncü • En Yüksek 1999 yılında yapılan değişikliklerin ardından SSK ve Bağ-Kur'un açıklarının artış hızı 2000 yılında geçici olarak yavaşlamış, ancak son dört yılda tekrar artış eğilimine girmiştir. ES'nin açıkları ise 1994 yılından bu yana hızla artmaktadır. Diğer kurumlara kıyasla nüfusun daha sınırlı bir bölümünü kapsamasına karşın, 2004 yılı için yapılan tahminlere göre, bu üç sosyal güvenlik kurumu arasında en yüksek açığı ES vermektedir. Bir diğer ifadeyle, koruma altındaki kişilere devlet tarafından sağlanan sübvansiyonlar bu kişiler arasında adil bir biçimde dağıtılmadığı gibi, devletin en yoksul kesimlere yönlendirmesi gereken kaynaklar sosyal korumaya en az ihtiyaç duyan kesimlere yönlendirilmektedir. Son üç yıldır başarıyla uygulanan ekonomik istikrar programının da gösterdiği gibi, büyümeden feragat etmeksizin enflasyonun kontrol altına alınması, borç stokunun ekonomi üzerinde yarattığı baskının hafifletilmesini Nihai hedefi fiyat istikrarını ve sürdürülebilir zorunlu kılmaktadır. büyümeyi sağlamak olan istikrar prog- ramlarının temel unsurlarından biri mali disiplinin sağlanmasıdır. Kamu açıklarının 45 kontrol altına alınması sonucu oluşan faiz dışı bütçe fazlası, bir yandan borç stokunun azalmasına, bir yandan da ekonomik politikalara duyulan güveni artırarak gerek risk priminin gerekse enflasyon bekleyişlerinin gerilemesine katkıda bulunmaktadır. Bütün bu gelişmeler tüketici ve yatırımcı güvenini artırarak büyümeyi olumlu yönde etkilemektedir. Büyüme ise, işsizlik ve yoksullukla mücadelede en etkili araçtır. Ne var ki makroekonomik istikrarın korunması kamu mali dengesinin orta ve uzun dönemde de sürdürülebilir hale gelmesini gerektirmektedir. Bu ise, büyük ölçüde kamu kesimindeki yapısal reformların tamamlanmasına güvenlik reformunun gerçekleştirilmesi bağlıdır. Kapsamlı bir sosyal öncelikle sosyal güvenlik sisteminin kamu açıkları üzerindeki baskısını azaltacaktır. Kamu açıklarındaki azalma ise, borç stokunun orta dönemde makul seviyelere gerilemesi için gereken faiz dışı bütçe fazlası ihtiyacını azaltacaktır. Bilindiği gibi, 2005 yılı için istikrar programının öngördüğü faiz dışı bütçe fazlası milli gelirin % 6,5'i gibi yüksek bir orandır. ilaveten, borç stokunun azaltılması ihtiyacı gelecek yıllarda da yüksek faiz dışı fazla verilmesini zorunlu kılmaktadır. 2005 yılında sosyal güvenlik kurumlarına bütçeden yapılması öngörülen transferlerin milli gelirin % 4,5'ine ulaşacağı dikkate alındığında, sadece sosyal güvenlik kurumlarının açıklarının azaltılması durumunda bile, ekonomik dengelerin korunması için gereken faiz dışı fazla oranının daha makul seviyelere inmesi mümkün olacaktır. Böylelikle, Avrupa Birliğine uyum sürecinde, bütçe açıklarının milli gelire oranının Maastricht kriterlerinin gerektirdiği % 3 seviyelerine inmesi sağIanabi lecekti r. 3.4. Bütün Nüfusun Koruma Altına Alınmaması istihdamın yapısını gösteren mevcut verilere göre, 2004 yılıitibariyle işgücünün an- cak % 48'i bir sosyal sigorta kuruluşuna tabi çalışırken, % 52'sine kqrşılık gelen yaklaşık 11 milyon kişi kayıt altına alınamamıştır. Mevcut sistemde nüfusun yaklaşık % 20'sinin efektif olarak sağlık güvencesi kapsamında olmadığı tahmin edilmektedir. Yeşil Kart kapsamındaki 13 milyon kişi ise, kısa süre öncesine kadar ayakta tedavide sunulan sağlık hizmetinden yararlanamamıştır. 46 Sağlık hizmetlerine erişim, birini oluşturmaktadır. ne ulaşımı lanımını hastalıkların sistemlerinin Kötü sağlık yoksulluğu engeller. olumlu sosyal güvenlik Kişilerin sağlık ilerlemesine artırır, yoksulluk güvencelerinin yönde etkilemektedir. Kişilerin engelolmakta, en önemli olması, sağlık toplumun unsurlarından ise sağlık hizmetlerisağlık hizmetine hizmetinin kul- kolay ulaşmaları genel sağlık göstergelerini iyi- leştirmektedir. Ulusal Sağlık Hesapları ların 2000 yılı itibariyle deki diğer ülkelerle le toplumun gelerimizin Çalışması karşılaştırıldığında sağlık göstergeleri bu ülkelerin şam beklentisi muhtaç larına karşılıksız milli gelir içindeki harcamalarından kişinin olanak i yararlanan sosyal yardımlardan tanıdığından, bi iinememekted yararlandığı ve işbirliği ya- biridir. çeşitli vakıflar ve gönül- kişi sayısından gerçekte toplam başı günlük mükerrer yardımların olarak (Tablo 6). Bu rageliri 4,3 do- daha fazladır. Ancak, aracılığıyla sosyal Sosyal yardım baktığımızda, kişi 2004 merkezi bir yardım yapılabil- tam olarak kaç kişiye ir. eliyle sunulması, bulunan yoktur. Yardım alan kişilerin ve durumlarında kullanılmasına bir değişiklik mümkün sistemi yararlananlar Bu alanda faaliyette mevcut sistemde ların verimsiz doğumda ve bebek ile anne görülmektedir çalışmasında Sosyal yardım ve hizmetlerden almadığının edilmesi yoksulluk farklı kurumlar kası mevcut değildir. dinasyon sekiz yıl altındadır kişi sayısına aynı kişilere farklı kurumlar Sosyal yardımların mektedir. Örneğin, payı ise sadece binde 8 ile sınırlıdır. kalan (20,7 milyon) yapının olmayışı u laştığ yaklaşık sağlık göster- finanse edilen sosyal hizmet ve yardım harcamalarının kam, DiE'nin yapmış olduğu mesine kaldığı görülmektedir: olarak yapılan ve genel bütçe, belediyeler, yılı itibariyle ların altında yapıldığında, çocuk, genç, yaşlı, özürlü ve diğer kişiler ile gazi ve şehit yakın- tarafından 21,5 milyon karşılaştırma Ne var ki, aynı ülkeler- ülkeler arasında en yükseklerden lü kuruluşlar ve hizmet açısından çok gerisinde benzer gelirli göre, sağlık alanında yapılan harcama- payı % 6,6'dır. Bu oran, orta gelir düzeyin- makul seviyelerdedir. OECD ortalamasının ölüm oranları Korunmaya sonucuna milli gelir içindeki değildir. karmaşık ile ilgili merkezi bir bilgi ban- kuruluşlar arasında yeterli birden fazla kuruluştan olup olmadığının Bu durum, bir hale getir- periyodik halihazırda koor- yardım alıp olarak takip kıt olan kaynak- yol açmaktadır. 47 Diğer taraftan, mevcut sistemde sosyal yardımlardan kimlerin, hangi oranda yararlanacağınadair bir standart da bulunmamaktadır. Sosyal yardım ve hizmet uygula- malarında istenilen hedeflere ulaşabilmek, kaynakların yerinde, belirlenmiş objektif kriterler çerçevesinde, gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasıyla mümkün olabilecektir. 48 TABLO 6: Sosyal Yardım ve Hizmet Harcamaları, 2004 Kurumlar 2004 Yardım ve Yılı Hizmetlerden Harcama Yararlanan Tutarı (YTL) Kişi Sayısı 1) Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu Dönem içi Harcamaları 1,347,846,545 a) SYDV Tarafından Yapılan Harcamalar 13,052,723 397,949,000 b) Şartlı Nakit Transferi Harcamaları 118,822,000 c) Diğer Harcamalar 831,075,545 2) SHÇEK Giderleri 266,665,000 52,011 a) Sosyal Hizmet Harcamaları 255,181,000 30,194 b) Ayni-Nakdi Yardım Harcamaları 11,484,000 21,817 3) T.C. Emekli Sandığı Giderleri 945,214,000 1,150,824 a) Yaşlı ve Özürlü Aylığı 830,500,000 1,098,17 b) Özürlü Çocuklara Gelişim-Eğitim Yardımı (1) O O 413,000 250 32,854,000 15,981 2,615,000 1.414 78,832,000 35,002 4) Sağlık Bakanlığının Sosyal Yardım Giderleri 830,085,000 7,191,855 Yeşil Kart Harcamaları (2) 830,085,000 7.191,855 12,481,000 52,105 a) Muhtaç Yetim ve Özürlülere Maaş Ödemeleri 2,925,000 1,605 b) imarethane Hizmetleri 9,493,000 50,500 6) SSK Genel Müdürlüğü Giderleri 83,952,450 38,467 Özürlü Cocuklara Gelişim ve Eğitim Yardımı 83,952,450 38,467 3,486,180,995 21,537,985 c) Vatani Hizmet Aylıkları d) Kore Aylıkları e) Madalya Aylıkları f) Kıbrıs Aylıkları 5) Vakıflar Genel Müdürlüğü Sosyal Yardım Giderleri GENEL TOPLAM (1)Özürlü Çocuklarm Eğitim ve Rehabilitasyon giderleri kamu kurumten terefınden doğrudan yapıldığı için r.e. Emekli Sandığmda buna ilişkin veri bulunmamaktadır. (2) Yeşil Karttan yararlanan kişi sayısma ilişkin rakam aktif olarak kullerıılerı yeşil kart seyısırıı göstermektedir. (Kaynak: Sağlık Bakanlığı). Yeşil Kart için yapılan harcamalar ise, Sağlık Bakanltğı tarafmdan tahakkuk ettirilen tutardır (Kaynak: DPT). 49 3.5. Mevcut Sosyal Güvenlik Kurumlarının Sorunları 3.5.1. Finansmanla ilgili Sorunlar Türk sosyal güvenlik sisteminin finansman sorununun bir bölümü gelirleri azaltıcı, diğer bir kısmı ise giderleri artırıcı gelişme ve uygulamalardan kaynaklanmaktadır. Gelir azaltıcı faktörlerin başlıcaları erken emeklilik uygulaması, prime esas kazancın düşük gösterilmesi, kayıt dışı istihdamın yüksekliği, prim tahsilat oranının düşüklüğü, afla ödeme kolaylığı gibi uygulamalarla prim ödeme eğiliminin azalması, ödenmeyen primlerin gecikme cezalarına uygulanan aflar, prime esas kazanç sınırlahnın düşüklüğü ve fon gelirlerinin yetersizliğidir. Gider artırıcı faktörler ise, erken yaşta emeklilik uygulamaları, primi alınmadan yapılan sigorta ödemeleri, borçlanma kanunları, uzayan ortalama ömür nedeniyle artan aylık ödemeleri ve sağlık yardımlarının yanı sıra prim gelirleri ile ödenen aylıklar arasındaki ilişkinin zayıflığıdır. Finansman dengesini bozan en önemli sorunlardan biri erken emekliliktir. SSK'da emeklilerin % 62'sinin yaşının asgari emeklilik yaşı olan 58-60 yaşın altında olması, sorunun boyutunu açıkça ortaya koymaktadır (Grafik 4). Grafik 4 SSK Genç Emekliler 70%1---------------,:=======:;-, 60%...••. ~~.______----------____ı-+--Kadın ___ Erkek 50%+---~~~_=__---------k===L.....! 40%t-------'l~~-.=:;H~=6=.---------ı 30%+---------=...,--==---------'~------l 20%+---------------~-~.----l 10%+----------------~o:----"'~ 0% +-......,.--,-....,--r-,......,.--,---r--.--r-T"-..,--,---r--ı---r--,-.,.--,.--,---,-<~~ r&f:;)<'\; r&*' r&f:;)ro r&f:;)'t> r&~ r&~ r&~ r&""ror&~ r&r&r&~ r&~ r&~ so Genç emekli sayısının yüksek olması, daha kısa çalışma süresi, daha uzun emeklilik süresi anlamına gelmektedir. Örnek vermek gerekirse, SSK'da 19,4 yıl çalışarak emekli olabilen bir kadın 35 yıl, bir erkek ise 28 yıl boyunca emekli aylığı alabilmektedir. 1999 yılındaki emeklilik yaşıyla ilgili düzenlemeler sonucunda, emeklilikte geçen süre 2020 yılına kadar tedricen azalacaktır. Ancak, çalışılan süre/emeklilikte ge- çen süre ilişkisini çalışılan süre lehine değiştirecek yeni düzenlemeler yapılmaması durumunda, hayatta kalma beklentisinin önümüzdeki yıllarda giderek artacak ol- ması nedeniyle, emeklilikte geçen süre 2020 yılından sonra yeniden artmaya başlayacaktır (Grafik 5). Grafik 5 Emeklilikte Geçen Süre 35..------------------------, 30 +--------.. --------------------ı 25 +----------'~........---------''''_c_---__.._=__...,,=-----______j 15 +-----ı -+- Erkek 1-----------------------1 ---- Kadın 10 -1--,....----,----.,...---,...---,---,....----,.---.,...---,...--..,---,....---1 C!&& cf C!&* C!&ı!9C!&~ C!&~ C!&C!&C!&~ 4' C!&~ C!&~ ~~ OECD ülkeleri arasındaki karşılaştırmalara göre, ülkemiz en uzun süre emekli maaşı ödenen ülkeler arasındadır. 1999 yılında yapılan emeklilik yaşı artışı bile, bu durumu çok fazla değiştirmemiştir. Ülkemizde emeklilik sisteminin diğer önemli parametrelerinden birisi olan aylık bağlama oranı da yüksektir. Çalışırken ele geçen net ücretle karşılaştırıldığında emekli aylıklarının SSK'da ücrete çok yakın, Emekli Sandığı ve Bağ Kur'da ise üzerinde ol- 51 duğu görülmektedir. Emekli aylığının prime esas net ücrete oranı olarak tanımlanan aylık bağlama oranı SSK'da % 90, Bağ-Kur'da Diğer taraftan, emekli aylıklarının hesaplanması ken, geçmiş yıllar ücret kazançları kullanılarak güncellenmektedir. altında, bu hesaplama % 127 ve Emekli Sandığı'nda için ortalama ücretlerdeki aylıkların yıllık kazanç bulunur- reel artış yerine GSYiH "reel" artışı Reel ücret artışının yöntemi % 106'dır1 daha düşük bağlanacağı olduğu baz değeri varsayımı yapayolarak yükseltmektedir. 3.5.2. Örgütlenme, Yönetim ve Altyapıyla ilgili Sorunlar Sosyal güvenlik rumlar alanında kapsamında yal güvenlik mektedir. bulunan sistemi rumlarının kişilerin mevzuatın çok sayıda kurumun bulunması, hak ve yükümlülüklerinin Bu dağınık karmaşık engelolmaktadır. sağlık raporu alınmasına sorunlar önle- işlemler, bilgi sosyal güvenlik Bunun sonucunda, ve sağlık hizmetine bir sos- sağlanmasını olması, aşırı bürokratik ilişkin bu ku- farklılaştığı yapı eşgüdüm yetersiz olması ve personele etkin çalışmasına Ianmasından, gösteren yaratmaktadır. Diğer taraftan, işlem altyapısının faaliyet erişime ku- emekli aylığı bağkadar bir çok iş- lemin süresi uzamaktadır. Altyapıdaki bu eksiklikler lerine, alacaklarını sigortaııların 1- kurumların izleyememelerine, sorunlarına zamanında Aylık bağlama oranları kurumlar altında hesaplanmıştır: kazanç/gelir ödedikleri sayısını tam olarak bilememe- gelir ve giderlerinin ve yeterli çözüm arasında karşılaştırma SSK ve Bağ-Kur'da basamaklarının 75'idir. Sosyal güvenlik sigortaıllarının aylık takibini bulamamalarına yapabilmek bağlama yol açmak- amacıyla şu varsayımlar oranı 25 yıl için prime % 65'i; ES'de ise 5434 sayılı Kanuna göre belirlenecek kuruluşlarının topladıkları prime esas matrahı gelir vergisi oranını ise % 15 kabul edersek, çalışanların bu kişilerin aylık bağlamaya esas olan aylıklarının esas tutarın % 100 birim, aldıkları SSK'da 72, Bağ-Kur'da 51, ES'de ise 71 birim olacaktır. Diğer değişkenler ve yasalolarak yapamamalarına, kişilerin net ücreVgelir sabit tutulduğunda 100 TL olduğu varsayıldığın- da SSK, Bağ·Kur ve ES'de 25 yıl çalışan emeklilere sırasıyla 65,65 ve 75 TL ödenecektir. Ancak, özellikle ücret/qelir ES'de olmak üzere, sosyal güvenlik dışında başka ücreVgelirleri aylıkların toplam net ücreVgelire 52 kuruluşlarına de olduğu prim ödeyen kişilerin için, emekli olduklarında oranı, hesaplanan oranlardan prime esas aldıkları daha düşük olmaktadır. emekli tadır. Bilgi işlem altyapısı ve nitelikli personel eksikliği, ileriye yönelik yükümlülüklerin doğru bir şekilde tespit edilerek gerekli önlemlerin alınmasına da engel olmaktadır. Diğer taraftan, denetim mekanizmalarının etkin işlemiyor olması, gerek sigortalı gerekse prim kaçaklarının önlenememesiyle sonuçlanmaktadır. Dağınık kurumsal yapısının olumsuz etkileri kendisini en fazla sağlık finansmanı alanında hissettirmektedir. Çünkü, toplumda yaşayan kişilerin belirli bir kısmı ya- şamlarının sadece son evresinde emeklilik uygulaması ile karşılaşır, yine sadece belirli bir kısmı sosyal yardım ve hizmetlere ihtiyaç duyarken, toplumu oluşturan tüm bireyler bütün yaşamları boyunca koruyucu yada tedavi edici sağlık hizmetine gereksinim duymaktadıriar. Sağlık bilgilerinin merkezi olarak saklanmaması ve harcamalarının tek bir elden yürütülmemesi, harcamalarda israfa, aşırı sayıda bürokratik iş- leme, sağlık politikalarının belirlenmesinde de yanlışlıklara neden olmaktadır. Sosyal yardım ve hizmetler açısından bakıldığında, muhtaç kesimin tespitine ilişkin objektif kriter ve mekanizmaların yeterli düzeyde olmayışı, bu yardımların hedef kitleye ulaşmasında güçlüklere neden olmaktadır. Bazı durumlarda ise, dağınık yapıdan dolayı mükerrer ödemeler yapılabilmekte ve bu alana ayrılan sınırlı kaynaklar etkin kullanılamamaktadır. 53 . 4. SOSYAL GUVENLIK REFORMUNUN . ÇERÇEVESI GENEL Sosyal güvenlik reformunun temel amacı adil, kolayerişilebilir, ha etkin koruma sağlayan, mali açıdan sürdürülebilir yoksulluğa karşı da- bir sosyal koruma sistemine ulaşabi imekti r. Sosyal güvenlik reformu birbirini tamamlayan 4 ana bileşenden oluşmaktadır. ilki, nüfusun tümüne hakkaniyete uygun, eşit, koruyucu ve tedavi edici kaliteli sağlık hizmeti sunumunu finanse eden Genel Sağlık Sigortası'nın oluşturulmasıdır. ikincisi, halen dağınık bir halde yürütülen primsiz ödemeler ve sosyal yardımları toplulaştırarak nesnel yararlanma ölçütlerine dayalı, tüm muhtaç kesimlerin erişebileceği bir sistemin oluşturulmasıdır. Üçüncüsü, sağlık dışındaki kısa ve uzun vadeli sigorta kollarının yer aldığı tek bir emeklilik sigortası rejiminin kurulmasıdır. Dördüncü ve son bileşen ise, yukarıda anılan üç temel işleve ilişkin hizmetlerin çağdaş, etkin ve vatandaşlarımızın günlük hayatlarını kolaylaştıracak şekilde sunulmasına olanak sağlayacak yeni bir kurumsal yapının oluşturulmasıdır. 4.1. Birinci Bileşen: Genel Sağlık Sigortası 1. Halen SSK, Bağ-Kur, ES, kamu çalışanları ve yeşil kartlılar olmak üzere beş farkII kalite ve standartta sunulan kamu sağlık sigortacılığı birleştirilecek ve tüm va- tandaşlarımıza eşit kapsam ve kalitede sağlık sigortacılığı hizmeti verilen bir yapıya dön üştü rülecekti r. 2. Öncelikle vatandaşlarımızın hastalanmadan, sağlıklı yaşam sürdürmesine yönelik her türlü koruyucu sağlık programının uygulanmasını temel politika haline getirecek bir finansman modeli uygulanacaktır. Buna rağmen sağlığın bozulması 55 halinde ise, maliyet-etkili tedavi yöntemleriyle kişilerin hastalıklarıyla uyumlu hizmet almasını sağlayacak modeller uygulanacaktır. 3. Katılımın zorunlu olduğu, prime dayalı bir yapı oluşturulacaktır. 4. Yoksullar için sağlık sigortası primi, kamu tarafından sosyal yardımlara ayrılan kaynaktan ve objektif asgari yaşam düzeyi kriterine bağlı olarak karşılanacaktır. 5. Sigortaııların sağlık geçmişleri detaylı olarak merkezi veri tabanında saklanacak ve sağlık hizmeti sunumu sırasında hekimlerin kullanımına sunulacaktır. 6. GSS kapsamında maliyet-etkili tedavi yöntemlerinin sunulmasını destekleyen bir finansman yönetimi oluşturulacak ve Sağlık Bakanlığınca sağlık hizmetleri sunumunun geliştirilmesine yönelik "Sağlıkta Dönüşüm Programı" ile uyumlu olarak hayata geçirilecektir. 7. On-line provizyon, tanı-tedavi protokolleri, DRG, paket anlaşmalar v.b. gibi çağdaş kontrol ve takip sistemleri, gerek siqortahlann sağlıklarının korunması, gerekse GSS kaynaklarının suistimal edilmesinin önlenmesi amacıyla etkin olarak kullanılacaktır. 4.2. ikinci Bileşen: Primsiz Ödemeler ve Sosyal Yardımlar 1. Temel amaç, öncelikle bu alanda kullanılan kamu kaynağını objektif yararlanma ölçütlerine bağlı olarak adil ve ulaşılabilir kılmaktır. 2. Sosyal yardımlardan yararlanmak, öngörülen şartları taşımaları halinde her muhtaç vatandaşın hakkıdır. Genel bütçeden bu amaçla ayrılan kaynağın üzerinde sosyal yardımlar için talep olması halinde, bu haktan yararlanacak kişiler yada aileler bütçe imkanları çerçevesinde ve muhtaçlık düzeyi esas alınarak belirlenecektir. 3. Ulusal ölçekte ve T. C. Kimlik Numarası bazında sosyal yardımlara ilişkin veri tabanı oluşturulması amaçlanmaktadır. Kamu kurum ve kuruluşlarının, yerel yöne- 56 timlerin, kamu yararına çalışan dernekler ile vergi muafiyeti alan vakıfların oluşturulacak veri tabanından provizyon almaları ve yaptıkları sosyal yardımlara ilişkin bilgileri veri tabanına kaydetmeleri hedeflenmektedir. Böylelikle, mükerrer yardımların önlenmesi ve sosyal yardımlara ayrılan kaynakların daha etkili kullanılması amaçlanmaktadır. 4. Sosyal yardıma hak kazanımı "asgari yaşam düzeyi" kriterine göre belirlenecektir. Başlangıçta asgari yaşam düzeyi, kişi başına harcama tutarına göre belirlenecek ve net asgari ücretin belirli bir oranı olarak kabul edilecektir. 4.3. Üçüncü Bileşen: Emeklilik Sigortası 1. Halen devlet memurları, hizmet akdine göre ücretle çalışanlar, tarım işlerinde ücretle çalışanlar, kendi hesabına çalışanlar ve tarımda kendi hesabına çalışanları kapsayan beş farklı emeklilik rejimi, aktüeryal olarak hak ve yükümlülüklerin eşit olacağı tek bir emeklilik rejimine dönüştürülecektir. 2. Emeklilik yaşı, aylık bağlama oranı, aylıkların hesaplanması gibi parametrik konularda yeni düzenlemeler getirilmektedir. Bu düzenlemelerin amaçları: • Yaşlılık, malullük, ölüm aylıkları, iş göremezlik ödenekleri, isteğe bağlı sigortalılık, fiili ve itibari hizmet zamları, kadrosuzluk nedeniyle emeklilik, tam ve kısmi emeklilik gibi sigorta haklarının verilmesinde nimet-külfet dengesinin sağlanması, • işgücünün korunması, • Kayıtdışı istihdamın emeklilik rejiminden kaynaklanan nedenlerinin azaltıl- ması olarak özetlenebilir. 3. Emeklilik rejiminin mali olarak sürdürülebilir bir yapıya dönüştürülmesi ve nüfu- sumuzun yaşlanma sürecine karşı önlem alınması parametrik değişikliklerle he- deflenen bir diğer önemli amaçtır. 4. Mevzuatın sadeleştirilmesi ve anlaşılabilir hale dönüştürülmesi, talı memnuniyetinin böylelikle sigor- ve katılımının da artırılması amaçlanmaktadır. 57 5. Primi işveren tarafından ödenmeyenler için (esnaf, çiftçi, yevmiyeli, isteğe bağlı, sadece sağlık primi ödeyenıer) alternatif ve kolay ödeme kanalları oluşturulacak, yıl içinde güncellenmiş değer üzerinden toplu prim ödemesi olanaklı hale getirilecektir. 4.4. Dördüncü Bileşen: Kurumsal Yapılanma 1. Yukarıda tanımlanan sosyal güvenlik sistemine ilişkin üç temel işlevin uyum içinde ve verimli yürütülmesi amacıyla, hizmetlerin bir bütünlük içinde sunulduğu yeni ve tek bir kurumsal yapı oluşturulacaktır. 2. Vatandaşlarımızın sosyal güvenlik hizmetlerine erişiminde tümüyle kullanıcı memnuniyeti odaklı, günlük hayatı teknolojinin tüm olanaklarını kullanarak kolaylaştıracak, bürokrasinin en aza indirildiği bir kurumsal yapı oluşturulacaktır. 3. Emeklilik ve sağlık sigortaları ile primsiz ödemeler ve sosyal yardımlara ilişkin uygulamalar banka şubelerine benzer, küçük birimler halinde ve yaygın örgütlenmiş, otomasyon destekli Sosyal Güvenlik Merkezleri (SGM) kanalıyla hızlı ve etkin bi r şeki lde gerçekleşti ri lecekti r. 4. Hizmet sunumunda, Sosyal Güvenlik Merkezlerinin yanı sıra internet, çağrı merkezi gibi hızlı iletişim teknolojileri devreye sokularak vatandaşın sorunları en kısa sürede çözülecektir. 5. Yeni kurumsal yapının 3 yıllık bir geçiş döneminin ardından tümüyle hayata geçmesi planlanmaktadır. 4.4.1. Yeni Sosyal Güvenlik Kurumunun Temel Başarı Ölçütleri • Nüfusun tamamının sosyal güvenlik kapsamına alınması ve veri tabanına kaydedilmesi. • Vatandaşların hizmete erişim kolaylığı, standart ve kaliteli hizmet sunumu ve işlem süresinin kısalığı. 58 • Emeklilik, işsizlik ve sağlık primlerinin toplanmasında vatandaş odaklı alternatif çözümlerin kullanıldığı etkin bir tahsilat yeteneği. • Koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerinin etkin finansmanı ile toplumun sağlık göstergelerinde sağlanan iyileşmeler. • Sağlık hizmeti satın alımında etkin takip, kontrol ve provizyon yeteneği. • Sağlık hizmeti sunucularına hizmet bedellerini vadesinde ödeme yeteneği. • Minimum yaşam düzeyi kriterini güncelleyebilme ve buna bağlı olarak sağlanan primsiz ödemeler ve sosyal yardımların periyodik kontrollerini doğru gerçekleştirebilme yeteneği. • işsizlik, sağlık, emeklilik ile primsiz ödemeler ve sosyal yardımlara ayrılmış kaynakların çapraz sübvansiyonunu engelleyecek şekilde yapılandırılması ve etkin nakit ve fon yönetimi. • Uzun dönemli planlama, kısa dönemli eylem planları ve alt yönetim birimleri bazında maliyet muhasebesi yardımıyla nesnel performans ölçütlerine göre yapılanma. 59 5. YENI SOSYAL GUVENLIK . .. SISTEMININ YAPıSı Bu bölümde, yeni sosyal güvenlik sisteminin dört ana bileşeni ayrıntılarıyla açıklanmaktadır. 5.1. Genel Sağlık Sigortası Sağlık hizmetleri, dünya genelinde ağırlıklı olarak üç yöntemle finanse edilmektedir. Birincisi, her vatandaşın hak sahibi olduğu, sağlık harcamalarının genel vergilerle finanse edildiği modeldir. ikincisi, yasayla tanımlanmış esaslara göre katılımın zorunlu olduğu bir sigortaya üye olan vatandaşların hak kazandığı, primlerle finanse edilen modeldir. Üçüncüsü ise, devletin kişilerin sağlıklarını yitirmeleri durumunda bir sorumluluk hissetmediği, tamamen özel sigortalara dayalı finansman modelidir. Her üç sistem de kendi içinde olumlu ve olumsuz özellikler taşımaktadır. Sağlık alanında en yaygın finansman modeli, özünde tahsis edilmiş dolaylı vergi niteliğindeki sigorta primleri ile sağlık harcamalarının finanse edildiği sosyal sigorta sistemidir. Primli sistem, vergilerde olduğu gibi, gelire göre prim alınıp ihtiyaca göre sağlık yardımı yapılması prensibiyle işlediğinden, gelirin yeniden paylaşımı sonucunu doğurmaktadır. Bir başka deyişle, primli sistem çok kazanan ile az kazanan, sağlıklı ile hasta, bekar ile aile sahibi, genç ile yaşlı olan arasında sosyal dayanışmayı sağlamaktadır. Ancak primli sistemlerde, prim ödeme koşullarını yerine getiremeyen kişiler için sağlık hizmetlerinin ne şekilde karşılanacağının belirlenmesi gerekmektedir. Yaygın uygulama, oluşan finansman açıklarının genel bütçeden yapılan transferlerle karşılanmasıdır. Ülkemizdeki sağlık sistemine baktığımızda, hem kurumsal hem de finansman yöntemi açısından karma bir modelin uygulandığı görülmektedir (Tablo 7). Ancak, bu sistem verimsiz ve karmaşık bir yapı sergilemektedir. Örneğin SSK ve Bağ-Kur primli sistemle finanse edilirken, çalışan devlet memurları ve emeklileri ile yeşil kart kapsamındaki kişiler vergilerle finanse edilmektedirler. 61 TABLO 7: Türkiye'de Sağlık Hizmeti Sunumu ve Finansmanı Sosyal Sigorta Sistemi Ulusal Sağlık Hizmetleri Sistemi Özel Sağlık Sistemi -SSK, SSK Tarım -Memurlar -Özel Sağlık Sigortaları -Bağ-Kur, Bağ-Kur Tarım -Yeşil Kart Sahipleri -Cepten Ödemeler -Emekli Sandığı -65 Yaşını Doldurmuş -Özel Sandıklar Vatandaşlar Mevcut sistemin sosyal sigorta prensiplerine Muhtaç dayalı tek bir kurum olarak yapı- landırılması konusunda son onbeş yılda yapılan yoğun tartışmalar sonucunda genel bir uzlaşmaya varıimış olduğu söylenebilir. Üyelik sürecinin kritik aşamasına geldiğimiz AB müktesebatı açısından emeklilik ve sağlık finansman sistemine yönelik herhangi bir bağlayıcı kural bulunmamaktadır. Genelolarak ingiltere ve iskandinav ülkeleri sağlık harcamalarını vergiyle finanse ederken, Fransa ve Almanya başta olmak üzere diğer bazı ülkelerde prime dayanan zorunlu sağlık sigortası sistemi uygulanmaktadır. AB'ye üye15 ülkenin ülkenin sağlık hizmetlerinin finansmanı konusunda uyguladıkları sistemlere Tablo 8'de yer verilmiştir. TABLO 8: Avrupa Birliği Ülkelerinde Uygulanan Sağlık Sistemleri ÜLKE SAGLlK SiSTEMi Almanya Sosyal Sigorta Avusturya Sosyal Sigorta Belçika Sosyal Sigorta+ Danimarka Ulusal Sağlık Hizmetleri Finlandiya Ulusal Sağlık Hizmetleri Fransa Sosyal Sigorta Hollanda Sosyal Sigorta Lüksemburg Sosyal Sigorta Portekiz Ulusal Sağlık Hizmetleri ingiltere Ulusal Sağlık Hizmetleri irlanda Kamu Fonlarıyla Finanse Edilen Sağlık Sistemi ispanya Ulusal Sağlık Hizmetleri+ isveç Ulusal Sağlık Hizmetleri Yunanistan Ulusal Sağlık Hizmetleri+ Kaynak: işveren Dergisi, Ekim 1997. 62 Devlet Sübvansiyonu Diğer Katkılar Diğer Katkılar 5.1.1. Niçin Tek Bir Sağlık Finansman Sistemi? Ülkemizde tüm nüfus kamu sağlık güvencesi yönünden kapsam ve koruma altına alınamamıştır. Ayrıca, sağlık hizmeti harcamaları kişilerin sağlık durumlarında iyi- leşmeyi hedefleyen bütünleşik bir politika çerçevesinde yapılmamaktadır. Örgütlenmedeki dağınık yapı, ciddi ölçüde israflara ve kötüye kullanımlara neden olmaktadır. Birinci basamak yerine çok daha pahalı olan ikinci ve üçüncü basamak sağlık tesislerinin kullanılması, harcama düzeyini artırmaktadır. Bu durum, kıt kaynaklarımızın verimsiz kullanılması sonucunu doğurmaktadır. Bu nedenle, • ilk planda, vatandaşlarımızın hastalanmasına engelolacak her türlü koruyucu sağlık hizmetinin yaygınlaştırılması öncelikli politika haline getirilmelidir. • Hastalık halinde ise, vatandaşlarımızın hizmete kolay ulaşabilmelerini, yöntemlerle tedavi edilmelerini, normal ve üretken yaşamlarına en etkin dönmelerini amaçlayan uygulamalar hayata geçirilmelidir. Bu temel politika hedeflerini gerçekleştirmek üzere, çağdaş bir yönetim anlayışı ile vatandaşlarımızın tamamını kapsayan bir Genel Sağlık Sigortası oluşturulmaktadır. GSS Reformu, Sağlık Bakanlığı tarafında yürütülen "Sağlıkta Dönüşüm Programı" ile de uyumlu olmalıdır. SSK, Bağ-Kur, ES ve Maliye Bakanlığı tarafından farklı finansman yöntemleri ile yürütülen programların tek elde toplanması ve etkin kontrol mekanizmaları ile güçlendirilmiş bir sağlık hizmeti satın alma işlevinin sağlanması, Sağlıkta Dönüşüm Programının amaçlarını gerçekleştirmede önemli bir rol oynayacaktır. Vatandaşlarımızın Dönüşüm özellikle; sağlıklı Programının yaşam düzeylerini GSS ile doğrudan yükseltmeyi hedefleyen ilişkilendirilebilen Sağlıkta bileşenlerinden • Temel Sağlık Hizmetleri ve Aile Hekimliği sistemlerinin oluşturulması, • Basamaklı Sevk Zincirinin etkin kılınması, 63 • Sağlık Bakanlığı'nın politika belirleyici ve denetleyici olarak yeniden yapılandırılması • Sağlık Kurumlarının Özerk işletmelere dönüştürülmesi, • Nitelikli ve Etkili Sağlık hizmeti için Kalite ve Akreditasyon Sisteminin oluşturulması, • ilar; ve Tıbbi Cihaz Kurumlarının kurulması, • Entegre Sağlık Bilgi Sistemlerinin kurulması, modülleri ile bütünleşik bir reform yürütülmesi gereklidir. Yeni bütünleşik yapıda GSS sağlık hizmeti sunmayacağı gibi, SSK'da olduğu üzere eczane işletmeciliği de yapmayacaktır. Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında mevcut hastanelerin özerk birer sağlık işletmesine dönüşmesi verimliliklerini artıra- caktır. Ayrıca, GSS ile getirilen hastanın hekimini ve hastanesini seçme serbestisi, kaliteye öncelik veren bir anlayışla sağlık hizmeti sunulmasına uygun bir ortam yaratacaktır. Aynı zamanda, sosyal fonlar sübvansiyona gerçekten ihtiyaç duyan kişilere aktarıimış olacak, yoksul kesim sağlık hizmetine daha kolay erişecek ve böylelikle kısa süre içerisinde toplumun genel sağlık göstergelerinde iyileşme sağlanacaktır. 5.1.2. Genel Sağlık Sigortasının Temel ilkeleri Sağlık Hizmetlerinin Finansmanı Birinci Basamak Hizmet Sunumunda; 1. Bireylerin sağlıklarının korunması ve hastalanmalarının önlenmesi için, koruyucu hizmetlerin sunulacağı, sağlık ve hastalık durumlarının kayıt altında tutula- cağı dünyada başarılı uygulamaları olan Aile Hekimliğine dayalı Birinci Basamak Hizmet Sunumu Modeline uygun bir finansman modeli geliştirilecektir. 2. Bu model, tanı yöntemleri ve lojistik açısından ortak kullanıma açık, ulaşılabilir tanı merkezlerince (laboratuar vb.) desteklenecektir. 64 3. Bireylerin acil haller dışında tanı ve tedavileri öncelikle birinci basamakta yapılacaktır. Yatarak tedavi ile ileri tetkik ve uzmanlık gerektiren hallerde, geliştirilecek sevk sistemi gereğince sigortalılar ikinci basamak hizmet sunan kuruluşlara (hastanelere) sevk edilebileceklerdir. ikinci Basamak Hizmet Sunumunda; 4. Mevcut uygulamaların yanı sıra, kendi gelirleri ile giderlerini karşılayabilen, çağdaş işletmecilik esasları ile yönetilen, hizmet sözleşmeleri ile çalışan, idari ve mali açıdan özerk ikinci Basamak Hizmet Sunumu Modeline uygun bir finansman modeli geliştirilecektir. Sağlık Hizmetleri Satın Alma Yönetimi 1. Sağlık kuruluşları ve hizmet sunucularına kaynak aktarmak yolu ile hizmetlerin sübvanse edilmesi yerine, prim ödeme gücü olmayan vatandaşların sübvanse edildiği sosyal sigortacılık programı uygulanacaktır. 2. Hizmetlerin finansmanında maliyet kontrolü ve süreç yönetimini sağlayabilmek amacıyla, sağlık hizmetleri geliştirilecek hizmet sözleşmeleri aracılığı ile satın alınacaktır. 3. Sağlık hizmetlerinin bedellerinin ödenmesi temelolarak sigortacılık prensipleri- ne dayand i rılacaktı r. 4. Hizmet maliyetlerinin doğru olarak belirlenerek gerçekçi fiyatlandırma ve prim tespitinin yapılabilmesi için, maliyet muhasebesi ve aktüerya ilkelerine uygun modern ölçme ve izleme yöntemleri uygulamaya konulacaktır. 5. Sağlık hizmetlerinin finansmanında maliyet kontrolünü bilimsel tıbbi kriterlere göre sağlamak için, Sağlık Bakanlığınca geliştirilen tanı ve tedavi protokolleri uygulamaya konulacaktır. 6. Finanse edilecek sağlık hizmetleri toplumun öncelikli sağlık sorunları, maliyet-etkililik analizleri ve uluslararası normlar dikkate alınarak belirlenecektir. 65 7. Bazı hallerde, sağlık bakım hizmetlerinde evde hasta bakımı, ayaktan tedavi ve günübirlik tedavi uygulamaları gibi maliyetleri düşürecek uygulamalar hayata geçirilecektir. 5.1.3. Genel Sağlık Sigortasının işleyişi Kapsanacak Kişiler Tüm vatandaşlarımız GSSkapsaml altına alınacaktır. Bağımlı nüfus kavramı eş ve çocuk olarak tanımlanacaktır. Mevcut sağlık sigortalarında olduğu gibi, sigortalının geçindirmekle sorumlu olduğu ana ve baba da ilave prim yükü olmaksızın kapsam altında olacaktır. Ancak, yaş sının kız ve erkek çocuklar için eğitim şartına bağlı olarak 25 yaş ile sınırlandırılacaktır. Ailesi adına sağlık hizmeti alan çocukların, asgari yaşam düzeyi kriteri dikkate alınarak, bu yaştan sonra kendi adına sağlık hizmetleri karşılanmaya devam edecektir. Aynı şekilde, ailesi adına sağlık hizmeti alma koşullarını yitirmesi ve yoksulolduğunun tespit edilmesi halinde, sağlık primleri devlet ta- rafından ödenmek suretiyle özürlü çocuklar da sağlık hizmetlerinden yararlanmaya devam edeceklerdir. Karşılanacak Sağlık Hizmetleri Genel Sağlık Sigortası kapsamında finanse edilecek sağlık hizmetlerinin temel çerçevesi kanun ile düzenlenecektir. Finanse edilecek sağlık hizmetlerinin içeriği belirlenirken dikkate alınacak ilkeler aşağıda sunulmaktadır; 1. ilke olarak SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı tarafından halihazırda kapsanan sağlık hizmetlerinin kapsamı muhafaza edilecektir. 2. Finanse edilecek sağlık hizmetleri belirlenirken ön planda tutulması gereken hususlardan biri, GSS'nin uzun dönemde sürekliliğinin sağlanması açısından siste- min finansal açıdan sürdürülebilir bir temele dayandırılması gerekliliğidir. Bu nedenle, sağlık hizmetlerinin kapsamı belirlenirken toplumun ve bireyin genel ve öncelikli sağlık sorunlarının çözülmesi hedeflenecek, finansal açıdan uygulamaları tehlikeye sokacak istisnai başlıklar ve hizmetler paketin içinde öncelikle yer al mayacaktı r. 66 3. Koruyucu sağlık hizmetleri finanse edilecek sağlık hizmetlerinin olacak, bazı sağlık hizmetleri periyodik 4. Finanse kontrollerden edilecek tanımlanacak haller göreceği sağlık hizmetlerini sağlık hizmetleri basamaklı Sigortalı birinci tıbbi hallerde ve öngörülen sistemiyle seçtiği yada aile hekimine basamaktan ve koşullarda sevk kişi, önceden alacağı sağlık kuruluşuna dışında kullanma geçme şartına bağlı olarak sunulacaktır. ve uygulanacaktır. sağlık hizmetini tıbbi koruyucu temel bir parçası ikinci basamağa uyum birinci içinde basamak başvuracaktır. sevk, hekimin Acil uygun yapılacaktır. Gelire Yönelik ilkeler: • • Prim esasına dayalı finansman sorumlu olduğu Sosyal sigortalar esas matrahın prim yükünde emeklilik yapısı kurulacaktır. ailesi için % 12.5 oranında kapsamında olanlar % 12,5'i oranında azalmaya priminin Sigortalı ve geçindirmekle prim alınacaktır. için, halen SSK'da sağlık primi alınacaktır. olduğu gibi prime Bu oran Bağ-Kur'da (% 2ü'den % 12.5'e) yol açacak, Emekli Sandığında düşürülecek ise olması nedeni ile, ilave bir prim yükü yaratma- yacaktır. • Belirlenecek minimum yaşam düzeyinin yardım sistemi tarafından • kişilerden, mamlanıncaya emeklilik aylık gelirlerinin kadar, ortalama oranında prim alınacaktır. • Primlerin takibi ve tahsilatı • Suistimalierin gulama, harcama farkında olmasını sigortası tespit prime emeklilik önlenebilmesi sağlık hizmetlerinin olan ailelerin primleri sosyal ödenecektir. Her iki gruba da girmeyen, olmayan altında tamamından edilmesine esas ücret sigortası ve gereksiz kontrolüne kapsamında belirli oranlarda kişiyi dahil yönelik matrahı sistemi kullanımın olmayan ve yoksul hazırlıklar üzerinden tarafından % 12 yapılacaktır. azaltılabilmesi amacıyla, katkı payı alınacaktır. edecek ve verilen ta- yardım Bu uy- tutarının sağlayacaktır. 67 Hizmet Satın Alma ilkeleri • GSS ile uygulamaya getirilen en yeni yaklaşım, risk yönetimi esasının başlatılmasıdır. Kişilerin hastalık risklerinin ortaya çıkması durumunda masrafların ödenmesine dayalı bir anlayış sağlık harcamalarının artarak devam ettiği bir yapı doğurmaktadır. Nitekim 1996-2001 döneminde koruyucu sağlığa ayrılan pay % 12,1'den % 6,3'e düşmüştür. Tedaviye ayrılan kaynaklar ise % 79,6'dan % 89,1'eyükselmiştir. Bu durum, var olan kısıtlı kaynaklarımızın verimli kullanılmadığının açık kanıtıdır. • Koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik verilmesi amacıyla Aile Hekimlerinden sözleşme ile hizmet satın alınacaktır. • Tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetleri, sağlık kuruluşlarından sözleşmeler yoluyla satın alınacaktır. • Hizmet satın almada uygulanacak fiyatların tespitinde ekonomik veriler, tıp teknolojisindeki ve tedavi yöntemlerindeki gelişmeler, sağlık hizmetinin kalitesi, sağlık hizmetleri girdi maliyetlerindeki gelişmeler v.b. dikkate alınarak Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve DPT ile birlikte fiyatlar belirlenecektir. • Sağlık hizmetinin alınmasından önce, süresince ve sonrasında etkin denetime yönelik politikalar geliştirilecektir. • Kişilere hekimini ve sağlık tesisini seçme hakkı tanınacaktır. • Hastalığın oluşmasında üçüncü kişi yada kurumların sorumluluğunun yada ihmalinin olması durumunda tazmin sistemi getirilecektir. Denetim ve Provizyon Mekanizmalarının Oluşturulması Sistemin mali sürdürülebilirliğinin en temel koşullarından biri, sağlığı koruyucu her türlü politika önlemine rağmen hastalanan kişilerin tedavisi nedeniyle ortaya çıkan 68 harcamaların doğru ve yerinde yapılıp yapılmadığını denetlemeye uygun etkin mekanizmaların kurulması ve işletilmesidir. Bu amaçla, öncelikle bilgi teknolojilerine, veri tabanı yönetimine ve yönetim bilgi sistemlerine dayalı geniş kapsamlı denetim araçları gelişti rilecekti r. Denetim mekanizmaları bununla sınırlı kalmayacaktır. Yapılan tıbbi işlemlerin yerindelik ve uygunluk denetimlerini sağlamak amacıyla, bu alanda görevlendirilmek üzere özel eğitim alacak sağlık personelinden yararlanılacak, bu altyapı ile hem uzaktan, hem de yerinden denetim yapılacaktır. Suiistimallere yönelik gerek sigortalı bazında, gerekse hizmet sunucular bazında ağır mali ve cezai yaptırımlar düzenlenerek gerekli caydırıcılık sağlanacaktır. Sağlık Hizmetlerinden Yararlanma Şartları Prim ödemelerini zamanında yapmayan prim yükümlüsü sigortalılar ile sağlık hizmeti açısından bakmakla yükümlü olduğu kişiler, ödenmemiş primleri ödeninceye kadar kanunda öngörülen hizmetlerden, kanunda belirtilen istisnalar dışında yararlanamayacaklardır. Bu uygulamanın önemli bir istinası, 18 yaş ve altındaki çocuklardır. Anne veya babalarının kapsamda olup olmadıklarına yada prim yükümlülüklerini yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın, 18 yaş ve altındaki bütün çocuklar sağlık hizmetlerinden koşulsuz yararlanacaktır. Tescil edilmemiş veya primi ödenmemiş sigortalılar ile sağlık hizmeti açısından bakmakla yükümlü olduğu kişilere yapılacak acil tıbbi müdahale veya uzun süreli tedaviyi gerektiren ve bu tedavinin yapılmaması halinde hayatı tehdit eden hastalıkları nedeniyle doğacak masraflar Kurum tarafından karşılanacaktır. Ancak bu durumda, Kurum tarafından ödenen tüm masraflar kanuni faizi ve ödenmesi gereken prim borcu, gecikme zammı ve yasal faizi ile birlikte primi ödemesi gereken yükümlülerden tahsil edilecektir. Ayrıca, aile hekimlerine başvurudan sonra tanımlanacak sevk sistemine uymayanlar da kanunda öngörülen yardımlardan, acil durumlar dışında, belirli bir fark ödemek koşuluyla yararlanacaklardır. 69 Bilgi işlem Altyapısı Sağlık hizmeti sunan kuruluşlar ile finanse eden kamu ve özel sağlık sigorta sistemleri artan maliyetleri kontrol altına almaya yönelik strateji ve uygulamalar geliştirmektedir. Bu amaçla sağlık sektöründe bilgiye ve bilginin kullanılmasına olan gereksinim giderek artmaktadır. Bu kapsamda Genel Sağlık Sigortası uygulamasında ihtiyaç duyulacak olan yönetim bilgi sisteminin alt yapı gereklerine ait prensipler SağIıkta Dönüşüm hedeflerini de destekleyen bir yapıda aşağıda sunulmaktadır; • Tüm nüfusun sağlık hizmet bilgilerini bütünleşik bir yapıda tasarlayabilmek, • Birinci, ikinci ve üçüncü basamak hizmet sunucuları tarafından üretilen hizmetlerin maliyet, nicelik ve nitelik özelliklerini tespit edebilmek, • Kurum değil hasta merkezli, internet tabanlı, iş akışını, kurum içi ve dışı elektronik iletişimi, sayısal kimlik belirleme yöntemlerini desteklemek, • Hizmet sunan kurumlardaki hasta-doktor-tanı-tedavi-ilaç-sarf malzemesi iliş- kilerini GSS sistemi ile ilişkilendirmek, • Elektronik fatura ve hizmet kontrol mekanizmalarını desteklemek ve teşvik etmek, • Hastanın her sağlık hizmeti talebinde kişisel sağlık geçmişine hekimlerin ve GSS'nin erişebilmesini sağlamak, • Sağlık bilgilerinin güvenliğini ve mahremiyetini sağlayan, sağlık bakım verilerini yaşam boyu saklayan yapıyı desteklemek, • Performansa dayalı, sağ Iık bakı m kal itesi ni ölçebi len bi r yapıyı desteklemek ve teşvik etmek. 70 5.1.4. Yeni Sağlık Finansman Sisteminin Sağlayacağı Yararlar Tüm nüfusu kapsamı altına almayı hedefleyen GSS, tüm bireylere prim yükümlülüğü karşılığında ve ortak sağlık sigortası hizmeti sunmayı hedeflemektedir. Bu anlamda temel amaç yönetim, uygulama ve finansman bakımından ulusal düzeyde çağdaş ve profesyonel "sağlık sigortacılığını" yerleştirmektir. Bu şekilde, kamu sağlık sigortası alanında farklı uygulamaların önüne geçilecek, bütünleşik bir organizasyon kurulacak, uygulamada norm birliğinin sağlandığı bir sistem hayata geçirilmiş olacaktır. GSS uygulamasının sağlayacağı yararlar şu ana başlıklarda özetlenebilir: Kapsam Açısından • Tüm nüfusun kapsam altına alınması ile sağlık güvencesine sahip olmayanlar sürekli sağlık güvencesine kavuşturulacaktır. • Sağlık güvencesi anlamında farklı standartlarda uygulamaları olan mevcut kuruluşlara tabi sigortalılar arasında eşitlik sağlanacaktır. Finansman Açısından • Öncelikle sağlığın korunmasını temel ilke edinen sigortacılık anlayışının uygulanması ile, önlenebilir hastalıklara ve sağlık risklerine ilişkin sağlık harcamalarında tasarruf sağlanacaktır. • Mevcut uygulamadaki hizmet sunan kurumların sübvanse edilmesi yerine, prim ödeme gücü olmayan vatandaşların sübvanse edileceği hakkaniyetli bir sosyal sigortacılık uygulamasına geçilecektir. • Sağlık kavramı birey, aile, çevre ve toplum sağlığı kavramı ile uyumlu olarak ele alınacaktır. Bu konuda, başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlarla yakın işbirliğine gidilecektir. 71 • Sağlık harcamaları ulusal sağlık politikalarının öncelikleri ile uyumlaştırılacaktır. Bu sayede toplumsal ve bireysel ulusal sağlık hedeflerine ulaşılması mali yönden de desteklenecektir. Sağlık Hizmetinin Kalitesi A~ısından • Vatandaşlarımıza kamu ve özel ayrımı yapılmaksızın hekimini ve sağlık tesisini seçebilme hakkı verilecektir. Bunun yarattığı rekabet ortamı, sağlık hizmetlerinin fiyatlarında, kalitesinde ve vatandaş memnuniyetinde iyileşme sağlayacaktır. • Sağlık hizmetlerini sunan ve finanse eden kuruluşların tam anlamıyla birbirinden ayrılması sonucunda kamu kontrolünde olacak finansman sistemi, hizmet alımları konusunda uzmanlaşacaktır. Bu durum, sağlık hizmetlerinin harcanana değer olmasını sağlayacaktır. • Sağlık Bakanlığı tarafından birinci basamak sağlık hizmetlerinde koruyucu sağlık hizmetleri ve aile hekimliğini ön plana çıkaran yeni bir modelin, ikinci basamak sağlık hizmetlerinde ise özerk sağlık işletmelerinin oluşturulmasıyla birlikte, sağlık hizmet sunumu ve kalitesinde iyileşme sağlanacaktır. Denetim A~ısından • Süreç denetiminden çok, çıktı denetimini önceleyen bir yapı benimsenecek, sağlık hizmetleri maliyet etkili bir tarzda sunulacaktır. • Sadece sigortaıılık kontrolü yada hizmet sunumu sonrasında kontrol yerine, sağlık hizmetlerinde denetim, hizmet öncesi, hizmet sırasında ve hizmet sonrasında olmak üzere tüm süreci kapsayacak bir anlayışla yürütülecektir. • Denetim sadece fatura incelemesine odaklanmayacaktır. Yönetim bilgi sistemlerine dayanan özgün denetim yöntemleri geliştirilecektir. Nitelikli insan gücü ile desteklenen bu yöntemlerle yerindelik, uygunluk ve maliyet etkililiğini inceleyebilen bir denetim yapısı oluşturulacaktır. 72 5.1.5. Genel Sağlık Sigortasının Sağlıkta Dönüşüm Programı ile Etkileşimi Kuşkusuz tek bir sağlık finansman sisteminin kurulması yukarıdaki bölümlerde yer alan faydaların elde edilmesinde son derece önemlidir. Ancak, Genel Sağlık Sigortası sisteminden beklenen olumlu sonuçların alınması, sadece GSS sisteminin ku- -~ rulmasıyla mümkün değildir. Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlık sigortası sisteminin kurulmasının bütünleşik, eşzamanlı ve sonuçları açısından birbirini destekler tarzda yürütülmesi ve birbirinin çıktılarını girdi olarak kullanması gerekmektedir. Ayrıca, hizmet sunum modelini ve verimliliği iyileştirilmeden tüm nüfusu kapsaya- cak bir sağlık sigortası sisteminin ekonomik açıdan sürdürülmesi mümkün değildir. Bir yandan sağlıkta dönüşüm programı aracılığı ile geliştirilecek hizmet sunum sisteminin finansmanının sağlanması, diğer yandan da bu programın sonuçlarının sağlık hizmeti ve araçları satın almada tasarruf sağlayacak olması, iki programı birbirinin ayrılmaz parçası kılmaktadır. Bu nedenlerle, sağlık hizmet sunumunun ve finansmanının yukarıda öngörülen yapıya uygun sonuçlar doğurabilmesi, Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen Sağlıkta Dönüşüm Programının hedeflerinin gerçekleştirilmesi ile yakından ilişkilidir. Sağlıkta Dönüşüm Projesi ile Genel Sağlık Sigortası reformunun örtüşen ve birbirini tetikleyen unsurları şöyle özetlenebilir: a. Aile Hekimliği Sistemine dayalı birinci basamak hizmet sunumu, b. Basamaklandırılmış sağlık hizmeti sunumu, c. Özerk sağlık kuruluşu yönetimi yapıldığı hizmet sunum modeli, ve sübvansiyonun kurumlara değil kişilere d. Hizmet alımında akredite edilmiş kurumların teşvik edilmesi, e. Sağlık hizmeti sunan kuruluşların ve sağlık profesyonellerinin ruhsatlandırılması ve denetimi, yetkilendirilmesi, f. Ulusal ilaç ve Tıbbi Malzeme yönetimi, g. Sağlık hizmet sunumu ile finansmanı arasında Yönetim Bilgi Sistemlerinin entegrasyonu. 73 5.1.6. Genel Sağlık Sigortası Sisteminin Mali Projeksiyonu Genel Sağlık Sigortası sistemine geçilmesinin belirli varsayımlar altında sağlık harcamaları ve kamu açığı üzerindeki olası etkilerini ölçebilmek amacıyla uzun dönemli üç projeksiyon yapılmıştır. ilk projeksiyon mevcut sistemin devam ettiği durumu; ikincisi sağ lıkta dönüşüm programı gerçekleştirilmeden GSS sistemine geçildiği du- rumu; üçüncü projeksiyon ise, sağlıkta dönüşüm programı ile birlikte GSS uygulamasına geçildiği durumu göstermektedir. Bu projeksiyonlar, ülkemizdeki toplam sağlık harcamaları konusunda en kapsamlı veri kaynağı olan 2000 yılı Ulusal Sağlık Hesapları sonuçları kullanılarak oluşturulmuştur. SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı kapsamına dahil kişilere ilişkin veriler ise, doğrudan geçerli sağlık karnesi sayılarını esas alan DPT verilerine dayanmaktadır. Kapsanan nüfusun kurumsal dağılımıyla ilgili veriler aşağıdaki gibidir: • SSK kapsamındaki nüfus: 23.02 milyon' • Bağ-Kur kapsamındaki nüfus: 9.15 milyon • Emekli Sandığı kapsamındaki nüfus: 10.05 milyon 3 • Yeşil Kart kapsamındaki nüfus: 13 milyon • Sağlık sigortası kapsamında olmayan nüfus: 14.39 milyon Grafik 6'da, bu üç senaryo altında toplam kamu sağlık harcamalarının GSyiH'ya oranı yer almaktadır. Sağlık sektöründe reform yapılmaksızın Genel Sağlık Sigortasına geçilmesi durumunda, finansman açığında büyük bir artış olacağı ve 2025 yılında kamu sağlık harcamalarının GSYiH içindeki payının % 8,8'e ulaşacağı öngörülmektedir. Mevcut sistemin devam etmesi durumunda, ,bu oran % 4,2 düzeyine yükselecektir. Sağlık sektöründe reformlarla birlikte GSS'ye geçilmesi durumunda ise, bu oran % 3,7'ler düzeyinde kalacaktır. Bu sonuç, daha etkin işleyen bir sağlık sisteminde kapsamın genişletilmesine rağmen, mevcut sistemden daha düşük bir maliyetle, bütün vatandaşlarımıza daha kaliteli sağlık hizmet sunulmasının mümkün olduğunu göstermesi açısından önemlidir. 2- SSK'dan sağlık karnesi alan kişi sayısı. 3- Bağ-Kur'dan 74 sağlık karnesi alan kişi sayısı. il Grafik 6: Kamu Sağlık Harcamalarının Projeksiyonu (GSViH'nin %) 10% 9% ~ 8% 7% ...,.- --r- 6% 5% 4% ~ ~ ~ ~ 3% 2% 1% 0% ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ i •••••• Mevcut Durum _SadeceGSS ••••.••GSS + Sağlık Reformu i 5.2. Primsiz Ödemeler ve Sosyal Yardımlar 5.2.1.Temel Amaç ve ilkeler Primsiz ödemeler ve sosyal yardım uygulamaları temelde sosyal güvenlik sisteminin primsiz, vergi gelirleri ile finanse edilen bölümünü oluşturmaktadır. Mevcut sistemde, primsiz ödemeler ve sosyal yardımlar birden fazla kurumun sorumluluğu altın- dadır. Özellikle sosyal yardımlar ortak bir sisteme ve nesnel ölçütlere bağlı olmaksızın dağınık, koordinasyon ve işbirliğinden uzak bir şekilde yürütülmektedir. Mevcut durumda bu alanda Sağlık Bakanlığı, SHÇEK, SYDV, Vakıflar Genel Müdürlüğü, T. C. Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve bireyselolarak kişiler sosyal yardım yapmaktadırlar. Primsiz ödemeler ve sosyal yardımlara ilişkin uygulamalarda etkili ve verimli sonuçlar elde etmek ve istenilen hedeflere ulaşabilmek, ancak kaynakların yerinde ve gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasıyla mümkün olabilir. Bunu sağlamak için kamuya ait sosyal yardımlara ilişkin temel politikalar ile usul ve esaslarının belirlenmesi ve bu alandaki koordinasyon ihtiyacının giderilmesi gerekmektedir. 75 Yeni oluşturulacak sistemde temel amaç, bireyin sağlanan sosyal yardımlar aracılığıyla kendi kendine yeterli olabilecek şekilde topluma kazandırılmasının sağlanması, başka bir ifadeyle bireyin "muhtaç olma" konumundan en kısa sürede ve en etkin şekilde kurtarılması olacaktır. ilke olarak sosyal güvenlik sistemi kapsamında, aile yardımı programlarının uygulanmasında yardım hakkından yararlanıp, iş görme gücüne sahip olan kişilerin meslek edindirme programlarına katılımı, yardım için ön koşulolacaktır. Diğer kurumlar tarafından yapdan sosyal yardımlarda etkinliğin artırılması, bu yardım programlarının diğer sosyal güvenlik uygulamaları ve istihdam politikalarıyla olan ilişkilerinin net bir şekilde tanımlanmasını gerektirmektedir. Sosyal yardımlardan yararlanan ve iş görme gücüne sahip olan kişilerin eğitim ve iş hayatına kazandırılması amacıyla, iŞ-KUR ve Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği içinde, meslek edindirme programlarına katılması zorunlu tutulacaktır. Amaç dışı kullanımı ve mükerrer yardımları önlemek için ortak ulusal veri tabanı oluşturulacaktır. Muhtaçlık durumunun tespiti ve sunulan tüm yardımların kayıt altına alınmasına yönelik olarak sosyal yardımları gerçekleştiren tüm kurum ve kuruluşlar, gerçekleştirdikleri yardımları veri bankasına bildirmekle yükümlü olacaklardır. Tüm sosyal hizmet ve sosyal yardım sunan kurum ve kuruluşlar hizmet sunumunda bu veri bankasından yararlanma imkanına sahip olacaklardır. 5.2.2. Primsiz Ödemeler ve Sosyal Yardımlara ilişkin Temel işlevler 1. Sosyal yardım alanında yol gösterici ulusal politikaların ve stratejilerin oluşturulması, primsiz ödemeler ve sosyal yardımların yerine getirilmesine ilişkin norm- ların belirlenmesi. 2. Yoksulluk içinde olup da temel ihtiyaçlarını karşılayamayan ve yaşamlarını asgari düzeyde dahi sürdürmekte güçlük çeken ailelere nakdi nitelikte destek sağlamak amacıyla gerekli "aile yardımı" programlarının oluşturulması ması. 76 ve uygulan- 3. Genel sağlık sigortası kapsamında prim ödeme gücü olmayan kişilerin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü ile işbirliği içerisinde tespit edil- mesi ve prim ödeme gücü olmayanların primlerinin devlet tarafından ödenmesi. 4. Uluslararası sözleşmelerde yer alan hükümlerin uygulanmasının izlenmesi ve ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyon ve eşgüdümün sağlanması. 5. Sosyal yardımlardan yararlananlarla ilgili merkezi bilgi sisteminin kurulması, bilgi yönetim sisteminin geliştirilmesi, ilgili kurum ve kuruluşlarla ortak veri tabanı oluşturulması. 6. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü ile eşgüdüm içinde nesnel asgari yaşam düzeyi ölçütleri oluşturulması ve bu ölçütlere göre sosyal yardım alanında önceliklerin ve hak sahiplerinin saptanması. 7. Doğrudan Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılacak sosyal yardımların düzenli aralıklarla denetlenerek, harcama testi sonuçlarına göre yardımların uygun kişilere yapılmasının sağlanması. 5.2.3. Sosyal Yardım ve Primsiz Ödemelere ilişkin Uygulamalar 1. Yeni sosyal yardım uygulamaları ile harcama testi sonucunda yaşamlarını asgari düzeyde dahi sürdürmekte güçlük çektikleri belirlenen aileler, "aile yardımından" yararlandırılarak toplumsal destek sağlanmış olacaktır. 2. Yaşlı ve özürlü aylığı ödemelerinde gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşılacak, bu sa- yede mevcut ödemelerin miktarları artırılacaktır. 3. Genel Sağlık Sigortası Kurumuna sağlık yardımlarını karşılaması amacıyla prim ödeme gücü olmayan kişiler için prim ödemesi yapılacaktır. 4. Özürlü çocuklara yapılacak eğitim ve rehabilitasyon yardımı tüm özürlü çocukları kapsayacak şekilde genişletilecektir. 77 5. Primsiz ödeme türleri kapsamında aşağıda belirtilen aylıkların ödemesi sürdürülecektir. a) 24.2.1968 tarihli ve 1005 sayılı istiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkındaki Kanunda sayılan aylık, b) 28.5.1986 tarihli ve 3292 sayılı Vatan i Hizmet Tertibi Aylıklarının Bağlanması Hakkındaki Kanunda sayılan aylık, c) 3.11.1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunda sayılan er, erbaş ve sivil görevlilere ödenen aylık ve diğer ödemeler, d) 8.6.1949tarihli ve 5434 sayılı 1. C. Emekli Sandığı Kanunu hükümleri çerçevesinde vazife malullüğü aylığı alan er, erbaş ve sivil görevlilere ödenen aylık ve diğer ödemeler. 6. iş görme gücüne sahip kişilere yapılacak aile yardımlarında, bu kişilerin meslek edindirme programlarına katılımı zorunlu tutulacağından iş gücü niteliğinin artırılmasına da bu yolla katkıda bulunulacaktır. 7. Sosyal güvenlik sistemi içerisinde yapılan sosyal yardımların periyodik kontrolü etkin şekilde gerçekleştirilecek ulaştı rıim ış olacaktı r. 78 böylece gerçek hak sahiplerine sosyal yardım TABLO 9: Yapılacak Olan Sosyal Yardımlar Sosyal Yardm Türü Kime Yardım Yapılacak Nasıl Yapılacak Aile yardımı Aile yardımı yerel ölçüler içinde yaşamlarını asgari düzeyde dahi sürdürecek gelirden yoksun olan çocuklu ailelere en fazla iki çocuk için, en fazla oniki aya kadar her ayaile yardımı ödenir. Ailelerin bizzat Sosyal Güvenlik Hizmet Merkezine yapacakları başvuru sonucunda harcama testi bilgilerinin sisteme girilmesi ile aile yardımını hak etmesi durumunda, aile yardımı banka hesabına yatırılır. Yaşlı aylığı 65 yaşını doldurmuş, kendisine kanunen bakmakla yükümlü kimsesi bulunmayan, her ne nam altında olursa olsun bir gelir veya aylık hakkından yararlanmayan, yaşamlarını asgari düzeyde dahi sürdürmekte güçlük çeken yaşlılara yaşlı aylığı ödenir. Yaşlıların Sosyal Güvenlik Hizmet Merkezine yapacakları başvuru sonucunda harcama testi bilgilerinin sisteme girilmesi ile yaşlı aylığını hak etmesi durumunda aylık banka hesabına yatırılır. Özürlü aylığı Başkasının yardımı olmaksızın yaşamını sürdüremeyecek şekilde özürlü olan ve yaşamlarını yerel ölçüler içinde asgari düzeyde dahi sürdürebilecek bir gelirden yoksun olan özürlülere özürlü aylığı ödenir. Özürlülerin Sosyal Güvenlik Hizmet Merkezine yapacakları başvuru sonucunda harcama testi bilgilerinin sisteme girilmesi ile özürlü aylığını hak etmesi durumunda aylık banka hesabına yatırılır. Özürlü çocuklara eğitim ve rehabilitasyon yardımı Zihinsel, bedensel, fonksiyonel veya ruhsal özrü bulunan ve ailesinin geliri asgari ücretin belirlenecek oranının altında olan çocuklardan, yapılacak eğitim ve rehabilitasyon sonucunda sakatlık derecesinde azalma ihtimali olan yada sakatlık derecesinin artmasına engelolması mümkün görülen tüm çocuklar yararlandırılır. Ailelerin Sosyal Güvenlik Hizmet Merkezine yapacakları başvuru sonucunda harcama testi bilgilerinin sisteme girilmesi ile eğitim ve rehabilitasyon yardımını hak etmesi durumunda yardım banka hesabına yatırılır. Sağlık yardımı Genel sağlık sigortası primini ödeme gücü olmayan ailelerin Genel Sağlık Sigortası primleri devlet tarafından ödenir. Prim ödeme gücü olmadığı tespit edilen ailelerin sağlık sigortası primi tutarı GSS fonuna ödenir. Primsiz Ödemeler Şeref aylığı, vatani hizmet tertibinden bağlanan aylık, vazife malullüğü aylıkları ve bu aylıkları alanların dul ve yetimlerine ödenen aylıklar mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde sürdürülür, ilgili birimlerden (Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı) veya Sosyal Güvenlik Hizmet Merkezlerine kişilerin doğrudan başvurusu üzerine yapılacak değerlendirme sonucunda aylık bağlanır. 79 5.3. Emeklilik Sigortası 5.3.1. Mevcut Emeklilik Sigortası Sistemi Niçin Değişmeli? Mevcut sistemde; • Kurumlar arasında prime esas kazanç, aylık bağlama için gerekli minimum yaş ve prim gün sayısı, aylık bağlama oranı, aylık ve gelirlerin yükseltilmesi, kazancın güncellenmesi, sigorta yardımlarının türü ve kapsamı gibi konularda farklılıklar bulunmaktadır. • Haklar ve yükümlülükler arasında aktüeryal denge kurulamadığından bütün sosyal güvenlik kurumlarının bütçeleri giderek artan bir şekilde açık vermektedir. Sosyal sigorta kurumlarının bu açıkları genel bütçeden aktarılan karşılıklarla kapatılmaya çalışılmaktadır. Ancak, açıkların bütçeye yükü önemli oranlara ulaşmıştır. Bu durum sosyal güvenlik sisteminin finansal açıdan sürdürülebilirliğini gittikçe zorlaştırmaktadır. • Halen genç bir nüfusa sahip olmamız nedeniyle, emeklilik sisteminin, daha yüksek prim geliri, daha az sigorta gideri avantajına sahip olması gerekirken, aktüeryel hesaplara dayanmayan ve ciddi bir genç emekli kitlesinin mevcut olduğu bir sistemin sürdürülmeye çalışılması, bu avantajın kaybedilmesine yol açmaktadır. Diğer yandan önümüzdeki 25-30 yıl içinde yaşlı nüfus giderek artacağından, şimdiden tedbir almak kaçınılmazdır. 5.3.2. Yeni Emeklilik Sistemine iıişkin Genel Esaslar Emeklilik sisteminde tasarlanan reformun amacı, mevcut emeklilik sisteminde yer alan tüm vatandaşlarımıza eşit ve adil bir hizmet sunulmasını sağlayacak tek bir emeklilik rejiminin oluşturulmasıdır. Kendi hesabına çalışanlar için gelir basamağı sistemi kaldırılarak, prime esas asgari ve azami kazanç arasında sigortalının seçeceği bir miktar üzerinden prim ödenmesi esası getirilecektir. Tarımda kendi hesabına çalışanlar için asgari ücretin altında kazanç elde edenler zorunlu sigortalılık kapsamından çıkarılacaktır. Orta vadede, kendi hesabına çalışanlar için gelirlerine bağlı olarak prim matrahıarının belirlenmesi yöntemine geçilecektir. 80 Mevcut aktif sigortaııların emekliliklerini hak edecekleri yaş, prim ödeme ve sigor- talıiık süreleri aynen korunacaktır. Mevcut aktif siqortalılann emeklilik aylıkları, eski sistemde ve yeni sistemde geçirdikleri süreye bağlı olarak, her iki sistemde hak edilen aylığın ağırlıklı ortalamasının alınması şeklinde hesaplanacaktır. Böylece mevcut sigortalılar için yeni sisteme geçiş zaman içinde kademeli olarak gerçekleşecek, norm birliği mevcut slqortahların mağduriyetine yol açmadan uzun zaman içinde sağlanacaktır. Yeni başlayanlar için tümüyle norm birliğinin sağlandığı bir emeklilik rejimi söz konusu olacaktır. 5.3.3.Bazl Temel Haklara ve Yükümlülüklere ilişkin Değişiklik Önerileri Yeni emeklilik sisteminde; • 2035 yaşına kadar emeklilik yaşı değiştirilmeyecektir. 2036 yılından itibaren emek- lilik yaşlarında hayatta kalma ümidindeki artışa paralel, kademeli bir artış gerçekleşecektir (Tablo 10). Nihai olarak, emeklilik sonrası kadınlarda 19 yıl, erkeklerde ise 16 yılartalama emeklilik süresi hedeflenmiştir (Grafik 7). TABLO 10: Yıllar itibarıyla Emeklilik Yaşları YILLAR 2005-2035 ERKEK Değişmiyor(60) KADıN Değişmiyor(58) 2036 61 59 2038-2039 62 60 2040-2041 63 61 2042-2043 64 62 2044-2045 65 63 2046-2047 65 64 65 65 2048-2056 2057-2065 ! '. 66 66 2066-2074 67 67 2075 68 68 81 \ Grafik 7: Reformla Birlikte Emeklilik Sonrası Yaşam Beklentisi 82 KUTU 2: Doğuşta Hayatta Kalma Ümidi Doğuşta hayatta kalma ümidi bireylerin ortalama kaç yıl yaşayabileceklerini yansıtan bir demografik göstergedir. Bu gösterge, ülkelerin gelişmişlik düzeylerini yansıtması açısından da önemlidir. Doğuşta hayatta kalma ümidi birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ii. Dünya Savaşı'ndan sonra ekonomik büyüme, toplumsal sağlık altyapılarının geliştirilmesi ve tıp alanındaki ilerlemelerle hızlı bir artış göstermiştir. Türkiye için hesaplanan doğuşta hayatta kalma ümidi verilerine bakıldığında, son 50 yılda bireylerin yaşam beklentilerin büyük bir artış gösterdiği görülmektedir. DPT ve DiE tarafından yapılan nüfus projeksiyonlarında doğuşta hayatta kalma ümidinin 2010-2015 yıllarında 71.8, 2020-2025yıllarında ise 73.2 seviyesine çıkacağı öngörülmektedir. TÜRKiYE'DE \ DOGUŞTA HAYATTA KALMA ÜMiDi (1970-2025) 1970 1975 1980 1985 1990 1995 2000 2005 2010 2015 2020 1975 1980 1985 1990 1995 2000 2005 2010 2015 2020 2025 57.9 61.2 63.0 65.6 67.1 68.6 69.8 70.9 71.8 72.5 73.2 Kaynak: DPT, DiE Doğuşta hayatta kalma ümidi nüfustaki değişik yaş gruplarında beklenen ortalama ölümlülük oranları kullanılarak hesaplanır. Yaşa özgü ölümlülük oranları ise, demografik araştırmalar ve nüfus sayımları kullanılarak elde edilir. Birbirini takip eden nüfus sayımlarından, değişik yaş gruplarının ortalama ölümlülük oranları hesaplanabilir. Ekonomik, sosyal ve demografik göstergeler açısından farklı süreçlerden geçen ülkeler için hazırlanmış Model Hayat Tabloları bulunmaktadır. Bu tablolar, değişik yaşlarda görülen ölümlülük oranlarının ne gibi hayatta kalma ümidi seviyelerine karşılık geldiğini gösterir ve benzer ülkelerin verilerine dayanarak hazırlanmış olduklarından referans olarak kullanılabilirler. Hayatta kalma ümidi tahminleri emeklilik ve diğer sosyal sigorta sistemleri için önemli bir göstergedir. Hayatta kalma ümitlerinin artması bireylerin çalışma ve tasarruf eğilimlerini etkileyeceği gibi, bireylerin ortalama emeklilik sigortalarından ve sağlık hizmetlerinden yararlanma sürelerinin ve bağımlılık oranlarının da artması anlamına gelir. Sosyal sigorta sistemleri için bir başka önemli gösterge ise, emeklilik yaşında hayatta kalma beklentisidir. Bu gösterge, doğuşta hayatta kalma ümidine benzer bir şekilde, emeklilik yaşından sonraki yaşlarda görülen ölümlülük oranları kullanılarak hesaplanır. Emeklilik yaşında hayatta kalma ümidi ile doğumda hayatta kalma ümidi birbirleriyle ilişkili olmalarına rağmen birebir örtüşmezler. Yani, eğer emeklilik yaşı 60 ise ve doğuşta 83 KUTU 2 (devamı) hayatta kalma ümidi 70 yıl ise, 60 yaşındaki bir kişinin hayatta kalma ümidi 10 yıldan daha fazla olacaktır çünkü doğuşta hayatta kalma ümidi, bireyin emeklilik öncesi yaşlarındaki ölümlülük oranlarını da içinde barındırmaktadır. Bir başka deyişle, önümüzdeki yıllar için yapılan doğuşta ve emeklilik yaşlarında hayatta kalma ümidi projeksiyonları farklı oranlarda artabilir. Eğer fertlerin hayatta kalma ümidi ilerideki yaşlarda görülen ölümlülük oranlarının düşmesinden kaynaklanıyorsa, emeklilikte hayatta kalma ümidi doğuşta hayatta kalma ümidinden daha fazla artar. Oluşturulması planlanan yeni emeklilik sigortası sisteminde öngörülen emeklilik yaşlarındaki artışlar, özellikle ileri yaşlarda hayatta kalma ümitlerinde görülmesi beklenen artışlar göz önünde bulundurularak planlanmıştır. Böylelikle değişik kuşakların emeklilikte geçirdikleri ortalama süre birbiriyle daha benzer seviyelere getirilecektir. Doğuşta ve emeklilik yaşlarında hayatta kalma ümitlerinde görülen küçük artışların sosyal sigortalar bütçelerinin üzerindeki etkileri çok büyük olabilir. Birçok ülkede çoktan yapılmış ve yapılması planlanan sosyal güvenlik sistemi reformlarının altında yatan önemli sebeplerden biri, bu ülkelerde hayatta kalma ümitlerinin izlediği artışlar ve bu artışların devam etmesinin beklenmesidir. Gelişmiş ülkelerin geçmiş deneyimlerinden çıkan en önemli ders, değişik yaşlarda hayatta kalma ümidi gibi göstergeierin projeksiyonlarına gerekli önemin verilmesi ve bu projeksiyonlara göre gerekli önlemlerin önceden alınmasıdır. • Halen 25 yıllık sigortalılık süresi için brüt ücret/maaş Kur'da % 65, ES'de % 75 olan aylık bağlama % 2,6 ve % 3'e denk gelmektedir. ve Bağ-Kur'da Reformla sırasıyla, yıllık bazda % 2,6, Her ilave yıl için aylık bağlama çalışılan her yıl için aylık bağlama arasında yıllık % 2,5, 2016 yılı sonrasında oranlar tüm mevcut sigortalılar talılar için yeni emeklilik Aylık bağlama oranlarında 84 SSK ve Bağ- oranlarında SSK % 1,5, ES'de ise % 1 artış yapılmaktadır. birlikte, uygulamaya oranları, üzerinden geçmesi 2006-2015 yılları ise yıllık % 2,0 olarak uygulanacaktır. Bu ve sisteme 2006 yılında ilk defa girecek olan sigor- sisteminde yapılacak ile birlikte, oranları geçirilecek kademeli eski sistemde her yıl için uygulanacaktır. indirimde, yeni emeklilik rejiminin geçirilen süreye ilişkin haklar ko- runacaktır. Yeni emeklilik sisteminde geçirilen süreye ilişkin olarak tüm sigortalılar paralel uygulamalara tabi olacaklardır. Böylece uzun vadede tüm sigortahların aylık bağlama oranlarının aynı seviyeye ulaşması öngörülmektedir. • Yeni emeklilik sistemi sigortalılara ilave bir prim yükü getirmemekle birlikte, prim oranlarında bir indirim yapılması da öngörülmemiştir. • Yeni sistemde geçen süreler için emekli aylıkları hesaplanırken, sigortaııların reform sonrası dönemdeki geçmiş prime esas kazançlarının % 50 enflasyon-% 50 ücretten oluşan karma bir endeks oranında güncellenmiş ortalaması esas alınacaktır. • Tüm mevcut ve yeni emeklilerin aylıkları enflasyon oranında artırılacaktır. Bazı temel haklar açısından önerilen yeni emeklilik sistemi ile mevcut emeklilik sistemlerinin karşılaştırması, özet olarak Tablo 11'de yer almaktadır. TABLO 11: Haklar Açısından Eski ve Yeni Sistem Sigorta Türleri SSK Bağ-Kur ES Yeni Sistem Yaşlılık Kadın 58 Erkek 60 yaş Kadın 58 Erkek Kadın 58 Erkek 60 Kadın 58 Erkek 60 yaş ve Aylığı ve 7000 gün prim 60 yaş ve 9000 gün prim yaş 9000 gün prim 9000 gün prim, 2035'ten sonra yaşta kademeli artış Kadın 58 Erkek 60 yaş, 25 yıl sigortalılık ve Kadın 60 Erkek 62 yaş ve 5000 gün prim Kadın-Erkek 15 yıl hizmet ve 61 Yeni başlayanlar için normal emeklilik yaşına yaşını doldurmak 3 yaş eklenerek ve 5400 gün prim ödemiş olmak Kısmi Emeklilik 4500 gün prim Malullük 1800 gün prim veya 5 yıldan beri sigortalı olup her yıl için 180 gün prim (900 gün) 1800 gün prim 3600 gün hizmet 3600 gün prim ödemiş olmak Ölüm 1800 gün prim veya 5 yıldan beri sigortalı olup heryıl için 180 gün prim (900 gün) 1800 gün prim 3600 gün hizmet 1800 gün prim ödemiş olmak 85 • Yeni emeklilik sisteminde prim taban ve tavanı uygulamasında, SSK'da halen uygulanmakta olan yapı benimsenmiştir. Yeni sistemde tüm sigortalılar toplam kazançları üzerinden prim ödeyeceklerdir. Prime esas ücret tabanı asgari ücret, tavanı ise asgari ücretin 6,5 katı tutarında uygulanacaktır. Ancak, kendi hesabına çalışanlar, aylık toplam kazançlarının takibine yönelik altyapı tamamlanıncaya kadar, taban ve tavan arasında kendi seçecekleri matrah üzerinden prim ödeyeceklerdir. Kamu çalışanları için ise kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından prime esas ücret tavanı olmayacaktır. Tablo 12'de karşılaştırmalı olarak mevcut yapı ve yeni sistem uygulamaları özet olarak verilmiştir. TABLO 12: Prim Taban ve Tavanı Açısından Eski ve Yeni Sistem Prim Tabanı SSK BK ES Yeni Sistem Asgari Ücret 24 basamaklı Karışık Asgari Ücret gelir tablosu Prim Tavanı Tabanın 6.5 katı - Kamu çalışanları için (GSS hariç) tavan yok - Diğer çalışanlar için asgari ücretin 6,5 katı • Yeni emeklilik sisteminde tüm sigortalılar, uzun vadeli sigortalar için % 20, iş kazaları, meslek hastalıkları, analık ve iş göremezlik için toplam % 1-% 6,5 arası, sağlık sigortaları için % 12,5, toplam % 33,5 ila % 39'Iuk prim oranlarına tabi olacaklardır (Tablo 13). işsizlik sigortasına tabi olanlar için ise, eski sistemde olduğu gibi, % 3 oranında prim ödenecektir. 86 TABLO 13: Prim Oranları Açısından Eski ve Yeni Sistem SSK Tarım Uzun Vadeli Sigorta Kolları %30 SSK %20 + BK BK Tarım ES YENi SiSTEM %20 %20 %36 %20 %20 %20 - itibari hizmet (malullük, yaşlılık, ölüm) için% 2 Kısa Vadeli Sigorta Kolları (hastalık, analık, iş kazası ve meslek hastalığı) - işsizlik Sigortas - % 13,5 -%19 Hastalıkları, %3 +% 1 - - - • %30 % 33,5-%41 Meslek Hastalık ve Analık % 1- % 6,5 Sağlık % 12,5 %3 + %1 (Devlet katkısı) Devlet katkısı Toplam (işsizlik sigortası hariç) iş Kazaları, %40 %40 %36 % 33,5 - % 39 + % 5 Devlet katkısı Yeni emeklilik sisteminde, sosyal güvenlik destek primi haksız rekabet yaratmayacak şekilde, normal sigorta primine eşitlenecektir. • Bazı istisnai haklar için prim yükümlülükleri: Fiili hizmet süresi zammı ve iti- bari hizmet zammı gibi sigortalılara ek süre kazandırılan durumlarda ek olarak kazandırılan süre için ayrıca prim alınacaktır. Örneğin, 90 gün fiili hizmet süresi zammı için normal prime oranlanmak suretiyle, uzun vadeli sigorta primi (1/4) % 5 daha artırılarak % 25 oranında alınacaktır. itibari hizmet süresi karşılığı olarak ise eklenecek her 30 gün için, yılın son ayında sigortalı adına ödenen prim miktarı kadar ayrıca prim alınacaktır. Fiili hizmet süresi zammı karşılığında alınan ek primlerin 2/3'ü işveren hissesi, 1/3'ü ise sigortalı hissesi olacaktır. itibari hizmet zammı karşılığı alınacak primin tamamını işveren ödeyecektir. 87 • Fiili hizmet zammı süreleri: Bir işverene tabi olarak tehlikeli, alanlarda çalışan sigortaııların rinde geçen fiili çalışma sürelerine işin güçlüğü v.b. bazı göz önüne alınarak ayrıca 45 gün ile 180 gün arasında sürelerdir. Fiili hizmet zammı süreleri indirilecek ayrıca, emekli me gün sayılarına • çalışılan yıpratıcı aylıklarının 5 yılı geçmemek ve toptan eklenen üzere emeklilik ödemelerin bu işle- yaşından hesabında prim öde- eklenecektir. isteğe bağlı sigortadan yararlanma koşulları: Zorunlu sigorta mayan herkes isteğe bağlı sigortadan isteğe bağlı sigorta pri- yararlanabilecektir. kapsamında ol- mi asgari ücret ile asgari ücretin 6,5 katı olan prime esas kazanç üst sınırı arasında sigortalı tarafından belirlenen kazanç üzerinden % 32,5 oranında alınacaktır. Bu primin % 20'si uzun vadeli sigorta kolları primi, % 12,5'i ise genel sağlık sigortası primi olacaktır. • Kamu görevlileri ile ilgili özel hükümler: Halen Emekli Sandığı Kanunda alan ancak, sosyal güvenlikle nin özelliği gereği tanınan sosyal güvenlik aktüeryal sistemi mu görevlilerine külfetlerin, ayrıcalıklı hesaplara tarafından tanınan arasında dayanması, karşılanmaması ayrıcalıklar bu kamu görevlilerini bazı kamu görevlilerine, haklar vardır. Sosyal güvenlik hak ve yükümlülükleri yükümlülüklerin lerin sigorta ilgisi olmaksızın nedeniyle çalıştıran norm birliği ilkesi nedeniyle, sigorta kurumlar 5.3.4. Yeni Emeklilik Sisteminin Projeksiyonu Yapılan projeksiyonda; • prime esas kazançlar, • emeklilik • aylık bağlama • aylık ve gelirlerin • kazancın güncellenmesine • sigorta yardımlarının • nüfusunun 88 için gerekli minimum yaş ve prim gün sayıları oranları, yükseltilmesine demografik ilişkin parametreler, ilişkin endeksler, türü ve kapsamı, yapısı, reformunun olmayan hak ve ödeme- söz konusu kurumuna tarafından olarak benimsenmiştir. görevleri- sağlanması, prim karşılığı yer ka- yüklenecek karşılanması ilke • makro ekonomik göstergeler bir bütün olarak ele alınmıştır. Mevcut yapı işgücüne katılımın, kayıtlı istihdam oranının ve ortalama ücret seviyesinin düşük, vasıfsız işgücünün ağırlıkta olduğu bir yapıdır. Makroekonomik istikrarın sağlandığı koşullarda reel faizin düşmesi, yatırımların artması, işsizlik oranın düşmesi ve ortalama ücret seviyelerinin artması beklenmektedir. Uzun dönemde beklenen bu olumlu yapısal değişim, ihtiyatlı bir yaklaşım benimsenerek yapılan projeksiyona yansıtılmamıştır. Oysa ki, bütün bu olumlu gelişmelerin sonucunda, orta ve uzun dönemde prime esas kazanca esas teşkil eden ortalama ücret ve maaş düzeylerinin de yükselmesi beklenmektedir. Nitekim, sürdürülebilir büyüme süreci- ne giren diğer gelişmekte olan ülkelerde benzer bir gelişme gözlenmiştir. Bilindiği üzere, emeklilik sistemlerinin doğası gereği, neredeyse yüzyıllık bir süreyi kapsayan projeksiyonlar yapılması gerekmektedir. Bu projeksiyonlar, sistemin uzun dönemde sürdürülebilirliğine ilişkin bir fikir verir. Ancak, burada vurgulanması gere- ken önemli bir nokta, bu kadar uzun süreyi kapsayan projeksiyonların hata payının da yüksek olacağıdır. Bu projeksiyonlar nokta tahmini vermekten ziyade, geleceğe ilişkin genel eğilimlerin yönünün saptanması amacını taşır. Bir diğer deyişle, mevcut makroekonomik yapıyı sabit kabul eden baz projeksiyonlar, sadece emeklilik sisteminin parametrelerinde yapılacak değişiklerin uzun dönemde yaratacağı sonuçları kaba hatlarıyla öngörür. Önceki bölümde ayrıntılarıyla yer verilen emeklilik reformuna ilişkin projeksiyonların sonuçları aşağıda özetlenmektedir: • Reform sonrası emeklilik sistemi açıklarının milli gelire oranı azalmaya başlayacak (Tablo 14), 2036 yılından itibaren emeklilik yaşlarındaki kademeli artış ile bu azalma eğilimi muhafaza edilecektir. 2050'den itibaren emeklilik sistemi açıkları ihmal edilebilir düzeye düşecektir. 89 TABLO 14: Emeklilik Sisteminin Karşılaştırmalı Açık Projeksiyonu (GSViH %) Mevcut Durum 2005 2010 2015 2020 2030 2040 2050 2055 2060 2065 2070 3.6% 3.3% 3.2% 3.1% 3.2% 4.8% 5.7% 6.0% 6.2% 6.4% 6.5% 6.7% 3.3% 2.7% 2.3% 2.0% 1.3% 0.7% 0.2% 0.0% 0.0% 0.0% 0.1% 0.2% 2075 Reform Sonrası Durum • Emeklilik rejiminin mali açıkları ilk yıllardan başlayarak azalma eğilimine girecek ve sistem uzun dönemde mali olarak sürdürülebilir bir yapıya kavuşacaktır (Gra- fik 8). • Emeklilik sistemi açıklarının kamu dengesi üzerindeki bashısının azalma eğilimine girmesi, ülke riskinin kısa ve orta dönemde azalmasına katkıda bulunarak borçlanma maliyetlerini azaltacaktır. • Emeklilik sigortalarına yönelik kullanılması gereken kamu kaynağının kademeli olarak azalması, sosyal yardımlara aktarılabilecek kaynakların artmasını sağlayacaktır. Sonuç olarak, emeklilik reformu ile Katılım Öncesi Ekonomik Programda sosyal güvenlik sistemimizle ilgili olarak ortaya konan şu üç finansal hedef gerçekleşmiş olacaktır: 1. 2005-2007döneminde sosyal güvenlik sisteminin toplam açıklarının GSYiH'nın % 4.5'ini aşmaması, 2. Emeklilik sistemi açığının GSYiH içindeki payının 2015 yılında mevcut durumun devamı halinde öngörülen açığa göre bir puan azalması, 3. Emeklilik sistemi açığının GSYiH'ya oranının uzun dönemde % 1'i aşmaması. 90 Grafik 8: Emeklilik Sisteminin Açık Projeksiyonu (GSYiH %) - 5.4. Kayıtdışı istihdamın Mevcut Durum - ReIonn Sonrası Durum Yapısı, Nedenleri, Mücadele Yöntemleri Halihazırda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından gerek istihdamın artırılması gerekse kayıtdışı istihdamla mücadele konularında kapsamlı çalışmalar yürütülmektedir. Bu çalışmaların yakın zamanda kamuoyu ile paylaşılması beklen- mektedir. Bu bölümde kayıtdışı istihdam konusu sadece sosyal güvenlik sistemindeki reformla ilişkisi çerçevesinde kısaca ele alınacaktır. 5.4.1.Kayıtdışı istihdamın Yapısı DiE tarafından yapılan Hane Halkı işgücü Anketlerine dayanarak, Türkiye'de kayıtdışı istihdamın yapısı ve boyutlarını incelemek mümkündür. 2003 yılında yapılan anket sonuçlarına göre, toplam istihdamın yaklaşık % 52'si (11 milyon kişi) kayıtdışı olarak çalışmaktadır. Kayıtdışı istihdam en çok tarım kesiminde ücretsiz aile işçisi olarak çalışanlar arasında yaygındır (Tablo 15). Büyük bir çoğunluğunu kadınların oluşturduğu bu kesim, toplam kayıtdışı istihdamın % 37'sini kapsamaktadır. Kayıtdışı istihdamın % 32'sini ise, kendi hesabına çalışanlar oluşturmaktadır. Bu iki büyük grubun dışında, kayıtdışı istihdamın yüzde 16'sını ücretli veya maaşiı çalışanlar, yüzde 14'ünü ise yevmiyeli çalışanlar oluşturmaktadır. 91 TABLO 15: Kayıtdışı istihdamın işteki Duruma Göre Dağılımı, 2003 Işteki durum Kadın Kişi (bin) Erkek Toplam Ucretsiz aile işçileri 2859 Kendi hesabına çalışanlar 655 Ücretli veya maaşh çalışanlar 349 Yevmiyeli çalışanlar 330 işveren 10 Toplam 4203 Kadın Yüzde Erkek Toplam Küm. Toplam 1198 4057 68,0 17,7 36,9 36,9 2816 3471 15,6 41,5 31,6 68,5 1375 1724 8,3 20,3 15,7 84,2 1188 1518 7,9 17,5 13,8 98,0 100,0 185 217 0,2 3,1 2,0 6762 10965 38,3 61,7 100,0 Kaynak: DiE Kayıtdışı çalışanların bir çoğunluğunun diğer özellikleri 1-4 kişi istihdam lo 16), % 74'ünün ise okur-yazar incelendiğinde, bu kesimin eden küçük ölçekli olmadığı yada ilkokul işletmelerde % 76'sı gibi büyük çalıştıkları (Tab- mezunu olduğu görülmektedir (Tablo 17). TABLO 16: Kayıtdışı istihdamın işyeri Büyüklüğüne Göre Dağılımı, 2003 Işyeri büyüklüğü 1 kişi 2 kişi 3 kişi 4 kişi 5-9 kişi 10-49kişi 50 ve daha fazla kişi Toplam Kaynak: DiE 92 Kadın Kişi (bin) Erkek Toplam Kadın Yüzde Erkek Toplam Küm. Toplam 636 1276 1912 15,1 18,9 17,4 17,4 1415 1810 3225 33,7 26,8 29,4 46,8 743 1137 1880 17,7 16,8 17,1 64,0 567 757 1324 13,5 11,2 12,1 76,1 609 1163 1772 14,5 17,2 16,2 92,2 169 479 648 4,0 7,1 5,9 98,1 64 140 204 1,5 2,1 1,9 100,0 4203 6762 10965 38,3 61,7 100,0 TABLO 17: Kayıtdışı istihdamın Eğitim Durumuna Göre Dağılımı, 2003 Kişi (bin) Eğitim Durumu Kadın Erkek Yüzde Toplam Kadın Erkek Toplam Küm. Toplam Okur-yazar olmayan 1025 387 1412 72,6 27,4 12,9 12,9 2451 4213 6664 36,8 63,2 60,8 73,7 Ortaokul 167 775 942 17,7 82,3 8,6 82,2 Lise 135 501 636 21,2 78,8 5,8 88,0 46 138 184 25,0 75,0 1,7 89,7 378 749 1127 33,5 66,5 10,3 100,0 4202 6763 10965 38,3 61,7 100,0 ilkokul Yüksekokul/Fakülte Diğer Toplam Kaynak: DiE Kayıtdışı istihdamla ilgili masının sonuçlarıyla zamanda birlikte Türkiye'deki ne göre, kayıtdışı hesabına Ayrıca, eğitim ye'deki küçük-orta yaklaşık azaldıkça boy işletmelerle büyük bir bölümünü katma değer içindeki istihdam paylarının oldukça başka deyişle, eğitimsiz/vasıfsız melerde, aynı zamanda yoksulluğun ilgili işgücünü işgücü verimliliği Yoksulluk görülmektedir. % 83'ünü oluşturan yoksulluk yapılan kayıtdışı istihdam kesimi oluşturduğu ve yevmiyeliler düzeyi yine DiE tarafından değerlendirildiğinde, en yoksul istihdamın çalışanlar işgücünün bu olgular, riski artmaktadır. ilişkin etmesine olduğu grupla~dır4. ',. Türki- bu işletmelerin toplam (% 36) göstermektedir. kayıtdışı istihdam de oldukça kendi Diğer taraftan, veriler, aynı DiE'nin verileri- karşın (% 64), yaratılan düşük olduğunu genellikle edilenlerin ücretsiz aile işçileri, en yaygın 2000 yılına Çalış- Bir eden bu işlet- düşüktür. 5.4.2. Kayıtdışı istihdamın Yaygınlığının Nedenleri Türkiye'de kayıtdışı istihdamın ların bir bölümü yal güvenlik sosyo-demografik sisteminin Gerek dış gelişmelere larından 4- bu denli yaygın olmasının yapısıyla ve ekonomik bir çok nedeni vardır. Bun- yapıyla, bir bölümü ise mevcut sos- ilgilidir: gerek iç ekonomik 2002 yılına kadar yaşanan politikalara istikrarsız bağlı olarak 1990'11yılların orta- ve düşük büyüme döneminde yeni is- Bakinız Bölüm 3.2. 93 tihdam olanakları büyük ölçüde daraltmıştır. Ne var ki, bu dönemde çalışabilir nüfus artmaya devam etmiş ve işsizlik oranı, 2000 yılı dışında, söz konusu dönemde hızla yükselmiştir. Ayrıca, önümüzdeki 20-25 yıllık süreçte de çalışabilir nüfusun genel nüfustan daha hızlı artacağı öngörülmektedir. Köyden kente göçlerin yanı sıra, işgünün vasfının ekonomik yapıdaki dönüşümle uyumlu tarzda yükseltilememesi, özellikle kentsel yerlerdeki işsizliği artırmıştır. Özellikle küçük-orta boy işletmelerde istihdam edilen işgücünün eğitim düzeyinin düşüklüğü, işgücü verimliliğini olumsuz etkilemektedir. Söz konusu işletmelerde is- tihdam edilen kişi başına yaratılan katma değer, ekonominin diğer kesimlerine göre oldukça düşüktür. Yaratılan katma değerin yetersizliği, gerek kişi başına üretilen katma değerin vergi ve primleri ödemede yetersiz kalması gerekse daha verimli işletmelerle rekabet edebilmek için, bu işletmeleri büyük ölçüde kayıtdışı çalışmaya sevketmektedir. Mevcut sosyal güvenlik sisteminin genç yaşta emeklilik ve kısmi emekliliğe olanak tanımasının yanı sıra çalışılırken alınan net ücrete yakın veya daha yüksek emekli aylığı bağlanmasının erken emekliliği teşvik etmesi, belli bir geliri olan dolayısıyla kayıtdışı çalışmaya hazır bir emekli işgücü potansiyeli yaratmıştır. Mevcut verilere göre, 2003 yılı itibariyle dul ve yetimler dahil, toplam aylık alanların sayısı 6,9 milyon kişidir. Doğrudan yaşlılık aylığı almakta olan kişilerin sayısı ise, 4,6 milyon civarındadır. Diğer taraftan, emeklilik nedeniyle işgücüne katılmayanların sayısı yaklaşık 3 milyon civarındadır. Bir diğer ifadeyle, yaşlılık aylığı almakta olanların % 35'i potansiyelolarak çalışmaya hazır işgücüdür. Ayrıca, 2003 yılı sonbaharına kadar gecikmiş primlere uygulanan faizlerin basit faiz tekniği kullanılarak hesaplanması nedeniyle olabildiğince uzun süre prim ve cezaları ödememek, yüksek enflasyon ortamında, sigortalılar açısından daha rasyonel hale gelmiştir. Prim ödememe alışkanlığının bu şekilde yaygınlaşması ise, bu konudaki af taleplerini artırmış ve sık sık çıkarılan af yasaları, olumsuz bir döngü yaratarak prim ödememe alışkanlığının kalıcı bir davranış biçimi haline gelmesine neden olmuştur (özellikle Bağ-Kur'da). Diğer taraftan, geçmişte emekli aylıkları ile primler arasında bağlantının son derece düşük olması sonucunda, yasalolan en düşük tutar üzerinden prim ödemek sigortalılar açısından en akılcı tutum olmuştur. Bir işverene bağlı 94 olmadan, kendi hesabına çalışanların prim ödemede yaşadıkları bürokratik güçlükler ve yevmiyeli çalışanlar için pratik bir prim ödeme sisteminin olmayışı kayıtdışılığı teşvik eden diğer unsurlardır. Bütün bunların yanı sıra, mevcut sistemin denetim kapasitesi de oldukça sınırlıdır. Örneğin, nüfusun büyük bölümünü kapsayan SSK'da halihazırda işe yeni başlayan 150 yoklama memuru ve 350 sigorta müfettişi çalışmaktadır. Denetim elemanlarının sayısının yetersizliği, yerel denetimden daha etkili sonuçlar doğurabilecek sistem denetimi anlayrşmaqeçilmesini de engellemektedir. Ayrıca, büyük illerde kurumda çalışan memur baş,ına yaklaşık 3 bin işyeri dosyası düşmektedir. Bu ise, zaten yetersiz olan denetim sonuçlarının zamanında uygulanamaması sonucunu doğurmak- tadır. Personel yetersizliğinin dışında, gerek sosyal güvenlik kuruluşları gerekse diğer kamu kurum ve kuruluşlarının bilgi işlem altyapılarındaki yetersizlikler, kurumlar (örneğin, sosyal güvenlik kurumları ile vergi idaresi) arasında merkezi veri tabanına dayalı çapraz kontrollerin yapılmasını güçleştirmektedir. Yetersiz denetim, denetim sonuçlarının yeterince uygulanamaması sonucu sisteme duyulan güvensizlik, bürokratik işlemlerin çokluğu, bizzat çalışan kişilerin yasal haklarına ilişkin bilgisizlikleri, siyle birleştiğinde, mevzuattaki boşluklar ve yargı sisteminin yavaş işleme- kayıtdışı çalışan işgücünün pratikte hak arama yolları büyük ölçüde tıkanmaktadır. Bu durum, işgücünün büyük bir bölümünün vasıfsız olduğu da dikkate alındığında, kayıtdışı istihdamı teşvik etmektedir. 5.4.3. Kayıtdışı lsfihdamla Mücadele Yolları Kayıtdışı istihdamın yaygın olmasına yol açan nedenlere bakıldığında, kayıtdışı istihdam sorununu kısa dönemde sadece idari tedbirlerle çözmenin mümkün olmadığı açıklıkla ortaya çıkmaktadır. işsizlik oranının azaltılması herşeyden önce enflasyonun, kamu açıklarının ve faiz oranlarının kontrol altına alınarak belirsizliğin ve borçlanma maliyetlerinin azaltılması, böylelikle yeni yatırım yapmaya elverişli, istikrarlı bir makroekonomik ortamın yaratılmasına bağlıdır. Uzun vadeli planlama yapmaya olanak tanıyacak bu ortam, aynı zamanda ölçek ekonomisini gözeten, verimli yatırımların yapılmasına olanak sağlayacaktır. işgücünün niteliği, dolayısıyla verim- 95 Iiliğinin artırılması ise, orta ve uzun vadede birbiriyle tutarlı eğitim, istihdam ve sağlık politikalarının geliştirilmesine bağlıdır. Özellikle kadınların işgücüne katılımı artırılarak, ülkedeki mevcut çalışabilir durumdaki nüfusun büyük bir bölümünün üretim sürecine katılması sağlanmalıdır. Sosyal güvenlik sisteminin yeniden yapılandırılmasının, sorununu bir ölçüde azaltabileceği düşünülmektedir. kısa dönemde kayıtdışılık Bu reformla birlikte yaptırım gücü yüksek yasal düzenlemelere yer verilmesi, kurumsal etkinliğin artırılarak ilçe hizmet merkezleri aracılığıyla denetim kapasitesinin genişletilmesi ve kendi primini ödemek durumunda olan serbest çalışan kişiler için kolay ve alternatif ödeme olanaklarının getirilmesi planlanmaktadır. Mevcut kurumların birleştirilmesiyle birlikte personelin büyük ölçüde denetim hizmetlerine kaydırılması olanağı da denetimlerin etkinliğini artıracaktır. Sigortalı bilgilerinin eksiksiz yer aldığı merkezi veri tabanının kurulması, etkin ve hızlı bir biçimde diğer kurumlarla çapraz kontrollere olanak tanıyacaktır. Ayrıca, genel sağlık sigortası uygulamasının orta dönemde işgücü verimliliğini artırması beklenmektedir. Diğer taraftan, birleştirilmiş oluşturulması layısıylaişgücünün 96 bir sosyal güvenlik sisteminin kamu ve özel kesim arasında işgücü hareketliliğinin verimliliğinin yükselmesine katkıda bulunacaktır. artmasına, do- . 6. SOSYAL GUVENLIK SISTEMININ YENI KURUMSAL YAPıSı III •• • Yeni sistem için belirlenen temel başarı ölçütlerine paralelolarak sosyal güvenlik sisteminin kurumsal yapısında da değişikliklere ihtiyaç duyulmaktadır. Yeni yapının temel amacı bütün nüfusu kapsama alarak, en kısa sürede ve kolayerişilebilir kanal- lar üzerinden hızlı, standart ve kaliteli hizmet sunmak olacaktır. Emeklilik, sağlık ve işsizlik primlerinin, borçlu odaklı alternatif erişim kanalları kullanılarak etkin tahsilat yeteneğine erişilmesine öncelik verilecektir. Her türlü hizmet alım provizyonu, takip ve kontrolü daha hızlı ve sağlıklı hale getirilecektir. Yeni yapının temel ilkeleri arasında hıılunrnasıqeeeken kriterler şu şekilde sıralanabilir. • Verimsiz ve hantal mevcut yapı yerine kolay erişebilir, tam otomasyonlu bir yapı kurulacaktır. " • Hizmete erişimin " ,,,I kolayolduğu, "Bugün git yarın gel" anlayışınm hizmet biriminden tüm hizmetlerin gerçekleştirildiği kırıldığı, en uç bir sistem kurulacaktır. L • Hizmet sunumu kaliteli ve standart olacaktır. • işlem süreleri kısaltılacak ve kademeli olarak eşzamanlı hale getirilecektir. Bilgi ',k talebi, istenildiği anda ve içerikte hemen karşılanacaktır. • Hizmet yaklaşımı, e-Avrupa ilkeleri ile uyumlu e-devlet ve e-hizmet anlayışı üzerine kurulacaktır. 97 • Tek kurum, koordinasyon ve bilgi paylaşımı sorununu çözecektir. • Mevcut yapının hantal ve verimsizliğinden çalışanlara yansıyan iş tatminsizliği ve güvensizliği, yerini hizmet kalitesindeki artışlar ile iş yerinde tatmine bırakacaktır. • Yolsuzluk, sahtecilikler ve suistimalier, teknoloji destekli yazılımlar ve oto-kontrol mekanizmaları ile en aza indirilecektir. 6.1. Yeni Kurumsal Yapı Yukarıda sıralanan kriterler ışığında Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının organizasyon şemasının olası yapısı aşağıdaki şekilde önerilmektedir: Şekil 2: Sosyal Güvenlik Kurumunun Kurumsal Yapısı Bılgı Teknoıojllerl ve Operasyon Merkezi (SiLTOM) Yukarıdaki şemadan görüldüğü üzere; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı: • Emeklilik Sigortaları Genel Müdürlüğü, • Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü, • Primsiz Ödemeler ve Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü, 98 olmak üzere 3 ana hizmet birimi ve destek hizmet birimlerinden (personel, planlama, fon yönetimi, alacak takip-muhasebe, araştırma ve istatistik gibi) oluşmaktadır. Genel müdürlükler, kendi görevalanlarına giren sosyal güvenlik hizmetlerinin en verimli ve en etkin şekilde yürütülmesinden sorumlu olacaklardır. Toplam kalite ve iyi yönetişim ilkeleri çerçevesinde faaliyetlerini sürdürürken, her kademede hızlı ve eksiksiz görev ifasından sorumlu olacaklardır. iş-Kur Genel Müdürlüğü ile işsizlik sigortası ödemelerinin gerçekleştirilmesi konusunda koordineli olarak çalışılacak, işsizlik sigortası ödemelerinde tümüyle Sosyal Güvenlik Kurumu'nun altyapısı kullanılacaktır. 6.1.1. Bilgi Teknolojileri ve Operasyon Merkezi (BiLTOM) Sosyal Güvenlik Kurumu altyapısının çekirdeğini, Bilgi Teknolojileri ve Operasyon Merkezi (BiLTOM) oluşturmaktadır. BiLTOM sayesinde vatandaş odaklı, teknoloji destekli, standart, hızlı ve etkin hizmet sunabilmek için farklı iletişim ve etkileşim kanalları kullanıma açılacaktır. Reformun finansman olanakları dahilinde çağrı merkezi, e-posta dahil internet tabanlı çözümler ve kısa mesaj servisi hizmetleri aşamalı şekilde devreye sokulacaktır. BiLTOM'dan beklenen temel fayda ve işlev, her türlü hizmetin tam otomasyon evrelerini tamamlamış bir teknoloji platformunda yürütülmesidir. Her türlü emeklilik hiz- '" meti, bütün sağlık ve sosyal yardımların başvurusu, provizyonu ve denetimi tek merkezden ve yazılım ve donanım sorunu olmayan bir platformdan yürütülecektir. Doğumdan ölüme tüm nüfus sosyal güvenlik çemberine alınarak her aşamada sayısal veri toplanacak, bu veriler "en güvenli" ağlarda kor.~nacaktır. Operasyonel testler ve istatistiki veri üretimi ile SGK'nın ihtiyaç duyduğu periyodik ve isteğe bağlı raporlama ve analizler, talep edildiği anda hazır hale getirilecektir. Doğum ve aile hekimliği hizmetleri, aşılama, koruyucu ve önleyici sağlık hizmetleri, işe girme, iş değiştirme, işsizlik ödenekleri, tedavi ve bakım giderleri, prim ödemeleri ve takibi, emeklilik ve sosyal yardım ödemeleri gibi bütün hizmetlere tam otomasyon servisi sunulacaktır. Bu çerçevede, BiLTOM'un temel çalışma prensipleri aşağıdaki şekilde önerilmektedir: 1. BiLTOM merkezi veri tabanını bünyesinde barı ndı racaktır. Kapsam ve kapasite toplam nüfus öngörüleri ile uyumlu olacaktır. 99 2. SSK, Bağ-Kur ve ES mevcut bilgisayarlaşma ve elektronikleşme seviyesi "tek merkez" ilkesi ile uyumlu dönüşüme tabi tutulacaktır. Yazılım ve donanım uyum çalışmaları hemen başlayacaktır. 3. Bütün veri stoku sayısal bilgi ambarı ilkesi ile tasarlanacaktır. Bu sayede destek birimlerinin operasyonlarına tam otomasyon hizmeti verilecektir. 4. Tüm kayıtlar, tek form ve format ile yeknesaklık sağlayacak standart ve kategori k olacaktır. Eski kayıt güncellemesine kademeli geçilecektir. 5. Taşra teşkilatları sadece veri toplama işlevi üstlenecek, veri dağıtımı tek merkezden yürütülecektir. 6. Kademeli güvenlik mekanizması ile verilere erişim için bilginin hassaslığı ölçüsünde güvenlik katsayısı belirlenecektir. 7. Veri dağıtımı 7/24 ilkesi gereği gece-gündüz açık olacaktır. Hastaneler, eczaneler, hekimler gibi sosyal güvenlik sisteminin bütün taraflarına önceden tanımlanan giriş izin yetkileri ile erişim imkanı sağlanacaktır. 8. Bilgi bankası aynı zamanda "muhtaç tanımlama merkezi" olacaktır. 9. Bütün ödemeler mutlaka "banka hesap numaralarına elektronik havale-EFT" şeklinde yapılacaktır. Bankalarla donanım ve yazılım uyumu hedeflenecektir. 10. iletişim alt yapısı internet tabanlı olacaktır. Kısa mesaj servisi (SMS) ve çağrı merkezi ile en ucuz yöntemle en geniş kitlelere ulaşmak öncelikle hedeflenecekti r. BiLTOM' un temel çalışma prensiplerine ek olarak, prim toplama faaliyetleri ile ilgili öncelikler şu şekilde sıralanabilir: 1. Prim borcu tek elden ve merkezden izlenecektir. Aynı yıl içinde primlerin qüncellenmiş (iskonto veya faiz) borç üzerinden peşin ödenmesine izin verilecektir. 100 2. Her üye kişisel borçlarına ilişkin verilere istediği yer ve zamanda kolayca ulaşacaktır. Bunun için internet, cep telefonu ve çağrı merkezi yanında istenildiği anda istenilen formatta bilgi dökümü yapılacaktır. 3. Finansal kuruluşlar ile yapılacak anlaşmalar ile hem doğrudan borçlandırma (Direct Debit) hem de bütün ülke genelinde havale masrafsız tahsilat düzeni kurulacaktır. Borç tahakkuk eder etmez, bankacılık sistemine bilgi aktarılacak ve tahsi lat izlenecekti r. BiLTOM, sosyal güvenlik sisteminin etkin, güvenilir ve doğru bir şekilde işletiImesini temin etmeyi amaçlayacaktır. Sigortaııların hak ve yükümlülüklerinin kamu ta- rafında gözetim ve denetimini sağlayacak bilgilerin saklanması ve güncellenmesi, sosyal güvenlik sistemine ilişkin veri bankasının oluşturulması, sigortalı taleplerinin işleme konma talimatı ile bilgilendirme fonksiyonlarının yerine getirilmesi ana görevler arasında olacaktır. Eşzamanlı olarak Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının tüm Genel Müdürlükleri ile il ve ilçe hizmet merkezleri arasında veri iletimi sağlanacaktır. Nüfus ve Vatandaşlık işleri Genel Müdürlüğü, sigortalılara ait nüfus veri transferi kaynağı olacaktır. Diğer taraftan, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığınca hizmet merkezlerine yapılacak tüm iletiler BiLTOM kanalıyla gerçekleştirilecek, bilginin eş- zamanlı tüm personele aktarımı sağlanacaktır. Böylece, bilgi toplama ve izleme etkinliği artırılmış olacaktır. Bununla birlikte, il ve ilçe bazlı yaygın bir örgütlenme de öngörülmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu Hizmet Merkezleri (SGM) olarak adlandırılan bu birimlerin görevi, vatandaşların sorunlarını bürokratik başvurularla uğraşmaksızın en kısa sürede çözmektir. SGK hizmet merkezleri, il ve ilçe bazlı örgütlenecektir. Kurumca sunulan hizmetlerin nüfus içindeki dağılımı, nüfus yoğunluğu gibi kriterler göz önünde bulundurularak aynı ilçede birden fazla merkez açılması söz konusu olabilecektir. Hizmet merkezlerinde operasyondan ve kontrol ağırlıklı işlemlerden sorumlu iki ayrı ekip bulundurulacaktır. Personel sayısı, biri merkez yönetmeni olmak üzere hizmet sunumu kapasitesine göre tespit edilecektir. 101 SGK hizmet merkezleri BiLTOM ile sürekli bağlantılı olacak ve sigortaııların başvuru, talep ve sorularının eşzamanlı olarak merkeze iletilmesini sağlayacaktır. Bu merkezler, BiLTOM tarafından sigortalı bazlı tespit edilen kontrol süreçlerini de yerine getirmekle sorumlu olacaklardır. Kontrol sürecine ilişkin tespitler elektronik ortamda iletilecektir. SGK hizmet merkezleri tahsilat ve ödeme işlemleri gerçekleştirmeyecek, bu hizmetler bankalar aracılığıyla sağlanacaktır. Daha çok vatandaşların taleplerini hızlı sonuçlandırma, bilgi toplama, derleme, kayıt ve iletişim merkezleri olarak çalışmalarına öncelik verilecektir. Bütün veriler tek merkezde toplanacağı ve ilçe hizmet merkezleri daha çok yüz yüze iletişim ve fiziki yakınlık kurmak ve yerinde denetim sağlamak amaçlı kullanılacağı için, sorunlar en hızlı şekilde çözülecek ve suisti". maller önlenebilecektir. Hizmet merkezlerinin temel amacı tek merkezden bağlantı ve iletişim kurulamayan durumlarda, sosyal koruma hizmetlerinin erişimine destek vermektir. Vatandaş ile yüz yüze iletişim, özellikle ağır hasta ve özürlüler ile ilişkilerin takibi ve gerektiği zamanlarda yerel bilgi sağlama görevleri bu merkezlerce üstlenilecektir. Hizmet merkezleri, kendi bünyelerinde veri saklama yapmayacaklar, BiLTOM ile sürekli bağlantı halinde bulunacaklar ve bütün faaliyetlerini sayısal veri özelliğinde sisteme veri olarak ekleyeceklerdir. KUTU 3: "Tek Nokta Hizmet" Yaklaşımı "Tek nokta hizmet" yaklaşımının altında yatan fikir, normalde birçok değişik kurum tarafından verilen hizmetlerin aynı yerden yapılarak koordinasyonunun kolaylıkla sağlanmasıdır. Böylelikle hizmetler daha etkili ve ulaşılabilir hale getirilerek yararlanan insanlar için daha kolay kullanılabilen bir sistemin oluşturulması amaçlanmaktadır. Dünyanın birçok ülkesinde bu yaklaşımı benimsemiş sosyal sigorta ve yardım programları ve devlet hizmetleri bulunmaktadır. Verilen hizmetlerin merkezleştirilmesi değişik şekillerde yapılabilmektedir. Bunlardan en yaygını değişik hizmet ve programların "tek nokta hizmet merkezi" denilen ortak mekanlarda kullanıcılara sunulmasıdır. Böylelikle kullanıcılar birçok farklı hizmete tek noktadan ulaşabilmekte, programlar arasındaki bilgi alışverişinin artması ile yararlananlara özel problemlere ve özel durumlara uygun kişileştirilmiş servislerin verilmesi sağlanabilmektedir. Bütün bunların yanı sıra, bireylerin değişik programlara yönlendirilmeleri hem yararlanan bireyler hem de katılan programlar için zaman ve kaynakların kullanımı açısından daha etkin bir şekilde yapılabilmektedir. 102 KUTU 3 (Devamı) Amerika Birleşik Devletleri'nde hem federal devlet seviyesinde hem de eyaletler seviyesinde "tek nokta hizmet merkezleri" çerçevesinde oluşturulmuş programlar uygulanmaktadır. Bu programlardan en yaygını, Çalışma Bakanlığı tarafından başlatılmış olan "iş Bulma ve Eğitim Müdürlüğü Tek Nokta Hizmet" programıdır. Bu programın amacı bireylere iş bulma ve meslek eğitimi alma konularında değişik kurumlar tarafından verilen hizmetlerin bir çatı altında toplanmasıdır. Genelolarak sosyal yardımlara muhtaç kişilerin kullanmaya ihtiyaç duyabilecekleri bütün hizmetlerin bir noktadan verilebilmesini hedefleyen birçok başka program Kanada ve irlanda gibi ülkelerde de mevcuttur. "Tek nokta hizmet" anlayışının uygulanma alanlarından bir başkası ise, "sanal merkezlerin" oluşturulmasıyla, birçok hizmetin ve bilginin kullanıcılara değişik iletişim kanallarıyla tek bir noktadan verilmesidir. Bu tür yaklaşımlara örnek olarak Türkiye'de yeni başlatılan e-devlet uygulaması ve Amerika Birleşik Devletleri'nde kullanılan FirstGov.gov web portalı sayılabilir. Tamamıyla vatandaş odaklı olan bu programların amaçları, bütün devlet hizmetlerinin tek bir noktadan vatandaşlara daha hızlı ve kaliteli bir şekilde ulaştırılmasını ve hizmetlerin bireylerin istediği yer ve zamanlarda verilebilmesini sağlamaktır. e-devlet gibi uygulamalarda ortaya çıkan önemli konulardan biri, kurumların ayrı ve beraber olarak verdikleri hizmetlerde uyurnun sağlanmasıdır. Özellikle kullanılan teknolojilerin ve verilerin uyumlu hale getirilmesi, bilginin paylaşımı ve değişimi için büyük önem taşımaktadır. Bu sistemlerin en önemli getirileri altyapı ve işletme maliyetlerinin azalması, bireylere verilen hizmetlerin kalitesinin artması ile kullanıcı memnuniyetinin artması, birçok değişik program tarafından kullanılan ortak bilgilerin tek bir merkezde saklanması ile kaynak israfının önlenmesi ve bireylerin birçok değişik kurumu dolaşmaIarı ve aynı bilgilerin birçok kez verilmesi gibi zaman ve kaynak israfına yol açan uygulamaların kaldırılması olarak sayılabilir. "Tek nokta hizmet" anlayışının uygulanmasında ortaya çıkacak bazı potansiyel problemler de bulunmaktadır. Bunlar değişik kurumların farklı çalışma kültürlerine ve fon akışlarına sahip olmalarından, hizmetlerinden yararlanan bireylerin farklı beklentiler içinde olmalarından; ve her bir kurum çalışanının farklı hak ve ödüllendirme kıstasları altında çalışmalarından kaynaklanan problemlerdir. Ayrıca, tek-nokta hizmet sisteminin zorunlu kıldığı özelliklere sahip personelin bulunmasında ve eğitimlerinin sağlanmasında karşılaşılabilecek sorunlar, değişik kurumların işleyişlerinin bir parçası haline gelmiş resmi ve gayri resmi uygulamaların bu yeni sistemde nasıl uygulanacağı ile ilgili konular ve lojistik sorunlarla da karşılaşılmaktadır. 103 6.1.2.BilTOM'a Geçiş: Ana Modüller Sosyal Güvenlik Bilgi Sistemleri-KPS (Kimlik Paylaşım Sistemi - MERNiS) Entegrasyonunun Gerçekleştirilmesi Yeni sosyal güvenlik sisteminin hayata geçirilmesinde en önemli adım, T. C. Kimlik Numaralarının mevcut sosyal güvenlik veritabaniarında ortak kayıt tanımlayıcı olarak kullanılmasıdır. Mevcut sosyal güvenlik bilgi sistemleri, kimlik bilgilerinin doğrulanması ve güncelliğinin takibi amacı ile MERNis tarafından sunulan KPS'yi kulla- nacaktır. Sosyal Güvenlik Bilgi Sistemi Elektronik Dökümantasyon ve Form Sisteminin Kurulması Sosyal güvenlik bilgi sistemine giren tüm form ve dökümanların ayrıca bir elektronik dökümantasyon sisteminde saklanması, bu bilgilere daha ilk başlardan elektronik ortamda sahip olmayı sağlayacaktır. Sosyal Güvenlik Bilgi Sistemi Bilgi Güvenlik Altyapısının Kurulması Sosyal Güvenlik Bilgi Sistemi ulusal düzeyde ve üç temel bilgi üretmekte ve depolamaktadır; kişi bazlı sağlık verileri, kimlik verileri ve finansal veriler. Stratejik öneme sahip bu verilerin güvenliğinin en üst düzeyde sağlanması zorunludur, Bu doğrultuda, sosyal güvenlik sisteminin hayata geçirilmesinin ilk aşamalarından itibaren veri güvenliği strateji ve yöntemleri uygulanacaktır. Mevcut Sosyal Güvenlik Bilgi Sistemleri, ilçe Sosyal Güvenlik Hizmet Merkezleri, Yeni Sosyal Güvenlik Bilgi Sistemleri, Diğer Kamu Bilgi Sistemleri, Bankalar ve ilgili Diğer Bilgi Sistemleri Arasındaki iletişimi Sağlayacak SGK-Net iletişim Altyapısının Kurulması ve Yönetilmesi Yeni kurulacak olan Sosyal Güvenlik Sistemi tek/kapalı, dev bir bilgi sistemi olmayıp diğer bilgi sistemleri ile sürekli iletişim halinde bir bilgi sistemleri bütünü olacaktır. Bu çok bileşenli yapıyı yönetebilmek için tüm sosyal güvenlik sisteminin belkemiği 104 olacak, uygulama seviyesinde bir iletişim ağı olan SGK-NET (Sosyal Güvenlik Kurumları-Net) kurulacaktır. SGK-NET üstünden sosyal güvenlik bilgi sistemi, sağlık hizmet sunucuları bilgi sistemleri, bankalar, vergi bilgi sistemi, ilçe sosyal güvenlik hizmet merkezleri, eski sosyal güvenlik bilgi sistemleri vs. iletişim kuracaktır. Mevcut Bilgi Sistemlerinden Yeni Sosyal Güvenlik Bilgi Sistemine Geçişin Tasarlanması ve Uygulanması Eski sistemden yeni sisteme geçiş iki ana evrede gerçekleşecektir; i) 1 Ocak 2006 da kanunların devreye girmesine kadar olan süredeki dönüşüm, ii) Kanunlar devreye girdikten sonraki dönemde yeni sistemin kademeli olarak kurulması. ilk dönem boyunca, yeni Sosyal Güvenlik Kanunlarının yürürlüğe girmesi ile birlikte özellikle sağlık hizmeti alımlarında problem yaşanmaması ve geçişin sorunsuz olması için gerekli ayrıntılı planlama ve bilgi sistemi değişiklikleri yapılacaktır. Kanunlar yürürlüğe girdikten sonraki ikinci dönemde Sosyal Güvenlik Sisteminin yeni bileşenleri, belli bir plan dahilinde uygulamaya alınacaktır. ilçe Sosyal Güvenlik Hizmet Merkezlerinin Tasarlanması ve Uygulanması Sosyal Güvenlik Reformunun ana temalarından biri olan sosyal güvenlik hizmetinin yaygınlaştırılması ve kullanımın hizmetlerinin sunumunda kolaylaştırılması doğrultusunda, sosyal güvenlik küçük bir banka şubesi gibi çalışacak ilçe sosyal güven- lik hizmet merkezlerinin kurulması yaklaşımı benimsenmiştir. Yerel Sosyal Güvenlik Hizmet Merkezleri, vatandaşın tüm başvuru ve takip işlemlerini tek muhatapla ve kendisine bir banka şubesi mesafesinde yürütebileceği tek nokta hizmet merkezi felsefesi (one-stop-shop approach) çerçevesinde oluşturulacaktır. Sosyal Güvenlik Hizmet merkezleri, SGK'nın yerel dağıtım ağını oluşturması bakımından operasyonel yapının ana bileşenidir. Sosyal Güvenlik Kurumu Aktüeryal Analiz ve Politika Geliştirme Kapasitesi için Gerekli Bilgi Sistemleri Altyapısının Oluşturulması Sosyal Güvenlik Reformunun ana amaçlarından biri olan bilgiye dayalı politikalar ile sosyal güvenlik sisteminin yönetilmesi için oluşturulacak bilgi sistemi alt yapısı, 105 operasyonel yapının üstüne kurulacak bir veri ambarı ve bunun üstünde yer alacak veri madenciliği ve analizi uygulamalarından oluşacaktır. Veriden bilgi üretilmesinde ve bu bilginin uzmanların deneyimleri ile birleştirilerek anlamlı analizler üretilmesinde klasik istatistik yöntemlerden en son yapay zeka uygulamalarına kadar bir çok yöntemden gerektiği şekilde, kademeli olarak yararlanılması öngörülmektedir. 6.2. Kurumsal Dönüşüm Sürecinde Yapılacak Çalışmalar Yeni kurumsal yapı için 3 yıllık bir geçiş dönemi öngörülmektedir. Geçiş dönemine ilişkin sürdürülecek çalışmalar dört ana konu üzerine odaklanmaktadır. 1. Reforma ilişkin mevzuatın oluşum süreci. 2. Mevcut sosyal koruma kurumlarının faaliyetlerinin reform süreci tamamlanıncaya kadar devamlılığının ve reform sürecini takiben tüm iş ve işlemlerin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yürütülmesinin sağlanmasına ilişkin çalışmalar. 3. Yeni kurumsal yapı ve kadroların oluşturulması çalışması. Mevcut sosyal güvenlik kurumlarının personel profilinin tayini ve yeni yapıyla bütünleştirilmesi çalış- ması. 4. Teknik altyapıya ilişkin çalışmalar. Bu çalışmaların en kritik aşaması her şeyden önce mevcut bilişim teknolojileri ve operasyon sistemlerinin birbirleri ile uyumlarının sağlanması, kişisel bilgilerin dijitalortama dir. 106 aktarılması ve birleştirilmesi- Şekil 3: Reform Takvimi SıısyalGjlveıılik ve Primsiz Ödemeler KanunlanDıD yürürlüğe girmesi Kurumsal entegrasyonun başlaması Tam otomasyona geçış Sosyal GüvenUk Hızmet Merkezlerinin oluştnrulması 6.2.1. Temel Çalışmalar 1. T. C. Kimlik Numaralarının SSK, BK ve ES siqortahlan için eşleştirilmesi işlemlerinin tamamlanması, 2. Mevcut sosyal güvenlik kurumları aktif ve pasif sigortaıılarının kimlik bilgilerinin elektronik işleme hazır hale getirilmesi, 3. Mevcut sosyal güvenlik kurumlarının dönüşüm planlarının hazırlanması ve BilTOM'a geçişin tasarlanması, 4. Sosyal güvenlik sisteminin iş modelleri ve detaylı analizinin yapılması ve sistem ihtiyaçlarının belirlenmesi, 5. Kanun taslaklarının yasalaşması, 6. Kanunların uygulanması için gereken yönetmelik ve mevzuatın hazırlanması, 107 7. SGK-NET in kurulması ve KPS entegrasyon çalışmalarına başlanması, 8. Mevcut Bilgi Sistemlerinden BiLTOM'a geçişin başlatılması, 9. Aktüeryal analiz ve politika geliştirmek için gereklialtyapının oluşturulması, 10. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu ile Sosyal Hizmetler ve.Çocuk Esirgeme Kurumunun veri tabanıarının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kullanılması, 11. Yeni Sosyal Güvenlik Kurumunun kurumsal altyapısının oluşturulması ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının Bilgi Teknolojileri ve Operasyon Merkezinin (BiLTOM) kurulmasına yönelik çalışmaların başlatılması, 12. Mevcut sosyal güvenlik kurumlarının personel profilinin tayini ve yeni yapıya adaptasyonu için çalışmaların başlatılması, 13. Aktif ve pasif sigortalı bazlı merkezi veri tabanı kayıt işlemlerinin tamamlanması ve üç sosyal güvenlik kuruluşunun elektronik kayıtlarının nihai konsolidasyon kurallarına göre birleştirilmesi, 14. Yeni sosyal güvenlik sistemi kapsamında sunulan hizmetlerin tam otomasyona geçişi için tasarım ve pilot uygulamaların başlatılması, 15. Sosyal sigorta kurumlarının Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlanması ve geçiş döneminde belirlenen fonksiyonlarda faaliyetlerine devam etmesi, 16. Sosyal Güvenlik Kurumu personel politikalarına ilişkin çalışmaların tamamlanması, çekirdek kadronun oluşturulması, 17. Sosyal Güvenlik Kurumu Hizmet Merkezlerinin oluşumunun ve temel personel eğitiminin tamamlanması, 108 18. Bilgi Teknolojileri ve Operasyon Merkezinin tam kapasite kullanıma hazır hale getirilmesi ve deneme sürecinin tamamlanması, 19. Pilot Sosyal Güvenlik Kurumu Hizmet Merkezinin aktif bir şekilde temel hizmet sunumuna başlaması, 20. Sosyal Güvenlik Kurumunun SGK merkez ve il teşkilatlarında görev yapacak tüm kalıcı kadroların oluşumu, 21. Sosyal Güvenlik Kurumu Hizmet Merkezlerinin kadrolarının temel eğitimlerinin tamamlanması, 22. Sosyal Güvenlik Kurumu kurumsal yapılanma sürecinin tamamlanması ve kalıcı kurumsal yapının oluşturulması, 23. Her ilçede Sosyal Güvenlik Kurumu Hizmet Merkezi oluşumunun tamamlan- ması, temel hizmet sunumuna başlaması, 24. Tüm ülkede Sosyal Güvenlik Kurumu Hizmet Merkezlerinin hizmet sunumuna başlaması, 25. Arşiv sorunlarının tamamen çözülmesi, bütün eski kayıtların ve kağıt tabanlı verilerin tamamen elektronik ortama taşınarak BiLTOM standartlarına uygun hale getirilmesi, 26. BiLTOM uygulamalarının analitik bazda geliştirilmesine yönelik çalışmalara de- vam edilmesi ve bütün kamu kaynaklı veri tabanıarı ile uyum sağlanabilmesine yönelik çalışmaların sürmesi. 109 TABLO 18: 1. Geçiş Döneminde Sürdürülecek Çalışmalara ilişkin Taslak Takvim TC kiınlik nuınaralanmn taınaınlanznası 2. Mevcut sosyal güvenlik SSK. DK ve ES sigortalılan kurumlan elektronik i Ieme hazır hale eeeıeümeeı . Mevcut Sosyal Güvenlik Kunun.larının BİLTOM'a ırecisin tasar1arunası. 4. Sosyal güvenlik sisteminin için eşleştirilınesi aktif ve pasif sigortalılarının iş ınodelleri döntişilin ve detaylı planlannın analizinin işlenılerinin hazırlanınası X x yapılınası Kanunların 7. 8. SGK-NET in kurulnıası ve I<PS ente as on alı Mevcut Bilıri Sisterlerinden BİLTOM'a . in b 9. Aktüerya! geliştirmek X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X için gereken yönet:ınelik ve :mevzuabn ha:arlanınası. analiz ve politika X X X ve sastem X 6. X X v ihtivadarının belirlenınesi 5. Kanun taslaklarının vasaıasması uygulannı.ası X X X X klınlik bilgilerinin anna başlanznası atılınası için gerekli altyapının oluşturulınası 10. Sosyal Yardıınlaşına ve Teşvik Fonu ile Sosyal Hizınetler ve Çocuk Kuruı:nunun veri tabanl.aruun Soonral criivenlik Kurun:ıu tarafından kullanılınası 11. Yeni Sosyal Güvenlik Kun.ununun kuruınsa.l altyapısının oluşturulınası ~=~~=~ C~l=:~bası:~aı:~knoıojilerl ve Operasyon X X X X X X X X X X XX Esirgenu ve Sosy Merkezinlı 12. Mevcut sosyal güvenlik kurunılannın personel profilinin tayini ve yeni yapıy adaeeesvorru ıcırı ••alı~ ••I•••.• n b •••• lab.lınası.. 13. Aktif ve pasif sigortalı bazlı ınerkezi veri tabanı kayıt i~leınlerinin taıneun.larun.ası v üç sosyal güvenlik kuruluşunun elektronik kayıtlarının nihai konsolidasyon kuralların X X X X X X X X X X X X X X X X X xxxxxxxx öre birlestirilnıesi. xxxxxxxxxxxxxxxxx 15. Sosyal sigorta kurumlarının Sosyal Güvenlik Kuruınuna baıJ,anınası ve geçı döneıninde belirlenen fonksi .••. onlarda faali .••. etlerine devam etmesı. 16. Sosyal Güvenlik Kuruınu personel politikalarına ilişkin çalışınaların eamarrdanrnaeı, x X XX X X X X X X X XX X X X X X X X X xxxxxxxxx cekirdek kadronun olusturulrnası. 17. Sosyal Güvenlik Kurumu l-fizrnet Merkezlerinin oluşuınunun eVitiınlırin taınaınlanınası. 18. Bilgi Teknolojileri ve Operasyon Merkezinin tam 2etirilınesi. Deneıne sürecinin taınaınlanınası 19. Pilot Sosyal Güvenlik Kuruznu Hizınet Merkezinin ve teınel persone xxxxxxxxxxxx kapasite kullanıına hazır hal xxxxxx aktif bir şekilde temel hizrne x X X X X X sunUnluna baslaınası. 20. Sosyal Güvenlik Kunununun SGK merkez ve il teşkilatlarında görev yapacak tiiı:r teInel ei9-tiınlerinir xxxxxxxx kalıcı kadroların OIU~1Tnu. 21. Sosyal Güvenlik Kurunı.u l-fizınet Merkezlerinin taınaınlanması. 22. Sosyal Güvenlik kuru:msal kadrolannııı. xxxxxxxxxxxx Kurutt\u kurumsal vao:ının oluşturulınası. 23. Her ilçede Sosyal Güvenlik yapılanma sürecinin taınaınlanınası ve kah XXXXXX Kurumu temel h:izı:net sunUnluna bestaması. 24. Tüın ülkede Sosyal Güvenlik Hizmet Merkerl oluşuınunun taınaınlannı.as xxxxxxxxxxxx Kurumu Hizmet Merkezlerinin hizmet sununnııu baslaınası. 25. Arşiv sorunlannııı. taınaınen çöziilınesi. Bütün eski kayıtların ve kağıt tabanI: verilerin taInaı:n.en elektronik ortaı:na taşınarak BİLTOM standartlarına uygun hal ••.••• tirilın.esİ 26. BİLTOM uygclaınalarının analitik bazda geli~tiriıınesine yönelik çalışınalara devaın edilınesi. Bütün kan'ıu kaynaklı veri tabanlan ile uyunı. satIanabilınesine yönelik lcalısın.aların 5Ürınesi .,J .• xxxxxxx xxxxxxxxxx xxxxxxxxxx •• • • • IKINCI KITAP " SOSYAL SIGORT"ALAR '-' VE GENEL SAGLIK SIGORTASı KANUN TASARısı " . 7. SOSYAL SIGORTALAR VE. GENEL SAGLIK '\"J SIGORTASı .. KANUN . TASARısı OZETI Bu bölümde yeni Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı'na ilişkin özet bilgiler yer almaktadır. 7.1. Emeklilik Sisteminin Temel Özellikleri Emeklilik Yaşı • 2035 yılına kadar emeklilik yaşı değişmemektedir. • 2036 yılından itibaren emeklilik yaşlarında hayatta kalma beklentisindeki artışa paralel, kademeli bir artış gerçekleşecektir. Emeklilikten Yararlanma Koşulları Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ilk defa sigorta/t olacaklar için; • Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşın doldurulması ve, • En az 25 yıl (9000 gün) prim ödenmiş olması öngörü imekted ir. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilkdefa sigorta/t olup, 9000gün prim ödeyemeyenler, yaşlılık aylığı için gerekli olan minimum yaş hadlerine 3 yaş daha ekIenrnek ve 5400 gün prim ödemek suretiyle de yaşlılık aylığına hak kazanabilecektir. 113 Sakat Sigortalılar • Yaş koşuluna tabi olmaksızın sakatlık derecelerine göre daha kısa sürede emekli olabileceklerdir. Aylık veya Gelirlere Esas Kazanç • Tüm çalışma sürelerindeki kazançlarının ortalamasına göre belirlenecektir. Aylık Bağlama Oranı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten • 2016 yılına kadar yıllık % 2.5, • 2016 yılından itibaren olarak uygulanması itibaren çalışılan her yıl için, yıllık % 2 öngörülmektedir. Maluııük. Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları için Prim Oranı • % 20 Sigortalı payı: % 9, işveren payı: % 11 Uzun vadeli sigorta kollarına Devletin prim katkısı: % 5 • Kısa vadeli sigorta kolları için prim oranı; % 1-% 6,5 arasındadır ren öder. • Kendi nam ve hesabına çalışanlar 114 için üst sınır % 6'dır. ve tamamını işve- isteğe Bağlı Sigorta Prim Oranları 20 • % • Prime esas kazanç taban ve tavanı arasında kalmak kaydıyla sigortalılar ta- rafından belirlenecek tutar üzerinden hesaplanacaktır. isteğe bağlı sigortalı olabilmek için Genel Sağlık Sigortası priminin de ödenmesi gerekecektir. Prime Esas Kazanç Bütün ücret ve aylıklar, zam ve tazminatlar prime tabidir. istisnası: • Sosyal yardım mahiyetinde bazı ödemeler Prime esas kazanç tebenı: yürürlükteki asgari ücretin brüt tutarı. Prime esas kazanç tevenı: tabanın 6.5 katıdır. Sigortalı ların Borçlanabilecekleri Sü reler • Ücretsiz analık süreleri, • Kısmi çalışma durumunda çalışamadıkları süreler, • Askerlik süresi, • Aylıksız izin süreleri (kamu görevlisi olanlar için), • Avukatlık staj süreleri, 115 i • Grev veya lokavtta geçen süreler, • Herhangi bir suçtan ~utuklanan veya göz altına alınıp, bu suçtan dolayı beraat ! edenlerin bu süreleri, i i • Sadece yurtdışmdayken çalışılmış olan süreler, borçlanılabilecektir. i i I. . Zorunlu Sigortalı Sayılıpayanlar Isteğe Bağlı Sigortadan Yararlanabilecekler i i • Tarım işlerinde süreksiz olarak çalışanlardan, • Tarımda kendi nam v~ hesabına çalışanlardan, i i • Gelir vergisinden mUff olup esnaf ve sanatkar siciliyle birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşlarına ~ayıt olanlardan, • Ev hizmetlerinde çaıış~nlardan, i aylık kazançları prime esrs asgari aylık kazancın altında olanlar i iş Kazası ve Meslek Haftalığl Kapsamı i • • i i lşverence sağlanmış tpplu taşıma aracı koşulu aranmaksızın, sigortalının işyerine gidiş ve geliş halin~ de kapsayacak şekilde genişletilmektedir. • Kendi nam ve hesabırta çalışanlar da iş kazası ve meslek hastalığı sigortası kapı samına alınmıştır. • Kamu görevlilerinin g~rev malullükleri bazı istisnalar dışında iş kazası sigorta kolunun kapsamında de~erlendirilecektir. 116 Geçici iş Göremezlik Ödeneği • • Kendi nam ve hesabına çalışanlara Kendi nam ve hesabına mezlik ödeneği çalışanlara ve kamu görevlilerine yatarak de verilecektir. tedavi oldukları süreler için iş göre- ödenecektir. Malullük Sigortası • • Çalışma gücünün 2/3'ünü veya, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün % 66'sını kay- beden sigortalılar. Malullük Aylığının Minimum Düzeyi • En az 10 yıl (3600 gün) prim ödemek • Aylık bağlama • 9000 günün yararlanabilecektir. oranı en az 9000 gün prim ödenmiş altında hesaplanacaktı koşuluyla prim ödemişken ölenler gibi hesaplanacaktır. için de 9000 gün prim ödenmiş gibi r. Yaşlılık Aylığı Almakta iken Tekrar Sigortalı Bir işte Çalışmaya Başlayanlar • % 33 oranında sosyal güvenlik destek primi ödemek suretiyle aylıkları kesilmek- sizin çalışabileceklerdir. Ölüm Aylığı • En az 5 yıl (1800 gün) prim ödemiş sigortaııların ölümü halinde hak sahiplerine aylık bağlanacaktır. • 9000 günün altında hesaplanacaktı prim ödemişken ölenler için de 9000 gün prim ödenmiş gibi r. 117 Çocuklara Bağlanacak Ölüm Aylığı Evli olmayan kız çocuklara. • Yaş sınırı olmaksızın, sigortalı olarak çalışmamaları veya kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almamaları koşuluyla Erkek çocuklara, • 18 yaşına, orta öğrenim yapmaları halinde 20 yaşına, yüksek öğrenim görmeleri durumunda 25 yaşına kadar ölüm aylığı bağlanacaktır. Emzirme Yardımı • Kadın siqortalılara, • Sigortalı erkeğe sigortalı olmayan karısının, doğum yapması halinde, 6 ay süreyle, brüt asgari ücretin t/ô's: miktarında emzirme yardımı verilecektir. Evlenme Yardımı • iş kazası ve meslek hastalığı ya da, • Ölüm sigortasından aylık almakta olan eş ve çocuklardan evlenenlere bir defa olmak üzere aylık veya gelirlerinin bir yıllık tutarı olarak verilecektir. 118 Cenaze Yardımı • Ölen sigortalının ailesine brüt asgari ücretin üç katı tutarında verilecektir. Sandık iştirakçileri (Banka veya sigorta şirketlerinin çalışanlarının tabi olduğu 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun geçici 20 nci maddesi) • Bu kapsamda faaliyet gösteren banka, sigorta şirketi veya odaların çalışanlarının tabi olduğu sosyal güvenlik sandıklarının iştirakçileri ve hak sahipleri Emeklilik Sigortası kapsamına alınacaktır. Fiili Hizmet Zammı • Bazı ağır veya tehlikeli işlerde çalışan siqortalılann bu işlerde geçirdikleri her yıl için çalışma sürelerine ayrıca 90 gün ile 180 gün arasında ki süre ilave edilecektir. • Fiili hizmet zammı karşılığında uzun vadeli sigorta kolları primi de zamlı sürenin oran i kadar artı rılarak alı nacaktı r. itibari Hizmet Süreleri • Kamu idarelerinde kanunda sayılan işlerde, dalgıç, pilot, deniz altıcı gibi görevlerde çalışanlara fiili hizmet zammından ayrı olarak ilaveten itibari hizmet süreleri veri lecekti r. ilave verilen sürenin karşılığı bunları çalıştıran kamu kurumlarından tahsil edilecektir. Asgari işçilik Oranı • Kurumca; inşaat işleri ile kamu idarelerince yürütülen ihaleli işlerin yanısıra, Bakanlar Kurulunca belirlenen işler için, yapılan işin niteliği, kapsamı, kapasitesi, kullanılan teknoloji gibi hususlar dikkate alınarak tespit edilecektir. 119 Tescil Kolaylığı • Kendi nam ve hesabına çalışanların, mesleki faaliyette bulunmak için meslek odalarına, vergi dairelerine müracaatlarında otomasyon sistemi vasıtasıyla aynı anda sigorta tescillerinin de yapılabilmesi sağlanacaktır. Diğer Kurumlarla Otomasyon • Kamu kurum ve kuruluşları, bankalar, belediyeler gibi kurum ve kuruluşların yaptıkları işlemler nedeniyle sigortalı olmaları gerekenlerin sigortalılık durumlarını Kurumun veri tabanından araştırması sağlanacak, sigortasız olduğu anlaşılanlar Kuruma bildirilecektir. Sigorta Sicil Numarası • T. C. Kimlik Numarası kullanılacaktır. 7.2. Genel Sağlık Sigortasının Temel Özellikleri GSS Kapsamındaki Kişiler • Tüm vatandaşlar GSS kapsamına alınmaktadır. istisna/ar: • Vatani görevini yapan er ve erbaşlar (tedavi giderleri genel bütçeden karşılanacaktır), • Türkiye'de ikamet eden yabancı ülke vatandaşlarından kendi ülkesinde sosyal sigortası olanlar kapsam dışındadır. 120 Çocuklara 18 Yaşına Kadar Özel Haklar Verilmektedir • Bütün çocuklar, doğar doğmaz GSS kapsamına alınmaktadır. • Anne ya da babası prim ödeme ya da diğer yükümlülüklerini yerine getirmese de, 18 yaşını tamamlayana kadar bütün çocuklar sağlık yardımlarından yararIanmaya devam edecektir. GSS Kapsamında Sağlık Hizmeti Bir Haktır • Sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanmak vatandaşlar için bir haktır. Kişilere sunulacak sağlık hizmetleri ve diğer haklar ile kişilerden alınan primlerin tutarı arasında ilişki kurulamayacağı ilkesi yasayla güvenceye alınmıştır. • GSS Kurumu için ise bu hizmet ve hakları sağlamak bir yükümlülük olarak tanımlanmıştır. GSS'ye Katılım Zorunludur • Toplumun bireyleri arasında; çok kazanan ile az kazanan, sağlıklı olan ile hasta olan, genç ile yaşlı, bekar ile evli, çalışan ile emekli arasında sosyal bir dayanışma ortamı yaratılacaktır. • isteyenlerin özel sağlık sigortası yaptırmaları na engel bir düzenleme getirilmemektedir. Sevk Zinciri Esastır • iş kazası, meslek hastalığı ve acil haller dışında, aile hekiminden sevk alınmaksızın yapılan başvurulara ilişkin giderlerin tamamı ödenmeyecektir. • Sevk zincirine uyulması halinde kişilerin istediği kamu veya özel hekim ve sağlık tesislerini seçme hakkı bulunmaktadır. 121 • Sevk zincirine uyulmaksızın sağlık hizmet sunucularına başvuran kişilere ödenecek tutarın % 7ü'j ödenmektedir. GSS'nin Kapsadığı Sağlık Hizmetleri • Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri, • Hastalık sebebiyle ayakta veya yatarak tedavi, laboratuar tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri ve acil sağlık hizmetleri, • Analık sebebiyle ayakta veya yatarak tedavi, laboratuar tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, rahim tahliyesi, tıbbi sterilizasyon ve acil sağlık hizmetleri, • 15 yaşına kadar; ağız ve diş muayenesi, laboratuar tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri ve acil sağlık hizmetleri, • Yukarıdaki sayılan sağlık hizmetleriyle ilgili teşhis ve tedavileri için gerekli olabilecek kan ve kan ürünleri, aşı, ilaç, ortez, protez, tıbbi araç ve gereç, iyileştirici nitelikteki tıbbi malzemelerin sağlanması, takılması, garanti süresi sonrası bakımı, onarılması ve yenilenmesi hizmetleri kapsama alınmıştır. 15 yaşından sonra ise, diş eti hesielıklennın tedavisi, travmaya ve onkotojlk tedaviye bağlt ağız ve diş hesielıklerırnn tedavisi ve bunlara bağit protez uygulamalan ile acil ağız ve diş sağlığı hizmet/eri ve 60 yaş üzerindekilere diş protezleri sağlanmaya devam edilecektir. Kapsam Dışı Sağlık Hizmetleri • Tıbbi gereklilik dışında estetik amaçlı yapılan tıbbi işlemler, iş kazası ve meslek hastalığı hariç, • Yardımcı üreme tekniklerine ilişkin tanı ve tedavi işlemleri, • Alternatif tıp uygulamaları. 122 Sağlık Hizmetlerinden Yararlanma Şartları • Tedavi için başvurulan tarihten önce, son bir yıl içinde 90 gün prim ödenmiş veya tahakkuk ettirilmiş olması, • Halen prim ödeme yükümlüsü olanlarda (şimdiki Bağ-Kur ile isteğe bağlı sigortaiıiar) başvurduğu tarihte prim borcunun bulunmaması, Prim ödeme veva prim borcu olmama şartma bağ" olmavan istisnalar: • 18 yaşın altında olan kişiler, • Tıbben başkasının bakımına muhtaç olan kişiler, • Acil haller, • Bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar, • Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri, • iş kazası ile meslek hastalığı halleri. Halen bu durum Bağ-Kur'da 240 gün olarak uygulanmaktadır. Ayrıca, kişileryukarıda sayılan istisnalara bakılmaksızın sağlık hizmetinden yararlanamamaktadır. Yurt Dışında Tedavi • işveren tarafından geçici olarak yurt dışında görevlendirilenlere acil hallerde sağlanacaktır. • işveren tarafından sürekli olarak yurt dışında görevlendirilenlere tüm sağlık hiz- metleri sağlanacaktır. 123 • Sağlık Bakanlığı ile birlikte belirlenen yurt içinde tedavinin mümkün olmadığı durumlarda, bütün sigortalılara yurt dışında tedavi olanağı sağlanacaktır. Ayrıca bu kişilerin yol parası, zaruri masraf ve refakatçi giderleri de karşılanacaktır. Yol Parası. Zaruri Masraf ve Refakatçi Giderleri • Hastanın il dışına sevk halinde yol parası, zaruri masraf ve refakatçi giderleri ödenir. Katılım Payı Alınması Ayaktan tedavide yapılan muayene, ilaçlar ve ortez, protez, iyileştirme araç ve gereçleri için ve yine ayaktan tedavide sağlanan diğer sağlık hizmetlerine yönelik belirli oranlarda katılım payı alınması öngörülürken, • iş kazası ile meslek hastalıkları halinde, • Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetlerinde, • Sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmek şartı ile Kurumca belirlenen kronik hastalıklarda kullanılan ilaçlarda, • Kontrol muayenelerinde, katılım payı alınmayacaktır. Sağlık Hizmetlerinin Karşılanacak Tutarlarının Belirlenmesi Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu tarafından belirlenecektir. Komisyon; • Sağlık Bakanlığından, 124 • Maliye Bakanlığından, • Hazine Müsteşarlığından, • Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığından, • Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğünden, birer temsilci olmak üzere 5 üyeden oluşacaktır. Komisyon aşağıdaki kurumlardan/birliklerden • Yüksek Öğretim Kurulu, • Türk Tabipleri Birliği, görüş almaya yetkilidir: • Türk Diş Hekimleri Birliği, • Türk Eczacıları Birliği, • Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, • Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği, • Tıpta Uzmanlık Dernekleri. Sağlık Hizmetlerinin Karşılanma Yöntemi • GSS sağlık hizmetini sözleşmelerle kamu ve özel sağlık hizmeti sunucularından satın alacaktır. GSS hiçbir şekilde hizmet sunumu yapmayacaktır. • Sözleşmeli kurumlar otelcilik hizmeti dışında hastalardan fark alamayacaktır. 125 • Sevk zincirine uygun olarak, sözleşmesiz sağlık hizmet sunucularına gitmeyi tercih eden siqortalılara, sözleşmeli yerlere ödenen tutarın % 70'ine kadarını GSS'den tahsil etme olanağı tanınmıştır. Prim oranları • GSS Prim oranı: % 12,5'tir. • Aktif çalışanlar için % O,5'i iş kazası ve meslek hastalığı primidir. • Çalışan Payı: % 5 • • işveren Payı: % 7,5 Emekliler: Prime ya da aylıklarından kesintiye tabi değildir. • Yeşil kartlılann primi devlet tarafından ödenecektir. • Bağ-Kur'da sağlık primi % 20'den % 12.5'e inmektedir. • Devlet memurlarından prim alınmaya başlanacaktır. • SSK için prim oranı aynıdır. 126 :;; 8. SOSYA SIGO L. VE. GENEL SA LIK SIGORTASı K TAS i Bi Ri Nci KISI M Amaç, Kapsam ve Tanımlar Amaç Madde 1- Bu Kanunun amacı, kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortası bakımından kişileri sosyal sigorta riskleri karşısında güvence altına almak; bu sigorta kollarından yararlanacak kişileri ve sağlanacak sosyal sigorta haklarını, bu haklardan yararlanma şartlarını, sosyal sigortaların finansman ve karşılanma yöntemlerini belirlemek; sosyal sigortaların işleyişi ile ilgili usul ve esasları düzenlemektir. Kapsam Madde 2- Bu Kanun, kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortasından yararlanacak kişileri, işverenleri, sağlık hizmeti sunucularını, ması bakımındangerçek sar. bu Kanunun uygulan- kişiler ile her türlü kamu ve özel hukuk tüzel kişilerini kap- Tanımlar Madde 3- Bu Kanunun uygulanmasında; a) Bakanlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını, b) Kurum: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığını, 127 c) Kısa vadeli sigorta kolları: iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortası kollarını, d) Uzun vadeli sigorta kolları: Malülfük, yaşlılık ve ölüm sigortası kollarını, e) Sigortalı: Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişileri, f) Hak sahibi: Sigortalının veya sürekli iş göremezlik geliri ile malullük veya yaşlılık aylığı almakta olanların ölümü halinde, gelir veya aylık bağlanmasına veya toptan ödeme yapılmasına hak kazanan eş, çocuk, ana ve babasını, g) Genel sağlık sigortası: Kişilerin sağlık riskleri nedeniyle oluşan harcamalarının karşılanmasını sağlayan sosyal sigortayı, h) Genel sağlık sigortalısı: Bu Kanuna göre genel sağlık sigortalısı sayılan ve genel sağlık sigortası bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişileri, Bakmakla yükümlü olunan kişi: Genel sağlık sigortalısının; i) 1) Sigortalı sayılmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık almayan eşini, 2) Sigortalı sayılmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık almayan çocuklarından; 18 yaşını, orta öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan çocukları ile yaşına bakılmaksızın bu Kanuna göre malulolduğu tespit edilen evli olmayan çocuklarını, 3) Sigortalı sayılmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık almayan ve geçiminin basını, 128 sigortalı tarafından sağlandığı Kurumca belirlenen ana ve ba- i) Muhtaç: Kriterleri Kurumca çıkarılacak yönetmelikte belirlenen ve bu kriterlere uygun olduğu tespit edilen kişileri, j) Hizmet akdi: 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanununun 313 üncü maddesi ile tanımlanan hizmet akdini veya 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı iş Kanununun 8 inci maddesinde tanımlanan iş sözleşmesini, k) Süreksiz iş: Özel sektöre ait tarım ve orman işlerinde nitelikleri bakımından en çok otuz iş günü süren işleri, i) Ücret: Kamu idareleri ile özel kuruluşlarda bir işverene tabi olarak çalışanların, bu çalışmalarının karşılığı olarak belirlenmiş saatlik, günlük, haftalık veya aylık olarak elde ettikleri kazançları, m) Asgarı ücret: 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı iş Kanununun 39 uncu maddesi gereğince 16 yaşından büyük işçiler için belirlenen bir aylık brüt ücreti, n) Net asgarı ücret: Asgarı ücretten vergi ve sosyal sigorta primleri kesildikten sonra kalan ücreti, o) Haftalık çalışma süresi: 4857 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinde belirtilen haftalık çalışma süresini, p) Takvim ayı: Ücretleri her ayın 15'inde ödenen sigortalılar için ayın 15'inden ertesi ayın 14'üne kadar geçen, diğer sigortalılar için ise ayın 1'i ile sonu arasında geçen ve otuz gün olarak değerlendirilen süreyi, r) Takvim yılı: Ücretleri her ayın 15'inde ödenen sigortalılar için 15 Ocak tarihinden ertesi yılın 14 Ocak tarihine kadar geçen, diğer sigortalılar için ise 1 Ocak ile 31 Aralık tarihleri arasında geçen ve 360 gün olarak değerlendirilen süreyi, s) Geçici iş göremezlik ödeneği: iş kazası, meslek hastalığı, hastalık veya analık halleri sonucu, hekim raporu ile istirahati belgelenen sigortalıya bu süre ile sınırlı olarak yapılan ödemeyi, 129 t) Gelir: Sigortalıya veya sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine, iş kazası veya meslek hastalığı halinde yapılan sürekli ödemeyi, u) Aylık: Sigortalıya veya hak sahiplerine malültük. yaşlılık ve ölüm sigortalarından yapılan sürekli ödemeyi, v) Ödeme dönemi: Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıkların ödeme tarihlerinin belirlendiği devreleri, y) Tarımsal faaliyet: Kendi mülkünde, ortaklık veya kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde veya kamuya mahsus mahallerde ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yoluyla yahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve su ürünleri elde edilmesini, bu ürünlerin yetiştiricileri tarafından işlenip değerlendirilmesini, z) muhafazasını ve pazarlanmasını, Kurum Sağlık Kurulu: iş kazası ve meslek hastalığı ile rnalüliyet hallerinde, Kurumca yetkili kılınan sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca düzenlenecek raporlardaki teşhis ve bu teşhise dayanak teşkil eden belgeleri incelemek suretiyle iş kazası, meslek hastalığı, rnalüliyet hallerini ve oranlarını belirlemeye yetkili hekimlerden oluşan kurulları, aa) Kamu idaresi: 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerinde belirtilen idare ve kurumlar ile bunların ödenmiş sermayesinin % 50'sinden fazlasına sahip oldukları ortaklıkları ve özel kanunları gereği personel kanunIarına tabi olarak personel çalıştıran diğer kurumları, bb) Sosyal güvenlik sözleşmesi: Türkiye'nin onayladığı ikili veya çok taraflı sosyal güvenlik sözleşmelerini ve bu sözleşmelerin uygulama hükümlerini düzenleyen anlaşmaları, cc) Sağlık hizmeti: Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere 87 nci madde gereği sağlanacak tıbbi ürün ve hizmetleri, 130 dd) Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmeti: Kişilerin hastalıktan korunması veya sağlıklı olma halinin sürdürülmesi amacıyla kişiye yönelik olarak verilen sağlık hizmetlerini, ee) Aile hekimi: Sağlık Bakanlığı tarafından aile hekimi olarak yetkilendirilen ve Kurum ile sözleşmeli hekimleri, ff) Sağlık hizmeti sunucusu: Sağlık hizmetini sunan veya üreten gerçek kişiler ile kamu ve özel hukuk tüzel kişilerini ve bunların tüzel kişiliği olmayan şubelerini, gg) Katılım payı: Sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için 93 üncü madde hükümlerine göre belirlenen ve genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olduğu kişiler tarafından ödenen tutarı, hh) Sığınmacı: içişleri Bakanlığı tarafından sığınmacıolarak ii) kabul edilen kişileri, Vatansız: içişleri Bakanlığı tarafından vatansız olarak kabul edilen kişileri, ifade eder. 131 i Ki Nci KISI M Kısa ve Uzun Vadeli Sigorta Hükümleri BiRiNCi BÖLÜM Sigortahlara ilişkin Hükümler Sigortah sayılanlar Madde 4- Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından; a) Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar, b) Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; 1) Esnaf ve sanatkarlar, 2) Ticarı kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar, 3) Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkar sicili ile birlikte kanunla kurulan meslek kuruluşlarına usulüne uygun olarak kayıtlı olanlar, 4) Anonim şirketlerin kurucu ortakları ve yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları, 5) Tarımsal faaliyette bulunanlar, c) Kamu idarelerinde; 133 1) Kadrolu olarak çalışanlar, 2) (a) ve (b) bentlerine göre sigortalı olmayı gerektirmeyecek şekilde sözleşmeli olarak çalışanlar ile, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86 ncı maddesi uyarınca açıktan vekil atananlar, sigortalı sayılırlar. Birinci fıkranın (a) bendi kapsamına giren sigortalılara ilişkin hükümler, işçi sendikalarının yönetim kurullarına seçilenler; bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları ile müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün güzel sanat kollarında çalışanlar; düşünür ve yazarlar; 2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanuna göre çalıştırılan koruma bekçileri ile 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununda belirtilen umumi kadınlar hakkında da uygulanır. Birinci fıkranın (c) bendi kapsamına giren sigortalılara ilişkin hükümler, kuruluş veya personel kanunları gereğince seçimle veya atama yoluyla göreve gelenler; Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, belediye başkanları, harp okulları ile fakülte ve yüksek okullarda Türk Silahlı Kuvvetleri hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken askeri öğrenci olanlar ile astsubay meslek yüksek okulları ve astsubay nasp edilmek üzere temel askerlik eğitimine tabi tutulan adaylar ile fakülte veya meslek yüksek okullarında kendi hesabına okuduktan i , sonra veya askerlik hizmetini müteakip muvazzaf subaylığa, astsubaylığa, uzman jandarmalığa veya uzman erbaşlığa geçirilenler hakkında da uygulanır. Bazı sigorta kollarının uygulanacağı haller Madde 5- Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından aşağıda sayılan kişiler hakkında uygulanacak sigorta kolları şunlardır: a) Ceza infaz kurumları ile tutukevieri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular hakkında kısa vadeli sigorta kolları uygulanır. Bunlar ayrıca isteğe bağlı sigortalı olabilirler. 134 b) 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde beceri eğitimi gören öğrenciler ile yüksek öğrenimieri sırasında zorunlu staja tabi tutulan öğrenciler, kısa vadeli sigorta kollarına tabi tutulur. c) Harp malülleri ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu veya asayiş ve güvenliğin sağlanması ile ilgili kanunlara göre vazife malOllüğü aylığı bağlanmış olanlardan bu Kanuna tabi çalışanlar hakkında aylıkları kesilmeksizin kısa vadeli sigorta kolları uygulanır. Ancak bunlar hakkında, uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmayı istemeleri halinde, bu isteklerini Kuruma bildirdikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren uzun vadeli sigorta kolları da uygulanır. d) Mütekabiliyet esasına dayalı olarak ikili sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülke uyruğunda olanlar hariç, yüksek öğretim kurumlarında çalıştırılan yabancı uyruklu öğretim elemanları ile Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda görevlendirilen yabancı uyruklu öğretmenler hakkında yalnızca kısa vadeli sigorta kolları uygulanır. Ancak bunlar hakkında, uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmayı istemeleri halinde, bu isteklerini Kuruma bildirdikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren uzun vadeli sigorta kolları da uygulanır. e) Sosyal güvenlik destek primine tabi olanlar hakkında kısa vadeli sigorta kolları uygulanır. Sigortalı sayılmayanlar Madde 6· Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kollarının uygulanmasında; a) işverenin işyerinde ücretsiz çalışan eşi, b) Aynı konutta birlikte yaşayan ve üçüncü derece dahil bu dereceye kadar hısımlar arasında ve aralarına dışardan başka kimse katılmaksızın yaşadıkları konut içinde yapılan işlerde çalışanlar, c) Ev hizmetlerinde süreksiz olarak çalışanlar ile ev hizmetlerinde hizmet akdi ile sürekli çalışmasına rağmen haftalık çalışma sürelerinin 4857 sayılı Kanunda be- 135 Iirtilen sürelerden alt sınırının d) Askerlik az olması nedeniyle otuz katından hizmetlerini aylık kazançları prime esas günlük kazanç az olanlar, er ve erbaş olarak yapmakta olanlar ile yedek subayokulu öğrencileri, e) Yabancı bir ülkede kurulu hesabına Türkiye'ye bi olduğunu f) herhangi bir iş için gönderilen belgeleyen lek veya sanat okullarında h) 18 yaşını doldurmamış i) Kamu idareleri ile yetkili nam ve ülkede sosyal sigortaya resmi makamların ve yüksek okullarda tarafından ta- tatbiki izniyle kurulan mahiyetteki mes- yapım ve üre- üzere, tarım işlerde çalışanlar çalışanlardan tarımsal bu faaliyete ilişkin faaliyette masraflar bulunan olan hasta veya malCıller, tanımlanan katından az olduğunu belgeleyenler, veya orman işlerinde kendi adına ve hesabına ve yıllık tarımsal düşüldükten bu Kanunda bir kişinin işlerinde ile tarımda masının, itibarıyla işe alıştırılmakta olanlar, hariç olmak akdiyle süreksiz Niteliği ve yabancı ve o kuruluş çalışan öğrenciler, g) Sağlık hizmet sunucuları i) tarafından kişiler, Resmı meslek ve sanat okulları tim işlerinde bir kuruluş sonra kalan prime esas günlük bir gün içinde yapabileceği hizmet bağımsız faaliyet gelirlerinden tutarın aylık kazanç alt sınırının işlerde yevmiyeli ortalaotuz olarak çalışanlar, j) Kendi nam ve hesabına natkar siciliyle rak kayıtlı düşüldükten birlikte olanlardan, kanunla aylık kurulu gelir vergisinden kazançlarından belgeleyenler, 4 üncü ve 5 inci maddelere göre sigortalı muaf olup esnaf ve sa- meslek kuruluşlarına bu faaliyetine sonra kalan tutarı prime esas günlük dan az olduğunu 136 çalışanlardan sayılmaz. usulüne ilişkin kazanç alt sınırının uygun olamasraflar otuz katın- (h) bendinin uygulanmasıyla ilgili olarak, bir meslek veya sanat okulunu bitirenlerden 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre mahkemece ergin kılınmak suretiyle öğrenimieriyle ilgili görevlerde çalışanlar hakkında 18 yaşın bitiriimiş olması şartı aranmaz. Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Sigortahhğın başlangıcı Madde 7· Sigorta hak ve yükümlülükleri, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ben- dine göre sigortalı sayılanlar için çalışmaya başladıkları tarihten; (b) bendine göre sigortalı sayılanlardan gelir vergisi mükellefi olanların gelir vergisi mükellefiyetinin başladığı tarihten; şirket ortaklarının şirket ortaklıklarının tescil edildiği tarihten; gelir vergisinden muaf olanların ise esnaf ve sanatkar sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olmaları gereken tarihten; tarımda kendi adına ve he- sabına bağımsız çalışanlar için çalışmaya başladıkları tarihten; köy ve mahalle muhtarları için seçildikleri tarihten; (c) bendine göre sigortalı sayılanlar için göreve başladıkları tarihten itibaren başlar. Sigortah bildirimi ve tescili Madde 8- Sigortalı bildirimi ve tescilinde aşağıdaki usul ve esaslara göre işlem yapılır: a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortaııları çalıştıracak işverenler, çalıştıracağı kişileri işe başlatmadan önce örneği Kurumca hazırlanacak sigortalı işe giriş bildirgesiyle Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Ancak, inşaat işyerlerinde işe başlatılacak kişiler için en geç işe başlatıldığı gün, yabancı ülkelerde sefer yapan ulaştırma araçlarına sefer esnasında alınarak çalıştırılanlar ile Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilen işyerlerinde işe alınan kişiler için işe giriş bildirgeleri işe başladıkları tarihten itibaren en geç bir ay içinde, kamu idarelerince yurt dışı görevde çalışmak üzere işe alınanların işe giriş bildirgelerinin üç ay içinde Kuruma bildirilmesi durumunda süresi içinde bildiril- miş sayılır. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalılar en geç otuz gün içinde, bunlardan kamu idarelerince yurt dışı görevde çalışmak 137 üzere işe alınan sigortalılar ise üç ay içinde çalışmaya başladıklarını Kuruma bildirirler. b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen kişiler, aynı bent kapsamında sigortalı olmalarını gerektirecek şekilde çalışmaya başladıkları tarihten itibaren onbeş gün içinde örneği Kurumca hazırlanacak sigortalı bildirim belgesiyle çalışmaya başladıklarını Kuruma bildirmekle yükümlüdür. ilgili kurum, kuruluş veya birlikler 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen kişiler için kendi mevzuatlarına göre kayıt veya tescili yaptıkları sırada örneği Kurumca hazırlanacak sigortalı tesciline ilişkin belgeyi düzenlemek ve kayıt veya tescil tarihini takip eden onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür. c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde sayılan kişileri çalıştıran kamu idareleri, bunları çalıştırmaya başladıkları tarihten itibaren onbeş gün içinde işe giriş bildirgesiyle bunların çalışmaya başladıklarını Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Sigortalıların tescil ve diğer işlemlerinde sigorta sicil numarası olarak T.C. Kimlik Numarası kullanılır. Kamu idareleri ve döner sermayeli kuruluşlar ile bankalar ve özel finans kurumları, Kurumca belirlenen işlemlerde kişilerin sigortalılık durumunu kontrol etmek ve sigortasız kişileri Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Bu maddede belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyenler hakkında 141 inci mad- de hükümlerine göre idarl para cezası uygulanır. Bu madde gereği verilmesi zorunlu olan belgelerin içeriği, belgelerin verilme yöntemleri ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Sigortalılığın sona ermesi Madde 9· Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortaıllık; a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortaııların hizmet akdinin sona erdiği veya öldüğü tarihten, 138 b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortaııların; 1) Gelir vergisi mükellefi olanlar için, mükellefiyetierini gerektiren faaliyetlerine son verdikleri, 2) Gelir vergisinden muaf olanlar için, esnaf ve sanatkar sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşlarındaki üye kayıtlarının silindiği, 3) Şirket ve donatma iştiraki ortağı olanlar için, tabi oldukları mevzuata göre şirketle ve donatma iştiraki ile ilgilerinin kesildiği, 4) Şirket ortağı olanlar için, şirketin iflasına veya tasfiyesine karar verildiği, 5) Tarımda kendi nam ve hesabına çalışanlar için tarımsal faaliyetlerinin sona erdiği 6) Öldüğü tarihten, c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalilardan görevden ayrılanların veya ölenlerin, primlerinin ait olduğu ayı takip eden aybaşından, d) 5 inci madde gereği bazı sigorta kollarına tabi tutulanların, kısmen sigortalı sayılmalarını gerektiren halin sona erdiği tarihten, iti baren sona erer. Birinci fıkranın (a) ve (c) bentlerine göre sigortalılığı sona erenlerin durumları işverenleri tarafından, (b) bendinde belirtilen şekilde sona erenlerin ise kendileri ve sözü edilen bentte belirtilen ticarı faaliyetin sona erme halinin bildirildiği kuruluşlar ta- rafından en geç yedi işgünü içinde Kuruma bildirilir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. 139 Sigortaılların işleri nedeniyle geçici olarak yurt dışında bulunmaları Madde 10- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde sayılan siqortalılann işverenleri tarafından geçici görevle yurt dışına gönderilmeleri, (c) bendinde sayılan sigortaııların kanunlarında belirtilen usule uygun olarak görev veya eğitim amaçlarıyla yurt dışına gönderilmeleri veya (b) bendinde sayılan siqortalılann sigortalılığa esas çalışması nedeniyle yurt dışında bulunmaları halinde, sigortaılların ve işverenlerin bu Kanunda yazılı hak ve yükümlülükleri 140 devam eder. iKiNCi BÖLÜM işyerleri ve işverenlere ilişkin Hükümler işyeri, işyerinin bildirilmesi, devri, intikali ve nakli Madde 11- Sigortali sayılanların işlerini yaptıkları yerler işyeridir. işyerinde üretilen mal veya verilen hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen işyerine bağlı yerler ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, bedensel ve mesleki eğitim yerleri ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır. işveren, örneği Kurumca hazırlanacak işyeri bildirgesini en geç sigortalı çalıştırmaya başladığı tarihte Kuruma vermekle yükümlüdür. Şirket kuruluşu aşamasında, sigortalı çalıştırmaya başlayacağı tarihi ve çalıştırılacak sigortalı sayısını beyan eden şirketlerin ticaret sicili memurluklarına bildirimler, ticaret sicili memurluklarınca yaptıkları bildirimi takip eden on gün içinde Kuruma gönderilir ve bu bildirim işverence Kuruma yapılmış sayılır. 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi şirketlerin nevilerinin değişmesi, birleşmesi veya diğer bir şirkete katılması durumunda bu hususların ticaret siciline tesciline ilişkin ilan tarihini, adi şirketlerde şirkete yeni ortak alınması durumunda ise en geç yeni ortağın alındığı tarihi takip eden üç işgünü içinde örneği Kurumca hazırlanan bir bildirgeyle Kuruma bildirilir. işyerinin faaliyette bulunduğu adresten başka bir adrese nakledilmesi, sigortalı çalıştırılan bir işin veya işyerinin başka bir işverene devredilmesi veya intikal etmesi halinde, işyerinin nakledildiği, yeni işverenin işi veya işyerini devraldığı tarihi takip eden üç işgünü içinde, işyerinin miras yoluyla intikali halinde ise mirasçıları ölüm tarihinden itibaren en geç üç ay içinde işyeri bildirqesini Kuruma vermekle yüküm- lüdür. Bu işlerde çalışan sigortaııların sigorta hak ve yükümlülükleri devam eder. Ka- mu idarelerine ait işyerlerinin nakil, devir veya intikal işlemlerinde işyeri bildirgesinin verilme süresi Kurumca belirlenir. 141 Bildirgenin verilmemesi yükümlülükleri veya geç verilmesi bu Kanunda belirtilen hak ve ortadan kaldırmaz. Bu maddede belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyenler hakkında 141 inci mad- denin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca idari para cezası uygulanır. ldarl para cezası uygulanması bu yükümlülüklerin yerine getirilmesine engel teşkil etmez. işveren, işveren vekili ve geçici iş ilişkisi kurulan işveren Madde 12- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler işverendir. işveren nam ve hesabına, işin veya görülen hizmetin bütününün yönetim görevini yapan kimse işveren vekilidir. Bu Kanunda geçen işveren deyimi işveren vekilini de kapsar. işveren vekili ve 4857 sayılı Kanunda tanımlanan geçici iş ilişkisi kurulan işveren, bu Kanunda belirtilen yükümlülüklerinden dolayı işveren ile birlikte müştere- ken ve müteselsilen sorumludur. Çiftçi mallarını yükümlülükleri, koruma bekçileri hakkında işverenlerin bu Kanunda belirtilen bunları atamaya yetkili makam tarafından yerine getirilir. Ceza infaz kurumları ile tutukevieri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutukluların işvereni Ceza infaz Kurumları ile Tu- tukevleri işyurtları Kurumu, işveren vekilleri ceza infaz kurumları ile tutukevieri iş yurtlarının sorumlu müdür ve amirieridir. Aracı Madde 13- Bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran üçüncü kişiye aracı denir. Asıl işveren bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden 142 dolayı aracı ile birlikte sorumludur. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Kısa Vadeli Sigorta Hükümleri iş kazasının tanımı, bildirilmesi ve soruşturulması Madde 14· iş kazası; a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada işini yaparken veya sigortalının işyerinde ayrılan alanlarda ihtiyaçlarını karşılamak için bulunduğu sırada, b) işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle veya görevi nedeniyle, sigortalı kendi adına ve hesabına çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş veya çalışma konusu nedeniyle, c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının işveren tarafından görev ile işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen za- manlarda, d) Emzikli kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, e) Siqortalılann, işe başlama ve işten ayrılma saatleri dikkate alınarak, mutad güzergahında işe gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan olaydır. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının; a) (a) ve (c) bentleri kapsamında bulunan siqortalılann geçirdiği iş kazasının, işveren tarafından o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma da en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde, b) (b) bendi kapsamında hatsızlığının bildirim bulunan sigortalının yapmaya engelolmadığı geçirdiği iş kazasının ise ra- günden sonraki en geç üç işgünü içinde, 143 Kurumca belirlenen usülle bildirilmesi zorunludur. Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için, gerekirse Kurumca veya Kurumca yetkili kılınan kamu idareleri vasıtasıyla soruşturma yapılabilir. Bu soruşturma sonunda yazılı olarak bildirilen hususların gerçeğe uymadığı ve olayın iş kazası olmadığı anlaşılırsa, Kurumca bu olay için yersiz olarak yapılmış bulunan ödemeler 121 inci maddeye göre ödemenin yapıldığı tarihten itibaren gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan tahsil edilir. ilgililer hakkında genel hükümlere göre ayrıca kovuşturma yapılır. Meslek hastalığının tanımı, bildirilmesi ve soruşturulması Madde 15- Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, sakatlık veya ruhl arıza halleridir. Meslek hastalığı halinde bu Kanunda yazılı yardımlardan yararlanmak için, sigortalının çalıştığı işte meslek hastalığına tutulduğunun, usulüne uygun düzenlenen sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbi belgelerle, Kurumca gerekli görüldüğü hallerde işyerindeki çalışma şartlarını belirleyen denetim raporları ve gerekli diğer belgeler de dikkate alınarak, Kurum Sağlık Kurulu veya Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından tespit edilmesi gereklidir. Meslek hastalığı, sigortalı olarak çalıştığı ve böyle bir hastalığa sebep olacak işten ayrıldıktan sonra meydana çıkmış ise, sigortalının bu Kanunla sağlanan yardımlardan yararlanabilmesi için, eski işinden fiilen ayrılmasıyla hastalığın meydana çık- ması arasında bu hastalık için Kurumca çıkarılacak yönetmelikte belirtilen süreden daha uzun bir zamanın geçmemiş olması şarttır. Bu durumdaki kişiler gerekli belgelerle doğrudan Kuruma müracaat eder. Herhangi bir meslek hastalığının klinik ve laboratuvar bulgularıyla belirlendiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin işyerindeki inceleme sonunda tespit edildiği hallerde, meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılabilir. 144 işveren, bir sigortalının meslek hastalığına tutulduğunu öğrenirse veya durum ken- disine bildirilirse bunu öğrendiği günden başlayarak üç işgünü içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Bu yükümü yerine getirmeyen veya yazılı olarak bildirilen hususları kasten eksik veya yanlış bildiren işverene, Kurumca bu olay için yapılmış bulunan masraflar ile geçici iş göremezlik ödenekleri rücu edilir. Meslek hastalığı ile ilgili bildirimler üzerine gerekli incelemeler doğrudan Kurumca yapılır. Hangi hastalıkların meslek hastalığı sayılacağı bu madde gereği çıkarılacak yönetmelikte belirlenir. Yönetmelikte belirlenmiş hastalıklar dışında herhangi bir has- talığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması hususunda çıkabilecek uyuşmazlıklar, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır. Hastalık ve analık hali Madde 16- Sigortalının, iş kazası ve meslek hastalığı dışında kalan hastalık ve arızaları hastalık halidir. Sigortalı kadının veya sigortalı erkeğin sigortalı olmayan eşının gebeliğinin an- laşıldığı tarihten başlayıp doğumdan sonraki ilk sekiz haftalık, çoğul gebelik halinde ise ilk on haftalık süreye kadar olan gebelik ve analık haliyle ilgili rahatsızlık ve arıza halleri analık hali kabul edilir. iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde sağlanan yardımlar Madde 17- iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık ve analık hallerinde yapılan yardımlar şunlardır: a) iş kazası ile meslek hastalığı hallerinde; 1) Sigortalıya geçici iş göremezlik süresince günlük ödenek verilmesi. 2) Sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanması. 3) iş kazası ile meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanması. 145 4) Gelir almakta olan eş ve çocuklara evlenme yardımı verilmesi. 5) iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine cenaze yardımı ödenmesi. b) Sigortalıya hastalık ve analık hallerinden doğan geçici iş göremezlik süresince günlük ödenek verilmesi. c) Sigortalı kadına veya sigortalı olmayan karısının doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe, çocuğun ölü doğmaması ve yaşamaya devam etmesi şartıyla doğumdan sonraki altı ay süresince her ay, doğum tarihinde geçerli asgarı ücretin altıda biri tutarında emzirme yardımı verilmesi. Ödenek ve gelirlere esas tutulacak günlük kazanç Madde 18- iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde verilecek ödenek ve gelirlerin hesabına esas tutulacak günlük kazanç, iş kazasının veya doğumun olduğu, meslek hastalığı veya hastalık nedeniyle iş göremezliğin başladığı tarihten önceki üç takvim ayı içinde bu Kanunun uygulandığı bir veya birden fazla işte 110 uncu maddeye göre sigorta primine esas kazançlar toplamının, Kuruma bu dönemde sigortalı için bildirilen prim gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanır. Günlük kazancın hesabına esas tutulan üç aylık dönem içinde çalışmamış ve ücret almamış olan sigortalının günlük kazancının tespitinde, iş kazasının veya doğumun olduğu, meslek hastalığı veya hastalık nedeniyle iş göremezliğin başladığı tarihten önceki oniki takvim ayı içinde çalıştığı son üç aylık dönemde elde ettiği kazanç esas tutulur ve günlük kazanç birinci fıkraya göre hesaplanır. Oniki aylık dönemde çalışmamış ve ücret almamış olan sigortalı, işe başladığı takvim ayı içinde iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe uğrarsa, günlük kazancı, iş göremezliğinin başladığı tarih ile işe girdiği tarih arasındaki sürede elde ettiği kazanç toplamı, ücret aldığı gün sayısına bölünerek hesaplanır. işe başladığı gün iş kazasına uğramaları halinde günlük kazancın hesabında aynı veya emsal işte çalışan benzeri bir sigortalının günlük kazancı esas tutulur. 146 Ücretle çalışanların; a) Günlük kazançlarının hesabında, ücret dışında zam, tazminat, prim ve ikramiye gibi arızi nitelikteki her çeşit istihkak dikkate alınmış ise, ödenek ve gelire esas alınan günlük kazancın tutarı, ücret toplamının ücret alınan gün sayısına bölünmesiyle hesaplanacak günlük kazanca, % 50'si oranında bir ekleme yapılarak bulunan miktardan çok olamaz. idare ve yargı mercilerince verilen karar gereğince yapılan ücret, ikramiye, zam, tazminat ve bu mahiyetteki ödemelerden, ödenek ve gelirin hesabına esas alınan üç aylık dönemden önceki aylara ilişkin olanlar günlük kazancın hesabında dikkate alınmaz. b) Meslek hastalığı, sigortalının sigortalı olarak çalıştığı son işinden ayrıldığı tarihten bir yıl geçtikten sonra meydana çıkmış ise, günlük kazancı bu son işinden ayrıldığı tarih esas alınarak yukarıdaki fıkralara göre hesaplanır. iş kazası ile meslek hastalığı sigortasından bağlanacak gelirlere esas tutulacak aylık kazanç, yukarıdaki hükümlere göre hesaplanacak günlük kazancın otuz katıdır. Geçici iş göremezlik ödeneği Madde 19- Kurumca yetkilendirilen ru alınmış olması şartıyla; hekim veya sağ/ık kurullarından istirahat rapo- a) iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle geçici iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için, b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortaııların hastalık sebebiyle geçici iş göremezliğe uğraması halinde, geçici iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi ödenmiş olması şartıyla geçici iş göremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere her gün için, c) Sigortalı kadının analığı halinde doğumdan önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi ödenmiş olması şartıyla, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik halinde ise doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre ilave edilerek çalışmadığı her gün için, 147 d) Sigortalı kadının isteği ve doktorun onayı ile doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışılması halinde, doğum sonrası istirahat süresine eklenen süreler için, geçici iş göremezlik ödeneği verilir. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı olanlara hastalıkları halinde geçici iş göremezlik ödeneği, genel sağlık sigortası dahil prim ve her türlü borçlarının ödenmiş olması şartıyla yatarak tedavileri süresince veya bu tedavinin gereği olarak istirahat raporu aldıkları sürede ödenir. iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve sigortalı kadının analığı halinde verilecek geçici iş göremezlik ödeneği, 18 inci maddeye göre hesaplanacak günlük kazancının üçte .ikisidir. Geçici iş göremezlik ödeneklerinin en az haftalık olmak üzere, ödeme zamanı ve şekli Kurumca düzenlenecek yönetmelikle düzenlenir. Sigorta prim ve ödeneklerinin hesabına esas tutulacak günlük kazançların alt sınırında meydana gelecek değişikliklerde, yeniden tespit edilen alt sınırın altında bir günlük kazanç üzerinden ödenek almakta bulunanların veya almaya hak kazanmış veya kazanacak olanların bu ödenekleri, günlük kazançlarının alt sınırındaki değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak değiştirilmiş günlük kazançların alt sınırına göre ödenir. Bir siqortalıda iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinden birkaçı birleşirse, geçici iş göremezlik ödeneklerinden en yükseği verilir. Ay içerisinde meydana gelen iş göremezlik hallerinde, örneği Kurumca hazırlanacak bir belgeyle sigortalının geçici iş göremezlik ödeneğine esas kazancı Kuruma bildiri iir. Kurumlarınca aylık veya ücretleri peşin olarak ödenen sigortalılara ait geçici iş göremezlik ödenekleri bu sigortaııları çalıştıran kuruma ödenir. 148 Sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanma Madde 20- iş kazası veya meslek hastalığı sonucu Kurumca yetkili kılınan sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları arızalara göre Kurum da azalmış tarafından Sağlık Kurulunca bulunduğu tespit verilen raporlarda meslekte edilen sigortalı, belirtilen hastalık ve kazanma gücü en az % 10 oranın- sürekli iş göremezlik gelirine hak ka- zanır. Sürekli iş göremezlik de meslekte rullarından geliri almakta kazanma gücünü alınacak 4 üncü maddenin mezlik geliri, olan sigortalının ne oranda yitirdiği, raporlara birinci fıkrasının ödenmiş birinci fıkrada belirtilen halin- sağlık ku- göre yeniden tespit olunur. (b) bendine göre sigortalı kendi sigortalılığından türlü borçlarının yeniden tedavi ettirilmesi olanlara dolayı, genel sağlık sigortası olması şartıyla sürekli iş göre- dahil prim ve her bağlanır. Sürekli iş göremezlik gelirinin hesaplanması Madde 21· Sürekli iş göremezlik geliri, sigortalının mesleğinde kazanma gücünün kaybı oranına göre hesaplanır. Sürekli tam iş göremezlikte zancının % 70'i oranında taç ise gelir bağlama sigortalıya, gelir bağlanır. Sigortalı Yukarıdaki sigortalıya bunun iş göremezlik fıkralara göre hesaplanan başka birinin sürekli aylık ka- bakımına muh- oranı % 90 olarak uygulanır. Sürekli kısmi iş göremezlikte bi hesaplanarak 18 inci maddeye göre hesaplanan ayı ile gelir başlangıç bağlanacak gelir, tam iş göremezlik derecesi oranındaki gelir, günlük tutarı kendisine göre artırılarak ödenir. kazanç hesabına giren son takvim tarihi için Ocak ve Temmuz ödeme tarihlerinden üzere 78 inci madde hükmüne geliri gi- geçerli olmak belirlenir. Sürekli iş göremezlik gelirinin başlangıcı Madde 22· Sigortalının sürekli a) ödeneğinin Geçici iş göremezlik iş göremezlik geliri; sona erdiği tarihi, 149 b) Geçici iş göremezlik tespit ediiemeden se, buna ait sağlık kurulu takip eden aybaşından iş göremezlik durumuna girilmiş- raporu tarihini, başlatılır. Sürekli iş göremezlik geliri almakta iken çalışmaya arıza veya meslek hastalığı nedeniyle itibaren sürekli istirahat 19 uncu maddeye göre hesaplanacak ği ile aylık sürekli iş göremezlik gelirinin çici iş göremezlik ödeneği olarak verilir. devam eden siqortalılardan, aynı raporu alanlara, yazılı istek tarihinden bir günlük geçici iş göremezlik otuzda biri arasındaki ödene- fark, her gün için ge- Birden çok iş kazasına uğrama veya meslek hastalığına tutulma hali Madde 23· Sigortalinın talığına tutulması yeniden halinde, meydana gelen arızaların disine sürekli iş göremezliğini ki kazancı üzerinden hastalığı sırasındaki veya yeni bir meslek has- bütünü gözönüne alınarak ken- doğuran son iş kazası veya meslek hastalığı sırasında- gelir hesaplanır. günlük den az ise sigortalının bir iş kazasına uğraması Ancak, sigortalının kazancına göre bulunacak sürekli iş göremezlik son iş kazası veya meslek geliri, hesaplanan geliri ilk kazanç üzerinden ilk gelirin- ödenir. Hak sahiplerine gelir bağlanması Madde 24- iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının gereğince tespit edilecek aylık kazancının 78 inci maddeye göre güncellenerek hak sahiplerine kaybederek rine de, ölümün sürekli Gelirin başlangıcı, 150 sonucu meslekte iş göremezlik kazanma gücünün geliri almakta iş kazası veya meslek hastalığına sızın 46 ncı madde hükümlerine lanır. suretiyle bulunan miktarın tutarı, 46 ncı rnaddehükümlerine göre gelir olarak bağlanır. iş kazası veya meslek hastalığı fazlasını % 70'i alınmak bulunan 18 inci madde kesilmesi % 50 veya daha iken ölenlerin bağlı olup olmadığına hak sahiplebakılmak- göre gelir bağlanır. ve yeniden bağlanmasında 46 ve 48 inci maddeler uygu- Evlenme ve cenaze yardımları Madde 25- iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının; a) Gelir almakta iken evlenen eş ve çocuklarına 50 nci madde hükmüne göre evlenme yardımı, b) Hak sahibine 51 inci madde hükmüne göre cenaze yardımı, ödenir. iş kazası ve meslek hastalığı bakımından işverenin sorumluluğu Madde 26- iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortaııların sağlığını koruma ve iş güvenliğine aykırı hareketi veya suç sayılabilir bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere Kurumca işverene ödettirilir. Sigortalı ve işveren sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır. iş kazasının 14 üncü maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sürede işveren tarafından Kuruma bildirilmemesi durumunda bildirim tarihine kadar geçen süre için sigortalıya ödenecek iş göremezlik ödeneği Kurumca işverenden tahsil edilir. Çalışma mevzuatında sağlık raporu alınması gerektiği belirtilen işlerde, böyle bir rapora dayanılmaksızın veya eldeki rapora aykırı olarak bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılan sigortalının, bu işe girmeden önce var olduğu tespit edilen veya bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılması sonucu meydana gelen hastalığı nedeniyle Kurumca sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği işverene ödettirilir. iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık bakımından üçüncü kişilerin sorumluluğu Madde 27- iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık işveren dışında üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, yapılan veya ileride yapılması gereken ödeme151 ler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı için, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara genel hükümlere göre rücu edilir. Ancak, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde bu Kanun uyarınca hak sahiplerine yapılacak her türlü yardım ve ödemeler için, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kastı veya kusuru bulunup da aynı iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine Kurumca rücu edilmez. Sigortalının kendisinden kaynaklanan sebeplerle tedavi süresinin uzaması, iş göremezliğinin artması Madde 28- Sigortalının kendisinden kaynaklanan sebeplerle tedavi süresinin uzaması veya iş göremezliğinin artması durumunda; a) Geçici iş göremezlik ödeneği veya sürekli iş göremezlik geliri; 1) Sigortalının iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık nedeniyle hekimin bildirdiği tedbir ve tavsiyelere uymaması sonucu, tedavi süresinin uzamasına veya iş göremezlik oranının artmasına, malul kalmasına neden olması halinde, uzayan tedavi süresi veya artan iş göremezlik oranı, 2) Bağışlanmaz kusuru veya suç sayılır hareketi yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan veya hastalanan sigortalının kusur derecesi, esas alınarak yarısına kadarı Kurumca eksiitilir. b) Kast! bir hareketi yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan, hastalanan veya Kurumun yazılı bildirimine rağmen teklif edilen tedaviyi kabul etmeyen sigortalının geçici iş göremezlik ödeneği veya sürekli iş göremezlik geliri ödenmez. c) Hekimce alınması istenen tedbirlere uymayan sigortalılara bu tedbirleri yerine getirmedikleri süre için geçici iş göremezlik ödeneği verilmez. 152 d) Tedavi gördüğü hekimden, tedavinin sona erdiğine ve çalışabilir olduğuna dair belge almaksızın çalışan sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği verilmez, verilmiş olan ödenekler de iki kat artırılarak geri alınır. 14 üncü maddenin ikinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenler tarafından iş kazasının anılan bentte belirtilen süre içinde Kuruma bildirilmemesi durumunda sigortalıya yapılacak iş göremezlik ödenekleri bildirim tarihinden itibaren ödenir. Süresinde bildirilmeyen sigortaıllıktan doğan sorumluluk Madde 29- Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde ilgililerin sigorta yardımları ile sağlık hizmetleri Kurumca sağlanır. Ancak, yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, Kurumca yapılan ve ileride yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile gelir bağlanırsa bu gelirin Kurumca belirlenecek tarifeye göre hesap edilecek sermaye değerleri tutarı, 26 ncı maddede yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirilir. iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halinin, işveren veya sigortalı tarafından yapılması gereken bildirim süresi içinde meydana gelmesi, sigortalının çalışmalarının bu süre içerisinde bildirilmemesi ve aynı süre içerisinde Kurumca öğrenilmemesi durumunda da, ikinci fıkra hükümleri uygulanır. Kısa vadeli sigorta kollarında dikkate alınmayan süreler Madde 30- Kısa vadeli sigorta kolları bakımından; a) Herhangi bir sebeple silah altına alınan sigortalının askerlikte geçen hizmet süresi, b) Hükümlülükle sonuçlanmayan tutuklulukta geçen süre, c) iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortalarından geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalının iş göremediği süre, 153 d) Sigortalının greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması hallerinde geçen süre, 19 uncu maddede belirtilen çalışma sürelerine girmediği gibi, iş göremezliğin başladığı veya hastalığın anlaşıldığı yahut doğumun olduğu tarihten önceki bir yılın hesabında da dikkate alınmaz. 154 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Uzun Vadeli Sigorta Hükümleri Kimlerin malul sayılacağı Madde 31- Sigortalının talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu, çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirdiği veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 66'sını kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malüllük sigortası bakımından malül sayılır. Ancak, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihte, malOliyete esas hastalık veya arızanın çalışma gücünün üçte ikisini yitirmesine neden olacağı bu ra- hatsızlığın mahiyeti gereği tıbben anlaşılabiliyorsa veya önceden veya sonradan tespit edilen belgelerden sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce sigortalının çalışma gücünün üçte ikisini yitirdiği tespit edilirse, sigortalı bu hastalık veya arızası sebebiyle malüllük sigortası yardımlarından yararlanamaz. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usül ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Malullük sigortasından sağlanan yardım Madde 32- MalOllük sigortasından sağlanan yardım, malüllük aylığı bağlanmasıdır. Malullük aylığından yararlanma şartları Madde 33- Sigortalıya malüllük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının; a) 31 inci maddeye göre malül sayılması, b) En az 3600 gün malüllük. yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olması, c) MalOliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurumdan yazılı istekte bulunması, 155 d) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların ayrıca, genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığı nedeniyle prim borcunun olmaması, şarttır. Ancak, birinci fıkranın (b) bendinin uygulamasında başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malül oları sigortalılar için 1800 gün malüllük. yaşlılık ve ölüm si- gortaları primi ödemiş olmak yeterlidir. MalOllük aylığının hesaplanması Madde 34· MalOllük aylığı, 39 uncu maddeye göre 9000 gün prim ödenmiş gibi hesaplanacak aylık bağlama oranı, prim ödeme gün sayısı 9000 günden fazla olanlar için ise toplam süreye göre hesaplanacak aylık bağlama oranı, dikkate alınarak hesaplanır. Sigortali başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise tespit edilen aylık bağlama oranı 20 puan artırılır. MalOllük aylığının başlangıcı Madde 35- Malüllük aylığı, sigortalının; a) Maıaı sayılmasına esas tutulan rapor istek tarihinden önce ise, yazılı istek tarihini, b) Malül sayılmasına esas rapor yazılı istek tarihinden sonraki bir tarihte ise, rapor tarihini, c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bulunanların çalıştıkları işyerine müracaatları halinde görevlerinden ayrıldıkları tarihi, takip eden ödeme dönemi başından itibaren başlar. Sigortalı aylığın başlangıç tarihinde geçici iş göremezlik ödeneği almakta ise, malüllük aylığı geçici iş göremezlik ödeneği verilme süresinin sona erdiği tarihten sonraki aybaşından başlar. Ancak, bağlanacak malüllük 156 aylığı, sigortalının almakta oldu- ğu geçici iş göremezlik ödeneğinin aylık tutarından fazla ise aradaki fark, birinci fıkraya göre tespit edilecek tarihten başlanarak verilir. MalOllük aylığının kesilmesi ve yeniden başlaması Madde 36- MalOllük aylığı almakta iken bu Kanuna göre sigortalı olmayı gerektiren bir işte çalışanların malüllük aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden öde- me dönemi başından itibaren kesilir. Bu Kanuna göre sigortalı olmayı gerektiren bir işte çalışması nedeniyle malüllük aylıkları kesilenlerden çalışması sona erip, malüllük aylığı verilmesi için yazılı istek- te bulunanlara, kontrol muayenesine tabi tutulmak ve malOllüğünün devam ettiği anlaşılmak şartıyla, eski malüllük aylığı, yazılı istekte bulunduğu tarihten sonraki ödeme dönemi başından itibaren ödenmeye başlanır. Ancak, bu gibi sigortalılar için yazılı istek tarihlerine göre yeniden malüllük aylığı hesaplanır ve bu aylık önceden bağlanan malüllük aylığından fazla ise hesaplanan yeni aylık üzerinden ödeme yapılır. Yaşlılık sigortasından sağlanan yardımlar Madde 37- Yaşlılık sigortasından sağlanan yardımlar şunlardır: a) Yaşlılık aylığı bağlanması, b) Toptan ödeme yapılması. Yaşlılık aylığından yararlanma şartları Madde 38- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olanlar; a) Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olmaları ve en az 9000 gün malOllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmaları şartıyla yaşlılık aylığından yararlanabi iirler. b) Yaşlılık aylığından faydalanmak için (a) bendinde belirtilen yaş şartı, 1) 1/1/2036-31/12/2037 tarihleri arasında kadın ise 59, erkek ise 61, 2) 1/1/2038-31/12/2039 tarihleri arasında kadın ise 60, erkek ise 62, 157 3) 1/1/2040-31/12/2041 tarihleri arasında kadın ise 61, erkek ise 63, 4) 1/1/2042-31/12/2043 tarihleri arasında kadın ise 62, erkek ise 64, 5) 1/1/2044-31/12/2045 tarihleri arasında kadın ise 63, erkek ise 65, 6) 1/1/2046-31/12/2047 tarihleri arasında kadın ise 64, erkek ise 65, 7) 1/1/2048-31/12/2056 tarihleri arasında kadın ve erkek 65, 8) 1/1/2057-31/12/2065 tarihleri arasında kadın ve erkek 66, 9) 1/1/2066-31/12/2074 tarihleri arasında kadın ve erkek 67, 10) 1/1/2075 tarihinden itibaren ise kadın ve erkek 68, yaşını doldurmuş olmak şeklinde uygulanır. Sigortalılar 5400 gün prim ödemek ve birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinde yer alan yaş hadlerine üç yıl eklenmek şartıyla da yaşlılık aylığından yararlanabilirler. Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce 31 inci maddenin ikinci fıkrasına göre malül sayılmayı gerektirecek derecede hastalık veya arızası bulunan ve bu nedenle malüllük aylığından yararlanamayan sigortalılara en az onbeş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 4000 gün malüllük. yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır. Kurumca yetkilendirilen sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu Kurumca sakatlığının; a) % 60-65 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar en az 16 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4000 gün, b) % 50-60 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar en az 18 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4360 gün, c) % 45-50 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar en az 20 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4720 gün, malüllük. yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla birinci fıkranın (a) bendindeki yaş şartları aranmaksızın yaşlılık aylığına hak kazanırlar. 158 Birinci fıkrada belirtilen yaşlılık aylıklarından yararlanabilmek için, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalının çalıştığı işten ayrıldıktan, (b) bendinde belirtilen sigortalının işyerini kapatacağını belgeledikten, (c) bendinde belirtilen siqortalılann ise yetkili makamdan emekliye sevk onayı aldıktan sonra yazılı istekte bulunması şarttır. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılar için ayrıca, yazılı talepte bulunduğu tarih itibarıyla genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığı nedeniyle prim borcunun olmaması şarttır. Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Yaşlılık aylığının hesaplanması Madde 39- Yaşlılık aylığına hak kazanan sigortaııların aylığı, aşağıdaki hükümlere göre belirlenecek ortalama aylık kazancı ile aylık bağlama oranının çarpımı sonucunda bulunan tutardır. Ortalama aylık kazanç, sigortalının hertakvim yılına ait prime esas kazancı, kazancın ait olduğu takvim yılından itibaren aylık talep tarihine kadar geçen takvim yılları için, her yıl gerçekleşen ortalama prime esas kazançta değişim oranının % 50'si ve Aralık ayına göre Devlet istatistik Enstitüsü tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyat indeksindeki değişim oranının % 50'si toplanarak bulunacak oran kadar artırılarak bulunan kazançlar toplamının, toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama günlük kazancın otuz katıdır. Aylık bağlama oranı, sigortalının malülluk. yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için 31/12/2016 tarihine kadar % 2,5; 1/1/2016 tarihinden itibaren ise % 2 olarak uygulanır. Bu hesaplamada 360 günden eksik süreler orantılı olarak dikkate alınır. Ancak aylık bağlama oranı hiçbir şekilde % 90'1geçemez. Aylığın başlangıç tarihinin yılın ikinci altı aylık dönemine rastlaması halinde, yukarıdaki şekilde hesaplanan aylık 78 inci maddeye göre Temmuz ödeme dönemi için 159 gelir ve aylıklara uygulanan artış oranı kadar artırılarak sigortalının aylık başlangıç tarihindeki aylığı hesaplanır. Yaşlılık aylığının başlangıcı Madde 40- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde belirtilen sigortahlardan yaşlılık aylığına hak kazananlara, yazılı istek tarihinden sonraki ödeme dönemi başından başlanarak, (c) bendinde belirtilen sigortaıılardan talep tarihinde kurumlarında çalışmaya devam edenlere görevinden ayrıldığı tarihi takip eden ödeme dönemi başından, açıkta iken istekte bulunanlara ise istek tarihini takip eden ödeme dönemi başından itibaren aylık bağlanır. Aylığın ödenmesine başlanacağı tarihte hastalık sigortasından geçici iş göremezlik ödeneği almakta olan sigortalının yaşlılık aylığı, geçici iş göremezlik ödeneği verilme süresinin sona erdiği tarihi takip eden ödeme dönemi başından başlar. Ancak, bağlanacak yaşlılık aylığı geçici iş göremezlik ödeneğinin aylık tutarından fazla ise, aradaki fark birinci fıkraya göre tespit edilecek tarihten başlanarak verilir. Yaşlılık aylığının kesilmesi veya sosyal güvenlik destek primi ödenmesi Madde 41- Yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı olarak yeniden çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları, yazılı talepleri aranmaksızın çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilir. Yaşlılık aylıkları kesilenlerden yeniden çalıştıkları süre zarfında 110 uncu maddeye göre belirlenen prime esas kazançları üzerinden 111 inci madde gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına ait prim alınır. Bu Kanuna tabi çalışmaya başlaması nedeniyle yaşlılık aylıkları kesilenlerden, işten ayrılarak veya işyerini kapatarak yeniden yaşlılık aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunan sigortalıya, yazılı istek tarihini takip eden ödeme dönemi başından itibaren yeniden yaşlılık aylığı hesaplanarak bağlanır. Bu durumda olanların yeniden hesaplanan yaşlılık aylığı, 78 inci maddeye göre yeni talep tarihine kadar yükseltilen eski aylıklarının altında olamaz. Yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı olarak yeniden çalışmaya başlayanlardan aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam edilir. Bunlardan 110 uncu maddeye göre tespit edilen prime esas kazançlar 160 üzerinden 111 inci maddenin (e) bendi gereğince sosyal güvenlik destek primi alınır. Sosyal güvenlik destek primi ödenmiş süreler bu Kanuna göre malüllük. yaşlılık ve ölüm sigortaları prim ödeme gün sayısına ilave edilmez. 42 nci ve 49 uncu madde hükümlerine göre toptan ödeme yapılmaz. Birinci fıkraya göre yaşlılık aylığı kesilenler, çalıştıkları süre içinde ikinci fıkra hükümlerinin uygulanmasını; ikinci fıkraya göre yaşlılık aylığı kesilmeden çalışanlar ise çalıştıkları süre içinde haklarında birinci fıkra hükümlerinin uygulanmasını iste- yebilirler. Bu durumda yazılı talep tarihini takip eden ödeme dönemi başından itibaren talep ettikleri birinci veya ikinci fıkra hükümleri uygulanır Toptan ödeme ve ihya Madde 42- Sigortalı olarak çalıştığı işten ayrılan veya işyerini kapatan ve yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli yaş şartını doldurduğu halde malullük ve yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanamayan sigortalıya, kendi adına ödenen malüllük. yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin her takvim yılına ait tutarı, primin ait olduğu takvim yılından itibaren yazılı istek tarihine kadar geçen takvim yılları için her yılın Aralık ayına göre Devlet istatistik Enstitüsü tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyatları indeksindeki değişim oranı kadar artırılarak ve bu şekilde bulunan güncelleştirilmiş miktarlartoplamı başvurunun yapıldığı yılın Ocak ayı ile öde- menin yapıldığı tarih arasında geçen her ay için tüketici fiyat indeksindeki aylık değişim oranı kadar ayrıca artırılarak toptan ödeme şeklinde verilir. Toptan ödeme yapılarak hizmetleri tasfiye edilmiş bulunanlardan yeniden bu Kanuna tabi olarak yahut bu Kanunla yürürlükten kaldırılmış kanunlara göre malüllük. yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olanlar, yazılı olarak müracaat etmeleri halinde, aldıkları toptan ödemenin, ödeme tarihini takip eden takvim ayı başından itibaren yazılı istek tarihine kadar geçen takvim ayları için Devlet istatistik Enstitüsü tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyatları indeksindeki değişim oranı ile güncellenerek bulunan tutarını talep tarihini takip eden ayın sonuna kadar ödemeleri halinde, bu hizmetler ihya edilerek bu Kanunun uygulanmasında dikkate alınır. 161 Ölüm sigortasından sağlanan yardımlar Madde 43- Ölüm sigortasından sigortalının hak sahiplerine sağlanan yardımlar şunlardır: a) Aylık bağlanması, b) Ölüm toptan ödemesi yapılması, c) Aylık almakta olan eş ve çocuklara evlenme yardımı yapılması, d) Hak sahibine cenaze yardımı verilmesi. Ölüm aylığı bağlama şartları Madde 44- Ölüm aylığı; a) En az 1800 gün malOllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş, b) MalOllük veya yaşlılık aylığı almakta iken veya malOllük veya yaşlılık aylığı bağIanmasına hak kazanmış olup henüz işlemi tamamlanmamış, c) Bağlanmış bulunan malOllük veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş, durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine yazılı istekte bulunmaları halinde bağlanır. Ölüm sigortasından bağlanacak aylığın hesaplanması Madde 45- Sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan aylığın hesaplanmasında; a) Sigortalının almakta olduğu veya bağlanmasına hak kazandığı malOllük veya yaşlılık aylığı, b) MalOllük veya yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra sigortalı olarak çalışmaya başlaması sebebiyle aylığı kesilen sigortalının ölüm tarihi esas alınarak 34 üncü veya 39 uncu maddelere göre tespit edilecek aylığı, 162 c) En az 1800 gün malOllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olan sigortalının, 39 uncu maddeye göre 9000 gün prim ödenmiş gibi hesaplanacak aylık bağlama oranı, prim gün sayısının 9000 günden fazla olması halinde bu süreye göre hesaplanacak aylık bağlama oranı üzerinden hesaplanacak aylığı, esas alınır. Sigortalı başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda malOI sayılarak aylık bağIanmasına hak kazanmış ise, birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinin uygulanmasında bu durum dikkate alınmaz. Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması Madde 46- Ölen sigortalının 45 inci madde hükümlerine göre hesaplanacak aylığının; a) Bu Kanuna tabi bir işte çalışan veya bu çalışmaları nedeniyle gelir veya aylık alan dul eşine % 50'si; çalışmayan veya kendi çalışmaları nedeniyle gelir veya aylık almayan veya aylık alan çocuğu bulunmayan dul eşine % 75'i, b) Bu Kanun kapsamında çalışmayan veya kendi çalışmaları nedeniyle gelir veya aylık almayan; 1) 18 yaşını, orta öğrenim yapması halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayan çocukların, 2) Çalışamayacak durumda malOI bulunan çocukların, 3) Yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kız çocukların, her birine % 25'i, c) (b) bendinde belirtilen çocuklardan sigortalının ölümü ile anasız ve babasız kalan veya sonradan bu duruma düşenlerle, ana ve babaları arasında evlilik bağlantısı 163 bulunmayan veya sigortalının ölümü tarihinde raber ana veya babaları sonradan d) evlenenlerin evlilik artan hisse bulunduğu cuk bulunmadığı muhtaç oranında aylık bağlanır. Sigortalı tarafından hükme bağlanmış evlat edinilmiş, çocukları lanacak aylıktan yukarıda Hak sahiplerine ile sigortalının belirtilen bağlanacak rak indirimler her birine % 25'i, veya soybağı düzeltilmiş ölümünden veya babalığı sonra doğan çocukları, bağ- esaslara göre yararlanır. aylıkların mez: Bu sınırın aşılmaması be- veya hak sahibi eş veya ço- ana ve babasının tanınmış bulunmakla her birine % 50'si, Hak sahibi eş ve çocuklardan durumlarda bağlantısı toplamı için gerekirse sigortalıya ait aylığın hak sahiplerinin tutarını aylıklarından geçe- orantılı ola- yapılır. Ölüm aylığının başlangıcı Madde 47- Ölüm sigortasından a) Sigortalının b) sigortalının hak sahiplerine bağlanacak aylıklar; ölüm tarihini, Hak sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra kazanılması halinde, bu nite- liğin kazanıldığ: tarihi, takip eden ödeme dönemi başından itibaren başlatılır. Hak sahibi aylıklarının kesilmesi ve yeniden bağlanması Madde 48· Hak sahiplerine bağlanan aylıklar 46 ncı maddede tadan kalktığı tarihi takip eden ödeme dönemi Aylığın kesilmesine lirtilen itibaren yol açan sebebin ortadan şartlar saklı kalmak yeniden kaydıyla, aylık bağlanır. munda, önceki aylığın yeniden 164 kalkması müracaat Ancak evliliğin baqlanrnası, başından tarihini ölüm belirtilen şartların or- halinde, 46 ncı maddede be- itibaren kesilir. takip eden dönem nedeniyle başından sona ermesi sonraki eşten dolayı aylık hakkının durudoğ- maması şartına bağlıdır. Yeniden bağlanan aylık, aylığın kesildiği tarihten tekrar bağlandığı tarihe kadar geçen süre için 78 inci maddeye göre artırılması suretiyle belirlenir. Bu madde gereğince aylığı kesilen çocuklardan sonradan çalışamayacak durumda malül olanlara, bu Kanuna tabi olarak yurt içinde ya da sosyal güvenlik anlaşması imzalanmış ülkelerde çalışmamaları veya buralardan kendi çalışmalarından eşinden dolayı gelir veya aylık almamaları şartıyla malüllük veya durumlarının tespitine esas teşkil eden rapor tarihini takip eden ödeme dönemi başından itibaren aylık bağIanır. 128 inci madde hükmü saklıdır. Ölüm toptan ödemesi ve ihya Madde 49- Ölen sigortalının hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanamaması durumunda, ölüm tarihi esas alınmak kaydıyla 42 nci maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan tutar, 46 ncı madde hükümleri dikkate alınarak hak sahiplerine toptan ödeme şeklinde verilir. Hak sahiplerine yapılacak toptan ödemenin toplamı, sigortalıya yapılacak toptan ödeme miktarını geçemez. Bu sınırın aşılmaması için gerekirse hak sahiplerinin hisselerinden orantılı olarak indirimler yapılır. Toptan ödeme yapıldıktan sonra artan miktar olursa sigortalının ölümünden sonra doğan veya soybağı düzeltilen veya babalığı hükme bağlanan çocuklarına da bu madde hükümlerine göre toptan ödeme yapılır. Bu Kanuna göre toptan ödeme yapılarak tasfiye edilmiş sürelere, borçlanılarak veya yurt dışı hizmetleri birleştirilerek veya sonradan hizmet tespiti suretiyle ayrıca hak kazanılan sürelerin eklenmesi suretiyle ölüm sigortasından yararlanmak için gerekli prim ödeme gün sayısının tamamlanabilmesi halinde, hak sahiplerinin yazılı iste- ği üzerine 42 nci maddenin ikinci fıkrasına göre ihya edilebilir. Yukarıdaki süreler, ihya edilen süreye ilişkin tutar dahil her türlü borçların ödendiği tarihi takip eden aybaşı itibarıyla bu Kanuna göre aylık bağlanmasında dikkate alınır. 165 Evlenme yardımı Madde 50- Gelir veya aylık almakta olan eş ve çocukların evlenmeleri ve talepte bulunmaları halinde almakta oldukları aylık veya gelirlerinin bir yıllık tutarı bir defaya mahsus olmak üzere evlenme yardımı olarak verilir. Evlenme yardımı alan hak sahibinin aylığının kesildiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde boşanması halinde, bir yıllık sürenin sonuna kadar gelir veya aylık bağlanmaz. Evlenme yardımı yapılması halinde diğer hak sahiplerinin aylık ve gelirleri evlenme yardımı yapılan sürenin bitimini takip eden ödeme döneminden itibaren 46 ncı maddeye göre yeniden belirlenir. Cenaze yardımı Madde 51- iş kazası veya meslek hastalığı sonucu veya sürekli iş göremezlik geliri, malüllük veya yaşlılık aylığı almakta iken veya kendisi için en az 360 gün malOllük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi ödenmiş olup da ölen sigortalının hak sahibine asgarı ücretin üç katı tutarında cenaze yardımı ödenir. Cenaze yardımı sırasıyla sigortalının eşine, yoksa çocuklarına, o da yoksa ana babasına, o da yoksa kardeşlerine yapılır. Cenaze yardımının yukarıdaki fıkraya göre ödenemediği ve sigortalının cenazesinin gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırılması durumunda, belgelere dayanan ve birinci fıkrada belirtilen miktarı ve yapılan harcamayı geçmeyen 'masraflar bunlara ödenir. Uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık süresi Madde 52- MalOllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı; sigortalının, mülga 5417 sayılı ihtiyarlık Sigortası Kanununa, mülga 6900 sayılı MalOliyet, ihtiyarlık ve Ölüm Sigortaları Hakkında Kanuna, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununa, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Tarım işçileri Sosyal Sigortalar Kanununa, 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışan- 166 lar Sosyal Sigortalar Kanununa ti Emekli Sandığı Kanununa ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriye- veya bu Kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir. Bu Kanunun uygulanmasında larına tabi olanların edilir. Bu tarihten primleri 18 yaşından sigortaıılık önceki başlangıç tarihi süreler için ödenen hesabına işlemlerinde ile sigortalının dikkate malüllük. sigortalılar tarihte yaşlılık alınan sigortaıllık aylık veya gelir bağlanması bakımından sigortaıllık ile 64 üncü maddeye göre emekliye ve ölüm sigortabaşlamış kabul ve ölüm sigortaları dahil edilir. duğu tarih arasında geçen süredir. 4 üncü maddenin samındaki yaşlılık süresi, 18 yaşını doldurdukları prim ödeme gün sayılarının Aylık ve gelir bağlama önce malüllük. süreleri, siqortahhqın için yazılı istekte birinci fıkrasının süresi, siqortahhğın sevk onayı tarihi arasında bulun- (c) bendi kapbaşlangıç tarihi geçen süredir. Uzun vadeli sigorta kolları bakımından üçüncü kişinin sorumluluğu Madde 53- Üçüncü gortasından bir kişinin yardım yapılmasını gortalı veya hak sahiplerine bu yardımların malullük bir halin doğması gerekli sigorta yardımlarını veya ölüm si- durumunda, Kurum si- yapar. Ancak, Kurum yapılan kişilere, istihdam edenlere ve di- rücu eder. suç sayılabilir hareketiyle masına neden olan üçüncü halinde gerektiren bir hareketiyle ilk peşin sermaye değeri için üçüncü ğer sorumlulara Taksirli suç sayılabilir bu kişilere malullük kişinin, veya ölüm sigortalının sigortasından eşi, çocukları, yardım yapıl- ana ve babası olması rücu edilmez. Fiili hizmet süresi zammı Madde 54- Aşağıda görevlerinde belirtilen fiilen çalışmak günü için karşılarında eklenir. Bu görevlerde görevlerde suretiyle gösterilen ve işyerlerinde çalışan geçen hizmet sürelerine, siqortalılann, bu sürelerin bu her 360 prim gün sayıları, fiili hizmet süresi zammı olarak ve işyerlerinde geçen 360 günden eksik sürelere ait fiili hizmet süresi zammı, 360 gün için eklenen fiili hizmet süresi ile orantılı olarak belirlenir. 167 Kapsamdaki Sigortalılar Kapsamdaki 1) 1) Fabrika, atölye, boya, asit havuzları, tersane ve depolarla trafo binalarında çalışanlar. 2) 3) 4) işyerleri/işler Çelik, demir, pirinç ve tunç döküm işlerinde, Zehirli, boğucu, yakıcı, öldürücü ve patlayıcı gaz, asit, boya işleri ile gaz maskesiyle çalışmayı gerekti ren başka işlerde, Patlayıcı maddeler yapılmasında, Lokomotif ve gemi kazanlarının onarılması ve temizlenmesi işleri nde, Eklenecek Gün Sayısı 90 gün 5) Gemilerin sintine, Dabilbotom gibi kapalı sarnıçlar içindeki raspa ve boya işleri nde, 6) Oksijen, elektrik kaynağı, keski, tabanca ve perçin, takım sertleştirilmesi ve kum püskürtme suretiyle raspa işlerinde 2) Basım ve gazetecilik işyerlerinde 1) 4857 sayılı iş Kanununa göre çalışanlar. 2) 3) 4) Solunum ve cilt yoluyla vücuda 90 gün geçen gaz veya diğer zehirleyici maddelerle çalışılan işyerleri, Fazla gürültülü ve ihtizaz yapıcı makine ve aletlerle çalışarak iş yapılan işyerleri, Tabii ışığın hiç olmadığı veya münhasıran suni ışık altında çalışılan işyerleri, Günlük mesainin yarıdan fazlası saat 20.00'den sonra çalışılarak yapılan işyerleri. 3) Gemi adamları, gemi ateşçileri, körnürcüler, dalgıçlar. Denizde 90 gün 4) Yer altı veya yer altı münavebeli işyerlerinde yer altında çalışanlar. Maden işyerleri 180 gün 168 5) Mesleği icabı; röntgen, radyum ve benzeri iyonizan radyasyonlarında çalışan tabip, teknisyen, sağlık memuru, radyasyon fizikçisi ve teknisyeni ve iyonizan radyasyon la bilfiil çalışan bilumum personel ve yardımcıları. Hastane, sağ Iı k tesisi ve laboratuvarlar 120 gün 6) infaz koruma memurları, baş memurları ve diğer personeL. Ceza ve tutu kevleri nde 90 gün 7) Pilot, hostes ve diğer uçuş görevlileri ile gemi, uzun yolotobüs kaptan ve yardımcıları ile bunların seferlerinde çalışan diğer personeL. Hava, deniz ve kara yolları fi rmaları 8) Muvazzaf subay, yedek subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlar. Türk Silahlı 9) Polis, komiser yardımcısı, komiser, başkomiser, emniyet amiri, emniyet müdürleri ile bu ve daha yukarı derecelerdeki emniyet mensupları, Milli istihbarat Teşkilatı görevlileri. Emniyet ve polis birimlerinde, istihbarat Teşkilatında ulaşım 90 gün Kuvvetlerinde 10) Basın kartı yönetmeliğine göre basın kartına sahip olmak suretiyle gazetecilik yaparken, kamu kurumlarına giren ve bu kurumlarda meslekleriyle ilgili görevlerde istihdam edilen sigortalılar. Basın Müşavirlikleri 11) 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Kanuna tabi olarak çalışan sigortalılar. 5953 sayılı Kanun kapsamındaki yerleri 90 gün Milli 90 gün 90 gün iş 90 gün 169 Fiili hizmet zammı süresinin emeklilik yaşı ve aylıkların hesaplanmasına etkisi Madde 55- 54 üncü maddeye göre hesaplanan fiili hizmet zammı süreleri beş yılı geçmemek üzere uzun vadeli sigorta kolları uygulamasında prim ödeme gün sayısına eklenir ve emeklilik yaş hadlerinden indirilir. Sigortalılık borçlanması Madde 56- Bu Kanuna göre sigortalı olarak tescil edilmiş bulunanların; a) Ücretsiz analık izni süreleri, b) Kısmi çalışma durumunda çalışmadıkları süreleri, c) Er veya erbaş olarak silah altında veya yedek subayokulunda geçen süreleri, d) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanların personel mevzuatına göre aylıksız izin süreleri, e) Emekliliğe tabi olmaksızın doktora öğrenimi veya tıpta uzmanlık için yurt içinde veya yurt dışında geçirdikleri normal doktora veya uzmanlık öğrenim süreleri, f) Avukatlık stajını açıkta iken yapanların normal staj süreleri, g) 5434 sayılı Kanuna tabi olarak halen hizmette bulunanlardan evvelce (E) cetveli veya yevmiyeli olarak geçen ve borçlandırılmayan süreleri, h) Herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınanlardan bu suçtan dolayı beraat edenlerin tutuklulukta veya gözaltında geçen süreleri, i) Grev ve lokavtta geçen süreleri, j) Tıp doktorlarının fahri asistanlıkta geçen süreleri, 170 k) Seçim kanunları gereğince görevlerinden istifa edenlerin, istifa ettikleri tarih ile seçimin yapıldığı tarihi takip eden aybaşına kadar açıkta geçirdikleri süreleri, i) Diyanet işleri Başkanlığı Teşkilatında Din Hizmetleri Sınıfında görev yapanlardan: 1) Vakıflar Genel Müdürlüğüne bağlı rnülhak vakıf camiierinde görev yapan ve ücretlerini bu Genel Müdürlükten alanların bu süreleri, 2) Diyanet işleri Başkanlığına bağlı camiierde kadrolu daimi mezun imam, hatip ve müezzin kayyımlara vekalet edenlerin bu süreleri, 3) Köy, kasaba ve mahalle camiierinde dernek, vakıf veya köy bütçesinden ücret alarak imam hatiplik yapanların bu süreleri, kendilerinin veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları ve talep tarihinde 112 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırından, (i) bendinde belirtilen süreler için prime esas günlük kazancın alt ve üst sınırları arasında olmak üzere kendilerince belirlenecek günlük kazanç üzerinden hesaplanacak malüllük. yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerini borcun tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde ödemeleri şartı ile borçlandırılır. Altı ay içinde primi ödenmeyen borçlanma süreleri hizmetten sayılmaz. Birinci fıkranın (I) bendinin (3) numaralı alt bendinde belirtilen hizmetlerin borçlandırılabilmesi için ilgililerin bu görevleri müftülükçe verilen buyrultu belgesine is- tinaden yapmış olmaları ve ücretlerinin dernek, vakıf veya köy bütçesinden ödendiğinin, defter veya bordro, bu olmadığı takdirde vergi dairesi kayıtlarına istinaden müftülükçe verilmiş belgelerle kanıtlamaları gereklidir. Primi ödenen borçlanma süresinin karşılığı olan gün sayısı sigortalının prim ödeme gün sayısına eklenir. Bu Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler için borçlandırılma halinde, sigortalılığın başlangıç tarihi, borç- landırılan gün sayısı kadar geriye qôtürülür, Sigortalılık borçlanması ile aylık bağlanmasına hak kazanılması durumunda, ilgililere borcun ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanır. 171 Yurt dışı hizmet borçlanmasına ait süreler Madde 57- Türk vatandaşı dukları tarihten iken yabancı bir ülkede çalışmış olanlar, 18 yaşını doldur- sonraki yurt dışı çalışmalarının cek usOllerle belgelendirmek Kanunla getirilen Borçlanılacak haklardan suretiyle dilediği borçlanabilirler. kadarını Kurumca belirlene- Bunların hak sahipleri de bu yararlanırlar. her bir gün için tahakkuk prime esas asgarı ve azami günlük ettirilecek borç miktarı, kazanç arasında başvuru tarihindeki seçilecek günlük kazancın % 32,5'idir. Borçlanılan belirlenen süreler malüllük. esaslar dahilinde tarına esas günlük yaşlılık ve ölüm sigortaları değerlendirilir. kazancın otuz katı, borçlanma ait 39 uncu maddeye göre hesaplanmış Tahakkuk Aylığın ettirilen borç miktarı ortalama tebliğ edildiği bakımından hesaplanmasında bedelinin ödendiği bu Kanunda borçlanma tu- takvim yıllarına aylık kazanç kabul edilir. tarihten itibaren otuz gün içerisinde ödenir. Kısmi aylık alanlar tam aylığa yeterli gün sayısını veya diledikleri kadarını borçlana- bilirler. Türkiye'de çalışması tamamını ödedikleri Sosyal güvenlik borçlananların bulunmayanların sigortalılıklarının başlangıç tarihi, borçlarının tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülen sözleşmesi akdedilmiş ülkelerdeki aklt ülkede ilk defa çalışmaya hizmetlerini başladıkları tarihtir. bu Kanuna göre tarih, ilk işe giriş tarihi ola- rak dikkate alınmaz. Yurt dışında iken borçlanma Lirası olarak bildirilecek rası olarak öderler. alınır. 172 isteğinde borç miktarını Borcun ödendiği bulunacak sigortalı döviz cinsinden, miktara karşılık ve hak sahipleri Türkiye'de Yeni Türk ise Yeni Türk li- gelen gün sayısı aylığa esas Bu Kanuna göre yaşlılık aylığı talebinde bulunup işlemleri devam edenler veya aylık alırken yeniden yurt dışında hizmet akdine bağlı olarak veya kendi nam ve hesabına çalışmaya başlayanlar ile ikamete dayalı sosyal yardımlardan yararlananların aylık ve sosyal yardım zammı toplamından % 32,5 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilmek suretiyle aylıklarının ödenmesine devam edilir. Bunların aylık aldıkları sürede yurt dışında geçen çalışmaları bu Kanuna göre borçlandırılmaz. Aylık alırken yurt dışında hizmet akdine bağlı olarak veya kendi nam ve hesabına çalışmaya başlayanların talepleri halinde bağlanan aylıkları çalışmaya başladıkları tarihte kesilir. Bunlar dilerlerse bu hizmetlerini borçlanabilirler. Bunlardan yeniden aylık isteğinde bulunanlar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanır. Yurt dışı borçlanma primlerinin iadesi Madde 58- Bu Kanun kapsamında olanların hesabına yabancı ülkelerdeki sosyal güvenlik kurumlarına yatırılmış bulunan primlerin, ülkeler arasında sosyal güvenlik sözleşmeleri ile Türkiye'ye transferlerinin sağlanması halinde; a) Transfer olunan primlere ilişkin sürelerin tamamını borçlanarak tahakkuk ettirilen borcunu ödemiş olanlara, transfer olunan primlerin tamamı, b) Transfer olunan primlere ilişkin sürelerin bir kısmını borçlanarak tahakkuk ettirilen borcunu ödemiş olanlara, transfer olunan primlerin borçlandıkları süreye isabet eden orandaki miktarı, sigortalıya, hak sahiplerine veya mirasçılarına iade edilir. Tahakkuk eden borç miktarı, talep edilmesi halinde transfer olunan primlerden tahsil edilebilir. 173 BEŞiNCi BÖLÜM Kamu Görevlilerine ilişkin Hükümler Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık görevinde bulunanların aylıkları Madde 59- Cumhurbaşkanı ayrılanlara, tarihinde istekleri iken bu görevinden üzerine, müracaat Cumhurbaşkanına tarihini ödenmekte herhangi bir sebep takip eden aybaşından olan aylık ödeneğin ve suretle itibaren, % 40'1 oranında istek yaşlılık aylığı bağlanır. Ancak, herhangi bir sebep ve suretle görevden deye göre yaşlılık aylığına ayrıca hesaplanır hak kazanıyorsa, ve aylıklardan aylık, birinci 39 uncu maddeye yüksek olanı yaşlılık maddeye göre aylığa hak kazarulrmyorsa 38 inci maddeye ayrılan Cumhurbaşkanı, göre yaşlılık aylığıolarak bağlanır. birinci fıkraya göre bağlanan göre aylığa hak kazanılıyor fıkraya göre bağlanan 38 inci mad- aylıktan ve 39 uncu maddeye düşükse aylığı 38 inci aylığın tümü, göre hesaplanan aradaki fark, Hazineden tahsil edilir. Başbakan iken bu görevinden rine, müracaat kanlığı ödeneğinin aylığının Ancak tarihini % 40'1 esas alınarak bir sebep ve suretle ve aylıklardan göre aylığa istek tarihindeki Cumhurbaşkanına görevden üçüncü hak kazanılıyor üçüncü fıkraya göre bağlanan Cumhurbaş- bağlanacak aylıktan ayrılan Başbakan, yaşlılık 38 inci maddeye aylığıolarak bağlanır. 38 inci maddeye fıkraya göre bağlanan ve 39 uncu maddeye aylığın tümü, göre hesaplanan düşükse aradaki fark, Hazineden iken veya bu görevlerden ayrıldıktan 38 inci aylık, tahsil edilir. Cumhurbaşkanı veya Başbakan hak sahiplerine, bu maddeye göre hesap edilen aylık 46 ncı madde hükümlerine ölüm aylığıolarak üze- 39 uncu maddeye göre yaşlılık aylığı ayrıca he- yüksek olanı yaşlılık göre aylığa hak kazanrlrruyorsa maddeye itibaren, istekleri yaşlılık aylığı bağlanır. göre yaşlılık aylığına hak kazanıyorsa, saplanır bir sebep ve suretle ayrılanlara, takip eden aybaşından % 75'i oranında herhangi herhangi sonra ölenlerin göre bağlanır. 175 Bu madde kapsamında bağlanan gelir ve aylıklar 78 inci madde hükümlerine göre artırılır. '. Bazı kamu görevlilerine yaşlılık aylığı bağlanacak haller Madde 60- Bazı kamu görevlilerine yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin istisnalar aşağıdaki gibidir: a) 5434 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesi gereğince yaş haddinden emekliye ayrılanlara onbeş yıl fiili hizmet sürelerini doldurmaları halinde, b) Otuz yıl flill hizmet sürelerini tamamlamış olanlara kanunları gereğince kadrosuzluk nedeniyle re'sen emekliye sevk edilmeleri halinde, c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanlardan subay, astsubay, askeri memurlarla uzman jandarma ve uzman erbaşlar ahlak noktasından hükümle veya yetersizlik ya da disiplin sebeplerinden dolayı sicilieri üzerine veyahut askeri mahkemelerce verilecek kararlar üzerine kurumlarınca re'sen, bunlar dışında kalanlar ise ahlak ve yetersizlik sebeplerinden dolayı yönetmeliğine göre sicilieri üzerine kurumlarınca re'sen emekliye sevk edilenlere, 38 inci maddede belirtilen yaş ve prim ödeme gün sayısını, şayet kapsamında iseler 5434 sayılı Kanunun geçici 205 inci maddesinde belirtilen yaş ve süreleri tamamlamaları halinde, yaşlılık aylığı bağlanır. Birinci fıkra gereğince bağlanan yaşlılık aylıkları, 38 inci maddede aranan yaş ve prim ödeme gün sayısı tamamlanıncaya kadar bunları çalıştıran kurumlardan tahsil edilir. Kanunları gereğince açığa alınanlar, tutuklananlar verilenlerin sigortalılıkları ve primleri veya görevine son Madde 61- Kamu idarelerinde memur olarak çalışan personelden, görevden uzaklaştırılan, görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınanlardan kanunları gereğince eksik aylığa müstahak bulunanların pri- 176 me esas kazançlarının yarısı; kanunlarına göre bu müddetler için sonradan görevlerine iade edilerek tam aylığa hak kazananların ise prime esas kazançlarının tamamı üzerinden prim alınır. Görevine son verilen memurlardan yargı kararı ile memuriyete iade edilenlerin primleri, göreve son verildiği tarihten görevine başladığı tarihe kadar emsali kadronun prime esas kazancına göre hesaplanır. Bu durumdakilerin primlerine ait sigortalı ve işveren hisselerinin gecikme zamları kurumlarınca ödenir ve bu süreler sigortalılık süresinden sayılır. Birinci ve ikinci fıkraya göre sigortalılık durumu değişenler için ek bildirge düzenlenerek Kuruma verilir ve bu durumda idari para cezası hükümleri uygulanmaz. Bazı kamu görevlilerinin prime esas kazançları ve kamu görevlilerinin prime esas kazanç tavanı Madde 62- Harp okulları ile fakülte ve yüksek okullarda silahlı kuvvetler hesabına okuyanların ve astsubay sınıf okulu öğrencilerinin öğrenci harçlıkları ile ilgisine göre teğmen veya astsubay çavuş prime esas kazançları arasındaki farkın primi öğrenciler adına kurumlarınca ödenir. Fakülte veya yüksek okulları kendi hesabına okuduktan sonra muvazzaf subay nasbedilen veya yedek subaylık hizmetini takiben muvazzaf subaylığa geçirilenlerin yüksek öğrenim süresinin fiili hizmetten sayılması nedeni ile doğacak borçlanma bedeli, göreve başladıkları tarihteki teğmen prime esas kazancı üzerinden sigortalı prim hissesi kendilerince, işveren prim hissesi de kurumlarınca verilmek suretiyle ödenir. Talim ve manevra için rütbe ile silah altına alınan 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olan sigortalılardan rütbelerinin prime esas kazançları, vazifelerinin prime esas kazancından fazla olanların prime esas kazanç farklarına ait primleri vazife gördükleri kurumlarınca ve seferberlik ve harp için silah altına alınanlardan vazife prime esas kazançları, rütbelerinin prime esas kazancından fazla olan- ların prime esas kazançları arasındaki farkın primleri de, rütbelerinin prime esas kazancını ödeyen kurumca kesilerek Kuruma ödenir. 177 Kamu görevlilerinin kısa ve uzun vadeli sigorta kollarının uygulaması bakımından prime esas kazançlarının tespitinde 112 nci maddede belirtilen tavan sınırlaması aranmaz. Harp malullerine verilecek malullük zammının karşılığı Madde 63· Muvazzaf ve yedek subay, astsubay, uzman jandarma çavuş, uzman erbaş ile Türk Silahlı Kuvvetlerince görevlendirilen kamu görevlilerinden 5434 sayılı Kanunun 64 üncü maddesi uyarınca harp rnalülü olanlara verilecek her türlü malullük zammı tutarının Kurumca belirlenecek peşin sermaye değeri toplamı en geç otuz gün içinde Milli Savunma Bakanlığı tarafından Kurumun göstereceği hesaplara yatırılır. Harp malullüğü aylığı alanların sigortalı olarak çalışmaya başlamaları halinde bu aylıkları kesilmez. Harp malullerinin hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylığının tutarı, harp malullüğü zammı da ayrıca dikkate alınarak hesap edilir. Kamu görevlilerinin emekliye sevk onayları Madde 64· 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanların yaşlılık veya malullük aylığı almak üzere görevleriyle ilişiklerinin kesilmesi; a) Re'sen emekliye sevk hallerinde, sigortalının çalıştığı göreve atamasındaki usule göre atamaya yetkili makamın, b) istek üzerine veya yaş haddi veya malullük hallerinde atamaya yetkili makamın, c) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, belediye başkanları, belediye meclisi ve il genel meclisi üyelerinin yaşlılık aylığı taleplerinde, malüliyet ve yaş haddi hallerinde adlarına prim kesilmiş en son kurumun en yüksek amirinin, bunlardan bu görevlerinden önce herhangi bir kamu kurumuna tabi olarak çalışmayanların son defa görev yaptıkları yer başkanının, 178 d) Kurumların yönetim kurulu üyelerinin istek, rnalüliyet ve yaş haddi hallerinde, atanmalarında atamayı yapan kurumun en yüksek amirinin, e) Danıştay Başkanının istek, rnalüliyet ve yaş haddi hallerinde Başbakanlık, Sayıştay Başkanının aynı hallerde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, onayı ile tekemmül eder. Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek kararname ile atananların görevleriyle ilişikIerinin kesilmesi ilgili bakanın onayı ile tekemmül eder. Özelleştirilmeleri sonucu sermayesindeki kamu payı % 50'nin altına düşen kuruluş- lar ile satış veya devri yapılmış olan kuruluşlarda çalışmakta iken emekliye ayrılanlar için emekliye sevk onayı aranmaz. Birinci fıkranın (b) bendine göre emekliye ayrılmak isteyenler için her durumda istek tarihinden itibaren bir aylık süre sonunda ilişikleri kesilmiş sayılır. itibari hizmet süreleri Madde 65- itibarı hizmet süresi, bu Kanuna göre bağlanacak aylıklar ve yapılacak toptan ödemelerin hesabında fiilen çalışılmak suretiyle geçen hizmet sürelerine eklenen süredir. Sigortaııların aşağıda yazılı görevlerde geçen zamlar hariç fiili hizmet sürelerinin her yılı için; a) Muvazzaf ve yedek subay, astsubay, uzman jandarma çavuş ve uzman erbaşlardan; 1) Harbi doğuran genel ve kısmi seferberliğe katılanların, harbin ilanından seferberliğin bitim tarihine, 2) Seferberliği gerektiren iç tedip hareketlerine fiilen katılan birliklerde görevli olanların, çarpışmaların başlangıcından seferberliğin sona erdiği tarihe, 179 3) Harp veya seferberlik ilan edilmeden, Anayasanın 92 nci maddesi veya Türkiyeinin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar uyarınca, yabancı ülkelere gönderilen Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapanların, yabancı ülkeye gönderildiği tarihten Türkiye'ye dönüş tarihine, kadar geçen tutsaklık süreleri dahil fiili hizmet sürelerinin bir katı itibarı hizmet süresi olarak eklenir. b) Kanunları gereğince aylıkları ödenmek suretiyle, kurumları ile ilgileri kesilmeyerek, ikinci fıkranın (a) bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerinde yazılı hareketlere sivil iştirakçi, er veya erbaş olarak katılanların, bu durumlarda geçen fiili hizmet sürelerinin, bu tarihlerden sonra devam eden tutsaklık süreleri dahil, bir katı itibarı hizmet süresi olarak eklenir. c) Harp halinde düşmana tutsak düşen veya düşman tarafından enterne edilen sigortalılardan kanunları gereğince, aylıkları ödenmek suretiyle, kurumları ile ilgileri kesilmeyenlerin, bu durumlarda geçen fiili hizmet sürelerinin bir katı itibarı hizmet süresi olarak eklenir. Yukarıdaki yazılı itibarı hizmet sürelerinin toplamı beş yıldan fazla olamaz. Eklenecek itibari hizmet süreleri Madde 66- Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Ko- mutanlığı, Milli istihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğünde pilot, uçucu, denizaltıcı, dalgıç, kurbağa adam ve pa- raşütçü görevleriyle ilgili kadro ya da pozisyonlara atanarak bu görevleri fiilen yapanların bu sürelerinin her yılı için altı ay itibarı hizmet süresi eklenir. Bunlardan 65 inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde gösterilenler için itibarı hizmet süresi zamları ayrıca eklenir. itibari hizmet sürelerinin etkisi ve itibari hizmet süresi primi Madde 67- itibarı hizmet süreleri aylık bağlama oranının hesabında prim ödeme gün sayısına eklenir. Bu süreler yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli prim gün sayısı, yaş ve emekli ikramiyesi hesabında nazara alınmaz. 180 Her yıl sonunda, sigortalının fiili hizmet süresine 65 inci ve 66 ncı maddeler uyarınca eklenen itibarı hizmet süresinin her otuz günü için, yılın son ayında sigortalı adına ödenen sigortalı ve işveren prim toplamı kadar ayrıca itibarı hizmet primi işverenden tahsil edilir. Kamu görevlilerinin iş göremezlik gelirleri ile malüllük aylıkları Madde 68- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bulunan kamu görevlilerinden, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik geliri bağlanması gerekenlere veya aynı durumda olup 31 inci maddeye göre malül sayılanlara, sürekli iş göremezlik geliri veya malüllük aylıkları, 21 inci ve 34 üncü maddelere göre hesaplanan tutar % 30 artırılmak suretiyle verilir. Sürekli iş göremezlik geliri veya malüllük aylığının artırılan bölümüne ait maliyetIe- rin Kurumca hesaplanan peşin sermaye değeri, en geç otuz gün içinde bunları çalıştıran kamu idareleri tarafından Kurumca gösterilen hesaplara yatırılır. 181 ALTıNCı BÖLÜM isteğe Bağlı Sigorta Hükümleri isteğe bağlı sigorta Madde 69- isteğe bağlı sigorta, bu Kanuna göre zorunlu sigortalı sayılmayanların, prim ödemek suretiyle uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmalarını sağlayan sigortadır. isteğe bağlı sigorta şartları Madde 70- isteğe bağlı sigortalı olabilmek için; a) Bu Kanuna tabi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmamak veya kendi çalışmaları nedeniyle aylık bağlanmamış olmak, b) 18 yaşını doldurmuş bulunmak, c) isteğe bağlı sigorta talep dilekçesiyle Kuruma başvuruda bulunmak, şarttır. isteğe bağlı sigorta başlangıcı Madde 71- isteğe bağlı sigortalılık, müracaatın Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihi takip eden aybaşından itibaren başlar. isteğe bağlı sigortanın başladığı tarihte, 4 üncü maddeye göre sigortalı olmayı gerektirecek çalışması bulunduğu tespit edilenlerin isteğe bağlı sigortaıılıkları, bu çalışmanın sona erdiği tarihi takip eden aybaşından itibaren başlamış sayılır. Zorunlu sigortalılıkla çakışan isteğe bağlı prim ödenen süreler iptal edilerek, bu süreye ilişkin ödedikleri primler faiz uygulanmaksızın ilgililere iade edilir. isteğe bağlı sigorta primleri Madde 72- isteğe bağlı sigortalılar, 112 nci maddeye göre belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında belirleyecekleri kazanç üzerinden % 20 oranın183 da malüllük. yaşlılık ve ölüm sigortaları ile % 12 oranında genel sağlık sigortası pri- mi öderler. isteğe bağlı sigorta priminin, sigortalı tarafından belirlenecek gün sayısı esas alınarak ait olduğu ayın sonuna kadar ödenmesi zorunludur. ilgili ay içinde ödenmeyen isteğe bağlı sigorta primleri, bu Kanunun uygulanmasında prim ödeme gün sayısının hesabında dikkate alınmaz. isteğe bağlı sigortalı olanlar, bakmakla yükümlü olunan kişi olsa dahi, 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (f) bendi kapsamında sigortalı sayılır ve genel sağlık sigortası primini de ödemekle yükümlüdür. isteğe bağlı sigortanın sona ermesi Madde 73- isteğe bağlı sigortaıılık; a) Kısmi zamanlı çalışanlar hariç olmak üzere, 4 üncü maddeye göre çalışmaya başlayanların çalışmaya başladıkları tarihten, b) isteğe bağlı sigortalılığını sona erdirme talebinde bulunanların, primi ödenmiş son ayın bitiminden, c) Aylık veya gelir bağlama talebinde bulunanların, aylığa veya toptan ödemeye hak kazanmış olmak şartıyla talep tarihinden, d) Ölen sigortalının ölüm tarihini takip eden aybaşından, e) Genel sağlık sigortası priminin üst üste iki aydan fazla süre ile ödenmemesi durumunda, son primin ait olduğu ayı takip eden aybaşından, itibaren sona erer. Birinci fıkranın (b) bendine göre isteğe bağlı sigortalılığı sona eren sigortalının isteğe bağlı sigortaya devam edebilmesi için yeniden müracaatta bulunması şarttır. 184 isteğe bağlı sigorta sürelerinin değerlendirilmesi Madde 74- isteğe bağlı sigorta primi ödenmiş süreler, malüllük. yaşlılık ve ölüm sigortaları uygulamasında dikkate alınır. 185 YEDiNCi BÖLÜM Kısa ve Uzun Vadeli Sigorta Kollarına ilişkin Ortak Hükümler Sigortalılık Madde nedenlerinin çakışması 75- 4 üncü ve 5 inci maddelerde yer alan sigortalılık nedenlerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektiren şekilde çalışanlar; a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinden birden fazlasına tabi olarak çalışmaları halinde tercih edecekleri bent kapsamında, b) 4 üncü madde ile 5 inci maddeye aynı anda tabi olmaları halinde 4 üncü madde kapsamında, sigortalı sayılır. Aylık ve gelirlerin birleşmesi Madde 76- Bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda; a) Malüllük. yaşlılık ve ölüm sigortalarından; 1) Hem malullük hem de yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya, bu aylıklardan yüksek olanı, aylıklar eşitse yalnız yaşlılık aylığı, 2) Malullük veya yaşlılık aylığı ile birlikte, ölen eşinden dolayı da aylığa hak kazanan sigortalıya her iki aylığı, 3) Ana ve babasından ayrı ayrı aylığa hak kazanan çocuklara, yüksek olan aylığın tamamı, az olan aylığın yarısı, 4) Birden fazla çocuğundan aylığa hak kazanan ana ve babaya yüksek olan aylık, ödenir. b) iş kazası ile meslek hastalığı sigortasından; 187 1) Sürekli iş göremezlik geliriyle birlikte ölen eşinden dolayı da gelire hak kazanan eşe her iki geliri, 2) Ana ve babadan ayrı ayrı gelire hak kazananlara, yüksek olan gelirin tamamı, az olanın yarısı, 3) Birden fazla çocuğundan gelire hak kazanan ana ve babaya yüksek olan gelir, ödenir. c) MalOllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı az olanın yarısı, eşitliği halinde ise iş kazası ve meslek hastalığının tümü, malüllük ve yaşlılık aylığının yarısı bağIanır. Birinci fıkraya göre yapılacak değerlendirmeler sonucunda bir kişide ikiden fazla gelir veya aylık birleştiği takdirde bu gelir ve aylıklardan en fazla ödemeye imkan veren iki dosya üzerinden gelir veya aylık bağlanır, diğer dosya veya dosyalardaki gelir ve aylık hakları durum değişikliği veya diğer bir dosyanın devreye girdiği tarihte düşer. Değişen gelir ve aylıkların başlangıcı Madde 77- Bu Kanuna göre gelir veya aylık bağlanan sigortalı ile hak sahibi kişilerin durumlarının, kendilerine veya başka hak sahiplerine bağlanmış bulunan gelir veya aylık miktarının düzeltilmesini gerektirir bir şekilde değişmesi halinde, gelir veya aylık miktarları, değişikliğin meydana geldiği tarihten sonraki ödeme dönemi başından başlanarak yeni duruma göre düzeltilir. Gelir ve aylıkların yükseltilmesi Madde 78- Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklar, her yılın Ocak ve Temmuz ödeme tarihlerinden geçerli olmak üzere, bir önceki altı aylık döneme göre Devlet istatistik Enstitüsü tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyat indeksindeki değişim oranı kadar artırılarak belirlenir. 188 Gelir ve aylıkların ödenmesi Madde 79- Sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanan gelir veya aylıklar her ay peşin olarak ödenir. Gelir ve aylıkların ödeme tarihleri, şekli ve ödeme merkezleri Kurumca belirlenir. Gelir ve aylık bağlanmayacak haller Madde 80- Ölen sigortalının hak sahiplerinden; a) Kendisinden aylık bağlanacak sigortalıyı veya gelir ya da aylık alan sigortalıyı, kasten öldüren veya öldürmeye teşebbüs edenlere veya bu Kanun gereğince sürekli iş göremez hale veya malOI duruma getirenlere, b) Kendisinden aylık bağlanacak sigortalıya veya gelir ya da aylık alan sigortalıya veya hak sahibine karşı ağır bir suç işlemesi veya bunlara karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemesi nedeniyle ölüme bağlı bir tasarrufla mirastan çıkarılanlara, c) Sonraki eşinden dolayı bu Kanuna göre gelir veya aylığa hak kazanan dul eşe önceki eşinden, d) Evliliğin ölüm nedeniyle son bulması halinde, eşinden dolayı bu Kanuna göre gelire veya aylığa hak kazanan çocuklara ana veya babadan, gelir veya aylık bağlanmaz. Yaş Madde 81- iş kazasıyla meslek hastalığı halinde, hak sahiplerine bağlanacak gelirlerin hesabında, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının hekim raporu ile ilk defa tespit edildiği tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri esas alınır. Ma/Ol/ük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin uygulan- masında, sigortaııların ve hak sahibi çocuklarının, mülga 5417 sayılı Kanun ve mülga 6900 sayılı Kanun ile 506 sayılı, 1479 sayılı, 2925 sayılı, 2926 sayılı ve 5434 sayılı ka189 nunlara veya bu Kanuna göre ilk defa malOllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olduğu tarihte, nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri, sigortalının bu Kanuna göre ilk defa çalışmaya başladığı tarihten sonra doğan çocuklarının da nüfus kütüğüne ilk olarak yazılan doğum tarihleri esas alınır. iş kazası, meslek hastalığı, malOllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından gelir ve aylık tahsisleri ile sermaye değerinin hesabında, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının hekim raporuyla ilk defa tespit edildiği veya sigortaııların bu Kanuna ve bu Kanunla yürürlükten kaldırılmış kanunlara tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten sonraki yaş tashihleri dikkate alınmaz. Nüfus kayıtlarında doğum ay ve günleri yazılı olmayanlar 1 Temmuzda, doğum ayı yazılı olup da günü yazılı olmayanlar o ayın birinde doğmuş sayılır. Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının bu Kanunda belirlenen yaş hadleri sebebiyle emeklilik işlemleri, doğum tarihlerinde ay ve gün yazılı olmayanlar ile doğum günleri 1 Eylülden önce olanlar için 1 Eylül, doğum günleri 1 Eylül ve daha sonra olanlar için müteakip yılın 1 Eylül tarihinde yapılır. Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu Madde 82· Bu Kanunda yazılı olan görevleri yerine getirmek üzere Milli Savunma Bakanlığınca görevlendirilecek bir ortopedi ve travmatoloji uzmanından, Sağlık Bakanlığınca görevlendirilecek bir kalp damar cerrahisi uzmanından, Bakanlıkça görevlendirilecek bir dahiliye uzmanından, Yüksek Öğretim Kurulu tarafından Ankara'da bulunan üniversitelerin tıp fakültelerinden seçilecek bir halk sağlığı, bir psikiatri ve bir göğüs hastalıkları öğretim üyesinden, Kurumca görevlendirilecek malOliyet işlemlerinde deneyimli bir hekim ile birer nöroşirürji ve kulak burun boğaz uzmanından, en fazla üyeye sahip işveren kuruluşu tarafından seçilecek bir kardiyoloji uzmanından, en fazla üyeye sahip işçi kuruluşu tarafından seçilecek bir göz hastalıkları uzmanından ve en fazla üyeye sahip kamu çalışanlarını temsil eden konfederasyon tarafından seçilecek bir nöroloji uzmanından teşekkül eden Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu kurulur. 190 Öğretim üyeliğinde kıdemli olan hekim, Kurula başkanlık eder. Kurulda görevlendirilecek olan hekimlerin hizmet süreleri üç yılolup, yeniden görevlendirilebilirler. Bir takvim yılı içerisinde birbirini izleyen beş veya toplam on toplantıya mazeretsiz olarak katılmayanların görevleri kendiliğinden sona erer. Görevi sona eren hekimin yerine bir başka hekim, yerini aldığı hekimin görev süresini tamamlayacak şekilde aynı usülle görevlendirilir. Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna iştirak edenlere katıldıkları her toplantı günü için 4000 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpılarak bulunacak miktar üzerinden toplantı ücreti ödenir. Kurulun çalışmaları ile ilgili her türlü giderler Kurumca ödenir. Kurul gerek gördüğü hallerde dışarıdan uzman kişilerin görüşüne başvurabilir. Kurul, sigortalılar hakkında iş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik derecesi tespiti ile çalışma gücünün üçte ikisinin kaybına ilişkin Kurumca verilen kararlardan itiraza konu olanları inceleyerek karara bağlar. Kurul, bu Kanunda yazılı görevlerle sınırlı olmak kaydıyla, mahkemelerden intikal eden ve bilirkişi sıfatıyla rapor düzenlenmesi talep edilen dava dosyaları hakkında, gerekli incelemeleri yaparak görüş bildirir. Mahkemeler, bahse konu dosyalar için Adalet Bakanlığınca belirlenen bilirkişi ücretini kurul üyelerine iletilmek üzere Kurumun ilgili birimine gönderir. Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun hizmetlerini ifa etmesi için gerekli yer, malzeme ve personel Kurumca temin edilir. Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun görev, yetki, çalışma usul ve esasları ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Denetleme ve kontrol yetkisi Madde 83· Bu Kanun bakımından kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına ilişkin işlemlerin denetimi Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları eliyle yürütülür. Askeri işyerlerine ait sigorta işlemlerinin denetim ve kontrolü, askerl denetim personeli veya bu konuda görevlendirilen muhakkiklerce de yapılabilir. 191 Kurumun denetim ve kontrol elemanlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar muteberdir. işverenler ve sigortalılar, görevli denetim ve kontrol elemanlarına bilgi verilmek üzere çağrıldıkları zaman gelmek, gerekli olan belge ve delilleri getirip göstermek ve vermek, görevlerini yapmak için her türlü kolaylığı sağlamak ve bu yoldaki isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmekle yükümlüdür. Kurumun denetim ve kontrol elemanları görevlerini yaparken, tüm kamu görevlileri gerekli kolaylığı gösterir ve yardımcı olurlar. Bu Kanunun uygulanması bakımından, Kurum denetim ve kontrol elemanları 4857 sayılı Kanunda belirtilen denetim, teftiş ve kontrol yetkisini haizdir. lhaleli işler ile özel bina inşaatı işyerleri işverenlerine, Kuruma prim borçlarının bulunmadığını gösteren ilişiksizlik belgesinin verilmesinde, 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Malı Müşavirlik ve Yeminli Malı Müşavirlik Kanununa göre yetki verilmiş serbest muhasebeci malı müşavirler ile yeminli malı müşavirler tarafından işyeri kayıtlarının incelenmesi sonucunda Kuruma bildirildiği tespit edilen işçilik tutarlarının uygunluğu, Kurumun denetim yetkisi saklı kalmak kaydıyla, esas alınabilir. Usul ve esasları Kurumca belirlenmiş hesaplama yöntemine uygun olarak serbest muhasebeci malı müşavir ve yeminli malı müşavirce düzenlenen rapor ile Kuruma yeterli işçilik bildirilmediği anlaşılan işyeri ve işve- renlerinin, tespit edilen fark işçilik tutarı üzerinden hesaplanacak prim ve gecikme zammı tutarını 141 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca verilecek idarl para cezaları ile birlikte ödemeleri kaydıyla ilişiksizlik belgesi verilebilir. Kurumca belirlenen usul ve esaslara aykırı hareket ederek Kurum zararına sebebiyet verdiği anlaşılan serbest muhasebeci malı müşavirler ile yeminli malı müşavirler tarafından düzenlenen raporlar dikkate alınmaz ve bunların daha sonra düzenleyecekleri raporlar hiçbir zaman Kurumca işleme konulmaz. Gerçeğe aykırı rapor düzenleyen serbest muhasebeci malı müşavirler ile yeminli malı müşavirler hakkında Kurumun genel hükümlere göre takip hakkı saklıdır. Kamu idarelerinin denetim elemanları kendi mevzuatları gereğince işyerlerinde yapacakları her türlü denetim ve incelemeler sırasında, çalıştırılanların sigortalı olup 192 olmadığını da tespit ederek sigortasız çalıştırılanları Kuruma bildirmek zorundadır. Bu kurumlar ayrıca kendi mevzuatları gereğince yaptıkları inceleme ve tespitler sırasında bu Kanuna göre sigortalı sayılanların prime esas kazançlarının veya sigortalı gün sayılarının eksik bildirilmesi sonucunu doğuran tespitlerini de en geç bir ay içinde Kuruma bildirirler. Kurum bu bildirimleri esas almak üzere gerekli yasal işlemi yapar. ilgililerin itiraz hakları saklıdır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. 193 .... .. UÇUNCU KısıM Genel Sağlık Sigortası Hükümleri BiRiNCi BÖLÜM Kapsamdaki Kişiler ve Tescili Genel sağlık sigortalısı sayılanlar Madde 84- Türkiye'de yerleşik kişilerden; a) 4 ve 5 inci maddeler gereğince sigortalı sayılanlar ile isteğe bağlı sigortalı olan kişiler, b) (a) bendine göre sigortalı sayılmayanlardan; 1) 18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yeşil kart verilen kişiler, 2) Vatansızlar ve sığınmacılar, 3) 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler, 4) 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı istiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre şeref aylığı alan kişiler, 5) 28/5/1986 tarihli ve 3292 sayılı Vatani Hizmet Tertibi Aylıklarının Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler, 195 6) 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler, 7) 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu hükümlerine göre korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz faydalanan kişiler, 8) 5434 sayılı Kanuna göre vazife malOllüğü aylığı alan er, erbaş ve sivil görevliler, c) Yerleşim yeri Türkiye olmayan Türk vatandaşları ile oturma izni almış yabancı ülke vatandaşlarından bu maddenin (a) bendine göre sigortalı sayılmayanlardan Türkiye'de bir yıldan fazla süreyle yerleşen kişiler, d) 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı işsizlik Sigortası Kanunu gereğince işsizlik ödeneğinden yararlandırılan kişiler, e) Gelir veya aylık alan kişiler, f) (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerinde belirtilenler dışında kalan kişiler, genel sağlık sigortalısı sayılır. 5 inci madde ile 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (f), (g), (h), (ı), (i) ve bentlerinde sayılanların durumları, öncelikle genel sağlık sigortalısının u) bakmakla yükümlü olduğu kişi olup olmadığı, daha sonra da bu maddenin birinci fıkrası hükümleri gereği genel sağlık sigortalısı olup olmadığı dikkate alınarak tespit edilir. 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında olanların tedavi giderleri 4/1/1961 tarihli ve 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri iç Hizmet Kanunu hükümlerine göre karşılanmaya devam edilir. 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde sayılanlar ise genel sağlık sigortalısı sayılmazlar. Birinci fıkranın (c) ve (f) bentlerinin uygulanmasında evli olanlar için, karı veya kocadan hangisinin bu maddeye göre genel sağlık sigortalısı, hangisinin yükümlü olunan kişi olacağının tespiti kendi tercihlerine bırakılır. 196 bakmakla Prim yükümlülüğü bakımından tescil Madde 85- 84 üncü madde gereği genel sağlık sigortalısı sayılanların prim yükümlülüğü bakımından bildirimi ve tescili aşağıdaki şekilde gerçekleştirilir: a) 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince genel sağlık sigortalısı sayılanlar, sigortalı olarak tescil edilmiş olmaları durumunda, genel sağlık sigortası bakımından da tescil edilmiş sayılır. b) 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) ve (f) bentleri gereğince genel sağlık sigortalısı sayılanlar ilgili kurumlar tarafından kapsama alınmış olmaları durumunda, genel sağlık sigortası bakımından da tescil edilmiş sayılır. c) 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi gereğince genel sağlık sigortalısı sayılanlar, içişleri Bakanlığına verecekleri bildirim ile tescil edilir. d) 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (d) bendi gereğince genel sağlık sigortalısı sayılanlar, Türkiye iş Kurumu tarafından verilen bildirim üzerine tescil edilir. e) 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (e) bendi gereğince genel sağlık sigortalısı sayılanlar, bu gelir veya aylıklardan yararlanmaya başladıkları tarihten itibaren tescil edilir. Bu Kanun açısından genel sağlık sigortalılık başlangıç tarihi, Kurumca veya ilgili kurumlarca belirlenen kişinin tescil veya kapsama alınma tarihidir. 84 üncü madde gereği genel sağlık sigortalısı sayılanların çocukları, 18 yaşına kadar genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi olarak tescil edilmiş sayılır. Bu hükmün uygulanmasında sigortalı sayılan kişinin tescil edilmiş olması şartı aranmaz. Yeni doğan çocuğun anne veya babası yok ise 18 yaşına kadar, 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (7) numaralı alt bendi hükümlerine göre primi Devlet tarafından ödenmek üzere genel sağlık sigortalısı olarak tescili yapılır. 84 üncü madde gereği genel sağlık sigortalısı sayılmasını gerektiren durumunda değişiklik olan kişilerden, aynı maddenin birinci fıkrasının (c) ve (f) bentleri kap197 samında genel sağlık sigortalılığı devam edecekler, durumlarında değişiklik olduğu tarihten itibaren en geç otuz gün içinde ilgili Kuruma başvurmak zorundadır. Bu kişilere doksan günle sınırlı olmak üzere 92 inci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen kimlik belgelerinin ibrazı zorunluluğu dışındaki diğer şartlara bakılmaksızın Kurumca sağlık hizmetleri sağlanmaya devam edilir. Tescil işlemlerinde sigorta sicil numarası olarak Türk vatandaşları için T. C. Kimlik Numarası, yabancı uyruklu genel sağlık sigortalısı kişiler için ise Kurumca verilecek sicil numarası kullanılır. Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişiler Türk vatandaşı ise, T. C. Kimlik Numarası ile Türk vatandaşı değilse Kurumca verilecek ayrı bir numara ile işlemleri takip edilir. Bu maddede belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyenler hakkında 141 inci mad- denin birinci fıkrasının (i) bendine göre idari para cezası uygulanır. Genel sağlık sigortası bakımından sigortaıılık bildirimi, başvuru, kayıt, tescil, sona erme ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Sağlık hizmetleri, diğer haklar ve yararlanacak kişiler Madde 86- Sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanmak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler için bir hak, Kurum için ise bu hizmet ve hakları sağlamak bir yükümlülüktür. Sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan genel sağlık sigortalısı ile bakmakla yükümlü olduğu kişiler yararlandırılır. Bu Kanun kapsamındaki kişilere sunulacak sağlık hizmetleri ve diğer haklar ile kişilerden alınan primlerin tutarı arasında ilişki kurulamaz. 198 iKiNCi BÖLÜM Sağlanan Sağlık Hizmetleri ve Diğer Haklar Sağlanan sağlık hizmetleri Madde 87- Genel sağlık sigortalısının ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlıkIı kalmalarını; hastalanmaları halinde sağlıklarını kazanmalarını; iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sebebiyle gerekli olan sağlık hizmetlerinin karşı lan- masını, iş göremezlik hallerinin ortadan kaldırılmasını veya azaltılmasını temin etmek amacıyla Kurumca sağlanacak sağlık hizmetleri şunlardır: a) Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri, b) Hastalık sebebiyle ayakta veya yatarak; hekim tarafından yapılacak muayene, hekimin göreceği lüzum üzerine teşhis için gereken klinik muayeneler, laboratuvar tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak tıbbi müdahale ve tedaviler, tedaviyle ilgili tıbbl danışmanlık, hasta takibi ve rehabilitasyon hizmetleri, acil sağlık hizmetleri, ilgili kanunları gereğince sağlık meslek mensubu sayılanların hekimlerin kararı üzerine yapacakları tıbbi bakım ve tedaviler, c) Analık sebebiyle ayakta veya yatarak; hekim veya ebe tarafından yapılacak muayene, hekimin göreceği lüzum üzerine teşhis için gereken klinik muayeneler, laboratuvar tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak tıbbi müdahale ve tedaviler, tedaviyle ilgili tıbbi danışmanlık, hasta takibi, rahim tahliyesi, tıbbl sterilizasyon ve acil sağlık hizmetleri, d) 15 yaşına kadar; ağız ve diş muayenesi, diş hekiminin göreceği lüzum üzerine ağız ve diş hastalıklarının teşhisi için gereken klinik muayeneler, laboratuvar tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak tıbbl müdahale ve tedaviler, tedaviye yönelik tıbbl danışmanlık, hasta takibi, 60 yaş ve üzerindeki genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin diş protezleri, 199 e) Yukarıdaki bentler gereğince sağlanacak sağlık hizmetleriyle ilgili teşhis ve tedavileri için gerekli olabilecek kan ve kan ürünleri, aşı, ilaç, ortez, protez, tıbbi araç ve gereç, kişi kullanımına mahsus trbbi cihaz, tıbbl sarf, iyileştirici nitelikteki trbbi sarf malzemelerinin sağlanması, takılması, garanti süresi sonrası bakımı, onarılması ve yenilenmesi hizmetleri. Birinci fıkranın (d) bendinin uygulanmasında; diş çekimi, dolgu, kanal tedavisi, diş eti hastalıklarının tedavisi, travmaya talıklarının tedavisi ile travmaya ve onkolojik tedaviye ve onkolojik tedaviye bağlı ağız ve diş has- bağlı protez uygulamaları ve ağız ve diş hastalıkları ile ilgili acil sağlık hizmetleri için yaş şartı aranmaz. Hekimlerin ve diş hekimlerinin branşları, klinik ve laboratuvar bulguları, konulan te şhisler, sağlık hizmetlerinin sunulduğu basamak, kanıta dayalı tıp uygulamaları, maliyet-fayda, maliyet-etkililik ve benzeri ölçütler dikkate alınarak, Kurumca sağlana- cak sağlık hizmetlerinin cinsleri, belirlenecek zaman aralığında kullanım miktarları ve kullanım süreleri Kurumca Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak belirlenir ve Res- mi Gazetede yayımlanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ve Kurumca birlikte çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Kururnca sağlanmayacak sağlık hizmetleri Madde 88- Bu Kanun kapsamında Kurumca sağlanmayacak sağlık hizmetleri şunlardır: a) iş kazası ve meslek hastalığı ile kaza veya hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkan uzuv kayıplarının vücut bütünlüğünü sağlayacak şekilde tamamlanması dışında estetik amaçlı yapılan tıbbi işlemler, b) Yardımcı üreme tekniklerine ilişkin tanı ve tedavi işlemleri, c) Alternatif tıp uygulamaları. 200 Sağlık hizmetlerinin süresi Madde 89- 84 üncü maddede sayılan genel sağlık sigortalısı sayılma şartlarının yitirilmesi halinde, devam etmekte olan tedavi nedeniyle sağlanacak sağlık hizmetleri kişinin iyileşmesine kadar sürer. Yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri Madde 90- Hekimin veya diş hekiminin göreceği lüzum üzerine genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yurt dışı dahil yerleşim yerleri dışına yapılan sevklerinde. kendisinin ve bir kişi ile sınırlı olmak üzere refakatçisinin yol gideri ve gündelikleri Kurumca karşılanır. 18 yaşın altında veya 65 yaşın üstünde olan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yatarak tedavileri sırasında, hekimin veya diş hekiminin göreceği lüzum üzerine yanında kalan refakatçinin yatak ve yemek giderleri bir kişi ile sınırlı olmak üzere Kurumca karşılanır. Yurt içinde veya yurt dışına sevki nedeniyle ödenecek gündelik ve yol masraflarının tutarı Kurumca belirlenir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Yurt dışında tedavi Madde 91- Bu Kanunda sayılan sağlık hizmetlerinin yurt içindeki sağlık hizmet sunucularından sağlanması esastır. Ancak; a) 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendine tabi genel sağlık sigor- tahlarından işveren tarafından geçici olarak yurt dışında görevlendirilenlere acil hallerde, b) 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendine tabi genel sağlık sigor- tahlanndan. işveren tarafından sürekli olarak yurt dışında görevlendirilenler ile bunların yurt dışında birlikte yaşadıkları bakmakla yükümlü olduğu kişilere, 201 c) Yurt içinde sağlanamayan ve Sağlık Bakanlığının uygun görüşü üzerine Kurumca yurt dışında sağlanması mümkün görülen sağlık hizmetleri yurt dışında sağlanır. Ancak, birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri gereği sağlanan sağlık hizmetleri bedelleri, yurt içinde sözleşmeli sağlık hizmet sunucularına ödenen tutarı geçemez. Kurum, birinci fıkranın (b) bendi kapsamındaki kişilerin sağlık hizmetlerini, bu kişilerin genel sağlık sigortası için Kuruma ödenen prim tutarını geçmemek kaydıyla, ilgili ülkede sağlık sigortası yaptırmak suretiyle de sağlayabilir. Birinci fıkranın (c) bendi gereğince yurt dışına sevk edilen kişilerin 90 ıncı madde hükümlerine göre yapılacak giderleri de ayrıca karşılanır. Yukarıdaki haller dışında yurt dışında sağlanan sağlık hizmetlerine ilişkin giderler Kurumca ödenmez. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. 202 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Sağlık Hizmetlerinden Yararlanma Şartları ve Katılım Payı Sağlık hizmetlerinden yararlanma şartları " Madde 92- 18 yaşın altında olan kişiler, tıbben başkasının bakımına muhtaç olan kişiler, acil haller, iş kazası ile meslek hastalığı halleri, bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar, 87 nci maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri gereğince sağlanan sağlık hizmetleri hariç olmak üzere genel sağlık sigortalısı ve bakmak la yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanabilmeleri için; a) 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (d) ve (f) bentleri gereği genel sağlık sigortallsı sayılanların sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde doksan gün genel sağlık sigortası primi ödeme gün sayısı olması, b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine tabi olan siqortalılann, isteğe bağlı sigortaııların ve 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) ve (f) bentlerine tabi olan kişilerin prim borcunun bulunmaması, şarttı r. Ayrıca genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanabilmeleri için sağlık hizmet sunucularına baş- vurduklarında, acil haller hariç olmak üzere, nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme cüzdanı, pasaport veya Kurum tarafından resimli olarak verilen sağlık kartı belgelerinden birinin gösterilmesi zorunludur. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Katılım payı alınması Madde 93- 87 nci maddede sayılan sağlık hizmetlerinden katılım payı alınacak olanlar şunlardır: 203 a) Ayaktan tedavide hekim ve diş hekimi b) Ayaktan tedavide sağlanan ilaçlar, ortez, protez, iyileştirme c) tedavide sağlanan diğer sağlık hizmetleri. Ayaktan Katılım payı, birinci olarak uygulanır. kullanımı fıkranın Katılım hizmetleri Kanunu fıkrada bakmakla yükümlü olduğu hizmet sunucularına Katılım paylarının meti tutarları katılım kişilerin (b) bendi için % 10 ila % 20, (c) bendi için belirlenir. değerleme ve oranları, sevk zincirine sağlık ve 213 sayılı Vergi Usul genel sağlık sigortalısı uyulmadan hesaplanmasında 98 inci maddeye doğrudan artırılarak ve diğer sağlık uygulanır. göre tespit edilen sağlık hiz- esas alınır. ve bakmakla 84 üncü maddenin birinci fıkrasının lar ile bunların bakmakla 29/5/1986 tarihli paylarını, yükümlü olduğu kişilerin yükümlü (b) bendi gereği genel sağlık sigortalısı olduğu kişilerin ödemiş ve 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma mahsup belirlemeye oldukları ve Dayanışmayı katılım payları Teşvik Kanunu edilmek Kurum yetkilidir. gelir veya aylıklarından, suretiyle Kurumca tahsile idarl para cezası uygulanır. ve katılım belirlenen rak katılım paylarını tahsil etmeyen sağlık hizmet sunucularına bendi gereğince sayılan- geri ödenir. gelir veya aylık alan kişilerin veya maaşlarından sağlık hizmet sunucu- payının toplam tutarı, net asgarı ücreti geçemez. göre kendilerine öden me usulünü 204 (a) bendindeki oranı kadar her yıl artırılır. halinde % 50 oranında katılım ücret için gereksiz hayati öneme sahip olup ol- müracaatları Genel sağlık sigortalısı Katılım itibarıyla payı miktarı suna ödeyecekleri hükümlerine için 2 Yeni Türk Lirası payı tutarı, 4/1/1961 tarihli yeniden araç ve gereçleri. sağlık hizmetleri olmak üzere Kurumca katılım belirlenen belirlenen niteliği dikkate alınarak arasında için belirlenen uyarınca sağlık hizmetleri payı, (b) ve (c) bentlerindeki maması ve benzeri ölçütler ikinci (a) bendindeki azaltma, sağlık hizmetlerinin % 3 ila % 6 oranları muayenesi. çalışanların paylarının usule uygun ola- 141 inci maddenin (i) Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularına, tahsil ettikleri katılım payı düşüldükten sonra kalan tutar ödenir. Katılım paylarının ödenme usulleri ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Katılım payı alınmayacak haller ve sağlık hizmetleri Madde 94- Katılım payı alınmayacak sağlık hizmetleri veya haller şunlardır: a) iş kazası ile meslek hastalığı halleri, b) Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri, c) Sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmek şartı ile Kurumca belirlenen kronik hastalıklar, d) Kontrol muayeneleri. Bu madde gereğince katılım payı alınmayacak sağlık hizmetlerini tek tek veya gruplandırarak tespite Kurum yetkilidir. Hizmet basamakları ve sevk zinciri Madde 95- Bu Kanunun uygulanması bakımından sağlık hizmeti sunucuları birinci, ikinci ve üçüncü basamak olarak sınıflandırılır. Bu basamaklar kapsamındaki sağlık hizmet sunucuları ve basamaklar arasında sevk zinciri; tanı, öntanı, hekimlerin ve diş hekimlerinin uzmanlıkları dikkate alınmak suretiyle tüm yurtta veya il ve ilçe bazında Kurumun görüşü alınarak Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenir. Aile hekimleri birinci basamak hizmet sunucuları içinde yer alır. Kurumca sağlık hizmetlerinin sağlanabilmesi için genel sağ/ık sigortalısı ve bak- makla yükümlü olduğu kişiler sevk zinciri kurallarına uygun hareket etmek zorundadır. 205 iş kazası, meslek hastalığı ve acil haller dışında, sevk zincirine uyulmadan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler tarafından sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularına yapılan başvurularda 98 inci madde gereği belirlenen tutarın % 7ü'i Kurumca ödenir. Aradaki fark, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler tarafından ödenir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığının uygun görüşü alınarak Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Kimlik tespiti ve yerleşim yeri bildirim zorunluluğu Madde 96· Sağlık hizmeti sunucuları, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin acil haller dışındaki başvurularında; 92 nci maddenin ikinci fıkrasında sayılan belgeleri ve bu belgelerin başvuran kişiye ait olup olmadığını kontrol etmek zorundadır. Bu zorunluluğu yerine getirmeyenler hakkında 141 inci maddenin birinci fıkrasının (k) bendi uygulanır. Sağlık hizmet sunucuları, başvuran kişilerin bu Kanun açısından genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişi olarak kapsama alınıp alınmadığını, kapsama alınmadığını tespit ettikleri kişilerin beyan ettikleri yerleşim yeri bilgilerini Kuruma bildirmek zorundadır. Acil haller Madde 97· Bu Kanunun uygulamasında acil hallerin ve acil sağlık hizmetlerinin neler olduğuna, hangi yöntem ve ölçütlerle tespit edileceğine ilişkin hususlar, Sağlık Bakanlığının uygun görüşü alınarak Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. 206 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Mali ve Çeşitli Hükümler Sağlık hizmetlerinin ödenecek tutarlarının belirlenmesi Madde 98- 87 nci madde hükümlerine göre sağlanan sağlık hizmetlerinin Kurumca ödenecek bedellerini; sağlık hizmetinin sunulduğu basamak, sağlık hizmetlerinin maliyeti, Devletin doğrudan veya dolaylı olarak sağlamış olduğu sübvansiyonlar, kanıta dayalı tıp uygulamaları, teşhis ve tedavi maliyetini esas alan maliyet-etkililik ölçütleri ve genel sağlık sigortası bütçesi dikkate alınmak suretiyle, her bir sağlık hizmeti için belirlemeye Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu yetkilidir. Komisyon; Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Kurumu temsilen beş üyeden oluşur. Komisyon, çalışmalarında Yüksek Öğretim Kurulunun, Türk Tabipleri Birliğinin, Türk Diş Hekimleri Birliğinin, Türk Eczacıları Birliğinin, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliğinin ve tıp uzmanlık derneklerinin görüşlerini alabilir. Komisyon kararlarını salt çoğunluk ile alır ve kararlar Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girer. Komisyonca gerekli görülen hallerde sağlık hizmetlerinin türlerine göre birden fazla alt komisyon kurulabilir. Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunun çalışmasına, görev ve yetkileri ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Komisyon üyesi kurumların görüşleri alınarak Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Sağlık hizmetlerinin ödenmesi sağlanma yöntemi ve sağlık giderlerinin Madde 99- Bu Kanuna göre sağlık hizmetleri, Kurum ile yurt içindeki veya yurt dışındaki sağlık hizmeti sunucuları arasında yapılan sözleşmeler yoluyla sağlanır. Kurum, sözleşme başvurularının değerlendirilmesinde, sonuçlandırılmasında ve uy- gulanmasında sağlık hizmeti sunucuları arasında tarafsızlık, hakkaniyet ve açıklık ilkelerine uymak zorundadır. 207 Kurum, provizyon işlemlerini yürütmek üzere sağlık hizmeti sunucularının mahallinde provizyon merkezi açabilir ve personel çalıştırabilir. Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları, bu amaçla Kuruma uygun bağımsız mekan tahsis etmek zorundadır. Kurum gerekli gördüğü durumlarda provizyon işlemlerini yürütmek üzere hizmet satın alma yetkisine sahiptir. Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden otelcilik hizmetleri dışında, herhangi bir fark ödemesi talep edemez. Otelcilik hizmeti için genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden alınabilecek fark ödemesi, Kurum tarafından belirlenen standart yatak bedelinin dört katını geçemez. Bu farkın alınabilmesi için, kişilerin fark ödemeyi kabul ettiğinin yazılı olarak belgelenmesi zorunludur. Otelcilik hizmeti dışında veya Kurumca otelcilik hizmeti için belirlenen tavanın üzerinde fark alınması halinde, sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularının sözleşmeleri bir yıl süreyle feshedilir. Sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından acil hallerde alınan sağlık hizmeti bedeli, 98 inci madde gereği sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları için belirlenen bedeller esas alınarak genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere fatura karşılığı ödenir. Sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucuları, acil hallerde genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden veya Kurumdan herhangi bir fark talep edemez. 95 inci maddedeki hükümlere uyulmak şartıyla, sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti almayı tercih eden genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere, 98 inci madde gereği sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları için belirlenen bedellerin en fazla % 7ü'i fatura karşılığı ödenir. 95 inci madde hükümlerine uyulmaksızın sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti almayı tercih eden genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere, 95 inci maddenin üçüncü fıkrası gereği ödenecek tutarın en fazla %7ü'i fatura karşılığı ödenir. Sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından satın alınan sağlık hizmeti bedelinin dördüncü ve beşinci fıkralara göre Kurumca ödenebilmesi için, sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucusunun şartlarının sözleşmeli sağlık hizmeti sunucusunda şartlara uygun olduğunun Kurumca kabul edilmesi şarttır. 208 aranan Sağlık hizmeti satın alma sözleşmelerinin hazırlanması ve akdedilmesi, sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usCıIve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Sağlık sigortası gelirlerinin kullanım amacı Madde 100- Genel sağlık sigortası gelirlerinden karşılanmak üzere karşılığı öden- meksizin Kuruma sosyal yardım niteliğinde görevler verilemez. Doğal afetler veya savaş hali Madde 101- Doğal afetler veya savaş halinde, bu Kanunda sayılan sağlık hizmetleri Kurum tarafından sağlanmaya devam edilir. Ancak, doğal afet veya savaş nedeniyle bu hallere bağlı olarak Kurumca yapılan sağlık hizmeti giderleri, giderlerin ödendiği takvim yılı sonu esas alınarak genel bütçeden Kuruma bir yıl içinde transfer edilir. işverenin iş kazası halinde tedaviyi sağlama yükümlülüğü Madde 102- işveren, iş kazasına uğrayan genel sağlık sigortalısına sağlık durumunun gerektirdiği sağlık hizmetlerini derhal sağlamakla yükümlüdür. Bu amaçla işveren tarafından yapılan ve belgelere dayanan sağlık hizmeti giderleri ve 90 ıncı madde hükümlerine göre yapılacak masraflar Kurum tarafından karşılanır. Birinci fıkrada belirtilen yükümlülüklerin cikmesinden yerine getirilmesindeki dolayı, genel sağlık sigortalısının ihmalinden ve ge- tedavi süresinin uzamasına veya malCıIkalmasına veya malCıllük derecesinin artmasına sebep olan işveren, Kurumun bu nedenle yaptığı her türlü gideri ödemekle yükümlüdür. Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularının duyurulması ve sağlık hizmet sunucusu seçme serbestisi Madde 103- Bu Kanun gereğince genel sağlık slqortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetinden yararlanmak için başvuracakları yurt içinde veya yurt dışındaki sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularının unvan, isim ve adresleri Kurumca elektronik ortamda veya diğer yöntemlerle duyurulur. Genel sağlık siqortalılan ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler, sağlık hizmeti sunucuları arasından, genel sağlık sigortasıyla ilgili diğer madde hükümlerine uymak şartıyla istediğini seçme hakkına sahiptir. 209 Sağlık hizmeti sunucularının kayıt ve bildirim zorunluluğu Madde 104- Kurum ile sözleşmesi olup olmadığına bakılmaksızın tüm sağlık hizmeti sunucuları, sağlık hizmeti sunduğu tüm kişilere ait Kurumca talep edilen bilgileri, belirlenen yöntemlere ve süreye uygun biçimde elektronik ortamda veya yazılı olarak göndermek zorundadır. Bu bilgiler verilmeksizin talep edilen sağlık hizmeti bedelleri, bilgiler gönderilinceye kadar ödenmez. Kontrol yetkisi Madde 105- Kurum, bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak işverenler, sağlık hizmeti sunucuları ve diğer gerçek ve tüzel kişiler nezdindeki gerekli belge ve bilgileri inceleyebilir, ibrazını isteyebilir. Kurum, bu Kanunda belirtilen görevleriyle ilgili olarak sağlık hizmeti sunucularının yürüttüğü hizmet ve işlemleri kontrol yetkisine sahiptir. Kurum, bu yetkisini görevlendirdiği personeli vasıtasıyla veya kamu ve özel kurumlardan hizmet satın almak suretiyle kullanabilir. Üçüncü kişilerin sorumluluğu Madde 106- Kastı veya suç sayılır bir hareketi nedeniyle, genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere Kurumca sağlık hizmeti sağlanmasına veya tedavi süresinin uzamasına sebep olduğu mahkeme kararı ile tespit edilen üçüncü kişilerden, Kurumca yapılan giderler tazmin edilir. işverenin sorumluluğu Madde 107- ilgili kanunları gereğince sağlık raporu alınması gerektiği halde sağlık raporuna dayanmaksızın veya alınan raporlara rağmen tıbbi yönden elverişli olmadığı işte genel sağlık sigortalısını çalıştıran işverenler, bu nedenle Kurumca yapılan sağlık hizmeti giderlerini ödemek zorundadır. iş kazası ile meslek hastalığı, işverenin işçinin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca yapılan giderler işverenden tazmin edilir. 210 Sağlık raporu alan sigortalıyı çalıştırmanın sorumluluğu Madde 108- Hekim veya diş hekimi tarafından çalışamayacağı sağlık raporu ile bel- gelenen 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamındaki kişiler çalıştırılamaz. Bu kişileri çalıştıran işverenler, genel sağlık sigortalısının aynı hastalık sebebiyle Kurumca yapılan masraflarını ödemekle yükümlüdür. Genel sağlık sigortalısı bir başka işverene ait işyerinde çalışmış ise, bu durumu bilerek çalıştıran işveren ile genel sağlık sigortalısı doğacak masraflardan Kuruma karşı müştereken ve müteselsilen sorumludur. 211 DÖRDÜNCÜ KısıM . Sosyal Sigorta Primlerine Ilişkin Hükümler Bi Ri Nci BÖLÜ M Prim Alınması, Prime Esas Kazanç, Prim Oranları ve Asgari işçilik Prim alınması Madde 109- Kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortası için, bu Kanunda öngörülen her türlü yardım ve ödemelerle yönetim giderlerini karşılamak üzere Kurumca prim alınır. Kurumca tahsil edilen genel sağlık sigortası primleri, tahsil edilmesini müteakip doğrudan Kurum bütçesinin genel sağlık sigortası kalemine aktarılır. Bu kalemde toplanan gelirler, yalnızca genel sağlık sigortasının giderlerini karşılamak amacıyla kullanılır. Bu gelirler kısa ve uzun vadeli sigorta kollarının giderlerinin karşılan- masında kullanılamaz. Prime esas kazançlar Madde 110- Kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortasına tabi olanlar bakımından prime esas kazanç için, ücret veya ödenek almak suretiyle çalışanların o ay için hak ettikleri ücretlerle ücret dışında kalan her türlü ödeme, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan sigortalılara yapılan ödemelerin brüt toplamı esas alınır. Ancak, ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, kıdem, ihbar ve kasa tazminatları, aynı yardımlar ve Bakanlıkça miktarları yıllar itibarıyla belirlenecek, yemek, çocuk ve aile zamları, prime esas kazancın hesabında ücretlerin aylık tutarına dahil edilmez. Bunların dışında her ne ad altında ödeme yapılırsa yapılsın tüm ödemeler prime tabi tutulur. Ücretler hak edildikleri aya maledilmek suretiyle prime tabi tutulur. Diğer ödemeler öncelikle ödendiği ayın kazancına dahil edilir. Bu ödemelerin üst sınırı aşan kısmı, 213 ait olduğu takvim yılı ile sınırlı olmak kaydıyla, ilk aydan başlanarak üst sınırın altında kalan diğer ayların prime esas kazançlarına ilave edilir. Toplu iş sözleşmelerine tabi işyerleri işverenlerince veya kamu idareleri veya yargı mercilerince verilen kararlara istinaden, sonradan ödenen ücret dışındaki ödemelerin hizmet akdinin mevcut olmadığı veya askıda olduğu bir tarihte ödenmesi durumunda, en son prime esas kazancın tabi olduğu ayın kazancına dahil edilir. Bu durumlarda sigorta primlerinin, ödemeye karar verilen tarihi izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi halinde gecikme zammı alınmaz. Günlük, haftalık veya aylık olarak belirli bir ücrete dayanmış olmayıp da komisyon ücreti ve kara katılma gibi belirsiz zaman ve miktar üzerinden ücret alan sigortahların prim ve ödeneklerinin hesabında esas tutulacak günlük kazançları, 112 nci madde hükmüne göre belirlenen alt sınırdır. Bir işverene tabi olarak çalışan sigortalının belirli ücretinin dışında ayrıca yukarıdaki fıkra kapsamında ücret alması halinde, prime esas günlük kazancı bunların toplamından oluşur. Bu Kanun gereğince primlerin hesabına esas tutulacak günlük kazanç, sigortalının, bir ay için prime esas tutulan kazancının otuzda biridir. Ancak günlük kazancın hesabına esas tutulan ay içindeki bazı günlerde çalışmamış ve çalışmadığı günler için ücret almamış sigortalının günlük kazancı, o ay için prime esas tutulan kazancı ücret aldığı gün sayısına bölünerek hesaplanır. Sigortalıların günlük kazançlarının hesabında esas tutulan gün sayıları, aynı zamanda, bunların prim ödeme gün sayılarını gösterir. Ancak, işveren ve sigortalı arasında kısmi süreli hizmet akdinin yazılı olarak yapılmış olması kaydıyla ay içerisinde günün bazı saatlerinde çalışan ve çalıştığı saat karşılığında ücret alan sigortalinın ay içindeki prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saati süresinin 4857 sayılı iş Kanununa göre belirlenen genel haftalık çalışma süresine göre hesaplanan günlük çalışma saatine bölünmesi suretiyle bulunur. Bu şekildeki hesaplamada gün kesirleri bir gün kabul edilir. 214 işveren ve sigortalı arasında çağrı üzerine çalışmaya dayalı yazılı iş sözleşmesinde taraflar arasında çalışma süresi gün, hafta ve ay olarak belirlenmemiş ise, sigor- talının ay içindeki prim ödeme gün sayısı yukarıdaki fıkra hükmüne göre hesaplanır. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki siqortalılann aylık prime esas kazançları, 112 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırı ile üst sınırı arasında kalmak şartı ile kendileri tarafından beyan edilecek günlük kazancın otuz katıdır. Bu sigortalılar tarafından her takvim yılı başında aylık prime esas kazanç beyan edilir. Ancak takvim yılı içerisinde beyan edilen kazançta bir değişiklik olması durumunda sigortalının yeniden beyan ettiği kazanç üzerinden hesaplanan prim takvim yılı sonuna kadar tahsil edilir. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olan kişi, aynı zamanda işveren ise beyan edeceği asgarı kazancı çalıştırdığı sigortaııların kazancının en yükseğinden az olamaz. Beyanda bulunmayan sigortalının primleri, prime esas asgarı aylık kazanç üzerinden hesap ve tahsil edilir. Beyanda bulunmayan veya beyan ettiği kazancın düşük olduğu tespit edilen siqortalılann prime esas kazançları tespit edilen kazanç düzeyine çıkartılarak beyan edilen kazançla arasındaki farkın primi 121 inci madde hükümlerine göre gecikme zammı uygulanmak suretiyle tahsil edilir. Aynı takvim ayı içinde sigortalı olmayı gerektirecek birden fazla çalışması olan sigortalının bu Kanun gereğince alınacak primlerine esas tutulacak aylık ve günlük kazancının tespitinde, sigortalı olmayı gerektirecek her bir çalışmadan elde ettiği aylık ve günlük kazanç tutarı ayrı ayrı dikkate alınır ve primler buna göre hesaplanır. Yalnızca genel sağlık sigortasına tabi olanlar bakımından prime esas kazanç 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) ve (f) bentlerinde sayılan kişiler için, 112 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının iki katının otuz günlük tutarı; 84 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen kişiler için asgarı ücret; 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen kişiler için ise, 4447 sayılı işsizlik Sigortası Kanunu gereğince işsizlik ödeneğinden yararlandırılan kişiler için işsizlik ödeneğine esas kazanç esas alınır. 215 117 nci maddenin birinci fıkrasına göre düzenlenen belgelerde yer alan her bir sigorta koluna ait primlerin hesabında yarım Yeni Kuruş ve üzerindeki değerler bir Yeni Kuruşa tamamlanır, yarım Yeni Kuruşun altındaki değerler ise dikkate alınmaz. Bu maddenin uygulamasına ilişkin usül ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Prim oranları Madde 111- Bu Kanun gereğince alınacak sigorta prim oranları aşağıdaki gibidir: a) MalOllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı, sigortalının prime esas ka- zancının % 20'sidir. Bunun % g'u sigortalı hissesi, % 11'i işveren hissesidir. Bu prime Devlet ayrıca % 5 oranında katkı yapar. Devlet katkısı Kurumun ay itibarıyla tahsil ettiği malüllük. yaşlılık ve ölüm sigortaları priminin dörtte biridir. Devlet katkısının ödenmesine ilişkin usül ve esaslar ilgili malı yıl bütçe kanunları uyarınca belirlenir. b) Bu Kanunda belirtilen fiili hizmet zammı uygulanan işlerde çalışan sigortalılar için uygulanacak malüllük. yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı, (a) bendinde belirtilen % 20 oranının, her yıl için 54 üncü maddeye göre eklenen fiili hizmet gün sayısının 360'a bölümü sonucu bulunacak oranda artırılması suretiyle belirlenir. Artırılan bu primin üçte biri sigortalı, üçte ikisi ise işveren hissesidir. c) Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, yapılan işin iş kazası ve meslek hastalığı bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına göre %1 ila % 6,5 oranları arasında olmak üzere, 113 üncü maddeye göre Kurumca belirlenir. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında olanlar için prim oranı üst sınırı % 6'dır. Bu primin tamamını işveren ve 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında olanlar öder. d) Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen aday çırak, çırak ve işyerlerinde beceri eğitimi gören öğrenciler için prime esas kazançlarının % 1'idir. Aday çırak, çırak ve beceri eğitimi gören öğrencilerin priminin yarısı sigortalı hissesi, yarısı da işveren hissesidir. 216 e) Yaşlılık aylığı almakta iken bu Kanuna tabi bir işte çalışanlara uygulanacak sosyal güvenlik destek prim oranı, (a) ve (c) bentlerinde belirtilen prim oranlarının toplamı kadardır. Sigortalı ve işveren hissesi bu bentlerde belirtilen oranlardadır. f) Genel sağlık sigortası primi, kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi olanlar için 112 nci maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan prime esas kazancın % 12,5'idir. Bu primin % 5'i sigortalı, % 7,5'i ise işveren hissesidir. Yalnızca genel sağlık sigortasına tabi olanlar ile isteğe bağlı sigortaııların genel sağlık sigortası primi, prime esas kazancın % 12'sidir. g) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar, malullük. yaşlılık, ölüm sigortaları ile kısa vadeli sigorta kollarına tabi oldukları durumlarda (a) ve (c) bentlerindeki prim oranlarının toplamı üzerinden, şayet sosyal güvenlik destek primi ödemek suretiyle çalışıyorlar ise (e) bendinde belirtilen prim oranlarının toplamı üzerinden primlerini öderler. Günlük kazanç sınırları Madde 112- Bu Kanun gereğince alınacak prim ve verilecek ödeneklerin hesabına esas tutulan günlük kazancın alt sınırı, asgarı ücretin otuzda biri, üst sınırı ise günlük kazanç alt sınırının 6,5 katıdır. Bu suretle bulunacak günlük kazançların yarım Yeni Kuruş ve üzerindeki değerleri bir Yeni Kuruşa tamamlanır, yarım Yeni Kuruşun altındaki değerler ise dikkate alınmaz. Günlük kazançları alt sınırın altında olan sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden, günlük kazançları üst sınırdan fazla olan sigortahların günlük kazançları da üst sınır üzerinden hesaplanır. ikinci fıkraya göre sigortalının kazancı alt sınırın altında ise bu kazanç ile alt sınır arasındaki farka ait sigorta primleri ile ücretsiz çalışan sigortalılara ait sigorta primlerinin tümünü işveren öder. Sigortalı olmasını gerektirecek şekilde aynı zamanda birden fazla işte çalışan sigortaiılar için Kuruma ödenen primlerin toplamı, bu madde uyarınca tespit edilen üst sınır üzerinden hesaplanacak miktarı aşarsa, fark sigortalının müracaatı üzerine his- 217 sesi oranında kendisine geri verilir. Ancak geri verilen primler için ayrıca gecikme zammı ve faiz ödenmez. Kısa vadeli sigorta kolları prim tarifesi ve işkollarının tehlike sınıf ve derecelerinin belirlenmesi Madde 113- Kısa vadeli sigorta kolları primi, yapılan işin iş kazası ve meslek has- talığı bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına göre tespit edilir. iş kolları tehlikenin ağırlığına göre sınıflara, bu sınıflar da özel iş şartlarına ve tehlikeyi önlemek için alınmış olan tedbirlere göre derecelere ayrılır. Hangi iş kollarının hangi tehlike sınıfına girdiği, tehlike sınıf ve derecesine ait prim oranlarının ve tehlike derecelerinin belirlenmesinde uygulanacak esaslar, ilgili bakanlıkların görüşleri de alınarak Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulacak bir tarife ile tespit olunur. Prim tarifesi gerekli görülürse aynı usülle değiştirilebilir. işlerin tehlike sınıf ve derecesinin belirlenmesi Madde 114- Yapılan işin 113 üncü maddede belirtilen tarifeye göre hangi tehlike sınıf ve derecesine girdiği ve ödenecek kısa vadeli sigorta primi oranı Kurumca belirlenerek işverene ve 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı olanlara tebliğ edilir. iş kazasını ve meslek hastalığını önleyecek tedbirler hakkındaki mevzuat hükümlerine uygun bulunmadığı tespit edilen işler, Kurumca daha yüksek primli derecelere konulabilir. Kurum, işyerinin tespit edilmiş bulunan tehlike sınıf ve derecesini yaptıracağı incelemelere dayanarak kendiliğinden veya işverenin veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı olanların isteği üzerine değiştirebilir. Kurumca yapılacak değişiklikler, bunlara yapılacak itiraz; işyerinin tehlike sınıfı ve derecesi ile kısa vadeli sigorta kolları prim oranının tebliğine ilişkin yazının işverence veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı olanlar tarafından tebellüğünden itibaren bir ay içinde yapılmış ise, değiştirilen iş kolu kodu ve tehlike sınıfı ile tehlike derecesinin hatalı uygulandığı tarihten, bir aylık süre dışında yapılmış ise, itirazın Kurum kayıtlarına intikali tarihini izleyen takvim yılı başından geçerli olarak uygulanır. 218 Bu değişiklik nedeniyle, tehlike sınıf ve derecesinin yükselmesi halinde, kararın işverene veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı olanlara tebliğ edildiği tarih ile yürürlük tarihi arasındaki süreye ilişkin kısa vadeli sigorta kolları na ait prim farkının tebliği tarihini takip eden bir ay içerisinde Kuruma ödenmesi halinde fark prim için gecikme zammı alınmaz. Aksi takdirde, fark primi 121 inci madde uyarınca gecikme zammı ile birlikte tahsilolunur. Tehlike sınıf ve derecesinin düşmesi halinde ise, kısa vadeli sigorta kolları sigortası prim farkı, işverenin varsa ". borçlarına mahsup edilir, yoksa iade edilir. iade edilen tutar için faiz ödenmez. işverenler ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı olanlar, tehlike sınıf ve derecesi ile prim oranı hakkında Kurumca yapılacak yazılı bildirimi aldıktan sonra bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. Kurum, bu itirazı inceleyerek en geç üç ay içinde karara bağlayarak sonucunu işverene bildirir. ilgililer Kurumun kararı üzerine, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Kuruma itiraz edilmesi veya mahkemeye başvurulması primlerin takip ve tahsilini durdurmaz. Tehlike sınıf ve derecelerini etkileyebilecek değişiklikler Madde 115- işverenler ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigor- talı olanlar, tehlike sınıf ve derecesini etkileyebilecek her türlü değişikliği bir ay içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Bu bildirim üzerine Kurum yaptıracağı incelemeler sonunda tehlike sınıf ve derecesini değiştirebilir. Tehlike sınıf ve derecesini etkileyebilecek değişiklik bir ay içinde bildirilirse bu konuda Kurumca verilecek karar, değişikliğin meydana geldiği tarihten sonraki aybaşından başlanarak uygulanır. Tehlike sınıf ve derecesini etkileyebilecek değişiklik bir ay içinde bildirilmezse; a) Tehlike sınıfı yükseliyorsa, değişikliğin meydana geldiği, b) Tehlike sınıfı düşüyorsa değişikliğin Kurumca öğrenildiği, tarihler esas alınmak ve bu tarihlerden sonraki aybaşından itibaren uygulanmak üzere, Kurumca karar alınır ve işverene tebliğ olunur. 219 Asgari işçilik uygulaması Madde 116· Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar ile özel kanunla veya özel ka- nunla verilmiş yetkiye dayanarak kurulmuş bankalar tarafından ihale mevzuatına göre yaptırılan işler ve özel nitelikteki inşaat işleri ile Bakanlar Kurulunca belirlenecek diğer işlerden dolayı asgarı işçilik bildirilmiş olup olmadığı Kurumca araştırılır. Bu araştırma sonucunda asgarı işçiliğin bildirilmemiş olduğu anlaşılırsa, eksik bildirilen işçilik tutarı üzerinden hesaplanan prim tutarı, gecikme zammı ile birlikte işverene tebliğ edilir. Tebliğ edilen prim ve gecikme zammı ödendiği veya ödeyeceğinin işveren tarafından yazılı olarak taahhüt edilmesi halinde borç kesinleşir ve işyeri hakkında ayrıca Kurum denetim elemanlarına inceleme yaptırılmayabilir. verilecek taahhütnamede belirtilen ödeme yükümlülüğünün Kuruma yerine getirilmemesi halinde işveren hakkında 119 uncu ve 120 nci maddeler uyarınca işlem yapılır. Tebliğ edilen prim ve gecikme zammının ödenmemesi, taahhütname verilmemesi veya Kurumca işyerinin denetlenmesine gerek görülmesi durumunda; Kurum denetim elemanlarınca yapılan inceleme neticesinde işverenin Kuruma işin emsaline, yapılan işin niteliğine, kapsam ve kapasitesine göre işin yürütülmesi için gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunun saptanması halinde, işin yürütülmesi için gerekli olan asgarı işçilik miktarı, yapılan işin niteliği, bünyesinde kullanılan teknoloji, işyerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde çalıştırılan işçi sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurlar dikkate alınarak Kurum denetim elemanları tarafından tespit edilir. Kurum denetim elemanları tarafından, Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgarı işçilik tutarı üzerinden Kurumca re'sen tahakkuk ettirilen sigorta primleri 119 uncu ve 120 nci maddeler de dikkate alınarak işverene tebliğ olunur. işveren tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. itiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde, işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. Kurum denetim elemanlarınca Kuruma asgarı işçilik tutarının bildirilmediği tespit edilen işyerleri hakkında ayrıca 141 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca idarl para cezası uygulanır. 220 Kamu idareleri Kurumca yazı ile istenilecek bilgileri ve belgeleri yazılı olarak en geç bir ay içinde vermeye mecburdur. Kuruma yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığının araştırılmasında, işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik miktarının tespitinde dikkate alınacak asgarı işçilik oranlarının saptanması ve asgarı işçilik oranlarına vaki itirazların incelenerek karara bağlanması amacıyla Kurum bünyesinde; kurum teknik elemanlarından dört üye, Yönetim Kurulunda temsil edilen işçi ve işveren konfederasyonlarınca görevlendirilecek iki üye, asgarı işçiliğin tespit edileceği meslek koluyla ilgili kanunla kurulan meslek kuruluşundan, şayet meslek kuruluşu yok ise Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden bir üye olmak üzere toplam yedi teknik elemandan oluşan Asgarı işçilik Tespit Komisyonu kurulur. Kurumca birden fazla Asgarı işçilik Tespit Komisyonu kurulabilir. Asgarı işçilik Tespit Komisyonuna iştirak edenlere katıldıkları her toplantı günü için 2000 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpılarak bulunacak miktar üzerinden toplantı ücreti ödenir. Asgarı işçilik Tespit Komisyonunun çalışma usul ve esasları ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. 221 iKiNCi BÖLÜM Prim Belgeleri ve Primlerin Ödenmesi Prim belgeleri Madde 117- işveren, bir ay içinde çalıştırdığı siqortalılann ad ve soyadlannı, T.C. Kimlik Numaralarını, sigorta primleri ve destek primi hesabına esas tutulan kazançlar toplamı ve prim ödeme gün sayıları ile bu primleri gösteren ve örneği yönetmelikle belirlenen asıl veya ek belgeleri, ait olduğu takvim ayını takip eden ayın yirmibeşinci günü mesai saati bitimine kadar Kuruma vermekle ve işyeri kayıtlarını Kurumca istenilmesi halinde ibraz etmekle veya sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu husus u sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren onbeş gün içinde Kurumca belirlenen usCılle bildirmekle yükümlüdür. işveren işyeri defter, kayıt ve belgeleri ilgili olduğu yılı takip eden takvim yılı başından başlamak üzere on yıl süre ile saklamak ve Kurumca istenilmesi halinde onbeş gün içinde ibraz etmek zorundadır. işverenin, sigortalıyı, 4857 sayılı Kanunun 7 nci maddesine göre başka bir işverene iş görme edimini yerine getirmek üzere geçici olarak devretmesi halinde, sigortalıyı devir alan, geçici iş ilişkisi süresine ilişkin ikinci fıkrada belirtilen belgelerin aynı süre içinde işverene ait işyerinden Kuruma verilmesinden işveren ile birlikte müteselsilen sorumludur. Ay içinde bazı işgünlerinde çalıştırılmadığı ve ücret ödenmediği beyan edilen sigortahlarm otuz günden az çalıştıklarını açıklayan bilgi ve belgelerin işverence prim belgelerine eklenmesi şarttır. Sigortaııların otuz günden az çalıştığını gösteren bilgi ve belgelerin Kuruma verilmemesi veya verilen bilgi ve belgelerin Kurumca geçerli sayılmaması halinde, otuz günden az bildirilen sürelere ait prim belgeleri Kurumca re'sen düzenlenir ve muhteviyatı primler bu Kanun hükümlerine göre tahsilolunur. 223 Sigortalı çalıştıran işveren ile aracı ve iş görme edimini yerini getirmek üzere sigortalıyı geçici olarak devralan işveren; sigortalının adını, T.C. Kimlik Numarasını ve prim ödeme gün sayısını gösteren ve Kurumca onaylanan belgenin bir nüshasını işyerinde, birden ziyade işyeri olması halinde her işyerinde ayrı ayrı olmak üzere, Kuruma verilmesi gereken sürenin son gününü takip eden günden başlanarak, müteakip belgenin verilmesi gereken sürenin sonuna kadar sigortalılar tarafından görülebilecek bir yere asmaya mecburdur. Fiilen veya işyeri kayıtlarından tespit edilecek her türlü bilgiden veya kamu kurum ve kuruluşları tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden çalıştığı tespit edilen sigortalılara ait olup bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler Kurumca re'sen düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edilir. işveren, bu maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir. itiraz takibi durdurur. itirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. Mahkemenin Kurum lehine karar vermesi halinde 119 ve 120 nci maddelerin prim borcuna ilişkin hükmü uygulanır. Kurumca çıkarılacak yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kaLO zanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır. Sigortalının çalıştığı bir veya birden fazla işte, bu Kanunda yazılı prim ödeme şartını yerine getirmiş olmasına rağmen kendisi için verilmesi gereken kayıt ve belgeler işveren tarafından verilmediği veya verilen kayıt ve belgelerde kazançların veya prim ödeme gün sayılarının eksik gösterildiği Kurumca tespit edilirse, hastalık ve analık sigortalarından gerekli yardım ve ödemeler yapılır. Birinci fıkra uyarınca verilmesi gereken asıl ve ek belgenin, internet, elektronik ve benzeri ortamda Kuruma gönderilmesinde; 224 işyerinin ve asıl ve ek belgenin niteliği, ""-'. çalıştırılan sigortalı sayısı, illerin gelişmişlik durumu ile bilişim ve teknoloji alanındaki gelişmeler gibi hususları dikkate alarak, işverenleri zorunlu tutmaya Kurum yetkilidir. Bu maddede belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde, 141 inci mad- deye göre işlem yapılır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Prim yükümlüsü Madde 118- Bu Kanun bakımından prim yükümlüsü; a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine ve 5 inci maddenin birinci fıkrasının (a) bendine tabi olanlar ile sosyal güvenlik destek primi ödeyenler için işverenler, b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine tabi olanlar ile isteğe bağlı sigortalı olanlar ve 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) ve (f) bentlerinde sayılan kişiler, c) 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde sayılan kişiler için Maliye Bakanlığı, d) 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde sayılan kişiler için Türkiye iş Kurumudur. e) 5 inci maddenin (a) bendine tabi olanlardan aday çırak, çırak ve işletmelerde beceri eğitimi görenler için Milli Eğitim Bakanlığı, yüksek öğrenim sırasında zorunlu staja tabi tutulan öğrenciler için öğrenim gördükleri kurumdur. 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde sayılanlardan prim alınmaz. 225 Primlerin ödenmesi Madde 119· 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortairiarı çalıştıran işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortaııların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden keserek ve kendilerine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma öder. Hak edilen ve fakat ödenmemiş olan ücretler üzerinden hesaplanacak primler hakkında da birinci fıkradaki hüküm uygulanır. 118 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen yükümlüler her takvim ayına ait primleri ilgili takvim ayının sonuna kadar Kuruma öderler. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen siqortalılan çalıştıran işverenler çalıştırdığı siqortalılann primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerin- den bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden keserek ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ödemenin yapıldığı tarihi takip eden yedi işgünü içinde Kuruma öderler. 118 inci maddenin (c) ve (d) bentlerinde belirtilen yükümlüler her takvim ayına ait primleri ilgili takvim ayının sonuna kadar Kuruma öderler. Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarları gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılamaz. Prim borçları katma değer vergisi iade alacağının mahsubu suretiyle de ödenebilir. Bu takdirde katma değer vergisi iade hakkı sahibi kendisinin, mal veya hizmet satın aldığı veya iştirak veya ortaklık ilişkisi içinde bulunduğu işverenlerin prim borçları için de mahsup talep edebilir. Bu işverenlerin mahsup talebinde bulundukları ayda muaccel olan prim borçlarının yukarıda belirtilen ödeme sürelerini izleyen onbeş gün içinde mahsup suretiyle ödenmesi halinde yasal süresi içinde ödendiği kabul edilir. Ancak prim borçlarının katma değer vergisi iade alacağından mahsup suretiyle ödenmesi talebinde bulunulduğu halde, mahsup edilemeyen veya eksik mahsup 226 edilen prim borçları için yukarıda belirtilen ödeme sürelerini izleyen aydan başlanarak gecikme zammı uygulanır. Kurum, prim ve her türlü alacaklarını, işverenlere olan borçlarından mahsup etmek suretiyle tahsil etmeye yetkilidir. Primlerin özel ödeme şekilleri kullanılmak suretiyle ödenmesi zorunluluğunu getir- meye ve primlerin yatırılacağı tahsilat kuruluşlarını belirlemeye Kurum yetkilidir. Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil UsCılü Hakkında Kanunun 51 ve 102 nci maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır. Kurum, söz konusu Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır. Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanunun masından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde uygula- Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir. Yetkili iş mahkemesine başvurulması alacakların takip ve tahsilini durdurmaz. Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı sebepleri olmaksızın, yukarıdaki fıkralarda belirtilen süre içerisinde ödenmez ise, kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, mesul muhasip, sayman ile tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri Kuruma karşı işverenIeri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usCıIve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Prim borçlarına halef olma Madde 120- Siqortalılann çalıştırıldığı işyeri devredilir veya intikal ederse, eski işverenin Kuruma olan sigorta primi ile gecikme zammı ve faiz dahil tüm borçlarından aynı zamanda yeni işveren de müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu hükme aykırı sözleşme hükümleri geçersizdir. 227 .. - --------------------------------------------~ Gecikme zammı Madde 121- Kurumun ödenmezse, bu tutara, prim ve diğer alacakları ödenmeyen kısmı sürenin ödeme süresinin bittiği iskontolu ma faizi bileşik bazda uygulanarak yapıldığı ay için gecikme Yeni Türk Lirasından tarihten başlamak açıklanacak zammı günlük zammı hesaplanır. artırılır. Bulunan kadar bir önceki aya ait Yeni Türk ihraç edilen Devlet iç borçlanma gecikme ve tam olarak üzere borç ödeninceye senetlerinin hesaplanır. Hesaplanan aylık ortala- Ancak, ödemenin gecikme zammı bir ödenmemiş kısmı için az olamaz. Dava ve icra takibi açılmış olsa bile, prim ve diğer alacakların gecikme içinde bittiği tarihte % 10 oranında her ay için ayrı ayrı Hazine Müsteşarlığınca Lirası cinsinden yasal süresi zammı tahsilolunur. iadesi gereken primler Madde 122- Yanlış veya yersiz alınmış olduğu anlaşılan a) ilgililerin kasıtlı veya kusurlu b) Kurumun hatalı işlemlerinden sigortalılara tahsil tarihinden davranışlarından kaynaklanmışsa primler; doğmuşsa hisseleri faiz ödenmeksizin, oranında işverenlere ve kanuni faizi ile birlikte, itibaren on yıl içinde istenmesi halinde geri verilir. Kanuni faiz, primin Kuruma yatırıldığı tarihi takip eden aybaşından iadenin yapıldığı ayın başına kadar geçen süre için hesaplanır. Prim iadesi nedeniyle, ilgililer gerekli yardım, tahsis ve ödeme şartlarını sa bu Kanuna göre yapılan yardımlar leri durdurulur. yardımlar geri alınır. 228 olur- ile verilen ödenek, gelir, aylık ve sağlık hizmet- Daha önce yanlış veya yersiz ödenen ile sağlık hizmetleri yitirmiş bedelleri gelir, aylık, ödenek 130 uncu madde hükmüne ve diğer göre ilgililerden ilişiksizlik belgesinin aranması Madde 123- Kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar ve özel kanunla veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanarak kurulmuş bankalar, ihale yolu ile yaptırılan her türlü işleri üzerine alanları ve bunların adreslerini Kuruma bildirmekle yükümlüdür. işverenlerin hakedişlerinin, Kuruma, ihale konusu işin yapıldığı süreye ilişkin borçlarının olmaması kaydıyla ödenmesi, kesin teminatlarının ise ihale konusu işle ilgili olarak Kuruma borçlarının bulunmadığının tespit edilmesinden sonra iadesi esastır. Hakedişierin ödenmesi ve teminatın geri verilmesine ait işlemlerin usul ve esasları Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle tespit edilir. Valilikler, belediyeler, il özel idareleri ve ruhsat vermeye yetkili diğer merciler tarafından, geçici iskarı veya yapı kullanma izin belgesi verilmeden önce ilgililerden bu bina inşaatı işyerlerinden dolayı Kuruma borçlarının bulunmadığına dair Kurumca düzenlenmiş bir belgenin istenmesi zorunludur. Bu maddede belirtilen yükümlülükler yerine getirilmeden hakediş ödenmesi, kesin teminatın iade edilmesi veya geçici iskarı izin belgesi ve yapı kullanma izin belgesi verilmesi hallerinde, ilgililer hakkında genel hükümlere göre idarl ve cezai işlem yapılır. Afet durumunda belgelerin verilme süresi ve primlerin ertelenmesi Madde 124- Yangın, su baskını, yer kayması, deprem gibi afete uğrayan işverenler ile bu Kanuna göre sigortalı olanlar, olayın meydana geldiği tarihten itibaren üç ay içinde talepte bulunmaları halinde, prim ödeme aczine düştüklerinin Kurumca yapılacak inceleme sonucu anlaşılması kaydıyla, afet tarihinden önce vadesi sona ermiş mevcut prim borçları ile afetin meydana geldiği tarihten itibaren tahakkuk edecek üç aylık prim borçları, olayın meydana geldiği tarihten itibaren bir yıla kadar ertelenebi iir. 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun uyarınca genel hayatı etkilediğine karar 229 verilen afetler nedeniyle, afet bölgesinde doğrudan veya dolaylı olarak zarar gören işverenlerle sigortalı ve hak sahiplerinin bu Kanuna göre vermekle yükümlü oldukları belgelerin verilme süresi ile ödenmesi gereken primlerin ve diğer Kurum alacaklarının ödeme sürelerini bu Kanundaki sürelere bağlı olmaksızın, afet bölgesindeki şartları ve gelişmeleri gözönünde tutarak belirlemeye Kurum yetkilidir. Prim borcunun ertelendiği sürede zamanaşımı işlemez ve ertelenen prim kısmına gecikme zammı uygulanmaz. işverenin 117 nci maddenin birinci fıkrasına göre Kuruma vermekle yükümlü olduğu belgeyi internet, elektronik ve benzeri ortamda vermesi zorunlu olduğu halde, internet veya Kurumun elektronik iletişim için kullandığı alternatif iletişim hatlarının tümünde birden meydana gelebilecek arızalar veya Kurum bilgi işlem sistemlerinin herhangi bir nedenle hizmet dışı kalması sonucu belgelerin Kanunda öngörülen sürenin son gününde Kuruma gönderilememesi halinde, internet veya elektronik ortamda hizmeti engelleyen durumların resmi nitelikteki belgelerle kanıtlanması veya Kurumca ilan edilmesi kaydıyla, yukarıda belirtilen sorunların ortadan kalkmasını takiben ikinci işgününün sonuna kadar belge internet veya elektronik ortamda verilir ise bu yükümlülüğün edilir. 230 Kanunda öngörülen sürede yerine getirilmiş olduğu kabul · . BEŞINCI KısıM Ortak ve Çeşitli Hükümler BiRiNCi BÖLÜM Ortak Hükümler Sigortalılığın zorunlu oluşu ve sona ermesi Madde 125- Kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortası kapsamındaki kişilerin sigortalı yükümlülüklerini olması zorunludur. ortadan kaldırmak, Bu Kanunda yer alan sigorta hak ve azaltmak veya başkasına devretmek için sözleşmelere konulan hükümler geçersizdir. Siqortalıhk, bu Kanunda sayılan sigortalı sayılma şartlarının kaybedilmesi veya ölüm halinde sona erer. Devir ve temlik Madde 126- Bu Kanun gereğince ilgililerin Kurum nezdinde doğan hiçbir alacağı devir ve temlik edilemez. Kurum alacaklarında zamanaşımı Madde 127- Kurumun prim ve diğer alacakları kanuni ödeme süresini takip eden günden zamanaşımına başlayarak on yıl içinde tahsil edilmezse uğrar. Za- manaşımından sonra rızaen yapılan ödemeler kabul edilir. Bu Kanuna dayanılarak Kurumca açılacak tazminat ve rücu davaları on yıllık zamanaşımına tabidir. Kontrol muayenesi Madde 128- Kurum, sağlık hizmeti alan genel sağlık sigortalısından veya bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerden, yürütülen soruşturma kapsamıyla sınırlı 01231 mak üzere sağlık hizmetinin gerçekten alınıp alınmadığını tespit amacıyla, kontrol muayenesi ve tetkiklerinin yaptırılmasını talep edebilir. Malüllük aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri alan sigortalılar, malüllük durum- larında artma veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç olduğunu ileri sürerek aylık ve gelirlerinde değişiklik yapılmasını isteyebilecekleri gibi, Kurum da bunlar ve aylık veya gelir bağlanan çalışamayacak durumdaki malül çocuklar için kontrol muayenesi talep edebilir. Gerek Kurumca yaptırılan kontrol muayenesinde, gerekse sigortalinın isteği üzerine veya işe alıştırma sonunda yapılan muayenesinde yeniden tespit edilecek malüllük durumuna göre, malüllük aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri, yeni malüllük duru- muna esas tutulan raporun tarihini takip eden ödeme dönemi başından başlanarak gerekirse artırılır, azaltılır veya kesilir. Çalışamayacak derecede malül çocuklara bağlanmış bulunan gelir ve aylıklar, kontrol muayenesi sonunda tespit edilecek malüllük durumuna göre, gerekirse rapor ta- rihinden sonraki ödeme dönemi başından itibaren kesilir. Kabul edilebilir bir özrü olmadığı halde, kontrol muayenesini Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen tarihten sonraki ödeme dönemi başına kadar yaptırmayan sigortalının malüllük aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri, gelir veya aylık bağlanan çalışamayacak durumda malül çocukların ise almakta oldukları gelir veya aylık, kontrol muayenesi için belirtilen tarihten sonraki ödeme dönemi başından başlayarak kesilir. Ancak, kontrol muayenesini Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen tarihten başlayarak üç ay içinde yaptıran ve malüllük veya sürekli iş göremezlik halinin devam ettiği tespit edilen sigortalının veya aylık veya gelir alan malül çocuğun kesilen aylık veya geliri kesildiği tarihten başlanarak yeniden bağlanır. Kontrol muayenesini Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen tarihten üç ay geçtikten sonra yaptıran ve malüllük veya sürekli iş göremezlik halinin devam ettiği tespit edilen sigortalının malüllük aylığı veya yeni sürekli iş göremezlik derecesine göre he- 232 saplanacak geliri, gelir veya aylık bağlanan çalışamayacak durumda malul çocukların ise almakta oldukları gelir veya aylık rapor tarihinden sonraki ödeme dönemi başından başlanarak yeniden bağlanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Sağlık raporlarının usul ve esaslarının belirlenmesi Madde 129- Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, sakatlık, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik derecesiyle birlikte çalışma gücünün üçte ikisi kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili hekim ve sağlık kurumlarını ve sözü edilen kurumların sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbl belgeleri düzenleyen hekim veya kuruma iade ederek yeterli vasıfları haiz şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbi belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen sürekli iş göremezlik derecesiyle çalışma gücünün üçte ikisi kaybına veya sakatlık derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır. Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Yersiz ödemelerin geri alınması Madde 130- Kurumca fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler; a) ilgililerin kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden, 233 b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynak/anmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, bir aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanuni faizi ile birlikte varsa Kurumdaki her türlü alacağından kesilerek, yoksa genel hükümlere göre geri alınır. Zamanaşımı ve hakkın düşmesi Madde 131- Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklarını tahakkuk ettirildiği tarih- lerden itibaren aralıksız bir yıl sonuna kadar tahsil etmeyenlerin gelir ve aylıkları durdurulur. Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası ve meslek hastalığı ve ölüm sigortasından hak kazanılan gelir ve aylıklar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar. Bu durumda olanların gelir ve aylıkları, yazılı istek tarihini takip eden aybaşından itibaren başlar. iş kazası, meslek hastalığı, ana/ık ve ölüm sigortalarından kazanılan diğer haklar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse düşer. Geçici iş göremezlik ödeneğini veya herhangi bir döneme ilişkin gelir veya aylığını beş yıl içinde almayan/arın söz konusu ödenek, gelir veya aylıkları ödenmez. Kuruma müracaat etmemenin haklı bir sebebe dayandığını genel hükümlere göre ispat edenler hakkında yukarıdaki hükümler uygulanmaz. Ölümü öğrenememiş olmak, ispat edilmek şartıyla, mücbir sebep sayılır. Genel sağlık sigortası hükümlerine göre sigortalı veya sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişilerin alacakları, hakkı doğuran olayın öğrenildiği tarihten itibaren iki yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren ise beş yıl sonunda düşer. Avans Madde 132- Kurumca gelir, aylık veya toptan ödeme işlemlerine başlanmış bulunan ve gelir veya aylık bağlanmasına veya toptan ödeme yapılmasına hak kazandığı an- 234 laşılan sigortalı veya hak sahipleri ile genel sağlık sigortasından sigortalılara ve sağlık hizmeti sunucularına tahakkuk etmiş alacakları en geç altmış gün içinde ödenir. işlemlerin gecikmesi halinde tahakkuk eden tutarın % 75'ini geçmemek üzere alacaklarından kesilmek üzere avans ödenebilir. Ücretlerden kesinti yapılmaması Madde 133- işveren, sosyal sigortalar için kendisine düşen yükümlülükler nedeniyle siqortalılan n ücretleri nden kesi nti yapamaz. Özel sigorta mevzuatı hükümleri Madde 134- Özel sigortalara ilişkin mevzuat hükümleri, bu Kanun hükümlerinin yorumlanmasında dikkate alınmaz. Bu Kanun gereğince sağlık hizmetlerinden yararlananların ödemekle yükümlü oldukları katılım payları, özel sigorta şirketleri tarafından teminat konusu yapılamaz. Sosyal güvenlik sözleşmelerinin yürütülmesi Madde 135- Sosyal güvenlik sözleşmeleri veya çok taraflı anlaşmalar kapsamında yapılacak her türlü işlemler ve hesaplaşmalar Kurum tarafından yürütülür. ilgili anlaşmalarda irtibat kurumuna yapılan atıflar, Kuruma yapılmış sayılır. 235 iKiNCi BÖLÜM Çeşitli Hükümler Sosyal güvenlik hak ve yükümlülükleri ile ilgili düzenlemeler Madde 136- Sosyal güvenlik hak ve yükümlülükleri ile ilgili yapılacak her türlü ka- nuni düzenlemeler bu Kanunda yapılır. Bilgi ve belge isteme hakkı Madde 137- Kurum, bu Kanun hükümlerine ilişkin yapılan soruşturmalar hakkında mahkemelerden ve savcılıklardan, kamu ve özel hukuk tüzel kişilerinden, gerçek kişilerden bilgi ve belge isteyebilir. Kamu idareleri ile işveren ve sigortalılar, Kurumun talebi üzerine sigortalılıkla ilgili bilgi ve belgeleri elektronik ortamda veya yazılı olarak vermek zorundadır. Vergi, resim ve harç istisnası Madde 138· Kurum tarafından yapılan bütün işlemlerle bu işlemler için ilgililere verilmesi veya bunlardan alınması gereken her türlü evrak ve bunların suretleri ile Kurumun taraf olduğu dava ve icra takipleri her türlü vergi, resim ve harçtan müstesnadır. Bildirimler Madde 139- Bu Kanun gereğince yapılacak bildirimler hakkında, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uygulanır. Uyuşmazlıkların çözüm yeri Madde 140- Bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar, yetkili iş mahkemelerinde, iş mahkemesi bulunmayan yerlerde bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür. 237 ALTıNCı KısıM idari Para Cezası Hükümleri Kururnca verilecek idari para cezaları Madde 141- Bu Kanunda idari para cezası uygulanacak yükümlülükler için; a) 8 inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen belge ve bildirgeleri Kurumca belirlenen usCıllere göre ve belirlenen süre içinde vermeyenler her bir sigorta/ı için aylık asgarı ücret tutarında, bildirilmeyen siqortalılann çalışma izni olmaması durumunda asgarı ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır. b) 11 inci maddede belirtilen bildirgeyi Kurumca belirlenen usCıllere göre ve belirlenen süre içinde Kuruma vermeyenlere; 1) Kamu idareleri ile bilanço esasına göre defter tutmak zorunda olanlar için üç aylık asgarı ücret tutarında, 2) Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar için iki aylık asgarı ücret tutarında, 3) Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için bir aylık asgarı ücret tutarında, idarl para cezası uygulanır. c) 117 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca verilmesi gereken belgeleri Kurumca belirlenen usCıllere göre ve belirlenen süre içinde vermeyen/ere her bir fiil için; 1) Belgenin asılolması halinde aylık asgarı ücretin üç katını geçmemek kaydıyla Kuruma verilmiş belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına aylık asgarı ücretin beşte biri tutarında, 2) Belgenin ek olması halinde Kuruma verilmiş olan her bir ek belge için aylık asgarı ücretin sekizde biri tutarında, 239 3) Belgenin Kurumca re'sen düzenlenmesi durumunda aylık asgarı ücretin üç katı tutarında, 4) Belgenin mahkeme kararı ile veya Kurum veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca yapılan tespitler sonucunda veya bu idareler tarafından düzenlenen belgelerden hizmetleri veya kazançları Kuruma bildirilmediği ve- ya eksik bildirildiği saptanan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın aylık asgarı ücretin üç katı tutarında, idari para cezası uygulanır. d) 116 ncı madde uyarınca Kurumun defter ve belge incelemeye yetkili denetim elemanları tarafından veya 83 üncü maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen serbest muhasebeci malı müşavirler ile yeminli malı müşavirlerce düzenlenen raporlara istinaden Kuruma bildirilmediği tespit edilen eksik işçilik tutarının maledildiği her bir ay için aylık asgarı ücretin üç katı tutarında ldari para cezası uygulanır. e) 117 nci maddenin onuncu fıkrası uyarınca, aynı maddenin birinci fıkrasında belirtilen belgeleri internet, elektronik ve benzeri ortamda Kuruma vermek zorunda olduğu halde, bu yükümlülüğünü yerine getirmeyenıere belgenin asıl veya ek ni- telikte olup olmadığı, yazılı olarak ve kanuni süresi içinde verilip verilmediği dikkate alınmaksızın aylık asgarı ücretin üç katı tutarında idari para cezası uygulanır. f) 117 nci maddenin ikinci fıkrasındaki yükümlülüğü Kurumca yapılan yazılı ihtara rağmen onbeş gün içinde mücbir sebep olmaksızın yerine getirmeyenlere; 1) Bilanço esasına göre defter tutmakla yükümlü iseler aylık asgari ücretin oniki katı tutarında, 2) Diğer defterleri tutmakla yükümlü tarında, 240 iseler aylık asgarı ücretin altı katı tu- 3) Defter tutmakla yükümlü değil iseler asgarı ücretin üç katı tutarında, 4) Defter, kayıt ve belgelerinin tümünü bu bentte belirtilen süre içinde ibraz etmekle birlikte, yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara uygun olarak düzenlemeyeniere, ibraz edilmemesi üzerine uygulanan miktarları aşmamak kaydıyla her bir geçersizlik hali için, ibraz edilmemesi üzerine uygulanan miktarları aşmamak kaydıyla aylık asgarı ücretin yarısı tutarında, idari para cezası uygulanır. g) 117 nci maddenin dördüncü fıkrasında ve 116 ncı maddenin beşinci fıkrasında belirtilen yükümlülükleri belirtilen sürede yerine getirmeyenıere aylık asgarı ücretin iki katı tutarında idarl para cezası uygulanır. h) 8 inci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen kurum ve kuruluşlar ile gerçek ve tüzel kişilere aylık asgarı ücret tutarında idari para cezası uygulanır. i) 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi dışındaki bentlerinde sayılan genel sağlık sigortaıılarının 85 inci madde gereği Kurumca belirlenen usullere göre ve belirlenen süre içinde Kuruma bildirilmemesi halinde her bir sigortalı için aylık asgarı ücret tutarında idari para cezası uygulanır. j) Sağlık hizmeti sunulmadığı halde sağlık hizmetini fatura edenler; faturayı veya faturaya dayanak oluşturan belgeleri gerçeğe aykırı olarak düzenleyenler; 88 inci madde gereğince kapsam dışı tutulan sağlık hizmetlerini kapsam içinde olan sağlık hizmetleri gibi gösterenler; sağlık hizmetlerine hak kazanmayan kişilere sundukları sağlık hizmetlerini her ne şekilde olursa olsun Kuruma fatura edenler hakkında genel hükümlere göre ceza kovuşturması yapılır. Bu fiiller nedeniyle Kurumun yersiz ödediği tutar geri alınır ve yersiz ödenen tutarın beş katı idari para cezası uygulanır. Ayrıca bu fiili işleyen sağlık hizmeti sunucularının varsa Kurum ile yaptıkları sözleşmeleri, bir yıl içinde ikinci tekrarında altı ay süre ile feshedilir. 241 k) 96 ncı maddede sayılan kimlik tespiti yükümlülüğünü yapmayan ve bu nedenle Kurumun zarara uğramasına sebebiyet veren sağlık hizmeti sunucularından uğranılan zararın beş katı idari para cezası uygulanır. Ayrıca Kurumun yersiz ödediği tutar geri alınır. i) Kurumun mahsup suretiyle tahsilini yaptığı haller hariç olmak üzere, 93 üncü mad- de gereğince alınması gereken katılım paylarını tahsil etmeyen sağlık hizmeti sunucularına, ilk fiilde tahsil edilmeyen katılım payının on katı tutarında idari para cezası uygulanır. Fiilln her tekrarında idari para cezası uygulanmaya devam edilir ve ayrıca sağlık hizmeti sunucusu ile yapılan sözleşme üç ay süreyle feshediii r. idari para cezası uygulanması 8, 11 ve 117 nci maddelerde belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi yükümlülüğünü kaldırmaz. ldari para cezaları ilgiliye tebliğ edilmekle tahakkuk eder ve tebliğ tarihinden itibaren Kuruma onbeş gün içinde ödenir veya aynı süre içinde Kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebilir. itiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içinde idare mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması idari para cezasının takip ve tahsilini durdurmaz. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ödenmeyen idarl para cezaları, 121 inci madde hükmü gereğince hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir. Fiilln işlendiği günden itibaren beş yıl içinde tebliğ edilmeyen idari para cezaları zamanaşımına uğrar. 242 YEDiNCi KısıM Yürürlükten Kaldırılan, Değiştirilen, Son ve Geçici Hükümler BiRiNCi BÖLÜM Değiştirilen ve Yürürlükten Kaldırılan Hükümler Diğer kanunlardaki atıflar Madde 142- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılmayan hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 506 sayılı, 1479 sayılı, 2925 sayılı, 2926 sayılı ve 5434 sayılı kanunlara yapılan atıflar ile diğer kanunlarda sigorta yardımlarına ve yükümlülüklerine, sigortalılığa ve hak sahipliği ödenmesine şartlarına, sağlık hizmeti veya tedavi bedellerinin ilişkin yapılan atıflar bu Kanunun ilgili maddelerine yapılmış sayılır. Değiştirilen hükümler Madde 143- a) 5434 sayılı Kanunun; 1) 64 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan "Vazife malOllerinden bu malOllüklere" ibaresi, "Muvazzaf ve yedek subay, astsubay, uzman jandarma çavuş, uzman çavuş, erbaş ve erler (gönüllü erler dahil) ile Türk Silahlı Kuvvetlerince görevlendirilen kamu görevlileri ile diğer sivil görevlilerden;" şeklinde, 2) 64 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi; "e) Anayasanın 92 nci maddesi uyarınca yabancı ülkelere Türk Silahlı Kuvvetleri gönderilmesini gerektiren durumlarda, birliklerin bulundukları yerlerden hare- ketlerinden itibaren yurt içinde, yurt dışında veya yurda dönüş sırasında Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 20 nci maddesinde belirtildiği şekilde sürekli iş göremezlik gelirine esas olacak şekilde meslekte kazanma 243 gücünün azalması gerektirecek derecede 3) 64 üncü maddesinin recesindeki 31 inci maddesine malOI olanlara ikinci fıkrasında aynı kademesinin sundakarşılığı yer alan "bulundukları emekli altıncı fıkradan derecenin aylığı bağlanmasına üzerinden" prime esas kazancı üzerinden" 64 üncü maddesinin göre malOI sayılmayı harp malOlü denir." şeklinde, olan derece veya kademesi veya kademesinin 4) veya aynı Kanunun bir üst de- esas gösterge tablo- ibaresi, "bir üst derecesinin şeklinde, sonra gelen tablo; " iş Göremezlik Derecesi Ek Göstergeler % 81 ve üzeri 1100 % 67 - 80 1000 % 51 - 66 900 % 41 - 50 800 % 31 - 40 700 % 21 - 30 600 % 10 - 20 450 " şeklinde, 5) Mülga ek 19 uncu maddesinin ve yetimlerine ödenecek Sağlık Sigortası belirlenir" üçüncü fıkrası; "Vazife malulü erlerle, bunların aylık veya gelirlerin Kanununun 34 üncü veya 45 inci maddeleri Kanununun nunun gerektirdiği her türlü yardım ve ödemeler nel sağlık sigortası primi olmak üzere % 32,5 oranında 3294 sayılı Kanunun luşlarına 2 nci maddesinin hükümlerine kazandırıcı 30 uncu maddesi; için sigortalilardan göre ortopedik "Bu Ka- % 12,5'i ge- prim alınır." şeklinde, ikinci ftkrası.'Ancak, tabi olan ve bu kuruluşlardan derleri ile fonksiyon 244 ve Genel şeklinde, b) 2925 sayılı Tarım işçileri Sosyal Sigortalar c) alt sınırı Sosyal Sigortalar dul sosyal güvenlik aylık ve gelir alan özürlülerin, ve diğer yardımcı kuru- tedavi gi- araç ve gereçlerin ku- rumlarca karşılanamayan kısmı, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 84 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendinde sayılan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin aynı kanun gereği ödedikleri katılım payları bu Kanun kapsamındadır." şeklinde değişti ri Im işti r. Yürürlükten kaldırılan kanunlar ve hükümler Madde 144· a) 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 81 inci, geçici 82 nci ve geçici 87 nci maddeleri hariç diğer maddeleri, b) 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun geçici 10 uncu ve geçici 11 inci maddeleri hariç diğer maddeleri, c) 29/8/1977 tarihli ve 2108 sayılı Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik Yasasının 4 üncü ve 5 inci maddeleri, d) 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sos- yal Sigortalar Kanunu, e) 24/5/1983 tarihli ve 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi f) 17/10/1983 Hakkında Kanun, tarihli ve 2925 sayılı Tarım işçileri Sosyal Sigortalar Kanununun 1 in- ci, 2 nci, 4 üncü, 5 inci, 13 ila 17 nci maddeleri, g) 8/511985 tarihli ve 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun, h) 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 105 inci, 107 nci, 188 inci, 207 nci, 209 uncu ve ek 22 nci maddeleri, 245 i) 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun, 12 ila 19 uncu maddeleri, 23 üncü maddesi, 30 ila 39 uncu maddeleri, 41 ila 55 inci maddeleri, 57 ila 63 üncü maddeleri, 66 ila 71 inci maddeleri, 72 nci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 73 ila 77 nci maddeleri, 80 ve 81 inci maddeleri, 82 inci maddesinin (a), (b), (c) ve (ç) bentleri, 83 ila 91 inci maddeleri, 93 ila 100 üncü maddeleri, 102 nci maddesi, 105 ila 107 nci maddeleri, 112 ila 135 inci maddeleri, ek 1 ila ek 19 uncu maddeleri, ek 21 ila ek 35 inci maddeleri, ek 38 ila ek 67 nci maddeleri, ek 69 ve ek 70 inci maddeleri, ek 72 ila ek 76 ncı maddeleri, ek 80 inci maddesi, geçici 1 ila geçici 204 üncü maddeleri, geçici 207 ila geçici 212 nci maddeleri, ek geçici 1 ila ek geçici 23 üncü maddeleri, i) 1/10/1992 tarihli ve 3841 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi, 24/11/1994 tarihli ve 4049 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi ve 13/6/2001tarihli ve 4677 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi, j) 14/11/1988 tarihli ve 311 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile ilgili Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 3 üncü maddesi, k) 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı işsizlik Sigortası Kanununun 56 ncı maddesinin (C) fıkrası, i) 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 186 ila 188 inci ve 191 inci maddeleri, m) 18/1/1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun, 201 ila 203 üncü maddeleri, n) 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 3 üncü maddesinin (d) bendi ile geçici 3 üncü maddesi, o) 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kamu iktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 32 nci maddesindeki "resmi ve özel sağlık kuruluşlarında ayakta ve yatarak tedavileri ile" ibaresi, 246 p) 4/6/1937 tarihli ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun 89 uncu maddesi, r) 4/2/1924 tarihli ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun ek 23 üncü maddesi, s) 1/11/1983 tarihli ve 2937 sayılı Devlet istihbarat Hizmetleri ve Milli istihbarat Teş- kilatı Kanununun 18 inci maddesi, t) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ile (g) bendinde yer alan "ve tedavileri yaptırılır" ibaresi, u) 23/4/1981 tarihli ve 2453 sayılı Yurt Dışında Görevli Personele Nakdi Tazminat Ve- rilmesi ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan "ile yaralanan veya sakat kalanların tedavi giderleri" ibaresi, v) 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alına- cak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları, y) 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 7 nci maddesi, z) 24/2/1968 •• tarihli ve 1005 sayılı istiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatan i Hiz- met Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin ikinci fıkrası, yürürlükten kaldırılmıştır. Diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz. 247 iKiNCi BÖLÜM Geçici ve Son Hükümler Yönetmelikler Madde 145· Bu Kanunda çıkarılması öngörülen yönetmelikler Kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir yıl içerisinde yürürlüğe konulur. Geçici Madde 1· 506 sayılı, 1479 sayılı, 2925 sayılı, 2926 sayılı ve 5434 sayılı kanunlara göre ödenen aylık, gelir, tazminat, harp malOllüğü zammı ve diğer ödeneklerin ve- •• rilmesine devam edilir . Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 506 sayılı ve 1479 sayılı kanunlara göre ödenmekte olan sosyal yardım zammı ile telafi edici ödeme tutarları, 5434 sayılı Kanun gereğince emekli aylığı almakta olanlara ödenmekte olan makam ve yüksek hakimlik tazminatı, görev ve temsil tazminatı ile 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa göre ödenmekte olan kadrosuzluk tazminatı, ek ödemeler ve yardımlar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte ödenen tutarlar esas alınarak ilgililerin gelir ve aylıklarına ilave edilerek ödenir. Sosyal yardım zammının ilavesinde tamamı dağıtılacak şekilde hak sahiplerinin gelir ve aylıklardaki hisseleri esas alınır. Bağlanmış aylık ve gelirler, 21 ve 78 inci maddelere göre artırılır. Geçici Madde 2· Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 506 sayılı, 1479 sayılı, 2925 sayılı, 2926 sayılı ve 5434 sayılı kanunlara tabi olanlara bağlanacak aylıklar aşağıdaki şekilde hesaplanır: a) Sigortalının veya iştirakçinin bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sürelerdeki prim ödeme gün sayılarına veya fiili hizmet süresine ait aylık; sigortaiının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce tabi olduğu son kanun hükümlerine göre, aylık talep tarihindeki toplam prim ödeme gün sayısı veya fi- 249 iii hizmet süresi üzerinden, aylığının bu Kanunun bu Kanunun yürürlüğe girdiği rak bulunacak b) Sigortalının fiyatları sürelerdeki orantılı c) bölümü göre artırılarak Bu Kanunun değişim oranının açıklanan % 50'si en son temel oranının % 50'si toplana- yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen ait aylığı, aylık talep tarihindeki tarihinden sonraki toplam göre hesaplana- prim ödeme gün sayısına kadardır. göre hesaplanan Yılın ikinci altı aylık döneminde d) kadar geçen tak- 39 uncu madde hükümlerine yürürlük Aylık, (a) ve (b) bentlerine fıkrasına hesaplanacak hesaplanır. bu Kanunun prim ödeme gün sayısı üzerinden bu Kanunun tarihine tarafından indeksindeki prim ödeme gün sayılarına cak aylığının, aylık başlangıç Enstitüsü oran kadar artırılarak veya iştirakçinin itibarıyla prime esas kazançta değişim ve Aralık ayına göre Devlet istatistik yıllı kentsel yerler tüketici tarihi tarihe kadarki prim ödeme gün sayısı ve- ya fiili hizmet süresi ile orantılı bölümü, vim yılları için, her yıl gerçekleşen yürürlük yürürlüğe başlayan kısmi aylıkların aylıklar oluşur. ayrıca 39 uncu maddenin son belirlenir. girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanunun desine göre hakedilmiş olan makam veya yüksek hakimlik, minatları (a) bendinde bu maddenin toplamından belirtilen ek 68 inci mad- temsil veya görev taz- kısmi aylıklarının hesabında dik- kate alınır. Bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra hak kazanılan mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri fıkralarda belirtilen üncü veya 45 inci madde hükümlerine göre hesaplanır. Geçici Madde 3- 506 sayılı Kanunun mülga bunların teşkil ettikleri birlikler şirketleri, personeli 250 herhangi geçici hükümler esas alınarak, 34 20 nci maddesi kapsamındaki ticaret odaları, sanayi odaları, borsalar veya için kurulmuş çileri ile malCıllük, yaşlılık ve ölüm sigortasından hak sahipleri hesaplanmasında dikkate alınır. MalCıllük ve ölüm aylıkları, yukarıdaki bankalar, sigorta ve reasürans aylıkların bulunan sandıkların aylık veya gelir alanları bir işleme gerek kalmaksızın bu Kanunun iştirak- ile bunların yayımı tarihinden itibaren iki yıl içinde Kuruma devredilerek bu Kanun kapsamına alınır. Devir tarihi itibarıyla sandık iştirakçileri 4 üncü maddenin (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar. Devre esas olmak üzere Bakanlık, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Kurum ve devralınacak sandığı temsilen birer üyenin katılımıyla oluşturulacak bir sandık için sandıktan ayrılan iştirakçiler de dahilolmak komisyonca, her üzere, devir tarihi iti- barıyla devredilen kişilerle ilgili olarak 506 sayılı Kanun ve bu Kanun kapsamındaki sandık yükümlülüğünün peşin değeri belirlenir. Peşin değerin aktüeryal hesabında kullanılacak teknik faiz oranı en uzun vadeli hazine borçlanma senedi faiz oranı dikkate alınarak reelolarak belirlenir. Belirlenen peşin değer, yedi yıl içinde, yıllık eşit taksitlerle her yıl için ayrı ayrı Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki yıla ait Yeni Türk Lirası cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin yıllık ortalama faizi üzerinden sandıklardan ve bu sandık iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlardan müteselsilen Kurumca bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir. Devir işlemi tamamlanıncaya yardımları ile iştirakçilerin kadar, sandık iştirakçilerine primlerinin tahsiline sağlanan sosyal sigorta bu Kanun hükümlerine göre sandıklarca devam edilir. Bu madde kapsamındaki yükümlülüklerin devrinden sonra sandıklar, bu Kanun ve 506 sayılı Kanunun öngördüğü sigorta yardımlarının üzerinde sağladıkları sigorta yardımlarına devam edebilirler. Devralınan iştirakçilerin hizmet yılları ve primleri ödemek veya ödenmiş olmak sure", tiyle bu Kanuna göre emsallerine uygun olarak intibaklarının yapılması da dahil olmak üzere, bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar, sandıkların faaliyet gösterdikleri sektörler itibarıyla ayrı ayrı olmak üzere, temsil edildikleri en fazla üyeye sahip meslek kuruluşlarınca seçilen birer üyenin ve Bakanlık, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ve Kurumca görevlendirilen birer üyenin katılacağı komisyonca müştereken belirlenir. 251 Söz konusu sandıklar ve sandık iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlar ile kurum ve bu madde uygulamasına ilişkin tüm işlemler nedeniyle doğacak her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır. Geçici Madde 4- 145 inci maddede belirtilen yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar, mevcut tüzük ve yönetmeliklerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulan- maya devam edilir. Geçici Madde 5- Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce sakatlık kontenjanından göreve başlayan ve T.C. Emekli Sandığına tabi bir göreve devam edip bu Kanunun malülert emeklilik şartlarını taşımayanlardan onbeş yıl hizmeti bulunanlara istekleri halinde yaşlılık aylığı bağlanır. Geçici Madde 6- Kamu görevlilerinin emeklilik ikramiyeleri, bu Kanunun yürürlük tarihten itibaren bir yıl süreyle, 5434 sayılı Kanunun ek 20 nci maddesi ve mülga 2829 sayılı Kanun ile personel kanunlarına göre Kurumca ödenir ve ilgili kurumlardan tahsilat anılan maddedeki usülle yapılır. Bir yıllık sürenin dolmasından itibaren emekli ikramiyeleri 5434 sayılı Kanunun ek 20 nci maddesi hükümlerine göre kamu görevlisinin son defa çalıştığı kurumunca, çalıştığı son kurumun özelleştirilmesi halinde ise Hazinece ödenir. Emekli ikramiyesine esas alınacak sürenin hesabına fiili hizmet süresi zamları da dahil edilir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar 5434 sayılı Kanunun mülga 12 nci maddesi uyarınca isteğe bağlı iştirakçi olarak T.C. Emekli Sandığı ile ilişkilendirilenler ile aynı tarihe kadar isteğe bağlı iştirakçi olmak üzere başvuruda bulunanlardan gerekli koşulları sağladıkları anlaşılanların bu Kanuna göre isteğe bağlı sigortalı olmaya devam etmeleri durumunda emekli ikramiyeleri hakkında anılan madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. 66 ncı maddede düzenlenen itibarı hizmet süreleri emeklilik ikramiyelerinin he- sabında dikkate alınmaz. Geçici Madde 7- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanunun mülga 87 nci maddesinde sayılan sebepler nedeniyle görevlerinden ayrılan, kurum- 252 larınca malüllük ve yaş haddi dahil re'sen emekliye sevk edilen ve ölenlerden; kesenek iadesi veya toptan ödeme yapılmak suretiyle hizmetleri tasfiye edilmiş veya bu süreleri hariç tutularak aylık bağlanmış veya bu sürelerle birlikte aylığa hak kazanmış olanların, kendileri veya dul ve yetimlerinin bu Kanunun 42 nci maddede belirtilen esaslara göre hesaplanacak olan meblağı aynı maddedeki şartlarla Kuruma ödemeleri halinde, paranın ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren kendilerine veya bu tarihte aylığa müstehak dul ve yetimlerine aylık bağlanır veya bağlanmış aylıkları düzeltilir. Ancak bu kişilere emekli ikramiyesi ödenmez. Kesenek veya toptan ödemeleri zamanaşımına uğramış olması nedeniyle hizmetleri tasfiye edilmiş olanların, tasfiye edilmiş süreleri bu Kanuna göre birleştirilecek hizmetlerden kabul edilir. Geçici Madde 8- 5434 sayılı Kanuna göre aylığa hak kazanamayıp bu Kanunda yapılan düzenlemelere göre aylığa hak kazananların prime esas kazancı olarak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki emsali sigortalının prime esas kazancı kabul edilir. Bu durumdakilerin aylık veya gelirleri yukarıdaki fıkraya göre hesap edilecek prime esas kazanca, bu Kanuna göre hak edilen aylık ve kazancın hesap edilmesine ilişkin maddelerinin uygulanması suretiyle bulunur. Geçici Madde 9- 506 sayılı Kanuna göre 1/4/1981 tarihinden önce malültük. yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında bu Kanunun 52 nci maddesinin ikinci fıkrasındaki sigortalılık süresinin 18 yaşın doldurulduğu tarihten başlaya- cağına ilişkin hükmü uygulanmaz. Geçici Madde 10- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 506 sayılı Kanunun mülga ek 5 inci maddesi kapsamında geçen itibarı hizmet süreleri, bu Kanunun 54 üncü maddesinde belirtilen fiilı hizmet süreleri zammı olarak değerlendirilir. Geçici Madde 11- 506 sayılı, 1479 sayılı, 2925 sayılı, 2926 sayılı ve 5434 sayılı kanunlara tabi olarak geçen hizmet, fiili hizmet süresi zammı, itibarı hizmet süreleri, borçlandırılan süreler ve sigortalılık süreleri bu Kanuna tabi olarak geçmiş sayılır. 253 Kamu görevlilerinden borçlandırıldıkları paralardan ödenmeyen kısmı var ise, prime esas kazanç tutarlarından sigortalı hissesi oranında işverenleri tarafından aylıklarından tahsil edilerek Kuruma ödenir. Geçici Madde 12- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kamu idarelerinde hizmet akdi ile veya sözleşmeli olarak çalışanlardan; ilgili kanunları gereği 5434 sayılı Kanun ile ilişkilendirilenler aynı statüde çalışmaya devam ettikleri sürece bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre sigortalı sayılırlar. Geçici Madde 13· 5434 sayılı Kanunun mülga geçici 191 inci ve mülga geçici 192 nci maddeleri uyarınca, istekleri üzerine 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi kurumlarda sözleşmeli olarak çalışmakta iken bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 12 nci ve geçici 1 inci maddelerine göre zorunlu olarak, özelleştirilen kurumlarda sözleşmeli olarak çalıştırılmakta iken 28/5/1986 tarihli ve 3291 sayılı Kanunun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 16 ncı ve 5434 sayılı Kanunun ek 71 inci maddeleri uyarınca ve sözleşmeli olarak çalıştıkları kurumun özel kanunundaki hükümler nedeniyle T. C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilmiş olanların bu hizmetleri bu Kanu- na tabi olarak geçmiş sayılır. Geçici Madde 14· ilgili kamu kurumlarınca Kuruma ödenmeyen sosyal yardım zamları, Hazine tarafından ilgili kamu kurumlarından tahsil edilmek üzere Kuruma ödenir. Geçici Madde 15- 506 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmış olan işyeri tescilleri bu Kanun hükümlerine göre yapılmış sayılır. Kamu idarelerinden bu şekilde işyeri tescili bulunmayanlar 11 inci maddede belirtilen işyeri bildirgesini bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma vermek zorundadır. işyeri bildirgesinin bu süre içinde Kuruma verilmemesi durumunda 141 inci maddenin (b) bendi gereğince idarl para cezası uygulanır. Geçici Madde 16- Türk vatandaşı olarak borçlanma talebinde bulunan ve kendilerine emekli aylığı bağlanan siqortalılann sonradan ıskat dışında başka bir devlet vatandaşlığını kazanmaları halinde aylıkları ödenir. 254 Geçici Madde 17- 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olması gerektiği halde kayıt ve tescilini yaptırmamış olanlar açısından sigortalılık bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren başlar. Geçici Madde 18- Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce yurt dışı borçlanması talebinde bulunup primlerini ödemiş olanlar için borçlanılan süreler prim ödeme gün sayısı ve ödenen primlere ait kazançlar prime esas kazanç olarak değerlendirilir. Yurt dışı borçlanması için müracaat eden ve işlemleri devam edenler ile borçlanma için müracaat edip primlerini yatırmak için yürürlükten kaldırılan kanun hükümlerine göre süresi bulunanların da bu primleri süresinde ödemeleri halinde, ödenmiş olan primlere ait gün sayıları, prim ödeme gün sayısı ve bu primlere ait kazançlar ise prime esas kazanç olarak değerlendirilerek bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki mevzuat hükümlerine göre aylığı hesaplanır. Geçici Madde 19- 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 86 ncı maddesi hükmüne göre topluluk sigortasına tabi olanların ödedikleri iş kazası, meslek hastalığı, hastalık, analık, malCıllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri genel sağlık sigortası dahil bu Kanuna göre ödenmiş sayılır. Bu süreler yatırıldıkları sigorta kolları bakımından başlangıç süresi ve prim ödeme gün sayısı olarak kabul edilir. Bunlardan iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortalarına prim ödeyenler bu Kanunda belirlenen kısa vadeli sigorta kolları primini ödemeleri, malCıllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödeyenler 111 inci maddenin (a) bendinde belirlenen malCıIlük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primini ödemek ve 33 üncü maddede belirlenen malCıllük, 44 üncü maddede belirlenen ölüm ve geçici 27 nci maddenin (a) veya (b) bentlerinde belirtilen yaş ve çalışma süreleri şartlarını yerine getirmiş olmak suretiyle kısa ve uzun vadeli sigorta kolları için bu Kanunda belirlenen yardımlardan yararIanırlar. Topluluk sigortasına tabi olanlardan isteyenler bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir yıl içinde verecekleri dilekçe ile topluluk sigortasından ayrılarak isteğe bağlı sigortaya devam edebilirler. Geçici Madde 20- Sigortalılardan 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanların, bu Kanuna göre istirahatli bulunup, geçici iş göremezlik ödeneği alamadıkları istirahat süresine ait ücretleri ve çalışırken aldıkları aylıkları ile geçici iş 255 göremezlik ödenekleri arasındaki farklar ilgili mevzuatında değişiklik yapılıncaya kadar çalıştıkları kurumlarınca ödenmeye devam edilir. Geçici Madde 21- 506 sayılı Kanunun mülga 96 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre Sosyal Sigortalar Kurumuna devrelan sandıklardan mülga 23/1/1968 tarihli ve 991 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesine göre bağlanmış emekli, adi malüllük veya vazife malOllüğü aylıkları ile mülga 991 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasına göre Kurumca bağlanan aylıklarla dul ve yetim aylıkları (aylık alan tek kişi de olsa) toplamı, net asgarı ücretin % 70'inden aşağı olamaz. Geçici Madde 22- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanuna tabi olan iştirakçilerin bu Kanuna göre belirlenen prime esas kazanç matrahı ile 5434 sayılı Kanuna göre keseneğe tabi kazançları arasındaki matrah farkına ait sigorta primi bir yıl süre ile kurumlarınca karşılanır. Geçici Madde 23· 5434 sayılı Kanunun yürürlükten kaldırılan ek 1 inci maddesiyle kurulmuş olan Sağlık Yardım Sandığının bu Kanunun yürürlük tarihindeki mevcutları en geç bir yıl içinde, sandığa prim ödemiş olanlara veya sağlık yardımına müstehak hak sahiplerine hisseleri oranında dağıtılır. Geçici Madde 24- 8/9/1999 tarihi ile bu Kanunun yürürlük tarihi arasında T.C. Emekli Sandığı iştirakçisi olanlardan, 5434 sayılı Kanunun 32 nci maddesine göre fiili hizmet sürelerine zam yapılanların yaş hadlerinden, eklenilen sürenin, üç yıldan çok olmamak üzere, yarısı indirilir. Geçici Madde 25- MalOllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primine Devlet katkısının oranı, söz konusu sigorta kolu açık verdiği sürece, bu açık paralelinde azaltılarak sürdürülür, Geçici Madde 26· Kamu görevlilerinden personel kanunlarına göre aylıksız izinli sayılanlardan, aylıksız izinli olarak geçen süreleri esnasında isteğe bağlı sigortalılık primi ödemeyenlerin, istekleri halinde başvuru tarihindeki prime esas kazanç tutarı üzerinden % 20 oranında hesap edilecek primleri defaten ödemeleri halinde aylıksız geçen izin süreleri hizmet sürelerine eklenir. 256 Geçici Madde 27· 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında olup da 8/9/1999 tarihinden bu Kanunun yürürlük tarihine kadar ilk defa sigortalı olanlar; kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmak ve 7000 gün malüllük. yaşlılık ve ölüm si- gortaları primi ödemiş olmak şartıyla veya kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmak ve 25 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 4500 gün malüllük. yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında olup da 8/9/1999 tarihinden bu Kanunun yürürlük tarihine kadar ilk defa sigortalı olanlar kadın ise 60, erkek ise 62 yaşını doldurmak ve en az onbeş tam yıl malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları pri- mi ödemek şartıyla kısmi yaşlılık aylığından yararlanırlar. 2925 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olup da 8/9/1999 tarihinden bu Kanunun yürürlük tarihine kadar ilk defa sigortalı olanlar kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmak ve onbeş yıldan beri sigortalı olup 3600 gün malüllük. yaşlılık ve ölüm sigor- taları primi ödemiş olmak suretiyle yaşlılık aylığından yararlanırlar. Geçici Madde 28- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce makam, yüksek hakimlik, temsil ve görev tazminatı ödenmesini gerektiren görevlere atanmış olanlar ile ek göstergeli veya daha yüksek ek göstergeli görevlere atanan T.C. Emekli Sandığı iştirakçilerinin bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra bu görevlerde geçen sürele- ri, 5434 sayılı Kanunun ek 68 inci maddesi ile mülga ek 73 üncü maddesinde belirtilen sürelerin doldurulmasında dikkate alınır. Geçici Madde 29· 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında olup da 6/8/2003 tarihinden bu Kanunun yürürlük tarihine kadar ilk defa sigortalı olanlardan sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce bazı maddeleri yürürlükten kaldırılan 506 sayılı Kanunun mülga 53 üncü maddesine göre malül sayılmayı gerektirecek derecede hastalık veya arızası bulunan ve bu nedenle malüllük aylığından yararlanamayan sigortalılar, yaşları ne olursa olsun en az onbeş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3600 gün malüllük. yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar. Geçici Madde 30- Bu Kanun yürürlüğe girmeden önce kurulu sosyal güvenlik kurumiarında tescili yapılan sigortalılar ile bunların hak sahipleri için ortak bilgi ban- 257 kası oluşturulur. Bu sigortalılar ile sisteme yeni katılacak siqortalılann tescilinde T.C. Kimlik Numaraları sosyal güvenlik numarası olarak esas alınır. Ayrıca vergi mükellefi olan sigortaııların vergi numaraları da sosyal güvenlik numaraları ile birlikte kayıt altına alınır ve işlemlerde birlikte kullanılır. Sigortaııların eski sigorta sicil numaraları, bu Kanuna göre tescil edilecekleri tarihe kadar kullanılmaya devam edilir. Geçici Madde 31· Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce mevcut sosyal güvenlik kurumlarından yaşlılık veya emekli aylığı alanlardan, bu Kanuna tabi sigortalı olmayı gerektiren bir işte çalışmaları ve aylıklarının kesilmemesini istemeleri halinde 41 inci maddeye göre sosyal güvenlik destek primi alınır. Geçici Madde 32- Bu Kanunun uygulamasında sağlık hizmeti sunucularının sigortahlık kontrolü ve diğer provizyon işlemlerini elektronik ortamda yapmaya başlaması için gerekli alt yapının kurulmasına kadar, sağlık bilgilerinin yazılı olarak tutul- masına başlanır ve sağlık belgesinin veya sağlık karnesinin Kurumca verilmesine devam edilir. Geçici Madde 33- Mevcut sosyal güvenlik kurumlarının sağlık hizmetlerinin sağlanmasına ilişkin görevleri, bu Kanunu yürütecek Kurumun teşekkülüne, ilgili kayıt ve işlemler Kuruma devredilene kaldırılan kanun hükümleri kadar devam eder. Ancak, kişilerin yürürlükten gereğince hak ettikleri sağlık hizmetleri, bu Kanun hükümleri gereğince kapsama alınmamış ise en fazla bir yıl süreyle veya tedavi tamamlanıncaya kadar yürürlükten kaldırılan kanun hükümlerine göre Kurumca sağIanmaya devam edilir. 92 nci madde gereği hesaplanan 90 günün hesabında kişilerin lehine olan durum uygulanır. Geçici Madde 34- Bu Kanunun uygulanmaya başlandığı tarihte 18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yeşil kart sahibi olanların sigortalı ve sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişiler olarak tescilleri öncelikli olarak yapılır. 258 Geçici Madde 35- 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) ve (f) bentleri gereğince sigortalı sayılanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç iki yıl içinde bildirimlerini yapmak zorundadır. Ancak, aile hekimliği uygulamasına başlanan iller- de bu kişiler iki yıllık süreye bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı olarak kapsama alınır. Geçici Madde 36- Aile hekimleri tarafından başlatılan sevk zincirine uygun olarak yapılan sağlık hizmetlerinde 93 üncü maddenin ikinci fıkrasında belirtilen katılım payları üç yıl süreyle % 50 oranında azaltılarak uygulanır. 93 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi gereği alınacak katkı payını, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren en fazla üç yıl süreyle ertelemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. 95 inci maddenin birinci fıkrası gereği yapılacak belirlemeler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç bir yıl içinde tamamlanır. Bu süre içerisinde 95 inci maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanmasını il ve ilçe bazında ertelemeye Sağlık Bakanlığı yetkilidir. Geçici Madde 37- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sağlık hizmeti giderleri mevcut sosyal güvenlik kurumlarınca, Türkiye iş Kurumunca, genel veya katma bütçeden karşılanan kişiler, herhangi bir işleme gerek kalmaksızın bu Kanun açısından sigortalı veya sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılır. Bu kişilerin sigortalı ve sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişilere ilişkin bilgileri en geç üç ay içinde Kuruma bildirilir. Yürürlük Madde 146- Bu Kanun 1/1/2006 tarihinden yürürlüğe girer. geçerli olmak üzere yayımı tarihinde Yürütme Madde 147- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 259 GEN EL GEREKÇE Sosyal güvenlik insanların bulundukları toplumlarda insan onuruna yakışır bir şekilde, başka insanlara muhtaç olmadan yaşamalarının ve kişisel özgürlüklerinin teminatıdır. Birleşmiş Milletler insan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 25 inci maddesinde; "her insanın yiyecek, giyecek, konut, tıbbi bakım ve gerekli toplumsal hizmetler de dahil olmak üzere, kendisinin ve ailesinin sağlığını ve refahını sağlayacak uzun bir yaşam düzeyine hakkı olduğu; işsizlik, hastalık, sakatlık ya da geçim olanaklarından iradesi dışında yoksun kaldığı diğer hallerde güvenlik hakkına sahip olduğu" ifadesi ile sosyal güvenlik hakkı da temel insan hakları arasında sayılarak, kişinin yaşam bütünlüğünün önemli bir öğesi, uluslararası bir metin ile garanti altına alınmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 60 ıncı maddesinde, "herkesin sosyal güvenlik hakkına sahip olduğu, Devletin bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alacağı ve gerekli teşkilatı kuracağı" belirtilmiştir. Buna göre, tüm vatandaşların sosyal güvenlik hakkından yararlanması gerekmekle birlikte, bu hakkın sağlanması ve kişilerin bugünlerinin ve yarınlarının güvenliği için gereken önlemleri alma ve örgütü kurma görevleri de Devlete verilmiştir. Sosyal güvenlik uygulamaları gelişmiş ülkelerde refah devleti anlayışının yerleşmesiyle 1970'Ii yıllarda zirvesine ulaşmıştır. Ülkemizde ise refah devleti düzeyinde olmasa da, vatandaşlarımız sosyal güvenlik risklerinin bir çoğuna karşı korunmaktadır. Kaydedilen bu gelişmelere karşın, özellikle son yirmi yıldır gelişmiş ülkelerde özellikle nüfusun yaşlanması nedeniyle, ülkemizde ise sistemin kurgusundan kaynaklanan hatalar nedeniyle, sosyal güvenlik sisteminde kapsamlı bir reform ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Türkiye'deki mevcut sosyal güvenlik sisteminin yapısı ve sorunları 1990'11yılların başlarından bu yana kamu oyunda geniş bir şekilde tartışılmaktadır. 261 Mevcut sosyal çözülmesi güvenlik gereken man sorununun kurumlarımızın önemli sorunları bir bölümü lişme ve uygulamalardan gelirleri başlıcaları erken emeklilik me esas kazanç sınırlarının düşüklüğü faktörler borçlanma ve sağlık yardımlarının arasındaki zayıflığıdır. emeklilik dengesini emeklilerin % 62'sinin yaşının asgarı emeklilik vermek gerekirse, artırıcı ge- bozan en önemli uygulamaları, uzayan ortalama sorunlardan pri- primi alınmadan ömür nedeniyle ar- ile ödenen aylıklar biri erken emekliliktir. SSK'da olması, Genç emekli sayısının yüksek olması, süresi, daha uzun emeklilik SSK'da 19,4 yıl çalışarak azalması, yaşı olan 58-60 yaşın altında açıkça ortaya koymaktadır. düşük- yetersizliğidir. yanı sıra prim gelirleri Finansman daha kısa çalışma finans- oranının prim ödeme eğiliminin kanunları, tan aylık ödemeleri boyutunu ilgi prime esas kazancın prim tahsilat ve fon gelirlerinin ise, erken yaşta yapılan sigorta ödemeleri, uygulaması, yüksekliği, gibi uygulamalarla sorunun sisteminin azaltıcı, diğer bir kısmı ise giderleri kayıt dışı istihdamın ilişkinin ve altyapıyla vardır. Türk sosyal güvenlik lüğü, af ve ödeme kolaylığı Gider artırıcı örgütlenme kaynaklanmaktadır. Gelir azaltıcı faktörlerin düşük gösterilmesi, finansman, süresi anlamına emekli olabilen gelmektedir. Örnek bir kadın 35 yıl, bir erkek ise 28 yıl boyunca emekli aylığı alabilmektedir. Ülkemizde emeklilik sisteminin diğer önemli parametrelerinden lama oranı da uzun süre çalışmayı emeklilik için öngörülen düşük belirlenmiştir. süreden Örneğin rumlar alanında kapsamında yal güvenlik da zorlaştırmaktadır. bürokratik işlemler, gösteren kişilerin Ayrımcılık olup, oranı ilk 25 yıl için aylık bağlama oranı % oranı % 1'e düşmektedir. çok sayıda kurumun bulunması, farklılaştığı bu kubir sos- yaratan bu dağınık yapı eşgüdüm Diğer taraftan, kurumlarının kurgulanmış her ek yıl için aylık bağlama hak ve yükümlülüklerinin bilgi işlem altyapısının runlar sosyal güvenlik şekilde her yıl için aylık bağlama sistemi yaratmaktadır. lanmasını 262 fazla çalışılan faaliyet bulunan etmeyecek Emekli Sandığında 3 iken, 25 yıldan sonra çalışılan Sosyal güvenlik teşvik birisi olan aylık bağ- mevzuatın yetersiz etkin çalışmasına karmaşık olması, olması ve personele engelolmaktadır. ilişkin sağaşırı so- Mevcut sistemin kurgusundan kaynaklanan bu sorunların yanı sıra, Türkiye'nin nüfus yapısında orta ve uzun dönemde meydana gelmesi beklenen değişim de sosyal güvenlik sistemimizde reform yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Mevcut' sosyal güvenlik sistemlerinin malı açıdan uzun dönemde sürdürülebilir olup olmadığını belirleyen en önemli değişkenlerden biri, nüfusun yaş gruplarına göre dağılımıdır. 65 yaş ve üstü nüfusun toplam nüfus içindeki payının artması, sosyal güvenlik sisteminin bir yandan gelirlerinin azalması bir yandan da giderlerinin artması sonucunu doğurur. Bu nedenle, bir ülkenin nüfus piramidinin yapısının değişim hızı, aynı zamarıda sosyal güvenlik sisteminin geleceğini ve alınması gereken tedbirlerin zaman çizelgesini göstermektedir. Türkiye şu anda genç bir nüfus yapısına sahiptir. Ne var ki geleceğe ilişkin projeksiyonlar, nüfusun hızla yaşlanacağını ortaya koymaktadır. Yapılan hesaplamalara göre, Türkiye 35 yıl gibi oldukça kısa bir sürede yaşlı nüfus sorunu ile karşılaşacaktır. Mevcut sosyal güvenlik sisteminin yapısından kaynaklanan sorunlar bir yana, Türkiye için öngörülen yaşlanma hızı bile sosyal güvenlik sisteminde acil ve kapsamlı bir reformun zorunlu olduğunu ortaya koymaktadır. Öbür taraftan, nüfusun yapısındaki değişime ilişkin diğer göstergelerle ilgili öngörüler ise, önümüzdeki 35 yılın aynı zamanda önemli bir fırsat dönemi olduğunu da göstermektedir. 65 yaş ve üzeri nüfus ile 0-14 yaş arası nüfusun çalışabilir nüfusa oranını gösteren toplam bağımlı nüfus oranı 2025 yılına kadar gerileyecektir. Bir başka ifadeyle, önümüzdeki 20 yıl bağımlı nüfusun azalacağı buna karşılık çalışabilir nüfusun artacağı bir dönem olacaktır. Bu dönem, aynı zamanda gerek büyüme hızının gerek toplam tasarrufların yükselmesi, dolayısıyla sosyal güvenlik kurum- larının fon birikimi sağlaması beklenen bir dönemdir. Önümüzdeki 20 yılda toplam bağımlı nüfusun artış hızındaki azalmanın yaratacağı bu fırsat, sosyal güvenlik sisteminin yanı sıra istihdam ve kayıtdışı çalışmanın önlenmesi konularında da reformlar gerçekleştirilmediği takdirde bir tehdide dönüşecektir. Sosyal güvenlik sistemimizin içine düştüğü ve acil önlemler alınmadığı takdirde kısa ve orta dönemde bütçe üzerinde büyük sorunlara yol açabilecek finansman sorunu, 1999 yılında yapılan düzenlemelerle çözülmeye çalışılmıştır. Bu düzenlemeler ağırlıklı olarak emeklilik parametreleri ile ilgili olmuştur. 263 1999yılında yapılan düzenlemelere rağmen Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) ve BağKur'un açıklarının artış hızı, 2000 yılındaki geçici azalma dışında, son dört yılda tekrar artış eğilimine girmiştir. Emekli Sandığı'nın açıkları ise SSK ve Bağ-Kur'a benzer düzenlemelerin 1999yılında yapılmamış olması nedeniyle, 1994yılından bu yana daha da hızlı artmıştır. Diğer iki sosyal güvenlik kurumuna göre nüfusun daha küçük bir bölümüne hizmet vermesine karşılık, Emekli Sandığının 2004 yılındaki finansman açığı daha yüksek olmuştur. 1999 düzenlemeleri ile ilgili gelişmeler, mevcut sosyal güvenlik sisteminin sadece belli parametrelerinde yapılan değişikliklerin, sistemin sorunlarını orta ve uzun dönemde çözmekte yetersiz kaldığını göstermiştir. Bir başka ifadeyle, sosyal güvenlik sistemimizin amaç, araçlar ve yöntem tutarlılığını sağlayacak tarzda, bütüncül bir bakış açısıyla ele alınması ve yeniden yapılandırılması bir zorunluluk haline gelmiştir. Son üç yıldır başarıyla uygulanan ekonomik istikrar programının da gösterdiği gibi, büyümeden feragat etmeksizin enflasyonun kontrol altına alınması, borç stokunun ekonomi üzerinde yarattığı baskının hafifletilmesini Nihai hedefi fiyat istikrarını ve sürdürülebilir zorunlu kılmaktadır. büyümeyi sağlamak olan istikrar prog- ramlarının temel unsurlarından biri malı disiplinin sağlanmasıdır. Kamu açıklarının kontrol altına alınması sonucu oluşan faiz dışı bütçe fazlası, bir yandan borç stokunun azalmasına, bir yandan da ekonomik politikalara duyulan güyeni artırarak gerek risk priminin gerekse enflasyon bekleyişlerinin gerilemesine katkıda bulunmaktadır. Bütün bu gelişmeler tüketici ve yatırımcı güvenini artırarak büyümeyi olumlu yönde etkilemektedir. Büyüme ise, işsizlik ve yoksullukla mücadelede en etkili araçtır. Dolayısı ile kamu açığının önemli bir bölümünü oluşturan sosyal güvenlik sistemi açıklarının kontrol altına alınması, ekonomik istikrarın sağlanması için de bir zorunluluktur. Gerek Türkiye'deki mevcut sisteminin sorunları gerekse nüfus yapısındaki beklenen değişim gözönüne alınarak, sosyal güvenlik sisteminde kapsamlı bir reform programı hazırlanmıştır. Bu reformun temel amacı orta ve uzun dönemde adil, kolay erişilebilir, yoksulluğa karşı daha etkin koruma sağlayan, malı açıdan sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemine ulaşabilmektir. 264 Bu amaçla tek bir emeklilik sistemi, tek bir sağlık sistemi, tek bir sosyal yardım sistemi ve bu yapıyı yürütmek üzere tek bir kurumsal yapıyı içeren dört temel unsurdan oluşan kapsamlı bir sosyal güvenlik reformu planlanmıştır. Bu Kanunla emeklilik ve sağlık sistemlerinde norm birliği gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır. Sosyal güvenlik reformunun ana bileşenlerinden biri olan yeni emeklilik sigortası rejimi ile halen devlet memurları, hizmet akdine göre ücretle çalışanlar, tarım işlerinde ücretle çalışanlar, kendi hesabına çalışanlar ve tarımda kendi hesabına çalışanları kapsayan beş farklı emeklilik rejiminin, aktüeryal olarak hak ve yükümlülüklerin olacağı tek bir emeklilik rejimine dönüştürülmesi eşit planlanmaktadır. Emeklilik yaşı, aylık bağlama oranı, aylıkların hesaplanması gibi parametrik konularda yeni düzenlemeler getirilmektedir. Bu parametrik düzenlemelerin amaçları; yaşlılık, malüllük, ölüm aylıkları, iş göremezlik ödenekleri, isteğe bağlı sigortaıılık, fiili ve itibarı hizmet zamları, kadrosuzluk nedeniyle emeklilik, tam ve kısmi emeklilik gibi sigorta haklarının verilmesinde nimet-külfet dengesinin sağlanması; işgücünün korunması; kayıtdışı istihdamın emeklilik rejiminden kaynaklanan nedenlerinin azaltılması olarak özetlenebilir. Emeklilik rejiminin malı olarak sürdürülebilir bir yapıya dönüştürülmesi ve nüfusu- muzun yaşlanma sürecine karşı önlem alınması parametrik değişikliklerle hedefle- nen bir diğer önemli amaçtır. Mevzuatın sadeleştirilmesi memnuniyetinin ve anlaşılabilir hale dönüştürülmesi, böylelikle sigortalı ve katılımının arttırılması diğer bir önemli amaçtır. Yeni emeklilik rejiminde, mevcut aktif sigortalıların emekliliklerini hak edecekleri yaş, prim ödeme ve sigortaıllık süreleri aynen korunmaktadır. Mevcut aktif sigortalıların emeklilik aylıkları, eski sistemde ve yeni sistemde geçirdikleri süreye bağlı olarak, her iki sistemde hak edilen aylığın ağırlıklı ortalamasının alınması şeklinde hesaplanacaktır. Böylece mevcut aktif sigortalılar için yeni sisteme geçiş zaman içinde kademeli olarak gerçekleşecek, norm birliği zaman içinde sağ lanacaktı r. 265 işe yeni başlayanlar için ise, tümüyle norm birliğinin sağlandığı tek bir emeklilik sigortası rejimi söz konusu olacaktır. Yeni sosyal güvenlik sistemi; istisnaları bu Kanunda sayılmış ödemeler dışında kalan tüm kazançların, prime esas kazanç alt ve üst sınırları dahilinde prim hesabına dahil edilmesini, sigortaılların aylık veya gelire esas kazançlarının prim ödedikleri bütün yılların gelirleri esas alınarak hesaplanmasını, aylık bağlama oranının prim ödeme süresine göre artırılmasını, karşılığı alınmamış yardımların kapsama alınmamasını, prim ödenmesinin teşvik edilmesini, kaçak sigortaıılık ve primlerin za- manında ödenmemesini caydırmayı, Kurumun Sigortalılar ve işverenlerle olan ilişkilerinde karşılıklı hak ve vecibelerin esas alınmasını, aktüerya dengesini gözetmeyi esas alan bir anlayışla yapılandırılmaya çalışılmıştır. Sosyal güvenlik sistemi yeniden yapılandırılırken, sağlık hizmetlerinin finans- manının Türkiye'de yaşayan herkes için eşit ve tek bir yapıya dönüştürülmesi öngörülmüştür. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası sosyal güvenlik görevini genel anlamı ile devletin genel görev ve sorumluluk alanı olarak tanımlamak ile yetinmemiş, vatandaşların sağlık harcamaları yönünden sosyal güvenlik altına alınmasını ayrıca konu edinerek, 56 ncı maddede "Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir" hükmü ile ayrıca özel bir atıfta bulunmuştur. Genel sağlık sigortası, kişilerin ekonomik gücüne ve isteğine bakılmaksızın, ortaya çıkacak hastalık riskine karşı, toplumun bütün fertlerinin sağlık hizmetlerinden eşit, ulaşılabilir ve etkin bir şekilde faydalanmasını sağlayan sağlık sigortasıdır. Gelişmiş ülkelerde, geçirilen uzun deneyimler sonucu, hemen tüm vatandaşları kapsamına almış olan kamu sağlık sistemleri mevcutken, ülkemizde halen bazı kesimler sağlık hizmetlerine erişim ve sağlık giderlerinin karşılanması yönünden sosyal güvenceden yoksundur. Öte yandan, ülkemizde sağlık güvencesi konusunda, sağlanan hizmet ve yardımlar yönünden eşit ve rasyonel bir sistemden söz etmek mümkün değildir. Mevcut sosyal güvenlik kuruluşlarınca üyelerine çeşitli miktar ve nitelikte sağlık sigortası yardımları yapılmakta ve bu yardımlar arasında norm birliği bulunmamaktadır. Bu husus ise, değişik vatandaş grupları arasında eşitsizlik ya- rattığı gibi, hak ve adalet kurallarına da uygun düşmemektedir. 266 Ülkemizde dağınık yapıda olan ve yararlanma koşulları birbirinden oldukça farklı ve erişimi bütün nüfusa yaygınlaşmamış bulunan sağlık hizmetlerinde yaşanan sorunların çözümü için yaklaşık 35 yıldır genel sağlık sigortası modeli tartışılmış, bu konuda farklı düzeylerde çalışmalar yürütülmüş ve çeşitli yasa tasarı taslakları hazırlanmıştır. Ulusal Sağlık Hesapları Çalışması sonucuna göre ülkemizde sağlık alanında yapılan harcamaların 2000 yılı itibarıyla milli gelir içindeki payı % 6,6'dır. Bu oran, orta gelir düzeyindeki diğer ülkelerle karşılaştırıldığında makul seviyelerdedir. Ne var ki, aynı ülkelerle toplumun sağlık göstergeleri açısından karşılaştırma yapıldığında, sağlık göstergelerimizin bu ülkelerin çok gerisinde kaldığı görülmektedir. Örneğin, doğum- da yaşam beklentisi OECD ortalamasının yaklaşık sekiz yıl altındadır ve bebek ile anne ölüm oranları benzer gelir düzeyindeki ülkeler arasında en yükseklerden biridir. Ülkemizde tüm nüfus kamu sağlık güvencesi yönünden kapsam ve koruma altına alınamamıştır. düzelmeyi Ayrıca, sağlık hizmeti harcamaları hedefleyen bütünleşik bir politika kişilerin sağlık durumlarında çerçevesinde yapılmamaktadır. Örgütlenmedeki dağınık yapı, ciddi ölçüde israflara ve kötüye kullanımlara neden olmaktadır. Birinci basamak yerine çok daha pahalı olan ikinci ve üçüncü basamak sağlık tesislerinin kullanılması, harcama düzeyini artırmaktadır. Bugüne kadar bütün vatandaşları içine almak üzere bir genel sağlık sigortası sistemi geliştirilmediğinden çeşitli düzenlemeler ile bu eksiklikler giderilmeye çalışılmıştır. Herkesi kapsayacak genel sağlık sigortası sistemi düzenleyici bir rol oynayacaktır. Bu yapı altında tüm nüfusu kapsayacak şekilde sağlık hizmetlerinin verilmesi hedeflenmektedir. Prime dayalı sosyal sigorta kuruluşları kendi kapsamında olan sigortaılların sağlık sigortası için belirlenmiş primlerini tahsil edip, genel sağlık t: sigortası kurumuna transfer etmeleri veya doğrudan yetkili kurum bünyesinde oluşturulacak fona yatırmaları, prime dayalı olmayan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonunun ise sosyal sigorta kuruluşları kapsamı dışında olanların tespiti ve bunların genel sağlık sigortası kapsamındaki ilişkilerini düzenlemeleri öngörülmektedir. Genel sağlık sigortası kapsamındaki primler, belirlenmiş sağlık hizmetlerini kapsayacaktır. 267 Sisteme üye olanlar, sunulacak sağlık hizmetleri için belli oranda prim ödemek durumundadırlar. Ayrıca sisteme üye olmak isteğe bağlı olmayıp, zorunluluk söz konusudur. Genel sağlık sigortasının temel özelliklerinden bir diğeri, yüksek gelir gruplarının düşük gelir gruplarını, sağlıklı olanların hasta olanları, bekar olanların aile sahiplerini finanse ettiği ve riski n paylaşıldığı bir dayanışma ile yürütülmesi olup bu husus gelirin yeniden dağılımının etkili araçlarından biri olarak değerlendirilmektedir. Sağlık hizmetlerine erişim, sosyal güvenlik sistemlerinin en önemli unsurlarından birini oluşturmaktadır. Kişilerin sağlık güvencelerinin olması sağlık hizmetinin kullanımına doğrudan olumlu yönde etki etmektedir. Kişilerin sağlık hizmetine kolay ulaşmaları hastalıkların ilerlemesine engelolmakta, toplumun genel sağlık göster- gelerinde iyileşmeler yaratmaktadır. Bu nedenle, ilk planda, vatandaşlarımızın hastalanmasına engelolacak her türlü koruyucu sağlık hizmetinin yaygınlaştırılması öncelikli politika haline getirilmiştir. Hastalık halinde ise, vatandaşlarımızın en etkin ve hizmete kolay ulaşabilecekleri bir yöntemle tedavi edilmesine, normal ve üretken yaşamlarına dönmelerine yönelik uygulamalar hayata geçirilmeye çalışılmaktadır. Bu temel politika hedeflerini gerçekleştirmek üzere, çağdaş bir yönetim anlayışı ile vatandaşlarımızın tamamını kapsayan bir genel sağlık sigortası oluşturulması amaçlanmıştır. Genel sağlık sigortasının hayata geçirilmesi, Sağlık Bakanlığı'nın koordinasyonunda yürütülen "Sağlıkta Dönüşüm" programı ile paralellik göstermektedir. SSK, Bağ-Kur, T.C. Emekli Sandığı ve Maliye Bakanlığı tarafından farklı finansman yöntemleri ile yürütülen programların güçlendirilmiş tek elde toplanması ve etkin kontrol mekanizmaları ile bir sağlık hizmeti satın alma işlevinin sağlanması, Sağlıkta Dönüşüm Programının amaçlarını gerçekleştirmede önemli bir roloynayacaktır. Anayasa'da nihai olarak hedeflenen sosyal adalet ilkelerinin bir gereği olan ve birçok ülkede uygulama alanı bulunan genel sağlık sigortası Türkiye için uluslararası alanda gerçekleştirmek istediği bütünleşmelerle buluşan ve Türk insanını gerçek anlamda bu alanda özlediği en temel yurttaşlık haklarından biri olan sağlıklı yaşam güven- cesine kavuşturacak ve çağın gereklerine uygun bir şekilde sağlık ve sosyal güvenlik hizmetlerine ulaşabilmesine olanak tanıyacaktır. Böylece uluslararası sistemlere uygun, hizmet ve malı normları, standartları bütünleşik, fon ve hizmet yönetimi tek elden yürütülen, tüm nüfusu kapsama alan güçlü, etkili, daha kolay denetlenebilir " bir sağlık sigortası ve buna bağlı olarak yürüyen hiz- met modeli yaratılmış olacaktır. 269 MADDE GEREKÇELERI · Madde 1- Bu maddede Kanunun amacı belirtilmiştir. Madde 2- Bu Kanunun uygulanması bakımından kapsama alınan kişi, işveren, sağlık hizmet sunucusu ve diğer gerçek ve tüzel kişilerin belirlenmesi amacıyla düzenlenmiştir. Madde 3- Kanunda geçen bazı kavramlar tanımlanmıştır. Madde 4- Bu Kanunun uygulanmasında sigortalı, genel sağlık sigortalısı ve isteğe bağlı sigortalı olmak üzere üç ayrı tanımlama getirilmiştir. Kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi olanlar sigortalı olarak, Kanunun üçüncü kısmında yer verilen genel sağlık sigortasına tabi olanlar ise genel sağlık sigortalısı olarak tanımlanmıştır. Kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına zorunlu olarak katılmayanların bu sigorta kollarına isteğe bağlı devam edebilmelerini sağlamak amacıyla oluşturulan sigortaıllık da isteğe bağlı sigortalı olarak tanımlanmıştır. Maddede sigortalı sayılanlara ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Hizmet akdiyle bir işverene tabi olarak çalışanların, kendi nam ve hesabına çalışanların ve kamu idarelerinde kadrolu çalışanlar ile hizmet akdi ve kendi nam ve hesabına çalışanlar dışında ücretle çalışanların sigortalı sayılacağı belirtilmiş, çalışma ilişkileri bakımından sigortalı sayılanlar kapsamında belirtilmesi gerekenler de ayrıca düzenlenmiştir. Madde 5- Bu Kanunun uygulanmasında sigorta kollarından bir kısmının uygulanacağı kişiler belirtilmiştir. Madde 6- Kısa ve uzun vadeli sigorta kollarının uygulamasında kimlerin sigortalı sayılmadığı belirtilerek, 4 üncü maddenin uygulanmasında tereddüte neden olabilecek kişi ve çalışma ilişkileri açıkça belirtilmiştir. Ayrıca, kend~ nam ve hesabına çalışanlardan tarımsal faaliyet gibi düzenli bir gelir ilişkisine dayanmayanlar ile gelir vergisinden muaf olan küçük esnaf ve ev hizmetlerinde çalışanlar yıllık ya da aylık gelirlerinin net tutarının asgarı ücretin altında olması halinde, zorunlu sigorta kap271 samından çıkartılmıştır. Bunların yetersiz gelirlerinden ayrıca sigorta primi kesintisi yapılarak, sigorta priminden dolayı maddi sıkıntılarının artmaması düşünülmüş, yatıramadıkları primlerinden dolayı bir de gecikme zammı ödemek gibi bir külfetle karşılaşmamaları amaçlanmıştır. Bu kişilerin talepleri halinde isteğe bağlı sigortaya tabi olarak sosyal güvenlik haklarından yararlanmaları mümkün kılınmıştır. Madde 7· Sigorta hak ve yükümlülüklerinin ne zaman başlayacağı çalışma ilişkisine göre ayrı ayrı düzenlenmiştir. Madde 8· Sigortalıların ve hak sahiplerinin sigorta yardımlarından yararlanabilmeleri, prim yükümlülüklerinin doğuşu ve takibi, sigortalıların ve sigortalı çalıştırılan iş- yerlerinin bildirimi ve tescili ile mümkündür. Sigortalı ve işyeri tescillerinin kayıt dışı çalışmayı engelleyecek, bildirimi kolaylaştıracak şekilde düzenlenmesi önem taşımaktadır. Madde ile Kuruma verilmesi gereken belgelerin verilme süreleri ile buna ait usul ve esaslar düzenlenmiştir. Kayıt dışı sigortalılığın önlenmesi amacıyla, esas olarak sigortalı çalıştırmaya başlanmadan önce işyerinin ve sigortalının tescili öngörülmüş, inşaat işyerleri, ihaleli işler, Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilen işyerleri ile Devlet memurları ile diğer kamu görevlileri için sigortalı bildirim süresinde yapılan işlerin özellikleri gereği bazı istisnalar tanınmıştır. Ayrıca, kendi nam ve hesabına çalışanlar için bunların sigortalı sayılmalarını gerektirecek faaliyetleriyle memurluklarına ilgili tescil işlemlerini yapan vergi daireleri, odalar veya sicil kendileriyle ilgili tescili yaptıkları sırada sigortalılığa ilişkin tescili de yapmaları yükümlülüğü getirilmiş, böylece ticarı faaliyete ilişkin beyan ile sigorta tescili arasındaki kopukluğun ortadan kaldırılması sağlanmaya çalışmıştır. Maddede sigortaııların T.e. Kimlik Numaraları esas alınmak suretiyle tescillerinin yapılacağı belirtilmiştir. Diğer taraftan, kamu kurum ve kuruluşları ile bankalara şayet yaptıkları işlem, işlemi yaptıkları kişinin sigortalı olmasını gerektiriyorsa, bu kişilerin sigortalılık durumlarını Kurum veri tabanından araştırmaları, sigortasız olduğu 272 -, anlaşılan kişileri Kuruma bildirme yükümlülüğü getirilmiş, bu suretle kayıt dışı si- gorta ile mücadelede yeni bir araç tanımlanmıştır. Madde 9· Kısa ve uzun vadeli sigortalar bakımından sigortalılığın hangi hallerde so- na ereceği çalışma ilişkilerine göre ayrı ayrı belirlenmiştir. Madde 10· Geçici görevle yurt dışına gönderilen sigortaııların görevlerini yaptıkları sürece hak ve yükümlülüklerinin devam edeceği belirtilmiştir. Madde 11·Bu Kanunun uygulanması bakımından işyerinin tanım ve kapsamı belirtilerek, işyerinin bildirimi, devri, intikali ve nakli halinde, durumun ne zaman ve nasıl bildirileceği düzenlenmiştir. Madde 12· Siqortahları çalıştıran kimselerin işveren sayıldığı, işveren deyiminin işveren vekilini de kapsayacağı, geçici iş ilişkisi kurulan işverenlerin bu Kanundan doğan yükümlülüklerden dolayı işverenle birlikte sorumlu olduğu, çiftçi mallarını koru- ma bekçileri ile ceza infaz kurumları ile tutukevierinde oluşturulan tesis ve atölyelerde çalıştırılanların işveren vekillerinin kim olacağı belirtilmiştir. Madde 13· Esas itibarıyla kendisi de bir işveren olan aracıların tanımı yapılmıştır. Hizmet akdine istinaden çalıştırılan sigortaııların üçüncü bir kişinin aracılığıyla işe girmiş olsalar bile Kanunun işverene yüklediği ödevlerden dolayı asıl işverenin, aracı ile birlikte sorumlu olacağı belirtilmiştir. Bu şekilde işverenlerin işleri aracılara dev- rederek sosyal güvenlik haklarının ve işverenlere yüklediği yükümlülüklerin leştirilmesinin etkisiz- önüne geçilmek istenmiştir. Madde 14· Yapılan iş ile meydana gelen bir kazanın arasındaki illiyet bağı kavramından yola çıkılarak hangi hallerin iş kazası sayılacağı belirtilmiştir. Meydana gelen iş kazaları dolayısıyla gerekli yardım ve işlemlerin yapılabilmesi için, Kurumun bu kazalardan zamanında haberdar olmasını sağlamak üzere işverenler ile kendi nam ve hesabına çalışanların yükümlülüklerini tanımlamak ve Kurumca yürütülecek işlemleri belirtmek üzere düzenleme yapılmıştır. 273 Madde 15- Bu maddede meslek hastalığının tanımı yapılarak, meslek hastalığının işten ayrıldıktan sonra ortaya çıkması durumunda, bu Kanunla sağlanan yardımlardan yararlanabilmesi için, yönetmelikle belirlenecek belli bir sürenin geçmemiş ol- ması şartı getirilerek, hastalık ile yapılan iş arasında nedensellik bağı korunmaya çalışılmıştır. Ayrıca meslek hastalığı dolayısıyla gerekli yardım ve işlemlerin yapılabilmesi için durumdan Kurumun haberdar olması gerektiğinden meslek hastalığının bildirimi konusunda işverene yükümlülük getirilmektedir. Madde 16- Bu maddede kısa vadeli sigorta kolları arasında sayılan hastalık ve analık hallerinin tanımı yapılmıştır. Madde 17- Bu madde ile iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık halinde hangi yardımların yapılacağı sayılarak söz konusu sigorta kollarından sağlanan haklar açıklanmıştır. Madde 18· Sigortalılara verilecek ödeneklere ve bağlanacak gelirlere esas tutulacak günlük kazancın tespitinin nasıl yapılacağı maddede ayrıntılı olarak belirtilmiştir. Madde 19- Geçici iş göremezlik ödeneğinin hangi siqortalılara, hangi hallerde verileceği, başlangıcı, ne süreyle verileceği ve miktarı bu maddede düzenlenmiştir. Madde 20- Sürekli iş göremezlik gelirinin hangi hallerde hak edildiği, nasıl tespit edileceği maddede gösterilmiştir. Madde 21- Maddede, sürekli iş göremezlik halinde verilecek gelirin sigortalının rnesleğinde kazanma gücü kaybının oranına göre hesap ve tespit edileceği, bakıma muhtaçlık durumunda yapılacak artış oranı düzenlenmiştir. Madde 22· Sürekli iş göremezlik gelirinin başlangıç tarihinin nasıl tespit edileceği açıklanmıştır. Madde 23- Birden çok iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan sigortalılara sürekli iş göremezlik gelirinin hesabında hangi kazancının esas alınacağı belirtilmiştir. 274 Madde 24- Bu maddede, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalıların hak sahiplerine hangi esaslara göre gelir bağlanacağı belirtilmiştir. Madde 25- iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen siqortalılann gelir almakta iken evlenen eş ve çocuklarına ölüm sigortasında belirtilen şekilde evlenme yardımı ile cenaze yardımı yapılması öngörülmüştür. Madde 26- Bu madde ile işverenin iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kastı veya suç sayılabilir bir hareketi olması ya da siqortalılann sağlığını koruma ve iş güvenliğine aykırı davranışı halinde yapılan veya ilerde yapılacak ödemelerle, bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının esas alınarak, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere Kurumca işverene rücu edilmesi, işverenin ve sigortalının sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesinin de dikkate alınması öngörülmüştür. Sağlık raporu alınması gereken ağır ve tehlikeli işlerde, rapor alınmadan sigortalı çalıştırılmasını engellemek için, bu durumdakilerin işe girmeden önce mevcut oldu- ğu tespit edilen hastalıkları nedeniyle ödenecek geçici iş göremezlik ödeneklerinin işverene ödettirileceği belirtilmiştir. Madde 27- Bu madde ile işkazası, meslek hastalığı veya hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru yüzünden olmuş ise, Kurumca yapılan ödemeler ve bağlanan gelirden dolayı, sorumlulara ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı kadar rücu edilmesi düzenlenmiştir. Madde 28· Bu madde ile kasti bir hareketi yüzünden veya bağışlanmaz kusuru veya suç sayılabilir bir hareketi yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan veya hastalanan ya da iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık dolayısıyla hekim tarafından bildirilen tedbir ve tavsiyelere uyulmaması yüzünden, tedavi süresinin uzamasına, iş göremezlik oranının artmasına sebep olan sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği ile sürekli iş göremezlik gelirinin hangi oranda eksiltilerek ödeneceği veya ödenmeyeceği belirtilmiştir. 275 Madde 29- Süresinde bildirilmeyen sigortaııların sigorta yardımları ile sağlık hizmetlerinin Kurumca sağlanacağı, ancak bu durumda işverenin yükümlülüklerinin ne olacağı açıklanmıştır. Madde 30- Kısa vadeli sigorta kollarının uygulanmasında bekleme sürelerinin hesabında veya iş göremezlik ödeneği veya geliri için esas alınacak kazancın tespiti için dikkate alınacak bir yıllık sürenin hesabında çalışmaya ara verilmesine rağmen dikkate alınmayacak haller belirtilmiştir. Madde 31- Siqortahların hangi hallerde malül sayılacakları maddede gösterilmiştir. Çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirmiş olanların veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucunda meslekte kazanma gücünü en az % 66 oranında yitirdiği tespit edilen siqortalılann malül kabul edileceği, ilk defa işe girdiği tarihte çalışma gücünün üçte ikisini yitirdiği tespit edilen kimselerin malüllük sigortasından yararlanamaya- cakları belirtilmiştir. Madde 32- MalOllük sigortasından sağlanan yardımın malüllük aylığı bağlanması olduğu maddede belirtilmiştir. Madde 33- Sigortaııların, malüllük aylığından yararlanabilmesi için aranan koşullar bel irti im işti r. Madde 34- Sigortalılara bağlanacak malüllük aylık/arının yaş/ılık sigortasından bağlanacak aylıkların hesaplanmasına esas alınan usAlle hesaplanacağı ancak, malüllük kişinin isteği dışında olduğu için prim gün sayısının en az 9000 gün prim ödenmiş gibi kabul edilerek maaş bağlama oranının yükseltilmesi amaçlanmış, sigor- talının başka birinin sürekli bakımına muhtaç olması durumunda aylık bağlama oranının ayrıca 20 puan artırılacağı belirtilmiştir. Madde 35- MalOllük aylığına esas raporun aylık talep tarihinden önce veya sonra olmasına göre malüllük aylığının ne zaman başlayacağı belirtilmiş, Kanunun 4 üncü maddesinin (c) bendi kapsamında olanların ise görevlerinden ayrıldıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren başlayacağı düzenlenmiştir. 276 Madde 36- Malullük aylığı kişilerin çalışamayacağı dikkate alınarak bağlandığından, malullük aylığı almakta iken bu Kanuna tabi olarak çalışan sigortalının aylıklarının kesileceği, bu durumda olup çalışması sona erenlerin, tekrar aylık almak için müracaat etmeleri durumunda, malullük aylıklarının yeniden hesaplanacağı, hesaplanan yeni aylık eski aylıktan yüksekse bu aylığın ödeneceği, eski aylık yüksek ise eski aylığın bağlanacağı belirtilmiştir. Madde 37· Yaşlılık sigortasından sağlanan yardımlar belirtilmiştir. Madde 38- Kanunun yürürlük tarihinden itibaren ilk defa sigortalı olacakların yaşlılık aylığından yararlanabilmeleri için kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmaları ge- rektiği, bunların için ayrıca en az 9000 gün prim ödenmiş olması gerektiği belirtilmiştir. Yaşlılık aylığından yararlanmak için gerekli yaş koşulunun 2036 yılından başlayarak ne şekilde yükseltileceği, 9000 gün prim ödeme koşulunu yerine getiremeyen sigortalıların yaşlılık ay/ığına müracaat edecekleri tarihte geçerli yaş koşuluna üç yıl eklemek suretiyle 5400 gün prim ödeyerek de yaşlılık aylığı alabilecekleri düzenlenmiştir. hususu Ayrıca, ilk defa sigortalı oldukları tarihte çalışma gücünün üçte ikisini yitirmiş olması nedeniyle malul aylığı bağlanamayanlar ile maddede belirtilen sakatlık derecelerinde olan siqortalılann sakatlık derecelerine göre fark/ı sigorta/ılık süresi ve prim gün sayısını doldurmak suretiyle yaşlılık aylığına hak kazanabi/ecekleri belirtilmiştir. Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigorta/ıların çalıştığı işten ayrılması, (b) bendi kapsamındaki siqortahların işyerini kapatıp kapatmayacağını beyan ederek bu durumu belgelemesi ve genel sağlık sigortası dahil kendi sigortalılığından dolayı prim borcunun olmaması, (c) bendi kap- samındaki sigortalı/arın ise ilgili veya yetkili makamdan emekliliğe sevk onayı aldıktan sonra yazılı olarak müracaat etmeleri gerektiği ayrıca koşulolarak düzenlenmişti r. Madde 39- Yaşlılık aylığının sigortalının tüm çalışma yaşamında elde ettiği kazançlarının kazancın ait olduğu takvim yılından itibaren hangi yöntemle güncelleneceği 277 ve bulunan bu kazançların her yıl için hangi aylık bağlama oranı ile çarpılarak yaşlılık aylığının hesaplanacağı belirtilmiştir. Madde 40· Yaşlılık aylığının başlangıcı çalışma ilişkisine göre belirlenmiştir. Geçici iş göremezlik ödeneği almakta olan sigortalilardan yaşlılık aylığına hak kazananlara geçici iş göremezlik ödeneği verilme süresinin sona erdiği tarihi takip eden ödeme dönemi başından başlanarak aylık bağlanacaktır. Madde 41· Yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı olarak çalışmaya başlayan kişilere kendi tercihlerine göre yaşlılık aylıklarının kesilmesi ve prime esas kazançları üzerinden tekrar prim ödemeleri veya aylıklarının devamını istemeleri halinde sosyal güvenlik destek primini ödemeleri suretiyle aylıkları kesilmeksizin çalışabilmelerine imkan verilmiştir. çalıştırılmasını Bu durumda sosyal güvenlik destek primi oranı, emeklilerin teşvik etmeyecek şekilde çalışanlarla aynı oranda belirlenmiştir. Çalışmaya başlamaları nedeniyle aylıkları kesilen sigortaııların, çalıştıkları işten ayrıldıklarında yeniden bağlanacak yaşlılık aylığının hesabına ilişkin esaslar düzenlenmiştir. Madde 42· Yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli yaş koşulunu tamamladığı halde prim ödeme gün sayısını dolduramayan siqortahlara , kendi adına ödenmiş bulunan malüllük. yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin her takvim yılına ait tutarının, tüketici fiyat endeksindeki değişim oranı ile güncellenmiş tutarının toptan ödenmesi ve sonradan sigortalılığını sürdürmeye karar veren kimselerin ise bu şekilde tasfiye edilen hizmetlerini kendilerine yapılan toptan ödemeyi, ödeme tarihinden yazılı istek tarihine kadar, tüketici fiyat endeksindeki değişim oranı ile güncellenmiş tutarı üzerinden Kuruma geri ödemleri durumunda, yeniden kazanmaları öngörülmüştür. Madde 43· Ölüm sigortasından sağlanacak yardımlar belirtilmektedir. Madde 44· Ölüm sigortasından dolayı hak sahiplerine aylık bağlanması için taşıması gereken koşullar belirlenmiştir. 278 Madde 45- Hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylığının, nasıl hesaplanacağı belirtilmiştir. Ayrıca ölüm halinde prim gün sayısının en az 9000 gün prim ödenmiş gibi kabul edilerek hak sahiplerine bağlanacak ayı/ğın yükseltilmesi amaçlanmıştır. Madde 46- Ölüm aylığının dul eşe, kız çocuklara, erkek çocuklara ve ana babaya hangi durumlarda ne oranda ödeneceği düzenlenmektedir. Erkek veya kadın dul eş bu Kanuna tabi bir işte çalışmıyorsa veya bu çalışmalarından dolayı aylık veya gelir almıyorsa daha yüksek oranda ölüm aylığına hak kazanacaktır. Kız çocuklar yaş koşuluyla sınırlı olmaksızın; evli olmamaları, bu Kanuna tabi olarak çalışmamaları veya kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık aImamaIarı durumunda hak sahibi olarak aylık alabileceklerdir. Erkek çocuklar ise maddede belirtilen yaş sınırları içerisinde, malül erkek çocuklar ise yaş sınırına tabi olmaksızın bu Kanuna tabi bir işte çalışmıyorsa veya bu çalışmalarından dolayı aylık veya gelir almıyorsa aylık alabilecektir. Ana ve/veya babanın hak sahibi olarak aylık alabilmeleri ancak eş ve çocuklardan artan bir hisse bulunması ve muhtaç olmaları halinde mümkün olmaktadır. Madde 47- Ölüm aylığının başlangıcı düzenlenmiştir. Madde 48- Hak sahiplerinin aylıklarının hangi hallerde kesileceğini ve hangi hallerde yeniden bağlanması gerektiğini düzenlemektedir. Önceki eşin ölümünden sonra tekrar evlenen ve bu eşi de ölen dul eşe istediği veya ilk eşinden aylık bağlanması önlenmekte, aylığa hak kazandığı son eşinden aylık bağlanması öngörülmektedir. Aylığı kesilen çocukların sonradan malAlolmaları ha- linde maddede belirtilen koşulları da taşımaları halinde aylık bağlanabilecektir. Madde 49· 1800 günden az malOllük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi ödemiş olan sigortalının ölümünde hak sahiplerine yapılacak toptan ödemenin miktarı ve esasları belirlenmekte, bunlardan daha sonra aylığa hak kazanması halinde ne şekilde ihya edebileceklerine yer vermektedir. 279 Madde 50- Bu Kanuna göre gelir veya aylık alan eş ve çocuklara evlenmeleri nedeniyle kesilecek aylıklarının bir yıllık tutarının evlenme yardımı olarak verilmesi öngörülmektedir. Madde 51- Daha önce Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından farklı tutarlarda ödenmekte olan cenaze yardımının, norm birliği sağlayacak şekilde ölüm tarihindeki asgarı ücretin üç katı tutarında ödenmesi öngörülmektedir. Bu maddede ayrıca hangi esaslara göre kimlere cenaze yardımı ödeneceği de düzenlenmektedir. Madde 52· Yaşlılık, malullük ve ölüm sigortalarında aranan sigortaıılık süresinin başlangıç tarihi ile bitiş tarihi belirlenmiştir. Madde 53· Üçüncü bir kişinin suç sayılabilir bir hareketi sonucu malullük veya ölüm sigortasından yardım yapılmasını gerektiren bir halin doğması halinde üçüncü kişinin sorumluluğu bu madde ile düzenlenmiştir. Madde 54- 506 sayılı Kanun ile 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre, bazı ağır ve yıpratıcı işler için, itibarı hizmet veya fiili hizmet süresi zammı adıyla farklı esas ve sürelerde verilmekte olan fiili hizmet sürelerine ayrıca eklenen süreler yeniden düzenlenirken, sosyal güvenlik kurumlarına göre farklılıkları kaldırarak norm birliği sağlanması amaçlanmıştır. Böylece fiili hizmet süresi zammı adıyla, 90 gün ile 180 gün arasında olmak üzere maddede belirtilen işyerlerinin belirtilen görevlerinde geçirilen hizmet sürelerinin her yılı için ek hizmet süresi imkanı verilmektedir. Madde 55- Fiili hizmet zammı sürelerinin beş yılı geçmemek üzere, bu Kanunda yaşlılık aylığı alma koşulu olarak belirlenen asgarı yaştan indirileceği, ayrıca yaşlılık aylığı alınırken ya da yaşlılık aylığına hak kazanamama durumunda yapılacak toptan ödemeler hesaplanırken prim ödeme gün sayısına ekleneceği belirtilmiştir. Madde 56- Sigortalıların maddede sayılan, ücretsiz analık izni süreleri, er olarak silah altında ve yedek subayokulunda 280 geçen süreleri, kısmi çalışma nedeniyle çalışa- ... madıkları süreler gibi bazı özel durumlar için çalışılamayan sürelerini, tamamını veya bir kısmını kendileri veya hak sahipleri tarafından bu Kanuna göre belirlenmiş olan prime esas kazançlarının alt sınırı üzerinden hesaplanacak tutarı 6 ay içerisinde ödemeleri şartıyla borçlanma imkanı getirilmektedir. Borçlanma primi ödenme- yen süreler hizmetten sayılmamaktadır. Sigortaılların grev ve lokavtta geçen sürelerini bu durumun sona ermesinden itibaren talep tarihindeki prime esas kazanç alt sınırı ile üst sınırı arasında kendilerinin belirleyeceği günlük kazanç üzerinden borçlanabilmeleri Borçlanılan sürelerin, sigortaııların taiılığın başlangıç tarihinden mümkün olacaktır. mevcut prim gün sayısına eklenmesi, sigor- önceki süreler için sigortalılığın başlangıç tarihinin borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülmesi öngörülmektedir. Madde 57- Yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarının sosyal güvenlik haklarından yararlanabilmeleri açısından yurt dışında çalışarak geçirdikleri süreleri borçlanarak bu Kanunun malüllük. yaşlılık ve ölüm sigortaları hükümlerinden yararlanabilmele- rine imkan tanınmıştır. Borçlanma karşılığı alınacak prim miktarının aktüeryal dengeyi bozmayacak şekilde belirlenmesi öngörülmektedir. Borçlanılacak her gün karşılığında başvuru tarihindeki prime esas asgarı ve azami günlük kazanç arasında sigortalı tarafından seçilecek günlük kazancın yüzde 32,5'i kadar prim alınması öngörülmektedir. Aylık hesabında borçlanma tutarına esas günlük kazancın otuz katı ortalama aylık kazanç olarak kabul edilmesi hükme bağlanarak, güncelolarak alınan primin tekrar güncellenmesi- nin önüne geçilmiş olmaktadır. Yurt dışı borçlanması yapmak suretiyle yaşlılık aylığı bağlananların sosyal güvenlik destek primi ödemek suretiyle aylıkları kesilmeksizin yeniden çalışabilmelerine imkan tanınmaktadır. Madde 58· Sigortaııların yurt dışında geçmiş çalışmalarına ilişkin sigorta primlerinin, uluslararası anlaşmalarla Türkiye'ye transfer edilmesi durumunda, bu primlerin sigortalıya veya hak sahiplerine hangi durumlarda nasıl iade edileceği düzenlenmektedir. 281 _ ..... _._------------------------------ Madde 59· Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık görevlerinden ayrılanlara ne şekilde aylık bağlanacağını düzenlemektedir. Madde 60- Kamu görevlilerine yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin istisnalar bu maddede düzenlenmiştir. Madde 61- Kamu kurumlarında çalışanlardan kanunlarına göre açığa alınanlar, tutuklananlar veya görevine son verildikten sonra tekrar görevlerine iade edilenlerin göreve iade edildikten sonra primlerinin nasıl tahsil edilmesi gerektiği yeni esaslara bağlanmaktadır. Madde 62- Harp okulları ile fakülte ve yüksek okullarda silahlı kuvvetler hesabına okuyanlar ile ast subay sınıf okulu öğrencilerinin, talim ve manevra için rütbe ile silah altına alınan kamu görevlilerinin prime esas kazançlarının nasıl tespit edileceği belirtilmiştir. Ayrıca, kamu görevlileri için bu Kanunda belirtilen prime esas kazanç tavan sınırlamasının aranmayacağı belirtilmiştir. Madde 63- Harp malCıllerine bu Kanunun malCıllük için öngördüğü aylığın üzerinde ödenecek harp malCıllüğü aylığındaki fazla kısmın peşin sermaye değerinin Milli Savunma Bakanlığından tahsilini düzenlemektedir. Madde 64· Kamu görevlilerinin emekliye sevk onaylarının nasılolacağı düzenlen- miştir. Madde 65· Savaş, seferberlik hali, seferberliği gerektiren iç tedip hallerinde, bu madde kapsamında olanlara üç aydan az, beş yıldan çok olmamak üzere bu haller süresinin bir katı kadar itibarı hizmet süresi zammı verilmesini düzenlemektedir. Madde 66· Maddede belirtilen kamu kurumlarının uçucu, denizaltıcı, dalgıç, kurbağa adam veya paraşütçü olarak görev yapan sigortalılar ile diğer uçucu sigortalılara fiilen bu görevleri yaptıkları her yıl için çalışma sürelerine altı ay itibarı hizmet süresi ekleneceği belirtilmiştir. Sözü edilen sigortaııların 68 inci madde kapsamında fiili hizmet zammı alıyorsa, bu sürenin üstüne ayrıca itibarı hizmet süresinin de eklenmesi öngörülmüştür. 282 Madde 67- 65 inci ve 66 ncı maddelere göre sigortalının fiili hizmet süresine eklenen itibarı hizmet sürelerine ilişkin olarak, o yıl içinde eklenmiş her otuz günlük itibarı hizmet süresi için, her yılın son ayının primi baz alınarak ayrıca prim alınması, bu primi sigortalıları çalıştıran işverenlerin ödemesi öngörülmektedir. Madde 68- Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) alt bendi kapsamında bulunan kamu görevlilerinden, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik geliri bağlanması gerekenlere veya aynı durumda olup 31 inci maddeye göre malCıI sayılanlara, sürekli iş göremezlik geliri veya malCıllük aylıkların % 30 artırılmak suretiyle verilmesi, gelir veya aylığının artırılan bölümüne ait maliyetlerin Kurumca hesaplanan peşin sermaye değeri üzerinden bunları çalıştıran kamu idareleri tarafından Kuruma ödenmesi öngörülmüştür. Madde 69- Madde ile isteğe bağlı sigorta tanımlanmıştır. Madde 70- isteğe bağlı sigortalı olma şartları sayılmıştır. Madde 71- isteğe bağlı sigortanın ne zaman başlayacağı, zorunlu sigortalılık esas olduğundan, zorunlu sigorta ile çakışan isteğe bağlı sigortalılığın iptal edileceği, böyle bir durumda, ödedikleri primlerin faiz uygulanmaksızın ilgililere iade edilmesi, çakışan süreden fazla isteğe bağlı sürelerin ise sigortalının prim ödeme gün sayısına ilavesi öngörülmüştür. Madde 72- isteğe bağlı sigorta primi olarak bu Kanununda belirlenen prime esas kazanç alt ve üst sınırı arasında sigortalılarca belirlenecek kazanç üzerinden prim alınması ve primlerin ait olduğu ayın sonuna kadar ödenmesi benimsenmiştir. Madde 73- isteğe bağlı sigortanın hangi hallerde sona ereceği belirtilmiştir. Madde 74- isteğe bağlı sigortalılık sürelerinin malCıllük, yaşlılık ve ölüm sigorta kolları uygulanmasında dikkate alınacağı belirtilmektedir. Madde 75- Bu Kanuna göre tanımlanan sigortalı olma nedenlerinin bir kişide birlikte gerçekleşmesi halinde uygulanacak kurallar belirlenmiştir. 283 Madde 76· Bir sigortalı veya hak sahibinin birden fazla gelir ve/veya aylık almasını gerektirecek durumlar ortaya çıktığında ne yönde işlem yapılacağı bu maddede düzenlenmiş, birden fazla aylık veya gelir alınabilmesi sınırlandırılmıştır. Madde 77- Gelir veya aylık bağlananların, durumlarında değişiklik meydana gelmesi halinde, yeni gelir ve aylıkların hangi tarihten itibaren başlayacağı hüküm altına alınmıştır. Madde 78- Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıkların nasıl yükseltileceği düzenlenmektedir. Madde 79- Bağlanan gelir ve aylıkların her ay peşin olarak ödenmesi, gelir ve aylıkların ödeme tarihleri, ödeme şekli ve ödeme merkezlerinin belirlenmesinde Kurum yetkili kılınmıştır. Madde 80- Hangi hallerde gelir ve aylık bağlanmayacağı bu maddeyle belirlenmiştir Madde 81- iş kazalarıyla meslek hastalıkları, malüllük. yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin olarak esas alınacak yaş bu maddede düzenlenmiştir. Madde 82- Bu Kanunun bazı maddelerinde belirtilen görevleri yerine getirmek, Kurumun malüliyet, iş kazaları ve meslek hastalıkları hallerinde Kurum kararlarına yapılan itirazları sonuçlandırmak amacıyla Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu kurulmuş, bu kurulun teşkil tarzı ve bazı görevleri madde metninde düzenlenmiştir. Madde 83· Kayıt dışı çalışmanın önlenmesi açısından sigorta işlemlerinin denetimi büyük önem arz etmektedir. Sigortaıılık işlemlerinin denetiminin yaygın ve mahallinde yapılmasının yanı sıra daha fazla denetim niteliği, bilgi ve tecrübesi gerektirecek konularda da dış denetim ihtiyacı bulunduğu gözönüne alınarak, yerelden merkeze doğru yapacakları denetimlerin mahiyeti ve niteliği farklılaştırılarak merkez denetim elemanlarının daha fazla yetkiyi öngörülmektedir. 284 haiz olacağı bir kademeli denetim sistemi Sigorta olaylarının soruşturulması ve asgarı işçilik miktarının belirlenmesine yöne- lik incelemelerde, bilgisine başvurulanların bilgi vermekten kaçınmaları durumun- da, denetimler çoğunlukla sonuçlandırılmamakta, bu durum hem sigortalı ve hak sa- hiplerinin mağdur olmalarına, hem de denetimin etkinliğinin zedelenmesine ve ku- rumun prim kaybına ve yersiz masraflara neden olmaktadır. Yapılan düzenleme ile bu olumsuzlukların giderilmesi amaçlanmıştır. ihaleli işler ile özel bina inşaatı işlerinde ilişiksizlik belgelerinin verilmesinde gecikmelerin önlenmesi amacıyla serbest muhasebeci malı müşavir ile yeminli malı müşavirlere bazı yetkiler verilmiş, bunların yetkilerini kullanırken uyacakları usul ve esaslar da bu maddede düzenlenmiştir. Genel bütçeye dahil daireler ile katma bütçeli idarelerin denetim elemanlarına kayıt dışı sigortalılıkla mücadele amacıyla, kendi mevzuatları gereğince yapacakları denetimlerde çalıştırılanların sigortalı olup olmadıklarını tespit yetkisi ve yükümlülüğü getirilmiştir Madde 84- Madde ile kanun kapsamında kimlerin genel sağlık sigortalısı sayılacağı ve kimlerin istisna tutulduğu belirlenmiştir. Madde 85- Kanun kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanların tescil işlemlerinin nasıl yapılacağı ve bu kişilerin sigortaıılık başlangıç tarihleri olarak hangi tarihin esas alınacağı belirtilmiştir. Madde 86- Madde ile bu Kanunda yer verilen sağlık hizmetleri ile buna bağlı yardımlardan yararlanmanın genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kimseler için bir hak ve bu hizmetleri sağlamanın ise Kurum için bir yükümlülük olduğu ve sağlanan sağlık hizmetleri ile ödenen prim miktarı arasında hizmetlerin kapsamı yönünde bir ilişki kurulamayacağı vurgulanarak kapsamda olan kişilerin hakları hukuksal güvence altına alınmaktadır. Madde 87- Maddede, sigortalılara sağlanacak sağlık hizmetlerinin, öncelikle kişilerin sağlıklarını koruma, sağlıkları bozulanlara bunu yeniden kazandırma ve kendi ihtiyaçlarını görme yeteneklerini artırmayı amaçladığı gözönünde tutularak, var olan 285 sosyal güvenlik kurumlarının uygulamaları ve sundukları hizmetler de dikkate alınmak suretiyle, Kanun kapsamında olan kişilere sağlanacak sağlık hizmetleri ve buna bağlı yardımlar ve haklar toplumun ihtiyaçlarını azami ölçüde karşılayacak düzeyde belirlenmiştir. Bunlar esas olarak, ayaktan ve yatarak sunulan sağlık hizmetlerinin sağlanması, ortez, protez araç ve gereçlerinin teminiyle yol parası ve zaruri gider ödemelerinden oluşmaktadır. Ayrıca, nihai amaçlardan biri olan ulusal sağlık göstergelerini üst düzeylere taşımada katkısı tartışılmaz olan ve Kurumca uygun görülen kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile ana ve çocuk sağlığının büyük önemi karşısında bağışıklama, gebelik ve gebeliğe bağlı sağlık hizmetlerinin temini ve aile planlamasına yardımcı olması yönünden de kontraseptif malzeme temini ve uygulanması, tıbbi danışmanlık hizmetleri gibi sağlık hizmetleri de kapsam içine alınmıştır. Genel sağlık sigortası sisteminde kapsamda olan kişiler için gereken ölçüde sağlık hizmetlerinin bedelinin karşılanması esas olmakla birlikte, bu hizmetlerin kişilerin her türlü bireysel isteklerini ve taleplerini sınırsız olarak karşılaması beklenemez. Bu konuda dünyadaki çağdaş uygulamalar da gözden geçirildiğinde benzeri ulusal ölçekli zorunlu sağlık sigortası sistemlerinde toplumsal faydayı ve hedefleri önceIeyen ve bu hedeflere ulaşılmasını sağlayan sağlık hizmetlerinin sağlanmasının bireysel sağlık hizmetlerinin sınırsız karşılanmasının önünde tutulduğu ve bu sistemlerin sağladıkları sağlık hizmetlerini bu genel ilkeyi temel alarak belirledikleri saptanmaktadır. Sistemin sürdürülebirliği açısından genel sağlık sigortası kapsamında sağlanacak sağlık ve sağlıkla ilişkili hizmetler ile bu hizmetlerin sağlanması için sigortaıılardan alınması gereken prim miktarı arasında paralellik kurulması zorunludur. Bu kapsamda sağlanan sağlık hizmetlerinin sınırsız arttırılması ve genişletilmesi doğalolarak aktüeryal prim miktarının da yükseltilmesi sonucunu doğuracaktır. Bu nedenle, uluslararası sosyal sigorta uygulamalarında da olduğu gibi, bedeli karşılanacak sağlık hizmetlerinin toplumsal faydayı ve sürdürülebirliliği ile düzenlenmesi gerekmektedir. 286 önceleyen bir yaklaşım Düzenleme ile genel sağlık sigortası kapsamı dışında tutulan oldukça sınırlı sayılabilecek sağlık hizmetlerinin kişilerin istekleri doğrultusunda kendilerinin yapacak- ları doğrudan ödemelerle veya özel sağlık sigortası hizmeti sunan kurumlardan satın alacakları sağlık sigortacılığı hizmetlerinden yararlanma yoluyla karşılayabilmelerinin yolu da açık bulunmaktadır. Madde 88- Madde ile genel sağlık sigortası kapsamında sağlanmayacak ve bedeli karşılanmayacak istisnai sağlık hizmetleri tanımlanmıştır. Bu hizmetler belirlenirken genel sağlık sigortacılığı ilkeleri, bu hizmetlerin fayda-maliyet ve maliyet-etkililik ölçütleri, uluslararası örnekler ve malı sürdürülebilirlilik yaklaşımı gözönünde bulun- durulmuştur. Madde 89- Maddenin düzenlenmesi ile sosyal güvenlik ilkeleri ve Anayasa Mahkemesi'nin konu hakkındaki kararı dikkate alınarak, sağlık yardımlarının belli bir süre ile kısıtlanmaması yoluna gidilmiş ve kişinin sağlık durumunun gerektirdiği sürece ve iyileşmesine kadar sürdürülmesi ilkesi benimsenmiş ve uygulamaya aktarılması amaçlanmıştır. Madde 90- 18 yaşının altında ve 65 yaşının üstünde olan kimselerin tedavileri sırasında ihtiyaç duydukları sağlık bakım hizmetleri dışında refakatçi kalmasına gerek görülmesi durumunda, bu kişilere refakat giderlerinin Kurumca karşılanmasına imkan tanımak üzere bu maddede düzenlenmiştir. Madde 91- Madde ile ülkemizde teşhis veya tedavisi sağlanamayan kişilerin, bir işverene bağımlı olarak çalışanlardan uzun süreli ya da geçici olarak yurt dışında görevlendirilen kimselerin yurt dışında teşhis ve tedavilerinin sağlanmasına imkan tanımak üzere düzenleme yapılmıştır. Madde 92- Madde ile genel sağlık sigortası kapsamında sağlanacak sağlık hizmetlerinden yararlanma şartları düzenlenmiştir. Madde 93- Genel sağlık sigortası kapsamında sağlanacak sağlık hizmetlerinin amaç dışı ve gereksiz kullanımını önlemek, bu konuda sıklıkla gündeme gelen suistimalierin önüne geçmek, sağlık hizmetlerini kullananların da oto kontrol mekanizmalarına 287 etkili bir şekilde katılımını sağlamak, kişilerin genel sağlık sigortasından sağladıkları faydayı her hizmet aşamasında fark etmelerini sağlamak ve bu şekilde sistemi sahiplenme düzeyini artırmak üzere, sağlanan sağlık hizmetlerinde ve tıbbi ürünlerin kullanımı esnasında Kanunla belirlenen oranları ve miktarları aşmamak üzere sağlık hizmeti kullanıcılarının katılımı öngörülmektedir. Madde 94- Bu madde ile risk gruplarını, kişi ve toplum sağlığını riske atmamak ve sağlık hizmeti kullanıcılarını mağdur etmemek amacıyla genel sağlık sigortacılığı ve sağlık hizmet sunumu ilkelerine uygun olarak bu maddede belirtilen kişilere ve hastalık hallerinde sağlık hizmeti kullanımı esnasında katılım payı ödememesi hususunda istisnalar tanımlanmıştır. ". Madde 95- Madde ile genel sağlık sigortası kapsamında olan kişilere sağlık hizmetlerinden yararlanmaları esnasında hizmet basamaklarina uyma yükümlülüğü getirilmektedir. Bu düzenleme ile ülkemizde sağlık hizmet sunumunu ve yönetimini yeniden yapılandırmak üzere yürütülen sağlıkta dönüşüm programı ile Sağlık Ba- kanlığının uygulamaları arasında paralellik sağlanması amaçlanmaktadır. Bu nedenle sağlık hizmetinden yararlanmak isteyen kişilerin acil haller, iş kazası ve meslek hastalığı dışında öncelikle aile hekimlerine veya birinci basamak sağlık hizmet sunucularına ve tıbben gerekli görülmesi halinde sıra ile ikinci ve üçüncü basamak -sağlık hizmeti sunan sağlık kurum ve kuruluşlarına başvurması öngörülmektedir. Bu düzenleme ile sağlık hizmet sunucularının tıbbl ihtiyaç ve durumlara göre ayrıştırılmamış ve gereksiz başvurularla gerçek görevlerini yerine getirememelerine ve yersiz yığılmalara engelolunması, sağlık hizmetlerinin daha etkili ve verimli sunulması planlanmaktadır. Madde 96- Gerekli teknik alt yapının kurulmasını takiben sağlık hizmetlerinden yararlanmak üzere sağlık hizmet sunucularına başvuran kimselerin genel sağlık sigortası kapsamında olup olmadıklarını kontrol etme ve genel sağlık sigortası kap- samında olduğunu teyit edemedikleri kişilerin yerleşim bilgilerinin Kuruma bildirilmesi yükümlülüğü getirilerek kapsam dahilinde olması gereken herkesin kayıt altına alınması amaçlanmıştır. 288 Madde 97- Madde ile bu Kanunda acilolarak tanımlanacak hallerin Sağlık Ba- kanlığının uygun görüşü alınarak Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenmesi öngörülmüştür. Madde 98· Bu madde ile genel sağlık sigortası sistemince sağlanan sağlık hizmetlerinin yurt içinde veya yurt dışında karşılanacak tutarlarının ilgili paydaşların, teknik ve bilimsel tarafların katılımı ve işbirliği ile belirlenmesi öngörülmekle ve bu amaçla kurulan Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu tanımlanmaktadır. Madde 99- Madde ile genel sağlık sigortası kapsamında sağlanacak sağlık hizmetlerinin hizmet satın alma sözleşmeleri yoluyla sağlanması, sağlanan sağlık hizmetlerinin Kurumca karşılanacak bedellerinin ödenmesi, bu konularda sağlık hizmeti sunucularının sorumlulukları, lar tanımlanmaktadır. ödeme şekilleri ve provizyon sistemine ilişkin husus- Madde ile Kuruma, sağlık finansman güvencesi altına alınan kimselere sağlık hizmeti sunmak üzere her türlü gerçek ve tüzel kişi, kurum ve kuruluşla sağlık hizmeti satın almaya yönelik sözleşme yapma yetkisi tanınmaktadır. Bu maddenin düzenlemesi ile öncelikle Kurum ile sözleşme yapma talebinde bulunan özel ve tüzel kişilerin başvurularının sözleşmenin değerlendirilmesinden imza- Ianmasına kadar tüm işlemlerin Kurum tarafından açık, izlenebilir, denetlenebilir ve hakkaniyete uygun olacak biçimde yürütülmesi sorumluluğu getirilerek bu konuda yaşanan veya ortaya çıkabilecek yakınmaların ve suistimalierin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca sağlık hizmetlerinin sağlanmasına yönelik olarak öncelikle Kurum tarafından karşılanacak bedeli kabul eden ve kişilerden otelcilik hizmetleri dışında tıbbi hizmetler için hiçbir fark almamayı taahhüt eden sağlık hizmet sunucularına öncelik verilmesi ve bu kuruluşlara faturalandırdıkları hizmetlerin karşılığının doğrudan öden- mesi öngörülmektedir. Bunun dışında Kurum tarafından karşılanması öngörülen sağlık hizmeti fiyatlarını kabul etmeyen, ancak sağlık hizmeti sunumuna ilişkin tıbbi standartları Kurumca aranan şartlara uygun olan sağlık kuruluşlarından sağlık hizmeti almak isteyen si- gortalıların ve bakmakla yükümlü oldukları kimselerin bu sağlık kuruluşlarından 289 aldıkları sağlık hizmeti sevk zincirine samdaki uyulması kişilerin başvurmaları karşılığında kaydıyla sevk zincirine halinde meti sunuclarına Kurumca sağlık hizmetini uymaksızın ödemenin alan kişiye ödenebilecektir. Kap- sağlık hizmeti sunucularına üçüncü fıkrasında % 70'inin Kurumca tedir. Bu şekilde Kurum ile sözleşme yapılması % 70'ine kadarı bedellerinin sözleşmesiz ise 95 inci maddenin yapılacak karşılanan sözleşmeli karşılanması ve sevk zincirine sağlık hiz- öngörülmek- uyulması teşvik edil- mek istenmiştir. Bu düzenleme da kendisince ile hem sağlık hizmetinden herhangi bunun dışında çeşitli yararlanan bir ödeme yapmaksızın nedenlerle sağlık hizmet sunucularının piyasa koşullarında rultusunda hizmet amaçlanmaktadır. seçimi Ancak acil hallerde üzere tüm sağlık hizmeti sunucularına landırma Madde bedeli üzerinden amaçlar nin verimli ve amacına Kurumca primlerinin dışında kullanılmasının belirlenirken ve katılımının yönelik Madde 102- Madde kapsamında gortalıya ihtiyaç duyduğu verenlere sorumluluk benzeri istisnai ülkemizde primle- savaşlar ya da doğal sağlık giderlerinin ve beklenmedik sıkça karşılaşılan ivedilikle derinin de genel sağlık sigortasınca karşılanması iş kazası hallerinde işçilerin 290 ve prim gelirleri- amaçlanmaktadır. karşılan- sağlık harcama- ve iş kazası geçiren si- karşılanmasını ancak bu nedenle ortaya çıkacak kazaya uğrayan bu Kanun- öngörülmüştür. sağlık hizmetlerinin verilmiş, ve diğer gelirlerin bulundurulamayan masını sağlamaya karşılanması sağlık hizmeti fiyat- güçlendirilmesi ortaya çıkması muhtemelolağandışı larının kamu kaynaklarınca engellemek getirilmektedir. önüne geçilmesi afetler nedenleriyle olarak en geniş düzeyde tutulması ve bu nedenle genel sağlık sigortası gözönünde doğ- kanuni güvence altına alınarak vatan- uygun kullanılmasının Madde 101- Madde ile sürekli olmayan kişisel tercihleri uygun görülen hizmet sunma zorunluluğu daşların sisteme olan güveninin ri ve harcamaları haklarının isteyen sunabilmesine bu hakkın kötüye kullanılmasını 100- Bu madde ile sağlık sigortası da tanımlanmış kullanabilmeleri, bu hizmeti aynı zamanda sağlık hizmeti kullanıcılarının sunucusu payı dışın- dışında fiyatlandırmak olanak tanınması, sağlık katılım sağlık hizmetlerini Kurum fiyat tarifesi serbest kimselerin teminen her türlü sağlık gi- güvence altına alınmıştır. sağlık hizmetlerine iş- Bu yolla en kolay yolla ulaş- ması konusunda tereddütlerin ortadan kaldırılması hedeflenmiş ve bu nedenle doğacak sağlık giderlerinin karşılanması öngörülmüştür. Madde 103- Kurum ile sözleşmesi bulunan tüm sağlık hizmet sunucularının hekim ve sağlık tesislerinin isim, unvan ve adreslerinin sigortalılara duyurularak, ilgililerin hekim ve sağlık tesisi seçme hakkının daha etkin bir şekilde kullanılabilmesi öngörülmüştür. Madde 104- Düzenleme ile tüm sağlık hizmet sunucularına, bu Kanunda belirtilen amaçlara uygun olarak sundukları sağlık hizmetlerini ve bununla ilgili bilgi ve belgeleri talep halinde uygun ortamlarda Kuruma bildirim yükümlülüğü getirilerek, Kurumun izleme, değerlendirme ve denetim fonksiyonlarını hizmetin gerektirdiği şekilde yerine getirebilmesine olanak tanınması amaçlanmıştır. Madde 105- Madde ile Kurumun faaliyet alanları ile ilgili herhangi bir inceleme ve kontrol ihtiyacı doğması halinde Kurumun yetkileri tanımlanarak sigortacılık uygulamalarının daha etkin yürütülmesi amaçlanmıştır. Madde 106- Madde ile kasıt ya da suç sayılan bir fiil ile genel sağlık sigortası sağlık hizmetlerinden yararlandırılan kimselerin sağlığının bozulmasına neden olan üçüncü kişilere bu fiilleri nedeni ile ortaya çıkan ve Kurumca karşılanan sağlık giderlerinin rücu edilmesine yönelik düzenleme yapılmıştır. Madde 107- Madde ile sağlık durumunun hekim raporu ile bir işte çalışabilir durumda olduğu belgelenmeyen bir işçiyi çalıştıran işverene, işçinin sağlığının bozul- masından kaynaklanan tedavi giderlerini üstlenme yükümlülüğü getirilmektedir. Bu yolla hem toplum ve birey sağlığının korunmasının ön planda tutulması hem de bireysel sağlık risklerinin azaltılarak, genel sağlık sigortasına yanlış uygulamalardan gelebilecek malı yüklerin azaltılması amaçlanmaktadır. Ayrıca, bu madde ile iş kazasının veya meslek hastalığının işverenin kanunen almakla yükümlü olduğu önlemleri almaması nedeni ile ortaya çıkması halinde bu duruma ilişkin sağlık harcamalarının kusuru oranında işverenden tanzim edilmesine olanak tanınmaktadır. 291 Madde 108- Madde ile, sağlık durumunun hekim raporu ile geçici ya da kalıcı süre çalışmaya elverişli olmadığı belgelenen bir işçiyi çalıştıran işverene, işçinin sağlığının bozulmasından kaynaklanan tedavi giderlerini üstlenme yükümlülüğü getirilmektedir. Bu yolla genel sağlık sigortalısının sağlığının korunmasının ön planda tutulması hem de bireysel sağlık risklerinin azaltılarak, genel sağlık sigortasına yanlış uygulamalardan gelebilecek malı yüklerin azaltılması amaçlanmaktadır. Madde 109- Bu Kanun kapsamında belirtilen sigorta yardımlarını ve bu yardımların gerektirdiği idari masrafları karşılamak üzere Kurumca prim alınması gereği bu maddede düzenlenmektedir. Madde 110- Kuralolarak, sigortaııların elde ettikleri kazançların tümünden prim alınması öngörülmüştür. Prime esas kazancın hesabına dahil edilmeyecek kazançlar ise maddede sayılanlarla sınırlanmış, sigortaııların belirli olmayan süre ve miktar üzerinden ücret ve kazanç elde etmeleri ya da aynı ay içinde birden fazla işverenin emrinde çalışmaları durumunda veya çağrı üzerine çalışma halinde prime esas kazancın nasıl hesaplanacağı açıklanmıştır. Kendi nam ve hesabına çalışanların prime esas kazançlarının prime esas kazanç alt ve üst sınırı arasında kendilerince yıllık olarak belirleneceği, yıl içerisinde beyan edilen kazançta bir değişiklik olması durumunda sigortalının yeniden beyan edeceği kazanç üzerinden prim alınacağı belirtilmiştir. Madde 111- Kurumca malüllük. yaşlılık, ölüm sigortaları ve kısa vadeli sigorta kollarından yapılacak yardımlar ile bu yardımların gerektirdiği idarl masrafları karşılamak üzere alınması gereken primlerin çeşitlerini, oranlarını ve bunların kimler tarafından hangi oranda ödeneceğini, Devletin malüllük. yaşlılık ve ölüm sigortası koluna katkı payı ödeyeceği ve yaşlılık aylığı almakta iken tekrar çalışmaya başlayan sigortalılar için alınacak sosyal güvenlik destek primi oranı belirtilmektedir. Madde 112· Alınacak primler ile verilecek ödeneklerin hesabına esas tutulacak günlük kazancın alt sınırı ortak bir kritere bağlanarak aylık asgarı ücretin otuzda biri olarak belirlenmiş, üst sınırın ise alt sınırın 6,5 katı olması öngörülmüştür. 292 Günlük kazançları alt sınırın altında olan sigortalılar ile üst sınırın üzerinde olan sigortalıların kazançlarının alt ve üst sınırlar üzerinden hesaplanacaktır. Madde 113- Kısa vadeli sigorta kolları prim oranlarının, işin yapıldığı işyerinin iş ka- zası ve meslek hastalığı bakımından gösterdiği tehlike derecesi gözönünde tutularak tespit edilmesi gerekmektedir. Madde 114- iş kazaları ve meslek hastalıkları priminin, iş kollarının iş kazası ve mes- lek hastalığı bakımından arz ettiği tehlike derecesine göre tespiti, işyerlerinin tehlike sınıf ve derecelerinde Kurumca değişiklik yapılması durumu ve Kurumca belirlenecek tehlike sınıf ve derecesine itiraz halinde uygulanacak esaslar düzenlenmiştir. Madde 115- Yapılan işte iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortası primi oranına et- ki edebilecek bir değişiklik meydana gelmesi durumunda iş kolunun buna göre tehlike sınıf ve derecesinin de değiştirilmesini mümkün kılmak üzere bu madde düzen- lenmiştir. Madde 116- Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar ile özel kanunla veya özel ka- nunla verilen yetkiye dayanarak kurulmuş bankaların ihaleli işleri ve özel bina inşaatları ve Bakanlar Kurulunca belirlenecek diğer işler için Kurumca çıkartılacak bir yönetmelikle usul ve esasları belirlenmek üzere yeterli işçilik bildirilip bildirilmediğinin araştırılacağı bu araştırma sonunda yeterli işçilik bildirilmemiş olduğu an- laşılırsa, işverene Kurumca hesaplanan prim tutarını ve gecikme zammını ödemesinin bildirileceği, işverenin bu bildirim üzerine prim tutarını ve gecikme zammını ödemesi veya taahhütname vererek ödeyeceğini beyan etmesi durumunda borcun kesinleşeceği belirtilmektedir. Kurumun dış denetimiyle görevli denetim elemanlarının, bu maddede belirtilen kriterlere göre işyerinde asgarı işçilik miktarını tespit edebileceği, asgarı işçilik oranlarının tespiti ve asgarı işçilik oranlarına yapılacak itirazları karara bağlamak üzere Asgarı işçilik Tespit Komisyonu kurulacağı belirtilmektedir. Madde 117- işverenlerin düzenleyecekleri prim belgelerinde yer alacak hususlar ve bu belgelerin içeriği tanımlanmış, iş Kanunu hükümlerine göre sigortalının bir baş293 ka işverene iş görme edimini yerine getirmek üzere devredilmesi durumunda prim belgelerinin süresi içinde Kuruma verilmesinden asıl işverenle birlikte devralan işverenin de sorumlu olması, sigortalılık tespitinin fiilen veya kayden yapılabileceği yönünde düzenlemeler yapılmış, otuz günden az çalıştırılan sigortaııların bu şekilde çalıştırılmalarını izah eden bilgi ve belgelerin Kuruma verilmesi öngörülmüş, Ku- rumca sigortalı olarak çalıştığı tespit edilen sigortalılar için verilmesi gereken belgelerin resen düzenlenebilmesi öngörülmüş, işverenin bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen belgenin Kurumca onaylanmış bir nüshasını, çalışan sigortaılların görmelerini sağlayacak şekilde bir birini takip eden iki belge verme süresince işyerine asmak zorunluluğu getirilmiştir. Bu maddede belirtilen yükümlülüklerin yerine getiril- memesi durumunda idari para cezası uygulanması öngörülmüştür. Madde 118- Primleri ödemekle yükümlü olanların açıkça tespit edilebilmesi için bu madde düzenlenmiştir. Madde 119- işverenlerin bir hizmet akdiyle çalıştırdıkları siqortalılann primlerini ücretlerinden keserek işveren payı ile birlikte en geç primin ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar, kendi nam ve hesabına çalışanların her takvim ayına ait primlerinin bu takvim ayının sonuna kadar, kamu idarelerinde çalışan veya bu kapsama giren sigortaııların primlerinin ise her takvim ayına ait primlerinin ödemenin yapıldığı tarihi takip eden yedi gün içinde Kuruma ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarlarının gelir vergisi ve kurumlar vergisinde gider olarak yazılmaması öngörülmüş, prim borçlarının katma değer vergisi iade ala- cağından mahsubu imkanı getirilmiş, mahsup edilmeyen veya eksik mahsup edilen prim borçları için gecikme zammı uygulanacağı, prim ve diğer alacakların tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci ve 102 nci maddeleri hariç olmak üzere diğer maddelerinin uygulanacağı, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde alacaklı sigorta müdürlüğünün bulunduğu yer iş mahkemesinin yetkili olması, sigorta primlerini belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli personel ve yöneticilerinin sorumlulukları düzenlenmiştir. 294 Madde 120- Sigortaııların çalıştırıldığı işyerinin devir veya intikal suretiyle el değiştirmesi durumunda sigortaııların haklarının korunmasını sağlamak üzere eski işverenin Kuruma olan prim, gecikme zammı ve faiz borçlarından yeni işverenin de müteselsilen sorumlu tutulması uygun görülmüştür. Madde 121- Kurumun prim veya diğer alacaklarının yasal süresi içinde öden memesi durumunda gecikme zammı uygulanacağı, gecikme zammının her ay için Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait Yeni Türk Lirası cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faizi bileşik bazda uygulanmak suretiyle hesaplanacağı belirtilmektedir. Madde 122- Yanlış ve yersiz prim ilgililerin kasıt veya kusurundan doğmuşsa faiz ödenmeksizin, Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa tahsil tarihinden itibaren on yıllık zamanaşımı süresi içinde hisseleri oranında işverenlere ve sigortaIıIara geri verilmesi, geri verilecek primler için Kurumca ayrıca kanuni faiz ödenmesi öngörülmektedir. Madde 123- Maddede belirtilen kamu idareleri, kuruluş ve bankaların ihale ile yaptırdıkları işlerden dolayı Kuruma ödenecek primlerin zamanında ve kolayca tahsilinin sağlanması, sigortaııların haklarının korunması için, ihaleli işi alan işverenlerin ad ve adreslerinin Kuruma bildirilmesi ve ihale makamı nezdindeki hak ediş ve teminatlarının Kuruma borçları olmadığı anlaşıldıktan sonra ödenmesi veya geri verilmesi, inşaat işyerlerinde geçici iskarı veya yapı kullanma izni verilmesinden önce inşaat işinden dolayı borcun bulunmadığına dair Kurumca düzenlenecek bir belgenin istenmesi zorunlu kılınmış, maddede belirtilen yükümlülüklere uyulmadan hak ediş ödemesi, kesin teminatın iade edilmesi veya geçici iskan belgesi ya da yapı kullanma izin belgesi verilmesi durumunda ilgililere genel hükümlere göre müeyyide uygulanması yönünde düzenleme yapılmıştır. Madde 124- Genel hayatı etkileyen afet durumlarında afetten etkilenen işverenlere yardımcı olmak üzere, işverenlerin prim borçlarının ertelenebilmesi, prim belgelerinin verilme süresinin Kanundaki sürelere bağlı olmaksızın Kurumca belirlenebilmesi hususları düzenlenmiştir. 295 Madde 125· Sigortalılığın olmaksızın zorunlu ve genel sağlık sigortalılığının olduğu, Madde 126· Bu Kanun buna aykırı hükümlerin kapsamında ilgililerin edilemeyeceği Madde 127· Kurumun prim ve diğer alacakları vadesinden itibaren on yılolması Madde 128· Sakatlıkları bağlanan rumca sigortalılar kontrol ilişkin malüllük durumlarının sakatlık, raporların usül ve esaslarını, kriterleri Kurumun oranda yitirilmiş sayılacağına Madde 130· Kurumca kasıtlı veya kusurlu ri ile Kurumun ödemelerin durumda geçici ala- alacağın iş göremezlik gelir malül hak sahibi çocukların, gelir ve aylıkların iş göremezlik ve malüllük bu muayene ödeneklerinin hallerinin, yetkili sağlık tesisleri sürekli Ku- sonuç- Kurulu hak sahibi çocukların dair Kurumca verilecek sahip olacağı kaybı, çalışma oranlarına nezdinde verilmesine sağlık kurullarınca iş göremezlik veya sakatlık Yüksek Sağlık karara bağlanacağı süresinin bu raporları verecek sağlık kurumlarının belirleyeceği, karşı Sosyal Sigorta Kurulca tespitinde, hiçbir öngörülmüştür. raporlar ile sürekli iş göremezlik malüllük doğan için zamanaşımı aylığı veya sürekli tabi tutulması, belirlenebilmesi Madde 129· Sigortalılara belirtilmektedir. düzenlenmiştir. ile çalışamayacak larına göre yeniden nezdinde bağlı öngörülmüştür. nedeniyle muayenesine seçimlerine geçerli olmadığı Kurum cağının devir ve temlik kişilerin gücünün verilen itiraz edilebileceği, ne karara itirazın bu belirtilmiştir. geri alınmasında ilgililerin davranışı sonucu yapılan fazla veya yersiz ödemelerin yapılan fazla ve yersiz ödemelerin hükürnle- hatalı işleminden müeyyideleri ilkine kaynaklanan daha ağır nedenlerle koşullar yapılan fazla veya yersiz bağlanmak suretiyle fark- Iılaştırı im ıştı r. Madde 131· Bu Kanun gereğince manaşımı ve hak düşürücü bağlanan gelir ve aylıklar ile diğer haklar için za- süreler belirlenmiştir. Madde 132· Bu Kanuna göre gelir, aylık veya toptan ödeme işlemlerine bulunan 296 ve gelir veya aylık bağlanmasına veya toptan başlanmış ödeme yapılmasına hak ka- zandığı anlaşılan sigortalı veya hak sahiplerine, işlemlerin gecikmesi halinde avans verilerek, bunların mağduriyetlerinin engellenmesi öngörülmüştür. Madde 133· işverenin kendisine ait yükümlülüğü sigortalılara yansıtmaması için bu düzenleme yapılmıştır. Madde 134· Sosyal sigorta kurallarının kendi içindeki bütünlüğünün ve boşluk olan durumlarda özel sigorta hükümlerinin bozulmaması uyarlama suretiyle uygulan- masının önüne geçmek amacıyla bu madde düzenlenmiştir. Madde 135- Sosyal güvenlik alanında yapılan ikili veya çok taraflı anlaşmalar kapsamında yapılacak her türlü işlem ve hesaplaşmalarda bu Kanunu uygulayacak Kurumun yetkili olduğu, ilgili anlaşmalarda yapılan atıfların Kuruma yapılmış sayılacağı belirtilmiştir. Madde 136- Sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği, sistemin gelir ve giderleri- nin aktüeryal hesaplamalara dayandırılması ile mümkündür. Ancak, ülkemizde zaman zaman bazı meslek gruplarının haklarının genişletilmesi çalışmaları sırasında, sosyal sigorta kurumlarının aktüeryal dengeleri gözetilmeksizin, kendi kanunlarında düzenlemeler yapılabilmektedir. Bu uygulamanın önüne geçmek amacıyla madde düzenlenmiştir. Madde 137- Kurumun ilgili mercilerden bilgi ve belge isteme hakkı düzenlenmiştir. Madde 138· Kurumun sosyal güvenliği sağlama ödevini yerine getirirken yapmak durumunda olduğu işlemlerden vergi, resim ve harç alınmaması öngörülmüştür. Madde 139- Bu Kanun gereğince yapılacak bildirimlerde 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerinin uygulanması öngörülmüştür. Madde 140- Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların çözümünde iş mahkemeleri yetkili kılınmıştır. 297 Madde 141· Bu Kanun kapsamında hangi haller için idarl para cezasının uygulanacağı ve bu cezaların miktarı bu maddede düzenlenmiştir. Madde 142· Bu Kanunun yürürlükten kaldırdığı kanun hükümlerinde yer verilen atıflar ile halen yürürlükteki kanunlarda yer alan atıflar nedeniyle uygulamada boşluk yaratmamak amacıyla düzenlenmiştir. Madde 143· Yürürlükten kaldırılan kanunlar, maddeler ya da ibareler belirtilmiştir. Madde 144· Değiştirilen kanun hükümleri düzenlenmiştir. Madde 145· Kanunda yönetmelikle düzenlenmesi öngörülen konularda çıkartılacak yönetmelikler belirtilmiştir. Geçici Madde 1· Müktesep hakların korunması bakımından bazı maddeleri yürürlükten kaldırılan sosyal güvenlik kanunları gereğince bağlanan aylık, gelir, tazminat, zam ve ödeneklerin bu Kanunun yürürlüğünden sonra da ödenmeye devam edileceği belirtilmiştir. Bazı kamu görevlilerinden emekli olanlara ödenmekte olan makam ve yüksek hakimlik tazminatı gibi ödemelerle, 506 sayılı Kanun ve 1479 sayılı Kanun kapsamında ödenmekte olan sosyal yardım zammı ile telafi edici ödemeler ile 926 sayılı Kanuna göre ödenmekte olan kadrosuzluk tazminatı, ek ödemeler ve yardımların Kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki tutarları üzerinden aylıklara dahil edilmesi, daha sonra bu aylık ve gelirlerin bu Kanun hükümlerine göre artırılması öngörülmektedir. Geçici Madde 2· Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 506, 1479,2925,2926 ve 5434 sayılı Kanunlara tabi olarak çalışanların bağlanacak aylıklarının nasıl hesaplanacağı bu maddede düzenlenmiştir. Geçici Madde 3· Sosyal güvenlik hak ve yükümlülüklerinde norm birliğinin sağlan- ması, sosyal güvenlik kurumlarının tek çatı altında toplanması ilkesi ile mevcut aktüerya yapılarının giderek yükümlülüklerini karşılayamaz hale gelerek, ilgili olduk- ları banka veya sigorta şirketlerinin finansman yapılarını da olumsuz etkileyeceği 298 gözönüne alınarak, tüzel kişilikleri sona erdirilmeksizin, bu Kanunla bazı maddeleri yürürlükten kaldırılan 506 sayılı Kanunun mülga geçici 20 nci maddesine göre kurulmuş bulunan yükümlülükleri sandık iştirakçilerinin ve bunların ile birlikte devralınması, sandık iştirakçilerini yükümlülüklerinin hak sahiplerinin bu madde uyarınca belirlenen istihdam eden kurumlardan hak ve sandık tahsili öngörülmektedir. Geçici Madde 4- Bu Kanunda belirtilen yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar yapılacak işlemler belirlenmiştir. Geçici Madde 5- Bu Kanunun yayımı tarihinden önce sakatlık kontenjanından Emekli Sandığına tabi bir göreve başlayıp bu görevlerine devam edip, malüllük ne- deniyle aylık bağlanamayanlara aylık bağlanması hakkı getirilmektedir. Geçici Madde 6- Kamu görevlilerine ödenmekte olan ikramiyeler mahiyeti itibarıyla çalışma ilişkisinin bir unsuru olup, çalışanın dürüstlük ve sebatla kamu görevini sürdürmüş olmasının bir karşılığıdır. Kamu işvereninin çalışma ilişkisinden dolayı bir sorumluluğu olan ikramiyelerin sosyal güvenlik kurumu aracılığıyla ödenmesi, ikramiyenin niteliğinde bir karışıklık yarattığı gibi, bu ödemeye aracılık eden sosyal güvenlik kurumunun iş yükünde de gereksiz bir artışa neden olmaktadır. Kamu görevlilerinin ikramiyelerinin ödenmesinde bir sıkıntı yaşanmaması amacıyla bir yıllık geçiş süresi öngörülerek bu sürede ikramiyelerin ilgili kamu kurumları adına, karşılığı peşin alınmak üzere ödenmesi, bir yıllık sürenin dolmasından itibaren ise kamu görevlilerinin son defa çalıştığı kurum tarafından, son çalıştığı kurumun özelleştirilmesi durumunda Hazinece ikramiyenin ödenmesine devam edilmesi öngörü imüştü r. Geçici Madde 7- Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanunun mülga 87 nci maddesine göre kesenekleri iade edilen, kurumlarınca resen emekliye sevk edilen veya ölen ve kesenek iadesi veya toptan ödeme yapılmak suretiyle hizmetleri tasfiye edilmiş olanlara, bu hizmetleri ihya edebilmeleri imkanı tanınmıştır. Geçici Madde 8- Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce 5434 sayılı Kanun kap- samında bulunup, aylığa hak kazanamayanların, bu Kanunda yapılan düzenlemeler 299 nedeniyle gerekli koşulları taşır hale gelmeleri durumunda, bunlara bağlanacak aylıklara esas alınacak kazancın nasıl bulunacağını düzenlemektedir. Geçici Madde 9- 1/4/1981 tarihinden önce 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerine göre tescili yapılmış olanların, 18 yaşın altında geçen prim ödeme gün sayılarının bu Kanuna göre geçerli kabul edilmesi sağlanmaktadır. Geçici Madde 10- Bazı maddeleri yürürlükten kaldırılan 506 sayılı Kanunun mülga ek 5 inci maddesinde düzenlenen ve mahiyeti bakımından bu Kanunun fiili hizmet süresi zammı niteliğinde olan itibarı hizmet sürelerinin bu Kanunda belirtilen fiili hizmet zammı süresi olarak değerlendirilmesi Geçici Madde 11- 506,1479,2925,2926 amaçlanmıştır. ve 5434 sayılı kanunlara tabi olarak geçen hizmet, fiili hizmet süresi zammı, itibarı hizmet süreleri, borçlandırılan süreler ve sigortalılık sürelerinin bu Kanuna tabi olarak geçmiş sayılacağı belirtilmiştir. Geçici Madde 12- Kanunun yürürlük tarihinden önce ve sonra kamu kurumlarında sözleşmeli olarak çalışanların, bu Kanun kapsamında çalışma şekillerine göre uygun düşen sigortalı tanımı içinde değerlendirilecekleri belirtilmektedir. Geçici Madde 13· Bazı kurumlarda sözleşmeli olarak çalışmaktayken, değişik kanunlarla 5434 sayılı Kanun ile ilişkilendirilmiş olanların sözü edilen hizmetlerinin bu Kanun kapsamında geçmiş sayılması hususu düzenlenmiştir. Geçici Madde 14- Kamu kurumlarının sosyal yardım zammı borçlarının Hazine tarafından ödeneceği ve karşılığının Hazine tarafından ilgili kurumlardan tahsil edileceği hükme bağlanmıştır. Geçici Madde 15- Bu Kanuna göre yapılacak tescil işlemine kadar sigortalılık işlemlerinde bir sorun yaşanmaması için sigortalılar veya işverenlere bu Kanundan önce yürürlükte bulunan kanunlara göre verilen sigorta sicil ve işyeri sicil numaralarının, bu Kanuna göre tescil edildikleri tarihe kadar kullanılması öngörülmektedir. 300 Geçici Madde 16- Yurt dışında borçlanma hakkı sonucu emekli aylığı bağlanan sigortalıların, sonradan ıskat dışında aylıklarının başka bir devlet vatandaşlığına geçmeleri halinde de ödenmeye devam edileceği belirtilmiştir. Geçici Madde 17- Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce 1479 sayılı Kanun kapsamında tescillerini yaptırmamış olanların sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra başlayacağı düzenlenmiştir. Geçici Madde 18- Kanunun yürürlük tarihinden önce yapılmış olan yurt dışı borçlanmalarında ödenmiş primlerin ve prim ödeme gün sayılarının bu Kanun kapsamında prim ödeme gün sayısı ve ödenmiş prim olarak kabul edileceği belirtilmektedir. Geçici Madde 19- Bazı maddeleri yürürlükten kaldırılan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre topluluk sigortasına tabi olanların ödedikleri primlerinin ve prim ödeme gün sayılarının bu Kanun kapsamında ödenmiş prim ve prim gün sayısı olarak kabul edileceği, bunların bu Kanun kapsamında hangi sigorta hak ve yardımlarından ne suretle yararlanabilecekleri düzenlenmiştir. Geçici Madde 20- Kamu görevlilerinin ücretleri ile istirahatli bulundukları sürelerde alacakları geçici iş göremezlik ödenekleri arasındaki farkın ilgili mevzuatlarında değişiklik yapılana dek kurumlarınca karşılanması suretiyle, istirahatli bulundukları sürelerde gelir kaybına uğramamaları amaçlanmıştır. Geçici Madde 21- 506 sayılı Kanunun mülga 96 ncı maddesine göre Sosyal Sigortalar Kurumuna devredilen sandıklarca mülga 991 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesine göre Sosyal Sigortalar Kurumunca bağlanan aylıklara ilişkin alt sınır % 35'ten % 70'e yükseltilmektedir. Geçici Madde 22- Kanunun yürürlük tarihinden itibaren, istisnaları bu Kanunda gösterilenler dışındaki tüm kazançların prime tabi tutulması nedeniyle kamu görevlilerinin ücretlerinden daha fazla prim kesileceğinden, kamu görevlilerinin ücretle- rinde bu nedenle yaşanacak düşüşü engellemek üzere, bir yıl süreyle artan prim kesintisi bölümünün kamu kurumlarınca karşılanması öngörülmüştür. 301 Geçici Madde 23- 5434 sayılı Kanunun mülga ek 1 inci maddesiyle kurulmuş olan Sağlık Yardım Sandığının tasfiyesine ilişkin düzenlemeler getirilmiştir. Geçici Madde 24- 8/9/1999 tarihi ile bu Kanunun yürürlük tarihi arasında Emekli Sandığı iştirakçisi olup fiili hizmet zammından yararlananların bu sürelerinin yarısının bu Kanunda belirtilen yaşlılık aylığı almak için gerekli asgarı yaş koşulundan indirilmesi öngörülmüştür. Geçici Madde 25- Uzun vadeli sigorta kollarına Devletin yapacağı katkının anılan slgorta kolu açık verdiği sürece yapılması ve bu açık paralelinde azaltılarak sürdürülmesi amaçlanmıştır. Geçici Madde 26- Kanunun yürürlük tarihinden önce aylıksız izinli oldukları sürede sosyal güvenlik haklarını sürdüremeyenlere belirtilen prime esas kazanç üzerinden prim ödemeleri suretiyle geçmiş bu sürelerinin sosyal güvenliklerinden sayılmasına imkan verilmektedir. Geçici Madde 27- Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası (a) ve (b) bentleri kapsamında bulunan sigortalilardan 8/9/1999 tarihi ile bu Kanunun yayımı tarihine kadar sigortalı olanların yürürlükten yaşlılık aylığına hak kazanabilmeleri kaldırılan mevzuat hükümleri paralelinde öngörülmektedir. Geçici Madde 28- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce makam, yüksek hakimlik, temsil ve görev tazminatı ödenmesini gerektiren görevlere atanmış olanlar ile ek göstergeli görevlere atanmış olan kamu görevlilerinin, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra bu görevlerde geçen sürelerinin bazı tazminatlarının emekli aylıkları na yansımasında dikkate alınacağı hükme bağlanmıştır. Geçici Madde 29- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihle, 6/8/2003 tarihi arasında 506 sayılı Kanun kapsamında ilk defa sigortalı olup, sigortalı olarak çalışmaya başlamadan önce malül sayılmayı gerektirecek derecede rahatsızlığı olanların 15 yıldan beri sigortalı olmaları ve en az 3600 gün prim ödemeleri halinde yaşlılık aylığından yararIanabi imeleri öngörü imekted ir. 302 Geçici Madde 30- Bu Kanun yürürlüğe girmeden önce mevcut sosyal güvenlik kurumlarına tabi olan sigortaııların T.C. Kimlik Numarası esas alınarak bu Kanun kapsamında sigortalı olarak tescillerinin yapılacağı, bu işlem tamamlanıncaya kadar eski sigorta sicil numaralarını kullanabilecekleri belirtilmektedir. Geçici Madde 31- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce emekli veya yaşlılık aylığı almakta olup tekrar çalışmaya başlamalarına rağmen o dönemdeki mevzuat gereği aylıkları kesilmeyen veya destek primi ödemeyen sigortaııların, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren destek primi ödemek suretiyle aylıkları kesiImeden çalışabilecekleri hükme bağlanmıştır. Geçici Madde 32- Genel sağlık sigortası kapsamındaki kişilerin hak sahipliğinin ve hak ettiği sağlık hizmetlerinin elektronik ortamda kontrolü için gerekli olan bilgisayar donanım ve yazılım alt yapısının kurulmasına kadar geçecek süre içinde mevcut sistemin sürdürülmesi amaçlanmıştır. Geçici Madde 33- Genel sağlık sigortası kurumsal alt yapısının kurulmasına kadar geçecek sürede, sağlık hizmetlerini veya yardımlarını karşılamakla yükümlü kurumların faaliyetlerine aksamaya meydan vermeden devam etmesi amaçlanmıştır. Ancak sağlanacak sağlık hizmetlerine ilişkin kanun hükümleri daha önce yürürlüğe gireceği için, eski kanunlar gereği kazanılmış hakların bir yıl süreyle ya da tedavi sonuçlanıncaya kadar devam etmesi amaçlanmıştır. Geçici Madde 34- 3816 sayılı Kanun kapsamında yeşil kart sahibi olan kişilerin ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin genel sağlık sigortası bakımından öncelikle tescil edilmesi hükme bağlanmıştır. Geçici Madde 35- Sağlık güvencesi kapsamında olmayan, 3816 sayılı Kanun kapsamında sağlık yardımlarından yararlanmak için de başvurusu olmayan kişilere bildirimlerini yapmaları için iki yıllık süre tanınmıştır. Bu süre içerisinde kapsamda olan nüfusla ilgili alt yapı çalışmalarının tamamlanması ve sistemin vatandaşların şikayetine konu olmadan yürütülmesi amaçlanmıştır. Aile hekimliğine geçilen yerlerde ise alt yapı çalışmaları büyük ölçüde tamamlanacağı dikkate alınarak, iki yıllık süre beklenmeden genel sağlık sigortası kapsamına alınacağı hükme bağlanmıştır. 303 Geçici Madde 36- Aile hekimleri tarafından başlatılan sevk zincirine uygun olarak yapılan sağlık hizmetleri için alınan katılım paylarının üç yıl süreyle % 50 oranında azaltılarak uygulanması, bu katkı payının Kanunun yürürlük tarihinden itibaren en fazla üç yıl süreyle ertelemesi hususunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmesi, 95 inci maddenin birinci fıkrası gereği yapılacak belirlemelerin, Kanunun yürürlük tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde tamamlanması ve bu süre içerisinde 95 inci maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanmasının il ve ilçe bazında ertelenmesi hususunda Sağlık Bakanlığına yetki verilmesi düzenlenmektedir. Geçici Madde 37- Halen sağlık güvencesine sahip olan ve maddede sayılan kişilerin herhangi bir işleme gerek kalmaksızın genel sağlık sigortası kapsamına alınması sağlanmıştır. Bu kişilerin bilgilerinin mıştır. Madde 146- Yürürlük maddesidir. Madde 147- Yürütme maddesidir. 304 Kuruma bildirilmesi için üç aylık süre tanın-
Benzer belgeler
Sosyal Sigortalar Kurumu Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği
sistemse, yarattığı açıklar sonucunda makroekonomik istikrarsızlığa yol açarak yoksulluğu artırmakta, bir başka deyişle amacının tam tersi sonuçlar doğurmaktadır.
Bu tespitten hareketle, sosyal güv...