134. Sayı

Transkript

134. Sayı
MAYIS-TEMMUZ 2015
134
BUS‹AD, yeni bir mesleki e¤itim modeli için kollar›
s›vad› BUS‹AD ‹ftar Program›’na kat›lan Eski Diyanet
‹flleri Baflkan› Ali Bardako¤lu önemli mesajlar verdi
BUS‹AD’da temiz endüstri konufluldu Sanayicinin
“Sürekli ve derin destek” talebi BUS‹AD, “G›da
güvenli¤i” paneline ev sahipli¤i yapt›
Daha temiz bir
dünya için
sürdürülebilir
endüstri!
May›s-Temmuz 2015 Say›: 134
Günal Baylan (Baflkan)
Selim Tar›k Tezel (Baflkan Yard›mc›s›)
Tuncer Hatuno¤lu (Baflkan Yard›mc›s›)
Halit Cem Çak›r (Baflkan Yard›mc›s›)
Ali ‹hsan Türkmen (Sayman)
Ahmet Özkayan (Üye)
Ali Türkün (Üye)
Erdal Elbay (Üye)
Ergun Hadi Türkay (Üye)
Hakan Oktar (Üye)
Nefle Y›ld›r›m (Üye)
fiükrü Erdem (Üye)
Zeki Erdal fiimflek (Üye)
Günal Baylan
Oya Yöney
Halit Cem Çak›r
08
18 MAKALE
Prof. Dr. Ali Ceylan
20 ÇEK‹RGE TOPLANTILAR
Prof. Dr. Ali Bardako¤lu
24 BUS‹AD’da temiz endüst
konufluldu
04 BAfiKAN’IN MEKTUBU
06 BUS‹AD, meslek liseleri
aras›nda e¤ilim anketi düzenledi
08 BUS‹AD, yeni bir mesleki
e¤itim modeli için kollar› s›vad›
10 MAKALE
Doç. Dr. Metin Özdemir
Hakan O¤uz
30
Günal Baylan
Selim Tar›k Tezel
Tuncer Hatuno¤lu
Halit Cem Çak›r
Ali ‹hsan Türkmen
Ergun Hadi Türkay
28 MAKALE
Dr. Bahad›r Kalea¤as›
30 Sanayicinin “Sürekli ve
derin destek” talebi
36 MAKALE
fierif Ar›
Yap›m / Bas›m
Matbaac›l›k ve Tan›t›m
Hizmetleri A.fi.
20
Bar›flç› Ajans ve Rota Ofset
Rota Bar›flç› A.fi.’nin markalar›d›r.
41
68
44 BUS‹AD’›n genç üyeleri
kurumsal yönetim hakk›nda
bilgi ald›
48 BUS‹AD Uzmanl›k
Gruplar› ve genç kuflak
üyeleri bir araya geldi
53
38 MAKALE
Ahmet Altekin
40 M‹ZAH
Ahmet Altekin
41 BUS‹AD’da “G›da
güvenli¤i” konufluldu
64 SÖYLEfi‹
Bu¤ra Küçükkayalar
68 BUS‹AD’dan üniversite
ö¤rencilerine etik konulu seminer
70 BUS‹AD üniversite ö¤rencilerine
Ar-Ge ve Ür-Ge’yi anlatt›
54 SÖYLEfi‹
‹hsan Karademirler
60 MAKALE
Ayflen Edis
62 BUS‹AD’da patlamadan
korunma doküman› haz›rlama
e¤itimi verildi
90
50
50 BUS‹AD, Silva Metodu
söyleflisine ev sahipli¤i yapt›
52 Yenileflim Ödülü
De¤erlendirme Ekibi’nin e¤itimi
bafllad›
53 MARS‹FED’e ba¤l› S‹AD
baflkanlar› yemekte bir araya
geldi
72
72 BUS‹AD’dan üniversite
ö¤rencilerine CV haz›rlama
semineri
74 Üniversite ö¤rencilerine NLP
e¤itimi
75 ÜYELERDEN HABERLER
90 KÜLTÜR/SANAT
Baflkan’›n
Mektubu
Günal Baylan
Yönetim Kurulu Baflkan›
Dünya ekonomisinde kur savafllar›
ve FED faiz art›r›m› gibi risklerin
bulundu¤u mevcut durumda; iç
talebin zay›f seyri, ihracat›n de¤er
kaybeden TL’ye ra¤men daralmas›,
düflük faiz döneminin sona erece¤i
gibi faktörler dikkate al›nd›¤›nda
Türkiye ekonomisi için risklerin ciddi
anlamda birikti¤ini görüyoruz.
Önümüzdeki dönemde düflük bir
büyüme düzeyine mahkûm olma
gerçe¤i ile karfl› karfl›yay›z. Buna
siyasi arenada yaflanan geliflmeler
de eklendi¤inde Türkiye ekonomisini
önümüzde dönemde s›k›nt›l› günler
bekledi¤ini söyleyebiliriz.
04 Bak›fl 134
Mevcut siyasal belirsizlikler ve
sonbaharda yaflanacak erken seçim
atmosferi, politik risk primini de
yükseltmekte ve makro dengelerin
kal›c› bir biçimde bozulmas›n›
beraberinde getirmektedir.
Gelinen noktada 2015 y›l›n›n kay›p
y›l olaca¤›, hatta 2016’ya dahi istenen
performansla bafllanamayaca¤›
gerçe¤i ile karfl› karfl›yay›z. Tüm bu
olumsuzluklar›n ifl dünyam›z›
etkileyece¤ini biliyoruz.
Ekonominin tüm birimleri için basiretli
davranman›n ve karar alman›n önemli
oldu¤u bir sürece giriyoruz.
BUS‹AD olarak bu süreçte
üyelerimizin ve ekonomi içinde yer
alan di¤er oyuncular›n söz konusu
tüm bu olumsuz senaryolara ba¤l›
olarak, ani ve keskin kararlar almadan
ve mevcut çal›flmalar›n› aksatmadan
sürdürece¤ini düflünüyor, kendilerinin
bu ortamdan baflar› ile ç›kaca¤›na
inan›yorum.
BUS‹AD, meslek liseleri aras›nda
e¤ilim anketi düzenledi
Bursa Sanayicileri ve
‹fladamlar› Derne¤i (BUS‹AD),
gelifltirdi¤i yeni projeye temel
oluflturmas› aç›s›ndan meslek
liseleri aras›nda e¤ilim anketi
düzenledi. Elde edilen bulgular,
son y›llarda meslek liselerinin
verimli ifllemesi noktas›nda
yaflanan sorunlar› gözler önüne
serdi.
eslek liselerinin daha nitelikli
hale getirilmesi ad›na hayata
geçirece¤i proje öncesi
profesyonel bir araflt›rma flirketinin
deste¤ini alan BUS‹AD, düzenledi¤i
meslek liseleri e¤ilim anketi ile çarp›c›
sonuçlar elde etti. Ö¤rencilerinin
e¤itim ald›klar› bölümlerine olan
ilgilerini, ba¤l›l›klar›n› ve mezun
olduktan sonraki beklenti ve
hedeflerini saptamak ad›na
gerçeklefltirilen anket sonucunda
Türkiye’deki mesleki e¤itimin temel
M
06 Bak›fl 134
sorunlar› net bir flekilde gözler önüne
serildi. Konusunun uzman› kiflilerce
çeflitli toplant›lar dizisi ile ele al›nan
çarp›c› anketin özet sonuçlar› flu
flekilde:
daha k›sa bir süredir yaflamaktad›r.
- Hanede ortalama 4,5 kifli
yaflamaktad›r.
“MESLEK L‹SES‹ Ö⁄RENC‹LER‹
E⁄‹L‹MLER ARAfiTIRMASI” PROJE
BULGULARI
- Ö¤renciler aras›ndan %55’i e¤itimini
ald›¤› mesle¤i ileride yapaca¤›n›
düflünmektedir.
- 11. s›n›f ö¤rencileri aras›nda mesle¤i
yapma e¤ilimi daha fazlad›r.
- fiu anda ald›klar› e¤itimi be¤enenler,
be¤enmeyenlere k›yasla e¤itimini
ald›klar› mesle¤i yapma e¤ilimini
daha fazla tafl›maktad›r (%69’a karfl›
%43).
- Sosyoekonomik statüsü düflük
ö¤renciler, e¤itimini ald›klar› mesle¤i
yapmaya daha fazla e¤ilimlidir (%59).
- Ald›klar› e¤itimleri yeterli bulanlar,
mesle¤i yapma e¤ilimini daha fazla
tafl›maktad›r (%73’e karfl› %40).
- E¤itimini ald›klar› mesle¤i yapmama
e¤ilimi tafl›yanlar›n en önemli nedeni
baflka bir mesle¤i yapmak istemeleri
Yöntem
Proje kapsam›nda Bursa’daki meslek
liselerinde okumakta olan 1027
ö¤renciyle “Kendi kendilerine
doldurma” yöntemiyle anket
yap›lm›flt›r.
1.2. Profil
- Anket çal›flmas›na kat›lanlar›n %84’ü
erkek, %16’s› kad›nd›r.
- Ö¤renciler aras›nda babas› lise ve
üstü e¤itim alanlar›n oran› %40,
annesi lise ve üstü e¤itim alanlar›n
oran› %23’tür.
- Ö¤rencilerin %8’i Bursa’da 5 y›l ve
1.3. Mesle¤i Yapma E¤ilimi
Meslek Liseleri
E¤ilim Anketi
(%62) ve konunun ilgini
çekmemesidir (%50). Üniversite
s›nav›na girmek üçüncü s›ra
gelmektedir.
- 11. s›n›flar aras›nda ifl bulaca¤›n›
düflünmemek, 12. s›n›flara k›yasla 10
puan daha fazlad›r.
1.4. Bursa’daki Bir Sanayi
Kuruluflunda Çal›flma E¤ilimi
- Ö¤renciler aras›ndan %57’si
Bursa’da bir sanayi kuruluflunda
çal›flma e¤ilimi tafl›maktad›r.
- E¤itimini ald›klar› mesle¤i ileride
yapacaklar›n› düflünen ö¤rencilerin
Bursa’daki bir sanayi kuruluflunda
çal›flma e¤ilimleri daha fazlad›r
(%72’ye karfl› %40).
- Daha önce bir fabrika gören
ö¤renciler Bursa’daki bir sanayi
kuruluflunda çal›flma e¤ilimi
tafl›maktad›r. (%60’a karfl› %49).
- Sosyoekonomik statü artt›kça,
Bursa’daki bir sanayi kuruluflunda
çal›flma e¤ilimi azalmaktad›r (%64’ten
%53’e).
- Sanayi kuruluflunda çal›flmayaca¤›n›
söyleyen ö¤rencilerin birinci sebebi
“Baflka bir mesle¤i yapmak iste¤i”
(%70) iken, “‹flçi olarak çal›flmak
istememek” (%41) ikinci s›rada
gelmektedir.
- E¤itimini ald›¤› iflte çal›flmak
isteyenler, daha önce bir fabrika
görenler ve Bursa’daki sanayi
kuruluflunda çal›flma e¤ilimi
tafl›yanlar; Bursa’daki sanayi
kurulufllar› hakk›nda daha olumlu
görüfllere sahiptirler.
- Özel ve ya da devlete ait bir sanayi
kuruluflunda iflçi olarak çal›flmak
konusunda düflük sosyoekonomik
statülü ö¤renciler daha fazla e¤ilim
tafl›maktad›r.
1.5. Meslekten Beklenenler
- Ö¤renciler için en popüler meslekler
mühendisliktir(%24).
- Bir mesle¤i sevmek ve merakl›
olmak, o mesle¤in tercih edilmesine
yol açmaktad›r.
- Ö¤rencilerin üçte biri ileride yapmak
istedi¤i mesle¤e dair bilgisinin az
oldu¤unu düflünmektedir.
- Yüksek sosyoekonomik statüdeki
ailelerin çocuklar› meslekler hakk›nda
daha bilgilidir.
- ‹yi bir meslek edinebilmek için
gerekenler: “Yetenekli” (%82),
“Çal›flkan” (%80), “‹letiflim kurabilen
(%70) ve “Uyumlu” (%68)…
- ‹yi bir ifli tan›mlayanlar: iflgüvenli¤inin
olmas› (%69), maafl›n›n yüksekli¤i
(%63), hijyenik bir ortam (%62) ve
kendine vakit ay›rabilmek (%60).
1.6. E¤itim Hakk›nda Beklentiler
- Ö¤rencilerin %91’i mezun olunca
e¤itimine devam etme e¤ilimi
tafl›maktad›r.
- Sosyoekonomik statüsü yüksek olan
ö¤rencilerinde %96’s› e¤itimine
devam etmek istemektedir. Bu oran
en düflük SES kategorisinde %91’dir.
- Ö¤rencilerin %35’i okulda ald›klar›
e¤itimi be¤enmemektedir.
- 12. s›n›flar aras›nda e¤itimi
be¤enmeyenlerin oran› %43’e
yükselmektedir.
- Ö¤rencilerin %32’si ald›klar› e¤itimi
yetersiz bulmaktad›r.
- 12. s›n›flar aras›nda e¤itimi yetersiz
bulanlar›n oran› %38’dir.
- Ö¤renciler okulda üniversite
s›nav›na yönelik dersler ve ‹ngilizce’ye
daha fazla a¤›rl›k verilmesi
ÖZET
“Meslek Liseleri Projesi” Infakto
Research Workshop taraf›ndan
yürütülmüfltür. Araflt›rmaya 160’›
kad›n, 867’si erkek olmak üzere
toplam 1027 kifli kat›lm›flt›r. Meslek
Liseleri Projesi’nde kat›l›mc›lara
“Kendi kendilerine doldurma” yöntemi
uygulanm›flt›r.
- Ö¤rencilerin yüzde 28’i kendini
mutlu hissederken, yüzde 17’si mutlu
hissetmemektedir. Yüzde 36’s› ise
ne mutlu ne de mutsuzdur.
- Ö¤rencilerin yüzde 69’u ileride
yapaca¤›n› düflündü¤ü ya da
yapmak istedi¤i mesleklerle ilgili
bilgisini yeterli bulurken yüzde 30’u
yeterli bulmamaktad›r.
- Ö¤rencilerin genel not ortalamas›n›n
ortalamas› 68,9 iken, matematik
ortalamas› 65,6, Türkçe ortalamas›
ise 71,9’dur.
- Ö¤rencilerin yüzde 92’si mezun
oldu¤unda, e¤itimine devam etmeyi
düflünürken yüzde 7’si devam etmeyi
düflünmemektedir.
- Ö¤rencilerin yüzde 28’i flu anda
okullar›nda ald›klar› e¤itimi
be¤enmekte iken yüzde 36’s› ald›klar›
e¤itimi be¤enmemektedir.
- Okulda al›nan e¤itimin, ö¤renciler
için bu mesle¤i yapman›n ne kadar
yeterli oldu¤u sorusunda kat›l›mc›lar›n
yüzde 38’i için yeterli, yüzde 32’si
için ise yetersiz oldu¤u görülmüfltür.
- Ö¤rencilerin yüzde 54’ü için
“Üniversite için yüksek not almalar›n›
sa¤layacak dersler” , yüzde 53’ü için
“‹ngilizce” ve yüzde 44’ü için
“Laboratuvar veya atölye
uygulamalar›” e¤itimde üzerinde
daha fazla durulmas› gereken
özelliklerde ilk üç s›rada yer
almaktad›r.
- Bursa flehrinin kat›l›mc›lara sundu¤u
ifl olanaklar› kat›l›mc›lar›n yüzde 28’i
için yeterli de¤il iken, yüzde 71’i için
yeterli görülmektedir
- Ö¤rencilerin yüzde 80’i daha önce
herhangi bir fabrikay› görme f›rsat›
olmuflken yüzde 19’unun böyle bir
f›rsat› olmam›flt›r.
- Ö¤rencilerin yüzde 57’si ileride
Bursa’daki bir sanayi kuruluflunda
çal›flmas› muhtemel iken yüzde 40’›
çal›flmayaca¤›n› belirtmifltir.
- Bursa’da çal›flmayacak olan
ö¤rencilerin çal›flmama sebebine
bak›ld›¤›nda kat›l›mc›lar›n yüzde 70’i
“Baflka bir mesle¤i yapmak”
istedi¤ini, yüzde 41’i “‹flçi olarak
çal›flmak” istemedi¤ini ve yüzde 40’›
“Daha prestijli bir iflte çal›flmak”
istedi¤ini belirtmifltir.
- Ö¤rencilerin sosyoekonomik
statülerine bak›ld›¤›nda ise;
ö¤rencilerin yüzde 31’i
sosyoekonomik statüsü düflük, yüzde
49’u orta ve yüzde 21’i yüksek oldu¤u
görülmüfltür.
07 Bak›fl 134
BUS‹AD, yeni bir mesleki e¤itim
modeli için kollar› s›vad›
Bursa Sanayicileri ve
‹fladamlar› Derne¤i (BUS‹AD),
Türk e¤itim sisteminin
sorunlar›ndan biri olarak
görülen meslek liselerinin daha
verimli hale getirilmesi ve ifl
dünyas›n›n talep etti¤i nitelikli
çal›flan ihtiyac›n›n karfl›lanmas›
amac›yla yeni bir proje bafllatt›.
öz konusu projenin ilk basama¤›
olarak profesyonel bir firman›n
deste¤i ile meslek liselerinde
e¤ilim anketi düzenleyen BUS‹AD,
böylece meslek lisesi ö¤rencilerinin
e¤itim ald›klar› bölümlerine olan
ilgilerini, ba¤l›l›klar›n› ve mezun
olduktan sonraki beklenti ve
hedeflerini saptad›. Ard›ndan konuyu
bir üst platforma tafl›yan BUS‹AD,
ilgili kurumlarda görev yapan
konunun uzman› yetkin kiflilerle bir
araya gelerek anket sonuçlar›n›n
de¤erlendirildi¤i toplant›lar dizisi
düzenledi.
S
"Projenin paydafllar› aras›nda yer alan
‹fiKUR, ‹l Milli E¤itim Müdürlü¤ü,
Coflkunöz E¤itim Vakf›, Bosch Sanayi
ve Ticaret Afi, TOFAfi, Borçelik Çelik
Sanayii Ticaret Afi, ÖRAV ve
ERG’den toplant›lara kat›lan
temsilciler; meslek liselerinin mevcut
sorunlar› ve gelecek öngörüleri
üzerinde de¤erlendirmeler yaparak,
s›k›nt› yaflanan konular ve meslek
liselerinin yeni bir projeksiyonla daha
prestijli kurumlar haline
dönüfltürülmesi noktas›ndaki
tespitlerini paylaflt›." Söz konusu
çal›flmalar neticesinde alternatif bir
e¤itim modeli belirlenmesi ve pilot
uygulama ile ölçülebilir ç›kt›lara
ulafl›lmas› hedefleniyor.
Konuyla ilgili aç›klama yapan BUS‹AD
Yönetim Kurulu Baflkan› Günal
08 Bak›fl 134
Baylan, e¤itimin toplumsal hayat›n
geliflimindeki en önemli unsur olarak
öne ç›kt›¤›n› ifade ederek, Türk e¤itim
sistemi içerisinde uzun y›llard›r var
olan mesleki e¤itimin son y›llarda
önemli yap›sal sorunlarla
bo¤ufltu¤unu kaydetti.
Mevcut meslek liselerinin büyük bir
k›sm›nda nitelik sorunun gündeme
geldi¤ine ve mesleki e¤itime
gönülsüz yönelen ö¤renciler
nedeniyle meslek liselerinin amac›na
uygun olarak yol alamad›¤›na iflaret
eden Baylan, okullara kay›t yapt›ran
ö¤rencilerinin bir k›sm›n›n derslere
dahi girmeden daha ilk y›l›n bafl›nda
sistem d›fl› kald›¤›n› belirtti. Okuluna
devam eden ö¤renciler aras›nda da
ilerleyen dönemde e¤itimini ald›¤›
mesle¤i yapmama e¤iliminin
gözlendi¤inin alt›n› çizen Baylan
Çal›fltay
“E¤itimine devam edenler aras›nda
üniversite okumak isteyenlerin say›s›
da oldukça fazla. Oysa üniversite
okumalar›, onlar›n 4-5 y›l daha
sanayiye ve üretime geç kat›lmalar›
anlam›na geliyor. Üstelik üniversite
e¤itiminden sonra ilgili mesle¤in
temel görevlerinden kaç›narak h›zla
üst pozisyonlarda görev alma
beklentisi olufluyor. Bu da iflverenin
elini kolunu ba¤l›yor. ‹fl dünyas›
meslek liselerinden beslenmeli ancak
nitelik sorunu büyük bir engel olarak
önümüzde duruyor. Meslek
liselerinden mezun olup özellikle
hizmet sektöründe çal›flan çok say›da
gencimiz var. Bunun da önüne
geçmek ve ifl isteyeni iflveren ile
buluflturarak do¤ru sinerji oluflturmak
ad›na söz konusu projenin start›n›
verdik” diye konufltu.
“Pilot uygulama ile yeni bir e¤itim
modeli gelifltirmeyi hedefliyoruz”
Baylan, ifl dünyas›n›n kalifiye elemana
her zaman ihtiyaç duydu¤unu ifade
ederek, mesleki e¤itimi tamamlam›fl,
iletiflim becerileri güçlü, kentteki
sanayi alt yap›s›n› tan›yan ve kariyer
hedefi noktas›nda ne istedi¤ini bilen
bireylerin hem kent, hem ülke
sanayisine büyük katk› yapaca¤›n›
kaydetti. Proje ç›kt›lar›ndan biri olarak
meslek tan›t›m programlar›na 6, 7 ve
8. s›n›flarda bafllamak ve ö¤rencileri
fabrikalarla buluflturmak istediklerini
dile getiren Baylan, “Erken yafllarda
bilinçli bir nesil yetifltirmeyi
hedefliyoruz. Meslek liselerini tercih
edenlerin ilgili mesle¤i severek
yapmas›n› ve sanayide nitelikli çal›flan
olarak istihdam edilmesini
amaçl›yoruz. Daha önce de dile
getirildi¤i ve üzerinde duruldu¤u
üzere meslek lisesi, gerçekten de bu
ülkenin meselesi. Mevcut sorunlar›
yok saymak, kendimizi kand›rmaktan
öteye geçemeyecektir. Yeni
kurulacak ya da hali haz›rda faaliyet
gösteren bir okulda hayata geçirmeyi
planlad›¤›m›z pilot uygulama ile yeni
bir e¤itim modeli gelifltirmeyi ve 4-5
y›ll›k zaman zarf›nda ortaya daha
nitelikli ve sanayinin beklentilerine
uygun e¤itim alm›fl bireyler
yetifltirmeyi hedefliyoruz” diye
konufltu.
09 Bak›fl 134
Doç. Dr. Metin Özdemir
Uluda¤ Üniversitesi ‹ktisat Bölümü Ö¤retim Üyesi
Çin’in seçimi: Kur savafl›n›n ötesinde...
G‹R‹fi
Çin ile ilgili bir yaz› yazarken flu söze
at›fta bulunmak adeta bir gelenek:
Tuhaf zamanlarda yaflayas›n (May
you live in interesting times)…Sözde
Çinliler bu sözle hem bir tehlikeye
dikkat çeker hem de beddua yerine
kullan›rlarm›fl. Biraz araflt›r›nca bu
sözün asl›nda Çin dilinde tam bir
karfl›l›¤› olmad›¤› ve farkl› bir
hikâyesinin bulundu¤u görülüyor (The
Grammarphobia, 2012). Çince en
yak›n anlam› içeren söz ise flöyleymifl:
Huzurlu bir zamanda köpek olmak,
karmakar›fl›k bir zamanda insan
olmaktan iyidir (It’s better to be a dog
in a peaceful time than be a man in
a chaotic period). Hangisi olursa
olsun fark etmez, ikisi de içinde
bulundu¤umuz zamanlar›n
bildi¤imizden farkl› oldu¤u anlam›n›
veriyor.
Küresel ekonominin kriz sonras› hali
de öyle. Tüm ekonomiler içinsebepleri farkl› da olsa- uzun süreli
bir durgunluk sürecinin hâkim olaca¤›
dile getiriliyor. Siz bu yaz›y›
okudu¤unuzda neler olur bilinmez
ama A¤ustos 2015 itibariyle Euro
alan›nda sorunlar devam ediyor,
Yunanistan için yeni bir kurtarma
paketi üzerinde anlafl›ld› ve A. Tsipras
seçim karar› ald›. Amerikan merkez
bankas› FED, Eylül’de faiz art›r›m› için
tam olarak emin de¤il. Küresel
düzeyde dolar›n güçlenmesi devam
ediyor ve k›r›lgan 5’li nitelemesine bir
de sorunlu 10 eklendi (Xie and
Warrachate, 2015). Bu arada
Brezilya’n›n notu düflürüldü, Rus
ekonomisi daral›yor ve evet Türkiye
10 Bak›fl 134
ekonomisinde dolar 3 TL’yi aflt›,
muhtemelen bir seçim hükümeti
kurulacak ve Kas›m ay› seçim ay›
olacak.
fay hatlar›nda yeni k›r›lmalar›n
olabilece¤i beklentileri de artt›. Zaten,
May›s 2013’ten beri süre giden bir
dengelenme hali var.
Tüm bunlar olurken dünyan›n ikinci
büyük ekonomisi, küresel ticarette
yüksek pay› olan Çin devalüasyon
yapt› ve paras› Renminbi’nin (RMBhalk›n paras› demekmifl) de¤erini
düflürdü (Yuan yerine resmi isim olan
RMB kulland›m, Yuan RMB’nin birimi,
pound ve sterling gibi düflünün).
Çin’in hem dünya ticaretindeki a¤›rl›¤›
hem de geçmifl uygulamalar›
hat›rland›¤›nda küresel ekonominin
Bununla birlikte; daha yak›ndan
bak›ld›¤›nda, devalüasyonun Çin’in
siciline ba¤l› olarak akla getirdikleri
d›fl›nda farkl› bir içeri¤e sahip oldu¤u
gerçe¤i ihmal edilmemeli. Tabii, bu
durum devalüasyonun sonuçlar›na
iliflkin bildiklerimizi de¤ifltirmiyor
ancak ilginç olan sebeplerin farkl›l›¤›
ve Çin’in yeni seçiminin sonuçlar›.
O halde, anlayabilmek için buyurun.
Makale
BENZERS‹Z BÜYÜMEN‹N KAYNAKLARI
Çin ekonomisi için kabaca bir
dönemlendirme yapmak mümkün
(Morrison, 2015). 1978 y›l›na kadar,
Mao Zedong liderli¤inde Sovyet tipi
bir merkezi planlama ekonomisi
görülüyor. Mao’nun 1976’da
ölümünün ard›ndan; 1978 y›l›ndan
itibaren, ekonominin piyasa
mekanizmas›na uygun bir biçimde
çal›flt›¤›, “Aç›k kap› politikas›”
çerçevesinde bat› ile ticaret ve yat›r›m
iliflkilerinin kuruldu¤u bir anlay›fla
geçiliyor. Yeni anlay›fl Çin için, iktisat
politikas›n›n ideolojik içeri¤inden
ziyade, iktisadi geliflmeyi sa¤lay›p
sa¤lamad›¤›n›n önemli oldu¤una dair
temel bir tercih. Deng Xiaoping’in
ifadesiyle, “Siyah ya da beyaz kedi,
kedi fareyi yakalad›kça hangi renkte
oldu¤unun ne önemi var?”.
Politika tercihindeki bu de¤ifliklik;
tar›msal üretimi piyasaya açan fiyat
ve mülkiyet teflvikleri, d›fl ticaretin
serbestleflmesi ve yabanc›
sermayenin girifline imkân veren
düzenlemelerin yap›lmas›, kamunun
elindeki iflletmelerin yerel otoritelerin
kontrolüne b›rak›lmas› ve piyasa
ilkelerine göre çal›flmaya bafllamas›,
giriflimcili¤in özendirilmesi gibi bir
dizi reform ile gerçeklefltiriliyor
(Cheremukhin et al, 2015). Yap›lan
reformlar ve ihracata dayal› büyüme
modeli ile Çin, son 30 y›lda ortalama
%10 düzeyinde büyürken (fiekil 1),
1980 y›l›nda kifli bafl›na ABD’nin %5’i
düzeyinde olan GSY‹H de¤erinin
2011 y›l›nda %20 düzeyine
yükseldi¤i gözleniyor. Ayn› dönemde,
Dünya Bankas›’n›n tahminleri, Çin’de
600 milyon kiflinin günlük 1,25 dolar›n
alt›nda gelirle yaflamay› ifade eden
mutlak yoksulluk düzeyinin üzerine
ç›kt›¤›na iflaret ediyor (Liu, 2015).
fiekil 1: Reel GSY‹H Büyüme Oran›
(1979-2014)
Çin’in gösterdi¤i uzun süreli yüksek
büyüme performans›n›n benzeri
bulunmuyor. Küresel ekonominin,
yükselen piyasa ekonomisi olarak
adland›r›lan di¤er üyelerinde de
gözlendi¤i gibi, son on y›lda Çin
ekonomisine yönelik ciddi bir yabanc›
sermaye giriflinin yafland›¤› görülüyor
(fiekil 2).
fiekil 2: Do¤rudan Yabanc› Sermaye
Yat›r›mlar› (1985-2014, milyar $)
‹hracata dayal› yüksek büyümenin,
Çin’in d›fl ticaret dengesine yapt›¤›
önemli katk› biliniyor (fiekil 3). Bu
durum, Çin’in dünya ekonomisi
aç›s›ndan belirleyici bir role sahip
oldu¤unu da göz önüne seriyor. Çin’in
ticaret yapt›¤› ülkeler, kendi
bölgesinde yer alan Japonya, G.
Kore, Malezya gibi Asya ülkeleri
d›fl›nda, ABD, Rusya, Brezilya,
Avustralya, Suudi Arabistan, gibi
ülkeleri de içeren genifl bir
co¤rafyaya sahip (UN Comtrade,
2015). Bu nedenle Çin ekonomisinde
bir yavafllama meydana geldi¤inde,
küresel ekonominin olumsuz yönde
etkilenmesi ve deflasyonist e¤ilimlerin
güçlenmesi kaç›n›lmaz bir gerçek.
fiekil 3: D›fl Ticaret Dengesi (20002014, milyar $)
Bu haliyle, Çin ekonomisinde
büyümenin kaynaklar›n›n
ayr›flt›r›lmas›, hem günümüzü
anlamak aç›s›ndan hem de küresel
ekonomi aç›s›ndan önemli. Teorik
düzlemde büyümenin temel
belirleyicileri sermaye birikimi, iflgücü
art›fl› ve teknolojik ilerleme-verimlilik
art›fl›. Bu faktörlerdeki de¤iflimler hem
büyümeye yönelik tercihlerin
anlafl›lmas› hem de büyüme
s›n›rlar›na ulaflt›¤›nda yap›lacak
politika tercihleri ve beraberinde
getirdi¤i sorunlar aç›s›ndan çok
belirleyici.
fiekil 4: Büyümenin Kaynaklar›
fiekil 1, Kaynak: Morrison, 2015
Son 30 y›ll›k dönem dikkate
al›nd›¤›nda, ampirik kan›tlar, Çin’in
11 Bak›fl 134
uygulamaya koyarken Çin Merkez
Bankas›’n›n (People Bank of ChinaPBoC) para politikas›n› gevfletti¤i
görüldü (Liang, 2010; Wong, 2011).
fiekil 2, Kaynak: Morrison, 2015
büyüme performans›n›n temelinde,
yüksek tasarruflar›n katk›s›yla
gerçekleflen genifl ölçekli sermaye
yat›r›mlar› ve toplam faktör
verimlili¤indeki art›fllar›n oldu¤unu
ortaya koyuyor (Zhu, 2012, fiekil 4).
Aç›k kap› politikas› ile beraber gelen
yabanc› yat›r›mlar, yeni üretim
biçimlerinin ö¤renilmesi, elde edilen
know-how ve Çinli giriflimcilerin
küresel piyasalara eriflimini teflvik
ederek verimlili¤in artmas›n› sa¤l›yor.
Verimlilik art›fllar›n›n ise, yat›r›m ve
üretim imkânlar›n› geniflleterek
büyümeyi gerçeklefltirdi¤ini söylemek
mümkün (Liu, 2015).
fiekil 5: Seçilmifl Ülkelerde Ortalama
Ayl›k Ücretler (2000-2014, $)
Büyüme performans› aç›s›ndan ilginç
olan, iflgücünün büyümeye katk›s›n›n
giderek daha s›n›rl› hale gelmesi.
Burada, Çin’in uygulad›¤› tek çocuk
politikas› ve ülke içi göçü engelleyen
Hukou Sistemi’nin de etkisi var (Liu,
2015). Öte yandan, Çin’in d›fl
ticaretinde ucuz iflgücünün sa¤lad›¤›
rekabet avantaj› da bilinen bir gerçek.
Ancak, son y›llarda bu avantaj›n
azald›¤›n› dikkate almakta yarar var
(fiekil 5). Örne¤in, 2005 y›l›nda
Meksika’da ayl›k ortalama ücret 381
dolar düzeyindeyken Çin’de 187
dolar düzeyinde. 2014 y›l›nda ise,
ayl›k ortalama ücretin Meksika’da 443
dolar düzeyindeyken Çin’de 763
dolar düzeyine yükseldi¤i görülüyor
(Morrison, 2015).
Çin’in gösterdi¤i büyüme
performans›n›n kaynaklar›na iliflkin
ayr›flt›rma, küresel kriz sonras›
dönemde, toplam faktör verimlili¤inin
12 Bak›fl 134
büyümeye katk›s›n›n azald›¤›na ve
büyümenin a¤›rl›kl› olarak sermaye
yat›r›mlar›na dayal› olarak
sa¤land›¤›na iflaret ediyor. Ancak bu
durum, hem Çin hem de küresel
ekonomi için farkl› bir dönemin
bafllamas›n› simgeliyor. Mesele de
burada dü¤ümleniyor zaten…
KÜRESEL KR‹Z VE Ç‹N’‹N YEN‹ BÜYÜME
STRATEJ‹S‹
Küresel krizin Çin ekonomisi
üzerindeki etkileri, di¤er
ekonomilerden farkl› olmad›. Büyüme
performans›nda %4,6’l›k bir azal›fl
(fiekil 1), artan iflsizlik ve daralan d›fl
ticaret hacmine ba¤l› olarak azalan
ihracat gelirleri (fiekil 3). Kriz
karfl›s›nda Çin hükümeti, ekonomiyi
tekrar büyüme patikas›na sokabilmek
için-di¤er ekonomilerde de görüldü¤ü
üzere- Kas›m 2008’de 586 milyar
dolarl›k hacimli bir mali teflvik paketi
fiekil 3, Kaynak: Morrison, 2015
Mali teflvik paketi, bir politika tercihi
olarak benimsenen altyap› (Otoyol,
tren yolu, hava alan›) ve inflaat baflta
olmak üzere, sa¤l›k ve e¤itim gibi
alanlarda yat›r›mlar› art›rmay›
hedefliyordu. PBoC’n›n uygulamaya
koydu¤u gevflek para politikas›,
önemli ölçüde kamu taraf›ndan
kontrol edilen bankac›l›k sisteminin
likidite ve kredi imkânlar›n› art›rarak,
yat›r›mlar›n finansman› için gerekli
fonlar›n teminini sa¤lad›. Krize yönelik
politika tepkileri, ekonominin 20092011 döneminde yüksek büyüme
performans› sergilemesini
beraberinde getirdi (fiekil 1).
Krizden ç›k›fl için gerekli büyüme
ivmesi sa¤lanmas›na ra¤men, krize
yönelik olarak verilen k›sa vadeli
politika tepkisinin, orta-uzun vadeli
büyüme dinamikleri üzerinde baz›
k›s›tlay›c› dinamikler oluflturdu¤unu
söylemek gerek. Bu ba¤lamda
büyümenin niteli¤i ve kaynak kullan›m
tercihlerinin hangi sektörler lehine
yap›ld›¤› önem kazan›yor (Türkiye
ekonomisini düflünün, Günçavd›,
2015). Çin’de özellikle yerel otoriteler
taraf›ndan altyap› ve inflaat gibi d›fl
ticarete konu olmayan sektörlere
yap›lan yat›r›mlar, bankac›l›k
sisteminin kamu kontrolündeki
firmalara kredileri tahsis etmesine ve
kaynak tahsisinin d›fl ticarete yönelik
Makale
fiekil 4, Kaynak: Liu, 2015
ile ilgileniyorsunuz anlam›na geliyor.
Zaten, finansal piyasalarda Çin’in
siciline dair flöyle ifadeler varsa
gerekçeleriniz de anlafl›l›r (O’Brien,
2015): Çin için ilk kural, Komünist
Parti’nin sadece büyümeye önem
verdi¤i gerçe¤idir. ‹kinci kural,
Komünist Parti’nin sadece büyümeye
önem verdi¤i gerçe¤idir. Üçüncü
kural, Komünist Parti’nin büyümeyi
desteklemek için devalüasyon
yapaca¤› gerçe¤idir.
fiekil 6: Dolar-RMB Kuru
imalat sektörleri aleyhine bozulmas›na
neden oldu. Bu durum ve uzun vadeli
büyüme dinamikleri aç›s›ndan toplam
faktör verimlili¤indeki art›fllar›n s›n›r›na
gelinmesi, 2008-2014 aras›nda
ortalama büyüme oran›n›n %8’e
gerilemesine yol açt›. 2015 y›l›n›n ilk
iki çeyre¤inde %7’ye gerileyen
büyüme oran› karfl›s›nda Çin
hükümeti, resmi büyüme hedefini %7
düzeyine düflürdü (Yongding, 2009;
Liu, 2015).
Buradan bak›ld›¤›nda, küresel krizin
Çin’in büyüme rejimini de¤ifltirmesinin
kaç›n›lmazl›¤›n› ortaya ç›kard›¤›
düflünülebilir. Ancak kriz olmasa da,
yüksek tasarruf-yüksek yat›r›mihracata dayal› büyüme rejiminin
sürdürülebilir olmad›¤› görülüyordu.
Zira büyümenin niteli¤i yan›nda,
sosyal güvenlik sistemi ile ilgili
sorunlar, sermaye hesab› ile ilgili
k›s›tlamalar, kamunun kontrolündeki
banka-finans sistemi (Financial
repression) gibi bir dizi yap›sal
sorunun kaynak tahsisinin etkinli¤ini
s›n›rlay›c› rol oynad›¤› aç›kt›.
‹hracata dayal› büyümenin s›n›rlar›na
gelinmesi karfl›s›nda Çin hükümetinin,
Kas›m 2013’te yap›sal sorunlar›n
çözümü ve sürdürülebilir büyüme için
yeni bir büyüme stratejisi aç›klad›¤›n›
görüyoruz. Bu çerçevede yeni
stratejide büyüme, iç talebe daha
fazla dayal› ve tüketim, kentleflme ve
finansal liberalizasyonu içeren üç
temel ayak üzerine oturuyor. Strateji,
%7 gibi geçmifle göre daha düflük
ancak ekonomiyi hem yap›sal hem
de sosyal adalet ve gelir da¤›l›m›
aç›s›ndan yeniden dengelemeye
imkân verecek bir büyümeyi temel
al›yor. Yap›lmas› planlanan reformlar›
ise flöyle s›ralamak mümkün (Liu,
2015):
1.Finansal sektör reformlar› (Faiz
oranlar›n›n liberalizasyonu, bankafinans kesiminin denetim-gözetim
yap›s›n›n güçlendirilmesi…).
2. Mali reformlar (Sosyal güvenlik
sisteminin iyilefltirilmesi, vergi
sisteminin etkinli¤inin art›r›lmas›…).
3. Yap›sal reformlar (Kamu
kontrolündeki firmalara iliflkin
düzenlemeler, Hukou Sistemi’nin
gözden geçirilmesi…).
4. D›fl ticarete iliflkin reformlar (Kur
rejiminin esneklefltirilmesi, sermaye
kontrollerinin gevfletilmesi…).
Reformlar›n, kaynak tahsisinde daha
fazla piyasay› merkeze alan bir yap›y›
hâkim k›lma arzusu tafl›d›¤› aç›k.
Buraya kadar, Çin ekonomisinin
temellerine iliflkin manzaray› göz
önüne serdik. Güzel de, Çin’in
A¤ustos 2015’te yapm›fl oldu¤u
devalüasyon bu manzaran›n
neresinde?
Ç‹N DEVALÜASYONU: KUR SAVAfiI ‹Ç‹N
B‹R ‹fiARET F‹fiE⁄‹ M‹?
Yukar›daki k›s›m pek e¤lenceli
olmad›¤› için bafll›¤a bakarak bu
k›s›mdan okumaya bafllad›ysan›z
sorunun cevab› için evet ihtimali
yüksek. Bu, devalüasyonun sonuçlar›
Gerçekten öyle. Döviz kuru, Çin para
politikas› için nominal çapa ifllevi
görüyor ve Haziran 2005’ten beri –bir
kur sepeti olsa da- RMB’nin de¤eri
esas olarak dolara ba¤l›. PBoC, teknik detaylar bir yana- belirli bir
bant içerisinde kurun afla¤›-yukar›
do¤ru dalgalanmas›na izin veriyor.
Çin, yüksek d›fl ticaret fazlas›
vermesine ra¤men uzun süre RMB’yi
de¤ersiz tutarak rekabet gücünü
korudu (fiekil 6). Bu nedenle de ABD
ve IMF’nin kurun piyasa taraf›ndan
belirlenmesine yönelik ciddi bask›lar›
ile karfl› karfl›ya kald› ve belirli
ölçülerde RMB’nin de¤erlenmesine
izin vererek bask›lar› gö¤üslemeye
çal›flt›. Bununla birlikte, 2013’ten bu
yana dolar›n güçlenmesi karfl›s›nda
mevcut kuru korumak iyice güçleflti
(Coppola, 2015).
Yukar›da ele ald›¤›m›z üzere, ihracat›n
azalmas› ve büyümenin önemli
ölçüde düflmesi karfl›s›nda, Çin
hükümeti bilinen reaksiyonunun
gösterdi ve RMB’nin resmi kuru ile
piyasa de¤eri aras›ndaki fark›
gidermek için devalüasyon yapt›. 1113 A¤ustos 2015 aras›nda, ilk olarak
1994’ten beri en yüksek günlük düflüfl
olan %2 düzeyinde olmak üzere,
s›ras›yla %1,6 ve %1,1 düzeyinde
RMB’nin de¤erini düflürdü. PBoC,
yapm›fl oldu¤u resmi aç›klamada
amac›n›n “Çin’in yüksek d›fl ticaret
fazlas› vermesi karfl›s›nda RMB’nin
resmi de¤eri ile piyasa de¤eri
aras›nda oluflan fark› piyasan›n
bekleyiflleri do¤rultusunda gidermek”
oldu¤una yer verdi (PBoC, 2015).
Komünist Parti’nin kurallar›
hat›rland›¤›nda Çin’in 2015 y›l›nda
13 Bak›fl 134
ba¤lamda, devalüasyon, kur rejiminin
daha esnek hale gelmesi yönünde,
finansal liberalizasyon yönünde at›lan
ad›mlar›n bir parças›. Ayr›ca Çin’in,
RMB’nin küresel bir rezerv para
olmas› için IMF’nin SDR sepetinde
(Special drawing rights-Özel çekme
haklar›) yer alma arzusunu da
yans›t›yor (Krugman, 2015).
fiekil 7:Para Arz› ve Özel Kesim Kredi
Büyümesi- 2004-Ocak 2015 (%)
fiekil 5, Kaynak: Morrison, 2015
iyice belirgin hale gelen zay›f büyüme
performans›n› desteklemek istedi¤i
aç›k.
Devalüasyonun sonuçlar›na
odakland›¤›m›zda, Eylül 2010’da
Brezilya Maliye Bakan› G.
Mantega’n›n kur savafllar›n›n
bafllayaca¤›na iliflkin görüflünün
yeniden canlanabilmesi de söz
konusu olabilir. Nitekim Çin’in bafll›ca
ticaret partnerleri, Kanada, Yeni
Zelanda, Avustralya, G. Kore,
Tayland ve Malezya ekonomilerinin
do¤rudan ve bizim gibi ülkelerin ise
dolayl› olarak etkilenece¤i ortada.
Ayr›ca, Çin devalüasyonunun FED’in
faiz art›r›m›n› ertelemesine neden
olabilecek bir faktör oldu¤u da dile
getirilen bir gerçek (Lee, 2015).
fiekil 6: Kaynak: Dailyfx, 2015
14 Bak›fl 134
Çin’in devalüasyona devam edip
etmeyece¤i belirleyici bu noktada.
Belirtti¤im gibi, Çin söz konusu
olunca, devalüasyonun farkl›
gerekçeleri olabilece¤i argüman› için
kuflkulu olan ve ikna olmayanlar var
(O’Brien, 2015). Ancak yine de söz
konusu argümanlar› ele almaya
de¤er…
BU KEZ FARKLI…
E¤er devalüasyonun sebeplerine
odaklan›rsak, bir önceki bafll›kta yer
alan soruya ‘belki’ ihtimalini
d›fllamadan ‘hay›r’ demek mümkün…
Bu konuda ilk argüman, Çin’in
yukar›da ele al›nan yeni büyüme
stratejisinin 4. maddesi ile ilgili. Bu
Esas olarak ilk argüman›n alt›nda
yatan ikinci argüman ise, Çin’i
devalüasyona zorlayan küresel
politika ortam› ile ilgili. Küresel kriz
öncesi dönemde FED, uygulad›¤›
düflük faiz politikas›n› bir anlamda
di¤er ekonomilere ihraç etti ve küresel
büyüme performans›n› olumlu etkiledi.
Ancak FED, May›s 2013’te krize
yönelik olarak uygulad›¤› miktarsal
gevfleme (Quantitative easing)
politikalar›n› süreç içinde terk
edece¤ini ve para politikas›n›
normallefltirerek faiz art›r›m›na
gidece¤ini aç›klad›. Küresel düzeyde
dolar›n güçlenmesi sonucunda dolara
ba¤l› olan RMB de de¤erlendi ve Çin
ekonomisi üzerine daralt›c› etkide
bulundu. Bu durumda, para
politikas›n›n kontrolünü kaybetmek
istemeyen Çin için devalüasyon
kaç›n›lmaz hale geldi (Beckworth,
2015). Nitekim, Çin’de 2012 y›l›n›n
bafllar›ndan bu yana, para arz›
büyüme oran› y›ll›k %10’a yak›n
de¤eriyle, trend de¤eri olan %17’nin
alt›nda seyrediyor ve büyüme
üzerinde daralt›c› etkisi bulunuyor
(Hanke, 2015; fiekil 7).
FED’in s›k›laflt›r›c› yöndeki para
politikas›n› Çin’e –ve tabii tüm küresel
ekonomiye- ihrac›, Çin ekonomisinin
de daralmas›n› beraberinde
getirdi¤ine göre; bu argüman›n; Çin’in
yapt›¤› devalüasyonun küresel
ekonomi üzerinde deflasyonist etkide
bulunabilece¤i yönündeki argüman›
da zay›flatacak bir yöne sahip oldu¤u
görülüyor. Zira söz konusu
deflasyonist etkiler zaten ikinci
argümana göre gerçekleflti ve küresel
emtia fiyatlar›n›n seyri de bu gerçe¤i
destekliyor.
Makale
RMB cinsinden 2014’te GSY‹H’n›n
%150’sine ulaflt›¤› görülüyor (GarciaHerrero, 2015; fiekil 8). Daha
önemlisi, borcun stok boyutu yan›nda
büyümede (gelir) azald›¤› için bir de
ak›m boyutu sorunu var. Tedirgin
edici olan ise, söz konusu borcun
önemli bir k›sm›n›n, Çin’in yeni
büyüme stratejisinde reform amac›yla
ilk s›rada yer alan ve pek fleffaf
olmayan gölge bankac›l›k sistemi
taraf›ndan sa¤lanmas› (McKinsey,
2015).
fiekil 7, Kaynak: Hanke, 2015
Yukar›daki argümanlar, Çin’in
devalüasyonunun nedenleri için ikna
edici görünse de ve Çin hükümeti
devalüasyonun tek seferlik yap›ld›¤›n›
aç›klasa da, arkas›n›n gelip
gelmeyece¤i sorusu yerli yerinde
duruyor. Bunun için Çin’in yukar›da
de¤inilen kriz sonras› büyüme
dinamiklerinin do¤urdu¤u sonuçlara
daha yak›ndan bakmak yararl› olabilir.
fiekil 8: Özel Kesim Borcu-2006-2014
(% GSY‹H)
Krizin ard›ndan Çin ekonomisinde
gözlenen en önemli olgulardan birisi
borçluluk düzeyindeki art›fl. Borcun
bir k›sm›, ekonomiyi büyütmek için
yat›r›m yapan yerel otoritelere ait.
Çin’in bat› finansal sisteminden
önemli bir fark›, bat›da finans elitlerinin
hükümetlerden arzular›ndan ba¤›ms›z
hareket imkân›na sahip olmalar›.
Çin’de ise politik elitlerin hâkimiyeti
nedeniyle özel bankalar›n hükümetten
farkl› bir biçimde hareket etme
imkânlar› k›s›tl› ve riskleri var. Bu
haliyle, büyüme için özellikle krizin
ard›ndan ciddi bir biçimde artan özel
kesim kredi büyümesi söz konusu ve
önemli k›sm› konut piyasas› ile
do¤rudan ya da dolayl› olarak ilgili
(Keen, 2015; fiekil 7).
Öte yandan, finansal olmayan
kurumlar›n, krizin ard›ndan düflük
faizle yüklü miktarda döviz
borçland›klar› ve özel kesim borcunun
Bu durum, Çin ekonomisi için önemli
bir k›s›t oluflturuyor. E¤er devalüasyon
sonucu RMB’nin de¤eri önemli
ölçüde düflerse hem özel kesim borç
yükü a¤›rlafl›yor hem de olas›
sermaye ç›k›fllar› yeni bir
devalüasyona da ihtiyaç duyuruyor.
O halde devalüasyonun boyutu
ihracat› desteklemek için yeterli ancak
ekonominin di¤er kesimleri için zarar
verici boyutta olmamal›. Nitekim
PBoC, devalüasyonun yap›ld›¤› hafta
RMB’nin serbest düflüfle
b›rak›lmayaca¤›n› ve gerekirse kurun
istikrar›n› sa¤lamak için müdahale
edebileceklerini aç›klad› (PBoC,
2015).
Buradan bak›ld›¤›nda, Çin’in yapt›¤›
devalüasyon bir kur savafl›n›n iflaret
fifle¤inden ziyade, kur sisteminde
yeni bir uygulamaya geçildi¤ini
gösteriyor: yönetimli dalgalanma
(Managed floating).
SONUÇ
D›fla aç›k ekonomiler için, önemli bir
k›s›t vard›r: ‹mkâns›z üçleme
(‹mpossible trinity). fiu demek:
Sermaye hareketleri, kur ve faiz (Para
politikas›) üçlüsünden ancak ikisini
kontrol ederek arzulad›¤›n›z hedefe
ulaflabilirsiniz. Örne¤in sermaye
hareketleri serbest ve sabit kur
uyguluyorsan›z para politikan›z
ba¤›ms›z uygulanamaz.
fiekil 8, Kaynak: Garcia-Herrero, 2015
Çin, uzun süredir bu hipotezi zorluyor.
Kur rejimi belli ölçüde dolara ba¤l›,
sermaye hareketlerine belli ölçüde
izin veriyor ve PBoC, faiz ve karfl›l›k
oranlar›n› kullanarak para politikas›n›
yönlendiriyor.
15 Bak›fl 134
Makale
Ancak, ihracata dayal› büyüme
rejiminin s›n›rlar›na gelindi¤i ve iç
tüketime dayal› yeni bir büyüme
stratejisinin benimsendi¤i koflullar
farkl› bir politika çerçevesine ihtiyaç
duyuyor. Çin, yönetimli dalgalanma
ile bir yandan ihracat› belirli ölçüde
destekleyerek büyümeyi sürdürmeyi
di¤er yandan yeni büyüme
stratejisinin gerektirdi¤i reformlar›
yapabilmek için zaman kazanmay›
arzuluyor. Dolay›s›yla Çin’in seçimi,
kur savafl›n›n ötesinde bir içeri¤e
sahip.
Belirtilmesi gereken önemli bir nokta
var… Ekonomiyi; kamunun kontrol
etti¤i aktörlerden özel kesimin karar
ald›¤› bir yap›ya dönüfltürmek, bankafinans kesimini özel kesim tercihlerine
uygun bir biçime kavuflturmak, kamu
kesimini sosyal güvenlik ve gelir
da¤›l›m› gibi toplumsal ihtiyaçlara
yönlendirmek ve bunlara uygun bir
para-kur politikas› oluflturmak,
sadece bir dizi teknik-iktisadi
tasar›m›n yap›lmas›n› gerektirmiyor.
KAYNAKLAR
Beckworth, D. (2015). “Monetary
Superpower Strikes Again”,
http://macromarketmusings.blogspot.com
.tr/2015/08/the-monetary-superpowerstrikes-again.html
Cheremukhin, A., Golosov, M., Guriev, S.,
Tsyvinski, A. (2015), “The Economy of
People’s Republic of China From 1953”,
NBER Working Paper, No.21937
Coppola, F. (2015), “China Joins The Global
Devaluation Party”,
http://www.forbes.com/sites/francescopp
ola/2015/08/11/china-joins-the-globaldevaluation-party/
Garcia-Herrero, A. (2015), “Additional
monetary easing for China?”,
http://bruegel.org/2015/05/additionalmonetary-easing-for-china/
Günçavd›, Ö. (2015), “Türkiye’nin Büyüme
Politikas›n›n Sürdürülebilirli¤i ve Do¤urdu¤u
Riskler”, ‹ktisat ve Toplum, Say›:57, 8-13.
Hanke, S. (2015), “Why China Is in Trouble”,
http://www.cato.org/blog/why-china-trouble
Keen, S. (2015), “Is This The Great Crash
Of China?”,
http://www.forbes.com/sites/stevekeen/20
16 Bak›fl 134
Hele ki iç tüketime dayal› bir
ekonomide, Çinlilerin sat›n alma
gücünü ve temel hak ve
özgürlüklerini geniflletmek
zorunlulu¤u var.
Çin politik elitleri güçlerini paylaflmaya
ne kadar haz›r? As›l seçim de burada
dü¤ümleniyor…
15/08/19/is-this-the-great-crash-of-china/
Krugman, P. (2015), “International Money
Mania”,
http://krugman.blogs.nytimes.com/2015/0
8/12/international-money-mania/
http://www.pbc.gov.cn/publish/english/95
5/2015/20150811090338341860668/2015
0811090338341860668_.html
Lee, T.B. (2015), “Chinese currency
devaluation, explained”,
http://www.vox.com/2015/8/13/9149953/c
hinese-currency-devaluation-explained
The Grammarphobia Blog (2012),”May you
live in inteersting times”,
http://www.grammarphobia.com/blog/201
2/07/interesting-times.html
United Nations Comtrade Database,
http://comtrade.un.org/
Liang, Y. (2010), “China and the Global
Financial Crisis: Assessing the Impacts and
Policy Responses”, China & World
Economy, 18(3), pp.56-72.
Wong, C. (2011), “The Fiscal Stimulus
Programme and Public Governance Issues
in China.” OECD Journal on Budgeting,
11(3).
Liu, Z. (2015), “Is China’s Growth Miracle
Over?”, FRBSF Economic Letter, No.26
Xie, Y. and Worrachate, A. (2015), “Morgan
Stanley's Fragile Five Swells to Troubled
10 in Selloff”,
http://www.bloomberg.com/news/articles/
2015-08-16/morgan-stanley-s-fragile-fiveswells-to-troubled-10-in-selloff
McKinsey , (2015), Debt and (not much)
deleveraging, McKinsey Global Institute.
Morrison, W.M. (2015), China’s Economic
Rise: History, Trends, Challenges, and
Implications for the United States,
Congressional Research Service Report 75700.
O’Brien M. (2015), “China is trying to save
its economy with a chaepaer currency”,
http://www.washingtonpost.com/news/wo
nkblog/wp/2015/08/12/chinas-currencydevaluation-is-only-beginning/
PBoC, (2015).
Yongding, Y. (2009), “China’s Policy
Responses to the Global Financial Crisis”,
Richard Snape Lecture, Australian
Government Productivity Commission.
Zhu, X. (2012), “Understanding China’s
Growth: Past, Present and Future.” Journal
of Economic Perspectives 26(4), pp.
103–124.
Makale
Prof. Dr. Ali Ceylan
UIuslararas› Rekabet ve Teknoloji Birli¤i Baflkan›
‹fladamlar› için finansal okuryazarl›k
Finansal okuryazarl›k, bireylerin asgari
düzeyde finansal bilgiye sahip
olmalar›d›r. Bu nedenle, finansal
okuryazarl›k tüm bireyler için çok
önemlidir. Çünkü finansal okuryazarl›k,
bütün ekonomik faaliyetleri ve kararlar›
etkiler.
Finansal okuryazarl›k düzeyi yüksek
olan bireyler, kar ve maliyet hesaplar›n›
daha do¤ru yaparak, di¤er bireylere
göre daha do¤ru seçimler yapabilirler.
Bu kifliler, genel ekonomik geliflmeleri
takip ederek, enflasyon, faiz, risk, döviz
kuru gibi kavramlar› daha kolay anlarlar.
Bilindi¤i gibi finans e¤itimi, fon
kaynaklar›n›n bulunmas›n› ve fon
kaynaklar›n›n en etkin bir flekilde
kullan›m›n› gerektirir. Baflka bir deyiflle,
finansal okuryazarl›k, para, sermaye
ve türev piyasalar›n›n bilinmesidir.
‹fladamlar› için finansal okuryazarl›k,
bilanço ve gelir tablosunu okumay›
ö¤renmekle bafllar; para, sermaye ve
türev piyasalar›n› takip etmekle devam
eder. Örne¤in, iflletmesinin bilanço ve
gelir tablosunu okuyamayan bir
ifladam›n›n baflar›l› olma flans› çok
azd›r.
‹fladamlar› için finansal okuryazarl›k,
okuma yazma bilmek gibidir.
Nas›l bir birey okuma yazma bilmeden
yaflam›n› sürdüremezse, ifladamlar› da
finansal okuryazar olmadan
iflletmelerini ayakta tutamazlar. Finansal
okuryazarl›¤›n önemi, özellikle finansal
krizlerle daha da artm›flt›r. 2008 küresel
krizin nedenlerinden birisi de
ifladamlar›n›n ve yat›r›mc›lar›n yetersiz
finansal okuryazarl›klar›d›r.
Finansal okuryazarl›¤›n artmas›, bir
ülkede pay senedi gibi menkul k›ymet
yat›r›mlar›n›n ve tasarruf oranlar›n›n da
artmas›n› sa¤lar. Özellikle, Türkiye’de
ifladamlar›n›n flirket sermaye
yap›lar›nda afl›r› krediye yer
vermelerinin en önemli nedenlerinden
birisi finansal okuryazarl›klar›n›n
yetersizli¤idir. Çünkü finansal
okuryazarl›¤› yüksek olan bireyler,
krediden daha çok, öz kaynak
kullan›rlar.
Finansal okuryazarl›k, bireyler aç›s›ndan
para kullan›m› ve yönetimi ile ilgili bilinçli
de¤erlendirmeler yapabilme yetene¤i
ve etkili kararlar alabilmektir. Finansal
okuryazarl›k, bir bireyin bütçesini
yönetme sürecinde etkin ve bilinçli
kararlar alabilmesini sa¤layan finans
bilgisine sahip olmas› ve bu kararlar›
uygulayarak bireysel ve toplumsal
refah› artt›rma yetisidir.
Finansal okuryazarl›¤› gelifltirmek için,
bireylere mutlaka finans e¤itimi
verilmelidir.
Finansal okuryazarl›k düzeyi yeterli
ifladamlar›, paray› iyi yönetebilen, do¤ru
varl›klara yat›r›m yapan, finansal sistemi
anlayan, gelecekle ilgili planlar
yapabilen ve iyi iletiflim kurabilen
kiflilerdir. Günümüzde toplumun
finansal okuryazarl›k düzeyini
yükseltmek için, OECD’ye üye ülkeler
ortaklafla e¤itim projeleri
uygulamaktad›r. Türkiye’de bireylerin
sosyo-ekonomik düzeyleri yükseldikçe,
finansal okuryazarl›k düzeyleri de
yükselecektir.
18 Bak›fl 134
Ülkemizde 05 Haziran 2014 tarih ve
29021 say›l› Resmi Gazete’de
yay›mlanan tebli¤e göre, Aral›k
2017’ye kadar finansal okuryazarl›kla
ilgili çal›flmalar›n tamamlanmas›
amaçlanm›flt›r.
Birçok ülkede yap›lan çal›flmalar,
finansal okuryazarl›kla, tasarruf e¤ilimi
aras›nda pozitif bir iliflkinin oldu¤unu
ortaya koymufltur. Bu nedenle, tasarruf
oran›n›n yüzde 12 oldu¤u ülkemiz
aç›s›ndan, finansal okuryazarl›¤›n
yükseltilmesi, yaln›z ifladamlar›
aç›s›ndan de¤il, tüm bireyler aç›s›ndan
çok önemlidir. Finansal okuryazarl›k ile
tasarruf oran›m›z› yükseltebilir ve daha
az yabanc› kaynak kullanabiliriz.
ABD’de baz› üniversitelerde yap›lan
araflt›rmalar, finansal okuryazarl›k
oran›n düflük oldu¤unu göstermifltir.
‹ngiltere’de yap›lan baz› araflt›rma
sonuçlar›na göre ise, finansal
okuryazarl›k düzeyi düflük olan
bireylerin bankalardan daha çok
tüketici kredisi kulland›klar› saptanm›flt›r.
Ülkemizde de baz› üniversitelerde
yap›lan araflt›rmalar, finansal
okuryazarl›k oran›n›n çok düflük
oldu¤unu göstermifltir. Sonuç olarak,
özellikle ifladamlar›, finansal
okuryazarl›klar›n› gelifltirmek
zorundad›rlar.
BUS‹AD ‹ftar Program›’na
kat›lan Eski Diyanet ‹flleri
Baflkan› Ali Bardako¤lu
önemli mesajlar verdi
BUS‹AD Haziran Ay› Çekirge
Toplant›s› ve Geleneksel ‹ftar
Program› Bursa Hilton Oteli Balo
Salonu’nda gerçeklefltirildi. ‹ftar
program›na konuk olan Diyanet
‹flleri Eski Baflkan› Prof. Dr. Ali
Bardako¤lu, “‹slam kültüründe
inanç özgürlü¤ü ve bir arada
yaflama tecrübesi: ‹dealler ve
sorunlar” isimli bir konuflma
yaparak önemli mesajlar verdi.
rogram›n aç›l›fl›nda söz alan
BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan›
Günal Baylan, 7 Haziran Genel
Seçimi’ne yüksek bir kat›l›m sa¤layan
seçmenin görevini yapt›¤›n›, flimdi
seçilenlerin görev zaman› oldu¤unu
belirtti. Verilen oylarla flekillenen
parlamentoda görev yapacak tüm
siyasi aktörlerin ülkelerine olan
sorumluluklar›n› yerine getireceklerine
inand›klar›n› ve onlara güvendiklerini
ifade eden Baylan, “Bildi¤iniz gibi
P
20 Bak›fl 134
son üç dönemdir tek bafl›na iktidar
olan siyasi partiyi destekleyen
seçmen; bu seçimde parlamentoda
yer alan tüm siyasi gruplar›n birlikte
hareket ederek, seçim meydanlar›nda
verilen vaatlerin meclis çat›s› alt›nda
ortak ak›l, hoflgörü ve uzlaflma ile
gerçekleflmesini istedi. Son
zamanlarda gözlemledi¤imiz ve
rahats›z oldu¤umuz ülke içindeki
kutuplaflman›n azalmas›, birlik ve
beraberli¤in artmas› için tarihi bir
f›rsat yakalad›¤›m›z› düflünüyoruz”
diye konufltu.
“Etik de¤erlerin içimizde kökleflmesine
ihtiyac›m›z var”
Devlet kavram›n›n siyaset felsefesinin
en temel kavram› oldu¤unu hat›rlatan
Baylan, eti¤in ise siyasetten önce
gelen bir disiplin oldu¤unu ve eylem
söz konusu oldu¤unda ilkeleri ve
temelleri araflt›rarak sorgulad›¤›n›
kaydetti. Baylan, bir ülkede siyaset
olgular›n›n etik ilkeler gözetilerek
de¤erlendirildi¤i takdirde o ülkede
insan hak ve özgürlüklerinin güvence
alt›na al›nmas›n›n olanakl›
olabilece¤ine iflaret ederek, “Etik
de¤erlerin içimizde kökleflmesine ve
yerleflmesine toplumsal olarak
ihtiyac›m›z var. Amac›m›z ülkede
yaflayan her vatandafl›n kaliteli yaflam
sürmesini sa¤lamak ve ülkeyi muas›r
ülkeler seviyesine ç›karmak ise; siyasi
partiler parti içi tutumlar›n› ve
al›flkanl›klar›n› de¤erlendirerek flu an
belirsizlik gibi gözüken ortam› bu
de¤erlerle siyasi tarihimize örnek
olacak bir f›rsata çevirmeliler. Biz
bunun olaca¤›na inan›yoruz” fleklinde
konufltu. Baylan flöyle devam etti:
“Uluslar›n zenginli¤i, o uluslar›n
giriflimci yetifltirebilme kapasitelerine
ba¤l›d›r. Özellikle gençli¤imiz yani
gelece¤imiz için e¤itim çok önemlidir.
Bilginin artt›r›lmas› ve yeni fikirlerin
geliflebilece¤i ortamlar›n haz›rlanmas›
ise hükümetlerin en önemli görevidir.
Yönetim kurulumuz; demokratik hak
ve özgürlükleri ile de¤erlerine sahip
ç›kacak gençlerimizin iyi
yetifltirilmesini; bugün sorun olarak
ülke gündeminde yer alan baflta
ekonomi olmak üzere tüm konular›n
çözümü olarak görmektedir. Kiflinin
kabiliyetini ön plana ç›karman›n, para
kazand›ran yeni fikirlerin geliflmesini
teflvik eden stratejileri oluflturman›n
Çekirge
Toplant›lar›
ve bu stratejilerin süreklili¤ini
sa¤laman›n, kurulacak hükümetin
önceli¤i olmas›n› diliyoruz.”
“Farkl›l›klara tahammül edemedi¤imizde
sorunlar bafllad›”
Baylan’›n ard›ndan söz alan Diyanet
‹flleri Eski Baflkan› Prof. Dr. Ali
Bardako¤lu, “‹slam kültüründe inanç
özgürlü¤ü ve bir arada yaflama
tecrübesi: ‹dealler ve sorunlar” isimli
bir konuflma yapt›. Kapal› toplumlarda
özgürlüklerin ve ötekilerin fazla önem
tafl›mad›¤›n› belirten Prof. Dr.
Bardako¤lu, insan›n d›fl dünyaya
gönül kap›lar› kapal› oldu¤u zaman
kendisini en mutlu, en do¤ru ve en
yüce olarak gördü¤ünü ve herkesin
kendisi gibi oldu¤unu düflündü¤ünü
kaydetti. Kap›lar aç›l›p iletiflim
artmaya bafllay›nca ve öteki
görülmeye baflland›¤›nda dünyan›n
rengarenk bir çeflitlili¤e sahip
oldu¤unun da görüldü¤ünü ifade
eden Prof. Dr. Bardako¤lu, nas›l ki
boylar›m›z, estetiklerimiz, her fleyimiz
çeflitliyse düflüncelerimiz,
duygular›m›z, inançlar›m›z, din ve
tanr› anlay›fllar›m›z aras›nda da belli
farkl›l›klar oldu¤unun alt›n› çizdi. Prof.
Dr. Bardako¤lu, ‹slam’› ve
Müslümanl›¤›n tarihini bilenler için bu
durumun garip olmad›¤›na iflaret
ederek, “Biz öteden bu yana tarihi
okudu¤umuzda ve kaynaklara
indi¤imizde Adem’den bu tarafa
insanl›¤›n bu çeflitlili¤i yaflad›¤›n›
görüyoruz. Ama s›n›rlar kalk›nca
insan›m›z bu çeflitlilikle yeni karfl›laflt›.
Allah ‹nsano¤lunu dünyaya özgür
iradeyle gönderdi. Bir de kötü
duygular, hevesler, arzular ve emeller
verdi içimize. Bu program Allah’a ait
bir programd›r. Allaha arzu etti ki
insano¤lu akl› ve vicdan› ile kötülükleri
yensin ve melekleri mahcup etsin.
Allah akl›m›z› ve vicdan›m›z› yaln›z
b›rakmamak için de peygamberler
gönderdi” fleklinde konufltu.
Bardako¤lu, flöyle devam etti: “Kuran› Kerim ve di¤er ilahi dinler akl›m›z›
ve vicdan›m›z› desteklemek için geldi.
‹nsano¤lunun sadece akl› ve özgür
iradesi ile yol almas› risklidir.
‹nsano¤lu vicdan›n› dinlerse do¤ru
yola, heveslerine kap›l›rsa da yanl›fl
yola yönelir. Din, ilahi inayettir,
kurtulufl halkas›d›r. ‹nsano¤lu mevcut
çeflitlili¤e kap›l›p kaybolmamak için
ilahi bir halka olan dine sar›lmaktad›r.
Allah isteseydi insanlar› tek bir din
inanc›nda yarat›rd›. Adem’den bu
yana tüm dinlerin akideleri Allah’a
inanç noktas›nda tekdir. Ancak
davran›fl kurallar› ve hayat tarzlar›
21 Bak›fl 134
Çekirge
Toplant›lar›
farkl›l›k gösteregelmifltir. Yol, yöntem
farkl›l›klar› ilahi planlaman›n dahilinde
gerçeklefliyor. Ayn› din içinde dahi
de¤ifliklik ve farkl› görüfllerin olmas›
kaç›n›lmazd›r. Kuran ayetleri s›n›rl›
olaylar hakk›nda s›n›rl› kural ve
hükümler koyar. S›n›rl› hükümlerin
s›n›rs›z hayatta yorumu s›ras›nda da
çok seslilik kaç›n›lmaz hale gelir ve
bu gayet tabidir. ‹flte tam da bu
noktada farkl›l›klara tahammül
edemedi¤imizde sorunlar
bafllam›flt›r.”
“‹nsanl›k aleminde Müslüman profili
olarak iyi bir resim veremiyoruz”
‹slam dünyas›n›n geçmiflte
hoflgörünün hüküm sürdürdü¤ü
ayd›nl›k günler yaflad›¤›n› ancak
farkl›l›klara tahammül edilemeyen
karanl›k günlerin de söz konusu
oldu¤unu ifade eden Prof. Dr.
Bardako¤lu, “Yan› bafl›m›zdakini hofl
görmek ve bizim gibi
düflünmeyenlere sayg› duymak için
oldukça fazla dini telkin var. Ancak
içimiz o kadar karard› ki, tek hakikatç›
tav›rla herkesin bizim gibi
düflünmesini istiyoruz. Bu çeflitlilik
ilahi hikmetin bir parças›. Bize düflen
ötekini yarg›lamak de¤il, kendimizi
tartmakt›r. Maalesef insanl›k aleminde
Müslüman profili olarak iyi bir resim
veremiyoruz. Bundan hepimiz eflit
flekilde sorumluyuz. Sorun dinde
de¤il, sorun bizde. Sadece bizde de
de¤il, bat›n›n ‹slamiyet’e yaklafl›m›n›n
ve sahip oldu¤u kalk›nm›fll›k kibrinin
de bunda pay› var. Pozitivizmin y›k›c›
etkileri de yafland› bat›da.
Küreselleflme olgusu üst kimlikleri
y›karak alt kimlikleri öne ç›kard›.
Toplumda tafllar yerinden oynar
denge bozulursa dini de¤erler de
sorun oluflturmaya ve y›prat›c› olmaya
bafllar. Toplumda tafllar yerindeyse
din art› de¤erdir. ‘Geri kalm›fll›¤›n
nedeni dindir’ demek ve bütün
olumsuz gidiflattan dini sorumlu
tutmak yanl›flt›r. Din, dünyada insanca
yaflamak, var olma sebebini
sorgulamak için vard›r” diye konufltu.
Prof. Dr. Bardako¤lu, flöyle devam
etti: “Din çok seslili¤e tahammül eder
ancak son sözü söylerken kendisinin
en do¤ru din oldu¤unu söyler. Devlet
ve siyaset tüm dinlere eflit mesafeli
22 Bak›fl 134
olmal›d›r. Dinin, baflka inançlara eflit
mesafeli olmas›n› bekleyemezsiniz.
Din ile devlet iflleri ile siyasetin belli
bir ahenk ile farkl› alanlarda yürümesi
beklenir. Dinden hareketle özgürlükler
ortam›n› tarif etmek do¤ru de¤il. Din
ve inanç özgürlü¤ünü devlet, siyaset
ve hukuk zemininde ele almak
zorunday›z. Emeviler ve
Abbasiler’den devrald›¤›m›z dini
bilgiyi dokunulmaz sayarak 21.
yüzy›lda bu inanç ile yola ç›kt›¤›m›z
için ‹slam dünyas›nda sorunlar
yaflan›yor. ‹slam dünyas› bugün bu
sorunlarla karfl› karfl›ya ama fark›nda
de¤il. ‹slam dünyas›nda temel hak
ve özgürlükler hep ciddi bir sorun
olagelmifltir. Yeni bak›fl aç›s›
getirilmedi¤i sürece geleneksel dini
bilgi, demokratik yaflama uygun
de¤il. Dini oldu¤u flekli ile günümüze
tafl›rsak demokrasi ve özgürlüklere
yer bulmak zor. ‹slam dünyas›nda
flekli ve görsel bir dindarl›k ortaya
ç›kt›. Dinde ahlakili¤i ve muhtevay›
iyice yitirdik. Maalesef mezhepler
bugün kimlik kavgas›na dönüfltü.
Oysa birbirimizin dindarl›¤›n› ölçmek
hiçbirimizin haddi de¤il. Biz kendi
dinimizi iyilefltirmeliyiz. Dindeki en
önemli sorunlardan biri de din
e¤itimidir. Bugün oldukça yo¤un din
e¤itimi verilen ülkeler var. Önemli
olan bilginin niteli¤i ve metodudur.
Sa¤l›kl› dini bilgi ile sorunlar›n bir
k›sm› afl›labilir.”
BUS‹AD’da temiz endüstri konufluldu
Bursa Sanayicileri ve ‹fladamlar›
Derne¤i (BUS‹AD) Çevre ve ‹fl
Sa¤l›¤› Güvenli¤i Uzmanl›k
Grubu taraf›ndan Dünya Çevre
Günü etkinli¤i kapsam›nda
organize edilen “Endüstride
Sürdürülebilir Temiz Üretim
Uygulamalar›” paneli BUS‹AD
Evi’nde gerçeklefltirildi.
tkinli¤in aç›l›fl›nda konuflan
BUS‹AD Yönetim Kurulu Üyesi
ve Çevre ve ‹fl Sa¤l›¤› Güvenli¤i
Uzmanl›k Grubu Koordinatörü fiükrü
Erdem, Avrupa Birli¤i ve geliflmifl
ülkelerde mevcut olan sürdürülebilirlik
kavram›n›n Türkiye’de de s›kça
gündeme geldi¤ini söyleyerek,
sürdürülebilir kalk›nman›n do¤al
çevrenin korunmas› kadar ekonomik
ve sosyal kalk›nman›n da birbirinden
ayr›lmaz parçalar oldu¤unu kabul
etmek anlam›na geldi¤ini ifade etti.
Erdem, çevresel, ekonomik ve sosyal
sürdürülebilirlik sa¤land›¤› takdirde
sürdürülebilir geliflmeden söz
edilece¤ini belirterek; sürdürülebilir
kalk›nman›n ekonomik, çevresel ve
toplumsal boyutlar›n› birlikte ve
uyumlu olarak gelifltirebilmek için
hem kamuya hem de, baflta sanayi
ve ifl dünyas› olmak üzere, bütün
üretken sektörlere ve tüketicilere
görevler ve ortak sorumluluklar
E
24 Bak›fl 134
düfltü¤ünü kaydetti.
Erdem, bütün sektörlerde
sürdürülebilir kalk›nmaya ulaflmak
için kullan›lacak araçlar›n bilim ve
teknoloji oldu¤una dikkat çekerek,
özellikle çevre alan›nda ve di¤er
önemli alanlarda gerekli olan do¤ru,
güvenilir ve AB standartlar›na uygun
verinin toplanmas› ve ifllenmesi için
gerekli olan tüm bilgilerin temininin
son derece önemli oldu¤unun alt›n›
çizdi. Çevreye yönelik yasal
çerçevenin Avrupa Birli¤i ve geliflmifl
ülkeler ile uyumlu olmas› ve bunun
gerektirdi¤i örgütlenmenin
gerçeklefltirilmesinin Türkiye için son
derece önemli oldu¤una da de¤inen
Erdem, “Türkiye, gerek AB
müktesebat›na uyum çal›flmalar›
çerçevesinde gerek ulusal politikalar›
sonucunda çevre koruma amaçl›
yasalar›n ve düzenlemelerin
gelifltirilmesinde önemli yol kat
etmektedir. Bu düzenlemelerin
sanayinin geliflmesine engel
oluflturmayan bir yaklafl›mla
uygulanmas›, geliflmekte olan küçük
ve orta ölçekli sanayi kurulufllar›n›n
bu düzenlemelere uyumu için gerekli
zaman, e¤itim ve eflgüdümün
sa¤lanmas›; sürdürülebilir kalk›nma
için önemli bir f›rsat oluflturmaktad›r”
diye konufltu. Erdem, flöyle devam
etti: “Çevreyi ilgilendiren tüm
faaliyetler do¤ru ve gerçekçi verilerle
tan›mland›¤› ve yapt›r›mlara esas
teflkil edecek flekilde denetlendi¤i
sürece anlaml› olacakt›r.
Yenilenemeyen enerji kaynaklar›
yerine yenilenebilir enerji
kaynaklar›n›n verimli kullan›m› ve
do¤aya karfl› sorumlu davran›lmas›
çevresel sürdürülebilirli¤in
gereksinmelerini oluflturmaktad›r.
Çevresel sürdürülebilirlik denildi¤inde
at›klar› atarken ayr›flt›rmak veya
sonunda nihai olarak bertaraf etmek
de¤il, at›¤›n kayna¤›nda azalt›lmas›
düflünülmelidir. Ya da çevreyi temiz
tutmak de¤il; esasen hiç
kirletmeyerek temizlik faaliyetlerini de
ortadan kald›rmakt›r.”
“Temiz üretim konusu uzun y›llard›r AB
gündeminde”
Erdem’in konuflmas›n›n ard›ndan
oturum baflkanl›¤›n› Uluda¤
Üniversitesi Ö¤retim Üyesi Prof. Dr.
Feza Karaer’in yapt›¤› ve TOFAfi Afi
Çevresel Sistemler Uzman› Ebru
Akbulut Savafl’›n, Çevre ve fiehircilik
‹l Müdürlü¤ü Yetkilisi Serhan Akar’›n,
Martur Afi WCM Çevre Lideri Hülya
Kumtafl’›n ve Coflkunöz Metal Form
Afi Çevre Faaliyetleri Yetkilisi Sezen
Çetin’in konuflmac› oldu¤u panele
geçildi. Temiz endüstri ve temiz
üretim kavramlar›n›n Türkiye’de tüm
firmalara yayg›nlaflarak devam
etmesinin, hem bölgemiz hem ülke
Panel:
Temiz Endüstri
ekonomimiz aç›s›ndan son derece
önemli oldu¤unu ifade eden Prof. Dr.
Feza Karaer, AB ülkelerinin konunu
fark›nda oldu¤unu ve temiz üretim
çal›flmalar›n› uzun y›llard›r
sürdürdüklerini belirtti. Söz konusu
ülkelerin çevre aksiyon planlar›nda
2020 ve 2050’li y›llar› hedeflediklerini
dile getirerek; bu hedefler
do¤rultusunda do¤al kaynaklar›n
korunmas›, etkin kullan›lmas›, çevreci
sanayiciler ve özellikle düflük
karbonlu sanayi konusunu ön plana
ç›kard›klar›n› kaydetti. Prof. Karaer,
AB ülkelerinin çevre kirli¤i nedeniyle
ortaya ç›kabilecek ve kamu sa¤l›¤›n›
ilgilendiren tehlike ve riskleri ortadan
kald›rmak istedi¤ine de¤inerek;
“Ülkemizde ve bölgemizde de bu
konular›n kamu sektörü ve özel sektör
taraf›ndan birlikte ele al›narak
çözümler üretilmesi gerekmektedir.
Ancak bu flekilde do¤al
kaynaklar›m›z› ve insan sa¤l›¤›n› daha
etkin ve verimli bir flekilde
koruyabiliriz” diye konufltu.
“Sürdürülebilirlik yaklafl›m›ndaki en
önemli konu yönetimin kararl›¤›”
Prof. Karaer’in ard›ndan söz alan
TOFAfi Afi Çevresel Sistemler
Uzman› Ebru Akbulut Savafl,
“Sürdürülebilir Kaynak Yönetiminde
Yeni Yaklafl›mlar” isimli bir sunum
yaparak, TOFAfi bünyesinde temiz
üretim faaliyetleri ad›na hayata
geçirilen çal›flmalar› aktard›.
Sürdürülebilirlik yaklafl›m›ndaki en
önemli konunun yönetimin kararl›¤›
oldu¤unun alt›n› çizen Ebru Akbulut
Savafl, bu alanda at›lacak ad›mlar›n
flirket stratejisi ile iliflkili oldu¤unu
söyledi. TOFAfi olarak 2020 stratejileri
kapsam›nda gelece¤e haz›r olmak,
kurumsal sürdürülebilirlik yönetimi ve
do¤al zincirdeki çevre kültürü
konular›n› gündemlerine ald›klar›n›
ifade eden Savafl, 2014 y›l›nda ilk
sürdürülebilirlik raporunu
yay›nlad›klar›n› ve karbon saydaml›k
projesi bafllatt›klar›n› kaydetti. Savafl,
yönetimin taahhüdünün yan›nda söz
konusu ad›mlar›n tüm fabrika
genelinde kabul görmesi için yap›sal
stratejilere ve standartlara ihtiyaç
oldu¤una de¤inerek, “TOFAfi
bünyesinde WCM 7 Ad›m Çevre
Yönetimi Yaklafl›m›’n› benimsedik.
Özellikle proaktif yaklafl›mlar üzerinde
duruyoruz. Önemli olan olas› bir
sorunu ya da kirlili¤i hiç olmadan
kayna¤›nda, önleyici yaklafl›mlarla
çözebilmektir. Bu konuda
yapt›klar›m›z› 5R ile tan›ml›yoruz. ‹yi
analiz iyi sonuca götürür. ‹yi analiz
edilmez ve sorunlarla ilgili atak
yap›lmazsa sonuç al›namayabilir”
fleklinde konufltu. Savafl flöyle devam
etti: “Firma bünyesinde kullan›lan
solventin yüzde 40’›n› temizlik amaçl›
kulland›¤›m›z› fark ettik ve bu konuda
yapt›¤›m›z iyilefltirme çal›flmalar› ile
25 Bak›fl 134
Panel:
Temiz Endüstri
solvent kullan›m›n› yüzde 25 azaltt›k.
Kulland›¤›m›z kimyasallar› 7 s›n›fta
toplad›k ve say›y› azaltabilirsek daha
iyi yönetebilece¤imizi anlad›k. Karbon
ayak izi çal›flmalar›n› bafllatt›k ve
belirsizlik faktörlerini saptayarak
raporlad›k. Geçti¤imiz y›l 224 enerji
projesini devreye ald›k ve yüzde 63
oran›nda geri kazan›m sa¤lad›k.
Bununla birlikte genel giderlerde
yüzde 6 oran›nda bir iyilefltirme
sa¤lad›k. Yine geçti¤imiz y›l at›k ›s›
geri kazan›m projesi bafllatt›k. Tüm
bu yap›lanlar çevre kültürü oluflturmak
ad›na yap›ld›. Ayr›ca tüm bu
yap›lanlar›n kurum kültürü haline
gelmesi ad›na çal›flanlar›n duyarl›l›¤›n›
26 Bak›fl 134
artt›rmak için de çeflitli çal›flmalar
yürüttük.”
Savafl’›n ard›ndan söz alan Çevre ve
fiehircilik ‹l Müdürlü¤ü Yetkilisi Serhan
Akar da “At›k Yönetimi Yönetmeli¤i”
isimli bir sunum yaparak, 2 Nisan
2015 tarihinde yürürlü¤e giren yeni
yönetmeli¤in amaç, kapsam ve genel
ilkelerine de¤indi. At›k üreticisinin ve
at›k sahibinin yükümlülüklerini aktaran
Akar; at›k üreticisinin at›k üretimini
en aza indirecek flekilde gerekli
tedbirleri almakla görevli oldu¤unu
hat›rlatt›. Akar, at›k üreticisinin at›klar›n›
ayr› toplamak ve geçici depolamakla,
üretti¤i at›klara ve at›klar›n önlenmesi
ile azalt›lmas›na yönelik at›k yönetim
plan› haz›rlay›p sunmakla ve üretti¤i
at›klar için bakanl›kça belirlenen
esaslar do¤rultusunda kay›t tutarak
uygun ambalajlama ve etiketleme
yapmakta yükümlü oldu¤unu kaydetti.
Panelin ikinci bölümünde söz alan
Martur Afi WCM Çevre Lideri Hülya
Kumtafl ve Coflkunöz Metal Form Afi
Çevre Faaliyetleri Yetkilisi Sezen Çetin
de temiz üretim ad›na firmalar›nda
gerçeklefltirilen faaliyetleri ve at›lan
ad›mlar› kat›l›mc›larla paylaflt›.
Sunumlar›n ard›ndan soru cevap
bölüme geçildi ve panelistlere
plaketleri takdim edildi.
WWF-Türkiye/ Do¤al Hayat› Koruma Vakf›
Rota Ofset olarak, bu vakf› desteklemekten
mutluluk duyuyoruz.
Rota Bar›flç› Matbaacılık ve Tan›t›m Hizmetleri A.fi.
ISO 9000
ISO 14001: 2004
Bar›flç› ‹fl Merkezi, Sanayi Cad. No: 317
16140 Nilüfer, Bursa
Tel: 0224 242 72 00 Faks: 0224 241 91 06
[email protected] www.rotabarisci.com.tr
Dr. Bahad›r Kalea¤as›
TÜS‹AD Uluslararas› Koordinatörü Bosphorus Enstitüsü Baflkan›
Avrupa’da ekonomi gündeminin çarklar›
‹ki farkl› görüfl var:
1- Yunanistan krizi idare ediliyor,
sorun denetim alt›nda.
2- Yunanistan krizi zamana yay›ld›,
sorun hala çok büyük.
Bir de ortak görüfl:
Yunanistan krizi ile çok zaman
kaybettik, çok daha önemli
sorunlar var.
Avrupa ekonomi dünyas›nda
gündem çarklar› Atina’n›n borç
planlar› ile t›kanmad› elbette.
Sürmekte olan birçok dosya
vatandafllar›n ve flirketlerin
gelece¤ini flekillendiriyor. Sadece
AB ülkeleri için de¤il. Türkiye gibi
Avrupa ekonomisi ile ticaret, yat›r›m,
turizm, enerji, teknoloji, sivil toplum
ve akademi gibi alanlarda derin
bütünleflme içindeki tüm ülkeler
için. Öyle çok uzun vadede de
de¤il. Bir y›l içinde etkileri
hissedilecek geliflmeler söz konusu.
ABD ve AB merkez bankalar›n›n
faiz politikalar› ve finansal
piyasalar›n ötesinde, yap›sal
dönüflüm ve oyun de¤ifltiren
ilerleme alanlar› bunlar.
Transatlantik Müzakereler
Y›lda 120 milyar Euro ek gelir ve
istihdam. Ve de yal›nlaflan üretim
standartlar›, kolaylaflan ticaret,
enerji, teknoloji, sa¤l›k politikalar›.
ABD ile AB aras›ndaki “Transatlantik
Ortakl›k” hedefleri her iki taraf için
de cazip. Avrupa Parlamentosu son
raporu ile TTIP’e deste¤ini teyit etti.
ABD’de de kongre Baflkan
Obama’ya Ticaret Teflvik Yetkisi
28 Bak›fl 134
(TPA) verdi. Bu çok önemli. Hem
Trans Pasifik Ortakl›k, hem de TTIP
için geçerli. E¤er nihai anlaflmada
bir geniflleme maddesi olursa, bu
yetkinin süresi içinde h›zl› hareket
edecek bir Türkiye de Transatlantik
ekonomiye kat›l›r. Ekonomik art›
de¤eri ve siyasal izdüflümleri çok
önemli bir geliflme olur.
kaydedilen aflaman›n bir
de¤erlendirmesini yapacak
(Political stock taking) ve 11.
müzakere turu bu çal›flma
sonras›nda gerçekleflecek.
Washington ve Brüksel’e göre
müzakerelerin Obama'n›n
baflkanl›¤› döneminde
tamamlanmas› mümkün.
TTIP müzakerelerinin 10. turu
Temmuz’da Brüksel’de
gerçeklefltirildi. Müzakereler
kapsam›nda AB ve ABD daha önce
hizmet sektörü ile ilgili sunduklar›
önerileri gözden geçirerek yeniden
karfl›l›kl› olarak sundular. Ticarette
teknik engellerin ortadan
kald›r›lmas› ve “Sa¤l›k ve bitki
sa¤l›¤›” konular›nda Dünya Ticaret
Örgütü çat›s› alt›ndaki iflbirli¤inin
de ötesine geçen bir uzlafl›
sa¤land›. Gümrükler ve ticaretin
kolaylaflt›r›lmas› için yap›lmas›
gereken çal›flmalar›n görüflüldü¤ü
10. müzakere turunda ilaçlar
konusunda ABD merkezli G›da ve
‹laç ‹daresi (Food and Drug
Administration) ve AB’nin ilaç
alan›ndaki yasal düzenleyicileri
aras›ndaki görüflmelere devam
edildi. Taraflar, “‹yi Üretim
Uygulamalar›” (Good
Manufacturing Practices)
konusunda da uzlafl›ya yaklaflt›.
Enerji Birli¤i
Enerji kaynaklar›na eriflim ve
denetimleri insanl›k tarihinde daha
ne kadar savafl ç›kart›r bilinmez
ama 21. yüzy›l›n bu sektörde art›k
çok farkl› geçece¤i aflikâr. Almanya
25 Temmuz 2015 günü yeni bir
rekor k›rarak yenilenebilir enerji
kaynakl› elektrik tüketiminde yüzde
78 oran›na ulaflt›. Atlantik’in öteki
yakas›nda ise Baflkan Obama 3
A¤ustos 2015 günü temiz enerji
plan›n› aç›klad›: On befl y›l içinde
ABD enerji santrallerinin sera gaz›
sal›m› 2005 seviyesine göre üçte
bire inecek. Günefl ve rüzgâr gibi
yenilenebilir enerji kaynaklar›na
yat›r›m h›zla artacak. Gezegen
atmosferini zehirleyen karbondioksit
sal›n›m›n›n yüzde 15’inin ABD
kaynakl› olmas› dikkate al›nd›¤›nda,
oyun de¤ifltirici bir at›l›m.
As›l hedef olan mal ticaretinde
tarifelerin ortadan kald›r›lmas› için
de büyük mesafe kat edildi. Eylül
ay› içinde AB Ticaret Komiseri
Malmström ve ABD Ticaret
Temsilcisi Froman bir araya gelerek
AB’nin “Enerji Birli¤i” stratejisi
kapsam›nda AB Komisyonu da yaz
bitmeden enerji yasa paketini
aç›klad›. Daha az enerji tüketen
cihazlara iliflkin etiketlendirmeler
ve AB emisyon ticareti sisteminin
gözden geçirilmesi gibi Avrupa
elektrik piyasas›n› yeniden
tasarlayacak öneriler paket
Makale
kapsam›nda yer al›yor. Bu sayede
elde edilen gelirler üçüncü ülkelerin
iklim de¤iflikli¤inin etkilerine uyum
göstermelerini destekleyecek.
AB’nin 2030 y›l›na kadar sera gaz›
sal›n›m›n› en az yüzde 40 azaltma
hedefini uygulamaya geçirmek
üzere ilk yasal ad›m at›ld› böylece.
Sanayinin kayg›lar› da bu paket
içinde: Küresel rekabetten olumsuz
etkilenerek, üretim merkezini
Avrupa d›fl›na tafl›mas› gerekece¤i
öngörülen toplam 50 sektör için
ücretsiz karbon sal›m kotas›
sa¤lanacak.
Avrupa Özel Sektör Konfederasyonu
BUSINESSEUROPE AB
Komisyonu’nun düflük karbonlu
teknolojilerin gelifltirilmesini teflvik
etme amaçl› fon efli¤inin
yükselmesini olumlu
de¤erlendiriyor. Di¤er yandan,
BUSINESSEUROPE “Karbon
s›z›nt›s›” olarak tan›mlanan, üretim
ve yat›r›mlar›n AB d›fl›ndaki ülkeler
lehine kaybedilmesi e¤ilimine iflaret
ediyor. Ekim 2014’te toplanan AB
liderlerinin 2020 sonras› hedefler
kapsam›nda uluslararas› rekabet
karfl›s›nda zay›f düflme riski ile karfl›
karfl›ya kalan sektörlere yeterli
deste¤in verilmesi yönünde karar
alm›fl oldu¤u hat›rlat›l›yor ve ücretsiz
karbon sal›m haklar›n›n
azalt›lmas›n›n bu kararla çeliflti¤ine
dikkat çekiliyor. ‹klim de¤iflikli¤i ve
enerji konusunda AB politikalar› ve
ekonomi dünyas›n›n ortak ç›k›fl yolu
aramalar› daha zaman alacak.
AB’nin ABD ile de birlikte bu konuda
etkin olmas› ve G20 düzeyinde de
mutabakat, gezegenin do¤al
dengeleri aç›s›ndan yaflamsal
önemde.
Sosyal Sorunlar ve Paydafllar
Hiç bir Avrupa ülkesi yok ki,
ekonomi politikalar›n›n gerekleri ile
vatandafl›n, yani seçmenlerin sosyal
devlet talepleri aras›nda bir çeliflki
yaflanm›yor olsun. Avrupa
demokrasilerini en çok zorlayan bir
siyaset tercihleri çat›flmas› bu. Her
ülkede yeni bir toplumsal sözleflme
aray›fl› sürerken, AB düzeyinde de
giriflimler var. Bu yönde, AB sosyal
paydafllar› olan Avrupa Sendikalar
Konfederasyonu (ETUC), Avrupa
Özel Sektör Konfederasyonu
(BUSINESSEUROPE), Avrupa
Esnaf Sanatkârlar ve Kobiler Birli¤i
(UEAPME) ve Avrupa Kamu
‹flletmeleri Merkezi (CEEP) beflinci
ortak çal›flma programlar›n› aç›klad›:
“Kapsay›c› büyüme ve istihdam
art›fl›” (Türkiye’den ETUC’de D‹SK,
TÜRK-‹fi, HAK-‹fi ve KESK;
BUSINESSEUROPE’da TÜS‹AD ve
T‹SK; UEAPME’de TÜRKONFED ile
TESK üyeler).
Sosyal paydafllar ayr›ca Avrupa
istihdam pazar›n›n iflleyifli
hakk›ndaki önerilerini aç›klad›lar.
Esnek çal›flma saatleri, kademeli
geç emeklilik, ifl ortam›, aile ve özel
yaflam›n uyumu, iflyerlerinde eflit
ifle eflit ücret, yasal göç ve
iflgücünün serbest dolafl›m›, Avrupa
Sosyal Fonu, Gençlerin ‹stihdam›
Giriflimi ve Erasmus+ gibi mali
destek programlar› konular›nda
Avrupa çal›flma dünyas› her
paydafl› ile ortak seferberlik içinde.
Dijital Ekonomi
Bir tarafta Avrupa dijital pazar› için
yasal ve altyap›sal çal›flmalar ivme
içindeyken, uluslararas› ticaret de
yeni ekonomiye uyum sa¤l›yor. Son
olarak, AB, ABD, Çin ile birlikte
aralar›nda Türkiye’nin de bulundu¤u
toplam 54 Dünya Ticaret Örgütü
(DTÖ) üyesi, 201 adet ileri teknoloji
ürününde gümrük vergilerinin
ortadan kald›r›lmas›na iliflkin
yürütülen müzakereleri tamamlad›.
1996 y›l›nda gerçeklefltirilen Bilgi
Teknolojileri Anlaflmas›’n›n (ITA)
geniflletilmesi anlam›na gelen bu
yeni anlaflma DTÖ kapsam›nda son
yirmi y›lda gerçeklefltirilen en büyük
tarife indirimi anlaflmas› olma
özelli¤i tafl›yor. Var›lan anlaflma
dijital ürünlerin küresel ticaretinin
yaklafl›k yüzde 90’›n› (yaklafl›k 1
trilyon Euro) kapsayacak. Toplam
54 DTÖ üyesi taraf›ndan
gerçeklefltirilen Bilgi Teknolojileri
Anlaflmas›’n›n (ITA) geniflletilmesi
müzakerelerine önümüzdeki
dönemde baflka DTÖ üyelerinin de
kat›lmas› mümkün.
Anlaflman›n 1 Temmuz 2016’da
yürürlü¤e girmesi bekleniyor;
belirlenen ürünlerde gümrük
tarifelerinin ortadan kald›r›lmas›na
ise bu tarihten üç y›l sonra
bafllanacak. Baz› ürünlerde
gümrüksüz ticaretten do¤acak olan
rekabete ayak uydurabilmesi için
sanayiye daha uzun geçifl
sürelerinin sa¤lanmas› söz konusu
olacak. AB’de gümrük vergilerine
tabi olan baz› monitör cihazlar›,
projektörler, televizyonlar ve dijital
olmayan otomobil radyolar› anlaflma
kapsam›nda yer alm›yor. Anlaflma
kapsam›nda yer alan ürünlerden
baz›lar›:
• Multimedya ürünleri (GPS, DVD
çalarlar, ak›ll› kartlar, optik medya
ürünleri)
• Çok kullan›ml› bask› ve kopya
cihazlar›, mürekkep kartufllar›
• TV kameralar›, video kay›t
cihazlar›, dijital otomobil radyolar›
gibi elektronik cihazlar
• T›bbi tarama cihazlar›, manyetik
t›nlafl›m ile görüntüleme cihazlar›,
tomografi cihazlar›, difl bak›m
ürünleri, göz muayene cihazlar›
• Video oyunlar› ve konsollar›
• Mikrofonlar, teleskoplar,
yönelticiler, anahtarlay›c›lar
• Tart›lar ve al›flverifllerde para
almak ve para üstü vermek için
kullan›lan cihazlar
• Mikrofonlar, kulakl›klar, ses
yükselticiler
• Telekomünikasyon uydular›
Efl zamanl› olarak nesnelerin
interneti ve büyük veri alanlar›nda
Avrupa öncü olma çabalar›n›
h›zland›r›yor. ABD, Japonya, Güney
Kore ve Çin’in önde gitti¤i, Rusya,
Brezilya, Hindistan gibi ülkelerin
peflinde oldu¤u teknoloji rekabeti
uzaydan yer alt› kaynaklar›na her
alanda çetinlefliyor. Dünya
ekonomisinin çarklar› ve AB’nin
ekonomik gündemi somut alanlarda
dönmeye devam ediyor. Bu yönde
at›l›m içindeki ülkeler rekabet gücü
kazan›yor. Zaman ve enerjisini dar
görüfllülük karanl›¤›nda kaybeden
ülkeler ise çarklarda tak›l›yor.
29 Bak›fl 134
Sanayicinin “Sürekli ve
derin destek” talebi
BUS‹AD ile Dünya Gazetesi
iflbirli¤i ile BUS‹AD Evi’nde
gerçeklefltirilen Yuvarlak Masa
Toplant›s›’na kat›lan Bursa ifl
dünyas› temsilcileri, yeni teflvik
sisteminin sektörlerde ayr›nt›ya
önem vererek derinlik ve
süreklilik arz etmesi gerekti¤i
konusunda birleflti. Türk
sanayisinin sorunlar›n›n ele
al›nd›¤› toplant›da, ithalat›
geriletecek üretim ve ileri
teknoloji ihracat›na a¤›rl›k
verilmesi konular› da ön plana
ç›kt›.
ursa’da otomotivden makineye,
elektronikten yaz›l›ma kadar farkl›
alanlarda faaliyet gösteren sektör
temsilcileri, BUS‹AD Evi’nde
gerçeklefltirilen toplant›da “Yüksek
B
30 Bak›fl 134
teknolojili ürün ihracat›” ve “fiirketler
ihraç ürünlerinde katma de¤er art›r›c›
planlar› nas›l hayata geçirebilir?”
konular›n› masaya yat›rd›. BUS‹AD
Yönetim Kurulu Baflkan› Günal
Baylan’›n ev sahipli¤inde yap›lan
toplant›y› Dünya Gazetesi Genel
Yay›n Yönetmeni Hakan Gülda¤
yönetti. Toplant›da; Dünya Gazetesi
Bursa Bölge Temsilcisi Ömer Faruk
Çiftçi de haz›r bulundu.
Türkiye’de devletin çok önemli teflvik
ve destekler sa¤lad›¤›n›n alt›n› çizen
sanayiciler, gelinen noktada detaylara
e¤ilen yeni nesil desteklere ihtiyaç
duyuldu¤una dikkat çekti. Sektör ve
proje baz›nda ayr›nt›lara önem
verilmesi gerekti¤ini savunan ifl
dünyas› temsilcileri, sadece Ar-Ge
ve üretime destek veren anlay›fl›n
yerine pazarda süreklili¤in dikkate
al›nmas›n› talep etti. Toplant›da ArGe’ye teflvik kadar, Ar-Ge sonras›nda
ortaya ç›kacak ürünlerin pazarda
süreklilik kazanabilmesinin kritik
önemde oldu¤u görüflü de
dillendirildi. Finlandiya örne¤inde
oldu¤u gibi devletin kanunlarla
sanayiyi ve sanayiciyi desteklemesini
isteyen ifladamlar›, uzun vadeli
kurallar konulmas›n›, sa¤l›kl› bir
envanter çal›flmas› yap›lmas›n› ve
mikro ölçekte çal›fl›lmas›n› talep etti.
E¤itim sisteminde yaflanan sorunlar›n
köklü de¤iflimlerle afl›lmas› ve
araflt›rmac› e¤itim modelinin
Toplant›:
Yuvarlak Masa
gündeme al›nmas› gerekti¤ine de
vurgu yapan sanayiciler, bilim
olmadan teknoloji hamlesi
yap›lamayaca¤› uyar›s›nda
bulunarak, birçok üniversitede fen
bilimleri ile ilgili lisans bölümlerinin
tek tek kapand›¤›n›, bu nedenle
e¤itim sisteminin tümüyle gözden
geçirilmesinin ihtiyaç oldu¤unu da
savundu. Türkiye’deki flirketlerde
sermaye darl›¤› yafland›¤›n› belirten
sanayiciler, projeden ziyade teknoloji
yat›r›m› yapan firmalar›n
desteklenmesini ve proje destek
oranlar›n›n yükseltilmesini talep etti.
Sanayiciler, envanter çal›flmas›
olmad›¤› için yat›r›mlar›n do¤ru
yönlendirilemedi¤ini dile getirerek,
bu do¤rultuda üniversitelerin
deste¤ini talep ettiklerini kaydetti.
Rekabet öncesi iflbirli¤ine de s›cak
bakan sanayiciler, fikri mülki
haklar›n›n korundu¤u ve personelin
haks›z rekabet yapmas›na izin
vermeyen kanunlar›n
oluflturulmas›ndan yana. Türkiye’de
vizyon sorunu yafland›¤›n› ve yüksek
teknolojiye geçebilmek için öncelikle
uzun vadeli kurallar›n konulmas›
gerekti¤ini de belirten ifl dünyas›
temsilcileri; büyük flirketlerin belirli
bir konuda kendisinin çok daha
pahal›ya mal edece¤ine inand›¤› bir
çal›flmayla ilgili ifl garantisi vererek,
daha küçük flirketlerden destek
almas› gerekti¤ine de de¤indi.
“Özel sektörün tek bafl›na ortaya baflar›
ç›karmas› zor”
Toplant›n›n aç›l›fl›nda konuflan
BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan›
Günal Baylan, 21. yüzy›lda Türkiye
ekonomisinin s›çrama göstermesinin;
bilgi teknolojileri, sa¤l›k, kimya, ilaç
sektörü, savunma ve uzay sanayi,
ulaflt›rma, iletiflim, enerji gibi
sektörlerde baflar›l› olabilmesiyle
sa¤lanaca¤›n› ifade ederek, “Bu da
devlet ve özel sektör birlikteli¤i ile
dizayn edilecek strateji ile
gerçekleflebilir. Aksi takdirde özel
sektörün tek bafl›na s›f›rdan bafllay›p
küresel pazara hakim olacak bir
baflar› ortaya ç›karmas› zordur.
Böylesi bir süreç; zaman, kaynak,
sab›r, niyet ve destek
gerektirmektedir. Di¤er taraftan
hükümet kanad›ndan 2011-2014
dönemini içeren Sanayi Strateji
Belgesi’nde amaç maddesi olarak
yer alan Avrasya’n›n yüksek teknolojili
ürün pazar›nda ülkemizin üretim üssü
olma hedefi baflar›l› olmam›flt›r. Ülke
ihracat› içinde yüksek teknolojili
ürünlerin pay›n›n beklenen seviyede
olmamas› bunu iflaret etmektedir.
Nedenleri, yap›lacak stratejilere yol
gösterebilir” fleklinde konufltu.
“Devlet kanunlarla destekleyici olmal›”
Baylan’›n ard›ndan söz alan
Coflkunöz Holding Yönetim Kurulu
Üyesi Oya Yöney, Ar-Ge
merkezlerindeki sorunlara dikkati
çekerek, Sanayi Bakanl›¤› ile Maliye
Bakanl›¤› aras›nda koordinasyon
eksikli¤inden kaynaklanan tart›flmalar
yafland›¤›n›, bunun da sanayiciye
yans›d›¤›n› söyledi. Yöney, “Sanayi
Bakanl›¤› Ar-Ge yaparken katma
de¤eri kabul ediyor ve destekliyor
ama Maliye Bakanl›¤› da ‘Kusura
bakma ben bir geçmifline bakay›m’
diyor. ‹ki bakanl›k aras›nda yaflanan
çeliflki ve bürokrasi eziyeti sanayiciyi
bezdiriyor” dedi. Türkiye’deki
flirketlerde sermaye k›tl›¤›ndan dolay›
Ar-Ge’ye ayr›lan paylar›n yetersiz
oldu¤unun alt›n› çizen Yöney, “Devlet,
sanayiciyi TÜB‹TAK gibi kurumlarla
destekliyor ama projeden ziyade
teknolojiye yat›r›m yapmaya çal›flan
firmalar› gerçek anlamda
desteklemek gerekiyor.
Üniversitelerin de yurtd›fl›nda oldu¤u
gibi bizlere yol göstermesi laz›m. Bu
sorunlar›n temel tafllar oldu¤una
inan›yorum. Temel tafllar›
düzeltmedi¤iniz takdirde bir yerlere
varaca¤›m›z› da düflünmüyorum”
diye konufltu. Sanayicinin envanteri
olmad›¤›n› ve moda fleklinde herkesin
ayn› fleyi yapmaya çal›flt›¤›n› dile
getiren Yöney, “Oysa envanter olsa
ona göre yat›r›m yapacak.
Üniversitelerin flirketleri yerinde
inceleyip kimlerin nelere
dönüflebilece¤ini görmesi,
sonras›nda da özellikle KOB‹’ler
olmak üzere flirketlerde de¤iflimlere
ön ayak olmas› gerekiyor” ifadesini
kulland›.
Yöney, Finlandiya örne¤ini vererek,
flunlar› kaydetti: “Finlandiya, birden
karar verip, Ar-Ge yapaca¤›m deyip,
tüm üniversiteler dahil e¤itim sistemini
de¤ifltirerek, Ar-Ge’ye yöneldi.
Araflt›rmac› e¤itim sistemini kabul
edip ona göre kanunlar koyarak tüm
ülkeyi de¤ifltirdi. E¤er ülke olarak
karar verilirse, ‘Teknoloji üretece¤iz’
dedi¤iniz anda tüm ülkenin A’dan
Z’ye de¤ifltirilmesi laz›m. Münferitten
ziyade bunu toplu bir hareket olarak
görmek gerek. Rekabet öncesi
iflbirli¤i bir di¤er konu. Biz de fikri
haklardan dolay› yap›lam›yor. Tüm
parçalar› bir araya getirip ortak bir
proje yap›yorsunuz ama bu
Türkiye’de olmuyor.”
“Fikri, mülki haklar›n korundu¤u
kanunlar laz›m”
“Yüksek teknoloji üretecek firman›n
önce Ar-Ge ve inovasyon yapan bir
sistemi olacak, sonra onu
destekleyecek, beraber
çal›flabilece¤i bir üniversite, bilim
adamlar› heyeti, bunlar birleflecek ve
ileri teknoloji oluflabilecek” fleklinde
konuflan Floteks Yönetim Kurulu
Baflkan› Celal Beysel, “Peki ileri
teknoloji nas›l oluflur? Önce firman›n
31 Bak›fl 134
yönetiminin, patronunun yüksek
teknolojiye geçmek için kendi ifli ile
ilgili bir çaresizli¤i, ihtiyac› ya da bir
arzusu olmal›. Ard›ndan personelin
becerisi ve sadakati çok önemli. Bu
olmad›¤› takdirde birikim bu firmadan
kalk›p baflka firmaya gitti¤i, hatta
gitme ihtimali oldu¤u zaman
yenileflimi frenleyici bir mekanizma
do¤uyor. Yani fikri, mülki haklar›n
korundu¤u ve personelin haks›z
rekabet yapmas›na, ifl eti¤ine ayk›r›
davranmas›na izin vermeyen
kanunlar›n olmas› laz›m” ifadelerini
kulland›. Devlet teflvikinin önemine
dikkati çeken Beysel, özellikle son
y›llarda Ar-Ge ve inovasyonda büyük
teflvikler verildi¤ini söyledi.
Beysel, sözlerini flöyle sürdürdü:
“Bundan 7 y›l önce TÜB‹TAK’tan
ald›¤›m›z bir teflvik çerçevesinde
üretti¤imiz bir ürünün know how’›n›
Hindistan’a satt›k ve firmam›z için bu
çok önemli bir maddi kaynak
sa¤lad›k. Ancak zamanla bu
destekler yanl›fl yönlendirilmeye
baflland›. A¤›r ve yanl›fl bir bürokrasi
olufltu. Bunun sonucunda sanayici,
özellikle KOB‹’ler önyarg›ya kap›ld›.
Bence bugün teflvikleri gerçekten
do¤ru kullan›p katma de¤er
üretebilecek firmalar›n, özellikle
KOB‹’lerin büyük ço¤unlu¤u bu
teflvikleri alam›yor ya da alm›yor.”
“Öncelikle uzun y›llara dayanan kurallar
konulmal›”
Tofafl Ar-Ge Merkezi’nde 600 kifliye
ç›kt›klar›n› söyleyen Tofafl CEO
Dan›flman› Ahmet Altekin, büyüyerek
yüksek teknoloji üretmeyeceklerine,
orta yüksek teknolojide devam edip
katma de¤eri art›racaklar›na dikkati
çekti. “Türkiye’de sanayicilerin
derslerine iyi çal›flmad›¤› ve bir türlü
yüksek teknolojiye geçemedikleri gibi
bir izlenim var” diyen Altekin, “Bu
32 Bak›fl 134
do¤ru de¤il. OECD’nin bu alanda
belli standartlar› var. ‹leri teknoloji
dedi¤imizde bunun içine havac›l›k,
uzay, ilaç sanayi, bilgisayar,
telekominikasyon ile t›bbi hassas ve
optik cihazlar sektörü giriyor. Böyle
bakt›¤›n›zda, ‘TOFAfi sen ne zaman
ileri teknoloji üreteceksin?’ demek,
Tofafl’›n sermayesini otomotivden
çekip bu sektörlerden birine yat›rmas›
demektir. Eminim kimse bunu
istemez” dedi. Altekin, yüksek ve orta
teknolojideki ürünlerin Türkiye’nin
geliflme stratejisindeki yerinin tam
olarak tan›mlanmad›¤› sürece
karmaflan›n devem edece¤ini ve
politika yap›c›lar›n bunu açmas›
gerekti¤ini kaydetti. “Yüksek teknoloji
gelifltirilmesi önemli, çünkü biz
otomobilde ileri teknoloji kullan›yoruz.
Robotlarla çal›fl›yoruz. ‹çeride Avrupa
Birli¤i projeleri, yüksek teknoloji
projeleri var” ifadesini kullanan
Altekin, “Türkiye’nin yüksek
teknolojiye geçebilmesi için öncelikle
uzun y›llara dayanan kurallar
koyulmal›. De¤ifltirmeyece¤imiz,
hatal› bile koysak iyilefltirerek
ö¤renece¤imiz, dünyan›n da yapt›¤›
gibi ›srarla o bölgedeki do¤ru
koflullar› karfl›layacak bir politikan›n
ortaya ç›kmas›. E¤er bu ba¤lamda
bak›yorsak yavafl yavafl yüksek
teknolojiye de geçeriz” diye konufltu.
Altekin flöyle devam etti: “Misyonu
böyle koydu¤unuz zaman ciddi
ihracat ve teknoloji birikimi
sa¤layacak orta düzeyde bir teknoloji
ürününün gelifltirilmesinin teflvik
edilmesi art›k TEYDEB misyonundan
ç›k›yor. Esas teflvik do¤ru pazar
oluflumudur. “Dünyan›n hiçbir yerinde
devletler teflvik vererek ne Ar-Ge’yi
ne de baflka bir fleyi
gerçeklefltiremezler. E¤er arkas›nda
bunu sürekli hale getirecek olan
pazar yoksa.”
“Bürokrasimiz art›k mikro çal›flmal›”
Do¤ru zamanda do¤ru fleyler
yap›lmas› gerekti¤inin alt›n› çizen ve
Türkiye’de sanayi ve üretim
sektörünün yönetim organlar›n›n
vizyon sorunu oldu¤unu
düflündü¤ünü ifade eden Emko
Elektronik Yönetim Kurulu Baflkan›
Ayhan Ispalar, “1990-2000 y›llar›nda
televizyon üretiminde Türkiye bir
numarayd›. 11 milyar dolara yak›n
ihracat› vard›. Hem devlet hem de
özel sektördeki yanl›fl politikalar ve
vizyon eksikli¤i dolay›s›yla LCD’ye
yat›r›m yap›lmad›. O y›llarda Kore’deki
Samsung firmas› yat›r›m› yapt› ve flu
anda bir Türk markas› ile Samsung’u
karfl›laflt›rd›¤›n›zda arada 150 kat fark
var. Do¤ru zamanda do¤ru karar
al›nmas› gerekiyor. Üstelik pazar
haz›rken. Bir de Endüstri 4.0 meselesi
var. Yani Alman ekonomisinin yol
haritas›. Tüm üretim Çin’e kay›yor ve
bununla ilgili ileri teknoloji üreten
Almanya bile rahat de¤il. Ülkemizde
flu anki teflvikler çok mükemmel.
TÜB‹TAK’ta 1511 ça¤r›l› proje
bafll›klar› var. Bürokrasimizin bu bak›fl
aç›s›yla art›k makro yerine mikro
çal›flmas› gerekiyor. ‹flin çözümü
detaylarda yat›yor. Ayr›ca en önemli
pazar kendi pazar›nd›r. Tüm dünyada
bu böyle olmufltur. Toplumsal kat›l›m,
fark›ndal›k, bilinç de gerekiyor. Bir
Alman›n, Frans›z›n yapt›¤›ndan farkl›
bir fley de¤il” fleklinde konufltu.
“Büyük flirketler küçük flirketlerden
destek almal›”
Büyük flirketlerin belirli bir konuda
kendilerinin çok daha pahal›ya mal
edece¤ine inand›¤› bir çal›flmayla
ilgili ifl garantisi vererek küçük
flirketlerden destek almas› gerekti¤ini
belirten ‹letiflim Yaz›l›m Genel Müdürü
Tuncer Hatuno¤lu, “Nasa’n›n
istatistiklerine göre, 2 bin adet firma
Toplant›:
Yuvarlak Masa
Nasa’n›n ifl garantisi vermesi
sayesinde uluslararas› flirket oldu.
Savunma sanayinin ofset anlaflmalar›
da buna örnektir. Sadece savunma
sanayi için de¤il, tüm sanayiler için
olmas› gereken bir fleydir. Büyük
firmalar, ‘Ben zaten bunu yapar›m’
deyip küçük firmay› göz ard› etmek
yerine onunla beraber ürün ortaya
ç›karma politikas› oluflturmal›d›r.
Yaz›l›m bugün olmazsa olmaz,
diyoruz. Hiçbir ifli o olmadan
konuflmuyoruz. Bursa’n›n sanayisi de
çok önemli diyoruz ama maalesef
Uluda¤ Üniversitesi’nde bir bilgisayar
bölümü dahi yok” fleklinde konufltu.
sonras›nda TÜB‹TAK’a raporlar›n›
sunduklar›n› ifade eden Martur ArGe Merkezi Yöneticisi Recep Kurt,
otomotivle ilgili desteklenmesi
gereken öncelikli alanlar› özellikle
1511 program› kapsam›nda
listelediklerini belirtti. TÜB‹TAK’›n bu
anlamda platform çal›flmalar›na
yüzde 100 uydu¤unu dile getiren
Kurt, “Süreç flu anda do¤ru gidiyor.
Özellikle özel ça¤r›lar beklentimiz
do¤rultusunda gelifliyor ama tabii ki
otomotivin kendi iç dinamikleri var ve
bu kapsamda özel teflviklere de
konulara da kesinlikle inmek
gerekiyor” fleklinde konufltu.
“Özel teflviklere de konulara da
kesinlikle inmek gerekiyor”
Martur olarak Otomotiv Teknolojileri
Platformu’nda yapt›klar› çal›flmalar
“Üniversite ve devlet politikalar›
gelifltirilmeli”
Ar-Ge ve inovasyonun mant›¤›nda
üniversite ve devlet politikalar›n›n
gelifltirilmesi gerekti¤ini ifade eden
Orhan Holding Orau Orhan Otomotiv
Ar-Ge Merkezi Proje Mühendisi
Rasim Durmufl, “Bunu tetikleyen
unsurun da sanayici zihniyeti oldu¤u
kan›s›nday›m. Biz de kendi
bünyemizde bu y›l Ar-Ge merkezi
kurduk. Hindistan, ‹ngiltere ve
Fransa’da Ar-Ge merkezlerimiz ve
tasar›m ofislerimiz var. Birçok yenilikçi
testlerin yap›ld›¤› merkezler bunlar.
Bunun bir aya¤› ve merkezi olmak
üzere Türkiye’de de Ar-Ge
merkezimiz aç›ld›” dedi.
“Katma de¤eri yüksek nesiller
yetifltirilmeli”
Ülke olarak en temel sorunlar›n›n
e¤itim oldu¤una iflaret eden Orhan
Holding Orau Orhan Otomotiv Ar-Ge
Merkezi fiefi Coflkun Karatafl, “Katma
33 Bak›fl 134
de¤eri yüksek bir ürün istiyorsak,
katma de¤eri yüksek bir nesil
yetifltirmemiz laz›m. En az›ndan
üniversite mezunlar›n›n öyle olmas›
gerekiyor. Bugün bir elin parma¤›n›
geçmeyecek kadar iyi üniversite
ancak sayabilirsiniz. O
üniversitelerden mezun olanlar
üçüncü s›n›f itibariyle iyi yerlerde
çal›flmaya bafll›yor. Yüksek lisansl›
ve doktoral› personele ihtiyac›m›z var.
Devlet teflvikleri yeterli ama toplu
de¤il. Tek bafl›na bir amaca hizmet
etmiyor. Devlet pazar veya al›m
garantisi vermiyor” ifadelerini kulland›.
“Strateji pazarlama birimleri kurulmal›”
Yüksek teknolojili ürün yapman›n
birinci, bunu pazarlaman›n da ikinci
ad›m› oluflturdu¤unu belirten
Ermaksan Makine Ar-Ge
Koordinasyon Sorumlusu Fatih P›t›r,
bunun için müflteri isteklerini iyi
okuyabilmek gerekti¤ini kaydetti. P›t›r
sözlerini flöyle sürdürdü: “Büyük
firmalar daha da büyüdükçe biraz
hantallafl›yor. Bu do¤rultuda küçük
firmalara destek verilmesi gerekti¤ine
yüzde 100 kat›l›yorum. Öte yandan
strateji pazarlama birimleri kurulmal›.
Yap›lacak çal›flmalarda yorum
yapmayarak, araflt›rarak, say›sal
verilere dayanarak, rakipleri
inceleyerek ilerlenmeli”
“Sanayici taleplerini üniversitelere
sa¤l›kl› bir flekilde iletmeli”
Teflhis ve tedavinin çok iyi oldu¤u
ancak takip konusunda ciddi
s›k›nt›lar›n oldu¤unu dile getiren
Uluda¤ Üniversitesi Teknoloji Transfer
Ofisi Proje Yönetim Uzman› Ömer
fiendo¤an, “Problemi tespit ediyoruz
ancak çözümünün takibi konusunda
eksiklikler yafl›yoruz. En büyük sorun
iletiflim. Hem kamu kurumlar›yla hem
de kendi içimizde daha fazla iletiflim
kurmam›z laz›m. Sanayicinin de
34 Bak›fl 134
taleplerini üniversitelere sa¤l›kl› bir
flekilde iletmesi gerekiyor” fleklinde
konufltu.
“Bilim yeni teknolojilerle
üniversitelerden yay›lmal›”
‹çinde bulunduklar› küresel rekabet
ortam›n›n giderek daha da
çetinleflti¤ini vurgulayan Yarat›c›
Düflünme ve Yeni Fikir Gelifltirme
Uzman› Zeynep Biçer Özçelik, söz
konusu bu ortam içinde ne kadar
yenilikçi ve yarat›c› olabilirlerse o
kadar iyi olaca¤›n› kaydetti. Özçelik,
bu do¤rultuda üniversite-sanayi
iflbirli¤inin gelifltirilmesi gerekti¤inin
alt›n› çizerek, flöyle devam etti: “Bilgi
ve bilimin yeni trendlerle, teknolojilerle
üniversitelerden yay›lmas› gerekiyor.
Ayn› flekilde endüstriyel Ar-Ge ve
teknoloji yönetimi sertifas› ve master
programlar› da yayg›nlaflt›r›lmal›.”
“En önemli konu sanayi envanteri
eksikli¤i”
Gelinen noktada en önemli konunun
sanayi envanteri eksikli¤i oldu¤unu
dile getiren Borçelik ‹novasyon Strateji
Gelifltirme ve Pazarlama Müdürü
Ayd›n Ersoy, “Günümüzde tüm
sektörlerin katma de¤erli ürün
üretimine konsantre olmas› gerek.
fiirketler farkl›laflmak için
sermayelerini do¤ru bir flekilde
yönlendirebilmeli” fleklinde konufltu.
“Ana sanayi ile tasar›mlar›m›z›
paylaflam›yoruz”
Ana sanayinin co-desing çal›flmalar›n›
paylaflmas› durumunda kendilerinin
de Ar-Ge stratejilerini ve yeteneklerini
zorlayacak daha katma de¤erli ve
inovatif ürünler ç›karabileceklerine
de¤inen Ermetal Otomotiv Ar-Ge
Mühendisi Hasan Melih K›nagu, baz›
çal›flmalarda tasar›mlar›n›
paylaflamad›klar›n›, ana sanayinin
üretimindeki belli ürünleri imal
etmelerini istediklerini kaydetti.
K›nagu, kendilerinin de baz›
durumlarda de¤iflik çözümleri
olabildi¤ini, ancak bunlar› dile
getiremediklerini sözlerine ekledi.
“Yenileflimin üniversite ile
birlefliminden yüksek teknoloji
sa¤layabiliriz”
Üretim ve üretim süreçlerindeki
teknolojinin giderek önem kazand›¤›n›
ifade eden Bursa Çimento Kalite
Yönetim Temsilcisi Yeflim Akal›n da,
araflt›rma gelifltirmeyle gelen
yenileflimin üniversite ile
birlefliminden yüksek teknoloji
sa¤lanabilece¤ine iflaret etti.
“Yüzde 100 yerli üretim planl›yoruz”
Firma olarak yaklafl›k iki y›l önce
temass›z seviye sensörleri üretimine
bafllad›klar›n› ifade eden Durko
Endüstri Ürünleri Bursa Bölge
Yöneticisi Bora Alp, elektronik
k›s›mlar›n› Türkiye’de üretemedikleri
için maalesef bunu yüzde 100 yerli
yapamad›klar›n›, elektronik k›sm›n›
yurtd›fl›nda yapt›rmalar›n›n nedeninin
maliyet unsuru oldu¤unu belirtti.
Alp flöyle devam etti: “Maliyeti
düflüremedik. Bunun için ilk önce
büyük bir pazar oluflturmak laz›m.
Pazara göre yapaca¤›n›z yat›r›mla
bunu en k›sa zamanda amorti
etmemiz gerek. 2016 y›l› sonunda
yüzde 100 yerli üretim planl›yoruz.”
“Üniversitelerde okudu¤umuz bilgiler
eski kal›yor”
Avrupa’n›n e¤itime çok fazla yat›r›m
yapt›¤›n› ve online e¤itimler
düzenledi¤ini belirten Emko
Elektronik Genel Müdür Yard›mc›s›
Duygu Ispalar Güneri, “Özellikle
emekli ö¤retim görevlilerini,
akademisyenleri yeni teknolojiye
adapte etmek zor. Bu da önemli bir
Toplant›:
Ziyaret:
YuvarlakBOS‹AD
Masa
konu, çünkü teknoloji sürekli gelifliyor.
Üniversitelerde okudu¤umuz bilgiler
eski kal›yor” fleklinde konufltu.
“Proje destek oranlar› çok düflük”
Ülke olarak destek gelmedi¤i sürece
firmalar›n Ar-Ge yat›r›m› yapmalar›n›
beklemenin do¤ru olmayaca¤›n› ifade
eden Tofafl ‹novasyon ve Teknoloji
Gelifltirme Müdürü Erkan
Küçüksüleymano¤lu, proje destek
oranlar›n›n çok düflük oldu¤unu
kaydetti. Küçüksüleymano¤lu, flöyle
devam etti: “Projeye harcad›¤›n›z 100
liran›n karfl›l›¤›nda devlet hep destek
verdi¤ini söylüyor. Özellikle de
TEYDEB’le. Ne var ki ald›¤›m›z destek
ancak 30-40 lira. Dolay›s›yla küçük
firmalar, kalan k›sm› cebinden
karfl›l›yor. Bu destek gözden
geçirilmeli. Örne¤in AB destek
mekanizmalar›nda bu oran yüzde 75
ile yüzde 125 aras›ndad›r. Yine AB
projelerinde destek
mekanizmalar›nda araflt›rma ve
inovasyonla ilgili programlarda destek
oranlar› farkl›d›r. ‹novasyon
oldu¤unda yani endüstrileflmeye
biraz daha yak›n oldu¤unda destek
daha yüksektir. Rekabet öncesi
iflbirli¤i de kesinlikle çok önemli. Belki
de en zay›f oldu¤umuz konu bu.
Olay›n bir de uzun vadeli stratejik
boyutu var. Bilim olmadan teknoloji
hamlesi, s›çramas› yapmaya
çal›fl›yoruz. Bugün Türkiye’de birçok
büyük üniversitede fen bilimleri ile
ilgili lisans bölümleri tek tek kapan›yor.
Bu asl›nda sanayinin de sorunu.
E¤itim sistemimizin tümüyle gözden
geçirilmesi gerekiyor.”
“Kalite odakl› çal›flmay› art›rmal›y›z”
Türk e¤itim sisteminde hala kalite
odakl› de¤il, say› odakl› çal›fl›ld›¤›n›
kaydeden Uluda¤ Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi Ö¤retim
Görevlisi Prof. Dr. Ak›n Burak
Etemo¤lu, kalite odakl› çal›flmalar›
art›rmalar› gerekti¤ini söyledi. Prof.
Dr. Etemo¤lu, flöyle devam etti:
“Süreklilik ve sürdürülebilirlik sanayici
için ne kadar önemliyse, benim için
de o kadar önemli. Kalite bekliyorsan,
ifl bekliyorsan bu performans
göstergelerine göre planlaman laz›m
e¤itim sistemini. Bunu yapmad›¤›n
takdirde elefltiriye aç›k bir sistem söz
konusu olur. Üniversitelerin yetkinlik
haritas›n›n olmad›¤›n› biliyorum.
Dolay›s›yla siz insan› çok k›ymetli hale
getirdiniz, do¤rudur ama bu k›ymetli
insanlar›n nerede, neler yapt›¤›
hakk›nda hiçbirimizin fikri yoktur.
Araflt›rma Bilgi Sistemi (ARB‹S)
benzeri birtak›m yap›lar kuruluyor.
Bunlar önemlidir ama süreklili¤i nedir,
ne kadar takip etmektedir bunlar
hakk›nda k›t bilgim cevap veremiyor.
Dolay›s›yla cevaplar›m›z bu noktaya
odaklan›yor. Biz ayr› dünyalar›n
insanlar›y›z çünkü beklentilerimiz farkl›
flekilde ortaya konmufltur.”
BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan›
Günal Baylan, toplant›y› yöneten
Dünya Gazetesi Genel Yay›n
Yönetmeni Hakan Gülda¤’a etkinlik
sonunda plaket takdim etti.
35 Bak›fl 134
Makale
fierif Ar›
Yeminli Mali Müflavir
Anonim flirketlerin kurucu
ortaklar›n›n sigortal›l›¤›
Ülkemizde uygulanan sosyal güvenlik
mevzuat›nda devaml› de¤ifliklikler
yap›lmaktad›r. Bu çerçevede anonim flirket
ortaklar›n›n da kendi flirketinden sigortal›
olup, olamayacaklar› durumu ile ilgili olarak
yay›nlanan SGK 2015-19 numaral›
genelgesi ile önemli aç›klamalar yap›lm›flt›r.
Söyle ki;
1479 say›l› kanunun mülga 24 üncü
maddesinin (1/g) bendi gere¤ince anonim
flirketlerin kurucu ortaklar› ile yönetim
kurulu üyesi olan ortaklar› sigortal›
say›lmakta iken 1/10/2008 tarihinden
itibaren kanunun 4’üncü maddesinin birinci
f›kras›n›n (b) (Ba¤›ms›z çal›flanlar) bendinin
(3) numaral› alt bendinde anonim flirketlerin
yönetim kurulu üyesi olan ortaklar› sigortal›
say›lm›flt›r. Kanunun geçici 22’nci maddesi
uyar›nca 1479 say›l› kanunun mülga
24’üncü maddesine tabi olarak sigortal›
olan anonim flirket kurucu ortaklar›ndan
sigortal›l›klar›n› devam ettirmek isteyenler
hakk›nda 1/10/2008 tarihinden itibaren alt›
ay içinde yaz›l› talepte bulunmalar› halinde
sigortal›l›klar› devam ettirilmifl olup, bu
süre içerisinde talepte bulunmayanlar›n
sigortal›l›klar› ise 1/10/2008 tarihi itibari
sona erdirilmifltir.
Kanunun 53 üncü maddesinin ikinci f›kras›
gere¤ince 4’üncü maddenin birinci
f›kras›n›n (b) bendi kapsam›nda say›lanlar,
kendilerine ait veya ortak olduklar›
iflyerlerinden dolay›, 4’üncü maddenin
birinci f›kras›n›n (a) (Ücretle çal›flanlar)
bendi kapsam›nda sigortal›
say›lmamaktad›r.
Anonim flirket kurucu ortaklar› 1/10/2008
tarihinden sonra kanunun 4’üncü
maddesinin birinci f›kras›n›n (b) bendi
(ba¤-kur) kapsam›nda sigortal›
say›lmad›klar›ndan kendilerine ait veya
ortak olduklar› iflyerlerinden dolay› hizmet
akdine tabi çal›flmalar› kayd›yla kanunun
36 Bak›fl 134
4’üncü maddesinin birinci f›kras›n›n (a)
bendi kapsam›nda (Ücretli personel gibi)
sigortal› bildirilmesinde sak›nca
bulunmamakta olup, geçici 22’nci madde
kapsam›nda prim ödemekte iken kendi
iflyerlerinden (a) bendi kapsam›nda
sigortal› olarak bildirilenlerin de iradelerini
(a) bendi sigortal›s› olma yönünde
kulland›klar› hususu dikkate al›narak geçici
22’nci madde gere¤ince devam ettirilen
(b) bendi sigortal›l›klar› sona erdirilecektir.
Sigorta prim teflviklerinden geriye yönelik
yararlanmada de¤ifliklik yap›lm›flt›r.
‹flverenlerin çal›flt›rd›klar› sigortal›lara iliflkin
ayl›k prim ve hizmet belgelerini tercih
ettikleri sigorta primi teflvikine iliflkin ilgili
kanun numaras›n› seçmek suretiyle
düzenleyip teflvikten yararland›ktan sonra,
yararlan›lan bu sigorta primi teflvikinin
de¤ifltirilmesi yönünde talepte bulunduklar›
anlafl›lm›fl olup, konuya iliflkin usul ve
esaslar›n belirlenmesi ile ilgili kurum
taraf›ndan 2015/10 no’lu genelge
yay›mlanm›flt›r. Genelgede uygulaman›n
usul ve esaslar› afla¤›da aç›klanm›flt›r.
1. Herhangi bir sigorta primi teflvikinden
yararland›ktan sonra, geriye yönelik
baflka bir sigorta primi teflvikinden
yararlanma talepleri hakk›nda yap›lacak
ifllemler:
Sigortal›n›n ayn› ayda/dönemde birden
fazla sigorta primi teflviki kapsam›na
girmesi durumunda, iflverenlerin bu
sigortal›y› cari aya iliflkin ayl›k prim ve
hizmet belgesinin düzenlendi¤i tarihte
tercih edecekleri herhangi bir sigorta primi
teflviki kapsam›nda ilgili kanun numaras›n›
seçmek suretiyle yasal süresi içinde
kuruma bildirmeleri mümkün
bulunmaktad›r. Sigorta primi teflviklerine
iliflkin yasal düzenlemelerde yer alan usul
ve esaslar›n belirlenmesine iliflkin hükümler
dikkate al›narak ilgili bakanl›k ve
kurulufllar›n görüflleri al›nmak suretiyle
konu yeniden de¤erlendirilmifl olup,
18.03.2015 tarihinden itibaren ayl›k prim
ve hizmet belgelerini tercih edilen sigorta
primi teflvikine iliflkin kanun numaras›
seçmek suretiyle düzenleyip teflvikten
yararlan›ld›ktan sonra, sigorta primi
teflvikinin de¤ifltirilmesi yönündeki
talepler iflleme al›nmayacakt›r.
2. Yat›r›mlarda Devlet Yard›mlar›
Hakk›nda Kararlar, Araflt›rma ve
Gelifltirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi
Hakk›nda Kanun ile Kültür Yat›r›mlar› ve
Giriflimlerini Teflvik Kanunu kapsam›nda
yap›lan talepler: Konu bafll›¤›nda bahsi
geçen kararlar ve kanunlar kapsam›nda
kurumun ilgili sosyal güvenlik il
müdürlü¤ünce/sosyal güvenlik
merkezince; söz konusu teflvik belgelerine
istinaden iflyeri tescil iflleminin
yap›lamamas› veya geç yap›lmas›,
iflverenlerce ibraz edilen belgelerin ilgili
sosyal güvenlik il müdürlü¤ünce/sosyal
güvenlik merkezince uygun görülmesine
ra¤men sisteme tan›mlama iflleminin
yap›lamamas› veya geç yap›lmas›, ilgili
bakanl›kça gönderilen bilgilerin iflverenlere
hiç bildirilmemifl veya geç bildirilmifl olmas›
nedenleriyle iflverenlerce, baflka bir
sigorta primi teflvikinden yararlanmak
üzere ilgili kanun numaralar›ndan verilen
ayl›k prim ve hizmet belgeleri yerine
ilgisine göre 25510/16322/26322/05746/
15746/25225/55225 kanun
numaralar›ndan düzenlenen ayl›k prim
ve hizmet belgelerinin iflleme al›nmas›na
yönelik talepte bulunulmas› halinde,
iflverenin iradesi d›fl›nda oluflan bu
durumlar nedeniyle ilgili kanunlar gere¤i
geriye yönelik yararlanma talepleri,
sonradan yap›lm›fl olup olmad›¤›na
bak›lmaks›z›n iflleme al›nacakt›r.
Yukar›daki aç›klamalar kapsam›nda
sigorta prim teflvikleri uygulamas›nda
sorun yaflanmamas› için do¤ru tercih
yap›lmas›na dikkat edilmesi gerekir.
Ahmet Altekin
TOFAfi, CEO Dan›flman›
Bizim için lüks olmayan fleyler
Yenilik Kültürü ve “Memento Vivere” 1
Bat› uygarl›¤›, üç yüz y›l› aflk›n bir
süredir, dünyada sanayileflme ve
paraya dayal› ekonomi temelinde
geliflen egemenli¤ini sürdürmekte ve
küreselleflmenin h›zlanmas› ile
dünyadaki tüm geliflmeleri
etkilemekte. Bu hâkimiyete karfl›
ç›kanlar›n bir k›sm›, üretim araçlar›n›n
ve da¤›t›m›n sosyalleflmesini isterken;
bir di¤er k›sm›, hakim toplum ve
uygarl›klara rakip olarak ortaya
ç›kmay› arzulamakta; ama her iki ak›m
da tezlerini, Bat› uygarl›¤› içinde
geliflen kavramlara dayand›rmakta.
Geleneksel sanayi öncesi uygarl›klara
dayal› karfl› ç›k›fllar da, söylemlerine
ra¤men, liderlerinin Rolex saatlere
olan düflkünlüklerinin, savaflmak için
Bat› uygarl›¤›n›n yaratm›fl oldu¤u
teknolojiyi ve sosyal medya araçlar›n›
kullanmalar›n›n gösterdi¤i gibi, bu
etkiden kaç›namamaktalar.
Sanayi Devrimi ve Bat› Uygarl›¤›
Sanayi devriminin ‹slam, Uzak Do¤u,
Güney ve Kuzey Amerika, Afrika ve
Okyanusya de¤il de neden Bat›
Çin uzun yüzy›llar boyu
bilimsel bulufllar aç›s›ndan
ileri olmas›na ra¤men
modern bilim ve teknoloji
evresine geçemedi.
38 Bak›fl 134
uygarl›¤›nda ortaya ç›kt›¤›n›
aç›klamaya yönelik çok say›da
inceleme mevcut. Daha fazla
toplumsal geliflim ve refah sa¤lamak
amac›yla bu incelemelerden
esinlenen tart›flmalar bizim için
yabanc› de¤il. Geç dönem Osmanl›
dünyas› sanayileflme ve
modernleflme çabas› içindeydi.
Bugün, Cumhuriyetin ayd›nlanma
giriflimleri sayesinde, teknolojiye
dayal›, yenilikçi bir toplum olma
özlemini tafl›yoruz. Zaman zaman
daha farkl› kayg›lar gündemi meflgul
etse de, politikan›n temel ekseni,
geliflime karfl› verilen tepki üzerinde
flekilleniyor.
De¤iflik uygarl›klar›n neden farkl›
geliflim baflar›s› gösterdiklerinin
anlafl›lmas›, toplumun gelece¤inin
tasar›m› için çok önemli. ‹lgili
araflt›rmalar› özetlemek veya
de¤erlendirmek bu yaz›n›n amaç ve
kapsam›n›n ötesinde kal›yor, ancak
birkaç gözlemle, sözü yenilikçili¤in
neden belli toplumlarda
kuvvetlendi¤ine getirmek istiyorum.
Uygarl›klar›n geliflmelerinde, do¤an›n
kendili¤inden bahfletmifl oldu¤u
nimetlerin önemini küçümsemek
mümkün de¤il; ama toplumsal
geliflme için, cevher oca¤›n›n üstünde
oturmaya gerek olmad›¤› da aflikâr.
Japonya uzun y›llard›r, kendi
ülkesinde bulunmayan
hammaddelerden üretti¤i ürünleri
tüm dünyaya satarak refah›n›
koruyabiliyor. Finlandiya’n›n
zenginli¤i, ormanlar›ndan de¤il,
1980’li y›llarda geçeklefltirdi¤i e¤itim
devrimi sonras›nda ortaya ç›kan
elektronik ve yaz›l›m sanayiinin bir
sonucu. Adeta s›n›rs›z bir kayna¤a
sahip olan petrol üreten ülkelerin hiç
biri, sanayi devrimini gerçeklefltirmifl
olan toplumlar›n yakalam›fl olduklar›
geliflmifllik düzeyine eriflebilmifl de¤il.
Bilimsel bulufllar da tek bafllar›na
sanayi devriminin garantisi olmam›fl.
‹lk ve orta ça¤larda, Çin uygarl›¤›n›n
bilimsel bulufllar aç›s›ndan göz
kamaflt›r›c› baflar›lara imza att›¤›n›
biliyoruz. Keza, 12. yüzy›lda ‹slam
uygarl›¤›, bilimsel geliflimin küresel
merkezi olmufl. Ancak her iki uygarl›k
da, bilimsel baflar›lar›n›, sanayi
devriminin ve kültürünün
gerçekleflmesine yol açacak flekilde
kullanamam›fl.
Teknoloji kullan›m› da gerekli
ivmelenmeyi sa¤layamam›fl. Örne¤in,
‹slam uygarl›¤›, teknolojiyi baflar›yla
kullanmas›na ra¤men, sanayi
uygarl›¤›n› bafllatamam›fl. Yak›n
Do¤u’dan bafllarsak, Babür fiah
kendisinden çok daha kalabal›k
ordulara sahip ve zengin Hindistan
emirlerine karfl›, barut ve topun
gücüyle galebe çalm›fl. Osmanl›lar›n,
‹stanbul’un fethinde oldu¤u gibi,
Safevi’lere karfl› kazand›klar› askeri
baflar›lar›nda, ordunun ateflli silahlar
ve top kullan›m›ndaki üstünlü¤ü
önemli rol oynam›fl.
Ama, Osmanl› ordusu, Birinci Dünya
Makale
Savafl›’nda, askeri donan›m aç›s›ndan
benzer düzeyde olmas›na ra¤men,
‹ngiliz ordusu karfl›s›nda ac› yenilgiler
tatm›fl. 1917 y›l›nda, Arap kabileleri,
T.E. Lawrence’›n yönlendirmesinde,
tek bir bask›nla Akabe Körfezi’ni ele
geçirip, 1300’den fazla Osmanl›
askerini öldürür veya esir al›rken,
savaflç› say›s›, teçhizat düzeyi ve
askeri e¤itim aç›s›ndan daha üstün
de¤illermifl. Ne Hicaz’daki Arap‹ngiliz zaferini ne de Türklerin
Çanakkale zaferini sa¤layan, taraflar›n
teknolojik üstünlükleri olmam›fl.
Bat› ve di¤er uygarl›klar aras›ndaki
tayin edici fark›n, insan unsuru
oldu¤una dair çok fazla kan›t var.
Prens Faysal (ortada) ve yan›nda TE Lawrence.
http://www.thewordtravels.com/Lawrence_of_Arabi
a.htm
Rönesans, Sanayi Devrimi ve Yenilikçi
Bak›fl
Rönesans, Bat› uygarl›¤› için bir
dönüm noktas›d›r. Dönüflüm, antik
ça¤›n felsefi kavramlar› ve
tart›flmalar›n, ‹slam uygarl›¤›
üzerinden, Avrupa’n›n dikkatine
tafl›nmas›yla, h›z kazand›. Geliflmeler,
Ortaça¤ boyunca Hristiyan
dünyas›nda hakim olan kültürel
anlay›fl›n temelden sorgulanmas›na
yol açt› ve 14. yüzy›ldan sonra, bugün
bildi¤imiz anlamda bilimsel ve
teknolojik geliflmeler, Avrupa’da h›zla
yayg›nlaflt›. Kilisenin düflüncelerini
flüpheyle karfl›layan insanlar›n
yak›lmalar› ve kitlesel k›y›mlara
örnek oluflturmakta. Bu durum,
geriden gelenlerin, önden gidenlere
yetiflmeleri ve hatta öne geçmeleri
için umut ›fl›¤›d›r. Öncelikleri do¤ru
flekilde benimseyerek ve uygun
alanlara odaklanarak yenilenmenin
ruhunu yakalanabilir.
Galileo, (1564-1642) günefl merkezli evren
kuram›n› benimsedi¤i için Vatikan kilisesi
taraf›ndan iki defa yarg›lanm›flt›r.
ra¤men, “Yaflamay› hat›rla (memento
vivere)” anlay›fl›, “Ölümü hat›rla
(memento mori)” anlay›fl›n›
benimsemifl olan Ortaça¤ kültürünü
yerinden etmeyi baflard›1. Bat›
uygarl›¤› ve Japonya gibi, daha geç
bir tarihte de olsa, Bat› uygarl›¤›n›
benimseyen toplumlar, sanayi
devrimine yol açan büyük de¤iflimlere
haz›r hale geldi. Hikayenin sonras›
herkesçe malumdur.
Sonuç Yerine
Dün, sanayi devrimini kaç›ran
uygarl›klar, bugün, iki ad›m birden
atmak, sanayi devrimini ve sanayi
sonras› dönüflümü birlikte
tamamlamak zorundalar. Neyse ki,
uygarl›klar, ülkeler, sektörler ve
flirketler bu yar›flta yeknesak bir
geliflme göstermemekte; baz› alanlar
ve birimler, di¤erlerinin önüne
geçebilmektedir. Güney Kore’nin,
teknoloji ve di¤er alanlardaki
yenilikçilik yar›fl›nda Bat› uygarl›¤›yla
bafla bafl hale gelmifl olmas›,
zorlu¤un üstesinden gelinebilece¤ine
Bu dönüflümün gerçekleflmesi için,
alt yap›, teknolojik bulufllar, temel
e¤itim, flirket yönetimi, toplumsal
organizasyon, pazar ve hukuksal üst
yap› gibi birçok alanda önlem
al›nmas›na ihtiyaç vard›r. Ancak tüm
bu unsurlar› bir araya getirecek olan,
insand›r. Yenileflim yolunda kararl›
olan flirketler, sektörler, bölgeler,
ülkeler ve uygarl›klar, anahtar›n
“Yaflamay› hat›rla” kültürünün
benimsenmesiyle, hür düflünceli
insanlar›n yetiflmesinde oldu¤unu
unutmamal›d›r.
1) “Memento mori” ölümü hat›rla anlam›na gelen
Latince bir ifadedir.
Ölüm ve özellikle dünyevi yaflam›n beyhudeli¤i
ve dünyevi mal ve amaçlar›n geçicili¤i hakk›ndaki
Ortaça¤ Latin düflünce ak›m› ve günlük yaflam
uygulamalar›n› tarif eden temel yaklafl›md›r.
“Memento vivere” (Yaflam› hat›rla) ise, daha iyi
bir varolufla kavuflmak üzere, “Nas›l iyi bir ölüm
deneyimlenebilece¤i” kayg›s›n›n yerini, ölümün
dünyevi bir hal almas›n›, yaflam›n de¤er
kazanmas›n› ifade eder.
39 Bak›fl 134
Mizah
Ahmet Altekin’in kaleminden
O zamanlar “Yal›n”
henüz icat
edilmemifl miydi?
Bir CEO olarak
“Dolaflarak Yönetim”
ilkelerimin do¤adan
esinlendi¤ini hep
gururla anlat›r›m.
Belki de baz›
fleyler basit
olmamal›d›r.
Disney’in 1957 y›l›nda
yat›r›mc›lara gönderdi¤i
strateji haritas›
Çok genç
Fazla deneyimli
Çok deneyimli
Çok yafll›
Büyük fiirket Yetenek Yönetim Politikas›
Yarat›c› Özgüven
“Yarat›c›l›k” kelimesini duyar duymaz, akl›n›za ne gelir?
‹nsanlar›n ço¤u gibiyseniz, zihniniz hemen heykel, müzik veya dans gibi artistik çabalara kayar.
“Yarat›c›” ile “artistik” olan› efl anlaml› k›labilirsiniz.
Mimarlar›n ve tasar›mc›lar›n, yarat›c› düflünürler olmalar› için maafl ald›klar›n›, ama CEO’lar, avukatlar ve doktorlar›n
için durumun böyle olmad›¤›n› düflünebilirsiniz.
Ya da, yarat›c› olman›n, örne¤in, kahverengi gözlere sahip olmak gibi, sabit bir özellik oldu¤unu hissedebilirsiniz.
Ya yarat›c› genlerle do¤muflunuzdur ya da onlardan yoksunsunuzdur.
Otuz y›l› aflk›n bir süredir yenileflimin ön saflar›nda çal›flt›ktan sonra, [ ] bu yanl›fl anlamay›, “yarat›c›l›k efsanesi”
olarak kabul etmeye bafllad›k; çok fazla say›da insan›n paylaflt›¤› bir efsane…
Gerçekte, hepimiz, yararlan›lmay› bekleyen, çok daha fazla sakl›, yarat›c› güce sahibizdir.”
Tom Kelley, Yarat›c› Özgüven; Optimist Yay›nlar›
40 Bak›fl 134
Panel:
G›da Güvenli¤i
BUS‹AD, “G›da güvenli¤i” paneline ev
sahipli¤i yapt›
Bursa Sanayicileri ve
‹fladamlar› Derne¤i (BUS‹AD)
G›da Uzmanl›k Grubu
taraf›ndan organize edilen
“G›da güvenli¤i” paneli, g›da
sektörü paydafllar›n›n
kat›l›m› ile BUS‹AD Evi’nde
gerçeklefltirildi.
fiziksel risk ve tehlikelerin etkisi alt›nda
kalabiliyor. G›da maddesi mamul
madde haline dönüfltürülürken tüm
bu riskler de göz önüne al›nmal›.
Di¤er taraftan, üretilen g›dan›n raf
ömrü olarak tan›mlanan önceden
belirlenmifl bozulmadan
saklanabildi¤i süre boyunca güvenli
olarak tüketilmesinin sa¤lanmas› da
yasal bir zorunluluk.”
tkinli¤in aç›l›fl›nda konuflan
BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan
Yard›mc›s› ve Uzmanl›k Grubu
Koordinatörü Selim Tar›k Tezel,
insano¤lunun ilk g›da iflleme yöntemi
olarak et piflirmeyi, 1,8 milyon y›l önce
uygulad›¤›n›n tahmin edildi¤ini belirtti.
Günümüzün modern g›da
teknolojilerine ulafl›lmas›n›n
savafllarda dayan›kl› g›dalara duyulan
gereksinim nedeniyle ortaya ç›kt›¤›na
de¤inen Tezel, gelinen noktada g›da
iflleme teknolojilerinde amac›n
sadece g›dalar› dayan›kl› hale
getirmek olmad›¤›n›, g›day› tüketirken
tat, koku ve görünüfl gibi duyusal
özelliklerinde ve besin de¤erinde en
az kay›p oluflturacak g›da iflleme
yönteminin uygulanmas› oldu¤unu
kaydetti.
“G›da güvenli¤i son y›llarda daha fazla
önem kazan›r hale geldi”
Tezel’in ard›ndan oturum baflkanl›¤›n›
Uluda¤ Üniversitesi Veteriner
Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi
Anabilim Dal› Baflkan› Prof. Dr. Ece
Soyutemiz’in yapt›¤› ve Bursa Tüketici
Derne¤i Genel Baflkan› S›tk› Y›lmaz’›n,
Bursa Yem ve G›da Kontrol Araflt›rma
Enstitüsü Müdürü Harun Seçkin’in,
Bursa G›da Mühendisleri Odas›
Baflkan› Serkan Durmufl’un ve G›da
Yüksek Mühendisi-Dan›flman Metin
Kavas’›n konuflmac› oldu¤u panele
geçildi. Panelin aç›l›fl›nda konuflan
Uluda¤ Üniversitesi Veteriner
Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi
Anabilim Dal› Baflkan› Prof. Dr. Ece
Soyutemiz, g›da güvenli¤i konusunun
her geçen gün daha fazla önem
kazan›r hale geldi¤ine iflaret ederek,
söz konusu kavram›n g›da endüstrisi,
üniversiteler, sivil toplum örgütleri,
medya ve tüketicileri de içine alan
çok paydafll› bir yap› oldu¤unu
söyledi. Son 15 y›lda artan dünya
nüfusu ve küreselleflme gibi nedenle
konunun sürekli gündemde
oldu¤unun alt›n› çizen Prof. Dr.
E
Tezel, açl›k çeken Afrika ülkelerindeki
doyurulmas› gereken insan varl›¤›n›n
bir flekilde mutlaka müdahil olunmas›
gereken bir gerçek oldu¤unu alt›n›
çizerek, “Tar›msal ve hayvansal g›da
üretimine küresel ›s›nma ve çevre
kirlili¤inin olumsuz etkileri dünyan›n
yüz yüze kald›¤› bir di¤er hayati
sorun. Geliflen teknolojiler, hastal›klarbeslenme iliflkisi ve g›dalardaki
sa¤l›¤a yararl› veya zararl› etken
maddelerin bilinmesi, günümüz
modern insan›n›n beslenmekten
beklentisini de¤ifltirdi. Tüketiciler art›k
bir g›da maddesinden kar›n
doyurman›n yan› s›ra; sa¤l›k üzerine
etken bir madde ya da do¤al besin
katk›s› içerip içermedi¤i gibi
özellikleriyle de ilgileniyor” diye
konufltu.
Tezel flöyle devam etti: “G›da
maddesi üretiminde ana amaç;
tüketildi¤inde insan sa¤l›¤›na
herhangi bir zarar vermeyen ve besin
içeri¤inde mümkün olan en az zarar›n
oluflturuldu¤u bir g›da üretilmesi.
G›dalar mamul maddeye ifllenirken,
ambalajlan›rken ve tafl›n›rken
çevreden ve çal›flanlardan bulaflan
birçok mikrobiyolojik, kimyasal,
41 Bak›fl 134
Soyutemiz, g›da güvenli¤ini
sa¤lamadaki en önemli görevin
devlete düfltü¤ünü hat›rlatt›.
“Hale giren her ürünün test analizden
geçmesi flart”
Panelde konuflan Bursa Tüketici
Derne¤i Genel Baflkan› S›tk› Y›lmaz
da “G›da güvenli¤i ve tüketici haklar›”
isimli bir sunum yaparak, tüketicilerin
güvenli g›daya bak›fl aç›s›yla ilgili
kat›l›mc›lar› bilgilendirdi. Dünya Sa¤l›k
Teflkilat› verilerine göre dünyadaki
ölümlerin yüzde 73’ünün beslenme
kaynakl› oldu¤unu ifade eden Y›lmaz,
tüketicilerin tükettikleri g›dalar›n
yaflam sürelerini belirledi¤inin
fark›nda oldu¤unu kaydetti.
Y›lmaz, tüketicilerin ilaç kal›nt›s›,
geneti¤i de¤ifltirilmifl ve kimyasal
ürünler ile yanl›fl yönlendiren
reklamlar nedeniyle ma¤dur edildi¤ini
vurgulayarak “Anayasan›n 172. ve
Tüketici Kanunu’nun ilgili maddeleri
gere¤i sa¤l›kl› ve güvenli g›da
hakk›n›n korundu¤unu görmek
istiyoruz. Çünkü g›daya ba¤l› olarak
yitirilen bir insan hayat›n›n geri dönüflü
yok. ‹nsan için sa¤l›k hakk› her
fleyden üstündür. Sa¤l›k hakk›
korunmad›kça di¤er haklar›n bir
önemi yok. Tüketiciler olarak tarladan
sofraya uzanan üretim sürecinin her
aflamas›ndan haberdar de¤iliz.
Üreticiler bu konuda sorumlu ancak
gerekli denetimin yap›l›p
yap›lmad›¤›ndan da emin de¤iliz.
O nedenle tüketiciler her hangi bir
zarara u¤ramadan söz konusu
zincirin yasal çerçevede denetimini
arzu ediyoruz” diye konufltu. Y›lmaz
flöyle devam etti: “Tüketiciler olarak
42 Bak›fl 134
ülkemizde yap›lan g›da denetimleri
sonucu kal›nt› riski tafl›yan g›dalar›n
imha edildi¤iyle ilgili
bilgilendirilmemizle birlikte, söz
konusu ürünlerin yeniden pazara
sokulup sokulmad›¤› ile ilgili endifle
tafl›yoruz. Öte yandan mevsimi olmas›
nedeniyle yafl meyve sebzede ilaç
kal›nt›s› sorunu ile karfl› karfl›ya
kalabiliriz. Hallerde laboratuvar
eksikli¤i oldu¤u düflüncesindeyiz.
Hale giren her ürünün test analizden
geçmesi flartt›r. Bunun için gerekli
laboratuvarlar›n kurulmas› gerekiyor.
Bir kez daha hat›rlatmak istiyorum ki
sa¤l›k ve güvenlik hakk› tüm haklar›n
üstündedir ve riske edilemez. G›da
konusunda üretici, kamu ve
tüketicilerle birlikte ulusal politikalar›n
belirlenmesine ihtiyaç var. Asl›nda
bu alanda politikalar mevcut ancak
uygulanmas› tart›flma konusu.”
“2014 y›l›nda 599.031 adet analiz
gerçeklefltirdik”
Panelde konuflan Bursa Yem ve G›da
Kontrol Araflt›rma Enstitüsü Müdürü
Harun Seçkin de g›da güvenli¤inde
kontrol laboratuvarlar›n›n önemine
de¤indi. Türkiye çap›nda 11 merkez
araflt›rma enstitüsü, 10 bölge
araflt›rma enstitüsü ve 26 adet konu
araflt›rma enstitüsü olmak üzere
toplam 47 araflt›rma enstitüsü
oldu¤unu belirten Seçkin, Bursa Yem
ve G›da Kontrol Araflt›rma
Enstitüsü’nün G›da Tar›m ve
Hayvanc›l›k Bakanl›¤›’na ba¤l› olarak
g›da, yem, su ve su ürünlerinde
araflt›rma ve analiz gerçeklefltirdi¤ini
kaydetti.
Enstitülerinde Kalite Yönetim Sistemi
çal›flmalar›na 2001 y›l›nda
bafllad›klar›n› ve akreditasyon
çal›flmalar›na temel oluflturmas›
amac›yla 2002 y›l›nda TÜV
belgelendirme kuruluflu taraf›ndan
yap›lan denetim sonucu ISO
9001:2000 belgesini ald›klar›n› dile
getiren Seçkin, 2004 y›l›nda ise Türk
Akreditasyon Kurumu taraf›ndan
akredite edildiklerini söyledi. Seçkin,
enstitü olarak 2014 y›l›nda 14.911
adet numune incelemesi
gerçeklefltirdiklerine de¤inerek, yine
ayn› y›l birbirinden farkl› 1.417 çeflit,
toplam 599.031 adet analiz
gerçeklefltirdiklerini sözlerine ekledi.
Panel:
G›da Güvenli¤i
Ayr
›
z
mi
e
T
uk
o¤
“Bilinçli tüketici olmadan hiçbir fley
düzelmez”
Panelde konuflan G›da Yüksek
Mühendisi/Dan›flman Metin Kavas
da gerçeklefltirdi¤i sunumda g›da
sektörü aç›s›ndan g›da güvenli¤inin
önemine de¤indi. Kavas, g›dan›n
dünyada az olan de¤erli bir meta
oldu¤una iflaret ederek, bu nedenle
tüketicilerin g›dalar› bilinçli olarak
sürece ne devlet ne de üreticiler
gerekli önlemleri almaz. G›dalar›n
kas›tl› eylemlerden ya da
kontaminasyondan korunmas› çok
önemli. Türkiye’de hala bir bal sorunu
var ve bu sorun çözülebilmifl de¤il.
Bal konusu taklit ve ta¤fliflin birlikte
oldu¤u bir konudur. Ambalaj
konusunda da Türkiye’de bir g›da
terörü var” fleklinde konufltu.
Aflç›
Durmufl, gerçeklefltirdikleri ankete
kat›lanlar›n yüzde 53,96’s›n›n tüketti¤i
g›dalar›n sa¤l›kl› ve güvenilir
oldu¤unu düflünmedi¤ini, yüzde
70,25’inin ilgili bakanl›¤›n g›da
iflletmelerinde yapm›fl oldu¤u
denetimleri yeterli bulmad›¤›n› ve
yüzde 70,40’›n›n uygun üretim
yapmayan kurulufllara uygulanan
cezai yapt›r›mlar›n cayd›r›c›
olmad›¤›n› düflündü¤ünü belirtti.
tüketmesi gerekti¤ini söyledi. Kavas,
günümüzde tüketicilerin g›day›
seçme noktas›nda dahi yeterli
yetkinli¤e sahip olmad›¤›n›n alt›n›
çizerek, “Bilinçli tüketici olmadan
hiçbir fleyin düzelece¤ine
inanm›yorum. Tüketici bilinçlenmedi¤i
ve ne istedi¤ini bilmedi¤i sürece
hiçbir mekanizma mevcut sorunlar›
çözemez. Hareketi bafllatacak olan
bizleriz. Alttan gerekli bask› olmad›¤›
Kont
rol
“G›da güvenli¤ine gerekli bütçe
ayr›lmazsa sa¤l›k harcamalar› artar”
Bursa G›da Mühendisleri Odas›
Baflkan› Serkan Durmufl da Bursa’da
gerçeklefltirdikleri g›da güvenli¤i
anket sonuçlar›n› kat›l›mc›larla
paylaflarak çarp›c› rakamlar verdi.
Durmufl, g›da güvenli¤ine gerekli
bütçenin ayr›lmad›¤› sürece sa¤l›k
harcamalar›na daha fazla kaynak
ayr›lmas› gerekece¤ini belirterek,
g›da güvenli¤i sürecinin etkin bir
flekilde yönetilebilmesi için; tar›m,
üretim ve tüketim sürecinde g›da
güvenli¤i konusuna özen gösterilmesi
gerekti¤inin alt›n› çizdi.
S
Ç öp
43 Bak›fl 134
BUS‹AD’›n genç üyeleri kurumsal
yönetim hakk›nda bilgi ald›
BUS‹AD’›n genç kuflak üyeleri,
yöneticiler ve yönetici adaylar›
BUS‹AD Evi’nde gerçeklefltirilen
tecrübe paylafl›m toplant›s›nda
bir araya geldi. BUS‹AD
Kurumsal Yönetim Uzmanl›k
Grubu’nun organize etti¤i
toplant›n›n konu¤u, TOFAfi
Kurumsal Yönetim ve Hissedar
‹liflkileri Birim Yöneticisi
Dr. Adil Salepçio¤lu oldu.
plant›n›n aç›l›fl›nda konuflan
Kurumsal Yönetim Uzmanl›k
Grubu Lideri Onur Oral,
birbirinden de¤erli grup üyesi
arkadafllar›yla birlikte çal›flmalar›n›
sürdürdüklerini ifade ederek;
flirketlerin gelecek nesilleri baflta
olmak üzere ortaklar›na ve
yöneticilerine yönelik olarak
sürdürülebilirli¤in sa¤lanmas› ve
kurumsallaflmaya katk› sa¤lamak
ad›na faaliyetlerine devam ettiklerini
söyledi. Uzmanl›k grubu olarak bu
y›l iki kez çok boyutlu liderlik e¤itimi
gerçeklefltirdiklerinin ve Global
Compact Türkiye ile birlikte Birleflmifl
Milletler Küresel ‹lkeler Sözleflmesi
T
44 Bak›fl 134
Bilgilendirme Toplant›s›
düzenlediklerinin alt›n› çizen Oral,
“Ayr›ca ‘‹fl Hayat›nda Silva Metodu
ile Odaklanma’ bafll›¤› ile bir söylefli
yapt›k ve tecrübe paylafl›m
toplant›lar›n› bafllatt›k. Bu bafll›k
alt›nda de¤erli konuflmac›larla bir
araya geldik. Tecrübe paylafl›m
toplant›lar›n›n üçüncüsünde Dr. Adil
Salepçio¤lu ile birlikteyiz. Uzmanl›k
grubu olarak faaliyetlerimize bundan
sonra da devam edece¤iz” fleklinde
konufltu. BUS‹AD Yönetim Kurulu
Baflkan Yard›mc›s› Tuncer Hatuno¤lu
da BUS‹AD’da çeflitli uzmanl›k
gruplar›n›n görev yapt›¤›n› ve
bunlardan en etkin olan›n›n Kurumsal
Yönetim Uzmanl›k Grubu oldu¤unu
kaydederek, gerçeklefltirilen bu
etkinlikte Dr. Adil Salepçio¤lu’nun
de¤erli tecrübelerini dinleme flans›
bulacaklar›na de¤indi. BUS‹AD
Yüksek Dan›flma Kurulu Baflkan› Oya
Yöney de, kurumsallaflman›n çok
pahal› bir çal›flma olmad›¤›n› ve
sürdürülebilirli¤in alt›nda bu olgunun
yatt›¤›n› vurgulad›. fiirketlerin ikinci
nesil yöneticilere aktar›l›rken
kurumsallaflman›n çok büyük faydas›
oldu¤unu dile getiren Yöney,
Türkiye’nin sanayi geçmiflinin çok
uzun olmad›¤›n› ve ikinci nesilden
üçüncü nesle aktar›lacak çok say›da
flirket oldu¤undan bu tür paylafl›m
toplant›lar›na ihtiyaç oldu¤unu
kaydetti.
“Gerçek baflar› küresel düflünüp yerel
ad›mlar atmakta”
Yöney’in ard›ndan söz alan Dr. Adil
Salepçio¤lu, “Yönetimin
Kurumsallaflmas›ndan Kurumsal›n
Yönetilmesine” konulu bir sunum
yaparak; aile flirketlerinde yönetimin
kurumsallaflmas›, sürdürülebilirlik,
itibar yönetimi, rekabet ve kurumsal
yönetim konular›ndaki bilgi ve
tecrübelerini kat›l›mc›larla paylaflt›.
Kurumsallaflma ile kurumsal
yönetimin birbirinden çok farkl› iki
olgu oldu¤unu söyleyen Dr.
Salepçio¤lu; aile flirketlerinin yeniden
yap›lanma sürecinde kurumsallaflma
ve kurumsal yönetim, küreselleflme
ve sürdürülebilirlik, dijital flirketleflme
ve halka aç›lma konular›na önem
vermesi gerekti¤ini belirtti. fiirketlerin
de¤iflimine izin verilmezse ikinci ya
da üçüncü kufla¤a kalmadan
tükenebileceklerinin alt›n› çizen Dr.
Salepçio¤lu, bir aile flirketi temelleri
üzerine geliflimini sürdürmüfl olan
TOFAfi’›n yay›nlad›¤› son
sürdürülebilirlik raporunun bafll›¤›nda
3. Tecrübe
Paylafl›m Toplant›s›
“Hayat Yenilenmektir” yazd›¤›n›
aktard›. Dr. Salepçio¤lu yönetimin
kurumsallaflmas› kadar kurumsal›n
yönetilmesinin de önemli oldu¤una
de¤inerek, aile flirketlerinin yeni
sanayileflmeye bafllayan ülkelerde
daha yayg›n oldu¤unu ve flirketlerin
kurumsallaflma yolunda korkmadan
ilerleyerek halka aç›lma sürecini
gerçeklefltirmeleri gerekti¤ini
vurgulad›. Bu süreçte itibar yönetimi
kavram›n›n daha da de¤er
kazanaca¤›n› dile getiren Dr.
Salepçio¤lu, “Son dönemde
‘Globalokal flirket” diye bir tabir
gündemde. Bu, küresel düflünüp
yerel uygulayan flirket anlam›na
geliyor. Gerçekten de baflar›, küresel
düflünüp yerel ad›mlar atmaktan
geçiyor. Bunun günümüzde çok
say›da örne¤i var. Bursa’n›n üretim
kültürü de bu tarife çok uygun. O
nedenle korkmamak ve yürümeyi
ö¤renerek halka aç›lmak gerek”
fleklinde konufltu.
“Uça¤› yakalaman›n yolu halka
aç›lmaktan geçiyor”
fiirketlerin dijitalleflmeye önem
vererek sürecin gerisinde
kalmamalar› gerekti¤ini ifade eden
Dr. Salepçio¤lu, küresel ça¤›n art›k
treninin de¤il uça¤›n›n oldu¤unu ve
flirketlerin bir kez uça¤› kaç›rd›¤›
takdirde tekrar binme flanslar›n›n
olmad›¤›n› belirtti. Dr. Salepçio¤lu,
uça¤› yakalaman›n halka aç›lmaktan
geçti¤ini vurgulayarak, “TOFAfi 1991
y›l›nda ilk kez halka aç›ld›. ‹lk yola
ç›kt›¤›nda bunu isteyerek yapmad›
belki ama sonras›nda geliflime yönelik
çok önemli ad›mlar at›ld›. 1994 y›l›nda
ikinci halka arz süreci yafland› ancak
TOFAfi, sanayide y›k›m yaflanaca¤›
söylenen 1990’l› y›llarda Gümrük
Birli¤i’nin de katk›s› ile büyük ihracat
baflar›lar› gösterdi. Yani küresel
yönetimi baflar›l› bir flekilde uygulad›”
fleklinde konufltu. Dr. Salepçio¤lu
flöyle devam etti: “Sürdürülebilirlik
kavram›n›n finansal, çevresel ve
sosyal boyutlar› vard›r ve flirketlerin
sürdürülebilirli¤indeki en önemli fley,
gelecek y›llardaki performanslar› ve
finansal durumlar›d›r. Bu aç›dan
bak›ld›¤›nda lokal düflünüp global
olamamaktansa, global düflünüp
lokal davranabilmek çok daha önemli.
Güven ve itibar sadece de¤erle de¤il,
bilinilirlik ve fark›ndal›k ile sa¤lan›r.
Bu ifadenin de yerini buldu¤u dünya
çap›nda çok önemli örnek flirketler
var.”
“Aile flirketlerinin yüzde 80’i 3. nesilde
yok oluyor”
Sunumunda 200 küresel aile flirketinin
genel görüntüsüne de de¤inen Dr.
Salepçio¤lu, söz konusu flirketlerin
yüzde 80’inin 3. nesilde yok oldu¤unu
ifade etti. Dr. Salepçio¤lu Türkiye’de
var olup önemli baflar›lara imza atan
baz› aile flirketlerinin de üçüncü nesle
aktar›lamadan çeflitli anlaflmazl›klar
nedeniyle yok oldu¤unu hat›rlatarak,
“20 meflhur Türk aile flirketinin yok
olmas›n›n sebebi yüzde 43 kardefller
aras› çat›flma, yüzde 19 miras
kavgas›, yine yüzde 19 aile içi
çat›flma, yüzde 14 kardefl-ye¤enkuzen kavgas› ve yüzde 5 de aileler
aras› kavgad›r. Peki insanlar neden
aile flirketi kurarlar? Bunun sebebi
de yüzde 34 çocuklar›na f›rsat
yaratmak, yüzde 21 aile miras›n›
ölümsüzlefltirmek, yüzde 15 aileyi bir
araya tutmak ve yüzde 10 finansal
ba¤›ms›zl›k ve varl›k yaratmakt›r. Peki
aile ve ifl amac› bir midir? Ailenin
amac› özgüveni olan, ba¤›ms›z
45 Bak›fl 134
3. Tecrübe
Paylafl›m Toplant›s›
hareket edebilen, sorumlu ve mutlu
insanlar yetifltirmekken; ifl hayat› kar
yaratmak ve varl›klar› büyütmek
üzerine kuruludur” diye konufltu.
Dr. Salepçio¤lu aile flirketlerinin
özellikleriyle ilgili olarak da flunlar›
söyledi: “Aile ba¤lar›ndan
kaynaklanan duygusall›k ile ifl
iliflkilerinden kaynaklanan mant›kl›
davranma durumlar› zaman zaman
birbiriyle çeliflebilir. Kararlar k›sa
vadeli hatta bazen günlük olarak
al›n›r. Aile yap›s›ndaki de¤iflmeler,
örgüt yap›s›na da yans›r. Ataerkil bir
yönetim anlay›fl› hakimdir. Aile ba¤lar›
ve yak›nl›k derecesi, yönetici
pozisyonlar›n›n belirlenmesinde rol
oynar. ‹flletmedeki pozisyonlar› aile
fertlerinin aile içerisindeki durumlar›n›
da etkileyebilir. Öte yandan aile
flirketleri h›zl› karar alabilme, uzun
vadeli düflünme, hedef ve amaç
birli¤ine sahip olma, “Biz” bilincine
sahip olma, kültür ve ahlaki de¤erlerin
uyumu ve iflletmeye ba¤l›l›k gibi
özelliklere sahiptir. Tüm bu
özelliklerden hareketle aile flirketlerini
zora sokan 3 ana sorunu; aile üyeleri
aras›nda beklentilerin çat›flmas›, güç
46 Bak›fl 134
ve otoritenin devrinde sorun ve
kurumsallaflma alt yap›s›n›n eksikli¤i
fleklinde özetlenebilir. Yani aile
flirketlerinin kuflaklar aras› geçiflte
baflar›s›z olup da¤›lmalar›n›n ana
nedeni yine kendileridir.”
“Kurumsallaflma otomatik pilot gibidir”
Sunumunda kurumsallaflman›n
tan›m›na da de¤inen Dr. Salepçio¤lu,
söz konusu kavram›n bir iflletmenin
faaliyetlerini kiflilerin varl›¤›na ba¤›ml›
olmadan sürdürebilmesini ve
gelifltirebilmesini sa¤layan bir yap›
oluflturmas› oldu¤unu kaydetti.
Dr. Salepçio¤lu kurumsallaflman›n
patronlar› gereksiz k›lmadan sadece
onlar›n daha verimli olabilmelerini
sa¤layan adeta bir otomatik pilot
oldu¤unu belirterek, “Öte yandan
kurumsallaflmak profesyonelleflmek
yani sadece profesyonel yöneticilerle
çal›flmak de¤ildir. Kurumsallaflman›n
flirketin baflar›l› olmas›yla do¤rudan
ilgisi yoktur, sadece baflar›n›n
süreklili¤ini sa¤lar. fiirketi insanlardan
ba¤›ms›z k›lmaz çünkü sistemi
çal›flt›ran insand›r. Ve
kurumsallaflman›n temel amac›, bir
dönüflüm süreci ve de¤iflim stratejisi
sa¤lamakt›r. Firman›n kiflilerden ve
onlar›n ‘Kendi becerilerine ba¤l› icra
yöntemlerinden’ ba¤›ms›z hale
gelmesi ve sürekli¤inin
sa¤lanmas›d›r. Bu da iflletmenin
önemli noktalar›nda patronun
olmayaca¤› de¤il, fakat onlar
olmad›¤›nda aksama yaflanmadan
her fleyin kald›¤› yerden devam
edebilmesi anlam›na gelir” fleklinde
konufltu.
Dr. Salepçio¤lu flöyle devam etti:
“fiirketler fleffaf olmaktan korkmamal›
ve baflta insanlar olmak üzere
flirketler de hesap verebilir olmal›d›r.
Adil olmak ve sorumluluk üstlenmek
de oldukça önemli. Her aile flirketinin
mutlaka kendisine ait bir anayasas›
olmal›. Bu anayasalar, aile flirketlerinin
kurumsal yönetime geçiflte önemli
bir ad›m›d›r.
BUS‹AD Uzmanl›k Gruplar› ve genç
kuflak üyeleri bir araya geldi
ursa Sanayicileri ve ‹fladamlar›
Derne¤i’ni gelece¤e tafl›yacak
genç kuflak ifl insanlar›n›n,
BUS‹AD üyelerinin yöneticilerinin,
yönetici adaylar›n›n ve uzmanl›k
B
48 Bak›fl 134
grubu üyelerinin bir araya gelerek
tan›flmalar› amac›yla BUS‹AD Evi
bahçesinde bir barbekü partisi
düzenlendi. BUS‹AD bünyesinde
görev yapan uzmanl›k grubu üyeleri,
Geçmifl Dönem Baflkan› Oya
Yöney ve yönetim kurulu üyelerinin
de kat›ld›¤› tan›flma ve sinerji
buluflmas›nda grup üyeleri keyifli
anlar yaflad›.
BUS‹AD’dan
49 Bak›fl 134
BUS‹AD, Silva Metodu söyleflisine
ev sahipli¤i yapt›
BUS‹AD Kurumsal Yönetim
Uzmanl›k Grubu taraf›ndan
organize edilen “‹fl Hayat›nda
hedefe odaklanma, zaman›
do¤ru kullanma ve baflar›y›
yakalama” konulu söylefli,
BUS‹AD Evi Konferans
Salonu’nda gerçeklefltirildi.
Söylefliye konuflmac› olarak
kat›lan Uluslararas› Silva
Metodu Türkiye Direktörü Ayflen
Edis, “Silva Metodu’yla ifl
hayat›nda hedefe odaklanma,
zaman› do¤ru kullanma ve
baflar›y› yakalama” isimli bir
sunum yapt›
S
unumunda Jose Silva taraf›ndan
gelifltirilen ve yüksek zihinsel
fark›ndal›¤› art›rmak amac›yla
kullan›lan Silva Metodu’yla ilgili bilgi
veren Edis, içinde bulundu¤umuz
zaman›n çok h›zl› bir flekilde
de¤iflti¤ini ve günümüzde kiflinin
50 Bak›fl 134
baflar›l› olabilmesinin, yeni flartlara
uyum sa¤lama yetene¤ine ba¤l›
oldu¤unu söyledi. Do¤ada güçlü
olan›n de¤il, esnekli¤e sahip olan›n
ve eskiyi geride b›rakarak yeniyi kabul
eden organizmalar›n hayatta kald›¤›n›
dile getiren Edis, Silva Metodu’nun
bireyin farkl› bir duyarl›l›¤a ve bilince
eriflmesini, böylelikle kendisine,
çevresine, ifline, k›saca hayata bak›fl
aç›s›n› de¤ifltirerek bu esnekli¤e
ulaflmas›n› sa¤lad›¤›n› kaydetti.
Edis, metodun insan›n gerçek
potansiyelini ve gücünü ortaya
ç›kartarak düflünme biçimlerini
güçlendirdi¤ini ve geniflletti¤ini
vurgulayarak, insanlar›n böylece
yaflamda karfl›lar›na ç›kan farkl› kriz
durumlar›n› kontrol edebilme
becerisini gelifltirdiklerine de¤indi.
Edis, flöyle devam etti: “Ça¤dafl
bilimsel verilere göre s›radan bir insan
zihnini herhangi bir düflünceye 6-11
saniyeden fazla odaklayam›yor.
Harvard Üniversitesi araflt›rma
sonuçlar›na göre kiflinin hedeflerine
ulaflamamas›n›n en önemli
nedenlerinden birisi bu. Silva Metodu
ile dikkatin odaklanmas› ve zihinsel
kapasitenin yönetilmesi becerisi
kazan›larak hedeflere ulafl›l›r.
Beynimiz geliflmifl bir bilgi a¤›d›r.
Kaydedilmifl bilgilerin ötesinde de
bilgi verebilir. Beynin iflleyifl flekli
sayesinde özgün düflünce
yarat›labilir, sorunlara gerçek ve
yenilikçi çözümler getirilebilir. Baflar›y›
Kurumsal
Uzmanl›k Grubu
engelleyen k›s›tlay›c› inançlardan
kurtularak, geçmifle ba¤›ml›
kalmadan, yenilikçi ve yarat›c› kararlar
al›nabilir. Baflar›l› kifliler, genifl bir
alg›lama yetene¤ine sahip olan
kiflilerdir.”
“Beynin en önemli zihinsel ifllevi hayal
gücüdür”
Edis, insan beyninin kademeli olarak
ve her geçen dönemde daha yüksek
frekansta çal›flarak milyonlarca y›lda
geliflti¤ini ifade ederek, insanlar›n
yüzde 90’›n›n beyninin sol yar›m
küresi ile düflünerek büyüdü¤ünü
ifade etti. ‹nsan beynin evrim
skalas›na da de¤inen Edis,
beynimizin bedenimizi korudu¤unu
ve her gün milyonlarca komut vererek
bizi yönlendirdi¤ini kaydetti.
Edis, beynin en önemli zihinsel
ifllevinin hayal gücü oldu¤unun alt›n›
çizerek, “‹nsan hayal kurdu¤u sürece
vard›r. Bu süreçte bütünü görme
flans› yakalar›z. Düflünce kalitemiz
yükselir ve do¤ru kararlar al›r›z.
Zaman ve mekan k›s›tlamas› yoktur
ve daha yarat›c›y›zd›r. En önemli
kazan›m ise duyum ötesi alg›lama
yani etkin duyusal yans›tmad›r. Birçok
ünlü düflünür ve bilim adam› hayal
gücü ile önemli baflar›lar elde
etmifllerdir” fleklinde konufltu. Edis,
flöyle devam etti: “Beynin evrim
skalas›na bakt›¤›m›zda beta, alfa teta
ve delta frekanslar›n› görmek
mümkündür. D›flsal bilinç seviyesi
olan betada; görme, duyma, koklama
tat alma ve dokunma gibi duyusal
etkinli¤imiz faaldir ve zaman-mekan
kavram› vard›r. ‹çsel bilinç
seviyesinden olan alfa frekans›nda
ise zaman-mekan kavram› yoktur ve
duyum ötesi alg›lama vard›r. Alfa
frekans›nda olmak lenf hücrelerinin
üretimini artt›r›r ve ö¤renme
yetene¤imizi gelifltirir. Alfa
frekans›nda geçirilecek 20 dakikada
adeta beynimizi flarj etmifl oluruz.
Günümüzde teknik bilgi ve iflimizi iyi
yapmak önemli. Ancak bunun
ötesinde bir fleyler yapmak ad›na
yarat›c›l›¤› devreye sokmam›z gerek.
Silva Metodu bunu
gerçeklefltirmemizi sa¤l›yor. Bu
metoda göre baflar›l› insan, yaflam›n
her alan›nda dengeli olan insand›r
ve yine bu metot bize stres kontrolü,
daha sa¤l›kl› olma, do¤ru karar alma,
zihne daha fazla bilgi toplama,
hedeflere ulaflma, yüksek
konsantrasyona sahip olma,
istenmeyen al›flkanl›klardan kurtulma,
k›s›tlay›c› inançlar› de¤ifltirme gibi
kazan›mlar sa¤lar.”
Söylefli program›, soru-cevap bölümü
ve plaket takdimi ile sona erdi.
51 Bak›fl 134
E¤itim:
Yenileflim Ödülü
Yenileflim Ödülü De¤erlendirme
Ekibi’nin e¤itimi bafllad›
Bu y›l Aral›k ay›nda ikinci kez
sahiplerini bulacak olan Bursa
Yenileflim Ödülü’nün
de¤erlendirme ekibine yönelik
düzenlenen e¤itim süreci
bafllad›. Ödül de¤erlendirme
ekibi söz konusu e¤itimlerle,
ilgili tüm detaylar konusunda
bilgilendirilecek.
B
US‹AD Evi’nde gerçeklefltirilen
e¤itimde konuflan BUS‹AD
Yenilikçilik ve Yarat›c›l›k Uzmanl›k
Grubu Üyesi Do¤an Vardar,
BUS‹AD’›n 2010 y›l›ndan bu yana
Uluda¤ Üniversitesi iflbirli¤iyle Bursa
Yenilikçilik ve Yarat›c›l›k
Sempozyumu’nu düzenledi¤ini ve
2013 y›l›ndaki sempozyum
bünyesinde firmalar›n yenileflim ve
kurumsal giriflim çal›flmalar›n›
taçland›rmak ad›na Bursa Yenileflim
Ödülü’nün verilmeye baflland›¤›n›
söyledi. Yenilikçilik ve Yarat›c›l›k
Uzmanl›k Grubu olarak Aral›k ay›nda
sahiplerini bulacak olacak olan ödül
sürecini bu y›l ikinci kez organize
edeceklerini ifade eden Vardar,
Bursa’da faaliyet gösteren iflletmelerin
yenileflim süreçlerini
içsellefltirmelerine ve yenileflimi
yönetebilmelerine destek olmay› ve
kamu-özel sektör kurulufllar›n›n
küresel boyutta sürdürülebilir rekabet
gücü elde etmelerini sa¤lamay›
amaçlad›klar›n› kaydetti. Vardar
gerçeklefltirdi¤i sunumda ödül
de¤erlendirme süreciyle ilgili tüm
detaylar› kat›l›mc›larla paylaflt›.
Söz konusu e¤itim, uzman kiflilerden
oluflan ekibinin ödül süreci öncesi
de¤erlendirme kriterleri ve etik
kurallarla ilgili bilgilendirilmesini
amaçl›yor. Ödüle aday olan firmalar›n
bu süreçte kurumlar›yla ilgili bilgileri
de¤erlendirme ekibiyle
paylaflmalar›ndan dolay›, ilgili tüm
özel bilgiler etik kurallar çerçevesinde
gizli tutuluyor ve 3. flah›slarla
paylafl›lm›yor.
52 Bak›fl 134
BUS‹AD’dan
MARS‹FED’e ba¤l› S‹AD baflkanlar›
yemekte bir araya geldi
Marmara ve ‹ç Anadolu Sanayici
ve ‹fladamlar› Dernekleri
Federasyonu’na (MARS‹FED)
ba¤l› S‹AD baflkanlar›, BUS‹AD
Evi’nde gerçeklefltirilen akflam
yeme¤inde bir araya geldi.
OS‹AD, KS‹AD, ÇAS‹AD ve
GÖRS‹AD baflkanlar›n›n da
konuk olarak kat›ld›¤› yemek
program›nda konuflan MARS‹FED
Yönetim Kurulu Baflkan› ‹hsan
Karademirler; federasyona ba¤l›
TÜS‹AD, BUS‹AD, N‹LS‹AD, GES‹AD,
B‹S‹AD, ES‹AD, ORS‹AD ve
B
HOSABS‹AD ile güçlü bir yap›
olduklar›n› ve bölge sanayisinin sesi
konumunda bulunduklar›n› söyledi.
Birlik ve beraberlik içinde
çal›flmalar›na devam edeceklerini
belirten Karademirler, geceye kat›lan
tüm S‹AD baflkanlar›na teflekkür etti.
53 Bak›fl 134
“Deniz benim için her fley”
Henüz ilkokul s›ralar›nda kaptan olma hayalleri kuran ve lise
e¤itimini bitirir bitirmez okyanuslara aç›lan ‹hsan Karademirler,
miço olarak ad›m att›¤› gemiye stajyer kaptan olarak geri dönmüfl.
Uzun y›llar gemi kaptanl›¤› görevi yapt›ktan sonra evlenerek hayat›n›
karada sürdürmeye karar veren Karademirler, efli ile birlikte kurdu¤u
Mundo Kimya ile önemli baflar›lara imza atmaya devam ediyor.
Denize olan tutkusu hiçbir zaman bitmeyen ve sosyal kiflili¤iyle de
sivil toplum örgütlerinde önemli görevler üstlenen Karademirler,
bir dönem BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan Yard›mc›l›¤› da yapt›.
Hali haz›rda MARS‹FED Yönetim Kurulu Baflkanl›¤› görevini sürdüren
Karademirler, profesyonel ifl hayat›n›n yan› s›ra gönüllülük esas›na
dayanan çal›flmalar›na da devam ediyor.
Deniz kokan bir geçmifle sahip olan ve çok genç say›labilecek
yafllarda dünyan›n bütün denizlerinde sefer yapan bir Türk kaptan›
olarak baflar›s›n› ispat eden Karademirler ile denize olan tutkusu,
firmalar›n›n geldi¤i nokta ve gelecek hedefleri üzerine keyifli bir
söylefli gerçeklefltirdik.
54 Bak›fl 134
Öncelikle Bak›fl okurlar› için k›saca
kendinizi tan›t›r m›s›n›z?
1961 Bursa do¤umluyum. Anne
taraf›m Bursa’n›n yerlisidir. Babam›n
dedesi 1890 y›l›nda BulgaristanK›rcaali’den ailesini al›p Bursa'ya
göç etmifl. Büyük dedemin at s›rt›nda
henüz bebek iken bu topraklara
getirdi¤i dedem, Osmanl› Devleti’nin
çöküfl y›llar›nda Çanakkale ve Suriye
gibi cephelerde 10 y›l boyunca
savaflm›fl. Ben ilk, orta ve lise
e¤itimimi Bursa’da tamamlad›m. O
zamanlar›n yeflil Bursa’s›nda
Kapl›kaya’ya do¤ru yapt›¤›m›z do¤a
yürüyüflleri, bugün yapt›¤›m uzun
do¤a yürüyüfllerinin temeli oldu.
Küçüklü¤ümden bu yana okumaya
çok merakl›yd›m. Beni denizcili¤e
yönlendiren de ilkokul son s›n›fta
okudu¤um bir kitapt›r. Kaptan day›s›
Söylefli
ile sefere ç›kan bir çocu¤un hikayesini
anlatan o kitab› bitirdi¤imde kaptan
olmaya karar vermifltim. Liseyi
bitirdikten sonra e¤itimime bir y›l ara
verdim ve 17 yafl›m› bitirip 18’imden
gün al›r almaz miço olarak denizlere
aç›ld›m. Üniversite s›nav›nda
mimarl›¤› tutturmufltum ama ayn›
zamanda baflvurdu¤um miço belgesi
ç›k›nca denize ç›kmaya karar verdim.
1979 y›l›n›n Ocak ay›yd›. ‹lk seferim
Kanarya Adalar›’n›n aras›ndan
geçerek Brezilya ve dönüflte ‹spanya
oldu. Gemide vakit buldukça ders
de çal›fl›yordum. Ayn› y›l Yüksek
Denizcilik Okulu Güverte Bölümü’nü
kazand›m. 1980 y›l›n›n yaz›nda miço
olarak görev yapt›¤›m gemiye stajyer
kaptan olarak geri döndüm. O zaman
duydu¤um mutlulu¤u anlatamam.
1983 y›l›nda okulumu bitirdim. Türk
gemilerinde be¤enilen tempom ve
çal›flma tarz›m bana yabanc›
gemilerde çal›flman›n yolunu açt›.
Liberya ve Malta bayrakl› de¤iflik
gemilerde çal›flt›m. Okyanuslar›
kuzeyden güneye, do¤udan bat›ya
defalarca geçtim. Amerika, Avrupa
ve Afrika limanlar›n› s›k s›k ziyaret
eden bir uzak yol gemi kaptan› idim.
Meksika’da 8 ay kald›m. Kambur
balinalar›n, ay bal›klar›n›n, mantalar›n
yan›m›zdan geçti¤i, kendi ellerimle
vatoz yakalad›¤›m ilginç bir hayat›m
vard›. Henüz denizlerin kirlenmedi¤i
y›llard›. Türkiye’de tatil dönemlerinde
15–20 gün ancak kalabiliyordum.
Ülkeme 23 ay u¤ramad›¤›m dönemler
oldu.
Deniz tutkusu ve uzak gemi
seyahatleriyle bafllayan, ard›ndan
Mundo Kimya ile devam ifl hayat›n›zda
geldi¤iniz noktay› ve faaliyet alanlar›n›z›
bizimle paylafl›r m›s›n›z?
Çok sevdi¤im denizcilikte Türk ve
yabanc› bayrakl› gemilerde 10 y›l
çal›flt›ktan sonra gemi finans›n›
ö¤renmek amac›yla Amerika’da
finans okumay› düflünürken
Türkiye’ye tatile geldi¤im bir yaz
döneminde eflimle tan›flt›m ve o yaz
bütün planlar›m de¤iflti. Eflimle bir
süre sonra evlendik. Henüz ne ifl
yapaca¤›m›z› tam olarak
kesinlefltirememiflken Mundo Kimya
isimli firmam›z› kurduk. ‹lk yerimiz
Gümüflçeken Caddesi’nde 14
metrekarelik bir odayd›. Bir taraftan
da iflimizi sa¤lam temellere oturtmak
amac›yla araflt›rmalara bafllad›k.
Eflim Ege Üniversitesi Tekstil
Mühendisli¤i Bölümü mezunuydu.
Bu sebeple tekstil kimyasallar›na
odakland›k ve ilk olarak bu alanda
ifle bafllad›k. Yurtd›fl› ile olan iletiflimim
de kesilmemiflti. Kaptanl›k görevini
ara ara sürdürdüm. Ayn› zamanda
flirketimizin ifllerini de aksatmad›k.
Mundo’yu bir süre sonra farkl›
sektörlerle çeflitlendirmek istedik. Bu
sektörleri kimya, otomotiv ve inflaat
olarak belirledik. Türkiye’nin o y›llarda
yaflad›¤› ekonomik krizleri de hesaba
katarak, riski yaymak ad›na
yap›labilecek en ak›ll›ca ifl bize göre
farkl› sektörlerde faaliyette
bulunmakt›. Tekstil kimyasallar›
konusunda iyi gidiyorduk. O y›llarda
s›k s›k Amerika’ya giderdim. Hatta
orada flirket kurma niyetimiz de vard›.
Bir gün New York’ta dolafl›rken
Empire State Binas›’n›n karfl›s›ndaki
bir ma¤azada Hindistan mal› çok
ucuz bir gömlek görünce tekstili zor
günlerin bekledi¤i fikri bende olufltu.
Hemen akabinde gerçekten de
Türkiye’de ciddi bir kriz yafland› ve
flirket olarak önemli bir kayba u¤rad›k.
Bunun üzerine tekstil kimyasallar›n›n
yerine inflaat kimyasallar›n› koyarak
belirledi¤imiz üç ayaktan birini
halletmifl olduk. Bizim için otomotivde
var olman›n yolu yine kimyasallardan
geçiyordu. Otomotiv sektörünü
bilmeyen biri için bu sektörde de var
olmak ad›na Alman bir markan›n
Türkiye ve Türki Cumhuriyetler
distribütörlü¤ünü ald›k. Kimya
alan›nda ise yurt d›fl›ndan solvent
ithalat› yaparak var olduk. White sprit,
tekstil sektöründe bask› ifllemi
s›ras›nda kullan›l›yordu ve biz üretici
büyük tekstil firmalar›n›n ithalat yetki
belgelerini topluyor, onlar ad›na
ithalat› yaparak kendilerine ürün
teslimi gerçeklefltiriyorduk. Bütün bu
55 Bak›fl 134
çal›flmalar›m›zla Bursa’n›n en büyük
250 firmas› aras›na girmeyi
hedefliyorduk. Fakat “10 numara ya¤”
konusu patlak verdi ve kontrol
edemeyebilece¤imiz riskler
do¤abilece¤i düflüncesi ile bu ifl
kolundan ç›kma karar› ald›k. Bugün
geldi¤imiz noktada inflaat ve otomotiv
ile yolumuza devam ediyoruz. fiu an
inflaat kimyasallar› alan›nda Fox Yap›
Kimyasallar›’n›n Marmara Bölge
distribütörüyüz. Kendi ekibimizle
izolasyon uygulamalar› yap›yoruz.
Zonguldak’ta, Konya’da, ‹stanbul’da
ve Bursa’da devam eden büyük
projelerimize ek olarak Bursa Ray'›n
hemen hemen tamam›na, Sançim
Çimento’ya, büyük otellere ve sitelere
yapt›¤›m›z izolasyon çal›flmalar›
referanslar›m›z aras›nda. Öte yandan
temsilcisi oldu¤umuz Alman firman›n
makinelerini ve makine yedek
parçalar›n› sat›yoruz. Söz konusu
makine ve parçalar, otomotiv, beyaz
eflya ve filtre gibi sektörlerde
kullan›l›yor. Firmam›za ait makinelerle
poliüretan s›v› conta uygulamalar› da
yap›yoruz. Bu alandaki varl›¤›m›zla
otomobil firmalar›n›n dikkatini çektik.
Nilüfer OSB’deki yeni yerimize henüz
tafl›nm›fl durumday›z. Burada inflaat
kimyasallar› ve otomotiv alan›nda
sürdürece¤imiz mevcudiyetimizin,
firmam›za yeni bir ivme kataca¤›n›
düflünüyoruz. Böylece Mudanya Yolu
üzerinde bulunan mevcut binam›z,
sadece ofis ve k›smen sat›fl ma¤azas›
olarak kullan›lacak. Üretim ise
tamamen Nilüfer OSB’deki bu yeni
alana kayd›r›lacak. Bu arada k›sa bir
süre önce yeni flirketimiz KA
Otomotiv’i hayata geçirdik. Böylece
flirket say›m›z iki oldu. KA Otomotiv
ile sadece otomotive yönelik faaliyet
gösterece¤iz. Art›k yolumuz belli,
ancak yeniliklere hep a盤›z. Yeni bir
ifl kolu aray›fl› her zaman devam
ediyor.
Bugüne kadar hayata geçirdi¤iniz önemli
projeleriniz ve özellikle de Bursa ad›na
katma de¤er sa¤layan çal›flmalar›n›z
hakk›nda bilgi verir misiniz?
Bursa ad›na yürüttü¤ümüz en önemli
proje BursaRay’›n neredeyse
tamam›n›n su izolasyonu diyebilirim.
Türkiye’nin di¤er illerinde yürütülen
metro ve rayl› sistem çal›flmalar›yla
ilgili medyada olumsuz haberler
ç›karken, Bursa’da bu tür haberlere
hiç rastlanmad›. Amac›m›z sadece
56 Bak›fl 134
ifl yapmak ve hayat›m›z› idame
ettirebilmek de¤il, milli ekonomiye ve
kentimize katk›da bulunmak. Kente
iyi yap›lar kazand›r›lmas› konusunda
do¤ru izolasyon çok önemli. Bize
düflen ifli iyi yapt›¤›m›z› düflünüyorum.
Denize olan tutkunuzu da içine alarak
nas›l bir yaflam vizyonuna sahip
oldu¤unuzu bizimle paylafl›r m›s›n›z?
Benim ifl hayat›nda önceliklerim,
devlete karfl› sorumluluklar› yerine
getirmek, çal›flanlar›n tüm sosyal
haklar›n› göz önünde bulundururken
elde edilen art› de¤erin adilce
bölüfltürüldü¤ü bir ekip çal›flmas›
sa¤lamakt›r. Uzun ömürlü bir firma
olman›n ancak bu flekilde mümkün
oldu¤unu düflünüyorum. Eflimle
birlikte bafllang›çta itibaren amac›m›z
bu oldu. Bu konuda baflar›l›
oldu¤umuzu düflünüyorum.
Hayata toplam olarak bak›fl›m ise
çal›fl›p üretmenin yan›nda kendime
ve aileme de vakit ay›rmakt›r. F›rsat
buldukça 15-20 kilometrelik do¤a
yürüyüflleri yapar›m ve okurum. ‹fl
veya gezi amaçl› olarak yaln›z veya
ailemle neredeyse her ay 2-3 günlük
de olsa bir yurt d›fl› kaçama¤›
yapar›m. Tüm bunlar›n beni dünya
ile iletiflimde, yeniliklerin takibinde
diri tuttu¤unu fark ettim. Bu bence
uzun ve verimli bir çal›flma hayat›n›n
anahtar›. Bir katamaran sahibi olmak
ve on y›l devaml› üzerinde
bulundu¤um denizler üzerinde
yaflamak istiyorum. Ancak henüz bu
vakti ay›rmam mümkün de¤il. Bu
özlemimi denizin hemen k›y›s›nda
yapt›¤›m yaz tatilleri ve f›rsat oldukça
bal›k tutarak gidermeye çal›fl›yorum.
Belirli bir yafl sonras›nda san›yorum
devaml› olarak deniz üzerinde
yaflad›¤›m bir hayat tarz›m olur.
Deniz sizin için ne ifade ediyor?
Deniz benim için her fley, bir tutku
adeta. Denize k›y›s› olan bir flehirde
iflim olsun ve uygun oldu¤umda
yelkenle aç›lay›m, bal›k tutay›m diye
hep özenmiflimdir. Bursa asl›nda bu
tarife uygun bir flehir ama Marmara
Denizi art›k öyle bir hale geldi ki,
bunu yapman›z imkans›z.
Bursa’n›n da içinde oldu¤u Marmara
Denizi çana¤›n›n son y›llarda h›zla
kirlendi¤ini biliyoruz. Sizce Marmara
Denizi bal›klar için adeta özel bir fanus
olma özelli¤ini kaybetti mi?
Marmara art›k maalesef ölü bir deniz.
Kimyasal kirlilik öyle bir noktaya geldi
ki, Marmara Denizi’nde dip bal›¤›
kalmad›. Sadece yüzeyde bulunan
birkaç tür yafl›yor. Maalesef
Marmara’y› kaybettik. Üstte yaflayan
bal›klar da göç halinde olup
Karadeniz’den Ege’ye giderken
Marmara’dan geçenler. Ancak
belirtmeliyim ki denizlerin kirlili¤i
k›y›s›nda bulunan di¤er ülkelerden
de kaynaklan›yor. K›y›lar›m›zdaki
kirlili¤in yüzde 50 den fazlas› baflka
ülkelerden geliyor. Örne¤in Tuna
Nehri ve Rusya’dan Karadeniz'e
Söylefli
dökülen nehirler Avrupa ve Güney
Güney Rusya’n›n bir k›sm›n›n bütün
at›¤›n› Karadeniz'e boflalt›yor. Böyle
devam ettikçe k›y›lar› ve denizleri
temiz tutmak imkans›z. Bursa’da da
flu an Nilüfer Çay› temiz akm›yor.
Ancak Nilüfer temizlendi diyelim.
‹stanbul’un kirli¤i ne olacak?
Marmara’n›n etraf›nda nüfus
yo¤unlu¤u çok fazla, Karadeniz'deki
at›klar da buna eklenince denizi
tüketiyoruz. Bal›kç›lar›m›z avlanmay›
bilmiyor diyebilirim. Bal›k a¤› göz
büyüklüklerine dikkat edilmiyor
maalesef. Bal›klara adeta soy k›y›m
yap›l›yor ülkemizde. Bal›kç›lar denizin
dibini kaz›yor. Yavru bal›klar için
yaflam hakk› tan›nm›yor. Yaz›n
koyulan av yasa¤›, olta bal›kç›l›¤›n›
da kapsamal›. Denize at›lan yüz
binlerce i¤ne, ülke bal›kç›l›¤› için
dezavantaj. Ancak yaln›z Türkiye’de
de¤il tüm dünya denizlerinde çok
ciddi kirlenme var. Durum vahim
anlayaca¤›n›z.
Sizce Türkiye etraf›n› çevreleyen
denizlerden yeteri kadar faydalanabiliyor
mu, bu fayday› daha üst noktalara
tafl›mak için neler yap›labilir?
Türkiye, 2. Dünya Savafl› y›llar›nda
Akdeniz’in en büyük yolcu gemisi
filosuna sahipti. Ama günümüzde
ülkemizin do¤ru dürüst bir yolcu
gemisi dahi yok. O y›llarda kara yollar›
geliflmifl olmad›¤› için Akdeniz ve
Karadeniz’de deniz seferleri çoktu.
fiimdi ise böyle bir tablo yok. Karayolu
ve havayolu elbette ki geliflecek,
ancak deniz yolunu ihmal etmemek
gerekirdi. Denizlerle birlikte göllerden
de söz etmek gerekir. Bursa’da iki
önemli göl zenginli¤i var. Bunlardan
biri ‹znik, di¤eri de Uluabat Gölü.
‹znik Gölü’nün güneyinden son
zamanlarda 2-3 kez geçtim. Bursa’n›n
böylesi bir kayna¤› nas›l görmezden
geldi¤ini anlamak çok zor. Bu konuyu
daha önce gündeme getirmifl ve
BUS‹AD Bak›fl Dergisi okurlar› için
kaleme alm›flt›m. Gölün güney k›y›lar›
pislik içinde. Halk›m›z› çöp atmama
konusunda dahi e¤itebilmifl de¤iliz.
Bu kadar büyük bir tatl› su kayna¤›
örne¤in ‹srail’in elinde olsa; o gölde
kano, yüzme yada yelken sporlar›
yap›l›rd›. Yelken sporu gençlere h›zl›
düflünmeyi, stratejiyi, sorunlara çare
bulmay› ve kendine güvenmeyi
ö¤retir. Bölgede yelken-kürek
kamplar› aç›larak gençlerin bu
kamplardan faydalanmalar›
sa¤lanabilir. Oysa bu kadar büyük
bir kaynak bizde sadece sulama için
kullan›l›yor.
Dünyada denizcili¤in geldi¤i noktay›
de¤erlendirebilir misiniz? Dönem dönem
yaflanan çevre sorunlar›n› da dikkate
alarak denizlerin insan hayat›ndaki yeri
hakk›nda ne söyleyebilirsiniz?
Bugün gelinen noktada Pasifik
Okyanusu ciddi alarm veriyor art›k.
Amerika sahillerine binlerce ton
yengeç kabu¤unun ve ölü bal›klar›n
vurdu¤u, Pasifik’in ortas›nda Amerika
büyüklü¤ünde plastik at›klardan
oluflan bir çöp adas›n›n olufltu¤u ve
dünya bal›k stokunun sadece çeyrek
as›r öncesine göre 3 te1’e indi¤i
haberlerini bas›ndan takip
edebilirsiniz. Durum çok üzücü.
Armatör yani gemi sahibi olmak, okulu
bitirdi¤im y›llarda hedeflerimden
biriydi. fiimdi ise bu ifllere
girmedi¤ime memnunum. Denizcilik
öyle bir noktaya geldi ki, kuru yük
gemilerinin kira fiyatlamalar›na
bak›l›rsa durumun iç yüzü daha iyi
anlafl›labilir. 100 milyon dolarl›k yap›m
bedeli olan gemiler, s›rf çal›fl›r
durumda olsun diye 1000 dolara
kiraya veriliyor. Arz›n artmas› ve gemi
infla sürelerinin k›salmas› bunda çok
etkili oldu. Geçmifl y›llarda
BUS‹AD’daki bir toplant›da büyük
boyutlardaki yüzlerce petrol tankerinin
denizlerde depo olarak kullan›ld›¤›n›,
petrolde arz fazlas› oldu¤unu ve
petrol fiyatlar›n›n düflece¤ini ifade
etmifltim. ‹ran da piyasaya girince,
bizim gibi net enerji ithal eden ülkeler
için biraz flans faktörü olufltu ancak
denizcilik aç›s›ndan zor günler
yaflan›yor.
Firman›z›n yat›r›m ve büyüme hedefleri
hakk›nda bilgi verebilir misiniz?
Döviz kurunun bu kadar yükseldi¤i
bir ortamda bile Mundo Kimya’y› son
5 y›lda 2 kat büyüttük. Herhangi bir
kriz ortam› oluflmaz ise büyümemizi
sürdürece¤imizi düflünüyoruz. Firma
olarak Nilüfer OSB’de hayata
geçirdi¤imiz yeni yat›r›m›m›z da bu
sürece h›z verecektir diye
57 Bak›fl 134
düflünüyorum. Bursa Ticaret ve
Sanayi Odas›’n›n her y›l aç›klad›¤›
Bursa’n›n 250 büyük flirketi listesine
biz de ad›m›z› yazd›rmak istiyoruz.
‹lerleyen süreçte böyle bir hedefimiz
var. Bunun ötesine ise çocuklar›mla
beraber gidilir diye düflünüyorum.
Sizin gibi genç yaflta ifl hayat›na
at›lanlara ya da genç giriflimcilere
tavsiyeleriniz nelerdir?
Bence bu röportaj›n en önemli mesaj›
bu soruda yat›yor. Dünya haritas›na
bakt›¤›m›zda Türkiye’nin sahip oldu¤u
stratejik önemi net bir flekilde
görebiliriz. Türkiye; fiili gibi üretti¤i
somon bal›¤› ya da bak›r cevheri ile,
Arjantin gibi üretti¤i k›rm›z› et ile ya
da Avustralya gibi dünya piyasalar›na
satt›¤› demir cevheri ve k›rm›z› et ile
an›lmaktan çok; farkl› özellikleri ile ön
planda.
Türkiye, üzerinden enerji hatlar›n›n
geçti¤i, Rusya gibi bir ülkenin
Akdeniz’e aç›lmas›n›n önündeki engel
bir ülke. Bu co¤rafyada yaflaman›n
bir bedeli var. Dünyan›n bu arsas›nda
donan›ml› ve e¤itimli bir gençlik
yetifltirilemez ise, gelece¤e güvenle
bakmak pek mümkün de¤il. Bu
sebeple e¤itime ülke olarak çok önem
vermemiz gerekiyor. Bu konuma
sahip bir ülke üzerinde oynanan
oyunlar hiçbir zaman bitmeyecektir.
E¤itimli ve donan›ml› bir gençlik
yetifltirmek zorunday›z. Gençlere en
büyük tavsiyem, çok okumalar› ve
çok ö¤renmeleri. Kendilerini hayata
haz›rlamalar› ve hem ülke hem
kendileri için do¤acak flanslar›
de¤erlendirmelerinin yolunun, çok iyi
e¤itimden geçti¤inin bilincinde
olmalar›. Ben baflka bir yol
görmüyorum. Örne¤in Amerika’da
okuma-yazma bilmeden liseden
mezun olan, okumak d›fl›nda her
fleyle u¤raflan genç bir kitle oldu¤unu
biliyoruz, takip ediyoruz. Ancak
Türkiye’nin böyle bir lüksü yok.
Türkiye, e¤itimli kadrolar, e¤itimli
milyonlar yetifltirmek zorunda. Ben
bir Atatürk ve Atatürk ilkeleri
sevdal›s›y›m. Bu ülkede yaflaman›n
ve bu ülkede bir fleyler yapman›n en
büyük teflvikidir bu benim için.
Gençlere Atatürk’ü iyi anlamalar›n›,
iyi ö¤renmeleri öneririm.
Atatürkçülü¤ün dürüstlük, çal›flkanl›k,
terbiye, sevgi, sayg› ve ülkeyi sevmek
oldu¤unu net bir flekilde bilmelerini
58 Bak›fl 134
istiyorum. Gençlerin bunu idrak
etmeleri için çok okumalar›, uyan›k
ve donan›ml› olmalar› gerekiyor.
BUS‹AD üyeli¤iniz hakk›nda da bilgi
verebilir misiniz?
BUS‹AD’a Mimar ‹lkay ‹ntafl
a¤abeyim arac›l›¤› ile kat›ld›m. ‹lkay
Bey beni aray›p BUS‹AD’a üye
olmam›n çok faydal› olaca¤›n› ve
gereklili¤ini anlatt›. K›sa bir süre sonra
üye olup o günden sonra BUS‹AD
etkinliklerini özenle takip ettim.
BUS‹AD çat›s› alt›nda olmaktan
mutluyum.
BUS‹AD d›fl›nda di¤er sivil toplum
örgütlerindeki faaliyetleriniz hakk›nda
da bilgi verebilir misiniz?
fiu an MARS‹FED yani Marmara ve
‹ç Anadolu Sanayici ve ‹fladamlar›
Derne¤i Yönetim Kurulu Baflkan›
olarak görev yap›yorum. Rotary çat›s›
alt›nda 3 y›l gençlik kamp›
düzenledim ve bu süreçte yurt
d›fl›ndan ö¤rencilerin getirilmesini ve
Bursa’da a¤›rlanmas›n› tek bafl›ma
organize ettim. Her y›l en az 20
ö¤renci geldi.
BUS‹AD çat›s› alt›nda ise 4 y›l yönetim
kurulu üyeli¤i yapt›m. Bu sürenin
yar›s› baflkan yard›mc›l›¤› görevi ile
geçti. Geçmifl dönem baflkanlar› Arif
Özer Bey ve Oya Yöney Han›m ile
mevcut baflkan›m›z Günal Baylan
Bey’den çok fley ö¤rendim. Bir
dönem Çevre ve ‹fl Sa¤l›¤› Uzmanl›k
Grubu Koordinatörlü¤ü de yapt›m.
Bu süreçte çevre sorunlar›, ifl sa¤l›¤›güvenli¤i ve ergonomi konusunda
çeflitli paneller düzenledik. Öte
yandan Enerji Uzmanl›k Grubu’nun
kurulufluna da ön ayak oldum .
BUS‹AD üyesi olmak gurur
duydu¤um bir konu.
Keyifli sohbetiniz için teflekkür ederiz.
Eklemek istedi¤iniz baflka bir konu var
m›?
Ben de ilginiz için teflekkür ederim.
Bask›, enerjiyi ka¤›da aktarma sanat›d›r.
Bask›, tutkudur.
WWF-Türkiye/ Do¤al Hayat› Koruma Vakf›
Rota Bar›flç› olarak, bu vakf› desteklemekten
mutluluk duyuyoruz.
Rota Bar›flç› Matbaacılık ve Tan›t›m Hizmetleri A.fi.
ISO 9000
ISO 14001: 2004
Bar›flç› ‹fl Merkezi, Sanayi Cad. No: 317
16140 Nilüfer, Bursa
Tel: 0224 242 72 00 Faks: 0224 241 91 06
[email protected] www.rotabarisci.com.tr
Ayflen Edis
Silva Metodu Türkiye Direktörü ve Yetkili E¤itmeni
Silva Metodu
Meksika kökenli bir Amerikal›,
dinamik do¤al bir psiflik olan Jose
Silva taraf›ndan 1960’lar›n
bafllar›nda gelifltirilen bu metot, 110
ülkede alt› milyondan fazla mezuna
sahip olmakla hakl› bir gurur
duymaktad›r.
Silva Metodu e¤itimine kat›lanlar,
genellikle bu e¤itimi alm›fl ve
hayatlar›n› olumlu yönde de¤ifltirmifl
olan mezunlar›n dost ve
yak›nlar›ndan ald›klar› bilgiler
üzerine e¤itimlere
kaydolmaktad›rlar. Binlerce kifli bu
e¤itime kat›ld›ktan sonra
hayatlar›n›n nas›l de¤iflti¤ini
anlatm›fllar, bunlardan bir bolümü
Jose Silva ve Philip Miele taraf›ndan
haz›rlanan ve ülkemizde de Alfa
Yay›nlar›’ndan ç›kan “Silva Zihin
Kontrol Metodu” adl› kitapta yer
alm›flt›r.
Metot mezunlar›, sigaray› b›rakmay›,
kilo vermeyi, istemedikleri
al›flkanl›klar›ndan kurtulmay›, uyku
ilac› almaks›z›n uyumay›, saatin
alarm›n› kurmadan istedikleri saatte
uyanmay›, migren veya fliddetli bafl
a¤r›lar›ndan kurtulmay›, sorunlar›na
yenilikçi çözümler getirmeyi,
zamanlar›n› do¤ru kullanmay›,
fiziksel yeteneklerini, zihinsel
kapasitelerini ve sezgilerini
gelifltirmeyi, k›s›tlay›c› inançlar›n›
tan›may› ve bunlar› de¤ifltirmeyi
baflarabilirler. K›sacas› yaflamlar›n›
kendi kontrolleri alt›na alarak
hayatta yapmak istedikleri her ne
ise onu gerçeklefltirebilirler. Ne
yapmak istediklerini bilmeyenler
60 Bak›fl 134
için ise, ne yapmak istediklerini
keflfetmelerine yarayacak teknikler
vard›r. Bu e¤itimin sonucunda kifliler
kendilerini zenginleflmifl, içlerinde
yeniden derin bir kaynak keflfetmifl
olarak hissettiklerini söylemifllerdir.
Bir mezun ‘’sanki çocuklu¤umda
var olan ancak sonradan kapanm›fl
bulunan bir kap› yeniden aç›lm›flt›’’
demifltir.
Silva’Metodu’nun dünyada bu
kadar ün kazanmas›na flafl›rmamak
gerekir. Çünkü bu metot son derece
h›zl› bir tempoda ak›p giden
ça¤›m›zda çok iyi bir terapidir; h›zl›
sonuç vermekte, keyifli ve ifle
yaramaktad›r. Psikanaliz,
meditasyon veya di¤er disiplinlerin
y›llarca süren çaba ve çal›flmalar
sonucu elde ettikleri ak›lsal
özgürlü¤ü dört gün gibi k›sa bir
sürede baflarmaktad›r. E¤itimlere
kat›l›p mezun olanlar›n kiflilik
de¤iflimleri üzerine yap›lan bilimsel
çal›flmalar, sonuçlar›n dikkate de¤er
ve inan›lmaz oldu¤unu ortaya
koymufltur.
Peki, dört günlük e¤itim s›ras›nda
insanlar›n düflünce ve
davran›fllar›nda kal›c› de¤iflimler
nas›l olmaktad›r? Bu e¤itim,
davran›fllar› ve tutumlar›
de¤ifltirecek pek çok özgün
teknikler sunmakla birlikte, e¤itimin
temeli; dünyada insan potansiyelini
harekete geçirmek için pek çok
guru ve Transandantal Meditasyon
kurslar› taraf›ndan popüler hale
getirilmifl olan meditasyona
dayanmaktad›r ki biz buna
‘’Seviye’ye Girmek’’ diyoruz.
Meditasyon yapt›¤›n›zda veya Alfa
Seviyesi’nde olundu¤u zaman
beyniniz alfa dalgalar› üretir. Bu
dalgalar, saniyede 7-14 devir
h›z›nda veya frekans›ndad›r. Bu
frekansa alfa frekans› denir. Oysa
bilinçli gündelik yaflam içinde
beynin üretti¤i beta dalgalar›
saniyede 21 devir titreflimdir. Alfa
frekans› beta frekans›ndan daha
yavafl; uykuda, teta veya delta
dalgalar›ndan daha h›zl›d›r.
Son zamanlarda yogilerin ve Zen
üstatlar›n›n trans halinde iken alfa
dalgalar› yayd›klar› bilinmektedir.
Araflt›rmalar, uzun zamanlard›r
istem d›fl› çal›flt›klar›na inan›lan kalp
at›fl›, kan bas›nc›, sindirim gibi
beden fonksiyonlar›n›n bilinçli
kontrolümüz alt›na al›nabilece¤ini
ve bu kontrol sa¤land›¤›nda alfa
dalgalar› ile bu durum aras›nda
belirgin bir korrelasyon oldu¤unu
ortaya koymufltur.
E¤itimler bu rahatlama haline nas›l
geçilece¤ini ö¤retmekle kalmay›p
ötesine geçerek zihinsel imgeleme
yöntemlerini ö¤retmektedir. Bu
imgelemeler alfa seviyesinde
uygulanarak beynin arzu edilen yeni
durumlar› programlamas›
sa¤lanmaktad›r. Böylece bu zihinsel
egzersizlerle kifliler hayatlar›n›
iyilefltirebilmektedirler. Sürekli olarak
hedefe odaklan›ld›¤›nda asl›nda hiç
akla gelmeyecek olan fikirler ortaya
ç›kar ve kifli hedefini gerçeklefltirme
yolunda koflmaya bafllar.
Makale
Bu e¤itimde ö¤retilenler yeni fleyler
de¤ildir. Bu e¤itim, Norman Vincent
Peale, Do¤u Mistisizmi, Baba Ram
Dass ve 1920’lerde Fransa’da “Her
gün, her yönden, her flekilde iyiye,
daha iyiye” sözcükleriyle popüler
hale gelen “Oto-hipnoz” kavram›n›
ortaya atan psikoterapist Frans›z
Emile Coué’nun ö¤retilerinden de
yararlan›larak yarat›lm›flt›r.
Pek çok yaflam örnekleri verilerek
olumsuz düflünce, davran›fl ve
tutumlar›n ne kadar yayg›n oldu¤u
ve kiflileri istedikleri yere varmaktan,
yapmak istediklerini nas›l
engelledi¤i anlat›l›r. Olumsuz
düflüncelere tak›l› kal›nd›¤› zaman,
kiflilere kendi kendilerine “‹ptal,
iptal’’ demeleri ö¤retilir. Daha sonra
da gerçeklefltirmeyi
baflaramayaca¤›n› düflündü¤ü bir
proje hakk›nda konuflurken kifli
kendisini “‹ptal-iptal” derken
buluverir. Do¤rusu buna çok da
flafl›rmamak gerekir. Nedeni ise alfa
seviyesinde yap›lan zihinsel
egzersizler sonucunda kifli art›k
koflullanm›fl olarak bunu kolayca
kendisi baflar›r.
Her bir zihin egzersizi yar›m saat
ile en fazla 35 dakika sürmekte ve
arzulanan çeflitli hedeflerin
gerçeklefltirilebilinmesi için pek çok
olumlamalar içermektedir. ‹lk zihin
egzersizinden sonra kat›l›mc›lar
kendilerini harika bir biçimde
rahatlam›fl hissederler.
Silva Metodu bir zihin kontrol
metodudur. Burada kat›l›mc›lar oto-
hipnozu ö¤renirler. Silva Metodu
ile hipnoz aras›ndaki en belirgin
fark, hipnozda kifli mutlaka bir
baflkas›na ihtiyaç duyar ve
alg›lad›¤› gerçe¤in objektif mi,
sübjektif mi oldu¤unu bilemeyebilir.
Silva Metodu’nda ise zihin
kontrolünü uygulayan kifli bilinçlidir,
zihinsel egzersizler yapar ve bunu
kendi kendine baflar›r, bir
baflkas›na ihtiyac› yoktur. Silva
Metodu bir oto-koflulland›rma
metodudur.
Alfa Seviyesi’nde olundu¤u zaman
veya meditasyon aflamas›nda,
dakikada binlerce düflünce üreten
bilinçli beyin sakinleflir. Bu
düflünceler durdurulunca, içsel
bilincimiz öne ç›kar ve biz
kendimizle daha bar›fl›k oluruz.
Bunun sonucunda da pek çok yarar
sa¤lan›r. Bilincin bo¤ufltu¤u çeflitli
sorunlar, içsel bilinç önderli¤inde
zihinde kolayca çözümlenir.
Böylece yarat›c›l›k, ilham,
düflüncenin netleflmesi gerçekleflir.
Araflt›rmac›lar, bilinçli kalarak beyin
frekanslar› yavafllat›ld›¤› zaman
psiflik güçlerin ortaya ç›kt›¤›n›
söylemektedirler. Çünkü beta
frekans›nda mant›ksal düflünce
sürekli olarak ald›¤›m›z psiflik alg›lar›
engeller. Alfa seviyesinde ise daha
yüksek bir fark›ndal›¤a ulaflarak
evrenin ak›fl› ile uyum içinde
olundu¤u fark edilir. Rahatlam›fl ve
al›c› konumda olundu¤u için sezgi
sinyalleri hemen alg›lan›r. Bir baflka
deyiflle do¤ru zamanda do¤ru
yerde olunur. Kifliler kendi
kendilerine s›k s›k ‘’iyi ki .....
yapm›fl›m.’’derler. Alfa seviyesi
ayr›ca beraberinde, gerçek bir
duygusal rahatlama ve beden
hakk›nda yeni bir fark›ndal›¤› da
beraberinde getirir.
Silva'da di¤er metodlardan farkl›
olarak zihnin derinliklerine
girmekten bahsetmeyiz, zihni her
yere ve her yöne yans›yan bir ›fl›k
gibi geniflletmekten bahsederiz.
Ancak o zaman ayd›nlan›r ve
ayd›nlat›r›z. Bu aflamaya biz
Silva'da ‹nternet'e ba¤lanmak
diyoruz.
K›sacas›, mezunlar tüm
potansiyellerine ulaflmakta
sa¤lad›¤› yard›m nedeniyle Silva
Metodu seminerine teflekkür
ederler.
Ve son söz; Silva, grup ortam›nda
yaflanan ola¤anüstü bir kiflisel
deneyimdir. Silva'n›n slogan› ile
yaz›m› bitirmek istiyorum.
“‹Y‹YE, DAHA ‹Y‹YE...VE BU ÖYLE
...SEVG‹MLE”
61 Bak›fl 134
BUS‹AD’da patlamadan korunma
doküman› haz›rlama e¤itimi verildi
BUS‹AD Çevre ve ‹fl Sa¤l›¤›
Güvenli¤i Uzmanl›k Grubu
taraf›ndan organize edilen ve bir
sosyal sorumluluk çal›flmas›
fleklinde planlanan “Patlamadan
Korunma Doküman› Haz›rlama
E¤itimi” BUS‹AD Evi’nde
gerçeklefltirdi. ‹ki gün süren
sertifikal› e¤itim program› ile
BUS‹AD üyesi ifl yerlerinde olas›
parlay›c› ve patlay›c› ortamlara
karfl› tedbir al›nmas› ve haz›rl›kl›
olunmas› amaçland›.
I
stanbul Üniversitesi Ö¤retim
Görevlisi ve Özel Güvenlik-Koruma
Program› Baflkan› Serdar Gültek’in
e¤itmenli¤inde gerçeklefltirilen e¤itim
program›na BUS‹AD üyesi sanayi
kurulufllar›nda görev yapan çevre ve
ifl sa¤l›¤› görevlileri, kimya
62 Bak›fl 134
mühendisleri, makine ve elektrik
bak›m›ndan sorumlu mühendisler,
kimyagerler ve ifl güvenli¤i uzmanlar›
kat›ld›.
E¤itimin bafl›nda Türkiye’de yang›n
güvenli¤i alan›nda yürütülen
çal›flmalar ve bu konuda gelinen
nokta hakk›nda bilgi veren Gültek,
“Çal›flanlar›n Patlay›c› Ortamlar›n
Tehlikelerinden Korunmas› Hakk›nda
Yönetmelik” kapsam›nda, yan›c›,
parlay›c› ve patlay›c› maddeler ile
çal›flan, parlama/patlama riski olan
iflyerlerinde al›nacak tedbirler,
kullan›lacak ekipman kategorileri,
yap›lacak bölge tan›mlamalar› ve
kullan›lacak özel kiflisel koruyucu
donan›mlar gibi yap›lmas› gereken
zorunluluklar›n sistematik olarak ele
al›naca¤› bir Patlamadan Korunma
Doküman›’n›n haz›rlanmas›n›n
yönetmelik gere¤i zorunlu oldu¤unu
hat›rlatt›.
E¤itim
Türkiye’de konuyla ilgili ilk önlemlerin
büyük uluslararas› firmalar taraf›ndan
al›nd›¤›n› ve zamanla ülke çap›nda
faaliyet gösteren di¤er sanayi
kurulufllar› taraf›ndan da konunun
dikkate al›nmaya baflland›¤›n› ifade
eden Gültek, özellikle
boyahanelerden kaynakl› yaflanan
patlamalar›n ard›ndan konunun
öneminin net bir flekilde anlafl›ld›¤›n›
belirtti.
Gültek, patlama ihtimali olan yerleri
tespit ederek patlay›c› ortamlar›
kontrol etmenin mümkün oldu¤unu
dile getirerek, al›nacak teknik
önlemler ve havaland›rman›n
güçlendirilmesiyle olas› risklerin
azalt›labilece¤ini kaydetti. Söz konusu
yönetmeli¤in iflletmelerden yapt›¤›
ifli, kulland›¤› kimyasallar›, olas›
riskleri, bu risklerin nas›l belirlendi¤ini
ve nas›l kontrol edildi¤ini
tan›mlanmas›n› istedi¤inin alt›n› çizen
Gültek, ilgili di¤er yönetmelik
flartlar›n›n da gerekli tedbirlerin
al›nmas›nda k›lavuzluk etti¤ine ve bu
süreçte mutlaka yetkin bir firmadan
yetkin bir hizmet al›nmas› gerekti¤ine
de¤indi.
‹ki gün süren e¤itimde, patlamadan
korunma doküman› standartlar› ile
ilgili ulusal ve uluslararas› mevzuat,
patlamada serbest kalan enerjinin
TNT eflde¤erinin hesaplanmas›, 2
Atex 95 ürün direktifi, zonlara göre
kullan›lmas› gereken korunmal›
cihazlar›n seçimi ile ilgili direktif,
patlay›c› ortamlar ile ilgili tan›mlar,
yan›c› gazlar›n özellikleri,
s›n›fland›rmas›, yan›c› tozlar›n
özellikleri, s›n›fland›r›lmas›, emniyet
ve bölge s›n›fland›r›lmas›, bölge
s›n›fland›rma prosedürü,
havaland›rma hesaplama tekni¤i,
kimyasal madde envanterinin
haz›rlanmas›, Excel format›nda
hesaplama örnekleri, tehlikeli
bölgelerin belirlenmesi ve yerleflim
plan› üzerinde gösterilmesi, elektrikli
cihazlar›n koruma özellikleri, patlama
olas›l›¤› olan bölgelerde al›nacak
önemler ve kullan›lacak ekipman
kategorileri ile nihai raporun
haz›rlanmas› konular› üzerinde
duruldu.
63 Bak›fl 134
GB Grup, sektördeki öncü yap›s› ve
kalite çizgisi ile gelece¤e uzanma
hedefinde
Profesyonel ifl hayat›na 1984
y›l›nda Oyak Renault Otomobil
Fabrikas›’nda bafllayan ve
ortaklar› ile 1992 y›l›nda
kurmufl olduklar› PB Prefabrike
Beton Yap› Sistemleri Afi ile
inflaat sektörüne ad›m atan
Bu¤ra Küçükkayalar, kalite ve
ilkelerinden ödün vermeden
firmalar›n› gelece¤e tafl›ma
hedefinde. Günümüzde inflaat
faaliyetlerini GB Grup çat›s›
alt›ndaki firmalarla
yürüttüklerini ifade eden PB
Prefabrike Beton ‹nflaat San.
ve Tic. Afi Yönetim Kurulu
Baflkan› Bu¤ra Küçükkayalar,
kurumsal yap›s›n› oturtmufl ve
ifl paydafllar› ile çevreye önem
veren bir grup olarak
çal›flmalar›na devam ettiklerini
kaydetti.
Grup flirketlerinin 2015 y›l›na yepyeni
bir yönetim anlay›fl›yla girdi¤ini
belirten ve Bursa’n›n oldu¤u kadar
Türkiye’nin de ça¤dafl, öncü ve
güvenilir flirketlerinden biri olmay› ve
sürdürülebilir kalite hedefiyle sektöre
öncülük etmeyi hedeflediklerini dile
getiren Küçükkayalar ile firmalar›n›n
hayata geçirdi¤i önemli projeleri,
kalite anlay›fllar›n› ve inflaat
sektörünün Bursa’da geldi¤i noktay›
de¤erlendirdik.
Öncelikle Bak›fl okurlar› için k›saca
kendinizi tan›t›r m›s›n›z?
1959 Bal›kesir do¤umluyum. ‹lk, orta
ve lise e¤itimimi Türkiye’nin de¤iflik
flehirlerinde tamamlad›ktan sonra
64 Bak›fl 134
Orta Do¤u Teknik Üniversitesi
Endüstri Mühendisli¤i Bölümü’nden
1981 y›l›nda mezun oldum. Evliyim
ve iki çocu¤um var. O¤lum Özye¤in
Üniversitesi ‹nflaat Mühendisli¤i 3.
s›n›fta, k›z›m ise Orta Okul son s›n›fta
okuyor.
Profesyonel ifl hayat›na geçifl süreciniz
hakk›nda bilgi verir misiniz?
1984 y›l›nda Oyak Renault Otomobil
Fabrikas›’nda çal›flmaya bafllad›m.
De¤iflik birimlerde görev yapt›ktan
sonra 1997 y›l›nda ayr›ld›m ancak
ortaklar›m ile 1992 y›l›nda kurmufl
oldu¤umuz PB Prefabrike Beton Yap›
Sistemleri Afi ile inflaat sektörüne de
ilk ad›m›m› atm›fl oldum.
Grup flirketleriniz hakk›nda bilgi vererek
faaliyet alanlar›na de¤inir misiniz?
Günümüzde inflaat faaliyetlerimizi
GB Grup çat›s› alt›ndaki firmalarla
yürütmekteyiz. Grubumuz,
müflterilerimize daha h›zl›, kaliteli ve
güvenilir çözümler sunabilmek
amac›yla sektörümüzün de¤iflik
alanlar›nda faaliyet gösteren
firmalar›n›n güç birli¤i ilkesiyle bir
araya gelmesinden oluflmufltur. Grup
flirketlerimizin ilki, ifl orta¤›m M. Sad›k
Dinç taraf›ndan kurulmufl olan ve
mazisi 1978 y›l›na kadar giden Emek
‹nflaat Ltd. fiti.’dir. 1992 y›l›nda
Kestel’de birlikte kurmufl oldu¤umuz
PB Prefabrike Beton Yap› Sistemleri
Afi 1996 y›l›nda yeniden yap›lanm›fl
ve Karacabey’deki daha modern,
daha büyük ve yeni tesisinde PB
Prefabrike Beton ‹nflaat San. ve Tic.
Afi ad› alt›nda hizmet vermeye
bafllam›flt›r. PB Prefabrik, günümüzde
23 y›ll›k geçmifli ile Bursa’m›zda ön
üretimli betonarme eleman üretiminde
halen faaliyet göstermekte olan en
eski firmad›r. 2007 y›l›nda
kurdu¤umuz ve grubumuzun en yeni
üyesi olan GBC ‹nflaat Turizm San.
Söylefli
ve Tic. Afi tüm taahhüt ifllerimizi
üstlendi¤imiz firmam›zd›r. Mimari
proje çal›flmalar›m›zda Tatbikat
Mimarl›k, Mühendislik ‹nflaat San. ve
Tic. Ltd. fiti, statik projelerde RE Plan
Mühendislik Mimarl›k ‹nflaat San. ve
Tic. Ltd. fiti. grubumuza hizmet
vermekte olan destek firmalar›d›r.
Grubumuz, bünyesindeki firmalar ile
güç birli¤i içerisinde, sektörümüzdeki
her türlü yap›n›n tasar›m›ndan itibaren
anahtar teslimi bitirilmesine kadar
uzanan süreçte hizmet vermektedir.
GB Grup, destek firmalar›yla birlikte;
her türlü endüstriyel yap›y› (ön üretimli
betonarme / çelik / karma veya
konvansiyonel), konutu (toplu
konutlar, apartmanlar, villalar, siteler,)
sosyal tesisi (yurt binas›, okul, spor
salonu, vb), sanayi sitesini, ar›tma ve
geri kazan›m tesisleri ile biyogaz
tesisini, ticari yap›y› (ifl ve al›flverifl
merkezleri) büyükbafl ve küçükbafl
hayvan çiftli¤ini, tavuk kümesini, tah›l
depolar› (hububat, so¤uk hava, g›da
vb.) tüm yönetsel, teknik, sosyal ve
mali konularda mühendislik,
dan›flmanl›k ve kontrollük hizmetlerini
uzman kadrolar› ile h›zl›, kaliteli ve
güvenilir bir flekilde vererek, projelerin
tasarlan›p haz›rlanmas›ndan yap›n›n
anahtar teslimine kadar olan tüm
süreçleri tamamlar. 1994 y›l›ndan
2014 y›l› sonuna kadar
gerçeklefltirdi¤imiz 810 proje,
1.840.000 m2 kapat›lm›fl alan, sadece
ön üretimli bina yap›m›nda
kulland›¤›m›z yaklafl›k 190.000 m3
beton, deneyimimizin ve gücümüzün
kan›t›d›r.
2014 y›l› ciro ve büyüme hedeflerinize
ulaflt›n›z m›? Grup olarak 2015 y›l› ciro
ve büyüme hedefleriniz nelerdir?
Grubumuzun bugünkü yap›s›n›n
olufltu¤u 2007 y›l›ndan bu yana
grubumuz sürekli bir büyüme ve
geliflme içerisinde olmufltur. 2014 y›l›
verilerimiz 8 y›l›n en iyi verileridir.
2015 y›l›n›n da grubumuz aç›s›ndan
iyi bir y›l olaca¤› öngörüsünü
tafl›maktay›z.
Bugüne kadar hayata geçirdi¤iniz önemli
projeleriniz ve özellikle de Bursa ad›na
katma de¤er sa¤layan çal›flmalar›n›z
hakk›nda bilgi verir misiniz?
1978 y›l›ndan bu yana süre gelen
grup firmalar›m›z›n deneyimleri,
bizlere inflaat sektörünün çok çeflitli
alanlar›nda hizmet verme olana¤›n›
sa¤lamaktad›r. Örne¤in, et ve süt
büyükbafl hayvanc›l›¤› ve süte dayal›
entegre tesisler konusunda SÜTAfi,
TARFAfi, SEK Süt, Özdilek, Orhan
Tar›m, Tar›m Kredi Kooperatifleri
Birli¤i, ATP KOZA G›da gibi firmalara
yapm›fl oldu¤umuz hizmetlerle bu
konuda ülkemiz çap›nda söz sahibi
olmufl durumday›z. Benzer flekilde,
Hastavuk, Matl› Yem, Banvit, Öztavuk,
CP Piliç gibi firmalara yapt›¤›m›z
kümes hayvanc›l›¤› ile ilgili
inflaatlar›m›z 200.000 m2’yi geçmifltir.
Bursa’m›za mimarisi ve ifllevselli¤i ile
farkl› bir ifl merkezi kazand›rmak
hedefiyle Mudanya Yolu’nda yapm›fl
oldu¤umuz Office 4200 ‹fl Merkezi
de faaliyete geçmifltir. Son y›llarda
taahhütlerini üstlenmifl oldu¤umuz,
Sütafl’›n ‹zmir / Tire Süt iflleme Entegre
Tesisleri, Konya ve Mersin Bölge
Müdürlükleri ile Tarfafl’›n Aksaray
Hayvan Çiftlikleri ve Enfafl’›n
Karacabey ve Aksaray Biyogaz
Tesisleri’nin yan›nda, Eti G›da Afi’ne
ait yönetim binas› ile ilave fabrika
binalar›, Mey Alkollü ‹çki Grubu, P›nar
Su, May Tohumculuk, Karoto /
Renault gibi önemli kurulufllara ait
yat›r›mlar da tamamlanm›fl veya
tamamlanmak üzeredir. Grubumuzun
bir baflka önemli projesi de Bodrum
Gündo¤an’ da yapmakta oldu¤umuz
ve 2016 y›l› haziran ay›nda bitirmeyi
hedefledi¤imiz “Bodrum Vistahill”
konut ve villa projesidir.
Nas›l bir üretim vizyonu ve kalite anlay›fl›
ile hareket ediyorsunuz?
Kalite ve ilkelerimizden ödün
vermeden gerçeklefltirdi¤imiz
yap›larla sektörümüzde ülke çap›nda
projelere imza atan, kurumsal yap›s›n›
oturtmufl, ifl paydafllar› ile çevreye
önem veren bir grup olarak
çal›flmalar›m›z› yürütüyoruz.
65 Bak›fl 134
Grubumuz; güvenilir ve farkl› olmak,
sürdürülebilir ifl iliflkileri kurmak,
yeniliklere aç›k olmak, çevre
duyarl›l›¤›n› ön planda tutmak, ifl
sa¤l›¤› ve güvenli¤ine uymak vizyonu
ile hareket etmektedir. Baflta; ‹SO
9001 Kalite Yönetim Sistemi olmak
üzere; ‹SO 14001 Çevre Yönetim
Sistemi ve ‹SO 18001 ‹fl Sa¤l›¤› ve
Güveli¤i Sistemi gibi belgeler
kapsam›nda çal›flmalar›n› yürüten GB
Grup, içinde bulundu¤umuz ça¤›n
tüm gereklerini yerine getirme ilkesiyle
hareket etmektedir. Grup içinde,
flantiyelerinde ve tesislerinde de
kendine özel iflletim programlar›
kullanmak suretiyle proje ve teklif
aflamas›ndan ifl sonuna kadar tam
bir profesyonellikle yönetilen
grubumuz, bu özellikleriyle de fark
yaratmaktad›r. Ülkemizin kanayan
yaras› haline gelen ve son y›llarda
önemi daha da artan ifl sa¤l›¤› ve
güvenli¤i ile ilgili de hassasiyet
gösteren grubumuz, bünyesinde
bulunan inflaat mühendisi A s›n›f› ‹SG
uzman›, iflyeri hekimi ve çevre
dan›flman› ile imalat ve üretimlerinin
her aflamas›n› titizlikle takip ederek
sektöre ayn› zamanda öncülük
etmektedir. 2015 y›l›na yepyeni bir
yönetim anlay›fl›yla giren GB Grup,
flehrimizin oldu¤u kadar ülkemizin
de ça¤dafl, öncü ve güvenilir
flirketlerinden olmak, sürdürülebilir
kalite hedefleriyle sektörümüzde
öncülük etmek niyetinde ve
azmindedir.
Genel hatlar› ile Türkiye’deki inflaat
sektörünün geldi¤i nokta ve sektörün
Bursa’daki seyri hakk›nda bilgi verebilir
misiniz?
Türkiye’de inflaat sektörünün çok
önemli bölümünü oluflturan konut
inflaatlar›na bakt›¤›m›zda son y›llarda
arz olunan konut say›s›nda önemli
bir art›fl oldu¤u gözlenmektedir.
Konut say›s›ndaki bu art›fl›n belli bafll›
nedenlerini flu flekilde s›ralayabiliriz:
- Eski evlerinde deprem korkusu
yaflayanlar ve evlerinin eskili¤ini
be¤enmeyenler konut kredi
sisteminin de oturmas› ile evlerini
yenilemeye bafllad›.
- Konut kredi faizlerinin düflük olmas›,
ev alma gücüne sahip kifli say›s›n›n
artmas›na neden oldu.
66 Bak›fl 134
- Sosyal statü sembolü olan yerler
yerine güvenlikli, havuzlu, bahçeli
site tarz› projeler aileler için daha
çekici olmaya bafllad›.
- Her dönemde oldu¤u gibi yat›r›m
amaçl› talepler de yine önemini
korudu.
Bu etkenler nedeni ile oluflan talep
art›fl›n› karfl›lamak amac›yla konut
arz›nda da hem ülkemiz genelinde
hem de Bursa’m›zda art›fl yafland›.
Piyasalar›n canl› kalmas› aç›s›ndan
lokomotif sektör olan inflaattaki bu
hareketlilik ülkemiz aç›s›ndan
önemlidir. Fakat ülkemize getirisi fazla
olmayan inflaat yat›r›mlar›na da dikkat
etmek gerekir. Gereksinim oldu¤u
kadar konut yat›r›m› yapmak yerine
talepten daha fazla arz›n olmas›,
günümüz için gereksiz bir
savurganl›kt›r. Yak›n geçmiflte konut
üretimi artarken sat›fllar›n büyüme
h›z›nda bir düflüfl yaflanmakta idi. Bu
durum konut stokunun büyümesi
sonucunu yarat›yordu. Bu koflullara
ra¤men, konut fiyatlar›n›n düflmek
yerine artmas› beklenmedik bir
sonuçtu. Bu durumun bir aç›klamas›
olarak inflaat maliyetlerinde önemli
bir yer tutan arsa fiyatlar›nda bir
balonun oluflmakta olmas› önemli bir
neden olarak görülebilir. Bu durumun
özellikle ‹stanbul, Ankara, ‹zmir, Bursa
gibi büyük flehirler için geçerli oldu¤u
öne sürülmektedir. Bir baflka deyimle,
en az›ndan büyük flehirlerde arsa
fiyatlar›n›n rasyonel olarak
belirlenmedi¤i görüflü hâkimdir. Bu
görüfl do¤ruysa arsa fiyatlar›nda bir
balonun oluflmufl olmas› sektör için
önemli bir tehlike kayna¤›
oluflturmaktad›r. Bir baflka tehlike
kayna¤› ise inflaat sektörünün yüksek
mali kald›rac›n›n olmas›d›r. Bu durum,
bilhassa kullan›lan krediler döviz cinsli
Söylefli
ise sektör için önemli bir k›r›lganl›¤›
temsil etmektedir. Ayr›ca, ipotekli
konut sat›fllar›n›n düflük gelirlilerde
yo¤unlaflmas› da sektör için bir baflka
önemli tehlike kayna¤›na iflaret
etmektedir. Arsa ve inflaat
maliyetlerindeki art›fllar da sektörün
kar marjlar›n› olumsuz yönde
etkilemekte ve bilançosu zay›f olan
inflaat flirketlerinin hayatta kalmas›n›
tehlikeye sokmaktad›r. Senetli
sat›fllar›n da, özellikle inflaat
flirketlerinin bu sat›fllar› banka
kredileriyle finanse etmekte
olmalar›ndan dolay›, sektör için bir
baflka tehlike kayna¤›d›r. Kentsel
dönüflüm projelerinin de
düflünüldü¤ü flekilde hayata
geçirilememifl olmas› da bir baflka
olumsuzluktur ülkemiz aç›s›ndan.
Sizce Bursa sanayi yat›r›mlar› anlam›nda
önemli bir doygunluk noktas›na ulaflt›
m›, ya da kentin hala yat›r›m potansiyeli
mevcut mu?
Sanayi yat›r›mlar›nda Bursa’n›n bir
doygunlu¤a ulaflmad›¤›
görüflündeyim. Bunun birkaç önemli
nedeni oldu¤unu düflünüyorum.
Birincisi Bursa’da tekstilden
otomotive, g›dadan mobilyaya,
tar›mdan hayvanc›l›¤a kadar uzanan
çok genifl ve çeflitli bir üretim
yelpazesi vard›r. Birinde görülen
dönemsel durgunluk ve doygunluk
di¤erinde olmamaktad›r. ‹kincisi ise
Bursa’n›n d›flar›dan, özellikle sanayi
arsas› aç›s›ndan s›k›nt› çeken ‹stanbul
ve çevresinden yat›r›mc› çekmesidir.
Bir di¤er önemli etken ise, ulafl›m
aç›s›ndan Marmara, Ege ve ‹ç
Anadolu’nun tam merkezinde ve
yetiflmifl insan gücü potansiyeline
sahip olmas›d›r.
Firma olarak Bursa bölgesinde yak›n
zamanda bir konut projesi hayata
geçirme plan›n›z var m›d›r?
GB Grup olarak ana ilgi alan›m›z
endüstriyel yap›lar yapmakt›r. Nitelikli
ve farkl› projeler olufltu¤u zaman
konut sektöründe de yat›r›mlar
yap›yoruz. Bursa’m›zda buna örnek
olarak Nilüferköy’deki Uluç›nar
Villalar›’n›, Balat’ta tamamlad›¤›m›z
Bahad›r Apartman›’n› veOffice 4200
‹fl Merkezi’ni gösterebiliriz. Bir baflka
özel site villa projesine de Bademli’de
bafllad›k. Az önce bahsetti¤im ve her
yönü ile farkl› özellikler tafl›yan
Bodrum Vistah›ll Evleri projemiz ise
Bodrum Gündo¤an mevkiinde h›zla
ilerlemekte olup, önümüzdeki y›l
tamamlanacakt›r.
Gençlere ve genç giriflimcilere
tavsiyeleriniz nelerdir?
Geçti¤imiz günlerde bir gazetede
flöyle bir bafll›k okudum “Biz memur,
Amerika Birleflik Devletleri Bill
Gates’ler yetifltiriyor” Bu
gelece¤imizin daha iyi olmas›
aç›s›ndan gerçekten çok önemli ve
do¤ru bir saptama. Nedenini e¤itim
sistemimizdeki ve yaflant›m›zdaki
yanl›fll›klara ve eksikliklere
ba¤l›yorum. Bizler genellersek,
yenilikçi ve farkl› fikirler üretmiyoruz,
yeteri kadar düflünmüyor,
araflt›rm›yoruz. Buldu¤umuz ile
yetiniyor, gördü¤ümüzü taklit
ediyoruz. Gençlere, genç
giriflimcilere önerim, bu tip bir e¤itim
almam›fl olsalar da, çevrelerinden
böyle görmeseler de; daha iyiyi, daha
farkl›y›, daha verimliyi bulmak için
araflt›rmalar›, gezip görmeleri, hata
yapmaktan korkmadan denemeleri.
Bulduklar› ile uygulad›klar› ile
yetinmeyip sürekli bir gelifltirme
döngüsü içerisinde çal›flmalar›.
BUS‹AD üyeli¤iniz hakk›nda bilgi
verebilir misiniz?
17 Nisan 2006 tarihinde BUS‹AD
üyeli¤ine kabul edilen kuruluflumuz,
ilgi alan› çerçevesinde BUS‹AD’›n
geliflmesine katk› koyabilmek ve
edinmifl oldu¤u deneyimleri ilgili
üyelerle paylaflmak amac›n›
gütmektedir.
BUS‹AD d›fl›nda di¤er sivil toplum
örgütlerindeki faaliyetleriniz hakk›nda
da bilgi verebilir misiniz?
‹fl insanlar›n›n ifl yaflant›lar›n›n yan›
s›ra, birer sosyal sorumluluk
oluflumlar› olarak gördü¤üm sivil
toplum kurulufllar› ile olanaklar›
çerçevesinde ilgilenmelerinin hem
kendileri hem de ülkemiz aç›s›ndan
çok önemli oldu¤u görüflündeyim.
Bu ba¤lamda profesyonel ifl hayat›na
at›ld›¤›m andan itibaren sivil toplum
kurulufllar›nda sürekli görev ald›m ve
halen de aktif olarak görev
almaktay›m. Yaklafl›k 10 y›l Orta Do¤u
Üniversitesi Bursa Mezunlar Derne¤i
baflkanl›¤› görevini yürüttüm. 6 y›l
Yönetim Kurulu baflkanl›¤› görevinde
bulundu¤um Türkiye Prefabrik Birli¤i
Yönetim Kurulu’nda 13 y›l görev
yapt›m. fiu anda da denetim kurulu
üyesiyim. Bursa’m›z›n en önemli sivil
toplum kurulufllar›ndan biri olan
Ça¤dafl E¤itim Kooperatifi’nin
kuruluflundan bu yana içerisinde
oldum ve 19 y›ld›r da yönetim
kurulunda görev yapmaktay›m.
Keyifli sohbetiniz için teflekkür ederiz.
Eklemek istedi¤iniz baflka bir konu var
m›?
Ben de size teflekkür ederim.
67 Bak›fl 134
BUS‹AD’dan üniversite ö¤rencilerine
etik konulu seminer
BUS‹AD ile Uluda¤ Üniversitesi
iflbirli¤iyle organize edilen “Etik”
konulu seminer program›, Prof.
Dr. Mete Cengiz Kültür
Merkezi’nde gerçeklefltirildi.
Bosch Türkiye Uyumluluk
Direktörü Zeynep Çal›n da Silva
ile Bosch Türkiye Eski Uyumluluk
Direktörü ‹smet Artam’›n
konuflmac› oldu¤u programa;
ö¤retim görevlileri ve
mühendislik fakültesi ö¤rencileri
kat›ld›.
uyumluluk kavram›n›n kurallara
uymak anlam›na geldi¤ini ve hayat›n
tüm alanlar›nda oldu¤u gibi ifl
hayat›nda da uyulmas› gereken çeflitli
kurallar oldu¤unu hat›rlatarak,
“Bosch’da uyumluluk kural›, harici ve
dahili tüm kurallara uymak anlam›na
gelir ve bu flekilde flirketin baflar›s›n›
da garanti alt›na alm›fl olur. Bosch’da
bu kural tüm çal›flanlar için geçerlidir
ve firma için harcad›¤›m›z günlük
mesaide kanunlara, etik davran›fl
kurallar›na ve di¤er dahili talimatlara
tart›flmas›z uyaca¤›m›z anlam›na
gelir” fleklinde konufltu.
¤rencilere ortak bir sunum yapan
konuk konuflmac›lar, son y›llarda
önemi daha da artan söz konusu
kavramla ilgili Bosch’da
gerçeklefltirilen uygulamalar hakk›nda
bilgi verdi. Sunumunun bafl›nda
Bosch firmas›n›n üretim faaliyetleri
ve toplam büyüklü¤üyle ilgili
kat›l›mc›lar› bilgilendiren ‹smet Artam,
Bosch’un etik konusuna oldukça
kurumsal bir vizyonla bakt›¤›n› ve
firma içindeki etik kurallar›n
“Compliance” yani uyumluluk bafll›¤›
alt›nda ele al›nd›¤›n› belirtti. Artam,
Kurallarla uyumlu hareket etti¤imiz
takdirde sadece flirketimizi de¤il,
kendimizi de korumufl olaca¤›m›z›n
alt›n› çizen Artam, böylece flirket
sorumlulu¤unun beraberce
üstlenildi¤ini kaydetti. Artam,
uyumluluk kural› ile Bosch’un birbirine
s›k› s›k›ya ba¤l› oldu¤una de¤inerek,
“Bosch olarak gelecek ve sonuç
odakl›l›k, sorumluluk ve
sürdürülebilirlik, inisiyatif ve kararl›l›k,
aç›kl›k ve güven, adil davran›fl ve
çeflitlilik gibi de¤erlere önem
veriyoruz.
Ö
68 Bak›fl 134
Bosch’da sadece yerine
getirebilece¤imiz sözler veririz ve
vaat ettiklerimizi görevimiz olarak
görürüz. Tüm ifl iliflkilerimizde
yasalara uygun hareket ederiz.
Çünkü etik konusunun geçmiflte
oldu¤u gibi günümüzde de
vazgeçilmez bir de¤er oldu¤unu
biliyoruz. Bu konuda son zamanlarda
toplumda bilinçlenmenin artt›¤›na ve
Seminer:
Etik
Artam, flöyle devam etti: “fiirketin
toplumdaki ve ifl hayat›ndaki
paydafllar› nezdindeki itibar›,
ekonomik baflar›s›n›n anahtar›d›r.
Yasalar›n ihlali kamuoyunda önemli
itibar kayb›na neden olur. Bu
konudaki flüphelerin bas›na
yans›mas› bile flirket itibar›na kal›c›
zarar verir. Bunun önüne geçmek
için uyumluluk kural› Bosch’da 3
ayakl› bir yap› üzerine kurulmufltur.
dünyada baz› büyük flirketlerde
yaflanan ve genifl yank› bulan güncel
vakalara da tan›k oluyoruz. O nedenle
etik konusu her zamankinden çok
daha fazla önem kazanm›fl durumda.
Söz konusu kurallara uymamak, ciddi
bir sorumluluk riski almak demektir
ve itibar kayb›na yol açarak en baflta
kendi ifl hayat›m›za zarar verebilir”
diye konufltu.
Talimat-yönetmelikler, bilgilendirmee¤itim ve gözlemleme-raporlama.
fiirket içinde bir uyumluluk yöneticisi
vard›r ve Almanya’dan tan›mlanan
genifl yetkilere sahiptir. ‹leride mezun
olarak ifl hayat›na at›ld›¤›n›zda etik
konusuna sizler de mutlaka uyun ve
bu konuda her zaman bilgi al›n.
Konuya gösterece¤iniz özen,
baflar›n›z›n da anahtar› olacakt›r.”
“Çal›flanlar bir iç pusulaya göre hareket
etmeli”
Zeynep Çal›n da Silva da, art›k tüm
Bosch genelinde uyumluluk
dendi¤inde neyin kastedildi¤ini
herkesin bildi¤ini ifade ederek,
bununla birlikte Bosch’da istenenin
bu iflin sadece kurallara uyma
boyutunda kalmas› de¤il, bir vicdan
terazisi ya da iç pusula haline gelmesi
oldu¤unu söyledi. Tüm çal›flanlar›n
olas› bir durumla karfl›laflt›¤›nda bu
iç pusulaya göre hareket etmesi
gerekti¤ini belirten da Silva, “Do¤ru
ad›mlar at›yor olmak ve di¤er
çal›flanlar› da do¤ru yönlendirmek
çok önemli.
Biz Bosch olarak 2015’i uyumluluk
y›l› ilan ettik. Daha da içsellefltirilmesi
ad›na konu tüm birimlerde çeflitli
bafll›klar halinde ele al›nacak. fiirketler
kurallar dayatmaya çal›flm›yor,
öncelikle çal›flanlar›n korunmas›n›
amaçl›yor. Siz de gelecekte bir
konuda tereddütte kald›¤›n›zda karar
vermeden önce yöneticinize, varsa
flirket içindeki uyumluluk direktörüne
ya da hukuk birimine bilgi verin.
Türkiye’de kurumsallaflm›fl flirketlerin
ço¤unda art›k bu tür uygulamalar yer
al›yor” diye konufltu.
69 Bak›fl 134
BUS‹AD üniversite ö¤rencilerine
Ar-Ge ve Ür-Ge’yi anlatt›
Uluda¤ Üniversitesi Endüstri
Mühendisli¤i Bölümü Konferans
Salonu’nda gerçeklefltirilen ve
Bosch Sanayi ve Ticaret Afi
Üretim Mühendisi ve BUS‹AD
Yenilikçilik ve Yarat›c›l›k
Uzmanl›k Grubu Üyesi Do¤an
Vardar’›n konuflmac› oldu¤u
seminer program›na; makine ve
çevre mühendisli¤i bölümü
ö¤rencileri kat›ld›.
¤rencilere “Ar-Ge, Ür-Ge Nedir
ve Ar-Ge Mühendisli¤i Nas›l
Yap›l›r?” isimli bir sunum yapan
Bosch Sanayi ve Ticaret Afi Üretim
Mühendisi ve BUS‹AD Yenilikçilik ve
Yarat›c›l›k Uzmanl›k Grubu Üyesi
Do¤an Vardar, sözlerine mühendisin
tan›m›n› yaparak bafllad›.
Ö
Günümüzde gerçek anlamda
gerçeklefltirilen Ar-Ge çal›flmalar›n›n
büyük bir bölümünün baflar›s›zl›kla
sonuçland›¤›n› belirten Vardar, bu
alanda faaliyet gösteren kurum ve
kurulufllar›n söz konusu kay›plara
dayal› bu bedeli ödeyebilecek güçte
olmas› gerekti¤ine iflaret etti.
Baflar›s›zl›¤› Ar-Ge faaliyetlerinin en
önemli kayna¤› olarak niteleyen
Vardar, elde edilen baflar›s›zl›¤a ba¤l›
olarak sahip olunan bilginin, bir
sonraki çal›flmaya basamak
oluflturdu¤unu kaydetti. Vardar,
Türkiye’de gerçeklefltirilen Ar-Ge
faaliyetlerinin bu konunun
bayraktarl›¤›n› yapan ülkelere k›yasla
çok da geliflmifl olmad›¤›n›n alt›n›
70 Bak›fl 134
çizerek, “Türkiye’de daha çok ürün
gelifltirme düzeyinde çal›flmalar
gerçeklefltiriliyor. Ar-Ge çok büyük
bütçeler gerektiren bir süreç.
Türkiye’de Ar-Ge harcamalar›na
ayr›lan pay her geçen y›l artsa da
henüz olmas› gereken seviyede de¤il.
O nedenle Türkiye bu iflin daha çok
ürün gelifltirme taraf›nda” diye
konufltu.
“Mühendisler de patent konusuna hakim
olmal›”
Ürünün fiziki yap›s›n› bugünkü
görünüflünden ve ifllevinden farkl›
hale getirme, maliyetini azaltma ve
kalitesini yükseltme çal›flmalar›n›n da
“Ürün gelifltirme” anlam›na geldi¤ini
söyleyen Vardar, inovasyonu ise; yeni
veya önemli ölçüde de¤ifltirilmifl ürün
veya sürecin, yeni bir pazarlama
yönteminin ya da ifl uygulamalar›nda
ifl yeri organizasyonunda, d›fl
iliflkilerde yeni bir organizasyonel
yöntemin uygulanmas› olarak
tan›mlad›.
Vardar, 2014 y›l› Global ‹novasyon
Endeksi’ne göre Türkiye’nin 143 ülke
aras›nda 54. s›rada yer ald›¤›n›
belirterek, Türkiye’de gerçeklefltirilen
patent, faydal› model, marka ve
endüstriyel tasar›m çal›flmalar›na da
de¤indi. Amerika Birleflik
Devletleri’nde ilk patent kanununun
1790 y›l›nda yürürlü¤e girdi¤ini,
Türkiye’de ise Patent Ofisi’nin 1994
y›l›nda kuruldu¤unu hat›rlatan Vardar,
Seminer:
Ar-Ge, Ür-Ge
“2013 y›l›nda dünyada 2,6 milyon
patent baflvurusu olmufl ve bunun
yüzde 81’ini dünyan›n 5 ülkesi
gerçeklefltirmifl. Son y›llarda kendi
gayretleri ve dünyan›n önde gelen
global flirketlerinin Çin’de fabrika
kurmas› nedeniyle Çin bu iflin
liderli¤ini yap›yor. Türkiye ise bu
konuda henüz emekleme
aflamas›nda” diye konufltu. Vardar,
sözlerine flöyle devam etti: “‹leri
teknoloji ile üretilen ürünler patentlerle
korunurken, orta teknolojili ve özellikle
de KOB‹’lerin gerçeklefltirdi¤i
çal›flmalar faydal› modellerle
korunuyor. Bir de oluflturulan markalar
söz konusu. Türkiye’de bu konuda
önemli bir gösterge var. Türkiye’de
oluflturulan marka say›lar›na
bak›ld›¤›nda patent baflvurular›n›n
aksine yüksek say›lar göze
çarpmakta.
Türkiye’de maalesef geliflmifl
ülkelerdeki gibi patent ve marka
say›lar› do¤ru orant›l› olarak artm›yor.
Yani patentimiz yok ama markam›z
çok. Patent çal›flmalar› konusunda
örnek al›nacak Norveç ve ‹srail gibi
farkl› ülkeler de var. Bu ülkeler sahip
olduklar› öz de¤erlerini gelifltirmek
ad›na önemli çal›flmalar yap›yorlar.
Türkiye de elinde olan tüm de¤erleri
gelifltirme ad›na çal›flmalar
yürütebilmeli, tar›m alan›nda örne¤in.
‹lerleyen süreçte Türkiye’de Ar-Ge
kavram›n›n daha da güçlenmesini
diliyorum. Bu konuda ülke
mühendislerine de önemli görevler
düflüyor. Ülkemizde patent vekilli¤i
görevini daha çok avukatlar
üstleniyor. Oysa mühendislerin de
patent konusuna hakim olmas›, en
az›ndan çal›flma yürüttü¤ü kendi
alan›yla ilgili patentleri bilmesi
gerekiyor”
71 Bak›fl 134
BUS‹AD’dan üniversite ö¤rencilerine
CV haz›rlama semineri
BUS‹AD’›n Uluda¤ Üniversitesi
iflbirli¤iyle organize etti¤i ve
ö¤rencilerin mesleki ve kiflisel
geliflimine katk›da bulunmay›
amaçlayan seminer programlar›
devam ediyor. Uluda¤
Üniversitesi Prof. Dr. Mete
Cengiz Kültür Merkezi’nde
gerçeklefltirilen ve Maysan
Mando ‹nsan Kaynaklar› Müdürü
Nurflen Da¤l›’n›n konuflmac›
oldu¤u programa; çevre, tekstil
ve elektronik mühendisli¤i
bölümü ö¤rencileri kat›ld›.
A
A¤›rl›kl› olarak bu y›l mezun
olacak ö¤rencilerden oluflan
kat›l›mc›lara “CV Haz›rlama”
konulu bir sunum yapan Nurflen
72 Bak›fl 134
Da¤l›, ifl görüflmelerinde ve bireysel
kariyer planlamas› sürecinde
mezunlar›n dikkat etmesi
gerekenlere de¤indi.
Da¤l›, insan›n kendini tan›mas›n›n
çok önemli oldu¤unun alt›n› çizerek,
bu süreçte kiflinin SWOT analizi
yaparak zay›f ve güçlü yönleri ile
f›rsatlar›n› ve tehditlerini görmesi
gerekti¤ini kaydetti. Mezun olan bir
bireyin bak›fl aç›s›na göre, ifl alan›
ve sorumluklar› daha genifl olan
orta ölçekli bir firmada ya da belli
bir alandan sorumlu olaca¤›
kurumsal bir flirkette çal›flmak
isteyebilece¤ini ifade eden Da¤l›,
bireylerin zay›f yönlerine tak›lmadan
güçlü yönlerinin üzerine gitmesi
gerekti¤ini belirtti.
Da¤l›, kiflinin kendini tan›d›ktan
sonra yapaca¤› mesle¤i ve
Seminer:
CV Haz›rlama
çal›flaca¤› kurumu da iyi tan›mas›
gerekti¤inin alt›n› çizerek, “Kiflilerin
yapacaklar› mesle¤i ö¤renmeleri,
mesle¤in gerekliliklerini
özümsemeleri ayr›ca mesle¤in
getirilerini ve zorluklar›n› iyi analiz
etmeleri gerekir. Öte yandan kiflinin
çal›flaca¤› sektörü ve baflvuraca¤›
flirketi tan›mas› flart. Bunun için
sanayi ve ticaret odalar›ndan bilgi
al›nabilir, ekonomi haberleri takip
edilebilir ya da ilgili web sitelerine
bak›labilir. Kiflilerin çal›flacaklar›
kurumlar›n kültürünü de iyi bilmeleri
gerekir. Örne¤in, bir aile flirketimi,
yenilikçi bir flirket mi, geleneksel
bir yap› m› yoksa rekabetçi bir profili
mi oldu¤una dikkat edilmelidir.”
“Kiflisel fark›ndal›¤›n›z› artt›r›n”
Da¤l› iyi bir özgeçmiflte kiflinin kim
oldu¤u, o ana kadar neler yapt›¤›,
tecrübeleri, nas›l bir e¤itim ald›¤›,
ne yapmak istedi¤i ve baflvuraca¤›
kuruma neler verebilece¤i gibi
konulara de¤inmesi gerekti¤ini
belirterek; tipik bir özgeçmiflte isim,
iletiflim bilgileri, kimlik bilgisi, amaç,
e¤itim geçmifli, ifl tecrübesi, iflle
ilgili beceriler, hobiler, gönüllü
çal›flmalar ve referanslar›n yer
almas› gerekti¤ini söyledi.
Kiflilerin kendilerine kolay
ulafl›labilmesi ad›na iletiflim
bilgilerine özellikle dikkat etmeleri
ve bu bilgileri sürekli güncellemeleri
gerekti¤ine de¤inen Da¤l›, e¤itim
bilgilerinin de özgeçmiflte en üstte
olmas› gerekti¤ini ifade etti. Da¤l›,
bir ifl görüflmesinde iflverenin neler
isteyece¤ine de de¤inerek, aday›n
ifl görüflmesi s›ras›nda
karfl›s›ndakini ifli yapabilece¤ine,
ifli istedi¤ine ve ilgili kadroya ve
firmaya uyum sa¤layaca¤›na
inand›rmas› gerekti¤ini kaydetti.
Da¤l›, ilk görüflmede ücret
konusunun gündeme gelmesinin
ço¤u zaman hofl karfl›lamayaca¤›n›
da dile getirerek, daha sonraki
görüflmelerde konunun gündeme
gelmesinin daha sa¤l›kl› olaca¤›n›
söyledi. Da¤l›, her fleyin bafl›nda
hayal kurman›n geldi¤inin alt›n›
çizerek, günümüzde bilgiye
ulaflman›n kolay oldu¤unu,
ö¤rencilerin her koflulda hayal
kurmas› ve kiflisel fark›ndal›klar›n›
artt›rmas› gerekti¤ini sözlerine
ekledi.
73 Bak›fl 134
Seminer:
NPL E¤itimi
Üniversite ö¤rencilerine NLP e¤itimi
BUS‹AD ile Uluda¤
Üniversitesi iflbirli¤iyle
organize edilen “NLP” konulu
seminer program›, Otomotiv
Mühendisli¤i Bölümü
Konferans Salonu’nda
gerçeklefltirildi. Parlam›fl
Tekstil Genel Koordinatörü
Gülderen Uzunefe’nin
konuflmac› oldu¤u programa;
ö¤retim görevlileri ve
mühendislik fakültesi
ö¤rencileri kat›ld›.
¤rencilere k›sa ad› NLP (Neuro
Linguistic Programming) olan ve
duyu, dil programlama anlam›na
gelen kavram hakk›nda bilgi veren
Gülderen Uzunefe, NLP’nin dil ile
iletiflimin psikolojik yans›lar›n› ve bu
konuyla ilgili teknikleri kapsayan yeni
bir alan oldu¤unu belirtti. Yaflam›m›z›n
ana hatlar›n› alg›lar›m›z›n, buna ba¤l›
olarak düflüncelerimizin ve sonuçta
da davran›fllar›m›z›n oluflturdu¤unu
söyleyen Uzunefe; sözü edilen bu üç
kavram›n, ço¤u kez otomatik olarak
biçimlendi¤ini belirtti. Bunlar›
irademizi kullanarak daha tutarl› ve
daha bilinçli hale getirebildi¤imiz
takdirde yaflam›m›zda büyük farklar
olaca¤›na iflaret eden Uzunefe,
NLP’nin bu sürece katk›da bulunmas›
için kullan›lan yöntemlerden biri
oldu¤unu kaydetti. Uzunefe,
Ö
74 Bak›fl 134
insanlar›n alg›lama flekilleri ve
etkilenifllerinin, buna karfl›l›k
gösterdikleri tepkilerin, tepkilerinin
biçimlerinin ve kurduklar› iletiflim
tarz›n›n büyük farkl›l›klar gösterdi¤ine
de¤inerek, “Bunlar› incelemek ve
yöntemler gelifltirmek, sonuçlara
kiflisel bazda uygulanabilirlik
kazand›rmak, NP’nin ilgi alan› içine
girer. NLP, insanlar›n yaflamlar›n›n
muhtelif alanlar›nda uygulad›klar› ve
hedeflerine ulaflmada büyük katk›
sa¤layan bir olgu olarak de¤erini
sürdürmektedir” diye konufltu.
Uzunefe flöyle devam etti: “Bizler
toplum içinde yaflamaya
programlanm›fl›z. Sahip oldu¤umuz
iletiflim becerileri ile bunu yapmaya
çal›fl›yoruz. Günlük hayatta sözlü
oldu¤u kadar sözsüz iletiflim
araçlar›n› da kullan›yoruz. ‹fl ve sosyal
hayat›m›zda konuflma ve dinleme
kavramlar› öne ç›k›yor. ‹letiflim, bilinçli
akl›m›zla zenginlefltirebilece¤imiz bir
alan. Yap›lan araflt›rmalar
davran›fllar›m›z›n yüzde 15’ine hakim
oldu¤umuzu, yüzde 85’ini ise
bilinçalt›n›n yönlendirdi¤ini
gösteriyor.”
“Karfl›n›zdakini çok iyi dinleyin”
Ö¤rencilere alg›lar›n› gelifltirmeleri
gerekti¤ini, bunun için de
karfl›lar›ndaki insan› çok iyi dinlemeleri
gerekti¤ini aktaran Uzunefe, daha
çok dinleyip daha az konuflmaya
özen gösterilmesinde fayda oldu¤unu
belirtti. Uzunefe, birbirimizi iyi
dinledi¤imiz takdirde farkl›l›klar›
yakalayabilece¤imizi ve bu
farkl›l›klardan kendimize rehber
olabilecek önemli ipuçlar›
ç›karabilece¤imizi ifade ederek,
“Dünyaca ünlü düflünür Platon’un da
dedi¤i gibi ‘‹nsan kendini
yönetebilirse dünyay› yönetir’ Bu sözü
unutmamak gerek. NLP’nin genel
ilkelerinden biri de her sorunun bir
f›rsat oldu¤udur. NLP’de baflar›s›zl›k
yoktur, hedefler vard›r. Söz konusu
ana hedefin alt›nda küçük alt hedefler
mevcuttur. Hedef ve alt hedef varsa,
davran›fllar› bu hedeflere göre
yönlendirmek mümkündür” diye
konufltu. Uzunefe sözlerini flöyle
sürdürdü: “Günümüzde özellikle ifl
hayat›nda IQ’dan çok duygusal
zekas›n›n fark›na varm›fl, kendini ifade
eden, hedef koyan, alg›lar› aç›k yani
duygusal zeka seviyesi yüksek
bireyler tercih edilir oldu. Hayat›m›zda
kader ve flans faktörleri her zaman
var, ancak biz fark›ndal›¤›m›z›
artt›r›rsak kader ve flans›n önünde
bile haz›rl›kl› oluruz. Bu aç›dan
bakt›¤›m›zda hayat›m›zda sorunlara
kendi stratejimizi gelifltirip kendi
sonucumuza ulaflmam›z gerek. O
nedenle hedeflerimiz çok öne ç›k›yor.
Hedeflerin somut ve ölçülebilir olmas›
flart. Güzel bir yaflam için özgüven,
affedebilme, stresle bafl edebilme,
kendimizle iletiflim, olumlu
düflünebilme ve karar verebilme
becerilerimizi de gelifltirmemiz
gerekiyor.”
Üyelerden
Haberler
Deloitte: “Ekonomideki t›kanm›fll›k
için yeni bir makro hikâye flart”
Deloitte’un Ekonomik Görünüm
Raporu’na göre Türkiye’de ilk
çeyrek büyüme oran› her ne kadar
beklentilerin üzerinde olsa da
zay›f görünüm hala sürüyor. 2015
y›l›n›n yüzde 2,5 büyüme ile
tamamlanmas›, enflasyonun yine
hedefin belirgin üzerinde kalmas›
ve cari a盤›n da GSYH’ye oranla
görece yüksek seyrini korumas›
bekleniyor.
irçok farkl› endüstri dal›nda
faaliyet gösteren özel ve kamu
sektörü müflterilerine denetim,
vergi, dan›flmanl›k ve kurumsal
finansman alanlar›nda hizmet sunan
ve dünya çap›nda farkl› bölgelerde
150’den fazla ülkede yer alan Deloitte,
Türkiye Ekonomik Görünüm
Raporu’nu yay›nlad›.
B
Deloitte’in haz›rlad›¤› rapora göre,
Türkiye’de ekonomik büyüme yeni
bir program olmad›kça 2016’da da
zay›f kalmaya devam edecek. Rapor;
ekonomideki zay›f büyüme, yüksek
cari aç›k ve enflasyon t›kan›kl›¤›n›
aflmak için k›sa vadede k›r›lganl›klara,
orta vadede ise üretkenlik art›fl›na
odaklanan bir makroekonomi
politikas›na iflaret ediyor.
Deloitte Türkiye Ekonomi Dan›flman›
Dr. Murat Üçer taraf›ndan haz›rlanan
“Ekonomik Görünüm: Soru ve
cevaplarla dünya ve Türkiye
ekonomisi” isimli rapora göre, Türkiye
seçim sonras› belirsizlik ortam›n›
beklenildi¤i kadar olumsuz
karfl›lamad›. Öte yandan zay›f
büyüme ve k›r›lganl›klar ile FED’in
kademeli bir flekilde de olsa parasal
normalleflmeye gitmesi, bir an önce
uyumlu bir koalisyonun ve bu
ba¤lamda güvenilir bir ekonomi
kadrosunun ortaya ç›kmas›n›
gerektiriyor.
Deloitte Türkiye CEO’su Hüseyin
Gürer, rapora iliflkin yapt›¤›
aç›klamada; belirsizliklerin uzun
zamand›r olmad›¤› kadar artt›¤›na
dikkat çekti ve yaflanan tüm
geliflmelerin do¤al olarak önlerini
görmeyi hiç olmad›¤› kadar
zorlaflt›rd›¤›n› ifade etti. Global
ekonomide büyümenin tatmin edici
bir güçte olmasa da devam etti¤ini
belirten Gürer, bu ba¤lamda
Yunanistan, FED ve Çin’in en
yak›ndan izlenmesi gereken riskler
aras›nda bulundu¤unu vurgulad›.
Gürer, Türkiye taraf›na dair ise
“Üretkenli¤e odaklanmak ve ülke
olarak yeni bir reform seferberli¤i
bafllatmak elzem olmakla birlikte,
bunun hayata geçirilmesi k›sa vadede
bulundu¤umuz konjonktür gere¤ince
zor gözüküyor. Bütün bunlar›n
sonucunda, en az›ndan yeni bir
hikâye ve oyun plan› ortaya ç›kana
kadar, bir müddet daha oynakl›¤›n
sürmesi oldukça olas›, hesaplar›n
buna göre yap›lmas› gerekiyor”
fleklinde konufltu.
2015’te yüzde 2,5 büyüme
‹lk çeyrekte yüzde 2,3’lük büyüme
oran›n›n de¤erlendirildi¤i raporda,
bunun en büyük sebebinin,
beklentinin üzerinde gelen özel
tüketim harcamalar› oldu¤u belirtildi.
Her ne kadar beklentilerin üzerinde
bir rakam yakalanm›fl olsa da
büyümenin hem düzey hem de
kompozisyondaki görece zay›fl›¤›
sürüyor. Deloitte’un, 2015 y›l› büyüme
beklentisi ise yüzde 2,5 civar›nda,
riskler ise afla¤› yönlü. Raporrda
y›lbafl›ndaki iyimser enflasyon
beklentilerine ra¤men, g›da fiyatlar›
ve kurdaki de¤er kayb›n›n,
beklentilerin aksine enflasyonda
belirgin bir art›fl› beraberinde getirdi¤i
ve Nisan dönemi sonras› g›da
enflasyonunun azalmaya
bafllamas›na ve Türk Liras›’n›n göreli
istikrar›na bak›lacak olursa,
enflasyondaki genel düflüflün
önümüzdeki aylarda da devam
edebilece¤ine de¤inildi. Raporda
öne ç›kan önemli bir di¤er nokta da,
arz talep dengesizli¤i ve
beklentilerdeki kat›l›k sebebiyle ileride
yeniden yukar› yönlü bir seyir görme
olas›l›¤›n›n da kaç›n›lmaz oldu¤u.
Para politikas›nda mecbur kal›nmad›kça
de¤ifliklik beklenmiyor
Rapordaki bir di¤er ba¤l›¤a göre de
piyasalarda ciddi bir çalkant›, önemli
bir sat›fl, kurda sert bir hareket
olmad›¤› takdirde Merkez
Bankas›’n›n, para politikas›
duruflunda en az›ndan k›sa vadede
pek bir de¤ifliklik yapmas›n›n
beklenmedi¤iydi. Bunun yan› s›ra,
enflasyonun gerçek görünümü ve d›fl
finansman/kur taraf›ndaki tablonun
faiz indirimine geçit vermedi¤i gibi
büyüme taraf›ndaki zay›f görünümün
de; mecbur kalmad›kça faiz art›r›m›na
el vermedi¤i fleklinde yorumland›.
Rapora göre, TCMB üzerinde
bask›lar›n tekrar artmas› ve zamans›z
bir faiz indirimi gibi ekonomide çok
büyük bir çalkant› yaflanmaz ve bariz
iktisat politikas› hatalar› yap›lmaz ise
“Kredi notunda bir indirim
beklenmemeli” denildi. Raporda,
önümüzdeki dönemde Türkiye’nin
yak›ndan izlemesi gereken flu dört
temel riskten söz edildi:
- Yunanistan borç krizi
- ABD Merkez Bankas›’n›n faiz
hareketlerinin zamanlamas› ve
derinli¤i
- Çin’de ekonomik dönüflüm süreci
ve piyasalar›n buna verece¤i tepki
- Tahvil piyasalar›nda
tekrarlanabilecek sert dalgalanmalar
75 Bak›fl 134
Coflkunöz’den mesleki e¤itime destek
Coflkunöz E¤itim Vakf›
bünyesinde 1988’den beri
sanayiye donan›ml› çal›flan
kazand›rmak ve mesle¤i
olmayan gençlere meslek
edindirmek amac›yla uygulamal›
ve teorik e¤itim programlar›
düzenleyen Coflkunöz Holding,
çeflitli kurulufllarla sosyal
sorumluluk projeleri
gerçeklefltiriyor.
oflkunöz Holding, Tafl›t Araçlar›
Yan Sanayicileri Derne¤i’nin
(TAYSAD ) “Atma De¤erlendir,
Meslek Okullar›n› Güçlendir” isimli
sosyal sorumluluk projesine destek
vermek için bafllatt›¤› çal›flma ile
fabrikalar›nda kullan›lmayan ölçü
aletleri ve laboratuvar ekipmanlar›n›
toplayarak TAYSAD’a ulaflt›rd›.
C
76 Bak›fl 134
Üyelerden
Haberler
‹htiyaç sahibi meslek liselerine
gönderilecek olan bu malzemeler ile
okullar›n teçhizat eksikliklerinin
tamamlanmas› ve böylece
ö¤rencilerin tam donan›ml› olarak
meslek hayat›na haz›rlanmas›
amaçlan›yor.
Sessiz ve Engelsiz E¤itim
Coflkunöz Holding bünyesinde en
son devreye al›nan sosyal sorumluluk
çal›flmalar›ndan biri de Nilüfer Özel
E¤itim Meslek Lisesi ö¤rencilerinin
engelleri afl›p, baflar›l› bireyler
olmas›na destek vermek amac›yla
bafllat›lan “Sessiz ve Engelsiz
E¤itim” projesiydi. Bu proje
kapsam›nda iflitme engelli olup
meslek edinmeye gönül vermifl
gençler; görsel e¤itim araçlar›na, yeni
tezgah ve ekipmanlara kavufltu.
D›fl dünya ile sessiz bir iletiflime giren
gençlerin e¤itim ve ö¤renim
hayatlar›n› kolaylaflt›rmay› amaçlayan
“Sessiz ve Engelsiz E¤itim”
projesiyle, iflitme engeli olanlar›n en
etkili ö¤renme yöntemi olan “Görsel
e¤itim” için gerekli araçlar›n temini
ve sistemin Nilüfer Özel E¤itim Meslek
Lisesi’nde kurulmas› sa¤land›.
Böylece okul bünyesinde iflaret dili
ile haz›rlanan ve kontrol panelinden
yönlendirilen e¤itimler; tüm sosyal
alanlarda, koridorlarda ve
yemekhanede bulunan LCD
ekranlardan kapal› devre olarak
yay›mlanmaya baflland›.
Bu e¤itimler bafllayal› daha çok az
bir zaman olmas›na karfl›n,
ö¤rencilerinde olumlu de¤iflimleri
gözlemlediklerini ileten okul
yöneticileri, sistemi çok daha etkin
kullanmak üzere e¤itim filmleri
haz›rlamay› gündemlerine ald›klar›n›
iletti.
Ayn› proje kapsam›nda meslek
edinirken kullan›lan araçlar›n
yetersizli¤i ve eksikli¤i engelini de
ortadan kald›rmak amac›yla tezgah
al›m› da yap›l›rken; “Önce ‹fl
Güvenli¤i” diyerek bu gençler için
iflaret diliyle ifl güvenli¤i e¤itim filmleri
de haz›rlayacak olan Coflkunöz, bu
konuda okulla ifl birli¤ini devam
ettiriyor.
77 Bak›fl 134
Emko Elektronik Afi. Genel Müdürü
Ayhan Ispalar, TESEM’e konuflmac›
olarak kat›ld›
Türkiye Elektronik Sanayii ve
Elektronik Mühendisli¤i Kurultay›
(TESEM) ilk kez 22-23 May›s'ta
TMMOB Elektrik Mühendisleri
Odas› (EMO) ad›na Bursa’da
gerçeklefltirildi. Emko Elektronik
Afi Genel Müdürü Ayhan
Ispalar’›n konuflmac› olarak
kat›ld›¤› ve iki y›lda bir yap›lmas›
tasarlanan kurultay sonras›
y›lsonunda haz›rlanan TESEM
raporuyla birlikte bilgi ve
birikimlerin kamuoyu ile
paylafl›lmas› hedefleniyor.
ursa ve Türkiye ad›na büyük
önem tafl›yan ve elektronik
sanayinin gelece¤inin ele al›nd›¤›
Türkiye Elektronik Sanayii ve
Elektronik Mühendisli¤i Kurultay›
(TESEM) ilk kez 22-23 May›s'ta
TMMOB Elektrik Mühendisleri Odas›
(EMO) ad›na Bursa’da
gerçeklefltirildi.
B
78 Bak›fl 134
yurtd›fl›nda birçok araflt›rma kuruluflu
ve üniversitelerde yaz›lan raporlarda
belirtilen Endüstri 4.0 ile beraber
de¤iflen e¤itim ve ö¤retim konular›
hakk›nda bilgilendirmede bulundu.
“Elektronik mühendisli¤i ö¤reniminde
sanayinin beklentileri ve bu
beklentilerin karfl›lanmas› için öneriler”
konulu panelde konuflan Emko
Elektronik Afi Genel Müdürü Ayhan
Ispalar; Endüstri 4.0 ile beraber
elektronik sanayinin gelece¤ine ve
Endüstri 4.0’›n insan kayna¤› üzerine
yans›malar›na de¤indi. Ispalar,
Ispalar, Almanya Hükümeti’nin 2011
y›l›nda imalat sanayisinin
bilgisayarlaflt›r›lmas› ad›na teflvik
etme ve bu sanayi dal›n› yüksek
teknolojiyle donatma karar› ald›¤›n›
dile getirerek, bu karar çerçevesinde
Endüstri 4.0 projesinin gündeme
geldi¤ini kaydetti. Söz konusu proje
ile birlikte siber fiziksel sistemlerin
imalat sektöründeki verimlili¤i, kalite
ve esnekli¤i artt›rmak için tüm
sistemlere entegre edilece¤inin alt›n›
çizen Ispalar, “Endüstri 4.0 öncelikle
Almanya olmak üzere pek çok ülkede
devlet politikalar› aras›nda yer al›yor
ve Endüstri 4.0 için ilk önce e¤itim
kurulufllar›ndan de¤iflime bafllan›yor.
Almanya’da bunun için büyük
bütçeler ayr›lm›fl durumda” diye
konufltu. Endüstri 4.0 ile beraber
insan kayna¤› ihtiyaçlar›n›n da
Üyelerden
Haberler
de¤iflece¤ini belirten Ispalar, yeni ifl
profillerinin “Ürün gelifltirme-testler”,
“Uygulama-entegrasyon” ve
“Konfigürasyon-optimizasyon”
oldu¤unu ve bilgisayar programlama,
elektronik, robot programlama,
yaz›l›m, makine ve endüstri
mühendisleri ile otomasyon ve üretim
teknisyenlerinin istenen insan kayna¤›
profili olaca¤›n› dile getirdi.
“Endüstri 4.0 ile beraber elektronik
mühendisli¤i ö¤renimi çok kritik”
Ispalar Endüstri 4.0 ile beraber
elektronik mühendisli¤i ö¤reniminin
çok kritik oldu¤unu, ö¤retimde
yabanc› kaynaklar› tarayabilmek için
çok iyi ‹ngilizce, çok iyi uygulamal›
Temel C yaz›l›m dili, çok iyi bir
matematik bilgisi, çok iyi uygulamal›
elektronik-devre bilgisi, çok iyi
uygulamal› haberleflme teknolojileri
bilgisi ve ilgi alanlar›na göre di¤er
mühendislik fakültelerinden seçmeli
derslerin flart oldu¤unu söyledi.
Ispalar flöyle devam etti: “‹nsan
kaynaklar› aç›s›ndan bak›ld›¤›nda,
Endüstri 4.0 uyumlu elektronik
mühendisli¤i ö¤retimi, elektronik
mühendisli¤inde son derece disiplinli
ö¤retim, çal›flma hayat› içinde
profesyonel geliflim, çal›flma hayat›
içinde izinli akademik ö¤retim,
çal›flma hayat› içerisinde çok disiplinli
uzmanl›k e¤itimleri, ifl garantili k›sa
süreli temel e¤itimler, uzmanl›k
konular›nda ileri seviyede e¤itimler
ve ifl garantili on-line uzmanl›k
e¤itimleri son derece önemlidir.
Yurtd›fl›ndaki online Endüstri 4.0 ile
ilgili otomasyon, veri güvenli¤i, bilgi
ifllem ve elektronik gibi uzmanl›k
e¤itimleri, akademisyenler ve uzman
mühendisler için de yeni ifl modelleri
ve f›rsatlar sunacakt›r.”
79 Bak›fl 134
Ermaksan, ‹letiflim Yaz›l›m
ile iflbirli¤ine gitti
Türkiye’nin önde gelen makine
üreticilerinden Ermaksan,
‹letiflim Yaz›l›m ile iflbirli¤i
yaparak teknolojik alt yap›s›n›
daha da güçlendirdi. ‹flbirli¤i
çerçevesinde öncelikle
Ermaksan’›n üretti¤i lazer kesim
makinelerinin mevcut
fonksiyonlar›na network ile
haberleflme fonksiyonlar›
eklendi. Ermaksan böylece son
y›llarda s›kça dillendirilen
Endüstri 4.0’ a haz›r hale
gelmeyi hedefliyor.
irinci Sanayi Devrimi’nin 1700’lü
y›llar›n sonlar›nda dokuma
tezgâhlar›n›n icad› ile su ve buhar
gücünün keflfedildi¤i dönem olarak
tan›mland›¤›n›, ard›ndan içten yanmal›
B
80 Bak›fl 134
motorlar ile elektrik motorlar›n›n
keflfiyle bafllayan dönemin ise ‹kinci
Sanayi Devrimi diye an›ld›¤›n› ifade
eden ‹letiflim Yaz›l›m Genel Müdürü
Tuncer Hatuno¤lu, bunu “Dijital
devrim” diye tan›mlanan Üçüncü
Sanayi Devrimi’nin izledi¤ini kaydetti.
Bu süreçte nükleer enerji ve sentetik
ürünlerin yan› s›ra bilgisayar
teknolojilerinin de sanayiye girdi¤ini
hat›rlatan Hatuno¤lu, “Robotlar bu
dönemde üretimde kullan›lmaya
bafllan›rken lazer teknolojisi, gen
teknolojisi gibi yeniliklerle de tan›flt›k.
‹leri haberleflme tekniklerinin de
devreye girdi¤i bu dönemde
elektronik ve bilgisayardaki
geliflmeler sayesinde otomasyon
sistemleri sanayide öncü oldu.
Üretimde tam otomasyon dönemi
yafland›. ‹çinde bulundu¤umuz
yüzy›lda ise 4. Sanayi Devrimi’nden
söz ediliyor. Alman sanayinin öncüleri
taraf›ndan 2013 y›l›nda Alman Federal
Hükümeti’ne sunulan bir raporda
geleneksel imalat sanayisinin
bilgisayarlaflt›rma yönünde teflvik
edilmesi ve ürünlerin yüksek teknoloji
ile donat›lmas›n›n sa¤lanmas›
önerilmifltir. Hükümetin
de¤erlendirmeye ald›¤› söz konusu
rapor sonras›nda al›nan kararlar ve
belirlenen stratejiler çerçevesinde
Almanya’da uygulamaya dönük
ad›mlar at›lm›flt›r. Dolay›s›yla dünyada
Üyelerden
Haberler
Dördüncü Sanayi Devrimi, di¤er bir
deyiflle Endüstri 4.0 Dönemi
bafllam›flt›r” diye konufltu.
Bu dönemde makinelerle makinelerin
haberleflebilece¤ini, her makine ve
ürünün bir seri numaras›n›n olaca¤›n›
ve RFID teknolojisi ile ürünlerin
makinalar taraf›ndan tan›narak
insans›z üretimlerin yap›laca¤›n› ifade
eden Hatuno¤lu; çok büyük bir
ekonomik ve sosyal de¤iflimin
bafllad›¤›n›, bu devrimin bir sonucu
olarak ö¤renen robotlar›n art›k
sanayide kullan›ld›¤›n› kaydetti.
Hatuno¤lu, bunlar›n kendi aralar›nda
haberleflmesi ile de insans›z çal›flan
fabrikalar döneminin bafllad›¤›n›n
alt›n› çizerek, “Baflta Almanya olmak
üzere tüm dünyada Sanayi 4.0
Dönemi’ne geçifl konuflulmaktad›r.
Art›k dünyada makineler aras› iletiflim
ve karar alma süreci bafllamaktad›r.
Bu yeni dönemde daha az insan
müdahalesi, daha fazla otomasyon,
daha h›zl› karar alma, daha az stok
tutma ve daha verimli - h›zl› üretim
süreçlerini yaflayaca¤›z” fleklinde
konufltu. Hatuno¤lu, flöyle devam
etti: “Dünyada yaflanan bu geliflmeleri
yak›ndan izleyen Ermaksan da sanayi
için üretti¤i her makineyi Endüstri 4.0’
a haz›r hale getirmeyi amaçl›yor.
Üretilen her makinenin üretim
tesislerinde kurulacak üretim a¤›n›n
bir parças› olmas› gerekti¤i
düflüncesiyle çal›flmalara bafllam›fl
ve 20 y›l› aflk›n deneyimi ile MES
(Manufacturing Executing System)
Fabrika Üretim Yönetim Sistemleri
yaz›l›mlar› gelifltiren ‹letiflim Yaz›l›m
Bilgisayar Sistemleri ile iflbirli¤ine
gitmifltir. Söz konusu iflbirli¤i
çerçevesinde ‹letiflim Bilgisayar
Yaz›l›m Sistemleri taraf›ndan öncelikle
lazer kesim makinesinin mevcut
fonksiyonlar›na network ile
haberleflme fonksiyonlar› eklenmifltir.
Bu çal›flmayla, Ermaksan taraf›ndan
gelifltirilen lazer kesim makinesinin
üretim yönetim sistemiyle anl›k
izlenmesi amaçlanm›flt›r. Böylelikle
makinenin çal›flma durumu, üretim
performans›, durufl bilgileri, ifl emri
gerçekleflme durumlar›, fire oranlar›
gibi bilgiler izlenebilecek ve
uygunsuzluk durumunda anl›k
müdahale edilebilecektir.”
“Bu çal›flma Ermaksan’›n tüm
makinelerinde yayg›nlaflt›r›lacak”
Söz konusu teknolojik hamle
sayesinde makine üzerinde çal›flan
program ile entegrasyon yap›larak,
kesim program›n›n bilgileri ile
otomatik olarak ifl emri aç›lmas›n›n
sa¤lanaca¤›n› dile getiren Hatuno¤lu,
dolay›s›yla ifl emri baz›nda
gerçekleflen bilgilerin sistemden
izlenebilece¤ini ve istatistiksel olarak
verilerin raporlanabilece¤ini belirtti.
Hatuno¤lu bu süreçte personel
performans›n›n da sistem üzerinden
izlenebilece¤ine de¤inerek; geriye
do¤ru olarak sistemden raporlama
yap›labilece¤ini ve andon ekranlarla
üretim sahas›nda OEE (Overall
Equipment Effectiveness) analizinin,
vardiya performans›n›n ve PPM (Parts
Per Million) analizinin de
izlenebilece¤ini kaydetti. Hatuno¤lu,
flöyle devam etti: “Bu çal›flma
Ermaksan’›n üretmekte oldu¤u tüm
makinelerde yayg›nlaflt›r›lacakt›r.
Böylelikle bir üretim sistemi arac›l›¤›
ile planlanan üretimin her aflamas›
makinalar üzerinden gelecek
gerçekleflme verileri ile
izlenebilecektir. Toplanan bu veriler
›fl›¤›nda kay›plar›n en az oldu¤u ve
maliyetlerin en hassas hesaplanarak
minimize edildi¤i üretimler
gerçeklefltirilebilecektir. Bu iflbirli¤i
sayesinde, son teknoloji ile üretilen
Ermaksan makinelerinin Endüstri
4.0’a haz›r hale gelmesinin ad›mlar›
at›lm›fl olacakt›r.”
81 Bak›fl 134
TNT
ihracat›
kolaylaflt›rd›
Dünya çap›nda verdi¤i ihracat
ve ithalat hizmetleri ile sektörün
önde gelen h›zl› tafl›mac›l›k
flirketlerinden olan TNT,
elektronik gümrük beyanl› ç›k›fl
hizmetini “Kolay ‹hracat
Hizmeti” ad›yla müflterilerine
ulaflt›rarak, çok say›da avantaj
sunma hedefinde.
NT Kolay ‹hracat Hizmeti’nden
a¤›rl›¤› 150 kilonun, de¤eri de
7500 Euro’nun alt›nda olan
gönderiler için yararlanmak mümkün.
Bu k›s›tlar Kolay ‹hracat’›, say›ca fazla
olup, a¤›rl›¤› ve de¤eri nispeten
düflük olan mallar ya da de¤er ve
kilosu belirtilen üst limitleri geçmeyen
gönderiler için ideal k›l›yor. Bu
nedenle Kolay ‹hracat’tan en yo¤un
yararlananlar›n aras›nda
tekstil ve otomotiv yedek parça
sektörleri ile etiket, matbaac›l›k
sektörleri, züccaciye ve mutfak eflyas›
üreticileri yer al›yor.
T
TNT Bursa Bölge Müdürü O¤uzhan
Destan, TNT’nin popüler
hizmetlerinden biri olan Kolay
‹hracat’la haftan›n 6 günü düzenli
olarak ihracat ç›k›fl› yapabildiklerini,
ayr›ca Bursa’dan ‹stanbul’a ara
nakliyeyi ücretsiz olarak
gerçeklefltirebildiklerini ifade ederek;
göndericinin sabah 10.30’a kadar
toplama kayd› vermesi durumunda
al›nan gönderilerin “Kolay ‹hracat”
ifllemlerinin ‹stanbul için ayn› gün,
82 Bak›fl 134
‹stanbul d›fl› için ertesi gün yap›larak
Türkiye’den ç›k›fl›n›n sa¤land›¤›n›
belirtti.
Destan, flöyle devam etti: “Söz
konusu hizmetimiz, evraklar›n daha
geç, yani saat 17.30’a kadar kabul
edilmesi; ‹hracatç› Birlikleri Nispi
Aidat›’ndan muafiyet sa¤lanmas›;
sat›fl amaçl› ihracat gönderilerinin
basitlefltirilmifl usulde gümrük beyan
ifllemlerinin gönderici firma ad›na
ücretsiz olarak yap›lmas›; gümrük
müflavirli¤i ücreti al›nmamas›;
vekaletname aranmamas›; KDV
iadesinin mümkün olmas› gibi
kolayl›klar sa¤l›yor. Öte yandan
hizmetimiz h›zl› bürokratik ifllemler
sayesinde zamandan tasarruf,
konflimento ve ardiye ücretlerinden
muafiyet, Cumartesi günü mesaisiz
olarak gümrük ifllemlerinin
yap›labilmesi, hem gönderici ödemeli
hem al›c› ödemeli olabilmesi; gümrük
ifllemleri sonras› tescil numaras›n›n
oldu¤u özet beyan ekran›n›n herhangi
bir form doldurmak gerekmeksizin
gönderici firman›n e-postas›na
gönderilmesi; kay›tlar›n, do¤rudan
ilgili sat›fl temsilcisine yönlendirilerek
gönderi resmi evrak prosedürü
olmaks›z›n gerçeklefltirilmesi; Dolayl›
Temsil Yetki Belgesi aranmamas›;
yaln›z TNT uçaklar›yla de¤il, ticari
havayollar›na ait uçaklarla da
gerçeklefltirilebilmesi ve ticari
havayollar› ile yaln›z normal kargolar›n
de¤il, bu kriterlere uyan tehlikeli
madde, bozulabilir ve de¤erli
kargolar›n da hem Sabiha Gökçen
hem de Atatürk Havaliman›’ndan
tafl›nabilmesi gibi avantajlar›yla öne
ç›k›yor.”
Üyelerden
Haberler
‹noksan’a müflterilerinden tam not
Endüstriyel mutfak sektöründe
35 y›ld›r yenilikçi ve öncü bir
yaklafl›mla faaliyet gösteren
‹noksan, imaj›, kalitesi ve
ürünlerinden duyulan
memnuniyetle bir kez daha
müflterilerinden yüksek not
almay› baflard›.
noksan için GfK taraf›ndan yap›lan
Müflteri Memnuniyeti Araflt›rmas›,
9 fiubat – 27 Mart tarihleri aras›nda,
firmalar›n sat›n alma sürecinden
sorumlu yöneticiler, üst düzey
yöneticiler ve ‹noksan ürünlerini
kullanan aflç›lardan oluflan 305 kifliyle
görüflülerek gerçeklefltirildi.
I
Görüflülen kiflilerin de¤erlendirmeleri,
“Genel imaj”, “Ürün ve hizmetler”,
“Ürün ve hizmet sonras› destek” ve
“Müflteri sadakati” bafll›klar› alt›nda
incelendi. Araflt›rmaya cevap
verenlerin yüzde 90’›, ‹noksan’›n ürün
çeflitlili¤inin ihtiyaçlar› karfl›lad›¤›n› dile
getirirken; bunu yüzde 88’lik oranla
“Kolay ulafl›labilirlik”, “Ürünlerin
kalitesinden memnuniyet” ve “‹noksan
ürün ve hizmetlerine duyulan güven”
izledi. Araflt›rma sonucu, ‹noksan’›n
imaj› üzerindeki yorumlar›n olumlu,
genel memnuniyet ve ürünlerin kaliteli
olmas› alg›s›n›n ise yüksek oldu¤unu
ortaya koydu.
Müflteri ba¤l›l›k skoru yüzde 84 olarak
gerçekleflirken; firma sahiplerinin sat›n
alma görevlilerine oranla daha yüksek
ba¤l›l›¤a sahip olduklar› görüldü.
“Müflterilerimizin sesine kulak vererek
‹noksan’› gelece¤e tafl›yoruz”
‹noksan Sat›fl fiirketi Genel Müdürü
Esra Altay Batk›n, sektördeki 35. y›l›n›
kutlayan flirketlerinin müflteri
memnuniyetine büyük önem verdi¤ini
belirterek, “‹noksan, bugün e¤er
Türkiye’de ve dünyada say›l›
firmalardan biri olmay› baflarm›flsa,
bunda müflteri memnuniyetine verdi¤i
önemin katk›s› büyüktür. Biz,
müflterilerimizle birlikte
büyüdü¤ümüze inanan bir flirketiz.
Onlar›n sesine kulak vermek, görüfl
ve önerilerini dinlemek her zaman
bizim için önemli olmufltur. Son y›llarda
ürün ve hizmet gelifliminde ciddi bir
aflama kaydetmemizi sa¤layan bu
anlay›fl, ‹noksan’› gelece¤e tafl›yor”
diye konufltu.
‹fllerinin ürünün teslimi ve montaj›yla
bitmedi¤inin alt›n› çizen Batk›n,
ürünlerinin 7 gün 24 saat kullan›ld›¤›n›,
dolay›s›yla bu süreçte müflterilerinin
ürünle ilgili bütün ihtiyaçlar›n›
karfl›layabilmenin ifllerinin çok önemli
bir parças› oldu¤unu kaydetti. Batk›n
flöyle devam etti: “Bu anlamda
hizmetin bir sonu, s›n›r› yok. Gfk
taraf›ndan yap›lan Müflteri
Memnuniyeti Araflt›rmas› da gösterdi
ki, müflterilerimiz ‹noksan’a ve
kalitesine güven duyuyor. Müflteri
düzeyinde ‹noksan alg›s› gayet
yüksek. Bununla birlikte “Taleplere
h›zl› ve alternatif çözümler gelifltirmek”,
ayn› zamanda “Yetkili servislerin h›zl›
çözümler gelifltirmesini sa¤lamak”
yolunda aksiyonlar alma gere¤ini de
kendimize ev ödevi olarak not ettik.”
83 Bak›fl 134
BUS‹AD,
‹talya
ç›kartmas›na
haz›rlan›yor
BUS‹AD üyeleri, Plaza Tur
öncülü¤ünde ‹talya gezisine
kat›larak Rönesans’›n befli¤i
Floransa, medeniyetler flehri
Bologna, yeflili ve flarab› ile ünlü
Toscana ve Ferrari’nin kalbi
Modena flehirlerini ziyaret
edecek.
84 Bak›fl 134
Üyelerden
Haberler
US‹AD Yönetim Kurulu ve
üyelerinden oluflan yaklafl›k 30
kiflilik bir grup, 29 Ekim-01 Kas›m
tarihleri aras›nda ‹talya’n›n Floransa,
Bologna, Toscana, ve Modena
flehirlerini ziyaret edecek.
B
Plaza Turizm’den yap›lan yaz›l›
aç›klamaya göre söz konusu gezinin
tüm detaylar› planland› ve haz›rl›klar
tamamland›. Plaza Turizm’in gruba
sunaca¤› servislerin bafl›nda uçak
biletleri, befl y›ld›zl› otel konaklamalar›,
otel transferleri, flehir turlar› ve özel
rehberlik hizmeti yer al›yor. Gezinin
en çarp›c› bölümü ise Ferrari’nin kalbi
konumunda olan Modena flehri
yak›n›ndaki Ferrari Fabrikas› ve Ferrari
Müzesi gezisi olacak.
BUS‹AD üyeleri, gücün, asaletin ve
süratin sembolü olan Ferrari’nin
geçmiflten günümüze tüm modellerini
müzede görme flans› bulacak.
85 Bak›fl 134
Sinta inflaat sektörünün lokomotifi
olma hedefinde
Türkiye’deki inflaat sektörünün
mevcut durumu ve 2015 y›lsonu
öngörüsüyle ilgili yaz›l› bir
aç›klama yapan Sinta Sanayi
‹nflaat Taahhüt ve Ticaret Afi,
tamamlad›¤› projeler ve 2015
y›l›nda tamamlanacak di¤er
çal›flmalar›yla ilgili olarak da
BUS‹AD Bak›fl Dergisi okurlar›n›
bilgilendirdi.
ürkiye inflaat sektörünün 2015
y›l›n› seçim y›l› olmas›na ra¤men
gerek ulusal, gerekse uluslararas›
arenada ola¤an flartlar alt›nda 2014
y›l›na benzer dirençli ve istikrarl› bir
flekilde geçirece¤ine vurgu yap›lan
aç›klamada, “Geliflmifl ekonomiler
büyümeyi yüksek tutmak ve
dolay›s›yla tüketim ve yat›r›m›
artt›rmak üzere ileri teknoloji içeren
ürünlere yönelirken geliflmekte olan
ekonomiler ise büyüme altyap› ve
beraberinde getirdi¤i inflaat sektörü
ile desteklenmektedir” denildi.
T
86 Bak›fl 134
nflaat sektörünün ekonominin en
önemli temel tafllar›ndan biri
oldu¤unun vurguland›¤› yaz›da,
sektörün sadece Türkiye
ekonomisinin de¤il, dünya
ekonomisinin de lokomotifi
konumunda bulundu¤u ve sektörün
ülke genelinde istihdam sa¤lama ve
milli gelire katk›da bulunma
s›ralamas›nda ilk s›ralarda yer ald›¤›
kaydedildi. Yaz› flöyle devam etti:
“‹nflaat sektöründe yaflanan sorunlar,
ülke ekonomisine yans›yarak
ekonomide sorun yaratmaktad›r.
Sektördeki sorunlar›n giderilmesiyle
birlikte, ülke ekonomisinin daha fazla
büyüyece¤i ve ülkemizin en büyük
sorunlar›ndan olan iflsizlik sorununun
ortadan kalkaca¤› bir gerçektir.”
“Sinta, müflteri memnuniyeti ve baflar›l›
projeler ad›na çal›flmaya devam ediyor”
Sinta’n›n da sektörde lokomotif olma
görevini üstlendi¤ine de¤inilen
yaz›da; inflaat sektörünün
geliflmesine, güvenilirlik kazanmas›na
ve ulusal-uluslararas› standartlar›n
en üst düzeye ç›kar›lmas›na
firmalar›n›n ciddi katk›lar sa¤lad›¤›
ifadesine yer verildi.
Yaz›da Sinta’n›n bölgedeki inflaat
sektörünün atardamarlar›ndan biri
konumunda oldu¤u ifade edilerek,
her flekilde ve her ortamda gerek
müflteri memnuniyetini artt›rmak,
gerekse baflar›l› ifllere imza atmak
ad›na üzerlerine düflen görevleri
yerine getirmeye devam edecekleri
kaydedildi. S‹nta’n›n 2015 y›l›n›n ilk
Üyelerden
Haberler
yar›s›nda tamamlad›¤›, flu s›ralar
yap›m›na bafllad›¤› ve yap›m›n›
sürdürdü¤ü inflaat projeleri de flöyle
s›raland›:
• ‹peker Tekstil Tic. ve San. Afi’nin
Bursa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki
mevcut tesislerine çelik konstrüksiyon
2 katl› üretim alan› ilavesi yap›m›
devam ediyor.
• Akpres Metal Yedek Parça Mak.
San. ve Tic. Afi’nin Adapazar›
Hendek 2. Organize Sanayi
Bölgesi’ndeki mevcut fabrika arsas›
tevsi k›sm›na yapaca¤› fabrika ve
idari bina inflaat›n›n çelik
konstrüksiyon ifllerinin yap›m›na
baflland›.
Sanayi Bölgesi’nde bulunan
arsalar›na fabrika binas› kaba
inflaat›n›n yap›m› devam ediyor.
• ‹skender Rekkal›’ya ait Demirtafl
Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan
mevcut fabrika s›n›rlar› içerisine
muhtelif inflaat ifllerinin yap›m› devam
ediyor.
• Elsi Elektrik Sistemleri San. ve Tic.
Ltd. fiti’nin Hasana¤a Organize
Sanayi Bölgesi’ndeki mevcut fabrika
sahas› s›n›rlar› içerisine betonarme
idari bina karkas, prefabrik
betonarme karkas ve çelik çat›l›
fabrika binas› inflaat› devam ediyor.
• Tofafl Türk Otomobil Fabrikas›
Afi’nin mevcut tesislerine spor salonu
kaba inflaat›n›n yap›m› devam ediyor.
• Bursa Tekstil Boyahaneleri ‹htisas
Organize Sanayi Bölgesi’nin Bursa
‹li, Bad›rga Köyü s›n›rlar› içerisinde
yer alan arazisine 1. k›s›m altyap›
inflaat›n›n yap›m› devam ediyor.
• Bayrak Lastik San. ve Tic. Afi’nin
Bursa ‹li, Nilüfer ‹lçesi, Organize
• Nestle Türkiye G›da San. Afi’nin
Bursa ‹li, Karacabey ‹lçesi’nde
bulunan mevcut tesislerine Nescafe
Üretim Binas› inflaat› devam ediyor.
• Güngör Zeytincilik G›da ‹nfl. Nak.
Ltd. fiti’nin Bursa ‹li, Orhangazi
‹lçesi’nde bulunan mevcut arsalar›na
prefabrik betonarme fabrika binas›
inflaat› devam ediyor.
• Asil Çelik San. ve Tic. Afi’nin Bursa
‹li, Orhangazi ‹lçesi, Gemiç Köyü
Mevkii’nde 600.000 ton/y›l üretim
kapasiteli yeni sürekli döküm tesisi
betonarme ve çelik konstrüksiyon
inflaat› devam ediyor.
• Nuri Körüstan Makine Metal San.
Tic. Afi’ye ait, Bursa ‹li, Nilüfer
Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan
mevcut arsalar›na prefabrik fabrika
binas›n›n inflaat› devam ediyor.
87 Bak›fl 134
‹nallar, KIA
ve Honda
ile yine
zirvede
1990 y›l›nda sat›fl, servis ve
yedek parça hizmetlerini
üstlendi¤i Honda markas› ile
yola ç›kan ‹nallar Otomotiv,
çeyrek as›rl›k tecrübesi ve ilke
edindi¤i kaliteli hizmet anlay›fl›
ile ödüller almaya devam ediyor.
Firma son olarak bayili¤ini
üstlendi¤i birbirinden de¤erli
markalar›ndan olan Honda ve
KIA ile önemli baflar›lara imza
att›.
a¤›ms›z Ipsos KMG araflt›rma
flirketinin Türkiye genelinde
gerçeklefltirdi¤i “Müflteri
Memnuniyeti” çal›flmalar› sonucu
2013 y›l›n›n ard›ndan 2014 y›l›nda da
Honda ‹nallar, “Servis Müflteri
Memnuniyeti” Türkiye Birincisi oldu.
Ayr›ca Honda ‹nallar, 2014 y›l› “Sat›fl
Müflteri Memnuniyeti” Birincisi olarak
ayn› y›l hem servis hem de sat›fl
alan›nda zirvede olmay› baflarabilen
ilk ve tek bayi olarak tarihe geçti.
B
88 Bak›fl 134
Firma, inand›¤› ve bayili¤ini
üstlendi¤i markalardan biri olan
KIA ile de önemli bir baflar›ya imza
att›. Ipsos KMG araflt›rma flirketi
taraf›ndan yap›lan “Türkiye Servis
Müflteri Memnuniyeti” anketi
sonucunda 2012 ve 2013 y›llar›nda
oldu¤u gibi 2014 y›l›nda da Türkiye
Birincisi olan ‹nallar, böylece üst üstte
3 y›l zirvede kalmay› baflarm›fl oldu.
Baflta Bursa olmak üzere Marmara
Bölgesi’ndeki tüketicilerin ihtiyaçlar›n›
göz önünde bulundurarak genifl ürün
yelpazesi sunan, sat›fl ve sat›fl
sonras›ndaki süreçte tamamen
müflteri memnuniyetine odaklanan
‹nallar; servis hizmetleri ile de her
zaman fark yaratma hedefinde.
Müflterilerine karfl› ayr›cal›kl› bir
hizmet anlay›fl› benimseyen ‹nallar,
ücretsiz servis veya arac›n kap›dan
al›n›p tekrar kap›ya b›rak›lmas› gibi
alternatifler sunuyor. Arac›n› sabah
saatlerinde ‹nallar Plaza’ya getiren
müflterilerine her gün saat 09.30’da
flehir merkezine, akflam 17.00’da ise
flehir merkezinden ‹nallar Plaza’ya
ücretsiz müflteri servisi sunulmas›n›n
yan› s›ra, e¤er istenirse bak›m
yap›lacak olan araç kap›dan teslim
al›n›p, bak›m sonras› tekrar kap›ya
b›rak›l›yor. Daha iyi ve kaliteli bir
hizmet anlay›fl›n› ilke edinen firma,
müflterilerinin ihtiyaçlar›na tam
anlam›yla cevap verebilmek ve kal›c›
çözümler sunabilmek ad›na tüm sat›fl,
servis ve yedek parça hizmetlerini
Yalova Yolu 14.km’de bulunan ‹nallar
Plaza’da birlikte sunuyor.
Üyelerden
Haberler
Avrupa’ya at›lan Türk imzas›; Gökçelik
Dünyan›n 50’den fazla ülkesinde
ma¤aza ve market projeleri
yürüten Gökçelik, geçti¤imiz
günlerde yeni bir projeye daha
imza att›. Fransa’n›n önde gelen
perakende zincirlerinden olan
bir firma, yeni konsepti için
Gökçelik'i tercih etti. Firman›n
yeni konseptine göre dizayn
edilen örnek ma¤azas›, bafltan
afla¤›ya Gökçelik ürünleri ile
projelendirildi.
E
snek üretim altyap›s›yla özel
projelere yönelik h›zl› çözümler
üretebilen Gökçelik, Fransa’n›n
önde gelen perakende zincirlerinden
olan bir firman›n ma¤azas›nda,
müflteri talepleri do¤rultusunda özel
tasar›ma sahip ürünlerle fl›k ve
fonksiyonel bir konsept oluflturarak
teslimat›n› gerçeklefltirdi.
Ma¤aza tesliminin ard›ndan ortaya
ç›kan sonuçtan son derece memnun
olan Frans›z firmayla 20 ma¤azal›k
anlaflma sa¤land›. Raf sistemleri
sektöründe yar›m yüzy›la yak›n
tecrübesiyle Gökçelik’in vizyonunu
belirleyen Yönetim Kurulu Baflkan›
Yalç›n Aras, ortaya ç›kan projeden
ve elde ettikleri baflar›dan büyük
memnuniyet duyduklar›n› ifade etti.
Aras, flirket olarak önceliklerinin
müflteri memnuniyeti oldu¤unu
belirterek, “Özellikle ihracat odakl›
çal›flmalar›m›zda ortaya ç›kan müflteri
tatmini bizleri daha da mutlu
etmektedir. Zira bu memnuniyet ayn›
zamanda Türk sanayisinin dünyada
geldi¤i nokta aç›s›ndan önemli bir
göstergedir. Sektörel olarak yenilikleri
ve teknolojiyi yak›ndan takip etmeye
devam ederek, Türk flirketlerinin
dünya pazarlar›nda neler
yapabilece¤ine dair ilham kayna¤›
olmaya ve var gücümüzle çal›flmaya
devam edece¤iz” fleklinde konufltu.
89 Bak›fl 134
Burç Balc›
Viyolonsel Sanatç›s›, Radyo Prodüktörü
[email protected]
Merhaba De¤erli Bak›fl Okurlar›,
Bu say›da, iki say›d›r devam eden
soru-cevap dizisine bir ara vererek
bir dostumun sosyal medyadaki
paylafl›m›ndan al›nt›lar› sizlerle
paylaflmak istedim.
Uzun y›llard›r, yaz aylar›n›n geldi¤ini
Bursa’ya müjdeleyen bir festival var
biliyorsunuz. Uluslararas› Bursa
Festivali her y›l yan yana gelmesi
tezat say›labilecek etkinlikleri
bünyesinde toplayan, bu genifllikteki
yelpazesiyle “Nev-i flahs›na
münhas›r” denilebilecek bir festival.
Ancak popüler ile klasi¤i, etnik ile
caz›, hatta bazen halk müzi¤i ile
fantezi/arabeski bir araya getirebilen
bu yap› konusunda elbette herkes
ayn› fikirde de¤il. Önce gelin de¤erli
dostum Sn. Bar›fl Güleç’in yazd›¤›
sat›rlara k›sa bir göz atal›m: (“Lütfen
Sanat/Kültür/Festival ile ilgili kifliler
okusun” diyerek not düflülmüfl)
“Sanat orada (‹stanbul), Televole
burada (Bursa)”
“Yazmayay›m, yazmayay›m…”
diyorum ama yazmadan da ruhumu
yat›flt›ram›yorum. Klifle ifadeler
kullanarak “Enayi yerine konmak
istemiyorum…” da demek
istemiyorum “Bursa bunu
haketmiyor…” da… Ama
hissettiklerim bu söylediklerime
benziyor… Neden bahsediyorum?
25 May›s’ta “54. Bursa Festivali”
bafllayacak. 31 May›s’ta da “43.
‹stanbul Müzik Festivali” bafllayacak.
Bafllayacak bafllamas›na da, bu
senkronize iki festival aras›nda, kartal
arabalar›n›n arkas›nda sat›lan baklava
ile Gaziantep baklavas› aras›ndaki
farktan çok daha fazla tat ve kalite
fark› var.
Geçen senelerde de herhangi bir
90 Bak›fl 134
Anadolu ilçesinin sebze-meyve
flenliklerinde görebilece¤iniz “Sibel
Can - Hande Yener - Gülflen - Murat
Boz…” gibi isimlerin sahne alm›fl
olmas› beni bir hayli üzmüfltü. Bu ‘Çin
Mal›’ Bursa Festivali’miz ile ilgili vurkaçlar yapm›flt›m. Dün ‹stanbul’un
program›n› görünce, can›m epey
s›k›ld›. Orada kim var? Burada Kim
var? ‹stanbul’da Gidon Kramer ve
Berlin Filarmoni’nin 12 çellisti,
Alexander Rudin, Yuri Bashmet,
Borodin Quartet, Boris Berezovsky,
Angela Hewitt, Patricia
Kopatchinskaja var… Daniil Trifonov
var… vs… vs… var Mozart maratonu
var… Bach var…. Corelli var…
Piazzolla var… Shostakovich var…
Turina var… Bartok var… Grieg var…
Lizst var… Saint-Saëns var… Poulenc
var… Aaron Copland var…
Mendelssohn var… Schubert var…
Chopin var… Brahms var… var o¤lu
var.
Bursa da… Zara, K›raç, Yonca Lodi,
Rafet El Roman-Ezo, Funda Arar,
Kenan Do¤ulu, 80’lerde uzun saçlar›
ile fl›mar›k fl›mar›k rock müzi¤i
söyleyen abiler… falanlar filanlar var.
(2-3 tane kalbur üstü program da
var… ve icrac›lar›n› tenzih ederim…)
Sonuç flu: Sanat orada, magazin ve
Televole burada… Konsept ve fikir
orada, “Dostlar al›flveriflte görsün”
burada. Basiretsiz, sanatsal vizyonu
sürünen, kültür üzerine tek sat›r
Kültür / Sanat
akademik fikri olmayan bir festival
zihniyeti devam ediyor. Bu c›v›kl›¤›
bir nebze olsun fikir ve izan sahibi
gözlerden silebilmek için araya
s›k›flt›r›lm›fl 2-3 etkinlikle makul
insanlar›n sesi ç›kmas›n isteniyor.
Söylemek gerekirse ben bile, birilerini
incitirim diye yazarken ‘sessizli¤imi’
muhafaza ediyorum. Ama art›k
2015’te periferi olmak istemiyorum.
2015’te taflra kalmak istemiyorum.
Hala bu yaflta bu ça¤da ‹stanbul’a
öykünmek istemiyorum.
Ancak burada bir soru ortaya ç›k›yor
karar vericiler için. “Halk konseri”
format› festivalin d›fl›na al›nd›¤›nda,
ayr› bir bölüm olarak yap›ld›¤›nda
festival halktan kopar m›?
Peki halk›n be¤enilerine kim nas›l
karar veriyor, bu konuda finansörlerin,
yani sponsor flirket patronlar›n›n veya
yetkili kimselerin kiflisel/ailevi müzik
be¤enilerinin etkisi var m›, olmal› m›,
festivalin ülkemizdeki di¤er sayg›n
festivaller gibi bir sanat yönetimi,
uluslararas› tabirle bir “Artistic
director”› olmas› gerekir mi?
San›yorum bunlar› konuflmak ve
tart›flmak, Bursa’m›z için en güzel
iflleyifli bulmak aç›s›ndan faydal›
olacakt›r.
Günümüzde sponsorlu¤un hangi
noktada nas›l katk›da bulunmas›
gerekti¤i de üzerinde anlafl›lamayan,
s›k s›k “Hizmet sat›n alma” ile
kar›flt›r›lan bir husus. San›yorum tüm
Türkiye’de birkaç istisna d›fl›nda
benzer tereddütler bulunuyor. Bu da
sanat›n özgün ve özgür olufluna bir
miktar darbe vuruyor. Zira
sponsorlar›n kiflisel zevklerine veya
Ey Karar vericiler, Daha iyisini hak
etti¤imi düflünüyorum; bunu bilesiniz.
Ey Karar vericileri belirleyen kifliler,
Bu yap›lan ifllerden anlayan insanlar
var. ‹deoloji mevzubahis ise-her tür
ideolojiden sanattan/festivalden/
kültürden anlayan insanlar var; flafl›racaks›n›z belki ama- hem de
Bursa da… Size düflen “Festival”
ismine, Sibel Can’larla Murat Boz’larla
gölge düflürmemek. Hak verirsiniz
ki, popstar seçmiyoruz; Kestane
fienlikleri düzenlemiyoruz… 54.
Olmas› ile övündü¤ümüz “Festival”i
yap›yoruz.”
Evet, Sn. Bar›fl Güleç k›saca festivalin
yap›s›n›n biraz daha yüksek kültür
yap›s›na hitap etmesi gerekti¤ini
düflünüyor. Bu konuda ayn›
düflünenlerin say›s› da sosyal
medyada görüldü¤ü kadar›yla bir
hayli fazla. Fakat karfl›t görüfltekilerin
de say›sal bir ço¤unlu¤u
oluflturdu¤unu fark edebiliyorsunuz.
91 Bak›fl 134
Kültür / Sanat
kültürel görüfllerine, veyahut izleyici
popülasyonununa odaklanma,
genele hitap etme kayg›s›, sanat›n
önüne geçti¤inde, sanat›n sorma,
sorgulama, flafl›rtma, ters köfleye
yat›rma gibi özellikleri, e¤lence ve
popülarite kayg›s›yla törpüleniyor.
Umar›m gelecekte bu konular›n
konuflulabilece¤i yap›c› ve olumlay›c›
platformlar oluflur diyerek konuya
flimdilik kapatal›m.
Bursa’dan 5 Grammy’li bir efsane geçti!
Geçen sezon solist olarak
a¤›rlad›¤›m›z The Swingle Singers
konseri benim için ola¤anüstü
anlaml›yd›. Çocuklu¤umun bir hayali
gerçek oldu. Zira çocuklu¤umda
opera sanatç›s› annemin de
aralar›nda bulundu¤u "Dabadam"
korosu, kendi repertuvarlar›na ek
olarak, onlar›n repertuvar›ndan da
flark›lar seslendirirdi. Mesela
Badinerie, Albinoni Adagio'nun jazz
versiyonlar› gibi. Ve ben evde hem
kasetlerden, hem annemin sesinden,
onlar›n flark›lar›yla büyüdüm.
Çocukken en büyük hayallerimden
biri de, aralar›na kat›l›p onlar gibi
flark› söylemekti. Geçen hafta onu
da yaflad›m, sahnede orkestradan
vokal yapmalar›n› istediklerinde
san›yorum en keyif alan bendim...
Onlarla ayn› sahneyi paylaflman›n
çok zor bir yönü de vard›. Dinlerken
rüyaya dal›p çalmay› unutmak gibi!
Toplulu¤un üyelerinden Sara Brimer,
Luc Besson'un "Fifth Element" filminde
uzayl› bir Diva’n›n söyledi¤i ve digital
oynamalar içeren tekno aryay›, digital
oynamalar› tamamen sesiyle yaparak
ola¤anüstü flekilde temiz ve aceliteli
seslendirdi. Bir insan sesinin bu kadar
kontrollü ve net s›çray›fllar yapmas›
oldukça nadir rastlanan bir özellik.
Hele ki Karadeniz türkümüz "Gemiler
Giresune" seslendirilirken san›yorum
tüm izleyenlerle birlikte tüylerimiz
diken diken oldu. O türkünün bu
kadar güzel yorumlanaca¤›n› hiç
düflünmezdim...
Konser sonras› ise yemekte
beraberdik, öyle mütevazi, öyle
nefleli, öyle dosttular ki, insan 5
Grammy’li efsane bir toplulukta bunu
görünce, özgeçmifl ve ego flifliren
kimi yerli sanatç›lara olan üzüntüsü
daha da art›yor tabii. Bu grupla ilgili
önümüzdeki say›larda biraz daha
bilgi paylaflaca¤›m. Bu konuya da
bir atasözü ile son vereyim:
“‹nsanlar bu¤day baflaklar› gibidir,
içleri dolu olanlar bafllar›n› öne e¤er
öylece dururlar, içleri bofl olanlar›n
ise bafllar› dimdiktir ama her rüzgarda
sal›n›rlar”.
Önümüzdeki say›da, yeni konularda
buluflmak üzere, hoflça kal›n, müzikle
kal›n…
92 Bak›fl 134