134. Sayı
Transkript
134. Sayı
MAYIS-TEMMUZ 2015 134 BUS‹AD, yeni bir mesleki e¤itim modeli için kollar› s›vad› BUS‹AD ‹ftar Program›’na kat›lan Eski Diyanet ‹flleri Baflkan› Ali Bardako¤lu önemli mesajlar verdi BUS‹AD’da temiz endüstri konufluldu Sanayicinin “Sürekli ve derin destek” talebi BUS‹AD, “G›da güvenli¤i” paneline ev sahipli¤i yapt› Daha temiz bir dünya için sürdürülebilir endüstri! May›s-Temmuz 2015 Say›: 134 Günal Baylan (Baflkan) Selim Tar›k Tezel (Baflkan Yard›mc›s›) Tuncer Hatuno¤lu (Baflkan Yard›mc›s›) Halit Cem Çak›r (Baflkan Yard›mc›s›) Ali ‹hsan Türkmen (Sayman) Ahmet Özkayan (Üye) Ali Türkün (Üye) Erdal Elbay (Üye) Ergun Hadi Türkay (Üye) Hakan Oktar (Üye) Nefle Y›ld›r›m (Üye) fiükrü Erdem (Üye) Zeki Erdal fiimflek (Üye) Günal Baylan Oya Yöney Halit Cem Çak›r 08 18 MAKALE Prof. Dr. Ali Ceylan 20 ÇEK‹RGE TOPLANTILAR Prof. Dr. Ali Bardako¤lu 24 BUS‹AD’da temiz endüst konufluldu 04 BAfiKAN’IN MEKTUBU 06 BUS‹AD, meslek liseleri aras›nda e¤ilim anketi düzenledi 08 BUS‹AD, yeni bir mesleki e¤itim modeli için kollar› s›vad› 10 MAKALE Doç. Dr. Metin Özdemir Hakan O¤uz 30 Günal Baylan Selim Tar›k Tezel Tuncer Hatuno¤lu Halit Cem Çak›r Ali ‹hsan Türkmen Ergun Hadi Türkay 28 MAKALE Dr. Bahad›r Kalea¤as› 30 Sanayicinin “Sürekli ve derin destek” talebi 36 MAKALE fierif Ar› Yap›m / Bas›m Matbaac›l›k ve Tan›t›m Hizmetleri A.fi. 20 Bar›flç› Ajans ve Rota Ofset Rota Bar›flç› A.fi.’nin markalar›d›r. 41 68 44 BUS‹AD’›n genç üyeleri kurumsal yönetim hakk›nda bilgi ald› 48 BUS‹AD Uzmanl›k Gruplar› ve genç kuflak üyeleri bir araya geldi 53 38 MAKALE Ahmet Altekin 40 M‹ZAH Ahmet Altekin 41 BUS‹AD’da “G›da güvenli¤i” konufluldu 64 SÖYLEfi‹ Bu¤ra Küçükkayalar 68 BUS‹AD’dan üniversite ö¤rencilerine etik konulu seminer 70 BUS‹AD üniversite ö¤rencilerine Ar-Ge ve Ür-Ge’yi anlatt› 54 SÖYLEfi‹ ‹hsan Karademirler 60 MAKALE Ayflen Edis 62 BUS‹AD’da patlamadan korunma doküman› haz›rlama e¤itimi verildi 90 50 50 BUS‹AD, Silva Metodu söyleflisine ev sahipli¤i yapt› 52 Yenileflim Ödülü De¤erlendirme Ekibi’nin e¤itimi bafllad› 53 MARS‹FED’e ba¤l› S‹AD baflkanlar› yemekte bir araya geldi 72 72 BUS‹AD’dan üniversite ö¤rencilerine CV haz›rlama semineri 74 Üniversite ö¤rencilerine NLP e¤itimi 75 ÜYELERDEN HABERLER 90 KÜLTÜR/SANAT Baflkan’›n Mektubu Günal Baylan Yönetim Kurulu Baflkan› Dünya ekonomisinde kur savafllar› ve FED faiz art›r›m› gibi risklerin bulundu¤u mevcut durumda; iç talebin zay›f seyri, ihracat›n de¤er kaybeden TL’ye ra¤men daralmas›, düflük faiz döneminin sona erece¤i gibi faktörler dikkate al›nd›¤›nda Türkiye ekonomisi için risklerin ciddi anlamda birikti¤ini görüyoruz. Önümüzdeki dönemde düflük bir büyüme düzeyine mahkûm olma gerçe¤i ile karfl› karfl›yay›z. Buna siyasi arenada yaflanan geliflmeler de eklendi¤inde Türkiye ekonomisini önümüzde dönemde s›k›nt›l› günler bekledi¤ini söyleyebiliriz. 04 Bak›fl 134 Mevcut siyasal belirsizlikler ve sonbaharda yaflanacak erken seçim atmosferi, politik risk primini de yükseltmekte ve makro dengelerin kal›c› bir biçimde bozulmas›n› beraberinde getirmektedir. Gelinen noktada 2015 y›l›n›n kay›p y›l olaca¤›, hatta 2016’ya dahi istenen performansla bafllanamayaca¤› gerçe¤i ile karfl› karfl›yay›z. Tüm bu olumsuzluklar›n ifl dünyam›z› etkileyece¤ini biliyoruz. Ekonominin tüm birimleri için basiretli davranman›n ve karar alman›n önemli oldu¤u bir sürece giriyoruz. BUS‹AD olarak bu süreçte üyelerimizin ve ekonomi içinde yer alan di¤er oyuncular›n söz konusu tüm bu olumsuz senaryolara ba¤l› olarak, ani ve keskin kararlar almadan ve mevcut çal›flmalar›n› aksatmadan sürdürece¤ini düflünüyor, kendilerinin bu ortamdan baflar› ile ç›kaca¤›na inan›yorum. BUS‹AD, meslek liseleri aras›nda e¤ilim anketi düzenledi Bursa Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i (BUS‹AD), gelifltirdi¤i yeni projeye temel oluflturmas› aç›s›ndan meslek liseleri aras›nda e¤ilim anketi düzenledi. Elde edilen bulgular, son y›llarda meslek liselerinin verimli ifllemesi noktas›nda yaflanan sorunlar› gözler önüne serdi. eslek liselerinin daha nitelikli hale getirilmesi ad›na hayata geçirece¤i proje öncesi profesyonel bir araflt›rma flirketinin deste¤ini alan BUS‹AD, düzenledi¤i meslek liseleri e¤ilim anketi ile çarp›c› sonuçlar elde etti. Ö¤rencilerinin e¤itim ald›klar› bölümlerine olan ilgilerini, ba¤l›l›klar›n› ve mezun olduktan sonraki beklenti ve hedeflerini saptamak ad›na gerçeklefltirilen anket sonucunda Türkiye’deki mesleki e¤itimin temel M 06 Bak›fl 134 sorunlar› net bir flekilde gözler önüne serildi. Konusunun uzman› kiflilerce çeflitli toplant›lar dizisi ile ele al›nan çarp›c› anketin özet sonuçlar› flu flekilde: daha k›sa bir süredir yaflamaktad›r. - Hanede ortalama 4,5 kifli yaflamaktad›r. “MESLEK L‹SES‹ Ö⁄RENC‹LER‹ E⁄‹L‹MLER ARAfiTIRMASI” PROJE BULGULARI - Ö¤renciler aras›ndan %55’i e¤itimini ald›¤› mesle¤i ileride yapaca¤›n› düflünmektedir. - 11. s›n›f ö¤rencileri aras›nda mesle¤i yapma e¤ilimi daha fazlad›r. - fiu anda ald›klar› e¤itimi be¤enenler, be¤enmeyenlere k›yasla e¤itimini ald›klar› mesle¤i yapma e¤ilimini daha fazla tafl›maktad›r (%69’a karfl› %43). - Sosyoekonomik statüsü düflük ö¤renciler, e¤itimini ald›klar› mesle¤i yapmaya daha fazla e¤ilimlidir (%59). - Ald›klar› e¤itimleri yeterli bulanlar, mesle¤i yapma e¤ilimini daha fazla tafl›maktad›r (%73’e karfl› %40). - E¤itimini ald›klar› mesle¤i yapmama e¤ilimi tafl›yanlar›n en önemli nedeni baflka bir mesle¤i yapmak istemeleri Yöntem Proje kapsam›nda Bursa’daki meslek liselerinde okumakta olan 1027 ö¤renciyle “Kendi kendilerine doldurma” yöntemiyle anket yap›lm›flt›r. 1.2. Profil - Anket çal›flmas›na kat›lanlar›n %84’ü erkek, %16’s› kad›nd›r. - Ö¤renciler aras›nda babas› lise ve üstü e¤itim alanlar›n oran› %40, annesi lise ve üstü e¤itim alanlar›n oran› %23’tür. - Ö¤rencilerin %8’i Bursa’da 5 y›l ve 1.3. Mesle¤i Yapma E¤ilimi Meslek Liseleri E¤ilim Anketi (%62) ve konunun ilgini çekmemesidir (%50). Üniversite s›nav›na girmek üçüncü s›ra gelmektedir. - 11. s›n›flar aras›nda ifl bulaca¤›n› düflünmemek, 12. s›n›flara k›yasla 10 puan daha fazlad›r. 1.4. Bursa’daki Bir Sanayi Kuruluflunda Çal›flma E¤ilimi - Ö¤renciler aras›ndan %57’si Bursa’da bir sanayi kuruluflunda çal›flma e¤ilimi tafl›maktad›r. - E¤itimini ald›klar› mesle¤i ileride yapacaklar›n› düflünen ö¤rencilerin Bursa’daki bir sanayi kuruluflunda çal›flma e¤ilimleri daha fazlad›r (%72’ye karfl› %40). - Daha önce bir fabrika gören ö¤renciler Bursa’daki bir sanayi kuruluflunda çal›flma e¤ilimi tafl›maktad›r. (%60’a karfl› %49). - Sosyoekonomik statü artt›kça, Bursa’daki bir sanayi kuruluflunda çal›flma e¤ilimi azalmaktad›r (%64’ten %53’e). - Sanayi kuruluflunda çal›flmayaca¤›n› söyleyen ö¤rencilerin birinci sebebi “Baflka bir mesle¤i yapmak iste¤i” (%70) iken, “‹flçi olarak çal›flmak istememek” (%41) ikinci s›rada gelmektedir. - E¤itimini ald›¤› iflte çal›flmak isteyenler, daha önce bir fabrika görenler ve Bursa’daki sanayi kuruluflunda çal›flma e¤ilimi tafl›yanlar; Bursa’daki sanayi kurulufllar› hakk›nda daha olumlu görüfllere sahiptirler. - Özel ve ya da devlete ait bir sanayi kuruluflunda iflçi olarak çal›flmak konusunda düflük sosyoekonomik statülü ö¤renciler daha fazla e¤ilim tafl›maktad›r. 1.5. Meslekten Beklenenler - Ö¤renciler için en popüler meslekler mühendisliktir(%24). - Bir mesle¤i sevmek ve merakl› olmak, o mesle¤in tercih edilmesine yol açmaktad›r. - Ö¤rencilerin üçte biri ileride yapmak istedi¤i mesle¤e dair bilgisinin az oldu¤unu düflünmektedir. - Yüksek sosyoekonomik statüdeki ailelerin çocuklar› meslekler hakk›nda daha bilgilidir. - ‹yi bir meslek edinebilmek için gerekenler: “Yetenekli” (%82), “Çal›flkan” (%80), “‹letiflim kurabilen (%70) ve “Uyumlu” (%68)… - ‹yi bir ifli tan›mlayanlar: iflgüvenli¤inin olmas› (%69), maafl›n›n yüksekli¤i (%63), hijyenik bir ortam (%62) ve kendine vakit ay›rabilmek (%60). 1.6. E¤itim Hakk›nda Beklentiler - Ö¤rencilerin %91’i mezun olunca e¤itimine devam etme e¤ilimi tafl›maktad›r. - Sosyoekonomik statüsü yüksek olan ö¤rencilerinde %96’s› e¤itimine devam etmek istemektedir. Bu oran en düflük SES kategorisinde %91’dir. - Ö¤rencilerin %35’i okulda ald›klar› e¤itimi be¤enmemektedir. - 12. s›n›flar aras›nda e¤itimi be¤enmeyenlerin oran› %43’e yükselmektedir. - Ö¤rencilerin %32’si ald›klar› e¤itimi yetersiz bulmaktad›r. - 12. s›n›flar aras›nda e¤itimi yetersiz bulanlar›n oran› %38’dir. - Ö¤renciler okulda üniversite s›nav›na yönelik dersler ve ‹ngilizce’ye daha fazla a¤›rl›k verilmesi ÖZET “Meslek Liseleri Projesi” Infakto Research Workshop taraf›ndan yürütülmüfltür. Araflt›rmaya 160’› kad›n, 867’si erkek olmak üzere toplam 1027 kifli kat›lm›flt›r. Meslek Liseleri Projesi’nde kat›l›mc›lara “Kendi kendilerine doldurma” yöntemi uygulanm›flt›r. - Ö¤rencilerin yüzde 28’i kendini mutlu hissederken, yüzde 17’si mutlu hissetmemektedir. Yüzde 36’s› ise ne mutlu ne de mutsuzdur. - Ö¤rencilerin yüzde 69’u ileride yapaca¤›n› düflündü¤ü ya da yapmak istedi¤i mesleklerle ilgili bilgisini yeterli bulurken yüzde 30’u yeterli bulmamaktad›r. - Ö¤rencilerin genel not ortalamas›n›n ortalamas› 68,9 iken, matematik ortalamas› 65,6, Türkçe ortalamas› ise 71,9’dur. - Ö¤rencilerin yüzde 92’si mezun oldu¤unda, e¤itimine devam etmeyi düflünürken yüzde 7’si devam etmeyi düflünmemektedir. - Ö¤rencilerin yüzde 28’i flu anda okullar›nda ald›klar› e¤itimi be¤enmekte iken yüzde 36’s› ald›klar› e¤itimi be¤enmemektedir. - Okulda al›nan e¤itimin, ö¤renciler için bu mesle¤i yapman›n ne kadar yeterli oldu¤u sorusunda kat›l›mc›lar›n yüzde 38’i için yeterli, yüzde 32’si için ise yetersiz oldu¤u görülmüfltür. - Ö¤rencilerin yüzde 54’ü için “Üniversite için yüksek not almalar›n› sa¤layacak dersler” , yüzde 53’ü için “‹ngilizce” ve yüzde 44’ü için “Laboratuvar veya atölye uygulamalar›” e¤itimde üzerinde daha fazla durulmas› gereken özelliklerde ilk üç s›rada yer almaktad›r. - Bursa flehrinin kat›l›mc›lara sundu¤u ifl olanaklar› kat›l›mc›lar›n yüzde 28’i için yeterli de¤il iken, yüzde 71’i için yeterli görülmektedir - Ö¤rencilerin yüzde 80’i daha önce herhangi bir fabrikay› görme f›rsat› olmuflken yüzde 19’unun böyle bir f›rsat› olmam›flt›r. - Ö¤rencilerin yüzde 57’si ileride Bursa’daki bir sanayi kuruluflunda çal›flmas› muhtemel iken yüzde 40’› çal›flmayaca¤›n› belirtmifltir. - Bursa’da çal›flmayacak olan ö¤rencilerin çal›flmama sebebine bak›ld›¤›nda kat›l›mc›lar›n yüzde 70’i “Baflka bir mesle¤i yapmak” istedi¤ini, yüzde 41’i “‹flçi olarak çal›flmak” istemedi¤ini ve yüzde 40’› “Daha prestijli bir iflte çal›flmak” istedi¤ini belirtmifltir. - Ö¤rencilerin sosyoekonomik statülerine bak›ld›¤›nda ise; ö¤rencilerin yüzde 31’i sosyoekonomik statüsü düflük, yüzde 49’u orta ve yüzde 21’i yüksek oldu¤u görülmüfltür. 07 Bak›fl 134 BUS‹AD, yeni bir mesleki e¤itim modeli için kollar› s›vad› Bursa Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i (BUS‹AD), Türk e¤itim sisteminin sorunlar›ndan biri olarak görülen meslek liselerinin daha verimli hale getirilmesi ve ifl dünyas›n›n talep etti¤i nitelikli çal›flan ihtiyac›n›n karfl›lanmas› amac›yla yeni bir proje bafllatt›. öz konusu projenin ilk basama¤› olarak profesyonel bir firman›n deste¤i ile meslek liselerinde e¤ilim anketi düzenleyen BUS‹AD, böylece meslek lisesi ö¤rencilerinin e¤itim ald›klar› bölümlerine olan ilgilerini, ba¤l›l›klar›n› ve mezun olduktan sonraki beklenti ve hedeflerini saptad›. Ard›ndan konuyu bir üst platforma tafl›yan BUS‹AD, ilgili kurumlarda görev yapan konunun uzman› yetkin kiflilerle bir araya gelerek anket sonuçlar›n›n de¤erlendirildi¤i toplant›lar dizisi düzenledi. S "Projenin paydafllar› aras›nda yer alan ‹fiKUR, ‹l Milli E¤itim Müdürlü¤ü, Coflkunöz E¤itim Vakf›, Bosch Sanayi ve Ticaret Afi, TOFAfi, Borçelik Çelik Sanayii Ticaret Afi, ÖRAV ve ERG’den toplant›lara kat›lan temsilciler; meslek liselerinin mevcut sorunlar› ve gelecek öngörüleri üzerinde de¤erlendirmeler yaparak, s›k›nt› yaflanan konular ve meslek liselerinin yeni bir projeksiyonla daha prestijli kurumlar haline dönüfltürülmesi noktas›ndaki tespitlerini paylaflt›." Söz konusu çal›flmalar neticesinde alternatif bir e¤itim modeli belirlenmesi ve pilot uygulama ile ölçülebilir ç›kt›lara ulafl›lmas› hedefleniyor. Konuyla ilgili aç›klama yapan BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan› Günal 08 Bak›fl 134 Baylan, e¤itimin toplumsal hayat›n geliflimindeki en önemli unsur olarak öne ç›kt›¤›n› ifade ederek, Türk e¤itim sistemi içerisinde uzun y›llard›r var olan mesleki e¤itimin son y›llarda önemli yap›sal sorunlarla bo¤ufltu¤unu kaydetti. Mevcut meslek liselerinin büyük bir k›sm›nda nitelik sorunun gündeme geldi¤ine ve mesleki e¤itime gönülsüz yönelen ö¤renciler nedeniyle meslek liselerinin amac›na uygun olarak yol alamad›¤›na iflaret eden Baylan, okullara kay›t yapt›ran ö¤rencilerinin bir k›sm›n›n derslere dahi girmeden daha ilk y›l›n bafl›nda sistem d›fl› kald›¤›n› belirtti. Okuluna devam eden ö¤renciler aras›nda da ilerleyen dönemde e¤itimini ald›¤› mesle¤i yapmama e¤iliminin gözlendi¤inin alt›n› çizen Baylan Çal›fltay “E¤itimine devam edenler aras›nda üniversite okumak isteyenlerin say›s› da oldukça fazla. Oysa üniversite okumalar›, onlar›n 4-5 y›l daha sanayiye ve üretime geç kat›lmalar› anlam›na geliyor. Üstelik üniversite e¤itiminden sonra ilgili mesle¤in temel görevlerinden kaç›narak h›zla üst pozisyonlarda görev alma beklentisi olufluyor. Bu da iflverenin elini kolunu ba¤l›yor. ‹fl dünyas› meslek liselerinden beslenmeli ancak nitelik sorunu büyük bir engel olarak önümüzde duruyor. Meslek liselerinden mezun olup özellikle hizmet sektöründe çal›flan çok say›da gencimiz var. Bunun da önüne geçmek ve ifl isteyeni iflveren ile buluflturarak do¤ru sinerji oluflturmak ad›na söz konusu projenin start›n› verdik” diye konufltu. “Pilot uygulama ile yeni bir e¤itim modeli gelifltirmeyi hedefliyoruz” Baylan, ifl dünyas›n›n kalifiye elemana her zaman ihtiyaç duydu¤unu ifade ederek, mesleki e¤itimi tamamlam›fl, iletiflim becerileri güçlü, kentteki sanayi alt yap›s›n› tan›yan ve kariyer hedefi noktas›nda ne istedi¤ini bilen bireylerin hem kent, hem ülke sanayisine büyük katk› yapaca¤›n› kaydetti. Proje ç›kt›lar›ndan biri olarak meslek tan›t›m programlar›na 6, 7 ve 8. s›n›flarda bafllamak ve ö¤rencileri fabrikalarla buluflturmak istediklerini dile getiren Baylan, “Erken yafllarda bilinçli bir nesil yetifltirmeyi hedefliyoruz. Meslek liselerini tercih edenlerin ilgili mesle¤i severek yapmas›n› ve sanayide nitelikli çal›flan olarak istihdam edilmesini amaçl›yoruz. Daha önce de dile getirildi¤i ve üzerinde duruldu¤u üzere meslek lisesi, gerçekten de bu ülkenin meselesi. Mevcut sorunlar› yok saymak, kendimizi kand›rmaktan öteye geçemeyecektir. Yeni kurulacak ya da hali haz›rda faaliyet gösteren bir okulda hayata geçirmeyi planlad›¤›m›z pilot uygulama ile yeni bir e¤itim modeli gelifltirmeyi ve 4-5 y›ll›k zaman zarf›nda ortaya daha nitelikli ve sanayinin beklentilerine uygun e¤itim alm›fl bireyler yetifltirmeyi hedefliyoruz” diye konufltu. 09 Bak›fl 134 Doç. Dr. Metin Özdemir Uluda¤ Üniversitesi ‹ktisat Bölümü Ö¤retim Üyesi Çin’in seçimi: Kur savafl›n›n ötesinde... G‹R‹fi Çin ile ilgili bir yaz› yazarken flu söze at›fta bulunmak adeta bir gelenek: Tuhaf zamanlarda yaflayas›n (May you live in interesting times)…Sözde Çinliler bu sözle hem bir tehlikeye dikkat çeker hem de beddua yerine kullan›rlarm›fl. Biraz araflt›r›nca bu sözün asl›nda Çin dilinde tam bir karfl›l›¤› olmad›¤› ve farkl› bir hikâyesinin bulundu¤u görülüyor (The Grammarphobia, 2012). Çince en yak›n anlam› içeren söz ise flöyleymifl: Huzurlu bir zamanda köpek olmak, karmakar›fl›k bir zamanda insan olmaktan iyidir (It’s better to be a dog in a peaceful time than be a man in a chaotic period). Hangisi olursa olsun fark etmez, ikisi de içinde bulundu¤umuz zamanlar›n bildi¤imizden farkl› oldu¤u anlam›n› veriyor. Küresel ekonominin kriz sonras› hali de öyle. Tüm ekonomiler içinsebepleri farkl› da olsa- uzun süreli bir durgunluk sürecinin hâkim olaca¤› dile getiriliyor. Siz bu yaz›y› okudu¤unuzda neler olur bilinmez ama A¤ustos 2015 itibariyle Euro alan›nda sorunlar devam ediyor, Yunanistan için yeni bir kurtarma paketi üzerinde anlafl›ld› ve A. Tsipras seçim karar› ald›. Amerikan merkez bankas› FED, Eylül’de faiz art›r›m› için tam olarak emin de¤il. Küresel düzeyde dolar›n güçlenmesi devam ediyor ve k›r›lgan 5’li nitelemesine bir de sorunlu 10 eklendi (Xie and Warrachate, 2015). Bu arada Brezilya’n›n notu düflürüldü, Rus ekonomisi daral›yor ve evet Türkiye 10 Bak›fl 134 ekonomisinde dolar 3 TL’yi aflt›, muhtemelen bir seçim hükümeti kurulacak ve Kas›m ay› seçim ay› olacak. fay hatlar›nda yeni k›r›lmalar›n olabilece¤i beklentileri de artt›. Zaten, May›s 2013’ten beri süre giden bir dengelenme hali var. Tüm bunlar olurken dünyan›n ikinci büyük ekonomisi, küresel ticarette yüksek pay› olan Çin devalüasyon yapt› ve paras› Renminbi’nin (RMBhalk›n paras› demekmifl) de¤erini düflürdü (Yuan yerine resmi isim olan RMB kulland›m, Yuan RMB’nin birimi, pound ve sterling gibi düflünün). Çin’in hem dünya ticaretindeki a¤›rl›¤› hem de geçmifl uygulamalar› hat›rland›¤›nda küresel ekonominin Bununla birlikte; daha yak›ndan bak›ld›¤›nda, devalüasyonun Çin’in siciline ba¤l› olarak akla getirdikleri d›fl›nda farkl› bir içeri¤e sahip oldu¤u gerçe¤i ihmal edilmemeli. Tabii, bu durum devalüasyonun sonuçlar›na iliflkin bildiklerimizi de¤ifltirmiyor ancak ilginç olan sebeplerin farkl›l›¤› ve Çin’in yeni seçiminin sonuçlar›. O halde, anlayabilmek için buyurun. Makale BENZERS‹Z BÜYÜMEN‹N KAYNAKLARI Çin ekonomisi için kabaca bir dönemlendirme yapmak mümkün (Morrison, 2015). 1978 y›l›na kadar, Mao Zedong liderli¤inde Sovyet tipi bir merkezi planlama ekonomisi görülüyor. Mao’nun 1976’da ölümünün ard›ndan; 1978 y›l›ndan itibaren, ekonominin piyasa mekanizmas›na uygun bir biçimde çal›flt›¤›, “Aç›k kap› politikas›” çerçevesinde bat› ile ticaret ve yat›r›m iliflkilerinin kuruldu¤u bir anlay›fla geçiliyor. Yeni anlay›fl Çin için, iktisat politikas›n›n ideolojik içeri¤inden ziyade, iktisadi geliflmeyi sa¤lay›p sa¤lamad›¤›n›n önemli oldu¤una dair temel bir tercih. Deng Xiaoping’in ifadesiyle, “Siyah ya da beyaz kedi, kedi fareyi yakalad›kça hangi renkte oldu¤unun ne önemi var?”. Politika tercihindeki bu de¤ifliklik; tar›msal üretimi piyasaya açan fiyat ve mülkiyet teflvikleri, d›fl ticaretin serbestleflmesi ve yabanc› sermayenin girifline imkân veren düzenlemelerin yap›lmas›, kamunun elindeki iflletmelerin yerel otoritelerin kontrolüne b›rak›lmas› ve piyasa ilkelerine göre çal›flmaya bafllamas›, giriflimcili¤in özendirilmesi gibi bir dizi reform ile gerçeklefltiriliyor (Cheremukhin et al, 2015). Yap›lan reformlar ve ihracata dayal› büyüme modeli ile Çin, son 30 y›lda ortalama %10 düzeyinde büyürken (fiekil 1), 1980 y›l›nda kifli bafl›na ABD’nin %5’i düzeyinde olan GSY‹H de¤erinin 2011 y›l›nda %20 düzeyine yükseldi¤i gözleniyor. Ayn› dönemde, Dünya Bankas›’n›n tahminleri, Çin’de 600 milyon kiflinin günlük 1,25 dolar›n alt›nda gelirle yaflamay› ifade eden mutlak yoksulluk düzeyinin üzerine ç›kt›¤›na iflaret ediyor (Liu, 2015). fiekil 1: Reel GSY‹H Büyüme Oran› (1979-2014) Çin’in gösterdi¤i uzun süreli yüksek büyüme performans›n›n benzeri bulunmuyor. Küresel ekonominin, yükselen piyasa ekonomisi olarak adland›r›lan di¤er üyelerinde de gözlendi¤i gibi, son on y›lda Çin ekonomisine yönelik ciddi bir yabanc› sermaye giriflinin yafland›¤› görülüyor (fiekil 2). fiekil 2: Do¤rudan Yabanc› Sermaye Yat›r›mlar› (1985-2014, milyar $) ‹hracata dayal› yüksek büyümenin, Çin’in d›fl ticaret dengesine yapt›¤› önemli katk› biliniyor (fiekil 3). Bu durum, Çin’in dünya ekonomisi aç›s›ndan belirleyici bir role sahip oldu¤unu da göz önüne seriyor. Çin’in ticaret yapt›¤› ülkeler, kendi bölgesinde yer alan Japonya, G. Kore, Malezya gibi Asya ülkeleri d›fl›nda, ABD, Rusya, Brezilya, Avustralya, Suudi Arabistan, gibi ülkeleri de içeren genifl bir co¤rafyaya sahip (UN Comtrade, 2015). Bu nedenle Çin ekonomisinde bir yavafllama meydana geldi¤inde, küresel ekonominin olumsuz yönde etkilenmesi ve deflasyonist e¤ilimlerin güçlenmesi kaç›n›lmaz bir gerçek. fiekil 3: D›fl Ticaret Dengesi (20002014, milyar $) Bu haliyle, Çin ekonomisinde büyümenin kaynaklar›n›n ayr›flt›r›lmas›, hem günümüzü anlamak aç›s›ndan hem de küresel ekonomi aç›s›ndan önemli. Teorik düzlemde büyümenin temel belirleyicileri sermaye birikimi, iflgücü art›fl› ve teknolojik ilerleme-verimlilik art›fl›. Bu faktörlerdeki de¤iflimler hem büyümeye yönelik tercihlerin anlafl›lmas› hem de büyüme s›n›rlar›na ulaflt›¤›nda yap›lacak politika tercihleri ve beraberinde getirdi¤i sorunlar aç›s›ndan çok belirleyici. fiekil 4: Büyümenin Kaynaklar› fiekil 1, Kaynak: Morrison, 2015 Son 30 y›ll›k dönem dikkate al›nd›¤›nda, ampirik kan›tlar, Çin’in 11 Bak›fl 134 uygulamaya koyarken Çin Merkez Bankas›’n›n (People Bank of ChinaPBoC) para politikas›n› gevfletti¤i görüldü (Liang, 2010; Wong, 2011). fiekil 2, Kaynak: Morrison, 2015 büyüme performans›n›n temelinde, yüksek tasarruflar›n katk›s›yla gerçekleflen genifl ölçekli sermaye yat›r›mlar› ve toplam faktör verimlili¤indeki art›fllar›n oldu¤unu ortaya koyuyor (Zhu, 2012, fiekil 4). Aç›k kap› politikas› ile beraber gelen yabanc› yat›r›mlar, yeni üretim biçimlerinin ö¤renilmesi, elde edilen know-how ve Çinli giriflimcilerin küresel piyasalara eriflimini teflvik ederek verimlili¤in artmas›n› sa¤l›yor. Verimlilik art›fllar›n›n ise, yat›r›m ve üretim imkânlar›n› geniflleterek büyümeyi gerçeklefltirdi¤ini söylemek mümkün (Liu, 2015). fiekil 5: Seçilmifl Ülkelerde Ortalama Ayl›k Ücretler (2000-2014, $) Büyüme performans› aç›s›ndan ilginç olan, iflgücünün büyümeye katk›s›n›n giderek daha s›n›rl› hale gelmesi. Burada, Çin’in uygulad›¤› tek çocuk politikas› ve ülke içi göçü engelleyen Hukou Sistemi’nin de etkisi var (Liu, 2015). Öte yandan, Çin’in d›fl ticaretinde ucuz iflgücünün sa¤lad›¤› rekabet avantaj› da bilinen bir gerçek. Ancak, son y›llarda bu avantaj›n azald›¤›n› dikkate almakta yarar var (fiekil 5). Örne¤in, 2005 y›l›nda Meksika’da ayl›k ortalama ücret 381 dolar düzeyindeyken Çin’de 187 dolar düzeyinde. 2014 y›l›nda ise, ayl›k ortalama ücretin Meksika’da 443 dolar düzeyindeyken Çin’de 763 dolar düzeyine yükseldi¤i görülüyor (Morrison, 2015). Çin’in gösterdi¤i büyüme performans›n›n kaynaklar›na iliflkin ayr›flt›rma, küresel kriz sonras› dönemde, toplam faktör verimlili¤inin 12 Bak›fl 134 büyümeye katk›s›n›n azald›¤›na ve büyümenin a¤›rl›kl› olarak sermaye yat›r›mlar›na dayal› olarak sa¤land›¤›na iflaret ediyor. Ancak bu durum, hem Çin hem de küresel ekonomi için farkl› bir dönemin bafllamas›n› simgeliyor. Mesele de burada dü¤ümleniyor zaten… KÜRESEL KR‹Z VE Ç‹N’‹N YEN‹ BÜYÜME STRATEJ‹S‹ Küresel krizin Çin ekonomisi üzerindeki etkileri, di¤er ekonomilerden farkl› olmad›. Büyüme performans›nda %4,6’l›k bir azal›fl (fiekil 1), artan iflsizlik ve daralan d›fl ticaret hacmine ba¤l› olarak azalan ihracat gelirleri (fiekil 3). Kriz karfl›s›nda Çin hükümeti, ekonomiyi tekrar büyüme patikas›na sokabilmek için-di¤er ekonomilerde de görüldü¤ü üzere- Kas›m 2008’de 586 milyar dolarl›k hacimli bir mali teflvik paketi fiekil 3, Kaynak: Morrison, 2015 Mali teflvik paketi, bir politika tercihi olarak benimsenen altyap› (Otoyol, tren yolu, hava alan›) ve inflaat baflta olmak üzere, sa¤l›k ve e¤itim gibi alanlarda yat›r›mlar› art›rmay› hedefliyordu. PBoC’n›n uygulamaya koydu¤u gevflek para politikas›, önemli ölçüde kamu taraf›ndan kontrol edilen bankac›l›k sisteminin likidite ve kredi imkânlar›n› art›rarak, yat›r›mlar›n finansman› için gerekli fonlar›n teminini sa¤lad›. Krize yönelik politika tepkileri, ekonominin 20092011 döneminde yüksek büyüme performans› sergilemesini beraberinde getirdi (fiekil 1). Krizden ç›k›fl için gerekli büyüme ivmesi sa¤lanmas›na ra¤men, krize yönelik olarak verilen k›sa vadeli politika tepkisinin, orta-uzun vadeli büyüme dinamikleri üzerinde baz› k›s›tlay›c› dinamikler oluflturdu¤unu söylemek gerek. Bu ba¤lamda büyümenin niteli¤i ve kaynak kullan›m tercihlerinin hangi sektörler lehine yap›ld›¤› önem kazan›yor (Türkiye ekonomisini düflünün, Günçavd›, 2015). Çin’de özellikle yerel otoriteler taraf›ndan altyap› ve inflaat gibi d›fl ticarete konu olmayan sektörlere yap›lan yat›r›mlar, bankac›l›k sisteminin kamu kontrolündeki firmalara kredileri tahsis etmesine ve kaynak tahsisinin d›fl ticarete yönelik Makale fiekil 4, Kaynak: Liu, 2015 ile ilgileniyorsunuz anlam›na geliyor. Zaten, finansal piyasalarda Çin’in siciline dair flöyle ifadeler varsa gerekçeleriniz de anlafl›l›r (O’Brien, 2015): Çin için ilk kural, Komünist Parti’nin sadece büyümeye önem verdi¤i gerçe¤idir. ‹kinci kural, Komünist Parti’nin sadece büyümeye önem verdi¤i gerçe¤idir. Üçüncü kural, Komünist Parti’nin büyümeyi desteklemek için devalüasyon yapaca¤› gerçe¤idir. fiekil 6: Dolar-RMB Kuru imalat sektörleri aleyhine bozulmas›na neden oldu. Bu durum ve uzun vadeli büyüme dinamikleri aç›s›ndan toplam faktör verimlili¤indeki art›fllar›n s›n›r›na gelinmesi, 2008-2014 aras›nda ortalama büyüme oran›n›n %8’e gerilemesine yol açt›. 2015 y›l›n›n ilk iki çeyre¤inde %7’ye gerileyen büyüme oran› karfl›s›nda Çin hükümeti, resmi büyüme hedefini %7 düzeyine düflürdü (Yongding, 2009; Liu, 2015). Buradan bak›ld›¤›nda, küresel krizin Çin’in büyüme rejimini de¤ifltirmesinin kaç›n›lmazl›¤›n› ortaya ç›kard›¤› düflünülebilir. Ancak kriz olmasa da, yüksek tasarruf-yüksek yat›r›mihracata dayal› büyüme rejiminin sürdürülebilir olmad›¤› görülüyordu. Zira büyümenin niteli¤i yan›nda, sosyal güvenlik sistemi ile ilgili sorunlar, sermaye hesab› ile ilgili k›s›tlamalar, kamunun kontrolündeki banka-finans sistemi (Financial repression) gibi bir dizi yap›sal sorunun kaynak tahsisinin etkinli¤ini s›n›rlay›c› rol oynad›¤› aç›kt›. ‹hracata dayal› büyümenin s›n›rlar›na gelinmesi karfl›s›nda Çin hükümetinin, Kas›m 2013’te yap›sal sorunlar›n çözümü ve sürdürülebilir büyüme için yeni bir büyüme stratejisi aç›klad›¤›n› görüyoruz. Bu çerçevede yeni stratejide büyüme, iç talebe daha fazla dayal› ve tüketim, kentleflme ve finansal liberalizasyonu içeren üç temel ayak üzerine oturuyor. Strateji, %7 gibi geçmifle göre daha düflük ancak ekonomiyi hem yap›sal hem de sosyal adalet ve gelir da¤›l›m› aç›s›ndan yeniden dengelemeye imkân verecek bir büyümeyi temel al›yor. Yap›lmas› planlanan reformlar› ise flöyle s›ralamak mümkün (Liu, 2015): 1.Finansal sektör reformlar› (Faiz oranlar›n›n liberalizasyonu, bankafinans kesiminin denetim-gözetim yap›s›n›n güçlendirilmesi…). 2. Mali reformlar (Sosyal güvenlik sisteminin iyilefltirilmesi, vergi sisteminin etkinli¤inin art›r›lmas›…). 3. Yap›sal reformlar (Kamu kontrolündeki firmalara iliflkin düzenlemeler, Hukou Sistemi’nin gözden geçirilmesi…). 4. D›fl ticarete iliflkin reformlar (Kur rejiminin esneklefltirilmesi, sermaye kontrollerinin gevfletilmesi…). Reformlar›n, kaynak tahsisinde daha fazla piyasay› merkeze alan bir yap›y› hâkim k›lma arzusu tafl›d›¤› aç›k. Buraya kadar, Çin ekonomisinin temellerine iliflkin manzaray› göz önüne serdik. Güzel de, Çin’in A¤ustos 2015’te yapm›fl oldu¤u devalüasyon bu manzaran›n neresinde? Ç‹N DEVALÜASYONU: KUR SAVAfiI ‹Ç‹N B‹R ‹fiARET F‹fiE⁄‹ M‹? Yukar›daki k›s›m pek e¤lenceli olmad›¤› için bafll›¤a bakarak bu k›s›mdan okumaya bafllad›ysan›z sorunun cevab› için evet ihtimali yüksek. Bu, devalüasyonun sonuçlar› Gerçekten öyle. Döviz kuru, Çin para politikas› için nominal çapa ifllevi görüyor ve Haziran 2005’ten beri –bir kur sepeti olsa da- RMB’nin de¤eri esas olarak dolara ba¤l›. PBoC, teknik detaylar bir yana- belirli bir bant içerisinde kurun afla¤›-yukar› do¤ru dalgalanmas›na izin veriyor. Çin, yüksek d›fl ticaret fazlas› vermesine ra¤men uzun süre RMB’yi de¤ersiz tutarak rekabet gücünü korudu (fiekil 6). Bu nedenle de ABD ve IMF’nin kurun piyasa taraf›ndan belirlenmesine yönelik ciddi bask›lar› ile karfl› karfl›ya kald› ve belirli ölçülerde RMB’nin de¤erlenmesine izin vererek bask›lar› gö¤üslemeye çal›flt›. Bununla birlikte, 2013’ten bu yana dolar›n güçlenmesi karfl›s›nda mevcut kuru korumak iyice güçleflti (Coppola, 2015). Yukar›da ele ald›¤›m›z üzere, ihracat›n azalmas› ve büyümenin önemli ölçüde düflmesi karfl›s›nda, Çin hükümeti bilinen reaksiyonunun gösterdi ve RMB’nin resmi kuru ile piyasa de¤eri aras›ndaki fark› gidermek için devalüasyon yapt›. 1113 A¤ustos 2015 aras›nda, ilk olarak 1994’ten beri en yüksek günlük düflüfl olan %2 düzeyinde olmak üzere, s›ras›yla %1,6 ve %1,1 düzeyinde RMB’nin de¤erini düflürdü. PBoC, yapm›fl oldu¤u resmi aç›klamada amac›n›n “Çin’in yüksek d›fl ticaret fazlas› vermesi karfl›s›nda RMB’nin resmi de¤eri ile piyasa de¤eri aras›nda oluflan fark› piyasan›n bekleyiflleri do¤rultusunda gidermek” oldu¤una yer verdi (PBoC, 2015). Komünist Parti’nin kurallar› hat›rland›¤›nda Çin’in 2015 y›l›nda 13 Bak›fl 134 ba¤lamda, devalüasyon, kur rejiminin daha esnek hale gelmesi yönünde, finansal liberalizasyon yönünde at›lan ad›mlar›n bir parças›. Ayr›ca Çin’in, RMB’nin küresel bir rezerv para olmas› için IMF’nin SDR sepetinde (Special drawing rights-Özel çekme haklar›) yer alma arzusunu da yans›t›yor (Krugman, 2015). fiekil 7:Para Arz› ve Özel Kesim Kredi Büyümesi- 2004-Ocak 2015 (%) fiekil 5, Kaynak: Morrison, 2015 iyice belirgin hale gelen zay›f büyüme performans›n› desteklemek istedi¤i aç›k. Devalüasyonun sonuçlar›na odakland›¤›m›zda, Eylül 2010’da Brezilya Maliye Bakan› G. Mantega’n›n kur savafllar›n›n bafllayaca¤›na iliflkin görüflünün yeniden canlanabilmesi de söz konusu olabilir. Nitekim Çin’in bafll›ca ticaret partnerleri, Kanada, Yeni Zelanda, Avustralya, G. Kore, Tayland ve Malezya ekonomilerinin do¤rudan ve bizim gibi ülkelerin ise dolayl› olarak etkilenece¤i ortada. Ayr›ca, Çin devalüasyonunun FED’in faiz art›r›m›n› ertelemesine neden olabilecek bir faktör oldu¤u da dile getirilen bir gerçek (Lee, 2015). fiekil 6: Kaynak: Dailyfx, 2015 14 Bak›fl 134 Çin’in devalüasyona devam edip etmeyece¤i belirleyici bu noktada. Belirtti¤im gibi, Çin söz konusu olunca, devalüasyonun farkl› gerekçeleri olabilece¤i argüman› için kuflkulu olan ve ikna olmayanlar var (O’Brien, 2015). Ancak yine de söz konusu argümanlar› ele almaya de¤er… BU KEZ FARKLI… E¤er devalüasyonun sebeplerine odaklan›rsak, bir önceki bafll›kta yer alan soruya ‘belki’ ihtimalini d›fllamadan ‘hay›r’ demek mümkün… Bu konuda ilk argüman, Çin’in yukar›da ele al›nan yeni büyüme stratejisinin 4. maddesi ile ilgili. Bu Esas olarak ilk argüman›n alt›nda yatan ikinci argüman ise, Çin’i devalüasyona zorlayan küresel politika ortam› ile ilgili. Küresel kriz öncesi dönemde FED, uygulad›¤› düflük faiz politikas›n› bir anlamda di¤er ekonomilere ihraç etti ve küresel büyüme performans›n› olumlu etkiledi. Ancak FED, May›s 2013’te krize yönelik olarak uygulad›¤› miktarsal gevfleme (Quantitative easing) politikalar›n› süreç içinde terk edece¤ini ve para politikas›n› normallefltirerek faiz art›r›m›na gidece¤ini aç›klad›. Küresel düzeyde dolar›n güçlenmesi sonucunda dolara ba¤l› olan RMB de de¤erlendi ve Çin ekonomisi üzerine daralt›c› etkide bulundu. Bu durumda, para politikas›n›n kontrolünü kaybetmek istemeyen Çin için devalüasyon kaç›n›lmaz hale geldi (Beckworth, 2015). Nitekim, Çin’de 2012 y›l›n›n bafllar›ndan bu yana, para arz› büyüme oran› y›ll›k %10’a yak›n de¤eriyle, trend de¤eri olan %17’nin alt›nda seyrediyor ve büyüme üzerinde daralt›c› etkisi bulunuyor (Hanke, 2015; fiekil 7). FED’in s›k›laflt›r›c› yöndeki para politikas›n› Çin’e –ve tabii tüm küresel ekonomiye- ihrac›, Çin ekonomisinin de daralmas›n› beraberinde getirdi¤ine göre; bu argüman›n; Çin’in yapt›¤› devalüasyonun küresel ekonomi üzerinde deflasyonist etkide bulunabilece¤i yönündeki argüman› da zay›flatacak bir yöne sahip oldu¤u görülüyor. Zira söz konusu deflasyonist etkiler zaten ikinci argümana göre gerçekleflti ve küresel emtia fiyatlar›n›n seyri de bu gerçe¤i destekliyor. Makale RMB cinsinden 2014’te GSY‹H’n›n %150’sine ulaflt›¤› görülüyor (GarciaHerrero, 2015; fiekil 8). Daha önemlisi, borcun stok boyutu yan›nda büyümede (gelir) azald›¤› için bir de ak›m boyutu sorunu var. Tedirgin edici olan ise, söz konusu borcun önemli bir k›sm›n›n, Çin’in yeni büyüme stratejisinde reform amac›yla ilk s›rada yer alan ve pek fleffaf olmayan gölge bankac›l›k sistemi taraf›ndan sa¤lanmas› (McKinsey, 2015). fiekil 7, Kaynak: Hanke, 2015 Yukar›daki argümanlar, Çin’in devalüasyonunun nedenleri için ikna edici görünse de ve Çin hükümeti devalüasyonun tek seferlik yap›ld›¤›n› aç›klasa da, arkas›n›n gelip gelmeyece¤i sorusu yerli yerinde duruyor. Bunun için Çin’in yukar›da de¤inilen kriz sonras› büyüme dinamiklerinin do¤urdu¤u sonuçlara daha yak›ndan bakmak yararl› olabilir. fiekil 8: Özel Kesim Borcu-2006-2014 (% GSY‹H) Krizin ard›ndan Çin ekonomisinde gözlenen en önemli olgulardan birisi borçluluk düzeyindeki art›fl. Borcun bir k›sm›, ekonomiyi büyütmek için yat›r›m yapan yerel otoritelere ait. Çin’in bat› finansal sisteminden önemli bir fark›, bat›da finans elitlerinin hükümetlerden arzular›ndan ba¤›ms›z hareket imkân›na sahip olmalar›. Çin’de ise politik elitlerin hâkimiyeti nedeniyle özel bankalar›n hükümetten farkl› bir biçimde hareket etme imkânlar› k›s›tl› ve riskleri var. Bu haliyle, büyüme için özellikle krizin ard›ndan ciddi bir biçimde artan özel kesim kredi büyümesi söz konusu ve önemli k›sm› konut piyasas› ile do¤rudan ya da dolayl› olarak ilgili (Keen, 2015; fiekil 7). Öte yandan, finansal olmayan kurumlar›n, krizin ard›ndan düflük faizle yüklü miktarda döviz borçland›klar› ve özel kesim borcunun Bu durum, Çin ekonomisi için önemli bir k›s›t oluflturuyor. E¤er devalüasyon sonucu RMB’nin de¤eri önemli ölçüde düflerse hem özel kesim borç yükü a¤›rlafl›yor hem de olas› sermaye ç›k›fllar› yeni bir devalüasyona da ihtiyaç duyuruyor. O halde devalüasyonun boyutu ihracat› desteklemek için yeterli ancak ekonominin di¤er kesimleri için zarar verici boyutta olmamal›. Nitekim PBoC, devalüasyonun yap›ld›¤› hafta RMB’nin serbest düflüfle b›rak›lmayaca¤›n› ve gerekirse kurun istikrar›n› sa¤lamak için müdahale edebileceklerini aç›klad› (PBoC, 2015). Buradan bak›ld›¤›nda, Çin’in yapt›¤› devalüasyon bir kur savafl›n›n iflaret fifle¤inden ziyade, kur sisteminde yeni bir uygulamaya geçildi¤ini gösteriyor: yönetimli dalgalanma (Managed floating). SONUÇ D›fla aç›k ekonomiler için, önemli bir k›s›t vard›r: ‹mkâns›z üçleme (‹mpossible trinity). fiu demek: Sermaye hareketleri, kur ve faiz (Para politikas›) üçlüsünden ancak ikisini kontrol ederek arzulad›¤›n›z hedefe ulaflabilirsiniz. Örne¤in sermaye hareketleri serbest ve sabit kur uyguluyorsan›z para politikan›z ba¤›ms›z uygulanamaz. fiekil 8, Kaynak: Garcia-Herrero, 2015 Çin, uzun süredir bu hipotezi zorluyor. Kur rejimi belli ölçüde dolara ba¤l›, sermaye hareketlerine belli ölçüde izin veriyor ve PBoC, faiz ve karfl›l›k oranlar›n› kullanarak para politikas›n› yönlendiriyor. 15 Bak›fl 134 Makale Ancak, ihracata dayal› büyüme rejiminin s›n›rlar›na gelindi¤i ve iç tüketime dayal› yeni bir büyüme stratejisinin benimsendi¤i koflullar farkl› bir politika çerçevesine ihtiyaç duyuyor. Çin, yönetimli dalgalanma ile bir yandan ihracat› belirli ölçüde destekleyerek büyümeyi sürdürmeyi di¤er yandan yeni büyüme stratejisinin gerektirdi¤i reformlar› yapabilmek için zaman kazanmay› arzuluyor. Dolay›s›yla Çin’in seçimi, kur savafl›n›n ötesinde bir içeri¤e sahip. Belirtilmesi gereken önemli bir nokta var… Ekonomiyi; kamunun kontrol etti¤i aktörlerden özel kesimin karar ald›¤› bir yap›ya dönüfltürmek, bankafinans kesimini özel kesim tercihlerine uygun bir biçime kavuflturmak, kamu kesimini sosyal güvenlik ve gelir da¤›l›m› gibi toplumsal ihtiyaçlara yönlendirmek ve bunlara uygun bir para-kur politikas› oluflturmak, sadece bir dizi teknik-iktisadi tasar›m›n yap›lmas›n› gerektirmiyor. KAYNAKLAR Beckworth, D. (2015). “Monetary Superpower Strikes Again”, http://macromarketmusings.blogspot.com .tr/2015/08/the-monetary-superpowerstrikes-again.html Cheremukhin, A., Golosov, M., Guriev, S., Tsyvinski, A. (2015), “The Economy of People’s Republic of China From 1953”, NBER Working Paper, No.21937 Coppola, F. (2015), “China Joins The Global Devaluation Party”, http://www.forbes.com/sites/francescopp ola/2015/08/11/china-joins-the-globaldevaluation-party/ Garcia-Herrero, A. (2015), “Additional monetary easing for China?”, http://bruegel.org/2015/05/additionalmonetary-easing-for-china/ Günçavd›, Ö. (2015), “Türkiye’nin Büyüme Politikas›n›n Sürdürülebilirli¤i ve Do¤urdu¤u Riskler”, ‹ktisat ve Toplum, Say›:57, 8-13. Hanke, S. (2015), “Why China Is in Trouble”, http://www.cato.org/blog/why-china-trouble Keen, S. (2015), “Is This The Great Crash Of China?”, http://www.forbes.com/sites/stevekeen/20 16 Bak›fl 134 Hele ki iç tüketime dayal› bir ekonomide, Çinlilerin sat›n alma gücünü ve temel hak ve özgürlüklerini geniflletmek zorunlulu¤u var. Çin politik elitleri güçlerini paylaflmaya ne kadar haz›r? As›l seçim de burada dü¤ümleniyor… 15/08/19/is-this-the-great-crash-of-china/ Krugman, P. (2015), “International Money Mania”, http://krugman.blogs.nytimes.com/2015/0 8/12/international-money-mania/ http://www.pbc.gov.cn/publish/english/95 5/2015/20150811090338341860668/2015 0811090338341860668_.html Lee, T.B. (2015), “Chinese currency devaluation, explained”, http://www.vox.com/2015/8/13/9149953/c hinese-currency-devaluation-explained The Grammarphobia Blog (2012),”May you live in inteersting times”, http://www.grammarphobia.com/blog/201 2/07/interesting-times.html United Nations Comtrade Database, http://comtrade.un.org/ Liang, Y. (2010), “China and the Global Financial Crisis: Assessing the Impacts and Policy Responses”, China & World Economy, 18(3), pp.56-72. Wong, C. (2011), “The Fiscal Stimulus Programme and Public Governance Issues in China.” OECD Journal on Budgeting, 11(3). Liu, Z. (2015), “Is China’s Growth Miracle Over?”, FRBSF Economic Letter, No.26 Xie, Y. and Worrachate, A. (2015), “Morgan Stanley's Fragile Five Swells to Troubled 10 in Selloff”, http://www.bloomberg.com/news/articles/ 2015-08-16/morgan-stanley-s-fragile-fiveswells-to-troubled-10-in-selloff McKinsey , (2015), Debt and (not much) deleveraging, McKinsey Global Institute. Morrison, W.M. (2015), China’s Economic Rise: History, Trends, Challenges, and Implications for the United States, Congressional Research Service Report 75700. O’Brien M. (2015), “China is trying to save its economy with a chaepaer currency”, http://www.washingtonpost.com/news/wo nkblog/wp/2015/08/12/chinas-currencydevaluation-is-only-beginning/ PBoC, (2015). Yongding, Y. (2009), “China’s Policy Responses to the Global Financial Crisis”, Richard Snape Lecture, Australian Government Productivity Commission. Zhu, X. (2012), “Understanding China’s Growth: Past, Present and Future.” Journal of Economic Perspectives 26(4), pp. 103–124. Makale Prof. Dr. Ali Ceylan UIuslararas› Rekabet ve Teknoloji Birli¤i Baflkan› ‹fladamlar› için finansal okuryazarl›k Finansal okuryazarl›k, bireylerin asgari düzeyde finansal bilgiye sahip olmalar›d›r. Bu nedenle, finansal okuryazarl›k tüm bireyler için çok önemlidir. Çünkü finansal okuryazarl›k, bütün ekonomik faaliyetleri ve kararlar› etkiler. Finansal okuryazarl›k düzeyi yüksek olan bireyler, kar ve maliyet hesaplar›n› daha do¤ru yaparak, di¤er bireylere göre daha do¤ru seçimler yapabilirler. Bu kifliler, genel ekonomik geliflmeleri takip ederek, enflasyon, faiz, risk, döviz kuru gibi kavramlar› daha kolay anlarlar. Bilindi¤i gibi finans e¤itimi, fon kaynaklar›n›n bulunmas›n› ve fon kaynaklar›n›n en etkin bir flekilde kullan›m›n› gerektirir. Baflka bir deyiflle, finansal okuryazarl›k, para, sermaye ve türev piyasalar›n›n bilinmesidir. ‹fladamlar› için finansal okuryazarl›k, bilanço ve gelir tablosunu okumay› ö¤renmekle bafllar; para, sermaye ve türev piyasalar›n› takip etmekle devam eder. Örne¤in, iflletmesinin bilanço ve gelir tablosunu okuyamayan bir ifladam›n›n baflar›l› olma flans› çok azd›r. ‹fladamlar› için finansal okuryazarl›k, okuma yazma bilmek gibidir. Nas›l bir birey okuma yazma bilmeden yaflam›n› sürdüremezse, ifladamlar› da finansal okuryazar olmadan iflletmelerini ayakta tutamazlar. Finansal okuryazarl›¤›n önemi, özellikle finansal krizlerle daha da artm›flt›r. 2008 küresel krizin nedenlerinden birisi de ifladamlar›n›n ve yat›r›mc›lar›n yetersiz finansal okuryazarl›klar›d›r. Finansal okuryazarl›¤›n artmas›, bir ülkede pay senedi gibi menkul k›ymet yat›r›mlar›n›n ve tasarruf oranlar›n›n da artmas›n› sa¤lar. Özellikle, Türkiye’de ifladamlar›n›n flirket sermaye yap›lar›nda afl›r› krediye yer vermelerinin en önemli nedenlerinden birisi finansal okuryazarl›klar›n›n yetersizli¤idir. Çünkü finansal okuryazarl›¤› yüksek olan bireyler, krediden daha çok, öz kaynak kullan›rlar. Finansal okuryazarl›k, bireyler aç›s›ndan para kullan›m› ve yönetimi ile ilgili bilinçli de¤erlendirmeler yapabilme yetene¤i ve etkili kararlar alabilmektir. Finansal okuryazarl›k, bir bireyin bütçesini yönetme sürecinde etkin ve bilinçli kararlar alabilmesini sa¤layan finans bilgisine sahip olmas› ve bu kararlar› uygulayarak bireysel ve toplumsal refah› artt›rma yetisidir. Finansal okuryazarl›¤› gelifltirmek için, bireylere mutlaka finans e¤itimi verilmelidir. Finansal okuryazarl›k düzeyi yeterli ifladamlar›, paray› iyi yönetebilen, do¤ru varl›klara yat›r›m yapan, finansal sistemi anlayan, gelecekle ilgili planlar yapabilen ve iyi iletiflim kurabilen kiflilerdir. Günümüzde toplumun finansal okuryazarl›k düzeyini yükseltmek için, OECD’ye üye ülkeler ortaklafla e¤itim projeleri uygulamaktad›r. Türkiye’de bireylerin sosyo-ekonomik düzeyleri yükseldikçe, finansal okuryazarl›k düzeyleri de yükselecektir. 18 Bak›fl 134 Ülkemizde 05 Haziran 2014 tarih ve 29021 say›l› Resmi Gazete’de yay›mlanan tebli¤e göre, Aral›k 2017’ye kadar finansal okuryazarl›kla ilgili çal›flmalar›n tamamlanmas› amaçlanm›flt›r. Birçok ülkede yap›lan çal›flmalar, finansal okuryazarl›kla, tasarruf e¤ilimi aras›nda pozitif bir iliflkinin oldu¤unu ortaya koymufltur. Bu nedenle, tasarruf oran›n›n yüzde 12 oldu¤u ülkemiz aç›s›ndan, finansal okuryazarl›¤›n yükseltilmesi, yaln›z ifladamlar› aç›s›ndan de¤il, tüm bireyler aç›s›ndan çok önemlidir. Finansal okuryazarl›k ile tasarruf oran›m›z› yükseltebilir ve daha az yabanc› kaynak kullanabiliriz. ABD’de baz› üniversitelerde yap›lan araflt›rmalar, finansal okuryazarl›k oran›n düflük oldu¤unu göstermifltir. ‹ngiltere’de yap›lan baz› araflt›rma sonuçlar›na göre ise, finansal okuryazarl›k düzeyi düflük olan bireylerin bankalardan daha çok tüketici kredisi kulland›klar› saptanm›flt›r. Ülkemizde de baz› üniversitelerde yap›lan araflt›rmalar, finansal okuryazarl›k oran›n›n çok düflük oldu¤unu göstermifltir. Sonuç olarak, özellikle ifladamlar›, finansal okuryazarl›klar›n› gelifltirmek zorundad›rlar. BUS‹AD ‹ftar Program›’na kat›lan Eski Diyanet ‹flleri Baflkan› Ali Bardako¤lu önemli mesajlar verdi BUS‹AD Haziran Ay› Çekirge Toplant›s› ve Geleneksel ‹ftar Program› Bursa Hilton Oteli Balo Salonu’nda gerçeklefltirildi. ‹ftar program›na konuk olan Diyanet ‹flleri Eski Baflkan› Prof. Dr. Ali Bardako¤lu, “‹slam kültüründe inanç özgürlü¤ü ve bir arada yaflama tecrübesi: ‹dealler ve sorunlar” isimli bir konuflma yaparak önemli mesajlar verdi. rogram›n aç›l›fl›nda söz alan BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan› Günal Baylan, 7 Haziran Genel Seçimi’ne yüksek bir kat›l›m sa¤layan seçmenin görevini yapt›¤›n›, flimdi seçilenlerin görev zaman› oldu¤unu belirtti. Verilen oylarla flekillenen parlamentoda görev yapacak tüm siyasi aktörlerin ülkelerine olan sorumluluklar›n› yerine getireceklerine inand›klar›n› ve onlara güvendiklerini ifade eden Baylan, “Bildi¤iniz gibi P 20 Bak›fl 134 son üç dönemdir tek bafl›na iktidar olan siyasi partiyi destekleyen seçmen; bu seçimde parlamentoda yer alan tüm siyasi gruplar›n birlikte hareket ederek, seçim meydanlar›nda verilen vaatlerin meclis çat›s› alt›nda ortak ak›l, hoflgörü ve uzlaflma ile gerçekleflmesini istedi. Son zamanlarda gözlemledi¤imiz ve rahats›z oldu¤umuz ülke içindeki kutuplaflman›n azalmas›, birlik ve beraberli¤in artmas› için tarihi bir f›rsat yakalad›¤›m›z› düflünüyoruz” diye konufltu. “Etik de¤erlerin içimizde kökleflmesine ihtiyac›m›z var” Devlet kavram›n›n siyaset felsefesinin en temel kavram› oldu¤unu hat›rlatan Baylan, eti¤in ise siyasetten önce gelen bir disiplin oldu¤unu ve eylem söz konusu oldu¤unda ilkeleri ve temelleri araflt›rarak sorgulad›¤›n› kaydetti. Baylan, bir ülkede siyaset olgular›n›n etik ilkeler gözetilerek de¤erlendirildi¤i takdirde o ülkede insan hak ve özgürlüklerinin güvence alt›na al›nmas›n›n olanakl› olabilece¤ine iflaret ederek, “Etik de¤erlerin içimizde kökleflmesine ve yerleflmesine toplumsal olarak ihtiyac›m›z var. Amac›m›z ülkede yaflayan her vatandafl›n kaliteli yaflam sürmesini sa¤lamak ve ülkeyi muas›r ülkeler seviyesine ç›karmak ise; siyasi partiler parti içi tutumlar›n› ve al›flkanl›klar›n› de¤erlendirerek flu an belirsizlik gibi gözüken ortam› bu de¤erlerle siyasi tarihimize örnek olacak bir f›rsata çevirmeliler. Biz bunun olaca¤›na inan›yoruz” fleklinde konufltu. Baylan flöyle devam etti: “Uluslar›n zenginli¤i, o uluslar›n giriflimci yetifltirebilme kapasitelerine ba¤l›d›r. Özellikle gençli¤imiz yani gelece¤imiz için e¤itim çok önemlidir. Bilginin artt›r›lmas› ve yeni fikirlerin geliflebilece¤i ortamlar›n haz›rlanmas› ise hükümetlerin en önemli görevidir. Yönetim kurulumuz; demokratik hak ve özgürlükleri ile de¤erlerine sahip ç›kacak gençlerimizin iyi yetifltirilmesini; bugün sorun olarak ülke gündeminde yer alan baflta ekonomi olmak üzere tüm konular›n çözümü olarak görmektedir. Kiflinin kabiliyetini ön plana ç›karman›n, para kazand›ran yeni fikirlerin geliflmesini teflvik eden stratejileri oluflturman›n Çekirge Toplant›lar› ve bu stratejilerin süreklili¤ini sa¤laman›n, kurulacak hükümetin önceli¤i olmas›n› diliyoruz.” “Farkl›l›klara tahammül edemedi¤imizde sorunlar bafllad›” Baylan’›n ard›ndan söz alan Diyanet ‹flleri Eski Baflkan› Prof. Dr. Ali Bardako¤lu, “‹slam kültüründe inanç özgürlü¤ü ve bir arada yaflama tecrübesi: ‹dealler ve sorunlar” isimli bir konuflma yapt›. Kapal› toplumlarda özgürlüklerin ve ötekilerin fazla önem tafl›mad›¤›n› belirten Prof. Dr. Bardako¤lu, insan›n d›fl dünyaya gönül kap›lar› kapal› oldu¤u zaman kendisini en mutlu, en do¤ru ve en yüce olarak gördü¤ünü ve herkesin kendisi gibi oldu¤unu düflündü¤ünü kaydetti. Kap›lar aç›l›p iletiflim artmaya bafllay›nca ve öteki görülmeye baflland›¤›nda dünyan›n rengarenk bir çeflitlili¤e sahip oldu¤unun da görüldü¤ünü ifade eden Prof. Dr. Bardako¤lu, nas›l ki boylar›m›z, estetiklerimiz, her fleyimiz çeflitliyse düflüncelerimiz, duygular›m›z, inançlar›m›z, din ve tanr› anlay›fllar›m›z aras›nda da belli farkl›l›klar oldu¤unun alt›n› çizdi. Prof. Dr. Bardako¤lu, ‹slam’› ve Müslümanl›¤›n tarihini bilenler için bu durumun garip olmad›¤›na iflaret ederek, “Biz öteden bu yana tarihi okudu¤umuzda ve kaynaklara indi¤imizde Adem’den bu tarafa insanl›¤›n bu çeflitlili¤i yaflad›¤›n› görüyoruz. Ama s›n›rlar kalk›nca insan›m›z bu çeflitlilikle yeni karfl›laflt›. Allah ‹nsano¤lunu dünyaya özgür iradeyle gönderdi. Bir de kötü duygular, hevesler, arzular ve emeller verdi içimize. Bu program Allah’a ait bir programd›r. Allaha arzu etti ki insano¤lu akl› ve vicdan› ile kötülükleri yensin ve melekleri mahcup etsin. Allah akl›m›z› ve vicdan›m›z› yaln›z b›rakmamak için de peygamberler gönderdi” fleklinde konufltu. Bardako¤lu, flöyle devam etti: “Kuran› Kerim ve di¤er ilahi dinler akl›m›z› ve vicdan›m›z› desteklemek için geldi. ‹nsano¤lunun sadece akl› ve özgür iradesi ile yol almas› risklidir. ‹nsano¤lu vicdan›n› dinlerse do¤ru yola, heveslerine kap›l›rsa da yanl›fl yola yönelir. Din, ilahi inayettir, kurtulufl halkas›d›r. ‹nsano¤lu mevcut çeflitlili¤e kap›l›p kaybolmamak için ilahi bir halka olan dine sar›lmaktad›r. Allah isteseydi insanlar› tek bir din inanc›nda yarat›rd›. Adem’den bu yana tüm dinlerin akideleri Allah’a inanç noktas›nda tekdir. Ancak davran›fl kurallar› ve hayat tarzlar› 21 Bak›fl 134 Çekirge Toplant›lar› farkl›l›k gösteregelmifltir. Yol, yöntem farkl›l›klar› ilahi planlaman›n dahilinde gerçeklefliyor. Ayn› din içinde dahi de¤ifliklik ve farkl› görüfllerin olmas› kaç›n›lmazd›r. Kuran ayetleri s›n›rl› olaylar hakk›nda s›n›rl› kural ve hükümler koyar. S›n›rl› hükümlerin s›n›rs›z hayatta yorumu s›ras›nda da çok seslilik kaç›n›lmaz hale gelir ve bu gayet tabidir. ‹flte tam da bu noktada farkl›l›klara tahammül edemedi¤imizde sorunlar bafllam›flt›r.” “‹nsanl›k aleminde Müslüman profili olarak iyi bir resim veremiyoruz” ‹slam dünyas›n›n geçmiflte hoflgörünün hüküm sürdürdü¤ü ayd›nl›k günler yaflad›¤›n› ancak farkl›l›klara tahammül edilemeyen karanl›k günlerin de söz konusu oldu¤unu ifade eden Prof. Dr. Bardako¤lu, “Yan› bafl›m›zdakini hofl görmek ve bizim gibi düflünmeyenlere sayg› duymak için oldukça fazla dini telkin var. Ancak içimiz o kadar karard› ki, tek hakikatç› tav›rla herkesin bizim gibi düflünmesini istiyoruz. Bu çeflitlilik ilahi hikmetin bir parças›. Bize düflen ötekini yarg›lamak de¤il, kendimizi tartmakt›r. Maalesef insanl›k aleminde Müslüman profili olarak iyi bir resim veremiyoruz. Bundan hepimiz eflit flekilde sorumluyuz. Sorun dinde de¤il, sorun bizde. Sadece bizde de de¤il, bat›n›n ‹slamiyet’e yaklafl›m›n›n ve sahip oldu¤u kalk›nm›fll›k kibrinin de bunda pay› var. Pozitivizmin y›k›c› etkileri de yafland› bat›da. Küreselleflme olgusu üst kimlikleri y›karak alt kimlikleri öne ç›kard›. Toplumda tafllar yerinden oynar denge bozulursa dini de¤erler de sorun oluflturmaya ve y›prat›c› olmaya bafllar. Toplumda tafllar yerindeyse din art› de¤erdir. ‘Geri kalm›fll›¤›n nedeni dindir’ demek ve bütün olumsuz gidiflattan dini sorumlu tutmak yanl›flt›r. Din, dünyada insanca yaflamak, var olma sebebini sorgulamak için vard›r” diye konufltu. Prof. Dr. Bardako¤lu, flöyle devam etti: “Din çok seslili¤e tahammül eder ancak son sözü söylerken kendisinin en do¤ru din oldu¤unu söyler. Devlet ve siyaset tüm dinlere eflit mesafeli 22 Bak›fl 134 olmal›d›r. Dinin, baflka inançlara eflit mesafeli olmas›n› bekleyemezsiniz. Din ile devlet iflleri ile siyasetin belli bir ahenk ile farkl› alanlarda yürümesi beklenir. Dinden hareketle özgürlükler ortam›n› tarif etmek do¤ru de¤il. Din ve inanç özgürlü¤ünü devlet, siyaset ve hukuk zemininde ele almak zorunday›z. Emeviler ve Abbasiler’den devrald›¤›m›z dini bilgiyi dokunulmaz sayarak 21. yüzy›lda bu inanç ile yola ç›kt›¤›m›z için ‹slam dünyas›nda sorunlar yaflan›yor. ‹slam dünyas› bugün bu sorunlarla karfl› karfl›ya ama fark›nda de¤il. ‹slam dünyas›nda temel hak ve özgürlükler hep ciddi bir sorun olagelmifltir. Yeni bak›fl aç›s› getirilmedi¤i sürece geleneksel dini bilgi, demokratik yaflama uygun de¤il. Dini oldu¤u flekli ile günümüze tafl›rsak demokrasi ve özgürlüklere yer bulmak zor. ‹slam dünyas›nda flekli ve görsel bir dindarl›k ortaya ç›kt›. Dinde ahlakili¤i ve muhtevay› iyice yitirdik. Maalesef mezhepler bugün kimlik kavgas›na dönüfltü. Oysa birbirimizin dindarl›¤›n› ölçmek hiçbirimizin haddi de¤il. Biz kendi dinimizi iyilefltirmeliyiz. Dindeki en önemli sorunlardan biri de din e¤itimidir. Bugün oldukça yo¤un din e¤itimi verilen ülkeler var. Önemli olan bilginin niteli¤i ve metodudur. Sa¤l›kl› dini bilgi ile sorunlar›n bir k›sm› afl›labilir.” BUS‹AD’da temiz endüstri konufluldu Bursa Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i (BUS‹AD) Çevre ve ‹fl Sa¤l›¤› Güvenli¤i Uzmanl›k Grubu taraf›ndan Dünya Çevre Günü etkinli¤i kapsam›nda organize edilen “Endüstride Sürdürülebilir Temiz Üretim Uygulamalar›” paneli BUS‹AD Evi’nde gerçeklefltirildi. tkinli¤in aç›l›fl›nda konuflan BUS‹AD Yönetim Kurulu Üyesi ve Çevre ve ‹fl Sa¤l›¤› Güvenli¤i Uzmanl›k Grubu Koordinatörü fiükrü Erdem, Avrupa Birli¤i ve geliflmifl ülkelerde mevcut olan sürdürülebilirlik kavram›n›n Türkiye’de de s›kça gündeme geldi¤ini söyleyerek, sürdürülebilir kalk›nman›n do¤al çevrenin korunmas› kadar ekonomik ve sosyal kalk›nman›n da birbirinden ayr›lmaz parçalar oldu¤unu kabul etmek anlam›na geldi¤ini ifade etti. Erdem, çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik sa¤land›¤› takdirde sürdürülebilir geliflmeden söz edilece¤ini belirterek; sürdürülebilir kalk›nman›n ekonomik, çevresel ve toplumsal boyutlar›n› birlikte ve uyumlu olarak gelifltirebilmek için hem kamuya hem de, baflta sanayi ve ifl dünyas› olmak üzere, bütün üretken sektörlere ve tüketicilere görevler ve ortak sorumluluklar E 24 Bak›fl 134 düfltü¤ünü kaydetti. Erdem, bütün sektörlerde sürdürülebilir kalk›nmaya ulaflmak için kullan›lacak araçlar›n bilim ve teknoloji oldu¤una dikkat çekerek, özellikle çevre alan›nda ve di¤er önemli alanlarda gerekli olan do¤ru, güvenilir ve AB standartlar›na uygun verinin toplanmas› ve ifllenmesi için gerekli olan tüm bilgilerin temininin son derece önemli oldu¤unun alt›n› çizdi. Çevreye yönelik yasal çerçevenin Avrupa Birli¤i ve geliflmifl ülkeler ile uyumlu olmas› ve bunun gerektirdi¤i örgütlenmenin gerçeklefltirilmesinin Türkiye için son derece önemli oldu¤una da de¤inen Erdem, “Türkiye, gerek AB müktesebat›na uyum çal›flmalar› çerçevesinde gerek ulusal politikalar› sonucunda çevre koruma amaçl› yasalar›n ve düzenlemelerin gelifltirilmesinde önemli yol kat etmektedir. Bu düzenlemelerin sanayinin geliflmesine engel oluflturmayan bir yaklafl›mla uygulanmas›, geliflmekte olan küçük ve orta ölçekli sanayi kurulufllar›n›n bu düzenlemelere uyumu için gerekli zaman, e¤itim ve eflgüdümün sa¤lanmas›; sürdürülebilir kalk›nma için önemli bir f›rsat oluflturmaktad›r” diye konufltu. Erdem, flöyle devam etti: “Çevreyi ilgilendiren tüm faaliyetler do¤ru ve gerçekçi verilerle tan›mland›¤› ve yapt›r›mlara esas teflkil edecek flekilde denetlendi¤i sürece anlaml› olacakt›r. Yenilenemeyen enerji kaynaklar› yerine yenilenebilir enerji kaynaklar›n›n verimli kullan›m› ve do¤aya karfl› sorumlu davran›lmas› çevresel sürdürülebilirli¤in gereksinmelerini oluflturmaktad›r. Çevresel sürdürülebilirlik denildi¤inde at›klar› atarken ayr›flt›rmak veya sonunda nihai olarak bertaraf etmek de¤il, at›¤›n kayna¤›nda azalt›lmas› düflünülmelidir. Ya da çevreyi temiz tutmak de¤il; esasen hiç kirletmeyerek temizlik faaliyetlerini de ortadan kald›rmakt›r.” “Temiz üretim konusu uzun y›llard›r AB gündeminde” Erdem’in konuflmas›n›n ard›ndan oturum baflkanl›¤›n› Uluda¤ Üniversitesi Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. Feza Karaer’in yapt›¤› ve TOFAfi Afi Çevresel Sistemler Uzman› Ebru Akbulut Savafl’›n, Çevre ve fiehircilik ‹l Müdürlü¤ü Yetkilisi Serhan Akar’›n, Martur Afi WCM Çevre Lideri Hülya Kumtafl’›n ve Coflkunöz Metal Form Afi Çevre Faaliyetleri Yetkilisi Sezen Çetin’in konuflmac› oldu¤u panele geçildi. Temiz endüstri ve temiz üretim kavramlar›n›n Türkiye’de tüm firmalara yayg›nlaflarak devam etmesinin, hem bölgemiz hem ülke Panel: Temiz Endüstri ekonomimiz aç›s›ndan son derece önemli oldu¤unu ifade eden Prof. Dr. Feza Karaer, AB ülkelerinin konunu fark›nda oldu¤unu ve temiz üretim çal›flmalar›n› uzun y›llard›r sürdürdüklerini belirtti. Söz konusu ülkelerin çevre aksiyon planlar›nda 2020 ve 2050’li y›llar› hedeflediklerini dile getirerek; bu hedefler do¤rultusunda do¤al kaynaklar›n korunmas›, etkin kullan›lmas›, çevreci sanayiciler ve özellikle düflük karbonlu sanayi konusunu ön plana ç›kard›klar›n› kaydetti. Prof. Karaer, AB ülkelerinin çevre kirli¤i nedeniyle ortaya ç›kabilecek ve kamu sa¤l›¤›n› ilgilendiren tehlike ve riskleri ortadan kald›rmak istedi¤ine de¤inerek; “Ülkemizde ve bölgemizde de bu konular›n kamu sektörü ve özel sektör taraf›ndan birlikte ele al›narak çözümler üretilmesi gerekmektedir. Ancak bu flekilde do¤al kaynaklar›m›z› ve insan sa¤l›¤›n› daha etkin ve verimli bir flekilde koruyabiliriz” diye konufltu. “Sürdürülebilirlik yaklafl›m›ndaki en önemli konu yönetimin kararl›¤›” Prof. Karaer’in ard›ndan söz alan TOFAfi Afi Çevresel Sistemler Uzman› Ebru Akbulut Savafl, “Sürdürülebilir Kaynak Yönetiminde Yeni Yaklafl›mlar” isimli bir sunum yaparak, TOFAfi bünyesinde temiz üretim faaliyetleri ad›na hayata geçirilen çal›flmalar› aktard›. Sürdürülebilirlik yaklafl›m›ndaki en önemli konunun yönetimin kararl›¤› oldu¤unun alt›n› çizen Ebru Akbulut Savafl, bu alanda at›lacak ad›mlar›n flirket stratejisi ile iliflkili oldu¤unu söyledi. TOFAfi olarak 2020 stratejileri kapsam›nda gelece¤e haz›r olmak, kurumsal sürdürülebilirlik yönetimi ve do¤al zincirdeki çevre kültürü konular›n› gündemlerine ald›klar›n› ifade eden Savafl, 2014 y›l›nda ilk sürdürülebilirlik raporunu yay›nlad›klar›n› ve karbon saydaml›k projesi bafllatt›klar›n› kaydetti. Savafl, yönetimin taahhüdünün yan›nda söz konusu ad›mlar›n tüm fabrika genelinde kabul görmesi için yap›sal stratejilere ve standartlara ihtiyaç oldu¤una de¤inerek, “TOFAfi bünyesinde WCM 7 Ad›m Çevre Yönetimi Yaklafl›m›’n› benimsedik. Özellikle proaktif yaklafl›mlar üzerinde duruyoruz. Önemli olan olas› bir sorunu ya da kirlili¤i hiç olmadan kayna¤›nda, önleyici yaklafl›mlarla çözebilmektir. Bu konuda yapt›klar›m›z› 5R ile tan›ml›yoruz. ‹yi analiz iyi sonuca götürür. ‹yi analiz edilmez ve sorunlarla ilgili atak yap›lmazsa sonuç al›namayabilir” fleklinde konufltu. Savafl flöyle devam etti: “Firma bünyesinde kullan›lan solventin yüzde 40’›n› temizlik amaçl› kulland›¤›m›z› fark ettik ve bu konuda yapt›¤›m›z iyilefltirme çal›flmalar› ile 25 Bak›fl 134 Panel: Temiz Endüstri solvent kullan›m›n› yüzde 25 azaltt›k. Kulland›¤›m›z kimyasallar› 7 s›n›fta toplad›k ve say›y› azaltabilirsek daha iyi yönetebilece¤imizi anlad›k. Karbon ayak izi çal›flmalar›n› bafllatt›k ve belirsizlik faktörlerini saptayarak raporlad›k. Geçti¤imiz y›l 224 enerji projesini devreye ald›k ve yüzde 63 oran›nda geri kazan›m sa¤lad›k. Bununla birlikte genel giderlerde yüzde 6 oran›nda bir iyilefltirme sa¤lad›k. Yine geçti¤imiz y›l at›k ›s› geri kazan›m projesi bafllatt›k. Tüm bu yap›lanlar çevre kültürü oluflturmak ad›na yap›ld›. Ayr›ca tüm bu yap›lanlar›n kurum kültürü haline gelmesi ad›na çal›flanlar›n duyarl›l›¤›n› 26 Bak›fl 134 artt›rmak için de çeflitli çal›flmalar yürüttük.” Savafl’›n ard›ndan söz alan Çevre ve fiehircilik ‹l Müdürlü¤ü Yetkilisi Serhan Akar da “At›k Yönetimi Yönetmeli¤i” isimli bir sunum yaparak, 2 Nisan 2015 tarihinde yürürlü¤e giren yeni yönetmeli¤in amaç, kapsam ve genel ilkelerine de¤indi. At›k üreticisinin ve at›k sahibinin yükümlülüklerini aktaran Akar; at›k üreticisinin at›k üretimini en aza indirecek flekilde gerekli tedbirleri almakla görevli oldu¤unu hat›rlatt›. Akar, at›k üreticisinin at›klar›n› ayr› toplamak ve geçici depolamakla, üretti¤i at›klara ve at›klar›n önlenmesi ile azalt›lmas›na yönelik at›k yönetim plan› haz›rlay›p sunmakla ve üretti¤i at›klar için bakanl›kça belirlenen esaslar do¤rultusunda kay›t tutarak uygun ambalajlama ve etiketleme yapmakta yükümlü oldu¤unu kaydetti. Panelin ikinci bölümünde söz alan Martur Afi WCM Çevre Lideri Hülya Kumtafl ve Coflkunöz Metal Form Afi Çevre Faaliyetleri Yetkilisi Sezen Çetin de temiz üretim ad›na firmalar›nda gerçeklefltirilen faaliyetleri ve at›lan ad›mlar› kat›l›mc›larla paylaflt›. Sunumlar›n ard›ndan soru cevap bölüme geçildi ve panelistlere plaketleri takdim edildi. WWF-Türkiye/ Do¤al Hayat› Koruma Vakf› Rota Ofset olarak, bu vakf› desteklemekten mutluluk duyuyoruz. Rota Bar›flç› Matbaacılık ve Tan›t›m Hizmetleri A.fi. ISO 9000 ISO 14001: 2004 Bar›flç› ‹fl Merkezi, Sanayi Cad. No: 317 16140 Nilüfer, Bursa Tel: 0224 242 72 00 Faks: 0224 241 91 06 [email protected] www.rotabarisci.com.tr Dr. Bahad›r Kalea¤as› TÜS‹AD Uluslararas› Koordinatörü Bosphorus Enstitüsü Baflkan› Avrupa’da ekonomi gündeminin çarklar› ‹ki farkl› görüfl var: 1- Yunanistan krizi idare ediliyor, sorun denetim alt›nda. 2- Yunanistan krizi zamana yay›ld›, sorun hala çok büyük. Bir de ortak görüfl: Yunanistan krizi ile çok zaman kaybettik, çok daha önemli sorunlar var. Avrupa ekonomi dünyas›nda gündem çarklar› Atina’n›n borç planlar› ile t›kanmad› elbette. Sürmekte olan birçok dosya vatandafllar›n ve flirketlerin gelece¤ini flekillendiriyor. Sadece AB ülkeleri için de¤il. Türkiye gibi Avrupa ekonomisi ile ticaret, yat›r›m, turizm, enerji, teknoloji, sivil toplum ve akademi gibi alanlarda derin bütünleflme içindeki tüm ülkeler için. Öyle çok uzun vadede de de¤il. Bir y›l içinde etkileri hissedilecek geliflmeler söz konusu. ABD ve AB merkez bankalar›n›n faiz politikalar› ve finansal piyasalar›n ötesinde, yap›sal dönüflüm ve oyun de¤ifltiren ilerleme alanlar› bunlar. Transatlantik Müzakereler Y›lda 120 milyar Euro ek gelir ve istihdam. Ve de yal›nlaflan üretim standartlar›, kolaylaflan ticaret, enerji, teknoloji, sa¤l›k politikalar›. ABD ile AB aras›ndaki “Transatlantik Ortakl›k” hedefleri her iki taraf için de cazip. Avrupa Parlamentosu son raporu ile TTIP’e deste¤ini teyit etti. ABD’de de kongre Baflkan Obama’ya Ticaret Teflvik Yetkisi 28 Bak›fl 134 (TPA) verdi. Bu çok önemli. Hem Trans Pasifik Ortakl›k, hem de TTIP için geçerli. E¤er nihai anlaflmada bir geniflleme maddesi olursa, bu yetkinin süresi içinde h›zl› hareket edecek bir Türkiye de Transatlantik ekonomiye kat›l›r. Ekonomik art› de¤eri ve siyasal izdüflümleri çok önemli bir geliflme olur. kaydedilen aflaman›n bir de¤erlendirmesini yapacak (Political stock taking) ve 11. müzakere turu bu çal›flma sonras›nda gerçekleflecek. Washington ve Brüksel’e göre müzakerelerin Obama'n›n baflkanl›¤› döneminde tamamlanmas› mümkün. TTIP müzakerelerinin 10. turu Temmuz’da Brüksel’de gerçeklefltirildi. Müzakereler kapsam›nda AB ve ABD daha önce hizmet sektörü ile ilgili sunduklar› önerileri gözden geçirerek yeniden karfl›l›kl› olarak sundular. Ticarette teknik engellerin ortadan kald›r›lmas› ve “Sa¤l›k ve bitki sa¤l›¤›” konular›nda Dünya Ticaret Örgütü çat›s› alt›ndaki iflbirli¤inin de ötesine geçen bir uzlafl› sa¤land›. Gümrükler ve ticaretin kolaylaflt›r›lmas› için yap›lmas› gereken çal›flmalar›n görüflüldü¤ü 10. müzakere turunda ilaçlar konusunda ABD merkezli G›da ve ‹laç ‹daresi (Food and Drug Administration) ve AB’nin ilaç alan›ndaki yasal düzenleyicileri aras›ndaki görüflmelere devam edildi. Taraflar, “‹yi Üretim Uygulamalar›” (Good Manufacturing Practices) konusunda da uzlafl›ya yaklaflt›. Enerji Birli¤i Enerji kaynaklar›na eriflim ve denetimleri insanl›k tarihinde daha ne kadar savafl ç›kart›r bilinmez ama 21. yüzy›l›n bu sektörde art›k çok farkl› geçece¤i aflikâr. Almanya 25 Temmuz 2015 günü yeni bir rekor k›rarak yenilenebilir enerji kaynakl› elektrik tüketiminde yüzde 78 oran›na ulaflt›. Atlantik’in öteki yakas›nda ise Baflkan Obama 3 A¤ustos 2015 günü temiz enerji plan›n› aç›klad›: On befl y›l içinde ABD enerji santrallerinin sera gaz› sal›m› 2005 seviyesine göre üçte bire inecek. Günefl ve rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynaklar›na yat›r›m h›zla artacak. Gezegen atmosferini zehirleyen karbondioksit sal›n›m›n›n yüzde 15’inin ABD kaynakl› olmas› dikkate al›nd›¤›nda, oyun de¤ifltirici bir at›l›m. As›l hedef olan mal ticaretinde tarifelerin ortadan kald›r›lmas› için de büyük mesafe kat edildi. Eylül ay› içinde AB Ticaret Komiseri Malmström ve ABD Ticaret Temsilcisi Froman bir araya gelerek AB’nin “Enerji Birli¤i” stratejisi kapsam›nda AB Komisyonu da yaz bitmeden enerji yasa paketini aç›klad›. Daha az enerji tüketen cihazlara iliflkin etiketlendirmeler ve AB emisyon ticareti sisteminin gözden geçirilmesi gibi Avrupa elektrik piyasas›n› yeniden tasarlayacak öneriler paket Makale kapsam›nda yer al›yor. Bu sayede elde edilen gelirler üçüncü ülkelerin iklim de¤iflikli¤inin etkilerine uyum göstermelerini destekleyecek. AB’nin 2030 y›l›na kadar sera gaz› sal›n›m›n› en az yüzde 40 azaltma hedefini uygulamaya geçirmek üzere ilk yasal ad›m at›ld› böylece. Sanayinin kayg›lar› da bu paket içinde: Küresel rekabetten olumsuz etkilenerek, üretim merkezini Avrupa d›fl›na tafl›mas› gerekece¤i öngörülen toplam 50 sektör için ücretsiz karbon sal›m kotas› sa¤lanacak. Avrupa Özel Sektör Konfederasyonu BUSINESSEUROPE AB Komisyonu’nun düflük karbonlu teknolojilerin gelifltirilmesini teflvik etme amaçl› fon efli¤inin yükselmesini olumlu de¤erlendiriyor. Di¤er yandan, BUSINESSEUROPE “Karbon s›z›nt›s›” olarak tan›mlanan, üretim ve yat›r›mlar›n AB d›fl›ndaki ülkeler lehine kaybedilmesi e¤ilimine iflaret ediyor. Ekim 2014’te toplanan AB liderlerinin 2020 sonras› hedefler kapsam›nda uluslararas› rekabet karfl›s›nda zay›f düflme riski ile karfl› karfl›ya kalan sektörlere yeterli deste¤in verilmesi yönünde karar alm›fl oldu¤u hat›rlat›l›yor ve ücretsiz karbon sal›m haklar›n›n azalt›lmas›n›n bu kararla çeliflti¤ine dikkat çekiliyor. ‹klim de¤iflikli¤i ve enerji konusunda AB politikalar› ve ekonomi dünyas›n›n ortak ç›k›fl yolu aramalar› daha zaman alacak. AB’nin ABD ile de birlikte bu konuda etkin olmas› ve G20 düzeyinde de mutabakat, gezegenin do¤al dengeleri aç›s›ndan yaflamsal önemde. Sosyal Sorunlar ve Paydafllar Hiç bir Avrupa ülkesi yok ki, ekonomi politikalar›n›n gerekleri ile vatandafl›n, yani seçmenlerin sosyal devlet talepleri aras›nda bir çeliflki yaflanm›yor olsun. Avrupa demokrasilerini en çok zorlayan bir siyaset tercihleri çat›flmas› bu. Her ülkede yeni bir toplumsal sözleflme aray›fl› sürerken, AB düzeyinde de giriflimler var. Bu yönde, AB sosyal paydafllar› olan Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC), Avrupa Özel Sektör Konfederasyonu (BUSINESSEUROPE), Avrupa Esnaf Sanatkârlar ve Kobiler Birli¤i (UEAPME) ve Avrupa Kamu ‹flletmeleri Merkezi (CEEP) beflinci ortak çal›flma programlar›n› aç›klad›: “Kapsay›c› büyüme ve istihdam art›fl›” (Türkiye’den ETUC’de D‹SK, TÜRK-‹fi, HAK-‹fi ve KESK; BUSINESSEUROPE’da TÜS‹AD ve T‹SK; UEAPME’de TÜRKONFED ile TESK üyeler). Sosyal paydafllar ayr›ca Avrupa istihdam pazar›n›n iflleyifli hakk›ndaki önerilerini aç›klad›lar. Esnek çal›flma saatleri, kademeli geç emeklilik, ifl ortam›, aile ve özel yaflam›n uyumu, iflyerlerinde eflit ifle eflit ücret, yasal göç ve iflgücünün serbest dolafl›m›, Avrupa Sosyal Fonu, Gençlerin ‹stihdam› Giriflimi ve Erasmus+ gibi mali destek programlar› konular›nda Avrupa çal›flma dünyas› her paydafl› ile ortak seferberlik içinde. Dijital Ekonomi Bir tarafta Avrupa dijital pazar› için yasal ve altyap›sal çal›flmalar ivme içindeyken, uluslararas› ticaret de yeni ekonomiye uyum sa¤l›yor. Son olarak, AB, ABD, Çin ile birlikte aralar›nda Türkiye’nin de bulundu¤u toplam 54 Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyesi, 201 adet ileri teknoloji ürününde gümrük vergilerinin ortadan kald›r›lmas›na iliflkin yürütülen müzakereleri tamamlad›. 1996 y›l›nda gerçeklefltirilen Bilgi Teknolojileri Anlaflmas›’n›n (ITA) geniflletilmesi anlam›na gelen bu yeni anlaflma DTÖ kapsam›nda son yirmi y›lda gerçeklefltirilen en büyük tarife indirimi anlaflmas› olma özelli¤i tafl›yor. Var›lan anlaflma dijital ürünlerin küresel ticaretinin yaklafl›k yüzde 90’›n› (yaklafl›k 1 trilyon Euro) kapsayacak. Toplam 54 DTÖ üyesi taraf›ndan gerçeklefltirilen Bilgi Teknolojileri Anlaflmas›’n›n (ITA) geniflletilmesi müzakerelerine önümüzdeki dönemde baflka DTÖ üyelerinin de kat›lmas› mümkün. Anlaflman›n 1 Temmuz 2016’da yürürlü¤e girmesi bekleniyor; belirlenen ürünlerde gümrük tarifelerinin ortadan kald›r›lmas›na ise bu tarihten üç y›l sonra bafllanacak. Baz› ürünlerde gümrüksüz ticaretten do¤acak olan rekabete ayak uydurabilmesi için sanayiye daha uzun geçifl sürelerinin sa¤lanmas› söz konusu olacak. AB’de gümrük vergilerine tabi olan baz› monitör cihazlar›, projektörler, televizyonlar ve dijital olmayan otomobil radyolar› anlaflma kapsam›nda yer alm›yor. Anlaflma kapsam›nda yer alan ürünlerden baz›lar›: • Multimedya ürünleri (GPS, DVD çalarlar, ak›ll› kartlar, optik medya ürünleri) • Çok kullan›ml› bask› ve kopya cihazlar›, mürekkep kartufllar› • TV kameralar›, video kay›t cihazlar›, dijital otomobil radyolar› gibi elektronik cihazlar • T›bbi tarama cihazlar›, manyetik t›nlafl›m ile görüntüleme cihazlar›, tomografi cihazlar›, difl bak›m ürünleri, göz muayene cihazlar› • Video oyunlar› ve konsollar› • Mikrofonlar, teleskoplar, yönelticiler, anahtarlay›c›lar • Tart›lar ve al›flverifllerde para almak ve para üstü vermek için kullan›lan cihazlar • Mikrofonlar, kulakl›klar, ses yükselticiler • Telekomünikasyon uydular› Efl zamanl› olarak nesnelerin interneti ve büyük veri alanlar›nda Avrupa öncü olma çabalar›n› h›zland›r›yor. ABD, Japonya, Güney Kore ve Çin’in önde gitti¤i, Rusya, Brezilya, Hindistan gibi ülkelerin peflinde oldu¤u teknoloji rekabeti uzaydan yer alt› kaynaklar›na her alanda çetinlefliyor. Dünya ekonomisinin çarklar› ve AB’nin ekonomik gündemi somut alanlarda dönmeye devam ediyor. Bu yönde at›l›m içindeki ülkeler rekabet gücü kazan›yor. Zaman ve enerjisini dar görüfllülük karanl›¤›nda kaybeden ülkeler ise çarklarda tak›l›yor. 29 Bak›fl 134 Sanayicinin “Sürekli ve derin destek” talebi BUS‹AD ile Dünya Gazetesi iflbirli¤i ile BUS‹AD Evi’nde gerçeklefltirilen Yuvarlak Masa Toplant›s›’na kat›lan Bursa ifl dünyas› temsilcileri, yeni teflvik sisteminin sektörlerde ayr›nt›ya önem vererek derinlik ve süreklilik arz etmesi gerekti¤i konusunda birleflti. Türk sanayisinin sorunlar›n›n ele al›nd›¤› toplant›da, ithalat› geriletecek üretim ve ileri teknoloji ihracat›na a¤›rl›k verilmesi konular› da ön plana ç›kt›. ursa’da otomotivden makineye, elektronikten yaz›l›ma kadar farkl› alanlarda faaliyet gösteren sektör temsilcileri, BUS‹AD Evi’nde gerçeklefltirilen toplant›da “Yüksek B 30 Bak›fl 134 teknolojili ürün ihracat›” ve “fiirketler ihraç ürünlerinde katma de¤er art›r›c› planlar› nas›l hayata geçirebilir?” konular›n› masaya yat›rd›. BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan› Günal Baylan’›n ev sahipli¤inde yap›lan toplant›y› Dünya Gazetesi Genel Yay›n Yönetmeni Hakan Gülda¤ yönetti. Toplant›da; Dünya Gazetesi Bursa Bölge Temsilcisi Ömer Faruk Çiftçi de haz›r bulundu. Türkiye’de devletin çok önemli teflvik ve destekler sa¤lad›¤›n›n alt›n› çizen sanayiciler, gelinen noktada detaylara e¤ilen yeni nesil desteklere ihtiyaç duyuldu¤una dikkat çekti. Sektör ve proje baz›nda ayr›nt›lara önem verilmesi gerekti¤ini savunan ifl dünyas› temsilcileri, sadece Ar-Ge ve üretime destek veren anlay›fl›n yerine pazarda süreklili¤in dikkate al›nmas›n› talep etti. Toplant›da ArGe’ye teflvik kadar, Ar-Ge sonras›nda ortaya ç›kacak ürünlerin pazarda süreklilik kazanabilmesinin kritik önemde oldu¤u görüflü de dillendirildi. Finlandiya örne¤inde oldu¤u gibi devletin kanunlarla sanayiyi ve sanayiciyi desteklemesini isteyen ifladamlar›, uzun vadeli kurallar konulmas›n›, sa¤l›kl› bir envanter çal›flmas› yap›lmas›n› ve mikro ölçekte çal›fl›lmas›n› talep etti. E¤itim sisteminde yaflanan sorunlar›n köklü de¤iflimlerle afl›lmas› ve araflt›rmac› e¤itim modelinin Toplant›: Yuvarlak Masa gündeme al›nmas› gerekti¤ine de vurgu yapan sanayiciler, bilim olmadan teknoloji hamlesi yap›lamayaca¤› uyar›s›nda bulunarak, birçok üniversitede fen bilimleri ile ilgili lisans bölümlerinin tek tek kapand›¤›n›, bu nedenle e¤itim sisteminin tümüyle gözden geçirilmesinin ihtiyaç oldu¤unu da savundu. Türkiye’deki flirketlerde sermaye darl›¤› yafland›¤›n› belirten sanayiciler, projeden ziyade teknoloji yat›r›m› yapan firmalar›n desteklenmesini ve proje destek oranlar›n›n yükseltilmesini talep etti. Sanayiciler, envanter çal›flmas› olmad›¤› için yat›r›mlar›n do¤ru yönlendirilemedi¤ini dile getirerek, bu do¤rultuda üniversitelerin deste¤ini talep ettiklerini kaydetti. Rekabet öncesi iflbirli¤ine de s›cak bakan sanayiciler, fikri mülki haklar›n›n korundu¤u ve personelin haks›z rekabet yapmas›na izin vermeyen kanunlar›n oluflturulmas›ndan yana. Türkiye’de vizyon sorunu yafland›¤›n› ve yüksek teknolojiye geçebilmek için öncelikle uzun vadeli kurallar›n konulmas› gerekti¤ini de belirten ifl dünyas› temsilcileri; büyük flirketlerin belirli bir konuda kendisinin çok daha pahal›ya mal edece¤ine inand›¤› bir çal›flmayla ilgili ifl garantisi vererek, daha küçük flirketlerden destek almas› gerekti¤ine de de¤indi. “Özel sektörün tek bafl›na ortaya baflar› ç›karmas› zor” Toplant›n›n aç›l›fl›nda konuflan BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan› Günal Baylan, 21. yüzy›lda Türkiye ekonomisinin s›çrama göstermesinin; bilgi teknolojileri, sa¤l›k, kimya, ilaç sektörü, savunma ve uzay sanayi, ulaflt›rma, iletiflim, enerji gibi sektörlerde baflar›l› olabilmesiyle sa¤lanaca¤›n› ifade ederek, “Bu da devlet ve özel sektör birlikteli¤i ile dizayn edilecek strateji ile gerçekleflebilir. Aksi takdirde özel sektörün tek bafl›na s›f›rdan bafllay›p küresel pazara hakim olacak bir baflar› ortaya ç›karmas› zordur. Böylesi bir süreç; zaman, kaynak, sab›r, niyet ve destek gerektirmektedir. Di¤er taraftan hükümet kanad›ndan 2011-2014 dönemini içeren Sanayi Strateji Belgesi’nde amaç maddesi olarak yer alan Avrasya’n›n yüksek teknolojili ürün pazar›nda ülkemizin üretim üssü olma hedefi baflar›l› olmam›flt›r. Ülke ihracat› içinde yüksek teknolojili ürünlerin pay›n›n beklenen seviyede olmamas› bunu iflaret etmektedir. Nedenleri, yap›lacak stratejilere yol gösterebilir” fleklinde konufltu. “Devlet kanunlarla destekleyici olmal›” Baylan’›n ard›ndan söz alan Coflkunöz Holding Yönetim Kurulu Üyesi Oya Yöney, Ar-Ge merkezlerindeki sorunlara dikkati çekerek, Sanayi Bakanl›¤› ile Maliye Bakanl›¤› aras›nda koordinasyon eksikli¤inden kaynaklanan tart›flmalar yafland›¤›n›, bunun da sanayiciye yans›d›¤›n› söyledi. Yöney, “Sanayi Bakanl›¤› Ar-Ge yaparken katma de¤eri kabul ediyor ve destekliyor ama Maliye Bakanl›¤› da ‘Kusura bakma ben bir geçmifline bakay›m’ diyor. ‹ki bakanl›k aras›nda yaflanan çeliflki ve bürokrasi eziyeti sanayiciyi bezdiriyor” dedi. Türkiye’deki flirketlerde sermaye k›tl›¤›ndan dolay› Ar-Ge’ye ayr›lan paylar›n yetersiz oldu¤unun alt›n› çizen Yöney, “Devlet, sanayiciyi TÜB‹TAK gibi kurumlarla destekliyor ama projeden ziyade teknolojiye yat›r›m yapmaya çal›flan firmalar› gerçek anlamda desteklemek gerekiyor. Üniversitelerin de yurtd›fl›nda oldu¤u gibi bizlere yol göstermesi laz›m. Bu sorunlar›n temel tafllar oldu¤una inan›yorum. Temel tafllar› düzeltmedi¤iniz takdirde bir yerlere varaca¤›m›z› da düflünmüyorum” diye konufltu. Sanayicinin envanteri olmad›¤›n› ve moda fleklinde herkesin ayn› fleyi yapmaya çal›flt›¤›n› dile getiren Yöney, “Oysa envanter olsa ona göre yat›r›m yapacak. Üniversitelerin flirketleri yerinde inceleyip kimlerin nelere dönüflebilece¤ini görmesi, sonras›nda da özellikle KOB‹’ler olmak üzere flirketlerde de¤iflimlere ön ayak olmas› gerekiyor” ifadesini kulland›. Yöney, Finlandiya örne¤ini vererek, flunlar› kaydetti: “Finlandiya, birden karar verip, Ar-Ge yapaca¤›m deyip, tüm üniversiteler dahil e¤itim sistemini de¤ifltirerek, Ar-Ge’ye yöneldi. Araflt›rmac› e¤itim sistemini kabul edip ona göre kanunlar koyarak tüm ülkeyi de¤ifltirdi. E¤er ülke olarak karar verilirse, ‘Teknoloji üretece¤iz’ dedi¤iniz anda tüm ülkenin A’dan Z’ye de¤ifltirilmesi laz›m. Münferitten ziyade bunu toplu bir hareket olarak görmek gerek. Rekabet öncesi iflbirli¤i bir di¤er konu. Biz de fikri haklardan dolay› yap›lam›yor. Tüm parçalar› bir araya getirip ortak bir proje yap›yorsunuz ama bu Türkiye’de olmuyor.” “Fikri, mülki haklar›n korundu¤u kanunlar laz›m” “Yüksek teknoloji üretecek firman›n önce Ar-Ge ve inovasyon yapan bir sistemi olacak, sonra onu destekleyecek, beraber çal›flabilece¤i bir üniversite, bilim adamlar› heyeti, bunlar birleflecek ve ileri teknoloji oluflabilecek” fleklinde konuflan Floteks Yönetim Kurulu Baflkan› Celal Beysel, “Peki ileri teknoloji nas›l oluflur? Önce firman›n 31 Bak›fl 134 yönetiminin, patronunun yüksek teknolojiye geçmek için kendi ifli ile ilgili bir çaresizli¤i, ihtiyac› ya da bir arzusu olmal›. Ard›ndan personelin becerisi ve sadakati çok önemli. Bu olmad›¤› takdirde birikim bu firmadan kalk›p baflka firmaya gitti¤i, hatta gitme ihtimali oldu¤u zaman yenileflimi frenleyici bir mekanizma do¤uyor. Yani fikri, mülki haklar›n korundu¤u ve personelin haks›z rekabet yapmas›na, ifl eti¤ine ayk›r› davranmas›na izin vermeyen kanunlar›n olmas› laz›m” ifadelerini kulland›. Devlet teflvikinin önemine dikkati çeken Beysel, özellikle son y›llarda Ar-Ge ve inovasyonda büyük teflvikler verildi¤ini söyledi. Beysel, sözlerini flöyle sürdürdü: “Bundan 7 y›l önce TÜB‹TAK’tan ald›¤›m›z bir teflvik çerçevesinde üretti¤imiz bir ürünün know how’›n› Hindistan’a satt›k ve firmam›z için bu çok önemli bir maddi kaynak sa¤lad›k. Ancak zamanla bu destekler yanl›fl yönlendirilmeye baflland›. A¤›r ve yanl›fl bir bürokrasi olufltu. Bunun sonucunda sanayici, özellikle KOB‹’ler önyarg›ya kap›ld›. Bence bugün teflvikleri gerçekten do¤ru kullan›p katma de¤er üretebilecek firmalar›n, özellikle KOB‹’lerin büyük ço¤unlu¤u bu teflvikleri alam›yor ya da alm›yor.” “Öncelikle uzun y›llara dayanan kurallar konulmal›” Tofafl Ar-Ge Merkezi’nde 600 kifliye ç›kt›klar›n› söyleyen Tofafl CEO Dan›flman› Ahmet Altekin, büyüyerek yüksek teknoloji üretmeyeceklerine, orta yüksek teknolojide devam edip katma de¤eri art›racaklar›na dikkati çekti. “Türkiye’de sanayicilerin derslerine iyi çal›flmad›¤› ve bir türlü yüksek teknolojiye geçemedikleri gibi bir izlenim var” diyen Altekin, “Bu 32 Bak›fl 134 do¤ru de¤il. OECD’nin bu alanda belli standartlar› var. ‹leri teknoloji dedi¤imizde bunun içine havac›l›k, uzay, ilaç sanayi, bilgisayar, telekominikasyon ile t›bbi hassas ve optik cihazlar sektörü giriyor. Böyle bakt›¤›n›zda, ‘TOFAfi sen ne zaman ileri teknoloji üreteceksin?’ demek, Tofafl’›n sermayesini otomotivden çekip bu sektörlerden birine yat›rmas› demektir. Eminim kimse bunu istemez” dedi. Altekin, yüksek ve orta teknolojideki ürünlerin Türkiye’nin geliflme stratejisindeki yerinin tam olarak tan›mlanmad›¤› sürece karmaflan›n devem edece¤ini ve politika yap›c›lar›n bunu açmas› gerekti¤ini kaydetti. “Yüksek teknoloji gelifltirilmesi önemli, çünkü biz otomobilde ileri teknoloji kullan›yoruz. Robotlarla çal›fl›yoruz. ‹çeride Avrupa Birli¤i projeleri, yüksek teknoloji projeleri var” ifadesini kullanan Altekin, “Türkiye’nin yüksek teknolojiye geçebilmesi için öncelikle uzun y›llara dayanan kurallar koyulmal›. De¤ifltirmeyece¤imiz, hatal› bile koysak iyilefltirerek ö¤renece¤imiz, dünyan›n da yapt›¤› gibi ›srarla o bölgedeki do¤ru koflullar› karfl›layacak bir politikan›n ortaya ç›kmas›. E¤er bu ba¤lamda bak›yorsak yavafl yavafl yüksek teknolojiye de geçeriz” diye konufltu. Altekin flöyle devam etti: “Misyonu böyle koydu¤unuz zaman ciddi ihracat ve teknoloji birikimi sa¤layacak orta düzeyde bir teknoloji ürününün gelifltirilmesinin teflvik edilmesi art›k TEYDEB misyonundan ç›k›yor. Esas teflvik do¤ru pazar oluflumudur. “Dünyan›n hiçbir yerinde devletler teflvik vererek ne Ar-Ge’yi ne de baflka bir fleyi gerçeklefltiremezler. E¤er arkas›nda bunu sürekli hale getirecek olan pazar yoksa.” “Bürokrasimiz art›k mikro çal›flmal›” Do¤ru zamanda do¤ru fleyler yap›lmas› gerekti¤inin alt›n› çizen ve Türkiye’de sanayi ve üretim sektörünün yönetim organlar›n›n vizyon sorunu oldu¤unu düflündü¤ünü ifade eden Emko Elektronik Yönetim Kurulu Baflkan› Ayhan Ispalar, “1990-2000 y›llar›nda televizyon üretiminde Türkiye bir numarayd›. 11 milyar dolara yak›n ihracat› vard›. Hem devlet hem de özel sektördeki yanl›fl politikalar ve vizyon eksikli¤i dolay›s›yla LCD’ye yat›r›m yap›lmad›. O y›llarda Kore’deki Samsung firmas› yat›r›m› yapt› ve flu anda bir Türk markas› ile Samsung’u karfl›laflt›rd›¤›n›zda arada 150 kat fark var. Do¤ru zamanda do¤ru karar al›nmas› gerekiyor. Üstelik pazar haz›rken. Bir de Endüstri 4.0 meselesi var. Yani Alman ekonomisinin yol haritas›. Tüm üretim Çin’e kay›yor ve bununla ilgili ileri teknoloji üreten Almanya bile rahat de¤il. Ülkemizde flu anki teflvikler çok mükemmel. TÜB‹TAK’ta 1511 ça¤r›l› proje bafll›klar› var. Bürokrasimizin bu bak›fl aç›s›yla art›k makro yerine mikro çal›flmas› gerekiyor. ‹flin çözümü detaylarda yat›yor. Ayr›ca en önemli pazar kendi pazar›nd›r. Tüm dünyada bu böyle olmufltur. Toplumsal kat›l›m, fark›ndal›k, bilinç de gerekiyor. Bir Alman›n, Frans›z›n yapt›¤›ndan farkl› bir fley de¤il” fleklinde konufltu. “Büyük flirketler küçük flirketlerden destek almal›” Büyük flirketlerin belirli bir konuda kendilerinin çok daha pahal›ya mal edece¤ine inand›¤› bir çal›flmayla ilgili ifl garantisi vererek küçük flirketlerden destek almas› gerekti¤ini belirten ‹letiflim Yaz›l›m Genel Müdürü Tuncer Hatuno¤lu, “Nasa’n›n istatistiklerine göre, 2 bin adet firma Toplant›: Yuvarlak Masa Nasa’n›n ifl garantisi vermesi sayesinde uluslararas› flirket oldu. Savunma sanayinin ofset anlaflmalar› da buna örnektir. Sadece savunma sanayi için de¤il, tüm sanayiler için olmas› gereken bir fleydir. Büyük firmalar, ‘Ben zaten bunu yapar›m’ deyip küçük firmay› göz ard› etmek yerine onunla beraber ürün ortaya ç›karma politikas› oluflturmal›d›r. Yaz›l›m bugün olmazsa olmaz, diyoruz. Hiçbir ifli o olmadan konuflmuyoruz. Bursa’n›n sanayisi de çok önemli diyoruz ama maalesef Uluda¤ Üniversitesi’nde bir bilgisayar bölümü dahi yok” fleklinde konufltu. sonras›nda TÜB‹TAK’a raporlar›n› sunduklar›n› ifade eden Martur ArGe Merkezi Yöneticisi Recep Kurt, otomotivle ilgili desteklenmesi gereken öncelikli alanlar› özellikle 1511 program› kapsam›nda listelediklerini belirtti. TÜB‹TAK’›n bu anlamda platform çal›flmalar›na yüzde 100 uydu¤unu dile getiren Kurt, “Süreç flu anda do¤ru gidiyor. Özellikle özel ça¤r›lar beklentimiz do¤rultusunda gelifliyor ama tabii ki otomotivin kendi iç dinamikleri var ve bu kapsamda özel teflviklere de konulara da kesinlikle inmek gerekiyor” fleklinde konufltu. “Özel teflviklere de konulara da kesinlikle inmek gerekiyor” Martur olarak Otomotiv Teknolojileri Platformu’nda yapt›klar› çal›flmalar “Üniversite ve devlet politikalar› gelifltirilmeli” Ar-Ge ve inovasyonun mant›¤›nda üniversite ve devlet politikalar›n›n gelifltirilmesi gerekti¤ini ifade eden Orhan Holding Orau Orhan Otomotiv Ar-Ge Merkezi Proje Mühendisi Rasim Durmufl, “Bunu tetikleyen unsurun da sanayici zihniyeti oldu¤u kan›s›nday›m. Biz de kendi bünyemizde bu y›l Ar-Ge merkezi kurduk. Hindistan, ‹ngiltere ve Fransa’da Ar-Ge merkezlerimiz ve tasar›m ofislerimiz var. Birçok yenilikçi testlerin yap›ld›¤› merkezler bunlar. Bunun bir aya¤› ve merkezi olmak üzere Türkiye’de de Ar-Ge merkezimiz aç›ld›” dedi. “Katma de¤eri yüksek nesiller yetifltirilmeli” Ülke olarak en temel sorunlar›n›n e¤itim oldu¤una iflaret eden Orhan Holding Orau Orhan Otomotiv Ar-Ge Merkezi fiefi Coflkun Karatafl, “Katma 33 Bak›fl 134 de¤eri yüksek bir ürün istiyorsak, katma de¤eri yüksek bir nesil yetifltirmemiz laz›m. En az›ndan üniversite mezunlar›n›n öyle olmas› gerekiyor. Bugün bir elin parma¤›n› geçmeyecek kadar iyi üniversite ancak sayabilirsiniz. O üniversitelerden mezun olanlar üçüncü s›n›f itibariyle iyi yerlerde çal›flmaya bafll›yor. Yüksek lisansl› ve doktoral› personele ihtiyac›m›z var. Devlet teflvikleri yeterli ama toplu de¤il. Tek bafl›na bir amaca hizmet etmiyor. Devlet pazar veya al›m garantisi vermiyor” ifadelerini kulland›. “Strateji pazarlama birimleri kurulmal›” Yüksek teknolojili ürün yapman›n birinci, bunu pazarlaman›n da ikinci ad›m› oluflturdu¤unu belirten Ermaksan Makine Ar-Ge Koordinasyon Sorumlusu Fatih P›t›r, bunun için müflteri isteklerini iyi okuyabilmek gerekti¤ini kaydetti. P›t›r sözlerini flöyle sürdürdü: “Büyük firmalar daha da büyüdükçe biraz hantallafl›yor. Bu do¤rultuda küçük firmalara destek verilmesi gerekti¤ine yüzde 100 kat›l›yorum. Öte yandan strateji pazarlama birimleri kurulmal›. Yap›lacak çal›flmalarda yorum yapmayarak, araflt›rarak, say›sal verilere dayanarak, rakipleri inceleyerek ilerlenmeli” “Sanayici taleplerini üniversitelere sa¤l›kl› bir flekilde iletmeli” Teflhis ve tedavinin çok iyi oldu¤u ancak takip konusunda ciddi s›k›nt›lar›n oldu¤unu dile getiren Uluda¤ Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Proje Yönetim Uzman› Ömer fiendo¤an, “Problemi tespit ediyoruz ancak çözümünün takibi konusunda eksiklikler yafl›yoruz. En büyük sorun iletiflim. Hem kamu kurumlar›yla hem de kendi içimizde daha fazla iletiflim kurmam›z laz›m. Sanayicinin de 34 Bak›fl 134 taleplerini üniversitelere sa¤l›kl› bir flekilde iletmesi gerekiyor” fleklinde konufltu. “Bilim yeni teknolojilerle üniversitelerden yay›lmal›” ‹çinde bulunduklar› küresel rekabet ortam›n›n giderek daha da çetinleflti¤ini vurgulayan Yarat›c› Düflünme ve Yeni Fikir Gelifltirme Uzman› Zeynep Biçer Özçelik, söz konusu bu ortam içinde ne kadar yenilikçi ve yarat›c› olabilirlerse o kadar iyi olaca¤›n› kaydetti. Özçelik, bu do¤rultuda üniversite-sanayi iflbirli¤inin gelifltirilmesi gerekti¤inin alt›n› çizerek, flöyle devam etti: “Bilgi ve bilimin yeni trendlerle, teknolojilerle üniversitelerden yay›lmas› gerekiyor. Ayn› flekilde endüstriyel Ar-Ge ve teknoloji yönetimi sertifas› ve master programlar› da yayg›nlaflt›r›lmal›.” “En önemli konu sanayi envanteri eksikli¤i” Gelinen noktada en önemli konunun sanayi envanteri eksikli¤i oldu¤unu dile getiren Borçelik ‹novasyon Strateji Gelifltirme ve Pazarlama Müdürü Ayd›n Ersoy, “Günümüzde tüm sektörlerin katma de¤erli ürün üretimine konsantre olmas› gerek. fiirketler farkl›laflmak için sermayelerini do¤ru bir flekilde yönlendirebilmeli” fleklinde konufltu. “Ana sanayi ile tasar›mlar›m›z› paylaflam›yoruz” Ana sanayinin co-desing çal›flmalar›n› paylaflmas› durumunda kendilerinin de Ar-Ge stratejilerini ve yeteneklerini zorlayacak daha katma de¤erli ve inovatif ürünler ç›karabileceklerine de¤inen Ermetal Otomotiv Ar-Ge Mühendisi Hasan Melih K›nagu, baz› çal›flmalarda tasar›mlar›n› paylaflamad›klar›n›, ana sanayinin üretimindeki belli ürünleri imal etmelerini istediklerini kaydetti. K›nagu, kendilerinin de baz› durumlarda de¤iflik çözümleri olabildi¤ini, ancak bunlar› dile getiremediklerini sözlerine ekledi. “Yenileflimin üniversite ile birlefliminden yüksek teknoloji sa¤layabiliriz” Üretim ve üretim süreçlerindeki teknolojinin giderek önem kazand›¤›n› ifade eden Bursa Çimento Kalite Yönetim Temsilcisi Yeflim Akal›n da, araflt›rma gelifltirmeyle gelen yenileflimin üniversite ile birlefliminden yüksek teknoloji sa¤lanabilece¤ine iflaret etti. “Yüzde 100 yerli üretim planl›yoruz” Firma olarak yaklafl›k iki y›l önce temass›z seviye sensörleri üretimine bafllad›klar›n› ifade eden Durko Endüstri Ürünleri Bursa Bölge Yöneticisi Bora Alp, elektronik k›s›mlar›n› Türkiye’de üretemedikleri için maalesef bunu yüzde 100 yerli yapamad›klar›n›, elektronik k›sm›n› yurtd›fl›nda yapt›rmalar›n›n nedeninin maliyet unsuru oldu¤unu belirtti. Alp flöyle devam etti: “Maliyeti düflüremedik. Bunun için ilk önce büyük bir pazar oluflturmak laz›m. Pazara göre yapaca¤›n›z yat›r›mla bunu en k›sa zamanda amorti etmemiz gerek. 2016 y›l› sonunda yüzde 100 yerli üretim planl›yoruz.” “Üniversitelerde okudu¤umuz bilgiler eski kal›yor” Avrupa’n›n e¤itime çok fazla yat›r›m yapt›¤›n› ve online e¤itimler düzenledi¤ini belirten Emko Elektronik Genel Müdür Yard›mc›s› Duygu Ispalar Güneri, “Özellikle emekli ö¤retim görevlilerini, akademisyenleri yeni teknolojiye adapte etmek zor. Bu da önemli bir Toplant›: Ziyaret: YuvarlakBOS‹AD Masa konu, çünkü teknoloji sürekli gelifliyor. Üniversitelerde okudu¤umuz bilgiler eski kal›yor” fleklinde konufltu. “Proje destek oranlar› çok düflük” Ülke olarak destek gelmedi¤i sürece firmalar›n Ar-Ge yat›r›m› yapmalar›n› beklemenin do¤ru olmayaca¤›n› ifade eden Tofafl ‹novasyon ve Teknoloji Gelifltirme Müdürü Erkan Küçüksüleymano¤lu, proje destek oranlar›n›n çok düflük oldu¤unu kaydetti. Küçüksüleymano¤lu, flöyle devam etti: “Projeye harcad›¤›n›z 100 liran›n karfl›l›¤›nda devlet hep destek verdi¤ini söylüyor. Özellikle de TEYDEB’le. Ne var ki ald›¤›m›z destek ancak 30-40 lira. Dolay›s›yla küçük firmalar, kalan k›sm› cebinden karfl›l›yor. Bu destek gözden geçirilmeli. Örne¤in AB destek mekanizmalar›nda bu oran yüzde 75 ile yüzde 125 aras›ndad›r. Yine AB projelerinde destek mekanizmalar›nda araflt›rma ve inovasyonla ilgili programlarda destek oranlar› farkl›d›r. ‹novasyon oldu¤unda yani endüstrileflmeye biraz daha yak›n oldu¤unda destek daha yüksektir. Rekabet öncesi iflbirli¤i de kesinlikle çok önemli. Belki de en zay›f oldu¤umuz konu bu. Olay›n bir de uzun vadeli stratejik boyutu var. Bilim olmadan teknoloji hamlesi, s›çramas› yapmaya çal›fl›yoruz. Bugün Türkiye’de birçok büyük üniversitede fen bilimleri ile ilgili lisans bölümleri tek tek kapan›yor. Bu asl›nda sanayinin de sorunu. E¤itim sistemimizin tümüyle gözden geçirilmesi gerekiyor.” “Kalite odakl› çal›flmay› art›rmal›y›z” Türk e¤itim sisteminde hala kalite odakl› de¤il, say› odakl› çal›fl›ld›¤›n› kaydeden Uluda¤ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Ö¤retim Görevlisi Prof. Dr. Ak›n Burak Etemo¤lu, kalite odakl› çal›flmalar› art›rmalar› gerekti¤ini söyledi. Prof. Dr. Etemo¤lu, flöyle devam etti: “Süreklilik ve sürdürülebilirlik sanayici için ne kadar önemliyse, benim için de o kadar önemli. Kalite bekliyorsan, ifl bekliyorsan bu performans göstergelerine göre planlaman laz›m e¤itim sistemini. Bunu yapmad›¤›n takdirde elefltiriye aç›k bir sistem söz konusu olur. Üniversitelerin yetkinlik haritas›n›n olmad›¤›n› biliyorum. Dolay›s›yla siz insan› çok k›ymetli hale getirdiniz, do¤rudur ama bu k›ymetli insanlar›n nerede, neler yapt›¤› hakk›nda hiçbirimizin fikri yoktur. Araflt›rma Bilgi Sistemi (ARB‹S) benzeri birtak›m yap›lar kuruluyor. Bunlar önemlidir ama süreklili¤i nedir, ne kadar takip etmektedir bunlar hakk›nda k›t bilgim cevap veremiyor. Dolay›s›yla cevaplar›m›z bu noktaya odaklan›yor. Biz ayr› dünyalar›n insanlar›y›z çünkü beklentilerimiz farkl› flekilde ortaya konmufltur.” BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan› Günal Baylan, toplant›y› yöneten Dünya Gazetesi Genel Yay›n Yönetmeni Hakan Gülda¤’a etkinlik sonunda plaket takdim etti. 35 Bak›fl 134 Makale fierif Ar› Yeminli Mali Müflavir Anonim flirketlerin kurucu ortaklar›n›n sigortal›l›¤› Ülkemizde uygulanan sosyal güvenlik mevzuat›nda devaml› de¤ifliklikler yap›lmaktad›r. Bu çerçevede anonim flirket ortaklar›n›n da kendi flirketinden sigortal› olup, olamayacaklar› durumu ile ilgili olarak yay›nlanan SGK 2015-19 numaral› genelgesi ile önemli aç›klamalar yap›lm›flt›r. Söyle ki; 1479 say›l› kanunun mülga 24 üncü maddesinin (1/g) bendi gere¤ince anonim flirketlerin kurucu ortaklar› ile yönetim kurulu üyesi olan ortaklar› sigortal› say›lmakta iken 1/10/2008 tarihinden itibaren kanunun 4’üncü maddesinin birinci f›kras›n›n (b) (Ba¤›ms›z çal›flanlar) bendinin (3) numaral› alt bendinde anonim flirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklar› sigortal› say›lm›flt›r. Kanunun geçici 22’nci maddesi uyar›nca 1479 say›l› kanunun mülga 24’üncü maddesine tabi olarak sigortal› olan anonim flirket kurucu ortaklar›ndan sigortal›l›klar›n› devam ettirmek isteyenler hakk›nda 1/10/2008 tarihinden itibaren alt› ay içinde yaz›l› talepte bulunmalar› halinde sigortal›l›klar› devam ettirilmifl olup, bu süre içerisinde talepte bulunmayanlar›n sigortal›l›klar› ise 1/10/2008 tarihi itibari sona erdirilmifltir. Kanunun 53 üncü maddesinin ikinci f›kras› gere¤ince 4’üncü maddenin birinci f›kras›n›n (b) bendi kapsam›nda say›lanlar, kendilerine ait veya ortak olduklar› iflyerlerinden dolay›, 4’üncü maddenin birinci f›kras›n›n (a) (Ücretle çal›flanlar) bendi kapsam›nda sigortal› say›lmamaktad›r. Anonim flirket kurucu ortaklar› 1/10/2008 tarihinden sonra kanunun 4’üncü maddesinin birinci f›kras›n›n (b) bendi (ba¤-kur) kapsam›nda sigortal› say›lmad›klar›ndan kendilerine ait veya ortak olduklar› iflyerlerinden dolay› hizmet akdine tabi çal›flmalar› kayd›yla kanunun 36 Bak›fl 134 4’üncü maddesinin birinci f›kras›n›n (a) bendi kapsam›nda (Ücretli personel gibi) sigortal› bildirilmesinde sak›nca bulunmamakta olup, geçici 22’nci madde kapsam›nda prim ödemekte iken kendi iflyerlerinden (a) bendi kapsam›nda sigortal› olarak bildirilenlerin de iradelerini (a) bendi sigortal›s› olma yönünde kulland›klar› hususu dikkate al›narak geçici 22’nci madde gere¤ince devam ettirilen (b) bendi sigortal›l›klar› sona erdirilecektir. Sigorta prim teflviklerinden geriye yönelik yararlanmada de¤ifliklik yap›lm›flt›r. ‹flverenlerin çal›flt›rd›klar› sigortal›lara iliflkin ayl›k prim ve hizmet belgelerini tercih ettikleri sigorta primi teflvikine iliflkin ilgili kanun numaras›n› seçmek suretiyle düzenleyip teflvikten yararland›ktan sonra, yararlan›lan bu sigorta primi teflvikinin de¤ifltirilmesi yönünde talepte bulunduklar› anlafl›lm›fl olup, konuya iliflkin usul ve esaslar›n belirlenmesi ile ilgili kurum taraf›ndan 2015/10 no’lu genelge yay›mlanm›flt›r. Genelgede uygulaman›n usul ve esaslar› afla¤›da aç›klanm›flt›r. 1. Herhangi bir sigorta primi teflvikinden yararland›ktan sonra, geriye yönelik baflka bir sigorta primi teflvikinden yararlanma talepleri hakk›nda yap›lacak ifllemler: Sigortal›n›n ayn› ayda/dönemde birden fazla sigorta primi teflviki kapsam›na girmesi durumunda, iflverenlerin bu sigortal›y› cari aya iliflkin ayl›k prim ve hizmet belgesinin düzenlendi¤i tarihte tercih edecekleri herhangi bir sigorta primi teflviki kapsam›nda ilgili kanun numaras›n› seçmek suretiyle yasal süresi içinde kuruma bildirmeleri mümkün bulunmaktad›r. Sigorta primi teflviklerine iliflkin yasal düzenlemelerde yer alan usul ve esaslar›n belirlenmesine iliflkin hükümler dikkate al›narak ilgili bakanl›k ve kurulufllar›n görüflleri al›nmak suretiyle konu yeniden de¤erlendirilmifl olup, 18.03.2015 tarihinden itibaren ayl›k prim ve hizmet belgelerini tercih edilen sigorta primi teflvikine iliflkin kanun numaras› seçmek suretiyle düzenleyip teflvikten yararlan›ld›ktan sonra, sigorta primi teflvikinin de¤ifltirilmesi yönündeki talepler iflleme al›nmayacakt›r. 2. Yat›r›mlarda Devlet Yard›mlar› Hakk›nda Kararlar, Araflt›rma ve Gelifltirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakk›nda Kanun ile Kültür Yat›r›mlar› ve Giriflimlerini Teflvik Kanunu kapsam›nda yap›lan talepler: Konu bafll›¤›nda bahsi geçen kararlar ve kanunlar kapsam›nda kurumun ilgili sosyal güvenlik il müdürlü¤ünce/sosyal güvenlik merkezince; söz konusu teflvik belgelerine istinaden iflyeri tescil iflleminin yap›lamamas› veya geç yap›lmas›, iflverenlerce ibraz edilen belgelerin ilgili sosyal güvenlik il müdürlü¤ünce/sosyal güvenlik merkezince uygun görülmesine ra¤men sisteme tan›mlama iflleminin yap›lamamas› veya geç yap›lmas›, ilgili bakanl›kça gönderilen bilgilerin iflverenlere hiç bildirilmemifl veya geç bildirilmifl olmas› nedenleriyle iflverenlerce, baflka bir sigorta primi teflvikinden yararlanmak üzere ilgili kanun numaralar›ndan verilen ayl›k prim ve hizmet belgeleri yerine ilgisine göre 25510/16322/26322/05746/ 15746/25225/55225 kanun numaralar›ndan düzenlenen ayl›k prim ve hizmet belgelerinin iflleme al›nmas›na yönelik talepte bulunulmas› halinde, iflverenin iradesi d›fl›nda oluflan bu durumlar nedeniyle ilgili kanunlar gere¤i geriye yönelik yararlanma talepleri, sonradan yap›lm›fl olup olmad›¤›na bak›lmaks›z›n iflleme al›nacakt›r. Yukar›daki aç›klamalar kapsam›nda sigorta prim teflvikleri uygulamas›nda sorun yaflanmamas› için do¤ru tercih yap›lmas›na dikkat edilmesi gerekir. Ahmet Altekin TOFAfi, CEO Dan›flman› Bizim için lüks olmayan fleyler Yenilik Kültürü ve “Memento Vivere” 1 Bat› uygarl›¤›, üç yüz y›l› aflk›n bir süredir, dünyada sanayileflme ve paraya dayal› ekonomi temelinde geliflen egemenli¤ini sürdürmekte ve küreselleflmenin h›zlanmas› ile dünyadaki tüm geliflmeleri etkilemekte. Bu hâkimiyete karfl› ç›kanlar›n bir k›sm›, üretim araçlar›n›n ve da¤›t›m›n sosyalleflmesini isterken; bir di¤er k›sm›, hakim toplum ve uygarl›klara rakip olarak ortaya ç›kmay› arzulamakta; ama her iki ak›m da tezlerini, Bat› uygarl›¤› içinde geliflen kavramlara dayand›rmakta. Geleneksel sanayi öncesi uygarl›klara dayal› karfl› ç›k›fllar da, söylemlerine ra¤men, liderlerinin Rolex saatlere olan düflkünlüklerinin, savaflmak için Bat› uygarl›¤›n›n yaratm›fl oldu¤u teknolojiyi ve sosyal medya araçlar›n› kullanmalar›n›n gösterdi¤i gibi, bu etkiden kaç›namamaktalar. Sanayi Devrimi ve Bat› Uygarl›¤› Sanayi devriminin ‹slam, Uzak Do¤u, Güney ve Kuzey Amerika, Afrika ve Okyanusya de¤il de neden Bat› Çin uzun yüzy›llar boyu bilimsel bulufllar aç›s›ndan ileri olmas›na ra¤men modern bilim ve teknoloji evresine geçemedi. 38 Bak›fl 134 uygarl›¤›nda ortaya ç›kt›¤›n› aç›klamaya yönelik çok say›da inceleme mevcut. Daha fazla toplumsal geliflim ve refah sa¤lamak amac›yla bu incelemelerden esinlenen tart›flmalar bizim için yabanc› de¤il. Geç dönem Osmanl› dünyas› sanayileflme ve modernleflme çabas› içindeydi. Bugün, Cumhuriyetin ayd›nlanma giriflimleri sayesinde, teknolojiye dayal›, yenilikçi bir toplum olma özlemini tafl›yoruz. Zaman zaman daha farkl› kayg›lar gündemi meflgul etse de, politikan›n temel ekseni, geliflime karfl› verilen tepki üzerinde flekilleniyor. De¤iflik uygarl›klar›n neden farkl› geliflim baflar›s› gösterdiklerinin anlafl›lmas›, toplumun gelece¤inin tasar›m› için çok önemli. ‹lgili araflt›rmalar› özetlemek veya de¤erlendirmek bu yaz›n›n amaç ve kapsam›n›n ötesinde kal›yor, ancak birkaç gözlemle, sözü yenilikçili¤in neden belli toplumlarda kuvvetlendi¤ine getirmek istiyorum. Uygarl›klar›n geliflmelerinde, do¤an›n kendili¤inden bahfletmifl oldu¤u nimetlerin önemini küçümsemek mümkün de¤il; ama toplumsal geliflme için, cevher oca¤›n›n üstünde oturmaya gerek olmad›¤› da aflikâr. Japonya uzun y›llard›r, kendi ülkesinde bulunmayan hammaddelerden üretti¤i ürünleri tüm dünyaya satarak refah›n› koruyabiliyor. Finlandiya’n›n zenginli¤i, ormanlar›ndan de¤il, 1980’li y›llarda geçeklefltirdi¤i e¤itim devrimi sonras›nda ortaya ç›kan elektronik ve yaz›l›m sanayiinin bir sonucu. Adeta s›n›rs›z bir kayna¤a sahip olan petrol üreten ülkelerin hiç biri, sanayi devrimini gerçeklefltirmifl olan toplumlar›n yakalam›fl olduklar› geliflmifllik düzeyine eriflebilmifl de¤il. Bilimsel bulufllar da tek bafllar›na sanayi devriminin garantisi olmam›fl. ‹lk ve orta ça¤larda, Çin uygarl›¤›n›n bilimsel bulufllar aç›s›ndan göz kamaflt›r›c› baflar›lara imza att›¤›n› biliyoruz. Keza, 12. yüzy›lda ‹slam uygarl›¤›, bilimsel geliflimin küresel merkezi olmufl. Ancak her iki uygarl›k da, bilimsel baflar›lar›n›, sanayi devriminin ve kültürünün gerçekleflmesine yol açacak flekilde kullanamam›fl. Teknoloji kullan›m› da gerekli ivmelenmeyi sa¤layamam›fl. Örne¤in, ‹slam uygarl›¤›, teknolojiyi baflar›yla kullanmas›na ra¤men, sanayi uygarl›¤›n› bafllatamam›fl. Yak›n Do¤u’dan bafllarsak, Babür fiah kendisinden çok daha kalabal›k ordulara sahip ve zengin Hindistan emirlerine karfl›, barut ve topun gücüyle galebe çalm›fl. Osmanl›lar›n, ‹stanbul’un fethinde oldu¤u gibi, Safevi’lere karfl› kazand›klar› askeri baflar›lar›nda, ordunun ateflli silahlar ve top kullan›m›ndaki üstünlü¤ü önemli rol oynam›fl. Ama, Osmanl› ordusu, Birinci Dünya Makale Savafl›’nda, askeri donan›m aç›s›ndan benzer düzeyde olmas›na ra¤men, ‹ngiliz ordusu karfl›s›nda ac› yenilgiler tatm›fl. 1917 y›l›nda, Arap kabileleri, T.E. Lawrence’›n yönlendirmesinde, tek bir bask›nla Akabe Körfezi’ni ele geçirip, 1300’den fazla Osmanl› askerini öldürür veya esir al›rken, savaflç› say›s›, teçhizat düzeyi ve askeri e¤itim aç›s›ndan daha üstün de¤illermifl. Ne Hicaz’daki Arap‹ngiliz zaferini ne de Türklerin Çanakkale zaferini sa¤layan, taraflar›n teknolojik üstünlükleri olmam›fl. Bat› ve di¤er uygarl›klar aras›ndaki tayin edici fark›n, insan unsuru oldu¤una dair çok fazla kan›t var. Prens Faysal (ortada) ve yan›nda TE Lawrence. http://www.thewordtravels.com/Lawrence_of_Arabi a.htm Rönesans, Sanayi Devrimi ve Yenilikçi Bak›fl Rönesans, Bat› uygarl›¤› için bir dönüm noktas›d›r. Dönüflüm, antik ça¤›n felsefi kavramlar› ve tart›flmalar›n, ‹slam uygarl›¤› üzerinden, Avrupa’n›n dikkatine tafl›nmas›yla, h›z kazand›. Geliflmeler, Ortaça¤ boyunca Hristiyan dünyas›nda hakim olan kültürel anlay›fl›n temelden sorgulanmas›na yol açt› ve 14. yüzy›ldan sonra, bugün bildi¤imiz anlamda bilimsel ve teknolojik geliflmeler, Avrupa’da h›zla yayg›nlaflt›. Kilisenin düflüncelerini flüpheyle karfl›layan insanlar›n yak›lmalar› ve kitlesel k›y›mlara örnek oluflturmakta. Bu durum, geriden gelenlerin, önden gidenlere yetiflmeleri ve hatta öne geçmeleri için umut ›fl›¤›d›r. Öncelikleri do¤ru flekilde benimseyerek ve uygun alanlara odaklanarak yenilenmenin ruhunu yakalanabilir. Galileo, (1564-1642) günefl merkezli evren kuram›n› benimsedi¤i için Vatikan kilisesi taraf›ndan iki defa yarg›lanm›flt›r. ra¤men, “Yaflamay› hat›rla (memento vivere)” anlay›fl›, “Ölümü hat›rla (memento mori)” anlay›fl›n› benimsemifl olan Ortaça¤ kültürünü yerinden etmeyi baflard›1. Bat› uygarl›¤› ve Japonya gibi, daha geç bir tarihte de olsa, Bat› uygarl›¤›n› benimseyen toplumlar, sanayi devrimine yol açan büyük de¤iflimlere haz›r hale geldi. Hikayenin sonras› herkesçe malumdur. Sonuç Yerine Dün, sanayi devrimini kaç›ran uygarl›klar, bugün, iki ad›m birden atmak, sanayi devrimini ve sanayi sonras› dönüflümü birlikte tamamlamak zorundalar. Neyse ki, uygarl›klar, ülkeler, sektörler ve flirketler bu yar›flta yeknesak bir geliflme göstermemekte; baz› alanlar ve birimler, di¤erlerinin önüne geçebilmektedir. Güney Kore’nin, teknoloji ve di¤er alanlardaki yenilikçilik yar›fl›nda Bat› uygarl›¤›yla bafla bafl hale gelmifl olmas›, zorlu¤un üstesinden gelinebilece¤ine Bu dönüflümün gerçekleflmesi için, alt yap›, teknolojik bulufllar, temel e¤itim, flirket yönetimi, toplumsal organizasyon, pazar ve hukuksal üst yap› gibi birçok alanda önlem al›nmas›na ihtiyaç vard›r. Ancak tüm bu unsurlar› bir araya getirecek olan, insand›r. Yenileflim yolunda kararl› olan flirketler, sektörler, bölgeler, ülkeler ve uygarl›klar, anahtar›n “Yaflamay› hat›rla” kültürünün benimsenmesiyle, hür düflünceli insanlar›n yetiflmesinde oldu¤unu unutmamal›d›r. 1) “Memento mori” ölümü hat›rla anlam›na gelen Latince bir ifadedir. Ölüm ve özellikle dünyevi yaflam›n beyhudeli¤i ve dünyevi mal ve amaçlar›n geçicili¤i hakk›ndaki Ortaça¤ Latin düflünce ak›m› ve günlük yaflam uygulamalar›n› tarif eden temel yaklafl›md›r. “Memento vivere” (Yaflam› hat›rla) ise, daha iyi bir varolufla kavuflmak üzere, “Nas›l iyi bir ölüm deneyimlenebilece¤i” kayg›s›n›n yerini, ölümün dünyevi bir hal almas›n›, yaflam›n de¤er kazanmas›n› ifade eder. 39 Bak›fl 134 Mizah Ahmet Altekin’in kaleminden O zamanlar “Yal›n” henüz icat edilmemifl miydi? Bir CEO olarak “Dolaflarak Yönetim” ilkelerimin do¤adan esinlendi¤ini hep gururla anlat›r›m. Belki de baz› fleyler basit olmamal›d›r. Disney’in 1957 y›l›nda yat›r›mc›lara gönderdi¤i strateji haritas› Çok genç Fazla deneyimli Çok deneyimli Çok yafll› Büyük fiirket Yetenek Yönetim Politikas› Yarat›c› Özgüven “Yarat›c›l›k” kelimesini duyar duymaz, akl›n›za ne gelir? ‹nsanlar›n ço¤u gibiyseniz, zihniniz hemen heykel, müzik veya dans gibi artistik çabalara kayar. “Yarat›c›” ile “artistik” olan› efl anlaml› k›labilirsiniz. Mimarlar›n ve tasar›mc›lar›n, yarat›c› düflünürler olmalar› için maafl ald›klar›n›, ama CEO’lar, avukatlar ve doktorlar›n için durumun böyle olmad›¤›n› düflünebilirsiniz. Ya da, yarat›c› olman›n, örne¤in, kahverengi gözlere sahip olmak gibi, sabit bir özellik oldu¤unu hissedebilirsiniz. Ya yarat›c› genlerle do¤muflunuzdur ya da onlardan yoksunsunuzdur. Otuz y›l› aflk›n bir süredir yenileflimin ön saflar›nda çal›flt›ktan sonra, [ ] bu yanl›fl anlamay›, “yarat›c›l›k efsanesi” olarak kabul etmeye bafllad›k; çok fazla say›da insan›n paylaflt›¤› bir efsane… Gerçekte, hepimiz, yararlan›lmay› bekleyen, çok daha fazla sakl›, yarat›c› güce sahibizdir.” Tom Kelley, Yarat›c› Özgüven; Optimist Yay›nlar› 40 Bak›fl 134 Panel: G›da Güvenli¤i BUS‹AD, “G›da güvenli¤i” paneline ev sahipli¤i yapt› Bursa Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i (BUS‹AD) G›da Uzmanl›k Grubu taraf›ndan organize edilen “G›da güvenli¤i” paneli, g›da sektörü paydafllar›n›n kat›l›m› ile BUS‹AD Evi’nde gerçeklefltirildi. fiziksel risk ve tehlikelerin etkisi alt›nda kalabiliyor. G›da maddesi mamul madde haline dönüfltürülürken tüm bu riskler de göz önüne al›nmal›. Di¤er taraftan, üretilen g›dan›n raf ömrü olarak tan›mlanan önceden belirlenmifl bozulmadan saklanabildi¤i süre boyunca güvenli olarak tüketilmesinin sa¤lanmas› da yasal bir zorunluluk.” tkinli¤in aç›l›fl›nda konuflan BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan Yard›mc›s› ve Uzmanl›k Grubu Koordinatörü Selim Tar›k Tezel, insano¤lunun ilk g›da iflleme yöntemi olarak et piflirmeyi, 1,8 milyon y›l önce uygulad›¤›n›n tahmin edildi¤ini belirtti. Günümüzün modern g›da teknolojilerine ulafl›lmas›n›n savafllarda dayan›kl› g›dalara duyulan gereksinim nedeniyle ortaya ç›kt›¤›na de¤inen Tezel, gelinen noktada g›da iflleme teknolojilerinde amac›n sadece g›dalar› dayan›kl› hale getirmek olmad›¤›n›, g›day› tüketirken tat, koku ve görünüfl gibi duyusal özelliklerinde ve besin de¤erinde en az kay›p oluflturacak g›da iflleme yönteminin uygulanmas› oldu¤unu kaydetti. “G›da güvenli¤i son y›llarda daha fazla önem kazan›r hale geldi” Tezel’in ard›ndan oturum baflkanl›¤›n› Uluda¤ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dal› Baflkan› Prof. Dr. Ece Soyutemiz’in yapt›¤› ve Bursa Tüketici Derne¤i Genel Baflkan› S›tk› Y›lmaz’›n, Bursa Yem ve G›da Kontrol Araflt›rma Enstitüsü Müdürü Harun Seçkin’in, Bursa G›da Mühendisleri Odas› Baflkan› Serkan Durmufl’un ve G›da Yüksek Mühendisi-Dan›flman Metin Kavas’›n konuflmac› oldu¤u panele geçildi. Panelin aç›l›fl›nda konuflan Uluda¤ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dal› Baflkan› Prof. Dr. Ece Soyutemiz, g›da güvenli¤i konusunun her geçen gün daha fazla önem kazan›r hale geldi¤ine iflaret ederek, söz konusu kavram›n g›da endüstrisi, üniversiteler, sivil toplum örgütleri, medya ve tüketicileri de içine alan çok paydafll› bir yap› oldu¤unu söyledi. Son 15 y›lda artan dünya nüfusu ve küreselleflme gibi nedenle konunun sürekli gündemde oldu¤unun alt›n› çizen Prof. Dr. E Tezel, açl›k çeken Afrika ülkelerindeki doyurulmas› gereken insan varl›¤›n›n bir flekilde mutlaka müdahil olunmas› gereken bir gerçek oldu¤unu alt›n› çizerek, “Tar›msal ve hayvansal g›da üretimine küresel ›s›nma ve çevre kirlili¤inin olumsuz etkileri dünyan›n yüz yüze kald›¤› bir di¤er hayati sorun. Geliflen teknolojiler, hastal›klarbeslenme iliflkisi ve g›dalardaki sa¤l›¤a yararl› veya zararl› etken maddelerin bilinmesi, günümüz modern insan›n›n beslenmekten beklentisini de¤ifltirdi. Tüketiciler art›k bir g›da maddesinden kar›n doyurman›n yan› s›ra; sa¤l›k üzerine etken bir madde ya da do¤al besin katk›s› içerip içermedi¤i gibi özellikleriyle de ilgileniyor” diye konufltu. Tezel flöyle devam etti: “G›da maddesi üretiminde ana amaç; tüketildi¤inde insan sa¤l›¤›na herhangi bir zarar vermeyen ve besin içeri¤inde mümkün olan en az zarar›n oluflturuldu¤u bir g›da üretilmesi. G›dalar mamul maddeye ifllenirken, ambalajlan›rken ve tafl›n›rken çevreden ve çal›flanlardan bulaflan birçok mikrobiyolojik, kimyasal, 41 Bak›fl 134 Soyutemiz, g›da güvenli¤ini sa¤lamadaki en önemli görevin devlete düfltü¤ünü hat›rlatt›. “Hale giren her ürünün test analizden geçmesi flart” Panelde konuflan Bursa Tüketici Derne¤i Genel Baflkan› S›tk› Y›lmaz da “G›da güvenli¤i ve tüketici haklar›” isimli bir sunum yaparak, tüketicilerin güvenli g›daya bak›fl aç›s›yla ilgili kat›l›mc›lar› bilgilendirdi. Dünya Sa¤l›k Teflkilat› verilerine göre dünyadaki ölümlerin yüzde 73’ünün beslenme kaynakl› oldu¤unu ifade eden Y›lmaz, tüketicilerin tükettikleri g›dalar›n yaflam sürelerini belirledi¤inin fark›nda oldu¤unu kaydetti. Y›lmaz, tüketicilerin ilaç kal›nt›s›, geneti¤i de¤ifltirilmifl ve kimyasal ürünler ile yanl›fl yönlendiren reklamlar nedeniyle ma¤dur edildi¤ini vurgulayarak “Anayasan›n 172. ve Tüketici Kanunu’nun ilgili maddeleri gere¤i sa¤l›kl› ve güvenli g›da hakk›n›n korundu¤unu görmek istiyoruz. Çünkü g›daya ba¤l› olarak yitirilen bir insan hayat›n›n geri dönüflü yok. ‹nsan için sa¤l›k hakk› her fleyden üstündür. Sa¤l›k hakk› korunmad›kça di¤er haklar›n bir önemi yok. Tüketiciler olarak tarladan sofraya uzanan üretim sürecinin her aflamas›ndan haberdar de¤iliz. Üreticiler bu konuda sorumlu ancak gerekli denetimin yap›l›p yap›lmad›¤›ndan da emin de¤iliz. O nedenle tüketiciler her hangi bir zarara u¤ramadan söz konusu zincirin yasal çerçevede denetimini arzu ediyoruz” diye konufltu. Y›lmaz flöyle devam etti: “Tüketiciler olarak 42 Bak›fl 134 ülkemizde yap›lan g›da denetimleri sonucu kal›nt› riski tafl›yan g›dalar›n imha edildi¤iyle ilgili bilgilendirilmemizle birlikte, söz konusu ürünlerin yeniden pazara sokulup sokulmad›¤› ile ilgili endifle tafl›yoruz. Öte yandan mevsimi olmas› nedeniyle yafl meyve sebzede ilaç kal›nt›s› sorunu ile karfl› karfl›ya kalabiliriz. Hallerde laboratuvar eksikli¤i oldu¤u düflüncesindeyiz. Hale giren her ürünün test analizden geçmesi flartt›r. Bunun için gerekli laboratuvarlar›n kurulmas› gerekiyor. Bir kez daha hat›rlatmak istiyorum ki sa¤l›k ve güvenlik hakk› tüm haklar›n üstündedir ve riske edilemez. G›da konusunda üretici, kamu ve tüketicilerle birlikte ulusal politikalar›n belirlenmesine ihtiyaç var. Asl›nda bu alanda politikalar mevcut ancak uygulanmas› tart›flma konusu.” “2014 y›l›nda 599.031 adet analiz gerçeklefltirdik” Panelde konuflan Bursa Yem ve G›da Kontrol Araflt›rma Enstitüsü Müdürü Harun Seçkin de g›da güvenli¤inde kontrol laboratuvarlar›n›n önemine de¤indi. Türkiye çap›nda 11 merkez araflt›rma enstitüsü, 10 bölge araflt›rma enstitüsü ve 26 adet konu araflt›rma enstitüsü olmak üzere toplam 47 araflt›rma enstitüsü oldu¤unu belirten Seçkin, Bursa Yem ve G›da Kontrol Araflt›rma Enstitüsü’nün G›da Tar›m ve Hayvanc›l›k Bakanl›¤›’na ba¤l› olarak g›da, yem, su ve su ürünlerinde araflt›rma ve analiz gerçeklefltirdi¤ini kaydetti. Enstitülerinde Kalite Yönetim Sistemi çal›flmalar›na 2001 y›l›nda bafllad›klar›n› ve akreditasyon çal›flmalar›na temel oluflturmas› amac›yla 2002 y›l›nda TÜV belgelendirme kuruluflu taraf›ndan yap›lan denetim sonucu ISO 9001:2000 belgesini ald›klar›n› dile getiren Seçkin, 2004 y›l›nda ise Türk Akreditasyon Kurumu taraf›ndan akredite edildiklerini söyledi. Seçkin, enstitü olarak 2014 y›l›nda 14.911 adet numune incelemesi gerçeklefltirdiklerine de¤inerek, yine ayn› y›l birbirinden farkl› 1.417 çeflit, toplam 599.031 adet analiz gerçeklefltirdiklerini sözlerine ekledi. Panel: G›da Güvenli¤i Ayr › z mi e T uk o¤ “Bilinçli tüketici olmadan hiçbir fley düzelmez” Panelde konuflan G›da Yüksek Mühendisi/Dan›flman Metin Kavas da gerçeklefltirdi¤i sunumda g›da sektörü aç›s›ndan g›da güvenli¤inin önemine de¤indi. Kavas, g›dan›n dünyada az olan de¤erli bir meta oldu¤una iflaret ederek, bu nedenle tüketicilerin g›dalar› bilinçli olarak sürece ne devlet ne de üreticiler gerekli önlemleri almaz. G›dalar›n kas›tl› eylemlerden ya da kontaminasyondan korunmas› çok önemli. Türkiye’de hala bir bal sorunu var ve bu sorun çözülebilmifl de¤il. Bal konusu taklit ve ta¤fliflin birlikte oldu¤u bir konudur. Ambalaj konusunda da Türkiye’de bir g›da terörü var” fleklinde konufltu. Aflç› Durmufl, gerçeklefltirdikleri ankete kat›lanlar›n yüzde 53,96’s›n›n tüketti¤i g›dalar›n sa¤l›kl› ve güvenilir oldu¤unu düflünmedi¤ini, yüzde 70,25’inin ilgili bakanl›¤›n g›da iflletmelerinde yapm›fl oldu¤u denetimleri yeterli bulmad›¤›n› ve yüzde 70,40’›n›n uygun üretim yapmayan kurulufllara uygulanan cezai yapt›r›mlar›n cayd›r›c› olmad›¤›n› düflündü¤ünü belirtti. tüketmesi gerekti¤ini söyledi. Kavas, günümüzde tüketicilerin g›day› seçme noktas›nda dahi yeterli yetkinli¤e sahip olmad›¤›n›n alt›n› çizerek, “Bilinçli tüketici olmadan hiçbir fleyin düzelece¤ine inanm›yorum. Tüketici bilinçlenmedi¤i ve ne istedi¤ini bilmedi¤i sürece hiçbir mekanizma mevcut sorunlar› çözemez. Hareketi bafllatacak olan bizleriz. Alttan gerekli bask› olmad›¤› Kont rol “G›da güvenli¤ine gerekli bütçe ayr›lmazsa sa¤l›k harcamalar› artar” Bursa G›da Mühendisleri Odas› Baflkan› Serkan Durmufl da Bursa’da gerçeklefltirdikleri g›da güvenli¤i anket sonuçlar›n› kat›l›mc›larla paylaflarak çarp›c› rakamlar verdi. Durmufl, g›da güvenli¤ine gerekli bütçenin ayr›lmad›¤› sürece sa¤l›k harcamalar›na daha fazla kaynak ayr›lmas› gerekece¤ini belirterek, g›da güvenli¤i sürecinin etkin bir flekilde yönetilebilmesi için; tar›m, üretim ve tüketim sürecinde g›da güvenli¤i konusuna özen gösterilmesi gerekti¤inin alt›n› çizdi. S Ç öp 43 Bak›fl 134 BUS‹AD’›n genç üyeleri kurumsal yönetim hakk›nda bilgi ald› BUS‹AD’›n genç kuflak üyeleri, yöneticiler ve yönetici adaylar› BUS‹AD Evi’nde gerçeklefltirilen tecrübe paylafl›m toplant›s›nda bir araya geldi. BUS‹AD Kurumsal Yönetim Uzmanl›k Grubu’nun organize etti¤i toplant›n›n konu¤u, TOFAfi Kurumsal Yönetim ve Hissedar ‹liflkileri Birim Yöneticisi Dr. Adil Salepçio¤lu oldu. plant›n›n aç›l›fl›nda konuflan Kurumsal Yönetim Uzmanl›k Grubu Lideri Onur Oral, birbirinden de¤erli grup üyesi arkadafllar›yla birlikte çal›flmalar›n› sürdürdüklerini ifade ederek; flirketlerin gelecek nesilleri baflta olmak üzere ortaklar›na ve yöneticilerine yönelik olarak sürdürülebilirli¤in sa¤lanmas› ve kurumsallaflmaya katk› sa¤lamak ad›na faaliyetlerine devam ettiklerini söyledi. Uzmanl›k grubu olarak bu y›l iki kez çok boyutlu liderlik e¤itimi gerçeklefltirdiklerinin ve Global Compact Türkiye ile birlikte Birleflmifl Milletler Küresel ‹lkeler Sözleflmesi T 44 Bak›fl 134 Bilgilendirme Toplant›s› düzenlediklerinin alt›n› çizen Oral, “Ayr›ca ‘‹fl Hayat›nda Silva Metodu ile Odaklanma’ bafll›¤› ile bir söylefli yapt›k ve tecrübe paylafl›m toplant›lar›n› bafllatt›k. Bu bafll›k alt›nda de¤erli konuflmac›larla bir araya geldik. Tecrübe paylafl›m toplant›lar›n›n üçüncüsünde Dr. Adil Salepçio¤lu ile birlikteyiz. Uzmanl›k grubu olarak faaliyetlerimize bundan sonra da devam edece¤iz” fleklinde konufltu. BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan Yard›mc›s› Tuncer Hatuno¤lu da BUS‹AD’da çeflitli uzmanl›k gruplar›n›n görev yapt›¤›n› ve bunlardan en etkin olan›n›n Kurumsal Yönetim Uzmanl›k Grubu oldu¤unu kaydederek, gerçeklefltirilen bu etkinlikte Dr. Adil Salepçio¤lu’nun de¤erli tecrübelerini dinleme flans› bulacaklar›na de¤indi. BUS‹AD Yüksek Dan›flma Kurulu Baflkan› Oya Yöney de, kurumsallaflman›n çok pahal› bir çal›flma olmad›¤›n› ve sürdürülebilirli¤in alt›nda bu olgunun yatt›¤›n› vurgulad›. fiirketlerin ikinci nesil yöneticilere aktar›l›rken kurumsallaflman›n çok büyük faydas› oldu¤unu dile getiren Yöney, Türkiye’nin sanayi geçmiflinin çok uzun olmad›¤›n› ve ikinci nesilden üçüncü nesle aktar›lacak çok say›da flirket oldu¤undan bu tür paylafl›m toplant›lar›na ihtiyaç oldu¤unu kaydetti. “Gerçek baflar› küresel düflünüp yerel ad›mlar atmakta” Yöney’in ard›ndan söz alan Dr. Adil Salepçio¤lu, “Yönetimin Kurumsallaflmas›ndan Kurumsal›n Yönetilmesine” konulu bir sunum yaparak; aile flirketlerinde yönetimin kurumsallaflmas›, sürdürülebilirlik, itibar yönetimi, rekabet ve kurumsal yönetim konular›ndaki bilgi ve tecrübelerini kat›l›mc›larla paylaflt›. Kurumsallaflma ile kurumsal yönetimin birbirinden çok farkl› iki olgu oldu¤unu söyleyen Dr. Salepçio¤lu; aile flirketlerinin yeniden yap›lanma sürecinde kurumsallaflma ve kurumsal yönetim, küreselleflme ve sürdürülebilirlik, dijital flirketleflme ve halka aç›lma konular›na önem vermesi gerekti¤ini belirtti. fiirketlerin de¤iflimine izin verilmezse ikinci ya da üçüncü kufla¤a kalmadan tükenebileceklerinin alt›n› çizen Dr. Salepçio¤lu, bir aile flirketi temelleri üzerine geliflimini sürdürmüfl olan TOFAfi’›n yay›nlad›¤› son sürdürülebilirlik raporunun bafll›¤›nda 3. Tecrübe Paylafl›m Toplant›s› “Hayat Yenilenmektir” yazd›¤›n› aktard›. Dr. Salepçio¤lu yönetimin kurumsallaflmas› kadar kurumsal›n yönetilmesinin de önemli oldu¤una de¤inerek, aile flirketlerinin yeni sanayileflmeye bafllayan ülkelerde daha yayg›n oldu¤unu ve flirketlerin kurumsallaflma yolunda korkmadan ilerleyerek halka aç›lma sürecini gerçeklefltirmeleri gerekti¤ini vurgulad›. Bu süreçte itibar yönetimi kavram›n›n daha da de¤er kazanaca¤›n› dile getiren Dr. Salepçio¤lu, “Son dönemde ‘Globalokal flirket” diye bir tabir gündemde. Bu, küresel düflünüp yerel uygulayan flirket anlam›na geliyor. Gerçekten de baflar›, küresel düflünüp yerel ad›mlar atmaktan geçiyor. Bunun günümüzde çok say›da örne¤i var. Bursa’n›n üretim kültürü de bu tarife çok uygun. O nedenle korkmamak ve yürümeyi ö¤renerek halka aç›lmak gerek” fleklinde konufltu. “Uça¤› yakalaman›n yolu halka aç›lmaktan geçiyor” fiirketlerin dijitalleflmeye önem vererek sürecin gerisinde kalmamalar› gerekti¤ini ifade eden Dr. Salepçio¤lu, küresel ça¤›n art›k treninin de¤il uça¤›n›n oldu¤unu ve flirketlerin bir kez uça¤› kaç›rd›¤› takdirde tekrar binme flanslar›n›n olmad›¤›n› belirtti. Dr. Salepçio¤lu, uça¤› yakalaman›n halka aç›lmaktan geçti¤ini vurgulayarak, “TOFAfi 1991 y›l›nda ilk kez halka aç›ld›. ‹lk yola ç›kt›¤›nda bunu isteyerek yapmad› belki ama sonras›nda geliflime yönelik çok önemli ad›mlar at›ld›. 1994 y›l›nda ikinci halka arz süreci yafland› ancak TOFAfi, sanayide y›k›m yaflanaca¤› söylenen 1990’l› y›llarda Gümrük Birli¤i’nin de katk›s› ile büyük ihracat baflar›lar› gösterdi. Yani küresel yönetimi baflar›l› bir flekilde uygulad›” fleklinde konufltu. Dr. Salepçio¤lu flöyle devam etti: “Sürdürülebilirlik kavram›n›n finansal, çevresel ve sosyal boyutlar› vard›r ve flirketlerin sürdürülebilirli¤indeki en önemli fley, gelecek y›llardaki performanslar› ve finansal durumlar›d›r. Bu aç›dan bak›ld›¤›nda lokal düflünüp global olamamaktansa, global düflünüp lokal davranabilmek çok daha önemli. Güven ve itibar sadece de¤erle de¤il, bilinilirlik ve fark›ndal›k ile sa¤lan›r. Bu ifadenin de yerini buldu¤u dünya çap›nda çok önemli örnek flirketler var.” “Aile flirketlerinin yüzde 80’i 3. nesilde yok oluyor” Sunumunda 200 küresel aile flirketinin genel görüntüsüne de de¤inen Dr. Salepçio¤lu, söz konusu flirketlerin yüzde 80’inin 3. nesilde yok oldu¤unu ifade etti. Dr. Salepçio¤lu Türkiye’de var olup önemli baflar›lara imza atan baz› aile flirketlerinin de üçüncü nesle aktar›lamadan çeflitli anlaflmazl›klar nedeniyle yok oldu¤unu hat›rlatarak, “20 meflhur Türk aile flirketinin yok olmas›n›n sebebi yüzde 43 kardefller aras› çat›flma, yüzde 19 miras kavgas›, yine yüzde 19 aile içi çat›flma, yüzde 14 kardefl-ye¤enkuzen kavgas› ve yüzde 5 de aileler aras› kavgad›r. Peki insanlar neden aile flirketi kurarlar? Bunun sebebi de yüzde 34 çocuklar›na f›rsat yaratmak, yüzde 21 aile miras›n› ölümsüzlefltirmek, yüzde 15 aileyi bir araya tutmak ve yüzde 10 finansal ba¤›ms›zl›k ve varl›k yaratmakt›r. Peki aile ve ifl amac› bir midir? Ailenin amac› özgüveni olan, ba¤›ms›z 45 Bak›fl 134 3. Tecrübe Paylafl›m Toplant›s› hareket edebilen, sorumlu ve mutlu insanlar yetifltirmekken; ifl hayat› kar yaratmak ve varl›klar› büyütmek üzerine kuruludur” diye konufltu. Dr. Salepçio¤lu aile flirketlerinin özellikleriyle ilgili olarak da flunlar› söyledi: “Aile ba¤lar›ndan kaynaklanan duygusall›k ile ifl iliflkilerinden kaynaklanan mant›kl› davranma durumlar› zaman zaman birbiriyle çeliflebilir. Kararlar k›sa vadeli hatta bazen günlük olarak al›n›r. Aile yap›s›ndaki de¤iflmeler, örgüt yap›s›na da yans›r. Ataerkil bir yönetim anlay›fl› hakimdir. Aile ba¤lar› ve yak›nl›k derecesi, yönetici pozisyonlar›n›n belirlenmesinde rol oynar. ‹flletmedeki pozisyonlar› aile fertlerinin aile içerisindeki durumlar›n› da etkileyebilir. Öte yandan aile flirketleri h›zl› karar alabilme, uzun vadeli düflünme, hedef ve amaç birli¤ine sahip olma, “Biz” bilincine sahip olma, kültür ve ahlaki de¤erlerin uyumu ve iflletmeye ba¤l›l›k gibi özelliklere sahiptir. Tüm bu özelliklerden hareketle aile flirketlerini zora sokan 3 ana sorunu; aile üyeleri aras›nda beklentilerin çat›flmas›, güç 46 Bak›fl 134 ve otoritenin devrinde sorun ve kurumsallaflma alt yap›s›n›n eksikli¤i fleklinde özetlenebilir. Yani aile flirketlerinin kuflaklar aras› geçiflte baflar›s›z olup da¤›lmalar›n›n ana nedeni yine kendileridir.” “Kurumsallaflma otomatik pilot gibidir” Sunumunda kurumsallaflman›n tan›m›na da de¤inen Dr. Salepçio¤lu, söz konusu kavram›n bir iflletmenin faaliyetlerini kiflilerin varl›¤›na ba¤›ml› olmadan sürdürebilmesini ve gelifltirebilmesini sa¤layan bir yap› oluflturmas› oldu¤unu kaydetti. Dr. Salepçio¤lu kurumsallaflman›n patronlar› gereksiz k›lmadan sadece onlar›n daha verimli olabilmelerini sa¤layan adeta bir otomatik pilot oldu¤unu belirterek, “Öte yandan kurumsallaflmak profesyonelleflmek yani sadece profesyonel yöneticilerle çal›flmak de¤ildir. Kurumsallaflman›n flirketin baflar›l› olmas›yla do¤rudan ilgisi yoktur, sadece baflar›n›n süreklili¤ini sa¤lar. fiirketi insanlardan ba¤›ms›z k›lmaz çünkü sistemi çal›flt›ran insand›r. Ve kurumsallaflman›n temel amac›, bir dönüflüm süreci ve de¤iflim stratejisi sa¤lamakt›r. Firman›n kiflilerden ve onlar›n ‘Kendi becerilerine ba¤l› icra yöntemlerinden’ ba¤›ms›z hale gelmesi ve sürekli¤inin sa¤lanmas›d›r. Bu da iflletmenin önemli noktalar›nda patronun olmayaca¤› de¤il, fakat onlar olmad›¤›nda aksama yaflanmadan her fleyin kald›¤› yerden devam edebilmesi anlam›na gelir” fleklinde konufltu. Dr. Salepçio¤lu flöyle devam etti: “fiirketler fleffaf olmaktan korkmamal› ve baflta insanlar olmak üzere flirketler de hesap verebilir olmal›d›r. Adil olmak ve sorumluluk üstlenmek de oldukça önemli. Her aile flirketinin mutlaka kendisine ait bir anayasas› olmal›. Bu anayasalar, aile flirketlerinin kurumsal yönetime geçiflte önemli bir ad›m›d›r. BUS‹AD Uzmanl›k Gruplar› ve genç kuflak üyeleri bir araya geldi ursa Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i’ni gelece¤e tafl›yacak genç kuflak ifl insanlar›n›n, BUS‹AD üyelerinin yöneticilerinin, yönetici adaylar›n›n ve uzmanl›k B 48 Bak›fl 134 grubu üyelerinin bir araya gelerek tan›flmalar› amac›yla BUS‹AD Evi bahçesinde bir barbekü partisi düzenlendi. BUS‹AD bünyesinde görev yapan uzmanl›k grubu üyeleri, Geçmifl Dönem Baflkan› Oya Yöney ve yönetim kurulu üyelerinin de kat›ld›¤› tan›flma ve sinerji buluflmas›nda grup üyeleri keyifli anlar yaflad›. BUS‹AD’dan 49 Bak›fl 134 BUS‹AD, Silva Metodu söyleflisine ev sahipli¤i yapt› BUS‹AD Kurumsal Yönetim Uzmanl›k Grubu taraf›ndan organize edilen “‹fl Hayat›nda hedefe odaklanma, zaman› do¤ru kullanma ve baflar›y› yakalama” konulu söylefli, BUS‹AD Evi Konferans Salonu’nda gerçeklefltirildi. Söylefliye konuflmac› olarak kat›lan Uluslararas› Silva Metodu Türkiye Direktörü Ayflen Edis, “Silva Metodu’yla ifl hayat›nda hedefe odaklanma, zaman› do¤ru kullanma ve baflar›y› yakalama” isimli bir sunum yapt› S unumunda Jose Silva taraf›ndan gelifltirilen ve yüksek zihinsel fark›ndal›¤› art›rmak amac›yla kullan›lan Silva Metodu’yla ilgili bilgi veren Edis, içinde bulundu¤umuz zaman›n çok h›zl› bir flekilde de¤iflti¤ini ve günümüzde kiflinin 50 Bak›fl 134 baflar›l› olabilmesinin, yeni flartlara uyum sa¤lama yetene¤ine ba¤l› oldu¤unu söyledi. Do¤ada güçlü olan›n de¤il, esnekli¤e sahip olan›n ve eskiyi geride b›rakarak yeniyi kabul eden organizmalar›n hayatta kald›¤›n› dile getiren Edis, Silva Metodu’nun bireyin farkl› bir duyarl›l›¤a ve bilince eriflmesini, böylelikle kendisine, çevresine, ifline, k›saca hayata bak›fl aç›s›n› de¤ifltirerek bu esnekli¤e ulaflmas›n› sa¤lad›¤›n› kaydetti. Edis, metodun insan›n gerçek potansiyelini ve gücünü ortaya ç›kartarak düflünme biçimlerini güçlendirdi¤ini ve geniflletti¤ini vurgulayarak, insanlar›n böylece yaflamda karfl›lar›na ç›kan farkl› kriz durumlar›n› kontrol edebilme becerisini gelifltirdiklerine de¤indi. Edis, flöyle devam etti: “Ça¤dafl bilimsel verilere göre s›radan bir insan zihnini herhangi bir düflünceye 6-11 saniyeden fazla odaklayam›yor. Harvard Üniversitesi araflt›rma sonuçlar›na göre kiflinin hedeflerine ulaflamamas›n›n en önemli nedenlerinden birisi bu. Silva Metodu ile dikkatin odaklanmas› ve zihinsel kapasitenin yönetilmesi becerisi kazan›larak hedeflere ulafl›l›r. Beynimiz geliflmifl bir bilgi a¤›d›r. Kaydedilmifl bilgilerin ötesinde de bilgi verebilir. Beynin iflleyifl flekli sayesinde özgün düflünce yarat›labilir, sorunlara gerçek ve yenilikçi çözümler getirilebilir. Baflar›y› Kurumsal Uzmanl›k Grubu engelleyen k›s›tlay›c› inançlardan kurtularak, geçmifle ba¤›ml› kalmadan, yenilikçi ve yarat›c› kararlar al›nabilir. Baflar›l› kifliler, genifl bir alg›lama yetene¤ine sahip olan kiflilerdir.” “Beynin en önemli zihinsel ifllevi hayal gücüdür” Edis, insan beyninin kademeli olarak ve her geçen dönemde daha yüksek frekansta çal›flarak milyonlarca y›lda geliflti¤ini ifade ederek, insanlar›n yüzde 90’›n›n beyninin sol yar›m küresi ile düflünerek büyüdü¤ünü ifade etti. ‹nsan beynin evrim skalas›na da de¤inen Edis, beynimizin bedenimizi korudu¤unu ve her gün milyonlarca komut vererek bizi yönlendirdi¤ini kaydetti. Edis, beynin en önemli zihinsel ifllevinin hayal gücü oldu¤unun alt›n› çizerek, “‹nsan hayal kurdu¤u sürece vard›r. Bu süreçte bütünü görme flans› yakalar›z. Düflünce kalitemiz yükselir ve do¤ru kararlar al›r›z. Zaman ve mekan k›s›tlamas› yoktur ve daha yarat›c›y›zd›r. En önemli kazan›m ise duyum ötesi alg›lama yani etkin duyusal yans›tmad›r. Birçok ünlü düflünür ve bilim adam› hayal gücü ile önemli baflar›lar elde etmifllerdir” fleklinde konufltu. Edis, flöyle devam etti: “Beynin evrim skalas›na bakt›¤›m›zda beta, alfa teta ve delta frekanslar›n› görmek mümkündür. D›flsal bilinç seviyesi olan betada; görme, duyma, koklama tat alma ve dokunma gibi duyusal etkinli¤imiz faaldir ve zaman-mekan kavram› vard›r. ‹çsel bilinç seviyesinden olan alfa frekans›nda ise zaman-mekan kavram› yoktur ve duyum ötesi alg›lama vard›r. Alfa frekans›nda olmak lenf hücrelerinin üretimini artt›r›r ve ö¤renme yetene¤imizi gelifltirir. Alfa frekans›nda geçirilecek 20 dakikada adeta beynimizi flarj etmifl oluruz. Günümüzde teknik bilgi ve iflimizi iyi yapmak önemli. Ancak bunun ötesinde bir fleyler yapmak ad›na yarat›c›l›¤› devreye sokmam›z gerek. Silva Metodu bunu gerçeklefltirmemizi sa¤l›yor. Bu metoda göre baflar›l› insan, yaflam›n her alan›nda dengeli olan insand›r ve yine bu metot bize stres kontrolü, daha sa¤l›kl› olma, do¤ru karar alma, zihne daha fazla bilgi toplama, hedeflere ulaflma, yüksek konsantrasyona sahip olma, istenmeyen al›flkanl›klardan kurtulma, k›s›tlay›c› inançlar› de¤ifltirme gibi kazan›mlar sa¤lar.” Söylefli program›, soru-cevap bölümü ve plaket takdimi ile sona erdi. 51 Bak›fl 134 E¤itim: Yenileflim Ödülü Yenileflim Ödülü De¤erlendirme Ekibi’nin e¤itimi bafllad› Bu y›l Aral›k ay›nda ikinci kez sahiplerini bulacak olan Bursa Yenileflim Ödülü’nün de¤erlendirme ekibine yönelik düzenlenen e¤itim süreci bafllad›. Ödül de¤erlendirme ekibi söz konusu e¤itimlerle, ilgili tüm detaylar konusunda bilgilendirilecek. B US‹AD Evi’nde gerçeklefltirilen e¤itimde konuflan BUS‹AD Yenilikçilik ve Yarat›c›l›k Uzmanl›k Grubu Üyesi Do¤an Vardar, BUS‹AD’›n 2010 y›l›ndan bu yana Uluda¤ Üniversitesi iflbirli¤iyle Bursa Yenilikçilik ve Yarat›c›l›k Sempozyumu’nu düzenledi¤ini ve 2013 y›l›ndaki sempozyum bünyesinde firmalar›n yenileflim ve kurumsal giriflim çal›flmalar›n› taçland›rmak ad›na Bursa Yenileflim Ödülü’nün verilmeye baflland›¤›n› söyledi. Yenilikçilik ve Yarat›c›l›k Uzmanl›k Grubu olarak Aral›k ay›nda sahiplerini bulacak olacak olan ödül sürecini bu y›l ikinci kez organize edeceklerini ifade eden Vardar, Bursa’da faaliyet gösteren iflletmelerin yenileflim süreçlerini içsellefltirmelerine ve yenileflimi yönetebilmelerine destek olmay› ve kamu-özel sektör kurulufllar›n›n küresel boyutta sürdürülebilir rekabet gücü elde etmelerini sa¤lamay› amaçlad›klar›n› kaydetti. Vardar gerçeklefltirdi¤i sunumda ödül de¤erlendirme süreciyle ilgili tüm detaylar› kat›l›mc›larla paylaflt›. Söz konusu e¤itim, uzman kiflilerden oluflan ekibinin ödül süreci öncesi de¤erlendirme kriterleri ve etik kurallarla ilgili bilgilendirilmesini amaçl›yor. Ödüle aday olan firmalar›n bu süreçte kurumlar›yla ilgili bilgileri de¤erlendirme ekibiyle paylaflmalar›ndan dolay›, ilgili tüm özel bilgiler etik kurallar çerçevesinde gizli tutuluyor ve 3. flah›slarla paylafl›lm›yor. 52 Bak›fl 134 BUS‹AD’dan MARS‹FED’e ba¤l› S‹AD baflkanlar› yemekte bir araya geldi Marmara ve ‹ç Anadolu Sanayici ve ‹fladamlar› Dernekleri Federasyonu’na (MARS‹FED) ba¤l› S‹AD baflkanlar›, BUS‹AD Evi’nde gerçeklefltirilen akflam yeme¤inde bir araya geldi. OS‹AD, KS‹AD, ÇAS‹AD ve GÖRS‹AD baflkanlar›n›n da konuk olarak kat›ld›¤› yemek program›nda konuflan MARS‹FED Yönetim Kurulu Baflkan› ‹hsan Karademirler; federasyona ba¤l› TÜS‹AD, BUS‹AD, N‹LS‹AD, GES‹AD, B‹S‹AD, ES‹AD, ORS‹AD ve B HOSABS‹AD ile güçlü bir yap› olduklar›n› ve bölge sanayisinin sesi konumunda bulunduklar›n› söyledi. Birlik ve beraberlik içinde çal›flmalar›na devam edeceklerini belirten Karademirler, geceye kat›lan tüm S‹AD baflkanlar›na teflekkür etti. 53 Bak›fl 134 “Deniz benim için her fley” Henüz ilkokul s›ralar›nda kaptan olma hayalleri kuran ve lise e¤itimini bitirir bitirmez okyanuslara aç›lan ‹hsan Karademirler, miço olarak ad›m att›¤› gemiye stajyer kaptan olarak geri dönmüfl. Uzun y›llar gemi kaptanl›¤› görevi yapt›ktan sonra evlenerek hayat›n› karada sürdürmeye karar veren Karademirler, efli ile birlikte kurdu¤u Mundo Kimya ile önemli baflar›lara imza atmaya devam ediyor. Denize olan tutkusu hiçbir zaman bitmeyen ve sosyal kiflili¤iyle de sivil toplum örgütlerinde önemli görevler üstlenen Karademirler, bir dönem BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan Yard›mc›l›¤› da yapt›. Hali haz›rda MARS‹FED Yönetim Kurulu Baflkanl›¤› görevini sürdüren Karademirler, profesyonel ifl hayat›n›n yan› s›ra gönüllülük esas›na dayanan çal›flmalar›na da devam ediyor. Deniz kokan bir geçmifle sahip olan ve çok genç say›labilecek yafllarda dünyan›n bütün denizlerinde sefer yapan bir Türk kaptan› olarak baflar›s›n› ispat eden Karademirler ile denize olan tutkusu, firmalar›n›n geldi¤i nokta ve gelecek hedefleri üzerine keyifli bir söylefli gerçeklefltirdik. 54 Bak›fl 134 Öncelikle Bak›fl okurlar› için k›saca kendinizi tan›t›r m›s›n›z? 1961 Bursa do¤umluyum. Anne taraf›m Bursa’n›n yerlisidir. Babam›n dedesi 1890 y›l›nda BulgaristanK›rcaali’den ailesini al›p Bursa'ya göç etmifl. Büyük dedemin at s›rt›nda henüz bebek iken bu topraklara getirdi¤i dedem, Osmanl› Devleti’nin çöküfl y›llar›nda Çanakkale ve Suriye gibi cephelerde 10 y›l boyunca savaflm›fl. Ben ilk, orta ve lise e¤itimimi Bursa’da tamamlad›m. O zamanlar›n yeflil Bursa’s›nda Kapl›kaya’ya do¤ru yapt›¤›m›z do¤a yürüyüflleri, bugün yapt›¤›m uzun do¤a yürüyüfllerinin temeli oldu. Küçüklü¤ümden bu yana okumaya çok merakl›yd›m. Beni denizcili¤e yönlendiren de ilkokul son s›n›fta okudu¤um bir kitapt›r. Kaptan day›s› Söylefli ile sefere ç›kan bir çocu¤un hikayesini anlatan o kitab› bitirdi¤imde kaptan olmaya karar vermifltim. Liseyi bitirdikten sonra e¤itimime bir y›l ara verdim ve 17 yafl›m› bitirip 18’imden gün al›r almaz miço olarak denizlere aç›ld›m. Üniversite s›nav›nda mimarl›¤› tutturmufltum ama ayn› zamanda baflvurdu¤um miço belgesi ç›k›nca denize ç›kmaya karar verdim. 1979 y›l›n›n Ocak ay›yd›. ‹lk seferim Kanarya Adalar›’n›n aras›ndan geçerek Brezilya ve dönüflte ‹spanya oldu. Gemide vakit buldukça ders de çal›fl›yordum. Ayn› y›l Yüksek Denizcilik Okulu Güverte Bölümü’nü kazand›m. 1980 y›l›n›n yaz›nda miço olarak görev yapt›¤›m gemiye stajyer kaptan olarak geri döndüm. O zaman duydu¤um mutlulu¤u anlatamam. 1983 y›l›nda okulumu bitirdim. Türk gemilerinde be¤enilen tempom ve çal›flma tarz›m bana yabanc› gemilerde çal›flman›n yolunu açt›. Liberya ve Malta bayrakl› de¤iflik gemilerde çal›flt›m. Okyanuslar› kuzeyden güneye, do¤udan bat›ya defalarca geçtim. Amerika, Avrupa ve Afrika limanlar›n› s›k s›k ziyaret eden bir uzak yol gemi kaptan› idim. Meksika’da 8 ay kald›m. Kambur balinalar›n, ay bal›klar›n›n, mantalar›n yan›m›zdan geçti¤i, kendi ellerimle vatoz yakalad›¤›m ilginç bir hayat›m vard›. Henüz denizlerin kirlenmedi¤i y›llard›. Türkiye’de tatil dönemlerinde 15–20 gün ancak kalabiliyordum. Ülkeme 23 ay u¤ramad›¤›m dönemler oldu. Deniz tutkusu ve uzak gemi seyahatleriyle bafllayan, ard›ndan Mundo Kimya ile devam ifl hayat›n›zda geldi¤iniz noktay› ve faaliyet alanlar›n›z› bizimle paylafl›r m›s›n›z? Çok sevdi¤im denizcilikte Türk ve yabanc› bayrakl› gemilerde 10 y›l çal›flt›ktan sonra gemi finans›n› ö¤renmek amac›yla Amerika’da finans okumay› düflünürken Türkiye’ye tatile geldi¤im bir yaz döneminde eflimle tan›flt›m ve o yaz bütün planlar›m de¤iflti. Eflimle bir süre sonra evlendik. Henüz ne ifl yapaca¤›m›z› tam olarak kesinlefltirememiflken Mundo Kimya isimli firmam›z› kurduk. ‹lk yerimiz Gümüflçeken Caddesi’nde 14 metrekarelik bir odayd›. Bir taraftan da iflimizi sa¤lam temellere oturtmak amac›yla araflt›rmalara bafllad›k. Eflim Ege Üniversitesi Tekstil Mühendisli¤i Bölümü mezunuydu. Bu sebeple tekstil kimyasallar›na odakland›k ve ilk olarak bu alanda ifle bafllad›k. Yurtd›fl› ile olan iletiflimim de kesilmemiflti. Kaptanl›k görevini ara ara sürdürdüm. Ayn› zamanda flirketimizin ifllerini de aksatmad›k. Mundo’yu bir süre sonra farkl› sektörlerle çeflitlendirmek istedik. Bu sektörleri kimya, otomotiv ve inflaat olarak belirledik. Türkiye’nin o y›llarda yaflad›¤› ekonomik krizleri de hesaba katarak, riski yaymak ad›na yap›labilecek en ak›ll›ca ifl bize göre farkl› sektörlerde faaliyette bulunmakt›. Tekstil kimyasallar› konusunda iyi gidiyorduk. O y›llarda s›k s›k Amerika’ya giderdim. Hatta orada flirket kurma niyetimiz de vard›. Bir gün New York’ta dolafl›rken Empire State Binas›’n›n karfl›s›ndaki bir ma¤azada Hindistan mal› çok ucuz bir gömlek görünce tekstili zor günlerin bekledi¤i fikri bende olufltu. Hemen akabinde gerçekten de Türkiye’de ciddi bir kriz yafland› ve flirket olarak önemli bir kayba u¤rad›k. Bunun üzerine tekstil kimyasallar›n›n yerine inflaat kimyasallar›n› koyarak belirledi¤imiz üç ayaktan birini halletmifl olduk. Bizim için otomotivde var olman›n yolu yine kimyasallardan geçiyordu. Otomotiv sektörünü bilmeyen biri için bu sektörde de var olmak ad›na Alman bir markan›n Türkiye ve Türki Cumhuriyetler distribütörlü¤ünü ald›k. Kimya alan›nda ise yurt d›fl›ndan solvent ithalat› yaparak var olduk. White sprit, tekstil sektöründe bask› ifllemi s›ras›nda kullan›l›yordu ve biz üretici büyük tekstil firmalar›n›n ithalat yetki belgelerini topluyor, onlar ad›na ithalat› yaparak kendilerine ürün teslimi gerçeklefltiriyorduk. Bütün bu 55 Bak›fl 134 çal›flmalar›m›zla Bursa’n›n en büyük 250 firmas› aras›na girmeyi hedefliyorduk. Fakat “10 numara ya¤” konusu patlak verdi ve kontrol edemeyebilece¤imiz riskler do¤abilece¤i düflüncesi ile bu ifl kolundan ç›kma karar› ald›k. Bugün geldi¤imiz noktada inflaat ve otomotiv ile yolumuza devam ediyoruz. fiu an inflaat kimyasallar› alan›nda Fox Yap› Kimyasallar›’n›n Marmara Bölge distribütörüyüz. Kendi ekibimizle izolasyon uygulamalar› yap›yoruz. Zonguldak’ta, Konya’da, ‹stanbul’da ve Bursa’da devam eden büyük projelerimize ek olarak Bursa Ray'›n hemen hemen tamam›na, Sançim Çimento’ya, büyük otellere ve sitelere yapt›¤›m›z izolasyon çal›flmalar› referanslar›m›z aras›nda. Öte yandan temsilcisi oldu¤umuz Alman firman›n makinelerini ve makine yedek parçalar›n› sat›yoruz. Söz konusu makine ve parçalar, otomotiv, beyaz eflya ve filtre gibi sektörlerde kullan›l›yor. Firmam›za ait makinelerle poliüretan s›v› conta uygulamalar› da yap›yoruz. Bu alandaki varl›¤›m›zla otomobil firmalar›n›n dikkatini çektik. Nilüfer OSB’deki yeni yerimize henüz tafl›nm›fl durumday›z. Burada inflaat kimyasallar› ve otomotiv alan›nda sürdürece¤imiz mevcudiyetimizin, firmam›za yeni bir ivme kataca¤›n› düflünüyoruz. Böylece Mudanya Yolu üzerinde bulunan mevcut binam›z, sadece ofis ve k›smen sat›fl ma¤azas› olarak kullan›lacak. Üretim ise tamamen Nilüfer OSB’deki bu yeni alana kayd›r›lacak. Bu arada k›sa bir süre önce yeni flirketimiz KA Otomotiv’i hayata geçirdik. Böylece flirket say›m›z iki oldu. KA Otomotiv ile sadece otomotive yönelik faaliyet gösterece¤iz. Art›k yolumuz belli, ancak yeniliklere hep a盤›z. Yeni bir ifl kolu aray›fl› her zaman devam ediyor. Bugüne kadar hayata geçirdi¤iniz önemli projeleriniz ve özellikle de Bursa ad›na katma de¤er sa¤layan çal›flmalar›n›z hakk›nda bilgi verir misiniz? Bursa ad›na yürüttü¤ümüz en önemli proje BursaRay’›n neredeyse tamam›n›n su izolasyonu diyebilirim. Türkiye’nin di¤er illerinde yürütülen metro ve rayl› sistem çal›flmalar›yla ilgili medyada olumsuz haberler ç›karken, Bursa’da bu tür haberlere hiç rastlanmad›. Amac›m›z sadece 56 Bak›fl 134 ifl yapmak ve hayat›m›z› idame ettirebilmek de¤il, milli ekonomiye ve kentimize katk›da bulunmak. Kente iyi yap›lar kazand›r›lmas› konusunda do¤ru izolasyon çok önemli. Bize düflen ifli iyi yapt›¤›m›z› düflünüyorum. Denize olan tutkunuzu da içine alarak nas›l bir yaflam vizyonuna sahip oldu¤unuzu bizimle paylafl›r m›s›n›z? Benim ifl hayat›nda önceliklerim, devlete karfl› sorumluluklar› yerine getirmek, çal›flanlar›n tüm sosyal haklar›n› göz önünde bulundururken elde edilen art› de¤erin adilce bölüfltürüldü¤ü bir ekip çal›flmas› sa¤lamakt›r. Uzun ömürlü bir firma olman›n ancak bu flekilde mümkün oldu¤unu düflünüyorum. Eflimle birlikte bafllang›çta itibaren amac›m›z bu oldu. Bu konuda baflar›l› oldu¤umuzu düflünüyorum. Hayata toplam olarak bak›fl›m ise çal›fl›p üretmenin yan›nda kendime ve aileme de vakit ay›rmakt›r. F›rsat buldukça 15-20 kilometrelik do¤a yürüyüflleri yapar›m ve okurum. ‹fl veya gezi amaçl› olarak yaln›z veya ailemle neredeyse her ay 2-3 günlük de olsa bir yurt d›fl› kaçama¤› yapar›m. Tüm bunlar›n beni dünya ile iletiflimde, yeniliklerin takibinde diri tuttu¤unu fark ettim. Bu bence uzun ve verimli bir çal›flma hayat›n›n anahtar›. Bir katamaran sahibi olmak ve on y›l devaml› üzerinde bulundu¤um denizler üzerinde yaflamak istiyorum. Ancak henüz bu vakti ay›rmam mümkün de¤il. Bu özlemimi denizin hemen k›y›s›nda yapt›¤›m yaz tatilleri ve f›rsat oldukça bal›k tutarak gidermeye çal›fl›yorum. Belirli bir yafl sonras›nda san›yorum devaml› olarak deniz üzerinde yaflad›¤›m bir hayat tarz›m olur. Deniz sizin için ne ifade ediyor? Deniz benim için her fley, bir tutku adeta. Denize k›y›s› olan bir flehirde iflim olsun ve uygun oldu¤umda yelkenle aç›lay›m, bal›k tutay›m diye hep özenmiflimdir. Bursa asl›nda bu tarife uygun bir flehir ama Marmara Denizi art›k öyle bir hale geldi ki, bunu yapman›z imkans›z. Bursa’n›n da içinde oldu¤u Marmara Denizi çana¤›n›n son y›llarda h›zla kirlendi¤ini biliyoruz. Sizce Marmara Denizi bal›klar için adeta özel bir fanus olma özelli¤ini kaybetti mi? Marmara art›k maalesef ölü bir deniz. Kimyasal kirlilik öyle bir noktaya geldi ki, Marmara Denizi’nde dip bal›¤› kalmad›. Sadece yüzeyde bulunan birkaç tür yafl›yor. Maalesef Marmara’y› kaybettik. Üstte yaflayan bal›klar da göç halinde olup Karadeniz’den Ege’ye giderken Marmara’dan geçenler. Ancak belirtmeliyim ki denizlerin kirlili¤i k›y›s›nda bulunan di¤er ülkelerden de kaynaklan›yor. K›y›lar›m›zdaki kirlili¤in yüzde 50 den fazlas› baflka ülkelerden geliyor. Örne¤in Tuna Nehri ve Rusya’dan Karadeniz'e Söylefli dökülen nehirler Avrupa ve Güney Güney Rusya’n›n bir k›sm›n›n bütün at›¤›n› Karadeniz'e boflalt›yor. Böyle devam ettikçe k›y›lar› ve denizleri temiz tutmak imkans›z. Bursa’da da flu an Nilüfer Çay› temiz akm›yor. Ancak Nilüfer temizlendi diyelim. ‹stanbul’un kirli¤i ne olacak? Marmara’n›n etraf›nda nüfus yo¤unlu¤u çok fazla, Karadeniz'deki at›klar da buna eklenince denizi tüketiyoruz. Bal›kç›lar›m›z avlanmay› bilmiyor diyebilirim. Bal›k a¤› göz büyüklüklerine dikkat edilmiyor maalesef. Bal›klara adeta soy k›y›m yap›l›yor ülkemizde. Bal›kç›lar denizin dibini kaz›yor. Yavru bal›klar için yaflam hakk› tan›nm›yor. Yaz›n koyulan av yasa¤›, olta bal›kç›l›¤›n› da kapsamal›. Denize at›lan yüz binlerce i¤ne, ülke bal›kç›l›¤› için dezavantaj. Ancak yaln›z Türkiye’de de¤il tüm dünya denizlerinde çok ciddi kirlenme var. Durum vahim anlayaca¤›n›z. Sizce Türkiye etraf›n› çevreleyen denizlerden yeteri kadar faydalanabiliyor mu, bu fayday› daha üst noktalara tafl›mak için neler yap›labilir? Türkiye, 2. Dünya Savafl› y›llar›nda Akdeniz’in en büyük yolcu gemisi filosuna sahipti. Ama günümüzde ülkemizin do¤ru dürüst bir yolcu gemisi dahi yok. O y›llarda kara yollar› geliflmifl olmad›¤› için Akdeniz ve Karadeniz’de deniz seferleri çoktu. fiimdi ise böyle bir tablo yok. Karayolu ve havayolu elbette ki geliflecek, ancak deniz yolunu ihmal etmemek gerekirdi. Denizlerle birlikte göllerden de söz etmek gerekir. Bursa’da iki önemli göl zenginli¤i var. Bunlardan biri ‹znik, di¤eri de Uluabat Gölü. ‹znik Gölü’nün güneyinden son zamanlarda 2-3 kez geçtim. Bursa’n›n böylesi bir kayna¤› nas›l görmezden geldi¤ini anlamak çok zor. Bu konuyu daha önce gündeme getirmifl ve BUS‹AD Bak›fl Dergisi okurlar› için kaleme alm›flt›m. Gölün güney k›y›lar› pislik içinde. Halk›m›z› çöp atmama konusunda dahi e¤itebilmifl de¤iliz. Bu kadar büyük bir tatl› su kayna¤› örne¤in ‹srail’in elinde olsa; o gölde kano, yüzme yada yelken sporlar› yap›l›rd›. Yelken sporu gençlere h›zl› düflünmeyi, stratejiyi, sorunlara çare bulmay› ve kendine güvenmeyi ö¤retir. Bölgede yelken-kürek kamplar› aç›larak gençlerin bu kamplardan faydalanmalar› sa¤lanabilir. Oysa bu kadar büyük bir kaynak bizde sadece sulama için kullan›l›yor. Dünyada denizcili¤in geldi¤i noktay› de¤erlendirebilir misiniz? Dönem dönem yaflanan çevre sorunlar›n› da dikkate alarak denizlerin insan hayat›ndaki yeri hakk›nda ne söyleyebilirsiniz? Bugün gelinen noktada Pasifik Okyanusu ciddi alarm veriyor art›k. Amerika sahillerine binlerce ton yengeç kabu¤unun ve ölü bal›klar›n vurdu¤u, Pasifik’in ortas›nda Amerika büyüklü¤ünde plastik at›klardan oluflan bir çöp adas›n›n olufltu¤u ve dünya bal›k stokunun sadece çeyrek as›r öncesine göre 3 te1’e indi¤i haberlerini bas›ndan takip edebilirsiniz. Durum çok üzücü. Armatör yani gemi sahibi olmak, okulu bitirdi¤im y›llarda hedeflerimden biriydi. fiimdi ise bu ifllere girmedi¤ime memnunum. Denizcilik öyle bir noktaya geldi ki, kuru yük gemilerinin kira fiyatlamalar›na bak›l›rsa durumun iç yüzü daha iyi anlafl›labilir. 100 milyon dolarl›k yap›m bedeli olan gemiler, s›rf çal›fl›r durumda olsun diye 1000 dolara kiraya veriliyor. Arz›n artmas› ve gemi infla sürelerinin k›salmas› bunda çok etkili oldu. Geçmifl y›llarda BUS‹AD’daki bir toplant›da büyük boyutlardaki yüzlerce petrol tankerinin denizlerde depo olarak kullan›ld›¤›n›, petrolde arz fazlas› oldu¤unu ve petrol fiyatlar›n›n düflece¤ini ifade etmifltim. ‹ran da piyasaya girince, bizim gibi net enerji ithal eden ülkeler için biraz flans faktörü olufltu ancak denizcilik aç›s›ndan zor günler yaflan›yor. Firman›z›n yat›r›m ve büyüme hedefleri hakk›nda bilgi verebilir misiniz? Döviz kurunun bu kadar yükseldi¤i bir ortamda bile Mundo Kimya’y› son 5 y›lda 2 kat büyüttük. Herhangi bir kriz ortam› oluflmaz ise büyümemizi sürdürece¤imizi düflünüyoruz. Firma olarak Nilüfer OSB’de hayata geçirdi¤imiz yeni yat›r›m›m›z da bu sürece h›z verecektir diye 57 Bak›fl 134 düflünüyorum. Bursa Ticaret ve Sanayi Odas›’n›n her y›l aç›klad›¤› Bursa’n›n 250 büyük flirketi listesine biz de ad›m›z› yazd›rmak istiyoruz. ‹lerleyen süreçte böyle bir hedefimiz var. Bunun ötesine ise çocuklar›mla beraber gidilir diye düflünüyorum. Sizin gibi genç yaflta ifl hayat›na at›lanlara ya da genç giriflimcilere tavsiyeleriniz nelerdir? Bence bu röportaj›n en önemli mesaj› bu soruda yat›yor. Dünya haritas›na bakt›¤›m›zda Türkiye’nin sahip oldu¤u stratejik önemi net bir flekilde görebiliriz. Türkiye; fiili gibi üretti¤i somon bal›¤› ya da bak›r cevheri ile, Arjantin gibi üretti¤i k›rm›z› et ile ya da Avustralya gibi dünya piyasalar›na satt›¤› demir cevheri ve k›rm›z› et ile an›lmaktan çok; farkl› özellikleri ile ön planda. Türkiye, üzerinden enerji hatlar›n›n geçti¤i, Rusya gibi bir ülkenin Akdeniz’e aç›lmas›n›n önündeki engel bir ülke. Bu co¤rafyada yaflaman›n bir bedeli var. Dünyan›n bu arsas›nda donan›ml› ve e¤itimli bir gençlik yetifltirilemez ise, gelece¤e güvenle bakmak pek mümkün de¤il. Bu sebeple e¤itime ülke olarak çok önem vermemiz gerekiyor. Bu konuma sahip bir ülke üzerinde oynanan oyunlar hiçbir zaman bitmeyecektir. E¤itimli ve donan›ml› bir gençlik yetifltirmek zorunday›z. Gençlere en büyük tavsiyem, çok okumalar› ve çok ö¤renmeleri. Kendilerini hayata haz›rlamalar› ve hem ülke hem kendileri için do¤acak flanslar› de¤erlendirmelerinin yolunun, çok iyi e¤itimden geçti¤inin bilincinde olmalar›. Ben baflka bir yol görmüyorum. Örne¤in Amerika’da okuma-yazma bilmeden liseden mezun olan, okumak d›fl›nda her fleyle u¤raflan genç bir kitle oldu¤unu biliyoruz, takip ediyoruz. Ancak Türkiye’nin böyle bir lüksü yok. Türkiye, e¤itimli kadrolar, e¤itimli milyonlar yetifltirmek zorunda. Ben bir Atatürk ve Atatürk ilkeleri sevdal›s›y›m. Bu ülkede yaflaman›n ve bu ülkede bir fleyler yapman›n en büyük teflvikidir bu benim için. Gençlere Atatürk’ü iyi anlamalar›n›, iyi ö¤renmeleri öneririm. Atatürkçülü¤ün dürüstlük, çal›flkanl›k, terbiye, sevgi, sayg› ve ülkeyi sevmek oldu¤unu net bir flekilde bilmelerini 58 Bak›fl 134 istiyorum. Gençlerin bunu idrak etmeleri için çok okumalar›, uyan›k ve donan›ml› olmalar› gerekiyor. BUS‹AD üyeli¤iniz hakk›nda da bilgi verebilir misiniz? BUS‹AD’a Mimar ‹lkay ‹ntafl a¤abeyim arac›l›¤› ile kat›ld›m. ‹lkay Bey beni aray›p BUS‹AD’a üye olmam›n çok faydal› olaca¤›n› ve gereklili¤ini anlatt›. K›sa bir süre sonra üye olup o günden sonra BUS‹AD etkinliklerini özenle takip ettim. BUS‹AD çat›s› alt›nda olmaktan mutluyum. BUS‹AD d›fl›nda di¤er sivil toplum örgütlerindeki faaliyetleriniz hakk›nda da bilgi verebilir misiniz? fiu an MARS‹FED yani Marmara ve ‹ç Anadolu Sanayici ve ‹fladamlar› Derne¤i Yönetim Kurulu Baflkan› olarak görev yap›yorum. Rotary çat›s› alt›nda 3 y›l gençlik kamp› düzenledim ve bu süreçte yurt d›fl›ndan ö¤rencilerin getirilmesini ve Bursa’da a¤›rlanmas›n› tek bafl›ma organize ettim. Her y›l en az 20 ö¤renci geldi. BUS‹AD çat›s› alt›nda ise 4 y›l yönetim kurulu üyeli¤i yapt›m. Bu sürenin yar›s› baflkan yard›mc›l›¤› görevi ile geçti. Geçmifl dönem baflkanlar› Arif Özer Bey ve Oya Yöney Han›m ile mevcut baflkan›m›z Günal Baylan Bey’den çok fley ö¤rendim. Bir dönem Çevre ve ‹fl Sa¤l›¤› Uzmanl›k Grubu Koordinatörlü¤ü de yapt›m. Bu süreçte çevre sorunlar›, ifl sa¤l›¤›güvenli¤i ve ergonomi konusunda çeflitli paneller düzenledik. Öte yandan Enerji Uzmanl›k Grubu’nun kurulufluna da ön ayak oldum . BUS‹AD üyesi olmak gurur duydu¤um bir konu. Keyifli sohbetiniz için teflekkür ederiz. Eklemek istedi¤iniz baflka bir konu var m›? Ben de ilginiz için teflekkür ederim. Bask›, enerjiyi ka¤›da aktarma sanat›d›r. Bask›, tutkudur. WWF-Türkiye/ Do¤al Hayat› Koruma Vakf› Rota Bar›flç› olarak, bu vakf› desteklemekten mutluluk duyuyoruz. Rota Bar›flç› Matbaacılık ve Tan›t›m Hizmetleri A.fi. ISO 9000 ISO 14001: 2004 Bar›flç› ‹fl Merkezi, Sanayi Cad. No: 317 16140 Nilüfer, Bursa Tel: 0224 242 72 00 Faks: 0224 241 91 06 [email protected] www.rotabarisci.com.tr Ayflen Edis Silva Metodu Türkiye Direktörü ve Yetkili E¤itmeni Silva Metodu Meksika kökenli bir Amerikal›, dinamik do¤al bir psiflik olan Jose Silva taraf›ndan 1960’lar›n bafllar›nda gelifltirilen bu metot, 110 ülkede alt› milyondan fazla mezuna sahip olmakla hakl› bir gurur duymaktad›r. Silva Metodu e¤itimine kat›lanlar, genellikle bu e¤itimi alm›fl ve hayatlar›n› olumlu yönde de¤ifltirmifl olan mezunlar›n dost ve yak›nlar›ndan ald›klar› bilgiler üzerine e¤itimlere kaydolmaktad›rlar. Binlerce kifli bu e¤itime kat›ld›ktan sonra hayatlar›n›n nas›l de¤iflti¤ini anlatm›fllar, bunlardan bir bolümü Jose Silva ve Philip Miele taraf›ndan haz›rlanan ve ülkemizde de Alfa Yay›nlar›’ndan ç›kan “Silva Zihin Kontrol Metodu” adl› kitapta yer alm›flt›r. Metot mezunlar›, sigaray› b›rakmay›, kilo vermeyi, istemedikleri al›flkanl›klar›ndan kurtulmay›, uyku ilac› almaks›z›n uyumay›, saatin alarm›n› kurmadan istedikleri saatte uyanmay›, migren veya fliddetli bafl a¤r›lar›ndan kurtulmay›, sorunlar›na yenilikçi çözümler getirmeyi, zamanlar›n› do¤ru kullanmay›, fiziksel yeteneklerini, zihinsel kapasitelerini ve sezgilerini gelifltirmeyi, k›s›tlay›c› inançlar›n› tan›may› ve bunlar› de¤ifltirmeyi baflarabilirler. K›sacas› yaflamlar›n› kendi kontrolleri alt›na alarak hayatta yapmak istedikleri her ne ise onu gerçeklefltirebilirler. Ne yapmak istediklerini bilmeyenler 60 Bak›fl 134 için ise, ne yapmak istediklerini keflfetmelerine yarayacak teknikler vard›r. Bu e¤itimin sonucunda kifliler kendilerini zenginleflmifl, içlerinde yeniden derin bir kaynak keflfetmifl olarak hissettiklerini söylemifllerdir. Bir mezun ‘’sanki çocuklu¤umda var olan ancak sonradan kapanm›fl bulunan bir kap› yeniden aç›lm›flt›’’ demifltir. Silva’Metodu’nun dünyada bu kadar ün kazanmas›na flafl›rmamak gerekir. Çünkü bu metot son derece h›zl› bir tempoda ak›p giden ça¤›m›zda çok iyi bir terapidir; h›zl› sonuç vermekte, keyifli ve ifle yaramaktad›r. Psikanaliz, meditasyon veya di¤er disiplinlerin y›llarca süren çaba ve çal›flmalar sonucu elde ettikleri ak›lsal özgürlü¤ü dört gün gibi k›sa bir sürede baflarmaktad›r. E¤itimlere kat›l›p mezun olanlar›n kiflilik de¤iflimleri üzerine yap›lan bilimsel çal›flmalar, sonuçlar›n dikkate de¤er ve inan›lmaz oldu¤unu ortaya koymufltur. Peki, dört günlük e¤itim s›ras›nda insanlar›n düflünce ve davran›fllar›nda kal›c› de¤iflimler nas›l olmaktad›r? Bu e¤itim, davran›fllar› ve tutumlar› de¤ifltirecek pek çok özgün teknikler sunmakla birlikte, e¤itimin temeli; dünyada insan potansiyelini harekete geçirmek için pek çok guru ve Transandantal Meditasyon kurslar› taraf›ndan popüler hale getirilmifl olan meditasyona dayanmaktad›r ki biz buna ‘’Seviye’ye Girmek’’ diyoruz. Meditasyon yapt›¤›n›zda veya Alfa Seviyesi’nde olundu¤u zaman beyniniz alfa dalgalar› üretir. Bu dalgalar, saniyede 7-14 devir h›z›nda veya frekans›ndad›r. Bu frekansa alfa frekans› denir. Oysa bilinçli gündelik yaflam içinde beynin üretti¤i beta dalgalar› saniyede 21 devir titreflimdir. Alfa frekans› beta frekans›ndan daha yavafl; uykuda, teta veya delta dalgalar›ndan daha h›zl›d›r. Son zamanlarda yogilerin ve Zen üstatlar›n›n trans halinde iken alfa dalgalar› yayd›klar› bilinmektedir. Araflt›rmalar, uzun zamanlard›r istem d›fl› çal›flt›klar›na inan›lan kalp at›fl›, kan bas›nc›, sindirim gibi beden fonksiyonlar›n›n bilinçli kontrolümüz alt›na al›nabilece¤ini ve bu kontrol sa¤land›¤›nda alfa dalgalar› ile bu durum aras›nda belirgin bir korrelasyon oldu¤unu ortaya koymufltur. E¤itimler bu rahatlama haline nas›l geçilece¤ini ö¤retmekle kalmay›p ötesine geçerek zihinsel imgeleme yöntemlerini ö¤retmektedir. Bu imgelemeler alfa seviyesinde uygulanarak beynin arzu edilen yeni durumlar› programlamas› sa¤lanmaktad›r. Böylece bu zihinsel egzersizlerle kifliler hayatlar›n› iyilefltirebilmektedirler. Sürekli olarak hedefe odaklan›ld›¤›nda asl›nda hiç akla gelmeyecek olan fikirler ortaya ç›kar ve kifli hedefini gerçeklefltirme yolunda koflmaya bafllar. Makale Bu e¤itimde ö¤retilenler yeni fleyler de¤ildir. Bu e¤itim, Norman Vincent Peale, Do¤u Mistisizmi, Baba Ram Dass ve 1920’lerde Fransa’da “Her gün, her yönden, her flekilde iyiye, daha iyiye” sözcükleriyle popüler hale gelen “Oto-hipnoz” kavram›n› ortaya atan psikoterapist Frans›z Emile Coué’nun ö¤retilerinden de yararlan›larak yarat›lm›flt›r. Pek çok yaflam örnekleri verilerek olumsuz düflünce, davran›fl ve tutumlar›n ne kadar yayg›n oldu¤u ve kiflileri istedikleri yere varmaktan, yapmak istediklerini nas›l engelledi¤i anlat›l›r. Olumsuz düflüncelere tak›l› kal›nd›¤› zaman, kiflilere kendi kendilerine “‹ptal, iptal’’ demeleri ö¤retilir. Daha sonra da gerçeklefltirmeyi baflaramayaca¤›n› düflündü¤ü bir proje hakk›nda konuflurken kifli kendisini “‹ptal-iptal” derken buluverir. Do¤rusu buna çok da flafl›rmamak gerekir. Nedeni ise alfa seviyesinde yap›lan zihinsel egzersizler sonucunda kifli art›k koflullanm›fl olarak bunu kolayca kendisi baflar›r. Her bir zihin egzersizi yar›m saat ile en fazla 35 dakika sürmekte ve arzulanan çeflitli hedeflerin gerçeklefltirilebilinmesi için pek çok olumlamalar içermektedir. ‹lk zihin egzersizinden sonra kat›l›mc›lar kendilerini harika bir biçimde rahatlam›fl hissederler. Silva Metodu bir zihin kontrol metodudur. Burada kat›l›mc›lar oto- hipnozu ö¤renirler. Silva Metodu ile hipnoz aras›ndaki en belirgin fark, hipnozda kifli mutlaka bir baflkas›na ihtiyaç duyar ve alg›lad›¤› gerçe¤in objektif mi, sübjektif mi oldu¤unu bilemeyebilir. Silva Metodu’nda ise zihin kontrolünü uygulayan kifli bilinçlidir, zihinsel egzersizler yapar ve bunu kendi kendine baflar›r, bir baflkas›na ihtiyac› yoktur. Silva Metodu bir oto-koflulland›rma metodudur. Alfa Seviyesi’nde olundu¤u zaman veya meditasyon aflamas›nda, dakikada binlerce düflünce üreten bilinçli beyin sakinleflir. Bu düflünceler durdurulunca, içsel bilincimiz öne ç›kar ve biz kendimizle daha bar›fl›k oluruz. Bunun sonucunda da pek çok yarar sa¤lan›r. Bilincin bo¤ufltu¤u çeflitli sorunlar, içsel bilinç önderli¤inde zihinde kolayca çözümlenir. Böylece yarat›c›l›k, ilham, düflüncenin netleflmesi gerçekleflir. Araflt›rmac›lar, bilinçli kalarak beyin frekanslar› yavafllat›ld›¤› zaman psiflik güçlerin ortaya ç›kt›¤›n› söylemektedirler. Çünkü beta frekans›nda mant›ksal düflünce sürekli olarak ald›¤›m›z psiflik alg›lar› engeller. Alfa seviyesinde ise daha yüksek bir fark›ndal›¤a ulaflarak evrenin ak›fl› ile uyum içinde olundu¤u fark edilir. Rahatlam›fl ve al›c› konumda olundu¤u için sezgi sinyalleri hemen alg›lan›r. Bir baflka deyiflle do¤ru zamanda do¤ru yerde olunur. Kifliler kendi kendilerine s›k s›k ‘’iyi ki ..... yapm›fl›m.’’derler. Alfa seviyesi ayr›ca beraberinde, gerçek bir duygusal rahatlama ve beden hakk›nda yeni bir fark›ndal›¤› da beraberinde getirir. Silva'da di¤er metodlardan farkl› olarak zihnin derinliklerine girmekten bahsetmeyiz, zihni her yere ve her yöne yans›yan bir ›fl›k gibi geniflletmekten bahsederiz. Ancak o zaman ayd›nlan›r ve ayd›nlat›r›z. Bu aflamaya biz Silva'da ‹nternet'e ba¤lanmak diyoruz. K›sacas›, mezunlar tüm potansiyellerine ulaflmakta sa¤lad›¤› yard›m nedeniyle Silva Metodu seminerine teflekkür ederler. Ve son söz; Silva, grup ortam›nda yaflanan ola¤anüstü bir kiflisel deneyimdir. Silva'n›n slogan› ile yaz›m› bitirmek istiyorum. “‹Y‹YE, DAHA ‹Y‹YE...VE BU ÖYLE ...SEVG‹MLE” 61 Bak›fl 134 BUS‹AD’da patlamadan korunma doküman› haz›rlama e¤itimi verildi BUS‹AD Çevre ve ‹fl Sa¤l›¤› Güvenli¤i Uzmanl›k Grubu taraf›ndan organize edilen ve bir sosyal sorumluluk çal›flmas› fleklinde planlanan “Patlamadan Korunma Doküman› Haz›rlama E¤itimi” BUS‹AD Evi’nde gerçeklefltirdi. ‹ki gün süren sertifikal› e¤itim program› ile BUS‹AD üyesi ifl yerlerinde olas› parlay›c› ve patlay›c› ortamlara karfl› tedbir al›nmas› ve haz›rl›kl› olunmas› amaçland›. I stanbul Üniversitesi Ö¤retim Görevlisi ve Özel Güvenlik-Koruma Program› Baflkan› Serdar Gültek’in e¤itmenli¤inde gerçeklefltirilen e¤itim program›na BUS‹AD üyesi sanayi kurulufllar›nda görev yapan çevre ve ifl sa¤l›¤› görevlileri, kimya 62 Bak›fl 134 mühendisleri, makine ve elektrik bak›m›ndan sorumlu mühendisler, kimyagerler ve ifl güvenli¤i uzmanlar› kat›ld›. E¤itimin bafl›nda Türkiye’de yang›n güvenli¤i alan›nda yürütülen çal›flmalar ve bu konuda gelinen nokta hakk›nda bilgi veren Gültek, “Çal›flanlar›n Patlay›c› Ortamlar›n Tehlikelerinden Korunmas› Hakk›nda Yönetmelik” kapsam›nda, yan›c›, parlay›c› ve patlay›c› maddeler ile çal›flan, parlama/patlama riski olan iflyerlerinde al›nacak tedbirler, kullan›lacak ekipman kategorileri, yap›lacak bölge tan›mlamalar› ve kullan›lacak özel kiflisel koruyucu donan›mlar gibi yap›lmas› gereken zorunluluklar›n sistematik olarak ele al›naca¤› bir Patlamadan Korunma Doküman›’n›n haz›rlanmas›n›n yönetmelik gere¤i zorunlu oldu¤unu hat›rlatt›. E¤itim Türkiye’de konuyla ilgili ilk önlemlerin büyük uluslararas› firmalar taraf›ndan al›nd›¤›n› ve zamanla ülke çap›nda faaliyet gösteren di¤er sanayi kurulufllar› taraf›ndan da konunun dikkate al›nmaya baflland›¤›n› ifade eden Gültek, özellikle boyahanelerden kaynakl› yaflanan patlamalar›n ard›ndan konunun öneminin net bir flekilde anlafl›ld›¤›n› belirtti. Gültek, patlama ihtimali olan yerleri tespit ederek patlay›c› ortamlar› kontrol etmenin mümkün oldu¤unu dile getirerek, al›nacak teknik önlemler ve havaland›rman›n güçlendirilmesiyle olas› risklerin azalt›labilece¤ini kaydetti. Söz konusu yönetmeli¤in iflletmelerden yapt›¤› ifli, kulland›¤› kimyasallar›, olas› riskleri, bu risklerin nas›l belirlendi¤ini ve nas›l kontrol edildi¤ini tan›mlanmas›n› istedi¤inin alt›n› çizen Gültek, ilgili di¤er yönetmelik flartlar›n›n da gerekli tedbirlerin al›nmas›nda k›lavuzluk etti¤ine ve bu süreçte mutlaka yetkin bir firmadan yetkin bir hizmet al›nmas› gerekti¤ine de¤indi. ‹ki gün süren e¤itimde, patlamadan korunma doküman› standartlar› ile ilgili ulusal ve uluslararas› mevzuat, patlamada serbest kalan enerjinin TNT eflde¤erinin hesaplanmas›, 2 Atex 95 ürün direktifi, zonlara göre kullan›lmas› gereken korunmal› cihazlar›n seçimi ile ilgili direktif, patlay›c› ortamlar ile ilgili tan›mlar, yan›c› gazlar›n özellikleri, s›n›fland›rmas›, yan›c› tozlar›n özellikleri, s›n›fland›r›lmas›, emniyet ve bölge s›n›fland›r›lmas›, bölge s›n›fland›rma prosedürü, havaland›rma hesaplama tekni¤i, kimyasal madde envanterinin haz›rlanmas›, Excel format›nda hesaplama örnekleri, tehlikeli bölgelerin belirlenmesi ve yerleflim plan› üzerinde gösterilmesi, elektrikli cihazlar›n koruma özellikleri, patlama olas›l›¤› olan bölgelerde al›nacak önemler ve kullan›lacak ekipman kategorileri ile nihai raporun haz›rlanmas› konular› üzerinde duruldu. 63 Bak›fl 134 GB Grup, sektördeki öncü yap›s› ve kalite çizgisi ile gelece¤e uzanma hedefinde Profesyonel ifl hayat›na 1984 y›l›nda Oyak Renault Otomobil Fabrikas›’nda bafllayan ve ortaklar› ile 1992 y›l›nda kurmufl olduklar› PB Prefabrike Beton Yap› Sistemleri Afi ile inflaat sektörüne ad›m atan Bu¤ra Küçükkayalar, kalite ve ilkelerinden ödün vermeden firmalar›n› gelece¤e tafl›ma hedefinde. Günümüzde inflaat faaliyetlerini GB Grup çat›s› alt›ndaki firmalarla yürüttüklerini ifade eden PB Prefabrike Beton ‹nflaat San. ve Tic. Afi Yönetim Kurulu Baflkan› Bu¤ra Küçükkayalar, kurumsal yap›s›n› oturtmufl ve ifl paydafllar› ile çevreye önem veren bir grup olarak çal›flmalar›na devam ettiklerini kaydetti. Grup flirketlerinin 2015 y›l›na yepyeni bir yönetim anlay›fl›yla girdi¤ini belirten ve Bursa’n›n oldu¤u kadar Türkiye’nin de ça¤dafl, öncü ve güvenilir flirketlerinden biri olmay› ve sürdürülebilir kalite hedefiyle sektöre öncülük etmeyi hedeflediklerini dile getiren Küçükkayalar ile firmalar›n›n hayata geçirdi¤i önemli projeleri, kalite anlay›fllar›n› ve inflaat sektörünün Bursa’da geldi¤i noktay› de¤erlendirdik. Öncelikle Bak›fl okurlar› için k›saca kendinizi tan›t›r m›s›n›z? 1959 Bal›kesir do¤umluyum. ‹lk, orta ve lise e¤itimimi Türkiye’nin de¤iflik flehirlerinde tamamlad›ktan sonra 64 Bak›fl 134 Orta Do¤u Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisli¤i Bölümü’nden 1981 y›l›nda mezun oldum. Evliyim ve iki çocu¤um var. O¤lum Özye¤in Üniversitesi ‹nflaat Mühendisli¤i 3. s›n›fta, k›z›m ise Orta Okul son s›n›fta okuyor. Profesyonel ifl hayat›na geçifl süreciniz hakk›nda bilgi verir misiniz? 1984 y›l›nda Oyak Renault Otomobil Fabrikas›’nda çal›flmaya bafllad›m. De¤iflik birimlerde görev yapt›ktan sonra 1997 y›l›nda ayr›ld›m ancak ortaklar›m ile 1992 y›l›nda kurmufl oldu¤umuz PB Prefabrike Beton Yap› Sistemleri Afi ile inflaat sektörüne de ilk ad›m›m› atm›fl oldum. Grup flirketleriniz hakk›nda bilgi vererek faaliyet alanlar›na de¤inir misiniz? Günümüzde inflaat faaliyetlerimizi GB Grup çat›s› alt›ndaki firmalarla yürütmekteyiz. Grubumuz, müflterilerimize daha h›zl›, kaliteli ve güvenilir çözümler sunabilmek amac›yla sektörümüzün de¤iflik alanlar›nda faaliyet gösteren firmalar›n›n güç birli¤i ilkesiyle bir araya gelmesinden oluflmufltur. Grup flirketlerimizin ilki, ifl orta¤›m M. Sad›k Dinç taraf›ndan kurulmufl olan ve mazisi 1978 y›l›na kadar giden Emek ‹nflaat Ltd. fiti.’dir. 1992 y›l›nda Kestel’de birlikte kurmufl oldu¤umuz PB Prefabrike Beton Yap› Sistemleri Afi 1996 y›l›nda yeniden yap›lanm›fl ve Karacabey’deki daha modern, daha büyük ve yeni tesisinde PB Prefabrike Beton ‹nflaat San. ve Tic. Afi ad› alt›nda hizmet vermeye bafllam›flt›r. PB Prefabrik, günümüzde 23 y›ll›k geçmifli ile Bursa’m›zda ön üretimli betonarme eleman üretiminde halen faaliyet göstermekte olan en eski firmad›r. 2007 y›l›nda kurdu¤umuz ve grubumuzun en yeni üyesi olan GBC ‹nflaat Turizm San. Söylefli ve Tic. Afi tüm taahhüt ifllerimizi üstlendi¤imiz firmam›zd›r. Mimari proje çal›flmalar›m›zda Tatbikat Mimarl›k, Mühendislik ‹nflaat San. ve Tic. Ltd. fiti, statik projelerde RE Plan Mühendislik Mimarl›k ‹nflaat San. ve Tic. Ltd. fiti. grubumuza hizmet vermekte olan destek firmalar›d›r. Grubumuz, bünyesindeki firmalar ile güç birli¤i içerisinde, sektörümüzdeki her türlü yap›n›n tasar›m›ndan itibaren anahtar teslimi bitirilmesine kadar uzanan süreçte hizmet vermektedir. GB Grup, destek firmalar›yla birlikte; her türlü endüstriyel yap›y› (ön üretimli betonarme / çelik / karma veya konvansiyonel), konutu (toplu konutlar, apartmanlar, villalar, siteler,) sosyal tesisi (yurt binas›, okul, spor salonu, vb), sanayi sitesini, ar›tma ve geri kazan›m tesisleri ile biyogaz tesisini, ticari yap›y› (ifl ve al›flverifl merkezleri) büyükbafl ve küçükbafl hayvan çiftli¤ini, tavuk kümesini, tah›l depolar› (hububat, so¤uk hava, g›da vb.) tüm yönetsel, teknik, sosyal ve mali konularda mühendislik, dan›flmanl›k ve kontrollük hizmetlerini uzman kadrolar› ile h›zl›, kaliteli ve güvenilir bir flekilde vererek, projelerin tasarlan›p haz›rlanmas›ndan yap›n›n anahtar teslimine kadar olan tüm süreçleri tamamlar. 1994 y›l›ndan 2014 y›l› sonuna kadar gerçeklefltirdi¤imiz 810 proje, 1.840.000 m2 kapat›lm›fl alan, sadece ön üretimli bina yap›m›nda kulland›¤›m›z yaklafl›k 190.000 m3 beton, deneyimimizin ve gücümüzün kan›t›d›r. 2014 y›l› ciro ve büyüme hedeflerinize ulaflt›n›z m›? Grup olarak 2015 y›l› ciro ve büyüme hedefleriniz nelerdir? Grubumuzun bugünkü yap›s›n›n olufltu¤u 2007 y›l›ndan bu yana grubumuz sürekli bir büyüme ve geliflme içerisinde olmufltur. 2014 y›l› verilerimiz 8 y›l›n en iyi verileridir. 2015 y›l›n›n da grubumuz aç›s›ndan iyi bir y›l olaca¤› öngörüsünü tafl›maktay›z. Bugüne kadar hayata geçirdi¤iniz önemli projeleriniz ve özellikle de Bursa ad›na katma de¤er sa¤layan çal›flmalar›n›z hakk›nda bilgi verir misiniz? 1978 y›l›ndan bu yana süre gelen grup firmalar›m›z›n deneyimleri, bizlere inflaat sektörünün çok çeflitli alanlar›nda hizmet verme olana¤›n› sa¤lamaktad›r. Örne¤in, et ve süt büyükbafl hayvanc›l›¤› ve süte dayal› entegre tesisler konusunda SÜTAfi, TARFAfi, SEK Süt, Özdilek, Orhan Tar›m, Tar›m Kredi Kooperatifleri Birli¤i, ATP KOZA G›da gibi firmalara yapm›fl oldu¤umuz hizmetlerle bu konuda ülkemiz çap›nda söz sahibi olmufl durumday›z. Benzer flekilde, Hastavuk, Matl› Yem, Banvit, Öztavuk, CP Piliç gibi firmalara yapt›¤›m›z kümes hayvanc›l›¤› ile ilgili inflaatlar›m›z 200.000 m2’yi geçmifltir. Bursa’m›za mimarisi ve ifllevselli¤i ile farkl› bir ifl merkezi kazand›rmak hedefiyle Mudanya Yolu’nda yapm›fl oldu¤umuz Office 4200 ‹fl Merkezi de faaliyete geçmifltir. Son y›llarda taahhütlerini üstlenmifl oldu¤umuz, Sütafl’›n ‹zmir / Tire Süt iflleme Entegre Tesisleri, Konya ve Mersin Bölge Müdürlükleri ile Tarfafl’›n Aksaray Hayvan Çiftlikleri ve Enfafl’›n Karacabey ve Aksaray Biyogaz Tesisleri’nin yan›nda, Eti G›da Afi’ne ait yönetim binas› ile ilave fabrika binalar›, Mey Alkollü ‹çki Grubu, P›nar Su, May Tohumculuk, Karoto / Renault gibi önemli kurulufllara ait yat›r›mlar da tamamlanm›fl veya tamamlanmak üzeredir. Grubumuzun bir baflka önemli projesi de Bodrum Gündo¤an’ da yapmakta oldu¤umuz ve 2016 y›l› haziran ay›nda bitirmeyi hedefledi¤imiz “Bodrum Vistahill” konut ve villa projesidir. Nas›l bir üretim vizyonu ve kalite anlay›fl› ile hareket ediyorsunuz? Kalite ve ilkelerimizden ödün vermeden gerçeklefltirdi¤imiz yap›larla sektörümüzde ülke çap›nda projelere imza atan, kurumsal yap›s›n› oturtmufl, ifl paydafllar› ile çevreye önem veren bir grup olarak çal›flmalar›m›z› yürütüyoruz. 65 Bak›fl 134 Grubumuz; güvenilir ve farkl› olmak, sürdürülebilir ifl iliflkileri kurmak, yeniliklere aç›k olmak, çevre duyarl›l›¤›n› ön planda tutmak, ifl sa¤l›¤› ve güvenli¤ine uymak vizyonu ile hareket etmektedir. Baflta; ‹SO 9001 Kalite Yönetim Sistemi olmak üzere; ‹SO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve ‹SO 18001 ‹fl Sa¤l›¤› ve Güveli¤i Sistemi gibi belgeler kapsam›nda çal›flmalar›n› yürüten GB Grup, içinde bulundu¤umuz ça¤›n tüm gereklerini yerine getirme ilkesiyle hareket etmektedir. Grup içinde, flantiyelerinde ve tesislerinde de kendine özel iflletim programlar› kullanmak suretiyle proje ve teklif aflamas›ndan ifl sonuna kadar tam bir profesyonellikle yönetilen grubumuz, bu özellikleriyle de fark yaratmaktad›r. Ülkemizin kanayan yaras› haline gelen ve son y›llarda önemi daha da artan ifl sa¤l›¤› ve güvenli¤i ile ilgili de hassasiyet gösteren grubumuz, bünyesinde bulunan inflaat mühendisi A s›n›f› ‹SG uzman›, iflyeri hekimi ve çevre dan›flman› ile imalat ve üretimlerinin her aflamas›n› titizlikle takip ederek sektöre ayn› zamanda öncülük etmektedir. 2015 y›l›na yepyeni bir yönetim anlay›fl›yla giren GB Grup, flehrimizin oldu¤u kadar ülkemizin de ça¤dafl, öncü ve güvenilir flirketlerinden olmak, sürdürülebilir kalite hedefleriyle sektörümüzde öncülük etmek niyetinde ve azmindedir. Genel hatlar› ile Türkiye’deki inflaat sektörünün geldi¤i nokta ve sektörün Bursa’daki seyri hakk›nda bilgi verebilir misiniz? Türkiye’de inflaat sektörünün çok önemli bölümünü oluflturan konut inflaatlar›na bakt›¤›m›zda son y›llarda arz olunan konut say›s›nda önemli bir art›fl oldu¤u gözlenmektedir. Konut say›s›ndaki bu art›fl›n belli bafll› nedenlerini flu flekilde s›ralayabiliriz: - Eski evlerinde deprem korkusu yaflayanlar ve evlerinin eskili¤ini be¤enmeyenler konut kredi sisteminin de oturmas› ile evlerini yenilemeye bafllad›. - Konut kredi faizlerinin düflük olmas›, ev alma gücüne sahip kifli say›s›n›n artmas›na neden oldu. 66 Bak›fl 134 - Sosyal statü sembolü olan yerler yerine güvenlikli, havuzlu, bahçeli site tarz› projeler aileler için daha çekici olmaya bafllad›. - Her dönemde oldu¤u gibi yat›r›m amaçl› talepler de yine önemini korudu. Bu etkenler nedeni ile oluflan talep art›fl›n› karfl›lamak amac›yla konut arz›nda da hem ülkemiz genelinde hem de Bursa’m›zda art›fl yafland›. Piyasalar›n canl› kalmas› aç›s›ndan lokomotif sektör olan inflaattaki bu hareketlilik ülkemiz aç›s›ndan önemlidir. Fakat ülkemize getirisi fazla olmayan inflaat yat›r›mlar›na da dikkat etmek gerekir. Gereksinim oldu¤u kadar konut yat›r›m› yapmak yerine talepten daha fazla arz›n olmas›, günümüz için gereksiz bir savurganl›kt›r. Yak›n geçmiflte konut üretimi artarken sat›fllar›n büyüme h›z›nda bir düflüfl yaflanmakta idi. Bu durum konut stokunun büyümesi sonucunu yarat›yordu. Bu koflullara ra¤men, konut fiyatlar›n›n düflmek yerine artmas› beklenmedik bir sonuçtu. Bu durumun bir aç›klamas› olarak inflaat maliyetlerinde önemli bir yer tutan arsa fiyatlar›nda bir balonun oluflmakta olmas› önemli bir neden olarak görülebilir. Bu durumun özellikle ‹stanbul, Ankara, ‹zmir, Bursa gibi büyük flehirler için geçerli oldu¤u öne sürülmektedir. Bir baflka deyimle, en az›ndan büyük flehirlerde arsa fiyatlar›n›n rasyonel olarak belirlenmedi¤i görüflü hâkimdir. Bu görüfl do¤ruysa arsa fiyatlar›nda bir balonun oluflmufl olmas› sektör için önemli bir tehlike kayna¤› oluflturmaktad›r. Bir baflka tehlike kayna¤› ise inflaat sektörünün yüksek mali kald›rac›n›n olmas›d›r. Bu durum, bilhassa kullan›lan krediler döviz cinsli Söylefli ise sektör için önemli bir k›r›lganl›¤› temsil etmektedir. Ayr›ca, ipotekli konut sat›fllar›n›n düflük gelirlilerde yo¤unlaflmas› da sektör için bir baflka önemli tehlike kayna¤›na iflaret etmektedir. Arsa ve inflaat maliyetlerindeki art›fllar da sektörün kar marjlar›n› olumsuz yönde etkilemekte ve bilançosu zay›f olan inflaat flirketlerinin hayatta kalmas›n› tehlikeye sokmaktad›r. Senetli sat›fllar›n da, özellikle inflaat flirketlerinin bu sat›fllar› banka kredileriyle finanse etmekte olmalar›ndan dolay›, sektör için bir baflka tehlike kayna¤›d›r. Kentsel dönüflüm projelerinin de düflünüldü¤ü flekilde hayata geçirilememifl olmas› da bir baflka olumsuzluktur ülkemiz aç›s›ndan. Sizce Bursa sanayi yat›r›mlar› anlam›nda önemli bir doygunluk noktas›na ulaflt› m›, ya da kentin hala yat›r›m potansiyeli mevcut mu? Sanayi yat›r›mlar›nda Bursa’n›n bir doygunlu¤a ulaflmad›¤› görüflündeyim. Bunun birkaç önemli nedeni oldu¤unu düflünüyorum. Birincisi Bursa’da tekstilden otomotive, g›dadan mobilyaya, tar›mdan hayvanc›l›¤a kadar uzanan çok genifl ve çeflitli bir üretim yelpazesi vard›r. Birinde görülen dönemsel durgunluk ve doygunluk di¤erinde olmamaktad›r. ‹kincisi ise Bursa’n›n d›flar›dan, özellikle sanayi arsas› aç›s›ndan s›k›nt› çeken ‹stanbul ve çevresinden yat›r›mc› çekmesidir. Bir di¤er önemli etken ise, ulafl›m aç›s›ndan Marmara, Ege ve ‹ç Anadolu’nun tam merkezinde ve yetiflmifl insan gücü potansiyeline sahip olmas›d›r. Firma olarak Bursa bölgesinde yak›n zamanda bir konut projesi hayata geçirme plan›n›z var m›d›r? GB Grup olarak ana ilgi alan›m›z endüstriyel yap›lar yapmakt›r. Nitelikli ve farkl› projeler olufltu¤u zaman konut sektöründe de yat›r›mlar yap›yoruz. Bursa’m›zda buna örnek olarak Nilüferköy’deki Uluç›nar Villalar›’n›, Balat’ta tamamlad›¤›m›z Bahad›r Apartman›’n› veOffice 4200 ‹fl Merkezi’ni gösterebiliriz. Bir baflka özel site villa projesine de Bademli’de bafllad›k. Az önce bahsetti¤im ve her yönü ile farkl› özellikler tafl›yan Bodrum Vistah›ll Evleri projemiz ise Bodrum Gündo¤an mevkiinde h›zla ilerlemekte olup, önümüzdeki y›l tamamlanacakt›r. Gençlere ve genç giriflimcilere tavsiyeleriniz nelerdir? Geçti¤imiz günlerde bir gazetede flöyle bir bafll›k okudum “Biz memur, Amerika Birleflik Devletleri Bill Gates’ler yetifltiriyor” Bu gelece¤imizin daha iyi olmas› aç›s›ndan gerçekten çok önemli ve do¤ru bir saptama. Nedenini e¤itim sistemimizdeki ve yaflant›m›zdaki yanl›fll›klara ve eksikliklere ba¤l›yorum. Bizler genellersek, yenilikçi ve farkl› fikirler üretmiyoruz, yeteri kadar düflünmüyor, araflt›rm›yoruz. Buldu¤umuz ile yetiniyor, gördü¤ümüzü taklit ediyoruz. Gençlere, genç giriflimcilere önerim, bu tip bir e¤itim almam›fl olsalar da, çevrelerinden böyle görmeseler de; daha iyiyi, daha farkl›y›, daha verimliyi bulmak için araflt›rmalar›, gezip görmeleri, hata yapmaktan korkmadan denemeleri. Bulduklar› ile uygulad›klar› ile yetinmeyip sürekli bir gelifltirme döngüsü içerisinde çal›flmalar›. BUS‹AD üyeli¤iniz hakk›nda bilgi verebilir misiniz? 17 Nisan 2006 tarihinde BUS‹AD üyeli¤ine kabul edilen kuruluflumuz, ilgi alan› çerçevesinde BUS‹AD’›n geliflmesine katk› koyabilmek ve edinmifl oldu¤u deneyimleri ilgili üyelerle paylaflmak amac›n› gütmektedir. BUS‹AD d›fl›nda di¤er sivil toplum örgütlerindeki faaliyetleriniz hakk›nda da bilgi verebilir misiniz? ‹fl insanlar›n›n ifl yaflant›lar›n›n yan› s›ra, birer sosyal sorumluluk oluflumlar› olarak gördü¤üm sivil toplum kurulufllar› ile olanaklar› çerçevesinde ilgilenmelerinin hem kendileri hem de ülkemiz aç›s›ndan çok önemli oldu¤u görüflündeyim. Bu ba¤lamda profesyonel ifl hayat›na at›ld›¤›m andan itibaren sivil toplum kurulufllar›nda sürekli görev ald›m ve halen de aktif olarak görev almaktay›m. Yaklafl›k 10 y›l Orta Do¤u Üniversitesi Bursa Mezunlar Derne¤i baflkanl›¤› görevini yürüttüm. 6 y›l Yönetim Kurulu baflkanl›¤› görevinde bulundu¤um Türkiye Prefabrik Birli¤i Yönetim Kurulu’nda 13 y›l görev yapt›m. fiu anda da denetim kurulu üyesiyim. Bursa’m›z›n en önemli sivil toplum kurulufllar›ndan biri olan Ça¤dafl E¤itim Kooperatifi’nin kuruluflundan bu yana içerisinde oldum ve 19 y›ld›r da yönetim kurulunda görev yapmaktay›m. Keyifli sohbetiniz için teflekkür ederiz. Eklemek istedi¤iniz baflka bir konu var m›? Ben de size teflekkür ederim. 67 Bak›fl 134 BUS‹AD’dan üniversite ö¤rencilerine etik konulu seminer BUS‹AD ile Uluda¤ Üniversitesi iflbirli¤iyle organize edilen “Etik” konulu seminer program›, Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçeklefltirildi. Bosch Türkiye Uyumluluk Direktörü Zeynep Çal›n da Silva ile Bosch Türkiye Eski Uyumluluk Direktörü ‹smet Artam’›n konuflmac› oldu¤u programa; ö¤retim görevlileri ve mühendislik fakültesi ö¤rencileri kat›ld›. uyumluluk kavram›n›n kurallara uymak anlam›na geldi¤ini ve hayat›n tüm alanlar›nda oldu¤u gibi ifl hayat›nda da uyulmas› gereken çeflitli kurallar oldu¤unu hat›rlatarak, “Bosch’da uyumluluk kural›, harici ve dahili tüm kurallara uymak anlam›na gelir ve bu flekilde flirketin baflar›s›n› da garanti alt›na alm›fl olur. Bosch’da bu kural tüm çal›flanlar için geçerlidir ve firma için harcad›¤›m›z günlük mesaide kanunlara, etik davran›fl kurallar›na ve di¤er dahili talimatlara tart›flmas›z uyaca¤›m›z anlam›na gelir” fleklinde konufltu. ¤rencilere ortak bir sunum yapan konuk konuflmac›lar, son y›llarda önemi daha da artan söz konusu kavramla ilgili Bosch’da gerçeklefltirilen uygulamalar hakk›nda bilgi verdi. Sunumunun bafl›nda Bosch firmas›n›n üretim faaliyetleri ve toplam büyüklü¤üyle ilgili kat›l›mc›lar› bilgilendiren ‹smet Artam, Bosch’un etik konusuna oldukça kurumsal bir vizyonla bakt›¤›n› ve firma içindeki etik kurallar›n “Compliance” yani uyumluluk bafll›¤› alt›nda ele al›nd›¤›n› belirtti. Artam, Kurallarla uyumlu hareket etti¤imiz takdirde sadece flirketimizi de¤il, kendimizi de korumufl olaca¤›m›z›n alt›n› çizen Artam, böylece flirket sorumlulu¤unun beraberce üstlenildi¤ini kaydetti. Artam, uyumluluk kural› ile Bosch’un birbirine s›k› s›k›ya ba¤l› oldu¤una de¤inerek, “Bosch olarak gelecek ve sonuç odakl›l›k, sorumluluk ve sürdürülebilirlik, inisiyatif ve kararl›l›k, aç›kl›k ve güven, adil davran›fl ve çeflitlilik gibi de¤erlere önem veriyoruz. Ö 68 Bak›fl 134 Bosch’da sadece yerine getirebilece¤imiz sözler veririz ve vaat ettiklerimizi görevimiz olarak görürüz. Tüm ifl iliflkilerimizde yasalara uygun hareket ederiz. Çünkü etik konusunun geçmiflte oldu¤u gibi günümüzde de vazgeçilmez bir de¤er oldu¤unu biliyoruz. Bu konuda son zamanlarda toplumda bilinçlenmenin artt›¤›na ve Seminer: Etik Artam, flöyle devam etti: “fiirketin toplumdaki ve ifl hayat›ndaki paydafllar› nezdindeki itibar›, ekonomik baflar›s›n›n anahtar›d›r. Yasalar›n ihlali kamuoyunda önemli itibar kayb›na neden olur. Bu konudaki flüphelerin bas›na yans›mas› bile flirket itibar›na kal›c› zarar verir. Bunun önüne geçmek için uyumluluk kural› Bosch’da 3 ayakl› bir yap› üzerine kurulmufltur. dünyada baz› büyük flirketlerde yaflanan ve genifl yank› bulan güncel vakalara da tan›k oluyoruz. O nedenle etik konusu her zamankinden çok daha fazla önem kazanm›fl durumda. Söz konusu kurallara uymamak, ciddi bir sorumluluk riski almak demektir ve itibar kayb›na yol açarak en baflta kendi ifl hayat›m›za zarar verebilir” diye konufltu. Talimat-yönetmelikler, bilgilendirmee¤itim ve gözlemleme-raporlama. fiirket içinde bir uyumluluk yöneticisi vard›r ve Almanya’dan tan›mlanan genifl yetkilere sahiptir. ‹leride mezun olarak ifl hayat›na at›ld›¤›n›zda etik konusuna sizler de mutlaka uyun ve bu konuda her zaman bilgi al›n. Konuya gösterece¤iniz özen, baflar›n›z›n da anahtar› olacakt›r.” “Çal›flanlar bir iç pusulaya göre hareket etmeli” Zeynep Çal›n da Silva da, art›k tüm Bosch genelinde uyumluluk dendi¤inde neyin kastedildi¤ini herkesin bildi¤ini ifade ederek, bununla birlikte Bosch’da istenenin bu iflin sadece kurallara uyma boyutunda kalmas› de¤il, bir vicdan terazisi ya da iç pusula haline gelmesi oldu¤unu söyledi. Tüm çal›flanlar›n olas› bir durumla karfl›laflt›¤›nda bu iç pusulaya göre hareket etmesi gerekti¤ini belirten da Silva, “Do¤ru ad›mlar at›yor olmak ve di¤er çal›flanlar› da do¤ru yönlendirmek çok önemli. Biz Bosch olarak 2015’i uyumluluk y›l› ilan ettik. Daha da içsellefltirilmesi ad›na konu tüm birimlerde çeflitli bafll›klar halinde ele al›nacak. fiirketler kurallar dayatmaya çal›flm›yor, öncelikle çal›flanlar›n korunmas›n› amaçl›yor. Siz de gelecekte bir konuda tereddütte kald›¤›n›zda karar vermeden önce yöneticinize, varsa flirket içindeki uyumluluk direktörüne ya da hukuk birimine bilgi verin. Türkiye’de kurumsallaflm›fl flirketlerin ço¤unda art›k bu tür uygulamalar yer al›yor” diye konufltu. 69 Bak›fl 134 BUS‹AD üniversite ö¤rencilerine Ar-Ge ve Ür-Ge’yi anlatt› Uluda¤ Üniversitesi Endüstri Mühendisli¤i Bölümü Konferans Salonu’nda gerçeklefltirilen ve Bosch Sanayi ve Ticaret Afi Üretim Mühendisi ve BUS‹AD Yenilikçilik ve Yarat›c›l›k Uzmanl›k Grubu Üyesi Do¤an Vardar’›n konuflmac› oldu¤u seminer program›na; makine ve çevre mühendisli¤i bölümü ö¤rencileri kat›ld›. ¤rencilere “Ar-Ge, Ür-Ge Nedir ve Ar-Ge Mühendisli¤i Nas›l Yap›l›r?” isimli bir sunum yapan Bosch Sanayi ve Ticaret Afi Üretim Mühendisi ve BUS‹AD Yenilikçilik ve Yarat›c›l›k Uzmanl›k Grubu Üyesi Do¤an Vardar, sözlerine mühendisin tan›m›n› yaparak bafllad›. Ö Günümüzde gerçek anlamda gerçeklefltirilen Ar-Ge çal›flmalar›n›n büyük bir bölümünün baflar›s›zl›kla sonuçland›¤›n› belirten Vardar, bu alanda faaliyet gösteren kurum ve kurulufllar›n söz konusu kay›plara dayal› bu bedeli ödeyebilecek güçte olmas› gerekti¤ine iflaret etti. Baflar›s›zl›¤› Ar-Ge faaliyetlerinin en önemli kayna¤› olarak niteleyen Vardar, elde edilen baflar›s›zl›¤a ba¤l› olarak sahip olunan bilginin, bir sonraki çal›flmaya basamak oluflturdu¤unu kaydetti. Vardar, Türkiye’de gerçeklefltirilen Ar-Ge faaliyetlerinin bu konunun bayraktarl›¤›n› yapan ülkelere k›yasla çok da geliflmifl olmad›¤›n›n alt›n› 70 Bak›fl 134 çizerek, “Türkiye’de daha çok ürün gelifltirme düzeyinde çal›flmalar gerçeklefltiriliyor. Ar-Ge çok büyük bütçeler gerektiren bir süreç. Türkiye’de Ar-Ge harcamalar›na ayr›lan pay her geçen y›l artsa da henüz olmas› gereken seviyede de¤il. O nedenle Türkiye bu iflin daha çok ürün gelifltirme taraf›nda” diye konufltu. “Mühendisler de patent konusuna hakim olmal›” Ürünün fiziki yap›s›n› bugünkü görünüflünden ve ifllevinden farkl› hale getirme, maliyetini azaltma ve kalitesini yükseltme çal›flmalar›n›n da “Ürün gelifltirme” anlam›na geldi¤ini söyleyen Vardar, inovasyonu ise; yeni veya önemli ölçüde de¤ifltirilmifl ürün veya sürecin, yeni bir pazarlama yönteminin ya da ifl uygulamalar›nda ifl yeri organizasyonunda, d›fl iliflkilerde yeni bir organizasyonel yöntemin uygulanmas› olarak tan›mlad›. Vardar, 2014 y›l› Global ‹novasyon Endeksi’ne göre Türkiye’nin 143 ülke aras›nda 54. s›rada yer ald›¤›n› belirterek, Türkiye’de gerçeklefltirilen patent, faydal› model, marka ve endüstriyel tasar›m çal›flmalar›na da de¤indi. Amerika Birleflik Devletleri’nde ilk patent kanununun 1790 y›l›nda yürürlü¤e girdi¤ini, Türkiye’de ise Patent Ofisi’nin 1994 y›l›nda kuruldu¤unu hat›rlatan Vardar, Seminer: Ar-Ge, Ür-Ge “2013 y›l›nda dünyada 2,6 milyon patent baflvurusu olmufl ve bunun yüzde 81’ini dünyan›n 5 ülkesi gerçeklefltirmifl. Son y›llarda kendi gayretleri ve dünyan›n önde gelen global flirketlerinin Çin’de fabrika kurmas› nedeniyle Çin bu iflin liderli¤ini yap›yor. Türkiye ise bu konuda henüz emekleme aflamas›nda” diye konufltu. Vardar, sözlerine flöyle devam etti: “‹leri teknoloji ile üretilen ürünler patentlerle korunurken, orta teknolojili ve özellikle de KOB‹’lerin gerçeklefltirdi¤i çal›flmalar faydal› modellerle korunuyor. Bir de oluflturulan markalar söz konusu. Türkiye’de bu konuda önemli bir gösterge var. Türkiye’de oluflturulan marka say›lar›na bak›ld›¤›nda patent baflvurular›n›n aksine yüksek say›lar göze çarpmakta. Türkiye’de maalesef geliflmifl ülkelerdeki gibi patent ve marka say›lar› do¤ru orant›l› olarak artm›yor. Yani patentimiz yok ama markam›z çok. Patent çal›flmalar› konusunda örnek al›nacak Norveç ve ‹srail gibi farkl› ülkeler de var. Bu ülkeler sahip olduklar› öz de¤erlerini gelifltirmek ad›na önemli çal›flmalar yap›yorlar. Türkiye de elinde olan tüm de¤erleri gelifltirme ad›na çal›flmalar yürütebilmeli, tar›m alan›nda örne¤in. ‹lerleyen süreçte Türkiye’de Ar-Ge kavram›n›n daha da güçlenmesini diliyorum. Bu konuda ülke mühendislerine de önemli görevler düflüyor. Ülkemizde patent vekilli¤i görevini daha çok avukatlar üstleniyor. Oysa mühendislerin de patent konusuna hakim olmas›, en az›ndan çal›flma yürüttü¤ü kendi alan›yla ilgili patentleri bilmesi gerekiyor” 71 Bak›fl 134 BUS‹AD’dan üniversite ö¤rencilerine CV haz›rlama semineri BUS‹AD’›n Uluda¤ Üniversitesi iflbirli¤iyle organize etti¤i ve ö¤rencilerin mesleki ve kiflisel geliflimine katk›da bulunmay› amaçlayan seminer programlar› devam ediyor. Uluda¤ Üniversitesi Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçeklefltirilen ve Maysan Mando ‹nsan Kaynaklar› Müdürü Nurflen Da¤l›’n›n konuflmac› oldu¤u programa; çevre, tekstil ve elektronik mühendisli¤i bölümü ö¤rencileri kat›ld›. A A¤›rl›kl› olarak bu y›l mezun olacak ö¤rencilerden oluflan kat›l›mc›lara “CV Haz›rlama” konulu bir sunum yapan Nurflen 72 Bak›fl 134 Da¤l›, ifl görüflmelerinde ve bireysel kariyer planlamas› sürecinde mezunlar›n dikkat etmesi gerekenlere de¤indi. Da¤l›, insan›n kendini tan›mas›n›n çok önemli oldu¤unun alt›n› çizerek, bu süreçte kiflinin SWOT analizi yaparak zay›f ve güçlü yönleri ile f›rsatlar›n› ve tehditlerini görmesi gerekti¤ini kaydetti. Mezun olan bir bireyin bak›fl aç›s›na göre, ifl alan› ve sorumluklar› daha genifl olan orta ölçekli bir firmada ya da belli bir alandan sorumlu olaca¤› kurumsal bir flirkette çal›flmak isteyebilece¤ini ifade eden Da¤l›, bireylerin zay›f yönlerine tak›lmadan güçlü yönlerinin üzerine gitmesi gerekti¤ini belirtti. Da¤l›, kiflinin kendini tan›d›ktan sonra yapaca¤› mesle¤i ve Seminer: CV Haz›rlama çal›flaca¤› kurumu da iyi tan›mas› gerekti¤inin alt›n› çizerek, “Kiflilerin yapacaklar› mesle¤i ö¤renmeleri, mesle¤in gerekliliklerini özümsemeleri ayr›ca mesle¤in getirilerini ve zorluklar›n› iyi analiz etmeleri gerekir. Öte yandan kiflinin çal›flaca¤› sektörü ve baflvuraca¤› flirketi tan›mas› flart. Bunun için sanayi ve ticaret odalar›ndan bilgi al›nabilir, ekonomi haberleri takip edilebilir ya da ilgili web sitelerine bak›labilir. Kiflilerin çal›flacaklar› kurumlar›n kültürünü de iyi bilmeleri gerekir. Örne¤in, bir aile flirketimi, yenilikçi bir flirket mi, geleneksel bir yap› m› yoksa rekabetçi bir profili mi oldu¤una dikkat edilmelidir.” “Kiflisel fark›ndal›¤›n›z› artt›r›n” Da¤l› iyi bir özgeçmiflte kiflinin kim oldu¤u, o ana kadar neler yapt›¤›, tecrübeleri, nas›l bir e¤itim ald›¤›, ne yapmak istedi¤i ve baflvuraca¤› kuruma neler verebilece¤i gibi konulara de¤inmesi gerekti¤ini belirterek; tipik bir özgeçmiflte isim, iletiflim bilgileri, kimlik bilgisi, amaç, e¤itim geçmifli, ifl tecrübesi, iflle ilgili beceriler, hobiler, gönüllü çal›flmalar ve referanslar›n yer almas› gerekti¤ini söyledi. Kiflilerin kendilerine kolay ulafl›labilmesi ad›na iletiflim bilgilerine özellikle dikkat etmeleri ve bu bilgileri sürekli güncellemeleri gerekti¤ine de¤inen Da¤l›, e¤itim bilgilerinin de özgeçmiflte en üstte olmas› gerekti¤ini ifade etti. Da¤l›, bir ifl görüflmesinde iflverenin neler isteyece¤ine de de¤inerek, aday›n ifl görüflmesi s›ras›nda karfl›s›ndakini ifli yapabilece¤ine, ifli istedi¤ine ve ilgili kadroya ve firmaya uyum sa¤layaca¤›na inand›rmas› gerekti¤ini kaydetti. Da¤l›, ilk görüflmede ücret konusunun gündeme gelmesinin ço¤u zaman hofl karfl›lamayaca¤›n› da dile getirerek, daha sonraki görüflmelerde konunun gündeme gelmesinin daha sa¤l›kl› olaca¤›n› söyledi. Da¤l›, her fleyin bafl›nda hayal kurman›n geldi¤inin alt›n› çizerek, günümüzde bilgiye ulaflman›n kolay oldu¤unu, ö¤rencilerin her koflulda hayal kurmas› ve kiflisel fark›ndal›klar›n› artt›rmas› gerekti¤ini sözlerine ekledi. 73 Bak›fl 134 Seminer: NPL E¤itimi Üniversite ö¤rencilerine NLP e¤itimi BUS‹AD ile Uluda¤ Üniversitesi iflbirli¤iyle organize edilen “NLP” konulu seminer program›, Otomotiv Mühendisli¤i Bölümü Konferans Salonu’nda gerçeklefltirildi. Parlam›fl Tekstil Genel Koordinatörü Gülderen Uzunefe’nin konuflmac› oldu¤u programa; ö¤retim görevlileri ve mühendislik fakültesi ö¤rencileri kat›ld›. ¤rencilere k›sa ad› NLP (Neuro Linguistic Programming) olan ve duyu, dil programlama anlam›na gelen kavram hakk›nda bilgi veren Gülderen Uzunefe, NLP’nin dil ile iletiflimin psikolojik yans›lar›n› ve bu konuyla ilgili teknikleri kapsayan yeni bir alan oldu¤unu belirtti. Yaflam›m›z›n ana hatlar›n› alg›lar›m›z›n, buna ba¤l› olarak düflüncelerimizin ve sonuçta da davran›fllar›m›z›n oluflturdu¤unu söyleyen Uzunefe; sözü edilen bu üç kavram›n, ço¤u kez otomatik olarak biçimlendi¤ini belirtti. Bunlar› irademizi kullanarak daha tutarl› ve daha bilinçli hale getirebildi¤imiz takdirde yaflam›m›zda büyük farklar olaca¤›na iflaret eden Uzunefe, NLP’nin bu sürece katk›da bulunmas› için kullan›lan yöntemlerden biri oldu¤unu kaydetti. Uzunefe, Ö 74 Bak›fl 134 insanlar›n alg›lama flekilleri ve etkilenifllerinin, buna karfl›l›k gösterdikleri tepkilerin, tepkilerinin biçimlerinin ve kurduklar› iletiflim tarz›n›n büyük farkl›l›klar gösterdi¤ine de¤inerek, “Bunlar› incelemek ve yöntemler gelifltirmek, sonuçlara kiflisel bazda uygulanabilirlik kazand›rmak, NP’nin ilgi alan› içine girer. NLP, insanlar›n yaflamlar›n›n muhtelif alanlar›nda uygulad›klar› ve hedeflerine ulaflmada büyük katk› sa¤layan bir olgu olarak de¤erini sürdürmektedir” diye konufltu. Uzunefe flöyle devam etti: “Bizler toplum içinde yaflamaya programlanm›fl›z. Sahip oldu¤umuz iletiflim becerileri ile bunu yapmaya çal›fl›yoruz. Günlük hayatta sözlü oldu¤u kadar sözsüz iletiflim araçlar›n› da kullan›yoruz. ‹fl ve sosyal hayat›m›zda konuflma ve dinleme kavramlar› öne ç›k›yor. ‹letiflim, bilinçli akl›m›zla zenginlefltirebilece¤imiz bir alan. Yap›lan araflt›rmalar davran›fllar›m›z›n yüzde 15’ine hakim oldu¤umuzu, yüzde 85’ini ise bilinçalt›n›n yönlendirdi¤ini gösteriyor.” “Karfl›n›zdakini çok iyi dinleyin” Ö¤rencilere alg›lar›n› gelifltirmeleri gerekti¤ini, bunun için de karfl›lar›ndaki insan› çok iyi dinlemeleri gerekti¤ini aktaran Uzunefe, daha çok dinleyip daha az konuflmaya özen gösterilmesinde fayda oldu¤unu belirtti. Uzunefe, birbirimizi iyi dinledi¤imiz takdirde farkl›l›klar› yakalayabilece¤imizi ve bu farkl›l›klardan kendimize rehber olabilecek önemli ipuçlar› ç›karabilece¤imizi ifade ederek, “Dünyaca ünlü düflünür Platon’un da dedi¤i gibi ‘‹nsan kendini yönetebilirse dünyay› yönetir’ Bu sözü unutmamak gerek. NLP’nin genel ilkelerinden biri de her sorunun bir f›rsat oldu¤udur. NLP’de baflar›s›zl›k yoktur, hedefler vard›r. Söz konusu ana hedefin alt›nda küçük alt hedefler mevcuttur. Hedef ve alt hedef varsa, davran›fllar› bu hedeflere göre yönlendirmek mümkündür” diye konufltu. Uzunefe sözlerini flöyle sürdürdü: “Günümüzde özellikle ifl hayat›nda IQ’dan çok duygusal zekas›n›n fark›na varm›fl, kendini ifade eden, hedef koyan, alg›lar› aç›k yani duygusal zeka seviyesi yüksek bireyler tercih edilir oldu. Hayat›m›zda kader ve flans faktörleri her zaman var, ancak biz fark›ndal›¤›m›z› artt›r›rsak kader ve flans›n önünde bile haz›rl›kl› oluruz. Bu aç›dan bakt›¤›m›zda hayat›m›zda sorunlara kendi stratejimizi gelifltirip kendi sonucumuza ulaflmam›z gerek. O nedenle hedeflerimiz çok öne ç›k›yor. Hedeflerin somut ve ölçülebilir olmas› flart. Güzel bir yaflam için özgüven, affedebilme, stresle bafl edebilme, kendimizle iletiflim, olumlu düflünebilme ve karar verebilme becerilerimizi de gelifltirmemiz gerekiyor.” Üyelerden Haberler Deloitte: “Ekonomideki t›kanm›fll›k için yeni bir makro hikâye flart” Deloitte’un Ekonomik Görünüm Raporu’na göre Türkiye’de ilk çeyrek büyüme oran› her ne kadar beklentilerin üzerinde olsa da zay›f görünüm hala sürüyor. 2015 y›l›n›n yüzde 2,5 büyüme ile tamamlanmas›, enflasyonun yine hedefin belirgin üzerinde kalmas› ve cari a盤›n da GSYH’ye oranla görece yüksek seyrini korumas› bekleniyor. irçok farkl› endüstri dal›nda faaliyet gösteren özel ve kamu sektörü müflterilerine denetim, vergi, dan›flmanl›k ve kurumsal finansman alanlar›nda hizmet sunan ve dünya çap›nda farkl› bölgelerde 150’den fazla ülkede yer alan Deloitte, Türkiye Ekonomik Görünüm Raporu’nu yay›nlad›. B Deloitte’in haz›rlad›¤› rapora göre, Türkiye’de ekonomik büyüme yeni bir program olmad›kça 2016’da da zay›f kalmaya devam edecek. Rapor; ekonomideki zay›f büyüme, yüksek cari aç›k ve enflasyon t›kan›kl›¤›n› aflmak için k›sa vadede k›r›lganl›klara, orta vadede ise üretkenlik art›fl›na odaklanan bir makroekonomi politikas›na iflaret ediyor. Deloitte Türkiye Ekonomi Dan›flman› Dr. Murat Üçer taraf›ndan haz›rlanan “Ekonomik Görünüm: Soru ve cevaplarla dünya ve Türkiye ekonomisi” isimli rapora göre, Türkiye seçim sonras› belirsizlik ortam›n› beklenildi¤i kadar olumsuz karfl›lamad›. Öte yandan zay›f büyüme ve k›r›lganl›klar ile FED’in kademeli bir flekilde de olsa parasal normalleflmeye gitmesi, bir an önce uyumlu bir koalisyonun ve bu ba¤lamda güvenilir bir ekonomi kadrosunun ortaya ç›kmas›n› gerektiriyor. Deloitte Türkiye CEO’su Hüseyin Gürer, rapora iliflkin yapt›¤› aç›klamada; belirsizliklerin uzun zamand›r olmad›¤› kadar artt›¤›na dikkat çekti ve yaflanan tüm geliflmelerin do¤al olarak önlerini görmeyi hiç olmad›¤› kadar zorlaflt›rd›¤›n› ifade etti. Global ekonomide büyümenin tatmin edici bir güçte olmasa da devam etti¤ini belirten Gürer, bu ba¤lamda Yunanistan, FED ve Çin’in en yak›ndan izlenmesi gereken riskler aras›nda bulundu¤unu vurgulad›. Gürer, Türkiye taraf›na dair ise “Üretkenli¤e odaklanmak ve ülke olarak yeni bir reform seferberli¤i bafllatmak elzem olmakla birlikte, bunun hayata geçirilmesi k›sa vadede bulundu¤umuz konjonktür gere¤ince zor gözüküyor. Bütün bunlar›n sonucunda, en az›ndan yeni bir hikâye ve oyun plan› ortaya ç›kana kadar, bir müddet daha oynakl›¤›n sürmesi oldukça olas›, hesaplar›n buna göre yap›lmas› gerekiyor” fleklinde konufltu. 2015’te yüzde 2,5 büyüme ‹lk çeyrekte yüzde 2,3’lük büyüme oran›n›n de¤erlendirildi¤i raporda, bunun en büyük sebebinin, beklentinin üzerinde gelen özel tüketim harcamalar› oldu¤u belirtildi. Her ne kadar beklentilerin üzerinde bir rakam yakalanm›fl olsa da büyümenin hem düzey hem de kompozisyondaki görece zay›fl›¤› sürüyor. Deloitte’un, 2015 y›l› büyüme beklentisi ise yüzde 2,5 civar›nda, riskler ise afla¤› yönlü. Raporrda y›lbafl›ndaki iyimser enflasyon beklentilerine ra¤men, g›da fiyatlar› ve kurdaki de¤er kayb›n›n, beklentilerin aksine enflasyonda belirgin bir art›fl› beraberinde getirdi¤i ve Nisan dönemi sonras› g›da enflasyonunun azalmaya bafllamas›na ve Türk Liras›’n›n göreli istikrar›na bak›lacak olursa, enflasyondaki genel düflüflün önümüzdeki aylarda da devam edebilece¤ine de¤inildi. Raporda öne ç›kan önemli bir di¤er nokta da, arz talep dengesizli¤i ve beklentilerdeki kat›l›k sebebiyle ileride yeniden yukar› yönlü bir seyir görme olas›l›¤›n›n da kaç›n›lmaz oldu¤u. Para politikas›nda mecbur kal›nmad›kça de¤ifliklik beklenmiyor Rapordaki bir di¤er ba¤l›¤a göre de piyasalarda ciddi bir çalkant›, önemli bir sat›fl, kurda sert bir hareket olmad›¤› takdirde Merkez Bankas›’n›n, para politikas› duruflunda en az›ndan k›sa vadede pek bir de¤ifliklik yapmas›n›n beklenmedi¤iydi. Bunun yan› s›ra, enflasyonun gerçek görünümü ve d›fl finansman/kur taraf›ndaki tablonun faiz indirimine geçit vermedi¤i gibi büyüme taraf›ndaki zay›f görünümün de; mecbur kalmad›kça faiz art›r›m›na el vermedi¤i fleklinde yorumland›. Rapora göre, TCMB üzerinde bask›lar›n tekrar artmas› ve zamans›z bir faiz indirimi gibi ekonomide çok büyük bir çalkant› yaflanmaz ve bariz iktisat politikas› hatalar› yap›lmaz ise “Kredi notunda bir indirim beklenmemeli” denildi. Raporda, önümüzdeki dönemde Türkiye’nin yak›ndan izlemesi gereken flu dört temel riskten söz edildi: - Yunanistan borç krizi - ABD Merkez Bankas›’n›n faiz hareketlerinin zamanlamas› ve derinli¤i - Çin’de ekonomik dönüflüm süreci ve piyasalar›n buna verece¤i tepki - Tahvil piyasalar›nda tekrarlanabilecek sert dalgalanmalar 75 Bak›fl 134 Coflkunöz’den mesleki e¤itime destek Coflkunöz E¤itim Vakf› bünyesinde 1988’den beri sanayiye donan›ml› çal›flan kazand›rmak ve mesle¤i olmayan gençlere meslek edindirmek amac›yla uygulamal› ve teorik e¤itim programlar› düzenleyen Coflkunöz Holding, çeflitli kurulufllarla sosyal sorumluluk projeleri gerçeklefltiriyor. oflkunöz Holding, Tafl›t Araçlar› Yan Sanayicileri Derne¤i’nin (TAYSAD ) “Atma De¤erlendir, Meslek Okullar›n› Güçlendir” isimli sosyal sorumluluk projesine destek vermek için bafllatt›¤› çal›flma ile fabrikalar›nda kullan›lmayan ölçü aletleri ve laboratuvar ekipmanlar›n› toplayarak TAYSAD’a ulaflt›rd›. C 76 Bak›fl 134 Üyelerden Haberler ‹htiyaç sahibi meslek liselerine gönderilecek olan bu malzemeler ile okullar›n teçhizat eksikliklerinin tamamlanmas› ve böylece ö¤rencilerin tam donan›ml› olarak meslek hayat›na haz›rlanmas› amaçlan›yor. Sessiz ve Engelsiz E¤itim Coflkunöz Holding bünyesinde en son devreye al›nan sosyal sorumluluk çal›flmalar›ndan biri de Nilüfer Özel E¤itim Meslek Lisesi ö¤rencilerinin engelleri afl›p, baflar›l› bireyler olmas›na destek vermek amac›yla bafllat›lan “Sessiz ve Engelsiz E¤itim” projesiydi. Bu proje kapsam›nda iflitme engelli olup meslek edinmeye gönül vermifl gençler; görsel e¤itim araçlar›na, yeni tezgah ve ekipmanlara kavufltu. D›fl dünya ile sessiz bir iletiflime giren gençlerin e¤itim ve ö¤renim hayatlar›n› kolaylaflt›rmay› amaçlayan “Sessiz ve Engelsiz E¤itim” projesiyle, iflitme engeli olanlar›n en etkili ö¤renme yöntemi olan “Görsel e¤itim” için gerekli araçlar›n temini ve sistemin Nilüfer Özel E¤itim Meslek Lisesi’nde kurulmas› sa¤land›. Böylece okul bünyesinde iflaret dili ile haz›rlanan ve kontrol panelinden yönlendirilen e¤itimler; tüm sosyal alanlarda, koridorlarda ve yemekhanede bulunan LCD ekranlardan kapal› devre olarak yay›mlanmaya baflland›. Bu e¤itimler bafllayal› daha çok az bir zaman olmas›na karfl›n, ö¤rencilerinde olumlu de¤iflimleri gözlemlediklerini ileten okul yöneticileri, sistemi çok daha etkin kullanmak üzere e¤itim filmleri haz›rlamay› gündemlerine ald›klar›n› iletti. Ayn› proje kapsam›nda meslek edinirken kullan›lan araçlar›n yetersizli¤i ve eksikli¤i engelini de ortadan kald›rmak amac›yla tezgah al›m› da yap›l›rken; “Önce ‹fl Güvenli¤i” diyerek bu gençler için iflaret diliyle ifl güvenli¤i e¤itim filmleri de haz›rlayacak olan Coflkunöz, bu konuda okulla ifl birli¤ini devam ettiriyor. 77 Bak›fl 134 Emko Elektronik Afi. Genel Müdürü Ayhan Ispalar, TESEM’e konuflmac› olarak kat›ld› Türkiye Elektronik Sanayii ve Elektronik Mühendisli¤i Kurultay› (TESEM) ilk kez 22-23 May›s'ta TMMOB Elektrik Mühendisleri Odas› (EMO) ad›na Bursa’da gerçeklefltirildi. Emko Elektronik Afi Genel Müdürü Ayhan Ispalar’›n konuflmac› olarak kat›ld›¤› ve iki y›lda bir yap›lmas› tasarlanan kurultay sonras› y›lsonunda haz›rlanan TESEM raporuyla birlikte bilgi ve birikimlerin kamuoyu ile paylafl›lmas› hedefleniyor. ursa ve Türkiye ad›na büyük önem tafl›yan ve elektronik sanayinin gelece¤inin ele al›nd›¤› Türkiye Elektronik Sanayii ve Elektronik Mühendisli¤i Kurultay› (TESEM) ilk kez 22-23 May›s'ta TMMOB Elektrik Mühendisleri Odas› (EMO) ad›na Bursa’da gerçeklefltirildi. B 78 Bak›fl 134 yurtd›fl›nda birçok araflt›rma kuruluflu ve üniversitelerde yaz›lan raporlarda belirtilen Endüstri 4.0 ile beraber de¤iflen e¤itim ve ö¤retim konular› hakk›nda bilgilendirmede bulundu. “Elektronik mühendisli¤i ö¤reniminde sanayinin beklentileri ve bu beklentilerin karfl›lanmas› için öneriler” konulu panelde konuflan Emko Elektronik Afi Genel Müdürü Ayhan Ispalar; Endüstri 4.0 ile beraber elektronik sanayinin gelece¤ine ve Endüstri 4.0’›n insan kayna¤› üzerine yans›malar›na de¤indi. Ispalar, Ispalar, Almanya Hükümeti’nin 2011 y›l›nda imalat sanayisinin bilgisayarlaflt›r›lmas› ad›na teflvik etme ve bu sanayi dal›n› yüksek teknolojiyle donatma karar› ald›¤›n› dile getirerek, bu karar çerçevesinde Endüstri 4.0 projesinin gündeme geldi¤ini kaydetti. Söz konusu proje ile birlikte siber fiziksel sistemlerin imalat sektöründeki verimlili¤i, kalite ve esnekli¤i artt›rmak için tüm sistemlere entegre edilece¤inin alt›n› çizen Ispalar, “Endüstri 4.0 öncelikle Almanya olmak üzere pek çok ülkede devlet politikalar› aras›nda yer al›yor ve Endüstri 4.0 için ilk önce e¤itim kurulufllar›ndan de¤iflime bafllan›yor. Almanya’da bunun için büyük bütçeler ayr›lm›fl durumda” diye konufltu. Endüstri 4.0 ile beraber insan kayna¤› ihtiyaçlar›n›n da Üyelerden Haberler de¤iflece¤ini belirten Ispalar, yeni ifl profillerinin “Ürün gelifltirme-testler”, “Uygulama-entegrasyon” ve “Konfigürasyon-optimizasyon” oldu¤unu ve bilgisayar programlama, elektronik, robot programlama, yaz›l›m, makine ve endüstri mühendisleri ile otomasyon ve üretim teknisyenlerinin istenen insan kayna¤› profili olaca¤›n› dile getirdi. “Endüstri 4.0 ile beraber elektronik mühendisli¤i ö¤renimi çok kritik” Ispalar Endüstri 4.0 ile beraber elektronik mühendisli¤i ö¤reniminin çok kritik oldu¤unu, ö¤retimde yabanc› kaynaklar› tarayabilmek için çok iyi ‹ngilizce, çok iyi uygulamal› Temel C yaz›l›m dili, çok iyi bir matematik bilgisi, çok iyi uygulamal› elektronik-devre bilgisi, çok iyi uygulamal› haberleflme teknolojileri bilgisi ve ilgi alanlar›na göre di¤er mühendislik fakültelerinden seçmeli derslerin flart oldu¤unu söyledi. Ispalar flöyle devam etti: “‹nsan kaynaklar› aç›s›ndan bak›ld›¤›nda, Endüstri 4.0 uyumlu elektronik mühendisli¤i ö¤retimi, elektronik mühendisli¤inde son derece disiplinli ö¤retim, çal›flma hayat› içinde profesyonel geliflim, çal›flma hayat› içinde izinli akademik ö¤retim, çal›flma hayat› içerisinde çok disiplinli uzmanl›k e¤itimleri, ifl garantili k›sa süreli temel e¤itimler, uzmanl›k konular›nda ileri seviyede e¤itimler ve ifl garantili on-line uzmanl›k e¤itimleri son derece önemlidir. Yurtd›fl›ndaki online Endüstri 4.0 ile ilgili otomasyon, veri güvenli¤i, bilgi ifllem ve elektronik gibi uzmanl›k e¤itimleri, akademisyenler ve uzman mühendisler için de yeni ifl modelleri ve f›rsatlar sunacakt›r.” 79 Bak›fl 134 Ermaksan, ‹letiflim Yaz›l›m ile iflbirli¤ine gitti Türkiye’nin önde gelen makine üreticilerinden Ermaksan, ‹letiflim Yaz›l›m ile iflbirli¤i yaparak teknolojik alt yap›s›n› daha da güçlendirdi. ‹flbirli¤i çerçevesinde öncelikle Ermaksan’›n üretti¤i lazer kesim makinelerinin mevcut fonksiyonlar›na network ile haberleflme fonksiyonlar› eklendi. Ermaksan böylece son y›llarda s›kça dillendirilen Endüstri 4.0’ a haz›r hale gelmeyi hedefliyor. irinci Sanayi Devrimi’nin 1700’lü y›llar›n sonlar›nda dokuma tezgâhlar›n›n icad› ile su ve buhar gücünün keflfedildi¤i dönem olarak tan›mland›¤›n›, ard›ndan içten yanmal› B 80 Bak›fl 134 motorlar ile elektrik motorlar›n›n keflfiyle bafllayan dönemin ise ‹kinci Sanayi Devrimi diye an›ld›¤›n› ifade eden ‹letiflim Yaz›l›m Genel Müdürü Tuncer Hatuno¤lu, bunu “Dijital devrim” diye tan›mlanan Üçüncü Sanayi Devrimi’nin izledi¤ini kaydetti. Bu süreçte nükleer enerji ve sentetik ürünlerin yan› s›ra bilgisayar teknolojilerinin de sanayiye girdi¤ini hat›rlatan Hatuno¤lu, “Robotlar bu dönemde üretimde kullan›lmaya bafllan›rken lazer teknolojisi, gen teknolojisi gibi yeniliklerle de tan›flt›k. ‹leri haberleflme tekniklerinin de devreye girdi¤i bu dönemde elektronik ve bilgisayardaki geliflmeler sayesinde otomasyon sistemleri sanayide öncü oldu. Üretimde tam otomasyon dönemi yafland›. ‹çinde bulundu¤umuz yüzy›lda ise 4. Sanayi Devrimi’nden söz ediliyor. Alman sanayinin öncüleri taraf›ndan 2013 y›l›nda Alman Federal Hükümeti’ne sunulan bir raporda geleneksel imalat sanayisinin bilgisayarlaflt›rma yönünde teflvik edilmesi ve ürünlerin yüksek teknoloji ile donat›lmas›n›n sa¤lanmas› önerilmifltir. Hükümetin de¤erlendirmeye ald›¤› söz konusu rapor sonras›nda al›nan kararlar ve belirlenen stratejiler çerçevesinde Almanya’da uygulamaya dönük ad›mlar at›lm›flt›r. Dolay›s›yla dünyada Üyelerden Haberler Dördüncü Sanayi Devrimi, di¤er bir deyiflle Endüstri 4.0 Dönemi bafllam›flt›r” diye konufltu. Bu dönemde makinelerle makinelerin haberleflebilece¤ini, her makine ve ürünün bir seri numaras›n›n olaca¤›n› ve RFID teknolojisi ile ürünlerin makinalar taraf›ndan tan›narak insans›z üretimlerin yap›laca¤›n› ifade eden Hatuno¤lu; çok büyük bir ekonomik ve sosyal de¤iflimin bafllad›¤›n›, bu devrimin bir sonucu olarak ö¤renen robotlar›n art›k sanayide kullan›ld›¤›n› kaydetti. Hatuno¤lu, bunlar›n kendi aralar›nda haberleflmesi ile de insans›z çal›flan fabrikalar döneminin bafllad›¤›n›n alt›n› çizerek, “Baflta Almanya olmak üzere tüm dünyada Sanayi 4.0 Dönemi’ne geçifl konuflulmaktad›r. Art›k dünyada makineler aras› iletiflim ve karar alma süreci bafllamaktad›r. Bu yeni dönemde daha az insan müdahalesi, daha fazla otomasyon, daha h›zl› karar alma, daha az stok tutma ve daha verimli - h›zl› üretim süreçlerini yaflayaca¤›z” fleklinde konufltu. Hatuno¤lu, flöyle devam etti: “Dünyada yaflanan bu geliflmeleri yak›ndan izleyen Ermaksan da sanayi için üretti¤i her makineyi Endüstri 4.0’ a haz›r hale getirmeyi amaçl›yor. Üretilen her makinenin üretim tesislerinde kurulacak üretim a¤›n›n bir parças› olmas› gerekti¤i düflüncesiyle çal›flmalara bafllam›fl ve 20 y›l› aflk›n deneyimi ile MES (Manufacturing Executing System) Fabrika Üretim Yönetim Sistemleri yaz›l›mlar› gelifltiren ‹letiflim Yaz›l›m Bilgisayar Sistemleri ile iflbirli¤ine gitmifltir. Söz konusu iflbirli¤i çerçevesinde ‹letiflim Bilgisayar Yaz›l›m Sistemleri taraf›ndan öncelikle lazer kesim makinesinin mevcut fonksiyonlar›na network ile haberleflme fonksiyonlar› eklenmifltir. Bu çal›flmayla, Ermaksan taraf›ndan gelifltirilen lazer kesim makinesinin üretim yönetim sistemiyle anl›k izlenmesi amaçlanm›flt›r. Böylelikle makinenin çal›flma durumu, üretim performans›, durufl bilgileri, ifl emri gerçekleflme durumlar›, fire oranlar› gibi bilgiler izlenebilecek ve uygunsuzluk durumunda anl›k müdahale edilebilecektir.” “Bu çal›flma Ermaksan’›n tüm makinelerinde yayg›nlaflt›r›lacak” Söz konusu teknolojik hamle sayesinde makine üzerinde çal›flan program ile entegrasyon yap›larak, kesim program›n›n bilgileri ile otomatik olarak ifl emri aç›lmas›n›n sa¤lanaca¤›n› dile getiren Hatuno¤lu, dolay›s›yla ifl emri baz›nda gerçekleflen bilgilerin sistemden izlenebilece¤ini ve istatistiksel olarak verilerin raporlanabilece¤ini belirtti. Hatuno¤lu bu süreçte personel performans›n›n da sistem üzerinden izlenebilece¤ine de¤inerek; geriye do¤ru olarak sistemden raporlama yap›labilece¤ini ve andon ekranlarla üretim sahas›nda OEE (Overall Equipment Effectiveness) analizinin, vardiya performans›n›n ve PPM (Parts Per Million) analizinin de izlenebilece¤ini kaydetti. Hatuno¤lu, flöyle devam etti: “Bu çal›flma Ermaksan’›n üretmekte oldu¤u tüm makinelerde yayg›nlaflt›r›lacakt›r. Böylelikle bir üretim sistemi arac›l›¤› ile planlanan üretimin her aflamas› makinalar üzerinden gelecek gerçekleflme verileri ile izlenebilecektir. Toplanan bu veriler ›fl›¤›nda kay›plar›n en az oldu¤u ve maliyetlerin en hassas hesaplanarak minimize edildi¤i üretimler gerçeklefltirilebilecektir. Bu iflbirli¤i sayesinde, son teknoloji ile üretilen Ermaksan makinelerinin Endüstri 4.0’a haz›r hale gelmesinin ad›mlar› at›lm›fl olacakt›r.” 81 Bak›fl 134 TNT ihracat› kolaylaflt›rd› Dünya çap›nda verdi¤i ihracat ve ithalat hizmetleri ile sektörün önde gelen h›zl› tafl›mac›l›k flirketlerinden olan TNT, elektronik gümrük beyanl› ç›k›fl hizmetini “Kolay ‹hracat Hizmeti” ad›yla müflterilerine ulaflt›rarak, çok say›da avantaj sunma hedefinde. NT Kolay ‹hracat Hizmeti’nden a¤›rl›¤› 150 kilonun, de¤eri de 7500 Euro’nun alt›nda olan gönderiler için yararlanmak mümkün. Bu k›s›tlar Kolay ‹hracat’›, say›ca fazla olup, a¤›rl›¤› ve de¤eri nispeten düflük olan mallar ya da de¤er ve kilosu belirtilen üst limitleri geçmeyen gönderiler için ideal k›l›yor. Bu nedenle Kolay ‹hracat’tan en yo¤un yararlananlar›n aras›nda tekstil ve otomotiv yedek parça sektörleri ile etiket, matbaac›l›k sektörleri, züccaciye ve mutfak eflyas› üreticileri yer al›yor. T TNT Bursa Bölge Müdürü O¤uzhan Destan, TNT’nin popüler hizmetlerinden biri olan Kolay ‹hracat’la haftan›n 6 günü düzenli olarak ihracat ç›k›fl› yapabildiklerini, ayr›ca Bursa’dan ‹stanbul’a ara nakliyeyi ücretsiz olarak gerçeklefltirebildiklerini ifade ederek; göndericinin sabah 10.30’a kadar toplama kayd› vermesi durumunda al›nan gönderilerin “Kolay ‹hracat” ifllemlerinin ‹stanbul için ayn› gün, 82 Bak›fl 134 ‹stanbul d›fl› için ertesi gün yap›larak Türkiye’den ç›k›fl›n›n sa¤land›¤›n› belirtti. Destan, flöyle devam etti: “Söz konusu hizmetimiz, evraklar›n daha geç, yani saat 17.30’a kadar kabul edilmesi; ‹hracatç› Birlikleri Nispi Aidat›’ndan muafiyet sa¤lanmas›; sat›fl amaçl› ihracat gönderilerinin basitlefltirilmifl usulde gümrük beyan ifllemlerinin gönderici firma ad›na ücretsiz olarak yap›lmas›; gümrük müflavirli¤i ücreti al›nmamas›; vekaletname aranmamas›; KDV iadesinin mümkün olmas› gibi kolayl›klar sa¤l›yor. Öte yandan hizmetimiz h›zl› bürokratik ifllemler sayesinde zamandan tasarruf, konflimento ve ardiye ücretlerinden muafiyet, Cumartesi günü mesaisiz olarak gümrük ifllemlerinin yap›labilmesi, hem gönderici ödemeli hem al›c› ödemeli olabilmesi; gümrük ifllemleri sonras› tescil numaras›n›n oldu¤u özet beyan ekran›n›n herhangi bir form doldurmak gerekmeksizin gönderici firman›n e-postas›na gönderilmesi; kay›tlar›n, do¤rudan ilgili sat›fl temsilcisine yönlendirilerek gönderi resmi evrak prosedürü olmaks›z›n gerçeklefltirilmesi; Dolayl› Temsil Yetki Belgesi aranmamas›; yaln›z TNT uçaklar›yla de¤il, ticari havayollar›na ait uçaklarla da gerçeklefltirilebilmesi ve ticari havayollar› ile yaln›z normal kargolar›n de¤il, bu kriterlere uyan tehlikeli madde, bozulabilir ve de¤erli kargolar›n da hem Sabiha Gökçen hem de Atatürk Havaliman›’ndan tafl›nabilmesi gibi avantajlar›yla öne ç›k›yor.” Üyelerden Haberler ‹noksan’a müflterilerinden tam not Endüstriyel mutfak sektöründe 35 y›ld›r yenilikçi ve öncü bir yaklafl›mla faaliyet gösteren ‹noksan, imaj›, kalitesi ve ürünlerinden duyulan memnuniyetle bir kez daha müflterilerinden yüksek not almay› baflard›. noksan için GfK taraf›ndan yap›lan Müflteri Memnuniyeti Araflt›rmas›, 9 fiubat – 27 Mart tarihleri aras›nda, firmalar›n sat›n alma sürecinden sorumlu yöneticiler, üst düzey yöneticiler ve ‹noksan ürünlerini kullanan aflç›lardan oluflan 305 kifliyle görüflülerek gerçeklefltirildi. I Görüflülen kiflilerin de¤erlendirmeleri, “Genel imaj”, “Ürün ve hizmetler”, “Ürün ve hizmet sonras› destek” ve “Müflteri sadakati” bafll›klar› alt›nda incelendi. Araflt›rmaya cevap verenlerin yüzde 90’›, ‹noksan’›n ürün çeflitlili¤inin ihtiyaçlar› karfl›lad›¤›n› dile getirirken; bunu yüzde 88’lik oranla “Kolay ulafl›labilirlik”, “Ürünlerin kalitesinden memnuniyet” ve “‹noksan ürün ve hizmetlerine duyulan güven” izledi. Araflt›rma sonucu, ‹noksan’›n imaj› üzerindeki yorumlar›n olumlu, genel memnuniyet ve ürünlerin kaliteli olmas› alg›s›n›n ise yüksek oldu¤unu ortaya koydu. Müflteri ba¤l›l›k skoru yüzde 84 olarak gerçekleflirken; firma sahiplerinin sat›n alma görevlilerine oranla daha yüksek ba¤l›l›¤a sahip olduklar› görüldü. “Müflterilerimizin sesine kulak vererek ‹noksan’› gelece¤e tafl›yoruz” ‹noksan Sat›fl fiirketi Genel Müdürü Esra Altay Batk›n, sektördeki 35. y›l›n› kutlayan flirketlerinin müflteri memnuniyetine büyük önem verdi¤ini belirterek, “‹noksan, bugün e¤er Türkiye’de ve dünyada say›l› firmalardan biri olmay› baflarm›flsa, bunda müflteri memnuniyetine verdi¤i önemin katk›s› büyüktür. Biz, müflterilerimizle birlikte büyüdü¤ümüze inanan bir flirketiz. Onlar›n sesine kulak vermek, görüfl ve önerilerini dinlemek her zaman bizim için önemli olmufltur. Son y›llarda ürün ve hizmet gelifliminde ciddi bir aflama kaydetmemizi sa¤layan bu anlay›fl, ‹noksan’› gelece¤e tafl›yor” diye konufltu. ‹fllerinin ürünün teslimi ve montaj›yla bitmedi¤inin alt›n› çizen Batk›n, ürünlerinin 7 gün 24 saat kullan›ld›¤›n›, dolay›s›yla bu süreçte müflterilerinin ürünle ilgili bütün ihtiyaçlar›n› karfl›layabilmenin ifllerinin çok önemli bir parças› oldu¤unu kaydetti. Batk›n flöyle devam etti: “Bu anlamda hizmetin bir sonu, s›n›r› yok. Gfk taraf›ndan yap›lan Müflteri Memnuniyeti Araflt›rmas› da gösterdi ki, müflterilerimiz ‹noksan’a ve kalitesine güven duyuyor. Müflteri düzeyinde ‹noksan alg›s› gayet yüksek. Bununla birlikte “Taleplere h›zl› ve alternatif çözümler gelifltirmek”, ayn› zamanda “Yetkili servislerin h›zl› çözümler gelifltirmesini sa¤lamak” yolunda aksiyonlar alma gere¤ini de kendimize ev ödevi olarak not ettik.” 83 Bak›fl 134 BUS‹AD, ‹talya ç›kartmas›na haz›rlan›yor BUS‹AD üyeleri, Plaza Tur öncülü¤ünde ‹talya gezisine kat›larak Rönesans’›n befli¤i Floransa, medeniyetler flehri Bologna, yeflili ve flarab› ile ünlü Toscana ve Ferrari’nin kalbi Modena flehirlerini ziyaret edecek. 84 Bak›fl 134 Üyelerden Haberler US‹AD Yönetim Kurulu ve üyelerinden oluflan yaklafl›k 30 kiflilik bir grup, 29 Ekim-01 Kas›m tarihleri aras›nda ‹talya’n›n Floransa, Bologna, Toscana, ve Modena flehirlerini ziyaret edecek. B Plaza Turizm’den yap›lan yaz›l› aç›klamaya göre söz konusu gezinin tüm detaylar› planland› ve haz›rl›klar tamamland›. Plaza Turizm’in gruba sunaca¤› servislerin bafl›nda uçak biletleri, befl y›ld›zl› otel konaklamalar›, otel transferleri, flehir turlar› ve özel rehberlik hizmeti yer al›yor. Gezinin en çarp›c› bölümü ise Ferrari’nin kalbi konumunda olan Modena flehri yak›n›ndaki Ferrari Fabrikas› ve Ferrari Müzesi gezisi olacak. BUS‹AD üyeleri, gücün, asaletin ve süratin sembolü olan Ferrari’nin geçmiflten günümüze tüm modellerini müzede görme flans› bulacak. 85 Bak›fl 134 Sinta inflaat sektörünün lokomotifi olma hedefinde Türkiye’deki inflaat sektörünün mevcut durumu ve 2015 y›lsonu öngörüsüyle ilgili yaz›l› bir aç›klama yapan Sinta Sanayi ‹nflaat Taahhüt ve Ticaret Afi, tamamlad›¤› projeler ve 2015 y›l›nda tamamlanacak di¤er çal›flmalar›yla ilgili olarak da BUS‹AD Bak›fl Dergisi okurlar›n› bilgilendirdi. ürkiye inflaat sektörünün 2015 y›l›n› seçim y›l› olmas›na ra¤men gerek ulusal, gerekse uluslararas› arenada ola¤an flartlar alt›nda 2014 y›l›na benzer dirençli ve istikrarl› bir flekilde geçirece¤ine vurgu yap›lan aç›klamada, “Geliflmifl ekonomiler büyümeyi yüksek tutmak ve dolay›s›yla tüketim ve yat›r›m› artt›rmak üzere ileri teknoloji içeren ürünlere yönelirken geliflmekte olan ekonomiler ise büyüme altyap› ve beraberinde getirdi¤i inflaat sektörü ile desteklenmektedir” denildi. T 86 Bak›fl 134 nflaat sektörünün ekonominin en önemli temel tafllar›ndan biri oldu¤unun vurguland›¤› yaz›da, sektörün sadece Türkiye ekonomisinin de¤il, dünya ekonomisinin de lokomotifi konumunda bulundu¤u ve sektörün ülke genelinde istihdam sa¤lama ve milli gelire katk›da bulunma s›ralamas›nda ilk s›ralarda yer ald›¤› kaydedildi. Yaz› flöyle devam etti: “‹nflaat sektöründe yaflanan sorunlar, ülke ekonomisine yans›yarak ekonomide sorun yaratmaktad›r. Sektördeki sorunlar›n giderilmesiyle birlikte, ülke ekonomisinin daha fazla büyüyece¤i ve ülkemizin en büyük sorunlar›ndan olan iflsizlik sorununun ortadan kalkaca¤› bir gerçektir.” “Sinta, müflteri memnuniyeti ve baflar›l› projeler ad›na çal›flmaya devam ediyor” Sinta’n›n da sektörde lokomotif olma görevini üstlendi¤ine de¤inilen yaz›da; inflaat sektörünün geliflmesine, güvenilirlik kazanmas›na ve ulusal-uluslararas› standartlar›n en üst düzeye ç›kar›lmas›na firmalar›n›n ciddi katk›lar sa¤lad›¤› ifadesine yer verildi. Yaz›da Sinta’n›n bölgedeki inflaat sektörünün atardamarlar›ndan biri konumunda oldu¤u ifade edilerek, her flekilde ve her ortamda gerek müflteri memnuniyetini artt›rmak, gerekse baflar›l› ifllere imza atmak ad›na üzerlerine düflen görevleri yerine getirmeye devam edecekleri kaydedildi. S‹nta’n›n 2015 y›l›n›n ilk Üyelerden Haberler yar›s›nda tamamlad›¤›, flu s›ralar yap›m›na bafllad›¤› ve yap›m›n› sürdürdü¤ü inflaat projeleri de flöyle s›raland›: • ‹peker Tekstil Tic. ve San. Afi’nin Bursa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki mevcut tesislerine çelik konstrüksiyon 2 katl› üretim alan› ilavesi yap›m› devam ediyor. • Akpres Metal Yedek Parça Mak. San. ve Tic. Afi’nin Adapazar› Hendek 2. Organize Sanayi Bölgesi’ndeki mevcut fabrika arsas› tevsi k›sm›na yapaca¤› fabrika ve idari bina inflaat›n›n çelik konstrüksiyon ifllerinin yap›m›na baflland›. Sanayi Bölgesi’nde bulunan arsalar›na fabrika binas› kaba inflaat›n›n yap›m› devam ediyor. • ‹skender Rekkal›’ya ait Demirtafl Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan mevcut fabrika s›n›rlar› içerisine muhtelif inflaat ifllerinin yap›m› devam ediyor. • Elsi Elektrik Sistemleri San. ve Tic. Ltd. fiti’nin Hasana¤a Organize Sanayi Bölgesi’ndeki mevcut fabrika sahas› s›n›rlar› içerisine betonarme idari bina karkas, prefabrik betonarme karkas ve çelik çat›l› fabrika binas› inflaat› devam ediyor. • Tofafl Türk Otomobil Fabrikas› Afi’nin mevcut tesislerine spor salonu kaba inflaat›n›n yap›m› devam ediyor. • Bursa Tekstil Boyahaneleri ‹htisas Organize Sanayi Bölgesi’nin Bursa ‹li, Bad›rga Köyü s›n›rlar› içerisinde yer alan arazisine 1. k›s›m altyap› inflaat›n›n yap›m› devam ediyor. • Bayrak Lastik San. ve Tic. Afi’nin Bursa ‹li, Nilüfer ‹lçesi, Organize • Nestle Türkiye G›da San. Afi’nin Bursa ‹li, Karacabey ‹lçesi’nde bulunan mevcut tesislerine Nescafe Üretim Binas› inflaat› devam ediyor. • Güngör Zeytincilik G›da ‹nfl. Nak. Ltd. fiti’nin Bursa ‹li, Orhangazi ‹lçesi’nde bulunan mevcut arsalar›na prefabrik betonarme fabrika binas› inflaat› devam ediyor. • Asil Çelik San. ve Tic. Afi’nin Bursa ‹li, Orhangazi ‹lçesi, Gemiç Köyü Mevkii’nde 600.000 ton/y›l üretim kapasiteli yeni sürekli döküm tesisi betonarme ve çelik konstrüksiyon inflaat› devam ediyor. • Nuri Körüstan Makine Metal San. Tic. Afi’ye ait, Bursa ‹li, Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan mevcut arsalar›na prefabrik fabrika binas›n›n inflaat› devam ediyor. 87 Bak›fl 134 ‹nallar, KIA ve Honda ile yine zirvede 1990 y›l›nda sat›fl, servis ve yedek parça hizmetlerini üstlendi¤i Honda markas› ile yola ç›kan ‹nallar Otomotiv, çeyrek as›rl›k tecrübesi ve ilke edindi¤i kaliteli hizmet anlay›fl› ile ödüller almaya devam ediyor. Firma son olarak bayili¤ini üstlendi¤i birbirinden de¤erli markalar›ndan olan Honda ve KIA ile önemli baflar›lara imza att›. a¤›ms›z Ipsos KMG araflt›rma flirketinin Türkiye genelinde gerçeklefltirdi¤i “Müflteri Memnuniyeti” çal›flmalar› sonucu 2013 y›l›n›n ard›ndan 2014 y›l›nda da Honda ‹nallar, “Servis Müflteri Memnuniyeti” Türkiye Birincisi oldu. Ayr›ca Honda ‹nallar, 2014 y›l› “Sat›fl Müflteri Memnuniyeti” Birincisi olarak ayn› y›l hem servis hem de sat›fl alan›nda zirvede olmay› baflarabilen ilk ve tek bayi olarak tarihe geçti. B 88 Bak›fl 134 Firma, inand›¤› ve bayili¤ini üstlendi¤i markalardan biri olan KIA ile de önemli bir baflar›ya imza att›. Ipsos KMG araflt›rma flirketi taraf›ndan yap›lan “Türkiye Servis Müflteri Memnuniyeti” anketi sonucunda 2012 ve 2013 y›llar›nda oldu¤u gibi 2014 y›l›nda da Türkiye Birincisi olan ‹nallar, böylece üst üstte 3 y›l zirvede kalmay› baflarm›fl oldu. Baflta Bursa olmak üzere Marmara Bölgesi’ndeki tüketicilerin ihtiyaçlar›n› göz önünde bulundurarak genifl ürün yelpazesi sunan, sat›fl ve sat›fl sonras›ndaki süreçte tamamen müflteri memnuniyetine odaklanan ‹nallar; servis hizmetleri ile de her zaman fark yaratma hedefinde. Müflterilerine karfl› ayr›cal›kl› bir hizmet anlay›fl› benimseyen ‹nallar, ücretsiz servis veya arac›n kap›dan al›n›p tekrar kap›ya b›rak›lmas› gibi alternatifler sunuyor. Arac›n› sabah saatlerinde ‹nallar Plaza’ya getiren müflterilerine her gün saat 09.30’da flehir merkezine, akflam 17.00’da ise flehir merkezinden ‹nallar Plaza’ya ücretsiz müflteri servisi sunulmas›n›n yan› s›ra, e¤er istenirse bak›m yap›lacak olan araç kap›dan teslim al›n›p, bak›m sonras› tekrar kap›ya b›rak›l›yor. Daha iyi ve kaliteli bir hizmet anlay›fl›n› ilke edinen firma, müflterilerinin ihtiyaçlar›na tam anlam›yla cevap verebilmek ve kal›c› çözümler sunabilmek ad›na tüm sat›fl, servis ve yedek parça hizmetlerini Yalova Yolu 14.km’de bulunan ‹nallar Plaza’da birlikte sunuyor. Üyelerden Haberler Avrupa’ya at›lan Türk imzas›; Gökçelik Dünyan›n 50’den fazla ülkesinde ma¤aza ve market projeleri yürüten Gökçelik, geçti¤imiz günlerde yeni bir projeye daha imza att›. Fransa’n›n önde gelen perakende zincirlerinden olan bir firma, yeni konsepti için Gökçelik'i tercih etti. Firman›n yeni konseptine göre dizayn edilen örnek ma¤azas›, bafltan afla¤›ya Gökçelik ürünleri ile projelendirildi. E snek üretim altyap›s›yla özel projelere yönelik h›zl› çözümler üretebilen Gökçelik, Fransa’n›n önde gelen perakende zincirlerinden olan bir firman›n ma¤azas›nda, müflteri talepleri do¤rultusunda özel tasar›ma sahip ürünlerle fl›k ve fonksiyonel bir konsept oluflturarak teslimat›n› gerçeklefltirdi. Ma¤aza tesliminin ard›ndan ortaya ç›kan sonuçtan son derece memnun olan Frans›z firmayla 20 ma¤azal›k anlaflma sa¤land›. Raf sistemleri sektöründe yar›m yüzy›la yak›n tecrübesiyle Gökçelik’in vizyonunu belirleyen Yönetim Kurulu Baflkan› Yalç›n Aras, ortaya ç›kan projeden ve elde ettikleri baflar›dan büyük memnuniyet duyduklar›n› ifade etti. Aras, flirket olarak önceliklerinin müflteri memnuniyeti oldu¤unu belirterek, “Özellikle ihracat odakl› çal›flmalar›m›zda ortaya ç›kan müflteri tatmini bizleri daha da mutlu etmektedir. Zira bu memnuniyet ayn› zamanda Türk sanayisinin dünyada geldi¤i nokta aç›s›ndan önemli bir göstergedir. Sektörel olarak yenilikleri ve teknolojiyi yak›ndan takip etmeye devam ederek, Türk flirketlerinin dünya pazarlar›nda neler yapabilece¤ine dair ilham kayna¤› olmaya ve var gücümüzle çal›flmaya devam edece¤iz” fleklinde konufltu. 89 Bak›fl 134 Burç Balc› Viyolonsel Sanatç›s›, Radyo Prodüktörü [email protected] Merhaba De¤erli Bak›fl Okurlar›, Bu say›da, iki say›d›r devam eden soru-cevap dizisine bir ara vererek bir dostumun sosyal medyadaki paylafl›m›ndan al›nt›lar› sizlerle paylaflmak istedim. Uzun y›llard›r, yaz aylar›n›n geldi¤ini Bursa’ya müjdeleyen bir festival var biliyorsunuz. Uluslararas› Bursa Festivali her y›l yan yana gelmesi tezat say›labilecek etkinlikleri bünyesinde toplayan, bu genifllikteki yelpazesiyle “Nev-i flahs›na münhas›r” denilebilecek bir festival. Ancak popüler ile klasi¤i, etnik ile caz›, hatta bazen halk müzi¤i ile fantezi/arabeski bir araya getirebilen bu yap› konusunda elbette herkes ayn› fikirde de¤il. Önce gelin de¤erli dostum Sn. Bar›fl Güleç’in yazd›¤› sat›rlara k›sa bir göz atal›m: (“Lütfen Sanat/Kültür/Festival ile ilgili kifliler okusun” diyerek not düflülmüfl) “Sanat orada (‹stanbul), Televole burada (Bursa)” “Yazmayay›m, yazmayay›m…” diyorum ama yazmadan da ruhumu yat›flt›ram›yorum. Klifle ifadeler kullanarak “Enayi yerine konmak istemiyorum…” da demek istemiyorum “Bursa bunu haketmiyor…” da… Ama hissettiklerim bu söylediklerime benziyor… Neden bahsediyorum? 25 May›s’ta “54. Bursa Festivali” bafllayacak. 31 May›s’ta da “43. ‹stanbul Müzik Festivali” bafllayacak. Bafllayacak bafllamas›na da, bu senkronize iki festival aras›nda, kartal arabalar›n›n arkas›nda sat›lan baklava ile Gaziantep baklavas› aras›ndaki farktan çok daha fazla tat ve kalite fark› var. Geçen senelerde de herhangi bir 90 Bak›fl 134 Anadolu ilçesinin sebze-meyve flenliklerinde görebilece¤iniz “Sibel Can - Hande Yener - Gülflen - Murat Boz…” gibi isimlerin sahne alm›fl olmas› beni bir hayli üzmüfltü. Bu ‘Çin Mal›’ Bursa Festivali’miz ile ilgili vurkaçlar yapm›flt›m. Dün ‹stanbul’un program›n› görünce, can›m epey s›k›ld›. Orada kim var? Burada Kim var? ‹stanbul’da Gidon Kramer ve Berlin Filarmoni’nin 12 çellisti, Alexander Rudin, Yuri Bashmet, Borodin Quartet, Boris Berezovsky, Angela Hewitt, Patricia Kopatchinskaja var… Daniil Trifonov var… vs… vs… var Mozart maratonu var… Bach var…. Corelli var… Piazzolla var… Shostakovich var… Turina var… Bartok var… Grieg var… Lizst var… Saint-Saëns var… Poulenc var… Aaron Copland var… Mendelssohn var… Schubert var… Chopin var… Brahms var… var o¤lu var. Bursa da… Zara, K›raç, Yonca Lodi, Rafet El Roman-Ezo, Funda Arar, Kenan Do¤ulu, 80’lerde uzun saçlar› ile fl›mar›k fl›mar›k rock müzi¤i söyleyen abiler… falanlar filanlar var. (2-3 tane kalbur üstü program da var… ve icrac›lar›n› tenzih ederim…) Sonuç flu: Sanat orada, magazin ve Televole burada… Konsept ve fikir orada, “Dostlar al›flveriflte görsün” burada. Basiretsiz, sanatsal vizyonu sürünen, kültür üzerine tek sat›r Kültür / Sanat akademik fikri olmayan bir festival zihniyeti devam ediyor. Bu c›v›kl›¤› bir nebze olsun fikir ve izan sahibi gözlerden silebilmek için araya s›k›flt›r›lm›fl 2-3 etkinlikle makul insanlar›n sesi ç›kmas›n isteniyor. Söylemek gerekirse ben bile, birilerini incitirim diye yazarken ‘sessizli¤imi’ muhafaza ediyorum. Ama art›k 2015’te periferi olmak istemiyorum. 2015’te taflra kalmak istemiyorum. Hala bu yaflta bu ça¤da ‹stanbul’a öykünmek istemiyorum. Ancak burada bir soru ortaya ç›k›yor karar vericiler için. “Halk konseri” format› festivalin d›fl›na al›nd›¤›nda, ayr› bir bölüm olarak yap›ld›¤›nda festival halktan kopar m›? Peki halk›n be¤enilerine kim nas›l karar veriyor, bu konuda finansörlerin, yani sponsor flirket patronlar›n›n veya yetkili kimselerin kiflisel/ailevi müzik be¤enilerinin etkisi var m›, olmal› m›, festivalin ülkemizdeki di¤er sayg›n festivaller gibi bir sanat yönetimi, uluslararas› tabirle bir “Artistic director”› olmas› gerekir mi? San›yorum bunlar› konuflmak ve tart›flmak, Bursa’m›z için en güzel iflleyifli bulmak aç›s›ndan faydal› olacakt›r. Günümüzde sponsorlu¤un hangi noktada nas›l katk›da bulunmas› gerekti¤i de üzerinde anlafl›lamayan, s›k s›k “Hizmet sat›n alma” ile kar›flt›r›lan bir husus. San›yorum tüm Türkiye’de birkaç istisna d›fl›nda benzer tereddütler bulunuyor. Bu da sanat›n özgün ve özgür olufluna bir miktar darbe vuruyor. Zira sponsorlar›n kiflisel zevklerine veya Ey Karar vericiler, Daha iyisini hak etti¤imi düflünüyorum; bunu bilesiniz. Ey Karar vericileri belirleyen kifliler, Bu yap›lan ifllerden anlayan insanlar var. ‹deoloji mevzubahis ise-her tür ideolojiden sanattan/festivalden/ kültürden anlayan insanlar var; flafl›racaks›n›z belki ama- hem de Bursa da… Size düflen “Festival” ismine, Sibel Can’larla Murat Boz’larla gölge düflürmemek. Hak verirsiniz ki, popstar seçmiyoruz; Kestane fienlikleri düzenlemiyoruz… 54. Olmas› ile övündü¤ümüz “Festival”i yap›yoruz.” Evet, Sn. Bar›fl Güleç k›saca festivalin yap›s›n›n biraz daha yüksek kültür yap›s›na hitap etmesi gerekti¤ini düflünüyor. Bu konuda ayn› düflünenlerin say›s› da sosyal medyada görüldü¤ü kadar›yla bir hayli fazla. Fakat karfl›t görüfltekilerin de say›sal bir ço¤unlu¤u oluflturdu¤unu fark edebiliyorsunuz. 91 Bak›fl 134 Kültür / Sanat kültürel görüfllerine, veyahut izleyici popülasyonununa odaklanma, genele hitap etme kayg›s›, sanat›n önüne geçti¤inde, sanat›n sorma, sorgulama, flafl›rtma, ters köfleye yat›rma gibi özellikleri, e¤lence ve popülarite kayg›s›yla törpüleniyor. Umar›m gelecekte bu konular›n konuflulabilece¤i yap›c› ve olumlay›c› platformlar oluflur diyerek konuya flimdilik kapatal›m. Bursa’dan 5 Grammy’li bir efsane geçti! Geçen sezon solist olarak a¤›rlad›¤›m›z The Swingle Singers konseri benim için ola¤anüstü anlaml›yd›. Çocuklu¤umun bir hayali gerçek oldu. Zira çocuklu¤umda opera sanatç›s› annemin de aralar›nda bulundu¤u "Dabadam" korosu, kendi repertuvarlar›na ek olarak, onlar›n repertuvar›ndan da flark›lar seslendirirdi. Mesela Badinerie, Albinoni Adagio'nun jazz versiyonlar› gibi. Ve ben evde hem kasetlerden, hem annemin sesinden, onlar›n flark›lar›yla büyüdüm. Çocukken en büyük hayallerimden biri de, aralar›na kat›l›p onlar gibi flark› söylemekti. Geçen hafta onu da yaflad›m, sahnede orkestradan vokal yapmalar›n› istediklerinde san›yorum en keyif alan bendim... Onlarla ayn› sahneyi paylaflman›n çok zor bir yönü de vard›. Dinlerken rüyaya dal›p çalmay› unutmak gibi! Toplulu¤un üyelerinden Sara Brimer, Luc Besson'un "Fifth Element" filminde uzayl› bir Diva’n›n söyledi¤i ve digital oynamalar içeren tekno aryay›, digital oynamalar› tamamen sesiyle yaparak ola¤anüstü flekilde temiz ve aceliteli seslendirdi. Bir insan sesinin bu kadar kontrollü ve net s›çray›fllar yapmas› oldukça nadir rastlanan bir özellik. Hele ki Karadeniz türkümüz "Gemiler Giresune" seslendirilirken san›yorum tüm izleyenlerle birlikte tüylerimiz diken diken oldu. O türkünün bu kadar güzel yorumlanaca¤›n› hiç düflünmezdim... Konser sonras› ise yemekte beraberdik, öyle mütevazi, öyle nefleli, öyle dosttular ki, insan 5 Grammy’li efsane bir toplulukta bunu görünce, özgeçmifl ve ego flifliren kimi yerli sanatç›lara olan üzüntüsü daha da art›yor tabii. Bu grupla ilgili önümüzdeki say›larda biraz daha bilgi paylaflaca¤›m. Bu konuya da bir atasözü ile son vereyim: “‹nsanlar bu¤day baflaklar› gibidir, içleri dolu olanlar bafllar›n› öne e¤er öylece dururlar, içleri bofl olanlar›n ise bafllar› dimdiktir ama her rüzgarda sal›n›rlar”. Önümüzdeki say›da, yeni konularda buluflmak üzere, hoflça kal›n, müzikle kal›n… 92 Bak›fl 134