Açılış Konuşmaları - Bezmialem Fitoterapi Eğitim, Araştırma ve
Transkript
Açılış Konuşmaları - Bezmialem Fitoterapi Eğitim, Araştırma ve
Çalıştay Sonuçları Tarih: 13.01.2015 “Fitoterapi Konusunda Sorunlar ve Çözüm Önerileri” Açılış Çalıştayı "Fitoterapi Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi Kurulması" adlı Projemiz İSTKA (İstanbul Kalkınma Ajansı) tarafından kabul edilmiş ve Yenilikçi İstanbul destek programı kapsamında 1.361.399,20 TL toplam bütçe ile desteklenmeye hak kazanmıştır. Eylül 2014’ten beri proje başlamış, binası kiralanmış ve Bezmialem Vakıf Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı Fitoterapi Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezinin kurulması için gerekli çalışmalar başlatılmıştır. 6 Ocak 2015 tarihinde İstanbul Kalkınma Ajansının ve Bezmialem Vakıf Üniversitesinin destekleriyle kurulan “Bezmialem Fitoterapi Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (BİTEM) ilk çalıştayı düzenlenmiştir. Çalıştayımızda Fitoterapi eğitimi, uygulanması, yeni çıkan yasa ve yönetmelikler, piyasada bulunan ürünler ve Fitoterapi’de yaşanan sorunlar konusunda fikir alışverişinde bulunularak Türkiye’de Fitoterapi alanında yaşanan sorunlara çözüm önerileri tartışılmış ve yol haritası belirlenmiştir. Açılış Konuşmaları Açılış konuşmaları ilk olarak Fitoterapi merkezi müdürü ve proje yürütücümüz Prof. Dr. Murat Kartal; Fitoterapi’nin Türkiye’deki ve Dünyadaki durumu ve kurulacak merkezin hedefleri hakkında bilgi vermiştir. Fitoterapi’nin dünyada yaygın şekilde kullanıldığı hatta Almanya ve Japonya gibi ülkelerde reçetelerin %65’dan daha büyük kısmının bitkisel ürünlerden oluştuğunu belirtmiştir. Ülkemizde Fitoterapi Alanında kurulacak ilk Merkez olarak ülkemizin sahip olduğu bitki zenginliğinden bahsederek bilgi vermiş; Avrupa kıtasında yaklaşık 11.000 bitki taksonu bulunurken ülkemizde 12.000 bitki taksonu olduğunu bildirmiştir. Toplam Avrupa’daki endemik bitki (sadece belli bir bölgede yetişen) sayısı 2500 iken ülkemizdeki endemik bitki sayısı 3500 dür. Yani ülkemizde gördüğümüz üç bitkiden biri, yalnızca Anadolu coğrafyasında bulunmaktadır. Bu avantaj ülkenin biyolojik kaynaklarının ekonomiye katkısında önemli bir rol oynayabileceği aşikardır. Bu çeşitliliğinin değerlendirilerek Tıbbi Bitkilerimizden gıda, kozmetik ve ilaç sanayii için yeni hammaddeler ve ürünler üretilmesi, kullanılan ürünlerin kalite kontrollerinin de yapılabildiği ve kaliteyi belirleyen bir merkez oluşturmak amaçlanmaktadır. Bitkisel hammaddelerin elde edilmesinden, bitkisel ilaçların hazırlanması, geliştirilmesi ve hastalarda kullanılmasına yönelik bütün aşamaların bu merkezde uygulanmasının planlandığını belirtmiştir. Eczacılık Fakültesi Dekanımız ve proje eş yürütücüsü Prof. Dr. Gülaçtı Topçu, Fakültesi tıbbi bitkiler ve fitoterapötik ürünler konusundaki deneyimlerini ve yaptıklarını araştırmalar yaptıklarını iletti. İzole ettikleri biyoaktif maddeler arasında nörolojik hastalıkları ve kanseri tedavi edici potansiyele sahip maddeler bulunduğunu bildirdi. Bu deneyimleriyle ve akademik altyapılarıyla Eczacılık Fakültesinin BİTEM’e büyük destek sağlayacaklarını bildirmişlerdir. Ayrıca hem Farmakognozi ve Doğal Ürünler Kimyası hem de Biyoteknoloji Yüksek Lisans ve Doktora Programlarının Üniversitemizde açılmış olması ve Üniversitemizin sadece bir sağlık Üniversitesi olması yani Tıp, Diş Hekimliği, Sağlık Bilimleri Fakülteleri ile bir arada aynı kampüste bulunması nedeniyle Fitoterapi konusunda uyumlu ve koordine bir işbirliği ortamı bulunacağını belirtmiştir. Tıp Fakültesi Dekanı ve proje eş yürütücüsü Prof. Dr. Ali İhsan Taşçı Fitoterapide etik ve hukuki sorunlara değinerek, Fitoterapinin günümüzde büyüklerimizden kalan yöntemler ile her derde deva tedaviler olarak sunulmasının herkes tarafından kabul görmediğini ifade etmiştir. Bu nedenden dolayı kaliteli, bilimsel metodlara dayalı ve tarafsız klinik araştırmalara ihtiyaç olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, fitoterapi uygulayan hekimlerin ve yardımcı elemanların sürekli eğitim alması gerektiğinin önemini vurgulamıştır. Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi müdürü Yrd. Doç. Dr. Murat Çekin Tıbbi bitkilerin bizim kültürel mirasımız olduğunu söylemiş. Türkiye’nin ilk tıbbi bitkiler bahçesi olarak BİTEM’e her anlamda katkı vereceklerini söylemişlerdir. Projemizi destekleyen İstanbul Kalkınma Ajansının İzleme ve Değerlendirme Birim Başkanı Aşkın Ayık ise kişisel tecrübelerinden dolayı fitoterapiye inandığını ve ülkemiz için önemli bir konuyu proje olarak görünce heyecanlandığını ve her türlü desteği vereceklerini ifade etmiştir. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Tüzgen hastalıkların ilk insanlarla başladığını ve hastanelerin olmadığı o dönemlerde bitkilere dayalı tedavilerin uygulandığını işaret etti. Ayrıca, Osmanlı saraylarında da bitkisel tedavi veya fitoterapinin çok fazla kullanıldığını ve bu bilgilerin de dönemimizde tekrar keşfedilerek kullanılmaya başlanması gerektiğini ifade etti. Bitkisel ilaçların artık Bezmialem Vakıf Üniversitesi bünyesinde geliştirileceğini “şeker var, un var, yağ var artık helvamızı kendimiz yapacağız” ifadesini kullandı. Konuşmasının hemen sonrasında bitkisel çayların misafirlerimize ikram edilmesini rica etti. Kozmetik, Gıda Takviyesi ve Bitkisel İlaç üretimi yapan sektör temsilcileri bu alanda ruhsatlandırma prosedürleri hakkında şikayetlerini dile getirmişlerdir. Ruhsatlandırma sürecinde yaşanan sorunların çözülmesinde bakanlıklardan daha büyük destek istemişlerdir. Ayrıca, denetim eksikliğinden kurallara uyan firmaların daha çok zarar gördüğü bu alanda kurallara uymayan şirketlerin çok hafif cezalar alarak halkımızı sömürdüğü; yaptırımların ve denetimlerin bakanlıklarca sıkı şekilde yapılarak önlenebileceği bildirilmiştir. Sağlık Bakanlığı-Türkiye ilaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkan Yardımcısı Dr. Hüseyin Yılmaz ve Ruhsatlandırma Daire Başkanı Dr. Ecz. Aslı Can Ağca ise fitoterapötik ürünlerde ilaçlarda olduğu gibi kalite, etkinlik ve güvenliliğin çok önemli olduğunu ve Türkiye’deki yönetmeliklerin EMA (European Medicines Agency, Avrupa İlaç Ajansı) ile paralel olduğunu vurgulamıştır. Başvurular için hazırlanmış olan kılavuzların çok net ve açık olduğunu ve sorun yaşayan firmaların Daire Başkanlığıyla temasa geçerek sorunlarına çözüm bulmalarını önerdiler. Gıda takviyeleri için ruhsatlandırma prosedürü daha kolay olmakla birlikte sağlık beyanında bulunulması ve endikasyon belirtilerek satılması mümkün değildir denmiştir. Ayrıca Nisan 2015 teki sektöre ait bilgilendirme toplantısını Bezmialem Fitoterapi Merkezi ile yapacaklarını söylemişlerdir. Sağlık Bakanlığı-Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Daire Başkanı Dr. Mehmet Zafer Kalaycı; 27 Ekim 2014 tarih ve 29158 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmış ve yürürlüğe giren “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği” ile 15 uygulama alanında (Fitoterapi, Akupunktur, Hipnoz, (Sülük uygulaması) Hirudoterapi, Refleksoloji, Ozon tedavisi, Mezoterapi, Homeopati, Osteopati, Kayropraktik, Maggot, Apiterapi, Proloterapi, Kupa Tedavisi ve Müzikoterapi) hekimlere yönelik uygulama sertifika eğitimlerine gerek olacağını söyleyerek Türkiye’de bakanlıklar tarafından henüz yetkilendirilmiş bir eğitim kurumu ve onaylanmış bir eğitim programı mevcut olmadığını, eğitim programını düzenlemek için çalıştıklarını ifade etmişlerdir. Fitoterapi’nin bu uygulamaların yaklaşık % 60’ını kapsadığını ifade ederek Klinik araştırmaların ve fitoterapötik uygulamaların Türkiye’de gelişeceğini ve Merkezin bu anlamda büyük bir boşluğu dolduracağını söylemişlerdir. Türk Eczacıları Birliği Eczacılık Akademisi Başkanı Prof. Dr. A. Ahmet Başaran yazılı, görsel ve sanal medyada bitkisel ürünlerin tanıtımı ile ilgili bilgi kirliliğinden bahsederek “Sağlık Beyanı ile satışa sunulan ürünlerin sağlık beyanları hakkında yönetmelik” kapsamında televizyon ve radyo programlarında bilgisine başvurulan kişilerin, bilgi verdikleri konularda uzmanlıklarını akademik olarak kanıtlamış olmaları, açıklamalarını bilimsel nitelikte bilgilerle ve mevzuata uygun şekilde yapmaları gerektiğini söyleyerek; BİTEM’in yazılı ve görsel medya için de doğru bilgiye ulaşabileceği bir referans merkez olacağını belirtmiştir. Fitoterapi Çalıştay Sonuçları Akademisyenlerimiz, Bakanlık Temsilcileri, ilaç, gıda ve kozmetik sektörünün konuyla ilgili yöneticileri, eczacı, hekim ve fitoterapi alanına gönül veren katılımcılarla aşağıdaki sonuçlara varılmıştır: 1. Eski Türk Uygarlıkları, Selçuklu ve Osmanlı Dönemi Geleneksel Halk İlaçlarının araştırmalarımızda ve ürün geliştirmede kullanılması. Fitoterapi merkezimizde Eski Türk Uygarlıkları, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde kullanılan geleneksel halk ilaçları ile ilgili Veri Bankası oluşturmak ve günümüz teknolojisini kullanarak üretmek gerektiği görüşü genel olarak paylaşıldı. Kütüphanelerimizde bulunan çok sayıda kaynaklardan yararlanarak ve etnobotanik çalışmalar incelenerek Fitoterapi merkezimizin geçmişin deneyimlerinden faydalanması gerektiği vurgulanmıştır. 2. Ehil olmayan kişilerce bilinçsizce yapılan Fitoterapi tedavilerinin halkımızı eğiterek ve bilgilendirerek önlemek gerektiği dile getirilmiştir. 3. Aktarların görev sınırlarının tam olarak belirlenmesi ve denetimlerinin çok sıkı şekilde yapılması halk sağlığını korumak amacıyla gerekli olduğu vurgulanmıştır. Bu anlamda yeni mevzuat oluşturulması gerekmektedir. 4. Tıbbi bitkiler ve bitkisel ürünlerin fitoterapi eğitimi almış hekimlerce uygulanması ve önerilmesi; eczacılarla bilinçli şekilde hastaya verilmesi ve kullanım önerilerinin anlatılması halkımızın sağlığı açısından çok önemli bir gereklilikdir. Hekimlerimizin yeni çıkan yönetmelik doğrultusunda Fitoterapi eğitimleri alarak daha güncel bilgilerle donanacakları ve fitoterapötik ürünleri daha çok tedavide kullanabilecekleri belirtilmiştir. Böylelikle bitkisel ürünleri hekim kendi kontrolünde kullanacak ehil olmayan ve halk sağlığına tehlike oluşacak durumlar önlenecektir. 5. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığının birbirleri ile çok iyi koordine olarak Gıda Takviyesi ve Geleneksel Bitkisel Tıbbi Ürünlerle ilgili sınırları belirlenmesi gerekmektedir. Avrupa Birliğindeki uygulamaların incelenerek Gıda Takviyesi izin sürecinde yaşanan ve devamlı olarak değişen uygulamaların çözümlenmesi sektörün gelişmesi açısından önem arzetmektedir. Ayrıca sağlık beyanı ile ürün tanıtımında ortaya çıkan ve haksız rekabeti önlemeyle ilgili mevzuatların sürekli şekilde tam olarak uygulanması gerektiği bildirilmiştir. Ceza ve yaptırımlar Avrupa Birliğindeki gibi caydırıcı olmalıdır. 6. Kaliteli bitkisel drog üretimi bu işin olmazsa olmazıdır. İyi tarım uygulamaları (GAP) ile üretilmiş, her aşamada kalite kontrolden geçmiş, istenen oranda etkin madde miktarına sahip, pestisit, aflatoksin ve ağır metal analizleri yapılmış, uluslararası standartlarda hazırlanmış ve paketlenmiş bitkisel drogları halk sağlığını korumak adına eczacılarımız halkımıza ulaştırmalıdır. Almanya örneğinde olduğu gibi Türk Eczacıları Birliği’nin (TEB) hazırlayacağı ve çeşitli hastalıklarda önerilecek “Tıbbi Çay reçeteleri” formülleri belirlenecek; bu reçetelerin eczanelerde hazırlanması için yasal düzenlemelerin yapılmasını TEB organize edecektir. 7. Türkiye Bitkileri Fitofarmakope’si hazırlanması: Fitoterapi Merkezi öncülüğünde, Türk Eczacıları Birliği ve Üniversitelerimizin katkıları ile Ülkemiz tıbbi ve aromatik bitkilerinin kalite kontrolünün tam olarak belirlendiği monografların hazırlanması gerekliliği bildirilmiştir. Bu şekilde Avrupa Farmakopesine Ülkemiz Bitkilerinin daha kolay girebileceği öngörülmüştür. 8. Ülkemiz bitkisel ürünlerini tarladan başlayarak her aşamada üretecek, yeni ürünleri geliştirerek pazara sunacak yeterli bilgi birikimi ve teknolojiye sahiptir. Ülkemiz yerel bitkilerinden fonksiyonel gıda, gıda takviyesi, bitkisel kozmetik ve bitkisel ilaçlar üreterek hem Türkiye pazarında, hem de dünya pazarlarında hak ettiğimiz noktaya hekim, eczacı, sanayi, üniversite ve kamu kurumları işbirliği ile bir an önce varılmalıdır. 9. “Bezmialem Fitoterapi Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (BİTEM) kurulması Fitoterapi ile ilgili bütün paydaşlarla (hekim, eczacı, sanayi, üniversite ve kamu kurumları) iletişim ağı oluşturarak; etik değerler ve modern bilimin ışığında Fitoterapi’yi uygulayan sağlık profesyonelleri yetiştirerek, toplum sağlığını korumak ve fitoterapötik ürünlerin kalitesinin artırılmasını sağlayarak ülkemizin bu alanda hak ettiği noktaya getirilmesine katkı sağlayacaktır. Bu çalıştay sonucunda çıkan sonuçlar Fitoterapi alanındaki sorunlara çözüm getirmesi ve Fitoterapinin ülkemizde hakkettiği yere gelmesine destek sağlayacaktır. Prof. Dr. Murat Kartal Bezmialem Vakıf Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Gülaçtı TOPÇU Bezmialem Vakıf Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Proje Eş Yürütücüsü Prof. Dr. Ali İhsan TAŞÇI Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Proje Eş Yürütücüsü
Benzer belgeler
Yrd. Doç. Dr. Murat ZOR, Eczacılık Meslek Bilimleri Bölümü
Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi Dergisi 2006; 26(2): 57-64.
Türkan Ş, Malyer H, Özaydın S, Tümen G. Ordu İli ve Çevresinde Yetişen Bazı
Bitkilerin Etnobotanik Özellikleri. Süleyman Demirel Üniver...