Koluman, Temmuz sonunda Mersin`de

Transkript

Koluman, Temmuz sonunda Mersin`de
CHP’li Fikri Sağlar :
Arazi yatları arttı, sektör zora girdi
Erdoğan kaçak
sarayda oturamaz
Başkan Aşut:
Ekonomik
reformlar
bekliyoruz
n Eski Kültür Bakanı, CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, 7
Haziran seçimleri sonuçlarını “Recep Tayyip Erdoğan kaybetti. 13 yıllık iktidar bitti. Erdoğan artık kaçak sarayda oturamaz” sözleriyle değerlendirdi. Sağlar, 4 partinin meclise
Fikri
girecek olmasını da ‘tam demokratikleşmenin göstergeSağlar
si’ olarak yorumladı.
nSayfa 5’de
nSayfa 7’de
Nuh Yükselgüngör
n Şubat ayından bu yana
sürekli artan konut fiyatları Çukurova Bölgesi’nde
Türkiye ortalamasının üzerine çıktı. Bölgede satışlar
devam etse bile müteahhitlerin kârlılık oranı giderek azalıyor. MTSO Başkan Yardımcısı Nuh Yükselgüngör ise arazi fiyatlarının konuta göre daha
fazla artış gösterdiğine
dikkat çekti.
nSayfa 9’da
SATILIK İŞYERİ
Mersin’de
Orman Bölge Müdürlüğü
yanında, Cemalpaşa Caddesi’ne cepheli,
3.kat, 210 m2, işyerine uygun daire
HAFTALIK BAĞIMSIZ SİYASİ GAZETE
www.mersintercuman.com
Perakende Satış Fiyatı : 1 TL
İrtibat: 0.533 577 81 56
15 HAZİRAN 2015 Sayı : 603
CHP İl Başkanı Özyiğit, seçimi değerlendirdi.. Sebahattin Kılıç,“Her türlü şantaja
rağmen oylarımızı arttırdık..”
“Seçmen, AKP’siz MHP’de milletvekili
bir model istiyor”
sayısı 3’e
yükseldi
n CHP’nin 2 genel seçimin ardından Mersin’de
birinci parti olduğunu ancak vekil sayısının 4’ten
3’e düştüğünü belirten Özyiğit, “Demokratik
olmayan seçim sistemi bize dördüncü vekilliği kaybettirdi. Baraj yüzde 7 ya da 5 olsaydı seçim sonucu daha farklı olabilirdi” dedi.
n Seçim sonuçlarını değerlendiren MHP İl Başkanı Sebahattin Kılıç, kent genelinde
oyların yüzde 15 artırıldığını,
iki olan milletvekili sayısının
3'e yükseltildiğini kaydetti.
nHaberi Sayfa 5’de
Abdullah
Özyiğit
Köy okullarında
Arkeoloji dersleri
n Arkeolojik alanların
korunması ve bu alanlara
yakın yerlerde yaşayan
insanların bilinçlendirilmesi amacıyla Silifke ve
Erdemli'deki bazı okullara
giden arkeoloji gönüllüleri, 4 farklı okulda yaptıkları etkinliklerle arkeolojik
yok oluşa dikkat çekti.
nHaberi Sayfa 10’da
MESKİ’den
güneş enerjili
klorlama sistemi
n Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel
Müdürlüğü, hizmet sınırlarına dahil olan bazı mahallelerdeki su depolarına
‘Güneş Enerjili Otomatik
Klorlama Sistemi’ kurdu.
nHaberi Sayfa 5’de
Mersin-Taşucu
arası toplu taşıma
seferleri başladı
n Mersin Otogar’dan kalkan 170 numaralı hat,
Akbelen Bulvarı, Mezarlık,
Karayolları, GMK Bulvarı,
Pozcu, Mezitli, Tece,
Tömük, Erdemli, Kızkalesi
ve Silifke güzergahından
geçerek, Taşucu’na kadar
hizmet veriyor.
nHaberi Sayfa 7’de
İhracatta
sert düşüş
Sebahattin
Kılıç
Prof.Dr. Kumbur’dan belediyelere uyarı..
“Su potansiyelimiz
plansız kullanılıyor”
n Türkiye’nin yaş meyve sebze ihracatı,
hem değerde hem miktarda düştü. Yılın
beşinci ayında yaş meyve ve sebze
ihracatı, miktarda yüzde 13 değerde ise yüzde 14'lük bir gerileme
yaşadı.
nSayfa 6’da
n Mersin’de 7.4 milyar metreküp su potansiyeli olduğunu ancak bu
suyun plansız şekilde kullanıldığını kaydeden Prof.Dr.Halil Kumbur,
“Su havzalarının korunmasında, suyun naklinde, depolanmasında,
tüketiciye ulaştırılmasında, kayıp-kaçak, su fiyatlandırılmasında
ciddi sorunlar yaşanmaktadır.” diye konuştu.
nSayfa 4’de
Mercedeslerin bakımı MEŞOT’ta yapılacak..
Koluman, Temmuz
sonunda Mersin’de
n Mercedes ve Koluman markalarının satış sonrası hizmetleri için 2 bin
m2’lik bir alan Yeni Otogar’da hizmete girecek. Temmuz sonunda faaliyete geçecek bakım ve onarım merkezi sayesinde Mercedes sahibi Mersinliler Yenice’ye gitmek zorunda kalmayacak.
n Koluman Genel Müdürü Gürtan Tandoğan, zaman tasarrufu ve yerinde
hizmet anlayışının öne çıkmasıyla kent merkezinde hizmet vermenin
zorunlu olduğunu vurguladı.
nSayfa 10’da
MTOSB’de elektrik baraları ayrıldı..
Dış kaynaklı kesinti
yaşanmayacak
Gürtan
Tandoğan
n Organize Sanayi Bölgesi’nde TEİAŞ ekipleri tarafından
bölgeye verilen elektrik baraları
ayrılarak, TEİAŞ tarafından 26
MW Lisanssız Güneş ve Rüzgar Enerjisine Dayalı Üretim
Tesisi Kapasite tahsisi yapıldı.
nSayfa 8’de
Abdi Satıroğlu
Şinasi Şirin
Ben de Bildim !!!
Millet Mesajını
Verdi de?
3’de
nHaberi Sayfa 7’de
Mahiye Morgül
5’de
7 Haziran
Milletvekili
Seçimlerinde
Türkiye Kaybetti
9’da
Melike Zafer
Önyargın
Yanıltabilir
Unutma !
Gülsen Metin
Öğrendim Ki...
Yaşam İnatçı Bir
Öğretmen...
6’da
4’de
Türkiye
sezaryende
sınırı aştı
n Son iki yıldır sezaryenla doğumda
dünya ortalaması yüzde 15 iken, Türkiye ortalaması sürekli artıyor. 2013
yılında yüzde 48 olan Türkiye ortalaması, 2014 yılında yüzde 55’in üzerine çıktı. “Doğum tektir, o da normal
doğumdur.” diyen Mersin Halk Sağlığı Müdürü Dr.Aytekin Kemik, “Sezaryen doğum şekli değil, bir ameliyat’tır.” diye konuştu.
nSayfa 11’de
Mustafa Ongun
Kimin
Yanındasın ?
11’de
M.Emin Aydınbaş
Gücünün Sınırını
Test Etmek
2’de
2
15 HAZİRAN 2015
Gücünün Sınırını Test Etmek
organlarının enine boyuna
değerlendirme yapması kaçınılmazdır. Bu kayıptan sonra her
çevreden ve konumdan haklı
Burada “gücünün sınırlarını test ti’yi kastettiğim açık. AK Parti
haksız analizler ve eleştiriler
etme” durumundaki kişi açıktır ki
yüzde 41 oy alarak en yakın rakiyapıldı. Bazıları yürek soğutma
binden açık ara yüzde 16 fark
Sayın Erdoğan’dır. 7 Haziran
bazıları intikam alma bazıları
atmış, en büyük parti konumunu
seçimlerinin sonuçları hakkında
hakaret amaçlıydı. Ama bazı sağher türlü yorum ve okuma yapıldı korumuş iken yenik sayılıyor. Bu
duyulu akil sesler de bu analizlere
yapılıyor. Ama şu ana kadar açık- oy oranının üstüne Türkiye
değerli katkılar sunan yazılar
ça dile getirilmese de en önce çıka- demokrasi tarihinde ilk defa
yayınlandı. Bu uyarıların dikkate
Demokrat parti yüzde 52,7 ile,
rılması gereken sonuç; ne
alınacağını ummak için nedenleriEcevit liderliğindeki CHP yüzde
HDP’nin barajı beklenenin de
üstünde aşması ne de AK Parti’nin 41,38 ile, Demirel’in Adalet Partisi miz var. Öncelikle seçim sonuçlarıyüzde 9 oy kaybetmesidir. Seçmen yüzde 52,9 ile ve Özal’ın Anavatan nın AK Parti kadrolarınca olgunlukla karşılanması, Seçmenin tercipartisi yüzde 45,14 ile çıkabilmişAK Parti’den de önce Erdoğan’a
hine saygı duyulduğunun açıklan“Seni seviyoruz, Türkiye için yap- lerdir. Ve bu sonuçlarla büyük
ması bu sebeplerden birincisi. Her
tıklarının da takdir ediyoruz. Fakat başarı kazanmış partiler olarak
patron biziz, gücünü fazla zorlakabul edilmişken, neden AK parti kademede istişare mekanizmalarıma” mesajını vermiştir.
için yüzde 40,9 başarısızlık olsun? nın çalıştırılmaya başlanması da
ikincisidir.
Evet başarı konusu biraz göreSeçimden kimin başarılı çıktığı
Tayyip Erdoğansız AK Parti
kimin yenildiği tartışmaları, koalis- celidir ve bardağın hangi tarafına
düşünülebilir mi? Tayyip Erdoyon ihtimalleri konusunun günde- baktığınızla yakından ilgilidir.
ğan’dan soyutlanmış bir AK ParTarihi boyunca girmiş olduğu
me ağırlığını koyması ile biraz tavti’den geriye ne kalır? Tayyip Erdoüç genel seçimde de birinci parti
samış görünse de halen netlik
ğan’ın seçmen nezdindeki kredibikazanmış değil. Herhalde “kaybe- olarak ipi birinci göğüsledi. AK
litesi her zaman AK Parti’nin
deni olmayan her partinin kazan- Parti, Türkiye tarihinde girdiği üç
dığı seçim” olarak dünya demok- seçimde de oyunu yükselterek ikti- üstünde olmuştur. Fakat bir partidarda kalmayı başaran ilk partidir. nin başına gelebilecek en kötü şey
rasi tarihine geçmeye adaydır.
kurucusunun veya karizmatik lideDördüncü seçiminde ise
Başka ilkleri de var bu seçimin.
Mesela ilk defa bir partinin seçme- 2011’deki yüzde 50 oy oranından rinin kişisel etkinliğini aşamamasıdır. Kendi kurumsal kimliğini oluşyüzde 9 oy azalması ile gene en
ninin kendi oy kaybına rağmen
başka bir partinin oylarını artırma- büyük birinci parti olma hüviyetini turamaması, siyasal yelpazedeki
misyonunu liderlerden bağımsız
korumuştur. Fakat yüzde 9 oy
sını davul zurna ve halay çekerek
olarak sürdürememesidir. Bu
kaybı da azımsanacak bir oran
kutlaması gibi. Mesela ilk defa bir
maalesef Türkiye demokrasisinin
değildir. Bu sonuçla AK Parti çok
parti hariç bütün partilerin hükükronik hastalığıdır. Demirel’den
met kurmayı değil yıkmayı hedef- alıştığımız “tek başına iktidar”
sonra DYP, Özal’dan sonra ANAP,
lemeleri gibi. Mesela ilk defa bir
pozisyonunu kaybetmiştir. Bunu
Erbakan’ın vefatından sonra Saaparti hariç Meclise giren bütün par- AK Parti’nin kendi dışındaki
tilerin Koalisyona katılmayı reddet- nedenlere komplolara bağlanma- det bu duruma örnektir. Bunun
meleri gibi. Maalesef yıkım taşasının, pratikte partiye hiçbir faydası başka sebebi de önceki parti liderinin Cumhurbaşkanı olmasından
ronluğundan, Hükümet inşa kabi- yoktur.
sonra partiyi yönetmekten vazgeçliyet ve kapasitesi çıkmıyor.
Bunun nedenleri ve yapılan
memesidir. Durumu emanetçilerle
Bir parti hariç derken AK Parhatalar hakkında parti yetkili
M.Emin Aydınbaş
[email protected]
idare etmeye çalışmasıdır.
Bu hastalığı bir ölçüde aşmış
olan tek parti ne dersek diyelim
CHP’dir. Bu sağlandığı takdirde
Türkiye demokrasisi olgunluk
dönemine girmiş olacaktır. Mesela
İngiltere’de partilerin siyasal kimliği ve misyonu Liderden önce gelir.
Evet lider bir partinin başarısında
birinci dereceden etkili ve sorumludur.. Bu nedenle İngilterede
seçim kaybeden partinin lideri
hemen istifa eder. Bu istifa ile parti
çökmez, aksine taze enerji ve ivme
kazanır.
Peki Sayın Davutoğlu için
“Erdoğanın emanetçisi” sıfatını
kullanabilir miyiz? Davutoğlu’nun
bilge kişiliği, liderde aranan tüm
özelliklere sahip kimliği ile bu sıfatı
ona yüklemek insafsızlık olur.
Fakat bu tek başına yeterli olmuyor. Öte taraftan Erdoğan’ın da
Davutoğlu’na alan açması, liderlik
niteliklerini müdahale olmaksızın
sergilemesine imkan verilmesi
gerekir. Peki bu verilmiş midir? Bu
konuda 25 Mart’ta yayınlanmış
“iki yalnıştan bir doğru çıkmaz”
başlıklı yazımda bu gün gelinen
durumun sebepleri ele alınmıştı.
Erdoğan tam da seçim arefesinde Merkez Bankası’na müdahale-
siyle, Bülent Arınç’ı terslemesiyle,
en kötüsü de Dolmabahçe mutabakatının üzerini çizerek Hükümeti kontrpiyede bırakması ile Hükümet üzerinde alıcı kuş gibi nefes
almaya imkan vermemesi bu
günkü durumun kilometre taşlarıdır, Kaybedilen yüzde 9 oyun
yüzde 6’sı Doğu ve Güneydoğu’daki Kürt oylarıdır. Bu kopuşta
Erdoğan’ın Mutabakata tekme
atıp devirmesi nedeniyledir.
Seçim sonuçlarının başka bir
tercümesi de, seçmenin “tek
adamlık”a yol açacağı endişesi ile
“Başkanlık sistemi”ne onay vermemiş olmasıdır. Başkanlık sistemi
seçmen tarafından bir yönüyle
Erdoğan’ın AK Parti üzerindeki
kontrol ve denetimini sürdürmenin yasal aracı gibi algılanmıştır. Şu
anda her türlü ihtimalleri üzerinden tartışılmakta olan koalisyon
müzakerelerinin önündeki en
büyük engel “başkanlık sistemi”
ısrarıdır. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğanın aldığı yüzde
52’lik oy Cumhurbaşkanı olması
içindir. Yoksa aynı anda AK Parti’yi yönetme yetkisi değildir. “Beni
halk seçti” söyleminin arkasında
koalisyon pazarlıklarını “başkanlık
sisteminin” getirilmesi ve kurulacak hükümet üzerinde kontrol ve
denetime devam edilmesi yönünde AK Parti’yi yönlendirirse bu
durum “Tayyip Erdoğanın gücünün sınırlarını zorlaması” anlamına gelir ki, gelecek bir erken seçimde daha kötü sonuçlara yol açabilir. Erdoğan’ın gücünün sınırını test
etmemesi gerektiğini birilerinin
ona fısıldaması lazım.
‘Çevreci Kedi’ oyunu ile çevre bilincine dikkat çektiler..
Geri dönüşümün önemi anlatıldı
Toroslar Belediyesi’nin ÇEVKO Vakfı ile birlikte organize ettiği
tiyatro oyunu ile çocuklarda çevre bilincinin artması ve çevre
konusunda daha bilinçli bir nesil yetiştirilmesi amaçlanıyor.
Toroslar Belediyesi Temizlik İşleri
Müdürlüğü bünyesinde, Dünya Çevre
Haftası Kapsamında gerçekleştirilen
“Çevreci Kedi Çevki” adlı tiyatro oyununda, ilçedeki ilköğretim öğrencilerine
ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanmasının önemi anlatıldı.
Toroslar Belediyesi Yunus Emre Kültür
Merkezi’nde sahnelenen oyunu, Toroslar
Belediye Başkanı Hamit Tuna da çocuklar-
la birlikte izledi.
Çocukların yoğun ilgisiyle karşılanan
Belediye Başkanı Hamit Tuna, tiyatro
oyunu öncesinde bir konuşma yaparak,
çevre kirliliğinin en önemli sonucu olarak
gösterilen ekolojik dengenin bozulmasını
önlemek amacıyla tüm çocuklardan çevrelerini temiz tutmalarını ve herkesin bu
konuda daha duyarlı ve bilinçli olmasını
istedi.
Göreve geldikleri 11 yılda Toroslar’da
çevre ve geri dönüşüm konusunda
önemli çalışmalar yaptıklarını hatırlatan
Başkan Hamit Tuna; “Çevre bilincini aşılamak amacıyla, ilçemizdeki okullarda okuyan öğrencilerle birlikte çeşitli etkinlikler
düzenliyoruz.
Her yıl pilot okullarımızla birlikte
temizlik kampanyaları yapıyoruz. Sokağa
bir şey atılmazsa, temizlemeye de ihtiyaç
olmayacaktır. Çevremize iyi bakarsak
sokaklarımızda tertemiz olacaktır.Bu
konuda yeni nesillerimize de büyük
görevler düşmektedir. Amacımız, çocuklarda ve gençlerde çevre bilincini oluşturmak ve kirletmemeyi öğretmektir.Endüstrinin ve sanayinin gelişmesiyle birlikte
atık hammaddelerin miktarı da çoğaldı.
Bunların geri dönüşümle yeniden
sanayiye ve endüstriye kazandırılması
dünyanın ekolojik dengesi açısından çok
önemlidir.Sağlıklı yaşamın sürdürülebilmesi ancak sağlıklı bir çevreyle olur.Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın ve
gençlerimizin daha bilinçli bir nesil olması
için gayret ediyoruz” dedi.
Başkan Tuna, konuşmasının ardından
minik öğrencilerle birlikte ambalaj atıklarının başından geçen olayların işlendiği
müzikli tiyatro oyununu izledi.
Cam, plastik, kağıt ve metal kostümleri
ile sahneye çıkan oyuncular, atıkların geri
dönüşüme kazandırılması ve bu konuda
daha bilinçli olunması gerektiğine dikkat
çekerken, Çevreci Kedi Çevki’nin maceralarını izleyen öğrenciler hep birlikte oyuncuların sorularını cevapladı.
3
15 HAZİRAN 2015
56 yaşındaki taksicinin boğazını kestiler..
Suriyeli gaspçı dehşeti
l Kentte uzun zamandır yaşanmayan taksici gaspı Suriyeliler ile birlikte tekrar gün yüzüne çıktı.
Suriyeli oldukları belirlenen
iki kişi Mersin’de bindikleri taksi
şoförü Ali Koç’u gasp ettikten
sonra gırtlağını keserek kaçtılar.
Olay; Arpaçsakarlar mahallesinde meydana geldi. Mersin
Şoförler ve Otomobilciler Odası
üyesi, 7 yıllık taksici olan evli ve
üç çocuk babası Ali Koç, gece
00.30 sıralarında sahibi olduğu
33 T 0382 plakalı taksisine Mersin Devlet hastanesi köşesinden
iki yolcu aldı. Beyaz ve kahve
renkli tişörtlü, 25 yaşlarında,
165-170 boylarında ve konuşmalarından da Suriyeli oldukları
Taksiciler panikte
Olay Mersin’de taksiciler
arasında büyük tepki ve endişeye neden olurken, Türkiye
Şoförler ve Otomobilciler
Federasyonu Başkan vekili ve
Mersin Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Veysel Sarı
meydana gelen olayla ilgili
olarak Ankara’dan yaptığı
açıklamada şunları söyledi.
“Uzun zamandır meydana
gelmediğine sevindiğimiz
gasp olayını Mersin’de tekrar
yaşıyor olmaktan büyük endişe duydum. Suriyelilerin geç-
tiğimiz günlerde korsan taksicilik yapmalarıyla neden
oldukları huzursuzluğun üzerinden çok geçmeden arkadaşımız Ali Koç’un gasp edilmesi
ve boğazının acımasızca kesilerek öldürülmek istenmesi
endişemizi daha da arttırmıştır. Şoför arkadaşlarıma itidal
tavsiye ediyor ve güvenlik
güçlerinin suçluları en kısa
zamanda ele geçireceğine
inancı ile arkadaşımız Ali
Koç’a da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” dedi.
anlaşılan kişiler şoför Ali Koç’a
Arpaçsakarlar mahallesine gitmesini söylediler.
Ali Koç, Arpaçsakarlar mahallesine geldiğinde iki Suriyelinin
tarifi üzerine ıssız bir sokağa
girdi ve ağaçlık bir yerde de durduruldu. Ali Koç Suriyelilerin
taksi ücretini vermelerini beklerken arka koltukta oturtan şahsın
büyükçe bir bıçağın gırtlağına
dayanması ile irkildi. Panik içinde ne istediklerini sorduğunda
ise gaspçılardan biri önce vites
kolunun önünde ucu görünen
170 lirayı aldıktan sonra üst araması da yaptılar ve bir şey bulamayınca da Ali Koç’un gırtlağını
keserek karanlıkta kayboldular.
Boğazının ön tarafında derin
bir kesik meydana gelen Ali Koç
acı ve kanlar içinde arabasından
inip bağırarak çevreden yardım
istedi. Taksici Ali Koç’un imdat
çığlığını duyan çok sayıda Arpaçsakar’lı yardıma geldi ve durumu
hemen polise bildirip ambulans
istediler. Gelen 112 ambulansı ile
Mersin Üniversitesi hastanesine
götürülen Ali Koç hemen ameliyata alınırken poliste olay yerinde inceleme yaptı ve Devlet hastanesi kavşağında bulunan
mobese kamera kayıtlarını incelemeye aldı.
Timsah gözyaşları döktü !
20 yaşındaki Özgecan Aslan’ı hunharca katleden tutuklu 3 zanlı,
hakim karşısına çıktı. Katil zanlılarından minibüs şoförü Ahmet
Suphi Altındöken, savunmasını ağlayarak yaptı.
Katil zanlısı Ahmet Suphi Altındöken
Tarsus’ta Şubat ayında 20 yaşındaki Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın bindiği minibüs şoförü tarafından öldürülmesiyle ilgili Tarsus 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan
davanın ilk duruşması yapıldı.
Tutuklu minibüs şoförü Ahmet Suphi Altındöken, babası Necmettin Altındöken ve arkadaşı Fatih Gökçe’nin hakim karşısına çıktığı
davada, sanıklar birbirini suçladı.
Katil zanlısı Suphi Altındöken, hakim karşısında
savunmasını ağlayarak yaptı. AltındöDavaya müdahil olmak için Mersin Baroken’in sık sık ağlamasına tepki gösteren Mahsu’na başvuran yüzlerce avukat ve adliye bahçesinde toplanan çeşitli sivil toplum örgütlerin- keme Başkanı Ercam Kumhak, ‘Ağlamayı
den yaklaşık bin kişide duruşmada hazır bulun- geçelim, devam edelim’ dedi.
Suçu birbirinin üzerine atmaya çalışan zanlıdu. Adliye bahçesinde protesto gösterisi yapan
binlerce kişi, Özgecan’ın katil zanlılarına iyi hal ların savunmalarının ardından, haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen tutuklu
indirimi yapılmaması ve en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ederek, kadın cinayetlerini 3 sanığın yargılandığı dava 9 Eylül tarihine
ertelendi.
kınadılar.
Yaşlı kadın tren SGK ve İşkur çalışanlarından eylem
ve İşkur çalışanları, ikramiyelerinin
altında kaldı SGK ödenmesi
talebiyle eylem yaptı.
Adana-Mersin seferini yapan tren, Fahrettinpaşa Mahallesi ile
Kavaklı Mahallesi arasında bulunan demir köprü üzerinde, karşıya
geçmek isteyen 70 yaşındaki Zinet Oğurlu’ya çarptı.
Trenin altında yaklaşık 100 metre sürüklenen yaşlı kadın olay
yerinde hayatını kaybederken, tren ancak 500 metre ileride durabildi.
Kaza sonrası tren seferleri yaklaşık yarım saat kapatılırken,
olay yerinde inceleme yapan polis ekipleri, cesedin parçalanmış
olmasından dolayı yaşlı kadının kimliğini ilk etapta tespit edemediler.
Savcılığın olay
yerindeki incelemesinin ardından Tarsus Devlet Hastanesi morguna kaldırılan kadının kimliği,
eşinin ve yakınlarının teşhisinin ardından belirlenebildi.
Olayla ilgili soruşturma başlatıldığı
öğrenildi.
Büro Emekçileri Sendikası (BES) Mersin Şubesi üyeleri, Sosyal Güvenlik Kurumu
(SGK) veİŞKUR’da çalışan memurların,
yargı kararına rağmen ödenmeyen ikramiyelerinin verilmesi talebiyle eylem yaptı.
SGK Mersin İl Müdürlüğü binası önünde toplanan çalışanlar, burada açtıkları pankartlarla yargı kararı olmasına rağmen ikramiyelerinin ödenmemesini attıkları sloganlarla protesto ettiler.
Grup adına açıklama yapan BES Mersin
Şube Başkanı Yusuf Kaya, SGK ve İşkur
çalışanlarının geçmiş yıllardan bu yana hak
ettikleri yılda iki ikramiye, fazla mesai ve
diğer haklarının 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile emekçilerin elinden alındığını hatırlattı.
Alınan haklarının yeniden verilmesi için
yargıya gittiklerini kaydeden Kaya, “Yargıda ikramiye hakları kabul görmesine rağmen
SGK ve İşkur çalışanlarımızın bu hakları
verilmemektedir. Buradan idareyi ve siyasal
iktidarı uyarıyoruz, yargı kararlarına rağmen, bu kurumlarda çalışan arkadaşlarımızı
mağdur etmeyin. Yargının gereğini yerine
getirin ve ikramiyeleri derhal ödeyin. Eğer
AKP iktidarı ve ilgili bakanlıklar bu uygulamalarına devam ederlerse, yargı kararlarına
hukuk tanımaz tavırları sürerse, Büro Emekçileri Sendikası olarak iş kollarımızda çalışan bütün arkadaşlarımızın haklarını savunmak için grev dahil fiili ve meşru bütün haklarımızı kullanacağımızı duyuruyoruz.
Sendikamız tarafından yaklaşık 3 yıldır
sürdürülmekte olan bu mücadelenin yargı
kararlarıyla sonuçlanmasından sonra Türkiye genelinde kamu emekçilerinin ikramiyelerinin derhal ödenmesi için alanlardayız.
Bir kez daha kamu emekçilerinin mücadelesinin takipçisi olacağımızı, bu taleplerimizden asla vazgeçmeyeceğimizin bilinmesi
için alanlardayız” diye konuştu.
Editör’den İki Satır
Abdi Satıroğlu
0.532. 747 71 73
0.506. 443 37 30
[email protected]
Ben de Bildim !!!
Her seçim sonrası olduğu
gibi, bu seçimlerin ardından da
birçok kişi, “Ben bu seçim
sonucunu bilmiştim”, “Ben
size söylemedim mi” edalarıyla ortalıkta dolandılar.
Oysa Perşembe’nin gelişi
Çarşamba’dan belliydi zaten.
Bilmeyeni döverlermiş yani.
Durum böyle olunca, sonuçları ben de bildim de ne oldu?
Alınan sonucun ardından,
tek parti hükümetinin hele hele
diktatörvari yönetim şeklinden
halkımızın memnun olmadığını görmek, halkın içerisinde
olan bizler için sürpriz değildi.
Halkın söylemlerinden,
sokaklarda konuşulanlardan
bunu zaten biliyorduk.
Şimdi memleketi yönetenlerde öğrenmiş oldu.
Seçimlerle verilen ceza mı,
ders mi bilinmez ama; Halk
artık partilerin hırslarına ve
yanlı icraatlarına dur dedi.
Sadece partililere yönelik
tek taraflı ayrıcalıklara, bu
yöndeki sayısız istihdama, yalnızca taraftarlarının hükümeti
olma lüksüne dur dendi.
Türk halkı, “Ben istersem
seni bir kalemde yok ederim”
mesajını çok açık verdi.
Geçmişte bunun örneklerini
çok gördük. Anlaşılan gelecekte de göreceğiz. Tarih tekerrürden ibaret.
Koalisyon hükümetini kim
kurar, kim kiminle yarenlik
eder henüz muamma.
Ama hemen her il’in bir
beklentisi var. O da milletvekillerini ‘bakan’ olarak
görmek.
Halk, seçtikleri milletvekillerinden biri yada ikisi bakan
olunca, kentinin kalkınacağını,
daha çok istihdam sağlanacağını, yollar köprüler yapılacağını, fabrikalar açılacağını düşünüyor, buna inanıyor.
Biz de öyle.
Mersin ile Ankara arasında
köprü görevi görmelerini,
kentin sorunlarının birer birer
ele alınarak çözülmesini bekliyoruz.
‘Dünya Kenti Mersin’,
‘Turizmin Başkenti Mersin’
sözlerinin artık gerçekleşmesini bekliyoruz.
Yaz ayları geldiğinde, kentin
sokaklarının turistlerle dolup
taşmasını, işadamından esnafına her kesimden insanın
kazanç sağlamasını istiyoruz.
İktidar-muhalefet ayırt
edilmeksizin, seçilen 11 milletvekilinin ‘Mersin’ ortak
paydasında buluşmasını ümit
ediyoruz.
Umutlarımızın sonuçlarını
bekleyip göreceğiz..
Saygılarımla.
4
15 HAZİRAN 2015
Farklı Pencereden
Öğrendim Ki... Yaşam İnatçı Bir Öğretmen...
Gülsen Metin
venlerden oluşan inişi-çıkışı bol bir
yolculuk… Sufi demiş ki, “Her [email protected]
yan bulamaz, ancak bulanlar yalnızca arayanlardır.” Tasavvuf yolu incitmemek için yola çıkmak. “Gönüller
yapmaya geldim” demek…
Modern çağda yaşayan insanların
sahip olduğu imkânlar ve insanın
nefsini sürekli acıktıran, merak ettiGeçen gün şunu fark ettim ki, bil- ren renkli icatlar, çekici güzellikler
gisayar akıllı telefon derken okuma- yolumuza vakit kaybı belki de…
ya iyice ara vermişim. Benim için bir
Belki diyorum çünkü ben de rengün içerisinde eğer bir sayfa kitap
kli, ışıklı vitrinlerin içindeyim. Dışıokunmamışsa o gün boşa geçmiştir. mı süslemekten içimi süslemeye geçHal böyle olunca kendime bir sürü
tim desem de, ayna karşısında geçen
kitap hediye ettim.
zamanlar mesleğimin gereği bir hayli
Bunların içerisinde de sanatçı
fazla. Hala parfümlerimle avunabileGülben Ergen’in Öğrendim ki isimli cek kadar kanabiliyorum masallara
kitabı vardı. Okuduğum kitaplar
ve hala midemin avucum kadar oldugenellikle felsefi ve düşünsel olduğu ğunu bilmeme rağmen doyduğumu
için arada sabun köpüğü dediğimiz
unutabiliyorum. Mutluluğu arayan
kitaplara ihtiyaç duyuyorum. Bir
insanlar kervanından hiç ayrılmadım
solukta okuyacağım ama sorgulama- ben…
yacağım kitaplar. Sizinle de beğendiBaşarıyı ne yapıp edip araya sıkışğim bir kısmını paylaşmak istiyotırdım. Başarıyı önceleseydim ve
rum.
aradığım başarı olsaydı mutlu olmaÖğrendim ki… Yaşam inatçı bir
yabilirdim. Mutluluğu ille de hak
öğretmen… Hepimizin hayatı serü- gördüm kendime. Başarıyı ben nasıl
olsa hallederdim. Bu konuda çalışkan olmam, kolay yorulmamam bana
benden torpil. Mutluluk için iyi bir
kalp ve pamuklara sarılı bir merhamet duygusu şart. Bu iki gerekliliğin
de iyileştirici gücü var biliyorum.
Zor gelmiyor bana bu iki duygu.
Çaba sarf ederek uygulamam gereken diyet listeleri gibi değil. Çalışmam gereken zor şarkılar gibi değil.
Karşımda yalan söylediğini bildiğim
insanlara gösterdiğim sabır gibi
değil.
Önce iyi insan olmalıyım… Kalbimi korumalıyım. Kanmam gereken
bir sürü iltifat, giymem gereken çok
renkli elbiseler, sürmem gereken
kapatıcı, örtücü fondötenler var.
Bunların hepsi dışa hizmet ediyor.
Mesele dışarıdan görünen değil, içerdekinde. Kalbimde… Kalbimi beslemem, daha iyi iyileştirmem için
mezara gireceğimiz zamanı düşünürüm. Hepsi dışarıda kalacak satın alabileceklerimizin, taktıklarımızın, sürdüklerimizin. Hepsi… O kalp bir
ruha ait. İşte o ruh ölmeyecek, ölen,
çürüyen beden…
“İnsan tabaklanmış deri gibidir,
rutubetten bozulur, ağır ağır kokar.”
Der Mesnevi’de Mevlana. Ardında
bıraktığın kırık kalpler mi? Aldığın
gönüller mi? Sevindirebildiğin
insanlar mı bıraktın dünya nimetlerinden faydalanırken? O zaman istediğin nedir ye, iç, sefa yap, gez, toz,
aç müziği sonuna kadar, en marka
kıyafetlerle donan, en güzel arabalara
bin, hepsinin zevkine var. Ne yaparsan yap hatta o seninle Allah arasında
kimseyi ilgilendirmez.
Ama iyi insansan, merhamet duygusunu koruyansan o zaman senin
çiçeklerin hep güzel olur. Senin
çiçeklerine güneş hep bulunur.
Yaşam aynı zamanda inatçı bir öğretmen. Bir dersi öğretinceye kadar tekrar tekrar anlatır. İnandığımız değerlerin yok olması ya da yakın çevremizde ender görünür olması bizi
yolumuzdan çevirmemeli. Öğrenene
kadar peş peşe gelen ağır dersler sen
öğrendiğinde bir anda bitiyorlar,
susuyorlar. Denedim, yaşadım. Ama
öğrendiğini bile test edecek kadar
akıllı bu yaşam ve onun adaleti. İlahi
adalet. Öğrendim diyorsun, sabrını
ölçüyor. Sabırdan geçiyorsun, öğrendiğinin tam zıttı bir olayla dikiliyor
karşına. Yok, artık diyorsun. Dersen
başa dönüyorsun, demezsen bir adım
daha ileri. Düşe kalka büyüyen
çocukların bacakları yara bere içindedir. Kabuk tuttuğunda yara ille
kopartırdım ben o kabuğu. Nereden
bilirdim ki yaramı iyileştirmek için
bana kalkan olmuş o kabuk. Çirkin
durur sanırdım o kabuk, acırdı kopartırken. Daha da uzardı iyileşme
sürem. Açtığım yara yeniden kanar,
yeniden kabuk tutuncaya kadar beklemem gerekirdi. Her didiklediğim
yara iz bıraktı. Öğrendim ki yaranın
iyileşmesi için bir süre istiyor, onu
örten her ne ise kısa bir süreliğine
gelmiş, iz bırakmasın diye. Ona
müsaade etmek gerek. Vazifesini
yapsın.
Öğrendim ki iyi bir kalp mutluluğun şartı, zorluklarla baş etmenin
tarifsiz iksiri.
Rehberiniz kitaplar olsun…☺
Mutlu olmak için;
• Sokak hayvanları için evinin
önüne bir kap su koymalı,
• Güvercinleri doyurmalı,
• Bulutlarla güneşin dansını izlemelisin.
Prof.Dr. Kumbur’dan belediyelere uyarı..
“Su potansiyelimiz
plansız kullanılıyor”
n Kentte katı atık depolama alanı ve sulama suyu projelerinin yetersiz olduğunu
söyleyen Prof.Dr.Halil Kumbur, “Mevcut sulama suyu projeleri yetersiz kalmakta ve
sulama suyu maliyetleri çok yüksek olmaktadır. Acilen sulama suyu ihtiyacını karşılayacak ekonomik projeler göletler, barajlar yapılmalıdır.” dedi.
Haber: Maynur Koç
Mersin Üniversitesi (MEÜ)
Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr.Halil Kumbur,
Mersin ile ilgili yaptığı değerlendirmede su kaynaklarının plansız
kullanımına ve yeterli gelmeyen
projelere dikkat çekti.
Mersin’in tarım, ticaret, turizm,
sanayi, liman, ithalat, enerji, ulaşım, ihracat, sosyal, serbest bölge,
lojistik ve birçok sektörel faaliyeti
ile dünyanın da önemli bir kenti
olduğunu kaydeden Kumbur, “Bu
sektörel potansiyellerini daha da
geliştirmek, sürdürülebilirliğinin
sağlanabilmesı için çevre faktörlerinin de dikkate alınması, hava, su,
toprak, katı-sıvı atık, görüntü,
gürültü, çarpık yapılaşma, tarım
ilaçları-gübre kullanımı, sinekle
mücadele, erozyon ve yaylalıklardaki çevre sorunlarına yönelik
kalıcı ve ekonomik projelerin üretilmesi ve hayata geçirilmesi
gerekmektedir.” diye konuştu.
olduğu yerler arasında uyumsuzluk var. Su havzalarının korunmasında, suyun naklinde, depolanmasında, tüketiciye ulaştırılmasında, kayıp-kaçak, su fiyatlandırılmasında ciddi sorunlar yaşanmaktadır.” diye konuştu.
Su potansiyelimiz
7.4 milyar m3
Suyun sektörel bazda kullanımının da önemli olduğunu söyleyen Kumbur, belediyelerin çoğunda atık su arıtma tesisi olmayışına
dikkat çekti. Özellikle Anamur kıyı
yerleşim yerlerindeki tatil siteleri
ve belediyelerin altyapı, kanalizasyon ve atıksu sorunlarının bir an
önce çözülmesi gerektiğinin altını
Mersin’deki su potansiyelinin
7.4 milyar metre küp olduğunu,
ancak suyun kullanımında plansızlıklar bulunduğuna dikkat
çeken Kumbur, “Su kaynaklarının
bulunduğu bölgeler ile ihtiyacın
Altyapı ve atıksu sorunu
çözülmeli
300 keklik doğaya bırakıldı
Erdemli ilçesinde, Orman ve Su İşleri Bakanlığı 7. Bölge Müdürlüğü, Mersin Şube Müdürlüğü’nce, 2015 yılı
"Doğaya Yaban Hayvanı Yerleştirme
Programı" kapsamında 300 adet kınalı
keklik doğaya salındı.
Malatya Keklik Üretme İstasyonu’ndan getirilen 300 kınalı keklik,
Erdemli ilçesine bağlı Yeniyurt Mahallesi sınırlarında bulunan ve 2015-2016
çizen Halil Kumbur, mevcut atıksu
arıtma tesislerinin de düzenli olarak bakımdan geçmesi gerektiğini
belirtti.
sorunlarının çözümü ve belirli bir
bölgedeki çöpleri toplayarak ekonomik olarak değerlendirebilmek
için havza bazında kalıcı, ekonomik, sürdürülebilir çözümler oluşturulmalıdır.
Sulama suyu
projeleri yetersiz
Mevcut sulama suyu projeleri
yetersiz kalmakta ve sulama suyu
maliyetleri çok yüksek olmaktadır.
Acilen sulama suyu ihtiyacını karşılayacak ekonomik projeler göletKentteki katı atık depolama
ler, barajlar yapılmalıdır.
alanı ve sulama suyu projelerinin
Suyun büyük bir kısmı sulamade yetersiz olduğunu söyleyen
Kumbur, şöyle konuştu:“Belediye- da tüketildiği için sulama suyu teklerimizin çoğunda düzenli katı atık niklerimizi mutlaka değiştirmeli,
damla sulama tekniklerine geçmedepo alanı yoktur. Çöpler gelişi
liyiz. Su ile ilgili geri kazanım tekgüzel vahşi depolama şeklinde
hazine ve orman arazilerine dökül- noloji ve projelerinin hayata geçirilmesi gerekmektedir. İl genelinde
mekte, su havzalarımız için ciddi
kalıcı bir ‘Su Yönetim Sistemi’nin
tehlike arz etmektedir.
Bu durum ciddi çevre sorunları- kurulması, geleceğe yönelik master planları hazırlamalıdır.”
na neden olmaktadır. Katı atık
Çöpler gelişigüzel
depolanıyor
n Erdemli’de 2015 yılı
"Doğaya Yaban Hayvanı
Yerleştirme Programı"
kapsamında 300 adet
kınalı keklik doğaya salınMerkez Av Komisyon Kararı ile ava
kapatılmış olan 3 bin 794 hektarlık
bölgedeki Kale Keklik Yerleştirme
Sahasına salındı. Keklik salımı yapılan sahada her türlü avlanmak,
köpek ve tüfekle dolaşmak da yasaklandı. Orman ve Su İşleri Bakanlığı 7.
Bölge Müdürlüğü, Doğa Koruma ve
Milli Parklar Mersin Şube Müdürü
Ahmet Çörtük yaptığı açıklamada,
Mersin’de son 11 yılda 8 bin 300 adet
ve 2014 yılı içerisinde bin 700 adet
kınalı kekliğin doğaya bırakıldığını
söyledi.
Tarım alanlarında, en önemli
mücadele şeklinin biyolojik mücadele olduğunu vurgulayan Çörtük, “Bu
mücadeleyi yapanlar da doğada
mevcut olan yaban hayvanlarıdır. Bu
mücadeleden dolayı kekliklerin faydası çoktur. Bunlardan en önemlisi
ise buğdaylara zarar veren böcekleri
ve insan sağlığı için büyük tehlike arz
eden keneleri yemeleridir” dedi.
Erdemli’de ‘Hoşgeldin Bebek’ projesi
Erdemli Belediyesi, bir
ilke daha imza attı. Erdemli
sınırları içerisinde yaşayan,
yeni çocuk sahibi olan ailelere bebek sepeti hediye eden
Erdemli Belediye Başkanı
Mükerrem Tollu, “sosyal
belediyeciliğin gereği olarak, doğumundan ölümüne kadar tüm vatandaşlarımızın hizmetindeyiz”
dedi.
İlçede yeni doğan
bebeklere bebek sepeti
armağan eden Erdemli
Belediye Başkanı Mükerrem Tollu, ayrıca bebeklere bir de "hemşehrilik sertifikası" verdi. İleri de
büyüdükleri zaman bebeklerimiz bu sertifikayı okusunlar" diyerek birer hatıra
olması açısında bu sertifikaları hazırladıklarını beyan
eden Tollu, belediyeciliğin
sadece yol, su, çöp hizmeti
olmadığına işaret etti.
Akdeniz’de çöp konteynırları yenileniyor
Çevre temizliği ve halk
sağlığına önem veren
Akdeniz Belediyesi, Temizlik İşleri Müdürlüğü aracılığı ile ilçe genelinde mevcut
çöp konteynırları yeniliyor.
Belirlenen program dâhi-
linde ve mahalle muhtarlarının talepleri doğrultusunda yapılan çalışmalarda,
toplam bin konteynır yenileriyle değiştirilecek, eksik
olan bölgelere de yeni konteynır konacak.
5
15 HAZİRAN 2015
CHP İl Başkanı Özyiğit, seçimi değerlendirdi..
“Seçmen, AKP’siz
bir model istiyor”
n Özyiğit, seçim sürecinde
yaşanan tüm olumsuzluklara, baskılara ve dayatmalara rağmen AKP iktidarının son bulduğunun,
başkanlık umutlarının başka
bahara kaldığının altını çizdi
ve "Çıkan seçim sonuç
tablosuna göre seçmen
AKP dışındaki partilere açık
bir mesaj vermiştir 'AKP'nin
içinde olmadığı bir hükümet
modeli" dedi.
Bazı medya kuruluşlarını da
eleştiren Özyiğit, "Özellikle TRT,
Anadolu Ajansı ve yandaş medya
AKP borazancılığı yaparak tek
yanlı tutumlarıyla bu partinin
yayın organı gibi çalışmışlardır"
diye konuştu.
Seçmen baskıcı
rejimi istemedi
Özyiğit, seçim sürecinde yaşanan tüm olumsuzluklara, baskılara ve dayatmalara rağmen AKP
iktidarının son bulduğunun, baş'demokratik olmayan seçim siste- kanlık umutlarının başka bahara
Mersin Tercüman-Cumhumi'ni işaret etti ve “Şayet, demoriyet Halk Partisi Mersin İl Başkakaldığının altını çizerek şöyle
kratik bir seçim sistemi olsaydı,
nı Abdullah Özyiğit, 7 Haziran
konuştu:
yani baraj 5 ya da 7 oranında
Genel Seçim sonuçlarını
“Çıkan sonuçtan şunu anlıyoolsaydı, kentimizde ve Türkiye
değerlendirdi.
ruz ki AKP nin baskıcı rejiminden
genelinde seçim tablosu çok daha kurtulmak isteyen seçmen terciMersin’de yüzde 28.95 ile
farklı olurdu.” dedi.
birinci parti olmalarına rağmen
hini yapmıştır. Siyasal bir tercih
bir milletvekili kaybettiklerini
noktasında olan seçmen ekonoAKP ve Cumhurbaşkanı’na mik tercihlerini ikinci plana
hatırlatan Özyiğit, “Bunun nedeni olarak demokratik olmayan
eleştiri
itmiştir. Büyük oranda CHP ye oy
seçim sisteminden kaynaklı olaAKP’nin seçim süreci boyunca vereceğini düşündüğümüz 8 milrak 4. Milletvekilliğini kaybettik.
toplumu ve yasaları hiçe saydığı- yon civarında seçmen yine sanŞayet, demokratik bir seçim sistenı, devletin tüm imkanlarını kuldığa gitmeme konusunda ısrar
mi olsaydı (baraj 5 ya da 7 oranınlahnarak eşit olmayan bir seçim
etmiştir. Çıkan seçim sonuç tabda olsa idi) kentimizde ve Türkiye
sürecinin geçirilmesine neden
losuna göre seçmen AKP dışındade seçim tablosu çok farklı bir
olduğunu kaydeden Özyiğit,
ki partilere açık bir mesaj vermişsonuç verirdi.
“Cumhurbaşkanının ise anayasal tir. AKP nin içinde olmadığı bir
Her şeye rağmen 7 Haziran
olmayan, bir siyasi partinin tem- hükümet modeli.” diye konuştu.
Abdullah
seçim sonucu demokrasinin ve
Özyiğit
silcisiymiş gibi hareket etmesi ve
Seçim sonuçlarının kurullar
özgürlüğün diğer unsurlara göre
devletin tüm imkanlarını bu
tarafından ayrıntılı şekilde incedaha öncelikli olduğunu ortaya
seçim sürecinde propaganda
lehip ders çıkarılacağını kaydekoymuştur.” diye konuştu.
ğit, Mersin'de birinci parti olma- aracı gibi kullanması, sürecin ne den Özyiğit, demokrasi mücadeCHP İl Başkanlığı’nda düzenlarına rağmen bir milletvekili kay- kadar eşitsiz olduğunun en
lelerinin her alanda devam edelenen toplantıda konuşan Özyibüyük göstergesidir."
betmelerinin nedeni olarak
ceğini belirtti.
CHP’li Fikri Sağlar: Erdoğan
kaçak sarayda oturamaz
n Türkiye genelindeki oy dağılımının ardından 4
partinin TBMM’ye girdiğine dikkat çeken Fikri
Sağlar, siyasetteki bu yeni tabloyu ‘tam demokratikleşmenin’ göstergesi olarak yorumladı.
Fikri
Sağlar
CHP 7 Haziran seçimlerinde
Mersin’de birinci parti oldu ve
aday listesinin 2. Sırasında yer
alan eski Kültür Bakanı Fikri
Bakanı Sağlar 15 yıl aradan sonra
meclise dönüş için vize aldı.
Seçimlerin Mersin ayağını değer-
lendiren Sağlar, “Mersin’de CHP
birinci parti oldu. Hedemiz
buydu. 2011 ve 2014 seçimlerinde
ikinci parti olan CHP’yi, uyguladığımız strateji ile birinci parti
yapmayı başardık. CHP Mersin’de kendi ilkelerini açıkça
koydu ve halktan buna dönüş
oldu. HDP’nin de Mersin’de bir
gücü vardı. HDP’nin barajı aşmasının demokratikleşme yolunda
bir adım olacağını toplum gördü
ve onların barajı aşması bizim bir
milletvekili eksik çıkarmamıza
neden oldu. HDP’nin barajı
aşmasıyla AKP’nin Mersin’deki
milletvekili sayısı da düştü” dedi.
‘Türkiye’nin
önü aydınlık’
Türkiye genelindeki oy dağılımının ardından 4 partinin
TBMM’ye girdiğine dikkat çeken
Fikri Sağlar, siyasetteki bu yeni
tabloyu ‘tam demokratikleşmenin’ göstergesi olarak yorumladı.
Meclisin yeni döneminde demokratik açılım, temel hak ve özgürlüklerin yanı sıra gelir dağılımı
adaleti için de adımlar atılmasını
beklediğini kaydeden Sağlar, “7
Haziran seçimlerinin en önemli
mesajı şudur:
Recep Tayyip Erdoğan kaybetti. 13 yıllık iktidar bitti. Erdoğan
artık kaçak sarayda oturamaz.
Bundan sonra kuvvetler ayrılığı
ilkesini benimseyen, hırsızlıkların, yolsuzlukların, adaletsizliklerin üzerine giden bir parlamento
yapısı oluşacaktır. Ümit ediyorum ki siyasetçiler kaprisleriyle
bu şansı heba etmezler” ifadelerini kullandı.
Mazbatalar alındı
sağlık çalışanlarına
yönelik şiddet olmak
üzere, bütün kesimlere
yapılan şiddetle canımın yettiğinde mücadele edeceğime
söz veriyorum"
dedi.
AKP milletvekilleri Mustafa
Muhammet Gültak, Yılmaz Tezcan ve Muhsin
Kızılkaya da,
mazbatalarını İl
Seçim Kurulu
Başkanı Sebahattin Aras'ın
elinden aldı.
Mazbata töre-
Şinasi Şirin
[email protected]
Millet Mesajını
Verdi de?
Yüce Türk Milleti ne zaman, ne
yapacağını çok iyi bilir derim hep.
07 Haziran 2015 seçimlerinde;
Gerek iktidara gerekse muhalefete
çok iyi mesajlar verdi. Umarım bu
mesajları alabilmişlerdir.
Anlaşılıyor ki; Yüce Türk Milleti
Ak Partiye “Hizmet hırsını ihtirasa
döndürür gibisin, kibirlilik hastalığı
kötüdür, kendini Şemsi Tebrizi zannedenlerden uzak dur, onlar her
durumda kazanır ama sana kaybettirir, milletine kulak ver, yüzde 50
bol geldi, şimdilik yüzde 41 yeter.
Haa bununda kıymetini bilmez
isen, tarihte; önce yüzde 24 sonrada Tabelası bile kalmayanların akıbetini yaşarsın” dedi.
CHP’ye; “Sallama, emekliye iki
maaş ikramiye falan, merkez ülke
hikayelerini, bunların sözünü verdin ya hadi koalisyon ortağı ol da
gerçekleştir bakalım. Yapamazsın,
bu yüzden itibar etmedik sana ve
yüzde 26 dan, yüzde 25’e geriledin. Gönder arttık Çarkçı Kemal’i
de kurum batırmayan birini getir”
dedi.
MHP’ye ise; “Sen sanıyor
musun sana itibar ettik. Verdiğimiz
emanet oyları geri alıp özümüze
döndük. Anladık bu ülkenin bekası
için bizden başka dost yok. Şimdi
temsil ettiğin kitlenin ve vatan sevdalılarının temsilcisi olarak, onlar
adına masaya otur ve ülkenin selameti için ne doğru ise o kararı ver.
Gerekiyor ise Ak Parti ile koalisyon
yap. Ama bir daha urgan atacaksan
imza atma.” dedi.
HDP’ye gelince; Ova ayrı telden
dağ ayrı telden vuruyor. Demek ki
iyi ozan değilsin. Biri diyor “Emanet oyların farkındayız, emanete
ihanet etmeyeceğiz”, biri diyor ki
“HDP’de emanet oy yok.
Yanılıyorlar.”
HDP’yi Ova mı yönetiyor, dağ
mı anlaşılır gibi değil. Biri “Namlular size döner” diyor, ertesi gün
‘özür’ diliyor. Daha mühürlerin
mürekkepleri kurumadı. Ama kinler kusuldu. Bunlar mı milletin verdiği vergilerde maaş alacak.
Yemin kutsaldır ama kimin ettiği
önemli.
Bir kez daha soruyorum. Seçim
kampanyaları süresince “silahlar
susacak, analar ağlamayacak, kan
dökülmeyecek artık bu ülkede.
Kardeşlik barış hakim olacak”
nutku atanlar.
Ben Cizre Belediye binası önünde veya Yüksekova Belediye binası
önünde, gerektiğinde ekmek
param için korkmadan ayakkabı
boyacılığı yapabilecek miyim ???
Millet mesajını verdi de, bunlar
anladı mı acaba ???
MESKİ’den güneş
enerjili klorlama
sistemi
n CHP ve Ak Parti’nin 25.dönem milletvekilleri
İl Seçim Kurulu’ndan mazbatalarını aldılar.
Mersin Adliyesi'nde gerçekleşen mazbata
törenine ilk olarak CHP'den milletvekili seçilen Hüseyin Çamak, Fikri Sağlar, Prof. Dr.
Aytuğ Atıcı, İl Başkanı Abdullah Özyiğit ve
partililer katıldı.
Mazbata öncesi konuşan İl Seçim Kurulu
Başkanı Sebahattin Aras, 11 milletvekilliğinden 3'ünü CHP'nin kazandığını belirterek,
seçim sürecisince görev yapan herkese teşekkür etti. Aras'ın konuşmasının ardından ilk
olarak CHP Milletvekili Hüseyin Çamak, Fikri
Sağlar ve Aytuğ Atıcı'nın mazbatalarını teslim
aldı.
2'nci kez milletvekilili seçilen Aytuğ Atıcı,
mazbatasını Özgecan Aslan'a atfettiğini belirterek, "Ben şimdi Özgecan Aslan duruşmasından geliyorum. Sizlerin de izni ile sizlere
ait olan bu mazbatayı Özgecan'a atfetmek,
ithaf etmek istiyorum. Bu ithaa da önümüzdeki dönemde başta kadına yönelik şiddet,
Benim Düşüncem
ninde konuşan Gültak,
seçimlerde çok başarılı bir
kampanya yönettiklerini
belirterek, "Ak Parti'yi
temsil etmek üzere Ankara'ya gideceğiz. Bu gidiş
devamlı git gellerle, hizmetlerle devam edecek.
Sandığa, milletin sözüne
ve kararına saygımız sonsuz. Bundan sonra Mersin'in sıkıntılarını ve problemlerini çözmek için çalışacağız" dedi.
Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürlüğü,
hizmet sınırlarına dahil olan bazı
mahallelerdeki su depolarına
‘Güneş Enerjili Otomatik Klorlama
Sistemi’ kurdu. Klorlama ve enerji
maliyetlerini büyük ölçüde düşüren sistem sayesinde daha önce
köylerde görevlendirilen personel tarafından klorlama
işlemi yapılarak
köylere su
temin edilirken,
şimdi bu işlem
MESKİ ile birlikte tam otomatik klorlama
sistemiyle yapılıyor.
6
15 HAZİRAN 2015
Yaşam Gemisi
Melike Zafer
[email protected]
Önyargın Yanıltabilir Unutma !
Her Yaşamın Farklı Sırları Var..
Sultan Murat Han o gün bir hoştur. Telaşlı
görünür. Sanki bir şeyler söylemek ister sonra
vazgeçer. Neşeli deseniz değil, üzüntülü deseniz
hiç değil. Vezir-i a’zam Siyavuş paşa sorar:
– Hayrola sultanım canınızı sıkan bir şey mi
var?
– Akşam garip bir rüya gördüm.
– Hayırdır inşallah.
– Hayır mı şer mi öğreneceğiz. Hazırlan dışarı
çıkıyoruz.
Ve iki molla kılığında çıkarlar yola. Görünen o
ki padişah hâlâ gördüğü rüyanın tesirindedir ve
gideceği yeri iyi bilir. Hızlı ve kararlı adımlarla
Beyazıt’a çıkar, döner Vefa’ya, Zeyrekten aşağılara sallanır. Unkapanı civarında soluklanır. Etrafına
daha bir dikkatle bakınır. İşte tam o sırada yerde
yatan bir ceset gözlerine batar. Ahali ile aralarında
şöyle konuşma geçer:
– Kimdir bu?
– Aman hocam hiç bulaşma, ayyaşın biri işte!
– Nereden biliyorsunuz?
– Müsaade et de bilelim yani. Kırk yıllık komşumuz.
Bir başkası tafsilata girer. Aslında iyi sanatkârdır. Azaplar çarşısında çalışır. Nalının hasını yapar.
Ancak kazandıklarını içkiye, fuhuşa harcar. Hem
şişe şişe şarap taşır evine hem de nerede namlı,
mimli kadın varsa takar peşine.
Hele yaşlının biri çok öfkelidir; isterseniz komşulara sorun, der, sorun bakalım onu cemaatte bir
gören olmuş mu?
Hasılı mahalleli döner ardını gider. Bizim tebdil-i kıyafet mollalar kalırlar ortada. Tam vezir de
toparlanıyordur ki padişah sorar:
– Nereye?
– Bilmem bu adamdan uzak durmayı yeğlersiniz sanırım.
– Millet bu, çeker gider. Kimseye bir şey diyemem. Ama biz gidemeyiz, şöyle veya böyle
tebaamızdır. Defini tamamlasak gerek.
– İyi ya, saraydan bir kaç hoca yollar kurtuluruz
vebalden.
– Olmaz rüyadaki hikmeti çözemedik daha.
– Peki ne yapmamı emir buyurursunuz?
– Mollalığa devam. Naşı kaldırmalıyız en azından.
– Yapmayın sultanım, bunun yıkanması var.
Tekfini, telkini…
– Merak etme ben beceririm. Ama önce bir
gasilhane bulmalıyız.
– Şurada bir mahalle mescidi var ama…
– Olmaz vefat eden sen olsaydın nereden
kalkmak isterdin?
– Ne bileyim, Ayasofya‘dan Süleymaniye’den, en azından Fatih camiinden.
– Ayasofya ile Süleymaniye’de devlet erkanı
çoktur. Tanınmak istemem. Ama Fatih Camiini iyi
dedin. Hadi yüklenelim.
Ve gelirler camiye. Vezir sağa sola koşturur
kefen tabut bulur. Padişah bakır kazanları vurur
ocağa. Usulü erkanınca bir güzel yıkarlar ki naaş
ayan beyan güzelleşir sanki. Bir nurdur aydınlanır
alnında. Yüzü şakilere benzemez.
Meçhul nalıncıyı kefenler, tabutlar musalla
taşına koyarlar. Ama namaz vaktine hayli vardır
daha. Bir ara vezir sıkıntılı sıkıntılı yaklaşır.
– Sultanım der, yanlış yapıyoruz galiba! Heyecana kapıldık sorup soruşturmadan buraya getirdik cenazeyi. Kim bilir belki hanımı, yetimleri vardır.
– Doğru öyle ya, neyse, sen başını bekle, ben
mahalleyi dolanıp geleyim.
Padişah garip maceranın başladığı noktaya
koşar. Sorar soruşturur, nalıncının evini bulur.
Kapıyı yaşlı bir kadın aralar. Hadiseyi metanetle
dinler. Sanki bu vefatı bekler gibidir. Hakkını helal
et evladım der. Belli ki çok yorulmuşsun. Sonra
eşiğe çöküp ellerini şakaklarına dayar. Biliyor
musun oğlum diye dertli dertli söylenir! Bizim
efendi bir âlemdi vesselam. Akşamlara kadar
nalın yapar. Ama birinin elinde şarap şişesi görmesin, elindekini avucundakini verir satın alırdı.
Sonra getirip dökerdi helaya.
Sonra malum kadınların ücretlerini öder eve
getirirdi. Ben sizin zamanınızı satın aldım mı diye
sorar, onlar da aldın derlerdi. Öyleyse şimdi dinleseniz gerek dedikten sonra çeker gider, ben menkıbeler anlatırdım onlara. Mızraklı ilmihal, Huccetül İslam okurdum ..
– Bak sen! Millet ne sanıyor halbu ki.
– Milletin ne sandığı umurunda değildi. Hoş,
o hep uzak mescitlere giderdi. Öyle bir imamın
arkasında durmalı ki derdi, tekbir alırken Kâbe’yi
görmeli.
– Öyle imam kaç tane kaldı şimdi?
– İşte bu yüzden Nişancı’ya, Sofular’a uzanırdı
ya. Hatta bir gün, bak efendi dedim, sen böyle
böyle yapıyorsun ama komşular kötü belleyecek.
İnan cenazen kalacak ortada.
– Doğru öyle ya!
– Kimseye zahmetim olmasın, diye mezarını
kendi kazdı bahçeye. Ama ben üsteledim iş
mezarla bitiyor mu dedim. Seni kim yıkasın, kim
kaldırsın?
– Peki o ne dedi?
– Önce uzun uzun güldü, sonra Allah büyüktür hatun dedi. Hem padişahın işi ne?
Her Yaşam Kendine Münhasır Sırlar Taşır;
Yaşam Yolunda Önyargılı Olmadan Yürümek
Dileğiyle...
Sevgiyle...
İhracatta sert düşüş
n Mayıs ayı ihracat rakamlarını değerlendiren AKİB Koordinatör Başkanı Bülent Aymen,
birliğin ihracat rakamlarının geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 16 düştüğünü söyledi.
Haber: Maynur Koç
2015 yılı Mayıs ayı ihracat
rakamlarını değerlendiren Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB)
Koordinatör Başkanı Bülent
Aymen, Türkiye’nin yaş meyve
sebze ihracatının hem değerde
hem miktarda azaldığını söyledi.
Yılın beşinci ayında yaş meyve
ve sebze ihracatının miktarda
yüzde 13, değerde ise yüzde
14’lük düşüş yaşayarak 161 milyon 485 bin 482 dolar olarak gerçekleştiğini belirten Aymen, “Alt
ürün grubu bazında incelendiğinde; Narenciye ihracatında miktarda yüzde 44 değerde yüzde 42
oranında düşüş yaşanmış olup 17
milyon 415 bin 225 dolar olarak
gerçekleşti. Taze sebze ihracatında miktarda yüzde 17 değerde
ise yüzde 7 oranında düşüş
yaşandı ve 98 milyon 858 bin 855
dolarlık ihracat yapıldı. Taze
meyve ihracatında ise miktarda
yüzde 30 artışa rağmen, değerde
yüzde 21 oranında bir düşüş yaşanarak, ihracatımız 40 milyon 395
Bülent
Aymen
bin 837 dolar olarak gerçekleşti.”
diye konuştu.
En fazla domates
ihraç edildi
En fazla ihraç edilen ürünlerde
birinci sırayı domatesin aldığını,
bunu sırasıyla limon, biber ve şeftalinin takip ettiğini kaydeden
Aymen, en fazla ihracat yapılan
ülkelerin Rusya Federasyonu,
Iraky, Romanya ve Gürcistan
olduğunu belirtti; birlik kanalıyla
yapılan ihracatın geçen yılın aynı
dönemine oranla yüzde 20 oranındra düştüğünü vurguladı.
Ocak-Mayıs 2015 döneminde
yaş mey ve sebze ihracatının miktarda yüzde 15, değerde yüzde 17
düşüş yaşadığını ve 812 milyon
286 bin 534 dolar olarak gerçekleştiğini söyleyen Antmen, “Aynı
dönemde narenciye ihracatı miktarda yüzde 5, değerde ise yüzde
14 düşüş yaşayarak 311 milyon
520 bin 392 dolar olarak gerçekleşti. Taze sebze ihracatı miktarda
yüzde 30, değerde ise yüzde 22
oranında düştü ve 367 milyon 430
bin 787 dolar ihracat yapıldı. Taze
meyve ihracatı ise miktarda
yüzde 8 artış göstermesine rağmen, değerde yüzde 12 oranında
düştü ve ihracat 118 milyon 560
bin 353 dolar oldu.” şeklinde
konuştu.
Rusya birinci sırada
Aymen, Ocak-Mayıs 2015
döneminde en çok ihraç edilen
ürünlerin domates, limon, portakal ve mandalina olurken, en çok
ihracat yapılan ülkelerin de Rusya
Federasyonu, Irak, Romanya ve
Almanya olduğunu dile getirdi.
Birliğin ihracatı da
düştü
AKİB Koordinatör Başkanı
Aymen, AKİB’in yaş meyve sebze
ihracatını da değerlendirdi. Mayıs
ayında AKİB kanalı ile yapılan yaş
meyve sebze ihracatının 52 milyon 976 bin 440 dolar ile geçen
yılın aynı ayına göre yüzde 20
oranında düştüğünü kaydeden
Aymen, “Birliğimiz bu rakamla
tüm ihracatçı birlikleri arasında
yüzde 33 pay ile Türkiye ihracatına katkı sağlamıştır. 2015’in
Ocak-Mayıs döneminde ise Birliğimiz kanalı ile yapılan yaş meyve
sebze ihracatı tüm birlikler arasında en fazla olarak kayda geçmiş ve 383 milyon 865 bin 44
dolar ile geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 16 oranında
düşüş yaşamıştır. Birliğimiz tüm
ihracatçı birlikleri arasında yüzde
47 pay ile Türkiye ihracatına katkı
sağlamıştır.”
Sahillerde önlemler artıyor
n Mezitli Belediyesi, yazın gelmesiyle
sahillerde boğulma vakalarına karşı
güvenlik önlemlerini aldı.
Mezitli Belediyesi, deniz sezonun açılması ile birlikte sahil
kenarındaki düzenleme ve
güvenlik çalışmalarına hız verdi.
Mezitli’de yaşayan vatandaşlar
için sahillerde daha güvenli ve
temiz bir ortam oluşturduklarını
belirten Mezitli Belediye Başkanı
Neşet Tarhan, daha önceki yıllarda yaşanan üzücü olayların bir
kez yaşanmaması için sahilde
gereken önlemleri aldıklarını söyledi. Mezitli kıyı şeridinde en çok
boğulma vakasının görüldüğü
Soli sahilinde çalışmalara başladıklarını kaydeden Başkan Tarhan, "Soli sahilinde bulunan mendireğin daha önce sökülmesiyle
oluşan taşların kalıntılarının
denizde girdap oluşturması nedeniyle bu alan tehlike arz etmekteydi. Belediyemiz zabıta ekipleri
tarafından kıyı kesimine uyarıcı
tabelalar yerleştirilirken, denizdeki girdap oluşan bölgeye de
güvenlik şeridi çekildi. Sahillerimizin temizlik ve güvenliği için
belediyemiz gerekli tüm çalışmaları yapmaya devam edecektir"
dedi.
Mezitli Belediyesi uyarıcı tabelaları İngilizce, Arapça ve Türkçe
olarak 3 farklı dilde yazdı. Denize
girmenin tehlikeli olduğu bölgelerde vatandaşların uyarı tabelalarına ve güvenlik şamandıralarına dikkat edilmesi gerektiğini
söyleyen Başkan Tarhan, “Sahillerimiz de vatandaşlarımızın
güven içerisinde denize girmelerini istiyoruz. Geçen yıllar da
yaşanan üzücü olayların bir daha
tekrarlanmamasını diliyorum"
şeklinde konuştu.
Piknikçilerin yeni adresi
Toroslar Gençlik Merkezi
Toroslar Belediyesi tarafından
Korukent Mahallesi’nde 45 bin
m2 alanda inşa edilen Gençlik
Merkezi, hafta sonu piknikçilerin
yeni adresi oldu.
Havaların ısınmasıyla piknik
yapmak isteyen vatandaşlar,
doğal ortamı ile şehir merkezine
yakın mesafede bulunan Toroslar
Belediyesi Gençlik Merkezi’ne
yoğun ilgi gösteriyor.
Gençlik Merkezi’ni ziyaret
ederek, piknik yapan vatandaşlarla sohbet eden Toroslar Belediye
Başkanı Hamit Tuna; “7’den
77’ye herkesin gönlünce eğlenme
imkanı bulduğu Gençlik Merkezimiz, yakın zamanda bitecek olan
sosyal donatı alanlarıyla da vazgeçilmez bir mekan olacak” dedi.
MTSO Meclisi yeni
binayı onayladı
n MTSO Hizmet Binası İnşaat Komisyonu,
teknik çalışmaları bitirdikten sonra 1,5 yıl içerisinde binanın tamamlanmasını hedefliyor.
Geçtiğimiz günlerde Meclis
üyeleriyle üç ayrı oturumda bir
araya gelen MTSO Yönetim
Kurulu, konsept projeyi hazırlayan mimarlık ve tasarım yönetimi firması yetkilileriyle birlikte
detaylı bilgi paylaşmış ve üyelerin görüşlerini almıştı.
Proje, Oda Meclis Toplantısında ise onaya sunuldu. Toplantıda konuşan MTSO Yönetim
Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut
projede bugüne kadar yapılan
çalışmaları özetleyerek şunları
söyledi:
“İstedik ki; yeni hizmet binamız Mersin kültürünü ve kimliğini yansıtan bir sembol olsun.
Bu binaya bakanlar antik Soli
kentinin izlerini, Pompei
Polis’in sütunlarını, Torosların
havasını, Akdeniz’in kültür zenginliğini hissetsin. Bu binaya
bakanlar geçmişi ve geleceğiyle
büyük bir kente geldiğini hisset-
sin. Özellikle rüzgarın yönünden, güneşin açısına kadar, iklime olağan üstü uyumlu olsun.
Nemin etkisinden kullanılan
taşın Mersin taşı olmasına kadar
bizden olsun. Özgün olsun,
bizim binamız olsun.”
Yeni hizmet binasının aynı
zamanda bulunduğu bölgenin
kentsel dönüşümünde öncü
olacağına da değinen Aşut, o
çevreyi dönüştürüp insanların
toplandığı, bir araya geldiği,
yaşayan bir mekan oluşacağını
söyledi. Yeni binanın yalnızca
başkana, yönetime veya personele değil, özellikle Odanın
omurgasını oluşturan meclis ve
komitelere de daha nitelikli
çalışma ortamı sağlamasını,
üyelerin daha iyi hizmet alacağı
ortam yaratmayı amaçladıklarını vurgulayan Aşut, bu süreci
kurulan Komisyonun takip edeceğini söyledi.
7
15 HAZİRAN 2015
Sebahattin Kılıç, “Her türlü şantaja rağmen oylarımızı arttırdık..”
MHP’de milletvekili sayısı 3’e yükseldi
Mersin Tercüman- Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Mersin İl Başkanı Sebahattin Kılıç,
seçim sonuçlarını değerlendirdi. Partilerinin ülke genelinde
oylarını yüzde 34 artırdığını ve
53 olan milletvekili sayısını
80'e çıkardığını, Mersin'de ise
oyların yüzde 15 arttırılarak iki
olan milletvekili sayısının 3'e
yükseldiğini kaydeden Kılıç,
"Bu sonuçlara göre hem ülke
genelinde hem de Mersin'de
bir önceki genel seçimlere göre
aldığı oyları ve milletvekili
sayısını artırarak başarı elde
etmiş bulunmaktadır." dedi.
davet edilmiş, kamu araçlarının kullanılması yönünde talimatlar verilmiştir. AKP'nin
seçim kampanyasına, anayasayı çiğneyerek sayın cumhurbaşkanı da dahil olmuş, miting
meydanlarında aziz milleti-
mizden AKP adına oy istemiştir. Seçim kampanyası süresince mahkeme kararları ile
hukuksuz bir şekilde aşlerimiz yasaklanmış, teşkilat mensuplarımız soruşturmaya tabi
tutulmuştur.
Milliyetçi Hareket Partisi
maruz kaldığı tüm bu haksızlıklar karşısında yılmamış,
azim ve kararlılığını seçim
kampanyası süresince koruyarak bir önceki genel seçimlere
göre aldığı oyları ve milletvekili
sayısını artırmış bulunmaktadır." diye konuştu.
Her türlü haksızlık
karşısında yılmadık
Seçime giden süreçte Ak
Parti'nin haksız ve adaletiz
şekilde devletin tüm imkanlarını kullanıldığını söyleyen
Kılıç, "YSK genelgeleri hiçe
sayılarak valilik tarafından
kamu kurumlarına resmi yazılar gönderilerek, başbakan ve
cumhurbaşkanının yaptığı
mitinglere, bu kurumlarda
görev yapan memur ve işçiler
n İl Başkanı Kılıç, özellikle batı ilçelerinde yaptıkları
mitinglerin AKP tarafından kayda alındığını, kamu
kurumlarında çalışan memur ve işçilere şantaj yapılmak istendiğini söyledi, “Tüm kışkırtma ve tacizlere
rağmen teşkilat mensuplarımızın sağduyusu sayesinde herhangi bir çatışmaya meydan verilmemiştir.”
diye konuştu.
Sebahattin
Kılıç
Panzerin giremediği
mahallede çalışma yaptık
Mersin'de özellikle batı ilçe-
TBMM’de 453 erkek 97 kadın vekil varsa
Türkiye’de “gerçek”
demokrasi yok!
n TBMM’de kadınların iradesinin yok sayıldığını, Türkiye’nin yarısının ‘eksik’ temsil
edileceği şekilde oluştuğuna dikkat çeken Gönül Karahanoğlu, “Siyasetçiler “bir
kez daha” eşitlik ilkesine karşı çıktı, gerçek demokrasi hiçe sayıldı!” diye konuştu.
olmalıdır. Tüm bakanlıklar,
kadın ve erkek arasındaki eşitsizliği giderici politikalar üretmelidir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın adına ve
görev tanımına “Kadın” kelimesi ve kadınlarla ilgili politikalar eklenmelidir.
Başta Anayasa Komisyonu
olmak üzere, TBMM’de kurulacak tüm komisyonlarda
üyelerin yarısı kadın milletvekillerinden oluşmalıdır.
Kadına karşı suçta iyi niyet
indirimi kaldırılmalı
Yeni Anayasa yapılırken
kadın örgütlerinin görüş ve
önerileri alınmalıdır. Kadını
aileden bağımsız, eşit ve
özgür bir birey olarak gören
Seçim sonuçlarını değerduyulacak, bizi ‘kadın temsili Anayasa yapılmalıdır. Anayalendiren Kadın Adayları Des- ve gelişmişlik’ açısından ulus- sa Komisyonu üyelerinin yarıtekleme Derneği (KA.DER)
lararası alanda üst sıralara
sı kadınlardan oluşturulmalıGenel Başkanı Gönül Kahaçıkartacak bir oran değildir.
dır. Resmi nikah kıymadan
noğlu, 550 milletvekilinin
Kadınlar ‘yüzde 50 temsil
dini nikah yaptıranlara ve
97’sinin kadın olduğunu söy- oranı’ talep etti ama sonuç,
ledi, Türkiye’de gerçek
kadınların kendileri için karar evlilik cüzdanını görmeden
demokrasinin olmadığını dile almasını sağlayacak oran olan bu nikahı kıyan din görevlisine verilen cezanın iptali kararı
getirdi.
‘yüzde 30’un çok altında
kaldırılmalıdır. Çocuk yaşta
Siyasette var olmak isteyen kaldı.” dedi.
evlilikler ve erkek çok eşliliği
kadınların sindirilmeye çalıTürkiye’nin yarısı eksik engellenmelidir. Mecliste
şıldığını dile getiren Karahakadın cinayetleri ile ilgili
noğlu, “TBMM’ye girebilen 4
temsil ediliyor
daimi komisyon ve alanda
partiden 3’ünde erkek yönetiTBMM’de kadınların iraciler, erkek adayları listelere
desinin yok sayıldığını, Türki- çalışan kadın örgütlerinin
yerleştirdi, üç partide kadın
ye’nin yarısının ‘eksik’ temsil oluşturacağı izleme komisyonu kurulmalıdır. Şiddetten
aday oranı yüzde 20’yi bile
edileceği şekilde oluştuğuna
korumada kadınlar arasında
bulamadı. Yoğun kampandikkat çeken Gönül Karahaayrımcılık yapılmamalıdır.
yalar, eylemler, lobi çalışmala- noğlu, “Siyasetçiler “bir kez
Kadına karşı işlenen suçlarda
rı ve 1 partinin yüzde 49 kadın daha” eşitlik ilkesine karşı
iyi hal durumundan cezai
aday göstermesi ile TBMM’de çıktı, gerçek demokrasi hiçe
indirimler kaldırılmalıdır
kadın temsili yüzde 14’ten
sayıldı!
yüzde 18’e çıktı! AK Parti’den
KA.DER olarak, tüm kadın- (Özgecan Yasası). Bu taleple41, CHP’den 20, MHP’den 4
lar adına, nüfusun yarısı adına rimiz yerine getirilmedikçe,
ve HDP’den 32 kadın
yeni TBMM’den taleplerimiz TBMM’de ve kamu görevleTBMM’ye girdi. Bu artış,
var: Yeni kurulacak hükümet- rinde kadın oranı yüzde 50
olmadıkça mücadelemizi sürkadınların sevinebileceği,
te bakanların ve bakan yardüreceğiz.” diye konuştu.
ülkemiz açısından gurur
dımcılarının yarısı kadın
Türk milleti, bu genel seçimlerde, AKP iktidarının pervasızca kurguladığı, aldatma, dayatma, karartma ve şantaj siyasetine rağmen özgür iradesini
bin bir zorlukla da olsa sandığa
yansıtmış bulunmaktadır.
Milliyetçi Hareket Partisi
aziz milletimizin varlığını
devam ettirme, bölünmez
lerinde yaptıkları mitinglerin
bütünlüğünü koruma ve
AKP tarafından kayda alındığı- güvenceye alma konusunda
nı, kamu kurumlarında çalışan her zamankinden daha fazla
memur ve işçilere şantaj yapıl- azimli ve kararlıdır.
Bu vesileyle seçim kampanmak istendiğini söyleyen Kılıç,
yamız
boyunca üstün bir
şöyle konuştu:
"Mersinin malum mahalle- mücadele kararlılığı sergileyen
rinde siyaset yapmamız engel- fedakar teşkilat mensuplarımılenmeye çalışılmış, seçim araç- za içtenlikle teşekkür ediyolarımız taşlanmıştır. Buna rağ- rum. Partimize oy veren, dua
men teşkilatımız,emniyet güç- eden, açık hava toplantılarımılerinin dahi ancak panzer araç- za katılan ve desteklerini esirgemeyen seçmenlerimize,
larıyla girebildiği mahallelere
muhterem dava arkadaşlarıma
girerek seçim kampanyasını
şükranlarımı sunuyorum. Ve
yürütmeye çalışmıştır.Tüm
her şeye rağmen seçim sonuçkışkırtma ve tacizlere rağmen
larının ülkemize, milletimize,
teşkilat mensuplarımızın sağduyusu sayesinde herhangi bir Türk siyasetine ve demokrasimize hayırlı olmasını Cenab-ı
çatışmaya meydan verilmeAllah'tan niyaz ediyorum."
miştir.
Başkan Aşut: Ekonomik
reformlar bekliyoruz
Mersin Ticaret ve
Sanayi Odası (MTSO)
Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, 7
Haziran’da yapılan 25.
Dönem Milletvekili
Genel Seçimleri sonrasında ortaya çıkan tabloyu değerlendirdi.
Aşut’un açıklaması
şöyle: “Demokrasi tarihimizin en yüksek
oranlı katılım gösterdiği bir seçim dönemini
arkamızda bıraktık
Seçim sonuçları barış
ve uzlaşma yolunda
atılmış önemli bir
adımdır. Seçmen, 4
partili bir Meclis oluşturma yönünde irade
ortaya koymuştur. Sandıktan demokrasi çıkmıştır ve saygı duymak
gerekir. Aynı şekilde
gurbetteki vatandaşlarımızın iradesi de
önemli oranda sandıklara yansımıştır. Bundan sonrasında tüm
siyasi parti liderlerinin
seçim sonuçlarını iyi
okuması gerektiğini
düşünüyorum. Seçimlerde gerek halkın oyunun yüzde 95 oranında
Meclis’te temsil edilecek olması gerekse
Meclis’teki kadın milletvekili sayısının artarak Cumhuriyet tarihindeki en üst seviyelere ulaşması oldukça
sevindiricidir. Artık
Türkiye’nin sorunlarını
çözecek bir hükümet
oluşturulup gündemi
yeniden ekonominin
ve ekonomik reformların oluşturmasını bekliyoruz. Uzlaşı içinde
birlikte çalışıp, diyalog
ve ortak akılla tüm
sorunların üstesinden
gelebiliriz. Seçim
sonuçlarının tüm ülkemize hayırlı olmasını
diliyorum.”
Şerafettin
Aşut
Mersin-Taşucu arası toplu
taşıma seferleri başladı
Mersin Büyükşehir Belediyesi
Ulaşım Dairesi Başkanlığı, Mersin-Taşucu toplu taşıma seferlerini başlattı.
Mersin Otogar’dan kalkan 170
numaralı hat, Akbelen Bulvarı,
Mezarlık, Karayolları, GMK Bulvarı, Pozcu, Mezitli, Tece, Tömük,
Erdemli, Kızkalesi ve Silifke güzergahından geçerek, Taşucu’na
kadar hizmet veriyor.
Gün içerisinde toplam 7 adet
aracın görev yapacağı seferler,
saat başı yapılıyor. Mersin Otogar’dan Taşucu’na ilk kalkış saati
sabah 06.00, son kalkış saati ise
16.00’dır. Taşucu’ndan Mersin’e
ilk kalkış saati 09.30, son kalkış
saati ise 19.30 olarak belirlendi.
170 numaralı güzergah Mersin
Kent Kart ücret tarifesi ise MersinErdemli arası tam 3 TL, öğrenci 2
TL, Mersin-Kızkalesi arası tam 5
TL, öğrenci 3 TL, Mersin-SilifkeTaşucu arası tam 7.5 TL, öğrenci 4
TL olarak belirlendi.
Forum Mersin, köy okullarına kütüphane kuruyor
Forum Mersin’den yapılan yazılı
açıklamaya göre, Forum Mersin,
ziyaretçileriyle el ele vererek ihtiyaç
sahibi bir köy okuluna kütüphane
kuracak. Kampanyaya ünlü isimler
de destek verecek. Kampanya kapsamında ünlü sanatçı Hande Yener,
14 Haziran Pazar günü saat 18.00’de
Forum Mersin’de hayranlarıyla
buluştu. Hem Hande Yener hayranı
ziyaretçilerini hem de kitap dostu
minikleri mutlu edecek bir imza
günü için kolları sıvayan Forum
Mersin’in gerçekleştirdiği imza
gününde Hande Yener hem mini
konseriyle Forum Mersin’i coşturdu
hem de köy okullarına kurulacak
kütüphane için destek verdi. Hayranı oldukları ünlü sanatçıdan imza
almak isteyen ziyaretçiler, yanlarında getirdikleri birer kitabı kitap
kumbarasına bıraktı.. Alışveriş merkezinde toplanan kitaplar, minik
kitap dostlarını mutlu etmek üzere
ihtiyaç sahibi bir köy okulunda
kütüphaneye dönüşecek.
8
15 HAZİRAN 2015
MTOSB’de elektrik baraları ayrıldı..
Dış kaynaklı kesinti
yaşanmayacak
n Organize Sanayi Bölgesi’nde TEİAŞ ekipleri tarafından bölgeye verilen elektrik baraları ayrılarak, TEİAŞ
tarafından 26 MW Lisanssız Güneş ve Rüzgar Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kapasite tahsisi yapıldı.
Mersin sanayisinin lokomotifi
Mersin-Tarsus Organize Sanayi
Bölgesi’nde (MTOSB), TEİAŞ
Nacarlı Trafo Merkezi'nde bağlı
bulunan elektrik barasında
Tedaş'a ait köy hatlarından kaynaklı dalgalanmaların etkisinin
yok edilmesi ve MTOSB sanayi
tesislerinin ayrı bir barada kalarak
dışarıdan gelebilecek arıza ve dalgalanmaların önüne geçilebilmesi
amacıyla bir çalışma yapıldı.
Yapılan çalışma sonrasında bu
hafta TEİAŞ ekipleri tarafından
MTOSB'ye verilen elektrik baraları ayrılarak, TEİAŞ tarafından 26
MW Lisanssız Güneş ve Rüzgar
Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi
Kapasite tahsisi de yapıldı.
Konuyla ilgili bilgi veren
MTOSB Elektrik Danışmanı İçel
Elektrik Şirket Müdürü Saffet
Özdemir, özellikle köy hatlarındaki
arızalardan dolayı, OSB elektrik
dağıtım sisteminde sürekli dalgalanma ve kesintiler oluştuğunu
hatırlattı, “Tesislerin Üretim sisteminde maddi ve manevi kayıplara
yol açan elektrik sorununu gidermek için, TEİAŞ 30kV elektrik
dağıtım barasının OSB ve TEDAŞ
olarak ayrılması, bu durumda
TEDAŞ’dan gelecek arıza ve dalgalanmaların OSB tesislerine etkisinin tamamen yok edilmesi
hedeflenmiştir.
TEİAŞ Nacarlı Trafo Merkezinde ortak kullanılan 30kV barada
yapacağımız çalışmada başlangıçta; OSB, TCS, ACS, Paşabahçe
Cam Sanayi, TEDAŞ Dağıtım
hatları fiderleri aynı barada, diğer
barada ise sadece TEDAŞ köy
hatları yer alacak şekilde müsaade
verilmiştir. Sözkonusu bara ayırma çalışmasının maliyeti talep
sahibi, OSB tarafından karşılanacağı için ortak baradaki yapılacak
çalışmanın maliyeti 1 milyon 500
bin TL olarak hesaplanmıştır.
ACS ve Paşabahçe fabrikaları
Nacarlıdan toplam 6 km uzunluktaki kendilerine ait havai hatla
beslenmektedir. 2. OSB tesislerinin beslenmesi için OSB girişimleriyle TEİAŞ tarafından yenilenen
Yakaköy Trafo Merkezine 300 m
mesafede olan 2 fabrika, Aralık
2014 sonunda Nacarlı'dan Yakaköye hatlarını aktarmış ve beslenmeye başlamışlardır. Bu durumda
Nacarlı barasında başka sanayi
Saffet
Özdemir
tesisi kalmadığı için OSB sadece
kendi adına bara oluşturmak ve
bara ayırma maliyetini düşürmek
için yeniden çalışma başlatmıştır.
Yeniden hazırlanan projeler üzerinden TEİAŞ ile yapılan görüşmelerde yeni baraya geçiş sağlandığı gibi, OSB adına ilave 2 adet
fider daha alınarak OSB tesislerine daha kaliteli ve sürekli enerji
sağlanması hedeflenmiştir.” dedi.
Güneş enerjisiyle elektrik
üretme imkânı
Özdemir, 'Müstakil bir OSB
barası için, MTOSB'ye ait özel ve
ayrı bir bara ile aynı şekilde sadece OSB hatlarını besleyecek olan
ayrı bir güç trafosu kurulacaktır.
OSB barasından Trakya Cam
Sanayi fabrikası da dahil olmak
üzere toplam 6 fider ile ayrı ayrı
çıkışlar yapılacak, ayrıca bara ayırma çalışmaları kapsamında OSB
fiderlerinden beslenen tesislerde
ilerde elektrik üretimi yapılması
halinde 6 fiderin de otoprodüktör
kriterlerine uygun yapılması planlanmıştır.
Söz konusu çalışmalarda OSB
tesislerinde en az sayıda enerji
kesintisi yapılacak şekilde TEİAŞ
ile birlikte ortak çalışma programı
yapılmış ve buna göre çalışmalar
başlatılmıştır. TEİAŞ tarafından
güç trafolarına nötr direnç konularak tüm sistemde oluşabilecek arızalarda kısa devre akımlarının
etkisinin azaltılması ile daha kaliteli elektrik temini sağlanmıştır. Toplam 6 adet OSB fiderini besleyecek şekilde başlangıçta hesaplanan maliyetin yüzde 65 daha
altında bir harcamayla yapılan
bara ayırma çalışmalarıyla OSB
tesislerinin elektrik dalgalanmalarından ve kesintilerden etkilenmesi önlenmiştir. TEİAŞ tarafından
OSB barasına toplam 26 MW
gücünde lisanssız güneş enerjisi
santralinin bağlanması için sadece
OSB adına tahsisat yapılmıştır. Bu
şekilde OSB içindeki tüm tesislere
güneş enerjisi ile lisanssız olarak
elektrik üretme imkanı sağlanmıştır.” şeklinde konuştu.
Yol ve kaldırım
çalışmaları sürüyor
Yenişehir Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü, sınırları içinde
bulunan mahalle ve sokaklarda
kaldırım, asfalt ve asfalt yama
çalışmalarına devam ediyor.
Sınırları dahilinde bulunan
mahallelerin büyük bir kısmında çalışmalarını tamamlayan
Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri
çalışmalarına Batıkent, Çiftlik,
Hürriyet, Kocahamzalı ve Bahçelievler mahallelerinde devam
ediyor.
Yenişehir her gün gelişen,
geliştikçe ihtiyaçları artan bir
ilçe. Biz de Yenişehir Belediyesi
olarak bu ihtiyaçlara cevap vermek için ara vermeden çalışıyoruz diyen, Başkan İbrahim
Genç; “Ekiplerimiz 32 mahallemize de eksiksiz hizmet ulaştırmak için özveriyle çalışmaktadır. Yol, kaldırım ve asfalt çalışmalarımız hava şartlarının elverişli olduğu bu aylarda hızla
devam ediyor.
Bölgemizde bulunan birçok
mahallede çalışmalarımız
büyük ölçüde tamamlanmış
durumda. Şu an ekiplerimiz
Batıkent, Çiftlik, Hürriyet,
Kocahamzalı ve Bahçelievler
mahallelerinde asfalt ve kaldırım çalışmalarını sürdürüyor.
Kış ayları yaklaşmadan çalışmalarımızı tamamlayıp halkımızın sorunsuz bir kış geçirmesini
sağlamayı amaçlıyoruz.” dedi.
Erdemli Şehir
Tiyatrosu
kuruldu
Erdemli Belediyesi ilçede kültürel etkinlikleri arttırma projesini
adım adım uyguluyor. Bu alandaki ilk adımlarının Kültür Merkezi
inşaatıyla gerçekleştiğini söyleyen
Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu, “artık sona yaklaşan
binamızda belediyemize ait bir
tiyatro grubu oluşturmak için
çalışmalarımız başlamıştır” dedi.
Yetkililerden alınan bilgilere
göre tiyatro kursunun ilk etapta
Erdemli Belediyesi Hizmet Binası
içerisinde verilmeye başlanacağı,
Kültür Merkezinin tamamlanmasıyla kursun orada devam edeceği bildirildi.
Büyükşehir
mükemmellik
yolunda
Mersin Büyükşehir Belediyesi,
belediye ve Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) personeline,
iletişim, problem çözme teknikleri,
proje yönetimi, kurumsal mükemmellik ve takım çalışması konuları ile
ilgili eğitim veriyor.
Kurumsal mükemmellik uzmanı
Celal Seçkin ve iletişim uzmanı Çağlar Çabuk tarafından verilen eğitimler, personelin bilgilerini arttırarak,
becerilerini geliştirmeyi hedefliyor.
1-19 Haziran 2015 tarihleri arasında, her gün 2 farklı gruba verilen
eğitimler, belediye bünyesindeki ve
hizmetlerindeki iyileştirme çalışmalarına alt yapı oluşturarak, Mersinlilere daha kaliteli ve hızlı hizmet
verilmesini amaçlıyor.
Mersin GİAD’da yeni dönem
n 7.Olağan Genel Kurulu’nda Mehmet İzol’u başkan
seçen Mersin Girişimci İşadamları Derneği (Mersin
GİAD) Mersin Valisi Özdemir Çakacak’ı ziyaret etti.
7.Olağan Genel Kurulu’nda
Mehmet İzol’u başkan seçen
Mersin Girişimci İşadamları Derneği (Mersin GİAD) Mersin Valisi Özdemir Çakacak’ı ziyaret
etti.
Yeni yönetimi tebrik eden ve
kendilerine yeni dönemde başarılar dileyen Vali Özdemir Çakacak, Mersin GİAD ’ın ilimizde
önemli sivil toplum örgütlerinden bir tanesi olduğunun altını
çizerek, “Sürekli gelişen ve
büyüyen ülkemizde genç iş
adamlarına, ilimizde de Mersin
GİAD 'a daha büyük görevler ve
sorumluluklar düşüyor. Mersin
GİAD’ın, ilimize sağladığı eko-
nomik, kültürel ve sosyal katkıların yeni dönemde de devam
etmesini temenni ediyorum.”
diye konuştu.
Mersin GİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet İzol ise, Vali
Çakacak’a kendilerini kabul
ettikleri için teşekkür ederek,
“Mersin GİAD İlimizin maddi ve
manevi yönden gelişmesine katkıda bulunmak için kurulan bir
vizyona sahiptir.Valimizin de
destekleriyle Mersin’in her yönden gelişmesi ve kalkınması
adına projeler üreteceğiz” şeklinde konuştu.
Ziyaret karşılıklı fikir alış verişinin ardından sona erdi.
Belediye personeline
ilaçlama eğitimi
Mersin Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı, Bayer
Türkiye Çevre Sağlığı ve
Akdeniz bölge distribütörü
işbirliği ile Mersin Büyükşehir
Belediyesi çevre sağlığı ilaçlama ekiplerine eğitim verildi.
Canlıların ve insan sağlığının
korunması için bir yandan koruyucu çevre hizmetleri yapılırken,
diğer yandan doğaya, ekosisteme
zarar verilmeden nasıl ilaçlama
yapılacağının eğitimini veren
Bayer Türkiye Çevre Sağlığı
uzmanları, ilk defa bir belediyede
bu kadar kalabalık ve kapsamlı
ders vermenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti.
Mersin Büyükşehir Belediyesi
Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi
Başkanı Güven Çakır, personel eğitiminin çok önemli olduğunu, eğitime devam edeceklerini ve eğitimler tamamladıktan sonra personele
sertifikalarının verileceğini belirtti.
9
15 HAZİRAN 2015
7 Haziran Milletvekili
Seçimlerinde Türkiye Kaybetti
Şimdi konuşuyorlar, kim kiminle koalisyon yapacak, falan
filan. Ne fark eder, hepsinin programı aynı, beraber oturup
bakanlıkları paylaşsınlar, olsun bitsin. Kim ekstradan ne
istiyorsa onu da versinler, zaten verilmedik ne kaldı?
Partilerin aldığı oylara baksan
da, kaç milletvekili çıkardığına
baksan da sonuçta Türk milleti
kaybetti... Programında bize
umut veren parti yok, hepimiz
kaybettik. Kazanan birileri var
tabii, Kürtlere etnik ve dinsel
çatışmayı umut diye yutturanlar,
halka yalan söyleyerek emperyalizmin sömürge yollarını açanlar.
Çocuklarımızın geleceği açısından bu seçimler ne getirdi diye
bakacak olursak, iyice endişe ediyorum. Minicik yavrularımıza
nasıl bir ülke devrediyoruz?
Şimdi konuşuyorlar, kim
kiminle koalisyon yapacak, falan
filan. Ne fark eder, hepsinin programı aynı, beraber oturup bakanlıkları paylaşsınlar, olsun bitsin.
Kim ekstradan ne istiyorsa onu
da versinler, zaten verilmedik ne
kaldı?
Anayasayı değiştirmekse...
Kaldırmaya cesaret edemeyecekleri bir Türklük maddesini bırakırlar, geriye sosyal devlet tanımına giren ne varsa kaldırırlar.
Zaten sosyal devlet diye bir şey
kalmadı, koruduğumuz hiçbir
şey yok artık. Halkımız da unuttu
sosyal devletin ne olduğunu, sosyal deyince aklına sadece sosyal
güvenlik geliyor, o da özel emeklilik ile kuşatıldı.
Hani nerde toplumun ihtiyacı
olan nitelikli ve sağlıklı insan
yetiştirmek, sağlık ve eğitim
güvencesi nerde? Nerde koruyucu hekimlik, nerde halk sağlığı?
Nerde fen laboratuarları ve
kütüphaneleri olan okullarda
adam gibi ders kitaplarıyla eğitilmiş nitelikli gençler? Sosyal devletin asli görevine ne oldu?
Yakında İngiliz sömürgelerinden Arapça ve İngilizce
öğretmenleri gelecek. Bunun
yasal dayanağı çoktan hazır.
2006 yılında geçti bu yasa,
hangi siyasi parti buna tepki
gösterdi?
Çocuklarına koruma olmayan
bir devlet sosyal devlet değildir.
Eğer anayasamızda hala “sosyal
devlet” gibi bir kavram kalmışsa,
orda iğreti durur, gözlerini rahatsız eder, kaldırılması gerekir...
Bunun için hepsinin arkasında
Kemal Dervişler, Tansu Çillerler
var, bir oturumluk işi kaldı anayasanın. SOSYAL DEVLET tanımı
yok edilecek. Amerikan büyükelçisi 2003’de ağzıyla söylemişti,
“Biz TC devletinin laik demokratik ve piyasa ekonomisine
bağlı bir hukuk devleti olmasından yanayız” demişti. Bakın,
içinde “sosyal” kelimesi yok!
Sosyal devletin en güçlü ayağı
eğitim ve sağlıktır. Bu ikisini piyasaya devredersen ortada devlet
kalmaz. Eğitim ayağının topalladığını çok yazdım. 2006 yılında
yasası geçti beyler. Halktan gizlenen 5544 sayılı bir yasadan söz
ediyorum. Anayasaya aykırı geçirilen, sosyal devleti bitiren ve
2006’dan beri kurduğu sertifika
şirketleriyle her yıl kamucu eğitim kurumlarını eritip bitiren,
Teknik Eğitim Fakülteleri gibi
öğretmen yetiştiren kurumlarını
dahi bitiren, küresel piyasaya hizmet eden bir yasadan söz ediyorum. Vatan Partisi bile seçim
programına almadı bunu.
Şimdi istediğin koalisyonu
kur, bu yasayı kaldıracak olan
var mı?
Gerçeği söylemek
en büyük devrimdir!
Eğitimle ilgili bu gerçeği halka
anlatan bir tek seçim konuşması
duymadım. Maalesef bütün partiler ve bütün devrimci liderler
sınıfta kaldı. Çok üzgünüm ki
çocuklarımızın aldığı şu pespaye
eğitimle ilgili hiçbir partide umut
yok. Bu kadar açıklama fırsatı
doğdu şu seçimlerde, üstüne gidi-
Nerde fen laboratuarları ve kütüphaneleri olan okullarda
adam gibi ders kitaplarıyla eğitilmiş nitelikli gençler?
Sosyal devletin asli görevine ne oldu?
Başkent Mektubu
[email protected]
www.mahiye.net
lecek ana konu buydu. Belki şimdi
seçim sonuçlarını değerlendirme
toplantıları olur da, şu anlattıklarım dikkate alınır diye bir daha
yazıyorum.
Eğer Vatan Partisinde bu konu
açılırsa, ki açılmalıdır, Doğu
Perinçek’in basın açıklamalarını
boşa düşüren Semih Koray ve
yönettiği Bilim ve Utopya dergisinin kapak dosyaları mutlaka gündeme gelmelidir. Dergi bu hatasını sürdürürken parti temsilciliklerinde satışı devam etmemelidir.
Doğramacı’nın kurduğu YÖK ve
Bilkent birbirinden ayrılamaz ve
halen Bilkent’te öğretim üyesi
olan Semih Koray’ın da Doğramacı’dan bağımsız bir şey söylemesi beklenemez. YÖK’ün işi
zaten bitti, özel sınav şirketleri
kuruluyor (MYK’nın işi bu),
“yap-işlet-devret” tamamdır,
R.T.Erdoğan da kaldıralım diyor,
her fakülte kendi öğrencisini
alsın, diyor. YÖK’ün kaldırılmasında sıra, yani sınav piyasasına
giden süreç tamamlanmak üzeredir... İster koalisyon kurulsun,
ister azınlık hükümeti, YÖK’ü
onlarla kaldıracaklar, daha büyük
sınav kaosu yaşanacak ve günahı
da onların üstünde kalacak.
2006’da o malum yasa geçerken Erdoğan Teziç YÖK’ün başındaydı, AKP ile beraber çıkardılar
o yasayı. Teziç’i daha sonra anayasa profesörü diye Ulusal
Kanal’da her hafta konuşturmak
hangi akıldı? Ulusal Kanal’ın da
halka bir özür borcu var.
Şimdi, o sömürge eğitimi yasasını halkına anlatmamış olan
tüm partilerin seçim notunu
veriyorum; hepiniz sınıfta kaldınız. Gerçeği halktan gizlediniz,
sustunuz ve böylelikle meydanı
küresel eğitim piyasasının görevlilerine bıraktınız.
Sizler, yani çocuklarımıza örülen tuzağı deşifre etmeyenler,
belki tehlikeyi fark etmediniz,
lütfen ilkokul ders kitaplarındaki
resimlere bir bakın, bu kitaplara
açtığımız davaları açın okuyun,
profesörler bu kitapla eğitim
yapılamaz raporu veriyor...
Dilerseniz, size kurulan tuzağı
görüp görmediğinizi anlamak
için, çok basit bir test yapın kendinize; yaya bölgesi olan caddelerde yerlere yapıştırılmış afişler
var, üzerlerinde insan resimleri
var, bakın bakalım insan resminin üzerine basarak mı geçiyorsunuz, yoksa eğilip o afişi yerden
kaldırıp çöpe mi atıyorsunuz?
Önceki gün Ankara’da Karanfil sokakta yere afiş yapıştıran
gençlere rastladım. Film sanatçısı
Menderes Samancılar’ın da aralarında olduğu üç sanatçı fotoğrafı
vardı afişte. Tam önüme geldi,
üzerine basarak geçmem gerekiyordu, yeni yapıştırılmış pırıl
pırıldı, duraladım. Az ileride dört
genç eğilmiş bir diğerini yere
yapıştırıyordu, yanlarına vardım,
eğildim, yapıştıranların gözü
önünde afişi yırtıp kaldırdım,
şaşırdılar...
Haykırdım: “İnsan resmi
yerde olmaz, duvarda görme
hizasında olur, yerdeki insanın üzerine basmanız isteniyor, insanı ayakaltına atan
bir psikolojik savaştır bu.
Buna direnin, bu afişleri
yere yapıştırmayın. Geçen
yıl bu sokakta direklerde
insan ölüsü kum torbalar
vardı, timsah leşleri vardı,
siz onların altında çay içiyordunuz, protesto ettim,
köşe yazılarımda yazdım ve
Çankaya Belediyesi o darağaçlarını kaldırdı. Lütfen
insana saygıyı yok eden her
şeye direnelim.”
Gençler dediğimi ne kadar
anladı bilmiyorum. Etrafımızdan
alkışlar geldi.
Bir örnek daha vereyim. Bir
ilaç reklamı var, kocaman afişinde bir kadının boğazı düğüm atılmış halde resmedilmiş, eczane
camlarında görüyorsunuz. O
resim şimdi eczanelerde yere
yapıştırılıyor. Geçen hafta mahalle eczanemizde gördüm, üzerine
basıp geçemedim. “Kaldıracaksınız bunu, ben insan resmine
basamam” dedim. Firma gelmiş
yapıştırmış, itiraz etmemişler.
“Sizden ilaç almayacağım”
dedim ve ayrıldım.
En eğitimli eczacımız dahi reklamcıya teslim oluyor, üstelik reklam parası bile almadan! Sonuçta
biz toplum olarak kontrolümüz
dışında davranışlara yöneltiliyoruz; işte uzaktan beyin kontrolü!
Bir örnek daha: Çoksesli Korolar Şenliğine Denizli’den bir paspas halı hediye geldi. Sahnede
dernek başkanına armağan edildi, üzerinde şenliğin 20. yılı anısı-
na yazılmış bir yazı ve derneğin
logosu, koro söyleyen insan
figürleri...
Aynı şenlikte bir örnek daha;
Çanakkale’den gelen Barış Korosu koro müziğini değersizleştiren
bir iş yaptı; kadın erkek tüm
koristler en rüküş giysiler içinde
anaokulu için bestelenmiş hayvan şarkıları söyledi, kadınlar
karga maskeleriyle karga sesi taklit ederek birbiriyle kavga etti...
Eyvah ki ne eyvah! Burası sirk
değil Çoksesli Korolar Şenliği ve
Boğaziçi Caz Korosu ile arka
arkaya çıktılar sahneye...
Bir toplumun kültürel beğenileri ne kadar aşağı çekilirse verdiği oylar da o kadar değersizdir.
Bitmişiz, düşmanlarımız sömürge eğitimini çoktan tamamlamışlar! Fakat benim sözüm en aydın
geçinenlerimize, siz gerçeği ne
kadar anlatıyorsunuz bu halka?
Korolar şenliğinde bizimle
dalga geçer gibi biri Sivas’tan biri
de Ankara’dan katılan iki koroda
başı türbanlı koristler çıktı sahneye. Al işte, korolarda kıyafet
beraberliği kuralı vardır, bu bile
çiğnendi. Böyledir, çiğnediğiniz
her kural yaptığınız işi değersizleştirir.
Ah... Ah! Bir dokun bin ah işit.
Kültür Bakanlığı 2003 yılında
Türkiye Çoksesli Korolar Şenliğine katkı vermeyi kestikten sonra
kültür üretenler sponsorlara
muhtaç oldu ve buralara geldik.
Atatürk, “Cumhuriyetin temeli kültürdür” demişti, okullarımızın duvarlarında bu yazılar olurdu. Artık küresel piyasa egemen
oldu, böyle kültürsüz bir toplum
yarattık. İşte, 7 Haziran’da elbirliğiyle meclise soktukları eli keleşli
Kürtçü Nasyonal Sosyalist bir
parti ile yeni süreç başlıyor. İran’a
saldırtacakları küresel aktör parlatılıyor gibi bir his var içimde.
Biz ki koskoca bir seçim fırsatı yaşadık ve çocuklarımıza
gerçeği anlatmadık, çocuklarımız daha büyük acılar yaşayacak demektir. Öyleyse
susanların da hesap verme
zamanıdır.
Son sözüm parlamento dışında kalan CHP milletvekillerine,
birlikte çay kahve içtiğimiz güzel
arkadaşlarıma; sizi daha baştan
liste dışı bırakarak süpürdüler,
artık rica ediyorum, on Amerikalıyla kurulan Mesleki
Yeterlilik Kurumunu halka
anlatmanız için yasal engeliniz kalmadı, gerçeği ne zaman
konuşacaksınız?
Arazi yatları arttı, sektör zora girdi
n Mersin’de arazi fiyatlarında yaşanan artışın konut fiyatlarını da etkilediğini kaydeden MTSO Başkan Yardımcısı Nuh Yükselgüngör, müteahhitlik sektörünün sıkıntısının her geçen gün arttığını dile getirdi.
Çukurova’da konut fiyatları
Şubat ayından bu yana giderek
artıyor. Türkiye ortalamasının
üzerinde artış gösteren bölgede
satışlar devam etse de müteahhitlerin karlılık oranı azalıyor. Merkez Bankası tarafından açıklanan
konut fiyat endeksine göre TR 62
(Adana, Mersin) bölgesi, 26 düzey
arasında 6. sıradan aylık yüzde
değişimine göre 3. sıraya yükseldi.
Konuyla ilgili bilgi veren Türkiye İnşaat Sektörü Meclis Üyesi ve
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nuh Yükselgüngör, Türkiye
konut fiyat endeksinin 2015 yılı
Mart ayında bir önceki aya göre
yüzde 2,08; önceki yılın aynı ayına
göre ise yüzde 18,56 artarak
178,80 seviyesinde gerçekleştiğini
bildirdi. TR 62 olarak adlandırılan
Türkiye’nin ilk arabuluculuk
merkezi Mersin’de açıldı
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı ve Mersin Barosu tarafından
düzenlenen Türkiye’deki ilk Arabuluculuk Merkezi Mersin’de açıldı.
Mersin Adliyesi’nde gerçekleştirilen açılışa, Türkiye Arabuluculuk
Daire Başkanlığı Kurul Üyesi Yurdagül Gündoğan, Mersin Barosu
Başkanı Alpay Antmen, Mersin Adliyesi Başsavcı Vekili Mustafa
Yakar, Adalet Komisyon Başkanı Hakan Kuzu ve Başkan vekili Mustafa Kahveci ile Mersin Arabulucular Derneği Başkanı Nuriye Bilgin
katıldı. Arabuluculuk Merkezi ile taraflar arasındaki hukuki uyuşmazlığın, mahkeme sırasında tarafsız, bağımsız ve eğitimli bir üçüncü kişi desteği ile çözülmesi amaçlanıyor.
Çukurova Bölgesi’ndeki rakamlar
hakkında da bilgi veren Yükselgüngör, Adana ve Mersin’de ise
konut fiyat endeksinin bir önceki
aya göre yüzde 2,91; önceki yılın
aynı ayına göre yüzde 17,01 artarak 182,92 olarak gerçekleştiğini
söyledi.
Aylık bazda konut fiyat endeksi
değişim oranları incelendiğinde;
Türkiye genelinde fiyatların 2015
yılı ilk çeyreğinde artış eğiliminde
olduğunu kaydeden Yükselgüngör, TR 62 (Adana,Mersin) bölgesinde ise Ocak 2015’teki gerilemenin Şubat ve Mart aylarında yerini
artışa bırakarak Türkiye ortalamasının üzerine çıktığını anlattı.
nın büyük ölçüde düştüğüne değinen Yükselgüngör, “Sektörde
belirli bir kriter olmaması büyük
sorun. Maddi durumu iyi olan herkes müteahhit olabiliyor ve bu
durum hem inşaat kalitesini düşürüyor hem de sektörü zorluyor.
Kalitenin artması adına müteahhitlik mesleğinin bir tanımı olmalı” değerlendirmesini yaptı.
Yapı kullanma izni ve
yapı ruhsatı rakamları
Yapı kullanma izinlerine yönelik veriler hakkında bilgi de veren
Nuh Yükselgüngör, şunları söyledi:“Türkiye genelinde belediyeler
tarafından yapı ruhsatı ve yapı
kullanım izin belgesi verilen yapılar incelendiğinde; 2014 OcakMart döneminde bina sayısı, yüzölçümü, değeri ve daire sayısındaki önceki yıla göre artışın; 2015 yılı
belirtilen döneminde yerini azalışa bırakıyor. Yılın ilk çeyreğinde
Müteahhitlik mesleği
Mersin’de yapı istatistiklerindeki
tanımlanmalı
gelişmeler ise Türkiye geneliyle
Mersin’de arazi fiyatlarında
paralellik gösteriyor. 2015 yılı ilk
yaşanan artışın konut fiyatlarını
çeyreğinde Türkiye geneli ile Merda etkilediğini kaydeden Nuh Yük- sin’de yapı istatistiklerinde gözleselgüngör, müteahhitlik sektörünen söz konusu daralmada; 2014
nün sıkıntısının her geçen gün art- yılı ilk çeyreği yani baz alınan
tığını dile getirdi. Karlılık oranları- dönemde yerel seçim öncesinde
Nuh Yükselgöngür
ruhsat başvurularının öne çekilmesi nedeniyle başvurularda
belirgin artış kaydedilmesinin
yarattığı etki olduğu söylenebilir.”
Yılın ilk çeyreğinde Mersin’de
yapı ruhsatı verilen yapıların kullanım alanına göre dağılımını da
anlatan Yükselgüngör, “Konut kullanım alanı payı geçen yılın aynı
dönemine göre 5,1 puan yüzde
64,1’e gerilemiştir. Belirtilen
dönemde İlimizde konut dışı kullanım alanı payı önceki yıla göre 2
puanlık artışla yüzde 23,5’e; ortak
kullanım alanını ise 3,1 puan
artışla yüzde 12,5’e yükselmiştir”
dedi.
10
15 HAZİRAN 2015
Mercedeslerin bakımı MEŞOT’ta yapılacak..
Koluman, Temmuz
sonunda Mersin’de
n Koluman Genel Müdürü Gürtan Tandoğan, zaman tasarrufu ve yerinde hizmet anlayışının
öne çıkmasıyla kent merkezinde hizmet vermenin zorunlu olduğunu vurguladı.
Gençlik kampları 15 Haziran’da başlıyor
Koluman Genel Müdürü Gürtan Tandoğan, açıklamayı MEŞOT yönetimiyle birlikte yaptı..
Mersin Tercüman – MercedesBenz Türk AŞ’nin ortağı olan Koluman Motorlu Araçlar AŞ., yeni otogardaki 2 bin metrekarelik alanı
kiralayarak. Temmuz ayı sonunda
faaliyete girecek olan atölyede
küçük bakım ve tamirat hizmetleri
verilecek.
Koluman Genel Müdürü Gürtan
Tandoğan, şirketlerinin yeni otogarda yer almasıyla ilgili düzenlediği
toplantıda; zaman tasarrrufu ve
yerinde hizmet anlayışının öne çıkmasıyla kent merkezinde hizmet
vermenin zorunlu olduğunu vurguladı. Mersin Tenis Kulübü’nde yerel
ve yaygın basın temsilcilerinin katıldığı toplantıda konuşan Tandoğan,
Koluman Motorlu Araçlar olarak,
Mersin’deki merkez tesislerinin
Yenice otoyol çıkışında bulunduğunu; 11 bin metrekaresi kapalı alan
olmak üzere 70 bin metrekarelik
alanda tüm Mercedes ürünlerinin
her türlü satış sonrası hizmetlerini
verdiklerine dikkat çekti. Tandoğan,
yeni ve ikinci el ürün satışlarının ise
Huzurkent tesislerinde yapıldığını
söyledi.
Araç bakımı yeni
otogarda yapılacak
Müşterilerin arzusu ve
memnuniyeti artırmak
amacıyla Büyükşehir
Belediyesi tarafından 2
bin metrekarelik tamir ve
bakım atölyesini 3 yıllığına kiraladıklarını dile getiren Tandoğan, “Kiraladığımız bu tesis, alanları itibariyle satış sonrası hizmetlerinin ancak bakımını ve küçük tamirlerini
içeren hizmetleri yapmamıza imkan
vermektedir. Ağır bakım, motor,
şanzıman, diferansiyel gibi kısımların tamiri ile kaporta ve boya hizmetlerimize gene Yenice lokasyonumuzda devam edeceğiz. Tabidir ki
bu yeni tesisimizde Mercedes ve
Koluman markalarını en iyi şekilde
temsil edebilmek amacıyla tesisin
belli standartlara ulaştırılabilmesi için en az 45
günlük bir süreye ihtiyacımız olacaktır. Planlarımıza göre faaliyetlerimize önümüzdeki ay sonu
gibi başlayabileceğimizi
düşünmekteyiz. Artık
Koluman satış sonrası
hizmetleri ile Mersin
merkezde de hizmet
Gürtan
verecektir.” şeklinde
Tandoğan konuştu.
Silifke Mayın Arama Gemisi
açık hava müzesine geliyor
n Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından,
Toroslar Belediyesi’ne hibe edilen “T.C.G. Silifke” adlı mayın arama tarama gemisi, Toroslar
Belediyesi’nin Mustafa Kemal Mahallesi’nde 17
bin m2 alan üzerine inşa ettiği ‘Rauf Raif Denktaş Parkı ve Açık Hava Müzesinde’ sergilenecek.
KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı merhum
Rauf Raif Denktaş’ın adının yaşatıldığı ‘Rauf Raif
Denktaş Parkı ve Açık
Hava Müzesi’ne; 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nda nakledilmesi hedeenen
geminin devir teslim
imzaları,Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna
ve Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Nejat Atilla
Demirhan arasında
imzalandı.
Akdeniz Bölge ve
Garnizon Komutanı
Tuğamiral Nejat Atilla
Demirhan’ı makamında
ziyaret eden Belediye
Başkanı Hamit Tuna,
imza protokolünün
ardından “T .C.G. Silifke”
adlı mayın arama tarama
gemisinde incelemelerde bulundu.
Gemiyi müze olarak
değerlendireceklerini
belirten Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna,
tarihi ve milli değerlere
büyük önem verdiklerini
ve bunları gelecek nesillere aktarabilmek için
çalıştıklarını söyledi.
Başkan Tuna; “Rauf
Raif Denktaş Parkı ve
Açık Hava Müzemizin
yapılmasına askeri malzemeleri hibe ederek
katkı sağlayan Garnizon
Komutanlığımız başta
olmak üzere Merkez
Komutanlığımıza ve tüm
komutanlıklarımıza
teşekkür ediyorum”
dedi.
KKTC Kurucu Cum-
hurbaşkanı Merhum
Rauf Raif Denktaş, şehit
Pilot Yüzbaşı Cengiz
Topel ve merhum
Dr.Fazıl Küçük’ün heykelinin de yer aldığı açık
hava müzesinde şu anda,
Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıkları
tarafından hibe edilen F4
Phantom Uçağı, ulaştırma gemisi, tank, çıkarma
gemisi ve diğer askeri
malzemeler sergileniyor.
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nca düzenlenen ve Türkiye’nin farklı bölgelerinde yapılacak olan Gençlik Kampları, 15
Haziran’da büyük açılış töreniyle birlikte başlıyor.
Mersin, Hatay, Aydın ve Samsun'daki deniz kampları, Bolu,
Antalya, Samsun, Van, Trabzon,
Kırşehir, Osmaniye ve Manisa'daki doğa kampları gençleri
ağırlamak için hazır. 15 Haziran
2015 Pazartesi günü Mersin 23
Nisan kampında büyük bir açılış
töreni düzenlenecek ve 2015 yılı
yaz Gençlik Kampları resmen
başlamış olacak.
Bu yıl 185 bin kişinin başvuru
yaptığı kamplarda ülkemizin
dört bir yanından 40 bin genç,
misar edilecek. Kampa katılım
hakkı elde eden gençlere yönelik, 12 – 15 yaş grupları için
"Deniz Kampları" , 16 – 22 Yaş
grupları için "Doğa Kampları"
yapılacak.
Köy okullarında
Arkeoloji dersleri
n Mersin Üniversitesi Kilikia Arkeolojisini Araştırma Merkezi
(KAAM) ve Arkeoloji Topluluğu (MART), "Arkeolojik Yokoluş
Projesi" kapsamında ilkokul öğrencileriyle bir kez daha buluştu.
KAAM ve MART tarafından,
Mersin'in sahip olduğu arkeolojik
mirasın korunması ve sonraki
nesillere aktarılması düşüncesinden yola çıkarak, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan
arkeolojik eserlerin korunması
amacıyla "Arkeolojik Yokoluş"
projesi başlatıldı. 2001 yılında başlatılan proje ile bugüne kadar çok
sayıda okul ziyaret edildi ve arkeolojik alanlara yakın ikamet eden
yaklaşık 3 bin öğrenciye doğrudan
ulaşıldı.
2015 yılında da Silifke’de
Uzuncaburç ve Canbazlı ilkokulları ile Erdemli’deki Esenpınar ve
Karakeşli ilkokullarını ziyaret
eden Arkeoloji Bölümü öğretim
elemanları, ilkokul öğrencilerine
yönelik olarak “Mersin ve Çevresinde Bulunan Tarihi Eserler ve
Bunların Korunması” başlıklı,
bölgenin tarihsel ve kültürel zenginliklerini tanıtan sunumlar
yaptı. MART üyesi öğrenciler tarafından da, bölgenin tarihsel ve
kültürel değerlerini anlatan bir
aş sergisi eşliğinde öğrencilere
arkeoloji hakkında bilgiler verildi.
Tarihi eserleri koruma bilincini
kazandırmayı hedeeyen etkinliklerde, yapılan etkinliğin akılda
kalıcı olması amacıyla köy okulu
öğrencilerine çeşitli kırtasiye malzemeleri dağıtıldı, katılım sertikası ve broşürler verildi. Bu yılki
çalışmalarda ayrıca Turizm Fakültesi öğrencilerinin katkılarıyla palyaço gösterileri de düzenlendi.
MEÜ’lü öğrencilerden karma resim sergisi
n 15 Haziran’a kadar açık kalacak sergide
12 öğrenci ve bir öğretim üyesinin çalışmaları
sanatseverlerle buluştu.
Mersin Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi Resim
Bölümü Karma Sergisi Mersin Ticaret ve Sanayi Odası
Sanat Galerisi’nde açıldı. 15
Haziran Pazartesi gününe
kadar açık kalacak olan sergide 12 öğrenci ve bir öğretim
üyesinden oluşan 13 sanatçının toplam 25 çalışması
sanatseverlerle buluştu. Sergiyi MTSO Genel Sekreteri
Abdulkadir Dölek’in yanı sıra
çok sayıda sanatsever ziyaret
etti.
Meltem Kuyumcu, Emine
Koç, Meltem Topal, Orhan
İliş, Eda Hazar, Ezgi Kaya, Elif
Leylek, Hasan Keskin, Utku
Şenbayrak, Övünç Demiray,
Ayşegül Arslantaş ve Emrah
Akkayüz ile Öğretim Üyesi
Orçun Çadırcı’nın hazırladığı
karma serginin açılış kokteylinde çalışmalar hakkında
bilgi veren Çadırcı, “Burada
bir eğitim öğretim yılının özetini sunuyoruz” dedi.
Bu yıl bir farklılık daha
yaptıklarını ve ikinci sınıf
öğrencilerinin çalışmalarına
da yer verdiklerini kaydeden
Çadırcı, “Yüksek lisanstan
ikinci sınıf öğrencilerine
kadar tüm öğrencilerimiz
sergi sürecine dahil oldu.
Çalışmalarımız kalite ve
beceriden düşünsele doğru
bir skala sunduğundan adını
atölye özeti olarak sunmanın
doğru olacağını düşündük”
ifadelerini kullandı.
11
15 HAZİRAN 2015
Kimin Yanındasın ?
Amerika’nın yanında mısınız?
İsrail’in mi yoksa İngiltere’nin mi?
Ak Parti ile sadece 3 parti uğraşmadı. Kandil, Pensilvanya ve tüm
sol terör örgütleri yani haçlılar ve
haçlı zihniyeti ile birlikte Doğan
medyası, önceden sırtımızda
taşıdığımız STV ve Zaman gazetesi bu milleti sırtından vurdu.
Hele siyonist uşağı “Cumhuriyet”siz gazete… Sadece bunlar
mı? DHKP-C, Hizbullah,
Osmanlı yeniden geliyor diye
tüm korkaklar, yerli ve yabancı
haçlı zihniyetleri aynen Çanakkale’ye saldırdıkları gibi Dünya
çapında saldırıya geçtiler. Cumhurbaşkanımız sayın Recep
Tayyip Erdoğan’ın Osmanlı’nın
izinden gittiğini düşünen o zihniyet tekrar hareket halinde. Onları anladık da şu bizim yerli menfaatçi, koltuk hırslı, yalan dolancılar, Haçlı taşeronları ülkeyi
kaosa sokmak için birbirlerine
emanet oy peşkeş çektiler.
Şimdi Ak Parti tek başına iktidarı kuramadı ya koalisyonu
duyan hainler fırsatı değerlendirdi. Borsa düştü. Dolar, Euro yükseldi. Ülke ekonomisi bundan
böyle gün be gün zarara uğrar.
Bol bol kına yakın. Ak Parti’nin
kaybına en çok sevinen ülke İsrail olduğuna göre yerli işbirlikçiler
siz de sevinin. Bir atasözü vardır:
“Eski düşman dost olur mu?”
diye. İşte Haçlı ülkelerinin yöneticileri dün olduğu gibi yüzümüze
gülerler ama arkamızdan kuyumuzu kazarlar.
Düşmanlar ile işbirliği yapan
hain medya patronlarını, sadece
lim Ak Parti’ye bir seferlik oy
atmayarak şefkat tokadı atalım
diyenlere… O millet şimdi bol bol
ayvayı yedi. Yani ülke ekonomisi
duvara tosladı. Birkaç ay içerisinde ciyak ciyak bağırmaya
0.532 590 82 85
başlarsınız. Son olarak Ak
Parti’ye bir hatırlatma yapalım.
Türkiye’de kaç tane güvenlik
çalışanı var? Kaç tane uzman
Erdoğan’ın gitmesi için ülkenin
çavuş var? Kaç tane korucu
yok olmasını isteyen bu hainleri
iyi tanımamız gerekir. Pensilvan- veya taşeron işçisi var? Bunların
ve çevresinin oylarını düşünün!
ya İhanet Çetesi, Amerika ve
Yüzde 49’u bulursunuz. Emekli
MOSSAD ile işbirliği yaparken
maaşlarının zamlarının bürokrahala o çetenin peşinden gidip
“Ben Müslümanım.” diyenleri de si yüzünden gecikmesini de
hatırlatırım.
Allah’a havale ediyorum. Gele-
Mustafa
Ongun
Türkiye sezaryende sınırı aştı
n Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre gerekli olan sezaryen oranı tüm doğumlar
için yüzde 15’i geçmiyor. Türkiye ortalamasının 2014 yılında yüzde 55’lere çıkması,
sezaryenın gerekli durumlar dışında doğum şekli olarak kullanıldığına gösteriyor.
tüm doğumlar için yüzde 15’i
geçmiyor. Türkiye ortalamasının
2014 yılında yüzde 55’lere çıkması, sezaryenın gerekli durumlar
dışında doğum şekli olarak kullanıldığına gösteriyor.
Sezaryen, doğum şekli
değil ameliyat
Konuya dikkat çeken Mersin
Halk Sağlığı Müdürü Dr.Aytekin
Kemik ise, sezaryenın doğum
şekillerinden birisi olmadığını
Dr.Aytekin
vurguladı, “Doğum tektir, o da
Kemik
normal doğumdur. Sezaryen;
doğumun mümkün olmadığı
durumlarda veya anne ile bebeğin risk altında olduğu durumlarda anne ile bebek sağlığını
Haber: Maynur Koç
korumak için yapılan bir ameliyatla bebeğin anne karnından
Sezaryenle doğum oranında
çıkartılmasıdır. Yani sezeryan
Türkiye ortalaması sürekli artıyor. doğum değil bir ameliyattır.”
2013 ve 2014 yıllarında sezaryen- diye konuştu.
le doğumda dünya ortalaması
yüzde 15 iken, Türkiye’de ise
Normal doğuma
yüzde 48’den yüzde 55’lere çıktı.
göre daha riskli
Dünya Sağlık Örgütü verilerine
göre gerekli olan sezaryen oranı
Sezaryan yönteminin anne ve
bebek için hayat
kurtarıcı olabildiği durumların
olduğunu ancak
Dünya Sağlık
Örgütü’ne göre
gerekli olan
sezaryen oranının tüm doğumlar içinde yüzde
15’i geçmediğine dikkat çeken
Kemik, anne ve baba adaylarına
şu uyarılarda bulundu:
“Sezaryen ile doğan yani steril
bir şekilde dünyaya gelen bebeklerde bağışıklık sisteminin güçlenmesi gecikmektedir. Sezaryen
ile doğumda anestezi alınır, Normal doğumda anestezi alınmasına gerek yoktur.
Anestezinin varlığı nedeniyle
sezeryan normal doğuma göre
çok daha risklidir. Sezaryen sonrası bebeğin emzirilmesi gecikeceğinden, anne sütünün gelmesinde problemler yaşanabilir.
Normal doğum sonrasında
emzirme daha kolay ve çabuk
başlar.
Normal doğum yapan
annenin doğum sonrasında ağrı şikayeti sezaryene
göre çok azdır. Doğal
doğumda, kendi kendine
işleyen bir kimyasal
mekanizma vardır. Vücut;
ağrı kesicisini, sakinleştircisini bile kendisi salgılar.
Normal doğum isminden
de anlaşıldığı gibi doğumun normal ve doğal şeklidir. Bu nedenle de anne
ve bebek açısından en
sağlıklı olanıdır.”
Normal doğum,
depresyonu azaltır
Sezaryen doğumda normal
hayata dönme ve eve dönüş
zamanı uzar. Normal doğumdan
sonra annenin iyileşmesi ve günlük hayata dönme süresi çok kısadır. Normal doğum, doğum sonu
depresyonunu azaltır.
Normal doğumda anne daha
çabuk kilo verir. Sezeryanla
doğan bebeklerin ileriki hayatlarında obez olma riskleri çok daha
fazladır.
Normal doğumda sezaryene
göre ‘doğum sırasında anne ölüm
oranı’ daha azdır. Normal doğumda doğum sonrası enfeksiyon ve
kanama görülme riski daha azdır.
Gebe Bilgilendirme
sınıarı
Mersin Halk Sağlığı Müdürlüğü’ne toplum sağlığı merkezlerinde ‘Gebe Bilgilendirme’ sınıfları oluşturulduğunu ve burada
anne adaylarına doğum öncesi,
lohusalık süreci, riskli gebelikler
ve gebelik şikayetleri konularında
bilgiler verilip normal doğumla
sağlıklı ve bilinçli doğum gerçekleştirmelerinin sağlandığına dikkat çeken Kemik, “Normal doğuma göre eksileri olan sezaryendan uzaklaşarak normal doğuma
dönmek anne adaylarımızın
verebilecekleri en isabetli karar
olacaktır.” şeklinde konuştu.
Japon Halk Dansları Mersinlileri büyüledi
n 125 yıl önce Japonya açıklarında batan
Ertuğrul Firkateyni şehitleri, iki ülkede
düzenlenen ortak etkinliklerle anıldı.
Yerel Süreli Yayın
Kuruluş Tarihi : 25.03.2002
Sayı : 603 15 HAZİRAN 2015
Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Mersin Büyükşehir Belediyesi
tarafından düzenlenen Ertuğrul
Fırkateyni Şehitleri’ni Anma Programı, Kongre ve Sergi Sarayı’nda
gerçekleştirildi.
125 yıl önce Japonya açıklarında batan Ertuğrul Firkateyni şehitlerini anma programında konuşan
Mersin Büyükşehir Belediyesi
Genel Sekreteri Haluk Tunçsu,
Ertuğrul Fırkateyni’nin tarihinden
bahsetti. Bu facianın Türk ve
Japon halkları üzerinde derin
izler bıraktığına dikkat çeken
Genel Sekreter Tunçsu,
yaşanan elim olayın iki devlet arasındaki dostluk ve sevgi
bağını güçlendirdiğini ifade etti.
Anma programında, Japon
Danjiri Halk Dansı Grubu Yöneticisi Masayoshi Yoshido ve Kiwako
Nakamura, Türk Japon dostluğuna
Abdi Satıroğlu
vurgu yapan bir konuşma yaptı.
Konuşmaların ardından
etkinlik, Deniz Kuvvetleri
Akdeniz Bölge Komutanlığı Bandosu’nun Ertuğrul
Şehitleri isimli dinletisi
ve Japon Danjiri
Davul ve
Halk
Dansı Grubu’nun gösterileriyle devam etti. Japon Halk Dansı
Grubu’nun gösterileri ise izleyenlerden büyük alkış aldı.
Anma programı, Mersin
Büyükşehir Belediyesi Genel
Sekreteri Haluk Tunçsu’nun,
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Ayşegül Satıroğlu
Haber Müdürü
Maynur Koç
Hukuk Danışmanı : Av.Erhan Karapınar
Hukuk Danışmanı : Av.Hakan Zafer
(0324) 232 60 90
(0324) 336 24 42
İdare Yeri : Kiremithane Mah.
İstiklal Cad. Atlas Apt. No:87 Kat:1
No:4 Akdeniz / MERSİN
(Özgür Çocuk Parkı - Atlıhan Oteli karşısı)
Japon
Danjiri
Davul
ve Halk
Dansı
Grubu
adına
Tel/Fax : (0.324) 237 77 77
E-mail : [email protected]
Web Site : www.mersintercuman.com
Ofset Hazırlık : Mersin Tercüman Gazetesi
Masayoshi Yoshido’ya hediyelerini takdim etmesinin
ardından son buldu.
Baskı : Yükselişim Basın Yayın Matbaa
Gazetecilik San.Tic.Ltd.Şti Tesisleri / MERSİN
Mersin Tercüman
Basın Meslek İlkelerine Uyar. Sözleşmesi olmayan yazar ve çizerlere ücret ödenmez. Yazılar kaynak gösterilerek kullanılabilir. Köşe yazarlarının
görüşleri, gazetenin genel görüşü değildir.
İLAN FİYATLARI
Siyah beyaz tam sayfa : 1.400 TL
Siyah beyaz yarım sayfa: 700 TL
Siyah beyaz çeyrek sayfa 350 TL
Renkli tam sayfa : 2.800 TL
Renkli beyaz yarım sayfa: 1.400 TL
Renkli çeyrek sayfa 700 TL
st/cm siyah-beyaz: 3 TL
st/cm renkli: 6 TL
Ticari reklamlar pazarlığa tabidir.
‘Çevre ve Doğa Sevgisi’ni resimle anlattılar
Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Soda Sanayii
işbirliği ile düzenlenen geleneksel ‘Çevre ve Doğa
Sevgisi’ resim yarışması sonuçlandı.
Şişecam Topluluğu şirketlerinden
Soda Sanayii A.Ş. ve Mersin İl Milli
Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile bu yıl
14.sü düzenlenen geleneksel ‘Çevre
ve Doğa Sevgisi’ konulu resim yarışması sonuçlandı.
Mersin İli İlkokullar arası düzenlenen resim yarışmasının ödül töreni,
Soda Sanayii Sosyal Tesislerinde gerçekleştirildi.
İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı
Ahmet Aydoğan, Müdür Yardımcısı
Yalçın Yılmaz, Akdeniz İlçe Milli Eğitim Müdürü Adem Şimşek, İl Çevre
ve Şehircilik Müdür Yardımcısı
Dr.Hüdaverdi Arslan, ÇED ve Çevre
İzin Şube Müdürü Zübeyir Güvel,
Soda Sanayii A.Ş. Genel Müdürü
Mehmet Gürbüz ve şirket yöneticileri katıldı.
Dört ayrı kategoride düzenlenen
yarışmada dereceye giren 20 öğrenciye ödülleri dağıtılırken, yarışmacıların resimlerinden oluşan sergi, katılımcılar tarafından büyük ilgi gördü.
Yarışmaya katılan öğrenciler,
ödüllerinin yanı sıra günün anısına
Resim yarışmasında ödül alan öğrenciler; (Özel Kategori) - Ayla Sökemen, Başak Adak, Selma Kurum,
adlarına düzenlenen sertifika ve
Melike Sena Ceylan, Halil İbrahim Şerbetçi, (Oyun Çağı Kategorisi) - Beril Kocaoğlu, Utku Darıcı, Duru
madalyonlarını da alarak, objektiflere Narin, Fatma Akar, Tuğba Berkli, (Altın Çağı Kategorisi) - Anday Son, Buğra Kaan Serinol, Sevim Azra
mutlulukla poz verdiler.
Kaymak, Nehir Kültürlüoğlu, Esat Arif Şirin, (Gelişim Çağı Kategorisi) - Buse Karabacak, Betül Yazılıtaş,
Zeynep Şenses, Zeynep Köroğlu ve Atike Nur Babaoğlu.
Matematikçiler
Kursiyerlerden Tuna’ya plaket
madalyalarını aldı
Mersin Üniversitesi tarafından
bu yıl 12.’si düzenlenen Matematik
Olimpiyatları’nda madalyalar
sahiplerini buldu. Olimpiyatlarda 5
ilden katılan 33 okulun 207 öğrencisi yarıştı.
Törenin açılış konuşmasını
yapan Matematik Olimpiyatları Düzenleme
Kurulu Başkanı Prof. Dr.
Fahreddin Abdullayev,
matematik eğitiminin
küçük yaşlarda başlaması gerektiğine dikkat
çekti.
Düzenledikleri olimpiyatların her geçen yıl
daha çok ilgi gördüğünü anlatan Abdullayev,
11 öğrenci ile başladık-
ları olimpiyatları bu yıl 207 öğrenci
ile tamamladıklarını söyledi.
Komşu illeri de olimpiyatlara davet
ettiklerini başladıklarını bildiren
Abdullayev, 81 ilin öğrencisini
Mersin’de görebilmeyi hedeflediklerini anlattı.
Toroslar Belediyesi Teknik ve Mesleki Eğitim Kursları (TORTEK) Kursiyerleri, Belediye Başkanı Hamit
Tuna’ya teşekkür plaketi verdi.
TORTEK bünyesinde Çukurova Mahallesi’nde yürütülen dikiş nakış kursunun yılsonu sergisini gezen Belediye Başkanı Hamit Tuna, kursiyerlerin bir yıl boyunca
hazırladığı el emeği göz nuru
ürünleri inceledi.
Çukurova Mahalle Muhtarı Muzaffer Filiz’in de hazır
bulunduğu sergide, kursiyerlerin yoğun ilgisiyle karşılanan Belediye Başkanı Hamit
Tuna’ya kursiyerler de kendilerine sunduğu destek ve
katkılarından dolayı bir teşekkür plaketi takdim etti.
Plaketini, Toroslar Halkeğitim Merkezi Müdürlüğü bünyesinde dikiş nakış usta öğreticisi olan Nesrin Dinçer’in
elinden alan Başkan Hamit
Tuna, TORTEK ile bugüne
kadar 56 eğitim merkezinde 26 branşta 15 bin kişiye
mesleki eğitim verdiklerine dikkat çekti.
TORTEK’in dostlukların yolunun açıldığı bir başlangıç olduğunu vurgulayan Başkan Tuna, açılan kurs
merkezlerinin sayısını daha da arttırmayı hedeflediklerini belirtti.
Yaz tatili başladı
2014-2015 eğitim-öğretim yılının sona ermesi nedeniyle Akdeniz Mithatpaşa Ortaokulu’nda düzenlenen karne töreninde, Vali
Vekili Cezmi Türk Göçer, Akdeniz Kaymakamı Raif Özener, İl Milli
Eğitim Müdür Vekili Hasan Lutfi Akdan ve Akdeniz İlçe Milli Eğitim
Müdürü Adem Şimşek, öğrencilerin sevinçlerine ortak oldular.
Karne dağıtım töreninde konuşan Vali Vekili Göçer, okulların tatile
girmesi eğitim ve öğretimden uzaklaşmak olmadığını hatırlatarak,
“Yetişme çağındaki çocuklarımızın geleceğe yönelik tutum ve davranışlarını belirleme faaliyetleri tatil döneminde de devam edecektir.
Bu nedenle tatil dönemini de okulların açık olduğu dönem kadar
önemsiyoruz” dedi.
Çocukların her birinin ayrı bir kişilikleri olduğunu unutulmaması
gerektiğini ifade eden Göçer, velilere tatil döneminde çocuklarının
yeteneklerine göre bir yol izleyerek tatili değerlendirmeleri tavsiyesinde bulundu.
Yuvalama alanları temizlendi
Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Mersin
Üniversitesi işbirliği ile 5 Haziran Dünya
Çevre Günü etkinlikleri kapsamında Davultepe sahilinde, iribaş deniz kaplumbağası
(Caretta caretta) ve yeşil deniz kaplumbağalarının yuvalama alanları temizlendi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi personeli,
Hayvan Koruma Derneği üyeleri, TED Mersin Koleji öğrencileri ve doğaseverlerin
katıldığı sahil temizliği, ‘Mersin Üniversitesi Deniz Kaplumbağaları Araştırma Merkezi’ ekibinin önderliğinde yapıldı.
Sahil temizliğine geçilmeden önce
Deniz Kaplumbağaları Araştırma Merkezi’nde tedavi edilen bir yeşil deniz kaplumbağası ile bir iribaş deniz kaplumbağasının
durumları ile ilgili öğrencilere bilgi verildi.
Bir kolunu yaralanma sonucu kangrenden kaybeden yeşil deniz kaplumbağası ve
kafa travması geçiren iribaş deniz kaplumbağasını ilgiyle inceleyen öğrenciler, daha
sonra ellerinde plastik eldiven ve çöp
poşetleriyle sahil alanını plastik ve katı atıklardan temizledi.