Bu dosya www.tevhidvesirk.com sitesinden indirilmiştir. Gayrımeşru
Transkript
Bu dosya www.tevhidvesirk.com sitesinden indirilmiştir. Gayrımeşru
Gayrımeşru Tevessülü Meşru Olana Kıyas Etmesi 1. 116’da diyor ki: “Zat ile tevessülü kabul etmeyenler, bir başkasından bizim için Allah’a dua etmesini isteyip onun da bizim için Allah’a dua etmesini kabul ediyorlar. Buna göre bizim için Allah’a dua eden kişiyi aracı kılmış oluyoruz. Zat ile tevessülü kabul edenlerin dua şeklinde ise direkt Allah’tan isteyip “ya Rabbi, o kişiye olan sevgin hürmetine ve hatırına bize yardım et” denilirken doğrudan Allah’tan isteniliyor. İki dua şeklinde de o kişi aracı kılınmış oluyor.” Cevap: Ehl-i sünnet, kişinin bir başkasından dua isteme şeklinde tevessül etmesini, kıyasa veya hevaya dayanarak değil, kitap ve sünnetten sahih ve sarih naslarla, selefin icma ettiği uygulamasından çıkarmaktadır. Böyle bir tevessül şekli, ittifakla caiz ve meşrudur. Bununla beraber yine ittifakla, ibadetlerde kıyas olmaz. Zira ibadetler tevkifidir ve sadece vahiyle sabit olur. Başka bir kişinin bizim için Allah’a duacı olması, isteğimizin yerine gelmesi için meşru bir vesiledir. Hoşafçı dilerse bunun adına araç ya da aracı diyebilir. Ancak başka bir kişinin zatı ve şahsı, duamızın kabul olması için meşru ve makul bir vesile, araç/aracı değildir. İki dua şeklinde de o kişi aracı kılınmış oluyor demek tam olarak doğru değildir. Birinci dua şeklinde duayı eden o kişidir. Dolayısıyla aracı kılınan ve vesile edilen, o kişinin bizim namımıza dua ve istekte bulunmasıdır. Böyle bir tevessül meşru olduğu gibi aynı zamanda da makuldür. İkinci dua şeklinde ise, duayı eden biz iken, aracı ve vesile edilen bizimle ve duamızın kabul edilmesiyle hiçbir ilgisi olmayan, o kişinin şahsıdır. Böyle bir tevessül, meşru olmadığı gibi makul de değildir. 1. 135’de diyor ki: “Bir yanda kişi ile Allah arasında mahlukatın vasıta (aracı) yapılmayacağını söyleyen, bir yandan da kişinin salih amellerini öne sürerek tevessül edilebileceğini ifade edenler, aslında o kişiyi (o ameli demek istiyor galiba) aracı kılmış olurlar. Allah’ın “Allah’tır sizi ve yapmakta olduklarınızı yaratan” buyurduğunu ve amellerin de mahlûk olduğunu bilmezler mi acep?” 2. 226’da diyor ki: “Eğer tevessülü kabul etmeyenler, insanın kendi amelleriyle tevessülünü caiz görürlerse biz de deriz ki, ameller mahluktur. Allah mahluk Bu dosya www.tevhidvesirk.com sitesinden indirilmiştir. değildir. Siz insanın mahlûk olan kendi ameliyle tevessülünü kabul edersiniz, biz de başka bir mahluk olan başkasının ameliyle tevessül ederiz.” Kişinin mahluk olan salih amelleriyle tevessül edip duasının kabul edilmesi için bunları aracı etmesi de ittifakla caiz ve meşru olduğu gibi, itibarla da anlaşılabilir ve makuldür. Zira bu ameller, dua eden kimsenin yapmış olduğu, isteğinin yerine gelmesine gerekçe olabilecek vesilelerdir. Kişinin başka bir mahluk olan başkasının ameliyle tevessül etmesi ise meşru ve caiz olmadığı gibi, makul ve anlaşılabilir bir şey de değildir. Zira bir başkasının işlediği amellerin bizimle ve isteğimizin yerine gelmesiyle nasıl bir alakası olabilir? İnsanın salih amelleriyle tevessül edebilmesinin meşru oluşunun illet ve gerekçesi bunların mahlûk oluşu mudur ki Hoşafçı başka bir mahluku buna kıyas ederek mahluk olan her şeye tevessül edilebilir demeye getiriyor? 1. 135’de diyor ki: “Allah’ım, senin peygamberlerini vesile kılıyorum demesi ile senin peygamberlerine olan sevgimi vesile kılıyorum demesi arasında hiçbir fark yoktur.” Hoşafçı’nın bu sözü, “Alışveriş faiz gibidir,”(1) yani aralarında hiçbir fark yoktur diyen yahudilerin sözüne benziyor. Hâlbuki “Allah, alışverişi helal, faizi haram etti.”(2) Veya bu söz, “Hayızlı kadın, kılmadığı namazı kaza etmiyor da tutmadığı orucu neden kaza ediyor?”(3) oysa aralarında hiçbir fark yoktur diyen kimsenin sözüne benziyor. Oysa namazı kaza etmekle emrolunmadı, ama orucu kaza etmekle emrolundu. Ya da bu, “Cuma namazı için ezan okumak ile bayram namazı için ezan okumak arasında hiçbir fark yoktur.” demeye benziyor. Hâlbuki Cuma namazı için ezan okumak meşru ve sünnet, bayram namazı için okumak ise gayrımeşru ve bid’attır. Şimdi de “Allah’ım, senin peygamberini vesile kılıyorum.” ile “Peygamberine olan sevgimi sana vesile kılıyorum.” arasındaki farkları söyleyelim. Birincisi, kitap ve sünnette gelmeyen, gayrımeşru bir tevessüldür. İkincisi ise kitap ve sünnette gelmiş, meşru bir tevessüldür. Birincisi, istenen şeye gerekçe olması söz konusu olmayan peygamberin zatıdır. Bu dosya www.tevhidvesirk.com sitesinden indirilmiştir. İkincisi ise istenen şeye gerekçe olması makul ve mümkün, isteyen kişinin salih amelidir. Başka bir tabirle birincisi senin duan ile alakası olmayan zattır. İkincisi ise seninle ve duanın kabulüyle doğrudan alakası olan senin amelindir. Yani birincisi, “Ya Rabbi, duamı kabul et, çünkü peygamberin zatı…” demektir. İkincisi ise “Ya Rabbi, duamı kabul et, çünkü ben senin emrine uyup rızanı gözeterek peygamberini sevdim.” demektir. Birincisi, “Rabbimiz! Rabbinize iman edin diye imana çağıran münadi hatırına, günahımı bağışla.” demektir. İkincisi ise “Rabbimiz! Biz, Rabbinize iman edin diye imana çağıran bir münadi duyduk, hemen iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla.”(4) demektir. Birincisi, “Rabbimiz, indirdiğin Kur’an ve gönderdiğin Rasûl hatırına bizi şahitlerle beraber yaz.” demektir. İkincisi ise “Rabbimiz, indirdiğine iman ettik, Rasûl’e ittiba ettik, bizi şahitlerle beraber yaz.”(5) demektir. (1) Bakara, 275 (2) Bakara, 275 (3) Buhari, Sahih, 321; Müslim, Sahih, 335 (4) Al-i İmran, 193 (5) Al-i İmran, 53 75 total views, 1 views today Bu dosya www.tevhidvesirk.com sitesinden indirilmiştir.
Benzer belgeler
PDF İndir
Allah’ın hidayeti ile Allah (cella ve ala)’nın dışında ilahlaştırdığımız bir takım nesne ve
kişileri reddedip, Allah’ı tevhide yöneldiğimizde ve çevremizdekilere hakkı davet ettiğimizde
cevap olara...
PDF İndir
fayda vermez.” (Müddessir: 48). Çünkü Allah teâlâ bu müşriklerin onları kendisine ortak
koşmalarına razı olmamıştır.
Onlara şefaat izni verilmesi mümkün değildir. Çünkü Allah sadece razı olduğu kim...
Bu dosya www.tevhidvesirk.com sitesinden
ve nasıl dua ettiğine bak! “Allah’ım kabrimi tapınılan bir put haline getirme!” Bu kelimeler
zihninde çınlasın! Sonra türbeleri, onların başına toplanıp dua ve ibadet edenleri düşün.
Rasûlullah’ın ...